146
TC SÜLEYMAN DEMĠREL ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ĠġLETME ANABĠLĠM DALI HAVAYOLU YOLCU TAġIMACILIĞINDA TÜKETĠCĠ SATIN ALMA DAVRANIġINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA Ramis Onur ÖRÜK 1530201241 YÜKSEK LĠSANS TEZĠ DANIġMAN Yrd. Doç. Dr. Sonay Zeki AYDIN ISPARTA-2017

HAVAYOLU YOLCU TAġIMACILIĞINDA TÜKETĠCĠ …tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02397.pdfi ÖZET HAVAYOLU YOLCU TAġIMACILIĞINDA TÜKETĠCĠ SATIN ALMA DAVRANIġINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

  • Upload
    others

  • View
    26

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

TC

SÜLEYMAN DEMĠREL ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠġLETME ANABĠLĠM DALI

HAVAYOLU YOLCU TAġIMACILIĞINDA TÜKETĠCĠ SATIN ALMA

DAVRANIġINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

Ramis Onur ÖRÜK

1530201241

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DANIġMAN

Yrd. Doç. Dr. Sonay Zeki AYDIN

ISPARTA-2017

i

ÖZET

HAVAYOLU YOLCU TAġIMACILIĞINDA TÜKETĠCĠ SATIN ALMA

DAVRANIġINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

RAMĠS ONUR ÖRÜK

Süleyman Demirel Üniversitesi, ĠĢletme Anabilim Dalı, Pazarlama

Bölümü

Yüksek Lisans Tezi, 131 Sayfa, Mayıs 2017

DANIŞMAN: Yrd. Doç. Dr. Sonay Zeki AYDIN

Günümüzde ulaşım türlerinin insanlar ve işletmeler tarafından kullanımı bir

hayli artmaktadır. Bunun temel sebebi ise geçmişte bölgesel olarak faaliyetlerini

yürüten bireyler, küreselleşen yapı ile ulaşım türleri aracılığıyla daha kolay ve daha hızlı

bir şekilde dünyanın bir ucundan diğer ucuna seyahat edebilmektedirler. Bu kapsamda

ulaşım türleri arasında özellikle son zamanlarda popülerliğini arttıran havayolu ulaşımı

insanlar tarafından oldukça rağbet görmektedir. Havayolları içerisinde artan rekabet ise,

işletmelerin müşteri pazarlarını genişletmeleri konusunda birçok çalışma yapmasına

sebep olmaktadır. Özellikle sadık müşteri potansiyelini elinde bulundurmak isteyen

havayolu işletmeleri farklı türlerde kendilerini göstermektedirler. Bazı havayolları en iyi

hizmet kalitesi ile müşterilerinin konforunu düşünürken, bazı havayolları müşterinin

ekonomik durumunu ön plana çıkarmaktadır. Böylece havayolu ulaşımını kullanmak

isteyen bireyler kendilerine en uygun havayolunu seçmek için birçok seçenekle karşı

karşıya kalmaktadırlar. Satın alma sürecine dahil olan müşteriler havayollarını

değerlendirirken daha çok bilgiye erişim, deneyim, ekonomi, güven, hizmet, konfor ve

zaman gibi faktörleri göz önünde bulundurmaktadırlar. Bu kapsamda yapılan çalışma da

Antalya çevresinde satın alma işlemini kendisi gerçekleştirmiş ve havayolu ulaşımı ile

en az bir kez seyahat etmiş bireyler üzerine araştırma yapılmıştır. Araştırma da

havayolu ulaşımını kullanan tüketicilerin satın alma davranışını etkileyen faktörler

ortaya çıkarılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Havayolu İşletmeleri, Tüketici Satın Alma Davranışları, Havacılık

ii

ABSTRACT

AN INVESTIGATION ON FACTORS AFFECTING CONSUMER

BUYING BEHAVIOR IN AIRLINE PASSANGER TRANSPORT

RAMĠS ONUR ÖRÜK

Süleyman Demirel University, Department of Business Administration

Marketing Department

Master Thesis, 131 Pages, May 2017

SUPERVISOR: Yrd. Doç. Dr. Sonay Zeki AYDIN

Recently, the use of transportation types by people and businesses is increasing

day by day. The main reason for this is that individuals who have been carrying out

their regional activities in the past can travel from one end of the World to the other

easily and more rapidly through the globalization structure and modes of transportation.

In this context, among the transportation types, especially the air transportation which

increases its popularity in recent times is very popular with people. Increasing

competition within airlines is causing businesses to do more work on expanding their

customer markets. Airline companies, espacially those which want to retain their loyal

customer potential, show themselves in different types. While some airlines consider

costumers‟ comfort with the best service quality, some airlines put the customer‟s

economic situation at the forefront. Thus, individuals who want to use air transportation

face many options to choose the most suitable airline for them. Clients involved in the

procurement process consider factors such as access to knowledge, experience,

economy, trust, service, comfort and time when evaluating airlines. In this context, the

study carried out in the vicinity of Antalya itself and researches on the individuals who

made its own purchasing transaction and traveled at least once by air transport. The

study revealed factors that affect the purchasing behavior of consumers who use air

transportation.

Key Words: Airline Companies, Consumer Buying Behavior, Aviation

iii

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa

ÖZET ................................................................................................................................ i

ABSTRACT .................................................................................................................... ii

ĠÇĠNDEKĠLER ............................................................................................................. iii

KISALTMALAR ......................................................................................................... vii

TABLOLAR DĠZĠNĠ .................................................................................................... ix

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ...................................................................................................... xi

ÖNSÖZ .......................................................................................................................... xii

GĠRĠġ .............................................................................................................................. 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

SĠVĠL HAVACILIK

1.1. Sivil Havacılığın Tanımı, Tarihi ve Gelişimi ........................................................ 4

1.1.1. Sivil Havacılık Tanımı .................................................................................... 4

1.1.2. Sivil Havacılığın Tarihi ve Gelişimi ............................................................... 4

1.1.3. Sivil Havacılığın Kapsamı ............................................................................ 12

1.1.3.1. Sivil Havacılık Kuruluşları .................................................................... 13

1.1.3.1.1. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ................................... 13

1.1.3.1.2. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ............................... 14

1.1.3.1.3. Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC) ................................... 15

1.1.3.1.4. Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü (EUROCONTROL) ... 16

1.1.3.1.5. Avrupa Havayolları Birliği (AEA) .................................................. 16

1.1.3.1.6. Müşterek Havacılık Otoriteleri (JAA) ............................................. 17

1.1.3.1.7. Avrupa Hava Güvenliği Ajansı (EASA) ......................................... 18

1.1.3.1.8. Federal Havacılık İdaresi (FAA) ..................................................... 19

1.1.3.1.9. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) .................................... 21

1.1.3.1.10. Devlet Hava Meydanları İşletmeciliği (DHMİ) ............................ 22

1.1.3.2. Uluslararası Sivil Havacılık Anlaşmaları ............................................... 24

1.1.3.2.1. Paris Konvansiyonu (1919) ............................................................. 24

1.1.3.2.2. Madrid Konvansiyonu (1926) ......................................................... 25

iv

1.1.3.2.3. Havana Konvansiyonu (Panamerican Konvansiyonu, 1928) .......... 25

1.1.3.2.4. Varşova Konvansiyonu (1929) ........................................................ 26

1.1.3.2.5. Şikago Konvansiyonu (1944) .......................................................... 27

1.1.3.2.6. Roma Konvansiyonu (1952) ............................................................ 27

1.1.3.2.7. Tokyo Konvansiyonu (1963) ........................................................... 28

1.1.3.2.8. Montreal Konvansiyonu (1971 ve 1991) ......................................... 29

1.1.3.3. Türkiye‟de Faaliyet Gösteren Havayolu Şirketleri ................................ 30

1.1.3.3.1. Türk Havayolları ............................................................................. 30

1.1.3.3.2. Pegasus Havayolları ........................................................................ 31

1.1.3.3.3. Atlas Global ..................................................................................... 32

1.1.3.3.4. Sun Express ..................................................................................... 32

1.1.3.3.5. Onur Air ........................................................................................... 33

1.1.3.3.6. Corendon Havayolları ..................................................................... 34

1.1.3.3.7. Freebird Havayolları ........................................................................ 35

1.1.3.3.8. MNG Havayolları ............................................................................ 35

1.1.3.4. Havayolu İttifakları ................................................................................ 35

1.1.3.4.1. Star Alliances................................................................................... 38

1.1.3.4.2. One World ....................................................................................... 39

1.1.3.4.3. Sky Team ......................................................................................... 39

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

TÜKETĠCĠ DAVRANIġI

2.1. Tüketici ve Tüketici Davranışı Kavramı ......................................................... 41

2.1.1. Tüketici Davranışlarının Önemi ve Özelikleri .......................................... 44

2.1.2. Tüketicilerin Satın Alma Davranışlarını Etkileyen Faktörler ................... 46

2.1.2.1. Kültürel Faktörler ............................................................................... 47

2.1.2.1.1. Kültür ........................................................................................... 47

2.1.2.1.2. Alt Kültür ..................................................................................... 48

2.1.2.1.3. Sosyal Sınıf .................................................................................. 48

2.1.2.2. Sosyal Faktörler .................................................................................. 50

2.1.2.2.1. Referans Grupları ......................................................................... 50

v

2.1.2.2.2. Aile ............................................................................................... 50

2.1.2.2.3. Roller ve Statüler ......................................................................... 52

2.1.2.3. Kişilik Faktörleri ................................................................................ 52

2.1.2.3.1. Yaş ve Evreleri............................................................................. 52

2.1.2.3.2. Meslek ve Eğitim Durumu ........................................................... 53

2.1.2.3.3. Ekonomik Durum ........................................................................ 53

2.1.2.3.4. Yaşam Biçimi .............................................................................. 54

2.1.2.3.5. Kişilik ........................................................................................... 55

2.1.2.3.6. Cinsiyet ........................................................................................ 56

2.1.2.4. Psikolojik Faktörler ............................................................................ 57

2.1.2.4.1. Öğrenme....................................................................................... 57

2.1.2.4.2. Güdülenme ................................................................................... 58

2.1.2.4.3. Algılama ....................................................................................... 61

2.1.2.4.4. Tutumlar....................................................................................... 64

2.2. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci .............................................................. 65

2.2.1. Tüketici Karar Alma Sürecinin Yapısı ...................................................... 65

2.2.1.1. Durumsal Etkiler ................................................................................ 65

2.2.1.2. Tüketici Karar Verme Düzeyleri ........................................................ 66

2.2.1.3. Yüksek ve Düşük İlgilenim ................................................................ 66

2.2.2. Tüketicinin Satın Alma Davranış Türleri .................................................. 67

2.2.2.1. Karmaşık Satın Alma Davranışı ......................................................... 67

2.2.2.2. Uyumsuzluğu Giderici Yönde Satın Alma Davranışı ........................ 68

2.2.2.3. Rutine Dönüşen Satın Alma Davranışı ............................................... 68

2.2.2.4. Farklılık Arayan Satın Alma Davranışı .............................................. 69

2.2.3. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci Aşamaları ...................................... 69

2.2.3.1. İhtiyacın Ortaya Çıkması .................................................................... 70

2.2.3.2. Bilgi Toplanması ................................................................................ 70

2.2.3.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi ....................................................... 71

2.2.3.4. Satın Alma Kararı ve Uygulanması .................................................... 71

2.2.3.5. Satın Alma Sonrası Değerlendirme .................................................... 72

vi

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi ........................................................................ 73

3.2. Araştırmanın Metodolojisi ............................................................................... 73

3.2.1. Anakütle ve Örneklem .............................................................................. 73

3.2.2. Veri ve Bilgi Toplama Yöntem ve Aracı .................................................. 74

3.2.3. Araştırmanın Veri Kaynakları ................................................................... 74

3.2.4. Verilerin Analizi ........................................................................................ 75

3.3. Araştırma Bulguları ......................................................................................... 77

3.3.1. Katılımcıların Demografik Özellikleri ...................................................... 77

3.3.2. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Likert Bölümüne

İlişkin Yapılan Analizlerden Elde Edilen Bulgular ............................... 83

3.3.3. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Örneklem Yeterliliği

ve Faktör Analizine Uygunluk Testleri .................................................. 86

3.3.4. Korelasyon Analizleri ............................................................................... 94

3.3.5. Regresyon Analizleri ................................................................................. 99

SONUÇ ........................................................................................................................ 110

KAYNAKÇA .............................................................................................................. 113

EKLER ........................................................................................................................ 126

vii

KISALTMALAR

ABD: United States / Amerika Birleşik Devletleri

AEA: Association of European Airlines/Avrupa Havayolları Birliği

C.I.A.N.A: Comission İbero-Americaine de Navigation Aerienne / Hava

Seyrüsefer İberya Amerika Komitesi

CITEJA: The Comite International Technique d‟Experts Juridiques Aeriens

/ Uluslararası Hukuki Uzmanlar Teknik Komitesi

CRM: Crew Resource Management / Ekip Kaynak Yönetimi

DAC/CTA: Departamento de Aviaçao Civil/ Centro Tecnico Aeroespacial /

Sivil Havacılık Bölümü / Uzay Teknik Merkezi

DHMĠ: Devlet Hava Meydanları İşletmeciliği

EASA: European Aviation Safety Agency / Avrupa Hava Güvenliği

Ajansı

ECAC: European Civil Aviation Conference / Avrupa Sivil Havacılık

Konferansı

ETS: Ersoy Turistik Servisleri

FAA: Federal Aviation Administration / Federal Havacılık İdaresi

FCS: Future Communications Systems / Gelecekteki İletişim

Çalışmaları

IATA: International Air Transport Association / Uluslararası Hava

Taşımacılığı Birliği

ICAN: International Commission on Air Navigation / Havacılık Kuralları

Uluslararası Komisyonu

ICAO: International Civil Aviation Organization / Uluslararası Sivil

Havacılık Örgütü

JAA: Joint Aviation Authorities / Müşterek Havacılık Otoriteleri

LOFT: Line Oriented Flight Training / Çizgi Odaklı Uçuş Eğitimi

NASA: National Aeronautics and Space Administration / Ulusal

Havacılık ve Uzay Dairesi

viii

SAR: Search and Rescue / Arama ve Kurtarma

SDR: Special Drawing Rights / Özel Çekme Hakkı

SHGM: Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü

SHK: Sivil Havacılık Kanunu

TAI: Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.

TEI: Tusaş Motor Sanayii

THK: Türk Hava Kurumu

THY: Türk Hava Yolları

TL: Türk Lirası

TUSAġ: Türk Uçak Sanayii A.Ş.

ix

TABLOLAR DĠZĠNĠ

Sayfa

Tablo 2.1. Havayolu Tercihinde Alternatiflerin Değerlendirilmesi ............................... 71

Tablo 3.1. Sosyal ve Demografik Özellikler 1 ............................................................... 77

Tablo 3.2. Sosyal ve Demografik Özellikler 2 ............................................................... 80

Tablo 3.3. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Güvenilirlik Analizi

Sonucu 1 ...................................................................................................... 83

Tablo 3.4. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Bazı Merkezi Eğilim

Değerleri ...................................................................................................... 83

Tablo 3.5. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Kaiser-Meyer-Olkin ve

Bartlett‟s Testi Sonucu ................................................................................ 86

Tablo 3.6. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Faktör Analizi Toplam

Açıklanan Varyans Tablosu ........................................................................ 87

Tablo 3.7. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Faktör Analizi

Rotasyona Tabii Tutulmuş Öğeler Matrisi Tablosu .................................... 87

Tablo 3.8. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğine Uygulanan Faktör

Analizi Sonucunda Elde Edilen Boyutlar ve İçerdikleri Maddeler ............. 92

Tablo 3.9. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğine İlişkin Tanımlayıcı

İstatistikler ................................................................................................... 93

Tablo 3.10. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Faktör Boyutlarının

Güvenilirlik Analizi Sonuçları .................................................................... 93

Tablo 3.11. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Güvenilirlik Analizi

Sonucu 2 ...................................................................................................... 94

Tablo 3.12. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Normallik

(Kolmogorov-Smirnov Test) Analizi Sonucu ............................................. 94

Tablo 3.13. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile

Değişkenler Arasındaki İlişkiye Yönelik Korelasyon Analizi Sonucu ....... 95

Tablo 3.14. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Beklenti

Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz Sonuçları ....... 99

Tablo 3.15. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Zaman ve

Emek Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz

Sonuçları .................................................................................................... 101

x

Tablo 3.16. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Tavsiye

Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz Sonuçları ..... 103

Tablo 3.17. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Doğru

Karar Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz

Sonuçları .................................................................................................... 104

Tablo 3.18. Araştırma Hipotez Sonuçları .................................................................... 107

xi

ġEKĠLLER DĠZĠNĠ

Sayfa

Şekil 2.1. Tüketici Davranışını Etkileyen Etmenler........................................................ 47

Şekil 2.2. Maslow‟un İhtiyaçlar Hiyerarşisi .................................................................. 60

Şekil 2.3. Tüketici Satın Alma Karar Süreci ................................................................... 70

xii

ÖNSÖZ

Havayolu ulaşımında tüketici satın alma davranışlarını ölçmek amacıyla

yapılmış olan bu çalışmada; havacılık, havayolları, tüketici ve tüketici satın alma

davranışları kavramları ile ilgili literatür araştırması yapılmış ve Antalya ilinde bir anket

çalışması gerçekleştirilmiştir.

Bu çalışmada bilgisini esirgemeden desteği ve yardımları ile daima yanımda

olan değerli danışmanım Yrd. Doç. Dr. Sonay Zeki Aydın hocama en içten

duygularımla teşekkür ederim.

Tezimin hem literatür hem de analiz kısmında yardımlarını ve bilgisini hiçbir

zaman esirgemeyen değerli hocam Doç. Dr. Mahmut Demir ve Doç. Dr. Şirvan Şen

Demir hocama teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca manevi desteği ile daimi olarak yanımda

olan değerli Yrd. Doç. Dr. Nesrin Şalvarcı Türeli hocama da teşekkürlerimi borç

bilirim.

Yüksek lisans boyunca tüm çalışmalarımda daimi olarak beni destekleyen,

sevgisini ve inancını her zaman yanımda hissettiğim, çok sevdiğim değerli aileme ve

çalışmam boyunca zorluklara benimle birlikte göğüs germiş çok değerli yakın

arkadaşlarıma müteşekkir olduğumu iletirim.

Saygılar ve Sevgilerle.

Ramis Onur ÖRÜK

06.06.2017

1

GĠRĠġ

Gökyüzü ile buluşma isteği insanoğlunun varoluşundan bu yana kendini korumakta ve

sürekli olarak perçinlenmektedir. İnsanlar ilk olarak doğadaki hayvanları taklit ederek

gökyüzü ile buluşmayı denese de 1903 tarihine kadar birçoğu başarılı olamamıştır. 1903

senesinde Amerikalı Wright kardeşler ilk motorlu hava aracını üretmeyi başarmışlardır.

Elde edilen başarı sonucunda insanların umutları havacılık konusunda yeşermeye

başlamıştır. 1914 senesine kadar epeyce fazla kişi tarafından çalışmalar yürütülmüş

bazıları başarılı bazıları ise başarısız olmuştur. Ancak 1914 senesinde ülkeler sahip

oldukları hava aracı potansiyelini I.Dünya savaşı için kullanmaya başlamışlardır. Bu

durum havacılığa sekte vurmuş olsa da 1918 ile 1939 yılları arasında havacılık sektörü

toparlanarak gelişimini bir hayli ilerletmiştir. 1939 ile 1945 yılları arasında meydana

gelen II.Dünya savaşında aktif rol oynayan havacılık sektörü, o günden bugüne kadar

askeri alanda etkinliğini sürekli olarak göstermektedir.

II.Dünya savaşı bitiminden sonra daha çok ticari anlamda kullanılmaya başlayan

hava araçları, insanların yönünü havacılığa doğru çevirmeyi kısmen de olsa başarmıştır.

Özellikle 1978 senesinde Amerika‟nın havacılık sektörü kapsamında çıkarmış olduğu

serbestleşme yasası ile havacılık sektöründe özel havayolu şirketleri bakımından

yukarıya doğru bir ivme yakalandığı görülmektedir. Serbestleşmenin gelmesi ile

havacılık sektörüne giriş yapan havayolu şirketleri, 1978 yılından bu yana tüketici

pazarlarını günden güne arttırmaktadırlar. Havayolu şirketleri arasında rekabetin artması

hem işletmeler açısından hem de müşteri açısından avantaj olarak değerlendirilmektedir.

Bunun sebebi, ulaşım pazarındaki havayolu ulaşımına yatırımda bulunan işletmelerin

artması ile birlikte müşteriler ulaşım ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla diğer ulaşım

türlerine nazaran havayolu şirketlerini seçmeye başlamışlardır.

2003 tarihinden önce Türkiye iç hatlarından yalnızca Türkiye‟nin bayrak taşıyıcı

(devlet tarafından desteklenen ve ülkeyi temsil eden en iyi havayolu) havayolu şirketi

olan Türk Havayolları uçuş gerçekleştirmekteydi. 2003 Ekim ayında özel havayolu

işletmelerinin de havayolu pazarına dahil olabileceği bir kararname ile Türkiye

havacılıkta serbestleşmeye giderek havacılığın gelişimine büyük katkıda bulunmuştur.

2

Yalnızca Dünya‟da değil Türkiye‟de de günden güne büyüyen havayolu müşteri

pazarına her gün yeni müşteriler katılmaktadır. Müşteri kazanım oranının fazla

olmasının başlıca sebebi, diğer ulaşım türlerine kıyasla havayolu şirketlerinin bireylerin

ulaşım ihtiyacını daha hızlı karşılayabilmesi ve çok daha konforlu hizmet

sağlayabilmesinden geçmektedir. Ayrıca günden güne her sektör glokalleşme anlayışı

izlemeye başlamıştır. Glokalleşme ile birlikte küreselleşen bir dünya da, bireylerin kat

etmek istedikleri mesafeler de geçmişe kıyasla fazlalaşmaktadır. Bu nedenle bireyler

seyrüsefer sırasında çok zaman kaybetmek istememekte ve havayolu pazarına

yönelmektedirler.

Küresel ve yerel anlamda havacılık alanında artan rekabet müşteriler açısından

birçok fayda oluşturmaktadır. Müşterinin pazara dâhil olmak istediği (satın alma öncesi

dönem) zaman sırasında tercih edebileceği birçok havayolu şirketi bulunmaktadır. Bu

nedenle müşteriler havayolu işletmesi tercih ederlerken birden fazla faktörü göz önünde

bulundurmaktadır. Öncelikle satın alma öncesinde bilgi sahibi olmak isteyen müşteriler,

bilgi eksikliği çektiği zamanlarda kendilerini huzursuz hissetmektedirler. Bunun

sonucunda ise havayolu şirketleri ve satın almak istedikleri biletler hakkında internet,

viral, acentalar ya da havayolu işletmeleri ile doğrudan iletişim kurarak bu eksikliklerini

gidermeye çalışmaktadırlar. Bir diğer yandan müşteriler satın alma davranışı öncesi

önceki seyahatlerini tekrardan analiz ederek daha sağlıklı kararlar vermek

isteyebilmektedirler. Satın alma sırasında işletmeler açısında güven arayan müşteriler,

hizmeti satın alırlarken ekonomik durumlarını göz önünde bulundurarak alabilecekleri

en konforlu ve iyi hizmeti almayı amaçlamaktadırlar.

Çalışmanın ilk bölümünde havacılık ve havayolu işletmeleri ile havayolu

işletmelerinin havacılık pazarındaki faaliyetleri ile ilgili literatür çalışması

yürütülmüştür. Çalışmanın ikinci bölümünde ise tüketici satın alma ve davranış türleri

ile tüketicinin satın alma davranışını etkileyen faktörler incelenerek havayolu pazarına

olan eğilimi anket yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir.

Araştırma bölümü olan 3.bölümde havayolu taşımacılığında tüketici satın alma

davranışlarını ölçen bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın araştırma bölümünde

550 katılımcıya anket aracılığı ile sorular sorulmuş ve veri seti oluşturulmuştur. 550

3

anket içerisinde yeterli veriyi sağlamayan ya da şüphe uyandırabilecek 178 anket

çıkartılarak geriye kalan 372 anket üzerinden analiz yapılmıştır.

Çalışmanın amacı, havayolu pazarındaki müşterinin düşünce yapısının ve istek

havuzunun analiz edilip, satın alma davranışları üzerindeki etkisinin ortaya

çıkarılmasıdır. Böylece hem müşteriler açısından hem de havayolu işletmeleri açısından

havayolu pazarında bulunan tüm faktörleri optimum seviyeye getirmek, yapılan

araştırmalar sonucunda çok daha mümkün bir hal alabilecektir. Bu durum havayolu

ulaşımında tüketici davranışlarını etkileyen faktörlerin ortaya çıkarılmasıyla

sağlanmaktadır.

4

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

SĠVĠL HAVACILIK

1.1. Sivil Havacılığın Tanımı, Tarihi ve GeliĢimi

Dünya‟da ve Türkiye‟de sivil hava taşımacılığı teknolojinin gelişimi ile paralel

olarak yukarıya doğru ivme kazanmaktadır. İnsanlığın varoluşundan bugüne insanoğlu,

kuşları taklit ederek gökyüzüne çıkma çalışmaları yapmıştır. Günümüzde halen

insanoğlu gökyüzünün en ücra köşelerine ulaşmaya çabalamaktadır. Sivil havacılık;

tanımı, tarihi ve gelişimi ile aşağıda detaylı olarak anlatılmaktadır.

1.1.1. Sivil Havacılık Tanımı

Sivil havacılık; havacılığın askeri boyutundan ayrılarak sivil hayatta insanların

ulaşım ihtiyaçlarını karşılayan, kargo, posta ve yük gibi malzemelerinin taşınmasına

olanak sağlayan ve eğlence tarafında ise bireylerin sportif olarak kendilerini

yetiştirebilecekleri bir alandır. Havayolu taşımacılığı bir diğer yandan bir hava aracının

seyrüsefer yoluyla taşıdığı kargo ve postanın, yer ve zaman faydası yaratmasına olanak

sağlamaktır. Günümüzde ise sportif ve ticari olarak ikiye ayrılan sivil havacılık, büyük

yatırımlar yapan havayolu şirketlerinin yarıştığı bir platform olarak

değerlendirilmektedir (Fry, vd., 2005; 125-129).

1.1.2. Sivil Havacılığın Tarihi ve GeliĢimi

Havacılık tarihi, insanoğlunun varoluşundan itibaren varlığını sürdürmektedir.

İnsanlar kanatlı hayvanlarla tanıştıkları andan itibaren uçma hevesine kapılıp,

gökyüzüne çıkacağı günü hayal etmişlerdir. 1010 yılında uçmak için ilk girişim, İmam

İsmail Cevheri‟nin kendi başına ürettiği kapı şeklinde kanatlar aracılığı ile Nişabur Ulu

Camii‟nden atlamasıdır. Bu atlayış başarısızlıkla sonuçlanmakta ve İsmail Cevheri ilk

Türk hava şehidi olarak kabul görmektedir (Ersoy, 2004: 5). İsmail Cevherinin yanı sıra

1010 yılından önce uçma ile ilgili bazı efsanelerden de bahsedilmektedir. Örneğin;

tarihte M.Ö. 4.yy Yunan mitolojisindeki İkarus efsanesi, 4.yy‟da Çinlilerin planör

çalışmaları, 9.yy‟da Mağribiler‟in planör çalışmaları gibi destansı hikayeler

5

bulunmaktadır. Fakat havacılık tarihinde Hezarfen Ahmet Çelebi‟ye kadar

gerçekleştirilen uçma çalışmalarının hepsinin başarısız olduğu bilinmektedir

(Saldıraner, 2011: 1-15).

Türk tarihinde bilinen en önemli havacılık girişimlerinden bir tanesi kabul

edilen, Hezarfen Ahmed Çelebi‟nin 1630 yılında İstanbul‟da Galata kulesinden

atlamasıyla İstanbul boğazını geçerek Üsküdar-Doğancılar tarafına inmesi, insanlara

havacılık alanında umut olmuş ve Hezarfen Ahmed Çelebi uçan ilk insan unvanının

sahibi olmayı hak etmiştir. Fakat o dönemlerde, insanlar için uçmak alışılagelmiş bir

durum olmadığından, dönemin padişahlarından IV. Murat kapıldığı endişe sonucu

Hezarfen Ahmet Çelebi‟yi bir kese altın ile ödüllendirerek Cezayir‟e yollamış ve bir

süre sonra Hezarfen Ahmet Çelebi Cezayir‟de yaşamını yitirmiştir (Karaaslan, 2012: 1).

Bireysel uçma çalışmalarının yanı sıra, havacılık tarihinde bilimsel çalışmalar

yaptığı bilinen ilk insan ise Leonardo Da Vinci‟dir. 15.yy‟da yaşamış olan ünlü bilim

adamı, fizikçi ve özellikle ressamlığı ile bilinen Leonardo Da Vinci, fizik bilgilerini

kullanarak kuşları taklit etmiş ve kendisinden sonra gelen havacılık tutkunu insanlara

yaklaşık olarak 150 hava aracı hakkında kaynak sağlayarak öncü olmuştur (Verel, 1985:

45). 17.yy‟a gelindiğinde ise Isaac Newton yaptığı aerodinamik ve mekanik çalışmalar

sonucu havada hareket edebilen araçlar icat etmeye başlamıştır (Ünlü, 2009: 46).

Havacılık çalışmaları bu tarihe kadar olumlu bir seyir izlerken, 18.yy‟da gerçekleşen

Fransız ihtilali Avrupa‟da yoğun olarak süren havacılık çalışmalarına sekte vurmuştur.

Fakat Annonay köyünde yaşayan Fransız asıllı Joseph ve Jacques kardeşler havacılığa

olan meraklarının getirdiği gözlem ile cisimlerin uçabilmesi için havadan daha hafif

olması gerektiğini düşünmüşler ve çalışmaları sonucu 1783 yılının haziran ayında ilk

sıcak hava balonuna 450 metre irtifa kazandırarak, 10 dakikada 2.5 km yol almasını

sağlamışlardır (Adıgüzel,vd., 2006: 14-15).

1899 yılında havacılıkta yaşanan gelişmeler sonucu Amerikalı Fizikçi Samuel

Peerpont Longley ilk insansız hava aracını uçurmayı başarmıştır. Ayrıca Amerikalı

Orville ve Wilbur Wright kardeşler ise 1903 yılında, 60 saniye uçuş gerçekleştirerek

260 m yol almayı başaran Flyer-1 adını verdikleri ilk uçağı üretmişlerdir. 1905‟te de

Wright kardeşler tarafından Flyer-III adını verdikleri geliştirilmiş uçak ise 30 dakika

6

boyunca havada 39 km yol kat edince diğer insanlar da havacılık adına çalışmalar

yapmaya karar vermişlerdir (Adıgüzel, vd., 2006: 14).

Fransız kardeşler olan Joseph ve Jacques‟in düşüncelerini destekleyecek yönde

çalışmalar yürüten emekli Alman subay olan Henri Giffard, insan taşımacılığını

düşünerek 1909‟da kontrol edilebilir hava gemisini bir diğer adıyla zeplini icat etmiştir.

Fakat icattan 5 yıl sonra meydana gelen I. Dünya savaşı sonucu, zeplinler insan

taşımacılığından çok, ülkelerin askeri amaçlarına hizmet etmişlerdir (Sürmeli, vd.,

1991: 3). Özellikle Almanya, zeplini I.Dünya savaşında askeri amaçlı olarak etkin bir

şekilde kullanmıştır. Diğer ülkeler ise zeplini askeri amaçların yanında sivil taşımacılık

yapmak içinde kullanmaya devam etmişlerdir. 1937 yılına kadar zeplinlerle toplam 590

saat uçuş gerçekleştirilmiş ve yaklaşık olarak 1.6 milyon kilometre yol kat edilmiştir.

135 km hız yapabilen zeplinler bu tarihe kadar yaklaşık 1000 kadar yolcu taşımışlardır.

Fakat 1937‟de meydana gelen Hindenburg faciasında zeplinde bulunan 97 kişilik

ekipten 62‟si kişi kurtulsa da, havacılığa karşı önyargılı olan insanların yanında hevesli

olan kişiler de havacılığa olan güvenlerini bir süreliğine kaybetmişlerdir (Uslu, 2011:

18).

1950‟li yıllarda teknolojinin çok gelişememiş olmasından dolayı havacılık tarihi

birçok kaza ve trajedi ile dolmuştur. 1950‟den bu yana havacılıkta yapılan güven ve

emniyet çalışmalarıyla havacılık, bir kişinin New York‟un yoğun bir caddesinde

karşıdan karşıya geçmesinden daha az tehlikeli bir hale gelmiş ve insanların güvenleri

tekrar kazanılmıştır (Shappell and Wiegmann, 2000: 1). Hava araçlarının hız avantajını

kullanmak isteyen ABD, 1911 ile 1927 yılları arasında öncellikle Posta idaresi olmak

üzere, 1925‟ten sonrada uçak posta yasasından sonra diğer uçak şirketleriyle beraber

postalarını uçaklar aracılığı ile taşımışlardır. Hatta 1927 yılında Boeing havacılık şirketi

1929 yılına kadar 6 bin yolcu ve 1.2 ton posta taşımak için ABD hükümetine taahhütte

bulunmuştur. Fakat 1930‟lara kadar yolcuların uçaklarla taşınması insanlar için pek

tatmin edici bir durum oluşturamamıştır (Sürmeli, 1991: 4). Ancak insanların uçaklar ile

taşınabilmeleri adına birçok çalışmalar yapılmış ve devletler tarafından destekler

sağlanmıştır. Son olarak bireylerin uçakları kullanmaları için devlet tarafından yapılan

yasal düzenlemeler ve finansal destekler sonucu 1936 yılında yolcu geliri ilk defa posta

taşımacılığından elde edilen geliri geçmiştir (Uslu, 2011: 18-19).

7

Türkiye‟de sivil havacılık ile ciddi anlamda ilgilenim 1910‟lu tarihlerde

olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, yabancı ülkelerde havacılık adına yapılan bütün

gelişmeleri yakından takip ederek en kısa sürede Türkiye‟ye getirmeye çalışıyordu.

Havacılık insanlık hayatında çok büyük yerler kaplayacak ve insanoğlu hava araçları

sayesinde uzaya, hatta yaşanılabilir başka gezegenlere yolculuk yapabilecekti (İrtifa,

2012: 1). Bu yüzden 1925 yılında Mustafa Kemal Atatürk 16 Şubat tarihinde vermiş

olduğu direktifle bugünkü adı Türk Hava Kurumu olan Türk Teyyare Cemiyetini

kurdurmuştur. Bir sene sonra ise Kayseri‟de uçak üretmek amacıyla Teyyare Otomobil

ve Motor A.Ş (TOMTAŞ) kurulmuştur (DHMİ, 2001: 5-7).

Mustafa Kemal Atatürk‟ün yatırımlarını desteklemek amacıyla Nuri Demirağ,

1935‟te İstanbul‟un Beşiktaş ilçesinde bir “Uçak fabrikası”, Yeşilköy ilçesinde

“Havaalanı ve Gök Okulu‟‟, Sivas‟ın ilçesi Divriği‟de ise “Uçak ve Motor fabrikası‟‟

inşa ettirmiştir. O dönemlerde Türkiye tarafından havacılığa verilen önem, 1940 yılında

Türkiye‟yi Avrupa‟nın en büyük 3.hava endüstrisine sahip bir ülke haline getirmiştir.

Türk Hava Kurumu, Kayseri ve Ankara‟da uçak ve motor imal etmeye devam ederken;

Nuri Demirağ noksansız yerli mühendis ve çalışanlarla Türk tipi ilk uçağı üretmeyi

başarmıştır. Saatte 325 km hız yapabilen ve 1000 km uçabilen Nu/D-38 adı verilen Türk

uçağı, Avrupa‟da A klas notu alarak yolcu uçakları arasında birinci sıraya yerleşmiştir

(Saldıraner, 1992: 33).

1937‟nin sonu ile 1938‟in başlarında Türk Hava Kurumu havacılıkta daha hızlı

ilerleyebilmek adına Nuri Demirağ‟dan 10 eğitim uçağı ve 65 tane de planör siparişinde

bulundu. Daha sonraları halkı havacılığa teşvik edebilmek adına Nuri Demirağ, 12 adet

uçak bulunan bir filoyu Türkiye‟nin farklı bölgelerindeki illere göndermiş ve halkın

güvenini, inancını kazanmıştır. Son olarak İstanbul‟dan Eskişehir‟e siparişlerin teslimi

için hareket eden uçakların Eskişehir‟e vardıktan sonra THK‟nın isteği üzerine tekrar

test edilmesi istendi. Yapılan test sonucunda acemi bir pilotun hatası yüzünden kaza

meydana gelmiş ve THK uçak siparişlerini iptal etmiştir. Bunun sonucunda ise Nuri

Demirağ durumu mahkemeye taşımaya karar vermiştir. Ne yazık ki mahkeme kararı

THK lehine çıkınca havacılık adına Nuri Demirağ‟ın kurmuş olduğu bütün fabrika ve

atölyeler kapatılmış ve satılamayan uçaklar bir hurdacıya verilmiştir (İrtifa, 2012: 1).

8

II.Dünya savaşı sırasında yalnızca Türkiye değil diğer ülkelerde havacılık

alanında duraklama yaşamışlar ve bu duruma çözüm olarak II.Dünya savaşının bitimine

yakın 52 ülke 1944 yılında Chicago‟da bir araya gelerek, havacılığın gelişimine katkıda

bulunmak amacıyla Uluslararası Sivil Havacılık Konvansiyonunu kurmuşlardır. Bu

tarihten 3 yıl sonra 26 ülke tarafından onaylanan Chicago anlaşması sonucu Uluslararası

Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) kurularak fiilen çalışmalarına başlamıştır (Wood ve

Sweginnis, 2006: 25-40). Merkezi Montreal/Kanada‟da bulunan ICAO‟ya Türkiye,

1945 yılında tam üye olarak katılmış fakat kurucu ülkelerinden biri olamamıştır.

(Adıgüzel, vd., 2006: 18-19). Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO)‟nün amacı

her zaman küresel olarak emniyeti, güvenliği, etkinliği ve çevre korumayı sağlamak için

standartlar-prosedürler uygulamak olmuştur. Günümüzde ICAO‟nun dünya çapında 190

üyesi bulunmakta ve bu üyelere birinci düzeyde hizmet sunulmaktadır (ICAO, Safety

Report, 2015b: 2-16).

Her ne kadar ICAO Türkiye‟deki havacılığı desteklese de Türkiye‟nin iç

işlerinde havacılık desteklenmeyince Türk havacılığı büyük zararlar görmüş ve bu

durumu fark eden ABD devleti Marshall adını verdikleri bir planla 1948-1952 yılları

arasında Türkiye‟ye uçak ve motor yardımında bulunmuştur. Fakat bu durum Türkiye

havacılığın yerel anlamda daha da gerilemesine sebep olmuş ve havacılık fabrikaları

kapatılarak farklı sektörlerde üretim yapılmaya başlanmıştır. Örneğin; THK‟nın motor

fabrikası 1955 yılında uçak motoru üretiminden vazgeçerek traktör üretimine

başlamıştır. Uçak fabrikası ise 1959 senesinde üretimini durdurmuş ve 6 yıl süresince

tamir-bakım ile ilgilenmiş, daha sonraları ise bu fabrika da traktör üretimine başlamıştır

(Korul ve Küçükönal, 2003: 25).

Oysa, daha 19.yüzyılın başlarındayken Türkiye‟de ilk hangarlar Sefaköy‟de inşa

edilmiş ve havacılık çalışmaları aktif olarak başlamıştır. Ayrıca 1933 yılında Türk Hava

Postaları adında bir kurum 5 uçak ile sivil havacılık taşımacılığını güvenli bir şekilde

gerçekleştirmekteydi (SHGM, 2009: 17). Türkiye‟de 1912‟de Yeşilköy‟de kurulan

havaalanı ilk sivil havaalanı unvanına sahiptir. Daha sonraları 1924‟te Gaziemir‟de,

1931‟de Diyarbakır‟da, 1935‟te Güvercinlik‟te, 1936‟da İnönü‟de, 1937‟de Adana‟da

ve 1955‟te Esenboğa‟da havalimanları kurulmuştur (Saldıraner, 2011: 1-15).

9

Aynı yıllarda Dünya‟da ise farklı bir hava aracı olarak görülen, sabit yerden

havalanabilen helikopterler icat edilmiş ve helikopterler ile yapılan ilk deneme 1938

yılında gerçekleşmiştir. Fakat bu tarihler II.Dünya savaşının başlangıcına geldiğinden

dolayı ülkeler helikopterlerle pek fazla ilgilenememiş ve henüz keşfedilmiş olan

helikopterler geri planda kalmıştır (Adıgüzel, vd., 2006: 16). Türkiye, havacılık

sektöründe en etkin kuruluşlardan biri olan ICAO birliğine katılarak insanların havacılık

sektörüne karşı yeniden olumlu tepkiler göstermesine olanak sağlasa da, ülke içerisinde

havacılık sektörünün desteklenmemesinden dolayı duraklama dönemini yaşanmaya

devam etmiştir. Bu durumun çözülebilmesi adına 1954 yılında Ulaştırma bakanlığı,

Türkiye‟deki havacılığı denetlemek ve geliştirmek amacıyla Sivil Havacılık Daire

Başkanlığını kurmuştur. Daha sonra bu kurum Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ismini

alarak 1987 yılından günümüze kadar hizmetini devam ettirmektedir (SHGM, 2009: 17

).

II.Dünya savaşının bitiminden sonra 1960 yılında İngilizler tarafından “Harrier‟‟

adı verilen ve sabit bir yerden kalkış yapabilen uçaklar üretildi. Havacılıkta

gelişmelerini hızla sürdüren İngilizler yaklaşık 10 yıl sonra 1970‟li yıllarda Fransa ile

ortak çalışarak “Concorde‟‟ adı verilen ilk ses üstü uçağı ürettiler. Yine aynı yıllarda

Rusya‟da TU 144 adını verdikleri bir ses üstü uçak üretimini tamamlamış

bulunmaktaydı. Avrupa‟da bu gelişmeler olurken Türkiye ilk olarak 1933 yılında

Havayolları Devlet İşletmesi adıyla kurulan Devlet Havayolları Umum Müdürlüğü,

Türk havacılığında önemli bir yere sahipti. Dünya‟daki havacılık gelişmeleri Devlet

Havayolları Umum Müdürlüğünün gelişimine yardımcı olabilmek amacıyla yakın

takibe alındı. 1955 yılında ise Devlet Havayolları Umum Müdürlüğü ismi kaldırılarak

bugünkü ismi olan Türk Hava Yolları kullanılmaya başlandı (Adıgüzel, 2006:16-18).

Türkiye‟deki bayrak taşıyıcısı Türk Hava Yollarından sonra sıra havaalanlarını

denetleme ve geliştirmeye gelmişti. Bu yüzden 1956 yılında 6686 sayılı kanunla

havayollarını işletme, kontrol ve emniyeti sağlama amacıyla Devlet Hava Meydanları

İşletmesi (DHMİ) kuruldu. Daha sonra hem havacılık şirketlerine hem de

havaalanlarına kalifiyeli eleman yetiştirebilmek için Türkiye genelinde birçok yüksek

okul ve fakülte açıldı (Adıgüzel, vd., 2006: 32-33).

10

Üretilen yüksek hızlı uçaklar ve teknolojinin hızlı gelişimi insanlar arasında

Dünya‟dan başka bir yerde hayat olup olmadığı konusunda tartışmalar başlamasına

neden olmuş ve uzaya çıkma konusunda çalışmalar yapılmaya karar verilmiştir.

Havacılık uzay teknolojileri ile donatılarak ulaşılabilecek en yüksek irtifaya çıkan

yüksek hızlı hava araçları üretilerek test uçuşları 1950‟li yılların sonuna doğru başarıyla

sonuçlandırıldı. 1980‟lerde ise NASA yaptığı çalışmalarla daha üstün özellikli uçaklar

üreterek hava-uzay çalışmalarında oldukça büyük adımlar atmayı başarmıştır. Uzayda

yolculuk yapması planlanan araçlar için yapılan büyük araştırmalar, insanların uzaya

istedikleri zaman yolculuk edebilmeleri adına ışık olmuştur. Uzaya yolculuk amacıyla

üretilen hava araçlarının yeryüzünde kullanılması dâhilinde ise insanların Dünya‟nın bir

ucundan diğer ucuna günlük kullanılan havacılık araçlarına göre 8 kat daha kısa sürede

gidebileceği düşünülmektedir (Bal, 2014: 1465).

Avrupa ve Türkiye‟de havacılık adına çalışmalar olurken 1978 yılında çıkarılan

havacılık deregülasyon yasası sonucu ABD, havacılıktaki himayeci desteğini

sonlandırmış ve havayollarının pazar ekonomisini benimsemelerini sağlamıştır. Böylece

havacılık 1986‟da 19,7 milyar dolar ithalat ve 7,9 milyar dolarlık ihracatla ABD

pazarında kâr oranı en yüksek sektör olmayı başarmıştır. Havacılıkta ithalat ve ihracat

kargo, yük ve posta taşımacılığını belirtmektedir (Sürmeli, 1991: 3-4).

1983 yılına kadar duraklama döneminde kalan Türkiye havacılık adına Amerika

ya da Avrupa kadar gelişme kaydedememiştir. Yine de havacılık temellerinin sağlam

olması düşüncesi ile hareket etmekte ve 1973‟te TUSAŞ (Türk Uçak Sanayii A.Ş)‟ı,

1983‟te Ankara‟da (Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.)‟i ve Eskişehir‟de TEI

(Tusaş Motor Sanayii)‟i kurarak havacılık alanında geri kalmamaya çabalamıştır (Kaya,

2000: 25-26). 1983 yılına gelindiğinde Sivil Havacılıkta kabul edilen 2920 sayılı

kanunun yürürlüğe girip işlemesiyle beraber, Türkiye‟de havacılık 1983 yılından sonra

belirgin bir şekilde hızla gelişme göstermiştir. Yayınlanan kanun sonrasında

Türkiye‟nin bayrak taşıyıcısı olan Türk Hava Yolları daha fazla ekonomik gelir elde

edebilmek adına Türkiye‟nin jeopolitik özelliğini kullanarak dış ülkelere açılmayı

hedeflemiş ve bunun doğrultusunda da filosunu genişletme yoluna gitmiştir (Korul ve

Küçükönal, 2003: 25).

11

1983 yılında kabul edilen 2920 sayılı havacılık kanunu ile Türk Hava Yolları‟nın

yanı sıra Türkiye‟de özel havayolu şirketlerinin kurulmasının alt yapısı oluşturulmuştur.

Bu fırsattan yararlanmak isteyen işletmeler Türkiye pazarında birçok özel havayolu

işletmesi kurmuştur. Fakat aniden oluşan rekabet bazı havayollarının tutunamayıp iflas

etmesine sebep olmuştur (Korul ve Küçükönal, 2003: 25).

Türkiye‟deki sivil havacılığın 1983 yılına kadar istenilen ivmede

gelişememesinin bir diğer sebebi ise 1950 yılından sonra tüm Dünya‟da yaşanan petrol

krizleri, Asya krizi ve Körfez savaşıdır. Türkiye havacılığına büyük ket vuran bu olaylar

ve yaşanan ekonomik krizler, Türkiye‟nin o dönemlerde çalışmalarını havayollarından

çekip daha çok kara ve demiryollarına yönlendirmesinin başlıca nedenlerindendir.

Yaşanan krizler yüzünden havacılık şirketleri filolarını küçültüp, çalışan sayılarında

azalmaya gitmek zorunda kalmıştır. Çıkarılan 2920 havacılık kanunundan sonra

Türkiye, havacılık sektörünün gelişmesi yönünde büyük bir ivme kazanmış ve özel

sektörün havacılığa girmesi ile havayolu sayısı, havacılıkta istihdam ve Türkiye çapında

yapılan uçuş sayısında belirgin sayıda artış görülmüştür. 2000‟li yıllarda Türkiye‟den

hava ulaşımı ile yapılacak 3 saatlik yolculukla yaklaşık 52 ülkeye ulaşabilme imkanı,

Türkiye‟nin havacılık konusunda önemli gelişmeler yarattığının bir kanıtıdır (Karatay,

vd., 2014: 1).

Havacılık 11 Eylül 2001 tarihine kadar büyük bir gelişme içerisinde olmuştur.

11 Eylül 2001 tarihinde yaşanan suikast olayları sonucu, bahsedilen tarih havacılıkta

kara leke olarak yer edinmektedir. 11 Eylül olayları ile ilgili yayınlanan 9/11 komisyon

raporuna göre havacılıkta birçok zaaf bulunmuştur. Bu zaaflara başlıca güvenlik

çalışanlarının işe alınırken yeterince araştırılmaması, yolcuların eşyalarının yeterince

incelenmemesi ve çalışanların güvenlik konularında kullanmaması gereken yerlerde

inisiyatif kullanması örnek olarak verilebilir. Fakat yaşanan bu olaylardan sonra

Amerika‟nın havacılık komisyonları ile beraber almış olduğu kararlar ve yaptırımlar

sonucu havacılık şirketleri ve havaalanlarında güvenlik konusunda değişimler meydana

gelmiş ve bu değişimler hem havayolları hem de havaalanları için oldukça maliyetli

olmuştur (Kean, T.H., vd., 9/11 comssion report, 2004).

11 Eylül 2001 tarihinden itibaren havacılık daha güvenli ve emniyetli bir şekilde

gelişme göstermeye devam etmiştir. Ticari anlamda ise 2003 yılına geldiğimizde

12

Türkiye‟nin iç hatlarda gittiği serbestleşme hareketi, bağımsız SLOT (Koordine edilen

bir havaalanında belirli bir gün ve saatte iniş veya kalkış izni) merkezi kurulması, Türk

Hava Yolları için bir dönüm noktası oluşturmaktadır. Serbestleşme ile beraber rekabetin

ortaya çıkması ile havacılıkta daha fazla seçeneğin bulunması tüketiciler açısından da

oldukça büyük bir gelişme olmuştur. (Gerede ve Orhan, 2015: 166-167). Türk Hava

Yollarının sadece iç hatlarda değil dış hatlarda da birçok başarısı bulunmaktadır.

Havacılık sektörüne Cumhuriyet kurulduktan sonra bir hayli önem veren Türkiye,

çalışmalarının karşılığını Türk Hava Yollarının almış olduğu ödüller ile hak ettiğini

göstermektedir. Birleşik Krallık‟ta danışmaya dayalı ticari havayolları uçuş araştırma

servisi olan Skytrax‟ın 2016‟da yaptığı araştırmalarına göre, hemen hemen her alanda 5

üzerinden en az 4 yıldız alan Türk Hava Yolları, Avrupa‟da son altı yılın en iyi

havayolu seçilmiştir. Ayrıca Türk Havayolları 2014 yılının ilk 9 ayında yapmış olduğu

1 milyar 545 milyon TL net kar ile Türkiye‟de havacılığa verilen önemi ve havacılığın

gelişim hızını kanıtlamıştır. Bu ivme Türk Hava Yollarının geçen sene aynı dönemine

kıyasla %33 oranında artış göstermektedir (www.turkishairlines.com.tr, 2016a).

Günümüzde, Dünya‟daki Havacılığın gelişimi ise büyük hava şirketlerinin

Dünya çapında moda olan hibrid teknolojisine yatırım yapması yönünde olacağı

düşünülmektedir. Hibrid teknolojisi kullanmanın birçok gerekçesi olduğunu savunan bu

şirketler öncelikle yakıt yönünden daha tasarruflu, çevre dostu ve değişimlere daha hızlı

ayak uydurabilen bir teknoloji olduğunu öne sürmektedirler. Hedeflenen hibrid

teknolojisi ile uçak motorları daha fazla yakıt tasarrufu yapabilecek ve yeşil motor

kavramı havacılık sektöründe aktif olarak rol oynayabilecektir (Sabre Airline Solutions,

2015: 4).

1.1.3. Sivil Havacılığın Kapsamı

Sivil havacılık, ticari ve sportif olan, fakat askeri olmayan havacılık faaliyetlerinin

hepsini kapsamaktadır. Bu başlık altında sivil havacılık kapsamındaki üç temel konu, ve

Türkiye‟de IATA‟ya bağlı havayolu işletmeleri incelenecektir. Bunlar;

Sivil Havacılık Kuruluşları

Uluslararası Sivil Havacılık Anlaşmaları

Havayolu İttifakları‟dır.

13

1.1.3.1. Sivil Havacılık KuruluĢları

Dünyada ve Türkiye‟de havacılık için daha güvenli bir yapı oluşturulması ve

daha emniyetli gelişme gösterilmesi adına çalışmalar yapan birçok havacılık örgütü

bulunmaktadır. Bu örgütler alt başlıklar olarak incelenmiştir.

1.1.3.1.1. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO)

İkinci dünya savaşı sırasında önemi bir hayli anlaşılan havacılık daha fazla

geliştirilmek istenmiş, fakat bu gelişimleri teknik ve politik sorunlar takip etmiştir.

Ortaya çıkan problemlerin çözülmesi amacıyla ABD, 1944 yılında 55 ülkeye Şikago‟da

toplanılması üzere bildiri yollamıştır. 55 ülkeden 3 tanesi davete icap etmemiş ve kalan

52 ülke ile yapılan 5 haftalık çalışma sonucu Dünya‟daki havacılığın düzenlenmesi ve

denetlenmesi görevini üstlenecek havacılık örgütü olan Uluslararası Sivil Havacılık

Örgütü (ICAO) için anlaşma hazırlanıp ülkelerin imzalanması beklenmiştir. Türkiye bu

anlaşmaya 1945 yılında cevap vererek 4749 sayılı kanun tüzüğü ile anlaşmaya taraf

olmuştur. Diğer ülkelerin imzalarıyla da ICAO 1947 yılında resmi olarak faaliyete

geçmiştir (Uslu, 2011: 269). Aslında ilk olarak 1919‟da Paris‟te Hava Ulaşım Kuralları

ülkeler tarafından kabul edilmiştir ve alınan kararlar doğrultusunda Havacılık Kuralları

Uluslararası Komisyonu (ICAN) oluşturulmuştur. Ancak daha sonradan ortaya çıkan

savaşlar sonucu çalışmalarına ara veren ICAN, 1944 yılında ABD tarafından tekrar

gündeme getirilmiş ve yeniden düzenlenerek adı ICAO olarak değiştirilmiştir (Cavaklı,

S., 2013: 99-100).

ICAO‟un amacı ülkelerde yaşanan kazaların istatistiklerini alarak meydana

gelme sebepleri üzerinde verisel çalışmalar yürütüp bu kazaları engellemek (Herrera,

I.A., vd, 2008: 1156) ve havacılığın daha güvenli bir hale gelmesini sağlayarak düzenli

bir gelişme periyoduna girmesine katkıda bulunmaktır. Bu yüzden ICAO‟ya üye olan

190 ülke kendi sahası içinde yaşanan kazaları ICAO‟ya bildirmekle yükümlüdürler.

Fakat kaza ve kırım kapsamında meydana gelen kazaların yaklaşık olarak yalnızca

%68‟i ülkeler tarafından ICAO‟ya bildirilmektedir. Geri kalan kazalar hakkındaki

bilgileri ise ICAO sigorta şirketlerinden, medyalardan ve endüstriden toplamaktadır

(ICAO, Item 11, 2009: 1-2). ICAO tarafından kazalar azaltılarak insanların güvenleri

14

kazanılmak istenmiş ve ulaşım pazarındaki yolcuların havacılığı tercih etmesi adına

birçok çalışmalar yapılmıştır.

ICAO bu kazaların azaltılmasını sağlamak amacıyla CRM adında eğitim

programı oluşturmuştur. ICAO‟nun kurallarını takip eden ülkeler, havacılıkta eğitimin

önem arz etmesi konusunda hemfikirdirler. Ayrıca ICAO‟nun çıkarmış olduğu bir diğer

program olan çizgi odaklı uçuş eğitimi (LOFT) sayesinde, pilotlar kendilerini fizyolojik

ve psikolojik olarak geliştirebilmektedirler. Günümüzde hemen hemen bütün taşıyıcılar

teknik ve uçuş eğitimini uygulamak için LOFT ve CRM programlarını

kullanmaktadırlar. Bu sayede her sene insan hatası yüzünden artan kaza oranlarında son

senelerde bir istikrar yakalanmış ve daha da azaltılması hedeflenmiştir (Butler, J., 1998:

6).

1.1.3.1.2. Uluslararası Hava TaĢımacılığı Birliği (IATA)

1945 senesinde Havana, Küba‟da kurulan IATA, Dünya çapında güvenli, ekonomik

ve emniyetli bir hava taşımacılığı sistemi kurmayı amaçlamaktadır. ICAO‟nun aksine

IATA‟ya üye olanlar, ülkeler değil havayolu şirketleridir. 1945 yılında IATA‟nın 57

tane üyesi bulunurken, günümüzdeki üye sayısı 140 farklı ülkeden 265 havayolu

şirketidir. Bu da göstermektedir ki, IATA‟nın etki alanı Dünya genelinde hava trafiğinin

%83‟ü kadardır (Uslu, 2011: 279).

Türkiye‟den IATA‟ya üye olan havayolu şirketlerinde, Türk Hava Yolları başta

olmak üzere, Atlasglobal, Corendon Havayolları, Freebird Havayolları, Onur Hava

Taşımacılığı, Pegasus Havayolları, MNG havayolları ve Sun Express havayolu şirketi

bulunmaktadır (www.iata.org, 2016a). Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği

(IATA)‟ne göre 3,3 milyardan fazla insan güvenli bir şekilde 38 milyon sefer ile gitmek

istedikleri noktaya ulaşabilmektedirler. Yapılan güvenli uçuşların göstergesi olarak

2014‟te küresel kaza oranının 0,23 ile (bu oran her 4.4 milyon uçuşta bir kazaya denk

gelmektedir) tarihteki en düşük oran olması göze çarpmaktadır. Bu da, IATA ve

ICAO‟nun ortaklaşa çalışmalarının havacılık güvenliğine ve emniyetine birçok katkıda

bulunduğunu ve bulunmaya devam etmekte olduğunu göstermektedir. 2013‟te 81 olan

kaza sayısı 2014‟te 73‟e düşmüş ve bu kazaların en büyüğü 17 Temmuz 2014‟te

Ukrayna üzerinde meydana gelen 298 kişinin ölümüne sebebiyet veren Malezya

Havayolları uçağının gerçekleştirdiği kaza olmuştur. Bu kaza tarihte ki en büyük

15

kazalardan biri olarak yerini almıştır (Alnuaimi, Q, A, B., 2015: 6). IATA,

havayollarının güvenliğini ve emniyetini sağlamasının yanı sıra fiyat tarifelerinin

belirlenmesinde de rol oynamaktadır (Gerede, E., 2015a: 42).

IATA‟nın sunmuş olduğu diğer hizmetlerin de havayolları şirketlerine birçok katkısı

bulunmaktadır. Bunlar (www.iata.org, 2016b);

Küresel tanınma,

Havacılıkta başarı için gerekli olan öncelikleri belirleyebilme ve sahip olma

imkanı,

Havacılıkta yaşanan değişimleri takip etme ve ayak uydurabilme,

Maliyetleri azaltarak tasarruf yapabilme,

Artan haberleşme imkanları ve,

Önemli ticari hizmetler ile eğitim‟dir.

1.1.3.1.3. Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC)

Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC), 1955 yılında 19 üye devlet ile

birlikte Fransa‟nın Strazburg adlı şehrinde ICAO ve Avrupa Konseyi tarafından,

havacılıkta güvenliği etkinliği ve düzenli sürdürülebilirliği sağlayabilmek amacı ile

kurulmuştur (Patrick, 2015: 2-3). Günümüzde ECAC‟ın toplam 44 devlet üyesi

bulunmaktadır. Türkiye‟de ECAC‟a üye devletler arasında yer almaktadır (Kılınç, 2011:

119-123). Hatta 1 Temmuz 2015‟te Strazburg‟ta düzenlenen toplantıda Türkiye Sivil

Havacılık Genel Müdürü Bilal EKŞİ, ikinci kez üç yıl süre ile ECAC‟ın başkan

yardımcılığına seçilmiştir (web.shgm.gov.tr, 2016b). ECAC kuruluşu, öncelikli amacı

güvenlik olmak üzere 28‟i Avrupa‟da 16‟sı Avrupa‟da olmayan üye devletler için 3

büyük proje ile amaçlarını devam ettirmeyi planlamaktadır. Bu amaçlar;

Avrupa‟da kullanılan raporlama sistemlerini Avrupa dışındaki ülkelere de

ulaştırabilme,

Avrupa Birliği üyesi olmayan devletlerin ihtiyaçlarını belirleme ve,

Search and Rescue (SAR) sistemini tüm dünya genelinde kurarak veri tabanı

üzerinden etkinliklerine devam etmektir.

16

ECAC toplantılarını üye devletlerin Ulaştırma Bakanları ile yaparak ülkelerde

bazı alt çalışma grupları oluşturup, Avrupa‟da hava taşımacılığının serbestleşmesi,

Avrupa‟da artan hava trafiğine karşın düzenlemeler ve Atlantik aşırı uçuşlara yönelik

düzenlemeler, charter uçuşlara yönelik düzenlemeler, çevre korunmasına yönelik

düzenlemeler, Avrupa düzeyinde geçerli pilot lisansı düzenlemeleri, hava taşımacılığına

karşı illegal eylemlerin önlenmesine yönelik düzenlemeler ve Avrupa dışındaki ülkeler

ile ilişkilerin geliştirilmesi yönünde düzenlemeler gibi konularda gelişmeler kaydetmeyi

planlamaktadır (ICAO, 2015a: 116-131).

1.1.3.1.4. Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü (EUROCONTROL)

Özellikle II.Dünya savaşından sonra havacılığa verilen önem doğrultusunda sivil

havacılık işletmelerinde ve dolayısıyla seyrüsefer yapan uçak sayısında ciddi oranda bir

artış meydana gelmiştir. Havacılıkta artan trafiği düzenleyerek şirketlerin daha güvenli

uçuşlar gerçekleştirebilmesi amacıyla Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Almanya,

İngiltere ve Fransa bir araya gelerek 1960 yılında EUROCONTROL‟ü kurmuşlardır.

Ülkelerin aralarında yapmış olduğu anlaşmaya göre, 6 üye devletin havacılık sahası

ortak kullanıma açılarak EUROCONTROL tarafından hazırlanan uçuş planları bu

karara uyularak oluşturulacaktır (Uslu, 2011: 281-282).

Merkezi Brüksel olan ve günümüzde 41 üyesi bulunan EUROCONTROL‟e

Türkiye 1988 tarihinde onuncu üye ülke olarak katılmıştır (Kılınç, 2011: 119-123).

EUROCONTROL kuruluşuna son olarak katılan ülkeler ise sırasıyla 29 Nisan 2016‟da

Fas ve 2 Haziran 2016 yılında İsrail‟dir. Günümüzde EUROCONTROL için 4 Avrupa

ülkesinde, hava trafik yönetimini daha da geliştirmek amacıyla çalışan, alanlarında

uzman toplam 1900 kişi bulunmaktadır (www.eurocontrol.int, 2016). Özellikle Avrupa

sahasındaki hava trafiğini düzenleyerek daha fazla uçuşu daha etkin hale getirmeyi

amaçlayan EUROCONTROL, bu sayede yolcuların daha geniş uçuş ağına sahip

olabileceğini planlamaktadır.

1.1.3.1.5. Avrupa Havayolları Birliği (AEA)

1952 yılında, 4 havacılık şirketi- Air France, KLM, Sabena ve Swissair-

tarafından ilk adımda büro olarak kurulan ve adına ise Hava Araştırma Bürosu denilen,

Avrupa Havayolları Birliği, daha sonraları bünyesine British European Airways‟i alarak

17

daha geniş alanlara hitap etmeye başlamıştır. Günümüzde 31 üye havayolu bulunan ve

merkezi Brüksel olan Avrupa Havayolları Birliği, sahip olduğu üye havayollarını

havacılık alanında hem diğer havayollarına karşı hem de diğer kuruluşlara karşı temsil

etmek amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Türk Hava Yollarının da üye olduğu

AEA‟nın üyeleri, 2005 senesinde toplam 346.475.239 yolcu taşımıştır. AEA,

günümüzde yıllık 400 milyon yolcu ve 6 milyon ton kargo taşımaktadır. Ayrıca,

bünyesinde 2600 uçak bulunmakta ve bu uçaklar günde 1100 uçuşla 170 farklı ülkede

640 noktaya uçuş gerçekleştirmektedir (www.aea.be, 2016).

1 Ocak 2014 tarihinde 150 delege ile Brüksel‟de toplanan Avrupa Havayolları

Birliği üyeleri, kullandığı oylar ile başkanlık görevini Brüksel Havayolları CEO‟su

Bernard Gustin‟den alarak Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil‟e

devretmiştir. Temel Kotil‟in yaptığı açıklamaya göre bir dahaki zirve İstanbul‟da

gerçekleşecektir (Sciot ve Vajnai, 2014: 1).

1.1.3.1.6. MüĢterek Havacılık Otoriteleri (JAA)

1970‟li yıllarda kurulan JAA resmi anlamda diğer birkaç kuruluş ile beraber 1986

yılında hem Lüksemburg‟ta hem de Lahey‟de imzalanan Avrupa Tek Senedi (Single

European Act) anlaşmasından sonra faaliyet göstermeye başlamıştır. JAA‟nın

Avrupa‟daki görevi, Amerika‟nın havacılık birliği olan FAA (Federal Aviation

Administration) ile benzerlik göstermektedir. Avrupa‟da ECAC kuruluşu ile ilişkili

olmasına rağmen, JAA görevlerini, Avrupa‟da dahil diğer organizasyonların altında

gerçekleştirmektedir. JAA‟nın görevleri ise şu şekilde sıralanabilir;

Tüm sınıflardaki hava araçlarının faaliyetleri,

Havacılıkta emniyet,

Hava araçlarının lisanslandırılması,

Hava araçlarının bakımları,

Havacılıktaki tasarımların sertifikalandırılması üzerine çalışmalar yürütmek ve

genellikle yılda bir kez çalışmalarını Ulaştırma Bakanlığına rapor etmektir.

Ayrıca, JAA Avrupa‟da düzenli tarihlerde toplantılar düzenleyerek hangi kanunlar

değiştirilmeli ya da geliştirilmeli gibi konular üzerine tartışarak Avrupa‟da üst düzey

ulusal devlet memurlarının bir ağını oluşturmaktadırlar. 2000‟li yıllarda 30 üyesi (20

18

asıl üye, 10 geçici üye) bulunan JAA‟nın görevlerini 2010 yılından itibaren Avrupa

Hava Güvenliği Ajansı (EASA) yürütecektir (Pierre ve Peters, 2009: 343-346).

Türkiye‟nin JAA kuruluşuna girme aşamaları ise şu şekilde gelişmiştir. 1994 başvuru

gerçekleşmiş, 1996‟da Türkiye JAA‟ya aday üye olmuş ve 2001 yılında tam üye olarak

JAA‟da yerini almıştır. Airbus ile aynı tarihlerde kurulmuş olan JAA, görevlerinden biri

olan hava araçlarının tasarımları konusundaki ilk örneği Airbus‟ın A300 uçağı olmuştur.

1967 yılında tasarlamaya başladığı A300 uçağının ilk uçuşu 1972‟de gerçekleşmiştir.

JAA‟nın kuruluşunun uzun bir süreçte gerçekleşmesinden dolayı çalışmalarının bazıları

resmi bazıları ise gayri resmi olarak yer almaktadır (Kıran, 2010: 35-36).

Günümüzde JAA‟nın görevlerini yapan EASA kuruluşunun yasal statüde bir

otoritesi bulunmaktadır. Bu yüzden EASA‟ya yasal olarak tanınan bir güç ortaya

çıkmaktadır. Fakat JAA kuruluşunun yasal olarak bir otoritesi bulunmamaktaydı. Bunun

anlamı; yasal olarak sertifika oluşturamıyorlardı yalnızca tavsiye ve yardımda

bulunabiliyorlardı (Florio, 2006: 14-15).

1.1.3.1.7. Avrupa Hava Güvenliği Ajansı (EASA)

Avrupa Hava Güvenliği Ajansı (EASA), Avrupa‟nın, JAA kuruluşunun

çalışmalarından memnun olmamasından dolayı oluşturduğu kuruluştur. 1989‟da kurulan

JAA‟nın, Avrupa‟daki güvenlik standardını oluşturmak, sertifikasyon gibi belgeleme

işlemlerinin bir standarda sahip olması, havacılık sektörünü hem emniyet hem de ticari

olarak temel prosedürlerle desteklemek ve havacılıkla ilgili her türlü ögeyi temsil etmek

gibi beklenen görevleri tam anlamıyla yerine getirememesinden dolayı EASA‟nın

kurulması gündeme gelmiştir. JAA‟nın görevlerini yapmakta zorlanmasının en büyük

nedeni, JAA standartlarının zorunlu olmamasından dolayı kanunlaştırılamamasıdır. JAA

ile yapılan anlaşmalara göre prosedürlerin kanunen bağlayıcı bir özelliği

bulunmamaktadır (Kıran, 2010: 36).

Bu durumların sonucu olarak EASA, Avrupa Birliği tarafından Avrupa‟daki

havacılık emniyetini ve güvenliğini sağlayabilmek adına 1998 yılında çıkarılan

1592/2002 tüzüğüne ithafen 2002 yılında çalışmalara başlamıştır. 2003 yılına

gelindiğinde ise EASA faaliyetlerine etkin olarak başlamış bulunmaktadır. Türkiye

havacılıkta emniyet konusunda yapılan tüm çalışmalarını desteklediğini Avrupa‟ya

bildirmiştir. Fakat sonradan Türkiye EASA‟nın sadece Avrupa ülkesi üyelerine açık

19

olması bildirisi sonucu EASA‟nın asıl amacının uçuşta emniyeti değil bilhassa

politikayı desteklediğini düşünmektedir. Yapmış olduğu bu gerekçeye yönelik

Türkiye‟nin destek aldığı durum ise şu şekildedir. Avrupa‟daki ECAC kuruluşunun 41

üye ülkesi 6 tanede potansiyel üye ülkesi bulunmaktadır. Fakat EASA kuruluşu 47

ülkenin bulunduğu bir bölgeyi 25 ülke ile temsil etmeye çalışmaktadır. Bu sayının

yeterli olacağı konusunda Türkiye‟nin endişe duyduğu belirtilmiştir (Yalçın ve Aras,

2004: 1-3).

Genel olarak EASA‟nın işlevleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Kıran, 2010: 42-43):

Uçaklar ve uçuş ekibi ile ilgili gerekli olan durumların sertifikalandırılması,

Üye ülkelerin ve havacılık işletmelerinin yararlanabileceği rehber materyaller

oluşturulması,

Havacılık şirketlerinin filoları ile ilgili teknik incelemelerin yapılması,

İthalat ve ihracat sertifikalarının düzenlenmesi gibi konuları tek merkezde

işleyerek etkinliğin arttırılması,

Avrupa Birliğinin kanun hazırlamasına destek olmak ve üye devletlerin

havacılık kanunlarına uymasının sağlanması,

FAA (ABD), Eurocontrol (Avrupa), DAC/CTA (Brezilya), Transport Canada

(Kanada), Interstate Aviation Committee (Rusya) ve ICAO gibi diğer havacılık

kuruluşları ile işbirliği yapılarak havacılığın daha etkin ve verimli olmasının

sağlanmasıdır.

1.1.3.1.8. Federal Havacılık Ġdaresi (FAA)

Federal Havacılık İdaresi (FAA) 1958 yılında Amerika Birleşik Devletleri

tarafından sivil havacılığın faaliyetlerini yönetmesi amacıyla kurulmuştur. FAA,

havacılıkta kuralları koyabilen, havacılık planlamalarını düzenleyen, emniyetli ve etkin

bir şekilde hava trafik akışını sağlayan ABD‟nin ulaştırma bakanlığına bağlı bir

kurumdur (Uslu, 2011: 284-285). Havacılığın ABD‟de çok yoğun olması sebebiyle

FAA‟ın sorumlulukları diğer kuruluşlara kıyasla daha fazladır. Yaklaşık 19,299

havalimanını, 7,523 ticari hava aracını, 199,927 genel kategori hava aracını, 9,766

helikopteri, her an havada olan 7,000 hava aracını, günlük 23,911 sayısını bulan ticari

uçuşları ve günlük yaklaşık olarak uçan 2,246,000 yolcuyu, 21 hava trafik kontrol

20

merkezleri, 476 hava trafik kulesi, 197 radar yaklaşma terminali, 14,000 hava trafik

kontrolü çalışanı ile denetleyip düzenlemektedirler (Bureau of Transport Statistics,

2016: 30-45).

FAA sadece ABD‟de değil, Avrupa‟da da EUROCONTROL ile beraber çalışarak

havacılığın gelişmesi ve kazaların en az orana indirgenmesi için Gelecekteki İletişim

Çalışmaları (FCS) üzerine ortaklaşa çalışmalar yürütmektedir (Kerczewski ve Dyer,

2006: 1). EUROCONTROL‟ün yanı sıra FAA, Avrupa‟da JAA kuruluşu ile de birçok

çalışmada beraber yer almıştır. FAA ve JAA 1980‟li yıllarda tanışmışlar ve ortak

konferanslar düzenleyerek havacılığı küresel anlamda geliştirmek için kurallarını

harmonize etmişlerdir (Pierre ve Peters, 2009: 354).

FAA, meydana gelmiş uçuş kazalarından çıkardığı rapor sonucu 3 ana hata ortaya

çıkarmıştır. Bunlar;

Yargı-karar,

Prosedür,

Anlayış, fiziki ve beceridir.

FAA kazaların bilhassa insan hatasından olduğunu ileri sürmekte ve ölümcül

kazaların %52‟sinin ise yukarıda verilen ana hatalardan olan yargı-karar verme

hatasından meydana geldiğini belirtmektedir (Karakuş, 2006: 52). İnsan hatalarını

önleyebilmek amacı ile FAA sadece eğitim üzerine değil otomatik pilotları geliştirme

üzerine de çalışmalar yapmaktadır. FAA, otomatik pilotların minimum uçuş seviyesi

konusunda gelişme kaydederek uçakların 170 metreye kadar çıktıktan sonra otomatik

pilotların devreye girmesinde bir sakınca görmediklerini belirtmektedir. 170 metreye

tırmanana kadar FAA taşıyıcıya yetki vermediği sürece otomatik pilot kullanımını

kısıtlayabilir. Yapılan araştırmalar sonucunda uçuş boyunca uçakların %90 oranında

otomatik pilotlar tarafından kullandığı kanısına varılmıştır. Bu nedenle FAA otomatik

pilotların sık sık geliştirilmesi ve test edilmesi gerektiğini belirtmektedir (Hampton,

2016: 3). Ayrıca FAA ticari havacılığın yanı sıra genel havacılıkta da üretmiş olduğu

insansız hava aracı olan dronelar ile havacılık alanında yeni bir çağ açmış

bulunmaktadır. 2015‟in sonundan günümüze kadar ABD‟de 340 binden daha fazla

insan drone sahibi olmuştur (Tyler, IATA Annual Review, 2016: 17-52).

21

1.1.3.1.9. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM)

Türkiye‟deki havacılığa verilen önemin artmasıyla beraber havacılık hızlı bir

gelişme kaydetmeye başlamış ve bu gelişmeleri takip edip düzenlemek adına 1954

yılında Sivil Havacılık Daire Başkanlığı kurulmuştur. Daha sonraları 1980‟li yıllarda

Sivil Havacılık Daire Başkanlığı Dünya‟da yaşanan havacılık faaliyetlerinin hızına

yetişemeyerek Türkiye‟deki havacılığın istek ve ihtiyaçlarına cevap veremez hale

gelmiştir. Bu sebeple Türk Sivil Havacılık Daire Başkanlığı yeniden düzenlenip,

teşkilatlandırılarak 1987 yılında Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde Sivil Havacılık Genel

Müdürlüğü (SHGM) adında yeni yapı oluşturulmuştur. 2001 senesinde JAA‟ya tam üye

olan SHGM, JAA‟nın düzenlemelerini takip etmiş ve JAA‟nın çalışmalarını kendilerine

taslak alarak düzenlemelerini bu çalışmalara göre yapmıştır. Yapılan onca çalışmaya

rağmen sivil havacılıkta gerileme yaşanmıştır. Yaşanan bu gerilemenin asıl sebebi,

SHGM‟nin kuruluş olarak özerk olmamasından kaynaklanmaktadır. Birçok bakanlığa

bağlı olan SHGM, çalışmalarını daha hızlı yapması gerekirken, bu kuruluşların denetimi

dolayısıyla çalışmalarında yavaşlama yaşamaktadır. Ayrıca SHGM‟nin mali

özerkliğinin bulunmaması ve kar elde etmesinin engellemesi ile yalnızca genel bütçeye

tabii tutulmasının yanı sıra genel bütçeden SHGM‟ye yeterince bütçe ayrılmaması

SHGM‟nin çalışmalarında yavaş ve verimsiz sonuçlar ortaya çıkarmıştır (Oktal ve

Gerede, 2002: 104-111).

Bu durumu takiben 2007-2008 yıllarında yapılan çalışmalar sonucunda Sivil

Havacılık Genel Müdürlüğü, yasal düzenlemeler kapsamında İspanya, Almanya ve

İngiltere‟de bulunan sivil havacılık kuruluşları gibi finansal özerklik hakkına sahip

olmuştur. Türkiye‟nin jeopolitik konumu sonucu oluşan avantajı değerlendirmek isteyen

SHGM‟nin en büyük amaçlarından bir tanesi Türkiye‟yi hava aracı bakım köyü haline

getirmektir. Fakat bu amaç henüz gerçekleştirilememiştir (Kıran, 2010: 103). Bu

durumun sebebi ise, Türkiye‟de uçak imal edilemediği için Türkiye‟nin teknik bilgide

sorunlar yaşamasıdır. Türkiye‟nin havacılık konusundaki eğitim zaafiyeti, Türkiye‟yi

daima diğer ülkelerin bir adım gerisine atmakta ve havacılıkta yaşanan olumsuz her

konuda elinin kolunun bağlanmasına sebep olmaktadır (Dönmez‟den aktaran Lafcı,

2006: 81).

22

SHGM‟nin temel görevi; Türk sivil havacılığında meydana gelen her türlü faaliyetin

güvenli, emniyetli, verimli ve etkin olmasını sağlamak, hava taşımacılığında adil ve eşit

bir rekabet ortamı sağlayarak ortaya konulan hizmetlerin verimliliğini arttırmak, Türk

sivil havacılığın gelişimini sağlamak amacıyla birlikte, ulaştırma bakanlığı ile beraber

stratejiler geliştirmek, düzenlemeler oluşturmak, bunları denetlemek ve denetleme

sonucu eksik bulunan konuları düzeltmek üzere yatırım ve çalışmalarda bulunmaktır.

Özetlemek gerekirse; Türk sivil havacılığında SHGM tarafından düzenlenmesi gereken

iki ana unsurdan bahsedilebilir. Bunlardan birincisi; güvenlik ve emniyet, ikincisi ise;

ekonomik düzenlemedir (Çelebi, 2015: 83-84).

Bu düzenlemeler eşliğinde SHGM‟de 2013-2017 yılları arasında yapılan 4 temel

stratejik hedef şu şekildedir (Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, SHGM, 2012: 14);

Uçuş emniyetini ve havacılık güvenliği denetimlerini arttırarak ve etkin

uygulamalar kullanarak kazaları ve kırımları minimum seviyede tutmak,

Uluslararası kuruluşlarda aktif rol oynayarak ve havacılık adına süreklilik

gösteren organizasyonlar yaparak Dünya sivil havacılık sektöründe

saygınlığı en üst seviyeye çıkarmak,

Çalışanlarına değer vererek aidiyet duygularını arttırmak, risk yönetimi

sistemi kurarak ve havacılıkta özlük hakları ile ücretleri dengeye koyarak

kurumsallaşmayı sağlamak,

Dünya‟daki havacılıkla paralel büyümek için stratejiler geliştirerek

havacılıkta teşvik edici projeler üretmek ve sivil havacılığın

sürdürülebilirliğini garanti altına almaktır.

1.1.3.1.10. Devlet Hava Meydanları ĠĢletmeciliği (DHMĠ)

Tam anlamıyla Türkiye Devletine bağlı olan DHMİ, ICAO‟nun belirlemiş olduğu

usullere uymaktadır. DHMİ, Türkiye‟deki havaalanlarını işletmek, meydan işletmelerini

düzenlemek, Dünya‟daki sivil havacılığı takibi aracılığıyla seyrüsefer düzenini

Türkiye‟ye uyarlayarak Türkiye sivil, askeri ve özel hava trafiğini düzenlemek ve

kontrol mekanizmasına hizmet etmek amacıyla, 1933 yılında 2186 sayılı yasa ile Milli

Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulmuştur (Uslu, 2011: 290). Devlet Hava

Meydanları İşletmeciliğinin kurulduğu yıllar göz önüne alındığında DHMİ, Türkiye ve

23

Ortadoğu‟daki ilk sivil hava ulaştırma işletmesi olma özelliğini de elinde

bulundurmaktadır (Gerede ve Orhan, 2015: 166-167). Milli Savunma Bakanlığının yanı

sıra DHMİ, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının da ilgili kuruluşu olarak

bulunmaktadır (Göktepe, 2015; 245).

DHMİ‟in havacılık kuruluşunda ki temel hedefler ise şu şekildedir (DHMİ, 2016a:

10-11) ;

Hava, yer ve seyrüsefer emniyetini azami seviyeye çıkarmak,

ICAO‟nun bildirgelerini esas alarak havaalanı işletmecilik hizmetlerini

uluslararası standartlara ulaştırmak,

Türkiye‟yi bölgesel hava ulaşım merkezi haline getirmek,

Havacılık eğitimi konusunda tanınmış hale gelmek,

Havacılıkta insan kaynakları yönetimini etkin bir şekilde yöneterek hizmette

maksimum seviyeyi yakalamak ve,

Havayolları ile havaalanlarında kamu-özel işbirliğini sağlayarak daha etkin ve

verimli çalışmalar ortaya çıkarmaktır.

Havalimanlarının çalışma işleyişlerinin fazlasıyla komplike olmasından dolayı,

yönetim ve organizasyonunun hatasız oluşturulması ve uygulanması gerekmektedir.

Görüldüğü üzere DHMİ tarafından işletilen havalimanları özel sektör tarafından

işletilen havalimanlarına kıyasla daha az verimli olmaktadır. Sayıştay‟ın yayınlamış

olduğu havalimanları kar-zarar tablolarına göre 2011 yılında DHMİ tarafından işletilen

43 havalimanından yalnızca 6 tanesi finansal açıdan kar elde etmişlerdir. Kar elde dilen

6 havalimanının 5 tanesi özel sektör tarafından işletilmektedir. 2012 yılına bakıldığında

ise, 43 havalimanından yalnızca 7 havalimanı kar elde etmiştir (Kiracı, vd., 2014: 135-

136).

2015 yılı havacılık istatistikleri ve finansal durum değerlendirildiğinde ortaya şu

durum çıkmaktadır. Türkiye‟deki iç hat, dış hat ve transit yolcu toplam sayısı;

181.437.004 iç hat, dış, hat ve overflight uçak trafiği toplam; 1.814.958 ve iç hat ve dış

hat kargo, posta, bagajlar toplam; 3.072.831 tondur. Bu rakamlar son 10 seneye göre

kıyaslandığında; yolcu trafiğinde %191, uçak trafiğinde %113 ve kargo, posta, bagajda

%153 artış olmuştur (DHMİ, 2016b: 1). Türkiye‟deki yolcu trafiği, kargo ve uçak

24

trafiğinin Türkiye‟ye finansal olarak katkısı ise 2014 yılında; 918.922.711,05 TL, 2015

yılında 1.573.233.893,54 TL olmakta ve 2016 yılında ise 1.439.386.000 TL olacağı

tahmin edilmektedir (DHMİ, 2016a (Faaliyet Raporu); 12 ve DHMİ, 2015 (Finansal

Tablo).

1.1.3.2. Uluslararası Sivil Havacılık AnlaĢmaları

I. ve II.Dünya savaşından sonra ülkelerin havacılıkta yaptığı gelişmeler ticariden

çok askeri alanda olmuştur. Bu sebeple her bir devletin havacılık alanında yaptığı

gelişmeler diğer devletler için potansiyel tehlike arz etmektedir. Ülkeler askeri alanda

hava sahalarını kullanarak elde ettiği avantajın daha sonra dezavantaj olarak kendilerine

dönmelerinden endişe duyduğu için öncelikli olarak hava sahalarını ve havacılığını

korumak amacıyla aralarında havacılık sözleşmeleri imzalamaya başlamışlardır. Daha

sonraları endüstriyel ve ticari anlamda ülkelerin hak ve hukuklarının korunması

yönünde ülkeler arasında birçok anlaşma yapılmıştır. Anlaşmalar maddelendirilerek

incelenmiştir.

1.1.3.2.1. Paris Konvansiyonu (1919)

Havacılık alanında yapılmış ilk anlaşma özelliğini taşıyan Paris Konvansiyonu,

1919 yılında Paris Barış Konferansı‟nda 27 devletten oluşan özel bir komisyon

tarafından hazırlanmıştır. Ancak Hava Ulaştırma Sözleşmesinin yürürlüğe girmesi 1922

yılında gerçekleşmiştir. Paris Barış Konvansiyonun asıl amacı ülkelerin toprakları

üzerinde bulunan hava sahasının tamamıyla ülkenin mutlak egemenliğinde olmasına

olanak sağlamaktır. Fakat Paris Barış Anlaşmasının sadece Avrupa üye ülkeleri arasında

imzalanmasından dolayı kapsam süresi çok uzun soluklu olmamıştır (Köksal, 2011: 3).

Paris Konvansiyonu ülkelerin endüstriyel mülkiyet alanına yönelik ilk, belki de en

önemli, çok taraflı anlaşmalarla sağlanan fikri mülkiyet hakların korunması adına

yapılan bir anlaşmadır. Paris Konvansiyonu; ülkelerin patentlerini, endüstriyel

tasarımlarla ilgili sınai mülkiyeti, ülkelerin coğrafi göstergelerini, ülkelerin ticari

isimlerini korumak amacıyla anlaşma maddeleri ile haksız rekabet ve haksız rekabet

sonucu ortaya çıkan ticari sırların başka kişiler tarafından kullanılmasına yönelik

anlaşma şartları içermektedir. Ancak telif hakkı Paris Konvansiyonu içeriğinde yer

almamaktadır. Ayrıca Paris Konvansiyonu ülke içerisinde ikametgâhı bulunan,

25

havacılık alanında çalışmalar yapan, marka sahibi bireyleri de bu anlaşma ile koruma

altına almaktadır. Paris Konvansiyonu genel olarak iki durum üzerinde yoğunlaşmıştır.

Bunlardan ilki ulusal ya da uluslararası yapılan patent başvurularının dosyalanması ve

sergilenmesi sonucu istenmeyen nitelik kaybından kaçınmak, bir diğeri ise, ulusların

patent yasalarını armonize ederek ortak bir derecelendirme sistemi çıkarmaktır (Reiss,

2006: 1).

1.1.3.2.2. Madrid Konvansiyonu (1926)

1929 tarihine kadar Paris Konvansiyonunun 42. Maddesine göre her ülkenin

şartları ve hakları aynı değildi. Bu durumda İspanya diğer Avrupa ülkelerine tanınan

şartların kendilerine tanınmamasından dolayı Paris Konvansiyonuna katılmayı

reddetmiş ve bunun üzerine 1926 senesinde Güney Amerika‟daki ülkelerle (Arjantin, El

Salvador, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti) Paris Antlaşması ile hemen hemen aynı

içeriğe sahip Madrid Anlaşmasını imzalamıştır. Bunun sonucunda Comission ibero-

Americaine de navigation aerienne ( C.I.A.N.A.) adında ayrı bir İspanya- Amerikan

Hava Seyrüsefer Komisyonu kurulmuştur (Bilge, 1951: 198-201). Bu anlaşmayı Paris

Anlaşmasından ayıran en büyük fark ise ülkelere üst geçiş hakkı ilk olarak bu

konferansta tanınmış ve katılımcıların tümüne eşit oy hakkı verilmiştir (Cavaklı, 2013:

99-100). Daha sonraları Güney Amerika ülkeleri 1928 yılında Havana Anlaşmasını

kendilerine referans edinmiştir. Bu yüzden 1935 yılında İspanya Paris Konvansiyonunu

kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu sebeple Madrid Konvansiyonu resmi olarak

yürürlüğe girmemiştir (Köksal, 2011: 3-4).

1.1.3.2.3. Havana Konvansiyonu (Panamerican Konvansiyonu, 1928)

1928 yılında imzalanan Havana Konvansiyonu (Panamerican Antlaşması),

isminden de anlaşılacağı gibi Amerika‟da bulunan devletlerin mutlak ve münhasır

egemenliği kabul etmek amacıyla aralarında imzaladığı bölgesel bir antlaşmadır.

Havana Antlaşmasının Paris ve Madrid Antlaşmasına göre en büyük farkı, ticari

uçaklara daha fazla serbestlik hakkı tanımakta ve ülkelerin hava sahası kullanımı ile

uçak trafiği antlaşmalarında ortak bir antlaşmadan ziyade ülkelerin ikili veya çok taraflı

antlaşmalarına olanak tanımaktır. Antlaşma Amerika‟da yalnızca 16 yıl kadar

yürürlükte kalmış ve 1944‟te imzalanan Şikago Antlaşmasından sonra etkinliğini

kaybetmiştir (Köksal, 2011: 4). Ayrıca bu konvansiyonun öncekilere göre bir diğer

26

önemli farkı ise, bu konferansta havacılığın operasyonel ve teknik konularına değinilmiş

ve düzenlenmiştir. Amerika‟da 21 ülke tarafından kabul görmüş olan Havana antlaşması

sadece Arjantin, Peru ve Paraguay tarafından reddedilmiştir (Can, 2015: 1-23).

1.1.3.2.4. VarĢova Konvansiyonu (1929)

Hava araçlarının uçuş sahalarının Dünya çapında olmasından dolayı, ulusal,

uluslararası hukukun ya da ülkelerin havacılık adına almış oldukları hukuksal kararların

yetersiz kaldığı görülmektedir.

Bu sebeple, havacılıkta güvenliği, emniyeti, ülkelerin hava sahalarını, yolcuları ve

yolcuların sahip oldukları eşyaları koruyabilmek adına 1926 yılında Paris‟te ve 1928‟de

Madrid‟te olgunlaştırılan antlaşmalar 1929 yılında Varşova‟da meydana gelen bir

toplantı ile tamamen kapsamlı bir hale getirilmiş ve Varşova Anlaşması adıyla 30 ülke

tarafından imzalanarak 1933 yılında yürürlüğe girmiştir. Fakat taşıyıcıların

sorumluluklarını kusur mahiyetinde gören Varşova Konvansiyonu havayolları ve

ülkeler tarafından yetersiz bulunmuş ve yeniden düzenlenmesi talep edilmiştir. Yapılan

düzenlemeler sonucu Varşova Anlaşmasına ek olarak Lahey sözleşmesi eklenmiş ve

yeni anlaşma 1963 yılında tekrardan yürürlüğe girmiştir (Demirkıran, 2006: 2-3).

Türkiye‟nin de kendi saha sınırları içerisinde Sivil Havacılık Kanunu (SHK)

maddeleri etkin olsa da ülke sınırları dışarısında Türkiye, Varşova Konvansiyonunun

hükümlülüklerini yerine getirmek durumundadır. Günümüzde ise Türkiye‟nin 1999

yılında kabul ettiği Montreal Anlaşması, Varşova Anlaşmasının düzenlenmiş ve

modernize edilmiş halidir. Montreal Anlaşması 2003 yılından günümüze kadar

etkinliğini sürdürmektedir (Göktepe, 2009: 381-382).

Varşova sözleşmesinin içeriğinde 41 tane bent bulunmaktadır. Bunların en

önemlileri ise aşağıdaki gibidir (Köksal, 2011: 4-17);

Madde 6: Taşıyıcı yükler hava aracına binmeden kontrol edilip ıslak imza ya da

damga ile kontrol edildiği beyan edilmesi zorunludur.

Madde 17: Havayolu şirketi tarafından taşınan bir yolcunun hava aracına binişi,

inişi ya da hava aracının seyrüseferi sırasında yaralanması, ölmesi ya da bedeni

olarak zarar uğraması sonucu ortaya çıkan zarardan taşıyıcı sorumlu

tutulmaktadır.

27

Varşova Konvansiyonuna göre ortaya çıkan durumlarda sorumluluk sahibi kişilerin

2 yıl içerisinde dava edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde taşıyıcının ya da sorumluluk

sahibi kişinin sorumluluğunun kaldırılacağı bildirilmiştir. 2 yıllık süreç uçağın

seyrüseferini tamamlamasından itibaren başlamaktadır. Bagaj ve yüklerde ise hasarı

öğrenen mağdur kişi durumu bir an önce ihbar etmelidir. Hasar hakkında bilgi sahibi

olmayan kişilere ise hasarı belirleyip ihbar etmeleri için yedi gün yasal hakları

bulunmaktadır. Bu durum yüklerde ise 14 gündür. Eşyalarla ya da bagajlarla ilgili

yaşanan gecikme durumlarında ise mağdur olan kişinin 21 gün içerisinde taşıyıcıyı

ihbar etmek durumundadır. Aksi halde taşıyıcıya dava açma hakkı ortadan kalkmaktadır

(Göktepe, 2009: 383-384). Varşova konvansiyonundaki amaç hem kazaları ve kırımları

düzenlemek hem de yolcuların haklarını savunmak olmuştur.

1.1.3.2.5. ġikago Konvansiyonu (1944)

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), 1944 yılında sivil havacılığı çok

daha iyi yerlere taşımak ve düzenlemek isteyen ABD‟nin 55 ülkeyi Şikago‟da

toplanmaya davet etmesi sonucu toplantıya 52 ülke katılmış ve Şikago anlaşmanın

gerçekleştirmesiyle kurulmuştur. 1947 yılında Şikago Sözleşmesinin yürürlüğe girmesi

ile ICAO hükümlülüklerini yerine getirmeye başlamıştır. Günümüzde Şikago

Konvansiyonuna bağlı 190 ülke bulunmaktadır (Cavaklı, 2013: 96-100). Şikago

anlaşması sırasında iki farklı düşünce yapısı ortaya konulmuştur. Bunlardan birincisi;

ABD tarafından konulan fiyatlar ve kapasite konusunda kısıtlama olmaması ve tüm

ülkelerin uluslararası pazarlara erişim hakkının bulunması üzerineydi. Bir diğeri ise;

hükümet ya da devlet politikasıdır. Bu politikalar ülkelerdeki havayolu şirketlerinin

daha verimli kullanılabilmesi adına diğer ülkelere ve şehirlere havayolu taşımacılığı

hizmeti verilmesinin istenmesidir (Gerede, 2015b: 67-70).

1.1.3.2.6. Roma Konvansiyonu (1952)

1933 yılında The Comite International Technique d‟Experts Juridiques Aeriens

(CITEJA) kurumu, hava araçlarının yeryüzünde bulunan ve havayolu şirketiyle ya da

hava araçlarıyla bağlantısı olmayan üçüncü şahıslara verdiği zararlar konusunda

ülkelerin bir anlaşmaya varmasını talep etmiş ve Roma I. Mesuliyet Konvansiyonunu

29 Mayıs tarihinde gerçekleştirmiştir. 1933 yılında gerçekleşen konvansiyona “Hava

28

Gemileri Tarafından Yeryüzünde Üçüncü Şahıslara Verilen Zararlara Dair Bazı

Kaidelerin Birleştirilmesi Hakkında Konvansiyon‟‟ adı verildi.

Türkiye‟nin de aralarında bulunduğu 41 devletten yalnızca 21‟inin imzaladığı

konvansiyon da Türkiye antlaşmayı kabul eden ülkeler arasında yer almaktaydı. Fakat

daha sonraları Türkiye kararını değiştirerek antlaşmayı tasdik etmemiştir. Yapılan

anlaşmaya göre ülkeler arası 3 temel mesuliyet sistemi kabul edilmiştir. Bunlar;

objektif, sınırlı ve teminat altına alınmış olarak sınıflandırılabilir. 1950‟li yıllara

gelindiğinde CITEJA‟nın yerine getirdiği görevi ICAO üstlenmiş ve 1952 yılında

2.Mesuliyet Konvansiyonu oluşturulmuştur. 1965 yılına kadar üyelik kabulünün devam

ettiği Roma konvansiyonunu imzalayan 37 devlet bulunmaktadır. Fakat Roma

Anlaşmasının yürürlüğe girdiği ülkelere bakıldığında bu sayı 18‟de kalmaktadır.

Türkiye hem konferansa katılım göstermediği hem de mümzi ve iltihak devletler

arasında yer almadığı için anlaşmaya tabii tutulmamıştır. 1983 yılına gelindiğinde

anlaşmanın yürürlüğe girdiği ülke sayısı 27‟ye yükselmiştir (Önen, 1983: 56-73).

1.1.3.2.7. Tokyo Konvansiyonu (1963)

1947 yılında havacılıkta yaşanan Diego Cordova adında sarhoş bir yolcunun

hava aracında çıkarttığı olaydan sonra birkaç ülke hava güvenliği için dikkatleri

yolcuların üzerine çekmiş fakat bu konu fazla ilgi görmemiştir. Daha sonraları 1960 ile

1970 yılları arasında hissedilir derecede artan uçak kaçırma olayları, ülkelerin bir

çözüme gerek olduğuna kanaat getirmesine neden olmuş ve 1963 yılında oluşturulan

Tokyo Konvansiyonuna 40 ülke sorunu çözmek için taraf olarak katılım göstermiştir.

Konvansiyonun genel içeriği mürettebatın tehdit edilmesi ile zorla kaçırılan uçakların,

eylemi meydana getiren kişiler tarafınca istekleri doğrultusunda kullanmasından

oluşmaktadır. 1948 ile 1969 yılları arasında yaklaşık olarak 121 uçak kaçırma olayı

meydana gelmiştir. 121 kaçırılan uçağın 95 tanesi 1968 ile 1969 yılları arasında

meydana gelmiş olsa da Tokyo Konvansiyonu ülkeler tarafından daha fazla ciddiye

alınarak yürürlüğe konulmuştur (Çavdar, 1970: 12-15). Ayrıca Tokyo Konvansiyonu

pilotlara birçok yetki vermesi ile bilinmektedir. Bunlar; kısıtlama yetkisi, yardım isteme

yetkisi, yolcuyu hava aracından indirme yetkisi ve kısıtlama uygulaması nedeniyle

hukuki sorumsuzluktur (Öztürk, 2007: 1).

29

Amerika‟da ise Tokyo Konvansiyonu 2010 yılına kadar ilgi görmemiş fakat

2010 yılında Amerika‟nın Mısırlı iş adamları ile yaşadığı olumsuz bir uçak olayından

sonra Mısır‟lı iş adamları Amerika‟yı dava etmiş ancak Amerika‟nın kendine özgü

savunacak bir sözleşmesi olmamasından dolayı Tokyo Sözleşmesini kabul etmek

zorunda kalmışlardır (Morhayim, 2014). Günümüzde halen yürürlükte olan Tokyo

Konvansiyonunun 186 taraf ülkesi bulunmakta ve sözleşme içerisinde 5 bölüm-26 ek

sözleşme yer almaktadır (Köksal, 2011: 91-100).

1.1.3.2.8. Montreal Konvansiyonu (1971 ve 1991)

1971 yılında temeli Kanada‟nın Montreal şehrinde atılan Montreal Konvansiyonun

içeriği; havayolları ile yapılan eşya, yük ve bagaj taşımalarını içermektedir. Fakat

günümüzde uygulanmakta olan şekli 1999 yılında güncellenmiş olan sözleşmedir.

Varşova sözleşmesinin düzenlenmiş hali olan Montreal Konvansiyonu Türkiye‟de 2009

tarihinde kabul edilmiş; 2011 tarihinde ise yürürlüğe girmiştir. 1999‟da 30 ülke

tarafından kabul edilip imzalanan Montreal Konvansiyonunun günümüzde 120 taraf

ülkesi bulunmaktadır (Öztürk, 2011: 1).

Sözleşmenin havayolları ve yolcular için getirdiği yenilikler ise şu şekildedir

(web.shgm.gov.tr, 2016a);

Havayolu taşıyıcısı sınırsız sorumluluk sahibidir.

Varşova sözleşmesinde ki gibi taşıyıcı hasardan sorumlu değil ise 100 bin

SDR‟ye kadar sorumlu tutulmakta, fakat taşıyıcı tamamıyla kusurlu ise sınırsız

sorumluluk almaktadır.

Hava araçları zarar verdiği yolcuların mağduriyetlerini giderebilmek adına

geciktirmeden ön ödeme yapmak zorundadırlar.

Tazminatların bir an önce ödenmesini sağlayacak hızlı yargılama sistemi

oluşturulmuştur.

Tazminat davalarında yolcunun mağduriyetini önlemek amacıyla hasara

uğradığı önemli belgelerin yeniden sağlanması konusunda yolcuya kolaylık

sağlanmaktadır.

30

1.1.3.3. Türkiye’de Faaliyet Gösteren Havayolu ġirketleri

1.1.3.3.1. Türk Havayolları

Türk havayolları ilk olarak „‟ Hava Yolları Devlet İşletmesi‟‟ adı ile 20 Mayıs

1933 tarihinde Fesa Evrensev öncülüğünde 24 personel ve 5 hava aracının bulunduğu

bir filo ile Ankara‟da kurulmuştur. Kurulduğu ilk sene 460 yolcu ve 1112 kilogram

posta taşıyan Türk havayolları bu süre zarfında yalnızca Ankara, Eskişehir ve

İstanbul‟da ki havaalanlarına seferler düzenleyerek 59.000 km yol kat‟etmiştir. Türk

havayolları kurulduktan 12 sene sonra 1945 senesinde satın aldığı 30 adet 22 yolcu

kapasiteli DC-3 ve 3 adet kargo uçağı olan C-47 tipi uçak ile hava aracı filosunu 52‟ye

çıkarmış ve 390 çalışanı ile hizmet vermeye devam etmiştir (Albayrak, 1983: 24-27 ve

55).

1947 yılında Atina‟ya ilk dış seferini düzenleyen THY uçuşlarının reklamlarını

yaparak yolcu pazarını genişletmeyi hedeflemektedir. 1956 yılında IATA‟ya üye olan

THY aynı yıl içerisinde 60 milyon TL sermaye ile anonim şirketi oldu. 1956 senesinde

60 milyon TL olan miktar 1984 senesine gelindiğinde kendini katlayarak 60 milyar TL

olmuştur. Ayrıca 1985 senesinde uçak içerisinde sınıflandırma sistemine gidilerek ilk

first class sınıflar Cidde ve Londra seferlerine yönelik uygulamaya konulmuştur. 1989‟a

gelindiğinde ise Lufthansa havayolu şirketi ile eşit ortaklığa sahip Sun Express

Havayolları kurulmuştur (www.turkishairlines.com, 2017).

1998 senesinde Türk havayolları Austrian Havayolları ile Ankara, İstanbul ve

İzmir‟den Viyana‟ya olan uçuşlara özel Block Space anlaşması imzalamış ve 30 trilyon

Türk Lirası sermaye ile Avrupa‟nın en büyük 5 havayolunun bulunduğu „‟The

Qualiflyer Group‟‟a üye olmuştur (Özkan, 2010: 156-157).

2006 senesinde THY sık uçan yolcularına yönelik müşteri sadakatini arttırmak

amacıyla Miles & Smiles adı altında 4 farklı kart türü çıkartarak yolcuların birikim

yapma imkanını ortaya koydu (www.turkishairlines.com, 02.03.2017) .

2008 senesinde THY Dünya genelinde hizmet veren ilk ve en büyük havayolu

stratejik ittifakı olan Star Alliance‟ye üye olarak büyük ilerleme kaydetmiştir.

Günümüzde ise Star Alliances‟e üye 28 havayolu işletmesi bulunmaktadır ( Jolly ve

Czipura 2007: 58; www.staralliance.com, 2017).

31

2013 senesinde Dünya‟da en fazla ülkeye uçan havayolu şirketi unvanını eline

alan THY aynı sene içerisinde reklama önem verdiğini bir kez daha hatırlatarak Borissia

Dortmund klubü‟ne sponsor olarak resmi havayolu olmak için anlaşma imzaladı.

2016 senesinde Türk Havayolları 6 kez art arda Avrupa‟nın en iyi havayolu

şirketi seçildi (www.turkishairlines.com, 2017b). Günümüzde ise Türkiye‟nin bayrak

taşıyıcısı olarak görevini en iyi şekilde yerine getiren THY, Türkiye‟yi Avrupa‟da en

üst sıralarda temsil etmektedir. Türkiye‟de yapılan hizmet kalitesi araştırmasında

yolcuların %30‟u THY‟yi tercih ettiklerini belirtmişlerdir (Yıldız ve Erdil, 2013: 93).

1.1.3.3.2. Pegasus Havayolları

1990 senesinde Aer Lingus, Silkar ve Net holding‟in ortaklığında İstanbul‟da 2

hava aracı filo ile kurularak hizmet vermeye başlayan Pegasus havayolları, bugün 78

hava aracı filosuyla yurt içinde 32, yurt dışında ise 68 noktaya tarifeli uçuş

gerçekleştirmektedir. Ayrıca 40 farklı ülkeye uçuş noktası bulunan Pegasus havayolları,

Official Airline Guide tarafından hazırlanan raporda Avrupa‟nın en büyük 25 havayolu

şirketi içerisinde yerini almış bulunmaktadır (www.flypgs.com, 2017).

Ucuz havayolu taşımacılığı anlayışını benimseyen Pegasus havayolları maliyet

kontrol sistemi ile finansal maliyeti minimize etmenin yanı sıra risk yönetimini etkin

kullanarak diğer havayollarına nazaran daha fazla kâr elde etmeyi planlamaktadırlar.

Pegasus havayolları kâr oranlarının artmasında etkin olan faktörlerin maliyetin

azaltılması ya da satışların arttırılması olduğunu belirtmiştir. Bu durumun mümkün

olabilmesi için dinamik fiyatlama sistemi kullandıklarını açıklamıştır. Bu sistemde

temel faaliyetler daima yolcuların fizyolojik ihtiyacı olan ulaşım ihtiyacını karşılamak

olduğunu ve diğer hizmetleri ekarte ederek maliyeti minimize ettiklerini belirtmişlerdir

(Öncü v.d, 2010: 42-46). 2013 yılında tüketiciler üzerinde yapılan bir araştırmada marka

bilinirliğinde ilk akla gelen havayolu şirketlerinde Pegasus‟un oranı %11,1 de kalsa da

(Yıldız ve Erdil, 2013: 94), 2013 Aralık ve 2014 Ocak ayında yapılan araştırma da

tüketicilerin %41,3‟lük oranı büyük çoğunlukta olmakta ve Pegasus havayollarını tercih

etmektedirler. Bu oranı takriben %39,90 THY gelirken, %18,8‟i ise diğer havayollarını

kapsamaktadır (Yayar ve Tekin, 2015: 542).

32

Bu verilere bakıldığında Pegasus firması yolcu taşımacılığı dışında diğer

hizmetlere (servis, hizmet, reklam vs.) önem vermediği için tüketicinin aklında pek yer

edinemese de müşterilerin bilet satın alırken sıklıkla tercih ettiği bir firma olmaktadır.

Bu duruma sebep olan etken ise sunmuş olduğu bilet fiyatlarının uygun olması

gösterilebilmektedir.

1.1.3.3.3. Atlas Global

2001 senesinde Ets Grup önderliğinde kurulan Atlas jet, 2015 senesinde yönetim

kurulu başkanlığında Murat Ersoy ile kurumsal kimlik değişikliğine giderek ismini

Atlas Global olarak değiştirmiştir. Uçuşlarına başladığında filosunda 2 hava aracı

bulunan Atlas global, bugün filosunda 25 hava aracı bulundurmaktadır. Uygun bilet

fiyatlarının yanında müşterilerine ücretsiz ikramlar, ücretsiz koltuk seçimi, ücretsiz

bagaj taşıma hakkı sunan Atlas global, ayrıca 3 saat ve üzeri uçuşlarda „‟Uçan şef‟‟

ismini verdiği konsept kapsamında müşterileri ile özel ilgilenerek yemek servislerinde

daha özenli davranmaktadırlar. Havacılık sektöründe Fly & Bus sistemini başlatan ilk

havayolu şirketi olan Atlas global, kendilerini tercih eden müşterilerin

havalimanlarından şehir merkezlerine ulaşımlarını özel otobüslerle sağlamaktadırlar

(www.atlasglb.com, 2017).

2013 yılında havayolu müşterileri üzerine yapılan araştırmada marka

bilinirliğinde pek iyi performans gösteremeyen Atlas global, müşteri tercihlerinde

%6‟lık bir orana sahiptir (Yıldız ve Erdil, 2013: 93). Finansal açıdan stratejisini nakit

yönetimi olarak belirleyen Atlas global, planlamalarını uzun dönemden ziyade kısa

tutarak değişkenliğin önemini vurgulamıştır. Kısa dönemli banka kredileri ile kısa

dönemli planlamaların şirket için daha yararlı olduğunu belirten Atlas global, önemli

olan hususun ucuz kredi olduğunu vurgulamıştır. Ancak Atlas global banka kredisinden

ziyade oto-finansman sistemini kullanarak kârı şirket içinde tutmayı amaçlamaktadırlar

(Öncü vd., 2010: 41-45).

1.1.3.3.4. Sun Express

1989 yılında Lufthansa ve THY‟nin eşit ortaklığında Antalya‟da kurulan Sun

Express, ilk uçuşunu 1990 yılında gerçekleştirmiştir. Özellikle Almanya‟ya

gerçekleştirdiği uçuşlarla bilinen Sun Express, 2001 yılında Antalya-Frankfurt tarifeli

33

seferi ile Türkiye‟nin yurtdışına sefer düzenleyen ilk özel şirket unvanına sahiptir. Sun

Express 2015 senesinde 69 hava aracı filosuyla hem yurt içine hem de yurt dışına

toplam 8.743.624 yolcu taşımıştır (www.sunexpress.com, 2017). 2013 senesinde

havayolu müşterileri üzerine yapılan araştırmada marka bilinirliğinde katılımcıların ilk

akla gelen havayolu sorusunda Sun Express‟in oranı %4,2 iken tüketicilerin tercih ettiği

havayolu şirketi oylamasında Sun Express %14‟lük bir orana sahip olmaktadır (Yıldız

ve Erdil, 2013: 93-94).

Finansal stratejisini riskten korunma olarak belirleyen Sun Express havayolu

şirketi, riski minimize etmek amacıyla kur yönetimi konusunda çalışmalar yapmaktadır.

Finansman ihtiyacını ise öz kaynaklarını kullanarak gideren Sun Express sermaye

arttırımına bir hayli önem vermektedir. Bir diğer yandan Sun Express havayolu şirketi

filo yapılandırmasında hava araçlarının bir kısmını sabit kira programı bir kısmını da

değişken kira programı ile temin ederek riski paylaştırdıklarını belirtmişlerdir. Son

olarak Sun Express şirketinin nihai amacı olarak maliyetlerin minimize edilmesi

gösterilebilmektedir (Öncü, vd., 2010: 42-45).

1.1.3.3.5. Onur Air

Havayolu pazarındaki müşterilere düşük maliyetli taşımacılık hizmeti sağlamak

amacıyla 1992 yılında kurulan Onur Air, günümüzde merkezi havalimanı olarak

İstanbul Atatürk Havalimanı‟nı kullanmaktadır. 2003 senesinde havacılık pazarında

Türkiye‟de kabul edilen serbestleşme sonucu pazara özel havayolu şirketi olarak giren

ilk firma özelliğini taşıyan Onur Air, filosunda 23 adet Airbus tipi hava aracı

bulundurmaktadır. Onur Air aktif olarak Yurt içinde 14 noktaya, yurt dışında ise 120‟yi

aşkın noktaya sefer düzenlemektedir (www.onurair.com, 2017a). Havacılık sektöründe

aktif rol oynayan Onur Air, bir diğer yandan müşterileri ve şirketi takip edenler ile

sürekli olarak bağlantıda kalabilmek amacıyla aylık dergi çıkarmakta ve sosyal medyayı

etkin bir şekilde kullanmaktadır (www.onurair.com, 2017b).

Onur Air, Türkiye‟de en çok kullanılan sosyal medya mecralarından biri olan

Facebook‟ta en aktif markalar arasında 10.sırada yer almaktadır. Sosyal medyayı bu

kadar etkin kullanan bir havayolu şirketi olan Onur Air, 2011 yılında Van ilinde

meydana gelen depremden sonra Facebook sayfası aracılığı ile bir kampanya

başlatmıştır. Kampanya Onur Air‟i Facebook üzerinden takip eden her kişi için

34

depremzedelere 0,5 TL yardımda bulunulacağı üzerine hazırlandı. Kampanyanın sonucu

ise beklenildiği gibi bitmedi. Takipçilerinin büyük tepkisini toplayan Onur Air, krizi

fırsata çevirme çalışmaları düşüncesiyle kınandı ( Bat ve Yurtseven, 2014: 210-214).

Onur Air‟in yaşadığı bir diğer kriz ise; Hollanda‟ya bağlı sivil havacılık

otoritesinin Onur Air‟in eksiklikleri olduğunu bildirerek havayolu şirketini güvensiz

şirket olarak ilan edip, uçuşlarını bir süreliğine kesmiş olmasıdır. Yaşanan krizde Onur

Air eksikliklerini tamamlamış, fakat yetkili otoriteye bilgi vermeyi ihmal etmişlerdir

(Gerz‟den aktaran Özkan, 2010: 205).

Onur Air finansal krizleri önleyebilmek adına hem bankalar ile daimi anlaşma

içerisinde kalmakta hem de öz kaynak kullanarak sermaye arttırımı ile oto finansman

sistemlerini kullanmaktadırlar. Büyük risklere karşı oldukça tedbirli davranan Onur Air

firması, havacılık sektörünün çok riskli bir sektör olduğunu ve büyük bir risk karşısında

işletmenin iflas dahi edebileceğini vurgulamıştır. Bu nedenle Onur Air, risk alırken ve

yatırım yaparken en fazla getiri unsurunu göz önünde bulundurmaktadır. Bu duruma

verilebilecek en iyi örnek; Onur Air‟in uçak satın alırken maliyeti azaltmak amacıyla

düşük model uçakları tercih etmesi verilebilir (Öncü vd., 2010: 44-50).

2013 yılında havayolu müşterilerine odaklı yapılan araştırmada katılımcıların

%13‟ü Onur Air‟i tercih etmektedir. Marka bilinirliğinde ise; tüketicilere akla gelen ilk

üç havayolu şirketi sorulmuştur. Onur Air akla gelen ikinci havayolu şirketi

sıralamasında %16,5 ile Pegasus‟tan sonra ikinci olmuştur (Yıldız ve Erdil, 2013: 93-

94).

1.1.3.3.6. Corendon Havayolları

Misyonu havayolu pazarını tercih eden müşterilerin mesafe sorununu ortadan

kaldırarak, en iyi hizmeti vermek ve yüksek müşteri memnuniyeti sağlamak olan

Corendon havayolu şirketi, 2004 yılında Antalya‟da kuruldu. Bugün filosunda 11 uçak

bulunduran Corendon havayolları, 2011 yılında Hollanda‟da bir şube daha açarak

Hollanda‟daki ilk ve tek yerli şirket olmayı başardı. Hollanda merkezli kurulan

Corendon Dutch havayollarının filosunda 3 adet Boeing tipi uçak bulunmaktadır

(www.corendonairlines.com, 2017).

35

1.1.3.3.7. Freebird Havayolları

2000 yılında Gözen Holding kapsamında kurulan Freebird havayolu şirketi,

filosunda 8 adet Airbus tipi uçak bulundurmaktadır. Merkezi İstanbul‟da bulunan

Freebird havayolu şirketinin en önemli amacı emniyet ve güvenlik konularını en üst

düzeyde tutmaktır. Uluslararası charter uçuş firması olan Freebird havayolu,

destinasyon noktalarını Avrupa ve Ortadoğu‟ya yoğunlaştırmıştır

(www.freebirdairlines.com, 2017).

1.1.3.3.8. MNG Havayolları

1996 yılında havayolu kargo şirketi olarak kurulan MNG havayolları, bugün

filosunda bulunan 8 Airbus tipi ve 1 Boeing tipi kargo uçağı ile operasyonlarına devam

etmektedir. Misyonu müşteri memnuniyeti ve emniyeti en üst düzeyde tutarak

Türkiye‟nin havayolu kargo taşımacılığında liderliğini devam ettirmek olan MNG

havayolları, gelecekte esnek lojistik çözümleri ve müşteriye özel taşımalar ile Dünya

hava kargo pazarında kalıcı yer edinmeyi amaçlamaktadır (www.mngairlines.com,

2017).

1.1.3.4. Havayolu Ġttifakları

II.Dünya savaşında havacılığın öneminin fark edilmesinin yanı sıra 1992‟de

imzalanan açık hava anlaşması ve 1978 yılında ABD tarafından kabul edilen

deregülasyon havacılığın küresel anlamda yukarıya doğru ivme kazanmasına olanak

sağlamıştır. Bu durum havayolu şirketleri için uçuşların yalnızca bölgesel değil küresel

de yapılabileceği anlamına gelmekteydi. Bu durumu fırsat olarak kullanıp kendilerini

güçlendirerek dış dünyaya açılmak isteyen havayolu işletmeleri bir araya gelerek

stratejik ittifaklar oluşturmaya başladılar. Bu ittifaklar küresel pazardan pay almak

isteyen havayolları tarafından kurulmuştur (Iatrou, 2006: 1-9). Özellikle Amerika‟da

bulunan havayolları Dünya‟ya açılmayı amaçladı. Bu durum ise rekabette kızışma

yaratmanın yanı sıra müşteriler için büyük faydaları olan bir durum haline geldi. Delta

havayolları Amerika tarafından kalkan kısıtlar ve açık semalar anlaşması ile Londra‟nın

Heathrow Havalimanına uçuşlar yapmayı planlamaya başladı. Kod paylaşımı sistemini

kullanarak müşterilerine daha fazla uçuş noktası sunan Delta havayolları, bu isteğini

SkyTeam adlı havacılık ittifakında bulunan Air France, Alitalia, CSA Czech Airlines,

36

KLM ve Northwest‟in ortaklıkları ile gerçekleştirebildi (Chang, Williams, ve Hsu,

2009: 122).

Havayolları kod-paylaşımı sistemi herhangi bir havayolu işletmesinin ittifakı olan

havayolları aracılığı ile kendi uçamadıkları noktalara dahi uçuş imkanı sunan ve

müşterilerine daha fazla uçuş ağı sunmasına olanak sağlayan bir sistemdir. Kod

paylaşımı sistemini şu şekilde açıklayabiliriz: Örneğin; ne Delta Havayolları ne de

American Havayolları Atlanta‟dan Kansas‟a direk olarak uçuş imkanı sunabilmektedir.

Fakat Delta‟nın Atlanta‟dan Dallas‟a uçuş hattı bulunmakta (American‟ın yok) ve

American‟nın Dallas‟tan Kansas‟a uçuş hattı bulunmaktadır. Böylece Atlanta‟dan

Kansas‟a uçmak isteyen bir yolcu stratejik ittifakların olmadığı bir zamanda ne

American Havayolları‟ndan ne de Delta‟dan uçuş imkanı bulabilecekti. Ancak şimdi

kod-paylaşımı sistemi ile herhangi bir havayolu ittifakı olan bir havayolu, başka bir

havayolunun biletini satma hakkına sahip olmakta ve yolcu tek bir bilet alarak aktarmalı

olarak Altanta‟dan Dallas‟a uçabilme imkanını elde etmiş bulunmaktadır (Gayle, 2006:

1). Yani örnekte de anlatıldığı gibi stratejik ittifak; aynı sektörde bulunan en az iki ya da

daha fazla işletmenin birbirlerinin eksikliklerini tamamlamak ve daha etkin hizmet ya

da ürün ortaya koymak amacıyla bir araya gelmesi olarak tanımlanabilmektedir (Bülbül,

2002: 5).

Havacılıkta kaliteyi oluşturan temel etkenler bilgiye erişimde kolaylık, dakiklik,

güvenilirlik, konfor ve servistir. Bu yüzden ki havacılıktaki rekabette tüm havayolları

servislerini, güvenilirliklerini ve doğru zamanlamayı en üst seviyede tutmakta ve

rekabet; satış, fiyat ve hava aracı kalitesine doğru yönelmektedir. Ayrıca müşteriler için

eskiden sadece uçuş bulma imkanı varken günümüzde havayolu seçmek bile artık lüks

bir seçim olarak görülmemektedir. Müşteriler artık gitmek istedikleri son noktaya en

yakın havayollarını seçmekte ve aktarma dahi yapacaklarında en fazla imkanı olan

havayollarına yönelmektedirler (Albers, Koch, Ruff, 2005: 50-52).

Dünya‟da bilinen ilk havacılık ittifakı 1986 yılında Air Florida ve British Island

Airways arasında kurulmuştur. Bir diğer yandan kurulan ilk üçlü küresel stratejik ittifak

ise; Delta, Singapore ve Swissair arasında olmuştur (Chang, Hsu, 2005: 547-551 ve

Glisson, vd., 1996: 27). Genel olarak bakılacak olunursa 4 ittifak avantajı

bulunmaktadır. Bunlardan ilki ve en basit olanı havacılıktaki kod paylaşımı sistemidir.

37

Havayollarının birbirlerinin koltuklarını satabilmesine olanak sağlayan bir ittifak

türüdür. İkincisi; bölgesel ittifaklardır. Bu ittifak aynı bölgedeki havayollarının

hangarlarını, uçaklarını hatta bazı durumlarda çalışanlarını dahi kullanabildikleri bir

ittifaktır. Üçüncüsü, küresel ittifaklardır ve bu ittifaklar havayollarının küresel ittifak

kurmasına olanak sağlayarak uçuş ağını önemli derece de arttırmasına ve birbirlerinin

topla dağıt merkezlerinden yararlanmasına olanak sağlayan ittifaklardır. Dördüncüsü ise

stratejik ittifaklardır ve bu ittifaklar havayollarının her alanda birbirlerine destek

vermesini sağlamak amacıyla kurulmuş ittifaklar olarak bilinmektedir (Chang and Hsu,

2005: 547-551).

Havacılıkta ticari yolcu bakımından 3 tane büyük stratejik ittifak bulunmaktadır.

Bunlar; Star Alliances, OneWorld ve SkyTeam‟dir. Stratejik ittifaklara örnek olarak;

American havayolları kendi pazarında 7 yabancı havayoluna aracılık yaparak hizmet

vermektedir. Bunlar Aer Lingus, Cathay Pasific, Finnair, Air New Zealand, Quantas,

Malev ve Singapore havayoludur. American havayollarının her bir havayolunun %7.5

oranında hisse senedine ortaklığı bulunmaktadır. Stratejik ortaklıklar da kod

paylaşmanın yanı sıra, havayolları günümüzde diğer havayollarından hisse senedi alarak

küresel anlamda bütün pazarlara dahil olabilmekte ve riski minimize etmektedir.

Örneğin; British havayolları 90‟lı yıllarda USA havayollarına 400 milyon dolarlık

yatırım yaparak USA havayollarından %21‟lik hisse payı ve her uçuş için 2 koltuk satın

almıştır. Bir diğer yandan Delta havayolları‟nın Swissair‟de %5‟lik hissesi ve

Swissair‟in de Delta‟da %4.5‟luk hissesi bulunmaktadır. Fakat havayollarının bu denli

yayılması uzun zaman diliminde tüketicilerin yararına olacaktır. Yaşanan rekabetten

dolayı havayolları fiyata ve uçuş imkanına odaklanacak ve muhtemelen fiyatlar rekabet

arttıkça azalacak, müşteriler daha fazla uçuş ağı, uçuş sıklığı ve müşteri hizmet kalitesi

ile karşılaşacaklardır (Glisson., vd., 1996: 29-30).

Stratejik ittifaklara katılan havayolların bölgesel uçan ve ittifaklara dahil olmayan

havayollarına kıyasla birçok avantajı bulunmaktadır. Genel olarak bu avantajlar daha az

maliyet daha fazla potansiyel pazar ve müşteri ile daha geniş uçuş ağı ve uçuş sıklığı

olarak gösterilebilir. Bir diğer yandan avantajları sıralayacak olursak, bu avantajlar şu

şekilde maddelendirilebilir (Chang and Hsu, 2005: 547-551);

Ölçek, kapsam ve yoğunluk ekonomileri,

38

Pazar gücü,

Küreselleşme,

Uçuş ağı entegrasyonu,

Ortaklarının merkezlerine erişim hakkı,

Ortaklarının teknolojilerine ve diğer kaynaklarına erişim,

Kaynak paylaşımı,

Operasyonel esneklik ve,

Ürün hizmet çeşitlendirmedir.

Stratejik ittifakların havayolları ve ülkeler için birçok avantajı bulunduğu kadar

dezavantajı da bulunmaktadır. Bunlar (Glisson, vd., 1996: 32-33);

Uluslararası güvenlik endişeleri,

Rekabetin artması ile fiyatlarda yaşanan düşüş,

Havayollarının finansal öngörülerde bulunamaması,

Havaalanlarında yaşanan yoğunluk ve slot sıkıntıları,

Yapısal problemler ve,

Sisteme ayak uyduramayan havayollarının azalması ile pazar payının büyük

ölçekli dağılımıdır.

Bir diğer yandan havayolları üzerine yapılan bir ankete göre havayollarının %75‟i

stratejik ittifaklarda sağlamlaştırmanın yavaş ama yararı olduğunu düşünmekte ve

sadece %13‟ü stratejik ittifakları gerçekten etkin ve verimli olduğu kanısındadır.

Havayollarının %37‟si stratejik ittifakların aynı şekilde kalmasını istemekte, %26‟sı

ittifakları halen eksik bulmakta ve gelişmesi gerektiğini düşünmekte ve %17‟si

havayollarının ittifaklardan ziyade birleşmelere odaklanması düşüncesindedir (Iatrou,

2006: 2-4).

1.1.3.4.1. Star Alliances

Star Alliances; 1997 yılında Almanya‟nın Frankfurt kentinde 5 büyük havayolu

tarafından kuruldu. Bu havayolları; Scandinavian Airlines, Thai Airways International,

Air Canada, Lufthansa ve United Airlines‟tır. 2000 yılında 15 havayolu ile en fazla

üyeye sahip olan Star Alliances, 130 ülkede 815 farklı noktaya uçuş sağlayabiliyordu

39

(Fan, vd., 2001: 356). 2006 yılında Star Allinces‟e üye olan havayollarının %55‟i

gelecekte ittifak sisteminden ziyade birleşmelerin daha çok olacağını düşünmektedirler

(Iatrou, 2006: 8-9).

Günümüzde Türk havayollarının 2008 de taraf ülke olduğu Star Alliances‟in

toplam 28 üyesi bulunmaktadır. Bunlar; Adria, Aegean, Air Canada, Air China, Air

India, Air New Zealand, Ana, Asiana Airlines, Austrian, Aviance, Brussels Airlines,

Copa Airlines, Crotia Airlines, Egypair, Ethiopian Airlines, Eva Air, Lot Polish

Airlines, Lutfhansa, Scandinavian Airlines, Shenzhen Airlines, Singapore Airlines,

South African Airlines, SwissAir, Tap Portugal, Thai ve United Airlines‟dir. Star

Alliances; 192 ülke, 1330 havaalanı ve günlük 18.500 uçuşla Dünya‟nın %98‟ine erişim

sağlamaktadır (www.staralliance.com, 2016).

1.1.3.4.2. One World

Oneworld, 1999 yılında Kanada‟nın Vancouver şehrinde American Airlines,

British Airways, Cathay Pasific, Canadian Airlines ve Qantas airlines tarafından

kurulmuştur. Oneworld‟e üye havayollarının %50‟side Star Alliances‟in üye havayolları

gibi havacılığın ileride ittifaklardan ziyade havayolu evliliklerinden oluşacağı

düşüncesindedir. Oneworld havayollarının %86‟sı ise birleşmelerin ittifaklardan daha

güçlü olacağı kanaatindedir (Iatrou, 2006: 9). Oneworld‟e üye olan 16 havayolu şirketi

bulunmakta ve bu havayolları; Airberlin, American Airlines, British Airlines, Cathay

Pasific, Finnair, Iberia, Japan Airlines, Latam, Qatar Airways, Malaysia Airlines,

Qantas, SriLankan Airlines, Royal Jordanian, S7 Airlines ve Mexicana‟dır. Oneworld

günümüzde 160 ülkede 1000‟den fazla noktaya sefer gerçekleştirmektedir

(www.oneworld.com, 2016).

1.1.3.4.3. Sky Team

Merkezi Hollanda‟da bulunan SkyTeam, 2000 yılında kurulmuştur. SkyTeam‟e

üye havayollarının %63‟ü Star Alliances ve One World‟ün aksine ittifakların daha güçlü

olacağını ve gelecek seviyeler için hazır olduklarını belirtmektedirler (Iatrou, 2006: 9).

SkyTeam‟in günümüzde 20 havayolu üyesi bulunmaktadır. Bunlar; Aeroflot,

Aerolianes Argentinas, Aero Mexico, Air Europa, Air France, Alitalia, China Airlines,

China Eastern, China Southern, Czech Airlines, Delta, Grauda Indonesia, Kenya

40

Airways, KLM, Korean Air, Middle East Airlines, Saudia, Tarom, Vietnam Airlines ve

Xıamen Air‟dir. SkyTeam; 177 ülkede 1062 noktaya günlük 17.343 uçuş

gerçekleştirmekte ve yıllık 665.4 milyon yolcu uçurmaktadır (www.skyteam.com,

2016).

41

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

TÜKETĠCĠ DAVRANIġI

2.1. Tüketici ve Tüketici DavranıĢı Kavramı

Tüketim kavramı, geçmişten günümüze var olan ekonomik sistemlerin ve pazar

alanı unsurunun var olma nedenidir. Ekonomik sistem ve pazar alanı aracılığı ile

ürünlerin ve hizmetlerin üreticiden ya da işletmeden yola çıkarak son kullanıcı

tarafından tüketilmesi ile son bulan yolculuk, tüketim kavramını açıklayıcı niteliktedir.

İnsanlığın var oluşundan itibaren varlığını devam ettiren tüketim olgusu; geçmiş

zamanlarda insanların sosyal, fiziki ve kültürel varlığını sürdürebilmesi, yaşam

standartlarını yükseltebilmesi ve sınırsız olarak kabul edilen ihtiyaçlarını

karşılayabilmesi adına gerçekleştirilirken, günümüzde tüketim olgusu kendini

fizyolojik, sosyal ya da kültürel kavramlarla özdeşleşmekten ziyade bireylerin

psikolojik tatminlerinin yanı sıra çevre ve dış gösterim de iletişim kurmak için

kullanılan bir araç olarak bulunmaktadır. Tüketiciler geçmişe nazaran tüketim

unsurlarını temel ihtiyaçları olarak görmek yerine kendilerini gerçekleştirme adına

kullanmaya başlamışlardır. Özellikle Türkiye‟nin de içerisinde bulunduğu lüks marka

bağımlılığı, 2005 yılında yapılan araştırma sonucu Türkiye‟nin Dünya sıralamasında

dördüncü olmasıyla tescillenmiştir (Koç, 2015: 35-36).

Bir diğer yandan bireyler eskiden, ürün satın alma faaliyetinde ürün

fonksiyonlarına dikkat ederken; günümüzde ürünlerin kişilere sağladığı anlamlılığa

bakmaktadırlar. Bir diğer deyişle tüketim, yararlı ürün ve hizmetlerin tüketici isteği

doğrultusunda değerlendirilmesidir. Günümüz de teknolojinin gelişmesi ile tüketim

kavramı anlam olarak genişlemekte ve tüketim faaliyeti olmayan bir ürünün üretilmesi

mantık çerçevesi dahilinde incelenememektedir.

Havacılığın tüketim pazarlarında yer aldığı ilk zamanlar olan 1900‟lü yıllarda

havacılık, insanların temel ihtiyaçlarından biri sayılan yer değiştirme olgusuna hizmet

etmekteydi. Fakat günümüzde havacılık sektörü de diğer sektörler gibi marka

bağımlılığı kavramını sektörde aktif olarak kullanmaya başladı. Tüketiciler de sunulan

teklifler ile günümüzde temel ihtiyaçları olan yer değiştirmenin yanı sıra hava aracı

42

içerisinde daha fazla ücret ödeyerek daha konforlu koltuklar, prestij ve daha iyi hizmet

satın almaktadırlar. Böylece havacılıkta birinci sınıf ve iş sınıfı gibi uçakların içerisinde

bölümler oluşturulmakta ve daha kaliteli yemekler ile daha kaliteli hizmet

sunulmaktadır (Bilge ve Göksu, 2010: 53-54).

Havacılığın ilk zamanlarında hava araçlarının uçabilecekleri menzil oldukça

kısıtlıydı ve günümüze kıyasla hava aracının bir yerden bir yere gitmesi bir hayli zaman

almaktaydı. Fakat 1976 yılında hizmete girmiş olan Concorde türü hava araçları, ses

hızından daha hızlı uçan ilk hava aracı olarak bilinmektedir. 1977 yılında Paris-

Newyork arası yolcu taşımaya başlayan Concorde uçaklar saatte 2 bin 132 km hıza

kadar erişebiliyorlardı. Bugün yolcu uçakları havada yaklaşık olarak 800 km hızla

gitmektedirler. Bu özelliğiyle iş adamlarının ve ünlülerin gözdesi olan Concorde uçaklar

ile yapılan ulaşım tüketiminin bireyler üzerindeki psikolojik tatmin ve dış gösterim

konusunda bir hayli etkin olduğu görülmektedir. Fakat 25 Temmuz 2000 tarihinde

Paris‟ten kalkan Concorde uçağının yaklaşık 1 buçuk dakika sonra yaptığı kaza sonucu

uçuşlar durdurulmuştur. Güvenilirliğinin az olduğu kanaatine varılan ve bu durumun

yanı sıra yüksek maliyet ile sınırlı yolcu kapasitesinin eklenmesiyle Concorde türü uçak

pazarlama deyimiyle son uçuşunu 2003 yılında yaparak tüketimini tamamlamış ve

piyasadan çekilmek zorunda kalmıştır (Syon, 2003: 650-654).

Günümüzde havacılıkta, hızdan çok güvenliğe ve ekonomik faktörlere dikkat

çekilmektedir. Çünkü güvenliğin ve emniyetin sağlanamadığı her gün havacılığın

tüketim pazarından yavaş yavaş çekilmesi anlamına gelmektedir. Tüketicilerin

ihtiyaçları ve istekleri gün içerisinde dahi sürekli olarak değişim göstermektedir.

İşletmeler ise tüketicilerin ihtiyaçlarını ve isteklerini takip etmeli ve talebe göre arz

üretmelidir (Moynagh ve Worsley, 2001: 296-298).

Büyük bir pazar olan havacılık sektöründe birçok tür havayolu şirketi

bulunmaktadır. Örneğin Türkiye‟de bayrak taşıyıcısı olan Türk Havayolları, diğer

şirketlerin aksine fiyatlarını daha yukarıda tutarak daha kaliteli hizmet sunmaktadır.

Ayrıca Türk Havayollarının diğer havayolu işletmelerinden bir diğer önemli farkı talep

oluşturabilmek ve daha fazla tanınabilmek adına pazarlama araçlarını kullanarak reklam

yapmakta ve kendilerini tüketiciler ile potansiyel tüketicilere sürekli olarak

hatırlatmaktadır. Bir diğer yandan ucuz maliyet taşıyıcısı olarak bilinen Pegasus

43

havayolları bilet fiyatlarını daha uygun tutarak yolcuların psikolojik ya da gösteriş

tatminlerini gerçekleştirmesini sağlamaktan ziyade temel ihtiyaçlarını gidererek pazarda

yer edinmektedir.

Peki kimdir bu tüketici? Tüketici; pazarı oluşturan, ihtiyacı olan, tatmin edilme

isteği bulunan, harcama isteği olan ve en önemlisi harcayacak parası olan tüketim birimi

olarak nitelendirilir (Demir ve Kozak, 2013: 4). Bir diğer tüketici tanımı ise şu

şekildedir; kullanmak ya da başka bir ürünle birleştirmek üzere ürün satın alan

bireylerdir. Fakat ürünü alan kişi ürünü satmak amacı ile aldıysa, bu kişi tüketici

kapsamında değerlendirilmemektedir (Elden, 2004: 211). Bazı kaynaklarda tüketiciler

iki farklı kategoriye ayrılabilmektedirler. Bunlar; bireysel ve örgütsel tüketicidirler.

Bireysel Tüketici: Kişinin ürünü kendisi ya da ailesi ile beraber tüketmek için

satın alması durumunda nitelendirildiği kategoridir. Bireylerin satın alma

güdüleri ve ihtiyaçları zaman içerisinde sıklıkla değişiklik gösterebilmektedir

(Bilge ve Göksu, 2010: 56). Bu tür tüketiciler havayolu bileti satın alırken

ailelerine danışma ihtiyacı duyabilmektedirler.

Örgütsel Tüketici: Bu tüketiciler satın aldıkları ürünleri üretim yapabilme

amacı ile satın alan birey ya da kuruluşlardır. Pazarlama sektörü içerisinde satın

alınan hammaddeler örgütsel tüketici kapsamında değerlendirilmektedir.

İşletmeler hammaddeleri satın alarak daha sonraları bunları bireysel tüketicilere

ya da tekrardan başka örgütsel tüketicilere satabilmektedirler (Bilge ve Göksu,

2010: 56).

Tüketicilerin satın almadan önce, alım sırasında ya da aldıktan sonra sergilediği

bir takım davranışlar bulunmaktadır. Literatürde tüketici davranışı olarak incelenen bu

kavram: kişilerin istek ve ihtiyaçlarını giderebilmek adına satın alma aşamalarından

geçerek ürünleri almak, kullanmak ve kullandıktan sonra olumlu-olumsuz bir takım

davranışlar sergilemek olarak tanımlanabilmektedir. Tüketici davranışı psikolojik,

karakteristik, tecrübe ve bakış açısı dolayısıyla kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.

Pazarlamanın merkezinde bulunan tüketici pazarlama karmasının en karmaşık yapısı

olarak nitelendirilmekte, fakat başarılı olunmak isteniyorsa kişilerin özellikleri analiz

edilerek bu karmaşık yapının çözülmesi gerekmektedir (Heinritz, et al., 1991: 73-74).

Havacılık alanında satın alma davranışı gösteren bireyler bir takım etkenlere dikkat

44

etmektedirler. Bu etkenler; bilgiye erişim, deneyim, ekonomik faktörler, güven, hizmet,

konfor ve zaman‟dır.

2.1.1. Tüketici DavranıĢlarının Önemi ve Özelikleri

Tüketici davranışlarını kavramak işletmelerin doğru strateji izleyebilmesi için

oldukça önemli görülmektedir. Tüketicilerin öneminin son yüzyılda bu denli artmasının

sebepleri şu şekilde maddelendirilebilir:

ĠĢletmelerin gün geçtikçe geliĢmesi ve büyümesiyle iĢletme içerisindeki

hiyerarĢik katman yapısının çoğalması: işletmeler de birçok kişinin

çalışmasından dolayı ortaya karmaşık bir yapı çıkmış ve işletme adına önemli

kararlar veren yöneticilerin, müşterileri hakkında doğru bilgileri almaları eskiye

göre daha uzun sürmeye başlamıştır. Bu sebeple son zamanlarda işletmeler

ürünlerine yönelik yaptığı yatırım kadar tüketicilerin ihtiyaçlarını da anlamak

için yatırım yapmakta birçok sistem kurdurmaktadır (Koç, 2015: 38-39),

Pazarda ki tüketici sayısının artmasının yanı sıra iĢletmelerin karĢısında

artık daha bilinçli tüketiciler bulunmaktadır: Tüketicilerin daha fazla

bilinçlenmesi, bireylerin beklentilerinin ve tatminkârlık seviyelerinin artmasına

sebep olmuştur. Bu yüzden işletmelerin tüketicilerini daha derinden tanıması ve

bilimsel çalışmalar yapması gerekmektedir. Beklentileri karşılayabilmek adına

da işletmeler pazara ve değişime ayak uydurmalı ve oluşan durumlara/taleplere

karşı hızlı cevaplar verebilmelidir (İslamoğlu, 2003: 10-13). Bu nedenle

deneyimlerine dayanarak karar veren müşteriler bir sonraki satın alımlarında

önceden satın almış oldukları hizmetleri değerlendirerek karar verirler.

Tüketimin gün geçtikçe maddeleĢmekten uzaklaĢıp, duygusal olgulara

dönüĢmesi: Geçmiş zamanlarda tüketim kavramı bireylerin temel ihtiyaçlarını

karşılamak üzerine kurulu olsa da günümüzde bu olgu tamamen kişilerin

psikolojik tatminini sağlamak amacıyla var olmaktadır. Hatta günümüzde

insanlar alışverişlerinin %95‟ini anlık kararlar vererek yapmaktadırlar. Bireyin

ürün satın alırken harcadığı zaman ile üründen aldığı haz arasında ters bir orantı

bile bulunmaktadır (Dijksterhuis, vd., 2006: 1005-1006).

Teknolojinin geliĢmesi ve iĢletmelerin maliyetleri azaltmak istemesi ile

ürünlerin yaĢam eğrileri kısalmıĢ bu yüzden de yenilikçilik, iĢletmeler için

45

mecburi hale gelmiĢtir: ABD‟de yapılan araştırmalara göre gün geçtikçe

otomobil marka çeşitliliğinde büyük artışlar meydana gelmiştir. Pazarın aynı

kalması sonucu bu durum işletmelerin model satışların da azalmaya neden

olmuş ve bu yüzden de ürünlerin yaşam eğrileri kısalmıştır. Sonuç olarak

işletmeler tüketicileri daha yakından takip etmeli ve yenilikçiliğe daha fazla,

daha hızlı ayak uydurmalıdırlar (Trout, 2008).

Pazarlama sektörü içerisin de tüketicilerin satın alımlarını etkileyebilecek birçok

durum bulunmaktadır. Bu alanda başarılı olmak isteyen işletmelerin tüketicilerin

davranışlarını ve özelliklerini çok iyi kavraması gerekmektedir. Tüketici davranışının

özellikleri aşağıdaki gibi maddelendirilebilir;

Tüketici davranışları satın alma öncesi araştırma, tavsiye alma, hem fiziki hem

de internet ortamında mağazaları gezerek bilgi toplama sonrası satın alma aktivitesinde

bulunma ve satın almadan sonra ürün hizmetlerinin devam ettirilmesi talebinde olma

gibi birçok farklı faaliyetten oluşmaktadır. Havacılık alanın da ise işletmeler bilet satın

alırken havayollarını karşılaştırıp özellikle güvenilirliklerinden emin olduktan sonra

fiyat kıyaslaması yapmaktadırlar.

Tüketici davranışı ürün satın almak isteyen kişinin maddi durumuna, ihtiyaç

önceliğine ve ürünün durumuna göre değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin, ekmek,

sigara ve şeker gibi ürünler satın alırken çok fazla düşünmeden karar veren tüketiciler;

bilgisayar, telefon ya da otomobil gibi daha pahalı ürünleri alırken satın alma

aşamalarından sıklıkla geçmektedirler (İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 11-12). Hava

ulaşımının diğer ulaşım türlerine nazaran maddi yönden daha pahalı olması, kişilerin

gelir düzeyini daha fazla göz önünde bulundurmasına sebep olmaktadır.

Tüketici davranışları eğilimli oldukları duruma göre güdülenmiş davranışlardır.

Bu eğilim kişinin ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilmesi yönündedir. Göstermiş

olduğu davranış asıl amacı olan ihtiyacın karşılanması için bir araç olarak yer

almaktadır. Bu sebeple tüketicinin amacını yani ihtiyacını bile işletmeler diğerlerine

göre daima bir adım önde olmaktadırlar.

Tüketici, satın alma davranışı göstermeden önce, satın alma sırasında ve hatta

satın almadan sonra bile çevresi tarafından etki altında bırakılmaktadır. Özellikle

46

Türkiye kültüründe yapılan tüketici davranışları, dış çevrenin düşüncesi çok fazla

dikkate alınarak yapılmaktadır (Eroğlu, vd., 2013: 6-8). Türkiye‟de havacılık orta yaşı

geçmiş kişiler tarafından güvenlik eksikliği olarak nitelendirilmektedir. Bunun sebebi

havacılıkta teknolojik sorunlar yaşanıldığı dönemlerde birçok kaza yapmış olmasıdır.

Bu yüzden BabyBoomer ve X kuşağı kişiler havacılık yolculuğu yapmak isteyen

kişilere karşı engelleyici davranışlar sergileyebilmektedirler.

Tüketici davranışları zamandan zamana değişiklik gösterebilmekte ve bazı

durumlarda oldukça karmaşık bir hal alabilmektedir. Bu karmaşıklık genellikle

tüketicinin almak istediği ürünün maddi değeri ne kadar artarsa o kadar artmaktadır.

Zaman hususun da ise kişinin gelirinin düştüğü durumlarda daha tutucu bir tavır

sergilerken, sahip olduğu para miktarı arttığında daha az düşünerek satın alımlar

gerçekleştirebilmektedir. Örneğin; ülkesinde kaos olan bir tüketici parasını saklamak

isteyebilir. Ya da elinde döviz bulunan bir kişi ülkenin yapacağı yatırımların sonucu

dövizinin arttığını gördüğünde tüketim konusunda daha esnek olabilmektedir (Odabaşı

ve Barış, 2010: 33-34).

Tüketici davranışlarının temelini oluşturan birçok etken bulunmaktadır. Bunlar

kültürel, sosyal, kişisel ve psikolojik gibi aktif rol oynayan etkenlerdir. Bu etkenler,

tüketicilerin davranışlarında ürün satın almadan önce, alımlarında ve aldıktan sonra yer

alan unsurlardır (Kotler, Bowen ve Makens, 2014: 199).

2.1.2. Tüketicilerin Satın Alma DavranıĢlarını Etkileyen Faktörler

Tüketiciler ihtiyaçlarını ve isteklerini belirledikten sonra satın alma kararı

sürecine girerler. Satın alma sürecinde basitçe karar almazlar. Satın alacağı ürün üzerine

aldıkları kararı etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler aşağıdaki tabloda

detaylandırılmıştır (İslamoğlu, 2003: 52-53).

47

Şekil 2.1. Tüketici Davranışını Etkileyen Etmenler (Tekin, 2014: 103)

2.1.2.1. Kültürel Faktörler

Kültürel Faktörler kendi içerisinde kültür, alt kültür ve sosyal sınıf olmak üzere

3 farklı alt başlığa ayrılmaktadır.

2.1.2.1.1. Kültür

Bir toplumun davranışlarına yön veren, topluluk kavramının ortaya çıktığı

zamandan bu yana varlığını devam ettiren kültür kavramı, tüketicilerin istek ve davranış

türlerinin temelini oluşturmaktadır. Kültür toplumun; örf, adet, ahlak, inanç, tutum, din,

gelenek, dil ve sanat gibi unsurları kapsamaktadır. Ayrıca kültür toplumun yeme

alışkanlıkları, giyiniş tarzları, bina yapıları ve sanat eserleri gibi somut unsurları içerdiği

kadar, eğitim yapısı, yasalar ve gelenek-görenekler gibi soyut yapıları da

barındırmaktadır. Bireyin hayatının büyük bir bölümünde yer edinen kültür, kişinin

doğumundan itibaren bireyle iç içe olduğu için bireyin satın alma kararlarını büyük

ölçüde etkilemektedir. Kültür; bireyin ne giyeceği, nerede yaşayacağı, neye değer verip

neye değer vermeyeceği gibi konular üzerinde etkin rol oynamaktadır. Bir diğer deyişle

kültür insanların tüketim alışkanlıklarını büyük ölçüde etkilemektedir (Cunningham ve

Cunningham, 1981: 104-105).

Kültürel Faktörler

• Kültür

• Alt Kültür

• Sosyal Sınıf

Sosyal Faktörler

• Referans Grupları

• Aile

• Roller ve Statüler

KiĢilik Faktörleri

• Yaş ve Evreleri

• Meslek ve Eğitim Durumu

• Ekonomik Durum

• Yaşam Biçimi

• Kişilik

• Cinsiyet

Psikolojik Faktörler

• Öğrenme

• Güdüleme

• Algılama

• Tutumlar

48

Özellikle gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeler finansman ve güven konusunda diğer

ülkelerden daha ileride olduğundan dolayı bu ülkelerde çalışma süreleri daha kısa,

tatiller, eğlenme değerleri ve ücretli izinler diğer ülkelere göre daha fazladır. Bu sebeple

gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeler kültürlerinin yapısının da onlara sağladığı fırsat ile

maddi açıdan daha güçlü olmakta ve daha çok tatile gitmektedir. Böylece gelişmiş

ülkelerde ki havayolları kullanımının diğer ülkelere göre daha fazla olduğunu söylemek

yanlış olmaz (Süer, 2014: 67-69).

2.1.2.1.2. Alt Kültür

Ülkedeki ya da büyük topluluklardaki kültürü oluşturan birçok alt kültür

bulunmaktadır. Bu alt kültürler daha çok küçük topluluklardır. Örneğin, Türkiye‟de 7

bölge vardır ve her bölgenin kendine özgü alt kültürleri bulunmaktadır. Hatta bölgeler

içerisinde bile farklı kültürler oluşabilmektedir. Pazarlama tarafından bakıldığında ise

her pazar kültür bakımından heterojen olarak nitelendirilmektedir. Tüketici davranışı

açısından da alt kültür birçok gruba ayrılabilmektedir. Bunlar; yaş, ırk, milliyet, din,

cinsiyet, gelir, meslek, aile tipi ve çevredir. Ülkeler de bulunan etnik gruplar alt kültür

de en fazla rol oynayan kesimlerdir. (İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 207-208). Havacılık

alanında örnek vermek gerekirse eğer, ABD, ülke de yaşayan siyahi insanlara bir dönem

boyunca pek fırsat sunmamış ve ekonomik olarak gelişmelerini engellemiştir. Bu durum

da siyahi insanların ulaşım araçları kullanırken fiyat odaklı olmalarına sebep

olabilmektedir.

2.1.2.1.3. Sosyal Sınıf

Bir toplumda yaşayış biçimleri, gelir düzeyleri, öğrenim durumları gibi konularda

benzerlik gösteren kişilerin oluşturdukları gruplara sosyal sınıf denmektedir. Sosyal

sınıflar ülkeden ülkeye değişkenlik gösterebilmektedirler. Bir diğer yandan, ülkenin

ekonomik yapısının değişmesi ile sosyal sınıflar da değişebilmektedirler. Genel olarak

sosyal sınıflar Dünya genelinde üst sınıf, orta sınıf ve alt sınıf olarak 3 farklı gruba

ayrılmaktadırlar. Bu gruplar da kendi aralarında en üst sınıf, üst-alt sınıf, orta-üst sınıf,

orta-alt sınıf, alt-üst sınıf ve en alt sınıf olarak 6 farklı guruba ayrılmaktadırlar.

En Üst Sınıf: Bu sınıftaki bireyler soylu ailelerden gelmekte ve toplumda en üst

seviyede bulunmaktadırlar. En iyi bölgedeki en iyi evlerde yaşamaktadırlar.

49

Yatırımcı ve önemli meslek sahibi kişilerdir. Eğitim düzeyleri üst seviyelerdedir.

Bu kişilerin yapmış olduğu hareketler toplumsal olayların yönünü

etkileyebilmektedirler. Yaptıkları harcamaları gösteriş için yapmazlar. Fazla

seyahat ederler ve tüketimlerini özel mağazalardan yaparlar (Engel, Blakcwell

ve Kollat, 1978: 127). Ulaşım türü yönünden iş yoğunluğu dolayısıyla zaman

faktörünü göz önünde bulundurarak genelde havayolu ulaşımını tercih ederler.

Havayolu seyahatlerinde de genellikle hava aracının business class ya da first

class bölümlerinde yolculuk yapmayı tercih ederler.

Üst-Alt Sınıf: Bu gruptaki kişiler en üst sınıf tarafından tam anlamıyla kabul

görmemiş fakat eğitim durumları oldukça iyi olup, genellikle miras yoluyla değil

de kendi çalışmaları ile zengin olmuş ve genel olarak tüketimi gösteriş amacıyla

yapan kişilerdir (İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 228-229). Bu kişilerde genel

olarak business class ve first class bölümlerini tercih etmektedirler.

Orta-Üst Sınıf: Bu kişiler aile statüsüne ve aileden gelen büyük miraslara sahip

kişiler değildirler. Hayatlarını kariyer yönlü odaklayan bu kişiler, genel olarak

üniversite mezunu olup, bir bölümü ise eğitim seviyelerini daha ileriye

götürmüşlerdir. Çevrelerinde etkin bir karakter olan bu kişiler oldukça aktif

olarak bilinirler. Sürekli olarak daha iyi durumları hedefleyen bu kişiler üst

sınıflara göre çekirdek aile odaklıdırlar (Engel, Blackwell ve Kollat, 1978: 127).

Bu sınıftaki kişiler havayolu ulaşımını kullandıkları zamanlar da daha uygun

fiyat için biletlerini erken alma eğilimindedirler.

Orta-Alt Sınıf: Bu sınıfı beyaz yakalılar ya da yüksek ücretli mavi yakalı kişiler

oluşturmaktadır. Bu sınıftaki kişiler çevresindeki kişiler tarafından saygı ve iyi

görülmeyi arzularlar. Hayattaki amaçları kariyer odaklı olmaktan ziyade mutlu

bir aile ve hayırlı evlat yetiştirme yönündedir. Dini faaliyetlere değer verirler.

Temiz ve şık olmak bu kişiler için önemlidir (Bilge ve Göksu, 2010: 136-137).

Bu sınıftaki kişiler havayolları ulaşımların da ucuz taşıma yapan havayollarını

tercih etmektedirler.

Alt-Üst Sınıf: Sosyal gruplar içerisinde en büyük paya sahip sınıf alt-üst sınıftır.

Bu sınıf genel olarak mavi yakalı kişilerden oluşmaktadır. Yaptıkları işi, eğlence

ve temel ihtiyaçları karşılamak için yapmakta ve güvenlik konusunda hassas

olmaktadırlar. Bu sınıfın yüksek maaşlı kişileri yaptıkları harcamalarda pek

50

planlı olmamaktadırlar. Boş zamanlarında kendilerini geliştirecek ya da daha

fazla para kazanacak işlerden ziyade televizyon izlemek, kahvede oyun oynamak

gibi aktivitelerle harcamaktadırlar. Genel olarak bu kişiler sigara bağımlısı ve

eğitim seviyeleri orta seviye kişilerdir. Bu kişiler ulaşım aracı olarak havayolu

ulaşımını pek kullanmazlar. Çok azı havayollarını kullandıklarında biletlerini

erken vakitte ucuz taşıma yapan havayolu şirketlerinden almaktadırlar.

En Alt Sınıf: Bu sınıftaki kişiler eğitim seviyeleri düşük, kalifiyesiz işçilerdir.

Hatta bu sınıftaki kişilerin bazıları çoğu zaman işsiz kalmaktadırlar. Gelecek

planlı olmak yerine günlük yaşamayı tercih ederler (Koç, 2015: 413). Bu

sınıftaki kişiler ulaşım aracı olarak havayolu ulaşımını tercih etmezler.

2.1.2.2. Sosyal Faktörler

Sosyal faktörler kendi içerisinde referans grupları, aile ve roller-statüler olarak 3

farklı alt başlığa ayrılmıştır.

2.1.2.2.1. Referans Grupları

Günümüzde bireyler önem dereceli değişkenlik gösteren birçok gruba üye

olmaktadır. Bu sosyal grupların bireyin üstünde birçok yönde etkisi bulunmakta ve

bireyin davranışlarını yönlendirmede de etkin bir rol izlemektedirler. Bu gruplar birçok

alt gruba ayrılabilmektedir. Bunlar, aile grubu, mahalledeki gruplar gibi birincil

gruplarla beraber eğitim grupları, ekonomik gruplar, siyasi gruplar, dini gruplar v.b.

gruplar gibi ikincil gruplarda olabilmektedirler (Cömert ve Durmaz, 2006: 356).

Özellikle birincil gruplar olan aile, bireyin yakın çevresi, akrabalar, iş

arkadaşları ve komşularının tavsiyeleri ve öğütleri bireyin tüketici davranışı üzerinde

reklamlardan daha fazla etkili olmaktadır (Arslan, 2003: 92).

2.1.2.2.2. Aile

Sosyal faktörler içerisindeki referans gruplarının alt dalı olarak da incelenen aile

faktörünün bireyler üzerindeki etkisinin fazla olması, ayrı bir faktör olarak

değerlendirilmesini sağlamıştır. Bireyler davranış türlerinin büyük çoğunluğunu

doğumundan itibaren iç içe çok fazla zaman geçirdiği aile bireylerinden edinirler. Bu

yüzden aile bireylerinin düşünce tarzları ve bakış açılarında büyük oranda benzerlik

51

görülmektedir. Özellikle Türkiye‟de aile büyüklerine verilen saygının etkisi ile ailelerin

birçoğu, çocuklarının tüketim alışkanlıkları üzerinde oldukça etkilidirler. Fakat bir süre

sonra çocukların büyümesi ile ailenin satın aldıkları ürünleri beğenme konusunda ters

orantı oluşmaya başlamaktadır. Bu durumda ise önceden ailenin ebeveynlerinin yaptığı

alışverişlere daha sonraları tüm bireyler katılarak ortak alışveriş anlayışı izlenmektedir

(Yükselen, 2013: 126-127).

Aile içerisinde satın alma sürecinin başından sonuna kadar rol alan kişiler

bulunmaktadır. Bu roller; fikir vericiler, etkileyiciler, karar vericiler, satın alıcı ve

kullanıcı olarak 5 farklı kategoriye ayrılmaktadır. Bazı bireyler birden fazla rolü

üstlenebilmektedir. Bu roller kısaca şu şekildedir (Heinritz, et al., 1991: 73-77);

Fikir vericiler, bir diğer adıyla bireyleri satın alma konusunda harekete

geçirenlerdir. Bu kişiler bireylerin ya da yaşanılan evin ihtiyaçlarını gören ve

satın alınması konusunda teklifte bulunan kişilerdir.

Etkileyiciler, satın alınacak ürünün türü, kalitesi ya da miktarı konusunda

dolaylı veya doğrudan satın alınacak kişi üzerinde fikirleri doğrultusunda etkisi

bulunan kişilerdir.

Karar vericiler ise, satın alma sürecini ilk kısmını gerçekleştirdikten sonra

ürünün satın alınması konusunda karar verici rolü üstlenen kişilerdir.

Satın alıcılar, karar vericilerin kararları sonucu ürünü fiilen satın alan kişilerdir.

Karar vericiler ile satın alıcılar genellikle aynı kişilerdir.

Kullanıcı, satın alma sonrası sahip olan ürünü tüketen kişilere verilen vasıftır.

Aile içerisinde maddi açıdan uygun ürünlerin satın alınmasında bireyler kendi

kararlarını kendileri vermektedir. Örneğin, erkek gömleğini kendi seçip satın alırken, bir

bayan ayakkabısına kendi karar verip satın alma işlemini uygular. Fakat maddi açıdan

yüksek değerli olan ürünlerde karar vericiler tekil kişi olmaktan çıkıp, genellikle tüm

aile bireylerinin fikirleri doğrultusunda karara varılır. Örneğin araba satın alınırken ya

da tatile gidilirken bireyler ortak kararlar almaktadırlar. Bu durum herkesin aile

içerisinde bir role bürünmesini ve sorumluluğun paylaşılmasını sağlamaktadır (Assael,

1995: 557-562). Tatil ya da herhangi bir amaçla bir yere gitmek isteyen aile bireyleri

havayolu ulaşımını kullanırken, bilet ya da havayolu işletmesinden ziyade ulaşım türleri

52

üzerinde mutabık olmak için birbirleri ile istişare edebilirler. Çünkü kararlar amaçlar

doğrultusunda alınır fakat uçak bileti amaca ulaşılma adına bir araç görevi görmektedir.

2.1.2.2.3. Roller ve Statüler

Her birey yaşadığı dönem boyunca farklı yerlerde farklı konumlarda yer

almaktadır. Öğrenci, müdür, anne, baba, işçi, bakan, iş adamı gibi konumlarda bulunan

bireylerin tüketim anlayışları ve davranışları birbirinden farklılık göstermektedir. Bu

faaliyetlere ise rol adı verilmiştir. Her rolün bir statüsü bulunmaktadır. Evinde baba

statüsünde bulunan bir kişi ailesine karşı babalık rolünü yerine getirirken, aynı kişi

şirkette genel müdür statüsündeyken işçilerine karşı müdürlük rolünü yerine

getirmektedir. Statünün önemi ve sorumluluğu arttıkça kişinin rolünün zorluğu da bir o

kadar artmaktadır. Tüketici davranışları bakımından roller ve statüler incelendiğinde,

yüksek statü de bulunan kişiler Mercedes model ya da jip tarzı otomobiller kullanırken,

lise de öğretmen olan bir kişi ortalama bir aile arabası tercih etmektedir. Bireylerin

tercih ettiği markalar, alışveriş yaptığı yerler ve kullandığı ürünler kişinin statüsü ve

tüketici davranışı hakkında bilgi vermektedir (Süer, 2014: 75).

Yüksek statüde bulunan kişiler havayolları ulaşımını kullanırken first class ya da

business class bölümlerini seçmekte ve bilet satın alırken zaman kavramına dikkat

etmektedirler. Fakat daha düşük statüde ki kişiler havayolu ulaşımını nadiren

kullanırken, kullandıklarında da fiyat objesine oldukça fazla önem vermekte ve bilet

satın alımlarında maddi olarak belirli bir çemberin dışına çıkmamaya özen

göstermektedirler.

2.1.2.3. KiĢilik Faktörleri

Kişilik faktörleri kendi içerisinde yaş ve cinsiyet, meslek ve eğitim durumu,

ekonomik durum, yaşama biçimi ve kişilik olarak 6 farklı alt gruba ayrılmaktadır.

2.1.2.3.1. YaĢ ve Evreleri

İnsanların yaşları değiştikçe duydukları ihtiyaçlar ve miktarları da değişkenlik

gösterirler. Bir bebekle bir yetişkinin ihtiyaç ve harcamaları bir olmayacağı gibi bir orta

yaşlı insanla, yaşlı bir bireyin de ihtiyaç ve harcamaları bir olmayacaktır. Kişilerin

giyim tarzları, katıldıkları etkinlikler ve edindikleri hobiler, elektronik ürünlere duyduğu

53

ihtiyaçta kişilerin yaşlarına göre değişkenlik göstermektedir. (Wells ve Gubar, 1966:

362; Yükselen, 2013: 127). Örneğin genç yaşta ve bekâr olan bireyler harcamalarını

daha çok tatil, oyun ve eğlence gibi aktiviteler için harcarlar. Bu bireyler havayolu

ulaşımını kullanırken ucuz taşıma yapan havayollarını tercih etmektedirler. Ancak orta

yaşlı evli çiftler havayolu ulaşımında satın alma davranışı gösterirken öncelikle fikir

alışverişinde bulunarak zaman ve konfor unsurlarını göz önünde daha fazla

bulundururlar.

2.1.2.3.2. Meslek ve Eğitim Durumu

Bireyler gelir durumlarına göre harcamalar yaparlar ve isteklerini kazançlarına

göre ayarlamak durumundadırlar. Bu yüzden meslek unsuru kişilerin tüketici

davranışlarını belirlemede en önemli etkenlerden birisidir. Ayrıca kişilerin

gerçekleştirdikleri iş ile eğitim durumları, ihtiyaç ürünlerini de birbirinden ayırt

etmektedir. Örneğin bir öğretmen ile işçinin kıyafet ihtiyacı bir olmamaktadır. Bir diğer

yandan bireylerin ihtiyaçları ile eğitim düzeyleri arasında doğru orantı bulunmaktadır.

Bir profesörün ihtiyacı ile bir esnafın ihtiyacı bir olmamaktadır. Yanı sıra bir iş

adamının kıyafetine özen gösterdiği kadar bir oto tamircisi göstermemektedir. Çünkü

oto tamircisi kıyafetinin kirleneceğini bildiği için iş yaparken eski kıyafetleri ya da

tulum giymeyi tercih etmektedir. Sonuç olarak kişilerin mesleklerinin ve eğitim

durumlarının niteliği arttıkça ihtiyaçlarının oranı ve isteklerinin kalitesi de artmaktadır

(Bilge ve Göksu, 2010: 126).

Havacılık sektöründe ise meslek durumları iyi olan kişilerin daha kaliteli hizmet

veren havayollarını seçtikleri görünürken, geliri orta düzeyde olan bireylerin havayolu

seçimi yaparken fiyat odaklı olduğu görülmektedir. İş adamları, özel sektörde üst düzey

yöneticilikte çalışan ya da gelirleri çok iyi olan bireyler ise zaman, konfor ve hizmet

konusunda çok daha hassas olmaktadırlar.

2.1.2.3.3. Ekonomik Durum

Bireylerin sahip oldukları gelir miktarı satın alma davranışları üzerinde oldukça

etkili olmaktadır. Ayrıca diğer faktörler üzerinde de doğrudan etkili olan ekonomik

durum, özellikle kişilerin katıldığı sosyal gruplar, üstlendiği rol ve statüler ve eğitim

seviyesi üzerinde doğrudan etkilidir. Pazarlamacılıkta ise tüketici pazarının daha ölçülü

54

sayılabilmesi adına bireysel gelirden ziyade ailelerin toplam gelirine göre stratejiler

yapılır. Aile topluluğun en küçük yapısıdır ve genelde aile bireyleri ortaklaşa hareket

ederler.

Kişinin tercih ettiği ürünlerin marka değeri ve almak istediği hizmetin kalitesi

sahip olduğu ekonomik düzey ile doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple pazarlamacılar

genellikle ekonomik durumları iyi olan tüketici topluluklarına yönelik pazarlama

politikaları izlerler (Tekin, 2014: 108-109).

Havacılık sektöründe ekonomik durumları iyi olan bireyler ülkelerinde bulunan

bayrak taşıyıcısı ile ulaşımını gerçekleştirirken, ekonomik durumu orta seviye olan

insanlar daha çok düşük ücretli taşıyıcıları tercih etmekte ve ekonomik durumu kötü

olan bireyler ise hava ulaşımının diğer ulaşımlara nazaran daha pahalı olmasından

dolayı alternatif ulaşım türlerine yönelmektedir.

2.1.2.3.4. YaĢam Biçimi

Bir sigorta şirketi tüketici davranışlarında yaşam tarzını araştırmak için yan yana

komşu olan 2 aile üzerine araştırma yapmaktadır. Bu ailelerde erkek eş rolünü üstlenen

iki kişide 27 yaşında, ikisi de üniversiteyi 4 sene de bitirmiş ve ikisinin de yıllık

yaklaşık olarak 52 bin dolar geliri bulunmaktadır. İki ailede de 2‟şer çocuk ve birer

köpek vardır. İki ailede aynı pazar segmentinde yer almakta ve her ikisi de hayat

sigortasında birinci nitelikte değerlendirilen kişilerdir.

Fakat ailelere daha yakından bakıldığında, eşlerden sadece birinin potansiyel

alıcı olduğu görülmektedir. Bu kişi ailesine karşı oldukça sadakatli ve bu kişinin en

mutlu zamanları olarak nitelendirdiği zamanlar, kişinin işinden birkaç saat erken gelip

küçük huzurlu evinde çocukları ile daha fazla ilgilenebildiği zamanlardır. Bu tüketiciye

250 bin doların üzerinde bir hayat sigortası yapıldı.

Bir diğer yandan, komşusu olan kişi tamamen farklı önceliklere sahip bir müşteri

niteliğindeydi. Bu kişiyi, arkadaşlarıyla birlikte spor arabasına binip gece vakti şehrin

sokaklarında hızlı ve sesli araba kullanmaktan başka hiç bir şey daha fazla mutlu

etmiyordu. Bu kişi aile bütçesini idare etmekte oldukça zorlanıyordu, çünkü erkek eş

ailenin gelirinin çoğunu pahalı elektronik cihazlara, son model akıllı telefonlara, golf

kulüplerine ve diğer kişisel isteklere yönelik kullanıyordu. Boşanma eşiğinde olan bir

55

birey olarak nitelendirilen bu kişi hayat sigortası için uygun bir aday olarak

görülmemiştir (Sirgy, Rahtz ve Dias, 2014). Bu durumda pazarlama sektörü dâhilin de

tüketicilerin davranışlarını ve davranışlarını etkileyen faktörleri birbirinden bağımsız

olarak değerlendirmek pek mümkün olmamaktadır. Kişilerin hayat tarzları birçok

faktörü daha değerli ve görünür kılabilirken, bir diğer yandan iyi olan birçok faktörü

gölgede de bırakabilmektedir.

Yaşam tarzı 4 ana madde ile tanımlanabilmektedir. Bunlar (Assael, 1995: 373 &

Yükselen, 2013: 128 & Sirgy, Rahtz ve Dias, 2014 );

Yaşam tarzı bir grup olgusudur.

Hayat tarzı bireyin davranışlarını birçok yönden etkilemektedir.

Yaşam tarzı kişinin ilgi odağını gösterir.

Yaşam tarzı sosyolojik değişkenlere göre değişebilmektedir.

2.1.2.3.5. KiĢilik

Kişilik kavramı insanların kendilerini dış dünyaya sundukları ifade veya

insanları birbirlerinden ayıran özellik karmasına verilen genel isimdir. Bireylerin

kişilikleri; mizaç, yetenek ve karakterden oluşmakta olup, bireyler bu özelliklerini

dışarıya davranışları ile sergilerler. Bir diğer açıklamayla; kişilik, bireyi iç ve dış çevre

ile kurduğu, bireyi diğer bireylerden ayıran, yapılaşmış ve tutarlı bir ilişki türüdür. Bir

kişinin düşünceleri kişiliklerini yapılandırırken, kişilik yapıları tüketici davranışlarını

etkilemektedir. Örneğin; bir birey fazla kilolu olduğunu fark ettiğinde bununla ilgili hiç

bir şey yapmazken, bir başka kişi kilolarını kapatacak kıyafetler satın alabilmektedir.

Bir diğer yandan başka bir kişi de diyet programı uygulamaya karar verirken, bir

başkası estetik ameliyat ile kilolarından bir an önce kurtulmak isteyebilir. (Koç,

2015:338-339).

Havacılık sektöründe Türkiye‟de Türk Havayolları müşterilerinin kişilik

yapılarına odaklanarak yaptığı reklamlarda dünya çapında büyük başarılar elde etmiş

kişileri oynatmaktadır. Bir diğer reklamında ise; Türkiye‟deki bireylerin ortak kişilik

yapılarından biri sayılan merhamet duygusuna değinerek; Türk Havayollarının

Türkiye‟nin en uç noktasına dahi uçuş gerçekleştirdiğini vurgulamıştır.

56

Kişilik kavramının 3 temel özelliği bulunmaktadır. Bunlar (McAdams, 1996: 303-

305).

KiĢilik, bireyi diğer bireylerden ayıran önemli bir etmendir: Bireyin kişilik

yapısı kalıtım faktörlerinin üzerine biriktirdiği tecrübeler sonucu

yapılanmaktadır. Bu yüzden bireyin sahip olduğu tecrübeler ve yaşadığı

tecrübelere bakış açısı sonucu kazandığı edinimler, bireyin kişiliğinin

oluşmasına ve sonucunda da davranışlarını belirlemesine öncü olarak bireyi

özgünleştirmektedir. Bireylerin bazıları tecrübe ve davranış konusunda

benzerlikler gösterebilirler. Pazarlamacılar ise genellikle benzerlik gösteren

insanlara yönelik pazarlar oluşturmaktadırlar. Örneğin; dışa dönük tüketiciler

için daha sosyal mesajlar üzerine yoğunlaşırlarken, içe dönük tüketiciler için

işletmelerin ilettiği mesajlar daha kapalı yollardan yapılmaktadır.

KiĢilik, süreklilik ve tutarlılık gösterir: Tutarlılık kavramı; kişinin tecrübe

ettiği benzer durumlarda benzer tepkiler göstermesi olarak tanımlanabilmektedir.

Pazarlamacıları ürünlerine göre tüketicilerin kişiliklerini değiştiremeyecekleri

için, bireylerin kişilik yapılarına göre ürünlerini şekillendirmektedir (Albanese,

1993: 28-30). Bu kişilik türünün hakim olduğu kişiler havayolu bileti satın alma

işlemlerini deneyimlerini temel alarak yapmaktadırlar.

KiĢilik uzun süreçte değiĢkenlik gösterebilir: Bireylerin kişilikleri süreklilik

ve tutarlılık gösterebildiği gibi, uzun dönemlerde ya da yaşanılan büyük olaylar

sonucunda bireylerin kişilik yapılarında değişimler görmek mümkündür. Kişiler

olgunlaştığında ya da kişiyi derinden etkileyen önemli olaylar yaşadığında,

kişiliğinde sapmalar oluşabilmektedir. Bu olaylara örnek olarak; savaşlar,

evlilik, ayrılık, önem verilen birinin kaybı ya da geçirilen önemli bir kaza,

ameliyat verilebilir (Lee-Ross, 2015: 1108-1109).

2.1.2.3.6. Cinsiyet

Tüketicilerin cinsiyet farklılıkları ürün satın alma davranışlarını birçok yönden

değiştirmektedir. Cinsiyet farklılıkları bireylerin ürünleri satın alırken özellikle nelere

dikkat ettiği hususunda belirleyici olmaktadır. Genel olarak alışveriş konusunda

kadınların üstünlüğü olduğu için, pazarlamacıların stratejileri daha çok kadınları

etkilemek yönünde olmaktadır. Dahası kadınların ve erkeklerin gündelik hayattaki

57

ihtiyaçları ile gelecekteki istekleri genel olarak birbirleri ile uyuşmamakta olup aynı

ürünlerde odak noktaları değişkenlik göstermektedir. Örneğin; bir otomobil satın

alınması karar verileceğinde, yapılacak olan araştırmalarda erkeğin ilgilendiği taraflar

otomobilin teknik tarafı olurken, kadının ilgilendiği taraflar otomobilin fiziksel tarafı

olmaktadır (Peter ve Olson, 1996: 431).

Otomobil örneğine ek bir örnek olarak tatil örneği verilebilir. Bu örnekte; ailenin

tatile gitmeye karar vermesinden sonra kadınlar gidilecek yer ve kalınacak gün gibi tatil

planları üzerine yoğunlaşırken, erkekler daha çok otel fiyatlarına odaklı olmaktadırlar

(Zalatan, 1998: 900). Ayrıca otel seçildikten sonra ulaşım hususunda havayolları ile

seyahat edecek olan ailede, erkek bilet fiyatlarına odaklı iken, kadınlar daha duygusal

davranıp güvenlik, konfor ve kalkış-iniş saati odaklı olabilmektedirler.

2.1.2.4. Psikolojik Faktörler

Psikolojik faktörler kendi arasında öğrenme, güdüleme, algılama, inanç ve

tutumlar olarak 4 farklı alt gruba ayrılmıştır.

2.1.2.4.1. Öğrenme

Öğrenme, bireylerin doğumlarından itibaren zihinlerindeki boş levhayı

karşılaştıkları durumlar ve yaşantılar ile doldurma eğilimidir. Öğrenme, bireylerin

davranışlarında kalıcı değişiklikler yaratabilmektedir. Örneğin; konuşmak, yüzmek,

yürümek, koşmak, okumak, yazmak, yemek yemek, top oynamak, sevmek, ilgi duymak

ya da nefret etmek gibi olgular bireylerin yaşadığı deneyimler sonucu öğrenme

kavramının oluşması ile bireylerin hayatlarında kalıcı değişiklikler oluşmaktadır.

Günümüzde öğrenme kuramları, tüketiciler üzerinde etkin bir şekilde

uygulanmakta ve bireylerin satın alma davranışları işletmelerin istekleri doğrultusunda

yönlendirilebilmektedir (Tekin, 2014: 109).

Tüketiciler herhangi bir ihtiyacını ya da isteğini gidermek istediğinde, öncelikle

o ihtiyaca ve isteğe uygun ürünleri ve alternatiflerini araştırarak bilgi sahibi olmak

isterler. Örnek vermek gerekirse; bir kişi telefon almak istediğinde, öncelikle pazarda

bulunan telefon markaları, modelleri ve özellikleri hakkında bilgi toplayacaktır. Daha

sonra isteklerine yakın alternatif birkaç telefon modeli seçtikten sonra o modeli

58

kullanan, çevresindeki kişilerin ve o modelin satışını yapan mağazalarda çalışan

kişilerin yorumlarını alarak kendince bir bilgi birikimi sonucu yorumlama yapacaktır.

Daha sonra ödeme koşulları, satış sonrası hizmet olanakları, ek hizmet ve ürün fırsatları

gibi konuları da değerlendirdikten sonra bazı markalar için olumlu, bazıları için ise

olumsuz kararlar verecektir. En sonunda öğrenme olgusu ve yorumlama kabiliyeti

sonucunda ürünü satın alarak ihtiyacını ya da isteğini gidermiş olacaktır. Bu yüzden

işletmeler kişilerin öğrenme olgusu üzerinde etkili olmaya çalışarak kişileri kendilerine

çekmektedirler (Yükselen, 2013: 132).

Tüketici ürünü kullanmaya başladığında tüketim sürecinde ürün tüketiciyi tatmin

ediyorsa, öğrenme pekiştirilmiş ve güçlendirilmiş olur. Öğrenme tüketici zihninde

olumlu etkiler yaratarak tüketicinin ürüne ve markaya olan sadakatini ve satın alma

eğilimini de güçlendirmiş olur. Fakat tüketim sürecinde tüketici üründen beklediği

tatmini alamamışsa, öğrenme yeniden gerçekleşir. Ancak bu sefer öğrenme olgusu

olumsuz yönde gerçekleşeceği için tüketici o ürünü tekrar satın alma konusunda

tereddütler yaşayacak ya da tamamıyla üründen vazgeçip, alternatif ürünler hakkında

yeni öğrenimler kazanmaya çalışacaktır (Koç, 2015: 188-190).

Hava ulaşımında bir havayolu işletmesini seçen birisi sunulan hizmetten ve

havayollarının vaat ettiklerini istekler doğrultusundan yapabilmesinden tatmin kaldıysa,

tekrardan aynı havayolunu seçme eğiliminde olur. Fakat sunulan hizmet ya da vaat

edilen (zamanında kalkış, zamanında iniş, bilet esnekliği-değiştirebilirliği gibi)

tekliflerin yapılamaması sonucu tüketici bir dahaki sefere farklı havayolu işletmesine

yönelebilmektedir. Bu durum tüketicinin deneyim kavramını ön planda tuttuğunu

göstermektedir. Öğrenme kavramı da deneyim sonucunda oluşmaktadır.

2.1.2.4.2. Güdülenme

Bireyler günlük hayatlarında “bu elbiseyi çok istiyorum”, “bu marka telefonu

almam gerek‟‟ ve “bu oyun setine çok ihtiyacım var‟‟ gibi cümleleri çok sık

kurmaktadırlar. Çağdaş pazarlamanın amacı ise; tüketicilerin davranışlarını

yönlendirmek ve satın alma isteklerini güçlendirerek oluşan güdüleri gidermektir.

Böylece güdü; tüketiciyi eyleme geçiren güçlü bir duygu olarak tanımlanabilmektedir

(Odabaşı ve Barış, 2010: 103-104).

59

Güdünün oluşması ise bir ihtiyacın ortaya çıkması ile mümkündür. İhtiyaç ise;

bireyin anlık durumu ile arzu ettiği durumunun birbiri ile uyuşmama durumudur. Bir

diğer yandan, herhangi bir şeyin eksikliğinin kişide yarattığı gerilim durumudur.

Pazarlamacılar ise ihtiyaçları gidermek adına faaliyet gösterirler. Hatta günümüzde

insanları, pazarladıkları ürünlere ihtiyacı varmış gibi güdülerler (Bilge ve Göksu, 2010:

138-139).

Fakat bireyin ürün satın alabilmesi için yalnızca güdülenmesi yeterli

olmamaktadır. Örneğin; orta gelire sahip bir kişiye rolls-royce marka bir otomobile

sahip olmak isteyip istemediğini sorduğunuz da, tüketicinin cevabı yüksek muhtemel

evet olacaktır. Fakat evet cevabı ile gelen kişinin istek ve güdülenme duygusu ihtiyacı

olduğunu düşündüğü rolls-royce marka aracı alması için yeterli olmamaktadır. Çünkü

satın alma davranışı yalnızca güdülenme ve istek doğrultusunda olmayıp, bireyin alım

gücüne de bağlıdır. Satın alma gücünün yeterli olduğu durumlarda ise tüketiciler dışsal

uyarıcılardan kolaylıkla etkilenebilmektedir. Örneğin; bir kişi markete yoğurt almaya

gittiğinde çoğunlukla yoğurt dışında plansız olarak birkaç ürün daha fazla satın alıp

marketten ayrılmaktadırlar (İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 86-87).

Güdülerin kendi içerisinde 4 tane özelliği bulunmaktadır. Bunlar;

Güdüler oluĢan ihtiyaçlara bağlı olarak ortaya çıkarlar: İhtiyaç kavramı ile

güdü kavramı insanlar tarafından sık sık karıştırılan iki farklı fakat birbirleri ile

bağımlı kavramdır. Güdülerin ortaya çıkabilmesi ihtiyaca bağlıdır ve güdülerin

yoğunluğu ihtiyacın türüne göre değişebilmektedir. İhtiyaç türleri ise Abraham

Maslow‟un İhtiyaçlar Hiyerarşisinde işlenmektedir. İhtiyaç Hiyerarşisi aşağıdaki

şekilde belirtilmiştir (Tekin, 2014: 110-111):

60

Şekil 2.2. Maslow‟un İhtiyaçlar Hiyerarşisi *Tekin (2014) ‘’Pazarlama İlkeleri; Politikalar-Stratejiler- Taktikler

Fizyolojik Gereksinimler: Bireyin temel gereksinimleridir; nefes alma,

yeme, içme, barınma ve uyuma gibi. Ulaşım da fizyolojik gereksinimler

arasında değerlendirilebilir.

Güvenlik Gereksinimleri: Bireyin kendini güvende ve huzurlu

hissedebilmesi için giderdiği ihtiyaçlardır; emniyet, sabit gelir, özgürlük

ve sosyal güvenlik gibi, Hava ulaşımı yapan bireylerde ortaya çıkan en

büyük ihtiyaç güvenlik ihtiyacıdır. Bireyler çok sık kaza yaşayan

havayolları konusunda güvenlik ihtiyaçlarını gideremedikleri için

gerilmekte ve o havayolu seçiminde olumsuz eğilimde olmaktadırlar.

Sosyal Gereksinim: Bir gruba ait olma ve yalnız kalmama hissiyatıdır;

sevme, sevilme, arkadaşlık kurma ve sosyal aktivitelerde bulunma gibi.

Fakat bazı ürünlerin satın alımları ve tüketici davranışları farklı

amaçlarla yapılabilmektedir. Örneğin; beyzbol oynamak ve bir takıma ait

olmak sosyal gereksinimi karşılama statüsünde değerlendirilebilir. Fakat

61

Türkiye‟de yapılan bir araştırmada yılda üç bin adet beyzbol sopasının

satıldığı belirlenmiştir. Fakat bu sopaların satın alınmasındaki asıl amaç

sosyal gereksinimi gidermek değil, güvenlik gereksinimini gidermektir.

Bireyler beyzbol sopalarını satın alarak evlerinde ya da arabalarında

herhangi bir duruma hazırlıklı olmak motivasyonu ile bulundurmaktadır

(Koç, 2015: 254-255).

Saygı Gereksinimi: Başarı, statü, saygı görme, sayılma ve tanınma gibi

gereksinimlerdir.

Kendini GerçekleĢtirme Gereksinimi: İnanç, kendine güven, başarı,

yaratıcılık ve bireyin kendini geliştirmesi gibi gereksinimlerdir.

Güdüler tüketici davranıĢına yön verirler: Güdüler tüketicilerin satın alma

eğilimine yön verirler. Ancak güdüler tüketiciler adına her zaman doğru yönde

etkili olmazlar. Duygusallık, güdülerin yönlendirme aktivitelerinde önemli rol

oynarlar. Örneğin; ailenin maddi sıkıntı çektiği dönemler de evcil bir hayvan

satın alınması ihtiyaç değil duygusal güdüdür (Odabaşı ve Barış, 2015: 111).

Güdüler, tüketicinin ihtiyaç ve istekten dolayı ortaya çıkan gerilimini

azaltır: Güdülerin temel amacı tüketicilerin ihtiyaçları ve isteklerini

giderememesi sonucu ortaya çıkan gerilimi minimize etmektir. Örneğin;

fizyolojik ihtiyaçlardan olan susuzluk, herhangi bir içecekle giderilebilir. Fakat

içecek tüketicinin duygusal güdüsü ile seçilmektedir. Bu sayede de tüketici

içeceğini satın alıp tükettikten sonra ihtiyaç şiddetini gidermiş olacaktır (Süer,

2014: 81-83).

Güdüler, bir çevre dâhilinde oluĢur: Tüketicinin güdülerinin üzerindeki en

kuvvetli etken bulunduğu çevre olmaktadır. Bu yüzden hangi çevre

etmenlerinin, hangi güdülere ne tür etkiler bulunduğunun öğrenilmesi

pazarlamacılar için oldukça önem arz etmektedir. Çevresel güdüyü öğrenen

pazarlamacılar pazarlarını oluştururken o pazara yönelik stratejiler izleyebilirler

(İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 96).

2.1.2.4.3. Algılama

İnsanlar dış çevreden aldığı bilgileri duyum ve algı olarak iki farklı düzeyde

edinir. İnsan beş duyusunu kullanarak önce çevreden bilgileri ya da durumları alır-

62

hisseder, daha sonra ise bu bilgileri veya hisleri algılar. Algı olmadan insanların beş

duyu organı ile eriştiği bütün bilgiler ve kavramlar tamamen anlamsız kalmaktadır.

Yani; dışarıdan beş duyu aracılığı ile alınan bilgileri hammadde sayarsak, algılama

mekanizması bu duyumları işleyen mekanizma olarak tanımlanabilir. Fakat her bireyin

hammaddeyi işleme biçimi farklıdır. Yani her bireyin kendine özgü algılama yapısı

bulunmaktadır. Algılama yapıları ise; bireyin çevresine, tecrübe ettiklerine ve kültürüne

göre değişkenlik göstermektedir (İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 107-108).

Bireyler daimi olarak çevrelerini incelerler, gözlemlerler, araştırırlar ve anlamaya

çalışırlar. Duyu organlarımız ise çevremizi anlamamıza yardımcı olmak için bilgi toplar.

Algılama ise; insanların beş duyusu ile araştırmaları, incelemeleri ve gözlemlemeleri

sonucu ortaya çıkan sonuçtur. Algılama; bireylerin konu ya da olay karşısında

davranışlarını belirlemektedir. Bu sebeple pazarlamacılar tüketicilerin algılarında kalıcı

olarak yer edindiklerinde pazarlama başarısı elde etmiş olurlar (Özer, 2009: 2-3).

Kişilerdeki algıların oluşabilmesi için bilgiye erişim oldukça önemlidir. Böylece

algılama süreçlerinin çok daha iyi anlaşılabilmesi için 3 boyut ortaya çıkarılmıştır.

Bunlar; seçici algılama, algısal örgütleme, algısal yorumlamadır.

Seçici Algılama: Bireyler, günün her zamanında çok sayıda dış uyarıcılara

maruz kalmaktadırlar. Fakat bunlardan yalnızca bir kaçı net olarak algılanabilir.

Algılanan durumların ne olacağı ve nasıl algılanacağı birçok değişkene bağlıdır.

Örnek olarak; televizyonda yüzlerce kanal bulunmasına rağmen insanlar sadece

4 ya da 5 tanesini takip etmektedirler. Bunun sebebi ise, bir süre dışarıdan gelen

uyarıcılar süzgeçten geçirilir ve kişinin gelen uyarıcılar karşısındaki davranış

türü yerleşmiş olur. Yani bir bakıma; kişi istediğini duyar, istediğini görür. İlgi

dışında olan uyarıcılar kişi tarafından algı mekanizmasında değerlendirilmez.

Örneğin; okuma alışkanlığı olmayan ve kırtasiye alışverişi yapmayan bir kişi

sürekli olarak önünden geçtiği kırtasiyeyi, oğluna kitap alınması gereken güne

gelene kadar fark edemeyebilir. Bu durum ise seçici algılama ile

tanımlanmaktadır (Odabaşı ve Barış, 2015: 130-132). Bir diğer örnekte ise;

yurtdışına ilk kez gidecek olan ve bunun için hava ulaşımını tercih eden bireyler

o güne kadar haberlerde havacılık ile ilgili olan konulara pek ilgi göstermese de

uçak biletini aldıktan sonra havacılık adına yapılan her haber birey için algısal

63

bir sonuç doğuracaktır. Ayrıca kişiler yapacağı tercihler doğrultusunda bilgi

edinmek isteyeceklerdir. Bu da kişilerin araştırma yapmasında etkili olmaktadır.

Algısal Örgütleme: Algısal örgütleme, bireyin dış çevreden aldığı bilgileri

düzene sokmasıdır. Bu işlemin amacı edinilen bilginin anlamlı hale getirilmesi

ve ona bağlı olarak yorum yapılmasıdır. Bu nedenle pazarlamacılar tüketicilerin

algılamalarına yardımcı olabilmek adına gruplandırma sistemi uygulayarak

birbirine benzer ürünler aynı raflarda sergilenir. Örnek olarak, süt ile peynir,

kola ile meyve suyu, deterjan ile sabun verilebilir. Bireyler toplu algılama

eğiliminde olduğu için verilen mesajların dikkatli verilmesi gerekmektedir.

Örneğin; bir broşür üzerinde erkek, kadın ve çocuk resmi bulunduğunda aile

kavramı tanımlanırken, çocuk resimden çıkarıldığında algıda erkek-kadın

arkadaşlık ilişkisi canlanmaktadır (Süer, 2014: 85). Havacılık alanında ise

kişilere olumlu anlamda algısal örgütleme yapılabilmesi için konfor, zaman

tasarrufu ve güven gibi kavramlar addedilir.

Algısal Yorumlama: Yorumlama kavramı, bireyin dış çevreden aldığı bilgileri

anlamlandırma biçimidir. Birey, bir olay yaşadığında ya da bir durumu

algıladığında bu olay ya da durumun kendisi için ne anlama geldiğini

yorumlamaya çalışır. Her birey yaşadığı olay ve durumlar karşısında

birbirlerinden farklı yorumlarda bulunurlar. Bireyin kendi zihni içerisinde de

aynı durum ve olaylar farklı şekillerde yorumlanabilmektedir. Bu yorumlamalar

bireyin zihninde karışıklıklara yol açabilir. Bu karışıklık ise karışıklığı yaratan

dış çevre bilgisinin düzenlenmesi ile giderilebilmektedir (İslamoğlu ve

Altunışık, 2010: 116-117). Örneğin; sürekli olarak yumurta alan birisi, bir gün

yumurta alma ihtiyacını gidermek için markete gittiğinde yumurta ambalajının

değiştiğini gördüğünde karışıklıkla karşılaşacak, dolayısıyla ürünün içeriğinin ve

boyutlarının değiştiği gibi olumsuz düşüncelere kapılabilecektir. Fakat

pazarlamacı tarafından bir açıklama geldiği takdirde karışıklık önlenmiş

olacaktır (Schlosser, 2005: 260-265).

Havacılıkta algısal yorumlama oldukça fazla karşılaşılan bir olgudur. Uçağın

rötar yapması akıllara hemen uçakla ilgili bir sorun olduğunu getirir. Bir diğer yandan

karışıklık ile ilgili havacılık örneği olarak; uçak seyrüsefer yaptığı sırada sert bir hava

burgacına girdiğinde yolcular paniklemeye başlarlar ve akılları olumsuz düşünceler ile

64

dolmaya başlar. Fakat pilotun yapacağı bir açıklama karışıklığı önleyecek ve yolculara

güven verecektir.

2.1.2.4.4. Tutumlar

Tutum, bireyin, ürün, kanı ya da ortamlara yönelik olumlu ya da olumsuz uzun

süreli düşüncelere sahip olma eğilimidir. Örneğin; „‟kullandığım telefon markasını çok

seviyorum, çünkü ısınmıyor, hızlı ve kullanışlı bir telefon ve ben bu markayı

kullanmaya devam edeceğim‟‟. Bu tür bir yorum bireyin bahsettiği markaya karşı

olumlu tutumudur. Kişiler edindiği tecrübeler ile tutumlarını oluşturur ve pekiştirdikçe

sağlamlaştırır veyahut değiştirebilirler. Tutumların tüketici satın alma davranışı

üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır (Assael, 1995: 265-266).

Tutumlar; bilişsel bileşen, duygusal bileşen ve davranışsal bileşen olarak 3 bileşenli

açıklanmaktadır. Bunlar (Odabaşı ve Barış, 2010: 158-159; İslamoğlu ve Altunışık,

2010: 153-155);

BiliĢsel bileĢen: Bireyin bir nesneye ya da ürüne yönelik bilgi, düşünce ve

inançlarını içerir. Ancak tutumun doğru ya da gerçek olması gerekmez. Bilgiler

gerçeğe yakın olduğu sürece kalıcı olmakta, aksi takdirde bilgi değiştikçe

tutumda değişmektedir.

Duygusal bileĢen: Bireyin bir nesneye ya da ürüne karşın edindiği duygusal

eğilimdir. Duygusal bileşen mantıksaldan çok bireyin değerleri ile bağlantılıdır.

Bireyler, bir nesneyi olumlu ya da olumsuz değerlendirip, nesneye duygu

yüklerler. Pazarlamacılar ise; pazarlara girmeden önce pazardaki bireylerin

inanç ve değerleri üzerine yoğun araştırma yaparlar. Bireyin havayollarında

yaşadığı güven zıttı bir durum kişide olumsuz anlamda duygusal bileşen

oluşturabilir.

DavranıĢsal bileĢen: Bu bileşen türü, bireyin bilişsel ve duygusal bileşenlerini

kendince yorumladıktan sonra ürüne ya da nesneye karşı gösterdiği davranış

eğilimidir. Örneğin; Honda marka otomobili olduğunu söyleyen bir birey

gelecekte otomobilini değiştirmek istediğinde tekrardan Honda marka otomobil

seçme eğiliminde olmaktadır (Blythe, 2005: 48-49). Bir diğer örnek olarak;

bireyin Türk Havayolları ile uçuşunu gerçekleştirdikten sonraki günler içerisinde

65

Türk Havayolları için olumlu cümleler kurması ve tavsiyelerde bulunması

davranışsal bileşen olarak nitelendirilmektedir.

2.2. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci

Tüketici davranışları üzerindeki psikolojik, kültürel, kişisel ve sosyal etkiler

incelenmiş ve tüketici ne amaçla satın alır sorusuna cevap aranmıştır. Bu başlık altında

ise; tüketici satın alma süreci boyunca hangi aşamalardan geçer, satın alma kararını kim

alır ve satın alma işlemleri nasıl gerçekleşir gibi sorulara cevaplar aranmaktadır (Süer,

2014: 89).

2.2.1. Tüketici Karar Alma Sürecinin Yapısı

İnsanlar günlük hayatlarında oldukça fazla ve sürekli olarak karar vermek zorunda

kalırlar. Bu karar, hangi elbiseyi giymek gibi kolay bir karar da olabilir, nasıl bir araba

satın alınmalı gibi zor bir kararda olabilir. Fakat sonuç olarak gün içinde insanlar

tarafından sürekli olarak yeni kararlar alınmaktadır. Karar almada önemli olan ise; bazı

zamanlar kararın sonucu tahmin edilebilse de, genel olarak tam anlamıyla

bilinememesidir (Cunningham ve Cunningham, 1981: 101-102).

Tüketicinin karar alma süreci üzerine geniş kabul görmüş dört farklı model

geliştirilmiştir. Bunlar; sorun çözme modeli, aida modeli, etkilerin hiyerarşisi modeli ve

yeniliklerin kabul modelidir. Farklı modeller olmasına karşın modellerin tümünün

temelinde ikna etme kuramına bağlı bilişsel, davranışsal ve duygusal boyutlar yer

almaktadır. Tüketicinin satın alma davranışlarını oluşturan yapılar ise; durumsal etkiler,

tüketici karar verme düzeyleri, yüksek ve düşük ilgilenim olarak 3 yapıdan

oluşmaktadır (Odabaşı ve Barış, 2015: 331-333).

2.2.1.1. Durumsal Etkiler

Bireyler satın alma süreci içerisindeyken içinde bulunduğu durumlardan etkilenirler.

Durumsal etkiler; kişilerin belirli yerde ve zaman diliminde davranışları üzerinde etki

yaratan unsurlardır. Bu unsurlar aşağıda maddelendirilmiştir (Quester ve Smart, 1998:

222-223);

Fiziksel etkiler: Bu etkiler insanların satın alma davranışları üzerinde etkili olan

ses, ışık, koku ve ortam gibi unsurları temsil etmektedir.

66

Sosyal ortam: Tüketicilerin satın alma davranışı sürecinde yalnız kalmama

sürecidir. Etrafındaki kişiler tüketiciyi bir fiil etkilemektedirler.

Zaman: Zaman faktörü bireyin ürünü satın alması için gereken süreyi

nitelendirir. Kısıtlı zamanı olan tüketiciler satın alma davranışı gerçekleştirirken,

sağlıklı kararlar veremezler, ancak zaman konusunda sıkıntısı olmayan bireyler

satın almada maksimum faydaya erişebilmektedirler.

Duygusal durum: Tüketicinin içinde bulunduğu duygusal durumu satın alma

üzerinde etkilidir.

Amaç: Örnek olarak; elleri kirli olan fakat etrafından su bulamayan birisi

markete girdiğinde bulabileceği en ucuz suyu tercih ederken, içmelik su alan kişi

tadı hoşuna giden markaya yönelecektir.

Rahatlatıcı durumlar: Tüketicinin satın alma kararı vermesinde ekonomik

durumu başrol oynamaktadır. Ayrıca finansal olarak ürüne ve hizmete gelen

zamlar da tüketicinin karar verme davranış türü üzerinde etkilidir.

2.2.1.2. Tüketici Karar Verme Düzeyleri

Tüketici karar verme düzeyleri üzerinde çalışmalar yapılmış ve üç farklı problem

çözme karar tipi ortaya çıkarılmıştır. Bunlar (Howard ve Sheth, 1969: 475-476);

Yaygın sorun çözme: Bu tür sorun çözme tüketicilerin maddi açıdan yüksek

fiyatı olan ve uzun yıllar kullanmayı düşündüğü ürünleri satın almasında

kullanılmaktadır.

Sınırlı sorun çözme: Bu tür sorun çözme ise; tüketicilerin daha sıklıkla ve

bildiği ürünleri satın almasında kullanılmaktadır.

Rutin sorun çözme: Bu tür sorun çözme; tüketicilerin düşünmeden günlük satın

aldığı ürünler için kullanılmaktadır.

2.2.1.3. Yüksek ve DüĢük Ġlgilenim

Yüksek ilgilenimli satın alma davranışı öncesi tüketici kaygı içerisinde

bulunmaktadır. Bu yüzden tüketici satın alma öncesi kaygısını ekarte edecek kadar bilgi

toplamaktadır. Daha sonra tüketici farkına varma, bilgilenme ve olumlu ya da olumsuz

tutum edinme süreçlerinden geçmektedir. Ürün denendikten sonra memnun kalınması

halinde olumlu tutum kalıcı hale gelerek tekrarlanan tüketim döngüsü oluşur. Fakat

67

deneme sonrası memnun kalınmazsa eğer olumsuz tutum pekiştirilir ve yeniden bilgi

toplama aşamasına geçilir. Tüketicilerde yüksek ilgilenim ile marka bağlılığı arasından

paralel durum görülmektedir (Warrington ve Shim, 2000: 761-762). Bu sebeple ki

havayolu şirketleri müşterilerini kaybetmemek adına konfor, bilgiye erişim ve hizmet

konusunda hassas davranmaktadırlar.

Düşük ilgilenim konusunda tüketici yüksek ilgilenimde ki gibi karar alma

sürecinden geçer. Fakat bu sefer ürün hakkında bilgi sahibi olma adına pek çaba sarf

etmez. Bu nedenle tüketicilerin işletmeler tarafından ürün satın alımı için ikna

edilmeleri gerekmektedir. Düşük ilgilenim de tutum; deneme sonrası daha basit şekilde

gerçekleşir ve ürün kalitesine göre bağlanma oluşur. Düşük ilgilenim oluşturan en

büyük etmen satın alınacak üründe risk faktörünün az olmasıdır (Odabaşı ve Barış,

2015: 123-124). Karayolu ya da demiryolu gibi ulaşım türlerini tercih etme havayoluna

nazaran daha düşük ilgilenim kapsamında değerlendirilir.

2.2.2. Tüketicinin Satın Alma DavranıĢ Türleri

Tüketicilerin satın alma davranışları ürünlere göre farklılıklar göstermektedir.

Örneğin; tüketicinin elektronik eşya satın alma davranışı ile ekmek satın alma

davranışları birbiriyle tamamıyla farklıdır. Ekmek, rutin satın alınan ve risk içermeyen

bir ürün olduğu için satın alınırken çaba sarf edilmez. Fakat elektronik eşya satın

alımlarında müşteri birçok yönden çaba harcamak zorunda kalır. Ayrıca tüketici gitmek

istediği bir yer için ulaşım alternatiflerini değerlendirirken, havayolu ulaşımı için farklı

bir satın alma davranışı, karayolu ulaşımı için farklı bir satın alma davranışı

izlemektedir. Bu bakımdan tüketici satın alma davranış türleri 4 farklı aşamada

incelenmektedir. Bunlar, karmaşık satın alma davranışı, uyumsuzluğu giderici yönde

satın alma davranışı, rutine dönüşen satın alma davranışı ve farklılık arayan satın alma

davranışıdır (Kotler, 1997: 190-191).

2.2.2.1. KarmaĢık Satın Alma DavranıĢı

Karmaşık satın alma davranışında tüketicilerin ilgi düzeyleri yüksek olup, markalar

arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Karmaşık satın alma davranış türü pahalı, sık

alınmayan ve risk içeren ürünleri kapsamaktadır. Örnek olarak, araba, pahalı tablolar,

mücevherler, bilgisayar ve ev gibi ürünleri içermektedir. Bu tür ürünler için satın alma

68

eğiliminde olan kişiler karmaşık bir yapıdan geçerler. Ürün hakkında teknik bilgiler

edinirler, çevresinde satın almak istediği ürünü kullananların tavsiyelerini ya da

şikayetlerini dinler ve ondan sonra karar verme sürecine girerler. Büyük pazar

sektöründe bulunan işletmeler tüketicinin bilgi eksikliğini giderebildiği kadar başarılı

olmaktadır (Yükselen, 2013: 134). Havacılıkta ilk defa deniz aşırı yolculuk yapacak

kişiler uçak biletlerinin pahalı olması ve pazardaki havayolu sayısının çok olması

sebebiyle karmaşık satın alma sürecine girer.

2.2.2.2. Uyumsuzluğu Giderici Yönde Satın Alma DavranıĢı

Tüketiciler yalnızca satın alma öncesi değil satın alma sonrası da aldıkları ürün

için doğru karar verip vermediklerini ikinci kez sorgularlar. Bu durumda ortaya çıkan

rahatsızlık hissi ve gerginlik ise bireyde uyumsuzluk yaratır. Uyumsuzluk durumu

genellikle tüketicinin ilgi düzeyinin yüksek olduğu fakat markaların aralarında çok fazla

fark bulunmadığı ürünlerde ortaya çıkar. Çünkü ürünler arasında çok fazla fark

bulunmaması tüketiciyi sürekli olarak çelişki ortamına çekecektir (Süer, 2014: 91-92).

Örnek olarak; Honda ile Ford marka otomobiller arasında seçim yapmak

zorunda kalan bir tüketici, seçimini yaptıktan sonra yaptığı öz sorgulamada; satın aldığı

otomobilin olumsuz, satın almadığı otomobilin olumlu yönleri ortaya çıkacak ve bu

durumda kişide uyumsuzluk sorunu baş gösterecektir. Tüketiciler üzerinde psikolojik

etki bırakan bu durumu önleyebilmek adına, tüketici kendisini telkin etme yolunu

seçecek ve satın aldığı otomobil ile ilgili olumlu yönleri takip ederek telkin aracı olarak

kullanacaktır (Kotler ve Amstrong, 2010: 176)

2.2.2.3. Rutine DönüĢen Satın Alma DavranıĢı

Rutin satın alma tüketicinin çok düşünmeden, günübirlik satın aldığı, hakkında

bilgi sahibi olduğu ve risk içermeyen ürünler için geçerli tüketici davranış türüdür.

Genellikle hızlı tüketim mallarını içermektedir. Örnek olarak; tüketiciler ekmek, sigara

ya da süt gibi gündelik ürünler aldıklarında rutin satın alma davranışı sergilerler. Rutin

satın alımlarda meydana gelecek memnuniyetsizlik kolayca giderilebilmektedir.

Örneğin; tüketicinin satın aldığı sütün bozuk çıkmasıyla ya ürün değiştirilir ya da yenisi

rahatlıkla satın alınabilir. Fakat karmaşık satın alma ürünleri hakkında aynısını

söylemek mümkün olmayacaktır. Örneğin; tüketicinin aldığı bilgisayarın bir hafta sonra

69

bozulması, tüketici üzerinde sütün yarattığından daha fazla memnuniyetsizlik

yaratacaktır (Koç, 2015: 478).

Havacılık alanında da ucuz taşımacılık yapan havayolları tüketicilerin satın alma

davranışlarını rutine dönüştürebilmek adına maliyetleri azaltarak fiyatlarını

olabildiğince aşağı çekmeye çalışmaktadırlar.

2.2.2.4. Farklılık Arayan Satın Alma DavranıĢı

Tüketicinin satın alma isteği bulunan ürün hakkında bilgisinin az olması ve

markalar arasındaki farkların çok olması durumunda sergilediği davranış biçimidir.

Örnek olarak; tüketici markete giderek bilinç dışı A marka süt satın alır ve sütün

değerlendirmesini tüketimi sırasında yapar. Ancak ikinci kez markete gittiğinde bu sefer

B marka sütü tercih eder. Bu durum, A marka sütün tüketici üzerinde memnuniyetsizlik

yaratmasından dolayı değil, tüketicinin farklılık aramasından dolayı meydana gelmiştir

(Kotler ve Armstrong, 2010: 177).

2.2.3. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci AĢamaları

Tüketicinin satın alma karar süreci satın alma işleminden çok daha önce

başlamakta olup satın alma sonrasında da devam etmektedir. Tüketici satın alma karar

süreci 5 aşamadan oluşmaktadır. Aşamalar aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Ancak

tüketici ürün satın alımında her zaman bütün aşamalardan geçmek zorunda değildir.

Örnek olarak; tüketici, düzenli olarak kullandığı şampuanın tükenmesi sonucu yenisine

ihtiyaç duymaktadır. Fakat tüketicinin bilgi toplama aşamasından tekrar geçmesine

gerek kalmamıştır. Çünkü şampuan alımı rutine dönüşen satın alma davranışı içerisinde

değerlendirilir. Bu yüzden tüketici deneyiminden yararlanarak satın alma işlemini

gerçekleştirir. Satın alma karar süreci tablosu ise aşağıdaki gibidir (Engel, Blackwell ve

Kollat, 1978: 21-22).

70

Şekil 2.3. Tüketici Satın Alma Karar Süreci (Engel, Blackwell ve Kollat, 1978: 21-22).

2.2.3.1. Ġhtiyacın Ortaya Çıkması

Tüketicinin satın alma kararı verebilmesi için önce bir ihtiyacının ya da probleminin

oluşması gerekmektedir. İhtiyacın ortaya çıkması ise arzulanan durum ile mevcut durum

arasında farklılıklar olmasıyla mümkündür. İhtiyaç kişinin içsel durumundan ya da

dışsal etkiler sonucu ortaya çıkabilmektedir. İhtiyaç ortaya çıktıktan sonra tüketici

sorunu çözmek için güdülenir. İçsel duruma örnek olarak; kişinin kıyafetlerinin yetersiz

ve yıpranmış olduğunu düşünmesi satın alma kararı verilebilmesi için ortaya çıkan

ihtiyaç olarak nitelendirilir. Bir diğer yandan dışsal etkilere örnek olarak; bir pazarlama

şirketinde çalışan müdürün anlaşma yapmak için yurt dışına çıkma gereksinimi

tüketicinin ulaşım ihtiyacını ortaya çıkarır (Odabaşı ve Barış, 2015: 349-351).

2.2.3.2. Bilgi Toplanması

Tüketici, ortaya çıkan ihtiyacını giderebilecek ürün hakkında doğru karar

verebilmek adına bilgi toplamaya başlar. Bu aşamada birey içsel ve dışsal olarak iki

taraflı bilgiler edinmeye çalışır. İçsel olarak, daha önceki deneyimleri ve duygusal

düşünceleri yer almaktadır. Dışsal olarak ise; satın almak istediği ürün topluluğu

hakkında yayınlanmış reklamlardan, broşürlerden, dergilerden, satış temsilcilerinden,

forumlardan, istatistiklerden ve ürünü daha önce kullanmış kişilerden yararlanır.

Tüketicinin bilgi toplama işlemine yönlendirdiği yoğunluğun derinliği ürünün

kategorisi, ürünün risk derecesi ve bilgi toplamanın ne kadar yararlı olacağı konularıyla

İhtiyacın ortaya çıkması

Bilgi toplanması Alternatiflerin

değerlendirilmesi Satın alma kararı

Satın alma sonrası tüketici

davranışı

71

değişkenlik gösterebilir. Bu durumlara göre tüketici, zamanını, parasını ve enerjisini

harcar (Engel, Blackwell ve Kollat, 1978: 25-26).

2.2.3.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi

Bilgi toplama süreci sonunda tüketicinin elinde ihtiyacını karşılaması için birbiri ile

karşılaştırabileceği birçok marka ve ürün bulunacaktır. Tüketici ise elindeki ürünleri

ihtiyaçları için belirlediği kriterlere uzak olan üründen yakına doğru elemeye başlar.

Örnek olarak uçak bileti alternatifini değerlendirelim. Tüketicinin uçak bileti almak için

dikkat ettiği kriterler şunlardır; fiyat, zaman kavramı, konfor, hizmet, bilgiye erişim,

güven ve deneyimdir.. Tüketicinin elinde 3 havayolu olduğunu varsayalım ve durumu

aşağıdaki tabloda inceleyelim (Tekin, 2014: 100-101);

Tablo 2.1. Havayolu Tercihinde Alternatiflerin Değerlendirilmesi

Gereksinim

ölçütleri

Özelliğin

Önemi

A Havayolu B Havayolu C Havayolu

Puan Değer Puan Değer Puan Değer

Ekonomik Faktör 10 7 70 8 80 10 100

Zaman kavramı 9 8 72 6 54 7 63

Konfor 8 9 72 10 80 6 48

Hizmet 7 6 42 8 56 8 56

Güven 6 6 36 7 42 5 30

Bilgiye eriĢim 5 5 25 8 40 6 30

Deneyim 4 5 20 7 28 7 28

Toplam Değer 337 380 355

*Tekin, 2014; 100-101

Bu durumda tüketici yaptığı değerlendirmeler sonucu alternatifler arasında puanı en

yüksek olan B havayolunun sunduğu bileti tercih edecektir.

2.2.3.4. Satın Alma Kararı ve Uygulanması

Tüketici alternatifler arasından kendisine en uygun ürünü seçtikten sonra satın alma

işlemini gerçekleştirmek için ürünü satan en uygun satış noktasına yönelmektedir.

72

Tüketicin satın alma noktasını seçmesi bazı kriterlere göre belirlenir. Örneğin; satış

noktasına kolay ulaşım, park kolaylığı, hızlı, kaliteli ve güler yüzlü hizmet alması gibi

seçenekler tüketicinin ürünü satın alacağı noktayı belirlemektedir (Bayley ve

Nancarrow, 1998: 102-103). Ayrıca tüketiciler tarafından verilen iki tür satın alma

kararı bulunmaktadır. Bunlardan ilki planlı satın alma; bu tür satın alma tüketicinin satın

alma sürecinden geçtikten sonra karar verdiği ürünü satın alma eylemidir. Bir diğeri ise

plansız satın almadır; bu tür satın alma ise tüketicilerin daha önceden belirlemediği bir

ürünü anlık satın alması olarak tanımlanır. Bu tür ürünler basit ürünler olarak geçer.

İlgilenim düzeyi düşük ve fiyat olarak ucuz ürünlerdir (Blythe, 2005: 46 ve 49).

2.2.3.5. Satın Alma Sonrası Değerlendirme

Tüketiciler satın aldıkları ürünlerin kendilerini tatmin etmelerini isterler. Yani

arzuladıkları tüketim aşamasına erişmek niyetindeler. Fakat ürünlerin tüketici üzerinde

etki yaratamaması tüketicinin olumsuz tutum edinmesine ve işletmelerin müşteri

kaybetmesine sebep olabilmektedir. Bu sebeple işletmeler tüketicilerin arzularını sadece

ürün satışı sırasında değil, ürün satıldıktan sonra da giderme mecburiyetinde kalırlar.

Fakat tüketici tarafından edinilen olumsuz tutumu değiştirmek işletmeler açısından

oldukça güç bir durumdur. Örneğin; satın alınan kıyafetin defolu çıkması, alınan sütün

bozuk olması, ekmeğin bayatlamış olması ve satın alımdan sonra vaat edilen garanti

hizmetinde daha sonradan ortaya çıkan aksilikler tüketici üzerinde olumsuz etkiler

oluşturmaktadır (Yükselen, 2013: 136). Havacılık alanında ise tüketicinin risk yönetimi

kapsamında havayolunun fazla bilet satması durumuyla karşılaşan bir yolcu, gördüğü

muamele sonucu bir daha aynı havayolunu seçmeme eğilimi gösterebilir.

73

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

HAVAYOLU YOLCU TAġIMACILIĞINDA TÜKETĠCĠ SATIN ALMA

DAVRANIġINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLER ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

3.1. AraĢtırmanın Amacı ve Önemi

Kişiler geçmişe nazaran çok daha fazla yer değiştirme ihtiyacı hissetmeye

başlamışlardır. Önceleri askeri alanda kullanılan havacılık, günümüzde hizmet

sektöründe etkin rol oynamaktadır. Bireylerin küresel anlamda yer değiştirmelerine

olanak sağlayan hava taşımacılığı, dünya çapında sıklıkla tercih edilen bir ulaşım türü

olmuştur. Bu kapsamda tüketicilerin ulaşım türünü tercih etme ve satın alma

davranışları kapsamında dikkat ettikleri hususlar üzerine çalışma yapılmıştır. Çalışma

sonucunda ulaşılmak istenen amaç; havayolu ulaşımında tüketici satın alma davranışını

etkileyen faktörleri ortaya koymaktır.

3.2. AraĢtırmanın Metodolojisi

3.2.1. Anakütle ve Örneklem

Araştırmanın temel amacı havayolu taşımacılığını tercih eden müşterilerin satın

alma öncesi, sırası ve sonrasında ki karar mekanizmalarını inceleyerek hem havacılık

hem de müşteriler açısından abilene paradoksunu (iletişim eksikliği sonucu bireylerin

birbirlerini tam olarak anlayamaması durumu) ortadan kaldırarak çok daha verimli

kararlar vermelerine olanak sağlamaktır. Araştırmanın ana kütlesi Antalya havalimanını

kullanan bireylerden oluşturulmuştur. Çalışmada katılımcılar Antalya Havalimanı‟nı

kullanan bireylerden örneklem alma yoluna gidilerek tesadüfi olmayan örnekleme

yöntemlerinden biri olan kolayda örnekleme yoluyla seçilmiştir. Katılımcılar havayolu

ulaşımını en az bir kez kullanmış ve biletini kendi satın almış kişiler arasından tercih

edilmiştir. Araştırmanın amaçlarına ulaşmak için Antalya bölgesinde yaşayan en az bir

kez havayolu ulaşımı kullanmış ve satın alma işlemini bireysel olarak yapmış 550 kişiye

anket çalışması uygulanmıştır. Anket çalışması, anket uygulaması konusunda eğitimli 4

kişi tarafından yapılmıştır. Çalışma 2016 Ekim ayında başlamış, 2017 Ocak ayında

tamamlanmıştır.

74

Uygulama yüz yüze anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Uygulama

sonucunda 550 anket geri dönüşü sağlanmıştır. 550 anketin 178 tanesi yeterli veri ve

anlamlılığa sahip olmadığından değerlendirmeye alınmamıştır. Yeterli veri ve

anlamlılığa sahip olmama durumu, anketlerde yöneltilen soruların tamamına cevap

verilmemesi ya da okunmadan rastgele işaretlemeler yapılması sonucu ortaya

çıkmaktadır. Yeterli veriye sahip 372 anket araştırmaya tabii tutulmuştur.

3.2.2. Veri ve Bilgi Toplama Yöntem ve Aracı

Araştırmada veri toplama yöntemi olarak yüz yüze anket yöntemi kullanılmıştır.

Önceden hazırlanmış sorular araştırma kapsamındaki kişilere uygulanmıştır. Anket

formu hazırlanırken soruların anlaşılabilir olmasına ve yönlendirici olmamasına özen

gösterilmiştir. Katılımcılara anket öncesinde anket hakkında gerekli bilgiler

aktarılmıştır.

3.2.3. AraĢtırmanın Veri Kaynakları

Araştırmada öncelikle tüketicilerin ulaşım alışkanlıkları, havayolu tercih oranları

ve sebepleri ile tüketici satın alma kararları ve satın alma davranışları üzerine yapılan

çalışmalardaki ölçekler araştırılmıştır. Havacılık alanında fazla çalışma bulunmaması

sebebiyle Şirvan ŞEN DEMİR‟in „‟Turizmde Tüketici Davranışları Modelini Oluşturan

Aşamalar Arasındaki İlişki: Turistler Üzerine Bir Araştırma‟‟ adlı doktora tezinde

kullanmış olduğu ölçekte bulunan 59 soru geliştirilerek havacılık sektörüne uyarlanmış

ve son olarak 57 soru haline getirilmiştir. Ortaya çıkan ölçek ile pilot uygulaması

yapılmıştır (Demir, 2010).

Pilot çalışma çerçevesinde toplam 46 kişiye 16 demografik ve 57 ölçek sorusu

yöneltilmiştir. 2016 yılı aralık ayında uygulanan pilot çalışma sonucunda elde edilen

veriler sosyal bilimler için geliştirilmiş bir istatistik paket programı olan SPSS analiz

programı ile güvenilirlik analizine tabii tutulmuş, ölçüm aracının güvenilirliği

(Cronbach alfa değeri) α= 0,928 olarak tespit edilmiştir.

Araştırmada kullanılan anket formu 2 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde

katılımcıların demografik özellikleri ile ilgili 16 soru, ikinci bölümde ise katılımcıların

havayolu tercihi ve satın alma davranışını ölçmeye yönelik 57 likert soru ölçeği

bulunmaktadır. Havayolu tercihi ve satın alma davranışları ile ilgili ifadeler toplam

75

dereceleme ölçeği (1:Kesinlikle katılmıyorum …… 5: Kesinlikle katılıyorum) ile

tespit edilirken, demografik bölümdeki ifadeler ise açık ve kapalı uçlu sorularla ölçüme

tabii tutulmuştur. Katılımcılara ilk olarak „‟Havayolu ile en son ne zaman seyahat

gerçekleştirdiniz‟‟ sorusu yöneltilmiş olup, soruya olumlu cevap verenlerin ankete

katılmaları talep edilmiş, olumsuz cevap verenlerin ise ankete katılmaları uygun

görülmemiştir.

3.2.4. Verilerin Analizi

Araştırma kapsamında katılımcıların vermiş olduğu veriler toplanarak sosyal

bilimler için geliştirilmiş bir istatistik paket programına entegre edilmiştir. Çalışmanın

analiz kısmında SPSS 22.0 programı kullanılmıştır. Araştırma analizlerine geçilmeden

önce pilot çalışma üzerinden verilerin güvenilirlik oranı (Cronbach alfa katsayısı ile)

değerlendirilmiştir. İstatiksel olarak veriler tanımlayıcı ve çıkarımsal istatistik

kapsamında ele alınmıştır. Çalışmada bireylerin öncelikle demografik özelliklerini

belirleyen frekans dağılımları elde edilmiştir. Daha sonra havayolu tercihi ve satın alma

davranışlarına yönelik eğilimler test edilmiştir.

Araştırma doğrultusunda veri setine faktör, korelasyon ve regresyon testleri

uygulanmıştır. Faktör analizi sonucunda 7 faktör grubu ve 4 bağımlı değişken

oluşturulmuştur. Daha sonra korelasyon testi ile iki bağımsız değişken arasındaki

doğrusal ilişki veya bir değişkenin iki veya daha çok değişkenle olan ilişkisi ile varsa bu

ilişkinin derecesi tespit edilmiştir. Regresyon analizi ile de bir bağımsız değişken ile bir

bağımlı değişkenin ya da birden fazla bağımsız değişken ile bir bağımlı değişkenin

arasındaki neden sonuç ilişkisi ölçülmüştür.

3.2.5. AraĢtırmanın Hipotezleri

Araştırmada hipotezler test edilmiştir. Araştırmanın amacı çerçevesinde

araştırma ile ilgili geliştirilen hipotezler şunlardır;

(H1.1): Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Beklenti Değişkenini Etkilemektedir.

(H1.2): Katılımcıların Zaman Algıları Beklenti Değişkenini Etkilemektedir.

(H1.3): Katılımcıların Ekonomik Algıları Beklenti Değişkenini Etkilemektedir.

(H1.4): Katılımcıların Hizmet Algıları Beklenti Değişkenini Etkilemektedir.

76

(H1.5): Katılımcıların Deneyim Algıları Beklenti Değişkenini Etkilemektedir.

(H1.6): Katılımcıların Konfor Algıları Beklenti Değişkenini Etkilemektedir.

(H1.7): Katılımcıların Güven Algıları Beklenti Değişkenini Etkilemektedir.

(H2.1): Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Zaman ve Emek Değişkenini

Etkilemektedir.

(H2.2): Katılımcıların Zaman Algıları Zaman ve Emek Değişkenini Etkilemektedir.

(H2.3): Katılımcıların Ekonomik Algıları Zaman ve Emek Değişkenini Etkilemektedir.

(H2.4): Katılımcıların Hizmet Algıları Zaman ve Emek Değişkenini Etkilemektedir.

(H2.5): Katılımcıların Deneyim Algıları Zaman ve Emek Değişkenini Etkilemektedir.

(H2.6): Katılımcıların Konfor Algıları Zaman ve Emek Değişkenini Etkilemektedir.

(H2.7): Katılımcıların Güven Algıları Zaman ve Emek Değişkenini Etkilemektedir.

(H3.1): Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Tavsiye Değişkenini Etkilemektedir.

(H3.2): Katılımcıların Zaman Algıları Tavsiye Değişkenini Etkilemektedir.

(H3.3): Katılımcıların Ekonomik Algıları Tavsiye Değişkenini Etkilemektedir.

(H3.4): Katılımcıların Hizmet Algıları Tavsiye Değişkenini Etkilemektedir.

(H3.5): Katılımcıların Deneyim Algıları Tavsiye Değişkenini Etkilemektedir.

(H3.6): Katılımcıların Konfor Algıları Tavsiye Değişkenini Etkilemektedir.

(H3.7): Katılımcıların Güven Algıları Tavsiye Değişkenini Etkilemektedir.

(H4.1): Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Doğru Karar Değişkenini Etkilemektedir.

(H4.2): Katılımcıların Zaman Algıları Doğru Karar Değişkenini Etkilemektedir.

(H4.3): Katılımcıların Ekonomik Algıları Doğru Karar Değişkenini Etkilemektedir.

(H4.4): Katılımcıların Hizmet Algıları Doğru Karar Değişkenini Etkilemektedir.

(H4.5): Katılımcıların Deneyim Algıları Doğru Karar Değişkenini Etkilemektedir.

77

(H4.6): Katılımcıların Konfor Algıları Doğru Karar Değişkenini Etkilemektedir.

(H4.7): Katılımcıların Güven Algıları Doğru Karar Değişkenini Etkilemektedir.

3.3. AraĢtırma Bulguları

3.3.1. Katılımcıların Demografik Özellikleri

Araştırmanın amacı Antalya havaalanını kullanan bireylerin havayolu

taşımacılığında satın alma davranışlarını etkileyen faktörleri ortaya koymaktır.

Araştırmaya katılan bireylerin sosyal ve demografik özellikleri bu bölümde yer

almaktadır. Bunlar;

Tablo 3.1. Sosyal ve Demografik Özellikler 1

HAVAYOLU ĠLE EN SON NE ZAMAN SEYAHAT ETTĠNĠZ

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

1 yıl önce 270 72,6 72,6 72,6

2 yıl önce 50 13,4 13,4 86,0

3 yıl önce 22 5,9 5,9 91,9

4 yıl önce 10 2,7 2,7 94,6

5 yıl ve 5+ yıl önce fazla 20 5,4 5,4 100,0

TOPLAM 372 100,0 100,0

YAġ

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

20 yaĢ ve altı 33 8,9 8,9 8,9

20-29 yaĢ 146 39,2 39,5 48,4

30-39 yaĢ 84 22,6 22,7 71,1

40-49 yaĢ 54 14,5 14,6 85,7

50-59 yaĢ 42 11,3 11,4 97,0

60 yaĢ ve üzeri 11 3,0 3,0 100,0

EKSĠK 2 0,5

TOPLAM 372 100,0 100,0

CĠNSĠYET

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Kadın 183 49,2 49,2 49,2

Erkek 189 50,8 50,8 100,0

78

TOPLAM 372 100,0 100,0

EĞĠTĠM DURUMU

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Ġlköğretim 54 14,5 14,5 14,5

Lise 131 35,2 35,2 49,7

Lisans 165 44,4 44,4 94,1

Lisansüstü 22 5,9 5,9 100,0

TOPLAM 372 100,0 100,0

MESLEK

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Kamu 30 8,1 8,1 8,1

Özel sektör 129 34,7 34,9 43,0

Emekli 41 11,0 11,1 54,1

Serbest meslek 22 5,9 5,9 60,0

Diğer 148 39,8 40,0 100,0

EKSĠK 2 0,5

TOPLAM 372 100,0 100,0

MEDENĠ DURUM

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Evli 164 44,1 44,2 44,2

Bekar 192 51,6 51,8 96,0

Dul/BoĢanmıĢ 15 4,0 4,0 100,0

EKSĠK 1 0,3

TOPLAM 372 100,0 100,0

ÇOCUK SAYISI

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Yok 204 54,8 55,0 55,0

1 çocuk 70 18,8 18,9 73,9

2 çocuk 67 18,0 18,1 91,9

3 ve üzeri çocuk 30 8,1 8,1 100,0

EKSĠK 1 0,3

TOPLAM 372 100,0 100,0

GELĠR DURUMU

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

0-1300 TL 128 34,4 34,7 34,7

1301-2600 TL 99 26,6 26,8 61,5

79

2601-3900 TL 83 22,3 22,5 84,0

3901-5200 TL 30 8,1 8,1 92,1

5201-6500 TL 18 4,8 4,9 97,0

6500 TL ve üzeri 11 3,0 3,0 100,0

EKSĠK 3 0,8

TOPLAM 372 100,0 100,0

Araştırmaya katılan havayolu taşımacılığını kullanan bireylerin %72,6‟sı

havayolu taşımacılığını son 1 yıl içerisinde, % 13,4‟ü son 2 yıl içerisinde, % 5,9‟u son 3

yıl içerisinde, % 2,7‟si son 4 yıl içerisinde ve %5,4‟ü son 5 yıl ve üzeri dönemde

kullandıklarını belirtmişlerdir.

Katılımcıların yaş grupları değerlendirdiğinde % 8,9‟u 20 yaş ve altı gruba dahil

olurken, % 39,2 oranında katılımcıların 20 ile 29 yaş aralığında olduğu, % 22‟6 oranla

30-39 yaş, % 14,5 oranla 40-49 yaş, % 11,3 oranla 50-59 yaş ve % 3 oranla da

katılımcıların 60 yaş ve üzeri oldukları ortaya çıkmıştır.

Araştırmaya katılan katılımcıların % 49,2‟si kadın, % 50,8‟si ise erkektir. Eğitim

düzeyi itibari ile araştırmaya katılan bireylerin % 14,5‟i ilköğretim, % 35,2‟si lise, %

44,4‟ü lisans ve % 5,9‟u lisansüstü mezuniyete sahiptir.

Havayolu taşımacılığını tercih eden bireylerin meslek grupları

değerlendirildiğinde araştırma sonucu bireylerin % 8,1‟, kamu sektöründe, % 34,7‟si

özel sektörde çalışmaktadır. % 5,9‟u serbest meslek ile ilgilenmekte iken bireylerin %

11‟i emeklidir. Katılımcıların % 39,8‟i ise diğer (öğrenci, işsiz, ev hanımı vs.)

kategorisinde yer almaktadır.

Havayolu taşımacılığının kullanan bireylerin % 44,1‟i evli, % 51,6‟sı bekar, %

4‟ü ise dul ya da boşanmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin çocuk sayısı sorulduğunda

% 54,8‟inin çoğunun olmadığı, % 18,8‟inin 1 çocuğu, % 18‟inin 2 çocuğu ve % 8,1‟inin

3 ya da daha fazla çocuğu olduğu ortaya çıkmaktadır.

Havayolu taşımacılığını tercih eden bireylerin %34,4‟ü 0-1300 TL gelir grubuna

sahipken, % 26,6‟sı 1301-2600 TL, % 22,3‟ü 2601-3900 TL, % 8,1‟, 3901-5200 TL, %

4,8‟, 5201-6500 TL ve % 3‟ü 6500 TL ve üzeri maddi gelire sahiptir.

80

Tablo 3.2. Sosyal ve Demografik Özellikler 2

HAVAYOLU TAġIMACILIĞINDA GÜN ĠÇERĠSĠNDE TERCĠH EDĠLEN ZAMAN DĠLĠMĠ

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Sabah 140 37,6 37,7 37,7

Öğle 84 22,6 22,6 60,4

Ġkindi 39 10,5 10,5 70,9

AkĢam 55 14,8 14,8 85,7

Gece 26 7,0 7,0 92,7

Gece Yarısı 27 7,3 7,3 100,0

EKSĠK 1 0,3

TOPLAM 372 100,0 100,0

HAVAYOLU TAġIMACILIĞININ YIL ĠÇĠNDEKĠ TERCĠH EDĠLME SIKLIĞI

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

1 Kez 125 33,6 33,7 33,7

2 Kez 145 39,0 39,1 72,8

3 Kez 21 5,6 5,7 78,4

4 Kez 35 9,4 9,4 87,9

5 Kez ve üzeri 45 12,1 12,1 100,0

EKSĠK 1 0,3

TOPLAM 372 100,0 100,0

HAVAYOLU TAġIMACILIĞINDA TERCĠH EDĠLEN UÇUġ TÜRÜ

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Tarifeli 148 39,8 40,4 40,4

Charter 5 1,3 1,4 41,8

DüĢük Fiyatlı TaĢıyıcı 211 56,7 57,7 99,5

Diğer 2 0,5 0,5 100,0

EKSĠK 6 1,6

TOPLAM 372 100,0 100,0

HAVAYOLU TAġIMACILIĞINI KULLANIM AMACI

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

ĠĢ 45 12,1 12,1 12,1

Tatil 155 41,7 41,8 53,9

UlaĢım 168 45,2 45,3 99,2

Diğer 3 0,8 0,8 100,0

EKSĠK 1 0,3

81

TOPLAM 372 100,0 100,0

HAVAYOLU TAġIMACILIĞININ TERCĠH EDĠLME DÖNEMĠ

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Ġlkbahar 45 12,1 12,1 12,1

Yaz 225 60,5 60,6 72,8

Sonbahar 43 11,6 11,6 84,4

KıĢ 58 15,6 15,6 100,0

EKSĠK 1 0,3

TOPLAM 372 100,0 100,0

UÇAK BĠLETĠ SATIN ALMA KARAR ZAMANI

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

1 gün önce 25 6,7 6,7 6,7

1 hafta önce 103 27,7 27,7 34,4

15 gün önce 106 28,5 28,5 62,9

1 ay önce 101 27,2 27,2 90,1

3 ay önce 35 9,4 9,4 99,5

6 ay önce ve daha erken 2 0,5 0,5 100,0

TOPLAM 372 100,0 100,0

UÇAK BĠLETĠ SATIN ALMAK ĠÇĠN AYRILAN TUTAR

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

0-300 TL 271 72,8 73,0 73,0

301-600 TL 74 19,9 19,9 93,0

601-900 TL 12 3,2 3,2 96,2

901-1200 TL 6 1,6 1,6 97,8

1201-1500 TL 4 1,1 1,1 98,9

1500 TL ve üzeri 4 1,1 1,1 100,0

EKSĠK 1 0,3

TOPLAM 372 100,0 100,0

UÇAK BĠLETĠ SATIN ALINAN YER

Frekans Yüzde % Geçerli Yüzde % Kümülatif Yüzde %

Seyahat acentaları 98 26,3 26,3 26,3

Doğrudan havayolu 29 7,8 7,8 34,1

Ġnternet 243 65,3 65,3 99,5

Diğer 2 0,5 0,5 100,0

TOPLAM 372 100,0 100,0

82

Araştırmaya katılan bireylerin havayolu taşımacılığını gün içerisinde hangi

zaman diliminde tercih ettikleri sorulduğunda katılımcıların % 37,6‟sı sabah, % 22,6‟sı

öğle, % 10,5‟i ikindi, % 14,8‟i akşam, % 7‟si gece ve % 7,3‟ü gece yarısı seyahat

etmeyi tercih ettiğini belirtmiştir.

Katılımcıların havayolu taşımacılığını yıl içerisinde tercih edilme sayısı

sorulduğunda % 33,6‟sı yılda 1 kez, % 39‟u yılda 2 kez, % 5,6‟sı yılda 3 kez, % 9,4‟ü

yılda 4 kez ve % 12,1‟, yılda 5 kez veya daha fazla seyahat ettiklerini söylemiştir.

Araştırmaya katılan bireylerin havayolu taşımacılığında tercih ettiği uçuş türü

değerlendirildiğinde bireylerin % 39,8‟inin tarifeli, % 5‟inin charter, % 0,5‟inin diğer ve

% 56,7‟sinin özellikle düşük fiyatlı taşıyıcıyı tercih ettikleri ortaya çıkmıştır.

Araştırmaya katılan bireylerin havayolu taşımacılığını genelde hangi amaç için

kullandıkları sorulduğunda % 12‟i iş amaçlı, % 41,7‟si tatil amaçlı, % 45,2‟si ulaşım

amaçlı ve % 0,8‟i diğer amaçlar için kullandıklarını belirtmiştir.

Havayolu taşımacılığını katılımcıların % 12‟si ilkbahar, % 60,5‟i yaz, % 11,6‟sı

sonbahar ve % 15,6‟sı kış döneminde tercih etmektedir. Araştırmaya katılan bireylere

uçak biletini ne kadar önce satın alırsınız sorusu yöneltildiğinde; katılımcıların % 6,7‟si

1 gün önce, % 27,7‟si 1 hafta önce, % 28,5‟i 15 gün önce, % 27,2‟si 1 ay önce, % 9,4‟ü

3 ay önce, % 0,5‟i ise 6 ay ya da daha önce satın aldığını belirtmiştir.

Araştırmaya katılan bireylerim uçak bileti satın almak için ayırdıkları maddi

tutar değerlendirildiğinde; katılımcıların % 72‟8‟inin 0-300 TL, % 19,9‟unun 301-600

TL, % 3,2‟sinin 601-900 TL, % 1,6‟sının 901-1200 TL, % 1,1‟inin 1201-1500 TL ve %

1,1‟inin 1500 TL ya da üzeri bir tutar ayırdığı görülmektedir.

Araştırmaya katılan bireylerin uçak biletini satın aldıkları yer sorulduğunda

katılımcıların % 26,3‟ü bileti seyahat acentalarından, % 7,8‟i doğrudan havayolu

işletmesinden, % 65,3‟ü internet üzerinden ve % 0,5‟i diğer mecralardan temin

ettiklerini belirtmiştir.

83

3.3.2. Havayolu TaĢımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Likert Bölümüne

ĠliĢkin Yapılan Analizlerden Elde Edilen Bulgular

Bu bölümde, araştırmada kullanılan ölçeklere ait güvenilirlik analizi sonuçları ve

faktör analizi sonuçları gibi istatistiksel bilgilere yer verilmiştir.

Tablo 3.3. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

Güvenilirlik Analizi Sonucu 1

Güvenilirlik Ġstatistikleri

Cronbach's Alpha Katsayısı Madde Sayısı

,850 50

Kullanılan ölçek ilk olarak güvenilirlik analizine tabii tutulmuş ve sonuçları

Tablo 3.3.‟de sunulmuştur. Cronbach‟s Alpha 0,00 ile 0,40 arasında ise ölçek güvenilir

değildir. Alpha değeri 0,40 ile 0,60 arasında yer alırsa ölçeğin güvenilirliğinin düşük

olduğu, 0,60 ile 0,80 arasında yer alırsa ölçeğin oldukça güvenilir olduğu ve 0,80 ve

1,00 arasında yer alırsa ölçeğin yüksek derecede güvenilir olduğu belirtilmektedir (Ural

ve Kılıç, 2006; 286).

Tablo 3.3‟de görüldüğü gibi, Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

Cronbach‟s Alpha katsayısı %85 olarak tespit edilmiştir. Bu değer, Havayolu Taşımacılığı

ve Satın Alma Ölçeğinin oldukça yüksek bir güvenilirliğe sahip olduğunu ifade

etmektedir.

Tablo 3.4. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Bazı Merkezi Eğilim

Değerleri

Havayolu TaĢımacılığı ve Satın Alma Ölçeğin Ortalama ve

Standart Sapma Değerleri N

Aritmetik

Ortalama

Standart

Sapma

1.Zamanımın kısıtlı olması nedeniyle havayolu ulaşımını tercih

ederim. 372 3,74 1,32

2. Havayolunu nezih bir ortamda seyahat için tercih ederim. 372 3,36 1,20

3. İş yoğunluğum nedeniyle seyahatlerimde havayolunu tercih

ederim. 372 3,59 1,40

4. Havayolu tercihini şirket/kurumum yapmaktadır. 372 1,76 1,15

5. Bilet ücretlerinin uygunluğu havayolu tercihimde etkili olur. 372 4,27 2,81

6. Diğer ulaştırma araçlarıyla seyahatler daha fazla yorucudur. 372 4,18 ,97

84

7. Havayolu biletleri diğer ulaşım türlerine göre daha

ekonomiktir. 372 3,20 1,26

8. Havayolu ile seyahatlerim daha maceralı olur. 372 3,34 1,21

9. Havayolunu seçmemde iklim şartları etkili olur. 372 3,18 1,21

10. Havayolunun hizmet kalitesi tercihimi etkiler. 372 3,98 ,83

11. Check-in işlemlerini istediğim gibi yaparım. 372 3,69 1,33

12. Transfer olanaklarının bulunması tercihimi etkiler. 372 3,36 1,14

13. İkram olanaklarının daha fazla olması tercihimi etkiler. 372 3,74 1,03

14. Havayolu bilet fiyatları diğer ulaştırma türlerine göre daha

yüksektir. 372 3,19 1,28

15. Seyahatin güvenli/emniyetli olması tercihimi etkiler. 372 3,99 1,07

16. İyi bilinen bir havayolu olması tercihimi etkiler. 372 3,94 1,10

17. Havayolları ile ilgili bilgileri gazete/dergilerden bulabilirim. 372 3,18 1,11

18. Havayolunu tercih etmemde personelin tutum ve davranışları

belirleyici olur. 372 3,85 ,917

19. Havayolu ile ilgili bilgilere kolay erişilmesi tercihimi etkiler. 372 3,61 1,07

20. Seyahat acentalarından bilgi alıp, katalog ve broşürleri

incelerim. 372 3,18 1,19

21. Havayolu ile ilgili internet ortamında araştırma yaparım. 372 3,60 1,13

22. Ailem ve arkadaşlarımdan bilgi alırım. 372 3,43 1,11

23. Radyo ve televizyon reklamlarını takip ederim. 372 3,08 1,19

24. Havayollarını ve satış ofislerini ziyaret ederim. 372 3,00 1,20

25. Doğrudan ilgili havayolu işletmelerini arayarak bilgi alırım. 372 3,34 1,17

26. Havayolu tercihimde geçmiş deneyimlerimi hatırlamaya

çalışırım. 372 4,05 ,79

27. Hafızamda yer etmiş bilgileri kullanırım. 372 4,09 ,84

28. Bilet fiyatının indirimli olmasına dikkat ederim. 372 4,24 ,88

29. Biletin daha uygun olması için aktarmalı uçuşları tercih

ederim. 372 2,83 1,41

85

30. En ekonomik uçak biletini seçerken başka bir etken

düşünmem. 372 3,65 1,19

31. O andaki maddi durumum böyle bir karar vermemde etkili

olur. 372 3,97 1,02

32. Bilet seçiminde kampanya olması tercihimi etkiler. 372 4,18 ,86

33. Genellikle en son uçtuğum havayolunu seçerim. 372 3,76 1,04

34. En iyi bildiğim havayolunu seçerim. 372 3,85 ,92

35. En çok uçtuğum havayolunu seçerim. 372 3,89 ,96

36. Bana en uygun özellikteki havayolunu seçerim. 372 4,22 ,91

37. Bütçeme en uygun havayolunu seçerim. 372 4,15 ,91

38. Beklentilerimi kısmen karşılayabilecek havayolunu seçerim. 372 3,20 1,19

39. İhtiyaçlarımı tamamen karşılayacak havayolunu seçerim. 372 3,83 ,94

40. Çok fazla özelliği olan havayolunu seçerim. 372 3,69 ,95

41. Her bir alternatif için bütün unsurları (konfor, bilet, güvenlik

vb) bir araya getirip, öyle karar veririm. 372 3,83 1,04

42. Karar verdiğim andaki ruhsal durumum önemlidir. 372 3,14 1,26

43. Plan yapmayı sevmediğim için son anda karar veririm. 372 3,58 1,37

44. Havayolunun ortak platformda yer alması tercihimi etkiler. 372 3,50 ,99

45. Havayolu seçiminde duygularıma göre karar veririm. 372 2,59 1,17

46. Daha iyi bir seçeneğim olmadığı için havayolunu tercih

ederim. 372 3,38 1,28

47. Havayolunu ailem ile birlikte seçerim. 372 2,88 1,26

48. Aile üyelerinin istek ve ihtiyaçlarına göre karar veririm. 372 3,25 1,21

49. Akraba ve arkadaşlarımın tavsiyesini alırım. 372 3,60 1,16

50. Sahip olduğum zaman dilimi böyle bir karar vermede önemli

olur. 372 3,73 1,32

Tablo 3.4. ölçekte yer alan maddelerin aritmetik ortalamaları ve standart

sapmalarına ilişkin değerleri sunmaktadır. Bu değerlerin aritmetik ortalaması

86

katılımcılara yöneltilen sorular sonucu bireylerin genel anlamda olumlu ya da olumsuz

eğilimlerini ortaya koymaktadır. Standart sapma sekmesi ise; -1 ile +1 aralığında

bulunduğunda katılımcıların soruları rahatlıkla anlayabildiği ve normal dağılıma tabii

cevaplar verdiği ortaya çıkmaktadır.

3.3.3. Havayolu TaĢımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Örneklem Yeterliliği

ve Faktör Analizine Uygunluk Testleri

Bu bölümde kullanılan ölçek, faktör analizi uygulaması öncesinde Kaiser-

Meyer-Olkin örneklem yeterliliği testi ve Bartlett‟s küresellik testine tabii tutulmuştur.

Kaiser Mayer Olkin (KMO), örneklemin analiz için yeterli olup olmadığını açıklar.

KMO 0 ile 1 arasında değer alır 1 rakamına ne kadar yakınsa örneklem faktör analizine

o kadar uygundur. KMO değerinin 0,50 den büyük olması gerekir. Bartlett testi, veri

matrisinin birim matris olup olmadığına, değişkenler arasındaki korelasyonun yeterli

olup olmadığına karar verir. Anlamlılık değeri < 0,05 ise veri seti faktör analizi için

uygundur.

Tablo 3.5. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Kaiser-Meyer-Olkin ve

Bartlett‟s Testi Sonucu

KMO and Bartlett's Test Sonucu

Kaiser-Meyer-Olkin Örneklem Yeterliliği Ölçütü ,840

Bartlett's Küresellik Testi

YaklaĢık Ki-Kare Değeri 9520,248

Serbestlik Derecesi 666

Anlamlılık ,000

Tablo 3.5‟de görüldüğü gibi yapılan faktör analizleri sonucunda, Havayolu

Taşımacılığı ve Satın Alma ölçeğini oluşturan maddelerin örneklem yeterliliğinin 0,840

seviyesinde olduğu, Bartlett‟s küresellik testinin sonucunun da anlamlı olduğu (p<0,05;

p: ,000) belirlenmiştir.

87

Tablo 3.6. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Faktör Analizi Toplam

Açıklanan Varyans Tablosu

Toplam Açıklanan Varyans Ö

ğeler

BaĢlıca Eigenvalue

Değerleri

Kareli Yükler Toplamının

Çıkarımı

Kareli Yükler Toplamının

Rotasyonu

Toplam Varyans

%

Kümül.

% Toplam

Varyans

%

Kümül.

% Toplam

Varyans

%

Kümül.

%

1 7,504 20,280 20,280 7,504 20,280 20,280 5,605 15,149 15,149

2 4,842 13,087 33,368 4,842 13,087 33,368 4,592 12,410 27,559

3 4,180 11,298 44,666 4,180 11,298 44,666 3,967 10,722 38,281

4 3,079 8,322 52,988 3,079 8,322 52,988 3,421 9,246 47,527

5 2,351 6,354 59,342 2,351 6,354 59,342 2,723 7,359 54,886

6 1,912 5,169 64,511 1,912 5,169 64,511 2,711 7,328 62,214

7 1,703 4,403 69,114 1,703 4,603 69,114 2,309 6,241 68,455

Yapılan ilk faktör analizi sonucunda Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma

Ölçeğini oluşturan bazı maddelerin anlamsız boyutlar altında toplandığı ve bazı

maddelerin çok düşük derecede yüklendiği belirlenmiştir. Bu nedenle ölçekten kusurlu

görülen maddeler çıkarılıp faktör analizi altı defa daha tekrar edilerek çalışmanın

amacına en uygun olacak şekilde gerçekleştiren faktör yapısına ulaşılmaya çalışılmıştır.

Bu doğrultuda, Tablo 3.6.‟da görüldüğü üzere kullanılan ölçek, yapılan son faktör

analizi sonucunda 7 boyutta toplanmış ve ölçeğin açıklanan yüzdesinin 68,455 olduğu

belirlenmiştir.

Tablo 3.7. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Faktör Analizi Rotasyona

Tabii Tutulmuş Öğeler Matrisi Tablosu

Rotasyonlu Öğeler Matrisi

Maddeler

Öğeler

Bilgiye

EriĢim Zaman

Ekonomik

Faktörler Hizmet Deneyim Konfor Güven

20. Seyahat

acentalarından

bilgi alıp, katalog

ve broşürleri

incelerim.

,865

22. Ailem ve

arkadaşlarımdan

bilgi alırım. ,839

88

23. Radyo ve

televizyon

reklamlarını takip

ederim.

,828

21. Havayolu ile

ilgili internet

ortamında

araştırma

yaparım.

,820

17. Havayolları

ile ilgili bilgileri

gazete/dergilerden

bulabilirim.

,816

19. Havayolu ile

ilgili bilgilere

kolay erişilmesi

tercihimi etkiler.

,812

24. Havayollarını

ve satış ofislerini

ziyaret ederim.

,806

25. Doğrudan

ilgili havayolu

işletmelerini

arayarak bilgi

alırım.

,763

50. Sahip

olduğum zaman

dilimi böyle bir

karar vermede

önemli olur.

,957

11. Check-in

işlemlerini

istediğim gibi

yaparım.

,948

1.Zamanımın

kısıtlı olması

nedeniyle

havayolu

ulaşımını tercih

,946

89

ederim.

43. Plan yapmayı

sevmediğim için

son anda karar

veririm.

,945

3. İş yoğunluğum

nedeniyle

seyahatlerimde

havayolunu tercih

ederim.

,925

32. Bilet

seçiminde

kampanya olması

tercihimi etkiler.

,916

37. Bütçeme en

uygun

havayolunu

seçerim.

,893

28. Bilet fiyatının

indirimli olmasına

dikkat ederim.

,885

31. O andaki

maddi durumum

böyle bir karar

vermemde etkili

olur.

,860

30. En ekonomik

uçak biletini

seçerken başka bir

etken düşünmem.

,746

40. Çok fazla

özelliği olan

havayolunu

seçerim.

,753

39. İhtiyaçlarımı

tamamen

karşılayacak

,716

90

havayolunu

seçerim.

34. En iyi

bildiğim

havayolunu

seçerim.

,711

13. İkram

olanaklarının

daha fazla olması

tercihimi etkiler.

,693

18. Havayolunu

tercih etmemde

personelin tutum

ve davranışları

belirleyici olur.

,693

10. Havayolunun

hizmet kalitesi

tercihimi etkiler.

,643

27. Hafızamda

yer etmiş bilgileri

kullanırım.

,844

26. Havayolu

tercihimde geçmiş

deneyimlerimi

hatırlamaya

çalışırım.

,815

33. Genellikle en

son uçtuğum

havayolunu

seçerim.

,713

35. En çok

uçtuğum

havayolunu

seçerim.

,708

41. Her bir

alternatif için ,774

91

bütün unsurları

(konfor, bilet,

güvenlik vb) bir

araya getirip, öyle

karar veririm.

6. Diğer ulaştırma

araçlarıyla

seyahatler daha

fazla yorucudur.

,759

12. Transfer

olanaklarının

bulunması

tercihimi etkiler.

,700

2. Havayolunu

nezih bir ortamda

seyahat için tercih

ederim.

,656

48. Aile

üyelerinin istek ve

ihtiyaçlarına göre

karar veririm.

,586

15. Seyahatin

güvenli/emniyetli

olması tercihimi

etkiler.

,769

16. İyi bilinen bir

havayolu olması

tercihimi etkiler.

,762

8. Havayolu ile

seyahatlerim daha

maceralı olur.

,679

9. Havayolunu

seçmemde iklim

şartları etkili olur.

,656

92

Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeği ile ilgili yapılan analizler

sonucunda toplam 13 madde (4., 5., 7., 14., 29., 36., 38., 42., 44., 45., 46., 47. ve 49.

maddeler) ölçekten çıkarılmıştır. Maddelerin ölçekten çıkarılma sebebi faktör analizinde

0,50 ve üzeri değeri sağlayamamasıdır. Ölçeğin ilk hali 50 madde iken, çıkarılan 13

maddeden sonra, ölçek 37 madde halinde şekillenmiş ve 7 boyut altında toplanmıştır.

Ölçekte oluşturan maddelerin hangi boyut altında toplandığına ilişkin bilgiler Tablo

3.7.‟de yer almaktadır.

Tablo 3.8. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğine Uygulanan Faktör Analizi

Sonucunda Elde Edilen Boyutlar ve İçerdikleri Maddeler

Boyut Adı Maddeler

Bilgiye Erişim 17, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25.

Zaman 1, 3, 11, 43, 50.

Ekonomik Faktörler 28, 30, 31, 32, 37.

Hizmet 10, 13, 18, 34, 39, 40.

Deneyim 26, 27, 33, 35.

Konfor 2, 6, 12, 41, 48.

Güven 8, 9, 15, 16.

Çıkarılan Maddeler 4, 5, 7, 14, 29, 36, 38, 42, 44, 45, 46, 47, 49.

Tablo3.8‟de görüldüğü üzere; bilgiye erişim boyutunun 17., 19., 20., 21., 22.,

23., 24. ve 25.; zaman boyutunun 1., 3., 11., 43. ve 50.; ekonomik faktörler boyutunun

28., 30., 31., 32. ve 37.; hizmet boyutunun 10., 13., 18., 34., 39. ve 40.; deneyim

boyutunun 26., 27., 33. ve 35.; konfor boyutunun 2., 6., 12., 41. ve 48.; güven

boyutunun ise 8., 9., 15. ve 16. maddelerden oluştuğu gösterilmektedir.

93

Tablo 3.9. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğine İlişkin Tanımlayıcı

İstatistikler

Tanımlayıcı Ġstatistikler

Boyutlar N Aritmetik

Ortalama

Standart

Sapma

Bilgiye Erişim 372 3,31 ,93

Zaman 372 3,95 ,72

Ekonomik Faktörler 372 4,03 ,84

Hizmet 372 3,61 ,87

Deneyim 372 3,83 ,67

Konfor 372 3,60 ,79

Güven 372 3,67 1,28

Tablo 3.9‟da görüldüğü gibi en yüksek ortalamanın (X: 4,03) ekonomik

faktörlere ait olduğu, sırasıyla zaman (X: 3,95), deneyim (X: 3,83), güven (X: 3,67),

hizmet (X: 3,61), konfor (X: 3,60) ve bilgiye erişim (X: 3,31) boyutunun geldiği

görülmektedir.

Tablo 3.10. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Faktör Boyutlarının

Güvenilirlik Analizi Sonuçları

Boyut Adı Madde

Sayısı Cronbach's Alpha Katsayısı

Bilgiye Erişim 8 ,928

Zaman 5 ,970

Ekonomik Faktörler 5 ,906

Hizmet 6 ,822

Deneyim 4 ,802

Konfor 5 ,749

Güven 4 ,743

Tablo 3.10‟da görüldüğü üzere 7 faktör grubunun güvenilirlik analizleri yapılmış

ve %97,0 ile Zaman faktörünün en üst sırada, %74,3 ile Güven faktörünün en alt sırada

olduğu ortaya çıkmıştır.

94

Tablo 3.11. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Güvenilirlik Analizi

Sonucu 2

Güvenilirlik Ġstatistikleri

Cronbach's Alpha Katsayısı Madde Sayısı

,878 37

Tablo 3.11‟de görüldüğü üzere, kullanılan ölçekten çıkarılan 13 maddeden sonra

yenilenen güvenilirlik analizi sonucunda, ölçeğin Cronbach‟s Alpha katsayısı önceki

güvenilirlik analizi sonucundan daha yüksek bir değerle, %87 olarak tespit edilmiştir.

Bu sonuç, ölçekten çıkarılan maddelerin, ölçeğin güvenilirliğini olumlu yönde

etkilediğini göstermektedir.

Tablo 3.12. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Normallik (Kolmogorov-

Smirnov Test) Analizi Sonucu

Tek Örneklem Kolmogorov-Smirnov Test Sonucu

Kullanılan Ölçek

N 372

Kolmogorov-Smirnov Z ,705

Anlamlılık ,702

Tablo 3.12‟de sunulan analiz sonucunda, (p>0,05; p: ,702) Havayolu

Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin normal dağılıma sahip olduğu görülmüştür.

Normallik testi, rasgele elde edilmiş örnek bir verinin belirli bir dağılıma uyup

uymadığını test etmek amacıyla kullanılır.

3.3.4. Korelasyon Analizleri

Araştırmanın bu bölümünde, Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

boyutları ile değişkenler arasındaki ilişkiye yönelik korelasyon analizleri sunulmuştur.

Korelasyon analizi, iki değişken arasındaki doğrusal ilişkiyi veya bir değişkenin iki

veya daha çok değişken ile olan ilişkisini test etmek, varsa bu ilişkinin derecesini

ölçmek için kullanılan istatistiksel bir yöntemdir.

İki değişken arasında Pearson Korelasyon Katsayısı‟nın 0,00-0,25 aralığın da

çok zayıf; 0,26-0,49 aralığında zayıf; 0,50-0,69 aralığında orta; 0,70-0,89 aralığında

yüksek; 0,90-1,00 aralığında çok yüksek seviyede olduğu belirtilmektedir (Sungur,

2014; 116).

95

Tablo 3.13. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Değişkenler

Arasındaki İlişkiye Yönelik Korelasyon Analizi Sonucu

** p<0.05 N=(372)

Bilgiye EriĢim Faktörü

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

bilgiye erişim boyutu ile beklenti değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,22) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

bilgiye erişim boyutu ile zaman ve emek değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000)

ve pozitif yönlü çok zayıf (r: ,19) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

bilgiye erişim boyutu ile tavsiye değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,002) ve pozitif

yönlü çok zayıf (r: ,16) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

bilgiye erişim boyutu ile doğru karar değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,002) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,16) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Ort

ala

ma

Sta

nd

art

Sa

pm

a

Bil

giy

e E

riĢi

m

Za

man

Ek

on

om

ik

Fa

ktö

rler

Hiz

met

Den

eyim

Ko

nfo

r

ven

Bek

len

ti

Za

man

v

e

Em

ek

Ta

vsi

ye

Do

ğru

Ka

rar

Bilgiye

EriĢim

3,31 ,93 1,00

Zaman 3,95 ,72

,12** 1,00

Ekonomik

Faktörler

4,03 ,84 ,12** ,22** 1,00

Hizmet 3,61 ,87

,30** ,19** ,25** 1,00

Deneyim 3,83 ,67

,13** ,43** ,21** ,29** 1,00

Konfor 3,60 ,79

,23** ,13** ,20** ,16** ,29** 1,00

Güven 3,67 1,28

,01** ,12** ,03** -,01** ,10** ,10** 1,00

Beklenti 3,95 ,95

,22** ,43** ,14** ,21** ,30** ,10** ,22** 1,00

Zaman ve

Emek

4,14 ,97 ,19** ,18** ,61** ,20** ,23** ,15** ,15** ,55** 1,00

Tavsiye 3,75 1,03

,16** ,36** ,27** ,44** ,52** ,11** ,07 ,34** ,32** 1,00

Doğru

Karar

4,11 ,99 ,16** ,24** ,29** ,16** ,20** ,05 ,32** ,36** ,44** ,26** 1,00

96

Zaman Faktörü

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

zaman boyutu ile beklenti değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif yönlü

zayıf (r: ,43) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

zaman boyutu ile zaman ve emek değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,001) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,18) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

zaman boyutu ile tavsiye değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif yönlü

zayıf (r: ,36) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

zaman boyutu ile doğru karar değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif

yönlü çok zayıf (r: ,24) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Ekonomik Faktörler

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

ekonomik faktörler boyutu ile beklenti değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,007) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,14) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

ekonomik faktörler boyutu ile zaman ve emek değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p:

,000) ve pozitif yönlü orta derecede (r: ,61) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

ekonomik faktörler boyutu ile tavsiye değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve

pozitif yönlü zayıf (r: ,27) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

ekonomik faktörler boyutu ile doğru karar değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000)

ve pozitif yönlü zayıf (r: ,29) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

97

Hizmet Faktörü

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

hizmet boyutu ile beklenti değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif yönlü

çok zayıf (r: ,21) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

hizmet boyutu ile zaman ve emek değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,20) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

hizmet boyutu ile tavsiye değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif yönlü

zayıf (r: ,44) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

hizmet boyutu ile doğru karar değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,002) ve pozitif

yönlü çok zayıf (r: ,16) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Deneyim Faktörü

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

deneyim boyutu ile beklenti değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif

yönlü zayıf (r: ,30) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

deneyim boyutu ile zaman ve emek değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,23) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

deneyim boyutu ile tavsiye değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif

yönlü orta derecede (r: ,52) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

deneyim boyutu ile doğru karar değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif

yönlü çok zayıf (r: ,20) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

98

Konfor Faktörü

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

konfor boyutu ile beklenti değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,038) ve pozitif yönlü

çok zayıf (r: ,10) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

konfor boyutu ile zaman ve emek değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,003) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,15) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

konfor boyutu ile tavsiye değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,027) ve pozitif yönlü

çok zayıf (r: ,11) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

konfor boyutu ile doğru karar değişkeni arasında anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,337) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,05) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Güven Faktörü

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

güven boyutu ile beklenti değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif yönlü

çok zayıf (r: ,22) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

güven boyutu ile zaman ve emek değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,003) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,15) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

güven boyutu ile tavsiye değişkeni arasında anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,147) ve

pozitif yönlü çok zayıf (r: ,07) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Yapılan analiz sonucuna göre Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

güven boyutu ile doğru karar değişkeni arasında anlamlı (p<0,05; p: ,000) ve pozitif

yönlü zayıf (r: ,32) bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

99

3.3.5. Regresyon Analizleri

Araştırmanın bu bölümünde, Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin

boyutları ile değişkenler arasındaki etkiye yönelik regresyon analizleri sunulmuştur.

Regresyon analizi, bir bağımsız değişken ile bir bağımlı değişkenin ya da birden fazla

bağımsız değişken ile bir bağımlı değişkenin arasındaki neden sonuç ilişkisini ölçmek

için kullanılan istatistiksel bir yöntemdir.

Tablo 3.14. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Beklenti

Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz Sonuçları

Bağımsız DeğiĢken Bağımlı

DeğiĢken R R

2 B Βeta Sig. F

Bilgiye EriĢim

Beklenti 0,529 0,280

,141 ,143* ,005

18,538

Zaman ,487 ,375* ,000

Ekonomik Faktörler -,019 -,017 ,729

Hizmet ,064 ,059 ,252

Deneyim ,169 ,121*

,028

Konfor -,044 -,038 ,453

Güven ,108 ,146*

,002 * p<0,05

H1.1.: Katılımcıların Bilgiye EriĢim Algıları Beklenti DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların bilgiye erişim algıları ile

beklenti değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,005)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H1.1. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

H1.2.: Katılımcıların Zaman Algıları Beklenti DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların zaman algıları ile beklenti

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,000) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H1.2. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

H1.3.: Katılımcıların Ekonomik Algıları Beklenti DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

100

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların ekonomik faktörler algıları

ile beklenti değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,729)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H1.3. hipotezinin desteklenmediğini

göstermektedir.

H1.4.: Katılımcıların Hizmet Algıları Beklenti DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların hizmet algıları ile beklenti

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,252) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H1.4. hipotezinin desteklenmediğini göstermektedir.

H1.5.: Katılımcıların Deneyim Algıları Beklenti DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların deneyim algıları ile

beklenti değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,028)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H1.5. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

H1.6.: Katılımcıların Konfor Algıları Beklenti DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların konfor algıları ile beklenti

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,453) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H1.6. hipotezinin desteklenmediğini göstermektedir.

H1.7.: Katılımcıların Güven Algıları Beklenti DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların güven algıları ile beklenti

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,002) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H1.7. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

Regresyon modeline ait R2 değeri incelendiğinde de beklenti değiĢkenin

%19’unun Havayolu TaĢımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin boyutları ile

açıklandığını görülmektedir.

101

Tablo 3.15. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Zaman ve

Emek Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz Sonuçları

Bağımsız DeğiĢken Bağımlı

DeğiĢken R R

2 B Βeta Sig. F

Bilgiye EriĢim

Zaman

ve Emek 0,652 0,425

,106 ,104* ,020

35,329

Zaman -,024 -,018 ,705

Ekonomik Faktörler ,685 ,596*

,000

Hizmet -,004 -,004 ,939

Deneyim ,169 ,118*

,017

Konfor -,052 -,043 ,336

Güven ,085 ,113*

,008 * p<0,05

H2.1.: Katılımcıların Bilgiye EriĢim Algıları Zaman ve Emek DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların bilgiye erişim algıları ile

zaman ve emek değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,020)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H2.1. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

H2.2.: Katılımcıların Zaman Algıları Zaman ve Emek DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların zaman algıları ile zaman

ve emek değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,705)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H2.2. hipotezinin desteklenmediğini

göstermektedir.

H2.3.: Katılımcıların Ekonomik Algıları Zaman ve Emek DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların ekonomik faktörler algıları

ile zaman ve emek değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p:

,000) sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H2.3. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

102

H2.4.: Katılımcıların Hizmet Algıları Zaman ve Emek DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların hizmet algıları ile zaman

ve emek değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,939)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H2.4. hipotezinin desteklenmediğini

göstermektedir.

H2.5.: Katılımcıların Deneyim Algıları Zaman ve Emek DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların deneyim algıları ile zaman

ve emek değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,017)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H2.5. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

H2.6.: Katılımcıların Konfor Algıları Zaman ve Emek DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların konfor algıları ile zaman

ve emek değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,336)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H2.6. hipotezinin desteklenmediğini

göstermektedir.

H2.7.: Katılımcıların Güven Algıları Zaman ve Emek DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların güven algıları ile zaman ve

emek değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,008) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H2.7. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

Regresyon modeline ait R2 değeri incelendiğinde de zaman ve emek

değiĢkenin %35’ini Havayolu TaĢımacılığı ve Satın Alma Ölçeğininin boyutları ile

açıklandığını görülmektedir.

103

Tablo 3.16. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Tavsiye

Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz Sonuçları

Bağımsız DeğiĢken Bağımlı

DeğiĢken R R

2 B Βeta Sig. F

Bilgiye EriĢim

Tavsiye 0,634 0,402

,021 ,020 ,666

32,027

Zaman ,194 ,137* ,005

Ekonomik

Faktörler ,131 ,107

* ,018

Hizmet ,331 ,279* ,000

Deneyim ,597 ,391*

,000

Konfor -,141 -,110*

,017

Güven ,013 ,016

,710 * p<0,05

H3.1.: Katılımcıların Bilgiye EriĢim Algıları Tavsiye DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların bilgiye erişim algıları ile

tavsiye değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,666)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H3.1. hipotezinin desteklenmediğini

göstermektedir.

H3.2.: Katılımcıların Zaman Algıları Tavsiye DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların zaman algıları ile tavsiye

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,005) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H3.2. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

H3.3.: Katılımcıların Ekonomik Algıları Tavsiye DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların ekonomik faktörler algıları

ile tavsiye değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,018)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H3.3. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

H3.4. Katılımcıların Hizmet Algıları Tavsiye DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların hizmet algıları ile tavsiye

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,000) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H3.4. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

104

H3.5.: Katılımcıların Deneyim Algıları Tavsiye DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların deneyim algıları ile tavsiye

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,000) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H3.5. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

H3.6.: Katılımcıların Konfor Algıları Tavsiye DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların konfor algıları ile tavsiye

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,017) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H3.6. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

H3.7.: Katılımcıların Güven Algıları Tavsiye DeğiĢkenini Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların güven algıları ile tavsiye

değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,710) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H3.7. hipotezinin desteklenmediğini göstermektedir.

Regresyon modeline ait R2 değeri incelendiğinde de tavsiye değiĢkenin

%32’sini Havayolu TaĢımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin boyutları ile

açıklandığını görülmektedir.

Tablo 3.17. Havayolu Taşımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin Boyutları ile Doğru Karar

Değişkeni Arasındaki İlişkilere Yönelik Regresyon Analiz Sonuçları

Bağımsız DeğiĢken Bağımlı

DeğiĢken R R

2 B Βeta Sig. F

Bilgiye EriĢim

Doğru Karar 0,472 0,223

,119 ,119* ,023

13,649

Zaman ,183 ,138* ,012

Ekonomik Faktörler ,261 ,229*

,000

Hizmet ,032 ,029 ,589

Deneyim ,111 ,078

,174

Konfor -,132 -

,111* ,034

Güven ,213 ,283*

,000 * p<0,05

H4.1.: Katılımcıların Bilgiye EriĢim Algıları Doğru Karar DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların bilgiye erişim algıları ile

doğru karar değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,023)

105

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H4.1. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

H4.2.: Katılımcıların Zaman Algıları Doğru Karar DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların zaman algıları ile doğru

karar değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,012) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H4.2. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

H4.3.: Katılımcıların Ekonomik Algıları Doğru Karar DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların ekonomik faktörler algıları

ile doğru karar değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,000)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H4.3. hipotezinin desteklendiğini

göstermektedir.

H4.4.: Katılımcıların Hizmet Algıları Doğru Karar DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların hizmet algıları ile doğru

karar değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,589)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H4.4. hipotezinin desteklenmediğini

göstermektedir.

H4.5.: Katılımcıların Deneyim Algıları Doğru Karar DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların deneyim algıları ile doğru

karar değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olmadığı (p>0,05; p: ,174)

sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H4.5. hipotezinin desteklenmediğini

göstermektedir.

H4.6.: Katılımcıların Konfor Algıları Doğru Karar DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

106

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların konfor algıları ile doğru

karar değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,034) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H4.6. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

H4.7.: Katılımcıların Güven Algıları Doğru Karar DeğiĢkenini

Etkilemektedir.

Yapılan Regresyon Analizi sonucunda, katılımcıların güven algıları ile doğru

karar değişkeni modeline ilişkin değerlerin anlamlı olduğu (p<0,05; p: ,000) sonucuna

ulaşılmıştır. Bu sonuç, oluşturulan H4.7. hipotezinin desteklendiğini göstermektedir.

Regresyon modeline ait R2 değeri incelendiğinde de doğru karar değiĢkenin

%14’ünü Havayolu TaĢımacılığı ve Satın Alma Ölçeğinin boyutları ile

açıklandığını görülmektedir.

107

Tablo 3.18. Araştırma Hipotez Sonuçları

Hipotezler DESTEKLENDĠ/

DESTEKLENMEDĠ

H1.1. Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Beklenti

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H1.2. Katılımcıların Zaman Algıları Beklenti Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H1.3. Katılımcıların Ekonomik Algıları Beklenti

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H1.4. Katılımcıların Hizmet Algıları Beklenti Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H1.5. Katılımcıların Deneyim Algıları Beklenti Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H1.6. Katılımcıların Konfor Algıları Beklenti Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H1.7. Katılımcıların Güven Algıları Beklenti Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H2.1. Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Zaman ve

Emek Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H2.2. Katılımcıların Zaman Algıları Zaman ve Emek

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H2.3. Katılımcıların Ekonomik Algıları Zaman ve Emek

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H2.4. Katılımcıların Hizmet Algıları Zaman ve Emek

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

108

H2.5. Katılımcıların Deneyim Algıları Zaman ve Emek

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H2.6. Katılımcıların Konfor Algıları Zaman ve Emek

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H2.7. Katılımcıların Güven Algıları Zaman ve Emek

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H3.1. Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Tavsiye

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H3.2. Katılımcıların Zaman Algıları Tavsiye Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H3.3. Katılımcıların Ekonomik Algıları Tavsiye

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H3.4. Katılımcıların Hizmet Algıları Tavsiye Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H3.5. Katılımcıların Deneyim Algıları Tavsiye Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H3.6. Katılımcıların Konfor Algıları Tavsiye Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H3.7. Katılımcıların Güven Algıları Tavsiye Değişkenini

Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H4.1. Katılımcıların Bilgiye Erişim Algıları Doğru Karar

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H4.2. Katılımcıların Zaman Algıları Doğru Karar

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

109

H4.3. Katılımcıların Ekonomik Algıları Doğru Karar

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H4.4. Katılımcıların Hizmet Algıları Doğru Karar

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H4.5. Katılımcıların Deneyim Algıları Doğru Karar

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENMEDİ

H4.6. Katılımcıların Konfor Algıları Doğru Karar

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

H4.7. Katılımcıların Güven Algıları Doğru Karar

Değişkenini Etkilemektedir. DESTEKLENDİ

110

SONUÇ

Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile havacılık sektöründe yaşanan kaza ve

kırımlar azalmıştır. Bunun akabinde müşteriler ulaşım türü olarak havayolu ulaşımını

daha sık tercih etmeye başlamışlardır. Buna paralel olarak pazardaki havayolu işletmesi

sayısında da artış görülmektedir. Pazardaki müşterinin kendi işletmesini seçmelerini

isteyen havayolu şirketleri, tüketici davranışı ve satın alma faktörlerine oldukça önem

vermektedir. Müşterilerin ilgilerini farklı yollardan çekmeye çalışan havayolu şirketleri;

bir çok kampanya ve promosyon ile özellikle sahip oldukları sadakatli müşteri sayılarını

minimum seviyede sabitleyerek sürekli arttırmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle

müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını tayin etmek için çalışmalar yapmaktadırlar.

Havayollarının diğer taşıma türlerine göre sahip olduğun en büyük avantaj hız

faktörüdür. Havayolları ile seyrüsefer süresinin kısa olması ve kişilerin zaman

faktörlerini başka amaçlar dahilinde kullanabilmesi ile havayollarının çok daha konforlu

ve güvenli bir taşımacılık türü olarak bilinmesi tercih edilmesinde büyük rol

oynamaktadır.

Yapılan araştırmanın amacı; tüketicilerin havayollarını hangi amaç ve istekler

doğrultusunda seçtiklerini ortaya koyarak, tüketici satın alma davranışını ortaya

çıkarmaktır. Araştırmanın sonucunda tüketiciler satın alma davranışı izlerken 7 faktöre

dikkat etmektedir. Bunlar sırasıyla; ekonomik faktörler, zaman, deneyim, güven,

hizmet, konfor ve bilgiye erişim olmaktadır.

Havayolu ulaşımında tüketici satın alma davranışlarının analizi kapsamında

oluşturulan anket çalışması Antalya havalimanını kullanan ve havayolu ulaşımı ile en az

bir kez uçuş gerçekleştirmiş tüketiciler üzerinde uygulanmıştır. Analiz çalışmasında

„‟IBM SPSS Statistics 22.0‟‟ programı kullanılmıştır.

Yapılan anket sonuçlarına göre; katılımcıların havayolu ulaşımını tercih

etmesinde havayolu ulaşımının hız faktörünün büyük etkisi bulunmaktadır. Katılımcılar

zamanlarının kısıtlı olması dolayısıyla havayolu ulaşımını tercih etmektedirler. Anket

çalışmasında yöneltilen bu sorunun aritmetik ortalaması 3,74 çıkmaktadır. Bu oran

katılımcıların havayolu ulaşımı kullandıkları için zamanlarını kendilerine

ayırdıklarından memnun olduğunu göstermektedir. Diğer bir yandan, havayolu bilet

111

fiyatlarının uygun olması tüketicinin tercihinde etkin rol oynamaktadır. Bilet uygunluğu

sorusunun aritmetik ortalaması olumlu yönde 4,27 oranındadır. Ayrıca havayolu

ulaşımını kullanan katılımcıların büyük çoğunluğu diğer taşımacılık türlerinin daha

yorucu olduğunu düşünmekte, havayolu ulaşımının konfor faktörüne vurgu

yapmaktadır. Havayolu ulaşımını kullanan bireyler bilet satın alımı öncesinde

deneyimlerinden yararlanmaktadırlar. Araştırmaya katılan bireyler geçmiş

deneyimlerimi hatırlarım sorusuna 4,05 aritmetik ortalamayla katılmaktadır. Ayrıca

havayolu ulaşımını kullanan bireyler bilet fiyatlarının indirimli olması durumunda

tercihlerinin etkilendiklerini belirtmektedir. Fakat bilet fiyatının daha uygun olması için

aktarmalı uçuş sorusuna karşın kararsız kaldıklarını söylemektedirler. Havayolu bilet

fiyatları tüketiciler için ön planda olsa da katılımcılar diğer faktör gruplarını da göz

önünde bulundurarak kendilerine en uygun havayolu ulaşımını seçmektedir. Bana en

uygun havayolu işletmesini seçerim sorusunun aritmetik ortalaması 4,22 çıkmaktadır.

Havayolu ulaşımının özelliklerini değerlendirirken tüketiciler duygularına göre karar

vermemekte ve havayolu ulaşımını tercih ederken ailesi ile beraber hareket

etmemektedirler.

Yapılan araştırma sonucun da 7 bağımsız faktör ve 4 bağımlı değişken ortaya

çıkmıştır. Faktör grupları, ekonomik faktörler, zaman, deneyim, güven, hizmet, konfor

ve bilgiye erişim‟dir. Bağımlı değişkenler ise; beklenti, zaman ve emek, tavsiye ile

doğru karardır. Katılımcıların vermiş olduğu cevaplar doğrultusunda zaman konusunda

tatmin olan tüketiciler beklentilerinin karşılandığını düşünmektedir. Diğer bir yandan

ekonomik anlamda kendilerine uygun bir havayolu bileti satın alan bireyler zaman ve

emek değişkenin olumlu yönde etkilendiğini düşünmektedir. Bu durum havayolu

ulaşımı ile seyahat eden bireyler harcadıkları zamanın ve sarf ettikleri emeğin ekonomik

anlamda karşılandığını düşünmektedir. Analiz tabloları ve oluşturulan hipotezler

değerlendirildiğinde gerçekleştirdiği seyahat sonucu almış olduğu hizmetten memnun

kalan müşteriler, havayolu işletmelerini tanıdıklarına tavsiye etmektedirler. Bir diğer

yandan güven faktörü tüketicinin satın alma kararı vermesinde çok etkin rol oynamasa

da, tüketiciler güvenli bir yolculuk geçirdiklerinde doğru karar verdiklerine

inanmaktadırlar.

112

Tüketici satın alma davranışında en az etkiye sahip olan bilgiye erişim

faktöründe, tüketici havayolu şirketi ve satın almak istediği bilet hakkında bilgi sahibi

olmak istediğinde havayolu işletmesi ile doğrudan irtibata geçmemekte ve daha çok

internet aracılığıyla ihtiyacını gidermektedir. En etkili faktör grubu ise ekonomik

faktörler olmaktadır.

113

KAYNAKÇA

Kitaplar

Adıgüzel, M., Bahattin., Akgül, Songül Akkuş., Kula, Candan (2006) „‟Havacılık

ve Türk Hava Kurumu‟‟. Türk Hava Kurumu Kültür Yayınları, Ankara.

Albayrak, İ, (1983), „‟Dünden Bugüne Türk Hava Yolları‟‟, Türk Havayolları

yayınevi, Cen Ajans.

Assael, H., (1995), „‟Consumer Behavior and Marketing Action‟‟, South-Western

College Publishing, 5th Edition, Cincinnati, Ohio.

Bilge, F.,A., Göksu, N., (2010), „‟Tüketici Davranışları‟‟, Gazi Kitabevi, 1.Baskı,

Ankara.

Blythe, J., (2005), „‟Essentials of Marketing‟‟; Third Edition, Prentice Hall,

Financial Times Pitman Published Imprint.

Bülbül, Y., (2002), „‟ Stratejik İttifaklar: Küreselleşmeye Müteşebbis Yaklaşım‟‟,

Alfa Basım Yayım Dağıtım (Yayınları), İstanbul.

Cunningham, W.H., Cunningham, I.C.M., (1981), „‟Marketing, A Managerial

Approach‟‟, South-Western Publishing, Cincinati, Ohio.

Demir, Ş.Ş., Kozak, M., (2013), „‟Tüketici Davranışları‟‟, Detay Yayıncılık,

1.Baskı, Ankara.

Engel, J.F., Blackwell, R.D., Kollat, D.T., (1978), „‟Consumer Behavior‟‟; The

Dryden Press, 3th Edition, Illinois.

Eroğlu, E., vd., (2013), „‟Tüketici Davranışları‟‟, Anadolu Üniversitesi Web-Ofset

Tesisleri, Eskişehir, Yayın no: 2604.

Florio, Flippo De, (2006), „‟Airworthiness: An Introduction to Aircraft

Certification: A Guide to Understanding JAA, EASA and FAA Standarts, Elsevier,

USA.

114

Heinritz, S., et al, (1991), „‟Purchasing- Principles and Applications‟‟, Prentice

Hall, 8th edition, New Jersey.

Howard, J.A., Sheth, J.N., (1969), „‟The Theory of Buyer Behavior‟‟, New York,

Wiley.

ICAO, (2015a), „‟Manual of Aircraft Accident and Incident Investigation‟‟, Part

I: Organization and Planning, Second edition, Montreal.

İslamoğlu, A.H., (2003), „‟Tüketici Davranışları‟‟, Beta Basım Yayın Dağıtım, 1.

Baskı, İstanbul.

İslamoğlu, A.H., Altunışık, R., (2010), „‟Tüketici Davranışları‟‟, Beta Basım

Yayın Dağıtım, 3.Baskı , İstanbul.

Kean, T.H. (2004), „‟The 9/11 Commision Report‟‟,W.W. Norton & Company,

1.Edition.

Kılınç, S.U., (2011), „‟Avrupa Birliği - EUROCONTROL Sivil Havacılık

Düzenlemeleri ve Türkiye‟‟, On İki Levha Yayıncılık, Beyoğlu/İstanbul.

Kotler, P., (1997), „‟Marketing Management, Analysis-Planning-Implementation

and Control‟‟, Prentice Hall Onternational, 9th Edition, New Jersey.

Kotler, P., Armstrong, G., (2010), „‟Principles of Marketing‟‟, Pearson Education,

13th Edition, ABD.

Kotler, P., Bowen, J.T., Makens, J.C., (2006), „‟Marketing For Hospitality and

Tourism‟‟, Pearson International Edition, Fourth Edition.

Köksal, Tunay., (2011), „‟ Uluslararası Sivil Havacılık Hukuku‟‟, Hukuk

Yayınları Dizisi, Sözkesen Matbaacılık Tic. Ltd. Şti.

Odabaşı, Y., Barış, G., (2010), „‟Tüketici Davranışı‟‟, Kapital Medya Hizmetleri,

Media Cat Akademi, 9.Baskı, İstanbul.

Odabaşı, Y., Barış, G., (2015), „‟Tüketici Davranışı‟‟, Media Cat Akademi,

15.Baskı, İstanbul.

115

Peter, J.P., Olson, J.C., (1996), „‟Consumer Behavior and Marketing Strategy‟‟,

Irwin Book Team, 4th Edition, Newyork.

Saldıraner, Yıldırım., (1992), „‟Sivil Havacılık Faaliyetleri ve Türk Sivil

Havacılık Otoritesi İçin Organizasyon Yapısı Önerisi‟‟, Anadolu Üniversitesi, SHMYO

Yayınları, Eskişehir.

Sirgy, M.J., Rahtz, D., ve Dias, L.P., (2014), „‟Consumer Behavior Today‟‟,

Irvingtion, NY: Flatworld Knowledge Publisher.

Songur, O., (2014), „‟SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri‟‟,

Editör: Şeref Kalaycı, 6.baskı, Asil Yayın Dağıtım, Ankara.

Süer, İ., (2014), „‟Pazarlama İlkeleri‟‟, Nobel Akademik Yayıncılık, 1.Basım,

Ankara.

Tekin, V.N., (2014), „‟Pazarlama İlkeleri, Politikalar-Stratejiler-Taktikler‟‟,

Seçkin Yayıncılık, 3.Baskı, Ankara.

Trout, J., (2008), „‟Büyük Markalar- Büyük Hatalar, Başkalarının Hatalarından

Öğrenmek Çok Daha Karlıdır‟‟; Çeviri: Zeynep Yaman, MediaCat, İstanbul.

Ural, A.,Kılıç, İ., (2006), „‟Bilimsel Araştırma Süreci ve SPSS İle Veri Analizi‟‟,

Detay Yayıncılık, Ankara.

Uslu, Suat., (2011) „‟Havacılık ve Hava Trafik Kontrol‟‟, Anadolu Üniversitesi

Sivil Havacılık Yüksekokulu Yayınları, Eskişehir.

Yükselen, C., (2013), „‟Pazarlama, İlkeler-Yönetim-Örnek Olaylar‟‟, Detay

Yayıncılık, 10.Baskı, Ankara.

Makaleler, Tezler ve Diğerleri

Albanese, P.J., (1993), „‟Personality and Consumer Behavior: an Operational

Approach‟‟, European Advances in Consumer Research Cilt: 27, sayı: 8, ss. 28-37.

116

Albers, S., Koch, B., Ruff, C., (2005), „‟Strategic Alliances Between Airlines and

Airports-Theoretical Assessment and Practical Evidence‟‟, Journal of Air Transport

Management, ss. 49-58.

Alnuaimi, Q.A.B., (2015), „‟Aviation Accidents: CRM to Maintaining The Share

of Airlines Case Study on Accidents Airlines in Chine‟‟, Journal of Education and

Practice, Cilt.6, sayı.30, ss. 6-19.

Arslan, K., (2003), „‟Otomobil Alımında Tüketici Davranışlarını Etkileyen

Faktörler‟‟, İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi, ss.83-103.

Bal, A., (2014), „‟Hava-Uzay Araçlarının (Aerospacecraft) Hukuki Rejimi‟‟,

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt:15, Özel Sayı, ss.1465-1487.

Bat, M., Yurtseven Ç.T., (2014), „‟Sosyal Medyada Kurumsal Kriz Yönetimi:

Onur Air Örneği‟‟, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi,

Cilt:2, sayı:3, ss. 197-223.

Bayley, G., Nancarrow, C., (1998), „‟Impulse Purchasing: a qualitative

exploration of the phenomenon‟‟, Qualitative Market Research: An International

Journal, Cilt. 1, Iss. 2, ss. 99-114.

Bilge, A.S., (1951), „‟Şikago Havacılık Anlaşmaları ve Milletlerarası Sivil

Havacılık Teşkilatı (O.I.A.C.)‟‟, ss.196-214.

Butler, J., vd, (1998), „‟ Guide The Performance Standarts For Instructor of Crew

Resource Management (CRM) Training in Commercial Aviation‟‟, Riverpring,

England, ss.1-83.

Can, N., (2015) „‟Hava Araçlarında Meydana Gelen Olaylar ve Kural Tanımaz

Yolcular‟‟, Türkiye Havayolu Pilotları Derneği, ss.1-23.

Cavaklı, S., (2013), „‟Uluslararası Hava Hukuku‟‟, Hukuk Gündemi Dergisi, sayı:

2, ss. 96-100.

117

Chang, Y., Hsu, C., (2005), „‟Ally or Merge-Airline Strategies After The

Relaxation of Ownership Rules‟‟, Proceedings of the Eastern Asia Society For

Transportation Studies, Cilt.5, ss.547-551.

Chang, Y., Williams, G., ve Hsu, C., (2009), „‟An Ongoing Process- A Review of

The Open Skies Agreements Between The European Union and The United States‟‟,

Transport Reviews, Cilt.29, Sayı.1, ss. 115-127.

Cömert, Y., Durmaz, Y., (2006), „‟Tüketicinin Tatmini İle Satın Alma

Davranışlarını Etkileyen Faktörlere Bütünleşik Yaklaşım ve Adıyaman İlinde Bir Alan

Çalışması‟‟, Journal of Yaşar University, ss.351-375.

Çavdar, A., (1970), „‟Uçak Kaçırma Olayları ve Hukuki Niteliği‟‟, Ankara

Barosu Dergisi Sayı 1, ss. 12-15.

Çelebi, A., (2015), „‟Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Hava Ulaşım Dairesi

Başkanlığının Tanıtılması‟‟, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Yayın No: HUD/T-01,

ss.81-95.

Demir, Ş.Ş., (2010), „‟ ‟Turizmde Tüketici Davranışları Modelini Oluşturan

Aşamalar Arasındaki İlişki: Turistler Üzerine Bir Araştırma‟‟, Dokuz Eylül

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalı, Doktor

Tezi, ss. 1-166.

Demirkıran, H.M., (2006), „‟Varşova/Lahey Konvansiyonu Uyarınca Uluslararası

Yolcu Taşımalarından Hava Taşıyıcısının Sorumluluğu ve Manevi Tazminat Meselesi‟‟,

ss.1-16.

DHMİ (2001), „‟Havacılık Tarihi‟‟, ss. 5-7, Genel Havacılık Bilgileri, DHMİ

Genel Müdürlüğü, Bölüm: 1, Ankara.

DHMİ, (2015) „‟2015-2019 Stratejik Plan‟‟, Ankara, ss.28-36.

DHMİ, (2016a) „‟2014 Faaliyet Raporu‟‟, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı,

Ankara, ss.1-219.

118

DHMİ, (2016b), „‟Türkiye Geneli Havalimanları Uçak, Yolcu ve Yük Trafiği

İstatistikleri (2002-2015)‟‟, s.1.

Dijksterhuis, A., vd., (2006), „‟On Making The Right: The Deliberation-Without-

Attention Effect‟‟, Science. 311, ss.1005-1007.

Elden, M., (2004), „‟Uluslararası Reklamda Tüketici Davranışını Etkileyen Bir

Faktör Olarak Kültürel Farklılıkların Önemi‟‟, Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler

Dergisi, Sayı: 9, ss. 205-221.

Ersoy, İlker (2004), „‟Türkiye‟de Sivil Havacılık ve Sivil Havacılıkta Kaza ve

Kırımlar‟‟, , Fen Bilimleri Enstitüsü, Gazi Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, ss. 5.

Fan, T., Vigeant-Langlois, L., Geissler, C., Bosler, B., Wilmking, J., (2001),

„‟Evolution of Global Airline Strategic Alliance and Consolidation in the Twenty-first

Century‟‟, Journal of Air Transport Management 7, ss.349-360.

Fry, J., Humphersy, I., Francis, G., (2005), „‟Benchmarking in Civil Aviation:

Some Empricial Evidence‟‟, Benchmarking: An International Journal, Cilt: 12, Sayı: 2,

ss.125-137.

Gayle, P.G., (2006), „‟Airline Code-share Alliances and Their Competitive

Effects‟‟, Forthcoming in Journal of Law and Economics, Kansas State University, ss.1-

47.

Gerede, E., (2015a), „‟Havayolu İşletmeciliğine İlişkin Temel Kavramlar‟‟,

SHGM, ss.1-43.

Gerede, E., (2015b), „‟Havayolu Taşımacılığındaki Ekonomik Düzenlemeler‟‟,

SHGM Yayın No: HUD/T-01, ss.47-77.

Gerede, E., Orhan, G., (2015), „‟Türk Havayolu Taşımacılığındaki Ekonomik

Düzenlemelerin Gelişim Süreci‟‟, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Yayınları, Yayın

No: HUD/T-01, Ankara, s.163-196.

Glisson, L.M., Cunningham, W.A., Harris, J.R., Lorenzo-Aiss, J.D., (1996),

„‟Airline Industry Strategic Alliances: Marketing and Policy Implications‟‟,

119

International Journal of Physical Distribution & Logistics Management, Cilt.26, Sayı.3,

ss.26-34.

Göktepe, H., (2009), „‟Havayolu Taşımacılığında Sorumluluk ve Tazminat‟‟,

Sorumluluk ve Tazminat Hukuku Sempozyumu‟‟, ss.381-391.

Göktepe, H., (2015), „‟Havayolu Taşımacılığı Sektörü ve Rekabet Hukuku‟‟, Sivil

Havacılık Genel Müdürlüğü Yayınları, Yayın No: HUD/T-01, Ankara, ss. 209-246.

Hampton, M.E., (2016), „‟Enhanced FAA Oversight Could Reduce Hazards

Associated With Increased Use of Flight Deck Automation‟‟, Office of Inspector

General Audit Report, ss.1-20.

Herrera, I, A., vd., (2008), „‟Aviation Safety and Maintenance Under Major

Organizational Changes, Investigating non-existing accidents‟‟, Norway, ss.1155-1163.

Iatrou, K., (2006), „‟Airline Choices For The Future: From Alliances to Mergers‟‟,

Global Symposium on Air Transport Liberalization, ICAO Dubai, UAE, ss.1-11.

ICAO, (2015b), „‟Safety Report‟‟, Montreal, Kanada, ss. 2-16.

ICAO, Agenda Item 11, (2009), „‟Aircraft Accidents and Serious Incidents‟‟,

Tenth Session of The Statistics Division, Montreal, ss. 1-12.

İrtifa Dergisi Ocak Sayısı (2012), Aylık Havacılık Dergisi, ss.1-7.

Jolly, D.R., Czipura, C., (2007), „‟Global Airline Alliances: Sparking Profitability

For a Troubled Industry‟‟, Journal of Business Strategy, Cilt. 28, Iss. 2, ss. 57-64.

Karaaslan, F., (2012), „‟Hezarfen Ahmet Çelebi‟nin Galata Kulesi‟nden Uçuşu‟‟,

Modern Seyyahın Seyahatnamesi, s.1.

Karakuş, Ö., (2006), „‟Hava Aracı Kaza ve Kırımlarında İnsan Faktörünün

Araştırılması‟‟, Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Disiplinlerarası Adli

Tıp Anabilim Dalı, (Yüksek Lisans Tezi), ss.1-144.

Karatay, E., vd., (2014), „‟Sivil Havacılık Sektörünün Ulusal ve Uluslararası

Düzeyde İncelenmesi‟‟, Erzincan Üniversitesi, s.1.

120

Kaya, E., (2000), „‟Havaalanlarında fiyatlandırma açısından muhasebe bilgi

sistemi‟‟, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları, ss. 25-26.

Kerczewski, R.J., Dyer, G., (2006), „‟Eurocontrol‟FAA Communications Study –

Phase II Technology Assesments‟‟, ss. 1-8.

Kıran, Ahmet., (2010), „‟Avrupa Birliği Uyum Sürecinde JAA/EASA Hava aracı

Bakım Sisteminin İncelenmesi ve Türkiye‟deki Uygulamaların Araştırılması‟‟, Anadolu

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivil Havacılık Yönetimi Anabilim Dalı,

Doktora tezi, ss. 1-191.

Kiracı, K., Battal, Ü., Kayhan, S., (2014), „‟Havaalanı Gruplarının Analizi ve

Devlet Hava Meydanları İşletmesi‟nin (DHMİ) Özelleştirilmesi Konusunda Önerileri‟‟,

Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 11, Sayı: 27, ss.

121-140.

Koç, E., (2015), „‟Tüketici Davranışı ve Pazarlama Stratejileri-Global ve Yerel

Yaklaşım‟‟, Seçkin Yayıncılık, 6.baskı , Ankara.

Korul, V., Küçükönal, H., (2003), „‟Türk Sivil Havacılık Sisteminin Yapısal

Analizi‟‟, Ege Üniversitesi Ekonomi ve İdari Bilimler Fakültesi Online Dergisi, ss.24-

38.

Lafcı, A., (2006), „‟Havacılık Kazalarında Devlet Kurum ve Kuruluşlarının

Alabileceği Önleyici Tedbirler ve Arama Kurtarma Görevleri‟‟, Gazi Üniversitesi, Fen

Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, ss.1-120.

Lee-Ross, D., (2015), „‟Personality Characteristics of The Self-Employed‟‟,

Journal of Management Development, Cilt. 34, Sayı. 9, ss.1094-1112.

McAdams, D.P., (1996), „‟Personality, Modernity, and The Storied Self: A

Contemporary Framework For Studiyng Persons‟‟, Psychological Inquiry, Cilt. 7,

Sayı.4, ss. 295-321.

Morhayim, N., (2014), „Convention on the Suppression of Unlawful Acts Relating

to International Civil Aviation‟‟, İstanbul Barosu Havacılık ve Uzay Hukuku

Komisyonu Paneli.

121

Moynagh, M., Worsley, R., (2001), „‟Tomorrow‟s Consumer- The Shifting

Balance of Power‟‟, Journal of Consumer Behaviour, Cilt.1, ss.293-301.

Oktal, H., Gerede, E., (2002), „‟Türk Sivil Havacılık Otoritesinin Yeniden

Yapılandırılması‟‟, Amme İdaresi Dergisi, Cilt: 35, Sayı: 4, ss.103-120.

Öncü, M.A., Çömlekçi, İ., Coşkun, E., (2010), „‟Havayolu Şirketlerinin

Uyguladıkları Finansal Stratejiler Üzerine Bir Araştırma‟‟, Cilt:6, Yıl:6, Sayı:2, ss.27-

58, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi.

Önen, M., (1983), „‟Yabancı Hava Gemileri Tarafından Yeryüzünde Üçüncü

Şahıslara Verilen Zararlar Hakkında 7 Ekim 1952 Tarihli Roma Konvansiyonu‟‟,

İstanbul Üniversitesi Yayın No: 3159, Siyasal Bilimler Fakültesi Yayın No: 9, Gür-Ay

Matbaası, İstanbul.

Özer, N., (2009), „‟Algılama ve Pazarlama Uygulamaları‟‟, Paradoks, Ekonomi,

Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dergi), Yıl. 5, Sayı. 1, ss.1-12.

Özkan, G., (2010), „‟İtibar Yönetiminde Kriz İletişiminin Önemi ve THY ile

Atlasjet Örneklerinin Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi‟‟, ss.1-233., Yüksek Lisans

Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Marmara Üniversitesi.

Öztürk, Y., (2007), „‟Sivil Hava Aracı Kumandanının veya Kaptanının Yetki ve

Sorumlulukları (III)‟‟ Gökyüzü Haberci, Yeşilköy/İstanbul.

Öztürk, Y., (2011), „‟1999 Montreal Konvansiyonu‟nun Kapsama Alanı- 1999

Montreal Konvansiyonu Hangi Havayolu Taşımalarına Uygulanacak‟‟, Havacılık ve

Uzay Hukuku, ss.1-3.

Patrick, K.Y., (2015), „‟European Civil Aviation Conference Thirty-Fourth

Plenary (Triennial) Session (ECAC/34))‟‟, 60th Anniversary, EASA, ss.1-3.

Pierre, J., Peters, B.G., (2009), „‟From a Club to a Bureaucracy: JAA, EASA, and

European Aviation Regulation „‟, Journal of European Public Policy, ss.343-354.

122

Quester, P.G., Smart, J., (1998), „‟The Influence of Consumption Situation and

Product Involvement Over Consumers‟ Use of Product Attribute‟‟, Journal of Consumer

Marketing, Cilt. 15, Sayı. 3, ss.220-238.

Reiss, S.M., (2006) „‟Commentary On The Paris Convention For The Protection

Of Industrial Property‟‟, World Intellectual Property Rights and Remedies Publication,

Honolulu, Hawaii, United States, ss.1-11.

Sabre Airline Solutions (2015), „‟The Evolution of The Airline Business Model‟‟,

Southlake, Texas, ss. 1-16.

Saldıraner, Yıldırım (2011) „‟Dünya‟da ve Türkiye‟de Sivil Havacılık Faaliyetleri

Gelişimi‟‟, ss. 1-15 Sivil Havacılık Yüksekokulu, Atılım Üniversitesi.

Schlosser, A.E., (2005), „‟Posting Versus Lurking: Communicating in a Multiple

Audience Context‟‟, Journal of Consumer Research, Cilt. 32, September, ss.260-265.

Sciot, G., Vajnai, V., (2014), „‟Turkish Airline CEO, Dr. Temel Kotil Appointed

New President of AEA‟‟, Association of European Airlines, Press Release, s.1.

Shappell, , Scott, A., Wiegmann, Douglas, A., (2000). „‟The Human Factors

Analysis and Classification System- HFACS‟‟ ss.1, Springfield, Virginia.

SHGM, (2009), „‟2002‟den 2008‟e Sivil Havacılık‟‟, Sivil Havacılık Genel

Müdürlüğü Yayınları No:13, s.17.

Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, (2012), „‟ Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü

2013-2017 Stratejik Planı‟‟, T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, ss. 12-

81.

Sürmeli, Fevzi., Seçim, Hikmet., Sözbilir, Halim., (1991). „‟Sivil Havacılık

Yönetimi‟‟ ss.3-4, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu Yayınları.

Syon, G.D., (2003), „‟Consuming Concorde‟‟, Technology and Culture, Cilt: 44,

Sayı. 3, ss.650-654.

Tyler, T., IATA, (2016), „‟IATA Annual Review 2016‟‟, 72nd Annual General

Meeting, Dublin, ss.17-52.

123

U.S. Department of Transportation, Bureau of Transportation Statistics, (2016),

„‟National Transport Statistics‟‟, Washington, DC, ss.30-45.

Ünlü, Sinem (2009), „‟11 Eylül Olaylarının Uluslararası Sivil Havacılık

Güvenliğine Etkileri‟‟ ss.46, Yüksek Lisans Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Selçuk

Üniversitesi.

Verel, Oktay (1985) „‟İstikbal Göklerin, Gökler Bizimdir‟‟, s. 45, Türk Hava

Kurumu Yayınları, 1.cilt, İstanbul.

Warrington, P., Shim, S., (2000), „‟An Empirical Investigation of the Relationship

Between Product Involvement and Brand Commitment‟‟, Psychology & Marketing,

Cilt. 17 (9), ss.761-782.

Wells, W.D., Gubar, G., (1966), „‟Life Cycle Concept in Marketing Research‟‟,

Journal of Marketing Research, Cilt. 3, s.355-362.

Wood, R.H, Sweginnis, R., (2006), „‟Aircraft Accident Investigation‟‟, Endeavor

Books, Casper, WY, ss.25-40.

Yalçın, Haydar., Aras, Aytaç., (2004) „‟ ‟Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı

(EASA): Toplantı Tutanağı‟‟, ss.1-3.

Yayar, R., Tekin, B., (2015), „‟Türkiye‟de Ulaşım Sektörünün Gelişimi ve

Havayolu Firma Tercihinin Belirleyicileri: İzmir İlinde Bir Uygulama‟‟, Ege Akademik

Bakış, Cilt:15, Sayı:4, ss.539-550.

Yıldız, O, Erdil, S., (2013), „‟Türkiye Havayolu Yolcu Taşımacılığı Sektöründe

Hizmet Kalitesinin Karşılaştırmalı Ölçümlenmesi‟‟, Cilt: 10, Sayı: 39, ss. 89-100.

Zalatan, A., (1998), „‟Wives‟ Involvement In Tourism Decision Process‟‟, Annals

of Tourism Research, Cilt. 25, No.4, ss.890-903.

Ġnternet Kaynakları

http://web.shgm.gov.tr/tr/haberler/4790-turkiye-avrupa-sivil-havacilik-

organizasyonu-ecac, (Erişim Tarihi, 23.07.2016b).

124

http://web.shgm.gov.tr/tr/s/1088-hava-yoluyla-uluslararasi-tasimaciliga-iliskin-

belirli-kurallarin-birlestirilmesine-dair-sozlesme-montreal-sozlesmesi-hakkinda, (Erişim

Tarihi: 06.08.2016a).

http://www.aea.be/about-us/aea%E2%80%99s-history.html, (Erişim Tarihi:

25.07.2016).

http://www.iata.org/about/members/Pages/airline-list.aspx?All=true, (Erişim

Tarihi: 22.07.2016a).

http://www.iata.org/about/members/Pages/benefits.aspx, (Erişim Tarihi:

22.07.2016b).

http://www.mngairlines.com/TR/Kurumsal.aspx, (Erişim tarihi: 05.03.2017).

http://www.onurair.com/tr/kurumsal/detay/Hakkimizda/3/1/0., (Erişim tarihi:

02.03.2017a).

http://www.onurair.com/tr/seyahat-bilgileri/onAir/OnAir-Dergi/37/37/0 (Erişim

tarihi: 02.03.2017b).

http://www.skyteam.com/en, (Erişim Tarihi: 08.08.2016).

http://www.staralliance.com/en/member-airlines, (Erişim Tarihi: 08.08.2016).

http://www.sunexpress.com/tr/component/content/article/116, (Erişim tarihi:

05.03.2017).

http://www.turkishairlines.com/tr-tr/kurumsal/basin-odasi/basin-bultenleri/basin-

bulteni-detayi/turk-hava-yollari-son-alti-yildir-avrupanin-en-iyisi, (Erişim tarihi:

21.07.2016b)

http://www.turkishairlines.com/tr-tr/kurumsal/basin-odasi/basin-bultenleri/basin-

bulteni-detayi/turk-hava-yollari-2014-yilinin-ilk-dokuz-aylik-doneminde-1-milyar-545-

milyon-tl-net-kar-elde-etti (Erişim tarihi: 21.07.2016a).

http://www.turkishairlines.com/tr-tr/kurumsal/tarihce, (Erişim tarihi: 02.03.2017)

https://www.atlasglb.com/hakkimizda/, (Erişim tarihi: 05.03.2017).

125

https://www.corendonairlines.com/tr/kurumsal, (Erişim tarihi: 05.03.2017).

https://www.eurocontrol.int/articles/who-we-are, (Erişim Tarihi: 24.07.2016).

https://www.flypgs.com/pegasus-hakkinda/genel-bakis, (Erişim tarihi:

05.03.2017).

https://www.freebirdairlines.com/tr/freebird.asp, (Erişim Tarihi, 05.03.2017).

https://www.oneworld.com/member-airlines/overview, (Erişim Tarihi:

08.08.2016).

126

EKLER

Sayın Katılımcı,

Bu anket “Havayollarında Tüketici Satın alma Davranışını Etkileyen Faktörlerin

Analizi”ne yönelik olarak hazırlanmış olup en fazla 8-10 dakikanızı alacaktır. Soruları

anlamanız ve size uygun olan seçeneği işaretlemeniz, anket sonucunun güvenirliği ve

geçerliliği açısından önemlidir. Vermiş olduğunuz cevaplar bilimsel amaçlar dışında

kesinlikle başka bir amaçla kullanılmayacak ve isminiz açıklanmayacaktır. Çalışmanın

sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz [email protected] e-mail

adresinden ya da 0 (554) 363 71 03 nolu telefondan ulaşabilirsiniz.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Yrd. Doç. Dr. Sonay Zeki AYDIN Ramis Onur ÖRÜK

1.Havayolu ile en son ne zaman seyahat gerçekleştirdiniz?

⃝ 1 yıl önce ⃝ 2 yıl önce ⃝ 3 yıl önce ⃝ 4 yıl önce ⃝ 5 ve 5+ yıl önce

2. Yaşınız?

…………….

3. Cinsiyetiniz?

⃝ Kadın ⃝ Erkek

4. Eğitim durumunuz?

⃝ İlköğretim ⃝ Lise ⃝ Lisans ⃝ Lisansüstü

5. Mesleğiniz?

⃝ Kamu ⃝ Özel sektör ⃝ Emekli ⃝ Serbest meslek ⃝ Diğer (............)

6. Medeni durumunuz?

⃝ Evli ⃝ Bekar ⃝ Dul/Boşanmış

7.Çocuk sayısı?

⃝ Yok ⃝ 1 ⃝ 2 ⃝ 3 +

8. Gelir durumunuz (TL/Aylık)?

⃝ 0-1300 ⃝ 1301-2600 ⃝ 2601-3900 ⃝ 3901-5200 ⃝ 5201-6500 ⃝ 6500+

9. Havayolu taşımacılığında genellikle günün hangi zaman dilimini tercih edersiniz?

⃝ Sabah ⃝ Öğle ⃝ İkindi ⃝ Akşam ⃝ Gece ⃝ Gece yarısı

10. Bir yıl içerisinde havayolu ulaşımını hangi sıklıkla tercih edersiniz?

⃝ 1 kez ⃝ 2 kez ⃝ 3 kez ⃝ 4 kez ⃝ 5+ kez

11. Genellikle tercih ettiğiniz uçuş türü hangisidir?

⃝ Tarifeli ⃝ Charter ⃝ Düşük fiyatlı taşıyıcı ⃝ Özel uçak ⃝ Diğer (...........)

127

12. Havayolunu en çok hangi amaçla kullanırsınız?

⃝ İş ⃝ Tatil ⃝ Ulaşım ⃝ Diğer (…………)

13. Havayolu ulaşımını en sık hangi dönemde kullanırsınız?

⃝ İlkbahar ⃝ Yaz ⃝ Sonbahar ⃝ Kış

14. Uçak bileti satın alma kararını ne kadar süre önce verirsiniz?

⃝ 1 gün ⃝ 1 hafta ⃝ 15 gün ⃝ 1 ay ⃝ 3 ay ⃝ 6 ay ve üstü

15. Uçak bileti için ayırdığınız/harcamayı düşündüğünüz para tutarı ne kadardır? (TL)

⃝ 0-300 ⃝ 301-600 ⃝ 601-900 ⃝ 901-1200 ⃝ 1201-1500 ⃝ 1500+

16. Uçak biletini genel olarak satın aldığınız yer neresidir?

⃝ Seyahat acenteleri ⃝ Doğrudan havayolu ⃝ Web sitesi ⃝ Diğer (...........)

Lütfen Havayolu ile seyahat tercihinizde aĢağıdaki soruları size

uygun olacak Ģekilde ve katılma düzeyinize göre iĢaretleyiniz.

KE

SİN

LİK

LE

KA

TIL

MIY

OR

UM

KA

TIL

MIY

OR

UM

KA

RA

RS

IZIM

KA

TIL

IYO

RU

M

KE

SİN

LİK

LE

KA

TIL

IYO

RU

M

1.Zamanımın kısıtlı olması nedeniyle havayolu ulaşımını tercih ederim

2. Havayolunu nezih bir ortamda seyahat için tercih ederim

3. İş yoğunluğum nedeniyle seyahatlerimde havayolunu tercih ederim

4. Havayolu tercihini şirket/kurumum yapmaktadır

5. Bilet ücretlerinin uygunluğu havayolu tercihimde etkili olur

6. Diğer ulaştırma araçlarıyla seyahatler daha fazla yorucudur

7. Havayolu biletleri diğer ulaşım türlerine göre daha ekonomiktir

8. Havayolu ile seyahatlerim daha maceralı olur

9. Havayolunu seçmemde iklim şartları etkili olur

10. Havayolunun hizmet kalitesi tercihimi etkiler

11. Check-in işlemlerini istediğim gibi yaparım

12. Transfer olanaklarının bulunması tercihimi etkiler

13. İkram olanaklarının daha fazla olması tercihimi etkiler

14. Havayolu bilet fiyatları diğer ulaştırma türlerine göre daha yüksektir

15. Seyahatin güvenli/emniyetli olması tercihimi etkiler

16. İyi bilinen bir havayolu olması tercihimi etkiler

17. Havayolları ile ilgili bilgileri gazete/dergilerden bulabilirim

18. Havayolunu tercih etmemde personelin tutum ve davranışları belirleyici olur

19. Havayolu ile ilgili bilgilere kolay erişilmesi tercihimi etkiler

20. Seyahat acentalarından bilgi alıp, katalog ve broşürleri incelerim

21. Havayolu ile ilgili internet ortamında araştırma yaparım

22. Ailem ve arkadaşlarımdan bilgi alırım

23. Radyo ve televizyon reklamlarını takip ederim

24. Havayollarını ve satış ofislerini ziyaret ederim

25. Doğrudan ilgili havayolu işletmelerini arayarak bilgi alırım

128

26. Havayolu tercihimde geçmiş deneyimlerimi hatırlamaya çalışırım

27. Hafızamda yer etmiş bilgileri kullanırım

28. Bilet fiyatının indirimli olmasına dikkat ederim

29. Biletin daha uygun olması için aktarmalı uçuşları tercih ederim

30. En ekonomik uçak biletini seçerken başka bir etken düşünmem

31. O andaki maddi durumum böyle bir karar vermemde etkili olur

32. Bilet seçiminde kampanya olması tercihimi etkiler

33. Genellikle en son uçtuğum havayolunu seçerim

34. En iyi bildiğim havayolunu seçerim

35. En çok uçtuğum havayolunu seçerim

36. Bana en uygun özellikteki havayolunu seçerim

37. Bütçeme en uygun havayolunu seçerim

38. Beklentilerimi kısmen karşılayabilecek havayolunu seçerim

39. İhtiyaçlarımı tamamen karşılayacak havayolunu seçerim

40. Çok fazla özelliği olan havayolunu seçerim

41. Her bir alternatif için bütün unsurları (konfor, bilet, güvenlik vb) bir araya getirip, öyle karar veririm

42. Karar verdiğim andaki ruhsal durumum önemlidir

43. Plan yapmayı sevmediğim için son anda karar veririm

44. Havayolunun ortak platformda yer alması tercihimi etkiler

45. Havayolu seçiminde duygularıma göre karar veririm

46. Daha iyi bir seçeneğim olmadığı için havayolunu tercih ederim

47. Havayolunu ailem ile birlikte seçerim

48. Aile üyelerinin istek ve ihtiyaçlarına göre karar veririm

49. Akraba ve arkadaşlarımın tavsiyesini alırım

50. Sahip olduğum zaman dilimi böyle bir karar vermede önemli olur

51. Havayolu ile ilgili tüm beklentilerimin gerçekleştiğini düşünüyorum

52. Havayolu için harcadığım zaman ve emeğin karşılığını aldığımı düşünüyorum

53. Diğer ulaştırma türleri ile karşılaştırdığımda en çok havayolu ulaşımından memnun kaldığımı düşünüyorum

54. Havayolunu arkadaşlarıma tavsiye ederim

55. Her şeyi değerlendirdiğimde havayolu tercihimde vermiş olduğum kararın en doğrusu olduğuna inanıyorum

56. Alternatiflere göre tercihimin beklentilerimi karşılayacak bir karar olduğuna inanıyorum

57. Bütün değişkenleriyle birlikte en uygun özellikte olan havayolunu seçtiğime inanıyorum

129

130

131

ÖZGEÇMİŞ

Kişisel Bilgiler:

Adı ve Soyadı : Ramis Onur ÖRÜK

Doğum Yeri ve Yılı : Isparta-1993

Medeni Hali : Bekar

Eğitim Durumu:

Lisans Öğrenimi : Mustafa Kemal Üniversitesi- İktisadi ve İdari

Bilimler Fakültesi – Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği 2011-2015

Yüksek Lisans Öğrenimi : Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Pazarlama Programı 2015-2017

Yabancı Dil ve Düzeyi:

1. İngilizce : İleri Seviye

2. Fransızca : Başlangıç seviye

İş Deneyimi:

1. Türk Havayolları Brüksel/Belçika

2. Mc Donald’s Montana/Amerika

3. Makü Sözleşmeli Öğretim Elemanı 2016- devam ediyor

4. Sdü Sözleşmeli Öğretim Elemanı 2015- devam ediyor