32
10 6 8 Hollanda’da Müslümanlardan Tarihi Başarı T.C. Rotterdam Başkonsolosu HDV Cami Dernek Başkanları ve Din Görevlileriyle Bir Araya Geldi Muharrem Ayı Din Görevlilerini ve Alevi Dede’yi Buluşturdu H O L L A N D A D İ Y A N E T V A K F I A Y L I K H A B E R B Ü L T E N İ EKİM - ARALIK 2011 • SAYI 31

HDV Bulten Sayi 31

Embed Size (px)

DESCRIPTION

HDV Bulten Sayi 31

Citation preview

Page 1: HDV Bulten Sayi 31

10

6

8

Hollanda’da Müslümanlardan

Tarihi Başarı

T.C. Rotterdam Başkonsolosu HDV Cami Dernek Başkanları ve Din

Görevlileriyle Bir Araya Geldi

Muharrem Ayı Din Görevlilerini ve Alevi Dede’yi Buluşturdu

H O L L A N D A D İ Y A N E T V A K F I A Y L I K H A B E R B Ü L T E N İEKİM - ARALIK2011 • SAYI 31

Page 2: HDV Bulten Sayi 31

Çok kıymetli HDV Bülten okuyucuları,

HDV Bülten’in otuz birinci sayısıyla tekrar birlikteyiz. Bu sayımızda Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yapılan faali-

yetlerimizi toplamaya çalıştık.

Hollanda’da helal kesim konusunda bu sayıda ge-niş bilgi vereceğimizi ifade etmiştik. Allah’a şükür-ler olsun ki; Helal Kesim konusunda çalışmaları-mız boşa gitmedi. Hollanda senatosunda görüşülen kanun tasarısı inanç özgürlüğünü kısıtladığı için kabul edilebilecek çoğunluğu sağlayamadı. 20 Ara-lıkta yapılacak oylama da ertelendi. Kanun tasarısı büyük ihtimalle geri çekilecek. Dolayısıyla helal ke-sim yasağı gelmeyecek. Bu başarıda şüphesiz İslami organizasyonların bir çatı altında ve profesyonelce mücadele etmeleri büyük rol oynadı. Ancak, kanun teklifini veren milletvekili bir televizyon kanalın-da, pes etmeyeceğini ve yeni bir tasarı hazırlamayı düşündüğünü söyledi. Dolayısıyla siyasi atmosferi

uygun bulduğunda bu konunun tekrar gündeme getirilmesi kaçınılmaz olacaktır.

O halde Müslüman kuruluşlar olarak yapmamız gereken, inisiyatifi ele alıp, İslam’ın hayvan hakla-rına verdiği önemi, kesim esnasında uyulması ge-reken İslami kuralları, kasapların bu kurallara göre eğitiminden, mezbahanelerin İslami kurallara göre tanzimine kadar bir dizi konunun, Hollanda hükü-metiyle yapılacak bir anlaşmayla düzenlenmesi ha-linde yasağı savunanların ileri sürdükleri gerekçeler giderilmiş olacaktır.

Hollanda’da Helal Kesim yasağı ile ilgili gelişme-leri bu sayımızda kronolojik olarak sizlere sunuyo-ruz.

Son olarak, HDV Bülten’in 2011 yılının son sa-yısı ile sizleri baş başa bırakıyor, gelecek sayımızda buluşmak üzere Yüce Mevla’ya emanet ediyorum.

Bu sayıda

Hollanda Diyanet Vakfı Aylık Haber Bülteni

SAYI 31 | EKİM - ARALIK [email protected]@diyanet.nl

Islamitische Stichting NederlandHollanda Diyanet Vakfı

Javastraat 22585 AM Den Haag

T. 070-3624481F. 070-3644565

www.diyanet.nl • [email protected]

Genel Yayın YönetmeniDr. İsmail Hilmi Bilgi

Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüCevdet Keskin

HDV İdari Koordinatörü

HDV Bülten Yayın KuruluCevdet Keskin

Sabri GündoğanAbdullah Kaya

TasarımBülent Yiğittop

HDV PersoneliAdı Soyadı Görevi

1 Cevdet Keskin İdari Koordinatör2 Sabri Gündoğan Muhasebe3 Abdullah Kaya Sekreter4 Erdal Çetinkaya Cenaze Fonu5 Uğur Kaya Gençlik Koordinatörü6 Orhan Yemenoğlu Cenaze Fonu7 Turgay Ergezen Cenaze Firması8 Osman Ergin Cenaze Firması9 İ lhan Karataş Cenaze Firması

2 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

ÖNSÖZ

Cevdet KESKİNHollanda Diyanet Vakfı

İdari Koordinatör

Page 3: HDV Bulten Sayi 31

Değerli Kardeşlerim,

İlahi huzurda meleklerle yapılan söyleşi-nin akabinde bedeni topraktan yaratılan, ruhu İlahi nefhadan oluşan insan, akıl ni-

metiyle donatılarak yeryüzüne gönderilmiştir. İnsanın hayatını geçireceği şu dünya âleminde akletmesi, düşünmesi, kendini ve Rabbini ta-nıması, iyiyi ve güzeli seçmesi, kötü ve çirkin olandan ise kaçınması sonuçta huzurlu bir ha-yat yaşaması için verilen akıl nimeti, insanın hayatı boyunca en önemli rehberi, dünya ve ahiret so-rumluluğunun da olmazsa olmaz şartıdır. Bu gerçeğe dikkatimizi çeken Sevgili Peygamberimiz “İnsanın dini aklından ibarettir; aklı olmayanın dini de yoktur” buyurmuştur.

Ancak Yüce rabbimiz in-sanı sadece akıl nimetiy-le donatarak bırakmamış, aynı zamanda aralarından seçtiği Peygamberler ve onlar aracılığı ile gön-derdiği ilahi kitaplarla insanoğlunun yolunu aydınlatmıştır. Bizim inancımıza göre seçkin insanlardan oluşan peygamberler halkasının sonuncusunu Hz. Muhammed Mustafa (a.s), ilahi kitapların sonuncusunu da Kur’an-ı Ke-rim oluşturur.

Varlık âlemine bu pencereden baktığımızda İslam güneşi, Mekke’de Hira Nur Dağı’nda 610 yılında Hz. Muhammed Mustafa’ya (a.s) ilk vahyin gelişi ile insanlığın ufkunu ve gön-lünü aydınlatmaya başlamıştır. Alak Suresi’nin

ilk beş ayetiyle Hz. İsa’dan tam 600 yıl sonra insanlığa yeniden seslenen Yüce Rabbimiz bu ilk mesajlarında nelere dikkatlerimizi çekmiş-tir? Bu sayımızda sizlerle bu konuyu paylaşmak istiyorum. Bizler için her biri paha biçilmez de-ğere ve öneme sahip olan ve aklımızın yolunu aydınlatan bu beş ayeti şöyle bir hatırlayalım:

“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak” dan yarattı. Oku! Senin Rabbin kerem sahibidir, en cömert olandır. O, kalemle yaz-

mayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir”

Değerli Dostlar,

Beş ayetten oluşan bu ilk vahye baktığımızda “okuma, yazma ve ilim öğrenme” kelimeleri-nin anahtar kavramları oluşturduğunu görürüz. Bu üç kavram içerisin-de de “oku” emri iki defa tekrarlanarak adeta

“okumak” kavramının temel kavram oluşuna dikkat çekilir. İlk ayette “Yaratan Rabbinin ismiyle oku” hitabıyla başta Hz. Muhammed olmak üzere onun şahsında bütün inananlara okumaları emredilmiştir. Ayette nelerin oku-nacağı ise özellikle zikredilmemiştir. Birçok İs-lam bilgini başta Kur’an olmak üzere insanın dünya ve ahiret mutluluğuna fayda sağlayacak her türlü ilmin ve bilginin okunmasının bu ayetin kapsamına girdiği kanaatindedir. Dola-yısıyla bir Müslüman Kur’an-ı ve onun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacak Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi dini ilimleri de okuyacak, Matema-

“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak” dan

yarattı. Oku! Senin Rabbin kerem sahibidir, en

cömert olandır. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini

öğretendir”

Rabbini Arayan İnsana Hira’da Yapılan Çağrı

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 3

BAŞYAZI

Dr. İsmail Hilmi BilgiRotterdam Din Hizmetleri Ataşesi

Page 4: HDV Bulten Sayi 31

tik, Fizik, Kimya gibi modern ilimleri de oku-yacaktır. Aynı şekilde insan, küçük bir kitap olan kendi anatomisini de okuyup inceleyecek, kendisini kuşatıp çevreleyen şu kâinat kitabını da okuyup, araştıracaktır.

İnsan hangi alanda olursa olsun okurken on-dan istenilen tek şey okumaya Rabbinin adıyla başlaması, Onu unutup, göz ardı etmemesidir. Zira Allah’ın adıyla başlayan bütün okuma fa-aliyetleri insana, Rabbini tanıtır, Ona yaklaş-tırır, Onun ilminin ve kudretinin sonsuzluğu-nu gösterir. Bu okuma neticesinde de insanda Yaratan’a karşı bir hayranlık ve Ona karşı bir aşk ve muhabbet doğar. İnsanın yaratılmasındaki asıl amaç da Yaratan ile yaratılan arasındaki aşk ve muhabbet değil midir?

Ayette geçen ikinci kav-ram “yazmak” kavramı-dır. “ O, kalemle yazmayı öğretendir” Bu ayetle İn-sana yazma kabiliyetinin verilmiş olmasına özel bir vurgu yapılmıştır. Zira bu sayede insanoğlu bilgiyi ve tecrübeyi nesilden nesile aktarabilme imkânına sa-hip olmuştur. Ayette ge-çen üçüncü kavram “ilim ve bilgi” kavramıdır. “O, insana bilmediğini öğretendir” Yüce Allah okuma ve yazmanın tabii sonucu olarak, insa-na ilim öğrenme ve bilgiyi geliştirme ve derin-leştirme imkânını bahşetmiştir. Sonuçta Yüce rabbimiz, bu ilk vahyinde insanın okumasını, yazmasını ve ilim öğrenmesini istemiş ve bun-ları da insana kereminden ve lütfünden verdi-ğini özellikle belirtmiştir.

Canlılar âlemine baktığımız zaman okuma, yazma ve ilim öğrenme imkânı ve kabiliyetinin insanın dışında, ne insana en yakın gösterilen canlı olan maymuna, ne hayvanlar âleminin en güçlüsü aslana ne de en iri cüsselisi file ve-

rildiğini görürüz. Bu imkân ve kabiliyetler ta-mamen Allah’ın insana özel bir ihsanı, keremi ve bağışıdır. İnsanoğlu bu özel kabiliyetleri ve çalışması sonucunda diğer canlılardan ayrılmış ve yeryüzünün halifesi olarak dünyada bir me-deniyet kurabilmiştir. Zira insanoğlu okuma ve yazma kabiliyeti sayesinde edindiği bilgi ve tecrübeyi nesilden nesile aktarabilmiş ve sürek-li gelişme kaydetmiştir. Bu gün teknolojinin bin bir çeşit nimetinden faydalanabiliyorsak örneğin çeşit çeşit otomobillere binebiliyorsak bunda tekerleği ilk icat eden insanın da büyük katkısının olduğunu asla unutmamalıyız.

İnsan kendisine verilen bu özel nimetler sayesin-de diğer canlılardan farklı olarak, her geçen gün ye-nileri eklenen nimetlere ve imkânlara kavuşmakta, Allah’ın kereminden sü-rekle faydalanmaktadır. “Oku! Senin Rabbin ke-rem sahibidir”

İlk vahiyde dikkatimizin çekildiği bir diğer önemli nokta insanın “alak”dan yaratılmış olmasıdır. “O, insanı “alak” dan yarattı” Sözlükte yapışmak, tutun-mak, asılmak ve sevgi gibi anlamlara gelen bu keli-

me, ayette aşılanmış yumurtanın/embriyonun ana rahmine tutunma halini, zigot dönemini insanın ilk başlangıç noktasını ifade etmekte-dir. Rabbimiz vahyin daha ilk başında insana başlangıç noktasını hatırlatmakta ve yetişkin bir insanın sahip olduğu her türlü fiziki, be-densel, duygusal ve ruhi zenginliğin kendi katından insana bir lütfu ve armağanı olduğu-nun altını çizmektedir. Bir bakıma Rabbimiz “Ey insan! Sahip olduğun bütün bedensel ve ruhi donanımlar sana Benim bir ihsanımdır. Bunlara sahip olmada senin kişisel bir katkın yoktur. Boyun, posun, gözün, kulağın, duygu-ların her şeyin Benim sana bir armağanımdır,

“Ey insan! Sahip olduğun bütün bedensel ve ruhi donanımlar sana Benim bir ihsanımdır. Bunlara

sahip olmada senin kişisel bir katkın yoktur.

Boyun, posun, gözün, kulağın, duyguların her

şeyin Benim sana bir armağanımdır, sakın

bunları unutma, başlangıç noktanı hep göz önünde

bulundur”

4 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 5: HDV Bulten Sayi 31

sakın bunları unutma, başlangıç noktanı hep göz önünde bulundur” uyarısı yapmaktadır.

Bu beş ayetlik ilk vahiyden sonra Hz. Muhammed’e (a.s) bir müddet vahiy gelme-miştir. Zira Sevgili Peygamberimiz, ilk vahyi aldığında yaşadıkları karşısında çok heyecan-lanmış, hatta telaş ve korku içerisinde Hira Dağı’ndan evine dönmüş ve eşi Hz. Hatice an-nemize “Beni örtün, beni örtün” diyebilmiştir. Bir müddet vahye ara verilerek bir bakıma Hz. Peygamberin o ilk heyecanını ve korkusunu at-ması ve yeniden vahiy almaya istekli ve hazır hale gelmesi beklenmiştir. Sonra da Müddessir Suresi’nin ilk şu beş ayeti ile ilahi vahiy devam etmiştir:

“Ey örtünüp bürünen (Peygamber!) Kalk ve uyar. Rabbini yücelt. Elbiseni/bedenini temiz tut. Şirk-ten ve her türlü pislikten uzak dur”

Yaklaşık 23 yıl boyunca devam eden ilahi vahiy so-nucunda, son ilahi kitap Kur’an-ı Kerim insanlığa gönderilmiştir.

İkinci vahiy ile gelen ayetlere baktığımızda “uyarmak/inzar” “Rabbini yüceltmek” ve “te-miz olmak” kelimelerinin anahtar kavramları oluşturduğunu görürüz.

Kutlu elçiler peygamberler, insanların dünya ve ahiret hayatında karşılaşabilecekleri tehlike-leri onlara önceden haber veren birer uyarıcı-dır. Adeta onlar, ateşin kendileri için ölüm ol-duğunu anlayamayan ve sürekli ateşe yönelen pervaneleri ve kelebekleri ateşten korumak için çırpınan biri gibidir. Onların hayatı insanları emniyetli yollardan götürmek için çabalamakla geçmiştir. Zira vahyin daha başında “Ey örtü-nüp bürünen (Peygamber!) Kalk ve uyar” emri verilmiştir. Bir diğer kavram “Temiz olmak” kavramıdır. “Elbiseni/bedenini temiz tut. Şirk-ten ve her türlü pislikten uzak dur” Bu ayetlerde

hem bedensel temizlik hem de ahlaki temizlik ve güzellik emredilmiş, insanın her bakımdan temiz olması istenmiştir. Çünkü o, en güzel bir şekilde yaratılmıştır. Ondan beklenen de yara-tılışındaki bu güzelliği daha da geliştirmesi ve melekleri bile hayran bırakacak bir olgunluğa erişmesidir.

Sevgili kardeşlerim,

İlk iki vahyi alt alta sıraladığımızda “Rabbi-ni yücelt/Onun büyüklüğünü dile getir” emri şüphesiz insana bu dünyada ana hedefini göste-ren, hayatın gayesini dile getiren en spot cüm-ledir. İslam’ın temellerini oluşturan kelime-i şehadet, namaz, oruç, zekat ve hac Allah’ı yü-

celtmenin değişik form-ları ve yolları değil midir? Müslüman namaz, oruç ve zekatta bu yüceltmeyi daha çok bireysel anlamda yaşayıp yerine getirirken, hac ibadetinde ise toplu olarak yaşamanın hazzına ulaşır.

Sonuç olarak ilk iki vah-ye baktığımızda Rabbimiz tarafından kendisine çağrı yapılan insanın; kendi varlığının başlangı-cının bir “alak” dan olduğunun farkında olan, sahip olduğu bedeni ve ruhi bütün nimetlerin Allah’ın kendisine bir lütuf ve armağan olarak verdiğinin bilincinde olan, okuyan, yazan, ilim öğrenen ve ilme katkıda bulunan, ilimde de-rinleştikçe kendini ve Rabbini daha iyi tanıyan, Ona aşk ve muhabbetle bağlanan, bedenen ve ahlaken tertemiz, sahip olduğu bütün nimet-lerden dolayı Rabbine hamd ve şükredip Onu yücelten bir insan olduğunu görürüz.

Ne mutlu Hz. İsa’dan altı yüz yıl sonra Rab-bimizin son peygamber Hz. Muhammed (a.s) aracılığıyla bütün insanlığa duyurduğu bu ha-kikatleri anlayıp, özümseyerek hayatını buna göre yaşayan insanlara.

“Ey örtünüp bürünen (Peygamber!) Kalk ve uyar. Rabbini yücelt.

Elbiseni/bedenini temiz tut. Şirkten ve her türlü

pislikten uzak dur”

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 5

HDV BÜLTEN

Page 6: HDV Bulten Sayi 31

19 Kasım 2011 tarihin-de HDV Rotterdam Eğitim Merkezi kon-

ferans salonunda düzenlenen toplan-tıya yaklaşık 300 kişi katıldı. İstiklâl Marşı ve Kur’ân-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıda ilk olarak T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hiz-metleri Ataşesi Dr. İsmail Hilmi Bilgi bir konuşma yaptı. Toplantıya katılan HDV Şube dernek yöneticilerine ve din görevlilerine teşekkür ederek ko-nuşmasına başlayan Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi; “Hollanda’da yaşayan Türkler olarak sizler ne gurbettesiniz ne de gurbetçisiniz. Gurbet mesafeyle alakalı değildir. Asıl gurbet kendi inancımız ve kendi değerlerimizden habersiz yaşamak-tır. Kendimizi ve kimliğimizi bizden sonraki kuşaklara aktarabildikten sonra gurbette sayılmayız. Burada Türk toplumunu temsil ettiğimizi unutmadan yaptıklarımızı kalıcı hale getirmemiz gerekir.” şeklinde konuştu.

T.C. Rotterdam Başkonsolosu To-gan Oral kendisini kısaca tanıtarak konuşmasına başladı. T.C. Dışişleri

Bakanlığı’nda 1995 yılında göre-ve başlayan Togan Oral, akabinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve son dört senedir Strasbourg Avrupa Konseyi’ne bağlı kurumda görev yap-tığını açıklayarak daha önce T.C. La-hey Büyükelçiliği’nde 3 yıl çalıştığını, bu nedenle Hollanda tecrübesinin ol-duğunu ve burdaki Türk toplumunu tanıdığını ifade etti. Başkonsolos Hol-landa Türk toplumuyla tekrar buluş-maktan büyük memnuniyet duyduğu-nu söyledi. Oral, Hollanda’da yaklaşık 17.000 civarında Türk girişimcisinin bulunduğunu ve bunun bir kısmının işveren pozisyonunda olduğunu, öte yandan yüzlerce sivil toplum kuru-luşlarının bulunduğunu söyleyerek Türk toplumunun kendi gücünün farkında olması gerektiğini vurguladı. “En büyük misyonumuzun de-ğerlerimizi sonraki nesil-lerimize aktarmak olma-lıdır” diyen başkonsolos, bu yönde önce dilimize önem verilmesi gerektiği-ni söyledi. Önümüzdeki yılın Hollanda ile Türkiye arasında diplomatik ilişki-

lerin 400. yıldönümü olması nedeniy-le yapılacak olan resmi programların yanısıra, derneklerden spontane olan ve Türk toplumunu en iyi şekilde ta-nıtacak aktiviteler düzenlemelerini beklediğini söyledi. Son olarak Doç. Dr. Bülent Şenay’ın görevinin sonuna gelmesini kendisi için şanssızlık ola-rak nitelendiren Togan Oral, Bülent Şenay’a bütün emek ve hizmetlerin-den dolayı teşekkür etti.

Konuşmaların ardından söz dernek başkanları ve din görevlilerine veril-di. Temenni ve şükranlar ifade edildi. Hatıra fotoğrafları çekildikten sonra program sona erdi.

T.C. Rotterdam Başkonsolosu HDV Cami Dernek Başkanları ve Din Görevlileriyle Bir Araya GeldiGörevine yeni başlayan T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral Hollanda Diyanet Vakfı’na bağlı cami dernek başkanları ve din görevlileriyle bir araya geldi.

6 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 7: HDV Bulten Sayi 31

Lahey Din Hizmetleri Mü-şavirliği ve Hollanda Diya-net Vakfı Başkanlığı göre-

vini yürüten Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda’ya veda etti. T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral için düzen-lenen ve HDV Rotterdam Bölgesi din görevlileri ile şube yöneticilerinin da-vet edildiği tanışma toplantısına katı-lan Doç. Dr. Bülent Şenay burada bir veda konuşması yaparak Hollanda’da-ki görevinin 15 kasım 2011 tarihi itibariyle sona erdiğini ve Türkiye’ye döneceğini belirtti.

T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hiz-metleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Hollanda’da çalış-tığı sürede derneklerin ve başkanların fedâkarlık ve hizmetleri konusunda memnuniyetini dile getirerek, bazı önemli çalışma ve gelişmeler hak-kında özetler halinde bilgiler verdi. Helal kesimle ilgili kanun, gençlik çalışmaları, uluslararası ilahiyat pro-jesi, Hollandaca kitap ve broşürlerin basımının devam ettiğini vurgulayan

Şenay, Hollanda’nın farklı yerlerinde cami inşaatı ve projelerinin olduğunu da bildirdi. Şenay, imar konusunda aklımıza sadece inşaatın gelmeme-si gerektiğini, imarın anlamı ‘hayat vermek, ömür vermek’ olduğunu ve yapılan her türlü sosyal ve kültürel faaliyetin de birer imar projesi oldu-ğunu izah etti. Doç. Dr. Bülent Şenay salonda bulunan dernek başkanları ve din görevlilerine tebessümlerini ek-sik etmemelerini ve takıntısız, çözüm odaklı çalışmaları tavsiyesinde bulun-du. Müşavir konuşmasının sonunda dört yıllık görevinin sonuna geldiğini ve Bursa Uludağ Üniversitesi’ndeki görevine geri döneceğini ifade ederek herkesten helallik istedi.

Konuşmaların ardından söz dernek başkanları ve din görevlilerine verildi. Temenni ve şükranlar ifade edilirken duygusal anlar yaşandı. Hatıra fotoğ-rafları çekildikten sonra program sona erdi.

T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda’ya Veda Etti

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 7

HDV BÜLTEN

Page 8: HDV Bulten Sayi 31

Muharrem Ayı etkinlikleri çerçevesinde Alevi kuruluşların talebi üzerine Diyanet İşleri Başkanlığının himayesinde Avrupa’ya gönderilen Alevi dedelerinden Hollanda’da bulunan Dede Remzi Özbalı ve Ozan Hüseyin Cuhadar, Hollanda genelinde çeşitli program ve Muharrem Ayı etkinliklerine katıldılar.

Bu çerçevede 9.12.2011 tari-hinde HDV Rotterdam Eği-tim Merkezinde düzenlenen

programa Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. İsmail Hilmi Bilgi, Din Görevlileri, Dede Remzi Özbalı, Ozan Hüseyin Cuhadar ile Eğitim Merkezi yöneticileri katıldılar. HDV Gültepe Camii din görevlisi Yusuf Kabakçı’nın sunduğu programa, HDV Rotterdam Ulu camii din görevlisi Mustafa Dök-men ’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başlandı.

Daha sonra kürsüye gelen Rotter-dam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. İs-mail Hilmi Bilgi yaptığı açılış konuş-

masında, “Muharrem Ayı vesilesiyle Dede Remzi Ozbalı ve Ozan Hüseyin Cuhadar’ı ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz.. Sevgili Peygamberimizin “Şehrüllah” Allah’ın ayı olarak ifade ettiği Muharrem ayının kültürümüzde önemli bir yeri vardır. Peygamberler tarihi açısından birçok kurtuluşun bu ayda yaşandığı rivayet edilmiştir. An-cak Sevgili Peygamberimizin sevgili to-runu, Cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin’in şahadeti bu ayı bir matem ayına dönüştürmüştür. Bu üzücü olay kalbinde iman olan bütün müminlerin yüreğini kor gibi yakmıştır. Bu derin üzüntü gönüllerimizde devam etmekle birlikte bu olaydan çıkaracağımız ders-

ler de vardır. Kerbela olayı makam ve mevki hırsının, dünyalık elde etmenin insana ne tür zulümler yaptırabile-ceğini gösteren acı bir olaydır. Acaba bizler de bugün dünyalık menfaatler için komşumuzun, arkadaşımızın, en yakınlarımızın kalbini gönlünü kırar-ken, bir miras paylaşımında kendi öz kardeşimize son derece acımasız olup, haksızlık yaparken, bir bakıma onun Yezidi olup, manen kardeşliği katletmi-yor muyuz? Acaba basit dünyalık men-faatler için kardeşlik, arkadaşlık gibi değerleri feda etmeğe değer mi? ” dedi.

Daha sonra söz alan Dede Remzi Özbalı Muharrem ayının Aleviler için

Muharrem Ayı Din Görevlilerini ve Alevi Dede’yi Buluşturdu

8 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 9: HDV Bulten Sayi 31

taşıdığı önemi anlattı. Aşure günü vuku bulan önemli olaylardan ve Hz. Peygamberin torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesinden bahisle bu ayın bir matem ve yas ayı olduğu-nu Alevi geleneğinde orucun bu ayda tutulduğunu belirti ve konuşmasına şöyle devam etti:

“Muharrem yasaklı, kısıtlı ay de-mektir. Muharrem haram aylardandır. Hicri takvimin 1. ayıdır. Muharrem-de eğlence yapılmaz. Can incitilmez, kan akıtılmaz. Düğün, nişan, sünnet törenleri yapılmaz. Muharrem Ayı’nın 10’cu günü birçok olay gerçekleş-miştir, Bunlardan bazıları şunlardır. Âdem peygamberin bağışlanması, Nuh peygamberin gemisinin tufan-dan kurtulması, Yunus peygamberin balığın karnından kurtulması, İbrahim peygamberin Nemrut’un ateşinden kurtulması, Yakup peygamberin oğlu Yusuf peygamberin atıldığı kuyudan kurtulması, Eyüp peygamberin dert-lerden kurtulup sağlığına kavuşması, Musa peygamberin firavundan kurtu-lup kızıl denizi geçmesi İsa peygambe-rin göğe çıkması ve son olarak da Hz. Muhammet Mustafa’nın, müşriklerin zulmünden kurtulmak için Mekke’den Medine’ye Hicreti hep bu ayda olmuş-tur. Bu ayda 10 gün, Zeynel Abidin hazretlerinin kurtulması nedeniyle de 2 gün daha ilave edilerek toplam 12 gün oruç tutulur. Kerbela olayından sonra bu orucun adı yası matem oru-cu olarak isim değişikliğine uğramıştır” dedi.

Daha sonra Ozan Hüseyin Cuhadar saz eşliğinde Kerbela olayını anlatan nefeslerden örnekler sundu.

Din görevlileri Kadir Duman, Ad-nan Yuvacı ve Veysel Yüksel’den oluşan ilahi ekibinin okudukları Kerbela ve Hz. Hüseyin konulu ilahi ve kasideler dinleyicileri duygulandırdı.

Programın son bölümünde ise Dede Remzi Özbalı soruları cevaplandırdı. Daha sonra da Aşure ikramıyla prog-ram sona erdi.

Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu

Adı Soyadı Vakıf Görevi GöreviDr. İsmail Hilmi Bilgi Başkan Vekili T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri AtaşesiRahim Usan Sekreter HDV Heerhugowaard Mimar Sinan Camii BaşkanıZekeriya Açkalmaz Muhasip HDV Rotterdam Eğitim Merkezi KoordinatörüRecep Erkoç Üye HDV Kampen Nebi Camii Denetleme Kurulu ÜyesiNevruz Özcan Üye HDV Roermond Fatih Camii BaşkanıAbdurrahman Aydeğer Üye HDV Rotterdam Mevlana Camii Başkanı

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 9

HDV BÜLTEN

Page 10: HDV Bulten Sayi 31

Şoksuz hayvan kesimini yasaklayan kanun tasarısı Hollanda senatosunda tartışıldı. 13-14 Aralık 2011 tarihlerinde Senatoda görüşülen kanun tasarısı, İşçi Partisi, Hristiyan Demokrat Parti ve Liberal Parti başta olmak üzere altı partinin verdiği karşı önergeyle çoğunluğun desteğini kaybetti.

Gece saat 01:30 a kadar sü-ren görüşmeler neticesinw-de Hayvan severler partisi

tarafından verilen ve daha önce Hol-landa Meclisi tarafından yüzde sek-sen gibi bir çoğunlukla kabul edilen kanun tasarısı, Müslüman ve Yahudi kuruluşların yoğun lobi mücadelesi sonucunda Hollanda senatosunda ço-ğunluğun desteğini alamadı.

Bilindiği üzere, Helal Kesim ya-sağına dair kanun teklifi Müslüman Kuruluşlar olarak bütün çabalarımıza rağmen, Hollanda meclisinde 28 Ha-ziran 2011 tarihinde yapılan oylama neticesinde kabul edilmiş ve kanun teklifi Hollanda birinci meclisine (Se-natoya) gönderilmişti. 13 Aralık 2011 tarihinde Senatoda yapılan görüşme-lerde Müslüman kuruluşların oluştur-duğu platformun profesyonel çalışma-ları netice vermiş, yasağın inanç öz-gürlüğünü gereksiz kısıtladığı, hukuki ve bilimsel temellerinin zayıf olduğu ortaya çıktığından çoğunluğun deste-ğini alamamıştır.

Hollanda’da ilk defa inanç özgürlü-ğünü kısıtlayan ve Mecliste büyük ço-ğunlukla kabul edilen bir kanun tasa-rısı, Müslüman ve Yahudilerin birlikte hareket ederek yaptıkları lobi çalışma-ları neticesinde kanunlaşma sürecinde engellendi. Burada özellikle kullanılan metot dikkat çekiciydi. Şöyle ki,

1. Müslüman kuruluşlar tek bir çatı altında yani CMO altında bir-leşerek tek ses halinde kanun tasa-rısına karşı mücadelelerini organize ettiler.

2. CMO konuyu profesyonel olarak ele aldı. Kanunun bilimsel ve hukuku temellendirmesini iyi oku-yup, bu noktadaki hata ve yanlış-lıkları ortaya koyarak mücadelesini verdi. Bu amaçla uzmanlardan olu-şan hukuk, bilim ve iletişim komis-yonunu kuruldu. Bu komisyonlarda uzman hukukçular ve bilim adam-ları yer aldı. Komisyonların çalış-maları sonucu ortaya bir doküman (Position Paper) çıkarıldı. (Ek-1)

3. Bu doküman Hollanda meclisindeki milletvekillerine grup başkanlarına parti yetkililerine gön-derildi.

4. Kanun tasarısının tartışıl-ması esnasında milletvekillerinin sordukları sorularda bu dokümanda ileri sürülen tezleri ciddiye aldıkları ve benimsedikleri görüldü.

5. Yasak taraftarı milletvekille-rinin tartışmalarda ortaya attığı ve doğru olmayan iddialar konusunda anında düzeltme yapılarak bu dü-zeltmeler yazılı olarak milletvekille-rine ulaştırıldı.(Ek-2,Ek-3)

6. Bu çalışma esnasında Yahudi toplumunun temsilcileriyle birlikte lobi faaliyetleri yapılmış birbirinin tecrübelerinden istifade edilmiştir. Müslüman organizasyonların bu başarısı Yahudi din adamları tara-fından da takdirle karşılanmıştır. (Ek-4)

7. Hepsinden önemlisi, “din özgürlüğümüz elimizden alınıyor neden protesto etmiyoruz” diyerek

insanları sokağa çekmek isteyenlere, hak aramanın daha geçerli ve man-tıklı yollarının bulunduğu gösteril-miş oldu.

Ancak, konu burada bit-miş değil, Müslümanları temsilen CMO’nun helal konusunu ele ala-rak, başta helal standardizasyonu ol-mak üzere, helal kesim konusunda dinimizin de emri olan hayvanların en az acı çekeceği tedbirleri almak-tan, kasapların eğitiminden, mezba-hanelerin şartlarının iyileştirilmesi ve sertifika esaslarının belirlenmesi gibi konularda çalışmalar yapılması gerekmektedir.

Helal Kesim kanun tasarı-sının gündeme geldiği tarihten iti-baren Hollanda Diyanet Vakfı ve daha sonra da CMO çatısı altında yapılan çalışmaları kronolojik ola-rak aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.

1. Hollanda Diyanet Vakfı’nın öncülüğünde 2009 yılında sadece Türk Federasyon ve hizmet kuru-luşlarının yer aldığı Yüksek İstişare Kurulu, Helal Gıda konusunu gün-demine almış, ve bu konuda gerekli çalışmalar için bir komisyon oluş-turulmasına karar vermişti. Oluş-turulan bu komisyon, Helal gıda konusunda, işin dini boyutunu ve kontrol sistemini belirleyecek ve bu belirlenen esaslar çerçevesinde pro-jeyi hayata geçirmek üzere çalışma-larına başlayacaktı.

Hollanda’da Müslümanlardan Tarihi Başarı

10 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 11: HDV Bulten Sayi 31

2. Bu çalışmalar devam eder-ken, Hollanda Standartları Enstitü-sünün (NEN) helal gıda konusunda 13 Aralık 2010 tarihinde bir top-lantı düzenlediği haberinin basına yansıması üzerine, Hollanda Stan-dartları Enstitüsü ile temasa geçil-miş ve yukarıda bahsedilen çalışma hakkında bilgi verilmiştir. Hollanda Standartları Enstitüsünün talebi üzerine Hollanda devleti tarafından da tanınan Hükümetle Muhatap İs-lami Üst Kuruluş olan CMO’nun, bu konuda Müslümanları temsil edebileceği ileri sürülünce, aynı za-manda CMO üyesi olan Yüksek İs-tişare Kurulu’nu oluşturan Vakıf ve Federasyonlar, daha önce oluşturu-lan bu komisyon üyeleri arasından bir heyet oluşturarak hem CMO hem de Yüksek İstişare Kurulu adı-na Müslümanları temsil etmek üze-re toplantıya katılmışlardır.

3. 13 Aralık 2010 tarihinde Hollanda’nın Delft şehrinde bulu-nan Hollanda Standartları Ensti-tüsü (NEN) binasında yapılan bu toplantıya Hollanda’da bir milyona yaklaşan Müslümanları temsilen ka-tılan komisyon üyelerinin yanı sıra, Hollanda’da helal sertifika veren kuruluşların temsilcileri, helal üre-tim yaptığını iddia eden bazı üreti-ci firma yetkilileri de katılmışlardı. Toplantıda Yüksek İstişare Kurulu ve CMO adına katılan heyet, helal standartlarının dini içeriğini oluş-turmada Hollanda’da ve Avrupa’da Müslümanları temsil eden ve dev-letler tarafından da resmen tanın-mış üst kurumların (dini otorite-lerin) İslami esaslara uygun içeriği doldurmasının önemli olduğu bu sebeple, ne devletlerin ve ne de tica-ri kuruluşların koyacağı standardın toplumda kabul görmeyeceği gerçe-ği ifade edildi.

4. Helal standardizasyonu ko-nusunda Antalya’da çeşitli Avrupa ülkelerinden Standart enstitülerinin yanı sıra İslami organizasyonların temsilcilerinin de katılacağı ikinci bir toplantının yapılacağı ve bu top-lantıya Hollanda Müslümanlarını

temsilen de iki kişinin katılması-nın arzu edildiğinin, NEN tara-fından bildirilmesi üzerine, Hollan-da hükümeti tarafından muhatap olarak tanınan İslami üst kuruluş CMO’nun da onayı ile Yüksek İsti-şare Kurulunu temsilen, daha önce oluşturulan komisyonun iki üyesi-nin bu toplantıya katılması karar-laştırılmıştı.

5. Türk Standartları Enstitüsü ev sahipliğinde 13-14 Şubat 2011 tarihinde Antalya da yapılan toplan-tıya çeşitli Avrupa ülkeleri standart enstitüleri temsilcileri ile Uluslarara-sı Fıkıh Akademisi adına ve Diyanet İşleri Başkanlığı adına iki temsilci de katılmışlardır. Toplantıda özetle, gerek Hollanda ve gerekse İngilte-re delegasyonu Avrupa şartlarının farklı olduğunu bunu Avrupa’da yaşayan Müslümanların daha iyi bildiğini, burada verilen fetvalar-la amel edemeyeceklerini, bu ko-nunun Avrupa şartlarını bilen uz-manlar tarafından tespit edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yapılan çeşitli müzakerelerden sonra Hol-landa delegasyonunun “Avrupa çapında helal yiyecek konusunda bir uzmanlar toplantısı” düzen-lenmesi ve Avrupa’da Helal yiyecek konusunun çeşitli uzmanlar tarafın-dan çok yönlü olarak ele alınması şeklindeki Hollanda teklifi katılımcı Avrupa ülkeleri Müslüman temsilci-leri tarafından kabul görerek sonuç bildirisine alınmıştır.

6. Bu kararın bir gereği olarak, gerek Hollanda parlamentosunda ve Hollanda Standartları Enstitüsü ve gerekse Avrupa çapında Avrupa Standardizasyon Enstitüsü (CEN) tarafından yoğun bir şekilde tartı-şılan, İslami usullere göre kesim ve helal standardizasyonu konularıyla alakalı, bir Uluslararası konferans düzenlendi. (International Confe-rence‘Ritual Slaughter and Halal Food in Europe) 24 Nisan 1011 Pazar günü HDV Rotterdam Eği-tim Merkezi Konferans salonunda, Hollanda’daki Müslüman üst kuru-luşların üye olduğu kısa adı CMO

olan, Hükümetle muhatap İslami Kuruluş tarafından düzenlen konfe-ransa, Almanya, Fransa, Avusturya ve Belçika’dan 21 Müslüman üst kuruluş iştirak etti.

7. Konferansa başkanlık eden, Hollanda Diyanet Vakfı Başka-nı, yaptığı konuşmada iki konuya açıklık getirdi. Bunlardan birincisi, Diyanet İşleri Başkanlığının helal kesim konusundaki görüşünün ön-cesi ve sonrası alınmayarak, şoksuz kesimi yasaklamak isteyenler tara-fından, yanlış ve maksadının dışın-da kullanıldığını, Diyanetin ilgili görüşünde İslami usullere göre ke-simin esas olduğunun belirtildiğini, batı toplumlarında Müslümanların, İslami usullere göre kesim konu-sunda işbirliği içinde çalışmaları ge-rektiğine işaret edildiğini ifade etti. İkinci olarak da, Hollanda’da bazı siyasi parti temsilcilerinin dile getir-diklerinin aksine, Türkiye’de Tarım Bakanlığı tarafından şoksuz kesimin yasaklaması konusunda bir kanun çalışması olmadığını belirtti. Kon-feransa çeşitli Avrupa Ülkelerinden Müslüman üst kuruluşlar adına ka-tılanlar, ortak görüş olarak, var olan İslami usullere göre kesim hakkının Müslümanların elinden alınamaya-cağını açıkladılar.

8. Rotterdam’da 24 Nisan 2011 tarihinde yapılan “Uluslararı Helal Kesim ve Helal Konferansı”na, Yahudi Hahamlar Konseyinden ve Hollanda Yahudiler Birliğinden yet-kililer de katılarak birer konuşma yaptılar. Her iki yetkili yaptıkları konuşmalarda, Müslümanların Av-rupa düzeyinde bu konuda aldıkları inisiyatif ve yaptıkları çalışmalar-dan duydukları memnuniyeti dile getirerek, Müslümanlara başarılar dilediler.

9. Hollanda Diyanet Vakfı inisiyatifi ile CMO’nun ev sahipli-ğinde yapılan konferans sonucunda Hollanda parlamentosuna, Hollan-da medyasına ve Hollanda Stan-dartları Enstitüsü’ne iletilmek üzere bir sonuç bildirgesi hazırlandı. Bu sonuç bildirgesine göre, özetle, ha-

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 11

HDV BÜLTEN

Page 12: HDV Bulten Sayi 31

len mevcut olan şoksuz helal kesi-min yasaklanmaması, şoklamanın kendisinin bizzat acı verme ihtima-linin dikkate alınması, şoklamanın hayvanı hareketsizleştirip paralize ettiği, İslam alimlerinin çoğuna göre kesim sonucu hareket etmesi-nin acıyla ilgili olmadığı kanın dışa-rı atılmasını sağladığı, İslam’ın hay-vanlara şefkati dini bir vecibe olarak kabul ettiği, helal kesim meselesinin inanç özgürlüğü ve insan hakları bağlamında ele alınması gerektiği ve müdahale edilmesinin, İslamofobik, kültürel-politik bir provokasyon olduğu, Müslüman kuruluşların, kamuoyunun kaygılarını giderecek şekilde konunun devlet makamları başta olmak üzere, ilgili taraflarla görüşerek, takipçisi olacakları belir-tildi.

10. Bir yandan bu çalışmalar sürdürülürken diğer taraftan helal kesim yasağı ile ilgili kanun tekli-fi Hollanda temsilciler meclisinde gündeme gelmesi üzerine, komis-yonumuz, Yahudi temsilciler ile birlikte aynı zamanda konuyu siyasi partiler nezdinde lobi çalışmaları yaparak takip etti. Parlamento’da grubu bulunan bütün parti temsil-cileriyle görüşülerek Helal Kesimin yasaklanmaması konusunda parti sözcüleri ikna edilmeye çalışıldı. Hollanda Meclisinde kanun tekli-fi hakkında ilk görüşme 13 Nisan 2011 tarihinde yapılmış, bir sonuca ulaşılamamış ve kanun teklifi ko-misyona havale edilerek, Müslüman ve Yahudi kuruluş temsilcilerinin komisyonda dinlenmesine karar ve-rilmiştir.

11. 21 Nisan 2011 tarihinde konu Hollanda’da bulunan Diya-net İşleri Başkanlığımız yetkililerine iletilmiş, 16 Mayıs 2011 tarihinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar’ın isteği üzerine konuyla ilgili Hollan-da’daki gelişmeleri aktarmak üzere, Hollanda’dan bir heyet, Diyanet İşleri Başkanlığını ziyaret ederek, Din İşleri Yüksek Kurulu’na brifing vermişlerdir. Bu ziyaret neticesinde

Diyanet İşleri Başkanlığımızın He-lal Kesim konusunda Komisyonu-muz çalışmalarına gerekli desteği sağlanmıştır.

12. 16 Haziran 2011 tarihinde helal ve koşer kesimin (şoksuz) ya-saklanmasını istemeyen Müslüman ve Yahudi temsilcilerini dinleyen çeşitli partilere mensup komisyon üyeleri aynı zamanda yasağın lehin-de ve aleyhinde olan hukukçular ve veterinerlerden oluşan uzmanları da dinlemişlerdir.

13. 21 Haziran 2011 de Müslü-man kuruluşlar yasağın aleyhinde, hayvan severler partisi de yasağın le-hinde topladıkları imzaları Komis-yon başkanına teslim etmişlerdir. Müslüman kuruluşlar çoğunluğu Hollanda Diyanet Vakfına bağlı camilerimizden olmak üzere top-lam 40.000 imza toplamış, hayvan severler partisi ise, 5000 imza ve oluşturdukları web sitesi vasıtasıyla 40.000 dijital imza toplayarak tes-lim etmişlerdir.

14. Kanun teklifi daha sonra Temsilciler meclisinde 22 Haziran 2011 de yapılan Meclis görüşme-lerinde tartışılmış, ve 28 Haziran 2011 tarihinde yapılan oylamada Hayvanlar Partisi’nin (PvdD) sun-duğu şoksuz kesimin (helal kesim) yasaklanmasına ilişkin yasa tasa-rısı kabul edilmiştir. Mecliste iki sandalyeyle temsil edilen Hayvan Severler Partisi hazırladığı tasarıya, Hristiyan orijinli partiler dışındaki meclis çoğunluğu destek vermiştir. Oylamada 116 milletvekili “evet” 30 milletvekili de hayır oyu kullan-mıştır. Kabul edilen yasa metni şu şekilde idi.

“Het slachten van dieren vol-gens de Israëlische of de islami-tische ritus is slechts toegestaan, indien de slachtdieren voorafga-and zijn bedwelmd.”

(İslami ve İsraili Usullere göre hayvan kesimi önceden şoklama ya-pılmak kaydıyla serbesttir.)

Ancak yasaya bir de şerh koyul-

muştur. Bu şerhe göre şayet Müs-lüman ve Yahudiler şoksuz kesimin hayvana daha az acı verdiğini bilim-sel olarak ispat etmeleri durumun-da, kendilerine izin verilecektir.

15. Mecliste büyük bir çoğun-lukla kabul edilen bu yasa tasarısı-nın senatoya gönderilmesi üzerine CMO direktörlüğü koordinesinde çalışmalara hemen başlanmış, daha önce süre yetersiz olduğu için yapı-lamayan özellikle yasağı savunanla-rın iddialarının bilimsel ve hukuki açıdan geçersiz olduğunu ispat ça-lışmalarına hız verilmiş, kısa süre içinde Hollandalı Mühtediler ve çeşitli milliyetlerden uzmanlardan oluşan Hukuk komisyonu, Bilimsel Komisyon ve İletişim Komisyonu olmak üzere üç komisyon kurul-muştur.

16. Bu komisyonlar konuyu bilimsel ve hukuki olarak ele al-mış ve yasağın hukuki ve bilimsel temellerinin araştırılıp hukuka ve bilime aykırı temellendirmeleri or-taya çıkarılmak üzere çalışmalarına başlamıştır. Son iki ay içerisinde bu komisyonların yoğun çalışması neticesinde manifesto niteliğinde bir doküman (Position Paper) ha-zırlanmış ve 21 Ekim 2011 tarihin-de bütün siyasi parti temsilcilerine gönderilmiştir.

17. Netice olarak 13 Aralık 2011 Salı günü Hollanda senatosun-da (Eerste kamer) gün boyu süren görüşmeler sonucunda kanun tek-lifinin yeterli çoğunluk tarafından desteklenmediği ortaya çıkmıştır. 20 Aralıkta oylaması yapılacak ka-nun teklifine karşı Senatoda temsil edilen 6 parti tarafından önerge verilmiştir. Senato çoğunluğunun imzasını taşıyan bu önergede şoksuz helal kesimin inanç özgürlüğünü kısıtlaması dolayısıyla yasaklana-mayacağı hayvan refahını sağlamak üzere Müslüman ve Yahudi Kuruluş temsilcileriyle anlaşma yapılması öngörülmektedir. 75 üyesi bulunan Hollanda senatosunda en az 49 üye yasağa karşı olduğunu bu önergeyle ortaya koymuştur.

12 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 13: HDV Bulten Sayi 31

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 13

HDV BÜLTEN

Page 14: HDV Bulten Sayi 31

Deventer Başkonsoloslu-ğu Din Hizmetleri Ata-şesi olarak görev yapan

Dr. Mustafa Kahraman Hollan-da’daki görevine 15 Kasım 2011 tarihinde veda etti. Mustafa Kah-raman için HDV Deventer Mer-kez Camii konferans salonunda bir veda töreni düzenlendi. Töre-ne, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Nihat Erşen, HDV Yönetim Ku-rulu üyesi Abdurrahman Aydeğer, Deventer Başkonolosluğu çalışma bölgesinde görev yapan din görev-lileri ve dernek yöneticileri katıldı-lar.

Sunuculuğunu HDV Deventer Merkez Camii Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aslan’ın yaptığı veda törenine HDV Vaasen Din Görevlisi Şakir Şahin’in Kur’an tilavetiyle başlandı. Deventer Mer-kez Camii Din Görevlisi Bekir Engin’in selamlama konuşmasın-dan sonra, din görevlileri adına söz alan HDV Dieren Selimiye Camii Din görevlisi Abdullah Söylemez bir konuşma yaptı. Söylemez ko-nuşmasında Din Hizmetleri Ata-

şesinin Hollanda’daki hizmetlerin-den bahsetti.

T.C. Deventer Başkonsolosu Ni-hat Erşen de yaptığı konuşmada, Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mus-tafa Kahraman’a Hollanda’daki çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Dr. Mustafa Kahraman için düzenlenen veda töreni davetlile-rin duygularını ifade eden konuş-malarından sonra yapılan ikramla sona erdi.

Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman Hollanda’ya Veda Etti

14 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 15: HDV Bulten Sayi 31

HDV Ede Ulu Camii din görevlisi, dernek başkanı ve cemaatten oluşan bir

grup olarak 14 Kasım Pazartesi günü Den Haag’da bulunan KARMAIN Engelliler yurdunu ziyaret etti. Ziya-rette, orada yaşayan engelli Müslü-man çocukların durumu, kendilerine hakkında bilgi verildi. Yurtta İslami usullere uygun hizmet verildiği tespit edilerek verimli bir ziyaret gerçekleş-tirildi.

Welstede kuruluşunun daveti üze-rine yapılan ziyaret aslında oradaki eksikliklerin tespit edilmesi ve Ede’de yapılması planlanan Müslümanlara yönelik bakım evinde aynı yapısal ek-sikliklerin tekrarlanmaması amacına yönelikti. Bu amaçla Ede şehrinde yapılması planlanan yurdun da her yönden İslami usullere uygun hizmet verecek kapasitede bir yer olması için yetkililerle istişarede bulunuldu. Yet-kililer ise; gerekli hassasiyetin gösteril-diği ve ileride Ede’de yapılması planla-

nan bakım evi için de aynı hassasiyetin gösterileceğini ifade ettiler. Ziyaret, bakım evinin gezilmesi ve ardından da verilen ikram ile sona erdi.

Ede Ulu Camii’nden Engelli Okuluna Ziyaret

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 15

HDV BÜLTEN

Page 16: HDV Bulten Sayi 31

Hollanda Prensi Willem Alexander, kendi adını ta-şıyan ve yenilenen PWA

Spor Merkezinin açılışını yapmak üzere 15.09.2011 tarihinde Epe şehrini ziyaret etti. Prensin ziyaretinin toplumun her kesimine yansıtılması, soysal, kültürel ve toplumlar arası kaynaşmaya, önyargıları azaltmaya katkı sağlaması amacıyla be-lediye tarafından bir dizi program orga-nize edildi.

HDV Vaassen Sultan Ahmet Camii Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bekir Tabur Epe belediyesi ve değişik organizasyon ve kuruluşlardaki gönüllü çalışmaları nedeniyle Prens için düzen-lenen programlar çerçevesinde oluştu-rulan komiteye davet edildi. Toplumun değişik kesimlerinden özel davetlilerden oluşan komite, önce Prensin protokol karşılamasında yer aldı. Ardından Kül-tür Merkezinde basına kapalı toplantı düzenlendi. Toplumun değişik kesim-lerinin temsilcileri olarak seçilen komite tarafından çeşitli konularda sunumlar yapıldı. Heyete seçilen dört kişiden

biri olan Tabur, genel olarak Cami te-masından ve yönetiminde bulunduğu HDV Vaassen Sultan Ahmet Camiin-deki iki toplumun kaynaşmasına yöne-lik yürütülen faaliyetlerden bahsederek Hollanda’da faaliyet gösteren Hollanda Diyanet Vakfı’na (ISN) bağlı 142 adet caminin de ibadethane olmasının ya-nında kültür merkezleriyle de toplumun her kesimini kucaklayan çalışmalar yü-rüttüğünü belirtti.

Bu bağlamda cami düzenlenen Açık günlerde (Opendag) iki toplumu bir araya getirmeyi ve kaynaşmayı hedefli-yoruz dedi. Bu yıl düzenlenen kermeste ise huzurevinde yaşayan ve kendi başı-na dışarıya çıkma imkanı bulamayan 20 kadar yaşlıyı tekerlekli sandalyelerle alarak camimize getirip gerekli ikram-lardan sonra yine gençlerimiz tarafın-dan geri kaldıkları yerlere bırakılmak suretiyle farklı bir gün yaşamalarını ve kendilerinin yalnız olmadıklarını hisset-melerini sağlamaya çalıştıklarını belirtti.

Yine gençlik kollarımızın huzurevini ziyaret ederek oradaki yaşlılara çiçek-ler takdim etmeleri yaşlılara verdikleri önem ve iki kuşağın kaynaşması açı-sından bizim için önemli bir aktivite olmuştur dedi ve yakın zamanda Aralık ayı içerisinde de yaşlılara yönelik yönelik bir vefa gecesi planlandığını söyledi.

Bu çalışmaların anlatımından sonra Belediye Başkanı H. van der Hoeve Prens’e, Cami-Belediye ortak çalışmala-rımızdan örnekler vererek cami ek bina-sının Türk yetkililerle birlikte açılışının yapıldığı günün çok verimli bir gün ol-duğunu belirtirken, Cami Din Görevlisi Şakir Şahin’in tanışma amacıyla belediye makamında kendisini ziyaretini de çok önemli bir adım olarak bulduğunu ve teşekkürlerini ifade etti.

Prens ise bu çalışmaları ileriye dönük ve sağlıklı bir Hollanda toplumu için önemli olduğunu ve takdirlerini vurgu-ladı. Bekir Tabur da “bu çalışmaların te-meli sağlamdır ve ileriye yönelik devam edecektir” dedi.

Ardından Epe Belediyesinde hizmet veren kurum ve kuruluşlar ziyaret edildi, özel projeler tanıtıldı ve PWA spor mer-kezinin resmi açılışı Prens, Gelderland Valisi, Belediye başkanı ve özel konuk-ların katılımıyla yapıldı.

Vaassen Sultan Ahmet Camii Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Prens Willem Alexander’ı Karşılama Komitesi ve Programına Davet Edildi

Vaassen Sultan Ahmet Camii Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Prens Willem Alexander’ı Karşılama Komitesi ve Programına Davet Edildi

Foto’

s Joo

p Lu

imes

16 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 17: HDV Bulten Sayi 31

Hollanda Diyanet Vak-fı 2011 yılı hac orga-nizasyonuyla hacca gi-

den 815 hacı 22.11.2011 tarihinde Hollanda’ya döndü. 19.10.2011 ta-rihinden itibaren beş kafile halinde Kutsal beldeye hareket eden Hollan-da hacıları görevlerini tamamlayarak Hollanda’ya döndüler. İlk hac kafilesi, 20.11 2011 tarihinde son kafile ise 22.11.2011 tarihinde Schiphol ha-valimanından Hollanda’ya giriş yap-tı. Schiphol havalimanında hacıları karşılamaya gelen hacı yakınları için hazırlıklar yapıldı. Kurulan stantlarda hacı yakınlarına hurma ve çay ikram edilirken Hollanda’ya hoş geldiniz pankartlarıyla karşılandı.

Hollanda Diyanet Vakfı’ndan ve-rilen bilgiye göre, bu yıl genel olarak başarılı bir organizasyon gerçekleştiril-di. Bilindiği üzere, Hollanda hacıları Mekke ve Medine’de Diyanet İşleri Başkanlığımızın organizasyonun katıl-maktadırlar. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığımızın Türkiye’den hacca ge-len binlerce hacısına verdiği hizmetin aynısı Hollanda’dan giden hacılara da verilmektedir. Hollanda’dan gidişte ve

dönüşte havayolu şirketi tarafından bazı grupların uçakların küçültülme-si sebebiyle tarifeli uçaklarda seyahat ettirilmesi ve bazı grupların bölünerek İstanbul’da bekletilmesi tepkilere se-bep olsa da, geçen yıllara oranla bagaj kayıplarının asgari düzeye indiği gö-rülmüştür.

Amsterdam Schiphol havaalanına inen hacıların yakınlarıyla buluşma-sı, duygusal sahnelerin yaşanmasına sebep oldu. Havaalanı yetkililerinin, gümrük görevlilerinin ve pasaport

kontrol görevlilerinin ise hacılara ya-kınlık ve kolaylık göstermesi bir aylık ayrılığın ardından yaşanan güzellikler-dendi.

Hollanda Diyanet Vakfı Hacıları Hollanda’ya Döndü

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 17

HDV BÜLTEN

Page 18: HDV Bulten Sayi 31

Lahey Din Hizmetleri Müşa-virliği ve Hollanda Diyanet Vakfı işbirliği ile düzenlenen

HDV 2011 Yılı hac organizasyonu değerlendirme toplantısı, Din Hiz-metleri Müşavir Vekili ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanlığı görevlerini deruhte eden, Rotterdam Din Hiz-metleri Ataşesi, Dr. İsmail Hilmi Bilgi’nin başkanlığında Den Haag’da yapıldı.

30 Kasım 2011 tarihinde Hollan-da Diyanet Vakfı Merkezinde yapılan toplantıya, Hollanda birinci kafile başkanı Bayram Özdemir, İkinci ka-file adına grup görevlisi Fatih Özen, üçüncü kafile başkanı Ahmet Gözcü, dördüncü kafile başkanı Lütfi Aydın ve beşinci kafile başkanı Mehmet Yü-rek olmak üzere beş kafile başkanı ile Hac koordinatörü Cevdet Keskin ka-tıldı.

Toplantıda 2011 yılı Hac organi-zasyonuyla ilgili her kafile başkanının ayrı ayrı hazırlamış olduğu raporlar görüşülerek, organizasyonun aksayan yönleri ile gelecek yıllarda alınabilecek tedbir ve teklifler konuşuldu.

2011 yılı Hac Organizasyonunun kayıt işlemlerinden başlayarak vize-lerin alınmasına kadar ki Hollanda ayağı ile Cidde’den girişten itibaren Hollanda’ya dö-nüşe kadar süren Suudi Arabistan ayağı olmak üzere iki ayrı kategoride ele alındı.

Toplantı sonun-da, raporların ve yapılan değerlen-dirmelerin tevhit edilerek Diyanet İşleri Başkanlığı

Hac Genel Müdürlüğüne bir rapor halinde sunulmasına karar verildi.

Bilindiği üzere HDV 2011 yılı Hac Organizasyonuyla 67 kişi müstakil, biri bayan olmak üzere 26 din görevli-si ve 722 kişi de Normal 1. Tip olmak üzere toplam 815 kişi hacca gitmiş ve bütün hacılarımız görevlerini yaparak Hollanda’ya dönmüşlerdir.

2011 Yılı Hac Değerlendirme Toplantısı Yapıldı

HDV Yunus Emre Camii Alblasserdam şubesi geç-tiğimiz günlerde değişik

bir nikah törenine ev sahipliği yaptı. Alblasserdam’da yaşayan ve çoğu Alb-lasserdam HDV Yunus Emre Camii cemaati olan Somali kökenli cemaatin talepleri üzerine caminin yanında satın alınan ek binada bir nikah töreni orga-nize edildi. Somalili çiftler için nikah töreninde bir araya gelen Alblasserdam cemaati, aynı dinden ancak farklı bir kültürden gelen Somalili kardeşlerinin nikah törenine şahitlik etti. Düzenle-nen merasime Alblasserdam HDV Yu-nus Emre Camii başkanı olmak üzere, cami cemaati iştirak etti.

Alblasserdam’da Farklı bir Nikah Töreni

18 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 19: HDV Bulten Sayi 31

HOLLANDA DİYANET VAKFICENAZE YARDIMLAŞMA FONU

ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLANDONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN

FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!!

Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.”

Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin birkısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı.

İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yirmiyedi yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir.

O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten hiçkimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım.

Sağlık ve mutluluklar dileriz.

HOLLANDA DİYANET VAKFICENAZE YARDIMLAŞMA FONU

HDV Spijkenisse Os-manlı Camii cema-ati farklı bir uygula-

mayı hayata geçirerek her Pazar günü sabah namazından sonra cemaatle birlikte kahvaltı yap-mayı gelenek haline getirdiler.

Din görevlisi Salih Aybey tarafından organize edilen ve her hafta bir cemaat tarafından ikram edilen kahvaltı, cemaat arasında sevgi ve saygının art-masına, birlik ve beraberliğin tesis edilmesine vesile olmak-tadır. Her geçen gün katılımın arttığı Pazar kahvaltıları, cema-at tarafından da memnuniyetle karşılanmaktadır. Ayrıca cema-at böyle güzel bir geleneği de-vam ettirme hususunda kararlı olduklarını da ifade etmekte-dirler.

Spijkenisse Cemaati Her Pazar Kahvaltıda Buluşuyor

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 19

HDV BÜLTEN

Page 20: HDV Bulten Sayi 31

6 Kasım 2011 Pazar günü Kur-ban Bayramı HDV Ede Ulu Camii’nde büyük coşku ve

heyecanla idrak edildi. Tatil olması nedeniyle Ede cemaati çocuklarıy-la ve torunlarıyla aile boyu bayram namazına iştirak ederek hep beraber

bayramın coşkusunu ve güzelliğini doyasıya yaşadılar. Namazdan sonra camide herkes birbiriyle bayramlaştı ve cami lokalinde cemaat çay, bisküvi ve lokum ikram edildi. Eski bayram-lar yad edilerek, daha nice bayramlara birlik, beraberlik içerisinde kavuşmak

için temennilerde bulunuldu. Her yıl olduğu gibi bu yılda HDV Ede Ulu Camii cemaati olarak, Vekaletle Kur-ban Kampanyasına yoğun bir katılım ile 133 adet Kurban, HDV aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmış oldu.

Ede’de Bayram CoşkusuEde’de Bayram Coşkusu

20 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 21: HDV Bulten Sayi 31

Muharrem ayının, tarihi-mizde, kültürümüzde önemli bir yeri vardır.

Muharrem, hicri takvimin ilk ayıdır ve bu ayın 10. günü, Aşure günüdür. Cuma günü, Mescidi-i Aksa camimiz-de Aşure ikramı yapıldı. Muharrem ayında yaşattığımız aşure geleneğimiz, kardeşliğin en güzel örneklerinden bi-ridir. Aşure; paylaşmanın, dayanışma-nın ve birlikteliğin simgesidir. Aşure aşında bir araya gelen farklı nimetle-rin, aynı ortak tada katkı sağladıkları gibi, milletimiz asırlardır birlikte yaşa-manın gereği olarak sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaya devam etmektedir.

Muharrem ayını; Hz. Hüseyin’in uğrunda canını feda ettiği hak, ada-let, merhamet, müsamaha ve şefkat duygularının yeniden ihyası ve Müs-lümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için fırsat bilmeliyiz.

Bu vesileyle, şehitlerin efendisi, rahmet peygamberinin çiçeği, cennet gençlerinin seyidi, ümmetin gözbe-beği Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri başta olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Geçmişte yaşadığımız keder ve acı-ların; yeni üzüntülere sebebiyet ver-memesini, aksine bizleri birbirimize sevgi ve muhabbetle bağlamasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyoruz.

HDV Mescidi Aksa Camii’nden Aşure İkramı

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 21

HDV BÜLTEN

Page 22: HDV Bulten Sayi 31

HDV Rotterdam Laleli ca-mii Yönetim Kurulu ve Bekir Gülcan rehberli-

ğinde Cami derslerine devam eden öğrencilerin hazırladıkları “Aile içi iletişim, Kurban Bayramı heyecanı ve Din Görevlisine Veda” programı 04.11.2011 tarihinde Clemenshuis binasında gerçekleştirildi.

İstiklal Marşının okunmasıyla baş-layan programda, Yasin Özyürek Kur’an-ı Kerim okudu. Cami dersle-rine devam eden öğrenciler “Aile içi iletişimi” konusunu ele alan gösteriler sundular. “Karagöz ile Hacivat” tiple-mesi ve “playback” gösterimi izleyici-ler tarafından beğeniyle izlendi.Öğ-renciler okudukları şiirler ve ilahiler ile programa renk kattılar.

Din Görevlisi Harun Durak katı-lımcılara yaptığı konuşmada “Sizlerle tanışmış olmaktan ve sizlere yapmış olduğum hizmetten dolayı memnu-num. Geleceğimiz olan çocuklarımıza ve gençlerimize karşı sorumlulukla-rımızın olduğunu unutmadan yü-kümlülüklerimizin gereklerini yerine getirmeliyiz” dedi. Rotterdam Laleli Camii Yönetim Kurulu Başkanı Me-tin Özyürek’in teşekkür konuşması ile program sona erdi.

HDV Rotterdam Laleli Camii’nde Veda Programı

22 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 23: HDV Bulten Sayi 31

Oltu taşı, Türkiye’de Erzurum’un Oltu ilçe-sinden çıkarılmakta olan değerli bir taş-tır. Türkiye’den tüm dünyaya yayılmakta

olan Oltu taşının diğer bir adı da Karakehribardır. Yüzyıllardan beri Erzurum’un Oltu ilçesinde genel-likle tek kişilik ve babadan oğula geçen ev atölyeler-de fazla bir değişikliğe uğramadan üretilmektedir.

Oltu taşı siyah, koyu kahve ve nadiren de gri-yeşilimsi renklerden oluşabilir. Oltu taşının siyah renkli olanı kolay işlenebilir özeliğine sahiptir. Bu sebepten dolayı takı, ziynet eşyası ve tespih yapı-mında kullanılır. Genelde bayan takıları ve tespih üretiminde önemli bir yere sahiptir.

Fosilleşmiş ağaç gövdesinden oluşmuş olan Oltu taşı topraktan çıktığında çok yumuşak olmasına rağmen, hava ile temas edince sertleşmektedir. İs-lenmesi kolaydır ve islendikçe sertleşen bir yapıya sahiptir. Oltu taşı tespih haline getirildiğinde kulla-nıldıkça parlar. Çıra gibi is çıkararak alevli bir şekil-de yanan bir özelliğe de sahiptir.

Oltu taşı sinir sistemini güçlendirdiği gibi, ilk ba-kışı çektiği için göz değmemesinde etki sağlar. Aynı zamanda bedeni sağlıklı tutar, hayatın verdiği ağır yükü hafifletir ve ruhsal sağlığı korur.

Koleksiyonumdan örnekler...

Oltu Taşıİslam KültüründeTesbih Recep Erkoç (HDV Yönetim Kurulu Üyesi)

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 23

HDV BÜLTEN

Page 24: HDV Bulten Sayi 31

İnsana sadakat yakışır görse de ikrâh,

Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allâh!

Ziya Paşa

İsnâd-ı taassub olunur merd-i gayûra,

Dinsizlere tevcîh-i reviyyet yeni çıktı.

Ziya Paşa

Kader dedikleri halkın murâd-ı Hak’dır kim;

Ezelde etti bizi her umûrda tahyîr.

Şinasî

Kahramansız yaşamak kahrına mahkûmdurlar,

Kaybeden zümreler Allah’ını peygamberini!..

F. N. Çamlıbel

Lâkayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü…

Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü;

Yahya Kemal

Her itikâd akla göre gâibânedir.

Kesb-i yakîne âdem için yoktur ihtimâl,

Ziya Paşa

Kısmetindir gezdiren yer yer seni,

Gâfil olma âkıbet yer yer seni..

İbn Kemâl

24 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

ŞİİR KÖŞESİ

Page 25: HDV Bulten Sayi 31

HDV Hellevoets-luis Eyüp Sultan Camii din Gö-

revlisi Kadir Duman ve cami cemaatinden Mesut Küskün tarafından camide okuyan çocuklar için bir futbol tur-nuvası organize edildi. Ca-mide derslere devam eden öğrenciler hocalarıyla birlikte tutulan salonda futbol oyna-dılar ve hoşça vakit geçirdiler. Din görevlisi Kadir Duman derslerin yanı sıra çeşitli spor müsabakalarının da çocukla-rın kaynaşmasında ve camiye alışmasında önemli etkisi ol-duğunu ifade ederek bu tür faaliyetlere devam edecekleri-ni söyledi.

Hellevoetsluis Din Görevlisi Çocuklarla Futbol Maçında

HDV Rotterdam Ulu Ca-mii, sosyal kültürel faali-yetler kapsamı çerçevesin-

de Hollanda Meclis Binası’na bir gezi düzenledi. Crooswijk Belediyesi Türk Kökenli Belediye Meclis Üyesi Oktay Ünlü ve cami yönetimi tarafından or-ganize edilen geziye yaklaşık on beş kişi katıldı. İlk önce “eerste kamer” (birinci meclis) gezildi. Burada rehber-ler birinci meclisin tarihi ve şu anki iş-levi hakkında bilgiler verdi. Ardından Kraliçenin her yıl hükümet bütçesini

ve programını okuduğu “ridder zaal” a geçildi. Yemek ikramının ardından Türk kökenli milletvekili Metin Çelik davetlileri kabul etti ve karşılaşılan so-runları dinledi. Son olarak Hollanda Meclisi’nde (tweede kamer) devam eden bir oturum ilgiyle izlendi.

Din Görevlisi Mustafa Dökmen’ in de katıldığı gezi sonrasında cami ce-maati, organize ekibine teşekkür etti. Yıllardır Hollanda’da yaşamalarına rağmen ilk defa böyle bir değişiklik

yaşadıkları için memnuniyetlerini bil-dirdiler. Gezi, bu tür faaliyetlerin de-vamı temennileriyle son buldu.

HDV Rotterdam Ulu Camii

Cemaati Hollanda

Meclisi’nde

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 25

HDV BÜLTEN

Page 26: HDV Bulten Sayi 31

AKÎKA Yeni doğan çocuğun başındaki saça Arapça’da akîka denir. Istılahta

ise, yeni doğan çocuk için kesilen şükür kurbanına verilen isimdir.

Akîka kurbanı kesildiği gün çocuğun saçı da tıraş edildiğinden bu isim

verilmiştir.

Malikî, Hanbelî ve Şafiîlere göre akîka kurbanı kesmek sünnettir.

Hanefîlere göre ise mubah, bir rivâyete göre de menduptur. Akîka

kurbanının, çocuğun doğumunun yedinci günü kesilmesi, aynı gün

saçlarının tıraş edilerek çocuğa isim konması ve kesilen saçın ağırlığınca

altın veya gümüş sadaka olarak dağıtılması müstehaptır.

Akîka kurbanı, koyundan olabileceği gibi, sığır ve deveden de olabilir.

Kurban edilecek hayvanda bulunması gereken şartlar, etinin kimlere

verilebileceği ve kimler tarafından yenilebileceği, kurban bayramında

kesilen kurban gibidir.

26 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

FIKIH KÖŞESİ

Page 27: HDV Bulten Sayi 31

İnanıp yararlı iş işleyenleri

içinde temelli ve ebedi kalacakları,

içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları en

koyu gölgeliklere yerleştireceğiz.

Nisa Suresi Ayet 57Muaz İbnu

Abdillah İbni Hudeyb’in amcası radıyallahu anh anlatıyor: «Biz bir cemaatte idik. Başında ıslaklık olduğu halde Resulullah aleyhissalatu vesselam çıkageldi. Birimiz ona: «Bugün sizi iyi ve ferah görüyoruz» dedi. «Evet! Elhamdulillah öyledir!» buyurdular. Sonra halk zenginlik hususunda sohbete daldılar. Aleyhissalatu vesselam: «Muttaki için

zenginliğin bir zararı yok!» buyurdular. Devamla: «Ancak dediler, sıhhat, muttaki için zenginlikten daha hayırlıdır. Gönül hoşluğu da bir nimettir.»(Kütübi Sitte)

EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 27

HDV BÜLTEN

Page 28: HDV Bulten Sayi 31

Ayet : “Ey îman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.” 1

Hadis : “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Çocuğu anne ve babası Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır veya Mecusîleştirir.” 2

Muhterem Müslümanlar!Yüce Rabbimizin biz kullarına en güzel

hediyelerinden birisi de hiç şüphesiz çocuklardır. Emanet olarak bize bahsedilen çocuklarımızın her turlu sorumluluğunun bilincinde olmalı ve cağın modern yeniliklerine karsı hazırlıklı yetiştirmeliyiz.

Tertemiz bir fıtratla dünyaya gözlerini açan çocuk bizim bilgi ve tecrübelerimiz sayesinde kendisine yol belirlemeye çalışır. Öncelikle model aldıkları anne ve babasıdır: “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Çocuğu anne ve babası Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır veya Mecusîleştirir.” 2

Muhterem Müminler!Rabbine karsı kul olma sorumluluğunu yerine

getirme gayreti içerisinde olan biz kulların hem kendimizi hem de ailemizi yanlış ve sapa yollardan uzak tutmaya çalışmalıyız. Çocuğun sahip olduğu temiz fıtratı koruyabilmeli ve masumiyetinin üzerine bir dünya inşa etmesine fırsat vermeliyiz. Anne baba olarak model olma vasfımızı en iyi şekilde icra etmeliyiz. Aile içerisinde yaşanan tüm ilişkilerden çocuğun gözlemlemeler yapacağını unutmamalıyız. Birbirimizle diyalog biçimimizden, karşılıklı davranışlarımızdan ve yasadığımız dini ve milli kültürün hayatımıza yansıma biçimine kadar her davranışımız çocuk için bir gözlemdir.

İslami bir hayat biçimini tam olarak anlayamamış ve bunu kendi hayatına yansıtamamış bir ebeveynin kendi aile bireylerine yani çocuklarına gerçek ve doğru bir model olmasını nasıl bekleyebiliriz. Evde namaz kılınmıyorsa ramazan ayında ayni sofra başında iftar hep birlikte beklenilmiyorsa ve diğer

bütün dini ve ahlaki değerleri buna eklemek de mümkündür; çocuğumuzun dini ve milli kültürünü yasamasını nasıl bekleyebiliriz. Nerede yanlış yaptım dememek için en başından kendimizi ve sonrasında da sorumlu olduğumuz aile bireylerimizi iyice gözden geçirmeliyiz.

Kıymetli İnananlar!Çocuklarımızın eğitimine azami duyarlılık

gösterelim. Özellikle de su anda yasadıkları ülkenin dilini ve kültürünü en iyi şekilde öğrenmelerini sağlayalım. Kendi değerlerimizi unutmadan, onları yasatarak, ayrıca yasadığımız ülkenin de değerlerine saygılı olarak yetiştirelim. Topluma entegre olmanın yolu buradan geçer.

Çocuklarımızla bizim aramızda her zaman için kuşak farkı olacaktır. Bu kuşak farkını kaldırmak bizlere düşer. Bunu da kendi dönemimizdeki değer yargılarıyla değil çocuğun içinde bulunduğu zamanın değişen şartlarına göre tutum alarak ancak başarabiliriz. Hz. Ali (r.a.) şöyle buyuruyor: “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin.”

Hutbeme bir ayet mealiyle son vermek istiyorum: “Ey îman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz. 1

Çocuk Terbiyesi

İdris KalayHDV Oranje Kültür Merkezi Din Görevlisi

1 Tahrim, 66;6.2 Buhari, Cenaiz, 80, 93 ; Muslim, Kader, 22.

28 | SAYI 30 | EYLÜL 2011

HUTBE

Page 29: HDV Bulten Sayi 31

Geachte Moslims!Eén van de mooiste giften, gegeven door onze

Verheven Heer aan ons als Zijn dienaren, zijn ongetwijfeld kinderen. Wij dienen ons bewust te zijn van alle mogelijke verantwoordelijkheden jegens onze kinderen die aan ons zijn toevertrouwd en wij dienen hen op te voeden zodat zij voorbereid zijn op de moderne vernieuwingen van deze eeuw.

Het kind dat met een zuivere innerlijke geaardheid zijn ogen opendoet voor de wereld, zal dankzij onze kennis en ervaring voor zichzelf een weg proberen toe te eigenen. Allereerst nemen zij hun moeder en vader als rolmodel. “Elk kind wordt geboren met een zuivere innerlijke geaardheid. De ouders zorgen ervoor dat het kind Joods, Christelijk of majusi wordt.” 1

Beste Gelovigen!Wij dienaren, die trachten moeite te doen om

de verantwoordelijkheid na te komen de Heer te dienen, moeten zowel onszelf als ons gezin proberen te weerhouden van onjuiste en misleidende wegen. Wij moeten de zuivere innerlijke geaardheid dat een kind eigen is, kunnen beschermen en het kind de mogelijkheid geven om een leven op te zetten gebaseerd op zijn reinheid. Als moeder en vader dienen wij op een zo goed mogelijke wijze onze voorbeeldfunctie ten uitvoer te brengen. Wij dienen niet te vergeten dat een kind alle situaties die zich voordoen binnen een gezin zal observeren. De manier waarop men met elkaar in dialoog is, de wederzijdse handelingen met elkaar, tot aan de manier waarop wij een uiting geven van de religieuze en nationale cultuur in ons leven, en elke handeling is een observatie voor een kind.

Hoe kunnen wij verwachten dat een ouder als een ware en juiste rolmodel voor zijn gezinsleden c.q. zijn kinderen wordt aangezien indien de ouder de manier van het Islamitische leven niet helemaal heeft begrepen en dit niet tot uiting heeft kunnen brengen in zijn/haar eigen leven? Als er thuis niet

wordt gebeden, tijdens de Ramadan maand er niet gezamenlijk aan dezelfde eettafel wordt gewacht op het verbreken van het vasten en hieraan zouden wij mogelijkerwijs alle andere religieuze en morele waarden kunnen toevoegen. Hoe kunnen wij dan verwachten dat onze kind de religieuze en nationale cultuur in stand houdt? Om te voorkomen dat wij zeggen, waar heb ik een fout begaan, dienen wij allereerst onszelf en vervolgens onze gezinsleden over wie wij verantwoordelijk zijn heel goed in beschouwing te nemen.

Beste Gelovigen!Laten wij uiterst betrokken zijn met de educatie

van onze kinderen. Wij dienen met name ervoor te zorgen dat zij de taal en cultuur van het land waarin zij nu leven op een zo goed mogelijke manier leren. Wij dienen onze kinderen op te voeden zonder dat wij onze eigen normen en waarden vergeten, deze in stand houden, en aan de andere kant respectvol zijn tegen de normen en waarden van het land waarin wij leven. De weg naar integreren in de maatschappij gaat via dit pad.

Tussen ons en onze kinderen zal er altijd een generatie kloof zijn. Het is aan ons om deze generatie kloof te dichten. Hierin kunnen wij slagen als wij niet de maatstaven van onze eigen voorafgaande tijd hanteren maar de gangbaar geldige maatstaven als uitgangspunt nemen van de tijd waarin het kind zich bevindt. Hazrat Ali (r.a.) zegt het volgende hierover. “Voed jullie kinderen op volgens de tijd waarin zij zullen leven en niet volgens de tijd waarin men zelf heeft geleefd.”

Ik wil mijn preek beëindigen met een Ayah: “O jullie die geloven, behoedt julliezelf en jullie gezinsleden voor de Hel, die als brandstof mensen en stenen heeft.” 2

Opvoeding van Kinderen

Vertaald door Ismail Tekinerdoğan

Idris KalayImam van ISN Oranje Kultureel Centrum in Zoetermeer

1 Buhari, Cenaiz, 80, 93 ; Muslim, Kader, 22.2 Tahrim, 66;6.

EYLÜL 2011 | SAYI 30 | 29

HUTBE

Page 30: HDV Bulten Sayi 31

Hollandalı Öğretmen ve Öğrencilerden oluşan bir grup HDV Ahmet Yesevi

Camii’ni ziyaret etti. Öğrenciler din görevlisi Cemali Ünal’dan cami ile ilgili

bilgi aldılar. Ziyarette din görevlisine İslam dini ile ilgili sorular soran öğren-cilerin aldıkları cevapları not etmeleri dikkat çekti.

Öğrenciler daha sonra başta din gö-revlisi Cemali Ünal olmak üzere Reh-berlik yapan Şerife Sakar hanım efen-diye teşekkür ederek camiden ayrıldılar.

Öğrencilerden Oosterhout Ahmet Yesevi Camii’ne Ziyaret

HOLLANDA DİYANET VAKFICENAZE YARDIMLAŞMA FONU

ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLANDONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN

FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!!

Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.”

Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin birkısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı.

İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yirmiyedi yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir.

O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten hiçkimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım.

Sağlık ve mutluluklar dileriz.

HOLLANDA DİYANET VAKFICENAZE YARDIMLAŞMA FONU

30 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011

HDV BÜLTEN

Page 31: HDV Bulten Sayi 31
Page 32: HDV Bulten Sayi 31

T.C.Lahey Büyükelçiliği

DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİile

HOLLANDA DİYANET VAKFItarafından

KAMPANYASI

Dergilerimize abone olmak için;1. Yıllık abone ücretini Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası,

Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına yatırınız.2. Adres bilgilerinizin yer aldığı ekteki formu doldurarak Din Hizmetleri Müşavirliğine gönderiniz

veya bölgenizdeki HDV Camii Din Görevlisine veya yöneticilerine teslim ediniz.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SÜRELİ YAYINLARI YURTDIŞI YILLIK ABONE ÜCRETLERİ

Derginin Adı Yıllık Abone Ücreti 

Diyanet Çocuk Dergisi 24 Avro

Diyanet İlmi Dergi 20 Avro Diyanet Aylık Dergi 30 Avro

Adı : ......................................................................................................................................

Soyadı : ......................................................................................................................................

Adresi : ......................................................................................................................................

Posta Kodu : ......................................................................................................................................

Şehir : ......................................................................................................................................

E-mail adresi : ......................................................................................................................................

Telefonu : +31- .....................................................................................................................

ABONELİK MÜRACAATI

Tarih : . . . . . . . . . ./ . . . . . . . . . ./20 . . . .

HOLLANDA DİYANET VAKFI’NA

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından süreli yayınlar olarak çıkarılan dergilerden aşağıdakilere abone olmak istiyorum. (Abone olmak istediğiniz dergiyi/dergileri işaretleyiniz.)

1. Diyanet Çocuk Dergisi (24 Avro)2. Diyanet Aylık Dergi (30 Avro)3. Diyanet İlmi Dergi (20 Avro)

Bir yıllık abonelik ücretini, Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına ödedim. Ödeme belgesinin fotokopisini ekte gönderiyorum. Adres bilgilerim aşağıda verilmiştir. Aboneliğimin bugünden itibaren başlatılmasını talep ediyorum.

Abonenin: