117
7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 1/117

Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 1/117

Page 2: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 2/117

Page 3: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 3/117

A N K A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ

İ L A H İ Y A T F A K Ü L T E S İ Y A Y I N L A R I N O : 1 9 7

İ S L A MG E R Ç E Ğ İ

P r o f . D r . H ü s e y i n A T A YP r o f . D r . Y a ş a r N u r i Ö Z T Ü R KP r o f . D r . B e yza B İ L G İ NP r o f . D r . R a m i A Y A SD r . A r if G Ü N E ŞD r . H a s a n E L İ K

A N K A R A , M A R T 1 9 9 5

Page 4: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 4/117

1 nci bask ı Oc ak 1995 40.0 00 ade t bası lmışt ı r .

2 nci bas kı Şu bat 1995 25 .000 adet bası lmışt ı r .

3 ncü bas kı Mar t 1995 15.000 ade t bası lmışt ı r .

ISBN 975 - 482 - 262 - X

An k o r o Ün iv e r s i t e s i Bo s ım e v i

Bilgisayar Sisteminde Dizi l ip, Ofset Tesisler inde Basılmışt ır

An k a r a 1 9 9 5 - T e l : 2 1 3 6 6 5 5

Page 5: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 5/117

Elinizdeki \<itap, İslam D ininin itikat, amel, ahlak ve hukuk

boyutlannm daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacı ile bir he-

yet tarafından hazırlanmıştır.

Kamuoyunda çeşitli vesilelerle zaman zaman tartışılan bazı

konulara açıklık getirilmeye çalışılmıştır.

Her şey hoşgörünün hakim olduğu hür ve serbest bir ortam-

da tartışılmak sureti ile daha mükem mele ulaşılacaktır.

Okuyucuya faydalı olması dileği ile takdim edilir.

Prof. Dr. Mustafa Sait YAZICIOĞ LU

İlahiyat Fakültesi Dekanı

Page 6: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 6/117

Page 7: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 7/117

IÇINDEKILER S A Y F A

Ö N S Ö Z IX

B İ R İ N C İ B Ö L Ü Mİ N S A N VE DİN

KIS IM -1İNSAN-D İN İL İŞKİS İ

1 . İnsan-Din İ l işkisinin Sürekl i l iğ i 1

2. Din, Birey ve T o p l u m 2

K I S I M - I IS E M A V İ D İ N L E R VE E S A S L A R I

3 . A l lah Kavramı 5

4. A l lah ' ın E lç is i Olarak Peygamber Kavramı 7

5. A l lah ' ın Buyruğu Olarak Ki tap Kavramı 9

6. Ahi ret Kavramı 16

7. Semavi Din ler in Temel Telk in ler i 17

KISIM - III

İ S L A M D İ N İ

8 . Hz. P e y g a m b e r D ö n e m i 19

a Hz. Peygamber in H i tap E t t i ğ i Top lumun Yapıs ı 19

b. Kur 'an' ın Tebl iğ Yöntemi 21

c. Hz. Peygamber in Teb l iğ Hayat ı 24

9. Hz. P e y g a m b e r S o n r a s ı 26

a. Mezhepler Önces i Dönem 26

b. Mezhepler Dönemi 29

c. Alt Kiml i k O larak Mezhep 35

d. Tak l i t Dönemi ve Örfün Din Hal ine Ge t i ri lme s i 37

e. Tar ikat lar ın Oluşması ve Sonuç l a r ı 38

Page 8: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 8/117

İ K İ N C İ B Ö L Ü MG Ü N L Ü K H A Y A T V E İ S L A M

KIS IM -1İ S L A M I N İ T İK A T B O Y U T U S A Y F A

1 0 . İ t ikat Kiş iseld i r v« Hür İ rade İ le Ge rçek leşi r 4111 . İ t i kad d a Z o r lama Sap malara Yo l Açar , İ s l am Z o r lamayı

Red Ed er 41

K I S I M - I I

İ S L A M I N A M E L B O Y U T U

12. İs lam-Şer lat i l işkis i 42

13. Fıkh ın Alg ı lan ış ı Olarak İs lam 45

14. Am el - İman İ li şk is i 48

15 . Amel - İbadot İ l işkis i 51

16. T emel İb ad et l e r 52

K I S I M - m

İ S L A M I N A H L A K B O Y U T U

17. A h l a k K a v r a m ı 54

18 . Kur 'an Ahlakın ın Temel İ lkeler i 56

K I S I M - I Vİ S L A M I N H U K U K B O Y U T U

19. Kur 'an 'da Hukuk Konular ı 58

20 . E v l e n m e - B o ş a n m a 59

2 1 . Miras 6322. Şahit l ik 65

23. Ö r t ü n m e 67

24 . S o n u ç 72

25. Kur 'an 'da Ceza Konular ı 74

a. Ada m Ö l dürme 75

b. Şa hs a Karşı Mü essi r F i il ler (Yara lama ) 78

c. Terö r Suç lar ı 79

d. Mü s l üma n T op l um l a ra ras ı Savaş 81

Page 9: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 9/117

S A Y F A

e. Hırsızlık 83f. Zin a 86

g. Zin a İ f ti rası 88

26. İs lam ve Yönet im 89

27 . Yö n et imd e İ l ke ler 91

28 . Y ö n e t i m d e T e m e l A m a ç l a r 95

29 . Din ve V icdan Hürr iyet i 96

30 . İkrah ve Emr Bi l Maruf 97

31 . Din ve Laikl ik 98

Page 10: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 10/117

Page 11: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 11/117

ONSOZ

Kur 'an ' ın an ladığ ı manada d in , A l lah ' ın insanoğluna, mut lu

ve huzur lu yaşaması iç in tut tuğu bir ışıkt ı r . Bu ışık, peygamber

ler aracı l ığıyla gönder i lmişt i r . Ne yazık ki insanoğlu din i , ego is t

hesapları ve iştahları i le yozlaşt ı rmakta ve Al lah' ın i radesinin dı

şına çekerek kendis in i mut lu eden b i r kurum o lmaktan çıkar

maktadır . Kur 'an bize göster iyor ki , i lahi i radenin dışına çeki le

rek insan nefs in in hesaplar ına uyduru lan d in , mut lu luk yo luo lmaktan çıkarak b i r kahı r ve kavga ocağına dönüşmekted i r .

Her Peygamber in mesa j ı , kend is inden hemen sonra yoz laş

t ı r ı lmışt ı r . Cenabı Hak, her yozlaşt ı rmayı düze l tmek üzere yen i

b i r peygamber göndermiş ve bu süreç Son Peygamber ' in ge l iş i

ne kadar devam etmişt i r .

Son Peygamber ' in ge l iş i , başka b i r deyiş le peygamber l iğ in

son bu luşu, insanoğlunun d inde vücut verd iğ i yozlaşt ı rmalar ı

düzel tmede başka bir tedbir i gerekl i kı lmışt ı r . Bu tedbir . Son

Peygamber 'e vahyedi len k i tabın , yan i Kur 'an ' ın i lah i korumaya

al ınması , insanl ığın tahr ip ve tahr i f inden uzak tutu lmasıdır . Bu

demekt i r k i , Kur 'an ' ın ge l iş inden sonra d inde or taya çıkacak

sap t ı rma la r ın o r tadan ka ld ı r ı lması , Yara t ıc ı 'nm korumasındak i

Kur 'an 'a baş vurm ak la m üm kün o lacaktı r.

Hz. Muhammed ' in ve fa t ın ın hemen ard ından , onun teb l iğ

et t iğ i mesaja yönel ik sapt ı rmalar başlamış ve bunlar zaman iç in

de yoğunlaşarak Kur 'an ' la bazı konularda çe l işen sanki yen i b i r

d in şekl inde vücut bulmuştur. Kur 'an' ın get i rd iğ i İs lam dinin in

Page 12: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 12/117

karşısına d ik i lmiş, rak ip b i r görüntüde o lan bu o luşumu tar ih i ,

kül türel sürecin ortaya çıkart t ığı ör f ler i le h içbir esasa dayanmayan hurafeler in şeki l lendird iğ i söylenebi l i r .

Günümüzde İs lam dünyasında , o a rada Türk iye 'de , b i r k ı

s ım çevre le rce sahne lenen sözkonusu o luşumun gerçek Kur 'an

d in iy le il işk is in in yüzd e kaç o lduğu so rusu sık sık soru lm aktadı r .

İş in, bizim ülkemiz açısından daha kötü bi r yanı vardır . Bukül türe l ve hurafeye dayal ı o luşumun, ü lkemiz ve insanımız üze

r indeki tar ihse l k in ve iş tah lan ta tmin e tmek ve Türk iye 'y i y ık ıma

götürmek iç in iç ve d ış bazı mihraklar tara f ından a leyh imizde

kul lanı lan bi r numaral ı kurum hal inde iş let i ld iğ i görülmektedir .

Aynı d in i kabul etmiş olan insanlar, çeşi t l i oyunlar la " inananlar-

inanmayanlar" d iye bö lünmek suret iy le b i r kavganın iç ine itil

mekted i r ler . Kısacası , insanımızın b in yı l ı aşkın b i r süre can la-başla hizmet et t iğ i d in, a leyhimizde bir yıkım aracı o larak kul la

nı lmaktadır.

Bu karan l ık ve yıkıcı g id iş in durd uru lab i lm esi , A l lah ' ın buy ru

ğu İs lamın bu kü l türe l o luşum ve hurafe lerden ar ındı r ı lmasına

bağl ıd ı r . Bunun iç in, mil letçe bi r seferber l iğe gi rmemiz kaçını l

maz ha le ge lmişt i r . Bu seferber l iğ in en öneml i ve i lk adımı

Kur 'an ' ı tanımakt ı r . Bu tanıma sayesinde, Kur 'an mesaj ındaki d i

n i kavrayarak sözkonusu o luşumlar ı doğru zemine o tu r tacak gü

ce ulaşı labi l i r . Bu gücü elde etmenin en değer l i imkanları , özel

l i k le hürr iyet imkanı , b i l im ve düşünce potansiye l i Türk iye 'ded i r .

İs lam' ın ya lan ve sahte l ik lerden temiz lenmesi gayret inde Türk i

ye 'n in tökezlemesi İs lam dünyasının kader in in kararması an la-

Page 13: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 13/117

mına gelebi l i r . Bu balomdan ül l<emiz ve insanımız, tar ihsel gö

revler inden bir in i daha yer ine get i rmel i üzere tar ih taraf ından

sahneye çağı r ı lmaktadı r .

El in izdeki ki tap, bu tar ihsel görevin yer ine get i r i lmesi iç in

Kur 'an denet iminde gir iş i lmiş b i r h izmet in i lk ürünüdür.

Ki tap, temel meseleler i ana hat lar ıyla ve Kur 'an'da yer a l

d ık lar ı şeki l le r iy le vermiş, detaylara ve a l t kavramlara i l i şk in

açık lamalar ı daha sonra gerçekleşt i r i lecek ça l ışmalara b ı rakmıştır.

Çal ışmamızın tüm insanl ığa, ü lkemize ve bütün İs lam d ü n

yasına hayır l ı o lmasını yüce Al lah' tan di l iyoruz.

Yazı Heyeti

Anl<ara, 1995

Page 14: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 14/117

Page 15: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 15/117

BİRİNCİ BÖLÜM

İNSAN VE DİNKISIM I

İ N SA N - DİN İLİŞKİSİ

1. İnsan - Din İ l işkisinin Sürekli l iği :

İnsan ötek i canl ı lardan mahiyet bakımından fark l ıd ı r ; yan i ,

canl ı lardan herhangi bir in in evr imi sonucu varolmuş deği ldi r . İnsana ver i lmiş olan temel ni tel ik ler öteki canl ı lardan hiçbir inde bu

lunmamaktadır . Günümüz insan fe lsefes inde bu temel ni tel ik lere

insanın varl ık nitel ikleri deni lmektedir .

Şüphesiz , insanın, top lu luk hal inde yaşayarak var l ığ ını sür

dürmesinde bir takım canl ı lar la ortak bir yönü vardır . Ancak, öteki

canl ı tür ler inde davranış ve i l işkiler hep belirl i ve sınırlı bir b iç imde ye ni len irken ; insa nın tem el ni telik ler i insanlara rası i lişk i ve

ey lemlerde var l ık uzant ı la r ı o la rak kend is in i gös termekted i r .

H em de, çok yönlü değişme, gel işme, yeni leşme, fark l ı laşma,

öncek i lerden değiş ik b iç imleme imkan ve görünüşler i serg i le

mektedir .

Din, bütün varolanlar arasında yalnız insana ver i lmiş bu temel ni tel ik lerden bir id i r . Ancak, bu temel ni tel iğ in önemli bir yan ı ;

dinin, kutsal olan ile yan i , insanın var l ığını kendis inden aldığı ve

kend is ine döneceğ i en yüce Gerçek ile i lg i l i o lmasıdır . Bundan

ötürü, diğer insan ni tel ik ler inin insanlararası davranış ve faal iyet

ler sırasında objekt i f leşmeler i insanın bu i l işki lerinden az çok et

k i lenmektedi r . Din onlara, yoğunluğu değişebi len bir tarzda nü

fuz etmek te, kutsal bir anlam katmaktadır .

Page 16: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 16/117

2 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

Demek ki, insan, kutsal o lanla i let iş im kurabi lecek ni te l ikteyarat ı lmışt ı r . İnsanın bu yönü, onun insanlararası ey lem ve dav

ranış lar ı s ı rasında somut laşmaktadı r . O, insanın Mutlak Varl ık 'a

kend is in i ve rmes i yan i , kul luk etme kabi l iyet id i r . Bu kul lukta in

san güven bu lmaktad ı r . Başına ge len ve gelecek o lan b i rçok sı

kınt ıya, karşı laşabi leceği eziyet lere din in etkin l ik ler i sayesinde

kat lanabi lmekted i r .

Bi l inmektedir k i , insanların Mutlak Varl ık t ıakkmdaki inanç

ları ve ona kul luk etmeler i , yani d insel yaşayışları t ıep aynı bi

ç imde o lmamak tad ı r . Bu yüzden, ye ryüzünde, ta r ih ten önce ve

ta r ih in değ iş ik çağ lar ında çeşi t l i d in ler görü lmekted i r . Onun iç in,

din ler i s ın ı f landı rmaya ih t iyaç duyu lmuştur . Yeryüzünün değiş ik

bö lge ler inde görü len i lke l kab i le d in ler i , esk i Mısı r , Mezopotam

ya veya Anadolu 'da yaşanmış o lan çok tanr ı l ı u lus d in ler i , ge lenekse l d in ler arasında yer alır. Hz. İbrahim, Hz . Musa, Hz . İsa,

H z . M u h a m m e d gibi peygamberler in tebl iğ et t iğ i d in ler de se

m avi d in ler d iye anı lmak tadı r .

Kısaca, d in in insanla yaşı t bir olgu o lduğunu söyl iyeb i l i r iz .

İnsanın dinsel var l ığı ve din hayatıyla i l işki ler i eskidenber i sü

rüp ge lmekted i r . İnsan varo ldukça devam edeceğ i de kuşkusuzdur.

2. Din, Birey ve T o p l u m :

Herbir insanın, d in ile olan i l işkisi dinin öncel ikle bireysel yö

nünü bel ir t i r . Din daima önce k iş ise ld i r . Bu durum evrense l din

le rde apaçık görü lür . Din duygusunu açık lamak o ldukça güçtür .

A n ca k , bu duygu kendis in i inanç, ibadet ve grup laşma yan icemaa t l eşme o lmak üze re üç değiş ik tarzda göstermekted i r .

Page 17: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 17/117

İ S L A M G E R Ç E S İ 3

Değer v e sı ra bak ımın dan hangis in in önce ge ld iğ i d in b i lg in ler ince tar t ışma konusu o lan ilk iki görünüşten inanç, ilk tecrübe le re

bağl ı seziş, duyuş ve i nan ış tan doğmakta ve çeşi t l i ibadet şeki l

ler ine yol açmaktadır . Bu tasavvur lar insanları b i r leşt i r ic i bir etki

taşır . Bu, i lkel d in ler in mensupları iç in de böy led i r . Sadece , ken

dilerinin bi ldiği bir efsane bi le onlar iç in kuvvet l i bir bağlayıcı et

kiye sahipt i r . Evrensel d in lerde ise insanları b i rb i r ine yakınlaşt ı

ran, böylece grup laşmalar ın ı sağ layan inanç esaslar ın ın içer iğ iefsaneler şekl inde deği l , öğret i yan i kitap şekl inde or taya çık

maktadır . Her d inde mevcut inançlar, bel l i esaslar hal inde i fade

edi lebi lmektedir . Dine bağl ı l ık, genel l ik le bu i fade ler in tekrar lan

mas ı ile açığa vuruluyor. Böylece, ister i lkel d in in efsaneler i , is

te rse k i tap ha l inde bu lunsun; bu i t ikat esasları i nsandan insa

na yay ı lma eğ i l im i gös te r i yo r ve on la r ı b i rb i r i ne bağ lay ı c ı ,

bir leşt ir ici bir köprü ve bir bağ o luyor .

İ t ikat esasları ile ibadet ler birb i r ine sımsıkı bağl ıdır . İba

det ler i , gen iş an lamda, ku l luk o larak yan i tapınma o larak i fade

edebi l i r iz . Dar an lamda ise tapınma, be l l i zamanlarda yer ine ge

t ir i len birtakım kutsal f i i l ve ayinlerdi r .

Din , ya ln ızca bir yaşan t ı , bir görüş ve düşünme o lmak la ka

lan bir olgu deği ld i r ; tersine, o aynı zamanda tar ih in her ça

ğ ında ve her toplum içer is inde i radi davranışlar o larak da göz le

neb i lmek ted i r . İlk b a k ı ş t a , din duygusunu a lg ı l ayan , b i rey in

kendis i o lduğu ha lde, söz kon usu duy gun un teb liğ i ile duyuru l

m a s ı ; böy lece yayg ın laşması o tebl iğ i kabul edenlerden bir top

lu luk o luşturmaktadı r . Böylece or taya çıkan top lu luk lara , d indenkaynaklanan top lu luk lar , dini topluluk lar denmekted i r .

Page 18: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 18/117

4 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

Bu top lu luk larda aynı din duygusunu paylaşan insanlar ınhem din konusunda , hem de diğer konularda birb i r ler inden de

rin bir etk i lenme ha l inde o lduklar ı görü lmekted i r . Çünkü bu duy

gu sözgel iş i , insan lar ın a i les i , mesleğ i , yönet imi , dil i , beğen is i

v b . gib i gün lük yaşant ıda insanlann karşı laşt ık lan o lgu ve du

rumlar la i lg i l i çeşi t l i prensip ler o luşturmaktadır . Buna dünya gö

rüşü de deni l iyor. Bu prensipler içten gelen baskı şekl inde in

sanlar ı e tk i leyerek on lar ın günlük davranış ve yaşayış lar ına, yak ın laşma ya da uzak laşmalanna yo laçar . Böy lece , sözkonusu

topluluk mensuplarının bi l inçl i veya bi l inçsiz hayat faal iyet ler in

de etkisi görülür. Yani d in duygusu bireyler i farkl ı bir iç yaşayış la

değiş ik bir kişi l ik kazanmaya götürüp, farkl ı bir top lu luk o luştu

ru rken ; bu duygunun dünya ile i lg ili yorum lar ı , top lum sal y aşa yı

şı da düzen ler .

Bu görünüşler , herhangi bir din yayı l ıp geniş bir toplu luk

o luşturduktan sonra, bu top lu luk içer is inde cemaatc ik deneb i le

cek top lu luk lar ın hayat ında da gözlenebi lmekted i r .

KISIM II

S E MA V İ D İ N L E R V E E S A S L A R I

Semavi d in , Yüce Al lah ' ın gönderd iğ i vahye dayanan d in le

re denir . Bunlar, Yahudi l ik, Hır ist iyanl ık ve İslam dinleridir. Ya

hudi l ik, Hz. Musa ' ya ve İsra i l peygamber ler ine gönder i len Tev

rat 'a; Hır ist iyanl ık, Hz. İsa'ya gönderi len İnci l 'e ve İslam ise Hz.

Muhammed 'e gönder i len Kur 'an- ı Ker im 'e dayan ı r . Semavi ol

mayan din ler de vardır . Bunlar, Al lah ' tan vahiy a lmamış insanlar

tara f ından kuru lmuşlardı r . Konfüçyüs'ün kurduğu d ine Konfüç-yüsçü lük , Budda 'n ın kurduğu d ine Budd izm, Tao 'nunk ine Tao-

Page 19: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 19/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 5

(1 ) Bu Ki tapç ık ta bu şeki lde parantez iç inde bel i r t i len kel ime ve r a k a m ,

Kur 'an' - ı Ker im'deki sure İsmini ve ayet numaras ın ı gös termekted i r . Örnek o lara k (Bakara , 163) i f ades i , Bakara sures in in 163 ncü ayet i demekt i r . Sure lere ,Kur 'an'daki büyük bölümler , ayet lere ise Kur 'an cümleler i deni lebi l i r .

culuk, Hindl i ler ' in ata larından gelen dine de Hindu i zm denmekted i r . Din ler , böylece kaynak bakımmdan ik iye ayr ı lmış o luyor

lar. Vahye dayanan la ra semav i , vahye dayanmayan la ra be

şeri dinler denil iyor. İsimlerini zikrett iğimiz dinler tarihi en esk i

ve inanıp kabul edenler i en çok olanlarıdır . Şüphesiz bunların dı

şında başka d in ler de vardı r . Ancak, inananlar ı ya hiç ka lmadığ ı

iç in veya sayıca az insan taraf ından kabul edi ld ikler i iç in onlara

burada değin i lmemişt i r .

3 . Al lah Kavramı :

Semavi d in ler in b i r leşt ik ler i ilk temel i lke şudur: Kainatı ya

ratan i l im, kudret , i rade sahibi mut lak bir varl ık vardır. Her di lde

adı başka olabi l i r . Türkçe'de Tanr ı , Kur 'an'da Al lah, İngi l izce'de

G o d , İbranca'da Yahva'dır . Kur 'an'a göre Al lah tek ve bi rd i r (Ba

kara , 163)<". Bütün ka inat ve iç inde olanları O yaratmışt ı r (Fur-

kan , 59)ve bi lmediğ in iz şeyler i yaratmaya devam etmekted i r

(NahI 8) . Yaratmada ve yarat t ığ ın ı yönetmede h iç b i r yardımcıya

iht iyacı yoktur ve aracı da kul lanmaz (Kehf, 51) . O'nun soyu so-

pu , babası ve oğlu da yoktur . "OAl lah tekt i r , var l ığ ın dayanağı

dır, o d o ğ u r m a m ı ş ve doğmamışt ı r . Hiç bir nesne O 'na denk de

ğildir" ( İhlas, 1-4) . "Yarat ık lardan hiç b i r ine benzemez" (Şura ,11). insanın akl ına ge leb i lecek herhangi bir var l ık tan başkadır .

İnsanlardan herhangi b i r i O'na manen yüce lmek ve u laşmak is

te rse, hiç bir yara t ığa ih t i yaç duymadan doğrudan doğruya , ka l

bi, zihni , akl ı ve bütün var l ığı ile samimi bir şeki lde aracısız ya l -

Page 20: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 20/117

6 İ S L A M C3ERCEĞİ

nız O'na yönelmesi , O'na bağlanması ve güvenmesi yeter l id i r .Çünkü O, tekt i r .

A l lah insan ı , taşa , ağaca , pu ta , heyke le , insana (peygam

ber , şeyh , ve l i , bi lg in , önder o lsun) tapmaktan kur tarmak iç in,

o n u , kendi sevgi l i kulu yaparak, kişi l ik sahibi kı lmak ister ; ancak,

insanın kendis in i var edene karşı şükretmesi gereki r . Kur 'an, A l

lah ' ın insana çok merhamet l i o lduğunu, h iç k imseye an la tmadantövbe ederek kendis inden af d i lemesiy le günahlar ından ar ınaca

ğ ın ı ve bundan do lay ı k imseye mahcup o lmaması gerek t iğ in i

açıkça b i ld i rmekted i r . "A l lah ' ın merhamet i dünyalar ı kap lamışt ı r "

(A'raf , 156) . Al lah 'a sevg i ve saygıy la , iç ten l ik le yönelmek ve

bağlanmak gereki r . Kur 'an ' ın b i ld i rd iğ i A l lah, ada le t ve merha

met sah ib id i r . Hem acıyan, hem koruyandır (Fatiha, 1-2) .

Kur 'an'a göre din in sahibi sadece Al lah' t ı r . Dolayısıyla d in

Al lah tara f ından konan, korunan i lah i ve evrensel b i r kurumdur .

Bu kurumda hüküm sahib i tekt i r ; Peygamber ler in hem görevler i

hem de büyük lük le r i d in koyucu luğundan ve koruyucu luğundan

değ i l , sadece Al lah tara f ından gönder i len d in i teb l iğ e tmeler in

den kaynaklanı r . Hiçb i r peygamber in d in koyuculuğunda Al lah ' laberaber l ik veya ortakl ık g ib i b i r yetkisi ve üstünlüğü yoktur. Di

n in b i r tek sahibi vardır : Al lah. Kur 'an' ın bu konuya i l işkin i fade

ler i çok açıkt ı r . "Gözünüzü açıp kendin ize ge l in ! An-duru d in ya l

nız ve yalnız Al lah ' ındır" (Zümer, 3 ) . "Bana, d in i yalnız Al lah 'a

özgü kı larak O'na ibadet /ku l luk e tmek emredi ld i " (Zümer, 11) .

Al lah d ışında herhangi b i r k iş i veya gücün, herhangi b i r gerekçey le A l lah ' ın yan ında söz, hüküm, etk i , şefaat, yaklaşt ı r ıcı l ık

Page 21: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 21/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 7

(2 ) Şi rk ; A r a p ç a bir ke l ime o lup, Tükçemizde or tak koşmak demekt i r . Hz.Peygamber zamanındak i muhatabı o lan Arap lar , A l l ah ' ın var l ığ ın ı kabu l e tmek

le bi r l i k te, çeşi t l i şeyler in O'nun or taklar ı o lduğunu söyler lerdi .(3) İs lam; A r a p ç a bir ke l imedi r . Türkçes i bar ış ı hak im k ı lmak demekt i r . Dinte rmino lo j i s inde "A l lah 'a tes l im o lmak" şek l inde mana ver i lmekted i r .

İmkanına sah ip kı l ınması veya düşünülmesi ş i rk , yan i A l lah 'a ortak koşmakt ı r . "Yoksa Al lah ' tan başka şefaatçı lar mı ed ind i ler? . . .

De k i : Şefa at , tüm de n A l lah ' ındı r" ( Z ü m e r , 4 3 , 4 4 ) .

Al lah 'a iman ve sevgi , A l lah ' ın yanında b i r i le r in in daha dev

reye soku lmasına bağl ı ha le ge l iyorsa Kur 'an bunu da şirk*^) b e

lirt isi sayar.

K ısacası , d in konusunda Kur 'an şu i lkeyi tar t ışmasız bir ha

kikat o larak i lan etmektedir . "Gerçek, Rabbinden gel i r . O halde

sakın kuşkuya düşen le rden o lma" (Bakara , 147) . "De k i : Sade

ce Al lah götürür hakka. Hakka götüreb i len mi i z lenmeye daha

layıkt ı r yoksa kı lavuzlanmadıkça yo lu bu lamayan mı? Pek i , ne

oluyor s ize? Nası l hüküm ver iyorsunuz?" (Yunus , 35 ) .

Din konusunun temel Kur 'ansa l bakış açısı bu o lduğu iç ind i rk i. C e n a b ı Hak dinin adını da bizzat kendisi bel i r lemiş ve bu

adın başka b i r kuvvete n ispet ed i lmesin i ön lemişt i r . Kur 'an ' ın ge

t irdiği bir l ik dininin adı İslam'dır^' ve bu adın yer ine veya yanına

başka h içb i r ke l ime ku l lanı lamaz (Al i İmra n, 19 , 85 ; Maide , 3).

4 . Al lah ' ın E lç is i Olarak Peygamber Kavramı :

Din deyince insanın akl ına ilk anda Al lah ve son ra Peygamber gelmektedir . Al lah 'a inanınca, Al lah ' ın insanı i rşat yani ay

dın la tmak i ç in peygamber göndermes ine de inanmak gereki r .

Al lah insana, iş ler in i yapması iç in genel b i lg i kaynağı o larak akı l

Page 22: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 22/117

8 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

verd i ve sonra al<lı destel<leyen özel bi lgi leri peygamberler vas ı tasıyla gönderdi . Peygamberl i l< ancak, Al lah ' ın seçt iğ i insanlara

verg id i r . A l lah ' ın bu seçmesinde ne ı rkın, ne soyun, ne de aşi re t

ve ai lenin etkisi o lur . Ku r 'an, Al lah ' ın e lçisi an lam ınd a "resul"

ve Al lah ' tan haber veren an lamında " n e b i " kel imesini kul lanır .

Bunlann bütün görevler i , A l lah ' ın gönderd iğ i emir ler i , hükümler i

o lduğu gib i insanlara bi ld i rmek ve duyurmakt ı r . Gerekt iğ inde

bunlar ın uygulamalar ın ı da gösterme görevler i vardı r .

H z. Muhammed Yüce A l lah ' ın son peygamber id i r . Kur 'an- ı

Ker im 'de Hz. Muhammed ' in iki yanı anlatı l ır . Bir incisi onun her

kes g ib i bir insan oluşudur. Her insan gib i onun da anas ı , baba

sı, çocuk la r ı vard ı . Her insan gib i pazara gider, a l ışver iş yapar,

yemek pişi r i r , d ikiş d iker, çal ı çırpı toplardı . Arkadaşları ile yan

yana oturur, beraber yer içer lerdi .

İk inc i yanı peygamber o luşu id i . Yüce Al lah ona melek Cib

ril ile valıiyc' gönder i rd i . "O, kendis ine vah iy ge len bir i nsandan

b a şka bir şey deği ld i r" (Kehf, 110) . "O da Kur 'an 'a uymakla yü

kümlü id i " (Ahkaf , 9) . Kur 'an 'a uymakta peygamber ile insanlar

arasında fark yoktur .

Hz. Peygamber ' in , A l lah ' tan emir a lmadığı ve sırf kendi fikri

ne göre hareket e t t iğ i bazı hususlarda yanı lmalar ın ı Yüce Al lah

Kur 'an- ı Ker im'de göstermiş ve düzel tmişt i r . Böylece peygam

berl ik ile Tanr ı l ık arasındaki mesafeyi insan lara an la tmak is te-

(4 ) V a h i y ; A r a p ç a bir kel imedi r . Türkçesi b i ld i rmek demekt i r . D ini bir kav ramolarak vahiy, A l lah' ın di lediği b i lg i ler i peygamber in kalbine koyması , yani b i ld i r mes i demek t i r .

Cibri l ; Vahy i , Peygamber lere get i rmek le görev l i meleğ in i smid i r . I^ ü s l ü -manlar hem Cibr i l , hem de Cebra i l o larak söy lemekted i r l e r .

Page 23: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 23/117

İ S L A M C B E R C E Ğ İ

mist i r . Bundan dolayı , hiç bir m ü s l ü m a n , Hz. Peygamber i i nsanüstü bir kutsa l l ığa yükse l tmeye koyu lmamışt ı r . Ama, ne gar ip t i r

k i şeyh ler in i , ve l i le r in i peygamberden daha yüce ve kutsa l mev-

k iye yükse l tmeyi başarmış lar , ancak Hz. Peygamberden daha

üstün bir insanın o lmaması gerekt iğ i İs lam esasına ters düşme

mek için kurnazl ık yapmışlar; ya Hz. Peygambere ek kutsal l ık lar

isnat ederek veya başka kaçamak yorumlar la f ik i r le r in i İs lam'a

göre meşru göstermeye ça l ışmış lard ı r . Bu gibi f ik i r ler uydurmave hayal i rüya ve hikayeler le hala sürdürülmektedir .

Hz. Muhammed 'den sonra peygamber göndermeye gerek

ka lmamışt ı r . Çünkü Kur 'an, hiç k imsen in sözü kar ışmadan Al

lah ' ın söz ü olarak, b ize kadar gelm işt ir . Ku r 'an, akl ı da Kur 'an

gibi bir bilgi ve hüküm kaynağı kabul etmişt i r . İk is i beraber

yardımlaşarak ça l ışacakt ı r . Ar t ık Hz. Muhammed'den sonra pey

gamberl ik davaları geçersizdir . Ama al im ve mücteh id o lma, an

layıp hüküm çıkarma devam edecekt i r .

5. Al lah' ın Buyruğu Olarak Kitap Kavramı :

Yüce Al lah' ın insana verdiğ i akl ı destekleyici o larak pey

gamber lere gönderd iğ i vahyin peygamber ler tara f ından kaydageçi r i lmiş o lması ile ki tap ortaya çıkıyor. Tar ih göster iyor ki , Hz.

Peygamberden önceki peygamber lere gönder i len vah iy b i lg i le r i

tam ve zaman ında kayda ve ki taba geçi r i lememiş, ağızdan ağı -

za ezbere nakledi le gelmişt i r . Bu sure t le peygamber le r le , din

bilginlerinin sözleri vahiy bi lgisi i le karışmıştır.

Kur 'an 'a ge l ince, Hz. Muhammed'e vah iy ge ld ikçe onu öncekendisi iy ice ezber lerdi ve sonra, kat ip lere yazdır ı rdı ve bütün

Page 24: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 24/117

10 İ S L A M C B E R Ç E Ğ İ

müslüman la r ezber lemekte yar ış ı r la rd ı . Bu, özel l ikle o dönemiçin normal idi. Çünkü okuma-yazmayı b i len ler in sayısı çok az

o lduğu iç in, Kur 'an ' ı öğ renmek, ancak ezber lemek yo luy la müm

kün o lab i l iyordu. Hz. Peygamber in b i le okur-yazar o lmadığı bi

l inmektedir .

H z. IVIuhammed son peygamber o lduğundan Kur 'an da son

vahiy ki tabıdır . Art ık bundan sonra vahiy ypktur. Yalnız bu vahyia n l a m a ve yorumlama insanlara bırakı lmışt ı r . Kendi b i lg i ler ine,

bulundukları zaman içindeki iht iyaçlarına göre onu an lama ve

ondan hüküm çıkarma haklar ı bu lunmaktadı r . Ancak bu hak,

"ben böy le yorumluyorum" d iyerek Kur 'an 'a t e r s d ü ş e n

yaklaş ımlar ı ha lka te lk in e tme hakkı doğurmaz. Şüphes iz yo

rum yapabi lmek iç in yeter l i b i lg i düzeyine u laşmış o lmak gere

kir.

Din in day ana ğı o lan vahyin ver i le rin i , kuşk usuz ve ta r t ı şma

sız bir ki tapta top layan Yarat ıc ı , bu ki tabın an laşı lması ve bu ki

tap dışında kalan hususlarda yeni i lkeler tespi t edi lebi lmesi iç in

akl ın ça l ışmasını emretmişt i r . Kur 'an buna taakku l yan i , aklı iş

le tmek demekte ve b i rçok ayet inde insanı ak l ın ı iş le tmeye çağı r

maktadır . Ancak taakkul o layını yani akı lcı l ığı Kur 'an' ı yorumlamada bü tünüy le serbest l i k o la rak a lg ı lamamal ıd ı r . Ak ı l c ı l ı k ,

b i l imsel ver i le re dayanmal ıd ı r . Kur 'an ' ın an laşı lmasına yardımcı

b ir yön tem o lması gerekt iğ i göz den kaçı r ı lm am al ıd ır .

İ lg inç noktalardan bir i de şudur ki, insanı defalarca akl ını

ku l lanmaya çağı ran Kur 'an 'da akı l , cevher o larak i fade edi lme

mişt i r . Başka bir deyiş le Kur 'an 'da akı l ke l ime o larak geçmez.Bunun yer ine akim f i i l hal inde türevler i kul lanı l ı r . Bunun bize ver-

Page 25: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 25/117

İ S L A M G E R C E S İ 11

mek istediğ i ibret açıkt ı r : Öneml i o lan, işlet i len akıldır. İşlet i lmeyen veya çeşi t l i oyunlar, a ldatmalar la ipotek al t ına sokulan bir

akı l Kur 'an' ın anladığı manada akı l deği ld i r . Kur 'an' ın b i rçok aye

ti, "umu lu r ki akleders in iz , ak ledebi l i rs in iz d iye" şekl inde b i tmek

tedir . Kainatın ve imanın sır lan akl ın iş let i lmesiyle çözülebi lecek

t i r . Akl ın iş let i lmemesi hal inde, insanın Al lah' ın kudret in i fark

etmesinden deği l sadece şuursuz bir şeki lde i fade etmesinden

bahsedi lebi l i r . Oysaki Kur 'an, hayatın da ö lümün de beyy ineüzer ine oturmasını ist iyor (Enfa l , 42) . Kur 'an 'da 19 yerde ya l ın

halde, b i rçok yerde de tü revler iy le geçen beyyine, akı l ve id ra

kin iş let i lmesiyle e lde edi len kanıt demekt i r . O halde, Kur 'an' ın

imanı beyyine üzer ine o turan, yan i akı lla kucaklaş an bir imandır .

Akı la sı r t dönen iman Kur 'an 'dan onay a lamaz.

Akl ın böyles ine merkezi bir ro le sahip kı l ınması b izi şu sonucu kabule götürür. Kur 'an din in in temel kaynağı, insanl ık d ü n

yasına ge l iş i bakımından vahye, an laşı lması açısından akla da

y a n a n bir ki tapt ı r . Bunun iç ind i r ki K u r ' a n , v a h y i , insanlık

dünyasına in iş inden i t ibaren i l im olarak a n m a k t a d ı r (Bakara ,

145; Ra 'd , 37) . Demek o luyor ki, dinin i lahi dayanakları da in

sanl ık dünyasına in iş ten sonra doğrudan doğruya i l im konusu

olmaktadır . 'Bize yarar l ı o lmaları iç in akl ın iş ler l ik a lanı iç ine çe

ki lmesi gerekir .

K ısacası , işe yarayan bir d in iç in, işlet i len bir akl ın zorunlu

o lduğu , Kur 'an' ın temel kabul ler i arasındadır .

a. Vahyin ver i ler in i toplayan ki tap, temel ahlaki prensipler in

de kaynağıdır . Tevrat ' ta bu prensip lere On Emir denir . Bu OnEmir şöyle sı ra lanmaktadı r :

Page 26: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 26/117

12 İ S L A M C B E R C E Ğ İ

(1) Ya ln ız A l lah 'a tapacaksın .(2) A l lah ' ın adın ı boş yere ağzına a lmayacaksın .

(3 ) Cumar tes i gününü ku t layacaksın .

(4 ) Anana, babana hürmet edeceks in ki, ömrün uzun ol

sun .

(5 ) İnsan ö ldürmeyeceks in .

(6 ) Z ina e tmeyeceks in .(7) Hı rs ız lı k e tmeye ceks in , ça lmaya caks ın .

(8) Ya lan yere şah i t l i k e tmeyeceksin .

(9 ) Komşunun kar ıs ına göz d ikmeyeceks in .

(10) Başk asın ın ma l ına , se rve t ine göz koy m aya cak sın .

Burada z ikred i len On Em r in madde le r i Yahud i ve Hır ist iyan

dininin en açık ve bel l i i lkeleridir.

b. Kur 'an- ı Ker im'de bu i lke ler in karşı l ık lar ından olan buy

ruklar İsra Sures ind e şöylec e sı ra lanıyor ( İsra, 22-37) .

(1) A l lah ' tan başkasını Tanr ı yapma, O'ndan başkasına

t a p m a .

(2) Anana, babana iyi l ikte bulun ve iyi davran .(3) Akrabaya, yoksu la , yo lda ka lana hakkın ı ver.

(4) Harcamalar ında or ta yo lu tu t , saçıp savurma.

(5) Geçim kaygısı , yoksu l luk korkusuyla çocuklar ın ı ö ldür

me.

(6 ) Z inaya yak laşma! Çünkü o iğrenç bir iştir.

(7) A l lah ' ın say gın kı ld ığ ı cana kıym a, onu ö ldü rm e.(8) Yet imin mal ına, iy i l i k d ışında yaklaşma.

Page 27: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 27/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 13

(9) Verdiğ in sözü yer ine get i r .(10) Ölçü ve tar t ıda h i le yap m a.

(11) Hakkında kesin b i lg in o lmayan şeye uyma.

(12) Yeryüzünde böbür lenerek yürüme.

Kur 'an- ı Ker im başka bir ayet le toplu olarak şu genel i lkeler i

b i ld i rmekte ve bunlar ı "iyi insan" ın sı fa t lar ı o larak göstermekte

dir.

c. İyi insan :

- A l lah 'a , ah i re t gününe, meleklere , k i tap lara . Peygamber le

re inanır.

- Akrabaya, yet imlere, yoksu l lara , yo lda ka lmış o lana, m u h

taç la ra , özgür lüğe kavuşma çabasında o lan la ra ma l ı seve seve

verir.

- Namazı kı lar , zekatı ver i r , verdiğ i sözünü tutar, zorda, dar

da ve savaş an ında sabreder .

İşte bunlar, sözü ile işi doğru olanlardır , işte saygın ve say

gıl ı olanlar bunlardır (Bakara , 177) .

Semavi d in ler arasındaki inanç ve amelle i lgi l i ortak i lkeler

sı r f bun lar o lmayıp daha da çoğal t ı labi l i r . Ancak bunlar en ge

nel ler i o lduğundan bu kadar ın ı vermekle yet inmek is t iyoruz.

"Tevhid din inde hiçbir boyutta ik i ve iki l ik yoktur" i lkesinin di

n in kaynağı konusundaki i fadesi şu olmaktadı r : Din in kaynağıda tekt i r . Bu tek o lan kaynağa çeşi t l i boyut larda açık lamalar , yo-

Page 28: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 28/117

14 İ SL AM GERCEtSI

rumlar get i ren l̂ işi ve l^uvvetlerin birden çol< olması anılan temeli l l<eyi değişt irmez. Bunun içindir W \, temel kaynağı açık layan

"sünnet"<5) ve diğer b i l im sel ve f ik irsel faal iyet ler ka yn ak ta

tekl ik i lkesin i zed eley ec ek ve Al lah' ın ya nın a bir tür yed ek din

koyucular ı i lave ed i ld iğ i iz len imin i verecek b iç imde a lg ı lanamaz.

Yani İs lam Dinin in temel kaynak ki tabı sadece Kur 'an-ı Ker imdir .

Hiçb i r söz O'nun dengi o lamaz. O, A l lah ' ın sözüdür . Sünnet

Kur 'an 'a muhal i f o lmaz.

Bu tesp i t in , y ine Kur 'an ' ın beyanlar ıy la b iz i götürdüğü temel

kabul şudur: Din adına hüküm ve söz yetkisi yalnız Al lah ' ındır .

Al lah , mesaj lar ın ı insan l ığa vah iy yo luy la "kuşkusuz, çe l işmesiz,

açık, kesin, ayrınt ı l ı " b i r k i tap hal inde göndermişt i r . Bu ki tap

Kur'an'dır.

Dinin içer iğ in i , çerçevesini Kur 'an çizer. Bunun dışında hü

küm kaynağı aramak a ldanış, kabul lenmekse ş i rk t i r , yan i A l lah 'a

d in koyma konusunda or tak koşmakt ı r . Kur 'an ' ın teb l iğc is i o lan

Hz. Peygamber bu ana kaynağın d ışında d in adına h içb i r şey

söy lemez ve söy lememiş t i r . Onun yap t ığ ı , ana kaynağın zaman

üstü buyruklar ına aç ık lama ge t irme k ve o buyruklar ı can lı örnekler le insan hayat ına kazandırmakt ı r . O ha lde, Hz. Peygamber 'e

isnat edi len bi r söz veya f i i l , Kur 'an'daki buyruklar la çel iş i rse o

söz veya f i i l in Hz. Peygamber 'e isnadı kabul ed i lemez. Bunun

aksini söylemek, Al lah dışında din sahibi ve koyucusu icat et

mek olur ki , bunun Kur 'an'daki adı şi rkt i r .

(5 ) S ü n n e t ; Arapça b i r ke l imed i r . D in te rmino lo j i s inde Hz . Peygamberden r i vaye t ed i le rek ge len söz le r ine ve davran ış la r ına Sünnet den i lm iş t ir .

Page 29: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 29/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 15

Dini , tel< l<aynağın dışındal<i l<aynal<lara dayandırmal< ve bul<aynaklara kaçın ı lmaz dayanaklar unvanı vermek Kur 'an 'a göre,

d in i parça layarak alt kutsal ki taplara ayırmaktır . Kur 'an bunu şi r

kin a ldat ıcı ve oyalayıcı oyunlarından bir i sayar. Mü m i n u n S u r e

si 51-54 ayetleri bu konuyu ürpert ic i bir i fadeyle dikkat lere sun

maktadır . " İşte sizin bu ümmet in iz bir tek ümmett i r ve ben de

siz in rabb in iz im; o halde benden korkun. Fakat onlar iş ler in i ara

lar ında parçalayıp çeşi t l i k i taplara ayırdı lar . Tüm hizip ler yalnız

kendi e l ler indekiyle sevin ip övünmektedir ler . Art ık sen onları bir

süreye kadar kendi gaf let ler i iç inde bırak".

Son hüküm kaynağının vahyin k i tabı o larak be l i r lenmesin in

en hayat i sonucu, d indeki he la l ve ha ram hükmünün Ku r ' an

ayet ler i dışında bir metne dayandır ı lmaması gerçeğid i r . Buna,tahr im (haramlaşt ı rma) yetkisin in Al lah ' ın tekel inde oluşu diyo

ruz.

Kur 'an , tahr im yetkisin i , Hz. peygamber de dahi l h içbir insa

na vermemişt i r . B izzat Peygamber 'e şöyle deniyor : "Ey pey

gamber, Al lah ' ın sana helal kı ldığı şey i , eşler in in hoşnut luğunu

isteyerek neden haramlaşt ı r ıyorsun?" ( T a h r i m , 1).

Birçok ayet , haram laşt ı rma yetk is in in insan tara f ından ku l

lanı lmas ını Al lah 'a i ft ira etm ek, yalan isnat etm ek olarak ni te

lendir iyor ve şiddet le e leşt i r iyor. Bazı örnekler verel im: "Yalan

düzerek Al lah'a i f t i ra etmek iç in, di l ler in izin uydurma ni te lendir-

meler iy le "şu helaldir, şu da haramdı r " demeyin . Ya lan düzerekAl lah'a i f t i ra edenler kurtu lamazlar" (Nah I , 116) .

Page 30: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 30/117

16 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

"D e ki: "Ne oldu size de Al lah' ın size r ızık o larak indird iğ işey le rden bir haram yapt ın ız bir de helal? De ki ; 'Al lah mı size

izin verdi yoksa Al lah'a i f t i ra mı ediyorsunuz?" (Yunus , 59 ) . "Al

lah size Kitab'ı ayrıntı l ı bir biç imde ind i rmişken, A l lah ' ın d ışında

bi r hakem mi a rayay ım?" (En 'am , 114 ). "Zord a ka l ış ın ız d ışın da

üzer in ize haram kı ldığını b izzat kendisi s ize ayrınt ı l ı bir b i ç imde

açıklamışt ı r . Birçoklan, i l imsiz bir biç imde, kendi keyi f le r ine uya

rak insanları şaşır t ıyor lar . Hiç kuşkusuz sen in rabb in sın ı r tanımaz azgınları çok iy i b i lmektedir" (En 'am, 119) .

6 . Ahi re t Kavramı :

İnsanın kendisin i en çok meşgu l eden düşünce , va r l ığ ın ın

devam e tmes id i r . Çünkü var o lmas ından çok m e m n u n d u r ; on

dan çok haz ve huzur duymaktad ı r . Onu kaybe tmek i s tememek

tedir . Fakat kesin olarak görüyor ve bi l iyor k i , dünyalara değiş

m e ye ce ğ i bu var l ığının sonu vardır ve ölüm mut laka ge lecekt i r .

O halde bu var l ık e l inden gi t t ikten sonra ne olacaktı r?

İşte insanı en çok ürküten ve ürper ten soru budur . İnsan

buna cevap bu lmaya ça l ışmış ve ö ldükten sonra yaşamaya baş

ka bir şeki lde devam edeceğine kanaat get i rmişt i r . En i lkel dinlerde bu inanca rast landığı g ib i en mükemmel d in le rde de bu

nun yer i bu lunmaktadı r . Çünkü insanoğlunun prob lemid i r .

Yahudi l ik ve Hır ist iyanl ıkta ölüm sonrası hayat iç in açık ve

bell i bir f ik i r yoksa da inanç bu lunmaktadı r . Bu hususu en açık

bir şeki lde ortaya koyan Kur 'an-ı Ker im'di r . Ateist düşünce insa

nı yalnız bu dünyada ele al ı r , ö lünce bırakır . Semavi Dinler iseinsanı hem bu dünyada, hem ö ldükten sonrak i dünyada ele alır

Page 31: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 31/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 17

ve her iki dünyada mut lu o lmasının yo l larmı göster i r . İs lam Dininin bi ldirdiği "ahiret" i nsan ın sadece ö lümünden sonrak i yaşa

mını değ i l , öze l l ik le ö lümden önceki yan i Dünya yaşamında da

onun b i reyse l ve toplumsal i l işki lerdeki n izam ve i n t i zama uyu

munu sağ lamak ta rol oynayan öneml i bir kavram o la rak da de

ğer kazanmaktad ı r .

Ahiret i inkar edenlere karşı Kur 'an' ın get i rd iğ i ak l i , i lmi del i l ler çoktur. Ahiret i inkar etmenin en bel i rg in sebepler inden b i r i

ah lak i ve sosya ld i r . Bunlar , dünyada yapt ık lar ından sorumlu tu

tu lup hesap görmek is temeyenlerd i r .

7 . Semav i D in le r in Temel Te lk in le r i :

Kur 'an ' ın an la t t ığ ına göre tüm i lahi d in ler in özel adı İs

l am'd ı r . Ancak ta r ih te , Yahud i le r kend i le r ine peygamber le r legönder i len vahyi kendi ler ine has sayarak Yahudi l ik , Hı r is t iyan lar

da Hz. İsa'nın getirdiği i lahi bi ldir i lere Hz. İsa 'n ın Yunanca o lan

adına isnat ederek Hır ist iyanl ık demişlerdi r .

Bunun iç in İs lam'a Muhammedi l ik demek i lmen de d inen de

hiç doğru deği ld i r . İslam adını Yüce Al lah Kur 'an 'da seçmiş ve

koymuştur . Kur 'an- ı Ker im bu düze l tmey i de yapmış, teb l iğ e t t iğ id in in bir u lusa veya şahsa ait o lmadığ ın ı , sadece A l lah 'a ait ol

duğunu İs lam ke l imesi ile pekişt i rmişt i r ve bütün insanlar ı eş i t

o larak Al lah' ın d in ine yani İs lam'a çağırmaktadır .

Kaynağı aynı o lmasından ötürü bu üç d in a ras ında teme lde

devam eden or tak i lke ler bu lunduğu g ib i değ işen hükümler de

vardı r . Değişmeyen or tak i lke ler evrensel ve ezel i i lkeler o lup,zaman aş ımına uğramazla r .

Page 32: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 32/117

18 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

İ lahi ve semavi d in le rde temel i lke Al lah 'a inanmakt ı r . Yahudi ler , Al lah ' ın kendi ler in i en üstün ulus yarat t ığına inanır lar ;

böylece, kendi ler i A l lah ' ın her mi l le t i eş i t derecede yaratmış ol

duğuna ters düşer ler . Hı r is t iyan lar ise daha i ler i g iderek Al lah' ın

oğlu olarak İsa 'ya Tanrı d iye inanır ve ibadet ler in i , dualarını

İsa 'ya yapar lar . Bu suret le Al lah ile insan arasına aracı koymuş

olarak tevh id inancın ı gö lge ler ler .

"Düşünesin iz d iye s ize Kur 'an ' ı ve ayetleri indir iyor, anlat ı

yo ruz" (Yusuf , 2).

Kur 'an , d ü ş ü n m e ve akl ı ku l lanma, akı l e tme hususunda

akı l kel imesini , faal iyet , eylem ve ça l ışma ha l inde 51 defa ku l

l anmak la ak l ı ça l ı ş t ı rmanın önemin i be l i r tmekted i r . Kur 'an ' ın

aye t le r in in düşünü lmez bir dogma ( i t i ka t ) o lduğunu söy lemekçok yanl ışt ı r .

Kur ' an , i lme ve bi lg iye önem vererek, teb l iğ in en iyi b iç imde

gerçekleşeceğin i be l i r t i r .

"Sözler i d in ley ip karşı laşt ı rarak, en güze l ine uyanlar ı müjde

le ! İşte onlar, Al lah ' ın doğru yola i let t iğ i k imselerdir ve işte akıl

sah ip ler i on lard ı r " (Zümer, 18) .

Kur 'an , zanna, tahmine , haya le uymayı ye rmiş ve i l im dışı

görmüştür . Kur 'an, i lmin duyu lar la ve akı l la e lde edi lebi leceği

esasın ı koymuştur . Duyular la ve akıl la elde edi len bi lgi lere da

yanmayan la r ı ve on la r üzer inde düşünmeyen le r i de dava rdan

aşağı saym ışt ır .

"Hakkında i lm in (kes in b i lg i ) o lmayan şeye uyma; çünkü kulak, göz ve gön lün heps i bundan sorumludur " ( İsra, 36 ) .

Page 33: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 33/117

İ S L A M GERÇElSi 19

"Kalp ler i o lup an lamayanlar , gözler i o lup görmeyenler , kulakları o lup iş i tmeyenler davar lar g ib id i r ler . Belki daha da şaş

kındır lar. İşte gaflette olanlar bunlardır" (A'raf, 179).

'Söyle bi lenler i le b i lmeyenler h iç eşi t o lur mü?" (Zümer, 9 ) .

"Onlar ın i lmi yoktur . Ancak zanna uyar lar . Oysa zan, gerçe

ğ i e lde e tmede b i r fayda sağ lamaz" (Necm, 28 ) . Bundan son ra

tebl iğ yapacak, d in i anlatacak kimsenin ni te l ik ler in i b i ld i rmekte

dir . Bu ni te l ik ler i haiz o lmayan kimsenin dine davet etmesi , baş

kasına d in i öğre tme ye ka lkmas ı Kur 'an 'a aykır ı ve ters düşer .

"Rabbin in yo luna h ikmet le , güze l sözle davet e t ve en güzel

yöntemle on lar la tar t ış" (NahI , 125) .

Hikmet mant ık l ı , tutar l ı , ince anlamlı b i lg i ve anlayışa denir .

Bunun iç in h ikmet , üç i lmi iç ine al ı r . Felsefe, Kelam ve Man

tık. Zi ra insanın, bu üç b i l im da l ın ı b i ld iğ i ve özümsediğ i zaman,

konuşması h ikmet o lu r .

KIŞ IMIN

İSLAM DİNİ

8 . H z . P e y g a m b e r D ö n e m i :

a . Hz . Peygamber ' in Hi tap Et t iğ i Toplumun Yapıs ı :

H z. Muhammed , 570 y ı l ı nda Mekke 'de doğdu . Doğmadan

önce, babası Abdul lah ve a l t ı yaşında iken de annesi Amine ö l

dü (576) . Böylece anne babadan yet im ka ld ı . Dedes i Abdü lmut -

ta l ib onu yanına ald ı . Dedesi 579 da ö lünce, bakımını amcası

Ebu Tal ib üst lend i . Dokuz yaşından sonra amcalar ı i le Sur iye 'ye

ve Yemen'e g iden t icaret kervan lar ına kat ı ld ı . Sonra lar ı t icaretkervanlarını yönett iğ i Hat ice i le evlendi . Bu esnada kendisi 25,

Page 34: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 34/117

20 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

Hat ice ise 28 yaşında id i . l \ / laamaf ih Hz. Hat ice 'n in evlendiğinde40 yaşında olduğuna dair r ivayet ler de vardır .

Mekke top lumu ve Araplar puta tapardı . Hz. Peygamber ,

çevresindeki d in i görüş ve uygulamalar la i lg i lenmedi ve onlara

da kat ı lmadı . Böylece kı rk yaşına ge ld i . Bu sı rada. Yüce Al lah

ona C ib r i l me lek le vahye tmeye baş lad ı . Hz. M u h a m m e d ' i n va

hiyden önceki durumunu Kur 'an şöyle an la t ıyor :

"Rabbin , sen i öksüz bu lup bar ındı rmadı mı?

"Seni şaşı rmış b i r durumda bu lup yo l göstermedi mi?

"Sen i geç im zor luğu i ç inde bu lup zeng in leş t i rmed i mi?"

(Du ha , 6 -8 ) .

"Sen , daha önce bir k i tap okum uş ve onu sağ el in le de yaz

mış deği ld in" (Ankebut , 48) .

" İş te böylece sana da b u y r u ğ u m u zd a n bir ruh vahyet t ik .

Sen ki tap nedir , iman nedir b i lmezdin. Fakat, b iz, o ruhu, kul lar ı

mızdan d i led iğ imize doğru yo lu gösteren bir ış ık yapt ık . Kuşku

suz, sen dosdoğru yo lu göste receks in " (Şura , 52) .

Putperest Araplar, Al lah 'a, Al lah ' ın bir o lduğuna ve Kainatı

yarat t ığ ına inan ıyor lard ı . Kur 'an bunu şöyle açık l ıyor :

"On lara "G ökler i ve yeri k im yarat t ı , güne şi ve ayı hükmü a l

t ında tu tan k im di r?" d iye sorars an, m ut laka "Al lah ' tı r" d iyecekler .

Öyleyse n iç in (bu inançlar ından) döndürü lüyor lar?" (Ankebut ,

61).

O günkü Mekke top lumunun ve Arapların müşr ik d iye ni telendir i lmeler i işte bundandır . Çünkü, Al lah ' ın var l ığını i t i raf et t ik-

Page 35: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 35/117

İ SLAM GERÇECSi 21

ten sonra, tutup Al lah i le kendi aralarına aracı lar koyarak, onlarla A l lah 'a yaklaşmak ve u laşmak is ted i ler ve bundan do layı A l

lah ' tan başkasına tapanlar sayı ldı lar , Al lah 'a ortak koşmuş o ldu

la r (Zümer , 3 ) .

İşte onlar Al lah ' ın b i r ve yarat ıcı o lduğunu söylemiş ama,

sonra aracı ve şefaatçi lara gid ip, Al lah ' tan isteyeceğini onlardan

isteyerek, f i i len bu inancı lekelemiş ve ondan vazgeçmiş duruma düşmüşlerdir . Yani yedek i lahl ı b i r d in icat etmişlerdi r . Şirk,

yedek i lahlı bir dindir.

b. Kur'an' ın Tebl iğ Yöntemi :Kur 'an , bir öğret im ve eği t im ki tabı o larak tebl iğe başl ıyor ve

okumaya, öğrenmeye, öğre tmeye çok değer ve r i yo r . Za ten teb

l iğ, başkasına bi lg i u laşt ı rmak ve onunla i let iş im kurmaktır . Bunun i lk adımı o larak okumayı, ik inci adımı da ne zaman ve nası l

okumanın uygun düşeceğin i önermek o luyor . O ha lde:

" Ok u ! Yap ışandan insan ı ya ra tan , ka lemle öğre ten T ann 'n ın

ad ına oku ! " (Alak, 1-4) .

"Gecenin herhangi b i r zamanında, yar ıs ından önce, yar ıs ın

d a , yar ısından sonra ka lk, Kur 'an ' ı dura dura an layarak oku! Ko

layına nası l ge l iyorsa , öy le ve o kadar ok u!" (Müzzemmil , 1 -8 ) .

Kur 'an ' ın teb l iğ e tme, b i lg i aktarma yöntemin in başlangıcı ,

okumak ve okumayı önermekt i r . Çünkü, insan önce okur , sonra

düşünür ve böylece gerçeğe ve doğruya u laşı r .

Üçüncü yön temi , insan ın okuduğunu, öğrend iğ in i düşünmeye yöne l tmes id i r . Okuyup düşünmed ik ten sonra , okumanın b i r

Page 36: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 36/117

22 İ SL AM GERÇEĞİ

faydası o lmaz. Düşünmek, okuduk la r ın ı ta r tmak, değer lend i r mek ve bi ld ikler i iç inde en sağlamını bulup almaktır .

"K i tab ı okuyup duruyorsunuz; ha la düşünmeyecek mis in iz "

(Bakara , 44 ) .

Kur 'an genel i l ke ler ve hükümler koymuş ve bunlar ın d ışında ka

lan konular ı şu üç esasa göre hükme bağlamak üzere insana bı

rakmıştır.

- Kur 'an' ın i lkeler in in ve hükümler in in fe lsefesi ve ruhuna,

- Akı l i lkeler in in ve akl i çabaların amaçlarına,

- Hakkında hüküm koymak is tenen konunun b i l imsel o larak

iy i ince lenmesi ve araşt ı r ı lmasına.

Ası l i lke, Kur 'an' ın her ayet i ve kel imesi her b i r toplumda uy

gu lan ıyor veya uygu lanamıyor d iye , Kur 'an hükümsüz ka lmış

anlamına a l ınmamal ıd ı r . Çünkü Kur 'an b i r top lum ve b i r zaman

iç in o lmayıp, her zaman ve bütün top lumlar iç ind i r . B i r zaman,

uygulanamayan b i r ayet , başka b i r zaman ve başka b i r yerde

uygulanma imkanı bu lab i l i r ; ozamanda ve o rada uygu lanmas ı

için vardır . Kur 'an' ın b i r evrensel özel l iğ i de budur.

Burada öneml i b i r sorun şudur : Kur 'an- ı Ker imi insanlar na

s ı l an layacak la rd ı r? Bu raya kada r değ ind iğ im iz aye t l e rden ,

Kur 'an ' ın an laşı lmak üzere ind i r i ld iğ i sonucu çıkmaktadı r . O hal

de bütün müslümanlar bu yüce Ki tabı an lamaya ça l ışmal ıd ı r la r .

Herkes kendi b i lg i düzeyine göre an layabi l i r . Ancak k iş i sadece

kendi anladığı i le yet inmemel id i r . Bi lmel id i r k i kendisinden dahaiyi anlayanlar o labi l i r .

Page 37: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 37/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 23

Ayet ler i tek tek değ i l , bir bütün o larak an lamak gereki r .Kur 'an-ı Ker im bir bütündür . Bütün lüğün or tadan ka ld ı r ı l ıp ayet

ler in b i rb i r inden bağımsız o larak açık lanması yan l ış sonuçlara

götürür . Cenabı Hak kendi K i tabın ı , ha lk arasında meşhur o ldu

ğu üzere, 6236 ayet o larak ind i rd iğ ine göre, insan lar ın bütün bu

ayet ler in hepsin i gözönüne get i rerek an lamaya ça l ışması gere

kir.

An lamak i ç in Kur 'an- ı Ker imi okumak gerek i r . Okumadan,

an laşı lmayacağı açıkt ı r . Her müslüman Kur 'an- ı Ker imi an laya

rak okumaya ça l ışma l ıd ı r . Okumak i ç in bir şar t yok tu r . Okumak

iç in, bazı fakih ler in yani a l imler in yaptığı gibi , bazı şart lar i ler i

sürmek doğru deği ld i r . Onlar ın böyle sözler i sebebiy le müslü-

manlar Kur 'an ' ı ra fa ka ld ı rd ı . Kur 'an 'a dokunmamak iç in güze l

süslü kı l ı f lar, keseler yap t ı , bir muska g ib i onu duva ra ast ı , eler işmez do lap larda sakladı . Bu suret le Kur 'an tu tu lmaz, doku

nulmaz ve nihayet okunmaz hale get i r i ld i . Bazı lar ı Kur 'an' ın oku

nabi lmesi iç in abdest a l ıp kıb leye dönüp d iz çökerek rah leye ko

narak okunmasın ı en büyük sayg ı ve ibadet saydı lar . Manasını

an laman ın en büyük ibadet o lduğunu söylemedi ler , an laşı lma

yaca ğını i lan e tt ile r. Bu suret le Kur 'an, b iz im kafa lar ımıza m ua m

mal ı , anlaşı lmaz, er iş i lmez bir ki tap adı olarak nakşedi ld i . Onu

an lamak değ i l , an lamadan söz le r in i söy lemek en iyi m ü s l ü m a n -

l ık inancı sayı ld ı . Sadece ö len lere okumak üzere mezar k i tabı

yapı ld ı . Sipar iş hat imlerden başlayıp hazı r hat imlere kadar iş

azı t ı ldı . Nası l k i , e lb isesi o lmayan konfeksiyoncuya g ider , hazı r

d ik i lm iş b ir e lb ise a l ı rsa, ö lüsü o lan vey a geç m iş ö lü ler ine sev ap

göndermek i s teyen k imse, imama, müezz ine , ha f ıza g ider , o,daha önce okumuş o lduğu ha l imin i bu adama sa ta r , o da alır

Page 38: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 38/117

24 İ SL AM GERÇEĞİ

ölüsl jne gönder i r . İş te Kur 'an 'a böyle muamele ed i ld i . Böylecebi l imsel ink işafm önüne geçi ld i . Bu yan l ış ha len süregelmekte

dir.

c . Hz . Peygamber ' in Tebl iğ Hayat ı :H z. Muhammed' in put lara h iç yaklaşmadığı ve içk i b i le iç

mediğ i kesin o larak b i l inmekted i r . O, top lumun kötü durumunu

b e ğ e n m i yo r d u .

H z. Muhammed Hi ra Dağı 'na çeki l i r ve orada günlerce ya

şard ı . İşte kırk yaşına bastığı yı lda kendisine Cibr i l melek geldi

ve ona Al lah ' tan vah iy o larak "Oku" d iye başlayan sureyi get i rd i .

H z. Muhammed' in böyle b i r umudu ve düşüncesi o lmadığı iç in

çok korktu ve şaş ı rd ı .

Hz. Peygamber koşa koşa evine ge ld i ve eşi Hat ice 'ye "be

n i ör t , korkudan t i t r iyorum" ded i . Hz. Muhammed ' in ko rkusu b i raz yat ışıp gid ince ve kendine gel ince, Cibr i l b i r emir (vahiy) da

ha get i r iyor.

"Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar, Rabbini yücel t , g iysi ler in i

temiz le , kötü şeyler i te rk e t , daha çoğunu a lma n iyet iy le verme,

Rabbin iç in dayanıkl ı o l " (Müddessir , 1-7) .

Yüce Al lah, ona böylece i lk uyar ı yapma emr in i vermişt i .Bunu en yakın arkadaşlar ına, dost lar ına an la t ıyordu. B i r süre

böyle b i reyse l teb l iğe devam et t ik ten sonra. Yüce Al lah açıkça

uyar ıya başlaması emr in i verd i .

"En yakın aşi re t in i uyar , sana uyan mümin lere kanat lar ın ı

ye r " (Şuara , 214) .

Bunun üzer ine Hz. Peygamber bi r z iyafet hazır l ıyor. Kureyşkabi les inden kı rk kadar k iş iy i yemeğe çağı r ıyor , yemeği yed ik-

Page 39: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 39/117

İ SL AM GERÇEĞİ 25

ten sonra, onlara kendi peygamberl iğ in i açıkl ıyor ve onları Allah 'a i taata çağır ıyor. Bunun üzer ine Ebu Leheb, "Bunun için mi

bizi buraya çağırdın, yok olasın" d iyerek gid iyor ve halk da dağı

lıyor.

H z. Peygamber , ge len vah iy le r i an la tmaya devam ed iyor .

Kabul edenler çok az o larak çoğal ıyor ve çoğald ıkça da Ku-

reyş ' in mümin lere zu lmü ve işkencesi ar t ıyor . Kureyş, Kur 'an ' ın

get i rd iğ i üç büyük davaya karşı ç ık ıyordu:

- Al lah ' ın b i r l iğ ine; put lar ın, aracı lar ın, şefaatçi ler in red edi l

mes ine ,

- Ahiret in var l ığına,

- Hz. Muhammed ' in peygamber l iğ ine .

Bunların dışında Kur 'an' ın get i rd iğ i ahlak, toplumsal davra

nış ve hayat düzeni de vard ı . Hem bunlar ı hem de ha lka ve köle lere toplumsal ve hukuki eşi t haklar get i rmesini de tanımak is

temiyor lardı .

Hz. Peygamber Kabe'ye sık sık g id iyor, ibadet ediyor ve ya

nındaki lere iş i t t i recek sesle Kur 'an okuyordu. Onun teb l iğ yönte

m i, karşı laşt ığ ı ve konuştuğu k imselere Kur 'an okumakt ı . Ancak,

herkese uygun düşecek ayet ve sure ler i okumaya d ikkat ederd i .

Onun bu teb l iğ yöntemi çok e tk i l i o luyordu. İnanmamaya n iyet l i

ve kararl ı olanlar da Kur'an'ı beğeniyorlardı ve onu gizl i gizl i d in

l iyorlardı.

İş te Hz. Peygamber in teb l iğ yöntemi ve s is temi , böyle id i .

Misaf i r putperest lere Hz. Peygamber in , insan l ık o larak davranışı

hakka ve adale te dayanıyordu. Savaş dışında, putperest ler in

bütün haklar ı korunuyordu. Hz. Peygamber in hayat ı , nezaket vedisip l inden ibaret t i . Nezaket i d isip l ine, d isip l in i nezakete feda et-

Page 40: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 40/117

26 İ SL AM GERÇEĞİ

me z d i . İs lam, nezaket ve dis ipl inden ibarett i r . Buradak i nezaket ve disip l in, hem f iz ik i -bedeni , hem zihni-akl i d isip l indir .

9 . H z . P e y g a m b e r S o n r a s ı :

a . Mezhep le r Önces i Dönem :

- Toplumsal Gel işmeler in Uygulamaya Etk i ler i :Toplumsal e tk i leş im, top lumsal kanunun gereğ id i r . B i r top

lum büyüdükçe ih t iyaçlan ar tar . Kur 'an- ı Ker im, genel hükümler

ve i lke ler get i rmişt i r . Hz. Peygamber in ö lümü i le Kur 'an tamam

lanmış ve vah iy kesi lmişt i r . Yüce Al lah, Kur 'an 'da, peygamber l i

ğ in ve onunla bi r l ikte vahyin bi t t iğ in i b i ld i rmişt i r . Müslümanlar,

Arap Yar ımadası 'ndan, Sur iye 'ye, Mısı r 'a , i ran 'a ve Türk is tan 'a

kadar çok kısa b i r zamanda yayı lmalar ı i le Helen, B izans, İ ran

ve Türk kültür ve gelenekleri i le karşı laştı lar ve karıştı lar. Değişik

ırk ve dindeki bu insanlann bir kısmı İslam'a girdi , bir kısmı girmedi ve bi r kısmı da İslam devlet inde mevki e lde etmek iç in za

h i ren müslüman gözüktü. Her b i r grubun ayr ı sorunu vard ı . O n

la ra cevap vermek gerek iyo rdu .

Yeni müslüman o lan lar ın ik i tü r lü sorunu vard ı . Arapça bil

miyor lardı ve öğrendikler i İs lam dini i le kendi d in ler i arasında çe

l işk i le r bu lunduğu iç in on lar ı çözmek gerekiyordu. Müslümanla

ra çok işdüşüyordu . Hem Arapça 'y ı , hem de d in i öğre tmek.

T o p l u m s a l vehukuk i so run la r ı çözmede a l im le r in f i k i r le r ine

muhtaç id i ler . Bunun için bütün güçler in i i lmi çal ışmaya verdi ler

ve yen i top lumun sorun lar ın ı çözmeye özen gösterd i le r . Böylece

İs lam medeniyet in in temel in i a tmış o ldu lar .

- S iyasa l Ge l işme le r :

Hz. Peygamber in ö lümünden hemen sonra , cenazes i dahakalkmadan müslümanlar arasında s iyasi çekişmeler , k imin hal i -

Page 41: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 41/117

İ SLAM GERÇECSi 27

fe yan i , müslümanlar ın başı o lacağı noktasında or taya çık t ı .Tar ih te nerede insan top lu luğu varsa, orada ik t idar mücadelesi

bu lunur . Müslümanlar da bu mücadeleyi , Hz. Peygamber in ölü

münden sonra başla t t ı la r ve tar ih boyunca da İs lami esaslara

sağlamca otur tu lamadan a i le ve kab i le kavgası ha l inde süregel

di. Kim daha fazla f iz ik i güce sahipse, o başa geçt i ve ikt idar o l

du . Bu saf ve ar ı gönül lü müslümanın zor an layabi leceği b i r du

rumdur.

Kur ' an , müs lüman la ra , a ra la r ındak i i ş l e r i nde dan ışmaya

emir verdiğ i halde, si lahla gel ip idareyi e le a lmakta bi r sakınca

görmeyen le r o lmuştu .

Kur'an'daki şura yani danışma emri , Şi i ler in " imam"ın

yani müslümanların l iderinin vasiyet i le tayini gerekir inan

cını red etmektedir . Bu emir karşısında, adaylar arasında enmünasip görü len lerden b i r i o lmasına rağmen, Ş i i le r in Hz. Pey

gamberin Al i 'y i imam tayin et t iğ in i iddia etmeler i doğru deği ld i r .

- Fet ih ler ve Yeni Kül tür ler le Temaslar :

Müslümanlar çok kısa b i r zamanda İs tanbul sur lar ın ı b i le

zor lamaya başlamış, İ ran ' ın , B izans' ın , Mısı r ' ın ve Türk is tan ' ın

kül tür ler i i le temasa geçmişlerdi . Bu kül tür lerden eser ler , Arapça 'ya te rcüme ed i lmeye baş land ı . E lbe t te te rcümeden önce de

şifahi yol la kültürler, gelenekler iç içe girdi . Fethedi len yer lerde

köklü medeniyet lerde gel işmiş olan fe lsefe, i l im ve edebiyat i le

yüz yüze ge len müslümanlar , Kur 'an 'da bu lunan i lg i l i ayet ler in

aç ık lanmasına ve yorumuna koyu luyor la rd ı . Burada öneml i o lan

şu husus id i : Müslümanlarda ge lenekleşmiş b i r b i lg i ve fe lsefe

zihn iyet i o lmadığından, herhangi b i r b i l imin ve fe lsefen in e tk is inde olmadan, bu yeni b i lg i ler i saf ve temiz bi r z ih in le düşünüyor

Page 42: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 42/117

28 İ S L A M GERCEC5İ

ve bu, kendi ler ine sağ lam b i r ben l ik ver iyordu. Çünkü herkeskendi namına okuyor , an l ıyor ve f ik i r i le r i sürüyordu. Bundan do

layı i lk üç asır, İslam çağının en serbest i l im yapılan ve f ikir üret i

len çağı o ldu , bu dönemde yet işen a l imler hep kendi ad lar ına

i l im yapıp kendi namlar ına konuştu lar . Daha önce de kendi ler in i

bağ layan ge leneksel b i r tu tum ve ideo lo j i yoktu , herkes kendi

başına b i r mezhep ve oku ldu. Onlar ı bağ layan ya ln ız Kur 'an,

sağ lam hadis'^' ve akı l id i . Akı l i le onları yorumlamakta ve anlamakta, an ladığ ı üzer inde düşünmekte serbest id i le r . İ l im böyle

ortamda gel iş i r . İs lam'ın i l im ve medeniyet in in temel ler i bu dö

n e m d e at ı ld ı . Evet, b i rb i r in in hocası ve öğrencisi id i ler , ama hiç

kimse i l imde ve f ik i rde otor i te deği ld i . Herkes kendi otor i tesi

o lup, b i lmediğin i b i lenden öğrenmek, b i r i ler in i otor i te kabul et

mek an lamına a l ı nmazd ı .

A l imler , i l im üreten k imselerd i r . K imseyi i l imde yanı lmaz,

şaşmaz kabu l e tmez le rd i . Kur 'an 'a ve had ise doğrudan başvu

rur lar , akı l lar ını kul lanarak ne anlamışlarsa, kendi ler i anlamış

olur lardı . Bunların-f ik i r hürr iyet i ve vicdan özgür lüğü va rd ı . Bun

la r kendi ler in i , son sözü söyleyen k imse o larak görmezlerd i . Bu

f ik i r hürr iyet in i , Kur 'an ' ın düşünmeye verd iğ i öneme dayandır

mak lazımdır . Kur 'an, düşünme ve akl ı ku l lanma hürr iyet i verme

seyd i , onlar bu kadar serbest an layış l ı o lamazlardı .

İ lk üç asırda mevcut o lan al im Ve müctehi t ler , çok kimsenin

sand ığ ı gib i , sadece İmam- ı Azam, imam- ı Şa f i i , İmam- ı Ahmed

b. Hanbel ve İmam-ı Cafer i Sadık' tan ibaret deği ld i . Onlar g ib i

(6) H a d i s ; Arapça b i r ke l ime o lup, Türkçe "söz" manasına ge l i r . D in termino loj i s inde Hz. Peygamber tara f ından söy lend iğ i r i vayet ed i len söz lere den i lmektedir.

Page 43: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 43/117

İ SLAM GEn ÇEĞİ 29

ve onların ayarında i l im yapan ve üreten bağımsız, h iç b i r k imseye , mezhebe bağl ı o lmayan yüzlerce a l im ve mücteh i t bu lun

duğuna tar ih şahi t t i r .

Bunun iç in mezheplerden önce İs lam dünyasında çok sesl i

l ik, f ik i r , düşünce ve i l im yapma hürr iyet i a labi ld iğ ine geniş ve sı

n ı rs ız id i . K imse k imseye f ik i r beyan etmede, i l im yapmada sın ı r

koyamaz ve engel o lamazdı . Herkes i l im yar ış ında id i . Ancakbi lg i ler in in kontrol edi lmesi gereğini Kur 'an'dan öğrenmişlerdi ,

gerçeğ in tümünü Al lah b i l i r , insanoğlu b i lemezdi . Ohalde bu

buldukları i l imler, gerçeği ne kadar yansıt ıyordu? Onu kontrol et

m ek iç in, Kur'an üç kaynak ölçü vermişt i . Bir i akı l , diğeri

gözlem ve duyular , üçüncüsü de Kur 'an id i .

b . Mezhepler Dönemi :

- Mezhep Kavramı ve Boyut la r ı :

Mezhep, g i tmek an lamında o lan " ze h a b " ke l imes inden tü

ret i len bi r kel ime olup gid i len yol , g id i lecek yol , uyulan yol , y ö n

t e m , anlayış, görüş, g id iş demekt i r . İnanı lan, benimsenen f ik i r ,

söz, düşünce, i t ikat sistemi, hukuk sistemi, ahlak kural lar ı , f ik i r ,

il im kura l lar ın ın b i r arada top lam ı , bütünü o larak an laşı lm akta veku l lanı lmaktadı r . Bu an lamlara göre mezhep, f ik i r , görüş, davra

nış ve hareket ayrı l ığı o lur . Buna göre bi r insanın diğer ine göre

bir f ikr i ve davranışı farkl ı ise her ik is in in bu anlamda ayrı mez

hebi , gid iş i ve tavr ı bu lunmaktadı r . Bu an lam, mezhep ke l imesi

n in sözlük, lügat manasıdır .

İs lam'da mezhep kavramının üçüncü ası rdan sonra ku l lanı l maya başladığ ı görü lür . F ıkıh mezhepler i teşekkü l e t t ik ten son-

Page 44: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 44/117

30 İ SLAM CBERCEĞİ

ra , bu kavram or taya çrktı , şeki l lendi ve i lkeleri tesbit edi ldi , çerçevesi çiz i lmiş o ldu .

Mezhep le r in doğmasına gö tü ren bu ana sebep le rden son

ra , özel sebeplere inerek mezhepler i s ın ı f la ra ve a lan lar ına göre

ayı rmak, on lar ın boyutunu gösterecekt i r . Önce a lan lar ı be l i r leye

l im.

(1 ) İtikadı mezhep le r(2) Fıkhi (amel i ) mezhepler

(3) Mist ik- tasavvuf i mezhepler

(4) Felsef i mezhepler

- İ t ikadi Mezhepler :İ t ikadi mezhepler i , ik i ana kola ayırmak gerekir . Bu ik i ana

kol, İs lam tar ih i boyunca mezhepler i etki lemişt i r . Bunlar; Harici

ler, yani amel i imandan sayanlar Mezhebi ve Mürcie , yani iman

i le amel i ayıranlar Mezhebi 'd i r .

Har ic i le r mezheb in in ç ık ış sebeb i s i yas id i r . Harici, Hz.

Al i 'n in M uaviye ile su lh yap m ak üzere hake m tayin e tm esin i

kabul e tmemiş ve Hz. A l i 'n in ordusundan ayr ı lmış o lana "ayrı

l ıkçı" anlamında ver i len bi r is imdir . Har ici ler bu ayrı l ıkçı davra

nışlar ını Kur 'an-ı Ker im'deki "hüküm vermek ancak A l lah 'amahsustur" (En 'am, 57; Yusuf , 67) ayet ine dayandırmış lard ı r .

Hz. Al i 'n in hakem tayin etmesini , bu ayete karşı gelmesi o larak

a lg ı lamış lar ve tövbe etmeye çağı rmış lard ı r . An layış lar ına göre

bu " b ü y ü k g ü n a h " id i . Büyük günah iş leyeni , tövbe etmediğ i

zaman İs lam Din inden çıkmış o larak yorumladık lar ı iç in, böyle

kiş i le r le savaşmayı da "c ihad" kabul etmişlerdi r . Bu inançlarına

uygun olarak Hz. Al i 'ye "kaf i rd i r" d iye savaş açt ı lar ve onu şehi tettiler.

Page 45: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 45/117

İ S L A M C B E R Ç E Ğ İ 31

Harici ler, " b ü y ü k g ü n a h " iş leyenler in d inden çıkt ığına, kaf i ro lduğuna inanmışlard ı r . Bu inançları ile top lumda büyük bir h u

zursuz luğa ve f i tneye sebep o lmuşlardı r .

Har ici ler in tam karşısında mürcie mezhebi yer a lmışt ı r . Mür-

c ie mezhebin in temel görüşü, imanın tanımında or taya çıkar . Bu

mezhebe göre amel imanın bir parçası deği ld i r , iman ile a m e l

birb i r inden ayrı ayrı şeylerdi r . Buna göre iman eden bir k i m se ,

mesela namaz kı lmazsa, müslümanl ık tan çıkmadığı g ib i imanına

da bir zarar vermiş o lmaz. . Bununla beraber bir m ü s l ü m a n ı n ,

mesela , namaz kı lmaması büyük günaht ı r ; ancak cezasın ı ver

mek Al lah'a a i t t i r . Bu görüşü kabul edenlere, amel i imandan ayrı

ele aldıkları ve amel in değer lend i r i lmesin in ya ln ızca Al lah 'a ait

olduğ unu söyled ik ler i; böylece k iş in in am el bak ımın dan duru

munu Al lah'a havale et t ik ler i iç in "tehi rc i" veya "hava lec i " anl amında mürci i , mezhep le r i ne mürcie deni lmişt i r . Bu gö rüş

İmam- ı Azam Ebu Hani fe 'n in temel görüşüdür ve Ebu Hani fe

mürcie mezhebin in odaklandığı imamdır . Ancak, adam ö ldür

mek g ib i d iğer top lumsal emir ler ve yasaklardaki hükümler , baş

ka lar ın ın hakkına tecavüz o lduğu iç in, onlar devlet taraf ından ta

kip edi l i r .

İmam- ı Azam' ın bu görüşü İslam'ın çok çabuk yayı lmasın ı

sağlamışt ı r . Al lah 'a, Hz. Peygamber 'e inanan k imse İs lam dini

ne girmişt i r . Onun ibadet etmesi , Al lah 'a karşı o lan borcudur.

İbadet etmediği takdirde; Al lah onu di lerse af eder , d i le rse ceza

landırır.

İmam- ı Az am ' ın , imanın am e lden ayrı o lduğu ve büyükgüna hın d inden çıkarm adığı görüşü İs lam düny asını hem tar ih-

Page 46: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 46/117

32 İ S L A M ( G E R Ç E Ğ İ

te hem günümüzde huzura , raha ta ve serbest l i ğe kavuştu rmuştur.

- F ı k ı h Me zh e p l e r i :

Fıkıh ın , sözlük m an as ı , ince an layış, b ir sözde n ney in kaste

di ld iğ in i anlamaktır . Fıkıh, insanın iş ler in i , f i i l ler in i hukuki , s iyasi ,

sosya l bakımdan Kur 'an ve sünnet i l ke ler ine dayanarak, yorum

lay ıp hükme bağ layan bir i l imdir.

Mezhep le r in o luşumundan öncek i ilk üç ası rda çok alim ve

mücteh i t yet işmişt i . Her b i r i yan yana, beraber , b i rb i r in in öğren

cisi ve hocası o larak yaşıyor lard ı . Bunlar ın iç inde Cafer iye mez

heb i (148 Hicr i /765 Mi lad i 'de vefa t eden imam-ı Cafer- i Sa-

dık ' ın) , Hanef iye mezhebi (150 Hicr i /767 Mi ladi 'de vefat eden

İmam-ı Azam Ebu Hani fe 'n in) , Mal ik i mezhebi (179 Hicr i /795 Mi ladi 'de vefat eden İmam-ı Mal ik b. Enes' in) ve Hanbe l i mezheb i

(241 Hicr i /854 Mi lad i 'de vefa t eden Ahmet b. Hanbel ' in ) öğrenci

ler i taraf ından hocalarının görüşler in i ve anlayış lar ın ı okutmaya

devam etmeler i suret iy le kendi l iğ inden o luşmuş ve kuru lmuşlar

d ı r . Yoksa, bu imamla rdan hiç biri , ben şöyle bir m e zh e p kuru

yo r u m . Bunun esas la r ı şun la rd ı r , d i ye mezhep kurmamış ve

böy le bir söz de etmemişlerd i r .

İmam-ı Azam demişt i r k i : "Benim an layışım ve gö rüşüm bu

dur , bundan daha iy is in i get i ren o lursa, onu al ı r , bunu atar ım".

İmam-ı Mal ik de: "Sahabe, Hz. Peygamber ' in had is ler in i ve sün

net ler in i beraber ler inde götürdü ler ve dağı ld ı lar . Benim, bu ki ta

b ı m , onların taşıdığı b i lg i lerden eksikt i r . Onun için bunu tam İsl am F ıkh ı d iye tavs iye ede m em " dem iş ti r.

Page 47: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 47/117

İ SLAM GERÇEĞİ 33

İmam-ı Şaf i i i se : "Herhangi b i r k imse, gör i jşüme zı t b i r had is veya aye t görü rse , ben im görüşümü ve f i k r imi duvara ça ls ın

ve atsın" demişt i r .

Gö rü lüyor k i , bu imam lar ve m ücteh i t le r Ku r 'an ' ın ruhuna ve

i lmi yönteme göre hareket etmişler ve kendi ler in i i l im otor i tesi

görmemişler , "b iz im dediğ imiz dedik, bundan daha doğrusu o la

maz" dememişlerd i r . Zaten deselerd i , Kur 'an 'a ters düşer lerd i .

- Tasavvuf Mezhepler i :

Tasavvuf kel imesinin türet i ld iğ i kök hususunda iht i laf vardır .

B ize göre, "suf " köküdür . Bu ke l ime "yün" an lamına ge lmekted i r .

Hz. Peygamberden sonrak i ilkbirkaç asırda kendisin i Al lah 'a

adayan insan la ra üzer le r ine yünden ö rü lmüş kumaşla rdan dikil

miş pal to g ib i geniş g iysi ler g iydikler i iç in bunlara "suf i " , "mu ta

savvı f " ve daha sonra lar ı "so fu" den i lmiş t i r . Tasavvu fu , insan ın

kendin i dünya iş ler inden uzak tu tup Al lah 'a u laşmak iç in göster i

len ruh i çaba o larak an lamak, en açık tanım o lur . İnsan kendis i

n i A l lah 'a er iş t i rmek hususunda, bedenin in arzu lar ın ı köre l tmek,

onları zayı f lat ıp kalb in emrine vermek ve i radesi a l t ında tutmak

yolunu seçebi l i r . İnsanoğlunun Al lah 'a inanması i le ona dahayakın olma isteği insani b i r eği l imdir . Eski d in lerde olduğu gib i

müs lüman la r a ras ında da böy le düşünen ve düşünces ine göre

davranan insanlar or taya çıkmışt ı r . Ancak bu i s im, İs lam'ın ik inci

asr ından önce ku l lanı lmadığı gibi , böy le hareke t eden müs lü

ma n la ra da ras t lan ı lmama ktad ı r.

Yüce Al lah, insana "doğru" o lanı göstermek iç in, Kur 'an' ı

göndermişt i r . Ne yazık ki , bazı insanlar, Kur 'an' ın tebl iğ ler in i ye-

Page 48: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 48/117

34 İ S L A M GERÇEĞİ

te r l i b i r düzeyde an layamamaktad ı r la r . Bunun sonucunda bazısapmala r veya ka tma la r yapmaktad ı r la r . Yan i bazı insan la r

Kur 'an-ı Ker imin öngördüğü ibadet ler i , bunların çeşi t l i l ik ler in i ve

biçimler in i bazen az bulup i laveler yapıyor, bazen da fazla bulup

azal tma yo luna g id iyor .

Tasavvu f mezhep le r i de kend ine özgü yorumlar la o r taya

çıkmışt ı r . Tasavvufcu lar , dünyevi konular la a laka lar ın ı kesip Al lah ' la devaml ı temas ha l inde yaşama ana hedef ve fe lsefesine

bağl ı şeyhler taraf ından yönlendir i lmişlerdi r .

Tasavvufun tar ih iç inde bazı h izmet ler i o lmuştur . Bu h izmet

devresi , tasavvuf i ta r ikat lar ın o luşumundan önceye rast l ıyor . Ta

r ikat lar ın o luşmasından sonra yer yer yozlaşma başladı . Bu ku

r u m , vakı f la r ve yönet ic i le r aracı l ığ ıy la zaman zaman s iyasete

alet edi ld i ve bazı tar ikat lar g iderek siyasal lobi ler hal ine geldi .

Hicr i 5/M i ladi 1 1 . asra kada r tasav vuf, b i reys el o larak de

vam ett i deni lebi l i r . Bu asırda tasavvuf, tar ikat kurumlan i le hal

ka inmeye ve ha lk arasında yayı lmaya başladı . Büyük tasavvuf -

çuların şöhret inden ist i fade edi lerek tar ikat kurulduğu gib i b i r

mutasavvı f ın öğrenci ler i de, şeyh ler in in yo lunu iz leyerek tar ikat

lar or taya koydular .

İnsanları eği tmede bir araç olan tasavvuf, insanları d in i duy

gu lar ı sebebiy le is t ismar e tmediğ i ve Kur 'an- ı Ker im' in öngördü

ğü inançlardan, ibadet lerden ve iş lerden eksi l tme, a tma veya

onlara katma yapmadığı sürece ve şahıs lar ı kutsa l laşt ı rmadığıtakdirde yarar l ı iş levler görebi lmektedir .

Page 49: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 49/117

İ SLAM GERÇEĞİ 35

- Fe lse f i Mezhep le r :Felsefe Yunanca ası l l ı b i r kel ime olup, İs lam dünyasına hicr i

3/mi ladi 9. asırda, fe lsef i eser ler in tercümesiyle g i rmişt i r . Yunan-

ca 'da sözlük manası fe lsefe-h ikmet seven an lamında ku l lanı l

mışken, sonradan mant ık l ı düşünerek f ik i r üre tmeye denmişt i r .

Daha açık i fadeyle, b i lg i ler i sorgulayan, onların kaynaklarını , se

bepler in i ve sonuçlarını akı l ve mantık yoluyla araşt ı ran, tenki t

eden bir öğret in in adıdır . Kur 'an'da bu kel imenin karşı l ığı o larakh ikmet ke l imesin i göstermek doğru o lur .

Kur 'an- ı Ker im, te fekkür (düş ünm e), akıl e tm e, ak l ı ku l lanma

(akl i düşünce) ve tedebbür (b i r şeyin sonunu, net icesin i düşün

me) ke l imeler in i ku l lanarak, insanı her an ve durumda düşün

meye, ak l ın ı ku l lanmaya, mant ık l ı ve tu tar l ı o lmaya çağı rmışt ı r .

Bunun yanında insanın ne ler i düşünmesi gerekt iğ in i ve ne lerüzer inde uğ raşıp , ak l ın ı ça l ış t ı rm asının lüzum lu o lduğ unu göster

miş t i r . Ka ina t hakkında düşünmeyi emreden Kur 'an tüm müs lü -

manlar ı öğrenme ve düşünme seferber l iğ ine sevketmişt i r . İ l k üç

ası r müs lüman la r ı , ozamank i dünyan ın en par lak meden iye t in i

kurdular.

İşte bu asırda İslam f i lozof lar ı ve düşünür ler i Kindi , Serahsi ,

Zeker iyya Raz i , Farab i , İbn Hazm, Ebu Hayyan Tevh id i , Miske-

v e y h , İbn Sina, İbnu l -Heysem, Ebu Reyhan Bi run i ve benzer ler i

İs lam düşüncesin i o luşturmuşlar ve o lgun laşt ı rmış lard ı r . Anı lan

düşünür ler sayesinde İs lam düşüncesi s is temi kuru lmuştur .

c. Al t Kiml ik Olarak Mezhep :

Mezhep, ayr ı görüş ve ayr ı an layış manasındadır . Müslümanlar arasında da değiş ik a lan larda çeşi t l i mezhepler ve gö-

Page 50: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 50/117

36 İ S L A M GERÇEĞİ

rüş ler or taya çıkm ışt ır . İnanç m esele ler inde a ynı fikri pay laşanla-nn b aşk a b ir a land a da aynı fik irde b ir leşmeler i g erek m ez.

Bu f ik i r ve düşünce hürr iyet i büyük f ik i r ve görüş sahibi k im

se ler in yet işmesin i sağ lamışt ı r . Doğal o lmayan, bu büyük f ik i r

adamlar ın ın görüşler in i kendi ler ine örnek a l ıp , on lara göre t ıpa

t ıp hareket etmeyi b i r şahsiyet sahibi o lmanın gereği görmek ve

kendine onu b i r k iml ik o larak taşımakt ı r . Kur'an' ın get irdiğik iml i !< müslüman olma kiml iğidir . Kur 'an , "ben müs lümanım

demekten daha güze l söz yoktu r " (Fussi let , 33) derken müs lü

manlar; b i r k iml ik a l t ında bir leşt i rmektedir . Eğer b i r müslüman

İslam kiml iğ in i yeter l i görmeyip de bi r mezhep kiml iğ in i daha

ç o k b e n i m s i y o r v e o n u n l a t o p l u m d a t a n ı n m a y ı i s t i y o r s a ,

Kur 'an'm şiddet le red et t iğ i mezhepçi l iğ i ve ayrı l ığı teşvik etmiş,

mezhebi d in yer ine koymuş ve d in i gö lgede bı rakmış o lur . So

nunda da din i yıkar.

Ancak burada öneml i b i r noktaya dokunmak gerekiyor . İn

sanoğlunun yapısı d ikkate a l ındığ ında mezhepler i inkar e tmek

veya yok fa rze tmek veya teşekkü lünü ön lemek mümkün görü l

memekted i r . Bu neden le İs lam Din ine ge t i r i l en yorumlardan

neş'e t eden mezhepler i "dini alt kimlik" o la rak kabu l lenmek

gereki r . Ancak şurayı da h iç unutmamal ıd ı r : Mezhepler , "İs lam

Üst Kiml iğ i" al t ında bu lunduklar ı sürece böyled i r . O ha lde, sos

yal b i r yaşam biçimi o lan ve bu sınır içer is inde kalan mezhepler

birb i r i i le zı t laşmamalı , b i rb i r i a leyhine tutum ve davranış içer is i

ne gi rmemel i , " İs lam Üst Kiml iğ i" b i r leşt i r ic i l iğ i yani şemsiyesi a l

t ında birb i r in i hoşgörü ve to lerans i le kucaklamalıdır . Böyle ol duklar ı sürece de Mezhepler i b i rer d inse l o luşum o larak kabul

Page 51: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 51/117

İ SL AM GERÇEĞİ 37

etmek gereki r . Bu yaklaşım, Kur 'an 'dan neş 'e t eden İs lam düşünces ine de uymaktad ı r .

d . Takl i t Dönemi ve Örfün Din Hal ine Get i r i lmesi :

Takl i t ke l imesi anahtar an lamında o lan "kı l ıd" , t asma ve ge -

erdanl ık an lamında "kı lade" kök ke l imeler inden türer . Takl i t , bo

yuna k ı l ı ç asmak, hayvana tasma takmak, gerdan l ık takmak an

lamından a l ınarak, b i r k imsenin f ikr in i , görüşünü boynuna tasmag ib i tak ıp düşünmeden, an lamadan ve kavramadan ona uymak

olarak kul lanı lmışt ı r . Takl i t , k i tap böyle diyor, fa lanca şöyle di

yor, demekt i r . Kastet t ik ler i k i tap Kur 'an' ın dışındaki ki tapt ı r , h izip

ve gru p ki taplarıdır .

Hicr i 3/Mi ladi 9. asırdan sonra takl i t başlamışt ı r . Ancak i lk

takl i tçi ler, diyel im hicri dördüncü asır takl i tçi ler i , ori j inal i takl i t ett ik ler i iç in imamlar ın sözler ine ve on lar ın dayandığı Kur 'an ve

Sünnete bi raz daha yakın id i ler . Giderek bu takl i t iş i asl ı ve ori j i

nal i tak l i t e tmekten çıkmış, bir önc eki takl i tç iy i takl i t ba şla

mış o lduğundan tak l i t de de jenere o lmuş, ger i lemiş ve çürümüş

tür.

Hicr i 4/Mi ladi 10. asırda takl i t in bağnazl ığı ve taassubu o

dere cey e varm ışt ır k i , tak li t ek m e, cem aatç i l ik ruhu na bü rün m üş

ve mezhepler arası si lahl ı çat ışmalara sürüklemişt i r . Her b i r tak

l i tç i İs lam, Kur 'an ve hadis uğruna deği l , takl i t et t iğ i imamın d o ğ

ru luğunu savunmaya ve başkasın ı ye r le b i r e tmeye soyunmuş

tur . Hicr i 4 /Mi lad i 10. ası rda başlayan bumücade le , i s l am

dünyasının çoğunluğunu teşki l eden bu tar ikat ve f ık ıh mezhepler i taraf ından tar ikat ı ve mezhepçi l iğ i d in hal ine get i rmişt i r .

Page 52: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 52/117

38 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

(7 ) M u s h a f : Kur 'an yazı l ı sahi fe ler in bi raraya toplanarak k i tap hal ine get i r i lmişşek l ine den i r .

Saçma, yanlış, dine ve insanlığa ayl<ırı gelenel< ve örf leri dinolarak halka te lkin edenler, bu taassubun d in adamlar ı ve hoca

lar ıdır . Yoksa halk onun din olduğunu nereden bi lecekt i r .

Bu yanl ışlar ın u laşt ığı boyut lar hakkında bir f ik i r o luşturmak

iç in bazı örnekler verm ek y er inde o lur . M esela ;

- Günümüzde b i le ha la bazı lar ı tara f ından kabul ed i len bir

idd iaya göre, A l lah, müslümanlar ın iş ler in i yürütmek, sorun lar ın ı

çözmek, onlara dinde l ider o lmak üzere hal i fe l iğ in kime ait ol

ması gerekt iğ in i vah iy le b i ld i rmişt i r . Ama müslümanlar , bu e m r e

uymadık la r ı gib i , bu emri iht iva eden ayet ler i Mushaf'tan^» bile

çıkarmışlardır.

- Bunun gib i , Kur 'an-ı Ker im herkese inanç hürr iyet i tanımış

o lduğu ha lde büyük günah iş leyenler in b i le d inden çıkmış o lduğunu idd ia eden görüşler or taya konulmuştur .

- Bazı ayet ler , Kur 'an' ın bütünlüğünden koparı larak tek baş ı

na ele al ınmış; amaç görülemediği iç in şekl i i fadesinde bağl ı ka

l ınmışt ı r . A l lah ' tan başk asının ha kem o lama yacağ ı g ib i b ir görüş,

zo r l ama ile ayet lere dayandır ı larak, uğruna cinayet ler iş lenmiş

t i r . Böylece amaçlardan sapı larak s loganlaşan inançlar görü l müştür.

e . Tar ikat lar ın Oluşması ve Sonuçlar ı :

Tar ika t ; yo l , yo rd am , tu tum ve davranış demekt i r , is lam'da,

ik inc i ası rda or taya çıkmaya başlayan tasavvuf akımının Hicr i 5/

Mi lad i 1 1 . as ı rda kurum laşm aya baş lamasıy la o r taya ç ıkmış d in i

Page 53: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 53/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 39

bir kulüp kültürüdür. Bu akıma mensup olanların toplandıktanyerlere de tekke, dergah, hankah denir. Bu inanç ve davranış

tarzı, Hicri 2/Miladi 8. asırdan beri bireysel olarak devam etti.

Ancak bir önceki, bir sonrakini etkiledi ve t>öylece bir akım ve

görüş birliği doğmuş oldu.

Her tarikatın kendine özgü öğretileri, şeyhlerinin dua kitap

ları vardır. Bunlara belli zamanlarda, belli miktar okumak anlamında "vird"in çoğulu olarak "evrad" denir. Büyük ve yaygın

tarikatın, başka yerlerde kolları ve oralarda şeyhin vekilleri yani

halifeleri bulunur. Şeyh ölünce, her biri bulunduğu yerin bağım

sız şeyhi olur veya gene merkeze bağlı kalır, islam dünyasında

tarikatlar oldukça çoktur. Bunlardan meşhur olanlardan bazıları

şunlardır: Bedeviye (Ahmed Bedevi; Ö. 1276), Nakşibendiye

(Bahaettin Nakşibent; Ö. 1389), Bayramiye (Hacı Bayram Veli;

Ö . 1430), Rufailik, Kadirilik, Halvetilik, Bektaşilik (Hacı Bektaş

Veli; Ö . 1271). Alevilik de Ahmet Yeseviye (Ö . 1166) kadar uza

nan bir tarikattır.

Bu tarikata mensup olan Alevilerin ayırıcı özellikleri, Hz. Ali-

Hz. Fatma'yı ve soyunu sevmektir. Günümüzde de bu özellikle

rini sürdürmektedirler. Sosyal ve tarihi tesbitlere göre, bugün üç

türlü alevi sözkonusudur: Irandaki Şii Caferi mezhebine de ta

rihte alevi dendiği gibi, Türkiye'de mevcut olan Şiilere de alevi

denmektedir. Ali'ye Allah dedikleri için Aliallahiler diye tanınan

ve İran'da da bulunduklan bilinen alevilerdir. Türkiye'de Bektaşi

lik içinde, kendilerine bazen bektaşi ve bazen alevi diyen alevi

ler de bulunmaktadır. Bunlar Orta Asya'dan gelirken bazı Türkgeleneklerine bağlılıklannı kutsallaştırmışlardır. Bunların içinde

Page 54: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 54/117

40 İ S L A M GERÇEĞİ

beş vaki t namazı k ı l ıp , ramazan orucunu tu tan ve hacca g idenler , içk iy i haram sayanlar bu lunmaktadı r . Bunlar f ık ıh mezhebi

olarak hanefi ve bazıları şafi i olup, tarikatları alevi l ikt i r . Alevi l iğin

tar ih te ve g i jnümüzde f ık ıh k i tap lar ın ın o lmamasının sebebi , ha

nef i mezhebine göre ibadet e tmeler id i r . Bunlar A l lah 'a , Kur 'an 'a

ve Hz. Peygamber 'e inanı r lar .

Na sı l k i Na kşibe ndi l ik b i r tar ikat o lup, han ef i m ez he bin de yer a lm ış ise; Alevi l ik de bi r tar ikat o lup me nsu pları H an ef i ,

Şaf i i , ya da Cafer i mezhebinde yer a lmış olabi l i r ler . Nakşi ler in

tekke ler i , A lev i le r in de cem evler i vardı r . Tekkeye, cem evine g i

den camiye de g ider ve arada b i r çe l işme o lmaz. Tekke o lan

yerde cami o lduğu gib i , cem evin in o lduğu yerde de cami o lab i

l i r . Çünkü cami İslam Dinin in b i ld i rd iğ i ibadet ler in yapı ldığı me

kanlardı r . Cami , bütün müslümanlar ın or tak mabedid i r .

Page 55: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 55/117

İKİNCİ BÖLÜM

GÜNLÜK HAYAT ve İSLAMKISIM I

İ SLA M I N İ T İ K A T B O YU TU

10 . itikat Kişiseldir ve Hür İrade İle G e r ç e k l e ş i r :İslamın i t ikat boyutu, Tanrı elçisi Hazre t i Muhammed ' in i la

hi vahiy ler olarak telakki edip yaşamış olduğu ve insanlara değişt i rmeden bi ld i rdiği Kur 'anın Al lah ve İnsan i l işki leriyle i lgi l iayet ler i o larak somut laşmışt ı r . Bunlar , mi js l i jmanlar ın her günküyaşayış ında nesnel görüntü ler o larak göz lenebi l i r .

Her dinde, özel l ik le semavi dinlerde i t ikat boyutu, bireyler inruhunda b i reysel var l ığ ında o luşur . Daha sonra, top lumsal bir

var l ık o lmasını i fade eden k iş ise l davranış lar ında somut laşı r .

Olağan o larak İs lam inancının yaşanması da böyledir . Onu, kişilerin hür tec rübe ve davranış lar ında tesbi t edebi l i r iz . Ni tek im, bu

o lgunun en açık örnekler ini daha İs lam'ın ilk tebl iğ i sırasında bi legörmektey iz . İlk müslümanlar ın nası l gönülden tes l imiyet gösterdik ler i b i l inmektedir .

11. İ t ikadda Zor lama Sapmalara Yol Açar, İs lam Zorlamay ı Red E d e r :

"Dinde zor lama yoktur . . . " (Bakara , 256) ayet indek i zor lamayı müslüman o lmayan k imseler iç in g ib i an layıp, müslümanla-rı ise, ibadet ve bazı davranışlarıy la i lg i l i o larak zor lamak gerekt i ğ i kanaat im taşıyanlar ı kendi top lumumuzda da görmek tey i z .Onların bu inanç lar ı yanl ış t ı r . Ayet , müslümana da din hürr iyet itanımaktadır . Din imiz in gerek inanç unsur lar ını gerekse ibadet lei lg i l i yönler ini çocuklara veya daha i ler i yaştaki lere zor la kabulett i rme ve yapt ı rmanın nası l iç inden ç ık ı lmaz sorunlar yarat t ığ ını ,

onları nefrete ve inançsız l ığa sürük lediğ in i de göz leyeb i lmek te-

Page 56: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 56/117

42 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

yiz. Hz. Peygamber, put lara tapan ve onlarla i lgi l i birtakım çıkarlar ı o lanlara bi le sır f d in yaşayışla bağl ı o larak i lahi vahyi sadeceduy urm uş; on la ra çağ ınd a bu lunmuştu r . Ha t ta böy le davranm asıiçin Al lah taraf ından uyarı lmışt ı r (Rum , 21 -22 ) . İnan ıp bağ lanman ın ve Al lah'a kul luk etmenin, kiş in in hür i radesi ile gerçekleşt iğ ikuşku gö tü rmez bir gerçekt i r . Dinden nef re t e t t i rmemenin ya ln ızca müslüman o lmayan k imseler le i l i şk ide geçer l i o lduğunu söyleyebi l i r miyiz? İnsanları müslüman oldukları iç in cezalandıracak

mıy ız? En güzel şeki lde davranmak ö lçüsü, gerek başka d in ler de , gerekse kendi d in imizde bulunanlar la i lg i l i bir ölçüdür . Yoksa, ahlaksal tutarsızl ık iç indeyiz demekt i r . Hele hele, inançsızl ıksevg in in deği l , nef re t in sonucudur . Ya ln ız kendi ler in in müslümanolduklar ı duygu ve düşüncesiy le b i r takım din kardeşler in i d in indışına i tmek çabasının, onları hor görmenin İslam'da yer i yoktur.Bu nedenle bir müslümanın başka b i r in i "nüfus cüzdanı müslü-m a n ı " gibi n i te lendirmeğe, inanç ve ibadet yönünden onu yarg ı lamaya, aşağı lamaya veya ceza landı rmaya h içb i r hakkı ve yetk i s i bu lunmamaktadı r . Yukar ıdaki ayet lerden de anlaşı lacağı g ib ib iz im d in imizde zor lama yoktur .

Toplum yaşayışın ın değiş ik kü l tür boyut lar ında nası l fark l ı laşmalar o lab i l iyorsa, d inse l yaşamda da fa rk l ı laşmalar o lağandır . Birer d indar kimse olarak kat ı lmadığımız yorum ve anlayış la

rı, davranış biçimler in i yadırgasak bi le, d in in dışında görmek veonlara zor layıcı bir ş idde tle yöne lm ek; ne o yorum ve anlayış lar ı ,ne de o davranış b iç imler in i değ işt i rmeğe yarar .

K I Ş I M I !

İ S L A MI N A ME L B OY U T U

12 . İslam-Şeriat İ l işkisi :

" İ SL AM " ; bar ış, güven, huzur , mut lu luk ve esenl ik i fadeeden "sil im ve s e l a m " kökler inden türemiş o lup, bu nötr kav-

Page 57: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 57/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 43

ramlar ın insanlar tara f ından eylem ve aks iyona dönüştü rü lmes i dir. Dolayısıyla, İslam olan kiş i , is imler inden bir is i de " s e l a m "olan ve yeryüzünde bar ış, huzur , güven is teyen Yarat ıc ı 'n ın bu

amaç için koyduğu i lke ve kural lar ın gereğini yer ine get i rmeyikabul eden insan o lm aktadı r .

Yüce Yarat ıc ı , bekleneni yer ine get i reb i lmesi iç in evrendekiher var l ığa koyduğu ve "tabiat kanunları" dediğ imiz kura l lara

uyu lm asına da bu adı vermişt i r (Al i İmr an , 83) .

Bu kavram, bu yönüyle genel var l ık i fade etmekted i r . Şu ka

dar var ki , evrende zorun lu o lan tab ia t düzeni d ışında insandaahlaki emir ler o larak konan hükümler onun seçimine bı rakı lmışt ı r . Ancak ondan bu kural lara uyması ısrar la istenmişt i r .

Bu açık lamalardan sonra, konuya insanla i l i şk is i bakımından

daha öze l amaçla yaklaşacak o lursak İs lam, ilk p e yg a m b e r d e nSon Peygambere kadar bütün Al lah elçi ler in in tebl iğ et t ik ler i ve

Kur 'an termino lo j is i 'nde "fıtrat" deni len yarat ı l ış d in in in geneladıdır (Baka ra , 1 3 1; Al i İm ran, 20 , 67) .

Ve n ihayet , en öze l an lamıyla İs lam, ilk peygamberden i t i ba ren, bütün peygamber ler in get i rmiş o lduğu, fakat mensuplar ı ta

raf ından tahr i f edi lmiş, bozulmuş, değişt i r i lmiş o lan bütün i lahi k i

tap lar ı bünyesinde bar ındı ran, do layısıy la tüm vahy in top lamıdemek o lan ve Son P e y g a m b e r Hz. Muhammed 'e i nd i r i l enKur 'anın get i rd iğ i son d in in adıdır (Al i İmran, 19; Maide, 3) .

Bu o ldukça geniş tanımdan an laşı lacağı üzere, d in in sah ib iAl lah , kaynağı Kur 'an , adı İs lam, teb l iğ edeni Hz. M U H A M -MED'dir .

" İs lam" kavramının karşı l ığı o larak " d i n " ve "şeriat" kelimeler i de ku l lanı lmaktadı r . Ancak unutu lmamal ıd ı r ki, "d i n " ve

Page 58: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 58/117

44 İ S L A M GERÇEĞİ

"şer iat" kel imeler i genel kavramlardır . İs lam ise, özel b i r kavramdır . "Din" ve "şer iat" kel imeler i İs lamın dışındaki d in ler , s istemlerve anlayışlar iç in de kul lanı l ı r . Mesela, Fi ravun'un, din i , "Yahud işer iat ı , Hır ist iyan şer iat i vs. deni lebi l i r . Çünkü, d in ve şer iat genelan lam da y o l , m etod , ta rz , üs lup , kanun deme kt ir .

A m a İslann kelimesi, bir dinin özel adı olduğu için Arapİ s l amı , Fransız Jslamı vs . denmesi Al lah' ın i radesini sapt ır

mak o lur .

Kur 'anı Ker imde bunu i fade eden şu ayet ler i görüyoruz: "Bugün sizin iç in d in in izi kemale erdird im, üzer in izdeki n imet imi ta-manr. ladım ve sizin iç in d in o larak İslam'ı uygun gördüm" (Maide ,3 ; A l i İ m r a n , 1 9 ) .

Şer ia t ke l imesi , Kur 'anda b i r tek ayet te geçmekte o lup, gidi

lecek i lahi yolun, takip edi lecek tarz ve metodun İslam olduğunui fade etmekted i r (Casiye , 18) .

Görü leceği üzere, İs lam ke l imesinden başka h içb i r ke l imeve kavram, Kur 'an d in in in karşı l ığ ı o lamaz. Bunun dışındaki bütün kavramlar İs lamı herhangi b i r yönüyle ve bel l i b i r bakış açı

sıyla i fade etmek olabi l i r . O halde doğru o lan, Kur 'an din in i Allah ' ın b izzat koyduğu ismiyle anmaktır . Bizzat sahibi taraf ından

konulan İs lam adının , insan lar tara f ından zaman iç inde şer ia to larak sunulmuş o lması , bu d in in muhtevasın ın da o doğru l tudaanlaşı lmasına sebep o lmuştur . Bu şeki lde insanl ık a i les i bö lünm ü ş , parça lanmış ve b i rçok top lum, adın ı ve kapsamını kendikoyduğu ama Al lah ' ı re ferans vererek kutsa l laşt ı rd ığ ı bozu lmuşdinler in e l inden çok çekmişt i r .

Bu acı lar ı tekrar yaşamamak iç in, insan l ık bugün sah ip o ldu

ğu korunmuş yegane kutsa l be lge o lan Kur 'an ' ın iç inde bu lunandin in adın ı ve muhtevasın ı bozmadan muhafaza etmel id i r ve onu

Page 59: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 59/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 45

iyi anlamaya çalışaral<, İslamın yegane amacı olan insan mutluluğu için kullanm alıdır.

Birçok kavram kargaşasında olduğu gibi, şeriat kavramındada taraftarlarının neyi savunduğu, karşıtlannın da neye karşı çıktığı net olarak belli değildir. Durum böyle olunca, aynı dine inanan ülke insanını birbirine düşürücü spekülasyonlardan kurtulmanın ve dini bizzat Allah'ın koyduğu isimle anmanın yararı

ortadadır. Bu bakımda n İslamın adını m uha faza etmeliyiz. Gidilecek biryol, takip edilecek birmetod, birtarz ve bir disiplin olarak. Şeriat kelimesi ile İslam kasdedilebilir. Bir takım cezai müeyyide getirdiği için İslam, hukuki bir terimle de ifade edilebilir.İslamın zekat yönü dikkate alınarak, ona herhangi bir ekonomikisim de verilebilir. Bütün bunlar sübjektif bir yorum ve bir değerlendirme olup, hiçbirisi Kur'an dininin özel adı olamaz. Budininkitabı belli olduğu gibi, adı dakonmuştur. Evrensel bir dine, her

kesin kendi baktığı ve gördüğü açıdan hareketle bir isim koymasıdoğru olmaz.

Bu açıdan bakıldığında toplumumuzda "Şeriat yanlısı" veya"Şeriat düzeni" gibi tabirler yanlıştır. Şeriat dinle aynı tutulamaz.Bu tabirler altına sığınarak din uğruna birşeyler yaptığını sananlar aslında İslam dinini zedelemekten başka birşey yapmamaktadırlar.

13 . Fıkhın Algı lanışı Olarak İs lam :

Kur'an'ın getirdiği dinin, insan eli değmemiş şekli İslam'dır.Ancak bu dinin insan tarafından anlaşılıp yorumlanmasına, bumalzemenin İşlenip değerlendirilmesine, din bilginleri tarafındanzam an ın ve insanın şartlarına uyarlanmas ına fıkıh de nme ktedir.

Yüce Allah tarafından yeryüzü sofrasında önüne konan

hammaddeyi işleyerek maddi ve bedensel ihtiyaçlarını gidereninsan, Allah'ın Hz. Muhammed aracılığı ile gönderdiği, ahlak ve

Page 60: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 60/117

46 İ SL AM GERÇEĞİ

vicdanın ih t iyaç duyduğu malzemeyi , i l ke ve kura l lan içeren i lah ik i tap Kur 'an ' ın ış ığ ında, manevi ve v icdani prob lemler in i de çözmel id i r . Bu anlamda, kutsal ki tap Kur 'an, insan iç in bereket l i yeryüzü nimet ler i kadar öneml id i r . İnsan bütün maddi iht iyaçlarınınası l tabiat kaynağından temin ediyor ise, manevi iht iyaçlarını daonun kaynağı o lan Kur 'an 'da bu lacakt ı r ( İsra, 9; Yun us , 57) .

Yeryüzünü iy i iş leyerek dünyada ekonomik düzeni , Kur 'anı

da iy i an layarak ah laki ve sosya l düzeni kurma görevi . Yarat ıc ıtaraf ından yalnız insana ver i lmiş onur lu b i r görevdir .

İnsan bedensel iht iyaçlarını g idermek iç in gerekl i ve zorunluhammaddeyi nası l kendis i yaratmamışsa, ah lak ve v icdan kura l lar ını da kendisi icat edemez. Ancak, insan bir robot da deği ld i r .O evrendeki akt iv i te ve i lahi o luşa kat ı lmak zorundadır . Yalnız,bu kat ı l ım onun yapısı ve kapasi tesi i le sınır l ıdır . Burada ik i yönlü

düzen leme ve güç sözkonusudur . Amaç, i l ke ve mate rya l , "Yarat ıc ı Kudret" te n; be l i rlenen i lke ve amaçlar doğ ru l tusund a tekn ik yön tem v e araçlar ı gerçekleşt i rerek bu m aterya l i değer lend i r m e k d e "yarat ı lan kudret" , yani insan tara f ından o lacakt ı r .İnsana bu onu r lu görevind e yo l göstermek üzere Yara t ıc ı , akı l vevicdan gib i ik i öneml i imkan vermişt i r . Buna göre insan, görevin in ötesinde bir şeye ta l ip o larak tanrı l ık iddiasına kalkışmamalı

dır . Ancak, tabiata egemen olmanın gerekt i rd iğ i akt iv i te ve aksiyondan da ger i kalmamalıdır . İşte bu kat ı l ımın sal t d in a lanındakiyönünün zaman ve insan faktörü d ikkate a l ınarak be l i r lenmesine"f ık ıh kura l lan" deni lmişt i r .

Burada öneml i o lan husus şudur: nası l k i her insan toplu luğunun kapasi tes ine ve çağının şar t la r ına göre tab ia t tan yarar lanması değ işkenl ik göster iyor ve başka top lumlar ı bağ lamıyorsa,

İslamın kaynağı o lan Kur 'an'dan yarar lanmak da öyledir . Hertop lumun Fıkhı , yani Kur 'an anlayışı kendi şart lar ına göredir . Hiç-

Page 61: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 61/117

İ SLAM GERÇECSi 47

bir zaman Fıkıh, İs lam'ın kendisi deği ld i r . Belki ondan bir toplumun an ladığ ıd ı r . Çünkü f ık ıh sab i t değ i l , değ işkendi r . Zamana,iht iyaçlara, bölgesel ve coğraf i şart lara göre devamlı değişi r . Bunu tar ih iç inde gayet net o larak görmekteyiz.

Özel l ik le İs lamın gel iş inden i t ibaren i lk 4 asır bunun en güze l örneğid i r . Bu dönem iç indeki mezhep imamlar ın ın ve d in bil

ginler in in kanaat ler i , içt ihat lar ı , fetvalan hiçbir zaman bağlayıcı

kabul edi lmemiş, sürekl i değişmişt i r . Hatta aynı d in b i lg in in in içtihat ve kanaat ler i , d in i görüş ve fetvaları yaşadığı bölgeye göredeğişkenl ik göstermişt i r . Bu konuda en çarpıcı örnek şudur : büyük din bi lgini İmam Şafi i (Hicri 150-204) 54 yı l l ık kısa sayılabi lecek yaşamının b i r bö lümünü Bağdat ' ta , d iğer b i r bö lümünü deMısır 'da geçirmişt i r . Mısır 'a gel ince aynı konuda Bağdat 'daki fetva ve görüşünden vazgeçmiş, Mısı r ' ın şar t la r ına göre yen i görüşler or taya koymuştur . Hayat ın durağan denebi lecek şeki lde ya

vaş seyret t iğ i kapal ı b i r tar ım toplumunda ve şart lar ın çok azdeğişt iğ i 13 asır önceki dönemde, böyle bi r değişikl iğ i zorunlugören bir d in b i lg in in in ve meslektaşlarının görüşler i , bugün iç inhala geçer l i kabul edi lebi l i r mi? İşte konunun en öneml i noktasıburadadır . Bu öneml i noktayı kavrayamadan İs lamı an lamak çokgüçtür.

Fıkhı ve din bi lg in ler in in şahsi yorum ve görüşler in i b izat ih id in in kendis i kabul edenler in bu yanı lg ıdan kur tu lmalar ı mümkündeği ld i r . Eğer, İs lamın evrensel ve zamanüstü bi r d in o lduğu kabul edi l iyorsa, ne dün yapı lan içt ihat biz i , ne de bugün yapı lan içt ihat lar yarınki nesl i bağlayıcı o lamaz. Bir devr in d in anlayışı büt ü n z a m a n l a r ı k a p s a m a z . A m a , K u r ' a n b ü t ü n d e v i r l e r i nan layışına kaynak teşki l edecek yegane temeld i r . Ancak, her devi r b i r önceki devr in tecrübeler inden yarar lanacaktır . Hayat çok

d inamikt i r . Dünya hergün yen iden kuru luyor . Eğer bu d inamizmasır lar önceki görüş ve kanaat ler in bağ l ı l ığ ına mahkum edi l i rse.

Page 62: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 62/117

48 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

böyle birdinin hayata ayal< uydurması müml<ün değildir. O tal<-dirde din hayatın dışına atılmaya mahkum edilir. Bu da hayatladinin devamlı kavgasına ve sonuçta bu kavgada insanın yara almasına sebep olur. Böylece, insanın mutluluğunu amaçlayan bir

din, onun mutsuzluğunun en büyük kaynağı haline gelir. Bugünkü durum da aşağı yukarı böyledir.

Hayatın sürekli ve süratli değişimine ayak uydurmak ve or

taya çıkan yeni sorunlara yeni çözümler getirebilmek için, gününşartlarına göre yeni din bilim uzmanları yetiştirmek hayati bir zorunluluktur.

14 . A m e l - İ m a n İ l i ş k i s i :iman, Allah'ın varlığını, birliğini, peygamberin Allah'ın elçisi

olduğunu, buelçilerin getirdiği kutsal kitaplann Allah'ın sözü ol

duğunu, Allah'ın Melek adı verilen birtakım manevi varlıklannınolduğunu, öldükten sonra dirilmenin yani ahiretin var olduğunukabul edip bu esaslara kesin olarak inanmaktır.

Ancak, imanın temel ve genel anlamı Allah'a inanmak olup,iman esasları olarak zikredilen diğer konular, iman konusundadetayı ve mükemmelliği ifade etmektedir. Bu konular, Allah'aimanın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Onun içindir ki

Kur'an'ın bazı ayetlerinde, sadece Allah'a iman zikredilerek yeti-nilmektedir. Birbaşka ifade ile iman, yaratıcı, yapıp edici, tüm

varlığa anlam ve yön veren, yüce merkez bir kudrete, insanınözgür iradesi ile bağlanmasıdır. Varlıklar alemindeki her mikrodeğerin, makro bir varlığın parçası olduğu genel bir düzende, insan denilen varlık kayıtsız kalamaz. Mutlaka en yüce bir varlığabağlanma durumundadır. Tarih içinde bazı insan toplulukları,Yüce varlığı değişik yerlerde ve nesnelerde aramışlardır. Ay, gü

neş, yıldız vs. bu yüce sanılan ve tapınılan varlıklann bazılarıdır( E n ' a m , 74 -78 ) .

Page 63: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 63/117

İ SL AM GERÇEĞİ 49

Kur 'an ise, bu var l ık lar ın a l t var l ık lar o lduğunu, insanın dahaı jst b i r var l ık o lduğunu ve alemdeki bütün var l ık lar ın insanın hizmet ine sunulduğunu, do layısıy la insanı ve bütün var l ık lar ı yaratan daha yüce ve üstün var l ığın olduğunu bel i r terek, insanın onukabul ed ip , ona bağlanmasının doğru o lacağını haber vermektedir (Fussi let , 37) .

İşte, insanın özgürce verd iğ i bu karara iman denmekted i r .

Bu kararın merkezi ise kalpt i r . Di l i le i fadesi , iman açısından zorunlu olmayıp, insanlar arası i l işki lerde ve yaşadığımız dünyaşar t lar ında insana bazı s ta tü ler kaza ndırm aktadı r .

İnsanın gö rev i ; "A l lah vardı r , b ird ir , inand ım , im an et t im" demekle b i tmemekte, aksine yen i başlamaktadı r . Çünkü b i r gönülzenginl iğ i , samimiyet ve sebat o lan imanın insana kazandırd ığ ıonur, onun çekt iğ i ıst ı rap ve çi le pahasına olmaktadır . Bu konu

da Kur 'an şöyle diyor: " İnsanlar sandı lar mı ki inandık demeler ii le b ı rakı lacak ve inceden inceye imt ihana çeki lmeyecekler? Yemin o lsun, b iz on lardan önceki ler i de inceden inceye deneydengeçirmişizdir" (Ankebut , 2 ) .

Bu ve benzer i b i rçok ayet b iz i şu sonuca götürmekted i r :İman bir ön şart t ı r . Yarat ıcının buyruklarını kabul etmekt i r . Çü n kü, onun i rade ve is teğ ine ters yönde amel ve davranış lar h içb i r

o lumlu sonuç doğurmaz. Kur 'an bu bağlamda, imanın negat i fboyutu olan şi rk ve küfrün amel ler i etkisiz kı lacağını ve hükümsüz ha le get i receğin i söylemekted i r (En 'am, 88 ; Zümer , 65 ) .Çünkü , Kur 'an şi rk ve küfrü, Yarat ıcı 'nın "kül l i yani bütünseli rade" sine ters b i r g id iş ve onunla bi r yanş olarak ni te leyerek,bu yar ış ta insanın mut lak suret le yen ik düşeceğin i vurgu lamaktadır (Ankebut , 4 ; Hud 121) .

Ön şar t o lan imandan yoksun o larak yapı lan davranış lar ıninsanı o lumlu b i r sonuca götüremiyeceğin i an la tan Kur 'an, aynı

Page 64: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 64/117

50 İ SLAM CBERCEĞİ

zamanda amel , yan i i ş ha l ine dönüşmeyen, spekü lasyon ha l in de ka lmış İmanın da kur tar ıc ı o lamıyacağını vurgu lamaktadı r .Çünkü gerçek iman, k iş iy i gönülden kabul e t t iğ i konulan uygulamak noktasında tu tar l ı k ı lan, ağzıy la söyled iğ in i davranış lar ıy latekzip et t i rmeyen bir imandır . Z i ra insan, e l in in ve gönlünün üretmediğ i ve or taya koymadığı b i r değer le övünemez (Nec m , 39 ) .

Bu bağlamda insanın karşı laşt ığ ı bütün sorun lar , onun b izzat kendi amel in in sonucudur. Bütün karanl ıklar , sıkınt ı lar insanın el in in ürünüdür. Ahiret ve haşır günü de bu anlamda insanınhaya t macerasından hesap vereceğ i , ame l le r in in say ı l ıp dökü le ceğ i b i r resmi geçi t günüdür (Ali İm ran, 30 ; Nah I , 11 1; Z i lza l , 7-8; İsra, 14) .

Ancak, burada d ikkat ed i lmesi gereken çok öneml i b i r konuda şudur : Amel deyince ne an l ıyoruz? Bu kavram genelde na

maz, oruç, hac g ib i 3-5 ka lemde sayı lab i len davranış lar ın adetaözel adı hal ine gelmişt i r . Bu çok yanl ış b i r değer lendirmedir .Koskoca b i r insan ömrünü h içe sayıp , onun bütün hareket vedavran ış ın ı 3-5 ke l imeye sığdı rmak yaşam denen sı r r ı ve o luşua lg ı lamamakt ı r . Z i ra ame l , bedense l , ruhsa l , f ikri , haya t ın tümünü kapsayan faa l iye t ler in tamamıdı r . Özel l ik le düşünce faa l iye t i ,amel denen olgunun motor gücü ve beynidi r , is lam bi l imler i l i tera türünde şöyle b i r ter im vardı r : Amel imanın cüz 'ü , yani par

çası deği ldir . Bu tekn ik tanımı iyi kav ramak ge rekmek ted i r .Evet , iman ve amel ayr ı kavramlardı r . Amel o lmadan iman o lab i l i r . Kişi inanır , fakat inandığını yapmaz. Ancak, böyle bi r imanınyararı tar t ışı labi l i r . İnsan, yaptığı hareket ler le, üret t iğ i değer ler insonucunu a lacakt ı r .

Şunu unu tmamak gerek i r : i nsan zaman zaman ha ta yapab i l i r . Kur 'an bunu açık o larak i fade etmektedir . Zaten günah kavra

m ı, inananlar ın dünyasına a i t b i r kavramdır . İnsan, sevap iş leyeb i leceği gib i , günah da iş leyebi l i r . Onun için de, Kur 'an "tövbe"

Page 65: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 65/117

İ SLAM GERCEC5I 51

denilen bir pişmanlı l< kurumu getirmişt ir . Kir l i elbiselerin yıkanıptemiz lenmesi gib i , insan da p işmanl ık duyarak ve tekrar aynı l ıa -taya dönmemek sure t i y le tövbe ederse bü tün günah la r ından te mizlenir . Bu kapı daima ve herkes iç in açıkt ı r . Hiçbir günah insanı d inden çıkarmaz, insan düşe kalka in işl i ve çıkışl ı o lan buhayat yo lunda yürüyecekt i r . Yarat ıc ı , da ima onun yanındadır .Bunun b i r göstergesi o larak, Kur 'an 'da şu prensip yer a lmaktadır : Kötü amele ceza olarak yalnız karşı l ığı ver i l i r , iy i amele ise

fazlası ver i l i r . Çünkü kötü amele karşı ver i len fazla ceza, zulüm,iyi amele karşı ver i len mükafat ise yücel t i r (Kasas ; 84 ; Şura ,30-34; Sebe 77 ; Gaf i r , 40) . Konuyla i lg i l i şu ayet meseleyi dahaiy i aydın la tmaktadı r : "Eğer yasaklandığın ız büyük günahlardankaçını rsanız, küçük günahlar ın ızı bağış lan z !" (Nisa , 31) .

15 . Amel- İbadet İ l işkis i :A m e l , bi l inçl i o larak zih insel ve bedensel her tür lü üret im ve

uygulamayı içeren tüm olumlu faal iyet ler in genel adıdır . İbadetise, yarat ıcının insana verdiğ i şeref l i b i r makam olan kul luğunserg i lenmesi o layıd ı r . Genel an lamda, ku l luk ve amel , ancak insana özgüdür. Kul luk ve amel arasında ana çizgi ler iy le b i r farkyoktur .

Ancak, bu genel faa l iye t in daha öze l şekl i o lan, i nsan ın Yarat ıcısı i le sal t anlamdaki i l işkisine ibadet denmektedir . Zamaniçinde bu i l işki namaz, oruç ve hac şekl in i a lmışt ı r . Ancak, ibadeta lanın ı bu derece dara l tmak doğru deği ld i r . Evrendeki herşeyinb i r görevi ve fonksiyonu o lduğu gibi , en değer l i var l ık o lan insanın da yapması gereken bir takım işler vardır . Her var l ık, zorunluo larak yarat ı ld ığ ı amaca uygun hareket e tmekted i r . İnsanın da,i radesi i le kendisinden beklenen onur lu görevi i fa etmesi gerekmektedir . Bu konuda Kur 'an' ı Ker im'de bi r çok ayet vardır . Örnek

olarak şu ayet i vereb i l i r iz : "Görmezmis in k i , göklerde o lan lar veyerde olanlar güneş, ay, yı ldızlar , dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve

Page 66: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 66/117

52 İ SLAM CBERCEĞI

İnsanların b i r çoğu Al lah'a secde ediyor. Bir çoğunun üzer ine deazap hak o lmuştur" (Hac, 18) .

Kur 'an-ı Ker im'de amel i sal ih, yani yarar l ı iş ve kul luk anlamındaki ibadet genel o larak z ikred i l iyor . Zaman zaman da bukavramlar açı larak, öze l şeki l le r ha l inde vurgu lanıyor . O bakımd a n , ibadet ve amel i sal ih i sadece namaz, oruç, cami ve okul inşası i le sınır landırmak doğru deği ld i r . Bu faal iyet ler , o layın bi r

kaç parçasından ibaret t i r . Namaz kı lmak, oruç tu tmak ibadet veamel i sal ih o lduğu gibi , ana-babaya i taat , yoksu la yardım, ça l ışmak, öğrenmek, akraba ve komşular la iy i geçinmek, vatan savunmasına kat ı lmak, yet imler i gözetmek, dürüst ve ad i l davranmak, darda ve zorda ka lmış la ra destek o lmak, doğru konuşmak,doğru şah i t l i k e tmek, he la l kazanıp he la l yemek, sözleşmelerebağl ı ka lmak ve herkesin hakkına saygı göstermek g ib i hayat ınher a lanını kuşatan bireysel ve toplumsal tüm yarar l ı iş ler bu

kapsama g i rmekted i r .

16 . T e m e l İ b a d e t l e r :

İs lamda bazı ibadet ler in şekl i , zamanı ve mekanı be l i r lenmiş t i r . Bun la ra zaman vemekana bağl ı ibadet ler d iyeb i l i r iz .Kur 'an 'da z ikred i len temel ibadet ler in başında namaz, oruç, hacve zekat gelmektedir . Bu ibadet ler in genel ibadet anlayışı iç inde

özel b i r yer tu tmasının sebebi , hem b i rey ve top lum iç in sağ ladı ğı yarar, hem de kol lekt i f katı l ım içinde icra edi lmeleridir. Bu ibadet ler toplumun bütün gruplarını aynı hedefe yönel terek ortak bi ramaç ve merkez meydana ge t i rmekted i r .

Bu ibadet lerden namazı e le a lacak o lursak; Kur 'an 'da 100 'eyakın ayet te z ikred i len namaz, is lam top lumunun karekter is t ikbi r özel l iğ i ve ruhsal göstergesidi r . Bireysel anlamda, ruhun Ya

ra t ıc ıs ı i le kucaklaşması o lan namaz, cemaat le kı l ındığ ı zamantop lumsal b i r d is ip l inden beklenenin en büyüğünü vermekted i r .

Page 67: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 67/117

İ SLAM GERÇEĞİ 53

Vaki t namazları i le mahal le sakin ler in i , Cuma namazları i le şehirsakin ler in i , bayram namazlar ı i le de t i jm ha lkın ı kaynaşt ı rmaktadır.

Oruç ibadet ine gel ince; temel gayesi Al lah ' ın r ızası ve nef isterbiyesi o lan oruç, h içbir d isip l in ve öğret ide görülmeyen ruhsalve ah laki faydalar içermekted i r . Bunun sonucu o larak, top lumdagörü len suç ve gayr i ah lak i davranış larda öneml i ö lçüde düşüş

ler gözlenmektedir .Temel ibadet lerden b i r i o lan zekata ge l ince; İs lam top lu

munda o lması gereken sosyo-ekonomik yap ıy ı bes lemekted i r .Bu da, bir mü slüm anın , başk a insanlar yara nna karşı lıksız o larakekonomik fedakar l ıkta bulunması demekt i r . Çünkü İslam, bel l i b i rinsan grubunun deği l , bütün insanlar ın mut lu luğunu hedef lemektedir . Bunun için de mal i destek ve paylaşımla, servet in geniş ta

bana yayı lması gerekl id i r . Kur 'an'da namaz ve zekatın b i r l iktez ikred i lmesi , namazın psiko lo j ik-mist ik temiz lenmeyi , zekat ın daso syo - e ko n o m i k t e m i z l e n m e y i a m a ç l a d ı ğ ı n ı g ö s t e r m e k t e d i r .Kur 'an 'da bunu açıkça i fade eden ayet ler görmekteyiz (Ankebut , 45 ; Töv be, 1 03) .

Temel ibadet lerden, evrensel boyut taşıyan Hacca ge l ince;tevhi t d in in in i lk ve son mabedi o lan Kabeyi ziyaret sebebi i le ,

ı rk, d i l , renk ve bölgesel farkl ı l ık lara rağmen, her yı l mi lyonlarcainsanı aynı şuur etraf ında toplayan hayranl ık ver ic i b i r uygulamayı gerçekleşt i rmekted i r . Ve böylece, top lumsal b i l inc i de aşarak,evrensel b i r b i l inç uyandırmaktadır . Hac ibadet in in, mi l let lerarasıöze l l ik le müslüman ü lke ler arasındaki sorun lar ı değer lend i rmekiçin b i r p lat form oluşturduğu da düşünülebi l i r .

Anı lan ibadet lerden beklenen yarar ın , b i reyse l ve top lumsal

mut lu luğun sağ lanması , insanın bu ibadet lerden bekleneni kavram asına ve am acına uygun şeki lde yer ine get irme sine bağl ıd ır .

Page 68: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 68/117

54 İ SL AM GERÇEĞİ

KISIM I I Iİ S L A MI N A H L A K B OY U T U

17 . Ahlak Kavramı :Ahlak, Arapça hu lk ke l imesin in çoğuludur . Hulk; huy, yaradı

l ış, seciye, adet, a l ışkanl ık, insanın ruhsal-zih insel hal ler i anlamlarına gel i r . Böylece ahlak, b i r k imsenin huylarını , ya da bi r topluluğun adet ler in i , a l ışkanl ıklar ını anlat ı r . Ter im olarak da ahlak,

değişik b içimlerde açıklanabi lmektedir . İnsanın iy i ve kötü diyesını f landır ı lan davranış ve eylemler i ahlak kapsamı iç inde bel i r t i l diğ i , gibi bu davranış ve eylemler in in temel in i araşt ı ran bi lg i dalına da kısaca ah lak denmekted i r .

İnsanın varoluşsal görünüşler i iç inde Al lah i le i l işki ler i d inselyaşama biçimini o luştururken; iy i ve kötü bi r n iyet le, ya da iy i veya kötü d iye değer lend i r i leb i lecek tarzda or taya koyduğu her

davranış da ahlaksal bir ni tel ik taşır. Kökü insanın varl ık nitel ikler inden b i r i o lan ah laksa l davranış lar da daha duygu ve düşüncesafhasından başlayarak dinsel b i r anlamla bel i rebi l i r ler . İ lkel kabi le d in ler inde, u lus din ler inde olduğu kadar evrensel d in ler inbağl ı la r ı o lan top lu luk larda da ah laksa l davranış lar ın tamamiyledinsel anlamda anlaşı ldıklar ı görülür. Bu, doğal o larak, d insel yaşama boyutunun, insanın d iğer var l ık n i te l ik ler inden daha der ino luşundan i le r i ge lmekted i r . Ah lakl ı l ık insanın evrensel boyutu

dur. İnsanlar hangi d inde olur larsa olsunlar, yüksek değer lerarasında da ima d inse l değer ler en başta yer a lmaktadı r . Bu dadin in nüfuzunun ne kadar güçlü o lduğunu göster i r .

İ nsan, günlük yaşayışında b i r hareket i iy i , b i r başka davranı şı kötü ve korkunç bulur; iy i ve kötü olan eylemler hakkında konuşur . Doğru-eğr i , dürüst -dürüst o lmayan, güveni l i r ya da güven i lmez i nsan la r a ras ında bir ay ı r ım yapa rak ha reke t ede r .

Günlük yaşayışın insanı o larak b i l im adamı, düşünür , işçi, sa n a yic i , tüccar , sanatçı , devle t adamı, subay, öğretmen vb. çeşi t l i

Page 69: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 69/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 55

yaşam faaliyetlerini gerçekleştiren kimseler, çeşitli değer duyguve düşünceleriyle yaşariar.

Yaşanan yüksek değerler kümesine sevgi, inanma, bi lgi ,sözde ve işde doğruluk, çalışkanlık, iyilik, dürüstlük, insaflılık,dostluk, vefa, güven, saygı vb. değerier girer. Vasıta değerlerise, ilgi ve menfaat alanının değerieri, yani fayda, çıkar, kuşku,çekememezlik, kıskançlık, hoşlanmak-hoşlanmamak vb. gibi tür

lü değerierdir. Bu kümedeki değerierce yönlendirilen eylemler,kendi meşru sınırları içinde kalmayabilir, yüksek değerier küme-since yönetilen eylemlerin alanına uzanıp, onlara müdahale edebilir. Böylece, yüksek değer eylemi ile vasıta değer eylemi yerdeğiştirmiş olur, Mesela, insanın mesleğini çok sevdiği, kendisiniçok ilgilendirdiği için değil d e, daha çok m addi ka za nç , ya da itibar sağlayacağı için seçmesi gibi. Vasıta değerlerce yönetilenfaaliyetlerin başka bir önemli niteliği de, onlann çeşitli kavgalar,

hesaplaşmalar ve rekabetin görüldüğü faaliyetler olmasıdır. Buanlamda insanlar, hem bireysel yaşayışlannda, hem de toplulukyaşayışında çekişip çatışmalara, kavgalara sürüklenirier. Yüksekdeğerler alanında bu gibi kavgalar, hesaplaşma ve çekişmelermümkün değildir. Herkes istediği kadar dürüst olabilir, bir kimseyi veya birşeyi gönülden sevebilir; gücü yettiği kadar kendisinibilime, sanata, mesleğine, Allah'a adıyabilir. Bu gibi durumlardahiçbir çatışma ve kavg a ile karşılaşılmaz. De m ek ki, gen el bir ku ral olarak, yüksek değerler insanları birieştirir; vasıta değerlerise, insanları birbirinden ayınr, birbiri ile çatışma ve düşmanlıklara sürükleyebilir. Üçüncü kümedeki değerier, alışılan değerlerise, insanın toplum ve kültür çevresinde bulunduğu değerierdir.Bunlara oluşturulmuş değerler de denebil ir . Gelenek ve göreneklerin, alışkanlıklann, zevkin, modanın değerieri; içine doğduğumuz toplum ve kültür yaşayışında karşılaştığımız, zamanla

otomatikleşen davranışları yöneten değerler; bunlar gerek yüksek değerlerin, gerekse vasıta değerlerin yaşandığı ve yönettiği

Page 70: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 70/117

56 İ SLAM GERÇEĞİ

eylemler le o luşmuş maddi -manevi kü l tür ka l ıp lar ıd ı r . Bu değer lera lan ında , "böyle yapı lmaz, edi lmez", "şöyle yapı l ı r , edi l i r" g ib i yaygın bi r anlam taşıyan, öznesi bel i rs iz buyruklar öneml i ö l çüde ro l oynar . A l ış ı lan değer ler çağdan çağa, top lumdan top lum a , bir kü l tü r çevres inden başka b i r kü l tü r çevres ine göredeğişi r . Bir ü lkede uygun karşı lanan bir davranış biçiminin, başka bi r ü lkede kötü olarak değer lendir i ld iğ i görülebi l i r . Oysa, yüksek değer ler böyle deği ld i r ; çağdan çağa, top lumdan top luma

değiş ik l iğe uğramaz. Ver i len sözü tu tmak, dürüst o lmak, ça l ışkan , yardımsever , yur tsever , vefa l ı , güveni l i r , cömert , doğru sözlü , insaf l ı o lmak, karşı l ık beklemeden iyi l ik yapmak vb. f ıer insantopluluğunda, her kül tür çevresinde aynı anlamı taşır .

Her günkü yaşayışta, her üç değer kümesi b i r örgü gib i b i r b i r ler in in iç ine gi rmişt i r . İnsanların yaşaması böylece sürüp gider . Ancak, yüksek değer ler in , vası ta değer ler in buyruğuna g i r m e m e s i , a l ı ş ı l a n d e ğ e r l e r i n deg ü n ü n g e r e k l e r i n e g ö r edeğişikl iğe uğrat ı lması eği t imle olur.

18 . Kur'an Ahlakının Temel İ lkeler i :İnsanın karşı t l ık lan içeren karmaşık var l ığı Kur 'an-ı Ker im'de

açıkça ve çarpıcı b i r üslupla tasvir edi l i r . Bi r yandan, insanın engüzel b i r b içimde yarat ı lmış olduğu (Tün, 4) , Tann 'n ın yeryüzün

deki hal i fesi (veki l i , temsi lc is i ) o lduğu (Bakara , 30) , öteyandaaşağı lar ın aşağısı n i te l iğ i (A'raf , 179; Tün, 5) , tür lü tür lü varoluş-sal görünüşler i bel i r t i l i r , değer lendir i l i r . Özel l ik le, yüksek ahlakdeğer ler in i gerçekleşt i rme doğru l tusunda, özünde sakl ı bu lunaninsani vadık ni te l ik ler i uyandır ı lmaya çal ışı l ı r . İnsanlar benci l davranış lardan a l ıkonulmak üzere uyar ı l ı r . "Nefs in arzu lar ına uyma,onlar seni Al lah yolunda saptır ı r" (Sad, 26) , "Nefs in iz in hevasınauyarak ada le t ten uzak laşmayın" (Nisa, 135) şekl indeki ayet ler ,

insan lar ın yüksek ah lak değer ler ine davranış lar ında öncel ik vermeler in i ve i radeler in i benci l k iş isel çıkar lar ını tatmin yönünde

Page 71: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 71/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 57

başkalarına zarar verici eylemler olarak gerçekleşen vasıta değerleri bastırmada kullanılmalarını öğiJtler. Başkalarına karşı tutum ve davranışlannda, insanın, kendisini ölçü edinmesi bir iyiliği, yardımı kendis ine yapı lmasın ı is temediğ i bir biç imdeyapmaması istenir: "Ey inananlar, kazandıklannızın ve yerden sizin için çıkardığımız nimetlerin iyilerinden verin; göz yummadanalamıyacağmız kötü şeyleri sadaka vermeye kalkmayın" (Bakara, 267). "Ey inananlar. . . birtopluma karşı beslediğiniz kin, sizi

haddi aşmaya sevk etmesin, iyilik ve takva üzerinde yardımlasın, Allah'tan korkun" (Maide, 2). "Ey inananlar, Allah için adaletle tanıklık edenler olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın. Adil davranın, takvaya uygun olanbudur" (Maide, 8).

Hiçkimse olamayacak bir işe zorlanamaz: "Allah herkese,verdiği imkanlar ölçüsünde sorumluluk yükler" (Talak 7). "Bir

kimseye gücünün yettiğinden başkasını teklif etmeyiz" (En'am,152; Mü'minun, 62). "Allah dinde size güçlük yüklemedi" (Hac,78). "Allah sizin yükünüzü hafifletmek ister" (N is a, 28 ).

Kur'an ahlakı Allah merkezli bir ahlaktır. Hz. Peygamberinve inananlann dar ve geniş anlamda bütün kulluk eylemleri, bütün hayat faaliyetleri Allah içindir. "De ki, benim namazım, ibadetim, hayat ım ve ölümüm hep alemlerin rabbi Allah içindir"

(En 'am, 162). Kur'an'ın bildirdiği ahlak kurallarının evrenselliğitartışma götürmez bir açıklıkla görülmektedir. İnananlara olduğukadar bütün insanlara hitap edilmekte (A'raf 158; En'am 19); ister bir adalet, ister bir erdem kuralı olarak başkasını olduğu gibibizzat insanın kendisini (Bakara, 44, 267); yabancıları olduğukadar yakınları, yoksullan olduğu kadar zenginleri (Nisa 135;

Muttaffifin 1-3); insanın kendi toplululuğunu olduğu kadar başka toplulukları (Maide 2, 8)kapsayan bir nitelik taşımaktadır. Ev

rensel, yüksek ahlak değerleri Kur'an ahlakının temel ilkeleridir,diyebiliriz.

Page 72: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 72/117

58 İ SLAM GERÇEĞİ

KISIM IVİ S L A MI N H U K U K B OY U T U

19 . Kur 'an 'da Hukuk Konulan :Hukuk, d in lerden öneml i ö lçüde yarar lanmış o lmasına rağ

m e n , tamamiyle d ine dayanmamışt ı r . Bununla b i r l i k te onun dinden ge len değer lere uzak veya karşı o lması da sözkonusu o lmamışt ı r . Çünkü din i değer ler , hukukun diğer kaynaklarını o luşturan

gelen ek, gören ek, örf ve adet ler le , ayı rded i lemez b ir b iç imdebirarada bulunmaktadır lar . Özel l ik le şahıslar la ve ai leyle i lg i l i hükümlerde, d in i inançların, ör f ve adet ler in tesi r ler i en büyük olmaktadır .

Dinden en çok e tk i lenmiş o lan lar Musevi ve Müslüman ü lkeler in hukuklarıdır . Çünkü Tevrat ve Kur 'an bu alanda en çok hüküm iht iva eden kutsal ki taplardır . Bununla bi r l ikte Kur 'an-ı Ke

r imde değin i len hukuk konular ı çok azdı r . Günümüzdeki hukukidüzenleme benzer i düzenlemeler ise çok daha azıd ı r .

Kur 'an'da yer a lan hukuka i l işkin hükümler, değişik hukukokul lar ının oluşmasına kaynakl ık etmişt i r . Aralarındaki iht i laf lararağmen, bun lar ın hepsine b i rden İ s lam hukuku deni lmekted i r .Büyük hukukçulann is imler i i le anı lan Hanef i Okulu , Şaf i i O k u lu gib i kavramlar , Kur 'an 'daki hükümler i , ayr ın t ıya deği l , genele

yo l göstermiş o lmasından kaynaklandığı gibi , bölge lerdeki yaşayış b içiminden, gelenekler le örf ve adet ler in farkl ı o lmasından dakaynaklanmışt ı r . Bazı k imseler , İs lam hukuku tab i r inden, doğrudan doğruya Kur 'an ayet ler in i veya Kur 'an' ın kendisin i anlayabi l mekted i r le r . Bu doğru deği ld i r . İs lam hukuku müslüman hukukçu lar ın yorumlar ından, yan i iç t ihat lar ından meydana ge lmişt i r .İs lam hukuk okul lar ı arasındaki farkl ı l ık lar ı başka tür lü nası l açık

layabi l i r iz? Kur 'an'daki bazı hükümlere bazı hukuk okul lar ındadeğ in i lmem iş o lma sı da , huku kçu lann , i ç inde yaşad ık lan zam an-

Page 73: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 73/117

İ SL AM GERÇEĞİ 59

da ve bölgedeki ör f ve adet lerden gelmişt i r . İ ler ide bunun örnekler ine değini lecekt i r .

Burada İs lam hukukunun etk is in in en uzun süre devam ettiğ i düzen leme le rden ev lenme-boşanma, mi ras , şah i t l i k ve ö r tünme konuları i le i lgi l i bi lgi ler veri lecektir.

2 0 . E v l e n m e - B o ş a n m a :

Kur 'an ayet ler i i le tam bir uyum içinde olduğuna inanı lan İslam hukukunun hükümler ine bağl ı o larak an la tacağımız evlenmeve boşanma konusu , Türk- İs lam a i le haya t ında bugüne kadaruzanan etk i le re sah ip t i r . Ancak daha önce, Kur 'an ' ın vahyolun-duğu dönemde (bu döneme Cahi l l i k dönemi deni lmişt i r ) duru mun nası l o lduğunun ve Kur 'an ayet ler in in bu duruma karşı l ıkne ler i öğüt lemiş o lduğunun b i l inmesinde yarar vardı r . Çünkü,Kur 'an ' ın b i r inc i amacı o zamanın Arap top lumundak i , zu lme va

ran haksız l ık lar ı düze l tmek id i . Kur 'an ' ı d ikkat le okuduğumuzda,onun , kadın haklar ın ı düzenleyen ayet ler le yüklü o lduğunu görü rüz. Kur 'an ayet ler ine bağl ı o larak d aha s onra g e l iş ti r ilmey e çal ı

şı lmış o lan İs lam hukukunda, bu haksız l ık lar ın düze lmiş o lup o l madığ ı so rusu i se ha len ta r t ı şmaya aç ık bir konudu r . Ye r ige ld ikçe bu soruya cevap ver i lmeye ça l ış ı lacakt ı r . Zaten okuyucu, Kur 'an ' ı Türkçe meal inden kendi kendine okursa bu yan l ış lar ıfarkedebi l i r .

- Cahi l l ik Döneminde Evlenme ve Kur 'an 'm Öğüt ler i :Kur 'an ' ın vahyo lunduğu dönemde, Arap la r a ras ında ev len

me-boşanma açısından, öze l l ik le kadın lar ın a leyh ine çok i lke lkural lar hüküm sürüyordu. Kabi le hayatının bi r özel l iğ i o lan, bitmez tükenmez savaşlarda erkekler ö lüyor , kadın lar la çocuklark imsesiz ka l ıyor lard ı . Sahipsiz ka lan kadın lar ve çocuklar başka

erkekler in h imayesine ver i l iyordu. Eğer bu erkekler iy i insan iseler , kadınlar ve çocuklar hayat lar ına rahatça devam edebi l iyor-

Page 74: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 74/117

60 İ SL AM GERÇEĞİ

la rd ı . Fakat, iy i insanlar çoğunlukta deği ld i ve erkeklerden bir çoğu dul kadınlar ve kız çocuklannı kendi çıkar lar ı iç in kul lanıyor lardı. Mesela ; du l kadın lar ve kız çocuklar güze lse, is tey ip is temediğin i sormadan onları para ve mal karşı l ığı herhangi b i r iy leevlend i r iyor veya evlend i rmek üzere pazar l ık ed iyor lard ı . Yet imerkek çocuk zenginse, onun mal lar ın ı kendi hesaplar ına iş le t i yor la rd ı . Birçoklar ı , yet im kadını ve çocuğu h imayeler ine a lmaklazengin oluyor lardı . Bazı erkekler de yet im kadınlar la ve kızlar la

mehirsiz'^' olarak evleniyor lar , istedikler i zaman onları kolaycaboşuyor la rd ı . Kadınların miras i le devral ınması b i le söz konusuidi. Al lah Kur 'an'da bu gib i haksız davranışları haram kı lmış vebu tür lü dav ranan lara de mişt i r k i : "Eğer ve l is i o lduğun uz, mal sahibi , yet im kız lar la ev lenmekle , on lara haksız l ık yapmaktan kor-karsanız, on lar la değ i l , hoşunuza g iden d iğer kadın lar la , ik i , üçve dörde kadar ev lenebi l i rs in iz . Şayet ara lar ında adale ts iz l ikyapmaktan korkarsanız, sadece b i r is iy le ev lenmel is in iz veya sa

h ip o lduğunuz i le yet inmel is in iz . Doğru yo ldan sapmamanız iç inen uygunu budur ! . " (Nisa , 3 ) . Yet im kız lara haksız l ık yapı lmaması iç in, yet im o lmayan kadın lardan dörde kadar ev len i lmesineizin ver i ld iğ in i görüyoruz. Yet im olmayan kadınların, güçlü olacakları ve haklarını savunabi lecekler i kabul edi lmişt i r . Buna rağm e n , onlar arasında da adale ts iz l ik yapmaktan korkanlar iç in, birtek kadınla evl i l ik öğüt lenmişt i r . Ni tekim bir başka Ayette, eşler

arasında adale t yapmanın mümkün o lmayacağı da b i ld i r i lmişt i r ."Adi l hareket etmeyi hırs derecesinde isteseniz b i le kadınlar

a ras ında ada le t yapamayacaksın ız . . . " (Nisa, 129) .

Kur 'an' ın ayet ler i açısından, İs lam'da evl i l iğ in tek eşl i o lduğ u n u , birden fazla evl i l iğe ancak çok özel durumlarda iz in veri ldiğin i görüyoruz. Kur 'an ayet ler i böyledir , fakat Kur 'an' ın ayet le-

(8 ) Mehlr , Arapça bi r i ^el imedi r . Erkeğin evlendiği hanımın bizzat kendis ineevlenmenin bi r karşı l ığı o larak verdiği al t ın , para vb. maddi değere mehi r den i l mektedi r .

Page 75: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 75/117

İ S L A M GERÇEĞİ 61

r inden yarar lanarak b i r İs lam hukuku meydana get i rmeye ça l ışmış o lan müs lüman e rkek-hukukçu la r , "kadınlar arasında adi ldavranamazs ın ız" i lah i hükmünü ve buna bağl ı o larak "sadecebir is iy le evlenmel is iniz" öğüdünü uygu lamaya geç i rmemiş le r -d i r . Bu uygulama tek doğru olarak kabul edi lmiş, bu sebepledirki, Kur 'an' ın tavsiye et t iğ i adalet seviyesine bi r tür lü u laşı lamamıştır.

Güçlü ve bi lg i l i o lan ai le ler , evl i l iğ i , kadının da boşanma hakkını i ler i sürerek, anlaşmalar la sağlama alabi lmişlerdi r . Fakat, faki r veya bi lg isiz a i le lere, evlenme sırasında hakları b i ld i r i lmemiş,on lar ın kadın lar ı haksız l ık lara kat lanm ak zoru nda ka lmış lard ı r .

- Cahi l l ik Döneminde Boşanma ve Kur 'an ' ın Öğüt ler i :Cahi l l ik döneminde boşanma i le i lg i l i o larak da pek çok hak

sızl ık lar yaşanıyordu ve insanlar bu haksızl ık lar ı görmezl ikten

geleb i l iyor lard ı . Örneğin , b i r erkek kar ıs ın ı b i r daha a lmamaküzere boşamak is t iyorsa, ona "Sen bana bundan sonra anneminsı r t ı g ib is in ! " derd i . İnsan annesi i le ev lenemeyeceğine göre, oerkek de ar t ık boşadığı kar ıs ı i le ev lenemezdi . Bu tür lü boşamaya "zıhar" deni l i r .

Bu konuda Kur 'an 'da Mücadi le Sures i 'nde çok güzel bir örnek vardır . Sure'ye is im olan Mücadi le kel imesi , hakları iç in mü

cadele eden kadın an lamındadır . Sure, bu mücadeleyi veren kadın ın Al lah tara f ından desteklend iğ in i an la tarak söze başlar .Ayet şöyled i r : " İç in izden kan lannı , sen bana annem g ib is in , d iyerek boşamak isteyenler b i ls in ler ki , kanları anneler i g ib i o lamaz.Anneler i ancak on lan doğuran lardı r . Onlar ın söyled ik ler i ç i rk in veası lsız b i r sözdür" (Mücadi le , 3 ) .

Bir sonraki ayet te , böyle söyleyerek kar ı la r ın ı boşayanlar ın ,

onunla yen ide n evlen m ezd en önc e, b ir kö ley i sat ın a l ıp hürr iyet i ne kavuşturması veya ik i ay üstüste oruç tutması veya 60 faki r i

Page 76: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 76/117

62 İ SLAM C3EHCEĞİ

doyurması şart ı get i r i lmişt i r . Bir daha hiç kimse böyle bi r boşamaolayına cesaret edememişt i r .

Kur 'an ayet ler ine göre, mesela boşanma en az ik i şah i t huzurunda olmal ıdır . Ayet şöyledir : "Kadınları ya uygun bir şeki ldetutun ya da uygun bir şeki lde onlardan ayrı l ın. İç in izden ik i adi lşahi t de get i r in. Şahi t l iğ i Al lah iç in yapın, işte bu, Al lah 'a ve ahire t gününe inanan k imseye ver i len öğüt tür" (Talak, 2) .

Kur 'an'a göre, erkek karısından ik i kere boşanabi l i r . Fakather defasında b i r bekleme süresi vardı r . Taraf lar hemen başkalar ı i le evlenemezler. Kadının hami le o lup olmadığının bel l i o lacağı kadar b i r süren in beklenmesi gereki r . Bu süreye " iddet" deni lmektedir . İddet sırasında erkek pişman olur, taraf lar da razıolur larsa, evl i l ik yeni lenebi l i r . Bu iş lem ikinci defa tekrar lanabi l i r ,

faka t üçüncü de fa tekra r lanamaz. Üçüncü boşanmadan sonraart ık kadın boşandığı erkeğe haram olur. Eğer kadın bi r başkaerkek i le ev len i rse ve bu erkekten de boşanırsa, ancak o zamankadın i lk kocası i le tekrar evlenebi l i r , yani ona yeniden helal o labilir (Bakara , 228 -230 ) .

Bu düzenleme i le kadın haklar ı ve a i le müessesesi güvenceye almış olmaktadır . Bakara süresindeki bu buyruklar h iç d ik

kate a l ınmadan maalesef erkeğ in b i r tek: "boş o l ! " sözü boşan ma iç in resmen yeter l i sayı lmışt ı r . Daha da kötüsü, boşanan kar ıi le kocanın, başka lar ı i le ev lenmeden önce, beklemeler i gerekenmüddet i ve onların b i rb i r ler i i le barışma ve tekrar evlenme imkanını or tadan kaldıran "talak -ı selase" yani üç ta lak olayı kabuledi lmişt ir .

Talak- ı se lase 'ye göre erkek karısını üç defa üstüste "boşol!" diyerek boşamışsa, ik i şah i t get i rmesi gerekmeden, üç boşanmanın b i r leş t iğ ine hükmed i lmiş ve boşanma resmen gerçek-

Page 77: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 77/117

İ SLAM GERÇEĞİ 63

leşebi lmişt i r . Bundan sonra art ık eşler b i rb i r ine haram sayı lmışlard ı r . Eğer erkek kadını gerçekten boşamak is temiyordu da,sarhoşluk, bask ı , hiddet v.b. b i r sebep i le bu sözler i söyledi ise,bu defa da bir tür "hü l le "ye başvuru lab i lmişt i r . Hü l le 'ye göre, okadın b i r erkekle danışık l ı o larak n ikah landıktan sonra ondan boşanmış ve tekrar kocasına n ikah lanmışt ı r . İs lam hukukçular ın ınhepsi bu uygulamalar ı doğru bu lmamışlar , fakat doğru bu lmayanlar azın l ık ta ka lmış lard ı r . Azın l ık ta ka lan hukukçular : "boş o l ! "

sözünün , b i r defada üç kere deği l , 33 kere b i le söylense, sadecebi r tek boşama yer ine geçebi leceğin i söylemiş lerd i r . Buna rağmen on lar yan l ış uygulamalara karşı ç ıkamamışlard ı r . Böyle durumlarda tar ih iç inde pek çok sıkın t ı la r yaşanmış, komedi lere konu olacak kadar i ler i g id i ld iğ i de görülmüştür.

Kar ı lar ın ı düşüncesizce, üç defa "boş o l ! " d iyerek boşad ık-tan sonra p işman o lan erkekler iç in "zihar" i le i lgi l i ayet ' ten öğüt

al ınarak, adalet l i b i r yol iz lenemez miydi? Hayır , böyle bi r kıyaskat iyen yapı lmamışt ı r . Aksine, günümüzde b i le ta lakı se lase sebebi i le çok ai le onur kır ıcı durumlar yaşamaktadır lar . Halkın uyguladığı hülle o lay ın ı h i çb i r fa k i h yan i a l im doğru b u lmam ış t ır .

Kur 'an 'a uym ayan bu uygu lam aya İs lam ta r ih inde m aa le sef çok rast lanma ktadı r . Bu uygu lamalar , Hı r is t iyan ve Mus evi ler taraf ından İslam Dinin in b i r zaaf iyet i o larak aleyhte kul lanı l

mıştır.

2 1 . M i r a s :İs lam öncesi devi rde Arap lar ne erkek ve kız çocuklar ı , ne

de kadın lar ı mi rasçı saymıyor lard ı . "Mızraklan i le çarpışmayanve yurdunu müdafaa e tmeyen var i s o lamaz! " d iyo r la rd ı .

Bu yanl ışı Nisa suresinde bulunan bir ayet şöylece düzel t

mişt ir : "An a-bab anın ve yak ın lar ın b ı rakt ık lar ından , erkeklere h isse vardır , kadınlara da hisse vardır . Bunlar az veya çok bel i r l i b i r

Page 78: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 78/117

64 İSLAM G E H C E Ğ i

hissedir . Tai<simde yalgınlar, yet imler ve düşkünler bulunursa,ondan on lara da ver in ve güze l sözler söyley in . . . A l lah erkeğe

iki d işin in (kadınm) hissesi kadar tavsiye eder. . . " (Nisa, 7-11) .

Ayet te , h issen in ne kadar o lacağı konusunda Al lah ' ın tavsi

yes i , erkeğin hissesin in kadınınkin in ik i misl i o lmasıdır . Ancak

müslüman hukukçular , A l lah ' ın tavsiyesin in emr inden daha güç

lü o lacağı kabulü i le, kadına mirastan yarım hisse ver i lmesi tav

s iyesin i kanunlaşt ı rmış lard ı r . Uygulamada bu kabul donduru lmuş

ve bir daha da hiç değişt i r i lmemişt i r . Taksim sırasında var is du

rumunda o lmayan yakın la r , ye t imle r ve düşkün le r bu lunursa

bunlara da vermek ve güze l sözler söylemek emr i ise emir o la

rak kabul ed i lmemiş ve uygulamaya h iç geçi r i lmemişt i r .

Kur 'an' ın kadına erkeğin yarısı kadar h isse vermesi her du

rum için geçer l i kategor ik b i r emir deği ld i r . Mirasçı lar ın ortaya

koyduklar ı tab lonun bazı görünümler inde kadın erkekten faz la

a lab i lmekted i r . Şunu da unutmayal ım k i , Kur 'an kadının mal i

haklar ın ı , mal ayrı l ığını kabul etmek ve ai le iç i harcamaları tama

men erkeğe yüklemek g ib i tedb i r ler le de takviye e tmişt i r . Öneml i

o lan , sonuçta tara f lar ı haksız l ığa maruz b ı rakmamakt ı r . İş in esa

sı, f ık ıh tak i deyim le maksat kısmı budur . Bu maksada u laşmada

her sistem bir başka yöntem kul lanır . Bizim için d ikkat edi lecek

nokta, c ins ler arasında mal i dengenin adale t i l kesine uygun ku

ru lup kuru lmadığıd ı r .

Burada bir noktayı özel l ik le vurgulamak yer inde olacaktı r :

Dul kadın, k ız çocuk ve yakın lara mi rastan b i r h isse ver i lmesin in

h iç düşünülmediğ i b i r or tamda bunlara mi ras hakkı get i rmiş o l

ması İs lam Din indeki yüc«f iğe ver i lecek en güzel örneklerden b i ridir.

Page 79: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 79/117

; L A M CBERCECSi 65

22 . Şahitl ik :Kur 'an'da, şahi t l ik i le i lg i l i ayet te kadın-erkek ayrımı yapı lmamışt ı r . Ayet şöyledir : "Ey inananlar! Kendiniz, ana babanız veyakınlarınız a leyhine de olsa, Al lah iç in şahi t o larak adalet i gözet in. İster zengin, ister faki r o lsun, Al lah onlara daha yakındır .Adale t in izde heveslere uymayın. Eğer sapt ı r ı rsanız veya şah i t l i ke tme kten k açın ı rsanız, b i les in iz k i , A l lah iş led ik ler in izden şüp hes iz ha berdardı r " (Nisa, 135) .

Görü lüyor k i , ayet te kadın erkek ayr ımı yapı lmadan, "Ey inananlar!" d iye bütün inananlara hi tabedi lmişt i r . Şahi t l ik edecekkimseler in sayısı da bel i r t i lmemişt i r . Şahi t l ikte öneml i o lan tekşey doğrunun bi l inmesi ve bi ld i r i lmesidi r . Doğruyu kim bi l iyorsao konuşacakt ı r . Kadın veya erkek o lmuş, gerçeği görmemişler -se, bi lmiyor larsa, kaç kişi o lur larsa olsunlar, neyin şahi t l iğ in i yapacaklardı r . Olayı görmüş o lan, olay hakkında b i lg is i o lan k imse

le r , kad ın veya e rkek, b i ld i k le r in i sak lamayacak la r , şah i t l i ke tmekten kaçınmayacaklar , A l lah sevg is i ve korkusu i le doğruyusöy lemekte gönü l lü davranacak la rd ı r .

Kur 'an'da insanların kendi adlarına şahi t l ik etmeler i usulü devardır . Bu usul , karı lar ını zina i le suçlayan erkekler hakkındadır(Nur, 6-10) .

Eğer koca karısını zina i le suçlar ve şahi t o larak kendindenbaşkasının bu lunmadığın ı idd ia ederse, ona kendis i iç in dör t defa , dör t k iş i yer ine geçmek üzere şah i t l i k e tmesi imkanı tanınmışt ı r . Fakat aynı hak, kendisin i savunması iç in karısına da tanınmışt ı r . Ayet ler şöyledir :

"Kar ı lar ına z ina isnad ed ip de kendi ler inden başka şah i t le r io lmayanlar ın şah i t l iğ i , kendi ler in in doğru söyled ik ler ine Al lah ' ı

dört defa şahi t tutmaları i le o lur. Beşincisinde, eğer yalancı lardan iseler, Al lah ' ın lanet in in kendi üzer ler ine olmasını d i lemeler i

Page 80: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 80/117

66 İ S L A M GERÇEĞİ

gereki r . Kadının , kocasın ın ya lancı lardan o lduğuna, A l lah ' ı dör t

defa şah i t tu tması kadını cezadan kur tar ı r . Beşinc is inde, kocası

doğru lardan ise, kendis in in A l lah ' ın gazabına uğramasını d i le r "

(Nur, 6-7) .

Bu ayet lerde kadının şah i t l iğ i i le erkeğ inkin in arasında fark l ı

b i r durum söz konusu deği ld i r . Erkek de, kadın da dört şahi t ye

r ine, dörder defa kendi ler i şah i t l i k yapmaktadı r lar . Kadından, da

ha faz la sayıda yemin is tenmemişt i r . Boşanma i le i lg i l i ayet te degeçt iğ i g ib i (Talak, 2) , şahi t l ikte esas şahi t ler in adi l o lması, yani

doğruluğu sabi t k imseler o lmaları ve şahi t l iğ i Al lah iç in yapmala

rıdır.

İs lam hukukunda bir erkeğin şahi t l iğ ine ik i kadının şahi t l iğ i

denk tu tu lmuş, bu durum Kur 'an aye t le r inden kaynak lanan , ke

s in b i r durum o larak yer leşmiş bu lunmaktadı r . Bu hükme de l i l

o larak göster i lmiş o lan ayet , Kur 'an 'da vadel i borç lar hakkındaki

öğüt ler arasında geçmekted i r . Bu ayete göre b i rb i r le r inden va

de l i o larak borç a lacaklar , bu borcu mut laka yazdı rmal ıd ı r la r .

Ayet şöyled i r :

"Ey inananlar! Birb i r in ize bel i r l i b i r süre iç in borçlandığınız

zaman, onu yazın . Aranızdan b i r kat ip onu doğru o larak yazsın .

Kat ip onu, A l lah ' ın kendis ine öğret t iğ i g ib i yazmaktan çekinmes in , yazsın . Borç lu o lan da yazdı rsın . Rabbi o lan Al lah ' tan sakın

sın da ondan b i r şey eksi l tmesin . . . erkekler in izden ik i şah i t tu

t un , eğer ik i erkek bu lunmazsa, şah i t le rden razı o lacağınız b i r

erkek i le, b i r i unuttuğunda diğer i ona hatır latacak ik i kadın olabi

l i r . Şahi t ler çağrı ldıklar ında çekinmesinler. Borç büyük ve küçük

o lsun , onu süresi i le beraber yazmaktan üşenmeyin . Bu Al lah

ka t ında en doğru , şah i t l i k i ç in en sağ lam ve şüphe lenmen izdenen uzak o lan yo ldur . . . " (Bakara , 282) .

Page 81: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 81/117

İ S L A M GERÇEĞİ 67

Ayet öy le uzayıp g i tmekted i r ve görü ldüğü üzere o , b i r he-sap-kayı t iş lemi i le i lg i l id i r , günümüzdeki noter senet ler ine benzemektedir . Ayet, burada da herhalde bi r kadını tanık o larak konuşturuyor . Eğer b i r inc i kadın iş in iç inden çıkamazsa ötekis ikonuşacakt ı r . Yani herha lde konuşacak kadın tanık tekt i r . İnsanlar arasındaki borç-alacak i l işki ler i genel l ik le her şeyden öneml io labi lmektedir . İnsanlar bunlar iç in canlarını b i le ortaya koyabi l mektedir ler . Şahi t l iğ in genelde, taraf lar ın kendi iç ler inden olan

erkeklere ver i lmesi öğüt lenmist i r . Kendi iç ler inden k imsenin bulunmadığı durumlarda, razı o lunacak bir erkeğe karşı l ık ik i kad ı

nın kabul edebi leceği bi ldir i lmişt ir .

Hesap tu tmakla i lg i l i ayet te geçen, "kadın lardan b i r i u n u

tursa diğeri hatırlatır" i fadesinin, b i r erkeğin yer ine ancak ik ikadının şah i t l iğ in in denk sayı lmasına gerekçe yapı lmış o lduğu

tefsi r lere de geçmişt i r . Eğer unutma kadınlar la i lg i l i genel b i r durum olsaydı, bu öncel ik le d in b i l imler inde çok öneml i b i r a lano lan hadis r ivayet inde, yan i Peygamber in sözler in in tesb i t edi l

mesi o layında d ikkate a l ın ı rd ı . Bu a landa k adın lar ın şah i t l iğ indenhiç şüphe edi lmemişt i r . Ni tekim hadis r ivayet eden sahabi hanımlar ve Hz. Peygamber ' in hanımlar ı vardı r . Bunlar ın en meşhuru Hz. A işe 'd i r . Kadın lardan hadis d in ley ip yazanlar , genelşar t la r ın d ışınd a, kadın lar ın sayısından h iç söz e tm em işlerd i r.

2 3 . Ör t ü n m e :

Kur 'an'da bi ld i r i ld iğ ine göre, Cennet ' te örtünme bir iht iyaç

deği ld i . Ta k i . Şeytan on la ra yasak ağacın meyves inden yed i r in -

ceye kadar . Ayet şöyled i r :

"Bunun üzer ine ik is i de o ağacın meyvesinden yed i , çıplak

l ık lar ı görünüverd i . Cennet yapraklar ı i le ör tünmeye koyu ldu lar"(Ta Ha, 115 -122) .

Page 82: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 82/117

68 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

Böylece ilk insanların örtünmeye, bir sebeple kendiliğindengerek duyduklarmı görüyoruz. Kur'an'da giyim kuşamın üç türlüolacağı bildirilmiştir: Örtünmek için, süslenmek için ve takva için.Allah sevgisi ve Allah korkusu ile hareket etmek demek olan"takva" , en hayırlı giyim olarak gösterilmiştir. Bu anlamı verenayet şöyledir:

"Ey insanlar! Size çıplaklığınızı örtecek elbiseler ile sizi süs

leyecek elbiseler gönderdik. Takva elbisesi ise bunlardan dahahayırlıdır. Allah'ın bu ayetleri öğüt almanız içindir" (A'raf, 26).

Bir başka ayette, terbiyenin yanışı ra , güzel elbiseler giymek,Mescide güzel elbiselerle gitmek, fakat aşırıya kaçmamak tavsiye edilmiştir. Ayet şöyledir:

"Ey Ademoğulları! Her Mescide gidişinizde, güzel elbiseleri

nizi giyinerek gidin. Yiyin, için, fakat israf etmeyin. Allah müsrifleri sevmez" (A'raf, 31).

Örtü nm e ile ilgili bir başka öğüt, dışarı ç ıkıldığınd a, bir dış kıyafet ile çıkılmasıdır. Dış kıyafetin, tanınm ayı sağlam ası v e rahatsız edilmeyi önlemesi amaçlanmıştır. Özel bir durum datuvaletlerin evlerden uzakta, dışarda olduğu birhayatta, özellikle geceçıkışlarıdır, insanlar, Peygamber'in eşleri hakkında bile konuşa-bilmişlerdir. Ayet şöyledir:

"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlan-na, dışan çıkarken, üstlerine örtü almalarını söyle. Bu, onların,tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini daha iyi sağlar. Allahbağışlar ve merhamet eder" (Ah za b, 59 ) .

Örtünme üzerinde ısrar edilişin ilk devirdeki çok önemli bir

sebebinin de sosyal sınıfın belirlenmesi olduğu bilinmektedir.Başörtüsü hür kadınlar için ayrıcalıktı.

Page 83: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 83/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 69

Giyim kuşam konusunda insanları en çokmeşgul eden ayetşöyledir:

"Mümin kadınlara söyle!.. Süslerini, kendiliğinden görünen

kısmı müstesna, açmasınlar... Başörtülerini/örtülerini yakalannın

üzerine salsınlar..." (Nur, 30-31).

İslam hukukçularını farklı anlayışlara sevkeden noktalar,

"süs" anlamındaki "zinet" ve "ör tü" ve "başörtüsü" anlamındaki "hımar" kelimeleridir. Çünkü bunlar yeterince açıklanma

mıştır. Başörtüsü Arap kıyafet geleneğinde, iklim gereği, kadın

larda da, erkeklerde de vardır. Bugün de Arap geleneksel

kıyafetinde erkeğin başı örtülüdür.

Anlaşıldığına göre kadınlar ve erkekler, özellikle Peygam-

İDer'in huzurundaki ortak toplantılarda, davranışiarındaki dikkat

sizlik ile veya kıyafetlerinin uygunsuzluğu ile dikkati çekiyorlardı.

Kadınların örtünmesi ile ilgili ayetten önce, erkek ve kadın davra

nıştan ile ilgili genel öğütler verilmiş olması bunu göstermektedir.

Ayetler şöyledir:

"Mümin erkeklere söyle! Gözlerini dikmesinler, iffetlerini ko

rusunlar. Bu, onlann annmasını daha iyisağlar. Allah yaptıkların

dan şüphesiz haberdardır. Mümin kadınlara dasöyle! Gözlerinidikmesinler!̂ , iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görü

nen kısmı müstesna, açmasınlar. Başörtülerini yaka açıklığının

üzerine salsınlar. Süslerini, kocaları veya babaları veya kayınpe

derleri veya oğulları veya kocalarının oğulları...ndan başkasına

(9) Ayetin "yagdudn* min «bearlhlnn*" ifadesini böylece tercüme etmek

doğru olur. Alimler, bu ifadeye Igözlerlnl bakm alar helal olmayan erkekler

den çevirsinler" şeklinde, genellikle geniş birmana yüklemişlerdir. Buşekildeanlam vermek, ayeti kendisinde olmayan kelimelerle açıklamak olur ki bu, herzaman doğru olmayabilir.

Page 84: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 84/117

70 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

göstermesin ler . Giz led ik ler i süsler in b i l inmesi iç in, ayaklar ın ı yere vu rm asın la r . . . " (N ur , 31 ) .

Görü ldüğü g ib i ayet ler erkek ve kadın için ayrı ayrı uyarı larda bu lunmakta, tara f lara , c inse l l ik ler in i öne çıkarmayacak davranış ları tavsiye e tme kted i r .

Kadınlar için özel i lave, eviçi kıyafet i ile i lgilidir. Ahzab sure

sinde ayette dış kıyafet ile i lg i li öğüt ver i lm işt i , bura dak i ay ette içkıyafe t ile i lg i l i öğüt ver i lmektedir . Büyük ai le yaşantısında, evded a i m a bir arada bu lunabi lecek akrabalar sayı lmış, on lar ın d ışındaki ler iç in dış kıyafet öğüt lenmişt i r .

Bazı tefsi r lerdeki b i lg i lerden, bu ayet indiğ inde, kadınlarındekol te ler in i f ıerhangi bir şeki lde mesela e tekler inden parça larkesip boyunlanna do layarak ör t tük ler in i öğren iyoruz. Bazı f ık ıhçı -

lar ın saç hakkında Kur 'an'da bi r hüküm bulunmadığını i fade et t ikleri de kaydedi lmişt i r .

Daha sonra , t ıpk ı boşanma ve miras konular ında o lduğu gi

bi, bu ayet tek i gen iş kapsaml ı öğüt de daral t ı lmışt ı r . Başörtüsünün , saçlar ın bir te l in i dah i göstermiyecek şeki lde ör tü lmesin inve e lb isesin in vücudun hat lar ın ı en kaba şeki lde g iz lemesin in d ı ş ında bir yo l göster i lmemişt i r . Ayr ıca kadın lar ın , kendi ev ler indeyaşayan yakın akrabalar ına karşı b i le başör tüsüz görünmemeler ikural laşt ı r ı lmışt ı r . Nur sures i 3 1 . ayet ten başör tüsünü an lamaknorma ld i r ; çünkü hımar ke l imesin in bir an lamı da odur . Ancakbunun ebad ına , reng ine , şek l ine , desen ine müdaha le e tmekKur 'an ' ın beyanını zodamak ve örfü din yapmak olur. İsteyen hım ar ke l imesin i herhangi bir örtü manasıyla a l ıp örtünür, isteyenbaşör tüsü manasıy la a l ıp başın ı da örter. Dikkat edi lecek nokta,

ayet in i fadesinden göğsün ör tü lmesin in gerekl i o lduğunun çıktığıdır.

Page 85: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 85/117

İ S L A M GERÇEĞİ 71

İÇ ve dış kıyafet ş üph esiz a i le hayatının gelen ekler i i le ve ya şanı lan çevrenin zihniyet i i le yakından i lg i l id i r . Ayetteki "kendi l i ğ inden görünen k ısmı müstesna" tabir i tefsirci leri farkl ı yorumlarda bu lunmaya sevkedeb i lmiş t i r . Tab i rden b i rden faz laan lam çıkar ı lab i ld iğ ine göre, burada b i rden faz la doğru bu lunabi l i r demektir. Bu giyim İslami bir öğüttür. Di leyen öğüt alır; kimsek imsey i zo r layama z.

Türkler, erkek-kadın benzer kıyafet ler in g iyi ld iğ i b i r hayattarzından geldikler i iç in, kı rsa l kesimdeki yaşant ıda değişen faz lab i r şey o lmamışt ı r . Onlar ancak şeh i re veya kasabaya inecekler iza m a n , ora lar ın kadın kıyafe t ine uy m aya ça l ışmış lard ı r .

Osmanl ı Devle t in in son zamanlar ındaki ger i leme ve zayı f la malar cümlesinden olarak, kadın kıyafet ler i g iderek daha fazladisip l in a l t ına al ınabi lmişt i r . Her tür lü o lumsuzluk, ahlaktaki çöküntüye bağlandıkça, çareyi topyekün terb iye ve tahsi lde görerek tedbir a lmak yer ine, kadınların hareket ler in i kısı t lamak yo luna gid i lmesi , tedbir ler i a lanların erkekler o lmasından i ler i gelsegerekt i r . Onlar, kendi ler in i de kısı t layacak genel önlemlere, b i lerek veya b i lmeyerek h iç yanaşmamışlard ı r .

Bununla bi r l ikte yukarıda kıyafet le i lg i l i z ikredi len öner i ler letop lumun korunmasının amaçlandığı as la göz ardı ed i lmemel id i r .

Diğer taraf tan toplumların sürekl i b i r değişim içinde bulunduklarıda unutu lmamal ıd ı r . Bu bakımdan, değ iş imin top lumsal yapı lar ıetki lediğ i g ib i insanları ve hatta g iyim ve kuşam tarzlarını da etk ilemesi kaçın ı lm azdır . As l ında mo da ke l im esin in yen i l ik , de ğ iş ik likanlamına gelmesi asla bi r rast lant ı deği ld i r . Zamanla her şey gib ik ıyafe t ler de değişeb i l i r ; ama h içb i r zaman değişmemesi gereken insanın i f fet idir. İşte bu yüzdendir ki Yüce Al lah, "takva , yani kötülüklerden arınma elbisesinin en hayır l ı e lbise olduğu

n u" vurgu lamışt ı r . (A'raf, 26) . İç imiz temiz o lmadıktan sonra sa l td ış ör tünm enin b ir an lam taşım ayac ağı açıktı r.

Page 86: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 86/117

72 İ S L A M GERÇEĞİ

24 . Sonuç :Müslüman ü lke le rde henüz Kur 'an Müs lümanl ığ ı 'na ye te

r ince er iş i lememişt i r . Tamamlanması gereken eksik l ik ler , düze l t i lmesi gereken yanl ışlar vardır . Yanl ışlar ın pek çoğu kadınlar lai lg i lid ir . Ah lak ki ta pları , Ku r 'an-ı Ker im ' in ka dınla ra tanıdığ ı haklarıvermeyi engel lemek iç in uyduru lmuş hadis ler le do ludur . Kadınlar ın eğ i t im, öğret imden a l ıkonulması bun lar ın başında ge lmekted i r . Kız çocuğun o lmamasının o lmasından hayı r l ı o lduğu, eğer

b i r kere o lmuşsa onu şefkat l i b i r sütn ineye vermeyi , Kur 'an, namaz ve oruç g ib i ibadet ler i öğretmeyi , fakat yazı öğretmemeyi ,büyür büyümez hemen b i r ere vermeyi öğüt lemiş lerd i r . Çünküuydurduklar ı b i r "had is" e göre kız ev ladın ya er koynunda, yayer koynunda gömülmesin in hayı r l ı i ş lerden o lduğu söylenmişt i r .Bu söz, ha len e l le rde bu lunan ve okunan k i tap larda yazı l ı r .Kur 'an dışı d in savunucuları bu yanl ışlar ı farketmemişlerdi r . Çü n kü, Kur 'an insanlarımıza anlamı i le deği l , harf ler i i le ezber let i le

rek okutturulmuştur. Kur 'an, halkımız taraf ından bir ş i i r k i tabı g ib iokunmuş, musik i eser i g ib i d in lenmişt i r . Kur 'an ' ın muhtevası ise ,başka ki taplar yolu i le insanların ona get i rd iğ i yorumlar çerçeves inde öğren i leb i lmişt i r . U lema (a l imler ) , erkekler in çoğunluğununb i le okuma yazma öğrenmeden yaşad ığ ı b i r top lumda, kad ın la r ıh iç düşünmemiş le rd i r . Kad ın la r da ima korunacak, sak lanacakeşyalar g ib i göster i lmişlerdi r .

Erkek-kadın, topyekün bir terbiye i le, b i rb i r imize güvenir hale ge lmemize ih t iyacımız vardı r . Bu terb iyede y ine de en büyüksorumlu luğa kadın lar sah ip t i r . Çünkü kadın lar ı da, erkekler i deyine kadın lar terb iye e tmekted i r le r . Anneler , namus konusundakız ların ı baş ka , erkekler in i başka de ğer ler le terb iye ede r lerse, buiş düze lmez. İs lam d in ine göre c inse l l iğ in korunması , hem erkek,hem kadın iç ind i r . Kadın saklanacak da, erkek serbest b ı rakı l ıp

tecrübe kazanacak diye bi r ayrıcal ık yoktur. Erkek tecrübeyi ki minle kazanacaktır , y ine bi r kadınla deği l mi? Öyle ise bi r takım

Page 87: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 87/117

İ SLAM GERCECSi 73

kadınlar erkekler in tecrübesi iç in feda mı edi lecekt i r? Hayır ! Heriki c ins de Kur 'an terbiyesi i le eşi t o larak eği t i lecek, kimse kimse

n in zaranna b i r davranışta bu lunmayacakt ı r .

Kur 'an ' ın vahyolunduğu çağda, genel o larak dünyanın f ıeryer inde kadın lar ın , önce babalar ın ın , daha sonra koca lar ın ın , herik is in in o lmadığı durumlarda akrabadan b i r erkeğ in vesayet indeyaşam alar ı doğal kabul ed i l iyordu . O ysa Kur 'an 'da böy le b ir k ıs ı t

lama yoktur . Gü venl ik gene l o larak temin ed i lmiş o lacakt ı r .

Erkekler in hakim, hat ta tek geçer l i unsur o lduğu top lum düzeninde, İs lamiyet in kadınlar iç in get i rd iğ i haklar, tamamı erkeko lan hukukçularca gözardı ed i leb i lmişt i r . Normal o larak, top lum un yar ıs ında n faz lasın ı teşkil eden kadın lara ver i lecek hak lar ın ,erkekler in menfaat in i tehd i t edeceği düşünülmüştür . Bu bakımdan Kur 'an'da kadın hakları i le i lg i l i ayet ler i ve bunların is lam hu

kukuna tes i r in i ince lerken, hukukçu lar ın erkek o luşunu ve haklar ık ıs ı t lanan insanlar o larak ruh ha l ler in i , hep gözönüne a lmak gerekir.

İs lam dinin in, kadınlara tanıdığı haklar ve imkanlar, onlardanyine İs lam adına uzak tu tu lmuştur . Kadın lar perde arkasındakikişi ler o larak sunulmuştur ve ne yazık ki kadınlar bu sunuluşu

kabul lenmiş lerd i r . Kadın o lab i ld iğ ince ör tüye büründürü lmüş, s i yah çarşaf lar iç ine konulmuş; kadın sesin i b i le ç ıkaramamışt ı r .Öğrenmek, kad ın e rkek her mümine fa rz ed i lmişken , kad ın la r ınöğret imi Kur 'an ' ı yüzünden okuma i le s ın ı r landı r ı lmış ve kadın larbunu da kabul lenmiş lerd i r . Üste l ik bütün bunlar İs lam adına yapılmıştır.

Kadın lann insanl ık değer ler i , sadece " ç o c u ğ u n a n n e s i " de

recesinde kabul görmüştür . Ya h iç ev lenmeyen ve h iç anne o lamayan kadın lar ın insanl ık değer ler i nerede ka lmışt ı r? Çocuk ye-

Page 88: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 88/117

74 İ SLAM GERÇEĞİ

t i ş t i rs in d iye mi kadın lar okumadan, yazmadan, k i tap lardan vekü l türün pek çok a lan lar ından uzak tu tu lmuşlardı r? Acaba, çocuk yet işt i rmenin eği t imsizl ik i le o lumlu bi r i lg is i o lduğu mu düşünü lmüştür? Fakat , bugün ar t ık çocuğun iy i beslenmesi iç in b i leeği t ime iht iyaç vardır . Şart lar değişmişt i r . Kanaat ler in ve tutumlar ın da değişmesi gereki r . Bu, Kur 'an 'a g i tmekle mümkün o lur .

Türk top lumunda kad ın a r t ı k okumaya ve oku tu lmaya baş la

mışt ı r . Kadın, anayasa ve yasa lar la eş i t haklara sah ip o lmuş veerkeğin seçt iğ i her mesleğ i seçebi lecek duruma ge lmişt i r . A l lah 'a şükür ler o lsun k i , Türk kadını dünya kadın lar ı arasında b i r çok hakkı o lan lar ın önünde ge lmekted i r .

G iy im konusunda da Türk top lumunda kad ın serbest t i r . A r zu e t t iğ in i g iymekte e rkek de serbest t i r . Ama top lumumuzda"d in i cab ı g iy i lmes i gerek i r " düşünces i i l e kad ın ın k iş i l i k ve

onur sahibi o lmasını önlediği görülen bazı g iysi ler in d in imizin gereği o lmadığı açıkt ı r . İs lam dinin in kadına kazandırdığı şahsiyetve ona verd iğ i değe r tekrar e l inde n a l ınmam al ıd ır .

2 5 . K u r ' a n ' d a C e z a K o n u l a r ı :

Kur 'an , Al lah-ku l l l i şk is i 'n i ah lak i ve imani b i r boyuta o tur t muştur. Yani Al lah- insan i l işkisi öncel ik le b i r gönül bağıdır . Tamamen iht iyar id i r . Bu i l işkin in tabi i b i r sonucu olarak bazı ibadet

ler mevcuttur. Ancak bu ibadet ler in yer ine get i r i lmesinde fert ,top lum, devle t , kanun g ib i b i r başka otor i ten in baskısı söz konusu deği ld i r . Bu görevler in yer ine get i r i lmemesi ve ihmal i ha l indede dünyada herhang i b i r ceza i müeyy ide uygu lanamaz. AncakKur 'an bu ihmal ler in günah o lduğunu be l i r terek, bu günahlar ıncezasının yüce Al lah tara f ından ah i re t te takd i r ed i leceğin i i fadeetmişt i r .

İnsan la r a ras ı i l i şk i ' ye ge l ince ; Kur 'an bu konuda daha somut yaklaşım get i rmişt i r . İnsanı ve ona bağl ı değer ler i yaşatmayı

Page 89: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 89/117

İ S L A M GERÇEĞİ 75

ve korumayı amaç ed inen Kur 'an, bu i l i şk i le rde insanlara da imakarşı l ık l ı hak ve çıkar larm gözet i lmesini öğüt lemişt i r . Bu haklarınih la l in i önlemek için de çok kesin ve sert tedbir ler a lmışt ı r . Bunlar ı şöyle sıra layabi l i r iz:

a . Adam Öldürme :İnsan Al lah' ın yarat t ığı en büyük değerdir . Bütün evren onun

için kurulmuştur. Yüce Yarat ıcı en büyük san'at eser i ve dostu

saydığı bu değer l i var l ığ ı herşeyin önünde ve üstünde tu tmuş veondan çok şey is temişt i r . Kendis inden is tenen ve bekleneni yerine getirebi lmesi için insana akıl gibi i lahi bir sırrı lütfetmişt ir .

İşte böylesine sır lar ı s inesinde barındıran bu mucize var l ığınyaşamına son vermek, ya ln ız b i r insanı yok e tmek deği l , aynı zamanda ondan beklenen bütün güzel l iğe, akt iv i teye, hat ta tümhayata ve bütün insanl ığa kötülüktür. Çünkü, b i r tek insan bütün

alemler i özünde bar ındı rmaktadı r . O bakımdan Kur 'an şu değerlend i rm eyi yapıyor : "B ir insanı ö ldüren , bütün insanlar ı ö ldü rm üş,b i r insanın hayat bu lmasına sebep o lan, bütün insanl ığa hayatsunmuş g ib id i r " (Maide , 32) . İşte böylesine anlam taşıyan bir hayatı korumak, hayatın sırr ını en iy i b i len yüce Yarat ıcının en çokönem verd iğ i konu lann başında ge lmekted i r . Bunu korumanınyo lu da Kur 'an termino lo j is inde "k ısas " t ı r . Kısas, kanı aynıylaödemekt i r . Kur 'an get i rd iğ i bu kısas i lkesiyle kan akı tmayı deği l ,onu ön lemeyi ve yaşamı koruma a l t ına a lmayı amaçlamışt ı r . Ni tek im bu konuda Kur 'an şöyle demekted i r : "Ey akı l ve gönül sahipler i ! Kısasta sizin iç in hayat vardır , kısas sayesinde sakınıpkorunabi l i rs in iz" (Bakara , 179) . Bu ayet in i fadesine göre kısas,hayata kaste tmek iç in değ i l , onu korumak iç ind i r . Ancak bu gerçeğ i kavramak iç in akı l ve gönül k ıs tasın ı devreye sokmak lazımdır . Aksi halde af edici l ik, merhamet ve insancı l l ık adına hayata

kasteden zal ime arka çıkı lmış olur ki ; bu da hakkı ih la l edi lenideği l , hakkı ih la l edeni korumak an lamına ge l i r . Çünkü, a f e tme

Page 90: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 90/117

76 İ SLAM GERÇEĞİ

yetkisi daima l ıak sal i ib ine ai t t i r . Nası l k i , toplumun hakkını af etmek yetk is i ferd in o lamaz, aynı şeki lde ferd in hakkın ı da top lumaf edemez. Ne top lum ferde, ne de fer t top luma mahkum edi l memel id i r .

Kısasın terk i hayat ın ı kaybetmiş insanın uğramış o lduğu zu l me göz yummak yanında, onun yakın lar ı tara f ından kat i l k iş in inyakınlarına da saldır ı lara yol açar ki ; bu da kan davası ve int i-kamcı l ık g ib i duygular la z inc i r leme ö lüm o lay lar ına yo l açar veböylece günahsız n ice insan b i r za l imin yapmış o lduğu zu lümateşinde yanar , n ice haneler v i raneye döner . Yanan düşmanl ıka teş in i büyümeden hemen söndürmek, bu a teş te başka la r ın ında yanmasın ı ön lemek; Kur 'an ' ın . "kısasta sizin için hayat vardır" i lkesi herhalde bu demekt i r . Hayatı kutsal kı lan ve bi r k iş in inkat l in i tüm insanl ığın kat l i te lakki eden Kur 'an' ın, bu iş i asgar i zarar la kapatmak istediğ i gayet açıkt ı r .

Neden mal i b i r ceza veya hapis cezası değ i l de kısas öngörü lmekted i r? Herha lde ceza lar iç inde en caydı r ıc ı o lanı bedenselceza lardı r . Kur 'an ' ın gayesi insan lara ceza vermek o lmayıp, onlar ın suç iş lemeler ine mani o lmak o lduğuna göre bu i lken in tutar l ı l ığ ı açıkt ı r . Kısas cezasın ın dahaçok insanın ö lümünü ön leyi ci b i r tedbir o lduğunu anlamak iç in, bu i lkenin uygulandığı b i ro r tamda mı daha çok insan ö ldürü lü r , yoksa başka ceza yön

temler in in uygulandığı or tamda mı sorusuna cevap teşki l edecekciddi b i r araşt ı rmanın yapı lması gerekir . Şunu da bel i r tmek lazım dır ki hak sa hibi , ih la l edi len ha kkını bağ ışlayab i l ir , af ed ebi l ir .Kur 'an bunu b i le teşvik ed iyor ve bunu yaparken de bütün o lupbi tenlere rağmen her ik i taraf ı b i rb i r in in kardeşi o larak değer lendir iyor (Bakara , 178) , fakat afyetkisin i hak sahibine (eğer ö l müşse var is ler ine) ver iyor .

Ancak unutu lmamal ıd ı r k i , k ısası ve bütün ceza i müeyyide ler i uygulamak kamu gücünün, yan i devle t in görevid i r . Kısası is te-

Page 91: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 91/117

İ SL AM GERÇEĞİ 77

mek hak sah ib in in , uygulamak ise onun adına devle t in hak vegörevid i r . Aksi halde iş "Ihkak- ı hak" yan i , "kan dava s ı" na döner.

Kasten adam öldürme i le i lg i l i o larak Kur 'an şu beyanda bulunuyor : "K im b i r mü'min i kasten ö ldürürse onun cezası , iç indesürekl i ka lacağı cehennemdir . A l lah bunu yapana gazap etmiş,onu lanet lemiş ve onun iç in korkunç bir azap hazır lamışt ı r" (Ni

sa , 93 ) .Yanl ış l ık la adam ö ldürmenin cezası ise Kur 'an 'a göre "di

yet" ve "keffaret "t i r . Konuyla i lgi l i ayet şöyledir: "Yanlışl ıkla olması d ışında, b i r mü 'min in b i r mü'min i ö ldürmeye hakkı o lamaz.Yanl ışl ık la b i r mü'mini ö ldüren kimsenin, mü'min bi r köle azad etmesi ve ölenin ai lesine tesl im edi lecek bi r d iyet vermesi gerekl i d i r ; meğerki , ö lünün ai lesi odiyet i bağış lamış o la . Eğer ö ldürü

len, mü'min o lduğu ha lde s ize düşman o lan b i r top lumdan ise,mü'min bi r köle azad etmek lazımdır . Şayet kendi ler iy le aranızdaanlaşma bu lunan b i r top lumdan ise a i les ine tes l im ed i lecek b i rd iyet ve bi r mü'min köleyi azad etmek gerekir . Bunları bulamayan kimsenin Al lah taraf ından tövbesinin kabulü iç in ik i ay peş-peşe oruç tutması lazımdır . Al lah herşeyi b i lendir , h ikmet sahibi dir" (Nisa, 92) .

Kur 'an herhangi b ir d in ve inanç ayr ımı y apm ada n "bir insan ı ö ldüren bütün insanlar ı ö ldürmüştür" i l kes in i koyduktansonra, neden bu ayet lerde özel l ik le b i r mü'minin öldürülmesinden bahsetmekted i r? Öyle görünüyor k i burada öze l b i r durumsözkonusudur . O da genel müslümanl ık çerçevesi e t ra f ında gel i şen çeşi t l i mezhep, tar ikat vs. g ib i d in i a l t k iml ik ler in inanç adınadiğer d in i gruplara saldırmalarıdır . Yani bu ayet, üst d in i k iml ik ler imüslümanl ık o lan ancak din i a l t k iml ik lerde farkl ı l ık gösteren

grup lar ın b i rb i r le r iy le muhtemel çat ışmalar ın ı ön lemeyi amaçlamıştır.

Page 92: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 92/117

78 İ SL AM GERÇEĞİ

b. Şahsa Karş ı Müessi r F i i l le r (Yara lama):Kur 'an bir insanın sa dece ö ldürü lmes ine de ği l , onu n her t ıan-gi b i r organına zarar ver i lmesine de cezai yaptır ım öngörmüştür.Konuyla i lg i l i o larak Kur 'an' ın get i rd iğ i prensip şudur: "Size sa ld ı -

n ve tecavüzde bu lunana, yapt ığ ı tecavüz ve verd iğ i zarar ın ayniyle karşı l ık ver in" (Bakara , 194) . Bir başka ayette şöyle deni l mektedir : "Kötülüğün cezası, yapı lan kötülük kadardır . Fakat, afe d e n , barışanın mükafat ını Al lah ver i r" (Şura , 40) . Bu ayet lerde

işin özü ve meselesin in prensibi z ikredi lmişt i r . Ancak şu ayeto layı bütün detayıy la izah etmekted i r : "Cana can, göze göz, buruna burun, ku lağa ku lak, d işe d iş ve tüm yara lamalarda ayn iy lekısas. Kim bu hakkını b i r bağış olarak karşı tarafa bırakırsa buyaptığı onun için bir keffarett i r" (Maide , 45) . Bu ayet lerden an laşı lacağı üzere kısasın uygulanması, hakkı ih la l edi lenin şikayet i ne bağl ıd ı r . Ş ikayet ve is tek o lmadan kısas uygulanmaz. Mağdur

taraf di lerse af edebi l i r veya tazminat talep edebi l i r . İslam dinininget i rd iğ i bu cezalandırma yöntemi b i r kısım insanlar taraf ındantenki t edi lmişt i r . "Göze göz, d işe diş" a lmak olarak kısaca i fadeedi len bu kural ın, i lk önce, mut lak bi r hüküm olmadığı aşikardır .Saldır ıya muhatap olan taraf af et t iğ i takdirde, ayetten açık o larak anlaşı ldığı üzere, saldırgan misl i i le cezalandır ı lmamışt ı r .Tazminat i le af etmek de böyledir .

D iğer yandan bu konuyu Hz. Peygamber döneminden soyu tolarak ele almak da doğru deği ld i r . Ni tekim odönemde A rab i s tan 'da ve öze l l ik le M edine 'de M usevi l ik yay gın d in o larak bu lunu y o r d u . Maide 45'te açık olarak bel i r t i ld iğ i üzere şahsa karşı müessir f i i l lerde misl i i le cezalandırma hükmü Tevrat ' ta yazı l ı o lanb i r hüküm id i . Putperest Arap kab i le ler inde de benzer ceza landı rmalar yapı l ıyordu. Ancak, Arap larda görü len bu ceza landı rma

y ı , devle t o lmadığı iç in, sa ld ı r ıya muhatap o lan mağdurun aşi re t iveya kab i les i "ihkak- ı hak" şekl ihde in faz ed iyord u.

Page 93: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 93/117

İ SL AM GERÇEĞİ 79

Misl i i le cezalandırma hükmü Tevrat 'a at ı f yapı larak Kur 'an-ıKer im'de bel i r t i lmiş o lmakla bi r l ikte, bu yöntemle toplum barışı nın sağ lanmasının amaçlandığı aş ikardı r . Ni tek im Bakara suresinde bu lunan ve adam ö ldürmen in cezasın ı düzen leyen bir

ayet bu hususu çok açık b i r şeki lde i fade buyurmuştur . Ayet şöyledir:

"Ey inananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kı l ındı .

. . .Öldüren ö len in kardeşi tara f ından bağış lanmışsa, kendis inear t ık , ör fe uymak ve bağış layana iy i l i k le b i r ödemede bu lunmakdüşer. Bu, Rabbinizin b i r haf i f letmesi ve rahmet id i r . Ama bundan sonra tecavüzde bu lunan o lursa; ona, e l im b i r azab vardı r "(Bakara , 178) .

Ayet in son bö lümü, adam ö ldürme o layında tara f lar arasında barış sağlandıktan sonra, af eden taraf ın tekrar kat i l i cezalan

dı rmaya ka lkışmasını yasaklayarak; eğer böyle b i r ç ı lg ın l ık yaparsa ona "acı b i r azap" yapı lacağını b i ld i rmektedir .

Adam ö ldürmede durum böy le o lunca yara lama la rdak i durum kendi l iğ inden an laşı l ı r . Cezalandı rmalarda, Kur 'an- ı Ker imhem mağdurun hakkın ı ko rumayı , hem de top lum bar ış ın ı sağ la mayı amaç ed inmişt i r . Öneml i o lan bu amacın gerçekleşt i r i leb i l -mesid i r . Yöntem hususunda esnekl iğ in o lduğu ayet ten an laşı l

maktadır.

Kur 'an , kısas olayında prensipler i vazetmişt i r , ayrınt ı lar ı ise

insanlara bırakmışt ı r .

c . T e r ö r S u ç l a r ı :Terör bugünkü şekl iy le yen i b i r kavram o lmakla beraber , eş-

k iya l ık , adam öldürme, gasp, yo l kesme gibi asayiş ve toplum

düzenin i ih la l eden mal ve can emniyet in i tehd i t eden eylemlerinsanl ık tar ih inde çok eskiden ber i b i l inmektedir .

Page 94: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 94/117

80 İ SLAM GERÇEĞİ

Kur 'an bu ey leme "fesat", "f i tne" yan i b o zg u n c u l u k adınıvererek bu f i i l i yeryüzünün düzenin i bozucu b i r hareket o laraklanet lenmiş ve eylemi gerçekleşt i ren lere en ağı r cezayı öngörmüştü r . Kasten adam ö ldürmen in cezasın ın ö lüm o lduğunu bildiren Kur 'an, ta lan, gasp, mal ve can emniyet in i ih la l ve b i rdençok insan ın ö lümünü amaçlayan , asay iş i tehd id eden ve top lu mu canından bıkt ı ran terörü e lbet tek i lanet leyecek ve eşkiyayaen ağı r cezayı reva görecekt i r . Çünkü Kur 'an ' ın amacı yeryüzün

de sosya l ve ah laki düzeni kurmak mal ve can emniyet in i sağ lamakt ı r . Yeryüzünü bozguna veren fesatçı lara Kur 'an şu cezayıöngörmekted i r : "A l lah ve Elç is iy le savaşanlar ın ve yeryüzündebozgunculuk yapmaya ça l ışan lar ın cezası şudur : Öldürü lür ler ,yahut ası l ı r lar , yahut e l ler iy le ayakları çaprazlamasına kesi l i r , yahut bu lunduklar ı yerden sürü lür ler . Bu on lar ın dünyada çekecekleri rezi l l ikt i r . Ahirette de onlar için büyük bir azap vardır. Ancaksiz in on lar ı e le geçi rmenizden önce tövbe edenler o lursa b i l in k i ,A l lah bağ ış layıcı , es i rgeyic id ir " (Maide , 33-34) .

Konuy la ilgili, ayet bozguncular ın d in mensubiyet inden sözetmediğ ine göre suçlu lar ın herhangi b i r d ine mensup o lmalar ı ,sonucu değ iş t i rmez. Çünkü , aye t in metn i gene ld i r , müs lüman-gayr i müsl im herkesi iç ine a lmaktadı r .

Konuyla i lg i l i 34 . ayet in dikkat çekt iğ i öneml i b i r o lay var ki ,oda şudur : Yakalanıp e le geçi r i lmeden önce tövbe ed ip p işmanolan bozguncular ın iş lemiş o lduklar ı suçlar normal şar t la rda işlenmiş suçlar g ib i cezalandır ı l ı r . Tövbe i le Al lah hakkı düşer, ku l la r ın hakkı düşmez. Kat i l , yaka lanmadan önce tövbe e tmişsekan sahibi isterse kısas yaptırır, isterse kati l i af eder.

Görü lüyor k i bozgunculuğa karşı çok ser t ceza lar öngörü l

mekle beraber tövbe edenler iç in bağış layıcı l ık ön p lana a l ınmıştır.

Page 95: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 95/117

İ S L A M G E R Ç E S I 81

d . Müslüman Top lumlara ras ı Savaş :İ s lam banş an lamındak i " s e l a m " ve "si l im" kökünden tü re miş ferdi ve top lumsal bar ış ı sağ lamayı amaçlayan ve bunu s istem hal ine get i ren i lahi bir disip l indir . Fert ler arasında barışı ve

dayanışmayı öngören Kur 'an "ey ademoğu l la r ı " (A'raf , 26-27, 31

vb.) i fadesiyle insanl ık a i lesin in anababa bir kardeş o lduğunuaçık b i r b iç imde or taya koymuştur .

F ik i r ve eylem p lanında tar ih boyunca bir kardeş l iğe inananlar ı övmüş, a lkışlamış, insanl ık a i lesinde ayır ımcı l ık yapanları da

kınamışt ı r . Ne yazık ki , insanl ık her zaman bu kardeşl iğ in gereğin i yapamamış, zaman zaman gerek b i reyse l kavga la r ve gerekse top lumsal savaşlar sebebiy le tar ih in beyaz sayfa lar ın ı kan le

keleriyle kir letmişt ir .

Barış isteyen ve barışın adı o lan " İs lam", (Bakara , 208) is

t e m e se de bir savaş rea l i tes in i görmezl ik ten ge lmemiş, do layı sıy la onu bar ışa çevi rmenin tak ipç is i o lmuştur . Özel l ik le müslüman top lumlara a rabu lucu luk ve bar ışt ı rma g ib i öneml i bir görevvermişt i r . Top lumsal arabulucu luk ve bar ışt ı rma ile i lgi l i olarakKur 'an' ın şu ayet i konuyu net bir biç imde or taya koyuyor : "Eğerinanan la rdan iki toplu luk bi rb i r ler iy le vuruşur, çarpışırsa onlarınarasını düzel t in, şayet b i r i ötekine saldır ı rsa Al lah' ın buyruğuna

dönünceye kadar sa ld ı rgan tara f la vuruşun. A l lah ' ın buyruğunadönerse ar t ık ada le t le on lann arasın ı düze l t in ve da ima ad i l o lun .Çünkü Al lah, ad i l o lan lar ı sever . Muhakkakki mü'min ler kardeştir. O halde kardeşler in iz in arasında bar ışı sağ layın ve Al lah ' tankorkun k i , s ize merhamet ed i ls in" (Hucurat , 9 -10) .

Bu ayet lerden an laşı ld ığ ına göre iki müs lüman g rup veyatop lum an laşmazl ığa düşer , a ra la r ında kavga ç ıkarsa , d iğer

müslümanlar o laya seyi rc i ka lmayıp hemen on lar ı uz laşt ı r ıp , bar ışt ı rmaya çal ışmalıdır lar . Şayet taraf lardan bir i hakkı kabule, ba-

Page 96: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 96/117

82 İ SL AM GERÇEĞİ

r ı ş ve uz laşmaya yanaşmayıp ö tek i ta ra fa sa ld ı rmaya devamederse, bütün müslümanlar kuvvet ku l lanarak sa ld ı rgan tara fahaddini b i ld i recek, barışı sağlayacaklardır . Ayette geçen ik i grupifadesinden iki ai le, iki aşiret, iki kabi le, iki kent anlaşılabi leceğigib i ik i devlet de anlaşı labi l i r . Bu i fade en küçüğünden, en büyüğüne kadar kavga ve savaşta taraf o lan farkl ı n i te l ik ve nicel ikteki insan toplu luklarını kapsamaktadır . Örneğin: b i r devlet iç indemeydana ge len o lay lar ı devle t ön lemel i , bu konuda ha lk da dev

let i desteklemel id i r . Eğer o lay ik i devlet arasında ise, d iğer devlet ler öncel ik le de müslüman devlet ler , bu ik i devlet in arasını bulmaya ça l ışmal ıd ı r la r . Şayet , tara f lardan b i r i uz laşmayı kabule tmez, bar ışa yanaşmaz ve karşı tara fa sa ld ı r ıya devam ederse,o zaman bütün devlet ler , karşı taraf ın saldır ısını önleyip barışı temin ed inceye kadar savaş dahi l ne gerekiyorsa onu yapacaklar dır.

Kur 'an ' ın XIV ası r önce get i rd iğ i bar ış t ı rma metodu günümüzm ode rn devle t ler ine dahi ış ık tu tmaktadı r . Arab ulucu luk ve b ar ışt ı rma esnasında göz önünde bu lunduru lması gereken çok öneml i b i r nokta var ki , ayet bu noktaya özel l ik le d ikkat çekmektedir :"Ölçülü ve adi l davranmak!" . Barışı sağlamak, b i r i ler ine yard ım ve destek adına başka lar ına zu lüm, Kur 'an ' ın bu ayet indenonay a lamaz. Çünkü, Kur 'an ' ın maksadı b i r i le r ine destek ve yard ımda bu lunmak deği l , herkese adale t le davranmayı temin e t

mektir.

Kur 'an bar ışı sadece müslümanlar arasında deği l , tüm insan lar iç in is temekted i r . Bu konudaki Kur 'an ayet ler ine baka l ım:"Eğer müşr ik lerden b i r i senden yardım d i ley ip yakın ına ge lmek,sana komşu o lmak is terse onu yakın ına a l kiAl lah ' ın sözünüduysun. Sonra da onu güvenle rahat edeceği yere u laşt ı r . Böyleyap! Çünkü on lar b i lmeyen b i r top lu luktur" (Tövbe, 6 ) . Bu ayet ,

insanlararası i l işki lere özel l ik le de komşuluk i l işki ler ine Kur 'an' ınnası l bakt ığının çarpıcı b i r i fadesidi r . Hoşgörünün de ötesinde bir

Page 97: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 97/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 83

anlayış inkı labıd ı r bu. A l lah, İs lam Peygamber ine, müşr ik bir insana iyi d a v r a n m a ve onu koruma fermanı göndermişt i r ! i lg i l iaye t in bu lunduğ u Tövbe sures in in , Kur 'an' ın en son inen suresio lduğu dikkate al ındığında Kur 'an' ın son sözünün insan i l işki ler ihakkında ne dediği daha iy i anlaşı l ı r . Kur 'an bel l i b i r grubun ki tabı deği ldir. O mut lak manada insanın k i tabıd ı r . Onu gökler ö tes inden yeryüzüne ind i ren de tüm insanlar ın Rabbıdı r . Müşr ik de

o lsa , bir insanı Rabbı deği l de kim düşünebi l i r? Kur 'an' ın d in farkı

gözetmeksiz in top lumsal bar ış mesaj ı veren bir başka aye t i deşöyle d iyor : "Eğer on lar banşa yanaşı r larsa, sen de ona yanaşve Al lah 'a dayan çünkü o işi tendir, bi lendir" (Enfa l , 61) .

e . Hırsızl ık :Hırsız l ık Kur 'an ' ın büyük günahlardan saydığı ve el k e s m e

cezasıy la ön lemeye ça l ış t ığ ı bir sapmadır . Kur 'an, insanı ve o n aai t değer ler i korumayı amaç ve i lke edinmişt i r . Mal da insanın

sahip olduğu değer lerden bir id i r . Kur 'an bu iğ renç suça el kes me gib i o ldukça ağır b i r ceza get i rmişt i r : "Hırsızl ık eden erkek ve

kadının, yaptıklanna bir karşı l ık ve Al lah' tan bir ib re t o lmak üzereel lenni kesin. Al lah çok aziz ve hikmet sahibid i r . Şu varki , k im bu

haksız davranışından sonra tövbe eder ve durumu düze l t i r seşüphesiz A l lah onun tövbesin i kabul eder . A l lah çok bağış layıcıve esirgeyicid i r" (Ma ide , 38-39) .

El kesmen in günümüzde pek meden i o lmayan bir ce za yön temi o lduğu yönündeki kanaat ler o ldukça yüzeyse l bir değe r l en d i rmedi r . İnsana, Yaratan ' ından daha çok m e r h a m e t ve şefkatgöste rme idd ias ı , hiç k imsen in başaramayacağı romant i k bir he vesten ibaret t i r . Burada şunu da bel i r tmek gereki r ki, Kur 'an ' ınget i rd iğ i el kesme cezası gene Kur 'an 'm kurmaya ça l ış t ığ ı dünyaiç inde geçebi l i r . Onun get i rd iğ i dünyada zekat , sadaka, in fak g ib i

fon lar sayesinde açl ık tan bahsedi lemez. K imis i faz la beslenmeve aşı r ı pro te inden hasta lanı rken, k imi len de kö tü bes lenmekten

Page 98: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 98/117

84 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

hastane kap ı la r ında sürünmez. Bu konuda Kur 'an şöyle demekted i r : "On lann ma l lannda yoksu l ve muhtaçlann hakkı vardı r "(Zariyat , 19). Karınları doyurulmayan, asgar i iht iyaçları g ider i l -meyen insanlar ın yapt ık lar ı negat i f davranış lardan bu insanlardeğ i l , bu işe müsai t or tamı hazı r layan ve onları aç bırakan toplum sorumludur .

Bu konuda tar ih in kaydet t iğ i şaheser bir örneği z ikredel im:

Hal i fe Hz. Ömer, h ı rs ız l ık suçuyla yaka lanan ve huzuruna get i r i len ik i aç adamı din lemiş ve aç kaldıklar ı iç in çaldıklar ını anlayınca , bunları çal ışt ı ran kişiyi huzuruna çağırarak hırsızl ıktan doğanzarar ı ona ödetmiş , bunun la da ye t inmeyerek i şverenden bir

miktar daha para a lmış, h ı rs ız l ık yapan bu iki adama ve rm iş ve

onları serbest bırakmışt ı r . Yine Hal i fe Hz. Ömer, kı t l ık zamanındazaruret , açl ık ve sıkınt ı var diyerek hırsızl ık yapan insanlara el

kesm e cezasın ı uygu lamam ışt ır . Hz. Öm er 'in bu an laml ı uygu

laması Kur 'an'daki hırsızl ık ve el kesme olayına projektör tutmaktadı r . Bu yaklaşım esas a l ındığ ında; günümüz dünyasında e l i kes i lecek h ı rs ız la r ın , büyük vurgun la r ı gerçek leş t i ren , ama adı

hırsız d iye asla geçmeyen sömürücü ler o lduğu kanısına var ı lab i lir.

Konuyla i lg i l i ayet hırsızl ıktan tövbe edip vazgeçen insanın

af ed i leceğinden bahsetmekted i r . Hı rsız, henüz eli kes i lmedenyapt ığ ına p işman o lu r ve tövbe ederse gözal t ında bu lunduru lur ,iz lenir ; şayet uslanıp vazgeçerse el i kesi lmez. Demek ki , her hırs ız l ık yapanın hemen e l in i kesmek d iye b i r durum sözkonusu deği ld i r . Kur 'an, el kesme i le, tövbe-af g ib i iki uç noktayı göstererek, kamu otor i tes in i , bu iki uç arasında gerekl i görü len tedb i r ler ia lmakta serbest b ı rakmışt ı r . Hayat , af edi lecek hırsızl ık lar yanında el kesmeyi gerekt i recek h ı rsız l ık lar ı da ima yanyana taşımak

tadır . Her ça lan ın eli kes i lmeyeceğ i gib i , her çalanın af f ı da ger e km e z . Y a n i , ö n e m l i o l a n ça l m a ya m a n i o l m a k t ı r . B u n u n

Page 99: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 99/117

Page 100: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 100/117

86 İ SL AM GERÇEĞİ

düzenleme seviyesine h içb i r hukuk s is temi henüz u laşabi lmişdeği ld i r . Bu da ima dürüst lüğün top lumda hakim kı l ınmasını emreden b i r düzenlemedi r . Bu noktayı iy i kavramak gereki r .

f . Zina :Kur 'an- ı Ker im z inayı yasaklamadan önce kadın-erkek ara

sındaki n ikahl ı i l işkiyi , yani evl i l iğ i teşvik etmekte ve onu övmektedir . Hatta toplumdaki muhtaç, faki r , köle ve car iye gib i evlen

mek iç in maddi imkandan yoksun insanlar ı ev lend i rmeyi top lumabir görev olarak vermişt i r (Nur, 32) . Kur'an'ın i fadesiyle bir tek insan ı , kadın-erkek olarak ik i ayrı c inste yarat ıp b i r in i d iğer iyle mutlu etmek, aralarında gönül ve sevgi bağı tesis etmek, onları çoc u k vet o r u n sa h i b i ya p m a k A l l a h ' ı n i n sa n l ı ğ a enb ü y ü kbağış lanndandır (NahI , 72) .

Kur 'an evrende herşeyin zevciyet , yani çift olarak yaratılı

ş ından bahse tmekted i r (Zariyat , 49: Yasin, 36) . Canl ı lığ ın deva mı ve var l ığ ın öngörü len fonksiyonu icra edebi lmesi bu zevciyet -le sağ lanmışt ı r . "Zevciyet prensib i" insan iç in daha da önemarzetmekted i r . Kendinden bekleneni tam o larak vereb i lmesi iç ininsanın, karşı c ins iy le beraber yaşaması ve onunla bütün leşmesigereki r . Kur 'an, bu konuda şöyle buyurur : "Kadın erkeğ in , erkekde kadının ör tüşüdür" (Bakara , 28) . Bu hayatı b i r l ikte yaşayacakve insan soyunu devam et t i receklerd i r . İş te bu bedensel ve duygusal bir l iktel iğin tabi i yo lu , ara lar ındaki öze l mukavele , yan i n i kahtır . Kur 'an-ı Ker im, kadın ve erkek arasında teşvik edi len vekutsanan bu anlamlı i l işkin in doğa dışı b i r hale get i r i lmesinin, kokuşmasının ve herhangi b i r canl ı parçasının basi t b i r i l işkisi şekl i ne dönüştürü lmesin in insan f ı t ra t ına yabancı o lduğunu vurgu lamıştır.

Zina, sağl ıkl ı nesi l ler in yet işmesine ve mut lu luk yuvalarınınkuru lmasına en büyük engeld i r . Kur 'an 'a göre ş i rk ve adam ö l -

Page 101: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 101/117

İ SLAM GERÇEĞİ 87

dürmekten sonra en büyük günah z inad ı r (Furkan, 68) . Kur 'anbu f i i l i adi ve iğrenç bi r suç olarak ni te lemekte ve ona yaklaşı l mamasın ı öğü t lemekted i r ( İsra, 32) .

Zina suçunu iş leyenlere Kur 'an, bu suçun cezası o larak yüzsopa vuru lmasını emretmişt i r . İnsanlara ibre t o lması ve z inayaeği l im duyanlar ın bu emel ler inden vazgeçmeler i iç in z ina yapanlar ın halk huzurunda dövülmesini emretmişt i r . Konuyla i lg i l i ayet

şöyledir : "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her b i r ine yüzdeğnek vurun, A l lah 'a ve ah i re t gününe inanıyorsanız A l lah ' ın d i n inde on lara acıyacağınız tu tmasın. Mü'min lerden b i r grup daon la ra uygu lanan c ezaya tan ık o lsun" (Nur, 2) .

O halde Kur 'an ' ın , z ina suçunu iş leyenlere verd iğ i ceza yüzvuruştan ibaret t i r . Ancak ha lk arasında z ina edenler in " r e c m "

deni len bi r ceza i le cezalandır ı lması, yani taş lanarak ö ldürül mesi şekl inde yanl ış b i lg i vardır . Bu doğru deği ld i r . Kur 'an'da bukonuda herhangi b i r ayet yoktur . Bu konuda Hz. Peygamberdevr inde b i r kaç uygulama yapı ld ığ ına da i r r ivayet varsa da, buuygulama Kur 'an' ın konuya i l işkin ayet in in in işinden öncedir . VeAraplarda uygulanan eski yahudi ge lenekler ine göre icra ed i ld iğ ib i l inmekted i r . Çünkü recm cezası Tevrat ' ta düzenlenmekted i r .Yüce Al lah, Kur 'an 'da z inanın hükmünü çok geniş b i r şeki lde

açık lamışt ı r . "Z inaya yaklaşmayın" ( İsra, 32) buyu rmuş , z i naedenler i cehennemle uyarmış ve zina f i i l in in ancak dört şahi t lesabi t o labi leceğini i fade etmişt i r . Olayın bu kadar detayla eleal ındığı Kur 'an'da recm gibi insan hayatının yok edi lmesini sonuçlandı ran b i r hükmün ihmal ed i lmesi as la düşünülemez. O

halde recm yoktur , o lsaydı e l kesmekten, yüz sopa vurmaktanve d iğer ceza lardan sar ih o larak bahseden Kur 'an 'da bu hüküm

mut laka yer al ı rd ı , i nsan haya t ına son vermek, e l kesmekten daha mı önemsizd i r k i Kur 'an bundan bahsetmesin?

Page 102: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 102/117

88 İ SL AM GERÇEĞİ

Şah i t l i k ge rek t i r en bü tün konu la rda iki t an ı k l a ye t i nenKur 'an' ın zina konusunda dört tanık istemesi çok dikkat çekicid i r .Bu da, Kur'an'ın insan i f fet ine verdiği önemi ve insanların i f fet venamuslar ın ın b i r i le r i ta ra f ından ge l iş igüze l ağıza a l ınamayacığı -nın bi r i fadesidi r . Şayet böyle bi r suç iş lenmişse, bunun cezasıahiret te Al lah ' ın takdir ine kalmışt ı r . Bir i ler in in bu suçu dünyadaceza sebebi yapabi lmesi , o layı dör t görgü tanığ ıy la ispat lamaşartına bağlıdır.

Z ina yapanlara "yüz sopa" vuru lması i l ke l b i r ceza landı rmaolarak algı lanabi l i r . Ancak, bu cezayı Kur 'an-ı Ker im' in indir i ld iğ idönem göz önüne get i r i ld iğ inde an lamak zor o lmaz. O dönemdenüfus çok az id i ve insanlar b i rb i r ler in i neredeyse yedi göbekatasın ın ismiy le tanıyab i l iyordu. Öyle b i r or tamda yüz deynek vurarak ceza landı r ı l ınca maksat hası l o lurdu. Dolayısıy la bu cezanın her zaman ve her yerde aynen uygulanması gereğ in i savun

mak, Kur 'an ' ın fe lsefesine ve Hz. Peygamber in uygulamasınaters düşer .

g. Zina İft irası :Zina konusunda, Kur 'an ' ın temas et t iğ i çok öneml i b i r husus

da şudur : başka lar ına z ina isnadında bu lunanlar ın o layı mut lakadört tanıkla ispat etmeler i gerekir . Aksi halde böyle kimseler ifti

racı kabul edi l ip kendi ler ine seksen değnek vurulur ve art ık herhangi b i r konuda tanıkl ık lar ı kabul edi lmez.

Bu olay din terminoloj is inde "kazi f cezası" olarak bi l inmektedir . Anlamı ise, kadınları z ina yapmakla suçlamaktır . İnsanı veona a i t tüm değer ler i korumayı amaç ed inen Kur 'an, insan lar ıni f fe t ve namuslar ın ın da korunması gereken en öneml i değer ler den olduğunu i fade etmektedir . Kur 'an'a göre i f fet l i kadınları z i -

nakar l ık la suçlayanlar, bu iddia larını dört görgü tanığı i le ispat la-yamaz la rsa bu i dd ia l a r ı i f t i r a say ı l a rak kend i l e r i ne seksen

Page 103: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 103/117

İ SLAM C3ERCEC5İ 89

değnek vuru lur . Ve bu insanlar fasık, yan i günahkar k iş i d a m gasıy la damgalanarak ömür boyu tanık l ık lar ı kabul ed i lmez. Konuyla i lg i l i ayet ler şöyled i r : "Namuslu kadın lar ı z ina yapmaklasuçlayıp , sonra dör t görgü tanığ ı get i remeyenlere seksen sopavurun ve ar t ık on lar ın şah i t l iğ in i h içb i r zaman kabul e tmeyin ; onla r tamamen günahkar la rd ı r " (Nur, 4) . "Namuslu , kö tü lük le rdenhabers iz mü'min kadın lara z ina isnadında bu lunanlar dünya veahi re t te lanet lenmiş lerd i r . Yapmış o lduklar ına d i l le r i , e l le r i ve

ayaklarının şahi t l ik edeceği gün onlar iç in çok büyük bir azapvardır" (Nur , 23-24) .

26 . İs lam ve Y öne t im :Kur 'an, get i rd iğ i d in le hayatın hemen tüm alanlarına i l işkin

söz söylemiş, başka b i r deyimle, hayat ın tümünü kucaklamışt ı r .Ancak bunu, Kur 'an insanın gayret ine ve faa l iye t ine h içb i r şeybı rakmamışt ı r şekl inde an lamak tamamen yanl ış t ı r . Hayat ın her

alanına i l işkin söylenenler, bu alanlarda ufuk çizgi ler i bel i r tmek,temel nokta lara köşe taş lar ı koymaktan ibaret t i r . Aradaki yüzler ce, hatta bin lerce al t -a lan, akl ın iş let i lmesi suret iy le insan taraf ından do lduru lacakt ı r . Kur 'an bu a l t a lan lara müdahale e tmemiş,insanı , akl ın ı ku l lanmaya ve ça l ışmaya çağı rarak bu a lan lar ın hayat ın değişen şar t la r ına göre insan tara f ından do lduru lmasınıesas a lmışt ı r .

İs lam dünyasının yanl ışlar ından bir i de bu al t a lanları hertop lum ve nesi l kendi gayret ve faa l iye t ler iy le do ldurma yer ine,bu a lan lara i l i şk in önceki zamanlar ın kabul ler in i tabu laşt ı rmak o l muştu r . Günümüzde bu "önceki kabul ler" , din in vahye dayal ıbuyruklar ı g ib i dayat ı lmakta ve sonuçta d in , insan hayat ıy la çek i şi r b i r konuma ge lmekted i r . İs lam dünyasının , Kur 'an ' ın söyled ikler iy le a l imler in Kur 'an'dan yola çıkarak söyledikler in i eşi t lemek

tutku ve yanı lg ısından kur tu lması ge reki r . Aks i takd i rde, İs lam d i n i adı a l t ında geçmişin örf ler i ihya edi l i r ve bu, Müslüman top-

Page 104: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 104/117

90 İ SLAM GERÇEĞİ

l umlan yaşanan zamanın çok ger i le r inde ç ı rp ın ıp durmak zorunda bırakır .

Daha önce bel ir t t iğimiz üzere<^°, Kur'an'da hukuk konularıasgar i ö lçüded i r . Çünkü hukuk, b i raz önce bahse t t iğ imiz alt

alanlara i l işkin yeni düzenlemeler i gerekl i kı lan bi r kurumdur.Kur ' an , bu ku rum un "o lmas ı gereken" evrens el bo yut lar ın ı , i lkelerin i ve rm iş, detaylar ı insanın düzen lem esine b ı rakmışt ı r . B un un

iç ind i r k i , " İs lam H uku ku" deyim i son dere ce d ikkat le ku l lanı lm asıgereken b i r deyimdi r . Böyle b i r deyimin doğru luğundan söz e t mek, hukukun o lması gereken le r in i ve ren s is tem an lamında kullanı lması hal inde tutar l ıdır . O halde, tar ih iç inde oluşmuş Müslüman hukuk müdevvenat ın ı , yan i kaynaklar ı Kur 'an vah iy ler in inhukuksa l buyruk la r ı g ib i ben imsemek ve tan ımak tamamen yan l ışt ı r . Bu malzeme, İslam dinin in hukukunu deği l , bel i r l i b i r devir

de yaşamış bazı İs lam ü lke ler in in hukukunu i fade eder . Ne yazıkk i, günümüzde bazı çevre ler bu hukuki malzemeyi ve f ıkhı "şeri a t" adı a l t ında vah iy ieşt i rmekte ve Kur 'an ' ın adeta kendis i g ib ior taya sürmekted i r le r . Bunun sonucu, İs lam' ın , insan l ık dünyasıtara f ından "yaşanamaz b i r s is tem" o larak i lan ed i l ip d ış lanmasıo lacakt ı r . O bakımdan, Kur 'an vah iy lenn in insan hayat ına g i rmes in i is teyen samimi ve inat tan uzak mümin ler in eski hukuk malzemesin i i lah laşt ı rmak yer ine, Kur 'an 'a dönerek bugünkü hayat ın

ih t iyaçlar ına oradan çözümler aramalar ı gereki r .

İs lam' ın , hayat ın hemen her a lanına i l i şk in buyruklar taşıyanbir d in o lduğ u hepim izce b i l inm ekted i r . Anc ak bu, bazı lar ın ınsand ığ ı gib i , İs lam'ın i lg i lendiği bu alanların tüm meseleler in i düzen led iğ i ve herşeyi kura l laşt ı rd ığ ı an lamını taşımamaktadı r . İslam her a lana i l i şk in söz söylemekte, ancak bu a lan lar ın hepsin

de insanın f ik i r üretmesini ve yeni tespi t lerde bulunmasını da

(10) Bkz . 19 . madde

Page 105: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 105/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 91

emretmektedir. Aksi takdirde, Islam'm zaman üstü ve evrenselolması düşünülemez. Zaman üstülük ve evrensellik bir anlamdadeğişik şartlara uyum sağlamak üzere insanın serljest bırakılmasıdır. İslam, eğer bunu yapmasaydı belli bir zaman ve coğrafyayla kayıtlı bölgesel bir din olurdu.

İslam'ın yönetimiyle ilgili ilkeleri nedir sorusuna cevap ararken bu temel noktayı gözden uzak tutmamak zorundayız. Aksi

takdirde çok büyük tiatalara düşer, kendimizi bunalımlara iteriz.İslam'ın yönetim konusunda birtakım evrensel ilkeler, mutla

ka korunması gereken ufuk çizgileri getirdiğini unutmamak kadar, bu büyük dinin yönetim konusunda insanın değişik zamanve mekan şartlarına göre değişik yapılanmalara gidilmesini esasaldığını da gözden uzak tutmamak zorundayız.

27 . Y ö n e t i m d e İ l k e l e r :islam'ın temel kaynağı olan Kur'an'ın yönetimde şu temel ilkeleri önerdiği görülmektedir:

-Şura :Şura, Türkçe'de "meşveret" ve'istişare" türevleri dekulla

nılan bir kelime olup, iş ve yönetimle ilgili taraflann karşılıklı fikirleri sergiledikten sonra ortak bir karar vermeleri şeklinde yürü

yen bir sistemin, daha doğrusu bir anlayışın ifadesidir. Kur'an,iktidar ve egemenliğin hukuksal dayanağı olarak şurayı göstermektedir "Onların iş ve yönetimleri aralar ında şura i ledir"(Şura , 38 ) .

Şuranın, Allah'ın vayhi ile yol alan ve desteklenen Hz. Peygamber'e, bile koruması gereken bir tavır olarak emredilmesi ilahi iradeye uygun bir yönetimin mutlaka şuraya dayanması ge

rektiğini gösterir. Peygamberimize şurayı emreden Ali İ m r a nS ur es i 1 59 . ay et bu bakım dan çok ilginçtir. "Allah'tan bir rah me t

Page 106: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 106/117

92 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

sayesindedir ki sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba-saba,katı yürekli olsaydın senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi.O halde bağışla onlan, af dile onlar için iş ve yönetim konusundada onlarla şuraya git. . ." Şura emrinin bu temel ayeti Kur'an'ınkendine özgü ifade güzelliği içinde, şura sisteminin hangi kavramlarla birlikte bulunacağını daifadeye koymuştur. Bunlar, rahmet yani merhamet ve şefkat, yumuşaklık, kabalıktan, katı yü

reklilikten uzaklık, bağışlamak, af etmek ve azmetmektir. Bütün

bu kavramlar, sonuçta insanın Allah'a dayanmış olmasını sağlar.

Hiç bir maddi ve manevi baskı altında kalmadan özgürcekarşılıklı danışma, tartışma, fikir alışverişi yapma ve belli bir fikrionaylama anlamları taşımayan şura, çoğunlukla veya ittifakla birkarara varmadır. Başkan şuraya uyar; şura başkanın fikrine vekararına uymak zorunda değildir. Buanlamdaki şurayı, birsis

tem olarak düşünüldüğünde, "cumhuriyet" idaresi şeklinde niteleyebiliriz.

Şurayı , Kur'an'ın venlenne ters düşm emek şartıyla "d em ok rasi" olarak da ifadeye koyabiliriz.

Şunu da unutmamak gerekir: Kur'an'da şuranın şekli ve

yöntemi gösterilmemiştir. Bu demektir ki, şekil ve yöntem zama

na ve şartlara göre belirlenecektir. Şura, birkaç kişiyle vücut bulan "doğrudan demokrasi" şeklinde uygulanabileceği gibi, büyük kitleler aracılığı ile işleyen "temsil i demokrasi" olarak da

yürüyebilir. Kaçınılmaz olan şudur: yönetimin ve birlikte yaşamanın her seviyesinde şura esa stır.

Şuranın gereğini ve değerini ifade için Kur'an, bunun karşıtıolan melikliği yani kişi, grup ve hanedan despotizmlerini yermiş

tir. Kuran'ın tavrı ve üslubu açısından bakıldığında, bunun anlam ı, şura dışındaki sistemlerin insanı ıstırap ve mutsuzluğa sevk

Page 107: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 107/117

İ SL AM GERÇEĞİ 93

edecekler i merkezindedir . Kur 'an, kendine özgü i fade güzel l iğ iiç inde bu s is temler in fesat , yan i bozgun ve kargaşa s is temler io lduğunu, dengesizl ik ler yaratacak ki t le ler in hak ve sorumluluklar ını a l t üst et t ik ler in i söylemektedir . Kur 'an bu anlayışını , idrakve kapasi tes in i övdüğü Saba Mel ikesi 'ne söyle tmekted i r . "Mel ikeded i : Şu bir gerçek ki, kral lar bir kente/bir ülkeye girdi ler mi orada bozgun çıkar ı r la r ; oranın onur lu insanlar ın ı zeli l , sef i l eder ler .İşte böy le yapa r lar" (Nem i , 34 ) .

- B i a t :Kel ime an lamıyla e l s ık ışarak an laşmak demek o lan b ia t ,

Kur 'an tara f ından egemenl iğ in temel dayanaklar ından b i r i o larakgöster i lmekted i r . Kur 'an, b izzat Hz. Peygamber 'e , onun yönet imve d i rekt i f le r ine boyun eğecek kadın-erkek tüm insanlardan b ia ta lmayı e mre tme kted ir (Mümtehine , 12; Fet ih , 10) .

Biat doğrudan demokrasin in idea l görünümler inden b i r in iver i r . Hz. Peygamber, bazen başka bir is in i b iat a lmak üzere veki l etmişt i r . Bu davranışı O'nun, biat i , temsi l i demokrasi b iç iminde uygulamayı da Kur 'an ' ın ruhuna uygun bu lduğunu göster i r .

Biat kavramı da, t ıpkı şura kavramı gib i , Kur 'an ' ın cumhur i yet vedem okras iye insan iç in en uygu n s is tem o larak bak t ığ ı

na de l i ld i r . Bunun böyle o lması s iyasa l an lamdaki "hakimiyethalkındır" veya "mil letindir" sözü, kozmolo j ik , onto lo j ik ve meta f iz ik an lamdaki "hüküm Al lah' ındır" sözüy le çe l i şmez. "Ağaçdikmek, buğd ay yet iş ti rmek b iz im hakkımız ve görevim izd i r"dem ek ağac ın ve buğd ayın insan tara f ından yarat ıld ığ ın ı gös termez. Ce nabı Hak, herşeyin hakimid ir . Bütün kanun lar ıve

kural lar ı , yaratıcı sıfatıyla okoyar . Ancak unu tmamak gerek i rki, despot i zmden uzak l ığ ı , k i ş i ve hanedan hegomonya la r ın ı yö

net imden dış lamayı emreden, şurayı kanunlaşt ı ran da O'dur.Ohalde, şuranın bi r uygulanışını i fade eden "hakimiyet mi l let in-

Page 108: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 108/117

94 İ SL AM GERÇEĞİ

dir" siyasal ve hul<uksal i lkesi "hüküm Al lah ' ındı r" i lkesininkarşı t ı deği l uzantısıdır . Bu i lkenin amacı, Al lah ' ın dışlanması deği l ; yönet imin Al lah' ın kanunlar» ve i radesi dışına çeki lmesine yolaçan Cumhur iyet öncesi bazı s is tem ve an layış lar ın d ış lanması-dır.

- A d a l e t :Kur 'an, adalet i lkesin i değişik i fadeler le defalarca tekrar la

mışt ı r ; "Al lah size emanet ler i ehl ine vermenizi , insanlar arasındahükmet t iğ in iz zaman adale t le hükmetmen.z i emreder . . . " (Nisa,58) . "Ey iman edenler! Adalet ve dürüst lüğün tanıklan olarak Allah iç in kol layıp gözet leyenler o lun. Bir topluluğa kininiz, siziada le ts iz davranmaya asla i tmesin . Adale t l i o lun. Bu, ko runupsakınmaya daha uygundur " (Maide , 8 ) . "Konuş tuğunuz zaman ,yakınlarınız a leyhine de olsa adalet i gözet in" (En 'am, 152) . "Ş ubi r gerçek k i A l lah; ada le t i , i y i ve güze l davranmayı , akrabaya

vermey i emreder " (Nah I , 90) . "Al lah sizi, din hakkında sizin le savaşmayan ve s iz i yur t la r ın ızdan çıkarmayan k imselere iy i l i k e t m e k t e n , on lara adale t l i davranmaktan menetmez. A l lah, ada le t iaya kta tu tan lar ı sever" (Mümtehine , 8 ) .

- İş ve Emanet ler in Ehi l Olanlara Ver i lmesi :Kur 'an' ın sadece yönet imde deği l , hayatın her a lanıyla i lg i l i

temel i lkeler inden bir i de emanet ler in, onlara ehi l o lanlara tesl im

edi lmesidi r . Bu konunun temel ayet i o lan Nisa 58 şöyle diyor:"Şu bir gerçek ki , Al lah size emanet ler i onlara ehi l o lanlara vermeniz i ve insanlar arasında hükmet t iğ in izde adale t le hükmetmenizi emrediyor."

İş ve görevler i ehi l o lanlara verme i lkesi , Kur 'an' ın d iğer b i ri lkesin i daha akla get i r iyor: emek ve gayrete öncel ik i lkesi . Bu i l ke Kur 'an'da şu i fadeler le ver i lmişt i r : "Gerçek şu ki , insan iç in

ça l ış ıp d id ind iğ inden baş kası yoktur" (Necm , 39 ) . "Her benl ik, özkazancının bi r karşı l ığıdır" (Müddessi r , 38) . Bu son i lke bize

Page 109: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 109/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 95

gösterir l<i yönetim, uygulamayı emek ve gayreti yüceltmenin venimet elde etmenin temel şartı bilecek ve emeği sermayeyeboğdunnayacaktır.

- Yönet ic i l e r in Yönet i l en le rden Olmas ı :Kur'an, dolaylı bir ifadeyle Müslümanların itaat edilmesi ge

reken yöneticilerinin kendilerinden olması gerektiğini söylemektedir. Nisa 59, konuyu şöyle düzenliyor: "Ey iman edenler! Al

lah'a itaat edin, Allah'ın resulüne ve sizden olan ululemre itaatedin".

Ululemrin yani iç ve dış yönetimi kotaranların kimliği, nitelikleri üzerinde durulmamıştır. İstenen tek şey bunların iman sahiplerinden olmasıdır. O halde, ululemrin Allah'a inanan ve yönetimle ilgili diğer ilkeleri öne geçirmeyi benimseyen kişiler olmasıgerektiği söylenebilir.

2 8 . Y ö n e t i m d e T e m e l A m a ç l a r :Yönetimin temel ilkeleri, dinin temel amaçları olarak nitelen

dirilen beş şeyi elde etmeye ve yaşatmaya yöneliktir. İslam düşünürleri bunlan "beş temel maksat" yani, "amaç" olarak tes-bit etmişlerdir.

İslam fıkhının ortak kabullerinden birine göre İslami hükümler ana başlık olarak ikiye ayrılır: Makasıd (maksat kelimesininçoğulu) yani amaç hükümler, vesail (vesile kelimesinin çoğulu)yani araç hükümler. Araç hükümler, amaç hükümlerin yapılan-na ve hedeflerine ters düşmemek şartıyla anlam ifade ederler.Araç hükümler, amaç hükümlere ters düşmesi halinde, "uygulandıkları taktirde temel gayelerine ters sonuç veriyorlar" gerekçesiyle askıya alınabilir. "Devirlerin değişmesiyle hükümlerin de

ğişmesi kaçınılmaz olur" şeklinde ünlü Mecelle maddesi İleifade edilen ilke, araç hükümler açısından geçerlidir.

Page 110: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 110/117

96 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

Din meselesin in en hayat i noktalarından bir i de amaç-a raçkes i şmes in i iyi bel i r lemek ve amaç hükümle r i n zede lenmemes i n i t i t i z l ik le korurken, araç hükümler in değ işen zaman ve şart laragöre gözden geçi r i lmesin i sağ lamakt ı r .

Korunması gereken amaçlann teme l baş l ık la r ı şöy le ver i l mişt i r : Dinin korunması , nes l in korunması , nefs in , yani insan bütün lüğünün korunmas ı , ak l ın korunmas ı ve mal ın ko

runmas ı .

Yöne t im , bu temel amaçlar ı e lde e tmek üzere araç hükümler i sürekl i bir biç imde gözden geçi rerek d in in insan, top lum ve

haya t la ça t ışma noktas ına ge lm em esin i sağ layacaktı r. B unun bir

an lamı da şudur : Yönet im, araç hükümler i , d in in temel esaslar ı n ın kavranması iç in ku l lanmak yer ine bunlan b izat ih i gaye, hat tad in yaparak insan ı ç ıkmaza ve ıst ı raba sokan kural i lahlaşt ı rma

saplant ı la r ın ı aşarak bir basi re t ve kudret i e lden asla b ı rakmamak durumundadır . Aksi takt i rde, Kur 'an ' ın A l lah 'a varma gayes iy le ku l lanıma soktuğu vası ta lar , A l lah ' ın ve dinin yer ine geçir i lerek temel hedef ler tahr ip edi l i r .

2 9 . Din ve Vicdan Hürr iyet i :

Beş teme l amaçtan b i r i o lan d in in ko runmasın ın günümüz

hukuk d i l iy le i fadesi , inanç, d in , v icdan ve düşünce özgü r l üğü nün korunmasıd ı r . Esasen ak l ın ko runması da v icdan ve inançözgü r l üğünün başka bir i fadesidi r . Çünkü Kur 'an, akı l la imanı kucaklaşt ı rmaktadır . İş let i len akı l veya akl ın iş let i lmesi Kur 'an'a göre insan onurunun ve iman gerçeğin in özüdür . İş le t i lmeyen,başka bir dey iş le donduru lan akı l , imanın ipotek alt ına girm e s i n e yol açar . Böyle o lunca da din insanın a ldat ı lmasına ve

sonuç o la rak da tahr ip ed i lmesine zemin hazı r layan bir bask ı

aracı hal ine gel i r . Bunu önlemek içindir ki Kur 'an, sürekl i bir biçimde din i i l imle, imanı da akı l la kucaklaşt ı rmaktadır .

Page 111: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 111/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 97

Kur'an düşüncesinin buyaklaşımı Ehli sünnet geleneğindeadeta resmi din tanımı olarak şu cümleyi yüzyıllardan beri yaşatmaktadır: "Din, İ lahi bir k o n u m d u r ki, akı l sahipler ini kendihür İ radeler iy le mutlak hayra İ let i r ."

Görüldüğü gibi bu tanımın üç temel unsuru vardır: İlahilik,akıl ve hür irade. Akıl ve hür irade felce uğratıldığında Kur'an'ınimanında temel olan beyyine yani kanıt, aydınlık çöker.

Bütün bunlar hür iradenin, yani kötüyü ve iyiyi yapabilmeseçeneğinin felce uğratılmamasını gerekli kılar. Çünkü felce uğrayan iradelerin sahipleri, görünüşte yaptıkları iyi şeyler olsa dagerçekte insan değil robotturlar. Kur'an, robotlardan çıkan fiilleridin ve hayır olarak gö rme z.

30 . İkrah ve E m r B i l Ma r u f :

İkrah; tiksinme, çirkin görme, sevmeme anlamındaki kerhkökünden gelir ve bir insana sevmediği, tiksindiği şeyleri baskı,cebir, şiddet yahut aldatmayla yaptırmak anlamını taşır.

Kur'an, Bakara suresi 256. ayette ikrahı dinle yanyana bulunmaması gereken bir olumsuzluk halinde göstermiştir: "Dindeikrah yoktur . Gerçek şu k i , doğruluk ve aydınl ık , ç irk inl ik ve

kötü lükten apaçık birbiçimde ayrı lmıştır . . ." Ayette kullanılan"dinde" kelimesindeki "de" edatı "içinde, içindelik" i fade ettiğinden "ikrahın herşeyden önce dinin iç inde barındır ı lma-ması gerekir." Bazılarının "İslam'ın dışındakilere baskı ve zorlama yoktur; ama, Müslümanlığı kabul etmiş olanlara baskı ve

zorlama uygulanabilir" şeklindeki iddialan Kur'an'ın ikrahı din dışıilan eden bu temel prensibine aykırıdır. İkrah, Allah'ın iradesineve O'nun düzenlediği dinin ruhuna tamamen zıt bir insanlık suçu, bir din ihlalidir.

İkrahı mazur göstermek için Kur'an'daki "emr bil maruf"yan i "doğruyu ve güzeli bildirme" ilkesini yanlış yorumlamak

Page 112: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 112/117

98 İ S L A M GERÇEĞİ

başlangıçtan ber i s iyasa l sapt ı rmalar ın tavn o lmuştur . Oysaki ,emr bi l maruf , Kur 'an'daki "tebl iğ" yan i "iyiyi ve güzeli insanau laş t ı rma , duyurma" kavramının bi r uzantısıdır . Tebl iğ in; bask ı ,zor lama, ceb i r ve ş iddet ten uzak bu lunması gerekt iğ in i 30 'u aşkın ayette ısrar l ı b i r b içimde emreden Kur 'an' ın, emr bi l maruf anlayışın ı baskı ve zor lama i le leke lem esi m üm kü n deği ld i r .

Sözün özü şudur : Ku r 'an, cenn ete g iden yo lu en güze l b i

ç imde göster i r ; fakat , insana cehenneme gi tme özgür lüğüde tanır . Çünkü cehenneme g i tme özgür lüğü , yan i kö tüyü veçirkin i seçme gücü olmayanların hür i radeler i yok demekt i r . Hüri radesi o lmayan benl ik ler ise Kur 'an ' ın muhatabı ve mensubuolamazlar .

3 1 . Din ve Laikl ik :" İ nsan" meselesin in en esrar l ı görünümler inden b i r i de insa

nın parça bi r var l ık o lmasına rağmen, bütüne ai t tüm arzu ve istek ler i bün yes inde taşım asıdı r . İnsan, var l ığ ın b ir parçasıd ı r ; am aarzu ve istekler i , b i r parçanın elde edebi lecekler iy le asla sınır l ıdeği ld i r . Bu yüzden insan, arzu et t ik ler iy le e lde et t ik ler in in fark l ı l ığ ından doğan çel işme ve did işmenin ıst ı rabı iç indedir .

İnsanın kendisinden koptuğu bütün olan yarat ıcı kudret , yaniAl lah , insanın, bu sıkınt ısını b i ld iğ i iç in insanı o büyük arzu ve

hasret le b i r başına bı rakmamış, "bütüne vanş yo lcu luğu"nda onayardımcı o lmak lü t funu göstermişt i r . Bu lü tu f , insana peygamberler aracıl ığı i le tutulan ışıktır. Din, bu ışığın bir hayat biçimine dönüştüğü andaki adıd ı r . Bu demekt i r k i d in , koptuğu bütün le kucak laşması an lamındak i tekamülünü daha raha t tamamlamasıiçin Mut lak Var l ığın insana gösterdiğ i b i r "yol" dur.

Ne yazık ki çoğu insan bu erdir ic i yo lu , koptuğu bütüne da

ha rahat varmanın aracı o larak ku l lanmak yer ine, onu ya tamamen redde tmiş , yahu t da kend is in i , kop tuğu bü tünün makamına

Page 113: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 113/117

İ S L A M G E R Ç E Ğ İ 99

Oturtmanın aracı olarak kullanmıştır. İnsanın bu iki yanlış tavrında n birincisi inkara, ikincisi ise dini Allah'ın iradesinin d ışına çekme tutkusuna vücut veriyor. Esasını, "Allah'ın yetkilerini kullanmaya kalkma" illetinin oluşturduğu bu tutkuyu biz, kısaca dinsömürüsü olarak anabiliriz.

O halde inkar ve din sömü rüsü, insanı Allah'ın iradesinin tersine bir yola sokmakta, varlıkla bütünleşmenin ahengini boz

makta ve sonuç olarak insanın sadece birey halinde değil, toplum halinde de acı çekmesine sebep olmaktadır. Bunun içindirki; İnsanoğlunun tar ih boyunca çekt iğ i ıs t ı rap lar ın da ima ikisebeb i o lmuştur : inkarc ı ego izm, d inc i ego izm. Bue g o i z m lerin ikisi de Al lah ' ın yer ine geçme tutkusu taş ımaktadı r .Farklılık, sadece izledikten yöntemde ve araç olarak kullandıklarınesnelerdedir.

Tarih bize gösteriyor ki, insanın din sömürüsü yüzünden,yani egonun kutsalı ve Allah'ı kullanması yüzünden çektiği acılar, inkar yüzünden çektiği acılardan daha yoğun ve yıkıcı olmuştur. N e yazık k i, insanın en büyük boğuşmalarının a rkasınd a, Y aratıcı'nın insan daha mutlu olsun diye gönderdiği din vardır. Belkide bu yüzden, Kur'an'ın yaklaşık üçte birini, dini temsil edenlerden şikayet oluşturmaktadır, insanın ilk çekişme ve boğuşması

nın sebebi din temsilcileridir. Bu şikayeti gündeme getirenKur'an ayetlerinde, din temsilcilerinin günahlarına şu ifadelerledeğinilmektedir: "Kitlelerin malını, emeğini 'sizi Allah'a götüreceğiz" diyerek çeşitli oyunlarla 'tıka-basa' yiyip sonunda onları Al

lah'tan uzaklaştırmak" (Tövbe, 34), "Allah'ın gönderdiği vahyibasit çıkarlar uğruna değiştirmek, insan eliyle yazılanlan Allah'ınyazdığı gibi gösterip halkı kandırmak" (Bakara, 78-79.)," Vahyinverilenni çıkarlara uydurmak için kelime ve cümleler üzerinde

tahrifler yapmak" (Maide, 41), "Allah'a götürme iddiasıyla ilimsizve ışıksız bir biçimde ortaya çıkıp Allah'a giden yolu tıka-

Page 114: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 114/117

100 İ S L A M G E R Ç E Ğ İ

m a k" ( H a c , 8 -10 ) , "Dinin tek kaynağı o lan i lahi k i tabı b i r takım'a l t -ku tsa l k i tap la r ' i ca t ederek parça lamak" (Müminun , 52 -54 ) ,"A l lah 'a d in öğre tmeye ka lkmak" (Hucura t , 16) . Kur 'an, bun lar ındışında, dolayl ı i fadeler le d in temsi lc i ler in in şu günahlar ı iş led ikler ine de dikkat çekmekted i r : "A l lah 'a fa tura ed i len b i rçok ya lanıkutsa l laşt ı rmak" , "doğuştan hür ve temiz o lan insanı doğuştangünahkar ve yüzü kara i lan e tmek" , "ak l ı ve hür i radeyi prangala-yarak d ik te ed i len kura l lara şuursuzca uymayı kur tu luş sanan

kuşaklar o luşturmak" , "bugünler i cehenneme çevr i len k i t le lereyar ın lar iç in cennet vaat e tmek. . . " Ne i lginçtir ki Kur ' an a te i zmd en hiç sözetmediğ i ha lde Al lah ' ın yanına yedek i lah lar koyaraki lah i i radeyi parça lamaya ka lkan " ş i r k i " sürekl i e leşt i rmekte ve

en büyük düşman o la rak göste rmekted i r .

K ısacası , insanoğlu daha başlangıçtan i t ibaren, A l lah 'a varmak n iyet iy le tes l im o lduğu din kotarıcı lar ın i lahi i radeyi egoları

n ın keyf i uğruna sapt ı rmalar ı yüzünden zu lme ve kö tü lüğe maruz kalmışt ı r . Bu din t e m s i l c i l e r i , A l l a h i ç i n iş y a p a r a k i n s a n ım u t l u e t m e m i ş l e r , A l l a h ' ı n y e r i n e iş y a p m a y a k a l k a r a k k i t l e le r i pe r i şan l ığa i tmiş le rd i r . A l lah ' ın e l inden ç ık t ığ ı şek l i y le mut lu luk ve ahenk kurumu o lan d in , bu "sapt ıncı temsi lc i le r " in e l indebir ıst ı rap ve kahır kurumu hal ine gelmişt i r .

İşte la ikl ik, d in gerçeğini egoları hesabına kul lanmak için Allah ' ın i radesini saptırarak "din" adı al t ında kendi keyi f ler in i egemen kı lmak is teyen güçlere karşı bir s a v u n m a ve "ne fes a lma"çaresi o larak keşfed i lmişt i r . Temelde ve i lahi i radenin beklent i ler iaçısından bakı ld ığ ında son ve idea l çözüm o lmamakla b i r l i k te insanın yoğun zu lümler a l t ında in lemesin i bir ö lçüde durduran ve

i nsana kend ine ge lme imkanı ve ren bir gel işmeyi i fade eder . Bu

ge l i şme sayes inded i r ki, i lahi i radeyi saptıran din sö m ü r ü cü sü

ego is t odak lann hiç deği lse zulümler in i devlet leşt i rmeler i çığır ıkapatı lmıştır.

Page 115: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 115/117

İ S L A M C 3 E R C E Ğ I İ 0 1

"Onların İş ve yönet imler i ara lar ında şura i led i r" (Şura ,38) ayet i açık o larak bi r top lumu yöneten le r in yönet im gücünü yönet t iğ i ha lk ın egemenl iğ inden a lması gereğin i emreder. Kur 'an- ı Ker im yönet imde egemenl ik hak ve yetk is in i Hz.

Peygambere b i le ve rmemiş ve onun sadece bir " teb l iğc i " o ldu ğunu b i rçok defa vurgu lamışt ı r . Nihayet O'nun yönet imi arkadaşları ile bi r l ik te "danışma" ha l inde yürütmesin i emretmişt i r (Bkz.Al i İmran, 159) . Bu ayet ler in la ikl ik bağlamında iyi ka v r a n m a s ı

gerekir.

Laikl iğin bir yönü de herkese din ve vicdan hürr iyet i tanımakt ı r . " R a b b i n e ğ e r d i l e s e y d i y e r y ü zü n d e b u l u n a n l a r ı nhepsi kes in l ik le inanı r lard ı . Öy leyse , sen, buna rağmen, insanlar ı inanmalar ı iç in zor layacak mıs ın?" (Yunus, 99) ayetibu hürr iyet i açık o larak emreder. Dünya toplumları i le i le t iş im kuran bir top lu luğun kendi iç inde yan l ış ta uz laşması düşünüleb i le

cek bir şey deği ld i r . Çal ışan akl ın u laşt ığı sonuçları tar t ışabi lenbir toplum doğruyu bulur.

Kur 'an din in in Hz. Muhammed e l i y le uygu lanan şek l inde ,i lah i i rade esas yönünde hükmet t iğ i iç in, la ik l iğ in hayal dahi edemeyeceği güze l l ik ve mükemme l l i k te bir haya t söz konusu idi.Onun ö lümünden sonra d in yozlaşt ı r ı lmaya ve i lah i i rade sapt ı r ı l maya baş land ı .

İ s lamın doğuşundan dör t -beş as ı r sonrak i zamanda ise,mezhep ve tar ikat adı a l t ında y i rmiye yakın "b i rb i r inden az ve yaçok farkl ı o lan oluşumlar" zuhur etti . Böylece, Kur 'an ' ın ve Hz.

P e yg a m b e r i n son söz sahip l iğ i yaşayan bir rea l i te o lmaktanadeta çıkar ı lmış o ldu. Kur 'an sadece mezar l ık larda, ö lü lere c e n net vizesi vermek iç in okunan bir " i lahi ler k i tabı " d u r u m u n a d ü şü rü ldü. Bunun sonucunda, Kur 'an d in inde as la bu lunmayan eng i

z isyon , sömürü , a fa roz ve endülü janscı l ık müslüman k i t le ler inyaka lar ına yapışt ı . B i lg is iz l ik , uyuşukluk, b i rb i r in i acımasızca ce-

Page 116: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 116/117

102 İ S L A M C3ERCEĞİ

henn em l ik i lan e tm e, İs lam dün ya sm m adeta kader i ha l ine geldi.

Türkiye 'de la ikl ik, kabul edi ld iğ i zaman, andığımız bu "yozlaşt ı r ı lmış ve kaynağından uzaklaşt ı r ı lmış din süreci" en rahatsızedici devresin i yaşıyordu. Ne yazık ki la ik l ik sürecine geçişin ard ından beklenen değişmeler i yeter ince sağ lama başar ısın ı gösteremedik. Bu süreç, ör f ve hurafe dinci l iğ inden gerçek dine dö

n ü ş sü r e c i o l m a l ı yd ı . M a a l e se f b u o l m a m ı ş t ı r . 1 9 4 0 - 1 9 5 0arasında, yer yer ve zaman zaman d in inkar ı ve İs lam nef re t inealet edi len la ikl ik, toplumda bir reaksiyon olarak, "tarihi-kültürelsürecin ortaya çıkart t ığı örf ler i le hiçbir esasa dayanmayanhurafe ler in şek i l lendi rd iğ i o luşum" a gerçek din imiş g ib i sığ ınma ih t iyacı yaratmışt ı r . Bunun sonucu ise, üre t i len hementüm pol i t ikaları da desteğine alarak bu oluşuma dayal ı b i r "Söm ü r ü s e k t ö r ü " yapı lanmışt ı r . Türk iye şu anda bu sektörün

yaşatmak istediği "kültürel ve hurafeye dayal ı d inci l ik" i le"Kur'an'a dönüş düşüncesi"nin çekişt iği bir din atmosferiniyaş ıyor . Bu süreçte la ik l ik , Kur 'an 'a dönüş düşüncesin in öneml idestekler inden bir i o labi l i r .

Şunu da inkar edemeyiz: İnsanoğlu şu anda, d in sömürücüsü zu lüm odaklar ın ın hegemonyasına g i rmemek iç in sığ ındığ ı la ikl ik ve sekularizm'^^> yüzünden Yarat ıc ıs ı 'n ı sürgüne göndermiş

bir durumda yaşıyor. İnsana kendi ruhundan bir nefes üf lemişo lan Al lah, ihsan tara f ından büyük ö lçüde hayat ın d ışına i t i lmişbulunuyor. "Al lah ' ı hayata davet edersek, O'nun adını paravanyapan d in sömürücü ler i başımıza der t açar lar" d iyerek Yarat ı -cı 'yı , deist'i2) bj f mant ık la hayat ımızın uzağında tu tmaya devam

( 11 ) S e k u l a r l z m ; la t in kökenl i b i r kel ime olup, Türkçe dini o lmayan, d in bakı mından inançs ız o lmak demekt i r .

(12) Delst; la t in kökenl i b i r kel ime olup, A l lah hakkında, O'nu bütünüyle evrenin dışında kabul eden ve insanlar la i lg i ve i l i şk is in in olmadığına inanan k iş i demekt i r .

Page 117: Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

7/27/2019 Hüseyin Atay - -islam gerçeği.pdf

http://slidepdf.com/reader/full/hueseyin-atay-islam-gercegipdf 117/117

İ S L A M C B E R C E Ğ İ 103

mı edeceğiz? Yol<sa dini Al latı ' ın iradesine uygun şel<l iyle ortayaget i rmel< üzere yepyeni b i r süreç mi başlatacağız? İnsanl ığın bugün en ciddi sorularından bir i budur.

Bu soruya vereceğ imiz cevap ne olursa o lsun, d in adına iş

lenecek bask ı , zu lüm , sap t ırma , sömürm e , ezme ve dış lama la ratesl im o lmadan düşünebi lmek iç in, hurafe dinci l iğ in in tasal lutun

dan arınmış bir atmosfer sağ layan la ik düşünceyi korumak zorundayız. Bu sanı ld ığ ı gibi , sadece inanmayan la r ın hesab ına bir

fedakar l ık deği l , "gerçek iman sahipler i "n in de hayr ına bir tavıro lacaktı r . Çünkü, i lahi i radenin tersine çal ışt ı r ı lan bir sö m ü r ü ve

baskı dini , he rşeyden ve herkesten önce gerçek d indar lar ın kah-