1
} } 24 ŞUBAT 2012 SAYFA 11 EKO-MAGAZİN HAFTALIK İsmail Şen [email protected] KARİKATÜRLERDEKİ TARİH 24 şubat 1954 yılında bugün, İstanbul’da etkili olan soğuk hava sonucu sıcaklık eksi 6 dereceye kadar düştü. Tuna’dan Karadeniz’e ulaşan buz parçaları Boğaz’ı doldurdu ve ulaşım aksadı. Tüm İstanbul Boğazı ve liman buzlarla kaplandı. 25 şubat 1952 yılında bugün, Anayasa’yla ilgili çalışmalar yapmak üzere Başbakanlık’ta kurulmuş olan “İlmi Komisyon”, mevcut Anayasa’nın 40 maddesinin antidemokratik olduğunu açıkladı. 26 şubat 1925 yılında bugün, Fransızlar tarafından yönetilen Reji’nin, yani tütün tekelinin lağvedilmesine ilişkin yasa TBMM’de kabul edildi. Kanun 1 Mart’ta yürürlüğe girecekti. 1944 yılında bugün, aile sahibi olan memurlara 10’ar lira ikramiye verileceği açıklandı. 27 şubat 1964 yılında bugün, Coca Cola’nın 1109. fabrikasının açılışı İstanbul’da gerçekleşti. Coca Cola’nın ilk reklam yüzlerinden biri dönemin ünlü futbolcusu Turgay Şeren olacaktı… 1971 yılında bugün, TRT tarafından yapılan bir açıklamayla, maddi imkansızlıklar nedeniyle radyo yayınlarının 18.5 saatten 8 saate indirildiği duyuruldu. 28 şubat 1856 yılında bugün, 17 yıl önce duyurulan Tanzimat Fermanı’ndan sonra en önemli yenileşme hareketini başlatacak Islahat Fermanı açıklandı. Ferman, imparatorluğu tehdit etmeye başlayan milliyetçilik akımlarını Osmanlılık fikriyle önlemeyi amaçlıyordu. Fermanın hayata geçmesinde Mehmet Emin Ali Paşa’nın etkisi büyüktü. 29 şubat 1916 yılında bugün, ABD’nin Güney Karolina eyaletinde, kapalı madenler ve fabrikalarda çalıştırılan çocukların yaş sınırı 14’e yükseltildi. Daha önceki yaş sınırı 12 idi… 1 Mart 1984 yılında bugün, bir gün önce Meclis’te kabul edilen ve kamu kurumlarının özelleştirilebilmesini mümkün kılan 2983 Sayılı Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının Hızlandırılması Hakkındaki Kanun büyük eleştirilere uğramaya başladı. Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp, “Ermeni terör örgütü ASALA almak isterse verilecek mi?” diye sordu. İkili 1983 yılında seçim propagandası için çıktıkları televizyonda da aynı konuda tartışmıştı. “Köprüyü satarım” diyen Özal seçimi kazanmış, “Sattırmam” diyen Calp’in partisi, sürpriz biçimde ana muhalefet olmuştu. Özgürlük sevgisi diğerlerini sevmektir, güç sevgisi kendimizi…. ‘‘ 1778 – 1830 yılları arasında yaşamış, aforizmalarıyla meşhur, denemeci, edebiyat eleştirmeni ve filozof. Ressamlığıyla da tanınan Hazlitt, bir otoportresinde görülüyor… İstanbul’da 1867 yılında doğdu. Küçük yaşta hafız olan Cemil Bey’in babası Şehzadebaşı Camii baş imamı Hasan Tahir Efendi’dir. Çocuk yaşta, henüz 13’ündeyken babasını kaybetti ve bir şekercinin yanına çırak verildi. Sultan Abdülmecit’in mabeyincisi udî Basri Bey ve Enderunî Ali Bey’den musiki dersleri aldı. Musiki çalışmalarına devam ederken, 16 yaşında ilk dükkanını açtı ve ticarete başladı. Önce Şehzadebaşı Camii’nin karşısına açtığı dükkanı sonraki yıllarda Kadıköy’e taşınacak ve İstanbul’un sembollerinden biri olacaktı. Bu arada müzik konusunda da kendini geliştiren Cemil Bey, 20 yaşında İstanbul’un en iyi udîlerinden biri olarak anılıyordu. Güzel sesi ve yeteneğiyle önce II. Abdülhamit’in kız kardeşlerinden Mediha Sultan’ın imamı oldu, 1898’de ise Muzıka-yı Hümayun’da görevlendirildi. Bu görevinden 1911 yılında kendi isteğiyle emekli oldu. Bir yıl sonra Hidiv Abbas Hilmi Paşa’nın davetiyle Mısır’a gitti. Kahire’de büyük ilgi gördü. Saray mensuplarına musiki dersleri verdi. Sadece üç aylığına gittiği Kahire’de 16 yıl kaldı ve orada ölüp toprağa verildi. İstanbul’da olduğu gibi Kahire’de de şekerci kimliğiyle tanındı. Orada açtığı şekerci dükkanı büyük ilgi gördü. Hem önemli bir şekerci hem de büyük bir sanatçı olarak yaşadı. O BİR İşADAMI Dünyay› makine de€il, giriflimci de€ifltirir… Buhar makinesini kim icat etti? Cevabınız muhtemelen James Watt’tır… Eğer soruda kastedilen “buhar gücüyle hareket eden bir makine” ise cevap yanlış. Doğru cevap İskenderiyeli HeronPeki Watt’ın buhar makinesi buhar gücüyle hareket dışında ne yapıyordu? Cevap; iş de yapıyordu. Yani James Watt’ın makinesini şöyle tanımlayabiliriz: “Buhar gücüyle hareket ederek iş yapan ve üretime katkıda bulunan bir makine.” ★★★ İskenderiyeli Heron, M.S. 50’lerde, içindeki suyun ısıtılarak kaynamasıyla, birbirine zıt yönlerdeki iki delikten tahliye olan buharın döndürdüğü bir küre yapmıştı. Küre gerçek bir buhar tribünüydü ve olağanüstü bir hızla dönüyordu. Ancak sadece panayırlarda, zengin davetlerinde gösteriliyor ve insanların eğlenmesini sağlıyordu. Mısırlılar ve Yunanlılar buharın “marifetine” kahkahalarla gülüyorlardı. Makinenin tek işlevi buydu; güldürüyor, eğlendiriyordu. Heron’dan 1700 yıl sonra icat edilen ilk buhar makinelerinin mucidi de Watt değildi. Thomas Savery’in icadı olan ilk örnek önce Thomas Newcomen, sonra da James Watt tarafından geliştirildi. Ancak Watt’ın yaptığı katkılar öyle önemliydi ki, buhar makinesinin mucidi olarak anılmasını sağladı. Peki, James Watt, zaten icat edilmiş buhar makinesine ne kattı? Cevap: Ticari olarak kullanılabilirlik, işe yararlık, üretime katkı… James Watt’ın buhar makinesi, döneminin maden ocaklarında, fabrikalarında kullanıldı. İnsan ve hayvan gücünün yerine geçti. Su taşıdı, çarkları döndürdü, enerji üretti… Peki kim için? Şüphesiz bu işlere ve ürünlere ihtiyacı olan işadamları ve girişimciler için… ★★★ Bir soru daha: Matbaanın mucidi kim? Cevabınız muhtemelen Johannes Gutenberg’tir… Eğer soruda kastedilen “dizilmiş hurufatlara mürekkep sürülerek, kağıda baskı yapan makine” ise cevap yanlış. Doğru cevap Çinliler olacaktı… Çinliler Gutenberg’ten önceki binlerce yıl boyunca, tahta ve kurşun gibi malzemelerle imal edilmiş hurufatlarla baskı yapıyorlardı. Ancak her iki malzeme de kısa sürede aşınıyor, bu hurufatlarla birkaç bin baskı bile yapılamıyordu. Aslında bir sarraf olan Gutenberg, kurşun ile antimon elementini karıştırarak ürettiği hurufatlar ile binlerce baskı yapılabilmesini mümkün kıldı. Artık matbaada ticari olarak kârlı kitaplar üretebilecekti. Yani matbaa ticari olarak kullanılabilecekti. Peki, kim tarafından? Şüphesiz basacağı kitaplarla para kazanabileceğine inanan işadamları ve girişimciler tarafından… ★★★ Hülasa dünyayı değiştiren icatlar ilk icat edildiklerinde değil, girişimciler tarafından fark edildiklerinde ve ticarileştirildiklerinde dünyayı değiştirmeye başladılar. Marifet makinede değil, makineyi kullananda… TARİHTE BU HAFTA William Hazlitt İhtiyaçlar ve öncelikler… BULMACA Haz›rlayan Nalan M. ALAKENT [email protected] SOLDAN SAğA: 1- Kullanıcılarına tweet adı verilen 140 karakterlik metinler yazma imkânı veren bir sosyal ağ ve mikroblog sitesi… Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap… 2- İsviçre’nin önde gelen saat markalarından biri… Türkiye’nin, rezerv bakımından önde geldiği bir element… 3- Fotoğrafın negatifi… Türkiye Ziraat Odaları Birliği anlamındaki kısaltma… Fas’ın internet kodu… 4- Hollanda’nın plaka işareti… Paketlenmiş ekmek markalarından biri… Daha çok kamyon ve otobüs üretimi ile tanınan bir Alman endüstri kuruluşu… 5- Isparta’da bulunan devlet üniversitesi… Eski, sanat değeri olan eşyaları satan kimse… 6- (Tersi) Vücudumuzdaki kırmızı renkli sıvı… Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü… 7- Uludağ’ın suyunu kullanan ve merkezi Bursa’da bulunan şişe su markalarından biri… “a kalite” sloganlı reklamlarıyla anımsanan soğuk et markası… 8- Üstüne öteberi koymak için hazırlanan, uzun tahta veya metal levha… İşlenerek yapılan üretim… 9- Molibden elementinin simgesi… Gümüş elementinin simgesi… 10- Gram altın, altın analizi ve maden analizi konularında çalışan İstanbul Altın Rafinerisi’nin kısa adı… Faktör… Eski Mısır’da güneş tanrısı… 11- Malta’nın internet harfleri… Türkiye Madensuyu Üreticileri Derneği’nin kısa adı… 12- Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, kelepir… Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir, rant. YUKARIDAN AşAğIYA: 1- Para aktarımı… Birkaç hafta önce, Project Finance dergisinin düzenlediği proje finansman yarışmasında “Yılın Özelleştirmesi” ödülünü alan İstanbul Deniz Otobüsleri için kullanılan kısaltma… 2- Yapı ve Kredi Bankası’nın kredi kartı… Unilever’in margarin markalarından biri… 3- Üstü kapalı olarak belirtme… Aynı işi yapanların giydikleri, tüzükle belirtilmiş, bir örnek giysi… 4- Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge… Beyaz… Tanzanya’nın internet kodu… 5- Tunus’un plaka işareti… Taşıma ücreti… 6- Estonya’nın çoğunluğunu oluşturan etnik gruba verilen isim… İşaret… Toprak Mahsulleri Ofisi’ni simgeleyen harfler… 7- (Tersi) Kolay karşıtı… Uzaklık anlatan bir söz… Bir baharat markası… 8- Hisse senedi ve tahvil için, üzerinde belirtilmiş değer… Notada duraklama zamanı… 9- Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler… Aydınlık, ışık… 10- Avrupa Birliği anlamındaki kısaltma… Sodyum elementinin simgesi… Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri anlamındaki kısaltma… Rusça’da “evet”… 11- Kırgızistan para birimi… Amerikan Merkezi Haber Alma Ajansı’nı simgeleyen İngilizce harfler… Kâğıdın yüzeyinin pürüzlülük derecesi… 12- Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse… (Tersi) Dış karşıtı… Bir şeyin öbür yüzü. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA - Kızım, sinemadan geliyorum, diyorsun ama, yatağında çarşafın yok! - Vardı anne, sinemaya gitmek için sattım! HERON’UN BUHAR MAKİNESİ WATT’IN BUHAR MAKİNESİ Bestekâr, udî ve şekerci Cemil Bey 10 Kanu-i Sani 1340 / 10 Ocak 1924 Akbaba Dergisi SAğLIKLI YAşAM Dr. Meral Seyman [email protected] KULÜBÜ Kışın neden kilo alırız? BAZAL metabolizma; vücudunuzun ihtiyacı olan asgari enerji miktarının değiştiği kış aylarında vücut ısımız ile düşmeye başlar. Ayrıca Mevsimsel Stres Sendromu’ndan dolayı yemek yeme isteğimiz de artarak yüksek enerji veren karbonhidratlı ve yağlı gıdalar tüketimi artar. Bunun sonucunda mutluluk hormonu olan endorfin salınımı artar ve biz yemeye devam ederiz. Aldığımız kilolara günlük fiziksel aktivite azlığı da eklenirse obezite sorunu baş gösteriyor. Havanın soğumasıyla birlikte fiziksel aktiviteler azalmaya başlıyor. Ayrıca unlu gıda tüketimi artıyor ve bağırsakların çalışmasında önemli rolü olan lifli yiyecekler ise daha az yeniliyor. Tüm bunların sonucunda pek çok kişinin ortak sorunu olan kabızlık gelişmeye başlıyor. Hem kış mevsimini sağlıklı ve zinde geçirmek hem de kabızlık sorunuyla karşılaşmamak için soframızda lifli besinlere ağırlık vermeliyiz. Kış mevsiminin en büyük özelliği; kendine özgü hastalıkları da beraberinde getirmesidir. Bu dönemde milyarlarca mikrop havada uçuşuyor, virüsler ve serbest radikaller her gün vücuda hücum ediyor. Dolayısıyla bizi hastalıklardan korumakla görevli bağışıklık sistemimizin aylarca sürecek olan savaşı da başlıyor. Kış mevsiminde vücut ısısının dengesini koruyabilmek için daha fazla enerji harcamak zorunda kalırız. Bu ihtiyaç karşılanmadığında vücut direnci düşmekte ve hastalıklara yakalanma kolaylaşmaktadır. Bu nedenle kış mevsiminde solunum sistemi bulaşıcı hastalıkları daha sık görülmektedir. Soğuk, rüzgar, hava kirliği, düşük nem ve kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu sivilce, sedef, egzama gibi cilt hastalıklarını artırır, soğuk hava ve düşük nemin cildi kurutarak çatlamasına ve kepeklenmesine neden olur, böylece cildin yaşlanması da hızlanır. Kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Güçlü bir savunma mekanizmasının temeli ise öncelikle yeterli ve dengeli beslenmedir. Kış mevsiminde hangi besinlere ağırlık vermemiz, nelerden kaçınmamız gerekiyor? C VİTAMİNİN ÖNEMİ Dünya Sağlık Örgütü, antioksidan etkiye sahip olduğu için günde 5-9 porsiyon sebze meyve tüketmemiz gerektiğine dikkat çekiyor. Bu nedenle soframızda sebze ve meyveleri eksik etmemeliyiz. Özellikle de C vitamini bakımından zengin olanlarını. Çünkü C vitamini bakterilere karşı savaşan savunma hücrelerine nüfuz ediyor ve vücudu zararlı maddelere karşı koruyor. Bu sayede enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltıyor, enfeksiyon oluşmuşsa da hastalığın daha kısa sürede atlatılmasını sağlıyor. Kış mevsiminde C vitamininin yanı sıra antioksidan özelliğe sahip A ve E vitaminlerine de daha fazla ihtiyacımız olacaktır. Antioksidanlar hücrelerdeki oksitlenmeyi önleyen maddeler olarak nitelendiriliyor. Bunu vücudumuzdaki bazı enzimleri artırıp savunma mekanizmanızı daha da güçlendirerek gerçekleştiriyorlar. Böylece bağışıklık sistemimiz güçleniyor ve bu sayede vücut direncimiz artıyor. BOL BOL SU İÇMELİ Kış mevsiminde bol sıvı tüketimi sağlığımız açısından büyük rol oynuyor. Suyun, vücutta gerçekleştirdiği pek çok önemli işlevi var: Su, toksinlerin vücuttan atılmasını sağlıyor, dolaşım ve boşaltım sistemini düzene sokuyor. Kaybedilen mineralleri vücuda kazandırıyor, cilde canlılık veriyor. En önemlisi de bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve yeni hücre üretimini hızlandırıyor. Dolayısıyla her gün 2.5-3 litre sıvı almayı ihmal etmeyelim. Günde 8-10 bardak su içip, bol sebze meyve tüketerek sıvı ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. NANE–LİMON-HATMİ ÇİÇEĞİ Grip ve soğuk algınlığında etkili yöntemlerden biri de bitkisel çaylar içmek. C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu, bağışıklık sistemini güçlendiren etkisiyle özellikle gribe karşı son derece etkili. Soğuk havalarda mutfağınızda bulundurmanız gereken bir diğer bitki de adaçayıdır. Ihlamur balgam söktürüyor ve vücudun terlemesini sağlıyor. Zencefil, rezene, anason, kekik otu, ağaç hatmisi gibi bitkiler de soğuk algınlığı ve gribe karşı son derece yararlı. Ancak bu çayları yan etkilerine karşı günde 1-2 fincandan fazla tüketmemeliyiz. Pek çoğumuz kış mevsiminde yarar sağladığı düşüncesiyle çayımıza limon ilave ediyoruz ama bu noktada unuttuğumuz bir şey var; C vitamini sıcak ortamda etkisini yitiriyor. Dolayısıyla limonu ılık çayla birlikte ya da ayrı tüketmemizde yarar var. FİTOKİMYASALLAR Bu mevsimde sebze ve meyvelere renk veren fitokimyasallar bağışıklık hücrelerini uyaran ve hastalıklarda iyileşme sürecini kısaltan etkiye sahiptir. Ancak fitokimyasal maddeleri tek başına vitamin mineral preparatlarıyla alamayız, farklı renklerde bol sebze ve meyve tüketmenin önemi burada da karşımıza çıkıyor. Az yağ bol protein KIŞ mevsiminde hastalıklardan korunmak için yağ tüketimini azaltmamızda fayda var. Çünkü aşırı yağ tüketimi vücuttaki bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek hastalıklara yakalanma riskimizi artırıyor. Bir başka olumsuz yönü de, hastalık süresini uzatmasıdır. Bir başka önemli nokta ise beslenmenizde protein tüketimini artırmak. Çünkü bağışıklık hücrelerinin neredeyse yüzde 90’ı kaynağını proteinden almaktadır. Stresimizi azaltacak besinler KIŞ mevsiminin depresifliğini yenmek için mutluluk ve enerji verici besinlere beslenme planımızda sağlıklı miktarlarda yer vermeliyiz. Magnezyum ve potasyumdan zengin muz, C vitamini deposu taze sıkılmış portakal suyu ve omega-3 zengini cevizi ara öğünlerinizde yediğinizde stresi yenmemize yardımcı olacaktır. Vücutta endorfin salgısı başlatan acı kırmızı biber ve sinir sistemine içerdiği B vitaminleri ile iyi gelen tam tahıl ürünleri ise ana öğünlerimizi süsleyerek kış mevsiminde yaşanılan psikolojik karmaşayı geride bırakmamızı sağlayacaktır. Kışın soğuk yüzü: Depresyon KIŞIN gelmesi hafif bir depresyona, hareket kısıtlılığına, metabolizmada yavaşlamaya yol açar. Kış aylarında D vitaminin en zengin kaynağı olan güneş ışınlarından da mahrum kalıyoruz. Güneşi az görme yaşam enerjimizi düşürüyor. Güneşli günleri fırsat bilip biraz dışarı çıkmak, yürüyüş yapmak mutluluk hormonunu artıracaktır. Stres, depresyon, aşırı yorgunluk, mutsuzluk savunma sistemini düşürüyor. Bu yüzden mümkün olduğunca stresten uzak kalmak gerekiyor. Depresyon belirtilerini fark ediyorsanız, hemen bir uzmana başvurmalısınız. Düzenli uyku BAĞIŞIKLIĞIMIZI güçlendirmek için öncelikle düzenli uyumalıyız. Erken saatlerde yatıp sabah erkenden kalkmak, hastalıklara karşı vücut direncini artırıyor. Sa€l›kl› bir k›fl geçirmek için Sayfa11_Sayfa 10.qxd 23.02.2012 20:50 Page 1

[email protected] Dünyay› makine de€il, giriflimci de€ifltirir…ismailsen.com/pdf/02.24.2012.pdf · 2013. 3. 1. · }24 ŞUBAT 2012} SAYFA 11 EKO-MAGAZİN HAFTALIK İsmail

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ismail.sen@ito.org.tr Dünyay› makine de€il, giriflimci de€ifltirir…ismailsen.com/pdf/02.24.2012.pdf · 2013. 3. 1. · }24 ŞUBAT 2012} SAYFA 11 EKO-MAGAZİN HAFTALIK İsmail

} }2 4 Ş U B A T 2 0 1 2

SAYFA 11

EKO-MAGAZİN

HAFTALIK İsmailŞen

[email protected]

KARİKATÜRLERDEKİ TARİH 24 şubat1954 yılında bugün,

İstanbul’da etkili olan soğukhava sonucu sıcaklık eksi 6dereceye kadar düştü. Tuna’danKaradeniz’e ulaşan buzparçaları Boğaz’ı doldurdu veulaşım aksadı. Tüm İstanbulBoğazı ve liman buzlarla kaplandı.

25 şubat1952 yılında bugün, Anayasa’yla ilgili çalışmalar

yapmak üzere Başbakanlık’ta kurulmuş olan “İlmiKomisyon”, mevcut Anayasa’nın 40 maddesininantidemokratik olduğunu açıkladı.

26 şubat1925 yılında bugün, Fransızlar tarafından yönetilen

Reji’nin, yani tütün tekelinin lağvedilmesine ilişkin yasaTBMM’de kabul edildi. Kanun 1 Mart’ta yürürlüğegirecekti.

1944 yılında bugün, aile sahibi olan memurlara 10’arlira ikramiye verileceği açıklandı.

27 şubat1964 yılında bugün, Coca

Cola’nın 1109. fabrikasının açılışıİstanbul’da gerçekleşti. CocaCola’nın ilk reklam yüzlerinden biridönemin ünlü futbolcusu TurgayŞeren olacaktı…

1971 yılında bugün, TRT tarafından yapılan biraçıklamayla, maddi imkansızlıklar nedeniyle radyoyayınlarının 18.5 saatten 8 saate indirildiği duyuruldu.

28 şubat1856 yılında bugün, 17 yıl önce

duyurulan Tanzimat Fermanı’ndan sonra enönemli yenileşme hareketini başlatacak Islahat Fermanıaçıklandı. Ferman, imparatorluğu tehdit etmeyebaşlayan milliyetçilik akımlarını Osmanlılık fikriyleönlemeyi amaçlıyordu. Fermanın hayata geçmesindeMehmet Emin Ali Paşa’nın etkisi büyüktü.

29 şubat1916 yılında

bugün, ABD’ninGüney Karolinaeyaletinde, kapalımadenler vefabrikalardaçalıştırılan çocuklarınyaş sınırı 14’eyükseltildi. Daha önceki yaş sınırı 12 idi…

1 Mart1984 yılında bugün, bir gün

önce Meclis’te kabul edilen vekamu kurumlarınınözelleştirilebilmesini mümkünkılan 2983 Sayılı Tasarrufların Teşviki ve KamuYatırımlarının Hızlandırılması Hakkındaki Kanun büyükeleştirilere uğramaya başladı. Halkçı Parti Genel BaşkanıNecdet Calp, “Ermeni terör örgütü ASALA almak isterseverilecek mi?” diye sordu. İkili 1983 yılında seçimpropagandası için çıktıkları televizyonda da aynı konudatartışmıştı. “Köprüyü satarım” diyen Özal seçimikazanmış, “Sattırmam” diyen Calp’in partisi, sürprizbiçimde ana muhalefet olmuştu.

Özgürlük sevgisidiğerlerinisevmektir, güçsevgisi kendimizi….

‘‘

1778 – 1830 yıllarıarasında yaşamış,aforizmalarıyla meşhur,denemeci, edebiyateleştirmeni ve filozof.Ressamlığıyla da tanınanHazlitt, bir otoportresindegörülüyor…

İstanbul’da 1867 yılında doğdu. Küçükyaşta hafız olan Cemil Bey’in babasıŞehzadebaşı Camii baş imamı HasanTahir Efendi’dir. Çocuk yaşta, henüz13’ündeyken babasını kaybetti ve birşekercinin yanına çırak verildi. SultanAbdülmecit’in mabeyincisi udî Basri Beyve Enderunî Ali Bey’den musiki derslerialdı.

Musiki çalışmalarına devam ederken,16 yaşında ilk dükkanını açtı ve ticaretebaşladı. Önce Şehzadebaşı Camii’ninkarşısına açtığı dükkanı sonraki yıllardaKadıköy’e taşınacak ve İstanbul’unsembollerinden biri olacaktı. Bu aradamüzik konusunda da kendini geliştirenCemil Bey, 20 yaşında İstanbul’un en iyiudîlerinden biri olarak anılıyordu.

Güzel sesi ve yeteneğiyle önce II.Abdülhamit’in kız kardeşlerindenMediha Sultan’ın imamı oldu, 1898’de iseMuzıka-yı Hümayun’da görevlendirildi.Bu görevinden 1911 yılında kendiisteğiyle emekli oldu.

Bir yıl sonra Hidiv Abbas HilmiPaşa’nın davetiyle Mısır’a gitti. Kahire’debüyük ilgi gördü. Saray mensuplarınamusiki dersleri verdi. Sadece üç aylığınagittiği Kahire’de 16 yıl kaldı ve oradaölüp toprağa verildi.

İstanbul’da olduğu gibi Kahire’de deşekerci kimliğiyle tanındı. Orada açtığışekerci dükkanı büyük ilgi gördü. Hemönemli bir şekerci hem de büyük birsanatçı olarak yaşadı.

O BİR İşADAMI

Dünyay› makine de€il, giriflimci de€ifltirir…Buhar makinesini kim icat etti?Cevabınız muhtemelen James

Watt’tır… Eğer soruda kastedilen “buhar

gücüyle hareket eden bir makine”ise cevap yanlış. Doğru cevapİskenderiyeli Heron…

Peki Watt’ın buhar makinesibuhar gücüyle hareket dışında neyapıyordu?

Cevap; iş de yapıyordu. YaniJames Watt’ın makinesini şöyletanımlayabiliriz: “Buhar gücüylehareket ederek iş yapan ve üretimekatkıda bulunan bir makine.”

★★★

İskenderiyeli Heron, M.S. 50’lerde, içindekisuyun ısıtılarak kaynamasıyla, birbirine zıtyönlerdeki iki delikten tahliye olan buharındöndürdüğü bir küre yapmıştı. Küre gerçek birbuhar tribünüydü ve olağanüstü bir hızladönüyordu. Ancak sadece panayırlarda, zengindavetlerinde gösteriliyor ve insanlarıneğlenmesini sağlıyordu. Mısırlılar ve Yunanlılarbuharın “marifetine” kahkahalarla gülüyorlardı.

Makinenin tek işlevi buydu; güldürüyor,eğlendiriyordu.

Heron’dan 1700 yıl sonra icat edilen ilk buhar

makinelerinin mucidide Watt değildi.Thomas Savery’in icadıolan ilk örnek önceThomas Newcomen,sonra da James Watttarafından geliştirildi.Ancak Watt’ın yaptığıkatkılar öyle önemliydiki, buhar makinesininmucidi olarakanılmasını sağladı.

Peki, James Watt,zaten icat edilmiş buharmakinesine ne kattı?

Cevap: Ticari olarak kullanılabilirlik, işeyararlık, üretime katkı…

James Watt’ın buhar makinesi, dönemininmaden ocaklarında, fabrikalarında kullanıldı.İnsan ve hayvan gücünün yerine geçti. Su taşıdı,çarkları döndürdü, enerji üretti…

Peki kim için? Şüphesiz bu işlere ve ürünlereihtiyacı olan işadamları ve girişimciler için…

★★★

Bir soru daha: Matbaanın mucidi kim?Cevabınız muhtemelen Johannes

Gutenberg’tir…Eğer soruda kastedilen “dizilmiş hurufatlara

mürekkep sürülerek, kağıda baskıyapan makine” ise cevap yanlış.

Doğru cevap Çinliler olacaktı…Çinliler Gutenberg’ten önceki

binlerce yıl boyunca, tahta vekurşun gibi malzemelerle imaledilmiş hurufatlarla baskıyapıyorlardı. Ancak her ikimalzeme de kısa sürede aşınıyor, buhurufatlarla birkaç bin baskı bileyapılamıyordu.

Aslında bir sarraf olanGutenberg, kurşun ile antimon

elementini karıştırarak ürettiğihurufatlar ile binlerce baskı

yapılabilmesini mümkün kıldı. Artık matbaadaticari olarak kârlı kitaplar üretebilecekti.

Yani matbaa ticari olarak kullanılabilecekti. Peki, kim tarafından? Şüphesiz basacağı

kitaplarla para kazanabileceğine inananişadamları ve girişimciler tarafından…

★★★

Hülasa dünyayı değiştiren icatlar ilk icatedildiklerinde değil, girişimciler tarafından farkedildiklerinde ve ticarileştirildiklerinde dünyayıdeğiştirmeye başladılar.

Marifet makinede değil, makineyikullananda…

TARİHTE BU HAFTA

WilliamHazlitt

İhtiyaçlar ve öncelikler…

BULMACAHaz›rlayan

Nalan M. ALAKENTile ti sim@so rus hop.com

SOLDAN SAğA: 1-Kullanıcılarına tweet adıverilen 140 karakterlikmetinler yazma imkânıveren bir sosyal ağ vemikroblog sitesi… Paraveya değerli eşyasaklamaya yarayan çelikdolap… 2- İsviçre’ninönde gelen saatmarkalarından biri…Türkiye’nin, rezervbakımından öndegeldiği bir element… 3-Fotoğrafın negatifi…Türkiye Ziraat OdalarıBirliği anlamındakikısaltma… Fas’ıninternet kodu… 4-Hollanda’nın plakaişareti… Paketlenmişekmek markalarındanbiri… Daha çok kamyonve otobüs üretimi ile tanınanbir Alman endüstrikuruluşu… 5- Isparta’dabulunan devlet üniversitesi…Eski, sanat değeri olaneşyaları satan kimse… 6-(Tersi) Vücudumuzdakikırmızı renkli sıvı… Alacağınveya borcun, faizin dışındaolan bölümü… 7- Uludağ’ınsuyunu kullanan ve merkeziBursa’da bulunan şişe sumarkalarından biri… “akalite” sloganlı reklamlarıylaanımsanan soğuk etmarkası… 8- Üstüne öteberikoymak için hazırlanan, uzuntahta veya metal levha…İşlenerek yapılan üretim… 9-Molibden elementininsimgesi… Gümüşelementinin simgesi… 10-Gram altın, altın analizi vemaden analizi konularındaçalışan İstanbul AltınRafinerisi’nin kısa adı…Faktör… Eski Mısır’da güneştanrısı… 11- Malta’nıninternet harfleri… TürkiyeMadensuyu ÜreticileriDerneği’nin kısa adı… 12-Değerinden çok aşağı birfiyatla alınan veya

alınabilecek olan şey,kelepir… Bir mal veyaparanın, belirli bir süreiçinde emek verilmeksizinsağladığı gelir, rant.

YUKARIDAN AşAğIYA:1- Para aktarımı… Birkaçhafta önce, Project Financedergisinin düzenlediği projefinansman yarışmasında“Yılın Özelleştirmesi”ödülünü alan İstanbul DenizOtobüsleri için kullanılankısaltma… 2- Yapı ve KrediBankası’nın kredi kartı…Unilever’in margarinmarkalarından biri… 3-Üstü kapalı olarakbelirtme… Aynı işiyapanların giydikleri, tüzüklebelirtilmiş, bir örnek giysi…4- Bir taşınmazın üstündekimülkiyet hakkını gösterenbelge… Beyaz…Tanzanya’nın internetkodu… 5- Tunus’un plakaişareti… Taşıma ücreti… 6-Estonya’nın çoğunluğunuoluşturan etnik grubaverilen isim… İşaret…

Toprak Mahsulleri Ofisi’nisimgeleyen harfler… 7-(Tersi) Kolay karşıtı…Uzaklık anlatan bir söz… Birbaharat markası… 8- Hissesenedi ve tahvil için,üzerinde belirtilmiş değer…Notada duraklamazamanı… 9- Ait olduğu yıliçinde toplanamayıp ertesiyıla kalan vergiler…Aydınlık, ışık… 10- AvrupaBirliği anlamındakikısaltma… Sodyumelementinin simgesi…Tütün, Tütün Mamulleri, Tuzve Alkol İşletmelerianlamındaki kısaltma…Rusça’da “evet”… 11-Kırgızistan para birimi…Amerikan Merkezi HaberAlma Ajansı’nı simgeleyenİngilizce harfler… Kâğıdınyüzeyinin pürüzlülükderecesi… 12- Üretici iletüketici arasında alım satımkonusunda bağlantı kuranve bundan kazanç sağlayankimse… (Tersi) Dış karşıtı…Bir şeyin öbür yüzü.

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA

- Kızım, sinemadan geliyorum, diyorsun ama,yatağında çarşafın yok!

- Vardı anne, sinemaya gitmek için sattım!

HERON’UN BUHARMAKİNESİ

WATT’IN BUHARMAKİNESİ

Bestekâr, udî ve şekerci

Cemil Bey

10 K

anu-

i San

i 134

0 /

10 O

cak

1924

Akb

aba

Der

gisi

SAğLIKLI YAşAMDr. Meral Seyman [email protected]

KULÜBÜ

Kışın nedenkilo alırız?

BAZAL metabolizma;vücudunuzun ihtiyacı olanasgari enerji miktarınındeğiştiği kış aylarında vücutısımız ile düşmeye başlar.Ayrıca Mevsimsel StresSendromu’ndan dolayıyemek yeme isteğimiz deartarak yüksek enerji verenkarbonhidratlı ve yağlıgıdalar tüketimi artar. Bununsonucunda mutlulukhormonu olan endorfinsalınımı artar ve biz yemeyedevam ederiz. Aldığımızkilolara günlük fizikselaktivite azlığı da eklenirseobezite sorunu başgösteriyor. Havanınsoğumasıyla birlikte fizikselaktiviteler azalmaya başlıyor.Ayrıca unlu gıda tüketimiartıyor ve bağırsaklarınçalışmasında önemli rolüolan lifli yiyecekler ise dahaaz yeniliyor. Tüm bunlarınsonucunda pek çok kişininortak sorunu olan kabızlıkgelişmeye başlıyor. Hem kışmevsimini sağlıklı ve zindegeçirmek hem de kabızlıksorunuyla karşılaşmamakiçin soframızda lifli besinlereağırlık vermeliyiz.

Kış mevsiminin en büyüközelliği; kendine özgühastalıkları da beraberindegetirmesidir. Bu dönemdemilyarlarca mikrophavada uçuşuyor, virüslerve serbest radikaller hergün vücuda hücumediyor. Dolayısıyla bizihastalıklardan korumaklagörevli bağışıklık sistemimizinaylarca sürecek olan savaşı dabaşlıyor.

Kış mevsiminde vücut ısısının dengesinikoruyabilmek için daha fazla enerjiharcamak zorunda kalırız. Bu ihtiyaçkarşılanmadığında vücut direnci düşmekteve hastalıklara yakalanma kolaylaşmaktadır.Bu nedenle kış mevsiminde solunumsistemi bulaşıcı hastalıkları daha sıkgörülmektedir. Soğuk, rüzgar, hava kirliği,düşük nem ve kapalı ortamlarda yaşamazorunluluğu sivilce, sedef, egzama gibi cilthastalıklarını artırır, soğuk hava ve düşüknemin cildi kurutarak çatlamasına vekepeklenmesine neden olur, böylece cildinyaşlanması da hızlanır. Kış mevsiminisağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemimizigüçlendirmemiz gerekiyor. Güçlü birsavunma mekanizmasının temeli iseöncelikle yeterli ve dengeli beslenmedir. Kışmevsiminde hangi besinlere ağırlıkvermemiz, nelerden kaçınmamız gerekiyor?

C VİTAMİNİN ÖNEMİ Dünya Sağlık Örgütü, antioksidan etkiye

sahip olduğu için günde 5-9porsiyon sebze meyve

tüketmemiz gerektiğinedikkat çekiyor. Bunedenle soframızda sebzeve meyveleri eksiketmemeliyiz. Özellikle deC vitamini bakımından

zengin olanlarını. Çünkü Cvitamini bakterilere karşı

savaşan savunma hücrelerinenüfuz ediyor ve vücudu zararlı

maddelere karşı koruyor. Bu sayedeenfeksiyonlara yakalanma riskini azaltıyor,enfeksiyon oluşmuşsa da hastalığın dahakısa sürede atlatılmasını sağlıyor.

Kış mevsiminde C vitamininin yanı sıraantioksidan özelliğe sahip A ve Evitaminlerine de daha fazla ihtiyacımızolacaktır. Antioksidanlar hücrelerdekioksitlenmeyi önleyen maddeler olaraknitelendiriliyor. Bunu vücudumuzdaki bazıenzimleri artırıp savunma mekanizmanızıdaha da güçlendirerek gerçekleştiriyorlar.Böylece bağışıklık sistemimiz güçleniyor vebu sayede vücut direncimiz artıyor.

BOL BOL SU İÇMELİKış mevsiminde bol sıvı tüketimi sağlığımızaçısından büyük rol oynuyor. Suyun,vücutta gerçekleştirdiği pek çok önemliişlevi var: Su, toksinlerin vücuttan atılmasınısağlıyor, dolaşım ve boşaltım sisteminidüzene sokuyor. Kaybedilen minerallerivücuda kazandırıyor, cilde canlılık veriyor.En önemlisi de bağışıklık sistemini

güçlendiriyor ve yeni hücre üretiminihızlandırıyor. Dolayısıyla her gün 2.5-3 litresıvı almayı ihmal etmeyelim. Günde 8-10bardak su içip, bol sebze meyve tüketereksıvı ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

NANE–LİMON-HATMİ ÇİÇEĞİGrip ve soğuk algınlığında etkili

yöntemlerden biri de bitkisel çaylar içmek. C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu,bağışıklık sistemini güçlendiren etkisiyleözellikle gribe karşı son derece etkili. Soğukhavalarda mutfağınızda bulundurmanızgereken bir diğer bitki de adaçayıdır.Ihlamur balgam söktürüyor ve vücudunterlemesini sağlıyor. Zencefil, rezene,anason, kekik otu, ağaç hatmisi gibi bitkilerde soğuk algınlığı ve gribe karşı son dereceyararlı. Ancak bu çayları yan etkilerine karşıgünde 1-2 fincandan fazla tüketmemeliyiz.Pek çoğumuz kış mevsiminde yararsağladığı düşüncesiyle çayımıza limon ilaveediyoruz ama bu noktada unuttuğumuz birşey var; C vitamini sıcak ortamda etkisiniyitiriyor. Dolayısıyla limonu ılık çaylabirlikte ya da ayrı tüketmemizde yarar var.

FİTOKİMYASALLAR Bu mevsimde sebze ve meyvelere renkveren fitokimyasallar bağışıklık hücreleriniuyaran ve hastalıklarda iyileşme sürecinikısaltan etkiye sahiptir. Ancak fitokimyasalmaddeleri tek başına vitamin mineralpreparatlarıyla alamayız, farklı renklerde bolsebze ve meyve tüketmenin önemi buradada karşımıza çıkıyor.

Az yağ bol protein KIŞ mevsiminde hastalıklardan

korunmak için yağ tüketiminiazaltmamızda fayda var. Çünkü aşırı yağtüketimi vücuttaki bağışıklık sisteminiolumsuz etkileyerek hastalıklara yakalanmariskimizi artırıyor. Bir başka olumsuz yönüde, hastalık süresini uzatmasıdır. Bir başkaönemli nokta ise beslenmenizde proteintüketimini artırmak. Çünkü bağışıklıkhücrelerinin neredeyse yüzde 90’ıkaynağını proteinden almaktadır.

Stresimizi azaltacak besinlerKIŞ mevsiminin depresifliğini yenmek için mutluluk

ve enerji verici besinlere beslenme planımızda sağlıklımiktarlarda yer vermeliyiz. Magnezyum vepotasyumdan zengin muz, C vitamini deposu tazesıkılmış portakal suyu ve omega-3 zengini cevizi araöğünlerinizde yediğinizde stresi yenmemize yardımcıolacaktır. Vücutta endorfin salgısı başlatan acı kırmızıbiber ve sinir sistemine içerdiği B vitaminleri ile iyigelen tam tahıl ürünleri ise ana öğünlerimizi süsleyerekkış mevsiminde yaşanılan psikolojik karmaşayı geridebırakmamızı sağlayacaktır.

Kışın soğuk yüzü: Depresyon KIŞIN gelmesi hafif bir depresyona, hareket

kısıtlılığına, metabolizmada yavaşlamaya yol açar.Kış aylarında D vitaminin en zengin kaynağı olangüneş ışınlarından da mahrum kalıyoruz. Güneşi azgörme yaşam enerjimizi düşürüyor. Güneşli günlerifırsat bilip biraz dışarı çıkmak, yürüyüş yapmakmutluluk hormonunu artıracaktır. Stres, depresyon,aşırı yorgunluk, mutsuzluk savunma sisteminidüşürüyor. Bu yüzden mümkün olduğunca strestenuzak kalmak gerekiyor. Depresyon belirtilerini farkediyorsanız, hemen bir uzmana başvurmalısınız.

Düzenli uykuBAĞIŞIKLIĞIMIZI

güçlendirmek için öncelikledüzenli uyumalıyız. Erken

saatlerde yatıp sabaherkenden kalkmak,

hastalıklara karşı vücutdirencini artırıyor.

Sa€l›kl› bir k›fl geçirmek için

Sayfa11_Sayfa 10.qxd 23.02.2012 20:50 Page 1