149
1 ĠÇĠNDEKĠLER GiriĢ Kavramlar Kadastro TaĢınmaz mal Mülkiyet (Ġyelik) Tapu Tapulama Tahrir Parsel Ada Kadastronun Amaçları ve Yararları Kadastro Tarihi ve iĢlevindeki değiĢmelere göre türleri Ġlkçağlarda Kadastro Avrupa Kadastro Ülkemizde Kadastro Osmanlı Ġmparatorluğu Döneminde Kadastro ÇalıĢmaları Cumhuriyet Döneminde Kadastro ÇalıĢmaları Kadastro iĢlevindeki DeğiĢmelere Göre Türleri Vergi Kadastrosu(Mali Kadastro) Mülkiyet (Ġyelik)Kadastro Ekonomik Kadastro Çok Amaçlı Kadastro Mulkiyet Mülkiyet Türleri Özel Mülkiyet Eski Yunan‘da Toprak Mülkiyeti Roma‘da Toprak Mülkiyeti Fransız Devriminde Toprak Mülkiyeti Özel Mülkiyet Üzerinde Bazı DüĢünürlerin GörünüĢleri Günümüzde Özel Mülkiyet AnlayıĢı Toplumsal Mülkiyet Özel mülkiyet GörünüĢünü EleĢtirenler Toplumcu Mülkiyet GörünüĢünü Benimseyenler Ġlkel,Komunal Toplumlarda Mülkiyet Köleci Toplumlarda Mülkiyet Feodal Toplumlarda Mülkiyet Kapitalist Toplumlarda Mülkiyet Sosyalist Toplumlarda Mülkiyet Din Kurallarında Toprak Mülkiyeti Hristiyanlıkta Mülkiyet Müslümanlıkta Mülkiyet Türklerde Toprak Mülkiyeti Has Topraklar Ġkta Topraklar Harici Topraklar Osmanlı Ġmparatorluğunda Toprak Mülkiyeti Miri Topraklar Mülk Topraklar Vakıf Topraklar

KADASTRO BİLGİSİ

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KADASTRO BİLGİSİ

1

ĠÇĠNDEKĠLER

GiriĢ

Kavramlar

Kadastro

TaĢınmaz mal

Mülkiyet (Ġyelik)

Tapu

Tapulama

Tahrir

Parsel

Ada

Kadastronun Amaçları ve Yararları

Kadastro Tarihi ve iĢlevindeki değiĢmelere göre türleri

Ġlkçağlarda Kadastro

Avrupa Kadastro

Ülkemizde Kadastro

Osmanlı Ġmparatorluğu Döneminde Kadastro ÇalıĢmaları

Cumhuriyet Döneminde Kadastro ÇalıĢmaları

Kadastro iĢlevindeki DeğiĢmelere Göre Türleri

Vergi Kadastrosu(Mali Kadastro)

Mülkiyet (Ġyelik)Kadastro

Ekonomik Kadastro

Çok Amaçlı Kadastro

Mulkiyet

Mülkiyet Türleri

Özel Mülkiyet

Eski Yunan‘da Toprak Mülkiyeti

Roma‘da Toprak Mülkiyeti

Fransız Devriminde Toprak Mülkiyeti

Özel Mülkiyet Üzerinde Bazı DüĢünürlerin GörünüĢleri

Günümüzde Özel Mülkiyet AnlayıĢı

Toplumsal Mülkiyet

Özel mülkiyet GörünüĢünü EleĢtirenler

Toplumcu Mülkiyet GörünüĢünü Benimseyenler

Ġlkel,Komunal Toplumlarda Mülkiyet

Köleci Toplumlarda Mülkiyet

Feodal Toplumlarda Mülkiyet

Kapitalist Toplumlarda Mülkiyet

Sosyalist Toplumlarda Mülkiyet

Din Kurallarında Toprak Mülkiyeti

Hristiyanlıkta Mülkiyet

Müslümanlıkta Mülkiyet

Türklerde Toprak Mülkiyeti

Has Topraklar

Ġkta Topraklar

Harici Topraklar

Osmanlı Ġmparatorluğunda Toprak Mülkiyeti

Miri Topraklar

Mülk Topraklar

Vakıf Topraklar

Page 2: KADASTRO BİLGİSİ

2

Araz-i Kanunname-i Humayunu

Araz-i Miriye (Mülk Topraklar)

Araz-i Mevkufe (Vakıf Topraklar)

Araz-i Miriye (Kamusal Topraklar)

Araz-i Miriye (Ölü Topraklar)

Araz-i Miriye (Mülk Topraklar)

T.C Anayasalarında Toprak Mülkiyeti

Kadastro Mülkiyet ĠliĢkisi

Tapu Sicili

Ülkemizde Tapu Sicilinin GeliĢimi

Tapu Sicili

Tapu Kütüğü

Kat Mülkiyeti Kütüğü

Yevmiye Defteri

Resmi Belgeler

Yardımcı Siciller

Mallar Sicili

Aziller Sicili

Düzeltme Sicili

Kamu Orta Malları Sicili

Tapu Sicilinin Ġlkeleri

Tescil Ġlkesi

Açıklık Ġlkesi

Devletin Sorumluluğu

Güven Ġlkesi

Nedensellik Ġlkesi

Kadastro Tapu Sicili ĠlĢkisi

TKGM

HızlandırılmıĢ Kadastro Projesi

Tescile Yönelik Hizmetlerin Kapsamı

ArĢiv Hizmetleri

Diğer Kamu KuruluĢlarına Yönelik Hizmetler

Türkiyedeki Tapu Hizmetleri

Tapu Sicil Müdürlüklerinin Bölgelerine Göre Dağılımı ve Ġstatistik Bilgiler

YurtdıĢındaki Tapu Hizmetleri

Kadastro Hizmetlerinin Kapsamı

Kadastro Hizmetlerinin Kapsamı

Kadastro ile GerçekleĢtirilen Hizmetler

Türkiye‘deki Kadastro Hizmetleri

Türkiye‘deki Kadastro Ġstatistikleri

Yurt DıĢında Kadastro Hizmetleri

3402 Sayılı Kadastro Kanununa Göre Türkiye‘de Kadastro ÇalıĢmaları

Ġlk ĠĢlemler

Teknik ĠĢler

Ölçek ve Ölçüm Yönteminin Saptanması

Pafta Bölünmesi

Topoğrafik Haritaların Kadastral Alıma Hazırlanması

Alan Hesapları

Yasal ĠĢler (Tespit Sınırlandırma)

Hazırlık ÇalıĢmaları

Kadastro Ekiplerinin Kurulması

Kadastro Komisyonlarının Kurulması

Page 3: KADASTRO BİLGİSİ

3

Kadastro ÇalıĢma Alanlarının Sınırlandırılması

Tapu,Vergi Kaydı,Harita ve Diğer Belgelerin Çıkarılması

Parselleri Sınırlandırılacak Mevkii ya da Ada Ġlanı

Teknik ĠĢlemler(Parsel Sınırlandırma Krokisi)

Yasal ĠĢler

ÇekiĢmesiz (Davasız) Parsellerin sınırlandırılması ve Mülkiyet

Tutanaklarının Hazırlanması

Tapuya Kayıtlı TaĢınmaz Mallar

Kamu Malları

Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Araziler

Ġhya Edilen TaĢınmaz Mallar

Toplu Yapılar

ÇekiĢmeli (Davalı) Parsellerin Tespiti

Kroki,Tutanak ve Ölçümlerin Kontrolü

Kadastro Tespitine Ġtiraz

Kadastro Harçlarının Belirlenmesi

Kadastro Komisyonlarının Görevleri

Askı Ġlanı

Kadastro Mahkemesinin Görevleri ve Tutanakların KesinleĢmesi

Son ĠĢlemler

Tapuya Tescil

Eski Tapu Kayıtlarının Kapatılması

Çaplı Tasarruf Belgelerinin Ġlgililerine Dağıtımı

Devir ve Teslim

Kadastro Hataların Düzeltilmesi

Kadastronun YaĢatılması

Kadastronun GüncelleĢtirilmesi

Geometrik ġekil DeğiĢikliği

Kullanma Türü(cins) DeğiĢikliği

Tasarruf DeğiĢikliği

Kadastronun Yenilenmesi

Teknik Altyapı Kadastrosu

Afet Kadastrosu

Kadastro Bilgi Sistemi

Harita Tapu ve Kadastro Hizmetleri Sorunları

Elli Soruda Kadastro

Sorularla Kadastro Bilgisi

Cumhuriyetten günümüze kadastro ile ilgili kanunlar

Sözlük

Kaynaklar

Page 4: KADASTRO BİLGİSİ

4

GĠRĠġ

Toplumsal yaĢamın baĢından bu yana toprak, kiĢisel ve toplumsal zenginliğin baĢlıca kaynağı

olmuĢtur. Toprak sorunu, insanın doğuĢu ile baĢlamıĢ ve insan nüfusunun artması ile

büyümüĢtür.Üretilemeyen, miktan artırılamayan, hatta erozyon gibi doğal olaylarla

azalabilen toprak üzeıinde en önemli baĢkı unsurunu nüfus artıĢı oluĢturmaktadır. Sanayi

toplumu ile birlikte karĢılık olarak ta gösterilmeye baĢlanması, alanının sabit kalmasına karĢın

üzerinde daha çok insanın yaĢama zorunluluğu toprağı pahalı, edinilmesi güç, baskı unsuru

olarak kullanılan bir mal yapmıĢtır.

Toplumsal geliĢmeye bağlı olarak oluĢan ihtiyaç ve amaçlar sonucu toprağın mülkiyeti ve

sınırlarının belirlenmesi önem kazanmıĢtır. Bu da beraberinde kadastroyu doğurmuĢtur.

Kadastro Bilgisi; taĢınmaz mallar(gayrimekuller) ve bunlarla ilgili hakların

tanınmasından,bunların hukuki niteliklerin belirlenerek jeodezik ve fotogrametrik yöntemlerle

ölçülüp Tapu Kütüğü‘ne tescil edilmesi iĢlemleri ile tapu ve kadastro ile ilgili teĢkilatın ve

görevlerinin tanıtılmasıdan,Tapu ve Kadastro iĢlemlerinin çıktılarından nerlerde ve nasıl

yararlanıldığı konularından bahseder.

Buna göre;kadastronun ve çeĢitleri,mülkiyetin tarihsel geliĢimi ve Türk devletlerinde

taĢınmaz mal mülkiyeti,Tapu Sicili ve kadastro iliĢkileri,miras hukuku,kadastro

teĢkilatları,mevzuat ve tekniğe göre uygulanan Ģekliyle Türkiye kadastrosu,kadastronun

yenilenmesi,Kadastro çeĢitleri ve birden çok amaç için yapılan kadastro,koordinatlarla

kadastro,otomasyon ve kadastroya uygulanması,kadastrodan yararlanma gibi konular

KADASTRO BİLGİSİ‟nin ana kapsamını oluĢturur.

Kadastro Bilgisi;ölçme bilgisi ve fotogrametri baĢta olmak üzere,hukuk

bilgisi,kartografya,dengeleme ve otomasyon konularıyla girdi olarak;arazi toplulaĢtırması ve

düzenlemesi,imar uygulamaı,mühendislik projelerinin hazırlanması gibi iĢlerle de çıktılarıyla

iliĢki kurar.

Page 5: KADASTRO BİLGİSİ

5

KAVRAMLAR

Kadastro

Kadastro kelimesi Latince'de caput (bir arazi vergi birimi) caputetestio (nüfus başına düşen

vergi), registrum (tescil, kayıt) kelimelerinin birleĢiminden oluĢan caputastrum kelimesinden

türetilmiĢtir.Kadastro kelimesinin türetildiği kelimelerden de anlaĢılacağı gibi kadastronun

temelinde vergi amaçlı kayıt söz konusu olmuĢtur.

Türkçe sözlük kadastroyu "Bir ülkedeki her çeşit arazi ve mülklerin yerinin, alanının,

sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirtenip plana bağlanması işi " olarak

tammlamıĢtır.

23.11.1934 tarih, 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununun 1.maddesinde kadastro

"Taşınmazı malların hukuki ve geometrik durumlarını tespit eder ve gösterir. " Ģeklinde

tanımlanmıĢtır. 1987 tarih, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesi "Memleketin

kadastral topoğrafık haritasına dayalı olarak taşınma: malların sınırtarıni arazi ve harita

üzerinde . belirterek hukuki durıımlarını tespit etmek ve bu suretle Türk Medeni Karııırıunun

öngördüğü tapu sicilini kurmak" kadastronun amacını hükme bağlamıĢtır.

Hem Türkçe sözlük hem de 2613 ve 3402 sayılı Kanunlar incelendiğinde ülkemizde,

taĢınmaz malların geometrik ve hukuki tespiti, elde edilen verilerin harita üzerinde

gösterimi ile Türk Medeni Kanununun öngördüğü Ģekilde tapu siciline tescili Ģeklinde tespit,

gösterim ve tescil üçgeninden oluĢan bir kadastro anlayıĢı ile karĢı karĢıya kalırız.

Uluslararası Kadastrocular Birliği (OICRF) kadastroyu "Aynı türden nesnelerin siciller ya da

grafikler biçiminde bir araya toplanmasrnın ifadesidir ki, genellikle taĢınmaz mal kadastrosu,

vergi kadastrosıı gibi terim bağlantıları i1e kullanılır. " Ģeklinde tanımlamıĢtır.TaĢınnıaz mal

kadastrosu da Uluslar arası Jeodeziciler Birliği (FIG) tarafından "kadastro teĢkilatı tarafından

yürütülen kütüklerden ve büyük ölçekli haritalardan oluĢan,idari birimlere göre bölümlenmiĢ,

olarak bütün taĢınmaz malları; hukukun, kamu yönetiminin, ekonominin ve istatistiğin ihtiyaç

duyduğu biçimde gösteren ve tanımlayan bir kamu hizmetidir. " olarak belirlenmiĢtir.

Kadastroya uluslararası yaklaĢım ülkemizdekinin aksine çok yönlüdür.Öncelikle OICRF'nin

yaklaĢımında kadastro yalnızca taĢınmaz mallar kadastrosu olarak görülmemiĢtir. Bu tanıma

göre gemi, uçak gibi aynı türden nesnelerin bir arâya gelmesi de bir kadastro oluĢturabilir.

Örneğin gemi kadastrosu, uçak kadastrosu gibi.FIG ise taĢınmaz mallar kadastrosunu

yürütülmesi açısından bir elde toplayıp hizmet alanını geniĢleterek ele almıĢtır.

Tüm bu tanımlar göz önünde bulundurulup çağdaĢ boyutu ile düĢünüldüğünde kadastro,

toprak-insan iliĢkilerini modellendiren, toprakla ilgili her türlü plan, proje ve hizmetlere altlık

oluĢturan bir bilgi sistemidir Ģeklinde tanımlanabilir.

Page 6: KADASTRO BİLGİSİ

6

TaĢınmaz mal

Türkçe sözlük taĢınmazı tanımlarken "Ev, tarla gibi taĢınamayan (mülk), gayrimenkul "

ifadesini kullannııĢtır (TDK)

Medeni Kanunun 632. maddesi taĢınmaz mal olarak

1. Arazi,

2. Tapu sicilinde müstakil ve daimi olmak üzere ayrıca kaydedilen haklar (Kaynak ve üst

hakkı),

3. Madenler,

4. Kat Mülkiyeti Kaıiununa göre bir binanın bağımsız bölümü tanımlanmıĢtır.

Konusunu bir taĢiıımaz malın (ev, tarla vb.) oluĢturduğu mülkiyet taĢınmaz mal mülkiyetidir.

Medeni Kanunun 632. maddesinde "Taşınmaz ma1 mülkiyetinin konusu, yerinde sabit olan

ve bir yerden bir yere taşınması mümkün olmayan şeylerdir. " hükmü ile taĢınmaz. mal

mülkiyetinin konusu olabilecek Ģeylere açıklık getirilmiĢtir.

Mülkiyet (Ġyelik)

Mülkiyet (iyelik) kavramı, Arapça mülk sözcüğünden türemiĢtir.Mülk, bir hüküınle bir Ģeyin

edinilmesi ve kullanılması olarak tanımlanmakta, büyüklük, göz alıcı olma hali, saltanat

anlamları taĢımaktadır.Mülk, malik (iye) kavramları bu kökten gelmekte ve bu kökten türeyen

bütün terimlerde güç,kuvvet, iktidar anlamlarının bulunduğu görülmektedir.

Türkçe sözlük iyeliği, "Kendisinin olan bir Ģeyi yasa çerçevesi içirıde isiediği gibi

kullanabilme hakkını taĢıma durumu, sahiplik, mülkiyet " olarak tanımlamaktadır.

20.10.1982 gün ve 2709 sayılı Anayasamızda (Madde 35) 9.7.1961 gün ve 334 sayılı

Anayasamızdaki iyelik ile ilgili hüküm (Madde 36) aynen korunarak yer almıĢtır: "Herkes

mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacı ile ve kanunla

sıınrlanabilir. Mülkiyet hakkınn kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. " Böylece

Anayasamızda iyeliğin bir hak olduğu, buna ancak kamu yararı amacı ile sınırlama

getirilebileceği ve toplum yaranna aykın kullanılamayacağı hükme bağlanmıĢtır.

Tapu

TaĢınmaz malın kime ya da kimlere ait olduğunu gösteren, Devlet tarafından verilen belgedir.

TaĢınmaz mal mülkiyetinin kazanılabilmesi için tapuya tescil Ģarttır. Tapu, bir taĢınmaz

üzerindeki mülkiyet hakkının resmi belgesidir.

Tapulama

3402 sayılı Kadastro Kanununa göre taĢınmazlar ve bunlarla ilgili hakları (ipotek, Ģufa,

irtifak, vb) tapu kütüğüne geçirme iĢlemi olarak ifade edilebilen tapulama, 1950'li yıllardan

1987 yılına kadar köy ve bucakların kadastro iĢlemine verilen ad olarak kullanılıyordu.

Tahrir

Page 7: KADASTRO BİLGİSİ

7

TaĢınmaz malların köy ya da mahalle itibarı ile yetkili kurullar tarafından cinsi, sınırları,

miktarı, edinme nedeni, sahip ya da sahipleri, vergi genel ve özel numaralan belirlenerek

resmi bir deftere yazılmasıdır.2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri yasasına göre tahrir

plansız,ölçüsüz bir kadastro niteliğindedir.

Parsel

Kadastro da kayıt birimidir.

Parsel,kendi içinde kapanan bir sınırla çevrili yeryüzü parçasıdır.Ancak,yeryüzü parçalarını

doğal olarak ayıran bir sınır yoktur.Belirli bir yeryüzü parçasını(parseli)diğer parçalardan

ayıran sınır,relatif(izafi,göreli)bir ölçü ya da bir tesistir.

Ancak insan eli ile yapılacak iĢaret ya da tesisler ile birparsel diğer parsellerden

ayırabilir.Sınırlar arazide çit,tahta perde,duvar,tel örgü,dikenli tel,demir parmaklık vb.

tesislerle belirli hale getirilebileceği gibi,özellikle kırsal alanlarda,tonç,hendek,ark,çalı gibi

zeminle aynı yapıdaki malzeme ya da bitkilerle de belirli bir hale getirilebilir.

Sınırlandırma,arazide hiçbir tesis yapmadan,teknik bir yolla da gerçekleĢtirilebilir;yani plan

ve haritalarla parseller sınırlandırılabilir.Kadastronun temel amacı da bu olmaktadır.Türk

Medeni Kanunun temel amacı da bu olmaktadır.Türk Medeni kanunu‘nun(MK)645.maddesi

de bu ilkeyi benimsemiĢ ve böylece kadastroya önemli bir görev yüklenmiĢtir.

― MK 645- TaĢınmaz malın sınırı,planla ve arazi üzerine konulan iĢaretlerle

belirlenir.Plandaki sınırla arazi üzerindeki sınır birbirini tutmazsa asıl olan plandaki sınırdır.‖

Ġnsanlar tarafından tesis edilmiĢ sınırlar parsel sınırı olabileceği gibi kara

yolu,demiryolu,akarsu,göl,deniz kenarı da parsel sınırı olabilir.

Bir parsel,aynı hukuki statüye bağlı toprak parçasıdır.Bir parselin büyüklüğü ve biçimi

konusunda herhangi bir sınırlama düĢünülemez.Bir parsel,10 metrekare büyüklüğünde

olabileceği gibi 10 000 hektar büyüklüğünde de olabilir.

Parsel maliki bir tek kiĢi olabileceği gibi,bir parsel birden çok kiĢinin ya da tüzel kiĢiliğin

farklı paylar altında mülkiyetinde de bulunabilir.

Ada

Ada (kadastro adası olarak da anılır.),çevresi dere,deniz göl,dağ vb. doğal sınırlarla ya da

karayolu,demiryolu,cadde,meydan gibi yapay tesislerle çevrili parseller topluluğudur.Bu

Ģartlar altında bazen bir tek parsel bir ada da olabilir.

Türkiye‘de ada-parsel sistemi,sadece il ve ilçelerin belediye sınırları içide kadastro

çalıĢmalarında uygulanmaktadır.

Page 8: KADASTRO BİLGİSİ

8

KADASTRONUN AMAÇ VE YARARLARI

Kadastro, bugün çağdaĢ anlamı ile çok amaçlı olarak çeĢitli ihtiyaçları karĢılayan bir kamu

hizmetidir. Günümüzde kadastro hizmeti; sınır belirlenmesi, hukuk , tarım , Ģehircilik,

mühendislik, istatistik, ekonomi ve toprağı ilgilendiren her türlü etüt-tasarım iĢlemlerine yanıt

veren bir altlık niteliğindedir (ġekil 1).

ġekil 1'deki kadastrodan yararlanılan alanlar incelendiğinde çağdaĢ boyutu ile kadastronun

yalnızca

➧ Kimin,

➧ Nerede,

➧ Ne kadar,

➧ Hangi nitelikte

taĢınmaz malı olduğunu göstermekle kalmayıp bunun yanı sıra her türlü hizmete altlık teĢkil

edecek verilere sahip olması gerektiğini de görebiliriz (Örneğin; toprak ve zemin özellikleri,

bitki cinsleri; arâzi m² birim fıyatlan vb.).

Kadastronun uygulama alanları incelendiğinde

➣ Ölçme,

➣ Hukuk,

➣ Ekonomi,

➣ Kırsal ve kentsel alan düzenlemeleri ve

➣ Ġstatistik

konularını içeren özel hukuk ve kamu hukuku konularının büyük yer tuttuğu görülmektedir.

Tüm bu konular; kamulaĢtırma, kırsal ve kentsel alan düzenlemeleri, taĢınmaz değerlemesi,

yapı denetimi vb.den oluĢan toprak düzenlemesi ve yönetiminin (Kamu ölçmeleri) temelini

oluĢturmaktadır. Bu nedenle kadastro, toprak düzenlemesi ve yönetiminin en önemli

kollarından biridir.

Tapulama-Kadastro arasındaki iliĢki

15.03.1950 gün ve 5602 sayılı Kanun ile Türkiye‘de kadastro çalıĢmaları,sadece Ģekil

bakımından olmak üzere ikiye ayrılmıĢtır.Ġl ve ilçelerin belediye sınırları içindeki

taĢınmazların hukuki ve geometrik durumlarının tesbit edilmesi ve gösterilmesi,Ģehir

kadastrosu ya da sadece kadastro;köy ve bucak sınırları içindeki taĢınmazların hukuki ve

geometrik durumlarının tesbit edilmesi ve gösterilmesi iĢleri de tapulama olarak

adlandırılmıĢtır.

Page 9: KADASTRO BİLGİSİ

9

Kadastro ile tapulama arasında,temel hedefleri bakımından,hiçbir fark yoktur.Her iki

çalıĢmada da taĢınmaz malların hukuki ve geometrik durumları tesbit edilmekte,elde edilen

bilgiler plan ve kütüklerde gösterilmektedir.

Tapulama,mülkiyet belirleme ve bu konudaki itirazları inceleme bakımından,daha süratli bir

çalıĢma düzenine sahip olarak kurulmuĢtur.Harita üretiminde büyük ölçüde fotogrametri

yöntemi kullanılmıĢtır.YerleĢme alanları dıĢında 1:5000 ya da 1:2500 ölçekleri

kullanılmıĢtır.Kadastro çalıĢmaları ise,genellikle yerleĢilmiĢ alanlarda yürültüğünden,yersel

alım yöntemleri kullanılmıĢ ve harita ölçeği olarak 1:250,1:500,1:1000 ve 1:2000 ölçekleri

seçilmiĢtir.

KADASTRODAN YARARLANILAN ALANLAR

• TARIMSAL FAALĠYETLER

– TTR

– AT

– ÜRETĠM PLANLAMASI

– ARAZĠ DÜZENLEMESĠ

– ÜRETĠM PLANLAMASI

– REKOLTE TAHMĠNĠ

• ġEHĠRCĠLĠK

– ĠMAR UYGULAMALARI

– GECEKONDU ÖNLENMESĠ

– BÖLGE PLANLAMASI

– ALTYAPI TESĠSLERĠ YAPIMI

• HUKUK ĠġLERĠ

– VERGĠLENDĠRME

– SINIRDAġ ANLAġMAZLIKLARININ ÇÖZÜMÜ

– ALIM-SATM VB. ĠġLEMLER

• ĠSTATĠSTĠK

– TAġINMAZ MAL ĠSTATĠSTĠKLERĠ

• MÜHENDĠSLĠK

– PROJELERĠN HAZIRLANMASI

• SINIRLARIN BELRLENMESĠ

– ÖZEL MÜLKĠYET SINIRLARI

– HAZĠNE ARAZĠSĠ SINIRLARI

– VAKIF ARAZĠLERĠNĠN SINIRLARI

– DEVLETE AĠT ORMANLARIN SINIRLARI

– MERA, YAYLAK VE KIġLAK SINIRLARI

– KÖY ORTA MALLARI, BELEDĠYE MALLARI SINIRLARI

– AFET SONRASI SINIRLARI

Page 10: KADASTRO BİLGİSİ

10

KADASTRO TARĠHĠ VE ĠġLEVĠNDEKĠ DEĞĠġMELERE GÖRE TÜRLERĠ

Kadastro Tarihi Kadastro, baĢlangıçta toplumların ortak giderlerini karĢılamak amacıyla

zamanın önemli üretim kaynağı olan tarım topraklarından adil ve düzenli bir biçimde vergi

alınabilmesi için düzenlenmiĢ bir kamu hizmetidir. Zamanla, taĢınmaz mallara iliĢkin

mülkiyet ve sınır anlaĢmazlıklarının çözümünde de kullanılabilecek güvenilir bir araç olduğu

tespit edilmiĢ ve bu özelliğinden yararlanılmıĢtır. Giderek kadastronun gücü ve yararı artmıĢ

ve bugün artık, araziye yönelik her tür araĢtırma, planlama ve projelendirme çalıĢmalarında

temel altlık ve hazırlanan. plan ve projelerin araziye uygulanmasında vazgeçilmez bir araç

özelliği kazanmıĢtır

ĠLKÇAĞLARDA KADASTRO Kadastro iĢlemlerinin yapıldığını gösteren en eski belge MÖ 5000 yılına ait olduğu tahmin

edilen Mısırlıların kerpiç tabletler üzerine çizdikleri tabletlerdir. Eski Mısır'da toprakların

yüzölçümüne ve net gelire dayalı toprak vergisinin de alındığı bilinmektedir.Önceleri vergi

toplamak amacıyla yapılan kadastrodan daha sonraları Nil nehrinin taĢması sonucu ortaya

çıkan sınır sorunlarının giderilmesinde de yararlanılmıĢtır. Tabletlere, Nil kıyısında bulunan

tarım alanlarının parsel sınırları iĢaretlenmiĢ ve bunlardan taĢkın sonrasında sınırların tekrar

eski sahiplerine gösterilmesi ve anlaĢmazlıkların giderilmesinde yararlanılmıĢtır.

Arabistan çölünde bulunan ve MÖ 4000 yılına ait tuğladan bir planda yükseklikleri ve alanları

ile belirli bir arazinin payları gösterilmiĢtir.

Eski Yunanistan'da mal sahiplerinin bildirimine ve nüfus sayımına dayanan bir kadastro

olduğu; Roma Ġmparatorluğıı zamanında haritacıların bütian Yunanistan arazisini ölçtükleri

ve parselleri gösteren haritaların mermer ya da bronz tabletler üzerine çizildiği bazı tarihçiler

tarafından belirtilmektedir.Romalılarda toprakların vergilendirilmesi amacıyla bütün toprak

sahipleri, taĢınmaz malların duıumunu ve değerlerini bildirmekle yükümlü kılınmıĢtır. Bu

bildirimlere dayanılarak toprakların yüzölçüınünü, cinsini ve gelirlerini ğösterir kütükler

düzenlenmiĢtir.

(TaĢınmaz mallar ilk olarak bir kadastro yoluyla Sümerler ‗de güvence alınmıĢtır.)

AVRUPA'DA KADASTRO Kadastronun Avrupa'ya giriĢi, toprak kayıtlarının yazımı ile 1085 yılında Ġngiltere'de

baĢlamıĢtır. 10 Aralık 1656'da Almanya'da Wilhelm von Hessen Prensliği'ne ait bir

yönetmelikle ilk defa "kataster" terimi kullanılmıĢtır.1688 yılında ilk resmi ölçme iĢlemleri

Dortmund Ģehri çevresinde baĢlamıĢtır.XVIII. yüzyılın baĢından itibaren ölçmeler geniĢ

çevrede uygulanıp sonuçlar kütük ve plan Ģeklinde düzenlenmiĢtir. Bu çalıĢmalann

amacı, olabildiğince, toprak vergi ve harçlannın adil ve düzenli dağılımını gerçekleĢtirmektir.

Dortmund kentinde 1826-1833 yıllan arasında ülke nirengi ağına dayalı kadastro çalıĢmaları

yapılmıĢ ve hazırlanan planlar arazi vergi haritalannın altlığını oluĢturmuĢtur. Almanya'da

kadastro, 1872 yılında Prusya tapu sicil yönetmeliği ile vergi kadastrosundan mülkiyet

kadastrosuna dönüĢmüĢ, ancak kadastro kuruluĢlan toprak vergi ve harçlannın adil ve düzenli

dağılımını amaçlayan geniĢ kapsamlı vergilendirme ödevlerini de yerine getirmiĢlerdir.

Ġsviçre'de ise, 1800 yıllarında ülke nirengi ağına dayalı, hukuki ağırlıklı ilk kadastro iĢlemleri

Page 11: KADASTRO BİLGİSİ

11

bitirilmiĢtir.Fransa'da Napolyon Kadastrosu adıyla anılan, ölçüye ve plana dayalı ilk kadastro

çalıĢmaları 1808 yılında baĢlayıp 1850'de tamamlanmıĢtır. Toprağa verilen verim derecesi ve

toprak sınıfının belirlenerek parsellerin her birinin sınıflandırılması, tarımın türüne göre bir

hektarlık alana düĢen kira ve alım satım değerini gösteren listelerin hazırlanması ve bunlara

bağlı olarak kira sözleĢmelerinin uygunluğunun kontrolü, her parselin yüzölçümüne göre

kadastro gelirini belirlemek gibi tamamen mali amaçlı olan bu kadastro 1861'den soııra yerini

tapu kütüğüne dayalı mülkiyet kadastrosuna bırakmıĢtır.1650'li yıllarda baĢlayan Avrupa

kadastrosu değiĢik amaçlar için birkaç kez tamamen bitirilmiĢ ve bugün bilgi sistemlerine

altlık eden çağdaĢ çok amaçlı kadastro Ģeklini almıĢtır.

ÜLKEMĠZDE KADASTRO Ülkemizde kadastro çalıĢmalarını,

1. Osmanlı Ġııiparatorluğu döneminde kadastro çalıĢmaları ve

2. Cumhuriyet döneminde kadastro çalıĢmaları olmak üzere iki bölümde

inceleyebiliriz.

1.OSMANLI ĠMPARATORLUĞU DÖNEMĠNDE KADASTRO ÇALIġMALARI

Osman Gazi zamanında ilk tapu kayıtları tutulduğu sanılmaktadır. Bu tapu kayıtları ile ilgili

hiçbir belgeye rastlanamamıĢtır. "Defter-i Köhne" (Eskimiş Defter) adıyla kayıtlarda

rastlanan atıfların bu belgeler için yapıldığı sanılmaktadır.

1535 yılından 1847'e kadar devam eden tapu tâhriri (yazımı) kayıtları tutulmuĢtur.Tapu ve

Kadastro Genel Müdürlüğü arĢivinde tamamı 2322 cilt halinde bulunan bu kayıtlar "Kuyûd-

u Kadîme" (Eski Kayıtlar) adıyla anılmaktadır. Köy sınırları ya da mera, yaylak ve kıĢlak

yerlerinde oraya çıkan anlaĢmazlıklarda günümüzde de bu kayıtlardan yararlanılmaktadır.

1847 yılından sonra tapu belgeleri "Defterhane" (Tapu Ġdaresi) tarafından verilmeye

baĢlanmıĢtır. 1871'de çıkarılan bir buyruk ile köylerde "Yoklama" adı altında tapu tahrirleri

(yazımları) yapılmıĢ ve bu iĢlem 1909 yılına kadar devam etmiĢtir.Bu tarihten sonra tapu

senetleri bölgelerinde düzenlenmiĢtir.

5 ġubat 1912'de ilk kadastro kanunu olarak kabul edilebilecek, ülkedeki tüm taĢınmazların

yazımını öngören "Emval-i (Mallar) Gayrimenkulenin Tahdit (Sınırlama) ve Tahrirî

Hakkında Kanun-u Muvakkat" çıkarıldı. Ancak Birinci Dünya SavaĢı nedeniyle ara verilen

bu çalıĢmalar yalnız Konya'nın Çumra ilçesinde kısmen uygulanabilmiĢtir.

1915 yılında Ġstanbul'da; Galata, Karaköy ve Büyükada'da kadastro iĢlemlerine baĢlanmıĢ,

Büyükada'da mevzii nirengi tesis edilmiĢtir. Bu çalıĢmalarda KurtuluĢ SavaĢı'ııın bitimine

kadar durdurulmuĢtur.

Yukarıdaki açıklamalar ıĢığında, Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde, kadastro diye

adlandırılabilecek çalıĢmalarda;

✍ Dönemin koĢullarına göre devletin ihtiyacı olan vergiyi alabilmek ve

✍ Devlet arazisine sahip çıkmak için arazi kayıtlarını tutmak

ilkelerinin esas alındığı görülmektedir.

2. CUMHURĠYET DÖNEMĠNDE KADASTRO ÇALIġMALARI

Page 12: KADASTRO BİLGİSİ

12

2 Mayıs 1925 yılında "Kadastro TeĢkilatı Tesisi Hakkında Kanun" kabul edilip kadastro

resmen baĢlatılmıĢ oldu. Bu Kanun yerine 29.5.1936 tarihinde 2997 sayılı "Tapu ve

Kadastro Umûm Müdürlüğü TeĢkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun" yürürlüğe

girmiĢtir.

10 Nisan 1924 tarih ve 474 sayılı "Artvin, Ardahan, Kars Vilayetleri ile Kulp, Iğdır Kazaları

ve Hopa Kazasının KemalpaĢa Nahiyesi'ndeki Araziler Hakkında Tasarrufa Ait Kanun"

uyarınca Cumhuriyet döneminde ilk kadastro çalıĢmaları Artvin, Ardahan ve Kars

illerinde baĢlatılmıĢtır.O günün ihtiyaçlarına göre, taĢınmazların mülkiyetlerinia belirlenip

gelir ve değerlerinin tahmin ve tayin edilip ölçülerek plana bağlandığı bu kadastro

çalıĢmalarına ait belgelerin birer örneği TKGM arĢivine geçmediği için günümüzde

kadastro yerine kullanılmamakta, sadece anlaĢmazlıkların çözümünde mahkemelere

belge olarak sunulmaktadır.

Tüm Türkiye sınırları içinde tam bir kadastro uygulaması gerçekleĢtirmek amacıyla 22.4.1925

tarih ve 658 sayılı Kadastro Kanunu çıkarılmıĢtır. Bu Kanunda çağdaĢ çok amaçlı

kadastroya yönelik bir anlayıĢ görülmektedir. Kanunun gerekçesinde bu aĢağıdaki ifadelerden

kolayca anlaĢılabilir:

Kadastro, taĢınmazların yalnızca mali yönü ile vergi miktarını beIirleyen bir kamu hizmeti

olarak görülmemelidir.

· Kadastro;

√ YerleĢme alanlarında ve tanmsal alanlarda yol, demiryolu, su kanalı, sanayi

bölgelerinde ve belediye hizmetlerinde altlık olarak kullanılan,

√ Devretme, ayırma, birleĢtirme, rehin verme, miras yolu ile bırakma, teminat,

haciz vb. yollarla taĢınmazlar üzerinde oluĢan değiĢiklik ve olayları

izlemeyi amaç edinen,

Her tür taĢınmazın değerini belirlemeye altlık olan,

Sosyal ve ekonomik her tür sorun ve yatırımlara altlık olan ve bu amaçla gereken

bilgileri, mekanla iliĢkili biçimde verebilen

bir kamu hizmetidir.

1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile 1930 yılında yürürlüğe konulmuĢ

olan Tapu Sicil Tüzüğü'ne uygun olarak 11.12.1934 tarih ve 2613 sayılı "Kadastro ve

Tapu Tahriri Kanunu" yürürlüğe girmiĢtir.

√ TaĢınmaz malların sınırlannın plan üzerinde gösterilmesi ve arazide

iĢaretlenmesi,

√ Sınırlaması yapılan taĢınmazlann maliklerinin belirlennıesi

amacıyla çıkarılan bu Kanun uyannca yapılan çalıĢmalarla 1950 yılına kadar kentlerde ve

köylerdeki birçok arazi tapuya kaydedilmiĢtir.Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu

gerekçesinde,. taĢınmaz malların değerlerinin belirlenmesi iĢinin kanunlar gereğince Maliye

Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün iĢi olduğu, bu nedenle kadastro ekiplerinin yeniden

değer belirleme iĢinin hem emek hem de para kaybına neden olacağı belirtilerek kadastro

ekiplerine değer belirlemeye iliĢkin bir görev verilmemiĢtir. Böylece, kadastronun hızlı ve

Page 13: KADASTRO BİLGİSİ

13

ekonomik üretimi amacıyla 658 sayılı Kadastro Kanununun çağdaĢ kadastroya

yaklaĢımı kesintiye uğratıldı.

Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununun yürürlükte olduğu sürece uygulamaların kent

topraklarına özgü kalması, çalıĢmaların yavaĢ yürümesi ve Ġk'ınci Dünya SavaĢı'ndaıi sonra

özellikle tanmın önem kazanması üzerine kasaba, köy ve çiftliklerdeki arazilerin

kadastrosunun yapılması için 15.3.1950 tarih ve 5602 sayılı Tapulama Kanunu yürürlüğe

konulmuĢtur. 1964 yılında 509, 1966 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunları ile devam eden

bu çalıĢmalar kent kadastrosu ile tapulama çalıĢmalarını birleĢtiren 26 haziran 1987 gün ve

3402 sayılı Kadastro Kanunu ile yüıürlükten kaldırılmıĢtır: Bu Kanun 9.10.1987 tarihinden

beri yürürlüktedir.

KADASTRO ĠġLEVĠNDEKĠ DEĞĠġMELERE GÖRE TÜRLERĠ

DoğııĢundan bu yana toprağa iliĢkin verileri saptama ve verme görevini üstlenmiĢ olan

kadastronun iĢevi vergi amaçlı baĢlamıĢ, gereksinimlerin çeĢitlenmesi, teknolijinin ilerlemesi,

sanayi toplumü ile birlikte geliĢen tüketim alıĢkanlıklarının artması ile birlikte`çok amaçlı

hale gelmiĢtir .

1. VERGĠ KADASTROSU (MALĠ KADASTRO)

Sadece taĢınmazların vergilendirmesine yönelik, tek boyutlu bir kadastro türüdür. En önemli

üretim aracı olan tarım topraklarının vergilendirilmesi amacıyla bunların yüzölçümleri,

parasal değerleri ve verimliliklerine iliĢkin verileri hazırlayan ve sınıflandırarak

gösteren kadastro türüdür.Vergi kadastrosu gereğinden fazla duyarlı ölçmeleri

gerektirmez.Vergi kadastrosunda siciller haritalardan daha önemli olduğundan çoğunlukla

grafık kadastro amaç için yeterlidir. Ada paftalan daha uygun olup, kesin sınır

iĢaretlenmesine gerek yoktur. Günümüzde çağdaĢ çok amaçlı kadastronun da: bir kolu olması

gereken vergi kadastrosu aĢağıdaki koĢulları yerine getirmelidir:

1. Ġyelik, alan ve yapılanma biçimi, yapıların geliĢmelerini vb kapsayan bilgiler her parsel

için saptanmalı ve yazımlanmalıdır.

2. Parsellerin numaralandırılması; tapu kayıtlarının, büyük ölçekli haritalar ve içerilen

taĢınmaz yerleĢimi ile baĢvuru ve sorgulama yapmasına olanak vergilemelidir.

3. Toprağın gelir potansiyeli ve temel verimi için toprağın sınıflandırılması, üretkenliği,

tanmsal bölgelerde ortalama verim gücü ve sulama olanaklan, yerleĢim alanlarında

konum, toprak kullanımı ve yapısal özellikleri gibi ölçüler var olmalıdır.

2. MÜLKĠYET (ĠYELĠK) KADASTROSU

Toplumların ekonomik yapılarında sanayi‘nin giderek önem kazanması, üretim ve iyelik

iliĢkilerinin toplumsal yaĢamda etkili olması sonucunu doğmuĢtur.Bu iliĢkilerin yeni

döneminde taĢınmaz iyeliği giderek daha çok önem kazanmıĢ ve bir güvence unsuruna

dönmüĢtür.KiĢiler arası iliĢkileri düzenleyen kurallan kapsayan özel hukukun konusu olan

taĢınmaz iyeliği toplumların tümünü ilgilendirmeye baĢlayınca bunun güvencelenmesi de

gündeme gelmiĢtir.TaĢınmaz iyeliğinin güncel yapısını, toprak-insan iliĢkilerini

belirleyerek somutlaĢtırmak, hukuksal temellere dayandırmak ve böylece hukuksal

açıdan güvenceli duruma getirmek iyelik kadastrosunun temel özelliğidir.Tapu

sicillerinin oluĢturulmasını amaçlayan iyelik kadastrosu, taĢınmaz mülkiyetinin güvence

altına alınması ve taĢınmazlar üzerindeki her türlü hak ve yükümlülüklerin belirlenmesine

yarar. Ġyelik kadastrosunda sınırlar vergi kadastrosuna göre daha incelikli olarak ölçülmeli ve

haritalanmalıdır. TaĢınmaz mülkiyeti sınırları arazide uygun biçimde iĢaretlenerek nirengi,

poligon gibi ölçü noktalarına bağlı biçimde ve yeteri incelikte ölçülmelidir.Ġyelik kadastrosu

Page 14: KADASTRO BİLGİSİ

14

ile birlikte haritalar sicillerden daha çok önem kazanmaya baĢlamıĢ, sicillerin oluĢumunun ön

aĢâmasını oluĢturmuĢlardır.

3.EKONOMĠK KADASTRO

XIX. yüzyılın ikinci yarısında sanayileĢmenin artmasına paralel olarak ticari iliĢkilerde

geliĢmiĢ ve tarım toprakları ile kent toprakları karĢılık gösterilerek para dolaĢımı hız

kazanmıĢtır.Böylece taĢınmazlar ekonomik yaĢamda diğer mallar gibi yer almaya baĢlamıĢtır.

TaĢınmazlara bir ekonomik değiĢim değeri verilmesi sonucu kadastro bu iliĢkileri düzenleme

görevini üstlenmiĢ ve ekonomik kadastro adını almıĢtır. Ekonomik kadastro, taĢınmazların

hukuki ve geometrik duıumları yanında ekonomik değerlerini de (parasal karĢılıklarıni)

gösteren ve taĢınmazlar üzerindeki her türlü ticari iliĢkilerin güven ve düzen içinde

yürütülmesine olanak veren kadastrodur.

4.ÇOK AMAÇLI KADASTRO (ÇAK)

Gerek toplumsal gereksinimlerin ortaya çıkardığı toprağa iliĢkin kapsamlı bilgi gereksinmesi,

gerekse toplumsal olgulara yaklaĢımda artan önem kazanan bilimsel yaklaĢımlar sonucu

kadastronun bütünsel olarak değerlendirilmesi çok amaçlı kadastro (ÇAK) olgusunun

doğmasına neden olmuĢtur. ÇAK, toprak üzeıinde yapılacak her türlü düzenleme için kaynak

veri hazırlayan, verilere mekan boyutunu kazandıran ve yeıyi.izünün topoğrafık yapısını

gösteren, ekonomi, hukuk, istatistik, kamu yönetimi ve çeĢitli bilimsel araĢtırmaların

ihtiyaçlarına yanıt verebilecek içerikteki kadastrodur.

Yalnız kiĢilerin değil, kamunun taĢınmazlarını da güvence ve denetim altına alan,

Kamu ve toplum yararına bir iyelik anlayıĢından kaynaklanan,

Ülkenin doğal kaynaklarının korunmasını ve uygun kullanımını amaçlayan,

Gerekli verileri ülke, bölge ve kent ölçeğinde planlı kalkınmaya, kullanıma ve

iĢlemeye hazır bulunduran,

Merkezi ve yerel yönetimlerin gereksindikleri bilgileri kapsayan,

Teknolojik geliĢmeleri jeodezi uygulamalarına uyarlayan,

Ayrıntılı arazi bilgi sisteminin kuıulmasına temel olan verilerin sürekli akımını

sağlayan devingen ve sistemli bir süreçtir.Sonuç olarak günümüz kadastrosunun

özellikleri aĢağıdaki gibi sıralanabilir;

Kadastro kavramı, doğuĢundan beri sürekli yeni iĢlevler içererek "Kadastro Bilgi

Sistemi" nitelemesine ulaĢmıĢtır.

Kadastronun doğduğu andan baĢlayarak oıtaya çıkan devinimlerde toplumsal geliĢme

ve gereksinimler belirleyici etken olmuĢlardır.

Toplumsal yapılara bağlı olan toprağa bakıĢ açısı, kadastronun niteliğinde etkili

olmuĢtur. Özellikle toplum yararına yönelik bir iyelik anlayıĢının giderek güç

kazanması, kadastroda yeni yorumlara yol açmaktadır.

Planlama olgusunun çağımızda bir zorunluluk olarak toplumsal yaĢamda artan önemi

ve gerekliliği toprağa da yansımıĢ ve bu da kadastrodaki nitelik değiĢimini doğuran

birincil öğe durumuna gelmiĢtir.

Kadastroıiun tüm toplumların gereksinme duyduğu nesnel bir araç olması onun

toplumların koĢullarına göre değiĢebilen bazı özellikler kazanmasına yolaçsa da,

geliĢiminin temel doğrultusu doğal kaynakların ve toprağın kullanımında denetimin

sağlanmasına yöneliktir.

Page 15: KADASTRO BİLGİSİ

15

Günümüzde kadastro yalnız özel iyeliğin değil, kamunun taĢınmazlannı da güvence

altına alan bir araçtır.

Kadastro, günümüzde, doğal kaynakların daha özenli kullanımının kaçınılmaz olduğu

bu koĢullarda, bunlann korunması ve uygun kullanımı görevlerini de yerine getirmek

zorundadır.

Kadastro yalnızca ülke-bölge ve kent ölçeğinde planlama çalıĢmaları için gereksinilen

bilgileri saptayan bir araç değil, hukuk, ekonomi, istatistik ve bilimsel araĢtırmaların

çok yönlü gereksinmelerine yanıt veren bir altlıktır.

Kadastro nitelik değiĢimini belirleyen etkenlerin yanında bilimsel, teknolojik

geliĢmelerin ortaya çıkardığı yeni olanaklar da kadastronun içeriğinde etkili

olmaktadır.

Çağın ortaya çıkardığı toplumsal, bilimsel ve teknolojik olanaklar, kadastronun

ayrıntılı arazi bilgi sistemlerinin kuıulmasına temel olan bir sistem yapısına

kavuĢmasını gerektirmektedir.

MÜLKĠYET Tanımı;Sahip olmak,sahip olunan bir malın istediği gibi kullanmak(Yasa çerçevesinde)

Mülkiyet Türleri;

Özel Mülkiyet

Tarihçesi

Eski Yunan;Kutsal ocak,Ticaret ve naden ile bu çağ bitti.Köleler ve

efendiler arasında

kavga,Eflatun;ortaklaĢa mülkiyet olmalı,Aristo;Ġtici güç

Roma; 12 levha kuralları,10 yıl boyunca hukukçular kurallar

geliĢtirmiĢ.

Haklar;Kullanım hakkı,yararlanma hakkı,Kötüye kullanma

hakkı

Fransız Devrimi;KiĢisel mülkiyet,taĢınmaz mal ve taĢınır mal kavramı,

Özel mülkiyetin yasalarla korunması

Özel Mülkiyeti üzerine bazı düĢünürlerin görüĢleri:Eflatun;OrtaklaĢa

mülkiyet olmalı

Aristo;Ġnsanı itekleyen bir Ģeyler olmalı buda özel

mülkiyettir.(Ġtici Güç)

Günümüzde özel mülkiyet anlayıĢı;Eflatun ve Aristonun görüĢleri

değiĢmiyor ama

düĢünürlerin adları değiĢiyor.Ekonomik

ve toplumsal

ihtiyaçlara yanıt vermekle yükümlü

bulunan bir kurumdur.

Toplumsal Mülkiyet

Özel mülkiyeti eleĢtirenler;Çözüm önerileri yoktur,yalnızca özel mülkiyet

olmasın diyorlar

Toplumsal mülkiyeti eleĢtirenler:Özel mülkiyete karĢı ve çözüm önerileri

vardır.

AĢamaları;Ġlkel ve kamusal toplum-köleci toplum-feodal toplum

Kapitalist toplum-sosyalist toplum

Din kurallarında mülkiyet

Tevrat‟ta mülkiyet

Hristiyanlarda mülkiyet Kainattaki her Ģeyin mülkiyeti Yaratan‘a aittir

Müslümanlarda mülkiyet Tüm dinsel öğretilerde özel mülkiyet vardır.

Page 16: KADASTRO BİLGİSİ

16

Türklerde Mülkiyet

Osmanlıda Mülkiyet T.C. Anayasasında Mülkiyet;Devlet mülkiyeti yasalarla koruma altına almıĢ,ancak bir kamu

yararı varsa

Bir kanuna dayandırıyorsa ve Bedelini peĢin ödediyse

kamulaĢtırma yapabilir.

Kadastroda mülkiyet anlayıĢı;Kadastrosuz mülkiyetten söz edilemez.(Kankadır)Mülkten

ancak

Kimin,Nerde,Ne kadar,Hangi nitelikte sorularına cevap

verebiliyorsa söz edilebilir.

Malların hukuki ve geometrik durumlarını tespit ve tescil ile

yükümlüdür.

MÜLKlYET MÜLKĠYET TÜRLERĠ

Mülkiyet ve özellikle toprak mülkiyeti iki ana grupta toplanır:

1. Özel mülkiyet,

2. Toplumsal mülkiyet.

l. ÖZEL MÜLKĠYET Özel mülkiyet Batı uygarlığının da temelini oluĢturmuĢ olan özel mülkiyet anlayıĢı eski

Yunan ve Roma mülkiyet anlayıĢına dayanmaktadır.

ESKĠ YUNAN'DA TOPRAK MÜLKĠYETĠ

Yunanlıların ilk dönemlerinde, soyun ölüleri yaĢarnakta kabul edilir ve onların artık tanrısal

varlıklar haline geldikleri düĢünülürdü. Bu tanrısal varlıklara bir kutsal ocak kurulur ve

kurulduğu yer bir daha değiĢtirilmezdi.Kutsal ocak hangi toprakta kurulmuĢ ise o toprağın

mülkiyeti ölenin ailesine aitti. Böylece, belli bir toprak parçası ile aile arasında sıkı bir bağ

doğmuĢtur. Ailenin bütün üyeleri burada doğacak, burada ölecektir. Dolayısıyla ilgili toprak

parçası ailenin hem geçmiĢine hem de geleceğine aittir. Bu bir aile mülkiyetidir. Mülkiyetin

ve ailenin devamını sağlamak içinde ilgili toprak tümü ile ailenin erkek çocuğuna, birkaç

erkek varsa en büyüğüne kalırdı. Zamanla, ticaretin geliĢmesi, değerli madenlere ve gümüĢe

verilen önem, bu toprak mülkiyeti anlayıĢını sarsmaya baĢlamıĢ ve kiĢiye ait özel mülkiyet

aile mülkiyeti aleyhine geliĢmiĢ, bu geliĢmeler sonucu insanlar da mülkiyet konusu olmaya

baĢlamıĢ, toplumda köleler ve efendiler oluĢmuĢtur.Köleler ile efendiler arasında doğan

çatıĢmalar, karıĢıklıklar, üzüntüler bazı düĢünürleri yeni devlet düzenleri ve mülkiyet

sistemleri aramaya yöneltmiĢtir.Bu düĢünürlerin en önemlileri Eflatun ve Aristo'dur. Eflatun,

kurtuluĢ için ortaklaĢa mülkiyeti önerirken, Aristo ise bu görüĢlere karĢı çıkınıĢ ve kiĢisel

özel mülkiyeti,bir üstünlük, yaratıcılık için biricik itici güç ve mutluluk unsuru olarak

değerlendirmiĢlerdir.

ROMA'DA TOPRAK MÜLKĠYETĠ

Eski Roma'da özel toprak mülkiyeti,On iki Levha Kanunları'nda sonra belirgin hale gelmiĢ

ve daha sonraki 10 yıl boyunca hukukçular ve yöneticiler mülkiyetle ilgili kuralları

geliĢtirmiĢlerdir.Roma hukukundaki mülkiyete iliĢkin kurallar Avrupa hukukuna geniĢ

ölçüde etkilemiĢtir. Roma hukuku, mülkiyet hakkı içinde üç önemli niteliğin birleĢtiğini

varsaymıĢtır:

Page 17: KADASTRO BİLGİSİ

17

l.Kullanma hakkı,

2.Yararlanma hakkı,

3.Tasamıf etme ve kötüye kullanabilme hakkı.

Roma kukunda mülkiyet hakkı, mutlak bir hak niteliğinde kabul edilmiĢ ve malikin yetkileri

hemen hemen sınırsız sayılmıĢtır.

FRANSIZ DEVRĠMĠNDE TOPRAK MÜLKĠYETĠ Fransız Devriminin hedeflerinin oluĢmasında önemli katkıları bulunmuĢ düĢünürler,

mülkiyeti doğal hukuk kuralı olarak görmüĢ ve bu mülkiyet türünün zorunlu olduğunu

savunmuĢlardır. Bu düĢünürler mülkiyeti;

l.Kişisel mülkiyet,

2.Taşınır mal mülkiyeti,

3.Taşınmaz mal mülkiyeti

biçiminde üç tür mülkiyet olarak incelemiĢ ve toprak mülkiyetini bir taĢınmaz mal mülkiyeti

olarak diğerlerinin doğal sonucu saymıĢlardır.Bu düĢünürler, mülkiyet hakkını, toplumsal

yarar sağlayıcı kabul etmiĢlerdir.1789 Fransız Ġnsan ve VatandaĢ Hakları Bildirgesinde

aĢağıdaki hüküm yer almıĢtır: "Mülkiyet hakki dokunulmaz ve kutsal bir hâk olacağından, hiç

kimse malik oldüğu bir şeyden, kamu ihtiyacı açıkça gerektirmedikçe ve önceden adil bir

tazminat ödenmedikçe, yoksun kılınamaz.‖

ÖZEL MÜLKĠYET UZERĠNE BAZI DÜġÜNÜRLERĠN GÖRÜġLERĠ DüĢünürlerin bir kısmı mülkiyet-emek iliĢkisini incelemiĢ ve mülkiyetin, emek sonucu

olduğundan korunması gerektiğini, ancak, toplumsal bir olgu olduğuna göre de, toplumun

yararı gerektiğinde sınırlanmasını savunmuĢlardır. Özel mülkiyetin toplum yararına uygun

olduğunu öne sürmüĢlerdir.Bir kısım düĢünür ise, mülkiyeti, kiĢisel iradenin zorunlu sonucu

saymıĢ ve kiĢisel özgürlüğün sağlanabilmesi için, mülkiyet hakkını tanımak gerektiğiııi

savunmuĢlardır. Diğer bir kısım düĢünür de, özellikle üretim araçları dolayısıyla toprak

üzerindeki ınülkiyeti, insanın kazanma ve biriktirme eğilimi için uygun bir araç olarak

görmüĢ ve insanın doğal yapısına da uygun olduğunu öne sürmüĢlerdir.

GÜNÜMÜZDE ÖZEL MÜLKĠYET ANLAYIġI

Günümüzde bir çok düĢünür, özel mülkiyet kurumunun ekonomik ve toplumsal ihtiyaçlara

yanıt vermekle yükümlü bulunan bir kurum olduğunda birleĢmektedirler.Mülkiyetin, diğer

bütün hukuk kurumları gibi, ekonomik ihtiyaçlara yanıt vermek amacı taĢıdığı ve ekonomik

ihtiyaçlann değiĢmesi ve geliĢmesi ile mülkiyetin içerik, kapsam ve ödevlerinin değiĢeceği

düĢüncesi benimsenmektedir.Bu anlayıĢa uygun olarak mülkiyet, ekonoınik bir ödev

yüklenmiĢ olmaktadır.Ġyenin ödevi, Mülkiyetini elinde bulundurduğu malı toplumsal

gereklere, toplumun ihtiyaçlarına yararlı olacak biçimde kullanmaktır. Bu anlayıĢ bir çok ülke

anayasasında yer almıĢtır

2.TOPLUMSAL MÜLKĠYET Bu tür mülkiyet görüĢünü, özel mülkiyet görüĢünü eleĢtiren ve reddedenler ile toplumcu

mülkiyet göri.iĢünü benimseyenler biçiminde iki grupta toplamak gerekir.

ÖZEL MÜLKĠYET GÖRÜġÜNÜ ELEġTĠRENLER

Özel mülkiyeti reddeden ve eleĢtiren, ancak hiç bir mülkiyet biçimi önermeyen

anarĢistlerdir.AnarĢizmde,kiĢisel iradenin özgürlüğünü gerçekleĢtirme hedefı içinde, özel

mülkiyete karĢı çıkılmakta ve insanı bundan kurtarmak gerektiği öne

sürülmektedir.AnarĢizmin öncüsü sayılabilecek bir düĢünür "Malların eşitsiz dağılımı,

insanların düşünme gücünü yıkmakta, zenginleri ihtirasa itmekte, yoksuılları hileye

başvurmaya ve suç işlemeye sevk etmektedir. " der.Bir baĢka düĢünür, mülkiyetin hukuk

tarafından yaratıldığını öne sürer ve "Gerçek malik hukuktur. " der.Bir baĢka düĢünür;

mülkiyetin, insanların çalıĢıp ezilen, ızdırap çeken ve çalıĢmadan, bolluk içinde yaĢayan iki

sınıfa ayrılması sonucunu yarattığı görüĢünü savunur.

Page 18: KADASTRO BİLGİSİ

18

TOPLUMCU MÜLKĠYET GÖRÜġÜNÜ BENĠMSEYENLER

Toplumların geliĢmesi, üretici güçlerin ve üretim iliĢkilerinin biçim değiĢtirmesi, toplumsal iĢ

bölümünün farklı aĢamaları değiĢik mülkiyet biçimlerini ortaya çıkannıĢtır.TaĢınmaz

mülkiyeti bu değiĢim amaçlarına uygun yeni özellikler kazanmıĢtır.Tarih boyunca aĢağıdaki

toplumlarda beĢ üretim iliĢkisi tipinden söz edilir.

a. Ġlkel, komunal toplumlar.

b. Köleci toplumlar.

c. Feodal toplumlar.

d. Kapitalist toplumlar.

e. Sosyalist toplumlar.

A.LKEL, KOMUNAL TOPLUMLARDA MÜLKĠYET

Ġlkel topluluk, insanın emeğiyle kendisini bütün canlı varlıklardan ayıran özellikleri

kazanmasından sonra ortaya çıkan ilk sosyal biçimdir.Kendiliğinden bir evrimle doğan insan

topluluğu, yani göçebe aile, kabile ve kabileler birliği, toprak mülkiyetinin en eski biçiminin

yani toprağııi ortaklaĢa edinilmesi ve kullanılmasinın ön koĢuludur.Üretim araçlarının ilkelliği

yüzünden, gerek geçim gerekse korunma amacı ile ortaklaĢa çalıĢmak zorunluluğu, üretim

araçlarının ve üretim ürünlerinin ortaklaĢa olmasına yol açmıĢtır. Bu yüzden üretim araçları

üzerinde özel mülkiyet yoktur.Toprak kabilelerinin ortak malıdır ve çok sayıda aile tarafından

kullanılır. Bu nedenle bu topraklarda sömürü ve sınıfların varlığı söz konusu değildir.

B.KÖLECĠ TOPLUMLARDA MÜLKĠYET

Üretici güçlerin evrimi ve iĢ bölümü topluluk üyelerinin ayrı ayrı üretime ve pazarda

değiĢime geçmelerine yol açmıĢ bu da özel mülkiyet olgusu oluĢturmuĢtur.Böylece özel

mülkiyete dayalı toplum düzenine geçiĢ de gerçekleĢmiĢtir. Emeğin verimliliğinin de sürekli

olarak artmasının etkisi ile, maddi servetlerin üreticisi olan insan üzerindeki mülkiyet baĢladı.

Köleci toplum doğdu.Toplumda kendileri mülk olan köleler, üretim araçlanna ve kölelere

sahip olanlar, mülkiyetlerindeki araçlarla kendileri üretim yapanlar olmak üzere 3 grup ortaya

çıktı.

C.FEODAL TOPLUMLARDA MÜLKĠYET

Feodalite, bir kimsenin bazı askeri yükümlülükleri yerine getirmek koĢulu iIe kraldan aldığı

toprak demektir.Bu sistemde toprak derebeyinindir. Derebeyleri (senyörler), toprağa bağlı

olan ve ödenti (vergi) ödeinek zoıunda bulunan köylülerin emeği üzerinde hak

sahibidirler.Köylü (serf) bir toprak parçasına sahiptir ve bu toprağın ürünleri, derebeyine

ödentisi ödendikten sonra kendi tasarrufundadır.Bu tür toplumlarda köylülerin kendi

iĢletmeleri vardır. Feodal toplumlarda egemen sınıf olan toprak sahipleri ile karĢılıksız olarak

bunlar adına çalıĢmak gibi yükümlülükleri olan köylüler arasında çalıĢmaya dayanan bir sınıf

aynmı doğmuĢtur.Bununla birlikte, mülkiyetin sahibi ile onu iĢleyen arasındaki iliĢki üretim

güçlerinin geliĢmesi için elveriĢli bir ortam hazırlamıĢtır. Tarım geliĢmiĢ, zanaatlar ve buna

bağlı olarak ticaret yaygınlaĢmıĢtır.Bu da Ģehirlerin geliĢmesine, yeni bir üretim biçiminin,

kapitalizmin meydana gelmesine yardımcı olmuĢtur.

D. KAPĠTALĠST TOPLUMLARDA MÜLKĠYET Kapitalist üretimin yaygınlaĢmaya baĢlaması ile toplumda üretim araçlarına sahip olanlarla

(burjuvazi), iĢgücünü satanlar (proletarya) ortaya çıktı. Kapitalizm, mülkten yoksun ya da

hemen hemen yoksul halk kitleleri ücretliler haline gelmekte iken üretim araçlarının az sayıda

toprak ve sermaye sahibi elinde bulunduğu bir toplum düzenidir.SatıĢa yönelmiĢ ürünlerin

(meta, mal) üretilmesi, bütün üretim araçlarının ve tüketim maddelerinin hemen hemen

tümünün alım satım konusu olması kapitalizmin belirgin özelliğidir.Kapitalist toplum

sanayide ve tanmda büyük çapta üretim yapar. Bilimin geliĢmesi, kentlerin ve fabrikaların

büyümesi, ülkeler arasında bir dünya piyasası kurulması toplumların kapitalist döneminde

gerçekleĢir.

Page 19: KADASTRO BİLGİSİ

19

E.SOSYALĠST TOPLUMLARDA MÜLKĠYET

Sosyalist toplumları, ekonominin egemen yönünün sosyalizm olduğu bir toplum olmayıp

devlet iktidarının kapitalizmden sosyalizme geçtiği bir toplumdur.Sosyalist toplumda bütün

üretim araçlarının mülkiyeti devletin ve iĢçi sınıfını elindedir.

3.DĠN KURALLARINDA TOPRAK MÜLKĠYETĠ Dinlerin tarih içindeki doğuĢ sırasına göre mülkiyet sorununa yaklaĢımları aĢağıdaki gibidir.

Tevrat'ta Mülkiyet Tevrat'ın mülkiyetle ilgili üç önemli ilkesi vardır.

1. Her Ģeyin mülkiyeti Tanrıya aittir.Tanrı insana toprağı, havayı; suyu, yarattığı diğer

Ģeyleri serbestçe kuIlânma olanağı vermiĢtir.

2. Mülkiyet, Tanrının insana bir bağıĢı olduğu için iyi sayılması gerekir.

3. Mülkiyet bireye değil, aileye ya da topluluğa aittir.

Mülkiyet bireye değil, aileye aittir diyerek baĢlangıçta mülkiyet ortaklığı sistemini savunan

Yahudi toplumlarında zamanla özel mülkiyet yerleĢmiĢtir

HIRĠSTĠYANLIKTA MÜLKĠYET

Hıristiyanlık genel olarak mülkiyeti yeniden düzenlemeye yönelmiĢ değildir.Ancak,

Hıristiyanlıkta da kuramsal olarak yeryüzündeki her Ģeyin mülkiyetinin Tanrıya ait olduğu

anlayıĢı vardır. Bazı kilise önderleri Ġncil'e dayanarak görüĢler geliĢtirmeye

çalıĢmıĢlardır.Bunlardan St Thomas'ın görüĢleri Ģöyle özetlenebilir: "İnsan sadece kendisine

ait olanı üretme konusunda herkese ait olanı üretmeye oranla daha isteklidir.Her insana belli

bir şey bırakılırsa hayat daha düzenli olur. Her insan kendine ait olandan hoşnutsa toplumda

barışçı bir düzen kuıulabilir."

MÜSLÜMANLIKTA MÜLKĠYET

islam anlayıĢına göre kuramsal olarak yeryüzündeki her Ģey, temelde Tanrının mülkiyeti

altındadır.Gerçek malik Allah'tır. Ġnsanlar dıĢ dünya da var olan Ģeylerden yararlanma

hakkına sahiptirler.Bununla birlikte Kuran, özel mülkiyete karĢı değildir.Ġslam hukukçulan

toprağı,ölü topraklar ve mülk topraklar olarak baĢlıca iki bölüme ayırmıĢlardır.Ancak,ölü

toprak emek verilmesi, onun iĢlenir duruma getirilmesi, ağaçlandırılması, üzerine tesisler

kurulması durumunda mülk haline gelebilir.Böylece toprağın ihyası mülkiyet edinme nedeni

olabilmektedir.Ġslam toprak rejiminde iye, özel mülkü üzerinde kullanma, yararlanma ve

tasarruf etme yönlerinden hemen hemen mutlak yetkilere sahiptir.Ancak, servetin gereksiz

yere tahribi ya da israfı günahtır.

TÜRKLERDE TOPRAK MÜLKĠYETĠ

Eski Türklerde Toprak Mülkiyeti Ġlk Türk toplumlarının yapısı kabile mülkiyeti olarak

adlandırılabilecek göçebe model olarak ele alınabilir.Göçebe toplumlarda bireysel toprak

mülkiyeti değil toplumsal (ortak) mülkiyet söz konusudur.Toplumsal mülkiyetin temeli,

tanmın örgütlenmesi yoluyla üretimin arttırılması değil, beslenme sorununun geçici

biçimde çözülmesi için savaĢ ve yağmaya dönük bir örgütlenme gereksinimidir.Coğrafı

koĢullardan dolayi steplerin tarıma elveriĢli olmaması hayvancılığı ön plana çıkarmıĢ, ana

geçim kaynağı olmuĢtur. Hayvancılık toplulukları yerleĢik bir yapı yerine sürekli yer

değiĢtiren gezici bir yaĢama sürüklemiĢtir.Bu nedenle toprak üzerinde özel mülkiyet

geliĢmemiĢ aksine toplumsal mülkiyet oluĢmuĢtur.Yani toprak ailenin . değil toplumun

malıdır.Mülkiyet olayı genelde davar, hayvan süıüleri vb. taĢınan ınallar üzerinde vardır.

OluĢmuĢ Türk' imparatorluklarının yapısı da bir göçebe kabileler birliği niteliğindedir.Varlığı

yerleĢik toplumların artık ürünlerinin talanına bağlı olan göçebe imparatorluklan,bir liderin

üstün otoritesi altında sürekli bir ordu Ģeklinde örgütleıımiĢtir. Eski göçebe geleneklerini

sürdüren Moğollarda ise bütün toprak, imparator Han'ın yönetiminde Han soyuna aittir.

Soyun üyeleri, özellikle erkek olanlan belirli büyüklükte olan bir toprak parçasını (tımar)

belirli bir askeri görev karĢılığı alırdı. Tımar mirasla geçerdi.Selçuklu toprak mülkiyeti

sistemi,Türklerin siyasal teĢkilatlanma düzeni ile Ġslam toprak mülkiyeti anlayıĢının bir

sentezi olmuĢtur.SavaĢ ve fetihler bir ordu Ģeklinde örgütlenmeyi gerektirdiğinden,merkezi

Page 20: KADASTRO BİLGİSİ

20

otoritenin kontrolü altındaki üretim güçlerinden askeri hizmetler yerine getirmeleri

istenmiĢtir.Böylece tımar (ikta) dağıtımı, askeri hizmetlere bağlanmıĢ ve ikta sahiplerinden,

belli sayıda askerle savaĢa katılmaları koĢulu istenmiĢtir.Gerek Selçuklu Ġmparatorluğu

gerekse Anadolu Selçuklularının yıkılmasına kadar uygulanan ve Osmanlı Ġmparatorluğu'nda

da bazı değiĢikliklerle süregelen toprak düzeninin en belirgin Ģeklini aldığı dönem MelikĢah

ve Nizam-ül Mülk dönemidir.Nizam-ül Mülk, Türk ordu örgütünün temellerini toprak

sorunuyla birleĢtirerek ve ordu kuruluĢunu ön plana alarak askeri ikta sisteminin temellerini

belirlemiĢtir. Bu sistem gereği bütünüyle sultanın malı sayılan imparatorluk topraklan; has,

ikta ve harici topraklar olmak üzere üç ana grupta toplanır

HAS TOPRAKLAR

Sultanın kendisine ait olan topraklardır. Bir kısmı çiftçiler tarafından iĢlenir.Çiftçilerin

iĢlediği parçalardan toplanan vergi hazineye aktanlır.

ĠKTA TOPRAKLAR

Ordu üyelerine ve taĢrada oturup seferlere asker götürerek katılanlara ülkenin çeĢitli

yerlerinden verilen topraklardır. Mülkiyeti sultana ait olan bu topraklar babadan oğula

geçmektedir.Ġkta sahibinin ölümünde ya da sultanın değiĢmesinde ikta beratları onaylanmak

zorundadır.Ġkta sahipleri yasaya uygun olarak çiftçilerden (reaya) belirli miktarda vergi

almaya, onlara iyi davranarak can ve mallannı korumaya yetkilidirler.

HARĠCĠ TOPRAKLAR

Fethedilen yerlerde,müslüman olmayan prenslerin elinde bırakılarak islami ilkelere göre

yüksek oranlı vergi (ürünün 1/2'sine kadar varan oranlarda) Ģeklinde haraca bağlanan

topraklardır.

OSMANLI ĠMPARATORLUĞU'NDA TOPRAK MÜLKĠYETĠ

Osmanlı Devleti toprak hukuku alamnda da Ġslam Hukuku'ndan yararlanmıĢtır. Tanzimat'a

kadar Osmanlı Devletinde modern anlamda, bütün ülke topraklannda geçerli olan bir arazi

kanununa rastlanmaz.Arazi hakkında bağımsız bir sistem yoktur.Osmarılı Ġmparatorluğu,

toprağın kuru mülkiyetini mirileĢtirerek (devlete mal ederek) belli bir sisteme bağlamıĢ,

kullanılmasını tapu adı verilen bir bedel karĢılığında çiftçiye vermiĢtir (tevfız etmiĢtir).

Toprağı kullanan da toprağın baĢında bir tür devlete bağlı memur haline getirmiĢtir.Bu

sistem, Osmanlı Ġmparatorluğu'nun bir yandan güçlü bir orduya sahip olmasına yaramıĢ, diğer

yandan toprak sahiplerinin, batıda olduğu gibi, feodal bey olarak

geliĢmelerini,güçlenmelerini önlemiĢtir.Osmanlılarda geliĢtirilen bu toprak mülkiyeti

sistemine dirlik sistemi denir,Bu sistemde,toprağın kuru mülkiyeti devlete aittir.Dirlik

sahipleri, toprağı iĢleyen reaya adı verilen çiftçilerden belli oranlı vergi almak hakkına

sahiptir. Buna karĢılık dirlik sahibi, savaĢ zamanında savaĢa geliri ile doğru orantılı miktarda

atlı asker (cebel) götürmek zorundadır.

Dirlik sisteminde baĢlıca üç toprak tüıü görülür:

1.MĠRĠ TOPRAKLAR: Mülkiyeti devlete ait olan toprakladır.Bu topraklar Osmanlı

Ġmparatorluğu'nun asker yapısına uygun olarak has, zeamet ve tımar adını taĢıyan dirliklere

ayrılmıĢ ve bunların geliri askeri görevler karĢılığında kiĢilere bırakılmıĢtır.Has topraklar,

padiĢah, padiĢah yakınları, vezirler, beylerbeyi ve sancak beylerine verilen geliri yüz bin

akçeden fazla olan topraklardır.Zeamet topraklar, alay beyleri ve birinci dereceden devlet

memurlarına verilen geliri yirmi bin ile yüz bin akçe arasındaki topraklardır.Tımar topraklar,

sipahilere verilen geliri üç bin ile yirmi bin akçe arasında ki topraklardır.Bunlardan baĢka

geliri üç bin akçeden daha az olan yurtluk ve ocaklıklar da bulunmaktadır. Miri toprak

sisteminde, Kanuni Sultan Süleyman'ın son yıllarında baĢlayan bozulma görülmektedir.

Sahipsiz kalan dirlikler, açık artırma ile isteklilere dağıtılmaya baĢlanmıĢtır. Bu - yönteme

iltizam adı verilmiĢtir. Ġltizam, toprakların istekli kiĢilere bir çok vergilerin yıllığının, daha

sonraları da birkaç yıllığının peĢin para karĢılığında bırakılmasıdır.

Page 21: KADASTRO BİLGİSİ

21

2.MÜLK TOPRAKLAR: Mülk topraklar, öĢür ve haraç vergisine bağlanmıĢ topraklar

olmak üzere ikiye ayrılan ve kiĢiye en geniĢ anlamı ile kullanma hakkı veren

topraklardır.ÖĢür topraklar yalnızca müslüman halka verilirken haraç topraklar müslüman

olmayanlara verilirdi.

3.VAKIF ARAZĠLER:Vakıflar, insancıl ve ruhsal amaçlı, kamu yararı için kurulmuĢ

kuıumlardır. Vakıf kurmanın sağladığı birçok üstünlükten bazılan Ģunlardır.

◊ Dini amaçla bir tesis yapmak isteyen hiçbir kayda tabi değildir.

◊ Bu tür kurumlann ve vakıflann bir tüzel kiĢiliği vardır, dokunulmaz.

◊ Vakfa ait mallar satılamaz,değiĢtirilemez,haciz edilemez, zor alıma konu olamaz.

◊ Vakıflara vergi muafıyetleri tanınmıĢtır.

◊ Vakıf kuran, vakıf yönetiminin düzenlenmesinde tamamen serbesttir.

Sayılan bu üstünlükler, kiĢileri aslında sahibi olmadıkları töprakları ve gelirlerini, kendi ya da

ailelerinin geleceklerini sağlama aImak için giriĢimlere yöneltmiĢtir. Dini, hayri, kamu

yararına dönük gibi gösterilerek bir tür özel toprak mülkiyeti yaratılmıĢtır. Devletin gelir

kaynaklanndan önemli bir kısmını tamamen kurutan vakıflar çok defada gerçekten dini, hayri

ve kamu yararı aıiıacıyla kurulmakla birlikte,zamanla yozlaĢtınlmıĢ, amaçlanndan

saptırılmıĢtır.

Osmanlı Ġmparatorluğu'nda, 1839 Tanzimat Fermanı'na kadar çağdaĢ anlamda bir

kanunlaĢtırma çabasına rastlanmaz. Tanzimat dönemi, toprakta mülkiyet sisteminin,batı

hukuku çerçevesinde ve ülkenin bütününde uygulandığı bir dönemdir. Tanzimat'ın ilanından

Arazi Kanunnamesi'nin çıkanldığı 1858 yılına kadar geçen sürede, miri toprak mülkiyeti

kurallarının Batı'nın özel mülkiyet anlayıĢına göre değiĢtirilmesi yolunda hazırlıklar

yapılmıĢtır.Yeni mülkiyet sisteınini düzenleyen "Arazi Kanunname-i Hümayunu" toprak

hukuku ile ilgili ilk ayrıntılı kanundur.Bu Kanun toprakta mülkiyet Ģekillerini ayrıntılı olarak

tespit ediyor ve her bir mülkiyet türünün kurallarını da gösteriyordu.Bu Kanuna göre Osmanlı

Ġmparatorluğu'nda bulunan araziler beĢ gruba ayrılmıĢtır.

1. Arazi-i miriye (mülk topraklar)

2. Arazi-i mevkufe (vakıf topraklar)

3. Arazi-i metruka (kamusal topraklar)

4. Arazi-i mevat (ölü topraklar)

5. Arazi-i memluke (mülk topraklar)

1..ARAZĠ-Ġ MĠRĠYE (MÜLK TOPRAKLAR) Ülke topraklarının geniĢ bir kısmını içine alan ve çıplak mülkiyeti devlete ait olan

topraklardır.Bu arazinin özellikleri:

a.Çıplak mülkiyeti devlete aittir.

b. Bu arazi ıĢletilmek üzere sınırsız olarak köylüye (reayaya) verilmektedir (tefviz).

c. Tevfız devleti temsil eden memurlar tarafından yapılmaktadır.

d. Miri araziler üzerinde miras hakkı vardır.

e. Bu araziler; tarla, çayırlık, yaylak, kıĢlak, koıv ve benzeri topraklardır.

Miri arazi düzeni yalnızca Osmanlılara özgü bir toprak rejimi değildir.Ġslam ve bir çok Türk-

Ġslam devletlerinde var olduğu gibi Bizans ve Roma'da da vardır.Osmanlı miri arazi düzeni

Osmanlı toplum yapısının doğurduğu bir toprak düzenidir.Her toplumsal kurumda olduğu

gibi, miri arazi kurumu da evrimin zirvesine ulaĢtıktan sonra,Osmanlı toplumunun yeni

yapısal özellikleriyle uyuĢamamıĢ, giderek özel mülkiyet geliĢmiĢ, miri arazi de mülk araziye

dönüĢmüĢtür.Bu olgu Cumhuriyet döneminde devam etmiĢ ve tartıĢmalı bir biçimde

tamamlanmıĢtır.Sonuçları bugün bile önemlidir.Günümüzde miri arazinin Türk Medeni

Kanunu (TMK) ile kaldırılıp kaldırılmadığı tartıĢılmaktadır.Eğer miri arazi sistemi geçerli

olursa bugün mülk sayılan birçok arazi devletin sayılacaktır.KamulaĢtırmalar bedelsiz

yapılabilecek,kırsal ve kentsel alanlann düzenlemesinde kolaylıklar sağlanacaktır.

Page 22: KADASTRO BİLGİSİ

22

2.ARAZĠ-Ġ MEVKUFE (VAKIF TOPRAKLAR) Vakıf, sosyal yardım amacıyla bir malın

bir hayır iĢine tahsisidir.Arazi Kanunnamesine göre vakıf arazi iki kısma ayrılmıĢtır.

1. SAHĠH VAKITLAR: Bu tür vakıflarda, mülk arazi, ona malik olan kiĢi tarafından

zamanla sınırlı olmamak üzere bir hayır iĢi için ayrılır.

2. GAYRĠ SAHĠH VAKIFLAR: Bu vakıflarda, vakfın konusu olan arazi miri arazidir.

Vakıf, miri araziyi tasamıf yetkisine sahip olan kiĢinin, araziyi bir hayır iĢine tahsis

etmesi ile kunılur.

3.ARAZĠ-Ġ METRUKA (KAMUSAL TOPRAKLAR) Kamunun ya da belli bir kasaba

veya köyün kullanımına ayrılan pazar, panayır, yol, köprü, vb. ile mera, yaylak ve

kıĢlaklardır.Kamusal topraklar, bir mülkiyet ya da tasamıf hakkına konu olamaz, alınıp

satılamaz,tahsis yönleri değiĢtirilemez,devlet tarafından herhangi bir cemaate ayrılamaz.Bu

topraklarda zaman aĢımı yoktur.Devlet bu topraklardan yararlanma biçimini düzenleyebilir.

4.ARAZĠ-Ġ MEVAT (ÖLÜ TOPRAKLAR) Bir kimsenin tasarufunda bulunmayan,kamuya

ayrılmayan, tarıma elveriĢli olmayan,köy ve kasabadan gür sesli bir adamın sesinin

iĢitilemeyeceği uzaklıktaki arazilerdir.Arazi Kanunnamesine göre ölü .araziyi ihya eden

kimse,toprağın ancak tasamıf hakkına sahip olur,çıplak mülkiyeti devlete geçer.Yani,ihya

edilen ölü arazi miri arazi niteliği kazanır,ancak sultanın izni iIe bu topraklar mülk toprak

haline gelir.

5.ARAZĠ-Ġ MEMLUKE (MÜLK TOPRAKLAR) Mülk arazi, ona malik olan kiĢiye,en

geniĢ anlamı iIe kullanma hakkı veren ve mülkiyet hakkına iliĢkin tasarrııf yetkisi sağlayan

bir arâzi mülkiyeti türüdür.Arazinin maliki,kanunun çizdiği sınırlar içinde olmak koĢuluyla,

arazisini satmak, bağıĢlamak,vakıf ve vasiyet konusu yapmak gibi geniĢ tasamıf yetkisini

kullanabilirdi. Malikin ölümü halinde,toprak mirasçılarına geçerdi.Arazi Kânunnamesine göre

mülk arazi dört türe ayrılmıĢtır.

1.Köy ve kasabalar içindeki arazi: Köy ve kasabaların içindeki araziler ile köy ve

kasabaların kenarlarında bulunan oturulan yelerle,bunların uzantısı sayılan 460 m²

yüzölçümündeki arazilerdir.

2.Miri arazinin özel mülkiyet biçiminde tasarruf edilmek üzere, kamu yararı amacıyla

padiĢahlar tarafından satılmıĢ kısmıdır.

3.ÖĢürlü arazi: SavaĢ sonucu kazaııılan ve komutanlara, askerlere ve Ġslamiyeti kabul

edenlere dağıtılan arazilerdir. Bu tür arazilerin ürünlerinden 1/10 oranında öĢür adı verilen

vergi alınırdı.

4.Haraçlı arazi: Bu tür mülk araziler savaĢ sonrası kazanılmıĢ ve müslüman olmayan

kiĢilere belli bir harcın (vergi) karĢılığında bırakılmıĢ arazilerdir. Mülk arazi malikinin

mirasçısının olmaması ve vasiyetname bırakmamıĢ olması durumunda arazi devlete kalır

ve miri arazi niteliği kazanır.

Arazi Kanunnamesinin Osmanlı toprak mülkiyetine getirdiği değiĢiklikler aĢağıdaki Ģekilde

sıralanabilir:

1. Kanun biçim ve teknik bakımdan batı hukuku çerçevesinde ele almıĢ olup biçim ve

teknik bakımdan moderndir

2. Miri arazinin verilmesinde devleti temsil eden devlet memurları yer aldı.

3. Dirlik sahiplerine verilmiĢ tasamıf senetlerinin yerini devletçe düzenlenmiĢ tuğralı

tapu senetleri aldı.

4. Ana ve babaya evladının arazisinden intikal hakkı tanındı.

Cumhuriyet Döneminde Toprak Mülkiyeti Osmanlı arazi sisteminin bozulması ve bu

arazilerin mülk arazi haline dönüĢümü sonunda Anadolu'da özellikle nüfus yoğunluğunun az

olduğu bazı yerlerde büyük toprak sahipleri türemiĢti. Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu

sırada miri arazi fıilen mülk haline geçmiĢ olduğu halde,arazinin kuru mülkiyetinin devlette

kalma koĢulu korunmuĢtu.Yani miri olan arazi fıilen mülk haline geçirilmiĢ ancak çıplak

Page 23: KADASTRO BİLGİSİ

23

mülkiyetin devlette kalma koĢuluna dokunulmamıĢtı.Bunun nedeni, Osmanlılardan devir

alınan arazi kanununun Cümhuriyetin ilk yıllarında da sürmesiydi.Bu yıllarda miri arazi

düzeninin bazı özellikleri tamamen ortadan kaldınlmamıĢ,iyileĢtirilmiĢtir.1922 yılında

çıkarılan 522 sayılı yasayla öĢür kaldınlmıĢ vergiye dönüĢmüĢtür.

Türkiye'de tek tip arazi olduğunu ve bu arazide mutlak mülkiyet kuralını getiren, Ġsviçre

Medeni Kanunu esas alınmak suretiyle hazırlanan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) 4

Ekim 1926'da yürürlüğe girmiĢtir.

TMK'na göre, 19.4.1924 tarih ve 810 sayılı, Senetsiz Mülklerin Senede Bağlanması Ġle Ġlgili

Kanun yürürlükten kalkmıĢ,eski tip arazi rejimi uygulamasına son verilmiĢ,tek tip ve kuru

mülkiyet ile tasarruf hakkını aynı elde toplayan mutlak mülkiyet esası getirilmiĢtir.

864 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Uygulama Kanunu gereğince de (madde 43) Arazi

Kanunnamesi dolaylı olarak ortadan kalkmıĢtır.Uygulama Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca

TMK'nun yürürlüğe girdiği sırada var olan taĢınmazlarla ilgili hakların saklılığı, 36. maddesi

uyarınca TMK'nun yürürlüğünden önce oluĢmuĢ zilyetliğin,yürürlükten sonra TMK'na bağlı

olduğu, 37. maddesi uyarınca da eski yasa uyarınca tescil edilmiĢ hakların yeni tapu

kütüklerine doğıudan doğruya ilgililerce geçirileceği kuralları getirilmiĢtir.Bu hükümler

uyarınca, TMK'nun yüıürlüğe girmesinden önce fıilen malik durumunda olan kullanım hakkı

sahipleri (tasarruf edenler) malik kabul edilmiĢtir.TMK'na ve tescil ilkesine uydurabilmek için

Uygulama Kanunu'nun 20.maddesi ve TMK'nun "tapıısuz araziyi nizasız (çekişmesiz)

fasılasız (aralıksız) 20 yı1 elinde bulunduran kimsenin bu araziye malik olacağı” hakkındaki

639.maddesi birlikte uygulanmıĢ,TMK'dan önce ve sonra geçen süreler birbirine eklenip

araziyi tasarruff edenler zilyet sayılarak arazi adlarına tapuya tecil edilmiĢtir.

Uygulama Kanunu'nun 4.maddesine göre,kendisinden kazanılmıĢ bir hak doğmayan eski

olaylarda 501 sayılı TBMM'nin Yorum Karan uygulanmıĢtır.Bu karara göre yapılan

iĢlemlerde, araziyi tasarruf etmekte olanlara, yargı yoluna baĢvurmadan tapu dairelerince tapu

senedi verilmesine iliĢkin hükümleri içeren TMK uyannca kaldırılmıĢ olan 810 sayılı,

Senetsiz Mülklerin Senede Bağlanması Ġle Ġlgili Kanun hükmü uygulanmıĢtır.

2.6.1929 tarih ve 1515 sayilı Tapu Kayıtlarından Hukuki Kıymeti Kaybolanların Tasfıyesine

Dair Kanun uyarınca, tapu defterlerinde kayıtlı olup ta baĢkasının mülkiyetine geçmiĢ olan

arazinin 10 yıl, bağ, bahçe ve arsaların 15 yıl süre ile tasarruf edilmesi halinde zilyedi

(elmeni) adına tapu dairesince tescil edilip tapu senedi verileceği hükme bağlanmıĢtır.Bu

Kanunun nasıl uygulanacağına dair 9331 sayılı tüzüğe eklene bir madde ile tapuda kayıtlı

olmayan taĢınmazların da aynı Ģekilde tescil edileceği kabul edilmiĢtir.1950 yılından sonra

zilyetlikle edinme yasayla yargıç kararına bağlanmıĢtır.

TC ANAYASALARINDA TOPRAK MÜLKĠYETĠ

Türkiye'nin 7.2.1921 gün ve 1 sayılı Anayasasında mülkiyete iliĢkin bir hüküm yer

almamıĢtır.Cumhuriyet döneminin ilk anayasası olan 20.4.1924 gün ve 491 sayılı Anayasanın

74. maddesi mülkiyete iliĢkin aĢağıdaki hükmü getirmiĢtir.

"Menfıi umumiye (kamu yararı) için Iüzumu usülen tahakkuk etmedikçe ve kanunu mahsus

mucibinde (özel kanunu uyarınca) değer pahası (bedeli) peşin verilmedikçe hiçbir kimsenin

malı istimval ve mülkü istimlak (malı kullanılamaz ve toprağı kamurlaştırılamaz)olunamaz‖.

Page 24: KADASTRO BİLGİSİ

24

9. 7. 1961 gün ve 334 sayılı (madde 36) ve 20.10.1982 gün ve 2709 sayılı (madde 35) TC

Anayasalarında ise mülkiyete iliĢkin aĢağıdaki hükme yer verilmiĢtir.

"Herkes mülkiyet ve miras hakkrna sahiptir.Bıı haklar, ancak kamu yararı amacı ile ve

kanunla sınırlandırılabilir.Mülkiyet hakkıının kullanılması kamu yararrna aykırı olamaz. "

1961 ve 1982 Anayasalarında mülkiyet kapsamı günümüz özel mülkiyet anlayıĢına uygun

olarak düzenlenmiĢtir.Mülkiyet hakkı toplumsal bir ödevle yükümlü kabul

edilmiĢtir.Ġye,malını ve toprağını toplumsal ihtiyaçlara yararlı olacak ve toplumun yararı ile

çekiĢmeyecek biçimde dilediği gibi kullanabilir.Mülkiyet hakkına bir sınırlama getirilmesi

söz konusu olursa, bu sınırlama ancak, kamu yararının açıkça gerektiği durumlarda ve

kanunla düzenlenebilir.

KADASTRO MÜLKĠYET ĠLĠġKĠSĠ

Ġlk zamanlar kiĢiler arasındaki karĢılıklı söze ve güvene dayalı olan toprak-mülkiyet

iliĢkisinin zamanla geliĢınesiyle birlikte bunun sorumlu güç olarak devletin güvencesi altında,

yazılı biçimde ve resmi bir sicil olarak tutulması zorunlu hale gelmiĢtir.

TaĢınmazlara iliĢkin verilerin derlenmesi ve oluĢacak bilgilerin taĢınınazın sınır ve mülkiyet

güvenliğini sağlamada yararlanılabilecek plan ve sicillere aktanlması çalıĢmalarını kapsayan

kadastro, mülkiyetin güvence altına alınmasındaki en önemli araçtır.Kadastroııun çalıĢma

temelini oluĢturan taĢınmazların geometrik duruınlarının (konumlannın ve sınırlarının)

belirlenerek hukuki olarak (mülkiyet iliĢkileri) güvence altına alınması gereklidir. Dar

kapsamda kadastro, taĢınmaz malların hukuki ve geometrik durumlarını tespit ve tescil ile

yükümlüdür.

TAPU SĠCĠLĠ

TaĢınmaz mal ve üzerindeki haklann durumlarını gösternek üzere Devletin sorumluluğu

altında tutulan tapu sicili ile ilgili ilk defa kayıtlara 12 yy.da Almanya'da rastlanmıĢtır.

TaĢınmazların el değiĢtirme iĢlemlerini tarihh sırasına göre gösteren bu kayıtlar zamanla her

mahalle için tutulmaya baĢlanmıĢ,sonunda,her taĢınmazın ayn bir sayfada gösterildiği kütükle,

plan ve belgelerinden oluĢan bugünkü tapu sicili düzenine ulaĢmıĢtır.

ÜLKEMĠZDE TAPU SĠCĠLĠNĠN GELĠġĠMĠ

Ülkemizde tapu sicilinin geliĢimini dört dönemde inceleyebiliriz.

1. Orhangazi zamanından 1534 yılına kadarki dönem.

2. 2. 1534 ile 1847 yıllan arasındaki dönem.

3. 1847 ile 1926 yılları arasındaki dönem.

4. 1926'dan sonraki dönem.

l. Orhanğazi Zamanından 1534 Yılınâ Kâdarki Dönem 1534 yılına kadar kullanılan,

arazinin tasarruf Ģekilleri ve gelirlerini gösteren kayıtlar (Defter-i köhne) düzenlenmiĢtir.

2. 1534 ile 1847 Yılları Arasındaki Dönem Nahiye esasına göre düzenlenmiĢ, halkın

yararlaıımasına ayrılmıĢ olan mera, yaylak, kıĢlak ve su hakları anlaĢmazlıklarını çözen

Page 25: KADASTRO BİLGİSİ

25

kararların iĢlendiği defterlerin (Kuyudu kadime) tutulmasına Kanuni Sultan Süleyman

döneminde baĢlanmıĢtır.

3. 1847 ile 1926 Yılları Arasındaki Dönem 1847 tarihli Tapu Nizamnamesi ile taĢınmazların

tapu defterlerine kayıt edilip iyelerine tapu senedi verilmesi kabul edilmiĢtir.Tesis edilen ilk

kayıtlar tamamen mülkiyete ve tapu iĢlemlerine yönelik olmuĢ,bu dönemlerde hiçbir harita

çalıĢması, kadastro tesisi ve güncelleĢtirilmesi konusunda bir çalıĢma yapılmamıĢtır.

1872 yılından itibaren düzenlenen tapu yoklama kayıtlarından harç ve vergileri ödenerek

tasarrufları onaylananlar zamanımızda da geçerli tapu kaydı niteliği taĢımaktadırlar.

Tasarrufları onaylanmamıĢ olanlar ise tapu kaydı niteliği taĢımamaktadırlar.

1897 tarihinden baĢlayarak zabit defterleri (taĢınmazların yazıldığı defter) tutulmaya

baĢlanmıĢtır. TaĢınmaz alım satım vb iĢlemler bu defterlere kayıt edilmiĢtir.

4. 1926'dan Sonraki Dönem TC'nin kurulmasından sonra taĢınmaz mal hukuku alanında

yapılan değiĢikliklerin temeli TMK'na dayandınlmıĢtır. 1932 yılında Tapu Sicil Tüzüğü kabul

edilerek bu tarihten sonra tutulan kütüklere tapu sicili denmeye baĢlanmıĢtır.Tapu sicili

ülkemizde TMK'nun 910. maddesine uyannca tutulmakta ve baĢbakanlığa bağlı olarak

yürütülmektedir.

TAPU SĠCĠLĠ 8.10.1930 tarih ve 10012 sayılı Tapu Sicil Nizamnamesi, md. 6'ya göre tapu sicili, ana ve

yardımcı sicillerden oluĢur.

ANA SĠCĠLLER 1.Tapu Kütüğü

2.Kat Mülkiyeti Kütüğü

3.Yevmiye Defteri

4.Resmi Belgeler (Resmi Senet, plan, mahkeme kararı, vb.)

1.TAPU KÜTÜĞÜ

TaĢınmazın hukuki durumunu açıklayan ana defterdir.Özel mülkiyet konusu olan

taĢınmazlara iliĢkin,

➲ mülkiyet hakkı,

➲ yasa ve tüzük hükümlerine göre Ģerh ve tescil gereken bütün hak ve yükümlülükler

tapu kütüğünde,yer almak suretiyle tapu sicilinin sağladığı güvenceye kavuĢur.Ayni hakların

doğması, değiĢtirilmesi,gerçekleĢtirilmesi bu kütüğe yapılan tescile bağlıdır.Her taĢınmaz ayrı

bir sayfaya kayıt edilir.Tapu kütüğü üzerinde kazıntı, silinti, çıkıntı yapılamaz.

Page 26: KADASTRO BİLGİSİ

26

Tapu kütüğünde aĢağıdaki veriler bulunur:

· Sayfa no (yeni, eski, matbuat, bağımsız bölüm sayfa no.ları)

· Pafta, ada, parsel no

· Semti, mahallesi, köyü, mevkii, sokağı

· Yüzölçümü

· TaĢınmazın niteliği, umum no, husus no, nevi

· ġerhler (MK;.m. 919, 920, 921)

· Malikin adı, soyadı ve. baba adı, mal sahipleri sıcil no

· Mülkiyetin edinme sebebi, satıĢ bedeli ve kayıt tarihi ile yevmiye no

· Ġrtifak hakları ve gayrimenkul mükellefıyetleri ve bunların kayıt tarihi, yevimiye no

· Beyanlar

· Gayrimenkul rehinleri ve bunların mahiyeti, tesis tarihinde alacaklıların adı, soyadı,

baba adı, alacak miktarı, faiz, derece, müddet, kayıt tarihi,yevmiye no ile rehin hakkı

için düĢünceler.

2.KAT MÜLKĠYETĠ KÜTÜĞÜ

Kat mülkiyetinin tescil edildiği kütüktür.

Kat mülkiyeti kütüğünde aĢağıdaki veriler bulunur.

· Kat mülkiyeti sayfa no (eski, yeni, devam, ana taĢınmaz sayfa no)

· Bağımsız bölümün onaylı bina planındaki kat no, müstakil bölüm no, proje no ve tarihi

· Bağımsız bölümün vergi hesap no, arsa payı, niteliği

· Bağımsız bölümün özel sigorta no ve tarihi, süresi, miktarı

· Ana taĢınmazın mahallesi, sokağı, kapı no

· Ana taĢınmazın pafta, ada, parsel no, yüzölçümü, niteliği

· Ana taĢınmazın genel sigorta no ve tarihi, süresi, miktarı,

· ġerhler (MK, m. 919, 920, 921)

· Malikin adı, soyadı ve baba adı, mal sahipleri sicil no

· Mülkiyetin edinme sebebi, satıĢ bedeli ve kayıt tarihi ile yevmiye no

· Ġrtifak hakları ve gayrimenkul mükellefıyetleri ve bunlann kayıt tarihi, yevmiye no

· Beyanlar

· Gayrimenkul rehinleri ve bunların mahiyeti, tesis tarihinde alacaklıların adı, soyadı, baba

adı, alacak ıniktarı, faiz, derece, müddet, kayıt tarihi, yevmiye no ile rehin hakkı için

düĢünceler.

3.YEVMĠYE DEFTERĠ Tapu kütüğüne tescil edilen ayni hakların sırasını belirleme yönünden önemli defterdir.

Mülkiyetin devri, ayni hakların kurulması, değiĢtirilmesi, terkini ile ilgili istemler baĢvuru

tarih ve sırasına göre yevmiye defterine kayıt edilir. Yevmiye defterine her yıl baĢında 1'den

baĢlayarak sıra no verilir.

Yevmiye defterinde aĢağıdaki veriler bulunur.

· Sıra no --· Alındığı saat, dakika --· Ġstem sahibinin adı, soyadı ve adresi, köy veya

mahallesi --· Sayfa no --· Ġstemin konusu --· Eklenti sayısı --· DüĢünceler yapılan iĢlem

4.RESMĠ BELGELER

Tapu kütüğündeki mevcut haklann ayrıntılarını,kayıtların hukuki dayanağını sağlarlar.Resmi

senet, plan, mahkeme kararları ve diğer belgeler resmi belgeler olarak sayılabilir.

ĠĢleme konu taĢınmaz mal ve tarafların isteğinin açıkça yazıldığı belgeler resmi

senettir.Resmi senetlerde silinti, kazıntı,çıkıntı yapılamaz.

Plan;ölçü tekniğine göre,belli ölçekte,taĢınmazların zemindeki sınır ve yüzölçümlerini

gösteren belgedir.

Page 27: KADASTRO BİLGİSİ

27

Mahkeme kararı;bir hakkın tescil, değiĢtirme,terkin ya da düzeltilmesini gerektiren

kararlardır.

Vekaletnameler,mirasçılık belgeleri,vasiyetnameler,rüĢt kararları vb. diğer belgeler olarak

sayılabilir.

YARDIMCI SĠCĠLLER

1. Mal Sahipleri Sicili,

2. Aziller Sicili,

3. Düzeltmeler Sicili

4. Kamu Orta Malları Sicili (Mera, yaylak, kıĢlak kütüğü)

1.MAL SAHĠPLERĠ SĠCĠLĠ

Mal sahipleri sicili soyadının baĢ harfıne göre her harf için ayrı olarak tutulan kütüklerden

oluĢur.Malikin sahip olduğu taĢınmazlar bir sayfada gösterilir.Malikin mülkiyetinden çıkan

taĢınmazın ada ve parsel no kırmızı mürekkeple çizilir.Ayırma, birleĢtirme iĢlemlerinde eski

ada, parsel ve sayfa no.ları çizilip yeni no.lar yazılır.Ġkâmetgah değiĢikliklerinde de yeni

ikametgah yazılır.Mal sahipleri sicili;

· Mal sahibinin adı, soyadı, baba adı, tabiyeti

· Ġkametgahı, mahalle ya da köyü

· Sayfa no

verilerinden oluĢur.

2.AZĠLLER SĠCĠLĠ

Vekil aracılığıyla yapılan iĢlemlerde vekilin azledilmiĢ olup olmadığını kontrol olanağı

sağlar.Vekalet verenlerin soyadının baĢ harfıne göre siczl tutulur.Azil geldiğinde tarih,saat,

dakika hemen kaydedilir.Vekaletnameye dayalı iĢlem gediğinde kontrol edilir.

3.DÜZELTMELER SĠCĠLĠ

Ġlgilisinin kusuru olmaksızın tapu kütüğüne yanlıĢ olarak yapılmıĢ tescillerin düzeltilmesine

ve düzeltme nedeninin açıklanmasına yarayan defterdir.Düzeltmeler sicili;

· Sıra no

· Düzeltme tarihi

· Düzeltmeiıin içeriği verilerinden oluĢur.

4. KAMU ORTA MALLARI SĠCĠLĠ

Bölge itibarıyla tutulan, kamu orta mallarının. yazıldığı,bu malların hangi köy ya da

belediyeye ait olduğunu gösteren sicildir.Tescil mahiyetinde olmayıp bilgi mahiyetindedir.

TAPU SĠCĠLĠNĠN ĠLKELERĠ

Tapu sicil sistemi temeli TMK'na dayanan beĢ temel ilkeye sahiptir.Bu ilkeler kadastro için de

geçerlidir.

L. TESCĠL ĠLKESĠ TMK,madde 930 "Ayni haklar, tescil ile doğar ve sıra ve tarihlerini tescil kaydına göre alır. "

Ģeklindedir.TaĢınmaz mal mülkiyetinin kazanılması ya da bir taĢınmaz mal üzerinde herhangi

bir ayni hakkın kurulabilmesi için tapu siciline kayıt gereklidir.Bu kayıtlar tescil olarak

adlandınlır.Bir ayni hak, tescil olmadıkça ayni hak niteliğini kazanamaz.Her taĢınmaz TMK,

madde 914 gereğince bulunduğu bölgenin tapu siciline kaydedilir.TMK, madde 915 uyarınca

birden fazla bölgeye gireli taĢınmazlar,diğer bölge sicillerinde kaydedildiği gösterilmek

koĢuluyla her bölgede ayrı ayrı kaydedilir.

2.AÇIKLIK ĠLKESĠ

TMK'nun 928. maddesi uyarınca tapu sicili, iliĢkisi olan herkese açıktır.TMK'nun 928.

maddesi "Tapu kütüğü herkese açıktır.İlgisi olduğunu kanıtlayan herkes,kendisince önemli

Page 28: KADASTRO BİLGİSİ

28

olan başlıca sayfaları,belgeleriyle birlikte,bir tapu memuru önünde,kendisine gösterilmesini

ya da bunların bir örneğinin verilmesini isteyebilir.Kimse,tapu kütüğündeki bir kaydın

kendisince bilinmediği yolunda bir iddiada bulunamaz." uyarınca açıklık ilkesi gerçekleĢir.

Bu ilke kadastro bilgi ve belgeleri için de geçerlidir.

3.DEVLETĠN SORUMIULUĞU ĠLKESĠ

TMk‘nun 917. maddesi ―Hazine, tapu sicillerinin tutulmasından dolayı bütün zararlardan

sorumludur." Ģeklindedir.Bu maddeye göre bu sorumluluk,yalnızca tapu siciline yapılan tescil

iĢlemleri sınırlıdır.Tapu sicil memurlarının yaptıkları usulsüz iĢlemler sonucu meydana gelen

zarardan devlet sorumludur.Zarar gören hak sahibi,devlet aleyhine,haksız uygıılamadan

dolayı dava açarak zararın giderilmesini isteyebilir.

4. GÜVEN ĠLKESĠ

TMK,931. maddesi uyarınca,tapu sicilindeki kayda dayanarak iyi niyetle mülkiyet ya da diğer

bir ayni hak iddia edenin bu hakkı geçerli olur.Bu madde bağlamında,herkes,tapu sicilindeki

kayıtların doğru ve tam olduğuna güvenebilir.

5.NEDENSELLĠK ĠLKESĠ

Tapu siciline yapılan bir tescilin geçerliliği,tescile esas olan hukuki iĢlemin ğeçerliliğine

bağlıdır.Geçerli bir hukuki iĢleme dayanmayan tescil,Ģekil olarak vardır,ancak hatalı bir

tescildir.Bu dunım nedeniyle zarara uğrayanlar devletten bunun ortadan kaldırılmasını

isteyebilir

KADASTRO TAPU SĠCĠLĠ ĠLĠġKĠSĠ

Tapu hizmetleü bir bölgede kadastro yapılmadan öncede vardır. Ancak bu tapuların,hem

araziye uygulanması zor hem de alanlarına iliĢkin değerlerin güvenilirliği kuĢku doludur.

Çünkü bunlar ölçü ve plana bağlı değillerdir.Kadastrosu yapılan alanlarda ise tapu sicilleri

düzenlenerek bütün iĢlemler bu siciller üzerinde yapılmaya devam eder.Kısaca taĢınmazın

hem ölçü ve plana bağlı konumu hem de devlet güvencesi atına alınmıĢ belgesi vardır.

Kadastro ve tapu sicili tüm anlatılanların bağlamında birbirini tamamlayan,biri olmazsa

diğerinin iĢlevleri eksik kalan iki ayrı çalıĢmadır.TaĢııımaz mal mülkiyetin güvence altına

alınması için ikisinin de eksiksiz ve doğru bir Ģekilde gerçekleĢtirilmesi gereklidir.

TKGM

Tapu kadastro hizmetlerinin yönetim birimi ülkemizde TKGM‘dür.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün geçmiĢi 153 yıl öncesine dayanır.Ġlk tapu kurumu 21

Mayıs 1847 yılında “Defterhane-iĢ Amire Kalemi” adı altında ve taĢınmaz mallara ait

iĢlemlerin yapılması amacıyla kurulmuĢtur.Bu kurum Türkiye Cumhuriyeti Devleti

kuruluncaya kadar “Defterhane-iĢ Hakani Emaneti”, “Defter Eminliği” ve “Defterhane-i

Hakani Nezareti” gibi çeĢitli isimler altında varlığını sürdürmüĢtür.

Cumhuriyetin kurulmasından sonra mülkiyet ve tapu iĢlemlerine ait çalıĢmalar daha fazla

önem kazanmıĢ,1924 yılında Tapu Umum Müdürlüğü kurulmuĢ,daha sonra bünyesinde 1925

yılında 658 sayılı Kanunla kadastro birimi ilave edilmiĢtir.Genel Müdürlük bugünkü yapısı ve

hedeflerine 1936 yılında 2997 sayılı Kanunla kavuĢmuĢ,önce Maliye Bakanlığına,daha

sonra,7 Temmuz 1939 tarihinde Adalet Bakanlığına ve nihayet taĢıdığı önem ve bağımsızlığı

Page 29: KADASTRO BİLGİSİ

29

göz önüne alınarak 10 Ağustos 1951 tarihinde BaĢbakanlığa bağlanmıĢtır.Toplumun ve çağın

ihtiyaçlarına uygun olarak 1984 yılında 3045 sayılı kanunla yeniden yapılandırılmıĢ ve

bugünkü statüsüne kavuĢmuĢtur.

Tapu e Kadastro Genel Müdürlüğünün ana görevleri aĢağıda sıralanabilir.

Yasalarla belirlenmiĢ olan; taĢınmaz mallara iliĢkin her türlü devir, temlik ve tescil

iĢlemlerinin yapılması, sicillerinin tutulması, korunması, bunlar üzerindeki

değiĢikliklerin takibi,

TaĢınmaz mallar üzerindeki hakların belirlenmesi, harita ve planlarının yapılarak tapu

sicillerinin oluĢturulması ve bunlarla ilgili temel prensiplerin tespiti,

Tesis kadastrosu yaparak taĢınmazların hukuki ve teknik durumlarını belirlemek,

Memleketin topoğrafık kadastral haritalarını üretmek, denetlemek ve arĢivlemek,

fotogrametrik harita yapımı için gerekli nirengi sıklaĢtırma, resim alımı, banyo ve

baskı iĢleri, değerlendirme ve kartografık iĢlerin yapılması,

Kadastro haritalarının yenileme ve güncelleĢtirilmesi,

Hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü,taĢınmaz mallara iliĢkin;

―Kimin ve Nasıl?" soruları ile belirlenen hukuki vb. duıumlarını tapu,

“Nerede ve Ne Kadar?" sorulan ile belirlenen konum ve teknik duruma iliĢkin

faaliyetlerini kadastro

çatısı altında birleĢtirerek görevini sürdürmektedir.TKGM'de temel olarak "Orta Avıupa

Sistemi" benimsenmiĢtir. TKGM'nün bu yapısı, bilgi sistemi oluĢturma faaliyetlerine uygun

bir organizasyonel yapıdır. Günümüzde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde hizmet

alanına giren faaliyetlerin gerçekleĢtirilebilmesi amacıyla birtakım projeler ve çalıĢmalar

yürütülmektedir.

Kadastro Otomasyonu Projesi: Bu proje ile sayısal kadastro üretimi, kadastro sonrası

kayıtların bilgisayar ortamınüa oluĢturulması, mevcut kadastro bilgi ve belgelerinin

sayısallaĢtırılması ve kadastro müdürlüklerinin tam otomasyona geçirilmesi amaçlanmaktadır.

HızlandırılmıĢ Kadastro Projesi: Kadastro hizmetleri yönüyle oldukça geride olduğu tespit

edilen Erzurum, GümüĢhane, Sivas, Kastamonu ve Zonguldak illerinde kadastrosu

yapılmayan yerleĢim birimlerinin tesis kadastrosunu bitirmek amacıyla yapılan projedir.

Anılan bölgelerde geçici görevlendirmelerle 183 ekip oluĢturulmuĢ, bölgede bulunan 26

kadastro müdürlüğü modern donanımlarla desteklenmiĢtir.

Yenileme ÇalıĢmaları: Evvelce tesis kadastrosu tamamlanmıĢ olup da teknik nedenlerle

yetersiz kalan, eksikliği görülen, uygulama niteliğini kaybeden, zeminde sınırları gerçeğe

uygun olarak gösterilmediği tespit edilen kadastro paftaları 2859 sayılı Kanuna göre

yenilenmektedir. Yenilenen kadastro parseli sayısı 222.307 adettir.

Ġmar Affı ÇalıĢmaları: Ġmar Affı Kanunu kapsamında yapılan çalıĢmalardır. Ġmar affı

kapsamında tapuya tescil edilen toplam parsel 619.071 adettir.

Afet Kadastrosu ÇalıĢmaları: Deprem, yangın, su basması, yer kayması, kaya düĢmesi, çığ

vb. afetler sonucunda yapılan ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak Ģekilde zarar gören

veya görmesi muhtemel olan yerlerdeki afetzedeler için seçilen yeni yerleĢim yerlerinden

kadastrolanmamıĢ olanların kadastrolanmasıdır. 1999 yılı itibariyle toplam 13.124 adet parsel

afet kadastrosu kapsamında kadastrolanmıĢtır.Aynca, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999

depremleri sonrasında deprem bölgelerinde ilgili kuruluĢlarca. belirlenen geçici yerleĢim

yerlerinin belirlenmesi, geçici yerleĢim planlarının araziye uygulanması; daimi yerleĢim

yerlerinde ise imar planlarına altlık olmak üzere seçilen yerleĢim alanlanndaki taĢınmaz

malların mülkiyet durumlarının belirlenmesi çalıĢmaları tamamlanmıĢtır.

Orman DıĢına Çıkan Alanların Tespit ve Tescili: 6831 sayılı Kanunun 2B maddesi

uyarınca ORKÖY Genel Müdürlüğünün öncelikli talebi olan 328 yerleĢim biriminde toplam

Page 30: KADASTRO BİLGİSİ

30

13.708 hektar alanın kadastro çalıĢmaları baĢlatılmıĢ, ayrıca 832 hektar alanın orman

kadastrosu çalıĢmalarının harita iĢleri özel sektöre ihale edilmiĢtir.

Türkiye Ulusal Temel GPS Ağı Projesi (TUTGA): Kadastro ve her türlü büyük ölçekli

harita çalıĢmasının dayandırılacağı mevcut ülke temel jeodezi ağının kadastrodan beklenen

duyarlık isteklerine cevap vermekten uzak ve yetersiz olması nedeniyle, uydu jeodezisinin

getirdiği imkanlardan yararlanarak yeni bir ülke jeodezi ağının oluĢturulması zorunlu

görülmüĢtür.Hazırlanan proje Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün fınansman desteğiyle

Harita Genel Komutanlığınca gerçekleĢtirilmiĢtir.

Tapu Otomasyonu Projesi: Bu proje ile kütüklere ve gerekli belgelere hızlı ulaĢmak,

iĢlemleri bilgisayar ortamında tutmak ve güncellemek, verim artıĢı sağlamak, sistem birliği ve

standardı sağlamak, kullanıcıların ihtiyaç duyduğu bilgileri zamanında doğru ve güncel olarak

bilgisayar ortamında sunmak hedeflenmiĢtir. Ülke genelinde 500 tapu sicil müdürlüğünde

otomasyona geçilmiĢ, 33 milyon tapu kaydı bilgisayar ortamına aktarılmıĢtır.

MERLIS Projesi: Dünya Bankası kredisi ile gerçekleĢtirilecek bu proje ile 17 Ağustos ve 12

Kasım 1999 depremlerinden etkilenen alanlarda tapu ve kadastro iĢlemlerinin iyileĢtirilmesi

ve bir arazi bilgi sisteminin kurulması planlanmıĢtır. Proje Ocak-2000 tarihinde baĢlamıĢtır.

Tapu Kadastro Gene1 Müdürlüğünde bölge müdürlüklerine bağlı olarak çalıĢan 1001 tapu

sicil müdürlüğünde yapılan iĢlemler taĢınmaz mallara yönelik olmak üzere üç yönlüdür.

Bunlar;

Akit düzenlenmesi; satıĢ, bağıĢ, ölünceye kadar bakma akdi, taksim, trampa, ipotek,

intikal, kat mülkiyeti, kat irtifakı tesisi vb.

Tescil iĢlemleri; cins tashihi, ifraz (ayırma), tevhit (birleĢtirme), imar tescilleri vb.

Özellikle mahkeme ve icra daireleri baĢta olmak üzere diğer kamu kurum ve

kuruluĢlarınca talep edilen tapu kayıt suretleri, yazıĢmalar vb. bilgi verici iĢlemler

Ģeklinde sıralanabilir.Tapu sicil müdürlüklerinde iĢlem yaptırmak isteyenler bizzat veya

vekilleri (temsilcileri) varsa vasi, kayyum ve kanuni temsilcileri vasıtasıyla talepte bulunurlar.

Mülkiyet ve mülkiyetten gayri ayni haklara müteallik resmi senetler, taĢınmaz mal iyesi veya

bunların vekilleri huzurunda tapu sicil müdürlüğünce düzenlenmekte olup, akdi

gerektirmeyen iĢlemlerde ise istem belgesi düzenlenmektedir.Ülke genelindeki kadastro

müdürlüklerinde yürütülen kadastro hizmetlerinin kapsamı ise;

* Tapulu taĢınmazların tapulannın yenilenmesi,

* Tapusuz taĢınmazların tapuya bağlanması

* Yapılan çalıĢmaların yaĢatılması,güncel tutulması,

* Yenileme,

* Tescile konu her tür harita ve planların kontrolü ve arĢivlenmesi,

* Taleplerin karĢılanması Ģeklinde sıralanabilir.

TAPU HĠZMETLERĠNĠN TANIMI

Tapu hizmetleri gayrimenkuller ile ilgili akitlerle her türlü tescil iĢlerinin yapılması, Devletin

sorumluluğu altındaki tapu sicilinin düzenli bir Ģekilde tutulması, siciller üzerinde meydana

gelen değiĢikliklerin izlenmesi, sicil ve belgelerin ilgili mevzuata uygun olarak korunması

Ģeklinde tanımlanabilir.

TAPU HĠZMETLERĠNĠN KAPSAMI

Page 31: KADASTRO BİLGİSİ

31

BaĢlangıçta, avcılık ve madencilikle yaĢamlarını sürdüren insanların toprağı iĢlemeyi

öğrenmeleri göçebe toplumdan yerleĢik hayata geçilmesi sonucunu doğurmuĢ ve insanların

iĢledikleri topraklara sahip olma düĢüncelerini ortaya çıkarmıĢtır. Diğer bir ifadeyle, insan

toprak iliĢkileri ve toprağa sahip olma istek ve ihtiyacı devlet hayatından önce baĢlamıĢtır.

Devletlerin kuruluĢu ile birlikte insanların yaĢamında çok önemli bir yeri olan toprakla

iliĢkileri, toplumsal barıĢ ve sosyal düzenin sağlanması amacıyla düzenlenerek, belirli yazılı

kurallara bağlanmıĢtır.

Esasen, insanların düĢünce ve çabaları sonucu elde ettikleri birikimleri güven altına alma ve

geleceğe aktarma ihtiyacı mülk edinme isteğini ortaya çıkarmıĢ ve bu istek tarihi geliĢimin

esas unsurlarından birini oluĢturmuĢtur.

Tapu hizmetlerinin kapsamının belirlenmesi için bu hizmetleri akde yönelik hizmetler, tescile

yönelik hizmetler, arĢive yönelik hizmetler ve diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına yönelik

hizmetler olarak dört ana baĢlık altında toplamak mümkündür.

1- AKDE YÖNELIK HIZMETLER

Borçlar Kanununun 1 nci maddesi ile akit, tarafların karĢılıklı ve birbirine uygun rıza

bildirimleri olarak tanımlanmıĢtır. Aynı kanunun 11'inci maddesinde ise, kanun ile belirli

bir Ģekil Ģartına bağlı kılınan akitlerin, bu Ģekil Ģartına bağlı kalmaksızın düzenlenmesi

halinde geçersiz olacağı belirtilmiĢtir.

Medeni Kanunun 634 üncü, Tapu Kanununun 26 ncı ve Tapu Sicil Tüzüğünün 19 uncu

maddeleri uyarınca, gayrimenkule iliĢkin tasarrufa yönelik iĢlemlerin tapu sicil

müdürlüklerince resmi senet düzenlenmek suretiyle karĢılanması gerekmektedir. Ancak, 2644

sayılı Tapu Kanununun 26. maddesine 3000 sayılı Kanunla eklenen ek fıkra ile; konut

yapanlara, ihracatçılara, turizm tesisi yapanlarla, iĢletmecilere, sanayicilere, esnaf ve

sanatkarlara konuları ile ilgili olarak bankalarca veya kamu kurum ve kuruluĢlarınca (ordu

yardımlaĢma kurumu dahil) açılacak kredilere karĢılık teminat gösterilen gayrimenkullerin

ipotek iĢlemleri, alacaklı, borçlu ve varsa kefilleri arasında yapılan kredi ve borç

sözleĢmelerine istinaden tapuya tescil edilmektedir.

Ayrıca, tapu sicil müdürlüklerince akit düzenlenmeden önce, talepte bulunanın hak sahibi

olup olmadığı, akit taraflarının medeni haklardan yararlanma ehliyetleri, yetkiye dayalı

taleplerde vekilin yetki ve temsil hususu, yasa ve mevzuat ile sicillerde kayıtlı hak ve

takyitlere göre talebin karĢılanmasında bir engel bulunup bulunmadığı titiz bir Ģekilde

araĢtırılarak sonucuna göre iĢlemlere yön verilmektedir.

2- TESCILE YÖNELIK HIZMETLERIN KAPSAMI

TaĢınmaz mal mülkiyetinin edinilmesi, tapu siciline tescil kuralına bağlıdır. Kanuni

istisnaların dıĢında, tescil yapılmadan gayrimenkule iliĢkin mülkiyet hakkının edinilmesi

mümkün değildir.

Tescil iĢleminde amaç, bir hukuki iĢleme sıhhat kazandırmak, onun devamlı olmasını

sağlamak ve bu iĢlemle ilgili kiĢileri böyle bir olayın varlığından haberdar etmektir. Tescil

iĢleminin asıl fonksiyonu, belgelendirme, alenileĢtirme ve güven yaratmaktır.

Page 32: KADASTRO BİLGİSİ

32

Medeni Kanunun, mülkiyet hakkının edinilmesine iliĢkin maddelerinde (m.633-634),

taĢınmaz mal mülkiyetinin iktisap için tapu sicilinde kaydın Ģart olduğu, ancak iĢgal, miras,

kamulaĢtırma, cebri icra veya mahkeme ilamı ile bir taĢınmaz malı iktisap eden kimsenin

tescilden öncede ona malik olacağı, fakat tescil iĢlemi tamamlanmadıkça bunlar üzerinde

temliki tasarrufta bulunamıyacağı belirtilerek, mülkiyet hakkını nakleden akitlerin resmi

Ģekilde yapılmadıkça geçerli olamıyacağı hükme bağlamıĢtır.

Gayrimenkul mülkiyetinin edinilmesinde, tescilin lüzumu kuralından bazı hallerin istisna

edilmesinde kanun koyucu yarar görmüĢ ve bunu malikin iradesi dıĢındaki yollarla mülkiyetin

baĢkasına geçiĢini sağlayan belli bazı muameleler için kabul etmiĢtir ki, bu istisnai hallerde

tescil, iktisabın oluĢturucu Ģartı değil, kazanılmıĢ bu hakkın açıklayıcı yönüdür.

3- ARġIV HIZMETLERI

ArĢiv hizmetleri, herhangi bir konuyu aydınlatmaya, düzenlemeye ve tesbite yarayan tasnif

edilmiĢ döküman olarak tanımlanmaktadır. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde halen

mevcut arĢivler, taĢınmaz mala iliĢkin mülkiyet ve diğer ayni hakların tesbit ve korunmasını

sağlamakta, imar, kamulaĢtırma, toplulaĢtırma, vergi toplanması gibi toplumsal faaliyetlerin

altlığını teĢkil etmekte, ekonomik, sosyal ve tarihi konularda bilimsel çalıĢmalara kaynak

oluĢturmaktadır.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün görev ve faaliyetleri sonucu teĢekkül eden

arĢivlerde güncelliğini kaybetmemiĢ olarak bulunan milletlerarası antlaĢmalar, tapu tahrir

defterleri, tapu ve nüfus kayıtları, aynı özellikteki vakfiyeler, il, ilçe, köy ve belediyelere ait

sınır kağıtları gibi belgeler bulunmaktadır.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde, merkezde ve taĢrada olmak üzere ikili arĢivleme

sistemi bulunmaktadır.

Merkez ArĢivinde;

1- En eski belge olmak üzere Ġstanbul'un fethinden 7 sene sonra düzenlenmiĢ 1460 tarihli,

ceylan derisi üzerine yazılmıĢ 65.30 metre uzunluğundaki " Ayasofya Camii Vakfiyesi" nin

de aralarında bulunduğu 2322 cilt tahrir tefteri,(15 ila 19 uncu y.y.lara ait)

2- Mülkiyet hakkının tanınarak kayıt altına aldığı 1847 tarihinden 1933 tarihine kadar, milli

sınırlar dahilindeki yerlere ait 14023 cilt Tapu-Zabıt Defterleri,

3- 1847 tarihinden 1914 tarihine kadar, milli sınırlar haricindeki yerlere ait 8.277 cilt Tapu-

Zabıt defteri,

4- 1934 tarihinden günümüze, kadar 232864 cilt ikinci nüsha Tapu Senedi, ipotek belgesi

ve ipotek terkini cetveli,

5- 291697 cilt ikinci nüsha tapu kütüğü,

6- 1000 cilt tablo mahzen defteri,

7- 1925 - 1967 yılları arasındaki döneme ait köy sınır kayıtları ve Mer'a tahsis kararları,

TaĢra teĢkilatında ise;

1- Parsel dosyasında, istem belgesi, tapu harç tahakkuk fiĢi, föy dosyası(iĢlem ile ilgili

belgelerin yerleĢtirildiği dosya), harita, proje ve benzeri evrak,

2- Resmi senet,

bulunmaktadır.

4- DIĞER KAMU KURULUġLARINA YÖNELIK HIZMETLER

Tapu hizmetleri taĢınmaz mal mülkiyetinin korunması ve kullanılmasının yanısıra, sosyal ve

ekonomik iliĢkilerde önemli bir yer oluĢturmakta, gayrimenkullere iliĢkin haklarla, iĢlemleri

düzenleyici ve yönlendirici bir role sahip bulunmaktadır.

Tapu hizmetleri, ülke kalkınmasında çok önemli rolleri bulunan, toprak düzenlemeleri ve

toplulaĢtırma, kamulaĢtırma, yol-su-baraj ve elektrik hizmetleri, konut ve bankacılık, sanayi

yatırımları, yargı hizmetleri, vergi düzenlemeleri ve benzeri özel ve kamusal faaliyetlerin

temelini teĢkil etmektedir.

Page 33: KADASTRO BİLGİSİ

33

Esasen akit ve tescil iĢlemleri dıĢında, kamu kurum ve kuruluĢlarına yönelik diğer hizmetler,

tapu hizmetleri içerisinde çok büyük bir yer teĢkil etmektedir.

Bu hizmetleri aĢağıdaki Ģema ile genmel olarak tasnif etmek mümkündür.

BELEDĠYELERE

YÖNELĠK HĠZMETLER

MALĠYE BAKANLIĞINA

YÖNELĠK HĠZMETLER

YARGIYA YÖNELĠK

HĠZMETLER

ĠSTATĠSTĠK ENSTĠTÜSÜNE

YÖNELĠK HĠZMETLER

BAYINDIRLIK VE ĠSKAN

BAKANLIĞINA YÖNELĠK

HĠZMETLER

ENERJĠ VE TABĠĠ

KAYNAKLAR

BAKANLIĞINA YÖNELĠK

HĠZMETLER

TURĠZM BAKANLIĞINA

YÖNELĠK HĠZMETLER

SANAYĠ VE TĠCARET

BAKANLIĞINA YÖNELĠK

HĠZMETLER

ULAġTIRMA BAKANLIĞINA

YÖNELĠK HĠZMETLER

BANKALARA YÖNELĠK

HĠZMETLER

TAPU

TARIM VE KÖY ĠġLERĠ

BAKANLIĞINA YÖNELĠK

HĠZMETLER

HĠZMETLERĠ

ORMAN BAKANLIĞINA

YÖNELĠK HĠZMETLER

MĠLLĠ SAVUNMA

BAKANLIĞINA YÖNELĠK

HĠZMETLER

KÜLTÜR BAKANLIĞINA

YÖNELĠK HĠZMETLER

KOOPERATĠFLERE

YÖNELĠK

HĠZMETLER

SENDĠKALARA YÖNELĠK

HĠZMETLER

DERNEKLERE YÖNELĠK

HĠZMETLER

VAKIFLARA YÖNELĠK

HĠZMETLER

ġĠRKETLERE YÖNELĠK

HĠZMETLER

DĠĞER TÜZEL KĠġĠLERE

YÖNELĠK HĠZMETLER

Bu hizmetler içinde yargıya yönelik hizmetler yoğunluk teĢkil etmektedir. Bunun yanısıra,

yerel yönetimlerin teknik hizmetlerinden yeĢil kart uygulamasına kadar ilk bakıĢta göze

çarpmayan bir çok hizmetin yerine getirilmesi tapu hizmetleri ile iliĢkilidir.

TÜRKĠYEDEKĠ TAPU HĠZMETLERĠ

Osmanlı Devleti kurulduğu sırada henüz devlet iĢlerinde yeterli bir teĢkilat

bulunmamaktadır. II. Osmanlı PadiĢahı Orhan Gazi' nin kardeĢi Alaattin PaĢanın vezirliği

sırasında kanunlar çıkarılmıĢ, halk ve devlet iĢleri tanzim edilmeye, idare ve askerlik

Page 34: KADASTRO BİLGİSİ

34

iĢlerinin durumları düzeltilmeye baĢlanmıĢtır. Daha sonraki padiĢahlar döneminde ise bu

geliĢmeler sürdürülmüĢtür.

Osmanlı Devlet teĢkilatında eskiden beri mevcut olan kalemlerden baĢlıcaları, Defterhane-i

Amire ve Hazine-i Amire ve Divanı Hümayun kalemleri idi. Defterhane-i Amire ünvanı,

sonradan Kuyudu

Hakanı, Cumhuriyetin ilanından sonrada Kuyudu Kadime adını almıĢ olup, halen kayıtları ile

birlikte Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arĢivinde bulunmaktadır.

Ġkinci Mahmut zamanında Zilkade 1251 (1836) tarihli Hattı Hümayun ile merkezi hükümette

yeni birtakım değiĢiklikler getirilerek taĢrada eyalet, liva ve kazalardan oluĢan yeni bir

mülki teĢkilat oluĢturulmaya çalıĢılmıĢtır. Bu sırada arazi iĢlerinin idare ve tasarrufu da

dikkate alınarak tımar ve zeamet usulü ihdas olunmuĢtur. Arazinin idare ve tasarruf iĢlerine

bakma yetkisi aynı zamanda askeri bir teĢkilat olan tımar ve zeamet sahiplerine verilmiĢtir.

Araziler, padiĢah tarafından zeamat, tımar veya has veyahut bazı hayrat kurumlarına

vakfolmak üzere tahsis edilmiĢti. Bu Ģekilde arazi hasılatından alınan öĢür vergisini

toplamaya hakkı olanlara "Sahibi Arz" denilmiĢtir. Ziraat hakkına sahip olan ahali arasında

yapılan tarla satıĢları, bunlar huzurunda takrir vermek ve bunların iznini almak suretiyle

mümkün olmuĢtur. Sahibi Arz sahipleri, dirliği dahilindeki ziraat yapılmayan boĢ araziyi

değer bedeli üzerinden talep sahiplerine vermiĢtir, kendi üzerine alıp tasarruf edememiĢtir.

Tımar ve zeamet sahiplerinin; arazi, tefviz ve ihalesi alım, satım ve intikal gibi iĢlemleri

yapma yetkisi, 1255 ve kısmen 1263 yılına kadar devam etmiĢtir.

Tımar ve zeamet usulünün kaldırılmasından sonra bunlara ait görevler, Mültezim ve

Muhasıllara tevdi edilerek arazi alım, satım, tefviz ve ihalesi iĢleri bunlar vasıtasıyla

yürütülmüĢtür. Bu suretle, bunlar sahibi arz sıfatını almıĢlardır. Bunların yetkileri de 7

Ramazan 1274 (1858) tarihinde yürürlüğe giren Arazi Kanununun çıkarılmasına kadar devam

etmiĢtir.

7 Cemaziyel evvel 1263 (Nisan 1847) tarihinde çıkarılan Kanunla milli araziye iliĢkin tasarruf

iĢleri için verilecek senetlerin Defterhaneyi Amire kaleminde kaydının tutulması, mühürlü

tapu senetleri verilmesi esası getirilerek, 5 Cemaziyelahir 1263 (21 Mayıs 1847) tarihinde

çıkarılan nizamname ile bugünkü tapu teĢkilatının kuruluĢunun esasını teĢkil eden sistem

getirilmiĢtir. Yapılan bu düzenleme ile taĢradaki araziye iliĢkin tasarruf iĢlerinin kaydı,

senetlerin yazılıp mahallerine gönderilmesi ödevi Defterhaneyi Amire kalemine verilmiĢtir.

Bu teĢkilat taĢrada, vilayet, sancak ve kaza merkezlerinde zaman içerisinde kurulmuĢtur.

7 Ramazan 1274 tarihinde yürürlüğe giren arazi kanunu ile

a) Arazii Memluke(Mülk topraklar)

b) Arazii Miriye (Miri topraklar)

c) Arazii Mevkufe(Vakıf toprakları)

d) Arazii Metruke(Kamunun kullanımına bırakılmıĢ topraklar)

e) Arazii Mevat (Ölü topraklar)

olmak üzere araziler beĢ ayrı grupta toplanarak her birine değiĢik hükümler uygulanmasını

benimsemiĢ, uygulama yetkisi de ayrı ayrı mercilere tanınmıĢtır. Bunlardan mülk arazinin

kayıtları ġer'i Mahkemelerce tutulmuĢ, sahiplerine ġer'i Hüccet denilen belgeler verilmiĢtir.

Askeri gayeye tahsisli miri araziye iliĢkin iĢlemler sahibi arz yetkisi ile, sipahi mültezim ve

muhasıllarca yürütülmüĢ ve vakıf arazi içinde mütevellilerce Temessük Senetleri verilmiĢtir.

1872 yoklamasıyla gayrimenkullerin kayıtları yapılarak sahiplerine tapu senedi verilmiĢtir.

1874 yılından itibaren de her türlü araziye iliĢkin iĢlemlerin tapu dairelerince yürütülmesi ve

tutulmuĢ olan bütün kayıtların bu dairelere devredilmesi öngörülmüĢtür. (1276) 1860 yılında

çıkarılan bir tarifname ile, tasarruf belgelerinin kazalarda hakim, mal müdürü, sandık emini

Page 35: KADASTRO BİLGİSİ

35

ve katipten kurulu, sancakta ise; hakim, mal memuru, sandık emini ve katipten oluĢan

komisyon tarafından mühürlenip sahiplerine verilmesi öngörülmüĢtür.

DeğiĢik hükümler taĢıyan talimatname, nizamname ve tarifnamelerle görev ve yetkileri

düzenlenmeye çalıĢılan tapu daireleri 17 Temmuz 1323 (1907) tarihli Nizamname ile sahip

olması gereken hüviyet ve yetkilerine yaklaĢmıĢtır. Bu nizamname ile, taĢınmaz mal intikal ve

ferağ muamemeleri Ġstanbul'da Senadat Ġdaresince, vilayetlerde Defteri Hakani idaresince

yapılması, emredici bir kural olarak konulmuĢtur. Tapu idareleri dıĢında adi senetle alım

satım yapılması yasaklanmıĢtır.

17 Mayıs 1332 (1916) tarihli bir Nizamname ile de takrir komisyonları kaldırılmıĢ olup,

takrirlerin Defteri Hakani müdür ve memurları ile, tapu memuru ve iki Ģahit huzurunda

olacağı hükmü getirilerek tapu daireleri görev ve yetki bakımından bağımsızlıklarına

kavuĢturulmuĢtur. Zamanla artan iĢ ve önemi nedeniyle defter eminliği olan kuruluĢ; Defteri

Hakani nezareti haline getirilmiĢ ise de 1913 yılında Defteri Hakani Nazırlığı, Defteri Hakani

Eminliğine çevrilmiĢtir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Yürürlüğe sokulan Türk Medeni Kanunu ile arazi rejiminde köklü

değiĢikliklere yönelinmiĢ ve bugünkü tapu sicil sisteminin temelleri atılmıĢtır. Bu Kanunun

916. maddesiyle getirilen hükümle tapu hizmetlerinin taĢıdığı önem, ihtisas konusu olması ve

gerektirdiği tarafsızlık özelliği dikkate alınarak, tapu idareleri teĢkilatının özel statü ve

kurallara tabi olması karar altına alınmıĢtır.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün temelini oluĢturan Defteri Hakani Nezareti, 1913

yılında Defteri Hakani Eminliğine çevrilerek Maliye Nezaretinde, daha sonra Adalet

Bakanlığı bünyesinde faaliyet sürdürmüĢ ve nihayet 10.8.1951 tarih, 5840 sayılı Kanunla

BaĢbakanlığa bağlanmıĢtır. 25 Haziran 1932 tarih, 2015 sayılı ―Tapu Sicil Müdürlüğü ve

Tapu Sicil Muhafızlığı TeĢkilatına Dair Kanun‖ ile 29.5.1936 tarih ve 2997 Sayılı ―Tapu ve

Kadastro Umum Müdürlüğü TeĢkilat ve Vazifeleri Hakkındaki Kanun‖ hükümlerine göre,

tapu hizmetlerini ülke düzeyinde karĢılamak üzere tapu dairelerinin kurulması

kararlaĢtırılmıĢtır.

Zamanla değiĢip geliĢen toplumun ve çağın ihtiyaçlarına uygun olarak Tapu ve Kadastro

Genel Müdürlüğünün idari yapısı 23.06.1984 tarih, 3045 sayılı Kanunla yeniden

düzenlenmiĢtir. Halen Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 3045 sayılı Kanunda sayılan

görevleri yürüten, BaĢbakanlığa bağlı genel bütçe içinde ayrı bütçeli bir kuruluĢtur.

Tapu hizmetleri ülke düzeyinde 15 bölge müdürlüğüne bağlı olarak ilçe bazında kurulan 985

tapu sicil müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Tapu Sicil Müdürlüklerinin Bölgelere göre dağılımı :

BÖLGE MERKEZĠ BAĞLI ĠLLER MD. SAYISI

------------------------ ----------------------------------------------- ----------------

Page 36: KADASTRO BİLGİSİ

36

1-ANKARA Ankara, EskiĢehir, Çankırı, Bolu,

Kastamonu, Zonguldak, Kırıkkale,

Bartın.............................................................................122

2-ANTALYA Antalya, Burdur, Isparta...................................................42

3-BURSA Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Bilecik,

Kütahya............................................................................72

4-DĠYARBAKIR Diyarbakır, Elazığ, Tunceli, Bingöl,

MuĢ, Siirt, Batman, ġırnak, Mardin.................................79

5-ERZURUM Erzurum, Erzincan, Ağrı, Kars, Ardahan,

Iğdır.................................................................................54

6-HATAY Hatay, Ġçel, Adana............................................................50

7-ĠSTANBUL Ġstanbul, Kocaeli, Sakarya................................................76

8-ĠZMĠR Ġzmir, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli,

UĢak...............................................................................108

9-KAYSERĠ Kayseri, NevĢehir, KırĢehir, Yozgat,

Malatya, Sivas..................................................................78

10-KONYA Konya, Afyon, Niğde, Karaman, Aksaray..........................70

11-SAMSUN Samsun, Sinop, Çorum, Amasya, Tokat,

Ordu.................................................................................78

12-TRABZON Trabzon,Rize,Giresun,Artvin,GümüĢ-

hane, Bayburt....................................................................63

13-EDĠRNE Edirne, Tekirdağ, Kırklareli..............................................26

14-GAZĠANTEP Gaziantep, ġanlıurfa, Adıyaman,

KahramanmaraĢ................................................................44

15-VAN Van, Hakkari, Bitlis...........................................................23

TOPLAM : 985

Tapu sicil müdürlüklerinde çalıĢan personelin ünvan ve sayısı.

TSM TSM SĠC. AġV. SĠC

BÖLGESĠ : MÜD. MD.YRD. ġEF MEM. MEM. KAT. HĠZ. DĠĞER TOPLAM

HATAY 40 52 27 69 13 82 37 4 324

ANKARA 88 95 54 117 50 203 124 13 744

ANTALYA 31 24 11 31 15 63 31 3 209

BURSA 63 40 21 69 21 121 59 5 399

D.BAKIR 30 17 14 37 15 90 64 3 275

ERZURUM 32 5 7 22 15 65 45 0 191

ĠSTANBUL 67 86 36 116 40 143 61 11 560

ĠZMĠR 88 l05 37 143 58 197 92 1 721

KAYSERĠ 44 23 22 70 19 103 67 0 348

KONYA 35 25 22 58 24 75 46 1 286

SAMSUN 53 43 17 56 28 92 59 0 348

TRABZON 41 14 13 31 21 73 42 0 235

EDĠRNE 20 16 11 24 9 43 26 1 150

G.ANTEP 28 24 14 41 10 55 27 0 199

VAN 7 1 3 6 4 24 20 0 65

GE.TOP. 667 570 309 890 342 1429 803 42 5052

Ülkemizdeki ekonomik ve sosyal geliĢim; yeni ve farklı niteliklerde tapu hizmetlerini gerekli

kılmakta, nicelik olarak da artıĢlara yol açmıĢtır. AĢağıdaki tablodan 6. BeĢ yıllık plan dönemi

içerisinde tapu iĢlemlerinde meydana gelen artıĢın izlenmesi mümkündür.

Tablo 1: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Sicil Müdürlüklerince gerçekleĢen

Yevmiye ve ĠĢlem Sayısı (Bin adet)

Page 37: KADASTRO BİLGİSİ

37

Sıra No. 1990 1991 1992 1993 *1994

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) (2) (3) (4) (5)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

1- Yevmiye 2.112 2.257 2.188 2.500 3.000

Sayısı

2- ĠĢlem 2.195 2.257 2.610 2.700 3.100

Sayısı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynak : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

(*) 1994 yılına ait değer tahmindir.

Tablo 2: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Sicil Müdürlükleri, Personel ve

Müdürlük sayılarının karĢılaĢtırılması (Adet)

Sıra No. 1990 1991 1992 1993 *1994

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) (2) (3) (4) (5)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

1- Personel 4.954 5.004 5.052 5.242 5.300

Sayısı

2- Müdürlük 959 962 985 991 1.000

Sayısı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynak : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

(*) 1994 yılına ait değer tahmindir.

ĠĢ hacminde meydana gelen artıĢ ile birlikte yeni kurulan ilçelerde tapu sicil müdürlüğü

açılması zorunluluğu, müdürlük sayısının 6. BeĢ yıllık plan döneminin ilk dört yılı içerisinde

önemli ölçüde artıĢına yol açmıĢtır.

Tablo 3: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce tahsil edilen harç miktarı

(Milyar) T.L.

Sıra No: 1990 1991 1992 1993 *1994

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) (2) (3) (4) (5)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Harç 802 855 2.166 2.300 3.000

Miktarı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynak : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

(*) 1994 yılına ait değer tahmindir.

Tablo 4: Tapu ve Kadastro Genel MüdürlüğüneAyrılan Cari ödenek miktarıı

(Milyon) T.L.

Sıra No. 1990 1991 1992 1993 *1994

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) (2) (3) (4) (5)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Ödenek 3.850 7.720 11.671 18.300 43.000

Miktarı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynak : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

(*) 1994 yılına ait değer tahmindir.

Tablo 5: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne ayrılan cari ödenek ve harç miktarı

Page 38: KADASTRO BİLGİSİ

38

karĢılaĢtırması.

(Milyon) T.L.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Sıra No: 1990 1991 1992 1993 *1994

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

(1) (2) (3) (4) (5)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Ödenek 3.850 7.720 11.671 18.300 43.000

Miktarı

Harç 802.000 855.000 2.166.000 2.350.000 3.000.000

Miktarı

-----------------------------------------------------------------------------------------------------

Kaynak : T.K.G.M. Tapu hizmetleri için ayrılan yatırım ödeneği yoktur.

(*) 1994 yılına ait değer tahmindir.

6. BeĢ yıllık plan dönemi içerisinde Devlet tarafından tapu hizmetlerinden tahsil edilen harç

miktarı, aynı dönem içerisinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne ayrılan ödeneğin

yaklaĢık 70 katına karĢı gelmektedir.

YURTDISINDAKI TAPU HIZMETLERI

Dünya ülkelerinde benimsenen siyasi rejimlere paralel olarak bazı değiĢik sistemler

uygulanmaktadır. Son yıllarda grafik bilgilerle mülkiyet bilgilerinin beraber değerlendirildiği

bilgi sistemlerine geçilmesine yönelik çalıĢmalar hız kazanmıĢtır. Bu ülkelerle karĢılaĢtıracak

olursak ülkemizdeki yönetimsel yapının Tapu Kadastro Bilgi sistemi kurmak için çok uygun

olduğu görülecektir. Çünkü bir çok ülkede tapu sistemi ve kadastro sistemleri ayrı

organizasyonlar olarak ve farklı bakanlıklara (Adalet, Maliye vb.) bağlı olarak çalıĢtıkları

görülmektedir. Bilgi sistemi için bu ülkelerin karĢılarına çıkan en büyük zorluk farklı

organizasyonlar Ģeklinde teĢkilatlanmıĢ olan ―Tapu‖ ve ―Kadastro‖ sistemlerinin çok iyi bir

Ģekilde koordinasyona sokulması ihtiyacıdır.

Türkiyede ise bu iki sistemin aynı Ģemsiye altında ve BaĢbakanlığa bağlı bir Genel Müdürlük

olarak bulunması, kurulacak olan bir bilgi sistemi için çok uygun bir organizasyon yapısı

olarak oluĢmaktadır.

Page 39: KADASTRO BİLGİSİ

39

KADASTRO

Tanımı; Belirlemek,YapılıĢ amacına göre çeĢitleri vardır

Amaçları; Nerede,Ne kadar,Hangi Nitelikte,Kimin

Uygulama alanları; Ölçme-Hukuk-Ekonomi-Kırsal ve Kentsel Düzenleme-Ġstatistik

Tarihçesi; Ġlk çağlarda Kadastro;

Mısır; Kerpiç tabletlere yazmıĢlar,Nil Nehrinin taĢmacı sonucunda ortaya

çıkan sınır sorunu

Arabistan;Alanlar ve yükseklikler tuğlada resmedilmiĢtir

Eski Yunan;Nüfus sayımı ve kadastro çalıĢması yapıldığına dair eserler

Roma;Mermer,bronz tabletlere tüm roma yolları ve haritası olduğuna dair

kaynaklar

Avrupa da Kadastro

Napolyon Kadastrosu; Mali kadastrodur

Durunga Yersel çalıĢmalardır

Wenhelsen Yersel çalıĢmalardır

Ülkemizde Kadastro; Osmanlıda Kadastro

Osman Gazi;defteri Köhne (Atıf yapılıyor Kendi yok)

1535-1847 T.K.G.M. arĢivinde Kuyudu Kadime 2322 cilt(Mera Yaylak

V.B.)

1847-1871Defterhaneden tapu verilmiĢ

1871 Köylerde yoklama alınmıĢ

1912 Tüm gayrı menkullerin tespiti

1915 Büyükada da mevzii nirengi yapılmıĢ

KurtuluĢ SavaĢı bitimine kadar çalıĢmalar durmuĢtur. Cumhuriyet Dönemi

474 Elviye-i Selasiye Kanunu (1924 Yılı)

658 Kadastro Kanunu (1925 Yılı)

743 Medeni Kanun (1926 yılı)

2613 Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu(1934 Yılı)

5602 Tapulama Kanunu (1950 Yılı)

509 Tapulama Kanunu (1964 Yılı)

766 Tapulama Kanunu (1966 Yılı)

3402 Kadastro Kanunu (1987 Yılı)

Kadastro ĠĢlevindeki değiĢmelere göre türleri Vergi;Tarım topraklarının vergilendirilmesi-Yüzölçüm-Parasal Gelir

Mülkiyet;Sanayinin önem kazanması Toprak-insan iliĢkilerini hukuki güvence altına

alma amacı Nirengi-Poligon var

Ekonomik;19.Y.Y. ikinci yarısında sanayinin artmasına paralel ticari iliĢkilerde tarım

toprakları ile kent topraklarına karĢılık gösterilmesi-Hukuki geometri yanında

ekonomik değerinin oluĢturulması

Çok Amaçlı Kadastro(Ç.A.K.);Her türlü düzenleme altlık verileri toplayan ve

bunları ekonomik- hukuk-istatistik-kamu yönetimi v.b. alanlarda altlık oluĢturulması

Page 40: KADASTRO BİLGİSİ

40

KADASTRO HIZMETLERININ TANIMI

Topraktan düzenli bir Ģekilde yararlanılmasını sağlamak, toprağa ilĢkin yapılacak planlara

altlık olmak, taĢınmaz mallardan vergi ve harçları alabilmek, mülkiyet ve sınır

anlaĢmazlıklarını çözümleyebilmek ve taĢınmaz malları devlet güvencesi altına alarak mülk

emniyetini sağlayabilmek gibi amaçlarla, devletçe yapılmakta olan kadastronun çeĢitli

tanımları bulunmaktadır.

3402 Sayılı Kadastro Kanununda, kadastro " Memleketin kadastral topografik haritasına

dayalı olarak taĢınmaz malların sınırlarının arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki

durumlarını ve bu suretle Türk Medeni Kanununun ön gördüğü tapu sicilini kurmaktır."

Ģeklinde tanımlanmıĢtır.

Günümüzde bilgisayar teknolojisinden yararlanan kadastro, yeryüzünde ve yeraltında

yapılacak her türlü planlama ve düzenlemeler için kaynak veri hazırlayan, verilere mekan

boyutu kazandıran ve topografik yapıyı gösteren, ekonominin, hukukun, istatistiğin,

yönetimin, planlamanın ve çeĢitli bilimsel araĢtırmaların ihtiyaçlarına cevap verebilecek

dinamik bir bilgi sistemi olarak tanımlanabilir.

KADASTRO HIZMETLERININ KAPSAMI

Bilgi sistemlerinden bahsedilen günümüzde her türlü yatırım ve mühendislik projelerinin

sağlıklı bir Ģekilde sonuçlandırılması ancak iyi bir kadastral çalıĢma ile mümkün olacaktır.

Kadastronun önemi ve yapılmasını zorunlu kılan sebepler, ona ihtiyaç duyan hizmetlerin

önemi ile iliĢkilidir.

AĢağıda belirtilen hizmetlerin sağlıklı yürütülebilmesi için kadastroya ihtiyaç vardır.

1- Tarım reformu uygulamaları,

2- Arazi toplulaĢtırma çalıĢmaları,

3- Sulama ve su tesisleri inĢaatları,

4- Orman alanlarının belirlenmesi,

5- Hazine arazilerinin belirlenmesi,

6- Vakıf arazilerinin belirlenmesi,

7-Ġmar planı yapımı ve uygulamaları,

8- TaĢınmaz mallardaki sınır, mülkiyet ve diğer hukuki ihtilafların çözümlenmesi,

9- TaĢınmaz mallardan ve bunların tasarrufundan harç ve vergi alınması,

10- ġehirlerin su, kanalizasyon, elektrik, havagazı, telefon vb.teknik altyapı tesislerinin

yapımı ve yaĢatılması,

11- Yolların ve her türlü binaların yapımı ,

12- TaĢınmaz mal varlığı ve değerlerinin tesbiti,

13- KamulaĢtırma iĢleri, gibi hizmetler sayılabilir.

Ülkemizde yürütülmekte olan kadastro çalıĢmaları ile, tapulu gayrimenkullerin tapuları

yenilenmekte, tapusuz taĢınmaz mallar ise tapuya bağlanarak Türk Medeni Kanununun ön

gördüğü anlamda tapu sicilleri oluĢturulmaktadır. Gayrimenkullerin geometrik ve hukuki

yapısını belirleyen bu çalıĢmalar, halk arasında gayrimenkullerin mülkiyetinin devletçe

güvence altına alınmasının bir belgesi olarak değerlendirilmektedir.

Page 41: KADASTRO BİLGİSİ

41

KADASTRO ĠLE GERÇEKLEġTIRILEN HIZMETLER

- Tapulu gayrimenkullerin tapularının yenilenmesi

Kadastro çalıĢmalarından önce mevcut olan tapuların büyük çoğunluğunun haritasının

bulunmadığı veya haritaları olanların günün teknolojisine uygun olmayıp, zemin

aplikasyonlarının yapılamadığı ve bunun yanında yüzölçümlerinin yeterli doğrulukta olmadığı

ve diğer teknik bilgileri de taĢımadığı bilinmektedir. Kadastro hizmeti ile bu tapular

yenilenmekte ve yeni kadastro haritaları üretilmektedir.

- Tapusuz gayrimenkullerin tapuya bağlanması

Herhangi bir tapu kaydı olmaksızın kullanılan taĢınmaz malların malikleri, sınırları ve

taĢınmaz mala iliĢkin ayni hakları ile toprağın kimin tarafından kullanıldığı devlet tarafından

bilinememekte , vatandaĢlar arasındaki sınır anlaĢmazlıklarına çözüm bulunamamakta, arazi

planlaması, vergilendirme, kamulaĢtırma gibi hizmetlerde darboğaz oluĢturmaktadır. Tapuya

bağlı olmayan gayrimenkulleri elinde bulunduranlar, bu durumdaki taĢınmaz mallar

üzerindeki tasarruflarını, herhangi bir Ģekilde belgeye bağlamak ihtiyacı hissederler. Tapusuz

gayrimenkullerin üzerinde yapılan iĢlemler, çoğunlukla devlet güvencesi dıĢında kalmakta ve

devlet de harç ve vergilerini toplayamamaktadır. Tapusuz gayrimenkullerin sınırları,

malikleri, cinsleri ve ayni hak sahiplerinin devlet güvencesi altındaki siciller üzerinde

belirlenmesi ve bunlardaki değiĢikliklerin düzenli bir Ģekilde izlenmesi ile harç ve vergilerin

tahsil edilebilmesi ancak kadastro hizmetinin yapılmasıyla mümkün olmaktadır.

- YaĢatma, Güncel tutma

Kadastro hizmetinin tamamlanmasından sonra, toprak üzerinde bir takım hak ve fiziksel

değiĢiklikler meydana gelmektedir. Bu değiĢiklikler özetle, sınır değiĢiklikleri ve

düzeltmeleri, imar parseli oluĢumları, cins değiĢikliği, tesis inĢaası gibi faaliyetler sayılabilir.

Kadastro bilgilerini doğrudan ilgilendiren bu değiĢikliklerin, kadastro belgelerine yansıtılması

gerekmektedir. Bu iĢlemler sürekli olarak takip ve güncel halde tutmakla sağlanabilmektedir.

Bu çalıĢmaların tümü yaĢatma ve günceltutma olarak tanımlanmaktadır.

- Yenileme

Önceki yıllarda tesis kadastrosu yapılmıĢ olan bazı yerlerde gününün teknolojisinin

yetersizliği, eleman ve bilgi eksikliği veya bazı hatalardan dolayı kadastro haritaları ile zemin

arasında yeni bir çalıĢma yapmadan giderilmesi mümkün olmayan farklar görülmektedir. Bu

gibi yerlerde 2859 sayılı Yenileme kanunu çerçevesinde bir çalıĢma yapılarak yeni kadastral

haritaların oluĢturulmasıdır.

- Tescile konu her türlü harita ve planların kontrolü ve arĢivlenmesi

Harita üreten diğer kurumlar ve özel sektör tarafından yapılan her türlü tescile konu

haritaların, tescil öncesi kontrol iĢlemlerinin ilgili kanunlarca kadastro müdürlükleri

tarafından yapılması ve bu haritaların arĢivlenmesi yapılmaktadır.

- Taleplerin karĢılanması

- Mülkiyet sınırlarını gösteren harita taleplerinin karĢılanması,

- Gayrimenkul sahiplerinin ihtiyaçlarına göre sahibi bulunduğu araziye ait haritaların

verilmesi,

- Yargı organlarınca taĢınmaz mal dava dosyaları ile ilgili harita ve örneklerinin verilmesi,

- Arsa ve arazi planlama çalıĢmalarında altlık teĢkil edecek haritaların verilmesi,

- Mülkiyet sınırlarının zemine aplikasyonu ve gösterilmesi,

- Halihazır haritalar üzerine mülkiyet sınırlarının iĢlenmesi,

- TaĢınmaz malların sınırlarında yada üzerindeki yapılarda meydana gelen değiĢikliklerin

izlenmesi,

- Yer kontrol noktalarının koordinat değerlerinin verilmesi,

Page 42: KADASTRO BİLGİSİ

42

- Ġmar ve ıslah planları ile tescile konu her türlü harita ve planların tescil öncesi kontrol ve

kabulü,

kadastro hizmetlerinin kapsamında bulunmaktadır.

TÜRKĠYE‟DEKĠ KADASTRO HĠZMETLERĠ

Osmanlı Devletinde arazi yazımı sonunda düzenlenen ve günümüze kadar ulaĢan ilk kayıtlar

1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından baĢlatılan ve yüz yıl süren çalıĢma sonucu

düzenlenen 2320 cilt defterlerdir. 21 Mayıs 1847 tarihinde tapu teĢkilatı kurularak senetsiz ve

kayıtsız tasarrufa son verilerek ve memleketin bütün taĢınmaz mallarının tapuya tescilinin

yapılmasının temini amaçlanmıĢtır.

1871 yılında Defter-i Hakan-i Nazırı olan Kani PaĢa zamanında, 1872 yılında arazi yazımları

yaptırılarak yoklama kayıtları tutulmuĢtur. Plana bağlı mülkiyet ve taĢınmaz malların gelir ve

kıymetinin tesbitine esas olacak kadastro çalıĢmalarının yapılabilmesi için Defteri Hakan-i

Nazırı Mahmut Esat Efendi zamanında 5 ġubat 1912 tarih ve 1384 sayılı " Emval-i

Gayrimenkulenin Malların Tahdit ve Tahrir-i Hakkında Kanun-u Muvakkat" yürürlüğe

konulmuĢtur. Bu kanuna istinaden Konya'nın Çumra ilçesinde kadastro çalıĢmalarına

baĢlanmıĢ isede 1. Dünya SavaĢının baĢlamasıyla çalıĢmalara ara verilmiĢtir.

Cumhuriyet döneminde ilk kadastral nitelikli çalıĢmalara 10/04/1924 tarih ve 474 sayılı

Kanun ile baĢlanılmıĢtır. Bu kanun ile Artvin, Kars illeri ile Ardahan, Kulp ilçeleri ve

Hopa'nın KemalpaĢa nahiyesinde bulunan taĢınmaz malların mülkiyetinin saptanması, gelir ve

kıymetinin belirlenmesi ve geometrik durumunun ölçülmesi amaçlanmıĢtır. Buna dayanarak

yapılan yazımlarda harita düzenlenmeyip, kroki Ģeklinde gösterilmiĢ olması nedeni ile

kadastro niteliğinde kabul edilmemektedir. 1925 yılında çıkarılan 658 sayılı Kanun ile Tapu

Genel Müdürlüğü bünyesinde bir kadastro teĢkilatı kurularak, taĢınmaz malların mülkiyet ve

sınırların belirlenmesi konum ve ekonomik durumlarına göre sınıflarının tespit edilmesi

amaçlanmıĢ ve kanuna göre bazı büyük illerde çalıĢmalar yapılmıĢtır.

1926 yılında yürürlüğe konulan Türk Medeni Kanunu'nun öngördüğü sicilleri oluĢturmak

amacı ile 1934 yılında 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ve 1935 yılında da bu

kanunun nizamnamesi çıkarılmıĢtır. Bu kanun, Ģehirlere öncelik verilerek uygulanmaya

devam ederken il ve ilçelerin belediye sınırları dıĢında kalan köylerde kadastroyu

hızlandırma amacıyla 15.03.1950 tarih ve 5602 sayılı Tapulama Kanunu yürürlüğe

konulmuĢtur. Arazi kadastrosu adı ile bilinen 5602 sayılı Kanun, sırasıyla 1964 yılında 509

sayılı Kanun ve 1966 yılındada 766 sayılı Tapulama Kanunu olarak değiĢikliğe uğramıĢtır.

Kadastro çalıĢmalarına, Ģehirlerde ve köylerde farklı yasalarla devam edilmekte iken ortaya

çıkan sakıncalı durumları gidermek ve kadastroya iliĢkin hükümleri tek yasada toplamak

amacı ile, 10.10.1987 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu yürürlüğe konulmuĢtur. Ancak

orman kadastrosu bu düzenlemeler dıĢında 6831 sayılı kanuna göre Orman Genel

Müdürlüğünce yürütülmektedir.

Dünyadaki geliĢmelere paralel olarak Türkiye'de hizmetin otomasyonu için ilk olarak 1965

yılında Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde bir Bilgi ĠĢlem Merkezi kurulmuĢtur.

Ancak zaman içinde yeterince geliĢtirilememiĢtir. 1982 yılında alınan elektronik uzaklık

ölçerler ilk olarak kadastral çalıĢmalarda kullanılmaya baĢlanmıĢ ve 1984 yılında alınan çizim

sistemi ile sayısal çalıĢmalara baĢlangıç yapılmıĢtır. Bu arada alınan elektronik takeometreler

ile sayısal çalıĢmalar hız kazanmıĢ ve 1989 yılında ikinci bir çizim sistemi alınmıĢtır. 1993

yılında ihalesi yapılan elektronik takeometerler ile birlikte tüm kadastro müdürlüklerine birer

elektronik alet verilmesi imkanı sağlanmıĢ buna paralel olarak 100 kadastro Müdürlüğünede

PC bilgisayar Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü merkezinde geliĢtirilen grafik program ile

birlikte verilerek çalıĢmaların sayısal yapılmasına baĢlanmıĢtır.

Tapu Kadastro Bilgi sisteminin kurulmasının gecikmesi ile gerek alım satım gerekse emlak

vergisi toplamada gelir kaybına uğranılmaktadır ve hazineye ait taĢınmazların takibinde

Page 43: KADASTRO BİLGİSİ

43

sıkıntıya düĢmektedir. Böylece devlete ait taĢınmazların baĢkaları tarafından haksız bir

Ģekilde kullanılması önlenememektedir. Aynı Ģekilde taĢınmazlardaki değiĢiklikler vatandaĢın

talebine bağlı olarak izlenmekte, buda kadastronun güncel olmasını zorlaĢtırdığı gibi büyük

ölçüde vergi kaybına sebebiyet vermektedir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu ile tesis kadastrosu teknik iĢlemlerinin özel sektör kanalı ile

yapılmasına izin verilmesinden sonra 1987-1989 yılları arası 8 ilçede tesis kadastrosu teknik

iĢi özel sektöre yaptırlmıĢ, ancak daha sonraki yıllarda kaynak yetersizliği nedeniyle bu

hizmetler ihale edilmemiĢ, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından bizzat yürütülmeye

devam edilmiĢtir.

Türkiye'de Kadastro hizmetleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet

veren 15 Bölge Müdürlüğü ile 297 Kadastro Müdürlüğü ve 152 Kadastro ġefliği tarafından

yürütülmektedir. Bölgeler itibarıyla bu örgütlerde çalıĢan toplam personel durumu

kadrolarıyla birlikte (Tablo 6) da gösterilmiĢtir.

Tablo 6: Kadastro Müdürlüklerinin ve personelin Bölgelere dağılımı

B

Ö A

L D

G I

E

K

A M

D Ü S

A D

A

S Ü Y

T R I

R L S

O Ü I

K

K M

A Ü

D D

A Ü

S R

T

R S

O A

Y

I

S

I

M

Ü Y

D A

Ü R

R D

I

M

C

I

S

I

K

O M

N Ü

T H

R E

O N

L D

Ġ

S

Ġ

M

Ü

H

E

N

D

I

S

K

A ġ

D E

S F

T Ġ

R

O

K

A Ü

D Y

A E

S S

T Ġ

R

O

K

O M

N E

T M

R U

O R

L U

K

A T

D E

A K

S N

T Ġ

R S

O Y

E

N

S

Ġ K

C A

Ġ T

L Ġ

B

Ġ

S

O

F

Ö

R

J

A

L

O

N

C

U

H

I

Z

M

E

T

L

Ġ

ġ

E S

F A

L Y

I I

K S

I

ANKARA 29 27 23 16 13 1 14 93 411 26 37 14 17 19

ANTALYA 11 11 8 8 4 1 5 37 180 12 24 2 9 6

BURSA 28 26 20 24 9 1 12 83 392 28 38 15 16 14

D.BAKIR 16 11 10 5 3 4 62 169 23 32 6 5 1

ERZURUM 13 8 10 3 8 2 38 101 18 29 6 10 6

HATAY 14 14 11 13 6 8 67 265 14 22 7 5 8

ĠSTANBUL 17 17 6 18 3 1 5 40 177 15 22 19 7 12

ĠZMĠR 41 38 29 30 13 4 22 120 511 45 59 25 18 27

KAYSERĠ 26 23 14 13 7 13 90 313 28 38 8 14 13

KONYA 24 22 13 17 8 10 82 398 27 37 14 13 10

SAMSUN 27 23 25 18 10 20 129 453 34 41 17 11 14

TRABZON 21 18 7 16 12 9 59 223 33 33 8 12 5

EDĠRNE 9 6 10 4 1 2 18 108 10 14 2 6 10

G.ANTEP 14 8 13 7 1 9 57 174 17 23 4 6 7

VAN 7 4 2 4 1 2 18 60 3 12 6 4

TOPLAM 297 256 198 198 105 10 137 993 3935 333 461 153 153 152

Kaynak : TKGM.

Türkiye genelinde 31/12/1993 tarihi itibariyle, Genel durumu

durumu MEVCUT BĠTEN

Toplam "il sayısı ..................................... 76 66

Toplam "ilçe sayısı................................... 907 666

Toplam "köy sayısı................................... 36 469 21549

Toplam "mahalle sayısı............................. 8 040 7263

Toplam "kadastrosu yapılacak alan (km2) : 417 000

Page 44: KADASTRO BİLGİSİ

44

bulunmaktadır.

GerçekleĢme Durumu;

Tesis Kadastrosu tamamlanan il...............................: 66

" " devam eden "Ġl sayısı ...................: 10

" " tamamlanma yüzdesi.....................: %86.84

" " tamamlanan ilçe ...........................: 660

" " devam eden...................................: 201

" " yapımına baĢlanmayan ilçe ...........: 46

" " tamamlanma yüzdesi.....................: % 72.76

" " tamamlanan mahalle.....................: 6 948

" " kısmi tamamlanan mahalle ...........: 170

" " devam eden mahalle.......................: 312

" " yapımına baĢlanmayan mahalle......: 552

" " tamamlanma yüzdesi......................: % 87.05 dır.

Tesis Kadastrosu tamamlanan köy sayısı....................: 20 573

" " devam eden köy sayısı....................: 1 597

" " yapılmamıĢ köy sayısı......................: 14 134

" " ormanla iliĢkili köy sayısı................: 9 500

" " tamamlanma yüzdesi........................: % 56.67

Mahallelerde: Tesis Kadastrosu tamamlanan parsel adedi..................: 5 263 283

― ― ― alan ( Dönüm)..................: 32 677 589

Köylerde: Tesis Kadastrosu tamamlanan parsel adedi.................: 23 139 937

― ― ― alan ( Dönüm)................: 252 043 419

Köy ve mahalle toplam dikkate alınınca:

Tesis Kadastrosu tamamlanan parsel adedi.................: 28 403 220

― ― ― alan ( Dönüm)..............: 284 721 088

― ― yapımına baĢlanmayan ( Dönüm)....: 135 533 088

― ― yapımı tamamlanma oranı (alan or.): % 67.75 (Türkiye Geneli)

Tablo : 7 VI. BeĢ yıllık dönemde kadastro üretimi:

YILI 1990 1991 1992 1993 * 1994

ÜRETĠ

M

PARSE

L

719.647

499.932

695.085

776.873

-

DÖNÜ

M

7.163.021

7.835.249

10.381.83

5

14.233.10

6

-

EKĠP SAYISI 736 747 635 867 950

Kaynak : TKGM. (*) 1994 yılı tahmindir.

Tablo : 8 2859 (YENĠLEME) SAYILI KANUN UYGULAMASI ÇALIġMALARI

YILI 1990 1991 1992 1993 * 1994

ÖLÇÜLE

N

PARSE

L

9.620 9.554 3.023 6.870 7.550

DÖNÜ

M

78.463 105.316 31.537 27.147 29.850

Kaynak : TKGM. (*) 1994 yılı tahmindir.

Page 45: KADASTRO BİLGİSİ

45

Tablo : 9 DEĞĠġĠKLĠK HĠZMETLERĠ

YILI 1990 1991 1992 1993 * 1994

DEĞ. ĠġLEM

SAYISI

330.776 328.757 344.579 301.188 284.700

Kaynak : TKGM. (*) 1994 yılı tahmindir.

Tablo : 10 2981 SAYILI KANUN UYGULAMASI ÇALIġMALARI

YILI 1990 1991 1992 1993 * 1994

ÖLÇÜLE

N

PARSE

L

29.490 17.808 9.707 17.496 19.250

DÖNÜ

M

11.447 19.635 11.606 5.616 6.170

Kaynak : TKGM. (*) 1994 yılı tahmindir.

Tablo : 11 ARAZĠ TOPLULAġTIRMA ÇALIġMALARI

YILI 1990 1991 1992 1993 * 1994

PARSEL 2.216 1.222 512 - -

DÖNÜM 8.631 20.407 1138 - -

Kaynak : TKGM.

Tablo : 12 AFET KADASTROSU ÇALIġMALARI

YILI 1990 1991 1992 1993 * 1994

PARSEL 901 824 251 1515 1670

DÖNÜM 968 1245 289 1519 1670

Kaynak : TKGM. (*) 1994 yılı tahmindir.

YURTDIġINDAKĠ KADASTRO HĠZMETLERĠ

GeliĢmiĢ ülkelerde tesis kadastrosunun tamamlanmıĢ olduğu bilinmektedir. Bu ülkelerdeki

çalıĢmalarda; ileri teknelojiye dayalı, iyileĢtirme ve yenileĢtirmeye dönük; arazinin değeri,

toprak sınıfı, bitki örtüsü, topoğrafik durum, teknik alt yapı, ülke ekonomisi üzerinde büyük

önemi bulunan değerlendirme haritalarının çıkarılmasına yönelik olarak arazi bilgi sistemleri

oluĢturulmaktadır.

Batı Avrupa ülkelerinin hemen hepsinde, kadastro hizmetlerinin yerine getirilmesinde günün

teknolojisinden en iyi Ģekilde yararlanılmakta ve arazi bilgi sistemlerinin oluĢturulmasında

hayli üretken oldukları bilinmektedir. Bu sayede kadastsro verileri bilgisayar imkanları ile

geliĢtirilmekte ve istenildiğinde grafik yada hukuksal bilgiler arzu edildiği Ģekilde

görülebilmekte, kullanıcıların

istifadesine sunulmaktadır. Bilgisayar ortamına aktarılan bilgiler kolay bir Ģekilde

arĢivlenmekle (depolanmakta) birlikte istenilen Ģartlara uygun her türlü mühendislik plan ve

projelerinin hazırlanması, verilen bilgilerin geliĢtirme ve dönüĢtürülmesi mümkün olmaktadır.

OluĢturulan arazi bilgi sistemleri sayesinde tüm kadastral bilgiler bilgisayar ortamına

aktarılmıĢtır. Belli merkezde toplanan bu bilgiler, isteyen kurumların kullanımına ücreti

ödenmek koĢulu ile sunulmuĢtur.

Page 46: KADASTRO BİLGİSİ

46

Bu ülkelerdeki tüm kadastro faaliyetleri, kamu kanalı ile yapıldığı gibi aynı Ģartlar ile özel

sektör tarafından da yapılabilmektedir. Örneğin; talebe bağlı bir iĢlem, ister kadastro

müdürlüğü tarafından yapılsın ister özel sektör tarafından yapılsın vatandaĢa aynı paraya mal

olmaktadır. Hatta bazı ülkelerde özel sektörün canlandırılması maksadı ile belirlenen oranda

iĢin özel sektöre yapılması prensip haline getirilmiĢtir. Yine bu ülkelerde, özel sektör

tarafından yapılan her türlü kadastro

çalıĢmaları ile ilgili (kontrolden geçse dahi) ilerde doğabilecek hatalarda iĢi yapan

mütaahhitin sorumluluğu devam etmektedir. Aynı zamanda taĢınmazlardaki değiĢikliklerin

kadastral duruma geçirilmesi zorunluluğu getirilerek hem kadastronun güncelliği sağlanmıĢ

hem de taĢınmaz vergisinin ödenmesinde denetim kolaylığı getirilmiĢtir

3402 SAYILI KADASTRO KANUNUNA GÖRE

TÜRKĠYE'DE KADASTRO ÇALIġMALARI,

Türkiye'de kadastro çalıĢmaları , 9.7.1987 tarih ve 3402'sayılı Kadastro Kanunu'na göre

yürütülmektedir. Kanunun l. maddesi, 22/2/2005 tarih ve 5304 sayılı Kanun MADDE 1.

- 21.6.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 1. - Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır .

1. ĠLK ĠġLEMLER

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca, kadastrosu yapılacak bölgeler ana

plana uygun olarak TKGM'nün teklifı ve bağlı bulunduğu Bakanın onayı ile belirlenir.

Böylece o bölgede kadastro yapılması kararlaĢtırılmıĢ olur.

Bu sıra düzenin yanı sıra, ilgililerince ve istekte bulunan kamu kurum ve kuruluĢunca TKGM

Döner Sermaye ĠĢletmesi hesabına giderlerinin tamamı yatırılması halinde, kadastroya

baĢlanan bölgelerde henüz sırası gelmeyen çalıĢma alanları .içindeki yatınmlarla ilgili mevki

ve adaların kadastroları öncelikle yapılır. Böylece, gerçekleĢtirilmesi, iyelik belirlemesine

bağlı kalkınma projelerinin geciktirilmeden sonuçlandırılması sağlanabilir.

Her ilin merkez ilçesi ile diğer ilçelerinin idari sınırları içinde kalan yerler kadastro

bölgelerini oluĢturur.

Kadastro yapılmasına karar verilen bu bölgeler en az bir ay önceden Resmi Gazete (RG),

radyo veya televizyonda, bölge merkezi ve balı bulunduğu ilde, varsa yerel gazetede ilan

olunur. Bunların yanı sıra alıĢılmıĢ yollarla da ilan yapılır. Kadastro yapılacak bölgede

çalıĢmaları yürütecek kadastro müdürlüğü kurulur. Ancak, bölgede daha önceden kurulmuĢ

mevcut kadastro müdürlüğü bulunuyorsa iĢlemleri bu müdürlük yürütür. Eğer bölgede daha

önceden kurulmuĢ bir müdürlük bulunmuyor ise yeni bir kadastro müdürlüğü veya kadastro

Ģefliği kurulur. Her ikisinin de kurulamaması durumunda en yakın ilçenin kadastro

müdürlüğüne yetki verilir. Kadastro çalıĢmalarının bir çok anlaĢmazlığa sebep olacağı ve

bunların genel mahkemelerde çözülmesi halinde bu mahkemelerdeki diğer davaların da

gecikeceği düĢüncesiyle, KK'nun 24. maddesi uyarınca her kadastro bölgesinde tek hakimli

ve asliye mahkemesi sıfatına haiz uygun sayıda kadastro mahkemesi kurulur. Kadastro

mahkemesinin kurulması için TKGM'nce Adalet Bakanlığı'na baĢvurulur.

Page 47: KADASTRO BİLGİSİ

47

2.TEKNĠK ĠġLER

Kadastro iĢlemleri sırasında yapılan teknik iĢlemler; 3402 sayılı Kadastro Kanunu,. Teknik

iĢlemler TKGM ve KK, md. 39/3 uyarınca TKGM'nün, bağlı olduğu Bakanlığın onayını

alması kaydıyla gerçek veya tüzel kiĢilere ihale yoluyla yaptırılabilir.

Kadastro çalıĢmaları ile yürütülen projeler kapsamında ülke çapında uygulama birliğini

sağlamak ve kaynak israfını önlemek amacıyla; Kontrol noktaları ve nivelman noktaları, bu

noktalara ait yer seçimi ve kanavaları, bu noktalara ait röper krokisi düzenleme, tesis, ölçü,

hesaplama iĢlemleriyle, parsel köĢe noktası ve diğer detay noktalarının ölçü ve hesap

iĢlemleri, numaralama, veri yapısı ve standardı ile çizim iĢleri ve kontrol iĢlemlerinde

B.Ö.H.H.B.Ü.Y hükümleri ile bu yönergede belirtilen kurallara uyulur.

2.1.ÖLÇEK VE ÖLÇÜM YÖNTEMĠNĠN SAPTANMASI

Kadastro haritalarının ölçekleri kent ve kasabaların yerleĢim alanlarında 1/500,

1/1000; bunların yerleĢim bölgeleri dıĢında 1/2000; köy merkezlerinde 1/1000, tanm

arazilerinde ise 1/5000 olarak alınır. 1/500, 1/1000 ve 1/2000 ölçekli haritalar yersel ya

da fotogrametrik yöntemle, ülke nirengi ve nivelman ağına dayalı ve ülke pafta

bölümleme sisteminde üretilir. 1/5000 ölçekli haritalar ise yalmz fotogrametrik yöntem

kullanılarak üretilir. Teknik iĢlemler sırasında kullanılacak ölçek ve ölçü yöntemleri

TKGM tarafından belirlenir.

Ölçü ĠĢlemleri ve Ölçü Krokisi Düzenlenmesi

Madde 69- TaĢınmaz mal sınırları ile bütün binaların tamamı, parsel dahilindeki

yüzölçümü 5 m2 den büyük kalıcı müĢtemilatların tamamı, taĢınmaz sınırını oluĢturan sulama

ve kurutma tesisleri, kanal, hendek, ark, duvar, tel ve tahta perdeler, tonç, yollar, demiryolu ve

geçitleri, her türlü köprü ve menfezler, bentler, önemli çeĢmeler, enerji hat ve direkleri, tarihi

harabeler, kuyular, su kaynakları ve tescile konu haklara iliĢkin detayların ölçülmesi esastır.

Ölçü yöntemleri

Madde 70- Tüm kadastral ölçüler hassas sonuç veren GPS veya elektronik takeometre

kullanılarak, B.Ö.H.H.B.Ü.Y. esaslarına uygun olarak yapılacaktır. Zorunlu hallerde

prizmatik yöntemle ölçü yapılabilir.

2. 2. PAFTA BÖLÜMLEMESĠ

Ülkemizde; nirengi sisteminin koordinatları Gauss-Krüger projeksiyon sisteminde ve 3°'lik

dilim esasına göre yapılır. Pafta bölümlemede temel olarak 1/250 000 ölçekli paftanın çizim

alanı alınır. Buradan daha büyük ölçekli paftaların köĢe koordinatları hesaplanır.

2.3. TOPOĞRAFĠK HARĠTALARIN KADASTRAL ALIMA HAZIRLANMASI

Fotogrametrik ölçüm yöntemiyle yapılmıĢ topoğrafık haritaların ve büyütülmüĢ hava

resimlerinin kopyaları merkezden getirilir. Bunlarla arazide parsellerin sınırlandırılınası

yapılır. Fotogrametrik alım ve değerlendirme için oluĢturulan sabit noktaların sıklaĢtırmasının

parsel ölçümünde yetmemesi halinde arazide yeniden sabit noktalar tesis edilir. Böylece,

fotogrametrik ya da klasik olarak yapılan haritalarda topoğrafik bakımdan paralellik

sağlanarak bunlar parsel ölçümlerine hazır duruma getirilir. Parsel sınırlandırma krokisi ile

birlikte hazırlanan parsel ölçüm krokisi ve ölçüm iĢleri değerlendirildikten (çizildikten)

sonra topoğrafık kadastral harita büyük ölçüde tamamlanmıĢ olur. Bu iĢlemler sonunda alan

hesabına geçilir.

Page 48: KADASTRO BİLGİSİ

48

2. 4. ALAN HESAPLARI

Madde 102- Parsellerin yüzölçümleri köĢe noktalarının koordinat değerlerine göre

desimetrekareye kadar hesaplanır. Bu hesaplamalarda, parsellerin sınırlandırma ve ölçü

krokisindeki parsel köĢe noktalarının koordinat değerleri esas alınır. Bu kural parsellerin

çiziminde de geçerlidir. Parselin sınırlandırma ve ölçüye göre yüzölçümünün doğru

belirlenebilmesi için, çizimle oluĢan geometrinin sınırlandırma ve ölçü krokisine

uygunluğunun kontrol edilmesi sonucunda bilgisayar ortamında parsellerin yüzölçümleri

hesaplanır.

3. YASAL ĠġLER (TESPĠT VE SINIRLANDIRMA)

3. 1. HAZIRLIK ÇALIġMALARI

Yasal iĢlerin hazırlık çalıĢmalan KK, md. 3'e göre kadastro ekipleri ile kadastro

komisyonlarının kurulmasından oluĢur.

3. 1. L. KADASTRO EKĠPLERĠNĠN KURULMASI

KK, md. 3'e göre kadastro çalıĢmalarında sınırlandırma ve tespit iĢlemlerini yapmak üzere

kadastro ekipleri kurulur. Kadastro ekibi; en az iki kadastro teknisyeni, mahalle ya da köy

muhtan ile üç bilirkiĢiden oluĢur. Muhtann diğer bir kadastro ekibi ile çalıĢması veya herhangi

bir nedenle hazır bulunmaması durumunda, yerine kanuni vekili katılır. 22/2/2005 tarih ve 5304 sayılı Kanun MADDE 2. - 3402 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş

Kadastronun fennî işlerinin ihale yoluyla yaptırılması halinde, kadastro ekibinde iki kadastro teknisyeni, iki teknisyenin temin edilememesi durumunda yerine bir kadastro teknisyeni görevlendirilebilir. Ekipteki kadastro teknisyeni yerine kontrol memuru da görevlendirilebilir.

Belediyesi olan yerlerde belediye meclisi, köylerde ise köy derneği tarafından bir ekip için altı

bilirkiĢinin adı en geç on beĢ gün içinde kadastro müdürlüğüne bildirilir. ÇalıĢma alanında

birden çok ekibin görev yapması halinde her ekip için ayrıca üç bilirkiĢi seçilir. Seçiler

bilirkiĢilerin 40 yaĢını bitirmiĢ olması ve kısıtlı veya yüz kızartıcı bir suçtan mahkumiyeti

bulunmamıĢ olması gerekir. BilirkiĢilerin zamanında seçilememesi veya bilirkiĢiliklerine

engel hallerinin bulunması duruınunda, bölgenin mülki amiri tarafından aynı sayıda

bilirkiĢi belirlenir. TaĢınmazların sınırlan ve hak sahiplerini bilmesi ve yörede 10 yıldır

oturmakta olması gereken bilirkiĢiler, kadastro ekibinin çalıĢması sırasında, herhangi bir çıkar

ya da akrabalık iliĢkisi söz konusu olan taĢınmazlar konusunda dinlenmezler. BilirkiĢiliğe

engel bu durumlar, kadastro teknisyeni, muhtar ve diğer görevliler hakkında da uygulanır.

Kadastro ekibi çalıĢmalarının kapsamına göre birden fazla kurulabilir.

Kadastro ekibinde, bilirkiĢilerin görev YAPAMAYACAĞI DURUMLAR

a. Kendisi ve 1.derece akrabalarına ait T.mal tespitinde görev yapamaz(KardeĢ,kardeĢ

çocukları,yakın akrabalar)

b. T.mal‘da hak iddia edenle arasında husumet bulunması durumunda

c. T.mal‘da hak iddia edenle arasında hısımlık(akrabalık) bulunması durumunda

Page 49: KADASTRO BİLGİSİ

49

d. Belediye veya Köy tüzel kiĢiliği adına,3402 sayılı kanun 16.maddesinde göre

sınırlandırma

Belediye meclis encümeni

Köy ihtiyar kurulu üyesi olması durumunda

Bu ekipteki diğer kiĢiler içinde geçerli sayılır.

3. 1. 2. KADASTRO KOMĠSYONLARININ KURULMASI

KK, md. 3'e göre kadastro komisyonu; kadastro müdürü veya yardımcısının baĢkanlığında, bir

kadastro üyesi ve itirazın niteliğine göre kontrol mühendisi veya tasamıf kontrol memurundan

oluĢur. Kontrol mühendisinin bulunmaması durumunda yerine fen kontrol memuru katılır.

Kadastro komisyonu çalıĢmalannın kapsamına göre birden fazla kurulabilir.

3. 2. KADASTRO ÇALIġMA ALANININ SINIRLANDIRILMASI

Ġlanı KK, md. 4'e göre, kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan

mahallelerin her biri, kadastro çalıĢma alanını oluĢturur: Kadastro müdürü, kadastrosuna

baĢlanacak mahalleyi veya köyü, en az 15 gün önce bölge merkezi ile çalıĢma alanı ve komĢu

mahalle ve belediyelerde alıĢılmıĢ araçlarla duyurur. Bu duyuruda çalıĢma sımrlarının

tespitine hangi gün ve saatte baĢlanacağı belirtilir. Bunun yanı sıra çalıĢma alanı sınırında

taĢınmaz malı bulunan kiĢi veya temsilciler aĢağıdaki konular hakkında bilgilendirilir:

· Sınırları belli olmayan taĢınmaz malların köĢe noktalarına mahallin örf ve adetlerine

uygun kalıcı iĢaretler koymaları,

· Mülkiyet ve mülkiyetten gayri ayni ve Ģahsi haklarını kanıtlayıcı belgeleri ile birlikte,

kadastro teknisyenliğince yapılacak ada veya mevkii ilanında belirtilen gün ve saatte

taĢınmazlarının baĢında hazır bulunmaları, bulunmayanların yokluklarında iĢlem

yapılacağı,

· Kadastro harçlarının; emlak vergisi beyan değeri üzerinden, tapulu ve tapusuz yerler için

farklı oranlarda ve taĢınmazlarının baĢında bulunanlardan bulunmayanlara göre daha düĢük

oranda alınacağı,

· Kadastro ekibinin çalıĢma alanındaki görevleri sona erene kadar sınırlandırma ve tespitlere

yapılacak itirazları için belgelerle birlikte kadastro müdürlüğü veya kadastro

teknisyenliğine baĢvurmaları, bu itirazların kadastro komisyonunda inceleneceğini,

· Ġtiraz sonuçlarımn askı cetvellerinde gösterileceği, çalıĢma alanındaki görevin sona ermesi

tarihinden soııraki itirazların ise kadastro sonuçlarının gösterildiği 30 günlük ilan süresi içinde

kadastro mahkemesine dava açmak suretiyle yapılabileceği.

22/2/2005 tarih ve 5304 sayılı Kanun MADDE 3. - 3402 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin

Page 50: KADASTRO BİLGİSİ

50

bildirimden itibaren yedi gün içerisinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu

çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re’sen devam ettirilir.

Ormanla ilgili yapılan itirazların incelenmesinde kadastro komisyonuna da itiraza konu tespitlerde görev almayan Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek bir orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmesi zorunludur.

ÇalıĢma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük

kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmıĢ sayılır.

Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.

3. 3. KADASTRO ÇALIġMA ALANININ SINIRLANDIRILMASI

Kadastro ekibi; kadastro çalıĢma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile

köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye,köy idari sınırları sayılmaz. Sınır

tespitlerinde komĢu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden yararlanılır.

Tespit edilen sınırlar harita veya ölçü krokisinde gösterilir. ÇalıĢma alanı krokisinin onaylı bir

örneği ilgili kadastro mahkemesine gönderilir. ÇalıĢma alanı sınırının belirlenmesi sırasında

hazır bulunmayan belediye baĢkanları ile mahalle ve köy muhtarlarına çalıĢma alanının sınır

krokisinin bir örneği gönderilir.Hazır bulunanlara ise yerinde bir tutanakla tebliğ edilir.

Ayrıca mahalle ya da köy muhtarlıklannda ilan edilir. Ġlan tarihinden itibaren 7 gün içinde

ilgili belediye baĢkam, mahalle veya köy muhtarı ve orman idaresinin yerel kuruluĢu ile

sınırdaki taĢınmaz mallara iliĢkin özel ve tüzel kiĢiler kadastro müdürlüğüne itiraz edebilirler.

Bu itirazlar, gerekirse yerinde inceleme yapılarak 7 gün içinde karara bağlanır ve ilgililere

tebliğ edilir.

Bu karara karĢı 7 gün içinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, duruĢmasız ve

gerektiğinde mahallinde inceleme yapılarak, 15 gün içinde kesin karara bağlanır. Ancak;

tespit edilen bu sımra karĢı kesinleĢmiĢ mahkeme kararı var ise aym konuda itirazda

bulunulamaz. Böylece yersiz itirazlar önlenmiĢ olur.

3. 4. TAPU, VERGĠ KAYDI, HARĠTA VE DĠĞER BELGELERĠN ÇIKARILMASI

ÇalıĢma alanında iĢe baĢlamadan önce, kadastro müdürü tarafından görevlendirilen yeterli

sayıda memur, kadastrosu yapılacak mahalle ya da köye ait tüm tapu ve vergi yazım

kayıtlarını çıkartırlar.Bu kayıtları tarih sırasına göre çalıĢma alanı için düzenlenen tapu ve

vergi kayıt defterine yazarlar.Tapu kayıtlarının harita veya krokisi varsa bunlar da tapu kayıt

defterinde belirtilir.Çıkanlan kayıtların sağ üst kenarına, kırmızı kalemle "KADASTRO"

yazılır.Belediye, özel idare, vergi dairesi ve köy muhtarlıkları vergi kayıtlarının çıkartılması

esnasında gerekli tüm kolaylıklan göstermek zorundadır.

Kadastro müdürü ayrıca, bütün resmi daireler, belediyeler, vakıflar, özel idareler ve iĢletmeler

tarafından yapılmıĢ harita ve planlar ile bunlara ait belgelerden çalıĢma alanına ait olanlarının

birer örneğini yazılı olarak ister ve tespit ve sınırlandırma çalıĢmalan sırasında bir temsilci

eleman bulundurmalarını belirtir.

Tüm bunların yanı sıra kadastro müdürü, mahalli hukuk mahkemesinden, bu çalıĢma alanında

taĢınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmıĢ

olupta henüz kesinleĢmeyen davaların listesini alır ve bunu diğer belgelerle birlikte kadastro

teknisyenliğine verir. Listenin alınmasından sonra o çalıĢma alnında bulunan taĢınmaz mallar

Page 51: KADASTRO BİLGİSİ

51

hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal kadastro müdüıüne bildirilir.

Kadastro müdürü, bu listelerdeki davalı taĢınmaz malların tespiti yapıldıktan soııra, bunlarla

ilgili tutanakları bir hâfta içinde kadastro mahkemelerine gönderir ve bu durumdan listenin

alındığı mahalli mahkemeyi bilgilendirir.

3. 5. PARSELLERĠ SINIRLANDIRILACAK MEVKÜ YA DA ADA ĠLANI

Kadastro teknisyenleri, hangi mevkii veya adada kadastro çalıĢmasına baĢlayacaklarını en az

7 gün önceden alıĢılmıĢ araçlarla ilgili köy veya mahallede ilan ettirir ve ilanın yapıldığına

dair bir tutanak düzenler. ÇalıĢmalara üç aydan fazla ara verilmesi halinde ilan yenilenir.

Ada ya da mevkii ilanında ilgili mahalle ya da köyün hangi ada ya da mevkünde bulunan

taĢınmaz mallarin kadastro iĢlemine hangi gün ve saatten itibaren baĢlanacağı ve bunun yanı

sıra bu ada veya mevkide taĢınmaz malı buliınan kiĢiler ile hak iddiasında bulunanların veya

temsilcilerinin:

· Sınırları belli olmayan taĢınmaz malların köĢe noktalarına mahallin örf ve adetlerine uygun

kalıcı iĢaretler koymaları,

· ÇalıĢmalar sırasında, sınırları göstermek ve varsa mülkiyet ve mülkiyetten gayri ayni ve

Ģahsi haklarını kanıtlayıcı tapu, senet, vergi kaydı, emlak vergisi beyannamesi ve sair ne gibi

belgeleri varsa bunları ibraz etmek için taĢınmazlarının baĢında hazır bulunmaları,

bulunmayanlara ait sınırlandırma ve tespit iĢlemlerinin yokluklarında yapılacağı,

· Kadastro harçlarının; emlak vergisi beyan değeri üzerinden, tapulu ve tapusuz yerler için

farklı oranlarda ve taĢınmazlarının baĢında bulunanlardan bulunmayanlara göre daha düĢük

oranda alınacağı,

· Sınırlandırma ve tespitlere karĢı, kadastro ekibinin çalıĢma alanındaki görevleri sona erdiği

tarihe kadar yapılacak itirazlar kadastro komisyonunda inceleneceğinden, itirazları

olanların bu süre içinde belgeleri ile. birlikte kadastro teknisyenliğine veya kadastro

müdürlüğüiıe baĢvurmaları, itiraz sonuçlarınııi taraflara tebliğ edilmeyip askı cetvellerinde

gösterileceği, bu tarihten soııraki itirazların ise kadastro sonuçlarının gösterildiği 30 günlük

ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmak suretiyle yapılacağı

duyurulur.

3. 6. PARSEL SINIRLANDIRMA KROKĠSĠ VMÜLKĠYET

TUTANAĞININ HAZIRLANMASI

Teknik ve yasal iĢlemlerden oluĢan parsel sınırlandırma krokileri ve mülkiyet tutanakının

hazırlannıası, kadastro çalıĢmalarının en uzun ve kapsamlı bölümünü oluĢturur.

Ġki bölümde açıklanacaktır.

3. 6. 1. TEKNĠK ĠġLEMLER (PARSEL SINIRLANDIRMA KROKĠSĠ)

3. 6. 2. YASAL ĠġLEMLER

3. 6. 1. TEKNĠK ĠġLEMLER (PARSEL SINIRLANDIRMA KROKĠSĠ)

Page 52: KADASTRO BİLGİSİ

52

Ada Bölüm ve Kroki Düzenlenmesi

Madde 27- Kadastro adası; çevresi kamuya ait cadde, sokak, yol, kanal, ark, dere, göl,

deniz gibi doğal ve yapay sınırlarla, kadastro çalıĢma alanı sınırları ile veya Devlet Demir

Yolları arazisi ile çevrili parseller topluluğudur.

Orman sınırlarının ada birleĢmelerine neden olması halinde, müstakil bir ada numarası

verilerek tescili yapılır.

Madde 28- Kadastro çalıĢma alanı içinde kalan alanın tümü kadastro adalarına bölünür

ve 101 den baĢlayarak numarandırılır.

İlçe, belediye sınırları içindeki tüm mahalleler ile köylerdeki sınırlandırma işlemleri

tamamlanıncaya kadar adalara verilen numaralar aralıksız birbirlerini izler.

Madde 29- Kadastro çalıĢması devam ederken iki veya daha fazla adanın birleĢmesi

durumunda oluĢan yeni adaya, birleĢen eski adalardan ada numarası en küçük olan adanın

numarası verilir. Diğer numaralar, daha sonra oluĢan ya da oluĢacak adalara verilmek üzere

saklanır.

Kadastro çalıĢması devam ederken bir adanın iki veya daha fazla adaya bölünmesi

durumunda, eski ada numarası, adalardan uygun görülecek birinde bırakılarak, diğer adalara

varsa eskiden iptal edilmiĢ ada numaralarından kalan numaralar, yoksa en son ada numarasını

izleyen ada numaraları verilir.

Müstakil ada izlemesi yapılan bir birimin (Belediye veya köy) iki veya daha fazla

birime ayrılması halinde, ayrılan birimlerin sınırları içinde kalan ada numaraları aynen

korunur. Ayrılan birimlerde daha sonra verilecek ada numaraları, ayrıldıktan sonra o birimde

kalan ada numaralarını izleyerek devam eder.

Müstakil ada izlemesi yapılan iki veya daha fazla birimin tek birim altında birleĢmesi

halinde, birleĢmeye giren birimlerden ada numarası büyük olanın ada numaraları korunur,

diğerlerinin ada numaralarına korunan birimin son ada numarasını izleyen numaralar verilir.

Madde 30- Sınırlandırılması biten çalıĢma alanları için, pafta nitelikli altlıklara uygun

ve yaklaĢık ölçekte olmak üzere ada bölümü krokisi düzenlenir. ÇalıĢma alanındaki tüm

adaların bir altlığa sığmaması durumunda birden fazla ada bölümü krokisi düzenlenebilir.

(Örnek-3) Ada bölüm krokileri düzenleyen ve kontrol edenler tarafından imzalanır.

Madde 31- Ada numaralarında karıĢıklık ve tekrar olmaması için, hangi adanın hangi

paftada/paftalarda bulunduğunu gösterir Ada Ġzleme Cetveli (Örnek-4) düzenlenir. Bu

çizelgeler ada numarasına göre hazırlanır.

Madde 32- Ada bölüm krokisi bir asıl üç kopya olarak düzenlenir. Asılları

Merkeze/Bölgeye gönderilir. Örneklerinden bir takım Kadastro Müdürlüğünde bırakılır, bir

takım ilgili Belediye BaĢkanlığına veya Köy Muhtarlığına, bir takım da Kadastro

Mahkemesine teslim edilir.

Klasik Yöntemle Kadastrosu Yapılan TaĢınmaz Malların Sınırlandırması;

Madde 33- Sınırlandırma; kadastro ekiplerince, ölçü iĢlemlerinden önce veya ölçü

iĢlemleri ile birlikte ―TaĢınmaz Malların Sınırlandırma, Tespit ve Kontrol ĠĢleri Hakkındaki

Yönetmelik‖ hükümleri dikkate alınarak yapılır.

Madde 34- TaĢınmazlara ait zemindeki mevcut sınırlar özel iĢaretleriyle krokisine

aktarılır. Belirsiz sınırlar; (zeminde sınır noktası iĢaretli değilse) belirli hale getirilir. Zeminde

iĢaretli olmayan belirsiz sınırlar ile herhangi bir resmi belgeye dayanan taĢınmazlara ait

Page 53: KADASTRO BİLGİSİ

53

sınırların ise B.Ö.H.H.B.Ü.Y. hükümlerine uygun olarak öncelikle zemin tesisleri yapılır,

röperlenir ve sınırlandırma krokisine aktarılır.

Madde 35- Sınırlandırma krokilerinde, taĢınmaz malların sınır ve cinsleri, sınır

iĢaretleri, aidiyetleri ile birlikte doğal ve yapay tesisler ile taĢınmazlara ait irtifak hakları ile

sınırlandırılan parsellerin içerisine maliklerinden birinin ismi veya malik ölü ise ölü malik adı

ve mirascılarının ismi ile uygulanan vergi ve tapu kaydının tarih ve numarası yazılır.

Uygulanan kaydın haritaya dayalı olması halinde krokide belirtilir. Krokiler siyah renkle

mürekkeplenir.

Sınırlandırma krokileri, kuzeye yönlendirilmiĢ olarak 297mm x 420 mm boyutlarında

basılı kağıtlara çizilir. (Örnek-5, Örnek-6) Bu krokiler içerdikleri bilgiler bakımından açık,

kesin ve tereddüte yer vermeyecek biçimde düzenlenir.

Orman ile iliĢkisi olan yerlerde orman parselleri için düzenlenmiĢ matbu sınırlandırma

krokileri kullanılır. (Örnek-7)

Madde 36- Bir basılı kağıda sığmayan büyük adaların birden fazla kağıda çizilmesi

zorunlu olduğunda, her parça kağıda (1) den baĢlayarak parantez içinde yazılı numara verilir.

Her parça krokide diğer parçaların ilgili sınır çizgileri ve parsel numaraları gösterilir. Her

kağıda, parçaların birleĢme durumunu gösterir bir indeks kroki çizilir.

Bir parselin birkaç krokide gösterilmesi durumunda, parselin her parça krokideki

birleĢme noktaları A, B, C, D gibi harflerle iĢaretlenir.

Madde 37- Bir ada içindeki bütün parsellere (1) den baĢlayarak parsel numarası

verilir. Parsel numaraları adanın kuzey batısından baĢlar ve saat ibresi yönünde devam eder.

Madde 38- Sınır köĢe noktaları, noktada özel bir tesis varsa özel iĢaretiyle, yoksa bir

nokta ile gösterilir.

Belirli olmayan sınır kırık ve köĢe noktaları en az üç değiĢmez noktadan röperlenir.

Sınırlandırma krokilerinde mecralar, açık ve kapalı geçitler, su boruları, kablo, elektrik

ve telefon hatları, damlalık, tünel, aydınlık gibi her türlü irtifak hakları uzunluk ve geniĢlikleri

ile gösterilir ve gerekirse röperlenir.

Bu tesislerden irtifak hakkı kurulmuĢ olanlar paftasına aktarılır, irtifak hakkı

kurulmamıĢ olanlar kesik çizgi ile kadastro paftalarında gösterilir.

Madde 39- Demiryollarına, geçtikleri her köy ve mahallede ayrı ada ve parsel

numarası verilir ve sınırlandırma krokileri ayrıca yapılır.

Bir kadastro çalıĢma alanı içindeki demiryolunun iki ve daha fazla parçalara ayrılması

durumunda, parçalardan her birine ayrı ada ve parsel numarası verilir.

Ġki kadastro çalıĢma alanının ortak sınırına rastlayan ve çalıĢma alanı sınırı oluĢturan

demiryolu, çalıĢma alanlarından birine katılır.

Madde 40- Yapıların mülkiyet sınırlarındaki duvarlar aidiyeti ile gösterilir. Sokak

kapıları kapının bulunduğu yerde sadece ince bir okla gösterilir ve kapı numaraları okun

altına yazılır.

Madde 41- Belli edilmemiĢ olan imar ada, parsel köĢeleri ve adalar içindeki bazı

parsel sınırları, kesin olarak gösterilmemiĢ olan yangın yerleri ile tarla, bağ, bahçe iken adalar

Page 54: KADASTRO BİLGİSİ

54

teĢkili suretiyle parseller meydana getirilen ve poligon tesisleri olmayan yerlerde kadastro

sınırlandırma ekibi tarafından bütün adaların köĢe noktalarına ve adalar içindeki gerekli

görülen önemli kırık noktalara, mevcut planlar uygulanmak suretiyle ada ve parsel köĢe

noktası belirtme tesisi konur.

Madde 42- Mülkiyet sınırları belli edilemeyen ve harita ya da planı bulunmayan

yangın ve afet yerleri tek parsel olarak sınırlandırılır.

Madde 43-Tescil edilmiĢ tapu haritaları bulunan parsellerin sınırlandırılmasında 3402

sayılı Kanunun 20‘inci maddesi, ile sınırlandırma ve tespite dair yönetmelik hükümleri

uygulanır. Bu haritaların zemine aplikasyonunda mevzuat hükümlerine uyulur. Zemine

uygulanamayan tapu haritalarından Ģeklen yararlanılır ve durum tapu haritası üzerinde

açıklanır. Tapu haritaları ilgili kadastro tutanağına eklenir. Tapu haritası olan parseller,

sınırlandırma krokisinin uygun bir yerinde belirtilir.

Madde 44- Orman haritalarının sınırlandırılması ve aplikasyonunda ilgili mevzuat

hükümleri uygulanır.

Orman kadastrosu devam eden yerlerde orman parseli birden fazla kadastro adasını

kısmen kapsamında bulunduracak Ģekilde sınırlandırması yapılmıĢ ise ayrı bir ada parsel

numarası verilmek suretiyle iĢlem yapılır.

Madde 45-Sınırlandırma krokisi üzerinde, karĢı ada cepheleri çizilir ve ada

numaraları yazılır.

Sokak adları ya da numaraları, belediyeden alınarak uygun bir yerine blok harfleri ile

yazılır.

Sınırlandırma krokilerinde bütün yapılar yapı malzemesi türleri ve kat sayısı ile, deniz

kenarları, nehirler, dereler, su kanalları, kuyular, havuzlar vb. yapay ve doğal bütün tesisler

özel iĢaretleri ile gösterilir. Akarsuların akıĢ yönü bir okla iĢaretlenir.

Madde 46- Diğer kuruluĢlarca düzenlenecek olan tescile konu harita ve planlara ait

sınırlandırma krokileri bu yönerge esaslarına göre düzenlenir.

Madde 47- Sınırlandırma krokilerinde, kat hakları bulunan parsellere ait kat hakkı

krokileri, her parsel için ayrı basılı kağıtlara yapılır ve bu durum, parsellerin bulunduğu

sınırlandırma krokisinde belirtilir.

Kat haklarını gösterir tamamlayıcı krokilerde taĢınmaz mallara parsel numarası

verilmez, sadece sınırlandırma krokilerinde olduğu gibi kapı numaraları gösterilir.

Tamamlayıcı krokilerin uygun bir yerine ―.......... nolu taĢınmaz malın yararına ve krokideki

röperlerine göre ......... parsellerin üzerinde ve ...... metre yüksekliğinde kat hakkı vardır‖

sözü yazılır.

Ada sınırlandırma krokisinin uygun bir yerine, üzerinde kat hakkı bulunan parsellerin

numaraları yazılarak karĢılarına ―bu parselin aleyhine ve kat hakkını gösteren krokideki

röperlerine göre ........ metre yükseklikte .......... ve ....... kapı nolu taĢınmaz mallar vardır‖

sözcükleri yazılır.

Kat sayısının fazla olması durumunda, leyh ve aleyhteki haklar belirtilerek krokileri

düzenlenir.

Madde 48- Üzerinde kat hakkı bulunan taĢınmaz malların sınırlandırma krokileri

aĢağıdaki gibi yapılır:

a) Zemin ve katlara ait sınırlandırma krokilerinde taĢınmaz malların sınırları, dıĢ ve iç

beden duvarları, ara duvarlar hariç olmak üzere, içten içe ölçülür. Bu krokilerde duvarların

kalınlıkları gösterilir.

Page 55: KADASTRO BİLGİSİ

55

b) Zemin sınırlandırma krokilerinde duvarlara, giriĢ ve avlu ile bağlantısı bulunması

durumunda aynı parsel numarası; duvarların avlu ile ya da birbirleri ile bağlantısı olmaması

durumunda, ayrı parsel numarası verilir. Parsel numarası alan bu duvarlar, kale duvarları gibi

taranır, yapı cinsleri belirtilir.

c) Katların sınırlandırma krokilerinde dıĢ ve iç beden duvarları, zemin sınırlandırma

krokisinde olduğu gibi gösterilir ve taranır. Bunlara ayrıca parsel numarası verilmez.

Madde 49- Kat mülkiyeti uygulanan alanlarda sınırlandırma krokileri aĢağıdaki gibi

düzenlenir:

a) Kat mülkiyeti durumu düĢünülmeden, normal bir parsel gibi taĢınmaz malın

sınırlandırma krokisi ada içindeki diğer parseller ile birlikte yapılır. Bu sınırlandırma

krokisinin uygun bir yerine ―............. numaralı parsellerde kat mülkiyeti kuruludur‖ sözleri

yazılır.

b) Tapuda kat mülkiyetinin kuruluĢuna esas olan kat planları projesi, bağımsız

bölümlerin sınırlandırma krokisi yerine kullanılır. Katlar için ayrıca sınırlandırma krokileri

yapılmaz. Bağımsız bölümlerin tespitinde bu planlar ile kat mülkiyetinin kuruluĢunda

kullanılan ilgili diğer belgelerden ve zemin sınırlandırma krokilerinden yararlanılır.

Madde 50- Sınırlandırma krokilerinde kazıntı ve silinti yapılamaz. Herhangi bir

Ģekilde yapılmıĢ olan yanlıĢlıklar aĢağıdaki Ģekilde düzeltilir :

a) YanlıĢ mürekkeplenen çizgiler (X) iĢareti ile iptal edilerek, doğrusu uygun biçimde

çizilir.

b) Rakam ve yazılardaki yanlıĢlıklar, okunurluğu kaybolmayacak Ģekilde, düz siyah

bir çizgi ile iptal edilir ve doğrusu uygun biçimde yazılır.

Aralarında anlaĢmazlık olan parsellerin sınırları, sınırlandırma krokilerinde kurĢun

kalemle ve kesik çizgilerle gösterilir. AnlaĢmazlık giderildikten sonra kroki mürekkeplenir.

Yapılan düzeltmeler, sınırlandırma krokilerinin uygun bir yerinde açıklanır ve

açıklamanın altı kadastro ekibi elemanları tarafından imzalanır.

Madde 51- Sınırlandırma krokileri için ek sınırlandırma krokisi yapılması gereken

durumlarda, hangi parsel ya da parseller için ek krokiler yapılmıĢ ise, asıl sınırlandırma

krokisinde o parsel numaralarını içine alacak Ģekilde bir daire çizilir. Asıl sınırlandırma

krokisinin uygun bir yerine ―........... numaralı parsellerin ek sınırlandırma krokileri vardır‖

sözleri yazılır.

Ek sınırlandırma krokileri de düzenleyenler tarafından imzalanır.

Sınırlandırma krokileri ve ek sınırlandırma krokileri bir asıl iki suret olarak hazırlanır.

Suretinden biri Kadastro Müdürlüğünde arĢivlenir. Asıl sınırlandırma krokisi

Merkeze/Bölgeye , bir sureti de Tapu Sicil Müdürlüğüne verilir.

Madde 52- Mülkiyete konu olacak haritaların yapılmasında, ölçüden önce yapı, duvar,

telörgü, tahtaperde, parmaklık gibi sağlam, net ve düzgün tesislerle belirli olmayan yerler

röperlenir. Parsel sınırlarının köĢe noktaları B.Ö.H.H.B.Ü.Y.'de gösterilen zemin tesisi ile

iĢaretlenir.

Page 56: KADASTRO BİLGİSİ

56

Fotogrametrik yöntemle haritası yapılacak alanların sınırlandırma iĢlemi aynı esaslara

göre yapılır ve belirsiz sınırlara B.Ö.H.H.B.Ü.Y.‘e göre hava iĢaretleri konulur.

Madde 53- Sınırlandırma krokilerinin kontrolu; (Ek-7)'deki hususlar dikkate alınmak

suretiyle yapılır ve kontrol edenlerce imzalanır.

3. 6. 2. YASAL ĠġLEMLER

Parsel sınırlandırma krokisi ve mülkiyet tutanağının hazırlanması çalıĢmalarındaki; yasal

iĢlemler çekiĢmesiz (davasız) ve çekiĢmeli (davalı) taĢınmazlar olarak ikiye aynlır.

ÇekiĢmesiz (davasız) parsellerin sınırlandırılması

Tapuya kayıtlı t.malların tespiti

Tapuya kayıtlı olmayan t.malların tespiti

Kamu malların tespiti

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin tespiti

Ġhya edilen taĢınmaz malların tespiti

Toplu yapıların tespiti

ÇekiĢmeli (davalı) parsellerin sınırlandırılması

3. 6. 2. 1. ÇEKĠġMESĠZ (DAVASIZ) PARSELLERĠN

SINIRLANDIRILMASI VE MÜLKĠYET TUTANAKLARININ

HAZIRLANMASI

Kadastro teknisyenleri ilan edilen gün ve saatte muhtar ve bilirkiĢilerle beraber belirtilen ada

ve ya mevkie giderler. KK, md. 7 uyarınca kadastro teknisyenleri, hazır bulundukları takdirde

mal sahipleri ile ilgililerin huzurunda, varsa harita, tapu ve vergi kayıtları ile diğer belgeleri,

en az üç bilirkiĢi ile mühtann bilgilerinden yararlanarak inceler ve mahallinde uygular.

Teknisyenler, ilgilisine alındı belgesi vererek elde ettikleri belgeleri değerlendirerek taĢınmaz

malın yasal durumunu tespit ederler. Kanaatlerini her taĢınmaz mal için düzenleyecekleri

kadastro tutanağının edinme sebebi sütununda açıklarlar. Böylece KK hükümlerine göre

taĢınmaz malı sınırlandırr ve hak sahiplerini tayin ederler. Sınırlandırma, kadastral harita,

veya büyütülmüĢ fotoğraf veya röperli kroki üzerinde gösterilir;ihtilâflı sınırlar ayrıca

belirtilir.

Kadastro teknisyenleri, bilirkiĢilerin bilgi ve beyanları ile kanaate varamadıkları durumda,

bunların beyanlarına bağlı olmaksızın, diğer kimselerin bilgi ve tanıklıklarına baĢvurabilirler.

Ancak bu durumun kayıt ve belgelere dayandırılarak yapılması ve nedenlerinin kadastro

tutanağında açıklanması zorunludur.

Bu çalıĢmalara, hazine hukukunun koruııması amacıyla istedikleri takdirde Maliye Bakanlığı

ile Orman Genel Müdürlüğü'nün temsilcileri de gözlemci olarak katılabilirler. Eğer bu

temsilciler gözlemci olarak hazır bulunmuĢlarsa, gerektiğinde bunlarında bilgilerine

baĢvurulup tutanağın ilgililer sütununa imzaları alınır.

Kadastro tutanağında aĢağıdaki bilgiler bulunur:

1. TaĢınmaz malın;

-Ġli,-Ġlçesi, -Mahalle/Köyü, -Mevkii/Sokağı, -Kütük sayfa no,-Ada, -Parsel,-Pafta no, -

Harca esas değeri, -Yüzölçümü, -Kadastro harcı oran ve tutarı,

Page 57: KADASTRO BİLGİSİ

57

2. Tespit dayanağı belgeler;

-Tapu kaydının zabıt defterindeki tarih, sıra, cilt, sayfa ve yüzölçümü,

-Tapu kaydının çalıĢma defterindeki cilt no, sayfası,

-Kanuna göre değerlendirilecek vergi kaydının mevki, no, yıl ve yüzölçümü,

-Tutanağa eklenen belgelerin çeĢidi, tarihi, sayısı ve ek adedi,

3. Mülkiyette gayri ayni ve Ģahsi haklar,

-ġerhler,

-Ġrtifak hakları ve taĢınmaz mükellefıyet,

-Beyanlar,

4. TaĢınmaz rehinlerinin harfı, rehinin mahiyeti (içyüzü), tesis tarihindeki alacaklının ad

ve soyadı, borç miktarı, faizi, derecesi, süresi, kayıt tarih ve no, düĢünceler,

5. Edinme sebebi,

6. Yapılan inceleme sonucunda belirlenen hak sahiplerinin adı, soyadı, baba adı, hissesi,

nüfus kaydı, adresi,

7. Görevlilerin ad, soyad ve imzası,

8. Beyanda bulunan ilgililerin ad, soyad ve imzası,

9. Tutanağı kontrol eden elemanın ad, soyad ve imzası,

10. Sınırlandırma ve tespite itiraz edenin adı, soyadı, baba adı ve itirazın nedeni,

11. Ġtiraz edilen belgenin niteliği ve tarihi,

12. Sınırlandırma ve tespitin sonucu,

13. Okuyan ve tescil edenlerin adı, soyadı, imzası,

14. Tescili kontrol edenlerin adı, soyadı, imzası. Kadastro teknisyenleri arasında görüĢ

ayrılığı olduğu veya tarafların dayandıkları kayıt ve belgeler aynı kuvvet ve mahiyette

görialdüğü takdirde taĢınmaza ait tutanak gerekçesi ile birlikte çözümlenmek üzere

kadastro komisyonuna gönderilir.

ÇalıĢma alanı sınırı içinde veya bitiĢiğindeki taĢınmaz mallar ile dıĢında toplu olarak bulunan

taĢınmaz mallardan kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerlerin kadastroya tabi olması yolunda

iddia olursa, KK gereğince sımrlandırma ve tespit yapılarak tutanak düzenlenir ve iddia

nedenleri açıklanarak kadastro komisyonuna verilir.

Kadastro tutanağı düzenlenip ekipteki görevlilerce imzalandıktan sonra KK ve bu Kanun'a

dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde belirlenen ayrıcalıklar dıĢında değiĢiklik ya da ek

yapılmaz. Ancak, KK, md. 40 uyarınca, adına tespit edilen kimse tarafından yapılan devir ve

temlikler dikkate alınır. Malik hanesi yeni duruma göre değiĢtirilir. Tutanağın edinme

sebebinde ilgililerin haklarını etkilemeyen adi yazım hataları ile eksikliklerin sonradan farkına

varılırsa, bunlar, kadastro teknisyenlerince durum açıklanmak ve tutanağı imzalamıĢ olan

muhtar ve bilirkiĢilerin imzaları alınmak suretiyle düzeltilir.

SınırIandırma ve mülkiyet tespiti işlemleri aşağıdaki taşınmaz mallar için gerçekleştirilir:

Tapuda kayıtlı taĢınmaz mallar (KK, md. 13),

Tapuda kayıtlı olmayan taĢınmaz mallar (KK, md. 14),

Kamu malları (KK, md. 16 ve 18),

Devletin hüküm ve tasamıfu altındaki araziler,

Ġhya edilen taĢınmaz mallar (KK, md. 17),

Toplu yapılar (KK, md. 44).

TAPUDA KAYITLI TAġINMAZ MALLAR

Tapuda kayıtlı taĢınmaz mal:

A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet(I) bulunuyorsa;

a) Kayıt sahibi adına,

b) Kayıt sahibi ölmüĢ ise mirasçıları adına (Mirasçıların belirlenmesi; ibraz edilmesi

halinde veraset belgesine göre, veraset belgesi yoksa muhtar ve bilirkiĢi beyanlarının

Page 58: KADASTRO BİLGİSİ

58

köy nüfus defteri ya da nüfus idarelerinden alınacak vukuatlı nüfus kayıt

örneklerindeki bilgilerle karĢılaĢtırılıp uyum sağlandıktan sonra yapılır.),

c) Mirasçılar tayin edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adın,

B)Kayıt sahibi veya mirasçılardan baĢkası zilyet bulunuyorsa;

a) Kayıt sahibi veya mirasçılannın kadastro teknisyeni huzurunda onay vermeleri halinde

zilyet adına,

b) Zilyet, taĢınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden

tapu dıĢı bir yolla iktisap ettiğini (kazandığını), onların beyanı veya herhangi bir belge

ile veya bilirkiĢi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle

çekiĢmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde, zilyet adına,

c) Kayıt sahibi yirmi yıl önce ölmüĢ veya gaipliğine hüküm verilmiĢ veyahut tapu

sicilinden malikin kim olduğu anlaĢılamamıĢ ise, çekiĢmesiz ve aralıksız yirmi yıl

süreyle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.

(1) TMK, md 887 zilyetligi Ģu Ģekilde açıklar: "Bir Ģey üzerinde fiilen tasarruf sahibi olan

kimse o Ģeyin zilyedidir.Ġrtifak hakkı ile taĢınmaz yükümlüğünden mütevellit haklarda

zilyetlik, bu hakların bilfiil kullanılmasmdan ibarettir.

Hak sahiplerine kolaylık sağlanması amacıyla, noter tarafından tespit ve tevsik edilen

(belgelendirilen) onay beyanı veya düzenlenen satıĢ vaadi senedi teknisyen huzurunda

yapılmıĢ kabut sayılır (KK; md.l3).

ÇalıĢma alanı ilanının yapıldığı günden sonraki tarihli tapu dıĢı sözleĢmelerle yapılan devir ve

temlikler kabul edilmez.

SınırlandırılmamıĢ orman sınırları içinde kalan tapulu taĢınmaz malların, baĢka bir Ģart

aranmaksızın, hak sahipleri adına sınırlandırma ve tespiti yapılır.

Zilyet adına tespitlerde, mevcut ve her türlü kısıtlama ve sınırlı ayni haklar saklı tutulur. Bu

tür haklar kadastro tutanağında belirtilerek yeni kütüklere aynen geçirilir: TaĢınmaz mal

üzerinde iyeden baĢka birine ait bina, çit, duvar, kuyu vb. muhdesat var ise bunun sahibi,

cinsi, ihdas tarihi, ve edinme sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde

gösterilir. Taraiların onayı halinde kadastro teknisyenleri ya da kadastro komisyonları ikili

kullanmayı, anlaĢmaları çerçevesinde, tek mülkiyete dönüĢtürebilir.

TAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAġINMAZ MALLAR

Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalıĢma alanı içinde bulunan ve toplam alanı sulu topraklarda

40, kuru topraklarda 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla

taĢınmaz mal, çekiĢmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini

belgelerle veya bilirkiĢi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

Sulu veya kuru toprak ayrımı, 3083 sayılı Sulama Alanlannda Arazi Düzenlemesine Dair

Tanm Reformu Kanunu hükümlerine göre yapılır:

TaĢınmaz malın, 40 ya da 100 dönüm kapsamı dıĢında kalan kısmının zilyedi adına tespit

edilebilmesi için, delillendirme koşulları dışında aynca şu belgelerden birine

dayandırılması gerekir:

a. 3 1.12. 1981 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kayıtları,

b. Onaylı iradeauretleri ile fermanlar,

c. Geçerli mütevelli, sipahi, mültezim, temeĢsük veya senetleri, ,

Page 59: KADASTRO BİLGİSİ

59

d. Kayıtları bulunmayan tapu ve kaldırılan hazine-i hassa senetleri veya geçici

tasarruf ilmühaberleri, .

e. Onaysız tapu yoklama kayıtları,

f. Mülkname, muhasebatı atika kalemi kayıtlan,

g. Mubayaa, istihkam ve ihbar hüccetleri,

h. Evkaf idarelerinden tapuya devredilmemiĢ tasarruf kayıtlan.

Tapuda kayıtlı olmayan taĢınmaz mallann devir ve temliki, kadastro tutaııağının düzenleme

tarihine kadar kabul edilerek tespit, son zilyedi adına yapılır.

KK, md. 15 uyarınca; tapuda kayıtlı taĢrnmaz malların malikleri veya bunlann mirasçılan

arasında, tapuda kayıtlı olmayan taĢınmaz ma(ların ise KK uyarınca belirlenen zilyetleıi

arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkiĢi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu

durumda, bu mallar taksim gereğince zilyetler adına tespit olunur.

Hissedarlar arasındaki taksimlerde, taksim sonucu her hissedara hangi taĢınmaz malın isabet

ettiği, mirasçılar arasındaki taksimlerde ise her mirasçının miras payına karĢılık aldığı taĢınır

ve taĢınmaz mallar, kadastro tutanağının edinme sebebi sütununda açıklanır.

TaĢınmaz mal tapuda kayıtlı olsun olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belli

bir payının, KK'da zilyet lehine kabul edilen nedenlere iktisabı uygundur.

ĠĢtirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iĢtirakçilerden biri veya

birkaçının belirli bir taĢınmaz maldaki hissesinin diğer iĢtirakçilere devir ve temliki; tapulu

taĢınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. Bu durum, kadastro

tutanağının edinme sebebi sütununda açıklanır. Mülkiyet sütununda iĢtirak hali çözülmeden

payını devreden mirasçının adı yerine devralan mirasçının adı yazılarak tespit yapılır.

Ayırma iĢlemi gerektiren tapulu ve tapusuz taĢınmaz malların taksimlerinde ayırma

tarihindeki imar mevzuatına göre iĢlem yapılır.

KAMU MALLARI

Kamunun ortak kullanmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle Devletin

hüküm ve tasamıfu altında bulunan sahipsiz yerlerden:

a. Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan

resmi bina ve tesisler (Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane

veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami, genel mezarlık,

çeĢme, kuyular, yunak ile kapanmıĢ olan yollar, meydanlar, Pazar yerleri, parklar ve

bahçeler ve boĢluklar ve benzeri hizmet alanları) kayıt, belge veya özel kanunlarına

göre Hazine, kamu kurum ve kuruluĢları, il, belediye, köy veya mahalli idare birlikleri

tüzel kiĢiliği adlarına tespit olunur.

b. Mera, yaylak, kıĢlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız

kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı

belgelerle veya bilirkiĢi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taĢınmaz mallar

sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taĢınmaz

mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma, tescil mahiyetinde olmadiğı gibi bu

suretle belirlenen taĢınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak

kaydıyla özel mülkiyete konu teĢkil etmezler.

Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir.

Page 60: KADASTRO BİLGİSİ

60

c. Devletin hüküm ve tasamıfu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan

kaynaklar) gibi, tanma elveriĢli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel

sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir; istisnalar saklıdır.

d. Devletin hüküm ve tasamıfu altında bulunan ormanlar, bu Kanunda hüküm

bulunmayan hallerde, özel kanunlan hükümlerine tabidir.

DEVLETĠN HÜKÜM VE TASARRUFU ALTINDAKĠ ARAZĠLER

Özel ve tüzel kiĢiler adına iktisap koĢulları gerçekleĢmeyen ve tescile tabi bulunan taĢınmaz

mallar ile tanm alanına dönüĢtüıülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan

yerlerin hazine adına tescil edileceği KK, md. 18 ile hükme bağlanmıĢtır.

Özel kanunları hükümlerine tabi olan ormanlar Devletin hüküm ve tasamıfu altında bulunur.

ÇalıĢma alanı sınırlan içinde kalan Devlet ormanlan sınırlandırılarak orman özelliği ile hazine

adına tespit ve tescil edilir.SınırlandırılmıĢ ormanlar için tahdit haritasındaki sınırlar esas

alınarak bulunduğu adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tapu kütüğüne aynen

aktarılır.

Tarım alanına dönüĢtürülmesi ya da ekonomik yarar sağlanması mümkün olan hali arazi ya da

ham toprak gibi nitelikli yerler hazine adına tespit edilir ve tutanakta bu husus ayrıntılı olarak

açıklanır.

SınırlandırılmıĢ Devlet örmanları içinde kalan ve sınırlandırma tutanaklarında da kabul

edilmeyen özel mülkiyete konu taĢınmaz mallar, tapulu olsa dahi, kadastrolamaya tabi

tutulmaz. Ayrıca Devletin hüküm ve tasarnıfu altında bulunan dağlar, tepeler, kayalar,

bunlardan çıkan kaynaklar gibi tarıma uygun olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi

genel sular tescil ve sıınrlandırma dıĢında tutulur.

Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup ta bir

kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taĢınmaz mallar,

tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zaman aĢımı yolu ile iktisap edilemez.

ĠHYA EDĠLEN TAġINMAZ MALLAR

Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis

edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elveriĢli hale

getirilen taĢınmaz mallar, tapuda kayıtlı olmayan taĢınmaz malların tespiti ile ilgili koĢullar

mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.

Ġl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taĢınmaz mallarda bu hüküm

uygulanmaz.

TOPLU YAPILAR

Kooperatif, Ģirket ya da tüzel kiĢiliğe sahip olmayan Ģahıs topluluklarının birden fazla yapı ve

tesis yaparak sahip oldukları taĢınmaz malların, kendi imar ya da vaziyet planları dikkate

alınarak ve gerektiğinde birleĢtirilerek ya da parçalara ayrılarak, Kat Mülkiyeti Kanunu

hükümlerine göre kat mülkiyeti ya da kat irtifakı tesis edilip bağımsız bölümler Ģeklinde

kadastro tespitleri yapılır.Bu Ģekilde tespitler için tüzel kiĢilerin genel kurullarının oy çokluğu

ile geçen yönetim kurulu kararı, Ģahıs topluluklarında ise oy çokluğu ile alınan karar gerekir.

Bağımsız bölüm olarak tespit yapılabilmesi için:

Page 61: KADASTRO BİLGİSİ

61

Tüzel kiĢiliğe sahip yapı kooperatifleri ve Ģirketlerin yönetim kurullarınca alınıp genel

kurullannın oy çokluğu ile kabul edilen yönetim kurulu kararı bulunmalıdır.

Tüzel kiĢiliğe sahip olmayan Ģahıs topluluklarının malik olduğu taĢınmaz mallarda ise,

maliklerin adet ve pay olarak yarıdan bir fazlasının noterlerce düzenlenmiĢ yazılı onayları

gerekir. ġahıs topluluklarına ait taĢınmaz mallarda, talepte bulunan paydaĢların, yönetim

planını iınzalaması yeterlidir. Ayrıca, bağımsız bölümleri gösterir noterden onaylı listede

aranmaz. Kayden malik olduklan paylar arsa payı olarak kabul edilir.

Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 12. ve 14. maddelerinde sayılan belgeler mevcut olmalıdır.

Daha önce kadastrosu yapılmıĢ bu gibi taĢınmaz malların, tüzel kiĢilerin ya da topluluk

temsilcilerinin talebi üzerine TKGM'nün izni alınmak suretiyle ikinci defa kadastrosu yapılır.

Kat mülkiyeti esasına göre yapılacak tespitlerde ana taĢınmaz mal ve her bağımsız bölüm için

ayrı ayrı kadastro tutanağı düzenlenir ve bağımsız bölümlere ait tutanaklar ana taĢınmaz mal

için düzenlenen tutanağa ekleııir. Ana taĢınmaz mal için düzenlenecek tutanağın edinme

sebebinde, bağımsız bölümlerin kime ait olduğu, arsa payları ve edinme nedenleri etraflıca

açılanır ve mülkiyet sütununda malikleri ve paylan gösterilir. Bağımsız bölümler için

düzenlenecek tutanaklarda bağımsız bölüm numarası parsel numarası ile kesirli (1/1, 1/3 gibi)

yazılır. Edinme sebebinde ise o bağımsız bölümün tespit Ģekli açıklanır. Askı cetvellerinde

bağımsız bölümlerin tespit sonuçlan yazılıp tapu kütüğüne yazım iĢlemleri Kat Mülkiyeti

Kanunu hükümlerine ğöre yapılır.

Sınırlandırma ve mülkiyet tespiti iĢlemlerinde tapu kayıtları ve diğer belgelerin kapsadığı

yerin tayininde (belirlenmesinde), KK, md. 20 uyarınca aĢağıdaki Ģekilde hareket edilir:

Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması

olanaklı ise, harita, plan ve krokideki sınırlara uyulur.

Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline

uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve

belgelerde gösterilen yer esas alınarak tespit yapılır.

Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değiĢebilir ve

geniĢletilmeye elveriĢli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak,

değiĢebilir ve geniĢletilmeye elveriĢli sınırdaki taĢınmaz malların kayıtları, fıziki yapıları ve

konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

Hazinece, özel kanunları hükümlerine göre değiĢmez ve geniĢlemeye uygun olmayan

sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veyâ parasız dağıtılan taĢınmaz mallarda

çıkan fazlalık, taĢınmaz malla birlikte satıĢ; tevfız, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl

geçmiĢ ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir. 10 yıllık süre dolmamıĢ

ise miktar fazlası zilyedin göstereceği taraftan ( tespit sırasında zilyet hazır bulunmaz ise

zilyedin yaranna uygun düĢen taraftan) bölünerek rnaliye hazinesi adına kayıt edilir.

KK, md. 21'e göre kayıt ve belgelerde yazılı miktara uyulması gereken hallerde, kayıt ve

belgeler değiĢebilen ve geniĢletilmeye elveriĢli sınır içeriyorsa miktar fazlası o taraftan ifraz

edilir.

DeğiĢmeyen ve geniĢletilmeye elveriĢli olinayan sınırlı kayıt ve belgelere dayanan tespitlerde,

miktara itibar edilmesi gerektiği takdirde, miktar fazlası zilyedin göstereceği taraftan ifraz

edilir. Zilyet, tespit sırasında hazır bulunmaz veya tercih hakkını kullanmaktan kaçınırsa ifraz,

zilyedin yararına uygun düĢen taraftan yapılır.

3.6. 2. 2. ÇEKĠġMELĠ (DAVALI) PARSELLERĠN TESPĠTĠ

TaĢınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara,

Tapuya tescil ya da Ģerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek diğer haklara,

Sınır ve ölçüm uyuĢmazlıklarına iliĢkin

Page 62: KADASTRO BİLGİSİ

62

kadastroyu ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara konu taĢınmazlar çekiĢmeli sayılır.

ÇalıĢma alanında iĢe baĢlamadan önce KK,md.5 uyarınca kadatro müdürü tarafından,mahalli

hukuk mahkemesinden,bu çalıĢma alanında taĢınmaz mallar hakkında görülmekte olan

kadastro ile ilgili davalarla,hükme bağlanmıĢ olup ta henüz kesinleĢmeyen davaların listesi

yazılı olarak istenir.

Yerel hukuk mahkemelerince düzenlenecek listelerde;davanın esas numarası,davacı ve

davalının adı,soyadı ve adresleri,davanın konusu,davalı taĢınmaz malın mevkii ve sınırları ile

varsa davaya dayanak belgelerin cinsi,tarih ve numarası belirtilir.Dava listeleri müdür ya da

müdür yardımcısı tarafından incelenir.Kadastro mahkemesi görevi içine giren ve çekiĢmeli

parsellere konu olan davalar tespit edildikten sonra bu liste ve davalarla ilgili belgeler

kadastro teknisyenlerine imza karĢılığı teslim edilir.Kadastro teknisyenlerine teslim edilen

davalı taĢınmazların sınırlandırma ve tespiti dava konusuna göre aĢağıdaki Ģekilde yapılır.

a.Dava mülkiyete yönelik ise;taĢınmaz mal teknisyenlerince ölçülür,tarafların

iddiaları,varsa belgeleri muhtar ve bilirkiĢi beyanlarına göre değerlendirilir.Sonuçları

ve varacakları kanaatleri tutanağın edinme sebebi sütununa etraflıca açıklanır.Davanın

dosya numarası belirtilerek maliki tayin edilmeden(mülkiyet tablosu

doldurulmadan)kadastro tutanağı düzenlenir.

b.Dava sınıra ve yüzölçümüne yönelik ise;taĢınmaz mal teknisyenlerince

ölçülür,tarafların iddiaları,varsa belgeleri muhtar ve bilirkiĢi beyanlarına göre

değerlendilir.TaĢınmaz malın maliki tayin edilerek kadastro tutanağı

düzenlenir.Davaya konu sınırlar paftasında mürekkeplenmeden kurĢun kalemle

iĢaretlenir.Ancak yüzölçümüm hesaplanmaz .Tarafların iddia ettikleri sınırlar ile

mevcut olan sınır ayrı bir kroki üzerinde gösterilir ve bu kroki kadastro tutanağına

eklenir.

c.Davanın mülkiyetle birlikte sınıra da yönelik olması halinde;a ve b‘de

açıklandığı Ģekilde,taĢınmaz malın maliki tayin edilmeden davaya konu sınırlar

paftasında kurĢun kalemle iĢaretlenir.Yüzölçümü hesaplanmaz.

d.Davanın Sınırlı ayni haklara,tapuya tescil ya da Ģerh edilecek veyahut beyanlar

hanesinde gösterilecek haklara yönelik olması halinde;teknisyenlerince,taĢınmaz

malın sınıralrı belirlenir,maliki tayin edilir,davanın konusu ile dosya numarası

kadastro tutanağının edinme sebebi sütununda ayrıntılı olarak açıklanır.

Bu taĢınmaz mallara ait kadastro tutanakları,kadastro mahkemesine gönderilmek üzere

pafta örnekleri ile birlikte en geç 7 gün içinde kadastro müdürüne teslim edilir.Davalı

olan tutanakların sağ üst köĢesine kırmızı kalemle “DAVALI” yazıldıktan sonra tutanağın

dava dosyası ile kolayca birleĢmesi sağlamak için mahkemenin adı ve esas numarası

yazılır.Davalı taĢınmaza ait tutanak ve ekleri asılları kadastro müdürünce en geç 7 gün

içinde kadastro mahkemesine gönderilir.Ayrıca,davanın görülmekte olduğu mahalli

mahkemeye de bilgi verilir.

Mahalli mahkemede görülmekte olan dava aynı çalıĢma alanında birden fazla taĢınmaz malı

ilgilendiriyorsa her bir parselin kadastro tutanağı düzenlendikçe ayrı ayrı kadastro

mahkemesine gönderilir.

Davalı mallara ait kadastro tutanağı ile ekler çalıĢmaların tamamlanmasından sonra,diğer

belgelerle birlikte tapu sicil müdürlüğüne devredilir.Bir örneği de aslına uygunluğu

onaylanarak kadastro müdürlüğünde saklanır.

Dava listesi kadastro müdürlüğüne verildikten sonra mahalli hukuk mahkemelerinde açılan

davalara iliĢkin iĢlemler ise aĢağıdaki gibidir:

a. Kadastro tutanağı düzenlenmeden dava açılmıĢ ise; o çalıĢma alanında

bulunan taĢınmaz mallarla ilgili olarak yeni açılan davaların mahkemelerce

kadastro müdürlüğüne bildirilmesi üzerine, kadastro müdürünce bu listeler derhal

Page 63: KADASTRO BİLGİSİ

63

kadastro teknisyenlerine verilir. Davanın mahiyetine göre, teknisyenlerce

sınırlandırma ve tespit iĢlemleri tamamlanır ve davalı tutanaklar kadastro

mahkemesine verilir.

b. Kadastro tutanağının düzenlenmesinden önce dava açılmıĢ, ancak

tutanak düzenlendikten sonra kadastro müdürlüğüne bildirilmiĢ ise;

teknisyenlerce kadastro tutanağıınn malik sütunu kırmızı kalemle çizilerek

mahkemenin adı ve esas numarası yazılır. Tutanağın uygun bir yerine kadastro

ekibince Ģerh verilerek parsel davalı hale getirilir. Davalı tutanaklar kadastro

mahkemesine devredilir.

c. Kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra dava açılmıĢ ise; tutanak

üzerinde herhangi bir iĢlem yapılmadan derhal mahalli mahkemeye açıklayıcı bir

yazı ile kadastro tutanağının düzenlendiği bildirilir.

d. 30 günlük askı ilanı süresi içinde taĢınmaz mallarla ilgili olarak

kadastro mahkemesinde dava açılmıĢ ise; bu süre içinde mahalli hukuk

mahkemesinde açılan davalar hakkında kadastro müdürlüklerince kadastro

tutanağr üzerinde iĢlem, yapılmaz. Dava konusu taĢınmaz malın tespitinin

yapılarak 30 günlük askı ilanına alındığı konusunda davaınn açıldığı mahkemeye

aynntılı bilgi verilir.

e. Davalı olduğu halde tutanaklar kesinleĢtirilmemiĢ ise; dava listesine dahil

edilmeyen ya da davalı olduğu mahkemelerce bildirildiği halde bu husus göz

önünde bulundurulmayarak tespitleri kesinleĢtirilen taĢınmaz mallar bulunabilir.

Bunlar, devredilmiĢse tapu sicil müdürlüğünce, devredilmemiĢ ise kadastro

müdürlüğünce ilgili parselin tapu kütüğü sayfasının beyanlar hanesine, tespitin

davalı olması nedeniyle kesinleĢmediği yazılarak sınırlandırılır. Ayrıca, davalı

tutanaklar kadastro mahkemesine devredilir.

TaĢınmaz mal tapu kütüğüne tescil edildikten sonra el değiĢtirmiĢ ise hiçbir iĢlem yapılmadan

ilgililerine mahkemeye baĢvurmaları gerektiği bildirilir.

Kadastro mahkemesinde sınır uyuĢmazlığı nedeniyle açılmıĢ davalarda, ilgililerin talebi

üzerine dava. konusu taĢınmaz malın anlaĢmazlık dıĢında kalan kısmı mahkemece ayrılabilir.

Mahkeme, ayırma iĢlemini yapmak üzere kadastro müdürlüğüne talepte bulunur. Kadastro

müdürlüğü bu ayırmanın imara uygunluğunu yetkili mercilerden sağladıktan sonra ayrımı

yapar ve sonucunu mahkemeye iletir. Mahkemenin bildirisi üzerine ihtilafsız kısma son parsel

numarası verilerek tescili yapılır.

3. 7. KROKĠ, TUTANAK VE ÖLÇÜMLERĠN KONTROLÜ Teknik, idari ve hukuksal konulan içeren kontrol iĢlemleri KK, md. 8 uyarınca gerçekleĢir:

22/2/2005 tarih ve 5304 sayılı Kanun MADDE 4. - 3402 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 8. - Kadastro çalıĢmaları esnasında, kadastro müdürü veya görevlendireceği

kontrol elemanları tarafından kadastro tutanağı ve bunları tamamlayan belgeler

üzerinde ve gerektiğinde arazide inceleme yapılır. Ġnceleme sonucu tespit edilecek

teknik, idarî ve hukukî noksan ve yanlıĢlıklar, kadastro ekibine tamamlattırılır veya

düzelttirilir. Yapılan iĢlem ilgililerin haklarını etkilemekte veya kontrol elemanları ile

kadastro teknisyenleri arasında görüĢ ayrılığı bulunmakta ise, kadastro tutanağı ekleriyle

birlikte kadastro komisyonuna gönderilir.

Kadastro müdürlüğünce, kadastro ekibinin çalışma alanındaki işinin bittiği tarihe kadar yaptırılacak inceleme ve denetimler sonucunda tespit edilecek noksan ve yanlışlıklar hakkında da birinci fıkraya göre işlem yapılır.

Kontrol belirli periyotlarla yapılır. Teknik kontrol iĢlemleri harita mühendisleri, bunlar yoksa

fen kontrol memurları ya da her ikisi tarafından; hukuki kontrol ise tasarruf kontrol memurlan

Page 64: KADASTRO BİLGİSİ

64

tarafından gerçekleĢtirilir. Eksiklikler ve yanlıĢlıklar kadastro ekibine tamamlattırılır ya da

düzelttirilir. Kontrol sonuçları her çalıĢma alanı için tutulan onaylı kontrol defterine yazılır.

Yapılacak düzeltme iĢlemi ilgililerin haklarını etkiliyor veya kontrol elemanları ile kadastro

ekibi arasında görüĢ ayrılığı bulunuyorsa, kadastro tutanağı ekleri ile beraber konunun

çözümlenmesi ve iĢlemlerin daha sağlıklı bir Ģekilde yürütülebilmesi için kadastro

komisyonuna devredilir.

3. 8. KADASTRO TESPĠTĠNE ĠTĠRAZ KK, md. 9 uyarınca, kadastro tutanağı düzenlendikten sonra kadastro ekibi çalıĢma alanında

iĢlerini bitirinceye kadar tespitlere itiraz edilebilir. Bu, kadastro çalıĢmalarının hızla

sonuçlandırılması ve kadastro komisyonlarında iĢ birikimini önlemeyi amaçlamaktadır.

Sınırlandırma ve tespite itiraz, kadastro teknisyenliğine veya kadastro müdürlüb ne yapılır.

Ġtiraz üzerine kadastro tutanağı ve ekleri en geç on gün içinde kadastro komisyonuna intikal

ettirilir.

Ġtiraz sadece uygulanan belgelerin geçerliliği hakkında yapılabilir.GeliĢigüzel itirazların

önlenmesi amacıyla, sadece belgeye dayalı itirazlar komisyonca incelenir. Ġtirazları yerinde

görülmeyen kiĢilerin ilan süresi içinde de dava açma hakkı saklıdır.

3. 9. KADASTRO HARÇLARININ BELĠRLENMESĠ Kadastro çalıĢma alanlarındaki taĢınnıaz malların tespiti sırasında, ilgililerince belediyelere

verilen;

a. Emlak vergisi beyannamesi,

b. Köy beyan defteri ya da

c. Belediye ya da köy muhtarlıklarınca onaylı ilgililerince ibraz edilecek belgelerdeki

yazılı emlak vergisi değer miktarları, kadastro harcı ve yargılama giderlerine matrah olmak

üzere kadastro tutanağının ilgili sütununa teknisyenlerce iĢlenir.Ġlgililerince son beyan

döneminde

a. Vergi beyannamesi verilmeyen,

b. Paylı olup ta bir kısım paydaĢlarca beyanda bulunulmayan ya da

c. Beyan tarihinden sozıra özelliği değiĢen

taĢınmaz mallar tespit edilmiĢ olabilir. Bunların her ada ya da mevkün bitiminde

teknisyenlerce, ada ve parsel numarası, mevki ve sokak adı, alanı ve özellikleri yazılarak

düzenlenecek bir listesi kadastro müdürüne teslim edilir. Kadastro müdürü de bunları en kısa

sürede kadastro komisyonuna havale ederek, kadastro harcı ve yargılama giderlerine esas

olmak üzere, emlak vergisi değerlerinin belirlenmesini ister. Kadastro komisyonunun

saptadığı emlak vergisi değeri de dikkate alınarak her parsel için kadastro harcı tahakkuk

ettirilir. Kadastro harçları Ģöyle saptanır:

a. Tapuda kendisi ya da mirasçısı adına kayıtlı olup ta emlak vergisi beyannamesi

verenlere ait taĢınmazların kadastrolanmasında emlak vergisi değerinin binde 3'ü,

beyanname vermeyenler için binde 5'i,

b. Tapuda kayıtlı olmayan taĢınmazların, zilyedi adına- kadastrolanmasında beyanname

verenlerden emlak vergisi değerinin binde 4'ü, beyanname vermeyenler için binde 6'sı,

kadastro harcı olarak tâ.tıakkuk edilir.

3. 10. KADASTRO KOMĠSYONUNUN GÖREVLERĠ

KK, md. 3 uyarınca kurulan kadastro komisyonlarının görevleri ilgili kanun ve bu konuda

hazırlanmıĢ yönetmelik hükümlerine göre Ģunlardır:

a. Kadastro teknisyenleri arasında görüĢ ayrılığı olduğu veya tarafların dayandıkları

kayıt ve belgeler aynı kuvvet ve mahiyette göıüldüğü takdirde, sorunu çözümlemek

(KK; md. 7/3),

b. ÇalıĢma alanı sınırları içinde veya bitiĢiğindeki taĢınmaz mallar ile dıĢında toplu

olarak bulunan taĢınmaz mallardan kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerlerin

Page 65: KADASTRO BİLGİSİ

65

kadastroya tabi olması yolunda iddia olursa düzenlenen tutanakların geometrik ve

yasal konularının çözümlenmesi (KK, md. 7/4),

c. Kontrol iĢlemleri sırasında, kontrol elemanları ile kadastro teknisyenleri arasında

göıüĢ ayrılığı bulunduğunda bu ayrılığı gidermek (KK, md. 8),

d. Kadastro tespitlerine yapılan itirazların çözümleıımesi (KK, md. 9/2),

e. Kadastrosu yapılan yerlerde, son beyan dönemi emlak vergisi değeri belli olmayan

taĢınmaz mallara, kadastro ve dava harcı ile yargılama giderlerine esas olmak üzere

vergi kıymet takdir edilmesi için gönderilen iĢler.

Kadastro komisyonu, kendisine intikal eden iĢleri itirazlı iĢlemler ve itiraz dıĢı iĢlemler olarak

iki ayrı grupta inceler.

Komisyon, kendisine intikal eden iĢlerle itirazlı tutanakları, intikal tarihinden itibaren bir ay

içinde ya da gerekçe göstermek suretiyle, en geç çalıĢma alanında kadastro ekibinin faaliyeti

sona erinceye kadar sonuçlandırılır. Kadastro tespitlerine yapılan itirazlar ancak iki halde

incelenir:

· Tespite esas alınan belgenin geçersiz olduğu ileri sürülebilir.

· Tespit, bir belgeye ya da bilirkiĢi beyanlarına dayalı olarak yapılmakla beraber taĢınmaz

mal üzerinde hak iddia eden kimse belgeye dayanabilir.

Komisyonun buradaki incelemesi yalnızca, belgenin yasal durumu ve bu yere ait olup

olmadığı hususu ile sınırlıdır. Komisyon, gönderilen tutanaktaki bilgilerden, gerektiğinde

tutanakta beyanları alınan kimselerin de görüĢlerinden yararlanmak suretiyle hak sahibini

belli eder. Aynı parsel için birden fazla itiraz yapılması halinde, itirazlar henüz

sonuçlandırılmamıĢ ise, birlikte incelenerek soıun çözümlenir. Ġtirazların sonuca

bağlanmasından soııra yapılacak itirazlar ise ayrıca incelenip yeniden komisyon tutanağı

düzenlenir. Ancak, askı cetvellerinde bütün itirazlar incelenerek en son durum gösterilir.

Ġtiraz dıĢı iĢlemlerde komisyon incelenme ve araĢtırma ile sınırlandırılmamıĢtır. Gerektiğinde

yerinde uygulama, soruĢtunna ve inceleme yapıp bilirkiĢi, muhtar ve üçüncü kiĢileri

dinleyerek gerçek hak sahibini belirler.

Kadastro komisyonu tarafından sonuçlandırılan emlak vergisi değeri bulunmayan taĢınmaz

malların kıymet takdiri iĢleri de itiraz dıĢı iĢlemlerdendir. Müdürlükçe kadastro komisyonuna

intikal ettirilen listelerdeki taĢınmaz mallara kadastro ve mahkeme harcı ve yargılama

giderlerine esas olacak matrah belirlenir. Matrah belirlenirken:

*Vergi daireleri ya da belediyelerde bulunan emlak vergisi asgari m2 birim

değerleri cetveli, ,-----Binalann m² inĢaat maliyet bedelleri -----Bina aĢınma payı

oranlarını gösteren cetveller, -----TaĢınmaz malın yüzölçümü ve özellikleri, -----

KomĢu parĢellerin beyan edilen değerleri *

göz önünde tutulur.Gerektiğinde mahallinde araĢtırma yapılır ve bilirkiĢilerden de yararlanılır.

Kadastro komisyonunca takdir edilen bu değerler teknisyenler tarafından kadastro tutanağına

iĢlenir.Tutanaklar devredilmiĢ ise bu iĢi müdürlük yapar.

Görülmekte olan davaların konusunu teĢkil eden taĢınmaz malların yargılama giderlerine esas

olmak üzere kadastro mahkemelerince kıymetinin belirlenmesi istenmesi halinde, bu taĢınmaz

mallara kıymet takdir edilir ve en geç bir ay içinde ilgili mahkemeye bildirilir.

Kadastro komisyonlarınca takdir edilen bu değerlere maddi hesap hataları dıĢında itiraz

edilemez.Matrahın tespitinde ya da harcın tahakkukunda meydana getirilen maddi hesap

hataları nedeniyle 30 günlük askı ilanı sonuna kadar yapılacak itirazlar kadastro müdüıü

tarafından incelenip düzeltilir. Ġtiraz eden kimse, itirazı için doğrudan baĢvurduğu zaman,

kendisine tebligat yapılmayacağı, sonucun askı ilanında açıklanacağı belirtilir. Ġtiraz edenin,

ayrıca 30 günlük askı ilanı süresince kadastro mahkemesine dava açma hakkı vardır. Kadastro

tutanağına yapılan itirazların geri alınmasının istenilmesi halinde, komisyonca kimlik tespiti

yapılır, itirazın geri alınma nedeni açıklanarak bir tutanak düzenlenir ve itirazını geri alanın

imzası alınarak itiraz kaldırılır.Düzenlenen bu tutanak ta kadastro tutanağına eklenir.

Page 66: KADASTRO BİLGİSİ

66

Tutanağın ve itiraz kayıt defterinin ilgili sütununa itirazın kaldırıldığı iĢaret edilir. Ġtirazlı ve

itiraz dıĢı iĢlemlerde hak sahibi belirlendikten sonra yeniden komisyon tutanağı düzenlenir.

Ġlgililerince imzalanan bu tutanakta komisyon üyeleri arasında görüĢ ayrılığı olduğu takdirde,

tam üye sayısı iIe toplanılır ve oy çokluğuna dayalı olarak tutanak düzenlenir. Komisyonca

düzenlenen tutanakların sonucu askı ilanında belirtilir. Aynı kuvvet ve mahiyetteki

belgelerin uygulanmasında sonuca varılamayan ya da çözümü yasalarla mahkemelerin

takdirine bırakılan konularda kadastro komisyonu tarafından gerekçe gösterilmek suretiyle

düzenlenecek komisyon tutanağı ekleri ile birlikte kadastro mahkemesine devredilir.

3.11 ASKI ĠLANI

KK, md. 11 uyarınca kadastro müdüıü, sınırlandırma ve tespit sonucu düzenlenen kadastro

tutanaklarına dayanarak, askı cetvellerini düzenler. Bu cetvelleri ve pafta örneklerini,

müdüriyette ve ayrıca muhtarın çalıĢma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir. Ġtirazı olanların

ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini belirtir. Bu ilanda kadastro

harçlan da gösterilir.

Kadastro müdürü bu iĢlemleri, kadastro ekibinin çalıĢma alanındaki iĢini bitirdiği tarihten

itibaren en geç üç ay içinde yapmak zorundadır. Müdür, Genel Müdürlüğün iznini alarak

kadastrosu henüz tamamlanamayan çalıĢma alanlarında mahalle, bucak merkezi ve köyde, bir

ada veya mevkiden daha küçük olmamak üzere kadastro çalıĢmaları sonuçlanan taĢınmaz

mallara ait kısmi ilanı aynı esaslara göre yapabilir. KK uyarınca yapılan ilanlar, ilgili gerçek

kiĢilere, kamu ve özel hukuk tüzel kiĢilerine Ģahsen tebliğ edilmiĢ sayılır.

3. 12. KADASTRO MAHKEMESĠNĠN GÖREVLERĠ VE TUTANAKLARIN KESĠNLEġMESĠ

KK, md. 24 uyarınca kurulan kadastro mahkemesi aĢağıdaki davalara bakar ve sonuçlandınr:

a. KK, md. -10/4 uyarınca, aynı kuwet ve mahiyetteki belgelerin uygulanmasında sonuca

varılamayan veya çözümü kanunlarla mahkemelerin takdirine bırakılan konulara

iliĢkin kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davalar.

b. KK, md. 11'de belirtilen, 30 günlük askı ilanı süresi içinde kadastro mahkemesinde

açılan davalar.

c. KK, md. 27 uyarınca mahalli hukuk mahkemelerinden kadastro mahkemelerine

devredilen dava ve dosyalar.

d. Kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tespitten önceki haklara dayanarak,

aslî müdahil olarak katılanlann iddialarına dair uyuĢmazlıklar.

Kadastro mahkemelerinin sonuçlandırdığı davalara ait kararlar kesindir. Yargıtay'da bunlara

karĢı itiraz edilemez. Ġtiraz edilmeyen ve davalı olmayan kadastro tutanakları, sınırlandırmalar

ve tespitler 30 günlük askı ilanı sonunda kesinlik kazanır. Kesinlik kazanan kadastro

tutanaklan müdür tarafından onaylanır. Davalı taĢınmaz mallara ait tutanaklar, sınırlandırma

ve tespitler ancak kadastro mahkemesinin kararı sonucunda kesinleĢir. ÇalıĢmaların

bitiminden sonra, uygıılanamayan tapu kayıtlarının uygulanamama nedenleri açıklanmak

suretiyle düzenlenen tutanak muhtar, bilirkiĢiler ve kadastro teknisyenlerince imzalanır.

Zemine uygulanamayan tapu kayıtlarının zabıt defterlerindeki uygun bir yere kırmızı kalemle

UYGULANAMADI diye iĢaret düĢülür. Aynca, çalıĢma alanında kadastrosu yapılmayan

taĢınmaz kalmadığına, sınırlandırma ve tespit iĢlemlerinin tamamlandığına iliĢkin bir tutanak

tutularak imzalanır. Tutulan bu zabıttaki bilgiler ve çalıĢma alanına ait tapu kayıt defterlerine

göre 30 günlük askı ilanından soııra, tescil iĢleminden önce tapu sicil . müdürlüğündeki

tapu kayıtlanna gerekli revizyonlar iĢlenir. Revizyon yapılan kayıtların uygun bir yeri ile kayıt

defterleri iĢleyen kiĢilerce imzalanır.

4. SON ĠġLEMLER

Kadastroda teknik ve yasal iĢlemlerin kesinleĢmesinden soııra gerçekleĢtirilen

a. Tapu kütüğüne tescil,

b. Eski tapu kayıtlarının kapatılması,

Page 67: KADASTRO BİLGİSİ

67

c. Çaplı tasanuf belgelerinin ilgililere dağıtılması ve

d. Devir ve teslim

çalıĢmaları son iĢlemleri oluĢturur.

4. 1. TAPU KÜTÜĞÜNE TESCĠL

Tescil iĢlemleri kadastro mahkemesince kesinleĢen veya ilan süresince itiraz edilmeden

kesinleĢen tutanak ve .eklerine dayanarak yapılır. Komisyon tarafından iki nüsha tescil

dosyası hazırlanır.

KesinleĢme tarihleri tescil tarihleri olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde ada ve

parsel sırasına göre: tapu kütüklerine kaydedilir. Davalı olup kadastro mahkemesine intikal

etmiĢ bulunan taĢınmaz malların kütük sayfalarının itirazla ilgili hanesi boĢ bırakılır. Ġlgili

davanın esas numarası; kütük sayfasının beyanlar hanesinde kurĢun kalemle belirtilir.

Kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların

kesinleĢtiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten soııra, kadastrodan önceki yasal nedenlere

dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.

Devlete ait ormanlar harç ve resm alınmaksızın hazine adına tapuya tescil edilir. Orman

tapuları birisi dosyasına konmak, diğeri ise aslı ile beraber Orman Genel Müdürlüğü'ne

gönderilmek üzere iki nüsha hazırlanır. Kadastrosu yapılan ormanlarla ilgili olarak,Orman

Genel Müdürlüğü'nde orman kadastrosu sicil defteri, ilçelerde ilçe orman kadastro dosyaları,

ayrıca belde/köy orman kadastrosu dosyaları tanzim edilir.

4. 2. ESKĠ TAPU KAYITLARININ KAPATILMASI

Kadastrosu tamamlanan çalıĢma alanı içinde kalan eski tapu kayıtları kapatılarak, iĢleme tabi

kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak iĢlem yapılamaz.

4. 3. ÇAPLI TASARRUF BELGELERĠNĠN ĠLGĠLĠLERĠNE DAĞITIMI TaĢınmaza ait konum, kütük, vergi, kıymet, iyelik bilgileri yanı sıra taĢınmazın komĢu parsel

ve yollarla olan durumunu gösteren krokisinin de, bulunduğu çaplı tasarruf belgeleri tescil

iĢlemleri tamamlandıktan soııra ilgililerine dağıtılır.

4. 4. DEVĠR VE TESLĠM Kadastrosu biten çalıĢma alanlarına ait bütün tutanak ve ekleri ile paftaları mahalle ya da köy

itibariyle ve ada, parsel sırasınca ayrı klasörlerde toplanarak ve bir cetvele bağlı olarak tapu

sicil müdürlüğüne devredilir. Devir teslim için üç nüsha tutanak düzenlenir. Bunlar kadastro

ve tapu müdürleri tarafından imzalanır.

Pafta ve fenni belgelerin asıllan kadastro müdürlüğünde saklanır. Kadastro paftalarının birer

örnekleri ile hazırlanan tapu kütüklerinin birer kopyası TKGM'ne gönderilir. Bunların dıĢında

nirengi röper krokileri, nirengi ve poligon kanavaları, nirengi ve poligon özet çizelgeleri,

kadastro çalıĢma alanı sınır krokileri, ada bölümü krokileri, sınırlandırma krokileri, ölçü

krokileri, sınır köĢe noktalarının koordinat özet çizelgeleri, yüzölçümü hesap çizelgeleri,

mahalle yada köy klasörlerinin birer örnekleri de TKGM'ne gönderilir.

Harç çizelgelerinin birer kopyası yerel vergi dairesine gönderilir. .

KADASTRO HATALARI VE DÜZELTĠLMESĠ Kadastro çalıĢmaları sırasında ölçü, çizim ve hesaplamadan doğan teknik hatalar meydana

gelebilir. TaĢınmaz mal iyelerinin gereksiz yere mahkeıneye gitmelerini önlemek, bu gibi

hataların idari yolla düzeltilmesi amacıyla KK'nun 41. maddesi bu hataların düzeltilmesini

hükme bağlamıĢtır.

Page 68: KADASTRO BİLGİSİ

68

.Bu maddenin uygulanmasında,12. maddede belirtilen hak düşürücü süre aranmaz.”

22/2/2005 tarih ve 5304 sayılı Kanun MADDE 9. - 3402 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin madde başlığı "Hataların düzeltilmesi:" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan iĢlemlerle geometrik durumları kesinleĢmiĢ

olan taĢınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar,

ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re‘sen düzeltilir. Düzeltme, taĢınmaz

malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden baĢlayan otuz gün

içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı

takdirde, yapılan düzeltme kesinleĢir.

Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri yetkilidir.

41. maddede nitelik ve mülkiyet değiĢikliği doğuran hatalar düzeltme dıĢı tutulmuĢtur.

ÇalıĢma alanı içinde, kadastro kesinleĢtikten sonra oıtaya çıkan hataların düzeltme

iĢlemlerinde, KK, md. 12'de hükme bağlanmıĢ olan 10 yıllık hak düĢürücü süre dikkate

alınmaz. Düzeltmeye konu olan kadastro hataları Ģunlardır a. Ġl, ilçe, mahalle adlarının yanlıĢ yazılması, b. Pafta, ada, parsel numaralarının yanlıĢ yazılması,

c. Ölçeğin yanlıĢ yazılması,

d. Kenar koordinatlarının yanlıĢ yazılması, e. Sınırlandırmanın yanlıĢ yapılması (parsel sınırlannın tam olarak saptanamaması ya da nereden

geçtiklerinin ve birbirlerinden ne gibi tesislerle aynldıklarının veya sınırlardaki çit, duvar vb.

tesislerin sınırlandınna krokisinde yanlıĢ belirtilmesinden doğan kazalar), f. Ġyelik bilgilerinin yanlıĢ belirtilmesi (beyannamelerde ilgili parsellerinin iyelerinin adları,

soyadları, cinsiyeti, baba adları veya paylarının yanlıĢ yazılması ya da iki adından yalnız

birinin kaydedilmesi, parsel değerinin doğru belirlenmemesi),

g. Mal sahibinin adının hiç yazılmaması, h. Parsel niteliğinin yanlıĢ yazılması,

i. BilirkiĢilerin, yemin ettirilmeden çalıĢtırılması,

j. Ġlan süresinin kısa tutulması nedeniyle usul hatasının ortaya çıkması, k. Ölçümlerin yanlıĢ yapılması (prizmatik/kombine ya da kurulsal/takeometrik ölçümlerde yanlıĢ

nokta ölçülmesi, nokta atlanması, nokta numaralarının yanlıĢ yazılması, mira, açı ya da

uzunluk ölçülerinde hata yapılması vb.), l. Hesaplann yanlıĢ yapılması (poligon, küçük nokta, yüzölçümlerinin vb. hatalı

hesaplanması),

m. Ġyelik sınırının yanlıĢ geçirilmesi (kırık noktaların yanlıĢ birleĢtirilmesi vb.),

n. Sınırların yanlıĢ mürekkeplenmesi, o. DeğiĢikliklere iliĢkin geometrik verilerin doğru iĢlenmemesi,

p. TaĢınmazları devir ve temliki esnasında yanlıĢlıklar yapılması.

Teknik hatalar tarafların kusuru olmaksızın görevli memurların dikkatsizliğinden

kaynaklanıyor ise büro ve zeminde gerekli incelemeler yapıldıktan ve bir tutanakla durum

belirlendikten sonra gerekli düzeltmeler kadastro ve tapu sicil müdürlükleri tarafından yapılır.

TaĢınmaz mal sahibinin .teknik hatayı fark ederek baĢvurması ya da röperli kroki veya çap

istemi sırasında yanlıĢlığın anlaĢılması halinde de büro ve zeminde gerekli incelemeler yapılıp

bir tutanakla durum belirlendikten sonra kadastro ve tapu sicil müdürlükleri tarafından gerekli

düzeltmeler yapılır. Ayrıca, kadastro müdürlüğü tarafında durum taraflara tebliğ edilir.

Taraflar, 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesinde dava açarlarsa verilecek karar beklenir.

Mahkemeye gidilmemesi halinde 30 gün sonra kesinleĢen düzeltme karan tescil için tapu sicil

müdürlüğüne gönderilir. Kadastro hatalarının düzeltilmesi iĢlemleri yapılırken ilgili mal

sahipleri yanlıĢlığın giderilmesi için yazılı onay verirlerse o zaman 30 gün beklemeden karar

kesinleĢtirilir. Hatalar birden fazla parseli ilgilendirdiğinde taraflar adreslerinde bulunamıyor

Page 69: KADASTRO BİLGİSİ

69

ya da adresleri saptanamıyorsa gazete ilanı ile bildirim yapılarak hatalar düzeltilir. Kadastro

müdürlüğü tarafından bizzat fark edilen hatalar için de aynı iĢlemler yapılır.

Gerek kadastro gerekse tapu sicil müdürlüklerinin neden oldukları hataların düzeltilmesinden

hiç harç alınınaz. Diğer idarelerin düzenledikleri belgelere dayalı olarak meydana gelen

hatalar için düzeltme harcı alınır.

KADASTRONUN YAġATlLMASI

Kadastro en son durumu gösterdiği takdirde, Devletin taĢınmaz mal mülkiyetini güvence

altına alması ilkesi yerine getirilmiĢ olur. Ayrıca, toprakla ilgili her türlü plan ve projeye altlık

teĢkil eder diye tanımladığımız ÇAK'nun görevini tam olarak yerine getirebilmesi için de en

son kadastral durumlara ihtiyaç vardır. Çünkü, oldukça dinamik bir yapıya sahip olan

taĢınmaz mallar üzerindeki değiĢiklikler düzenli olarak izlenip ilgili altlıklara iĢlenmezse belli

bir süre sonra geçerliliğini kaybeder. Yapılan kadastro çalıĢmalarının geçerliliğini sürdürmesi

için yapılacak iĢ kadastronun yaĢatılmasını sağlamaktır. Kadastronun yaĢatılması;

a. Kadastronun güncelleĢtirilmesi ve

b.

c. Kadastronun yenilemesi ile gerçekleĢtirilir.

Kadastronun GüncelleĢtirilmesi Kadastro‟da DeğiĢikliklerin Ġzlenmesi

Kadastronun yaĢatılması için meydana gelen. değiĢikliklerinin (geometrik, kullanım türü ve

tasarruf) düzenli olarak mülkiyet haritalarına iĢlenmesi ve tapu kayıtlarının düzeltilmesi ile

sağlanır. DeğiĢiklikler orijinal paftaya kurĢun kalemle, saydam paftalara mürekkeple çizilir.

Mahalle ya da birlik klasörleri de yeni duruma göre düzeltilir.

√ TAPU SĠCĠL MÜDÜRLÜKLERĠNDE YAPILAN HER ĠġLEM BĠR

DEĞĠġĠKLĠĞĠ ĠġARET EDER.

√ DEĞĠġĠKLĠKLER ÜLKENĠN EKONOMĠK,KÜLTÜREL VE

TEKNOLOJĠSĠNE BAĞLIDIR

DĠKKAT EDĠLECEK HUSUSLAR;

a- ĠSTER HUKUKĠ,ĠSTER TEKNĠK OLSUN DEĞĠġĠKLĠKLERĠN TAMAMINA

YAKINI TAPU KÜTÜĞÜNE ĠġLENMEK MECBURĠYETĠNDEDĠR.

b- HUKUKĠ DEĞĠġĠKLĠKLERĠN,PLANLAR ÜZERĠNDE BĠR ETKĠSĠ OLMAZ.

BU DEĞĠġĠKLĠKLER ;

* HUKUKĠ

* CĠNS

* ġEKĠL

* HUKUKĠ DEĞĠġĠKLĠKLER Tasarruf DeğiĢikliği

Tasarruf değiĢiklikleri, yalnızca tapu sicili üzerinde değiĢiklik yapılmasını gerektiren,

kadastral harita üzerinde herhangi bir değiĢiklik gerektirmeyen;ölçü yapılmasına ihtiyaç

Page 70: KADASTRO BİLGİSİ

70

duyulmayan değiĢikliklerdir. Alım-satım, trampa, hibe, rehin vb tasarruf tür değiĢikliklerine

örnek olarak verilebilir.Gerektiğinde ilgili vergi dairesine de iĢleme ait bilgi verilir.

KÜTÜKLER ÜZERĠNDE DEĞĠġĠKLĠKLER YAPILMASINI GEREKTĠREN

DEĞĠġĠKLĠKLERDĠR.KADASTRAL HARĠTALAR ÜZERĠNDE DEĞĠġĠKLĠK

GEREKTĠRMEZ.DOLAYISIYLA ÖLÇÜ YAPILMASINA ĠHTĠYAÇ YOKTUR.

ALIM-SATIM,ĠPOTEK

* CĠNS DEĞĠġĠKLĠKLERĠ

Kullanma Türü (Cins) DeğiĢikliği

TaĢınmazların bağ, bahçe, tarla vb. iken arazi; arazi iken arsa; arsa iken yapılı arsa; yapılı iken

yapısız arsa olması durumunda paftasında ve tapu sicilinde yapılan değiĢiklikler kullanma

türü değiĢikliğini oluĢturur. Kullanım türü değiĢiklikleri bazı durumlarda ölçmeyi

gerektirirken bazen de ölçmeyi gerektirmez.

Ölçmeyi gerektirmeyen kullanma türü değiĢikliklerinde yalnızça tapu kütüğüne düzeltme

yapılır ve ilgili vergi dairesine durıım bildirilir.

Ölçmeyi gerektiren kullanma türü değiĢikliklerinde ise iĢlem sonucu kadastro ve tapu

kütüğüne iĢlenir. Vergi dairesine de haber verilerek vergi türü yeni duruma göre düzeltilir.

Eğer yapılan yapının komĢu parsele tecavüz ettiği anlaĢılırsa nitelik değiĢikliği tapu kütüğüne

iĢlenmekle birlikte kütüğün beyanlar hanesine yapının tecavüz ettiği beliıtilir.

TAġINMAZIN YAPILI ĠKEN YAPISIZ,BAĞ BAHÇE ĠKEN ARSAYA DÖNÜġMESĠ VB.

DURUMLARDIR.(T.G)

√ YAPILI ĠKEN,ÜZEĠNDEKĠ YAPI YIKILMIġ ĠSE ARAZĠYE GĠDĠLMEZ.

√ BĠRDEN FAZLA YAPI VAR ĠKEN BĠR KAÇI YIKILIRSA ARAZĠYE GĠDĠLĠR.

APLĠKASYON ĠġLEMĠ:

A PARSELĠN ÖLÇÜSÜNDE KULLANILAN SABĠT

NOKTALAR(NĠRENGĠ,POLĠGON)MEVCUT VE BUNLARA DAYATILARAK

SINIR BULUNABĠLĠYORSA ZEMĠNE APLĠKE ETMEYE GEREK YOK.

B DAYALI OLARAK YAPILAMIYORSA;ÖNCE SINIR APLĠKE

EDĠLĠR.SINIRDAN YARARLANILARAK DEĞĠġĠKLĠKLER APLĠKE DĠLĠR.

BĠR ARSA ÜZERĠNE BĠNA YAPILMASI ĠÇĠN ĠZLENECEK TEKNĠK YOL;

√ KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE GĠDĠLĠR.

√ KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNCE TESCĠL ĠSTEM BELGESĠ

DÜZENLENĠR.ĠLGĠLĠNĠN BEYANI.

√ DÖNER SERMAYE ÜCRETĠ YATIRILIR.

√ MAHALLĠNE GĠDĠLĠR YUKARIDAKĠ ĠġLEMLER YAPILIR.

√ YENĠ BĠNA PAFTASINA TERSĠM EDĠLĠR.

Page 71: KADASTRO BİLGİSİ

71

√ ÖLÇÜ VE KONTROLLER TAMAMLANDIKTAN SONRA KADASTRO

GÖRMEYEN YERDE:2,GÖREN YERDE:3 TESCĠL BĠLDĠRĠMĠ

DÜZENLENĠR.TAPU SĠCĠL MÜDÜRLÜĞÜNE HAVALE EDĠLĠR.

YENĠ UYGULAMALAR;APLĠKASYON BELGESĠ,SUBASMAN ĠÇĠN BELGE

DÜZENLENMESĠ GEREKMEKTEDĠR.BU BELGELER BELEDĠYELER TARAFINDAN

* ġEKĠL DEĞĠġĠKLĠKLERĠ TaĢınmazların sınırları, alanı veya boyutunda değiĢikliklere neden olan geometrik Ģekil

değiĢikliği;

· Mal sahibinin isteği ya da

· Kamu yararı amacıyla zoıunlu olarak oluĢur.

Geometrik Ģekil değiĢikliğine neden olan bazı iĢlemler Ģunlardır:

· Ayırma ve birleĢtirme,

· Arsa vc arazi düzcnlcmcleri,

· Yola terk,

· KamulaĢtırma,

· Vb.

Geometrik Ģekil değiĢikliklerinin bazıları ölçmeyi gerektirirken bazıları da ölçmeyi

gerektirmez. Bir parselin geometrisinin (Ģekli) değiĢtiği ve yeni Ģeklin belirlenmesi için

mutlaka ölçme iĢleminin gerektiği ölçmeyi gerektiren geometrik Ģekil değiĢikliklerine ayırma,

arsa ve arazi düzenlemeleri, yola terk, kamulaĢtırma örnek verilebilir. BirleĢtirme ise ölçmeyi

gerektirmeyen geometrik Ģekil değiĢikliğidir.

TAġINMAZIN SINIRLARINDA,ALANINDA VEYA BOYUTLARINDAKĠ

DEĞĠġMELERDĠR.

AYIRMA-BİRLEŞTİRME(İFRAZ-TEVHİD) ARSA VE ARAZİ DÜZENLMSi

BEDELSĠZ YOLA TERK ARAZĠ TOPLULAġTIRMASI

YOLDAN ĠHDAS KAMULAġTIRMA

ĠRĠTĠFAK HAKKI KADASTRO TEKNĠK HAT. D.

PARSELASYON KADASTRO YENĠLENMESĠ

AYIRMA ( ĠFRAZ )

√ ĠLGĠLĠNĠN ĠSTEĞĠ YADA YARGI KARARI ĠLE OLUR.

√ KÜÇÜLTME OLDUĞUNDAN BU KÜÇÜLTME MEVZUATIN ĠZĠN VERDĠĞĠ

ORANDA OLUR.

PARSELASYON NĠTELĠNDE OLAN AYIRMA: YOL, KAMU HĠZMET

ALANLARI YER ALMASI DURUMU,BU OLUġUMDAN ORTAYA ÇIKMASI

PARSELASYON NĠTELĠNDE OLMAYAN AYIRMA: KAMU‘YA YER

OLUġMAMASI VE BĠR PARSELĠN BĠRDEN ÇOK PARÇAYA BÖLÜNMESĠ

Page 72: KADASTRO BİLGİSİ

72

ĠFRAZ ĠġLEMĠ YAPILACAĞI ZAMAN,ĠFRAZIN YAPILACAĞI

PARSELĠN KONUMU

(1) BELEDĠYE VE MÜCAVĠR ALANLAR ĠÇERSĠNDE VEYA DIġINDA ĠMAR

PLANI OLAN YERLERDE ĠFRAZ

√ KAMUSAL ALANA DENK GELENĠN ĠFRAZINA ĠZĠN VERĠLMEZ.

√ PLANA UYGUN ĠġLEM YAPILIR.PARSEL BOY VE CEPHE YÖNETMELĠKTE

ĠSTENĠLEN GĠBĠ AYARLANIR.

(2) BELEDĠYE VE MÜCAVĠR ALANLAR İÇERSİNDE İMAR PLANI BULUNMAYAN

YERLERDE ĠFRAZ

√ KAMU‘YA AĠT YOLA BĠR CEPHESĠ YENĠ OLUġACAK PARSELLERDE

OLMALIDIR.(ÇIKMAZ SOKAK SOKAK KABUL EDĠLEMEZ.)

√ KAMUSAL ALANA AYRILAN YERLER %35‘Ġ GEÇMEMEK ġARTI ĠLE

BELEDĠYE ADINA TERK EDĠLĠR.(BEDELSĠZ)

(3) BELEDĠYE VE MÜCAVĠR ALAN SINIRLARI DIŞINDA İMAR PLANI

BULUNMAYAN KÖY VE MEZRALARIN YERLEŞİK ALANLARINDA ĠFRAZ

√ PARSEL GENĠġLĠKLERĠ 10M,PARSEL DERĠNLĠKLERĠ 20M‘DEN AZ

OLAMAZ.

√ KAMUYA AĠT BĠR YOLA CEPHE ARANIR.

√ KAMU ALANINA DENK GELEN YERLER %35‘DEN FAZLA OLMAMAK

ġARTI ĠLE KÖY TÜZEL KĠġĠLĠĞĠNE TERK EDĠLĠR.(BEDELSĠZ)

(4) BELEDĠYE VE MÜCAVĠR ALAN SINIRLARI İÇERİSİNDE VE DIŞINDAKİ

YERLEŞME ALANI DIŞINDA KALAN (İSKAN DIŞI) ALANLARINDA ĠFRAZ

√ HER PARSEL 5.000 M2 ‗DEN KÜÇÜK OLAMAZ.

√ TAPU KADASTRO VEYA TAPULAMA HARĠTALARINDAKĠ BĠR YOLA EN AZ

25M CEPHESĠ BULUNMALIDIR.

AġAMALARI

1- MAL SAHĠBĠ HARĠTA MÜHENDĠSĠNE BAġVURUR BĠR SÖZLEġME YAPILIR.

BU SÖZLEġME ĠLE HARĠTA MÜHENDĠSĠ ĠSE KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

BAġVURUR.

2- KADASTRO MÜD. ĠSTENEN BELGELERĠ HAZIRLAR VE BAġVURU FĠġĠ

DÜZENLER.

(PARSELĠ TERSĠMLĠ (ÇĠZĠMĠ) VERĠR.) (KROKĠ)

3- PARSEL BELEDĠYE MÜCAVĠR ALANI SINIRLARI ĠÇERĠSĠNDE ,BELEDİYE

ENCÜMENİ DIġINDA ,İL İDARE KURULU

ALINMASI ĠÇĠN MÜRACAT BELEDĠYE BAġKANLIĞI

VALĠLĠK(BAYINDIRLIK ĠSKAN MÜDÜRLÜĞÜ)

Page 73: KADASTRO BİLGİSİ

73

PARSELĠN KADASTRAL ÖLÇÜLERĠ ALINIR.ARAZĠDE KONTROL YAPILIR.

4- PARSELĠN KÖġELERĠ ARAZĠDE ĠġARETLENĠR.

5- GEREKLĠ ÖLÇÜLER,NĠRENGĠ AĞINA BAĞLI ÖLÇÜLÜR.PARSELĠN NĠRENGĠ

NOKTALARINA UZAKLIĞINA VE BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE,YÖNERGE

HÜKÜMLERĠNE GÖRE ġEBEKEYE BAĞLANIR.MEVZĠ NĠRENGĠ KURULUR

VEYA KAPALI POLĠGON TESĠSĠ YAPILIR.

√ RÖLEVE KROKĠSĠ HAZIRLANIR.

6- AYRILAN PARSELLERĠN ALANLARI ORJĠNAL ÖLÇÜLERDEN ELDE EDĠLEN

KOORDĠNATLARDAN FAYDALANARAK BULUNUR VE ESKĠ ALANLARLA

KONTROL EDĠLĠR.(SON ANDA DA YAPILABĠLĠR.)

7- HKMO‘A EVRAKLAR VĠZE ETTĠRĠLEREK KONTROL ĠÇĠN KADASTRO

MÜD. VERĠLĠR.

8- BÜRO VE ARAZĠ KONTROLLERĠ YAPILIR.BU BELGELER 3‘ER NÜSHA VE

CĠLTLENMĠġ OLARAK KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE TESLĠM EDĠLĠR.

√ BU BELGELER PARSELĠN DURUMA GÖRE KONTROL ĠÇĠN

GÖNDERĠLĠR BELEDĠYE

BAYINDIRLIK VE ĠSKAN

√ KADASTRO GÖREN YERDE 3 NÜSHA HAZIRLANIR.

GÖRMEYEN YERDE 4 1 NÜSHA ĠDARECE EL-

KONUR

10- BELEDĠYE BAġKANLIĞI KONTROL EDĠLEN EVRAK-

BAYINDIRLIK-ĠSKAN MÜD. LAR KADASTRO MÜD.

TEKRAR GÖNDERĠLĠR.

√ PARSEL ĠÇĠNDE ESKĠ PARSELĠN NUMARASI ÜZERĠ ÇĠZĠLĠR.YENĠ

NUMARALAR EN BÜYÜK PARSELDEN BAġLAYARAK NUMARA

VERĠLĠR.(ADA SĠSTEMĠNE GÖRE NUMARALANDIRILMIġ YERDE DE, O

KÖYDEKĠ EN BÜYÜK ADA NUMARASINDAN BAġLATILIR.)

11- EVRAK TAPU SĠCĠL MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERĠLĠR.

√ ESKĠ PARSELĠN SAYFASI KAPATILIR.YENĠ OLUġUMLARA SAYFA AÇILIR.

√ BELGELERĠN 1 NÜSHASI DĠĞER BELGELERLE 10 GÜN ĠÇĠNDE KADASTRO

MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERĠLĠR.

12- BU DEĞĠġĠKLĠKLER PAFTALARA TERSĠM EDĠLĠR.YÜZÖLÇÜM

KLASÖRÜ DÜZENLENĠR.

BU BELGELER; ARġĠV (TKGM)

KADASTRO BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERĠLĠR.

YENĠ YOLUN AÇILMASI GĠBĠ BAZI HALLERDE ADA ĠKĠ AYRILIYORSA;

a- BÖLÜNEN ADA NUMARASI,FAZLA OLAN ALANDA BIRAKILIR.

b- DĠĞER PARÇAYA BELEDĠYE VEYA KÖYÜN EN SON ADA NUMARASINI

ĠZLEYEN NUMARA VERĠLĠR.

c- BÖLÜNEN ADADAKĠ PARSEL NUMARALARINDA BĠR DEĞĠġĠKLĠK

YAPILMAYARAK OLDUĞU GĠBĠ BIRAKILIR.YENĠ OLUġAN PARSEL VAR

ĠSE ADANIN EN SON NUMARASINI TAKĠP EDER.

KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ,BELEDĠYE VE KÖY BĠRĠMĠNDE OLMAK ÜZERE

ADA ĠZLEME ÇĠZELGELERĠ VEYA ADA ĠZLEME DEFTERĠ TUTARAK ADA

Page 74: KADASTRO BİLGİSİ

74

NUMARALARINI ĠZLEMEKLE YÜKÜMLÜDÜRLER.BU SAYEDE YENĠ BĠR

ADA OLUġUMUNDA SON ADA NUMARASI KOLAYLIKLA BULUNUR.

BU YÜZDEN YENĠ OLUġUMLAR (ADA BÖLÜMLEME VE

BĠRLEġTĠRME)(ADA DEĞĠġĠMĠ)LĠSTELERĠ ĠLGĠLĠ TAPU SĠCĠLĠ

MÜDÜRLÜĞÜNE HEMEN GÖNDERĠLĠR.

BĠR BĠRĠM ,BĠR VEYA DAHA FAZLA BĠRĠME AYRILIYORSA

(BELEDĠYE,KÖY VB.) BU AYRILAN YERLERDEKĠ ADA NUMARALARI

KALIR.YENĠ OLUġUMLAR DA BU NUMARALARI TAKĠBEN VERĠLĠR.

PARSELASYON

ĠFRAZIN BĠRAZ DAHA GENĠġ KAPSAMLI OLAN PARSELASYON,BÜYÜK

KADASTRO PARSELLERĠNĠN YOL,YEġĠL ALAN,ÇOCUK PARKI VE KAMU

HĠZMETLERĠNE AYRILAN YERLERE RASTLAYAN KISIMLARININ BEDELSĠZ

TERKĠNDEN SONRA,GERĠYE KALAN KISMININ ĠMAR MEVZUAT UYGUN PARSEL

BOYUTLARINDA BÖLÜNMESĠ ĠġLEMĠDĠR.

√ ĠKĠ VEYAHUT DAHA FAZLA PARSEL TEVHĠD EDĠLĠP,PARSELASYONUNDA

YAPILABĠLĠR.BU DURUMDA ĠKĠ ĠġLEM BĠR ARADA YÜRÜTÜLÜR.

PARSELASYON İŞLEMİNDE İZLENECEK YOL ŞÖYLEDİR;

1- PARSELASYONU YAPACAK H.MÜHENDĠSĠ KADASTRO MÜD.

KAMU KURUM VE KURULUġLAR RESMĠ YAZI ĠLE BAġVURU

2-PARSELASYON DEĞĠġĠKLĠK ĠSTEM KROKĠSĠ HAZIRLANARAK BAġVURU FĠġĠ

ĠLE KADASTRO MÜD.MÜRACAAT EDĠLĠR.

3-KADASTRO BELGEYĠ ĠNCELER BELEDĠYE VE MÜC.SINIRI ĠÇĠ—Belediye

VE GÖNDERĠR. ― ― DIġI--- Bayındır ve Ġskan

4- BELEDĠYE ENCÜMENĠ PARSELASYON YAPILIP,YAPILMAYACAĞINA

ĠL ĠDARE KURULU KARAR VERĠR.(DEĞĠġĠKLĠKTE ĠMAR PLANINA

UYMAK ZORUNLUDUR.)

5-SERBEST MÜHENDĠSLĠK BÜROSU TARAFINDAN;

A-KAD.MÜD. ALINAN BĠLGĠLERLE PARSELASYONU YAPILACAK BĠLGĠLERLE

PARSEL VE PARSELLERĠN DIġ SINIRLARI ARAZĠYE UYGULANIR.BÖYLECE

KONTROL SAĞLANIR.(PAFTA ĠLE ZEMĠN UYUMLU OLMAMASI DURUMUNDA

SEBEBĠ ARAġTIRILIR.)

B-HAZIRLANAN ĠSTEMĠN ARAZĠYE APLĠKASYON ĠÇĠN HARĠTA ÜZERĠNDEN

ALINACAK ÖLÇÜLERLE BĠR KROKĠ HAZIRLANIR.BUNA ÖLÇÜ KROKĠSĠ DENĠR.

Page 75: KADASTRO BİLGİSİ

75

C-ÖLÇÜ KROKĠSĠNDEN YARARLANILARAK ÖNCE ADA,SONRA PARSEL

KÖġELERĠ ARAZĠYE APLĠKE EDĠLĠR.ARAZĠ ġARTLARINA GÖRE GENEL YAPIYI

BOZMADAN(YOL GENĠġLĠĞĠ SABĠT KALMAK KOġULUYLA)ADALAR BĠR

MĠKTAR KAYDIRILABĠLĠR.

D-ARAZĠYE UYGULANAN SON DURUMA GÖRE,YENĠ BĠR ÖLÇÜ KROKĠSĠ

HAZIRLANIR KĠ,BUNA RÖLEVE ÖLÇÜ KROKĠSĠ DENĠR.

E-YENĠ PARSELLERĠN ALANLARI HESAPLANIR.

6-BÜRO TARAFINDAN HAZIRLANIR.

A-KADASTRO DURUM

B-DEĞĠġĠKLĠĞĠ ĠSTEM KROKĠSĠ

C-ÖLÇÜ KROKĠSĠ

D-RÖLEVE ÖLÇÜ KROKĠSĠ

E-ALAN HESAPLARI

F-RÖLEVE ÖLÇÜLERĠNE GÖRE ÇĠZĠLMĠġ PARSELASYON HARĠTASI(1/1000

ġEFFAF)

G-ADA VE PARSEL KÖġE NOKTALARININ KOORDĠNATLARI

√ HKMO‘YA VĠZE ETTĠRĠLDĠKTEN SONRA KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

VERĠLĠR.

√ AYRICA 15.MADDESĠNDE BELĠRTĠLEN BELGELERDE EKLENĠR.

√ DÖNER SERMAYE SAYMANLIĞI ÜCRETĠ YATIRILIR.

7-KADASTRO MÜD. ĠNCELER BELEDĠYE Gönderir

BAYINDIRLIK VE ĠSKAN MÜD.

8-BELEDĠYE ĠNCELER Gereklilerden 1‘er Gönderir

BAYINDIRLIK VE ĠSKAN MÜD. Nüsha alır

9-GELEN EVRAKLAR SON KONTROLLERĠ YAPILIR VE GEREKLĠ ĠġLEM

YAPILDIKTAN SONRA TESCĠL EDĠLMESĠ ĠÇĠN TAPU SĠCĠL MÜD.GÖNDERĠR.BU

ARADA YENĠ OLUġAN ADA VE PARSELLERE NUMARA VERĠLĠR.

10-TAPU SĠCĠL MÜD.PARSELASYONU OLAN TAġINMAZIN SAYFASI

KAPATILIR,YENĠ OLUġAN HER PARSEL ĠÇĠN YENĠ BĠR SAYFA AÇILIR.

√ ONAYLANMIġ PARSELASYON PLANI ĠLE HUKUKĠ DURUMLA ĠLGĠLĠ

EVRAKLARIN BĠRER NÜSHASI ALINIR VE DĠĞER EVRAKLAR KADASTRO MÜD.

YOLLANIR.

11-KADASTRO MÜD.PAFTALARA DAHA ÖNCE KURġUN KALEMLE ĠġLENDĠĞĠ

DEĞĠġĠKLĠĞĠ MÜREKKEPLEYEREK KESĠNLEġTĠRĠR.

12-DEĞĠġĠKLĠKLERĠN BĠRER NÜSHASI TKGM VEYA BÖLGE MÜD. GÖNDERĠLĠR.

√ PARSELASYONU YAPILACAK YERĠN TESCĠL EDĠLMĠġ HARĠTASI YOKSA

ÖNCE BU ALANIN KADASTROSU VE SINIRLANDIRMA HARĠTASI YAPILIR.

√ TESCĠLDEN ÖNCE PARSELASYON HARĠTALARINDA YÜZÖLÇÜMÜ

KONTROLLERĠ YAPILIR.TESCĠLLĠ YÜZÖLÇÜMLER KESĠNLEġMĠġ OLUR.

Page 76: KADASTRO BİLGİSİ

76

*** KOORDĠNATLARIYLA BĠLĠNEN KÖġE NOKTALARINA GÖRE ALAN

HESAPLANDIĞINDA BULUNAN DEĞER TAPUDAKĠ DEĞERĠYLE FARKLI

OLUR.BUNUN ĠÇĠN HESAPLANAN ALAN SABĠT BIRAKILMALI,GERĠYE KALAN

MĠKTAR TERK OLARAK GÖSTERĠLMELĠDĠR.

BĠRLEġTĠRME ( TEVHĠD )

√ MĠNĠMUM BOYUTTAKĠ (ĠMAR PLANI ĠÇERĠSĠNDE) PARSELLERE ĠNġAAT

ĠZNĠ VERĠLMEZ.

√ GEREK MĠRAS GEREKSE ĠMAR PARSELĠ ĠÇERĠSĠNDE KALAN KISIM

ĠMARA UYGUN PARSEL OLUġUMU SAĞLANAMAMASINDAN

BĠRLEġTĠRME ( TEVHĠD ) YOLUNA GĠDĠLĠR.

√ ĠMAR PARSELĠNĠN BĠRLEġTĠRME ĠġLEMĠNDE AYNI ġAHSA AĠT OLMA

ZORUNLULUĞU YOKTUR.

√ BĠRLEġTĠRMEDE ZORUNLU OLMADIKÇA ARAZĠYE GĠDĠLMEZ.

√ YENĠ OLUġUM TOPLAMI ESKĠ OLUġUMLA FARKI TECVĠZ ĠÇĠNDE

OLMALIDIR.

BAġVURU TEVHĠD KARARI

√ MÜCAVĠR ALANDA BELEDĠYE BELEDĠYE ENCÜMENĠ

DIġINDA BAYINDIR VE ĠSK MD. ĠL ĠDARE KURULU

√ BU DÜZENLEME KADASTRO GÖRMEYEN BÖLGE ĠSE 2 NÜSHA TKGM

― ― GÖREN BÖLGE ĠSE 3 ― ―

√ ESKĠ PARSELLER ORTADAN KALKTIĞI ĠÇĠN SAYFALARI KAPATILIR.YENĠ

OLUġUMLARA ADANIN SON NUMARASINDAN BAġLANARAK VERĠLĠR.

BEDELSĠZ YOLA TERK

√ ĠMAR PLANI UYGULAMA YÖNTEMLERĠNDEN BĠRĠDĠR.KĠġĠ BĠNA

YAPMAK ĠSTEĞĠYLE BELEDĠYEYE BAġVURDUĞUNDA PARSELĠ ĠMAR

PLANI ĠLE KADASTRO PLANI ÇAKIġTIRILIR.

√ MÜSTAKĠL OLUP OLMADIĞI ĠNCELENĠR.EĞER UYGUNSA PARSELE

RUHSAT VERĠLMESĠ ĠÇĠN PARSELĠ ĠMAR ADASI DIġINDA KALAN VE

YOLA,YEġĠL ALANA,ÇOCUK BAHÇESĠ GĠBĠ YERLERE RASTLAYAN

KISIMLARININ BEDELSĠZ OLARAK TERK EDĠLMESĠ ĠSTENĠR.KANUNDA

TAM KARġILIĞI YOKTUR.

√ 3194.S. ĠMAR KANUNUN 16.MAD FAYDALANILARAK UYGULANIR.BU

MĠKTAR %35‘DEN FAZLA ĠSE SAHĠBĠ BU KISMI UHDESĠNDE KALACAK

ġEKĠLDE BELĠRLEMEKTEDĠR.

UYGULAMA

Page 77: KADASTRO BİLGİSİ

77

1- ĠLGĠLĠ BELEDĠYEYE DĠLEKÇE ĠLE BAġVURUR.(ĠMAR DURUMU VE TAPUSU

EKLER.)

2- ĠLGĠLĠ BĠRĠM HAZIRLIKLARI YAPIP,EVRAKLAR;BELEDĠYE ENCÜMENĠNE

GĠDER.

3- BELEDĠYE ENCÜMENĠ UYGUN GÖRMESĠ HALĠNDE ;YOLA TERK KARARI

ALINIR.

4- ENCÜMEN BĠR YAZI ĠLE KADASTRO MÜD. BĠLDĠRĠR.

5-YOLA TERK ĠSTEYEN KĠġĠ MÜHENDĠSLĠK BÜROSUNA BAġVURUR.VEKALET

VERĠR.

6- MÜH. BÜROSU,KADASTRO MÜD. ĠLE TEMAS SAĞLAR.

a- KADASTRO DURUMU

b- DEĞĠġĠKLĠK TASARIMI

c- ÖLÇÜ KROKĠSĠ

d- ALAN HESABI

e- PARSEL KÖġE KOOR. ÖZET ÇĠZELGESĠ VE TESĠS EDĠLEN

POL,NĠR.BELGELERĠ HAZIRLANIR.

7- HAZIRLANAN SÖZLEġME HKMO‘YA VĠZE ETTĠRĠLĠR.

8- PROJE VE DÖNER SAYMANLIK MAKBUZU KADASTRO MÜD. TESLĠM

EDĠLĠR.KONTROL ĠġLERĠ ĠÇĠN GÜN ALINIR.

9-KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ ARAZĠDE VE PAFTA‘DA KONTROLLERĠ YAPAR.

10-BELEDĠYE ĠMAR DURUMUNU KONTROL EDER.TESCĠL BĠLDĠRĠM

BELGELERĠNDEN BĠRĠNĠ ALARAK DĠĞER EVRAKLARI DĠĞER EVRAKLARI

KADASTRO MÜD.GÖNDERĠLĠR.

11-KADASTRO MÜD. SON KONTROLLERĠ YAPARAK TAPU SĠCĠL MÜD.

GÖNDERĠLĠR.

KÜTÜKLERDE DÜZELTMELER YAPILIR.

TESCĠL BĠLDĠRĠMĠ,YOLA TERK HARĠTASI VE HUKUKĠ DURUMLA ĠLGĠLĠ

EVRAKLAR BĠRER KOPYASI ALINIR.KDASTRO MÜD. GÖNDERĠLĠR.

12- KADASTRO MÜD.PAFTADAKĠ DEĞĠġĠKLĠĞĠ TAMAMLAR.MÜREKKEPLER

13- BELGELERĠN BĠR NÜSHASI TKGM‘YE GÖNDERĠLĠR.

14- YENĠ TAPU ĠLGĠLĠSĠNE VERĠLĠR.

YOLDAN ĠHDAS

√ ĠMAR PLANI ĠLE KADASTRO HARĠTASI ÇAKIġTIĞINDA MEVCUT

YOLLARIN ĠMAR ADASI ĠÇĠNE RASTLAYAN KISIMLARININ SAHĠBĠ O KENTĠN

TÜZEL KĠġĠLĠĞĠDĠR.YANĠ BELEDĠYE VEYA KÖYDÜR.

√ BU TÜZEL KĠġĠLK ADINA TESCĠLĠNE ―YOLDAN ĠHDAS‖ DENĠLĠR.

√ UYGULAMA BAZI DURUMLARDA ĠMAR DURUMU ALABĠLMESĠ ĠÇĠN YOL

OLAN FAZLALIĞI ALIP TEVHĠD(BĠRLEġTĠRME) YAPMASI GEREKMEKTEDĠR.BU

ALMA VE TESCĠL ĠġLEMLERĠNDE YOLDAN ĠHDAS DENĠR.

3 AġAMADIR.

1-ĠMAR ADASI ĠÇĠNDE KALAN YOL FAZLASININ TÜZEL KĠġĠLĠK ADINA TAPUYA

TESCĠLĠ ( BELEDĠYE YE TESCĠL )

2-YENĠ PARSELĠN ĠLGĠLĠ PARSEL SAHĠBĠNE SATIġI(VATANDAġA SATIġ)

3-AYNI KĠġĠYE AĠT ĠKĠ KOMġU PARSELĠN TEVHĠDE(KENDĠ PARSELĠ+YENĠ

ALDIĞI;BĠRLEġTĠR.)

Page 78: KADASTRO BİLGİSİ

78

* UYGULAMADA ĠKĠ DURUMLA KARġILAġABĠLĠNĠR *

1-YOL FAZLASI BELEDĠYE ADINA DAHA EVVEL TESCĠL EDĠLMĠġTĠR,GERĠYE

SATIġ VE TEVHĠD ĠġLEMLERĠ KALDIRILMIġTIR.

2-BU YUKARIDAKĠ 3 AġAMADA AYNI ANDA GERÇEKLEġMEKTEDĠR.(ÇOK SIK

KARġILAġILMAKTADIR.)

ĠHDAS AġAMALARI

√ BELEDĠYEDEN ALDIĞI ĠMAR DURUMU VE TAPU SENEDĠ VE DĠLEKÇE ĠLE

BELEDĠYEYE BAġVURUR.(YALNIZ ĠHDAS YAPILACAKSA;TÜZEL KĠġĠLĠK TAPU

KANUNUN

√ 21.MADDESĠ GEREĞĠNCE YAZILI TALEPTE BULUNUR.

√ ĠLGĠLĠ BELEDĠYE SERVĠSĠ EVRAKLARI HAZIRLAR;ENCÜMENE SUNAR

(BU ARADA KIYMET TAKDĠR KOMĠSYONU KURULARAK ĠHDAS‘IN RAYĠÇ

BEDELĠ BELĠRLENĠR.)

√ ĠSTEK SAHĠBĠ MÜHENDĠSLĠK BÜROSUNA BAġVURUR.SAHĠBĠ ADINA

KADASTRO MÜD.BAġVURU YAPILIR.EVRAKLAR ĠSTENĠR.

√ ĠHDAS KISMIYLA ĠLGĠLĠ

KADASTRO DURUMU

DEĞĠġĠKLĠĞĠ TASARIMI

ÖLÇÜ KROKĠSĠ MÜH. BÜROSU TARAFINDAN HAZIRLANIR.

ALAN HESABI

YOLDAN ĠHDAS HARĠTASI

√ HKMO‘YA VĠZE ETTĠRĠLĠR.

√ KADASTRO MÜD. ARAZĠ VE EVRAK KONTRÖLÜ YAPARAK;BELEDĠYE‘YE

YOLLAR.

√ BELEDĠYE‘YE ĠMAR‘A UYGUNLUĞUNA BAKAR VE KADASTRO‘YA

DOSYAYI YOLLAR.

√ KADASTRO MÜD.SON DURUMLU BELGELERĠ TAPU SĠCĠL MÜD.

GÖNDERĠR.

√ ĠLGĠLĠ KĠġĠ KIYMET TAKDĠR BEDELĠNĠ ÖDER.

√ TESCĠL,SATIġ VE TEVHĠD ĠġLEMLERĠ YAPILARAK ĠLGĠLĠSĠNE YENĠ

PARSELĠN TAPUSU,TAPU SĠCĠL MÜDÜRLÜĞÜNCE VERĠLĠR.

ĠRTĠFAK HAKKI

√ BĠR TAġINMAZ ÜZERĠNDE DĠĞER TAġINMAZIN LEHĠNE MEYDANA

GETĠRĠLEN BĠR KÜLFETTĠR.

√ ĠRTĠFAK HAKKININ TESĠSĠ ĠÇĠN TAPU SĠCĠLĠNE KAYIT GEREKĠR.

√ BU HAKLAR MUTLAK BĠR GAYRĠMENKUL ALEYHĠNE TESĠS EDĠLĠR.TESĠS

EDĠLEN BU HAKDAN BĠR KĠMSE ġAHSĠ VEYA MÜLKÜ DOLAYISIYLA ĠSTĠFADE

EDER.

√ ġAHSEN ĠSTĠFADE EDĠYORSA ĠRTĠFAK HAKKI ġAHSĠDĠR.

√ MÜLKÜ DOLAYISIYLA ĠSTĠFADE EDĠYORSA ĠRTĠFAK HAKKI ARZĠDĠR.

A.ġAHSĠ ĠRTĠFAK HAKLARI

ĠNTĠFA HAKKI

H:HAK M:MÜLKELLEFĠYET

A. M:VELĠ DENĠZ LEHĠNE ĠRTĠFAK HAKKI

B. M:VELĠ KAYA LEHĠNE HÜSEYĠN BELLĠ‘NĠN ½ HĠSSESĠNĠN ĠNTĠFA HK.

Page 79: KADASTRO BİLGİSİ

79

C. M:HASAN USLU LEHĠNE 3 SENE ĠNTĠFA HAKKI

ĠNTĠFA HAKKI=FAYDALANMA,ĠSTĠFADE ETME

ĠNġAAT HAKKI=ĠNġAAT YAPMA YETKĠSĠ

SÜKNA HAKKI=OTURULAN,BARINILAN YER

KAYNAK HAKKI

DĠĞER HAKLAR

VELĠ DUMAN LEHĠNE HARĠTASINDA GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE GEÇĠT HAKKI

......SAYFADAKĠ PARSEL LEHĠNE EKĠNSĠZ MEVSĠMDE GEÇME HAKKI

..... ― ― ALEYHĠNE GÜNDE 3 DEFA SU ALMA HAKKI

..... ― ― LEHĠNE TULUMBA ĠLE 30.000 TL KARġILIĞINDA SU

VERME MÜKELLEFĠYETĠ.

ARSA VE ARAZĠ DÜZENLENMESĠ

6785(1956) 1605(1972) 3194 KANUN 18.MAD.(1985)

√ DOP EġĠT ALINMALI

√ MÜMKÜN OLDUĞU KADAR ESKĠ YERĠNDEN VE HĠSSESĠZ

√ ĠMARA UYGUN

KARARI;

BELEDĠYE VE MÜCAVĠR ALANDA BELEDĠYE ENCÜMENĠ

DIġINDA ĠL ĠDARE KURULU

AġAMALARI

1-DÜZENLENME ALANININ TESBĠT EDĠLMESĠ(BELEDĠUE ENCÜMENĠ,ĠL ĠDARE

KURULU)

2-KADASTRAL HARĠTALARIN VE TAPU KAYITLARININ TEMĠNĠ

3-DÜZENLENME HARĠTASININ TASDĠKĠ

4-DÜZENLEMEYE GĠREN PARSELLERĠN BELĠRLENMESĠ VE TAPU SĠCĠLĠNE ġERH

VERĠLMESĠ

5-DÜZENLEMEYE GĠREN

A-PARSELLERĠN ALANLARININ BULUNMASI,TAPUDAKĠ KAYITLI DEĞERLERLE

KARġILAġTIRILMASI,HATA SINIRINI AġAN PARSELLERĠN ALANLARININ

DÜZELTĠLMESĠ

B-ĠMAR ADALARI ĠÇĠNDE KALAN TESCĠL DIġI YERLERĠN ÖLÇÜMÜ VE TESCĠLĠ

C-TERK MĠKTARLARININ TEMĠNĠ

6-DÜZENLEME ORTAKLIK PAYININ HESABI(D.O.P)

7-ĠMAR PARSELLERĠNĠN TEġKĠLĠ VE DAĞITIMI

Page 80: KADASTRO BİLGİSİ

80

8-PARSELASYON PLANININ BELEDĠYE ENCÜMENĠNCE ONAYI

9-30 GÜNLÜK ASKI ĠLANI,ĠTĠRAZLARIN ĠNCELENMESĠ,PLANLARIN

KESĠNLEġTĠRĠLMESĠ

10-KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE BELEDĠYECE YAPILAN BAġVURUDA;

A-PARSELASYON PLANININ ONAYLANDIĞI VE ĠLAN EDĠLEREK

KESĠNLEġTĠĞĠNĠ BĠLDĠREN VE TAPUYA TESCĠLĠNĠ ĠSTEYEN YAZI.

B-PARSELASYONUN DAYANDIĞI ĠLGĠLĠ ĠDARECE ONAYLI VE HALEN

YÜRÜRLÜKTEKĠ ĠMAR PLANLARININ ONAY TARĠHĠ VE NUMARASI ĠLE PAFTA

NUMARASI VEYA NUMARALARI

C-PARSELASYON PLANININ ONAYLANDIĞINA DAĠR BELEDĠYE ENCÜMENĠ

VEYA ĠL ĠDARE KURULU KARARI ÖRNEĞĠ

D-1/1000 ÖLÇEKLĠ BOYUT DEĞĠġTĠRMEYEN ġEFFAF ALTLIKTA PARSELASYON

PLANI ASLI VE KOPYASI

E-DAĞITIM CETVELLERĠ – ÖZET CETVELLERĠ – PARSEL AYIRMA ÇAPI

ÖRNEKLERĠ HAZIRLANIR

F-NĠRENGĠ,POLĠGON KOORDĠNAT DEĞERLERĠ,RÖPER KROKĠLERĠ ,YÜZÖLÇÜMÜ

HESAPLARI

11-PAFTADAKĠ ADALARA VE PARSELLERE KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNDEN

ALDIĞI SON ADA NUMARASINA GÖRE VERĠLMĠġ ADA VE PARSEL

NUMARALARI

12- KADASTRO MÜD. ÖNCE BÜRO,SONRA ARAZĠ KONTROLLERĠ YAPILIR.3

NÜSHA DÜZENLENĠR.

13-ARSA VE ARAZĠ DÜZENLENMESĠNDE TSCĠL BĠLDĠRĠMĠ DÜZENLEMEYE

GEREK YOKTUR.

14-PLANIN BĠR KOPYASI ĠLE DĠĞER BELGELER TAPU SĠCĠL MÜD.GÖNDERĠLĠR.

15-TESCĠLDEN SONRA 10.MADDENĠN A,B,C,D,E BELGELERĠNĠN BĠRER NÜDHASI

TAPU SĠCĠL MÜD.DĠĞERLERĠ KADASTRO MÜD. ĠADE EDĠLĠR.

16-KADASTRO MÜD. PAFTALAR MÜREKKEPLENĠR.

17- PARSELASYON PLANLARI ĠLE ĠLGĠLĠ BELGELERĠN BĠRER NÜSHASI

KADASTRO MÜD.ĠNTĠKAL ETTĠĞĠ TARĠHĠ TAKĠP EDEN AYIN 10‘NUNA KADAR

TAPU KADASTRO GENEL MÜD. VEYA BÖLGE MÜD.GÖNDERĠLĠR.

Page 81: KADASTRO BİLGİSİ

81

KAMULAġTIRMA ANAYASANIN 46.MADDESĠ;

KAMULAġTIRMA DEVLET VEYA KAMU TÜZEL KĠġĠLERĠ TARAFINDAN KAMU

YARARI ĠÇĠN GEREKLĠ ÖZEL KĠġĠLERE AĠT TAġINMAZ MALLARIN VE

KAYNAKLARIN,KANUNLA GÖSTERĠLEN ESAS VE USULLERE GÖRE YETKĠLĠ

ORGANLARCA VERĠLEN KARAR UYARINCA VE PARASI PEġĠN ÖDENEREK

ZORLA MÜLKĠYETĠN ALINMASI VEYA ĠRTĠFAK HAKKI KURULMASIDIR.

YASAL DAYANAKLARI

√ 1983 YILI 2942 ―KAMULAġTIRMA KANUNU‖ ―KANUNUN VE YÖNETMELĠĞĠN

YETERLĠ OLMADIĞI DURUMLARDA ĠLGĠLĠ KURUMLAR KENDĠ

MEVZUATLARINA GÖRE‖

√ KAMULAġTIRMA KARARI VERECEK MERCĠLER;2942 SAYILI KANUNUN 5. VE

6.MADDESĠNDE BELĠRTĠLMĠġTĠR.

√ KAMULAġTIRMA NEDENĠYLE YAPILACAK AYIRMA,BĠRLEġTĠRME ĠÇĠN

ENCÜMEN ĠL ĠDARE KURULU KARARI ARANMAZ.

√ KAMULAġTIRMA KARARI ALAN KURULUġ,KADASTRO GÖREN YERDE TAPU

SĠCĠLĠNE ġERH KONULUR.

AġAMALARI

√ KAMULAġTIRMA PLANI

KAMULAġTIRMA ÖLÇÜLERĠ H.MÜHENDĠSĠ SORUMLUĞUNDA

MÜLKĠYET PLANLARI

√ 3 TAKIM HALĠNDE AġAĞIDAKĠ BELGELER HAZIRLANIR

A-KAMULAġTIRMA KARARI

B-PARSELLERĠN KADASTRAL DURUMLARI ÜZERĠNE ĠġLENMĠġ

KAMULAġTIRMA DURUMLARI

C-PARSELLERĠN KAMULAġTIRILAN VE KAMULAġTIRILAN YÜZÖLÇÜM HESAP

VE CETVELLERĠ

D-KAMULAġTIRMA SINIRLARININ KOORDĠNATLARI

E-NĠRENGĠ VE POLĠGONLARA AĠT ÖLÇÜ VE HESAP ÇĠZELGELERĠNĠN TÜMÜ

F-TEKNĠK RAPOR

√ KADASTRO MÜD. MÜRACAAT ÜZERĠNE ĠSTEM BELGESĠ

DÜZENLENĠR.(HARÇLAR YATIRILIR.)

√ KADASTRO ELEMANLARINA BÜRO VE ARAZĠ KONTROLLERĠ YAPILIR.

A-KADASTRO GÖRMEYEN YERDE---2 NÜSHA (KAD.MÜD.—TAPU SĠCĠL )

B-KADASTRO GÖREN YERDE --- 3 NÜSHA (AYRICA TKGM)

√ TESCĠLDEN SONRA 1 BELGE TAPU SĠCĠL MÜD. KALIR.10 GÜN ĠÇĠNDE K.MÜD

GERĠ DÖNER.

Page 82: KADASTRO BİLGİSİ

82

ARAZĠ TOPLULAġTIRMASI

TARIMSAL ĠġLETMELERE AĠT,KÜÇÜK PARÇALAR HALĠNDE DEĞĠġĠK YERLERE

DAĞILMIġ OLAN ARAZĠLERĠN UYGUN OLANLARININ ÜRETĠM VE VERĠMLĠLĠĞĠ

ARTIRACAK ġEKĠLDE BĠRLEġTĠRĠLMESĠNE ―ARAZĠ TOPLULAġTIRMASI‖ DENĠR.

KÜLTÜR TEKNĠK TEDBĠRLERĠ DENĠLEN TARIMSAL YOLLAR,SULAMA VE

DRANAJ ġEBEKELERĠ,TOPRAK MUHAFAZA TEDBĠRLERĠ,ARAZĠ ISLAHI VE

TESVĠYESĠ,KIRSAL YERLEġĠM YERĠ PLANLAMASI VE TARIM SEKTÖRÜNDEKĠ

TÜM ALTYAPI TESĠSLERĠ ĠLE ÜRETĠM ARTIRICI DĠĞER TEDBĠR VE

PLANLAMALARIN HEPSĠ ARAZĠ TOPLULAġTIRMASI ÇALIġMALARI ĠÇERĠSĠNDE

ELE ALINMAKTADIR.BU ġEKĠLDE YAPILAN ARAZĠ TOPLULAġTIRMASINA ―ÇOK

YÖNLÜ(GENĠġ ANLAMDA)ARAZĠ TOPLULAġTIRMASI‖DENĠR.

√ 7457 SAYILI KANUN 2.MADDESĠ J FIKRASI ĠLE MEDENĠ KANUNUN 678.MAD.

DAYANILARAK 1961 YILINDA KONYA-ÇUMRA-KARKIN‘DA TÜZÜKSÜZ

OLARAK KONULMUġTUR.

√ 1966 YILINDA ―ARAZĠ TEVHĠD TÜZÜĞÜ‖ YÜRÜRLÜĞE KONULMUġTUR.

√ 1973 YILINDA 1757 SAYILI ―TOPRAK VE TARIM REFORMU KANUNU‖AÇIK

ESASLAR GETĠRĠLMĠġ,(1978‘DE ANAYASA USUL YÖNÜNDEN ĠPTAL

EDĠLMĠġTĠR.)

√ KASIM 1979‘DA 7457‘NĠN 2.MADDESĠ J FIKRASINA GÖRE ―ARAZĠ

TOPLULAġTIRMA TÜZÜĞÜ‖

√ KASIM 1980 KASIM ―ARAZĠ TOPLULAġTIRMA YÖNETMELĠĞĠ‖ ÇIKARILMIġTIR.

√ 22.11.1984‘TE KABUL EDĠLEN 3083 SAYILI ―SULAMA ALANLARINDA ARAZĠ

DÜZENLENMESĠNE DAĠR TARIM REFORMU KANUNU‖ BU KONUDAKĠ SON

KANUNDUR.

YAPILAN ÇALIġMALAR;

A-TOPRAKSU GENEL MÜD. TARAFINDAN ARAZĠ TOPLULAġTIRMA TÜZÜĞÜNE

GÖRE YAPILAN,ARAZĠ TOPLULAġTIRMASI

B-TARIM REFORMU GENEL MÜD.TARAFINDAN 3083 S.KANUNA GÖRE YAPILAN

ARAZĠ DÜZENLEME ÇALIġMALARI

TEMEL ÇALIġMA ġEKLĠ,KADASTRO YÖNÜNDEN ARSA VE ARAZĠ

DÜZENLEMESĠNE BENZER.BURADA EN BELLĠ BAġLI FARKLAR ġUNLARDIR;

A-RES‘EN YAPILIR.DĠĞERĠ ARAZĠ SAHĠPLERĠNĠN ĠSTEĞĠ ĠLE YAPILIR.

B-UYGULAMA ALANI,ĠLGĠLĠ BAKANLIĞIN TEKLĠFĠ VE BAKANLAR

KURULUNUN KARARI ĠLE BELĠRLENĠR.

C-ARAZĠLER DERECELENDĠRĠLĠR.

D-UYGULAMA DOLAYI,KAMUYA AĠT YERLER ĠÇĠN KESĠNTĠ YAPILMAZ.

BU ÇALIġMALARDA DA ARSA VE ARAZĠ DÜZENLEMESĠNDE ĠSTENEN

BELGELERĠN HEMEN HEMEN AYNISI KAD. MÜD. TESLĠM EDĠLĠR.

Page 83: KADASTRO BİLGİSİ

83

KADASTRONUN YENĠLENMESĠ

Meydana gelen değiĢikliklerin sürekli ve düzenli olarak iĢlenmediği, harita ve sicillerdeki

durumun arazideki değiĢimin gerisinde kaldığı, yaĢatılması için gerekli önlemler alınmayan

kadastro ölçü ve belgeleri bir süre sonra geçerliliklerini yitirerek toprakla ilgili plan ve

projelerin ihtiyaçlarım karĢılayamaz duruma düĢerler. Bu durumda kadastronun yenilenmesi

gerekir.

25.6.1983 gün ve 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında

Kanunun l. maddesinde;

a. Teknik nedenlerle yetersiz kalan,

b. Uygulama niteliğini kaybeden veya eksikliği göıülen,

c. En az bir mevki veya ada biriminde, zemindeki sınırları gerçeğe uygun Ģekilde

göstermeyen

tapulama ve kadastro haritaları yenilenir denerek yenilemenin amacı da belirlenmiĢtir. Ayrıca

Kanunun 4.maddesinde yer alan, "Yenileme yalnız teknik çalıĢmaları kapsar. Tapu siciline

geçmiĢ veya geçmemiĢ mülkiyet veya mülkiyete iliĢkin haklar inceleme konusu olamaz."

hükmü ile yenileme çalıĢmalarının kapsamı belirlenmiĢtir.

2859 sayılı Kanun ve yenileme iĢlemlerinin esaslannı ve uygulanacak teknik yöntemleri

göstermek üzere 16.12.1983 gün ve 18253 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe

konan Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenileme Yönetmeliği sadece tapulama ve kadastro

paftalarının yenilenmesini öngörmektedir.

Yenileme iĢlemleri, tapu sicilindeki duıumun zemindeki durumla uyum sağlamasına

yöneliktir.Buna dair, 2859 sayılı Kanunun 4. maddesinde;

"Yenileme iĢlemi sırasında ilk kadastro veya tapulamanın tahdit ve tespit ettiği parsel

sınırlarına itibar olunması esas alınır.

Parselin zemindeki sınırları değiĢmemiĢ ise ölçümleme sonucunda bulunan değerler aynen

kabul edilir.

Parselin zemindeki sınırları değiĢmiĢ veya iĢaretsiz ise ilk kadastro veya tapulamanın pafta ve

fenni belgelerinden yararlanarak sınırlar tespit edilir.‖

hükümleri yer almaktadır. Bu hükümlerden kadastronun yenilenmesinin yeniden kadastro

anlamına gelmediği açık bir Ģekilde anlaĢılmaktadır. 3402 sayılı KK, md. 22/1'de, önceden

kadastrosu ya da tapulaması yapılmıĢ bir yerde yeniden kadastro yapılamayacağı,yapılmıĢsa

da bunun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı hükme bağlanmıĢtır.

Evvelce kadastrosu yapılan yerler

22/2/2005 tarih ve 5304 sayılı Kanun MADDE 6 - 3402 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Page 84: KADASTRO BİLGİSİ

84

Madde 22. - Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir.

Ancak;

a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,

b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tâbi yerlerde,

Birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.

Tapulama ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin tescili yapılır.

Tapuya tescil edilmiş ormanlardan, haritaları teknik mevzuata uygun olanlar aynen, diğerleri ise teknik mevzuata uygun hale getirildikten sonra tapu kütüğüne aktarılır.

Kadastrodan beklenen amaç; taşınmazlar üzerindeki hakların gerçek durumunun gösterilmesi ile iyelik sınırlarının güvenliğini sağlayacak nitelikte doğru haritaların düzenlenmesidir. Ancak TMK’nin 719. maddesinde, plan ve zemin arasında fark olduğunda asıl olan plandır hükmü yer aldığından, mevcut kadastro haritalarının zemindeki ayrıntıları doğru biçimde göstermemesinden kaynaklanan sorunların yaşandığı bilinmektedir. TMK ve Tapu Sicil Tüzüğü hükümlerine göre, plan, tapu sicilinin ana siciller bölümünde yer almaktadır. Tapu kütüğünün hukuka ve evraklara uygun, hatasız tutulması zorunlu olup tapu sicilini oluşturan haritanın da aynı derecede doğru, hatasız ve teknik belgelerine uygun olma zorunluluğu vardır. Teknik belgelerine uymayan, gerçeği yansıtmayan, hatalı ve eksik olduğu anlaşılan kadastro haritasının, iyelik güvenliğini sağlaması olanaklı değildir. Bu nedenle, haritanın, sınırları aynen yansıtacak şekilde hatasız oluşturulması asıldır. Eğer harita hatalı ise, kadastronun amacına ulaşması olanaklı olmayıp tapu sicilinin asli unsurlarından birisi eksik kalmış sayılır. Bu nedenle; daha önce kadastro ya da tapulaması yapılan yerlerdeki haritaların, teknik nedenlerle yetersiz kalması, eksikliğinin görülmesi ya da zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediğinin belirlenmesi durumunda, hataların giderilerek haritaların sağlıklı hale getirilmesi gerekmekte olup halen yürürlükte olan 2859 sayılı Yenileme Kanunu bu ihtiyacı karşılamaya yeterli olmadığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinde yer alan “ikinci kez kadastro yapılamaz” hükmüne ayrıcalık getirilerek, gerekli hallerde ikinci kez kadastro yapılmasını sağlayacak yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Page 85: KADASTRO BİLGİSİ

85

Ülkemizde kadastronun yenilenmesini gerektiren nedenleri aĢağıdaki Ģekilde sıralayabiliriz

a. Ġlk tesis kadastrosunda maksimum sınırın dıĢında ölçüm, çizim, hesap

hatalarının bulunması,yapılan çalıĢmalarda istenilen hassasiyete ulaĢılmaması,

b. Grafık paftaların sağlıksız ve yetersiz olması,

c. Bölgesel (lokal) ve yeterli hassasiyette olmayan ağların, ülke nirengi ağına

bâğlanmasında zorluklarla karĢılaĢılması,

d. Kalitesiz pafta altlıklarının kullanılması,

e. Sabit tesislerin ülke ölçüsünde büyük oranda (% 68) kaybolması,

f. GüncelleĢtirme iĢlerinin yeterli Ģekilde yapılmaması,

g. Tapulama ve eski kadastroların birleĢtirilmelerinde büyük hatalara rastlanması,

h. Kadastro çalıĢmaları sırasında kullanılan küçük ölçeklerin günün ihtiyaçlarına

cevap vermemesi,

i. ġehirlerin geniĢlemesi,

j. Toprak dağıtım, iskan, orman ve kamulaĢtırma haı-italarına dayanarak yapılan

kadastro tespitlerinin hatalı olması,

k. Kadastral ve topoğrafık haritalar arasında koordinat birliğinin bulunmaması,

l. Orman ve tapulama haritaları arasında birlik kuıulamaması,

m. TaĢınmaz mal sınırlarının iyeleri tarafından yeterli olarak iĢaretlenmemesi vb.

Yenileme iĢlemleri sıra düzeni aĢağıdaki Ģekilde sıralanabilir:

1. Yenileme isteğinin bildirilmesi,

2. Yenileme isteklerinin incelenmesi

3. Yenilemeye karar verilmesi,

4. Yenileme ilanı,

5. Kayıt ve belgelerin toplanması,

6. Tapuya Ģerh konulması,

7. Mahkemelerden dava listelerinin istenmesi,

8. Ülke nirengi ağına bağlama için ön hazırlık iĢlemleri,

9. Sınırların belirlenmesi,

10. Ölçü, hesap ve çizim iĢlemleri,

11. Parsellerin düzenlemesi,

12. Plan aplikasyonu, rölöve ölçüleri ve çizim,

13. Yenileme tutanağı ve rapor düzenlenmesi,

14. Davalı taĢınmazlar,

15. Yeni paftaların kontrolü, geçerlik kazanması ve ilanı

16. Eski paftaların geçersiz sayılması,

17. Yenilemeye itirazlar,

18. Davaların tapu kütüğünde belirtilmesi,

19. Tapu kütüğünde düzeltme,

20. Hak sahiplerine duyuru,

21. Merkeze gönderme

KADASTRONUN YENĠLENMESĠ.2 Ülkemizde kadastro çalıĢmalarına 1925 yılında baĢlanmıĢtır.500.000 harita üretilmiĢtir.1963

yılına kadar üretile kadastral haritaların %80‘i ,86 yılı görünümüyle 1/3‘ü teknik nedenlerle

yetersiz olduğu,uygulama niteliğini kaybettiği ve yenilemesi gerektiği ortaya çıkmıĢtır.

Kadastronun yenilenmesini gerektiren sebepler

a-kadastro yapıldığı zaman,yeterli Ģekilde yapılmamıĢ olabilir.

Page 86: KADASTRO BİLGİSİ

86

b-kadastro,yapıldığı günden,günümüze kadar geçen zaman içinde çeĢitli değiĢikliklere

uğramamıĢ,güncelliği kaybolmuĢtur.

c-geleceğin isteklerine cevap verecek kalitede değildir.

Kanunun 1.maddesine göre gerekçeler;

paftaların;

1-teknik nedenlerle yetersiz kalması

2-uygulama niteliğini kaybetme veya eksikliğinin görülmesi

3-zemindeki sınırların gerçeğe uygunluk göstermemesidir.

ülkemizdeki yenilemeyi gerektiren nedenler Ģunlardır;

a-kadastro çalıĢmalarında kullanılan ölçeğin küçük oluĢu

b-yapılan çalıĢmada istenen prezisyona ulaĢılamamıĢ olması

c-belli bir dönemde kullanılan grafik yöntemin yetersizliği

d-paftaların çizildiği altlıkların kalitesizliği

e-bölgesel olarak meydana getirilen ve yeterli hassasiyetle olmayan ağların,memleket nirengi

sistemine bağlanmasında bir takım zorluklarla karĢılaĢılması

f-kadastro‘nun gereği olan,değiĢikliklerin izlenmesinin yeterince yapılamamasıdır.

yasal dayanağı;25.06.1983 tarihli 2859 sayılı tapılama ve kadastro paftalarının yenilenmesi

hakkında kanun.

√ yenilemede temel esas;yenileme yalnız teknik çalıĢmaları kapsar.tapu siciline geçmiĢ veya

geçmemiĢ mülkiyete iliĢkin haklar inceleme konusu olamaz.

√ kadastro yenileme paftaların yenilemesidir.ikinci bir kadastro değildir.

TEKNĠK HATALARIN DÜZELTĠLMESĠ

Kadastro çalıĢmaları sonrasında genellikle dikkatsizlikten doğan bir çok hatalar ortaya

çıkar.Kadastro kesinleĢmeden kadastro hatalarının düzeltilmesinden söz edilemez.

Kadastro Hataları

Düzeltilmeye konu olan kadastro hataları genellikle Ģunlardır;

a-Ġl,ilçe,mahalle sınırlarının yanlıĢ yazılması

b-Pafta,ada,parsel numaralarının yanlıĢ yazılması

c-Ölçeğin yanlıĢ yazılması

d-Kenar koordinatlarının yanlıĢ yazılması

e-Sınırlandırmanın yanlıĢ yapılması

f-Mülkiyet bilgilerinin yanlıĢ belirtilmesi(malik adı,soyadı,cinsi,paylarının yanlıĢ yazılması ya

da iki adının birisinin yazılması vb.)

g-Mal sahibinin adının hiç yazılmaması,

h-BilirkiĢilerin,yemin ettirilmeden çalıĢtırılması

i-Ġlan süresinin kısa tutulması usul hatasının ortaya çıkması

j-Parsel niteliğinin yanlıĢ yazılması

k-Ölçümlerin yanlıĢ yapılması(yanlıĢ nokta ölçümü, yanlıĢ yazımı vb.)

l-Hesapların yanlıĢ yazılması(poligon,alan hesabı vb.)

m-Mülkiyet sınırının yanlıĢ geçirilmesi(kırık noktaların yanlıĢ birleĢmesi.)

n-Sınırların yanlıĢ mürekkeplenmesi

Page 87: KADASTRO BİLGİSİ

87

o-DeğiĢikliklere iliĢkin geometrik verilerin doğru iĢlenmemesi,

p-TaĢınmazların devir ve temliki esasında yanlıĢlıklar yapılması

3402 sayılı yasanın 41.maddesi teknik hataların düzeltilmesini sağlar.

√ Kadastroları kesinleĢmiĢ taĢınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü

ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar,ilgilinin müraacatı veya kadastro müd. res‘en

düzeltilir.

√ Düzeltme taĢınmaz mal sahiplerine ve diğer hak sahiplerine tebliğ olur.Tebliğ tarihinden

baĢlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yoluyla SULH MAHKEMESĠNE dava

açılmadığı takdirde yapılan düzeltme kesinleĢir.(Hak düĢürücü süre çalıĢtırılmaz.)

ORMAN KADASTROSU

Orman kadastro taĢınmaz mallar kadastrosunun önemli bir boyutudur. Ancak buna karĢın,

ülkemizde orman kadastrosu iĢlemleri, TKGM tarafından değil, Oiman Genel Müdürlüğü'nün

(OGM) görev ve yetkisinde yüıütülmektedir.ÇAK'nun amaçlarının aksine ülkemizde; iki

boyutlu (X, Y) kadastral haritalara dayalı olarak taĢınmazların sınırlarının yalnızca haritada

grafık olarak gösterilerek saptanması, ülke yüzey ağlarına dayalı olmayan ve standart birlik

içinde üretilmemiĢ bilgilerle, yalnızca TMK'nun öngördüğü tüzel. (hukuki) amaçlı bir tapu

sicilinin kurulmasına indirgenen Türkiye kadastrosunun amacında, ormanların

sınırlandırılması yer almamaktadır

Orman Nedir?

Ormanlar, çeĢitli fayda ve fonksiyonları nedeniyle toplum açısından son derece önemli,

yenilenebilir doğal kaynaklardandır.

Biyolojik açıdan orman, geniĢ alanlarda kendine özgü bir iklim yaratabilen, belli yükseklik,

yapı ve sıklıktaki ağaçların, ağaççık, çalı ve otsu bitkiler, yosun,eğrelti ve mantarlar, toprağın

altında ve üstünce yaĢayan mikroorganizmalar ve çeĢitli böcek ve hayvanlarla, orman

toprağının birlikte oluĢturduğu bir yaĢam birliği (Biösönöse) olarak tanımlanabilir.

Hukuki açıdan ise ormanı tanımlamak oldukça zordur.Çünkü, ağaç bulunan her yere orman

denemeyeceği gibi, ağaç bulunmayan bazı alanların da orman kapsamına sokulrnası

gerekmektedir.Hukuki açıdan orman; asli unsurun arazi olduğu, ağaç ve ağaççık

topluluklarının mütemmim cüz (tamamlayıcı parça) olarak yer aldığı bileĢik eĢya olarak

nitelendirilir.

Yürürlükteki 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre; tabii olarak yetiĢen ya da emekle yetiĢtirilen

ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır. Ancak;

a. Sazlıklar,

b. Step nebatlarıyla örtülü yerler,

c. Her çeĢit dikenler,

d. Parklar,

e. ġehir mezarlıklarıyla, kasaba ve köylerin hudutları içinde bulunan eski (kadim)

mezarlıklardaki ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,

f. Sahipli arazide bulunan ve civardaki ormanlarda tabii olarak yetiĢmeyen ağaç ve

ağaççık nevilerinin bulunduğu yerler,

Page 88: KADASTRO BİLGİSİ

88

g. Sahipli ziraat arazisi olarak kullanılan ve dağınık, yer yer küme ve sıra halinde

bulunan her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,

h. Devlet ormanlarına bitiĢik olmayan ve yüzölçümü 3 hektardan yukarı bulunmayan

sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklar,

i. Sahipli arazide ve çevrenin özelliklerine göre yetiĢmiĢ veya yetiĢtirilecek olan fıstık

çamlan ve palamut meĢelikleri dahil olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar,

j. Sahipli arazideki aĢılı ve aĢısız zeytiııliklerle, özel kanunu gereğince, devlet

ormanlarından ayırt edilen ve edilecek olan imar, ıslah, temlik koĢulları yerine

getirilmiĢ bulunan yabaııi zeytinlikler ve 6777 sayılı Kanunda belirtilen yabani veya

aĢılanmıĢ fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar,

k. Funda veya inakilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taĢımayan yerler

Orman Kanunu'nun 1. maddesine göre orman sayılmaz.

Sağladıkları toplumsal yararlar nedeniyle toplumun oıtak malı kabul edilen ve bu nedenle

devletin gözetim ve denetimi altında bulunan ormanlık alanların, yurdumuzda kapladığı alan

20 199 296 hektardır (ülkemiz yüzölçümünün % 26'sı).Bu alanların tamamı verimli orman

niteliğinde olmayıp ürün verebilen orman alanı 8.9 milyon hektardır. Geriye kalan 11.3

milyon hektar orman alanı ise verim gücü düĢük ormaıılardan ya da tamamen verimsiz,

bozuk, makilik ve çalılıklardan oluĢmuĢtur.

ORMAN KADASTROSU ÇALIġMALARINDA YASAL DAYANAKLAR Ülke genelinde, ormanların sınırlandırılması ve kadastro çalıĢmalarını düzenleyen ve

etkileyen beĢ temel yasal dayanak vardır:

1. Anayasa,

2. TMK,

3. Orman Kanunları,

4. Orman Köylülerinin Kalkınmalarının desteklenmesi Hakkında Kanun,

5. Kadastro Kanunu (KK).

ANAYASALARIMIZDA ORMAN KADASTROSU Ormanlarla ilgili ilk anayasal düzenleme 1961 Anayasası'nın 131. maddesiyle yapılmıĢtır.

131. madde;

"Devlet, ormanlarının korunması ve ormanlık sahalarının genişletilmesi için gerekli

kanunları koyar ve önlemleri alır.Bütün ormanların gözetimi devlete aittir.

Devlet ormanları Kanuna göre devletçe yönetilir ve işletilir. Devlet ormanlarının mülkiyeti,

yönetimi ve işletilmesi özel kişilere devir olunamaz.

Bu ormanlar zaman aşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu

olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.Orman

sııçları için genel af çıkarılirmaz, ormanlarrn tahribine yol açâcak hiçbir siyasi propaganda

yapılamaz, ... "

hükmü yer almıĢtır. Bu madde 17.04.1970 tarih, 1255 sayılı yasa ile değiĢikliğe uğramıĢtır.

Buna yasaya göre; Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce bilim ve fen bakımından orman

niteliğini tam olarak kaybetmiĢ olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeĢitli tarım

alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar bulunan topraklarla, Ģehir, kasaba ve

köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dıĢında orman sınırlarında hiçbir daraltma

yapılamaz. Bu değiĢiklik ile bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitiren,

tarım ve hayvancılıkta kullanılmasında yarar görülen orrnan alanlarının orman rejimi dıĢına

çıkarılması ilkesi getirilmiĢtir.

1982 Anayasasının 169 ve 170. maddelerinde ormanların korunması ve geliĢtirilmesi, ornıan

köylüsünün korunması ile ilgili maddeler yer almıĢtır.

Page 89: KADASTRO BİLGİSİ

89

169. maddede orman ile ilgili genel hususlar belirtildikten sonra orman olarak korunmasında

bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tanm alanlarına dönüĢtürülmesinde

kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından

orman niteliğini tam olarak kaybetmiĢ olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeĢitli tarım

alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, Ģehir,

kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dıĢında, tanm alanlarında daraltma

yapılamayacağı belirtilmiĢtir.

170. maddede ise; "Ormanlar içinde veya bitiĢiğindeki köyler halkının kalkındırılması,

ormanların ve bütünlüğünün korunmaları bakımlanndan, ormanın gözetilmesi ve

iĢletilmesinde devletle bu halkın iĢbirliğini sağlayıcı önlemlerle, 31.12.1981 tarihinden önce

bilim ve fen bakımından onrıan niteliğini tam olarak kaybetmiĢ yerlerin değerlendirilmesi;

bilim ve fen bakımından orman olarak koıunmasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve

orman sınırları dıĢına çıkartılması, orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu

yerlere yerleĢtirilmesi için devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına

tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet bu halkın iĢletme araç ve gereçleriyle, diğer

girdilerinin sağlanmasını kolaylaĢtırıcı önlemler alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına

ait araziler devlet onnanı olarak derhal ağaçlandınlır." denmektedir. Anayasanın 170.

maddesinde çizilen çerçeve dahilinde 1983 yılında 2924 sayılı Kanun yürürlüğe girerek,

orman rejimi dıĢına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi esaslarını getirmiĢtir.

TMK'DA ORMAN KADASTROSU

TMIC'nun; iyesi nesneler ve kamu malları (md. 641), dikilen bitkiler (md. 655), ağaç, dal ve

köklerin komĢu toprağa geçmesi (md. 664), oı-man ve otlak (md. 675), toprağın iyileĢtirilmesi

(md. 678), oı-manlar (md. 742) ve yazımlı olmayan taĢınmazlar (md. 912) baĢlıklı maddeleri

orman kadastrosunu ilgilendirir.

641. madde "Sahipsiz Şeyler i1e kamuya ait olan mallar devletin hüküm ve tasarrufu

altrndadır... " ; 912. madde ise "Kimsenin özel mülkiyetinde bulunmayan ve kamunun

kullanımına tahsis edilen taşınmazlar, onlara ilişkin ve tescili gerekli olan ayni bir hak

olmadıkça, tescile tabi değildir... " ormanların devletin hüküm ve tasaırufu altında olduğu ve

tescile tabi olmadıklarını hükme bağlamıĢtır.

KANUNLARIMIZDA ORMAN KADASTROSU

08.02.1937 TARĠH VE 3116 SAYILI ORMAN KANUNU Ülkemizde orman alanlarının sınırlandınlıp güvence altına alınması çalıĢmaları çağdaĢ ve

teknik boyutta bu Kanun ile baĢlamıĢtır. Ormanların sınırlandırılması iĢlemlerine ilk kez bu

yasada yer verilmiĢ ve bu iĢlemlerin 1937 tarihinden itibaren 10 yıl içinde bitirilmesi

öngörülmüĢtür. Ormanın hukuki tanımı ilk kez bu Kanunla yapılmıĢtır. Bu Kanunda yer alan

ormancılıkla ilgili esasların çoğu bugün yürürlükte olan 6831 sayılı Oı-man Kanununda yer

almıĢtır.

Bu Kanuna göre orman sınırlannın ölçülüp plana bağlanması iĢlemleri, orman sınırlannı

birleĢtiren doğrultuların (hatların), manyetik kuzey ile yaptıkları açıların ve optik yoldan

uzaklıkların ölçülmesi Ģeklinde tanımlanabilen puslalı kat'ı mesafe yönteminin

uygulanmasıyla baĢlamıĢtır. Bu yöntem 1965 yılına kadar tek baĢına ve o tarihten sonra

fotogrametrik yöntemle birlikte 1974 yılına kadar devam etmiĢtir.

Bu Kanunda değiĢiklik yapan kanunlar Ģunlardır:

16.03.1938 tarih ve 3444 sayılı Kanun,

09.07.1945 tarih ve 4785 sayılı Kanun,

24.03.1950 tarih ve 5658 sayılı Kanun,

24.03.1950 tarih ve 5653 sayılı Kanun.

31.08.1956 TARĠH VE 6831 SAYILI ORMAN KANUNU

Halen yürürlükte bulunan Kanundur. Bu Kanunda değiĢiklik yapan kanunlar tarih Ģunlardır:

Page 90: KADASTRO BİLGİSİ

90

19.07.1971 tarih ve 1444 sayılı Kanun,

20.06.1973 tarih ve 1744 sayılı Kanun,

05.06.1975 tarih ve 1906 sayılı Kanun,

14.04.1982 tarih ve 2655 sayılı Kanun,

23.09.1983 tarih ve 2896 sayılı Kanun,

05.06.1986 tarih ve 3302 sayılı Kanun,

22.05.1987 tarih ve 3373 sayılı Kanun,

03.11.1988 tarih ve 3493 sayılı Kanun.

17.10.1983 TARĠH VE 2924 SAYILI ORMAN KÖYLÜLERĠNĠN

KALKINMALARININ DESTEKLENMESĠ HAKKINDA KANUN

Bu Kanunla tanm alanlarına dönüĢmüĢ yerlerin değerlendirilmesinde; tarla, bağ, bahçe,

meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antepfıstığı) gibi tarım alanları ve buralardaki yapı ve

tesislerin yerleri, orman sınırları dıĢına çıkarıldıkları tarihteki fiili durumlarına göre ifraz

edilerek, bu yerleri kullanan kiĢilere, rayiç bedelleri peĢin ya da on yıllık süre içinde ve eĢit

taksitle alınmak üzere Orman Bakanlığı'nca satılır hükmü getirilmiĢtir.

Bu Kanunda değiĢiklik yapan yasalar Ģunlardır:

28.08.1991 tarih ve 3763 sayılı Kanun,

04.11.1995 tarih ve 4127 sayılı Kanun.

21.06.1987 TARĠH VE 3402 SAYILI KADASTRO KANUNU Bu Kanunun 4. maddesiyle kadastro çalıĢma alanı sınırında onnan bulunduğu takdirde, bu

yerlerin onnan sınırlaması ve orman sınırı çıkarma iĢlemlerinin 6831 sayılı Orman Kanunu

hükümlerine göre, onnan kadastro komisyonlarınca tespit ve haritasına iĢlenerek, tutanaklar

ile kadastro ekiplerine teslim edileceği, ancak 2 ay içinde orman kadastro komisyonlarınca

orman sınırlarının belirlenememesi halinde kadastro ekiplerince belirleneceği ve kadastro

ekiplerince bu Ģekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro iĢlemlerinin de ikmal

edilmiĢ sayılacağı hükmü getirilmiĢtir.

ORMANLARIN SINIRLANDIRILMASI VE KADASTROSU KAVRAMALARINA YAKLAġIMLAR

Türkiye kadastrosunun temelinde, ormanların sınırlandırması ve kadastrosu yer almamaktadır.

Devlet ormanları ve devlet ormam sayılan yerlere iliĢkin her çeĢit iĢler (buna ormanların

sınırlandınlması ve kadastrosu da dahildir) Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) görevleri

arasında bulunmaktadır. Bu görev, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 7. maddesi uyannca orman

kadastro komisyonlarınca yerine getirilmektedir. Ülkemizdeki ormanların sınırlandırılması ve

kadastrosu çalıĢmalan, FIG tarafindan yapılan kadastro tanımlamasının aksine, tek bir

kadastro teĢkilatı (tek elden) tarafından değil, farklı kurumların görev, yetki ve sorumluluğu

altında, farklı yasal altlıklara bağlı olarak yerine getirilmektedir. Genel kadastrodan ayrı,

orman kadastrosu doğmuĢtur.Bunun temel nedeni olarak ülkemizde ÇAK'nun kurulamamıĢ

olması gösterilebilir.

Türkiye kadastrosuna yön veren 766 sayılı Tapulama Kanunu'na göre ormanlar,sahipsiz

kayalar, tepeler, dağlar yazım dıĢı bırakmıĢtır.Mera, yaylak, kıĢlak, otlak, harman yeri, Pazar

ve panayır yerleri gibi orta malları da tapuya tescil amacı taĢımayan sınırlandırma iĢlemine

bağlı kılınmıĢtır.Kimsenin özel malı olmayan ve kamunun kullanımına ayrılan bu yerler,

TMK, md. 912'ye göre "...onlara ilişkin ve tapuya tescili gerekli bir nesnel hak bulunmadıkça,

tapuya tescile bağlı değildirler. " TMK, md. 641'e göre bu yerlerin benimseıımesi, iĢletilmesi

ve kullanılması için özel kurallar konur.

Tokmanoğlu'na göre, orman kadastrosu adıyla ayn bir kadastro yoktur ve bu çalıĢmalar genel

kadastronun bir parçasını oluĢturduğundan her ikisinin de içiçe çalıĢması doğal kılınmalıdır.

Dolayısıyla, orman kadastrosunda, ölçülüp haritaya iĢlenecek taĢınmaz orman alanı, adına

iyelik belgesi düzenlenecek taraf ise devlettir.Edin'e göre, orman kadastrosu, genel

Page 91: KADASTRO BİLGİSİ

91

kadastronun yalın bır uygulaması biçiminde değerlendirilinelidir.Kızılay ise, orman

kadastrosu adıyla sürdürülen çalıĢmaların temelini ormanın niteliğinin belirlenmesi

olduğu, etkinliklerin bir harita çalıĢmasını gerektirmediği, yapılan haritalar üzerinde orman

sınırlarının ve bu sınırlar içinde kalan alanlann iĢlenmesinden oluĢtuğu düĢüncesindedir.

ORMANLARIN KADASTROSU VE 2B UYGULAMASI Orman kadastrosu ve Orman Kanununun 2B maddesi uygulaması yapılacak il ve ilçeler,

mülkiyet ihtilaflarının yoğun olduğu yerler ile devlet yatırım alanlarına, tapulama ve kadastro

çalıĢmalarının programa alındığı yerlere öncelik verilerek Orman Genel Müdürlüğü'nün

teklifı, Orman Bakanlığı'nın onayı ile belirlenir.

Orman kadastrosu ve Orman Kanununun 2B maddesi uygulamasının yapılacağı ilgili

ilçelerde, çalıĢma baĢlamadan en az bir ay önce radyo ile, belediye yayın araçları ya da

belediye ilan tahtasında askı suretiyle ilan olunur. Ġlan edilen ilçelerdeki çalıĢma yapılacak

belde ve köylerde, çalıĢmanın baĢlamasından en az 15 gün önce bu belde ve köylerin uygun

yerlerine asılacak ilan kağıdı ile duyuıulur.Ayrıca bu çalıĢmalar Orman ĠĢletme Müdürlüğü ile

Maliye Bakanlığı'nın mahalli birimlerine çalıĢmaya baĢlaınadan 15 gün önce ilgili Orman

Kadastro Komisyonu BaĢkanlığı'nca yazı ile bildirilir.Orman kadastro komisyonlan,

sınırlandırma ve kadastro çalıĢmaları öncesi, çalıĢma alanı ile ilgili olarak 2B Yönetmeliği,

md.l7, 18, 19 uyarınca;

Devlet orman iĢletme müdürlüklerinden,

Tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden,

ĠI ve ilçelerden

belge ve bilgileri isterler.

ORMAN KADASTRO KOMĠSYONU VE GÖREVLERĠ Bölgelerindeki orman kadastro çalıĢmalarını yapan veya yapılmasına katkıda bulunan orman

kadastro komisyonları 6831 sayılı kanunun 7. maddesi uyannca (Bu madde, 22.05.1987 tarih

ve 3373 sayılı kanunun 4. maddesi ile değiĢikliğe uğramıĢtır.) bir baĢkan ve dört üyeden

oluĢur:

Bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisi (baĢkan),

Bir orman yüksek mühendisi ya da ornan mühendisi veya bunların bulunmaması

halinde orman teknikeri,

Bir ziraat yüksek mühendisi ya da ziraat mühendisi veya bunların bulunmaması

halinde orman teknisyeni,

Mahalli ziraat odalannca bildirilecek bir temsilci,

Beldelerde belediye encümenince,köylerde köy muhtarlığınca bildirilecek bir

temsilci.

Bu komisyonda kadastro çalıĢmalarının hukuki ve teknik yönünü içeren bir eğitim almıĢ olan

harita mühendisi bulunmamaktadır.Harita hizmetleri, "Orman kadastro komisyonlarının

emrine ayrıca yeteri kadar teknik eleman ve memur verilir." hükmü uyarınca istihdam edilen

harita teknisyenleri tarafından yerine getirilir.Mülkiyet kadastrosunda ise, faaliyetlerde

kadastro mühendislerinin kontrol, denetim ve onayı esastır.Bir yerin orman olup olmadığının

saptanması ve belirlenmesi ne kadar orman mühendislerinin uzmanlık alanına giriyorsa,

sınırları kesinleĢmiĢ ormanların tahdit haritalarının ya da memleket haritalarının ya da hava

fotoğraflarının araziye uygulanması da, o kadar harita mühendislerinin iĢi ve görevidir.

Orman Kanununda yapılan her kanun değiĢikliği ile, daha önceleri yapılan orman

sınırlandırma çalıĢmaları tartıĢmalı duruma getirilmektedir.Orman kadastro çalıĢmalarının

kadastro tekniğine, yürürlükteki yönetmelik ve haritacılık standartlarına uygun yürütülmemesi

de böylesi bir sonuç doğunnaktadır.ÇalıĢmalarda, harita mühendislerinin bilgi, deneyim ve

potansiyellerinden gereği gibi yararlanılmadığı yargı kararlarına da girmiĢtir. Sorunun sağlıklı

bir biçimde çözümü açısından,konuya taraf olan Orman Genel Müdürlüğü ve TKGM arasında

kurumsal iĢbirliği ve eĢgüdüm düzeneğinin sağlıklı bir biçimde bir an önce kurulması

zoıunludur.

Kadastro komisyonlarının görevleri 6831 sayılı Kanunun 7: maddesi ve 2B yönetmeliğinin 8.

maddesi uyannca aĢağıdaki Ģekilde belirlenmiĢtir:

Page 92: KADASTRO BİLGİSİ

92

· Ormanların içinde ve bitiĢiğinde bulunan her çeĢit taĢınmaz malların ormanlarla ortak

sınırlarını saptamak ve belirlemek,

6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2B maddesi uyarınca,orman sayılan yerlerden orman

sının dıĢına çıkanlması gereken yerleri belirlemek,

Orman tahdit ya da kadastrosu daha önce yapılmıĢ yerlerde, orman sınır noktalarını

aplike etmek, 6831 sayılı Orman Kanunu 2B maddesi uygulaması sonunda ortaya çıkan yeni

oıman sınırlarını tespit etmek,

Sınırlandırması ya da kadastrosu yapılan ölçü ve haritaları günün tekniğine uymayan,

uygulamada güçlük çekilen orman sınır hattının haritalannı tekniğine uygun olarak yapmak.

ORMAN SINIRLARININ ĠġARETLENMESĠ VE NĠTELĠK BELĠRLENMESĠ

Mevcut belge ve bilgiler ıĢığında, orman olan yerler belirlenerek bunların dıĢ ve iç sınırları

orman kadastro ekipleri tarafından arazide belirlenerek sınır noktalarına özel iĢaretler dikilir.

Bu sırada bilirkiĢilerin de görüĢlerine baĢvurularak, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve ilgili

yönetmeliğin 20. maddesi uyarınca orman tanımına giren yerlerin hangi nitelikte orınan alanı

olduğu belirlenerek tutanaklara yazılır. Ayrıca, orman olup ta, 6831/2-B maddesi gereğince

orman sınırları dıĢına çıkartılması gereken yerler de belirlenir. Orman içinde ve bitiĢiğindeki

taĢınmazlarda nitelik belirlenirken, 3402 sayılı Kanun uygulamalarında dikkate alınan

zilyetliği ispat belgeleri burada da dikkate alınır.

ORMAN SINIRLARI DIġINA ÇIKARILACAK YERLERĠN BELĠRLENMESĠ

05.06.1986 tarih ve 3302 sayılı Kanunla değiĢik, 6831 sayılı Kanunun 2. maddesine göre

Öncelikle orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen yerleĢtirilmesi

maksadıyla, orman olarak korunmasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar

göıülmeyen aksine tarım alanlarına dönüĢtürülmesinde yarar olduğu tespit edilen

yerler ile halen orman rejimi içinde bulunan funda ve makilerle örtülü yerlerden

tarım alanlarına dönüĢtürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler,

31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak

kaybetmiĢ yerlerden, tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık

(antepfıstığı, çam fıstığı) gibi çeĢitli. tarım alanları veya otlak, kıĢlak, yaylak gibi

hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen arazilerle Ģehir, kasaba ve köy

yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleĢim alanları

orman sınırları dıĢına çıkartılır.Bu yerler dıĢında orman sınırlarında hiçbir daraltma

yapılamaz. Bu madde hükümleri, koruma ormanı, milli park orrrıanı olarak ayrılan, izin ve

irtifak hakkı tesis edilen ormanlık alanlarda ve orman rejimi içine alınan yerlerde bu

niteliklerin devamı süresince, yanan orman sahalarında ise hiçbir Ģekilde uygulanmaz. Orman

sınırları dıĢına çıkartılan bu yerler, devlete ait ise hazine adına, amme müesseselerine ait ise

bu müesseseler adına, özel orman ise iyeleri adına orman sınırları dıĢına çıkartılır. Orman

tahdit ve kadastrosu ewelce yapılmıĢ yerlerde yapılan 2B uygulamasında da ilçe, belde ve köy

bütünlüğü esastır. Orman kadastrosu ve 2B uygulaması tamamlanmıĢ ve kesinleĢmiĢ belde ve

köylerde bu amaçla tekrar çalıĢma yapılamaz. Ancak kanunlarda değiĢiklik yapıldığı takdirde

yeni kanun değiĢikliklerinin uygulaması yapılır.Evvelce sınırlaması yapılmıĢ, fakat orman

tahdit veya kadastrosuna itiraz nedeni ile mahkemeye intikal etmiĢ olan 2B maddesini

taĢıyan yerler, ileride mahkemelerce verilecek kararlar saklı kalmak koĢuluyla hazine adına

orman sınırları dıĢına çıkarılır.

Page 93: KADASTRO BİLGİSİ

93

ORMAN KADASTROSU VE 2B MADDESĠ UYGULAMALARI ÇALIġMALARINDA

TEKNĠK ESASLAR Orman kadastrosu ve 2B maddesi uygulamalarında yersel metot esastır. Ġlgili kuruluĢlarca

1/5000 ölçekli standart topoğrafık haritası yapılacağı bildirilen yerler orman alanlarına

rastlıyor ve buralarda da orman kadastrosu ve 2B uygulaması yapılıyorsa orman sınır veya

bağlantı noktalarına hava iĢareti tesis edilmek suretiyle fotogrametrik metotla da çalıĢma

yapılabilir.Fotoğrafta çıkmayan sınır iıoktaları ile bağlantı noktaları arasındaki orman sınırları

yersel olarak ölçülür.Ancak fotogrametrik yöntem saptanan kaba hataları nedeni ile 1983

yılında terkedilmiĢtir. Günümüzde öncelik arz eden bazı yerlerde istenilen hassasiyet

sağlandığı takdirde doğıudan fotogrametrik yöntemden yararlanılabilmektedir.

1/5000 ölçekli standart topoğrafık harita veya daha büyük ölçekli haritalann mevcut olduğu

yerlerde yapılacak çalıĢmalarda orman sınırları haritada belirgin ise bu sınırlara komisyonca

aynen uyulduğu takdirde ayrıca ölçme yapılmaz.

Orman sınırlarının kısa aralıklarla değiĢtiği yerlerde harita ve arazide mevcut belirgin

noktalardan faydalanarak ta ölçme yapılabilir.

Orman kadastrosu ve 2B maddesi uygulama haritalarının 1/5000 ölçekli olarak hazırlanması

esastır. Ancak 1/5000 ölçekli haritalann bulunmadığı yerlerde 1/10000 ölçekli haritalar

yapılır. Kıymetli arazilerde büyük ölçekli haritalar yapılabilir.

ORMAN KADASTROSU VE 2B MADDESĠ UYGULAMALARININ BĠTĠRĠLMESĠ

Orman kadastro komisyonu sınırlama ve 2B maddesi uygulamalarının bitiminde durumu

Orman Bölge Müdürlüğü'ne bildirir. Orman Bölge Müdürlüğü gerekli incelemeleri yaparak

varsa Ģekli ve hukuki noksanlıklann düzeltilmesi için gerekçe ve belgelerini komisyona verir

ve bu noksanlıkların düzeltilmesini komisyondan ister. Komisyon belge ve gerekçeleri

inceler, değiĢtirilecek bir husus varsa evvelce almıĢ olduğu kararı iptal eder, gerekli

düzeltmeleri yaparak karara bağlar.

Orman kadastrosu ve 2B maddesi uygulama dosyasının bir nüshası onaylanmak üzere Orman

Bölge Müdürlüğü'nce ilgili valiliğe gönderilir. Orman kadastrosu iĢlemleri valiliğin onayı ile

yüıürlüğe girer, ilgili köy ve beldelerin uygun yerlerinde asılmak suretiyle ilan edilir. Bu

tutanak ve kararlara karĢı askı tarihinden itibaren 6 ay içinde kadastro mahkemelerine,

kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye

müracaatla sınırlamaya ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesine göre orman sınırları

dıĢına çıkarma iĢlemlerine, Orman Bakanlığı ile hak sahibi gerçek ve tüzel kiĢiler itiraz

edebilmektedir.

6 ay içinde itiraz davası açılmadığı takdir de komisyon kararları aynen kesinleĢecek olup bu

süre hak düĢürücü süredir. Ancak tapulu taĢınmazlarda tapu sahipleri 10 yıllık süre içinde

dava açabilirler.

Sınırlamaya yapılan itiraz davalan her türlü harç ve resimlerden muaf olmasına rağmen, 2B

maddesi uygulamalannda yapılan itiraz davaları harç ve resme tabidir.

8. 2. 7. 2B MADDESĠ UYGULAMALARININ DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

Bilim ve fen bakımından niteliğini kaybeden ormanların, orman sınırlan dıĢına çıkanlması

1961 Anayasasının 131. maddesinin 17.4.1970 tarihinde çıkanlan 1255 sayılı Kanunla

değiĢtirilmesiyle benimsenip 4.7.1973 taızhinde yayımlanan 1744 sayılı yasanın 2

maddesinde yerini almıĢtır.Aynı konu, 7 Kasım 1982 tarihli Anayasaııın 169, 170.

maddelerinde yer almıĢ ve baĢlıca 27.9.1983 tarih ve 2896 ile 19.6.1986 tarih ve 3302 sayılı

Kanunlarla uygulaması sürdürülmüĢtür.

1961 Anayasasının 17.4.1970 tarih ve 1255 sayılı Kanun ile değiĢtirilen 131. maddesinde,

Anayasanın yürürlük tarihinden önce (15.10.1961) nitelik kaybeden yerler denilmiĢ, 1982

Page 94: KADASTRO BİLGİSİ

94

Anayasasında ise 31.12.1981 tarihinden önce nitelik kaybeden yerler esas alınarak nitelik

kabına devamlılık kazandırılmıĢtır.

Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre 1988 yılı sonuna kadar fıili olarak 431 111 hektar

alan orman niteliğini kaybettiği gerekçesi ile orman sınırları dıĢına çıkarılmıĢtır. Orman ile

ilgili kanunlarda, gerek ormanın tanımı, gerekse 2B maddesi ile orman sayılan yerlerin orman

rejiminden çıkarılma kriterleri özellikle seçim dönemlerinde yapılan yasal düzenleme ve

değiĢikliklerle ve her değiĢiklik sonucu özellikle orman köylüsünün kalkındırılması adı

altında Orman Kanununda yapılan 22 köklü değiĢiklik ile ormaıılarımızın sınırları sürekli geri

çekilerek ormanlik alanlarda büyük kayıplar meydana getirilmiĢtir. Bu kayıplann 600 bin

hektara ulaĢacağı Orman Genel Müdürlüğü yetkililerince tahmin edilmektedir

ORMAN TAHDĠT (SINIRLANDIRMA) VE KADASTROSU ĠLE 2B MADDESĠ

UYGULAMALARININ YILLARA GÖRE DAĞILIMI

Orman tahdit (sınırlandırma) ve kadastrosu ile 2/B ınaddesi uygulamalarının yıllara göre

dağılımı incelendiğinde aĢağıdaki sonuçlar elde edilmiĢtir. Yıllar Kanun No Yapılan Orman Kadastrosu(ha.)

1937-1950 arası 3116 3 582 386

1950-1957 arası 5653 255 316

1957-1974 arası 6831 2 569 449

1974-1984 arası 1744 2 831 358

1984-1986 arası 2896 312 574

1986 3302 136 938

1987-1989 arası 3302 ve 3373 5 349 008

Toplam 15 037 029

TEKNĠK ALTYAPI KADASTROSU

Hızlı kentleĢme,daha geniĢ kentsel alanlarda, daha çok nüfusa, yeni teknik altyapı

olanaklarının sağlanmasını zorıınlu kılmıĢtır. Eksik verilerle kentlerin planlanması ve

planlama sürecinde teknik altyapının göz önüne alınmaması, kentleri ,ve belediye

yönetimlerini içinden çıkılmaz sorunlarla karĢı karĢıya getirmektedir.Büyük kentler içinde,

konut bölgelerinde sürekli yoğunluk artıĢları sonucu, fıziksel çevre koĢulları giderek

kötüleĢmekte, teknik ve sosyal altyapı yetersizliği kentsel yaĢamı zorlaĢtırmaktadır.

Teknik altyapı donatılarının yerleĢtirilmesi için;

Trafık alanlarının altında bulunan yeraltı mekanının gittikçe daralması,

YerleĢtirilen donatıların niteliğinin ve niceliğinin yükselmesi,

Bireysel her kurumun değiĢmez, kesin iĢletme planlarına sahip olmaması

gibi nedenler, teknik altyapı donatıları için değiĢmez bir haritalama sistemine olan

gereksinmeyi giderek arttırmaktadır. Toplumumuz için altyapı sistemi daha karmaĢık, daha

pahalı ve daha gereli biçime geldikçe, bütüncül, doğıu ve günün koĢullarına uygun bir bilgi

sistemine duyulan gereksinme gittikçe daha da hissedilmektedir. Bu gereksinme, altyapının

tüm elemanlarıyla ilgili her türlü temel bilgiye ihtiyacı olan

Yerel planlamacı,

Proje yöneticisi ve

Karar organlarına

Page 95: KADASTRO BİLGİSİ

95

konu hakkında yeterince açık fikir verecek Ģekilde oluĢturulmalı, güncel olanla ileride

değiĢme olasılığı olan elemanlar hakkında bilgi vermelidir. Kurulması kaçınılmaz teknik

altyapı kadastrosu özet olarak;

Var olan yeraltı mekanın en uygun kullanılmasını,

Teknik altyapı tesislerinin değiĢtirilmesi, aranması, bakımı, onanmı sırasında

güvenilirliğin yükselmesini,

Kurumlar ve yapılan iĢler arasında eĢgüdümü,

Zararın ve maliyetin azaltılmasını ,

ABS kurulmasında temel öğelerden biri olan teknik altyapıya iliĢkin verilerin elde

edilmesini sağlar.

TEKNĠK ALTYAPI, TEKNĠK ALTYAPI KADASTROSU

Teknik altyapı; temiz su, pis su, havagazı, doğalgaz, telefon, kablolu TV, merkezi ısıtma, vb.

hatlar ile su kazanma, arıtma ve çöp yok etme tesislerine verilen genel isimdir

Fischer ve Höflinger'e göre teknik altyapı kadastrosu; üç boyutlu teknik altyapı tesislerinin

hem konumsal hem de yükseklikleri ile belirlendiği, geometrisinin birleĢik, grafik ve sayısal

olarak gösterildiği, günlük kullanım için yeterli nitelik ve nicelikte bir gösterimle donatıldığı

ÇAK'nun bir bölümüdür.

ÜLKEMĠZDE TEKNĠK ALTYAPI KADASTROSUNA YAKLAġIM

Teknik altyapı tesisleri, TMK'nun 632. maddesine göre belirlenen taĢınınaz mallar sınıfına

girmemektedir. Bir kısım çevrelerde, Türkiye'de, kadastro paftalarina tersim edilmeyen,

kütüğe geçmeyen ve mülkiyete konu olmayan taĢınmazlarla kadastronun uğraĢmadığı, bu

nedenle teknik altyapı tesislerinin ölçülmesi ve haritalanmasının da bir kadastro faaliyeti

olmadığı göıüĢü savunulmaktadır. Teknik altyapı tesislerinin kadastro ile ilgisi; tapulu

arazilerden geçmeleri nedeniyledir. Bu durumda olanlar ya kamulaĢtınlır ya da irtifak hakkı

tesis edilir. Teknik altyapı hatlannın tamamının kadastro ile ilgisi olmasa bile, bunların belirli

bir kurum tarafından ölçülerek haritalarının ya da bilgi sistemlerinin oluĢturulması gerekir.

1/2500 ve Daha Büyük Ölçekli Harita ve Planların Yapılmasına Ait Teknik Yönetmeliğin

271. maddesinde, yeraltında bulunan kanalizasyon, su, elektrik, havagazı tesislerinin

görünen kısımlarının prizmatik olarak ölçülmesi öngörülmüĢtür.

6 ġubat 1972'de 1097 sayılı Türk Standardı ile teknik altyapı tesislerinin.yolun neresine;

birbirine göre hangi derinlik ve uzaklıkta yerleĢtirilmesi gerektiği bir standarda bağlanmıĢtır.

1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı Kanun ile merkezi anlamda bir teknik altyapı kadastrosu

kurulması öngöıülmüĢtür.Bu Kanunda, büyükĢehir ve ilçe belediyelerinin görevleri içinde

büyükĢehir dahilinde su, kanalizasyon, her nevi gaz, merkezi ısıtma ve toplu taĢıma

hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak,kurdurmak, iĢletmek veya

iĢlettirmek sayılmıĢtır.Aynca, büyükĢehir dahilindeki altyapı ile kara ve deniz taĢımacılığı

hizmetlerinin bir koordinasyon içinde yürütülebilmesi için Altyapı Koordinasyon Merkezi

(AYKOME) ve UlaĢım Koordinasyon Merkezlerinin (UKOME) kuıulması hükme

bağlanmıĢtır.

Page 96: KADASTRO BİLGİSİ

96

TEKNĠK ALTYAPI KADASTROSUNUN TEKNĠK ĠġLEMLERĠ

Genelde kamusal alanlara yerleĢtirilen teknik altyapı donatılarının geçeceği alanların doğru

yerleri; özel mülkiyete konu olan taĢınmazların sınırlarının belirlenmesi ile olanaklıdır.

Plancıların; hem geliĢim yönünü izleyebilmek hem de planların gerçekçi olmasını sağlamak

için teknik altyapı hatlarının planlanmasını yaparken mülkiyet sınırlarını göz önüne alınması

gerekmektedir. Teknik altyapı tesislerinin ölçülmesi yatay ve düĢey konum belirleme Ģeklinde

olmalıdır. Tüm teknik altyapı tesisleri ve yollardaki donatılar jeodezik ağa dayalı olarak

ölçülmelidir. Teknik altyapı tesislerine ait aĢağıdaki veriler kırık, baĢlangıç, bitim noktaları,

boyut değiĢtirdikleri yerlerin konum ve yükseklikleri ile belirlenmeli ve ölçülmelidir

◊ Bölgenin konumu,

◊ Soyut veriler: Sabit noktalar; trigonometrik kestirme ve poligon noktalan, yükseklik

noktaları, bölge, kadastro ve taĢııımaz sınırlan vb.,

◊ Arazideki nesneler: Binalar, yollar, kaldınmlar, demiryolu, tramvay yolu, köprüler,

fabrikalar vb.,

◊ Arazi altındaki nesneler: Metro, alt geçitler, kanallar, su, havagazı, petrol, ısıtma,

iletiĢim, elektrik, trafik sinyalizasyon vb. hatları, bunların ev bağlantıları,

◊ Arazi üzerindeki nesneler: Kanal bacalan, ızgaralar, yangın musIukları, vanalar,

elektrik direkleri, üst geçitler,

◊ Diğer veriler: Hatlarla ilgili haklar; irtifak hakları, yükümlülükler; malzeme cinsi,

çap, gerilim, kablo sayısı vb.

Teknik altyapı tesislerine ait konum bilgileri farklı renk ve kalınlıkta özel iĢaretleri ile yapı

yoğunluğuna uygun olarak seçilen ölçekler kullanılarak harita da gösterilmelidir.

YapılaĢmanın bulunduğu alanlarda yapı yoğunluğuna göre 1/200 ile 1/500 arasında,

yapılaĢmamıĢ alanlarda ise 1/1000 ile 1/5000'e kadar ölçekler kullanılmalıdır.

Güncel, doğru ve güvenilir veri ve bilgiye ulaĢım için teknik altyapı tesislerinde oluĢan

değiĢiklikler, yanlıĢlıklar kısa zamanda etkileĢimli olarak düzeltilmeli ve sonuçlar veri

tabanında saklanmalıdır.OluĢturulacak bir teknik altyapı veri tabanı veri türleri .AĢağıdaki

Ģekilde gösterilmektedir.

TEKNĠK ALTYAPI VERĠ TÜRLERĠ

Donatılara ĠliĢkin Özel Veriler Topoğrafık Kadastral Veriler Tüketicilere Özel Veriler

* Malzeme Cinsi * Yapıların DıĢ Sınırları,Duvarlar,Çitler * Tüketicilerin adresleri

* DöĢeme Tarihi * Arazi Kullanım Biçimi * Tüketim miktarları

* Yük Alabilirliği * Sokak Adları * Bakım Kayıtları * Yapılar

* Boru Çapı * Yaya ve Platform Sınırları

* Ağaçlar

* ÇeĢitli TA Hatlarının Yerüstündeki

Ayrılmaz bölümlerinin(Direkler,Kapaklar,

Bacalar vb.) Yerleri (X,Y,Z)

* Hatların DeğiĢim Yerlerinin Koordinatları(X,Y,Z)

Page 97: KADASTRO BİLGİSİ

97

Teknik altyapı,veri türlerinden topoğrafık kadastral veriler kadastro sistemi içinde de yer

almaktadır. Bunlar aynı jeodezik ağa dayalı, ortak ölçü yöntem ve teknikleri kullanılarak

edinilmektedirler. Bu da teknik altyapı sistemine, ulusal kadastro sisteminin bir parçası olarak

bakılmasını gerektirir. Kısaca oluĢturulacak bir teknik altyapı bilgi sistemi (TABS); kadastro

bilgi isteminin (KBS) bir öğesi, KBS'de ABS'nin temelidir. Sonuçta ABS hem teknik

altyapıya hem de kadastroya iliĢkin verileri içermektedir.

ABS

KBS TABS/KBS/ABS ĠliĢkisi

TABS

AFET KADASTROSU

Deprem, yangın, su basması, yer kayması, kaya düĢmesi, çığ ve benzeri afetler sonucunda,

yapılan ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi olası

olan yerlerdeki afetzedeler için seçilen yeni yerleĢim yerlerinden kadastro görmemiĢ

olanların; Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığının talebi üzerine, 7269/1051 sayılı Kanunun 18.

maddesi uyarınca kadastrolanrriasıdır (TKGM Web Sayfası). Bu iĢlerin doğru ve , hakça

yapılabilmesi için afetten önce o bölgelerde kadastro çalıĢmalarının bitirilmiĢ öncelikli

koĢullardan biridir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda afet kadastrosu ile ilgili bir madde bulunmamaktadır. 7269

sayılı Afetler Kanunu'nun 17.7.1968 tarih, 1051 sayılı Kanunla değiĢik 18. maddesine göre,

"Afet sebebiyle, İmar ve İskan Bakanlığr'nca lüzuin görülecek yerlerin kadastrosu, ilanların

yapılmasrna, kadastro komisyoıılarının kurulmasıııa lüzum kalmaksızııı kadastro paftalarıııa,

belediyece l köy ihtiyar heyetiııce iki bilirkişi verilmek ve tasarruf tetkikleri mahalli kadastro

müdürü ve tapu memurıı tarafındaıı ifa olunmak suretiyle 2613 sayılı Kadastro ve Tapu

Tahriri Kanırnır'na göre öncelikle TKGM'nce yapılır. " 2613 sayılı Kanun yürürlükte

olmadığı için yerine 3402 sayilı Kanun uygulanır.

Afet nedeniyle belirlenen yerlerin kadastrosunda iĢlemlerin hızlandırılması ve zaman

kaybının önlenmesi amacıyla, 18. maddede hükme bağlanan ve 3402 sayılı KK'nun

genel uygulamasından değiĢik olarak getirilen noktalar Ģunlardır (Altındal, 10):

· Ġlanların yapılması,

· Kadastro komisyonlarının kurulması,

· Kadastro ekibine iki bilirkiĢi verilmesi,

· Tasarruf kontrollerinin yapılması,

· Tespitlerin 3402 sayılı KK hükümlerine göre yapılması,

· AnlaĢmazlıkların kadastro mahkemesi yerine mahalli mahkemelerde çözümlenmesi.

Page 98: KADASTRO BİLGİSİ

98

7269 sayılı Afetler Kanunu'nun 17.7.1968 tarih, 1051 sayılı Kanunla değiĢik 2. maddesine

göre, su baskınına uğramıĢ veya uğrayabilir yerler Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı'nın teklifı

üzerine Devlet Su ĠĢlerinin bağlı bulunduğu bakanlıkça, diğer tabi afetler veya afet olabilecek

yerler ise Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı'nın teklifı üzerine Bakanlar Kurulunca

kararlaĢtırılır. Bu yerlerin sınırları imar planına, imar planı bulunmayan kasaba ve köylerde

harita ve krokilere iĢlenerek Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığının isteği üzerine ilgili Valilikçe

ilan olunur. Afet bölgesi ilan edilen yerlerin halihazır harita ve imar planlarını yapmaya,

değiĢtirmeye Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı yetkilidir. Yerel özelliklerinden dolayı yangın

afetine uğraması olası alanlar Ģehir ve kasabalarda belediye meclisleri, köylerde ihtiyar

heyetleri tarâfından tespit ve kaymakamlann düĢüncesini alındıktan sonra valilerin onayı

üzerine ilgili bölgelerde ilan edilir. Afet bölgesi ilan edilen yerin bulunduğu ilçenin, KK, 2.

maddesine göre bölge ilanı yapılmamıĢ ise bölge ilanı yapılmadan afet kadastrosuna baĢlanır.

Afet kadastrosu iĢlemlerinde görüĢ ayrılıklarının giderilmesi ve tespite itiraz nedeniyle

kadastro komisyonlannın kurulmasına gerek yoktur.

Afet kadastrosu iĢlemleri için 2 kiĢilik kadastro ekibi yeterlidir. 3402 sayılı KK'nda kadastro

ekibi; en az iki kadastro teknisyeni, mahalle veya köy muhtan ile üç bilirkiĢiden oluĢmaktadır.

Afet kadastrosu iĢlemlerinde düzenlenen tutanakların tasarruf kontrolleri kadastro komisyonu

yerine ilgili kadastro müdürü ve tapu memuru tarafından yapılır.Uygulamada TKGM‘nce

ilgili kadastro müdürlüğü görevlendirilmekte,tapu memurlarına gerek görülmekmektedir.

Afet kadastrosunda sınırlandırma ve tespitler KK‘nun ilgili maddeleri ile yönetmelikler

dikkate alınır.Ġmar planı olan yerlerin tespitinde imar mevzuatı ve teknik yönetmelikler

dikkate alınır.Afetler Kanunu‘nun 21.maddesi uyarınca afet bölgelerinde ilgili idareye

kamulaĢtırma mevzuatı dahilinde kamulaĢtırma yetkisi verilmiĢtir.Afet kadastrosu öncesinde

ilgili idarenin KamulaĢtırma Kanunu‘nun 9.maddesine göre kadastro görmemiĢ yerlerde

kamulaĢtırma yapması durumunda,idareden kamulaĢtırma ile ilgili evrak,belge ve kayıtlar

alınarak kadastroda uygulanmalıdır.

Afet kadastrosu köy ve mahallerden afete maruz kalan evlerin yerleĢim sahaları ile sınırlı

olduğu için mevzii bir kadastro uygulamasıdır.uyulama Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı ile

TKGM‘nün bağlı bulunduğu bakanlık arasında ortaklaĢa tespit edilecek esaslar dahilinde

yapılır.Afet protokolü gereğince bu uygulamalarda kadastro harcı alınmaz,masraflar

Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı‘nca karĢılanır.

Afet kadastrodan sonra olmuĢ ise önemli bir problem yoktur.Eski ölçülere göre sınırlar

yeniden tesis edilebilirBölgenin önceden kadastrosu yapılmamıĢ ise tespitler,mahhali

bilirkiĢiler yardımıyla ve mevcut bilgi ve belgelerden yaralanılarak yapılır.

Afet kadastrosu bir kadastro yapımında çok bir çeĢit aplikasyon iĢlemidir.Kadastronun

varlığına ve niteliğine göre yapılan aplikasyonun hassasiyeti ve doğruluğu değiĢir.Eğer

kadastro çok önceden yapılmıĢ ,nirengi ,poligon gibi sabit tesislere dayandırılmamıĢ ve

güncelleme iĢlemleri de gerçekleĢmemiĢ ise parsellerin aplikasyonu güç ve nispeten kaba

olacaktır.Hisseli arsalar üzerinde yapılmıĢ ve paftasına iĢlenmemiĢ ve afet sonrası tamamen

yıkılmıĢ binalar ile kadastro görmemiĢ alanlardaki binaların aplikasyonu çok daha kaba

olacaktır.

Page 99: KADASTRO BİLGİSİ

99

KADASTRO BĠLGĠ SĠSTEMĠ Günümüzde bilginin önem kazanması ile birlikte bu bilgilere hızlı, kolay, doğru ve standart

bir eriĢiminde önem kazanmıĢtır.Kadastro çalıĢmalannda da böyle bir eriĢimin sağlanabilmesi

ve bilgi ve belgelerin analizi ile istenildiği Ģekilde sorgulanmasının gerekliliği olmazsa olmaz

bir gerçektir.Bu gereksiniınleri karĢılayabilmek için mekana dayalı bilgi sistemlerinin

temelini oluĢturan kadastro bilgi sisteminin kurulması kaçınılmaz bir gerekliliktir.

GeliĢmiĢ ülkelerde, bilgisayar teknolojisine paralel geliĢen ve uygulama alanı bulan araziye

iliĢkin bilgi sistemlerinin temelini, parsel bazında bir bilgi sistemi olarak tanımlanacak olan

kadastro oluĢturmaktadır.

BĠLGĠ VE BĠLGĠ SĠSTEMĠ

Türkçe sözlük bilgiyi, "1. İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütüııüııe verilen

ad, malumat. 2. Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek,

malumat,vukuf.." olarak tanımlamaktadır.

Bilgiler;

1. Mevcut bilgiler:

a. Sabit bilgiler (örneğin özel isinler gibi),

b. DeğiĢken bilgiler (sıcaklık ve basınç bilgileri gibi)

c. Birikimli bilgiler (TaĢınmaz mal sicilleri gibi).

2. Üretilen bilgiler (koordinat ve alan bilgileri, yenileme bilgileri),

3. Planlanan bilgiler (imar planlı gibi)

olmak üzere üç grupta toplanır ve ortak özellikleri de hepsinin insan ihtiyaçlarını karĢılamaya

yönelik olmasıdır.

Bilgi sistemi, organizasyonların yönetimsel fonksiyonlarını desteklemek için bilgiyi toplayan,

depolayan, üreten ve dağıtan bir mekanizma olarak tanımlanır.AlkıĢ ise bilgi sistemini

kullanıcı, donanım ve yazılım bileĢenlerinden oluĢan kapalı bir sistem olarak tanımlamıĢtır.

ġekil 3'de görüldüğü gibi bilgi sistemlerini temelde iki gruba ayırmak olasıdır.

1. Mekansal olmayan bilgi sistemleri

2. Mekansal bilgi sistemleri

Mekansal olmayan bilgi sisteınleri yalnız yönetimsel fonksiyonları, mekansal bilgi sistemleri

ise objelerin X, Y, Z koordinat verileri ile buııların tanımsal bilgilerini içerirler.

Coğrafi bilgi sistemi (CBS) yeryüzü referanslı verileri idare etmek için girdi, veri yönetimi,

iĢleme, analiz ve çıktı yeteneklerine sahip bilgisayar bazlı bir sistemdir.Coğrafi bilgi sistemi,

konuma dayalı, gözlem ve ölçmeler sonucunda elde edilen, grafik ve grafık olmayan verileri

bir bütün içinde iĢlemeye yarayan teknolojik bir araçtır.

Arazi bilgi sistemi(ABS),coğrafi bilgi sisteminin özel bir Ģeklidir.Arazi bilgi sistemi veya

arazi ile ilĢkili bilgi sistemi,CBS literatüründe mal sahipleribilgilerini de içeren bir sistem

olarak tanımlanmaktadır.Bu anlamı ile ABS,detaylı mal sahipleri bilgileri de idare edecek

Ģekilde tasarlanan,CBS‘nin özel bir Ģeklidir.ABS‘nin kapsayacağı bilgi kümeleri Ģunlardır.

1.Jeodezik Veriler

* Geometrik veriler(konum,biçim)

* ġematik veriler (gösterim,yüzölçümü,değer,kullanım biçimi)

2.Ġyelik Verileri

* Ġyelik bilgileri

* Ayni haklar

* sıtlamalar

3.Doğal kaynaklarla ilgili veriler

* olojik özellikler

Page 100: KADASTRO BİLGİSİ

100

* Zemin Özellikleri

* Su durumu

* Orman durumu

* Ġklim

4.Teknik tesislere ait veriler

* Yer altı ve yerüstü hatları

* Enerji ve sanayi tesisleri

* Konut alanları

* Ticaret ve iĢyeri alanları

* Trafik tesisleri

5.Çevreyi etkileyen faktörlere ait veriler

* Su kalitesi

* Hava kirliliği

* Gürültü

* Tarfik yoğunluğu

6.Ekonomik ve sosyo-politik veriler

* Nüfus yoğunluğu

* ĠĢ ve geçim kaynakları

* Eğitim ve kültür tesisleri

* Sağlık durumları

ABS'nin harita, tapu, kadastro sektöründeki en önemli uygulama alanı, parsel bazında bir bilgi

sistemi olarak tanımlanabilecek kadastro bilgi sistemidir (KBS). Kadastro bilgi sistemi,

kadastral iĢlemleri esas alarak, parsel bazında parsel-malik arasındaki iliĢkileri düzenler.Her

kadastro sisteminde üç temel bileĢen mevcuttur

1.Kadastral parsel,

2.Kadastral kayıt,

3.ArĢiv.

ÜLKEMĠZDE KADASTRO BĠLGĠ SĠSTEMĠ ÇALIġMALARI Sektörümüzde mekansal bilgi sistemi oluĢturulmasına yönelik ilk çalıĢmalar TKGM

tarafından 1986 yılında hazırlatılan HAKAR projesinde yerini almıĢtır. "Toprağa dayalı bütün

yatırımlara altlık oluĢturan kadastro bilgilerine, hızlı, kolay, doğru ve standart bir Ģekilde

eriĢim, analiz, sorgulama ve sunum günümüzün bir gereğidir." Olğıısu HAKAR projesi ile

olgunlaĢmıĢ, 1990-1994 yıllarını kapsayan 6.BeĢ Yıllık Kalkınma Planı Özel Ġhtisas

Komisyonu Raporu'nda kapsamlı bir Ģekilde yer almıĢtır.

Kadastro üretiminin temel hedefı KBS'ni oluĢturmaktadır...

Kadastrodan beklenen toprağa iliĢkin her türlü projelendirme çalıĢmalarının ihtiyaç

duyduğu verilerin elde edilmesi ve kullanıcılara mekan boyutu ile sunulabilmesi,

ancak kadastronun çok yönlü kadastroya ya da daha doğru deyimi ile KBS'ne

kavuĢturulması ile olanaklıdır.

Plan döneminde, KBS'ne toplannıası öngörülen bilgi ve belgeleriıi kesinleĢtirilmesi,

standartların belirlenmesinin ardından, daha önce üretilmiĢ olan kadastro bilgi ve

belgelerinde bulunmayan, baĢka kuruluĢlarca daha önce üretilmiĢ olan ya da yeniden

toplanması gereken bilgilerin belirlenerek toplanılmasına geçilecektir...

KBS'nin hem harita hem de tapu bilgilerini içerdiği dikkate alınarak öngörülen

sistemin KBS biçiminde ve bu ad altında oluĢturulması ve bilgi sistemi hedefınin

sürekli göz önünde tutulması gerekmektedir.

Kadastro hizmetlerinde standardizasyon ve arĢiv birliğini sağlamak, mükerrer harita

yapımını önlemek, talep edilecek harita, kadastro ve tapu bilgilerinin süratli, doğru ve

eksiksiz olarak karĢılanmasını sağlamak amacıyla 6. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı

dönemi baĢlangıcında KBS Kanunu yürürlüğe konmalıdır...

TKGM tarafından gittikçe artan sayısal bilgi ihtiyacı nedeniyle 1990 yılında Tapu ve

Kadastro Bilgi Sistemi OluĢturma Projesi (TAKBĠS) hazırlanarak yatınm bütçesine girmiĢtir.

TAKBĠS projesi, kurulacak olan tapu ve kadastro bilgi sistemini oluĢturma için çerçeve

projedir. TAKBĠS ile, ilçe ve bölge tapu ve kadastro bilgi sistemlerinin birbirine bağlanması,

Page 101: KADASTRO BİLGİSİ

101

kadastro ve tapu verilerinin iliĢkilendirilerek, ilçe TAKBĠS'lerden gelen verilerin bölge

TAKBĠS'lerinden kullanıcı çevresine sunulması, ulusal tapu ve kadastro bilgi sisteminin

oluĢturulması amaçlanmaktadır. Bu bilgi sistemi diğer bilgi sistemlerine de bağlanarak ulusal

bilgi sisteminin önemli bir parçası ve kent bilgi sisteminin altlığı olacaktır.TAKBĠS

projesinde Ģimdiye kadar yapılan çalıĢmaların asıl hedefı kurulacak olan bilgi sisteminin

ihtiyaç duyacağı altlık bilgileri veri tabanında güncel tutmak olmuĢtur. Bu sistem için TKGM

tarafından çözümlenebilecek problemler olduğu gibi bütün meslek çevrelerinin ve diğer

disiplinlerin ortak çözüm aramaları gereken vatandaĢlık numarası, harita bilgileri için

standartlar oluĢturulması, bilgi ve veri değiĢim standartlarının belirlenmesi, teknik, hukuksal,

kurumsal ve kurumlar arasi iĢbirliği vb. problemler bulunmaktadır.

1995-1999 yıllarını kapsayan 7. BeĢ Yıllık Kalkınma Planı Harita, Tapu ve Kadastro Özel

Ġhtisas Komisyonu Raporu'nda ise konuya iliĢkin belirlemeler aĢağıdaki Ģekilde özetlenebilir:

Ülkemizde bir taraftan hızlı ve hassas bir Ģekilde kadastro çalıĢmaları sürdürülürken

diğer taraftan da geçmiĢ yıllarda yapılan çalıĢmalar günün teknolojisi ile

uyumlandırılıp bilgi sistemleri kurma çabaları sürdürülmektedir.

ÇeĢitli amaçlara yönelik bilgi sistemleri kurulmasıyla ilgili olarak vanlmak istenen

hedefler, ihtiyaçlar, sistem gerçekleĢtirme aĢamalan ve ulusal standartlar belirlenerek

uygun teknoloji seçimi yoluna gidilmelidir.

Tapu ve kadastro bilgi sistemi kurulmadan önce gerek belediyeler gerekse diğer

kurumların çalıĢmaları ile ilgili bilgi sistemine geçmeleri olanaklı

olmadığından,TKGM tarafından hazırlanan TAKBĠS projesinin bir an önce

gerçekleĢtirilmesi zorunluluk göstermektedir...

ÇAK'ya paralel ülkemizde de kadastro sisteminin, günden güne değiĢen taleplere hızlı ve

kapsamlı bir Ģekilde yanıt verebilmesi gerekmektedir.Vergi, yarğı, arazi ve arsa

düzenlemeleri, belediye teknik hizmetleri, kamulaĢtırma, taĢınmaz değerlemesi, yatırım

planlaması, vb. faaliyetlerin hazırlanması ve gerçekleĢtirilmesi, çizgisel olarak yürütülen

kadastro hizmetlerinin sayısal hale getirilmesi, bir veri tabarıı yönetim sistemi içinde

tutulması ve sorgulanabilmesi amacıyla TKGM bünyesinde, gerektiğinde birbirleri ile

bağlantı kurabilecek iki adet uygulama çalıĢmasına baĢlanmıĢtır:

1. Kadastro otomasyon uygulamaları

2. Tapu sicil otomasyon uygulamaları

KADASTRODA OTOMASYON UYGULAMALARI

Kadastroda otomasyon uygulamaları dört iĢlem adımından oluĢmaktadır.

1. BĠLGĠ TOPLAMA

Araziden bilgi toplama

Elektronik ölçü aletleri

Fotogrametri

GPS

Mevcut belge ve bilgilerden sayısallaĢtırma

2. TOPLANAN BĠLGĠLERĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ:Veri kaydediciler ile

toplanan arazi bilgileri aktarma programları yardımı ile bilgisayar ortamına

aktarılmaktadır.

3. TOPLANAN BĠLGĠLERĠN KALĠTE KONTROLÜ VE DÜZENLEMELER

Düzeltmeler

Koordinat hesaplamaları

DönüĢümler

Dengelemeler

Uygun çizimler oluĢtuıulması (TKGM'nce tescile konu haritalar için uyulması

gereken asgari standartlar ve formatlar (diğer harita yapan kurum ve kuruluĢların

Page 102: KADASTRO BİLGİSİ

102

standartları ile uyuĢuyor mu?),harita yapımında izlenecek yöntemler ve

kontrollerin nasıl yapılacağı belirlenmiĢtir.)

Parsel alanlarının hesaplanması

4. BĠLGĠ SUNMA

Kadastral bilgileri TKGM formatı olarak kabul edilen formatta ve manyetik ortamlarda

kullanıma sunabilmektir.

Kadastroda otomasyon çalıĢmalannda aĢağıdaki sonuçlar otaya çıkmıĢtır:

Donanım seçme konusunda problem yaĢanmamaktadır.Donanımların,olanaklar

ölçüsünde ileri teknoloji ürünü ve düĢük maliyetli olması tercih edilmektedir.

Kullanacağımız yazılımı kendimiz geliĢtirmemiz daha doğru bir yol gibi görünmekle

birlikte zaman kaybı ve geliĢme döneminin oldukça uzun olması sonucuyla

karĢılaĢılmaktadır.

Yurt dıĢında üretilmiĢ genel amaçlı CAD programlarından bir paket program gibi

yararlanmak ve paketi kullanabilmek için uygulama programları geliĢtirmek her

zaman tam anlamı ile problemi çözememektedir.

Yuıt içinde özel sektörce hazırlanmıĢ haritacılık programları yabancı menĢeli

programlara göre daha sorunsuz çalıĢabilir durumdadır.

Tüm kadastro birimlerinin tam otomasyonunun sağlanması 10 yıl olarak

hesaplanmıĢtır (Burada olaya nesnel bir yaklaĢım söz konusu değildir. Yapılan

kadastro çalıĢmalarının çoğu kullanılamaz durumda iken böyle bir süre gerçekçi

olamaz.)

Projenin donanım maliyeti yaklaĢık olarak 20 milyon $'dır. .

TAPU SĠCĠL OTOMASYON UYGULAMALARI

Bir yıl içerisinde yaklaĢık 12 milyon kiĢiye hizmet verilmekte olup yapılan baĢvurular,

mümkün olan en kısa sürede yerine getirilmektedir.Bu hizmetlerin daha süratli ve etkin bir

Ģekilde yapılmasını sağlamak amacıyla, tapu sicil müdürlüklerinde otomasyon çalıĢmaları ise

devam etmektedir.Bugün 250 tapu sicil müdürlüğünde (özellikle Ġstanbul, Ankara, Ġzmir gibi

illerimizde) tüm kayıtlar bilgisayar ortamına girilmiĢ olup otomasyon çalıĢmaları hızla

yaygınlaĢmaktadır.Otomasyon çalıĢmalarındaki amaç sadece sistem birliğini ve bilgi

standardını sağlamak değil,belediyelere,Maliye Bakanlığına, mahkemelere ve diğer

kullanıcılara, istedikleri bilgileri zamanında, tam, doğru ve güncel olarak istendiğinde

manyetik ortamlara sunmaktır.Otomasyon çalıĢmalarının bir diğer amacıda, iĢ sahiplerine

çağın gereklerine uygun hizmet sunmak ve müdürlüğün iĢleyiĢinde %50-60 oranında iĢ

kolaylığı ve verim artıĢı sağlamaktır.Bilgi çalıĢmalarındaki temel hedef ise; çok yakın

gelecekte kuıulması kaçınılmaz olan bilgi sisteminin ihtiyaç duyduğu altlık bilgileri

oluĢturmaktır.

Tapu sicil sisteminde otomasyonun amaçları aĢağıdaki Ģekilde sıralanabilir:

Mevcut karteks sistemini ortadan kaldırarak, günlük iĢlemleri bilgisayar ortamında çok

daha hızlı, güvenilir bir biçimde gerçekleĢtirerek çağı yakalamak,

%30 %40 civarında iĢ kolaylığı ve verim artıĢı sağlamak ,

Bilgileri bilgisayar ortamında güncel tutmak,

Kütüklere ve gerekli belgelere hızla ulaĢmak ve iĢlemi.bilgisayar ortamında

sürdürmek,

Uygulamada doğacak aksaklıkları belirlemek ve çözüm bulmak,

Sistem birliği ve bilgi standardı sağlamak,

Grafık bilgilerle uyum sağlayacak verileri toplamak,

Page 103: KADASTRO BİLGİSİ

103

Belediyelere; Maliye Bakanlığı'na, mahkemelere ve diğer kullanıcılara zamanında,

tam, doğru ve güncel bilgileri sayısal formda sunmak.

Bilgiler Maliye Bakanlığı, belediyeleri ve mahkemelere bilgiler, bilgi formlan yerine

manyetik ortamda veya on-line hatlar ile iletilecektir.

Maliye Bakanlığı'na manyetik ortamda veya on-line hatlar ile iletilen bilgiler, etkin vergi

denetimi amacıyla kullanılabilecektir.

Bu çalıĢmalar paralelinde oluĢtunılan tapumatik ile iyeye aĢağıdaki kolaylıklar sağlanacaktır:

Tapu kaydını ekranda inceleyecek,

Tapu kaydının dökümü alabilecek,

BaĢvuruda bulunabilecek,

Tapu senedi alabilecek.

Tapu iĢlemleri hakkında bilgi edinebilecektir.

ÜLKEMĠZDEKĠ KADASTRO BĠLGĠ SĠSTEMĠ ÇALIġMALARININ

DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

OluĢturulacak kadastro bilgi sisteminde (KBS) teknik açıdan en büyük problemi

mevcut çoğu paftanın kullanılabilir dunımda olmaması oluĢturmaktadır. Kadastro

paftalarının, yerine göre yersel, fotogrametrik, uydu bazlı sistemler kullanarak,

gerektiğinde kartografık sayısallaĢtırma ile yenilenmesi gerekmektedir. Aynca, arazi

ve arsa düzenlemeleri sonucunda oluĢan yeni durumlar da kadastronun

yenilenmesinde önemli katkılar sağlamaktadır. Bunların yanı sıra teknik ve yasal

boyutlan iyice değerlendirilip gerekli altlıkları hazırlandıktan sonra ikinci kadastro

kavramı gündeme getirilmelidir.

Ulusal ülke temel jeodezik ağı bırakın oluĢturulacak KBS, mevcut duruma bile

beklenen duyarlılıktayanıt vermemektedir. Yeni bir ülke temel jeodezik ağı

oluĢturularak tüm kadastro çalıĢmaları bu ağ dayandırılmalıdır.

Tespit ve tescil verileri ile kısıtlı kadastro verilerinin kapsamı ÇAK'ya yanıt

verebilecek Ģekilde geniĢletilmelidir. Bu bağlamda oluĢturulan kadastral haritalar da

toprağa yatırım yapan kuruluĢların ihtiyaçlarını karĢılayacak Ģekilde çok amaçlı olarak

üretilmelidir.

Bilgi sistemlerinin en önemli özelliklerinden biri de güncel veriye sahip olmalarıdır.

KBS'de düzenli bir güncelleme çalıĢması için yasal dayanaklar oluĢturulmalıdır.

KBS'ne hazırlık amacı ile diğer veri üretici ve kullanıcı kurumlarla eĢgüdüm halinde

aĢağıdaki standartlas oluĢturulmalıdır:

Terminoloj i standardı,

Veri modeli standarda

Veri sınıflandırma standardı ,

Veri kalitesi standardı

DeğiĢim formatı .

Yukarıda sayılanların yanı sıra nitelikli ve yeter sayıda insan gücünü sağlayabilmek KBS için

hem kurulması hem de yaĢatılması için oldukça önemlidir.

Page 104: KADASTRO BİLGİSİ

104

HARĠTA TAPU VE KADASTRO

HĠZMETLERĠNĠN SORUNLARI

1.HARĠTA HĠZMETLERĠNDE GÖRÜLEN SORUNLAR

2.TAPU HĠZMETLERĠNDE GÖRÜLEN SORUNLAR

3.KADASTRO HĠZMETLERĠNDE GÖRÜLEN SORUNLAR

1.HARĠTA HĠZMETLERĠNĠN SORUNLARI

ÖRGÜTLENME YÖNÜNDEN SORUNLAR;

Haritalar, kapsamı ve kalitesi güvenilir coğrafi belgeler ile alt yapı, taĢınmaz mallar ve

toprakla ilgili diğer ulusal ve yerel projelerin planlanmasında ve uygulanmasında çağdaĢ

dünyanın vazgeçilmez araçları durumundadır.

Kalkınmaya yönelik harita yapımı ve kullanımında ülke genelinde bir karmaĢa

gözlenmektedir. Harita ve kadastro hizmetlerini üreten, kullanan ve yararlanan Devlet

KuruluĢlarından önde gelenler aĢağıdaki Ģekilde belirlenebilir.

a) Turizm Bakanlığı

b) Kültür Bakanlığı

c) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü

d) Harita Genel Komutanlığı

e) Ġller Bankası Genel Müdürlüğü

f) Orman Genel Müdürlüğü

g) DSĠ Genel Müdürlüğü

h) TCK Genel Müdürlüğü

ı) Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü

i) DDY Genel Müdürlüğü

j) Maden Dairesi BaĢkanlığı

k) Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü

l) Tarım Reformu Genel Müdürlüğü

m) MTA Genel Müdürlüğü

n) TKĠ Genel Müdürlüğü

o) Etibank Genel Müdürlüğü

ö) Milli Emlak Genel Müdürlüğü

p) Elektrik ĠĢleri Etüd Ġdari Genel Müdürlüğü

r) DLH ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü

s) Belediyeler

Harita faaliyetlerinde bugüne kadar önemli geliĢmeler sağlanmıĢ ise de genelde bu hizmetler,

hukuki, kurumsal ve teknik anlamda bir dağınıklık içindedir. ÇeĢitli amaç ve ihtiyaçlar

nedeniyle ve farklı standartlarda, ayrı ayrı kurumlar tarafından birbirinden bağımsız

çalıĢmalar yapılmaktadır. Yukarıda adı geçen kuruluĢların mevcut durumunu gösterir

çizelgeler tablolarda özetlenmiĢtir. Söz konusu kuruluĢlara ait ayrıntılı bilgiler ek olarak

verilmiĢtir.

Harita sektöründe ortaya çıkan karmaĢanın temel nedenini bugüne kadar ―amacı, içeriği ve

standartları tam olarak belirlenmiĢ bir bilgi sisteminin‖ ortaya konmamıĢ olmasında ve ülkede

Page 105: KADASTRO BİLGİSİ

105

harita ve kadastro hizmetlerinden sorumlu kuruluĢlar arasındaki koordinasyon eksikliğinden

kaynaklanmaktadır.

Diğer taraftan sektörde faaliyet gösteren çeĢitli kurum ve kuruluĢların kendi kuruluĢ

kanunlarına istinaden, ihtiyaç duydukları harita ve harita bilgileri üretimini yapmakta

kendilerini yetkili görmeleri de bu karmaĢanın diğer bir nedeni olarak gözlenmektedir.

Oysa, en son olarak 1991 yılında güncelleĢtirilerek çıkarılan ―Bakanlıklararası Harita ĠĢlerini

ve Planlama Kurulu Yönetmeliği‖ yukarıda sözü edilen karmaĢanın önüne geçilmek üzere

yayımlanmıĢ ve ―Bakanlıklar Arası Koordinasyon ve Planlama Kurulu‖ adıyla

teĢkilatlandırılmıĢtır. Ancak yukarıda da ifade edildiği üzere sektörde faaliyet gösteren kamu

kurum ve kuruluĢlarının kendilerini kuruluĢ yasaları çerçevesinde yetkili görmeleri nedeniyle,

yönetmelik hükümlerinin doğal olarak kendilerini bağlamadığı sonucunu çıkartmaktadırlar.

Ġġ BÖLÜMÜ VE KOORDINASYON SORUNLARI:

Örgütlenme konusundaki irdelemelerden de görüleceği gibi, harita üretimi konusunda, çeĢitli

kurumlar tarafından, çeĢitli amaç ve gereksinmelerle, farklı standartlarda birbirleri ile

koordinasyonu sağlanamamıĢ bağımsız çalıĢmalar yapılmaktadır.

1/5000 ölçekli standart topoğrafik harita üretimi konusunda bir standart belirlenmiĢ olup bu

konuda toplanan bilgilerin belirli bir merkezde toplanmakta olmasına karĢın, üretilen

haritaların kadastral hale getirilmesi de devam etmektedir.

1987 yılı sonuna kadar 370 000 km2‘lik alanın 1/5000 ölçekli haritası yapılmıĢ olmasına

karĢılık kırsal alan kadastrosu 227.000 km2 kadardır. Bu miktarın büyük bir kısmı yersel

yöntemle gerçekleĢtirilmiĢ olup, bir kısmı da kadastroya tabi olmayan yerleri de içine

almaktadır. Dolayısıyla en az 60.000 km2‘lik alanın 1/5000 ölçekli haritası hazır olup

bunların kadastral hale getirilmesi mümkün görülmektedir.

1/1000 Ölçekli harita bilgileri üretimi konusunda büyük bir karmaĢa gözlenmektedir. Çok

daha güçlükle üretilen bu haritalar, çoğu zaman üretildiği amaç için bile tam olarak

kullanılamamaktadır. Örneğin, imar planlama amacı ile hazırlanan ve çoğu zaman imar planı

da düzenlenen haritalar, bu kez de kadastro haritası standartları ile çakıĢtırılmadığından ya da

baĢka nedenlerle, zemine uygulamada güçlük çıkmaktadır. Bu çalıĢmalarla ilgili

koordinasyon olmadığından dublikasyon ve kaynak israfı olmaktadır.

TEKNOLOJI KULLANIMINDA GÖRÜLEN SORUNLAR :

Son yıllardaki yapay uyduların, bilgisayarların ve sayısal aletlerin (analitik kıymetlendirme

aletleri, grafik çalıĢma istasyonları vb.) geliĢmesi harita kadastro mesleğine yeni boyutlar

kazandırmıĢ, klasik haritacılıktan sayısal haritacılığa hızla geçilmektedir.

Bugün ise yanlızca harita üretiminin ihtiyaca cevap veremeyeceği, üretilen sayısal haritanın

bilgi sistemi düĢünceleri içerisinde yeralacak kapsam ve nitelikte olması gerekliliği düĢüncesi

ağır basmaktadır.

Diğer taraftan Cografi Bilgi Sistemi kapsamında, sayısal haritaların değiĢik ölçeklerde ve

sadece istenilen bilgileri, istenildiği Ģekilde görüntülemesi mümkün olup ayrıca bu bilgilerin

güncelleĢtirilmeleri de çok daha kolaylıkla yapılabilmektedir.

Tüm dünyada yer kontrol noktalarının üretilmesinde ve fotogrametrik çalıĢmalarda yaygın bir

biçimde kullanılan yapay uydular yardımıyla konum belirleme tekniklerinin ve özellikle

Global Konumlama Sisteminin uygulanmasına 1989 yılında baĢlanılmıĢ olup, klasik

yöntemlerden çok daha duyarlı, ekonomik ve süratli sonuçların alındığı bu uygulamaların

yaygınlaĢtırılmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

Page 106: KADASTRO BİLGİSİ

106

Bugün ülkemizdeki yeni teknoloji uygulamalarına bakıldığında ise amacın belirlenmesi,

ihtiyaçların saptanması, hizmetin planlanması, personel eğitimi ve teknoloji seçimi

konularında baĢlangıçta yeterli inceleme ve değerlendirmelerin yapıldığını söylemek mümkün

değildir. Genellikle izlenen yolun; önce teknolojiyi transfer etmek sonra diğer konuları

düĢünmek biçiminde yüzeysel geliĢitiği gözlenmektedir.

GIZLILIK NEDENIYLE ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR :

GeliĢen teknik ve teknolojiler doğrultusunda; kalkınma amaçlarına yönelik olarak harita ve

harita bilgilerinin kullanımı giderek yaygınlaĢmaya çeĢitlenmeye baĢlamıĢtır. Bu arada harita

ve harita bilgilerinin üretiminde, uydu teknikleri ile konum belirleme, uydu görüntüleri ile

harita üretimi gibi hususların tamamen ticari olarak dünya boyutunda kullanılmaya

baĢlanması nedenleriyle, önceleri gizlilik derecesine sahip olan konum bilgileri ve bazı ölçekli

haritaların gizlilik dereceleri anlamsız

hale gelmiĢtir. Yukarıdakilerine paralel oarak, son on yılda iyice yaygınlaĢan "Bilgi Sistemleri

Kavramı" klasik haritacılık anlayıĢ ve kullanımını değiĢtirmiĢ, önceleri genellikle mühendislik

hizmet ve yatırımlarının altlığını teĢkil eden haritaların, sosyal ve ekonomik alanlarda da

yoğun biçimde kullanımlarına imkan sağlamıĢtır. Teknolojik geliĢmelere karĢın bu konuda

beklenen geliĢmelerin olmaması mevcut yönetmeliğin iyileĢtirme çalıĢmalarının

sonuçlandırılmıĢ olmamasından ileri gelmektedir.

ÜLKE TEMEL JEODEZIK AĞININ GELIġTIRILMESINDE ORTAYA ÇIKAN

SORUNLAR :

Ülke Temel Jeodezik Ağları; bir ülkedeki haritacılık hizmetlerinin temelini oluĢturmaktadır.

Bu açıdan, "Yatay Kontrol, DüĢey Kontrol, Gravite ve Manyetik" temel jeodezik ağlarından

oluĢan ülke temel jeodezik ağlarının kurulması, yaĢatılması, geliĢen teknik ve teknolojiler

doğrultusunda doğruluk ve duyarlılıklarının artırılması, çeĢitli ölçeklerde harita üretimine

olanak verecek Ģekilde sıklaĢtırılması, gibi hususlar büyük önem arzetmektedir.

Bu gün için; Türkiye Temel Jeodezik ağlarının kurulması tamamlanmıĢ, halen uydu

teknikleri, elektronik uzaklık ölçerler, mutlak gravite ölçerler ve yeni hesaplama teknikleri

kullanılarak doğruluk ve duyarlılıklarının arttırılması çalıĢmaları sürdürülmektedir.

1/25000 ölçekli topoğrafik haritalar ile 1/5000 ölçekli STH'lar ülke temel jeodezik ağlarına

dayalı olarak üretilmiĢlerdir. Bu amaçla ülke temel jeodezik ağları (yatay ve düĢey kontrol

noktaları) 1/5000 ölçekli fotoğrametrik yöntemle yapılacak alımlar ve bu ölçek için gerekli

olan incelik sınırları dahilinde sıklaĢtırılmıĢtır.

3045 ve 3402 sayılı kanunlar uyarınca çıkarılmıĢ ve 31.1.1988 tarihli Resmi Gazete'de

yayımlanmıĢ olan "Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliği"de ülke ağına dayalı

1/1000 ölçekli çizgisel harita yapımı için gerekli incelik sınırları içinde koordinat kadastrosu

öngörmektedir.

Büyük Ölçekli Haritaların Yapım Yönetmeliği, ayrıca ülke jeodezik ağının sıklaĢtırılması

konusunu iki aĢamalı olarak ele almaktadır.

Page 107: KADASTRO BİLGİSİ

107

1- Üçüncü derece nokta sıklaĢtırılması,

2- Alım için nokta sıklaĢtırılması,

Bu durumda, hem gerekli olan alanlar için 1/5000 ölçekli ST ya da STK haritalar, hem de

1/1000 ölçekli haritalar için yeterli olacak ülke ağının sıklaĢtırılması konusunu birbiriyle

bütünleĢik biçimde ele almak gerekmektedir.

Ayrıca, kadastrosu daha önce tamamlanmıĢ alanlarda yapılacak güncelleĢtirme çalıĢmalarında

ve diğer çalıĢmalarda düzenlenecek yeni tescile konu haritaların yapımının ülke ağına

bağlanması gerekmektedir, uygulama bu bakımdan koordine edilmelidir.

ÖZEL SEKTÖR TEKNIK HIZMETLERINDEN YARARLANMADA ORTAYA

ÇIKAN SORUNLAR:

Ġleri ülkelerde harita ve kadastro hizmetlerinin geliĢmesinde, hizmet üretiminde, çağdaĢ

yöntem ve aletlerin uygulamaya sokulmasında özel sektörün önemli bir yeri vardır.

Türkiye'de ise, özel sektör sadece büyük ölçekli yersel yöntemle harita üretme ve parselasyon

yapma yetkisine sahiptir. BeĢinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı dönemi baĢına kadar, 203 Sayılı

Kanun nedeniyle, özel sektörün fotogrametri yöntemi ile harita yapma yetkisi olmamıĢ ve bu

yüzden alet ve araç sahibi olması da mümkün olamamıĢtır.

Haritacılık hizmetleri pahalı yatırım gerektirmektedir. Ülkemizde kurum ve kuruluĢların

hizmetleri ile ilgili harita yapma ve yaptırma yetkisi vardır. Bugün haritacılıkla ilgili teknoloji

çok hızlı bir değiĢim göstermektedir. Her kuruluĢun buna uyum sağlaması ülkemiz

koĢullarında hem olası değildir, hem de gereksiz ve mükerrer yatırım olmaktadır. BeĢ Yıllık

hedeflerin doğru saptanabilmeleri için sayısal verilerin dikkate alınmasında yarar olacaktır.

TMMOB Harita Kadastro Mühendisleri Odasından alınan verilere göre; Toplam Harita

Büro/ġirket Sayısı 1569'dur ve bunun yaklaĢık 1460'ı aktif olarak hizmet üretmektedir.

Bunların 950 adedi karne sahibidir ve yaklaĢık 800'ü aktifdir. Karne sahiplerinin 360'ı Ģirket,

590'ı Büro olarak faaliyet göstermektedir.

Türkiye yüzeyine dağılımda hiç harita-kadastro mühendisinin bulunmadığı il merkezleri

mevcuttur.

Karne sahibi harita yüklenim bürolarının karne gruplarına göre dağılımı aĢağıdaki Tablo'da

yer almaktadır.

Tablo 18: Müteahhitlerin Karne Gruplarına Göre dağılımı (Harita yüklenimi)

VerilmiĢ olan karne sayısı Geçerliliği olan karne sayısı

Karne

Gr

Özel

KiĢi

Tüzel

KiĢi

Topla

m

Özel

KiĢi

Tüzel

KiĢi

Topl.

A 49 52 101 9 42 51

B 152 105 257 34 62 96

C 174 74 248 57 55 112

D 106 27 133 37 25 62

E 480 55 535 116 37 153

Topla

m

961 313 1274 253 221 474

Kaynak : B.Ġ.B. Teknik AraĢtırma Genel Müdürlüğü

Page 108: KADASTRO BİLGİSİ

108

Yüklenici Ģirketlerin sekiz adedi Anonim ġirket,üç adedi Kollektif ġirket ve 130 adedi de

Limited ġirket biçimindedir. Harita Mühendislik ve MüĢavirlik Bürolarının teknik

donanımları hakkında yeterli bilgi toplanamamıĢtır. Ancak bazı firmalarda fotogrametrik

yöntemle sayısal harita üretimi yapan en yeni aletler bulunduğu bilinmektedir. Özel sektörün

fotogrametrik yöntemle harita üretimi yetkisinin bulunmaması dolayısıyla fotogrametrik alet

ve ekipmanı edinmesi yakın zamana kadar mümkün olamamıĢtır. Ancak, yersel yöntemle

harita üretimi için gerekli olan alet ve cihazlarda en yeni donanımlarında kullanıldığı

gözlenmektedir. Büroların çoğunun kayıt ortamlı elektronik uzaklık ölçerleri bulunmaktadır.

Yukarıdaki veriler, harita özel sektöründe büyük bir kapasitenin bulunduğunu, ancak güçlü

bir örgütlenme ve kurumsal bir çalıĢma düzenine kavuĢamadığını göstermektedir. Bu

oluĢumun temel nedenlerinden biri, günümüze kadar harita ihalelerinin küçük boyutlu ve

dağınık iĢler olmasıdır.

Özellikle Ġller Bankası tarafından yapılan yada yaptırılan 1:1000 ölçekli haritaların hemen

tümü özel sektör tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Üretimin %95'i Belediye bazında

yapılmakta imar planı, içme suyu, elektrik, kanalizasyon v.b. hizmetlerin tümüne cevap

verecek pozisyondadır.

Ġller Bankası aracılığı ile Belediyelere yapılan 1/1000 ölçekli halihazır haritaların ülke

bazındaki üretiminde herhangi bir darboğaz söz konusu değildir.

Yatırım ödeneklerinin elverdiği ölçüde Belediye teĢkilatı olan yerleĢim yerinin en az bir defa

büyük ölçekli haritası yapılmıĢ, geliĢmekte olan kasabaların ise olabildiğince revizyon

ölçüleri tamamlanmıĢtır.

Bunlara ek olarak özellikle son yıllarda, TCK, Tarım, Orman ve KöyĠĢleri Bakanlığı, DSĠ gibi

birçok devlet kuruluĢunun da bazı harita hizmetleri özel harita büroları tarafından

gerçekleĢtirilmektedir.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü de 1:5000 ölçekli fotogrametrik harita üretimi için

gerekli nirengi sıklaĢtırılması ile kadastrosunun mülkiyet belirleme ve sınırlandırma

faaliyetleri dıĢındaki iĢleri özel sektör bürolarına yaptırmaya baĢlamıĢtır. 1987-1993 yılları

arasında ihale edilen aĢağıdaki nirengi sıklaĢtırma ve kadastro haritalarının önemli bir bölümü

tamamlanmıĢtır:

Tablo 19: Özel Sektöre Yaptırılan Nirengi SıklaĢtırma ĠĢi (km2)

Yıllar 1990 1991 1992 1993 1994

ĠĢ

Miktarı

1182 - 1608 9930 8646

Kaynak : TKGM

Harita özel sektörünün yeniden yapılanma zorunluluğu kaçınılmazdır.

Toplam harita mühendisinin 1/3 potansiyelini oluĢturan harita mühendislik sektörü gelecekte

iĢ ve hizmet üretiminde büyük bir paya sahip olacaktır. Üldeki ekonomik yapıya bağlı olarak

kamudaki personel politikası kötüye gittikçe daha da büyüyecektir. Özel kesimin varolması ve

büyümesi isteniyorsa, sürekli ve yeterli iĢ olanaklarının yaratılması zorunludur. AlıĢılmıĢlığın

dıĢında yeni alanların keĢfedilmesi, yanlız sektör içinde değil kamu sektörlerinde de

büyümeyi onlarla bütünleĢmeyi sağlar. Bu noktada amaç devletin küçültülmesi, piyasa

ekonomisine tam anlamıyla geçiĢin sağlanması, üretkenliğin global boyutlara ulaĢtırılması ise

müteahhitlik sektöründe yepyeni bir yapıyla harita sektörünün konumunun belirlenmesi

Ģarttır.

Page 109: KADASTRO BİLGİSİ

109

Tüm müteahhitlik sektöründe olduğu gibi harita müteahhitlik sektöründe de iĢ alabilme

sıkıntısı, beraberinde bir takım problemleri getirmektedir.

Bunlar;

.Ġhale yasası ve kamu ile iliĢkiler,

. Bireylerle iliĢkiler, bireysel yetkilerin kullanılması,

. Bütün ihalelerde özellikle arazi toplulaĢtırma vb. düzenleme iĢlerinde harita müteahhitlerinin

ikinci

ve üçüncü el olması,

. KarmaĢık ve ölçüsüz rekabet,

. Karne ve yeterlilik kısıtlamaları,

. Yeterli ve ehliyetli olmayan kuruluĢların o iĢlerin yapım sorumluluğunu almaları,

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ToplulaĢtırma Ġhalelerinde, özellikle kentsel bölge

planları ihalelerinde, Karayolları Genel Müdürlüğünün yapmakta olduğu yol projesi

ihalelerinde proje ve inĢaat iĢlerinin iç içe bir bütün olarak düĢünülmesi, harita çalıĢmalarını

gerçekleĢtiren harita özel sektörünü taĢeron durumuna düĢürmektedir. Ayrıca buna benzer

projelerde harita hizmetlerine gereken önemin verilmemesi projenin bitme aĢamasında

çözümü mümkün olmayan sonuçları ortaya çıkarmaktadır.

GAP Projesine ait Urfa Bölgesi kent düzenlemeleri sorun için en güzel örneklerden sadece

birisidir. Bir adet 65.000 hektar, iki adet 40.000 hektar toplulaĢtırma projesi yapıldığı bu

ihalenin yaklaĢık %40'ını harita ve kadastro hizmetleri oluĢturmasına rağmen bu hizmetlerin

taĢeron olarak düĢünülmesi, hatta bu bölgelerde yapılan arazi düzenleme çalıĢmalarında

projenin yaĢatılması amacıyla yapılması zorunlu olan kadastro bilgilerinin

güncelleĢtirilmemesi yapılan projenin değer yitirmesine neden olacaktır.

Harita özel sektörü yapısal olarak kendisini tam anlamıyla tanımlayamadığı ve

örgütlenemediği için özel sektörden çok serbest çalıĢan büro görünümündedir. Sektörün

güçlenmesi ülkenin ekonomik kalkınmasına direkt etkendir.

Ekonomik yapıda; rekabet gücünü arttırmak, örgütlenmeyi ve yeniden yapılanmayı gerekli

kılmaktadır. Özel sektörün organizasyonu (iĢ üretebilme düzeni), eleman durumu, alet

donanımı, iĢ üretme standardı önemli olup böyle bir yapının sağlamlığı sermaye birikimi ile

birlikte sektörün iĢ üretim döngüsünü oluĢturur.

Her müteahhitlik sektöründe olduğu gibi harita müteahhitlik sektöründe de istenilen hedef

büyümektedir. Büyüme, üretim arttırılması, daha fazla eleman istihdamı, geliĢen teknolojiler

kullanılması demektir, ki bu da sermaye birikimi ile mümkün olur.

Türkiye'de özel sektörü kısıtlayan yasaların eskiliği ve eksikliği aynı sektör için uygulama

farklılıklarını doğurmaktadır. Sektörün iĢleyiĢini düzenleyen bu kurallar ülkedeki bu

toplumsal- politik yapının etkilerini taĢımaktadır.

KENTLEġME VE KIYILARDAKI ARAZI KULLANIMINDA GÖRÜLEN

SORUNLAR:

Ülkemizde yaĢanan göç ile hızlı ve çarpık kentleĢme olguları dikkate alındığında, özellikle

kentsel alanlar ve yakın çevrelerindeki harita üretimi ve mevcut haritaların güncelleĢtirilmesi

çalıĢmaları önem arzetmektedir.

Page 110: KADASTRO BİLGİSİ

110

Ġmar Planlarının teml verileri olan harita bilgileri imar açısından sağlıklı bir mevcut durum

tespiti için gerekli ilk aĢamadır. OluĢturulması önerileri bulunan "Ġmar Zabıtası" kurumunun

da temel iĢlevlerini yürütebilmesinin yanısıra, imar planlama sürecinde planlama ve denetim

aĢamalarıının etkinliği güncel ve sağlıklı harita bilgilerine sahip olmakla mümkündür.

Kıyılarımızdaki arazi kullanımı ve diğer genel problemler de gözönünde bulundurulduğunda

bu alanlardaki coğrafi bilgi temini de son derecede önem kazanmaktadır.

Ayrıca, gerek kentsel ve gerekse kıyılardaki alanlarda yapılacak olan alt ve üst yapı planlama

ve uygulamaları, güvenlik ve sağlık hizmetlerine yönelik uygulamalar, bu bölgelerde sürekli

güncel tutulabilen harita ve harita bilgilerine, bir baĢka deyiĢle kent veya arazi bilgi

sistemlerine ihtiyaç göstermektedir.

YERALTI TESISLERI YAPIMINDA GÖRÜLEN SORUNLAR:

Ġnsan yaĢamına sağlık, kolaylık ve rahatlık kazandıran ve kentsel yaĢamın vazgeçilmez

parçası durumuna gelen teknolojinin elektrik, telefon, içme ve kullanma suyu, havagazı ve

doğalgaz, kanalizasyon vb. tesisler yeraltı tesisleri yada teknik altyapı olarak adlandırılır.

Ülkenin kalkınmasına ve teknolojik geliĢmesine paralel olarak, bu tesislerin miktarları ve

türleri sürekli artmaktadır. Türkiye'nin yakın gündeminde olarak, merkezi ısıtma sistemi

kanalları, yeraltı ulaĢım tesisleri, metrolar, tüneller, radyo ve televizyon yeraltı kabloları,

petrol boru hatları gibi yeni bazı tesislerin mevcut yeraltı tesislerine eklenmesi

beklenmektedir.

Yeraltı tesisleri; pahalı, bakım ve onarımları güç ve tehlikesi büyük yatırımlardır. Bu

tesislerin jeodezik standartlara uygun biçimde ölçülmesi, hairatalarının düzenlenmesi ve

güncelleĢtirilmesi çalıĢmaları genellikle yeraltı hatları kadastrosu olarak adlandırılır. Birçok

batı ülkesinde bu çalıĢma ayrı bir kadastro türü biçiminde ele alınmıĢ ve adlandırılmıĢtır.

Ancak, çok amaçlı bir kadastro düĢünüldüğünde, yeraltı hatları kadastrosu bilgileri genel

kadastro sisteminde ele alınır. Türkiye'de kurulması öngörülen harita kadastro bilgi sistemleri

içinde bir alt bilgi sistemi olarak ele alınması yararlı olacaktır.

Türkiye'de bu tesislerin ölçülmesine ve haritalarının hazırlanmasına yönelik önemli bir

çalıĢma yapılmamıĢtır. Yeraltı tesisleri haritaları olmadığından bir yerleĢim alanında, aynı

cadde kısa aralıklarla tekrar tekrar kazılmakta, trafik engellenmekte, çevre rahatsız edilmekte

ve çevre sağlığı bozulabilmektedir.

Yeraltı tesislerinin yeterli incelikte ölçülmüĢ ve hazırlanmıĢ haritaları olmadıkça hem bakım

ve onarımlarının pahalı, insan hayatı bakımından tehlikeli olmasının önüne geçilemez hemde

kent yönetimi ekonomik ve rasyonel olamaz.

VERGI HARITALARI YAPIMINDA GÖRÜLEN SORUNLAR:

15 Mart 1972 gün ve 14260 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Emlak Vergisine Matrah

Olacak Vergi Değerlerine ĠliĢkin Tüzük" Vergi Dairelerinin görev alanları içinde bulunan

emlakın değerlendirilmesinde mahallin bayındırlık, tarım, imar ve iskan, orman, tapu ve

kadastro, belediye ve özel idare gibi kuruluĢlardan da bilgi almak suretiyle vergi haritaları

Page 111: KADASTRO BİLGİSİ

111

düzenlemelerini öngörmüĢtür. Ancak, emlak vergilerinin belediyelere devredilmesi ile

uygulamaya konulamamıĢtır.

Emlak vergileri, yakın zamana kadar, kentsel alanlarda ve kırsal alanlarda (köylerde) bütün

emlakı kapsayacak biçimde düzenlemekte ve Vergi Dairelerine vergi beyannameleri

verilmekte idi. Günümüzde, emlak vergi beyannameleri, sadece kentsel alanlarda

düzenlenmekte ve beyannameler mahalli belediyelere verilmektedir. Emlak vergileri mahalli

örgütlere devredilmiĢtir.

Bina ve arsalar ile ilgili vergi haritalarının düzenlenmesinde beldeler ve yapılaĢmıĢ alanlar,

bina ve arsa değerleri esas alınarak bölgelere, bölgeler ise meydan, sahil, ana cadde, cadde ve

sokak itibarı ile kısımlara ayrılmaktadır. Bu ayrımda taĢınmaz değerlerinin, özellikle arsaların

değerlerinin belirlenmesinde vergi haritaları vazgeçilmez bir araç olacaktır. Yapılmasına karar

verilmesi halinde arazi ile ilgili vergi haritalarının Ģehir, kasaba ve köyler itibariyle ve

arazinin cinsi, sınıfı ve kullanma durumunu gösterecek Ģekilde düzenlenmesi

öngörülmektedir.

TOPRAK HARITALARI YAPIMINDA GÖRÜLEN SORUNLAR:

Ülke topraklarının planlı ve rasyonel biçimde kullanılması ve özellikle tarımsal toprak

düzenleme (arazi toplulaĢtırma, toprak ve tarım reformu, topraklandırma gibi) çalıĢmalarının

düzenli biçimde yürütülebilmesi için toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini

yansıtan toprak analizlerine dayalı ―Toprak Haritaları‖ yapılmaktadır. Bu veriler, kadastro

bilgi sistemi içinde de derlenmesi, üretilmesi gerekli verilerdir.

Toprak haritalarının düzenlenmesinde temel verilerin üretilmesine yarayan toprak analizleri

çok pahalı ve büyük emek sonucu üretilen bilgilerdir. Bu bilgilerin uzun süre

kullanılabilmeleri için, Devlet güvencesi altında korunmakta olan kadastro plan belgelerine

aktarılmaları gereklidir. Nitekim, Almanya‘da bütün ülke toprakları 50‘Ģer metre aralıklarla

alınan toprakların analiz edilmesi suretiyle toprak dereceleri ve derece sınırları hassas biçimde

oluĢturulmuĢ ve bu bilgiler 1936 yılında kadastro plan ve belgelerine aktarılmıĢlardır. Bu

güne kadar da bu bilgiler, ihtiyaç duyuldukça arazi toplulaĢtırma gibi çalıĢmalarda

kullanılmaktadır.

Türkiye‘de arazi toplulaĢtırma çalıĢmaları dolayısıyla toprak analizleri yapılmakta ve

toprakların dereceleri ve derece sınırları belirlenmektedir. Ancak, toplanan bu bilgiler

kadastro verilerinden bağımsız oluĢturulmakta ve uzun süre yaĢatılacak biçimde, hassas

mekan boyutlu olarak oluĢturulamamaktadır.

TEMATIK HARITALAR VE ATLASLARIN YAPIMINDA GÖRÜLEN SORUNLAR:

Ülkemizde gerek çeĢitli ölçeklerdeki topoğrafik ve gerekse büyük ölçekli kadastro haritaların

üretiminden yasal olarak sorumlu çeĢitli kamu kurum ve kuruluĢları bulunmasına karĢın;

Tematik haritalar ve Atlaslar gibi; genellikle eğitim, siyasi, sosyal ve ekonomik içerikli

propaganda amacıyla kullanılan dökümanlar için yasal olarak sorumlu kurumlar

bulunmamaktadır.

Türkiye‘de tematik harita ve atlas üretimleri, bugüne kadar az miktarda bazı özel basımevleri,

MEB Ders Aletleri Yapım Merkezi ve çoğunlukla da yurt dıĢında yerleĢik basımevleri ile

anlaĢmalar sonucu ithal edilmek suretiyle karĢılanmıĢtır. Ancak; komĢu ülkelerle aramızdaki

Page 112: KADASTRO BİLGİSİ

112

bazı siyasi ihtilaflar nedeniyle; yurtdıĢından ithal edilen tematik harita ve atlaslarda; ülke

menfaatlerine aykırı olarak bazı hususların yer aldığı müĢahade edilmektedir. Bu konular;

özetle, Ege Denizinde çözümlenmemiĢ olan kıt‘a sahanlığı problemine rağmen deniz ve yan

hudutların gösterilmesi, Karaağaç/Edirne‘nin Bulgaristan topraklarında gösterilmesi, Hatay‘ın

Suriye hudutlarında gösterilmesi, Güneydoğu ve Doğu Anadolu‘da bazı bölgelerin Kürdistan

veya Ermenistan olarak gösterilmesi ile bu harita ve Atlaslarda Kürtçe, Rumca ve Ermenice

isimlere yer verilmesi gibi hususlardır.

1991 veya 1993 yılları arasında Harita Genel Komutanlığınca tematik harita ve atlas

üretimleri yapılmıĢ olup, yukarıda sözü edilen mahsurlar ortadan kaldırılmıĢ olmakla birlikte

bu yönde daha detaylı ve etkin çalıĢmalar yapılmalıdır.

2.TAPU HIZMETLERINDE GÖRÜLEN SORUNLAR:

MEVZUATA ĠLIġKIN SORUNLAR:

Tapu hizmetleri çok geniĢ kapsamlı bir mevzuat temeline dayanmaktadır. Medeni Kanun,

Tapu Kanunu, Borçlar Kanunu, KamulaĢtırma Kanunu, Ġmar Kanunu, Ticaret Kanunu gibi

temel kanunlar yanısıra pek çok mevzuat tapu hizmetleri ile ilgilidir. Bu kanunlarda, bir

çoğunun yürürlüğe giriĢ tarihi çok eski olup, geliĢen toplum ve çağın ihtiyaçlarına uygun

kısmi düzenlemeler yapılmıĢ ise de, tam bir bütünlük sağlanamamıĢtır.

Tapu iĢlemlerine dayanak teĢkil eden mevzuatın bir kısmı bugünkü hizmet taleplerine cevap

veremediği gibi bazı hükümleri de uygulanamamaktadır. Kullanılan dil ve ifade tarzıyla da

yeni bir düzenlemeyi gerektirmektedir. Ayrıca, diğer idarelerce yerine getirilmesi gereken

belgelerde belirli standart bulunmayıĢı baĢka bir sorun olarak karĢımıza çıkmaktadır.

PERSONELE ĠLIġKIN SORUNLAR :

Ülkemiz sanayi ve ticaretinin geliĢimine bağlı olarak ortaya çıkan ĢehirleĢme, tapu

hizmetlerinin nicelik ve nitelik olarak artıĢına yol açmaktadır. Aynı olgu, yani tarıma bağlı

nüfusun azalarak ĢehirleĢmenin yoğunlaĢması, yeni il ve ilçelerin kurulmasını, buna bağlı

olarakta yeni tapu sicil müdürlüklerinin teĢkilatlandırılmasını gerekli kılmaktadır. Hükümet

politikaları olarak uygulanan tasarruf tedbirleri sonucu çok kısıtlı sayıda yeni personel

alınabilmektedir. ĠĢ hacminde meydana gelen artıĢ ile yeni birimler açılması, emeklilik ve

diğer sebeplerle ayrılmalar fazla sayıda yeni personelin alınmasını gerekli kıldığı halde,

uygulanan tasarruf tedbirleri nedeniyle mümkün olamaması, tapu teĢkilatlarındaki sayısal

personel ihtiyacını had safhaya çıkarmıĢtır.

Diğer bir hususta, tapu hizmetlerini yürütecek personelin hukuki ve teknik konularda yetiĢmiĢ

olma zorunluluğudur. Bu zorunluluk, hizmetin özellikli olmasından kaynaklanmaktadır.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün hizmet içi ve öncesi eğitime verdiği önem, tapu

hizmetlerinin bugüne kadar sağlıklı bir Ģekilde yürütülmesini sağlamıĢtır.

Ancak bugün, eğitime sağlanan kaynaklardaki yetersizlik ve eğitim politikaları ile istihdam

iliĢkileri arasındaki uyumsuzluk, mesleğe nitelikli personel alımını ve bu suretle daha çağdaĢ

hizmet sunulmasını zorlaĢtırmaktadır.

Hizmetin yeterli olmayan personelle yürütülmesinin doğuracağı aksaklıklar, Devletin

sorumluluğu altında tutulan tapu sicillerine güven duygusunu zedeleyeceği gibi, sosyal ve

ekonomik sorunların ortaya çıkmasına yol açabilecektir.

Diğer bir sorunda, devletin sorumluluğu altında yürütülen tapu hizmetlerinden doğan

zararların ilgili görevliye yöneltilmesidir. TaĢınmaz mal değerlerinin günümüzde büyük

rakamlar ifade ettiği gözönüne alındığında, tapu hizmetlerini yürüten personel, ağır

sorumluluklarına karĢın düĢük ücret almaktadır. Bu husus, mesleğe vasıflı eleman

kazandırılmasında da engel teĢkil etmektedir.

Page 113: KADASTRO BİLGİSİ

113

DONANIM VE YERLEġIM SORUNLARI :

Tapu hizmetlerinin önemli bir bölümü, talepte bulunanın hak sahibi veya vekili olduğunun

tesbitini ve sicillerin çıkarılarak talebin karĢılanmasında bir engel olup olmadığının

incelenmesini gerektirmektedir. Bir bölümünde ise, diğer idarelerden belirli bir bilgi veya

belge alındıktan sonra talepler karĢılanabilmektedir. Diğer bir bölümünü ise, kayıt örneği

çıkarılması ve veri toplama faaliyetleri oluĢturmaktadır. Son yıllarda alınan tedbirler sonucu,

diğer idarelerden herhangi bir bilgi veya belge istenmesi zorunlu olan iĢlemler dıĢındaki tapu

hizmetleri süratle karĢılanmaktadır.

Ancak, gerek akit ve tescile yönelik tapu hizmetlerinin, gerekse büyük emek ve zaman

kaybına yol açan veri toplama faaliyetlerinin daha süratle karĢılanabilmesi için, kayıt ve

bilgilere daha kısa sürede ulaĢılmasını sağlıyacak teknolojik donanımlara ihtiyaç

bulunmaktadır. Sicillerin temiz, düzenli ve güven içerisinde korunabilmesi içinde yeni

donanımlar gereklidir. Ayrıca, her yıl ülke nüfusunun asgari 1/5 inin belirli bir taleple

baĢvurduğu tapu sicil müdürlüklerinin hak ettiği itibar ve saygınlığın mekan görüntüsü olarak

kazandırılabilmesi için, büro donanımı olarak güçlendirilmelerinde yarar görülmektedir.

Tapu hizmetleri, hükümet binaları, kiralık binalar ve kurumun kendi hizmet binalarında

yürütülmektedir. Hizmetin sürekli ve kalıcı olması, arĢivlerin güven içinde ve düzenli bir

Ģekilde korunabilmesi için, bu ihtiyaca cevap verecek biçimde, kurumun kendi hizmet

binalarına kavuĢturulmasına ağırlık verilmelidir.

MALI SORUNLAR :

Mülk edinme, mülkünden yasa ve mevzuat çerçevesinde dilediği gibi tasarruf edebilme,

mülkiyet ve mülkiyet dıĢındaki diğer ayni hakların güven içinde kurulup korunması

demokratik rejimin temelini teĢkil etmektedir. Bu nedenle, tapu hizmetleri devletin temel

görevleri arasında yer almaktadır. Ancak, yıllardır genel bütçe ile tapu hizmetlerine ayrılan

ödenek miktarı, hizmetin taĢıdığı önem ve ihtiyaçlara eĢdeğer nitelikte olmamıĢtır. Ayrıca,

tapu hizmetleri devlete gelir getirici özelliğe sahip olup sağlanan gelir her yıl artmaktadır.

Yıllardır yeterli ödenek ayrılmamasından kaynaklanan araç, gereç, büro donanımı eksikliği ve

bilgilere daha kısa sürede ulaĢılması yoluyla hizmetin çağdaĢ ve süratli Ģekilde karĢılanmasını

sağlayacak teknolojik donanım ihtiyacı gözönüne alınarak, genel bütçe ile ayrılan kaynak

önemli ölçüde arttırılmalıdır.

Diğer taraftan, döner sermaye uygulamasıyla kaynak konusunda bir iyileĢme sağlanmıĢtır.

Ancak iyileĢmenin devamlı, ihtiyaca uygun ve sağlıklı Ģekilde sürdürülebilmesi için, döner

sermaye ile sağlanan kaynakların hizmetin iyileĢtirilmesinde kullanılma imkanı sağlanmalıdır.

ÖRGÜTLENMEYE ĠLIġKIN SORUNLAR :

Bugün tapu ve kadastro hizmetleri tapu sicil müdürlükleri, kadastro müdürlükleri ve kadastro

Ģefliklerince karĢılanmaktadır. Kadastro müdürlüklerinin yetki alanları mahallin Ģartlarına ve

iĢ kapasitesine göre değiĢebilmesine karĢın, tapu sicil müdürlüklerinin yetki alanlarını her ilin

merkez ilçesi ile diğer ilçeleri oluĢturmaktadır. Diğer bir ifade ile bugün her ilin merkez ilçesi

ile diğer ilçelerinde bir tapu sicil müdürlüğü bulunmakta, iĢ hacmi yoğun olan bölgelerde

müdürlük sayısı iĢlem adedine göre artmaktadır. Tapu sicil müdürlükleri ile kadastro

müdürlükleri 15 adet bölge müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

Yukarıda ana hatlarıyla açıklanan örgütlenme, il, ilçe esasına dayanan ülkemiz idare

taksimatına uygun bulunmadığı gibi, tapu ve kadastro hizmetlerini birbirini tamamlayan bir

bütün olarak üstlenen Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün merkez yapısına paralellik

arzetmemektedir. Ayrıca, tapu ve kadastro hizmetleri gerek yapılan iĢlemler, gerekse sicil ve

Page 114: KADASTRO BİLGİSİ

114

belgeler itibarıyla birbirini tamamlayan mahiyette olduklarından, taĢra birimlerinin örgüt

yapısı da bu duruma uygun olmalıdır.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teĢkilat yapısı mevcut imkan ve kaynakların en

verimli Ģekilde değerlendirilmesi yoluyla amacın gerçekleĢtirilmesine uygun olmalıdır.

ġüphesiz mevcut imkanlar dahilinde hizmetin en uç noktalara kadar götürülmesi de çağdaĢ

devletin amaçları arasında yer almaktadır. Ancak, iĢ hacmi çok sınırlı olan mülki birimlerde

dahi tapu sicil müdürlüklerinin kurulması, kaynakların verimli bir Ģekilde değerlendirilmesine

uygun bulunmamakta, hizmetin etkin bir Ģekilde yerine getirilmesine engel teĢkil etmektedir.

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada, daha süratli, koordine ve etkin hizmete ulaĢılabilmesi ve

sorunların bulunduğu yerde çözümlenmesini sağlamak amacıyla yaygın ve yetersiz idari

birimler yerine güçlü mahalli birimlerin oluĢturulması gerekli görülmektedir.

Ayrıca, tapu ve kadastro müdürlüklerinin il ve ilçe idari yönetimlerinde temsiline, hizmeti

daha etkin ve süratli kılabilmek amacıyla, merkez-bölge ve taĢra örgütleri ile personelin yetki

dağılımlarının gözden geçirilerek yeniden koordinasyonuna ihtiyaç duyulmaktadır.

3.KADASTRO HIZMETLERINE ĠLIġKIN SORUNLAR :

MEVZUATLA ĠLGILI SORUNLAR :

- Türkiye‘de kadastro çalıĢmaları 3402 sayılı yasa çerçevesinde TKGM. lüğü tarafından,

orman kadastrosu ise 6831 sayılı yasa hükümlerine uygun olarak Orman Genel Müdürlüğü

tarafından yapılmaktadır. Orman sınırındaki yerleĢim alanlarında Kadastronun yapılabilmesi

için öncelikle orman kadastro ekiplerince o bölgenin orman kadastrosunun yapılması

gerekmektedir. Orman Kadastrosu çalıĢmalarında uygulamadaki harita kadastro standartlarına

ve 3402 sayılı yasa hükümlerine uymadığından bugüne kadar yapılan çalıĢmaların büyük bir

bölümünün tescili mümkün olmamıĢtır bu da uygulamada sıkıntılara neden olmakta ve

kadastral hizmetin yapılmasında darboğaz teĢkil etmektedir.

Diğer yönden kadastro hizmetlerinin tamamının tek bir kurumda bulunması gerekirken

Orman Kadastrosunun Orman Genel Müdürlüğü‘nce, klasik kadastronun T.K.G.M.‘ce

yürütülmesi aksaklıklara neden olmaktadır.

- Dünyadaki teknolojik geliĢmelere bakıldığında artık bilgi sistemlerinden bahsedilmekte ve

bir çok ülke ise bu alanda çalıĢmalarını tamamlama noktasına getirmiĢtir. Ülkemizde de artık

kadastro bilgi sistemine geçiĢ konusunda hızlı adımlar atılmalıdır. Bu durumda önümüze

çıkan en büyük engellerden birisi mevcut yasaların bu çalıĢmalar için yeterli olmadığı ve bir

çok noktada engeller bulunduğu hususudur.

- 3402 Sayılı Kadastro Kanunu‘nun 1. Maddesi ile Büyük Ölçekli Harita Yapım

Yönetmeliği‘nin 2. Maddesi hükümlerine göre, kadastro haritalarının topoğrafik nitelikte

düzenlenmesi gerekmektedir. Kanunun amir hükmüne rağmen, uygulamada kadastro

haritaları kurumca iki boyutlu olarak düzenlenmektedir. Yalnızca kadastronun teknik iĢleri

ihale yoluyla müteahhite yaptırılan yerlerin haritaları üç boyutlu, yani topoğrafik niteliği de

taĢıyacak biçimde hazırlanmaktadır.

- 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yapılan tahdit ve tesbit çalıĢmalarında, askı ilanı

öncesinde ilgililerince ne Ģekilde öğrenileceğine dair mevcut herhangi bir hüküm

olmadığından, tahdit ve tesbitlerin sağlıklı olarak yürütülmesi mümkün olmamaktadır.

- Kadastro Kanunu‘nun 15. Maddesinde ―ayırmayı gerektiren taksimlerde, ayırma tarihindeki

imar mevzuatı dikkate alınır‖ hükmü yer aldığından, kadastro sırasında zeminde fiilen

oluĢmuĢ sınırlara itibar edilebilmesi için imar mevzuatının aradığı Ģekil Ģartının

tamamlanması gerekmekte buda kadastronun yapılıĢını zorlaĢtırmaktadır.

Page 115: KADASTRO BİLGİSİ

115

ÖRGÜTLENME SORUNLARI :

- Kadastro müdürlükleri bünyesinde, kadastro, değiĢiklik iĢlemleri, güncelleĢtirme ve

yenileme hizmetleri bir arada yürütülmektedir. Yörenin durumuna göre kadastro

müdürlüklerinin bazılarında bu hizmetlerin hepsi mevcut olabildiği gibi, bazı müdürlüklerde

ise bu hizmetlerden sadece bir tanesi olabilmektedir. Bu durum, müdürlüklerin

örgütlenmesinde standarda gidilmesini güçleĢtirmektedir.

Aslında, kadastro yapım hizmeti ile değiĢikliklerin izlenmesi hizmeti birbirinden farklı yapı

ve özellikler taĢımaktadır. Kadastronun önceden belirlenen plana göre yeterli eleman, araç ve

gereçle, aralıksız bir Ģekilde yürütülmesi gerekmekte iken, değiĢiklik iĢlemleri isteğe bağlı

olarak, bir programa bağlı olmaksızın yürütülmektedir. Her iki hizmetin, kapsamı ile, amaç ve

hedefleri farklıdır. Bu hizmetlerin yürütülmesinde, kadastro ile yenileme ve güncelleĢtirme

hizmetleri birinci önceliğe sahip iken, değiĢikliklerin takibi iĢleri, ikinci planda kalmaktadır.

Düzenli ve sürekli yapılması gereken kadastro hizmetini yürüten müdürlükler bünyesinde,

değiĢiklik hizmetleride yürütüldüğünden, gerek araç ve gereçlerin ve gerekse personelin

programa ve plana bağlı olarak kadastro yapması mümkün olmamaktadır. Halbuki, kadastro

hizmetinin düzenli bir Ģekilde yürütülebilmesi için, plan ve programın uygulanması gereklidir.

Aksi takdirde, hizmette aksamalar ve kesintiler olması kaçınılmazdır. Bugünkü örgüt yapısı

içerisinde bu sorunlar mevcuttur.

- Kadastro müdürlüklerinde çalıĢan personel arasında uzmanlık alanları belirlenmeyip

özellikle teknisyen olarak çalıĢanların hem teknik hem de hukuki konularda çalıĢmalar

yapmak zorunda oldukları için hata oranı yükselmekte, kadastrodan sonraki yıllarda yenileme

istekleri gündeme gelmektedir.

- Dünyada ve ülkemizde hizmetlerin özel sektör kanalı ile yürütülmesi fikri hız kazandığı bir

dönemde, Türkiye‘de gerek kadastro gerekse güncelleĢtirme çalıĢmalarında bu güne kadar

özel sektör gücünden gerektiği Ģekilde yararlanılamamıĢtır.

- Türkiye‘de tapu ve kadastro hizmetleri, TKGM‘ne bağlı olarak faaliyet gösteren bölge,

kadastro ve kadastro Ģeflikleri ile tapu sicil müdürlükleri tarafından yürütülmektedir. Merkezi

bir yönetim sisteminin hakim olduğu teĢkilatta bölge müdürlükleri gerek yasal yönden

gerekse personel yetersizliğinden dolayı gerektiği Ģekilde iĢlevini yerine getirememektedir.

Ayrıca Kadastro ve Tapu Sicil müdürlüklerinin çok sayıda olması kaynak israfına neden

olmaktadır. Bu durum ise iĢleyiĢin ağırlaĢmasına, her türlü planlama ve koordinasyon

çalıĢmalarında aksamalara neden olmaktadır.

TEKNOLOJIK GELIġMELERDEN YARARLANMADAKI SORUNLAR :

Dünyadaki bilgi sistemi örneklerine baktığımızda Tapu, Kadastro, harita, Teknik altyapı ve

tüm bilgiler, bu bilgileri üreten kurumlara bağlı olarak merkezi bir yönetim tarafından

iĢletilen ana bilgisayar sistemlerinde toplanmakta olduğunu görürüz. Her kurum bu sisteme

direk bağlı olup kendi bilgilerine ulaĢmak ve değiĢiklikleri iĢlemek hakkına sahiptir. Hatta

ücreti ödenmek koĢuluyla bu bilgiler baĢkasının da kullanımına verilebilmektedir.

Bu geliĢmelere paralel olarak ülkemizde de bilgi sistemlerinden söz edilmektedir. TKGM de

bu geliĢmeleri yakından izlemiĢ ve 1980 yılında TAKBĠS projesini geliĢtirerek bu yönde bir

adım atmıĢtır. Aynı Ģekilde Ġstanbul, Ankara gibi büyükĢehir belediyeleri kentsel geliĢmeleri

yakından izlemek ve her türlü planlamaları yapmak için Kent Bilgi Sistemleri kurma yönünde

çalıĢmaları baĢlatmıĢlardır.

Ġstanbul ve Ankara belediyeleri bu yönde hayli mesafe katetmiĢken; Ġzmir, Bursa gibi bazı

kent belediyeleri de hazırlık aĢamasındadırlar. GeliĢmeler önümüzdeki yıllarda bilgi

sistemleri konusunda bir çok çalıĢmaların olacağını göstermektedir. Tabii ki bu çalıĢmalarda,

Page 116: KADASTRO BİLGİSİ

116

kurumlar arası koordinasyon sağlanarak ülke yararına uygun bir Ģekilde yönlendirilmesi

sorunu karĢımıza çıkmaktadır.

Türkiye‘de kadastral çalıĢmalar 60 yıldan beri yapılagelmektedir. O günün imkanları

ölçüsünde yürütülen hizmetler sonucu üretilen haritalar, gerek nitelik bakımından gerekse

zamanın ölçü tekniklerinin yetersizliğinden dolayı duyarlıkları, bu günün ihtiyacına cevap

verecek nitelikte değildirler.

Günümüzdeki teknolojik geliĢmeler ve taĢınmazların değer kazanmasına paralel olarak bu

haritalara, gereksinimlere cevap verecek nitelik kazandırılması önemli bir konu olarak

karĢımıza çıkmaktadır. Ayrıca bilgi sistemlerinin gündemde olduğu günümüzde bu

çalıĢmaların bilgisayar ortamına aktarılacak Ģekle getirilmesi gerekmektedir.

KADASTRONUN YENILENMESINDEKI SORUNLAR :

Türkiye‘de kadastral çalıĢmaların baĢladığı yıllarda eğitilmiĢ elemanın az olması, mevcut

teknik donanım yetersizliği gibi nedenlerle yapılan çalıĢmalar sonucu çeĢitli sorunlar

bulunmaktadır.

Bu sorunlar;

- Nirengi, Poligon gibi sabit tesisler kaybolmuĢtur. Yerlerine konulmaları mümkün değildir.

DeğiĢmediği anlaĢılan sınırlara göre dahi uygulama kabiliyeti yoktur.

- Kadastro sonrasında, planlar üzerindeki değiĢiklikler gereği gibi izlenememiĢtir. Pafta ile

arazi

birbirine uymamaktadır.

- Kullanılan pafta altlıkları ya eskimiĢtir ya da kalitesizdir. Kullanılmasının devamı, yanılma

sınırları

dıĢında hatalara sebep olmaktadır.

- Kadastronun ölçü ve tersimatında yanılma sınırı dıĢında hatalar vardır.

- Plan ölçekleri ihtiyaçlara cevap verememektedir. Büyütülmeleri halinde yanılma sınırı

dıĢında

hatalar ortaya çıkmaktadır.

- Bazı paftalar fotoplan olduğu için yetersizdir.

- Grafik sistemde yapılan paftalar ihtiyaçlar karĢısında yetersiz kalmaktadır.

- ġehirlerin geliĢmesi ve imar planı uygulamaları nedeniyle taĢınmazların değerleri

arttığından, buna

bağlı olarak plan hassasiyeti de artırılmalıdır.

Bu sorunların giderilmesine çare olarak 2859 sayılı yenileme kanunu yürürlüğe girmiĢ ancak

bu kanun, çerçevesinin çok dar olması nedeniyle sorunun çözümüne yeterli cevap

getirememiĢtir.

ÇALIġMA KOġULLARI ILE ĠLGILI SORUNLAR :

3045 sayılı kanun ile kadastro müdürlükleri, hizmet verdikleri yörede geçici olmaktan

çıkarılıp daimi hizmet birimleri haline getirilmiĢlerdir. Hizmetin hızlı ve sağlıklı bir Ģekilde

Page 117: KADASTRO BİLGİSİ

117

verilebilmesi için mekan sorununun giderilerek, sağlıklı çalıĢma ortamının sağlanması

zorunludur. Çünkü Türkiye genelinde hizmet veren kadastro müdürlüklerinin hemen hepsine

yakını kiralık ve hizmetin verilmesine elveriĢli olmayan hizmet binalarında barınmaktadırlar.

Tapu Kadastro hizmetlerinde görevli personel zor Ģartlarda arazide hizmet görmekte,

hizmetinin karĢılığı olan imkanlardan diğer kurumlarda olduğu gibi yararlanamamaktadır. Bu

durum kadastro hizmetlerinde verimi etkilemektedir.

Kadastro hizmetlerinin zor arazi Ģartları bulunan yörelere kaymıĢ olması nedeni ile, arazi

Ģartlarına uygun yeterli araç gereç bulunmayıĢı hizmeti verimsiz yönde etkilemekte olup

modern ölçme aletlerinin yeterli miktarda olmaması ise çalıĢmalarda verimi ve hassasiyeti

düĢürmektedir.

TaĢınmazların cins değiĢikliklerinin tapu kütüğünde ve haritasında iĢlenebilmesi için, mal

sahibinin talebi gerekli olduğundan, bu talep yapılmadığı durumlarda kadastro paftası ve tapu

kütüğü güncel hali yansıtmamaktadır. Bu durum ise her türlü mühendislik projelerini

doğrudan etkilemektedir.

ARġIVLEME ILE ĠLGILI SORUNLAR :

Mevcut uygulama ile değiĢik iĢlemleri kadastro müdürlükleri tarafından periyodik olarak

merkeze gönderilmektedir. Ancak Türkiye‘nin her tarafından gelen bu iĢlemler merkezde

günlük takip edilememekte ve dolayısı ile merkezdeki arĢiv güncelliğini yitirmiĢ

bulunmaktadır. Bu da arĢivlemede beklenen amaca ters düĢmektedir.

Ülkemizde kurumların kendi ihtiyaçları için ürettikleri yer kontrol noktaları ve haritalar

arĢivlerini oluĢturmaktadır. Bu nedenle tüm kurumların ortaklaĢa yararlanacağı merkezi bir

arĢiv bulunmamaktadır. Mevcut arĢivler arasında koordinasyon olmadığından bu durum

kaynak israfına neden olmakta hizmetin etkinliği kaybolmaktadır.

SEKTÖRLE ĠLGILI EĞITIM SORUNLARI :

Harita tapu ve kadastro eğitim hizmetleri, endüstri meslek liseleri, meslek yüksek okulları ve

üniversiteler tarafından çeĢitli düzeylerde verilmektedir. Bu eğitimi üstlenen eğitim kadrosu

ise profesör, doçent, yardımcı doçent, araĢtırma görevlisi, öğretim görevlisi, uzman, mühendis

ve diğer meslek mensuplarından oluĢmaktadır.

Her lise mezununu yüksek tahsil diplomalı yapma çabasından haritacılık sektörü de

etkilenmekte ve plansız bir Ģekilde meslek yüksek okullarında harita kadastro programları

açılmaktadır. Bu okulların çoğunda derslik ve laboratuvar olanakları sınırlıdır. Ayrıca benzer

Ģekilde öğretim elemanı sorunu yaĢanmaktadır. Çoğu okulda kurum dıĢındaki harita

mühendisleri ders vermekte ve henüz akademik kariyerlerini tamamlamamıĢ olan elemanlar

zorunlu olarak derslere sokulmaktadır. 1993/1994 ders yılında yeni kayıt olan 1190

öğrencinin mezun olunca çalıĢma alanı dar olan sektörde nerede istihdam edileceği

düĢünülmektedir.

Uygulama alanlarında harita teknisyeni ile harita teknikeri arasında bir fark oluĢmamaktadır.

Gerekli planlama yapılmadan düzensiz bir Ģekilde eğitim kurumlarının açılması mezun olacak

elemanlarla ilgili istihdam sorunu yaratacaktır.

Sayısal harita üretimi ve kadastro bilgi sistemi konularını gerçekleĢtirebilmek amacı ile

üniversitelerin Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümlerinde ders programları, yazılım-

Page 118: KADASTRO BİLGİSİ

118

donanım, mesleki donanım, uygulama, staj ve proje üretimi konularının yeniden

değerlendirilmesi gerekmektedir.

Harita tapu kadastro sektörü teknolojik geliĢmelerden doğrudan ve ilk etkilenen bir sektördür.

Günümüzde teknolojik geliĢmelerin uygulamaya sokulabilmesi geliĢmenin bir gereği

olduğuna göre, eğitimde de bu geliĢmenin sağlanmasını gerektirmektedir. Bu yüzden, öğretim

elemanları yeni teknolojiye uygun biçimde bilgilerini yenilemesi, eğitim programlarının buna

göre düzenlenmesi ve uygulamada çalıĢan sektör elemanlarının da bilgilerini yenilemesi

gerekmektedir.

Teknolojik geliĢmelerin uygulamada görev yapan sektör elemanlarının hizmet içi eğitim ile

bilgilerinin yenilenmesini gerekli kılmaktadır.

ELLĠ SORUDA KADASTRO

3402 Sayılı kadastro kanunu 1987 yılından beri yürürlükte bulunmaktadır.Kanunun maddeleri

ile ilgili yönetmelik hükümlerinin uygulamacılar açısından daha pratik ve kolay bir Ģekilde faydalanılması düĢünülerek soru-cevaplı bir çalıĢmaya gidilmiĢtir..Soru ve cevaplar kısa ve özlü

olarak verilmeye çalıĢılmıĢ olup yönetmelik hükümlerine göre çok fazla girilmemeye özen

gösterilmiĢtir.Ayrıca özellikle maddeler belirtilmemiĢtir.Bu çalıĢmanın uygulayıcılara ve okuyuculara faydalı olması temennimiz ve Ģevkimiz olacaktır.

1)Kadastro Kanunun amacı nedir?

Memleketin kadastral haritaya dayalı olarak taĢınmaz mallarının sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyen hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle Medeni kanunun öngördüğü tapu sicilini

kurmaktır.

2)Kadastro bölgesi nedir?Belirlenmesi ve ilanı nasıl yapılır? Her Ġlin merkez ilçesi ve diğer ilçelerinin idari sınırları içerisinde kalan yerler kadastro

bölgeleridir.

Bölgeler ana plana uygun olarak Genel Müdürlüğün tebliğle bağlı bulunan Bakan‘ın onayı ile

belirlenir. Bölgeler en az bir ay önceden Resmi Gazete, radyo ve televizyonda Bölge merkezi ve Ġl

merkezlerinde,yerel gazetelerde ilan olunur.

3)Kadastro ekibi kimlerden oluĢur? Kadastro ekibi en az iki kadastro teknisyeni,mahalle veya köy muhtarı ile üç bilirkiĢiden

oluĢur.

4)BilirkiĢiler kimler tarafından seçilir,bilirkiĢi seçilmek için Ģartlar nelerdir? BilirkiĢiler belediyesi olan yerlerde belediye meclisi,meclis toplantı halinde değilse

encümeni,köylerde ise köy derneği tarafından en geç on beĢ gün içinde seçilir.ÇalıĢma alanında birden

fazla kadastro ekibi çalıĢması durumunda her ekip için ayrıca üç bilirkiĢi seçilir.

BilirkiĢilerin 40 yaĢını bitirmiĢ,Türk vatandaĢı olması ve yüz kızartıcı bir suçtan kesinleĢmiĢ mahkumiyet almamıĢ ve en az on yıldan beri o yerde ikamet etmesi gerekir.

5)Kadastro Teknisyenleri,Muhtar ve BilirkiĢiler ve diğer görevliler (Kadastro Komisyon

üyeleri) çalıĢmalar sırasında hangi yakınları hakkında çalıĢmalara katılamazlar? Kendisine,eĢine ,usul ve füruuna (anne, baba, çocukları,torunları v.s.) kardeĢine,kardeĢinin

çocuklarına ve eĢinin usul ve füruuna ait tespitlerde ve ayrıca hak iddia edenlerden biri ile kendisi

veya usul ve füruu arasında dava bulunanlara ait tespitlerde görev yapamazlar

6)ÇalıĢma ilanı nedir?Ġlanı nerelerde yapılır?

ÇalıĢma bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içerisinde bulunan mahallelerden her biri

çalıĢma alanıdır. ÇalıĢma alanı ilanı;

Kadastro Müdürü tarafından en az 15 gün önceden ; -Bölge merkezi olan il veya ilçede;

-ÇalıĢma alanında

-KomĢu köylerde -KomĢu mahallelerde

-Belediyelerde, ilan edilir

7)ÇalıĢma alanı içinde veya sınırında orman varsa nasıl bir uygulama verilir?

Page 119: KADASTRO BİLGİSİ

119

ÇalıĢmalara baĢlamadan iki ay evvel Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir.KesinleĢmiĢ orman

haritaları varsa Orman Kadastro Komisyonlarınca bu sınırların gösterilmesi üzerine aynen alınır.

KesinleĢmiĢ Orman Haritaları yoksa Orman Teknik Ekibince belirlenen sınırlara göre sınır geçirilir.Orman idaresince iki aylık süre içerisinde belirlenmemesi durumunda kadastro ekibince belirlenir.

8)ÇalıĢma alanı sınırı nasıl tespit edilir?

Kadastro ekibince çalıĢma alanı sınırı tespitinde il,ilçe,belediye ve köy sınırları dikkate alınır.Ancak bu sınırlar idari sınırlar sayılmaz.Sınır tespitinde çalıĢma alanı ve komĢu köy ve mahalle bilgi ve

belgelerinden yararlanılır.

9)Kadastro ekibince belirlenen çalıĢma alanı sınırına itiraz edilebilir mi?Ġtiraz üzerine

sınır nasıl kesinleĢir?

Teknisyenlerce belirlenen sınıra 7 gün içinde Kadastro Müdürüne itiraz edilir.Müdürce itiraz

incelenerek yedi gün içinde karar bağlanır.Bu kararın tebliğ veya tefhiminden sonra yedi gün içerisinde

ilgililerince Kadastro Mahkemesine itiraz edilebilir.Ġtiraz mahkemece on beĢ gün içinde kesin karar bağlanır.

ÇalıĢma alanında ilk parsel için tutanak düzenlendikten sonra idari teĢkilatta değiĢiklik,kadastro

çalıĢmalarını durdurmaz.

10)ÇalıĢma alanındaki davalı taĢınmazlarla ilgili olarak müdürlükçe nasıl iĢlem

yapılır?

ÇalıĢma alanında iĢe baĢlamadan önce mahalli hukuk mahkemelerinden; -Halen görülmekte olan Kadastro ile ilgili davalar

-Hükme bağlanıp ta kesinleĢmeyen davalar liste halinde alınır.

-Liste alınmasından ve çalıĢmalara baĢlandıktan sonra açılan davaların Müdürlüğe bildirilmesinden

sonra bu davalarda teknisyenliğe bildirilir

11)Davalı parsellerle ilgili teknisyenlikçe nasıl bir uygulama verilir?

Teknisyenlerce tahdidi yapılan taĢınmazın davalı olduğunun anlaĢılması üzerine edinme sebebi

sütununda açıklanmak suretiyle,davanın nevine göre malik tayin edilmeden tutanak tutulur.Tutanak ve ekleri tespitten sonra bir hafta içinde ilgili mahkemeye gönderilmek üzere müdürlüğe gönderilir.

Tutanağın tespit tarihinden önce açılan bir davanın bildirilmesinde davanın mahiyetine göre malik

sütunu kırmızı kalemle çizilerek Ģerh verilmek suretiyle davalı hale getirilir.

Tespitten sonra dava açılmıĢsa tutanak üzerinde bir iĢlem yapılmaz mahkemeye bilgi verilir.

12)Davalı olduğu halde tutanaklar kesinleĢtirilmiĢse ne yapılır?

Kadastro öncesi davalı olduğu halde tespitleri kesinleĢtirilen tutanaklar devredilmiĢse Tapu

Sicil Müdürlüğünce,devredilmemiĢ ise Kadastro Müdürlüğünce ilgili parsel kütük sahifesinin beyanlar hanesine,tespitin davalı olduğu belirtilmek suretiyle kesinleĢmediği yazılarak davalı hale getirilen

tutanak ve ekleri durum açıklanarak ilgili mahkemeye gönderilir.

TaĢınmaz tescil edildikten sonra el değiĢtirilmiĢ ise bir iĢlem yapmadan ilgililerine mahkemeye baĢvurmaları tebliğ edilir.

13)Mevkii veya ada ilanı kaç gün önceden nasıl, kim tarafından yapılır?

Mevkii veya ada ilanı en az yedi gün önceden alıĢılmıĢ vasıtalarla (Hoparlör,ilan tutanakları

v.b.)köy veya mahalle teknisyenlerince ilan edilir.ÇalıĢmalara üç aydan fazla bir süre ara verilmesinde ilan yenilenir.Ġlan edildiğine dair tutanak teknisyenlere birlikte muhtar ve bilirkiĢilerce imzalanır.

14)TaĢınmaz malların sınırlandırılması nasıl yapılır?

Teknisyenlerce tahdidi yapılan taĢınmaz malların tespitleri; -Muhtar ve en az üç bilirkiĢi ,

-Hazır bulunuyorlarsa mal sahipleri ve ilgililerin huzurunda varsa harita,tapu,vergi kayıtları ve

diğer belgelerden ve beyanlardan faydalanmak ve mahalline uygulanmak suretiyle yapılır.Her

taĢınmaz için bir kadastro tutanağı düzenlenir.Tutanak teknisyenler,muhtar,bilirkiĢiler ve hazır bulunanlarca imzalanır.

15)TAKBĠS nedir?

Tapu Kadastro bilgi sistemi;

16) Teknisyenlerce yapılan sınırlandırma ve tespit iĢlemleri sırasında veya sonrasında

hangi hallerde tutanaklar komisyona gönderilir?

a)Kadastro teknisyenleri arasında görüĢ ayrılığı olmasında b)Tarafların dayandıkları kayıt ve belgeler aynı kuvvet ve mahiyette (aynı yere iki tapu ibraz

edilmesi gibi)görüldüğü takdirde

c)ÇalıĢma alanı sınırı içerisinde veya bitiĢiğindeki taĢınmaz mallar ile dıĢında toplu olarak

bulunan taĢınmaz mallardan tutanak düzenlenmeyen yerlerin kadastroya tabi olması yolunda iddia vaki olmasında

d)Kontrol elemanlarınca tutanak ve belgeler ile gerekirse mahallinde yapılan incelemede tespit

edilen noksanlık ve yanlıĢlıkların düzeltilmesi iĢleminin ilgililerin haklarını etkilemesinde;

Page 120: KADASTRO BİLGİSİ

120

e)Teknisyenler ile kontrol elemanlarının arasında görüĢ ayrılığı bulunmasında

f)ÇalıĢma alanında iĢerin bitirilmesinden önce teknisyenlere yapılan itirazlar üzerine

tutanak ve ekleri komisyona gönderilir.

17)ÇalıĢma alanı çalıĢmalarının kontrolü hangi görevlilerce,nasıl yapılır?

ÇalıĢma alanı çalıĢmalarının kontrolü kadastro müdürünün yaptığı kontrol planı çerçevesinde;

-Kadastro Müdürü -Kadastro Müdür Yardımcısı

-Kontrol mühendisi veya Mühendis

-Kadastro üyesi -Tasarruf ve Fen kontrol memurları vasıtasıyla tutanak ve belgeler üzerinde (Ve gerekirse

arazi üzerinde)yapılır.Kontrol sonuçları müdürce tasdikli kontrol defterine yazılarak imzalanır.

18)Kadastro tespitine itirazlar ne zaman ve nasıl yapılır?

Kadastro tespitlerine karĢılık itirazlar kadastro ekibinin çalıĢma alanında iĢlerin bitimine (ölçülecek ve tespiti yapılacak taĢınmaz mal kalmadığına dair tutanağın düzenlendiği tarihe)kadar

kadastro müdürüne veya teknisyenlere yapılır.

Ġtirazla ilgili tutanak ve ekleri en geç on gün içinde kadastro komisyonuna intikal ettirilir.

19)Kadastro komisyonu kimlerden meydana gelir?

Komisyon Kadastro Müdürü veya Yardımcısının baĢkanlında Kadastro Üyesi,itirazın

mahiyetine göre Kontrol Mühendisi veya Tasarruf Kontrol Memurlarından oluĢur.Kontrol

Mühendisinin bulunmaması durumunda Fen Kontrol Memuru katılır.

20)Komisyon incelemesi hangi sürede sonuçlandırılır?Ġnceleme sonucu ne

yapılır?Kararlar nasıl alınır?

Komisyon kendisine gelen iĢleri intikal tarihinden itibaren bir ay içerisinde,gerekçe gösterilmek suretiyle çalıĢma alanındaki çalıĢmaların bitim tarihine kadar incelemek zorundadır.

Ġncelemeler sonucunda kadastro tutanağı yerine geçmek üzere kadastro komisyon tutanağı

düzenlenerek tespit yapılır.

Komisyon tam üye ile toplanarak oy çokluğu ile tespit yapar.Sonuçlar askı ilanı ile birlikte duyurulur

21)Komisyon hangi hallerde görevsizlik kararı verir?

a)Aynı mahiyet ve kuvvetteki belgelerin uygulanmasında sonuca varılamayan b)Çözümü kanunlarla mahkemenin takdirine bırakılan

Konular gerekçe gösterilmek suretiyle görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine

gönderilir.

22)Kadastro sonuçlarının ilanı kim tarafından ve nasıl yapılır?

Kadastro sonuçlarının ilanı askı cetvelleri düzenlenmek ve 30 gün askıda kalmak suretiyle Kadastro

Müdürü tarafından yapılır.Kadastro tutanaklarına dayanarak düzenlenen askı cetvelleri ve pafta

örnekleri Müdürlük ve muhtarlıkta ilan edilir.Ġlan suresi içinde itirazı olanların kadastro mahkemesine dava açabilecekleri belirtilir. Kadastro harçlarında bu cetvellerde gösterilir.Kadastro ekibinin çalıĢma

alanındaki iĢlerinin bitiminden itibaren üç ay içinde askı ilanı yapılmak zorundadır.Genel

müdürlükten izin alınmak suretiyle Müdür tarafından mahalle,köy veya bucak merkezinde bir ada veya mevkiden küçük olmamak üzere yukarıdaki esaslara göre

kısmı ilan yapılır.

23)Kadastro tutanakları ne zaman kesinleĢir? KesinleĢen tutanaklar için ne iĢler yapılır?

Otuz günlük askı ilanı sonucunda dava açılmayan tutanaklara ait sınırlandırma ve tespitler ilan sonucunda kesinleĢir.

KesinleĢen tespitler Kadastro Müdürü tarafından onaylanarak kesinleĢme tarihi tescil tarihi

olarak gösterilmek suretiyle en geç üç ay içinde tapu kütüklerine tescilleri yapılır.Tescili yapılan tutanaklar tapu kütükleri ve diğer belgeler devir cetveline bağlanarak Tapu Sicil Müdürlüğüne teslim

edilir.

24)Kadastro tamamlanmasından sonra eski tapu kayıtlarının hukuki durumu nedir? Kadastrosu tamamlanan çalıĢma alanına ait eski tapu kayıtları iĢleme tabi kayıt niteliğini

kaybeder.Bu kayıtlara dayanılarak iĢlem yapılmaz.

ÇalıĢma alanında uygulanamayan tapu kayıtlarının bir listesi düzenlenerek

teknisyenler,muhtar ve bilirkiĢilerce imzalanır. Askı ilanı sonrasında müdür tarafından görevlendirilen elemanlarca tapu sicil müdürlüğündeki

zabıt kayıtlarına gerekli revizyon yapılarak kayıtların uygun bir yeri imzalanır.

25)Tapuda kayıtlı taĢınmazların tespiti,zilyedin durumuna göre kaç Ģekilde yapılır?

Page 121: KADASTRO BİLGİSİ

121

Tapuda kayıtlı taĢınmaz malın tespiti;

1)Kayıt sahibi veya mirasçılarının zilyet olması

2) Kayıt sahibi veya mirasçılarından baĢkası zilyet olması durumuna göre iki Ģekilde yapılır.

26)Kayıt sahibi veya mirasçılarının zilyet bu-lunması durumuna göre nasıl tespit

yapılır?

a)Kayıt sahibi sağ ise kayıt sahibi adına b)kayıt sahibi ölü ise mirasçıları adına

c)Mirasçıları tayin edilemez ise beyanlara ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına

tespit yapılır.

27) Kayıt sahibi veya mirasçılarından baĢkasının zilyet bulunmasında, zilyet adına hangi

zilyetlik süresi içinde kaç türlü muvafakat ile tespit yapılır?

Zilyedin taĢınmazı kayıt maliki veya mirasçısı veya mümessillerinden tapu dıĢı yolla iktisap

edip zilyetliği on yılı geçmediği takdirde, a)Kayıt sahibi veya mirasçılarının teknisyenler huzurunda muvafakat vermesi

b)Muvafakat beyanının noter tarafından tespit ve tevsik edilmesi

c)Noter tarafından düzenlenen satıĢ vaadi senedi ile zilyet adına tespit yapılır.

28) Zilyedin taĢınmaz malı kayıt sahibi veya mirasçılarından veya mümessillerinden

tapu dıĢı yolla iktisap etmesinde,muvafakat almadan adına tespiti yapılmasının Ģartları

nelerdir? a)TaĢınmazı tapu dıĢı bir yolla iktisap etmesi

b)Tapu dıĢı iktisabın

-Kayıt maliki veya mirasçısı veya mümessilinin beyanı -veya herhangi bir belge

-veya bilirkiĢi beyanı

-veya tanık beyanı

ila tespit edilmesi c)ayrıca nizasız(ÇekiĢmesiz)

-en az on yıl müddetle zilyet bulunması

halinde zilyet adına muvafakat alınmadan tespiti yapılır

29)Hangi hallerde kazandırıcı zamanaĢımı hükümlerine göre zilyet adına (zilyetliğin

iktisap sebebine bakılmadan)tespit yapılır?

-Kayıt sahibinin en az yirmi yıl önce ölmesi -Veya kayıt sahibinin en az yirmi yıl önce gaipliğine karar verilmiĢ olması

-Veya tapu sicilinde malikinin kim olduğu anlaĢılamaması ,

hallerinden birinin bulunması Ģartıyla

-Nizasız(ÇekiĢmesiz) -Fasılasız(Aralıksız)

-Yirmi yıl müddetle

-Malik sıfatıyla zilyet bulunulması durumunda zilyet adına tespit yapılır.

30) Tapuda kayıtlı olmayan taĢınmazlardan sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme

kadar bir veya birden fazla taĢınmazın zilyedi adına tespitinin Ģartları nelerdir?

Zilyedin zilyet olunan taĢınmaz mala ,

-Nizasız(ÇekiĢmesiz) -Fasılasız(Aralıksız)

-En az Yirmi yıl müddetle

-Malik sıfatıyla zilyet olmasının, a)Belgelerle

b)Veya bilirkiĢi beyanı

c)Veya tanık beyanından en az biri ile ispat edilmesi gerekir.

31)Yukarıdaki miktarın üzerindeki kısmın zilyet adına tespit edilmesinin hangi

belgelerden en az birisine dayandırılması gerekir?

Tapuda kayıtlı taĢınmazın yukarda belirtilen miktardan fazla kısmının zilyet adına tespiti için

yukarda belirtilen zilyetlik Ģartlarının ispatı ve delillendirilmesi ile birlikte; a)31.12.1981 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kayıtları

b)Tasdikli irade suretleri ile fermanlar

c)Muteber mütevelli;sipahi mültezim,temessük veya senetleri

Page 122: KADASTRO BİLGİSİ

122

d)Kayıtları bulunmayan tapu veya mülga hazinei hassa senetleri veya muvakkat tasarruf

ilmuhaberleri

e)Tasdiksiz tapu yoklama kayıtları f)Mülkname,Muhasebatı atika kalemi kayıtları

g)Mubaaya istihkam ve ihbar hüccetleri

h)Evkaf idarelerinden tapuya devredilmemiĢ tasarruf kayıtları

32)Tapulu taĢınmazların taksimi kimler arasında tapusuz taĢınmazlarda kimler

arasında yapılır?Taksim hangi delillerle ispat edilebilir?

Tapulu taĢınmaz malların taksimi kayıt malikleri veya mirasçıları arasında tapuda kayıtlı olmayan taĢınmazları taksimi ise zilyetleri arasında yapılır.

Taksimin yazılı belge veya bilirkiĢi veya tanık beyanlarından en az birisi ile ispat edilmesi

durumunda taksim veçhile zilyedi arasında yapılır.

33)TaĢınmaz malın ayrılması mümkün bir kısmı veya payının tapulu veya tapusuz

yerlerde kısmi iktisabı mümkün müdür?

Bu kanuna göre zilyet lehine kabul edilen sebeplerle mümkündür.

34)ĠĢtirak halindeki mülkiyette iĢtirakçilerden birinin veya bir kaçının diğer iĢtirakçi ve iĢtirakçilere devir temlikine göre tespit yapılabilir mi?hangi delillerle ispat edilebilir?

Devir ve temlik mümkün olup tespit için devir ve temlik tapulu taĢınmazlarda yazılı bir

belgeye,tapusuz taĢınmazlarda ise her türlü delille(belge veya bilirkiĢi veya tanık beyanı v.s.)ispatı gerekmektedir.

35)Ġfrazen taksim yapılabilmesi nasıl mümkün olur? Ġfrazen taksimlerde ifraz (ayırma) tarihindeki imar mevzuatı dikkate alınarak imar açısından

mümkün ise buna göre iĢlem yapılır.

36)Kamu malları nasıl gruplandırılabilir? Kamu malları;

a)Kamu hizmetinde kullanılan ve tespit ve tescile tabi kamu malları

(hükümet,belediye,karakol binası,okul, hastane,çeĢme,mezarlık,park,bahçe,cami,resmi bina,v.s.)

b)Kamunun yaralanmasına tahsisi edilen sınırlandırılmaya tespite tescili yapılmayan orta malları(Mera ,yaylak,kıĢlak,otlak,harman yeri,panayır yeri v.s.)

c)Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ancak sınırlandırmaya tabi olmayan

yerler.(dağlar,tepeler, kayalar,deniz,göl,nefir v.s.) d)Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan ormanlar,

olarak gruplandırılabilir.

37)Kamu hizmetinde kullanılan taĢınmaz mallar kimler adına tespit edilir? Kamu hizmetinde kullanılan,bütçelerinden ayrılan ödenek ve yardımlarla yapılan hizmet

malları kayıt,belge veya özel kanunlarla veyahut bilirkiĢi beyanına göre;

-Maliye hazinesi

-Tüzel kiĢiliğe sahip kamu kurum ve kuruluĢu -Ġl tüzel kiĢiliği

-Belediye

-Köy tüzel kiĢiliği -Mahalli idari birlikleri tüzel kiĢiliği

adına tespiti yapılır.

38)Orta malları nasıl ve hangi delillere göre sınırlandırılır?Sınırlandırmanın hükmü

nedir? -Paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği

-veya kadimden beri kamunu yararlandığı orta malları

-Belgelerle (Tahsis belge ve kararları,kayıtları) -BilirkiĢi beyanı

-Tanık beyanı

ile ispat edilir. Orta malları sınırlandırılarak,yüzölçümü hesaplanır orta malları siciline yazılır.Sınırlandırma

tescil mahiyetinde olmayıp(özel kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla)özel mülkiyete konu

olamazlar.

39)Ġhya edilen taĢınmaz malların tespit Ģartları nelerdir? -Orman sayılmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan

-Bir kamu hizmetine tahsis edilmeyen

Page 123: KADASTRO BİLGİSİ

123

arazilerden emek ve masraf sarfı ile ihya edilerek tarıma elveriĢli hale getirilen taĢınmaz

malların en az yirmi seneden beri nizasız fasılası ve malik sıfatıyla zilyedinde bulunduran zilyet veya

halefleri adına tespit edilir.Bu Ģartlar oluĢmadığı takdirde hazine adına tespit edilir.Ġl,ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda ihya hükmü uygulanmaz.

40)Hangi mallar kazandırıcı zaman aĢıma yolu ile iktisap edilemez?

-Orta mallar -Kamu hizmet malları

-Ormanlar

-Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup ta bir kamu hizmetine tahsisi edilen yerler. -Kanunların uyarınca devlete kalan mallar

tapuda kayıtlı olsun veya olmasın kazandırıcı zaman aĢıma ile iktisap edilemez.

41)Tapuda kayıtlı taĢınmaz malların tespitinde takyit ve sınırlı ayni haklarla ilgili ne gibi

iĢlem yapılır? Tapulu taĢınmazın ,zilyet lehine tespitinde kayıtta mevcut her türlü takyit ve haklar kadastro

tutanağında belirtilerek yeni kütüklerine aynen geçirilir.

42)Muhtesat nedir?Nasıl iĢlem yapılır? Muhtesat taĢınmaz mal üzerinde malikinden baĢka bir kimse veya paydaĢlardan biri tarafından

veya ona ait olan arazi üzerindeki bina tesisi v.b. Ģeylerdir.

Muhtesatın cinsi,sahibi,ihdas tarihi ve iktisap sebebi tutanakta belirtilerek kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.

43)Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yerin tayininde kayıt ve belgeler harita

plan veya krokiye dayanmakta ise nasıl uygulama yapılır;?

Harita plan kroki yerlerine uygulanması mümkün ise harita plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.

44)Harita veya plan veya krokiye dayanmayan kayıtların tespitinde nasıl bir uygulama

verilir?

a)Harita plan veya krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar sabit olup

mahalline uygulanabiliyor ise bu sınırlar içinde kalan yer bu sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

b) Harita plan veya krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar; -DeğiĢebilir ve geniĢletilmeye elveriĢli nitelikte ise kayıt ve belgelerdeki miktar esas alınarak

-DeğiĢebilir ve geniĢletilmeye elveriĢli sınırlardaki taĢınmaz malların kayıtları fiziki yapıları

ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa kayıt ve belgedeki sınır esas alınarak tespiti yapılır.

45)Hazinece özel kanun hükümlerine göre değiĢmez ve geniĢletilmeye elveriĢli olmayan

sınırlarla miktar üzerinden satılan tefviz,tahsis veya parasız dağıtılan yerlerde çıkan fazlalık

hakkında nasıl tespit yapılır? SatıĢ, tefviz,tahsis veya parasız dağıtılan taĢınmazın bu Ģekilde iktisap tarihinden itibaren on yıl

geçmiĢ ise fazlalık miktarına bakılmaksızın KAYIT MALĠKĠ adına tespit edilir.Süre on yıldan az ise

fazlalık hazine adına tespit edilir.Ancak bu Ģekilde meydana gelen fazlalıklar hakkında Ģartlar uygun

bulunduğu takdirde bu kanunun 14. ve 17. madde hükümleri uygulanır.

46)Miktar fazlasının ifrazında nasıl bir yol izlenir?

-Kayıt ve belgelerde yazılı miktara itibar edilmesinde kayıt ve belgeler geniĢletilmeye müsait

sınır ihtiva ediyorsa o taraftan -değiĢmeyen veya geniĢletilmeye elveriĢli bulunmayan sınırlı kayıt ve belgeye göre yapılan

tespitlerde miktara itibar edilmesi durumunda miktar fazlası zilyetçin göstereceği taraftan hazır değil

veya kaçınıyorsa zilyet yararına uygun düĢen taraftan

ifraz yapılır.

47)Evvelce kadastrosu yapılan yerlerde kadastro yapılabilir mi?YapılmıĢsa ne gibi iĢlem

görür?

Evvelce tespit,tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılan (2613,5602,509,766,3402, Afet kadastrosu)yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz.Bu gibi yerler ikinci

defa kadastroya tabi tutulmuĢsa,ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır.Medeni kanunun

934. maddesine göre iĢlem yapılarak süresinde dava açılmadığı takdirde ikinci kadastro Tapu Sicil Müdürlüğünce Re‘sen iptal edilir.

48)Tapulama veya kadastro çalıĢmalarında tespit dıĢı bırakılan yerlerde hangi hallerde

kadastro yapılabilir?

Bu gibi tespit dıĢı bırakılan yerlerde -tapuda kayıtlı olan taĢınmaz mallar

-kamu kurum veya kuruluĢlarına ait yerlerin kadastrosu

talep halinde yapılır.

Page 124: KADASTRO BİLGİSİ

124

49)Kadastro çalıĢmaları baĢladıktan sonraki akit ve tescil iĢlemlerinde nasıl bir yol

izlenir?

ÇalıĢma alanında çalıĢmalara baĢladıktan sonra her türlü akit ve tescil iĢlemleri Tapu Sicil Müdürlüğünce o andaki kadastro tespit durumu Kadastro Müdürlüğünden sorularak alınacak cevaba

göre iĢlem yapılarak kayıt örnekleri derhal Kadastro Müdürlüğünce gönderilir.

Tapuda kayıtlı yerin tespiti kayıt sahibi veya mirasçılarından baĢkası adına yapılmıĢ ve kesinleĢmemiĢ ise ilgililer kadastro sonucu hasıl olacak kesin durumu kabul edeceklerini Tapu Sicil

Müdürü huzurunda beyan ederek veya noterden düzenlenen belge ile baĢvurarak akit ve tescil

talebinde bulunuyorlarsa,iĢlem Tapu Sicil Müdürlüğünce yapılır.Keyfiyet Kadastro müdürüne,dava açılmıĢsa Kadastro Mahkemesine derhal bildirilir.

Ġhtiyat-ı tedbir,ihtiyati haciz gibi kararlarla ilgili talepler derhal Tapu Siciline iĢlenerek

Kadastro Tutanağına da iĢlenmek üzere Kadastro Müdürlüğüne,dava açılmıĢsa Kadastro Mahkemesine

bildirilir.

50)Teknik hatalar kadastro müdürlüğünce hangi hallerde ve nasıl düzenlenir?

KesinleĢen kadastro parsellerinde;on yıllık zaman aĢımına bağlı kalmaksızın;

-vasıf değiĢikliği, -Mülkiyet değiĢikliği dıĢında kalan;

-Ölçü,

-Veya tersimat -veya hesaplamalardan,

doğan fenni hatalar,ilgililerin müracaatı üzerine veya Kadastro Müdürlüğünce resen

düzeltilir.Tebliğ tarihinde itibaren 30 gün içinde Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde

düzeltme kesinleĢir.KesinleĢen karara göre paftalarında düzeltme yapılır.

SORULARLA KADASTRO BĠLGĠSĠ Bu bölüm kadastro teĢlilatının sitesinden alınmıĢtır.TeĢkilat ,bu soru-cevap bölümü ile

,vatandaĢlarımızı kadastro hakkında bilgilendirmeyi amaçlamıĢtır.Bizlerde bu soru-cevap

bölümü ile, bu güne kadar anlatılan ve iĢlenen dersimizin genel bir değerlendirilmesini

yapacağız.AĢağıdaki ………. Bölümlere sizce ekelenebilecek bilgileri yazınız. Ġyi çalıĢmalar…. Öğr.Gör.Ercüment AKSOY

Kadastro ne demektir ?

Kadastro ; taĢınmazların sınırlarını ve maliklerini belirleyip tapu siciline kayıt çalıĢmalarıdır.

Bir baĢka deyiĢle kadastro , tüm ülke sınırları içerisindeki taĢınmaz malların sınırlarını arazi

ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve iĢlemlerin kesinleĢmesi

sonucunda Türk Medeni Yasasınca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu

belgelerini verme iĢleminin bütünüdür

…………………………………………………………………………………………………..

Kadastro kimler tarafından ve neden yapılır ?

Kadastro Hizmetleri, 3402 sayılı kanun gereğince Kadastro müdürlükleri bünyesinde devlet

memuru olarak görev yapan Kadastro Teknisyenleri ve kadastrosu yapılacak çalıĢma alanı

içinde köy derneği veya belediye meclisince seçilen en az 3 bilirkiĢi ve muhtardan oluĢan ekip

tarafından yapılır

………………………………………………………………………………………………….

Kadastronun Amacı nedir?

Kadastronun Amacı ; Tapu sicilini oluĢturarak ülkemizin kadastral topoğrafik haritasını

oluĢturup, taĢınmaz mal mülkiyetinin tespiti ile tapusuz arazileri tapuya bağlamak ve eski

tapulu olanların tapularını haritaya bağlayarak yenileyip, taĢınmaz mal mülkiyetini devlet

güvencesine ve kayıt altına almaktır

………………………………………………………………………………………………….

…………………………………………………………………………………………………..

Eski tapu belgeleri ile kadastro sonucu verilen tapu senetleri arasında ne fark vardır ?

Eski tapu kayıtları genel olarak harita veya plana bağlı olmayıp, sınırları, mevki ve

hudutlarında bulunan taĢınmazlar la belirlenebilecek bilgileri içeren kayıtlardı. Oysa Kadastro

sonucu tanzim edilen tapu kayıtları, ölçekli haritalara ve aynı zamanda memleket koordinat

Page 125: KADASTRO BİLGİSİ

125

sistemine göre her kırık noktasının koordinatları ölçü ve hesap sonucunda belirlenen sayısal

sisteme dayalı olup ihtilaf veya yer tespitleri esnasında Yönetmelikler çerçevesinde kesin

olarak arz üzerinde sınırları belirlenebilecek nitelikte kayıtlardır. Bunun dıĢında Kadastro

çalıĢmalarından sonra eski tapu kayıtları iĢleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bunlara

dayanarak tapu sicil müdürlüklerinde herhangi bir iĢlem yapılmaz. ve Kadastro tutanaklarının

kesinleĢtiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tapu kayıtlarına dayanarak itiraz

olunamaz ve dava açılamaz.

………………………………………………………………………………………………….

ÇalıĢma alanı sınırı ne demektir ? idari sınırdan farkı nedir ?

Kadastro bölgesindeki her köy ile belediye sınırları içinde bulunan mahallelerin her biri

kadastro çalıĢma alanını teĢkil eder. Bu alanı belirlemek için 3402 sayılı yasa uyarınca yapılan

çalıĢmalar sonucunda kesinleĢen sınır, köy veya mahallenin çalıma alanı sınırıdır. Ġdari sınır

değildir. Sınır belirleme iĢlemi önce kadastro ekibince yapılır ve belirlenen bu sınıra varsa

itiraz, tebliğ ve ilan tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde kadastro müdürlüğü nezdinde

yapılır. Kadastro müdürü gerekmiyorsa zeminde inceleme yapmadan yedi gün içinde evrak

üzerinde karar verir. Kadastro müdürü tarafından belirlenen sınır, ilgililere tebliğ edildikten

sonra varsa yedi gün içinde kadastro mahkemesi nezdinde itiraz edilir. Kadastro mahkemesi

bu itirazı duruĢma yapmaksızın15 gün içinde karara bağlar ve verilen karar nihaidir, temyize

dahi tabi değildir. Oysa idari sınır, köy kanunu hükümleri gereğince belirlenir ve/veya

değiĢtirilir. Ayrıca idari sınırı belirleyecek makam kadastro ekibi, kadastro müdürü veya

kadastro hakimi olmayıp mülki idaredir ve idari sınırla ilgili davalar kadastro

mahkemelerinde değil , genel mahkemelerde görülmektedir ve temyizi kabildir. Kadastro

çalıĢmalarına baĢlandığında çalıĢma alanı sınırının halk tarafından idari sınır olarak

algılanması ve diretmeler hem gereksiz yere zaman kaybı ve hem de bitiĢik köyler arasında

gereksiz sorunların baĢlamasına neden olmaktadır

…………………………………………………………………………………………………..

Her isteyen, taĢınmazına kadastro yaptırabilir mi ?

Kadastrosu yapılacak alanlar nasıl belirlenir ?

Ġsteğe bağlı Kadastro iĢlemleri ücrete tabi olup bir kısım koĢulların gerçekleĢmiĢ olması

gerekmektedir. Bu koĢullar ; kadastrosunun yapılması talep edilen taĢınmazın bulunduğu

bölgede kadastro çalıĢmalarının baĢlamıĢ olması, kadastro talebinin yatırım amaçlı olması ve

birden fazla adayı kapsıyor olması ve ilgililerince tüm kadastro giderlerinin TKGM Döner

Sermaye ĠĢletmesi hesabına yatırılmıĢ olması gerekmektedir. Genel uygulamada Kadastrosu

yapılacak alanlar, çalıĢma alanı olarak tabir edilen yerlerde kadastro bölgesi bazında belirli

bir sıra ve TKGM onayı ile yıllık çalıĢma programına alınmasıyla her yılın ilk ayında

belirlenir ve çalıĢma bitiminde düĢük oran ve miktarlarla harç tahakkuk ettirilir.(2003 yılı

itibariyle nisbi harç 4.640.000 tl dir.)

…………………………………………………………………………………………………..

…………………………………………………………………………………………………...

Kadastro ÇalıĢmaları alenimidir? Hak sahipleri çalıĢmalara katılabilir mi?

Kadastro ÇalıĢmaları alenidir. ÇalıĢmalar esnasında hak sahipleri gerek sınırlandırmada ve

gerek tespit esnasında hazır bulunabilir, belge ibraz edebilir ve tanık gösterebilir. Ġlgilisi

olduğu arazinin durumu hakkında Kadastro ekibinden Ģifahi olarak bilgi alabileceği gibi

bilgilendirme veya sorunu ile ilgili dilekçe yazarak kadastro müdürlüğü kanalıyla da bilgi

alabilir

…………………………………………………………………………………………………

………………………………………………………………………………………………….

Kadastro esnasında hak sahipleri taĢınmazın ölçümü veya tespiti esnasında hazır

bulunmak zorunda mıdır ?

Kadastro esnasında hak sahipleri taĢınmazlarının ölçü veya tespitleri esnasında hazır

bulunmak zorunda değildir. TaĢınmazların sınırlandırma ve tespitleri Muhtar ve bilirkiĢi

beyanları ve gerekli diğer belgeler vasıtasıyla da tespit edilebilir ancak hak sahiplerinin

çalıĢmalara katılmaları durumunda hatalar en aza inebilecek, anında resmi yollar vasıtasıyla

tespite katkıda bulunulabilecek ve aynı zamanda çalıĢmalara katılma halinde taĢınmaz

Page 126: KADASTRO BİLGİSİ

126

maliklerine tahakkuk ettirilen kadastro harcı oranı katılmayanlara nazaran daha düĢük

olacaktır

ÇalıĢmalarda kimlerin bilgilerine baĢvuruluyor ?

Kadastro ÇalıĢmaları kadastro ekibi tarafından yapılmakta olup Kadastro teknisyenleri

yeminli kadastro bilirkiĢileri ve muhtar beyanları doğrultusunda çalıĢma yapmaktadırlar.

Ancak kadastro teknisyenleri muhtar ve bilirkiĢilerin bilgilerinin yetersiz olmaları durumunda

tanık dinleyebilecekleri gibi belgeye aykırı beyanda bulunulması halinde bu beyanları dikkate

almayıp belge doğrultusunda sınırlandırma ve tespit yapabilir

…………………………………………………………………………………………………

BilirkiĢilere itiraz edilip bilirkiĢiliği kabul edilmeyebilir mi ?

Kadastro bilirkiĢileri köylerde köy derneğince belediyelik yörelerde ise belediye meclisince

salt çoğunlukla seçilir. Ġsteyen herkes aday olamaz. BilirkiĢi olarak görev yapabilmek için ;

T.C. vatandaĢı olmak, 40 yaĢını bitirmiĢ olmak, Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip

olmak, en az on yıldan beri o mahalle veya köyde ikamet ediyor olmak, zimmet, ihtilas,

irtikap,rüĢvet, hırsızlık, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı bir suçtan

hüküm giymemiĢ olmak ve okur yazar olmak Ģart koĢulmaktadır. Bu özellikleri taĢıyan her

Türk vatandaĢı bilirkiĢiliğe aday olabilir ve seçilmesi halinde Kadastro Hakimi huzurunda

yemin ederek göreve baĢlar. BilirkiĢilere göreve baĢlamadan önce yapacakları iĢler bir yazı ile

tebliğ edilir ve yalan beyanda bulunmaları halinde yasal müeyyideler hatırlatılır. Görüleceği

üzere BilirkiĢiler belli bir hassasiyetle göreve getirilmekte olup keyfi olarak veya Ģahsi

nizalardan dolayı değiĢtirilmesi istenemez. Ancak bilirkiĢiler kendisine, eĢine, usul ve

furuuna, kardeĢine, kardeĢinin çocuklarına ve eĢinin usul ve furuuna ait taĢınmazların

tespitinde ve bu kiĢilerin hak iddia ettiği taĢınmazların tespitlerinde bilirkiĢilik

yapamayacakları gibi tespiti yapılan taĢınmaz mal üzerinde hak iddia edenlerden herhangi

biriyle arasında dava veya husumet bulunanlara ait taĢınmazların tespitlerinde bilirkiĢi olarak

görev yapamazlar. Bu tür engellerin çıkması durumuna karĢılık yasal olarak her ekip için 6

bilirkiĢi seçilmektedir. Bununla beraber her tür iddia, idari veya adli yola iletilebilir

………………………………………………………………………………………………….

ÇalıĢma alanı sınırı belirlenirken komĢu köy çalıĢma alanı içinde kalan taĢınmazlarda

hak kaybı söz konusu mudur ?

Kadastro çalıĢma alanı sınırı kadastrosuna baĢlanacak köy veya mahalle birimlerinin idari

sınırı olmayıp adından da anlaĢılacağı gibi çalıĢma sınırlarını belirleyen bir iĢlemdir.

Dolayısıyla çalıĢma alanı sınırı yeni bir hak doğurmadığı gibi var olan bir hakkın kaybına da

neden olmaz. Bir baĢka çalıĢma alanında kalan araziler yine hak sahipleri adına tespit edilir.

Herhangi bir surette çalıĢma alanıyla birden fazla parçaya bölünen taĢınmaz tescilden sonra

ilgilisinin talebi üzerine büyük kısmın bulunduğu mahalle veya köye ait tapu kütüğü

sayfasına iĢlenmek için birleĢtirilebilir.

…………………………………………………………………………………………………

Eski tapu senetlerimi kaybettim. Sahibi olduğum yerler adıma tespit görür mü ?

Kadastro çalıĢmalarına baĢlanmadan önce çalıĢma yapılacak köy veya mahalleye ait eski tapu

kayıtları, vergi tahrir kayıtları ve son dönem emlak beyanları ile 31 aralık 1981 ve öncesine

ait vergi beyanname örnekleri kadastro müdürlükleri tarafından ilgili kurumlardan alınarak

kadastro ekibine teslim edildiğinden eski tapu kaydı veya vergi kaydı olan taĢınmazların

maliklerinden bu belgelerin mutlaka ibraz edilmesi istenmez. Ancak ilgililerin hak kaybına

neden olmamaları için ellerindeki tüm evrakı müspiteleri kadastro ekibine alındı belgesi

karĢılığında veya bir dilekçe ile müdürlük vasıtasıyla ibraz etmeleri kendi yararlarına olacaktır

…………………………………………………………………………………………………...

BilirkiĢiler yanlıĢ ve eksik bilgi veriyorlar. Ne yapmalıyım ?

Kadastro teknisyenleri sınırlandırma ve tespitlerde bilirkiĢi beyanlarına bağlı kalmak zorunda

dır. Ancak bu beyanlar eldeki mevcut resmi belgelerle çakıĢıyorsa bu beyanlara bağlı

kalmayıp belge doğrultusunda iĢlem yapabilirler. Yapılan tespit eğer sizce hatalıysa ve buna

dair belgeniz varsa çalıĢma yapılan mahalle veya köyde iĢlerin tamamlandığına dair tanzim

edilen tutanağın tarihinden önce kadastro komisyonuna itirazda bulunabilirsiniz. Belgenizin

olmaması durumunda çalıĢmaların askı suretiyle tebliği süresince Kadastro Mahkemesine

itiraz mahiyetli dava açabilirsiniz.

Page 127: KADASTRO BİLGİSİ

127

………………………………………………………………………………………………….

Kadastro iĢlemleri herhangi bir ücrete tabi midir ?

Kadastro iĢlemleri harca tabi olup harç oranları ve asgari harçlar her yıl bütçe kanunu ile

belirlenir. Harç hesaplamalarında son dönem emlak beyan değerleri veya olmaması halinde

kadastro komisyonunca tespit edilen değer üzerinden hesaplanır. (2003 yılı asgari harç miktarı

4.640.000 Tl dir.)

…………………………………………………………………………………………………..

Kullandığım taĢınmazlar tapusuz ve bir kısmına vergi beyanında bulunmadım. Ne

yapmalıyım ?

Kadastro çalıĢmaları esnasında sınırlandırma ve tespitler belgeli ve belgesiz olmak üzere iki

Ģekilde yapılır. ÇalıĢmalarda öncelikle sınırlandırması yapılan taĢınmazın eski tapu kaydı olup

olmadığı kadastro ekibine teslim edilen ve uygulamada birlik zabıt defteri dediğimiz eski tapu

kayıtlarını içeren defterden muhtar ve bilirkiĢi beyanları yardımı ile araĢtırılır. Ġlgilinin tapu

kayıt örneği ibraz edip etmediği incelenir. ġayet sınırlandırması yapılan yere ait tapu kaydı

mevcut ise 3402 sayılı yasadaki tapuda kayıtlı taĢınmazların tespiti ile ilgili hükümler

uygulanarak taĢınmazın tespit iĢlemi yapılır. Sınırlandırması yapılan taĢınmaza ait tapu kaydı

bulunamamıĢ ise 3402 sayılı yasadaki zilyedlikle iktisab hükümlerine göre tespit yapılır. Bu

hükümler genel itibariyle ; halen zilyed olunan taĢınmazın malik veya murislerinin en az 20

yıl süre ile nizasız ve fasılasız ve malik sıfatıyla zilyed olunma, bir çalıĢma alanında malikler

itibariyle kuru arazide 100 sulu arazide 40 dönümü geçmeme, ve kullanılan taĢınmazın orta

malı veya devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bir amaç ve hizmete tahsis edilmemiĢ

olması özetle zilyedlikle iktisaba elveriĢli taĢınmaz niteliğine sahip olma koĢullarıdır.

Kadastro çalıĢmalarında vergi tahrir kayıtları ve vergi beyannameleri mülkiyeti belirleyici

belgeler olmayıp zilyetlikle birleĢtikleri takdirde taĢınmazın miktarında esas alınacak

belgelerdir. Bununla birlikte yukarıda izah edilen 40/100 dönümlük normların dikkate

alınmasının gerektiği durumlarda miktar fazlası kısım çıkması halinde bu belgelerin varlığı

yine miktar yönünden dikkate alınmaktadır. TaĢınmazın tapu veya vergi kaydının

bulunmaması zilyed adına yazılmayacağı anlamına gelmez.

…………………………………………………………………………………………………

Babamdan kalan taĢınmazlar mirasçıları adına tespit edilir mi ?

Kadastro tespitleri esnasında faydalanılacak belgelerden biri de köy nüfus defteridir.

TaĢınmaz malikinin ölü olması durumunda mirasçıları tarafından ( veraset ilamı gibi)

herhangi bir belge ibraz edilmemesi durumunda köy nüfus defterinden faydalanılır defterde

yazılı mirasçılar ile muhtar ve bilirkiĢi beyanları birbirini doğruluyorsa köy nüfus

defterinde yazılı mirasçılar adına tespitlerin yapılması mümkündür. Aksi halde malikin ölü

olduğu kadastro tutanağının edinme sebebi ve beyanlar hanesinde belirtilerek ölü malik adına

tespit yapılır. Hisselendirme ve mülkiyet türü tespitinde medeni kanun hükümleri uygulanır

…………………………………………………………………………………………………

Maliki olduğum taĢınmazlara ait vergi kayıtlarım var ancak miktarları eksik tespitleri

nasıl yapılır ?

Kadastro tespiti yapılan taĢınmaza ait vergi tahrir kaydı ve 1981 ve öncesine ait vergi

beyannamesi mevcutsa ; muhtar ve bilirkiĢi, miktar fazlası kısmın zilyetlikle iktisaba elveriĢli

yerlerden olmadığı ve taĢınmazda geniĢleme bulunmadığı yönünde beyanda bulunursa, fiili

zemin durumu dikkate alınarak tespit yapılır ve miktar olarak vergi kaydı veya beyannameden

fazla olanın miktarına uyularak miktar fazlası kısım 3402 sayılı yasanın 14.maddesine göre

40/100 dönüme kadar senetsizden verilir ve senetsiz defterine iĢlenir

………………………………………………………………………………………………… Babam 35-40 yıl önce taĢlık bir araziyi canlandırarak tarla haline dönüĢtürdü adıma yazılır mı ?

Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup herhangi bir amaca tahsis edilmeyen yerler

masraf ve emek sarfıyla tarım alanına dönüĢtürülmesi halinde en az 20 yıl süreyle nizasız ve

malik sıfatıyla zilyed ve tasarruf eden adına tespit yapılır. Ancak bu miktar 3402 sayılı

yasadaki 40/100 dönümlük normu aĢamaz

…………………………………………………………………………………………………

Kadastro esnasında yerlerim yanlıĢ yazılmıĢ. ÇalıĢmalar Ģu an askı suretiyle ilan

ediliyor ne yapmalıyım ?

Page 128: KADASTRO BİLGİSİ

128

Kadastro tespitlerine, 30 günlük askı ilanı süresi içinde kadastro mahkemesi nezdinde itiraz

mahiyetli dava açılabilir. Bu dava için mutlaka kadastrosu yapılan köy veya mahallenin adli

teĢkilatının bulunduğu yere gelmeye gerek yoktur. Bu dava Türkiye‘ nin herhangi bir yerinde

bulunan sulh, asliye veya kadastro mahkemesi kanalıyla da açılabilir

Kadastro esnasında yerlerim yanlıĢ yazılmıĢ. ÇalıĢmalar devam ediyor ne yapmalıyım?

Yapılan tespit eğer sizce hatalıysa ve buna dair belgeniz varsa çalıĢma yapılan mahalle veya

köyde iĢlerin tamamlandığına dair tanzim edilen tutanağın tarihinden önce kadastro

komisyonuna itirazda bulunabilirsiniz. Belgenizin olmaması durumunda çalıĢmaların askı

suretiyle tebliği süresince Kadastro Mahkemesine itiraz mahiyetli dava açabilirsiniz

Kadastro esnasında yerlerim yanlıĢ yazılmıĢ. Ġlan süresince de farkına varamadığımdan

yapılan tespitler kesinleĢmiĢ. Ne yapmam gerekiyor ?

Kadastro tespitleri kesinleĢtikten sonra , kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava

açma hakkı kesinleĢme tarihinden itibaren 10 yıl dır. Bu süreyi geçirmeden genel

mahkemelerde (asliye ve sulh hukuk mahkemeleri) dava açmanız gerekmektedir. Aksi halde

hak kaybına uğramıĢ olursunuz

…………………………………………………………………………………………………

TaĢınmazımla ilgili daha önce dava açmıĢtım. Köyümüze kadastro girdi, davam nasıl

etkilenir? Kadastro çalıĢmaları baĢlamadan önce çalıĢma alanının idari sınır olarak bağlı olduğu köy veya

mahallenin yetki alanına giren mahkemelerden çalıĢma alanıyla ilgili kadastroyu ilgilendiren davaların listesi istenir. Bu listede belirtilen davalarla ilgili taĢınmazlar muhtar, bilirkiĢi, davalı veya

davacı bilgileri ve gerektiğinde dava dosyası incelenerek tespit edilir. Davalı taĢınmaz davanın

niteliğine göre mülkiyeti, sınırı veya yüzölçümü tespit edilmeden, taĢınmaz hakkındaki edinilen

bilgiler kadastro tutanağının edinme sebebinde izah edilerek kadastro mahkemesine gönderilmek üzere davalı olarak tespit yapılır. TaĢınmazla ilgili tutanak ve diğer evraklar kadastro mahkemesine

gönderilir ve hukuk mahkemesine de tutanak tanzim edilip kadastro mahkemesine gönderildiği

yönünde bilgi verilir. Herhangi bir taĢınmazla ilgili kadastro tutanağı tanzim edildiğinde kadastro ile ilgili davalarda yetkili mahkeme kadastro mahkemesi olduğundan parselinizle ilgili dava halen

görülmekte olan mahkemede tutanak tanzim edilinceye kadar devam eder bu tarihten sonra görev

kadastro mahkemesinindir davanıza kadastro mahkemesinde bakılır …………………………………………………………………………………………………

Babama ait arsa üzerine ev yaptım. Ancak babam bu yerimin kendi adına tespit

edilmesini istiyor. Evimin hukuki durumu nasıl tespit edilir ?

Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yer baĢkasının üzerindeki eĢya baĢkasının

olabilecek Ģekilde tapu tesisi mümkündü. Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu

ikili kullanıma son verilmiĢtir. Babanızın uygun muvafakati olmadan üzerin e bina inĢa

ettiğiniz arsanın adınıza tespit edilmesi mümkün değildir. Ancak söz konusu parselin tapu

kütüğünün beyanlar hanesine de iĢlenmek üzere arsa üzerindeki evin (muhdesat olarak) cinsi,

kime ait olduğu ve iktisab sebebi açıklanarak kadastro tutanağının beyanlar sütununa

belirtme yapılır. Ancak bu belirtme sürekli ve ayni bir hak meydana getirmez, fiili durumun

belirtilmesi anlamını taĢır

…………………………………………………………………………………………………

TaĢınmazımın yüzölçümü kadastro esnasında eksik hesaplanmıĢ. Düzeltilmesi mümkün

mü ?

3402 sayılı yasa, evrakına aykırı olarak tescil edilen idaremizden kaynaklanan maddi hataları

düzeltme olanağını mümkün kılmıĢtır. Bu çerçevede yapılacak incelemede hata olduğu iddia

edilen parsele ait paftanın zemine uygunluğu belirlendikten sonra yapılacak hesaplamada

yüzölçüm hatası tespit edildiği takdirde hata düzeltilerek ilgililere varsa itirazlarını tebliğ

tarihinden itibaren 30 gün içinde sulh hukuk mahkemesine yapabilecekleri belirtilerek tebliğ

edilir. Ġtiraz süresi geçtikten sonra düzeltmeye itiraz mahiyetli dava açılmadığı yönünde sulh

mahkemesinden yazılı bilgi alındıktan sonra düzeltme kesinleĢtirilerek fenni klasörü ve tapu

kütüğü sayfasında gerekli düzeltme yapılır. Ġlgililerince dava açıldığı takdirde dava sonucuna

göre iĢlem yapılır. Bu iĢlemler devam ederken tapu kütüğü sayfasına düzeltme iĢlemlerinin

baĢlatıldığı yönünde belirtme yapılarak 3. Ģahısların bu düzeltmeden haberdar edilmesi

sağlanır

…………………………………………………………………………………………………

Page 129: KADASTRO BİLGİSİ

129

Hangi tür taĢınmazlar zilyetlikle iktisab edilemez ?

Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilen

yerler, ormanlar, orta malları, özel kanunlar uyarınca devlete kalan taĢınmazlar ile

belediyelerin imar planları içinde bulunan sahipsiz yerler, çay-dere-ırmak yatakları imar-ihya

suretiyle de olsa kazandırıcı zamanaĢımı suretiyle zilyetlikle iktisap edilemez

…………………………………………………………………………………………………

Sulu arazi ve susuz arazi neye göre belirlenir ?

Kadastro kanununda geçen sulu ve susuz arazi ; arazinin devlet tarafından sulanıp

sulanmadığı yönü dikkate alınarak belirlenir(3083 sayılı yasa). Devlet tarafından sulanan

arazi ―sulu toprak‖ , devlet tarafından sulanmayan arazi ―kuru toprak‖ olarak değerlendirilir

-Aramızda düzenlediğimiz adi senetle yer aldım. Tespit kimin adına yapılır ?

Satın aldığınız taĢınmaz tapuda kayıtlı ise ;

-satıĢ tarihinden itibaren 10 yıl süreyle çekiĢmesiz ve aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet

olmamanız halinde tapu kayıt maliki veya ölü ise mirasçılarının muvafakati aranarak,

-satıĢ tarihinden itibaren 10 yıl geçmesi halinde ise kayıt malik veya mirasçılarının beyanı

veya herhangi bir belge veya bilirkiĢi yahut tanık sözleriyle satıĢı ve en az on yıl süreyle

çekiĢmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğinizi ispat ettiğiniz takdirde muvafakat

aranmadan bu belge veya beyan doğrultusunda,

tespit adınıza yapılır.

Satın aldığınız taĢınmaz tapuda kayıtlı değilse bilirkiĢi veya tanık beyanlarıyla doğrulanması

halinde adınıza tespit görebilir. Aranızda düzenlediğiniz adi senedin doğruluğu yönünde farklı

beyanların olması halinde bilirkiĢi beyanlarına itibar edilir

………………………………………………………………………………………………….

………………………………………………………………………………………………….

………………………………………………………………………………………………….

Page 130: KADASTRO BİLGİSİ

130

CUMHURİYETİN İLANINDAN GÜNÜMÜZE KADASTRO İLE İLGİLİ KANUNLAR

474 658 743 2613 5602 509 766 3402

Antalya 2001

AKDENĠZ ÜNĠVERSĠTESĠ

TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULU

HARĠTA-KADASTRO PROGRAMI

Page 131: KADASTRO BİLGİSİ

131

CUMHURİYETİN İLANINDAN GÜNÜMÜZE KADASTRO İLE İLGİLİ KANUNLAR

ĠÇĠNDEKĠLER

- GiriĢ

- 474 Elviye-i Selasiye Kanunu

- 658 Kadastro Kanunu

- 743 Türk Kanun-u Medenisi

- 2613 Kadastro Kanunu

- 5602 Tapulama Kanunu

- 509 Tapulama Kanunu

- 766 Tapulama Kanunu

- 3402 Kadastro Kanunu

- Sonuç

- Kanunlarla Ġlgili Tarihler

- Sözlük

- Kaynaklar

Page 132: KADASTRO BİLGİSİ

132

Türkiye Cumhuriyeti Dönemi ÇalıĢmaları

Osmanlı miri arazi sisteminin bozulması ve bu arazilerin mülk haline dönüĢümü sonunda

Anadolu‘da bazı yerlerde büyük toprak sahipleri türemiĢti.Bu durum,bilhassa nüfus

yoğunluğunun az olduğu yerlerde daha belirgindi.Ġmparatorluğun yıkılması,istiklal

savaĢımızın kazanılması sonucu kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti bir çok meselelerle karĢı

karĢıyaydı.Bunların bir kısmı yapılan inkilaplarla çözümlenmiĢtir.Ancak,toprak sorunları ve

kadastrosunun çözümü uzun zaman gerektirdiği için belirli bir sonuca ulaĢılamamıĢtır.Bu

dönemde yapılması düĢünülen en önemli iĢler,kadastro ve buna bağlı olarak toprak ve tarım

reformu çalıĢmaları olmuĢtur.Bu çalıĢmalar kanunlar ele alınarak ,aĢağıdaki hiyerarĢide

incelenmiĢtir.Kanunlar 474,658,743,2613,5602,509,766,3402 ‗dir.

Bu notlar farklı birçok kaynaktan yararlanılarak oluĢturulmuĢtur.Bunlar,notların sonunda

kaynaklar bölümünde belirtilmiĢtir.

474 Elviye-i Selasiye Kanunu

T.C‘nin kuruluĢundan sonra ilk kadastral nitelikli çalıĢmalar,1921 Moskova AnlaĢması ile

Türkiye sınırları içine alınan Kars,Ardahan;Artvin Ġlleri Ve çevresinde yapılmıĢtır.Bu

çalıĢmalar 10.04.1924 gün ve 474 sayılı Artvin,Ardahan,Kars vilayetleri ile Kulp,Iğdır

kazaları ve Hopa Kazasının KemalpaĢa Nahiyesindeki Araziler Hakkında Tasarrufa Ait

Kanun‖ uyarınca yapılmıĢtır.

Bu kanunun 6.maddesi aĢağıdaki gibidir.

―Madde.6-Artvin,Ardahan,Kars illeri ile Kulp,Iğdır ilçeleri ile ve Hopa ilçesinin Kemal PaĢa

bucağındaki bütün arazi ve gayrimenkul mallar bir özel kurul eliyle yazılır ve gelirleri ile

değerleri usulen tahmin ve tayin edilir.‖

Kanun bu hükmü ile,o günün ihtiyaçlarına uygun bir kadastro öngörülmüştür.Taşınmazların

mülkiyetleri belirlenecek,taşınmazların gelirleri ve değerleri tahmin ve tayin

edilecek,taşınmazlar ölçülerek ve plana bağlanacaktır.Ancak,Tapu ve Kadastro Genel

Müdürlüğü bu çalışmaları,düzenlenmiş olması gereken planların birer örnekleri Genel

Müdürlük merkez arşivinde bulunmadığından,kadastro niteliğinde kabul etmemektedir.Bu

belgeler sadece anlaşmazlıkların çözümünde mahkemelere belge olarak sunulmaktadır.

658 Kadastro Kanunu Tüm Türkiye sınırları içinde tam bir kadastro uygulaması gerçekleĢtirmek amacıyla

22.04.1925 tarih ve 658 sayılı kadastro kanunu çıkarılmıĢtır.Bu kanun ile Tapu Genel

Müdürlüğü bünyesinde bir kadastro teĢkilatı kurularak,taĢınmaz malların mülkiyet ve

sınırların belirlenmesi konum ve ekonomik durumlarına göre sınıflarının tesbit edilmesi

amaçlanmıĢ ve kanuna göre sınıflarının tesbit edilmesi amaçlanmıĢ ve kanuna göre bazı

büyük illerde çalıĢmalar yapılmıĢtır.Bu kanunun 1.maddesi,amaçlanan kadastronun ödevleri

ve içeriğini Ģöylece belirlenmiĢtir:

“Taşınmazlara ait hukuki işlemlerin yapılamasına ve belgelenmesine,taşınmazların geometrik

konumlarını,yüzölçümlerini,mevkilerini,mevkilerini ve geometrik durumlarını

Page 133: KADASTRO BİLGİSİ

133

göstermeye;taşınmaz vergisinin belirlenmesine yarayacak defter ve belgelerin düzenlenmesi

ve korunması....”

Bu kanunun özellikle gerekçesi kadastrosunun amaç ve ödevlerine açıklık getirmektedir:

―TaĢınmazların sınırlarının belirlenmesi,taĢınmazlar üzerindeki haklar ve yükümlülükler ile

her bir taĢınmazın konumuna ve ekonomik durumuna göre sınıfının tesbiti ve yazımı

iĢlemi;devlet ile halk arasındaki karĢılıklı hak ve ödevlerin yerine getirilmesi bakımından

büyük önem ve gereklilik kazanmıĢtır...‖

Kanunun gerekçesinde,kadastronun yararları aĢağıdaki gibi sayılmıĢtır:

“Kadastro,taşınmazların yanlızca mali yönü ile vergi miktarını belirleyen bir kamu hizmeti

olarak görülmemelidir.

Kadastro:

- YerleĢme alanlarında ve tarımsal alanlarda yol,demiryolu,su kanalı,sanayi

bölgelerinde ve belediye hizmetlerinde altlık olarak kullanılan,

- Devretme,ayırma,birleĢtirme,rehin verme,miras yolu ile bırakma,teminat,haciz

vb.yollarla taĢınmaz üzerinde oluĢan değiĢiklik ve olayları izlemeyi amaç edinen,

- Her tür taĢınmazın,değerini belirlemeye altlık olan,

- Sosyal ve ekonomik her tür sorun ve yatırımlara altlık olan ve bu amaçla gereken

bilgileri,mekanla iliĢkili bir kamu hizmetidir.

Bu kanun tasarısının TBMM‘a incelenmesi sırasında kurulan Özel Kadastro

Komisyonunda;kadastrom hakkında ilginç değerlendirmeler yapılmıĢtır;

- Kadastro harita ile yakında ilgilidir ve haritasız kadastro düĢünülemez.

- Kadastro,Avrupa‘da hemen hemen birbuçuk yüzyıl önce baĢlamıĢ ve

taĢınmazlardan alınacak vergilerin adilane biçimde belirlenmesi,taĢınmazların

tasarrufu iĢlemelerinin düzene sokulması ve güven içinde yürütülmesi,yol

demiryolu,kanal yapımı,bataklıkların kurutulması,akarsu yataklarının

düzenlenmesi,ormanlardan ve Hazine topraklarından en uygun ve ekonomik

biçimde yararlanabilmesi,Ġmar planlarının hazırlanabilmesi ve imar uygulamasının

sorunsuz gerçekleĢmesi,ve benzeri alanlarda kullanılmaktadır.

Bu kanunda çağdaĢ çok amaçlı kadastro‘ya yönelik bir anlayıĢ görülmektedir.Kanunun

gerekçesinde bu aĢağıdaki ifadelerden kolayca anlaĢılabilir;

Kadastro,taĢınmazların yanlızca mali yönü ile vergi miktarlarını belirleyen bir

kamu hizmeti olarak görülmektedir.

Kadastro;

o YerleĢme alanlarında ve tarımsal alanlarda yol,demiryolu,su kanalı,sanayi

bölgelerinde ve belediye hizmetlerinde altlık olarak kullanılan,

o Devretme,ayırma,birleĢtirme,rehin verme,miras yolu ile bırakma,teminat,haciz

vb. yollarla taĢınmazlar üzerinde oluĢan değiĢiklikler ve olayları izlemeyi amaç

edinen,

o Her tür taĢınmazın değerini belirlemeye altlık olan,

o Sosyal ve ekonomik her tür sorun ve yatırımlara altlık olan ve bu amaçla

gereken bilgileri,mekanla iliĢkili biçimde verebilen bir kamu hizmetidir.

Yukarıda açıklandığı gibi bu kanun çok kapsamlı konuları ihtiva etmiĢtir.Bu kanun 10 yıllık

uygulaması sonucunda çıkarılan hukuki ve teknik konulara çözüm bulmak amacıyla 2613

sayılı kanun gelmiĢtir.

743 Türk Kanun‟u Medenisi

4 Ekim 1926 ‗da 743 sayılı ―Türk Kanun-u Medenisi‖ (Medeni Kanun) yürürlüğe

girdi.Ġsviçre Medeni Kanunu(Code Civile) esas alınmak suretiyle hazırlanan bu kanuna

göre,810 sayılı ―Senetsiz Mülklerin Senede Bağlanması ile ilgili Kanun‖ yürürlükten kalkmıĢ

Page 134: KADASTRO BİLGİSİ

134

ve eski tip arazi rejimi uygulamasına son verilmiĢtir.Böylece ―MECELLE‖ kaldırılarak,tek tip

arazi ve rakabe (yalın,kuru.çıplak mülkiyet;sahiplik hali)ile tasarruf hakkını aynı elde

toplayan mutlak mülkiyet esası getirilmiĢ oluyordu.

Medeni Kanun‟un yürürlüğe girdiği sıralarda fiili tasarrufu ellerinde bulunduranların malik

olacağı şüphesizdi.Ancak,bunu daha da sağlamlaştırmak için “iktisab-ı mürur-u

zaman”(zaman aşımı yoluyla kazanma)müessesine başvurulmuştur.Böylece

devlet,rakabe(yalın,kuru.çıplak mülkiyet;sahiplik hali) hakkında kesin olarak vazgeçilmiş

oluyordu.Medeni Kanun‟un “ayni haklar”(eşya hukuku)bölümünün 618.maddesi mülkiyet

hakkını açıklar.Buna göre,mutlak bir mülkiyet hakkı vardır.639.madde ise;”tapusuz araziyi

nizasız fasılasız 20 yıl elinde bulunduran kimsenin bu araziye malik olacağı

hakkındadır.Kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana 20 yılı aşkın bir zaman geçmiş olduğu

için artık miri arazi değil mülk arazi söz konusudur.O halde,yapılması düşünülen bir toprak

reformu için miri arazi vasfının mer‟i(hükmü geçer)olduğunu iddia etmek ve hiçbir bedel

ödemeden arazilere el koyarak toprağı olmayan çiftçilere dağıtmak hukuka aykırı olur.Bunu

sağlamak,Medeni Kanun „un arazi ile ilgili hükümlerini inkar anlamına gelir.Bu durumda

toprak reformunun yapılması öncelikle kamulaştırmayı ,kamulaştırma da kadastro‟yu gerekli

kılmaktır.

Medeni Kanun taşınmaz malların sınırlarını da belirtmiştir.Buna göre bir taşınmazın yatay ve

düşey olmak üzere iki sınırı vardır.Bir araziye sahip olan,onun altına ve üstüne

sahiptir.Bu,mülkiyetin düşey sınırıdır.Yatay sınırı ise,plan ve arazi üzerine konulmuş

işaretlerle tayin edilir.(Md.644-645)

2613 Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu

658 sayılı kadastro kanununun 10 yıllık uygulaması sonucunda,bu Kanunun uygulaması

sırasında karĢılaĢılan hukuki ve teknik sorunlara,edinilen tecrübeler ıĢığında çözümler

getirmek üzere ve 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile 1930 yılında yürürlüğe

konmuĢ olan Tapu Sicil Tüzüğüne uygun düĢecek bir Kadastro Kanun ‘nun çıkarılması

düĢünülmüĢ ve 15.12.1934 günlü 2613 sayılı ―Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile yürürlüğe

konulmuĢtur.26 Haziran 1987 gün ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile yürürlükten kaldıran

bu Kanunun gerekçesi özet olarak aĢağıdaki gibidir:

Avrupa,özellikle Ġsviçre ve Fransa kadastroları baĢlıca Ģu üç kısımdan oluĢmaktadır:

- Tahdit ve tahrir emlak,

- TaĢınmaz mal değer takdiri,

- Nirengi ve poligon tesisi ile bunlara dayalı arazi ölçümü.

TaĢınmaz mal değer belirleme iĢleri ile konuya iliĢkin kanunlar gereğince Maliye Bakanlığı

Gelirler Genel Müdürlüğü ilgilenmektedir.Bundan dolayı kadastro kadastro

ekiplerinin,yeniden değer tesbiti iĢleri ile uğraĢmaları ayrı bir emek ve masraf sarfına neden

olacağından,kadastro rakiplerine bu konuya iliĢkin bir görev verilmemiĢtir.

2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu,kadastronun amaç ve ödevleri 1.maddesinde

Ģöylece belirlenmiĢtir.

Madde.1- Kadastro,taĢınmaz malların hukuki ve geometrik durumlarını tesbit eder ve gösterir.

Böylece,gerekçede açıklanan nedene uygun olarak,Türkiye kadastrosu taĢınmaz

vergilendirmeye iliĢkin ödevlerini terketmiĢ ve sadece taĢınmaz taĢınmaz malların

Page 135: KADASTRO BİLGİSİ

135

mülkiyetlerini belirleme,sınırlandırma ve yazımı iĢlerini yürütür olmuĢtur.TaĢınmaz mal

değerlerinin belirlenmesine iliĢkin ödevlerin kadastro dıĢında bırakılması,kadastronun hızlı ve

ekonomik biçimde üretimi amacına yöneliktir.Ancak,Kadastrodan kopuk değer

belirleme,taĢınmaz vergilendirmede olsun kamulaĢtırmada ya da tapu harçlarının

belirlenmesinde olsun,sürekli doğan mali sorunların temel nedeni olmuĢtur.

AĢağıdaki kanundan alınmıĢ olan alıntı,kanunun uygulamasını da açıklamaktadır.

Bu kanunun amacı gayrimenkul malların hukuki ve hendesi vaziyetlerini tespit ile

―kadastrosunu‖çıkarmak, ayrıca Maliye Vekaletin için gerekli görülen yerlerin tapu tahririni

yapmaktır,diyen kanun ayrıca aĢağıdaki bilgileri de içermektedir.

Yukarıdaki açıklamanın, uygulamadaki ayrıntıları aĢağıda belirtilmektedir.

Masrafların yüzde ellisi belediyelerince karĢılanan Ģehir ve kasabaların tapu tahriri ve

kadastro iĢlemlerinin yapılmasına yasanın 6. maddesi uyarınca öncelik verilebilir.Bu yasanın

―tahdit‖ iĢlerini düzenleyen 15. ve izleyen maddelerinde gayrimenkuller üzerinde hak sahibi

olanlarının haklarının, taĢınmazlarının sınırlarının ve diğer hususlarının , ―kadastro

komisyonları postalarınca‖nasıl ve ne suretle saptanacağı açıklanmıĢtır.

Kanunun 22. maddesinde komisyonun yapacağı iĢler açıklanmıĢtır.bu iĢlerden belli baĢları 22.

maddenin (d) ve (e) bentlerinde , Ģöylece belirlenmiĢtir :

Madde 22 (d) Gayrimenkul mal, tapu sicilinde ki sahibi varisleri namına kaydolunur.Bu

Gayrimenkul üzerinde ayni veya Ģahsi bir hak mevcut ise veya aile yurdu tesis edilmiĢ ise

keyfiyet sicile kayıt ve Ģerh tesis olunur.

(e) Tefevvüz veya tedavül tarik ile temellük edile geldiği vesikalar ile yahut vukuf erbabının

sözleri ile anlaĢılan gayrimenkul mallar, esasen tapu senedine bağlı olup olmadığına ve

tasarruf müddetinin müruru zaman haddine varıp varılmadığına bakılmayarak sahii namına

kaydolur.

Bu kanun önemli bazı hükümleri de ―hükümetçe hudut üzerinden yapılmıĢ olan satıĢlarla―

ilgili 23 maddesince açıklanmıĢtır.Bu maddede ―.....hükümetçe yalnız miktar üzerinde

satılmıĢ ve kayıtlarında bu suretle gösterilmiĢ olan gayrimenkul malların miktarında zuhur

edecek fazla kısım, yüzde onu geçmiyorsa zilyedi namına paranız kayd....‖olunacağı

açıklanmakta ve ayrıca ―mübadil, muhacir mültecilere 1341 (1925) yılı muvazene-i Umumiye

Kanunun 23. maddesinin (A) fıkrası mucibince topraksız halka tevzi ve tefviz ve temlik

edilmiĢ olan gayrimenkul mallarda zuhur eden fazlalık bu hükümden müstesna olup

bilmeseha taayyün edecek fazla miktar 1331 ve 1771 ve 1866 sayılı kanunlara göre muamele

görmek üzere zilyedleri namına kayd...‖ hükmünü getirmiĢtir.

Görüldüğü gibi ―Kadastro Tapu Tahriri Kanunu‖ da hazine taĢınmaz malları üzerinde

mülkiyeti kazandırıcı özel bir yasadır.

2613 sayılı Kadastro Tapu Tahriri Kanununa göre tescil iĢlemlerini yürütecek teĢkilat, yasanın

9.maddesi ile baĢlayan ―birinci‖ faslında açıklanmıĢtır.

9.maddede, kadastro ve tahrir yapılmaya baĢlayan mıntıkalarda bu iĢlerin bir ―müdür‖

tarafından idare olunacağı ve 10. maddede bu müdürün baĢkanlığı altında bir komisyon

kurulacağı ve 13.maddede her komisyon emrine lüzumu kadar tapu, fen memuru ve

katiplerden kurulu‖postalar‖verileceği açıklanmıĢtır.

2613 sayılı kanunun 15. maddesi ile baĢlayan ―ikici faslı‖ ―tehdit‖ iĢlerine dairdir.

Bu 15.maddede ve izleyen maddelerde kadastrosuna baĢlayan Ģehir, kasaba ve köylerin

sınırlarının tayini iĢleri açıklanır, yasanın 10. maddesinde de gayrimenkul sahiplerine postalar

tarafından beyannameleri dağıtılacağı ve bunların nasıl doldurulacağı ve ekleri belirtilir.

Alakalılar tarafından doldurulan beyannamelerin postalar tarafından komisyona verilmesi

üzerine bu komisyonlar tarafından yapılacak iĢler 22.maddede açıklanır.Bu maddeye göre

komisyonca yapılan ilanlar üzerine, postalar tarafından dosyası ile beraber verilen

beyannameler tetkik olunarak gayrimenkul mallar maddede tetkik olunarak gayrimenkul

mallar maddede 6. bent içinde açıklanan sahipleri adına tapuya yakıt ve tescil olunurlar.

Tapuya tescil iĢlemlerinin hangi hükümlere göre yapılacağı ve bu hususta komisyonun görev

ve yetkileri yasanın 23,24,25, ve 26. maddesinde açıklanmıĢtır.komisyonların yapacakları bu

―tasarruf tetkikleri‖ ortaya çıkacak anlaĢmazlıkların halli 4. fasıl‘ın 27.maddesinde açıklanmıĢ

Page 136: KADASTRO BİLGİSİ

136

bulunmaktadır.Bu maddeye göre, kadastroyu ve tahriri ilgilendiren her türlü anlaĢmazlıklar

kurulacak olan ―Kadastro Mahkemelerince‖ halledilecektir.bu mahkemeler 38. maddede

belirtildiği gibi ‖veraset senedi‖ (mirasçı belgesi) vermeye de yetkilidirler.

Ancak, 2613 sayılı kanun 12.maddesine dayanılarak kurulan bu ―Kadastro Mahkemeleri‖ bu

12.maddeyi yürürlükten kaldırılan 1.3.1950 tarihli 5572 sayılı yasayla iptal

edilmiĢtir.Kadastro mahkemelerinin ortadan kaldırılmasıyla doğan boĢluk uzun seneler

sürmüĢ ve 12 Mayıs 1966 gününde yürürlüğe giren 766 sayılı Tapulama kanunun 47.

maddesiyle ―Tapulama Mahkemesi‖ adıyla kurularak görev ve yetkileri belirlenmiĢtir.

Tapulama Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde bu görevler genel mahkemelerce yürütülür.

2613 sayılı Kadastro Tapu Tahriri Kanunu taĢınmaz malların hendesi (geometrik) ve hukuki

durumlarını tespit etmekle gerçekleĢtirmek istediği amaç, yasanın ―tasarruf tetkikleri‖ baĢlığı

altındaki 22. maddesindeki hükümlerle gerçekleĢtirilebilir.bu madde 766 sayılı Tapu Kanunun

32. maddesi ile hemen hemen koĢut hükümleri kapsar.

Tasarruf tetkikleri, yani 22. maddedeki komisyon, kadastronun hukuki ağırlığını taĢır ve

tetkik bir iĢ olmakla beraber, hukuki sorunlara da çözüm getirmesi bakımından önemlidir.

Son olarak yasanın 22.maddesinin b,c,d,e,f ve h bentlerinde gayrimenkullerin (taĢınmazların)

ya komisyonlarca tayin olunan sahipleri namına ya devlet namına ―kayd‖ olunması Ģeklinde

ifade olunan iĢlemi ―kadastro‖ bölgelerinde postaların tahdit ve komisyonların tasarruf

durumu inceledikleri gayrimenkuller, ona iliĢkin haklarla birlikte ―tapu sicilindeki maliki

namına tespit ve tescil edilir‖biçiminde ki kural bu yasanın esas amacını belirler.

2613 sayılı yasanın bir de tüzüğü vardır. Kadastro Tapu Tahriri Nizannamesi‖adını taĢıyan bu

tüzüğün 25, maddesi devletin özel mülkiyetinde olmayan (yani hüküm ve tasarrufu altında

olan yerler Bkz bu kitapta aynı madde) ham topraklardan veyahut taĢlık, pınarlıktan açılan

yerlerin tescili ve yine devletin hususi mülkiyetinde bulunan araziden imar edilen yerlerin

tescili için ve bu iĢlemlerin koĢulları hakkında açıklayıcı hükümler getirmiĢtir.

5602 Tapulama Kanunu

2613 ve Kadastro Tapu Tahriri Kanunu bütün ülke topraklarında uygulanmak üzere, köy-

kent ayrımı yapmadan uygulanmak üzere hazırlanmıĢtır.ancak, kanunun uygulamada

bulunduğu sürece il ve ilçe sınırları içinde kadastro yapımına öncelik ve ağırlık verildiği

görülmüĢtür.uygulamanın kent topraklarına özgü kalması, çalıĢmaların yavaĢ yürümesi ve

bunlara ek olarak ikinci dünya savaĢı sonrasında tasarımın önem kazanması üzerine, köy ve

bucakların kadastrosunu yapmak üzere 15.3.1950.gün ve 5602 sayılı Tapulama Kanunu

yürürlüğe konulmuĢtur.

Bu kanun gerekçesinde, kanun amaç ve ödevleri ile ilgili aĢağıdaki görüĢlere yer

verilmiĢtir.

Medeni kanunumuzun uygulama tarihinden bu güne (1950) kadar yirmi yılı aşan bir

zaman geçtiği halde özel ve tüzel kişilerin tasarrufları altında bulunan ve sayılar 30 milyonu

aştığı taşınmazların anılan kanun amaçladığı biçimde ve anlamda tapu sicilleri henüz

oluşturulamamıştır.

Hukuk hayatımızda büyük bir atılım olan Medeni Kanunumuz tapu sicillerini,

Ayni haklar (eĢyaya iliĢkin haklar) için en büyük güvence saymıĢ,

Tapu sicilinde kayıtlı olan taĢınmazlar için zaman aĢımı kabul etmemiĢ,

Tapu memuru huzurunda ve resmi senet düzenlenmedikçe, mülk edinme

hükümsüz kabul edilmiĢ,

Page 137: KADASTRO BİLGİSİ

137

TaĢınmazlar üzerinde haciz borçların zaman aĢımı nedeni ile düĢmesini önüne

geçilmiĢ,

Bütün ayni hakların ancak tapuya tescil sonucu kazanılması,

Sicillerde oluĢacak hatalardan devletin sorumlu olması esas ve ilkeleri altında düzenlenmiĢtir.

Medeni Kanunumuz, sınır anlaĢmazlıklarında planı esas aldığı halde,halen sınırlı sayıda

kadastrosu yapılmıĢ Ģehir ve kasaba merkezleri dıĢında, taĢınmazların plan ve paftaları

olmadığı gibi, malikini, intifa hakkı sahibini, taĢınmazın lehinde ve aleyhinde olan geçit

haklarını ve taĢınmaz yükümlülüklerini tapu kütük ve belgeleri de mevcut değildir.

Bu gün vatandaĢların tasarrufların altında buluna taĢınmazların % 60 dan tapusuz tasarrufları

altındadır. Tapu da kayıtlı olanlar ise, değiĢiklikler izlenmediğinden hukuki değerlerini

kaybetmiĢlerdir.

VatandaĢlar arasında vuruĢmaya kadar varan taĢınmaz anlaĢmazlıklarının nedenini,

vatandaĢlar için güven verici tapu kaydı olmamasında aramak yerinde olur.

Gerekli Türk Medeni Kanununa ve gerekse Tapu Sicil Kütüğüne göre :

mülkiyet hakları

irtifak (yükümlenim, geçit) hakları ve taĢınmaz yükümlülükler,

diğer Ģerhler ve kısıtlamalar,

tedbir karaları,

hacizler, tesisler

vb. gerek geçici gerekse sürekli nitelikte bulunan ve kamu düzenini korumak amacıyla

kanunların açıkça gösterdiği hak ve menfaatler, tapu siciline kaydedilmek suretiyle ve devlet

sorumluluğu altında korumak istenmiĢtir.‖

Tapulama Kanunu gerekçesinde kadastronun yararı üç grup altında toplanarak

aĢağıdaki gibi açıklanmıĢtır :

a) Toplumsal yarar

Bugün istatistikler göstermektedir ki, halk arasında oluĢan anlaĢmazlıkların çoğu, taĢınmaz

mülkiyetinden ve buna ait hakların kullanılmasından doğmaktadır.esaslı planlara dayanan

sınırlandırmalar karĢısında iki tarafında kendisini haklı görmesine imkan yoktur.

AnlaĢmazlıklar karĢılıklı patlamaları, sürekli kin ve düĢmanlıkları kamçılamaktadır.hukuki

olsun cezai olsun mahkemelere aktarılan olaylar ekonomik alanda da kendisini göstermekte

vatandaĢlar iĢlerinden ayrılarak mahkeme koridorlarında vakit kaybetmektedirler.

Bütün bu sakıncaları önlemek,ancak kadastronun ülke ölçüsünde gerçekleĢtirilmesine

bağlıdır.

b) Ekonomik yarar

Ülkede büyük ölçüde taĢınmaz serveti vardır.Medeni Kanunumuz, taĢınmaz mallar karĢılık

gösterilerek tedavülü düzenlenmiĢ olmasına rağmen, kadastro yapılmamıĢ olması nedeniyle

Medeni Kanun bu hükümleri güvenli ve serbest bir uygulamaya konu olmamıĢtır.kredi

sisteminin temelini kadastro oluĢturmaktadır.

Kadastro sonrası oluĢacak tapu sicilleri sayesinde taĢınmaz mallara tedavül gücü

kazandırılabilir.

c) Mali yarar

Ülkede uygulanan bir çok vergiler kadastral verilere dayanmaktadır.bina, arazi ve buna ek

vergiler, kazanç vergileri vb. taĢınmazın gelirine dayanmaktadır.bir mali reform biçiminde ele

alınan ve üzerinde incelmeler yapılan Gelir Vergisinin, kadastrosu tamamlanmıĢ bir ülkede

baĢarı ile uygulanması çok zordur.

Page 138: KADASTRO BİLGİSİ

138

Gelir vergisi sistemine girilmesi bir zorunluluk olduğuna göre kadastro çalıĢmalarının bir an

önce sonuçlandırılması, vergilerin gelirle orantılı ve adilane toplanmasında baĢlıca neden

olacaktır.

Bundan baĢka kadastro çalıĢmaları sonucunda kanunlar ve anlaĢmalar gereği hazineye ait olan

ve fakat haksız olarak Ģunun bunun elinde bulunan bir çok taĢınmaz malın ortaya çıkması

mümkün olacak ve bu durumda ayrıca hazineye gelir getirilen bir sonuç sağlayacaktır‖

5602 sayılı Tapulama Kanunu „ nun hazırlanıĢ gerekçesinde bazı ilginç bölümlerde

aĢağıdadır:

“...........

Hukuk hayatımızda bir çok atılım yaramıĢ olan Medeni Kanunumuz tapu sicilleri ayni

haklar için en büyük güvence saymıĢ ve itibarla ;

- tapu sicilinde kayıtlı taĢınmaz mallar için zaman aĢımı olmayacağı,

- taĢınmaz mallar üzerindeki ipotek-haciz borçlarının zaman aĢımı nedeniyle

düĢmesinin önüne geçileceği

- tapu memuru önünde ve resmi senet düzenlenmedikçe taĢınmaz malın mülkiyetini

edinene iliĢkin tasarrufların hükümsüz olacağı,

- bütün ayni hakların ancak tapuya tescil ile kazanılabileceği,

- tapu sicillerinde oluĢacak yanlıĢlıklardan Devletin sorumlu olacağı, esas ilkelerini

getirmiĢtir.

Medeni Kanunumuz, sınır anlaĢmazlıklarında kadastro planı esas alınmıĢtır .

Bunlardan baĢka, yurttaĢlar arasında vuruĢmaya kadar varan taĢınmaz mal anlaĢmazlıklarının

nedenini, güven verici bir tapu kaydının olmamasında aramak yerinde olur.

1950 yılında başlayan tapulama çalışmalarında edinilen tecrübeler ışığında ve uygulamalar

sırasında karşılaşılan sorunlara daha uygun çözümler bulmak amacıyla, 1964 yılında 509

sayılı Tapulama Kanunu, bu kanun Anayasa Mahkemesince şekil yönünden iptal edilmesi

üzerine, aynı hükümlere sahip 766 sayılı Tapulama Kanunu 1966 yılında yürürlüğe

konulmuştur.766 sayılı Tapulama kanunu 26 Haziran 1987 gün ve 3402 sayılı Kadastro

Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu tarihsel süreç,bundan sonraki konularda ayrıntılar ile açıklanmıĢtır.

766 Tapulama Kanunu

766 sayılı Tapulama Kanunu ile çok önceki yılardan baĢlayarak:24 Nisan 1926 günlü 810

sayılı Hakkı karar ve senetsiz Tasarruflara Dair Yasa;501 sayılı T.B.M.M kararı;hukuki

Kıymetlerini KaybetmiĢ Gayrimenkullerin Tasfiyesine Dair 1515 ve 5519 sayılı

kanunlar,2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu;bu kanun bazı maddelerini değiĢtiren

6091,6335,6383 sayılı kanunlar ve 17.07.1964 günlü,509 sayılı kanunlar,ülkemizde eski

devirlerden bu yana süre gelen tapusuz tasarrufları önlemeye ,taĢınmaz mal tasarruflarındaki

düzensizliği gidermeye ve bunlara sağlam bir düzen vermeye ve nihayet tapusuzluk problemi

çözmeye yetmemiĢtir.

Page 139: KADASTRO BİLGİSİ

139

766 ‗dan önce 810,501,1515,5519,2613 6091,6335,6383,509

Daha sonra da 16.11.1965‘de 509 sayılı Tapulama Kanunu‘nun tümü Anayasa Mahkemesinin

E.1964/38,K.1965/59 sayılı kararıyla Ģekil yönünden (12 Mayıs 1966 tarihine kadar

yürürlükte kalmak kaydıyla)

Ġptal edilmiĢtir.Bunun yerine kanun koyucu,yürürlük tarihini 99.maddesiyle 12 Mayıs 1966

olarak saptadığı,28 Haziran 1966 günlü,766 sayılı yeni bir ―Tapulama Kanunu‖yürürlüğe

koymuĢtur.

Not:

509 16.11.1965‘de Anayasa mahkemesi iptal etmiĢtir.

√ Ġptal‘e rağmen 12 Mayıs 1966‘ya kadar yürürlükte kalması kararına varıldı.

√ 28 Haziran 1966‘da yürürlüğe konuldu.

Daha sonrada 16.11.1965`de ,509 sayılı Tapulama Kanununun tümü Anayasa Mahkemesinin

E.1964/38,K.1965/59 sayılı kararıyla Ģekil yönünden (12 Mayıs 1966 tarihine kadar

yürürlükte kalmak kaydıyla ) iptal edilmiĢtir.

Bunu yerine kanun koyucu , yürürlük tarihini 99. maddesiyle 12 Mayıs 1966 olarak saptadığı

, 28 Haziran 1966 günlü 766 sayılı yeni bir ―Tapulama Kanununu‖ yürürlüğe koymuĢtur.

766 sayılı Tapulama Kanununun amacı ve uygulama alanı 1. maddesinde Ģöyle belirlenmiĢtir:

―Tapulamaya baĢlandığı tarihte il ve ilçelerin merkez belediyeleri sınırları dıĢında kalan

gayrımenkullerden tapusuz olanlarını bu kanun hükümlerine göre tapulamak ve tapulu

olanlarında kayıtlarını bu kanun hükümlerine göre yenilemek sureti ile kadastro planları

tanzim ve tapu sicilleri tesis olunur.

Bu kanunun tanzim ettiği idari ve kazai faaliyetler kanunun Ģümulu içinde bulunan bütün

gayrimenkuller hakkında kadastro planlarının tanzimini , hak sahiplerinin doğru olarak

tayinini ve tescile tabi gayrımenkullerin sicil harici bırakılmamasını istihdaf eder.

Bu 1. amaç maddesinin temel unsurları (öğeleri) Ģunlardır.

- Tapulama Kanunu uygulama alanı il ve ilçelerin merkez belediye sınırları dıĢıdır

(yani köyler , kırsal alanlardır) il ve ilçelerin merkez belediyeleri sınırları içindeki kadastro

planlarının tanzimi ve tapu sicillerinin tesisi 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri kanunun

hükümleri ile sağlanır.

Yine Tapulama Kanununun 97. maddesi ayrıcalık getiren hükümleri ile , bu kanundaki 33 ve

42. maddelerin, genel hükümlere göre açılmıĢ ve açılacak davalarla , 2613 sayılı kanuna göre

yürütülen kadastro muamelelerinde uygulanabileceği öngörülmüĢtür.

- Yasa uygulama alanı içindeki yerlerdeki gayrımenkullerden ; tapusuz olanların

tapulayacak (Md.33), tapulu olanlarında kayıtlarını ―yenileyecektir‖tir.(Md.32)

-Böylece yasa hak sahiplerini doğru olarak saptayacak,

-Tescile tabi gayrımenkullerin sicil dıĢı bırakmayacaktır.

Tapulama Kanunu 1. maddesi ile baĢlayan birinci bölümde ―Umumi Hükümleri‖ni, 5.

,,maddesi ile baĢlayan ikinci bölümde ―TeĢkilat‖ı , 10. maddesi ile baĢlayan üçüncü bölümde

―Hazırlık iĢlemlerini‖ ,20. maddesi ile baĢlayan dördüncü bölümde ―Tespit ĠĢlerini‖

hükümlere bağlamıĢtır.

Bu dördüncü bölümün en önemli maddesi; plan ve kütüklerin tanzimi ve tapulama

senetlerinin verilmesi ile ilgili 30. maddesidir. Ancak tapulama iĢlerinin tekniğini görebilmek,

Page 140: KADASTRO BİLGİSİ

140

tescil iĢlerinin mekanizmasını izleyebilmek için 766 sayılı kanunun daha önceki birkaç

maddesine değinmek gerekir. Gayrımenkuller üzerindeki hakların ve hak sahiplerinin tayin ve

tespiti , yasanın 21. maddesinde açıklandığı üzere tapulama teknisyeni ve yardımcısı

tarafından , önceden belirlenmiĢ bir günde mal sahipleri ve sair alakalılar ve yasayla

belirtilmiĢ yetkililer muvacehesinde yapılır. Tapulama teknisyeni ve yardımcısı , hak sahipleri

tayin edilmiĢ olan parselleri ölçer veya hava fotoğraflarına iĢaretler.

Teknisyen ve yardımcısı elde ettikleri bütün verileri, bilgileri, kanaatlerini de bir ―tutunağa‖

yazarlar.(Md.23).

Böylece her tapulama birliğindeki ―tapulama iĢi‖ bitiminde teknisyen ve yardımcısı

gayrımenkullerin parsel numaralarına göre (itirazlı olanları da göstererek ) iki nüsha cetvel ile

birlikte ―tapulama müdürüne‖ verirler.(Md.24).

Tapulama müdürü tapulaması biten birliklerde mevcut gayrımenkullerin tespit durumunu vs.

gösteren bir cetvel hazırlayarak yasada bildirilen yerlerde (30) gün süreyle astırır ve itirazı

olanların ―bu müddet içinde‖ tapulama müdürlüğüne müraacat etmelerini ilan eder (Md.26).

Tapulama teknisyeni ve yardımcısı tarafından tanzim edilen ―tutanaklar‖ iki yoldan kesinleĢir:

1. 26. maddesindeki (30) günlük askı süresini yani ―itiraz süresi‖ itirazsız geçmiĢse ,

itirazsız olan tapulama tutaklarına ait tespitler kesinleĢir ve ―tapulama müdürünce‖ tasdik

edilir.(Md.27).

2. (30) günlük itiraz müddeti içinde itiraz edilen tutanaklar tapulama müdürünün

balkanlığında kurulan ―tapulama komisyonu‖ tarafından tahrik ve tetkik edilerek üç ay içinde

(Md.29) karara bağlanır.

Tapulama komisyonunun bu kararına (30) gün içinde alakadalarca ―tapulama mahkemesi‖nde

dava açılmadığı takdirde ―komisyon‖ kararı kesinleĢir‖ (Md.28,fk.5)

Ġtiraz komisyonları tarafından , itirazlı tutanaklar hakkında alınan kararların itiraz eden ile

lehine tapulama tesbiti yapılana tebliğinden sonra ,bunların (30) gün içinde ―tapulama

mahkemesinde‖ dava açmaları halinde ―tapulama tutanağı ve ekleri tapulama hakimi‖

tarafından celp olunur, (yazı ile getirtilir) ve ihtilaf (itiraz konusu) bu mahkemece karara

bağlanır. (Md.30 fk.4)

Ġtiraz komisyonu ,itirazın mahiyetine göre kendisini yetkili görmediği kararına varırsa , bu

durumda da müdür itirazlı tutanaklar hakkında karar alınmak üzere bunları derhal tapulama

mahkemesine tevdi eder.(verir).

766 sayılı ―Tapulama Kanunu‖nun yukarıda açıklanan maddeleri uyarınca yapılan ―tapulama

iĢlemleri‖ tamamlandıktan sonra , yukarıda sözü geçen 30. maddeye göre ― plan ve kütükler‖

düzenlenir ve ―tapu senetleri‖ verilebilir.

30. maddenin önemli hükümleri Ģunlardır:

―Tapulama müdürü tarafından tasdik edilen tutanaklarla , tapulama komisyonlarının

kesinleĢen kararlarına ait tutanaklar , birlikler itibarıyla parsel numarasına göre ve

tutanakların tasdik tarihi; tescil tarihi olarak gösterilmek sureti ile tapu kütüklerine geçirilir...

Tutanaklar tapu kütüğüne geçirildikten sonra çaplı tasarruf vesikaları veya çapları ayrıca

verilmek üzere ―tapu senetleri‖ alakalılarına dağıtılır ve kütüklerle tutanaklar ... mahalli tapu

idarelerine devir ve teslim edilir...‖

766 sayılı Tapulama kanununun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca yapılan tapulama

iĢlemlerine dayanarak tesis olunan tapu sicillerinin hukuki kıymeti ve sukutu hak müddeti

(hakkı düĢürücü süre) yasanın 31. maddesinde açıklanmıĢtır:

Page 141: KADASTRO BİLGİSİ

141

31. Madde Ģöyledir: Tapulamaya müsteniden tesis olunan tapu sicilleri aksi aksi hükmen

(mahkeme kararıyla) sabit oluncaya kadar , muteberdir. Bu sicillerde belirtilen haklara

tescilleri tarihinden itibaren on sene geçtikten sonra , tapulamaya takaddüm eden (önceki)

sebeblere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.‖

Kanun koruyucu bu madde ile , tapu sicillerine bir güvencelik sağlamak gayesini gütmüĢtür.

Tapulama Kanununun 31. maddesindeki bu ―on yıllık hak düĢürücü‖ süre tapulama iĢlemine

dayanan tescilleri oluĢturan sebepler için söz konusudur. Tapulama iĢlemine dayanan

tescilden sonraki hukuki iĢlemler nedeniyle ortaya çıkacak uyuĢmazlıklar genel hükümlere

göre çözülecektir.(Bkz.Tapu Sicilinin tashihi Davası)

766 sayılı Tapulama Kanunu‘nun en önemli hükümleri de ―Mülkiyet Hakkının Tesbitindeki

Esaslar‖ baĢlığı altında yer alan 32,33 ve izleyen maddelerini kapsayan 5. bölümüdür.

Tapulamada, gayrimenkullerin mülkiyet hakkının tespitinde, gayrimenkullerin tapuda kayıtlı

olması, veya tapusuz olmaları göz önünde tutularak, ayrı madde hükümleri uygulanır.

Mülkiyet hakkının tesbitinde, tapuda kayıtlı gayrimenkuller hakkında uygulanacak hükümler

766 sayılı yasanın 32. maddesinde açıklanmıĢtır. Bu maddenin önemli hükümleri Ģunlardır:

Madde 32- “Gayrımenkul tapuda kayıtlı ise:

a) Bu konuda zilyed lehine mevcut hükümler mahfuz kalmak Ģartıyla, kayıt sahibi, kayıt

sahibi ölmüĢ ise mirasçıları adına...tesbit edilir...intikal iĢlemi ibraz edilecek belgeye istinatla

(Bu belge ya ― Muhtarlık Kanunu‖nun 3. Maddesi, 12. Bendi uyarınca mahalle veya köy

muhtarlıklarınca verilmiĢ veya verilecek ―mahalle veya köy ilmühaberler‖dir yada

mirasçılarca sulh hukuk hakimliğinden alınan ―veraset‖ ilamıdır) henüz kütükler tapuya

devredilmemiĢse tapulama müdürü, devr edilmiĢ ise tapu dairesi tarafından yapılır.‖

Bu 32. Madde,2613 sayılı kadastro ve Tapu Tahiri Kanunu‘nun 22. Maddesi hükümlerine

koĢuttur.: ―Kayıt sahibi veya mirasçılardan baĢkası zilyed bulunuyorsa ... zilyed adına tesbit

olunur‖. Ancak, zilyed adına tesbit yapılabilmesi için: - Ya kayıt sahibi veya mirasçıların

tapulama teknisyeni ve yardımcısının huzurunda açık muvafakatda bulunmaları; - Veya noter

tarafından tesbit ve tevsik edilen muvafakat beyanı Ģarttır. Bu durumda göz önünde tutulması

gereken husus, muvafakat beyanıdır.: ―Noter önündeki muvafakat beyanının ―tapulama

tesbiti sebebiyle ― ve ―zilyed lehine‖ yapılmıĢ olması gerekir. Tapulama tesbitinden çok önce

ve satıĢ anlamına gelecek nitelikte sayılan beyan, tescile muvafakat anlamında değil 32/C

bendine iliĢkin hukuki bir durumdur.‖ Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 23.2.1966 gün , E1965

/517,K.1966/953 sayılı kararı.

32. maddenin (c ) bendi Ģu hükmü içerir: ― Kayıt sahibi veya mirasçılardan baĢkası zilyet

kayıt sahibinden veya mirasçılarından veyahut bunların mümessillerinden gayrı resmi surette

temellük eğittiğini , bunların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkiĢi veyahut sabit

sözleriyle tevsik ettiğini ve ayrıca en az on sene müddetle zilyet olduğu takdirde , zilyet adına

tespit olunur‖.

Burada dikkatle üzerinde durulması gereken husus , kayıt maliki veya kanuni kanuni halefleri

veya temsilcilerinin noter tarafından tespit edilerek belgelenen ―tespite muvafakad

beyanlarının‖ geçerliliklerine iliĢkin Ģartlardır.

―Tespite muvafakat beyanı‖ tapulama teknisyeni ve yardımcısı önünde yapılmıĢsa sorun

yoktur. Ancak , bu beyan tapu dairesi dairesi dıĢında yapılmıĢsa (Yani noter huzurunda)

gayrımenkul maliki veya mirasçıları veya kanuni yetkili temsilcileri arasında ―akdi bir

iliĢkinin ― bulunması gereklidir. Ziyedin edinme iddiası ― böyle bir iliĢkiye dayanmıyor

veya‖tapu dıĢı (gayrı resmi) akit‖ yetkili olmayan temsilciler ile yapılmıĢ ise , zilyedlik bir

edinme nedeni olamaz .

―Veli velayeti altındaki kimsenin malını ―bağıĢ yolu ile‖ baĢkasına geçiremeyeceğinden

(MK.Md.2699-392) zilyedin iktisap iddiası kabul edilemez‖ Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

18.6.1970 günü , E1970/3516,K.1970/3766 sayılı kararı.

Page 142: KADASTRO BİLGİSİ

142

32,Maddenin (c) bendine göre yapılacak tespit sırasında,satıĢ vaadine dayanan zilyedlik süresi

on yılı doldurmamıĢ ise, zilyed adına yapılacak tesbit, kayıt malikinin veya kanuni ve yetkili

haleflerinin ―muvaffakatına‖ bağlı tutulur. Eğer ,zilyedlik satıĢ vaadi sözleĢmesinden önce

baĢlamıĢ ve böylece tesbit tarihinde ―on yıllık süre dolmuĢ‖ ise, satıĢ vaadi sözleĢmesinin

tarihine nazaran on yıllık sürenin dolmamıĢ olmasının zilyed adına tesbite engel olmayacağı

kabul edilmektedir.

766 sayılı tapulama kanunu‘nun 32. maddesinin (6) ve son bendi, tapuda kayıtlı gayrımenkul

üzerindeki mülkiyet hakkının tesbiti koĢullarını Ģöyle belirlemektedir: ―Kayıt sahibi 20 sene

evvel vefat etmiĢ yahut gaipliğine hüküm verilmiĢ veyahut tapu sicilinden malikin kim olduğu

anlaĢılamamıĢ ise, nizasız ve fasılasız yirmi sene müddetle ve malik sıfatıyla zilyed bulunan

kimse adına tesbit olunur‖. 32. Maddenin bu bendi, Medeni Kanunun 639.Maddesinin

2.Fıkrasında açıklanan ―fevkalade müruzaman‖ ile ilgili hükümlere koĢut bulunmaktadır.

Tapulama Kanunu‘nun en önemli maddesi ―mülkiyet hakkının tesbitindeki esaslar‖ baĢlığını

taĢıyan 5. Bölümünün 33. maddesidir. Bu maddenin hükümleri, kanunun amacına sadakatla

bağlı kalmayarak uygulandığı taktirde, kötü sonuçlar doğurabilecek bir spekülasyon konusu

olabilir. 766. sayılı kanunun 33.Maddesi, 19.7.1972 günlü ve 1617 sayılı ―Toprak ve Tarım

Reformu Ön Tedbirler Kanunu‘nun 20.Maddesi ile değiĢtirilmiĢtir. Bu çok önemli madde

Ģöyledir:

―Madde 33- (DeğiĢik: 1617-19.7.1972) Tapuda kayıtlı olmayan ve beher parçasının yüz

ölçümü 20 dönüme kadar olan (20 dönüm dahil ) gayrimenkul, çekiĢmesiz ve aralıksız en az

20 yıldan beri malik sıfatıyla zilyedliğini, belgelerle veya bilirkiĢi veyahut tanık beyanlarıyla

tevsik eden zilyedi adına kayd edilir.

Aynı Ģahsın yekdireğine bitiĢik olup da, yüz ölçüm toplamı 20 dönümden fazla bulunan

müstakil parçalar üzerindeki zilyedliği ayrı ayrı sebeplere dayandığı taktirde, her parçasının

yüz ölçümü 20 dönümü geçmemek ve zilyedliğe iliĢkin diger unsurlar mevcut olmak

kaydıyla, bu parçalar zilyedi adına kaydedilir‖.

( Zilyedliğe iliĢkin unsurlar:

1.Malik sıfatıyla zilyedlik ; 2.Nizasız zilyedlik; 3.fasılasız zilyedlik; 4.Zilyedliğin en az yirmi

yıl sürmesi. Bkz. ―Zilyedliğe iliĢkin Unsurlar‖)

33. Maddenin devamı: ―Yüz ölçümü 20 dönümü geçen müstakil parçaların veya aynı Ģahısın

ayrı ayrı sebeplere dayanarak zilyedi bulunduğu yekdiğerine bitiĢik ve yüz ölçümleri 20

dönümü aĢan birden fazla parçalardan her birinin 20 dönümlük kısmı, zilyedliğe ait 1.

fıkradaki unsurların mevcudiyeti halinde zilyedi adına kayd edilir.

Bir tapulama bölgesinde, bu maddenin 1, 2 ve 3 fıkraları gereğince bir kiĢinin iktisab

edebileceğinden gayrımenkullerin toplam büyüklüğü 50 dönümü geçemez. Arazinin

yukarıdaki fıkraların kapsamı dıĢında kalan kısmının zilyedi adına kaydedilebilmesi için,

birinci fıkra gereğince delillerden zilyedliğin ayrıca aĢağıdaki belgelerden birine

dayandırılması lazımdır.

a-1950 yılına veya daha önceki yıllara ait vergi kaydı;

b- Zilyed lehine kesinleĢmiĢ mahkeme ilamları (Bkz. Mahkeme Ġlamları);

c- Tasdikli irade suretleri ve fermanlar (Bkz. aynı terimler);

d- Muteber mütevelli, sipahi, mültezim, temessük veya senetleri (Bkz. Mütevelli Temessük

veya Senedi; Mültezim Senetleri; Sipahi Senetleri.);

e- Kayıtları bulunmayan tapu veya mülga hazinei hassa senedi veya muvakkat tasarruf

ilmühaberi (Bkz.aynı terimler) ;

f- Tasdiksiz tapu yoklama kayıtları (Bkz.aynı terimler);

g- Mülkname, muhasebatı atika kalemi kayıtları (Bkz.aynı terimler);

h- Mübayaa, istihkam ve ihbar hüccetleri (Bkz.Mübayaa Hücceti );

Page 143: KADASTRO BİLGİSİ

143

ı- Evkaf idarelerinden tapuya devredilmemiĢ tasarruf kayıtları (Bkz. Evkaf Tasarruf

Kayıtları); Devletin hüküm ve tasarrufu altında (Bkz.aynı terimler)bulunan yerler ile

kanunlar uyarınca Devlete kalan gayrimenkuller – Tapuda kayıtlı olsun olmasın - kazandırıcı

zamanaĢımı (Bkz.aynı terimler) yoluyla iktisabedilemez ve bu madde hükmü uygulanamaz.‖

Tapulama Kanunu, toprak hukuku ve toprak mülkiyeti alanında, Cumhuriyet tarihimizin en

önemli yasalarından biridir. Bu nedenle, bu yasa hakkında lehte veya aleyhte pek çok

eleĢtiriler olmuĢtur. Özellikle bu yasanın esasını, özünü teĢkil eden ve 50 dönümden fazla

toprakların, zilyedi adına mülk olarak tapulanmasına dair hükümler getiren 33. maddesi

eleĢtirilerin baĢlıca hedefi olmuĢtur. Zira bu maddede mülkiyet hukuku ve onun esasları

açısından bir hatanın varlığı ileri sürülmektedir. Bu eleĢtirilerden en önemlilerden biri

Ģöyledir: ―...önemli olan yanı, burada yalnızca imparatorluktan devreden özel mülklerin değil,

sipahi ve mültezim temessük veya senetlerinin yalnızca gelirleri hizmet ya da bedel karĢılığı

belirli süreler için verilmiĢ miri toprakların özel mülk olarak kabul edilmesi için belge

niteligini taĢımasıdır. Sipahi tımarları, biliyoruz ki, mülk tımarlardan (eĢküncülü mülklerden )

ayrıdır. Ve bu toprak miri mülktür. Rakabesi devlete ait olan bu toprakları, köylü aileleri

tasarruflarında bulundurmaktadırlar. Köylülerin toprak sahibi sıfatıyla devlete ödemekle

yükümlü olduğu rant ve vergileri, devlet sipahiye tahsis etmekteydi. Sipahilere ait temessük

senetleri mülkiyet ile ilgili değildir. Sipahi yalnızca toprağın sahibi olan devlete ödemekle

yükümlü olduğu rant ve vergileri alır. Tımar rejiminin son bulmasıyla birlikte, bu haklar da

ortadan kalkmıĢ bulunmaktadır. Aynı Ģekilde ―Mültezim temessük veya senetlerinin de

mülkiyet ile ilgili olmadığı bilinen bir gerçektir. Tımar sisteminin bozulmasından sonra

tımardan boĢalan toprakların rantını,devlet iltizam usulüyle bir ya da bir kaç yıllığına

satmaktaydı.10 yıllık gelirini peĢin verenlere,bu tımarlar malikane olarak satılmıĢtır .Burada

temessük veya senedin gelirini kirası karĢılığında verilen bilgiler olduğu açıktır ve bunların

bugün mülkiyet hakkında kanıt oluĢturması , haksız mülk sahibi yaratılması demek olduğu

gibi , aynı zamanda , bu toprakları tasarrufunda bulundurulan köylünün hakkının gaspından

baĢka hiç bir Ģey değildir ―

766 sayılı Tapulama Yasasının ―devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin

kazandırıcı zaman aĢımı yoluyla iktisab edilemeyeceği ― yolunda 33. Maddesinin son

fıkrasının hükmü, yine bu yasanın çok önemli devlet emvalinin (mallarının) karekteristiği ile

ilgili temel bir kuralı belirtmesi bakımından esaslı bir hükümdür. Bu son fıkra, devlettin

hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin (taĢınmazların) kazandırıcı zaman aĢımıyla

iktisab edilemeyeceğini yani özel mülk edinilemeyeceğini belirtmekle kalmaz , ayrıca

tapulama yasasının bu 33. Maddesi hükümlerinin`de bu yerler üzerinde uygulanamayacağını

yani devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler üzerinde hiçbir suretle ―özel mülkiyetin‖ söz

konusu olmayacağı kuralını`da açıklıkla ortaya koyar.

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin (taĢınmazların) özel mülkiyet konusu

olamayacağı hakkındaki bu hüküm kesindir. Ancak bu gibi yerler bazı koĢullarda kiraya

verile bilir. 2886 sayılı Devlet ihale kanununun 74 maddesinde bu koĢullar açılanmaktadır

:‖Tarih ve bedii değeri olanlar hariç Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerin satıĢı ,kiraya

verilmesi,trampası ve mülkiyetin gayrı ayni hak tesisi ile devletin hüküm ve tasarrufu

altındaki yerlerin , kiraya verilmesi mülkiyetin gayrı ayni hak tesisi esasları Maliye

Bakanlığı`nca çıkarılacak yönetmelikte belirtilir ―

Ayrıca aynı yasanın 65. maddesinde ,dalyan ve voli yerleri gibi taĢınmazların hangi

koĢullarla kiraya verileceği açıklanmaktadır .(Bilgi için Bkz. ―devletin Hüküm ve Tasarrufu

Altında Olan Yerler ).

Son olarak bir de bu 766 sayılı yasanın 38.maddesine değinmek gereklidir. Bu madde Ģu

kuralı koymaktadır:

―Yukarıdaki maddelerin hükümleri dıĢında kalıp da tescile tabi olan gayrımenkuller Hazine

adına tespit olunur.‖Bu madde hükmüne göre devlet hazinesi adına tesbit olunur.‖Bu madde

hükmüne göre devlet hazinesi adına tesbit olunan bir taĢınmazın tam anlamıyla Hazine`nin

Page 144: KADASTRO BİLGİSİ

144

özel mülkiyetine girmiĢ değildir.Yasanın ihya ile ilgili 37. maddesinde olduğu gibi bu durum

tapulama tutanağında belirtilir ve kütüğün Ģerhler hanesine iĢaret olunur ve devletin mülkiyeti

altına değil, hüküm tasarrufu altına girer.

Bu hukuki iĢlem de tipik bir örnektir.(Bkz.Devletin Hüküm ve Tasarrufu Altındaki Yerler)

3402 Kadastro Kanunu

Türkiye Cumhuriyeti döneminde 1925 yılında baĢlatılan kadastro çalıĢmaları,1950

yılında,özellikle tarımsal topraklardaki mülkiyet sorunlarının çözümüne kavuĢturulması amacı

ile tapulama ve kadastro altında birbirinden kopuk iki ayrı çalıĢmaya dönüĢmüĢtür.Temelde

aynı amaçlı olan bu çalıĢmalar 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile birleĢtirilmiĢ ve aynı devlet

kuruluĢu ve aynı hukuki kurallara göre yürütülür duruma getirilmiĢtir.3402 sayılı Kadastro

Kanunu‘nun hükümet gerekçesinden ilginç bazı bölümler aĢağıya alınmıĢtır.

“Aynı yörede il veya ilçe belediyesi sınır çizgisinin bir tarafında 2613 asayılı, bir

tarafında ise tamamen değişik hükümler taşıyan 766 sayılı Kanun uygulaması gibi

garip bir durum yıllardan beri sürüp gitmektedir....

Memleketimizde sosyal, ekonomik, teknik ve hukuki alanlardaki gelişmeler,

şehirleşme,imar hareketleri, toprak ve faaliyetleri, yol, baraj, sulama, kurutma

tesisleri, araziye ilişkin vergi ve kredi problemleri, kamulaştırma işlemleri, toprak

ve tarım reformu ve benzeri hizmetler kadastronun tamamlanmasının uzun yıllara

tahammülü bulunmadığından, kadastronun hızlandırılması ve kısa sayılabilecek bir

sürede sonuç alınabilmesi için her iki kanun birleştirilerek tek bir kanun haline

getirilmesinde zorunluluk duyulmuştur.

Gerekçenin bu kısmı, yeni kanun hazırlanmasının amacını iki noktada toplamaktadır :

1. Kadastro, ülkedeki kalkınma hizmetlerinim düzenli yürütülebilmesi için gerekli altlıktır; ilk

tesis kadastronun hızla, kısa sayılabilecek bir sürede bitirilmesi zorunludur.

2. ülke üzerinde yapay idari sınırlara farklı hukuki kurallarla, faklı örgütlerce yürütülen

kadastro çalışmaları adaletsizlikler yarattığı gibi ekonomik de değildir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu, kadastronun içeriğindede önemli yeni bir anlayış

getirmektedir.

Amaç

Madde 1 – bu kanun amacı memleketin kadastral topoğrafik haritasına dayalı

olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirtilerek hukuki

durumlarını tespit etmek ve bu süretle Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu

sicilini kurmaktadır”

Eski 2613 sayılı “Kadastro ve Tapu Tahiri Kanunu “ile 766sayılı Tapulama Kanunu,

kadastroyu aşağıdaki gibi tanımlamakta idiler :

“Taşınmaz malların hukuki ve geometrik durumlarını tesbit eder ve gösterir” Bu tanıma göre, tek tek birbirinden kopuk ölçülmeleri ve kadastro planlarının düzenlenmesi

mümkümdür.Taşınmaz mallar bir arada ölçülse ve birada gösterilse bile, kadastro planlarına

ülke topoğrafik haritalarına dayalı olması zorunlu bulunmuyordu.nitekim, uygulamalarda

böyle gerçekleşmiştir;yani, kadastro planları ülke jeodezik ağından kopuk ve ülke yöresel

Page 145: KADASTRO BİLGİSİ

145

sabit noktalarağına dayalı biçimde düzenlenmiştir.sadece fotoğrametrik yöntemle üretilen ve

sonra kadastral hale getirilen kadasrto planları, ülke jeodezik ağına dayalı bulunmaktadır.

3402 sayılı Kadastro Kanunu bu sorunu çözüme kavuşturmuş bulunmaktadır.bundan böyle

yapılacak kadastro çalışmaları, ülke topoğrafik kadastral haritasına dayalı olacak , üretilecek

kadastral haritalar ülke jeodezik ağına dayalı olacaktır.

YILI SAYI KANUN ADI VE RESMĠ GAZETE

1924 474 “Artvin,Ardahan,Kars Vilayetleri ile Kulp,Iğdır Kazaları ve

Hopa Kazasının KemalpaĢa Nahiyesindeki Arazide Hakk-ı

Tasarrufa Ait Kanun (Elviye-i Selasiye Kanunu)

1925 658 Kadastro Kanunu

K.Ta:22.04.1925,R.G:29.04.1925/98,6785 ile mülgadır.

1926 743 Türk Kanun‟u Medenisi

K.Ta:17.02.1926,R.G:04.04.1926/339,Yürürlülük:04.10.1926

Deg:903(13.07.1967);3678(23.11.90)

1926 2613 Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu

K.Ta:15.11.1934,R.G:23.11.1934/2887,3402 ile mülga

(21.06.1987)

1934 5602 Tapulama Kanunu

K.Ta:16.03.1950,R.G:22.03.1950/7463 509 ila mülga

1950 509 Tapulama Kanunu

K.Ta:11.07.1964,R.G:1-4,8 1964/11769/-71 Anayasa

mahkemesince iptal,16.11.1965,E.1964/38,K.1965/59

1966 766 Tapulama Kanunu

K.Ta:23.06.1966,R.G:12.07.1966/12346,3402 ila mülga

(21.06.1987)

1987 3402 Kadastro Kanunu

K.Ta:21.06.1987,R.G:09.07.1987/19512

Page 146: KADASTRO BİLGİSİ

146

SONUÇ

Osmanlı devlet teĢkilatı ve onun hukuk anlayıĢı ve ortaya koyduğu sistem batı

devletlerininkinden çok farklıydı.Sadece imparatorluk topraklarının en büyük bölümü

(%80‘ini) oluĢturan ―miri arazi‖üzerindeki toprak kullanım iliĢkileri bugün anladığımız

manada‖tapulu özel mülkiyet‖le ilgili olmayan tamamen özgün bir hukuki rejime

dayanmaktaydı.Zira gerek bu topraklar,gerek imparatorluğun ―metruk arazi‖, ―mevat arazi‖,

―mevkuf arazi‖ türünden toprakları üzerinde özel mülkiyet hükümlerinin(bazı

ayrıcalıklı,durumları dıĢında)geçerli olmadığı bir hukuki rejim egemenliği sürdürmekteydi.

Genel olarak bu hukuki yapı‖Tımar sistemine‖ dayanmaktaydı.Bu sistemin yürürlükte olduğu

topraklarla(özellikle miri topraklar) ve diğer katagoriden arazi türleri hemen tümüyle kamusal

araziler niteliğinde olup(Devlete,beytül mala ait)üzerlerinde yaĢayan,onları iĢleyen insanlar

yüzyıllar boyu tapulu mülkiyet nedir bilmemiĢler ama devamlı toprak hukukundan

kaynaklanan çok çeĢitli hukuki bağlarla toprakları kullanmıĢlardır.

Cumhuriyetin ilanı ile birçok devrimler yapılmıĢtır.Bu yenilenme hareketi içerisinde toprak

ile ilgili de bir çok yenilikler olmuĢtur.1926 yılında yaptığı hukuk inkilabı ile örfi ve Ģer‘i

hukuk kurallarından oluĢan Osmanlı Hukukunu terk etmiĢtir.Bu Ģekilde tarihe malolan

Osmanlı Hukukunun bu günde yararlanabilecek dallarından biri ve Ģüphesiz en önemlisi

toprak hukukudur.Hukukçularımızda Prof.Dr.Halil CĠN‘e göre ―Türk Hukukunun bu

yenilenme hareketi içerinde Osmanlı Hukukundan yararlanmasının yararlı olacağı

kanaatindedir.Fakat bu yararlanmanın yapılmadığı,Medeni Kanunun Ġsviçre‘den aynen iktibas

edilmesi sonucu olarak,toprak-insan iliĢkilerinin düzenlenmesinde,Osmanlı Toprak düzenin

bozulmuĢ ve fiili durumlarla asli amaçlarından uzaklaĢmıĢ Ģeklinin hukukileĢtirilmesinden

daha fazla bir Ģey yapılmamıĢtır.Bu sebeple Türkiye,hala toprak-insan iliĢkilerini adil ve

demokratik bir Ģekilde düzenleyebilmenin çabası içerisindedir.Türk tarımının ve milletimizin

iktisabı geleceğini çok yakından ilgilendiren bu yeni toprak düzenin kuruluĢunda,Osmanlı

toprak düzeni,gerekli ıslahatla,her devirde toprak-insan iliĢkilerini adil ve sosyal adalete

uygun bir biçimde düzenleme kapasitesi olan bir sistemdir‖düĢüncesindedir.

Günümüze kadar yapılan teknik ve yasal çalıĢmaların yenilenmesi gerekmektedir.Bunlar ilgili

teknik ve yasal çalıĢmaların uygulanmasında yaĢanan sorunların ortaya çıkması ile yeni

çalıĢmalara ihtiyaç duyulmuĢtur.

Ne tür yasal düzenlemelin gerekliliği BaĢbakanlığa bağlı Devlet Planlama TeĢkilatının

koordinatörlüğünde,Yedinci beĢ yıllık kalkınma planına hazırlık olarak hazırlanan1995-1999

verilerini içeren Harita,Tapu ve Kadastro Özel Ġhtisas Komisyonu Değerlendirme Raporunda

da belirtilmiĢtir.AĢağıda raporun mevzuat ile ilgili düzenlemesi gereken hususlar

belirtilmiĢtir.

- Kadastro hizmetlerinin tek elden yürütülmesi için gerekli yasal düzenlemeler

yapılarak,orman kadastrosu ve kültür arazileri kadastrosu ayrımları ortadan

kaldırılmalıdır.

- Tapu Kadastro Bilgi sisteminin bir an önce tamamlanması için mevcut yasal

tıkanıklıklar giderilerek gerekli kaynak sağlanmalıdır.

- Kadastro Kanunu‘nda,kadastro teknisyenlerince yapılan sınırlandırma ve

tesbitlerin,askı ilan öncesinde ilgililerince öğrenilebilmesi için,yapılan kadastro

Page 147: KADASTRO BİLGİSİ

147

tesbitleri hakkında ilgili hak sahiplerinin ne Ģekilde bilgilendireceklerini hususuna

açıklık kazandırıcı düzenleme yapılması gereklidir.

- Kadastro Kanunu‘nun 41.Maddesi,uygulama değiĢik Ģekillerde yorumlamakta ve

özellikle mahkeme kararlarında nelerin teknik hata olduğu konusunda tereddüte

düĢüldüğü gözlenmektedir.Teknik hataların düzeltilmesine iliĢkin olarak düzenlenmiĢ

olan bu maddeni,daha açık,anlaĢılır,tereddüt ve yanlıĢ anlamaya yer vermeyecek

biçimde yeniden düzenlemesi gerekmektedir.

- Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi oluĢturulması,hizmette otomasyonun

gerçekleĢtirilmesi,arĢiv bilgilerinin belli bir standartta saklanarak hizmete

sunulması,mevcut kadastro paftalarının sisteme uyarlanması ve bütünlemesi,kadastro

hizmetlerinin devamı sayılan değiĢiklik,güncelleĢtirilme ve diğer teknik hizmetlerin ne

Ģekilde yürütüleceğine iliĢkin hususlar ile kadastrosu yapılacak alanlardaki taĢınmaz

mal sınırlarının iĢaretlenmesi ve bunların korunmasına iliĢkin hususlar ile kadastrosu

yapılacak alanlardaki taĢınmaz mal sınırlarının iĢaretlenmesi ve bunların korunmasına

iliĢkin hususların belirlenmesi ve mevzuatta bu konudaki boĢlukların doldurulması

gerekir.

- Yenileme taleplerinin mevcut yasa ile çözümlediği dikkate alınarak,ihtiyaç duyulan

yerlerde kadastro paftalarının güncel tutmak için ikinci kadastro yapılması imkanı

sağlanmalıdır.

- Ġmar mevzuatı gereğince Yapı kullanma Ġzin belgesi alınması gereken binalar ile

taĢınmazlar üzerine yapılan her türlü tesis ve yapıların kullanım izinleri verilmeden

önce kadastro paftalarına iĢlenmesi ve tapu siciline kaydedilmelerini temin amacıyla

yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Bu notlarda irdelenmek istenen günümüzdeki kadastral çalıĢmaların, hukuki dayanakların

tarihsel geliĢimini incelemektir.Bu tarihsel süreci incelemek bizlere geçmiĢte ne gibi sorunlar

yaĢandığını göstermekte ve bunlara çözüm olarak çıkan yasaların ne gibi çözümler ürettiği

hakkında bilgi vermektedir.Ayrıca sonuç olarak bu bilgi birikimi ile kafamızda gelecekle ilgili

kadastro için yasal anlamda ne gibi düzenlemeler yapabileceğimizi tasarlamamızı sağlaması

açısından yararlı olacağı düĢünülerek hazırlanmıĢtır.

Gelecekle ilgili her çalıĢmamızda ,geçmiĢteki çalıĢmaları inceleme gerekliliği göz ardı

edilemiyecek bir gerçektir.

YaĢam da geçmiĢteki öğretileri ,geleceğe yönelik çalıĢmalarımıza veri olarak kullanırsak daha

baĢarılı olacağımız inancındayım.

Page 148: KADASTRO BİLGİSİ

148

SÖZLÜK

Ayni Hak: EĢya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet yetkisi veren,herkese karĢı ileri

sürülebilen haktır.

Akit : SözleĢme

Aidiyet ĠĢleri : Herhangi bir tesisin hangi tarafın mülkiyetinde olduğunu gösteren özel iĢaret

Hendesi: Geometrik

Hüsniyetle : Ġyi niyetle

Ġbraz: Gösterme

Ġrtifak: Yükümlenim,Geçit

Ġlmuhaber: Belge

Ġktisap: Edinme

ĠĢticar:

Ġktisab-ı murur-u zaman: Zaman aĢımı yoluyla kazanma

Ġrad: Gelir

Mecelle: Muamelatla ilgili fıkıh kurallarının toplandığı kitap;Osmanlı Medeni Kanunu

Malik:Sahip

Miri arazi: Devlet arazisi

Mer-i :Hükmü geçerli

Muvacehe: YüzleĢtirme

Muteber: Ġtibar,hatırı sayılır,geçerli

Mütevelli: Bir vakfın idaresine memur olan kimse

MüĢtemiler: Eklentiler

Mücavir: KomĢu

Mültezim : Arazinin belirli bir süreli gelirini satın alan ve peĢin ödeyen

Nizanname: Bir konu ile ilgili kaideler;tüzük

Nizasız fasılasız: Problemsiz ,Aralıksız

ġerh: Açıklama,Aynı dilde izah etme

Rakabe: Yalın,kuru,çıplak mülkiyet,sahiplik hali

Sukutu hak müddeti: Hak düĢürücü süre

Tahrir: Yazım

Tahdit: Sınırlandırma

Tahsis: Ayırma,Özgüleme

Tedavül: DeğiĢim

Tefevvüz: Osmanlı hukukunda miri araziden veya mevat araziden olan yerlerde toprağın

kullanım hakkını yeterli memurdan satın alma.

Tevfiz: Bir taĢınmazın tasarruf hakkını bir bedel karĢılığında bir kimsenin üstünde

bırakmak,ihale etmek.

Temessük: Bir tür tasarruf belgesi,Osmanlı devletinde,kırsal yörelerde alım satım borçlanma

gibi iĢlerde geçerli bir senet türü.

Tahdit: Kısıtlama

Temellük hücceti: Mülk arazi edinen kiĢilere Ģer-iye mahkemelerince verilen

sahipliği(iyeliği) kanıtlayan(özel mülkiyet niteliğinde) geçerli bir tasarruf bünyesindir.

Tonç : Toprakla oluĢturan sınır,çevreye göre daha yüksek toprak sınırı

Veraset senedi: Mirasçı senedi

Zilyetlik: Bir malı elinde bulundurma

Page 149: KADASTRO BİLGİSİ

149

KAYNAKLAR

Kadastro Bilgisi Y.T.Ü Ders Notları Prof.Dr.Nazmi YILDIZ

Kadastro Bilgisi Y.T.Ü Ders Notları Yrd.Doç.Dr.Hülya DEMĠR

Kadastro Bilgisi Y.T.Ü Ders Notları Yrd.Doç.Enver ÜLGER

Kadastro Bilgisi K.T.Ü Prof.Dr.Türkay TÜDEġ

Yrd.Doç.Dr.Cemal BIYIK

Kadastro Bilgisi KMO Yayınları Prof.Hüseyin ERKAN

D.P.T koordinasyonluğunda Harita Tapu ve Kadastro Özel Ġhtisas Komisyonu Değerlendirme Raporu DPT web sitesi

Osmanlıdan Günümüze Toprak Mülkiyeti M.Tului SÖNMEZ

Elli Soruda Kadastro Bekir ALTINDAL

Cumhuriyetin ilanından günümüze kadastro ile ilgili kanunlar Öğr.Gör.Ercüment AKSOY

Sorular ile kadastro bilgisi TKGM web sitesi

Kadastro bilgisi ders notları Prof.Dr.Cemal Bıyık