141
KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B R ARA TIRMA T.C. KAHRAMANMARA SÜTÇÜ MAM ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST FELSEFE VE D NB L MLER ANAB L M DALI Elife Ç FTÇ YÜKSEK L SANS TEZ KAHRAMANMARA UBAT-2007

KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG LKAR ILA TIRMALI B R ARA TIRMA

T.C.KAHRAMANMARA SÜTÇÜ MAM ÜN VERS TES

SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜFELSEFE VE D N B L MLER ANAB L M DALI

Elife Ç FTÇ

YÜKSEK L SANS TEZ

KAHRAMANMARAUBAT-2007

Page 2: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG LKAR ILA TIRMALI B R ARA TIRMA

T.C.KAHRAMANMARA SÜTÇÜ MAM ÜN VERS TES

SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜFELSEFE VE D N B L MLER ANAB L M DALI

DANI MAN

Yrd. Doç. Dr. Hamza KARAO LAN

Elife Ç FTÇ

YÜKSEK L SANS TEZ

KAHRAMANMARAUBAT-2007

Page 3: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA SÜTÇÜ MAM ÜN VERS TESSOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ

FELSEFE VE D N B L MLER ANAB L M DALI

Elife Ç FTÇ

YÜKSEK L SANS TEZ

Kod No :

Bu Tez 05/02/2007 Tarihinde A a daki Jüri Üyeleri Taraf ndan

Oy Birli i ile Kabul Edilmi tir.

......................................... ............................................. ...........................................Yrd.Doç. Dr. Hamza KARAO LAN Prof. Dr. M.Kemal AT K Prof. Dr. H.Ezber BODUR

DANI MAN ÜYE ÜYE

Yukar daki imzalar n ad geçen ö retim üyelerine ait oldu unu onaylar m.

Doç. Dr. Haluk ALKANEnstitü Müdürü

Not: Bu tezde kullan lan özgün ve ba ka kaynaktan yap lan bildiri lerin, çizelge, ekil ve foto raflar nkaynak gösterilmeden kullan m , 5846 say l Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG LKAR ILA TIRMALI B R ARA TIRMA

Page 4: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

I

KAHRAMANMARA SÜTÇÜ MAM ÜN VERS TESSOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ

FELSEFE VE D N B L MLER ANAB L M DALI

ÖZET

YÜKSEK L SANS TEZ

KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG LKAR ILA TIRMALI B R ARA TIRMA

Elife Ç FTÇ

Dan man : Yard. Doç. Dr. Hamza KARAO LAN

Y l : 2007 Sayfa : 102

Jüri : Yard. Doç. Dr. Hamza KARAO LAN: Prof. Dr. Kemal AT K

: Prof. Dr. H.Ezber BODUR

Toplum hayat nda önemli bir yer tutan büyüsel inan ve uygulamalar, ilkelinsanlar döneminde ba lam ve günümüze kadar varl n korumu tur. Toplum içindehala canl l n koruyan büyüsel inan ve uygulamalar insanlar n kendi davran lar veözellikle birbirleriyle olan sosyal ili kileri üzerinde etkili olmaktad r. Nitekim büyüselinan ve uygulamalar n bir çok sosyal ortamda , yaz l ve görsel bas nda çok yo un birekilde yer bulmas , büyüsel inan ve uygulamalar n toplum üzerindeki etkisinin

önemli bir kan t d r.Büyüsel inan ve uygulamalar, genel olarak bir çok toplumda görülmekle

birlikte, toplumlardaki yayg nl ve yo unlu u, toplumda topluma de i iklik gösterdi igibi, bazen ayn toplum içinde bile de i iklik arz etmektedir. Bunun nedeni de hertoplumun; farkl sosyo-kültürel, ekonomik ve dinî yap ya sahip olmalar d r. Dolay s ylabüyüsel inan ve uygulamalar üzerinde bu dört unsur belirleyici olmu tur.

Bu çal ma Kahramanmara ta Büyü le lgili Kar la t rmal Bir Ara t rmakonusu ile ilgilidir. Ayr ca bu çal ma büyü ile ilgili genel bilgiler içerdi i gibi çe itlimilletlerin büyüsel inan ve uygulamalar n ve üç (Yahudilik, H ristiyanl k, veslamiyet) büyük ilahi dinin büyüye bak aç s n , kutsal kitaplar ba lam nda ele

almaktad r.

Anahtar Kelimeler: Büyü, Büyücü, Büyücülük, Büyüsel Uygulama, BüyüMalzemesi, lkel nsan.

Page 5: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

II

UNIVERSITY OF KAHRAMANMARA SÜTÇÜ MAMINSTITUTE OF SOCIAL SCIENCE

DEPARTMENT OF PHILOSOPHY AND REL G ON SCIENCES

ABSTRACT

MA THES S

A RESEARCH RELEATED W TH COMPARAT VEEXAM NAT ON OF MAG C N KAHRAMANMARAS

Elife Ç FTÇ

Supervisor : Asist. Prof. Dr. Hamza KARAO LAN

Year : 2007 Pages : 102

Jüri :Asist. Prof. Dr. Hamza KARAO LAN:Prof. Dr. Kemal AT K:Prof. Dr. H.Ezber BODUR

The magical beliefs and applirations which have great importance in social lifehave started in the period of primitive humans and have been around since then. Thesebelieves and applications which keep their liveliness have an effect on individuals theirown behaviours and especially on their social relations with each other. That theseapplirations and believes take part in many social settings,visual and written mediaintensively is an important proof of their effect on society.

Although these believes and applications are seen in many societies, theirintensity and wideness change not only from society to society but also change even inthe same society. The main cause of this is that each society has a different social,cultural, economical and religious formation. So, these four things have a vital effect onthem.

This research is releated with comparative examination of magic inKahramanmara Moreover, it not only includes general information about magic but thepoint of view of different nations and three holy religions (Cristianity, slam andJewishness) approach to it in relation with their holy books as well.

Key Words: Magic, Magician, Magic, Magical Application, Magical Believes,Magical Equipments, Primitive Humans.

Page 6: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

III

ÖNSÖZ

nsanl k tarihi kadar eski olan büyüsel inan ve uygulamalar, insanl n en ilkeloldu u dönemde ba lam ve günümüze kadar varl n sürdürmü tür. Günümüzde halayayg nl n ve güncelli ini korumas na bak l rsa, var olmaya da devam edecek gibigörünmektedir. Öte yandan dinin ve bilimin engelleyici bütün verilerine ra men büyü,ilk ortaya ç kt günden itibaren ya ad m z ça a kadar geçerlili ini korumu tur.

lkel insanlar için günlük bir ihtiyaç olan ve vazgeçilemeyen büyünün, günümüzinsan için sadece kötülüklerden korunmak, herhangi bir eyi elde etmek ya da ba ka birinsana kötülük yapmak için kullan lmakta oldu unu söylemek mümkündür. Ayn eylerilkel insanlar için geçerli olsa da, bu kadar ilkel insanlar n büyü anlay n naç klanmas konusunda yeterli de ildir. Çünkü ilkel insanlar n yapt her faaliyettebüyüsellik oldu u iddia edilmi tir. Dolay s ile ilkel insanlar n, günlük bütünihtiyaçlar n (yeme, içme, avlanma, korunma, ekim yapma vs.) ve do um, ölüm,evlenme gibi geçi menseklerini, büyüsel edimlerle birlikte gerçekle tirdi ibilinmektedir. Ad geçen bu i leri yapmak için ilkel insanlar büyüye ihtiyaç duymuolsa da ilkel insanlar durduk yere büyüye ba vurmam t r. Nitekim ilkel insanlar;yapaca i için gerekli olan bütün artlar yerine getirdikten, yapmas gereken eylemleriyapt ktan sonra büyüye ba vurmu tur. Örne in ilkel insanlar ekim yapmasgerekti inde, ilk önce ekim için gerekli olan bütün artlar yerine getirmi daha sonratar m n yapm t r. Yani ilkel insanlar, yeti tirece i ürünün bütün özelliklerini, ekimyöntemlerini ve zaman n bilerek büyü yapm t r. Ekim için gerekli olan tar m bilgisinesahip olmu ve bu bilgiler nda ürününü yeti tirmi tir. Özetle sahip oldu u bütünbilgilerin gere ini yapt ktan sonra ekimini ve daha sonra da tar m büyüsünü yapm t r(Malinowski, 2000: 21, Frazer, 2004: I., 278-348).

Bütün bunlar bize ilkel insanlar n, kendi artlar na göre sahip oldu u bilimsellikile büyüyü paralel bir ekilde yürüttü ünü göstermi tir. Biri di erine engel de ildir.Aksine ikisi birbirini desteklemektedir. lkel insan kendi döneminin gerektirdi irasyonel bilgisiyle yapmas gereken eyi yapm daha sonra da psikolojik olarakrahatlamak için büyüye ba vurmu tur. Gerekli bütün artlar yerine getirmi , (Evans,1999: 48) büyü ile de kayg lar n azaltm ve psikolojik olarak rahatlam t r.

Büyü, ortaya ç kt ilk günden itibaren bazen eklini aynen koruyarak gelmibazen de tamamen de i mi tir. Nitekim ilkel insanlar n yapt ya mur büyüsü ilegünümüzde ya mur ya mas için yap lan bir çok uygulama, baz özellikleri de i meklebirlikte ayn amaca hizmet ettikleri gibi bu uygulamalar s ras nda ortaya konulandavran lar aras nda k smi benzerlikler bulunmaktad r. Söz konusu bu uygulamalarabaz geleneksel ve dini özellikler kazand r lsa da ula lmak istenen amaç ve bunlar niçerdi i baz ritüeller; ilkel insanlar n ya mur büyüsü ile ula mak istedikleri amaç vesöz konusu büyü için sergiledikleri baz davran lar ile ayn gibi görünmektedir: suihtiyac n gidermek, kuruyan topraklar sulamak, bitkilerin kurumas n önlemek vs

Alan ara t rmas olan bu çal mam z, iki bölümden olu maktad r. Giri tensonraki bölümde, önce büyü ile ilgili genel bilgiler verdik. Sonra büyünün alan na girenbaz kavramlar aç klamaya çal t k. Sonraki bölümde ilkel insanlardan ba layarakçe itli kültürlerdeki büyüsel inan ve uygulamalar k saca anlatarak büyünün tarihselseyrini ortaya koymaya çal t k. Kahramanmara yöresindeki büyüsel inan veuygulamalara geçmeden önce üç büyük dinin (Yahudilik, H ristiyanl k, slamiyet)büyüye bak aç s n , bu dinlerin kutsal kitaplar ba lam nda inceledik. Böylece budinlerin büyü ile ilgili olan prensiplerini tespit etmi olduk.

Page 7: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

IV

Çal mam z n esas k sm n olu turan son bölümde, Kahramanmara ta ya at lanbüyüsel inan ve uygulamalar çe itlerine göre kategorize ederek (uygulama ekline veamac na göre) inceledik. Kahramanmara ta ya at lan büyüsel inan ve uygulamalar;do um, evlilik ve ölüm gibi geçi mensekleri dikkate al narak incelenmi tir. Sonra da,hayat n di er alanlar na ait büyüsel inan ve uygulamalar ele al nm t r. Ayr caya anm baz büyü örnekleri anlat lm , büyünün toplum üzerindeki etkisi ortayakonulmaya çal lm t r. Bütün bunlardan sonra baz büyüsel inan ve uygulamalar nfenomonolojik tahlili yap larak, bunlar n as l amac n n ne oldu u vurgulanmayaçal lm t r.

Tezimizin haz rlanmas s ras nda bana yön veren, hocam Yrd. Doç. Dr. HamzaKARAO LAN a te ekkür ederim. Yine fikirleri ve bak aç s yla, bilimsel anlay nolu mas nda bizlere katk da bulunan Prof. Dr. Hüsnü Ezber BODUR a, fakültemizde,bizlere bilimsel ortam sunan ve kaynak temininde yard mc olan Prof. Dr. M. KemalAT K e te ekkür ederim. Ayr ca çal mam z n yaz lmas s ras nda yard mlar ngördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya, arkada m rfan G yeve çal mam z n olu mas esnas nda beni motive eden annem Saniye Ç FTÇ yete ekkürü bir borç bilirim.

Kahramanmara - ubat 2007 Elife Ç FTÇ

Page 8: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

V

Ç NDEK LER

ÖZET......................................................................................................................................IABSTRACT..........................................................................................................................IIÖNSÖZ ...............................................................................................................................IIIÇ NDEK LER.....................................................................................................................V

KISALTMALAR ... VIIEKLER L STES ..............................................................................................................VIII1. G R .......................................................................................................................... 1

1.1. Problem. ... 11.2. Amaç ve Önem ... ..... 11.3. Ara t rman n Kapsam ... .. 21.4. Ara t rman n S n rl l klar .. . 31.5. Metot ve Yöntem ... .. 31.6. Tan mlar ... 3

2. ÖNCEK ÇALI MALAR.......................................................................................... 53. BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER .. . 6

3.1. Büyü .. ... 63.2. Büyü Çe itleri .. 73.3. Büyünün Konusu................................................................................................. 93.4. Büyünün Amac ................................................................................................... 93.5. Büyünün Tarihçesi............................................................................................... 113.6. lkel nsan n Büyü Anlay . 123.7. Büyü le lgili Temel Kavramlar......................................................................... 14

3.7.1. T ls m............................................................................................................ 153.7.2. Mana ... 163.7.3. Feti .. .. 17

3.7.4. Rukye ... ... 18 3.7.5. Nefes . ..... 18 3.7.6. U urluk ... .. . 18 3.7.7. Nazar ... .. . 19 3.7.8. Nazarl k .. ... 21 3.7.9. Muska ... . 213.8. Büyü-Bilim-Din li kisi ... 23 3.8.1. Din-Büyü li kisi ... 24 3.8.1.1. Din-Büyü Benzerlikleri ... ..... 25 3.8.1.2. Din-Büyü Farkl l klar ... ... 26 3.8.2. Büyü-Bilim li kisi ... . 29 3.8.2.1. Büyü-Bilim Benzerlikleri ... .. 30 3.8.2.2. Büyü-Bilim Farl l klar ... .. 313.9. Çe itli Kültürlerde Büyü ... ... 32 3.9.1. Keldanîlerde Büyü .. ... 32 3.9.2. Yunanl larda Büyü......................................................................................... 33 3.9.3. ranl larda Büyü............................................................................................. 35 3.9.4. M s rl larda Büyü........................................................................................... 36 3.9.5. Hintlilerde Büyü............................................................................................ 38 3.9.6. Cahiliye Dönemi Araplarda Büyü ... .. ... 40 3.9.7. Türklerde Büyü.. ... . 423.10. lahi Dinlerde Büyü........................................................................................... 46

3.10.1.Yahudilikte Büyü ... .. 463.10.1.1. Tevrat ta Büyü Anlay ... ... 46

3.10.2. H ristiyanl kta Büyü . ...... 503.10.2.1. ncillerde Büyü Anlay ..... .. 50

Page 9: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

VI

3.10.3. slam da Büyü ... ... ... 513.10.3.1. Kur an- Kerimde Büyü Anlay . ... 51

4. KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI VEUYGULAMALAR ... .............. 554.1. Kahramanmara n Co rafi,Tarihi ve Sosyo- Kültürel Yap s ... 554.2. Do um Öncesi Büyüsel nan ve Uygulamalar . 56

4.2.1. Hamile Kalabilmek çin Yap lan Büyüsel Uygulamalar ... 574.2.2. Hamilik Döneminde Yap lan Büyüsel Uygulamalar . 594.2.3. Büyüsel Edimlerle Do acak Çocu un Cinsiyetinin Anla lmas .. 594.2.4. Büyüsel Edimlerle Do acak Çocu un Özelliklerinin Anla lmas ve

Belirlenmesi 604.3. Do uma Haz rl k................................................................................................. 60

4.3.1. Kolay Do um çin Yap lan Büyüsel Uygulamalar .... 614.4. Do umdan Sonra Anne ve Bebek ile lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar .. 62

4.4.1. Anne le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar . 624.4.2. Bebek ile lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar ........ 63

4.5. Do um ile lgili Kara Büyü uygulamalar ... 665. KAHRAMANMARA TA EVL L KLE LG L BÜYÜSEL NANI VE

UYGULAMALAR . 685.1. Evlenilecek nsan n Seçimi. 685.2. Evlenecek nsan n Baht n n Aç lmas .. 685.3. Dü ün ve Gelin ile lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar.. 715.4. Evlilik ile ilgili Kara Büyü Uygulamalar .. ................. 73

6. KAHRAMANMARA TA ÖLÜM LE LG L BÜYÜSEL NANI VEUYGULAMALAR .. 756.1. Ölüm ile lgili Ak Büyü nan ve Uygulamalar ............ 756.2. Ölüm ile lgili Kara Büyü nan ve Uygulamalar ... .. 77

7. D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR ..7.1. Bitki Ve Hayvanlar le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar ....

78 78

7.2. E yalar lgili Büyüsel nan Ve Uygulamalar. 807.3. Kar, Ya mur, Rüzgâr Ve Dolu le lgili Büyüsel nan Ve Uygulamalar . 817.4. Gök Cisimleri le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar..................................... 827.5. Hastal klar le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar. ......... 827.6. Dil Ba lamak çin .. .. 837.7. Nazar Önlemek çin.. .. 847.8. Sevilen nsan Elde Etmek çin ... 847.9. H rs z Bulmak çin .... 847.10. Evden Ayr lan Birini Döndürmek çin .. 85

8. YA ANMI BÜYÜ ÖRNEKLER , BAZI BÜYÜSEL NANI VEUYGULAMALARIN FENOMENOLOJ K TAHL L .............. 868.1. Ya anm Büyü Örnekleri ... 868.2. Baz Büyüsel nan ve Uygulamalar n Fenomenolojik Tahlili . . 898.3. Göbek Ba n n Camiye At lmas . 908.4. Vah i Hayvan n Av n n Yakalan p Yenmesi ... .. . 918.5. Büyülerin Mezarl a Gömülmesi... . 91

9. ÖRNEKLEM ALANININ DE ERLEND R LMES VE SONUÇ .. 929.1. Örneklem Alan n n De erlendirilmesi ... . 929.2. Sonuç ... 94KAYNAKLAR........................................................................................................... 97ÖZGEÇMEKLER

Page 10: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

VII

KISALTMALAR

AÜDTC :Ankara Üniversitesi Dil Tarih Co rafya FakültesiAÜY :Ankara Üniversitesi Yay nlara.s. :Aleyhi s selamb. :BabC :CiltÇev. :ÇevirenD A :Diyanet slam AnsiklopedisiDTA :Dinler Tarihi AnsiklopedisiFak. :FakültesiHaz. :Haz rlayanHz. :HazretiA : ller Ansiklopedisi

KTLS :Kar la t rmal Türk Lehçeleri Sözlü üKTSO :Kahramanmara Ticaret ve Sanayi OdasMEB :Milli E itim Bakanlmd. :MaddesiM.Ö. :Milad dan ÖnceM.S. :Milad dan SonraTDV . :Türkiye Diyanet VakfTer. :TercümeTTK :Türk Tarih Kurumu Trs. :Tarihsizs. :SayfaS. :SaySade. :Sadele tirens.a.v. :Sallallahu Aleyhi VessellemÜniv. :Üniversitesivs. :vesaires.s :Sayfa say sYay. :Yay nlaryy. :yüzy l

Page 11: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

VIII

EKLER L STES

EK 1. Kaynak Ki ilerEK 2. Kahramanmara Merkez lçesinde kamet Eden Büyücülerin Rumuz simleriEK 3. Cin Çarpmamas çin Yaz lm Muska Örne iEK 4. Çiçek Hastal çin Haz rlanm Muska Örne iEK 5. Büyücünün Yazd Büyü Malzemesi ListesiEK 6. Kiri pi le Yap lm Muhtelif Ba lama BüyüleriEK 7. R zk n Bol Olmas çin Yaz lm Muska Örne iEK 8. lerin Yolunda Gitmesi çin Yaz lm Muska Örne iEK 9. Kötü Giden lerin Düzelmesi çin Yaz lm Muska Örne iEK 10. Kötü Huylar n Yok Olmas çin Yaz lm Muska Örne iEK 11. Kötü Huylar n Yok Olmas çin Yaz lm Muska Örne iEK 12. Baht Açmak çin Yaz lm Muska Örne iEK 13. Baht Açmak çin Yaz lm Muska Örne iEK 14. Baht Açmak çin Yaz lm Muska Örne iEK 15. Baht Açmak çin Yaz lm ki Ayr Muska Örne iEK 16. Baht Aç lmak stenilen Kimsenin Üzerinde Ta mas stenilen Muska Örne iEK 17. Baht Açmak çin Yaz lm Ba ka Bir ki Ayr Muska Örne iEK 18. S navlar n yi Geçmesi çin Yaz lm Muska Örne iEK 19. Baht Açmak çin Yaz lm Üç Ayr Muska Örne iEK 20. Kulanç (Ba rsak) Hastal çin Yaz lm Osmanl ca Muska Örne iEK 21. Osmanl ca Yaz lm Bir Tür Koruyucu Muska Örne iEK 22. Osmanl ca Yaz lm Muhabbet Muskas Örne iEK 23. Osmanl ca Yaz lm Muhabbet Muskas Örne iEK 24. Her Türlü Murad n Gerçekle mesi çin Yaz lm Muska Örne iEK 25. Hamile Kalabilmek çin Yaz lm Muska Örne iEK 26. Bir Ba ka Muhabbet Muskas Örne i

Page 12: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

G R Elife Ç FTÇ

1

1. G R

1.1. Problem

Toplumsal bir olgu olan büyü, di er bütün toplumsal olaylar gibi toplum içindehayatiyet bulur ve büyü ile toplum aras nda bir tak m kar l kl etkile im vard r.Büyünün ihtiva etti i bütün büyülü formüller ve büyüsel uygulamalar, içinde ya adtoplumun ve kültürün birçok unsurunu içinde bar nd rmaktad r. Bunun içindir ki büyü;hitap etti i toplumun, kültürel ve geleneksel özelli ini göz önünde bulundurarakbüyüsel çözümler üretti i sürece toplumla ili ki içinde olacakt r. Dolay s yla büyü, buili kiyi canl tuttu u ölçüde toplum üzerindeki geçerlili ini sürdürecektir.

Büyü ile toplum aras nda olan kar l kl etkile im e it bir payla m özelli igöstermemektedir. Büyü bütün unsurlar yla, toplumu ve toplumsal verileri kullan rkentopluma kar aç k olmu ancak kendi verilerini açma konusunda, topluma kar aynaç kl göstermemi tir. Bunun sonucunda büyünün gizlilik özelli i ortaya ç km t r. Bugizlilik, büyücüden ve büyüye ba vuran insandan kaynaklanmak suretiyle iki farklboyutta kendisini göstermektedir. Büyücüden kaynaklanan gizlilik, büyücünün büyüformüllerinin insanlara aç klamamas noktas nda ortaya ç km t r. Nitekim büyücü,sahip oldu u büyü bilgisini, kendisine ba vuran insanlara aç klamam t r. Zira büyününmuhatab olan insan, ancak büyücünün kendisine bildirdi i kadar yla büyü hakk ndabilgiye sahip olmu tur. Öte yandan büyünün di er bir gizlilik nedeni ise, büyücüyemüracaat eden insandan kaynaklanmaktad r. Çünkü büyücüye gidip büyü yapt raninsan-ister iyi ister kötü büyü olsun-yapt i in di er insanlar taraf ndan bilinmesiniistememektedir. K sacas ister büyücüden ister büyü yapt ran insandan kaynaklans nbüyünün ihtiva etti i bu gizlilik ilkel insanlardan günümüze kadar gelmi tir. Belki debüyü, sahip oldu u bu gizlilik ilkesiyle toplumlardaki etkinli ini devam ettirebilmi tir.Bunun nedeni de insanlar n gizlilikler konusunda sürekli bir merak içinde olmalar d r.Dolay s ile insanlar n büyü konusundaki meraklar tatmin edilmedi i için büyü, toplumiçindeki canl l n korumu tur.

K sacas büyü; içinde var oldu u toplumun bireylerine, formülleri ve uygulamabiçimleri konusunda ne kadar kapal olursa olsun büyünün muhatab olan insan, maddive manevi aç dan büyücüye kar çok aç k olmu tur. te bu yar aç k yar kapal büyü-toplum ili kisi, insanlar n büyü kar s ndaki tutumlar n n tespit edilmesi aç s ndan önemarz etmektedir. Dolay s yla büyü ile toplum aras ndaki ili kinin boyutunun ortayakonmas ; ancak büyüsel inanç ve uygulamalar n tespit edilip ortaya ç kar lmas ilemümkün olacakt r.

1.2. Amaç ve Önem

nsan, maddi ve manevi olmak üzere iki boyutlu bir dünya içinde ya amakta veinsan ya am , bu ikili dünya anlay do rultusunda ekillenmektedir. nsanlar; maddidünyas n olu tururken, maddi kültür unsurlar n kullan r ve bunu yaparken de ki iselbecerilerini ve nesnel bilgilerini devreye koyarlar. Ayr ca insan maddi dünyada ya adsorunlara, sahip oldu u maddi kültür elemanlar n kullanarak çözüm üretir. Bunlar naksine insanlar manevi dünyalar n olu tururken manevi kültür ö elerini kullan r vebunu yaparken de bazen dini inançlar na bazen de büyüsel inan lara müracaat ederler.

Öte yandan insanlar farkl iki ekilde olu turduklar dünyada ya arken kimizaman maddi ve manevi olmak üzere çe itli problemler ya amakta, bu iki alanda olu anproblemlerin çözümünü de, bu iki dünyan n s n rlar için de armaya çal maktad rlar.

Page 13: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

G R Elife Ç FTÇ

2

Manevi dünyada ya an lan problemlerin çözümünde dini inanc na sar lan insanlargenellikle dini e itimini tam olarak alm insanlard r. Fakat dini alanda manevibo luklar ya ayan insanlar n, dinin etkili olmas gereken alanlarda büyüsel i lemlereba vurdu u söylenebilir. Bu durum, insanlar n zay f yönlerini sürekli olarakgüçlendirme e iliminde olmalar ndan kaynaklanmaktad r.

nsanlar n büyüye olan e ilimlerinin birçok sosyolojik, psikolojik, ekonomik vebenzeri nedenleri oldu u bilinmektedir. Bu nedenler aras nda en önemlisinin, psikolojiknedenler oldu u söylenebilir. Çünkü büyü edimlerinin, daha çok ruhsal gerilimdurumlar nda ortaya ç kt bilinmektedir. Dolay s yla insanlar n manevi aç danya ad bütün zorluk, s k nt ve çaresizlikler; onlar n, büyüye olan ihtiyaçlar nkörükleyebilmi tir. Bütün bunlar n sonucunda insanlar, ya ad s k nt , dert veçaresizliklerin çözümünü büyüde aramaya ba lam lard r. Bunun yan s ra insanlarmaddi s k nt ve yoksulluk durumlar nda da büyüsel çarelere ba vurmu lard r. Örne in;parasal aç dan yoksulluk çeken bir insan r zk art rma büyüsü yapt rarak çok para eldeedebilece ini dü ünmü tür.

Baz insanlar ister maddi ister manevi yönden olsun ya ad klar dertlerine,s k nt lar na, çaresizliklerine pratik ve acil çözümler bulmak için büyüye yönelmi ler vebüyücüye ba vurmu lard r. te bu noktada insanlar n ya ad birtak m s k nt , dert veçaresizlikler büyücüler vas tas yla kullan lmaya ba lanm t r. Büyücüler bu sayedetoplumsal itibar ve maddi kazanç elde etmi lerdir. Bunu da insanlar n maddi ve manevizaaflar n kullanarak ba arm lard r.

Toplum hayat nda çok önemli bir yer tutan büyüsel inan ve uygulamalar nbilimsel metotlarla tespit edilip incelenmesi hem büyünün toplum üzerindeki etkilerininortaya ç kar lmas n hem de toplumsal bir paranoya haline gelen büyüsel uygulamalar nortaya konulmas aç s ndan din bilimcilerine ve toplum bilimcilerine önemli birmalzeme sa lar.

Ba lang c tam olarak tespit edilemeyen büyüsel inan ve uygulamalar ilkelinsanlar döneminde görülmekle birlikte günümüze kadar da varl n korumu tur.Kökenleri ilkel insana kadar uzanan büyü ve büyüsel uygulamalar n Kahramanmara taya ayan örneklerinin ortaya konulmas ve ilkel insanlar n yapt büyüsel uygulamalarlakar la t r lmas toplumsal bir yara olan büyünün anla lmas aç s ndan önem arzetmektedir.

1.3. Ara t rman n Kapsam

lkel halklar döneminde uygulanmaya ba lan p günümüze kadar gelen büyüselinan ve uygulamalar, toplum hayat nda meydana gelen birtak m de i imler sonucundabaz de i ikliklere de u ram t r. Büyüsel inan ve uygulamalar n maruz kald bude i im ancak derinlemesine ara t rma ile ortaya konulabilir. Kahramanmara taya at lan büyüsel inan ve uygulamalar n ilkel halklar ve daha sonraki baz milletlerinbüyü edimleriyle kar la t rmal bir incelemesi olan tezimiz, büyünün günümüze kadargeçirdi i de i iklikleri ve daha önceki dönemlerdeki büyüsel uygulamalarla olanbenzerli ini ortaya koymu tur. Kar la t rmal bir alan ara t rmas olan tezimiz,Kahramanmara ta ya at lan büyüsel inan ve uygulamalar n, insan hayat için önemlisay lan geçi dönemleri üzerinde yo unla m t r. Yani insan ya ant s n n önemlisafhalar olan do um, evlenme, ölüm gibi geçi mensekleri ile insan hayat içineda lm olan di er durumlarda yap lan büyü ve büyüsel uygulamalar ele al n pincelenmi tir.

Page 14: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

G R Elife Ç FTÇ

3

Kar la t rmal bir alan ara t rmas olan tezimizin kar la t rmal olarakhaz rlanmas n n amac , ilkel halklar döneminden ba lay p günümüze kadar getirilenbüyüsel inan ve uygulamalar ile bunlar n Kahramanmara ta ya at lan örneklerinikar la t rmakt r. Bunun yan s ra çe itli kültürlerin büyü anlay verilmesiyle debunlar n Kahramanmara taki büyüsel inan ve uygulamalar üzerindeki etkileri vebenzerlikleri belirlenmeye çal lm t r. Ayr ca üç büyük lahi Dinin büyüye bakaç s n n verilmesiyle de bu dinlerin Kahramanmara taki büyüsel inan ve uygulamalarüzerinde belirleyici olup olmad tespit edilmeye çal lm t r.

Büyü ve büyüsel uygulamalar her ne kadar toplum hayat nda önemli bir yeresahip olsa da büyünün kendi özünden kaynaklanan gizlilik prensibiyle ara t r l pincelenmesinin, oldukça zor bir olay oldu u ara t rmam z s ras nda elde etti imizbulgulardan biridir. Ayr ca büyü yapt ran insanlar n büyü konusunda kolay kolaykonu mak istememeleri de konunun ara t r lmas a amas nda oldukça çok sorunya amam za neden olmu tur. Çünkü büyü yapt n söyleyen insanlar meslekikariyerlerini dü ünerek sorular m z cevapland rmazken büyü yapt ran insanlar dayapt klar i in ortaya ç kmas n istemedikleri için sorular m z cevapland rmaktankaç nm lard r. Büyü ve büyüsel uygulamalar gibi özünde gizlilik bar nd ran toplumsalbir olay üzerinde çal man n zorlu u ve önemi burada kendini göstermektedir.

Bu ba lamda büyü ve büyüsel uygulamalar n aç kça ortaya konulmas için yabüyücülerin kendi r zas yla büyü formüllerini ve büyüsel uygulamalar n aç klamas yada bu konuda çok büyük paralar harcanarak bütün büyülerin para kar l ndayapt r lmas gerekti i ortaya ç km t r. Bütün bu imkâns zl klar ara t rmam zda birtak m eksikliklerin olmas na neden olsa da büyü konusunda Dinler Tarihi alan ndaçal lan birkaç ara t rmadan biri olmas hasebiyle ilerde yap lacak olan ara t rmalara

k tutaca n umuyoruz.

1.4. Ara t rman n S n rl l klar

Ara t rma Kahramanmara Merkez lçesinde iki farkl ekilde yap lm t r.Birincisi, çe itli amaçlar ile büyücüye giden, kendi ya da yak n ndan biri büyüye maruzkalan ki iler ile görü ülmek suretiyle söz konusu ki ilerin sahip oldu u büyü bilgisiö renilmeye çal lm t r. kinci yöntem ise Kahramanmara Merkez lçesinde ikameteden büyücülere gidilerek bu büyücülerin yapt büyüsel uygulamalar tespit edilmeyeçal lm t r. Çal ma, ara t rmac n n gözlemlerinin yan s ra teorik ve tarihsel bilgilerlede desteklenmi tir.

1.5. Metot ve Yöntem

Büyü ve büyüsel uygulamalar n tespit edilip incelenmesi olan bu ara t rma, masaba ve alan ara t rmas olmak üzere iki a amada gerçekle mi tir. lk a amada; konuyuihtiva eden kaynaklar ve dokümanlar de erlendirilip temel baz bilgiler sunulmu , büyü-din-bilim ili kisi, çe itli kültürlerdeki büyü anlay ve Üç Büyük lahi dinin büyüyebak aç s n n tespit edilip incelenmesine çal lm t r. kinci a amada ise;Kahramanmara ta ya at lan büyü ve büyüsel uygulamalar, ilgili insanlarla konu ulmaksuretiyle tespit edilmeye çal lm t r.

Büyüsel inan ve uygulamalar ele al n p incelenirken; baz k sa sureler, (Fatiha,Felak, Nas vb. ) dualar ve Esma ül Hüsna okunarak, hastal klara ifa bulmak ya daiyili i getirmek, kötülü ü uzakla t rmak için yap lan çe itli uygulamalara, halk aras ndaak büyü denilmektedir. Bizde, ak büyü tabirini tam olarak kar layacak bir kavram

Page 15: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

G R Elife Ç FTÇ

4

bulamad m z için ayn kavram kulland k. Ancak bize göre bunlar, her ne kadaruygulama boyutunda k smi olarak büyüsellik içerse de, iyili i getirmek, kötülü üuzakla t rmak için yap lan uygulamalard r ve büyüden çok geleneksel uygulamayadönü mü çe itli ritüellerdir. Dolay s ile dualar ve ayetler okunarak yap lanuygulamalar ve bunlar içeren inan lar büyü olarak nitelendirmek bize göre pek do rubir bak aç s de ildir.

Bütün bunlar yap l rken Dinler Tarihi ve Din Fenomenolojisini ilgilendirengenel ve metodolojik eserlerden yararlan lm t r. Ayr ca büyü ve büyüsel uygulamalarincelenirken Dinler Tarihi bilim dal n n nitelendirici ve kar la t rma metotlar ndanistifade edilmi tir.

1.6. Tan mlar

Bilimsel ara t rmalarda elde etti imiz sonuçlar ifade etmek amac ylakulland m z en önemli araçlardan bir tanesi dildir. Sosyal bilimler alan nda yap lanara t rmalarda konu her ne kadar toplum içinden ve toplumun ya ad gündelikolaylardan olu sa da kullan lan tekni in ve onlar n ara t rma s ras nda kazand yeniiçeri in her durumda yeniden aç klanmas ara t rman n hedefine ula mas aç s ndanönemlidir.

Sosyal bir bilim dal olan Dinler Tarihinin kendine has bir üslubu vard r. DinlerTarihi; dini olsun veya olmas n ara t rma sahas na giren her türlü inanc kendi bilimselmetotlar nda ele al p incelemekte ve alan na göre yeniden tan mlamaktad r. Busuretle ara t rmam z boyunca kulland m z temel kavramlar elde etti imiz sonuçlar nanla l p yorumlanmas aç s ndan faydal olmas dü ünülerek aç klanm t r.Büyü: Do aüstü güçlerin yard m sa lanarak belli bir amaca ula mak ya da belli birdurumu yaratmak için uygulanan i lem ve eylemlerdir (Meydan Larousse, 1986: III.,685-686).Büyücü: Gelecekten haber vermek, hastalar iyile tirmek, belalar uzakla t rmak, birinsan ere ine kavu turmak gibi birçok büyüsel i lem yapan kimselerdir.Büyücülük: nsan n kendi maddesel güçleriyle ba aramayaca i leri,birtak m manevigüçlerin yard m yla ba armak, gelece i önceden ke federek hayatlar n güven alt naalmak ve bütün insani istekleri dizginleyebilmek için ba vurulan mistik bilgi veteknikledir (Sena, 1993: 9).Büyüsel Uygulama: Büyücülerin ya da büyüsel inanca sahip insanlar n, büyüselpratikler s ras nda belli teknikler ve kurallar kullanarak yapt klar pratik ve çözümedayal i lemlerdir.Büyü Malzemesi: Büyüsel uygulamalar s ras nda kullan lan, yap lmak istenen büyününözelli ine uygun olarak seçilen ve büyüsel i lemlerin vazgeçilmezi olan çe itli bitki vetohumlar na, insanlara ve hayvanlara ait baz unsurlara(kan,saç,t rnak,iç organlar) veçe itli e yalara (kilit, b çak, makas vb.) büyü malzemesi denir.lkel nsan: Günümüzde ya amakta olan veya yak n zamanlara kadar ya am bulunan;

geli mi bir hayat tarz na ula amam , geçimlerini avc l k, bal kç l k ve toplay c l klasa layan insanlara verilen add r (Tümer ve Küçük, 1997: 47).

Page 16: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

ÖNCEK ÇALI MALAR Elife Ç FTÇ

5

2. ÖNCEK ÇALI MALAR

mkanlar m z ölçüsünde yapt m z ara t rmalarda, kaynaklar bölümünde degörülece i üzere pek çok eserden yararland k. Ancak ara t rmam z esnas nda; büyükonusu ile ilgili pek çok eser olmakla birlikte, bunlar n ço unun bilimsel bir çal mayareferans al nacak nitelikte olmad n gördük. Ayr ca konumuz ile ilgili Dinler Tarihialan nda hiçbir alan ara t rmas olmad n da tespit etmi bulunmaktay z. Dolay s ileburada tan taca m z eserler, konumuzla alakal olan, büyü konusunda yaz lm vebüyük ilgi görmü belli ba l eserden bir kaç d r.

Konu ile ilgili olarak tespit etti imiz ve yararland m z baz çal malarunlard r:

James G. Frazer; Alt n Dal: Ondokuzuncu yüzy l sonlar nda yaz lm olan eserFrazer in ilkel büyü, tabular,bat l inançlar, ve büyücülük üzerine yapt incelemelerdenolu maktad r. Kendi alan nda önemli eserlerden biri olan Alt n Dal, Malinowski veFreud gibi ara t rmac lara esin kayna olmu tur. Alt n Dal, insan dü üncesinindo u undan uygarla m dönemlere dek uzanan süreçte insan davran lar n nkökenlerini ara t rmakta ve günümüz insan n , binlerce y l öncesinin yaban l insan naçok yak n k lan a rt c örnekler sergilemektedir. Frazer bu dü üncesini desteklemekiçin yaban la çok ey borçluyuz, hatta bugün bile, onunla olan benzerliklerimiz,farkl l klar m zdan çok demi tir. Eser iki cilt halinde bas lm olup ngilizce ilk bas m1890 y l nda yap lm t r.

Bronislaw Malinowski; Büyü Bilim ve Din: Antropoloji alan nda ele al nmönemli yap tlardan biri olan eser Malinowski nin y llar boyu süren ara t rmalarsonucunda yaz lm t r. Eser ilkellerin dinini, mitolojisini, büyüsünü ve ak lc dü ünmetarz n ele al p çözümlemektedir.

Sedat Veis Örnek; lkellerde Din, Büyü,Sanat ve Efsane: Bu eser ilkel insanlar ninanç dünyalar n , büyülerini, sanatlar n ve efsanelerini ele al p, sistemli bir ekildeaç klamaya çal an ilk Türkçe eserdir.

Stanley Jeyaraja Tambiah; Büyü,Bilim,Din ve Ak lc l n Kapsam : Bu eser;büyü, bilim ve din alan nda kar la t rmal olarak yaz lm olan eserlerin yazarlar nele tirel bak aç s yla incelemektedir. Yazar; Frazer, Malinowski, Tylor, Bruhl, Mauss, Evans vb. gibi ara t rmac lar n ilkel insanlar n büyü, din ve bilim anlay lar ninceledikleri eserlerin içerdi i çeli ki ve benzerlikleri ele alm t r.

Page 17: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

6

3. BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER

3.1. Büyü

Ara t rmam za konu olan büyüsel inan ve uygulamalar hakk nda bilgivermeden önce, büyü ve büyü yerine kullan lan kelimelerin etimolojik anlamlar n n neoldu unun tespit edilmesinin faydal olaca n dü ünüyoruz.

Dilimizde büyü ve büyücülükle ilgili kullan lan ba l ca kelimeler; sihir, t ls m,efsun ve fettanl k vb. kelimelerdir. Ve bu kelimeler ço unlukla birbirlerinin yerinekullan lmaktad r. Dolay s yla bu kelimelerden baz lar n tahlil etmenin yararl olacakanaatindeyiz.

Eski Türk lehçelerinde ovsun, arbav, t ls m,sihr, apsun, sehr, eklinde ifadeedilen (KTLS., trs.: C. I, 88) büyü kelimesinin, eski Türk dilinde din adam ve sihirbazanlam na gelen bügi ya da bügü kelimesinden türetildi i iddia edilmi tir. Büyünün batdillerindeki kar l ise ngilizce magi veya magic (ayr ca: spell, incantation, sorcey)(Redhouse, 1997: 267-433-437), Almanca ve Frans zca magic terimleridir. Bukelimelerin asl n n ise Grekçe magos oldu u söylenmi tir (Özbek, 1994: 17).

Arapça sihir sözcü ünün Türkçe kar l olarak kullan lan büyü kelimesi,gözba c l k, efsun olarak da isimlendirilmi tir. Büyü, sihir kadar tesiri olan ey fettanl kanlam nda da kullan lm t r. Ayn zamanda iir ve güzel söz söyleme gibi insan meftuneden hüner ve sanat da büyünün kar l olarak kullan lm t r (Devellio lu, 2006: 952).Büyü, güzelli in yaratt etkileme gücü, gizemli çekicilik eklinde de ifade edilmi tir.Müzi in, sanat n, iirin büyüsü gibi (Macdonald, 1993: X., 2060).

Eski Türkçede bügi, bügü sihirbaz anlam nda kullan l rken daha sonra ak llanlam n kazanan kelime bilge ile anlamda olarak kullan lm t r. Eski Farsçada isebüyü, magu kelimesiyle kar lanmakta olup, Eski ran da tabiatüstü güçlerikullanabildi ine inan lan Med kabilesi mensubu rahipler s n f na da mangu denildi ibilinmektedir. Ayr ca slam kaynaklar nda mecüs, mecüsi eklinde geçen bukelimelerin, tabiattaki baz varl k ve olaylar yönetti i, gaipten haber verdi i,büyücülükle baz i leri gerçekle tirdi i kabul edilen bu s n f için de kullan ld iddiaedilmi tir (Tanyu, 1992: VI., 501).

Bütün bunlarla beraber do ada gizli güçler bulundu u, iyili i çekmek ya dakötülü ü kovmak için bunlarla ili ki kurulabilece i dü üncesine dayanan, somut biramaca yönelik eylem ve inançlar n tümüne de büyü denilmi tir (Macdonald, 1993: X.,2060).

Malinowski büyüyü ba ka bir ekilde tan mlamaktad r. O, büyü gücünün heryerde hüküm süren ve istedi i ya da gerekti i her yerde yay lan evrensel bir güçolmad n söylemi tir. Malinowski büyünün, tekil, özel bir kudret; türünde tek, yaln zinsan n içinde bulunan, yaln z büyü sanat yla serbest b rak labilen, kendini sesiyle ifadeeden ve ayinin uygulanmas yoluyla aktar lan bir güç oldu unu söylemi tir(Malinowski, 2000: 75).

Bunun yan s ra Evans büyüyü; amaca varmak için pratik olanaklar olmad nda,onun yerini alan bir etkinlik; yat t r c ya da uyar c bir i levi yerine getiren veinsanlara cesaret, rahatlama, umut ve direngenlik veren edimler eklinde tan mlam t r(Evans, 1999: 42).

Bütün bunlar n yan s ra geçmi ten günümüze büyü, iirle ili kilendirilmi tir.Sözlü büyü formülleri içeren iir metinlerinde kullan lan alk , alg , al , gibikelimelerin pek çok Türk ivesi ve lehçesinde kar l n n büyü oldu u belirtilmi tir.Nitekim Altay folkloru ara t rmac s S. KATAS alk lar n; sözün büyüsü üzerine

Page 18: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

7

kurulmu rica veya dilek ile i ve hayatta refaha ula ma gibi bir amac olan halkiirlerinin ilkel ve arkaik tarz oldu unu söylemi tir. Zira Altay folklorunda hala çiçek

hastal nda, k zam kta, göz hastal klar nda, kar n sanc lar nda, sarada vs. okunanalk lar oldu unu söylemi tir. Büyü iirleri, sözün gizli gücüne dayanm olup bunlar nen fonksiyonel özelli i bir nesneyi, olay veya çevreyi ola anüstü bir ekilde etkilemiolmas nda ortaya ç km t r. Zira sözün büyülü gücüne dayanan alg lar Karaçay- Balkardilinde de büyü adlar Jilyan alg (y lan büyüsü) , köme alg (k zam k büyüsü),emine alg (kolera büyüsü) kelimeleriyle kar lanmakta olup hala hastal klar n

tedavisinde kullan lmaktad r (Duymaz, 1999/4: V., 20). Bütün bu aç klamalar ve verilenörnekler bize, büyü kelimeleri içeren sözlerin, bir hastal iyile tirecek kadar güçlü veetkili oldu unu göstermi tir

Ayn ekilde büyü iir ili kisine de inen Malinowski, büyü gücünün en belirginekilde iirde ortaya ç kt n söyleyerek sözcüklerin de erinin ve duygulan msal

güçlerin en uzun burada ya ad n ve en aç k haliyle burada ortaya ç kt nbelirtmi tir. Buna da büyü, sihir, efsunlamak, büyülemek sözcüklerinin iirdeki gücünüörnek göstermi tir (Malinowski, 2000: 75).

3.2. Büyü Çe itleri

Büyünün birinci çe idi eski zamanda ya anm Keldanîlerin büyüsü olup semavigüçlerle yeryüzüne ait güçlerin birlikte yapt büyüler oldu u bilinmektedir. ZiraKeldanîler hay r ile errin, mutluluk ile u ursuzlu un y ld zlardan oldu unainanm lard r. Dolay s yla Keldanîler bu inan do rultusunda y ld zlar ve di er gökcisimlerini kullanarak büyü yapm lard r.

Büyünün ikinci çe idinin, evham sahiplerinin ve maneviyat güçlü oldu unainan lan insanlar n yapt büyüler oldu u söylenmi tir. Bu ki ilerin; yapt klar büyü ilee yada, canl larda ve insanlar üzerinde kendi bedenlerindeki gibi etki b rakabilmegücüne sahip oldu una inan lmaktad r. Bu etki b rakabilme yetene i uzun süren veherkesin ba aramayaca bir tak m temrinlerle mümkün oldu u bilinmektedir. Örne inyoginlerin yapt yoga bu türdendir. Yerde otururken bir metre yukar ç kmak, ipleriy lan gibi oynatmak uzun bir meditasyon sonucu ve hipnoz gücü ile yap labildi ibilinmektedir. Ayn ekilde nazar de mesi de da bu tür büyüye örnek olarak verilebilir.Nitekim insan n, nazar gücü ile herhangi bir varl k üzerinde etki yapabilme yetene inesahip olabilece i söylenebilir. Bu ekilde nazar gücüyle bir e yay etkilemek suretiyleyap lan büyü çe idi Cahiliye Araplar aras nda yayg nl k kazanm t r. Zira bir rivayetegöre bir kimse, iki veya üç yemek yemeyerek aç kal r. Sonra çad r n n perdesini kald r rve beklerdi. Oradan geçen bir deve görürse: Bu gün bu deveden daha güzel bir devegörmedim derdi. Bu ekilde sözlü nazara maruz kalan deve birkaç ad m atar ve ölürdü(Çelik, 1995: 195).

Büyünün üçüncü çe idi cinler, eytanlar ve kötü ruhlar gibi yeryüzü ruhlar ndanyard m alma yolu ile yap lan büyülerdir ki bunlar azaim(afsun) ve cincilik denileneylerdir.

Büyünün dördüncü çe idinin göz ba c l yap larak gerçek olmayan hayalieyleri gerçekmi gibi göstermek eklinde yap lan büyüler oldu u söylenebilir. Bunlar

daha çok illüzyon sanat kullan larak yap lan, halk aras s nda el çabuklu u vehokkabazl k olarak bilinen ekliyle kar m za ç kmaktad r. Bu türden büyüler, duyularyan ltmak suretiyle icra edilmektedir. Dolay s yla bu ekilde yap lan büyülerinsonucunda olmayan eyler oluyormu gibi görünmeye ba lar.

Page 19: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

8

Büyünün be inci çe idi, geometrik oranlara ve çe itli sanat hilelerine göreyap lm aletlerin birle tirilmesi ile ortaya ç kart lan, insan a rtan büyüler olarakkar m za ç kar. Örne in çe itli sanat hileleri ile birbirinin içine çizilen iki resmi ilkbak ta anlamak çok zor oldu u gibi, ayn anda görmek pek mümkün olmamaktad r.Günümüzde bilim ve teknolojinin geli mesiyle birlikte ba ta sinema filmleri olmaküzere bu türden büyüler oldukça yayg n bir ekilde yap lmaktad r. Bunlar hem mekanikhem de elektronik güçler kullan larak yap lmaktad r. Sinema filmleri bunun en canlörne idir. Zira bilgisayar teknolojisi ile yap lan birçok film insanlar hayrete dü ürensahnelerle doludur. Uçan kahramanlar, ehirleri harabeye çeviren do al afetler, aklahayale gelmeyen korkunç canavarlar bu tür sahne hilelerine örnek olarak verilebilir.

Büyünün alt nc çe idi, daha çok ilaçlar n özelliklerinden istifade edilerekyap lan büyüler oldu u eklinde tarif edilmi tir. Mesela insan n yeme ine, akluyu turan baz ilaçlar n konulmas durumunda insan n akli melekeleri zarar görece i vedolay s ile insan normalden farkl davranmaya ba layaca dü ünülerek yap lanbüyüler, bu türden büyülerdir.

Büyünün yedinci çe idinin kalbi ba lamak suretiyle yap lan büyüler oldu usöylenmektedir. Bu tür büyüler, büyücünün ism-i  zam duas n bildi ini, cinlerinkendisine itaat edip pek çok i te kendisine boyun e diklerini iddia etmesi ve bu ekildebüyü yapmas olarak kar m za ç kmaktad r. Büyücünün cinlerle ili ki içinde oldu ueklindeki sözlerini dinleyen kimse zay f ak ll ve temyiz kabiliyeti olmayan birisi

oldu unda, bunlar n gerçek oldu una inan r ve kalbi buna aldan r. Böylece bu kimsedebir çe it korku ve çekingenlik meydana gelir. Korku meydana geldi inde hissikuvvetleri zay flar, böylece de büyücü o zaman ona istedi ini yapabilir. Bu i lerideneyen, ilim ehlinin durumlar n bilen bir kimse, i leri yapt rma ve s rlar gizlemehususunda kalbin ba lanmas n n pek büyük tesirleri oldu unu bilmektedir.

Büyünün sekizinci çe idi ko uculuk ve k k rtmac l k gibi eylerle el alt ndanyap lan gizli fitnecilik, bozgunculuk ile yap lan gizli büyüler olarak kar m zaç kmaktad r. Bu, insanlar aras nda en yayg n olan büyü çe ididir (Razi, 1988: III.; 262).Kökeninde fitne ve bozgunculuk yatan bu türden büyüler günümüzde hala yayg nolarak yap lmakta, büyücüler taraf ndan günümüzde hala kullan lmaktad r. Zirabüyücüler, büyülerine sa lam bir dayanak bulmak ve büyü yapt ran insani ikna etmekiçin falanca ki i sana büyü yapt rd . demektedirler.

Razinin sekiz çe ide ay rarak yapt bu tasnifin d nda di er baz bilimadamlar büyüleri, çe itli ekillerde s n fland rmaktad rlar:

Sedat Veis Örnek büyüyü uygulan lar na göre üç bölüme ay r r:1-Uzakla t r c uygulamalar2-Hücum uygulamalar3- stekle ilgili uygulamalar (Örnek, 1970: 141).

Frazere göre büyü iki ekilde s n fland r lm t r:1- Temas büyüsü (Duygusal) 2- Taklit büyüsü (Analoji)

Büyü amac na ve elde etmek istedi i sonuca göre:(Niteli ine)1-Ak büyü2-Kara büyü eklinde tasnif edilebilir (Alka Benli, 2006: 50, Gökalp, 1976: 123).

Ba ka bir tasnif ise:1-Aktif büyü2-Pasif büyü eklindedir (Alka Benli, 2006: 50).

Di er bir tasnif ise:1-Olumlu büyüler

Page 20: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

9

2-Kötü büyüler eklindedir (Boratav, 1984: 106-107).Baz yazarlarda büyüyü milletlerine göre üç gruba ay rm t r:

1-Sâbî lerin t ls mlar na dayanan büyüler,2-Yunanl lar n kevkeplerine dayanan büyüler,3-Hintlilerin sahas na giren azimetler vas tas yla kalaftriyât ve rukyelere dayananbüyüler (Ullmann, 1994: 3-4).

3.3. Büyünün Konusu

Dünyevi alana ve insana dair her eyin büyünün konusu içinde müteala edilmesimümkündür. Zira ilkel insanlardan günümüze kadar insan n kar la t her sorun veyaelde etmek istedi i her ey, bertaraf etmek istedi i her zor durum büyünün konusunute kil eder.

nsana ve insan hayat na dair her eyin büyünün konusuna girmesi hasebiylebüyünün; insan n do umundan ölümüne kadarki hayat n n bütün safhalar n kapsadsöylenebilir. Bu safhalar n en önemlilerinden do um (Ac payaml ,1961;13-93),evlenme ve ölüm gibi geçi menseklerinde büyü yo un olarak kullan lmaktad r.Dolay s yla gebe kalmaya ve yeniden do u a, tutkuya ve doyurulmaya ili kin dinitasar mlar hemen hemen bütün soylarda, u veya bu biçimde büyüyle var olmu lar veço unlukla da büyü ilgili kurallar ve törelerle ba lant l olmu tur. Bu dü ünce iledo um öncesinde ve sonras nda,tehlikeleri uzakla t rmak ve kötü büyüleri kovmak içinçe itli büyü ayinleri, ar nma törenleri yap lm t r (Malinowski, 2000: 31).

nsan hayat n n bütün evrelerini konu edinen büyü, ayn ekilde ilkel insanlardangünümüze kadar ula an büyü çe itlerini de içinde bar nd r r. Hangi büyünün ne i eyarad n , ihtiyaç duyulan büyüde hangi malzemelerin kullan laca , büyünün konusuiçinde müteala edilebilir.

Büyünün; sosyal, fen ve din bilimleri gibi yaz l ve kuralla m bir metoduolmasa da konusuna giren her eyi belli bir düzene göre ele ald bilinmektedir.Nitekim Frazer in yalanc bir bilim olarak kabul etti i büyü, olaylar kendine has birmetotla ele alm ve bu ekilde sonuca gitmeye çal m t r. Her ne kadar bu ele al tarzbilimsel metotlara ayk r olsa da büyücüler taraf ndan yöntem olarak benimsenmi tir.

Günümüz insan n n hayat içerisinde bir çok eylem büyüsel amaçlar gözetilerekyap lmasa da ayn eylemler ilkel insanlar taraf ndan büyüsel amaçlarla yap lmaktad r.Örne in, kesilen saç ve t rna n (Frazer, 2004: I., 11-184-188-191-192-193 vd.) ortal kyerlere at lmamas ; be eni belirten bir sözden sonra nazar de mesin diye veya kötü birsözü bertaraf etmek için yere tükürme (Frazer, 2004:I., 203) i leminin yap lmas gibieylemler ilkel insanlar taraf ndan da ayn ekilde yap lan ancak büyüsellik içeren insanîfaaliyetlerdir.

3.4. Büyünün Amac

Tabiattaki hiçbir eyin amaçs z olmad gibi insana ait eylemlerin de bir amacoldu u bilinmektedir. te insan edimlerinden biri olan büyünün de bir amac vard r.Büyü bu amaca ula mak için; hiçbir insan ediminde olmad kadar i levselli inikullanm t r. Carveth Read büyünün bu i levsel boyutuna de inerek: heyecanlar n,arzular n, korkular n, öfke vd. nin bir ürünü olan büyü, insanlar n kayg lar n azaltacaki leve sahiptir. demi tir (Evans, 1999: 49).

Öte yandan büyünün bütün edimleri, ba l ca gayesi olan ç kar sa lamaya yönelikolmu tur. Nitekim büyünün as l amac , insanlara ve olaylara etki ederek bol ve çok

Page 21: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

10

avlama, bal k tutma, hayvan yeti tirme, dü man yenme, zarara u ratma veya öldürme;çocuk, ürün ve mal ço altma, kad n elde etme, hastal ktan kurtulma, k sacas bitkileri,hayvanlar , insanlar , tabiat olaylar n ve güçlerini kontrol ederek u veya bu ki i yahutki ilere iyilik ya da kötülük etmek suretiyle yarar sa lad söylenmektedir (Tanyu,1992: VI.,501).

Malinowski büyünün amac n psikolojik bak aç s yla de erlendirmi ve bukonuda unlar ifade etmi tir: Bütün güdüler ve heyecanlar, bütün pratik faaliyetlerkimi zaman insan ç kmazlara sürüklüyor, eksik bilgileri ve yeteneklerinin s n rlargözlemede ve kavramada onu en zor durumda yar yolda b rak yor. Sonra insanorganizmas anl k patlamalara tepki gösteriyor, bu patlamalarda da tam olu mamdavran biçimleri ve bunlar n etkili oldu una ili kin olu ma a amas nda olan inançlarüretiliyor. Büyü bu inançlara ve olu mam ayinlere tutunuyor ve bunlar sürekligeleneksel biçimler halinde kuralla t r yor. Büyü insana bir miktar belirlenmi ayinselsahne ve inanç hükmü, belirli bir zihinsel ve pratik yöntem sunuyor ve bu, önemliu ra ta, tehlikeli durumlar n kritik anlar n a lmas n sa l yor, insan önemli görevlerinigüvenle yürütmeye, öfke patlamalar n n da, nefretin, kar l ks z a k n, dü k r kl n nve korkunun i kencesinde dengesini ve ruhsal bütünlü ünü ayakta tutmaya yeteneklik l yor. Büyünün i levi insan n iyimserli ini ayinle tirmek, umudun korku üzerindekiyengisine duyulan inanc güçlendirmektedir. Büyü insan için güvenin ku kudan,direncin karars zl ktan ve iyimserli in karamsarl ktan daha de erli oldu unu ifadeeder. (Malinowski, 2000: 90 9).

Öte yandan ya am n krizleri kar s nda, özellikle ölüm kar s nda, insanlarkorktuklar ve üzüntüye kap ld klar zaman, dinsel ritüellerin yerine getirilmesinde biryat ma bulaca na inan lm t r. Büyünün de din gibi, üzüntülü ve ac l durumlarda biri levinin oldu u söylenmi tir. nsanlar içinde bulunduklar güçlükleri a mak için gereklideneyimsel bilgilere sahip olmad klar baz ilkelere ihtiyaç hissetmi lerdir. Bu nedenleonun yerini alacak bir etkinlik olarak büyüye ba vurmu lard r. Bunun sonucundabüyünün güçsüzlü ün yol açt gerilimi yat t raca na inan lm t r. Çünkü bu gerilimkötü etkiler meydana getirdi i için, insan giri imlerinin ba ar s n tehlikeye atmaktad r.Dolay s yla ritüellerin öykünmeci biçimi ve arzu edilen amaçlar n n esinledi ieylemlerin yerine getirilmesi buradan ileri geliyor. Demek ki büyü, deneyimsel eylemleayn öznel sonuçlar do uruyor; insana güven veriyor; insanlar n kendini verdi i yol neolursa olsun, bunu izlemeyi sürdürebilme yetene i veriyor (Evans, 1999: 48 49).

Bununla birlikte büyünün gerilimleri azaltt gibi büyünün sundu u olanaklarasahip olman n gerilimin ç kmas na engel oldu u söylenebilir (Evans, 1999: 48 49).

Dolay s yla büyünün amac , ihtiyac olan insana dünyal k ç karlar sa lamakt r.Büyünün yapabilece i ahiretlik hiçbir uygulama yoktur. Büyüye ihtiyaç duyan insan,dinin ve bilimin, maddi ve manevi ihtiyaçlar na cevap vermedi ini dü ündü ü zamandaha pratik olan ve duyusal yönden rahatlayabilece i çare olarak büyüye ba vurmu tur.Çünkü söz konusu insan ya ad çaresizli i, korkuyu ancak böyle telafi edece iinanc nda olmu tur. te bu durumda olan insan için, büyünün amac , bu insan k sa süreiçinde rahatlatmak ve onu istedi ine kavu turmak olmu tur.

K sacas büyünün amac her zaman aç k ve net olmu tur. lkel insanda ça dainsanda yapt rd büyünün amac n hemen izah edebilmi tir. lkel insan büyü ayinininamac n her zaman söyleyebilir ama bir dinsel tören hakk nda bu böyledir ya daböyle olmas istenmi tir diyecek veya aç klama olarak bir efsaneyi anlatacakt r

(Malinowski, 2000: 32).

Page 22: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

11

3.5. Büyünün Tarihçesi

Büyünün tarih öncesi varl na inanman n evrensel oldu u söylenmi tir. Çünküher mitolojide, her gelenekte büyü her zaman insan n kullan m nda olmu tur. Zatenbüyü do an n gözlenmesiyle ya da do a yasalar n n bilinmesiyle ortaya ç kmaz. lkelinsan n ilk do al bilgisi olan büyü yaln zca teslim al narak elde edilebilir (Evans, 1999:42).

nsanl k tarihi kadar eski olan büyünün ilk örneklerine paleolitik devirderastlan lm t r. lkel insan n ma ara duvarlar na çizdi i karg sapl hayvan resimleribunun en önemli kan t d r. Bu resimlerde benzer benzeri getirir anlay hakim olmudolay s yla bu dü üncenin nda taklit büyüsü yap lm t r (Tanyu, 1992: VI., 503).Her ne kadar büyünün tarihi hakk nda kesin bir tarih belirtmek mümkün olmasa dabüyünün en eski örneklerine Aicheringolar ça nda merkezi Avustralya darastlan lmakta ve ba ka her ey gibi büyünün de o zaman ortaya ç kt belirtilmektedir.Melanezya da ise büyü, insanl n yeralt nda ya ad bir ça dan gelmi ve bu ça da ilk insanl n do al bir bilgisi olmu tur (Evans, 1999: 42).

Ara t rmalar sonucu elde edilen bulgular kullan larak büyünün ba lang ç tarihitespit edilmeye çal lsa da Malinowski bu konuda farkl görü ler ortaya koyarakbüyünün hiç bir zaman do mayaca n , olu turulamayaca n ve ke fedilemeyece inisöylemi tir. Ona göre büyü insanl n ba lang c ndan beri varola gelmi tir. Dolay s ylabütün büyüler ba lang c ndan beri, insan için ya amsal ç kar konusu olan, fakat insan nnormal rasyonel çabalar d nda kalan her eyin ve olaylar n ba l ca tamamlay c solmu tur. K sacas Malinowski; büyü, büyüye konu olan nesne ve bu ikisininuygulay c s olan insan n ayn ya ta oldu unu söylemi tir (Malinowski, 2000: 74).

Ara t rmalar sonucu elde edilen bulgular nda büyünün ba lang c tespitedilmeye çal lsa da büyünün kesin olarak ne zaman ba lad n söylemek pekmümkün gözükmemektedir. Bunun nedeni ise ilkel insanlar n hayat nda büyü ve di eralanlar n iç içe olmas d r (Campbell, 1995: 183).

Günümüze kadar yap lan büyü ile ilgili çal malarda büyünün toplumsal vepsikolojik boyutlar na de inilerek büyünün toplum içerisinde ortaya ç k zaman tespitedilmeye çal lm t r. Sosyolojik bak aç s yla büyünün toplum içinde ne zaman ortayaç kt n belirlemeye çal an Michael Perrin, büyücülü ün bir grup içine s zmas veyay lmas ço unlukla yeni toplumsal ayr l klar n belirmesiyle ayn zamana rastlad niddia etmi tir. Çünkü büyücülük genellikle ba kas na kar güvensizli in duyuldu u herinsan n k skançl k ve çekememezlik sonucu ba kas na uzaktan uza a ve gizlice zararvermeyi istedi i bir evrende yayg nl k göstermi tir (Perrin, 2003: 98).

Büyünün bir heyecan geriliminin ürünü oldu unu söyleyen Marett en nakilleEvans ise büyünün ortaya ç k zaman n psikolojik nedenlerle dayand rarak aç klamayaçal m t r. Ona göre; a k ya da iddetli bir heyecan n etkisi alt nda ihanete u ram bira n, sevdi i kad n n resmini ate e atmas gibi rahatlama olana bulamayan insan,kendi gerilimini azaltmak için dü sel dünyaya ko mas büyünün geli me dönemininba lang c nda oldu u eklidir. Bu durum s k s k ortaya ç kt nda tepki dengesinibulmu ve geli mi büyü ad verilen eye dönü mü tür. Yani büyü, toplumun kabuletti i ve al kanl k haline getirmi oldu u bir davran modeline dönü mü tür (Evans,1999: 42).

Page 23: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

12

3.6. lkel nsan n Büyü Anlay :

lkel insan n büyü anlay n ve büyüsel inan lar n antropologlar nçal malar ndan ö renmekteyiz. Antropologlar ilkel insanlar için büyünün önemihakk nda çok farkl bilgiler vermi lerdir.

Antropolojik ara t rmalar yapan baz bilim adamlar ilkel insanlar n ya ant lar nincelerken onlar n ya amlar nda önemli olan iki kavram olarak din ve büyüyü tespitetmi lerdir. Büyüyü antropolojik yönden ilk olarak ele alan E.B. Tylor d r. Tylorbüyünün; toplumsal olaylar n sebep-sonuç ili kisi içinde de erlendirmesi aç s ndan ilkelinsanlar için vazgeçilmez oldu unu söylemi tir (Tanyu, 1992: VI., 501). Tylor dansonra büyüyü farkl bir bak aç s yla; din, bilim ve büyü ili kisi içinde detayl olarakinceleyen J.G. Frazer, din ve bilimin ke fedilmesi için büyünün vazgeçilmez bir geli ima amas oldu unu söylemi tir (Frazer, 2004: I., 15).

Tylor ve Frazer den sonra birçok antropolog ilkel insanlar aç s ndan büyü veilgili oldu u alanlar ara t rm lard r. Kanaatimize göre günümüzde de var olan büyü ileilgili inan ve uygulamalar n kökenini tespit etmek ve bu inan ve uygulamalar dahaiyi anlamland rabilmek için ilkel insanlar n büyü anlay n ele almakta fayda vard r.Ancak bunu yaparken ilkel insanlar n yapt bütün büyü edimlerini ele almak pekkolay gözükmemektedir. Çünkü böyle bir konuyu ele al p incelemek ba l ba na birçal ma konusu olmas hasebiyle ayr ca detayl ve uzun bir çal may gerektirece indenkonumuzun s n rlar n a maktad r.

Ne kadar ilkel olursa olsun, dinsiz ve büyüsüz halk olmayaca iddia edilmi tir.Ama bu yeteneklerin s k s k yads nmas na kar n,insanl k tarihinde bilimsel tutumuolmayan ya da bilimsiz ilkel halkta olmam t r. Güvenilir ve yetkili gözlemcilerceincelenen her ilkel toplulukta, birbirinden net olarak ay rt edilebilen iki alanbulunmu tur. Bunlardan biri kutsal alan, di eri dünyevi alan olarak ifade edilmi tir.Ba ka ekilde ifade edilecek olursa kutsal alan n içine büyü ve din alangirerken,dünyevi alan n içine bilim alan girmektedir (Malinowski, 2000: 7).

lkel insan n hayat ndaki kutsal alan n n bir k sm n geleneksel örf ve adetlerte kil etmi tir. Söz konusu örf ve adetler olu turulurken cemiyetin sahip oldu u de eryarg lar göz önünde bulundurulmu tur. Bu örf ve adetler her zaman do aüstü güçlerle,özellikle de büyü gücü ile ya da kötü ruhlar, hayaletler, ölülerin ruhlar ve tanrtasar mlar yla ba lant l olmu lard r. Öte yandan bilim alan ise daha çok deney vegözlemlere dayand r lm t r. Zira do a olaylar özenle gözlenmeden, bunlar n ilkelyasalarla yürütüldü üne kesin bir inanç duyulmadan, rasyonel bir dü ünme yetene iolmadan, akl n gücüne güvenmeden, yani bilimsel temeller dayanak olarak al nmadan,ne kadar ilkel olursa olsun hiçbir sanat n olu turulmas ve ya da becerinin gerçekle mesimümkün olamazd . Dolay s yla avda, bal kç l kta, tar mda ya da yiyecek toplama gibifaaliyetlerde ba ar gösterilemezdi (Malinowski, 2000: 7).

Büyünün ilkel insanlar aç s ndan önemi Frazer in Alt n Dal adl antropolojikçal mas nda aç kça ortaya konulmu tur. Frazer e göre büyü, ilkel insanlar n do ay vedo al güçleri kendi yarar na kullanmas aç s ndan da çok önemlidir. Çünkü ilkel insan;do ay hiç de i meyen bir düzen içinde, ki inin kar mas olmaks z n geli en olaylardizisi olarak kabul etmi ve do ay duygusal büyü yolu ile etkileyebilece inidü ünmü tür. Bu dü ünceler çerçevesinde olu turulan duygusal büyü anlay nda,herhangi bir etki onu, taklit ederek elde edilebilece i dü üncesi hakim olmu tur.Örne in ya murun ya mas için yap lan bütün büyüler bu dü ünce ile icra edilmi tir(Frazer, 2004: I., 10-14-15).

Page 24: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

13

lkel toplum için büyünün önemi, ilkel insanlar n kabileye mensupolabilmesiyle ba lam , daha sonra hayat n n di er alanlar nda etkili olmaya devametmi tir. Zira ilkel toplumda kabileye kat labilmek için baz zorunlu büyüsel ritüelleryap lm t r. Aksi takdirde kabileye mensup olmak mümkün olmam t r. Kabileyekat labilmek için yap lan bu büyüsel ritüellerin amac , kabileye kat lacak olan kimseyikötü güçlerden ar nd rmak ve söz konusu kimseye kimlik kazand rmakt r (Eliade, 1994:42).

lkel insan n hayat üzerinde etkili olan büyü, do ay pratik olarak ilkelinsanlar n faydas na sunmas yan nda toplumsal düzenin sa lanmas aç s ndan daönemli say lm t r. lkel toplumlarda kabiledeki düzeni sürdürmek isteyen efler,insanüstü güçlerin deste ini sa lamak için büyücü kad nlarla i birli i yaparak toplumüzerindeki etkinliklerini art rm lard r (Mann, 2004:192).

Ayr ca toplumsal hayat n düzenlenmesinde etkili olan büyücülük ayn zamandabütün durumlarda yasa ve düzenin destekleyicisi olarak görülmü tür (Malinowski,2003: 105).

Malinowsk i büyünün, kabile üyeleri aras ndaki ki isel ili kilerin düzenlenmesi,ekonomik ili kilerin saptanmas ve toplumsal kurallar n belirlenmesi aç s ndan daönemli oldu unu söylemi tir. Zira Malinowsk i büyüyü ilkel toplumda hukuk bilimininö elerinden biri olarak kabul etmi tir (Malinowski, 2003: 75 77). Zaten toplumsaldüzenin sa lanmas ve korunmas aç s ndan önemli olan adaletin yürütülmesinde büyü,çift yönlü bir i lev sahip olmu tur. Bu i lev büyünün hem ceza vermesi hem de adaletiyürütmesi durumunda ortaya ç km t r. Büyücülük hangi yönde i lerse i lesin, içindebulunulan toplumsal konumu vurgulaman n bir yolu, geleneksel e itsizlikleri dilegetirme ve yeni e itsizliklerin olu mas na kar ç kma yöntemi olarak toplumsal düzenin sa lanmas nda önemli bir rol üstlenmi tir (Malinowski, 2003: 106).

lkel insan n hayat n her yönden etkileyen büyü; onun için vazgeçilmezolmas n n yan nda korkulmas gereken bir güce de sahip olmu tur. Büyünün korkutucugücü ilkel insanlar n ölüm anlay nda kendini göstermi tir. lkel insan her ne kadarölümün do al nedenlerden dolay oldu unu bilse de baz durumlarda ölüm nedenininkara büyü oldu unu dü ünmü tür (Evans, 1998: 96).

lkel toplumun geçim kayna olan tar m ve hayvanc l k faaliyetlerinde debüyüsel edimler çok fazla yap lm t r. Zira ilkel insanlar herhangi bir ürün yeti tirece izaman,söz konusu bitkinin kökenini bilmek için büyüye ihtiyaç duymu tur. Bu bilgiyielde ettikten sonrada bitkinin üzerinde egemen olmu ve istenilen ölçüde üretilmesinisa layabilmi tir. Öte yandan ilkel insanlar hayvanlar n evcille tirilmesi için, buhayvanlar n yarat l lar ndaki s rr n bilinmesi gerekti ine inan lm ve bu da ancak büyü gücü ile mümkün olmu tur (Eliade, 1993: 20).

Bunun yan nda ilkel insanlar n büyüye olan ihtiyac gündelik hayat n n tamam nkapsam ve ilkel insanlar yapaca bütün i lerde büyüyü kullanm lard r. Tar myaparken, bal k avlarken (Malinowski, 2000: 20-21) ya mur ya d rmak isterken(Frazer, 2004 :I., 17 vd.) hastal klardan kurtulmak isterken (Malinowski, 2003: 54)yabanc topra kötü büyülerden ar nd r rken, (Frazer, 2004: I., 152) ve di er bütüni lerini büyü ile birlikte yapm t r. Zaten ilkel insanlar n hayat nda din, büyü, bilim(özellikle t p ilmi) hep iç içe olmu ve ilkel insanlar bunlar birbirinden ay rmam t r(Malinowski, 2003: 62).

lkel insan n hayat n n her an n kapsayan büyü, hastal klar n tedavisinde dekendini göstermi tir. lkel insan herhangi bir hastal n tedavisine ba lamadan öncebüyülü ark lar söylenmesi gerekti ine inanm t r. Ayr ca hastal klar n tedavisinde

Page 25: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

14

kullan lan bitkilerin büyülü gücü, söz konusu bitkinin ilk olarak tanr taraf ndanyarat lm olmas ndan kaynaklanmaktad r (Eliade, 1994: 43).

lkel insan n büyü anlay n tam olarak anlayabilmek için ilkel insanlar ilebüyücü aras ndaki ili kinin belirlenmesi önem arz etmektedir. Zira her ilkel kabilelerinba nda bir reis bir de büyücü olmu tur. Statü olarak kabile reisiyle ayn konuma sahipolan büyücü toplumsal bir sayg nl k kazanm t r (Ç nar, 1982: 11).

lkel insan ile büyücü aras ndaki ili ki geleneklerin belirledi i bir sözle meçerçevesinde yürütülmü tür. Bu gelenek büyücünün ücretinin ödenmesi konusunda dabelirleyici olmu tur. Büyücünün yapt sevda muskalar , hastalar iyile tirmek içinyap lan kuttörenler, di a r s büyüsü ya da arada bir yap lan büyülerin kar lbüyücüye gelene in belirledi i ekilde ödenmi tir (Malinowski, 2003: 54). Büyücüye ödenen bu ücretler her ne kadar büyücüye maddi kazanç sa lasa dabüyücülerin as l kazanc ilkel toplum içinde sahip olduklar güç, konumlar n nkendilerine sundu u ayr cal k ve sayg nl k olmu tur (Malinowski, 2003: 54).

lkel insanlar için bu kadar önemli olan büyücülerin sosyal hayat içerisindebirtak m toplumsal vazifeleri de vard r. lkel toplumda büyücüler kabile ad na hareketederek bir kamu görevlisi gibi i görmü lerdir. Dolay s yla ilkel toplumda büyücülüketkinlikleri kamu kurumu gibi i lemi ve ilkel insanlar n sosyal hayat n düzenlemi tir(Malinowski, 2003: 53).

Di er yandan toplumsal hayatta önemli bir konuma sahip olan büyücülükmesle ine sahip olabilmek için belli kriterler gerekti i bilinmektedir. Bu kriterlerden enönemlisi kal tsal yol ile olan d r. lkel toplumda büyücüler görevlerini kal t yoluyladevralm lar ve daha sonra bunu ki isel becerileriyle devam ettirmi lerdir. Ayr ca birbüyücü kal tsal yol ile ald büyücülük görevini, kendisinden sonra gelen kal tç yab rakma hakk na sahiptir, ancak yeni büyücü görevi kabul etmi se gerekti i biçimdeyürütmekle yükümlüdür; buna kar l k topluluk üyeleri de ona gereken sayg ygöstermek, yetkilerini tan mak zorundad r (Malinowski, 2003: 53-54).

Öte yandan büyücü mesle ini hangi yoldan elde ederse etsin, ilkel halklara karbaz toplumsal sorumluluklar da olmu tur. Büyücünün görevi toplumsal bir görevdir ve bunu toplumsal hayat n kendisine yükledi i sorumlulu undan dolay yapmaktad r(Malinowski, 2003: 54).

Bütün bunlar n yan s ra geli mi toplumlar n tabiat canl veya cans z olarakay rmalar na kar ,ilkel toplumlar n ayr dü üncede olduklar ,tabiat tamamen canlolarak gördükleri ve kullan labilen, i e yarayan ve kullan lamayan, i e yaramayan eylerolarak ay rd klar , yaln z bitki ve hayvanlardan de il, hareket eden, geli en, kudret vekuvvet sahibi olan eylerden de faydalanma gayreti içinde olduklar bilinmektedir. Buitibarla e yalar, cisimler do rudan do ruya büyüye kar (kar büyü)kullan labilmi lerdir. Nitekim bu anlay nda e yalar, cisimler aras nda ta önemlibir yere sahip oldu u belirtilmi tir (Tanyu, 1987: 21). Örne in Türklerde Büyü ba lbahsedilecek olan yada ta ya mur ya d rma büyüleri içinde önemli bir yere sahiptir.

3.7. Büyü le lgili Temel Kavramlar

Büyüyü tam olarak anlayabilmek için, büyü ile ilgili kavramlar n aç klanmasgerekmektedir. Zira her kavram n, kendi etraf nda olu an di er kavramlarla daha kolaybir ekilde anla labilece i, bilimsel ara t rma yapan herkesçe bilinmektedir.

Page 26: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

15

3.7.1. T ls m

Arapça bir kelime olan t ls m, t lsamdan gelmi olup bu terim muhtemelenYunanca telesme (Ullmann, 1994: 4) veya telesma sözcü ünden (bir ritüel) türetilmi tir.(Gündüz, 1998: 370) Esrarl bir kuvvet ta d na inan lan ey; kimse anlam na gelent ls m ayn zamanda çare, tedbir anlam nda da kullan lm t r (Devellio lu, 2006: 1108).Bunlar n d nda t ls m bir çe it muska ya da büyü; astrolojik bir sihir formülü olarak da tarif edilmi tir (Gündüz, 1998: 370). T ls m ayr ca çözülemeyen dü üm eklinde deifade edilmi tir (Ullmann, 1994: 5).

T ls m; büyünün en önemli ö esi olup her zaman büyü gücünü içindebar nd rm t r. Nitekim büyü gücü, büyünün etkilili i her zaman nesne üzerineaktar lmak zorunda olmas (Malinowski, 2000: 72) ilkesinden hareketle bu aktar mt ls m üzerine yap larak büyünün gücü bu ekilde ortaya ç kar lm t r.

T ls mda bulunan büyüsel etkinli e inançla, ilkel insanlar n yapt büyüseledimlerin metinleri ve formülleri incelendi i zaman t ls mda üç temel ö enin birle mioldu u tespit edilecektir. Birinci ö e; rüzgâr sl , gök gürlemesi, deniz kabarmas veçe itli hayvan sesleri gibi do al seslerin taklidi yap larak ortaya ç kan seslerdir. Buseslerin belli olgular simgeledi ine ve o olguyu büyülü bir biçimde ortaya ç kard nainan lm t r. Di er yandan bu tür sesler, istenen ve büyü ile gerçekle tirilecek hedefeuygun belli duygulan msal durumlar ifade etmi lerdir. lkel insan n t ls m anlay ndaikinci temel ö e, istenen eyi ça ran, düzenleyen ya da ona emreden sözcüklerinkullan lmas eklinde kar m za ç kmaktad r. Büyücü bu t ls ml sözleri kullanarak yaça rd hastal n bütün belirtilerini anm ya da ölümü getirecek sözler sarf ederekkurban n n sonunu betimlemi tir. Ayn ekilde iyile tirici büyü yaparken de büyücüt ls ml sözlerle sa l k ve bedensel güç tablolar çizmi tir. Bütün bunlar n yan s rabüyücü t ls ml sözlerin bask s alt nda büyüsünü yaparken duydu u heyecan ve buheyecana anlam veren eylemi tasvir eden sözler ve cümleler kullanm t r. Kötü büyüde,büyücü kulland ifadelerin her biriyle kurban n n iç organlar n ve vücudunun çe itliparçalar n göstererek k r yorum-burkuyorum-yak yorum-parçal yorum gibi sözleriöfkeli tonlarda tekrarlamak zorundad r. Bu bize, t ls mlar n hemen hemen tümüyleayinlerin biçimine göre düzenlendi ini ve sözcüklerin büyü maddeleriyle ayn temeldenseçildi ini göstermi tir. lkel insanlar n t ls mlar nda bulunan üçüncü temel ö e;mitolojik anlat mlard r ve hemen her t ls mda, ayinde bunlar n yerini alacak ba ka birunsur yoktur. Burada mitolojik anlat mlardan, ilgili kültür içinde olan büyünündevral nd atalar ve kahramanlar kastedilmi tir (Malinowski, 2000: 72).

Mircae Eliade t ls m n ba ka bir boyutuna de inerek, insanlar n üzerinde ta dt ls m arac l yla temsil edilen kutsal bölgeye dâhil oldu unu söylemi tir. Örne in tümay muskalar ve i aretleri(hilal, yar m ay, dolunay vb.)etkilerini ay ile olan ili kilerlineborçludur ve bir biçimde ay n kutsall n payla r. Dolay s ile ay muskas ta yan ki i,bu ekilde ay n kutsall na sahip olur ve bu muskan n içinde bar nd rd t ls m ile ayile bütünle mi olur (Eliade, 2003: I., 424). Ayn ekilde H ristiyan sembollerden biriolan haç, H ristiyanlarca t ls ml kabul edilmi tir. Onlara göre Hz. sa n n ya adçarm h olay n n sembolü olan haç, Hz. sa ile bütünle meyi ifade etmi tir. Zira haçta yan H ristiyan, Hz. sa n n çarm hta ya ad ac lara ortak oldu unu dü ünmektedir(Has, 2005: 28 ).

Bugün ülkemizde çok çe itli t ls mlar kullan lmakta olup bunlar nesilden nesileaktar larak günümüze kadar getirilmi lerdir. Söz konusu bu t ls mlar, dilek, hastal klar ntedavisi, insanlar aras na muhabbet getirmek, ve insanlar birbirinden ay rmak içinkullan lmaktad r (Topkara, 2005: 82-104).

Page 27: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

16

3.7.2. Mana

Mana kelimesi, ilk olarak 1889 y l nda R. H. Codrington taraf ndan bilim dilindekullan lmaya ba lam olup (Örnek, 1971: 31) teknik bir terim olarak antropolog R.RMarett taraf ndan kar la t rmal din alan na dahil edilmi tir (Sharpe, 2000: 55).

Mana kelimesi; kapsad anlam bak m ndan çok az ayr mlar göz önündebulundurulmazsa birçok ilkel toplumda görülmü tür. Nitekim mana Irakualarda(K.Amerika) orenda , Algonkinlerde manitu ya da manito ; tiru Pigmelerinde(Afrika) megbe , Kongolular elima , Eskimolarda sila (Örnek, 1971: 31) Siular dawakan eklinde ifade edilmi tir (Eliade, 2003: I., 43). Eski Türklerde mana

kelimesinin kar l nda kut kelimesinin kullan ld bilinmektedir. Kutlu demekmanal demek olup bu anlamda Eski Türklerde kut olarak kabul edilen varl klara ayrbir önem verilmi ve sayg duyulmu tur (Gökalp, 1976: 49).

Mana kelimesinin asl n n; Polinezyada mistik ve majik güçten geldi isöylenmi tir. Mana kelimesi bu anlam ndan hareketle; terim olarak baz insanlarda,hayvanlarda, bitkilerde ve do a ö elerinde al lm n d nda bir tak m belirtiler vefonksiyonlarla kendini gösteren mistik ve majik bir kudret olarak tan mlanm t r(Örnek, 1971: 161).

Bu tan mdan farkl olarak Malenezyal lar manay , baz bireylerin genel olarakölülerin ruhlar n n ve tüm ruhlar n sahip oldu u gizemli ve etkin bir güç eklinde tarifetmi lerdir (Eliade; 2003: I., 43).

Genel kabule göre bütün nesnelerde ve insanlarda bulundu una inan lan mana,bu derinli ini baz üstün canl lardan al nm t r. Ba ka bir deyi le, kutsala gizemli birekilde bula m lar ve buna bula t klar ölçüde mana ya sahip olmu lard r. Mesela iyi

bir sava ç gücünü, kendi fiziksel gücüne ya da atalar na de il, ölü bir sava ç dan aldmanaya borçlu olmu tur. Ayr ca sava ç bu manaya , boynuna as l olan ve içinde manabulundurdu una inan lan küçük bir ta tan olu an muskadan, kemerine ili tirdi i manaiçeren birkaç yapraktan, dilindeki duadan yaralanarak da sahip olabilmi tir (Eliade,2003: I., 44).

Öte yandan Siular, wakan ad n verdikleri manan n tüm dünyada bulunan bir güç oldu unu söylemi lerdir.Ama bu güç yaln zca ola anüstü görüngelerde, (güne , ay,y ld r m, rüzgâr vb.) güçlü ki iliklerde (büyücüler, H ristiyan misyonerler, mit ve efsanekahramanlar , kabile efleri ve sava ç lar vb.) kendini göstermi tir. Ama unu belirtmekgerekir ki yayg n olan mana inanc na göre, herhangi biri ya da herhangi bir ey,mana ya sahip olamaz. Dolay s ile yaln zca tanr lar, kahramanlar, ölülerin ruhlar ya dakutsalla belli bir ili kiye girmi insanlar ve nesneler, yani büyücüler, feti ler, putlar vb.mana ya sahip olabilir. Ayr ca mana, her yerde bulunur ama her insanda ayn orandabulunmaz. Mesela büyücüler mana aç s ndan di er insanlara göre daha zenginsay lm lard r (Eliade, 2003: I., 44-45).

Öte yandan tüm ilkel kabilelerdeki genel kabule göre bütün insanlar ve nesnelermanal de ildir. Dolay s ile tüm dünyada yayg n olarak bulunan manaya sahip olmakiçin, iki farkl yol denenmi tir. Öyle ki mana ya ku aktan ku a a geçer ya da çe itlidinsel ve büyüsel pratiklerle sonradan elde edilir. Tanr lar ve do aüstü kudretlerdebulunan mana, veraset yolu ile eflere geçmi tir. efler de verasetle elde ettiklerimanay , toplum içindeki yerlerini göz önünde bulundurarak kabile üyelerine aktarm t r(Örnek, 1970: 161 Örnek, 1971: 31).

Page 28: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

17

3.7.3. Feti

Feti (fetiche) sözü Portekizce, Feitiçio dan, Feitiçio nun da LatinceFacticius tan (Challeye, 1998: 24) geldi i söylenmi tir. Bu kelime sanatla yap lan birey (Gündüz, 1998: 129) anlam nda kullan lm t r. Bunun yan nda büyü gücüne sahip

olan perili, büyülü nesne anlam na gelen bu terimi Portekizli gemiciler zencilerin dinsele yas ile büyücülük aletlerini anlatmak için kullanm lard r (Challeye, 1998: 24).

Feti kelimesi terim olarak; içinde büyüsel güç oldu una ya da belli bir cinine le ti ine inan lan ta , boynuz, pençe, post, deri, bez parças , heykel vb. gibinesnelerden yarar ummak, onlara korku ile kar k dinsel ve büyü ile kar k bir saygduymak eklinde tan mlanm t r (Örnek, 1970: 87).

lkel ya am n bir a amas ndan sonra insanlar n kavrayamad klar ,denetleyemedikleri, tersine dü kün (aciz) kald klar do a güçlerine mana ad n vererekbunu yücelttikleri, fiziksel güçten ayr , her türlü iyilik ve kötülü ü yapabilecek ve birinsan n sahip olabildi i her türlü yetkinlik (fiziksel gücü de içermek üzere) içindekendini gösteren bir biçimde tasarlad klar bilinmektedir. Daha sonra manan ncisimle tirildi i, totem (Eski Türklerde ongun) klandan klana de i iklik arz etmi tir.Bazen bir hayvan, bazen de bir bitki totem olarak kabul edilmi tir (Ozankaya, 1975:257).

Feti lere inanç esas al narak olu turulan feti izm dü üncesinin; insanlar n do akar s ndaki korkular ndan kurtulmak için ald klar tedbirler sonucunda ortaya ç ktiddia edilmi tir. Ta yan ki iye u ur getirdi ine ve do aüstü özellikleri bulundu unainan lan feti lerin (nesne yada hayvan) çe itli do a güçleri üzerinde etkili oldu unainan lm t r (DTA, trs.: III., 511). Ayr ca söz konusu nesnelere insan zararl etkilerdenkoruyan nesneler gözüyle bak lm , bunlardan büyüsel pratiklerde yararlan lm vebunlar muska ve u urluluk olarak insanlar taraf ndan üzerlerinde ta nm t r (Örnek,1970: 87).

Feti lerin büyücülük için vazgeçilmez oldu unu söyleyen De Brosses feti lereinanmay din ile ili kilendirilmi ve Feti lere tap nma tüm dinlerin kökündebulunmaktad r. demi tir (Challeye, 1998: 24).

Feti in etki derecesinin, içindeki güç ile do ru orant l olarak artaca nainan lm t r. E er bu gücün etkisi zamanla azal rsa, feti e kan, yemek vb. eylersunulmas ya da etkili gücün tekrar canland r lmas yoluna gidilmi tir. Buna ra menfeti etkili görülmezse, art k onun gücünü kaybetti ine ya da içindeki cininuzakla t na inan larak bir kenara at lm t r (Örnek, 1971: 46).

Feti lerin etkileri de i ik nitelikte olmu tur. Örne in Afrika da Mogango-feti leri hastalar n iyile mesine yard m etmi ; Mbula-figürleri ise köyün efini büyüdenkorumu ; buna kar l k Khonde ve Mpezo feti leri kötülük getirmi lerdir (Örnek, 1970:46 47).

Feti lerin bir çok çe idi olmakla birlikte en ünlü feti lerin çivili feti ler oldu usöylenmi tir. Çivili feti ler; de i ik malzemelerden yap lan bir figürün her yan na çiviçak lmak suretiyle yap lm t r. Öte yandan feti lerin üzerine çivi çak lmas de i ikbiçimlerde aç klanmaktad r. Hastan n neresi a r yorsa, insan n a r yan organ n temsileden, feti in o k sm na çivi çak lmak suretiyle analoji büyüsü uygulama; çivilerle feti igüzelle tirme amac n n güdülmesi; feti içindeki cine ondan istenileni hat rlatma gibiniyetlerle feti lere çivi çak lm t r. Feti lerin üzerine çok çe itli amaçlarla çiviçak lmakla birlikte bu i lem herkes taraf ndan yap lmam t r. Bu i , toplum içindedinsel-büyüsel yeri olan ya da mana gücüyle yüklü oldu una inan lan kimselertaraf ndan yap lm t r. Dolay s ile çiviler genellikle, bir büyücü taraf ndan çak lm ,

Page 29: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

18

istek yerine geldikten sonra da ç kar lm t r. Bütün bunlar feti lerin dini karakterta d n iddia edenlerin görü lerini çürütmü tür. Zira feti lere çivi çak lmasuygulamas nda güdülen amaçlar göstermi tir ki, feti izm dinsel bir karakterden çokbüyüsel bir karakter ta maktad r (Örnek, 1971: 46 47).

Feti lere inanç birçok kültürde görülmekle birlikte daha çok Bat Afrika da veKuzey Asya da görülmü tür. Zira bat Afrika da ya ayan zencilerin, feti ler konusundaçok zengin oldu u söylenmi tir. Zenciler sahip olduklar bu zengin feti çe itlerini ifadeetmek üzere vücutlar na resim ve i lemeler yapm lard r. Ayr ca bu ekilde resim vei lemeler ile ifade edilen feti lerin toplumsal bir i levi de olmu tur. Zira bu feti lerfarkl kabileden insanlar birbirinden ay rmaya olanak sa lam t r (Günaltay, 2006:228-229-231). Öte yandan, zencilerin hayat nda önemli bir yer tutan feti leri büyüden ay rman nçok zor oldu u ifade edilmi tir (Günaltay, 2006: 228-229-231).

3.7.4. Rukye

Büyücü ve üfürükçülerin okudu u ey olan rukye Arapça bir kelimedir. Aynzamanda nefs anlam na gelen rukye afsun eklinde de kullan lmaktad r. Nefs iseokuyup, üfleme anlam ndad r. Ayr ca ço ulu enfüs olan nefs, tükürükle üflemeanlam na gelmektedir (Devellio lu, 2006: 818- 898).

Rukye, kelime manas itibariyle, okuyarak tedavi etme eklinde tan mlanm t r.Cahiliye Araplar aras nda rukye uygulamas hem hastal k öncesi, hastal ayakalanmamak maksad yla, hem de e er herhangi bir hastal a tutulunmu sa, bununtedavisinde kullan lm t r (Çelik, 1995: 287).

Cahiliye Araplar nda uygulanan rukye, daha sonra slami dönemde de farkl birekilde kullan lmaya devam edilmi tir. Bu dönemde de hastal klardan ve kötü

durumlardan kurtulmak için rukye (okumak suretiyle tedavi etme) yap lm t r (Havva,1992: 10).

3.7.5. Nefes

Nefes, Arapça bir kelimedir. Arapçada nefes, okuyup üfleme (Devellio lu, 2006:8), tükürükle birlikte üfleme (Razi, 1988: XXIII.; Yaz r, trs.: X., 154) anlam nagelmektedir. Nefes; bedenden ç kan, mistik ve büyüsel olarak nitelenen eyler aras ndailk s ray al r. Nefesin yüksek kültür dinlerinde de önemli rolü vard r. branice Yunanca,Latince ve Hintçede ruh kelimesinin asl nefes kelimesinden türemi tir. Hemenhemen bütün ilkel toplumlarda nefese kutsal ve majik gözle bak ld için nefes, dinselve büyüsel sözlerin de e li iyle büyücülükte geni bir uygulama alan bulmu tur(Örnek, 1970: 181- 182).

3.7.6. U urluk

Türkçede u ur tutmak, yom tutmak olarak kullan lan u urluk kelimesininArapça kar l tefe ül dür. Tefe ül hayra yormak, u ur saymak, manas ndakullan lm t r (Çelik, 1995:169).

Türk dilinin en eski sözlü ü olan Ka garl Mahmut un Divan- Lügatit Türkündeu ur, vakit, zaman , bir i te vakit ve f rsat , kar l k ( vaz) , u ur, bereket ,devlet(yani mutluluk) eklinde aç klanm t r. Kelime bu anlamlardan baz lar nmutluluk, bereket anlamlar n günümüzde de ta maktad r (Boratav, 1984: 94). te

Page 30: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

19

bu anlamlar içinde bulundurdu una inan lan bu nesnelere u urluk ad verilmi ve bunesneleri insanlar üzerlerinde ta m lard r.

J. Negelein, u urluklar farl bir ekilde tarif ederek u urluklara estetikanlamdaki büyülü öz demi tir (Örnek,1971: 233).

Terim olarak u urluk; ta y c s na iyilik, talih aç kl ve u ur getiren nesnelereklinde aç klanm t r. U urlu un amuletten fark ise, zararl etkileri uzakla t rmaktan

çok ta y c s na mutluluk ve ba ar getirecek bir u ur e yas olmas d r (Örnek, 1970:150).

Öte yandan u urluklar n birço u daha sonraki dönemlerde, ilk dönemlerdekikullan m amac d na ç karak farkl bir ekilde kullan lmaya ba lanm (Örnek, 1971:233) ve u urluklar n ço u -kimi amulet çe itlerinde oldu u gibi- günümüzde süse yas na dönü mü tür. Zaten birçok ara t r c süs e yas n n ba lang c n amuletdü üncesine ba lam t r (Örnek, 1970: 150).

U urluklar u ur getirme özelli ini farkl ekillerde kazanm t r. Zirau urluklar n; u ur getirme özelli i daha önceden denenmi e yalar olmas ndad r.Ayr ca bu e yalar pasif büyü arac olarak da kullan lm lard r. U urluklar n birço udaha sonraki dönemlerde, ilk dönemlerdeki kullan m amac d na ç karak farkl birekilde kullan lmaya ba lam ve süs e yas na dönü mü lerdir (Örnek, 1971: 233).

3.7.7. Nazar

Arapça bir kelime olan nazar, Türkçe de genel olarak göz de me anlam ndakullan lmaktad r. E anlaml s ise isabet-i ayn (göz de me) d r (Devellio lu, 1998: 449-811). Nazar kelimesinin ngilizce kar l ise evil eye (kem göz nazar) d r (Redhouse,1997: 141). Yunanl lar n mat sma , Araplar n el ayn ya da isabeti ayn , ranl lar nbed nezer , Hintlilerin s hr dedikleri bu çarp c kuvvetin Türkçedeki kar l , göz

de mesi , göze gelme , pis göz , kem göz ve kötü göz eklinde kullan lmaktad r(Örnek, 1971: 180).

Terim olarak nazar de mesi az çok herkeste bulunan, mavi gözlü kimselerdedaha fazla bulundu una inan lan ve böyle kimselerin bak lar ndan f rlayan zarar verici,çarp c ve öldürücü güç eklinde tan mlanm t r (Çelik, 1995: 192). Ba ka bir tan mdaise nazar her insanda e it oranda bulunmayan, belli kimselerde (mavi gözlü, ye ilgözlülerde) daha fazla bulundu una inan lan; insanlara, özellikle çocuklara, evcilhayvanlara, eve, mala-mülke hatta cans z nesnelere de zarar verdi i dü ünülen,bak lardan f rlayan çarp c v e öldürücü kuvvet eklinde ifade edilmi tir. Ayr ca bakanlam ndaki nazar kelimesi, Türkçede, kimi insanlar n bak lar ndaki zararl güç vebu nitelikleriyle, bir ki iye, bir hayvana yada ir nesneye bakmakla, canl üzerindehastal k, sakatl k, ölüm; nesne üzerinde k r lma gibi olumsuz bir etkinin meydanagelmesi anlam n ta maktad r (Boratav, 1984: 104).

Halk aras nda genel kabul gören nazar; kalp, göz ve söz nazar olmak üzere üçk s mda müteala edilmektedir. Kalp nazar , insanlar n kalbindeki kötü duygulardankaynaklanm olup etkisi dolayl yoldan olurken göz nazar n n etkisinin do rudanoldu una inan lmaktad r. Söz nazar ise; kalp ve göz nazar n n kelimelerle ifadeedilmi eklidir. Yani kalbde bulunan kötü duygular ve gözden ç kan kötü güç ilgilinesne ya da insana kar söylenmek suretiyle olu an nazard r (Büyükçelebi, 2005: 92).

Öte yandan ngiliz sosyolog E. Westermack u ursuz göz eklinde ifade etti i göz nazar n ikiye ay rm t r: Birincisi; ifadesi iddetli ve tesirli olup kötü arzular nakledenbir vas ta, bir alet gibi görülmü tür. Di eri ise, belirsiz bak olup gözün sahibi olaninsanda orijinal, tehlikeli bir enerji kayna ndan kendi iste i d nda ç kan u ursuz bir

Page 31: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

20

bak oldu unu söylemi tir. ayet böyle bir bak a bir de söz kar rsa o zamantehlikenin çok daha büyük olaca söylenmi tir (Gökbel, 1996: 178).

Nazar n ortaya ç k sebebi daha çok psikolojik bak aç s yla aç klanmayaçal lm t r. Dolay s yla psikolojik temelinde k skançl k, haset ve di er maneviduygular n yatt bu vurucu kuvvetin ruhun d a aç lan iki noktas ndan, yani gözlerdenf k rarak kurban na isabet etti ine inan lm t r (Örnek, 1971: 1809).

Nazar, k skaçl k gibi olumsuz duygulardan gelebilece i gibi, özellikle ki ininyak nlar n n fazla hayranl k ve sevgi duygular ndan da gelebilece i ifade edilmi , bu türnazardan en çok çocuklar n etkilenece ine inan lm t r. Onun için anne ve baban nçocu una fazla dü künlü ü iyi say lmam t r (Boratav, 1984: 104).

Nazardan korunmak ve nazar n etkisini önlemek için bir çok kültürde farklyollar denenmi tir. Örne in Cahiliye Araplar bunun için abdeste benzeyen bir türy kanma ekli uygulamaktad rlar. Cahiliye Araplar nazar dokunan kimseye bir kapiçinde ellerini, ayaklar n ve izar n n alt n y kamas n söylerler. O da y kar. Daha sonabu y kant suyu, nazara u rayan kimsenin üzerine dökülürse nazardan kurtulaca nainand klar belirtilmi tir (Çelik, 1995: 194). Cahiliye Araplar n n bu uygulamas dahasonra de i ik bir ekilde Müslüman Araplar aras nda da uygulanm t r. Hz. Peygamber(s.a.v.) nazar de mesi hakt r. E er onun önüne geçen bir ey olsa idi, nazar de mesigeçerdi. Sizden y kanman z istendi inde vücudunuzu y kay n z. (Canan, 1993: XI., 37)buyurmu tur. Bu hadis Cahiliye Araplar aras nda uygulanan ve kendisine nazarabdesti de denilen bir çe it nazardan korunma âdetine de i aret etti i söylenmi tir. Sözkonusu hadise bak ld zaman nazar abdestini sünnetinde kabul etti i görülecektir(Çelik, 1995: 196).

Nazar de mesi diye adland r lan kötü gözün etkisinden sak nmak için genelliklemavi boncuk ya da göz boncu u, at nal , at kafatas vb. eyler bulundurulur. Ayr cama allah yaz s n n da nazara kar etkili oldu u dü ünülmü tür (Gündüz, 1998: 280).Bütün bunlar n yan s ra günümüzde ülkemizde çörek otu, öd a ac , üzerlik tohumu ile,nazardan etkilenerek ba a r yan insana yedi ak am ve gündüz tütsü yap lmaktad r(Büyükçelebi, 2005: 92). Ayr ca nazardan korunmak ve nazar önlemek için Rad13/28., Araf 7/43., Enam 6/32. ayeti okunmaktad r.

Nazardan korunma amaçl olarak birçok kültürde göz eklinde muskalarkullan lm olup bunlar ars nda Babil de ise nazara kar çe itli muskalar n kullan ldsöylenmektedir. Ayn ekilde Eski M s r da da Osirisin Gözü ya da Horus Gözüdiye bilinen göz eklindeki muskalar pek me hur olmu tur (Örnek, 1971: 180).

E er nazar göz nazar ise, gözde ç k yolunu bulan ve göz ile sembolle tirilen buvurucu kuvveti önlemenin ve onun zarar ndan korunman n ilk çaresi de göze gözlekar koyma dü üncesi olmu tur. Bu nedenle rengi ve biçimi gözü and ran her nesne yaoldu u gibi ya da baz ek ö elerle birlikte nazar uzakla t r c birer savunma arac , birermuska olarak kullan lm t r (Örnek, 1971: 180).

lkel insanlar döneminde ba layan nazar inanc günümüzde de birçok kültürdevarl n devam ettirmektedir. Bugün slam ülkelerinin hemen hepsinde nazar inanc narastlan ld gibi hala Avrupa da, özellikle talya da ve Balkanlar da nazar inanc narastlan lmaktad r (Örnek, 1971: 180).

Nazar olay na Kuran- Kerim de i aret etmektedir. Kalem suresinde 68/51 de Oinkâr edenler, zikri (K.Kerim i) i ittikleri zaman neredeyse seni gözleriyledevireceklerdi buyrularak nazar n insan üzerindeki etkisine de inilmi tir.

Bütün toplumlarda yayg n olarak kabul gören nazar inanc na Yahudi kutsalkitaplar nda da rastlan lm t r. Zira Yahudi kutsal kitaplar nda nazar ölümleili kilendirilmi ve bu anlay Babilli Yahudilerin Talmudun da: yüz ki iden ancak

Page 32: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

21

birinin ölümü tabiidir, di erleri hep nazara kurban gider. eklinde ifade edilmi tir(Gökbel, 1996: 184).

3.7.8. Nazarl k

Nazarl k, Arapça temaim, (Mutçal , trs.: 91) ngilizce charm veya amulet(Redhouse, 1997: 14-65-429) olarak ifade edilen ve nazar uzakla t rd na, etkisiz halegetirdi ine inan lan muska anlam nda kullan lmaktad r. Çe itli nesnelerin (mavi kumaparças , mavi boncuk, üzerlik otu, sar msak, leylek pisli i, deniz hayvanlar kabu u,yumurta kabu u, eski para, kur un, dua yaz l kâ t vb.) bir araya getirilmesiyle yap lançe itli biçimdeki nazarl klar giysilerin görünmeyen bir yerine dikildi i gibi, görülürbiçimde de ta nabilmektedir. Ev, hayvanlar, tarla ve bahçeleri tehlikeden korumak içinde nazarl k kullan lmaktad r. nsanlar , özellikle çocuklar koruyan nazarl klar n enyayg n göz biçiminde olanlar d r (Örnek, 1971: 180-181).

Dünyada çok çe itli nazarl klar kullan ld bilinmekle beraber bunlar içinde enyayg n olanlar n n dü üm eklinde yap lan nazarl klar oldu u söylenmi tir. Dünyan nhemen her yerinde, nazarl k niyetine dü ümler ta nd n söyleyen Eliade bu türnazarl klar n genel olarak evlilikleri ve genç evlileri korumak üzere dü üm ve ipliklerinkullan ld n belirtmi tir (Eliade, 1992: 117).

Ülkemizde de nazardan korunmak için çok çe itli nazarl klar ta nmaktad r.Bunun en önemli sebeplerinden biri de Felak Suresinde Hasetle bakanlar n gözlerindensana s n r m. fadesidir (Felak 113/5). Bunlar aras nda ba ta mavi boncuk olmaküzere, ye il kahve çekirde i, kur un, çitlembik kabu u ve at nal vb. bulunmaktad r.Yine nazardan korunmak için kur un dökme, ate te tuz ve üzerlik otu yakma yayg n birekilde yap lan uygulamalard r (Çelik, 1995: 195). Öte yandan nazarl klar n daha

geli mi biçimleri, alt ndan ya da gümü ten yap lm Ma allahlar oldu u söylenmi tir.Bunlar ayn zamanda di er nazarl klarda oldu u gibi süs görevini de görmü lerdir(Boratav, 1984: 105).

Nazarl klar, bir yönü ile yani kötü gözlerin ve k skançl k duygular n n sebepolabilece i hastal klardan, sakatl klardan koruyucu niteli i ile muskan n görevinigörmü lerdir. Ama ad ndan da anla laca üzere, onun as l görevi kötü gözlerdenkorumad r (Boratav, 1984: 120-121).

Günümüzde Müslümanlar n evlerine ast klar Ayetü l- kürsî duas bir çe itnazarl k olarak kullan lmaktad r. Zira Ayetü l-kürsî okunan eve k rk gün nazarde meyece ine ve büyünün giremeyece ine inan lmaktad r (Y ld r m, 2001: 41). Nazariçin yaz lan di er dua Yusuf suresi12/67 ayeti kerimesidir.

Nazar n insan üzerindeki etkileri farkl ekillerde görülmekle birlikte genelolarak nazar isabet eden ki i hastaland zaman çok esner, gerne ir, gözlerinden yagelir, ba a r s n n iddetinden kafas n yukar kald ramaz dü üncesi hâkim olmu tur(Gökbel, 1996: 178).

3.7.9. Muska

Arapça h rz olarak adland r lan kelime; s nak anlam na gelmektedir.Ayr camuska kelimesi nazar de memesi için kullan lan nazar boncu u olarak dakullan lmaktad r. Muskan n di er bir anlam n n ise t ls m oldu u söylenmektedir(Devellio lu, 2006: 363 366). Muska ayr ca penah ve melce kelimelerinin yerinekullan larak s n lacak, iltica edilecek yer anlam na da gelmektedir (Devellio lu, 2006:608 857). Öte yandan muska kelimesinin, Arapçada yaz l ey anlam na gelen

Page 33: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

22

nusha kelimesinin halk ars nda bozulmu biçimi oldu u söylenmi ve bu anlamdanhareketle muska; hastal klar sa altma ya da dü mandan gelebilecek kötülükler,görünmez kazalar vb. gibi herhangi bir zarar önleme amac ile üstte ta nan yaz l ka teklinde tan mlanm t r (Boratav, 1984: 119).

Muskalar terim olarak; bir deri, metal kutu ya da bir sarg içerisinde genelliklekare ve üçgen eklinde sar larak saklanan ve cinler, kötü ruhlar, talihsizlikler, hastal kve belalara kar bir kalkan olarak ta nan koruyucu söz ve ifre içerikli yaz l metinlerolarak tan mlanmaktad r. Bunlar el ile yaz lmakta ve bazen çe itli ekillerle özel büyüformüllerini içermektedirler (Gündüz, 1998: 271).

Bütün nesnelerin muska olamayaca anlay ndan hareketle amulet anlam ndada kullan lan eylerin muska olabilmesi için, ilkin onun özünün ve biçiminin göz önüneal nmas gerekti i söylenmi tir. Özellikle garip biçimdeki ta lar, hayvan kemikleri,pençeleri, di leri, gözleri, derileri; ta tan, a açtan, madenden yap lan eyler; yüzükler,bilezikler, kolyeler; meyve ve bitki tohumlar ; kâ t, deri, kemik vb. üstüne çizilmibüyüsel ekiller, yaz lm kutsal sözler muska olarak kabul edilmi tir (Örnek, 1970:149-150).

Amuletlerin en yayg n el ve göz biçiminde olanlard r (Örnek, 1970: 14). slamülkelerinde de en çok kullan lan muskalar el ve göz biçiminde olanlard r. Türkiye de,Cezayir de, Suriye de, M s r da, Tunus ta Fas da, Sudan da Hindistan da ve ran dakiMüslümanlar n, ayr ca H ristiyanlar n, Yahudilerin evlerinde ve üstlerinde el eklindeamuletler ta d bilinmektedir. Yahudiler kötülü ü uzakla t r c ya da ki iyi her türlüzararl etkiden koruyucu olarak kabul ettikleri el resmini ister duvarlar na vekap lar na yaps nlar isterlerse üzerlerinde ta s nlar, bu el figürünü Tanr n n Eli diyenitelendirmi lerdir. Müslümanl n yay ld bölgelerde Fadime Ana n n Eli , ran daAbbas n Eli eklinde isimlendirilen muskalar H ristiyanl n yay ld bölgelerde iseMeryem Ana Eli (Üçer, 1981: 114-115) ismi alt nda kullan lan amuletler kuvvete

kar kuvvet ilkesince kötü gözün etkisine kar kullan lm t r (Örnek, 1970: 149 150).lkel insanlardan günümüze kadar büyücülük alan nda önemli oldu u kabul

edilen el figürü çizilen muskalar büyü ve nazara kar kullan lmakla birlikte bu günülkemizde do umu kolayla t rmak amac yla da kullan lmaktad r. Bu el figürüeklindeki muskalar Hz. Fat ma n n eline at fta bulunarak haz rlanmakta olup ayn

zamanda bir çok hastal a iyile tirebilece ine inan lmaktad r (Tanyu, 1982: 480-486).Öte yandan Sabiiler de ki inin yan nda kolayca ta yabilece i nitelikte olan

muskalara zraztia ad verilmi tir. Bunlar daha çok ince uzun eritlere yaz lm ,genellikle alt n ve gümü muhafazal klar içerisine konulmu ve boyunda ta nm t r.Söz konusu muskalar, genellikle kara büyü bozmak, kötü ruhlar ve karanl k güçleridefetmek, u ursuzluk, hastal k, bela ve illetleri önlemek amac yla kullan lm lard r(Gündüz, 1998: 405). Sabilerde bulunan muska anlay n n bir etkile imi olarakgünümüzde muska inanc na sahip insanlar n ta d gümü cev enlerin, Sabiilerinmuskalar na olan benzerli i dikkat çekici gözükmektedir.

Birçok kültürde görülmekle birlikte muskan n klasik ülkesinin Eski M s r oldu usöylenmi tir. Zira M s r da avlanm hayvanlar n di leri, kemikleri, pençeleri bir torbaiçinde muska olarak insanlar üzerlerinde ta nd gibi ayak ba lar n n üstüne demuskalar ili tirildi i bilinmektedir. Ayr ca Eski M s r da tar m yapabilmek için; hayvanfigürleri, dü üm, özellikle el ve göz amuletleri çok yayg n olarak kullan lm t r (Örnek,1971: 176).

Ba lang çtan günümüze koruma amac yla kullan lan muskalar ekil ve amaçde i tirerek baz lar süs e yas na dönü mü tür. Dolay s yla bu bak aç s yla muskalarde erlendiren Levy Bruh: Erkeklerin ve kad nlar n süs olsun diye takt klar ne kadar

Page 34: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

23

e ya varsa ilkin muska gibi kullan lm sonra süs haline gelmi tir. demi tir (Challeye,1998: 29).

Hemen hemen bütün toplumlarda farkl amaçlarla kullan lan muskalar n;psikolojik temelli hastal klardan korunma, kötü büyülerin etkisinde kalmama, nazarde mesine u ramama amac yla yap lan maskotlar oldu u söylenmi tir. Ayr ca muskalarsadece koruyucu olarak kullan lmam t r. Bunun d nda kendisinden ve errindenkorkuldu u kimsenin kötülü ünden emin olmak, sevip ho land kimselerin deho nutlu una ermek için de kullan lm lard r. Sevda ve irinlik muskalar buna örnekolarak verilebilir (Çelik, 1995: 288).

Muskalar n ortaya ç k çe itli ekillerde ifade edilmi olup en yayg n görüdinamist dünya görü ü esas al narak yap lan aç klamalard r. Zira dinamist dünyagörü ünde, nesnelerin olumlu ya da olumsuz güçle yüklü bulunduklar na inan lm vedolay s yla bu inanc n muskalar n ortaya ç k nda ba l ca etken oldu u savunulmu tur.Do ay dolduran canl ve cans z nesnelerin parlakl k, zenginlik, kuvvet, tükenmezlikvb. gibi öz ve biçimle çarp c nitelikleri kar s nda bazen a ran bazen korkaninsano lu, felaketinin ve mutlulu unun bu nesnelerin içinde sakl oldu una inanarak,bunlar kendi hizmetinde kullanmay dü ünmü tür (Örnek, 1971: 176 177).

Muskalar fonksiyonlar na göre iki ana grupta müteala edilmi tir: Zararl detkileri uzakla t ranlar (hastal k büyü vb.) birinci grubu te kil ederken, iyilik getirenlerikinci grubu olu turur. Öte yandan evleri, hayvanlar , bahçeleri, tarlalar zararl detkilerden korumak içinde muska kullan lm t r (Örnek, 1971: 176 177).

Kutsal n tezahür etmesiyle baz nesnelerin simgeye dönü tü ünü söyleyenEliad e göre, simgeler din ve büyü tarihinde önemli rol oynam t r. Bu simgeler ba kahiçbir ifadenin ortaya koyamayaca kutsal ya da kozmolojik bir gerçekli i ortayakoydu u için önemli say lm t r. Kutsal n tezahürünün bir simgeyle devam ettirildi inebir örnek vermek gerekirse, bütün muskalar özellikle ay muskalar ve i aretleri (hilal,yar m ay, dolunay vb.) etkilerini temsil etti i nesneye borçludurlar. Zira ay muskalaretkilerini ayla olan ili kilerine borçludurlar ve bir biçimde ay n kutsall n payla rlar.Hatta ay n ikincil göstergeleri olduklar bile söylenebilir. K sacas muskalara vet ls mlara de er kazand ran simgenin kendisidir (Eliade, 2003: 424).

Eliade nin görü leri nda el eklindeki muskalar de erlendirecek olursakmuskan n kutsall Fat ma n n, Meryem in, Abbas n eli olmas ndankaynaklanmaktad r. Yap lan el eklindeki muska Fat ma n n, Meryem in, Abbas neline geri dönü tür ve onlar n elini temsil etti i için kutsal olarak kabul edilmi tir. Buekilde kutsalla t r lan el figürü büyü arac olarak da kullan lmaktad r. Zira baz büyüsel

i lemler s ras nda büyücü benim elim de il Fat ma Anam n Eli diyerek bukutusalla t rma anlay n devam ettirmektedir. Ancak buradaki kutsalla t rma dinalan nda de il tamamen ba ka bir alana büyü alan na geçmi tir. Daha önce desöyledi imiz gibi büyü dinin bir kutsal n daha kullanm t r. Öte yandan muskalaraçizilen göz eklide muhtemelen M s r muskalar ndan etkile imle beraber di erkültürlere geçen M s r tanr s Horus veya Osiris in gözüdür.

3.8. Büyü - Bilim Din li kisi

Din, büyü ve bilim genel olarak bütün toplumlarda var olan üç önemli alan olupbu alanlar n birbiriyle ili ki içinde oldu u bilinmektedir. Söz konusu bu üç alan nkar la t rmal olarak incelenmesi bunlar n hitap etti i toplumun; sosyo-kültürelyap s n n anla lmas aç s ndan önemli gözükmektedir. Ayr ca bu üç alan ns n rlarlar n n ve sahip oldu u de erlerinin belirlenmesiyle toplum üzerindeki etkisi de

Page 35: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

24

ortaya konulmu olacakt r. Biz burada bu üç alan farkl l klar ve benzerlikleriaç s ndan ele al p incelemeye çal aca z.

3.8.1. Din-Büyü li kisi

Buraya kadar büyü hakk nda çe itli bilgiler verdik.Ancak büyünün dinkar s ndaki yerini ve s n rlar n daha iyi tespit etmek için Din-Büyü ili kisini genelhatlar yla incelemek gerekmektedir. Çünkü din ve büyü hep ili ki içinde olmu ,büyünün sürekli olarak dinin verilerini kullanmas yla da din-büyü ili kisi canl l nkorumu tur. Ayr ca bu iki alan n muhatab n n ayn varl k (insan) olmas hasebiyle dedin-büyü ili kisi ara t r lmaya de er görülmektedir.

Antropoloji, etnoloji, sosyoloji, fenomenoloji, dinler tarihi, mitoloji gibi bilimdallar yla u ra anlar büyünün nitelik ve özellikleri, tarif ve tasnifi, din-büyü ili kisi,benzer ve farkl yönleri üzerinde durmu lard r. E. B. Tylor, J. G. Frazer, Levi-Strauss,M. Mauss, Levy Bruhl, B. Malinowski bu konuda ara t rma yapan kimselerdir (Tanyu,1992: VI., 501). Ancak büyü, bilim ve din alan , bunlar n s n rlar n n belirlenmesi,farkl la ma ve çak malar antropoloji kuramc lar n n ayr ms z her ak mdan uzmanlararas nda iddetli tart malara konu olmu tur (Tambiah, 2002: 14).

Toplum içinde kar l kl ili ki içinde olan büyü ile din aras ndaki s n r pek çokilkel toplumda çizilemedi i gibi ve bu durumun ortaça da da aynen devam etti igörülmektedir. Ancak 17.yy n ikinci yar s ndan sonra din ile büyü aras nda daha önceolanaks z gibi görünen bir ayr m konulabilmi tir (Tambiah, 2002: 36).

Bununla birlikte din, büyü ve bilim hemen hemen bütün toplumlarda yayg nolan anlaml alanlar ve bu yüzden de kar la t r lmal alanlar için genellikle yararlanalitik kategoriler olarak kabul edilmi tir (Tambiah, 2002: 14).

Antropolojik yönden büyüyü ilk defa inceleyen E.B. Tylor onu bir ölçüde bazpsikolojik temellere dayand rmakla birlikte daha çok toplumsal planda ele alm t r.Tylor a göre büyü, ilkel kabile mensuplar n n büyü ile olaylar aras nda kendilerine göresebep-sonuç ili kisi kurduklar n belirtmi ve dinle büyünün ayn dü ünce sistemininayr parçalar oldu unu ileri sürmü tür (Tanyu, 1992: VI., 501).

Bununla birlikte J. G. Frazer, büyünün din ve bilimle ili kisi üzerinde durmu vebu üç alan geli im a amas na göre de erlendirmi tir. Ona göre ilkel insanlar ilk öncebüyü sonra din ve sonra bilim ça n ya am t r. Yani bütün dinlerin kayna n n büyüoldu unu söylemi tir. lkel ça da insan, günümüzde do aüstü diye adland r lan eyleredo aüstü gözüyle bakmam t r. Çünkü ilkel insanlar bütün do al güçlerietkileyebilece ine, korkutabilece ine ve bunlara istedi i her eyi yapt rabilece ineinanm t r. Ancak insan zamanla do al güçler kar s nda çaresizli ini anlam , do algüçlere kar koyabilecek bir güce ihtiyaç hissetmi ve böylece tanr lar ke federek dinia amaya geçmi tir. Daha sonra da do al olaylar sebep- sonuç ili kisi içinde incelemeyeba lad nda art k dini a amadan bilimsel a amaya geçmi tir (Frazer, 2004: I., 34-35).

Frazer in büyünün dinden önce geldi i fikrine K. Th. Preuss de kat lm t r. Öteyandan K. Beth ise büyü ve dinden önceki dönemde ahsi olmayan bir kudreteinanman n varl n ileri sürmü ve dinle büyünün iç içe, yan yana oldu u üzerindedurmu tur. Ayr ca Frazer in görü üne kar F. W. Schmidt bir tek tanr ya tap nman ndinin ba lang c oldu unu, fakat bu inanc n zamanla bozulmas üzerine büyüseldavran lar ve çok tanr c l n ortaya ç kt n , daha sonra ilahi vahye dayal dinlerortaya ç k ncaya kadar bu durumun böyle sürdü ünü savunmu tur. Ayn ekilde A.Loisy, E. Durkheim, R. R. Marett, J. H. King, A. Lang gibi ara t rmac lar da Frazer inaksine büyünün dinden ç kt n ileri sürmü lerdir (Tanyu, 1992: VI., 501).

Page 36: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

25

Bütün bunlar n yan s ra büyü ve dinin ayn kökene sahip oldu unu savunanara t rmac lar da vard r. M. Mauss, Levy Bruhl gibi bilginler büyü ve dinin ortak birkökten ç kma iki ayr kol oldu unu savunmu lard r. Bütün bunlardan farkl olarakMalinowski ve Goldenweiser de büyü ile dinin birbirine benzer baz özelliklere sahipoldu unu ileri sürmü lerdir. Onlara göre din adam ve büyücü ayn pratik gayeyigütmektedir; büyüde, dinde ferdi ve zihni bir mesele, ferdin tabiat alg lay olarakaç klayan gelene e kar E. Durkheim, M.Mauss ve bir ölçüde de Rodcliffe Brown veMalinowski (Malinowski, 2000: 78) büyünün sosyal boyutu üzerinde durmu lard r.Durkheim büyünün mü terisi; dinin cemaati oldu unu büyücünün kutsal nesneleremü terileri için ba vurdu unu belirtmi tir. R. Brown ise büyünün sosyal boyutunade inerek önemi ve gayesi üzerinde durmu tur (Tanyu, 1992: VI., 501).

Öte yandan Malinowski büyünün sosyal boyutundan daha çok psikolojik boyutuüzerinde durmu ve Frazer gibi yalanc bilim olarak niteledi i büyüyü; insan n duygusalgerilimler ya ad dönemlerde ba vurdu u bir edim olarak görmü tür (Malinowski,2000: 87-88).

Din- büyü ili kisini tabiat-tabiatüstü anlay aç s ndan ele alan R.R. Marett, R.Lowie ve A. Goldenweiser gibi bilginler büyü ile din aras ndaki ayr m n tabiat iletabiatüstü aras ndaki ayr m aksettirdi ini söylemi lerdir (Tanyu, 1992: VI., 502).

Büyüyü psikolojik bak aç s yla ele alan S. Freud un büyüyü aç klama tarzyukarda bahsi geçen yazarlardan çok farkl d r. Zira Freud büyüyü, ilkel insan, çocuklarve ça da insanlar n nevrotik zamanlar ndaki dü ünce ekilleri aras nda benzerliklerkurarak aç klam t r. Ona göre ilkel insan; büyü durumunda neyi görmek istiyorsa, onugörmektedir. Büyücülerin dünyay büyülerle de i tirilebilece ine inanmalar gibinevrozlu insanlarda d dünyay dü üncesiyle de i tirebilece ine inanmaktad r. Freud,ilkel insanlar n ritüelleri ve büyüleri psikolojik aç dan saplant l edimler ve nevrozluhastalar n koruma formülleriyle de i tirebilece ini söylemi tir (Evans, 1999: 49-50).

Din-büyü ili kisi hakk nda yazarlar n görü lerini verdikten sonra din-büyübenzerli inin ne oldu unu aç klamaya çal al m.

3.8.1.1. Din Büyü Benzerlikleri

Büyü ile din aras ndaki benzerlikler insanlar n manevi ya ant lar sonucu ortayaç kt söylenebilir. Zira gerek büyü gerekse din, duygulan msal gerilim durumlar ndaolu mu ve bu durumlarda etkili olmu tur. Bunlara; ya amdaki krizler, önemlitasar lar n ba ar s zl kla sonuçlanmas , ölüm, mutsuz a k ve hiç dinmeyen nefret örnekolarak verilebilir. nsan içinden ç kamad , çabalar yla sonuca ula amad durumlardadin ya da büyünün yard m na ba vurmu , kaybetmek istemedi i mutlulu u korumakiçin ya dua ederek dine ya da koruyucu büyü yapt rarak büyüye s nm t r(Malinowski, 2000: 88).

Evrensel bir toplumsal olgu olan büyü ve din, her yerde ve her devirde varl nkorumu tur. Büyünün oldu u her yerde din, dinin oldu u her yerde büyü varolagelmi tir. Dinin yasaklamas ve yok edici gücüne ra men büyü varl n korumayba arm t r. Hatta kimi zaman büyücüler dinin kutsallar n kullanarak toplumdageçerlilik kazanmaya çal m lard r. Bu durum bazen büyü lehine sonuçlanm t r.Mesela Efesos ta Yahudi büyücülerden baz lar sa ad na cin ç kard n (Habercilerin

leri 19/13) söyleyerek dinin kutsal n kullanmaktan çekinmemi lerdir.Büyü ve din, do aüstünün alan na ayinler ve inanç yoluyla girmek d nda ba ka

deneysel ç k yolu sunmayan bu durum ve ç kmazlardan kurtulmay olanakl k lar.Dinde bu alana ruhlara ve hayaletlere; yani ilkel k smet habercilerine ve soy s rlar n n

Page 37: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

26

koruyucular na inanmak dahildir. Büyü de ise buna, büyünün do al gücü ve etkisi girer(Malinowski, 2000: 88).

Din-büyü ili kisi beslendikleri kaynak aç s ndan da benzerlik göstermektedir.Büyü de din de mitolojik gelene e dayan r. Her ikisi de mucizeler gösteren güçlerinsürekli olarak aç ld mucizevî bir atmosferde var olurlar (Malinowski, 2000: 88).

Büyü-din benzerli ini yans tan di er bir boyut ise din adam ve büyücüaç s ndan kaynaklanan benzerliklerdir. Din adam da büyücü de pratik olan belliamaçlar güderler (Örnek, 1970: 137). Büyücü; kendi mesle ini icra etmek, kazanç eldeetmek, büyü gelene ini devam ettirip bu gelene i gelece e aktarmak gibi amaçlargüder. Ayn ekilde din adam da mensubu oldu u dini insanlara vaz ederek diniinan lar n sonraki nesillere aktar lmas n ve dinin toplumdaki devaml l n sa lamakgibi pratik amaçlara hizmet eder.

Büyü-din benzerli i ortaya koydu u edimler konusunda da kendini göstermi tir.Her ikisinin de eylemleri, baz durumlarda dünyevi evrenin eylemlerinden ayr lantabular ve kurallarla çevrili olmu tur (Malinowski, 2000: 88).

Din ve büyü benzerli inin di er bir boyutu ise ikisinin de hem toplumsal hem debireysel boyutunun olmas d r. Dinin ki inin vicdan nda yer etti i ekliyle ve ahiretinanc boyutuyla bireysel yönü vard r. Ancak toplu olarak yap lan dini ayinler dinintoplumsal boyutunu gösterir. Hac gibi. Büyünün ise ilkel insanlar için toplumsal yönüne örnek vermek gerekirse avlanma ve ya mur büyüsü büyünün toplumsal boyutuna i aretetmektedir. Ancak dü man na zarar vermek isteyen bir ki i büyücüye yaln z gider ki buda büyünün bireysel boyutunu içermektedir. Ayn ekilde günümüzde yap lan ya murbüyüsü ve h rs z bulmak için yap lan büyü insanlar n gözü önünde yap ld içintoplumsall k arz etmektedir.

3.8.1.2. Din-Büyü Farkl l klar

Birçok yazar dinle büyü aras nda bir ayr m yapmam , büyüsel dinden söz etmive dinle büyünün insanl n geli imi boyunca birbiriyle ba lant l oldu unu söylemi tir.Yazarlardan bir k sm ise din ile büyü aras nda bir ayr m yapm ; ama her ikisi için debenzer aç klamalar getirmi lerdir (Evans, 1999: 9).

Din ve büyü aras ndaki ili kiyi detayl bir ekilde incelendi imiz zaman gördükki bu iki alan aras ndaki ili kide benzerliklerden çok farkl l klar vard r. imdi bufarkl l klar çe itli yönleriyle ele almaya çal al m.

Büyünün pratik kullan m s n rl ,çerçevesi belirli bir yönteme dayan r. Buyöntemde t ls m, ayin ve uygulay c n n ruhsal durumu her zaman ayn olan bilinenüçlüyü olu turmu tur. Büyünün aksine, karma k görünümleri ve amaçlar yla dinin basitbir yöntemi yoktur ve ne eylem biçimlerinde ne de içeriksel e türdenli inde bütünlükgörülebilir; aksine bu bütünlük öncelikle yerine getirdi i i levde, inanc n ve ayinlerinde erindedir. Bunun yan s ra büyü inanc da saf pratik do as na uygun olarak sonderece basittir. Bu her zaman, e er belli bir t ls m ve belli bir ayin arac l yla bellietkileri sa layabiliyorsa, insan n gücünün onaylanmas olarak görülmü tür. Bunakar l k dinde tümüyle do aüstü bir inanç dünyam z vard r. Din mitolojisi dahakarma k ve daha yarat c iken (evrenin yarat l ,Tanr n n eylemleri, kahramanlar nefsaneleri vd.) büyü de sadece insan n eski kahramanl k eylemlerinin tekrarlan pövülmesidir (Malinowski, 2000: 88).

Büyü edimleri tanr lar üstüne zorlay c bir etki yapmak çabas nda olmu tur.Ancak dinin önemli ö elerinden olan ibadet ve ritüeller tanr lar yumu atarak, onlarmemnun etmek amac n gütmü tür (Tümer ve Küçük, 1997: 51).

Page 38: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

27

Büyü bütün biçimiyle bir kez insan n kullan m na geçmi tir ve do rudan ard kolarak ku aktan ku a a aktar lmak zorundad r. Bu yüzden de en eski zamanlardan beriuzmanlar n elinde kalm t r. nsanl n ilk mesle i, büyücünün ya da kötü büyü yapansihirbaz n mesle idir. Buna kar l k din ilkel ko ullarda bile herkesin me gul oldu u birkonu olmu ; herkes onu e it ve aktif olarak payla m t r. Dindeki tek uzmanla ma birmeslek de il ki isel bir yetenek olmu tur (Malinowski, 2000: 89).

Di er yandan büyünün kutsal alan n içerisinde yaln zca belli bir amaç içinaraçlar olan eylemlerden olu an pratik bir sanat oldu u söylenmi tir. Buna kar l k dininkendisi zaten amac n gerçekle mesi olan kendi içine kapal eylemler bütünüdür(Malinowski, 2000: 88). Yani büyü herhangi bir amaca yönelik araç iken dinin kendisiamaçt r.

Din ve büyü aras ndaki önemli farkl l klardan biri de müntesip boyutundad r.Din toplum içindeki varl n sürdürebilmek için cemaate ihtiyaç duymu tur. Ancakbüyünün cemaati yoktur (Örnek, 1971: 138). Büyünün müntesibi olanlar bir cemaatolu turacak kadar bir arada kalmazlar. Büyücüye ba vuran insanlar tesadüf olarak biraraya gelmi lerdir ve bu bir araya geli ortak bir amaç için de il tamamen bireyselç karlar için olmu tur. Oysa dini inanç gere i olu turulan cemaatlerin ortak bir amacvard r. Bu amaç, birlikte yap lan ibadetlerin daha çok haz verece i ve kayna maysa layaca dü üncesiyle yap lm olmas d r.

Büyünün cemaat boyutuna daha detayl olarak de inen Durkheim büyününkilisesinin olmad n söylemi tir. Durkheim in bununla söylemek istedi i büyücü veondan yard m isteyin insanlar aras nda uzun süreli ba lar n kurulamayaca d r.Büyünün kilisesi olmay p müdavim kitlesinin olmu tur. Bu ki ilerin büyük bir olas l klabirbirleriyle hiçbir ili kisi yoktur, hatta belki birbirlerini tan mazlar bile. Büyücüyletan malar da büyük bir ihtimalle tesadüfen gerçekle mi tir ve onunla kurduklarili kiler geçicidir (Stark, 2005: 50). Zaten büyücüye ba vuran insanlar, büyücününyan nda iken genellikle tan d k birini görmek istemezler. Bu onlar için ayr ca birsorundur ve e er tan d k biriyle büyücünün yan nda kar la rlarsa esas maksatlar nsaklarlar. Yani büyücüye niçin gittiklerini söylemezler. Ayr ca büyücüye ba vuraninsan ula mak istedi i sonuca elde ettikten sonra büyücüyle bir daha ancak ba ka birsorunla kar la t zaman bir araya gelir.

Din-büyü aras ndaki di er bir farkl l k dinin herkese aç k olmas aksine büyününherkese aç k olmamas d r (Örnek, 1971: 138). Genel olarak tüm insanlar bir ekildedini inanca sahip olmu lard r. Bu da dinin herkese aç k oldu unu göstermektedir. Ancak büyü inanc nda din kadar genel bir ço unluk yoktur. Ayr ca her insan, dini mabetleregidebilmekte iken büyücüye gidemez. Bunun belli artlar vard r.Ya bir ihtiyac olacakya da büyücüye giden di er insana refakat edecektir.

Büyücü ve din adam aç s ndan olan farkl l k din-büyü ili kisinin di er birboyutuna i aret etmektedir. öyle ki; büyünün teknik uzmanlar ya da bu i i meslekedinmi ki iler yeti tirme e ilimine kar l k din, rahiplere ve dinsel önderlere ra men,herkes için ve herkese aç kt r (Örnek, 1971: 138). Dini inanca sahip olmak için (dindarolmak için) din alan nda uzman olmaya gerek yok iken büyücü olabilmek için büyükonusunda bilgili olmak gerekir.

Din kal tsall k ile devam edebilir, yani dindar bir insan n çocu u da dini inancasahip olabilme ihtimali vard r. Bu durumda her hangi bir yetene e ihtiyaç yoktur, diniinanc n gerektirdi i özelliklere sahip her insan istedi i zaman dindar olabilir. Ancakbüyü her zaman kal tsal yol ile devam etmeyebilir. Yani büyücünün çocu u, e erbüyücü olmak istiyorsa hem belli bir yetene e hem de bilgiye sahip olmasgerekmektedir.

Page 39: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

28

Din genellikle büyüyü ve büyüsel i lemleri reddetmi tir. Oysa büyü amac navarmak için gerekti inde dine, onun kutsal kitab na, peygamberlerine ve azizlerineba vurmu , onlar n yard m n sa lamaya çal m t r.

Bunun yan s ra din yasaklar bozulunca günah i lenmi olur; oysa büyübozulunca bir günah i lenmi olmaz (Tümer ve Küçük, 1997: 51). Ayr ca dine göre( slam, H ristiyanl k,Yahudilik) büyünün kendisi haramd r. Bunun yan s ra, bir insan,di er bir insana büyü yapt r nca, kendisine büyü yap lan insan bunu bir ekildeö rendi inde (büyücü vas tas yla ya da tesadüfen) büyüyü bozdurabilir, yani büyüyapt rmakla büyü bozdurmak aras nda kar tl k vard r. Büyü yapt ran da bozduran dafarkl insanlard r. Dinde ise günah i leyen de bu günahtan tövbe eden insan da aynki idir. Büyüde ise bu tamamen farkl d r. Bir insan kendisine hem büyü yapt r p hem debu büyüyü bozdurmaz. Yani insan kendine iyi büyü yapt r p sonrada bundan vazgeçipbozdurmaz.

Özgürlüklerin kullan lmas ba lam nda da din-büyü farkl l ortaya ç kmaktad r.Dinde boyun e me, ba lanma varken büyüde ise hür irade ve kontrol vard r. Dinyakar rken büyü ço u kez zorlar (Örnek, 1971: 138).

Din büyü aras ndaki farkl l klardan biri de ahlaki aç dan olan farkl l kt r. Büyüde ahlaki bir amaç yokken (Tanyu, 1992: VI., 502) din ahlaki prensipler konusundakiamac ; vazetti i ö retisine göre dini- ahlaki kurallar insan n kullan m na sunmak olarak formülle tirilmi tir.

Din büyü farkl l n n ba ka bir boyutu da büyüde orta yolun olmamas vebüyünün olumlu uçla olumsuz uç, akla kara aras nda gerçekle mesidir (Örnek, 1970:53). Oysa din her zaman vasat olmay , orta yolda olmay emretmi tir. slam dininde bu;ifrat ve tefrit olarak ortaya ç km t r ki slam dini bunu yasaklam ve orta yolun üstünoldu unu belirtmi tir (Canan, 1993: VII., 435). Ayr ca büyüde var olan akla karaanlay dinde günah ve sevap olarak kar l n bulmu tur. Ancak din sadece günah vesevaptan ibaret de ildir. Dinin mekruhlar , ( slama göre) müstehablar , mübahlar vedi erleri vard r. K sacas din belli konular haricinde ( irk, inkâr vs.) büyü kadar kesinhatlara sahip de ildir.

Büyü din ili kisinde di er bir farkl l k dinin ahiret boyutunun olmas d r. Büyüsadece dünyevi ç karlara yönelik i ler yaparken dindeki ahiret inanc insana, sadecedünya için de il ahiret içinde çal mas gerekti ini emreder. Yani dinin hem dünyevihem de uhrevi boyutu vard r ve insan bu ikisinde de mutlulu a ula mak için mensubuoldu u dinin kurallar na riayet etmek durumundad r. Zaten dinin bu konuda büyüyekar büyük engellemeleri vard r ve din insana büyüyü yasaklam t r. Zira dine göre,büyü insan n ahiretini yok etmesine neden olan i lemler içermektedir. Örne in slamdini irkten sonra en büyük günah olarak büyüyü göstermi ve slam a göre büyü,insan n ahiretini mahvedecek nitelikte büyük günah say lm t r (Müslim, 1983: I., 373).

Din-büyü ili kisinin di er bir farkl l ise toplumsall k boyutunda olmu tur.Din, cemaat anlay na sahip olup sosyal aç dan toplumsall k arz ederken büyü,bireyseldir. Dinin vazetti i kurallar toplumun bütün bireyleri için geçerli iken büyününbütün edimleri bireyseldir yani her edim kendine ba vuran insana özeldir. K sacas dintoplumsall ktan yana iken büyü bireysellikten yana olmu tur. Din-büyü ili kisinde di er bir farkl l k ise bu iki alan aras ndaki araçlar n farklolmas ndad r.Dinsel ritüellerde araçlar tektir (Tambiah, 2002: 99). Dinsel ritüellerdeTanr ya ula mak için kullan lan araçlar (kutsal kitap, ibadet, peygamberler vd.) hepayn d r. Ancak büyüde araçlar de i ik olabilir. E er uygulanan büyüde istenilen sonuçelde edilmemi ise büyü formülleri, büyü araçlar , t ls m de i tirilir ve istenilen sonuca

Page 40: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

29

ula mak için farkl yollar denenir. Baz durumlarda ula lmak istenen amaç ayn olsabile büyüde kullan lan araçlar de i iklik arz edebilir.

Din-büyü farkl l sonuca ula ma aç s ndan da kendisini göstermi tir. Büyüyeba vuran insan, büyüsel i lem sonras nda olumlu bir sonuç elde etmek istemi tir.Yaniinsanlar büyüsel i lem sonucunda büyüden pratik ve an nda bir çözüm beklemi tir. E erbunu elde edemez ise büyüden vazgeçebilir, istedi i eyi ya da pratik sonucu vermeyenbüyücüye de bir daha gitmeyebilir. Ama dindar insan için böyle bir durum söz konusude ildir. Dindar insan dua ile istediklerini tanr s na iletmi tir. Tanr dualar na cevapverip bu dileklerini kabul etmese de dua etmeye devam edebilir. Büyücüye ba vuraninsan n büyücüsünü de i tirebilir, ancak dindar insan dinini ya da tanr s nde i tirmeyebilir.

3.8.2. Büyü Bilim li kisi:

Büyü- bilim ili kisi, Din- büyü ili kisi kadar yo unlukta olmay p büyü- bilimili kisinde daha çok yöntem benzerliklerinden kaynaklanan bir ili ki vard r. Bunund nda kalan noktalar büyü- bilim fark n ortaya ç karm t r. Büyü- bilim ili kisini ele alan yazarlardan en önemlilerinden biri de J. G.Frazer dir. Frazer e göre ilkel insanlar do a kar s ndaki acziyetini bilgi yoluyla kabuletmi tir. lkel insan bunu fark etmeden önce do aüstü ve do al bütün güçleri kendiçabas yla de i tirebilece ini zannetmi tir. Ancak do adaki sebep-sonuç ili kisini bilgiyoluyla ke fetti i zaman art k bilginin önemini ve gereklili ini kabul etmi tir (Frazer,2004: I., 34).

Büyü-bilim ili kisi ilkel insanlar aç s ndan da önem arz etmi tir. Çünkü büyüedimlerinin yan nda her ilkel toplulu un deneyimde temellenen ve mant klabiçimlendirilmi önemli bir bilgi da arc oldu u (Malinowski, 2000: 18) kabuledilmi tir. Ancak ilkel insanlar n do a hakk ndaki bilgisinin rasyonel bir bilgi mi yoksatesadüflere dayanan pratik ve faydac bir ustal k bilgisi mi oldu u (Malinowski, 2000:19) hala net olarak ortaya konulamam t r. Bu iki alan aras ndaki ayr m net olarakortaya konulamam olsa da ilkel insan, bilgisiyle büyüsel edimlerini birlikteyürütmü tür.(Malinowski; 2000: 21) Biri di erine engel olmam , aksine birbirinidesteklemi tir. Bunun yan s ra ilkel insanlar n sahip oldu u her sanat, zanaat ve ustal kbilgisi modern dönemdeki rasyonel bilgi ve bilimsellik nda yap lan her eye yenidenaktar lm t r (Malinowski, 2000: 23).

lkel insan sahip oldu u bilgi ile yapt büyüsel edimleri net olarak birbirindenay rm t r. lkel insan, e er deneyimlerinden, her zaman bilgilerini kullanarak çabagöstermesinin yararl oldu unu ke fetmi ise, çaba göstermekten kaç nmam vebilgisini göz ard etmemi tir. lkel insan bir bitkinin yaln zca büyüylebüyüyemeyece ini, do ru yap lmaz ve kullan l olmazsa bir kanonun hiçbir zaman suüstünde duramayaca n n ya da gidemeyece inin rasyonel bilgisine sahip olmu tur.Ayr ca ilkel insanlar hiçbir zaman salt büyüye güvenmemi tir. Ama bilgisinin verasyonel yöntemlerinin yetersiz kald n gördü ünde de büyüye sar lm t r(Malinowski, 2000: 25).

J. G. Frazer Alt n Dal adl iki ciltlik eserinde ba tan sona ilkel insanlar n büyü,din ve bilim anlay n ele alm t r. Frazer e göre insanl k üç temel kültürel evredengeçmi tir. Büyüden dine, dinden bilime. Frazer; ilkel insanlar n ilk önce büyü evresinidaha sonra din evresini ya ad n ileri sürmü tür. Ona göre ilkel insanlar büyüevresinde do aüstünü ve do al bütün her eyi büyüyle etkileyebilece ini dü ünmü tür.Ancak büyü ile do al afetler kar s nda çaresiz kald n görünce önceden kendisinden

Page 41: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

30

pek farkl olmad n ve ayn artlara mecbur oldu unu dü ündü ü do aüstü güç olanTanr lar kendi dünyas ndan ç karm ve böylece dinsel evreye geçmi tir. Ancak bu ikievrenin bo bir inanç oldu unu söyleyen Frazer ilkel insanlar n sebep sonuç ili kisinike federek bilimsel evreye geçti ini söylemi tir. Sonuç olarak Frazer e göre ilkelinsanlar bilim ile bo inançlardan kurtulmu ve bilimselli in önemini ke fetmi tir(Frazer, 2004: I., 13-34-35).

Büyü-bilim ili kisi baz yazarlarca çok ileriye götürülmü ve büyü ve biliminbirlikte var oldu undan bahsedilmi tir. Örne in Keith Thomas a göre büyü bilgisi vebilimsel bak aç lar birlikte var olmu tur ve bu ikisi örtü mektedir. Ona göre büyü vebilim bir arada geli mi ve büyüsel- bilimsel kuram ve kayg lar yeni bilimselkuramlar n ortaya ç kmas na yol açm t r. Hatta Thomas a göre büyü ve bilim birliktevar olduklar gibi birbirlerini beslemi lerdir (Tambiah, 2002: 39-40-41).

Büyü-bilim ili kisine yazarlar farkl ekillerde bakm lard r. Örne in Tylor veFrazer büyüyü sahte bilim olarak nitelemi ler (Tambiah, 2002: 97) ve büyüyü biliminbir çe idi olarak görmü lerdir. Frazer büyü-bilim ili kisini incelerken büyünün ilkel birbilim oldu unu ve bilimin do mas na kaynakl k etti ini söylemi tir. Frazer e görebüyüsel edimler insan iradesinden ba ms z, zorunlu ve de i mez bir sebep- sonuçsürecine ba l olmu tur ve bunun sonucunda da do adaki nedensel s ralamalar nara t r lmas na yol açarak bilime giden yolu açm t r (Frazer, 2004: 35).

Malinowski nin büyü-bilim ili kisine bak aç s daha farkl d r. O ilkel insanlar ndünyas n kutsal ve kutsal olmayan diye ikiye ay rm ve kutsal olan din ve büyü alaniken kutsal olmayan alan bilim alan d r demi tir (Malinowski, 2000: 35). Sonuç olarakMalinowski büyü ile bilimi birbirinden kesin olarak ay rm t r. Malinowski her ne kadarbu iki alan net olarak birbirinden ay rsa da aralar ndaki ili kiyi kabul etmi tir(Malinowski, 2000: 25).

Bütün bunlar ilkel insanlardan ba layarak günümüze kadar büyü ile bilimaras nda bir ili kinin oldu unu göstermi tir. Çünkü günümüzde bilimin ve teknolojiningeli mi li ine ra men sosyal s n f , ekonomik ve e itim durumu fark etmeksizin birçokinsan büyüye ba vurdu u ve büyüsel inançlara sahip oldu u bilinmektedir. imdi debüyü ve bilim aras ndaki ili kide ortaya ç kan benzerlik ve farkl l klar inceleyelim.

3.8.2.1. Büyü-Bilim Benzerlikleri

Büyü ve bilim benzerli ini ele alan yazarlar bu iki alan ; do aya bak aç s veyöntemleri bak m ndan incelemi lerdir.

J. G. Frazer büyü-din benzerli ine psikolojik aç dan yakla m ve büyü vebilimin de i mez yasalara boyun e en bir dünyay temsil etti ini iddia etmi tir (Frazer,2004: 35). Ona göre büyü ve din kendi alanlar n do aüstü bir varl n korkusu olmadanaç klamaktad r ve bunu yaparken de çok özgürdür ve hiçbir ey bu ikisinis n rland ramaz. Bu da demek oluyor ki psikolojik aç dan bilim ve büyü do ru daolsa,yanl da olsa birbirine benzemektedir.

Bununla birlikte Malinowski; büyü-bilim benzerli ini bilmek aç s ndan elealm t r. Ona göre do ay sihirli biçimde yöneten yasalar biliniyorsa, insan n do ayado rudan egemen olabilece i inanc na dayanan büyü, bu yönüyle bilime akrabad r(Malinowski, 2000: 9).

Malinowski büyü-bilim ili kisine yöntem aç s ndan da de inmi ve di er bütünsanat ve ustal klar gibi, büyüde, bir kuram taraf ndan etkili olmas için büyücününuygulamas gereken biçimi belirleyen bir ilkeler sistemi taraf ndan yönlendirilmi tir.Büyünün t ls mlar n , ayinlerini ve büyü araçlar n çözümledi imizde, bunlar bir dizi

Page 42: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

31

ilkenin belirledi i tespit edilecektir. Dolay s yla gerek büyü gerek bilim özel bir teknikgeli tirmi tir (Malinowski, 2000: 87).

Di er yandan büyü her zaman, insani e ilimlere, ihtiyaçlara ve etkinliklere s ks k ya ba lant l belli bir hedefi olmas dolay s yla bilim ile benzerlik göstermi tir.(Malinowski; 2000: 87) Ayn ekilde bilim de insan e ilimlere ve etkinliklere dayalolarak geli tirmi ve her bilimsel çal man n belli bir hedefi olmu tur.

Ayr ca büyü pratik ve faydac hedefleri gerçekle tirmeye yönelmi tir.(Malinowski; 2000: 87) Büyü gibi bilim de ula mak istedi i hedefe pratik yolardanula m ve ula t hedefin insanl k ve bilim aç s ndan faydas n göz önündebulundurmu tur.

3.8.2.2. Büyü-Bilim Farkl l klar

Büyü-bilim farkl l n savunan birçok yazar, bu iki alan aras nda k smi benzerlikoldu unu kabul etmekle birlikte bu iki alan aras ndaki farkl l daha çok ortayaç karm lar ve bu yönde aç klamalar yapm lard r. talya da Prof. Keith Thomas Preuss,ngiltere de Dr. R. R. Marett, Fransa da M. Maus ve H. Hubert gibi yazarlar, benzer

taraflar n n oldu unu söyleseler de temelde farkl oldu unu öne sürmü lerdir(Malinowski, 2000: 9-10).

Büyü ile bilim aras ndaki ili ki üzerinde duran Goldenweiser, Frazer in büyü ilebilim benzetimini uygun gördü ünü söyledikten sonra, onu öyle ele tirmi tir: Butan m büyünün özü olan , yani, büyüsel edimin ak l-d ya da do aüstü gücünü vebüyüsel edimi kontrol eden iradeyi, yani büyücünün iradesini kapsam yor. Üstelikherhangi bir büyüsel edimin ba ar s zl a u ramas , büyüye, hatta ba ar s zl a u rayanbüyüsel edimin etkisine olan inanc etkilemiyor. Ba ar s zl k, bir ba kas n n yapt , ilkedimin etkisini yok eden daha güçlü bir büyü ile aç klan yor. Ba ka bir söyleyi le,büyüsel edim, deneylerin ö rettiklerinden etkilenmez ve ba ar s zl k sonucundaherhangi bir de i ikli e u ramaz. Durum böyle olunca, büyü ile bilim aras ndaki analojide ortadan kalkar. Bilimsel deneylerde, bilim adam , z t deneylerden yararlanmaya, tambir ba ar s zl k ya da eksik bir ba ar n n alt nda tutumunu de i tirmeye haz rd r.Böylece sonunda istenen sonuca ula r. Demek ki, büyü ile bilim aras nda, her ikisininde kesinli i bak m ndan bir benzerlik vard r. Ama bu benzerlik gerçekte olmaktan çokgörünürdedir. Büyücünün kesinli i, büyü reçetesi, kutsalla t r lm bir örften ba ka birey de ildir. Oysa bilim adam n n kesinli i, do rulu u, ölçmeyi amaç edinmi tir. Sonra,

büyücü, ya ant n n etkilemedi i, hiç de i meyen bir araç kulland , halde bilimadam n n kulland -araç varsay m ya da deneyim- esnektir; ya ant n n gerektirdi iyerde de i meye haz rd r.(Örnek; 1970: 139)

u halde bilim sistematik olarak düzenlenmi , do rulu u belgelenebileniddialar n bütünüdür; bu iddialar n pratik kullan l na da teknik denilmi tir. Oysa büyütekni ini do ru gözlemlere dayamad gibi ba ar s zl klar sonunda bu tekni ide i tirmeyi de kabul etmemi ; ya ba ar s zl k nedenini ba ka eylerde aram ya dabiçim yönünden çe itlemelere ba vurmu tur (Örnek, 1970: 140).

Büyü-bilim farklar n daha detayl olarak ele alan Malinowski nin görü lerinimaddeler halinde ele almakta fayda vard r. Malinowski ye göre:1-Bilim deneyimden do ar, büyü ise gelenekten türer.2-Bilim ak lla yönlendirilir ve gözlemle düzeltilebilirken, büyü her ikisiyle deula lamayan mistik bir atmosferde var olur ve büyüyü düzeltmek mümkün olmaz ancakba ka bir büyüyle yap lan büyü desteklenir.

Page 43: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

32

3-Bilim herkese aç kt r ve tüm toplulu un ortak varl d r. Büyü gizlidir, erginlemetörenleriyle ö retilir ve kal tsal ard llara ya da en az ndan özenle seçilmi ki ilereb rak l r.4-Bilim do a gücünün kavranmas üzerine temellenirken, büyü ço u ilkel halklar ninand , mistik, belli bir gizil gücün tasar mlanmas yla do ar (Malinowski, 2000: 10).5-Bilim ilkel halklar n ilkel bilgisi olarak ortaya ç kt nda da oldu u gibi günlükya am n normal deneyimi ile temellenmi , insan n varl n sürdürmek ve güvenli inisa lamak için do aya kar verdi i sava ta edindi i deneyim ve gözlemlere dayanmve ak lla belirlenmi tir. Büyü ise özel duygu deneyimlerine dayan r; bu deneyimlerdeinsan do ay de il, do rudan kendisini gözlemi ; akl n yard m yla gerçe i bulamam ,duygulan m n n insan organizmas üzerindeki do rudan etkisi arac l yla kendinike feder (Malinowski, 2000: 87).

Bütün bunlar n birlikte büyünün bilimdeki geli melerde ve insanlar n tabiatahükmetmesinde itici bir güç oldu u, simyan n kimyay , astrolojinin astronomiyihaz rlamas gibi büyünün de bugünkü teknolojiyi haz rlad dü ünülmektedir (Tanyu,1992: VI., 502).

3.9. Çe itli Kültürlerde Büyü

Tarihten günümüze insan n oldu u her yerde büyüsel inan ve uygulamalar varola gelmi tir. Bunu belli bir kültür ve co rafya ile s n rland rmak pek mümküngözükmemektedir. Nitekim bir çok toplumun sosyo-kültürel ya ant s nda büyü vebüyücülük faaliyetinin yo un bir ekilde yap lmakta oldu u bilinmektedir. Buçerçevede biz daha çok Anadolu ve bu bölgeye co rafi yak nl olan milletlerdebüyüsel inan ve uygulamalar incelemeye çal t k. Dolay s yla ba ta Keldanîler olmaküzere Yunanl lar, ranl lar, M s rl lar n büyüsel inan ve uygulamalar çal ma alan m ziçerisinde yer ald . Ayr ca çok yo un bir ekilde büyüsel ve inan uygulamalar noldu u Hintlilerde büyüyü de incelemeye çal t k. Bunun yan s ra Türklerde büyüselinan ve uygulamalar n incelenmesi ile bunlar n ara t rma alan üzerindeki etkisibelirlenmeye çal lm t r. Cahiliye Araplar nda büyüsel inan ve uygulamalar n tespitedilmesi ile de ayn dine mensup farkl kültürlerin farkl büyü anlay na sahip oldu unuanlatmaya çal mak. Bu da bize bir toplumun büyüsel ve inan uygulamalar üzerindedin ve kültürün birlikte etkili olabilece ini göstermi tir.

3.9.1. Keldanîler de Büyü

Sami milletlerden biri olan Keldanîler in, günümüzde Irak s n rlar içinde kalanBabil bölgesinde oturduklar söylenmektedir (Nevevî, 2005, C. VII., 403). Birçokkültürde oldu u gibi Keldanîler de de büyü ve büyüsel uygulamalar bilinmekteydi.Keldanîler in büyü ile ili kisi Keldanî kelimesinde kendisini göstermektedir. ÇünküKeldanî kelimesinin astrolog, müneccim, kâhin gibi anlamlar n n yan s ra sihirbazanlam n n da oldu u iddia edilmi tir (Albayrak, 1997: 23).

Keldanîler büyü konusunda çok ileri gitmi ler ve kendi ça lar nda büyücülerinmemleketi olarak ün salm lard r (Buhârî, 1986: C. VIII, 226-227).

M. Ö. ki as rlarda Keldanîler in büyü bilgisi çok yayg n olmu ve birçok kültürüetkilemi tir. Nitekim astroloji ile ilgili olan Keldanî büyüsü, Roma mparatorlu undabirçok yazar ve dü ünürü etkilenmi ve bunlar gelecekten haber verebilen büyü yolu ilekaderin bilinebilece ine inanm lard r (Albayrak, 1997: 55).

Page 44: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

33

Keldanîler büyücülerin çok büyük i ler yapabilece ine inanm lard r. Zira halkaras nda yayg n olan inanca göre büyücüler, insanlar n yüzünü de i tirebilir, tabiatahükmedebilirlerdi. Mesela bir büyücü bir insan n yüzünü köpek suretine çevirip tekrareski suretine döndürebilirdi. Yine büyücünün bir süpürgeye binip Hindistan a gidiptekrar Irak a dönebilece ine inan lm t r (Buhârî, 1986: C. VIII, 227).

Keldanîler astroloji biliminde de çok ileri gitmi ler, her eyin kayna oldu unainand klar y ld zlar büyüsel i lemlerde kullanm lard r. Öte yandan Keldanîlery ld zlara tapm lar ve her y ld z ad na bir put yapm lard r. Keldanîler bu putlaratütsülerle, nefeslerle ve afsunlarla tazimde bulunmu lard r. Ayr ca hayatlar ndüzenlemek için y ld zlara müracaat etmi lerdir. Zira iyilik ve kötülük için Mü terîy ld z na, ölüm ve sava konusunda Zühâl y ld z na, çe itli salg n hastal klar ve do alafetlerden korunmak için Merih y ld z na ba vurmu lard r. Bütün bu dileklerinin kabulolmas için bu y ld zlar n putlar na tütsü ve afsun kullanm lard r (Buhârî, 1986: C.VIII, 226).

Öte yandan Keldanî büyüsü birçok milleti etkilemekle kalmam ayn zamandaYahudilik üzerinde de etkili olmu tur. Nitekim Keldanîler in büyü anlay Kitab-mukaddesin Daniel Kitab nda oldukça detayl bir ekilde anlat lm t r. Söz konusukitapta Keldanîler için sihirbazlar ve kâhinler nitelemeleri kullan lm t r. BuradaNebukadnetsar n bir rüya gördü ü ve bu rüyay yorumlamalar için sihirbazlar, falc larve efsuncularla Keldanîleri ça rmas ndan bahsedilir. Keldanî büyücülerden istenen eykral n unuttu u rüyas n yorumlamalar d r. Unutulmu bir rüyay yorumlamalar n nistenmesi Keldanîler in büyücülük ve sihirbazl kta ne kadar ileri gitti ini gösterir.(Daniel, 2/2 10, 4/7, 5/7 11)

Öte yandan Keldanî büyüsünün mahiyetine bak ld zaman, farkl bir nitelikteoldu u tespit edilecektir. Zira Keldanî büyüsü her yere da lm olan perilerin tabiatolaylar n meydana getirdikleri inanc na dayand söylenmi tir. Söz konusu perilereytani güçlerle donat lm t . Ayr ca bu kuvvetin daha çok kad nlarda bulundu una

inan l yordu. Babil Keldanîlerinde, kötü ruhlara kar mücadele için çok zengin bir duakitab oldu u kabul edilmi tir. Söz konusu dua kitab n n içerisinde veba, istila, peri, cin,gulyabani gibi eylere kar okunan koruyucu dualar oldu undan söz edilmektedir.Bunun yan s ra evlerde, korunmak için giri yerlerine kurtar c ilahlar n küçük tasvirlerikonulmu tur. Ayr ca Keldanîler, nazara kar korunmak için büyüler yapt rm ,muskalar takm ve bu tür eyleri çocuklar n ve hayvanlar n korumak amac yla dakullanm lard r (Albayrak, 1997: 56-58).

Keldanîler her ne kadar büyüden korunmak için tanr lar n tasvirlerini kullansalarda kimi zaman da büyü yapmak için tanr lar kullanm lard r. Nitekim Sümerlerin detanr s olan Ea y büyü yapmak için kullanm lar ve Ea y en kuvvetli güç, temizleyicisuyun semavi timsali olarak görmü lerdir (Albayrak, 1997: 56).

Keldanîler in büyüsel inan lar daha sonraki dönemlerde Araplara, M s rl lara,Yunanl lara ve di er milletlere geçmi tir. Ayr ca Keldanîler in büyü ve sihirle olanilgileri de i ik ekillerde günümüzde de devam etti i söylenebilir. Zira günümüzdeH ristiyan olan Keldanîlerin kilise kurallar na ayk r oldu u halde baz ki ilerin halabunlarla u ra t klar bilinmektedir (Albayrak, 1997: 58).

3.9.2. Yunanl larda Büyü

Eski Yunan da ba lang çta büyü ve bilim tam olarak ayr mad gibi birbiriyleörtü mü tür.Ancak bilimin ve bilimsel çal man n geli mesiyle birlikte büyü ve bilimfarkl alanlara ayr lm t r.Büyü ve bilimin ayr mad Eski Yunanda büyünün

Page 45: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

34

kategorileri u ekilde idi: Ma yoi (magi) büyücüler, mayeia (magea) ise magi nin dinianlam na geliyordu (Tambiah, 2002: 23 ).

lk dönem Yunan edebiyat nda baz inançlar n aç kça büyüsel oldu unun iddiaedilmesi ilk kez M.Ö. 5. yy n sonunda ya da 4. yy n ba nda bir t bb metindegörülmü tür. Bu dönemde baz insanlar sara hastal n n büyüsel nedenlerdenkaynakland n iddia etmi lerdir. Bunun üzerine Hippokrates Külliyat na ait sözkonusu metinde sara hastal n n tamamen do al nedenlerden dolay ortaya ç kt niddia ederek büyüsel oldu u eklindeki aç klamay reddetmi tir (Tambiah, 2002: 24).Bu aç klamalar nda Eski Yunanda geli en t bb n yan nda; hastal klar n büyüselnedenlerle ortaya ç kt n savunan ve bu yönde çareler arayan insanlar n bir aradaya ad n söyleyebiliriz.

Daha sonraki dönemlerde Yunanistan da bilim geli mi ti. Buna ra men biliminönemine inanan filozoflar bile büyüye inanm lar ve hatta içlerinden Porphyrius gibikendini büyüye hasredenlerde olmu tur (Tanyu, 1992: 503). Yine Pythagorasç gruplar,mistik say kuram ve astroloji de dâhil gizli ö retiler ve uygulamalar ortayakoymu lard r (Tambiah, 2002: 25).

Eski Yunan da bilimsel dü üncenin geli mesine ra men terapi konusunda hemrekabet eden hem de çal an pek çok tedavi edicinin ve tedavi sisteminin bir arada varoldu u kabul edilmi tir. Hippokratesci doktorlar, aktarlar ve tap naklarda tedavi yapanpapazlar bir arada varl klar n sürdürmü lerdir. laçlar n, nazarl klar n, t ls mlar n vedualar n etkili oldu una dair genel bir inan hakim olmu tur. Ar nd rma vetemizleme gibi terimler, bugün dünyan n pek çok teriminde oldu u gibi, hem do al

hem de ahlaki anlamlar ta yordu (Tambiah, 2002: 25).Di er yandan Eski Yunan da büyü tanr çalarla ili kilendirilmi ve baz

tanr çalar n büyücü oldu u iddia edilmi tir. Örne in Yunan tanr çalar ndan Hekatas n rl bir ki ili e sahip olmas yan nda büyü ilahesi olarak da benimsenmi tir. Aytanr ças olan Hekata ayn zamanda kara büyü yapan bir tanr ça olarak kar m zaç kmaktad r. Hekata n n en çok ba lama büyüsü yapt belirtilmi tir. NitekimVergilius un Aeneis destan nda Hekata, Dido Aeneas yan nda al koyamayaca nanlay nca onu kendine büyü yolu ile kendisine ba lamaya çal m t r (Erhat, 1989:135). Ayr ca Hekatan n, büyücülerin, onun ad n söyleyerek kabirlerden ça rd klarölülerin dola t klar k r yollar na ve mezarl klara hakim oldu u belirtilmi tir (Sinano lu,1931: 49-50). Hekata, büyük bir büyücü olmas n n yan nda bütün büyücüler de onaba l olmu tur. Ayn ekilde Aites in k z Media, Hekabe nin rahibesi ve e siz birbüyücü oldu u söylenmi tir. Media n n büyücülerin ülkesi Kolkhis te büyücülükyapt rivayet edilmektedir (Peterich, 1959: 101).

Öte yandan Eski Yunanda tanr çalar n büyücülük yapt gibi kralar n yan ndabüyücülük yaparak ya ayan kad nlar n varl da bilinmekteydi. Nitekim kral Ae ta n nyan nda büyücülük yapan Cicce nin iki a ay rmak için büyü yapt ndanbahsedilmektedir (Sinano lu, 1931: 100-112-154).

Ayr ca Yunan tanr lar n n en önemlilerinden biri olan Zeus un büyü yetene iyledonat lm oldu una ve bu yetene iyle rakiplerini zincire ba layabilece ineinan lm t r. Zeus un bu yetene i ba lama büyüsüyle ili kilendirilmi ve ba lamabüyüsü yapt söylenmi tir (Eliade, 2003: 94). Göksel bir tanr olan Zeus a birçokunvan verilmi tir. Bu unvanlar daha çok ya do rudan ya da dolayl bir biçimde Zeus unf rt nayla, ya murla, üretkenlikle ilgili yönlerini ortaya koymu tur. Bu çerçevede Zeusbaz durumlarda hayvan ekline bürünmü tür (Peterich, 1959: 7). Nitekim Zeus Lykalosad nda bir kurt biçiminde tasavvur edilmi ve ona insan kurbanlar adanm t r. Zeus unsahip oldu u hayvan görünü ü (kurt)Yunanl larca tar msal büyü ile aç klanm t r.

Page 46: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

35

Kurakl k dönemlerinde ve hava olaylar ndan kaynaklanan afetlerin gerçekle ti izamanlarda halk Zeus a kurbanlar vermi tir (Eliade, 2003: 95-96). Bütün bunlar tanrZeus un tar msal büyülerle teskin edilmeye ve do al afetleri bertaraf edip üretkenli insa lanmaya çal ld n göstermi tir.

Ba tanr Zeus un o lu Hercules in de büyücü oldu u söylenmi tir. Anlat lanmitolojiye göre Hercules, cehennem kap s nda bekleyen köpeklere büyü yapm ve bazkimseleri cehennemden kurtarm t r (Be enç, 1974: 50).

Yunanl lar n büyüsel inan lar halk Hermesçili i(Yunanistan da yayg n olanalternatif t bba verilen ad ) üzerinde de etkili olmu tur. Halk Hermesçili ine ait yaz lariçinde en önemlilerinden biride büyüdür. Bu Hermesçi Külliyatta ilim, özellikle do abilgisi dua ve ibadet yoluyla veya daha alt bir düzeyde, büyüsel bask yoluyla eldeedilebilirdi. Bu külliyat n; büyü reçeteleri, do a büyüsüyle gizli ilimlere ili kinincelemelerden olu an s n rlar belli olmayan bir külliyat oldu u kabul edilmi tir(Eliade, 2003: II., 336-337).

Bat n n imdiki büyü zihniyetini tam olarak kavramak için Yunanistan dakibüyü anlay n n iyi tespit edilmesi gerekmektedir. Bunu tam olarak tespit edipkavramak için de iki mirasa dikkat çekmek gerekir: Birisi srail in erken dönem dini (kidaha sonra geni Yahudi, H ristiyan gelene in bir parças olacakt r) Di eri ise genelliklesistematik bilim in kayna olmakla onurland r lan ve temel fikirlerinin ilerideRönesans sonras nda Avrupa dü ünü ünü etkiledi i söylenen Eski Yunan dü üncesiolmu tur (Tambiah, 2002: 19).

3.9.3. ranl larda Büyü

Daha önce de ifade etti imiz gibi insanl k tarihinde birçok kültürde din, büyü vebilim alan birbirine kar t r lm t r. Bazen büyü- bilim, bazen din- büyü bazen de bu üçalan birbiriyle iç içe geçmi tir. Nitekim Yunanistan'da oldu u gibi Eski ran da da dinve büyü birbirine kar t r lm t . Zerdü tlü ün kutsal kitab Avesta n n bir bölümü olanGathalar dan da anla ld gibi Zerdü t ba ta büyü olmak üzere bat l inançlarla damücadele etmi tir. Ancak Zerdü t ün büyü ile ilgili yasaklar zamanla unutulmu tur.Ayr ca sonraki Avesta bölümlerinde büyücüler ve cad lar lanetlenmi se de zamanlaolu an dini yap da Zerdü t ten kalan telkinlerle halk n sürdürdü ü ve içinde büyü ileilgili elemanlar n da yo un olarak yer ald inançlar bir araya getirilmi ti. Bütün buinan lar kullan larak daha sonraki safhada Müslümanlar n Mecusi diye adland rddini sentez ortaya ç km t r. Bu dönemde ran da büyü anlay tamamen farkl bir boyutkazanm t r.Mecusilikte bulunan dini anlay ve kavramlar Zerdü tlü ün ö retileriylekar t r lm ve yeni bir büyü anlay ortaya ç km t r. yili in kötülü e galip gelmesieklindeki asli gayeye uygun olarak iyi cin ve ruhlar n yard m yla kötü cin ve ruhlar n

zararl etkileri giderilmek ve büyücülerin kötülükleri önlenmek istenmi tir. BöyleceZerdü t devrinin melekleri ate , s r ve yer cinlerine, kurban büyü ayinine, dualar daafsunlara dönü mü tür. Di er yandan hastal klardan, kötü ruhlardan kurtulmak içinafsunlar, ak büyüler yap lm t r. Bu ekilde Airyaman adl eski ran sa l k tanr s naba vurarak Zerdü t dininde dünyaya hakim olan iki asli ruhtan kötü olan (Tümer veKüçük, 1997: 119) Angra Mainyu taraf ndan yarat ld na inan lan 99.999 hastal açare bulunmaya çal lm t r (Tanyu, 1992: VI., 503).

Ayr ca ranl lar n dini Zerdü tlükte Menter ad nda bir tanr oldu u ve Menterkelimesinin günümüzde de hala kullan ld söylenmi tir. ran dilinde Menter in anlambüyülenmi eklinde ifade edilmi ve dolay s yla bu tanr n n büyülenmi oldu una

inan lm t r. Daha sonraki dönemlerde bu kelime büyü sözcü ünün kar l nda

Page 47: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

36

kullan lm t r.Menter (büyü), kutsal kelimelerden, virdlerden; dil, ayak, elbise, el vea z, temiz, okunmu olan dualardan ve ya özel dini ve ruhani merasimlerden ibaretolup resmi mubed vas tas yla, özel bir k raat ve ahenkle aç klan p telkin edilmi tir( eraiti, 1990: 220).

Hemen hemen bütün kültürlerde var olan ba lama büyüsünün Eski ran da farklbir yap ya sahip oldu u söylenmi tir. Birçok kültürde ba lama büyüsü yapan Tanr larvarken ba lama büyüsü ran da eytanlar ve iblisler taraf ndan yap lm t r. Ba lamabüyüsünün kötü eytanlara verilmesi Zerdü t ün büyü ile mücadelesinin ba ar ilesonuçland n n kan t olarak kabul edilmi tir (Eliade, 1992: 111-112).

Eski ran n Mitra kültürüne dayal bir dinsel gelenek (Gündüz, 1998: 265) olanMitraizm in temeli Ali eriati ye göre büyüdür ( eraiti, 1990: 167).

Eski ran kültünde de önemli bir yeri olan büyücülük gelene inin günümüzdebaz ranl topluluklarda hala ya at ld söylenmektedir. Zira Parsiler le Hindistan dave ran da bulunan çok az say daki Mecusi bakiyesi olan Ceberler in (Geberler) halabüyüsel ayinler icra ettikleri bilinmektedir (Tanyu, 1992: VI., 503).

3.9.4. M s rl larda Büyü

Anadolu ya kom u olan ülkeler içinde büyüsel inan ve uygulamalar n enyo un olarak ya at ld ülkenin M s r oldu u söylenebilir. Dolay s ile dünya büyüsahnesinde birçok büyüsel uygulamay etkiledi ine inan lan M s r daki büyüseluygulamalar incelemek önemlidir. Nitekim M s rl lar n tanr s Horus un gözü örnekal narak haz rlanan nazarl klar ve muskalar n hemen hemen bütün toplumlardarastlan lm olmas bunun en önemli kan t d r.

Çok erken dönemlerden beri M s r da büyücülük biliniyor ve uygulan yordu.Dolay s ile M s rl lar n inançlar nda büyü ve büyücülük önemli bir yere sahip olmu tur(Tanyu;1987:8). Evliya Çelebi M s rl larda çok yayg n bir t ls m inanc oldu unu ve but ls mlar n hayat n her alan nda kullan ld n söylemi tir (Çelebi; 1985: X., 406-414).Nitekim Eski M s r dan kalma, t ls ml sözler ve büyü formülleri ihtiva eden çok say dametin günümüze kadar gelmi tir. Zira M s rl lar n törenlerinin ço u büyü ile ilgiliolmu tur. M.S. I. ve IV. yy. a ait M s r papirüslerinde hayvanlar ve insanlarla ilgili büyüformülleri, büyü törenleri, büyünün tutmas için gerekli görülen usullerini içindebulunduran büyü örnekleri bunu kan tlamaktad r (Havva, 1992: X., 452).

Büyünün hayat n her alan n etkileyebilece ine inanan M s rl lar, do umdanölüme kadar insan hayat n n her safhas nda büyüsel i lemler yapm lard r. Bu anlayçerçevesinde M s rl lar büyü yoluyla hayat ve ölümü etkileyebileceklerini, tabiatgüçlerini denetim alt na alabileceklerini sanm lard r (Tanyu, 1992: VI., 503).

Ayr ca M s rl lar büyü ile tanr lar etkileyeceklerine inanm lard r. NitekimM s rl lar a göre tanr lar aldat labilir, zorlanabilir, itaat alt na al nabilirdi (Tanyu, 1992:VI., 503). Kur an- Kerim M s rl lar n bu anlay na i aret etmi tir. Hz. Musa n n tebli iüzerine Firavun un yüksek bir kule yapt rmas ve böylece göklere ula p (Kassas 28/38,Mümin 40736 37) Allah okla vurmak istemesi (Köksal, 2005: II., 46) Tanr laretlileyebilecekleri anlay n n en güzel kan t d r.

M s rl lar n tanr lar etkileyebilecekleri anlay tanr lar cezaland rma konusundada kendisini göstermi tir. Nitekim M s rl lar büyüsel jestlerle ve tanr lar kendiisteklerine uydurabilecek ayinlerle büyücülerin ölülere iyi davranmayan tanr lara cezaverilebilece ine inanm lard r (Tanyu; 1992: VI., 503).

Bütün bunlar n yan nda Eski M s r da hastal klar iyile tirmek için kullan lanmuskalar ve heykeller bulunmu tur. Bu heykellerin üzerleri y lanlara, akreplere kar

Page 48: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

37

afsunlarla kaplanm ; bu hayvanlar n zehirledi i bir kimsenin, heykelin ba ndana a ya su dökmesi gerekti ine; heykele kaz nm metinlerin üzerinden geçen su,iyile tirici bir özellik kazanaca na; iyile mek için bu suyu içmek gerekece ineinan l yordu (Challeye, 1998: 51).

M s rl lar n büyüsel uygulamalar yapan en eski kavim oldu unu söyleyenGiardano Bruno; M s rl lar n, Yunanl lar ve Musevilerden daha eski dönemlerdeya ad n söylemi , bu nedenle de en iyi büyüye sahip oldu unu söylemi tir (Tambiah,2002: 47).

M s rl lar n büyü anlay nda sadece insanlar de il Firavunlar ve tanr lardabüyüden etkilenmi ve gerekti i zaman büyüsel i lemler yapm lard r. Örne in M s rFiravunlar gökteki yerlerine ula mak için s nava çekilme, sorgulanma, enginlenme,kendini savunma vb. ayinin yan s ra tanr lara kar büyüye de ba vurmu lard r (Eliade,2003: I., 122). Yine M s r Tanr lar ndan Osirisin e i sis büyük bir büyücü olarakgörülmü tür. Efsaneye göre sis, erkek karde i taraf ndan öldürülen kocas Osiristenhamile kalmay ba arm t r. Daha sonra Nil deltas nda gözleri muskalara ilham kaynaolan o lu Horus u dünyaya getirmi tir (Eliade, 2003: I., 123). M s r kitap külliyatiçinde yer alan Ölüler Kitab , M s r büyülerini içeren birçok formülü içindebar nd rmaktad r. Ölünün bir tanr yla özde le mesi (Re, Horus, Osiris, Ptah, Anubisvb.) s ras nda büyülü sözler kullanm lard r. Sözün büyülü de erini bilen M s rl lardabir tanr n n ad n bilmek, onun üzerinde belli bir güce sahip olmaya e de er kabuledilmi tir. M s rl lara göre büyü, insan n kendisini korumas için tanr lar taraf ndanyarat lm bir silaht r. mparatorluk döneminde büyü, Re ye kay nda güne tanr s n nbir vasf olarak e lik eden bir tanr eklinde ki ile tirilmi tir (Eliade, 2003: 136).

M s rl lar n büyü anlay , ahiret dü üncesinde de kendini göstermi tir. Nitekimbüyülü sözlerin yan lmazl na inanan müminlerin, ahirette rahat edebilmek için gerekliolan Re- Osiris çift ad n n a k n anlam n bilmesi gerekmiyordu. Çünkü M s rl lar,büyülü sözlerin, inananlara ahiretle ilgili gizli bilgiyi sundu una ve ahiretegidebilmeleri için yol gösterici oldu una inanm lard r (Eliade, 2003: I., 137).

Eski M s r da erginlenme bilgeli ine sahip olmak için büyülü sözlere sahipolmak gerekmekteydi. Her ey Ölüler Kitab nda ve di er benzer eserlerde var olanahiretle ilgili bilgileri anlamak, büyü okumas n bilmeye ba l say lm t . Bu da sözünmutlak gücüne inanmaktan ba ka bir ey gerektirmiyordu. Elde edilen ahiretle ilgiliyeni bilgiler sayesinde krallara ait yazg ya art k herkes eri ebildikçe, büyününsayg nl da durmadan artm olacakt r. Böylece M s r uygarl n n güne i batarken,ufka büyü inan lar ve uygulamalar n n egemen oldu u iddia edilmi tir (Özbek, 1994:32-33).

bn Haldun, K pti büyüsel uygulamalar n n Kuzey M s r da Bebari denilen yerdehalen devam etmekte oldu unu söylemi tir. M s r da büyücülerden baz lar , büyüyap lm kimsenin suretini kastederek, onun niyetine göre bir tak m maddeleriözellikleri ile tasvir ederler. Suret haz rlan rken kullan lan isimler ve s fatlardan ibaretolan bu manalar n benzerlerini birle tirme ve ay rma bak m ndan büyü yap lmkimsede bulunur. Bilahare büyüyü çözmek isteyen büyücü, aynen veya manen sihiryap lm olan kimsenin benzeri olarak haz rlam oldu u surete hitap ederek kötü sözlersöyler. Kulland o kötü sözlerin harfleri büyücünün bo az ndan ç kt nda, o harfleritekrarlarken a z nda toplanm olan tükürükleri suretin üstüne üfler. Ayr ca bu maksatlahaz rlanm oldu u ipi de dü ümler. Büyücü bu tükürükleri üfleyerek ve büyülenenki inin niyetine haz rlanm olan dü ümlerin çözülmesi ve bunun lüzumu için iyidileklerde bulunur. Bu fiilindeki üfürü üne ortakl k eden cinden ahid al r, bunun içinazimet okur. Üfürdü ü zaman tükürü ü ile birlikte a z ndan ç kan bu cin ve kötü

Page 49: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

38

isimlerin çok kötü ruhlar vard r. Dolay s yla üfleme sonucu ç kan bu kötü ruhlarbüyücünün kastetti i büyülenmi insan n bedeninde ortaya ç km t r ( bn Haldun, 2004:II., 712-714-715).

3.9.5. Hintlilerde Büyü

Dünyan n birçok kültürünü etkileyen büyü ve büyüsel uygulamalar Hindistan dada görülmü tür. M.Ö. IV.yy n ba na do ru, Hindistan n Ganj çevresi çok zengin birdinsel ve felsefi etkinlik dönemi ya am t r. Bu dönemde Brahmanî gelenekleri izleyendin adamlar n n ve gizemcilerin yan s ra büyücülerin de ya amakta oldu u söylenmi tir(Eliade, 2003: II., 94).

Hindistan da büyücülük o kadar çok geni yer tutmu tur ki Hindular n kutsalkitab olan Vedalarda büyü ile ilgili olanla olmayan ay rman n pek mümkünolmayaca söylenmi tir (Tanyu, 1992: VI., 503). Ayr ca Vedalarda özellikle ayinlerdeokunacak övgü dolu ilahiler ile büyücülük formüllerinin, büyü çözme yöntemleri vesevgiyi uyand rma çarelerinin yer ald bilinmektedir (Challeye, 1998: 51).

Yunanistan da halk hermesçili ini etkileyip t bbi çözümler üretme olanasa layan büyü anlay , Hindistan da da t p uygulamalar ile yak ndan ilgili olmu tur.Zengin olsun fakir olsun herkes adak adayarak hastal ktan kurtulmaktan büyüsel- yarbüyüsel uygulamalara kadar birçok büyü çe idine ilgi duymu tur (Tanyu, 1992: VI.,503).

Daha öncede belirtti imiz gibi bir çok toplumda var olan ba lama Hinduizm dehastal klar, ölüm nihai bir ba dan ibaret olup Tanr ndra, Varuna ba lar n ve ölümiblislerinin ba lar n çözebilir kabul edilmektedir (Eliade, 1992: 107). Zira tanr ndravedalar dönemi Hindistan nda ba lay c büyüsel silah kullanan di er büyücütanr lardan biri olarak kabul edilmi tir (Eliade, 1992: 104).

Hindular n kutsal kitab Vedalar n ana konusu olan kurban, Hindu inanc na görenihai kurtulu yolu olarak kabul edilmi tir. Hindular için bu kadar önemli olan kurbantöreni büyücü brahman rahiplerce yap lm t r. Ayr ca kurban formüllerini yaln zcabüyücü brahmanlar n bildi i söylenmi tir (Challeye, 1998: 52).

Öte yandan din adam s n f n te kil eden brahman rahipler ba kalar n nbüyücülük yapmas n yasak etmi ve bunun dine ayk r oldu unu ileri sürmü ler; di eryandan büyücülü ü kendi hesaplar na oldu u gibi, hizmetlerine girdikleri özel ki ilerhesab na da yapm lard r. Brahmanlar n büyücülük konusundaki bilgileri ve bu konudatek söz sahibi olmalar toplumsal ayr maya da yol açm t r. Nitekim Brahmanlaryapt klar büyücülükten çok fazla para ve itibar kazand klar bu dönem, Hindistan nkastlara ayr ld dönem olmu tur. Brahman rahipler bu dönemde kast n en üst k sm nakendilerini koymu lar ve geri kalan insanlar kendilerinden a a görmü lerdir(Challeye, 1998: 52). Brahmanlar n önemini anlamak ve toplumdaki ayr cal kl yerlerinitespit edebilmek için kendi kendilerine verdikleri Brahman kelimesinin anlam na dabakmak gerekir. Zira brahman; mutlak güç ve Hinduizm de evrene hâkim olan yüce ruh anlam nda kullan lm t r (Gündüz, 1998: 70).

Bu çerçevede Hindular n büyülü kabul etti i kurbanlar n, tanr lar için de önemlioldu u söylenmi tir. Hint dininin ortaya ç kt zamanlar n tasavvurlar na göre, ilahlarkurban özlemi içinde olduklar zaman, tanr lara kurban sunan insanlara tanr lar n,kurban kar l nda, nimetler (uzun hayat, çocuklar ve bilhassa en çok istenilen inekler)ihsan edece ine inanm lard r. Dolay s yla kurban, ilahlar n hayati kuvvetini tazeledi iiçin bu suretle insan onlara bu kuvvetten bir k sm n vermek imkân n elde etmi tir. Buimkân onlara Brahmanlar sa lam t r. Brahman bu suretle dünyada en kudretli, en kadir

Page 50: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

39

varl k olup ilahlar istedi i gibi kullanabilmi tir. Böylece tabiatüstü varl k olarak kabuledilen tanr lar n, brahman n iradesinin bir zay f aleti olmaktan ba ka fonksiyonlarkalmam t r (Schimmel, 1999: 102-103). Brahmanlar büyücülükleri sayesinde insanlararas ndaki yerlerini, kurban sayesinde de maddi ve manevi güç elde etmi lerdir. Tanr lardünyadaki varl klar n ve güçlerini korumak için kurbana ihtiyaç duymu tur. Bunu daancak büyücü rahip Brahmanlar yapm t r. nsanlarda tanr lardan istediklerini alabilmekiçin kurbana dolay s yla brahman rahiplere ihtiyac vard . Böylece brahman büyücülerhem tanr lar hem de insanlar için vazgeçilmez olmu tur.

Öte yandan kurban töreni ve brahman rahipler kadar Hindular n hayatlar ndaönemli olan, kutsal kitaplar büyü inanc konusunda geni bir bilgi içermektedir.Özellikle Vedalar n dördüncü kitab Atharvaveda sihir bilgisi (Kaya, 2001: 39)anlam nda olup bu kitab n, kozmik, mistik parçalardan ve büyü ile ilgili dualardanibaret oldu u söylenmi tir. Brahmanlar n, bu metinleri hayat n çe itli durumlar ndaokumak mecburiyetinde olmalar Brahmanlar toplum hayat nda önemli bir yerekoymu tur (Tümer ve Günay, 1997: 97 98).

Söz konusu kitap Atharvaveda n n en eski ismi atharvan girash oldu usöylenmi tir. Erken dönemlerde atharva terimi kutsal büyüler veya kutsamalarikinci terim de büyücülük büyüleri anlamlar nda kullan lmakta oldu u bilinmekteydi.Ayr ca bu vedan n di er bir ad n n ise Brahma veda oldu u belirtilmi tir. Bunun nedeniise bu kitab n daha çok Brahmanlara yönelik ve onlar n her an elleri alt nda tuttuklarbüyüler veya kutsama formüllerini ihtiva etmi olmas ndand r. Atharvaveda 730 ilahilikbir koleksiyondur ve özellikle dönemin halk inançlar , hekimlik, büyücülük gibiinan lar ihtiva etmesinden dolay önemlidir ve bu kitaba ev kitab (Grhyasutra) dadenilir (Demirci, 1991 :44). Hinduizm in kutsal kitaplar nda büyü ve büyücülü ün geniyer bulmas Hindular n büyü konusunda di er milletlerden daha ileri gitmelerine nedenoldu u söylenebilir. Zira hiçbir milletin kutsal kitab nda büyücülük formüllerininolmad bilinmektedir. Ayr ca di er milletlerin dinlerinde (Yahudilik, H ristiyanl k,slam, Zerdü tlük vd.) büyücülük ve büyü kitaplar yasaklanm ken Hinduizm de bu

tanr lar n ve insanlar n bir ihtiyac gibi görülmü ve kutsal kitaplar nda geni yeralm t r.

Hindistan da hayat n her alan nda büyü yap ld bilinmektedir. Hintlilerdeyayg n olan inanca göre hastal klar n eytanlardan kaynaklanm t r. Zira Vedakitaplar n n bilinen me hur bölümlerinde, hastal k iblislerine kar yap lan büyüler,insan dü manlara yönelik yap lan ba lama büyülerinden hiç eksik kalmam t r (Eliade,1992: 108).

Hindistan da büyü tek bir tanr ile de il tanr lar n birço u ile ilgili olmu tur.Dolay s yla Hindistan da büyücü s fat tanr lardan birine özgü olmay p bütün tanr larafazladan bir sayg unsuru olarak eklenmektedir. Mayi nin (büyücünün) itibar o kadaryüksektir ki, onu ereflendirmek istenilen bir tanr ya yak t rma zorunlulu uduyulmu tur. Ve bundan en çok yararlanan tanr ndra olmu tur. Zira tanr ndramayalar(büyüler) sayesinde mayinlere(büyücülere) ve di er tanr lara kar üstünlük eldeetmi tir. ndara çok çe itli büyüler yapmakla birlikte bunlar aras nda en ba ta, k l kde i tirebilme, dönü ebilme gücü yer alm t r (Eliade, 1992: 104 105). Yine aynekilde büyü gücüne sahip olan ve Hindistan n en büyük tanr lar ndan biri olan

Varuna n n en büyük silah n n Asuna mayas (büyüsü), oldu u söylenmi tir. Di eryandan dünyay yönetme ve dengeleme olana veren, biçim ve prestij yarat c s olanHükümdar büyüsüne de sahip olmu tur (Eliade, 1992: 95).

Hindistan da bir çok tanr büyü ile ili kilendirilmekle birlikte tanr lar n büyüyetene i farkl l k arz etmektedir. Zira insanlar uzaktan ba lama ve çözme gibi büyüsel

Page 51: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

40

güce esas olarak Varuna sahip olmu tur. Varuna n n ba lar , t pk hükümdarl n n vekendinin de büyülü oldu u gibi büyü ile nitelendirilmi tir (Eliade, 1992: 100).

Daha öncede söyledi imiz gibi Hindistan da bir çok tanr büyü ileili kilendirilmi tir. Bazen bu anlay iblis olarak kabul ettikleri tanr lar içinde geçerliolmu tur.Zira Hinduizm de iblis olarak kabul edilen Vrtra ile tanr Varuna mayin(büyücü) olarak adland r l rken (Eliade, 1992: 102-103) Vrtra da ba lama büyüsüyapm t r. Onun büyüsünün kozmik hayat engelleyen ve zorlayan bir büyü oldu ubelirtilmi tir. Öte yandan Vrtra ile Varuna n n ba lama büyüsünde dikkat çekici birbenzerlik göstermektedir. Bu benzerlik iki tanr n n yapt ba lama büyüsünün etkisihayat durdurmak, ölümü getirmek eklinde kar m za ç km t r. Tanr Vrtra insanlaraba lama büyüsü yaparken, Varuna kozmik düzlemi etkileyen ba lama büyüleriyapm t r (Eliade, 1992: 104).

Hint kültüründe ilk dönemlerden günümüze kadar gelen ve hala yayg nl nkorudu u söylenilen Afor olay oldukça ilginçtir. Afor, büyü gücü ile herhangi bire yan n el de meden, bir araç kullan lmadan bir yerden ba ka bir yere götürülmesidir.Afor olay n büyücülerin yan nda Hint fakirlerinin de yapabilece i söylenmektedir(Ç nar, 1982: 16).

3.9.6. Cahiliye Dönemi Araplarda Büyü

Büyü, Cahiliye Araplar n n inanç dünyas nda, etkin bir yere sahip olmu tur.Onlar, görmedikleri bir eyden ya da al mad klar , duymad klar eylerden söz eden,konu tu u konularda bir tak m gizli kapal ya da a rt c yeni eyler söyleyen birinigördüklerinde onu, büyünün etkisine girmi kabul etmi , onun büyülenmi oldu unusöylemi lerdir. Anlayamad klar eyler söyleyen insanlar n söyledikleri bu yeni eylerinbüyü oldu una inanm lard r (Çelik, 1995: 200).

Öte yandan slam öncesi Arabistan da büyü anlay , Araplar n kendileriyleyak n ili ki içinde bulunduklar Yahudiler, ranl lar ve Yunanl lar gibi halklardanetkilenmi ler dolay s yla bu etkile imle yeni bir büyü anlay ortaya ç km t r.Yunanistan daki büyü anlay n n Araplara geçi in de en önemli rolü Arap yazarHuneyn oynam t r. Zira Huneyn ve yard mc lar Yunanl büyücülerin kitaplar nArapçaya çevirmi ler ve böylece Yunan büyüsü Arap kültürüne nakledilmi tir(Ullmann, 1994: 54). Bu etkile im sonucunda Araplara geçen büyüler aras ndatütsüleme, t ls m, muska, okuyup üflemek (Çelik, 1995: 210-211) yatay ve dikeyçizgilerle büyülü oldu una inan lan kareler çizip içine çe itli say ya da harfler yazarak,bunlardan gizli anlamlar ç karmak eklindeki uygulamalar oldu u söylenebilir (BüyükLarousse, trs.: IV., 2060).

Cahiliye Araplar n n di er bir büyüsel uygulamas ise; ya mur ya d rmak içins rlar n kuyruklar na ve arka ayaklar na iki tür çal ba layarak, çal lar tutu turduktansonra ya mur için dua ederek s rlar n bir da n tepesine sürerlermi . Bu ekildeçal lar n tutu turulmu olmas ufukta görülen y ld r m n taklit ederek ya mur ya d rmaamac n gütmü lerdir. Di er yandan bu eylemin amac n n tanr lar korkutman n bir yoluda oldu u söylenebilir. Zira bu ekilde, e er gökler ya mur göndermezse, yukar ya biralev gönderip gökleri ate e vermekle tanr lar korkutmak dü üncesi olmu olabilir(Frazer, 2004: I., 22).

Ayr ca Cahiliye Araplar büyü ile insanlar üzerinde etkili olabileceklerinidü ünmü lerdir. Zira Cahiliye Araplar aras nda insanlar hasta etmek, onlar istedi iyöne sevk etmek ve onlara zarar vermek amac yla büyü yapan erkek ve kad nlar,büyücülükleri sayesinde toplum hayat nda önemli bir konuma sahip olmu lard r. Söz

Page 52: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

41

konusu ki iler büyü yaparken okuyup üfler, iplere ve kiri lere dü üm atarlard (Arslan,2002: 68).

Cahiliye Araplar aras nda nazar inanc geni bir yer tutmu tur. Öyle ki nazarde en insanlar n d ar ç kmalar engellenirmi . Nazar de en insanlar aras nda BenîEsed kabilesi çok me hur olmu tur. Bu kabilenin üyelerinden biri, semiz bir deve veyas r gördü ü zaman, cariyesine: Ey cariye, evden ölçe i ve paralar al, u hayvan netinden bize et getir dedi i zaman (o s rada) hayvana nazar de ermi . Cariye,efendisinin dediklerini al p evden ayr lmadan hayvan yere dü er ve bo azlan rm .Cariye de efendisinin kendisine dedi i gibi onun etinden al p gelirmi (Çelik, 1995:192-193).

Bütün bunlar n sonucunda Cahiliye Araplar nazardan korunmak için farklyollar denemi bunun için de çe itli büyülere ba vurulmu tur (Arslan, 2002: 68).

Di er yandan Cahiliye Araplar n n büyü anlay eytanlar ile ili kilendirilmi veonlar eytanlarla büyü ve büyücüler aras nda ö renci-ö retmen ili kisine benzer birili ki oldu una inanm lard r. Ayr ca cinlerin, dahi kimselerle ili ki kurduklareklindeki Cahiliye inanc , büyücülerin de t pk kâhinler gibi, cinlerle ili ki

kurduklar n , onlar kendi i lerinde kulland klar n ifade ederek insanlar üzerinde etkiliolmaya çal malar , Cahiliye Araplar n cinlerin, büyücülere yard mc olduklar nzannetmeye sevk etmi tir (Çelik, 1995: 200).

Kuran daki ayetler nda Cahiliye Araplar n n büyü anlay tespit edilebilir.Nitekim Cahiliye Araplar kendilerine her ne gösterilirse gösterilsin, hatta mucize olarakgökten bir kap aç lsa ve gökyüzüne ç ksalar bile büyüye tutulduklar n (Hicr 15/14-15)söylemi lerdir. Çünkü onlar, kendilerini hayrete dü üren her eyin büyü oldu unudü ünmü lerdir. Cahiliye Araplar Kurana ve Hz. Peygamberin (s.a.v.)mucizelerinebüyü demi lerdir. (Yunus 10/78) Cahiliye Araplar kendilerini hayrete dü ürenmucizelerden ay n bölünmesi (Kamer 54/2) mucizesi kar s nda çok etkilenmelerinera men bu olaya büyü demi lerdir. Ayn ekilde Cahiliye Araplar Kuran n icazkar s nda a rm lar ve Kur an a da büyü (Müddesir 74/24) demi lerdir. Ayr caKuran da o kadar mucize dolu olaylar vard ki bunu da Kuran a büyücülerin kitab ndanakledilen büyü (Müddesir 74/24) diyerek aç klam lard r.

Cahiliye Araplar atalar ndan getirdikleri (Yunus10/78) hiçbir eyi b rakmakistememi lerdir. Bu konudaki korumac anlay lar atalar ndan getirdikleri eylerind ndaki her eye büyü demelerine yol açm t r.

Kur an a büyü kitab diyen Cahiliye Araplar ayn ekilde Hz. Peygamberi(s.a.v.) de büyücülükle suçlam lard r. Cahiliye Araplar n n Hz. Peygamber i (s.a.v.)büyücülükle suçlamalar n n nedeni Onun kendileri gibi biri olmas ve içlerinden biriolmas d r. Hz. Peygamber tebli ini anlayamam lar. Onlara göre bütün ilahlar n tek birilaha indirecek ki i ancak bir büyücü olabilirdi (Sad 38/4).

Öte yandan Cahiliye Araplar n büyüleyen tek ey sözün büyüselli i oldu ubilinmektedir. Onlar bu konudaki ihtiyaçlar n iir ve edebiyatla gidermi lerdir. Bununiçindir ki sözün büyüsel de erini çok iyi bildikleri için Kuran a da büyü (Müddesir74/24) demi lerdir.

Allah, Cahiliye Araplar n ; kendi peygamberlerine büyücü diyenlerin misallerinianlatarak (Bakara 2/102, Zariyat 51/39 52, Zuhruf 43/49, uara 26/153-154, Taha20/63, Saf 61/6, Maide 5/110) onlar n dü tü ü durumlar aç klam t r. Ola ki siz dekendi içinizden olan peygamberi büyücülükle suçlarsan z onlardan farkl bir ak beteu ramazs n z mesaj n vermi tir. Ancak bütün bu misallere ve kar l nda verilecekcezalardan (Tur 52/15) da bahsedilmesine ra men yine de Hz. Muhammed i (s.a.v.)büyücülükle (Sad 38/4) suçlam lard r.

Page 53: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

42

3.9.7. Türklerde Büyü

Eski Türklerde büyücülü ün tarihi Hunlara kadar dayand r lm t r. Milattan ikiyüz y l önce Hun boylar ndan biri olan Hiyongnular n büyü sözüne benzeyen birkelimeyle sihirbazl ifade ettiklerine Çin kaynaklar nda rastlan lm t r (Gazimih l,1963: 169/3134).

Türklerde büyü daha çok amanlarla ili kili olarak görülmü ve bu yöndeaç klamalar yap lm t r. Ayn zamanda aman ve kam kelimesi birbirinin yerinekullan lm ,bu iki kelimenin ayn kökten türedi i ve Altay halklar aras nda yayg noldu u söylenmi tir (Ko ay, 1939: 78). Geleneksel Türk dininde önemli bir yere sahipolan kam Tuzguncadan al nm olan aman kelimesiyle e anlaml olarak kullan lm t r.

aman dini- mistik- sihri bir otorite tipini temsil etmektedir. Öte yandan amanizmpaleotik ça dan bu yana rastlanan arkaik dini- sihri- mistik bir olay olaraknitelendirilmi tir (Gökalp, 1976: 121-122-123). Toplumun dini- sihri hayat nda önemlirol üstlenen kamlar büyücülük ve sihirbazl k yapsalar da Orta Asya da çok eskidevirlerden beri kamlar n d nda büyücü, kâhin ve halk hekimi tiplerinin varl dabilinmektedir. Ve hatta onlar birçok durumlarda kamlarla birbirine kar t r lm lard r.Uygurlarda, Mo ollarda, skitlerde, Hunlarda kamlar n d nda büyücüler, kâhinler vehekimler olmu tur. Özellikle Uygurlar ve Mo ollarda sihrin ve kehanetin oldukçageli mi ve yayg n oldu u görülmektedir. Mo ollar da Irk Bitig adl falc l k kitab veMo ollar n Gizli Tarihi bu konularda geni bilgi vermektedir. Toplum hayat nda önemlibir yere sahip olan Kamlar n Tanr veya Tanr lar ile insanlar ve ruhlar aras nda arac l kyapma, (Günay ve Güngör, 2003: 122-123) cinlerle ili ki kurma (Tanyu, 1992: VI.,503) kabiliyetine sahip oldu una inan lm t r. Cinlerle ili ki içinde olma do rudanbüyücülü ü ça r t rmaktad r.

Hepsinde olmasa da bir k s m Türk boylar nda büyü ve büyüsel uygulamalar tespitedilmi tir. Türk boylar ndan Tapgaçlarda wu denilen büyücüler, Hunlarda ise kâhinler oldu u söylenmi tir. Uygurlarda kam daha çok büyücü eklinde kar m zaç kmaktad r. Tunguzlarda da aman büyücü anlam na gelmektedir. Çinkaynaklar ndan Suy u da (8. yy n ilk yar s ) Türklerin hu ad verdiklerisihirbazlar ndan söz edilmektedir. XI. yy. da Ka garl Mahmut un Divan nda kamkelimesi kâhin eklinde tan mlanmaktad r (Günay ve Güngör, 2003: 121). Yusuf HasHacip taraf ndan XI. yy. n ikinci yar s nda yaz lm olan Kutadgu Bilig de kamlar otacdenen hekimlerle birlikte an lm t r (Tanyu, 1992: VI., 504). T ang lar dönemine ait Çin y ll klar IX. yy. da K rg zlar n gan ad n verdikleri ve Çince wu (büyücü) denilenbir otorite tipinden söz ediyor ki bunun kam olmas muhtemeldir (Günay ve Güngör,2003: 121).

Toplumun dini- sihri hayat nda önemli roller üstlenen kamlar (Günay veGüngör, 2003: 123) afsun (arva ) ve büyü yapar, afsunlu sözler söyler, kâhinlik ( rk)yoluyla insan n içinden geçenleri bilir, gaipten haber verir, cin çarpmas n vehastal klar n tedavi ederdi; anla lmayan afsunlu sözler söyler, üfürür, davul döver,kendinden geçerek görülmeyen varl klarla ili kiye girerdi. Kam ve üfürükçüye (afsuncu, arba c ) ürüng denilen bir ücret verilirdi (Tanyu, 1992: VI., 503).

Eski Türklerde çocuklar cinlere ve göz de mesine kar ilaçla afsunlan rd(Er ahin, 2005: 64). Orta Asyal Türkler, bir çocu un konu mas gecikince ona bazku lar n dilini yedirirlermi . Bu ekilde taklit büyüsü yaparak çocu un da ku lar gibikonu abilece ine inan lm t r (Frazer, 2004: II., 86). Yine göz de mesine kar ba ,bostan ve bahçelere korkuluk (abak ) ve nazarl k (kögsük) dikilirdi. Cin çarpan

Page 54: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

43

kimsenin yüzüne so uk su serpilir; sonra kovuç, kovuç (kaç, kaç) denilerek üzerlik veöd a ac yla tütsülenirdi. Kovuz ( O uzlar da kovuç ) cin çarpmas na kar afsun,üfürük olarak söylenirdi (Tanyu, 1992: VI., 504). Ayr ca at n boynuna moncuk adverilen bir ta ve bir çe it muska tak lm t r (Er ahin, 2005: 64). Yel cin , yelvibüyü yelvicin büyücü anlam nda kullan l rd . Orta Asya Türk lehçelerinde arba da

(K pçaklar da arbav) büyü anlam na gelirdi (KTLS, trs., 88).Eski Türkler aras nda yayg n olan çok çe itli büyüler vard r. Bunlardan en

önemlisi y lan ininden ç karmak yahut zehrini gidermek için y lan afsunu yap l rd .Eski Türklerde y lan büyüsünden bahseden Ali ir Nevai bu büyünün ad n n y lanarbag oldu unu ifade etmi ve arbag kelimesinin: y lan n zehrini gidermek içinokunan büyüdür. demi tir ( nan, 1976: 249-250).

Eski Türklerde baz durumlarda hastal klar n tedavisi için büyü yap ldbilinmektedir. Nitekim Türk boylar nda kahinlik görevini üstlenen A pular n çe itlibüyüler yaparak hastal klar tedavi ettikleri söylenmi tir. Ayn ekilde Maklu adverilen büyücülerin, büyüleri bozmak için cinleri yakt iddia edilmi tir (Uraz, 1967:177-178-179).

Eski Türklerde yayg n olan di er bir büyü çe idi ise uçuk tedavisi için yap lanbüyülerdir.Dudaklardaki uçuk kötü bir ruhtan bilinir, özel bir törenle afsunlanaraktedavi edilir, buna uçuklama, tedavi edene ise uçukçu denirdi (Tanyu, 1992: VI., 504).

Ba k rtlar, hastal tedavi etmek ya da korkuyu yat t rmak için kur un eriterekhastan n ba nda bulunan kap içindeki suya döker ve bu sudan hastaya içirirlerdi.Kur un döken kad n kur unun suda ald ekle bakarak hastal n sebebini söylerdi;sudan al nan kur un, hastan n elbisesinin gö süne muska olarak dikilirdi (Tanyu, 1992:VI., 504).

Altay Türklerinde kad nlara mahsus büyü ayinleri yap lm t r. Nitekim herhangibir evde cenaze oldu unda ölünün ruhunu evden uzakla t rmak için, büyü ayini icraedilmi tir. Bu büyü ayininin esas n n kurban oldu u ve kurban Erlik Hana takdimedildi i söylenmi tir (Gökalp, 1976: 116).

Eski Türk boylar nda çok eski devirlerden beri yayg n bir inanca göre, Nuhpeygamber tufandan sonra o lu Yafes i Türk yurduna göndermeden önce yada ta no luna vermi tir. Türklerin babas olarak kabul edilen Yafes bu ta Türklere vermi ,daha sonra bu ta O uz Hana geçmi tir. Di er bir rivayete göre ise Göç Destan ndaDokuzo uzlardan Bu u Tekine ak sakall bir ihtiyar taraf ndan bu ta verilmi tir (Uraz,1967: 135-136). Daha sonraki her devirde bu ta Türk kamlar n n ve büyük Türkkomutanlar n n elinde bulunmu , amanistler e göre, zaman m zda da büyük kamlar nve yadac lar n ellerinde bulunmaktad r (Anadol, 1997: 156-157). Böylece yadata n n tarihi Hz. Nuh tan ba lat l p Yafes e, oradan da Türklere ula t r lmaktad r(Tanyu, 1987: 58). slam kaynaklar nda Türklerin bu sihirli ta na ya mur ta vecada ta denilmektedir. Öte yandan slam Tarihi kaynaklar nda da yada ta ile ilgili

bilgilere rastlan lmaktad r. Zira bu ta hakk nda en geni bilgi slam tarihçilerinden,bnü l-Fakihin eserlerinde oldu u bilinmektedir (Anadol, 1997: 156-157).

Çin de de bulundu unda söz edenler olmas na ra men, aslen bir Türk adetioldu u anla lan ya mur ta vas tas yla ya mur ya d rma uygulamas na Hiung-nularda, Juan-Juanlarda, Uygurlarda, Ya ma Türklerinde ve öteki birçok Türkzümrelerinde rastlanmaktad r (Kafeso lu, 1988: 291). Havay etkileyecek ya mur, karve dolu ya d rmakta kullan lan afsunla m ta a yada , cada , yat gibi isimlerverilmi tir. Ka garl Mahmut Yat ta larla ya mur ve rüzgâr getirmek için yap lanbüyücülük eklinde tarif eder (Tanyu, 1992: VI., 504). Yada ta n n, Türkler aras ndabilindi ini söyleyen Ka garl Mahmut Ben bunu Ya ma ülkesinde gözümle gördüm:

Page 55: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

44

orada bir yang n olmu tu, mevsim yaz idi; ve bu suretle kar ya d r ld ve ulu tanr n nizniyle yang n söndürüldü demi tir. Ayn ekilde Evliya Çelebi yüzy llarca sonraKafkasya yollar nda seyahat ederken bir yerli büyücünün garip afsunlarla bulutlargökte toplay p sa anak eklinde ya mur ya d rd n anlatm t r (Gazimihal, 1963:169/3134). Asl nda Yada ta deyimine Ka gariden önce rastlanmakla birlikte, mesela Hunlar n dü manlar na kar sava ta ya mur ya d rarak onlar n sald r s n durdurankahinlerden söz edilmektedir (Roux, 1994: 79). Altayl Türkler ve Yakutlarda daya mur ta uygulamas mevcuttur ve Altayl lar yadac lar kamlardan ay rtetmektedirler (Günay ve Güngör, 2003: 124). Öte yandan Mo ollarda tebtengeri adverilen büyücüler oldu undan ve bunlar n gelece i bilece inden söz edilmi tir. Ayr cabu büyücülerin boz bir ata binerek göklere ç kt , k n iddetli so uklarda kar vebuzlar üstünde aç ve ç plak dola t klar ndan bahsedilmektedir (Uraz, 1967: 179).

Eski Türk boylar ndan Yakutlar aras nda yayg n olan bir inanca göre rüzgârestirmek ya da dindirmenin mümkün olaca dü ünülmü tür. Bir Yakut, gün çok s caksave gidece i daha uzun bir yol varsa, rastlant yla bir hayvan n ya da bir bal n içindebuldu u bir ta al r, üzerine bir at k l n birçok defa dolar ve onu sopan n ucuna ba lar,sonrada bir büyü söyleyerek sopay havada sallar. Böyle yapt takdirde az sonra serinbir yel esmeye ba lad rivayet edilmi tir (Frazer, 2004: II., 27).

Öte yandan yada ta n n tabiatta serbest bir halde bir tak m hayvanlar n karn ndaolabilece i Türkler için bu kadar önemli olan yada ta na Yakutlar sata ta demi lerdir.Bu ta Yakutlara göre; at, inek, ay , kurt gibi hayvanlar n içinde bulunur. En kuvvetlisata ta , kurdun karn ndan ç kar lan ta t r. Sata ta n n canl bir cisim oldu unainan lm ve bu ta insan kafas na benzetilmi tir. Yüzü, gözü ve kula n n çok aç k birekilde görülebilece ine inan lm t r. Sata ta na, kad n veya bir yabanc n n eli veya

gözü dokunursa ölece ine, kuvvetini kaybedece ine inan lm t r. Canl kabul edilensata ele al n p yukar kald r l rsa, derhal so uk rüzgâr esece ine, ya mur veyahut kar

ya aca na inan lm t r. Elinde bu ta bulunduran insan, uzak yola ç karsa, at n n yelesiveya kuyru u alt na bunu ba larsa at n terlemeyece ini, dâima esen serin rüzgar alt ndarahat seyahat edece ine inan lm t r (Tanyu, 1987: 63-77). Bütün bunlar n yan s rayada ta n n yang na at l rsa yang n söndürece ine, kirli havay temizleyece ineinan lm t r. Ayr ca bir kab n içerisine kar veya su konularak bu ta b rak l rsa ve busuyun üzerinde neye niyet edilirse o niyetin kabul olaca na inan lm t r (Uraz, 1967:136).

slam dan önceki Türk boylar nda her türlü bela ve afetlere kar koruyucuetkisine inan lan muska- t ls m adedi yayg nd . 8 ve 14. yy.lar aras nda Do uTürkistan da aralar nda Budist ve Maniheist Türklerin de ya ad bölgede yap lanarkeolojik kaz larda t ls m-muskalar (üzerinde afsun formülleri yaz l levhalar, tahtamateryal) bulunmu tur. Budist Uygurlar n dini kitaplar nda da t ls m ekillerinerastlanm t r. Budist Türklerin dini eserlerinde t ls m-muska anlam na gelen vukelimesi Çincedir. Bu kelimeyi onlara Çinli Budist rahipler ö retmi lerdir. TürklerMüslüman olduktan sonra vu yerine bitig (yaz ) kelimesini kullanm lard r (Tanyu,1992: VI., 504).

Büyücülük, Eski Türklerin bayramlar üzerinde de etkili olmu tur. Nitekimbüyücülerin, halk ilgilendiren büyüleri bozmalar neticesinde yap lan urpu bayrambunun en güzel örne idir (Uraz, 1967:1 75).

10.yy.da Türk kaylar n n büyük kitleler halinde Müslümanl kabuletmelerinden sonra da slam n iddetle yasaklanmas na ra men büyü- sihir, slam danönceki devirlerden kalan adetlerle, ayr ca eski ran, Mezopotamya, M s r ve nihayetAnadolu kültürlerindeki katk larla günümüze kadar varl n sürdürebilmi tir. Türklerin

Page 56: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

45

Müslüman olmalar s ras nda bu geni âlemin kamlar , Budist ve Maniheist rahiplerieski geleneklerini ya atmak ve mesleki ç karlar n korumak için kendi hurafeleriniba ka milletlerden ö rendikleri adet ve inan larla birle tirip bunlara biraz da dini birgörüntü vererek cincilik, üfürükçülük, muskac l k ve afsunculu a yeni bir ekilkazand rm lard r.

Yusuf Has Hacip taraf ndan XI.yy. n ikinci yar s nda yaz lm olan KutadguBilig de kamlar otac denilen hekimlerle birlikte an lm her derdin derman ve iyiedecek kam bulundu u belirtilmi tir. Yusuf Has Hacip muazzimler in (üfürükçü vemuskac lar) okuyup üfleyen, muska yazan kimseler olarak yel (cin) ve eytanhastal klar n tedavi ettiklerinden afsuncular ve emçiler in olu turdu u s n f ntoplumdaki ruhi, cini hastal klar n iyile tirilmesinde gerekli görüldü ünden bahseder.Ancak afsuncular hekimlerin aras ndaki münasebeti öyle belirtir:

Otac onamas muazzim sözin ( Hekim üfürükçünün sözünü be enmez. )Muazzim otac ya evrer yüzin ( Üfürükçü hekimden yüzünü çevirir. )Ol aym otu yese i ke yarar (O, ilaç verse hastaya iyi gelir, demi .)Bu aym biti tutsa yekler rar (Bu, muska bulundursa eytanlar rak olur, demi .)Böylece eski kam ve rahip gelene ini yürütenlerin art k muazzim ad n ald klar ,

eski muazzim gelene ine dini, slami bir veçhe vermek niyetiyle Kuran dan baz ayet vesureleri büyü unsuru veya malzemesi olarak kulland klar görülmektedir. Do uTürkistan azaimcileri, mesleklerinin Hz. Fat ma ya dayand n ispat etmek için Risale-iRerihani yazm lard r. Asl nda Mezopotamya, ran ve M s r büyü geleneklerininkar m olan bu telakki, Anadolu da eski putperest dinlerin ve H ristiyanl n da dahiloldu u kültür etkileriyle daha çok çe itlendi. Bütün bu geli meler çe itli kitap verisalelerin ortaya ç kmas na neden oldu. Bu çe it eserlerin en me huru emsü l-ma arifil- Kübra idi. Yazar XIV. yy. da ya am olan bu Arapça eserde 400 e yak nt ls m ekilleri ve binlerce afsun vard r. Eski M s r büyü gelene inden kalma buafsunlara itimat telkin etmek için Kur an- Kerim den ayetler, Esma-i Hüsna, çe itlidualar vb. dini metinler de kar t r lm t . Müellif Buni, Cezayirli oldu undan spanyaYahudilerinin, kabala denilen ve hem H ristiyanlar hem de Müslümanlar etkileyenmistik rakamsal sistemlerinden etkilendi i anla lmaktad r. Böylece eski M s r t ls mlsözleri, eski Yunanistan da Pisagor rakamlar ; Yahudi gelene inde, özellikle kabaladabirle mi ve Buni yoluyla slam dünyas na girmi tir (Tanyu, 1992: VI., 504).

Bir di er eser de yazar Süleyman el-Hüseyni olan Kenzü l-havas Keyfiyet-iCelb ve Teshir (Hüseyni, trs.:, I-II-III-IV-V-VI ) adl Türkçe kitapt r. Asl nda Ahmedel-Buni nin kitab n n Türkçe ye çevirisinden ibaret olan bu eser, kat lan dualar ve di erilavelerle asl n n iki misline ç km t r (Tanyu, 1992: VI. 504). Eserde h rs z bulmak,k smeti ba l k zlar n k smetini açmak, sar l k hastal ve nazar vb. gayeler için t ls m,afsun ve ayetlerden ran, misk, karanfil tozu, koyun ba rsa na kadar büyü elemanlar nayer verilmi tir (Hüseyni, trs.:, V., 175-179-186-187-191-277-300).

Günümüzde hala Türkiye nin çe itli yörelerinde de i ik uygulamalar içindebüyü gelene i varl n sürdürmektedir (Tanyu, 1992: VI., 504). Mesela cin tasallutunakar hastaya so uk su serpilerek kovuç kovuç (ç k git, ç k git ) denilerek üzerlik otuve öd a ac tütsülenmektedir. Halen Anadolu da kullan lmakta olan ç k git vesürhübad dualar bu tür büyünün günümüze olan uzant s n n en canl örnekleridir. Cin

tasallutuna yani cin girmesine kar okunan efsunun ad kovuz idi. Bugün de yayg nolan kur un dökme i lemi eski Türk boylar ndan beri uygulanmaktad r (Özbek, 1994:54).

Page 57: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

46

3.10. lahi Dinlerde Büyü

lahi Dinlerde Büyü ba l alt nda, Yahudilik, H ristiyanl k ve slam da büyüanlay ele al nacakt r. Ancak bu ele al , konunun çok hacimli olmas ndan dolay sözkonusu dinlerin bütününde de il, kutsal kitaplar ile s n rl olacakt r.

3.10.1. Yahudilikte Büyü

Yahudilikte büyü ba l alt nda Yahudili in kutsal kitab Tevrat n büyüyebak aç s n ele alaca z. Tanah ta geçen büyü ile ilgili sözler nda Yahudili inbüyü anlay n tespit etmeye çal aca z.

3.10.1.1. Tevrat ta Büyü Anlay

Yahudi kutsal kitab nda büyü için kullan lan en yayg n kelime kshp kökündengeldi i belirtilmi tir. Bu kökten hareketle Akkadca da bu kelimenin kara büyüye delaletetti ine i aret edilmekle birlikte; branice de ise bu kelimenin ak büyü ile kara büyüyüihtiva etti i söylenmi tir. Öte yandan branice mekha efah kelimesinin özel olarak karabüyü için kullan ld na i aret edilmi tir. Bununla beraber bu brânice kelime Babillibüyücülerin tüm büyü ekillerini içermedi i söylenmi tir (Tanyu, 1992: VI., 505).

Yahudi kutsal kitab nda büyü çe itlerini tespit etmemize olanak sa layansözlerin yan nda büyü, t sl m, muskac gibi kelimelerde geçmektedir. Nitekim bukelimelerden a af kelimesi büyücü anlam nda kullan lm t r. Ayn kelime a afim(Daniel 2/2) eklinde, büyücüler, afsuncular anlam na gelen mekha efim kelimesi ilebirlikte kullan lm t r. Ayr ca muskac , t ls mc anlam na gelen hover veya heverkelimesi (Tensiye 18/11, Mezmurlar 58/6, aya 47/9-12) ve yine bu iki kelime ile ilgiliolarak kullan lan, t ls m anlam na gelen laha (Yeremya 8/17, Mezmurlar 58/6, Vaiz10/11) kelimesi Tanah ta geçen büyü ile ilgili di er kelimeler olarak kar m zaç kmaktad r (Tanyu, 1992: VI., 505).

Yahudi kutsal kitab nda büyüyle ilgili çok çe itli bilgiler vard r. Bu bilgilerdenbiri de o dönemde ya ayan büyücülerin s n fland r lmas na olanak sa layan ve büyücütiplerini aç klayan ifadelerdir. Yahudi kutsal kitab nda geçen ifadeler ba l ca üç büyücütipinden bahsetmektedir. Bu büyücü tiplerinden birincisi, esas i i gelecekten haberveren kimseler olup bunlar falc , müneccimler ve gaipten haber veren kâhinlerdir(Tesniye 18/14). kinci büyücü tipi ve Tevrat ta geçen ifadesi ile do rudan do ruyabüyü ile u ra an büyücü, afsuncu, büyü ve t ls mla ba layan kimseler olarakanlat lmaktad r ( aya 47/9, Yeremya 27/9). Di er bir büyücü tipi ise cincilik vebak c l k yapt klar ve ölü ruhlar ndan bilgi edinmek suretiyle toplum içerisinde ba tabüyücülük olmak üzere kehanetle de u ra anlar kimselerdir (Tesniye18/11, Levililer19/31).

Yahudili in yay ld kültür çevresinde (M s r ve Babil) büyü ve büyüseluygulamalar çok fazla geli mi tir (Tekvin 41/8 24, Yeremya 27/9, Daniel 2/2).Yahudili in yasaklamas na ra men bu uygulamalar Yahudiler aras nda da yayg nl kgöstermi tir. Bu dönemde yap lan büyüler aras nda bekli de en önemlilerinden birtanesi y lan büyüleme büyüsüdür. Bu büyü çe idi daha önceki dönemlerde Babilliler,Hititliler ve M s rl lar taraf ndan da yap lm t r. Daha sonra bu büyü çe idi kültürleraras etkile imle Yahudiler (Yeremya 8/17, Vaiz 10/11) aras nda da yayg nl kkazanm t r.

Page 58: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

47

Yahudi kutsal kitab nda geçen di er bir büyü çe idi de bir o la annesininsütünde pi irilmemesi konusunda kar m za ç kar. Bir o la anas n n sütündepi irmenin eskiden beri yasak olu u (Ç k 23/19) meselesi aç klamas n büyüçe itlerinden duygusal büyücülükte bulmaktad r. Ç k bölümünün i aret etti i ka erkural na göre bu hem sütü veren hem de o la do urmu olan keçiye iki kat acçektirmek olabilir ve hatta belki de onun sütünün kesilmesine yol açabilir.

Yahudi toplumunda etkin bir yere sahip olan büyü, Yahudi krallar için deönemlidir. Krallar ihtiyaçlar halinde büyücüleri bir araç olarak kullanm lard r. Öyle kikrallar ihtiyaç halinde büyücülere ba vurmu lar ve büyücülerin yard m nsa lam lard r. Bunlardan en önemlisi ilk kral olan (I. Samuel 12/12 17) Saul unhikâyesidir. Yahudilerin iste i üzerine (I. Samuel 12/12 17) Rab taraf ndan kral yap lanSaul daha sonra isyan etmi ve etti i bu isyan falc l kla (I. Samuel 15/10-23) birtutulmu tur. Bunun üzerine Rab Saul u kral yapt na pi man olmu ve Saul ukrall ktan alm t r (I. Samuel 15/23). Bu ifadeden anla ld üzere falc l k, krall ktanal nmay gerektirecek kadar büyük bir suç say lm t r.

Yahudi peygamberlerinden Samuel ölmü tü (I. Samuel 25/1, 28/3). Samuel densonra kral olan Saul ülkedeki bütün cincileri, bak c lar sürdürmü tü. (I. Samuel 28/3)Ancak bu olaylardan bir süre sonra Saul Filistilerin sald r lar kar s nda Rab denyard m istedi. Ancak Rab cevap vermeyince (I. Samuel 28/6) Rab ile kendisi aras ndaarac l k yapmas için, Tevrat a göre son peygamber olan Samuel ile görü mek istedi.Bunun üzerine Saul emrindeki adamlara cinci bir kad n bulmalar n emretti. Saul dahaönce ülkedeki bütün cincileri sürdürdü ü için Saul un bu emrini yerine getirmek pekkolay olmad . Ancak yap lan sürgüne ra men ülkede büyücülüklerini saklayarakya ayan kimselerde mevcut idi. Saul daha sonra tebdili k yafetle, bulunan cinci kad nagitti ve ondan fala bakmas için ricada bulundu. Cinci kad n bunun yasak oldu unu veSaul un bu i i yapanlar öldürdü ünü söyledi (I. Samuel, 28/8-9) ve Saul ileyan ndakilerin iste ini geri çevirdi. Bunun üzerine Saul kim oldu unu aç klasa da kad nonun bu sözüne inanmad . Saul kad n ikna etmek için Rab ad na yemin etti ve Samuelile (I. Samuel 28/11) ile görü mek istedi ini söyledi. Daha sonra cinci kad n Saul ileSamuel i görü türmü tür (I. Samuel, 28/15-16-17-18-19). Bütün bunlar Tevrat nTesniye 18/11 ve Levililer19/31 de aç klad ölü ruhlar ile görü tüklerini iddia edenbüyücü türüne at fta bulunmaktad r. Dolay s ile Tevrat, o dönemde ölü ruhlar ndanhaber almak suretiyle büyü yapt klar n iddia eden büyücülerin ya ad na i aretetmektedir.

Bunun d nda Yahudi Kutsal kitab nda kral annelerinin afsunculu u (II. Krallar9/22), Baalllere tapan srailo ullar n n sihirbazl k etti i (II. Krallar 17/17), ayn ekildekral Manasse nin o lunu ate ten geçirdi i, müneccimlik ve sihirbazl k etti i, cinciler vebak c lar kulland (II. Krallar 21/6; II.Tarihler 33/6) eklinde birçok ayet vard r.

Yahudi Kutsal kitab nda geçen Hz. Musa ile ilgili olan sözler, büyü vesihirbazl kla ilgili olarak yorumlanm t r. Hz. Musa bu ayetlerde geçen olaylar büyüolarak yapmasa bile bugün bütün bu mucizeler, büyücülerin ve sihirbazlar n kullandsihir ve büyüye ait i lerde kullan lm t r. Bunlar n baz nedenleri olarak unlarsöylenebilir: Birinci ve en önemli nedeni o dönemde büyücülü ün çok yayg nolmas d r. kincisi ise büyücü oldu unu iddia eden insanlar n mucizeyi kabul etmekistememeleri ve bu kadar ola anüstü bir güç olan mucizeyi büyü olaraknitelendirmeleri; mucizeyi kendi büyüsel i lemlerinde kullanmak istemeleri ve dolay sile büyücülük i lerinin geçerlili ini art rmak oldu u söylenebilir.

lk olarak Hz. Musa n n asas n n y lana dönü mesini de erlendirecek olursak(Ç k 4/3-4) bu mucize bugün bir çok sihirbaz taraf ndan farkl büyüsel i lemlerde

Page 59: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

48

kullan lmaktad r. Sihirbazlar asalar n bazen bir çiçe e bazen de bir emsiyeyedönü türmektedirler. Bu, elindeki e yay oldu undan farkl göstermektedir vesihirbazlar bunu çok çe itli e yalar (iskambil kartlar , apka, mendil vs.) ileyapmaktad rlar. Hz. Musa n n asas n n y lana dönü mesi mucizesi Hz. Harun taraf ndanda yap lm ve Hz. Harun un y lana dönü en asas Firavun un sihirbazlar n n y lanadönü türdükleri asalar n yutmu tur (Ç k 7/8-13). Hz. Musa ve Hz. Harun un asamucizesi srailo ullar n n Tanr s n n emri ile yap lmaktad r. Ancak o dönemde me hurolan büyücülerin yapt klar büyü olup baz durumlarda Firavunlar ad na da büyüyapt klar bilinmektedir (Ç k 4/6 7; 7/19 20; 8/1 16; 14/15 33; 17/1-11; Say lar20/2-11). O dönemde ya ayan insanlar n Hz. Musa ve Hz. Harun un asa mucizesinebüyü demelerinin nedeni bu büyü türünün yayg n olmas ndan dolay d r. Çünkü odönemde büyücüler ipleri y lana dönü türdüklerini iddia ederek büyülerini halk aras ndayaym lard r. Burada, daha önce söyledi imiz gibi büyücüler dinin kutsal n çok aç k birekilde kullanmaktad rlar.

Bütün bunlar n d nda Tevrat ta Hz. Musa ve Hz. Harun ile ilgili bir çok eymucize olarak Rabbin emri ile yap lan ve e yada ve tabiat üzerinde de i ikli e nedenolan, Allah izni ile inanmayanlar cezaland rmak üzere mucizevi bir ekildegerçekle en bir çok olay günümüzde büyüsel bir ritüel olarak kullan lmaktad r. Bu daönce söyledi imiz gibi büyünün, dinin bütün verilerini kulland tezimizido rulamaktad r. öyle ki: Rab; Hz. Musa ve Hz. Harun a avuçlar na ocak külüalmalar n söyler. Musa avucuna ald külü gö e do ru saçar (Ç k 9/8-9-10-11). Hz.Musa n n külü gö e savurmas (Ç k 9/10) olay inanmayan insanlar cezaland rmaksuretiyle M s rdaki bütün sular n kana dönü türülmesi eklinde gerçekle en mucizedir.M s r da oldu u gibi birçok kültürde ve günümüzde de büyüsel ritüellerde de külsavurma eklindeki uygulama vard r. Özellikle büyü yap lmak istenen objeye kar külsavurma eklindeki uygulama çok yayg nd r.

Ba ka bir ayette ise Musa asas n M s r diyar üzerine uzatt ve bütün o gün, ogece Rab memlekette ark yeli estirdi. (Ç k 10/13) güç simgesi olan asa ile ba kanesneleri etkileme ve olaylar meydana getirme anlay daha sonraki kültürlerde degörülmü tür öncekilerde oldu u gibi. Günümüzde sihirbazlar n hünerlerini asalar n nyard m yla yapmalar muhtemelen Hz. Musa n n asas n n mucizevi boyutunun büyüseledimlere aktar lmas d r. Perilerin sihirli de nekleri de ayn amaca hizmet ediyor gibigörünmektedir.

Daha önce de belirtti imiz üzere özellikle Hindistan da oldu u gibi birçokkültürde olan ba lama büyüsü kutsal kitapta seçti i ekliyle büyüsel bir uygulamaolmay p tamamen dinseldir. Tevrat ta II. Samuel 22/6 da ölümün ba lar ndanbahsedilmektedir. Fakat burada bu ba lar n korkunç efendisi Yehova n n kendisidir vepeygamberler onun elinde suçlular cezaland rmak için ta d ba larlacezaland r lmaktad r. Ayn ekilde veba hastal n n ba lar n n efendisi de Rab dir veRab bu ba lar kendisini b rakanlar helak etmek için kullanacakt r (Tesniye 28/21).

Yine Tevrat n Daniel kitab nda (Daniel 5/7-11-16) Keldanîlerin kralBel atsar a bir büyü yap lm t r. Ve Daniel bu büyüyü çözmesi için ça r lm t r. Dahaönce ça r lan Keldanîler, falc lar ve büyücüler bu büyüyü çözememi lerdir. Kral,Daniel e (Daniel 5/16) dü ümleri çözebildi ini söyleyerek kendisine yap lm olanbüyüyü çözmesini ister. Bu da o dönemde yayg n olan ba lama büyüsüdür. Burada çokönemli bir nokta kar m za ç kmaktad r. Çünkü dinin bütün verilerini kullanan büyüburada tamamen dinin gözetimine kalm t r. Zira büyücü taraf ndan krala yap lan büyü,dini kimli i a r basan kral Daniel taraf ndan bozulmaya çal lm t r.

Page 60: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

49

Bütün bu örnekler Yahudili in ba lama büyüsüne bak hakk nda çe itli bilgilervermektedir. Dolay s ile ba lama büyüsünün özünü olu turan ba lama anlay ;büyülemek, sihirle ba lamak ve büyü yapmak eklinde anla ld gibi büyü kadardinde de bir ba lama anlay vard r. Yani dinin özünde de nitelik olarak farkl olsa dabir ba lama unsuru vard r. Ama bu ba ka bir yo unlukta ve esas olarak ters bir yöndeolmaktad r. Yani büyüde bu ba lar büyücünün elinde iken, din de ise tamamen tanr n nelindedir.

Yahudi dinine göre büyünün etkisine inanma, Tanr n n iradesinin be erimaksatlara alet olmas anlam na gelece inden, tek bir Tanr n n dünyay idare etmesiamac na ters dü er; Onun için büyücülük ve müneccimlik ta lanarak öldürülme ilecezaland r lm t r (Levililer 19/26-31, 20/27; aya 47/8-14; Ç k 22/18).

Yahudi kutsal kitab na göre Rabbi öfkelendirmek için yap lan büyü mekruh birfiil olarak nitelendirilmi tir. Dolay s yla mekruh olan bu fiil Rab taraf ndan bazzamanlarda an nda cezaland r lm t r (II. Krallar 23/24). Tevrat a göre ta lanaraköldürülmeyi gerektirecek kadar kötü bir eylem olan büyü, Rab taraf ndan kötü bir edimolarak da nitelendirilmi tir (II. Krallar 17/17, 21/6; II.Tarihler 33/6).

Tevrat n sözlü yorumu olup daha sonra yaz l hale dönü türülen Talmut (Tümerve Küçük, 1997: 229-230) k rbaçlanmak suretiyle cezaland r lan ba ka büyücülükekillerinden de bahseder. Bunlar; baz olu an durumlar için önceden kehanette

bulunmak; kumlardan ve ta lardan kaderi okumak, y ld zlardan yararlanarak tahminleryapmak, iyile tirmeyi h zland rmak için gizli cümleler okumak (Besalel, 2001: I., 129)Talmut un bölümlerinden biri olan ve Yahudili in dini ahlaki kurallar n n aç kland(Tümer ve Küçük, 1997: 230) Mi na da büyüye kar sert yasaklamalar oldu usöylenmi tir.Mi na da büyü, puta tap c l kla bir tutulmu tur. Ortaça da ve asr m z nortalar nda Yahudiler taraf ndan büyücüler eytan n halk olmak, tabiatüstü s rlara sahipolmaya kalk makla suçlanm t r (Tanyu, 1992: VI., 505). Yahudiler ayn mant kla Hz.sa y da büyücü ve eytan n suç orta olmakla suçlam lard r (Stark, 2005: 212).

Bütün bu cezalar Yahudilikte kara büyünün yasakland n n kan t d r. Bununyan nda, Yahudi olmayanlar n mekruh fiilleri olarak nitelendirilen bu gibi yasak i ler(Tensiye 18/11; Mezmurlar 58/6; aya 47/9-2) hiçbir ekilde ak büyü olarak dayap lmayacakt r (Levililer 20/6).

Yahudi kutsal kitab na göre tanr taraf ndan zorunlu k l nm ahlak anlaysebebiyle büyü günah say lm t r. Büyünün günah say lmas ve cezas ölüm olan yasakkonulmas n n nedeni Tanr ya müdahale etme amac ta yan bir edim olmas ndankaynaklanmaktad r. Kutsal kitap putlar n gizli güce ve bu yüzden de edime geçmeyetisine sahip olduklar n bildirir. Pagan ibadeti onlar tatmin etmeye ve onlardan yararsa lamaya yönelmi tir. Onlar n bu davran lar ve töresel edimleri büyücülük olaraksuçlanm t r. Burada önemli olan Kutsal kitab n paganlar n büyüsünü gerçek ve etkilioldu unu kabul etmesidir. Fakat büyüyü, görülen sonuçlar üretmedi i için de il,Yehova ya özel bir anla mayla ba lanm Yahudilere göre lanetlenmi oldu u içink namaktad r (Tambiah, 1990:19).

Yahudi tek Tanr c l , insan ve insanüstü varl klar n baz benzer özellikler veyetenekleri payla t ; kar l kl l k, de i toku ve hafta zorlama ili kilerine girdi i;bulardan ayr ve daha önce var olan nesnelerin ve güçlerin kullan labildi i herhangi birevren anlay n , sadece çoktanr c olarak de il büyüsel ve pagan olarak ilan eder(Tambiah, 1990: 21).

Page 61: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

50

3.10.2. H ristiyanl kta Büyü

H ristiyanl kta büyü ba l alt nda, H ristiyanl n kutsal kitaplar olanncillerde geçen büyü ile ilgili sözler nda H ristiyanl n büyüye bak aç s n tespit

etmeye çal aca z.

3.10.2.1. ncillerde Büyü Anlay :

Yeni Ahit te büyü ile ilgili konular Eski Ahit te oldu undan daha azd r.AncakHz. sa ve Havarilerin kar la t klar baz büyücülerin edimleri büyücülük aç s ndantahlil edilmeye de er gözükmektedir.

Ayr ca Yeni Ahit te geçen Hz. sa ve Havarilerin yapt cin ç karma i ini aynzamanda büyücülerin ve di er baz insanlar n yapmas dikkat çekicidir (Markos 3/2-30;Yuhanna 7/20; Resullerin leri 13/6-8; 16/16; 19/19).

Yahudilerin büyüyü, Yahudi olmayanlara ait bir uygulama olarak gördüklerigibi H ristiyanlarda büyüyü, H ristiyan olmayanlar n yürüttü ünü söylemi lerdir.

Yeni Ahid in ifadesine göre büyücülük H ristiyanl n ilk dönemlerinde Rab binsözünün önüne geçecek kadar güçlenmi tir. öyle ki baz Yahudiler Hz. sa ad na cinç karm lard r. Ancak daha sonra bu insanlar kötü ruh taraf ndan cezaland r lm lar vebüyücüler kitaplar n toplay p bedelini elli bin gümü olarak hesaplam lar ve bukitaplar halk n gözü önünde yak lm t r. Böylece Rab bin sözü güçlenmi tir (Resullerin

leri 19/19).Hz. sa ve Havarilerinin cin ç kard klar Yeni Ahit te birçok yerde geçmektedir.

Bunlardan baz lar n incelemek H ristiyanl n büyüye bak aç s n ortaya koymakaç s ndan önemlidir. sa da eytanlar n ba (beelzebul) denilen gizli bir güç var,cinlerin reisi olan bu güç vas tas yla cinleri ç kar yor diyenlere kar sa, bu haks ziddialar ortaya atanlar n Ruhulkudüs e murdar ruhu dediklerini hat rlat yordu (Markos3/2; Yuhanna 7/20). Benzer cin ç karma i ini sa dan sonrakiler de yap yordu. NitekimPavlus, bir defa falc ruhuna sahip ve gaipten haber veren hizmetçi k zdaki ruha ç kdedi: O da ç kt (Resullerin leri 16/16). Bir ba ka sefer Pavlus, beraberinde Barnabasvarken Yahudilerin yalanc peygamberi olan ve ayn zamanda büyücülük yapan BarYe u nun yan na gittiler. Ancak onun yan nda bulunan büyücü Elimas bu iki havariyeengel olmak isteyince Pavlus büyücü Yahudi Elimas n gözlerine gözünü dikerekgözünü görmez etti (Resullerin leri 13/6-7-8-9-10-11-12).

sa n n Havarileri birçok yerde Tanr sözünün sevindirici haberini yay yorlard .Havari Petrus un gitti i yer olan Samiriye de büyücü Simun ad nda biri vard , halk buki iye Bu ki i Yüce Güç denen Tanr n n gücüdür diyerek itimat ediyorlard . Simunbüyücülükle halk n gözünde önemli bir yer edinmi ti. Ancak Petrus (Filippos)Samiriye de sevindirici haberi yay nca Simun da büyücülü ü b rakarak Petrus unyan ndan ayr lmam t r (Resullerin leri 8/4......13).

Büyücü Simun hareketinin H ristiyanl n ilk y llar nda ya am bir efsaneoldu u söylenmi tir. lgi çekici bu efsaneye göre Büyücü Simun kalabal k bir halktoplulu unun gözleri önünde gö e yükselmi ama havari Petrus un etti i dua onu berbat halde yere dü ürmü tür. Büyücü Simun hareketi H ristiyanl k savunucusu yazarlartaraf ndan ilk sapk n ve tüm sapk n hareketlerin atas olarak kabul edilir. Çünkü Büyücü Simun Büyük güç denilen Tanr sal Güce sahip oldu unu iddia ediyor ve Simun abirinci tanr olarak tap n l yordu (Eliade, 2003: II., 425).

Birçok kilise babalar ve H ristiyanl k savunucusu yazarlar gibi Tanr n n ehri vetiraflar kitaplar n n yazar Aziz Augustinus da büyüyü putperest kavimlerin bir adeti

Page 62: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

51

olarak görmü tür. Onlara göre bu din d uygulama dinin iyi ö retilmesiyleönlenebilirdi. Kilisenin büyüye bak bu çizgiyi takip ettiyse de halklar özellikle, ehird yörelerde büyü gelene i devam etti. Buna zaman zaman varl kl ehirlerin büyüiptilalar da eklendi (Tanyu, 1992: VI., 506).

H ristiyan dünyas nda büyücüden daha fazla cad dan korkulmaktad r(AnaBritannica, 1987: V., 228-229). Cad lar, eytan n yans mas , kara büyüleyicianan n cisimle mi i ve en önemlisi kaosun güçleri olarak görmü lerdir (Brooke, 1997:8). Ancak ncil de cad kavram na uygun bir anlat ma bir iki belirsiz temas d ndaaç kl kla rastlanmaz (Resullerin leri, 16/16).

H ristiyanl a göre büyünün hükmü bazen ahrete tehir edilmi bazen de dünyada verilmi tir. ncil e göre büyücüler tanr n n konutunda tanr yla birlikte olamayacak veölümsüzlü e ula amayacaklard r. Ayr ca cezalar ate le ve kükürtle yanan göleat lacaklar ve bu onlar için ikinci ölüm olacakt r (Vahiy, 21/1...8).

ncil de geçen ba ka bir ayete göre büyücüler hayat a ac na ula amayacaklard r.Hayat a ac na ula amayacak olan büyücüler, adam öldürenler, zina edenler, yalanctanr lara tapanlar, köpekler ve yalanc larla birlikte say lm lard r (Vahiy, 22/14-15).

Bunun yan s ra büyücüler çok zor öleceklerdir. Yani büyük s k nt larlaöldürülemeyen katiller, h rs zlar, puta tapanlar, zaniler gibi çok fazla ac çekeceklerdirve insanlar n üçte biri öldü ünde geriye kalan üçte iki insan içinde büyücüler debulunacaklard r. Öyle ki Tanr ya inanan ve Onun emrine uyanlar kolay bir ölümleölecekler ve Tanr n n konutuna al nacaklard r. Büyücüler ise di er günahkâr insanlargibi ölümün ac veren i kencesinden kurtulamayacaklard r (Vahiy, 9/13 21).

ncil in haber verdi i bu cezalar n yan s ra papal k 1320 de ç kard birfermanla büyücülük ve cad l dinsizlik olarak saym t r. Art k engizisyon kay tlar ndacad lar sebti , kara eytan tap nmas geçmeye ba lad . Bu fermanda birçok cad ve

büyücü öldürülmü tür (Tanyu, 1992: VI., 506).

3.10.3. slam da Büyü

slam dinin kutsal kitab olan Kur an- Kerim de geçen büyü ile ilgili ayetlernda, slam n büyü anlay n aç klamaya çal al m.

3.10.3.1. Kur an- Kerim de Büyü Anlay

Kur an- Kerim de büyü ile ilgili olan ayetler büyü hakk nda genel bir bilgivermesi aç s ndan ele al n p incelenebilir. imdi Kur an- Kerimde geçti i ekliyle büyüile ilgili olan ayetler nda büyüyü inceleyelim.

Hz. Muhammed (s.a.v.) peygamberli inin ilk y llar nda di er bütünpeygamberler (Zariyat 51/52) gibi büyücülükle suçlanm t r. Cahiliye Araplar Hz.Muhammed (s.a.v.) e büyücü (Sad 38/4, Furkan 25/8, sra 17/47 Yunus10/2) KuranKerime de büyücülerin kitab ndan nakledilen büyü kitab (Müddesir 74/24, Hud 11/7,Ahkaf 46/7, Sebe 34/43) demi lerdir. Ancak buradaki büyü kelimesi, günümüzdekullan lan büyü kelimesinin içerdi i anlamla ayn de ildir. Zira Cahiliye Araplar güzelsözler söyleyen kimselere büyücü demi lerdir. Dolay s ile Hz. Peygamberin (s.a.v.),Kura ndan ayetler okumas üzerine sözün büyüselli ine inanan Cahiliye Araplar ,Kura n- Kerime büyü, Hz. Peygamber (s.a.v.) e de büyücü demi lerdir.

Kuran- Kerim, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. Musa dönemindeki toplumlardahalka zarar veren bir uygulama olan büyüyü bize haber vermekte ve bu tür uygulamalariddetle yasaklamaktad r. Hz. Musa n n, Firavun un büyücülerinin iplerinin ve

Page 63: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

52

de neklerinin hareketini büyünün bir çe idi olan illüzyon sonucunda ortaya ç kan birgöz aldatmacas (Yunus 10/81-82) olarak nitelendiren Kur an- Kerim, büyünün odönem toplumunda inkarc lar n bir aldatmacas oldu una i aret etmektedir.

Ayn ekilde M s r halk n n Firavunun büyücülerinin yapt illüzyon kar s ndadeh ete dü meleri (Araf, 7/115-116) de (ayn deh ete Hz. Musa da dü mü tü. Taha20/68-69) büyünün o dönem toplumlar nda illüzyona dayal bir göz hilesi oldu unuKur an- Kerim bize bildirmektedir. Hz. Musa n n asas n n Allah n izniyle y lan olup,büyücülerin büyüleri ile y lan ekline büründürdükleri ipleri ortadan kald rmas da (Araf7/117) Hz. Musa n n o dönemde yayg n bu tür uygulamalarla mücadelesini gösterir.Ancak Hz. Musa döneminde, Firavun un büyücülerinin yapt bu tür büyüler gözaldatmacas esas al narak yap lan illüzyonlar oldu u söylenebilir ve bu illüzyonlar dadaha önce bahsetti imiz büyü çe itlerinden biridir.

M s rl lar, Hz. Harun (Taha 20/63) ve Hz. Musa ya büyücü, bu iki peygambereAllah n verdi i mucizeye büyü demi ler ve bu büyü gücüyle kendilerini yurtlar ndanç karaca na (Taha 20/57-63, uara 26/35) inanm lard r. Onlara göre büyü insanlaryurtlar ndan ç karacak ve hayatlar n bozacak kadar etkilidir. Onun içinde Hz. Musa yda kendileri gibi büyücü kabul edip ona kendi büyüleriyle kar l k (Taha 20/58)vereceklerini söylediler. Burada M s rl lar hem Hz. Musa y halk n gözünde kötülemekistemekteler hem de ona büyüyle kar l k vereceklerini söyleyerek kendileri gibi Hz.Harun ve Hz. Musa y da büyücü olarak kabul etmektedirler. Bütün bunlar n yan s raM s rl lar n Hz. Musa ve Hz. Harun a büyücü demelerinin nedeni, o dönemde illüzyontüründen gösterilerin yayg n olmas d r. Bunun içindir ki, ola an d bir durumlakar la t klar nda aç klayamad klar bu yeni duruma büyü demi lerdir.

Kur an- Kerim in baz ayetlerinde geçti i üzere M s rl lar ve CahiliyeAraplar n n peygamberlerine büyücü demelerinin sebebi ayn d r. M s rl lar Hz.Musa n n mucizelerini büyü olarak nitelemi ler ve sözde bu büyü gücüyle atalar n ndinini yok edece ine (Yunus 10/78) inanm lard r. Ayn ekilde Cahiliye Araplar Hz.Muhammed (s.a.v.) in büyü ile atalar n n dinini yok edece ini ve birden fazla olanilahlar n tek bir ilaha indirebilece ini (Sad 38/4-5) söylemi lerdir. Onlara göre birçokilah tek bir ilaha indirmek ancak büyücü taraf ndan ba ar labilirdi. Ayn itham Kuran(Kasas 28/36, Sebe 34/43) içinde mevzu bahistir. Bütün bunlar bize göstermi tir kiM s rl lar ve Cahiliye Araplar kendi menfaatlerine ters gelen her eyi büyü olaraknitelemi ler ve bu menfaatlerini korumak için kendilerine gönderilen peygamberleribüyücü olarak nitelendirerek onlar saf d etmeye çal m lard r. Ancak Allah, onlar nbu emellerini sürekli olarak bo a ç karm t r.

Kur an- Kerime göre, Hz. Musa ve Hz. Muhammed (s.a.v.) in hitap etti itoplumun di er bir ortak özelli i ise mucizeye büyü demeleridir. M s rl lar Hz.Musa n n mucizelerine (Neml 27/13, Araf 7/132) (9 mucize için bkz. Araf 7/133,17/101) büyü demi lerdir. Ayn ekilde Cahiliye Araplar da Hz. Muhammed (s.a.v.) inmucizelerine (Kamer 54/2) büyü demi lerdir. Cahiliye Araplar mucizeye büyü demekonusunda o kadar inatç yd lar ki kendilerine ne gösterilirse gösterilsin, hatta mucizeolarak gökten bir kap aç lsa ve gö e ç ksalar bile büyüye tutulduklar n (Hicr 15/14-15)söyleyeceklerini Kur an- Kerim bize haber vermektedir. Öte yandan Kur an- Kerim,Cahiliye Araplar n n bir mucize görseler alay ettiklerine ve bu ancak büyüdür (Saffat37/14-15) dediklerine i aret etmektedir. Cahiliye Araplar n n mucize konusundakifikirleri bunlarla s n rl de ildir. Onlar Hz. Musa ya verilen mucizelerin Hz.Muhammed (s.a.v.) e de verilmesini istediler. Hâlbuki kendileriyle ayn zihniyete sahipM s rl larda Hz. Musa ya büyücü demi lerdir.

Page 64: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

53

Kur an- Kerimin baz ayetlerinde, insanlar n büyüye bak aç s daaç klanmaktad r. Baz ayetlerde büyücülük delilikle (Zariyat 51/52) bir tutulmu tur. Zira Cahiliye Araplar büyücüler delidir demi lerdir. Ayn ekilde Hz. Musa da büyücülükve delilikle (Zariyat 51/39) suçlanm t r.

Kuran- Kerim e göre, inanmayan insanlar peygamberleri büyücülüklesuçlamakla kalmam lar ayn zamanda onlar büyülenmi olarak nitelendirmi lerdir.Örne in Hz. Salih ( uara 26/153-154) ve Hz. Muhammed (s.a.v.) e ( sra 17/47, Furkan25/8) büyülenmi demi lerdir.

Kuran n beyan na göre kâfirler, Kuran- Kerim e ölümden sonra dirilmeyi haber verdi i (Hud 11/7) için büyü demi lerdir. Çünkü onlara göre öldükten sonra dirilmekancak büyü gücüyle ba ar labilirdi. Öldükten sonra dirilmenin büyülü oldu una inananYahudiler ise Hz. sa y (Saf 61/6, Maide 5/110) büyücülükle itham etmi lerdir. ÇünküHz. sa kendisine verilen mucize ile ölüleri diriltmi tir (Maide 5/110).

Kur an- Kerim e göre büyü, gerçe i oldu undan farkl gösteren (Taha 20/66)edimdir ve bunu yaparken de insanlar n gözünü boyamaktad r ( uara 26/45, Araf 7/116-117).

Kur an- Kerim, bize büyünün nas l ö renilebilece i hakk nda da bilgivermektedir. Kur an- Kerim e göre büyü ö renci-ö retmen (Taha 20/71, uara 7/116-117) veya usta-ç rak (Zuhruf 43/49) ili kisi içinde ö renilen bir edimdir.

Bütün bu bilgilerin yan nda Kuran büyünün toplumsal boyutuna de inerekbüyücülerin, toplumda bozgunculu a (Yunus 10/81) sebep oldu unu bildirir. Kur an nbu ikaz , günümüzde de aynen devam etmektedir. Zira büyücüler bugün de falanca ki isana büyü yapt diyerek insanlar aras nda husumete neden olmaktad rlar.

Kuran birçok kültür ve dinde var olan dü üm ve üfleme eklinde yap lan büyüçe idine de inerek bunlar n hem dinsel hem de büyüsel boyutuna i aret etmektedir. Hz.sa n n çamurdan yapt ku a üflemesi ve Allah n izniyle ku oluvermesi (Maide 5/10)

üflemenin dinsel ve mucizevi yönüne i aret ederken, di er yandan dü ümlere üflemeninve dü ümlere büyü yapman n (Felak 113/4) büyüsel boyutuna da i aret etmektedir.

Büyü hakk nda çok çe itli bilgiler veren Kur an; büyünün hükmü ve cezashakk nda da bilgi vermektedir. Kur an; Tevrat ve ncil gibi büyücülerin cezas n n ölümoldu una hükmetmemi tir. Tevrat ve ncil büyücülerin suçunun cezas n n bu dünyadaverilmesi gerekti ini belirtmi tir. Ancak Kur an bu suçun cezas n ahrete tehir etmi tir.

imdi ayetlerde geçti i ekliyle Kur an- Kerim in büyü hakk ndaki hükmüne veverdi i cezaya bir bakal m:

Kur an- Kerim, büyünün bir sanat olmad n belirterek büyücülerin asla iflaholmayaca n da belirtmi tir. Büyücüler, yapt klar büyülerle dünyada ne kazan rlarsakazans nlar ( öhret, para, makam vs.) asla iflah olmayacaklard r (Taha 20/69, Yunus10/77).

Yine ba ka bir ayette büyünün günah oldu undan bahsedilmektedir. Ayn ayettebüyünün hükmü günah olarak verilmi ve tövbe edilmesi gerekti inden bahsedilmi tir(Taha 20/77). Bu ayetten de anla laca üzere Kur an- Kerim, büyünün kar s ndaolmu ve büyü günaht r diyerek insanlar n büyüden uzak durmalar gerekti ine i aretetmi tir.

Kur an- Kerim, kendisine büyücülerin kitab ndan nakledilen büyü (Müddesir74/24) Hz. Muhammed (s.a.v.) e büyücü (Yunus 10/2; Sad 38/4, Enbiya 21/3) diyenlere hitaben (cehennem kastedilerek) Haydi söyleyin bakal m bu da büyü mü? Yoksa siz mi görmüyormu sunuz? (Tur 52/15) diyerek ak betlerinin ne oldu u göstermi tir. BuradaKur an- Kerime büyü, Hz. Muhammed (s.a.v.) e büyücü diyen Cahiliye Araplar n ncezas n n cehennem oldu u belirtilmi tir.

Page 65: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

BÜYÜ LE LG L GENEL B LG LER Elife Ç FTÇ

54

Yahudiler, Hz. Süleyman n peygamberli ini kabul etmemi ler ve bu yüzdenHz. Süleyman n sahip oldu u mülkünü büyü sayesinde elde etti ini söylemi lerdir.Ayr ca Allah n, cinleri Hz. Süleyman n emrine verip, o da onlardan baz s rlarö renince, Yahudiler, Hz. Süleyman n söz konusu büyüyü cinlerden ö rendi inizannetmi lerdir (Razi, 1988: III., 259, Sâbûnî, 1995: I., 150, R za, trs.: I., 324, Kutup,trs.: I., 201, Taberi, trs.: I., 83-84). Ancak Allah Yahudilerin bu iddialar n do ruolmad n anlatmak için Halbuki Süleyman asla kafir olmad . ayeti ile Hz.Süleyman küfürden tenzih etmi tir (Bakara 2/102).

Yine Bakara 2/102 de büyücülük kâfirlikle bir tutulmu ve büyünün bir imtihanarac olan günahlardan biri oldu undan bahsedilmi tir. Bu ayette Hz. Süleyman nbüyücülere inanmamas ve onlar n arkas na dü memesi takdir edilmi aksi yönde biruygulama inkârla, bu inkâr da küfür ile bir tutulmu tur. Yani büyüye inanmak ve ondanmedet ummak inkâr, bu inkâra ise küfürdür denilmi tir.

Bütün bu bilgiler nda sonuç olarak Kur an- Kerim, büyünün yanl biruygulama olarak insanlar aras nda ya at ld na de inmi ve büyünün asla insanlarafayda getirmeyece ine i aret etmi tir. Bunun içinde M s rl lar ve Cahiliye Araplar n nbüyü inanc n bize haber vermi ve o dönemlerde büyünün insanlar üzerindeki kötüetkisini yok etmek için büyüyü günah bir uygulama olarak nitelendirmi tir.

Page 66: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

55

4. KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI VEUYGULAMALAR

4.1. Kahramanmara n Co rafi, Tarihi ve Sosyo-Kültürel Yap s

Toplumu ilgilendiren ve toplumla ili ki içinde olan her sosyal olay gibi büyüselinan ve uygulamalar da, içinde bulundu u toplumun tarihsel ve kültürel bütünö elerinden ba ms z olarak incelenemez. Büyüsel inan ve uygulamalar nincelenebilmesi için öncelilikle büyünün içinde ya at ld bölgenin özelliklerinin iyibilinmesi gerekir. Böylece büyüsel inan ve uygulamalar n, içinde bulundu u toplumunsosyal unsurlar (din, gelenek, görenek vs.) aras ndaki ili ki ortaya konulmu olacakt r.

Kahramanmara n ad n n Asur kaynaklar nda geçen Markasi ye dayandbelirtilmi tir. Markasi ad , Romal lar döneminde kral Caligula taraf ndan Germanicia yaçevrilmi tir. Bu isim Bizans devleti zaman nda da kullan lm t r. ehir slamhâkimiyetine geçince Mar a ad n alm t r. Yeniden Bizans hâkimiyetine geçincek sa bir dönem içinde Marasion denilen ehir bundan sonra Osmanl devride dâhilMara ad ile an lm t r. Bu ad 7 ubat 1973 te, Türkiye Büyük Millet Meclisitaraf ndan milli mücadele dönemindeki üstün direni inden dolay Kahraman unvanverilerek Kahramanmara ekline dönü türülmü tür (Gündüz, 2001: XIV., 192).

Kahramanmara Türkiye nin Do u Akdeniz bölgesinde Toroslar n uzant s olanAh r Da eteklerinde 37 36 enlemleri ile 36 56 boylamlar aras nda merkez ilçe vedeniz seviyesinden 568 metre yükseklikte ve tepeler üzerine kurulu tipik bir Anadoluehridir. 14,327 km2 lik yüzölçümü ile Türkiye nin 13. büyük ehri konumunda olup

do udan Ad yaman, kuzeydo udan Malatya, güneydo udan Gaziantep,güneybat s ndan Osmaniye ve Adana, kuzey bat s ndan Kayseri, kuzeyinden ise Sivas il s n rlar ile çevrilidir. Gavur, Mara , Göksun, A a Göksun, Af in, Elbistan, And r n,Mizmilli, Narl ve nekli ovalar ; Nurhak, Ah r Da , Engizek, Uludaz ve Binbo ada lar ; Ceyhan, Aksu, Göksun, Sö ütlü, Hurman, Körsulu ve Erkenez akarsu veçaylar na sahip olan ilin %59 unu da lar, %24 ünü platolar ve %16 s n da ovalarolu turmaktad r (KTSO, 2003).

Oldukça engebeli bir yap s olan Kahramanmara , Orta Toroslar ile Do uToroslar n üzerinde yer al r. l topraklar n n Ceyhan rma n n bat s ndaki kesimi OrtaToroslarda, do usundaki kesimi de Do u Toroslar da kal r ( A, trs.: 444).

Kahramanmara , iklim yönünden Akdeniz iklim ku a nda bulunmaktad r.Akdeniz ikliminin tam tan m na uyan, k lar l k ve ya l , yazlar s cak ve kurak as lAkdeniz iklimi, ilin 1000 metreye kadar olan kesimlerinde hakimdir. 1000 metreyi a anyüksekliklere ç k ld nda, k lar so uk ve kar ya l , yazlar nispeten serin Akdenizikliminin etkileri hissedilir. lin Do u Anadolu Bölgesine giren kesimlerineula ld nda ise yaz ile k aras ndaki s cakl k fark n n fazla oldu u, ya lar nilkbahara do ru kayd karasal iklim görülmektedir (KTSO, 2003).

Eski dünyan n üç büyük k tas na ba l olan Anadolu tarihte birçok uygarl klarmerkezi olmu ve yine birçok uygarl klar n dünyaya yay lmas bak m ndan bir köprüvazifesi görmü tür. Kahramanmara ise bu köprünün en önemli güney kap s olmu tur(KTSO, 2003).

Kahramanmara n tarihi Paleolitik dönemde ( .Ö. 40000 10000) ba lam olupDöngele köyündeki ma aralarda bu dönem buluntular na rastlan lm t r. Bunun yans ra, Neolitik dönem ve lk Tunç Ça buluntular na da rastlanm t r. Yaz l tarihi iseHititlilere ( .Ö. 1460 1200) kadar uzanmaktad r. Hititlilerden sonra Asurlular ( .Ö.660 612), Babilliler, Medler ( .Ö. 612 550) Persler ( .Ö. 550-332) bölgede egemen

Page 67: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

56

olmu lard r. Bölgede iki yüz y la yak n süren Pers egemenli i .Ö. IV. yy. da Büyükskender in Persleri ortadan kald rmas ile yerini Makedonya mparatorlu una

b rakm t r. Büyük skender in ölümünden sonra imparatorluk parçalan rken yöreSalevkoslar n pay na dü mü tür. Daha sonra Kapadokya Krall n n egemen oldu uyöreyi .Ö. I. yy. da Roma mparatorlu u ele geçirmi tir. .S. 395 te Romamparatorlu unun parçalanmas ile bu topraklar Bizans n eline geçmi tir.

Bizans döneminde büyük önem kazanan yöre 637 y l nda Arap slam Devletininegemenli i alt na girmi tir. Ancak Bizansl lar ve Araplar aras nda 637 ile 905 y llarars nda birkaç kez el de i tirmi tir.

1071 Malazgirt zaferinden sonra yöre Anadolu Selçuklular taraf ndanBizansl lardan al nm t r. 1097 y l ndaki Haçl seferleri s ras nda Haçl ordulartaraf ndan i gal edilen Mara , tekrar Bizansl lara verilmi tir.

1149 da II. K l çaslan, bu topraklar Türk Selçuklu Devletinin s n rlar içinekatt . Bu yörede daha sonra Eyyubilerin, Anadolu Selçuklu Devletinin, TürkMemluklular n, Dulkadiro ullar n n egemenli i alt na girmi tir. Yöre 1515 te YavuzSultan Selim taraf ndan fethedilerek Osmanl mparatorlu u s n rlar içine kat lm t r( .A., trs.: 444).

Antikça lardan beri sürekli yerle ime sahne olan ve müstahkem kalesiyleönemli bir ticaret yolunu kontrol alt nda tutan Mara , Ortaça larda Bizans ile slamdünyas aras ndaki s n r bölgesinde bulunmas sebebiyle s k s k tahribata u ram veyeniden imar edilmi tir. 1114 teki depremde bütünüyle harap olan Mara ,Dulkadiro ullar zaman nda imdiki yerine ta nd ktan sonra giderek ehir halindegöstermi tir. Dulkadiro ullar , in a ettirdikleri yap larla Mara n klasik ehir formunubelirlemi oldular (Gündüz, 2000: XIV., 194). Fakat daha sonraki dönemlerde ehirDulkadiro ullar ve Bayaz tl lar gibi aileler aras nda süregelen çat malara maruzkalm t r. Bu tür olumsuzluklar da kentin geli imine engel olmu tur (Atalay,1973: 7).

II. Dünya Sava ndan sonra galip devletler aras nda payla l rken bu bölgeyingilizler alm , ancak Frans zlara devretmi tir. Mara halk n n silaha sar larak, kad n

erkek, çoluk- çocuk, Frans zlar topraklar ndan atmalar ile Mara 11 ubat 1922 dehürriyetine kavu mu tur ( . A, trs., 444).

Kahramanmara n toplumsal ya am nda geçi dönemi özellikleri belirgindir.Güneyde tar msal ya am sürmekle beraber kuzeyde termik santral ile birlikte farl klolu umlar belirmi tir. Mezhep ayr m n n biçimlendirdi i töresel etkenler, toplumsalili kilere de yans makta,yöre geleneklerinde görülen farkl l klar mezhep olgusunadayand r lmaktad r. Ancak ehirlerde geleneksellikten ç k süreci gözlenmektedir( . A, trs.: 444)

4.2. Do um Öncesi Büyüsel nan ve Uygulamalar

Hemen hemen bütün toplumlarda, hayat n önemli anlar olarak kabul edilen vegenellikle insan ya ant s n n di er anlar na oranla insan hayat üzerindeki etkisinin birömür sürdü üne inan lan geçi dönemleri vard r. Geçi mensekleri ad verilen budönemler birçok büyüsel uygulaman n ortaya ç kmas na neden olmu tur. te insanhayat n n önemli geçi dönemlerinden biri olan do um, büyüsel edimlerin yo unla tdönemlerden biri olarak dikkati çekmektedir. Bununla birlikte do um olay n n kendiside büyülü kabul edilmi ve do un öncesinde, esnas nda ve sonras nda birçok büyüseluygulama yap lm t r.

Page 68: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

57

Do umla ilgili olan büyüsel uygulamalar; ak ve kara büyü uygulamalar olmaküzere iki ekilde kar m za ç kmaktad r. Bu iki çe it büyüsel uygulama; do um öncesi,do um esnas ve do um sonras olmak üzere üç ayr zaman diliminde uygulanmaktad r.

Do umun, birçok büyüsel uygulamaya maruz kalmas n n çe itli nedenleri vard r.Bu nedenler aras nda soylar n olu turulmas , neslin devam n n sa lanmas ve gelece iin a etme kayg s vb. bunlardan en önemlileri say lm t r. K sacas insan hayat n nönemli dönemi say lan do um, kötü güç ve insanlardan korunma, ar nma, hastal klaryok etme gibi çe itli büyüsel uygulamalara sahne olmu tur.

4.2.1. Hamile Kalabilmek çin Yap lan Büyüsel Uygulamalar

Toplumumuzun geleneksel kesiminde, ba ka bir söyleyi le, erke in egemenoldu u yerlerde, k s rl n nedeni (Erdentu , 1977: 33) ço u zaman kad nda aran r.Onun için, erkeklerden önce, kad n bir tak m çarelere ba vurarak k s rl n gidermeyoluna gitti i bilinmektedir.Bu türden çareleri ba l ca üç kümede toplayabiliriz:

1-Dinsel- büyüsel nitelikte olanlar,2-Halk hekimli i kapsam na girenler,3-T bbi sa altma alan na girenler.

Dinsel-büyüsel nitelikte olan çarelerde kendi aras nda ikiye ayr l r:a-Yat rlara, türbelere, ziyaretlere gidilir. Buralarda dua edilir, kurban kesilir, adakadan r. Özellikle k s r kad nlara yard mc oldu una inan lan yat r, ziyaret ve tekkelerye lenir.b-Hocalara ve büyücülere ba vurulur. Onlardan muska al n r; onlar n okudu u,afsunlad , üfledi i yemi ler yenir.(üzüm, f nd k vb.) sular içilir.Bütün bu çarelerin Anadolu nun bir çok yöresinde uyguland bilinmektedir (Örnek,2009: 132-133). Biz burada hamile kalabilmek için yap lan büyüsel uygulamalar nKahramanmara ta ya at lan örneklerini sunmaya çal aca z.Evlili in üzerinden birkaçay geçmesine ra men hamile kalamayan kad nlar için hala yörede çok çe itli büyüseluygulamalar yap lmaktad r.

Bu uygulamalardan biri yeni evlenmi çiftlerin gusül abdesti al nmak suretiylehamile kalamayan kad n banyo yapt rmak eklinde yap lan uygulamad r. Söz konusuhamile kalamayan kad n, yeni evlenmi çiftlerin ilk gecelerinde kulland klar gusülabdesti suyu ile banyo yapt r l r. Bu su genellikle yak n akrabalardan istenir. Akrabaolmayan insanlardan istemek ay p say ld gibi hiç kimse gusül suyunu vermekistememektedir. Gerdek gecesi kullan lan suyun büyülü ve k s rl önleme gücünesahip oldu una inan l r. Büyülü kabul edilen gusül abdesti suyu ile banyo yapan k s rkad n n, bu suyun büyülü gücü ile k s rl ktan kurtulaca na ve k sa zaman sonra hamilekalaca na inan l r.

Hamile kalmak isteyen kad n için yap lan ba ka bir uygulama ise herhangi birhayvan n a z ndan av n n al nmas ve bu av n k s r kad na yedirilmesidir. Hayvan na z ndan al nan av büyülü kabul edilir ve bu av yiyen kad n n k sa zaman içinde hamile kalaca na inan l r. Av a z ndan al nan hayvan genellikle y land r. Av yakalayaninsan n av n yakalanmas s ras nda dikkat etmesi gereken en önemli ey av canl olarakyakalamas d r. E er av a z ndan al nan hayvan y lan ise av canl olarak al nd ktansonra y lan öldürülmek suretiyle y lan n a z na bir parça ekmek konulmasgerekmektedir. Aksi takdirde y lan n e inin y lan öldüren ki iyi sokaca nainan lmaktad r. Burada yöre halk n n y lan n e ini kand rabilmesi için iki türlü inanortaya ç kmaktad r. Birincisine göre y lan çald ekme i yerken, ekmek bo az na

Page 69: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

58

durmu ve bu yüzden ölmü tür. Bu durumda y lan n e inin, y lan öldüren kimsedenintikam almayaca na inan lmaktad r. kincisine göre ise y lan ya ad evin, ba n yada bahçenin sahibine veya sahibinin yak nlar na zarar vermi tir ve bu yüzdenöldürülmü tür. Bunu gören y lan n e inin, y lan öldüren kimseden öç almayaca nainan l r.

Hamile kalmak için yap lan di er bir uygulama ise lohusa kad n n k rklamadenilen bir i lem s ras nda banyo yapt suyun kullan lmas d r. K rk ç kmada denilenbu uygulama do umun üzerinden k rk gün geçtikten sonra yap l r. K rklama s ras ndalohusa kad n, bir le en içerisinde ba ka biri taraf ndan banyo yapt r l r. Banyoyapt rmaya ba lamadan önce gusül abdesti ald r l r Bundan sonra ilk önce ba , sonrasa ve sonra sol omuza olmak üzere üç tas su dökülür. Bu i lem k rk say s na ula ncayakadar tekrarlan r. Lohusan n banyo yapt r ld bu suyun büyülü oldu una inan l r. tebüyülü oldu u kabul edilen bu su ile hamile kalmak isteyen kad n banyo yaparsa gebekalaca na inan l r. Ancak bu suyun büyülü gücünü art rmak için üç hlas, bir Fatiha veAyetel Kürsinin yaz l oldu u ka t suya at l r ve yedi gece ayazda bekletilir. Lohusasuyunun gündüz d ar da kalmamas na ve güne görmemesine dikkat edilir. Yedi gününsonunda bu suya Rad suresi okunup üflenir. Hamile kalmak isteyen kad n yirmi bir günboyunca bu su ile banyo yapar. Yirmi bir günü takip eden süre içinde hamilekal naca na inan l r. E er k rklama suyu bu ekilde kullan lmay p at lmas gerekiyorsatenha bir tere dökülmesi gerekir.

Öte yandan yörede Halk içinde, çocu u olmayan kad nlar t b kal kad n olarakisimlendirilirler. T b kal ; çocuk do urma yetene i olmayan ya da bu yetene iba lanm olan kad na denir. T b ka kelimsinin, yörede saçlar birbirine kar m , yap kolmu kimseler için kullan lan t b k kelimesinden türetilmi oldu unu varsaymaktay z.Bu kelimeden hareketle t b ka kelimesi; muhtemelen t b k sözcü ünden türetilmi olupiç içe girmi , aç lamayan, çözülemeyen anlam na gelmektedir. T b k kelimesindenhareket ederek t b kal ; do urma özelli i ba kalar taraf ndan büyü neticesindekapat lm kad nlar kastedilmektedir. Bu durumda olan kad nlar n çocu unun olabilmesiiçin yörede t b kas n n kesilmesi gerekti ine inan l r. Bu i lem y lan n a z ndan av n nal nmas ve bu av n kurutulup muska eklinde yast n n içine konulmas eklindeyap lmaktad r. Bununla birlikte çocu u olan ancak do umdan k sa süre sonra çocu uölen kad nlara da t b kal denilmektedir. Yukar da bahsedilen i lem aynen uygulandgibi kaplumba a eti pi irilmek suretiyle de t b kan n kesilmesi yoluna gidilmektedir.

Hamile kalabilmek için yap lan di er bir büyülü i lem de yeni do an çocu une inin (plesanta) üstüne hamile kalmak isteyen kad n n oturmas eklindekiuygulamad r.Çocu un e inin büyülü ve gebe kalamayan kad nlar n hamile kalabilmesinisa lama gücüne sahip oldu una inan l r.

Bu tür uygulamalar n d nda hamile kalabilmek için kad nlar baz durumlardabüyücülere ba vurmaktad r. Hamile kalabilmek için büyücüye giden kad na büyücü üçtane de i ik muska yazmaktad r. Bu muskalardan biri suya slat l r. Daha sorma hamilekalmak isteyen kad n bu su ile banyo yapar. kinci muska çe itli k sa surelerinokundu u suyun içine at lmakta ve bu su üç gün süreyle hamile kad n taraf ndaniçilmektedir. Geriye kalan üçüncü muska ise söz konusu kad n ile e inin birlikteuyudu u yata n bir kenar na dikilmek suretiyle tesir etmesi beklenir.

4.2.2. Hamilelik Döneminde Yap lan Büyüsel Uygulamalar

Yörede hamile kad nlara gebe , yüklü , iki canl , kuzlac gibi isimlerverilmektedir. Hamilelik s ras nda yap lan büyüsel uygulamalar n amac ; hamilelik

Page 70: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

59

döneminin anne ve do acak çocuk için iyi geçmesini sa lamak ,hamileli i sürdürmek,güzel ve sa l kl bir çocuk dünyaya getirmektir. Bütün bunlar sa lamak için çe itlikötülüklerden korunma ve ar nma büyüleri yap l r. Bunlar n d nda baz büyüseledimlerle çocu un cinsiyeti, ekli, emali, ki ilik özellikleri anla lmaya çal l r.

4.2.3. Büyüsel Edimlerle Do acak Çocu un Cinsiyetinin Anla lmas

Kad n hamile kald ktan sonra kendisinin ve çevresinin merak etti i eylerdenbirisi de do acak çocu un cinsiyetinin k z yada erkek olup olmad konusudur.Dolay s ile dünyaya gelecek çocu un k z m yoksa erkek mi olaca n n ö renilmesiiçin çok çe itli büyüsel uygulamalar yap lmaktad r. Bu dönemde yap lan büyüseluygulamalar n analoji büyüsü oldu u belirtilmi tir (Örnek, 2000: 136).

Anne karn ndaki cenin k rk gün sonra hareket etmeye ba larsa hamile kad n no lan do uraca na inan l r. Zira yörede yayg n olan bu inan a göre erkek çocuk k rkgün içinde canlanmaktad r. Bebe in canlanma süresinin k rk günü a mas halindedo acak çocu un k z olaca na inan l r.

Anne karn ndaki çocu un cinsiyeti, hamile kad n n bak larak da do acakçocu un cinsiyeti tahmin edilmeye çal l r. Anne karn ndaki çocu un mideye yak nyerde olmas ,do acak çocu un o lan olaca , karn n a a k sm nda ise k z olacaeklinde yorumlan r. Hamile kad n n kalças büyük olursa k z, karn büyük olursa erkek

çocuk do uraca na inan l r.Hamile kad n n, gö üs ba n n etraf koyu kahverengi olursa o lan, aç k

kahverengi olursa k z do uraca na inan l r. Hamile kad n n karn sivri olursa o lan,yuvarlak olursa k z do uraca na inan l r. Hamile kad n n sütünün k vam koyu ve rengisar ise do acak çocu un erkek, k vam duru aç k renkte olursa k z olaca na inan l r.O lan do uracak olan hamile kad n n güzelle ece ine, k z do uracak kad n n iseçirkinle ece ine inan l r.

Hamilelik döneminde annenin yedi i yiyeceklere bak larak da do acak çocu uncinsiyeti belirlenmeye çal l r. Örne in anne aday n n can sürekli olarak ek iyiyecekler çekiyorsa do acak çocu un k z ,tatl yiyecekler çekiyorsa erkek olaca nainan l r.

Hamile kad n n midesi bulan yorsa bu durum k z çocu u do uraca nayorumlan r. Çünkü k z çocuklar n n saç hamile annenin midesinin bulanmas na nedenolaca na inan l r.

Do acak çocu un cinsiyetinin anla lmas için yap lan ba ka bir uygulama isehayvanlarla ilgili oland r. Kesilen küçükba hayvan n kafas ha land ktan sonraçenesinden ikiye ayr l r. Ayr lan çene kemiklerinin uç k s mlar nda et parças kal rsa busaça, dolay s yla do acak çocu un k z olaca na yorumlan r.

Büyüsel uygulamalarda s kça kullan lan makas ve i ne çocu un cinsiyetinintespit edilmesi s ras nda da kullan l r. Hamile kad n n haberi olmadan iki ayr minderinalt na bir makas ve b çak konulur. Hamile kad n içeri girdi i zaman, alt nda b çakbulunan minderin üstüne oturursa çocu un erkek, makas bulunan minderin üstüneoturursa k z do aca na inan lmaktad r.

Çocu un cinsiyeti ile ilgili olan büyüsel uygulamalar bazen dü ün s ras ndayap lmaktad r. Nitekim gelinin yata nda o lan çocu u yuvarlan rsa veya kuca nao lan çocu u verilirse do acak ilk çocu unun o lan olaca na inan l r.

Page 71: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

60

4.2.4. Büyüsel Edimlerle Do acak Çocu un Özelliklerinin Anla lmas veyaBelirlenmesi

Anne aday ya da etraf ndaki insanlar taraf ndan yap lan büyülü i lemlerle,do acak çocu un ki ilik özellikleri ve ekli emali belirlenmeye çal l r. Bui lemlerden baz lar fark nda olunarak yap l rken baz lar da fark nda olmadan istem dolarak yap labilmektedir.

Hamile kad n çocu unun kime benzemesini istiyorsa o ki iye yada o ki ininresmine bakar. E er anne aday çocu unun sevdi i ve be endi i bir kimseyebenzemesini istiyorsa o sanatç n n resmini evinin çe itli yerlerine koyar ve o resmebakar. Bununla birlikte çocu unun kendi etraf ndan birine benzemesini istiyorsa oki iye bakar.

Hamile kad n çocu unun zeytin gibi güzel ve siyah gözlü olmas n istiyorsa aerme döneminde siyah zeytin yer. Bununla birlikte hamile kad n n saç üzerindepi irdi i ekme in üzerinde göz eklinde yuvarlak yan klar olu ursa do acak çocu unsiyah gözlü olaca na inan l r.

Hamile kad n paça ad verilen sakatat çorbas yerse do acak çocu u esmer,ayva yerse çocu un yana nda veya çenesinde gamze, nar yerse çocu un iyi ahlakl vebol r zkl olaca na inan l r. Hamur yiyen hamile kad n n çocu unun hantal olaca nainan l r. Son dönemlerde ortaya ç kan bir anlay a göre muz yiyen hamile kad n nçocu unun zeki olaca na inan l r. Hamile kad n koyun beyni yerse do acakçocu unun geri zekâl olaca na inan l r.

Hamile kad n a yerme döneminde can n n çekti i yiyece i yiyemezsedo acak çocu un a yada sakat olaca na inan l r.

Hamile kad n güzel bir insana bakarsa do acak çocu u güzel, çirkin bir insanabakarsa çirkin olaca na inan l r.

Hamile kad n geveze çocuklar k narsa do acak çocu un yaramaz, sakatçocukla alay ederse do acak çocu un sakat do aca na inan l r.

Hamile kad n çok uyursa do acak çocu unun tembel olaca na inan l r. Hamilekad n kat ra bakarsa do acak çocu unun k s r olaca na inan l r.

4.3. Do uma Haz rl k

K z n n hamile oldu unu ö renen k z n annesi çe itli haz rl klar yapar. Do umiçin bu haz rl klara kundak veya be ik haz rlama ad verilir. Be ik haz rlama i leminedo umdan k sa önce ba lan ld gibi baz durumlarda k z n çeyizinin haz rlands rada da k smi olarak ba lan r.

Be ik haz rlama genellikle do acak ilk çocuk için yap lmaktad r. Bu haz rl klars ras nda be ikle birlikte gelecekte çocu un ihtiyac olan her ey k z n annesi taraf ndanhaz rlan r. Bununla birlikte k z na, damad na ve damad n ailesine çe itli hediyeler al r.Maddi durumu iyi olan aileler torununa alt n da al r. E er do acak çocuk k z ise çocu aalt n küpe al r. Alt n küpe yerine küpenin denginde herhangi bir e ya ald durumlardasöz konusudur.

K z evi be ik getirene kadar, o lan evi çok fazla olmamak kayd yla bebe e bazk yafetler al r. Ancak as l olan k z n ailesinin k sa süre içinde be ikle birlikte bebek içinald k yafetleri getirmesidir. Be ik getirilen gün damad n ailesi gerekli haz rl klaryapar, k z evini güzel bir ekilde a rlar.

Be ik getirme i lemi do umdan sonra k sa bir süre içinde gerçekle mezse ya dabe ik hiç getirilmezse bebe in r zk n n dar olaca na inan l r. Bu inanc n nedeni olarak,

Page 72: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

61

be ik gelene kadar çocu un çekti i s k nt lar gösterilir. Bu dönem içinde çok az k yafetgiydirilen, be i i olmayan çocu un bu durumunun, iler ki hayat üzerinde olumsuz etkib rakaca na inan l r.

4.3.1. Kolay Do um çin Yap lan Büyüsel Uygulamalar

Eski dönemlerde t bbi teknoloji günümüzdeki kadar geli medi i için hamilekad nlar do umdan fazlas yla korkmu lard r. Bu korkular n yenmek için çe itlibüyüsel uygulamalara ba vurmu lard r. Yap lan büyülerle do umun a r s z ve sanc s zgerçekle mesi, annenin ve bebe in sa l kl olarak do umu atlatmalar sa lanmayaçal lm t r. Bununla birlikte günümüzde geli en t bba ra men do umdan ve do umsanc s ndan korkan kad n say s az msanmayacak kadar çoktur. Bu nedenle yörededo umun kolay geçmesini sa lad na inan lan birçok büyüsel i lem yap lmaktad r.

Do um yapmak üzere olan hamile kad n n saç örgüsü çözülür. E er hamilekad n n üzerinde dü üm at lm olan herhangi bir k yafet varsa dü ümü çözülür vek yafetlerinin dü meleri aç l r. Bütün bunlar do umun kolay geçmesi için yap l r. Aksitakdirde do umun zor ve sanc l geçece ine inan l r. Çünkü dü ümlerin ve kapaldü melerin do umu ba layaca na inan l r.

Bilindi i gibi son zamanlara kadar do umlar hastanelerden çok evlerdeyap l rd . Söz konusu bu zamanlarda do um,bu i te tecrübeli olan mahalleli kad nlar yada ebe olan kad nlar taraf ndan yap lmaktayd . Dolay s ile evde yap lacak do umlariçin do um yapt rma i leminden önce bir tak m büyüsel uygulamalar n yap lmasgerekti ine inan l r. evde gerçekle ecekse baz büyülü i lemlerin yap lmasgerekmektedir. Nitekim do um ba lamadan önce evde bulunan kapal olan makas,b çak vb. eylerin a z , kilitli e yalar n ve kap lar n kilidinin aç lmas temin edilir.Bütün bunlar do umun kolay geçmesi için yap l r.

Do umun kolay geçmesi için yap lan ba ka bir uygulama, Fadime Ana adverilen bitkinin suyunun do um yapmak üzere olan kad na içirilmesidir.Ad geçen bitkitopland ktan sonra çe itli dualar n okundu u suyun içine konulur.Koruyucu gücüoldu una inan lan bu su do um ba layana kadar hamile kad na içirilir.

Hamile kad n n n kolay do um yapmas için mahalleli taraf ndan büyücüyegötürülüp okutuldu u durumlar da söz konusudur. Büyücü; Felak-Nas, Fatiha veAyetel Kürsi surelerini okuyup hamile kad n n karn na do ru üfler. Ayr ca n irahsuresinin ve Ya Rahman Esma ül Hüsnas n n yaz l oldu u muska hamile kad n nboynuna tak l r ve do um gerçekle inceye kadar ç kar lmaz.

Do um s ras nda ortaya ç kan sanc lar n azalt lmas için hamile kad n ndi lerini s kmamas gerekir. Di lerini s kmay p ç l k atan kad n n daha kolay do umyapaca na inan l r. Aksi takdirde do um sanc s n n içinde kalaca na ve sanc lar nbo az nda dü ümlenip d ar ç kamayaca na inan l r. Bu inan n di er bir anlam isedo um sanc s çeken kad n n ölüme çok yak n oldu una ve bu sanc lar n kötü eytanlartaraf ndan verildi ine inan l r. Ölüm an yla bir tutulan do um an nda eytanlar n etkiliolmas n önlemek için ba rmak ve at lan ç l kla birlikte eytanlar n ve sanc n n d arç kmas n sa lamak gerekir.

Do um an nda ortaya ç kan sanc lar o kadar kötü say l r ki kad n n burnunundire i olmasayd o andaki sanc lar neticesinde ölece ine inan l r. Do um sanc lar ndanve ölümden kad n kurtaran eyin burnunun dire i oldu una inan l r. Do um sanc s n nhissedilmedi i tek yer olan burun dire inin do um yapan kad n hayata ba lad nainan lmaktad r. Burun dire inin do um s ras nda ortaya ç kan öneminin kad n n

Page 73: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

62

yarat l na kadar uzand na inan l r. Anlat lan mitolojik hikâyeye göre Allah insanyarat rken en çok burnunu yaparken zorlan rm .

4.4. Do umdan Sonra Anne ve Bebekle lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

4.4.1. Anne ile lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

Do um olay gerçekle tikten sonra bebe in do du unu duyan kimseler buhaberi çocu un babas na ula t rmak için yar rlar. Çünkü çocu un do du u müjdesinibabaya ilk verene yörede bah i verme âdeti yayg nd r. Bu müjdeleme olay na kulakçekme ad verilir. E er verilen müjde do an çocu un erkek oldu u eklinde ise müjdeyigetirene (müjdeciye) bol bah i verilir. Verilen müjde k z çocu u do du u eklinde isedaha az bah i verilir ya da hiç bah i verilmez. Müjdeciye bah i vermek cömertli inya da cimrili in i areti kabul edilir ve bu cömertli in çocu un hayat na etki edece ineinan l r. Yani çok bah i verilirse çocu un r zk n n bol alaca na inan l r.

Do umdan sonra, anne ve bebe i korumak için çok çe itli büyüsel uygulamalaryap l r. Bu dönemde yap lan büyüler, baz durumlarda hamilelik öncesinde ve hamilelikdöneminde yap lan büyülerin devam eklindedir.

Yeni do um yapm lo usa kad na yörede k rkl ad verilir. K rkl kad n n k rkç kana yani do umunun üzerinden k rk gün geçene kadar çok iyi korunmas gerekti ineinan l r. Çünkü k rkl kad n n k rk ç kana kadar bir aya n n mezarda oldu una vemezar n n aç k bir ekilde k rkl kad n bekledi ine inan l r.

Her an ölebilece ine inan lan k rkl kad n ölümün d nda bekleyen di er birtehlikenin de cinler ve eytanlar oldu u kabul edilir. Bu yüzden k rkl kad n ve çocu uyaln z b rak lmaz. E er yaln z kalmalar gereken bir durum söz konusu olursa,bulunduklar odaya ayna, süpürge, su ve Kur an- Kerim konulur. Bu ekilde k rklkad n n ve bebe in korundu una inan l r. Suyun kötü ruhlar ve cinleri uzakla t rd nainan l r. Zira yayg n inanca göre eytan ve cinler ate ten yarat lm t r. Ayn ekildesüpürgenin de süpürme özelli inden dolay bebe e ve anneye yap labilecek kötülüklerive kötü ruhlar uzakla t rd na inan l r. Ayna ise yans tma özelli inden dolay cinlerive eytanlar korkutaca na ve onlar k rkl kad ndan ve çocuktan uzak tutaca nainan l r.

ki kad ndan biri, di erinin k rkl oldu u dönemde do um yapm ise bu ikikad na k rklar kar m denir. Yani birinin k rk ç kmadan di eri do um yapmdemektir. K rk kar an kad nlar n k rk n n birbirini basmas söz konusu olaca ndan biraraya geldiklerinde birbirlerine i ne vermesi gerekti ine inan l r. Aksi takdirde ikisinide k rk basaca na inan l r. K rk basmas , bu iki kad n n üzerinde ta d kötü güçleri,birbirlerine aktarmas eklinde olur. Yani bir araya gelen k rkl kad nlardan biriüzerindeki bütün kötü güçleri ve etkileri di erine aktar rm . Zaten her an ölebilecekgibi dü ünülen kad n n bu kadar kötü gücü ve etkiyi ta yamayaca na ve k rkbasmas ndan ölece ine inan l r.

Do umdan sonra annenin yüzünde hamilelik döneminde olu an ve do um lekesiad verilen cilt lekeleri olu mu ise bunlar n giderilmesi için çe itli büyüsel i lemlergerçekle tirilir. Bu i lemlerden baz s do um an nda yap ld gibi baz s da do umdansonra yap l r. Hamilelik döneminde olu an lekelerin do um an nda kad n taraf ndan yok edilebilece ine inan l r. E er do um yapan kad n do um esnas nda bu lekeleri hat rlarve saç ve yüzünde olu an ter ile silerse yüzündeki lekelerin kaybolaca na inan l r. Zirayörede do um an nda beliren terler büyülü kabul edilir ve hamilelik döneminde olu anlekeler ancak hamileli i sonland ran unsurlardan büyülü ter damlalar ile

Page 74: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

63

giderilebilmektedir. Bununla birlikte do um heyecan ve tela ile lekeler için yap lanbu i lem unutulursa do umdan sonra bu lekeler için ba ka büyüsel bir edim deyap labilmektedir. Bu durumda olup da do um yapan kad n, yörede kap sürgüsü(bula k süngeri) ad verilen bula k y kama beziyle yüzündeki do um lekelerinisilmekte, böylece hamilelik boyunca yüzde olu an lekelerin giderilece ineinan lmaktad r.

Yörede hamile kad nlar için kötü büyüler yap laca na inan l r ve yap lan bubüyüler ba ta kap e ikleri olmak üzere hamile kad nlar n s kça dola t alanlaragömülebilmektedir. Dolay s ile yap lan bu büyülerin üzerinden hamile kad n n geçmesineticesinde ölüme kadar gidebilmektedir. Ölmeyip kurtulmas halinde ise ba tagö üsleri olmak üzere vücudunun çe itli yerlerinde yaralar ç kaca na inan l r. Budurumda da bula k süngeri kullan lmak suretiyle yaralar n iyile tirilmesi yoluna gidilir.Gö üste olu an yaralar n kap sürgüsü ile silinmesi halinde iyile ece ine inan l r.

4.4.2. Bebekle lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

Yörede bebe i korumak çok çe itli koruma büyüleri yap lmaktad r. Bu büyüseluygulamalar; bebe in savunmas z, korunmaya muhtaç ve kötülüklere aç k oldu udü üncesiyle yap lmaktad r.

Yeni do mu bebe i korumak için bebe in k yafetlerine se ta ad verilenbeyaz bir ta , i de tohumu, çe itli dualar n yaz l oldu u hamay l ya da hamayl adverilen muskalar tak lmaktad r. Ayr ca yedi renk ip üzerine on bir dü üm at larak kolyeekli verilen bir tür tak bebe in boynuna tak lmaktad r. Koruma gücü oldu una

inan lan bu tak ayn zamanda çocu un sanc lar n kesmesi için de kullan lmaktad r.Dü ümlerden olu an bu yedi renk ipli in her dü ümüne üç hlas ve Felak-Nas sureleriokunur.Bu ekilde çocu a d ardan gelmesi muhtemel bütün kötü etkiler uzakla t r lmolur.

Yeni do mu bebek sar l k olmas n diye üstüne sar renkte bir tülbent örtülür.Do duktan sonra teni sar olan çocu un renginin normale dönmesi içinde ayn i lemyap l r. Sar renkteki örtü ile sar l k hastal getiren kötü güçlerin ve cinlerinuzakla t r laca na inan l r. Bu sar renk uygulanmas ndaki amaç sar l k bula t rmakisteyen kötü güçlerin sar rengi görünce çocu un zaten sar l k olduklar na inand klariçin tekrar gidece ine inan l r.

Yeni do mu bebe in be i ine konulan aynan n çocu u kötü büyülere karkoruyaca na inan l r. Do um yapm olan anneyi ve bebe i istemeyen baz kötü niyetliki ilerin, cinler arac l yla bu ikisine büyü yapabilece ine inan l r. Çocu a zararvermeye gelen cinlerin aynada görülebilece ine inan l r. Ayr ca aynada kendini görencinler kendi kötü görüntülerinden korkaca na ve çocu un yan ndan uzakla aca nainan l r.

Öte yandan yeni do mu çocuk, hiçbir neden yokken sürekli olarak a l yorsa,çocu u susturmak için, üç çar amba günü çocu un a z n n üstüne, terlikle üç kerevurulur. Yap lan bu i lemle çocu un a lamay b rakaca na inan lmaktad r.

Denilebilir ki çocu un en büyüsel parças anne ile bebe i birbirine ba layangöbek ba d r. Saç da anne karn nda bebekle beraber geli ti i için büyüsel olma özelli iaç s ndan ikinci s ray al r. Dolay s ile bebe in anne karn ndan dünyaya ta d ve k sabir süre içinde geli me özelli ine sahip olan saç bebek bir ya amadan önce kesilmedi igibi kesildikten sonrada rast gele bir yere at lmaz. Bütün bunlar kötü niyetli ki ilerinbebe in saçlar na büyü yapmas n engellemek içindir. Dolay s ile yap lacak bazbüyüsel i lemlerle bebe e yap lmas muhtemel kötü büyüler önlenmeye çal l r. Bunun

Page 75: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

64

için bebe in saç bir ya na geldi i zaman kesilir ve kesilen bu saçlar n daras al n pa rl nca alt n bir fakire verilme yoluna gidilir. Bu i lemle bebe e yap labilecek kötübüyüler sat n al narak ele geçirilmi olunur. Bütün bunlar göz önünde bulundurulmaz ve bebek bir ya amadan önce saçlar kesilirse büyüdü ü zaman h rs z olaca na inan l r.Ayr ca bu saçlar saklanmay p herhangi bir yere at l rsa çocu un, ba n n a r yaca nainan l r.

Yeni do mu bebe in saçlar baz durumlarda birbirine kar arak geriye do ruk vr l r. Bu saçlar n uyku t ls m ta d na ve kesildi i takdirde çocu un zor uyuyacaya da uyuyamayaca na inan l r.

Yeni do mu bebe in t rnaklar da büyülü kabul edilir ve saçlar gibi birya ay ncaya kadar kesilmez. Bebe in t rnaklar uzad zaman, kendili inden dü mesibeklenir.Bebe in t rna n n zaman içinde kendili inden dü mesi ise, meleklertaraf ndan kesildi i eklinde yorumlan r. Kesilmeyip kendili inden dü en t rnaklarmelekler taraf ndan kesildi i için meleklerin korumas alt nda oldu una ve bu yüzdenbebe in t rnaklar na büyü yap lamayaca na inan l r. Bütün bunlar göz önündebulundurulmaz ve bebe in t rnaklar bir ya ndan önce kesilirse bebe in büyüdü üzaman h rs z olaca na inan l r. Zira bu t rnaklar meleklerin korumas alt ndaolmad ndan cinler taraf ndan çal n p bebe e zarar vermek için, t rnaklar vas tas yla,bebe e büyü yap laca na inan l r.Ayr ca bebe in ailesini ve bebe i sevmeyeninsanlar n bu t rnaklar ele geçirip büyü yapt rabilece i dü üncesi ile bebe int rnaklar n n ortal k yere at lmamas na dikkat edilir. Bebe e yap labilecek büyüyüönlemek için kesilen t rnaklar ya topra a gömülür ya da lavaboya at l r.

Yeni do mu bebe in korunmas gereken di er bir parças ise göbek ba d r.Göbek ba do umdan sonra bebekten ayr lan ilk parça olmas hasebiyle önemli vebüyülü oldu u kabul edilir. Zira yörede yayg n olan inanca göre, bebe i anne karn ndaiken hayata ba layan göbek ba d r ve bu ba bebek için hayati öneme sahiptir. Bütünbunlar göz önünde bulundurularak, bebe in göbek ba , herhangi biri taraf ndankesilmedi i gibi kesilen ba herhangi bir yere geli igüzel at lmaz. Aksi takdirde göbekba na büyü yap labilece ine inan l r. Bebe in hayatla ili kisini kesmek için bu baate te yak l rsa bebe in ölece ine inan l r.

K sacas bebe e zarar vermek isteyen kötü niyetli ki ilerin bebe in göbekba na, saç na veya t rna na büyü yapt rmalar muhtemelen parça bütünü temsil ederanlay ile do ru orant l d r.

Göbek ba yla yap lan di er büyülü i lem ise, bebe in gelecekte hangi mesle esahip olmas isteniyorsa, göbek ba n n, o meslek ile ilgili mekana at lmas eklindekiuygulamad r. Örne in bebe in okuyup adam olmas için kesilen göbek ba okula at l r.Bu ekilde bebe i temsil eden göbek ba ile bebe in hangi mesle i seçece ibelirlenmi olur. Ayr ca bebe in iyi ahlakl ve dinine ba l biri olmas isteniyorsa diyegöbek ba n n camiye at lmas gerekti ine inan l r.

Yeni do mu bebe in korunmas için yap lan di er bir uygulama ise çocu unalt n n ba land bezlerle ilgili olan d r. Anne bebe ine yap labilecek kötü büyüyüonun bezlerini adet günlerinde kullanarak önlemeye çal maktad r. Bu ekilde anneninadet günlerinde kulland bezlere yap lan büyünün etkisinin olamayaca na ve dolay sile bebe e zarar verilemeyece ine inan l r.

Do umdan sonra bebe i korumak için yap lan di er bir i lem ise söz konusubebe in vah i bir hayvan n a z ndan geçirilmesi suretiyle yap lan büyüsel uygulamad r.Yeni do mu bebek çok sa l kl olmas na ra men do umdan k sa bir süre sonraölüyorsa bu çocu un cinler taraf ndan öldürüldü üne ya da çocu a büyü yap ld nainan l r.Yeni do mu bebe in ölmesini önlemek için, öldürülen vah i hayvan n iki

Page 76: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

65

çenesi aras ndan geçirilmesi gerekti ine inan l r. Bu vah i hayvan yörede canavar adverilen bir tür kurttur. Böylece bebe e yap lm olan büyünün bozulaca na inan l r. Bubüyüsel uygulamada, çocuk ölüp yeniden hayata döner dü üncesi hâkim olmu tur.Ayr ca bu hayvan herkes yakalayamaz, yakalayan insan ise genellikle hayvana ihtiyacolan kimseler taraf ndan ödüllendirilir. Canavar n a z ndan geçirilen çocu un tekrarbüyüye u ramamas için çocu un boynuna mudlak ad verilen bir tür muska,boynundan çaprazlama olarak kolunun alt ndan geçecek ekilde as l r. Bu mudlakçocuk büyüdükten sonra at lmaz ve do acak di er çocuklar için saklan r. Yeni do anher çocuk bu mudla üzerinde ta r. Baz durumlarda bu mudlaklar n cinlertaraf ndan çal nd na inan l r.

Yörede yeni do mu bebek için yap lan di er bir uygulama ise söz konusubebe in tuzlanmas uygulamas d r. Bu uygulama bebe in terlememesini ve terininkokmas n önlemek için yap lmaktad r. Bu i lem u ekilde yap lmaktad r: lk öncetuzun içine çe itli dualar okunup üflenir. Sonra bebek ç plak olarak le enin içinekonulur ve üzerine tuz at l r ve bu tuz ile hafif bir masaj yap l r. Bu tuzun içine at lan birmiktar ekerin, çocu un ne eli ve irin bir çocuk olmas n sa layaca na inan l r.Ayr ca bebe in a z na bal sürülmesi suretiyle de tatl dilli olaca na inan l r.

Yörede isimlerin büyüselli ine inan lmakta ve çocuklara verilen isimlerle çocuküzerinde etkili olunmaya çal l r. Do an çocu un ölmesini önlemek ve hayattakalmas n sa lamak için Durmu , Durdu , Duran gibi isimler verilir.Böylece,çocu un, ölmeyip hayata ba lanaca na inan l r. Ayr ca birden fazla k z olanve art k o lan çocuk isteyen aileler, bu duruma son vermek için, k z çocuklar naYeter , Songül , Dönü , Dönay , Döndü gibi isimler vermektedirler. Böylece

do acak çocu un k z olaca na inan lmaktad r. Bununla birlikte k z çocu una erkekismi verildi i takdirde de, do acak çocu un erkek olaca na inan lmaktad r. Ayr caçocu a verilen Kaya, Bar , ahin gibi isimlerle çocu un ki ili i üzerinde etkiliolunmaya çal l r.

Do umdan sonra sürekli olarak bebekleri ölen aile, bebe in ya amas içinevlerinde Mehmet ad nda kimseler olan yedi evden para toplar ve toplanan para ilebebeklerine k yafet al n r. Bu uygulamaya çocuk yedi ya ay ncaya kadar devam edilir.Bundan ba ka bebe i korumak için yap lan di er bir uygulama ise k rk evden kumatoplanmas ve toplanan bu parçalarla çocu a elbise dikilmesi uygulamas d r. Yine aynekilde çocu u hayatta tutman n bir ba ka yolu ise çocu un ba kalar taraf ndan

giydirilmesi motifidir. Bu uygulamada bebek yedi y l ba kalar taraf ndan giydirilir. Buekilde, aileye yap lan kötü büyülerin ve aileye musallat olan kötü güçlerin çocuktan

uzakla aca na inan l r. Zira bu büyüsel i lemler ile, çocu un ölümüne neden olan kötügüçlere, bu bizim çocu umuz de il mesaj verilmek istenir.

Yörede do umdan sonra sürekli olarak zay flay p geli emeyen çocuklar n aydaoldu una inan l r. Ayda demek ay n on dördünde do an çocuk demektir. Ay n ondördünde do an çocuklar n hiç geli emeyece ine ve zaman içinde ölece ine inan l r.Zira ay n on dördünün büyülü oldu u ve bu günde, ay n insanlar üzerinde kötü etkilerb rakaca eklinde bir anlay vard r. Bu anlay çerçevesinde ay n on dördününd ndaki günlerde do an çocu un sa l kl olaca na, ay n on dördünde do ançocuklar n ise sa l ks z olacaklar na inan l r. E er çocuk ay n on dördünde do mu veayda olmu sa çocu un kurtulmas için ayda a ad verilen temsili bir pi irme i lemiyap l r. Ayda a dört yol kav a na konulan kazan içinde çocu un temsili olarakpi irilmesi eklinde olur. Ayda a pi irilirken yoldan geçen insanlar oca n alt na birodun atar. Çocu un annesi bütün bunlar yap l rken Ayda a ay n, bebek benim olsun

Page 77: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

66

der. Bütün bu i lemler sonucunda ayda olan çocu un bu durumdan kurtulupgeli ece ine inan l r.

Yöremizde konu ma ça na geldi i halde konu amayan çocuklar için çe itlibüyüsel uygulamalar yap lmaktad r. Konu mas gereken çocuk konu muyorsa dilinineytanlar taraf ndan ba land na inan l r. Bu durumda çocu un konu mas için üst

duda n n alt nda bulunan ve dudakla di aras nda olan dil ba büyücülerekestirilmektedir. Ayn i lem kekeme çocuklar için de uygulanmaktad r.

Konu mas gerekti i halde uzun süre konu amayan çocuklar n konu abilmesiiçin söz konusu çocu un do um yapan annesini izlemesi gerekti ine inan lmaktad r.Söz konusu uygulama do um an nda çocuklar n, annesinin kendilerini görmemesisa lanmak art yla do umunu izlettirilmesi eklinde yap lmaktad r. Bu ekilde do uman n gören çocu un do umun büyülü etkisine kap l p konu aca na inan lmaktad r.

Konu ma ça na geldi i halde konu amayan çocu un konu mas için yap landi er bir uygulama ise çocu un a z n n pe pe e üç cuma kilitle aç lmas eklindeyap lmaktad r. Bu uygulama konu mayan çocu un a z n n içine sokulan anahtar n sa asola çevrilmesi eklinde icra edilmektedir. Bu uygulama s ras nda kilit nas l aç l yorsadili de böyle aç ls n denilmektedir.

Öte yandan yörede konu an çocuklar n sesinin güzel olmas içinde büyüsel i lemyap lmaktad r. Zira çocu un sesi güzel ve ahenkli olsun diye çocuk, annesinin ilk k zolan evlenmemi genç k zlara emzirtilmektedir. Bu i lem sonunda çocu un sesinin çokgüzel olaca na inan lmaktad r.

Yörede do umdan sonra çocu un kötü büyülerden korunmas için yap lanba ka bir i lem ise çocu un yast n n alt na ya da be i ine kaplumba a kabu ununkonulmas i lemidir. Bu i lem kaplumba a kabu u ile birlikte mavi boncuk, i deçekirde i ile olu turulmak suretiyle haz rlanan bir tür muskan n çocu un yast n nalt na veya be i ine as lmas d r.

4.5. Do um ile lgili Kara Büyü Uygulamalar

Hamile olan anne bu haliyle d ardan gelebilecek olan bir tak m tehlikelere aç khalde bulunmaktad r. Dolay s ile bu dönemde yap labilecek kara büyüler anneyietkileyebildi i gibi çocu u da etkileyebilmektedir.

Hamile kad n n çocu unu dü ürmesi amaçlanarak yap lan kara büyüuygulamalar ndan biri annenin saç na yap lan kara büyü eklidir. Bu kara büyü eklihamile kad n n bir tel saç na yedi dü üm at lmak suretiyle yap lmaktad r. Daha sonra bu saç iki ayr b ça n a zlar n n birbirine bakacak ekilde haz rlanan düzene in aras nakonulmaktad r. Böylece hamile kad n n ve karn ndaki bebe in r zk n n ba lanaca nave r zk ba lanan çocu un do madan ölece ine inan lmaktad r.

Yeni do mu bebe in hastalan p ölmesi için yap lan di er bir kara büyü; bebe ive anneyi sevmeyen bir kad n taraf ndan çocu un alt n n ba land bezler adetdöneminde kullan lmak suretiyle yap lmaktad r. Bu kötü i lemden sonra bebe inhastalan p zay flamaya ba layaca na inan lmaktad r. Bu ekilde kara büyü yap lançocu un hastal n n tespit edilemeyece ine, i tah kesilece ine, bir türlü kiloalamayaca na ve günden güne erimeye ba layaca na ve bu i lemden bir süre sonraçocu un uzun süren hastal k sonucunda ölece ine inan lmaktad r.

Çocu un ölmesini sa lamak için yap lan di er bir kara büyü çe idi ise sabunkullan larak yap lan büyü çe ididir. Bu büyü beyaz bir sabun üzerine bebek resmiçizilmek ve etraf na bebe in anne ve babas n n ad yaz lmak suretiyle yap lmaktad r. Buekilde haz rlanan büyü daha sonra kuyuya at lmaktad r. Kuyuya at lan büyü yap lm

Page 78: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA DO UM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

67

olan sabun zaman içinde eridikçe bebe in hasta olaca na, sabun eriyip bittikten sonrada bebe in ölece ine inan lmaktad r.

Bebe in ölmesi için yap lan di er bir kara büyü ise tahta parçalar kullan larakyap lan bebek tasvirinin kalbi, beyni gibi çocuk için hayati öneme sahip olanorganlar na b çak saplanmak suretiyle yap lmaktad r. Bu büyünün yap lmas ndan k sabir süre sonra çocu un ölece ine inan lmaktad r.

Page 79: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

68

5. KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI VEUYGULAMALAR

Evlilik; insan hayat için önemli olan geçi dönemlerinden biri olarak kabuledilmektedir. Do umdan sonra insan ya ant s üzerinde büyük etkisi olan evlili in çokçe itli büyüsel edimlerle korunmas gerekti ine inan lmaktad r. Öte yandan evlilik;insan hayat için oldu u kadar toplum için de önemli görülmektedir. Zira toplumuolu turan ailenin sa laml ancak evlili in do ru temeller üzerine kurulmas ilemümkün olaca dü ünülmektedir. Dolay s yla evlilik hem bireyler hem de toplumtaraf ndan yap lan büyüsel i lemlerle koruma alt na al nmaya çal lm t r.

K smet açmaktan ba layarak gerdek gecesine kadar uzayan a amalar içerisindeuygulanan, dinsel, ritüel ve büyüsel içerikli birçok âdet, i lem ve pratik vard r. Bunlar nbir k sm gelin ve güveyin, mutlulu una yönelik dilek ve pratikler çevresindetoplan rken, bir k sm kara büyü alan na giren i lemler içerisinde yer almaktad rlar(Örnek, 2000: 202). Nitekim evlilikle ilgili olan büyüsel uygulamalar evlenilecek olankimsenin seçiminde ba lamakta ve di er dönemlere kadar devam etmektedir.

5.1. Evlenilecek nsan n Seçimi

Mutlu ve sa l kl bir evlilik yürütülebilmesi için yörede çok de i ik büyüseluygulamalara ba vuruldu u görülmektedir. Bu uygulamalar aras nda kar l kl olarakbirbirini seven ve sonuçta evlenen çiftin evliliklerini devam ettirilebilmesi için bir tak mbüyüsel i lemler yap labildi i gibi tek taraf gönüllü öbür taraf gönülsüz oldu udurumlarda gönülsüz olan kimsenin gönlünü yapabilmek için bir çok büyüsel uygulamayap lmaktad r. Dolay s ile evlilikle ilgili büyüsel i lemlerin evlenilecek insan nseçiminde ba land görülmektedir. Nitekim k z istemeye gidilen evde ayet k zgönülsüz ise ve ailesi de k z vermek istemiyorsa bu durumda k z istemeye gelenmisafirlerin ayakkab lar n n içine tuz konularak söz konusu misafirlerin çabuk kalkmassa lan lmaya çal l r. Ayr ca bu uygulama ile gelen misafirlere k z n verilmeyece iimal bir dil ile ifade edilmi olunur.

Öte yandan k z n itiraz etmesini istemeyen erkek taraf ise kar tedbir için bazbüyüsel i lemler yapmaktad r. Nitekim o lan evi, k z taraf n n itiraz etmemesi için dahaönceden k z istemeye gidilen evden çal nm olan bir b çak ile ba lama büyüsüyap lmaktad r. Söz konusu büyü, b ça n kiri ad verilen keten ip ile ba lanmassuretiyle yap lmaktad r. Bu ak büyü neticesinde ba ta istenilen k z olmak üzere anne-baba gibi k z üzerinde söz hakk olan di er kimselerin a z n n ba lanaca na ve sonuçtak z istemeye gelen kimselere hay r denilemeyece ine inan lmaktad r.

Yörede, bunun d nda evlenmek istedi i k z ikna etmek isteyen damat adayilginç bir uygulamaya müracaat etmektedir. Zira bu durumda olan damat aday k z nkap s n n önünden kimselere görünmeden geceleyin yedi ta al r. Bu yedi ta n herbirine Felak, Nas surelerini okurken k z n ad n söyler. Ayr ca bu i lem s ras nda essadakat diye m r ldan r. Bütün bunlardan sonra delikanl ta lar k z n evinin çevresindeyedi ayr yere atmak suretiyle yapt büyüsel i lem sonucunda k z n kendisi ileenlenece ine inanmaktad r.

5.2. Evlenecek nsan n Baht n n Aç lmas

Ara t rma sahas nda evlilik ça geldi i halde evlenmeyen k zlar n baht n nba land na ve baht n n çözülmeden evlenemeyeceklerine inan l r. Öte yandan bu

Page 80: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

69

duruma maruz kalan kimselerin ailelerinin de iflah olmayaca na ve ba lar ndanu ursuzluk eksik olmayaca na inan l r. Zira k zlar bu durumda olan evde, toplumtaraf nda sevilmeyen hatta a za bile al nmas n n u ursuzluk getirdi ine inan landomuzun ba n n kaynad na inan l r. Dolay s ile bu türden evlerde toplumun bakaç s na göre hiç huzur ve bereket olmayaca na, aile fertlerinin sürekli felaketlerya ayaca na ve k z n evlenmedi i sürece de bu durumun devam edece ine inan l r.Bütün bu nedenlerden dolay bu durumdan kurtulmak isteyen k z n ailesi çe itli büyüselyöntemlere ba vurmaktad r. Bunlar aras nda en yayg n olan kilit açmak suretiyleyap lan büyülerdir.

Baht ba land na inan lan k zlar n baht n açmak için yap lan en yayg nuygulama k z n ba nda üç cuma kilit açmak suretiyle yap lmaktad r. Bu kilidinkullan lmam ve yeni al nm olmas gerekmektedir. Kilit açma i lemi s ras nda daçe itli dualar okunmaktad r.

Baht ba l oldu una inan lan k z n baht n n aç lmas için, kilit ile yap lanbüyüsel i lemlerin d nda çok çe itli büyüler yap lmaktad r. Bunlar baz durumlardani anlanan ya da evlenen k zlara ait e yalardan bir parça al narak yap lmaktad r.Nitekim baht ba lanan k z çevresinde yeni ni an tak lan çiftlerin yüzü üne ba lanank rm z kurdeleden küçük bir parça al p yutarsa, k sa zaman içinde k z n baht n n aç l pevlenece ine inan lmaktad r. Al nan parça ne kadar küçük olursa evlili in o kadarçabuk gerçekle ece i eklinde bir görü te bulunmaktad r.

Yine ayn anlay çerçevesinde baht n n ba lan ld na inan lan k z ahit oldu ubir k na gecesinde gelinle beraber eline k na yakt r rsa söz konusu k nan n rengi elindenç k ncaya kadar k z n evlenece ine inan l r. Bu ekildeki k na yakma i lemi dar sbula s n yani evlenen bu gelin k z gibi evlensin anlay ile yap lmaktad r.

Di er yandan gelinin ayakkab s n n alt na baht ba lanan k zlar ismini yazarsave bu yaz silinirse k z n evlenece ine inan l r. Buradaki anlay a göre de gelininayakkab s n n alt na ad n kim önce yazarsa onun baht n n aç laca na ondan sonra di eryazanlar n s ras yla baht n n aç laca na dair inanç yörede yayg n bir ekildeya at lmaktad r.

Baht n n ba land na inan lan k z n baht n n aç lmas için yap lan büyüyöntemlerinden bir tanesi de bu durumda olan k zlar n büyücülere götürülmesidir.Böylebir durumda olan k z için büyücü malzeme olarak yar m metre patiska ad verilenkuma , bir toplu i ne, bir kilit kullanmak suretiyle ak büyü yapmaktad r. Bu büyüi lemi s ras nda büyücü Kur an- Kerim in 2366. ayetini (Taha 20/18), Kevser, üç hlas,bir Fatiha surelerini okumak suretiyle baht n aç lmas yoluna gider.

K z n baht n açt rmak için yörede uygulan di er bir uygulama ise,k z n ba ndasuyun içine kur un dökülmek suretiyle yap lan ak büyü çe ididir. Kur un dökmeuygulamas ayn zamanda kur un atma olarak da bilinir. Kur unu döken büyücü ilkönce baz dualar okuyup k z n yüzüne kar üfler. Daha sonra k z n ba na bir tülbentörtüp tava içinde eritti i kur unu okunmu suyun içine atar. Bu su normal bir suolmay p üç çar amba güne do madan önce camiden al nmak suretiyle temin edilensudur. Büyücü bu i lemleri benim elim de il Fadime Anam n eli diyerek yapar. Dahasonra s cak kur unun suyun içinde so uyarak olu turdu u ekillerle bak larak k z ngelecekteki durumunu aç klanmaya çal r. E er eritilen kur unun üzerinde çok fazlagözenek olu ursa bu k z n evlenmemesi için yap lm bir kara büyü oldu u eklindeyorumlan r. Kur un dökme i leminin sonunda kara büyünün çözüldü ü kabul edilerekkur unun içinde eritildi i su söz konusu k za içirilir ve daha sonra da geriye kalan suyubanyo yapt suyun içine koyarak banyo yapar. Bütün i lemlerden sonra k z n k sazamanda evlenece ine inan l r.

Page 81: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

70

Baht ba lanan k z n baht n n aç lmas ve hay rl bir k smet bulmas için, gelininduva ndan al nan bir tel ipli e k z n ad yedi kez söylenerek üç dü üm at l r. Dahasonra k z n saç ndan al nan üç tel saç, dü üm at lan duvak ipli ine sar l r ve ikisinebirlikte yedi dü üm at l r. Bunlar yedi kat beyaz po ete sar l p ye il bir bezin içinekonulur ve üçgen eklinde muska yap l r. Yap lan muskan n etraf na k z n ya kadardiki at l rken Fatih ul K smet denilir. K z haz rlanan bu muskay kalbinin üzerindeta rsa k sa zaman da evlenece ine inan l r.

Yörede baht ba lanm k zlar n baht n n aç lmas için yap lan ba ka bir büyüseluygulama ise nisan ya muru kullan larak yap lan baht açma büyüsüdür. Bu i lem içinnisan ay içinde ya an ya mur suyu al n r ve bu su yedi gün ayazda bekletilir. Buekilde yedi gün ayazda bekletilen suyun zemzeme dönü ece ine dolay s ile kötü

niyetli kimse taraf ndan baht ba land na inan lan k z n bu su ile banyo yapmashalinde baht n n aç l p k sa zamanda evlenece ine inan l r.

Baht ba land na inan lan k zlar n baz durumda büyücüye götürülüp muskayazd rmak suretiyle baht n n aç lmas yoluna gidildi i de tespitlerimiz aras ndad r. Bumuska büyücülük yapt n söyleyen büyücü taraf ndan Kur an- Kerim in ilk yedisuresinin üçüncü ayetleri yazd r larak yap lmaktad r. Daha sonra bu muska üçgeneklinde katlan p bir po et içerisine sar lmaktad r. Bu ekilde koruma alt na al nan

muska k z n evinden al nan ye il bir kuma a sar lmakta ve muska söz konusu k ztaraf ndan ta nmaktad r. Öte yandan bu muskan n t ls m n n bozulmamas içinaç lmamas gerekti ine inan lmaktad r.

Yörede baht ba lanan k z ve erke in baht n n aç lmas için giydikleri k yafetleriters giymeleri gerekti ine inan ld gibi ya da saçlar ndan al nan yedi tel saç nbüyücüye okutularak da baht n n aç laca na inan lmaktad r. Ayr ca küçük bir akarsu suüzerinden atlayan baht ba l kimselerin baht n n aç laca na inanc da yöredeya at lmaktad r.

Ekler k sm nda metinlerini sundu umuz muskalar Kahramanmara ta yayg nolan büyücüler taraf ndan bir ka t parças üzerine yaz larak baht ba land na inan lank z n söz konusu muska haline getirilmi ka d kalbinin üzerinde ta mas gerekti i,böyle yapt takdirde de baht n n aç laca na inan l r (ek 10-11-12-13-14-15-16).

Yörede baht ba land na inan lan k z için yaz lan muskalardan baz lar (ek 10-11-12-13-14-15-16 da) görülece i üzere yine büyücüler taraf ndan yaz lmakta veuygulan lmas yoluna gidilmektedir. Yapt m z ara t rmalara göre bu türdenmuskalar n alt de i ik i lemi içerisinde bar nd rmas gerekti i ve bu i lemi yaparken desöz konusu k z n yak nlar ndan yaln zca bir tanesinin hiç kimseye görünmeden vemuskalar da göstermeden gereken i lemleri icra etmesi istenir. Zira büyücüye göremuskalardan biri meyve veren a ac n alt na gömülmekte, bir tanesi yak l p dört yolortas nda savrulmakta, biri mezarl a gömülmekte, bir tanesi ekerle yak l p k zayedirilmektedir. Di er bir tanesini k z üzerinde ta makta iken birini de yast n n alt nakoymaktad r.

Baht ba lanan k z n baht n n aç lmas için yap lan di er i lem ise, yedi camidengüne do madan önce al nan suyun söz konusu k za içirilmesi suretiyle yap lmaktad r.Bu i lem bazen de yaln zca Ulu camiden üç cuma güne do madan önce al nan sual n p içirilmesi suretiyle de ayn gayeye ula laca na inan lmaktad r.

Öte yandan baht ba lanan k z n baz durumlarda bölgede bulunan türbelere degötürüldü ü durumlar söz konusudur. Nitekim baht ba lanan k z, yörede AlaaddinDevle olarak bilinen, ulu zat oldu u kabul edilen ve bu zat n kale çevresinde bulunantürbesine, yörede halk taraf ndan dar vakit olarak kabul edilen, güne bat m ile ak amezan n n okunmas aras ndaki zaman içerisinde götürülmesiyle baht n n aç laca na

Page 82: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

71

inan lmaktad r. Zira anlat lanlara göre Alaaddin Devle nin darda kalan dar vakitte bana gelsin, duas n kabul edeyim dedi i rivayet edilmektedir. Dolay s ile türbeyegetirilen k z n ba nda dua bilen yak nlar taraf ndan çe itli dualar okunmaktad r. Bunumüteakiben k z türbenin içerisindeki çe meden abdest almakta ve iki rekât namazk larsa baht n n aç laca na inan lmaktad r.

5.3. Dü ün - Gelin le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

Dü ün, evlenme dedi imiz geçit döneminin en belirgin özelli idir. Onun içindü ünün geleneksel de erlere ve kurallara uygun bir biçimde kutlanmas na çaba sarfedilir (Örnek, 2000: 196). Dolay s ile dü ün evlilik a amas n n en önemli safhalar ndanbiri olup Türkiye nin bir çok yöresinde oldu u gibi (Göko lu, 1942: 1-32, Gökalp,1976: 306-313) Kahramanmara ta ya at lan dü ün ile ilgili olan inan lar n bir ço uEski Türk âdetine dayanmaktad r. Öte yandan Türkiye de dü ün âdetleri çok çe itliolup (Barlas, 1963: 1-47, Ögel, 1988: 269, Gökalp, 1976: 311-312) dü ün merasimis ras nda bir çok büyüsel uygulamalar yap ld bilinmektedir.

Yörede gelin ile ilgili büyüsel uygulamalar gelin k z baba evinde ikenba lamakta ve o lan evine gelinceye kadar devam etmektedir. Bu uygulamalardan birk sm de i ik ekillerde icra edilirken bir k sm o lan evinde de farkl uygulamalaryap lmaktad r. Bunlar aras nda gelinin eline k na yak lmas , ba nda mumlargezdirilmesi ve beline k rm z ku ak ba lanmas gibi motifler söylenebilir. Zira k nagecesinde gelin k z n eline k na yak l rken özellikle dikkat edilmesi gereken ey k nan ngelinin çeyizine ait e yalardan bir le en içerisinde yo rulmas ve bunun içinde k nan nyak lmas gerekti ine inan l r. Bu i lem tamamland ktan sonrada le en y kanmaz. Zirak nal le enin damad n evine gönderilmesindeki maksat anne ve babas n n damada k z nkurban verildi i eklindeki bir inanman n sonucudur. Bu i lem anlat ld ekildeyap lmad takdirde k z n tekrar baba evine gelece ine inan l r.

Gelin aday baba evinden ç kmadan önce yap lan ba ka bir i lem ise gelininba nda, dü üne kat lan genç k zlar taraf ndan mum gezdirilmesi olay d r. Gelininba nda gezdirilen bu mumlar daha sonra genç k zlar taraf ndan tutulmak suretiylegelinin aya yla söndürülmesi sa lan r. Bu söndürme i lemi kullan lmam k rm z birsaten bez üzerinde yap lmas gerekti ine inan lmaktad r. Bu mum söndürme i lemiben babam n evinde yanan ate imi söndürüp kocam n evine gidiyorum dü üncesiyle

yap lmaktad r. Zira evlilik bir geçi mense i kabul edilir ve bu menseklerde kötügüçlerin faaliyet gösterece inden bu dönemlerde koruma büyüleri yap lmasgerekece ine inan lmaktad r.

Dü ün alay gelmeden önce yap lan son bir i lem ise, k z n beline yörede ad nabel ku a ad verilen ve genellikle k z n büyük karde i taraf ndan ba lanan k rm z

ku ak ba lama uygulama motifidir. Bunu yaparken de ilk dü ümü Allah, ikinciyiPeygamberimiz (s.a.s), üçüncüyü kocan için ba l yorum der. Böylece gelin k z bu üçvarl k için ba lanm olunur. Bu büyüsel i lemden sonra k za gelebilecek bütün kötübüyülerin karde i eli ile uzakla t raca na ve koca evine bütün kötü etkilerden ar nmolarak gönderilmi olaca na inan lmaktad r.

Yörede uygulanan ve uygulanmad takdirde kötü etkiler b rakaca na inan lanba ka bir uygulama ise gelin almaya gelinen yoldan dönülmeyip farkl bir yolgüzergâh n n izlenilmesi konusudur. ayet gelin almaya gelinen yoldan tekrar dönülürsegelinin k sa bir süre içinde koca evinde huzur bulamayaca na ve evlili ininbozulaca na inan l r. Bunun sonucunda da gelinin geldi i yoldan tekrar baba evinedönece ine inan l r. Bu ekilde yol de i tirilerek k za temsili olarak baba evi

Page 83: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

72

unutturulmu olunur. Bütün bunlar ayn yoldan geri gelmek ile k z n aç k olan baht n nba lanaca na ve evlenmi olsa bile bu evlili in bozulaca dü üncesiyle yap lmaktad r.

Gelin o lan evine getirildi inde de birtak m büyüsellik içeren gelenekseli lemlere devam edilir. Bunlar aras nda gelinin ba na madeni para, arpa, bu day, ekerve dar dan olu an kar m n saç lmas en ba ta gelenlerdendir. Gelinin kay nvalidesi bukar m gelinin ba na saçar ve daha sonra kar m n içine konuldu u cam kap gelineverilir ve gelinden bu kab yere çalmak suretiyle k rmas istenir. K r lan kap ile gelineyap lan nazar n etkisinin yok olaca na ve büyünün bozulaca na inan l r. Kar m niçine konulan eylerinin hepsinin bir anlam oldu u gibi birer büyüsel fonksiyonu davard r. Zira arpa gelecekte do acak o lan çocu una, bu day k z çocu una, parar zklar n n bol olaca na yorumlan rken ekerin ise aralar n n sürekli eker gibi tatlolmas n sa layaca na inan l r.

Bu uygulaman n d nda yine bir tak m uygulamalar n var oldu unu dasöyleyebiliriz. Bunlar ars nda gelinin kaynanas n n kolunun alt ndan geçmesi önemlikabul edilen uygulamalardan biridir. Gelin koca evine ana giri kap s ndan girerkenkay nvalide kap da haz r vaziyette bekler ve gelini kolunun alt ndan geçirir. Böyleyap ld takdirde kay nvalidenin sözünün gelin taraf ndan dinlenece ine ve evdekaynanan n sözünün geçece ine inan l r.

Gelin koca evine geldikten sonra yap lan ba ka bir büyüsel uygulama ise gelinin kuca na k z yada erkek çocuk verilmesi konusudur. Gelinin kuca na erkek çocukverilirse do acak ilk çocu un erkek, k z verilirse do acak ilk çocu un k z olaca nainan l r.

Di er bir uygulama ise geline verilen nar n k rd r lmas olay d r.Yörede bu uamaçla yap lmaktad r. Anlat lanlara göre gelin ile damat ve gelin ile kaynana aras ndaanla mazl k olsun diye bu aileyi sevmeyen birileri taraf ndan yörede domuz ya olarakbilinen ya o lan evinin kap giri ine sürülebilmektedir. Bunu önlemek için ise gelino lan evine geldikten sonra damad n akrabalar taraf ndan gelinin eline nar verilmeksuretiyle evin giri kap s nda k rmas istenir. Bu uygulamadan maksad n yörede cennetmeyvesi olarak kabul edilen nar n kap ya çarp lmak suretiyle büyünün etkisininbozulmak istenmesidir. Kocas n n evine gelen gelinin eline nar verilir ve bu nar evingiri kap s na vurup k rmas istenir. E er gelin ilk vuru ta parçalarsa gelinin güçlüoldu una ve yere dökülen nar tanelerinin do acak çocuklar n n çok olaca na inan l r.

Gelin ile damad n nikâhlar herkesin uyudu u bir zamanda ya da hiç kimseyehaber verilmeden yap lmas gerekti ine inan l r. Böyle yapmakla damada yap lmasmuhtemel olan ba lama büyüsü engellenmi olunaca dü ünülür. Yine buna ra menba lama büyüsü yap ld na inan l rsa çe itli dualar n yaz l oldu u ka t yak larakküllerinin damad n ba na serpilmesi gerekti ine inan l r. Ayr ca nikah k y ld s radadamad n ba lanmamas için ellerini dizinin üzerine aç k bir ekilde koymas ve b çak,makas vb. gibi eylerin aç l p kapat lmamas gerekti ine inan l r. ayet bu tedbirlerera men damad n ba land na inan l rsa ertesi gün büyücüye gidilmekte ve büyücüdenbüyü yapmas istenilmektedir. Ve büyücü bir kâ t üzerine yazd büyüsel yaz lardanolu an muskalar yak l p küllerinin damat ve gelinin ba na serpilmesi gerekti ine, bui lemden sonrada büyünün bozulaca na inan l r.

Ba lama büyüsünü çözmenin bir ba ka yolu ise baba evinde gelinin belineba lanan k rm z ku ak ile yap lan büyüsel i lemdir. Söz konusu i lem gelinin ku a nakolayca çözülebilecek yedi dü üm at lmas ve daha sonra her dü ümüne Felak- Nassurelerini okuyarak çözmesidir. Ayn i lemi bazen damad nda uyguladsöylenmektedir. Bu durumda damat k rm z kurdeleye kolayca çözülebilecek k rkdü üm atarak ayn i lemleri yapar ve böylece ba n n çözülece ine inan r.

Page 84: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

73

Gelin, evliliklerinin ilerleyen zamanlar nda kocas n n ba ka kad nlara bakmas nönlemek ve evine ba l kalmas n sa lamak için büyü yapt r. Söz konusu büyü büyücütaraf ndan yeni al nm olan kilit üç kere kocas n n ad her seferinde yedi kez söylenmeksuretiyle aç l p kilitlemesi eklinde yap lmaktad r. Daha sonra i lemine devam edenbüyücü kilidin üzerine Felak, Nas, hlas, ve Fatiha surelerini okuyarak bal mumudamlatmaktad r. Büyücüye yapt r lan bu büyünün evde sakland sürece kocas n nkad na ba l kalaca na ve ba ka kad nlara bakmayaca na inan l r.

5.4. Evlilikle lgili Kara Büyü Uygulamalar

Evlilikle ilgili olan kara büyü uygulamalar geline, damada ve dolay s ileevlili e zarar vermek amac yla bu evlili i istemeyen kötü niyetli kimseler taraf ndanyap l r.

Yörede evlili i bozmak için çok çe itli kara büyü uygulamalar n n yap ldbilinmektedir. Ad söylense bile k rk gün k smetin kesilece ine inan lan domuzun yaaktarlardan al narak büyü yap lmaktad r. Bu büyü, gerdek odas n n herhangi bir yerineveya gelinin yata na domuz ya sürülmek suretiyle yap lmaktad r. Böylece gelin vedamad n birbirine so uk görünece ine inan l r.

Yörede yap lan di er bir ba lama büyüsü ise kiri ipi ile yap lan büyüdür. Bubüyü büyücü taraf ndan kiri ipine yetmi iki dü üm at larak yap lmaktad r. Büyücüdü üm atarken her bir dü üme Felak-Nas surelerini okumaktad r. Bu büyüden sonradamad n ba lanaca na inan lmaktad r.

Bu ba lama büyüsü ise büyücü taraf ndan bal mumu ve kilit kullanmak suretiyle yap lmaktad r. Bu kara büyü uygulamas s ras nda büyücü damad ba lamak için yenial nm bir kilidi damad n, anne ve babas n n ad n üç defa söyleyerek kilidi kilitlemekte ve daha sonra kilidin anahtar deli ine bal mumu damlatmaktad r. Öte yandan büyücü bu i lemler s ras nda Felak-Nas Fatiha ve hlas surelerini okumaktad r. Daha sonra büyüyap lm olan kilit mezarl a büyüyü yapt ran kimse taraf ndan gömülmekte ya da derinbir kuyuya at lmaktad r.

Ba ka bir kara büyü uygulamas ise istedi i k z alamayan kaynana adaytaraf ndan büyücüye yapt r lmaktad r. Bu büyü söz konusu k z n k yafetine büyücününyazd ölüm muskas n n sar l p mezarl a gömülmesi eklinde icra edilmektedir.Ayr ca bu büyünün etkisini art rmak için büyücü büyü yapt çiviyi büyük bir ç nara ac na çakmaktad r. Bu büyüden sonra istenildi i halde verilmeyen k z n zaman içindehastalan p ölece ine inan lmaktad r. Bu büyünün etkisini yok etmek için muskalar nbulunup imha edilmesi gerekti ine inan lmaktad r.

Öte yandan gelin ve damad n yiyeceklerine u ursuz oldu una inan lan maddelerkat lmak suretiyle de kara büyü yap labilmektedir. Nitekim yörede u ursuz olarak kabul edilen kat r n t rnaklar n n gelin ve damad n yedi i yemeklerine konulmas yla k s rolacaklar na inan lmaktad r. Bu büyünün kötülük getirici özelli i kat r hakk ndaanlat lan rivayetlere dayanmaktad r. Zira anlat lan rivayetlere göre kat r, Hz. brahim inate te yak lmas için odun ta yan iki hayvandan biridir ve Allah onun bu hareketinicezaland rmak için kat r k s rla t rm t r.

Damat ve gelini ay rmak amac yla yap lan di er bir kara büyü çe idi ise uzun bir erit halinde olan siyah kuma parças na yedi dü üm at lmak suretiyle yap lmaktad r.

Bu büyü söz konusu ipe dü üm at ld ktan sonra her bir dü üme y lan kan sürülerek icra edilmektedir. Bu kara büyü yeni evli çiftlerin ikisi için yap labildi i gibi çiftlerden biriiçin de yap labilmektedir. Bu büyünün yap ld gelin veya damad n birbirine y lan gibigörünece ine, severek evlenseler bile bu büyü ile ayr lacaklar na inan lmaktad r.

Page 85: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA EVL L K LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

74

Gelin ve damad n çocuklar n n olmamas n isteyen kötü niyetli kimseler dü ünalay n n geçti i yol güzergâh nda bulunan büyük bir ç nar a ac na çivi çakt klartakdirde yedi y l çocuklar n n olmayaca na inan lmaktad r.

Gelin ve damad n kurduklar yeni ev darmada n olsun diye evde kimse yokkenevin orta yerine yörede g c ad verilen siyah bitki tohumu saçalanmaktad r. Bu karabüyü uygulamas ndan sonra yeni evli çiftin evinin da laca na inan lmaktad r. Bu karabüyü yap ld gün içinde fark edilip tohumlar toplanarak la m suyuna at larak ilebüyünün bozulmas yoluna gidilmektedir.

Gelin kendi sözünün kocas ve kaynanas taraf ndan dinlenmesini istiyorsa a zkapat lan b ça n üzerine yedi kat kiri ipli i sararak dil ba lama büyüsü yapmaktad r.Yap lan bu büyü ile gelinin sözünün kaynanas ve kocas taraf ndan dinlenece ineinan lmaktad r.

Birbirini seven kar kocay birbirinden ay rmak için yap lan di er bir kara büyüuygulamas ise tahta ka k kullan larak yap lmaktad r. Söz konusu büyü, tahtadanyap lm iki ka n d k s mlar birbirin arkas na gelecek ekilde birbirine ba lanarakyap lmaktad r. Daha sonra ba lanm ka klar n üstüne domuz ya sürülmekte veböylece kar kocan n sürekli birbirine z t gidece ine ve anla amay p ayr lacaklar nainan lmaktad r.

Page 86: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA ÖLÜM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

75

6. KAHRAMANMARA TA ÖLÜM LE LG L BÜYÜSEL NANI VEUYGULAMALAR

Do um ve evlenmede oldu u gibi, ölüm çevresinde bir çok inanma, âdet, töre,tören, ayin ve kal pla m davran lar kümelenmektedir. Ölüm çevresinde kümelenen veölüyle toplum üyelerini ku atan inanmalar, âdetler, i lemler, törenler ve kal pdavran lar ba l ca üç grupta toplanmaktad r. Bunlardan bir grubu ölenin öte dünyayagidi ini kolayla t rmak; onun gerek geride b rakt klar n n gözünde, gerekse ötedünyada sayg n ve mutlu bir ki i olmas n sa lama amac na yönelik olanlard r. Birba ka grupsa; ölenin geri dönü ünü önlemek, yak nlar na ve geride b rakt klar na zararvermesini engellemek amac yla yerine getirilendir. Üçüncü grupta toplananlarsa; öleninyak nlar n n bozulan ruhsal durumlar n sa altmak; sars lan toplumsal ili kilerinidüzeltmek ve yeniden topluma kat lmalar n sa lamak için uygulananlard r (Örnek,2000: 207). Öte yandan ülkemizde ölüm ile ilgili bir çok anlat n n olmas da (Gözayd n,1984: 97-118; 1985: 49-82; 1991: 128-148) ölüyü rahatlatmak, ölünün hayatta kalanlara zarar vermesini önlemek için çok çe itli büyüsel inan ve uygulamalar n ortayaç kmas na neden olmu tur.

nsan hayat için en önemli anlardan ilk ikisini do um ve evlilik te kil ederkenbir di erini de ölüm olu turmaktad r. Daha önce belirtti imiz gibi do um ve evlilik ileilgili olan büyüsel inan ve uygulamalar yörede yo un olarak ya at ld gibi aynekilde ölüm ile ilgili olan büyüsel inan ve uygulamalar da yo un olarak ya at lmakta

oldu unu ara t rmalar m z s ras nda görmü bulunmaktay z. Bize göre buuygulamalar n bir k sm ölünün bizzat kendisini ilgilendirirken bir k sm da ölenkimsenin yak nlar n ve çevresindekileri ilgilendirdi i görülmektedir. Ölünün kendisiniilgilendiren büyüsel inan ve uygulamalar ölen kimsenin ölümü üzerinden geçenüçüncü, k rk nc ve elli ikinci günlerinde yap lan eylemler olu tururken, ölen kimseninyak nlar n ilgilendiren k sm ise ölünün ruhunu gücendirmemek ve geride kalanlaraverebilece i zararlar asgariye indirmek eklinde de erlendirilebilir.

6.1. Ölüm ile lgili Ak Büyü nan ve Uygulamalar

Yörede ölümü geciktirebilece ine ve ölüyü ilgilendiren bir tak m kötü güçlerinolumsuz etkilerini azaltabilece ine inan lan baz uygulamalar n yap ld bilinmektedir.Nitekim yörede bir bayku un her hangi bir evin çat s nda ötmesi o evden birininölece i eklinde yorumlan r ve böyle bir duruma kar bir tak m tedbirlerin al nmasgerekti ine inan l r. Bu çerçevede ölü bayku un ba evin giri kap s na as ld takdirdeölümün söz konusu evden uzakla aca na inan l r. Bayku un bu söz konusu kötüetkisine öyle inan lmaktad r ki bu anlay baz beddualara da yans t lm ve oca ndabayku ötsün bedduas sevilmeyen insanlara söylenmi tir.

Yörede ölümü haber verdi ine inan lan di er bir inanma ise bir incir a ac n nköklerinin a ac n ana gövdesi d nda, a ac n çevresinde ba ka bir yerde yeni bir incirfidan yeti mesi meselesidir. Bu anlay çevresinde evin bahçesinde bulunan incira ac n n kökleri d ar ç km ve bu köklerden yeni bir a aç yeti mi ise bu durumevden ölü ç kaca eklinde yorumlanmaktad r. Bu kötü durumdan kurtulmak içinCuma günü Cuma saati içerisinde söz konusu incir fidan n n kesilmesi yoluna gidilir.Zira incir a ac u ursuz bir a aç olarak kabul edilmekte ve bu anlay ifade etmek içinnefret edilen kimselere beddua ederken oca nda incir a ac bitsin (yeti sin)denilmektedir. Kanaatimize göre yöredeki bu anlay H ristiyanl k dü üncesinde yer

Page 87: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA ÖLÜM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

76

alan u ursuz incir a ac anlay n n bir uzant s d r (Matta 21/19-20, Markos 11/14;Luka: 13/7).

Bunlar n d nda ölüm olay vuku buldu unda da ölen kimsenin görüntüsünebak larak da bir tak m büyüsellik içeren uygulamalar yap lmaktad r. Bu uygulamalardan biri de ölen insan n üzerine b çak konulmas i lemidir. Bu uygulama cesedin i memesiiçin yap lmaktad r. Bu ekilde ölümü getiren güçlerin korkutulabilece ine ve ayr cab ça n ölünün gitti i yolu kesece ine dolay s yla arkas ndan kimseyi götürmeyece ineinan l r.

Cesedin görüntüsü ile ilgili ba ka bir uygulama ise iki parça olarak k r lmoklavan n ölen kimsenin cesedi üzerine konulmas d r. Ölen kimsenin teni so uyupkaslar sertle mez ise ölen kimsenin ruhunun tam olarak ç kmad na ve bu durumuengelleyip ölenin ruhun ç kmas na yard mc olunmas gerekti ine inan lmaktad r.Bunun için de söz konusu oklavan n cesedin üzerine konulmas gerekmektedir. E er bui lemler yerine getirilmez ise yani ölünün teninin hemen so uyup etinin de sertle mesisa lanmaz ise ölen kimsenin arkas ndan birini götürece ine inan lmaktad r.

Yörede ölen kimsenin tehlikesinden kurtulman n bir ba ka yolu ise ölüyüy kamak için s t lan su için yak lan odunlar ile ilgili olan uygulamad r. Söz konusuuygulama su s tmak için yak lan odunlardan öskâ ad verilen bir k sm yanm olanodun parças n n cenazeyi götüren insanlar n arkas ndan f rlat lmas eklindeyap lmaktad r. Bu i lemi yapmakla ölümü getiren güçlerin korkutulaca na ve öleninsan n arkas ndan kimseyi götürmeyece ine inan lmaktad r.

Yörede ölen kimsenin mezara gömülmesinin ard ndan da bir tak m büyüsellikiçeren geleneksel i lemler yap ld n söyleyebiliriz. Dolay s ile ölümün gerçekle mesiüzerinden elli üç gün geçinceye kadar cenaze evinde bir tak m i lerin yap lmamasgerekti ine inan l r. Zira bu dönemde yap lmamas gereken bir tak m i lerin yap lmashalinde ölünün ruhunun eziyet çekece i gibi bir anlay n bilinmekte oldu unusöyleyebiliriz. Bunlar aras nda cenaze evinin temizlenmemesi ilk s ray al r. Bu inanmagöz önünde bulundurulmaz ve cenaze ç kan ev temizlenirse ölen kimsenin ruhununhuzur bulmayaca na inan l r.

Ayn inan çerçevesinde cenaze evinde üç gün süre ile yemekpi irilmeyece ine, aksi yönde bir uygulama halinde ölen insan n ruhunun evi terketmeyece ine inan l r. Dolay s ile evde yemek pi irilmedi ini gören ölünün ruhununevde yemek pi medi ini görüp evde hayat kalmad n dü ünece ine ve bunun üzerineevi terk edece ine inan l r.

Ölü evinde yap lmamas na dikkat edilen di er bir inanma ise söz konusu evdediki dikilmemesi gerekti i eklindeki inanmad r. Bu inan çerçevesinde cenaze evindek rk gün süre ile diki dikilmeyece ine ve aksi takdirde ölünün ruhuna eziyetedilece ine ve i nenin ölüye batabilece ine inan l r.

Yayg n olan inanca göre ölen insan n etinin elli ikinci günde kemi indenayr laca na dolay s ile bu günün gecesinde helva pi irilmesi gerekti ine inan l r. E erhelva pi irilmezse cesedin eti kemi inden ayr l rken ölünün ruhunun ac çekece ine vedolay s ile pi irilen helva ile ölünün ruhunun huzura erece ine inan l r.

Ölüm dö e inde olan insan n uzakta bir yak n veya sevdi i biri varsa veölmeden bu ki iyi göremez ise gözünün arkada kalaca na inan l r. Ölünün ruhununrahata ermesi için söz konusu insan n herhangi bir k yafeti ölmek üzere olan insan nyan na konulur. Böylece söz konusu ki inin huzur içinde ölece ine inan lmaktad r.

Page 88: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

KAHRAMANMARA TA ÖLÜM LE LG L BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

77

6.2. Ölüm ile lgili Kara Büyü nan ve Uygulamalar

Yöremizde her hangi aileye ya da ahsa yönelik zarar verici, zay flat c ve hattaöldürücü kara büyülerin yap ld bilinmektedir. Nitekim ölüm ile ilgili olarak ya at lankara büyü uygulamalar genel olarak sevilmeyen bir insan n ölümünü sa layabilece idü üncesi ile yap lmaktad r. Bu tür büyüler baz durumlarda ölmesi istenilen ki inintasviri kullan larak yap ld gibi baz durumlarda da söz konusu ki iye ait bazunsurlar n kullan lmas yla yap lmaktad r.

Bir kimse dü man olarak gördü ü birini öldürmek istiyorsa o ki inin ka tüzerine tasvirini yapmakta ve daha sonra bu tasviri büyücüye götürerek söz konusukimseye ölüm büyüsü yapt rmaktad r. Büyücü tasvirin üzerine ölümü ça r t racakekiller çizmekte ve sonra da insan için önemli olan hayati organlara b çak ve i ne

saplamaktad r. Daha sonra bu ekilde haz rlanm olan büyülü nesneyi mezarl agömmektedir. Böylece kendisine ölüm büyüsü yap lan insan n ölece ine inan lmaktad r.

Dü man n öldürmek için büyücüye yapt r lan di er bir kara büyü uygulamasmezar tasviri kullan larak yap lmaktad r. Büyücü ilk önce tahtadan küçük bir mezartasviri yapmakta ve bu mezar n a z n aç k b rakmaktad r. Daha sonra ölüme i areteden figürler çizdi i muskay mezar tasvirlerinin içine koymaktad r. Bu ekildehaz rlanan büyülü tasvir, büyüyü yapt ran kimse taraf ndan kendisine büyü yap lanki inin evine ya da geçti i yol üzerine konulmaktad r. E er bu büyü söz konusu ki iningeçti i yol üzerine konulacak ise, büyü ba ka kimseye tesir etmesin diye ki inin adbüyücüye yazd r lan muskaya yaz lmakta ve resmi de mezar tasvirinin içinekonulmaktad r. Bütün bu i lemlerden sonra büyünün etkisi ile k sa bir zaman sonrakendisine büyü yap lan kimsenin ölece ine inan lmaktad r.

Yörede yap lan di er bir kara büyü çe idi ise sabun büyüsüdür. Bu büyü çe idibeyaz bir sabun üzerine k rk bir i ne bat r lmak suretiyle büyücü taraf ndan yap lmaktave daha sonra bu büyülü sabun derin bir kuyuya at lmaktad r. Zaman içinde sabuneridikçe kendisine kara büyü yap lan insan n da eriyece ine ve sabun eriyip bittiktensonra da söz konusu ki inin ölece ine inan lmaktad r.

Bir ba ka kara büyü çe idi ise, mezar topra kullan larak yap lmaktad r. Bubüyü, büyücü taraf ndan de il, bir kimseye ya da ev halk na zarar vermek isteyen ba kabir kimse taraf ndan yap lmaktad r. Bu kara büyü, zarar verilmek istenilen evin dört birtaraf na, mezardan al nan toprak serpilmekte, öylece mezardan al nm olan toprak ileölüm söz konusu eve getirilmi olmaktad r. Bunun sonucunda kara büyü yap lan evdenbirinin ölece ine ve dolay s ile ev halk n n zarar görece ine inan lmaktad r. Ancak bukara büyü sonucunda, aileden biri ölmese bile, ev halk n n ölüden beter olaca na veyapt klar hiçbir i te ba ar l olamayaca na inan lmaktad r.

Bölgede ailenin dire i olarak kabul edilen babay öldürmek ve akabinde deçocuklara zarar vererek aileyi da tmay amaçlayan bir ba ka kara büyü çe idinin deuyguland n tespit etmi bulunmaktay z. Bunun için büyücü; siyah bir almakta ipin bir ucuna ölmü güvercin ba n , ipin devam na ise ailedeki fert say s nca ölmügüvercinlerin ayaklar n ba lamakta ve söz konusu kara büyü, zarar verilmek istenilenevin daha çok merdiven bo lu u ya da giri kap s n n üzeri gibi aile fertlerinin s kçageçtikleri yerlere as lmakta ve ip üzerindeki güvercin ba ve ayaklar n n çürümesibeklenmektedir. ayet güvercin ba çürüyüp yere dü erse evin reisi olan baban nölece ine, di er güvercin ayaklar n n ise orada as l kald sürece ailenin da lacaeklinde bir inanma mevcuttur. Söz konusu büyüyü etkisiz hale getirmenin tek yolu ise,

evin herhangi bir yerine as lm olan kara büyüyü la ma atmak suretiyle büyününbozulmas yoluna gidilir.

Page 89: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

78

7. D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR

7.1. Bitki Ve Hayvanlar le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

Ülkemizde a açlarla ilgili çok çe itli inan ve uygulamalar yayg n bir ekildeya at lmakta olup (Ülküta r, 1963: 1-40) baz a açlar n kötü büyüleri uzakla t rd nainan lmaktad r. Nitekim ara t rma alan nda i de a ac n n kötü büyüleri uzakla t rd nainan lm t r.

Ara t rma saham zda bitki ve hayvanlar ile ilgili bir çok büyüsel inan veuygulaman n oldu unu gördük. Bu çerçevede, söz konusu büyülerin bir k sm , bitki vehayvanlar korumaya yönelik ak büyüler olup bir k sm da bitki ve hayvanlara zararvermek için yap lan kara büyülerdir.

Ak büyüler aras nda yayg n olarak yap lanmakta olanlardan biri lohusa kad n nrahim ak nt s kullan larak yap land r. Söz konusu büyüsel i lem lohusa kad n n rahimak nt s n n,üç Cuma meyve vermeyen a açlar n alt na dökülmesi eklindeyap lmaktad r. Bu uygulama ile meyve vermeyen a açlar n meyve verece ineinan lmaktad r.

Bitkiler ile ilgili olan di er bir ak büyü uygulamas ise asma a açlar n nbudand ktan sonra asman n kesilen k s mlar ndan damlayan sular n kullan lmas ylayap lmaktad r. Bu uygulama budama zaman nda asmadan al nan suya çe itli dualarokunmakta ve daha sonra bu su ile yirmi bir gün süre ile saç n n uzamas n isteyen ki isaç n taramaktad r. Bu ak büyünün sonunda saçlar n uzayaca na inan lmaktad r.

Bitkiler ile ilgili ba ka bir ak büyü uygulamas ise kavak a açlar ile ilgilioland r. Yayg n olan anlay a göre kavak a açlar n n yapraklar sonbahar geldi indea ac n alt k sm ndan yukar do ru sarar p dökülmeye ba larsa k n çok çetingeçece ine inan lmaktad r. Yörede bu durumu engellemek için kavak a açlar n n dibinepaslanm tenekelerin pas al narak dökülmektedir. Böylece k n daha normal seyrindegeçece ine inan lmaktad r.

Ba , bahçe, tarla ve evde i de a ac dikilirse vah i hayvanlar n buralaragiremeyece ine, zarar veremeyece ine inan l r. Zira bu a ac n kötü güçleriuzakla t raca na inan lmaktad r.

Sevdi i erke i kendine a k etmek isteyen kad n, karabiber büyüsü yaparaksevdi ini elde etme yoluna gider. Söz konusu büyü tohum halindeki karabiberin, birtava içerisinde dut dal ile kar t r lmak suretiyle yak lmas eklinde yap lmaktad r.Büyüyü yapan kad n, bu i lem s ras nda sürekli olarak sevdi i kimsenin ad nsöylemektedir.

Karaçal ad verilen dikenli çal dan al nan bir parçay üzerinde ta yan insanlarabüyünün etki etmeyece ine inan lmaktad r. Dolay s ile kara büyüye maruz kalmamakiçin kara çal dikeninin ta nmas gerekti ine inan lmaktad r.

Buraya kadar anlatt m z ak büyü uygulamalar n n yan nda, bitki ve hayvanlarile ilgili bir çok kara büyü uygulamas da yörede yayg n olarak ya at lmaktad r.Bunlardan biri de yörede g c ad verilen siyah bitki tohumu ile yap land r. Bu büyü,sevmedi i bir kimsenin ürününe zarar vermek isteyen kimse taraf ndan söz konusutohumun, o kimsenin ba , bahçe ve tarlas na saç lmas eklinde yap lmaktad r. Bubüyünün sonucunda ürünlerin telef olaca na inan lmaktad r. Ayn büyü, g ctohumunun yak larak söz konusu yerlere serpilmesi suretiyle de yap lmaktad r.

Öte yandan tarla, ba ve bahçeye zarar vermek için, a z k sm topra n içinegelecek ekilde yedi b çak, yedi ayr yere saplanmaktad r. Bu kara büyü neticesinde,ekilen bitkilerin kuruyaca na inan lmaktad r.

Page 90: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

79

Bunlar n d nda hayvanlar ile ilgili olarak yap lan çok çe itli büyüseluygulamalar da yörede yo un bir ekilde ya at lmaktad r. Burada hayvanlarla ilgili olanak ve kara büyü uygulamalar n anlatmaya çal aca z.

Keçi, koyun gibi evcil hayvanlar n boynuna tak lan çan eklindeki küçükzillerin, bu hayvanlara musallat olabilecek kötü cinleri uzakla t raca na inan l r. Zirazilden ç kan sesi duyan cinlerin hayvanlara yakla amayaca na, dolay s yla zararveremeyece ine, aksi takdirde bu hayvanlar n içine cin girebilece ine ve hayvanlarazarar verece ine inan l r. Bu anlay , H ristiyanl kta yer alan domuzlara cin girmesianlay n n farkl bir versiyonu gibi görünmektedir (Matta 8/30-33, Markos 5/13).

Evcil hayvanlar , vah i hayvanlardan korumak için Kurta z ba lama adverilen ak büyü uygulamas yap lmaktad r. Bu ak büyü çe idi, kapat lma özelli i olankeskin bir b çak al nmak suretiyle yap lmaktad r. lk önce b ça n a z üç hlâs birFatiha okunarak kapat lmakta, daha sonra ip ile b çak ba lanmakta ve ba lama i lemis ras nda Felak-Nas sureleri okunmaktad r. Böylece bu hayvanlar evin d nda serbesthalde kalsalar bile, kurt vb. gibi vah i hayvanlardan zarar görmeyeceklerineinan lmaktad r.

ayet bir evde güvercin besleniyorsa, güvercinin evde bulunan di er hayvanlarkoruyaca na,dolay s ile evde bulunan di er evcil hayvanlara büyü yap lamayaca nainan l r.

Hayvanlar ile ilgili olan di er bir büyüsel inan ise k rk ç kmam çocu u,kuluçkaya yatan tavu un yumurtalar n n k rk n n basaca eklindeki inan t r. Buanlay a göre yörede gurk bast rma ad verilen tavu un alt na konulan yumurtalar nakara kazandan al nan kara sürülerek yumurtalar n renginin de i tirilmesi gerekti ineinan l r. Zira bölgedeki yayg n anlay a göre ba ta yumurtalardan ç kacak olan civcivlerolmak üzere yeni yavrulam kedi ve köpeklerin allar n n da k rkl kad n veçocu unu basaca eklinde bir anlay mevcuttur. te bütün bu sebeplerden dolayçocu u al basmamas için yumurtalara kazan karas sürülmektedir.

Kitab- Mukaddesten geçti i anla lan y lan inan , yörede yo un bir ekildeya at lmaktad r. Söz konusu inan lardan biri, y lan n cennette iken aya n n oldu u veHz. Havva y kand rd ktan sonra ayaklar n n Allah taraf ndan yok edildi i eklindedir.Zira y lan n günahlar için Allah n y lana k yamete kadar karn n n üstünde sürünesinve topraktan ba ka bir ey yemeyesin diye beddua etti ine inan l r. Bu anlayçerçevesinde y lan u ursuz say lmakta ve y lan n bulundu u yere ölüm getirece ineinan lmaktad r. Dolay s ile evde veya ba , bahçe, tarla gibi yerlerde y lan k vr lmvaziyette yatarsa r zk n ba lanaca na ya da söz konusu yerlerin sabinin veya ailesininölece ine inan l r.

Öte yandan yörede kurba a ile ilgili inan lar da mevcuttur. Nitekim kurba aile u ra an kimselerin elinde sinir (si il) ç kaca na ve si illerin tedavisi için si ilüzerine incir yapra ndan ç kan sütün; üç gün, güne do madan önce sürülmesigerekti ine inan lmaktad r.

Yörede köpek ulumas duyuldu u zaman baz eylerin ters gidece ine veyayak n akrabalardan birinin ölece ine inan l r. Köpe in ulumas yla ortaya ç kanu ursuzlu un giderilmesi için evdeki ayakkab lar ters çevrilir ve u ursuzlu un ba nageçsin denilir. Böylece köpek ulumas ile olu an u ursuzlu un önlenmi olaca nainan l r.

Evde bulunan örümcek a lar n n ve serçe yuvalar n n bozulmas gerekti ineinan l r. Aksi bir uygulama halinde evde darl k olaca dü ünülür. Bundan dolay evtemizlenirken örümcek a bozulmamaktad r.

Page 91: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

80

Akrebin eve gelmesini engellemek için, evin d taraf nda görünecek bir yereöldürülen akrep ip ile as lmaktad r. Ayr ca akrep sokmas n engellemek için öldürülenakrep muska yap lmakta ve ta nmaktad r.

Yörede Cennet , uç uç , ni anl m böce i olarak bilinen u ur böce i bekark z n üzerine konarsa k z n k sa zaman içerisinde ni anlanaca na inan l r. Bekar k zböce i yakalay p uçurur ve böcek hangi yöne giderse k z n ni anl s n n o yöndengelece ine inan l r.

7.2. E yalar le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

Yurdumuzda en çok rastlanan, mevsimi gelip de dü mesi geciken ya murlarsa lamak ve böylece kurakl , k tl önlemek için yap lan çe itli geleneksel-büyüseli lemler yap ld bilinmektedir. Bu i lemler iki yönü ile incelemek gerekmektedir:1-Yeti kinlerin kat ld ya mur dualar ile bunlara ba l çe itli büyüsel uygulamalar,2-Günümüzde çocuk gelenekleri aras nda yer alan, oyunumsu törenler. Bu sonuncularda ciddi Eski Türk törenlerinin kal nt lar gibi görünmektedir (Boratav, 1984: 139).Biz burada bu i lemlerin Kahramanmara ta ya at lan büyüsel örneklerini sunmayaçal aca z.

Yörede hayat n her alan na da lm olan büyüsel inan ve uygulamalar,e yalar n kullan lmas konusunda da kendini göstermektedir. Söz konusu inan veuygulamalar çok çe itli e yalar üzerinde yo unla makla birlikte çok farkl amaçlar içinyap lmaktad r.

Yörede süpürge ile ilgili olarak ya at lan inan lar genel olarak süpürgenintemizleme özelli inden kaynaklanmaktad r. Zira süpürgenin kötü güçleri temizledi ineinan lmaktad r. Dolay s ile süpürgenin üzerinden atlayan insan n r zk n nba lanaca na inan lmakta ve e er kazara süpürgenin üstünden atlanm ise bu kötüetkinin giderilmesi için süpürge çöpünün ate e at lmas suretiyle süpürgenin kötüetkisinden kurtulma yoluna gidilmektedir.

Yörede külün üzerine bevleden kimselerin cine çarp laca na inan lmaktad r.Zira yayg n inan a göre kül dökülen küllüklerin cinlerin evi oldu u kabul edilmektedir.E er bir kimse külün üzerine bevletmi ise o kimseyi cinleri kötü etkisinden kurtarmakiçin, yörede ad na köz sayd rma denilen ve sadece ocak olarak bilinen kimselere, birtas suyun içerisine evin ocakl ndan (bir çe it ömine) al nan kömür haline gelmi olanodun parçalar konularak okutulur ve suyu cin çarpt na inan lan kimseye içirilir.Böylece söz konusu ki iye cinlerin verildi ine inan lan zarar n yok edilece ine inan l r.

Bereket simgesi olarak kabul edilen yumurtan n kabu unu yakan kimselerinfakirle ece ine inan l r. Bu anlay çerçevesinde bir kimse, k skand birinin evinezarar vermek istiyorsa söz konusu kimsenin evine gitti i zaman ev halk na farkettirmeden yumurta kabuklar n sobaya atmak suretiyle kara büyü yapmaktad r. Bui lemin sonucunda da söz konusu evin r zk n n ba lanaca na inan lmaktad r.

Yine a z taraf ndan tutulmak kayd yla birbirine makas veren insanlar n kavgaedece ine inan l r. Bu anlay çerçevesinde insanlar n birbirine bu ekilde makasverilmemesi gerekti ine, aksi bir durum söz konusu oldu unda da bu kimselerinbirbirinin a z na ekmek vermesi gerekti ine inan lmaktad r.

Öte yandan yörede ölmü insanlar n k yafetlerinin ve kullan ld e yalar ncenazeden sonra hemen fakirlere da t lmas gerekti ine inan l r. Soyka ad verilen buk yafet ve e yalar da t lmaz ise evden ba ka birinin ölece ine veya evin r zk n nba lanaca na inan l r. Bu e yalar genelde namaz k lan insanlara verilir. Bu k yafet vee yalar n kötü büyülü etkisine inan lmaktad r ki sevilmeyen bir insana beddua edilirken

Page 92: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

81

soykas ç kas ca denilir. Yani evden ölüsü ç ks n ve e yalar soyka olarak da t ls nanlam nda bu söz söylenir.

Büyüsel i lemlerde kullan lan aynan n baz durumlarda yanl kullan lmas ileinsanlara zarar verebilece ine inan l r. Nitekim aynaya bakan küçük çocuklar n geçkonu aca ya da kekeme olaca dü ünülür

Yörede ölümün kötü etkisini uzakla t rmak ve dolay s ile ev halk ndan ba kabirinin ölmesini engellemek dü üncesi ile saç aya kullan lmaktad r. Nitekim saç ayacenazenin arkas ndan f rlat l rsa evden yak n zamanda cenaze ç kmayaca nainan lmaktad r.

Yörede baz e yalar büyülü kabul edilmekte ve bu e yalar n yanl kullan msonucunda insanlar üzerinde kötü etki b rakaca na inan lmaktad r. Nitekim kara kazan,ak amüstü dar bir vakitte kom uya verilmemesi gerekti ine, aksi takdirde kom ular nbirbiriyle kavga edece ine inan l r.

Dul kad n n dü ününe giden kad nlar n iç k yafetlerini ters giymelerigerekti ine, zira yörede dul kad n n etraf na kötü etkiler yayd na inan l r. Aksitakdirde dul kad n n ta d na inan lan bu kötü etki ile dü üne giden kad nlar n daevlili ini bozabilece i dü ünülür.

7.3. Kar, Ya mur, Rüzgar, Dolu le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

lkel insan n tabiat güçlerini etkileme anlay farkl bir karakterde de olsagünümüz toplumlar nda da görülmektedir. Bu anlay çerçevesinde ara t rma alan ndada bu türden anlay lar n farkl ekilde de olsa ya at ld ve bunlar n k smibenzerlikler gösterdi i söylenebilir.

Ya mur ya mad ve kurakl k oldu u dönemlerde mahallenin çocuklar biraraya gelerek çomçal gelin ad verilen bir kukla yaparlar. Söz konusu kukla bir a aççomçan n (kepçe) ba k sm na göz, a z, burun çizilerek gelin imaj verilmesiyle yap l r.Kollar ise ince erit halinde bir tahta kullan larak yap l r. Kuklan n iskeletitamamland ktan sonra rengârenk kuma lar sar larak üzeri kaplan r ve gelinebenzetilmeye çal l r. Daha sonra iki çocuk çomçal gelini kollar ndan tutarak yukarkald r rlar ve ev ev dola mak suretiyle çe itli yiyecekler toplarlar. Bu i lem s ras ndaçocuklar çomçal gelin ne ister? Bir ka k ya , ya olmazsa bulgur, bulgur olmazsa suister eklinde ark lar söylerler. Bunun üzerine ev sahibi çocuklara istediklerini verir.Baz evlerden ise istedikleri verilmeyip üzerlerine su dökülür. Çocuklar topladerzaklarla bir yeti kin gözetiminde yemek yaparlar. Bütün bunlar Cuma günü yap ldiçin ilk önce Cuma namaz ndan ç kan insanlara daha sonra mahalledeki herkese yap lanyemek da t l r. Böylece k sa zaman içinde ya mur ya aca na, bolluk bereketolaca na inan l r. Asl nda ya mur ya d rmak için Türkiye nin bir çok yerinde ya at lanbu gelenek eski bir Türk inan olmakla birlikte ilkel insanlar döneminde farklekillerde büyüsel i lem olarak yap lm t r. Yörede ya at lan bu eski Türk gelene inde

büyüyü ilgilendiren tek motif, ev ev dola an çocuklar n üzerine su serpilmek suretiyleya mur taklit edilmekte ve böylece taklit büyüsü yap lmaktad r.

Yörede; ya mur ya d rmak için uygulanan bir ba ka yöntem ise, yak lan y lan nküllerinin gökyüzüne savrulmas eklinde yap lmaktad r. Bu i lemden yüksek birtepenin üzerinden küllerin savrulmas eklinde icra edilmekte ve böylece ya murya aca na inan lmaktad r.

Yörede ya murun ya mas içim baz büyüsel i lemler yap ld gibi, ya murundinmesi için de çe itli büyüsel i lemler yap lmaktad r. Nitekim çar amba günü

Page 93: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

82

gökyüzüne ta f rlat larak ya murun durdurulabilece i eklindeki inanç bunun en güzelörne idir.

iddetli dolu ya maya ba lad nda, bir annenin ilk k z n n, doluyu b çak veyamakas gibi kesici aletlerle kesmesi gerekti ine inan lmaktad r. Doluyu keserken; benanam n ilkiyim, da da gezen tilkiyim demekte ve böylece k sa bir süre sonra dolunundinece i umulmaktad r. Bu konuda ba ka bir büyüsel uygulama da, evin d nademirden bir saç aya f rlat lmas uygulamas d r.

iddetli esen rüzgâr n durmas için havaya un serpilmekte ya da yak lan süpürgeparças rüzgâra do ru savrulmaktad r. Yayg n olan inanca göre; rüzgâr ya esmeyeba lad güne kadar ya da üç veya yedi gün eser. Bu anlay çerçevesinde, yap lanbüyülü i lemler, söz konusu bu günlerin ak am vaktinde yap lmas gerekti ineinan lmaktad r.

7.4. Gök Cisimleri le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

Yörede hayat n her alan ile ilgili büyüsel inan ve uygulamalar oldu u gibigök cisimleri ile ilgili büyüsel inan lar ve uygulamalar n ya at ld bilinmektedir.Burada, bu konuda tespit etti imiz birkaç büyüsel inan lar ve uygulamalar k sacaanlataca z.

Yörede yayg n olan inanca göre ay ve güne iki sevgilidir ve onlar n bu sevgisinik skanan y ld zlar bu ikisini büyülemi lerdir. Bunun üzerine, ay ve güne iki dü manolmu lar ve art k bir araya geldikleri zaman kavga etmektedirler. te ay ve güne ilkkavgalar ndan sonra bir daha bir araya gelememi ler ve bunun sonucunda karanl kolu mu tur.

Yörede, güne ve ay n bir melek taraf ndan araba ile ta nmakta oldu una vearaba devrildi i zaman ay ve güne in tutuldu una inan lmaktad r.

Ay n içinde büyük bir y lan n ya ad na, y lan n baz günler ay bo mayaçal t na ve bu günlerde ay n tutuldu una inan l r. Bu tutulmay önleyip aybo ulmaktan kurtarmak için havaya silah s k lmakta, teneke, davulçal nmaktad r.Böylece y lan n korkup ay bo maktan vazgeçece ine inan lmaktad r.

Ay n hallerinden ay n ecerinde (yeni ay gününde) ekilen tohumunbitmeyece ine, budanan meyvenin ürün vermeyece ine ve bu nedenle bu günlerdetar m yap lmamas gerekti ine inan l r. Bu gün tarih olarak ay n on dördüne isabet edengündür.

7.5. Hastal klar le lgili Büyüsel nan ve Uygulamalar

Türkiye de genelinde hastal ürkütmek ve yan ltmak için büyücülere gidildi ibilinmektedir. Nitekim üfürükçüler, büyücüler, mü ahhas olarak tasavvur ettiklerihastal vücuttan ürküterek ç karmak için çok çe itli usullere ba vurulmu tur. Yan ltmayönteminde ise hastal inkâr yoluna gidilmekte ve hastan n ismi, yatade i tirilmektedir (Ko ay, 1939: 66). Ülkemizde yayg n olarak uygulanan buyöntemlerden hastal korkutma anlay Kahramanmara ta olup uçuk ve arpac ntedavisinde uygulanmaktad r.

Öte yandan Türkiye nin bir çok yerinde oldu u gibi yöremizde de, çe itlihastal klar n büyü neticesinde oldu una inan ld ndan, bunlardan kurtulmak için çe itlibüyüsel i lemlere ba vurulmaktad r.

Bo az a r yan bir kimsenin, bo az a r s n n geçmesi için, çevresinde bulunanni anl bir k za oklava ile bo az na masaj yapt r r. Bu i leme yörede bo az

Page 94: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

83

oklavalatma ad verilmektedir. Yani oklava bo az üzerinde yufka açar gibi a a ,yukar hareketlerle gezdirilmektedir.

Ba a r s için Kur an- Kerim in seksen alt nc sayfas ba a r yan insan nyüzüne kar okunmakta ve okuma i lemi bittikten sonra Kur an- Kerim h zl birekilde kapat lmaktad r. Bu kapatma çarpma eklinde olmakta ve çarpma an nda olu an

hava ba a r yan insan n yüzüne çarpmaktad r. Bu i lemden sonra ba a r s n ngeçece ine inan lmaktad r.

Ba a r s için yap lan ba ka bir uygulama ise, Kur an- Kerim in seksen alt ncsayfas okunurken ba a r yan insan n ba üzerinde b çak gezdirilmektedir.Bu b çakgezdirme i lemi insan n ba kesiliyormu gibi b ça n a z ba n üzerinde gelecekeklinde yap lmaktad r.

Ba a r lar kronikle en biri için, bo bir ka da ku ba çizilip etraf na Nassuresi yaz lmak suretiyle bir muska haz rlanmaktad r. Çizilen ku ba n n içine baa r yan insan n ve annesinin ad yaz lmakta ve daha sonra bu muska ba a r yaninsan n k yafetinde hiç kimsenin görmeyece i bir yere tak lmaktad r. Bu i leminneticesinde ba a r s n n geçece ine inan lmaktad r.

Dudakta aniden ortaya ç kan yaralara yörede uçuk ad verilmektedir. Buuçuklar n tedavisi, için yak lan tahta ka k ile üç çar amba duda a üç kez vurulmakeklinde yap lmaktad r.

Gözlerde ç kan arpac k hastal na yörede it dirse i ad verilmektedir.Arpac khastal n n, insan n gözünde eytan n gaz yapmas halinde ortaya ç kt nainan lmaktad r. Arpac n tedavisi için annesinin ilk çocu u olan bir k z ortadan ikiyekesti i sar msa arpac n üzerine sürmektedir. Böylece hastal getiren eytan n,sar msak kokusundan kaçaca na inan lmaktad r.

Yörede baz büyüsel inan ve uygulamalar pis pisi temizler anlay ileyap lmaktad r. Nitekim sar l k hastal n tedavi etmek için sar l k olmu insana ayazdabekletilmi idrar içirilerek hastan n iyile ece i dü ünülmektedir.

Büyüsel inan ve uygulamalar ana özelliklerinden olan benzer benzeri getirirdü üncesi sar l k hastal n uzakla t rmak için sar renkte olan k yafetlerin giyilmesi ileters yönde i letilmekte ve benzer benzeri uzakla t r r ekline dönü mektedir. te buanlay çerçevesinde sar l k hastal n n tedavisi için, sar l k olmu kimseye sark yafette giydirilmekte böylece tedavi olaca dü ünülmektedir.

Temra ad verilen ve cilt üzerinde ka nt larla ba lay p kabuk tutan yaralar ntedavisi için temra oca olan ailenin bir ferdinin yaran n üstüne tükürmesi gerekti ikabul edilir.

Bülbülün sesinin büyülü oldu una inan ld gibi etinin de büyülü oldu una vebülbül eti yiyen çocu un k sa zaman içinde konu aca na, sesinin güzel olaca nainan lmaktad r. Bu anlay çerçevesinde geciken veya sesinin güzel olmas istenilençocu a bülbül eti yedirilmekte ya da bülbül kan içirilmektedir.

7.6. Dil Ba lamak çin

nsanlar yak n ili ki içinde olduklar insanlar n üzerinde etkili olmak ve oinsanlara her dedi ini yapt rabilmek için, onlar n dilini ba lamak için yüzüne kar yedikere Tebbet suresini keseb kelimesine gelinceye kadar okumaktad r. Okuma i lemibittikten sonra da o insan n yüzüne kar üç kez üflemektedir. Ayr ca yap lan bu i leminetkisini art rmak için, Ayet-el Kürsi duas ve Fatiha suresi de okunabilmektedir.Bui lemin sonunda, söz konusu ki inin dilinin ba lanaca na inan lmaktad r.

Page 95: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

84

Ayr ca kocas üzerinde etkili olmak ve evde kendi sözünün geçmesini isteyenkad n ba lama büyüsü yapt rarak kocas n n dilini ba latma yoluna gitmektedir. Bununiçinde üç bardak suyun içine daha önceden yedi parçaya böldü ü e ek dilini koyarak vekaynatmaktad r. Daha sonra bu kar m üç gece ayazda bekletmektedir. Üç gününsonunda bu kar m kocas n n yemeklerine koymakta ve kocas na yedirmektedir. Bui lemler s ras nda sürekli olarak dilini ba lad m diyerek Felak-Nas sureleriniokumaya devam etmektedir. Bu i lemin sonucunda kad n, kocas n n evde hiçbir eyekar mayaca na ve evde kendisinin sözünün geçece ine inanmaktad r.

7.7. Nazar Önlemek çin

Türkiye nin bir çok yerinde oldu u gibi yörede de nazarl söz ve bak büyülükabul edilir ve bunlardan birine maruz kalan insan n üzerindeki nazar n etkisinin yokedilmesi gerekti ine aksi takdirde ya ba na kötü bir i gelece ine ya da hastalanaca nainan l r. E er bir insan di erinin yüzüne kar nazarl söz söylemi ise bunu duyan insanderhal avuç ayas n yere kar çevirir ve elini silkeliyormu gibi yapar. Daha sonraarkas n dönüp yere tükürür ve tükürü ünün üstüne basar. Bu i lemleri yaparken gözünö (mavi) ta a, sözün yere yap a denilir.

Evde hiç sebep yokken u ursuzluklar ba göstermeye ba lam ise ev halk nda,eve ya da aileye büyü yap ld eklinde bir kanaat olu maktad r. Ayn ekilde ba vebahçe kurursa, hayvanlar telef olmaya ba larsa büyü yap ld na ve kötü niyetli birinsan n nazar de di ine inan lmaktad r. Dolay s ile evdeki, ba , bahçe vehayvanlardaki bu kötü etkiyi uzakla t rmak için büyü yapt rd dü ünülen kimseninhaberi olmadan alt k yafeti (pantolon, pijama) elde edilir ve bu k yafetin çat k smkesilmektedir. Kesilen bu parça Felak-Nas sureleri okunarak yak lmakta ve daha sonrabu parçan n külleri ev, ba , bahçe ve hayvanlar n bulundu u yere savrulmaktad r. E erbüyü yap ld na inan lan ey yukarda sayd m z eyler de il, insan ise kesilen parçayak l p büyülendi ine inan lan kimseye koklat lmaktad r.

Yörede eve gelebilecek nazar engellemek için yap lan ba ka bir i lem ise; eve,evde kurban edilen inek ba n n iskeleti nazar boncu u ile birlikte evin görülebilecek biryerine as lmaktad r.

Ayr ca eve gelebilecek nazar ve büyüyü engellemek için evin giri kap s naayda bir büyücü taraf ndan suyun içine at larak eritilmi kur un as lmaktad r

7.8. Sevilen nsan Elde Etmek çin

Yörede sevdi i kimseyi elde etmek için yap lan büyü, karabiber büyüsü olarakbilinen büyüdür. Sevdi i insan elde etmek isteyen genç k z ya da erkek bu iste inekavu mak için karabiber büyüsü yapmaktad r. Söz konusu büyü, tohum halinde olandövülmemi karabiber al narak dut dal ile kar t rmak suretiyle yak larakyap lmaktad r. Karabiber yak l rken büyüyü yapan kimsenin, sevdi i insan n ad n yedikez söylemesi gerekti ine inan lmaktad r. Bu i lem s ras nda ayr ca ben senin a k ndankara sevdaya tutuldum, sen de benim için u yanan karabiber gibi yan ve bana â k oldenilmektedir. Bu i lemi yapan kimse bu büyüsel i lem sonucunda söz konusukimsenin, kendisini sevece ini dü ünmektedir.

Page 96: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

85

7.9. H rs z Bulmak çin

Ara t rma saham zda h rs z bulmak için çok çe itli i lemler yap lmakta olupbunlar halka aç k bir ekilde ve herkese duyurularak yap ld için tespit etmekte pekzorluk ya amad k.

Yörede h rs z bulmak için yap lan en yayg n büyü çe idi, ba lama büyüsüdür.Nitekim h rs z bulmak için, kiri ad verilen ip üzerine yetmi iki dü üm at larakh rs z n sidikli i ba lanmakta ve ba lama büyüsü yap lmaktad r. Bu büyüden sonraidrar n yapamayan h rs z n çald eyi tekrar getirip yerine koyaca na inan lmaktad r.

H rs z bulmak için yap lan di er bir büyüsel i lem ise nohut kullan larak yap lanbüyüsel i lemdir. K rk bir tane nohut al n r ve okunmu suyun içine b rak lmaktad r.Daha sonra büyü yap lm olan nohutlar n ayazda bekletilmesi sa lanmaktad r. Nohutlar suyun içinde i tikçe h rs z nda i ece ine dolay s ile bu i kenceye daha fazladayanamayan h rs z n çalm oldu u e yay geri getirece ine inan l r.

Öte yandan çal nm bir e yay bulmak için yap lan ba ka bir i lem ise temiz birsu içerisinden al nan ta lar üzerine yap lan büyüsel i lemdir. Nitekim h rs z bulmakiçin, temiz bir suyun (göl, nehir) içinden al nan k rk tane çak l ta al nmakta ve dahasonra bu ta lara Duha suresi, üç, yedi veya yirmi bir kere okunmaktad r. Okuma i lemibittikten sonra ta lar kiremit bir testi içerisinde kaynat lmaktad r. Kaynatma i lemis ras nda çald n n hayr n görmeyesin, ald n gibi getiresin denilmektedir. Bubüyüye ra men çald eyi getirmeyen h rs z n üç gün içinde hastalan p ölece ineinan lmaktad r.

H rs z bulmak için koyun ba rsa kullan larak da büyü yap lmaktad r. Bubüyü için koyun ba rsa üç metre uzunlukta al nmakta ve üzerine üç kere Kafirunsuresi okunmaktad r. Bu sure içerisinde dokuz yerde ayn harfi olup sure okunurkenher ayn harfine gelindi inde Ey Allah m bu mal kim çald ysa onun ba rsa n veuykusunu ba l yorum denilmekte ve ba rsa a dokuz dü üm at lmaktad r. Bui lemlerden sonra büyülü ba rsak karanl k ve izbe bir yerde kurumaya b rak lmaktad r.Zaman içinde ba rsak kurudukça h rs z n zorunlu ihtiyaçlar n gideremeyece ine (bevledemeyece ine ve defi hacet yapamayaca na) ve dolay s ile çald eyi gerigetirece ine inan lmaktad r. Bu ekilde çal nm e ya ele geçirdikten sonra h rs z ndaha fazla zarar görmesini engellemek için büyünün bozulmas gerekti ineinan lmaktad r. Bunun için büyücü, koyun ba rsa n l k suyun içine koymakta vedaha sonra kuruyan ba rsak yumu ad zaman dü ümlerini çözmektedir. Ba rsa aat lan dü üm unutulup çözülmezse veya çözülürken dikkat edilmez ve ba rsak k r l rsah rs z n ölece ine inan lmaktad r.

H rs z n çald e yay getirmesi için kiri ipi üzerine Ayetel Kürsi okunarak dabüyü yap lmaktad r. Bu dua okunurken, her mim harfine gelindi inde ip üzerine birdü üm at lmaktad r. Dua bittikten sonra on yedi dü üm at lm t ls ml bir ba eldeolunur. Çünkü bu duada on yedi mim harfi yer almaktad r. Bu ekilde yap lan büyülüba çal nan e yan n yerine konulmaktad r. E er bu ba e yan n al nd yerde a r bireye ba lan rsa h rs z n çald e yay kullanamay p hemen getirece ine inan lmaktad r.

H rs z bulmak için yap lan bütün bu büyüsel i lemlerin etkili olabilmesi için,h rs zl n üzerinden çok fazla zaman geçmemesine dikkat edilmektedir. Nitekim bubüyü uygulamalar n n, h rs zl k olay ndan hemen sonra veya üç gün içinde yap lmasgerekti ine, aksi takdirde yap lacak büyünün tutmayaca na dolay s yla h rs z nbulunamayaca na inan lmaktad r. Ayr ca h rs z bulmak amac yla yap lan büyününçevredeki herkese duyurulmas gerekti i dü ünülmektedir.

Page 97: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

D ER BÜYÜSEL NANI VE UYGULAMALAR Elife Ç FTÇ

86

7.10. Evden Ayr lan Birini Döndürmek çin

Evden ayr lan birini döndürmek için büyü yapt r lmaktad r. Bunun için sap tahtaolan ve kapanabilen bir b ça n üzerine Per embe gecesi n irah suresi yaz lmaktad r.Surenin yaz lmas s ras nda her ayetinin sonuna, dönmesi istenilen insan n adyaz lmaktad r. Daha sonra da bu büyülü b çak, söz konusu ki inin kullanm oldu u birk yafetine sar lmakta ve bahçeye gömülmektedir. Bu büyüsel uygulamadan sonra,evden ayr lan ki inin üç, yedi veya yirmi bir gün içinde geri dönece ine inan lmaktad r.

Page 98: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

YA ANMI BÜYÜ ÖRNEKLER , BAZI BÜYÜSEL NANI . Elife Ç FTÇ

87

8. YA ANMI BÜYÜ ÖRNEKLER , BAZI BÜYÜSEL NANI VEUYGULAMALARIN FENOMENOLOJ K TAHL L

8.1. Ya anm Büyü Örnekleri

Ara t rmam z esnas nda büyüye maruz kald n söyleyen insanlar n anlattbaz büyü örneklerini, ah slar n ismi verilmeden anlatmay uygun görüyoruz. Böylecebüyüsel inan ve dü üncelerin insanlar üzerindeki etkisi ve büyünün toplum içindekicanl l daha iyi anla lm olacakt r. Anlatt m z olaylar n muhatab olan baz insanlarhalen hayatta olup baz lar da hayatta de illerdir. Hayatta olmayanlar n ba ndan geçenolaylar yak n akrabalar ndan birine anlatt r lmak suretiyle tespit edilmi tir.

Büyü ile ilgili olarak anlataca m ilk olay evlilikle ilgili olup bu olay n muhatabolan insan n ya ad s k nt lar bu olay ya ayan ki iden ö renmi bulunmaktay m. M.ile H. anla arak ve severek evlenirler. Uzun süren ni anl l k dönemlerinde de birbirlerinidaha iyi tan m ve aralar ndaki sevgiye dayal olan ba daha da güçlenmi tir. Her ikiside arad insan buldu una ve birlikte mutlu olacaklar na inanmaktad r. Dü ün içinyap lan bütün haz rl klar ve dü ün M. ile H. nin istedi i gibi geçmi tir. Dü ün bittiktensonra ikisi evlerinde yaln z kald klar nda birbirlerine sadakat ve mutluluk sözlerivermi lerdir. Gerdek odas na girinceye kadar her ey normal seyrinde devam etmi tir.Gerdek odas na girdikleri zaman H. (erkek) aniden huzursuzla m ve kar s na karso uk davranmaya ba lam t r. H. ne oldu una anlam veremedi i bu duruma ra menkocas na kar sevgi ile yakla m t r. Ancak ne yaparsa yaps n kocas n n kendisine kargösterdi i bu so uklu a son verememi tir. Aradan k sa bir süre geçince kocas n iknaedip kendisine ne oldu unu anlatmas n istemi tir. Biraz sakinle mi olan M. H. ye, onuçok sevdi ini ama onunla kar -koca ili kisi içinde olamayaca n ve kendisine neoldu unu sormamas gerekti ini söylemi tir. Bir anda dünyas ba na y k lan H. hereye ra men kocas na ne oldu unu ö renmeye karal d r ve biraz daha srar edince ac

gerçe i ö renmi tir. Kar s n n srar na dayanamayan M. ona olan sevgisinin de etkisiylene oldu unu anlatmaya karar vermi tir. M. kar s na, kendisini çok sevdi ini ama onacinsi anlamda yakla t zaman gözüne y lan gibi göründü ünü söylemi tir. Ya ananbütün bu olaylar n sonucunda ayr lmaya karar vermi ler ve o gecenin sabah ndamutlulukla ba layan evliliklerine son noktay koymu lard r. Bu olaylar n üzerinden üçy l geçti i halde H. ile M. hala bekâr olup birbirlerini sevmektedirler.

Bu olay n müsebbibi olarak damad n yengesi oldu unu söylemektedir.Anlat lanlara göre bu kad n M. nin, k z karde i ile evlenmesini istemi ancak buamac na ula amam t r. Damad n maddi durumu iyi oldu u için k z karde inin rahatedece i dü ünmü , ancak bu dü üncesi gerçekle memi tir. Bunun üzerine yeni evliçiftin evlili i bitsin diye büyü yapt rm t r. Damad n nikâh yüzü ünü gizlice al pyüzü e domuz ya sürmü ve geline kar so uk davranmas n sa lam t r. Sadecedamad n yüzü üne büyü yapt rmas n n nedeni, geline daha çok ac çektirmektir. Bununyan s ra yeni evli çiftin yata na kiri ipli i ile yapt rd iki büyüden birini koymu ,di erini de büyü asla bozdurulmas n diye mezarl a gömmü tür. Ancak yata a b rak lanbüyü daha sonra gelin taraf ndan bulunmu olup, kay nvalidesinin bozdurmas nara men bir sonuç al namam t r. Çünkü esas büyü mezarl ktaki olup kad n taraf ndanyeri söylenip bozdurulmad sürece durum de i meyece ine inan lmaktad r.Veanlat lanlara göre de aynen de olmu tur. Bütün bunlar, yatakta bulunan büyü ve büyüyü yapt ran kad n n anlatt klar sayesinde ö renilmi tir. Çünkü büyü yapt rd n söyleyenkad n çe itli nedenlerden dolay kocas ndan ayr ld zaman ya ad psikolojik sorunlarsonucunda, yapt her eyi anlatm t r. Fakat bo anmalar n n nedeni olarak kocas n

Page 99: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

YA ANMI BÜYÜ ÖENEKLER , BAZI BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

88

gördü ü için ve dolay s yla kocas n cezaland rmak dü üncesiyle, kocas n n karde ineböyle bir iyilik yapmayaca n ve büyüyü bozdurmayaca n söylemi tir.

Kahramanmara n çevre köylerinden birinde ya anm bu olayda evlilikleilgilidir. Olay ya ayan k z n amcas n n k z taraf ndan anlat lan bu olay oldukça dikkatçekicidir. Olay n ma duru olan E. ailesinin son k z ve oldukça güzel bir k z imi .Evlilik ça na gelen E. akrabalar n ziyaret etmek için kom u köye gitmi tir. K z ngitti i köyde ya ayan büyücü k z görünce çok etkilenmi tir. Ancak çok ya l oldu uiçin k z n kendine bakmayaca n n da fark ndad r. Büyücü, k z n kendisiyleilgilenmeyece i ve k z ile evlenemeyece i için k za ba lama büyüsü yapm t r. Buolaydan sonra k z, çok talipleri olmas na ra men bir türlü evlenememi tir. Çünkü k zistemeye gelenler, çok be enseler de k z n evinden ayr ld ktan sonra bir daha gerigelmemi ler. Böylece aradan y llar geçmi ve bir gün büyücü ölmü tür. Ölür ölmesinede k z ya lanm ve hiç isteyeni kalmam t r. Büyücünün ölümünün üzerinden bir y lgeçtikten sonra büyünün etkisi kalmam ve büyü bozulmu tur. Bu olaydan sonra k zevli bir erkekle evlenmi ve kuma gitmi tir.

Evlilikle ilgili olan di er ilginç büyü olay ise Kahramanmara ta ya anm olupoldukça trajediktir. Bu olaya maruz kalan Y. yi halas kendi o luna istemi , ancak Y.nin halas n n o lu oldukça ahlaks z ve kötü huylar olan bir delikanl d r. Z., Y.yisevmekte olup sürekli olarak annesine Y. ile evlenmek istedi ini söyleyerek bu yöndebask lar yapm t r. Bu durumu Y. ye açt klar nda ise hiç beklemedikleri bir cevaplakar la m lar. Çünkü Y. bu evlilik teklifine hay r demi ve bütün srarlara ra mencevab evet olmam t r. Bu reddedilmeyi kendine yediremeyen Z. girdi i bunal msonucu intihar ederek hayat na son vermi tir. Ya ad bu olay n ac s na dayanamayanZ. nin annesi büyücüye giderek büyü Y. ye yapt rm t r. Z. nin gitti i büyücü k za ölümbüyüsü yapm ve büyünün mezarl a gömülmesi gerekti ini söylemi tir. Y . ve ailesiilk günlerde bu büyüden haberdar olmakla birlikte pek dikkate almam lar. Ancakzaman geçtikçe hastalanan Y. nin durumunu görünce i in ciddiyetini anlamayaba lam lar. Y. nin durumunun gittikçe kötüle mesi üzerine Y. nin ailesi, halas na gidipbüyüyü bozdurmas n istemi ler. Ancak kad n benim ci erim yand ,sizinki de yans ndiye cevap vermi tir. Bütün srarlara ac mas zca kar l k veren kad n büyüyübozdurmad kça Y. nin iyile mesi mümkün olmayaca na inan lmaktad r. Günden güneiyice zay flay p yata a dü en Y. doktora götürüldü ü halde bir türlü hastal n n nedenibulunup tedavi edilememi tir. Çekti i ac lara dayanamayan Y. sonunda ailesiningözleri önünde can vermi tir.

Anlataca m bu olay akrabalar mdan birisi taraf ndan ya anm olup olay nmuhatab insanlar hala hayattad r. E. A. taraf ndan ni anl oldu u halde kaç r larakkuma yap lm t r. Bu kaç r lma olay nda E. nin hiçbir suçu olmamas na ra men üzerinekuma gitti i kad n E. yi suçlam ve bunun öcünü almak için E. ye, do an çocuklarölsün diye büyü yapt rm t r. Bunun üzerine E. nin do an bütün çocuklar ölmü tür. E.alt do um yapm fakat do an alt çocuklar n n hepsi ölmü tür. Yedinci çocu unahamile kald s rada ablas n n k z evlenmi . Bu, k z n ikinci evlili i olup ilkevlili inden bir çocu u vard r. E. nin durumunu bilen ablas , k z n n gerdek gecesi boyabdesti ald suyu alarak E. yi banyo yapt rm . Böylece kendisine büyü yapt r lan E.bir y l içinde ilk çocu unu do urmu tur. Ancak gözden kaç rd klar bir ey vard r ki oda gerdek gecesi al nan boy abdesti suyunu ba kas na veren kad n n çocu ununolmayaca d r.Ve bütün tedavilere ra men k z n çocu u olmaz. Fakat E. nin iki k z ikio lan olmak üzere dört çocu u olur. Bu olay bizzat ya ayan insanlar taraf ndananlatt r lmak suretiyle ö renilmi tir.

Page 100: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

YA ANMI BÜYÜ ÖENEKLER , BAZI BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

89

Bu olay, ayn ekilde anne ve k z n n ba ndan geçmesi nedeniyle oldukça dikkat çekicidir. C. zengin bir ailenin k z olup fakir olan H. ile sevdi i için evlenmi tir. C. ileevlendikten sonra bir süre sonunda i leri yolunda giden H. Almanya ya gitmi . 1970 lerde ya anm olan bu olay n, gerçekle ti i dönemlerde, Almanya ya çal maya gitmekherkes taraf ndan istenen bir durumdur. Daha önce H. nin yüzüne bile bakmayanakrabalar , i lerinin düzeldi ini görünce, H. ye yakla maya ba lam lar. Ancak H.,akrabalar n n eskiden yapt klar n unutmad için, onlara yüz vermemi tir. Bu durumun nedenini gelinleri C. olarak gördükleri için, ona kar husumet beslemeye ba lam lar.Bu arada kocas n n durumu daha da iyile mi oldu u için kar s n da Almanya yaald rmak üzere pasaport i lemlerini ba latm t r. C. kocas n n yan na gitmek üzerehaz rl klara ba lam ve gidece i günü beklemektedir. Kocas n n akrabalar bu durumuengellemek için her türlü yola ba vurur ancak ba ar l olamad klar için büyüyapt rmaya karar vermi lerdir. Bu arada C. ikiz çocu a hamiledir. K sa zaman içindebüyünün etkisiyle ilk önce ikiz çocu unu dü ürmü . Çünkü kocas n n akrabalar , C.yeçocuklar n dü ürmesi için kirs (ur) büyüsü yapt rm t r. Ayr ca kocas yla aras bozulsundiye de ba lama büyüsü yapt rm lard r. Ancak ya ayaca felaketler bununlakalmam t r. Kocas bir Alman ile evlenmi ve C. yi bo am t r. Dört çocu u ile ortadakalan C., ailesinin istemedi i bir evlilik yapt için, baba evine de dönememi tir.Büyünün etkisiyle bir anda hayat cehenneme dönen C. her eye ra men hayatatutunmu . Bu olayda daha da ilginç olan C. nin k z F. nin de, annesinin ya ad bütünolaylar , çok az farklarla ayn ekilde ya amas d r. Annesi ile k z n ya ad olaylararas ndaki farklar ayr tarihlerde, farkl insan ve yerlerde ya anm olmas d r. Bunlar nd ndaki her ey ayn d r. Bu olaylardaki ilginç benzerli in nedeni, C. ye yap lanbüyüye dayanmaktad r. C. ye yap lan büyü, iki ayr yere konulmu tur ve C. birininüstünden geçerken k z di erinin üstünden geçmi tir. Ayn zaman da u rad klarbüyünün etkisini farkl yer ve zamanda , farkl insanlarla ya am lard r. F.de kocas ndanayr lm ve ikiz çocu unu kaybetmi tir. imdi anne k z birlikte ya amakta olupkocalar ndan hiç yard m alamamaktad rlar.

Bu olay Kahramanmara n köylerinden birinde ya anm olup olay n muhataberkek ölmü ve bu olay köylüler taraf ndan anlat lm t r. Bu köyde ya ayan büyücü,o lunun sevdi i k za, ba kas yla evlendi i için dü ün gününde büyü yapm ve k zo luna kaç rtm t r. Herkes ne oldu unu anlayamam , çünkü k z ve o lan severekevlenmi lerdir. Ancak dü ün günü; k z o lan evi gelin almaya gelmeden öncebüyücünün o luna kaçm t r. Damat M., bu duruma çok üzülse de bir ey yapamam .Çünkü k z o luna ba layan büyücü, M. ye de büyü yap p M. nin elini, aya n veerkekli ini ba lam t r. Gerçekten de M. daha sonra bir türlü evlenememi tir. Ancakbüyücünün öldü ü gün M. bedenine can geldi ini ve üzerinden büyük bir yük kalkt nsöylemi tir. Bu olaydan sonra M. bir y l içinde evlenmi ve çocuklar olmu tur. M. ninçocuklar ve kar s hala hayattad r. Bu olay ölen büyücünün kar s taraf ndan köylülereanlat lm t r.

8.2. Baz Büyüsel nan Ve Uygulamalar n Fenomenolojik Tahlili

Eskiden beri insanlar aras nda ya at lan büyüsel inan ve uygulamalar n,görünen asl n n ve gayesinin yan nda, birde ilk bak ta görülemeyen , ancak kayna nainildi i ve var oldu u artlar göz önüne al n p incelendi i zaman anla labilen asl vegayesi de vard r. Bunlar anlamland r p yorumlamak için , büyünün yap lma nedenini,yap lmas s ras nda kullan lan malzemeleri etrafl ca de erlendirmek gerekmektedir.Çünkü büyünün yap lma nedeni ile büyü için kullan lan malzemeler aras nda do rudan

Page 101: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

YA ANMI BÜYÜ ÖENEKLER , BAZI BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

90

bir ili ki vard r. Bununla birlikte baz büyüsel inan ve uygulamalar n anla labilmesiiçin tezahürlerine bakmak gerekir. Bu sebeple baz büyüsel inan ve uygulamalar ndo rudan anla lmas mümkün olmayabilir. Bu tür büyüsel inan ve uygulamalaranlayabilmek için, bunlar n ortaya koydu u sonuçlara da ayr nt l olarak bak lmasgerekmektedir. K sacas baz büyüsel inan ve uygulamalar aç k ve net bir ekilde gözönünde oldu u için kolayca anla l p yorumlanabilmekte iken baz lar da ancaktezahürleri ortaya ç kt nda anla labilmektedir.

Her devirde insanlar üzerinde etkili olan büyüsel inan ve uygulamalar, hemenhemen bütün toplumlarda, birbirine benzer bir amaca ula ma çabas içinde olmu tur.Söz konusu büyü, kötülü ü uzakla t rmak, iyili i getirmek gayesiyle yap l yorsa bu türbüyüsel inan ve uygulamalar n dünyan n her yerinde genel olarak ayn amaca hizmetetti i söylenebilir.

Büyüsel inan ve uygulamalarda, dünyada genel bir amaç benzerli i oldu ubilinmekle birlikte farkl l klar n da mevcut oldu u söylenebilir. Bu farkl l klar büyününiçinde var oldu u toplumun tarihi, co rafi ve sosyo-kültürel yap s n n, mensup oldu udinin, büyüsel inan ve uygulamalar üzerinde etkili olmas sonucunda ortaya ç km t r.Bütün bu faktörler büyüsel inan ve uygulamalar n ekillenmesinde önemli bir i levicra etmi tir. Ayr ca büyüsel uygulamalar s ras nda kullan lan malzemelerde bölgedenbölgeye farl l k göstermektedir. Zira bölgenin co rafi konumu ve yo un olarakyeti tirilen kültür bitkisi yap lmak istenilen büyünün mahiyeti ve uygulama ekliüzerinde belirleyici olmu tur. Örne in Hz. Peygamber (s.a.v.) e yap ld iddia edilenbüyüde hurma kullan l rken (Buharî, 1968: IX., 53) Hz. Musa n n peygamber olarakgönderildi i M s r da M s rl büyücüler taraf ndan asa büyüsel uygulamalar s ras ndaba vurulan önemli bir büyü arac olarak kullan lm t r (Ç k ;7/8-13).

Bu bilgiler nda baz büyüsel inan ve uygulamalar n fenomenolojik bakaç s yla ele almaya çal al m.

8.3. Göbek Ba n n Camiye At lmas

Bebe in kesilen göbek ba n n camiye at lmas n n nedeni; muhtemelen çocu unanne karn ndaki ya ant s na i aret etmekte olup ayn amac n farkl bir boyutuna hizmetetti i yönündeki inanc n uzant s olmas d r. Bu inanca göre bebek dünyaya gelmedenönce bütün maddi ihtiyaçlar n göbek ba arac l ile kar layabilmektedir. Yani göbek ba n n do umdan önceki i levi, tamamen beslenme, nefes alma gibi zorunlu ihtiyaçlarayönelik olmu tur. Bunun yan s ra do um gerçekle tikten sonra göbek ba n nkesilmesiyle birlikte, çocu un göbek ba ile olan maddi ihtiyaçlara dayanan bu ili kisisona ermi tir. Ancak göbek ba çocu un do madan önceki dönemine ait oldu u ve odönem için hayati bir zorunluluk te kil etmesi sebebiyle büyülü oldu u kabul edilmi tir.Bu yüzden bu ba n rast gele bir yere at lmamas gerekti ine inan lmaktad r.

Öte yandan çocu un, do umdan sonra göbek ba ile maddi ili kisi bitmeklebirlikte bu ikisi aras ndaki manevi ili kinin devam etti ine inan lmaktad r. Ayr cakesilen bu ba n, camiye at lmas yla da bu ruhsal ili ki güçlendirilmeye çal lmaktad r.Böylece göbek ba insan hayat üzerindeki maddi de er boyutunu kaybederek manevide er boyutuna geçmi tir. Göbek ba n n camiye at lmas n n amac , bebek do madanönce bu ba ile maddi ihtiyac n kar lad gibi do duktan sonrada manevi ihtiyaçlar nkar lamas d r. Çocuk do duktan sonra manevi açl n n doyurulmas amac yla camiyeat lan göbek ba ile çocu un ili kisi bu suretle devam etmektedir. Bütün bunlar göbekba camiye at lan çocu un, dinine ba l ve iyi ahlakl olaca dü üncesinin büyüselinan ve uygulamalara yans t lm oldu unu gösterir.

Page 102: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

YA ANMI BÜYÜ ÖENEKLER , BAZI BÜYÜSEL NANI Elife Ç FTÇ

91

8.4. Vah i Hayvan n Av n n Yakalan p Yenmesi

Çocu u olmayan kad nlara, vah i hayvan n a z ndan canl olarak yakalanan av nyedirilmesi ile çocuk sahibi olabilece i dü üncesiyle yap lan bu büyüsel uygulanmaoldukça ilginçtir. Bu i lem de av, vah i hayvan n a z ndan canl olarak al nmaksuretiyle kurtar lm olur. Bu kurtar lma olay ile av hayvan na hayat tekrar iadeedilmi olmakla birlikte avda bir can alacakl duruma geçilmi tir. Hayvan bu alacakldurumdan, çocu u olmayan kad na yiyecek olmak suretiyle ödenmi olur.Asl nda aynzamanda burada, Allah a öykülenme durumu da vard r. Burada Allah a biz seninyaratt n bir canl y ölmek üzere iken kurtararak hayat n ona tekrar verdik. imdi s rasende, bunun kar l nda bu kad na çocuk ver denilmektedir. Ayr ca kurtar lan avölümün e i inden döndü ü için büyülü kabul edilmekte olup, av yiyen insana canverebilme özelli ine sahiptir. Vah i hayvan n yemek üzere oldu u anda kurtar lanhayvan n ölümü atlatt için çocu u olmayan ya da çocuklar do duktan sonra ölenkad na yedirildi i zaman çocuk do uraca dü üncesi hakimdir. Çünkü kurtar lanhayvan yar ölümsüzlük özelli ine sahip olmu tur ve kad n bu av yerse hayvan n buözelli i çocu a geçmi olur. Böylece bu yar ölümsüzlü e sahip olan çocu unölmeyece i kabul edilir.

8.5. Büyülerin Mezarl a Gömülmesi

Büyücülerin yapt baz iyi veya kötü büyüler mezarl a gömülmektedir. Kötübüyülerin mezarl a gömülmesinin nedeni, büyünün yap ld insana zarar vermektir.yi büyülerin mezarl a gömülme nedeni ise, söz konusu insan n kötü huylar n n temsili

olarak öldürülmesi içindir. Örne in içki müptelas olan bir insan bu durumdankurtarmak için yap lan ak büyünün mezarl a gömülmesi gerekti ine inan lmaktad r.Nas l ki insan ve insan hayat na ait her ey mezarl kta bitiyorsa sergiledikleri kötüdavran larda mezarl kta bitebilir. Kötü büyülerin gömülmesindeki amaç da ayn d r.E er bir insan büyü ile öldürmek isteniyorsa ona yap lan ölüm büyüsünü mezarl agömmek gerekti ine inan lmaktad r.

Page 103: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

ÖRNEKLEM ALANININ DE ERLEND R LMES VE SONUÇ Elife Ç FTÇ

92

9. ÖRNEKLEM ALANININ DE ERLEND R LMES VE SONUÇ

9.1. Örneklem Alan n n De erlendirilmesi

Çal mam za konu olan Kahramanmara ta ya at lan büyüsel inan ve uygulamalarincelenirken görülmü tür ki yörede yayg n bir ekilde bu ikisi varl n korumaktad r.Ancak halk aras nda ya at lan bir çok inan ve uygulama özünde büyüsellik bar nd rmaklabirlikte büyü olarak isimlendirilmemektedir. Söz konusu inan ve uygulamalara her nekadar büyü denilmese de bunlar n uygulanmas s ras nda hedefe giden yolda kullan lanmetot, büyüsel inan ve uygulamalar s ras nda kullan lan uygulamalarla ayn d r.

Yörede ya at lan bir çok büyüsel inan ve uygulama ilk ortaya ç kt andakiözelli ini kaybetmi ve sosyal hayat içerisinde farkl ekilde uygulanmaya devam edegelmektedir. Örne in ilkel insanlar birinin kolunun alt ndan geçmekle o insan n büyüsünekap laca n dolay s yla art k onun tahakkümü alt na geçece ini dü ündü ü için bu tür biruygulamaya maruz kalmak istememektedir. Buradaki dü ünce tamamen büyüsel anlay adayal olarak ortaya ç kmaktad r. Bu uygulama farkl bir ekilde de olsa ara t rma alan ndada uygulanmaktad r. Zira bölgede gelinlerin kay nvalidelerinin kolunun alt ndan geçirilmesisuretiyle gelinin kay nvalidesinin sözünü dinleyece i dü üncesi hakimdir, ancak hiç kimsebunu büyüsel oldu u dü üncesiyle yapmamaktad r. Yani büyüsellik içeren bir eylemgelenekle yo rulmu ve büyü ad n kaybederek geleneksel bir uygulamaya dönü mü tür.Dolay s ile bütün bunlar bize ilkel insanlar n baz büyüsel edimlerinin boyut de i tirerekyöre halk aras nda hala ya at lmakta oldu unu göstermi tir. Dolay s yla halk aras ndasürdürülen bir çok inan ve uygulama büyüsellik içermekte ve bunlar n amac aynkalmakla birlikte niteli i de i mektedir.

Öte yandan baz uygulamalar tamamen büyüsellik arz etmekle birlikte yayg n olandini inanc n etkisiyle büyü olarak nitelendirilmemektedir. Zira genel kabul gören anlay akötü etki b rakan büyüsel uygulamalar büyü olarak isimlendirilirken, iyili i getirmekamac yla yap lan büyüsel uygulamalara okuma ad verilmektedir. Örne in bir k z nbaht n açt rmak için büyücüye gidilerek baht açt rma büyüsü yapt r l r ama bu i leme büyüdenilmemektedir. Aksine bu i lem iyilik ve dolay s yla büyü bozdurmak için yap ld ndanbüyüye kar bir uygulama olarak görülmektedir.

Tespitlerimiz sonucunda bölgede ya at lan büyüsel inan ve uygulamalar n genelolarak hayat n önemli dönemlerinde yo unla t görülmü tür. Söz konusu dönemler;do um, evlenme ve ölüm dönemleri olup bunlar içerisinde bir çok büyüsel inan veuygulama bar nd rmaktad r. Ancak bu üç önemli geçi mense i aras nda da en çok büyüselinan ve uygulama evlilik dönemi üzerinde icra edilmektedir.

Ara t rma bölgesinde yo un bir ekilde yap lan büyüsel uygulamalarda çok çe itlimalzemeler kullan lmakta olup bunlar aktarlardan kolayca elde edilebilmektedir. Sözkonusu malzemelere çok ciddi paralar harcanmakta ve zengin olsun fakir olsun büyüyeihtiyaç duyan insanlar bu konuda maddi fedakarl ktan kaç nmamaktad rlar. Bunun yan s rabu malzemeleri satan aktarlarla büyücüler içindedirler. Zira yapt raca büyü içinmalzemeye ihtiyaç duyan ki iyi aktara yönlendiren büyücü oldu u gibi aktarlarda büyüyapt rmak isteyen insanlar büyücü ile tan t rmaktad rlar. Ayr ca büyü yapt ran insan nald malzemeyi büyüyü yapt ktan sonra ucuz bir maliyet ile tekrar aktara satan bazbüyücülerin de mevcut oldu u tespitlerimiz aras ndad r.

Toplumlar içinde kabul gören anlay a göre genel olarak kad nlar n büyücü oldu ufikri yayg nl k kazanm t r. Ancak ara t rmam z s ras nda farkl bir durumla kar la t k vegördük ki yörede erkek büyücüler kad n büyücülere oranla daha çoktur. Ayn ekildeyayg n olan di er bir görü e göre de büyüye kad nlar n daha çok inand ve büyü yapt rd

Page 104: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

ÖRNEKLEM ALANININ DE ERLEND R LMES VE SONUÇ Elife Ç FTÇ

93

dü ünülmektedir. Ancak ara t rmam z s ras nda az msanmayacak bir ço unlukta olan erkeksay s n n büyüsel inanca sahip oldu u tespit edilmi tir. Ayr ca söz konusu bu ço unlu unbüyüsel uygulamalara ya do rudan ya da dolayl olarak kat ld tespitlerimiz sonucu ortayaç kan ilginç noktalardan biridir. Zira erkekler büyüsel uygulamalara direkt olarak kat ldgibi kar s n n, k z n n veya annesinin yapt rd büyülere de kat lmaktad rlar. Dolay s ileerkekler büyüye, büyücüye gidip yapt rma eklinde olmasa da söz konusu büyününuygulanmas a amas nda kat lmaktad rlar.

Öte yandan büyücüye giden insanlar aras nda sosyal bir da n kl k var gibigörünmektedir. Zira bir çok kesimden insan büyüsel inanca sahip oldu u gibi büyüseluygulamalara da ba vurdu u ara t rmam z s ras nda konu tu umuz insanlar n sosyalkonumlar n ö renmek suretiyle vard m z kanaatlerden biridir. Ara t rmam z s ras ndakonu tu umuz büyücüye giden insanlar ars nda e itimli e itimsiz, zengin-fakir ayr m yokgibi görünmektedir. nsanlar sosyal konumlar ne olursa olsun ihtiyaç hissettikleri zamanbüyücüye ba vurabilmektedirler. Dolay s yla yöre halk aras nda büyüsel inan veuygulamalar sosyal statü ayr m göstermeksizin baz insanlarca yo un bir ekilde kabulgörmekte oldu u söylenebilir.

Yörede ya ayan büyücülere genel olarak yöre halk ba vurmakla birlikte çevre ehirve ilçelerden gelen baz insanlar n da söz konusu büyücülere ra bet etti i tespitlerimizaras ndad r.

Büyücüler, yapt klar büyüleri büyü olarak nitelendirmemektedirler. Bu durumunnedeni olarak toplumsal anlamda büyücülü ün kötü olarak görülmesi söylenebilir. Büyününkötü oldu unun genel olarak benimsenmesinden dolay büyücüler kendilerini hoca diyenitelemektedirler. Dolay s yla büyücüler yapt klar i in büyü de il okuma kendilerinin debüyücü de il hoca oldu unu söylemektedirler. Ayr ca büyü yapt ran insanlar dayapt rd klar eyi büyü olarak nitelemedikleri gibi bu i i yapan n da büyücü de il hocaoldu unu kabul etmektedirler. te bu iki nedenden ötürü büyücüler toplumsal geçerlilikkazan rlarken büyü yapt ran insanlar da yapt klar i e toplumsal geçerlili i olan bir k l fuydurmu lard r.

Öte yandan yörede ya ayan büyücüler genel olarak k rsal yerle imin yo unla tbölgelerde meskundurlar. Bunun yan s ra söz konusu bölgelerde ev kiralamak suretiylebüyücülük edimlerine devam eden büyücüler de vard r. Yörede ya ayan büyücüler birbirlerihakk nda bilgi sahibi olmakla birlikte genel olarak birbirlerini kötülemektedirler. Buradakiamaç muhtemelen yeni mü teriler edinmektir. Zira di er büyücü kötü niteliklerle anlat l rsave bu yayg nl k kazan rsa kötü olarak nitelendirdi i büyücünün mü terileri büyü yapt rmakiçin kendisine gelecektir.

Yörede büyücülük yapan kimseler genel olarak farkl özellikler sergilemektedir. Sözkonu büyücüler, büyü yapma yetene inin kendisine Allah taraf ndan verildi ini iddiaetmektedirler. Bu muhtemelen halk gözünde, yapt klar i i daha kabul edilebilir halegetirmek içindir. Ayr ca ula abildi imiz büyücüler hakk nda de i ik rivayetleranlat lmaktad r. Örne in kad n büyücülerden biri kocas ndan yedi i dayak sonucundabay ld n ve o anda baz varl klar n kendisini Kâbe ye götürdü ünü ve bu sayede bu i eba lad n söylemektedir.

Yine di er bir tanesi imaml k yaparken Allah n kendisine bu yetene i verdi inisöylemektedir. Bu olaydan sonra imaml b rakt n ve insanlara yard mc olmak amac ilebu i e ba lad n söylemektedir. Bu ki i her ne kadar bu yetene i kendisine Allah nverdi ini söylese de di er söyledi i eyler daha ilginçtir. Zira bu büyücü art k Allah ile birili kisinin kalmad n ve kendisinin hiçbir ibadeti yapamayaca n (namaz,oruç,hac vs.)söylemektedir. Dolay s ile büyücü art k cinlerin emrinde oldu unu ve cinlerin kendisineibadet yapmay yasaklad n iddia etmektedir. Ayn büyücü Ermenilerden kalma bir kitaba

Page 105: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

ÖRNEKLEM ALANININ DE ERLEND R LMES VE SONUÇ Elife Ç FTÇ

94

göre büyü yapt n ve içki içip sarho olmadan büyü yapamayaca n söylemektedir. smibizde mahfuz ki inin bütün bunlar aç k ve net bir ekilde anlatmas n n nedeni , kendisinebüyü malzemesi satan aktar n arac olmas ile mümkün olmu tur.

Bölgedeki büyücüler hakk nda emniyete iletilen ikayetleri KahramanmaraEmniyet Müdürlü ü Güvenlik ubesinde görev yapan yetkililer ile yapt m z görü me iletespit etmi bulunmaktay z. Büyücüler hakk nda çok çe itli ikayetler olup bunlar n ço ubüyücülük yapmalar ndan dolay de ildir. Söz konusu bu ikayetler, genellikle büyücüyeçok fazla insan gelmesi sonucunda çok fazla gürültü oldu unu ve bundan rahats z olduklaryönündedir. Bu ikayetlerden baz lar yaz l ihbarla emniyete iletildi i gibi ço unlu u 155Polis mdat servisine iletilmektedir. Bu ikayetlerden baz dikkate al n p söz konusubüyücülere bask n yap lsa da suç unsuru bulunamad için bir sonuç al namam t r. Bu türikayetlerin de aranan suç unsuru, cinsel istismar ve maddi amaç gözetilerek büyü

yap ld n n kan tlanmas gerekmektedir. Ayr ca bu suçun cezas T.C. Anayasas n n 627say l kanununda belirtilmi tir. lgili maddeye göre büyücülük suç unsuru bulunmashalinde üç ay hapis cezas ile cezaland r lm olup söz konusu ceza parayaçevrilebilmektedir. Öte yandan emniyete gelen ikayetlerden biri cinsel istismar oldu u içinadliyeye iletilmi ancak mahkeme a amas nda ikayetçi olan kad n n ikayetini geriçekmesi üzerine iptal edilmi tir. Zira ma dure evlili ini dü ündü ü için kimli inin if aedilmesini istememi tir.

9.2. Sonuç

lkel insanlar döneminden ba layarak, geni bir tarihi süreç içerisinden günümüzekadar getirilen büyüsel inan ve uygulamalar n Kahramanmara ta ya at lan örneklerinisunmaya çal t m z bu çal ma, büyüsel inan ve uygulamalar n insan hayat üzerindehala önemli bir yere sahip oldu unu göstermi tir. Öte yandan çe itli kültürlerin büyüselinan ve uygulamalar n n ve Üç Büyük lahi Dinin büyüye bak aç n n verilmesiyle debunlar n Kahramanmara ta güncelli ini koruyan büyüsel inan ve uygulamalar üzerindekietkilerinin ve benzerliklerinin tespit edilmesine olanak sa lam t r.

lkel insanlar döneminde hayat n bütün alanlar nda etkin olan büyü daha sonrakidönemlerde bu etkinli ini koruyamam t r. Zira insanl n geli im a amas nda ya an lande i im sonucunda insan hayat n n önemli üç alan olan büyü, bilim ve din alan net birekilde belirginle mi ve daha sonra de i im ve geli imin getirdi i yeniliklerle bu üç alan

tamamen ayr m t r. Ya an lan bu köklü de i imler sonucunda büyü, din ve bilimalan ndan iyice uzakla arak kendi alan na hapsedilmi oldu. te bu noktada büyü, toplumüzerindeki eski etkinli ini kazanmak için, dinin ve bilimin (özellikle t p biliminin) verilerinikullanmaya ba lam ve böylece kaybetti i itibar tekrar kazanma yoluna gitmi tir.Büyünün, bu ekilde dinin ve bilimin verilerinden çok yo un bir ekilde yararlanmas ilebüyü tekrar toplum hayat nda önemli bir yer edinmeye ba lam t r. Ancak bu yer edinmeilkel insanlar dönemindeki gibi olmasa da büyünün tamamen ortadan kalkmas na engelolmu tur K sacas büyünün, günümüze kadar gelebilmesinin nedeni, dinin ve biliminverilerini kullanmas yla ve kendini güncelle tirmesi ile mümkün olmu tur.

lkel halklar döneminde ya at lan bir çok büyüsel inan ve uygulamalar, daha sonra çe itli ekillerde farkl kültürlerde var olmu tur. Ancak büyünün toplumlardaki etkinli i,büyünün içinde bulundu u toplumun co rafi, sosyo-kültürel, dini ve bilimsel yap s na göretoplumdan topluma farl l k arz etmi tir. Nitekim Keldanîlerde büyü, y ld zlar ileili kilendirilmi ve bunun sonucunda bu toplumda astronomi alan nda geli me göstermi vebüyü toplum üzerindeki etkinli ini bilim üzerinde de göstermi dolay s ile büyü bilimalan nda belirleyici olmu tur. Öte yandan Hintliler, hayatlar n etkileyen ve hayatlar n n

Page 106: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

ÖRNEKLEM ALANININ DE ERLEND R LMES VE SONUÇ Elife Ç FTÇ

95

içinde bire bir ili ki içinde olduklar tanr lar n büyücülükle nitelemi ler ve Hintlilerinhayatlar nda din ile büyü iç içe olmu tur.

Din- büyü ili kisi ilahi dinlerin ortaya ç kmas ile farkl bir boyut kazanm t r. lkelkabile dinleri ve ilahi olmayan dinlerin büyüye kar aç k ve net bir yasaklamas yok ikenilahi kaynakl dinler vaz edilmeye ba lad klar ilk dönemlerden itibaren din-büyü ili kisibitmez bir çat maya dönü mü ve bu çat ma günümüzde de hala devam etmektedir. Ziradinler (Yahudilik, H ristiyanl k ve slamiyet), büyü edimlerinin kendi kurallar na ayk roldu unu savunmu tur. Din-büyü çat mas ; dinin, büyü edimlerini sürekli olarakyasaklamas na ra men büyü, dinin bütün verilerini kullanma yoluna gitmi ve dinin bazverilerini büyü olarak nitelemi tir. Böylece büyü toplumlar n önemli kurumlar ndan dinikullanarak bu ekilde toplumsal geçerlilik kazanmaya çal m t r.

Yahudilik ilk ortaya ç kt dönemde kar s nda tehdit olarak büyücülü ü bulmu veYahudilik ile büyü ars nda olmas muhtemel çat ma süreci ba lam t r. Zira Yahudili inyay ld co rafyada, büyücülük yayg n bir ekilde ya at lmaktayd (Tekvin 41/8-24;Yeremya 27/9). Ancak büyü, Yahudili in inanç esaslar na ayk r uygulamalard r (II. Krallar17/17, 21/6, 23/24; II.Tarihler 33/6). Ayr ca Hz. Musa ile Firavunun büyücüleri aras ndageçen olaylar din-büyü çat mas na dönü mü ve bunun sonucunda din ezici bir üstünlükkazanm t r.

H ristiyanl n ortaya ç kt dönemde de din-büyü çat mas ba lam ve bu çat madin-büyü, büyücü-Hz. sa çat mas olarak devam etmi tir. Zira Hz. Musa ile büyücüleraras ndaki çat ma Hz. sa, Havariler ve cin ç kard n söyleyen büyücüler aras nda dadevam etmi tir (Resullerin leri 8/4 33; 13/6 12).

Din-büyü çat mas slam Dini ortaya ç kt zamanda da etkinli ini korumu tur.Nitekim slam n ilk muhatab olan Arap halk ndan baz kimseler Hz. Muhammed i büyücü(Zariyat 51/52, Sad 38/4, Furkan 25/8 vs.) olarak niteledikleri gibi Kur an- Kerim e debüyü kitab (Müddesir 74/24, Hud 11/7 vs.) demi lerdir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki büyü ve büyücülük, dinin ve bilimin verilerini yo un birekilde kulland sürece bu üç alan aras ndaki ili ki bir ekilde devam edecektir. Bu ili ki

bazen çat maya dönü se bile sürekli olarak bu çat may din ve bilim kazanacak gibigörünmektedir. Büyü aleyhine, dinin ve bilimin kazand bu zafere ra men, büyü toplumhayat n n izbe kö elerinde büyüsel inan ve uygulamalara merak duyan insanlar taraf ndanya at lacak gibi görünmektedir.

Tezimizin esas bölümünü Kahramanmara ta ya at lan büyüsel inan veuygulamalar olu turmu tur. Bu bölümde insan hayat için önemli olan geçi menseklerinde(do um, evlenme, ölüm) etkin olan büyüsel inan ve uygulamalar inceledik ve bu geçidönemleri üzerinde çok çe itli büyüsel uygulamalar n icra edildi ini tespit ettik. Buuygulamalar n daha çok iyili i getirmek ve kötülü ü uzakla t rmak için yap ld n gördük.Do um, ölüm ve evlenme durumlar nda korunma büyüleri yörede yo un bir ekildeya at lmaktad r. Bu uygulamalar özünde büyüsellik arz etmekle birlikte ayn zamana diniinanc n etkisiyle bir k sm dini nitelik kazanm t r. Nitekim birçok büyüsel i lem s ras ndaFelak, Nas surelerinin okunmas bunun en aç k kan t d r. Bununla birlikte bu dualar nokundu u ritüelleri büyü olarak nitelendirmemek gerekir. Zira bunlar tamamen dini inanc netkisiyle ve duaya dayal i lemler olarak yap lmaktad r.

Kahramanmara ta ya at lan büyüsel inan ve uygulamalar n bir ço u gelene edönü mü ve büyü olma özelli ini kaybetmi tir. Buna örnek olarak çomçal gelin yapmagelene i verilebilir. Zira bu büyüsel uygulama ilkel insanlar döneminde de biliniyor olupaynen yörede oldu u gibi ya mur ya d rmak amac yla yap lm t r (Frazer, 2004: I., 18-240-287-329-333-362-390-394, Frazer, 2004: 4). Bu da bize baz büyüsel uygulamalar n, farklkültürlerde ayn i levi görmekle birlikte niteli inin de i ti ini göstermi tir.

Page 107: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

ÖRNEKLEM ALANININ DE ERLEND R LMES VE SONUÇ Elife Ç FTÇ

96

Ara t rma alan nda halk çe itli amaçlar için büyücüye gitti i gibi baz kimselerindekitaplardan büyüsel i lemler icra etti i tespitlerimiz aras ndad r. Bu kitaplar aras nda enme huru Mustafa lo lunun Gizli limler Hazinesi adl birle tirilmi olarak haz rlanmbe ciltlik eseridir ( lo lu, 1980: I-II-III-IV-V). Di er bir eser ise, H. Mustafa Varl n nçevirdi i efik bin Yakup El skilifi nin Kitab- Sihri Bat l adl kitapt r ( skilifi, 1998:344). Öte yandan smet Zeki Eyubo lu nun kitaplar yörede bilinmekte ve bunlardan çe itlibüyüsel i lemlerde yararlan lmaktad r. Ancak bu kitaplar daha çok büyü bozmak içinokunmaktad r. Bunlar n d nda halk cin, eytan ve büyüden korunmak için çe itli kitaplarada müracaat etmektedir ( ihâvi, 2003: 81-261, ener, 2001: 129).

Yörede Hz. Peygamber e (s.a.v.) büyü yap ld na dair rivayetlerin (Vehbi, 1969: I.,6624, XV., 189, Davudo lu, 1983: 608, 612, Cevziyye, 1997: 16-164, Y ld r m, 1996: 294,Cebeci, 1989: 64) yayg n bir ekilde biliniyor olmas da büyüsel i lemlerin itibarkazanmas nda etkili olmu tur. Ayn ekilde Hz. Fat ma n n kur un döktü ü yönündekiyanl rivayetlerde büyücüler taraf ndan kullan lmaktad r.

Ülkemizin bir çok bölgesinde oldu u gibi Kahramanmara ta da büyüsel inan veuygulamalar büyüye ilgi duyan insanlar taraf ndan ya at lmaktad r. Öte yandan büyüselinan ve uygulamalar bölgeden bölgeye yo unlu u de i mekle birlikte her bölgede talepgörmektedir. Ayr ca insanlar n büyüye olan ilgilerinin çok çe itli nedenleri vard r. Bunlarars nda en önemlilerinin psikolojik ve sosyolojik nedenlerdir oldu u söylenebilir. Nitekiminsanlar n ruhsal gerilim durumlar nda kolay yoldan rahatlamak ve pratik sonuçlar eldeetmek için büyücülere müracaat etti i bilinmektedir. Ayn ekilde sosyal yönden geli mi likgösteremeyen topluluklarda büyüsel inan ve uygulamalar n yayg n bir ekilde ya at ldda bilinmektedir.

Page 108: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

97

KAYNAKÇA

ACIPAYAMLI, O., 1961, Türkiye de Do um lgili Âdet ve nanmalar n EtnolojikEtüdü, Erzurum, Atatürk Üniversitesi Yay nlar , 172s.

ALBAYRAK, K., 1997, Keldanîler ve Nasturîler, Ankara, Vadi Yay. 239s.

ALKA I BENL , A., 2006, Fal-Büyü-Kehanet , Folklor Halkbilim Dergisi, C.6,(63) ss.48-50.

ANABR TANN CA KÜLTÜR ANS KLOPED S , 1987, Büyü , stanbul, C.V,460s.

ANADOL, C., 1997, Halk nan lar Büyü, stanbul, Kamer Yay nlar , 320s.

ARSLAN, A., 2002, Büyü, Fal ve Kehanet, stanbul, Nesil Yay nlar , 327s.

ATALAY, B., 1973, Mara Tarihi ve Co rafyas , Matbai Amire, stanbul, 188s.

ATE , A. O., 1995, Kuran- Kerim ve Hadislere Göre Cinler ve Büyü, stanbul, BeyanYay nlar , 362s.

BARLAS, U., 1963, Kayseri Dü ünleri, Yurtta Kitabevi, stanbul, 47s.

BE ENÇ, C., 1974, Anadolu Mitolojisi, Milli E itim Bas mevi, stanbul, 78s.

BESALEL, Y., 2001,Yahudilik Ansiklopedisi, Gözlem Gazetecilik, C.I., ss.129.

BORATAV, P. N., 100 Soruda Türk Folkloru, Gerçek Y., stanbul, 272s.

BROOKE, E., 1997, Büyücülük K lavuzu, çev. B. Akcan,Gün Yay., 288s.

BÜYÜKÇELEB , Ö., 2005, Nazar n Afetleri Ve Korunma Yollar , stanbul, TimaYay nlar , 120s.

BÜYÜK LAROUSSE SÖZLÜK VE ANS KLOPED S , 1994, Büyü , stanbul, MilliyetYay nlar , C. IV., ss.2060-2062

CAMPBELL, J., 1995, lkel Mitoloji, çev. Kudret Emiro lu, Ankara, mgeYay nlar , 129s.

CANAN, ., 1994, Kütüb-i Sitte Muhtasar Tercüme ve erhi, Akça , Yay nlar , Ankara,C.VII. 556s., VIII. 559s., XI. 559s.

CEBEC , L., 1989, Kuran- Kerime Göre Cin- eytan, Kayseri, sti are Yay nlar , 124s.

CEVZ YYE, bni Kayyim el, T bbu n Nebevi, çev. Y. Ertu rul, stanbul, UygunMatbaac l k, ss.161-164

CHALLEYE, F., 1998, Dinler Tarihi, çev. S. Tiryakio lu, stanbul, Varl k Y, 222s

Page 109: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

98

ÇELEB , E., 1985, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Üçdal Ne riyat, stanbul, C.X,520s.

ÇEL K, A., 1995, slam n Kabul veya Reddetti i Halk nançlar , stanbul, BeyanYay nlar , 350s.

DEM RC , K., 1991, Hinduizmin Kutsal Metinleri Vedalar, stanbul, aret Yay., 104s.

DEVELL O LU, F., 2006, Osmanl ca Türkçe Sözlük, Ankara, Ayd n Kitabevi, 1250s.

D NLER TAR H ANS KLOPED S , trs.: Feti izm , Bas m Yeri Yok., Geli im Y., C. III,511s.

DAVUDO LU, A., 1983, Sahih-i Müslim Tercemesi Ve erhi, stanbul, SönmezNe riyat, C. IX, 652s.

DUYMAZ, A., 1999, Türkiye, K br s, Balkan Türk Halk Edebiyat nda Sihir, Büyüiirleri , Folklor Edebiyat Dergisi, (5), ss.31-44.

EL ADE, M., 1992, mgeler ve Simgeler, çev. A. K l çbay, Ankara, Gece Yay nlar , 219s.

______ 2003, Dinler Tarihine Giri , çev. L. Arslan, stanbul, Kabalc Yay nlar , C.I, 455s.

______2003, Dinsel nançlar ve Dü ünceler Tarihi, çev. A. Berktay, stanbul, KabalcYay nevi, C.II, 462s.

______1993, Mitlerin Özellikleri, çev. S. Rifat, stanbul, Simavi Yay nlar , 192s.

______1994, Ebedi Dönü Mitosu, çev. Ü. Altu , Ankara, mge Kitabevi, 189s.

ERDENTU , N., 1977, Sosyal Âdet ve Gelenekler, Kültür Bakanl Yay nlar ,Ankara, 55s.

ERHAT, A., 1989, Mitoloji Sözlü ü, stanbul, Remzi Kitabevi, 135s.

ER AH N, brahim, 2005, Halk Kültürü Ve Edebiyat Sözlü ü, stanbul, ÖtükenNe riyat, 64s.

EVANS, P. E., 1999, lkellerde Din, çev. H. Portakal, Ankara, Öteki Yay nlar , 143s.

EYUBO LU, ., Z., 2001, Cinci Büyüleri Y ld zname, stanbul, Der Yay nlar , 310s.

______1999, Sevgi Büyüleri, stanbul, Der Yay nlar , 448s.

______2004, Anadolu Büyüleri, stanbul, Derin Yay nlar , 504s.

FRAZER, J. G., 2004, Alt n Dal, çev. M. H. Do an, stanbul, Payel Yay., C. I. 393s.,II.399s.

Page 110: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

99

GÖKALP, Z., 1976, Türk Medeniyeti Tarihi, Haz. . Aka, K. Y. Kopraman, stanbul,Kültür Bakanl Yay nlar , 476s.

GÖKBEL, A., 1996, Anadolu da Ya ayan Halk nan lar ndan Çabut Ba lama veNazar , Cumhuriyet Üniv., lahiyat Fak., Dergisi, Sivas, (I) ss.173-186.

GÖKO LU, A. B., 1942, Türk Dü ünün Karakteri, deal Bas mevi, stanbul, 32s.

GÖZAYDIN, N., 1991, Folklor Dünyas ndan, Ankara, Yarg Yay nevi, 258s.

______1984, 1985, Ölü ve Ölümle lgili Anlat lar Katalogu Üzerine , Türk FolklorAra t rmalar Dergisi, ss.97-118, ss.49-82.

GÜNALTAY, ., 2006, Dinler Tarihi, S.Y ld z (Sade.), stanbul, Kesit Yay nlar , 228s.

GÜNAY ve GÜNGÖR, Ü., H., 2003, Ba lang çlar ndan Günümüze Türklerin Dini Tarihi,stanbul, Ra bet Yay nlar , 544s.

GÜNDÜZ, ., 1998, Din ve nanç Sözlü ü, Ankara, Vadi Yay nlar , 468s.

GÜNDÜZ, T., 2001, Kahramanmara , D A, TDV Yay, stanbul, C. XXIV, ss.192-195.

HAS, K., 2005: Sembolizm Ve Haç, Ankara , Avrasya Yay nlar , 144s.

HAVVA, S., 1992, El Esas Fi s Süne, çev. M. A. Varol, O. Aktepe, A. A. Vural, H. A.Özdemir, R. Çetinta , stanbul, Aksa Yay nlar , C. X., 470s.

HÜSEYN , S., trs., Havasu l Haval Kenzül Havas, haz. M. Varl , stanbul, EsmaYay nlar , C. I-II 479, III-IV 519, V-VI 487.

BN HALDUN, 2004, Mukaddime, çev. H. Kendir, stanbul, maj Yay., ss.712-723

LLER ANS KLOPED S , trs., Kahramanmara , stanbul, Güne Gazetesi Yay nlar ,441s.

LO LU, M., 1980, Gizli limler, stanbul, Ala Ofset, C. I-II-III-IV-V., 1258s.

MAM NEVEV , 2005, Riy zü s Salihin Peygamberimizin Hayat Ölçüleri, tercüme veerh, Y. Kandemir, . L. Çakan, R. Küçük, stanbul, Erkam Yay nlar , C.VII., 470s.

MAM TABERî, trs., Taberî Tefsiri, çev. M. Keskin, stanbul, Ümit Yay nc l k, 329s.

NAN, A., 1976, Eski Türk Dini Tarihi, stanbul, Kültür Bakanl Yay nlar , 127s.

NC L, 1998, stanbul, Kitab Mukaddes irketi, 550s.

SK L F , . Y., 1988, çev. M. Varl , stanbul, Esma Yay nlar , 344s.

Page 111: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

100

KAR ILA TIRMALI TÜRK LEHÇELER SÖZLÜ Ü, trs, Ankara, Kültür BakanlYay nlar , C.I., 480s.

KAFESO LU, ., 1988, Türk Milli Kültürü, stanbul, Bo aziçi Yay nlar , 291s.

KAYA, K., 2001, Hinduizm, Ankara, Dost Kitabevi, 95s.

K TABI MUKADDES, 1998, Eski ve Yeni Ahit, stanbul, Kitab Mukaddes irketi,1176s.

KO AY, H. Z., 1939, Etnografya ve Folklor Klavuzu, Ankara, Ulusal Matbaa, 127s.

K.T.S.O., 2003, Kahramanmara Ticaret Ve Sanayi Odas Dökümanlar

K.T.S.O.: www.kmtso.org.tr/ kmaras.htm # kurulus tarihce

KÖKSAL, M. A., 2005, Peygamberler Tarihi, stanbul ,TDV. Yay., 354s.

KUTUP, S, trs.: Fizilal il Kur an, çev. E. E. Saraç, . H. engüler, B. Karl a a, Bas m YeriYok, C. I., 480s.

MACDONALD, D. B, 1993, Sihir , A, MEB Yay., stanbul, C. X, ss.599-611

MALINOWSKI, B., 2000, Büyü, Bilim ve Din, çev. S. Özkal, stanbul,Kabalc Yay nlar , 286s.

______2003, Yaban l Toplumda Suç ve Gelenek, çev. . Ye in, stanbul, EpsilonYay nc l k, 142s.

MANN, S., 2004, deolojik Olarak Din, çev. H. Osmano lu, stanbul, Ayk rYay nc l k, 220s.

MEYDAN LAROUSSE, 1986, Büyü , stanbul, Meydan Yay nevi, ss.685-686

MUTÇALI, S., 1995 Arapça Türkçe Sözlük, stanbul, Da arc k Yay nlar , 1023s.

ONUR, Ç., 1982, Büyü Nedir? Nas l Yap l r?, Kent Bas mevi, 112s.

ÖRNEK, S. V., 1970, lkellerde Din Büyü Sanat Efsane, Ankara, Gerçek Yay nlar , 251s.

______1971, Etnoloji Sözlü ü, Ankara, Ankara Üniv., Dil Tarih Co rafya Fak.Y., 231s.

______2000, Türk Halk Bilimi, Kültür Bakanl Yay nlar , Ankara, 262s.

ÖZBEK, Y., 1994, slam Aç s ndan Sihir, stanbul, z Yay nc l k, 256s.

PERR N, M., 2003, amanizm, çev. B. Ar ba , stanbul, leti im Yay nlar , 144s.

Page 112: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

101

PETERICH, E., 1959, Küçük Yunan Mitologyas , çev. Y. Baydur, Ankara,Maarif Bas mevi 166s.

RÂZÎ, F., 1988, Tefsîrî Kebir, ter. S. Y ld r m, L. Cebeci, S. K l ç, C. S. Do ru,Ankara, Akça Yay nlar , C. III, ss.255-292

REDHOUSE, 1997, ngilizce Türkçe Sözlük, stanbul, Sev Yay nc l k, 702s.

RIZA, R., trs., Tefsirul Menar, Düzenleyen . emsettin, Beyrut, Bas m Yeri Yok, 420s.

SÂBÛNÎ, M. A., 1995, Safvetü t Tefasir, çev. S. Gümü ve N. Y lmaz, stanbul, EnsarNe riyat, C. I., 320s.

SCH MMEL, A., 1999, Dinler Tarihine Giri , stanbul, K rkanbar Yay nlar , 327s.

SENA, C., 1993, Hz. Muhammed in Felsefesi, stanbul, Remzi Kitabevi, 467s.

SHAARPE, E. J., 2005, Dinler Tarihinde 50 Anahtar Kavram, çev. A. Güç,Bursa, ArastaYay nlar , 95s.

S NANO LU, N. H., 1931, Grek ve Romen Mitolojisi, Ankara, Hakimiyeti MilliyeMatbaas , 119s.

ENER, T. M., 2001, T ls m ve Büyü Nas l Bozulur?, stanbul, Der Yay nevi, 186s.

ER AT , A., 1990, Dinler Tarihi, çev. A. Özer, stanbul, Seçkin Yay nlar , 220s.

HÂV , M., Cin, eytan ve Büyüden Koruyucu Dualar, Ter. M. Tan, stanbul, UysalYay nevi, 416s.

TABER , trs., Taberi Tefsiri, çev. M. Keskin, stanbul, Ümit Yay nc l k, C. I., 380s.

TAMB AH, S. J., 2002, Büyü Bilim Din ve Ak lc l n Kapsam , çev. U. C. Ak nAnkara, Dost Kitabevi Yay nlar , 215s.

TANYU, H., 1992, Büyü , D A, TDV Yay., stanbul, C. VI., ss.501-506

______1982, Fatma Anam z Ve El le lgili nançlar Üzerine K sa Bir Ara t rma , II.Milletler Aras Türk Folklor Kongresi Bildirileri, C.IV, ss. 480-495

______1987, Türklerde Ta larla lgili nançlar, Ankara, Kültür Bakanl Y., 317s.

TOPKARA, C., Sanal Dünya Büyü, stanbul, Popüler Kitaplar, 151s.

TÜMER ve KÜÇÜK, 1997 , G., A., Dinler Tarihi, Ankara, Ocak Yay nlar , 504s.

ULLMANN, M., 1994, slam Kültür Tarihinde Maji, çev.Y. Özbek, stanbul, zYay nlar , 46s.

Page 113: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

102

URAZ, M., 1967, Türk Mitolojisi, stanbul, Hüsnü Tabiat Matbaas , 179s.

ÜÇER, M., 1981, Anadolu Folklorunda Fadime Ana Türk Folklor Ara t rmalar ,Kültür Bakanl Milli Folklor Ara t rma Dairesi Yay nlar , (I), ss.113-120

ÜLKÜTA IR, M. ., 1963, Türk slam Gelene inde A aç, Türk Etnografya ve FolklorDerne i Yay nlar , Ankara, 40s.

VEHB , M., 1969, Hulâsat ül Beyan Fi Tefsiril Kur an, stanbul, Üçdal Ne riyat, C.I.,6626s.

YAZIR, E. H., trs., Hak Dini Kur an Dili, stanbul, Eser Ne riyat, C.I., 490s.

YILDIRIM, E., 1996, Hadis Problemleri, stanbul, Umran Yay nlar , 352s.

YILDIRIM, S., 2002, Kur an- Kerim Meali, stanbul, I k Yay nlar , 620s.

Page 114: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

ÖZGEÇM

1977 y l nda Kahramanmara ta dünyaya geldi. lk, orta, ve lise ö renimini burada bitirdi.1998 y l nda Kahramanmara Sütçü mam Üniversitesi lahiyat Fakültesine kay t yapt rd . 2003y l nda bu fakülteden mezun olduktan sonra ayn y l KSÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe Ve DinBilimleri Ana Bilim Dal nda yüksek lisans ö renimine ba lad .

Page 115: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

EK-1

KAYNAK K LER

Ad Soyad Do um Yeri Tahsili YaHacer Kaynak Kavlakl Kasabas Yok 50Fidan Tan r Kahramanmara Lise 30Havva Aço lu Evri Kasabas Yok 52Emine Nacar Yenicekale Köyü Yok 64Meryem Gerekli Kahramanmara lkokul 35Selma Avan Kahramanmara Lise 30Emine Çiftçi Fatmal Kasabas Yok 60Sultan Y ld z Önsen Kasabas Yok 44Fatma F st k Fatmal Kasabas Yok 58Hatice Unkun Yaylaüstü Köyü Lise 27Zeynep Koca Fatih Kasabas Yok 51Dilber Bayansar Ye ilyöre Kasabas Yok 58Fatma Okur Fatmal Kasabas Yok 59Halime Karc Yaylaüstü Köyü Yok 57Cemile Özdemir Önsen Kasabas lkokul 55Fatma Tatl yer Kahramanmara lkokul 36Esma Kalay Fatmal Kasabas Yok 70Sultan Ibr k Küçükcerit Yok 55Hatice Koca Fatih Kasabas lkokul 25Meliha Hançer Akçal Köyü Yok 59Hürü Sayg l Küçükimal Köyü Yok 53Hacer Avc Kahramanmara Lise 31Elif Can Doluca Köyü Yok 55Fatma Eskalen Önsen Kasabas lkokul 42Ay e Ceren Ye ilyöre Kasabas Yok 56Fatma Kurt Kavlakl Kasabas lkokul 57Elif Üveyik Ye ilyöre Kasabas Yok 55Ay egül Ibr k Kahramanmara Lise 27Fatma Ejderha K z ldamlar Köyü Yok 53Fatma Yan k Büyük S r Köyü Yok 54Hatice Aslanyürek Üngüt Köyü Yok 73Hatice Mutlu Önsen Kasabas Yok 65Bayram Bay r Yenidemir Köyü Yok 61Nurcan Akgün Kurtlar Köyü lkokul 37Elif Y ld z Kahramanmara Yok 57Melek Gözcü Döngele Kasabas lkokul 38Sultan Sönmez Önsen Kasabas lkokul 41Azime Kaya Türko lu lkokul 47Cemile Özdemir Önsen Kasabas Yok 67

Page 116: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Saniye Çiftçi Fatmal Kasabas Yok 51Özlem Kayan Avc lar Köyü ilkögretim 19Hatice Kurt Tekir Kasabas ilkokul 31Elif Köse Fatih Kasabas lkokul 32Selma Y lmaz Avc lar Köyü lkokul 36Dilber Köklü Kahramanmara lkokul 42Fatma Çiftçi Önsen Kasabas lkokul 40Zeliha Aço lu Kahramanmara Lise 27Fatma Y ld z Zeytindere Köyü lkokul 51Meliha F st k Kahramanmara lkokul 35Fatma Y lmaz Avc lar Köyü Yok 42

engül Görkem Kuzucak Köyü lkokul 42Songül Nar Kavlakl Kasabas ilkokul 35

Page 117: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

EK-2

KAHRAMANMARA MERKEZ LÇES NDE KAMET EDEN BAZIBÜYÜCÜLER N RUMUZ S MLER

Büyücünün Rumuz Ad kamet Etti i YerS. Hoca Karacao lan MahallesiF. Hoca Karamanl MahallesiK. Hoca Barbaros MahallesiH. . Hoca Erkenez MahallesiZ. Hoca Divanl MahallesiS. Hoca Divanl MahallesiS. Hoca Mercimek TepeC. Hoca Nam k Kemal MahallesiM. Hoca Hac Bayram Veli MahallesiH. Hoca Hac Bayram Veli MahallesiA. Hoca Sarayalt MahallesiE. Hoca Mercimek TepeS. Hoca Hayrullah MahallesiY. Hoca Bahçelievler MahallesiA. Hoca Çocuk Hastanesi Yan ndaH. Hoca Uzun Oluk Mahallesi Z. Hoca Barbaros Mahallesi

Page 118: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek.3. Cin Çarpmamas çin Yaz lm Muska Örne i

Page 119: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 4.Çiçek Hastal çin Yaz lm Muska Örne i

Page 120: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 5. Büyücünün Yazd Büyü Malzemesi Örne i

Page 121: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 6. Kiri pi le Yap lm Muhtelif Ba lama Büyüleri Örne i

Page 122: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 7. R zk n Bol Olmas çin Yaz lm Muska Örne i

Page 123: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek.8. lerin Yolunda Gitmesi çin Yaz lm Muska Örne i

Page 124: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek.9. Kötü Giden lerin Düzelmesi çin Yaz lm Muska Örne i

Page 125: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek. 10. Kötü Huylar n Yok Olmas çin Yaz lm Muska Örne i

Page 126: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek.11. Kötü Huylar n Yok Olmas çin Yaz lm Muska Örne i

Page 127: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek.12. Baht Açmak çin Yaz lm Muska Örne i

Page 128: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 13. Baht Açmak çin Yaz lm Muska Örne i

Page 129: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 14. Baht Açmak çin Yaz lm Muska Örne i

Page 130: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 15. Baht Açmak çin Yaz lm ki Ayr Muska Örne i

Page 131: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 16. Baht Aç lmak stenilen Kimsenin Üzerinde Ta mas stenilen Muska Örne i

Page 132: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 17. Baht Açmak çin Yaz lm Ba ka ki Ayr Muska Örne i

Page 133: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 18. S navlar n iyi Geçmesi çin Yaz lm Muska Örne i

Page 134: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 19.Baht Açmak çin Yaz lm Üç Ayr Muska Örne i

Page 135: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 20. Kulanç (Ba rsak) Hastal çin Yaz lm Osmanl ca Muska Örne i

Page 136: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 21. Osmanl ca Yaz lm Bir Tür Koruyucu Muska Örne i

Page 137: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 22. Osmanl ca Yaz lm Muhabbet Muskas Örne i

Page 138: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 23. Osmanl ca Yaz lm Muhabbet Muskas Örne i

Page 139: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 24. Her Türlü Murad n Gerçekle mesi çin Osmanl ca Yaz lm Muska Örne i

Page 140: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 25. Hamile Kalabilmek çin Yaz lm Muska Örne i

Page 141: KAHRAMANMARA TA BÜYÜ LE LG L KAR ILA TIRMALI B …turuz.com/storage/Turkologi/Mofolojia/2012/b144-Qahramanmarash… · gördü üm karde im Ahmet Ç FTÇ ye , Selçuk KOSKA ya,

Ek 26. Bir Ba ka Muhabbet Muskas Örne i