17
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS 2009-2010 C.G. JUNG PSİKOLOJİSİ HİLAL ERKOL

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

  • Upload
    sharis

  • View
    57

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS 2009-2010 C.G. JUNG PSİKOLOJİSİ HİLAL ERKOL. C. G.Jung kimdir ?. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ

PLANLAMASI VE EKONOMİSİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

2009-2010 C.G. JUNG PSİKOLOJİSİ

HİLAL ERKOL

Page 2: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

C.G.Jung kimdir ?

Page 3: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Carl Gustav Jung. (d. 26 Temmuz 1875 Kesswil, Kanton Thurgau, İsviçre. ö. 6 Haziran 1961 Küsnacht

ZH, Zürichsee). İsviçreli psikolog ve psikiyatrist, analitik psikolojinin kurucusu.

Carl Jung ünlü bir İsviçreli psikiyatrist ve psikologdur. Çağdaş psikiyatriye önemli katkılarda bulunan Jung, İsviçre'de Kesswil'de doğdu. Babası papazdı. Yalnız bir çocukluk geçirirken, gördüğü düşlerden etkilenir,

kafasında bir sürü soru canlanırdı. Bilim, özellikle eskiçağ insanları ve din Jung'un büyük ölçüde ilgisini

çekiyordu. Hem gözleme dayanan, hem de ruhsal nitelikteki olayları incelemeye yöneldi.

Page 4: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Jung’un birtakım çocukluk anıları onun daha sonraki teorilerine ilham kaynağı olmuştur.Küçük bir çocukken ince bir mankeni tahta bir cetvelin ucuna koyarak küçük bir sığınağın içine koyar daha sonra kendi gizli dilinde yazdığı küçük

kağıtları o sığınağa atardı.Bu tören ona iç huzur ve güven hissettiriyordu.Jung ileriki yıllarda bu

hatıraların Arlesheim, ya da Avusturalyanın tjurungas Australia ile benzerlik gösterdiğini

farketti.Bu on un zamanında anlayamadığı bir ritüeldi.Bu olay Jung’un arketip kavramı ve

bilinçdışı kavramlarının temelini oluşturuyordu.

Page 5: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Jung, Basel Üniversitesi'nde tıp öğrenimi görerek 1900'de bu okulu bitirdi. Başlangıçta, o dönemde

önemi anlaşılmamış olan psikiyat riye ilgi duymuyordu. Ne var ki, bu konuda okuduğu bir

kitap onda büyük bir heyecan ve merak uyandırdı. Zürich yakınlarındaki bir akıl hastanesinde görev alarak, akıl hastalıklarının nedenlerini çözme ye ve

bir akıl hastasının zihninde neler olup bittiğini anlamaya çalıştı.

Page 6: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Jung 1907'de Avusturyalı psikiyatrist Simund Freud ile tanıştı. Ortak birçok yönleri olduğu için kısa süre içinde yakın arkadaş

oldular. Jung, Freud'un psikanaliz kuramının izleyicisi oldu. Ama akıl hastalıklarının nedeni konusunda tümüyle ay nı

görüşte değildi. Freud, her şeyi erken çocukluk dönemindeki çatışmalara ve cinselliğe bağlarken, Jung hastalık anındaki çatışma ların çözümlenmesinin yararı üzerinde duru yordu.

Freud ile Jung'un görüşleri "bilinçaltı" konusunda birleşiyordu. Bilinçaltı, yasaklanmış yaşantıların, anı ve özlemlerin

bütünüydü. Psikanalizin amacı bütün bilinçaltı düşünceleri bilince çıkarmaktı. Hasta, bastırdığı bu düşüncelerin bilincine vardığında iyileşmeye başlayabilirdi. Jung bilinçaltını, insanın

kendi bilinçaltıyla, atalarından ona kalan bilinçaltını (ortak bilinçaltı) kapsayacak biçimde tanımladı. Kolektif bilinçaltı da denen ortak bilinçaltı, insanların çağlar boyu yaşadı ğı doğum,

beslenme, eş bulma, ölüm gibi evrensel sürekliliği olan olayları kapsıyordu.

Page 7: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Psikanalizin amacı bütün bilinçaltı düşünceleri bilince çıkarmaktı. Hasta, bastırdığı bu

düşüncelerin bilincine vardığında iyileşmeye başlayabilirdi. Jung bilinçaltını, insanın kendi bilinçaltıyla, atalarından ona kalan bilinçaltını

(ortak bilinçaltı) kapsayacak biçimde tanımladı. Kolektif bilinçaltı da denen ortak bilinçaltı,

insanların çağlar boyu yaşadı ğı doğum, beslenme, eş bulma, ölüm gibi evrensel sürekliliği olan

olayları kapsıyordu.

Page 8: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS
Page 9: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Freud ile Jung arasında görüş ayrılığı çıktıktan sonra Jung'un ileri sürdüğü düşünceler analitik psikoloji dalının kurulmasına yol açtı. İnsanları önce içe ya da dışa dönük olmalarına göre ikiye ayıran Jung düşünce, duygu, duyu ve sezi olmak üzere kişiliği oluşturan dört öğeden söz eder. Zihinsel bir işlev olan düşünce insanın kendini, doğayı ve çevresini anlamasını sağlar. Duygularıyla sevinci, kede ri, korkuyu yaşar. Duyularıyla dokunur, gö rür, işitir. Sezi yoluyla daha üstün değerlere erişir. Her insanda bu dört öğe farklı ağırlık larda ortaya çıkar ve kişiliğinin oluşmasında rol oynar.

Page 10: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Jung’un tanımladığı bu kavramları şu şekilde açıklamak mümkündür :İçe dönük Tip: Dış dünyanın uyaranlarını reddeden kendi içine dönmüş tiptir.Dışa dönük Tip: Gereksinim duyduğu dış dünyaya yönelmiş ve uyaranlarını çevresinden alan tiptir.Jung’a göre kişiliğin dört ana fonksiyonunu :•Duyuş: Duyu organıyla algılamadır.•Hissetme: Kendini ve başkalarını değerlendirebilme yeteneğidir.•Düşünme: Düşünme işlevi ve kavrayışıdır.•Sezgi: Bilinçli olarak kavramanın dışında gerçeğin fark edilmesidir.

Page 11: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Jung’un üzerinde durduğu diğer kavramları ise şu şekilde tanımlamak

mümkündür :

Page 12: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Psişe kavramıyla Jung, insanı bir bütün olarak ele alır ve kişiliğin birbirinden farklı yapıda parçaların bir araya gelmesinden oluştuğunu

kabul etmez. Gerçekte insan bütünleşmek için çaba göstermez; buna zaten sahiptir, onunla

birlikte doğmuştur. Ancak yaşamı boyunca bu bütünlüğe yeni boyutlar katmaya ve onu

birbirine karşıt çalışan parçalara bölünmekten korumaya çalışır.

Page 13: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Bilinç, kişinin doğrudan farkında olduğu ve tanıdığı bir zihin parçasıdır. Yaşamın ilk

döneminde, belki de doğum öncesinde belirmeye başlar. Çocuk giderek ana-babasını, oyuncaklarını

ve çevresindeki diğer objeleri seçmeye başlar. Bilinç alanının geliştirilmesi, Jung un

düşünme, hissetme, duyu ve sezgi diye adlandırdığı zihin işlevlerinin günlük yaşamda

sürekli uygulanmasıyla sağlanır. Çocuk bu işlevleri eşit oranlarda kullanmaz, genellikle

birini diğerlerine oranla daha sık kullanır. İşte bu seçicilik, temel karakter yapısı olarak, bir

çocuğun diğerinden farklılığını belirler.

Page 14: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Ego, kişiliğin kimliğini ve tutarlılığını sürdürebilmesini sağlar.

Bireyleşme ve ego kişiliğin kendine özgü niteliklerini oluşturmada ve sürdürmede yakın işbirliği içindedir. Egonun yaşantıların bilince ulaşması için geçit verdiği oranda bireyleşme

gerçekleşir.Egonun hangi tür yaşantılara geçit

vereceği, bireye egemen olan zihin işlevi

tarafından belirlenir.

Page 15: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Ortak (Kolektif) Bilinçdışı

Gerek bilinç ve gerekse bilinçdışı insanın yaşantılarının bir ürünüdür. Jung ise çevreyi zihnin işleyiş biçiminin

tek belirleyicisi olarak kabul eden görüşleri yıkmış, kalıtım ve evrimin beden yapısında olduğu gibi ruhsal

yapıda da bir iz bıraktığı görüşünü savunmuştur.

Jung’a göre insan zihni, onun evrimi tarafından biçimlendirilmiştir. Dolayısıyla birey geçmişiyle

bağlantılıdır. Bu bağlantı yalnızca çocukluğunu değil, kendi türünün geçmişini ve hatta tüm insanlık evrimini içerir. Psişeyi evrim sürecinin içine yerleştirmiş olması,

Jung’ un psikoloji alanına yapmış olduğu en önemli katkıdır.

Page 16: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır; Kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur, içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder.” Carl G. Jung

Page 17: KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ  EĞİTİM YÖNETİMİ TEFTİŞİ PLANLAMASI VE EKONOMİSİ  TEZSİZ YÜKSEK LİSANS

“İNSANIN BİRGÜN KENDİSİNİN BİR DÜNYA OLDUĞUNU VE DÜNYANIN MERKEZİNE YAPILACAK YOLCULUĞUN İNSANIN KENDİ İÇİNE YAPILACAK YOLCULUK OLDUĞUNU KEŞFETMESİ DİLEĞİYLE …

DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER…