Kurtuluş Cephesi, Sayı: 142, Ocak-Şubat 2015

http://www.kurtuluscephesi.com YIL: 25 SAYI: 142 Ocak-ubat 2015

KURTULU CEPHESAnti-Emperyalist ve Anti-Oligarik Mcadelede

Zafer Bizim Olacaktr!

Sava Tahkimat

Syriza:Neo-Liberal Radikal Sol

Ula Bardaklker Akman, Hasan Basri Temizalp, Yusuf Ziya Gne

Yksel Eri Nedim Atlgan

Mustafa Atmaca

Siyasal McadeleSosyal FaaliyeteNasl Dnt?

Tacirlerin MteahhitlerleByk ttifak

Sizi gidi gidi rantiyeciler sizi! Necmettin Erbakan

Ey Merkez Bankas!

KURTULU CEPHES Ocak-ubat 2015

KURTULU CEPHESSORUMLU: Sezai GrrYazma Adresi:[email protected]

http://www.kurtuluscephesi.comhttp://www.kurtuluscephesi.orghttp://www.kurtuluscephesi.nethttp://www.kurtuluscephesi.de E-Posta Adresi:[email protected]

Bu say LKER Matbaasnda baslmtr. Bask Tarihi: 6 ubat 2015

SAVA TAHKMATI

SYRZA:NEO-LBERAL RADKAL SOL

ULA BARDAKILKER AKMANHASAN BASR TEMZALPYUSUF ZYA GNEYKSEL ERNEDM ATILGANMUSTAFA ATMACA

SYASAL MCADELESOSYAL FAALYETENASIL DNT?

TACRLERN MTEAHHTLERLEBYK TTFAKISZ GD GD RANTYECLER SZ!

NECMETTN ERBAKAN

EY MERKEZ BANKASI!

Alalacele kartlan makul phe yasa-syla, esnaflara alperenler diyerek ses-leniiyle Recep Tayyip Erdoann islam devletinin baycesi olma hazrlnda

yeni hamlesi zerine.

25 Ocak Yunanistan seimlerinden birinci parti olarak kan ve merkez sadan k-k bir parti ile koalisyon hkmeti kuran

Syrizann ykselii zerine bir deerlen-dirme.

Ve yanndakinin kanl ba omzuna deince,

ona sra gelincesaysn sayd...

Sz istemezYal gz istemez

elenk melenk lazm deilSusun

Sra Neferi Uyusun...

Kimlikler zerinden siyaset yapma tarznn egemen olduu, legalizmin alabildiine yaygnlat ve glendii bir dnemde

siyasal mcadelenin sosyal faaliyete dn-m zerine bir irdeleme.

AKPnin ekirdek kadrosunu olutu-ran tefeci-tccar kesimi ile merkez sa

partilerin sadk destekisi olan mteahhitlerin ittifak zerine.

Recep Tayyip Erdoann faiz lobisi syleminden

Ey Merkez Bankas sylemine yneliinin genel bir deerlendirmesi.

3

6

11

14

22

27

Ocak-ubat 2015 KURTULU CEPHES

Kurtulu Cephesinin geen saysnda (Say: 141, Kasm-Aralk 2014) gelien siya-sal olaylar, zellikle de Recep Tayyip Erdoann tek adam ya da ba yce ol-maya ynelik yasal ya da szel yeni dzen-lemelerini ele alrken unlar yazdk:

Recep Tayyip Erdoan, zaman zaman yavalayan, ama srekli ola-rak ilerleyen ve adm adm gelien bir srete (yeni yetmelerle yaplan Necip Fazl Ksakrekin bir eit re-vizyonu olan) kendi zihniyetine uy-gun bir islam devletini ina etmeyi srdryor.

Mevcut, yani 12 Eyll anayasasn kullanarak ve TBMMdeki ounluu-na dayanarak bu hedefine doru nemli admlar att, geliim salad.

Medya ve devirme tetikilerle laikliin iinin boaltlmasndan daha ok, hukuk ve hukuk devleti nere-deyse tmyle ortadan kaldrld. HSYK yasasnda yaplan deiiklikle, tm yarg sistemi dorudan kendisi-ne baland. Deiik torba yasalarla, iine gelen ve amaca ulamaya hiz-met eden deiiklikler hibir engel-lemeyle ve direnmeyle karlamak-szn kolayca gerekletirildi. Yaplan son deiikliklerle makul pheyle herhangi bir savcnn ya da yargcn ve hatta vali ve kaymakamn alaca bir kararla herkesin gzaltna alna-bilmesinin n alm oldu.

Hukukun tm prosedrleri ama-cn engeli olduu grldnde, ki-mi zaman tmyle, kimi zaman par-

Sava Tahkimat

a para deitirildi. Deitirilen bir yasann ya da prosedrn ie yara-mad grldnde, yeni bir yasay-la (torba yasa) hemen deitirildi. Amaca ulamada engeller karan demokratik hukuk bu yolla ald.

Yazl hukukun yerini, hemen ve kolayca deitirilebilir yasa dzenle-meleri ald. Kendine bal ve kendi-sine tmyle biat eden bir polis te-kilat oluturma ynnde nemli admlar atld. Polis tekilat yaps de-itirildii gibi, polisin ar silahlarla donatlmasnn n ald. Keyfiyete bal hukuk, yani sadece szde ad hukuk olan, gerekte keyfiyete ba-l, kendi kiisel amacna uygun yap-trmlar listesiyle, kendine bal yar-glar ve savclar yoluyla polis teki-lat yeniden biimlendirilmeye ba-land.

Eitim sisteminde yaplan kk, ama islam devleti amacna dorudan hizmet edecei dnlen deiiklik-lerle (4+4+4, okullarn imam-hatip-letirilmesi, dinsel eitimin arlkl bir konuma getirilmesi vb.), bugn-den yarna dindar ve kindar nesil ye-titirmeye balanld. imdi sra o-cuk yuvalarnda dinsel eitim veril-mesine geldi.

Btn bunlar yaparken, amacn (kendi Necip Fazl revizyonuna uygun islam devleti kurmak) nne kabi-lecek st akl giriimlerine kar n-lemler ve dzenlemeler yaplmaya baland.


Kendi akl iinde, kendisini en-gelleyebilecek tek g silahl kuvvet-ler, yani ordudur. Bu gcn, ordunun, olas bir st akl rn darbesine kar iki ynl nlemler gelitirilme-ye baland.

Bir yandan ordu kademelerine, kendisine biat eden ya da kendisi-ne kar bir tutum almayaca umu-lan kiiler yerletirilirken, dier yan-dan olas bir askeri darbeye kar yzde yz kendisine bal silahl g-ler oluturmaya yneldi.

Bu yneli, ak biimde i sava koul-larna gre, idari, hukuksal ve zellikle as-keri hazrlklar yapmann davurumlardr.

Bugne kadar MT zerinden yrtlen, zaman zaman torba yasalarla hukuksal bir rtye brndrlen i sava hazrlkla-r, imdi Gvenlik Paketi ad altnda ya-placak olan yeni yasal dzenlemelerle tahkim edilmeye allmaktadr.

Resmi adyla, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Baz Kanun ve Kanun Hkmn-de Kararnamelerde Deiiklik Yaplmasna Dair Kanun tasars, kimi muhaliflere gre bir sivil darbe olarak yorumlanrken, kimi muhaliflere gre Olaanst Halin olaan-latrlmas olarak yorumlanmaktadr.

Kanun, her trl st aramalarndan balayarak jandarmann komuta dzeninin dorudan ileri Bakanna balanmasna kadar pek ok dzenlemeyi iermektedir.

Dzenlemelerin temel unsuru, bugne kadar (isterseniz bunu Magna Cartaya ka-dar uzatabilirsiniz) dorudan hukukun er-evesinde hakim teminatna bal olan tm uygulamalarn bir rpda ortadan kal-drlmas, tm yetkinin mlki amire, yani vali ve kaymakamlara aktarlmasnn salan-masdr.

Gzalt sresi 24 saatten 48 saate kar-tlrken, gzalt yapma yetkisi mlki amir zerinden dorudan polise ve jandarmaya verilmektedir. Bu ve benzeri dzenlemeler-le yarg, hakim teminat bir yana brakl-makla birlikte, en nemli dzenleme poli-sin, kendisine veya bakalarna, i yerleri-ne, konutlara, kamu binalarna, okullara, yurtlara, ibadethanelere, aralara, kiilerin tek tek veya toplu halde bulunduu ak ve-ya kapal alanlara molotof, patlayc, yanc, yakc, boucu, yaralayc ve benzeri silah-larla saldran veya saldrya teebbs eden-

lere kar, saldry etkisiz klmak amacyla ve etkisiz klacak lde silah kullanabilme yetkisine sahip olmasdr. Silahl saldry etkisiz klmak amacyla ve etkisiz klacak l-de polisin (ve jandarmann) silah kullan-ma yetkisine sahip klnmas, ak ifadesiy-le, polise makul phe ya da saldr p-hesiyle ldrme yetkisi verilmesidir.

Yeni Gvenlik Paketinin dier amir hkm ise, suu nlemek amacyla bir di-zi yaptrmn gndeme getirilmesidir. Neyin su olup olmadnn bilinmedii, sadece makul phe trnden subjektif deerlen-dirmelerle nleyici vuru yasalatrlmak-tadr. (Bilindii gibi, nleyici vuru, 11 Ey-ll olaylarndan sonra W. Bush ynetiminin karm olduu Yurtseverlik Yasasnn zn oluturur. Irakn igali de bu suu nlemek amacyla yaplan bir nleyici vu-ru olarak merulatrlmaya allmtr.)

Su ileyeceinden phe edilen kii-lerin, mlki amirin yetkisiyle koruma al-tna alnmas, yani su ilenmeden olas sulu/pheli olarak gzaltna alnmas da yeni paketin ke talarndandr.

Yine paketin getirdii yeni dzenleme ile, jandarmann st dzey komutanlar (ge-neraller) dndaki tm il ve ile jandarma komutanlarnn atamalar vb. dorudan i-leri Bakanl tarafndan yaplmas hkm getirilmektedir.

Bylece polis tekilat tmyle denetim altna alnrken, jandarmann orduyla iliki-si kesilerek, krsal polis olarak yeniden r-gtlenmekte ve dorudan hkmete ba-lanmaktadr.

Makul phe, nleyici vuru, polis ve jandarmaya ldrme yetkisi verilmesi ve ni-hayetinde jandarma il ve ile komutanlar-nn hkmete balanarak siyasallatrlma-s, Recep Tayyip Erdoan ve rekasnn i sava hazrlklarnda ileri bir aamaya ula-tn gstermektedir. Yeni Gvenlik Pa-keti, i sava hazrlklarnn gelitirilmesin-den te yaplm hazrlklarn tahkim edil-mesinden baka bir ey deildir.

Bundan sonra sorun, bu tahkim edilmi i sava nlemlerinin ve rgtlenmesinin ne zaman ve nasl kullanlacadr. Bu da, i-leri Bakannn ya da mlki amirin toplum-sal olaylarn yaygnlaarak kamu dzenini ciddi ekilde bozulmasna yol aabilecek nitelikte olduunu belirlemesine kalm bir durumdur.


Bir kez daha yineleyelim: Recep Tayyip Erdoan ve rekasnn yapt dzenleme-ler ve bunlara bal (kanuni ya da kanun d-) silahl rgtlenmeler, dorudan doruya kendisine ynelik darbe ya da darbem-si eylere kar silahla yant verme teme-linde yaplan rgtlenmelerdir. Ancak bir eit darbeye kar nlem grntsnde alnan bu dzenlemeler, ayn zamanda do-rudan devlet iktidarna bir btn olarak el koymak iin, yani darbe yapmak iin ge-rekli yasal ve silahl rgtlenmelerin salan-masn amalamaktadr. Bir ynyle savu-nucu grnen dzenlemeler, dier yny-le saldrganln nn amakta ve bunu yasal hale getirmektedir.

Bu i sava hazrl ve tahkimat kar-snda dzen ii muhalefet partilerinin ya da sol legalist rgtlenmelerin yapabilecek-leri fazlaca bir ey yoktur. Yapabilecekleri (ki buna cret edebilirlerse), parlamentoyu boykot etmekten bir adm teye gemez.

Asl olan, Recep Tayyip Erdoan ve -rekasnn tm devlet olanaklarn kullanarak ve bu kullanmn yasal hale getirerek y-rtt i savaa ynelik silahl rgtlenme-sine kar rgtlenmektir.

Byle bir rgtlenme, hi tartmasz si-lahl bir rgtlenme olmak durumundadr. Bu silahl rgtlenme, bir yanyla i savaa kar hazrlk ve mevzilenmeyi salarken, di-er yanyla bir btn olarak siyasal iktidarn devrilmesini hedeflemek durumundadr. Daha ak ifadesiyle, Recep Tayyip Erdo-ann i sava rgtlenmesine kar sava, kesinkes silahl bir rgtlenmeyi gerektirir ve bu silahl rgtlenmenin hedefi siyasal iktidarn ele geirilmesi olmak durumunda-dr.

Bu i savaa kar silahl rgtlenme, toplumsal muhalefetin bulunduu her yer

ve alanda zsavunma hazrlklarn kapsa-makla birlikte, asl olarak kar-devrimci i savaa kar silahl sava rgtlenmesidir. Bu da, kesinkes kr ve kentlerde gerilla sa-vann rgtlenmesi demektir.

ktidarn medya zerindeki mutlak de-netimi karsnda gerilla sava, ayn zaman-da iktidarn gerek niteliinin tehirini sa-layan bir silahl propaganda olmaldr. Silah-l propaganda ya da siyasi gereklerin te-hirine ynelik gerilla sava, kesin bir dev-rimci strateji olmakszn varolamaz ve varl-n srdremez. Bu nedenle, gnmzde-ki tm sol legalist zihniyetler bir yana b-raklmaldr. Bu zihniyetin yaratm olduu ar deifrasyonu ortadan kaldrc nlem-ler alnmaldr.

Btn bunlar, merkezi ve devrimci bir stratejinin erevesinde yerine getirileme-dii koullarda, gelimelerin bilincinde olan, ama merkezi bir rgtllk iinde yer ala-mayanlarn da hzla legalizmin deifrasyo-nunun dna kmaya ynelmeleri zorunlu-dur. Bunun iin, daha ileri zamanlarda mer-kezi rgtllkle balant kurmak kouluy-la, kendi evrelerinde 3-5 kiilik zerk r-gtlenmelere ynelmeleri kanlmazdr.

zcesi, Recep Tayyip Erdoann yasal grnm iinde yrtt i sava dzen-lemelerine kar silahl rgtlenmeye git-mek, tm halk kitlelerinin hakk ve grevi-dir. Bu hak, meruiyetin, meru direnme izgisinin tesinde, zorba bir ynetime kar- direnme hakkdr. Bu direnme hakk, ayn zamanda direnenlerin zorba ynetimi devirme ve kendi iktidarlarn kurma hak-kndan baka bir ey deildir.

Artk gndemin ilk maddesi, direnme hakkn kullanabilmenin znel koullarn yaratmaktr.


Yunanistanda 25 Ocak 2014te yaplan seimlerden oylarn %36,3n alarak (bek-lendii gibi) birinci parti olarak kan Syri-za, ak adyla Radikal Sol Koalisyon, se-imlerde %4,8 oy alan merkez sa bir par-tiyle (ANEL/Bamsz Yunanlar) koalisyon yaparak iktidara geldi.

Seim sonularnn ardndan Trkiyede yazl ve grntl medyada youn bir Sy-riza sempatizanl rzgarlar esmeye ba-lad. Tm haber ve yorumlarn odanda ise, Syrizann bir sol birlik partisi olarak zafer kazand yer alyordu. Baz kukucularn (ya da endielilerin) dnda, birleik Yu-nan solunun bu zaferinin Trkiye iin bir rnek oluturduu konusunda tam bir mu-tabakat vard. Byle olunca da gzler bir kez daha Trkiye soluna dnd.

Syrizann zaferinden ilk nemalanma-ya ynelen, hi tartmasz Alper Ta zerin-den DP oldu. Her ne kadar Alper Ta yeni kurulan Birleik Haziran Hareketinin ba-ta gelenlerinden ve DP de ba bileeniy-se de, Syriza konusundaki i farkllklar satr aralarnda vurgulanmaya balad.

Birleik Haziran Hareketinin nde ge-leni DP, kendisi ile Syrizay zdeletir-meye alrken, Hareketin arka gelenle-ri, zellikle yakn zamanda ikiye yarlm SP-TKP kesimleri bu tutuma mesafeli kal-may tercih ettiler.

Kendilerine HTKP adn veren ve ban SP-TKPsinin genletirme projesinin r-n olan Erkan Ban ektii kesim, kendi adlarndan da anlalaca gibi, ii snf perspektifi yerine, daha genel ve her eyi kapsayan halk bir perspektifle Syriza

olayn olumlayan taraf oldu. Ancak her olumlamada olduu gibi, klasik termino-loji yoluyla bir eletirel destek sunmaktan da geri kalmadlar.

Kemal Okuyann ban ektii KP kesi-mi, ahde vefa rnei gstererek, karde parti olan KKEye (Yunanistan Komnist Partisi) verdii destei bir kez daha yinele-di. Bu kesime gre, asl olan KKE idi. Syri-za ise, bir eit neo-liberal sol poplizmin bir yanssyd. Fakat SP-TKPsinin bu yal-lar kesimi, genlerin bakaldrsna yle-sine tepkiliydiler ki, Syriza deerlendirme-lerine de bu tepki damgasn vurdu..

Kzgnln u szlerle da vuruyor Ke-mal Okuyan:

Ben tarafm, ayn anda hem KKEnin (Yunanistan Komnist Parti-si) yoldal hem Syriza goygoyculu-u fazla gelir; bunlar dost rgt filan deil, ayr dnyalar savunmaktalar.

Biri iin baarl deniyor, dieri iin baarsz. Kriterlerimiz ne? Ne za-mandan beri devrimciler kelle say-yor? Ne zamandan beri sanda ba-kar olduk? Syriza hangi balamda ba-arl olmu?*

Ama bunlar da hzn kesmemi olacak ki, Ne yani diyerek szlerini srdryor:

E, seime girmedik mi, 500 bin boyun emeyen aramadk m, baz milletvekilleriyle yakn iliki kurma-dk m?**

* Kemal Okuyan, Komuda pier kime der?, Sol haber portal, 27 Ocak 2015.

** agy.

Syriza:Neo-Liberal Radikal Sol


Kemal Okuyan gen bakaldrclara demeye getiriyor ki, ne istediniz de yapma-dk... Syrizann yapt her eyi de yaptk, eee!

Sonuta Birleik Haziran Hareketinin bileeni (DP, SP-TKPsinin iki para-s) Syriza konusunda ortak bir nokta bula-mamken, iten ie Syrizaya gpta ile ba-kan, ah keke biz de yle olsak diyen bir zihniyet ne kmtr.

Peki Syriza nedir? Yenilir mi, iilir mi? Ku mu, deve mi?

Syriza sempatizanlnn tavan yapt bu srete, hemen her Syriza yorumu, uzun ya da ksa bir Syriza tarihi vererek konuya girmitir. Bu adan Syrizann gel-mii-gemii zerine sylenecek ok da faz-la sz kalmamtr. Ancak tm bu tarih bil-gileri blk prk, saa-sola dalm ya da Wikipediada toplarlanm halleriyle ortalkta salnrken, Yunanistan siyasal yap-sna ilikin bilgiler neredeyse pek itibar gr-memitir.

Hereyden nce Syriza, hemen yakn bir zamanda baz sol rgt ya da yapla-rn bir araya gelmesiyle olumu bir koa-lisyon, yani sol birlik deildir. Her ne ka-dar Syrizann oluumu, 14-17 Kasm 1973te Atina Politeknik niversitesindeki cunta kart ayaklanmaya kadar gtrlebilirse de, asl oluumu, 1980lere, 1967 Albaylar Cuntasnn ykl sonrasnda Yunanistann Avrupa Birliine girdii ve PASOKun (Pan-helenik Sosyalist Parti) iktidara geldii ylla-ra dayanr.

Bu yllar Yunanistan solunun birlik ve beraberlik iinde hareket ettii, en azndan seim zamanlarnda byle bir grnt olu-turduu yllardr. Deiik sol akmlar ve ei-limler bu yllarda KKE nclndeki se-

im bloku iinde yer almlardr.1989 seimlerinde KKE oylarn %13,1ini

almken, yaplan erken seimde oy yitirmi ve 1990 seimlerinde oylar %10,3e d-mtr. Bu seimsel gerileme solda ayr-may hzlandrmtr.

te bu ayrma srecinde Syrizann te-mel unsuru olan Synaspisms (Koalisyon) parti hareketi ortaya kmtr.

Synaspisms, parti olarak ilk kez girdii 1993 seimlerinde oylarn %2,9unu alarak baraj altnda kalmtr. Ayn seimde tek ba-na seime katlan KKE oylarn sadece %4,5ini alabilmitir.

1993-2012 yllar arasnda yaplan seim-lerde Synaspisms (2004 ylndan itibaren Syriza adyla) %3,3 ile %5,1 arasnda oy alr-ken, KKEnin oylar 2000 ylndan itibaren ykselmeye balam ve 2007 seimlerinde %8,2 orannda oy almtr.

Bu dnem, Sovyetler Birliinin datld- ve Dou Avrupa pazarlarnn yeniden pay-lald bir dnem olmas tesinde Avrupa Birlii temelli ekonomi politikalarn (AB re-formlar) youn biimde uyguland d-nemdir.

AB reformlarnn sonucu ise, Yunanis-tann ABnin emperyalist lkelerinin ak tketim pazar haline gelmesi olmutur. Ama asl deiim ve dnm 2001 ylnda Yunanistann Euro blgesine alnmasyla (parasal birlik) balamtr.

2000 ylnda 3,7 milyar dolar olan Alman mallarnn ithalat, 2004 ylnda 7 milyar do-lara, 2007 ylnda 9,7 milyar dolara ve 2008 ylnda 10,6 milyar dolara kmtr.

Ayn dnemde 20,4 milyar dolar olan Yunanistann toplam ithalat, 2007 ylnda 60 milyar dolara ykselmitir. 2008 ylnda Yunanistann toplam ithalat 64 milyar do-

PASOK Panhelenik Sosyalist

Hareket

Synaspisms/SYRZA

KKEYunanistan Komnist

Partisi1993 3.235.017 46,9 202.887 2,9 313.001 4,5

1996 2.814.779 41,5 347.051 5,1 380.046 5,6

2000 3.007.596 43,8 219.880 3,2 379.454 5,5

2004 3.003.988 40,5 241.539 3,3 436.818 5,9

2007 2.727.279 38,1 361.059 5,0 583.750 8,2

2009 3.012.373 43,9 315.627 4,6 517.154 7,5

2012/May. 833.452 13,2 1.061.265 16,8 536.105 8,5

2012/Haz. 756.024 12,3 1.655.258 26,9 277.227 4,5

2015 289.482 4,7 2.246.064 36,3 338.138 5,5


lar olmutur. thalatn arlkl blm tke-tim mallar ithalatdr. thalat patlamasna paralel olarak tketim mallar ithalat da hz-la artmtr. 2000 ylnda 10 milyar dolar olan tketim mallar ithalat 2007 ylnda 29,3 mil-yara ve 2008 ylnda tarihi rekorunu krarak 35 milyar dolara ykselmitir.

te bu AB reformlaryla ortaya kan tketim cennetinde sol partilerin (KKE ve Syriza) oylarnda nemsenebilir bir art or-taya kmamtr.

2007 Mortgage Krizinin ilk zamanlarn-da yaplan 16 Eyll 2007 seimlerinde KKE ve Syriza oylarn %2 civarnda artrm ol-malarna karn, her zaman olduu gibi, Ye-ni Demokrasi Partisi (%41,8) seimleri ka-zanm ve George Papandreounun PASOKu ikinci parti olarak (%38,1) kmtr.

4 Ekim 2009da yaplan seimler, hi tar-tmasz Mortgage Krizinin tm lkeleri et-kisi altna ald bir ortamda yapld. Sonu-ta iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi oylarn %33,4n alarak ikinci parti olurken, PA-SOK %43,9 oy oranyla seimin galibi ol-du.

2009 seimi Yunan halknn Mortgage Krizini ok fazla hissetmediklerini ak bi-imde gsterdi.

Herey 2009 sonlarnda patlak veren bor kriziyle birlikte deiti.

Papandreou bakanlndaki PASOK h-kmeti bor krizi karsnda baz nlem-ler almaya altysa da, gerek parlamen-todaki muhalefet, gerekse sokak muhale-feti karsnda bir ey yapamayacan gr-d. te yandan kriz giderek arlamaya ve AB, IMF ve Avrupa Merkez Bankasndan oluan troykann basks karsnda Pa-pandreou istifa ederek, yerini eski Avrupa Merkez Bankas Bakan Yardmcs olan Papadimosa brakt. Ancak ykselen top-lumsal muhalefet karsnda beklenilen ke-mer skma politikalarn uygulayamaynca, Mays 2012de erken seime gidildi.

Her ey Mays 2012 seimleriyle birlikte deiti.

Seimlerde PASOK tarihinin en ar ye-nilgisi ald. %30 orannda oy kaybederek, se-imlerden nc parti olarak ancak ka-bildi.

Yeni Demokrasi Partisi de %14,6 orann-da oy kaybederek, oylarn sadece %18,8ini alabildi. Bu oranla seimlerden birinci par-ti olarak km olmasna ramen parlamen-

toda hkmet kurmak iin yeterli ounlu-u salayamad. Kanlmaz olarak yeniden seime gidildi.

Mays 2012 seimlerinde Syriza oylarn %12 artrarak, %16,8e kartrken, KKE %1lik artla oylarn %8,5ini ald.

Bylece Syriza Yunanistanda bal ba-na bir iktidar alternatifi, ekonomik krize kar- bir umut olarak ortaya kt. Haziran aynda yaplan seimlerde Syrizann oylar %26,9a ykselirken, PASOKtaki erime de-vam etti. Ve 2015 Ocak seimlerinde ak biimde grld gibi, PASOK Yunanistan siyasetinde teferruat partilerden birisi ha-line geldi.

Btn bu tablonun gsterdii en temel gerek, mevcut dzenin temel partilerinin kitleler zerindeki etkisini ve inandrcln yitirdii ortamda yeni alternatiflerin nnn alddr.

Trkiye somutunda 2001 ubat krizi s-rasnda iktidarda bulunan DSP, ANAP ve MHPnin 2002 Kasm seimlerinde baraj ge-emeyerek parlamento dnda kallar na-sl ki AKPnin ykseliini getirmise, zellik-le PASOKun krizin ba sorumlusu olarak grlmesi Syrizann nn amtr (biz bu filmi daha nce grmtk!). Bu y-nyle bakldnda, Syrizann semen taba-nnn ounluunu dorudan PASOKun semen kitlesinden olutuunu sylemek yanl olmayacaktr. Tek farkla ki, PASOK eski solu, Syriza yeni solu temsil etmek-tedir. Semen kitlesinin her ikisinde de bek-lentileri bir ve ayndr. imdi sorun, PA-SOKun karlayamad beklentileri Syriza-nn ne kadar ve ne lde karlayabilece-idir.

Btn bunlar bir tarafa braklp, Syriza-nn, yani Radikal Sol Partinin solculuun-dan, radikal sol oluundan yola karak teoriler yapmann ya da Syriza gzelleme-leri dktrmenin fazlaca bir nemi yoktur. Trkiye solu asndan btn bunlarn, g-zellemelerin, Gezi Direniiyle kurulan ben-zeimlerin mutlaka ki bir prim yapc ya-n olacaktr ve olmaktadr. Ama hi kimse-nin kp da radikal sol denilen bu yeni solculuun nemenem bir ey olduunu anlamaya almad da aktr.

Yukarda ifade ettiimiz gibi, Syrizann zaferi, DPden SP-TKP paralarna kadar her kesimde bir yanssn bulmutur. Ama hi birisi Syrizann zaferinden nce sol


medyaya servis edilen iek gzellemesini anmsatmak bile istememektedir. Oysa bu gzelleme, bugn KKEye ahde vefa gsterisi yapan Kemal Okuyann sol haber portalnda yle verilmitir:

iek: Dinci kktencilii libera-lizm yaratyor, ancak laik sol yenebi-lir.

Sloven dnr Slavoj iek, New Statesmande yaymlanan makalesin-de Paris katliamnn ardndan dinci-likle liberalizmin ilikisini yazd: Li-beral demokrasiyi eletirmekten ka-nanlar, dinci kktencilik konusun-da susmal. (Sol haber portal, 12 Ocak 2015, 10:40)

10 Ocak gn New Statesmanda yayn-lanan iekin bu makalesinde unlar ya-zar:

Kktencilik (fundamentalism), li-beralizmin kusurlarna kar bir tep-kidir elbette sahte, yanltc bir tep-kidir ve bu yzden liberalizm tara-fndan her defasnda yeniden retilir. Kendi kendine brakldnda libera-lizm yava yava kendi mezarn ka-zar onun temel deerlerini kurtara-bilecek olan tek ey yeni bir Soldur (renewed Left). Bu temel mirasn

ayakta kalabilmesi iin liberalizm, ra-dikal solun (radical Left) kardee desteine muhta. Kktencilii yen-menin, ayaklarn bast zemini orta-dan kaldrmann tek yolu bu.

te iekin radikal sol dedii ey, ye-nilenmi sol dedii ey, Syrizann kendi-sinden bakas deildir.

Bugn KKEye ahde vefa eyleyenler, daha dn, radikal sola gzelleme yapan makaleyi laik sol diyerek manetlere -karmlardr. phesiz oportnist oportnist-tir. Bu zellii varolduu srece, bir eyleri arptmaya, deitirmeye devam edecektir. Bu nedenle yaptklar kk balk dzelt-mesi (radikal sol yerine laik sol diyerek) olaan grlmelidir. Ama yine de kendi insanlarna kar kk bir zr borlar olduu da kesindir. (Pek de umurlarnda ol-masa da.)

te yandan Ufuk Uras zamannda t-myle neo-liberal sol haline dnm olan DPnin bugn Syriza gzellemesi yapar-ken, iekin sol-liberalizm ittifak teoris-yenliine de ok ihtiyac olacaktr.

Belki Yunanistan gibi ortodoks hristiyan-ln egemen olduu bir lkede iekin ra-dikal islamclara kar sol-liberal ittifak pro-jesi sadece gzel bir dnce olarak kala-

25 Ocak 2015 Seim Sonular

Ald Oy Oy Oran2012ye

greMilletvekili

SaysRadikal Sol Koalisyon (SYRIZA) 2,246,064 36,34 +9,45 149Yeni Demokrasi Partisi (ND) 1,718,815 27,81 -1,85 76Altn afak (XA) 388,447 6,28 -0,64 17Nehir (Potami) 373,868 6,05 Yeni 17Communist Party of Greece (KKE) 338,138 5,47 +0,97 15Bamsz Yunanlar (ANEL) 293,371 4,75 -2,76 13Pan-Helenik Sosyalist Hareket-Demokratik birlii

(PASOK-DP)289,482 4,68 -7,60 13

Demokratik Sosyalist Hareket (KIDISO) 152,230 2,46 Yeni Merkez Birlii (EK) 110,826 1,79 +1,50 Teleia (Apostolos Gkletsos) 109,483 1,77 Yeni Halki Ortodoks Yeniden Ykseli (LAOS) 63,692 1,03 -0,55 Yunan Anti-Kapitalist Sol Cephe (ANTARSYA-MARS)

39,455 0,64 +0,32

Yeiller-Demokratik Sol Parti (Prasinoi-DIMAR) 30,074 0,49 -5,76 MarksistLeninist Yunanistan KP (KKE/M-L) 8,033 0,13 +0,01 Ulusal Demokratik Reform Partisi (EDEM) 7,608 0,12 Yeni Yunan Halknn Demokratik Kurtuluu (ELLADA) 4,789 0,08 Yeni Devrimci i Partisi (EEK) 2,441 0,04 Yeni Yunanistan Enternasyonalist Komnist rgt (OKDE)

2,206 0,04 Yeni

Bamszlar 1,414 0,02 +0,02

10


bilirse de, nfusunun %99unun msl-man olduu ve islamc bir iktidarn bulun-duu lkemizde nelere yol aabileceini tm solun oturup dnmesi gerekir.

Son olarak kk bir anmsatma daha yapalm:

25 Ocak 2015 seimlerinde kaytl 9.911. 495 semenin 6.330.786s, yani %63,87si oy kullanmtr. Bir nceki seime gre katlm oran %1,4 artmtr.

Seim haritasnda grlecei gibi, Yeni Demokrasi Partisi, 2012 seimlerinde oldu-

u gibi, belli oranda oy kaybetmi olsa da, krsal blgelerdeki gcn byk oranda korumutur. 6 Mays 2012 seimlerine ili-kin yaptmz deerlendirmede (Kurtulu Cephesi, Say: 127, Mays-Haziran 2012) , bu durumun, Yunan kyls tarafndan Yuna-nistan Krizini daha ok kentlerin ve kent-lilerin sorunu olarak grlmesinin bir so-nucu olduunu belirtmitik. Bu durum bu seimlerde de deimemitir. Bu olgunun da gelecekteki siyasal gelimelerde etkin bir unsur olduu gznne alnmaldr.


11

Hele Ulaa UlaaUla benzerdi gneeUla garda can veriyorYreim dt atee.

Ulan elinde mavzerMavzeri trkye benzer,Bizimkiler byle lrByle lr bizimkiler

Tohumlar dt topraa Donand yeil yapraaKurban olam kurban olamSeni yaratan topraa.

ULA BARDAKI1947 Hacbekta

19 ubat 1972 stanbul

12


LKER AKMAN1950 Ankara

26 Ocak 1976/Beylerderesi

HASAN BASR TEMZALP1950 Mara


YUSUF ZYA GNE1955 Ankara



1

YKSEL ER1951 Tekirda/arky21 Ocak 1977/Trabzon

1951 ylnda Tekirdan arky ilesinde dodu. Devrimci mcadeleye, Ankara Gazi Eitim Enstitsnn Mzik blmne girdikten sonra aktif olarak katld. 30 Mart 1972deki Kzldere olayndan sonra THKP-Cnin yeniden rgtlenmesinde etkin ola-rak alt. 1974 ylna kadar lkenin deiik yerlerinde rgtlen-me almalarn srdrd. Trkiye Halk Kurtulu Partisi-Cephe-si/Halkn Devrimci nclerinin kurucularndan olan Yksel yol-da, lkenin deiik blgelerinde rgt ve ynetici olarak g-rev yapt. 1976 ylna kadar srdrd Gney Anadolu blge yneticiliinden Karadeniz blge yneticiliine atand ve kr geril-lasnn stratejik hazrlklarn ynetti. THKP-C/HD Merkez Y-netim Komitesi yesi olarak 26 Ocak Harekt iin bulunduu Trabzonda 21 Ocak 1977 gn ehit dt.

NEDM ATILGAN1959 Uak/Karahall-25 ubat 1981 Selendi

1959 ylnda Uak ilinin Karahall ilesinde dodu. Kk ya-ta ailesi stanbula tand. lkokulu bitirdikten sonra ii olarak a-lmaya balad. 1979dan itibaren THKP-C/HD yesi olarak r-gtsel faaliyetlerde bulundu. 1980 Kasmnda gzaltna alndk-tan sonra hibir sulamay kabul etmedi. Bir sre sonra zorla as-kere alnd. Halkn silahl devrimcilere ihtiyac varken, oligariye askerlik yapmak olanakszdr diyerek birlikten firar etti. Profes-yonel olarak rgtsel faaliyetlere katld.

1981 ubat aynda oligarinin kuatma ve imha operasyon-larndan kurtulmak amacyla ktklar Selendi-Kula dalarnda, bir grup yolda ile birlikte embere alndlar. Bir hafta sren ku-atma sonunda 25 ubat 1981 gn meydana gelen bir atma-da ehit dt.

MUSTAFA ATMACA1948 Sivas/Kangal-29 ubat 1992 stanbul

1948 Sivas/Kangal doumlu Mustafa Atmaca, ii olarak de-iik iyerlerinde ve fabrikalarda alm ve 1976 ylnda Sefakyde metal ikolunda alt fabrikada ii olarak alan Mehmet Yldrm yoldala tanarak THKP-C/HD rgtsel iliki-leri iine girmitir. Bu tarihten sonra sendikal faaliyetlerde bulu-nan Mustafa yolda, 1978 ylnda bamsz ada Maden- Sendikas Genel Bakanlna seilmitir. 12 Eyll askeri darbe-siyle birlikte, tm sendikalar gibi, ada Maden- de kapatlm ve Mustafa yolda ve dier sendika yneticileri hakknda deiik davalar almtr.

1981 Mart aynda rgte ynelik bir operasyonda gzaltna alnm ve birbuuk ay sonra tutuklanarak Alemda cezaevine gnderilmitir. 1983 ylnda tutsakl sona erdikten sonra iki yl Tekirdada zorunlu ikamete tabi tutulmutur. kence ve tutsak-lk koullarndan kaynaklanan hastalk, etkin bir biimde devrim-ci faaliyetlere katlmasn engellemi ve her trl olanakszlklar iinde srdrlen tedavisi baarl olmam ve 29 ubat 1992 g-n yaamn yitirmitir.

1


Bir zamanlar insanlar, nereden ve nasl geleceini bildikleri mutlu ve gzel gnlere inanyorlard. O gnlerde devrimci mcade-le siyasal bir mcadeleydi, iktidar mcade-lesiydi. Mcadele ne kadar geriye itilirse itil-sin, insanlar sabrla ve bir o kadar kararllk-la gelecek gnleri beklerlerdi. Tek yol dev-rimdi, her ey devrim iindi.

Bu zamanlarda her trl ekonomik ve sosyal mcadeleler hzla siyasallarken, ekonomik ve sosyal ilikiler de ayn hzla si-yasallayordu. Topluluk iindeki her trl feodal ya da yar-feodal ilikiler yerlerini si-yasal ilikilere terk ederken, siyaset ve siya-sal mcadele tek gndem maddesiydi.

Genel olarak 1965den 1980e, zel ola-rak 1976dan 1980e kadar sren bu zaman-lar, 12 Eylln ba paas Evrenin szleriy-le, biz gelmeseydik, imdi burada onlar olacakt dedii gnler ok gerilerde kald.

12 Eyll askeri darbesiyle devrimci siya-sal mcadele ok gerilere itildi, elde savu-nulacak tek bir legal mevzi bile kalmad. Yllar bask, terr, ikence ve katliamlar yl-laryd. Binlerce, on binlerce, yz binlerce insan ikenceden geirildi, sorguland, g-zaltna alnd, tutukland.

Askerlerin terr insanlarn be-yinlerinde derin izler brakt. kence sadece bilgi almaya hizmet etmemi-ti ki, sorgulamadan da ikence yapl-mt ya da sama sorular sorulmu-tu. Hedef tutukluyu krmak, aala-mak, onu insanlndan yoksun b-rakmak, kimliini yok etmekti. O, bir numara olmutu, yerde yatan ve ge-reksinimlerini denetimsiz yapan, ko-

Siyasal McadeleSosyal FaaliyeteNasl Dnt?

kan, sakall ve vahi bir canavar. -kencenin kurban sadece tutuklu de-ildi, bylece tm ailesi ve sosyal evresi de cezalandrlyordu. Srek-li ikence grme tehdidi, toplum ta-rafndan iselletirildi ve bir z savun-ma olarak uyumlu bir sosyal davra-na yol at.

Bir yandan yeni-uyumlu sosyal davra-n biimi, dier yandan devrimci mcade-leyi srdrme istek ve kararll 12 Eyll te-rrnden k yolu olarak birlikte ve bir ara-da varln srdrmeye balad.

Elde kalan devrimci glerin, mcade-leyi srdrmeye ynelik her hamlesi, kar-devrimin birka misli kar darbesiyle kar-lat. leriye ynelik yaplan her hamle, kar--devrim tarafndan daha da gerilere srl-meyle paralel srp gitti.

Uyumlu sosyal davran tarz, kendi ideolojik gerekesini, Sovyetler Birliinin datlmlndan, tarihin sonu tezlerin-den retirken, Gramscici sivil toplumcu-luk bu davran tarznn teorisi haline gel-di.

Bir yandan devrimci silahl mcadele ya-anlan kar-devrimci bask ve terrn ne-deni olarak sunulurken, dier yandan on yllarn revizyonistleri ve oportnistleri hzla legal alanlar yeniden fethetmeye koyuldu-lar.

leriye ynelik her devrimci giriim ne kadar geriletilirse, legalizme o kadar alan ald. Sol, bir btn olarak szde sivil toplumculuku reddederken, sivil toplum-culuk solun tm gzeneklerine derinleme-sine nfuz etti.


1

1990larn ortalarna gelindiinde silahl devrimci mcadeleyi savunan rgtler gide-rek daralmaya, mcadele kapasitesini yitir-meye ve nihayetinde varln srdremez hale gelmeye balad. Bunun ilk sonular krlarda ortaya kt.

Yllarca yere-ge sdrlamayan kr ge-rillas, giderek eylemsizlik iinde biimsiz-lemeye balad ve sonuta dnlerde ge-rilla halay eken sradan bir sosyal gru-ba dnt.

Bu dnme paralel olarak, belli belir-siz gerilla propagandas/reklam zerinde biimlenen legal faaliyetler, demokratik kit-le rgtlerinden STKlara, faaliyet mekan-lar da kltr merkezlerine dnt.

Legal olanaklardan yararlanma adna kurulan her kltr merkezi, bal bana bir sivil toplum rgtlenmesi olarak, ba-tan ve teorik olarak reddedilen Gramsci-ci sivil toplumda hegemonya kurma ara-larna evrildi.

1990-1995 yllarnda ar kayplar veren deiik rgtlerin ehir gerilla faaliyetleri, Mart 1995 Gazi olaylaryla birlikte nemli bir duraklamaya ve dnme urad.

Bu alanda youn eylemlilik iinde olan baz rgtler, zellikle 9 Ocak 1996 tarihin-de gerekletirilen zdemir Sabanc eyle-minden sonra ar kayplar karsnda yeni taktikler oluturmaya ynelmilerdir. Bu taktiklerin belirleyicisi ise, giderek youn-laan bir legalizasyon ve silahl eylemlerin terk edilmesi olmutur.

Kendisini DHKP-C olarak rgtleyen DS bu durumu kendi jargonundan yle ifade etmitir:

iller grup toplantsnda 28.11. 1996 tarihli bir emniyet raporuna atf yaparak DHKP-Cnin Susurlukla ilgi-li eylem hazrl iinde olduunu id-dia etmitir...

Elbette etelerin peindeyiz, hal-kmza bunlarn gerek yzn gs-termek, halkn etelerden hesap sor-masna nderlik etmek misyonumu-zun gereidir. Ancak tm kamuoyu-na aka ilan ederiz ki, bu srete DHKP-C olarak bu sorunla ilgili HER-HANG BR ASKER EYLEM PROGRA-MIMIZ YOKTUR.* (Byk harfler kendilerine aittir)

Artk silahl eylemlerin ikincil, hatta t-myle bir yana brakld, legallemenin ve legal alanlarda kltr merkezleri aracl-yla faaliyet yrtmenin baat hale geldii yeni bir dneme girilmitir.

Bir zamanlarn illegal ve silahl mcade-le yanls rgtlenmesi olan Devrimci Prole-tarya hareketi bu gelimeyi yle deerlen-dirmitir:

... devletin devrimci rgtlere kar izledii ve yeraltna ve silahl mcadeleye hayr, yasal almaya evet eklinde zetlenebilecek strate-jisiyle rtmesi de yine tesadfle aklanamaz. Bu ruh hali iinde ve bu koullarda, yasalln cazip ve huzurlu olanaklar ile yeraltnn ar-laan bedelleri teraziye vurulunca, bi-rincisi ar basmtr ... Yeralt korku-su, tasfiyeciliin karakteristik zellii ve en ak belirtilerinden biridir.**

Gerekesi, ister uranlan ar kayplarn yerlerinin doldurulamamas olsun, ister ille-gal ve silahl mcadelenin oligarinin ar basksna maruz kalmas olsun, her durum-da 90larn ortalarndan itibaren legalizmin neredeyse tm solu kapsamna ald yeni dnem balamtr.

Her ne kadar yeni dnem, biraz geri ekilmek, biraz soluklanmak, kayplar telafi etmek vb. nedenlerle taktiksel ev-re olarak grlmeye allmsa da, sre giderek uzamaya balam, bir ve ayn ey-leri biteviye yineleyen bir grnme brn-mtr.

1995-2000 dnemi, globalizm sylemi-nin egemenlik kurduu, neo-liberal ekono-mi politikalar yoluyla nispi refah grnt-snn ortaya kt, menkul kymetler bor-sasnn (MKB) kent kk-burjuvazisinin yaamnn ayrlmaz bir paras haline geldi-i bir dnem oldu. Bu dnemde sol, dura-an ve edilgenlik iinde sadece gn kur-tarma, elde olan koruma kaygs iinde top-lumsal yaamn izleyicisi konumunda kald. Bunun sonucu da, sol rgtlerin kan kayb-nn sreenlemesi oldu.

1999 yl, yeni bir yzyln, milenyumun arifesi olarak Blent Ecevitin aznlk hk-metiyle balarken, en nemli gelime A. calann Kenyadan alnarak Trkiyeye teslim edilmesi oldu. Bu gelime de, Trki-

* Halk in Kurtulu, Say: 19, s. 4, 1 Mart 1997 ** Devrimci Proletarya, S: 36, s. 4 ubat 1995.

1


ye siyasetindeki hareketliliin ana unsuru durumunda olan Krt ulusal hareketinin (bir sreliine de olsa) ikincil plana itilmesi so-nucunu dourdu. Soldaki edilgenlik ve du-raanlk, Krt ulusal hareketini de kapsaya-rak genel bir nitelik ald.

Bu ortamda yaplan seimlerde Blent Ecevitin DSPsi birinci parti olurken, MHP ikinci parti olarak seimlerden kt. Ardn-dan DSP-MHP-ANAP koalisyon hkmeti ku-ruldu.

Milenyum, yksek faiz politikalaryla, borsa speklasyonlaryla ve kredi kartl ya-amla balad. Ekonomik kriz kapya dayan-mt. ubat 2001de Trkiye tarihinin en b-yk ekonomik krizi patlak verdi.

te bu ortamda duraanlk ve edilgen-lik koullarnda srekli kan kaybeden sol, DSnin (DHKP-Cnin) nerisiyle ve planla-masyla 20 Ekim 2000 tarihinde lm orucu srecine balad.

DHKP-C, TKP/ML ve TKP bata olmak zere deiik sol rgtlerin katlmyla 20 Ekim 2000de balayan ve DHKP-C dnda-ki rgtlere mensup devrimci tutsaklarn 28 Mays 2002 tarihinde sona erdirdii, ama DHKP-C tutsaklarnn 21 Ocak 2007ye ka-dar srdrd lm orular srecinde (19 Aralk Hayata Dn operasyonunda ya-amn yitiren 30 kii dahil) 122 kii yaam-n yitirdi.

2000-2002 yllar arasnda solun birle-ik ve birlikte srdrd lm orucu, 19 Aralk mdahalesine ramen kitlelerin poli-tizasyonunda nemli bir etkide bulunmad. lm orucunun kanl katliamlar karsnda ekonomik krizin arl yaamn her alann-da kendisini kabul ettirdi. Bu durum lm orucunu srdren devrimci tutsaklar arasn-da ayrmaya ve giderek lm orucunu bi-tirmeye ynelik bir tutum alnmasna yol a-t.

DHKP-C kendi saflarn pekitirmeye y-nelik olarak lm orucunu srdrrken, kalan sol daha youn biimde kltr merkezlerinde toplamaya ve tm siyasal faaliyeti kltrel faaliyet alanna hapsetme-ye koyuldu.

SP kendisini TKP olarak rgtlerken, Nazm Hikmet Kltr Merkezi ve ardndan Nazm Hikmet Akademisi yeni dnemin ye-ni kurulular olarak piyasaya kt.

2004 yl MLKP rzgarlarnn esmeye ba-lad ilk yl oldu. 2007 ylna kadar solda fr-

tna gibi esen MLKP, mevcut duraanln yaratm olduu tepkiyi rgtleyerek lm orularyla ortaya kan boluu doldurma-ya giriti.

Benzer biimde Halkevciler, yeni mis-yon ve yeni vizyon sahipleri olarak sosyal s-nflarn deil, sosyal kesimlerin szcl-ne soyundu. Salk hakk, ulam hakk, barnma hakk, evre ve su hakk gibi sosyal alanlarda faaliyet yrtmeye koyul-du. Bu sosyal sorunlara kar farkndalk yaratarak yrtlen faaliyetleri siyasallatr-ma adna bir parti bile oluturmaya al-tlar.

Tm bu yeni, kimilerinin byk tez-leriyle post-devrimci dnemde legalizas-yon alabildiine yaygnlarken, silahl m-cadele sadece birka kiinin gerekletirdi-i feda eylemlerine indirgendi. Dersim merkezli gerilla hareketleri de kendi iin-de yozlaarak sradanlamay srdrd. (Bu ylesine u noktalara kadar geliti ki, Kasm 2012de tam tehizatl 24 MKP/HKO geril-las Dersimde cmbl cemaat teslim ol-du.)

MLKP rzgarlarnn estii 2004lerden g-nmze kadar on yl geti. Bu on ylda so-lun tek aktivitesi, 1 Mayslarda ortaya kan hareketlilik ve atmalar oldu. Daha nce-ki yllarn legalist partileri gerilemeye balar-ken, yeni legalistler partileerek piyasaya ktlar. Her yeni legalist parti yeni bir hare-ketin temsilcisi olarak kendisini sunarken, kurulularnn ilk birka ayn kapsayan aktivitenin bir adm tesine geemediler. ster silahl, ister silahsz/barl olsun, hi-bir mcadele biimi etkinlik salayamaz-ken, beklentiler hibir biimde gerekle-medi. Ksacas, umudu bytmeyle yllar geirildi, ama ortada bymeyi bir yana b-rakalm, varln srdrebilen bir umut bi-le kalmad.

Siyasal mcadelenin gelimedii/gelie-medii, siyasal mcadele alanndan yeni unsurlarn salanamad bir ortamda, ka-nlmaz olarak ilikiler sosyallemeye ve mcadele alanlar sosyal iliki alanlar ol-maya balad.

DHKP-C, 2007 ylnda byk bir manev-ra ile lm orular srecini tamamlarken, faaliyetlerini stanbulun bildik mahallelerin-de toplatrd. Grup Yorum konserleriyle kitle ilikisi kurmaya yneldi. Bu ilikiler-de yozlamaya kar mcadele, uyutu-


1

rucuya kar mcadele, ahlakszla kar mcadele sloganlar ne kartlarak, ma-hallelerin sosyal sorunlar zerinden si-yaset yapmaya alld.

MLKP, kendisini legal parti haline dn-trerek ve nihayetinde HDPye ilhak ederek piyasadan ekilirken, Halkevciler birka ki-ilik gsterilerle varlklarn srdrmeye altlar. DP, Ufuk Urasl neo-liberal sol izgisinde giderek gerilere dmeye bala-d. Ufuk Urasn tasfiyesi de bu gerilemeyi durdurmaya yetmedi.

zcesi, beklenilen, umulan, bir gn mutlaka denilen, o gzel gnler bir trl gelmedi. Devrim beklentileri giderek tken-meye balad. Geciken devrim karsnda insanlar ayakta kalmaya, en azndan hala devrimci olarak varolmaya zorlandlar. Si-yasal mcadele, mevcut dzen ii seimsel mcadeleden bir adm teye tanamad. Ama yaam akmaya devam etti.

Bu koullarda siyasal ilikiler giderek sosyal ilikilere, siyasal mcadele sosyal fa-aliyete dnmeye balad. Devrimci teori tmyle unutulup gitti. Devrimci teorinin k-lavuzluu, yol gstericilii olmaynca da, herey el yordamyla, sosyal yaamn ak iinde idare edilmeye alld.

Siyasal ilikilerin sosyal ilikilere dn-m, giderek sol medyada kendisine yer bulmaya balad. yle ki, neredeyse sradan sosyal faaliyet siyasal bir faaliyetmiesine alglanmaya ve sunulmaya baland.

Aada vereceimiz rnekler, Yry dergisinin son bir aylk saylarndan ve ayn izgide yer alan www.halkinsesi.tvden derlenmitir. Bu rneklere bakldnda, si-yasal mcadelenin sosyal faaliyete dn-mnn ne kadar yaygn olduu aka g-rlecektir.

1) Okmeydannda Gzalt Tavr ve Sahiplenme Konulu Halk Okulu almas yapld

Okmeydannda, 28 Ocak tarihin-de gzalt tavr ve sahiplenme zeri-ne halk okulu almas yapld. Poli-sin saldrlar karsnda yasal hakla-rmzn ne olduunun anlatlmasyla balayan almada, gzaltna alnan-lar da yaadklarn paylat. AKPnin saldrlarnn meru olmad ve bu-na kar direnmenin en temel hak ol-duu anlatld.

Son olarak eylemlerin sahiplenilmesi ve saldrlara kar dayanmay bytme ze-rine sohbet edildi. 1 saat sren almaya 18 kii katld. (3 ubat 2015/halkinsesi.tv)

2) Londrada 24. Halk Toplants Yapld

1 Ocak Pazar gn Anadolu Halk Kltr Merkezinde yaplan halk top-lants her zamanki gibi kahvaltyla balad yine... Yry Dergisinin -retmenimiz kesi bir ka kez okun-du. Herkes tek tek fikirlerini ifade edip ne anladklarn anlatan ksa ko-numalar yapt. 34 kiinin katld toplantdan sonra, toplu olarak has-tanede yatmakta olan arkadamz Hseyin Armutlu ziyaret edildi. (2 ubat 2015/halkinsesi.tv)

3) Altnehirde Dergi DatmAltnehir-Bayramtepe-

de Yry dergisi datm yapld. 1 ubat Pazar gn, Bayramtepe Tokat mahal-lesi blgesinde Yry dergisinin 454. saysnn ta-ntm ve sat yapld.

Saat 16.30da balayan datmda mahallede bulu-

nan kahveler dolald. Daha sonra kap almasna geildi. Mahallede-ki sokaklarn tamam dolald. 3 Halk Cephelinin katld datm 50 dergi halka ulatrlarak saat 18.00da biti-rildi. (2 ubat 2015/halkinsesi.tv)

4) Dersimde Yozlamaya, Uyu-turucuya, Fuhua Kar Mcadeleyi Byteceiz!

Halk Cepheliler 25 Ocak gn Dersimde Yeni Mahallenin bir bl-gesinde yozlamaya, uyuturucuya kar kampanya erevesinde tek tek evleri gezip evlere misafir oldular. 3 grup oluturarak yaplan almada gidilen evlerde yozlamaya ve uyu-turucuya kar mcadele ve mahal-lede yaanan sorunlarla Halk meclis-leri ve Halk komiteleri ile ilgili sohbet edildi. Gidilen evlerde halkn ilgisi ve misafirperverlii iyiydi. aylar iildi ve neriler istendi. (25 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

5) Devrimci Genlik Sanat Oku-lunda Dersler Balad!

Devrimci Genlik Sanat Okulun-

1


da 4 haftadr koro dersleri devam ediyor. Her Pazar saat 13.00 de balayan ko-ro dersleri iin Grup Yo-rum kayt almaya devam

ediyor. Tm genleri liseli ve niver-sitelileri Grup Yorum Dev-Gen koro-suna aryor. (25 Ocak 2015/hal-kinsesi.tv)

6) svire Genlik Sinema Aka-m Yapt

svire genlik Basel Boran Kltr Merkezinde bir sinema akam d-zenledi. Bir hafta nce sinema aka-m almalarna balayan genler film olarak Das Experiment (De-ney) filmini setiler.

Film gsteriminden nce byk-lerin hazrlad yemei toplu olarak yiyen genler daha sonra film seyret-tiler. (25 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

7) kitellide Halk Meclisi al-mas

19 Ocak pazartesi gn kitellide yaplacak olan Byk Halk Meclisi Toplantsnn ozalitleri asld. Ozalit-lerde yoksul mahallenin yaad so-runlar zerine arlarn yazld 10 ozalit asld. Toplantnn ardndan do-al afetlerle ilgili bilgilendirme yap-laca sylendi. (20 Ocak 2015/hal-kinsesi.tv)

8) Mersinde ehit Mezarlar Zi-yaret Edildi

Mersin Tarsusta Halk Cepheliler mezarlar bulunan halk kahramanla-rnn Altan Berdan Kerimgiller ve Ke-mal Askerinin mezarlarn ziyaret edip nergis braktlar. 18 Ocak gn yaplan ziyarette Mezarlarmzda Sa-hipsiz Kalmayacak denilerek mezar-larmz temizlendi, nergislerle sslen-di. Bir dakikalk sayg duruundan sonra mezarlk terk edildi. (20 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

9) Kitap Okumay Halklatryo-ruz!

Basel Boran Kltr Merkezinde 18 Ocak gnnden itibaren her pa-zar olacak ekilde Okuma Gnleri dzenlenmeye baland. lk okuma gnne 8 kii katld. Okuma gnle-rinde ilk okunan kitap Haziran Yaynclktan kan Halk Snf kitab.

Okuma her parargafn nce okunup sonra deerlendirilmesi eklinde ya-pld. Katlmclarn aktif olarak katl-d okuma gn iki saat srd. (Y-ry, Say: 453.)

10) Okmeydan Dergi Datmc-lar Kahvalt Yapt!

18 Ocak Pazar gn saat 11.00 de Okmeydan Halk Cephesi Okmeyda-n Mahallesinde dergi datanlara kahvalt etkinlii yapt. Yllardan beri Okmeydannda dergi datan arka-dalarmzn bir araya gelerek, birbir-leri ile tanarak kahvaltlarn yapt-lar ve sohbetler edildi. Kahvalt bittik-ten sonra bu etkinliklerin ve kahval-tlarn devam edeceini syledikten sonra bitti. Kahvaltya 17 kii katld. (18 Ocak 2015/halkinsesi.tv/Yry, Say: 453)

11) svire Basel Boran Kltr Merkezinde Sabah Kahvalts Dzen-lendi

Basel Boran Kltr Merkezi kah-valt dzenledi. Zengin bir kahvalt eliinde yaplan sohbette aileler o-cuklaryla birlikte yer aldlar. Boran kltr Merkezinde dzenlenen pazar kahvaltsna 20 kii katld. (18 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

12) Londrada Yry Dergisi Stand

Haftalk Yry Dergisi stand yi-ne Wood Green Ktphanesi nn-deydi. Bu hafta genel olarak dergi alan kendi problemlerini anlatp -zm zerine yardm istedi. Bu hafta ki stant halkn sorunlarn dinleme gn gibi geti. (17 Ocak 2015/hal-kinsesi.tv)

13) Trakya Kltr Merkezi Trk Gecesi Dzenledi

Dzenin yoz elence anlayna kar trk gecelerimizle alternatif oluyoruz. Ailelerimiz ve genlerimiz-le halkmzn kltrlerini srdrmeye devam edeceiz

11 Ocak 2015 Pazar gn saat 20.00 de dernek binamzda bu yln 3. trk gecesi gerekletirildi. Gece-ye Berkin Elvan anlatan tek kiilik oyunla baland. Daha sonra Trakya ve birok yrenin trkleri seslendi-rildi. Ahmet Arif in Anadolu iiri


1

okundu. Cokulu geen etkinlik 22.00 da sonlandrld. Geceye 25 kii katl-d. (16 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

14) Anadolu Genlik K Tatil Kamp Sona Erdi

Sabah kalk, spor, kahvalt, soh-bet konularmz, pratik almada rk-la kar ksa film ekimleri, klt-rel almalardaki tiyatro, koro, hal-koyunlar almalar ylba akam-na kadar srd. Gn iinde yapt-mz almalarn ardndan akamlar ge saatlere kadar oyunlarmzla e-leniyorduk. Ylba akam program-mza deiik lkelerden ailelerimiz katld. (9 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

15) Halk Cephelilerin Yeni Yl Kutlamas/Yeni Yl Yeni Zaferler Geti-recek

Basklarn ve sm-rnn daha da katland- bir yl geride braka-rak yine zaferler midiy-le yeni yl karladk.

2014 yl hak gasplar, katliamlar ve direnilerle tarihe geti. Halk Cephe-liler stanbulda da yeni yla hep bir-likte girdiler.

31 Aralk akam Okmeydannda bir araya gelerek yeni yl karladlar. Altnsaray Dn Salonunda saat 19.00da sayg duruuyla balad program. Yaplan ksa bir konuma-nn ardndan davul ve zurna girdi sa-lona. Sesi duyanlar kendilerini direk piste attlar ve cokulu halaylarn ilki-ni ektiler. (6 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

16) ayan Ma-hallesinde Cephe Mi-lisleri Hrsz Cezalan-drd

ayan mahalle-sinde gasplk ya-pan kiiden biri, 27 Aralk 2014 Cu-martesi gn yaka-land ve Cephelilere

teslim edildi. Hrszdan halktan al-nan para alnarak sahiplerine iade edildi. Daha sonra Sokullu Caddesi-ne kartlan gasp halka tehir edi-lerek, ajitasyonlar eliinde cezalan-drld. (4 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

18) Mersin-de alternatif yl-ba kutlamas yapld

M e r s i n d e dzenlenen kut-lamaya Adana-da kat ld ve

Mersindeki arkadalar ve ailelerle ta-nlp sohbetler edildi

Alternatif bir yeni yl kutlamasy-d. nk bir yerlerde iip iip yerler-de srnenler, anlamsz ya da klt-rmze aykr arklar trklerle te-hir edici gbek danslar, pahal gi-ri Bizlerde yani halkmzn asl olan geleneklerinde alkolsz, gelene-imize uygun hep beraber sylenen halk trkleri ve arklar sylendi. Bir yerlerde gne hala sarho bala-nrken, bizler uyank bir ekilde yeni yln ilk gnne merhaba dedik. Sa-at 19.00da toplanmaya balayan mi-safirlerimiz tek tek kapda karlan-d. (2 Ocak 2015/halkinsesi.tv)

TOKleen sosyal ilikiler alannda gide-rek kendisine yer bulan pazar kahvaltlar (branch), ylba gn ailelerin bir araya gel-mesiyle yaplan yeni yl kutlamalar, birer turistik grup gezisinden teye gemeyen k-yaz genlik kamplar, birka kiiden oluan ekipler halinde dergi datmlar ve nihayetinde aylar, brekler, pastalar... -te tm bu ve benzeri sosyal faaliyetler ve sosyal ilikiler, birer devrimci duru, kit-le ilikisi vb. olarak gnlk yaamn her alannda kendisine yer bulmutur.

phesiz bu sosyal faaliyetlerde yer alan-lar kendilerini halk cepheli vb. olarak ta-nmlarken ok iten ve samimidirler. Katl-dklar sosyal faaliyetleri siyasal ilikilerin devam olarak grdklerinden de phe edilemez. Ama yaplanlarn ok basit ve s-radan bir sosyal faaliyet olduunu, siyasal mcadeleyle uzaktan yakndan ilikisi olma-dn sorgulamadklar da kesindir.

ok daha nemlisi, kendilerini THKP-Cnin mirass olarak gren, yeri geldiin-de Politiklemi Askeri Sava Stratejisini sa-vunduklarn cmle aleme ilan eden, ge-mite gerekletirdikleri silahl eylemleri ge-lecekte yapacaklarnn teminat olarak su-nan bir hareketin, akl almaz boyutlarda tm ilikilerini deifre etmesidir.

20


Bu deifrasyon, sadece szel deil, ayn zamanda grntl olarak olanca hz ve be-reketiyle srdrlmektedir.

Neredeyse her trl kitle ilikisinin ale-niyete dkld koullarda, hi tartma-sz illegal, gizli ve silahl faaliyet yrtmek pek de olanakl deildir. llegal faaliyet y-rten silahl eylemci, daha eylemin ilk da-kikalarndan itibaren bilinir olmakta ve medyada zgemileriyle, fotoraflaryla yaynlanmaktadr.

Dahas, bu sosyal alma tarzyla tm ilikilerin belli mahallelere sktrld bir ortamda, polisin bilgi ve denetimi olmaks-zn silahl eylem hazrlnn yaplabilmesi bile olanakszdr. Bu durumda yaplabilecek tek ey, askeri kadrolar ile sosyal kadro-lar birbirinden ayrmak ve askeri kadro-lar bamsz/zerk birimler iinde rgtle-mektir.

Burada temel koul, sadece teoride kabul ediliyor grnen politik ve askeri li-derliin birlii ilkesini bir yana brakmak deil, ayn zamanda askeri kadrolar tm d ilikilerden tecrit etmektir. Deifre kad-rolarla silahl eylem rgtlemek iin kanl-maz olan bu tecrit, giderek tekil-bireysel eylemci tipinin ne kmasna yol aar. Kendi deyileriyle, feda eylemcisi, bu tec-rit olmu, d ilikilerinden yaltlm, eylem iin gerekli aralar kendisinde barndran ve yerini sadece kendisinin bildii hedefe! ynelen bir eylemci tipi haline dnm-tr.

6 Ocak 2015 gn DHKC tarafndan ya-ynlanan 439 nolu aklamada ortaya k-t gibi, tekil-bireysel eylemcinin nerede ne yapaca merkez tarafndan bile bilineme-mektedir. te bu bilinememezlik ortamn-da, kendileriyle uzaktan yakndan ilikisi ol-mayan bir kiinin gerekletirdii kabul edi-len feda eylemi kolayca merkez tarafn-dan stlenilmitir (Elif Sultan Kalsen olay). Daha sonraki gnlerde, zellikle sol med-yann srar karsnda yaplan aklamada, iletiim hatasndan sz edilerek zr di-lenmeye allmtr.

Artk eskisi gibi, asgari 3-5 kiiden olu-an silahl propaganda birlikleri gerilerde kalmtr. Ar sosyalleme ve bunun yan-ss olarak ar deifrasyon, ister istemez 3-5 kiiden oluan bir eylem biriminin da-ha harekete gemeden nce kolayca ele geirilmesine yol atka, tekil-bireysel fe-

da eylemcilii baat hale gelmitir.

SOSYALZASYON VE TEOR

Siyasal faaliyet ile sosyal faaliyetin bir ve zde hale getirildii gnmz koullarn-da, zorunlu olarak teori ile pratik arasnda kesin ve mutlak bir kopu ortaya kmtr. Teori, sadece sylenen sz, eski szlerin bi-teviye yinelenmesi haline gelmitir. Ancak sol medya olanca hz ve bereketiyle (ve bol fotorafl olarak) yaynn srdrrken, arada bir teori yapmak da, teorik bir eyler yazmak da kanlmaz olmaktadr.

Bu kanlmazlk iinde Yry dergisi, iinde bulunduklar ruh haline uygun ola-rak eski teorik szleri yinelemeyi srdr-mektedir. Bunun en tipik rnei, HDP ile or-taya kan stand atmas sonrasnda solun kendilerine ynelik tecrit politika-sna kar yaynladklar bir yaz olmutur.

Sol Emperyalizmin deolojik Hege-monyas Altna Girmitir! baln tayan bu yazda Trkiye solu drt snfa ayrl-maktadr:

Bir, Krt milliyetileri.ki, Krt milliyetilerine yedeklenen sol;

MLKP, TKP/ML, EMEP..., Reformist sol; DP, Halkevleri, TKP,

MKP...Drt, Devrimci sol.Bu snflamadan sonra, solun em-

peryalizmin ideolojik hegemonyas altna gi-riinin 90l yllara dayand saptamas ya-plarak yle denilmektedir:

90lardan bugne yaklak 25 yl geti. Sol, bugn 25 yl ncesinin de ok gerisindedir. 90l yllarda tm eksiklerine ramen silahl mcadele-yi savunan, illegal, dzen d rgt-lenmelerini yle ya da byle koru-yan bir sol vardr. Reformizmi bir ke-nara koyarsak oportnist sol o sre-te devrimci cephede yer almtr. e-hitler, tutsaklar vermi, bedeller de-mitir. lkemizin ehirlerinde, krla-rnda oligariye silah skmtr. Ancak iten ie 90larda balayan gerileyi, rme devam etmi, bugne gel-mitir. Bugn oportunizm hemen he-men btnyle reformizme, dzen-iilie kaymtr.* (ab. KC)

* Yry, Say: 451, 11 Ocak 2015.


21

Grld gibi, oportnist sol, bir za-manlar devrimci cephede yer alan, lke-mizin ehirlerinde, krlarnda oligariye si-lah skan oportnist sol, Yry dergisi-ne gre, sanki dn yle deilmiesine, bu-gn tmyle reformizme ve dzeniilie kaymtr!

Kimdir bunlar diye sorulduunda, gr-nen o ki, yant MLKP, TKP/ML, MKP olmak-tadr. Ancak iin en ilgin taraf, bir za-manlar savaan bu yaplar, o zamanlar da oportnist olarak grdkleridir.

Oysa miras aldklarn ileri srdkleri gemite oportnizm yle tanmlanm-tr:

Oportnizm bukalemun gibidir. eitli klklara brnerek sosyalist hareket iinde ortaya kar. Oport-nizmin klk kyafetini o lkenin eko-nomik ve sosyal bnyesi, ii snf-nn politik bilin ve rgtlenme sevi-yesi, ksaca lkenin iinde bulundu-u devrimci aamann nitelii belir-ler. Ancak her eit oportnizm pro-letaryann devrimci potansiyeline inanmamaya dayanr. Genellikle sa oportnizmin temelinde korkaklk, azimsizlik, ve proletaryann devrimci zaferine inanmamak yatar. Bu yanla-rn rtmek iin o, en keskin gzk-mek zorundadr... Oportnizmde ilke istikrar diye birey yoktur. Dne ka-dar savunduu ilkelerin nitelii kitle-lerin gznde akla kavuunca, o bu ilkeleri en ar sulamalarla kara-lar. Onun iin tek ey nemlidir: Her-eye ramen proletaryann devrimci hareketini nasl pasifize edebilirim?. Bu eyleminde Marksist ilkeler sade-

ce basit birer aralardr.* Yine Kesintisiz Devrim II-IIIde, oport-

nizmin emperyalizmin soldaki uzants olmasndan ok ak ve net biimde ifade edilir.

Bu gemi saptamalardan yola kld-nda, Yry dergisi, ya oportnizmin ne olduunu bilmemektedir ya da oportnist olarak niteledikleriyle bir ve ayn cephede yer alarak bizatihi kendisi oportnistlik yap-mtr.

Sosyal faaliyetlerin siyasal mcadeley-miesine algland bir dnemde bu tr-den terslikler elbette doal grnecektir.

Bunlar bir yana brakrsak, Yry der-gisine devrimcilik ya da devrimci sol ol-mak nedir diye sorarsak yant ok nettir:

Faizme, oligariye, emperyaliz-me kar direnmek, savamak me-rudur. Bu meruluk illegal rgtlen-meyi temel almakta, silahl, militan, meru mcadeleyi esas almakta ifa-desini bulur.**

Bu yantla pratikte yrtlen sosyal faa-liyetleri yan yana koyduumuzda ortaya -kan manzara pek de i ac deildir: A-r sosyallemenin yaratt ar deifrasyon ve bu arlk iinde tekil-bireysel gizlilie dayal faaliyet.

te siyasal faaliyetin sosyal faaliyete d-nmesiyle ortaya kan elikiler bylesi-ne yaln ve basittir. Recep Tayyip Erdoann i sava hazrlnn yasal erevesini olu-turmaya yneldii bir evrede, ne kadar ille-galiteden, silahl, militan mcadeleden sz edilirse edilsin, siyasal mcadele sosyal fa-aliyetten arndrlmad srece sadece za-man geirmeye ynelik ho szler olarak kalacaktr.

* Mahir ayan, Yeni Oportnizmin Nitelii zeri-ne.

** Yry, Say: 451, 11 Ocak 2015.

22


Tacirlerin MteahhitlerleByk ttifakSizi gidi gidi rantiyeciler sizi! Necmettin Erbakan

Dinsel domalara gre, her insan, Ade-molu olduu iin, Ademin tanrnn cenne-tinde iledii ilk gnahla sakatlanm ola-rak, yani gnahkar olarak doar. Yeryz, yani Ademin cennetten kovulduktan son-raki ilk ikametgah olan yer, bu gnahkar Ademoullarnn gnahlarnn kefaretini deyecekleri yerdir. Bu nedenle, yeryzn-deki tm insanlar (Ademoullar), Adem ile Havvann iledikleri ilk gnahn kefareti-ni demek iin tanrya hizmet etmekle y-kmldrler.

Bylece insanlk, tanrsal bir buyrukla, sadece tanrnn hizmetkarlar olarak ya-am srerler. Ama tanr, elle tutulur, gzle grlr maddi bir varlk olmadndan, he-men her zaman tanrnn yeryzndeki ci-simlemesi olan bir baka varlkla insanla-rn karsna kar. Bu tanrsal varlk, Ade-moullar grnmnde olsa da, tanrnn yeryzndeki cisimlemesi olarak ayrca-lkl bir varlktr. Bu ayrcalkl tanrsal var-lk, ilk ortaya kt andan itibaren tm in-sanlarn hizmet etmekle, emirlerine ita-at etmekle mkellef olduklar insan-varlk-lardr.*

* Hegele gre, insan-varlktan nce dea vard ve dea, gerek dnyann yaratcs ve mimar olup, gerek dnya, yalnzca deann dsal ve grng-sel biimidir. Bu idea, bireysel irade ile genel ira-denin en mkemmel halde kaynamldr. Bu kay-nama sreci Hegele gre, momentten oluur. deann ilk momenti ailedir. Birey, burada ilk kez genel iradeyle tanr, ama dea burada henz b-tnle ulamamtr. kinci momente geildiinde sivil toplum ortaya kar. Burada dea, aileye gre biraz daha gelimitir ve bireysel irade ile genel ira-de arasnda greli bir kaynama vardr. Ancak sivil

toplumda genel bir kar birlii mevcuttur. Birey ken-di gereksinmeleri ve karlar peinde koarken, bun-lar ancak teki bireylerin yardmyla ve onlarla daya-narak karlayabileceini grr ve genel iradeye ba-lanr. Ama bu ba btnsel deildir. nc moment-te ise, deann gereklii olarak devlet ortaya kar. Bu momentte, bireysel irade ile genel irade arasnda tam bir uyum vardr.

Bu balamda, deann, yani tanrnn dnyasal cisimlemesinde, ailede babaya itaat edilmesi, en st birlikte devlet-babaya itaat edilmesi, tanrsal buyruktur.

te bu insan-varlklar, yeryznn belli blgelerini, baka herkesi dlayarak, tama-men kendi zel irade alanlar eklinde te-kelleri altna alrlar. Toprak mlkiyeti ad ve-rilen bu toprak tekeli, bu insan-varlklarnn kutsal ayrcaldr. Onlara tabi olmak, on-lara biat etmek, onlara hizmet etmek, tan-rya hizmet etmektir; onlara hizmet ede-rek, gnahlarn kefareti denecektir.

nsanlk, bu dinsel dogmalarla, yzyllar boyu toprak sahiplerine sorgusuz-sualsiz bo-yun emi, onlara hizmet etmitir. Toprakla birlikte alnmlar, toprakla birlikte satlm-lardr.

Ancak bu kutsal ayrcalk sahipleri ve onlarn gnahkar hizmetkarlar yannda, bir yerden bir baka yere mallar tayan, mal deiimini salayan nc bir kesim, tacirler snf ortaya kmtr.

Tacirler, bir toprak beyliinde bulunma-yan bir mal ya da rn, bir bakasndan satn alarak dierine satan ve bylece bu hizmeti karlnda belli bir kr cebine atan bir snf olarak, arac bir e haline gel-milerdir.

Bu arac eler, yani tacirler, ayn za-


2

* Protestan kilisesinin kurucusu Martin Luther yle yazar: Satn almann ve satmann zellikle ge-reksinmelere ve onura hizmet eden nesneler iin vaz-geilemeyen ve gerek Hristiyanla uygun tarzda ye-rine getirilebilecek eyler olduklar yadsnamaz, n-k bizzat ilk peygamberler de, sr hayvanlar, yn, buday, ya, st ve baka mallar alm ve satmlar-dr. Bunlar, tanrnn topraktan kard ve insanlar ara-snda paylatrd tanr balardr. (M. Luther, Bc-her von Kaufhandel und Wucher, 1524.)

** Oysa, Egemen bir duruma ulatnda tccar sermayesi her yerde bir yama dzeninden yanadr, ve bu nedenle, eski ve yeni zamanlarda tccar ulus-lar arasnda gsterdii gelime, daima, yamayla, kor-sanlkla, kle hrszl ile ve smrgelerin ele geiril-mesi ile dorudan doruya el ele gitmitir; Kartacada, Romada ve daha sonralar, Venedikliler, Portekizliler, Hollandallar, vb. arasnda olduu gibi. (Marks, Kapi-tal, Cilt III, s. 291.)

manda birbirinden ok uzak mesafelerde bulunan toprak beyleri arasndaki ilikiyi ku-ran ve srdren kiiler olarak, bir eit dip-lomatik misyon da yerine getirirler. Ama onlarn asl ii, tanrnn buyruu ile, tanr-nn yeryzndeki cisimlemesi olan top-rak beylerine (soylular snf) hizmetle m-kellef olan insanoullarnn rettii rnle-ri, retemeyenlere satmak ve bu yolla para kazanmaktr.*

Bu nedenlerle tacirler (tccarlar), toprak sahiplii sisteminin (feodal toplum dzeni) gzenekleri arasnda yaayan asalaklar ola-rak, dorudan reticinin rnlerine el ko-yan toprak sahiplerinin kutsal ayrcalklar zerinden zenginleirler.

Tacirler, bu ilerini yapabilmek iin, n-celikle toprak sahipleri arasnda dostluk ve barn olmasn isterler. Barn olmad koullarda, tacirlerin serbest ticareti ola-nakszdr. Bu nedenle de, tacirler, kendile-rini her zaman barn elileri olarak gr-meye balamlardr. lkeler aras bar ya da blgesel istikrar, her tacirin en temel istemidir. Bu amala, kimi zaman atan toprak sahipleri arasnda bir diplomat gi-bi arabuluculuk yapm, kimi zaman toprak sahiplerine rvet vererek istikrar ve barn srmesini salamlardr.

Bu olgudan yola kan ve ticareti zengin-liin kayna olarak gren ideologlar, ticaret sayesinde evrensel kardelik balar ku-rulduunu ileri srerler. Dier bir ifadeyle, ticaretin, kapal retim birimleri arasnda balantlarn kurulmasn salayarak, geri blgelere medeniyet getirdiine inan-lr.**

Tefecilik, yani yksek faizle para ticare-ti, mal ticaretinin gelimesine paralel olarak geliir. Bylece bir yandan tacirin elinde pa-ra birikirken, dier yandan tefecinin elinde-ki para miktar da byr.

Olaan tarihsel evrimde, tefecilik ve ti-caret yoluyla meydana gelen para-sermaye, sanayi sermayesine dnr ve bylece sa-nayici kapitalist ortaya kar. Artk bu dn-mden itibaren, feodal toprak beylerinin zaman dolmutur; onlarn yerine kapitalist-ler geer.

Kapitalizmin gelimesine paralel olarak, feodal tccar, yani tacir, tccar haline gelir ve sermayesi de ticaret sermayesi adn alr.

Ticaret sermayesi, tarihte bu zamana ka-dar oynad rol oynamay srdrr. Sana-yici kapitalistin metalarnn ticaretini yapar ve bu yolla, sanayici kapitalistin karln demedii art-deerin bir blmn tica-ri kr olarak alr. Ancak gemi dnemden farkl olarak, ticaret sermayesi (tccar), sa-nayi sermayesinin (kapitalist) dolam ala-nndaki aracs durumundadr. Bu arac ro-lyle, sanayi rnlerinin i ve d pazarlar-da dolamn salar. Bankaclk sisteminin gelimesine paralel olarak da, para ticareti yapan sermaye (mali sermaye) giderek b-yr. Nihayetinde, kapitalizm dnya apnda egemen retim ilikisi haline gelir ve gide-rek serbest rekabeti kapitalizmden emper-yalist kapitalizme evrilir.

Ancak bu olaan tarihsel evrimi izleye-memi olan, dolaysyla olaan tarihsel ev-rimin gerisinde kalan lkelerde ve toplum-larda geliim farkl olur.

Osmanl mparatorluu gibi, kapitalist geliimin gerisinde kalm ve giderek geli-mi kapitalist lkelerin yar-smrgesi hali-ne gelmi bir lkeler topluluunda feodal ilikiler uzun yllar varln srdrr. Dnya apnda kapitalizm egemen retim ilikisiy-ken, bu lkelerdeki feodal ilikiler, kanl-maz olarak tekelci aamaya ulam olan kapitalizmle uyumlanmaya alr.

lk dnemde (ki kapitalizmin serbest re-kabeti aamasna denk der), feodal mer-kezi devlet, bir yandan tefeci-bankerlerden ald borlarla devlet harcamalarn finan-se etmeye alrken, dier yandan kendi gereksinmelerini karlamak amacyla d ti-careti gelitirir. Para-sermayenin birikimi ve sanayi retimi dta olduundan, ksa bir

2


sre iinde tefeci-bankerler ve tccarlar ke-simi tmyle yabanclardan olumaya balar.

Bu srete, yerli feodal-tacir ve tefeci iin iki yol vardr: Ya yabanclarla ibirlii ya-pacaktr, ya da bu yabanc tefeci-tccar ege-menliine kar isyan edecektir. kincisini yapamad her durumda, birincisi, yani i-birlikilik tek yol olarak karsna kar. Bu ibirlikilikte ayakta kalabilmesinin tek yo-lu da, feodal yap iinde ortaya kan kapa-l retim birimlerindeki gcn ve egemen-liini korumaktr. Bu nedenle de, toprak sa-hipleri (aalar) ile olan doal balar, yeni bir ittifak haline dnr. Bylece tefeci-tc-car ve toprakaas blou oluur ve emper-yalist-kapitalist yabanc sermaye ile bir blok olarak ibirlii yaparlar.

Emperyalist-kapitalizm ise, bir yandan bu yerli feodal blokla ibirliini srdrrken, dier yandan dorudan ve ilk batan kendi-sine baml yeni bir ibirliki snf olutur-maya ynelir. Bylece lke iinde dorudan ve ilk batan emperyalizme baml ibirlik-i, dolaysyla tekelci nitelikte sanayi ve ti-caret burjuvazisi ortaya kar. Bundan son-raki tm sre, bu ibirliki sanayi ve tica-ret burjuvazisi ile feodal tefeci-tccar ve top-rakaas blou arasnda uyum-atma s-reci olarak geliir.

Kapitalizm, feodal ilikileri tasfiye etme-dike genileyemez ve egemenliini yaygn-latramaz. Doal olarak, ister i dinamikle gelien kapitalizm olsun, ister d dinamik-le gelitirilen kapitalizm olsun, her durum-da feodal egemen blou tasfiye etmek zo-rundadr. Trkiye somutunda, 1923-1950 arasnda srdrlen milli kapitalizm ve milli burjuvazi yaratma giriimleri, asl ola-rak bu feodal egemen blokla atma iin-de srdrlmtr.* Ancak bu milli kapita-lizm yaratma giriiminin baarsz olmas-na paralel olarak, 1950ler Trkiyesinde, bir kez daha Anadolu tefeci-tccar ve topraka-alar kesimiyle uyum dnemine girilmi-tir. Uyum, 1957 ekonomik kriziyle birlikte sona ermi ve 27 Mays sonrasnda bir kez daha atma dnemi balamtr.

Gerek 50lerin uyum dneminde, ge-

rekse 1960-65lerin atma dneminde, tefeci-tccar sermayesi, yurtdnda eitim grm kadrolar araclyla sanayi serma-yesi haline dnme giriimlerinde bulun-mutur. N. Erbakann nl Gm Motor olay, tefeci-tccar sermayesinin ilk byk sanayi hamlesi olarak ortaya kmtr. An-cak yeterli sermaye birikimine sahip olma-dklarndan, 1957 kriziyle birlikte yaplan de-valasyon sonucunda Gm Motor iflas et-mi, tefeci-tccar sermayesinin sanayi hamlesi sona ermitir.

1980lere kadar sanayileme, sanayi sermayesi haline dnme abalar iinde olan tefeci-tccar sermayesi, 1980 sonrasn-da giderek asli ilevine geri dnmeye ba-lamtr. Suudi finans sermayesi araclyla ihracata, yani d ticarete ynelen tefeci-tccar sermayesi, emperyalist-kapitalizmin ar-retim krizleriyle ortaya kan yeni pa-zar araylar iinde i ticarette de ihtiya duyulur hale gelmeye balamtr. Bylece i ve d ticarette giderek gcn artrm, sermayesini bytmtr.

Artk feodal tefeci-tccar sermayesinin yerini, emperyalizme eklemlenmi yeni tr tefeci-tccar sermayesi almtr. te islami sermaye ad verilen bu yeni tr tefeci-tc-car sermayesi, AKP iktidaryla birlikte i pa-zarn mutlak gc haline gelmitir. Bu an-dan itibaren, siyasal iktidar olanaklar bu ke-simin hizmetine girmi ve gcn daha da yaygnlatrmtr.

1950lerden gnmze kadarki srete ok belirgin biimde ortaya kan bir olgu da, yukardan aaya kapitalizmin gelitiril-mesi iin gerekli olan altyap yatrmlarnn yaplmasdr. Bu altyap yatrmlar, Trkiye tarihinde ilk kez kamu ihaleleriyle zenginle-en bir mteahhitler kesiminin ortaya k-masna yol amtr. Krdan kente gle bir-likte younlaan konut inaatlar da, bu m-teahhit kesimin yaygnlamasn getirmitir. DP dneminde ortaya kan milyonerler de, Demirelin barajlar kral ilan edilii de, bu mteahhitler kesiminin gcn ve gelime-sini ifade eder.

Bu mteahhitlerin en temel zellii, ka-munun altyapya yatrmlaryla (yol, su, elek-trik, kanalizasyon vb.) zenginlemeleridir. Bylece kamu ihaleleri yoluyla zenginleen, ama asl olarak emperyalizmin yukardan aaya kapitalizmi gelitirmesinin (yeni-s-mrgecilik yntemlerinin) rn olarak or-

* Bu nedenle, Dersim olaylarnn, milli kapitaliz-min finans kuruluu olarak oluturulan Bankasnn kurucusu Celal Bayarn babakanl dnemine denk dmesi tesadf deildir.


2

taya kan bu mteahhitler, ayn zamanda siyasal bir g haline gelmilerdir. Merkez sa partiler, hemen her zaman bu kesime dayanmlardr.

1990lara kadar mteahhit yeni zengin-ler ile tefeci-tccar sermayesi arasnda ak bir kar atmas sregelmitir. 90larn balarnda tefeci-tccar sermayesinin siya-sal temsilcisi olan Refah Partisinin Ankara ve stanbul belediye bakanlklarn ele ge-irmesi ve DYP-RP koalisyon hkmetinin kurulmas, bu ikili arasndaki atmann yerini uyumun almasn salamtr. Dne kadar merkez sa partilerin temel daya-na olan mteahhitler, bu tarihten itibaren tefeci-tccar sermayesinin mttefiki olarak siyaset sahnesinde yer almaya balamlar-dr.

2001 krizinden en fazla etkilenen kesim-ler, yani tefeci-tccar sermayesi, mteahhit-ler ve Anadolu esnaf, bir btn olarak merkez sa partileri terk ederek AKP et-rafnda birlemilerdir. Bu ittifakta, AKPnin geleneksel taban etkin ve egemen unsur olduundan, AKPnin ana politikas i ve d ticaretin gelitirilmesi ynnde olmutur. Bunun doal sonucu olarak da, yurtta sulh,

cihanda sulhun islami versiyonu AKPnin i ve d politikasnn belirleyicisi olmutur. stikrar, i bar, huzur, blgesel is-tikrar vb. sylemler, tmyle tefeci-tccar sermayesinin karlarnn ifadesi olarak AKP tarafndan dile getirilmitir. Recep Tayyip Erdoann ok ak biimde ifade ettii gi-bi, AKPnin misyonu, her yolu ve arac kul-lanarak lkeyi pazarlamaktr. Bu da, tefe-ci-tccar sermayesinin temel isteminden baka bir ey deildir.

te bu ilikiler iinde AKP iktidar, kom-ularla sfr sorun politikasn d politika-nn merkezi olarak ilan etmitir. Bu politika-nn tek amac, tacirlikten tccarla sra-m olan kesimler iin yeni pazarlar bul-maktr.

Recep Tayyip Erdoann stanbul bele-diye bakanl dneminde iyi ilikiler ge-litirdii mteahhitler, i pazarda kendi paylarna den ihalelerle geliimlerini sr-drmlerdir. AKPnin iktidara gelmesiyle birlikte TOK yasasnda yaplan deiiklikler sonucu, bu mteahhitler iin yeni frsat ka-plar almtr. TOK projeleriyle beslenen ve gelien mteahhitlik sektr, son be yl-da, TOKnin 1.717 ihalesinden toplam 32

100 Milyon TL zerindeki TOK haleleri(Milyon TL)

stanbul-Bakrky Ticaret Merkezi Metal Yap/Aydnl n./Vizyonlife n. 1.251stanbul-ili Ayazaa Akdeniz n. A.. (Aaolu) 1.154stanbul-Baheehir Ispartakule Emlak Pazarlama n./Fideltusn./zta n. 566stanbul-Ali Sami Yen Stad Aolu n. 475stanbul-Bakrky - Gelir Paylam zyazc n./Karadeniz rme 447stanbul Halkal Atakent Elence Park Mesa Mesken/Kantur-Akda Gda Paz. San. 405stanbul Ataehir Meridian Projesi Varyap 338stanbul Ataehir Myworld Akdeniz n. (Aaolu) 312 Ankara TBMM Lojmanlar Mesa Mesken/Aktrk Yap/Emlak Pazarlama 305zmir Karyaka Maviehir Ilgn n. 260stanbul-Seyrantepe Ticaret Kompleksi Akdeniz n. A.. (Aaolu) 233stanbul Baakehir My World Europe Akdeniz n. A.. (Aaolu) 228stanbul Ataky Konutlar Mutlu n. 223stanbul Gaziosmanpaa Arta n./zta n./Dou n. 186stanbul Baheehir Glkeleolu n./fa/Ar-Ke n./2M n./Gl nn. 180stanbul Arena Spor Kompleksi Varyap/Uzunlar n. 180stanbul-Tuzla (Haslat Paylam) Teknik Yap 164stanbul-Tuzla 2 (Haslat Paylam) Teknik Yap 154stanbul Baheehir T1 Blgesi Konta n./Canberk n. 144stanbul skdar Burhaniye (EGYO) Gap n. 138stanbul Ataehir UpHillCourt Varyap/Teknik Yap 136stanbul Ataehir KentPlus Emay n./pek n. 131Tekirda orlu Makro naat/Ylta San. A 124stanbul Baheehir UpHillCourt Varyap/Teknik Yap 119stanbul Esenler Missstanbul Mehmet elik n./Tek elik naat/HTM Mimarlk 112stanbul Ataehir- My Towerland Akdeniz n. A.. (Aaolu) 107

Toplam 8.072

2


milyar liralk ciro yapmlardr. Bu 1.717 iha-leyle, mteahhitlere ve mteahhitlik irket-lerine 486.000 konut yaptrlmtr.

Bunlar arasnda, Avrupai konutlar ola-rak, My World Europe (Aaolu), My World (Aaolu), My Towerland (Aaolu), Up Hill Court I-II (Varyap), Meridian (Varyap), Ispar-takule (Fideltus/zta), Kent Plus (Emay-pek n.), Miss stanbul (Mehmet elik ve Ort.) ayrcalkl bir yere sahiptir. (Sadece bunlarn toplam ihale tutar 2.310 milyon TLdir.)

Burada en ilgin nokta, TOKden 100 milyon TLnin zerinde ihale alan inaat ir-ketlerinin ounluunun enerji alannda fa-aliyet gsteren yavru irketlere de sahip ol-malardr. Bu yavru-enerji irketlerinin en belirgin zellii ise, HES ihalelerini almala-rdr. Bu da, Recep Tayyip Erdoann HES kart eylemlere, zellikle Hopadaki eylem-lere neden ar tepki gsterdiini akla-maktadr.

2008 mortgage kriziyle birlikte 2009 y-lnda inaat sektrnde daralma meydana gelmise de, kriz teet gemi ve 2010 y-lnda %40 orannda byyerek, tarihsel re-kor krmtr.

Ekonominin ar snmas ve cari a-n srdrlemez hale gelmeye balamasy-la birlikte Merkez Bankas tarafndan alnan tedbirler (ki arlkl olarak ticaret sekt-

rn ilgilendirmektedir), 2011 ylnn ilk alt aynda inaat sektrnde byk bir daral-maya yol amtr. zellikle Merkez Banka-snn i talebi daraltmak amacyla banka kredilerindeki art durdurmaya ve snrlan-drmaya almas inaat sektrn etkile-mitir. 2011 ylnn ilk alt aynda belediyeler tarafndan Yap Ruhsat verilen yaplarn yzlmnde %17,2, bina saysnda %18,1, deerinde %77,8, daire saysnda %15,7 ora-nnda d olmutur.

te bu gelime zerine, Recep Tayyip Erdoan sahneye km, otomobil yerine ev aln diyerek, inaat sektrndeki krizin atlatlmasn salayacak nlemlerin acilen alnmasn salamtr. Bylece AKPnin eko-nomi ynetiminde eksen kaymas belir-gin biimde ortaya kmtr. Bu zamana ka-dar belli denge iinde yrtlen tefeci-tc-car sermayesi ile mteahhit sermayesi ili-kisi, ikincinin lehine bozulmutur.

Tefeci-tccar sermayesinin blgesel si-yasal istikrar temelinde yeni pazar istemi, yerini mteahhit sermayesinin ykm-ona-rm istemine brakmtr. Bu da, d politi-kada, komularla sfr sorundan emper-yal politikaya sramay getirmitir. Byle-ce TOK zerinden salanan yap-ilet-sat rantlar, vur-yk-yeniden kur rantlaryla emperyal politikann ekonomik gereke-sini oluturmutur.


2

Son yldr Recep Tayyip Erdoan, fa-iz oranlarnn drlmesi konusunda can-hra feryat koparmaktadr.

Hi kukusuz Recep Tayyip Erdoan, e-riat olduu iin faizin haram olduun-dan yola kar. Onlara gre faiz, helal ka-zantan alnan bir haratr. Tmyle feodal dneme zg olan tefecilie ve tefeci faize kar gelitirilmi olan bu iddia, helal ka-zan sahibinin neden tefeciden yksek fa-izle bor para aldn ya da almak zorunda kaldn aklamaz.

Helal kazan sahibi (ki islamiyette bu tccar/tacirden bakas deildir), ister nakit skkl nedeniyle, yani satmak iin satn ald mallarn bedelini demek iin, ister daha fazla mal satn almak iin nakit paraya ihtiya duyar. Bu ihtiyacn iddeti, bykl, kanlmaz olarak bor alnacak nakit para iin denecek bedeli, yani faizi artrr.

Ama feodalizmden kapitalizme geilme-siyle birlikte, tefecilik ve tefeci faizler kredi sistemi iinde ortadan kalkmtr. Artk pa-ra-sermayenin bor verilmesine dnen kredi sistemi gndemdedir. Bylece faiz, fa-al kapitalistin, sanayicinin ya da tccarn kendi sermayesi yerine bor alnan serma-yeyi kullandnda, para-sermaye sahibine ve onu dn verene demek zorunda ol-duu krn, yani art-deerin bir paras olur. Dier bir ifadeyle, faiz, sermaye sahipliinin, ister yeniden-retim srecinin dnda kalan bor verene, ister sermayesini retken bir biimde kullanan sermaye sahibine olsun, bu sermaye sahiplii nitelii ile salad net krdr.

Ey Merkez Bankas!

eriat/islamc iadamlar, dinsel dog-ma olarak faiz kartl ile kapitalist sistem arasna sktklar lde, kredi sisteminin bir paras haline gelmilerdir. Elinde yeter-li sermayeye sahip olmayan ya da daha faz-la bymek iin daha fazla sermayeye ihti-ya duyan sanayici ya da tccar/tacir, bu sermayeyi kullanarak elde edecei krn bir blmn faiz olarak bor verene der. Bu deme (faiz), her durumda bor verilen ser-mayeyi kr salamak amacyla kullanmas karlnda yaplr. Birinin retim ya da tica-ret iin paraya ihtiyac vardr, dierinin ise kullanmad, el altnda tuttuu paras var-dr. Bu iki tarafn karlkl anlamasyla (r-zasyla) parann kullanm karlnda belli bir faiz denmesi kabul edilir. Burada her-ey kitaba uygundur, alan da, satan da memnundur. Sonuta taraflar helalleir-ler.

Ancak faiz, her durumda bor alnan sermayeyi kullanan tarafn bu sermayeden elde ettii krn bir blmnden vazgeme-sidir. Bu ynyle, bor alp bunu yatrm ha-line dntren taraf alan, reten taraf olarak grnrken, bor veren srtst ya-tan, yatt yerden para kazanan taraf ola-rak grnr. Faiz, her durumda bor alnan para karlnda krdan denen belli bir miktar olduu iin, bor alann kr faiz mik-tar kadar azalr.

Oysa kapitalist ya da tccar, yatrmlar iin ya da satn alaca mallar iin gerekli paray (sermayeyi) kendi z sermayesin-den karlarsa, bor para kullanmadndan faiz demez, dolaysyla da krnn tamam kendisine kalr. Genellikle kr orannn d-

2


t ekonomik bunalm ya da kriz koulla-rnda dk faiz, bor alnan sermayeyi kul-lanan kapitalistin ya da tccarn kendisine kalan kr miktarnda arta yol aar. Byle-ce z sermayesi olarak kullanabilecei kr miktar ykselir.

te yandan kr orannn dt buna-lm/kriz koullarnda, bor alnan parann (sermaye) geri denmesi zorlar, hatta hi denemez hale gelir (risk). Bu durumda bor veren ya bor vermekten vazgeer ya da daha yksek bir faiz oranyla riski telafi etmeye alr. Bylece bor alann krn-dan daha byk bir blmn kendisine eker.

Kr oran ve kr kitlesi sabit olduunda, yksek faiz oranlar ve faiz miktar kapitalis-tin ya da tccarn kendi payna den kr miktarnda azala yol aar.

zcesi, faiz ile kr ilikisi, bor para kul-lanan asndan ters orantl bir iliki yaratr. Bu nedenle bor veren ile bor alan arasn-daki blnme oran zerinden bir atma ortaya kar.

Btn bunlar kapitalist kredi sistemi iin-de bilinen gereklerdir.

Ancak dinsel dogmatizm ve tacir zihni-yeti hereyi ters yz eder.

Onlara gre, paray, yani sermayeyi kul-lanan, kr amacyla bir ie yatran kii eli-ni tan altna koyuyordur. Kazand para, yani kr, onun anasnn ak st kadar helal-dir, onun hakkdr. Ve birileri kp, faiz ady-la bu helal kazantan hara almaya kalk-maktadr. Oysa sz konusu olan herhangi bir sermaye sahibinin kendi z sermaye-siyle elde ettii krdan faiz adyla hara aln-mas deildir. Sz konusu olan, kendi ser-mayesi olmayan bir tccarn ya da sanayi-cinin, satmak iin mal satn almak ya da retim yapabilmek iin gerekli retim ara-larn satn almak iin dardan bor para bulmasdr. Faiz, ite bu bor para gereksin-mesinin dourduu bir sonutur.

Marksn szleriyle ifade edersek, faiz, kkeni bakmndan, faal kapitalistin, sana-yicinin ya da tccarn, kendi sermayesi ye-rine bor alnan sermayeyi kullandnda, para-sermaye sahibine ve onu dn vere-ne demek zorunda olduu krn, yani ar-t-deerin yalnzca bir parasdr. Yoksa hi kimse bor almam birisinden faiz adyla bir hara almak durumunda deildir. Byle bir hara sadece devlete aittir ve bunun ad-

na da vergi denilir.Ey Merkez Bankas daha neyi

bekliyorsun? imdi diyebilirler Mer-kez Bankas bamszdr, bende ba-mszm. Cumhurun sesi olarak bu-nu sylemek durumundaym, gere-kirse arp bunu oturup konuaca-z. Bu i byle yrmez. Bizim yat-rma ihtiyacmz var, istihdama ihtiya-cmz var. (16 Ocak 2015)

u anda bamsz bir kurul ola-rak Merkez Bankamzn zellikle Avrupada, dnyada faiz oranlar d-erken hala bu faiz orannda diren-mesini doru bulmuyorum. Dr-mesi lazm. Biz biliyoruz ki faiz se-beptir, enflasyon neticedir. Eer biz giriimcimizi tevik edeceksek bu fa-iz oranlarnn dmesi lazm ki yat-rmlar artsn. Eer bunu drrsek yatrm, istihdam, retimi arttrrz. (31 Ocak 2015)

Recep Tayyip Erdoann ksa bir sre iinde faizlere ilikin yapt bu aklamalar, ok ak biimde, elinde kendi sermayesi olmayan, ama zengin olmak gibi bir hrs olan kesimlerin ok dk faizle, hatta sfr faizle bor para kullanmasn salamaktr. Kr orannn dt bir ortamda, faizlerin drlmesi yoluyla bor para kullanan ke-simlere bol kredi vermek, bu krediler yoluy-la yatrm yaplmasn salamak ve bu ya-trmlar sonucunda istihdam yaratmak, i-sizlii azaltmak (ve elbette oy salamak) bu aklamalarn arka plann oluturmakta-dr.

Bol, hatta snrsz dk faizli, hatta sfr faizli kredi vermek, bu krediler yoluyla yat-rmlar artrmak, artan yatrmlarla retimi artrmak ve retim artyla sermayedarlarn krlarn oaltmak!

te sradanlk iinde mantkl gelen, gereklikte kapitalist sistemi yok varsayan zihniyet budur.

Sorun, bu bol kredinin nereden ve nasl bulunacadr. Yant da yine ayn yerden gelmektedir:

Ey Merkez Bankas, dnyada li-kidite bolluu var, adamlar neredey-se eksi faizle kredi vermek iin kuy-rua girmi durumdalar. ABDnin ve ABnin faiz oranlar neredeyse sfr dzeyinde. Onlara birka puan fazla faiz vererek bu kredi musluunu ko-


2

layca aabilirizHayat, yani kapitalist sistem hi de eri-

at/islamclarn hayal ettii gibi deildir. Bor verilebilir para-sermaye miktar dnya apnda ne kadar fazla olursa olsun, her du-rumda dk faizle bor vermek tek see-nek deildir. Para-sermayenin yatrlabilece-i, rnein borsa gibi, hazine bonolar gibi deiik alanlar vardr. Ya da dpedz altn vb. deerli madenlere yatrlarak bir kenar-da tutulabilir.

ster deerli madenlere park etmi ol-sun, ister borsa vb. enstrmanlarla ksa vadeli speklatif yatrmlarda bulunsun, her durumda bor verilebilir para kendisi iin en yksek getiriyi salayacak alanlarda ken-dine yer aar. Kendi z sermayesi olmayan, lkesel lekte sylersek i tasarruf oranla-rnn yetersiz kald lkeler bu bor verile-bilir para-sermayeyi kendilerine ekebilmek iin onlarn dayatt koullar kabul etmek zorundadrlar. Aksi halde yatrmlar bir tara-fa, kendi i borlarnn bile evrilemez ha-le gelmesi iten bile deildir.

Bugne kadar kendi z-ulusal sermaye birikimi olmayan Trkiye, dardan kredi alabilmek iin yksek faiz-dk kur po-litikasn izlemek zorunda kalmtr. Bu po-litikann youn biimde srdrld d-nem AKP iktidar, yani zamann babaka-n Recep Tayyip Erdoann dnemidir. imdi btn bunlar yokmuasna konuu-yor olmas, elimi sallasam ellisi rnei kredi cennetinde yayor sanmasndan kay-naklanmaktadr.

Ama asl dert, inaat sektrnde yat-maktadr. Bu ylesine aktr ki, Recep Tay-yip Erdoan tarafndan net biimde ifade edildi:

Bakyorsun birileri kp unu sylyor, Sanayiye nem vermemiz lazm inaat sektrne o kadar nem vermenin anlam yok. naat sekt-r emek youndur. naat sektr ol-madan bir lkede kalknma olmaz bunu byle bilmemiz lazm. Bizi zel-likle o skntl dnemlerde biz yapan u olmutur: Biz inaat sektrne as-la dur demedik. naat sektrne y-ryn dedik. Ba da TOK ekti. n-aat sektrne dur, sanayiye ilerle derseniz knt balar. Trkiyenin kentsel dnmlerle birlikte bu sek-tr ayakta tutmas gerekir. Birine

dur derseniz olmaz. Bunlarn at ba gitmesi lazm. (2 ubat 2015)

Bir taraftan nc Boaz Kprs, nc Havaliman trnden mega pro-jelerin byk finansman gerekmektedir. te yandan TOKnin ban ektii konut sektr iin tketici kredilerinde genileme-ye gidilmesi gerekmektedir. Her iki durum-da da denecek faiz oranlar nem tamak-tadr. rnein 3. Boaz Kprs ile 3. Ha-valiman iin toplam 12,5 milyar euroluk kredi gereksinimi bulunmaktadr. Bu kredi-lerin faizlerinde %1lik bir indirime gidilme-si, inaat stlenen irketlere 125 milyon eu-roluk bir indirim anlamna gelmektedir.

te yandan konut sektr 2014 ylnda olduka nemli sorunlarla karlamtr. Geen yln Ocak ay sonunda Merkez Ban-kas politika faizini %3,5dan %8e, 1 hafta-lk repo faizini de %4,5dan %10a karmak zorunda kalmtr. Bunun sonucu olarak da konut kredilerinin faiz oranlar aylk %1/1,2 dzeyine kmtr. Bunun sonucu olarak da ipotekli konut satlarnda byk bir d gereklemitir.

Tabloda grld gibi, 2014 ylnn ilk sekiz aynda ipotekli konut satlarnda %32 daralma ortaya kmtr. Bu da konut sek-trnde stoklarn artmasna ve inaat irket-lerinin kredileri deyemez hale gelmesine yol amtr. Bunun zerine Merkez Banka-s Haziran ve Temmuz aynda faiz oranlarn-da indirime gitmitir. 1 haftalk repo faiz ora-n %10dan nce %9,5a, ardndan %8,25e

2013 2014 % deiimToplam Sat 1.157.190 1.165.381 0,7

potekli Sat 460.112 389.689 -15,3

Ocak 36.581 32.046 -12,4

ubat 37.150 24.059 -35,2

Mart 41.809 24.465 -41,5

Nisan 40.812 23.447 -42,5

Mays 45.270 29.760 -34,3

Haziran 43.763 32.029 -26,8

Temmuz 46.053 30.912 -32,9

Austos 31.559 35.338 12,0

Eyll 37.835 43.144 14,0

Ekim 26.337 34.451 30,8

Kasm 36.600 36.925 0,9

Aralk 36.343 43.113 18,6

0


drlmtr. Bunun sonucu olarak da ipotekli konut satlarnda belli lde can-lanma ortaya km ve satlar Austos-Aralk dneminde ortalama %14 artmtr.

Bu faiz indirimine ramen 2014 ylnn btnnde ipotekli konut satlarnda %15 dzeyinde gerileme ortaya kmtr. Toplam konut satlar ise, sadece %0,7 artmtr. Bu da tmyle banka kredileriyle i yapan ko-nut sektrnde belirgin bir krize yol am-tr.

Bu durumda tefeci-tacir kesimi, yeni mttefiki mteahhitleri koruma ve kollama kaygsna dmtr.

Bu sreten kredi kartlar byk lde etkilenmitir. Gerek i talebi ksmak, gerek batk kredilerin tehlikeli boyutlara gelmesi-ni nlemek amacyla taksitle satlarda s-nrlama getirilmitir. Taksit snrlamas ve yksek faizler sonucunda kredi kart kulla-nm 2013 ylna gre %12 azalarak, 84 mil-yar TLden (37,3 milyar dolar) 74 milyar TLye (32 milyar dolar) inmitir.

Bylece i talep nemli lde kslm-

tr. Ama bu i talebi daraltc politika AKPnin doal taban olan esnaf ve tccar kesimi-ni neredeyse siftah yapamaz hale getir-mitir.

Bu nedenlerin yannda yksek faiz yk, tefeci-tccar kesiminin mteahhitler zerin-den salad marjinal krlarn (ayakka-b kutularnda saklanan ak paralar) azal-masna neden olmutur.

Bugn Recep Tayyip Erdoann feryat-figan iinde faizlerin drlmesi iin Mer-kez Bankasna yklenmesinin arkasnda ya-tan gerekler bunlardr.

Bu, smrc snflar iinde yeni bir paylam savann olanca hz ve bereketiy-le hzlandnn gstergesidir. Sonuta Re-cep Tayyip Erdoann temsil ettii kesim (banda lker ve mega ihaleleri alan in-aat irketleri bulunmaktadr) tm devlet olanaklarn kullanarak ve hukukun arkasn-dan dolanarak bu savatan zaferle kmaya almaktadr. Gereklikte ise, bu savatan kimin zaferle kaca tmyle darya, yani emperyalist mali sermayeye baldr.

ER YAYINLARI

MAHR AYAN: KESNTSZ DEVRM IMAHR AYAN: KESNTSZ DEVRM II-IIILKER AKMAN: MEVCUT DURUM VE DEVRMC TAKTMZ*** TRKYE DEVRMNN ACL SORUNLARI-I*** OLGAR NEDR?*** MARKSZM-LENNZM BR DOGMA DEL, EYLEM KILAVUZUDUR-III*** THKP-C/HD VE 15 YIL*** POLTKLEM ASKER SAVA STRATEJS VE DEVRMC TAKTMZ*** GRAMSC ZERNE*** REVZYONZMN REVZYONU*** ULUSAL SORUN ZERNE*** BDS: BR PRAGMATK SAPMA*** YEN OPORTNZM ZERNE*** ZAFER BZM OLACAKTIR! [Ankara Davas Savunmas]*** DEVRM PROGRAMLARI*** RUS DEVRMNDEN IKAN DERSLER*** ESK BR GERLLANIN EMEK *** PASS VE YEN ZMN FIRSATILII DEVRMC MARLAR VE EZGLERDNYADA VE TRKYEDE EKONOMK BUNALIM [Kurtulu Cephesi Semeler-I]DNYADA VE TRKYEDE EKONOMK BUNALIM II [Kurtulu Cephesi Semeler-II]DNYADA VE TRKYEDE EKONOMK BUNALIM III [Kurtulu Cephesi Semeler-III]LAKLK VE ERATILIK ZERNE [Kurtulu Cephesi Semeler-II]TARHTE, GNMZDE VE DEVRMC MCADELEDE KADINLAR

nternet Adresi:www.kurtuluscephesi.comwww.kurtuluscephesi.orgwww.kurtuluscephesi.net

E-Posta Adresi:[email protected]@kurtuluscephesi.org

Oligari ile halkn dzene kar memnuniyetsizlik ve genellikle bilinsiz tepki-leri arasnda kurulmu olan suni dengeyi bozmann, kitleleri devrim saflarna ek-menin temel mcadele metodu silahl propagandadr.

Emeki kitlelerin ekonomik ve demokratik mcadelelerinin, oligarik dikta-trlk isterse temsili grnm iinde olsun tarafndan terrle bastrld mer-kezi otoritenin ordusu, polisi, vs. ile devgibi gl olarak halk kitlelerine gzk-t, gizli igalin var olduu bu lkelerde, kitlelerle temas kurmann, onlar geni bir siyasi gerekleri aklama kampanyas ile devrim saflarna kazanmann temel mcadele metodu silahl propagandadr.

Silahl propaganda, askeri deil politik mcadeledir. Ferdi deil, kitlevi mcadele biimidir. Yani silahl propaganda, pasifistlerin iddia ettii gibi ke-sin olarak terrizm deildir. Bireysel terrizmden ama ve biim olarak fark-ldr.

Silahl propaganda, belli bir devrimci stratejiden hareketle, emeki kitlelere elle tutulur, gzle grlr maddi ve somut eylemlerden hareketle, soyuta gider. Maddi olaylar etrafnda siyasi gerekleri aklayarak, kitleleri bilinlendirir, onla-ra politik hedef gsterir. Silahl propaganda, halkn dzene kar olan memnuni-yetsizliini ajite eder, onlar emperyalist beyin ykamann giderek etkisinden kur-tarr. nce kitleleri sarsar, giderek de, bilinlendirir. Merkezi otoritenin grld gibi gl olmadn, onun kuvvetinin hereyden nce yaygara, gzda ve de-magojiye dayandn gsterir.

Silahl propaganda, hereyden nce, gnlk maiet derdi, vs. iinde kay-bolan, emperyalist yaynla artlanm, dzenin u veya bu partisine umu-dunu balam kitlelerin dikkatini devrim hareketine eker, uyuturul-mu, pasifize edilmi kitlelerde kprdanma yaratr.

lk dnemde, youn sac propagandann (oportnist yayn da dahil) etkisi ile kitlelerdeki aknlk ve tereddt, giderek devrim hareketine kar sempati-ye, eylemler karsnda, yzndeki adalet maskesini bir kenara atarak bask

ve terrn halkn zerinde grlmedik derecede artran oligarinin irkin yz-n grerek ona kar anti-patiye dnr.

S i l a h l propaganday temel alan rgt, giderek ezilenlerin tek umut kayna olur. Bir yandan isizliin ve pahalln gide-rek art- mas halkn memnuniyetsizliini had safhaya ulat- rrken, silahl propagandann karsnda bask ve terrn iyice artran, halkn giderek btn demok-

ratik haklarn rafa kaldran oligari, bata aydn-lar olmak zere btn halkn nazarnda, deer yitimine urar. Gerilla savan baar ile yrten

parti, nce soldaki eitli oportnist fraksiyonlarn etkisi altnda kalm olan halkn uyank kesimlerini et-

rafnda toplayacak, soldaki parazitleri giderek temizleyecek-tir. Pasifistlerin kafalarn kartrd unsurlar -ii, kyl, ren-

ci- giderek, silahl propagandann etrafnda toplanacaktr. Yani silahl propaganda nce solu toplayacaktr. Balangta eitli eilimlerin etkisi al-

tnda olan samimi unsurlar tek bir strateji etrafnda toplanacaklardr. Silahl propaganda, kr ve

Documents

Kurtuluş Cephesi, Sayı: 142, Ocak-Şubat 2015