Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği - Sayı 1 – Aralık 2012

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği – Sayı 1 – Aralık 2012 Sayfa 2

İçindekiler

1. Sunuş-Editör(Sayfa.3) 2. Dernek Yönetimi(Sayfa.4) 3. Bisiklet Tarihi(Sayfa.5) 4. 10 Kasım Atatürk’ü anma 1. Lüleburgaz MTB yarışı(Sayfa.6-8) 5. H&M'den bisiklet meraklılarına özel koleksiyon(Sayfa.9) 6. Stresin Baş Düşamanı(Sayfa.9) 7. Aydan Çelik İmza Günü(Sayfa.9) 8. Bisiklet İle Dünya Turu(Sayfa.10) 9. Balkanlarda Türk Rüzgarı(Sayfa 10-11) 10. Kansere Karşı Pedal(Sayfa. 12) 11. İki Teker Bisiklet Grubu Otak Tur(Sayfa.13) 12. Hafta sonu turu(Sayfa.14) 13. Mervenin Köşesi(Sayfa.15) 14. Üç Pedalşörler(Sayfa.16-18) 15. Hayrettin Karaca(Sayfa.19) 16. Alper Dalkılıç bir ilk(Sayfa.19)


Sunuş

Sevgili okurlar,

Bu sanal derginin hazırlama fikri benim uzun zamandır hayalim olan bir konuydu geçen senelerde dernek toplantımızda sizlere bu fikrimi açmıştım uzun bir araştırmadan sonra nasıl yürütüldüğünü nasıl yapıldığını anlamaya çalıştım ve

yazı düzenlemeleri konusunda sevgili eşim Merve ERDUĞAN’ ın yardımları ve desteğiyle ilk sayımızı sizlere sürpriz olarak sunmak istedim. Bundan sonraki sayılarımızda koordineli bir çalışma yaparak bisiklet hakkında, şehrimiz hakkında ve Dernek faaliyetlerimiz hakkında yazılar hazırlayarak bisiklet ve doğa dostlarına sunmayı planlıyoruz. Konu ve içerik olarak doğa, sağlık ve sosyal nitelik konuları ön plana taşımayı düşünüyoruz.

Sanal dergimizin sayfaları tüm Bisiklet ve doğa dostlarına sonuna kadar açık olacaktır. ilk etaptaki amacımız, şehrimiz ve civar şehirlerdeki bisiklet severler ile ortak bir payda da buluşmak ve daha ciddi bir platform oluşturmaya çalışmaktır.

Gökhan ERDUĞAN

Eğer sizlerde bu konuda düşünce ve fikirleriniz varsa bizlere;

[email protected] , [email protected]

İnternet Adresi: http://www.facebook.com/groups/luleburgazbisiklet/


Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği Kuruluş 2010

Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan ERDUĞAN

Yönetim Kurulu Başkanı

Macit OZAN yönetim kurulu bakan yardımcısı

Rahman KARATAŞ

Yönetim Kurulu Üyeleri

GÖKHAN ERDUĞAN FERİHA ÇAKIR

ALİ TİTİZ

YÖN.KUR.YEDEK ÜYELER

MURAT YEŞİLYURT KIVAÇ YILMAZTÜRK DOĞUŞ KARALOM

ŞENER ERMUT EMRAH CANTEKİN

DENETİM KURULU ASİL

UMUT YILMAZ

MERVE CANKURT GÜNAY SAVAŞ

GÖKHAN KARATAŞ

DENETİM KURULU YED.

YASİN DUL GÜNER KAHRAMAN

Bu dergi tamamen amatörce hazırlanmıştır. Ticari bir amaç kesinlikle gütmemektedir. Para ile satılmaz.


Kısaca Bisiklet Tarihi

Bisiklet Tarihi

Bisiklet, motorsuz, iki tekerlekli, pedallı, insan gücü ile ilerleyen bir ulaşım aracı, çiftteker.

Bisiklet sporunda da kullanılır. Yarış bisikleti, dağ bisikleti, şehir bisikleti, motorlu bisiklet, BMX, yatay bisiklet (recumbent), çift kişilik bisiklet (tandem) gibi türleri vardır. Vitesli ve vitessiz türleri bulunmaktadır. İlk bisiklet 1791'de Sivrac'ın bisikletiydi. Bunun bir direksiyonu (gidonu) bile yoktu. 1818'de

ilk defa gidonlu bisiklet bulundu (Karl Drais) ve 1839'da Mac Millan'ın ilk pedallı bisikleti buluşu bu günkü bisikletlerin taslağını oluşturdu

İlk bisiklet çok ilkel biçimde 12. yüzyılda Çin'de görülmüştür. Fransız Sirvac yaptığı sağ ve sol ayakların itmesiyle yürüyen bisiklet yapmıştır. "Celerifere" adını taşıyan bu alet 1791 tarihlidir. Baron Karl Von Drais, Drais de Senerbol'un yaptığı bisikleti geliştirmiş ve bisiklete gidon eklemiştir. Bu bisiklet 1816 yılında yapılmıştır. Bu bisiklet tahtadan imal edilmiştir. 1818'de bisiklette metal kullanılmaya başlanmıştır.

Leonardo Da Vinci'nin çizimleri kullanarak ilk pedallı bisikleti üreten Kirkpatrick Mac Millan'dır. 1839-1840 yılları arasında İskoçya'da yapılan bu bisiklet, halen Londra Science Museum'da sergilenmektedir. 1855'te Fransız Ernest Michaux'un bisikleti pedalı etkin olarak kullanmıştır. 1870'ten sonra geliştirilen yeni bisikletlere "Bicyole" denilmiştir. Bu modelde ön tekerliğin çapı bir ila 1,5 metre

arasında değişmiştir.

İlk seri üretim bisiklet "Michaux Company" tarafından yapılmıştır. Şirket, yılda yüzkırk bisiklet üretiyordu. Bisikletin ilgi görmesi dönemin devletlerinin de dikkatini çekmiştir. 1800'lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek vermiş ve 1871'de imal edilen bisikletler Almanya ile yapılan savaşta kullanılmıştır.

Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İskoçya'da eşit tekerlekli komple kadrolu, bilyalı ve milli bisikletlerin yapılması ve ardından ortadan katlanan portatif bisikletler izlemiştir.

İrlanda'da 1888 yılında havalı plastik bisikletler piyasaya sürülmüştür. Bu durum, bisiklet endüstrisini geliştirmiştir. Bisiklet üretiminde kullanılan

malzemenin fiyatının yüksekliği, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle halka inememiştir. 1800'lerin sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Özellikle Fransa, Belçika, İngiltere, İtalya ve İspanya'daki bisiklet fabrikaları bisikletin bu ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet sporunu gelişmesine önayak olmuştur.

II. Dünya Savaşı'nda Avrupa ülkeleri bisikleti askeri amaçla (ordu süratinin artırılması) kullanmışlardır.


Lüleburgaz’da ilk bisiklet yarışı, Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği’nden;

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği; Lüleburgaz’da bir ilki gerçekleştirdi ve 10 Kasım Atatürk’ü anma 1. Lüleburgaz MTB yarışı düzenledi. Lüleburgaz’da ilk kez düzenlenen Bisiklet Yarışı 11 Kasım Pazar Günü gerçekleştirildi.

Yarışın sponsorluğunu Lüleburgaz Güven Bisiklet, Topçu Peynircilik, Flex Spor Salonu, Balaban Boza, Çekimler İçin First Bilgisayar, Turkuaz Ajans, Yalçın Motor ve Tayfun Optik üstlendi.

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği Kurucu Başkanı Macit Ozan, Kurucu Başkan Yardımcısı Rahman Karataş ve Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Erduğan’ın öncülüğünde düzenlenen yarış 18 yaş altı ile 18 yaş ve üstü olmak üzere 2 kategoride düzenlendi.

Tatarköy Göleti çevresinde oluşturulan zorlu yarış parkurunda 18 yaş altında 8 kişi 18 yaş ve üstünde de 15 kişi yarıştı. Yarışmada 2 tane de bayan yarışmacı yer alarak seyircilerin sempatisini ve tebriğini kazandılar.

Yarışmadan 1 gün önce, Tatarköy Göleti yakınlarında yaklaşık 10 kişi kamp kurarak keyifli bir gece geçirdiler. Ertesi günün ilk saatlerinde parkur alanına işaretçiler yerleştirildi ve yarışmanın başlangıç alanında büyük bir çadır kurularak alan yarışa uygun hale getirildi.

Yarışa katılanların dışında yaklaşık 100 kişi de izleyici olarak katıldı.


Yarış başlamadan evvel 112 Acil Servis ve Jandarma ekipleri de hazır bulundular.

Yarışın başlangıcından önce sponsorlardan Balaban Boza davetlilere boza ikramında bulundu.

Yarış başlamadan evvel Mustafa Kemal ATATÜRK ve geçtiğimiz günlerde helikopter kazasında verdiğimiz 17 şehidimiz için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunularak ardından İstiklal Marşımız okundu. Devamında; TEMA Vakfı Lüleburgaz sorumlusu Hakan Dedeoğlu kısa bir konuşma yaparak Dernek yöneticilerini böyle bir organizasyondan ötürü kutladı. Tatarköy Göleti ve Havzası’nın Türkiye’nin sayılı doğa güzelliklerinden biri olduğunu söyleyerek bu gibi doğal güzelliklerin korunması gerektiğini söyledi. Özellikle 18 yaş altındaki gençlerin yarışa katılmalarının gelecek nesiller adına önemli bir örnek oluşturduğunu belirtti.

Yarışa son dakikaya kadar katılım kabul edildi. Yarışmacıların kaydını Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği Denetim Kurulu üyesi Merve Erduğan ve üye Fatma Ozan gerçekleştirdi.

Parkur üzerine 6 hakem yerlerini aldı, bisikletçiler son kontrollerini yaptı ve 4,5 km uzunluğundaki parkur başlangıcında yarış saat 14.30’da başladı.

18 yaş üstü katılımcılar parkurda 2 tur ve 18 yaş altı katılımcılar da 1 tur şeklinde yarıştılar.

Yarıştan sonra parkurun hayli zorlu olduğunu belirten bisikletçiler; yarışma sonunda hayli çaba sarf etmiş görünüyorlardı.

18 yaş üstünde toplam toplam 9 km uzunluğundaki parkuru 35 dakika ile bitiren Yunus Semiz yarışmanın galibi oldu.

18 yaş üstü grubun ikincisi İlhan Gün olurken üçüncü de İslam Gölge oldu.

18 yaş altı grubunun yarışı oldukça çekişmeli geçti ve yarışın galibi 4,5 km uzunluğundaki parkuru 16 dakikada bitiren Murat Gezer oldu. Yarışmanın ikincisi 2 saniye fark ile Serhat Coşkun olurken üçüncü de Cem Soysever’di.


Yarış sonunda dereceye girenlere ödüllerini yarışmacılara ödüllerini TEMA Temsilcisi Hakan Dedeoğlu Güven Bisiklet sahibi Hakan Kayum ve Lüleburgaz Bis.Kulübü Der.Baş. Macit Ozan Lüleburgaz Bis.Kulübü

Der.Baş.Yar.Rahman Karataş Lüleburgaz Bis.Kulübü Der. Üye Gökhan Erduğan takdim etti.

Yarışmada Hakem Heyeti ve yarışmacılar da şu şekildeydi:

Hakem Heyeti

Hikmet Ataman

Umut Yılmaz

Günay Savaş

18 Yaş Altı Katılımcılar;

1-Murat Gezer(Lüleburgaz)

2-Serhat Çoşkun(Lüleburgaz)

3-Cem Soysever(Lüleburgaz)

4- Mücahit Topçuoğlu

5-Oğuz Ulaş

6-Merih Üstünkol

7-Bilgehan Oğuz

8-Alperen Sındım

16 dakika 4,5 km 18 yaş altı çok çekişmeli geçti birinci ve ikinci yarışmacı 2 saniye ara ile bitirdiler..

18 Yaş Üstü Katılımcılar,

1- Yunus Semiz ( Çorlu)

2-İlhan Gün(Çorlu)

3-İslam Gölge(Tekirdağ)

4-Nurhan Uçar

5-Gökhan Karataş

6-Ali Titiz

7-Aygün Mandacı

8-Fahri Burhan

9-Cavit Can Aydın

10-Burak Dolaşkan

11-Sercan Balbunar

12-Fevzi Çakmak

13-Murat Akgül

14-Hatice Çakmak

15-Hamiyet Üstünol.


Bisiklet Haber

H&M'den bisiklet meraklılarına özel koleksiyon

H&M'in ortaklıklarında sıra erkeklerde hatta şehirde

bisiklet kullananlarda. İsveçli tekstil devi, önümüzdeki

Mart ayında çıkacak olan özel koleksiyonu Brick Lane

Bikes ile beraber hazırladı.

Londralı bisiklet uzmanı H&M'in

bu özel tasarımlarını inceledi ve

onayladı.

Bisiklet kullanan şık erkekler için hazırlanan özel koleksiyon 11 parçadan oluşuyor. Koleksiyonun kesimleri, kol ve sırt bölgelerindeki bisiklet kullanımına yönelik detaylarıyla şehir içinde kullanan araca fonksiyonel kıyafet çözümler getiriyor. 7 Mart itibariyle 180 H&M butiğinde satılacak parçaların fiyatları 30 -60 euro arasında değişiyor. H&M for Brick Lane Bikes adlı koleksiyon, biyolojik pamuk

ve geri dönüştürülmüş polyester kullanımıyla markanın ekolojik "Conscious" atılımına katılıyor. (By Anaïs Lerévérend kaynak. www.modaturkiye.com)

Stresin Düşmanı, Bisiklet ve Yürüyüş

Daily Mail’in verdiği habere göre; bilim adamlarının 18 ile 65 yaşları arasındaki 12 bin kişi üzerinde yaptığı çalışma sonucunda, toplu taşıma araçlarının sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu belirtildi. Buna göre; araba ve toplu taşıma araçları ile seyahat eden kişilerde yürüyerek ya da bisiklete binerek seyahat eden kişilerden daha yüksek düzeyde stres ve yorgunluk görüldü. Araştırmada, gelir, aile geçmişi ve çevresel faktörlerin de dikkate alınması gereken diğer değişkenler olduğu kaydedildi.

Aydan ÇELİK İMZA GÜNÜ

Aydan ÇELİK ”Bi Tur Versene” adlı kitabı için, imza günü 10 Aralık 2012 Pazartesi 19:00-22:00 saatleri arasında DADA (restaurant · cafe · bar) da gerçekleşecek.

DADA Ulaşım için; Sıraselviler Caddesi No:12, 34430, Beyoğlu, İstanbul Tel: (212) 245 1212


Bisiklet Haber

Mecera Başladı

Gürkan Genç, bisikletiyle dünya turuna çıktı. Daha önce Türkiye'den Japonya'ya bisikletiyle ulaşmayı başaran Genç, hedefini daha da büyüttü. Bisikletin bir ulaşım aracı olduğuna dikkat çekmek üzere yola çıkan Gürkan Genç, 'Gelecek İçin Pedallar' adını verdiği turu için toplamda 115 bin kilometrelik yolu kat edecek. 7 yıl sürecek olan turu boyunca 7 kıta, 84 ülke gezecek olan Genç, güzergâhında yer alan 5 kıtanın 5 büyük çölünü ve araç geçiş noktasını pedal çevirerek geçecek.

Gürkan GENÇ ile ilgili tüm bilgileri (www.gurkangenc.com) adresinden takip edebilirsiniz.

Balkanlarda Milli Takım Rüzgarı

Bisiklet federasyonumuzun faaliyet programında yer alan 2012 Balkan Şampiyonası Sırbistan-Belgrat şehrinde 03-05 Ağustostarihleri arasında yapılmıştır. Söz konusu şampiyonaya 10 balkan Ülkesi

iştirak etmiştir. Ülkemizi Gençler kategorisi ve Yıldızlar kategorisi 9 sporcu 4 teknik adam ile temsil ederken federasyonumuzun hakemlerinden Şükrü AYDIN, Regaip KURTOĞLU da bahse konu organizasyonda hakem olarak görev almışlardır.

04 Ağustos 2012 günü

yapılan zamana

karşı Yıldızlar müsabakaları 1 turu 5,500km olan parkurda 2 tur üzerinden yapılmış bu mesafe Gençler kategorisi sporcuları için ise 3 tur olarak uygulanmıştır. zamana karşı yarışmalara her ülke 3 sporcu ile maksimum katılım yapabildiği yarışmada Yıldızlar kategorisinde Vedat KOÇ, Sedat KOÇ, Onur BALKAN ülkemizi zamana karşıda temsil etmişler;

YILDIZLAR ZAMANA KARŞI SONUCU: DERECE: YARIŞ SONUCU: ZAMAN : KMH: 1-Onur BALKAN 1 15:15:29 42,80 2-Ivanov VALERİ 2 15:43:54 42,43 3-Sedat KOÇ 3 15:46:65 42,29 Ülkemizi temsile eden Vedat KOÇ ise grip rahatsızlığı nedeniyle performans kaybı yaşamıştır.


Bisiklet Haber

05 Ağustos 2012 günü yapılan yol yarışı ise 63,5 km üzerinden yapılmış sıcak hava koşulları ve parkurun ağır oluşu sporcuları bir hayli performans açısından etkilemiştir. Yarışmanın startı ile zamana karşı yarışmayı kazanan millilerimizin üzerine oynanan yarışmada Bulgar ve Sırbistanlı sporcuların erken ve yıpratıcı atakları takımımızın ise ataklara cevap vermeye çalışması yarışma ana gurubunun da dağılmasını sağlamıştır ilk 35 km de milli takım sporcularımız dan Onur BALKAN lider gurupta kalmış Sırp ve Bulgar sporcuların yıpratıcı ataklarına kalmamak için geriye kalan 25 km mesafeyi inişli çıkışlı ve virajları bol olan parkurda tek başına kat etmiştir.tek başına 25 km yolu kat eden Onur BALKAN Sırpların ev sahipliği yaptığı ve çok istedikleri şampiyonluk mayosunu vermemiş üstün gayret göstermiştir.

Bu yarışmada 1 sırayı Onur BALKAN alırken 2 ve 3 sıraları Sırp sporcular almışlardır.

Sonuçlar Şöyledir: YILDIZLAR YOL YARIŞI SONUÇLARI: DERECE: YARIŞ SONUCU: ZAMAN : 1-Onur BALKAN 1 1:38:43 2-Andrej GAOLVİÇ 2 1:39:55 3-Milan BOGDANİÇ 3 1.41:53

GENÇLER ZAMANA KARŞI SONUÇLARI: DERECE: YARIŞ SONUCU: ZAMAN : KMH: 1-Ferit Can ŞAMLI 1 21:21:04 46,8 2-Andrian DUMİTRU ZAMFİR 2 21:49:03 45,8 3-Andire COVALCUİC 3 21:59:09 45,4 05 ağustos günü koşulan 88,3Km gençler yol yarışında ise ağır parkur ve sıcak hava koşulları sporcuların performans açısından bir hayli etkileri olmuştur.Yarışma genelinde yalnız kalan sporcumuz Ferit Can ŞAMLI kaçan Sırp sporcuya gereken karşı atağı verememiş ve Arnavutluktan bir sporcu ile 2-3 mücadelesine girişmişler ancak son metrelerde Arnavutluk sporcusunun yapmış olduğu atak ile sporcumuz 3 sırayı almıştır. Sonuçlar ise şöyledir. GENÇLER YOL YARIŞI SONUÇLARI: DERECE: YARIŞ SONUCU: ZAMAN : 1-Miros Borislavjelic 1 2:24:45 2-İltjan Nika 2 2:27:23 3-Ferit Can ŞAMLI 3 2:27:29 Yarışmaların geneli itibari ile ve geçmiş yıllarda düşünüldüğünde sporcularımızın performans devamlılığının sürdüğü ve giderek yükseldiği her iki kategoride de gözlenmektedir.Yıllar öncesinde Balkan şampiyonasını hedef olarak görmekte iken şuan bu yarışma hedef olmaktan çok rutin bir yarışma haline gelmiştir.Bu da bize yükselişimizin ve hedeflerimizin çizgisini belirlemektedir.Önümüzdeki günlerde Hollanda da yapılacak olan Avrupa Şampiyonasına iştirak edecek olan U23 ve U19 Milli takımlarımıza başarılar diler. Sırbistan/Belgrat şehrinde yapılan balkan şampiyonasına iştirak eden sporcularımıza büyük emek harcayarak bu günlere gelmelerini sağlayan başta kulüp antrenörleri,Kulüp yöneticilerine ve ailelerine saygılarımızı sunarım.


Bisiklet Haber

Kansere Dikkat Çekmek İçin Pedal Bastılar

Karadenizde artan kanser vakalarına dikkat çekmek, konunun araştırmasını yapmak ve kanser hastalığından kaybettiğimiz sanatçı Kazım Koyuncu'yu anmak için organize edilen

"Kansere Dikkat! Pedallara Kuvvet!" Kazım Koyuncu Karadeniz Bisiklet Turu gerçekleştirildi.

Kanser hastalarına moral vermek ve insanları gerekli ön tahliller için hastaneye gitmelerini sağlamak için düzenlenen bisiklet turu İstanbul, İzmit, Karasu, Ereğli, Zonguldak, Bartın, Cide, İnebolu, Ayancık, Sinop Alacam, Çarşamba, Ünye, Ordu, Giresun, Tirebolu, Vakfıkebir., Trabzon, Sürmene, Rize, Pazar, Artvin ve Hopa etaplarından oluştu. 24 gün boyunca yaklaşık 1600 kilometre pedal çeviren bisikletçiler Artvin Hopa'da Kazım Koyuncu'nun mezarını ziyaret ederek turlarını tamamladı.

Sivil Haber Gazetesi ve Pedallıyorum Bisiklet Gurubunun ortaklaşa organize ettiği bisiklet turu boyunca belgesel çekimleri yapıldı, Devlet Kurumları, Yerel Yönetimler, STK'lar, Hastaneler, Üniversiteler, Esnaflar ve halkla röportajlar yapıldı.

Bu belgesel, kanser konusunda bugüne kadar yapılmış en geniş araştırmayı kapsıyor. Ayrıca Karadeniz bölgesinin tamamını bisikletle katederek gerçekleştirilmiş en kapsamlı aktüel çekimlere sahip belgesel olma özelliğini taşıyor.

Konu itibarıyla ve gerek çekimleri gerekse yapılan önemli röportajları ile bu çalışma uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor.

“KANSERE PEDAL” BELGESELİ 7 Aralık Cuma Karadeniz Tv’de Başlıyor. Her Cuma Saat: 21:00 – 22:00 Arası “Ceviz Kabuğu” programından önce yayınlanıyor.


Bisiklet Dünyası

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü ve İki Teker’den ‘ortak tur’

‘İki Teker’, Lüleburgaz’da Flex Spor Salonu Özgür ve Fulya Altunbaş’ın önderliğinde toplanmış olan bir bisiklet grubu. Haftalık Cuma ve Cumartesi

günleri sabit olarak turlar yapan grup üyeleri 26 Kasım’da Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği’ni ‘ortak tur’a davet etti. Ayvalık’a pedallayan bisikletseverler, bisiklet ve bisikletsever dostu bir kahvehanede soluklanarak çay içtiler. Amacın bisikletseverlerin tanışması ve kaynaşması olan bu tura yaklaşık … kişi katıldı


Bisiklet Dünyası

Bisikletle ‘kış pikniği’

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği, Kış Mevsiminin ilk ayı Aralık’ın 2. Gününde Eskibedir Köyü’ne pedalladı. Lüleburgaz kent merkezine birkaç kilometre uzaklığındaki Eskibedir’de üye Murat Gezer’in

ailesine ait bir köy evinde yapılan etkinliğe 20 kişi katıldı. Kasım’ın son ve Aralık’ın ilk günlerinde Lüleburgaz’da etkili olan yağışlar, Pazar günü akşamüstüne kadar bisiklet severlere müsaade etti.

Öğlen saatlerinde Kongre Meydanı’nda toplanan Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği pedalseverleri, Eskibedir’e girdikten sonra ilk olarak yağışlardan dolayı taşan Ergene Nehri’nin köy kıyısındaki köprüyü de içine alarak meydana getirdiği su baskınını inceledi. Çevreye saygı konusunda eksikliklerin giderilememesi ve çok basit çözümler olmasına rağmen hala köprülerin su altında kaldığı yönünde hem fikir olan bisikletseverler, sonrasında köy evinde ‘kendin pişir kendin ye’ yöntemiyle oldukça keyifli dakikalar geçirdiler. (Fotoğraf; Günay Savaş, Özcan Çeltikli)


Merve’nin Köşesi

Bisiklet ve Huzur kardeş kelimelerdir

Bisiklet için birçok güzel yakıştırma yapılıyor. Çünkü gerçekten bisiklet insanın ruhuyla bedeni arasında bir köprü. Bisiklet geçmişim 3 yıl kadar bir süre olmasına rağmen, çocukluğumdan beri bisikleti çok seviyorum.

Bisiklet, doğaya duyulan saygının bir gösteriş biçimi. Ayrıca Grant Petersen’in de dediği gibi; "Bisikleti Dünyayı Kurtarmak İçin Yapılmış Sürülebilir Bir Sanat Olarak Düşünün."

Bisikleti, işe gitmek, pazar/market alışverişlerinde, aile ziyaretine giderken, arkadaşa bir kahve içmeye giderken, kısaca bir ulaşım aracı olarak kullanmak gerçekten çok güzel. Ancak Lüleburgaz gibi bir ilçede bu son derece zor. Evlenmeden önce Kırklareli Merkez’de yaşıyordum. İşime bisikletle gidip gelebiliyordum. Ya da eş/dost ziyaretine vs. Ancak Lüleburgaz’a geldiğimde gördüm ki yollar,

kaldırımlar hem yaya, hem motorlu taşıt hem de bisikletliler için oldukça zor şartlar sağlıyor. Yaya olarak bile birçok yerde kendimi korunmasız hissediyorken, bisiklet ile hem kendimi hem de yayalar koruma alanından çıkmış gibi geliyor. Biz de bisiklet özlemini Derneğimiz ve bağımsız bazı gruplarla yaptığımız turlarda gidermeye çalışıyoruz.

Bisikletin en güzel özelliklerinden biri de hiç küsmüyor. 1 ay kullanmadın mı, sadece nazlı nazlı dudak büküyor, kaslarınızı biraz tokatlıyor. Olsun, yavaş yavaş gidiyorsunuz, alışıyorsunuz sonra pedalınız, gidonunuz ve tekeriniz size duyduğu güvenin karşılığını veriyor ve huzur orada doruğa ulaşıyor.

Bisiklet ve huzur kardeş kelimeler. Bisiklet huzuru getiriyor, huzur tekerinizin dönüşünü yumuşatıyor.

Eşitliyor bisiklet. Eşitliyor ve kocaman gülümseyişleri bulaştırıyor insanların yüzlerine.

Doğayı sevdiriyor, zaten seviyorsanız içinize işliyor. Her nefes aldığınızda kendinize bir adım daha yaklaşıyorsunuz. Grupça yaptığınız turlarda, birlik ve beraberliği katlarken, herkes içinde kendini buluyor. Bir yerlere sıkışıp kalan ne varsa yumuşatıyor, söküyor unutturuyor.

Bisiklet asla yalnız bırakmaz, kırmaz, yargılamaz, tekerinin sesi siz istemeden yükselmez, kısaca güzel şeydir bisiklet .

Başlangıç olarak size sürpriz olarak hazırladığımız bu dergide ileriki sayılarda daha da güzel paylaşımlarla, hepimizin katılarak çoğalacağımız keyifli yazılarla ‘sürüp gitmek’ ümidiyle …


Bisiklet Dünyası

3 PEDALŞÖRLER

3 çılgın arkadaş, işlerinden istifa ederek 9 hafta sürecek olan çılgın bir yolculuğa çıktılar. İsterseniz onları onların dilinden tanıyalım;

Bir ekonomist, bir makine mühendisi, bir tarihçi yazıyor yaka kartlarımızda ilk bakışta. Biraz daha yaklaşırsanız yolculuk yapmayı seven kişiler olduğumuzu görüyorsunuz. Sonra bakıyorsunuz ki ikişer de tekerimiz var yanımızda.

Bu tekerlerin üstünde, kendi gücümüzle dünyanın dört bir tarafına taşımayı seviyoruz biz kendimizi ve hayallerimizi, gülücüklerimizi, üzüntülerimizi, özlemlerimizi, bilgimizi, görgümüzü, aşklarımızı, sorularımızı, ağız tadımızı yani kalbimizden geçen ve aklımızın alabileceği herşeyi! İşte bizim hikayelerimiz… Tabii ki bisikletlerimizin de!

Başak Bulut

Göçebe ruhuyla bulutların yeryüzüne çok yakın olduğu bir yerde doğdu Başak. Küçük bir çocukken tanıştı bisikletle. Dayısı Almanya’dan her gelişinde bir boy büyüğünü getirirdi. Sonra komşuların çocuklarına öğretmeye

başladı bisiklete binmeyi, günün sonunda bir şeker karşılığında… Okuldan eve giderken bisikletle bulutların üstünde dolaşmak geçerdi hayallerinden… Sonra büyümeye başladı ya; bir oda ayarlandı hemen, ders

çalışması için. Dershaneye kaydettirdi babası onu… Ve rollerine sırayla girmeye başladı… Önce haftasonu gitti elinden; oyun saatleri, arkadaşları ve bisikleti. Bir de sınırsız hayalleri… Sınavlar vardı tek tek geçilmesi


gereken.Onları geçmezse bu toplumda bir yeri olmazdı ya… Küçük bir şehirde sadece umutlarla bir gençlik geçti gitti; tek başına dört duvar arasında, test kitaplarına sıkışmış yıllar… Üniversiteyi kazanırsa kitap okuyacaktı, güneşin batışını seyredecek, dans edecekti. Belki bir müzik aleti bile çalardı, olur ya…

Yeni başlangıç sandığı gün geldi çattı. İstanbul’a taşınıyordu. Görevini yerine getirmişti topluma, aileye karşı. Emekler boşa gitmemişti ama beklentiler hep yenilerini izledi. İyi bir ortalama ile mezun olmalı, akademisyen olup okulda kalmalıydı… O da olmazsa bir devlet kurumuna girip yükselmeliydi… O da olmadı özel bir şirkette kariyer basamaklarını çıkmalıydı hızla… Güvende olacağı, risksiz, imrenilen bir hayat yaşamalıydı… 7 yıl çabaladı Başak, kulağını, yüreğini kapatamadığı beklentileri karşılamak için… Herkesin takdir edeceği şeyler yapmak için… Kendini ise hiç dinlemediğini farketti… Kafasındaki algı karmaşaları arasında ne istediğini sorup duruyordu kendine… Takdir edilmek, başarılı olmak, çok para kazanmak gibi ‘yeni dünya düzeni’ güdülenmeleri mi? Korunaklı bir hayat,

büyük bir bütünün değersiz küçük bir parçası olmak mı?

Bu sorgulamalar içinde bir gün değişiklik yapıp işe bisikletle gitmeyi denedi… Rüzgâr’la selamlaştı yeniden… Bulutlarla kucaklaştı. Bu selam yetmedi tabi, sık sık görüşmeye başladılar sahil yolunda… Kısa yollar yetmemeye başladı sonra… Bisikletle gezen insanlar olduğunu öğrendi, okudu hikayelerini bir çırpıda… Hasan Söylemez10.000 kmyapacaktı Türkiye sınırlarında, üstelik parasız… Mumcu diye kanlı canlı biri vardı, büyük üstad gezgin, dünyayı pedallamış, hâlâ pedallıyor, gerçek yaşını kimse bilmiyor… Gürkan Genç, Evrim Yiğit, Cihan Aksoy, Feyyaz Fernando Alaçam, Serkan Taşdelen, Rahman Karataş, İbrahim Kızılkaya ve daha niceleri… Bunları gördükçe artıyordu cesareti… Bir 19 Mayıs’ta Gökova Bisiklet Turu’na katılalım dediler Seçil ve Alexios ile ve orada Eric Schuijt ile tanıştı… 80 ülkede 200.000 kilometrenin üstünde pedallamış bir bisiklet gezgini

dedi ki: 5000 avroya Avrupa hariç bütün dünyayı turlarsın bisikletinle… İlk tohum atıldı yüreğine böylece…

Aradan iki yıl geçti… Başak şimdi ‘Siyam’da bir bisiklet yolculuğu’ nda Tayland’ ın herhangi bir yerinde çadırında kendini dinliyor, anlatıyor… İstifa etti. Ailesine ve herkese çılgınca gelen bir hayalin peşinde bulutlara koştu… Şu an önünde nereye gittiğini merak ettiği sürekli akan bir yol var… Etrafı yemyeşil, karşısında aşılamaz sandığı buğulu dağlar ve çeşit çeşit kokular var daha önce fark etmediği, müzik ve rüzgara karışmış… Gülümseyen gözler var dilini hiç anlamadığı halde içini sıcacık saran…

Bir başlangıç sözü size Başak’tan: Güvenli sığınak cam kavanoz kırıldığında kendin olursun. İşte şimdi Koçkâr ile yoldayım, “kendimim” basitçe.

Herkes için tek dileğim var: “Kendin için birşey yap!”

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği - Sayı 1 – Aralık 2012

Bisiklet Dünyası

Seçil & Mavi

Evimizde hep bir atlas ve de bir sözlük vardı. Sanırım oturduğum yerden rota çıkarma oyununu ve dünyada farklı kelimelerin olduğunu onlarla öğrendim. İlk çocukluğumun geçtiği, komşu ülkenin sınırındaki sıcak kasabada hayal kurmak çok kolaydı: farklı diller, farklı bakan gözler, neredeyse hep gülümseyen insanlar…

Sonra o büyük şehre taşındık, İstanbul diyorlardı adına ama daha bir sürü adı daha vardı. Oyun farklı bir hal aldı: Babam, ellerimizden tutar, kardeşimle beni gezdirirdi şehrin en bilinen meydanlarında, sokaklarında. Sonra tek başıma yürümeler başladı tabi. Şehrin girilmedik deliği kalmayacaktı. İstanbul’u bırakıp başka bir şehre gidemedim ve üniversite kampüsüm de gönlüme göre Gümüşsuyu’nda olunca,

İstanbul’un her yeri bir adımdı. Sonra AEGEE ile tanışıp adımlar Avrupa’ya uzandı.

Üniversite bitti, iş hayatı başladı. Üretim güzeldi, mühendislik iyiydi, AİK gibi şirketlerin sosyal ortamlarından Çekül gibi derneklere, aikidodan, orienteeringe, yelkene kadar boş durmuyordum da, her sabah beni bir kutucuktan diğer kutucuğa götüren yürüyen kutucukta olmak ve saatlerimi trafikte harcamak fenaydı! O saatlerde kaç kitap okunur, kaç film seyredilir, arkadaşlarla kaç gökyüzü altında gülünür, o kadar kilometre ile dünyanın öbür ucuna gidilirdi!

Bisiklet… O hayatıma ne zaman girdi tam hatırlamıyorum… Üç tekerlekliydi hayal meyal hatırladığım… İstanbul ile iki tekere geçiş… Üniversite sınavlarına hazırlandığım sırada test kitaplarının arasında bir röpörtaj hatırlıyorum: Hülya Koç diye bir kadın varmış, Güney Amerika’yı bisikletle tek başına gezmiş!!! Şimdi de Afrika’ya gidecekmiş!!! Akıl alır gibi değil, neyse test çözmeye devam! Bu devamlar devam etti: sahile kısmen yakın bir eve taşınmamıza kadar.

Bir haftasonu gittim ve kendime bir bisiklet aldım. Artık işten eve döner dönmez çantamı atıyor ve bisikletle çıkıyordum. Önce Bostancı sahiline bisikletle ulaşma, orada bir ileri bir geri kısa turlar, sonra bu sahil yolunun sonu nerede turlamaları. Artık servis ile gitmeyeceğim son işim için görüşmeye giderken acaba bisikletle gidebilir miyim bu yolu soruları ve kafamın içindeki rotalar… Alexios ile bisikletle dünya turu hayalleri kurarken Başak ile kesişen yollarımız, Gökova Bisiklet Turu 2011’e katılmamız ve artıkbisikletle her yere gidilir!

Alexios & Taksideftis

Although formally trained as a historian, with a book or two to his credit, Alexios’ passion has been cycling from the age of about 2½. Long cycling years inAthenshave given him the necessary insights as to the potential and opportunities of two-wheeled, muscle-powered transportation, while his numerous touring expeditions have taken him on four of the five continents. Cycling in places as diverse in infrastructure and mentality as Holland, Canada or the Middle East, he has gained knowledge and experience not only in matters technical, but has learned to appreciate the “different”, not to take anything for granted and to listen to what others have to say. Having worked for more than 15 years in his own, fully equipped workshop, he has lately taken a more professional approach to the technical side of cycling, including training as a mechanic at the “De Vakantiefietser” in Amsterdam

Bisiklet gezginlerini, (http://www.bisikletgezgini.com) adresinden takip edenilirsiniz.


Tema

“Doğru Yaşam”ın Adı Belli Oldu: Hayrettin Karaca İsveçli Doğru Yaşam Ödülü Vakfı’nın her yıl verdiği “Doğru Yaşam” Onur Ödülü, bu yıl TEMA Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin Karaca’ya layık görüldü. Toprak Dede Hayrettin Karaca’nın ödü lünü, 7 Aralık 2012 tarihinde İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen ödül töreninde TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Deniz Ataç ve Hayrettin Karaca’nın torunu Kerem Brera birlikte aldı. İsveç Parlamentosu’nda düzenlenen törene hava muhalefeti ve uçak seferlerinin aksaması nedeniyle katılamayan Hayrettin Karaca’nın mesajını, onun adına TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Deniz Ataç katılımcılarla paylaştı: Ben Tanınan Bir İşadamıydım, Ama Kalbimde Hep Toprağın Çocuğu Olarak Kaldım. Hayrettin Karaca: “Çok mutluyum, teşekkür ederim. Bana sayısız yeni görevler ve misyon verdiniz. Dava arkadaşım Sayın Nihat Gökyiğit’e, TEMA Vakfı’nın 450.000 üyesine ve çalışanlarına teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Doksan yıllık yaşamım boyunca dünyanın birçok yerine gittim, ülkelerdeki tüm renkleri ve güzellikleri tanıdım. Bunun yanında çok acı ve sefalet de gördüm, dünyada zenginliğin ve fakirliğin ne demek olduğuna tanık oldum. Bir şeyi çok erken anladım: Bu dünyadaki haksızlıkların başında toprağa bakışımız ve davranışımız şekli gelmekte.

Toprağı tükenmez bir şekilde kullanabileceğimiz bir ürün gibi algılıyoruz. Onu neredeyse hiç dikkate almıyoruz, ihmal ediyor hatta hor görüyoruz. Halbuki yaşamak için yaşatmak zorundayız. Dünya barışının temelinin sağlıklı topraklardır. Toprağın ve barışın korunması için önce ben, sonra biz olmalıyız. Ben tanınan bir işadamıydım, ama kalbimde hep doğanın yardımına koşması gereken toprağın çocuğu olarak kaldım. Çünkü kendimi doğaya borçlu hissediyorum”.(kaynak:TEMA) Alper Dalkılıç bir ilke imza attı

Dünyada sadece 11 Kişinin aynı yıl içinde 4 kıtada 4 çölde tamamladığı ultra maratonu Alper Dalkılıçta tamamlayarak bunu başaran ilk Türk sporcu Unvanına sahip oldu.

Başarılı sporcumuzu tebrik ediyor başarılarının devamını diliyoruz…

Ayrıntılı Bilgi için;

( http://www.alperdalkilic.com)

Documents

Lüleburgaz Bisiklet Kulübü Derneği