312
1 - TEVHİD NEDİR 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR 3 - MÜRŞİD-İ KAMİL KİMDİR 4 - ZİKİR NEDİR, NASIL YAPILIR 5 - VEL ASR SÛRESİ 6 - ŞEFAAT VE HİMMET NEDİR 7 - TEVHİD MERTEBELERİ VE YAŞAM ŞEKLİ 8 - MAİDE SOFRASI NEDİR 9 - İNSANLARIN YARADILMA GAYESİ NEDİR 10 - HAŞR VE NEŞR NEDİR 11 - CENNET VE CEHENNEM NEDİR 12 - VAKİT NAMAZLARININ SIRLARI 13 - RECEP AYI 14 - ŞABAN AYI 15 - RAMAZAN AYI 16 - KUR'AN'I YAŞAMAK NEDİR 17 - FATİHA SÛRESİ VE BESMELENİN SIRRI

salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

1 - TEVHİD NEDİR

2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR

3 - MÜRŞİD-İ KAMİL KİMDİR

4 - ZİKİR NEDİR, NASIL YAPILIR

5 - VEL ASR SÛRESİ

6 - ŞEFAAT VE HİMMET NEDİR

7 - TEVHİD MERTEBELERİ VE YAŞAM ŞEKLİ

8 - MAİDE SOFRASI NEDİR

9 - İNSANLARIN YARADILMA GAYESİ NEDİR

10 - HAŞR VE NEŞR NEDİR

11 - CENNET VE CEHENNEM NEDİR

12 - VAKİT NAMAZLARININ SIRLARI

13 - RECEP AYI

14 - ŞABAN AYI

15 - RAMAZAN AYI

16 - KUR'AN'I YAŞAMAK NEDİR

17 - FATİHA SÛRESİ VE BESMELENİN SIRRI

18 - ÖLMEDEN EVVEL ÖLMEK NE DEMEKTİR

19 - DÖRT MELEĞİN GREVLERİ NELERDİR

Page 2: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

20 - NAMAZDA ALLAH İLE NASIL KONUŞULUR

21 - DECCAL NEDİR

22 - SİDRETÜL MÜNTEHA NEDİR

23 - KIBLE NEDİR

24 - KIYAMET NEDİR

25 - İBADET NEDİR

 26 - İNSANLAR MUTLULUK VE SAADETİ NASIL  ELDE EDERLER

27 - NURANİ CE ZULMANI PERDELER

28 - MUMİN KİMDİR

29 - ANNE VE BABANIN ÖNEMİ

30 - BİR HADİS-İ ŞERİFN İZAHI

31 - ŞİRK NEDİR

32 - HABİL İLE KABİL

33 - ÂDEM İLE HAVVA

34 - KALP TEMİZLİĞİ

35 - ŞEYTANIN ALLAH'TAN İSTEĞİ

36 - NAMAZDA KOLAYLAŞTIRICILIK

37 - CEMRE NEDİR

38 - ZATİYYUN VE SIFATİYYUN VELİ NE

Page 3: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

DEMEKTİR

39 - CUMA

40 - TESBİH NE İÇİN ÇEKİLİR

41 - HACCIN SIRLARI

42 - KURBAN BAYRAMI

43 - RÜYA

44 - KURBAN BAYRÂMİNDA GETİRİLEN TEŞRİK TEKBİRLERİNİN MANA VE MAHİYETİ

45 - TEN GÖZÜ, KALP GÖZÜ, CAN GÖZÜ NEDİR

46 - CENAZE NAMAZINDAKİ 4 TEKBİR NEYİ İFADE EDER

47 - TECELLİYİ ŞERİAT SOHBETİ

48 - TEVHİD GÖMLEĞİ NEDİR

49 - MUHARREM AYI

50 - ZEKÂT MEVZUSUNDA DENGESİZLİK

51 - RESURULLAH EFENDİMİZİN MİRAÇ DÖNÜŞÜ BİZLERE GETİRDİĞİ HEDİYE NEDİR

52 - HUD SÛRESİ 48. AYETİN TE'VİLATI

53 - İBRAHİM A.S'IN YILDIZA GÜNEŞE RABBİM DEDİĞİ AYETİN TE'VİLATI

54 - İMAMLA NAMAZ NEDİR

Page 4: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

55 - HARUT VE MARUT

56 - MEVLÜT KANDİLİ

57 - TAYYİ ZAMAN TAYYİ MEKAN

58 - EHL-İ BEYT

59 - MUHKEM, MÜTEŞABİH VE HEM MUHKEM HEM DE MÜTEŞABİH AYETLERİN ÂDEM VE ÂLEMDE ZUHURU

60 - ZİLZAL SÛRESİ

61 - ÖLÜM ÖTESİ

62 - SALİH PEYGAMBERİN DEVESİNİN HİKMETİ

63 - MİRAÇ KANDİLİ

64 - BERAT KANDİLİ

65 - KADİR GECESİ

66 - TİN SÛRESİ

67 - BİR HADİS-İ ŞERİF

68 - MESCİDLERDE KILINAN NAMAZIN ECRİ

69 - SÜLEYMAN A.S İLE BELKIS

70 - BİR SALİK HİCAPLARININ AÇILABİLMESİ İÇİN NASIL HAREKET ETMELİDİR

71 - YUSUF SÛRESİ VE HZ. YUSUF KISSASI

Page 5: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

72 - TERAVİH NAMAZI NE DEMEKTİR 

TEVHİD NEDİR

Tevhid birlemek demektir. Allah tan başka ilah olmadığına inanmak demektir. Bu da Lâ ilâhe illâllah sözleriyle ispat edilmiş olur.

Bir kişi Lâ ilâhe illâllah vehdehu lâ Şerike leh Lehül mülkü ve lehül hamdu vehuve âlâ külli şeyin kadir(Allah tan başka Mabud yoktur. O bir olan Allahtır. Ortağı yoktur. Mülk ancak onundur. Hamd ancak ona mahsustur. O her şeye Hakkıyla kadirdir) dese, diliyle Tevhid etmiş olabilir. Fakat bu ifadeyi kullandığı halde kalbi bundan gafilse, lafzı ve taklidi bir Tevhid olur. Allah’ın bu mukayyet olan Âleme (hadisata) tecellisi 3 yüzüyle olup efal, sıfat ve Zat yüzlerini idrak ederek’ bütün zerreden kürreye kadar her varlıkta fiil ve işlerin failinin Allahın olduğunu, bütün sıfatların mevsufunun (sabit sıfatların) Allahın olduğunu, bütün mevcudun Allahın olduğunu, (Allah vâcibul vücuttur) bilir ve şuhut ederse Tevhid etmiş olur.

Bir salik hiçbir zaman Allah’ı kendi Tevhid edemez. Zira vela havle vela kuvvete illâ billâhilaliyyil azim. Güç ve kudret Allah’ınsa nasıl olur da onu Tevhid edebiliriz. Yalnız kendine nispet ettiği bu efalin, sıfatın ve Zatın yokluğunu, sağlayabilirse işte o zaman Allah’ın varlığı Tevhid olarak ortaya çıkar. Siz yok olursanız, sizin varlığınız aradan çekilirse kalır Yaradan. Şu halde biz, o zanlarımızdaki

Page 6: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kendimize nispet ettiğimiz varlıktan geçmeden, onu Tevhid etmemiz mümkün değildir. Bizler Tevhid etmiyoruz. Kendi varlığımız diye bildiğimiz varlığın yok olması ile onun varlığı ortaya çıkmış oluyor. Demek ki Tevhidi kendi yapmış oluyor.

Lâ ilahe demek zanlarımızda hayÂlimizde öyle bir ilah yok. Bizim kendimize nispet ettiğimiz efal, sıfat ve Zatımız da yok. İllâllah demekle işte illa o görünen ve bilinen bütün varlıklarda, Zatını ilan eden, Zatını sıfatlarından tecellisi ve fiilleriyle açığa çıkan tek Allah vardır. Hâdid Suresi 3. ayetinde: Hüvel evvelü vel ahiru vel zahiru vel bâtın buyurulduğu gibi ben zahirim denmektedir. Zahir olan da açıkta görünen demektir. Zaten Allah tan başka büyük bir varlık yoktur ki onu örtücü olsun. Vahdehu la şerikeleh demek bütün varlıklarda tecelli eden senin tekliğindir. Bu varlıklarda tecellinin senden başkasına nispet ederek şirk eden (ortak koşan) hiçbir kimse de yoktur. Lehul mülkü demek bu mülk de senindir. Yani senin tecelli mazharlarındır (aletlerindir). Lehül hamdu, bütün hamd (övmek) sanadır. Vehuve âla külli şey in kadir demek o her şeye muktedirdir, gücü yeter. Demekle ister kendimizde isterse afakta (bizden gayri varlıklarda) bütün varlıkların Allahla kaim olduğunu, bütün varlıklarda tecelli edenin Hak olduğu bilinciyle şuhut edersek, Tevhidi idrak etmiş oluruz. Kuran’ı kerimin zariyet suresi ayet 56 ins ve cinleri bana ibadet etmeleri için yarattım buyurulmaktadır.  sahabeler Resulullah efendimize sormuşlar. İbadetten kasıt nedir diye. O da ehli arifın ve ehli muvahhidin olmaktır buyurmuşlar. Yani Allahı tevhid ederek bilmek demektir. Yunus Suresi 105. ayetinde Yüzünü Tevhid dinine döndür ve sakın müşriklerden olma buyurulmuştur. Bu ne demektir? İslam

Page 7: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

dini Tevhid dinidir. Bu kesret Âleminde zerreden kürreye kadar, her şeyde Zatını ilan eden Allahtır. Bütün varlıklar onunla kaimdir. Yani her şeyin sireti Hak, sureti mahlûktur. Şu halde her şey dediklerimiz Hak değil’ bunların hakikatı Hak olmuş oluyor.

Cenabı Allahın zatına, hakikatı ilahiye, sıfatına hakikatı Muhammediye, esmasına hakikatı insaniye, Efaline hakikatı Âdemiye, bunların kemalatıyla bir mahzardan tecellisinede, camiül esma veya Âlemi kübra olan Muhammedi diyoruz.İşte biz de kendimize ve bütün varlıklara Allah’ın mukayyet olan bu Âlemdeki bu üç tecellisini kendimize nispet etmekten, şirk etmekten kurtulabilirsek, o varlıkların yaratılma yerlerine göre fiillerini şuhut ederek ihtilaflardan kurtulmuş oluruz. Çünkü Allah âlimdir, bizler ise malumuz. Allah bütün yarattıklarının malumiyeti nispetinde tecellisini gösterir. Dolayısıyla da bütün fiillerin faili (halk edicisi) Allah olduğu için hem kendimizle, hemde bütün insanlarla ve bütün hayvanatla barışık oluruz. İşte böyle bir Tevhid inanç ve itikadı islam dininde bölünmeleri yok eder. Muamelet bölümündeki, insanlarla olan münasebetleri en üstün düzeyde iyi ve güzel olur. Sahtekârlık, yalancılık, kıskançlık, dedikodu vs. gibi Kur-an ı Kerim de yasak edilen hasletler de olmaz.

Toplumdaki insanlar Tevhid akideleriyle birbirleriyle kucaklaşarak hem dünyalarını hem de ahiretlerini mutluluk refah ve saadet haline dönüştürmüş olurlar.

Page 8: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

    

  İNSANIN ÜSTÜN YARATILMA SIRRI NEDİR

İnsanoğlu bu kâinatta, cemadattan da, nebadattan da, hayvanattan da üstün yaratılmıştır. Zira insandaki ilim, akıl, idrak, irade gibi Allah’ın bazı nimetleri diğer mahlûkata verilmemiştir. Onlarda bunlar eksiktir. Azhab Suresi 72. ayeti kerimede Biz emaneti göklere, yerlere, dağlara teklif ettik’ bunlar emanetimizi taşımaktan çekindiler, şefkat isteğinde bulundular’ sonra bu emaneti insan kabullendi cahil ve zÂlimlerden oldu buyrulmaktadır.

İşte bu emanetler Allah’ın insanlardaki sıfatlarıdır’ hilafet sırrı dediğimiz Cami-ul Esma sırrına sahip oluşudur. Çünkü Allah, Tin Suresinde incire, zeytine, Turu Sina dağına ve emin beldeye yemin ederek, Lekad halaknel insane fi ahseni takvim’ biz insanı en güzel biçimde ve üstün yarattık’ buyurulmuştur. Onun için kâinatta bütün varlıklar insanların emrindedirler. İnsan, Allah’ın hüviyet ve enniyetini cem eden bir varlıktır. Mısri Niyazi Hz.leri:

Page 9: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Hakkı istersen yürü insana bak,

Şemsi Zatı yüzünde rahşan eylemiş,

Hak yüzü insan yüzünden görünür,

Zatı Rahman şeklin insan eylemiş.

buyurmuşlardır. Onun için Allah kemalatıyla insan denen bu varlıktan kendini göstermiştir. Diğer varlıklar nakıstır. Kemalata da her insan mazhar değildir. İnsanı Kâmil ona mazhardır. Çünkü insan ve Kur-an ikizdirler buyrulmuştur. Yalnız insanlar üç sınıftır:

1 - İnsan-ı hayvan

2 - İnsan-ı nakıs

3 - İnsan-ı kâmil

Page 10: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İnsan-ı hayvanın, sureti insan fakat sireti hayvandır. Onlar yerler içerler ve nefsi için yaşarlar. İnsanı nakıs olanlar ise henüz insanlığını bulamamış, kendindeki sırlara vakıf olamayan surette insan fakat sirette eksik olanlardır. Bunlara Tevhidde ef al ve sıfat salikleri de diyebiliriz. İnsanı Kâmil ise surette de sirette de Âdemiyeti bulmuş olanlardır. Mısri Niyazi Hz.leri buyuruyorlar ki:

Kim ki Âdemliğini buldu, odur Âdem,

Âdemliğini bulmayan hayvandır ancak.

Allah Kur-an’ı Kerim de bazı ayetlerde ey nas yani her türlü iman seviyesindeki topluma hitap etmektedir. Bazı ayetlerde ey ins yani henüz insanlığını bulamamış eksik olan kişilere hitap etmektedir. Bazı ayetlerde ise 20’ey insan demekle insanlığını bulmuş kâmil insana hitap etmektedir. Onun için insan Allah’ın yeryüzünde halifesidir. İnsan Âlem-i Kübradır. On sekiz bin Âlemi kendinde sırrı ile cem etmiştir. Âlemde her ne var ise Âdem de de mevcuttur. Her kim kendindeki bu yüce sırları öğrenmek isterse, onu tanıtacak kâmil bir mürşide giderek insanı asliyesini öğrenmesi lazımdır. Surette küçük bir varlıktır ama sirette (manada) Hakkın kemalatıyla göründüğü yerdir.

                  MÜRŞİD-İ KAMİL KİMDİR

Page 11: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Mürşidi kâmil, irşad eden, doğru yolu gösteren, terbiye eden, gafletten insanları kurtaran, peygamber varisi olan, El ulemayı veresetül enbiya (H.Ş.) Elif, Lâm, Mim sıralarını kendinde toplayan canlı bir kitaptır. Allahu Teâlâ ilmi ezeliyette onları seçmiştir.

Onlar her insan gibi devrin yarısını bu Âleme gelinceye kadar tamamlamış, Cemadat, Nebadat, Hayvanat ve İnsanata kadar gelerek Baba sülbü, Anne sülbü ve tabiat âlemlerini takip ederek’ Tin suresi 5. ayetinde tarif edilen Sümme reddetna hu esfeli safilin aşağıların en aşağısına, insanı asliyesini bulmak isteyenler için gönderilmiştir. Nefis Âleminden tekrar yolculuğa çıkarak bir Mürşid-i Kâmilin eteğini tutup, Tin Suresi 6.İllellezine amenü ve amilüssalihin..bu insanlar,nefsi emmarelerinin tahakkümu olan nisbiyet ve şirklerinden kurtularak insanı asliyesini öğrenip, Ruhullah olacaktır. Kendi varlıklarını Hakkın varlığında itiyari olarak yok edip, cenabı Hakkın kemalatıyla tecellilerini kendi varlıklarında zuhura getirmişlerdir. İşte ilmi ezeliyette ona Mevlâ tarafından lütfedilen irşad göreviyle toplumun içine inerek, onları Nefis Âleminden Ruh Âlemine veya kesafetten letafete vuslat için irşad ve çeşitli terbiye metodlarıyla, kendisi nasıl daha evvel İnsan-ı Kâmilinden irşad olduysa, aynen öyle irşad edecektir. Çünkü Nahl Suresi 78. ayetinde Siz hiçbir şey bilmezken Allah sizi Analarınızın karnından çıkardı ve size kulaklar, gözler, kalpler verdi ki şükredesiniz buyrulmuştur. İşte bizler daha evvel hiçbir şey bilmezken, manevi Anamız olan Mürşid-i Kâmilimiz butunundan bizleri irfaniyet ve

Page 12: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kemalatıyla çıkarıp’ kulaklarımızla Hak ve Hakikatı duyan, gözlerimizle Hak ve Hakikatı gören, kalplerimizle de cehalet zincirlerini kırarak tefekkür eden bir hale dönüştürdü. Bizlerin istidadlarında bu kemalat olmamış olsaydı, bizler ne Mürşid-i Kâmili bulabilir ne de Nefis Âleminden Ruh Âlemine vuslat bulabilirdik. Buna ne kadar şükretsek azdır.

Mürşid-i Kâmilin üç belirtisi vardır:

1 - Onun yüzüne baktığınız zaman onlar Allahı hatırlatıcıdır. 2 - Sohbete iken ve hallerinde mıknatıs gibi kişileri çekicilikleri vardır.

3 - Sohbet ettiklerinde, dinleyenlerde, anlatsa da biraz daha dinlesek diye sohbetinden hoşlanma ve her türlü üzüntü ve kederinin izale olması hali görünür. Soru sorulduğunda mutmain edici cevaplar alınır. Mütevazı ve alçak gönüllü tavırları ile salıklere, Cebrail in Meryem validemize Hz. İsa A.S. müjdelemeye geldiği gibi yaklaşmayı düstur edinmiş kişilerdir. Kuranı kerim ahkâmı ve sünneti seniyeden katiyen ayrılmazlar.

Onlar saliklerini kendilerine bağlamazlar, Rabıta yaptırmazlar. Hakka bağlar, Allaha Rabıta yaptırırlar. Kendilerindeki Rabbil haslarıyla, Rabbil Âlemin’in zikrini, fikrini, müşahade ve yaşâminı öğretirler. Böylece dünyada

Page 13: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Ahiretin mutluluğunu ve Cennetini yaşarlar. İnsan benim sırrım ben de onun sırrıyım Hadis-i Kutsi onları tarif eder. Cenabı Allah Mürşidi kâmil resminde tecelli etmektedir. Herkese bunu görmek nasip olmadığı için, bazıları onun resmini görür, maalesef siyretini göremez. O resimden Hakkı ancaksın Allahın nasip ettikleri görebilir.

     ZİKİR NEDİR, NASIL YAPILIR

Zikrin kelime manası anmak, hatırlamak demektir, bu âlemde Allah’ı bütün varlıklar üç halde zikrederler. Ya ayakta ya rükûda ya da secde halinde’ bu üç zikrin dışında zikir yoktur. Ali İmran Suresi 191. ayette O kimseler ki ayakta iken oturuken ve yatarken Allah’ı zikrederler buyurulmuştur. Onun için bütün nebadat ayakta Allah’ı zikretmekte. Bütün hayvanat rükü halinde Allah’ı zikretmekte. Bütün cemadat ve sürüngen hayvanlar da secde halinde Allah’ı zikretmektedirler. İnsanlar ise bu Cemadatın, Nebadatın ve Hayvanatın zikrinin yekün halini Namazda toplayarak kıyam, rükü ve secde halinde birleştirerek hepsinin zikriyle zikirdâr olmakta ve hepsinin de ecrini almaktadır. Zikir yalnızca anmaktan ibaret değildir. Anmaktan ibaret olsa idi herkes Allah diyor. Zikir fikirdir. Fikir edildiğinde zikir olur. Bir Ayeti kerimede Ya Muhammed sana Kur-an’ı arapça indirdik. Ta ki anlayasın diye buyrulmuştur. Şu halde anlamadan okunan Kur-an bile zikir olmuyor. Zikirden gaye zikredilenin, bilinmesi ve fikredilmesidir. Yoksa taklidi bir

Page 14: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

anma olacaktır.

Zikir üç türlü yapılır:

 1-Cehri zikir: Dille açık sesle yapılan zikir.

2-Kalbi zikir: Dil damağa yapışık ağız kapalı burundan derin bir nefes alıp o aldığımız nefesi üçe bölerek tekrar burundan verilmesi suretiyle yapılan ve akıl nimetiyle takip edilen zikirdir.

3-Tefekkürü zikir: Bu da Tevhid mertebelerinde Rabıta ve Şuhutların düşünülmesi ise de, meratiplerin zevki tefekkürüne salikleri alıştırırak, esas kalp zikri olan müşahadeyi sağlamaktadır. Çünkü Zatımız yedi sıfatımızdan fiillerini sergilemektedir. Bu fiillerin, duyma fiili ise duygu esmasının tahakkümünde, görme fiili ise görme esmasının tahakkümünde olduğu görülmektedir. Dolayısıyla da Zatımız nasıl bir halde ise sıfatlarımızdan da o fiil zuhura gelecektir. Zuhura gelen bu fiillerin cibiliyetine bakarak o şahsın veya varlığın Allah’ınindinde malumiyeti derecesinde tecelli ettiğini, görmek ve ona göre tavır takınmak, lazımdır. Çünkü bu zikirde hem Zat, hem sıfat, hem fiil tecellilerini müşahade etmek, hem de Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda yaşam biçiminin uygulanması elde edilmektedir. Bu zikir adedi, dil ile vücudumuzun yaptığı zikir değil’ gönlün kemalatla yaptığı latif olan müşahedeyi zikirdir.

Page 15: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Azhab Suresi 41-42. ayetlerinde ‘Ey iman edenler Allah’ı sabah ve akşam çok zikrediniz yani Nefis mertebesinde ve Ruh mertebesinde Allah’ı çok zikrederseniz hesapsız mükâfatlara nail olursunuz demektir. Zikir yapmayanlara Allah Mücadile suresi ayet 19 şeytan onları idaresine almış, Allah’ı zikretmeyi unutturmuştur. Onlar şeytan taraftarlarıdırlar. Bilinki şeytan taraftarlarını Allah hüsrana uğratmıştır. Taha suresi ayet 124 her kim benim zikrimden yüz çevirirse, ona dar bir geçim vardır. Ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz buyurulmaktadır. Ankebut suresi ayet 45 zikir en büyük ibadettir 1’Bakara suresi ayet152 sizler beni zikrettiğinizde bilinki bende sizi zikretmekteyim. Buyurulmakla zikirin ne kadar önemli olduğu görülmektedir.

Zikir, Allah’ın mukayyet olan bu Âlemdeki üç yüzünü yani Efalini, Sıfatını ve Zatını remzeder. Üç kez Allah, Allah, Allah denmesinin hikmeti budur. Zira bu üçlü zikirde tarif edilemeyecek kadar sırlar vardır. Besmeleyi Şerifteki Bismillah Allah’ın Zatını, Rahman Allah’ın sıfatlarını, Rahim ise Allah’ın Efali ilahiyesini remzetmesi nedeniyle bu üç lafzın manası tüm Kur-an ın sırrı olmuş oluyor. Allah lafzı arapçada Elif, Lamelif, Hu harfleriyle yazılmaktadır. Bu üç harfin manası, Hakikatı Muhammediye nin sıfatları olan Tafsilatı Muhammediyye den fiilleri ile açığa çıkması demektir. Şu halde ister Nefis mertebesinde lafzı olarak Allah, Allah densin’ ister Kalp mertebesinde Allah’ın Efalini, Sıfatını ve Zatını şuhut etsin. İsterse Ruh mertebesinde kendi tecellisinin bu üç yüzünü zahir ve batında müşahede zevkiyle zevkidar olsun, bunların hepsi zikirdir. Ve bu zikirler de en büyük ibadettir. Zamanla büyük dille yapılan

Page 16: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

cehri zikir, küçük dille yapılan ağız kapalı Kalbi dediğimiz akli zikre tebdil olacak. Ef al mertebesinde şuhudu zikirle Kalbin tasdiki ve her bir âzasıyla müşahedeye geçerek, her tecellinin Hakkın bir tecellisi olduğunu, fakat bu tecelliler mazharlardan zuhur ettiği için, mazharların yaratılma yerlerine göre tecellisini gösterdiğini seyretmek, en büyük bir zikir olacaktır. Bir kişinin kalbi saat gibi zikirle kurulursa, cenabı hak onu katiyen bir daha durdurmaz. Bir kişininde hicabı açıldığında Allahın şanından değildir ki onu kapatsın.

             ŞERİAT NEDİR

Şeriat, Doğru yol, hak yolu, aydınlık yolu, Allah’ınve peygamberin tarif ettiği yol, emir ve yasaklar yoludur. Şeriat ikidir:

1-Şeriatı evvel

2-Şeriatı saniye

Şeriatı evvel:

Allah’ınemrettiklerini yapmak yasak ettiklerinden kaçmakla olur. Kul ayrı, Allah ayrı olarak idrak edenler her türlü emir ve yasakları nefislerinde uygulamak durumundadırlar.

Page 17: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Şeriatı saniye:

Esas Hakikatten sonra gelen şeriattır ki Ben gizli bir hazineydim, bilinmekliğimi murad ettim ve bu halkı halk ettim Hadis-i Kutsi sinde buyurulduğu gibi Hak Teâlâ’nın bu kesret âlemine tecelli etmesiyle açığa çıkmasıdır. Cemadatıyla, Nebadatıyla, Hayvanatıyla ve İnsanatıyla bu kâinat, şeriatla ayakta durmakta, Allah’ın her an ayrı şan ve tecellisi, şeriatla zuhur etmektedir. Mevsimler, aylar, günler hep şeriatın birer yaprağıdırlar. Şeriatsiz vuslat ve Hakikat olamaz. Mısri Niyazi Hazretlerinin buyurduğu gibi:

Hakikat gerçi sultanlıktır amma,

Önünde anın livasıdır Şeriat,

Şeriatla durur arz ve semavat,

Bu binanın binasıdır şeriat

Şeriat mukayyet olan bu Âdem ve Âlemde tecelli Efal, tecelli Sıfat ve tecelli Zat ı zevk etmektir.

Mürşidi kâmillerin yolu Şeriatla kaimdir. Bir insan şeriatı ihmal ederse o kimsenin yolu çok zorlaşır. İnsan, yazın sıcaklara ve kışın soğuklara karşı nasıl bir elbise giyer, giymediği takdirde vücudu hasta olursa Şeriat da bir libadır(elbisedir). Şeriat olmazsa Hakikat hastalanır. Bir insanın mazharından ne şekilde tecelliler olursa

Page 18: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Allah’ınindinde o kişinin durumu da odur. Çünkü Allah Âlimdir, bizler ise mâlumuz. Elbette Allah kullarında malumiyeti derecesinde tecelli etmektedir. On sekiz bin Âlem Şeriatla ayakta durmaktadır. Kuran ı Kerim in 6666 ayetinin tamamı Şeriattan ibarettir.

Herkesin bildiği gibi Oruç tutmak, Namaz kılmak, Hacca gitmek, islâmin şartlarıdır’ Şeriat değil. Onlardan elde edilen Edep, Sevgi ve Ahlak güzelliği gibi faydalar Şeriattır. Tabiata baktığımızda, Meyve veren ağaçların yapraklarınısıyırsak o ağacın o sene Meyve vermediğini görürüz.

Zira o Meyveyi dalında geliştiren yapraklarıdır’ aynen Şeriat da Hakikatin kemale gelmesi için gelişmesini ve muhafaza edilmesini kemalatıyla sağlayan, Hakkın fiiller Âlemindeki tecellilerinden ibarettir. Arz ve semâvatın Şeriatla ayakta durduğunu biraz olsun tefekkür edersek, her şey açık olarak anlaşılmış olacaktır. Toprağa attığımız bir çekirdek sulanıp bakım yapılırsa, bir gün ağaç halinde kendisini ilan ediyorsa insan da bir Muhammed çekirdeğidir. Fiillerinden Meyvasını Şeriatla gösterecek ve bunun icraatında uygulamasıyla da Hakkın onun mazharından mutlu ve memnun olması zuhur edecektir.

Allah bu Âlemi mÂdemki sevmek sevilmek için yaratmıştır. İster bu Âlemde isterse Âlemi Ahirette refah ve saadet istiyorsak, siretimizin suretimizden tecelli eden fiillerimizi müşahede etmemiz gereklidir. Şeriat, Hakkın bu Âlemde kendisini açığa çıkararak beyanı ilahiyesine denir. Şeriatsız ne Tarikat ne de Hakikat olamaz zevk de edilmesi mümkün değildir. İşte Hakikatten sonra gelen Şeriat farkdır. Her

Page 19: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

şeyin kendi terazi ve tartısıyla tartıldığı gibi, Şeriat-ı farkta da her şeyi yerli yerinde, her tecelliyi tecelli ettiği mazhar terazisiyle tartarak hüküm verilmelidir. Yoksa bir kimse, her şeyi aynı terazi ile tartarak bütün tecellileri ayırım yapmadan Haktır derse o ahmağın ta kendisidir. Kuran’ı kerimdeki Müteşabih ayetleri yerinde, Muhkem ayetleride yerinde kullanmazsak, o ayetlerden istifade etmek mümkün değildir. Bir insan Şeriatını yerine getirirse tenin şükrünü, eğer batınını da mamur ederse canın şükrünü eda etmiş olur. Ten cansız olmadığı gibi zahirsiz de batın olamaz.

    

ŞEFAAT VE HİMMET NEDİR

Şefaat günahkâr kişilerin af edilmesi ve itaatkâr müminlerin de yüksek mertebelere yücelmeleri için Resulullah (S.A.V.) Efendimizin Cenabı Allah’tan niyazda ve ricada bulunmasıdır. Her ne kadar zahiren böyle deniyorsa da Allah’tan hidayet, Resulullah (S.A.V.) efendimizden şefaat, pirandan himmet, müminlerden de dua müstecaptır, buyurulmuştur. Bu sözleri incelediğimizde Allah’tan hidayet olması, bir Mürşid-i Kâmilin manen bizleri çağırması demektir.

Yoksa bizim kendimize ait ne bir kuvvet ne de kudretimiz var. La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim (Tahrim Suresi 8.) İnsanlardan ilmi ezeliyede kimlere ihsan edilmişse kâmil mazharından onlar çağırılmakta ve tahsil sonunda insanı asliyelerini onlar bulmaktadırlar. Çünkü onlar El ulemayı veresatül enbiya dırlar.(H.Ş.) Enfal Suresi 2. Ayeti kerimede Gerçek müminler yalnız o kimselerdir ki

Page 20: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Allah anıldığı zaman kalpleri korkarak ürperir, onlara ayetler okunduğu zaman imanlarını artırır ve onlar yalnız Rablarına tevekkül ederler buyrulmaktadır.

İşte zanlarımızdaki bir Resulullah (S.A.V.)tan değil, günümüzde onun varisi olan canlı Mürşid-i kâmillerden şefaat aramalıyız. Bir gün Resulullah (S.A.V.) Efendimiz kızı Fatma validemizi: Kızım Fatma Baban Peygamberdir diye güvenme, benden bugün ne elde edebilirsen ahirette kepçene o çıkacaktır. Dikkat et. Diye ikaz etmişlerdir. Bizler de günümüzdeki görevlendirilmiş İnsan-ı Kâmillerden şefaata nail olabilirsek ne mutlu bize. Çünkü Şura Suresi 13. ayetinde: Allah dilediğini kendine seçer ve kendine yöneleni de doğru yola eriştirir buyurulmuştur.

Pirandan himmet de aynıdır. Pir demek Mürşid-i Kâmil demektir. Mürşid-i Kâmile intisap eden bir salik onda meratip tahsilini, harfiyen teslimiyet ve sevgi bağlarıyla yaparsa himmetini fazlasıyla alacaktır. Teslimiyeti onun şahsına değil onun mazharından Âlemlerin Rabbine olmalıdır. Teslimiyette ve sevgide eksiklik himmet almayı engellediği gibi salikin vuslatını da durdurur. Çünkü salik himmet nisbetinde vuslat sağlayabilir. Bir salikin Mürşidinden aldığı feyz ve vuslatı başka hiçbir yerden elde etmesi mümkün değildir. Mürşid Allahla kulun arasına girmez ve giremez de. Çünkü Allah’la kulun arasında mesafe yoktur ki girsin. Kaf Suresi 16. ayetinde Ben kuluma şah damarından daha yakınım buyurulmuştur. Bir salik Nefsini bildiği zaman Rabbini bilmiş olacaktır. İşte o zaman kendi ayrı Rabbi ayrı olmadığını anlayacak ve kendi diye bildiği varlığın Hakkın varlığı olduğunu anlayacaktır.

Page 21: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Böylece kendinden duyanın Rabbi, kendinden görenin Rabbi olduğunu bilip, şuhut edecektir. O zaman kendisinin Allah ın bir aleti olduğunu anlayacaktır. Ve artık Rabbini uzaklarda değil kendinde bilip şuhut edecektir. Mısri Niyazi H.z leri bir beytinde buyuruyor ki:

Sağı solu gözler idim dost yüzünü görsem deyu, Ben taşrada arar idim ol can içinde canan imiş,Öyle sanırdım ayriyem dost gayridir ben gayriyem,Benden görüp işiteni bildim ki ol canan imiş

Demek ki Allah zanda, hayalde değildir. Zerreden kürreye kadar her varlıkta Zatını ilan edendir. Zaten Ayet-i kerimede Lâ ilahe demekle senin zannındaki hayalden ibaret bir ilah yoktur. İllallah demekle de illa duyduğun gördüğün Allah vardır. Allah’ın Resulü: Siz Allah’ın Zatını düşünmeyiniz diyerek Allah’ın Zatını düşünmeyi yasaklamıştır. Onun için bizler Allah’ın Zatını tefekkür etmeyiz. Zira Allah’ın Zatında ikinci bir varlık yok ki onu düşünsün. Zatından sıfatlara tecelli etmeyince onu tefekkür de mümkün değildir. Bizler bu Âlemde onu sıfatlarıyla bilir ve şuhut edebiliriz. Kul Allah’ı hiçbir zaman bilemez de göremez de. Yalnız Men Arefe Nefsehu fakat Arefe Rabbehu (H.Ş.) hadisine mazhar olursa (Kim ki Nefsine Arif olur Rabbine de Arif olur) işte o zaman kendi değil, Rabbi Rabbini bilir ve görür. Zira Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Rabbimi Rabbimle bildim ve gördüm buyurmuşlardır. Hadid Suresi 3.Hüvel evvelü ve Ahiri vel zahiri vel batın ve hüve bi külli şeyin âlim(Evvel benim, Ahir benim, Zahir benim, Batın benim)

Page 22: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

buyurulmuştur.

Allah aynı zamanda zahirim demektedir. Zahir ne demektir, açıkça görünen demektir. O halde bizler neden göremiyoruz çünkü gözlerimizde cahiliyet perdesi var, irfaniyetsizlik amalığı var. Onu irfaniyet ve kemalat olmadan kendi zannındaki gibi görmek istersen Len terani ya Musa Sen beni öyle göremezsin. Hitabına muhatap olursun. Musa (AS.) karşıki dağa bakıp ta eridiği gibi bizler de kendi varlık dağımızı aşk ateşiyle eritebilirsek, işte o zaman Musa’nın dediği gibi (benim zannımdaki gibi görmek isteyenlerin ilk tövbecisi ben olayım) diyerek bir irfaniyetle bilmenin ve görmenin mümkün olduğunu anlamış oluruz. Bunun için de bir Mürşid-i Kâmile gidip ameliyat olmak lazımdır. Bu ameliyat zahirdeki gibi kan akıtılarak yapılan bir ameliyat değildir. Kansız ve acısız olarak cehaletimizi irfaniyete tebdil etme, zanlarımızı müşahedeye tebdil etme ameliyatından ibarettir. O zaman ayrı bildiğimiz Rabbimizin bizlerde Rabbil has olarak, bizi bizle sevk ve idare ettiğini, Rabbimizi Rabbimizin bilip gördüğünü anlamış olacağız. Dolayısıyla Allah la kul arasında bir boşluk ve mesafenin de olmadığını idrak etmiş oluruz.

Cenabı Allahı zat ve mutlakiyet yönü ile yalnız iman etmeli ve ona küllü teslim olmalıdır. O nerededir, mekânı varmıdır gibi düşünüşlerden uzak kalmalıyız. Diğer enniyet yüzü ilede, onunla sevişmeli onunla konuşmalı onunla her türlü müşküllerimizi hal etmeliyiz. Yoksa o ne zanda bir Allah, ne de tecelli ettiği mahzarlar yönü ile görünen resimlerden ibaret değildir. O Celal yönü ile siyret cemal yönü ilede

Page 23: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

bütün mahzarlardan vechini ilan edendir. Mazharlar onun zuhur yeridir. Bir aynada insanın zuhur ettiği gibi.İşte Allah’ınhidayeti, Resulullah (S.A.V.) Efendimizin şefaatı, piranın himmetinin hepsi Mürşid-i Kâmilin bizlere yaptığı ameliyat ve uyguladığı tedavide toplanmaktadır. Yeter ki teslimiyet, sevgi ve edep kaidelerine uyulsun. Salikin teslimiyet ve sevgisi nispetinde vuslatı ve himmet alışı vardır. Buna bilhassa dikkat etmek lazımdır. Müminlerden dua ise: Kuranı kerim enfal suresi ayet:2 Gerçek mümin şol kimselerdirki, Allah anıldığı zaman kalpleri titreyen, ayetler okunduğu zaman imanları artanlardır. Onlar yalnız Allaha tevekkül ederler. buyurulmaktadır. Böyle müminlerden dua istemek lazımdır. Zira onların mahzarlarından cenabı hak kemalatıyla zuhur edendir. Onlar emin beldeye ayak basmışlardır. Mertebesi yüksek bir salikin, aşağı mertebedeki bir salikin müşküllerini gidermesi, ilimle ona dua olduğu gibi, zahir ve batın yönüyle de ona faydalı olması demektedir. Zahir olarak da bir ihvanın diğer bir ihvan kardeşine dua etmesi onların ağızları birbirleri için günahsız olduğu için dua etmek müstecaptır. Allah cümlemizi Rabbimizin yolundan giden, teslimiyette, sevgide, edep ve ahlak güzelliğinde iki cihan serverine uyan kullarından eylesin. Âmin. Son nefese kadar daim etsin âmin.

TEVHİD MERTEBELERİ VE YAŞAM ŞEKLİ

Tevhid Mertebelerini Pirimiz Seyyid Muhammed Nurul

Page 24: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Arabî Hz.leri iki bölümde mutala etmişlerdir.

1 - Fenafillah Mertebeleri 2 - Bekabillah Mertebeleri

Fenafillah Mertebeleri üç makamdır.

 1 - Tevhidi Ef al 2 - Tevhidi Sıfat 3 - Tevhidi Zat

Bekabillah Mertebeleri ise dört makam olarak isimlendirilir.

1 - Makamı Cem 2 - Hazretül Cem 3 - Cemül Cem 4 - Ahadiyet (bu makam yalnız Peygamber efendimize ait olduğu için telkin edilmez. Edilse bile anlaşılmaz.)

TEVHİDİ EFAL:

Fenafillah mertebelerinin başlangıcı olup fiil ve işlerin birliği demektir. Bir salikin bu mertebeye gelebilmesi için her Nefeste daimi zikirle kalbinin mutmain olması, dolayısıyla da dış temizliği olan zahir Abdesti ve daim zikir olan batın Abdesti alması lazımdır. Dışını Şeriat ahkâmıyla,

Page 25: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

içini de saat gibi daimi zikirle kurması lazımdır. Fecr Suresi 27-28. Ayetlerindeki: Ey mutmain olmuş nefis dön Rabbına hitabına mazhar olarak Tevhidi Efal telkin ve tÂlim edilir. Bu mertebede salike 4 şuhud gösterilir. 1- Tevhidi Ef al 2- Fenayı Efal 3- tecelli Efal 4- Cennetül Efal veya irfan Cennetidir. Rabıtası da Lâ Faile illallahtır. (Allah tan başka Fail (halkedici) yoktur.) Salik, Enfüsde, Afakta, sükûn ve hareket halinde bütün fiilleri birleyerek, bunların hepsini Hakka nispet eder. Fiiller her ne kadar iyi ve kötü fiiller diye isimlendirilse de iyilik ve kötülükler bizler içindir. Yoksa Hakka nisbet edildiğinde hepsi hayırdır. Arifler fillerin cümlesini Hakka nispet ederler. Yine de Allah kötü yaptı denilmez. Zira kötü ismini icat eden nispettir. Eğer işin kula nispeti olmamış olsa, o işin iyiliği ve fenalığı tayin olunamazdı. Şu ayetten anlıyoruz ki fiillerin faili Allah tır. Saffat Suresi 96. Allah sizleri ve sizlerin amellerinizi halk eyledi. İşte salik Enfüsünde ve Afakında bütün fiilleri hissi ve kalbi olarak Hz. Allah a nispet ederse, Kalbi müşahede ile zevk hâline geçer. Karşılaştığı her olayda fiillerin meydana gelmesine vesile olan mazhar veya kullara nispet etmeyeceği için şirkten kurtulan o salik’ Hacivat ile Karagözün kendilerinin hiçbir güç ve kuvvet sahibi olmadıklarını, onları kavga ettirenin, onları oynatan sanatkârın olduğunu bildiği gibi, bilecektir. Her şeyi yerli yerinde görüp’ Enfüsünde fark, (Şeriata uyup uymadığını tartması)kendi eksikleri varsa peyder pey onları yok etmesi, Nefsini levm etmesi lazımdır. Afakta ise Cemde (birlikte) mutâla edip, mutlu olacaktır.

Bu salikler yaşamlarında sakin ve şeri hükümlere tabii olarak yaşarlar’ bütün tecellilere nazar ederler ve zuhurata tabi olurlar. Cenabı hakka boyun bükmüş, ve tam

Page 26: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

teslimiyetle, kalbi ile daimi zikir,hissi ilede Rabıtayı kullanırlarsa, Efendisinin himmetiyle Tevhidi Efal zevkine ermiş olurlar.

TEVHİDİ SIFAT:

Fenafillah mertebelerinin ikincisidir. Hayat, ilim, irade, kudret, semi, basar ve kelam sıfatları Hakkın olup, bu sıfatlar salike ayna olmakta ve orada Hz. Mevla müşahede edilmektedir. Burada salik zevken bu sıfatlar ile mevsuf olanın Hak Tealâ olduğunu bilecektir. Bunun için de bu mertebede 4 şuhut öğretilir: 1- Tevhidi Sıfat 2- Fenayı Sıfat 3- tecelli Sıfat 4- Cennetül Sıfat. Rabıta olarak ta Lâ mevsufe illallah verilir. Bakara Suresi 255, Şuara 11 ve Kasas 68 gibi ayetlerde bütün subut (sabit) sıfatların halikinin Allah olduğunu anlamaktayız.

Sıfatlar gayba aittir, zuhura gelince şehadete intikal ederek esma adını alır. İlim bir sıfattır, zuhura gelince Âlim adını aldığı gibi bu mertebeyi gören saliklerde edep, ahlak ve yüceliklerin görülmesi lazımdır. Zira fiil ve subut sıfatların nisbiyetlerinden kurtulan bir kulun mâğfirete ermesi, temizlik, doğruluk ve Resulullah (S.A.V.) Efendimizin güzel ahlakını sergilemesi lazımdır. Efal ve Sıfat mertebelerini görenlere Tevhid de tarikat ehli de denilir.

TEVHİDİ ZAT:

Tevhidi Zat, vücut birliği demektir. Vücut Hakkındır. Efalin

Page 27: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

vücudu yoktur. Sıfattan tecelli ediyordu. Sıfatın da vücudu yok o da vücuttan tecelli ediyor. Allah Vacibul Vücuttur. İşte salike fenafillah mertebelerinin sonuncusu olan Tevhidi Zat Mürşidi tarafından 4 şuhutla tarif edilir. 1- Tevhidi Zat 2- Fenayı Zat 3- Tecelliyi Zat 4- Cennetül Zat. Rabıtası ise Lâ mevcude illallahdır.

Bu makamda salik hissen, aklen ve hayâlen gerek Efal, gerek Sıfat ve gerekse Zat aynalarından Vücudullaha bağlanıp cümle eşyanın vücudu Hak olduğunu mülahaza eder ve zevk alır. Daimi zevkte kalabilmesi için Rabıtaya sımsıkı sarılır. Halkın fani Hakkın ise baki ve zahir olması halinde zevkidar olur. Bu halle hallenen kişi ihtiyari bir ölümle ölmüştür. Mutu kable ente mutu (H.Ş.) Ölmezden evvel ölme budur. Kasas Suresi 88, Rahman Suresi 26-27, Yunus Suresi 62. ayetlerinde açık olarak bu mertebenin halini görmekteyiz.

Bu Fenafillah mertebelerini gören bir salik Nefsini bildiği için Rabbini de tanımıştır. Nefsini bilen Rabbini bilir (H.Ş.) Her ne kadar ilimle Fenafillah olunmuşsa da yine de zaman zaman Nefsine tabiliğinden geçemediği için hem mahcubiyeti görülür’ hemde makam zevkleri tecelli ettiğinde ehli keşiftirler. Yani halkla olduklarında hicapları, Hakla oldukları zaman keşifleri artar. Ehli velayettirler.

CEM MAKAMI:

Beka makamlarının birincisidir. Fenafillah mertebelerini

Page 28: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

zevk edip kulun kendisinin zannettiği Fiil, Sıfat ve Zatın da yok olduğunu anlayınca bu mertebe de telkin edilir. Salik bu yerde Hakkı zahir Halkı batın müşahede edecektir. Bu makamda halk ayna olup, oradan Hak zahir olmaktadır. Ve Vahdet şuhudu kişiyi istila eder. Cem makamı telkin edilen salik Hakka kuvve olup onun kuvvesinden Hak zahir olurken, kendisi batın olur. Aynı zamanda eşya da butuna girer. Bir cismin gölgesinin, öğle vakti cisimde yok olduğu gibi halk mazharından Hakk ın zahir olmasıdır. Efalin, Sıfatın, Zatın birliği zevkiyle her nereye bakarsa Hakkın Cemal yüzünü görmesi onun zevki olacaktır. (Bakara Suresi 115). Saliki ismi ile çağırsalar ismini bile duyamayışı onun zevki olacaktır. Bu makama Kurbi Feraiz, Uluhiyyet, Ruh makamı gibi isimler de verilmiştir. Bu makamda salik fazla durdurulmaz. Salik kabızlık ve yalnızlık içindedir. Cem Makamı Hz. İsa A.S.ın makamıdır.

HAZRETÜL CEM MAKAMI:

Bekabillah mertebelerinin ikincisidir. Bu makamda halk zahir Hak batındır. Hak aynasından halk zahir olarak müşahede edilir. Cem de bilen gören ve işiten abdın kuvvesiyle Hak idi’ bu makam da ise, Hak kulun kuvvesi olmaktadır. Hadisi Kudside Kulum bana nevafille yaklaştığı zaman duymasına kulak, görmesine göz, konuşmasına dil olurum... buyurulmuştur. Her nereye nazar edersek edelim zahirde halkı batında ise Hakkın tecellisini zevk ve ifade ederiz. Necm Suresi 8. Sarktı-Fetadalla miraç ayeti Zat olan Allah ın Muhammed olan sıfatlara yani kesret Âlemine

Page 29: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

zuhuratı olarak da zevk edilir.

Hazretül Cem e bütün sıfatların, Zatı Hak ile kaim olduğunun müşahede ve zevk olduğu bir makam olması nedeniyle sıfatıyyun da denilir. Bu mertebedeki saliklerin şeriatlarında kemâlat, yücelik ve ahlakı Resulullah (S.A.V.) görülmektedir. Bunlar Mukarribindirler.

CEMÜL CEM MAKAMI:

Bekâbilah mertebelerinin üçüncüsüdür. Makamı Cem ile Makamı Hazreti Cem i kendinde toplayan yani vahdet ve kesreti cem eden bir makamdır. Buna Tenzih ve Teşbihi Tevhid yapmak yeri de diyebiliriz. Batın olan mutlak ve zahir olan mukayyedin hepsi haktır diye zevk ederiz.Kur-an-ı Kerim Hadid Suresi 3. ayeti O evveldir, o Ahirdir, o zahirdir, o batındır bu zevkimize delildir. Ayrıca Necm suresi 9: da Kâbe kavseyn Celal ve Cemal yaylarının birleştiği Kalp mertebesi de denilir. Vahdet aynı kesret, kesret de aynı vahdet olarak zevk edilir. Tevhidi Efal mertebesinde fiillerden soyunan salik bu yerde Hakkın fillerini giyer. Peygamber ve Velilerin sırlarına vakıf olmak isteyenler bu makamı gerçek yönüyle zevk etmelidirler. İşte o zaman hafi şirklerin de tamamen yok olduğu bu yerde ibadet eden, ibadet ve ibadet edileni birlemişlerdir. Mürşid-i Kâmillerin saliklere telkin ettikleri son mertebedir.

AHADİYETÜL CEM MAKAMI:

Page 30: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Bekabillah mertebelerinin 4. ve sonuncusudur. Bu makam Makamı Muhammed dir. Makamı Mahmud da denilir. Kesret olan varlıklardan kaydın kaldırıldığı yerdir. Bundan sonra başka bir makam da yoktur, en yüce mertebedir. İbrahim (A.S.) Tevhid babası olduğu halde bu makama ancak Muhammed (SAV.) Efendimizin müsadeleri ile girebilir. 1- Ahadiyetül Ayn 2- Ahadiyetül Kesret diye iki kısımda mütala edilir. İhlas Suresi 1: Kul huvella hu ehad (de ki o Allahtır bir tektir) Enfal Suresi 17: Habibim sen attığın zaman sen atmadın ancak Allah attı İsra Suresi 34, Enam Suresi 152 ayetleri bu makâmin zevkinin delilleridir.

    MAİDE SOFRASI NEDİR

Maide sofra demektir. Yani teslimiyeti olanlara indirilen Kur-an ı Kerim in ilmi ledün diye bahsettiği manevi bir sofradır. Sır ilimlerini öğrenmek anlâmina gelmektedir.

M:Muhammed A:Allahİ :İlim D:Dünya (her an tecelli eden mazharlar)E:Hakkın emirlerini ifade eder.

Hadis-i Kutsi Küntü kenzen mahfiyyen feahbebtü en unefe fe halektel halka li uref (Ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi murad ettim ve bu halkı halk eyledim ki bilineyim) buyurulmuştur. Zatından sıfatlarına, sıfatlarından

Page 31: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

esma alarak fiillerine zuhur edip asarlarıyla kendini ilan etmiştir. Hz. İsa (A.S.)ın havarileri bu tecelli sırrını bilmediği için peygamberleri olan Hz. İsa (A.S.)a Maide suresi 112. Ey İsa senin Rabbin gökten bir sofra indirmeye kadir olur mu? dediler. Bizim Rabbimizden iste demediler. Çünkü onların Rabbi buna kadir olamazdı. Hz. İsa (A.S.) da eğer Allah a inanıyor ve müminler iseniz Allah benim dileğimi reddetmez dedi.

İşte bir salikte, zamanın İsa sı olan Mürşidi Kâmilinden Ehadiyet sırlarının bu mukayyet varlıklara tecellilerinden istifade etmek istiyorsa, maide sofrasını istemelidir. Yalnız kâmilinin resminden tecelli eden o Hakikat sırlarına inanmalı, sevgisinde, edebinde, teslimiyetinde zerre miktarı eksiklik olmamalı, tam inanmalıdır. İşte o zaman arzu edilen sofra iki bulut arasından yani kâmilin iki dudağının arasından ilmi ledun olarak inmeye başlar. Yoksa inanç ve itikadında eksiklik olanlar bu sofradan yeterli faydalanamazlar. Hz. İsa (A.S.) duayı yaptığında iki bulut arasından bir tepsi içinde örtülü vaziyette sofra indiriliyor. Hz. İsa (A.S.) besmele ile örtüyü kaldırıyor. Bakıyor ki tepsi içinde kızartılmış bir balık, başucunda tuz, balığın kuyruk tarafında sirke ayrıca 5 yufka ve her bir yufkanın üzerinde 1-Yağ 2-Bal 3-Zeytin 4-Piyaz 5-Pastırma var. Bütün buna inanıyoruz diyenleri buyur etti. Böylece 40 gün sofra, bir gün indi, bir gün inmedi. 40 günün sonunda da Hz . İsa (A.S.)a vahiy geldi. Vahiyde Allah, Bu sofradan fakirler yiyecek zenginler yemiyecek demekteydi. Bu emri duyan zenginler isyan ettiler. Bu açık bir sihirdir demelerinden Allah da onları

Page 32: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

helak etti.

İşte bu sofra inanan ihvan karedeşlerimize her zaman inip durmaktadır. Bu sofra kâmilin iki dudağı arasından indirilen ilmi ledün dediğimiz Tevhid ilmidir. Kızartılmış olan balık senin Hakk a dönmüş olan sevgi ve aşkındır. Çiğ olmuş olsa idi balık yenmezdi. Balığın başındaki tuz iştahı geliştiren kâmilin sana telkin ettiği daimi zikirdir. Balığın kuyruk tarafındaki sirke de Tevhidi idrak ettikten sonraki zevkidir. Bu Tevhid sofrasında Meratib-i İlahiye tahsilinde Âdem de ve Âlemde Hakkın tecellisi olan efal, sıfat ve Zatın idrakından sonra kendimin diye bildiği bu varlıkların Hakkın olduğunu müşahede edince manevi varlık tam olarak zuhur etmiş olur. Salik 5 zahir 5 batın 10 duygusu ile dördüncü mertebe olan Vahdaniyet mertebesine kadar ikilikten arî olamayacağı için 40 gün fakir de zengin de bu sofradan yer. Fakat Vahdaniyet mertebesinde Mürşidin telkinatı gereği, bu suretten sirete geçildiği için kesafette olanların, letafetteki tecellileri müşahede etmeleri mümkün değildir. Kendi kuyularından sularını çıkaramadıkları için zevk edemezler. Onun için 40 gün sonra Hz. İsa (A.S.) a zenginler yemeyecek fakirler yiyecek emri, hal ve idrak lisanîyle tecelli etmiş olur. Zenginler dediğimiz kendi varlığından geçemeyenler, diğer kardeşlerimiz bu zevklere sahip oldular da biz neden olamadık, diye asi olurlar. İnkâra kalkıp lsyan ederlerse Allah da onları bu Tevhid yolundan uzaklaştırmak suretiyle helak eder. Allah bizleri onlardan eylemesin. Âmin. İşte fakirleşmiş olanlar da Mürşidinin himmetiyle gönül semasından sıfatlar arzına yağ şifresiyle bildirilen Efal, sıfat ve Zat zevki, bal olan tatlılık Cemalullah seyri, zeytin olan

Page 33: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

fark denilen tahkiki Şeriat zevki, piyaz denilen de Celal ve Cemal tecellilerinin iç içe kemalat ve Tevhid zevki ve pastırma da kokması, bozulması olmayan Ahadiyet sır zevkinin zuhur etmesinden ibaret olsa gerektir. Bir salik kendi varlıklarından ihtiyari olarak geçip vücudunda Hakk ı tecelli ettirip edep ve güzel ahlakla ahlaklanırsa imanı taklitten imanı tahkike geçmiş olur. Şeriat idrakı de, taklitten mutmain olmuş olan tahkiki şeriata geçmiş olur. Şeriat ikidir:

1- Şeriatı evvel (Taklit şeriat)

2- Şeriat saniye (Hakiki şeriat)

Bizler de bu manevi sofradan istifade etmek istiyorsak bu nefis deryası olan unsuriyet idrakından geçip, Ruh deryası olan Ruhullah-ı müşahede etmemiz gerekmektedir.

İNSANLARIN YARATILMA GAYESİ NEDİR

İnsanlar bu Âleme bir gaye için gönderilmişlerdir. Aşıkın biri

Beka mülkünden eyledim teşrif,

Page 34: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Bu darı fenaya imtihan için.

Gece gündüz muradım budur,

Cemali pâkini anlamak için buyurmuştur.

Demekki bu Âleme imtihan için gelmişiz. Ayrıca Zariyat Suresi 56. Vema halaktül Cinne vel inse illâ liya büdün (Ben cinleri ve insanları bana ibadet etsinler diye yarattım) buyurulmuştur. Burada cinlerin evvela zikredilmesi onların gerçekte insten evvel yaratılmış olmalarıdır. Sahabeler Resulullah (S.A.V.) Efendimize ibadet nedir? Diye sorduklarında ‘ibadet Allah-ı Tevhid etmek ve bilmektir. Buyurmuşlardır. Demek ki ibadet herkesin bildiği gibi oruç tutmak, namaz kılmak ve Kur-an okumak gibi bilinçsiz ameli ibadetler değildir. Allah ın bu Âlemdeki Efal, sıfat ve Zat tecellilerini yalnız ilmi olarak bilmek de değildir. Allah-ı Tevhid edip bilmek için ibadetin 5 madde halinde zuhurunu zevk etmek gerekmektedir.

1-Âdemde ve Âlemde Allah tan başka hiçbir varlığın olmadığı Efali ilahiye, sıfatı ilahiye Zatı ilahiye Tevhidi ile bilmektir.2- Emir ve yasaklar olan Şeriatı Ahkamiyeyi bilmek ve uygulamaktır. Bu da iki bölümde mütala edilir: a) Amel bölümü b) Muamelet bölümüdür. Ameli bölümde her türlü zahir ibadet ve taatlarımız mevcuttur.

Tevhid ehli, Mürşide gelmeden evvel bu Tevhid akideleri

Page 35: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ona vacip değilken, zorlamadan kendi istek ve arzusuyla Mürşide gelip ben kendi insanı asliyemi öğrenmek istiyorum diyerek vacipleştirmiş oldu. Zira Fetih Suresi 10. ayetindeki Gerçekten sana biat edenler bana biat etmişlerdir. biatlar Mürşidin şahsına değil onun mazharından Rabbil Âlemin edir. Onun için abdestsiz yere basmaması, yalan söylememesi, 5 vakit Namazını kılması, Ramazanda bir ay oruç tutması, eksiklik aramaması elinden geldiği nispette ümmeti Muhammed e faydalı olmaya çalışması hâsılı Allah ın emrettiklerini yapması yasak ettiklerinden kaçmayı kendisine vacipleştirmiş oldu. Bir salikin bunlara uyması gerekli iken, Tevhidi kendisine uydurmak istemesi, Trenin raylarından çıkarak vagonların menzile gidememesine sebep olur. Muamelet bölümünde de günlük yaşantısında ailesine, çoluk çocuğuna, komşu ve insanların tümüne muamelesi emir ve yasaklar doğrultusunda olmalı, ticaret ve her türlü işlerinde herkese aynı muamelede bulunmalı, kimisine pahalı, kimisine ucuz mal satmamalıdır. Çünkü sendeki varlık Hakkın varlığı olduğu gibi karşındaki varlık da Hakkın varlığıdır.

Şu halde karşındakine kötü muamelede bulunursan, bilmelisin ki Hakka kötü muamelede bulunmuşsun demektir. Onun için Tevhid ehli bunları göz önünde bulundurarak mümkün olduğunca riayet etmeyi kendisine vacip bilmelidir. Tarikat halini yaşamak ise: İlimle bildiği Efalinin sıfatının Zatının Hakkın olduğunu aynel yakınlık derecesinde şuhut etmesi gereklidir. Bu aynel yakınlık derecesini şuhut eden bir salikte elbette edep, güzel ahlak ve tevazuluğun meyveleri görünecektir. İnsanın meyvesi fiilleridir. Nasıl bir meyvede 1-Rengi 2-Kokusu 3-Tadı onun aslını bizlere

Page 36: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

bildiriyorsa, aynel yakın olan bir insanın fiillerinin: rengi Allah’ın boyası Sibgatullah Tevhid boyası, kokusu Rahmanın kokusu olan Tevhid kokusu, tadı da fiil ve sıfatlarından tecelli eden Tevhidi yaşama zevki olarak görünmelidir.

Eşya dediğimiz bu varlıkların Hakikatını bilip her mazharda müşahede etmektir. Çünkü eşyanın Hakikatı efali ilahiyedir. Efalin Hakikatı esmadır. Esmanın Hakikatı sıfatı ilahiyedir. Sıfatın Hakikati da zattır. Zira zerreden kürreye kadar her varlıkta Allahü Teâlâ malumiyeti nisbetinde Zatıyla tecelli etmekte, onların kapları ve renkleri nispetinde varlıklarda kendini seyretmektedir. Halifem dediği Ben insanı en üstün bir biçimde yarattım (Tin Suresi 4.) İnsan-ı Kâmil lerden seyretmektedir. Böylece her varlıktaki tecellinin Hakikatını zevk eden bir salik kendi varlığının olmadığını bu varlığın Hakkın varlığı olduğu esmasının dahi Allah ın sıfatlarına verilmiş birer isimden ibaret olduğunu kul esmasıyla daima muhtaç, Zat yönüyle Samed olduğunu zevkle müşahede eder.İşte bu dört madde halinde saydığımız birinci, ikinci, üçüncü merdiven basamağı gibi Tevhid mertebelerini geçmeden’ Allah-ı bilmek, görmek ve olmak halinde Tevhid etmedikçe’ beşinci basamakta marifet ehli olunamaz. Zira ibadet, marifet miktarıncadır. Arif olmayan tahkiki ibadet edemez. Nitekim Hz. Ali K.V.Görmediğim Rabbıma ibadet etmem demiştir. Yani vücut ve sıfatlarıyla benden mahcup olarak Nefislerini benden gayrı ibadet olunacak İlahlar kılmaları için halk etmedim buyurulmuştur. İşte Allah ı Tevhid edip bilmek için bu beş madde ile vasıflandırdığımız hallerin biz Tevhid ehlinde olması istenmektedir. Elhamdülillah seçilmiş kullardanız.

Page 37: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Seçilmemiş olsa idik bir Mürşid-i Kâmilden bizleri çağırmaz, bu Tevhid ilmini de telkin etmezdi, demek ki sevilen kullardanız ki kendi varlığımızın olmadığı, varlık sahibinin Hak Teâlâ olduğunu kendi mülkünde Zatının bütün sıfatlarından tecellisini müşahede etmeyi nasip etti. Kendi tecellisini bizlerden kendi seyretti. Rabbımıza daima hamd ederiz.

HAŞR VE NEŞR NEDİR

Haşr toplanmak, bir yere cem olmak anlâmindadır. İsra Suresi Ayet 50. İster taş, isterse demir olun yine de toplanacaksınız emri bizlere mutlaka toplanacağımızı bildirmektedir. Yalnız bu haşr herkesin bildiği gibi hayali değildir. Hakikatte Haşr ikidir:

Mısrı Niyazi Hz.leri:

Haşri neşrü halin inkâr eyleme

Gülşen iken yerini har eyleme.

buyurmuşlardır.

Burada cümlemiz Hakka arif olmak için haşr olduk. Her ne kadar İns, Cin, Melaike ve sair Cem olup, sırat ve mizan kurulup ehli Cennet Cennete, ehli Cehennem Cehenneme gönderilir. Bunu inkâr edip yerini diken etme denilmiştir. Biz bunu inkâr etmeyiz. Yalnız bir salik Haşr ve

Page 38: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Neşri Tevhid içinde görmektedir. Fena Âleminde, haşr oluruz.

Mertebelerinde EfÂlimizin Efal i ilahiye, sıfatlarımızın sıfatı ilahiye, Zatımızın da Zatı ilahiye olduğunu anlayıp şuhut yaptığımızda Efalin, Sıfatın, Zatın tek tecelli olduğunu kalbimizin tasdik etmesi Haşrdır. Mürşidin etrafında toplanmamız ve Rabbimızı tanımamız Haşr değil midir? Ayrıca Tevhid-i Efal, Tevhid-i Sıftat ve Tevhid-i Zat mertebelerinde ayrı ayrı haşr ve neşr vardır. Âlemi Ahirette cismani haşr ve neşr ise Hakkın varlığı ile var olunduğunda, suret ve sirette her an haşr ve neşr olunmaktadır. Çünkü Allah her an ayrı ayrı tecellilerini göstermektedir.

Haşr toplanmak, neşr dağıtmaktır. Allah da mukayyet olan bu Âlemde tek olarak Vahdaniyetiyle Her şeyi haşr etmekte, ayrı ayrı her varlıkta namütenahi tecellileriyle de Neşr etmektedir. Onun için büyüklerimiz bu Âlem Hakikatı Muhammediyenin tafsilatı Muhammediden zuhuru değil midir? demişlerdir. Bu sırlara vakıf olan ihvanlar burada Haşrı da Neşri de görmüştür.

  CENNET VE CEHENNEM NEDİR

Cennet: Allah a inanan ve ona ibadet ve ihlâsla, sadakatla hizmet edenlerin ebediyyen içinde kalacakları mekân ve meskenlerdir. Cehennem ise: Allah ve Resulünü inkâr eden kendi

Page 39: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Nefislerine uyarak, heveslerinin her istediğini yaparak işledikleri cürüm ve suçtan dolayı ilahi adelette ceza görecekleri yerdir. Cennetler sekizdir. Dördü amel Cenneti, dördü irfaniyet Cennetleridir. Cehennem ise yedidir. Bu insanoğlunda bunun yerlerini göstermek gerekirse: İnsanlardan tecelli eden 8 sıfatı subutiye vardır. Bir salik bunların hepsinin Hakkın bu Âleme tecelli pencereleri olduğunu idrak eder ve seyrederse 8 Cenneti anlamış olur. Cehennemin 7 olması ise, bu sıfatı subutiyelerden ilim sıfatını cahiliyetinden mütevellit geliştirmemiş kişiler 7 Cehenneme girmiş olurlar. İlimle her şey bilinir ve yaşanır. Yoksa bilmeyen kişi hiçbir zaman azaptan kurtulamaz onun için büyüklerimiz Cehennem kişinin cehaleti, Cennet ise kişinin irfaniyet ve zevkidir buyurmuşlardır. Cennet in 4 ü amel Cenneti:

1- Oruç tutmak 2- Namaz kılmak 3- Hacca gitmek 4- Zekât vermek gibi ameller olduğu gibi her türlü manevi gıdayı yemek içmek için sarf edilen zaman ve sohbetler de amel Cennetleridir.İrfaniyet Cennetleri de 4 tür. 1- Tecelli Efal, 2- Tecelliyi Sıfat, 3- Tecelliyi Zat, 4 - Üçünün Âdem de ve Âlemdeki Vahdaniyet tecellilerini zevk etmek irfaniyet Cennetleridir. Rahman Suresinde ayet 62:Bu iki Cennetten başka iki Cennet daha var buyurmaktadır.

Şu halde Tevhid ehli için amel ve irfaniyet Cennetlerinden daha yüce olarak. Allah ın Ruh Cenneti ve Zat Cenneti olarak zevk üzerine zevk hallerinin de mevcudiyetini bizlere bildiriyor. Şu halde cehaletimizle yaşamamıza devam edersek dünyada Cehennemde, Ahirette de Cehennemde olacağımız muhakkaktır. İlim ve irfaniyetimizi geliştirip

Page 40: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

cehalet hicaplarımızı yırtarsak hem Dünyada hem de Ahirette de Cennette olacağımız ortaya çıkar. Demek ki Dünyada Cennet ve Cehennem var. Ahirette de Cehennem ve Cennet var. Dünya Ahiretin tarlasıdır. (H.Ş.) Cennet ve Cehennem nerededir? Diye soracak olursanız başka yerlere gitmenize gerek yok. Her ikisi de sizdedir. Resulullah (S.A.V.) efendimiz: Cennet düz bir boşluk arazisidir. Kim ki Sübhanellah, Elhamdülillah, Allahü Ekber diyebilirse bütün yeşillik sulak ve köşklerini bu boş arazide tecelli ettirmiş olurlar demiştir. İşte sen daha evvel başıboş işe yaramayan bir kişi idin, ilmin irfaniyetin yoktu. Hakka vakfıyetin yoktu. Bir Mürşid-i Kâmilden Hak ve Hakikate vakıf olmayı öğrendin. Sübhanellah demekle senin ve bütün varlıkların varlığının olmadığını, onlardan tecelli edenin Vahdaniyetiyle Hak olduğunu öğrendin. Elhamdülillah demekle de bu kesret Âleminde her ne varsa hepsi Hakkın bir vücudu olduğunu, sıfatlarından Zatın tecellilerini müşahede edince bütün sıfatların, Zat a hal ve kal lisanlarıyla hamd ettiklerini müşahede ettin. Allahü Ekber demekle Hakkın siretiyle, vücudu olan suretinden zuhur edip tekliğinin idrakı ile başka bir varlığın olmadığını Zatının bütün sıfatlarından Ekber (büyük) olduğunun idrakı ile Tevhid yapınca elbette ebedi Cennette kalıcılardan olunur. Sübhanellah Tenzih, Elhamdulillah Teşbih, Allahü Ekber Tevhid olmuş oluyor. Cehennem Hakkında ise Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Cehennem boş bir arazidir. Buranın Ateşi insanlar ve taşlardır buyurmuştur. Yani Allah ve Resülüne iman etmeyip taşlaşmış katı kalbli olan insanlar olduğu anlaşılmaktadır. Bunca peygamber ve evliyalar Allah ın Ahadiyet sırrının Âdemde ve Âlemdeki zuhurunun tahsili için, ayrıca davet ve tebliğ görevi için de gönderilmiştir.

Page 41: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

VAKİT NAMAZLARININ SIRLARI

Vakit Namazları Hakikatta öğle Namazından başlar. Öğle Namazını ilk İbrahim A.S. kılmıştır. Öğle Namazının farzı 4 rekâttır. Hz. İbrahim A.S. ın 4 adet müşkülü vardı. Bunlar duyma, görme, kelam ve kuvvet Sıfatlarının zahir oluşu ve kendine nisbet etmesi nedeniyle günah işliyordu. Sonradan bu sıfatların, Hakkın olduğu idraki kendisinde kemalatıyla tecelli edip, Hakkı zuhura getirdiği için 4 rekât Namaz kıldı. Biz de ona binaen kendi mahzarımızda hakkın bu sıfatlarını zuhura getirdiğimiz için 4 rekât öğle Namazını kılıyoruz. İkindi Namazını ilk defa Yunus A.S. balığın karnından çıktığında kıldı. O da şükrani olarak, toprak, su, rüzgâr ve ateş anasıriye unsuriyesinin tamâminın hakkın vacibül vücudu olduğunu anlayınca, 4 rekât ikindi namazı kılmıştır. Biz de onun için zahirde 4 rekât ikindi namazı kılıyoruz. Akşam Namazını ilk defa Hz. İsa A.S. kılmıştır. Malumunuz Hıristiyanlar Allah, Meryem ve İsa üçlemesini yapıyorlardı. Bu ise küfürdür. Allah ın Efal, Sıfat ve Zat tecellilerini kendinde tekliğiyle zuhur ettiren kişiler akşam Namazını layıkiyle kılanlardır. Yoksa Allah ayrı, Meryem ayrı, İsa ayrı olarak üçleme yapmak elbette küfürdür. Yatsı Namazını ilk defa Musa A.S. kılmıştır. Allah ın sıfatlarından Hakkı mutmain olmuş nefis olarak zuhur ettirenler de şükrani olarak bu Namazı Musa gibi kılabilirler. Çünkü bütün Peygamber ve Evliyaların ibadetleri farz ibadet değil şükranidir. Vitr namazını da Resulullah (S.A.V.) Efendimiz ilk defa kılmıştır. Miraca çıktığında bir Rekâtı Allah için farz, bir Rekâtı kendisi için Sünnet, bir Rekâtı da Ebubekir için vacip olmak üzere üç rekât kılmıştır. Üçün birliğine vitr denir. Onun için

Page 42: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Namaz kılan, Namaz ve Namaz kılınanın birliği ile bu Namazı şükrani olarak ifa ederlerdi.

Sabah Namazı ise bütün saydığımız bu Namazların şahidi olarak kılınır ve ilk defa Âdem A.S. kılmıştır. Kılınan iki Rekâtın birini karanlıktan aydınlığa çıktığı için şükrani olarak kılmıştır. Sabah Namazının Hakikatte 2 rekât olarak kılınmasının hikmeti ise, Allah ın bu hadisattaki 6 pencereden tecellileri ikidir. Biri vahdet tecellileri diğeri de kesretteki tecellileri oluyor. İşte bu Celal ve Cemal tecellilerinin şahidliği olarak Âdem A.S. iki Rekât Sabah Namazı kılmıştır. Teheccüt Namazı ise yalnız Resulullah (S.A.V.) Efendimize aittir. Çünkü İsra Suresi 79. ayeti kerimede Ya Muhammed yalnız sana mahsus olmak üzere gecenin bir hıfzında kalk teheccüd Namazı kıl. Umulur ki Rabbin sana Makam-ı Mahmudu ihsan eder buyrulmuştur. Onun için manasını bilmeden kılmak tavsiye edilmemiştir. Bütün Veliler teberrüken Teheccüd Namazını kılmışlardır yalnız kendi esmalarıyla değil. Kendi Muhammediliklerin idrak ve zevkiyle, kılmaktadırlar. Zira Makam-ı Mahmut un yetim malı olduğunu bilirler. O yere girenler Muhammed olarak girebilir. Kendi esmalarıyla giremezler. Farz ibadetler Tevhid mertebelerinin fenafillaha kadar olan makamlarında ifa edilir. Beka mertebelerinde ise ibadetler şükrani yapılır. Yani sünnet olur. Kavseyn mertebesinin zevki ile zevkidar olanlar ibadetlerini vacip olarak yaparlar. Buradaki vacibiyet farzdan üstündür. Mutlaka demektir. Artı ile eksi kutubun birleştiğinde mutlaka lambanın yandığı gibidir. Tenzih ve teşbihi idrak eden mutlaka Zat'ın sıfatlarından zuhuru ile fiilerini görür.

Page 43: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

                         RECEP AYI

 Recep ayı üç ayların birincisidir. Kelime anlamı azametli, kuvvetli anlâmindadır. Recep kelimesinin sırrı ise

Re: rağbet etmektir.

Ce: Cemalullah demektir.

P: harfi arapçada olmadığı için B olarak okunur. O da bir anlâmindadır.

İşte bir olan Allah a kim rağbet ederse ona Hak Teâlâ cemalini gösterecek demektir. Arabî aylar 12 dir. Bunların 6 sı batın 6 sı zahirdir. Batın aylar:

1 - Muharrem ayı2 - Sefer ayı3 - R. Evvel ayı4 - R. Ahir ayı5 - C. Evvel ayı6 - C. Ahir ayıdır

Toprağa atılan bir çekirdek ilkbahara kadar nasıl bu devreleri geçiriyorsa insan çekirdeği de İnsanı Kâmile

Page 44: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

gelinceye kadar bu devreleri geçirmektedir. Tevhid içinde de bu gizli aylar zikrin içinde gizlidir. Üç defa Allah, Allah, Allah demekle zahir ve batın tecelliler henüz açığa çıkmamış oluyor. Ne zaman Recep ayına girdik’ işte o zaman çekirdeğin toprağı patlatıp açığa çıktığı gibi rağbet eden bir kuluna Mevlâm bu Âleme açılan Efal penceresinden Ef al yüzünü gösterecektir. Bu ayın içinde mübarek iki kandil gecesi vardır. Perşembeyi cumaya bağlayan gece Regaip kandili, bir de Recebin 27.nci gecesi Miraç kandilidir. Onun için diğer aylara nazaran bu ay kıymetli sayılmıştır. Çünkü Meratibi ilahiye tahsili bu ayda başlamakta Miraç yolculuğunun merdiven basamağına bu ayda çıkılmaya başlanmaktadır. Yoksa zahir ay olarak diğer aylardan hiçbir üstünlüğü yoktur. Onun için Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Recep ayı Allah ın ayıdır. Şaban ayı benim ayımdır. Ramazan ayı da ümmetimin ayıdır demişlerdir. Bir salike daimi zikirden sonra bu ayın remzettiği sırları açıklayan İnşirah suresinin sır kapıları bu ayda açılmakta ve kul Hakka rağbetinin zevklerini bu ayda tatmaktadır. Çünkü kâmil, onun göğsünü kansız bir ameliyatla yarmış, kendine nispet ettiği fiilleri kaldırmakla yükünü hafifletmiş, zikrini pekleştirerek Efal penceresinden Hakk Efal yüzünü yani Cemalini gösterniştir. Şu halde Recep ayının değerli ve kıymetli bir ay oluşu onun taşıdığı mana itibariyle çok yüce bir ay olduğundandır. Bu zevke kişi başka bir ay veya gecede ulaşsa, işte onun Recep ayında Regaib i,yani Allaha rağbeti o zaman olur. Neden bütün mübarek kandiller gecelerde olmaktadır. Çünkü geceler vahdeti, gündüzler de kesreti remzetmektedir. Onun için her neyin Tevhidini yaparsak yapÂlim gecelerde olacaktır. Recebin 27. gecesi de Miraç gecesidir. Zira Tevhidi Efali alan bir kişi tecelli Efalle Miraç yolculuğuna başlamıştır.

Page 45: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Miraç yükselmek demektir. Nereden nereye yükselmektir? İkilik içinde olan kulluktan bir olan Hakka yükselmektir. Miraç Hak'la görüşmek, Hak'la buluşmaktır. Neden 27. gecesinde de 25 ve 26. gecelerde değildir. İşte Hakkın fiileriyle açığa çıkışının şuhudunu zahir ve batın olan iki yerde 7 sıfatı subutiyesiyle zevk edebilirse 27. gecede Miraç yapılmış olacaktır.

Bir kişinin Recep ayında açığa çıkan insani asliyesinin yeşilliklerinin görülmesi, Şaban ayında beratını almasıyle, bütün sıfatlarında kurtuluşa ermesi, Ramazan ayında da Kadir gecesinde kadere, lütfi ilahiye mazhar olmasıyla, dal ve yapraklarını sergilemesiyle gelişir. Şevval ayına girince Ramazan bayrâminı kutlar, Zilkade ve Zilhacca aylarında da sıfatlarından kemalatıyla Hakk'ın tecellilerine sahip olup, Zatın ziyaretiyle selamete çıkarak mutluluğa erer. Ahadiyet ayı olan Muharrem ayına ayak basınca evvelindeki zikrin 6 meratip pencerelerinden görünen Ahadiyetteki gizli olan Allah, Allah, Allah zikrinin aynısının olduğunu anlamış olur. Niyet iyi, akibet iyi, başlangıç zikir sonuç da zikir olduğu anlaşılmış olur.

İşte Manevi tahsil olan bu 6 aydaki, bu mertebelerde Hakk'ın açığa çıkması zuhur etmiş olur. Demek ki ilkokul çok önemlidir. Tahsil, Recepten 12.ci aya kadar olmaktadır.

ŞABAN AYI

Page 46: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Şaban ayı üç ayların ikinci ayıdır. Bu ayın Resulullah Efendimizin olmasındaki hikmet’ Allah ın sıfatlarını remzetmesindendir. Çünkü bu mukayyet olan Âlemde Zat Allah'ı, sıfatlar da Resulullah (S.A.V.) Efendimizi remzetmektedir. Allah ın Zat'ını düşünmediğimiz için Muhammed aynasında Hakk ı seyretmek Tevhid ehline nasip olmuştur.

Onun için Allah bu Âlemde yaratıcı ve halk edici sıfatı olan tekvinatıyle, 7 sıfatı subutiyesinden Zat ını ilan etmiştir. Bu Âlemde sıfatlar Muhammed i remzettiği için, iki cihan serveri Peygamberimiz Şaban ayı benim ayım demiştir. Bu ayda Şaban’ın 15. gecesi Berat kandilidir. Çünkü bir salik kâmilin himmetiyle Recep ayında fillerin failini idrak etti. Şaban ayında da sıfatların mevsufunu zevk edebilirse beratını almış olacaktır. O güne kadar kendine nispet ederek günah ve sevap işleyen salik fiil ve sıfatların Hakk a ait olduğunu anladığı zaman kurtuluşa ermiş olacaktır. Ne için ayın 12-13 veya 14 üncü değilde 15 inci günü diye sorulacak olursa, gökyüzündeki ay nasıl dolunay şeklinde parlıyorsa, bir salik de mağfirete erdiğinde öylece sıfatlarındaki parlaklığı, Mutmain olmuş Nefis penceresinden zevk etmesi lazımdır. Duhan Suresi ayet 1-2. Ha mim vel kitabı mübin (Hakikatı Muhammediyeyi tafsilatı Muhammediyeden açık ve net olarak tecelli ettirdiğimiz kitaptır.) buyurulduğu gibi parlaklığını zevk ederek bu geceyi ihya etmiş olurlar.

Page 47: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

                           RAMAZAN AYI

Ramazan ayı 11 ayın sultanıdır. Zira bu ay da Zat'ı remzetmektedir. Resulullah (S.A.V.) Efendimizin ümmetimin ayı demesindeki hikmet, her inanan kişinin Efalini, Sıfatını ve Vücudunu Hakk a nisbet ettiğinde kendine ait hiçbir şeyi kalmadığı için şirklerden kurtulduğu ve Mutu kable ente mutu (H.Ş.) ölmezden evvel ölme zevkine sahip olduğu için böyle buyurmuştur. Çünkü bu ayın 27 sinde de Kadir gecesi vardır. Şirklerden kurtulmuş bir kişinin artık kadire ermemesi düşünülemez. Rabbine kavuşmuştur. Bakara Suresi 188. ayetinde Kur-an ın Ramazan ayında indirildiğini, Kadir Suresi 1.ayetinde de Kur-an ı Kerimin kadir gecesinde indirildiğini anlamaktayız. Bir salik de kendine nisbet ettiği Efalinden, Sıfatlarından ve Vücudundan geçerek şirklerden kurtulursa, Hak Teâlâ ona mükâfat olarak kendisini verir.

İşte bin aydan hayırlı olan bu Vahdet zevkine sahip olmak, zahirdeki gecelerdeki kandil geceleriyle değil, bir Mürşid-i Kâmil'den tahsil ederek bu saydığımız kandil gecelerinin taşıdığı manaların zevkine ermektir. Yoksa binlerce mübarek kandil geceleri kutlasak, bu idrak olmadığı için iki adım ilerlemiş olamayız. Melamiler Recep ve Şaban aylarında vücudun orucu olan avâmin orucunu tutmazlar. Çünkü bilmektedirler ki fiil ve sıfatın vücudu yoktur. Ne zaman Ramazan geldi fiil sıfattan, sıfat da vücuddan tecelli ettiği için ramazanda bir ay orucu tam tutarlar. Zahiren Ramazanda bir ay oruç farz derlerse de Hakikatte salikler

Page 48: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Recep ayında da, Şaban ayında da ve bütün aylarda da oruçludurlar. Zira oruç Hakikatte yemek ve içmekten uzak kalmak değildir.

Oruç demek uruç etmek yani ikilikten birliğe yükselmek demektir. Recep ayında fiilerin failine Allah demekle ikilikten birliğe çıktıkları için fillerin orucunu tutmaktadırlar. Şaban ayında sıfatların mevsufunun birliğine yükseldikleri için, sıfatların orucunu da tutmaktadırlar. Ramazana gelince: Efal, Sıfat ve vücuttan soyunduğu için hem zahirde hemde batında oruçludurlar. Oruç üç türlüdür:

1-Suret orucu (bedenin) 2- Siret orucu (idrak ve şuhutla) 3- Suret ve siret orucu (zahir ve batın)

İşte melâmiler oruç ve bütün ibadetlerin Farz olanlarını açıkta, nafile denen ibadetleri de yapmamak değil gizli yaparlar. Şu halde orucu, zahirde vücuda giren her türlü şeyler, batında da birlikten ikiliğe çıkmak bozmaktadır.

      KUR-AN I YAŞAMAK NEDİR

Zuhruf Suresi: 1-4 Ha mim vel kitabil mübin Ha Hak ve Hakikat sırlarınıMim ise Allah ın sıfatları olan Muhammed den tecelli

Page 49: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ederek zerreden kürreye kadar her şeyde ayet ayet yazdığını bildiriyor. İşte açık olarak beyan edilen bu kitabı okuyup bilmek, görmek ve olmak dediğimiz yaşamakla mümkündür. Ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi murad ettim ve bu halkı (yani sıfatlarını) halk eyledim (H.Kudsi). Onun için Zariyat Suresi 56: İns ve cinleri bana ibadet etmeleri için yarattım ayetinde de belirtildiği gibi ibadetten gaye de, Allah ı Efali, Sıfatı ve Zat ıyle birlemek ve yaşama geçirmekten ibarettir. Mısri Niyazi Hz.leri bunca Enbiya ve Evliya halkı davet eyledi. Allah'ın bu mukayyet Âlemdeki Vahdet tecelli sırrını öğretmek içindir buyurmuştur.

Evvela Allah ayrı, biz yarattıkları ayrı olmadığını bileceğiz. Allah ın Hakikat-ı Muhammediye sinden bu görünen tafsilat-ı Muhammediye den Zat ını ilan ettiğini, bu varlıkların hiçbir güç ve kuvvetinin bulunmadığını, bütün güç ve kuvvetin Allah ın olduğunu bileceğiz. Zatının sıfatlarından, fiillerinin de sıfatlardan tecelli ettiğini her varlığın istidat ve kabiliyeti nispetinde Hakkı zuhura getirdiğini, fiillerinin cibilliyeti nisbetinde Hak ın ondaki tecelliyatini müşahede edeceğiz. İtikat yönüyle böyle bir imandan sonra bunu yaşama geçirmemiz gerekmektedir. Yani canlılar için faydalı olan her şeyi yapmaya gayret göstermeli, canlılar için zararlı olan her şeyi terk etmeyi kendimize adet edinmeliyiz. Elbette İslam'ın şartlarını yerine getirmekteyiz. Fakat bunlar gaye değil, araç ve gereçtir. Esas Kur-an'ı yaşamak, itikatımızı söylediğimiz gibi düzeltip onunla yaşamaktır. Fiillerimiz de edep, ahlâk, teslimiyet, kurbiyet, sıddıkıyet, tevazuluk, alçak gönüllülük islâmi vecibeleri yerine getirme gibi bir yaşam haline

Page 50: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

dönüşmektir. İsra Suresi 14. ayetinde Nefis kitabınızı okuyunuz bu size hesap günü için yeterlidir buyrulmuştur. İşte bunu okumak ve amil olmaktan ibarettir.

FATİHA SURESİ VE BESMELENİN SIRRI

Fatiha Suresi 7 ayettir. Birinci ayeti, Besmele-i Şeriftir. Bu sureye Sebulmesan yani iki yedi veya iki yerde (biri Mekke de, biri de Medine de ) nazil olmuştur denilmiştir. Zira peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)in Semavi kitapların bütün sırrı Kur-an da, Kur-an'ın sırrı Fatiha-ı Şerifte, Fatiha'nın sırrı da başındaki Besmele-i Şerifte mevcuttur. (H.Ş.) buyurdukları gibi hem Âdem in hem de Âlemin bütün sırlarını ihata ettiği anlaşılmaktadır. Allah lafzının başındaki Elif Zat ını, Lamelif sıfatlarını, sonundaki Hu da Efal-i ilahiyesini remzettiği gibi, Besmele-i Şerifte de Bismillah Allah ın Zat ını, Rahman Allah ın sıfatlarını, Rahim de Allah’ ın Efalini remzetmektedir. Allah bu mukayyet olan Âdem ve Âleme yedinci Ahadiyet mertebesinden BismillahirRahmanirrahim olarak Zatı, sıfatı ve Efali ile tecelli ettiğini bildiriyor. Ahadiyet mertebesinde kelam ve hiçbir fiil olmadığı için Cemaat halinde kılınan Namazlarda bile imam efendiler besmeleyi hafi, ikinci ayetten itibaren Fatihayı ve zammı sureyi cehri okurlar. Çünkü Ahadiyette besmele gizliliktedir. Allah (c.c) böylece Ahadiyetten bu Âleme tecelli ederek ElhamdülillahirabbilÂlemin buyuruyor. Çünkü bir hadisi kudside: Ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi murat ettim, bu halkı halk eyledim buyuruluyor. Hud Suresi 3.

Page 51: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Ayetinde Hüvel evveli vel Ahiri vel zahiri vel batın ve hüve bi külli Şeyin Âlim (Evvel de benim, Ahir de benim, zahir de benim, batın da benim.) diyor. Şu halde evvelde ve batında Hak olan bu Âdem ve Âlemin, zahir ve ahirinin Muhammed aynasından Hakk ın görüntüsü olduğu anlaşılmaktadır. Bu kavseyn mertebesinde, Tenzih ve Teşbih tecellilerini birleştirip Tevhid zevki ile zevkidar olanlar, Âdem de ve Âlemde, Âlemlerin Rabbine hamdin ne olduğunu bilirler. Onlar Tevhid ettikleri için Muhammediyyundurlar. Hakikati Muhammediyeyi idrak ettiklerinden seyyidlerden olmuşlardır. Üçüncü ayetteki Rahman ve Rahim esmalarına gelince Rahmaniyeti ile yarattığı sıfatlara tecellisiyle maddi ve manevi rızkını verdiğini ilan etmektedir.

Yaratılan sıfatların hiçbiri onun tecellisinin dışında değildir. Her sıfat varlığını, vuslatını her türlü güzelliğini ondan almaktadır. Rahim esmasıyla da istediğini isteyene bol bol verendir. Rahmaniyet nasıl umumi bir tecelli membası ise Rahim de o nispette özeldir. Zira men talebeni vecedeni H.Kudsi gereğince ancak talip olanlara lütuf ve inayetini gösterendir. İşte mukayyet olan bu Âleme, Ahadiyet mertebesindeki gizliliğinden çıkarak bilinmekliğini istediği için Muhammed aynasından Rahman ve Rahimiyetiyle zuhura geliyor. Dördüncü ayette de Din gününün sahibi olduğunu ilan ediyor. Zira Bakara Suresi 115. ayette Yüzünüzü ister doğuya isterse batıya çeviriniz, Rabbi'min yüzü oradadır buyurulmuştur. Mülkünde kendinden başka bir kimse yok ki o Din gününün sahibi olmasın.

Page 52: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Şu halde her anımız bir Din günü olduğu gibi bir ömür de Din günüdür. Onun sahibi de Allah tır. Buraya kadar her ne kadar kulun dilinden Allah kendi yüceliğini bu Âlemdeki tecellilerinde mertebe aynalarından zuhur ettiğini söylüyorsa da buraya kadar kulun bu ayetlerde hiçbir hissesi yoktur. İfadeler ikilikle anlatılacağı için birlik deryasındaki O Rabbi'min yönlerini kulun dilinden söylemiş oluyor. Aslında buraya kadar kul yoktur. Fatiha Suresinin yarısı Hakk'a yarısı da kula aittir denmiştir. Beşinci ayet ise yalnız sana ibadet ederiz dir. İbadet nedir? Kul nasıl ibadet eder? Zariyat Suresi 56. Vema halaktül cinne ve inse illa Liyağbüdün (Cin ve insanları bana ibadet etsinler için yarattım) buyurulmuştur. İbadet ise Allah ı Tevhid etmek ve bilmektir. Şu halde kulun en büyük ibadeti kendisine nispet ettiği Vücut varlığının olmadığını, kendisi diye bildiği o varlığın Hakkın olduğunu bilmesinden ibarettir. Yoksa herkesin bildiği gibi bol bol zahir Namaz kılmak, Kur-an okumak gibi ikilikle yapılan ibadetler değildir. Çünkü Allah şirkle yapılan ibadetleri kabul etmiyor.

Kul zannındaki nispetlerinden kurtulunca kendisi yok olacağı için Allah tan başkası kalmayınca aynı zamanda Tevhid de edilmiş olacaktır. Zaten ondan başkası yok ki. Rahman Suresi 26. Küllü men aleyha fanin ve yebka vechü rabbike zülcelali vel ikram (Her şey yoktur. İkram sahibi Rabbi'min yüzünden başka) buyurulmuştur. İyyakenestain demekle, yalnız senden yardım isteriz veya yalnız sana yardımcı oluruz denir. Kulun Allah a yardımcılığı herkesin bildiği gibi bir yardımcılık değildir. Allahı kendi mazharından kemalatıyla zuhura getirmektir. İşte Rabbi min gizlilikten, kemalatıyla kul mazharında açığa

Page 53: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

çıkması ve kulun Rabbi ne daima muhtaç oluşunun idrakiyle altıncı ayet olan Sıratı Müstakim yolu olan Tevhid yolundan ayırma diyerek, kulun dilinden kul olarak istekte bulunuyor. Çünkü Rabbim hiçbir şeye muhtaç değildir. Kul ise daima Rabbi ne muhtaçtır. Doğru yol Tevhid yoludur. Kur-an ı Kerim ahkâmı ve sünneti seniyye doğrultusunda İnsan-ı Kâmillerin gösterdikleri Tevhid yoludur. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz miraçtan dönüşte üç ilimle geldi.

1 - Umumi, herkese 2 - İsteyene verilen özel 3 - Kendisine ait

Bu iafedeler umumidir. Tevhid içinde mana verilirse: 1-Bütün saliklere meratibi ilahiyenin mertebeleri aynı telkin edilir. Hiç birine ayrım yapılmaz. İnsan-ı Kâmilin salike bu telkini ilmel yakındır.

2-Özel isteyene ise Rabbine küllü teslimiyeti sonunda tecelli Ef al, tecelli Sıfat ve tecelli Zat gibi Tevhidi şuhut ve müşahede zevklerine sahip olup Muhammediyyün olmasıdır. Buna aynel yakın müşahede ehli de denilebilir.

3-Resulullah (S.A.V.) efendimizin kendisine ait olması ise o sırdır. Kendisi ve varislerinin ona vakıf olmasıdır ki, o söylenmez. İşte bir salik de fenayı Efal, fenayı Sıfat ve fenayı Zat mertebelerinde kendi varlığının olmadığını ilmel yakın bilmiş olur. Beka zevkleri de, ona tecelli Efal tecelli sıfat ve tecelli Zat ile şuhudu zevkleri, gönlünde tecelli etmesiyle de

Page 54: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

her kişide istidat ve kabiliyetine göre zuhur ettiği için özel olmuş oluyor. Rabbimden istediği kadar ihsan edilmiş oluyor. Üçüncüsü ise makamı Mahmuttur. Resulullah (S.A.V.) Efendimize aittir. Varisleri de oraya Resulullah (S.A.V.)ın müsaadesiyle ayak basarlar. Teberrüken girdikleri için Resulullah (S.A.V.) Efendimizin makamı olması hasebiyle onun nâmina imza atarlar. Ayrıca bu yerde laf ve saft yoktur. Sır olduğu için anlatılmaz. İşte bu anlatılanlara vakıf olan kullar kendi acizliklerini idrak ettikleri için yalvarırlar, yakarırlar ve her an ayrı şandaki tecellilerinin zevkini bizlere de ihsan et derler. Peygamberlere ve Evliyalara verdiğin her türlü ihsan ve nimetlerini bizlere de ver derler. Peygamberlere uymayan kavimleri helak ettiğin gibi gazaba uğrayanların ve doğru yol olan Tevhid yolundan ayrılanlar gibi bizleri ayırma diye Fatiha nın yarısından sonraki ayetlerde de kul olarak istekte bulunmaktadır.

İşte varlığı olmayan fakat Allah ın zuhur etmesi için Allah ın bir sıfatı olan bu Âdem mazhar olarak, Ahadiyetinden mertebe mertebe yedi ayet halinde tecelli eden Hakkı zuhura getirmektedir. Âdem, yedi ayetten müteşekkil olan Hakkın Hüvviyet ve enniyetini kemaliyle zuhura getiren Muhammed aynasından ibarettir. Âdemliğini bulanlar Elif, Lam, Mim sırrına sahip canlı ve şüphe götürmeyen bir kitaptır. Böylece her gün 40 defa Fatihayı okumamızın nedeni ortaya çıkmış oluyor.

Namaz kılan bir kişi her Fatihayı okuduğunda tekamülde olduğunu bilmeli ve kendinin canlı bir Fatiha olduğu için 7 penceresinden Hakkın her an ayrı bir tecellisini, kendini

Page 55: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

yakın takibe olarak müşahede etmeye gayret göstermelidir. Allah cümlemize bu zevkleri tattırmak nasip ve müesser etsin. Âmin.

ÖLMEDEN EVVEL ÖLMEK NE DEMEKTİR

Ölüm üç türlüdür.

1- İzdirari ölüm, 2- İhtiyari ölüm, 3- Her nefesteki ölüm.

 İzdirari ölüm Her nefis ölümü tadacaktır (H.Ş.) gereği her canlı varlık belirli bir ömürden sonra bu Âlemi terketmesine denir. İhtiyari ölüm ise bir kişinin kendi istek ve arzusuyla bir Mürşid-i Kâmile gelip meratibi ilahiyedeki fenayı tam tahsilinde kendine nispet ettiği varlığı yok edebilirse ölmeden evvel irade ve idrakiyle ölmüşlerden olur. Bunu Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Mutu kable ente mutu sırrıyla tavsiye ediyor. Yani ölmeden evvel ölünüz buyuruyor. Sahabeye siz yiyip içen ve gezen ölü görmek ister misiniz? Ebubekir R.A. Hz.lerine baksın demekle onun sahabeler içinde şirklerinden kurtulup bu mertebeye geldiğini göstermiş oluyor.

Page 56: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Bizler de kendimize nispet ettiğimiz fiilimizin fiilullah, sıfatlarımızın sıfatullah, Zatımızın da Zatullah olduğunu idrak edersek ölmeden evvel ölenlerden oluruz. Bakara Suresi 28. ayetinde Siz ölü idiniz. O Sizi diriltti. Sonra sizleri yine öldürecek ve tekrar diriltileceksiniz ve sonunda ona döndürüleceksiniz bizlere Mürşidi kâmile gelmezden evvel manevi yönümüzle ölüydük. O bizi zikirle diriltti. Tekrar öldürüldük, yani kendimize nispet ettiğimiz efÂlimizin, sıfatımızın, Zatımızın kendimizin olmadığını irfaniyetle öğrenince gayriyetlerimiz ölmüş oldu. Tekrar dirilmemiz ise Fenafillah olan bir kişi Hakkın varlığı ile var olduğunu anlayınca ihtiyari olarak dirilmiş olacaktır. Ondan sonra da ona döndürüleceğiz.

Zira Rabbimizi tanıyınca, bizdeki Rabbil has, Rabbil Âlemine muhtaç olduğunu kendisindeki sevk ve idarenin Rabbil Âlemin in bir şubesi olduğunu anlayacaktır. Sonunda elbette dönüş de ona olmuş olur. Bakara Suresi: 260. ayetinde "İbrahim A.S. Ya Rabbim ölüleri nasıl diriltiyorsun dediğinde Allah Ölüleri dirilttiğime inanmıyor musun? dedi. O da inanıyorum fakat kalbim mutmain olsun istedim dedi. Allah ta 4 kuşu al, 4 dağa parçalarını koy, çağırınca koşarak sana geldiklerini göreceksin" dedi.

İşte sende 4 kuş olan :

1-Kuzgun (Leş yiyen) 2-Kaz (Obur ve doyma bilmeyen) 3-Horoz (Eteğe düşkün)

Page 57: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

4-Tavus kuşu (Gurur ve kibirli) dur.

1- Kkuzgun: sende helal ve haram demeden yediğin her şeydir.

2- Kaz: sendeki dünyaya tapmaktan mütevellit paraya, mala, makam ve şöhrete hırs ve temahındır.

3- Horoz: zina ve eteğe düşkünlüğün nedeniyle, kendini helak etme hali.

4- Tavus Kuşu: kanatlarını açınca nasıl renga renk oluyorsa, parada, malda, mevki ve rütbede, ilimde etrafındaki kişilerden üstün olanların takındıkları gurur ve kibir halidir. Bunların taşıdığı hasletlerden geçersen Hakkın bunların karşılığı olan güzel hasletleri sende dirilir ve senin bu kötü hasletlerinin öldüğünü sendeki Hakkın güzel hasletlerinin dirildiğini görmekle yani ölmeden evvel ölmekle, dirildiğini görürsün buyurmuşlardır. Her Nefeste ölüm ise: Nefes aldığımız zaman oksijenle diriliyor. Karbon dioksidi veremediğimiz zaman ölüyoruz demektir. Tevhidde ise: insanı kâmilin bizlere nefhtü ayetini idrak ettiğimizde her nefes ölüp dirildiğimizi bilmiş oluruz.

     

DÖRT MELEĞİN GÖREVLERİ NELERDİR

Page 58: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Melek arapçada kuvve, kudret demektir. Latif oldukları için

Sıfatlardan tecellisi ile bilinmektedir. Meleklerin başları olan

1- Cebrail 2- Mikail 3- İsrafil4- Azrail    isimlerindeki meleklerdir.

Bunlar afakta nasıl Cebrail peygamberlere vahiy getirmekle, Mikail bütün canlı varlıkların rızıklarının teminiyle, İsrafil sur üfürmekle, Azrail de canlıların ruhlarını kabzetmekle görevli olduğu gibi enfüste yani kişinin kendisinde de bunlar mevcuttur.

Cebrail, aklı resul,

Mikail, manevi rızıkları ayarlayan idrak,

İsrafil, sur üfüren ilim ve irfaniyet,

Azrail, ölüm meleği olan şuhut ve kalbin tasdikidir.

Bu dört melek İnsan-ı Kâmil lerde her an görev yapmaktadırlar. Kâmil dört meleği emrinde çalıştırmaktadır. İlhamlarıyla akıl sahiplerine sohbet etmekle Cebrailliğini,

Page 59: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

saliklerine Tevhid telkinatı ile Teveccühde sur üfürmesi İsrafilliğini, sohbetler ve ahlak güzelliğini sergilemesiyle Mikailliğini ve saliklerin şirk ve gayriyetlerini öldürmesiyle de Azrailliğini yapıp durmaktadır.

Afakta Melekler kâmilin etrafında Tevhid tahsili yapan saliklerdir. Henüz Âdemiyet sırrını bilmeyen bütün salikler Melek sınıfındadır. Bakara Suresi 34. ayetinde Âdeme secde edin demiştik te Melekler secde ettiler, iblis secde etmedi de kâfirlerden oldu bir Mürşid-i Kâmilin halife tayin edip bazı saliklerin onu tanımaması dahi ona secde etmeme anlâmina gelmektedir. Zira bir kâmil kendisini halifesinde görmemiş olsa idi, ona halifelik vermezdi.

Melekler Nefisten münezzehtirler, yalnız emre tabi olurlar. Kendimize soralım Nefsimizle mi hareket ediyoruz. Yoksa (nefisten kurtulmuş) Mutmain olan Nefis haliyle mi emre tabiyiz. Ayrıca Namazlarda Sübhanekeyi okuyarak nasıl nisbet varlığımızdan geçip Hakla konuşma hasletine sahip oluyorsak, bu dört Melek bizi şirklerden kutararak Hak varlığı ile varlıklanmamızı sağlamış oluyorlar.

NAMAZDA ALLAH’LA NASIL KONUŞULUR

Namaz Müminin Miracıdır. Miraç ise Hak ile konuşmaktır. Bir Mümin Namazında Hakla nasıl konuşur. Zaten Namazında Hakla konuşmayan ve konuştuğunu bilmeyen

Page 60: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Namaz kılmamıştır. Allahü Ekber tekbiriyle Namaza başladığımızda evvela Sübhanekeyi okumaktayız. Bunu okumaktaki gayemiz kendi varlığımızı yok ederek Hakkın varlığını zevk etmektir. Ondan sonra yarısı Hakk a yarısı da halka ait tecellilerin ifadesi olan Fatiha-i Şerifte, müminlerin canlı bir Fatiha olduğu anlaşılmaktadır. Ayakta durma idraki bizlere fiilerin failinin Hak olduğunu bildirmektedir. Fakat fiilerin vücudu olmadığından nereden tecelli ettiğini anlamak için tecelli ettiği sıfatlara nazar ediyoruz. Gördüklerimizle bütün sıfatlardan fiilerin tecelli ettiğini, hiç bir sıfatın kendine ait ne bir kudretinin ne bir duymasının, görmesinin ve bütün mevsuf sıfatlarının olmadığını, yalnız mevsuf sıfatların sahibinin Allah olduğunun şuhut ve müşahedesi ile rükûda Sübhane Rabbiyel azim diyoruz. Yani Rabbim bu gördüğüm noksan sıfatlardan münezzeh, azim olandır diyoruz. 3 defa demekteki gayemiz Allah ın bu mukayyet olan Âdem veya Âlemdeki Ef al, Sıfat ve Vücudullah olan 3 tecellisine binaendir. Allah da kulun dilinden Semi Allahülimen hamide kulumun hamdini işittim diyor. Kul kıyama kalkarak Rabbena Lekel hamd Hamd yalnız Rabbima mahsustur diyerek Hakkın sözüne cevap veriyor. Görüldüğü gibi Hak kuldan tecelli ediyor. Yine 3 defa Sübhane Rabbiyel âlâ noksan sıfatlardan münezzeh olan Rabbim en aladır, yücedir demektedir. Ne gördü de dedi. Çünkü kıyamda fiilerin failinin Allah olduğunu, rükûda sıfatlardan tecelli eden mevsufun o olduğunu, secde de bunların vücuddan tecellisini müşahede ederek Vücudullahtan başkasının olmadığını zevk ederek yüceliğinin ifadesini kullanıyor. İkinci rekâtta oturunca da Ettehiyyatüyü okuyarak Namaz içindeki Rabbiyle karşılıklı konuşmanın özetini tekrar yapmaktadır. Evvela kul ibadetler, dualar ve bütün tesbihatlar sanadır ya Rabbim

Page 61: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

diyerek acziyetini, kulluğun gereği olan saygı ve hürmetini bildiriyor. Rabbi da ona cevaben selamım, selametim bereketim, mutluluğum senin ve bütün inananların üzerine olsun diye kulun diliyle, kula cevap veriyor. Melekler de bu yaratan ve yaratılanın konuşmalarına şahit oldukları için şehadet ederiz ki Allah tektir, Hz. Muhammed onun kulu ve Resulüdur diyorlar.

İşte böylece Miracımızda Rabbimizle görüşmüş oluyoruz. Rahman Suresi 26-27. Her şey ölücü ve geçicidir. Ancak Allahın Zatı bakidir ayetinde de buyurulduğu gibi mülkünde kendisinden başkasının olmadığını, bilinmekliğini murat ettiği için biz sıfatlarını yarattığını ve fiileriyle de bizlerin istidatları nisbetinde tecelli ettiğini her yönüyle bizlere bildirmektedir.

                   DECCAL NEDİR

Sağ gözleri kör, sol gözleri görenlerdir. Yani aklı maaş sahiplerinin gurur ve kibirleriyle halkı görüp, Hak ve Hakikatı görememeleridir. Kur-an ı Kerimde Bu dünyada kör olanlar yarın Ahirette de kör olup Allah ı göremezler buyurulmuştur. Onun için deccal 3 türlüdür: 1- Enfüste Deccal, kişinin nefsi emmaresidir. 2- Afakta Deccal, aklı maaşla hareket eden şeytan zihniyetli kişilerdir. 3- Mesih Deccalı ki, o da kişinin ahir zamanı olan fenafillah olunca, Ruhullah olan Hz. İsa A.S. tarafından öldürülen Deccaldır. Bir salik aklı maaş hali olan Deccallıktan kurtulmak için, Kâmilinin telkinatına tabii olarak Aklı maad

Page 62: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

(ahiret düşüncesini) zuhur ettirmesi lazımdır. İşte o zaman Hz. İsa A.S. Ruh yönünün galibiyeti kişinin deccallığını yaşam düşüncesini yok eder. Hz. İsa A.S. Deccalı Ahir zamanda öldürecektir. Sözünün manası budur.

     SİDRETÜL MÜNTEHA NEDİR

Yedinci gök semada Cebrail A.S.ın en son gidebileceği, bir adım daha gidersem yanarım dediği bir makamdır. Necm Suresi 13-14 And olsun onu bir başka defa da Sidretül müntehanın yanında gördü. Ayetinde bahsedilen makam, Peygamber Efendimizin miraca çıkarken Cebrailin yani aklı Resulün bir adım dahi bundan öteye atarsam yanarım dediği, sıfat Âleminin son durağıdır. Zira ondan ötede Zat vardır, zevk vardır. Akılla oraya girilemez. Girilirse elbette akıl yok olur. Sidretül müntehadan öteye diğer melekler de geçemez. Çünkü sıfatlar bütün icraatını Zata kadar yapabilirler. Ondan sonra Zat olan zevk gelir. Sitretül müntehadaki meleklerin adına Müheymin melekleri denir. Onlar yüzlerini Rablarına çevirmişler, daima Cemalullah ı seyretmektedirler. Zira bütün sıfatlar kendilerinin görevleri nispetinde Allah ın Zatına yüzlerini çevirmişler, o ne şekilde tecelli ediyorsa ondaki Cemalullah ı seyrediyorlar.

Tevhidde kavseyn mertebesi olarak bilinen bu yeri müminlerin Muhammediyyün olanları, cehri şirklerden sonra hafi şirklerden de kurtulanları zevk edebilirler. Fena gözü ile Sitretül müntehanın görülmesi mümkün değildir.

Page 63: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Beka gözü ile Ruhullah olarak tecelli ilahiyi görmek mümkündür. Onun için sıfatlardaki renk ve şekillere meyletmeden Necm Suresi 17 mazagalbasaru ve mâ ta ğâ buyrulduğu gibi gözü hiçbir tarafa da kaymadı. Çünkü Hakikatı görenlerin gayriyete itibar etmeleri mümkün değildir.

                     KIBLE NEDİR

Kıble, Kâbe-i Muazzamanın bulunduğu Mekke-i Mükerreme cihetidir. Kâbe-i Muazzama Allahın Zatını remzetmektedir. Dünyanın her neresinde olurlarsa olsunlar bütün inanan Müminler Kâbe ye dönerek Namazlarını kılarlar. Zahirde her ne kadar vücudumuzun sabit bir yöne dönerek Namaz kılınması Farz ise de Bakara Suresi 115. Doğu ve batı Allahındır, hangi tarafa yönelirseniz orası Allah a ibadet yönüdür buyurulmaktadır. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Kudüs teki Mescid-i Aksa ya dönerek Namaz kılarken ikinci rekâta kalktığında Ya Muhammed yüzünü Mescidi Aksa dan Mescid-i Haremiyete yani Kâbe-i Muazzamaya çevir emrini alınca ikinci rekâtında kıblegahımız olan Kâbe-i Muazzamaya çevirerek Namaz kılmışlardır. Ondan sonra hep Kâbe-i Muazzamaya dönerek Namaz kılmışlardır.

Salikler de afaktaki kıblemiz olan Mürşidi kâmilimize dönerek Namazın bir rekâtı olan efalini, sıfatını, vücudunu Allah a vererek fenafillah olmanın tahsilinden sonra Rablerini kendilerinde görmüşlerdir. Nefsini bilen Rabbinı bilir (H.Ş.)

Page 64: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İkinci Rekâtta ise kendi gönlüne dönerek gönül Kâbesinde Namazını kılar. Şu halde afakta salikin kıblesi Mürşid-i Kâmilidir. Sakın onu bir suret yönüyle değerlendirip put yapmayasınız. Ondaki irşad ve terbiye edicilik kemalatına Mürşid denir. Fenafillah olduktan sonra da kendindeki varlığın, Rabbinin varlığı olduğunu anlayınca kendi haremiyetine çevrilerek Namazını kılar. Her ne varsa çıkmıştır aradan, kalır Yaradan.

                    KIYAMET NEDİR

İnsanların dünya ömürlerinin bitip kurtuluşa ermeleri demektir. 3 türlü kıyamet vardır:

1- Cesetlerin ölmeleri biz buna kıyameti suğra yaniküçük kıyamet diyoruz. Dünya huzur ve mutluluk yeri olmadığı için üzüntü, keder, stres ve Dünya debdebelerinden kurtulduğu için izdirari bir ölümle dünyayı terk etmiş olana küçük kıyameti koptu diyoruz.

2- Kıyameti Vusta: Kişinin iradesi ile bir Mürşidi Kâmilden tahsil ederek mutu kable ente mutu (H.Ş.) ölmezden evvel ölerek şirklerden kurtulup Nefis sıfatlarından geçmesidir. 3- Kıyameti Kübra: Büyük kıyamet hafi şirklerden de geçerek enniyet hicaplarını yırtıp, Hakikate uruç etmektir.

Page 65: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İşte zahiren kıyamet günü dediğimiz hesap günü geldiğinde Rabbin kim? Nebin kim? Kitabın ne? vs. gibi sorulara cevap verileceği gibi bizler Tevhid ehli olarak bu soruların cevabını burada vermekteyiz. Tekrar soru ve suale durmamak için burada bunu irfaniyetine sahip olanlar elbette daha burada iken imtihanı kazanmışlardır. Nasrettin Hocaya Ne zaman kıyamet kopacak? diye sormuşlar. O da çok güzel bir cevap vermiş Hanım öldüğü zaman küçük kıyametim, ben öldüğüm zaman da büyük kıyametim kopmuş olur demiştir. Çünkü er Zattır, hatun sıfattır. Sıfatların ifnası küçük kıyamet Vücudun da yok olması büyük kıyamettir demek istemiş. Sahabeler Resulullah (S.A.V.) Efendimize Ya Resulullah (S.A.V.) kıyamet ne zaman kopacaktır diye sormuşlar. O da Ahiret için ne hazırlık yaptınız buyurmuştur. İşte Tevhid ehli bu üç türlü kıyameti de burada zevk ederek mutluluğa inşaallah

                       İBADET NEDİR

Zariyet Suresi 56. Ben ins ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım ayetini Resulullah (S.A.V.) Efendimiz açıklarken ibadetin Allah ı Tevhid etmek ve bilmekten ibaret olduğunu bildirmişlerdir. Yalnız ibadet 3 türlü mütalâa edilir.

1- Fikri ibadetler,2- Bedeni ibadetler, 3- Mali ibadetlerdir.

Page 66: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Fikri ibadet itikadı ibadettir. Allah zanda ve hayalde değildir. Zerreden kürreye kadar her varlıkta Zatını, tecelli ettiği varlıkların istidatları nispetinde ilan edendir. Onun için kendimize nispet ettiğimiz efal, sıfat ve Zatın Hakk'a ait olduğunu bir kâmilden mutlaka tahsil etmemiz gerekmektedir. Yoksa hayaldeki bir Allah a inanmakla her ne kadar ibadet ve taat yapsak taklit olduğu için tahkiki bir ibadet yapmış olamayız. İtikatta mezhebimiz İmam-ı Maturididir. Onun itikadı nedir? Ehlisünnet vel cemaattır. Bu ne demektir. Allah ın bilinmekliğini murad ettiği için, Zatından sıfatlara tecellisi, sıfatlar da esma alarak fiileriyle asarını göstermesinin irfaniyetine sahip olmaktan ibarettir. Zaten Tevhid tahsilini yaptıran kâmiller bu ilmi öğretmektedirler. Kişi bu irfaniyete sahip olunca ikinci ibadet olan bedeni ibadetlerini bilerek yapar. Canın tenden zuhuru, o kişinin Ruhunun sıfatlarından tecelli eden fiillerinin iyi ve güzelliği ile bilinir. Siz itikadınızda bu irfaniyete sahip olduğunuz halde beden ibadeti olan bu vücudunuzdaki sıfatlardan onun fiillerini zuhura getiremiyorsanız siz yalancısınız. O irfaniyet kendinize fayda sağlamadığı gibi başkalarına da fayda sağlamaz. Bir kişi kendisindeki irfaniyetin kendisine fayda sağlayıp sağlamadığını bilmek isterse baksın. Edep, haya, tevazulu olmak, yumuşak huyluluk, iyilik, sabır, şükür, ahlak gibi güzel vasıflara sahip mi? Allahın emir ve yasaklarını ne derece uyguluyor? Bu sayılanlara sahip değilse o kişi kelamidir.

Mali ibadetler ise zengin olan Allah ın nasıl bütün fakir olan sıfatlarına daima zekâtını verdiği gibi maddi ve manevi zenginliği olanlar da fakirlerin faydalanmaları için ehline bu zenginliklerini intikal ettirmeleridir. Ettiremiyorlarsa

Page 67: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

emanete ihanet ettikleri için Allah onlardan razı olmaz. Dolayısıyla da azab görmektedirler.

                           BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU

İNSANLAR MUTLULUK VE SAADETİ    NASIL ELDE EDERLER

Acaba içimizde mutluluk ve saadet aramayan bir kimse var mıdır? Her insan mutlaka mutluluk ve saadetin arkasından gider ve tek gayesi de bunu yakalamaktır. Fakat insanlar bunu mutluluk ve saadet pazarında değil de esfeli safilin olan Dünya pazarında aramaktadırlar. Pazardan aldığımız bir televizyonun kutusunun içinde güzel görüntüyü sağlasınlar diye firma bir de tÂlimat yani kullanma kılavuzu koymuştur. Onu okuyup her türlü ikazları uygularsak net görüntü sağlayabiliriz. İşte aynen onun gibi bu insanoğlu televizyonunun da imalatçısı Cenabı Allah tır. Onun da mutluluk ve saadet içinde net görüntüler sağlaması için Kur-anı Kerim olan talimat kitabını göndermiştir. Çünkü insanların saadete ulaşma metotlarını en iyi bilen yüce Allahtır. Öyle ise onun sözlerine kulak verelim. Yüce Rabbimız mutluluk ve saadetin iki bölümde kazanılacağı bildiriliyor.

1 - Dünya saadeti 2 - Ahiret saadeti

Page 68: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İnsanoğlu et ve kemikten bir de Ruhtan meydana gelmiştir. Beden Ruhsuz ayakta duramadığı gibi Ruh ta bedensiz icraatını sergileyemez. Onun için beden ve Ruhumuzu Allah a teslim etmekle mümkün olacaktır. Allah insanların mutlu olmalarını istiyor. İnsanların mutluluk ve saadetinden başka hiçbir şey istemiyor. Bizlerin ibadetlerine Allahın zaten ihtiyacı da yoktur. Fakat bu ibadet ve taatlara bizlerin ihtiyacı ise pek çoktur. Çünkü ibadetler yapıldığı takdirde mutluluk ve saadete erişmek mümkün yapılmadığı takdirde mutluluk ve saadete kavuşmak mümkün değildir.

Allahın insanlardan tek istediği Tevhid edip bilmek ve mutluluk ile saadet içinde Hakkın Cemalullahını seyretmektir. Bunun için de:

1- Nefs ile Ruh arasındaki ikiliği kaldırmaktır. ÇünküNefs ayrı Ruh ayrı değildir. Süfliyetteki ikilik adına Nefis, Ulûhiyetteki teklik adına da Ruh denir.

2- Ruhullah Âleminde bütün sıfatlarında tecelli eden Vahdaniyetin farkı ile Cemalullahı seyretmek, mutluluk ve Saadetin Hak olduğunu zevk eylemektir.Bir hasta doktora giderek onda tedavi olup kendi hastalığın izale etmek imkânına sahip olabiliyorsa, mutluluk ve saadet reçetesini de onun doktorları olan El ulamayı Veresetül enbiya (H.Ş.) gereğince Peygamber varisleri olan İnsan-ı Kâmillerden almak ve uygulamak gerekmektedir. Onlara tabi olarak insanı asliyelerini öğrenip hidayete erenler mutluluk ve saadeti yakalamışlar, bu varislerden uzak kalanlar delalette kalmışlardır. Kasas Suresi 50. Habibim eğer senin davetine icabet etmezlerse bil ki onlar heva ve heveslerine tabi olmuşlardır. Her kim Allahtan gelen bir davetçiye tabi

Page 69: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

olmıyarak kendi heva ve hevesine yani Nefsine tabi olursa o kişiden daha çok delalette olan kim vardır ayeti bize Nefse uyulduğu zaman delalette olduğumuzu hidayete erebilmemiz için ise Allahın bir hidayetçisine tabi olunması gerektiğini bildiriyor. Taha Suresi 123. Size yaşadığınız her devirde hidayetçimiz gelecektir. Siz o hidayetçiye tabi olun mutlaka delaletten kurtulursunuz.

Bakara Suresi 151. Sizleri hidayete erdirmek için sizlerin arasından peygamberler gönderdik Secde Suresi 24: Sabredip ayetlerimize kesin olarak inanmalarından ötürü onların aralarından doğru yola götürücü önderler ve Mürşitler kıldık buyurulmaktadır. Furkan Suresi 57:Habibim de ki ben sizden ücret istemiyorum. Benim ücretim Allaha aittir. Sizden Sadece Allaha giden bir yol tutmanızı istiyorum buyurulmaktadır. Şu halde delaletten kurtulup hidayete ermemiz, mutluluk ve saadete kavuşmamız için hidayet davetçisi bir Mürşid-i Kâmile tabi olmamız gerekmektedir. Buna da Dünya ve Ahiret tahsili olarak zikirle başlanmaktadır. Ankebût Suresi 45. ayeti kerimesinde Habibim sana vahyettiğim kitaptan oku, Namaz kıl. Çünkü Namaz bir insanı fuhuştan ve münkerden alıkor. Ama Allahın zikri en büyüktür buyuruluyor.

Demek ki Allahın zikri Namazdan ve bütün ibadetlerden önemli bir etkendir. Allah hiçbir ibadeti devamlı emretmemiş. Belirli zamanlarda belirli miktarda Namaz, Oruç, Hac gibi ibadetler hep kesintili olduğu halde zikir her Nefeste yapılmakta, insanın işine de engel olmamaktadır. Nisa Suresi 103. ayeti kerimesinde Otururken ayakta iken ve yatarken daima Allah ı zikret emrini görüyoruz. Öyleyse bir insan ya ayakta olur ya oturur veyahut yatar haldedir. Bu üç halin

Page 70: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

dışında olması mümkün değildir. Şu halde bir insan eline tesbihi alarak 24 saat boyunca tesbih çekme anlâminda değildir. Kişi dilini damağına yapıştırıp ağzını kapatarak burnundan derin bir Nefes alıp tekrar aldığı o Nefesi üçe bölerek burnundan Allah Allah Allah diyerek verirse zikrin daima etkenliği ile kalbinde sürûr ve mutluluk Nurları parlamaya başlayacaktır. Kalbin iki penceresi vardır. Biri Nefse açılan pencere biri de Ruha açılan penceredir. Zikir daimleştikçe Nefis tarafına açılan pencere kapanmaya, Ruh tarafına açılan pencere ise açılmaya ve Nurları ile Kalbi aydınlatmaya başlayacaktır.

Bu yapılan daimi zikir hem işlerimizi yapmamıza engel olmadığı gibi kalbinizin her atışında Allah ı zikrediniz emrinin yerine gelmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla da Allahın davetine icabet etmekten ve kalbin zikir Nurlarıyla nurlanmasından, kişi bütün şartlarda rahatlatıcı mutluluğa ermektedir. İnsanların üzüntü ve stres halinde hemen ilk müracaat ettikleri şey sakinleştirici sinir ilacıdır. Ne yazık ki ondan da sonuç alamamaktadır. Hâlbuki Allahın en büyük rahatlatıcısı olan zikirle meşgul olsa hiç ilaç almadan sonuca varacaktır. Çünkü insan televizyonunun mutluluk ve saadet görüntüsünü onu yaratan Rabbil Âlemin talimatına yazmıştır. Bakara Suresi 186. Bana dua edildiği takdirde mutlaka davete icabet ederim ayrıca Siz beni zikrederseniz ben de sizi zikrederim buyurulduğuna göre onun bizdeki zikri bizim üzüntü ve kederlerden uzak stressiz, mutluluk ve saadet içinde yaşam halidir. Hem ilaç almak hem de zaman zaman zikir yapmaya yeltenirsek maalesef sonuç almamız mümkün olmayacaktır. Bedenin tedavisi zahir doktorlarla, Ruhun tedavisi ise batın doktorlarla mümkündür. İşte zikir yapıldığında kişi ferahladığını ve rahatladığını görecektir. Zikir yaptığımız zaman gelen rahmet bizi bir

Page 71: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

rahatlama hissine ulaştırıyor. Bu rahatlama sebebiyle de ferahlık duyuyoruz. Bu Zikir daimi olursa dünyadaki mutluluğu yakalamış oluruz.

Ondan sonra mukayyet olan bu Âlemde Allahın Efal, Sıfat ve Zat tecellilerinin tahsili ile Ruhumuzun Allah a ulaşması ve gerçekleşecektir. Rahman Suresi 33. ayeti kerimesinde Ey cin ve insan topluluğu gücünüz yeterse göklerin ve yerin etrafından çıkıp gidin yapamazsınız. Ancak bir sultanla Hiçbir kişi sultanın yani Mürşid-i Kâmilin yardımı olmadan Allah a vuslat bulamaz. Görülüyor ki Ruhun Allah a ulaşması mutlaka bir Mürşid-i Kâmil vasıtasıyla gerçekleşecektir. Mürşid salike itikadının düzelmesi ve irfaniyetinin artması için Tevhidi Efal mertebesini telkin eder. Allahın delilleri anlâmina gelen ayetleri okutur ve gösterir. Burada salikte çok büyük değişiklikler ve itikadında tebdilat olur. Kendini kınama haliyle Âleme açılan bir pencereden Kalbine Efali ilahiye Nurlarının sızdığını ve Kalbin nisbiyet karanlıklarından kurtulup aydınlandığına vakıf olacaktır. Sıfat mertebesinde de ilhamlara mazhar olarak Ahiret mutluluğuna erer. Yalnız ilhamlara aldanmamak lazımdır. Çünkü ilhamlar iki yerden gelir.

1- Rahmani İlhamlar: Hakkın temizlenmiş olan gönlünde zuhur eder. 2- Nefsani ilhamlar: Buna zulmani ilhamlar da denilebilir.

Rahmani ilhamlar kalbe Ruh penceresinden gelen Vahdet ve Kur-an ı Kerime uygun olan ilhamlardır. Bu ilhamlar kişiyi mutlu ettiği gibi başkalarına da anlattığında onları da mutlu eder. Nefsanî ilhamlar ise Nefisten geldiği için kişinin kendi mutlu olsa bile başkaları mutlu olmaz. Çünkü Kur-an a da ters düşmektedir. Bu tecelliler Nefsin kişiyi aldatmasından

Page 72: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ibarettir. İşte insanda Akıl, İrade ve Ruh üçlemesi zuhur ederse Mürşid-i Kâmilin tariflerini uygulamada zorluk çekmeden Allah a vuslat bulur. Ebedi saadet ve mutluluğu elde etmiş olur. Yoksa zaman zaman zikir ve şuhutlardan uzaklaşırsa Nefse uyduğu için bir türlü delaletten kurtulamaz. İlimle her şeyi bilse bile. Allahın üçüncü tecellisi olan vücudun vücudullah olduğunun idrakiyle hem bedenin hem de Ruhun irfaniyetine sahip olarak kemale erip mutluluk ve saadet yakalamış olur. Nefsini bilen Rabbinı bilir (H.Ş.) Demek ki mutluluk ve saadet, Rabbimıza arif olup, Âdemde ve Âlemde tecellilerini görerek huzur içinde yaşamaktır. İnsanın sulh ve sükûna ulaşması için nefsinin bütün afetlerinden kurtulması ve bu vücut şehrinde afetlerin yerine Ruh hasletlerini ikame ettirmesi lazımdır. Bu ise mutluluk ve saadete ulaşmaktır. Ali İmran Suresi 119. ayeti kerimesinde Onlar sizi Sevdikleri halde siz onlara muhabbet beslersiniz(seversiniz). Çünkü siz kitabın bütününe tabi olursunuz buyurulmaktadır.

Görülüyor ki bu hal Nefsin afetlerinden kurtulmuş olanların davranışıdır. Tevbe Suresi 100. İslamiyet inançları dolayısıyla muhacir ve ensarlar (Mekke den medineye göç edenlere muhacir, Medine de evlerini açanlara ensar denir) Allah onlardan razı onlar da Allah tan razıdırlar. Altlarından ırmaklar akan Cennetler ihsan edilerek orada ebediyyen kalacaklardır. İşte en büyük saadet budur. İşte hem kendimizle hem de cümle Âlemle barışık olmak Ruh birliği irfaniyetinin Allaha vuslatıyla mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Allah cümlemizi Nefis Âleminden kurtararak Ruh Âlemine vuslatımızı nasip etsin. Ruhumuzun Mutmain olmuş Nefisle Allah a kavuşarak her sıfattan Cemalullahını müşahede etmek nasip eylesin. Âmin.

Page 73: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

NURANİ VE ZULMANİ PERDELER

İnsanlar yaradılış gereği aceleci yaratılmışlardır. Az bir mücadele sonunda hemen muradlarına ermek isterler. Yaptıkları ibadet ve taat sonunda hicaplarının açılmasını, her şeyin Hak ve Hakikatını görmek ve mutluluğa kavuşmak isterler. İşte böyle idraktaki Musalara Kur-an-ı Kerimde Musa A.S. Görün bana bakayım sana dediğinde Ya Musa sen beni göremezsin (Len terani ya musa) denmiştir. Musa A.S. karşı dağa bak diye hitap duyunca oradan tecelli eden ismi celal ateşi ile o varlık dağı eridi ve fenafillah oldu. Kendine geldiğinde Ya Rabbim benim arzu ettiğim gibi seni görmek isteyenlerin ilk tövbe edicisi ben olayım diye niyazda bulunmuştur. Şu halde bizlerin bir Mürşid-i Kâmil vasıtasıyla nisbiyetlerimizden kurtulup, Nefis deryasından Ruh Âlemine geçme ilmini öğrendikten sonra zulmani perdeleri yırtmamız mümkün olduğu görülmektedir. İkilikle yapılan ibadetler şuhut ve müşahedesiz olduğu için zulmani perdeler kalkmaz. Kıldığımız vakit Namazları, Ramazanda bir ay tuttuğumuz Oruçlar bizlere perdedir. Çünkü bedenle yapılan ibadetlerin fiillerinin failini, görüntüde mevcut olan sıfat ve esmaya nispet ettiğimizde zulmani perde inmektedir. Zira bedenin kendine has bir gücü ve kuvveti yoktur. Güç ve kuvvet sahibi Allahtır. (La havle vela kuvvete illa billahilazim) bunu kelamla söylüyoruz da yaşantımızda bu ten kafesinden her ne fiil zuhur ederse bunların faili Allahtır diyemiyoruz. Ayrıca şuhut edip esma ve sıfatlara nispet etmeden, Ruhullahın tecellisinin zuhurunu zevk edemiyoruz. Her varlığın yaratılma yeri neresi ise orada fiil ve icraatını gösterecektir.

Page 74: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Biz de onu yerinde farkıyla seyredebilirsek, işte o zaman zulmani perdelerimiz kalkmış olacaktır. Yoksa ikilik yaşantısında kendi vücudumuz bize perde teşkil etmektedir. Çünkü suretten sirete geçmeden her varlıktaki birliğin zevkine eremeyiz. Okuduğumuz kitaplar bize perde olmaktadır. Çünkü o yazarın fikirlerine bağlılık yaratmaktadır. Vücudumuz bize perdedir. Çünkü nisbiyette kalmamız daima yenilenmektedir. Ve Hakka nisbiyet şuhutlarımız galebe çalmadıkça her an gaflete düşmemiz mümkün olmaktadır. Kıldığımız vakit Namazlarımız bize perde olmaktadır. Çünkü daimi Namazda olamadığımızdan, müşahedemiz tecelli etmediği için nisbiyetlere bağlılığımız devam ediyor. Bütün bunları ilmen bilsek bile gaflete düşmemize engel olamıyoruz. Nakşıbendi, Kadiri, Nurcu gibi grup ve ekoller bizlere perde olmaktadır. Çünkü bu grupların mazharlarından Hakkın, yaratılma yerlerine göre tecelli ettiğini, onların da yerli yerinde Hak olduklarını kabullenemiyoruz. Bir bahçede bulunan gül, karanfil, menekşe, sümbül gibi hepsinin birer çiçek tecellisi olduğunu kabullenecek, onlara itilafın Hakk'a itilaf olduğunu, onlara buğz etmenin Hakk'a buğz etmek olduğunu anlayarak, onları da yerli yerinde görüp, sevmeye gayret etmemiz gerektiğini anlayacağız. Halka hizmet Hakk'a hizmettir. Halkı sevmek Hakkı sevmektir. Çünkü Hak, halktan tecellisini göstermektedir. Onun için Hak, halk dediğimiz kişilerden ayrı yerde değildir. İşte o zaman bu zevk ile zevkidar olduğumuzda Haktan gayri olmadığımız anlaşılacaktır.

İşte o zaman bunlar bize perde olmadığı gibi bunlar bizlere günah da olmayacaktır. Çünkü en büyük günah Haktan ayrı olmaktır. En büyük sevap da Hakla beraber olmaktır. Onun için yaptığımız ibadet ve taatlarda daima Hakkı müşahede edelim. Daima onunla beraber olmamız bizim, bütün

Page 75: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ibadetlerden üstün olan daimi zikrimiz olacaktır. Bizler Hak Teâlâ nın birer aletiyiz. Bizleri nerelerde kullandığını şuhut edelim. Emrettiği yerde mi? Yoksa yasak ettiği yerde mi? İşte biz oyuz.

Nurani perdelere gelince birliği bozmayan ikilik perdeleridir. Nasıl bir evin penceresinin tülünden dışarıyı seyrettiğimizde her şeyi net görmek mümkündür. Aynen onun gibi Fenafillah olup Bekabillaha erenler Hakkın Cemalullahını bütün sıfatlardan seyrederler. İşte bu birliği bozmayan ikilikte Zatını, sıfat aynalarından seyretme halidir.

Seyreden ve seyredilen şekliyle anlatılsa da bu zevke erişen bir salik irfaniyeti ile kendi Zatını kendi sıfatlarından seyredenin ayrı olmadığını zevk etmektedir. Bir kişi aynaya baksa, bakan ayrı, aynadaki ayrı değil ki ayrı mütalâa etsin. İşte buna da Nurani perdeler denilmektedir. Allah Âlemi Ahirette ayın 14 ü gibi Cemalullahını mümin kullarına gösterecektir sözü işte budur. Allah Zatını ne bu Âlemde ne de Âlemi Ahirette mazharsız göstermeyecektir. Zatının bulunduğu yerde başka bir varlık yok ki gören görünen olsun. Allah cümlemize Nurani perdeler altında Cemalullahını seyretmek nasip ve müesser etsin. Âmin.

          

  MÜMİN KİMDİR

Mümin Allah ve Resülune inanan Kur-an ı Kerimde emredilen emir ve yasakları uygulayarak emniyete kavuşan kimsedir.

Page 76: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Enfal Suresi 2. Gerçek müminler yalnız o kimselerdir ki’ Allah anıldığı zaman kalpleri korkarak ürperir, onlara ayetler okunduğu zaman imanlarını arttırır. Ve onlar yalnız Rablarına tevekkül ederler. Ayrıca Enfal Suresi 3. Müminler o kimselerdir ki Namazı gereği üzere kılarlar kendilerine verdiğimiz rızıklardan Hak yolunda harcarlar. Enfal Suresi 4. İşte bunlar gerçek müminlerdir. Onlara Rabları katında dereceler var. Kurtuluşa eren bu kimselere cennette sayısız tükenmez nimetler verilmektedir buyurulmuştur. Bu ayeti kerimelerde geçen bu ifadeleri açmak gerekirse’ daimi zikirle Allahı her nefeste zikreden salikin korkarak kalbi ürperir, titrer. Zira kendinin güç ve kuvvetinin olmadığını güç ve kuvvet sahibinin Allah olduğunun bilinciyle, Allah ı Allah la zikrettiği tÂlimatını göz önünde bulundurduğunda kendisine şah damarlarından yakın olan Rabbinin kendi kalp davuluna tokmağını vurduğunu, bu nedenle kalbinin daima titrediğini hissedecektir. Bu tokmağın vuruş sedası vücut ülkesindeki bütün sıfat ve azalarımızın dikkatini oraya toplayacaktır. Kendini yakın takibe alan kişi gafletten kurtulacak ve bu tokmağın vuruş sedalarındaki nurlar kalbi zamanla ihata edecektir. Artık Zikirle kalpler Mutmain olur ayeti tecelli etiği için, Nefse mahsus olan zikir kapısı kapanmış, Kalbe mahsus olan sıfat zikriyle mutmainlik tecelli etmiş olacaktır.

İşte bu demden sonra o kimseye sırasıyla Efal ayetleri Sıfat ayetleri ve Zat ayetleri zahir ve batında okunduğunda imanları artacaktır. Zira daha evvel bu ayetlerden yani Allahın delillerinden habersizdi. Okunup, tecellisini şuhut ettiğinde elbette ilmel yakınlıktan aynel ve Hakkel yakınlığa vakıf olunca imanı artmış olacaktır. Dolayısıyla da taklidi bir imandan tahkiki imana geçtiklerinden, Nefislerini bilmeleriyle Rablarını da bilmiş olacakları için onlar Rablarına tevekkül

Page 77: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ederler. Çünkü her an ayrı bir şanda tecellisini gösteren Allah fiillerin fenası, sıfatların fenası, vücudun fenasından terakki ederek fiilerin failinin sıfatların mevsufunun vücudun mevcudunu şuhut ederek her işini Allah a bırakarak onun her tecellisine rıza gösterir. Ayrıca onlar kendi varlıklarından geçip Necm Suresi 8-9. daki Miraç ayeti zevkiyle Namazlarını gereği üzere kılarlar. Her an ayrı ayrı tecellileriyle beraber olarak Hakla konuşurlar.

Zira Allahın bu Âdem ve Âlemde 6 pencereden ayrı ayrı tecellilerinin irfaniyetine sahip oldukları için hepsini bir terazi ile tartmak değil her penceredeki Hakkın terazisi olan fark kantarı ile tartarak huzuru Kalp Namazını daimi salat olarak kılarlar. Ve bu manevi zenginliklerini de kendilerine ve isteyenlere Hak yolunda harcarlar. İşte bunlar gerçek müminler olup Rabları katında onlara daima ilhamlar zuhur edip mutluluk ve saadet içinde amel edip cennetteki tükenmez nimetlerden istifade etmektedirler. İşte bunların bir adı da melâmidir. Çünkü onların özü Kur-an, sözü Furkan, yüzü vechi Rahmandır. Cenabı Allah, faili mutlak resminde bu kişilerden tecelli etmektedir. Fakat bunu görmek her insana nasip olmadığı için bilmeyenler onun yalnız resmini görür. Allahın en güzel esmalarından biri de El mümindir. Emin edicidir. Zahirde halk içinde herkes gibi yaşamlarını sürdürürler. Fakat batında Hak iledirler. Allah Cümlemize bu hasletleri nasip etsin. Âmin.

ANNE VE BABANIN ÖNEMİKur-anı Kerim Ahkaf Suresi 17.ayetinde Ana ve Babanıza öf dahi demeyiniz buyurulmaktadır. Ayrıca Ahkaf Suresi 15.de Biz insana Ana ve Babasına iyilik etmesini emrettik gibi çok

Page 78: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ayeti kerimelerde Annenin toprak anası olması nedeniyle üretici, çoğaltıcı, terbiye edici gibi manalara geldiği Babanın da ata, ev reisi gibi zahir manaları teşkil ettiği söylenebilir. Hakikatta ise Mürşidi kâmiller bir yerde Anne bir yerde babadır. Cennet Annelerin ayaklarının altındadır (H.Ş.) Çünkü Mürşid-i Kâmillerin gittiği ve tarif ettikleri yol onların ayaklarının altında uzanıp gittiği için bu Tevhid yoludur. Nasıl Anne bir çocuğu 9 ay karnında taşıyorsa bir salik de fena mertebelerinde 9 şuhutla kâmilden açığa çıkmak için sefer yolculuğunu yapmaktadır. 5 zahir ve 5 batın 10 duygusu ile de Allahın kendisindeki bu tecellileri kâmilin himmetiyle zevk edebilirse 9 ay 10 gün olan Er evladı zuhur ettirir. Ayrıca çocuk doğunca 30 ay Anneyi emen çocuk nasıl gelişiyorsa Mürşid-i Kâmilin sohbet ve nasihatlarıyla 30 ay olan beka mertebeleriyle de Âdemiyetini bulmuş ve kemalat sahibi olunacaktır. İşte bir kişi insani asliyesini bulmak için Anne durumunda olan bir Mürşid-i Kâmilden kendi toprağına Tevhid tohumu arttıracaktır. Sonra Fena mertebeleri olan 3 Tevhidi Efalde, 3 Tevhidi Sıfatta, 3 Tevhidi Zatta 9 şuhut geliştirerek, 10 zahir ve batın duyguları ile Âdemde ve Âlemde Hakkın tecellilerini doğuracaktır. Yani zuhura getirecektir. İşte Annenin görevi tamamlandı. Şimdi evin Reisi olan Baba elbette Anne eliyle beslemeye geçecektir. Onun için beka mertebelerinde tecelliyi zevklerle kemalata gelinecektir. İşte zahir ve batın bir olması nedeniyle Anne ve Baba olmasa onun dünyaya gelmesi mümkün olmayacaktır. Kâmil olmayınca da bir kişi kendi insanı asliyesini bulamaz. Onun için bir salikin kâmilinden elde ettiğini hiçbir yerden elde etmesi mümkün değildir. Onlara itaat Hakk'a itaattır. Onlara saygı Hakka saygıdır. Onlara itiraz etmek Hakk'a itiraz etmektir. Onlara iftira, gıybet gibi Nefis isteklerini zuhura getirmek Hakka yapılmış gibidir. Onun için bir hadiste Anne hakkı üç, Baba hakkı birdir

Page 79: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

buyurulmuştur. Çünkü Allahın Ahadiyetinden bu mukayyet Âleme al, Sıfat ve Zat tecellileri Anne hakkıdır. Zira teceli eden Zat, tecelli olunan kuldur. İkilik zuhuratına Anne hakkı denilmektedir. Baba hakkı ise birdir. Çünkü baba zattır, tekdir. Bulunduğu Vahdaniyetinde çoğalması yoktur. Ne zaman sıfatlara tecelli ederse oralarda namütenahi olarak çoğalır. Ve cemalini gösterir.

İşte Anne, Mürşid-i Kâmil in saliklerinde bu üç yüzünün tecellisini zuhura getirmesi olarak algılanmaktadır. Baba ise birle bir olup mutluluk ve saadet içinde Dünyada ve ukbada bildikleriyle amil olarak zevk içinde yaşamaktır. Halk içinde bile Allah Baba, Toprak Anadan her mevsimde nimetlerini yarattıklarına verip durmaktadır denilmektedir.

         BİR HADİS-İ ŞERİF İN İZAHI

İşlerinizde şaşırırsanız kabir ehlinden yardım isteyiniz (H.Ş.) Bizlerin bildiği gibi izdirari bir ölümle ölüp, toprak altında yatan kabir ehlinden yardım istememizi tavsiye etmiyor Resulullah (S.A.V.) efendimiz. Bir İnsan-ı Kâmil den tahsil yaparak ihtiyari bir ölümle ölmüş, Hakkın varlığı ile dirilip bu ten kabirlerinde daimi ölümsüzlüğe erişmiş, yaşayan, yiyen, içen, sohbet yapan İnsanı Kâmillerden yardım istememizi Resulullah (S.A.V.) Efendimiz tavsiyede bulunmaktadır. Başka bir Hadisi Kudside Ben hiçbir yere sığmadım Mümin kulumun kalbine sığdım buyurulmuştur. Şu halde kendi varlığını Hakkın varlığında yok etmiş, kalbini cehalet ve nisbiyet pisliklerinden temizlemiş bir kişi elbette Hakkı gönlünde tecelli ettirerek misafir etmiş olacaktır. İşte orada daimi misafir olan Hakkın irfaniyet ve kemalatından istimdat istemek, müşküllerimizin hal olması için o vücud

Page 80: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kabristanlarında daimi diri ve kemalatıyla bizlerin isteklerini karşılayan kabir ehlinden yardım istemek gereklidir. Bizler Kabir ehli deyince hemen toprak altındakileri değil, Kabir ehli olarak istifade edilmesi gerekli İnsan-ı Kâmiller, Mürşid-i Kâmiller aklımıza gelmeli’ gerekli şekilde onlardan istifade edilmelidir. Yoksa toprak altında yatanlardan velevki bir evliya da olsa ona herhangi bir istediğimizi arz ettiğimizde ondan herhangi bir söz veya müşkülümüzü hal eden sonuç almak mümkün değildir. Mevlana Hz.leri bile bir sözünde Bizleri Kabirlerimizde değil, Ariflerin gönlünde arayınız buyurmuşlardır. Ayrıca bir hadiste Hak Teâlâ her canlıda tamam fakat ölüde natamamdır Sözleriyle izdirari bir ölümle ölmüş olanlarda cemadi Ruhtan başka mevcudun olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü Ruh birdir parçalanma kabul etmez. Yalnız tecelli ettiği mazharlarda esma alır. Toprak, madenler vs. bu cinstendir. Nebadatta tecelli ettiğinde iki Ruh olarak Nebati Ruh adını alır. Çünkü nebadatta hem cemadi Ruh, hem de nebati Ruh vardır. Bütün bitki ve mahsulât bu cinstendir. Hayvanatta tecelli ettiğinde üç Ruh olarak hayvani Ruh adını alır. Çünkü hayvanatta hem cemadi, hem nebati, hem de hayvani Ruh vardır. Bütün canlı hayvanat buna dâhildir. İnsanatta tecelli ettiğinde dört Ruh olarak insani Ruh adını alır. İnsanlarda hem cemadi, hem nebati, hem hayvani hem de insani Ruh vardır. Onun için insanlar bütün varlıklardan üstün yaratılmışlardır. Onlara verilen Allahın akıl, fikir, ilim gibi nimetleri diğer varlıklarda eksiktir. Ruhun bu saydığımız afaktaki 4 yerdeki tecellilerini Tevhid mertebelerinde de şu şekilde bulabiliriz. Zikir saliki maneviyatta cemadi Ruha sahiptir. Çünkü rabıta ve şuhudu yoktur. Her yer onun için Hakkın yüzüdür. Daima Allah der. Tevhidi Efal saliki nebati Ruha sahiptir. Çünkü rabıta ve şuhut verilmiş. Bu hadisatta ona efal penceresi açıldığı için onda yeşermeler başlar. Tevhidi sıfat saliki ise hayvani ruha sahip olmuştur. Zira Hay

Page 81: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

diri demektir. Van ise varlık demektir. Diri varlık demektir. Artık fiil ve sıfatlarının sahibinin Allah olduğunu idrak edince elbette diri varlık olacaktır. Hakkın diriliğiyle dirilmiş olanlar müminlerdir. Tevhidi Zattaki bir salik de kendisinin kâmili olması nedeniyle insanatı Ruha sahip olur. İşte bizler insanatı Ruha sahip İnsan-ı Kâmillerden yardım talep edeceğiz. Her insan insanatı Ruha sahip değildir. Onlar her ne kadar surette insan görünümünde ise de sirette henüz Ruhumdan bir Ruh üfledim ayetine mazhar olamadıkları için sirette hayvandırlar. Burada bahsedilen insanatı Ruh suret ve sirette insanlığını bulmuş olanlardaki ruhtur. İnşallah cümle ümmeti Muhammed e bu kabir ehli olan suret ve sirette insanlığını bulmuş olanlardan istifade ettir

                             ŞİRK NEDİR

Şirk, Allah-a ortak koşmak demektir. Şirk iki türlüdür.  

1- Cehri şirk 2- Hafi şirktir.

Açıktan açığa Allah ve Resul ünü inkâr edenler cehri şirktedirler’ onlar Allah a değil puta tapanlardır. Onun için Resulullah (S.A.V.) Efendimiz: Ben ümmetim cehri şirkinden korkmam fakat hafi şirkinden emin değilim buyurmuşlardır. Çünkü ümmetim cehri şirk yapmaz. Yani Allah ı bırakarak puta tapmaz. Tapsa İslam olamaz ki. Onun için cehri şirke düşmeyeceğinden Resulullah (S.A.V.) Efendimiz emin. Fakat hafi şirklerinden emin değiller.

Hafi şirk de iki türlüdür:

Page 82: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

1 - İtikatta Şirk,

2 - Amelde Şirktir.

İtikattaki şirk: Hayalimizde, zannımızda, bir Allah a inanıyorsak bu itikattaki şirkimiz oluyor. Zira böyle bir Allah olmadığı için mevhumda bir Allah yaratmakla, Hakiki mevcud olan Allah a ortak koşmak suretiyle şirk koşmuş oluruz. İtikadımız İmam-ı Maturididir. Onun itikadı ise ehlisünnet vel cemaat itikadıdır. O ne demektir diye sorulacak olursa: 4 mezhebin zahir yönden kabul edip söyledikleri, Tevhid ehlinin de kısa ve öz olarak Mürşid-i Kâmilinin salike telkin ettiği meşiyeti ilahiye olan Zatını bütün sıfatlarından ilan eden ve müşahede edilen, tek Allah ın fail mevsuf ve mevcut olduğunu bilmektir. Bir kişinin itikadı düzelmezse yaptığı amel ve ibadetler taklitten kurtulamaz. Ehlisünnet demek sünnete ittiba edenler anlâmina geliyorsa da esas Allahın bu mukayyet olan Âlemde fiileriyle açığa çıkmasına Allahın sünneti denilir. Vel cemaat ise bu Âlemde 4 tecelli mazharı olan cemadat ayrı bir cemaat, nebadat ayrı bir cemaat, hayvanat ayrı bir cemaat, insanat ayrı bir cemaattır. Bunların ayrı ayrı Ruh tecellilerini görüp kabullenmek itikadımızın doğru olduğunu gösterir. Zerreden kürreye kadar her şey de ayrı ayrı kendini ilan eden Cenab-ı Allahın görüntülerini bırakarak, zanda, hayalde, bilinçte bir Allaha inandım ve ona iman ettim der. Böyle itikat olur mu? Olursa elbette itikatta o kişi şirktedir.

Ameldeki şirk: Ameldeki şirke gelince kişi ibadet ve taatlarını kendisinin yaptığına inanır halbuki güç ve kudret Allahındır. Kulun mazharından ibadet ve taatları yapan Hakkın bir tecellisinden ibarettir. Zannındaki Allah-a kendi

Page 83: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

namaz kılarsa elbette amelde de şirktedir. Zira hem Allahın gücü kuvveti var, bütün fiillerin faili Allahtır, hem de kişinin gücü kuvveti var, Namazı kendi kılıyor. Elbette bu ikilik şirktir. Ortak koşmaktır. Doğrusu ise kulun hiçbir güç ve kuvveti yoktur. Ondan Namaz gibi amellerini işleyen de güç ve kudret sahibi olan Allahtır. Onun için Namaz müşterektir. İşte Zatı sıfatlarından, sıfatları da esma alarak fiileriyle açığa çıkarak (iyi veya kötü dediğimiz ) fiillerinin meyvesi olan asarıyla görünen ve bilinen Hakkın ta kendisidir. Bütün mazharlarında da ameller onun birer tecellisinden ibarettir. Kendimizdeki Hakkı cehaletimizden mütevellit göremediğimiz için Allahla beraber başka Allahlara ibadet etmiş oluyoruz. Yani zannımızdaki olmayan bir Allah a, mevcud olan güç sahibi bizdeki Hak la ibadet etmiş oluyoruz. Bu da tümden şirk olmaktadır. Şuara 213 Allah la birlikte başka ilahlara ibadet etmeyiniz, azaba uğratılanlardan olursunuz.

1 - Müşriklerin şirki: Puta vesaireye tapmak gibi.

2 - Fiillerin şirki: Fiilleri kendilerine ve başkalarına nispet etmek suretiyle kavga ve ihtilaflar halinde bulunmak.

3 - Sıfatların şirki: İlmi kendine veya şahıslara nispet etme hali.

4 - Zat şirki: Mevki sahiplerinde ve şeyhlerde olur. Allah bu şirklerden bizleri korusun. Âmin.

                HABİL İLE KABİL

Page 84: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İnsanlığın ilk Babası Âdem A.S.ın iki oğlu vardı. Bunlar Habil ile Kabil idi. Kabil Habilden büyüktü. Ailesi Havva anamız her seferinde bir kız bir oğlan dünyaya getiriyordu. Bu iki oğlan kardeşin Kabil ile ikiz doğanı Habil e Habil ile ikiz doğan kızı Kabil e babaları vermek istiyordu. Fakat Kabil buna razı olmayarak kendisiyle doğan kızı almak istiyordu. Babaları Âdem A.S. buna binaen ikisine de Allah a birer kurban kesmelerini, Allah tarafından hangisi kabul olunursa bu kızla o evlensin dedi. Habil in kurbanını Allah kabul etti ve gökyüzünden bir ateş gelip kurbanı yedi. Kabil kendi kurbanının kabul olunmayışından etkilenerek kıskançlığından seni ben öldüreceğim diyerek ifadede bulundu. Habil ise Allah takva sahiplerinin kurbanını kabul eder. Sen bana elini uzatsan, ben sana elimi uzatmayacağım dedi. Çünkü ben Allahtan korkarım diyerek iyi niyetini sergiledi. Kabil, Habil i öldürdü. Çıplak arazide 40 gün sırtında taşıdı, elbiselerini dahi soyduğu için çuvala koydu. Sonunda bu arz üzerinde saklayacak bir yer bulamadığı için Allah Teâlâ ona ibret olsun diye iki karga gönderdi. Kabilin gözü önünde biri diğerini öldürdü. Toprağı eşeliyerek gömdü. Kabil dedi ki: Yazıklar olsun bana şu karga kadar bile olamadım. Kardeşimin cesedini gömmekten acizim. Diyerek pişmanlık duyanlardan oldu. Onun için Maide Suresi 32. Ayette Kimki bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim ki bir kişiyi diriltirse bütün insanları manen diriltmiş gibidir buyurulmuştur. Bu ifadelerimiz Maide Suresinde 27 den 32ye kadar ifade edilen ayeti kerimelerin özetidir.

Bizler manevi yönde bu ayetlerden neler anlamamız ve yaşantımızda Habil ile Kabil olayını nasıl icraata koymamız

Page 85: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

lazımdır. Her şeyden evvel enfüste yani bizim vücut ülkemizde ve afakta bizim dışımızdaki varlıklarda Âdem kimdir? Habil ile Kabil kimdir? Ayeti kerimede geçen kurban, kız kardeşler, karga gibi tabirlerin de tevilatı ve zevki nelerdir? Bilmek lazımdır. Enfüste Âdem, kalp sahibi olan sensin, Kabil nefsin Habil ise Ruhundur. Afakta Âdem kalp sahibi olan Mürşid-i kâmildir, Habil emirlerine tabi olan saliktir, Kabil ise Nefsine tabi olanlardır.

Tevhid içinde de ifade etmek gerekirse Âdem yine İnsanı Kâmil, Habil zikir, rabıta ve şuhutları kullanıp zevke geçen salik, Kabil ise ilimle Tevhidi bilse bile bir türlü Nefsin buyruğundan kendini kurtaramayanlardır. Bunların yanında ikiz doğan kız kardeşleri ise Habil le doğan kız kardeşi akıl nimetiyle Ruhun doğrultusunda yapılan ameller’ Kabil in ikiz kardeşi kız da vehimin Nefsanî olarak amelleridir. Âdem A.S. Habil le doğan kızı Kabil e, Kabil le doğan kızı Habil e vermek istiyordu. Çünkü Ruh doğrultusundaki amellerle Kabil evlenirse, Kabil Nefsin süfli isteklerinden mutmain olan Nefs hâline dönüşecek. Habil de Kabil le doğan kızı yani vehim amellerini eş olarak yanına alırsa, o da kendi Ruh yüceliğini onda tecelli ettirecek. Her iki taraf da hidayet bulmuş olacak. Fakat bunu Kabil anladığı için itiraz ediyor. Âdem, Maide Suresi 27. ayetinde ikisinin de birer kurban kesmelerini, hangisinin kurbanı kabul olursa onun isteğinin olacağını söyledi. Kurban kurbiyet demektir. Yani Allah a yaklaşmaktır. Ruh insanoğlunda Rabbi'min bir emri olduğu için Habil in kurbiyeti, edep ve teslimiyetinin karşılığı olarak kabul edildi. Fakat Kabil inki Nefsin vehim mahsulu olduğu için kabul olunmadı. Olunamaz da. Çünkü Allah her fiilin faili benim diyor. Kabil ler de benim diyor. Bu hal Rabbinin rızasını kazandırır mı? Kabil ziraatla uğraşır, Rabbi için verdiği her şeyde en kötü olanlardan verirmiş.

Page 86: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Fena saliklerinin hepsi de ziraatçıdır. Kesbi ilimle vuslat almak için bütün mevsim mahsul kaldırmak için uğraşırlar. Bunların içinden vehbi ilme nasibi olanlar Habil gibi kurbanı kabul olanlardır. Bunun üzerine Kabil kardeşi Habil i öldüreceğini söyledi. Kıskançlığından kardeşi Habil i öldürdü. Yani ruh yönüyle gelen Rabbi min emri olan, bütün fiilerin faili Allah demekten kesti. Nefsine nisbet etti. 40 gün çıplak arazide bitkin bir halde gezindi durdu. Çünkü Ruh Akıl nimetiyle amellerini, fiilerini yapamazsa nefsi de güçsüz ve kuvvetsiz kalarak zayıflar, kendini boşlukta hisseder. O duygusu ile Tevhid de 4. Mertebe zevki olan Vahdaniyet yerine kadar fiilerin failini, sıfatların mevsufunu, vücudunun mevcudunu kendine nispet etmekle, onun 40 gün hamallığını yapar. İşte vehime uyan kişinin hali böyle olur. Allah ona karga göndererek, gözünün önünde öldürdüğü kargayı, toprağı eşeleyip gömdüğünü gördü. Ve yazıklar olsun bir karga kadar olmadım diye pişmanlık duymuştur.

İşte Allah nefis arzını eşeleyen hırs kargasını göndermiştir. Zira Ruhun Akıl nuruyle kemalata vuslatını engelleyen Nefsin vehim kuvvetleri, hırs kargasını örnek alarak Nefsi zulmaniye olan Nefs toprağına gömdü. Fakat çok değerli akıl nimetimi neden kullanamadım diye de pişman oldu. Onun için Maide Suresi 32 de Bir insanı öldürmek bütün insanları öldürmek gibidir. Bir kişiyi diriltmek bütün insanları diriltmek gibidir. buyurulmuştur. İnsan Âlem-i Kübradır. Kendi Nefsini öldürürse tırnağından saç tenine kadar bütün vücud ülkesindeki kişileri de öldürmüş olur. Çünkü Nefsi onun aslı idi. Nefs öldürülmemeli, terbiye edilmelidir. Bir kişi de Nefsini Hakk ın varlığıyla diriltirse bütün Âlemi diriltmiş olacaktır.

Page 87: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Günümüzde bütün Kabil ler mutsuz ve ve iki yakaları biraraya gelmeyen zevksiz kişilerdir. Allah ın yasak ettiği bütün müsibetler onlardan zuhur eder. Habiller de kurbiyet sahibi oldukları için daima Allah ın rızasını kazanmış, vücud ülkelerinde Ruhu padişah yapmış, mutlu ve saadet içinde bulunanlardır. Zaten İnsan-ı Kâmillerin de bizlere önerdiği yol olan Allah yolunda yok olmayı başarabilirsek, Habil in karşılığı olarak Âdem A.S. a hediye edilen Şit A.S. gibi bizlere de Şit A.S. zevki ve yüceliği verilecektir.

                   ÂDEM İLE HAVVA

Âdem yok demekir. Fakirlik veya kendi varlığı olmayanlara Âdem denilir. Âdem ise yok olan Âdem mazharından, kemalatı ile Hakkın Rahmaniyet sıfatının Hüvviyet ve enniyet yüzünün açığa çıkmasına da Âdem veya ilk insan denilmektedir. Bütün varlıklarda Allah ın tecellisi vardır. Fakat nakıstır. Âdem de ise tecellisi tamdır. Onun için Halifem denmiştir. İnsan kelimesi ile Âdem kelimeleri kemalat mertebesinde aynı anlama gelir. Tin Suresi 4.ayetinde Biz insanı en güzel surette halk ettik buyurulmuştur. Allah Âdemi kendi sureti üzerine halk etti (H.Ş.) bizlere Âdem in yüceliğini sergilemektedir. Suret şekil değildir. Allah ın sureti sıfatlarıdır. İşte kemalat sıfatı olarak Âdemi halk etti demektir. Onun için Mısri Niyazi Hz. leri bir ilahisinde:

Hakkı istersen yürü insana bakŞemsü Zat yüzünde rahşan eylemiş

Page 88: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Hak yüzü insan yüzünden görünür Zatı Rahman şeklini insan eylemiş

buyurmuşlardır. Onun için bizler Allahın Zatını düşünmeyiz. Fakat mukayyet olan bu Âlemde bütün sıfatlarından Zatını ilan eden olduğu için, sıfatlarından en kemalatlısı ve camiül esma sahibi Âdem in sırlarını öğrendimizde Hakkı ve Hakikatı da zevk etmiş oluruz.

Âdemin yaradılışı, Mekke şehrindeki numan vadisinden Azrail Melaikesi tarafından çamuru alınarak Allah ın Cemal ve Celal elleriyle yoğurulup insan suretinde meydana getirilmiştir. Üç yüz sene ateşte pişirildikten sonra tam rububiyyet halinde hazır olduğu görülünce ve nefahtü fihi min Ruhi ayeti gereğince Rabbi tarafından ona Ruhundan bir Ruh üfürülmüş olur. Kız ise 9 ay, oğlan ise 9 ay 10 gün Anne karnında kaldıktan sonra Dünyaya ayak basmış olacaktır. Zahirde de böyle değil midir?

Birinci 40 günde kan pıhtısı, ikinci 40 günde et pıhtısı, üçüncü 40 günde yani 120 gün sonra el ve ayaklar teşekkül ederek Anne karnındaki çocuk nasıl hareket ettiği biliniyorsa, aynen manada da: Esfeli safilin olan bu Dünya içinde hayvani bir yaşantı ile yaşarken, Azrail olan İnsanı Kâmil mazharından gayriyetimizi öldürerek teslimiyet ve edep toprağı ile ilim suyunu karıştırarak, daimi zikirle bizi her Nefes yoğuruyor. Ona layıkiyle kul olacağımız anlaşılınca üç yüz yıl olan Ef al yüzü, Sıfat yüzü ve Zat yüzleriyle pişiriyor. Kalpler zikirle mutmain olur ayeti olmadan pişirme fırınına konmaz. Bu üç yüzyıl da piştikten sonra ilim sahibi olan Allah, malum olan bizim kıvama geldiğimizi emanati kaldırabileceğimizi görünce Ruhundan bir Ruh üfürecektir. İşte o zaman o salikte Anne

Page 89: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

karnındaki çocuk gibi hareketler başlıyacaktır. Çocuk kız ise 9 ay yani 9 şuhut hali ile veledi kalbin tecellisi, oğlan ise 9 şuhut ve 10 duygu zevkleri ile veledi kalb yani kalbin oğlu zuhur edecektir. Âdem ancak bu saydığımız Nefis Âlemi olan fenayı tam olmadan Âdem olarak görünmeyecektir. Fakat ilk insan, Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak kemalata geldiğinde kemalet tecellileriyle bu suret ve şekillerden kendini ilan edip görünmeye başlayacaktır. Onun için insanlar üç sınıftır:

1 - Surette insan sirette hayvan,2 - Surette insan sirette nakıs,3 - Surette insan sirette de insandır.

Kemalat ve Rahmaniyeti ile camiül esma olarak Rabbi'min tek göründüğü yer insan mazharıdır. Bütün Âlemi kendi inhisarı altında cem etmiş olduğu için ona insan denilmiştir. İbrahim Hakkı Hz.leri bile Ey kişi sen Âlemi Kübrasın. Kendine dikkatle bak. Cennette sende Cehennem de sen de, sırat da sende mizan da sende. Sen ceseden küçük bir varlıksın ama manada bütün 18 bin Âlem sende toplanmıştır. Buyurmuşlardır. Şu halde suret olarak görülen bu tene Âdem denmiyor. Yok, manasına gelen Âdem mazharından, Allah ın kemalat ve Rahmaniyetini siret yönü ile zuhura gelen ve Allah ın Ruhullah zevkine sahip olan o Vahdaniyet zuhuruna Âdem denilmektedir. Âdem bu sırlara sahip iken yalnızlıkta canı sıkıldığı için Allah u Teâlâ ona hayat arkadaşı olarak Havvayı verdi. Sen kimsin diye sorduğunda ben sana arkadaş ve dost olarak Allah tarafından lütfedildim dedi. Çünkü latif olarak Ruh sıfatlardan elbette tecelli etmek isteyecektir. Sıfatlar olmazsa Ruh nasıl kendisini ispat etsin, ilan etsin. Onun için Âdem e de sıfat olan Havva validemiz ihsan edildi. Çünkü Allah ben gizli bir hazine idim bilinmekliğimi murad ettim.

Page 90: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Bu halkı yani sıfatlarımı halk ettim demekle, Âdemden de Havva yı zuhura getirerek neslin çoğalması daimlik tecelli etmesi içindir. Allah u Teâlâ Zat iken Muhammed sıfattı ve Muhammed aynasından kendinin her an ayrı bir şanda tecellilerini seyrettiği gibi, Âdem de Zat, Havva sıfat olarak Havva aynasından her türlü tecellisini zuhur ettirmekte ve seyretmektedir. Şu halde Havva ile Âdem olmasa Âlem de olmayacaktı. Bu Âlem, siret olan Âdem in suret olan yani sıfat olan Havva dan tecellisinden ibarettir. Allahu Teâlâ cümlemize Âdem ile Havvanın sırrının, Zat ile sıfat sırlarının aynısı olduğunu, zerreden kürreye kadar her şeyde her an ayrı ayrı tecellilerini, çoğalmasını şuhut ederek zevk ettirmek nasip etsin. Âmin.

             KALP TEMİZLİĞİ

Bizler günde 5 defa Abdest alıyor, 5 vakit Namaz kılıyor ve Ramazanda da bir ay Oruç tutuyoruz. Acaba bunlardan istifade ederek kalbimizi temizleyip hallenerek yaşantımızda uygulamaya geçebiliyor muyuz? Çünkü Resulullah (S.A.V.) Efendimiz buyuruyorlar ki: Bir müslümanın evinin önünden bir Nehir geçse ondan 5 vakit Abdest alıp yıkansa o kişide pislik kalır mı? Elbette kalmaz değil mi? Çeşitli ayetlerde de ellerimizi yüzümüzü baş ve ayaklarımızın yıkanması emredildiği için tenimizle ilgili bu temizliği eksiksiz yapıyoruz. Fakat bunların getirdiği manevi temizliğin olup olmadığını kendimizi yakın takibe alarak izlemiyoruz. Günlük muhasebemizi yaparak eksiklerimizi izale edemiyoruz. İki günü bir olan zarardadır. (H.Ş.) gereğince zararda olduğumuz açıkça ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar Tevhid ehli olarak ta ellerimizin yıkanmasını efalin, yüzümüzün yıkanmasını sıfat mahalli olduğu için sıfatların, baş ve ayakların da başla ayak

Page 91: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

arasındaki vücudun Vücudullah olduğu idrakiyle nisbiyetlerden kurtulmak olduğunu ilmel öğreniyoruz. Fiilerin faili Allahtır derken şuhut edemediğimiz için hala karşımızdaki varlık ve kişilere nisbet etmekten kendimizi alamıyoruz. İlimle yine biliyoruz ki kuvvet ve kudret Allahındır. Hiçbir kimsenin güç ve kudreti yoktur. Şu halde bu ikilik içerisinde huzur ve saadeti bulmamız mümkün değildir. Çünkü kalbimiz temizlenmedi. Abdest almakla yalnız azalarımızı yıkamaktan öteye geçemedik. Bu yıkanmanın manevi yönü olan Efal, Sıfat ve vücut idrakının Hakka ait olduğunu kalbimizin tasdik etmesi bütün azalarımızın onunla hallenmesine vesile olacaktır ve kalbimizin temizliğinin meyvelerini sıfatlardan tecelli eden iyi ve güzel fiil meyvelerinden görünecektir. Kalp bir komutan bütün sıfatlar onun askerleridir. Komutan iyiliği emrederse askerler iyiyi yaparlar. Komutan kötülüğü emredesre askerler kötülüğü yaparlar. Komutan olan kalbimizin temiz ve iyi olduğunu görmek istiyorsak kendi fiillerimize bakalim. Edep, ahlak, sevgi, teslimiyet, tevazuluk ve alçak gönüllülük gibi Resulullah (S.A.V.) Efendimizin bu yönlerini kendimizde görebiliyor muyuz? Görebiliyorsak Elhamdulillah kalbimiz temizlenmiştir. Aldığımız Abdestler bizim hem zahirimiz olan tenimizi hem de batınımız olan kalp temizliğini sağlamış olacaktır. Yoksa Resulullah (S.A.V.) Efendimiz İstediğiniz kadar ilim öğreniniz bildiğinizle amel etmedikçe Allah-a yemin olsun ki mükâfata nail olamazsınız buyurmuşlardır. Şu halde bizler de öğrendiklerimizle amel etmeyince ne zahir yapılan yıkanmalardan ne de ilim ve sözlerden faydalanamıyacağımız anlaşılmaktadır. Namaza gelince Namaz Müminin Miracıdır. (H.Ş.) Miraç ise ikilikten birliğe uruç etmek, Allah la beraber olmak, Allah la konuşmak, Allah la sevişmektir. Zahir olarak kıyam, rüku, secde halinde kıldığımız Namazlarda yalnız zahirde kalıyorsak kıyâmin,

Page 92: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

rükunun ve secdenin taşıdığı manevi manayı bilmiyorsak zahir olarak ömrümüz müddetince kıldığımız Namazlardan maalesef layıkiyle istifade edemiyoruz demektir. Çünkü Namaz Allah la görüşmekti, görüşmedik. Onunla beraber olmaktı, olmadık. Zira o zannımızdaki bir Allah bizlere fersah fersah uzaklarda olduğu için ne görebildik ne de beraber olabildik. Allah ise hayallerden, zanlardan münezzehtir. 5 vakit Namazı da emri ilahi olduğu için bilinçsiz olarak devamlı kıldık. Bir günden bir güne bu kıldığımız Namazlardan ne istifade ettik diyerek düşünmedik. Hep zannımızdaki ahirette mükâfatı görürüz inşallah dedik. İki cihan serveri Peygamberimizin Dünya ve Ahirette mutluluk ve saadet dağıttığını düşünüp bunlar nelerdir, nerededir, nasıldır demedik. Devamlı tenimizle Namaz kıldık, Ruhumuzun Miracını düşünmedik. Belki tenimizle kıldığımız Namazlardan bedenen bazı, spor yapmak gibi, eklemlerimizin kireçlenmeden kurtulması gibi sıhhat yönünden birçok faydaları sağladık. Fakat manevi faydalardan nasibimizi alamadık. Allah la beraber olmak, yalnız Namazda değil her zaman ve her yerde, bilemedik. Bu kâinatın bütün Nebadatı ile kıyamda, Hayvanatıyla rükûda ve cemadatıyla secde halinde Allah’ı daima zikrettiklerini bilmek lazımdı, bilemedik. Bilmekte yetmiyor, görmek lazımdı, göremedik. Göremeyince kişilerle temasımızda amel ve muameletimiz nakıs ve bilinçsiz olacaktır. Dolayısıyla da ikilik içerisinde huzur ve mutluluğu bulmamız mümkün olmayacaktır. Allah la beraber olmanın ve konuşmanın tek gayesi onu layıkiyle bilmek ve Dünya ve Ahirette huzur, mutluluk ve saadet içinde yaşamaktır. Yoksa Allah ın bunlara hiç ihtiyacı yoktur. Esas bizlerin ihtiyacı vardır. Zaten Oruç Namaz gibi amelle ilgili ibadetler gaye değil araç ve gereçtir, vasıtadır. Bu ibadetlerin zahirini yapıp batınını

Page 93: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

bilmemek ve elde edilen faydaları görmemek emeklerimizin boşa gittiğini göstermez mi? Namazda Allah la konuşabilen bir Mümin her gün ve her yerde onunla beraber olduğunu anlayacaktır ve zevk edecektir. Her kimle alış veriş yapıyorsa Allah la alış veriş yaptığını, halka hizmetin onlardaki Hakkı gördüğü için Hakka hizmet ettiğini şuhut ederek zevk edecektir. İşte o zaman emri ilahi olduğu için Namaz kılan bir kişi anlayacaktır ki, her varlık Namaz kılmaktadır. Bu kainatta Namaz kılmayan hiçbir varlık yoktur. Yalnız insanoğlu kendisine verilen akıl ve ilim nimetleriyle bunun idrakında ve şuhudundadır. Diğer Akıl ve İlim nimetinden nasipsiz olan varlıklar ise bundan habersizdirler. Onlar bu Âleme Hayvan gelmiş Hayvan gidenlerdendir. İşte Namazın Miraç olduğunu miracın da Allah la beraberlik ve konuşma olduğunu anladığımızda kalbimiz temizlenmiş olacaktır. Haktan gayrı bir varlığın olmadığı bir yerde itilaf kiminle olabilir ki. Bütün ikilikte kahır diye bildiğimiz her ne varsa hepsinin iyiliğe tebdil edildiğini görmüş olacağız. Dolayısıyla da mutluluk ve saadet zevkine sahip olmuş oluruz.

Şu halde yaptığımız ibadetlerin yalnız zahirini yapıp batını olan ilim ve irfaniyetine sahip olarak hallenmeden, yaşâmina geçemiyorsak henüz Kalp temizliğine sahip olamadığımız için bunları fiilerimizden gösteremiyoruz demektir. Çokları nasıl yalnız zahir ibadet ve taatlarını yapıp da batınından hiç haberleri olmadığı için yaşantılarında mutluluk ve saadete sahip olamıyorlar. Aynen onun gibi yalnız ilimle batını bilenler de fiilerinde sevgi, ahlak, edep gibi meyvelerini gösteremedikleri için zahirdekiler gibi huzur, mutluluk ve saadet zevkine eremezler. Çünkü zahirdekiler taklitten tahkike geçemedikleri için bu nimetlerden mahrum edilmektedirler. Yalnız batını bilmek de yaşama geçilemediği için aynıdır.

Page 94: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Allah ın bütün sıfatlarından Zatını ilan edişi nasılsa bu irfaniyete sahip olanların da onu bütün sıfatlarından sergilemesi gerekmez mi? Yaşamak istemiyenler kelamda kaldıkları için meyvesiz ağaç durumundadırlar. İşte sözde Arifim diyenler de siretlerinde henüz ikilikten kurtulamadıkları için her gün beğenemediklerini gıybet yapmakta, hatta iftiralarda bulunmaktadırlar. Halktaki Hakkı göremedikleri için onlarla hep itilaftadırlar. Bilmiyorlar ki zahir batınsız batın da zahirsiz olmaz. Ten cansız can da tensiz mutluluğa erdiğini gören var mıdır? Zira eksi ve artı kutuplar olmazsa elektrik lambası bile yanmıyor. Gelin kardeşler her türlü ibadet ve taatların zahir ve batınını bilmiyorsak bilen bir İnsan-ı Kâmilden öğrenelim. Ondan sonra da istidat ve kabiliyetimiz nisbetinde yapmaya gayret gösterelim. Zahir ibadetlerde unsuriyetimizin sayılamayacak kadar faydaları var. Siretimizin de irfaniyet ve kemalatla şuhut ederek o Resulullah (S.A.V.) meyvelerini hem kendimizde hem de her varlıkta görelim ve gösterelim. Onun mutluluk ve saadetiyle yaşamımızda yediğimiz gibi isteyenlere de yedirelim ki layıkiyle kul olmuş olÂlim. Yoksa kuru laflarla kendimizi aldatmaktan başka bir iş yapmış olamayız. Allah cümlemizi itikadımızda layıkiyle onu bilen, zerreden kürreye kadar her varlıkta farkıyla onu gören ve yaşantısında bildikleriyle amel eden, onda o olmak mutluluk ve saadetine nail olan kullarından eylesin. Âmin.

ŞEYTANIN ALLAH TAN İSTEĞİŞeytan cennetten çıkarıldığında şöyle bir istekte bulundu. Araf Suresi 14-17 ayetlerinde Ya Rabbi beni Cennetinden çıkardın, bana kıyamete kadar ömür ve mühlet ver de senin kullarının doğru yolu üzerine oturup onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşarak vesvese verip doğru

Page 95: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

yollarından saptıracağım dedi. Allahu Teâlâ Sen benim ihlâslı kullarımı saptıramazsın diyerek Mühlet verilenlerdensin dedi. Neden şeytan ön, arka, sağ ve sol olmak üzere 4 cihetten kullara yaklaşıyor da üstten ve alttan yaklaşmıyor. 4 cihet bu unsuriyemiz olan tende vardır. Ruhta cihet yoktur. Onun için Anasır-ı unsuriye 4 tür. Toprak, su, hava, ateştir. Bunlar tenle ilgili olduğu için bu ten mezbelesinden yani Nefsimizden ulviyetteki Ruhumuza yükselemediğimiz müddetçe, şeytan bize vesvese verir.

Enfüsümüzde Şeytan Nefistir. Afakta ise Nefsi emmare sahipleridir. Nisbiyetlerinden kurtulamayan şirk ehli daima şeytanın vesveselerine muhatap olurlar. Varlığından geçmeyenlere de 4 cihetten yaklaşarak vesvese verirler. Neden yukarıdan ve aşağıdan yaklaşamazlar. Çünkü yukarısı Ruh tarafından gelen Nur tecellilerinin yönüdür. Kullar daima Hakkın zuhur istek ve arzularını bu yönden gelen tecellileriyle mutmain olurlar. Ruh yücelerde olduğu için istekleri de yükseklerden gelmektedir. Onun için bu yol şeytan için kapalıdır. Alttan yaklaşamaz. Zira tevazu ve alçak gönüllülük kişinin secde halini gösterir. Kulumun bana en yakın olduğu an secde halidir buyurulmaktadır. Onun için boyun bükmüş teslimiyetli bir kişiye de yaklaşamaz. Kurbiyet sahibi olanlar daima onunla beraberdirler. Nurun olduğu yerde zulmaniyetin barınması mümkün değildir.

Şeytan Allah ın doğru yolunun üzerine oturmuş kıyamete kadar görevini yapmaktadır. Yapacaktır da. Bizler yeter ki Eyyüp A.S. gibi ihlâsa sahip olÂlim. Allah ın Eyyüp A.S. gibi sevgili kullarına da musallat olmuştur. Fakat ihlâslı kullara onun gücü yetmez. İkilikte olan Nefis ehline ise çeşitli hallerde daima vesvese verip düşmanın zarar verebileceği bu 4

Page 96: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

yönden yaklaşır ve ifsat eder. Onun için daima her Nefeste zikirle meşgul olarak, bizlere şah damarımızdan daha yakın olan Allahü Teâlâ yı kendimizde zevk etmekle kurtulmuş oluruz.

NAMAZDA KOLAYLAŞTIRICILIK

Kur-an ı Kerim de 3 türlü namazdan bahsedilmektedir.

1 -Selatü Vukuta (yani vakitlerle ilgili). 2 -Selatü Vusta (kalp namazı, orta namaz). 3 -Selatü Daimün (daimi olarak Haktan başkagörememek)

Vakitlerle ilgili Namazımızı camiye gitme imkânımız var ise elbette cemaatla kılmamız tabiidir. Cemaata gitme imkânımız yoksa evimizde veya işyerimizde de kılabiliriz. Fakat çalıştığımız yerde bu imkânların hiç biri yoksa kendimizi zorlamaya gerek yoktur. İmkân nispetinde öğle ile ikindiyi cem ederiz. Akşam ile yatsı namazlarını da yalnız farzlarını kılmak suretiyle cem edebiliriz. Uzun bir yolculuk veya 24 saat nöbet gibi iki vaktin dışına çıkacak bir zaman içersinde Namazımızı tadili erkânla veya cem ederek kılamıyorsak yalnız farzlarını ima ile yani akıl nimetiyle kılabiliriz. Allah bize Namaz kılacak bir imkân tanımamışsa biz Allah tan daha üstün bir imkâna mı sahibiz de onu yaratmaya kalkışıyoruz. Dinde kolaylaştırıcı olunuz. Zorlaştırıcı olmayınız. (H.Ş.) Daima Allah kolaylaştıcı olmamızı istiyor. Ali İmran Suresi 191. ayetinde Onlar ayakta iken otururken ve yatarken Allah ı zikrederler. Yani Namaz kılarlar. Onun için dinde zorlama yoktur. İmkânımız neye elveriyorsa ona göre hareket etmemiz gereklidir.

Page 97: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Namaz nedir? Namaz müminin miracıdır. Miraç nedir? Miraç Allah la beraber olmak ve konuşmaktır. Bizler her varlıktaki Allah ın tecellilerini görüyorsak yalnız camide değil her zaman ve her yerde onunla konuşma imkânına sahibiz demektir. Doktor veya hemşire bir kardeşimiz kollarını sıvayarak lavaboda Abdest alma imkânı yoksa seccadeyi serip Kıyam, Rükû ve Secde etme imkânı bulunmuyorsa bu kardeşlerimiz ima ile Abdest alıp ima ile Namazlarını serum takarken, iğne yaparken veya herhangi bir görev ifa ederken hiçbir hareket olmadan kılabilirler. İmkân olduğunda kaza etmek değil cem edebilirler. Çünkü Hakikatte Namazın kazası yoktur. Fakat Orucun kazası vardır.

Zahir imkânlara sahip olmayan bir mümin, batın diye vasıflandırdığımız kalben Allah la konuşmayı terk etmemelidir. İmkânı olduğunda zahir ve batınını birleyerek her ikisini de yapabilir. Batın Hak la beraber olmak her zaman ve her durumda mevcuttur. Fakat günümüzün koşullarına göre zahiri ibadet imkânlarımız zaman zaman engellenebilir. İmkân mevcut olmayabilir. Çalıştığımız yerin durumuna göre bizlere gerici, yobaz gibi tabirler kullanılabilirler. İşte böyle yasaklamalarla karşılaştığımızda ibadetleri terk etmek değil, onlarla sürtüşmek değil, zahirini terk ederek, batına geçip gönlümüzden bağları sağlamlaştırmak en çıkar yoldur. Zira İslamiyette zora gelince, haram olan leş eti yemek bile helal olur. Ayrıca Allah bizlerin suretlerimize amellerimize bakmaz. Kalp ve niyetimize bakar. Şu halde cem etme imkânımız varsa evvela öğlenin yalnız farzını sonra da ikindinin farzını arka arkaya kılabiliriz. Evvela akşamın farzını sonra da yatsının farzını kılar, cem edebiliriz.

Page 98: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Namazlarımızı vaktinde geçirmeden mutlaka kılmalıyız. Kazaya bırakmak olmaz. Çünkü kaza Namazı avam içindir. Tevhid ehli Namazlarını kazaya bırakmaz. Mutlaka vaktinde kılar. Kılamadıysa hem zamanında vakti geçmeden ima ile onu kılar imkânı olunca da evinde cem eder. İnsanların Cehennemi cahilliğidir, Cenneti ise irfaniyet ve zevkidir. İşte bu kaideleri bilmeyenler daima zamanında Namazımı kılamadım diye azaba girmektedir. Allah ümmeti Muhammedi bu azablardan bir an evvel kurtarsın. Âmin.

                           CEMRE NEDİR

Cemre, kor Ateş demektir. Kor Ateş, havaya düştüğünde havayı ısıtmakta, suya düştüğü zaman suyu ısıtmakta, toprağa düştüğü zaman da toprağı ısıtarak ilkbaharın gelişini haber vermektedir. Bazı üstadlar cemreye Vahdeti remzettiği için zifiri karanlık manasını da vermişlerdir. Zahirde birinci cemre ile ikinci cemre, ikinci cemre ile üçüncü cemre arasında 7 şer gün ara mevcuttur. Üç cemrenin müddeti tam 21 gün eder ki’ bir tavuk kuluçkada yumurtaları 21 günde civciv haline getirir.

Aynen onun gibi bu kâinat yumurtasında 1. cemre havaya düştüğünde rüzgârlar şiddetlense dahi bir sıcaklık belirtileri başlamıştır. Bu Âlemi Kübra olan insan kâinatında da fiilerin failini Hakk a nispet edenlerde bir mülayimlik ve sakinlik sıcaklığı zuhur etmektedir. Kolu kanadı kırılmış bir kuş gibidir. Bu 7 gün devam eder. Çünkü insanlar da 7 sıfatı subutiye ile bu idraka sahip olduğunda, kemalatıyla fiillerin failini bilen ve gören olabilir. Tekvinat sıfatı halk edicilik yaratıcılık olması nedeni ile yedi sıfattan da fiillerin halk

Page 99: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ediciliğini yapandır. İkinci cemre 7 gün sonra suya düşmekte, nasıl bütün ağaçlara suyun yürümesiyle ağaç yapraklarının yeşillendiğini görürüz. İnsan ağacının da sıfatlarının mevsufunu Hakk'a nispet edip, Hakkın tecellilerini sıfatlarımızdan açığa çıkardığımızda da bizlerdeki ilim olan suyun uygulanmasıyla vücudumuzun her dalı olan sıfatlarımızda fiileri olan yapraklarımızın yeşillendiğini görmeye başlayacağız. Çünkü su ağacımıza yürüdü. Elbette yeşilliği de görülecektir. Üçüncü cemre de 7 gün sonra toprağa düşmektedir. Cemre toprağa düşünce artık toprakta bir gevşeme olduğundan çiftçiler ekin ekmeğe başlarlar. Biz inananlar da Mürşidi Kâmilin nefesi ile havamızı, suyumuzu, toprağımızı 7 sıfatımızla ısıttığında, EfÂlimizin Sıfatlarımızın ve vücudumuzun olmadığını anlayıp Efali ilahiye, Sıfatı ilahiye ve Vücudu ilahiye tecellileri ile ilkbahara ayak basmış oluruz. Çünkü bütün varlıklardaki Efal cemi, Sıfat cemi ve Vücud cemini zevk edenler cemrenin zevkine ermişlerdir. Bu kâinat cemrenin ısıttığı mahsulun çeşitli safhalarda görüntüsünden ibarettir.

Allah cümlemizi cemreler gibi sıcaklığı ile Celalinden Cemâline, Cemalinden de Kemâline vuslat buldurarak zevk eden kullarından eylesin. Âmin.

ZATİYYUN VE SIFATIYYÜN VELİ NE DEMEKTİR

Veli Allahın dostu, sevgili kulu Allahın velayetine sahip olan

Page 100: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kemalat esmasıdır. Allahın bir adı da El Vely dir. Velilik mertebeleri her ne kadar çoksa da genelde 3 türlü velilik mertebesi vardır.

1 - Zatiyün Veliler 2 - Sıfatıyün Veliler 3 - Efaliyün Velilerdir

Zatiyün Veliler kendi varlıklarını Hakkın varlığında yok ettikten sonra Hakkın varlığı ile varlıklanarak zerreden kürreye kadar her varlığında kendi tecellisini gören ve zevk eden evliyaullahlardır. Nokta sırrına vakıf oldukları için nasıl Kur-an ı Kerim de noktalar üst üste konulduğunda 7 noktadan bir elif meydana gelir. Elif harfi de çeşitli şekillere bürünerek Kur-an ı Kerim deki 28 harfi meydana getirmektedir. Aynen onun gibi bu kâinatta nokta olan o İnsan-ı Kâmil in her varlıkta tecelli ettiğini gören ve 28 mertebede zuhuratını zevk edendir. Zatiyün Mürşidi Kâmillerin halife ve ihvanları da Zatiyün irfaniyetiyle yetiştikleri için Zatiyün halife ve ihvandırlar. Onlara sıfatiyün demek yanlıştır. Zatiyünlüğü bilmemektir. Efendim Hasan Özlem Hz.leri Zatiyün velilerdendi. Bütün halife ve ihvanları da Zatiyündurlar. Bunda kimsenin şüphesi olmasın. Her tecelli odur derler. Sıfatiyün veliler ise Allahın bütün varlıklarda tecelli ettiğini bilir ve görürler. Her zuhurat ondandır derler. Bir tecelli eden bir de tecelli olunan vardır. Onun için sıfatiyündurlar. İlimde kendi varlıklarını Hakkın varlığı yanında bir tecelli mazharı bilirler. Tecelli eden kendi olduğu zevkine sahip olamamışlardır. Her şey ondandır derler. O dur diyemezler. Efaliyün velilere gelince bu kesret Âleminde Esma ve fiillerin vakıfıyeti mevcuttur. Her tecellinin Allah ın ayetleri olduğunu,

Page 101: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

şeriat hükümlerinde aşırı hassasiyet göstermeleri mevcuttur. Allah ın fiil ve işlerinin her tecellisine boyun bükmüş kimselerdir. Veliler irşadda görevli olanlar ve idari bölümde olanlar diye ayrıca ikiye ayrılırlar. İrşadla görevli olanlara Mürşid veya Mürşid-i Kâmil denilmekte. İdari bölümde olanlar ise irşadla görevli olmadıkları için ehli haricinde onlar Gök kubbemin altında benim nice sevgili kullarım vardır ki onları benden başka kimse bilmez. Hadisi Kudsisi gereğince bilinmezler. Bizler Allah-ı seviyor muyuz? Bunun belirtisi nedir? Ayrıca Allah ta bizi seviyor mu? Bunun da belirtisi nedir? Diye sorduğumuzda: Bizlerin Allah ı sevmemiz bizim Hakkın varlığında yok olmamızla mümkündür. Yani kişi fenafillah olmasıyla Allah-ı sevmiş olabilir. Allah bu varlıklar benimdir diyor. Sen de benimdir dersen itilafa girmiş olmaz mısın? Sevgilin için canını ver ki sana canan ihsan etsin. İşte Allah da seni sevdiyse senin bütün sıfatlarından kemalatıyla zuhura gelir ki’ canını vermenin karşılığında canan almış olursun.

                                CUMA

Cuma Müminlerin Bayram günüdür. Bayrâmin birincisine Ramazan Bayramı diyoruz. İkincisine de Kurban bayramı diyoruz. Üçüncü bayram ise Ramazan bayramı ile Kurban bayrâminı bünyesinde cem etmiş, cuma bayramı yani cuma diyoruz. Yahudilerin bayram günü cumartesidir. Hıristiyanların bayramı pazar günüdür. Müminlerin bayramı ise Cuma günü olmuş oluyor. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz bir hadisi Şeriflerinde Hz. İsa A.S.. ın ümmeti 71 fırkadır. Bunun 70 fırkası delalette 71 inci fırkası hidayettedir. Musa A.S. ın

Page 102: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ümmeti 72 fırkadır. Bunun 71 i delalette 72.si hidayettedir. Benim ümmetim ise 73 fırkadır. Bunların da 72 si delalette 73 üncüsü fırkayı Naciyedendir buyurmuşlardır. Neden Hz. İsa A.S. ümmeti 71 fırka 70 i delalette biri hidayettedir. Çünkü Hz. İsa A.S. tenzih dininde idi. Bu günde kim ki 7 sıfatı ve on duygusu ile Bakara Suresi 115. Doğu ve batı Allahındır. Nereye dönerseniz Allah ın yüzü oradadır ayetine mazhar olamamışsa yani Allahın birliğini 7 sıfat ve on duygusu ile 70 eder, şuhut edemezse delalette, onun birliğini şuhut etmişse hidayette olduğunu söylemiş oluyor. Musa A.S. da teşbih dininde idi. Onun da ümmeti 72 fırka idi. Yedi sıfatı subutiyesi ve zahir ve batın beşerden on duygusu ile de Allah ın birliğini Vahdet yönüyle zevk etse Musa A.S. dini olan teşbih dinine göre delalettedir. Vahdetin bütün sıfatlardan tecellisini zevk ettiğinde hidayette olacaktır. Hz. Muhammed in dini ise tenzihi ve teşbihi birleştirerek Tevhid yapan Tevhid dinidir. Ne İsa gibi ne de Musa gibi Tenzih ve Teşbih yapsa dahi Hz. Muhammed in dini olan Tevhid dinine göre delalette, Tevhid ettiğinde ancak hidayette olduğu anlaşılmış oluyor. İşte cuma da bunu remzetmektedir. Üç bayramı birlikte cuma günü kutlayan Müminler, hem onların Bayram zevkini hemde ayrıca Tevhid olan cuma zevkinin üçünü birden zevk etmektedir. Çünkü Bayram dostla görüşmek ve buluşmaktır.

Onun için Cuma günü 2 rekât Cuma Namazından başka öğle Namazı ve başka Namazlar yoktur. Bir rekâtı kulun Hakta yokluğu ikinci rekâtta da Hakkın kulundan zuhuratıdır. Fenafillah ve bekabillah rekâtları da diyebiliriz. Bu 6 pencereden Hakkın bütün tecellilerini zahir ve batın yönüyle zevk edenler Cumaya çıkmışlardır. Cuma Namazını kılanlar için Allah Cuma Suresi 10 da Namazı kılınca yeryüzüne dağılın Allah ın fazlından rızık arayın buyurulmaktadır.

Page 103: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Rabbimiz Cumayı idrak eden ve zevklenen kullarından eylesin. Âmin.

           TESBİH NE İÇİN ÇEKİLİR

Namazlardan sonra çektiğimiz Tesbihlerin manasına bir (H.Ş.) ile başlamak istiyorum. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Bir kimse Namazdan sonra 33 defa Sübhanellah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahüekber derse ormanlar kÂlem, deryalar da mürekkep olsa ecrini yazmaktan deryalar biter, ecri bitmez buyurmuşlardır. Peki, 33 defa Sübhanellah desek manası ne demektir? Ne için 31 değil başka bir rakam değilde 33 defa buyurulmuştur. Çünkü Allahü Teâlâ üç fenada, üç bekada bu tesbihlerin manalarını bizden zevk etmemizi istiyor. Üç fena ve üç bekadaki iki üçün yanyana gelmesi rakamsal olarak otuzüç oluyor. Yani sübhanallah Allahı tenzih etmek demektir. Allah Vahdaniyetiyle bütün varlıklarda tecelli ettiği halde hiç birine benzemez. İşte o bu yönüyle Sübhanellahtır. Rakamda eksiklik olduğunda tecelli de eksik olacağından Allah a eksiklik isnat edilmiş olunur. Hâşâ Allah eksiklikten münezzehtir.

O vahdet olarak tecelli eden tek Allah bütün yarattıklarında mertebelerine göre sıfatlarıyla her an ayrı bir şanda tecelli eder olması nedeniyle bütün sıfatlar da dile gelerek tecelli eden Rablarına Elhamdülillah diyerek teşekkür ederler. Bütün sıfatlardan tecelli eden sensin. Seni tesbihatınla yani benzetmemizle zevk etmekteyiz diyerek Elhamdülillah derler. Tenzih, Teşbih ve ikisini de birleyerek Tevhid yapıp Allahü

Page 104: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Ekber yani Allah uludur, yücedir demektedirler. Çünkü Vahdet Âlemine nazar ettiğimizde Tenzihi ile kesret Âlemine nazar ettiğimizde Teşbihi ile Haktan gayri varlık görmeyince elbette onun ululuğunu ve yüceliğini zevk edenler Allahü Ekber demekten başka bir söz söyleyemezler. İşte onun için Resulullah (S.A.V.) Efendimiz miraçtan dönerken İbrahim A.S. ile 6. kat semada karşılaşmış. Yani Tevhid babası olarak bilinen İbrahim A.S. , kavseyn mertebesine gelen ve zevk edenler layıkıyle ümmet olma hasletine sahip oldukları için benden ümmetine selam söyle Cennet bomboş bir arazidir. Buranın nimetleri Süphanellah, Elhamdülillah, Allahü Ekber demektir. Buna çokça devam etsinler. O zaman bütün Cennetin nimetlerine nail olurlar buyurmuşlardır. Yani Tenzih, Teşbih ve Tevhid yapanlar Allah ın Cemalullahını zerreden kürreye kadar şuhut etme zevkine layık olurlar. Onun için bir kişinin Cehennemi cehaletidir. Cenneti de irfaniyet ve kemalat zevkidir. Çok insanlar kendilerindeki ten ve canı esmalarıyla Tevhid ederek bu tecelli zevkine sahip olmuş olsalar daimi Cennette olduklarını göreceklerdir. Çoklarına zulmani perdeler engel olmaktadır. Dolayısıyla da esma ve adet olarak söylenen tesbihatın da ömür müddetince çekilmesi onlara fayda verememektedir.

                         HACCIN SIRLARI

Hacca gidecek bir kişinin 3 adet farzı olan:

Page 105: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

1- İhrama girmek, 2- Arafatta vakfaya durmak, 3- Kâbeyi tavaf etmek.

Gibi farzların şekil olarak yapılması değil taşıdığı manevi sırları da bilmesi lazımdır ki haccın zevkini alabilsin. Ayrıca 24 vacip ve birçokta sünnetleri mevcuttur. Bunlar neleri remzetmektedirler. Teker teker saymaya çalışÂlim. Evinden çıkarak çoluğunu çocuğunu, malını mülkünü tek Allah için terk ederek, Allah ın farziyeti için hacca hazırlanıp gitmesi gibi bir salikin de dünya zevklerini ve nefsanî her türlü zevklerden vazgeçerek bir Mürşid-i Kâmile gelip Hak ve Hakikata talip olmasıdır.

Birinci farziyet olan ihrama girmek, İnsan-ı Kâmilinde kendine nispet ettiği efalinin, sıfatının ve Vücudunun kendisinin olmadığını irfaniyeti ile bilerek fenafillah olmasıdır. Yani kendi varlığını Hakkın varlığında yok etmesidir. İkinci farziyet Arafatta vakfeye durmaktır, yani kişinin Hakk a Arif olmasıdır. Vakfa nasıl ayakta Kâbeye doğru dönerek dua etmekse Hakikatında da Ruhullah olan bir kişinin tırnağından saç teline kadar bütün sıfatlarından Ruhun ilanıdır. Bakara Suresi 115 Doğu ve batı Allahındır. Yüzünüzü nereye çevirirseniz Allahın yüzü oradadır. İfadesi ile Arif olmuş demektir. Üçüncüsü Kâbeyi tavaf etmektir. Zahirde nasıl taştan yapılmış Allahın Zatını remzeden Kâbeyi üçü çalımlı dördü de sakin olarak etrafında dönerek tavaf ediyorsak, aynen onun gibi bir salik de Mürşid-i Kâmilinde üç fena, dört beka meratibini tahsili ederek yeryüzünde Allahın Zatını remzeden canlı Kâbe durumundaki İnsanı Kâmilleri tavaf etmeleridir. Çünkü bu

Page 106: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ilim ve irfaniyeti başka hiçbir yerde elde etmek mümkün değildir. İbrahim Hakkı Hz.lerinin hocası Fakrullah Efendi bir gün hüccacın önüne geçip nereye gittiklerini sormuş onlar da Hacca gittiklerini söylemişler. Onlara cevaben: Gelin beni 7 defa tavaf edin Sizleri Haccı Ekber yani büyük hacı edeyim demiştir. Yani beni tavaf edin demekten gaye onun etrafını dönmek değil onda 7 meratibi ilahinin tahsil edilmesidir. Çünkü Kâbe, Kâbe olalı Allah hiçbir zaman oraya girmedi. Fakat bu fakirin gönlünden de hiçbir zaman çıkmadı buyurmuşlardır. Haccın ayrıca vacip durumunda olan emirleri de vardır. Merve ile Safa arasında 7 defa 3 ü koşarak 4 ü sakin olmak üzere say yapmak var. Çünkü Fena mertebelerinde Celal tecelliler kişiyi huzursuz ve mutsuz yapar. Bunlardan bir an evvel kurtulmak için koşmak lazımdır. Yani ikilikten kurtulmak için çok çalışmak gereklidir. Dördü ise sakindir. Zira kula nisbiyet kalmadığı için Beka mertebelerinde de sakin sakin Hakkın her an ayrı tecellilerinin zevki vardır. Merve demek kulluk demektir. Safa demek ise selamete çıkmak demektir. Bizler de kulluktan yani ikilikten 7 say sonunda selamete çıkanlardan olmuş oluyoruz.

İbrahim makâminda iki Rekât Namaz kılmak da: Emin beldeye ayak basanlar şükrani olarak iki Rekât Namaz kılarlar. İbrahim makamı emin beldedir. Kendi varlıklarını Hakkın varlığında yok edenler emin beldeye ayak basmışlardır. Ayakta zemzem suyunu içme sırrı: Zemzem suyu İnsan-ı Kâmillerden tahsil edilen ilmi ledün diye vasıflandırdığımız Sır ilimleri, esrar ilimleridir. Çünkü İnsanı Kâmiller Tuba ağacıdırlar. Onların kökleri arşı âlâda, dal ve meyveleri yerdedir. Onlar ilhamlarıyla Ledün ilmini bizlere bardak bardak sunmaktadırlar. Bu zemzem suyunu da onlardan başka hiçbir yerde ve kitaplarda taze taze bulmak mümkün değildir.

Page 107: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Onların bu ilmi kelam fiili ile zuhura geldiği için ayakta içilmektedir. Zira kıyamda durmak da Hakkın fiilleri ile açığa çıkışını remzetmektedir.

Mina da şeytan taşlamak: 70 taş 7 şer, 7 şer büyük şeytan, orta şeytan, küçük şeytan diyerek 3 gün atılmaktadır. İşte bunlarda büyük şeytan dediğimiz kendi varlığımızı, orta şeytan dediğimiz kendi sıfatlarımızı küçük şeytan dediğimiz kendi EfÂlimizi taşlıyoruz. Yani bunların bizim olmadığını 7 sıfatımızla kabullenme ameliyesini şeklen ve batınen yapıyoruz. Büyük şeytana 7 Taş attıktan sonra Kurbiyetimiz gereği kurban kesiyoruz. Yani varlığımızı Hakkın varlığında yok edip Ruhullah sahibi olduğumuzda, Ruhun sıfatlara tecelli ederek aslını göstermesi kurban olmuş oluyor. Yani kurban sıfatlara yaklaşması anlâmindadır.

Hüccac Arafatta öğle ile ikindi Namazlarını cem ediyor. Müzdelifede de Akşam Namazı ile Yatsı Namazını cem ediyor. Bunların remzettiği mana da ikilikteki sıfatlarımız Zat a vuslat bulunduğunda yani Zat ın idaresi altında olduğunu zevk edince sıfat ayrı Zat ayrı mütaâla edilemez. Öğle Namazı sıfatı, ikindi Namazı da Zat ı remzetmektedir. Namaz Müminin Miracı, Miraç da Allah la beraber olmak, konuşmaktır. Sıfatlardaki tecellilerin Zatın olduğunu irfaniyetle bilmek öğle ile ikindiyi cem etmektir. Akşam ile Yatsı Namazının cemi ise Müzdelife de olmaktadır. Yani Ruhun sıfatlarından zuhur etmesiyle cem edilmiş olunur. Kısaca şunu anlıyoruz ki: Halkın Hakta birleşme idraki Vahdaniyette olduğu için Arafatta cem ettik. Hakkın da halkta tecellisi ile yani kesrette zuhuratıyla Müzdelifede cem ettik demektir. Kâbe dışında Kadınların Erkeklerin arkasından Namaz

Page 108: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kılmaları gerekli iken, Kâbede Erkeklerin önünde Namaz kılabiliyor. Neden: Çünkü Kâbe Allah ın Zat ını remzettiği için orada kesret yoktur. Bütün nehirlerin suları deryaya ulaştığında deryadaki suların hiç biri ben şu nehrin suyuyum, diğeri ben bu nehrin suyuyum diyemediği gibi Kâbede kadın erkek diye bir şey olamaz. Oradaki kılınan Namaz gönül Kâbesinde kılınmaktadır. Bedenin hükmü yoktur. Düşünülemez de. İşte onun için kadınların önde erkeklerin arkada Namaz kılmaları dahi mahsurlu sayılmaz. Genel olarak zahirde emri ilahi olarak ömrümüzde bir defa Hac farizası yapılmalı, aslında da batınan bir İnsanı Kâmilden bu meratibi ilahiyeyi ömrümüzde tahsil etmemizden ibarettir. Batın haccını ifade edildiği gibi yapanlar zahirine ne gerek vardır dememelidir. O siretteki zevklerini bizzat remzedildiği mahallerde zahir ve batınını birleştirerek Tevhid zevkiyle zevklenmeleri üstünün üstü olacaktır. Yoksa tek kanatlı kuş gibidirler. Tek kanatlı kuşta menzile varamaz.

Kâbe de 4 köşe vardır

1 - Şam köşesi2 - Iraki köşesi3 - Yemani köşesi4 - H.Esvet köşesi

Hakikatte gönül Kâbesinin de dört köşesi vardır:

1 -  Şeytanı tecelliler2 -  Nefsani tecelliler 3 -  Meleki tecelliler

4 -  Rahmani tecelliler

Page 109: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

bu tecellilerin zuhur ettiği köşeler olmuş oluyor. Çünkü her kişi bu tecellilerin birinin tahakkümü altında yaşâmina devam etmektedir. Onun için Kâbenin 4 direği vardır. Hannan, Mennan, Deyyan ve Süphan direkleridir. Kâbe bu 4 direk üzerinde durmaktadır denilmiştir.

Şam Köşesi: Şeytani köşedir. Irakı Köşesi: Nefsanî köşedir. Yemeni Köşesi: Meleki köşedir. H. Esved Köşesi: Rahmani köşedir.

Tavafa Hacer-ül Esved köşesinden başlanmakta ve 7 tavaftan sonra yine orada bitirilmektedir. Çünkü Kâbe üzerinde Hacer-ül Esved Allah ın sağ elidir. Onu öpenler veya uzaktan da olsa istilam edenler sözleşmeyi yapmışlardır. Araf Suresi 172 de Ben Sizin Rabbiniz değil miyim dediğinde onlar da evet rabbimizsin şahit olduk dediler. İşte o gün verdikleri sözü tuttuklarını Hacer-ül Esved e dönerek şahit ol diyerek tavafa başlamaktadır. Bu kâinatta da Allah ı Hüvviyet ve eniyetiyle cem edip kemalatıyla da zuhura getiren İnsanı Kâmillerdir. Onlar bu Âlemde Zat-ı remzettikleri için elini öpenlere o şahitlik yapmaktadır. Yoksa taş şahitlik yapmaz. Rab irşad eden ve terbiye eden manalarına geldiğine göre insanların irfaniyet ve kemaliyet irşatlarını da onların yaptıkları açık olarak anlaşılmış olur. Pirimiz Muhammed Nurul Arabî Hz.leri üç yerde cem oluruz demiştir:

1- Ervah Âleminde

Page 110: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

2- Âlemi Berzahta 3- Âlemi Ahirettedir

Ervah Âlemi Ruhlar Âlemidir. Yani bir salikin insani kâmilinin zahir huzurunda toplanıp onun irşad ve terbiyesini kabul ederek Nefisleri üzerine şahitlik yapmalarıdır. Berzah Âlemi ise İnsanı Kâmilin varlığı Hak varlığı olduğu için onun varlığında batını yönüyle Vahdaniyet deryasında cem olmasıdır.

Âlem-i Ahirette cem olması ise ihtiyari bir ölümle ölüp, Hakkın varlığında var olarak hafi şirklerden de kurtulup ibadet eden, ibadet ve ibadet edilen birliğine erildiğinde de cem olunmuş olmaktadır.

Onun için bu Âlemde Allahu Teâlâ, Zatı yönüyle hiçbir kimseyi irşad edemediği için sıfatları yönüyle İnsanı Kâmiller mazharından bizzat kendisi irşad ve terbiye etmektedir. Buna binaen İnsanı Kâmilleri tavaf etmek kişiyi haccül ekber yapmaktadır. Haccın sırrı, Mekke şehrindeki Kâbeyi ziyaretten gaye bir rumuzattır. Onun taşıdığı manalar İnsanı Kâmilden meratibi ilahiyeyi tahsil ederek 7 mertebedeki Hakkın tecellilerini zevk etmekten ibarettir. Allah cümlemize bu zevkleri ihsan eylesin. Âmin.

                  KURBAN BAYRAMI

Kurban kurbiyet demektir. Yaklaşmak demektir. 4 mezhebin üçünde kurban kesmek sünnettir. Yalnız İmam-ı Azâmin mezhebi olan Hanefi mezhebinde vaciptir. Onun da vacibiyeti İmamı Azam Hz.lerinin vahdaniyet üzerine kurduğu mezhebin

Page 111: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

gereğidir. Çünkü İmamı Azam mezhebini Makamı Cem zevkiyle kurmuştur. Onun için vahdet zevkiyle zevklenenlerin mutlaka anlâmina gelen vacibi uygulaması yani sıfatlara yaklaşarak cemalini izhar etmesi gereklidir. Zahirde her ne kadar mal canın yongasıdır denilmekte ve Allah için parasını harcamak olarak görünse de bir ayeti kerimede Sizin kestiğiniz kurbanların Allah a ne etleri ne de akıtılan kanları gitmektedir. Allah a giden tek şey sizin takvanızdır buyurulmaktadır. Takva ise Allah tan korkmaktır. Allah tan nasıl korkmalıyız? Allah hâşâ öcü değil ki Allah tan korkulsun. Allah tan, Allah a ait olan Efâline, Sıfatlarına ve Vücuduna sahip olmamak için korkmak lazımdır. Onun için Allah tan en çok korkan evliyalardır. Neden, çünkü bir an gaflete girer de kendime nispet ediveririm diye korkarlar. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz her kurban bayrâminda 2 kurban keserdi. Birisini kendisine diğeri ümmeti içindir. Bir hadisi şeriflerinde Ben iki kurban atasının evladıyım buyurmuşlardır. Çünkü İbrahim A.S. İsmail i kurban etmek istediğinde koç kurban ihsan edilmiş diğeri de Peygamberimizin dedesi Ebu Muttalibin oğlu olması için Allah a adadığı Peygamberimizin babası Abdullah için kestiği yüzlerce deve kurbanlardır.

Bir kişi Mürşide intisap ettiğinde kâmil onun halka dönük Nefsi emmaresini kestiği için ona kurban oldu denilmektedir. Bir de Mürşidi kâmilindeki tahsili sonunda, kendi varlığını Hakkın varlığında yok ettikten sonra, Ruhullah olan Vahdet deryasından sıfatlarına tecelli ederek oralarda kendi Cemalini izhar etmesine de kurbiyetinin gereği kurban denmiştir. Dikkat edilirse kurban bayramı ile hac farizası aynı zamanda ifa edilmektedir. Onun için koç kurban kendimize nispet ettiğimiz varlığımızı kurban etmektir. Fena fillah olmaktır. Can kurban ise: Canın

Page 112: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

birlik zevki ile zevklenen kişinin sıfatlarından kemalatı ile zuhura gelmesidir. Yunus Emre Hz.leri :

İsmailem Hak yoluna canımı kurban eylerem. Çünkü bu can kurban sana ben koç kurbanı neylerem Diyerek Hakikatını ifşa etmiştir.

                               RÜYA

Rüya uyuyan kimselerin gördüğü olaya denir. Dünya yaşantısı başlı başına bir rüyadır. Uyuduğumuz zaman gördüğümüz Rüya ise rüya içinde bir Rüya olmaktadır. Onun için Rüyalarla amil olunamaz. Fakat bir ayeti kerimede Rüzgârı yağmurdan evvel haberci gönderdik. buyurulması gibi Rüyalar da iyi ve doğru yorum yapıldığı zaman Hakikatları bizlere haber vermektedir. Rüyaların haberciliğini en iyi bilen Yusuf A.S. idi. Kesafet olan bu Dünya görüntülerini meydana getiren latif olan Ruhullahtır. Onun için suretlerin siretini görebilenler de Rüya tabir edebilirler. Yusuf A.S. ın zindandaki iki arkadaşından birinin gördüğü Rüyada’ Yusuf Suresi 36 Ben kendimi Rüyamda Şarap olacak üzüm sıkarken gördüm dedi. Yusuf A.S.ın tabirinde Sen hapisten çıkınca efendine şarap sakisi olacaksın dedi. Çünkü zahirde şarap yasak edilen bir içkidir. Fakat mana ve sirette aşkı ve zevki remzettiği için bu kendisine nispet ettiği varlık hapishanesinden çıkarak ihtiyari bir irfaniyetle Hakkın varlığı ile var olup Efendisi olan Hakka ve her türlü tecellilerine hizmet edecek demektir. Çünkü kesbi ilimle de fenafillah olunur. Aşk burağına binerek vehbi ilimle de fenafillah olunur. İşte şarap yapıp dağıtması aşk ile Hakkın lütfuna mazhar olacağını Yusuf A.S. haber veriyor.

Page 113: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İkinci arkadaşı da ben Rüyamda başımın üstünde bir ekmek gördüm kuşlar ondan yiyor dedi. Ona da cevaben Sen asılacaksın ve kuşlar da başından yiyecekler diyor. Çünkü ekmek cesedin gıdasıdır. Sen bu tenden asılacak, gök ehli olan kuşlar da başından yiyecekler. Yani sen de kesbi bir irfaniyetle bu kesafetten asılarak, senin bu tenini Beka tecellileri istila ederek yiyip bitirecekler dedi.

Sonunda da Yusuf A.S.ın tabir ettiği gibi aynen oldu. Onun için bu suret Âleminde her ne varsa hepsi de siret Âleminin tecellilerinin görüntüsünden ibarettir. MÂdem ki siret Âleminin görüntüleri ise neden amil olunamaz denirse cevaben şöyle bir misal verilebilir. Bir meyveli ağaç, görüntüsünü suya aksetmiş bizde suyun içinde görünen meyveye sahip olmak isteyip her ne kadar suyu taşlasak bir adet meyve elde etmemiz mümkün olur mu? Olmaz. Çünkü o meyve sudaki görüntüdür. Kafamızı kaldırıp aslını görürsek oradan istediğimiz kadar meyve yiyebiliriz. Onun için Rüyaları tabir edecek kişilerin letafet Âleminden haberdar olmaları lazımdır. Yoksa tabirler yanlış olur. Hatta Resulullah (S.A.V.) Efendimizin rüyaları iyiye yorumlayınız diye de ikazı vardır. Çünkü Hakkın hiçbir tecellisi kötü değildir. Kötülük, iyilik bizler içindir. Bir gün Padişahın eşi Rüyasında bütün Bağdat ahalisinin üzerinden geçtiklerini görüyor. Zahiren çok ayıp bir olay olduğu için hayâ edip de kimseye söyleyemiyor. Bu Rüyanın tesirinden kurtulamadığı için hizmetçisine git falanca kâmile ben böyle bir Rüya gördüm. Tabir eder misiniz diye sor. Sakın benim gördüğümü söyleme diyor. Hizmetçi de söylenen kâmile giderek Efendim ben böyle bir Rüya gördüm Tabir eder misiniz diyor. O kâmil de kızım sen ne iş yaparsın diyor. O da hizmetçiyim diye cevap veriyor. Kâmil, kızım bu Rüyayı sen göremezsin bu Rüyayı gören gelsin, Rüya kötü değil güzel bir Rüyadır diyerek cevap veriyor. Rüyayı gören

Page 114: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kişi ezile büzüle kâmilin huzuruna çıktığında kızım sen bu Bağdat a çeşmeler, camiler okullar gibi faydalı hizmetlerde bulunacaksın. O insanlar da senin bu faydalı olan eserlerinden istifade edecekler diyor. Görüldüğü gibi zahir yönü ne kadar kerih bir olay fakat letafet yönü ise mananın Nurlarını yansıtmaktadır. Onun için herkes Rüya tabir edemez. Rüyalar da Nefsanî Rüyalar Rahmani Rüyalar diye ayrılır. Rahmani Rüyalar aynen çıkar ama Nefsanî Rüyalar çıkmaz. Resulullah (S.A.V.) Efendimizde ilk 6 ay Rüyalarla iştigal ettiler. Onun için bir hadisi Şeriflerinde Rüyalar Nübüvetin 46 da biridir buyurmuşlardır. 23 senede 46 tane 6 şar ay vardır. Kur-an 23 senede indirilmiştir.

İşte bu Kur-an ın Hakikatına erebilmek için evvela 6 ay her kişinin Rüya ile iştigal etmesi lazımdır. Tevhidde üç fena mertebelerinde zahir ve batın olarak 6 ay Rüya derecesidir. Bu devreyi geçirenler artık her şeyi ayan beyan görecekleri için onlar Rüya görmezler. Suretlerdeki sireti seyrederler. Yani Hakikata kavuştukları için her nereye dönerlerse dönsünler Hakkın Cemalullahını suretlerin yaratılma yerlerinde, suretlerden sireti görürler. Allah cümlemizi kesafet Âlemi olan bu suret Âleminden letafet Âlemi olan siret Âlemine geçenlerden eylesin. Âmin.

KURBAN BAYRÂMİNDA GETİRİLEN TEŞRİK TEKBİRLERİNİN MANA VE MAHİYETİ

Teşrik tekbirleri kurban bayrâminın arefe günü sabah namazından başlayarak dördüncü bayram günü ikindi namazı dâhil olmak suretiyle 23 vakit Allahü Ekber Allahü Ekber La

Page 115: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ilahe illellahu Allahü Ekber Allahü Ekber velillahül hamd diyerek getirilen tekbirlere denir. Bu teşrik tekbirleri vaciptir. Farz namazların hemen arkasından getirilmelidir. Ferdi namaz kılarken unutulursa en son sünnetlerden sonra da bir defa getirilebilir. İbrahim A.S.ın oğlu İsmail A.S. ı kurban etmek için boynuna bıçağı çaldığında bıçak kesmedi. Acaba bıçağı iyi bilemedim mi diyerek yanındaki taşa çalınca taş ikiye bölündü. İsmail in boynunun altı kırışıklıdır diyerek ensesinden bıçağı çalınca yine kesmedi. İşte o zaman iki melek, bir koçla Allahü Ekber, Allahü Ekber diyerek, iki defa söyleyerek zuhur ettiler. Neden iki defa söylediler. 3-5 defa demediler. Çünkü Allah ın Ekberliği yani büyüklüğü, yüceliği, ululuğu, Hüvviyet ve enniyetinde yani zahir ve batınında uludur, yücedir. Tek söylenmiş olsa idi, Allah a eksiklik isnat edilmiş olurdu. Meleklerin bu tekbirini duyan İsmail A.S. cevaben La ilahe illallahü Allahü Ekber dedi. Yani zannımızdaki hayÂlimizdeki Allah ın ululuğu büyüklüğü değil bizzat şuhut ettiğimiz zerreden kürreye kadar Zatını bütün sıfatlarından ilan eden zuhura çıkıp Cemalullahını gösteren Allah büyüktür dedi. Buna cevaben İbrahim A.S. Allahü Ekber Velillahül hamd demekle zahir ve batın bütün varlıkların Allah a hamd ettiklerini hepsinin varlığı Allah n varlığıyla var olabildikleri için teşekkür ettiklerini söyledi. İşte tenzih, teşbih ve İbrahim A.S. Tevhid yaparak bu tekbir kal lisanîyle ifade edilmiş oldu. Tevhid ehli de Meratibi ilahi tahsilinde Tevhidi Efal Tevhidi sıfat ve Tevhidi Zat idrakına sahip olduğunda Allahın vahdaniyetinin idrakı ile Allah tan başka bir varlık göremediği için zahir ve batın yönüyle Allahü Ekber yani Allah uludur, Allah büyüktür diyerek onun yüceliğini ifade eder. Vahdaniyetinden sıfatlarına tecellisi ile her varlıktaki cemalini şuhut etmesiyle de La ilahe illellahü Allahü Ekber diyerek demiş olur. Çünkü İsmail A.S. İbrahim A.S.ın nefsi idi. Nefsin kesilemeyeceğini kurbiyetle

Page 116: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

yaklaşılabileceğini bizlere göstermiş oldu. Tevhid babası İbrahim A.S.ında Allahü Ekber Velillahü hamd demekle Tenzih ve Teşbihi Tevhid yaparak hem tekbir tamamlanmış hem de insandaki Kur-an kemalatıyla tamamlanmış olmaktadır. Kur-anı Kerim 23 senede tamamlandığı için bizler de bu kurban diye vasıflandırdığımız kurbiyet yani yaklaşmanın zahir ve batınını 23 vakit namazların farzlarının arkasından bir defa tekbir getirmekle tamamlamış oluruzMüslümanların üç bayramı vardır. Ramazan bayramı üç gündür. Recep, Şaban ve Ramazan irfaniyetine sahip olanlar batında da bu üç gün bayramı yapmaya Hak kazanmışlardır. Çünkü bayram dostla buluşmak, görüşmek ve sevişmektir. Kurban bayramı da 4 gündür. Allahın Vahdaniyet zevkiyle zevkidar olan evvelde, ahirde, zahirde ve batındaki tecellileri zevketmeleri onların da 4 gün bayram yapmaları olacaktır. Tevhidde de tecelli mertebeleri beka mertebesi olarak tahsil edilmektedir. Bu bayramların bayram namazları da vaciptir. Fakat üçüncü bayram ise Cumadır ki Ramazan ve Kurban bayramı namazlarını bünyesinde cem ederek Tevhid yapıp farz olmuştur. Onun için Cuma günü müminlerin bayramıdır. Bayram namazlarında sübhanekeden sonra üç defa tekbir alınıp el bağlanması Fenafillah olan bir kimsenin nisbiyetlerini bağlamasını ikinci rekâtta ise üç tekbirden sonra bağlamayıp dördüncü tekbirde rüküye eğilmenin de beka zevkiyle 4 mertebe yönüyle Hakkın tecellisini remz etmesi bizlere fena ve beka zevkiyle meratibin ta kendisi olduğunun zevkini vermektedir. Hakikatta vacip mutlaka demektedir. Nasıl bir barutla bir ateş yanyana gelince onun infilak etmesi mutlak olmuştur. Aynen onun gibi bir salikin kendine nisbet ettiği varlıkları Hakka vermesi ile Rabbinin onda tecelli etmesi vaciptir. Yani mutlak olur. Hakk da Vahdaniyeti ile sıfatlarına tecelli edince o sıfatlardan gören duyan da Haktan başkası

Page 117: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

olamaz ise bir salike de böyle tecelli ederse o salikten duyan gören ve konuşan Rabbi olmuş olur.

Kurban bayrâminda kesilen kurbanlık hayvanlardan da bir nebze bahsetmek gerekli olursa: Kevser Suresindeki Fesalli Li rabbike venhar namaz kıl, kurban kes şeklinde tefsir edilmiştir. Venhar akıt demektir. Yalnız kan akıt manasına gelmeyebilir. Müminler kan akıtabilecekleri gibi cehaletlerini de akıtmak nisbiyetlerini de akıtmak anlamı çıkarabilirler. Hatta bu ilim ve irfaniyetten boş olan gönlünüze irfaniyet ve kemalat akıt da diyebiliriz. Onun için net belli olmadığı için zahirde farz değilde vacip denmiştir. Hac Suresinin 37.ayetinde Sizlerin Allah için kestiğiniz kurbanların ne kanları ne de etleri Allah a ulaşır. Allah a ulaşan takvanızdır buyurmuşlardır. Onun için zahirde eti yenen hayvanlardan kurban yapıyorsak da Hakikatında kurban kurbiyet yani yaklaşma olduğunu bilmeli kul olarak Allah a yaklaşmaya gayret göstermeli, biz saliksek Rabbimizi kendimizde zuhura getirmeliyiz. Kâmilsek de ihvanlarda zuhura gelmeliyiz.

Sür çıkar gayrıyı gönülden ta tecelli ede Hak. Padişah konmaz saraya hane mamur olmadan.Allah cümlemize bu zevkleri ihsan etsin. Âmin.

TEN GÖZÜ, KALP GÖZÜ, CAN GÖZÜ NEDİR

Ten gözü, mahlûku mahlûk gören gözdür. Her nereye bakıyorsak onun zahir varlık yönünden başka bir şey göremez.

Page 118: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Bu göz hayvanatta ve bütün insanlarda vardır. Bunun hiçbir manevi yönü yoktur. Bir şeye mahlûk gözüyle bakıldığında o mahlûk olur. Kesafet Âleminde bütün mahlûkata gereklidir. Kalp gözüne gelince onun iki kapısı vardır. Bir kapısı Nefse bakar bir kapısı da Ruha bakar. Bir kişi İnsan-ı Kâmilden Tevhid ilmini alır. Nefs kapısını kapatıp Ruh tarafındaki kapıyı açabilirse irfaniyet sahibi olması nedeniyle kalp gözleri görmeye başlar. İlimle bütün fiilerin faili Allah diyen bir kişi kendine ve başkalarına nispet ettiği fiili, tecelliyi efal şuhudu ile görmeye başlaması, kulağının ilim olarak duyduğu tecelliyi gözüyle de görünce kalp tasdik etmiş olacaktır. İşte bu tasdik, şuhut sonunda olduğundan fiillerin failinin Allah olduğunun irfaniyeti, gözün fiilinin resmini çekmesi demektir ki kalp gözü olan irfaniyetle görmesi anlâmina gelmektedir. Çünkü nefis kapısından gelen zulmaniyet ve cehalet karanlığı kapanıp ruh tarafından gelen nurun kalbi aydınlatması sonunda kalp irfaniyetle görüntüye geçmektedir. Onun için Mısri Niyazi Hz.leri :

Her neye baksa gözün bil sırrı Süphan ondadırHer ne işitse kulağın mahzı Kur-an ondadırBir şeye mahlûk gözüyle baksan o mahlûk olur Hak gözüyle bak ki bi şek nuru Yezdan andadır

buyurmuşlardır.

Can gözüne gelince: Burada gayri yoktur. Hak Hakkı görür. Vahdaniyet deryası olması nedeniyle kesret ve Vahdet ayrımı görülmez. Her şey tek yüzdür. Kul da, Sultan da bir görünür. Tafsilde kul kuldur. Sultan sultandır.

Page 119: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

CENAZE NAMAZINDAKİ 4 TEKBİR NEYİ İFADE EDER

Cenaze namazı 4 tekbirle kılınan bir namazdır. Bütün peygamber ve evliyalar kendi cenaze namazlarını kendileri kılmışlardır. Bizim gibi saliklerin cenaze namazlarını da Fenafillah olmamışlarsa Mürşid-i Kâmilleri kılmakta, Fenafillah olmuşlarsa onlar da kendi cenaze namazlarını kendi kılmış olmaktadırlar. Cenaze tekbirlerinden de anlaşılacağı gibi birincisinde Allah için sâlata denmektedir. Yani Allah için namaza. Namaz ise müminin miracıdır. Miraç ise Allah la beraber olmak, konuşmak, buluşmaktır. Kul Allah la nasıl konuşur ve buluşur. Mukayyet olan bu Âlemde Zat olan Allah, sıfatı olan kullarından tecellisini izhar edince kulun kuvvesinden fiileriyle açığa çıkması kulundan buluşup konuşması demek olur.

İşte bu bütün mazharlarından zuhura gelmesi kulların kendi mazharlarından Hakkı açığa çıkarmasına sâlat dendi. Onun için Allah için sâlata ifadesi kullanıldı. İkinci tekbir ifadesi de Resulullah (S.A.V.) için salâvata oldu. Çünkü bu Âlemde Zat Allah, sıfat ise Muhammeddir. Allahü Teâlâ Muhammed siz bilinemediği için bir Hadisi Kudsisinde Levlaka Levlak vema Halaktül eflak Habibim sen olmasaydın bu Âlemi yaratmazdım buyurmuşlardır. Şu halde Muhammed bir ayna, kendisini o aynada seyreden Hak Teâlâ olmuş oluyor. İşte Resulullah (S.A.V.)a salâvat bu Âlemdeki 4 tecelli mazharları olan sıfatlardaki (Cemadat-Nebadat-Hayvanat ve İnsanat) farkıyla her tecellinin mevsufunun Allah olduğunu idrak et demektir. Üçüncü tekbir ifadesinde meyyit için duaya denilmekte yani vücudun vücudullah olduğunu idrak ederek

Page 120: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ölmezden evvel ölmeyi sağlamaktır. Ondan sonra da er kişi niyetine veya hatun kişi niyetine denilmektedir. Bir kişi birliğe bu tahsilden sonra erebildiyse er kişi olmuştur. Hayır, bu tahsilden sonra ikilikten kurtulamamışsa o kişi erkek de olsa hatun kişi olduğu için hatun kişi niyeti yapılmalıdır.

Bir Mürşidi Kâmilden bu meratip tahsilini yapmayanların cenaze namazları nasıl olmaktadır. Benim bu anlattıklarım ehli Tevhid içindir yoksa avâmin cenaze namazı için değildir. Onların cenaze namazları da taklit olarak avam kaideleri içinde kılınmaktadır. Bu cenaze namazının manevi irfaniyeti tekbirler alındığında namaz içinde okunan dualarda da görülecektir. Birinci tekbirde Sübhanekeyi okumaktayız. Sübhanekenin taşıdığı mana nedir? Kişinin kendi varlığının olmadığını bütün varlıkların Hakkın olduğunu anlamaktır. İkinci tekbirde Allahümme Salli ve Allahümme Barik dualarını okuruz. Yani Resulullah (S.A.V.) Efendimize Ashabına onun yolunda gidenlere, Tevhid babası İbrahim A.S. ve Âline övgü ve dualar gönderilmektedir. Allah ın bu sıfatlardan tecellisinin övgüsü anlâmindadır. Üçüncü tekbirde ise ölü için dua yapılmakta ve fenafillah olması için dua edilmektedir. Dördüncü tekbirde hiçbir şey okunmadan kişi selamete çıktığı için sağ ve soluna selam vererek namazını tamamlamaktadır. Çünkü selamete çıkan selam verebilir. Selamete çıkmayan selam veremez.

İşte böyle cenaze namazı takliden kılınıyorsa da aslında bir Mürşidi kâmilin tahsilinde meratibi fenanın idrakından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Cümlemize Mutu kable ente muti ölmezden evvel ölmeyi ihsan ederek kendi cenaze namazlarımızı kendimizin kılmasını nasip etsin. Âmin.

Page 121: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

TECELLİYİ ŞERİAT SOHBETİ

Her ne kadar şeriatı evvel yani taklit şeriat ve şeriatı saniye yani Hakikattan sonra gelen şeriat diye iki bölüm diye daha evvelki sohbetlerimizde izah ettikse de, Hakikatta şeriat 4 yerde mütâla ve şuhut edilebilir.

1 - Enfüste Şeriat,2 - Afakta Şeriat, 3 - Vahdette Şeriat, 4 - Kesrette Şeriattır.

Enfüste Şeriat: Allahü Teâlâ gizli bir hazine idi bilinmekliğini murad etti. Bu halkı yani sıfatlarını halk etti. Bu Âlemde Zat Allah tır sıfat ise Muhammed dir. İşte Muhammed aynasından tecellileriyle kendini seyretti. Her bir sıfat kemalatıyla Allah ın emanetlerini taşıyamadığı için Rahmaniyet sıfatına mazhar olan insana Muhammed diyoruz. Çünkü Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Siz Allah ı noksan sıfatlarda aramayın kemal sıfatlarda arayınız buyurmuşlardır. İnsan da en üstün olarak yaratılması nedeniyle Muhammeddir. Görmüyor musunuz? İnsanın başı mim, omzu Ha, bacakları dal şekliyle zahirde bile Muhammed yazısıyla görünmektedir. Onun için bu insanın sireti Hak sureti ise Muhammed olmuş oluyor. Nefsini bilen Rabbini bilir. (H.Ş.) gereğince nefsimiz bizim 8 sıfatı subutiyemizdir. Bu sıfatlardan tecelli edenin Ruhumuzun aslı olan Rabbimizin olduğunu anladığımız zaman tek olan Ruhun tekvin vasıtasıyla 7 kapıdan kendini şerh ettiğini açığa çıkardığını görürüz.

Page 122: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İşte enfüsümüzde şeriat yani açığa çıkma kendini bilinmekliğini istediği için şerh etmesi, Ruhun nefisten kendini ilan etmesidir. Bizler bir İnsanı Kâmilden bu tahsili yapmadıysak her an kendini ilan eden bu tecellilerden haberdar olamadığımız için bu zevklerden mahrumuz demektir. Şeriat herkesin bildiği gibi namaz kılmak oruç tutmak vs. amelle ilgili ibadetler değildir. Elbette onlar da bu saydığımız 4 tecellinin dışında değildir. Yalnız onlarla kayıtlı da olamaz.

Afakta şeriat: İnsanı Kâmilin kendini saliklerinde, saliklerin de İnsanı Kâmili kendilerinde görmeleridir. Çünkü zatiyyun bir kâmilin saliki de zatiyyun sohbet ve irfaniyetle yetiştiği için zatiyyun kemalata sahiptir. Esma ve kitabı bilgilerle yetişmiş olsa idi onlardan başka bir şeye vakıf olması görülemezdi. Onun için salik benden duyan benden gören benden bilen beni benimle sevk ve idare eden Rabbil Has ım olan kâmilimdir demesiyle bu şeriatı da yaşıyor demektir. Sakın kâmilin resmini şeklini demek istemiyorum. Onun kemalatını Rab esmasına yani irşad etme ve terbiye etme mazhariyeti olması nedeniyle mürşid diyorum.

Vahdette Şeriat: Allah Ahadiyetinde gizlilikte idi. Bilinmekliğini murad ettiği için, tecelli etmek için bu Âlemi 6 günde yarattı. İşte bu 6 günde yaratması 6 mertebede kendisini açığa çıkardı. O makam ve mertebelerden kendini şerh etti. Yoksa Allah kün ol demesiyle Fe yekün oldum, tecellisiyle bir anda olmuştur. Fakat bir salikin de 6 mertebede tahsil yaparak aslını gördüğü gibi 6 mertebede kudret ve yüceliğin tecellisini izhar etti.

Page 123: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Kesrette Şeriat: Allah gizlilikten, kesret Âleminde 4 yerde başka bir değişik tecellisini gösterdi. Yani cemadatta cemadatı ruhuyla, nebadatta nebadatı ruhuyla, hayvanatta hayvanatı ruhuyla, insanatta insanatı ruhuyla zuhura geldi. Bu yerlerden de kendini farkıyla şerh etmesine kesretteki şeriat demiş oluyoruz. Şu halde şeriat deyince belirli amelle ilgili ibadetlerden ibaret değil Allah ın bu saydığımız yer ve mertebelerdeki tecellilerinden ibaret olduğu görülmektedir. Ayeti kerimede: Allah melekleri vasıtasıyla yani kuvveleriyle Muhammed e namaz kılıyor yani Muhammed mazharından kemalatıyla tecelli ediyor. Ey iman edenler sizler de bir Muhammedi olarak Allah ı kendi mazharlarınızdan kemalatıyla zuhura getirmek suretiyle ona namaz kılınız buyuruluyor. Namaz müminin miracıdır. Miraç ise Allah la konuşmak, Allah la bir olmaktır. Peki, Zat olan Allah, sıfat olan Muhammed le nasıl konuşur ve bir olur. Tabii ki Zatın sıfatından tecellisiyle, sıfatlarından da fiileriyle o sıfatların istidat ve malumiyetleri nisbetinde zuhura gelmesiyle, sıfatların da her yön ve durumunu şuhut etmiş oluruz. Zira fiiller sıfatların tahakkümündedir. Surette insan olsa bile fiilleri hayvan fiili ise o sirette insan olamaz. Onun yaratılma yeri o fiilerin tecelli vadisidir. İşte bu 4 yerde Allah ın tecellileri olan şeriatından başka beşinci bir şeriatı yoktur. Onun için şeriat eşittir 6666 ayeti kerime olan Kur-an a şeriat eşittir İnsanı Kâmil e Mısri Niyazi Hz.leri bile:

Şeriatla durur arz ve semavat Bu kainat binasının özüdür şeriat

buyurmuşlardır.

Page 124: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Şeriat, Allah ın insanlarda Rahmaniyeti ile açığa çıkması olduğuna göre bizler de onu kendi mazharlarımızdan kemalatıyla zuhura getirmek için gayret gösterelim. Her an fiil mektuplarımızı okuyup ona göre sıratı müstakim de olmak üzere gayret gösterelim.

            TEVHİD GÖMLEĞİ NEDİR

Kur-an ı Kerimde muhtelif yerlerde Tevhid gömleğini giyenlerin kurtuluşa erdiğini, bizlerin de Tevhid gömleğini giymemizi emrediyor. İbrahim A.S. Nemrud un ateşine atıldığında, Nemrut dürbünle ateşin içinde güllük gülistanlık olarak beyaz bir gömlek giymiş, bir kişi ile oturduğunu görmüştü. Sorduğunda yanındakinin Cebrail A.S. üzerindekinin de Tevhid gömleği olduğunu Tevhid gömleği sayesinde ateşin yakmadığını söyledi.

Ayrıca Yusuf Suresinde Yusuf A.S.ın kardeşleri Yusuf u kuyuya attılar. Fakat Cebrail A.S. ona beyaz gömleği giydirdiği için kuyunun dibine kadar düşmeyip kuyu kenarında gömleği bir dala takılarak askıda kaldı. Kervancının sucusu kova ile kuyudan su çekerken ona tutunup çıktı. Kuyunun dibine düşse idi kuyunun dibinde yılan ve çıyanlar olduğu için kurtulması mümkün olmayacaktı. İşte Yusuf u da o gömlek kurtarmış oldu. Yusuf Mısır a götürülüp Maliye nazırına köle olarak satılınca onun eşi Züleyha ona sahip olmak istedi. O ise kabul etmedi. İşte o zaman Yusuf un üzerindeki o gömleği arkadan parçalayarak yırttı. Çünkü Yusuf un yönü Ruha dönük arkası da nefse dönüktür. Arkadan

Page 125: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

gömleği yırtılınca bu işin Yusuf un değil, nefsin bir işi olduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla da yine gömlek Yusuf u haklı çıkarmış oldu. Züleyha nın yaptığı anlaşıldı. Ayrıca Yusuf zindandan çıkıp Mısır a sultan olunca kardeşleri de onun Yusuf olduğunu anladıklarında Yusuf kardeşlerine bir gömlek vererek bu gömleği babama götürüp gözlerine sürünüz gözleri açılsın dedi. Babası Yakup ta Yusuf için yanıp tutuşuyordu ve gelene geçene Yusuf u soruyordu. Yakınları ise Yusuf öleli çok seneler oldu. Bu kişiler Yusuf u ne bilsinler, sen bunamışsın dediler. O da ben Yusuf u kime sorduğumu bilirim. Ben peygamberim diyordu. Gömlek geldi gözlerine sürünce görmeye başladı.

İşte bu gömlek nasıl bir gömlek ki gözlere sürülünce gözler görmeye başlıyor. Bu gömlekte iki kol bir beden vardır. Bu gömleğin bir kolu tenzih bir kolu teşbih bedeni de Tevhiddir. Şu halde bir şeyi Kalbimizle tenzih hissimizle teşbih yaparak şuhut edersek Tevhid gömleğini giyenlerden olmuş oluruz. Kalp Yakub u Yusuf olan candan veya Ruhtan ziya gelmeden yani nurlanmadan kalbin şubeleri olan görme, duyma gibi sıfatlardan görmesi duyması olamazdı. Onun için onun gönderdiği manevi gömlek onun böylece gözlerini açmış oldu.

Bizler de bu gömleğimizi giydiğimizde bize iftira etseler, her türlü kötülük yapmaya yeltenseler hatta tabancayla mermi sıksalar hepsinin o gömlekten içeriye geçmediğini patır patır gömleğin üstünden döküldüğünü göreceğiz. Çünkü Onu biz indirdik. Onun muhafazacısı da biziz buyurulmuştur. İşte bu Tevhid gömleğini giymek için gerekli olan anahtarları Allah Mürşid-i Kâmillere ihsan etmiş. Gidip onlardan alarak giyeceğiz yoksa kâinatı dolaşsanız hiçbir pazarda bu satılmaz.

Page 126: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

           MUHARREM AYI

Muharrem ayı hicri ayların birincisi ve hicri yılbaşıdır. Bu ayda pek çok olaylar olmuştur. Âdem A.S.ın duasının kabülü, Nuh A.S.ın tufanı, Musa A.S.ın firavundan kurtulması, İbrahim A.S.ın Nemrud un ateşine atılması, Yunus A.S.ın balığın karnından selamete çıkması gibi bir çok vakalar bu ayda gerçekleşmiştir. Hicri aylar 6 sı batın 6’sı zahir olarak tecellilerini zuhur ettirir. 1- Muharrem 2- Sefer 3- R.Evvel 4- R.Ahir 5- C.Evvel 6- C.Ahir bunlar batın tecellileridir. 1- Recep 2- Şaban 3- Ramazan kulların tahsil ayları olup zuhura getirme aylarıdır. 4- Şevval 5- Zilkade 6- Zilhacca ayları ise Hakkın mülkünde Haktan başka bir şeyin olmayıp Zatının sıfatlarına ve sıfatlarından da fiileriyle Hak Teâlâ nın kemalat tecellilerinin şerhidir.

Muharrem ayı kul için kâmile henüz gelmiş zikir ayı olabileceği gibi Allah ın gizlilikten bilinmekliğini murad edip henüz açığa çıkmadığı Ahadiyet ayı da diyebiliriz. Bir salikin zikir dersi elbette onun yılbaşısıdır. Çünkü yeni bir dönem ve yeni bir hayata başlamaktadır. Her türlü olay onun butununda tecelli edecektir. Onun için zikrin içinde bütün mertebelerin zevki gizli olarak mevcuttur. Zikir Ahadiyeti vurur denmiştir. Zikir Ahadiyet yönü ile de, o gizlilikte bütün meratibi ilahinin tecellileri olan her peygamberin başından geçen olaylar orada gizli olarak mevcuttur. Olmaktadır. Onun için peygamberimiz Ramazan ayında tutulan oruçtan sonra en üstün oruç Muharrem ayında tutulan oruçtur buyurmuşlardır. Çünkü biz kullar için evvela Ramazan ayındaki orucu tutmadan diğer Muharrem ayındaki orucu tutmamız mümkün değildir. Ramazan ayındaki oruç bizlere farzdır. Muharrem ayı orucu

Page 127: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ise sünnettir. Oruç ikilikten birliğe yülselmektir. İkilikten birliğe yükselemeyen bir kişi nasıl olurda daimi birlikte kalmak olan nevafil orucu tutabilir. Biz kullar için evvela Ramazan orucu tutulmalı ondan sonra da üstünlük olan Muharrem ayı orucu olduğu anlaşılmış olur. Melamiler Elhamdülillah daha zikirde iken daimi, her nefeste Allah, Allah, Allah demekle Allah tan başka bir şeyle meşgul olmuyorlarsa Allah ı zikretmek suretiyle zikir birliğine erdikleri için Muharrem orucunu tutmuş olurlar. Onlar ceseden yeseler içseler bile. Çünkü Allahın zikir birliğine nail olanlar, henüz cesede bürünmedikleri için cesetle oruç tutma hükümlülüğü yoktur. Tutanlar taklidi, avam gibi tutmuş olurlar. Recep ayında da bunlar oruçludurlar. Yalnız herkesin tuttuğu gibi bu bedenin gıdasını vermemekle değil, fiilerin failinin Allah olduğunun şuhut ve rabıtasıyla, fiiller birliğine ermekle efal orucunu tutmaktadırlar. Şaban ayında da henüz vücud kokusu duymayan bu Tevhid ehilleri sıfatların mevsufunun Allah olduğunun birliği ile oruçlu olmuş olurlar. Ramazan ayı gelmesiyle o güne kadar batını olan zikir birliği, Efal birliği, sıfatlar birliği oruçlarını bu ayda vücutların da vücudullah olduğunun bilinciyle batını ve zahiri birliğe erme olan orucu tutarlar. Toplum bunların yalnız zahirlerini gördüğü için bedenen tutulan oruçlara oruç tuttu demekte, batını oruç olan oruçlara itibar etmemektedir. İşte Muharrem ayında, Recep, Şaban ve Ramazan aylarındaki oruçlar belirttiğim gibi birliğe yücelme olarak tutulmalıdır. Yoksa avam gibi taklidi tutulan oruçlar 50 sene de tutulsa bizleri birliğe vuslat bulduramaz. İşte Muharrem ayının üstün ay olmasındaki hikmet böylece anlaşılmış oluyor. Onun için senede bir ay Ramazanda suret ve siret orucu tutulması bizlere emredilmiş, diğer aylarda derslerimizin ve telkinatımızın gereği suret orucunun tutulmaması yalnız siret orucunun tutulması emredilmiştir.

Page 128: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ZEKÂT MEVZUSUNDA DENGESİZLİK

Zekât temizlenme ve artırma anlâmina gelmektedir. Zekât Kur'an-ı Kerimde ayetlerle farz kılınmış. Zahirinde mallarımızın 40 da birini fakirlere vermemiz’ batınında da nefsimizi temizleyerek, nisbiyetlerden kurtulmamız emredilmiştir. Toplumumuzda bu mevzuya din görevlilerinin de layıkiyle vakıf olmadıklarını ve eğilmediklerini görüyoruz. İslamiyette 96 gr. altını veya karşılığında parası olan kişi zengin sayılmaktadır. Kendi yiyeceğinden başka bu 96 gr. altın veya karşılığı paranın, üzerinden bir sene geçtikten sonra o mevcut mal ve paranın Zekâtı verilmelidir. Fakat her sene verilmiş olan mal veya paranın Zekâtı ise verilmeyecektir. Çünkü Zekât malın kirini temizler. Sen bir çamaşırını yıkayıp dolaba koysan giymediğin müddetçe o çamaşır kirlenmediği için yıkamazsın. Aynen onun gibi bu sene 96 gr. altın veya karşılığı paranın Zekâtını verdin. Bu altın veya karşılığı olan para önümüzdeki sene 196 gr. altın veya para olduysa bunun hepsinin değil yalnız artan 100 gr. altın veya paranın Zekâtı verilecektir. 96 gr. altının Zekâtı zaten daha önceden verilmişti. Bir tüccar elindeki 20 altının Zekâtını birinci sene verdi. İkinci seneye bu miktar 25 olduysa bunun beş tanesinin Zekâtı verilecek kalan 20 nin Zekâtı verilmeyecektir. Bu altınlar hiç artmadıysa 20 de kaldıysa yine onların Zekâtları verildiği için tekrar verilmeyecektir. İslam ilmihalinde (Ömer Nasuhi Bilmen Sahife 334 Zekât bölümü Madde 10) Zekâta tabi bir mal, üzerinden bir sene geçtikten sonra artacak olsa, bu artan kısmı (artmazsa verilmeyecek demektir) arttığı günden itibaren bir sene geçmedikçe Zekâta tabi olmaz, diye

Page 129: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kayıt vardır. İşte zenginler onun için her sene milyarlar eden mallarının Zekâtını vermek isteseler Zekâtı da milyarları tuttuğundan o kadar parayı vermeye kıyamadıkları için Allah a layıkiyle kulluklarını yapamama ezikliği içinde gün ve gün imandan uzaklaşıyorlar. O verilmesi gereken mallarının kirlerini temizleyecek olan Zekât da fakirlere verilmediği için fakirler de toplumda daha fakir ve mağdur olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Hâlbuki islâmin emrini layıkiyle anlatsalar ve bizler de anlasak zenginler için artan miktar çok fazla olmadığı için seve seve yalnız artan malının Zekâtını vermekten çekinmeyecek ve Allah a layıkiyle kulluğunu ifa etmenin mutluluğu ile yaşâmina devam edecek imanı da günden güne artacaktır. Dolayısıyla da fakirler de Zekât imkânlarından bol bol istifade edecekleri için sıkıntı çekmeyeceklerdir. Toplumda da fakir kalmayacaktır. Ayet ve hadislere ayrı bir mana vererek bu toplumun saadet ve mutluluğunu bozanlar, elbette Allah ın indinde hesap vereceklerdir. Zaten verip durmaktadırlar.

Bu mevzunun bir de batınına bakÂlim. Kendimiz ayrı Allah ayrı olduğumuzu idrak ediyorsak biz zenginiz demektir. Çünkü bütün varlık bizimdir. Biz yaparız biz bilir ve görürüz ve bizim varlığımız vardır. İşte zengin olarak bu varlığımızı hak sahibine verdiğimizde Zekât vermiş olmaz mıyız? Efalimizi bu sene verdik, önümüzdeki sene verilmiş olan efal Zekâtını tekrar veriyor muyuz? Olmayan şeyin Zekâtı olur mu, olmaz. İşte Zekâtı verilen malın Zekâtı verilmez. Fakat verdik deyipte önümüzdeki yıllarda tekrar efali kendimize nisbet edersek işte o zaman onu vermek gerekli olur. Ehli Tevhid fakir olduklarının idrakiyle zengin olan Allahın her an Zekât tecellilerine mazhar olarak mutluluk içindedirler. Bu manadaki mutluluk rüzgârlarının zahirde zengin mazharlardan fakir mazharlara da esmesini engellemeye, yanlış mana verişle

Page 130: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

toplumların saadet ve mutluluğunu bozmaya kimsenin hakkının olmadığını belirtmek isterim. Zaten kimsenin de hakkı yoktur.

                  İKİNİCİ BÖLÜMÜN SONU

 

RESULULLAH EFENDİMİZİN MİRAÇ DÖNÜŞÜ BİZLERE GETİRDİĞİ HEDİYE

NEDİR

Resulullah (S.A.V.) efendimiz miraçtan dönüşte bizlere üç hediye getirmiştir.

1 - Umuma 2 - Özel 3 - Kendine has ve varislerine

Umumi olan zahirde her ne kadar Allahın emir ve yasakları diyorsak Tevhid içinde kâmil tarafından her salike telkin edilen makamatlardır. Çünkü bütün bu ilme talip olan saliklere ayırt etmeden her makamat aynı telkin edilmektedir. Ayırım yoktur. Buna Tevhit içinde umumi emanet veya hediye diyoruz. İkincisi ise özeldir. Yani telkin edilen her salik makamatlarda çalışıp rabıta ve şuhutları layıkıyle zevk edebildiyse o saliklerin gönül semasından ilham zevkleri özel olarak o kişilere lütfedilir. Çalışmayanlar bu zevklerden mahrumdurlar. İşte çalışanlara verilen bu özel hediyeler de İnsan-ı Kâmil in

Page 131: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ilmel yakınlık mertebesinde verdiği hediyeleri o kişiler zevk ederek aynel ve hakkel yakınlık mertebelerindeki zevkleri olmuş oluyor. Hatırlanacaktır maide sofrasında da Hz. İsa A.S.ın havarileri 40 gün sofradan yedikten sonra Bundan böyle bu yemekten zenginler yemeyecek fakirler yiyecektir diye Hz. İsa A.S. a emir gelince zenginler yani varlıklarından kurtulamayanlar inkâr ve itiraz ettiler. Allahta onları bu zevk halinden uzaklaştırdı. İşte aynen onun gibi zevke geçemeyenlere, kendi kuyusundan suyunu çıkaramayanlara bu hediye verilmiyor demektir.

Üçüncüsü ise Resulullah (S.A.V.) Efendimize ait veya varislerinedir. Bu ne demektir? Makamı Mahmut sahibi olan Resulullah (S.A.V.) Efendimiz o makâmin sahibidir. O makâmin sırlarına o makama ait hediyelere yalnız o vakıftır. Hatta İbrahim A.S. Tevhid babamız olduğu halde o dahi Resulullah (S.A.V.)ın müsadesi ile o yere girmeye hak kazanmıştır. Dolayısıyla evliyalar ve varis olanlar da kendi esmalarıyla değil kendi esmalarını dışarıda soyunup Muhammed olarak oraya teberrüken girebilmektedirler. Makamı Mahmud a teberrüken giren bu evliyalar elbette oranın sır hediyelerine sahip olmaktadırlar. İşte bu üç türlü hediye bizlere Resulullah (S.A.V.) Efendimiz tarafından getirilmiştir.

HUD SURESİ 48. AYETİN TE'VİLATI

Hud Suresi 48.inci ayeti kerimede Allahü Teâlâ peygamberi Nuh A.S. a şöyle hitap ediyor. Ey Nuh sana ve gemide seninle beraber bulunan inananlara bizden bir selamet ve bereketlerle in Onlardan bir takım kafir ümmetler olacak ki biz onları

Page 132: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

dünyada rızıklarla faydalandıracağız. Sonrada ahirette kendilerine bizden acıklı bir azap dokunacaktır. Bu ayetteki Nuh A.S. günümüzdeki Mürşidi kâmiller olup Tevhid gemisinin kaptanı durumundadırlar. Allahü Teâlâ o Nuh gemisinin kaptanlarına hitap ederek, seninle beraber sana tabi olarak Tevhid gemisinde olanlara bir selamet ve bereket ihsan edileceğini söylüyor. Çünkü selamete ve berekete nail olmak ancak Tevhid gemisinin kaptanına sevgi ve teslimiyetle mümkündür. Nuh tufanından kurtulmak, selamet ve berekete nail olmak ise günümüzdeki cehalet tufanından, gayriyet tufanından, vehim, hayal gibi vesveselerden kurtulmaktır. İşte onun için Nuh un gemisine günümüzde de aynen binmek gerektiğini, kendimize nispet ettiğimiz vücud varlığından mürşidin himmetiyle kurtulup Ruhullah olarak vahdaniyet deryasından kesret Âlemine in ayeti kerimesiyle selamet ve bereketle de inmemizi emrediyor. Yani velayet makamı zirvesine çıkıldığı zaman halka tenezzül ederek onlarla beraber olarak, onlara faydalı ol, onlara örnek ol diyor. Yani gemi Cudi dağına vardığında, Hakkın birlik deryasından insan vücudundaki ruhun 7 sıfatından ayrı ayrı kemalatıyla tecelli edip saadet ve mutluluğa erdirmemizi istemektedir. Onun için selamet ve bereketle inin mazharlarınızdan Hakkın Cemalullahını zuhur ettirin ki selamete çıkmış ilham ve zevk bereketine sahip olasınız. Yalnız bu gemidekilerin içerisinde ne yazık ki kafir yani Hakkı örtücü kişiler de olacaktır. Onları dünyada yani ikilikte kaldıkları müddetçe (Şuhud ve zevke geçmeyip kelami kaldıkları müddetçe) rızıklarımızla faydalandıracağız. Ahirette yani beka Âleminde bu zevklere sahip olmadıkları için acıklı bir azab dokunacaktır. Kelami olarak İnsanı Kâmilin tarif ettiği mertebeleri bülbül gibi söyleyecek, fakat kendi gönül kuyusundan bir bardak ilham suyunu çıkarıp, zevk edemeyecektir. Dolayısıyla da buna üzülecek belki de kendi ağacının meyvelerinin olmayışından,

Page 133: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kendi kendine zamanla mutsuz ve cehennem içinde yaşâmina devam edecektir. Onun için inşallah hepimiz Nuh un gemisine binen ve verilen şuhut ve rabıtaları harfiyen yapan selamet ve bereketle gemiden inenlerden oluruz.

İBRAHİM (A.S)'IN YILDIZA GÜNEŞE RABBİM DEDİĞİ AYETİN TE'VİLATI

Kur'an-ı Kerim in Enam Suresi 76-79. ayeti kerimelerinde İbrahim A.S.ın çocukluğunda evvela yıldızı görerek bu benim Rabbimdir. Sonra batmasıyla ayı görüp Rabbim bu olsa gerektir dedi. Sonra ay da batınca güneşin doğmasıyla bu hepsinden parlak, Rabbim budur dedi. Onun da battığını görünce Batanlar benim Rabbim olamaz diyerek yüzümü yer ve gökleri yaratan Allah a çevirdim diyerek Rabbini layıkiyle bulmuş ve idrak etmiştir.

İşte zahir olarak böyle ifade edilmişse de, ilim yoluyla da Rabbimizi bulabileceğimiz bizlere söylenmektedir. Hatta çok sohbetlerde ilimle mukayyet olan bu Âlemde Allahın tecellileri olan Efal yıldızları, sıfat ayı ve Zat güneşi gibi ilmi bazı tabirlerle bu İbrahim A.S.ın ilmi zevkine ortak olmak mümkünse de, bir Mürşid-i Kâmil in irşadı ile nefis mertebesinde nefis yıldızlarını gören bir kişi elbette kendi sıfatlarından tecelli eden her türlü duymak görmek gibi bütün yıldız pırıltılarını kendisine nispet eder, dolayısıyla da onun Rabbi yani terbiye ve irşad edeni kendisidir. Onun için kişiye Hak Teâlâ ona kendi yıldızını göstermektedir. Ve hal lisanîyle benim Rabbim budur der.

Page 134: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Nefis makâmindan geçip kalp nurlarının doğduğunu görünce, nefis yıldızlarının kendilerine ait nurunun olmadığını gecenin zulmaniyesini nuruyla aydınlatan ayın aydınlığına binaen benim Rabbim budur dedi. Çünkü kalp bütün vücudun komutanıdır. İnsan vücudundaki sıfatların hepsinden nurunu ve müşahedesini yapan kalptır. Onun için mürşidler kalp sahibidirler. Bütün saliklerinden bilen gören odur. Onun için kalp makâminda zulmaniyet ve hafi şirk kalmaz. Kişi bu mertebeden Ruh güneşinin doğduğunu görünce işte bu daha parlak diyerek, batanlar benim Rabbim olamaz benim Rabbim budur der. Çünkü ruh güneşini gören bir kişi kalbinde kendine has bir nurunun olmadığını kalpteki o nurun Ruh güneşinden geldiğini görür ve zevk eder. Çünkü kalp zaman zaman nefsin hicaplarıyla da etkilenebilir. Kişi Ruh nurunun tecellisine mazhar olunca elbette Rabbim budur diyecektir. Kişi bir gün fani olunca ondaki Ruh güneşinin battığını gören bizim gibi İbrahimler işte o zaman her şeyi idrak etmiş batanlar benim Rabbim olamaz. Ben yerlerin ve göklerin yaratıcısı olan Allah a döndüm diyerek mazharlardaki ruha nisbet etmez. Zatını bütün sıfatlarından ilan eden Allah hiçbir mazharla kayıtlı değidir. Mazharlardaki güneş daima batmaya mahkûmdur. Onun için kişilerin nefis makâmindan kalp makâmina oradan da ruh makâmina ve bunların hepsini ihata eden Âlemlerin Rabbini bilmek ve zevk için İbrahim A.S. esması ile bizlerin vuslat bulmamızı istiyor. Daima kendini muhasebeye çek. Sen bu mertebelerin hangisinde yaşıyorsun. Nefsine hizmet ediyorsan her şeyi ne kadar bilirsen bil kelamisin. Yüz yıl yemek yesen yine de doyamazsın. Aynen kelamiler de hale geçmeden sohbetlerle kendilerini ayakta tutarlar. Hal ehliysen ahlakında ve hareketlerinde de Tevhid yönün görünüyor demektir. İşte sen kalp ehlisin. Tevhidi yaşantına intikal ettiysen Ruh ehli olarak hem güneşini vücut ülkende

Page 135: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

doğurmuş, hem de onu kayıtsız olarak zevk ediyorsun demektir. İnsanlar layıkıyle Hak Teâlâ yı idrak etmiş olsalardı kullarının ve herhangi bir şeyin vücudu olmadığını ancak herşeyin Hak ile kaim olduğunu bilirlerdi. Hâlbuki bütün mevcudat Hakkın vücuduyla mevcuddur. Başkasının vücudu yoktur. Vücut ancak hakkındır. Bu şehadet Âleminin hepsi Hakkın zahiridir. Ve gayb Âlemi de Hakkın batınıdır. Ve her batının da bir zahiri vardır. Dolayısıyla ilim ve batın hikmetinin İnsan-ı Kâmil den başka bir mazharı da yoktur. Peygamberler Hakkın suret itibariyle zahiridir. Mana itibariyle Hakkın batınıdır. Hakkın ilmi peygamber ve evliyanın kalbine iner. Lisanından ise zahir olur. Bunlarla Hak Teâlâ kullarını Zatına davet eder. İkilik katiyen yoktur.

İMAMLA NAMAZ NEDİR

Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Cemaatla namaz kılan, ferdi namaz kılandan 27 kat fazla ecre (yani sevaba) nail olur buyurmuşlardır. Çünkü imam Mürşidi kâmildir. Cemaat ise saliklerdir. Bu namazı kılabilmek için evvela niyetlerinde imama uydum demeleri gereklidir. Farzdır. İmamı Azam Ebu Hanife mezhebine göre namaza giriş yapanlar ayrıca imamla beraber Fatihayı Şerif olan insanın tefsirini altı pencereden tecellisini cemaat halinde iken dillendirmesine gerek yoktur. Çünkü imam olan İnsan-ı Kâmil okumaktadır. Cemaata düşen görev safları sıklaştırması yani kardeşleriyle sık sık buluşma ve sohbet etmesi kâmilin sohbetlerine imkânı nisbetinde devam etmesi tadili erkâna uyması yani imamdan evvel secdeye

Page 136: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

başını koymaması ve secdeden imamdan evvel başını kaldırmaması yani benliğe düşmemesi gereklidir. İmamı Azam Hz.leri mezhebini Vahdet zevki üzerine kurduğu için namazda imam okurken ayrıca cemaatın da okumasına gerek yoktur buyurmuşlardır. Bir vücudda dil okurken diğer sıfat ve azalarında ayrıca okumasına gerek olmadığı gibi diye misal vermişlerdir. Hanefi mezhebini uygulayan kardeşlerimiz bu kaidelere uyarlarsa sevgi ve teslimiyetin karşılığındaki iyi niyet tezahürünün gönüllerde yeşermesi, kâmilin gönül semasından saliklerin istek ve müşkülatı nisbetinde ilhamlara vesile olacaktır. Dolayısıyla da bu miraç halinden cemaat 27 kat sevap alacak hem de kâmilin manevi mertebesi yükselecektir. Cemaattakilerin içinde şafi mezhebinden olanlar varsa onlar da imama uyduklarında imâmin her türlü komut ve talimatını uygulamak mecburiyetindedirler. İmamla birlikte Fatihayı içlerinden okurlar. Fakat imâmın okumasına engel olmazlar. Her harekette tekbir alırlar, yine imamı yanıltmazlar. Yani cemaat kaidelerine harfiyen riayet ederler. İnsanı Kâmilin yanında iken ona olan sevgi ve teslimiyetin eksikliğini yapamazlar. Ferdi olunduğunda farz olanlarını başkasının yanılmasına meydan vermeyecek şekilde kendisi yapar. Çünkü İmam-ı Şafi Hz.leri de mezhebini kesret zevki üzerine kurmuştur. Vücudda dil konuşurken diğer aza ve sıfatların gayriyeti düşünmesi mümkündür buyurmuşlardır. Onun için bu zevk ile namaz kılanların bazı cemaat kaidelerini çiğnemesi anlâmına gelmez.

Namaz kılarken 27 kat sevap arzu edenler, ister Hanefi isterse Şafi mezhebinden olsun imama uyma kaidelerine harfiyen uyarak, edep içinde sevgi ve teslimiyet onu bu mükâfata nail edecektir. Yoksa bu kaidelere uymayanlar kendileri bu mutluluğa eremediği için başkalarına da engel olmaktan mütevellit Allah onları bu cemaattan uzaklaştırmak suretiyle

Page 137: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

zevklerden mahrum edecektir. Bir imam cemaata bu kaideleri ikaz ettiği halde bozgunculuğun devam ettiğini görürse kendine uyan her türlü sevgi ve teslimiyet bağlarıyla bağlanmış ayrı bir cemaat teşekkül ederek cemaatla namazlarını kılmakta devam eder ve mutluluğu eksilmez. Fakat diğer imama uymayanlar veya hafife alanlar cemaatlaşma hasletinden mahrum oldukları için hiçbir zaman 27 kat sevabı yakalayamayacaklardır.

Denizlerin iskelelerinde büyük vapurları kıyıya ince liflerin binlercesini bir araya getirerek halatlar meydana getirmek suretiyle bağlarlar. Şiddetli dalga ve rüzgârlarda bile hiçbir şey olmaz. Çünkü birlikten kuvvet doğar. O lifleri ayrı ayrı ayırsak da o vapuru kıyıya bağlasak hemen kopuverir. Aynen onun gibi gelin kardeşler bir olalım ki kuvvet bulalım. Görevimiz eksiklik görmek olmamalı hep iyi ve iyileri görmek için uğraş vermek olmalıdır. Nefis hep ikiliği ve parçalanmayı ister, ona tabi olmayalım. Ruh birdir. Birliği ister. Parçalanma kabul etmez. Tecelli ettiği yerde isim alır. Biz yine de biliriz ki özde birdir. Ayrılık sözdedir.

Yolumuz Tevhid yolu olduğuna göre idealimiz her şeyde ve her yerde birleme olmalıdır. Birleme olmazsa Allahın zahir ve batın tecellisini 10 duygunla birlememiş olursun. Zahir ve batın 2 tecelliyi 10 duygunla 20 yapıp, 7 sıfat pencerelerinden bunu şuhut edemiyeceğin için de 20+7=27 sevap elde etmen mümkün olmayacaktır. İnşaallah Rabbim birlikten ayırmasın. Bu zevkle daima 27 kat sevap ihsan etsin. Âmin.

Page 138: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

                 HARUT VE MARUT

Kur-anı Kerim in Bakara Suresi 102.ci ayetinde bahsedildiği gibi Süleyman A.S. zamanında çok insanlar şeytanların okudukları sihir ilmine tabi oldular. Gayeleri de Süleyman A.S.ın saltanatını yıkmaktı. Süleyman da bu saltanatını bu ilimle ayakta tutmaktadır diyerek, iftira da yapıyorlardı. Hâlbuki Süleyman A.S. Haktan gayrisinin hiç tesiri olmadığını bildiği için o küfür yapmadı diyerek ayette, bu ilmi kötüye kullananlara meydan okumaktadır.

İşte bu iki melek insanların nefislerine tabi olarak işledikleri kötülükleri ve günahları Allah’a şikâyet ettiler. Allahu Teâlâ da o iki meleğe onlardaki şehvet sizde olsa siz daha beter olursunuz dedi. Melekler de kendilerine şehvet verilse dahi isyan etmeyeceklerini söylemişlerdir. Bunun üzerine Babil e indirilmişlerdir. İşte akıl ile Ruh bu vücut babiline indirilmiş iki melektir. Bu Harut ve Marut melekleri insanların okudukları nefsin istekleri doğrultusunda cin şeytanlarının okudukları gayriyet kitaplarını okumakla maşuklarını unuttular. Kalplerini kalın bir zulmet perdesine tabi kıldılar. Bu Âlemdeki Allah ın efalını, sıfatını ve Zatını kendilerine nisbet ederek kadınla, erkeklerin bir birinden ayrılma ilmini tahsil ediyorlardı. Yani can ile teni ayrı ayrı Hak tan gayrisine nisbet ediyorlar. Halbuki Ruh tenden fiilerini izhar edendir. Şeytanlar ve bu Hakikatı öğrenmiyenler Hakk'a nisbet etmedikleri için küfür etmiş oluyorlar. İnsanın enfüsünde de kalbin şuhutlarını örterek Ruh ile nefsin arasını ayırma ilmini tahsil etmiş olurlar. Bilmezler ki Allah

Page 139: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

bütün fiillerin failidir. Hiçbir kimse, bir kimseye Allah istemedikten sonra kötülük yapamaz. Yaptılarsa bir iptila olduğunu göremezler. İnsanlar, efali Haktan görmekle iman etmiş olsalardı, şirkten kurtularak vücud olan Babil kuyusunda tepesi aşağı ömürleri müddetçe Hak ve hakikatten uzak olarak şirk içinde azap çekmezlerdi.

İşte akıl ve Ruh olan bu iki melekte dünya Âlemine gönderilerek bizlerin vücut babil kuyusuna tepesi aşağı asılarak nefisle Ruh ilmini öğrenmişler. Fakat cin şeytanlarının kitaplarını okudukları için nefsini kendine nisbet etmek, Ruhu da layıkiyle idraksızlık nedeniyle’ nefisi olan 7 pencere sıfatlarına kapalı olduğundan, fiillerin failini göremiyor. Kalp zulmaniye karanlığında kalmış, çünkü Ruh tarafından nurlar cehaletinden dolayı gelmiyor. Böylece şirk günahında boğulmuşlar. Elbette Maşukunu yani Allah ını unutacaklardır. Bunun karşılığında da ömürleri müddetince Vücud babil kuyusunda başaşağı asılı kalmaktadırlar. Kalp sahibi olan Süleymanlar da nefis, kalp ve Ruh ilmini akıl sahibi olarak tahsil eder ama katiyen Haktan gayriye nisbet etmeden yerli yerinde tecellileri uygulayarak saltanatını devam ettirirler. İşte akıl ve Ruh diye tabir ettiğimiz Harut ve Marut melekleri dünyaya gelen her kişiye gönderilmekte şirk içinde bu ilmi tahsil edenler cezalandırılmakta şehvetlerine mağlup olmadan ayniyet içinde bu ilmi uygulayanlar mükâfatlara nail olmaktadırlar. Rabbim cümlemizi şirkten kurtulup mükâfat nail olanlardan eylesin. Âmin.

                       MEVLİD KANDİLİ

Mevlüt kandili R.Evvel ayının 12. gecesine tekabül eden

Page 140: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Peygamber efendimizin doğum günüdür. Günümüzdeki miladi takvime göre de Nisanın 20 sine tekabül eder. Nisanın 20 sinde nasıl bütün kâinatta çiçekler açmış, kuşlar cıvıldaşıp ilkbaharın müjdesini bizlere bildiriyor, kuzuların meleşmesi ve nice mahlûkatın ve nebadatın kış uykusundan uyanıp dirildiği gibi Resulullah (S.A.V.) efendimiz de dünyaya teşrif ettiklerinde zahirde bile, ateşe tapanların ateşlerinin sönmesi, Kısra saraylarının sütunlarının yıkılması ve putların devrilmesi gibi gözle görülen bir çok vakalar zuhur etmiştir. Peki, unsuri vücudları bu Âleme teşriflerinde batıl olan bu putların devrilmesi ve tabiatta da baharın gelmesiyle tabiatın uyanması nasıl zuhur ettiyse, Peygamber efendimizin doğumu olan mevlüt kandilinde de biz inananlarda çok büyük değişiklerin olması gerekmez mi?

Bizler Resulullah (S.A.V.) Efendimizi nasıl vücut ülkemizde zuhura getirmeliyiz? Zuhura getirdiğimizde zahirdeki gibi bizdeki irfaniyet ve yaşam değişikliği nasıl olmalıdır? Yoksa her sene mevlüt kandillerini ihya ediyoruz. Fakat hiçbir irfaniyet ve değişiklik göremiyoruz.

Hâlbuki bu mübarek günler bizlere o günlerin taşıdığı manaları idrak etmek ve onu günümüzde yaşamak için her sene tekrar ediliyor. Yoksa hikâye gibi yalnız ilimle bilmekten ibaret değildir. Arabî aylar 12 dir. Resulullah (S.A.V.) efendimiz recep ayında Regaip kandilinde anne rahmine düşmüştür. 1- Recep 2- Şaban 3- Ramazan 4- Şevval 5- Zilkade 6- Zilhacca 7- Muharrem 8- Sefer 9- R.Evvel aylarını geçirerek dünyaya teşrif etmişlerdir. Aynen onun gibi bir kişi de İnsanı Kâmile gelerek kendi insanı asliyesinin tahsiline Hak ve Hakikate rağbetle başlar. Meratip tahsilinde 9 ay 10 günde Muhammediyyün olur. Onun için Âdemiyetinde ve

Page 141: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Âlemde Muhammedi doğurabilmesi için dört yerde onu zevk etmesi icap etmektedir.

1 - Enfüste Muhammedin zuhuru 2 - Afakta Muhammedin zuhuru 3 - Vahdette Muhammedin zuhuru 4 - Kesrette Muhammedin zuhurudur

1 - Enfüste Muhammedin Zuhuru:

Kişinin Zatının Hak, sıfatlarının Muhammed olduğunun idrakı olduğunda bütün sıfatlardan tecelli eden Hakkın zuhur zevki de enfüste Muhammedi doğurmak olacaktır. Çünkü Allah bilinmekliğini istediği için Muhammed olan sıfatları halk etti. Zat Allah, sıfat Muhammeddir. Sıfatlar olmazsa Hakkın tecellisi görülemez. İşte enfüsümüzde Ruh güneşinin kalp ayından geçerek sıfatlar yıldızlarından parlayarak cehalet karanlığımızı aydınlatma irfaniyet ve zevkine enfüste Muhammedin zuhuru denilmektedir.

2 - Afakta Muhammedin doğması :

İnsanı Kâmilin kemalat nurunun bütün ihvan ve inananlarda zuhur etmesidir. Çünkü bu kişilerin bütün irfan ve kemalatı İnsanı Kâmilin onlardaki istidat ve kemalatı nisbetinde duyması, görmesi, konuşması değil midir? Elbette her türlü icraat mazharların değil, Hakkındır. Komutanın her yönü askerlerinde görülür.

3 - Vahdette Muhammedin Zuhuru:

Page 142: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Allah ın Ahadiyetinden meratibi ilahinin 6 Mertebeden zuhurunun zevkidir. Çünkü bu Muhammed olan aynalardan Hakkı müşahede etmek Muhammediyyunluğun ta kendisidir.

4 - Kesrette Muhammedin doğması:

Allahın 4 yerde tecellisinin esma aldığı ruhların cinsleriyle idrak zevklerine denir. Hak Teâlâ 1- Cemadatta cemadi ruh ile 2- Nebadatta nebati ruh ile 3- Hayvanatta hayvani ruh ile 4- İnsanlarda da insani ruh ile tecellisini göstermiştir. İşte bu kâinatta her sıfat eksiklik veya kemalatıyla Muhammed aynasıdır. Hakkı zuhura getirmek için yaratılmıştır. Yoksa Levlaka Levlak vema halaktül eflak Sen olmasaydın, sen olmasaydın bu Âlemi halk etmezdim diye Hadisi Kudsi olmazdı. Biz Muahmmedi kemal sıfatlarda görür ve zevk ederiz. Muhammed noksan sıfat tecellilerinden münezzehtir deriz. İşte Âdemde ve Âlemde Muhammedi bu 4 yerde doğuranlar Muhammed in ölmediğini, daima şuhut ederler. Hak Teâlâ her an ayrı bir şanda taptaze ayetlerini sergilediği gibi Muhammed A.S. da taptaze yaşadığını ve bu hicapları açanları irşad ettiğini görmekteyiz. Allah bütün insanlara bu zevki nasip etsin. Âmin.

TAYYİ ZAMAN VE TAYYİ MEKAN

Tayyi zaman demek zamanı ortadan kaldırmak, tayyi mekan da mekanı ortadan kaldırmak demektir. Yani mekânsızlıktır. Bir şahsın bir anda muhtelif yerlerde görünmesi demektir.

Page 143: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Tasavvufta bir şahsın 3 yönü ile tecellisi vardır.

1 - Bedensel vücud 2 - Ruhsal vücud 3 - Ruhsal ve bedensel vücuttur

Bedensel vücut:

Bedensel vucut dediğimiz bu görünen unsuriyet vücudumuz nerede bulunuyorsa yalnız orada görünen başka hiçbir yerde mevcudiyetini ispat etmeyen zahir et ve kemikten meydana gelmiş pozitif vücudumuzdur. Ruhaniyet yönünü bilmeyen, Ruhsal zevklerden mahrum olan şahıslar yaptığı her türlü ibadet ve taatlarını bilinçsiz ve taklit olarak yaptıkları için şekilden öteye geçemezler. Yapılan ibadetler yalnızca nefislerini tatmin edebilir. Avam olarak vasıflandırılan bu şahıslar bu sınıfta mütâala edilirler. İzdirari bir ölümle öldüklerinde onların her şeyi bitmiştir. Çünkü vücut ülkesinde onların padişahları yaşam müddetince nefisleriydi.

Ruhsal vücut:

Ruhsal vucut ise, kendi varlıklarından geçerek Mutu kable ente mutu (H.Ş.) sırrına ermiş Hakkın varlığı ile varlıklananlardır. Onların vücut ülkesinde padişahları Ruhullah olmuştur. Ruhsal vücuda sahip olanlar mekan ve zaman mevhumunu yok ederek, rüyalarda tanıdık veya evliyaların ruhaniyeti ile uzak menzillere gidip ruhen konuştuğumuz gibi konuşur. Kâbe, Mekkede uzak bir mesafede olduğu halde belki bir saniyede oraya gidip Kâbeyi tavaf ettiğimiz gibi zaman ve mekân mevhumu olmadan istenilen yerde saniyesinde olmak halidir. Zira ruhta beden gibi zaman ve mekân diye bir şey yoktur. O serbest olarak

Page 144: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

istek ve zevkinin ülkesinde tecelli edendir. Bütün veliullahların 33 defa ruhani miraç yapmaları da bu cümledendir. Bu şahıslar ister namaz, ister oruç, ister hac, isterse Zekât ibadetlerini zahir unsuriyetlerinin ibadetleri yanında siret dediğimiz ruhani zevklere de sahiptirler. Zahirde bayramdan bayrama, cumadan cumaya, mübarek gecelerde serbest ruhlar nasıl evlatlarının torunlarının evlerine gelip onların ziyaretlerini yaparak durumlarını görürler memnun veya mahzun olarak ayrılır giderler denilmektedir. Aynen onun gibi daimi serbest ruhlar istediği yerde istediği anda bulunan bir haldedir. Hasan Fehmi Hz.lerinin :Bu kafesten uçarım hiç beni gören olmaz sözleriyle, bir kişinin ruhen bu ten kafesinden ayrıldığı halde vücut burada görülür, fakat ruhen başka yerlerde olduğu anlaşılmış olur.

Ruhsal ve bedensel vücut:

Bu vücudun özelliği vücutta padişah ruhtur. Cismin hiç mi hiç hükmü yoktur. Ruh sahibi olan Hak dostları tayyı zaman ve tayyı mekân olarak vücutlarıyla da birden fazla 3-5-7 gibi yerlerde görünebilirler. Yaşadığı beldede sıradan bir kişi halinde yaşantılarına devam ederlerken hacta veya başka başka yerlerde de vücutlarını birden fazla kullanarak görünmeleri mümkündür. Hz. Ali nin Emevi camisinden 7 kapıdan aynı anda Hz. Ali olarak çıktığı gibi, Veysel Karani Hz.lerinin şehit olduklarında 7 tabutun 7 sinde ayrı ayrı göründüğü gibi. Hz. Ali’nin vefatında, tabuta giren Hz. Ali, deveyi çeken Hz. Ali, arkasından giden Hasan ve Hüseyin Efendilerimizle cenazeyi takip edenin Hz. Ali olduğu gibi. Ayrıca Cebrail ve Azrail gibi meleklerin zaman zaman Resulullah (S.A.V.) Efendimizin sahabelerle yaptığı sohbetlere bir insan kisvesiyle katılarak görünüp, konuştuğu hepimizin malumudur.

Page 145: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İşte ibadetlerimizde de ibadet eden ibadet ve ibadet edilen üçlemesini birlediğimizde bu zevke nail olmuş oluruz. Yalnızca bilmek değil çünkü bilmek bir zevktir. Ama yaşam zevkine nail olmadan cismaniyetimizi ruhumuzla istediğiniz gibi oyuncak olarak kullanamazsınız. İşte Resulullah (S.A.V.) Efendimiz ve bu zevkin ileri seviyesindeki bütün evliyalar 33 defa ruhani miraç yapmışlardır. Yalnız Resulullah (S.A.V.) Efendimiz 33 ruhani, 1 cismani miraç olmak üzere 34 defa miraç yapmıştır. Bu miracı evliya yapmadı mı? Yaptı. Fakat Makamı Mahmut zevki yalnız Resulullah (S.A.V.)a ait olduğu için her evliya kendi esmalarını oraya girerken soyundu. Cismani miracını Muhammed olarak yaptı. Bu nedenle yalnız Resulullah (S.A.V.) cismani miracını yaptı ifadesi kullanılır, evliyalar esmaları ile yapmış olsalar o zaman ikilik olur. Hasan Fehmi Hz. leri bu yer için şöyle söylüyor:

Teheccüd namazı farz değildir sanaYetim malıdır yakar baştan başaTeberrüken kılar Fehmi yok haşa

Yani bütün evliyaların oraya teberrüken yani tebrik için girdiği anlatılmaktadır. Allah cümlemize ihsan etsin. Âmin.

                              EHLİ BEYT

Beyt ev demektir. Ehli beyt ise ev ahalisi anlâmina gelir. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz bir hadislerinde Hz. Ali yi, Hz.

Page 146: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Fatmatül Zehra validemizi (kızı olur) ve torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimizi yanına alarak Bunlar benim Ehli beytimdir buyurmuşlardır. Dikkat edilirse ev ahalisi olarak ailesi Ayşe validemiz ve diğer eşlerini Ehli beytimdendir dememişlerdir. Bu da gösteriyor ki bu sözlerde de çok sırlar mevcuttur.

İnsan vücudu 4 anasır-ı unsuriyeden meydana gelmiştir: 1- Toprak, 2- Su, 3- Hava, 4- Ateştir. İşte toprak gibi Fatmatül Zehra, su gibi yani ilim ve kemalatla Hz Ali gibi hava ve ateş gibi de Hasan ve Hüseyin efendilerimizi vücut ülkesinde zevk etmeyen, Hz. Muhammed gibi Muhammedliğini idrak edemez. Şu halde Muhammed olan bizler Ehli beytimiz olan vücut ülkesindeki 4 anasır-ı unsuriyetimizi zevk edemezsek Muhammed olmamız mümkün değildir. Dolayısıyla da Ehli beyti tanımayan, Ehli beyti sevmeyen kendi özünü sevmemiş demektir. Ehli beyti sevmeyen ne Muhammed i ne Allah ı sevebilir. Zira kendi teşekkülü Ehli beytten meydana gelmiştir. Muhyiddin-i Arabi Hz.leri bunu daha da genişleterek insanlardaki Muhammediliği şöyle anlatır: Sağ elin baş parmağı Hz. Ali yi remzetmektedir. İşaret parmağı Resulullah efendimizi ve diğer 3 parmak da diğer 3 Halifesini remzediyor. Sol elin 5 parmağı da yine Resulullah (S.A.V.) Efendimizi ve Ehli beytini remzetmektedir. Bunlara inanmayan ve bilmeyenler bütün elleriyle işledikleri işler, onlarsız yapılamadığı için kendilerini de inkâr etmektedirler buyurmuşlardır. Sağ elin başparmağı Hz. Ali, işaret parmağı Hz. Muhammed, orta parmak ve diğerleri Hz. Ebubekir, Ömer ve Osmanı remzetmektedir. Sol eldeki başparmak Hz. Ali, işaret parmağı Hz. Muhammed, orta parmak Hz. Fatma, diğer iki parmakta Hz. Hasan ve ve Hüseyin efendilerimizi remzetmektedir.

Page 147: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Bütün yaşam müddetince fiilerini elleriyle yaptıklarına göre bunları idrak etmemek ve dolayısıyla da tanımadığı için sevmemek kişinin kendisini tanımaması ve sevmemesi demektir. Kendisini tanıyıp sevmeyen, Muhammed S.A.V. i de tanıyıp sevmiyor demektir. Dolayısıyla da Allah Muhammed den tecelli eden olduğuna göre Allah ı da tanımıyor ve sevmiyor demek olur. Seviyorum dese bile zannındaki hayalindeki bir Allah ı ve 14 asır evvel geçmiş bir Muhammed i ilmel tanımış ve sevmiş olur ki Hakikatta ne öyle zanda bir Allah mevcud ne de günümüzde unsuriyet yönüyle Muhammed mevcuttur.

Her an ayrı bir şanda tecellisini gösteren, taptaze ayetleriyle her an ayrı bir değişiklikle bizlere hitap eden Âlemlerin Rabbi olan Allah ı tanıyamamış ve sevememişse, günümüzde hüvviyet ve enniyeti ile bütün kemalatını Rahmaniyetiyle izhar eden o Hz. Muhammed göremiyorsa onu da tanımış ve sevmiş olamayacaktır. Allah ını ve Muhammed i tanıyamayan kendini de tanımamıştır. Buna tasavvufta insan veya Âdem değil surette insan ama sirette hayvan denilmektedir. Hayvanlar için de bilmek mecburiyeti yoktur. Onlara hayvan olarak bir yaşam biçimi yeterli azab değil midir? Onun için Ehli beyti sevelim, tanıyÂlim, tanıyıp sevmemek kendi özünü tanıyıp sevmemek demektir. Surette de sirette de aynıdır. Hiç değişmez. Çünkü Ehli beyt 3 türlüdür. 1- Secere yönüyle Ehli beyt Resulullah (S.A.V.) Efendimizin sülbünden gelen 2- Ruhani yönüyle Ehli beyt Resulullah (S.A.V.) Efendimizin Tevhid ilim ve irfaniyetine varis olmak 3- Hem secere yönüyle hem de Ruhaniyet yönüyle Ehli beyt. Her ikisinin de bir kişide birleşmesidir ki bunlardan kutuplar zuhur eder. Elhamdülillah bütün Tevhid ehillerinin Ruhaniyet yönüyle Ehli beytten oldukları anlaşılmaktadır.

Page 148: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

MUHKEM, MÜTEŞABİH VE HEM MUHKEM HEM DE MÜTEŞABİH AYETLERİN ÂDEM VE ÂLEMDE ZUHURU

Muhkem ayetler: Sağlam, sıkı sıkıya kuvvetli, değiştirilemeyen, zahir mana taşıyan anlamlarına gelmektedir. Her türlü ibadet ve taatların zahir anlam ve şekli bu cümledendir. Allahın emrettiklerini yapmak yasak ettiklerinden uzak durmak yani şeriatı ahkamiyeye uymak diyebiliriz. Müteşabih ayetlere gelince: Bir birine benzeyen, açık olmayan, tevilata muhtaç, (çeşitli manalar vermek) onun batın manaları remzettiğini anlamak, zahir ifade edilse de manasının batın olduğunu onu ancak Allah ve Allah yolunda ilimde vasi olanların bilebileceğini bilmektir. Mesela: Elif, Lâm Mim gibi Tâ-Hâ gibi, Yâ-Sin gibi, Vel Asr gibi ayetlerdir. Bunların zahirlerinden hiçbir şey anlamak mümkün değildir. Tevilata ihtiyaç vardır. Bir de hem muhkem hem de müteşabih ayetler vardır ki hem zahir manası hem de batın manası vardır. Mesela İslâmin şartı diye bildiğimiz oruç tutmak, namaz kılmak, hacca gitmek, Zekât vermek, kelime-i şehadet getirmek gibi ibadetlerin hem zahiri hem de batın manası ve izahı vardır.

İnsanlar ilim ve irfaniyetleri derecesinde bu üç türlü Hakkın tecellilerini yerinde görür ve kullanırlarsa hem layıkiyle Allah a kul olmuş olurlar hem de saadet ve mutluluğu yakalamış olurlar. Şeriat ayetlerini Hakikatta Hakikat ayetlerini de şeriatta kullanmak nasıl insanları çıkmaza sokuyor ve ondan

Page 149: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

layıkiyle faydalanamıyorlarsa aynen onun gibi muhkem ayetleri yerinde, müteşabih ayetleri yerinde, hem muhkem hem de müteşabih ayetleri de zahirini zahire göre, batınını da batıni yerde mütâala ve zevk edersek mutluluğa ermiş oluruz. Kur-an ı Kerim deki bu ayetler nasıl böyle yerli yerinde mütâala ediyorsa bu Âlemi Kübra dediğimiz Âlem ve Âdemde de bu ayetler öylece mütâala edilmelidir. Ayet demek deliller demektir. Allahü Teâlâ bu Âlemde ve Âdemde delilleriyle her şeyi zuhura getirmiştir. Bir ayeti kerimede Nefsinizde ve ufkunuzda ayetlerimizi göstereceğiz demekle hem nefsimizde hem de ufkumuzda ayetlerini göstermiş ve İsra Suresi 14.ayeti kerime de İkra kitabeke kefa bi nefsikel yevme aleyke hasiba Oku nefis kitabını bu gün üzerine hesap görücü olarak nefsin sana yeter. demekle nefis kitabımızı okumamızı emretmekle’ insanlarda bu üç türlü ayetlerin yerli yerinde okunması mevcut hem de ufkumuzda olan bizden ayrı olarak görünen varlıklarda bu üç ayeti ayrı ayrı okumak, görmek ve yaşama geçirmek gerektiği anlaşılmaktadır.

Bizler Kur-an ı yalnız satırlarda okuyup belki oraya göre mütâala ettiğimiz için bir türlü yaşama geçiremiyoruz. Hâlbuki bu ilim ve irfaniyet bizlerin yaşama geçmemiz ve onun yaşam zevkine sahip olarak mutlu olmamız içindir. Toplumdaki insanlar muhkem ayetleri okuyabildikleri için üçte bir mutlu olsalar da her şeyin muhkem açısından mütâala ettikleri için huzursuzluktan kurtulamıyorlar. Peçeli ve tamamen şekli benimsemiş toplumlar plajlarda bulunan açık saçık kadın ve erkeklere kâfir ve aklına ne kadar kötü sözler geliyorsa söylüyorlar. O açık saçık diye vasıflandırılan toplum da İslamiyeti dar çerçevede mütâala ettikleri için onlara yobaz, gerici, irtica gibi sözler söylüyorlar. Biraz evvel söylediğimiz gibi bu iki topluma göre de Kur-an ı Kerim ufkumuzda yazılmış ayetlerden ibarettir.

Page 150: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Sen kemalat sahibi isen her iki toplum ayetlerini yerinde görmeye bak. Her varlık yerinde hoş ve güzeldir. Sen onları yerinde göremiyorsan, bil ki çirkinlik sendedir. Allahü Teâlâ Ali imran Suresi 191. Rabbena ma halakte haza batila buyurmakla, Allah batıl hiçbir şey yaratmamıştır. Sen nasıl birini iyi, birini kötü görürsün, iyilik ve kötülük görmek, yerinde görmemekten olur. Mukayese edildiğinde ortaya çıkar. Ayrıca Allahü Teâlâ kişileri başkasından sorumlu tutmuyor. Seni sana soracak. Sana o mütâala ettiğin toplumların hesabını ver demeyecek. Onun için en çirkin gördüğümüz nefsimiz olmalıdır. Allah şeklinize ve amelinize bakmaz, kalp ve niyetinize bakar. Hepimiz Allah ı sevdiğimizi söyleriz. Onun yarattıklarını da sevmemiz gerekmez mi? Mecnun Leyla nın mahallesindeki köpekleri bile Leyla nın mahallesinin köpekleri diye severmiş.

Onun için toplumumuzdaki her türlü inanç ve şekilde bulunan insanlar Allah tarafından o yerler için yaratılmışlardır. Allah Âlimdir, bizler ise malumuz. Bizlerin ilmi ezeliyette istidatlarımız Allah a nasıl malum olduysa, o da bizlerde o şekilde, yaratılma yerimiz neresi ise o şekilde tecelli etmektedir. Kimimiz meyhane için, kimimiz kumarhane için, kimimiz inkârcı olarak yaratılmışız. Sen onu yerinde görüp ona göre hareket edebiliyorsan o zahir olan ayetleri yerinde kullanmaktan mütevellit huzurlu ve mutlu olursun. Kullanamazsan mutsuz olursun.

Bu zahir ve batın ayetleri de nefsinde zevk eden ve iç içe olma zevkiyle nefsinde yaşayanlar ise kâmillerdir. Onlar oruç tutarlar, namaz kılarlar. Fakat bedenen zahir, ruhen batın zevkiyle bu ibadetlerin sırlarını yaşarlar. Hiçbir zaman zahiri

Page 151: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

batından, batını da zahirden ayırmadan her şeyi yerli yerinde kullanarak mutlu olurlar. Onun için Kur-an ı Kerim deki bu ayetleri yerli yerinde kullandığımızda doğruyu ve zevki bulmuş oluyoruz. Âlemdeki Kitab-ı Furkan ı da böylece okuyup dar çerçevelere İslamiyeti sıkıştırarak zümreleri tenkit etmek ve kerih görmek o ayetleri okuyamamamızın bir gereğidir. Allahü Teâlâ her türlü ayet tecellilerini yerli yerinde okuyup yaşayan kullarından eylesin. Âmin.

                   ZİLZAL SÛRESİ

Zelzele Suresi Medine de nazil olmuştur. 8 ayetten ibarettir. Zahir manası meallerde olduğu gibi ifade edilmektedir. Batın manasına gelince: Medine de inmiş olması bu depremin mevcudiyetinin kalp sahiplerinin hissedebileceklerini 8 ayetten ibaret oluşu da insanların 8 sıfatı subutiyesi ile buna şahit olup, bu depremi zevk edebilecekleri anlatılmaktadır. Zira arz şiddetli sarsıldığı zaman yani kâmile gelen bir kişinin daimi zikirle birlikte kendine nisbet ettiği varlıklar zelzeleden sallandığı zaman yani eski zanlarının yıkılıp Hakka nisbet ettiği Ruh güneşinin ortalığı tarumar ettiği zaman, Arzın içindekileri de dışarıya attığı yani efali İlahiyenin, sıfatı İlahiyenin ve Zatı İlahiyenin aslının idrakı meydana geldiğinde insanın nefsani yönü olan ikilik hali, bana da ne oluyor der. Her taraf yıkıldı, zelzeleden kendime nisbet ettiğim hiçbir şey kalmadı, kalbimde kökleşen eski kabullenişlerim hep söküldü diyecektir.

Page 152: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İşte bu da kuluna Allah tarafından lutfedilmiş bir haldir. Çünkü mürşid vasıtasıyla kendi varlığı zelzelede yer ile yeksan olmuş, Hakkın o kişideki varlığı vücut ve idrak arzını yararak ilhamlarla meydana gelmiştir. Artık o cevher zahirdeki insanların kabirlerinden fırka fırka hesap günü için çıktığı gibi vücut ülkesinde de kalbimizdeki tecelliler ortaya çıkacaktır. Miskal nisbetinde hayır işleyen hayrı görecek zerre kadar şer işleyen de şerri görecektir. Hayır nedir? Şer nedir? Hayır: Hakkın varlığında yokluğunu idrak edip kemalatıyla kendi mazharından Hakkı zuhura getirmektir. Şer ise: Haktan uzak olmak ve kendi mazharından her nefeste ben sana şah damarından daha yakınım, kendini yakın takibe al diye hitap ettiği halde bu sedayı duymamak ve bilmemektir. Onun için daima cezayı görmektedir. İlmiyle zelzeleyi atlatanlar ilhamlara mazhar olamayacakları için azaptan kurtulamazlar. İşte beden arzında zelzeleden zarar gördüğü nisbette kimi insan mutluluk içinde kimi insan da mutsuzluk içinde yolculuğa devam ederler.

Zelzele gibi Allahın celal tecellileri insanlara iki yönden gelmektedir. 1- Şeri emirler 2- Kevni emirler. Şeri emirlere asi olanlar veya yapmayanlar Kur-an ı Kerimde Ad Kavmi, Lut Kavmi ve Semud Kavmi gibi helak olanlardır. Bu enfüsü de olabilir, afaki de olabilir. Kevni emirler ise din, dil ırk farkı gözetmeksizin zuhur eden celal tecellilerdir. Bu kâinatın yapısında fiziki ve kimyevi temeller vardır. Bunlara uymayanlar ister evliya olsun, isterse ataist olsun celal tecelliden kendini kurtaramaz. Siz sel yatağı bir vadiye evinizi yapsanız, sel gelip evinizi götürse, bunu bana Allah yaptı diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Çünkü senin o vadiye ev yaptığında sel gelip götüreceğini Allahın akıl ilim, idrak nimetleriyle düşünmen gerekli idi. O nimetleri kullanmadığın

Page 153: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

için mağdur oldun. Çünkü Allah hiçbir kuluna azab etmez. Kul kendi azabını kendi hazırlar. Ayeti bize bunu göstermektedir. Onun için tedbir takdiri bozmaz ama tedbir almanız sünnetdir ve gereklidir. Tedbir almadığınız takdirde her türlü kötülüklere davetiye çıkarmış oluruz.

                             ÖLÜM ÖTESİ

Ölüm yok olmak değildir. Bir odadan diğer bir odaya geri gelmeyecek şekilde geçmesine denir. Ruh için de ölüm yoktur. Ölüm beden için geçerlidir. Asrısaadette Hz. Ömer, Resulullah (S.A.V.) Efendimize: Ya Resulullah (S.A.V.) öldükten sonra akıl, fikir gibi sıfatlar alınacak mı? Diye sorduklarında Hayır, onlar Hakkın insanlardaki şubeleridir. Senin değildir ki alınsın buyurmuşlardır. Bu da gösteriyor ki beden için devir vardır, Ruh için zaman, mekân yoktur. Ölündüğünde beden geldiği yere yani toprağa gitmektedir. Çünkü topraktan geldi toprağa gidecektir. Cemadat, nebadat, hayvanat ve insanat unsuriyetiyle daima devrini yapacaktır. Dünyanın ağırlığı ilk yaratıldığında bin kilo ise, milyonlarca sene sonra da yine bin kilodur. Binbir kilo olmaz. Ruh da ölündüğünde Rabbine kavuşur. Şeriat ahkâmina göre de Alai illiyine yani yüce makamlarına yükselirler. Süfli insanların ruhları ise yer çekimine tabi olarak yükselmezler. İnsanın aklına şöyle bir soru geliyor. Kur-an ı Kerim insanların bedenine mi hitap etmekte, yoksa Ruhlarına mı? Bedenlerine dersek: Onların hiçbir güç ve kuvveti yok. İlmi irfaniyeti de yok. Peki, ruhlarına dersek Ruhta bedensiz yalnız ne kendini ispat edebilir ne de cevap verebilir. Evlerimizdeki elektrik

Page 154: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

lambalarına baktığımız zaman tek eksi kutup lambayı yakmıyor. Artı kutup da eksi kutup olmazsa yine lambayı yakmıyor. İkisi birlikte olursa lamba yanıyor. Şu halde Kur-an ın hitabı ne bedene ne de yalnız olarak ruhadır. Her ikisi bir olduğu zaman muhatab olunduğu anlaşılmaktadır. Ölüm ötesinde de beden toprağa gittiği için bedene sual yok. Ruh da Rabbine kavuştuğu için Rabbinin deryasında sesi çıkmaz. Bir nehirde yüzlerce nehirden gelen sular vardır. Ey derya içindeki sular siz hangi nehrin sularısınız? Diye sorsak onlar dillenerek cevap verebilirler mi? Veremezler. Onun için Ruha da tek olarak soru sual yoktur. Peki, ahireti, cenneti, cehennemi, sorgu ve suali inkâr mı ediyoruz. Hâşâ binlerce kere hâşâ. Aklı dar olanlar gibi mÂdem ki bedenle ruh dünya da bir oluyor, cennet de cehennem de yoktur diye dar akıl görüşleriyle hüküm verirler. Hâlbuki ahiret dediğimiz letafet Âleminden haberleri yoktur. Her şeyi dünya terazisiyle tartarlar. Dünya nimetleri ile ahiret nimetlerini karıştırırlar. Hayal ve vehimlerin ötesine de geçemezler. Ahiret herkesin bildiği gibi toprak altında değildir. Ahiret Âleminden haberdar olanlar zaman ve mekân mevhumundan sıyrılarak Letafet Âleminde zerreden kürreye kadar her mevcudda Cemalullahı daimi seyrederler. Dünyanın unsuriyet mevcudu başka ahiretin letafet mevcudu başkadır. Letafet Âleminin mevcudiyetinden haberi olmayanlar hemen dünyadaki mevcuda nisbet ederek her şey dünyadadır, ahiret diye bir yer yoktur, derler. Dolayısıyla da ayetleri ve Hakikatları göremedikleri için kâfirlerden olurlar.

İşte onlara dünyada da ahirette de çetin acıklı azab vardır. Ahirette bedensel bir yaşam olmadığı için dünyada iken bedenlerine hizmet edenler, cehennem çukurlarından bir çukura girecekler. Kesafetten letafete geçip Hakkın halk olmadığını, yalnız halktan tecelli edenin Hak olduğu zevki ile

Page 155: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

zevkidar olanlar, daima Cemalullahı seyretme cennetlerinde kalacaklardır. Cennetteki huri ve gılmanlar da herkesin bildiği gibi zahir, bedensel kız ve oğlan hizmetçiler değil cemal tecelliler kız, celal yani vahdet tecelliler oğlan hizmetçilerdir. Onun için :

Beka mülkünden eyledik teşrif Bu dar-ı fenaya imtihan içinGece gündüz niyazım odur ki Cemali pakini anlamak için

Buyrulmuştur.

Bu fena Âleminde tencereye ne koyarsak, ahirette kepçemize onun çıkacağını unutmayÂlim. Ahireti de toprak altında zannetmeyelim. Allah seriül hesaptır. Hesapları seri görendir. Ahiretten haberdar olmayanlara ne kadar çok anlatırsak onların inkârlarına vesile olabiliriz. Ariflere ise bu kadar ahiret hakkında bilgi yeterlidir. İnsanlar dünya ve ahiret hakkında bilgileri duydukları gibi kendi zanlarında vehimleri doğrultusunda hayal yarattıkları için, Hakikatten haberdar olamıyorlar. Cennet deyince: Sulak, yeşillik, şelaleler ve piknik yeri gibi bir yer tasavvur ederler. Hâlbuki böyle bir yer değildir. Cennetin bütün nimetleri Resulullah (S.A.V.) Efendimizin hadisinde belirtilen 3 kelâmin taşıdığı manayı idrak etmekten ibarettir. Bizler o üç kelamı her namazdan sonra kelam olarak söylüyoruz. Fakat onların taşıdığı manayı biliyor muyuz? Bilemezsek cennetin nimetlerinden de istifade edemeyiz. Subhanallah demekle Allah ı her şeyde tenzih etmek. Elhamdülillah demekle Allah ı her şeyde teşbih etmek. Allahü Ekber demekle Allah ı her şeyde Tevhid etmek gerekmektedir.

Page 156: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Cehennem de yine zanlarımızdaki gibi alevler içinde yanan bir fırın değildir. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Cehennemim yakıtını insanlarla taşlar meydana getirmektedir buyurmuşlardır. Yani cehennem ehlinin taşlaşmış kalpli insanlar olduğunu söylemiş oluyor. Onlara ne kadar Hak ve Hakikatı anlatırsan anlat, kadar kalpleri taşlar sertleşmiş olduğu için kabullenmezler. Allah cümlemizi dünya da iken ahiret zevkleriyle zevkidar etsin Âmin.

SALİH PEYGAMBERİN DEVESİNİN HİKMETİ

Salih A.S. Ad kavminin helakından sonra Semud kavmine gönderilmiş bir peygamberdir. Kavmi ona inanmadı. Sen Hakikatten peygambersen şu taştan bir deve çıkar da görelim dediler. O an Cebrail gelip Salih A.S.a kırk yıl evvel o taşın içine bir devenin konulduğunu, Allah a dua etmesini söyleyince Salih A.S. da Rabbine münacaatla taşın içinden dişi bir deve çıkardı. Deve dile gelerek ben şahadet ederim ki Allah birdir, Salih onun Resulüdur dedi. Salih A.S. devenin suyu ile kavminin içeceği suyu da bir gün kavmi bir gün deve suyu içecektir diyerek yanlarından ayrıldı. Kavminin inanmayanları gece vakti deveyi ayaklarından keserek öldürdüler.Salih A.S. duyunca çok üzüldü ve üç güne kadar helak olacaklarını bildirdi. Bu azaba katlanınız diyerek ayrıldı. Onlar da evlerinin ve bütün mallarının ateş içinde yanmaları ile

Page 157: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

helak oldular. İşte Kur-an ı Kerim in Araf Suresi 73 den 79 ayetine kadar, Hud Suresi: 64 den 67 kadar ve diğer Salih A.S. ile ilgili ayetlerde bahsedildiği gibi bu kıssa bize zahir olarak anlatılmıştır. Fakat biz bu kıssadan ne anlamalıyız. Bu ayetler bize nasıl bir fayda sağlamalıdır. Vücut ülkemizde ve yaşantımızda bu ayetleri nasıl kendimizde uygulamalıyız. İşte Salih A.S. bir Mürşid-i Kâmildir. Ona inananlar kurtuluş gemisine binip kurtulanlar, ona inanmayanlar ise ilim ve irfaniyetten yoksun oldukları için helak olanlardandır. Salih A.S. kavminin taştan bir deve istemesi, saliklerin vücut dağından dişi deve olan Tevhit aşkını ve irfaniyetini çıkarmaktır. Çünkü zahirde çöllerde, uzak mesafelere tahamülle yükümüzü taşıyan develer olduğu gibi batında da uzak menzillere maneviyatımızı götüren tevhit aşkı olacaktır. Deve ayrıca dişidir. Erkek olmuş olsa idi çoğalamazdı. Bir kişi bu Tevhid aşkı zuhur ettiğinde elbette ben şahitlik ederim ki Allah birdir, Salih A.S. onun peygamberidir diyecektir. Günümüzün Mürşid-i Kâmilleri de peygamberlerin varisleri olması nedeniyle aynı görevi yapmaktadırlar. Suyu bir gün kavmin, bir gün devenin içmesi ise nefis sahibi kavmin akıllarıyla taklit şekilde ibadet etmeleri, devenin ise kâmilin kendisinde tecelli eden aklı ruhuyla ibadet etmeleridir. Kavminin deveyi gece ayaklarından kesmeleri de cehalet ve nefsaniye karanlığında onun Hak ve Hakikat yoluna yürümesine engellemek içindir. Zahirde deve üç yerinden kesilir. Böyle kavmin deveyi ayaklarından kestiklerini duyunca Salih A.S. çok üzüldü. Ve üç gün içinde helak olacaklarını söyledi.

Aynen bu günde peygamberlerin mucizesine inanmayan, onlara verilmiş bu görevi reddeten insanlar da Salih A.S.ın kavmi gibi cehalet, küfür ateşinde yok olup gidiyorlar. Allahu Teâlâ bizlere böyle ayetleri göstermekle sizler de onlar gibi

Page 158: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

helak olmayın. Tevhid aşkıyla Allah ın Ahadiyet sırrına vakıf olup dünyada da ahirette de mutluluk ve saadet içinde yaşayın diyor. Semud kavmi gibi olmayın diyerek ikaz ediyor.

                          MİRAÇ KANDİLİ

Miraç yükselmek demektir. Kur-an ı Kerim İsra Suresi 1. ayetinde Kulunu bir gece Mescidi Haram dan Mescidi Aksa ya kadar götürdü. Ona ayetlerimizin yüceliklerini gösterelim diye yaptık buyurmuşlardır. İsra: gece yolculuğu demektir. Yani Mescidi Haram dan Cebrailin getirdiği burağa binerek Mescidi Aksa ya getirdi. O oradan yedi kat gökleri, Arşı, Kürsüyü aşarak Rabbiyle müşerref oldu.

Bizlerin miracı namazda olacaktır. Çünkü namaz müminin miracıdır. Miraç ise kişinin Rabbiyle beraber olması, Rabbiyle konuşmasıdır. Namaz kılabilmek için de abdest almak yani temizlenmek lazımdır. Sonra namazın başında saydığımız 6 farziyeti yerine getirmek gereklidir. O mürşid mazharından Rabbimiz bizleri evvela bıçaksız ve kansız ameliyat edecektir. Belimizi büken yükleri indirecek zikrimizi pekiştirecek ve her zorluğun yanındaki kolaylığı ihsan ederek Rabbimize rağbetimiz nasıl gerekiyorsa öylece rağbet ederek İnşirah Suresini bizlere tahakkuk ettirerek temizlenmemizi sağlamış olacaktır. Miraç her ne kadar recep ayının 27. gecesi olarak kullanılmakta ise de bir kişinin Mürşide biat etmesiyle bu yolculuğun zahirine başlamış olacaktır. Çünkü Feth Suresi 10. ayetinde Şunlar ki sana biat ettiler onların biatı aynı Allah a dır. Zira Allah ın eli onların ellerinin üstündedir

Page 159: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

buyurulmuştur. Daimi zikirle gönüllerin huzur ve sükuna kavuşması sonunda o kişi Ey mutmain olmuş nefis dön Rabbine ayetine mazhar olarak efali ilahiye ayı olan recep ayına ayak basmış olacaktır. İşte Recebin Cuma gecesi de kişi Rabbine rağbet etmekten mütevellit Regaip kandilini manen kutlayarak Recebin 27. gecesi de Miraç Kandilini merdiven basamaklarının birincisinden itibaren manen çıkmaya başlayacaktır. Buraya kadar olan devrede zahir hazırlıkları bitirdi ve tecelliyi efal zevkiyle yolculuk başlamış oldu. Neden 25-26. günleri değil de Recebin 27. günü Miraç kandilidir. Allah bu mukayyet Âlemde ve Âdemde zahir ve batın yönüyle veya Vahdet ve kesret yüzüyle tecellilerini göstermektedir. 7 sıfatı subutiye ile bu efal teklik tecellisini şuhut edebiliyorsak işte o zaman siret yoluyla miraç yolculuğuna çıktık demektir. Gece Vahdet demek olduğu için gece yolculuğu denmiştir. Bir kişi namazda kendinin varlık ve fiillerinin olmadığını bildiği için kulun mazharından Rabbinin tecellisini görmesiyle namazın da müşterek kılındığını şuhut edecektir. Bir salik Tevhidi efalde tecelliyi efali şuhud etmekle miraç yolculuğuna çıkarak Şaban ayının 15inde sıfatların mevsufunu da şuhut ederek Berat kandilinde beratını alıp kurtuluşa erecektir. Kadir gecesinde de kadere erip Rabbiyle beraber olup konuşabileceklerdir. Fakat bu zevkler anlatıldığı gibi kolay olmayacaktır. Mürşidi kâmil saliki evvela kendi mescidi olan nispet varlıklarından geçirip tecelliyi efal şuhudu sonunda cennetül irfandan Cebrail in getirdiği Aşk burağına bindirerek sıfat mertebesi olan Sidretül Münteha ya çıkaracaktır. Kişinin aklı resulu olan Cebrail oraya kadar gidip ondan sonra bir adım daha atarsam yanarım diyecektir. Zira ondan sonra Zat mertebesinde zevk başladığı için sıfat olan akıl oraya giremez. Peygamberimiz Sidretül Münteha dan sonra buraktan inerek Refrefe binerek yolculuğuna devam etmişlerdir. Bir salikin de refrefi zevkidir. Kişi bu mertebede artık zevke geçerek

Page 160: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kendisine gösterilmek istenen o kıymetli üstün ayetleri görecektir. Zaten o üstün ayetleri göstermek için Rabbi onu çağırmıştı’ bazı Âlimler bu gösterilen üstün ayetlere Seceretül Kavneyn ( iki Âlemdeki manevi ağaç) demişlerdir. Namaz kılan kişi de kıyâmin taşdığı manayı biliyorsa namaz kılarken bu ağacın yüceliğini zevk edecektir. Mısri Niyazi Sultan bir yerinde:

Zat-ı Hakkı anlayınca zevk ile Bu Niyazi nice seyran eyledi

diyerek miracının tamamlandığını ifşa ediyorlar. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz bir hadislerinde Benim miracım ile kardeşim Yunus A.S.ın miracını tefrik etmeyiniz. Yunus a.s. balığın kanında, Tahtı Serada yaptı’ ben ise Tahtı Üstüvada yani Arşı Âlâda yaptım buyurmuşlardır. Resulullah Efendimizin 34 miracı vardır. Biri cismani 33 ü Ruhani olarak yapmışlardır. Cismani miraç Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Makam-ı Mahmut sahibi olduğu için yalnız ona aittir. Evliyalar oraya teberrüken girseler bile Resulullah (S.A.V.)ın müsaadesiyle girerler.

Miraç ayeti olarak bilinen Necm Suresi 8-9. Sümme dena fetedella fekane Kâbe kavseyn evedna mertebelerini zevk edenler Miraç yapmış olacaklardır. Genelde bizler Allah ın bir mazharı olduğumuzu bizlerin efal, sıfat, Zatımızın olmayıp efal, sıfat ve Zatıyla Allah ın tecellilerinin zevkine erdiğimiz zaman miraç yapmış oluruz. Yoksa Allah iki varlık yaratmadı ki birbirini görsün. Kişi kendi mazharında Hakkın tecellilerini anladığı zaman Rabbini görmüş olacaktır. Yeter ki kişi ilim ve irfaniyeti ile ikilikten birliğe yükselsin. İşte o zaman Miraç yapmış olacaktır.

Page 161: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

                   BERAT KANDİLİ

Şaban ayının 15.gününe tekabül eden geceye berat kandili denilmektedir. Berat kurtulmuş, suçsuzluğu anlaşılan manalarına gelmektedir. Ayrıca yüksek okulu bitirip diploma alan bir talebe de beratını aldı denilmiştir.İşte insanlar da kendilerine nispet ettiği sıfatlarla her türlü kötülüğü ve günahları işliyorlardı. Mürşid-i Kâmilin temizlik ve yıkamasından sonra bu sıfatları Hakka vererek Hakkın tecellilerini bu sıfatlardan zuhur ettirmesine o sıfatların berat alması demektir. Kur-an ı Kerim in Duhan Suresi ayet 1-2. Ha mim. velkitabil mübin Ha Hakikattir. Yani Allah ın hüviyetidir. Vücudu Muhammediye olan mim ise onun sırrıyla ifşa edilen sureti Muhammediyenin zuhurudur. Bu Âlemde Allah Zattır. Muhammed sıfattır. İşte kül olan Mürşid-i Kâmilden de sıfat olan saliklere Kâmilin ilhamlarıyla tecelli etmesidir. Vel kitabil mübin ise işte bu Zatından sıfatlarına tecelli eden, inananlar için açık bir kitaptır. Buna bazı müfessirler Kur-an ın imzasıdır demişlerdir. Salikin mazharından tecelli eden Allah ın subut sıfatları Zatının sıfatlarından kemalatıyla Hakikatın kitabı Mübin olan Ruhun sureti Muhammed den her an ayrı bir şanda tecellisine sahip olanlar beratını almışlardır. Fiil ve sıfat şirkinden kurtulanların artık iyilik ve kötülük yapmaları mümkün değildir. Onun için beratlarını alabilirler. Şu halde fiil ve sıfat şirkinden kurtulanlar berat alabildiği gibi Zat olan Allah ın Muhammed olan sıfatlarından tecelli etmesi de o sıfatların beratını alması olmaktadır. Beratın Şabanın 15. Gecesi olmasındaki hikmet ise Tevhidin beşinci mertebesindeki

Page 162: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

sıfatlardan bir olan Allah ın zuhurunun zevkidir. Allah cümlemize nasip etsin. Âmin.

                          KADİR GECESİ

Kadir gecesi Ramazan ayının 27. gününe tekabül eden mübarek bir gece olarak kutlanmaktadır. Kur-anı kerimde Bakara Suresi 185. Ayette Kur-an ın Ramazan ayında indirildiğini Kadir gecesi de Ramazan ayı içinde olduğu için Kadir gecesinde inzal olduğunu anlamaktayız. Kadir Suresi 1. ayet Şüphesiz onu (Kur-anı) Kadir gecesinde biz indirdik. Bildin mi? Nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. İnsanoğlunun ömrü 80 küsur sene olsa bir ömür müddetince içinde kadir olmayan bu ömürden hayırlı demektir. O gecede melekler ve Ruh Rablarının izni ile fecre kadar selam getirirler buyurulmuştur.

Evvela şunu iyi bilmek lazımdır ki bu gece dünya gecelerinden bir gece değildir. Yoksa bin aydan hayırlı olan bu gece sabaha kadar uyumayıp ibadet etmekle o gecenin ihyasını yapıp ömür müddetince elde edeceğimiz ecirden fazla ecir elde edebiliriz. Bu bir zevki ilahidir. Bir salik recep ayında Fenayı Efali, Şaban ayında Fenayı sıfatı, Ramazan ayında Fenayı Zatı zevk edebilirse Cenabı Hakkın tecelliyi Zatına mazhar olmasıyla kadir gecesine erişir. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz bir hadislerinde Recep, Allahın ayı Şaban benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır buyurmuşlardır. Recep neden Allahın ayıdır? Çünkü bu 18 bin Âlem Allahın fiilleriyle zuhura gelmiştir. Saffat Suresi 96. Ayetinde Sizleri

Page 163: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ve sizlerin fiillerini halk etmedim mi buyurulmaktadır. Onun için bir salik kendine nispet ettiği fiil ve işleri Cenabı Hakka verirse recep ayını idrak etmiş demektir. Şaban ayı da sıfatları remzetmektedir. Bir kişi sıfatların da mevsufunun Allah olduğunu bilirse Şaban ayını da idrak etmiş demektir. Fiiller sıfatlardan, sıfatlar da Vücuttan tecelli ettiği için vücudun Vücudullah olduğunu bilen bir kişi Ramazan ayını da idrak etmiş olacaktır.

İşte fenayı Efal, fenayı sıfat ve fenayı Zatı zevk ettikten sonra o kişiye melekler vasıtasıyla bütün vücuttaki kuvvelerine Ruh nazil olacaktır. Kulağa inen ruh kulağı canlandıracak, göze inen ruh gözü masivayı göremez hale getirip Hakkı görmeye, dili başka kelam söylemeyip Hakkı konuşmaya başlayacaktır. Bu zuhurat tecelliyi Zat zevki olarak belirtilmekte ve zevk edilmektedir. Bu tecelliler fecr zamanına kadar devam eder. Fecir kişinin bütün kuvvelerinden tecelli eden Hakkın o vücut ülkesinin aydınlığa çıkması zamanıdır. Artık vahdetteki olan ruh bütün sıfat ve kuvvelerden o sıfat ve kuvveleri aydınlatıncaya kadar bu meleklerin ruh ve selam getirmeleri devam eder. Nasıl güneş doğmadan her taraf aydınlanmaya başlar aynen onun gibi ruhun da bütün kuvvelerinden aydınlığa çıkması anlâmina gelmektedir.

İşte Rablarından melekler vasıtasıyla ruh ve selâmin bütün sıfat ve kuvvelerimize inmesi o vücut ülkemizi aydınlığa çıkarmış olacaktır. Bu aydınlık ise her sıfattan Cemalullahın görünmesi demektir ki Hakikatten sonra gelen Şeriatı saniye dediğimiz Şeriatı Muhammediye budur. İşte Kadir gecesini dışarıda dünya gecelerinde arasak bulmamız mümkün değildir. Onu enfüsümüzde ararsak Rabbimiz bize onu bulduracaktır. İşte bu Vücut minarelerinde Fenayı efali yaptığımızda

Page 164: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

gönlümüzde bir ışık parlayıp kandilimizi yakarız. Fenayı sıfatta yine gönlümüzde bir ışık parlar. Fanayı Zat sonunda da gönlümüzde bir ışık parlayarak kandillerimizi yakmış oluruz. Tecelliyi Zat zuhur edince de Kadir gecesinin kandili yanmış olacaktır. Geceler vahdeti remzettiği için Kadir gecesini de gecelerde aramaktayız. Bir kişi Allah ın efalini, sıfatını, Zatını kendi vücut ülkesinde vahdaniyetiyle birleyebilirse kadere ereceği için kadir gecesini kutlamış olur. Bu bir zevki ilahi olduğu için Cenabı Hak bütün ihvan kardeşlerimize ihsan etsin. Âmin.

                              TİN SURESİ

Allah u Teâlâ incire ve zeytine yemin ediyor. Neden bir çok meyva var iken yalnız bu iki meyvaya yemin etmektedir. Çünkü zahirinde incirin her tarafı yenir. Yenmeyen hiçbir tarafı yoktur.Bu da Cenabı Hakkın zatı olan hakikatını remzetmektedir. Zeytinin ise dışı yenip çekirdeği yenmez. İştahı açıcılığı nedeniyle o da şeriatı remzetmektedir. İşte hakikat ve şeriata yemin edilmektedir. Allahın hüvviyet ve enniyetine yemin edilmektedir. Enfusumuzda ise zat ve sıfat olan külliyet ve cüzziyetimize yemin edilmektedir. Ayrıca turu sinaya ve emin beldeye de yemin edilmektedir. Turu sina Musa A.S.ın Allah la konuştuğu yerdir. Her bir salik de kendi gönül turu sinasında Rabbi ile konuşabilir. Emin belde de zahirde her ne kadar Mekke şehrindeki Kâbe denmekte ise de 1978 senesinde İran lı anarşistlerin Kâbe ye girerek çok hacılarımızı katlettiklerini ve Kâbeyi de harab ettiklerini gördük. Böylece oranın emin belde olmadığı anlaşılmış oldu.

Page 165: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Şu halde emin belde insanın kalbidir. Oraya müsaadesiz hiçbir yabancı giremez.

İşte kişinin gönül turu sinası olan dimağı ile gönlündeki idraka, gönlündeki yücelik tecellilerine mazhar olması nedeniyle yemin ediliyor. Sonra insanı en güzel biçimde yarattık buyuruluyor. Zira insan zahirde de cemadattan, nebadattan ve hayvanattan üstün bir yaratıkdır. Çünkü Cenab-ı Allah bu üç sınıfı da insanın emrine vermiştir. Bu insana verilen akıl ve ilim gibi yüce nimetler diğer varlıklara verilmemiştir. Onun için en büyük mahlûkatlar olan fil ve timsahlar bile insanın emrindedir. Allah insanı kendi sureti üzere halketti. H.Ş. Yani Cenab-ı Allah Hüvviyet ve enniyetini kemalatıyla insan denen o yüce varlıkta sıfatlarıyla zuhura geldi. Burada Allah ın sureti sıfatları demektir. Hayat, ilim, irade, kudret, kelam, duymak, görmek ve tekvin sıfatları kemalatıyla insanda zuhur etti. Onun için Allah hakikata şeriata ve hakikat ve şeriat yaşamı ile ortaya çıkan her türlü yücelik ve güzelliklere yemin ederek insanı en güzel biçimde yarattım diyor. Çünkü sayılan bu yücelikler yalnız insan dediğimiz İnsanı kâmil lerde mevcuttur. Sonra onu aşağıların aşağısına gönderdik denilmektedir. Yani dünya diye bildiğimiz bu kötülükler ve zıtlıklar Âlemine gönderildik denmektedir. Burada bir soru gelmektedir. Madem insan en üstün biçimde yaratıldı.Ne için aşağıların aşağısı olan bu dünya zındanına gönderilmiştir? Dünya ne demektir? Dünya Allah tan uzaklaştıran her şeydir. Gaflet dünyadır. Yoksa üzerinde yaşadığımız bu Âlem dünya değildir. Onun için bu ayeti iki şekilde zevk etmek mümkündür. 1-En üstün bir biçimde yaratılan İnsanı kâmilliğini bulanlar dünya bataklığındaki insanları kurtarmak için onların içine gönderilip onları o dünya bataklığından kurtarma görevi almalarıdır. 2-Surette insan, siyrette henüz

Page 166: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

insanlığını bulamamış olanların dünya bataklığına gönderilmelerindeki sebep:

Beka mülkünden eyledim teşrif Bu darı fenaya imtihan için Gece gündüz niyazım odur ki Cemali pakini anlamak için

diyen bir aşıkın ifadesinde olduğu gibi imtihan için gönderildiğimiz anlaşılmaktadır.

Bir İnsan-ı Kâmil in eteğinden tutarak bu dünya bataklığından kurtulmak mümkündür. Zira ayetin devâminda da söylendiği gibi salih amel işleyebilmek için ancak İnsan-ı Kâmil e tabi olmakla mümkündür. Şu halde esfeli safilin olan bu dünya bataklığından tek kurtuluş formülü en üstün biçimde yaratılan o İnsan-ı Kâmillere tabi olarak salih amel işleyip ihlâsa ermektir. İşte o zaman onlar için tükenmez mükâfatlar vardır. Mürşid-i Kâmil den tevhid tahsili yapmadan, şirklerden kurtulup ihlâsa ermek mümkün değildir. Yoksa bu Âleme hayvan gelip hayvan giden kimseler gibi azabtan kurtulmamız mümkün olmayacaktır. Onun için bu kimseler Âdemde ve Âlemde Allah ın nur tecellileri olan zatından sıfatlarına, sıfatlarından da esma alarak fiilleriyle açığa çıkan asarını görmemekten inkâr edişleri onların cehennemleri olmaktadır. Bazı kimselere bu meşiyeti ilahiye tecellilerini göstermekle mutlu kılmakta, bazı kimselere de esfelde salih amel işlemek için İnsan-ı Kâmil e gitmeyip meşiyeti ilahiye tecellilerini hicaplarından mütevellit görememekten mutsuz kılan Allah hâkimler hâkimi değil midir? demekle meydan okumaktadır. Allah bu tecellileri cümlemize görmek nasip etsin. Âmin.

Page 167: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

                         BİR HADİSİ ŞERİF

Evinizden üç yer için ziyaret kastıyla çıkınız.

  1 - Mescidi Haram

2 - Mescidi Nebeviye

3 - Mescidi Aksa'dır  

Peygamber Efendimiz Mescidi Haram için ziyaret kastıyla seyahata çıkmamızı uygun buluyor. Çünkü Mescidi Haram Mekke şehrindeki Kâbe nin bulunduğu yerdir. Kâbe Allah ın Zat ını remzetmektedir. Dolayısıyla orayı ziyaret Cenabı Hakkı ziyaret demektir. Yoksa zahirindeki taştan yapılmış bir binanın hiçbir özelliği yoktur. Hatta bir gün Hz.Ömer Kâbe yi tavaf ederken Hacer-ül Esved taşına şöyle hitapta bulunmuştur. Ey taş senin bir taştan ibaret olduğunu biliyorum. Yalnız Resulullah efendimiz seni öptüğü için ben de öpüyorum demiştir. Çünkü Hacer-ül esved taşı Allah ın sağ elidir H.Ş. buyurulduğu için onu öpmek Allah ın elini öpmek olacaktır. Hak ve hakikat yolcusu Tevhit ehillerinin bu insan toplumlarının içinde gizli olan Zatiyun olan velileri ziyareti, Kâbe deki hacer-ül esved taşını öpmeleri gibidir. El öpmekten gaye et ve deriden meydana gelmiş bir eli öpmek değil’ el ele, el Hakka ifadesinin sırrına vakıfiyet ve ondan ilim ve irfaniyeti verenin Cenab-ı Allah ın bizzat kendisi olduğunu bilmektir. Yoksa Kâbe deki taşın hiçbir hikmeti yoktur. O

Page 168: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İnsan-ı Kâmil in elini öpmeği remzetmektedir. Bedensel olarak İnsan-ı Kâmil in bizlerden hiçbir farkı yoktur. Fakat siret yönüyle Cenab-ı Hakkın kemalatıyla insan diye vasıflandırdığı o resimden veliyullah olarak bizlere bizzat Cenab-ı Hakkın konuştuğunu anlamaktır.

İkincisi Mescidi Nebeviye ise Resulullah efendimizin Medineyi Münevvere deki Ravzayı Mutahhara sıdır. Buranın ziyareti de sıfatıyün velilerin ziyaretini remzetmektedir. Çünkü bu kâinatta Allah Zattır. Muhammed sıfattır. Sıfatlardan her ne tecelli ederse Zat ın o sıfatın istidadı nisbetinde onun mazharından görünmesidir. Sıfatıyun veliler zatiyun velilerin bir uydusudur. Bulundukları yerlerde kendi istidatlarına göre Zatın tecellilerini sıfat mertebesinde kemalatıyla zuhura getirenlerdir. Ayrı değildir. Görevleri orası olduğu için o mertebedeki istidat sahiplerini irşat ederler. Üçüncü ziyarette Mescidi Aksa dır. Zahirde Kudüs şehrinde bir mesciddir. Taşıdığı mana ise kalp sahibi olan efaliyun velilerin ziyaret edilmesinden ibarettir. Bu veliler de Zatıyun velilerin sıfatıyun velilere manevi tÂlimatlarının kendi mertebelerinde uygulama ve uygulatma emrini vermesi, sıfatıyun velilerin de efaliyun velilere efal mertebesinde kemalatıyla uygulama ve uygulatma görevini vermesidir. Bütün bu veliler kendi yerlerinde mertebeleri gereği aynen uygularlar.

İşte Allah ın Zatıyun, Sıfatıyun ve Efaliyun velilerin ziyaretleri anlâmina gelen bu hadisi şerif Allah ın başka bir tecellisinin olmadığını bütün tecelliler bu üç tecelli içinde olduğu için bu üç yerden başka yerlere ziyaret kastıyla evinizden çıkmayınız buyurulmuştur. Günümüzde yatırlara, türbelere ve bazı Allah ın büyük velisi diye bildiğimiz

Page 169: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kabirlere ziyaret edenler var’ bu hadisi şerife göre bu yasaklanmıştır. Çünkü Ruh hiçbir zaman ölmez. Onların ruhları toprak altında değil’ ariflerin gölündedir. O Arif olan velileri ziyaret edersek onları aynen ziyaret etmiş oluruz. Yoksa kabirlere gitmek, ey kişi bir gün sen de buraya geleceksin, gelmeden evvel hazırlığını yap diye ibret ve ders almamızı sağlar. Orada başka hiçbir şey yoktur. Onlara bir müşkül sorsanız kabirden o veli hiç cevap veremez. Fakat bir arifin ziyaretine gitseniz sizin bütün müşküllerinizi halleder. Bir hadisi şerifte Resulullah Efendimiz şöyle buyuruyorlar. Kabirlerdekiler siz duyar fakat cevap veremezler. Çünkü sendeki Ruh ne söylersen yine senden biliyor ve duyuyor. Fakat cevap veremiyor. Zira o isimdeki mazhardan cevap vermesi mümkün değildir’ anlâmina gelmektedir. Ruh birdir. Parçalanma kabul etmez. Yalnız tecelli ettiği mazharlarda isim alır. Ahmet, Mehmet gibi. Allah bizlere Zatıyun, Sıfatıyun ve Efaliyun velileri ziyaret ettirmek nasip etsin. Âmin. Onlarla tanışmak ve onların irfaniyetlerinden faydalanmak nasip etsin. Âmin.

MESCİDLERDE KILINAN NAMAZIN ECRİ

Bir hadisi şerifte Mescidi haramda kılınan 2 rekât namaz başka yerlerde kılınan yüzbin rekât namazdan eftaldir. Mescidi nebeviyede kılınan 2 rekât namaz başka yerlerde kılınan bin rekât namazdan eftaldır. Mescid-i Aksa da kılınan 2 rekât namaz başka yerlerde kılınan beşyüz rekât namazdan eftaldir. Buyurulmuştur.

Zahirde Mescid-i Haram Kâbenin bulunduğu yerdir. Mescidi Nebeviye Resulullah Efendimizin kabrinin bulunduğu yerdir.

Page 170: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Mescid-i Aksa da Kudüs şehrindeki Aksa mescididir. Her ne kadar bunlarsa da taşıdığı mana yönünden bu mescidlerin idrakı kimlerde mevcutsa onlar bu yerlerin ecirlerini nerede bulunurlarsa bulunsunlar alırlar.

Kâbe Allah ın Zatını remzetmektedir. Daima Cenab-ı Hak la beraber olma hasletine vasıl olan bir salik Kur-an okurken onun hitabını duyuyor, namaz kılarken onunla beraber olup konuşma zevkine sahip oluyor ise, elbette üç fena mertebelerini geçip vahdaniyet zevki ile zevkidar olarak tenzih ve teşbih mertebelerinden sonra tevhid zevki ile zevkidar olacaktır. 100.000 deki üç sıfır fenafillahı remzetmekte iki sıfır da tenzih ve teşbih mertebelerini remzetmektedir. Bunların hepsinin ifnası, bir olan Cenab-ı Hakk ın varlığının meydana gelmesidir.

Mescidi Nebeviye ise sıfatları remzetmektedir. Onun için sünnet ve hadislerle amil olmak kişiye 1000 rekât namaz ecri verdirecektir. Elbette farz olan Allah ın emirlerinin yanında sünnetin derecesi 100.000 e karşı 1000 dir. Mescid-i Aksa ise Âlimlerin toplanıp ayet ve hadisler doğrultusundaki icmail ümmet demektir. Fıkıhta Edilleyi Şeriye 4 dür.

1 - Kitap (Kur-an ı Kerim) 2 - Sünnet 3 - İcmail ümmet 4 - Kıyas

Page 171: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

İşte günümüzde bazı inananlar yalnız kitapla amil oluyorlar. Bazıları sünnet ile şekil ve hallerini tanzim ediyorlar. Bazılarıda kitap ve sünnete itibar etmeden, falanca Âlim şöyle demiş, fişmanca Âlim böyle kıyas yapmış diyerek iç içe uygulanması gerekli edilleyi şeri kendilerine göre yorumluyarak İslâmin esas gövdesinden ayrıldıklarını görüyoruz. İslam ağacı evvela farz olan ana gövdeden başlar. Bunları Kur-an ı Kerim in ayetlerinde görebiliriz. İkincisi, ağacın kalın dalları olan ve ana gövdenin açıklaması olan sünneti seniyeleri görebiliriz. İnce dallar ise, icmail ümmet olarak yaprakları ve ilim irfaniyetle ahlak güzelliğini de asar olan bu insan ağacında görebiliriz. Yoksa farzları bırakıp sünnetleri yapmakla veya farzları bırakıp Âlimlerin kıyasını ön plana almakla insan ağacında meyva meydana gelmez. Onun için Allah nefislerinde ayetleri uygulayanlara 100.000 ecir vermektedir. Ayetlerden sonrada sünneti uygulayanlara 1000 ecir daha veriyor. Ayet ve hadislerin üstünde bir de Âlimlerin inceliklerini uygularsa, artı bunlardan ayrı olarak 500 ecir daha veriyor. Yoksa islam ağacının dal ve yapraklarıyla yalnız uğraşmak bize fazla fayda sağlamaz. Farz olan ayetleri nefsimizde ve ufkumuzda okumayanlar İsra suresi ayet 14. ikra kitabeke kefa binefsikel yevme aleyke hasiba Oku nefis kitabını hesap günü için bu yeterlidir. Emrini yerine getirmiş olamıyacaklardır. Bu ayetleri okuyamayan bir kişi ne kadar şekil olarak sünnete sarılsa yine de sonuç alamıyacaktır. Bir ağacın yüksek dalındaki meyvayı yemek için evvela ana gövdeye çıkılır. Sonra kalın ve ince dallara çıkılarak yaprak ve meyvaya ulaşılarak meyvadan istifade edebiliriz. Yoksa gövdesiz direk meyva elde etmek mümkün değildir. Onun için öncelikle farzlara dikkat edelim. Sonra sünnet ve diğerlerini imkânımız nisbetinde uygulamalıyız.

Page 172: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Bir salik mürşidi kâmilin verdiği her ne görev ise farz olarak kabul edip uygulamalıdır. Yoksa vuslatı oracıkta kalır. Her nefeste Allah zikriyle meşgul olması gerektiği yerde manasını bilmediği çeşitli tesbihlerle uğraşması o salikin zevksizliğini, hiçbir şey anlamadığını ve anlamayacağını gösterir. Çünkü teslimiyet olsa idi aynen uygulayacaktı. Demek ki teslimiyeti yok, vuslatı da yok. Bunlara Allah izan versin, Âmin...

SÜLEYMAN A.S. İLE BELKIS

Bir gün Süleyman A.S. ordularını denetliyordu. Fakat hüd hüd kuşunu göremedi. Nerde olduğunu sordu. Geldiğinde bana tatminkâr bir cevap vermezse onun başını koparacağım. Veya ağır bir ceza ile cezalandıracağım dedi. Nihayet hüd hüd geldi. Ve dedi ki’ Ya nebiyullah senin bilmediğin bir yerden geliyorum. Oranın adı Saba ülkesidir. Başlarındaki padişah Belkıs isminde bir kadındır. Muhteşem bir tahtı var. Ne yazık ki Allah a değil güneşe tapıyorlar. Şeytan onların amellerini de süslü göstermiş. Böylece kendilerini hak yolundan saptırmışlar da maalesef doğru yola giremiyorlar dedi. Süleyman A.S. bu habere memnun olarak sen sözünde doğru isen şu mektubumu ona götür ve bakÂlim nasıl bir neticeye varacaklar diyerek Kur'an-ı Kerim in Neml suresi 30. ayet innehu min Süleymane innehu bismillahirrahmanirrahim o muhakkak Süleymandandır diye başlayan mektubunu yazmıştır. (Süleymansız besmele çekilemez.) Hüd Hüd bu mektubu Belkıs ın tahtına bırakarak gözetlemeye başlamıştır. Belkıs bu mektubu okuduktan sonra avanesini toplayıp onlara danışmış ve fikirlerini de sormuştur. Onlar da Süleymanın orduları buraya gelirse her taraf tarumar edilir. Bizim ordularımız çok

Page 173: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

kuvvetlidir. O buraya gelmeden biz onun üzerine hücum edelim. Demişlerdir.

Belkıs ise Süleyman A.S.ın peygamber olup olmadığını anlamak için elçileri ile hediyeler gönderip hediyeleri alırsa peygamber olmadığını, hediyeleri almazsa peygamber olacağını söylemiştir. Elçilerin kadınlarına erkek elbisesi, erkeklere de kadın elbiseleri giydirip ellerine som altından iki kerpiç vererek hediye olarak göndermiştir. Süleyman A.S.ın emrinde kuşlar, cinler ve rüzgâr olduğu için her şeyden haberdar olması nedeniyle elçiler henüz gelmeden bütün şehrin cadde ve kaldırımlarının som altın olmasını emrediyor. Elçiler şehre girince, her tarafın som altın olduğunu görüyorlar. Ve bu elimizdeki iki som altın kerpiç sanki buranın malı diyerek ellerindekilerin bu şehirde kıymetsiz olduğunu anladılar. Elçi oldukları için aldıkları görev nedeniyle Süleyman A.S.ın huzuruna çıktılar. Süleyman A.S. elçilere Sizi hediye getiresiniz diye çağırmadım, sizler hediyeye mazhar olasınız diye çağırdım. Geriye dönün ve padişahınıza söyleyin ordularımla oraya girersem onları oradan çıkartırım dedi.

Süleyman A.S. vezirlerine Seçkin topluluk müslüman olarak gelmezden evvel Belkıs ın tahtını bana kim getirecek dedi. Cin tayfasından bir ifrit sen yerinden kalkmadan önce ben o tahtı sana getiririm dedi. Fakat Süleyman A.S. onu çok uzun bir zaman buldu. Kendinde ilahi bir kitaptan ilim bulunan Asaf bin Belhi adlı bir kişi gözünüzü kapayıp açıncaya kadar bir zamanda o tahtı size getiririm dedi ve Süleyman A.S. tahtı yanında gördü. Süleyman A.S. tahtı tanınmayacak bir hale getirmelerini emrederek Belkıs ın tahtını tanıyıp tanımayacağını anlamak istedi. Belkıs geldiğinde bu taht senin

Page 174: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

mi diye sordu. Belkıs ne benimdir diyebildi, ne de benim değildir diyebildi. Sanki odur dedi. Süleyman A.S. koltuğunda otururken Belkıs yanına doğru ilerledi. Fakat tahta gecerken tahtın önündeki havuzdan geçmek gerekli olduğu için Belkıs eteklerini sıvadı. Süleyman A.S. eteklerini indir, havuz su değil camdır dedi. Çünkü Belkıs ın anası can kavminden babası da cin kavminden olduğu için bacaklarındaki kılları görmek için bunu yapmıştı. Belkıs bu üstün tecellilerin hepsini görünce mutmain olarak Süleyman vasıtasıyla Âlemlerin Rabbi olan Allah a inandım ve teslim oldum dedi. İşte buraya kadar anlatılan vaka Kur-an ı Kerim in Neml suresi 20.den 45. ayete kadar olan ayetlerin kısaca anlamıdır.

Peki, bizler bu ayetleri kendi vücut ülkemizde ve afakımızda nasıl zevk etmeliyiz ki yaşâmina geçelim. Bu ayetler bizlere ne mesajlar vermektedir. İşte Süleyman A.S. enfüste kalpdir. Afakta ise mürşidi kâmildir. Hüd Hüd kuşu ise tefekkürdür. Saba ülkesi olan Belkıs ın ülkesi de kişinin gönül âlemidir. Hüd Hüd kuşunun ya Nebiullah senin bilmediğin bir ülkeden geliyorum demesi gayriyet ülkesinden geliyorum demesidir. Oranın padişahı Belkıs isminde bir kadındır. Yani nefis ülkesi olan o yerde padişah ikilikte olan nefistir. Hem onlar ibadetlerini Allah a değil güneşe yapıyor gördüm dedi. Yani onlar akıl güneşine tapıyorlarmış. Âlemlerin Rabbi olan Allah a değil. Çünkü kendi akıllarıyla yarattıkları zanlarındaki hayellerindeki akıl güneşine ibadet yapıyorlarmış. Ve şeytan da onların yaptıkları ibadetleri çok güzel gösteriyormuş. Günümüzde de bazı kimselerin zanlarındaki veya akıllarındaki bir İlah a ibadet ettiklerini görüyoruz. Şuara suresi 213. ayetinde Allah la birlikte başka ilahlara ibadet etmeyiniz buyurulmaktadır. Yani Allah sende ve sana şah damarından daha yakın olduğu halde onunla birlikte zannındaki ve hayalindeki bir ilaha ibadet edenler bu cümledendir.

Page 175: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Hakikatan onların şeytanları da bol bol yapılan bu ibadetleri şöyle sevap vardır, böyle sevap vardır diye güzel göstermektedir. Manasını bilmeden yapılan taklit ibadetlerin hiçbir hükmünün olmadığını Kur-an ı Kerim in Maun suresinde gafletle namaz kılan ve ibadet edenlerin ibadetlerinin, suratlarına çarpılacağı bildirilmektedir. İşte böyle kişilere Süleymanlar yani mürşidi kâmiller daima mektup yazıp durmaktadırlar. Ve mektupda hiçbir kişi Süleyman sız, Besmele-i Şerif olan Bismillah Allah ın Zatının sırlarına, Rahman olan Allah ın sıfatlarının sırlarına, Rahim olan Allah ın efali ilahiye sırlarına vakıf olamaz demektedir. Enfusumuzda tefekkür olan Hüd Hüd vasıtasıyla, afakta da palazlanmış bir salik vastasıyla nefis kuvvelerine veya nefis sahibi Belkıslara göderilmiş olacaktır. Mektubu okuyan Belkıs arkadaşlarını toplayarak Süleyman dan gelen mektubu tartıştıktan sonra onun hakikatan buna yetkili olup olmadığını bilmek için hediye ile denemeye koyulacaktır. İlmi ledün olan som altın kerpicini ona taktim edince İnsan ı Kâmil olan mürşit de sizleri hediye getiresiniz diye çağırmadım, hediyeye mazhar olasınız diye çağırdım diyecektir. Zira kâmilin hazinesinde Allah ın ilhamlarıyla her tarafı som altın olan insan binasının yapılması için kerpiçler çoktur. Kâmiller ilmi ledün olan ilhamlara mazhardırlar. Onun için elçilerin ellerindeki som altın kerpiçlerine kâmiller hiç mi hiç itibar etmezler. Çünkü onlarda Allah ın sonsuz tecellileri zuhur etmektedir. Bütün çağırdığı kişiler ondaki hediyelere mazhar olsunlar diye çağrılmaktadır. Hediye getirsinler diye değil. Çünkü onların hediyeye ihtiyacı yoktur. Belkıs ın tahtını kim getirecek dendiğinde cin tayfasından bir ifrit dedi ki’ ya Nebiullah oturduğun yerden ayağa kalkasıya kadar bir zamanda getiririm dedi. Belkıs ın 300 kişilik tahtı, o kişilerin efal sıfat ve zatıdır. Cin tayfasından olan ifrit, efal sıfattan tecelli eder, sıfat da zattan tecelli ettiği için, işte

Page 176: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Belkısın tahtı olan zatını sana getiririm demek istedi. Süleyman A.S. bana bu uzun bir zamandır dedi. Asaf bin Belhi ismindeki ilim sahibi olan bir kişi ise, gözünüzü açın tahtı karşınızda görürsünüz demekle, efal, sıfat tecellilerinden sonra zatı görürsünüz değil, onun karşınıza gelmesi ismini anmak kadar seri olacağını söylüyor. Nasıl çok uzaklarda bildiğimiz bir kişi veya yerin hatırlanması ile hemen gözümüzün önüne karşımızdaymış gibi gelir, aynen onun gibi tevhid ilmini tahsil edenler de nefsi levvame sahibi kişilerin her yönünü yanlarında görürler.

Belkıs ın tahtının tebdil edilmesi ise Mürşidi kâmilde tahsil eden bir salik kendine nisbet ettiği bu efal, sıfat ve zatı fenafillah olduktan sonra ona sorsak bu taht benim diyemez, çünkü kendisinin olmadığını öğrendi. Benim değildir de diyemez. Çünkü kendi esmasından zuhur etmektedir. Sanki onun gibidir der. Çünkü yok olan yalnız zannıdır. Kendine nisbet ettiği varlığın hakka ait olduğunu anlamıştır. Yoksa değişen hiçbir şey yoktur.

Süleyman A.S.ın bu yüceliklerini Belkıs anladıktan sonra Süleyman ın himmetiyle Âlemlerin Rabbi olan Allah a inandım diyerek taklidi imandan şuhudu ve tahkiki imana duhul etmiştir. Zahirde Süleyman lardan tecelli eden ilme ve irfaniyete inanmak başkadır, bir de Âlemlerin Rabbi olan Allah ın Süleymanlarda kemalatıyla açığa çıkışını şuhut etmek başkadır. İşte enfüsümüzde kalp Süleyman ının sıfatlara olan Hak ve hakikatin tecellisi için nefsi emmareden kurtulma telkini olduğunu, afakta da kâmillerin nefis sahibi olan kişileri kal ve hal lisanîyle hak ve hakikata davet ederek onların da kabullenip kurtuluşa erme vakasıdır.

Page 177: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Günümüzde her zaman bu Süleyman ile Belkısların vakaları olup durmaktadır. Allah Süleymanlara kulak veren ve onlara tabi olarak besmeleye sırrıyla vakıf olanlardan eylesin. Âmin.

BİR SALİK HİCAPLARININ AÇILABİLMESİ İÇİN

NASIL HAREKETETMELİDİR

Tasavvuf, kişilerde ilim, itikat ve edep ile ahlak güzelliklerini sağlıyorsa, o doğru yoldur. Bunlar eksik veya yoksa o yol ilmi ledün diye Kur-an ı Kerim in bahsettiği sır veya esrar yolu değildir. Bir büyüğümüze farzdan önce farz nedir diye sormuşlar, o da farzdan önce farz ilimdir buyurmuş. Farz içindeki farz nedir diye sorduklarında da, farz içinde farz da ihlâstır buyurmuşlar. Görüldüğü gibi ilim olmazsa menzile doğru ilerleyen bir kişi, patika yola sapabilir. İlimden gaye de itikat, edep ve ahlak güzelliklerini elde edip ahiretin bahçesi olan dünyada çok güzel mahsül ve meyvaları yetiştirmek, ahirette de refah ve mutluluk içinde ebedi olarak yemektir. Onun için her nefesteki kalbi zikri, saat gibi kurmaya çalışmalıdır. Kurduktan sonra kalp mutmain olmuş demektir. Kalp zikirle mutmain olunca ircii hitabına mazhar olan salik mürşidi kâmilinin himmeti ile tevhidi efal mertebesi kendisine telkin olundukta, artık hissiyle tefekkür etmeye başlıyacaktır. Kalbiyle daimi zikrini devam eden salik hissiyle de rabıtayı kullanmak suretiyle kendinde ve kendisi dşındaki varlıklarda fiilleri şuhut etmeğe başlayacaktır.

Page 178: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Kulağın duyduğuna gözle şahitlik yaparsak işte o zaman kalbimiz o fiili tasdik eder. Yoksa kulağın duyduğunu göz görmez ise şüpheden kurtulamadığı için kalp o olayı tasdik etmiyecektir. Kalbin tasdiki her bir olayın şahitliği ile zuhur eder. Ondan sonra kalp bütün sıfatlara komut vererek onun kabullenmesini ister. Dolayısıyla da her fiilin failini kişiye veya mazhara nisbet şekliyle değil, Hakka nisbet ederek müşahede başlamış olur. Bir fiilin görünmesine şuhut diyoruz. Kalp tasdik ettikten sonra bütün sıfatların kabullenişi ile görmeye de daimi olduğu için müşahede diyoruz. Bir kişi bu daimi zikri kalbiyle yaptığı gibi hissiyle de daima rabıtasını mertebelerde kullanırsa işte o zaman hicaplar açılmaya başlayacaktır. Nasıl daimi zikri yapamayan bir kişi kendisini zorluyarak zamanla o zikre alışkanlık meydana getiriyor, aynen onun gibi, enfuste ve afakta hissiyle rabıtayı kullanmayı arzu eden bir salikte elbette hicaplar kendiliğinden açılacaktır. Daimi zikirle birlikte devamlı rabıtayı kullanmıyanlarda bu hicap açılmayacaktır. Bir kişi Tevhid mertebelerinden hangisinde olursa olsun daimi zikrini saat gibi kurduktan sonra mertebesinin rabıtasını da mutlaka hissiyle kullanmalıdır. Yoksa idrak ve gönül aynasında bu niyetle bakmadığı için hicaplar açılmıyacaktır. Malumunuz hicaplar ikidir.

1 - Zulmani perdeler

2 - Nurani perdeler

Zulmani perdeleri açmak için ilim ve irfaniyetle faili, mevsufu ve mevcudu iyi bilmek ve Hakka nisbet etmek lazımdır. Bu irfaniyetten sonra da her mazhar kendinin istidat ve kabiliyetine göre Hakkı açığa çıkardığını ve varlıkların cins,

Page 179: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

renk ve vasıfları ne olursa olsun onun vahdaniyet tecellilerini perdeleyemeyişine nurani perdeler denmektedir. Hicap perde demektir. Zulmani perdelerin açılması daimi zikir ve hissimizle rabıtayı kullanmak suretiyle bunu daimleştirmeli, akıl nimetiyle de kendimizi yakın takibe alarak daima kontrolde bulunmalıyız.

Bir salik ne kadar sohbetlerde bulunursa bulunsun, irfaniyetini ilim yönüyle geliştirirse geliştirsin’ daimi zikirle birlikte, hissiyle mertebesindeki rabıtayı kullanmaz ise hicapları açılmıyacaktır. Hicabı açılmıyan salikte her varlığı ve fiilleri ayrı ayrı kendisine nisbet ederek ihtilaftan ve ikilikten kurtulamadığı için hem mutsuz olacak, hem de ilmin ötesine geçemiyecektir.Allaha gönül verenler yalnız ilimde kaldılarsa o kadar bir gönül verisi var demektir. Yoksa ilim amil olmak için elde edilmelidir. Bunu böyle kabul edenler, edebinde, ahlakında daima kendilerini bu yolda kontrol ederler. Hem kendileri hem de bütün insanlar, Hz. Muhammet A.S. a Muhammedi emin dediği gibi onlara da emin derler ve onlardan memnundurlar.

YUSUF SURESİ VE HZ.YUSUF KISSASI

Yusuf suresi, bir gün müşriklerin reisi Resulullah Efendimize Yakup A.S. ın Şam dan Mısır a ne için göç ettiğini ve Yusuf kıssası nedir? diye sorduklarında nazil olmuştur.

Bir gün Yusuf babasına Babacığım ben rüyamda onbir yıldızla

Page 180: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

ay ve güneşi bana secde ederlerken gördüm dedi. Onbir yıldız kardeşleri idi. Yani enfusumuzda :

1 - İşitmek

2 - Görmek

3 - Koklamak

4 - Tatmak

5 - Dokunmak

duyguları ile, batındaki

1 - Hissi müşterek

2 - Hayal

3 - Vehim

4 - Hafıza

5 - Haset

6 - Gazap tır.

Ay ise Yakub un eşi olan nefsi, güneşte Babası Yakup A.S. dır. Yusuf rüyasında kardeşlerini yıldız suretinde, babası Yakub u güneş suretinde, Yakub un eşini de ay suretinde görmüştür. Bunların cümlesinin Yusuf a secde etmeleri, ileride Yusuf un cümlesine sultan olacağına işarettir. Çünkü Ruh veya can Yusuf u zaten vücut mülkünün sultanıdır. Fakat kemale gelmeden bunu idrak etmesi mümkün değildir. Babası Yakup Oğulcuğum rüyanı biraderlerine anlatma. Sonra sana

Page 181: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

bir tuzak kurarlar, çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır (Yusuf suresi ayet 5.) dedi.

Babası Yakup Yusuf un rüyasından sonra onun külli bir istidada sahip olduğunu görünce, Peygamber varisi olacağını anladığı için diğer kardeşlerinden fazla sevmeğe başladı. Kardeşleri de bunu gördükleri için tuzak kurdular. Babalarına gelerek dediler ki: Ey babamız sen bize Yusuf u neden inanmıyorsun, onu bizimle kıra gönder de bol bol yesin oynasın. Şüphesiz ki biz onun koruyucularıyız dediler. Yakup dedi ki onu götürmekle hem beni tasaya düşürürsünüz hem de gafil bulunurken onu kurda yedirmenizden korkarım dedi. Zira Yakup bir gün rüyasında dağın başında Yusuf u da sahrada gördü. On kurt birden Yusuf a hücum ettiler. Yusuf un aralarında kaybolduğunu gördü. Onun için onlara kurt yemesinden korkarım dedi.

Elbette bir kişi nefsin isteklerine uyarsa, nefsi emmare olan kurda kaptırmış olur. Kardeşleri Yusuf u kıra götürdüler. Ve kuyuya attılar. İşte bizlerdeki can Yusuf unun bu beden kuyusuna atılmasıyla, esfeli safilin olan bu dünya bataklığından, Hak ve hakikat ticareti yapan İnsan-ı Kâmil in himmetiyle, Tevhit kervanından bir sucunun kuyudan su çıkarması sonucu vesile olarak kardeşleri tarafından kervancı başına satılması zuhur etmiştir.

Yusuf kuyuya atılınca Cebrail hemen ona bir beyaz gömlek giydirmek suretiyle gömleğin yardımı onu boğulmaktan kurtarmıştır. Bu gömlek İbrahim A.S. ı Nemrut tarafından ateşe atıldığında ateşten koruyan tevhid gömleği idi. Beden varlık kuyusuna atılan can Yusuf u kervancı başı olan Mürşid-

Page 182: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

i Kâmil e pul olup satılmıştır. Mısır ülkesine doğru, kervanda yol alan bir köle olarak yolunda ilerleyen oldu. Hasan Basri Hz.leri Yusuf kuyuya atıldığında tam 12 yaşında idi. Babası ona 40 sene sonra mülaki olmuştur buyurmuştur.Peygamber Efendimiz de bir hadislerinde Yusuf u kardeşleri 8 cevize sattılar buyurdular. Yani 8 sıfatı subutiyenin nefsi emmare tahakkümünden mürşidi kâmil emrine bir anlaşma ile verilmesi demektir. Kervanla Mısır ülkesine varıldığında maliye nazırına köle olarak satılması ile Züleyha ile karşılaştı. Züleyha bir padişahın kızı idi. Rüyasında çok güzel bir erkek gördü. Sen kimsin dedi’ o da ben Mısır padişahıyım dedi. Uyanınca Züleyha bu rüyanın tesirinde kaldı. Onun bu halini görenler bu aşık diyorlardı’ kendisine evlenmek için talip olanların da bütün tekliflerini ret ediyordu. Bir gün Mısır padişahının yanına gitti. Rüyasında gördüğünün o olmadığını görünce üzüldü. Gaipten bir ses gelerek üzülme kızım günü gelince o gördüğüne kavuşacaksın dendi. İşte o zaman şükür secdesi yaptı. Yusuf la karşılaşınca rüyasında gördüğünün o olduğunu anlayıp onun güzelliğinden mütevellit ona sahip olmak istedi.

Çok diller döktü sahip olamayınca da gömleğini arkadan yırttı. Gömleğin önü ruh tarafı, arkası da nefis tarafını remzeder. Tevhid gömleğinin arka tarafından yırtılması nefsin onu yırttığını gösterir. İşte kul Allah a tam yönelinceTevhid gömleği arka tarafından yırtılır. Sad suresi ayet 83 de Şeytan dedi ki: Ya Rabbi izzetin hakkı için kullarının hepsini saptıracağım, yalnız onların içindeki muhlis kulların müstesna demiştir. İşte şeytan Yusufu yolundan saptıramamıştır. Züleyhanın karşısına o anda kocası çıkınca Züleyha yalan söyleyerek efendisine bu köle benim nefsimden murat almak istemiştir dedi. Gömleğin arkasından yırtılmasını gören efendisi de durumu anlamıştır.

Page 183: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

Züleyha nın Mısır kadınlarına imtihanı ise, şehirdeki bir kısım kadınlar azizin karısı kölesi olan Yusuf un nefsinden murat almak istediğini söylentisini duyunca: Bu kadın apaçık bir sapıktır dediler. Şehirdeki kadınlar nefsin kuvveleridir. Burada Yusuf ruhu, yani Allah ın emirlerine itaatı ve yasaklardan kaçınmayı’ Züleyha da dünya ve nefsi, şehvet ve arzuları remzetmekte Mısır azizi de dünyaya meyyal olan Züleyha lara söz geçiremeyen dünya adamlarını remzetmektedir. Züleyha şehirdeki bütün kadınları topladı ve her birine tabak içinde elma ile bıçak verdi. Yusuf a da o anda karşılarına çıkmasını söyledi. Karşılarına çıkan Yusuf u görünce bütün kadınlar Yusuf un güzelliğinden kendilerini kaybederek önlerindeki elmaları kesecekleri yerde ellerini kestiler. Bu bir insan değil sanki bir melektir dediler. Ruhun nurunu görenler elbette fiillerin failini Allah a nisbet ederek kendilerine nisbetleri kesilecektir. Yusuf u dedikodular kesilinceye kadar zindana attılar. Zındanda 2 arkadaşı vardı. Onlar Yusuf a rüya gördüklerini söyleyerek tabir yapmasını istediler. Biri ben rüyamda şarap olacak şırayı sıktığımı görüyorum dedi. Diğeri de rüyamda başımın üzerinde ekmek taşıdığımı ve bu ekmekten kuşların yediğini görüyorum dediler. Yusuf rüya tabirinde, biriniz efendisine yine şarap sakiliği yapacak, diğeri ise zindandan çıkınca asılacak ve kuşlar başından yiyecek dedi. Yani şarap aşktır. Vehbi ilimle fenafillah olup Hakka vasıl olacağını ve padişah olan ruha hizmet edeceğini bildiriyor. Diğeri ise kesbi ilimle efal, sıfat ve vücudun ifna olmasını beka kuşu olan kâmilin de onun gayriyetlerini yiyerek Hakka kesbi bir ilimle vasıl olacağını söylüyor. Çünkü padişaha aşk şarabını içiren şarapcıdır. Diğeri ise nefisten ayrılmayan beden şehrinin ekmekcisidir.

Yusuf şarapcıya, hapisten çıkınca sahibinin yanında beni

Page 184: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

hatırlat, demesiyle Yusuf 7 sene daha zındanda kaldı. Ruh makâminda vücudu talep etmek elbette 7 sıfatı subutiyeden zuhura gelesiye kadar zındanda kaldı demektir. Çünkü bu mertebede kul batın Hak zahirdir. Ruh Yusuf u sıfatlanmadan kendini isbat edemez.

Mısır melikinin rüyası ve Hz. Yusuf un tabiri:

Padişah ben rüyamda 7 semiz sığırı 7 zayıf sığırın yediğini ve yeşil 7 başağın da 7 kuru başağa sarılıp galip geldiğini gördüm dedi. Yusuf bu rüyanın tabirinde’ adetleriniz üzerine 7 sene tohum ekersiniz, mahsulün ancak yiyeceğiniz kadarının az miktarından maadasını başaklarında terk ediniz. Sonra bolluk senelerinden sonra şiddetli 7sene kıtlık gelecektir. Şiddetli kıtlık senelerinden sonra da bereketli bolluk seneleri gelecektir dedi. Yani normal bir kişinin nefsi doğrultusunda 7 sıfatı subutiyesini kullanması bidayette bolluk yıllarıdır. Mürşidi kâmile gelip 7 semiz nefis sıfatlarının, Ruh sıfatları olan zayıf 7 sığırın yediğini görecektir. 7 yeşil başak olan Ruhani yeşil başakların yani sıfatların kendine nisbet edip zayıflamış ve kurumuş olan başağı ihata ettiğini, onun artık hakikat deryasında hiçbir sözünün geçmediğini görecektir. İşte bir salikin Ruhaniyet yönünün nefis yönününe galip gelmesi ve kuvvetlenmiş olan Ruhaniyet yönünün nefis kuvvelerini daima bağlamış bir vaziyette tutmasıdır. Yusuf un beratından sonra melikin tahtına oturup, biz onu yeryüzünde halife kıldık dediği gibi kavseyin makâmina oturup hazinelerin de tasarrufunu eline aldı. Yusuf un Mısır a zahire almak için giden kardeşlerini can Yusuf u elbette onları hemen tanıdı. Nefis olan kardeşleri ise hiçbir zaman Yusuf u bilemezler. Yusuf onları tanıyınca babanızdan olan kardeşinizi de bana

Page 185: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

getiriniz dedi. Yani kuvveyi akliyeyi veya tefekkürü getirmezseniz bir daha bana yaklaşamazsınız demek istedi. Yakup A.S. oğullarına bir kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz diye tenbihatta bulundu. Yani kalp şehrine vahdet ve kesreti ile giriniz veya hakikat ve şeriat kapılarından giriniz dedi. Yakup A.S. ilim sahibidir. Şuhut ve ayan sahibi değildir. Kemalat akıldaki ilimden ibaret değildir. Havvas sahipleri aklı külün ilmini bilmezler. Aklı maaş ve aklı miadı bilirler. Yusuf kardeşlerinin içeriye girdiğini görünce Bünyâmin e doğru ilerleyerek onu kucaklayıp bağrına bastı. Gizlice kulağına da’ ben senin kardeşinim, diğerlerinin bize yapmış olduğu ihanet sebebiyle sen mahzun olma dedi. Altın tas olan ilim ve irfaniyet kuvvelerini Bünyâmin in yüküne koydurdu. Sonra ey kafile durunuz siz hırsızsınız diye bağırıldı. Çünkü kalbin istidadı altın tasdır. Yusuf un kuyuya atılması ile Yakup A.S.ın gözleri görmez olmuş, Yusuf un makam ve kemalatı idrak edememekle şuhutsuz kaldı. Sonunda Yusuf bu gömleği babama götürün de babâmin gözlerine sürün’ o artık bundan sonra rahatlıkla görmeye başlar. Sonra bütün ailenizle birlikte bana gelin dedi. Yusuf un gönderdiği gömlek tevhitteki kemalatın cemal nurlarıdır. Bununla gözleri görmeyenlerin körlükleri izale olur. Yakup ailesiyle birlikte Mısır a vardığında onları Yusuf karşıladı ve birbirlerine sarıldılar. Babasını ve annesini tahtının üzerine oturttu. Hepsi hürmetle eğildiler.

Yusuf dedi ki işte daha evvel gördüğüm rüyam tahakkuk etti. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla bilen tam hikmet sahibi olan ancak odur. Ve 40 sene sonra Yakup Yusuf una kavuşmuş oldu. 23 sene daha beraber yaşadılar. Şu halde Yusuf kıssası, bir salikin mürşidi kâmile gelip meratibi ilahiyeyi tahsil edinceye kadar bütün safhalarını tek tek anlatarak bizlerin üzerinde derin derin tefekkür etmemizi

Page 186: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

gerektiriyor. Yusuf suresi 111. Ayette Muhakkak ki Yusuf A.S. ve kardeşlerinin kıssalarında tevhid ehline sayılamayacak kadar ibretler vardır. Bu uydurulabilecek bir söz değildir. Her şeyin tasdiki ve tafsilinin izahıdır. İman eden bir cemaat için bir hidayet ve rahmettir o denilmektedir. Resulullah efendimize ilk defa bu sure kıssa olarak indirilmiştir. Başka surelerde çeşitli vakalardan ve peygamberlerden bahsedildiği halde bu Yusuf suresinde başka hiçbir vaka ve peygamberden bahsetmeden yalnız 1 inci ayetten 111 inci ayete kadar Yusuf vakasından başka bir olaydan bahsetmemektedir. Bu da gösteriyor ki tevhid ehilleri buna çok dikkat etmeleri gereklidir. Çünkü meratibi ilahinin bütün safhaları ayrı ayrı şifreli olarak izah edilmiştir. İster nefsinizden ruhunuza kadar bir enfüsü tahsil mekanizmasında değerlendirme yapın, isterse tevhid ilmine yeni dâhil olan bir kişinin mürşidi kâmili ile arasındaki münasebetleri mütala edin, enfusu ve afakı aynıdır. Rabbim bütün sohbetlerde bu kıssayı tekrar tekrar işlemek ve onunla yaşama geçmek nasip etsin. Âmin...

TERAVİH NAMAZI NE DEMEKTİR

Ramazanda Teravih namazları ne için henüz oruç başlamadan evvel kılınmaktadır? Ramazan ayı demek bir kişinin bütün nisbiyetlerini yakıp yok eden, cehaletini ifna eden, bütün günah ve şirklerini ateşte yakarak fena eden anlâmina gelmektedir. Teravih ise tervihten gelme olup, rahatlatan, feraha kavuşturan, dinlendiren anlamlarına gelmektedir. Teravih namazı oruca ait değildir. Ramazan ayına aittir. Her Ramazan ayına çıkan bir mümin bazı hastalık gibi nedenlerden orucunu tutamıyorsa Ramazana çıktığı için müekkede sünnet olan teravih namazını kılmalıdır. Kameri aylardan Şaban ayının son günü, ikindiden sonra bittiği için

Page 187: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

henüz sahura kalkmadan bir gün evvel teravih namazlarını kılarız. Gecesinde de sahura kalkarız. Sahurda imsak vaktine kadar yer içeriz.

Aynen bunun gibi batında da mürşidi kâmilimizin sohbetlerinde orucun mahiyetini, ikilikten birliğe yüselmenin ilmlerini öğrenmek sahurdaki yemek içmek gibidir. Onun için saliklerin sohbetlerde bulunmaları çok önemlidir. Resulullah Efendimiz sahura kalkınız sahurda çok bereketler vardır buyurmuşlardır. Nasıl sahurda bereket olmaz. Batın yönündeki bütün müşküllerimizi sahurlarda elde ediyoruz. Bu yeme içme ne zamana kadar devam edecektir. Beyaz ipliğin siyah iplikten ayırt edilmesi olan imsak vaktine kadardır. İşte ikilikten birliğe geçinceye kadar bu sohbetlerimize devam edeceğiz.

Bir salikin her nefeste zikir etmesi Allah la alışverişidir. Tecelli efali şuhut etmesi onun kendine nisbet ettiği fiillerin Allah ın olduğunu görmesiyle siyah iplik olan cehalet karanlığı bitmiş, beyaz iplik olan hakikat fiil tecellisinin görünmesi zuhur etmiştir. Böylece oruca girildi demektir. Fail, mevsuf, mevcud tecellileri onun birliğe geçişi olacağından hakikattaki orucu böylece tutmuş olacaktır. Recep ayında fiillerin failini, Şaban ayında sıfatların mevsufunu şuhut etse bile Ramazan ayındaki vücudun vücudullah oluşunu idrak edemediği için Recep ve Şaban aylarında tutacağı oruçlar şirkle olacağından Melamiler bedensel ve ruhsal oruclarını yalnız Ramazan ayında bir ay tutarlar. Bunun haricinde tutanlar varsa onlar taklit ve şirk olarak tutmuş olurlar. Orucun da zahir ve batınını bilerek tutmak lazımdır. Yalnız zahir ve yalnız batın oruç eksiktir. Beden ruhsuz ayakta duramadığı gibi ruhta bedensiz kendini isbat edemez. Onun için tek taraflı

Page 188: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

orucun olabileceğini savunanlar lafla kılıf bularak kendi kendilerini aldatanlardır. Oruçlu olan bir kişi birlik içinde akşamı ettiğinde, Fail, Mevsuf, Mevcudu kendi vücut ülkesinde birlediğinde sıfatlarından tecelli etmesi ona vacip olmuştur. İftarını açmıştır. Nasıl sabahtan akşama kadar aç olan beden gıdasını almak için iftara hak kazanmıştır. Kişinin Ruh birliğinin idrakı da sıfatlarında kendini göstermek suretiyle iftarı olacaktır. Onun için Resulullah Efendimiz Sahuru mümkün mertebe geciktirin. İftarda ise acele ediniz buyurmuşlardır. Ruhun sıfatlardan tecellisine de hakikatta iftar denilmiş oluyor. Elbette acele etmek lazımdır. Tevhit mertebelerinin hepsinde ayrı ayrı zat ve sıfat vardır. Bir makamda 7 meratibin mertebeleri de mevcuttur. İşte Teravih bir kabın içindeki malzemeyi boşalttığımızda tekrar o kabın içine bir malzeme koyasıya kadar geçen zamana tervih yani dinlenme, dendiği gibi bir kişinin de kendine nisbet ettiği varlıkların Cenabı Allah a ait olduğunun idrakı zuhur ettiğinde bir dinlenme, selamete çıkma, külfet ve günahlardan kurtulduğu için o mutluluk hâline Teravih denmiştir. Teravih namazının aslı her namazın aslı gibi iki rekâttır. Fakat Resulullah Efendimiz bir gün iki rekât kılmış. Bir gün 4 rekât kılmış,bir gün de 8 rekât kılmıştır. Hiçbir zaman 20 rekât kılmamıştır. Yalnız Hz. Ömer in cemaatla kıldığı 20 rekâtlık teravih namazına hiçbir şey söylememiştir. Tabi ki 2, 4, 8 ve 20 rekâtın da Tevhitte zevki ve manası vardır. Bu Âlem hüvviyet ve enniyet yüzü ile iki rekâttan ibarettir. Bu zevk ve müşahede ile iki rekât kılanlar Hüvviyet ve enniyet yönü ile zevkidar olanlardır.

4 rekât olarak kılanlar ise bu zevke sahip olamadığı için vücut ülkesinde 4 anasırı unsuriyesi olan toprak, su, hava, ateş tecellilerini zevk edebiliyorsa o da teravih namazını 4 rekât kılabilir. Resulullah Efendimizin bilhassa fazlaca devam ettiği

Page 189: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

8 rekât teravih namazıdır. O da 8 sıfatı subutiyenin tecellilerinin müşahedesinden ibarettir. Hz. Ömer in 20 rekât olarak kıldığı teravih namazının hesabını Muhiddin-i Arabi Hz. leri şöyle yapıyor. Zahir ve batın on duygu ile vahdet ve kesretteki Cenab-ı Hakkın tecellilerinin zevki demiştir. Allah daima teravih kılmak, sahura kalkmak ve oruc tutmak nasip etsin. Taklitlerin ötesinde bunların tahkiklerini nasip ederek zevkine erdirsin. Müşahedelerini nasip edip bütün ihvan kardeşlerimize bu yolda şevk ve zevk versin. Âmin.

VEL ASR SURESİ

Cenabı Allah asra yemin ederek insanın hüsranda olduğunu bildiriyor. Asr ne demektir. 100 yıla bir asr denir. Resulullah Efendimiz bir hadislerinde de Dehre küfretmeyiniz. Çünkü Dehr Allahtır Buyurmuşlardır. Dehr zaman demektir. Zaman ise Allahtır. Bu nasıl olur. İşte senelerde aylar, aylarda günler, günlerde saatler, saatlerde dakikalar, dakikalarda saniyeler, saniyelerde saliseler, saliselerde de an vardır. An ise zaman demektir. O da Allahtır. Bu saydığımız bütün tecellilerin efal ve sıfat zuhuratına mazhar olan Zat ise yüz yılda bir gelen müceddittir. Yani yenileyicidir. İşte ona iman edip bu Âdem ve Âlemdeki Cenab-ı Hakkın tecellilerini göremiyenler zarardadırlar. Çünkü ayeti kerimede İnsanlar hüsrandadır. Yalnız iman edip salih amel işleyenler, Hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna buyurulmuştur. İşte bu 100 yılda bir gelen müceddit, zatiyun veliullah olması nedeniyle Allahın bu mukayyet olan Âlemde canlı bir Kur-an dır. Ancak ona inanmak ve ondan tevhid tahsili yapmakla kişi salih amel işlemiş olur. Salih amel ise ihlâs, katkısız, saf, temiz amel

Page 190: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

demektir. O İnsan-ı Kâmil e inanmıyanlar bunu elde edemezler. Çünkü Allah ın senelerden an a kadar sergilediği bütün efal, sıfat tecellilerini bir ağacın bütün yaprak, dal ve gövdesinin yekün sırlarını çekirdekte cem ettiği gibi bu efal ve sıfat tecellilerinin bütün kemalat sırlarını zatiyun veli olan o İnsan-ı Kâmil de cem etmiştir.

İşte bu tecellilerden habersiz olanlar hep hüsrandadır. Yalnız ona iman edip kendi diye bildiği varlığın Hakkın varlığı olduğunu anladığında salih amellere kavuşmuş olacaktır. İşte bunlar müstesna olanlardır. Elbette ilmel yakınlıkları nedeniyle Hak ve hakikata vakıf olduklarından hem Hakkı tavsiye ederler, hem de sabrı tavsiye ederler. Çünkü onlar fenafillah oluncaya kadar gayriyetten kurtulup Hakkın tecellisinden başka tecelli göremiyecek hale gelmişlerdir. Hakkı tavsiye etmek budur. Bunlar sabrı da tavsiye ederler. Zira bu saliklerin bekabillah olduklarında Cenabı Hakk ın her an ayrı bir şanda tecellisine sabretmek ,çok ama çok zordur. Her babayiğidin harcı değildir. Onun için sabrı da tavsiye ederler. Sabır iki çeşittir.

1- Başkalarından gelen her türlü kötülüklere tahammül etmek, 2- Mülkünde Haktan gayri kalmayınca her an nereden ve nasıl bir tecelli ile karşılaşacağını bilmediğin için sabrederek gaflete düşmeme halidir.

Buda çok zordur. İşte yüz yılda bir gelen müceddit bu yenileyici İnsan-ı Kâmil e inananlar ondan gördükleri Tevhid tahsili sonucu zaten sıfatlarından fiilleriyle tecelli edişini

Page 191: salihlimelamilerdernegi.comsalihlimelamilerdernegi.com/FileUpload/ds353055/File/2... · Web view1 - TEVHİD NEDİR. 2 - İNSANIN ÜSTÜN YARATILMASININ SIRRI NEDİR. 3 - MÜRŞİD-İ

bilirler ve bu da sabit olan haktır. Onun için vahdet deryasından tecellilerinin hepsinin Hakkın bir zuhuru olduğunu tavsiye ederler. Zira Hakka vuslat kolaydır. Fakat bekada Hak üzere kullukta sabretmek çok zordur. Bu sure üç ayetten ibarettir. Zira Allahın üç yüzü olan efal, sıfat, Zat yüzlerinin kemalatını sergilemekte, bunlara vakıf olanlar kurtulanlar, vakıf olmayanlar ise hüsranda kalanlardır buyurulmuştur. 

TEVHİDDERYASI 1  - KİTAP SONU

                     Ahmet ARSLAN: 1999