374
1 SELÇUKLULAR TARİHİ TARİH LİSANS PROGRAMI PROF. DR. MUHARREM KESİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

1

SELÇUKLULAR TARİHİ

TARİH LİSANS PROGRAMI

PROF. DR. MUHARREM KESİK

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Page 2: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

2

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

TARİH LİSANS PROGRAMI

SELÇUKLULAR TARİHİ

Prof. Dr. Muharrem Kesik

Page 3: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

I

ÖNSÖZ

Bu çalışmayı hazırlarken Selçuklu Tarihi’nin en önemli kaynaklarından ve Türkiye’de

önde gelen Büyük Selçuklu tarihçilerinin eser ve makalelerinden istifade ettik. Özellikle Prof.

Dr. Osman Turan, Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Prof. Dr. M. Altay Köymen, Prof. Dr.

Erdoğan Merçil ve Prof. Dr. Abdülkerim Özaydın gibi yurdumuzun en önemli Selçuklu

tarihçilerinin eserlerinden ve çalışmalarından yararalandık.

Bu kitabı sunuş amacımız, daha çok üniversitelerimizin tarih bölümlerinde

okutulmakta olan Selçuklu Tarihi dersleri için bir ders kitabı olması, tarih öğretmenleri için

bir başvuru kitabı ve yine tarihimizin bu dönemine ilgi duyan tarihseverlerin yararlanmasıdır.

Eseri, gerçekte beş bölüm halinde düzenlemiştik; birinci bölümde Selçuk Bey ve

ailesinden, Selçukluların tarih sahnesine çıkışları ve devlet kurmak için verdikleri

mücadelelerin yer aldığı Kuruluş Devri, ikinci bölümde Büyük Selçuklu Devleti’nin

Yükselme Devri başlığı altında Sultan Alp Arslan ve Sultan Melikşah dönemleri ele

alınmıştır. Üçüncü bölüm ise, vezir Nizâmü’l-Mülk ve Sultan Melikşah’ın ard arda ölümleri

sonucu devletin içine düştüğü buhran dönemi ile toparlanma süreci işlenmiş ve bu bölümde

Sultan Berkyaruk ve Sultan Muhammed Tapar’ın saltanat devirleri anlatılmıştır. Yeniden

Yükseliş Devri başlığını taşıyan dördüncü bölümde Sultan Sencer’in saltanat dönemi

olaylarına yer verilmiştir. Beşinci bölümde Teşkilat ve İdare başlığı altında Selçuklularda

devlet, divan, saray, taşra teşkilatları anlatılamaya çalışılmıştır. Ancak ondört haftadan oluşan

İzlence’ye uygun olması için sonradan konuları yeniden düzenlemek suretiyle ondört haftalık

bir plan yaptık. Kitabın İçindekiler Bölümü bu şekilde ortaya çıkmış oldu.

Bu kitap, bir ders kitabı olduğu için gereksiz ayrıntılardan kaçınmaya çalıştık ve daha

çok ana konumuz olan Büyük Selçuklu Tarihi’nin esasını, önemli alt başlıkşarını incelemeye

çalıştık.

Eserin yazımı sırasında bazı teknik konulardaki yardımlarından dolayı başta Şeyhmus

Nayır olmak üzere tüm asistan ve öğrencilerime teşekkür ederim.

Beyazıt 2014 Muharrem KESİK

Page 4: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

II

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ............................................................................................................................ I

KISALTMALAR ......................................................................................................... VI

YAZAR NOTU ......................................................................................................... VIII

1. SELÇUKLU TARİHİNİN KAYNAKLARI .............................................................. 1

1.1. Selçuklu Vekâyinameleri (Doğrudan Selçukluları Anlatan Kaynaklar) ................. 7

1.2. Genel Dünya Tarihleri içinde Selçuklular ............................................................... 7

1.3. Ermeni Kaynakları................................................................................................... 8

1.4. Süryani Kaynakları .................................................................................................. 9

1.5. Araştırma Eserler ..................................................................................................... 9

2. SELÇUK AİLESİNİN KÖKENİ VE TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI ...................... 20

2.1. Selçuklular'ın Sâmânîler İle İlişkileri .................................................................... 28

2.2. Selçuklular'ın Karahanlılar ve Gazneliler İle İlişkileri, Çağrı Bey'in Doğu .......... 31

2.3. Selçukluların Hârezm’e Göç Etmeleri ................................................................... 34

2.4. Selçuklular’ın Horasan'a Göçü ve Gaznelilere Karşı Yapılan Nesâ Savaşı .......... 35

2.5. Talhâb Savaşı......................................................................................................... 36

2.6. Dandânakan Savaşı ve Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu ......................................... 39

2.7. Çağrı Bey’in Faaliyetleri ve Ölümü ...................................................................... 41

2.8. Musa (İnanç) Yabgu’nun Faaliyetleri ................................................................... 43

3. SULTAN TUĞRUL BEY DÖNEMİ ....................................................................... 53

3.1. İran Fetihleri .......................................................................................................... 60

3.2. Sultan Tuğrul Bey Zamanında Türkmenler'in Anadolu’da Faaliyetleri ................ 61

3.3. İbrahim Yınal'ın Anadolu'ya Gönderilmesi ........................................................... 64

3.4. İbrahim Yınal'ın İsyanı .......................................................................................... 67

3.5. Tuğrul Bey Zamanındaki Diğer Fetihler ............................................................... 67

3.6. Tuğrul Bey'in Anadolu Seferi ................................................................................ 68

3.7. Tuğrul Bey Zamanında Selçuklu Melik ve Emîrlerinin Anadolu’daki Faaliyetleri

.................................................................................................................................................. 68

3.8. Sultan Tuğrul Bey'in Bağdat'a Gelişi .................................................................... 71

3.9. Selçuklu Meliklerinin Tuğrul Bey’e Karşı İsyanları ............................................. 74

3.10. Halifenin, Besâsîrî'nin Eline Esir Düşmesi ve Tuğrul Bey Tarafından Kurtarılışı

.................................................................................................................................................. 75

3.11. Melik Kutalmış’ın İsyanı ..................................................................................... 76

Page 5: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

III

3.12. Sultan Tuğrul Bey'in Halifenin Kızı ile Evlenmesi ve Ölümü ............................ 77

4. SULTAN ALP ARSLAN DÖNEMİ (1063-1072) ................................................... 88

4.1. Alp Arslan ile Melik Kutalmış’ın Büyük Selçuklu Tahtı İçin Giriştiği Mücadele 94

4.2. Birinci Kafkasya ve Doğu Anadolu Seferi .......................................................... 104

4.3. Melik Kavurd ve İlk İsyanı .................................................................................. 106

4.4. Anadolu’da Düzenlenen Fetih ve Akınlar (1065 – 1068) ................................... 109

4.5. Sultan Alp Arslan’ın İkinci Kafkasya Seferi ....................................................... 111

4.6. Bizans'ın Türk Akınlarını Durdurma Çabaları .................................................... 112

4.7. Kavurd'un İkinci İsyanı ....................................................................................... 113

4.8. Selçuklu Emîrlerinin Anadolu’ya Akınları ......................................................... 114

5. MALAZGİRT ZAFERİ VE SULTAN ALP ARSLAN’IN ÖLÜMÜ .................... 125

5.1. Malazgirt Savaşı .................................................................................................. 131

5.2. Sultan Alp Arslan'ın Türkistan Seferi ve Ölümü ................................................. 140

6. SULTAN MELİKŞÂH DÖNEMİ (1072-1092) ..................................................... 148

6.1. Selçuklu Devleti'ne Saldırılar ve Kavurd'un İsyanı ............................................. 154

6.2. Suriye'nin Fethi .................................................................................................... 158

6.3. Sultan Melikşâh Devrinde Anadolu .................................................................... 161

6.4. el–Cezîre ve Suriye Olayları, Melikşâh'ın Bağdat'ı Ziyareti ............................... 164

6.5. Sultan Melikşâh’ın Gürcistan Seferleri ............................................................... 165

6.6. Diyarbekr'in Fethi ve Mervânî Devleti'nin Ortadan Kaldırılışı ........................... 166

6.7. Tekiş'in İsyanları ................................................................................................. 168

6.8. Karahanlılar ile İlişkiler ....................................................................................... 168

6.9. Hicaz ve Yemen'in Zaptı ..................................................................................... 169

7. SULTAN MELİKŞAH II: BÂTINİLERLE MÜCADELE VE NİZÂMÜLMÜLK

İLE SULTAN ARASINDAKİ GERGİNLİK ........................................................................ 178

7.1. Bâtınîler ve Karmatîler ile Mücadele .................................................................. 184

7.2. Melikşâh ile Nizâmül–Mülk Arasındaki Gerginlik ve Vezîrin Ölümü ............... 186

7.3. Sultan Melikşâh'ın Ölümü ................................................................................... 187

8. SULTAN MELİKŞAH’IN ÖLÜMÜ SONRASINDA MEYDANA GELEN TAHT

MÜCADELELERİ VE SELÇUKLU DEVLETİ’NİN FETRET DEVRİ ............................. 198

8.1. Sultan Berkyaruk – Arslan Argun Mücadelesi .................................................... 206

9. SULTAN BERKYARUK DÖNEMİ (1095-1104) ................................................ 214

9.1. Karahanlılar ve Gazneliler ile İlişkiler ................................................................ 220

9.2. Kirman Selçuklu Melikliği ile İlişkiler................................................................ 221

Page 6: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

IV

9.3. Haçlılar ile Mücadeleler ...................................................................................... 221

9.4. Bâtınîlerle Yapılan Mücadeleler.......................................................................... 222

9.5. Berkyaruk – Muhammed Tapar Mücadelesi ....................................................... 223

10. SULTAN MUHAMMED TAPAR DÖNEMİ (1105-1118)................................. 237

10.1. Anadolu'nun Durumu ve Haçlılar ile Mücadele ................................................ 243

10.2. Gürcüler'le Mücadele ........................................................................................ 247

10.3. Hille Emîri Sadaka'nın Öldürülmesi .................................................................. 247

10.4. Atabeg Çavlı'nın Fars ve Kirmân'daki Faaliyetleri ........................................... 248

10.5. Karahanlılar ve Gazneliler İle İlişkiler .............................................................. 248

10.6. Bâtınîler ile Mücadele ve Muhammed Tapar'ın Ölümü .................................... 249

11. SULTAN SENCER DÖNEMİ I (1118-1157) KATVAN SAVAŞINA KADAR 258

11.1. Halife Müsterşid – Mahmûd İttifakı ve Sultan Sencer ...................................... 265

11.2. Batı’da Yeni Olaylar.......................................................................................... 266

11.3. Sultan Sencer’in Gazne Üzerine Seferi ............................................................. 269

11.4. Sultan Sencer ve Karahanlılar ........................................................................... 270

11.5. Hârezmşâh Atsız’ın İsyanı ................................................................................ 271

12. SULTAN SENCER DÖNEMİ II: KATVAN SAVAŞI VE SONRASINDA

SULTAN SENCER ................................................................................................................ 279

12.1. Katvan Savaşı (9 Eylül 1141) ............................................................................ 285

12.2. Katvan Savaşı Sonrası Hârezm Seferleri ........................................................... 286

12.3. Büyük Selçuklu İmparatorluğu – Gûrlular Münasebeti .................................... 288

12.4. Oğuz İstilası ve Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun Yıkılışı ............................ 288

13. TEŞKİLAT VE İDARE ....................................................................................... 301

13.1. Devlet Teşkilatı ................................................................................................. 307

13.1.1. Hükümdârın Görev ve Yetkileri.............................................................. 307

13.1.2. Hükümdârlık Alametleri ......................................................................... 307

13.2. Dîvân Teşkilâti .................................................................................................. 309

13.2.1. Dîvân–ı A‘lâ ............................................................................................ 309

13.2.2.Diğer Dîvânlar .......................................................................................... 310

13.3. Saray Teşkilati ................................................................................................... 311

14. TEŞKİLAT VE İDARE II .................................................................................... 322

14.1. Taşra Teşkilatı ................................................................................................... 329

14.1.1. Taşrada Bulunan İdareciler ..................................................................... 329

14.2. Adliye Teşkilatı ................................................................................................. 330

Page 7: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

V

14.2.1. Kâdı’l–Kudât ve Kadılar ......................................................................... 330

14.2.2. Emîr–i Dâdlar .......................................................................................... 330

14.2.3. Kadı–askerler .......................................................................................... 330

14.3. Posta (Berîd) Teşkilatı ...................................................................................... 331

14.4. Ordu Teşkilati .................................................................................................... 331

14.4.1. Selçuklu Ordusunu Meydana Getiren Unsurlar ...................................... 332

14.4.2. Rütbe ve Dereceler .................................................................................. 335

14.4.3. Ordunun Savaş Düzeni ............................................................................ 335

14.4.4. Zeredhâne ve Silâhlar .............................................................................. 335

Page 8: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

VI

KISALTMALAR

age adı geçen eser

agm, adı geçen makale

a.mlf aynı müellif

AÜDTCF Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi

Bk / bk. bakınız

C cild

Çev. Çeviren

DİA Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi

Ed / ed.. Editör

EI 2 Encylopedia of Islam, Second Edition

hak. Hakkında

haz. Hazırlayan

İA İslâm Ansiklopedisi

İÜEF İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

Krş. / krş. Karşılaştırınız

Ktp. Kütüphane-Kütüphanesi

nr. Numara

nşr. Neşreden

Page 9: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

VII

s. Sayfa

SAD Selçuklu Araştırmaları Dergisi

Sy. Sayı

TAD. Tarih Araştırmaları Dergisi

TD Tarih Dergisi

TED Tarih Enstitüsü Dergisi

THİTM Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası

TM Türkiyat Mecmuası

TOEM Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası

trc. Tercüme / Tercüme eden

TTK Türk Tarih Kurumu

vd. ve devamı / ve diğerleri

vr. Varak

vs. vesaire

yay. Yayınlayan / yayınları

Page 10: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

VIII

YAZAR NOTU

Kıymetli okur ve öğrencilerim, elinizdeki bu kitap daha çok bir ders kitabı olarak

düzenlenmiştir. Bu nedenle içinde konu anlatımlarının yanı sıra öğrencilerimizin işini

kolaylaştıracak ve konuların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak yardımcı başlık ve bölümler

ilave edilmiştir. Dersimizde başarılı olabilmek için bu başlık ve bölümlerden yararlanmayı

ihmal etmeyiniz. Sınavlarınıza hazırlanırken başlıca çalışma kaynağınızın bu ders kitabı

olduğunu unutmayınız.

Page 11: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

1

1. SELÇUKLU TARİHİNİN KAYNAKLARI

Page 12: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

2

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

1.1. Selçuklu Vekayinâmeleri

1.2. Genel Dünya Tarihleri İçinde Selçuklular

1.3. Ermeni Kaynakları

1.4. Süryani Kaynakları

1.5. Araştırma Eserler

Page 13: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

3

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sadece Selçuklular’ı anlatan kaynak eserler nelerdir?

2) Büyük Selçuklularla çağdaş olup onların siyasi hayatı hakkında bilgi veren

kaynaklar hangileridir?

Page 14: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

4

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

1.1.Selçuklu Vekayinâmeleri Doğrudan doğruya

Selçukluları ve Selçuklu

tarihini ele alan kaynak

eserleri ve yazarlarının

öğrenilmesi

Ders notlarında “Selçuklu

Tarihinin Kaynakları”

bölümünün okunması ve

bölüm sonunda verilen

ayrıntılı kaynakçaya dikkat

edilmesi

1.2. Genel Dünya Tarihleri

İçinde Selçuklular

Yaradılıştan, telif edildikleri

döneme kadar tarihi olayları

ele alan eserlerin

belirlenmesi ve yazarlarının

belirlenmesi

Ders notlarında “Selçuklu

Tarihinin Kaynakları”

bölümünün okunması ve

bölüm sonunda verilen

ayrıntılı kaynakçaya dikkat

edilmesi

1.3. Ermeni Kaynakları Selçukluları anlatan Ermeni

kaynaklarının belirlenmesi

Ders notlarında “Selçuklu

Tarihinin Kaynakları”

bölümünün okunması ve

bölüm sonunda verilen

ayrıntılı kaynakçaya dikkat

edilmesi

1.4. Süryani Kaynakları Selçuklu tarihinin Süryani

kaynaklarının belirlenmesi

Ders notlarında “Selçuklu

Tarihinin Kaynakları”

bölümünün okunması ve

bölüm sonunda verilen

ayrıntılı kaynakçaya dikkat

edilmesi

1.5. Araştırma Eserler Ülkemizde Selçuklu tarihi

alanında araştırma yapan

tarihçilerin ve eserlerinin

belirlenmesi

Ders notlarında “Selçuklu

Tarihinin Kaynakları”

bölümünün okunması ve

bölüm sonunda verilen

ayrıntılı kaynakçaya dikkat

edilmesi

Page 15: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

5

Anahtar Kavramlar

Selçuklular, Vekayinâmeler, Reşidüddin, İbnü’l-Esir, Bundari, Ravendi, el-Hüseyni

Page 16: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

6

Giriş

Selçuklular’ın tarih sahnesine çıkışı, devletlerini kurarken Gazneliler, Karahanlılar ve

Abbasîler ile ilişkileri dönemin çağdaş kaynaklarına yansımıştı. Bunların bir kısmı Arapça ve

Farsça yazılan İslâmî kaynakları oluştururken; diğerleri Ermeni, Süryani ve Bizans gibi

Hıristiyan kökenlidirler. Bu bölümde bunların en önemlileri ele alınacaktır.

Page 17: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

7

1. SELÇUKLU TARİHİNİN KAYNAKLARI

1.1. Selçuklu Vekâyinameleri (Doğrudan Selçukluları Anlatan

Kaynaklar)

Selçuklu tarihi denilince akla gelen ilk eser Nizamülmülk’ün Farsça yazdığı

Siyasetnâme adlı eseridir. Bu eser sultana devlet yönetiminde nasihatlar içeren çeşitli tarihi

olayları içermektedir. Eser Türkçeye tercüme edilmiştir.( Siyâset-nâme (trc. M.Altay

Köymen, Ankara 1982)

Selçukluların kuruluş devri için önemli kaynaklardan biri de Beyhâkî’nin (Tarih-i

Beyhakî, I-II, nşr. Said Nefisi, Tahran 1342) eseridir.

Bundarî’nin (öl. 1243) Irak ve Horasan Selçukluları adıyla tercüme edilen eseri ise

Selçuklu tarihinin önemli kaynakları arasındadır. Aslen İsfahanlı olan Bundarî’nin hayatı

hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Miladi 1174 (h. 569) yılına kadar olan olayları içeren

Arapça bir kaynak eserdir. (Bundârî, Zübdetü’n–Nusra ve Nuhbetü’l–usra, nşr. M. Th.

Houtsama, I’Histoire des Seldjoucides, Leiden 1889; trc. Kıvâmeddin Burslan, Irak ve

Horasan Selçukluları Tarihi, İstanbul 1943.)

Kısa adı el-Hüseynî olan Sâdruddîn Ebu’l-Hasan Ali İbn Nâsır İbn Ali el-Hûseynî’nin

(öl. 1194), Ahbârüd-Devleti’s-Selçukiyye adlı Arapça eseri Selçuklular’ı ele alan hususi

tarihlerden biridir. Selçuk Bey’den başlayıp Irak Selçukluları’nın kuruluş ve yıkılışlarına

kadar olan tarihi olayları ele alır (1194 yılına kadar olan olaylar). (el-Hüseyni, Ahbârüd-

Devleti’s-Selçukiyye, trc. Necati Lugal, Ankara 1943)

Muhammed b. Ali b. Süleyman er-Râvendî (öl. 1206-1207 sonrası) 1181 yılında Irak

Selçuklularının son hükümdarı Sultan Tuğrul’un hizmetine girdi. Bu devletin yıkılmasından

sonra Anadolu'ya geldi ve Türkiye Selçuklu Sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev’in ikinci

saltanatında (1205-1211) eseri Râhat-üs- Sudûr ve Âyet-üs-Sürûr’u ona sundu. Eser 1194

yılına kadar olan Selçuklu tarihini içeren Farsça bir kaynaktır (Râhat-üs- Sudûr ve Âyet-üs-

Sürûr, çev. Ahmed Ateş, TTK Yayınları, Ankara 1943.)

Oldukça geç bir devirde yazılan Ahmed b. Mahmûd’un (öl. 977 /1569-70), Türkçe

Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi verilmektedir. Türkiye

Selçukluları, Irak ve Kirman Selçukluları hakkında kısa bilgiler bulunmaktadır. Eser Erdoğan

Merçil tarafından yayınlanmıştır (Ahmed b. Mahmûd, Selçuk-nâme, haz. Erdoğan Merçil,

İstanbul 2012, ilk baskısı Selçuk-nâme, (haz. Erdoğan Merçil), İstanbul 1977, I-II).

1.2. Genel Dünya Tarihleri içinde Selçuklular

Azimî (öl.1161) Halep’te dünyaya gelmiştir. Musul Atabeyi İmadeddin Zengî’ye ithaf

ettiği Tarihü’l-Azîmî adlı eseri genel dünya tarihi niteliğindedir. Yaradılıştan 1144 yılına

kadar dünya tarihini anlatır. Eserin Selçuklularla ilgili kısmı yayınlanmıştır (Azîmî, Azimî

Tarihi Selçuklularla İlgili Bölümler ( H. 430- 538 = 1038 /39 - 1143/ 44), nşr. ve trc. Ali

Page 18: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

8

Sevim, Ankara 1988.)

İbnü’l-Esîr (öl.1233) İslâm tarihçilerinin en ünlülerinden biridir. el-Kâmil fi’t-Tarih

adlı eseri ortaçağ tarihi için vazgeçilmez kaynaklar arasındadır. Genel dünya tarihi olan eser

yaradılıştan 1231 yılına kadar geçen olayları içerir. el-Kâmil Türkçeye tercüme edilmiştir.

Eserin Selçuklularla ilgili olan X-XII. cildleri arası Abdülkerim Özaydın tarafından tercüme

edilmiştir (İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, trc. A. Ağırakça-A. Özaydın, İslâm Tarihi İbnü’l-

Esîr El-Kâmil Fi’t- Tarih Tercümesi, İstanbul 1987.

İbnü’l-Adîm (öl.1262) Halep’te dünyaya gelmiştir. Eseri, Buğyetü’t-Taleb fî Tarihi

Haleb, Haleb’te ve yakın çevresinde bulunan ünlü kişilerin biyografilerini anlatmaktadır.

Eserin Selçuklularla ilgili olan kısımları Türkçe’ye tercüme edilmiştir (İbnü’l-Adîm,

Buğyetü’t-taleb fî tarihi Haleb, (nşr. Ali Sevim), Bugyat At - Talab Fî Târîh Halab,

Selçuklularla İlgili Hal tercümeleri, Ankara 1976).

İlhanlı vezirlerinden Reşidüddin Fazlullah (öl. 1311) İslâm tarihinin önemli tarihçileri

arasındadır. Cami‘ü’t-Tevârih adlı eseri genel dünya tarihidir. Selçuklular’ın anlatıldığı kısım

tek başına ayrı bir eser oluşturabilecek şekilde yazılmıştır. Eserin Selçuklular ile kısmı

neşredilip tercüme edilmiştir (Reşîdü’d-dîn Fazlullah, Cami’üt-Tevârih, çev. Erkan Göksu -

H. Hüseyin Güneş, Cami’üt-Tevârih Selçuklu Devleti, İstanbul 2010).

İbnü’l-Cevzî’nin (öl.1200), el–Muntazam fî târîhi’l–mülûk ve’l–ümem adlı eseri

Selçuklu-Abbasî ilişkileri için önemli bir kaynaktır. İbnü’l- Cevzî, Bağdat’ta dünyaya

gelmiştir. Eserinin Selçuklularla ilgili kısmı tercüme edilmiştir (İbnü’l-Cevzî, el–Muntazam fî

târîhi’l–mülûk ve’l–ümem, trc. Ali Sevim, İbnü’l-Cevzî’nin el–Muntazam Adlı Eserinde

Selçuklularla İlgili Kısımlar,(h.430-485-1038-1092),cilt XXVI sayı 30, Ankara 2005).

Sıbt İbnü’l-Cevzî’nin baslangıçtan 1257 (654) yılına kadar olan olayları anlattığı

Mir’âtü’z-zamân fî târihi’l-a‘yân adlı eserinde Suriye’de Büyük Selçuklular ile Bâtınîler

arasında yaşanan hadiseler ve Bâtınîler tarafından katledilen şahsiyetler hakkında bilgiler

mevcuttur. Eser neşredilmiş ve bazı bölümleri Türkçe’ye tercüme edilmiştir (Sıbt İbnü’l-

Cevzî, Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan, nşr. Ali Sevim, Belgeler, cilt XIV sayı 18,

Ankara 1992).

Hamdullah Müstevfî Kazvînî, Târih-i Güzide, Tahran 1339.

XVII. yüzyılda Müneccimbaşı Ahmed Dede tarafından telif edilen “Câmî’ü’d-Düvel”

isimli eser oldukçe geç bir dönemde (Muahhar) yazılmış olmasına râğmen, Müneccimbaşı’nın

kullandığı kaynaklardan bazıları günümüze kadar gelemediğinden, Câmî’ü’d-Düvel, Selçuklu

tarihi için önemli bir eser özelliğindedir. Bu eser günümüz Türkçesine çevrilerek

yayınlanmıştır (Müneccimbaşı, Câmiu’d-düvel, nşr. ve trc. Ali Öngül, Câmiu’d-Düvel

Selçuklular Tarihi Anadolu Selçukluları ve Beylikler, İzmir 2001, I-II).

1.3. Ermeni Kaynakları

Urfalı Mateos’un Vekâyinâmesi, 952-1136 yılları arasındaki olayları ele almaktadır; bu

Page 19: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

9

esere zeyl (ek) yazan Papaz Grigor, esere 1162 yılına kadar gelen olayları eklemiştir (Urfalı

Mateos, Urfalı Mateos Vekayi-Nâmesi Ve Papaz Grigor’un Zeyli, trc. Hrant D. Andreasyan,

Ankara 1962.)

Vardan Vartapet, Cihan Tarihi, (trc. Hrant D. Andreasyan), “Türk Fütuhatı Tarihi”,

Tarih Semineri Dergisi, İstanbul 1937, I / 2.

1.4. Süryani Kaynakları

Süryani Mikhail’in Vekâyinâmesi, Anadolu’da kaleme alınan önemli bir Selçuklu

kaynağıdır (Süryani Mikhail, Khronik, nşr. ve trc. J.B. Chabot, Chronique de Michel le

Syrien, Patriarche jacobite d’Antioche(1116-99), Paris 1899-1924, trc. Hrant D. Andreasyan,

Suryani Patrik Mihail’in Vekayinâmesi 1042 - 1195, Ankara 1944, II, -TTK.’da henüz

yayımlanmamış tercüme-).

Anonim Süryani Vekayinâmesi, (nşr. J.B. Chabot), Chronicon (syriacum) ad annum

chr. 1203/4 pertinens, Corpus Scriptorum Christianorum Oriantalium, Paris 1918, (trc. A.S.

Tritton), “The First and Second Crusades from an Anonymos Syriac Chronicle”, JRAS.,

January s. 69-101, April s. 273-305, London 1993).

Malatyalı olan Ebu’l-Ferec’in eseri Süryanice yazılmış genel dünya tarihidir, 1286’ya

kadar gelen olayları içermektedir (Ebu’l-Ferec (Bar Hebraeus), Abû’l-Farac Tarihi, çev.

Ömer Rıza Doğrul, Ankara 1987, I-II.).

1.5. Araştırma Eserler

Selçuklu tarihi alanında öne çıkan tarihçilerden biri Mehmet Altay Köymen’dir. Büyük

Selçuklu İmparatorluğu Tarihi adlı 3 cildlik önemli bir çalışması bulunmaktadır. Bu

çalışmalarda Selçukluların Kuruluş Devri, Alp Arslan ve Zamanı ile Sencer dönemleri ele

alınmaktadır (M. Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, I-III, V,Ankara 2010).

Yine Köymen’in Selçuklu Devri Türk Tarihi (Ankara, 1998) adlı bir başka çalışması

daha bulunmaktadır.

İbrahim Kafesoğlu’nun Sultan Melikşah Devri’nde Büyük Selçuklu İmparatorluğu,

İstanbul 1953, adlı çalışması Selçuklu tarihi için önemli monografik çalışmalar arasındadır.

Kafesoğlu’nun Selçuklular Tarihi, İstanbul 1972 tarihli çalışması Selçuklu tarihini farklı bir

şekilde ele almaktadır. Kafesoğlu’nun “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, Türkiyat Mecmuası,

XII, İstanbul 1958 adlı makalesi ile Selçuk Bey’in oğulları ve torunları hakkında ana

kaynaklar yardımıyla yazılan en önemli çalışmalardan biridir.

Abdülkerim Özaydın’ın Berkyaruk ve Sultan Muhammed Tapar devirlerini ele aldığı

monografik çalışmaları, Selçukluların Alp Arslan sonrası yaşadığı taht mücedelelerini

Selçuklu siyasi tarihi yanında devlet teşkilatını da incelemektedir (Abdülkerim Özaydın,

Sultan Muhammed Tapar Devri Selçuklu Tarihi (498-511 /1105-1118), Ankara 1990; a.mlf.,

Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi 485-498 / 1092-1104, İstanbul 2001).

Page 20: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

10

Erdoğan Merçil’in Fars Atabegleri Salgurlular, Ankara 1975; Kirman Selçukluları,

İstanbul 1980 ve Gazneliler Devleti Tarihi, Ankara 1989 adlı çalışmaları Selçuklu tarihinin az

bilenen yönlerini ele almaktadır. Müslüman Türk Devletleri Tarihi, İstanbul 2012 adlı

çalışması Selçukluların da aralarında bulunduğu Türk Devletleri ve beyliklerin incelendiği

genel bir çalışmadır. Ali Sevim ile ortak hazırladığı bir başka çalışmasında ise çeşitli

bölgelerde kurulan Selçuklu Devletleri Tarihi anlatılmaktadır (Merçil, Selçuklu Devletleri

Tarihi, Ankara 1995). Selçuklular’da Hükümdarlık Alâmetleri, TTK, 2007 ve Selçuklular’da

Saraylar ve Saray Teşkilâtı, İstanbul 2011, adlı çalışmalarıyla Selçuklular’ın hükümdarlık

anlayışları, kullandıkları unvan ve lakaplar ile Selçuklu Saray teşkilatının yapısı ele alınmıştır.

Ayrıca ders kitabı olarak hazırlanan bir başka çalışmasında Büyük Selçuklu Devleti’nin siyasi

tarihi kısa olarak anlatılmıştır ( Büyük Selçuklu Devleti, Nobel Yayınları, 2014)

Selçuklu tarihinin önemli simalarından biri de Osman Turan’dır. Türkiye Selçuklu

tarihi ile ilgili olarak önemli çalışmalar yapan Turan’ın Büyük Selçuklu tarihi ile ilgili de bir

çalışması bulunmaktadır. Selçuklular Tarihi ve Türk İslâm Medeniyeti, İstanbul 1993 adlı bu

çalışma Büyük Selçuklu tarihinin önemli araştırmalardan biridir.

Muharrem Kesik’in At Üstünde Selçuklular, İstanbul 2011 adlı çalışması Selçuklu

ordusu ve savaş taktiklerini ele almaktadır. Muharrem Kesik’in bir diğer eseri ise Malazgirt

Savaşı’nın sebep ve sonuçlarının incelendiği 1071 Malazgirt Savaşı, İstanbul 2013 adlı

çalışmasıdır.

Page 21: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

11

Uygulamalar

-Selçuklu tarihinin kaynaklarını anlatan akademik çalışmaları araştırınız.

-Selçuklu tarihinin Arapça ve Farsça yazılan kaynaklarını listeleyiniz.

Page 22: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

12

Uygulama Soruları

1) İbnü’l-Esîr’in el-Kâmil fi’t-Tarih adlı eseri hakkında bilgi veriniz.

2) Siyâsetname’nin yazılış amacı nedir, kim tarafından yazılmıştır?

3)Selçuklu tarihinin Hristiyan kaynakları nelerdir?

Page 23: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

13

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Selçuklu tarihinin ana kaynakları ve ülkemizde Büyük Selçuklu tarihi konusunda

yazılan araştırma eserlerinin bibliyografik künyelerini ele aldık.

Page 24: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

14

Bölüm Soruları

1) Aşağıdaki eserlerden hangisi bir Selçuklu Tarihi kaynağı sayılamaz?

a) Urfalı Mateos Vekâyi-Nâmesi

b) el-Kâmil Fî’t-tarih

c) Ebu’l-Ferec Tarihi

d) Bezm ü Rezm

e) Ahbârü’d-Devleti’s-Selçukıyye

2) Aşağıdaki eserlerden hangisi bir Ermeni Kaynağı’dır?

a) el-Kâmil fi’t-tarih

b) Ahbârü’d-Devleti’s-Selçukıyye

c) Urfalı Mateos Vekâyi-Nâmesi

d) Ebu’l-Ferec Tarihi

e) Zübdetü’n-Nusra

3) Aşağıdaki eserlerden hangisi orijinalinde Arapça olarak yazılmıştır?

a) el-Kâmil fi’t-tarih

b) Vardan Tarihi

c) Ebu’l-Ferec tarihi

d) Urfalı Mateos Vekâyi-Nâmesi

e) Süryani Mikhail Vekâyi-Nâmesi

4) Sultan Melikşah Devri’nde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, İstanbul 1953, adlı

kitabın yazarı aşağıdaki şıklardan hanhigisinde doğru olarak verilmiştir?

a) M. Altay Köymen

b) Abdülkerim Özaydın

c) İbrahim Kafesoğlu

d) Osman Turan

Page 25: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

15

e) Erdoğan Merçil

5) Aşağıdakilerden hangisi bir Selçuklu tarihçisi değildir?

a) Erdoğan Merçil

b) Reşat Genç

c) Osman turan

d) İbrahim Kafesoğlu

e) M. Altay Köymen

6) Aşağıdaki Selçuklu kaynaklarından hangisinin dili Türkçe’dir?

a) İbnü’l-Esîr’in el-Kâmil fî’t –tarih’i

b) Râvendî’nin Râhatü’s-südûr’u

c) Urfalı Matos’un Vekâyinâme’si

d) Ahmed b. Mahmud’un Selçuknâme’si

e) Süryani Mikhail’in Vekâyinâme’si

7) Aşağıdaki eserlerden hangisi bir “Kaynak Eser” değildir?

a) el-Kâmil fî’t –tarih

b) Râhatü’s-südûr

c) Urfalı Matos Vekâyinâmesi

d) Anonim Selçuknâme

e) Selçuklu Devri Türk Tarihi

Page 26: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

16

8)

I. el-Kâmil fî’t –tarih

II. Buğyetü’t-Taleb fî Tarihi Haleb

III.Urfalı Matos Vekâyinâmesi

IV. Mir’âtü’z-zamân fî târihi’l-a‘yân

V. el–Muntazam fî târîhi’l–mülûk ve’l–ümem

Yukarıda isimleri verilen Selçuklu Kaynakları’ndan hangisi diğerlerine göre

faklıdır?

a) I b) II c) III d) IV e) V

9) Aşağıdaki Selçuklu Tarihi Kaynakları’ndan hangisinin yazarı belli değildir?

a) el-Kâmil fî’t –tarih

b) Râhatü’s-südûr

c) Urfalı Matos Vekâyinâmesi

d) Anonim Selçuknâme

e) Mirâtü’z-zemân

10) Aşağıdakilerden hangisi Selçuklu Tarihi alanında eser veren

tarihçilerimizden biri değildir?

a) M. Altay Köymen

b) İbrahim Kafesoğlu

c) Osman Turan

d) Tayyip Gökbilgin

e) Abdülkerim Özaydın

Cevaplar

1d 2c 3a 4c 5b 6d 7e 8c 9d 10 d

Page 27: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

17

Kaynakça

Selçuklu Vekâyinâmeleri

Ahmed b. Mahmûd, Selçuk-nâme, haz. Erdoğan Merçil, İstanbul 2012, ilk baskısı

için Ahmed b.Mahmud, Selçuk-nâme, (haz. Erdoğan Merçil), İstanbul 1977, I-II.).

Beyhâkî, Tarih-i Beyhakî, I-II, nşr. Said Nefisi, Tahran 1342.

Bundârî, Zübdetü’n–Nusra ve Nuhbetü’l–usra, nşr. M. Th. Houtsama, I’Histoire des

Seldjoucides, Leiden 1889; trc. Kıvâmeddin Burslan, Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi,

İstanbul 1943.)

el-Hüseyni, Ahbârüd-Devleti’s-Selçukiyye, trc. Necati Lugal, Ankara 1943)

er-Râvendî, Râhat-üs- Sudûr ve Âyet-üs-Sürûr, çev. Ahmed Ate ş, TTK, Yayınları

Ankara 1943.)

Nizamü’l-Mülk, Siyâset-nâme, trc. M.Altay Köymen, Ankara 1982.

Genel Dünya Tarihi ve Bölge Tarihleri İçinde Selçuklular

Azîmî, Azimî Tarihi Selçuklularla İlgili Bölümler ( H. 430- 538 = 1038 /39 - 1143/

44), nşr. ve trc. Ali Sevim, Ankara 1988.)

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, trc. A. Ağırakça-A. Özaydın, İslâm Tarihi İbnü’l-Esîr

El-Kâmil Fi’t- Tarih Tercümesi, İstanbul 1987.

İbnü’l-Adîm, Buğyetü’t-taleb fî tarihi Haleb, (nşr. Ali Sevim), Bugyat At - Talab Fî

Târîh Halab, Selçuklularla İlgili Hal tercümeleri, Ankara 1976).

İbnü’l-Cevzî, el–Muntazam fî târîhi’l–mülûk ve’l–ümem, trc. Ali Sevim, İbnü’l-

Cevzî’nin el–Muntazam Adlı Eserinde Selçuklularla İlgili Kısımlar,(h.430-485-1038-

1092),cilt XXVI sayı 30, Ankara 2005).

Kazvînî, Hamdullah Müstevfî, Târih-i Güzide, Tahran 1339.

Müneccimbaşı, Câmiu’d-düvel, nşr. ve trc. Ali Öngül, Câmiu’d-Düvel Selçuklular

Tarihi Anadolu Selçukluları ve Beylikler, İzmir 2001, I-II).

Reşîdü’d-dîn Fazlullah, Cami’üt-Tevârih, çev. Erkan Göksu - H. Hüseyin Güneş,

Cami’üt-Tevârih Selçuklu Devleti, İstanbul 2010).

Sıbt İbnü’l- Cevzî, Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan, nşr. Ali Sevim, Belgeler, cilt

XIV sayı 18, Ankara 1992).

Page 28: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

18

Ermeni Kaynakları

Urfalı Mateos Vekayi-Nâmesi Ve Papaz Grigor’un Zeyli, trc. Hrant D. Andreasyan,

Ankara 1962.

Vartapet, Vardan, Cihan Tarihi, (trc. Hrant D. Andreasyan), “Türk Fütuhatı Tarihi”,

Tarih Semineri Dergisi, İstanbul 1937, I / 2.

Süryani Kaynakları

Anonim Süryani Vekayinâmesi, (nşr. J.B. Chabot), Chronicon (syriacum) ad annum

chr. 1203/4 pertinens, Corpus Scriptorum Christianorum Oriantalium, Paris 1918, (trc. A.S.

Tritton), “The First and Second Crusades from an Anonymos Syriac Chronicle”, JRAS.,

January s. 69-101, April s. 273-305, London 1993).

Ebu’l-Ferec (Bar Hebraeus), Abû’l-Farac Tarihi, çev. Ömer Rıza Doğrul, Ankara

1987, I-II.).

Süryani Mikhail, Khronik, nşr. ve trc. J.B. Chabot, Chronique de Michel le Syrien,

Patriarche jacobite d’Antioche(1116-99), Paris 1899-1924, trc. Hrant D. Andreasyan, Suryani

Patrik Mihail’in Vekayinâmesi 1042 - 1195, Ankara 1944, II, -TTK.’da henüz

yayımlanmamış tercüme-)

Araştırma Eserler

Kafesoğlu, İbrahim, Sultan Melikşah Devri’nde Büyük Selçuklu İmparatorluğu,

İstanbul 1953.

Kesik, Muharrem, At Üstünde Selçuklular, İstanbul 2011.

_____________, 1071 Malazgirt Savaşı, İstanbul 2013.

Köymen, M. Altay, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, I-III, V,Ankara 2010.

_______________, Selçuklu Devri Türk Tarihi Ankara, 1998.

Merçil, Erdoğan, Fars Atabegleri Salgurlular, Ankara 1975.

____________, Kirman Selçukluları, İstanbul 1980.

____________, Gazneliler Devleti Tarihi, Ankara 1989.

____________, Selçuklu Devletleri Tarihi, Ankara 1995

____________, Selçuklular’da Hükümdarlık Alâmetleri, TTK, 2007.

Page 29: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

19

____________, Selçuklular’da Saraylar ve Saray Teşkilâtı, İstanbul 2011.

Özaydın, Abdülkerim, Sultan Muhammed Tapar Devri Selçuklu Tarihi (498-511

/1105-1118), Ankara 1990.

_________________, Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi 485-498 / 1092-1104,

İstanbul 2001.

Turan, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk İslâm Medeniyeti, İstanbul 2003.

Page 30: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

20

2. SELÇUK AİLESİNİN KÖKENİ VE TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI

Page 31: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

21

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

2.1. Selçuklular’ın Sâmânîler İle İlişkileri

2.2. Selçuklular’ın Karahanlılar ve Gazneliler İle İlişkileri Çağrı Bey’in Doğu Anadolu

Seferi

2.3. Selçuklular’ın Hârezm’e Göç Etmeleri

2.4. Selçuklular’ın Horasan’a Göçü ve Gaznelilere Karşı Yapılan Nesâ Savaşı

2.5. Talhâb Savaşı

2.6. Dandânakan Savaşı ve Selçuklu Devleti'nin Kuruluşu

2.7. Çağrı Bey'in Faaliyetleri ve Ölümü

2.8. Musa (İnanç) Yabgu'nun Faaliyetleri

Page 32: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

22

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Selçuklu Devleti Oğuzların hangi boyu tarafından kurulmuştur?

2) Dandanakan Savaşı nasıl kazanıldı, önemi nedir?

3) Selçukluların “Kuruluş Devri”nde Gazneliler ve Karahanlılar ile ilişkileri nasıldı?

Page 33: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

23

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

2.1.Selçuklular’ın Sâmânîler

İle İlişkileri

Selçuk Bey’in ilk

dönemlerinde kurduğu

diplomatik ilişkilerin

anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

2.2.Selçuklular’ın

Karahanlılar ve Gazneliler

İle İlişkileri; Çağrı Bey’in

Doğu Anadolu Seferi

Selçukluların devletleşme

süreçlerinde karşılaştıkları

zorlukların analiz edilmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

2.3. Selçuklular’ın Hârezm’e

Göç Etmeleri

Selçuklu-Gazneli

ilişkilerinin nasıl

bozulduğunun kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

2.4.Selçuklular’ın Horasan’a

Göçü ve Gaznelilere Karşı

Yapılan Nesâ Savaşı

Selçuklular’ın Gazneliler’e

karşı kazandığı ilk önemli

galibiyetin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

2.5. Talhâb Savaşı Çağrı Bey’in gayretleriyle

Gaznelilere karşı kazanılan

ikinci önemli galibiyetin

öğrenilmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

2.6. Dandânakan Savaşı ve

Selçuklu Devleti'nin

Kuruluşu

Selçukluların bölgede

önemli bir güç olarak ortaya

çıkmasının kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

2.7. Çağrı Bey'in Faaliyetleri

ve Ölümü

Selçuklu Devleti’nin

kuruluşunda önemli rol

oynayan Çağrı Bey’in

faaliyetlerinin anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

2.8. Musa (İnanç)

Yabgu'nun Faaliyetleri

Musa Yabgunun kendi

bölgesinde gerçekleştirdiği

faaliyetlerin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 34: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

24

Anahtar Kavramlar

Gazneli Sultan Mahmud, Gazneli Sultan Mesud, Dandanakan, Merv, Çağrı Bey,

Tuğrul Bey

Page 35: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

25

Giriş

Selçuklu ailesinin tarih sahnesine çıkışı ve bölgedeki diğer devletlerle ilişkileri ile

bağımsızlıklarını kazandıkları 1040 yılına kadar siyasi tarihleri bu bölümde incelenecektir.

Page 36: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

26

KURULUŞ DEVRİ

2. SELÇUKLU AİLESİNİN KÖKENİ VE TARİH SAHNESİNE

ÇIKIŞI

Türkler tarih boyunca yayıldıkları sahalarda çeşitli devletler kurmuşlardır. İsimleri

birbirinden farklı olmasına rağmen bu devletler bir devamlılık göstererek bugüne kadar

gelmiştir. Millî tarihimiz bakımından bu devletlerin en önemlilerinden biri şüphesiz Büyük

Selçuklu Devleti’dir.

Oğuz Boyları Listesi

Oğuzlar, X. yüzyılda Sır–Derya (Seyhun) ile Hazar Denizi'nin doğusu ve Aral Gölü

arasındaki bölgede yaşıyorlardı. Bu sırada Oğuzlar, Üç–ok ve Boz–ok diye iki kol halinde

teşkilatlanmıştı.1 24 Oğuz boyu bulunmaktadır. Selçuklular bu yirmi dört Oğuz kabilesinden

Üç–ok kolunun Kınık boyuna mensupturlar. 2 Kınık boyu da Oğuzlar arasında Sır–Derya

suyunun ağzına yakın bir yerde oturmakta idi.

X. yüzyılın başında Oğuz devletini ''Yabgu'' unvanı taşıyan bir hükümdar idare

etmekteydi. Selçuklu ailesinin atası olan Temir–Yalığ (Demir yaylı) lakaplı Dukak, bu Oğuz

devletinde bir askerî ve siyasî mevkie sahipti.3

Bir müddet sonra Dukak’ın ölümünün ardından, oğlu Selçuk, üstün özellikleri ile

dikkati çekmiş ve Yabgu tarafından genç yaşta ''Sü-başı / Sübaşı'' (Ordu kumandanı) tayin

1 Sayısı yirmi dört olan Oğuz boyları şunlardır: Üç-ok: Bayındır, Peçenek (Beçene), Çavuldur, Çepni,

Salur (Salgur), Eymür, Ala-yuntlu, Yüreğir (Üregir), İğdir, Büğdüz, Yıva ve Kınık. Boz-ok: Kayı, Bayat, Alka-

evli, Kara-evli, Yazır, Döğer, Dodurga, Yaparlı, Avşar, Kızık, Begdili, Karkın. Bk. Faruk Sümer, “Oğuzlar”,

DİA., XXXIII, 325-330. 2 Hüseynî, Ahbârü’d-devleti’s-Selçukiyye, (trc: Necati Lugal), Ankara 1943, s. 2. 3 Hüseynî, Ahbâr, s. 1.

Page 37: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

27

edilmişti.4 Yabgu, gün geçtikçe devlet içinde nüfuzu artan Selçuk'u kıskanıyordu. Bunda

Yabgu'nun hatununun tahriki de rol oynamıştı.

Selçuk ise öldürülmekten korkarak kabilesi, yakın adamları ve sürüleri ile

bulundukları Yengi–Kent bölgesinden ayrılmış, İslâm ülkeleriyle, Türk ülkelerinin birleştiği

bir uc (suğûr) şehri olan Cend havalisine gelmişti5 (tahminen X. yüzyılın son çeyreği (h.350/

m.961). Ancak araştırmalarda Selçuk'un Cend'e gelişinin Oğuz Yabgu Devleti'nin Kıpçaklar

tarafından yıkılması ile ilgili bulunduğu ileri sürüldüğü gibi, bu göçün başlıca sebebinin yer

darlığı ve otlak yetersizliğinden olduğu da belirtilmiştir.6

Bu sıralarda İslâm dîni Türk kitleleri arasında süratle yayılmaktaydı. Selçuk, Cend'de

yanındakiler ile birlikte Türk inanışlarına yakınlığı ve siyasî geleceğinin parlaklığı dolayısıyla

İslâm dinini kabul etti. Bundan sonra Selçuk, Oğuz Yabgusu'nun Cend'deki Müslümanlardan

aldığı yıllık verginin ödenmesine “kâfirlere haraç verilmeyeceğini söyleyerek” engel oldu ve

vergiyi almaya gelen memurları kovdu. Daha sonra da Yabgu tarafından gönderilen

kuvvetlerle çarpıştı.

Selçuk bu bölgede kolaylıkla tutundu ve Yabgu'nun hâkimiyetine son vererek Cend'de

müstakil bir beylik kurdu. Selçuk Bey bundan sonra “el Melikü’l–Gazi” diye anılmaya

başlandı.7 Daha sonra Beylâc ve Beruket şehirlerini de fetheden Selçuk Bey, giriştiği cihâd

hareketi sonucunda çeşitli ülkelerden çok sayıda Türk onun emri altına girmek için Cend’e

akın etmesiyle daha güçlü hale geldi.

Selçuklular'ın varlıklarının ilk safhasında çevrede ikisi Türk olmak üzere üç büyük

Müslüman devlet vardı. Bunlardan birincisi Mâverâünnehr ve Türkistan bölgesinde kurulmuş

bir Türk devleti olan Karahanlılar (840–1212) idi. Diğer Türk devleti de o zaman için, şimdiki

Afganistan ve civar bölgelerde hâkimiyetini sürdüren Gazneliler (963–1186) idi. 8

Maverâünnehr ve Horasan'a hâkim olan üçüncü büyük devlet, Sâmânoğulları (819–1005) idi.

Abbasî halifeliği ise artık ismen mevcut olup, dünyevî işlerde idare, Büveyhî Devleti'nin

(932–1055) Irak'a hâkim kolunun elinde idi.9

4 L. Rasonyi, (“Selçük Adının menşeine Dair”, Belleten, III/10, (1939), s.377-384.), onun ''Selçük''

şeklinde de kaydedilen isminin ''Küçük sel'' manasına geldiğini, Selçuk'un Orta Asya'da Kırgızlar tarafından

Muz-(Buz) Tağ denilen Sel-Tağ civarında doğmuş ve adını bu dağdan almış olmasının muhtemel olduğunu ileri

sürmüştür. Bundan başka ''Salçuğ'' kelimesinin bazı Türk lehçelerinde ''mücadeleci'' manasında kullanıldığı da

belirtilmektedir. Bk. Erdoğan Merçil, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011, s. 2; Abdülkerim Özaydın, “Selçuk

Bey”, DİA., XXXVI, 364. 5 Hüseynî, Ahbâr, s.1-2. 6 Merçil, Büyük Selçuklu Devleti, s. 2. 7 Beyhâkî, Tarih-i Beyhakî, I-II, (nşr. Said Nefisi), Tahran 1342, s. 122. Krş. Özaydın, “Selçuk Bey”, s.

365. 8 Gazneliler, daha sonra sınırlarını genişleterek Kuzey Hindistan'ı (bugünkü Pakistan'ı) da ele

geçirecektir. Bu devlet hakkında geniş bilgi için bk. Erdoğan Merçil, Gazneliler Devleti Tarihi, Ankara 1989. 9 Merçil, age., s. 3.

Page 38: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

28

II. Murad dönemi Osmanlı tarihçilerinden Yazıcıoğlu Ali’nin Tevârih-i Âl-i Selçuk

adlı eserine göre hazırlanmış Oğuz Boyları ve Damgaları

2.1. Selçuklular'ın Sâmânîler İle İlişkileri

Selçuk Bey yaptığı gazalar sonucu şöhret kazanmış ve emrindeki Oğuzlar ile önemli

bir kuvvete sahip olduğunu göstermişti. Onun bu ünü Maverâünnehr'de üstünlüğü ele

geçirmeğe çalışan devletlerden biri olan Sâmâniler ile anlaşmasını sağladı. Sâmâniler, devlet

sınırlarının diğer Türk akınlarına ve Karahanlılara karşı korunması karşılığında Selçuklu

Oğuzları'na Buhara civarındaki ''Nur'' kasabasına yerleşme izni veriyordu (985–986).

Selçuk'un oğlu Arslan (İsrail) idaresinde olan Türkmenler Cend bölgesinden Nur kasabası ve

Page 39: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

29

civarındaki otlaklara sürüleri ile birlikte geldiler10. Selçuk Bey ve adamları ise, Cend ve

yöresinde kalmışlardı.

Karahanlı hükümdarı Buğra Han Ebû Musa el–Harun b. Süleyman'ın Sâmânî başkenti

Buhara'yı zaptetmesi (992), Sâmânî Emîri II. Nuh'un (976–997) bu şehirden uzaklaşmasına

sebep olmuştu.11 II. Nuh kendisine yardım etmesi için Selçuk Bey’e başvurdu. Selçuk Bey de

oğlu Arslan kumandasında bir kuvveti onun yardımına gönderdi. Arslan bu sırada Oğuz

devlet teşkilatına uygun olarak ''Yabgu'' unvanı taşıyordu.

Buğra Han'ın Buhara'dan çekilmesinde hastalığı kadar, Arslan Yabgu idaresindeki

Oğuzlarında etkisi vardı. Hatta Sâmânî Emîri II. Nuh, Buhara'yı geri aldığı gibi Oğuzlar ile

birleşerek, çekilmekte olan Karahanlı kuvvetlerine taarruz etmiş ve onların artçılarını bozguna

uğratarak ağırlıklarını yağmalamıştı.

Daha sonra Maverâünnehr'deki kuvvet dengesinin Karahanlılar ve Gazneliler lehine

değiştiğini görüyoruz. Ancak Selçuklular da bu bölgede tutunmaya çalışıyorlardı. Bu sırada

Karahanlı İlig Han Nasr ise, Sâmânîleri mağlup ederek Buhara'yı ele geçirdi (Ekim 999), son

Sâmânî Emîri II. Abdülmelik ve diğer hanedan mensupları Karahanlı başkenti Özkent'e

gönderildi. 12 Çok geçmeden bu hanedana mensup Ebû İbrahim İsmail el–Muntasır

tutuklandığı yerden kaçarak Karahanlılar ile mücadeleye başladı ve Buhara'ya tekrar hâkim

oldu (1000).13

10 Hüseynî, Ahbâr, s. 2. 11 Aydın Usta, Türklerin İslamlaşma Serüveni, İstanbul 2007, s. 269-273. 12 Mehmet Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Kuruluş Devri, I, Ankara 1979., 47;

Usta, age., s. 323-328. 13 Köymen, age., s. 48; Merçil, age.,s.4.

Page 40: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

30

Buhara’da Samaniler dönemine ait İsmail Samani’nin türbesi

Başlangıçta Karahanlılar’a karşı başarı ile mücadelede bulunan el–Muntasır daha

sonra bunu devam ettiremeyerek Arslan Yabgu'nun idaresindeki Oğuzlara sığınmak ve

onlardan yardım istemek zorunda kaldı (1002). Arslan Yabgu kumandasındaki Oğuzlar el–

Muntasır ile birlikte harekete geçtiler ve Karahanlılar’a karşı başarılı savaşlar yaptılar. Önce

Karahanlı kumandanı Sü–başı Tegin'i, Semerkant'a 7 fersah (yaklaşık 42 km.) mesafedeki

Kûhek mevkiinde mağlup ettiler. Bunun üzerine İlig Nasr bu yenilginin intikamını almak için

harekete geçtiyse de Arslan Yabgu idaresindeki Oğuzlar, bir gece baskını ile onu Semerkand

civarında yendiler (Ağustos 1003).

Oğuzlar bu baskın sonucu ele geçen esirler arasında bulunan 18 Karahanlı kumandanı

da, fidye almak için beraberlerinde götürdüler. 14 el-Muntasır ise Oğuzlar'ın bu nedenle

Karahanlılar ile anlaşmasından ve kendisini onlara teslim etmesinden korktu, maiyetinde 300

atlı ve 400 yaya ile Oğuzlar'dan ayrılarak tekrar Horasan'a geldi. Oğuzlar bir müddet onu

takip ettilerse de yakalamayı başaramadılar.15

El–Muntasır kolay kolay davasından vazgeçmiyordu. Nitekim Karahanlılar'ın Buhara

Vâlîsini Debûsiye'de bozguna uğratması onun etrafında kalabalık bir kuvvet toplanmasını

sağladı. Bu arada O, Arslan Yabgu idaresindeki Oğuzlar ile tekrar anlaştı. el–Muntasır,

Oğuzlar’ın yardımı ile önce bir gece baskınıyla İlig Nasr'ı (1003) ve ertesi yılda bir Karahanlı

14 Köymen, age., s. 49-50. 15 Usta, age., s. 337.

Page 41: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

31

ordusunu Semerkand civarında bir kez daha yendi (Mayıs–Haziran 1004). Fakat Oğuzlar bu

savaştan ellerine çok ganimet geçince, el–Muntasır'dan ayrılarak yurtlarına döndüler. Bu

ayrılış el–Muntasır'ın Karahanlılar karşısında başarısız kalmasına ve ölümüne sebep oldu

(Aralık 1004–Ocak 1005). Onun ölümüyle Sâmânî Devleti'nin tekrar kurulması ümidi de

ortadan kayboldu.16

Uzun ömürlü olduğu anlaşılan Selçuk ise, yüz yaşını geçmiş olduğu halde 1007 yılı

civarında Cend şehrinde öldü.17 Selçuk'un Mikâil, Arslan (İsrail), Yusuf ve Musa adlarında

dört oğlu vardı.18 Mikâil daha babasının sağlığında bir savaş sırasında ölmüş, onun oğulları

Çağrı19 ve Tuğrul (Toğrıl)20 Beyler dedeleri Selçuk tarafından yetiştirilmişti. Selçuk'un ölümü

ile ailenin başına Arslan Yabgu geçti. Bir müddet sonra Selçuklular Cend'den ayrılarak,

Arslan Yabgu'nun faaliyet sahası olan Maverâünnehr'e, Buhara civarına indiler.21

2.2. Selçuklular'ın Karahanlılar ve Gazneliler İle İlişkileri, Çağrı

Bey'in Doğu

Anadolu Seferi

Sâmânîler'in ortadan kalkması ile Maverâünnehr'e Karahanlılar'ın hâkim olması,

Selçuklular'ın bu bölgede adı geçen devlet ile karşı karşıya kalmasına yol açmıştı.

Selçuklular'dan Tuğrul ve Çağrı Beyler, İlig Han Nasr'ın hücumuna uğrayınca, yine Karahanlı

hanedanından Buğra (Ahmed b. Ali) Han'ın yanına Talas havalisine gittiler.22 Ancak Buğra

Han da onlara düşmanca davrandı ve Tuğrul Bey'i tutuklatıp hapse attırdı. Sonra da Çağrı

Bey’in yakalanması için üzerine bir ordu yolladı. Çağrı Bey bu orduyu ağır bir mağlubiyete

uğratarak Karahanlıların 130 kumandanını esir etmeyi başardı. Yapılan görüşmeler sonunda

Çağrı Bey, kardeşi Tuğrul’un serbest bırakılmasına karşılık tutsak ettiği kumandanları

salıvermeyi kabul etti. Böylece Tuğrul Bey'i Karahanlı hükümdarı Buğra Han’ın elinden

kurtarmış oldu23.

Bundan sonra Tuğrul Bey çöllere çekilirken Çağrı Bey de Doğu Anadolu'ya meşhur

akınını yapmıştı (1016-1021). Çağrı Bey, bu akın sırasında, emrindeki 3000 Türkmen ile

Horasan, Rey ve Azerbaycan yolunu takip ederek Ermeni Vaspurakan Krallığı arazisine

16 Usta, age., s. 340-342. 17 İbnü'l –Esîr, el–Kâmil fî’t–târîh, (nşr. J.C. Tornberg), Beyrut 1979, (trc. A. Özaydın, İslam Tarihi,

El–Kamil Fi't Tarih tercümesi), İstanbul 1987, IX, 382. Krş. Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, I,

34. Onun 100, 109, veya 110 yaşında vefât ettiğine dâir bilgiler de vardır. Bk. Özaydın, agm., s. 365. 18 Bk. İbrahim Kafesoğlu, “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, TM., İstanbul 1958, XIII, 117-121. Bazı

kaynaklar Selçuk Bey’in Mikâil, İsrâil, Musa, Yunus ve Yusuf adlarında beş oğlu olduğunu kaydeder.

Zahîrüddîn Nişâbûrî, Selcûknâme, (nşr. Muhammed Ramazânî), Tahran 1332, s. 10; Reşidüddîn-i Fazlullâh,

Câmiü’t-tevârih, II/5, s. 5, trc. Erkan Göksu, s. 71). 19 Hakkında geniş bilgi için bk. Cihan Piyadeoğlu, Çağrı Bey, İstanbul 2011. 20 Bu adın doğru şekli Toğrıl’dır. Bahaeddin Ögel bu konu ile ilgili bir çalışma yapmış, yaygın olarak

Tuğrul şeklinde söylenen bu ismin doğru telaffuzunun “Toğrıl Bey” olması gerektiği sonucuna varmıştır.

Ögel’in bu adın okunuşu ve anlamı ile ilgili görüşleri için bkz. Bahaeddin Ögel, “Toğrıl Bey’in Adı Hakkında”,

Selçuklu Araştırmaları Dergisi, sy. 3, s. 201-207. 21 Merçil, age., s.3-5. 22 Piyadeoğlu, Çağrı Bey, s. 28. 23 Köymen, age., s. 98.

Page 42: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

32

saldırmış ve bu bölgeden bol ganimet ele geçirmiştir 24 . Errân ve Doğu Ermeniye'deki

Müslüman Şeddadîler'in topraklarından da geçen Çağrı Bey daha sonra Gürcü Krallığı

arazisini yağmalamış ve Ani Ermeni Krallığı topraklarına kadar ilerlemişti. Çağrı Bey, bir

keşif ve yağma hareketi sayılan bu seferinden sonra Horasan'a döndü ve Buhara civarında

Tuğrul Bey ile buluştu (1021).25

Karahanlıların hakimiyet sahası

Arslan Yabgu'ya gelince, Karahanlılar'dan Ali Tegin (ö.1034) ile birleşerek onun

Buhara'ya egemen olmasına yardımcı oldu (1020–1021). Sâmânî Devleti’nin yıkılışı ile bu

devletin hâkimiyet alanında meydana gelen boşluğu doldurarak yeni bir devlet oluşturma

yolunda hızla adımlar atan Ali Tegin, Yusuf Kadır Han'ın büyük kağanlığını tanımıyordu. Ali

Tegin'in Arslan Yabgu ile ittifakı Maverâünnehr'e hâkim olmak isteyen Karahanlı ve Gazneli

devletleri için kuvvetli bir engeldi. Yusuf Kadır Han bu sebeple onlara karşı Gazneli Sultan

Mahmud ile anlaşmak istedi.

Sultan Mahmud, Gazneli Devleti topraklarına tecavüzlerde bulunmasından dolayı yeni

komşusu Ali Tegin'e itimat etmemekte idi, bu sebepten anlaşma kolaylıkla oldu. Yusuf Kadır

Han ve Sultan Mahmud Semerkand civarında buluştular (1025). 26 Bu meşhur mülâkatta

alınan kararlardan birisi de Arslan Yabgu ve emrindeki Oğuzlar'ın Maverâünnehr ve

Türkistan'dan Horasan'a nakledilmeleri idi.

24 Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi–Nâmesi (952–1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli (1136–1162),

(trc. Hrand D. Andreasyan), Ankara 1987, s. 48-50. 25 Köymen, age., s. 104-115; İbrahim Kafesoğlu, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve

Tarihî Ehemmiyeti”, Fuad Köprülü Armağanı, İstanbul 1953, s. 259-274. Modern tarihçilerden bir kısmı bu

akının yapıldığını kabul ederken, diğer bir kısmı da menkıbevî (hikâye) bir mahiyet taşıdığını ileri sürmüşlerdir. 26 Bu konu hakkında geniş bilgi için bk. Ö. Soner Hunkan, Türk Hakanlığı, İstanbul 2007, 167 – 182.

Page 43: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

33

Bu sırada Arslan Yabgu ve Ali Tegin, iki büyük devletin kuvvetlerine mukavemet

edemeyeceklerini anlayarak Buhara'dan çöllere çekildiler. Sultan Mahmud, Arslan Yabgu'yu

huzuruna davet etti. Arslan Yabgu Semerkand'da bulunan Sultan Mahmud'un yanına gelerek

onunla görüştü. Bu görüşme sonucu Sultan, Arslan Yabgu'nun emrindeki kuvvetler ile kendi

ülkesi için ilerde bir tehlike teşkil edebileceğini anlamış ve bir ziyafet meclisinde onu

yakalatarak Hindistan'da bulunan Kâlincâr kalesine hapsettirmişti (1025).27 Arslan Yabgu

yedi yıllık bir esaretten sonra bu kalede öldü (1032).28

Sultan Mahmud ile Arslan Yabgu arasında geçen konuşma:

Sultan: –Biz her zaman Hind tarafına, kafirlerle gazaya gitmek mecburiyetindeyiz. (Bu

takdirde) Horasan ihmal ediliyor. Sizden ümidimiz odur ki, iki taraf arasında bir akit ve

yardımlaşma olsun, zira bir taraftan kuvvetli bir düşman peyda olursa yardıma ihtiyaç

olacaktır. Siz yardımı esirgemezsiniz.

Arslan: –Sultana bendelikte bizden kusur ve ihmal olmaz.

Sultan: –Askere ihtiyacım olursa, bana ne kadar yardım yapabilirsiniz?

Arslan: –''Silahdâr''ından bir yay alarak şu cevabı verdi: –Bu yayı kendi kavmime

gönderirsem 30.000 kişi derhal atlanırlar.

Sultan tekrar sordu: –Daha fazla ihtiyacım olursa,

Arslan bir oku Mahmud'a attı ve : –Bu oku kendi kabileme işaret olarak gönderdiğim

her zaman 10.000 kişi daha gelirler, dedi.

Sultan daha sorunca Arslan bir yay ve üç ok ile 100.000 atlıyı taahhüt ediyordu.

Sultan: –Daha fazla lâzım olursa?

Arslan: –Şu oklardan birini Balhan dağına gönder 100.000 atlı daha gelir.

Mahmud: –Daha fazla lâzım olursa?

Arslan: –Bu oku Türkistan'a gönder, 200.000 atlı da istesen gelir, dedi.

Arslan Yabgu'nun esir edilmesinden sonra Selçuklular'ın başına Musa (İnanç) Yabgu

geçirildi. Ancak Selçukluları asıl idare eden Tuğrul ve Çağrı Beyler idi. Tekrar Buhara'yı ele

geçiren Ali Tegin'in Tuğrul ve Çağrı Beyler'e elçi göndererek beraber olmak teklifi kabul

edilmemişti.29 Ali Tegin buna mukabil Selçuk'un dördüncü oğlu Yusuf'u ''Yabgu'' ilân ederek

Selçuklu ailesinin birliğini bozmaya çalıştıysa da Yusuf buna taraftar olmadı.

Ali Tegin bu kez Alp–Kara Baran adlı bir kumandan idaresindeki ordusunu

27 Bu konu hakkında geniş bilgi için bk. Köymen, Büyük Selçuklu Tarihi Kuruluş Devri I, 73-96. 28 Merçil, age., s. 6-7. 29 Köymen, age., s. 122.

Page 44: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

34

göndererek Yusuf'u öldürttü. Tuğrul ve Çağrı Beyler bunun intikamını Alp Kara'yı ve onun

kuvvetlerinden yalaşık 1000 kişi öldürerek almakta gecikmediler (1030/421)30 . Fakat Ali

Tegin'in tekrar saldırması üzerine Selçuklular Hârezm'e çekildiler.31

2.3. Selçukluların Hârezm’e Göç Etmeleri

Gazneli Sultan Mahmud'un ölümü (1030) ve yerine oğlu Mesud'un geçmesi siyasî

durumun değişmesine sebep oldu. Selçuklular tekrar Ali Tegin ile ittifak ederek Debûsiye'de

Hârezmşâh Altuntaş idaresindeki Gazneli ordusuna karşı savaştılar (1032). Öte taraftan bu

savaş sırasında ağır yaralanan Altuntaş Karahanlılar ile bir barış yaptıysa da, hemen sonra

ölmüştü.32

Mesud, Altuntaş'ın yerine Hârezm'e oğlu Harun'u tayin ettiyse de, kendi oğlu Said'e

''Hârezmşah'' unvanı verdi. Bu olay Hârezm'in karışmasına sebep oldu. Ali Tegin'in 1034

yılında ölümü üzerine, Selçuklular bu kez Gazneliler'e karşı istiklâl mücadelesine girişmiş

olan Altuntaş'ın oğlu Harun'un daveti üzerine Maverâünnehr'den ayrılarak Harezm'e göç

etmişlerdi. Bu sırada Selçuklular'ın eski düşmanı Cend Emîri Şah–Melik onların Hârezm

topraklarında olduğunu haber alınca süratle harekete geçmiş ve bir baskınla Selçukluları

vurmuştu (Kurban Bayramının son günü Zilhicce / Kasım 1034). Selçuklular'dan bu baskın

sonucu 7–8 bin kişi ölmüş, kadın ve çocuklardan birçok esir vermişler ve perişan bir hâlde

Ceyhun'un öbür yakasına geçerek Rıbat–ı Nemek denilen yerde konaklamışlardı.33

Diğer taraftan Hârezmşah Harun Selçuklular'ın desteğini kaybetmek istemediğinden

onlara birçok mal vererek ve vaatlerde bulunarak yerlerine döndürdü. Selçuklular kısa

zamanda toparlandılarsa da çok geçmeden dostları Harun'u kaybettiler. Harun Gazneliler

tarafından hazırlanan bir suikast sonucu öldürüldü (13 Nisan 1035).34

30 Köymen, age., s. 123-125. 31 Merçil, age., s. 7-8. 32 Köymen, age., s. 140-145. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 187 – 199. 33 Köymen, age., s. 153-154. 34 Köymen, age., s. 145-159; Merçil, age, s. 9.

Page 45: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

35

Gazneliler Devleti (963-1187)

2.4. Selçuklular’ın Horasan'a Göçü ve Gaznelilere Karşı Yapılan

Nesâ Savaşı

Selçuklular bu dostlarını kaybedince Hârezm'de daha fazla durmayarak Horasan'a göç

ettiler (Mayıs 1035). Muhtemelen burada kolaylıkla yurt tutabilecekleri düşüncesinden

hareket eden Selçuklular önce, 1000 süvari ile Ceyhun'u geçerek Nesâ'ya geldiler. Daha önce

bu bölgeye göç etmiş olan Türkmenler ve Harezmliler de onlara katılmaya başladılar.

Selçuklu reisleri Musa Yabgu, Tuğrul ve Çağrı Beyler Gazneliler'in Horasan divanı

reisi Sûrî'ye gönderdikleri bir mektupta durumlarını anlatmışlar, Sultan'ın hizmetine girmek

istediklerini buna karşılık Nesâ ve Ferâve'nin yurt olarak kendilerine verilmesini yazmışlardı.

Fakat bu istekleri reddedildiği gibi, Sultan Mesud, veziri'nin biraz beklenilmesi tavsiyesine

rağmen, Selçukluların üzerine Hacib Beğtoğdı idaresinde iyi teçhiz edilmiş 17.000 kişilik bir

ordu yolladı.

Selçuklular ile bu Gazneli ordusu Nesâ yöresinde karşılaştılar. Burada Gazneli ordusu

ağır bir yenilgiye uğradı (29 Haziran 1035). Selçuklular ise çok zengin ganimetler ele

geçirdiler, buna rağmen yine de Gazneliler Devleti'nin kuvvetinden çekinmekteydiler. Gazneli

Devleti vezirine elçi göndererek savaşa kendilerinin sebep olmadığını bildirip, özür dilediler.

İki taraf arasındaki müzakereler neticesinde Gazneliler Devleti Musa Yabgu'ya

Ferâve'yi, Çağrı Bey'e Dihistân'ı ve Tuğrul Bey'e de Nesâ'yı veriyordu. Ayrıca Sultan Mesud

Selçuklu reislerine hil'at, menşur ve sancak göndererek ''Dihkan'' unvanı vermişti35 (Ağustos

1035). Buna karşılık onlar sultana itaat edecekler ve içlerinden biri de daima sultanın yanında

rehin olarak bulunacaktı. Bu zafer ve anlaşmayla Selçuklular artık meşrû bir kuvvet hâline

35 Hüseynî, Ahbâr, s.3-4.

Page 46: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

36

gelmişler ve devlet kurma yolunda önemli bir adım atmışlardı.36

2.5. Talhâb Savaşı

Selçuklular'ın Gazneliler ile yaptıkları bu anlaşma prestijlerini arttırmış olduğundan

bilhassa Balhan Dağı (Hazar Denizi'nin doğusu) ve Ceyhun taraflarından akın akın

Türkmenler onların yanına gelmeye başlamıştı. Selçuklular'ın bu sakin devresi çok uzun

sürmedi, 4–5 ay geçtikten sonra yağma hareketlerine başladılar. Diğer taraftan Gazneliler'in

düşmanı olan Harezmşah İsmail ile anlaştılar (1036 yazı).

Gazneli Sultan Mesud Horasan vilâyetini Selçuklu akınlarına karşı korumak için

Sübaşı adındaki bir kumandanın idaresinde 15.000 kişilik bir ordu gönderdi. Buna rağmen

Selçuklular sultana yeni bir elçi göndererek idareleri altındaki topluluğa şimdi yaşadıkları

yerlerin yetmediğini ileri sürüp Merv, Serahs ve Bâverd'in kendilerine verilmesini istediler.

Sultan Mesud'un bu teklife müspet bir cevap vermemesi üzerine Selçuklular yeniden akınlara

başladılar.

Gazneli I. Mesud’un sikkesi

Mesud onlarla mücadele için vezirini Herat'a gönderdi. Vezîr burada büyük bir ordu

hazırlayarak Türkmenler üzerine sevk etti. Türkmenler bu Gazneli kuvvetlerine mukavemet

edemeyeceklerini anlayarak Nesâ ve Ferâve'ye çekildiler.

Sultan Mesud ise devlet erkânının önce Selçuklular üzerine yürümesi tavsiyelerine

kulak asmayarak 6 Ekim 1037'de Hindistan'daki Hansi kalesini fethetmek için Gazne'den

ayrılmıştı. Onun, devletini tehdit eden Selçuklu tehlikesine rağmen, bu sırada Hindistan'a

sefer yapması büyük bir tedbirsizlikti. Nitekim Mesud'un Hindistan'da bulunmasından ve kış

bastırması dolayısıyla Sübaşı'nın muntazam ordusuyla harekete geçmemesinden yararlanan

Türkmenler Tâlekân ve Fâryâb'ı yağmaladıkları gibi Rey şehrini de muhasara etmişlerdi.

36 Merçil, age., s. 10.

Page 47: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

37

Sultan Mesud Aralık 1037'de Hansi kalesini zaptederek, 1038 baharında Hindistan'dan

geri döndüğü zaman, Selçuklular Gazneli kuvvetlerine karşı bir çeşit çete savaşları

yapıyorlardı. Nihayet Sultan Mesud Selçuklular ile bir meydan muharebesi yapması için

Gazneli ordusu kumandanı Sübaşı'ya kat'i emir verdi. Sübaşı Selçuklular üzerine yürüdü.

Onun harekete geçtiğini haber alan Selçuklular ağırlıklarını ve ailelerini Merv çölü ortasına

gönderdiler.

Gazneli ve Selçuklu kuvvetleri Serahs yakınında Talhâb denilen yerde karşılaştılar

(Muhtemelen 24 Mayıs 1038). Bilhassa Çağrı Bey'in gayretleri ile Selçuklular Gazneli

ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Sübaşı yanında ancak 20 kadar gulâmı olduğu hâlde

Herat'a kaçabilmişti.37

Bu zaferden sonra istiklâllerini kazandıklarına inanan Selçuklular yeni bir devlet

kurmak için derhal hazırlıklara başladılar ve kendi aralarında toplanarak, eski Türk devlet

ananesi gereğince, ülkeyi aralarında bölüştüler. Tuğrul Bey devletin hükümdarı olarak

Nişabur'u, Çağrı Bey Merv'i, Musa Yabgu da Serahs'ı aldılar. Tuğrul Bey ana bir kardeşi olan

İbrahim Yınal'ı öncü olarak Nişabur'a gönderdi. Nişabur halkı aralarında yaptıkları bir

istişareden sonra İbrahim Yınal'ın elçisine Selçuklular'a itaat edeceklerini bildirdiler.

İbrahim Yınal şehre girerek durumu Tuğrul Bey'e bildirdi. Nişabur'da Cuma günü

hutbenin ''Sultanü’l–Muazzam'' unvanıyla zikredilen Tuğrul Bey adına okunduğu ileri

sürülmektedir (Haziran 1038). Öte taraftan Nişabur'da 433/1041–1042'de basılan Tuğrul

Bey'in parasında ''el–Emîrü’l–ecell'' (çok büyük emir) unvanı görülmektedir. Onun ''Sultan el–

Muazzam'' ve ''Şâhânşâh'' unvanıyla görülen ilk sikkesi 438/1046–1047 yılında Rey'de

basılmıştır. Bu bakımdan Tuğrul Bey'in daha mübalağalı görülen ''Sultanü’l–Muazzam''

unvanını 429/1038 tarihinde kullandığını düşünmek zordur. Daha önce de Merv şehrinde de

Çağrı Bey adına Melikü’l–Mülûk unvanıyla hutbe okunmuştu.

Birkaç gün sonra da yanında 3–4.000 atlı olduğu hâlde Tuğrul Bey Nişabur'a geldi,

kolunda Türk hâkimiyet alâmeti olarak bir yay ve kemerinde üç ok bulunuyordu. Tuğrul Bey,

Sultan Mesud'un tahtına oturdu ve Horasan'ın en mühim şehri Nişabur Selçuklular'ın merkezi

oldu.

Diğer taraftan Sultan Mesud da Selçuklular'ın artık kendisi için ne kadar büyük bir

tehlike olduğunu anlamış ve onlar üzerine sefere çıkmaya karar vererek harekete geçmişti.

Sultan Mesud Belh şehrindeyken (Mart 1039) on Türkmen atlısı oturduğu köşke kadar

sokularak fillerinden birini götürmüşlerdir. Sultan bu hadiseyi öğrenince çok üzülmüştü.

Çağrı Bey ise bu sırada Tâlekân ve Fâryâb'a akın yapmaktaydı. Nihayet Sultan Mesud

Ulyâ–âbâd mevkiinde Çağrı Bey ve emrindeki Türkmenler ile karşılaşmaya ve onları bozguna

uğratmaya muvaffak oldu (6 Nisan 1039). Selçuklular bu yenilgiden sonra çöllere çekilmek

zorunda kaldılar. Bu galibiyet Sultan Mesud'un maneviyatını yükseltmiş ve Serahs'a gitmek

üzere Belh'den harekete geçmişti.

37 Hüseynî, Ahbâr, s. 4-7.

Page 48: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

38

İki süvarinin kalkan ve kılıçla savaşması (Varaka ve Gülşah)

Gazneli ordusu 70.000 süvari ve 30.000 piyadeden meydana gelen devrin büyük

ordularından biriydi. Bu sırada Çağrı Bey Serahs'da bulunuyordu. Tuğrul Bey daha önce,

Nişâbur'dan, Musa Yabgu da Merv'den onun yanına gelerek kuvvetlerini birleştirdiler.

Selçuklular bu büyük Gazneli ordusu karşısında savaşmaktan çekinmekteydiler. Bu sebeple

Tuğrul Bey ve diğer Selçuklu reisleri savaşı kabul etmeyip, çöllere çekilmek istediler. Çağrı

Bey ise, Horasan'dan gidildiği takdirde başka yerlerde tutunmanın güçlüğünü belirterek,

kalabalık ve manevra kabiliyeti ağır olan Gazneli ordusu karşısında çabuk hareket kabiliyetine

sahip kendi kuvvetlerinin daha şanslı olduğunu ileri sürmüş ve savaşmakta ısrar etmişti.

Neticede Çağrı Bey'in fikri kabul edildi. Serahs çölünde yapılan savaşta galip gelen

taraf yine Gazneli ordusu olmuştu (27 Haziran 1039). Fakat bu Gazneliler için Selçuklular'ı

itaat altına alabilecek kesin bir zafer olmadı. Sultan Mesud, 30 Haziran'da Serahs'a geldi.

Selçuklular, Gazneli ordusunun kullandığı suyun yatağını değiştirerek onları susuz bıraktıkları

gibi, devamlı baskınlarla da Gazneliler'i yıpratmaktaydılar. Bu bakımdan Gazneli vezirinin

tavsiyesine uyularak Selçuklulara barış teklif edildi.

Selçuklular tarafından da kabul edilen bu teklife göre:

1– Gazneli ordusu Herat'a gidecek,

2– Nesâ, Bâverd, Ferâve şehir ve hudutları Selçuklular’a teslim edilecek,

3– Selçuklular ele geçirmiş oldukları Nişâbur, Serahs ve Merv şehirlerini tahliye

edeceklerdi.

Bu anlaşma daha ziyade geçici bir barış niteliğini taşımakta idi. Esas barış görüşmeleri

Herat'ta yapılacaktı. İki tarafın da bu geçici barışı kabul etmelerinin sebebi dinlenmek ve

yeniden savaşa hazırlanmaktı. Bu barışla meydana çıkan diğer önemli bir nokta ise Gazneliler

Page 49: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

39

tarafından Selçuklular'ın siyasî bir teşekkül olarak kabul edilmesi idi.38

2.6. Dandânakan Savaşı ve Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu

Bu geçici barıştan sonra Sultan Mesud Herat'a çekildi. Ancak Selçuklular geri

verecekleri üç şehri tahliye etmedikleri gibi yeniden Gazneli topraklarına akınlara

başlamışlardı. Sultan Mesud yaz mevsimini Herat'ta geçirdikten sonra tekrar Selçuklular

üzerine yürüdü. Fakat Selçuklular bir meydan savaşını kabul etmiyorlar, daha ziyade Gazneli

ordusunu yıpratıcı akınlar yaparak çöllere çekiliyorlardı. Bu sebepten bir sonuç elde

edemeyen Sultan Mesud, 17 Ocak 1040'da Nişâbur'a döndüyse de burada kıtlık olduğundan

Serahs üzerine yürüdü. Buradaki Selçuklu kuvvetleri mağlûp edilerek şehir ele geçirildi (14

Mayıs 1040). Fakat Serahs'ta da görülmemiş bir kıtlık hüküm sürüyordu. Sultan Mesud,

kumandanlarının Herat'a çekilmelerini tavsiye etmelerine rağmen Merv'e doğru hareket etti

(16 Mayıs 1040)39.

Selçuklular bunu haber aldıkları zaman bir ara korkuya kapıldılar ve hatta Tuğrul Bey

Cürcan'a yerleşmeyi teklif ettiyse de, Çağrı Bey yine savaşta ısrar etti. Neticede savaşa karar

vererek ağırlıklarını 2.000 atlı ile gerilere gönderdiler. Selçuklular'ın asıl ordusu takriben

16.000 atlı idi.

Gazneli ve Selçuklu kuvvetleri arasındaki ilk öncü savaşı 22 Mayıs 1040'da başladı.

Ertesi gün Gazne ordusu savaşarak Merv'in güney–batısında ve bu şehre bir konak mesafede

bulunan Dandâkan kalesine ulaşmıştı. Gazneli ordusu susuzluktan bitkin bir durumdaydı.

Selçuklular onların karşısında savaş düzeninde yer aldılar. Daha önce kale civarındaki kuyular

Selçuklular tarafından kullanılmaz hâle getirildiğinden Sultan Mesud ordusunun 5 fersah

uzaktaki bir havuz başına gitmesini emretti.

Gazneli ordusu hareket edince düzeni bozuldu ve bu sırada Sultan Mesud'un

Türkler'den meydana gelen ''Hassa Ordusu''ndan 370 kişi Selçuklu kuvvetlerine katıldı. Bu

olay zaten bitkin, moralsiz ve disiplini kalmamış olan Gazneli ordusunun Selçuklular'ın

hücumu ile dağılmasına ve hezimete uğramasına yol açmıştı (24 Mayıs 1040). Gaznelilerden

savaş meydanında sadece Sultan Mesud, birkaç kumandan ve çok az sayıda memlûk kalmıştı.

Bir müddet sonra onlar da savaş meydanını terk ederek Merv ovasındaki Berkdiz kalesine

kaçtılar. Selçuklular'ın eline hazinelerin yanısıra çok miktarda silâh ve malzeme ganimet

olarak geçmişti40.

38 Köymen, Kuruluş Devri, s. 298-311; Merçil, age.,s. 11-14. 39 Köymen, Kuruluş Devri, s. 312-324. 40 Köymen, Kuruluş Devri, s. 324-339.

Page 50: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

40

Dandânakan Savaşı’nı gösteren bir minyatür

Dandânakan savaşı kazanıldıktan sonra Selçuklu beyleri toplanarak Tuğrul Bey'i

''Horasan Emîri'' ilân ettiler. Selçuklular artık Horasan'da tamamen bağımsız bir devlet

kuruyorlar ve gelecekti Büyük Selçuklu Devleti’nin ilk adımlarını atıyorlardı. Ayrıca devrin

âdeti gereğince civardaki Karahanlı hükümdarlarına; Ali Tegin oğullarına, Böri Tegin'e ve

Kâkuyi Emîri Âlâ ed Devle Muhammed'e zaferlerini bildiren fetihnâmeler gönderdiler.

Selçuklu reisleri aynı ay içinde Merv'de toplanan Kurultay'da tekrar bir araya geldiler

ve mühim kararlar aldılar. Bu kararlardan birisi de Abbasî halifesi Kâim bi–Emrillâh'a

mektup yazılması idi. Selçuklu elçisi Ebû İshak el–Fukkâ'î ile Bağdat'a gönderilen bir

mektupla son durum anlatıldıktan sonra halifeye sadık olduklarını ve Horasan'da adaleti tesis

edeceklerini bildirdiler. Bundan sonra Selçuklular hâkim oldukları ve ayrıca ilerde

fethedecekleri ülkeleri eski Türk devlet ananesi gereğince aralarında bölüştüler.

Bu bölüşmeye göre; Tuğrul Bey ''Sultan'' sıfatıyla Nişâbur'u alarak batıya Irak tarafına

gidecekti. Çağrı Bey'e ''Melik'' unvanı ile merkez Merv olmak üzere Seyhun nehriyle Gazne

arasındaki bölge, Musa Yabgu'ya ise Büst, Herat ve Sistan havalisi verildi. Yine Selçuklu

ailesinden batıya gidecek olan İbrahim b. Yınal 41 Kuhistan'a, Arslan Yabgu'nun oğlu

Kutalmış Gürgan ve Damegân'a, Çağrı Bey'in oğlu Kavurd ise Kirman bölgesine tayin

edildiler. Selçuklular bu esas üzerine harekete geçtiler ve bu kararları süratle

gerçekleştirdiler42.

41 Hakkında geniş bilgi için bk. Cihan Piyadeoğlu, “Selçuklu Hanedanının Önemli Bir Mensubu:

İbrahim Yınal”, Türkiyat Mecmuası, İ.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2013, c. XXIII, s. 117-143. 42 Köymen, Kuruluş Devri, s. 356-366; Merçil, age., s. 14-16.

Page 51: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

41

2.7. Çağrı Bey’in Faaliyetleri ve Ölümü

Çağrı Bey'e hâkimiyet sahası olarak Horasan'ın kuzey kısmı ile Gazneliler'in elinde

bulunan bölgeler düşmüştü. Nitekim O, Gaznelilere karşı başarı ile savaşarak onları

Horasan'dan uzaklaştırdı. Çağrı Bey önce Belh üzerine yürümüş ve 1040 yılı sonbaharında bu

şehri teslim almış, şehrin kumandanı Altun–Tak da onun hizmetine girmişti. Çağrı Bey daha

sonra Cûzcân, Bâdgîs, Huttalân ve diğer Toharistan şehirlerine hâkim oldu, Merv şehrini

kendisine merkez yaptı.

Selçuklular 434 / 1042–1043'de Harezm üzerine bir sefer düzenlediler. Bu seferin

sebebi, Hârezmşah İsmail b. Altuntaş'ın, Selçuklular'ın eski düşmanı Şâh Melik karşısında

tutunamayarak onlara sığınmış ve yardım istemiş olmasıydı. Çağrı Bey, İsmail ile birlikte

Hârezm'e yürüdüyse de Şâh Melik önünde yenilgiye uğradı. Daha sonra Tuğrul Bey de

onlarla birleşince, Şâh Melik'i mağlûp ettiler ve bu ezelî düşmanlarından geçmişte uğradıkları

baskının acısını çıkardılar. Bu suretle Hârezm bölgesi Selçuklular'ın hâkimiyet sahası içine

girmiş oldu.

Çeşitli ok temrenleri

Şâh Melik Gaznelilere sığınmak için takriben 3000 km. gibi bir mesafeyi geçerek

Mekran havalisine kaçtı ise de onun burada bulunduğu Selçuklular tarafından öğrenildi.

İbrahim Yınal'ın kardeşi Er–Taş beraberindeki 4000 kişi ile bir baskın yaparak Şâh Melik'i

yakaladı ve Çağrı Bey'e teslim etti. Çağrı Bey, Şâh Melik'i derhal öldürttü.43

Çağrı Bey 435 / 1043–1044 yılında hastalanmış, bunu fırsat bilen Gazneli Devleti

Sultanı Mevdud (1041–1050) Belh ve Toharistan'ı geri almak için harekete geçmişti. Çağrı

Bey, hastalığı sebebiyle Gaznelilerin ilerleyişini önlemek görevini oğlu Alp Arslan'a verdi.

Alp Arslan Gazneli ordusunu mağlûp ederek tehlikeyi uzaklaştırmaya muvaffak oldu. Çağrı

43 Merçil, age., s. 17.

Page 52: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

42

Bey ise iyileştikten sonra Tırmiz'i zaptetmiş, bu şehirle beraber Belh, Toharistan ve civar

şehirlerin idaresini Alp Arslan'a bırakmıştır.

Çağrı Bey'in bu suretle gittikçe kuvvetlenmesinden endişelenen Sultan Mevdud,

Karahanlı Hükümdârı Arslan Han ve sâbık Hemedan hâkimi Kâkuyilerden Ebû Kâlicar

Gerşasp ile Selçuklular aleyhine bir ittifak meydana getirebilmiş, fakat harekete geçeceği

sırada ölmüştü 44 (1050). Karahanlı hükümdarı Arslan Han da Alp Arslan'ın idaresindeki

bölgeleri geri alma girişiminde bulunmuş, fakat Ceyhun'u geçtikten sonra karşılaştığı Alp

Arslan'a yenilerek ülkesine çekilmişti. Daha sonra Arslan Han ve Çağrı Bey arasında

Karahanlılar'ın Selçuklu hâkimiyeti altındaki bölgelere saldırmamaları şartı ile sulh yapıldı45

(1050).

Öte yandan Çağrı Bey, Musa Yabgu'nun hissesine düşen, fakat bir türlü itaat altına

alınamayan Sistan bölgesine oğlu Yakutî'yi gönderdi. Önce Yakutî'nin Mekran bölgesini itaat

altına aldığını (1054), daha sonra da Çağrı Bey'in Sistan bölgesine hâkim olarak burada kendi

adına hutbe okutmağa başladığını görüyoruz. Musa Yabgu bu durumdan dolayı Sultan

Tuğrul'a şikâyetçi oldu. Sultan Tuğrul'un yazdığı mektup üzerine Çağrı Bey kuvvetlerini geri

çağırdı ve bu bölge tekrar Musa Yabgu'nun hâkimiyeti altına girdi (1056).

Gazneli Sultanı Abdürreşid 1053 yılında hâcibi Tuğrul tarafından öldürülmüş ve

saltanat bu şahsın eline geçmişti. Tuğrul, Çağrı Bey'i tanıyarak onu Gazne'ye davet etti. Çağrı

Bey, Gazne üzerine yürüdü ise de, Tuğrul'un öldürülmesi bu teşebbüsü sonuçsuz bıraktığı

gibi, Gazneli kumandan Hırhiz de Çağrı Bey'in kuvvetlerini yenerek çekilmeğe mecbur

etmişti. Bundan sonra Gazneliler Sultanı Ferruhzâd, Selçuklular üzerine büyük kuvvetler

gönderdi.

Bir süvarinin geriye doğru ok atışı

44 Hüseynî, Ahbâr, s. 19. 45 Hüseynî, Ahbâr, s. 20.

Page 53: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

43

Selçuklular'ın Belh valisi Kutbeddîn Külsarıg bu Gazneli kuvvetlerine yenilerek esir

oldu ve Gazne'ye gönderildi. Ancak bu kez de; Gazneliler'in ilerleyişini durduran Alp Arslan

oldu. Alp Arslan Gazne ordusunu mağlûp ederek, emîrlerinden birçoğunu esir aldı. 1059'da

Gazneliler tahtına çıkan, Sultan İbrahim ile Çağrı Bey arasında sulh yapıldı ve Hindikuş

Dağları iki devlet arasında sınır oldu. Metni, meşhur tarihçi Ebu'l–Fazl Beyhakî tarafından

kaleme alındığı rivayet edilen bu anlaşma yarım asır kadar devam etmiştir.46

Selçuklu Devleti'nin kuruluşunda büyük rolü olan Çağrı Bey daima birlikte hareket

ettiği kardeşi Sultan Tuğrul’u çeşitli vesilelerle desteklemişti. Çağrı Bey, ağır hasta olmasına

rağmen, saltanat iddiasıyla isyan edip Sultan Tuğrul’u Hemedan’da kuşatan İbrahim Yınal’a

karşı Alp Arslan, Kavurd ve Yakuti kumandasında kalabalık bir kuvvet göndermişti. Çok

geçmeden bu kuvvetler Rey yöresinde tutuştukları bir savaşta İbrahim Yınal’ı bozguna

uğrattılar. Esir alınan İbrahim Yınal ve yeğenleri muhasaradan kurtarılan Sultan Tuğrul’a

teslim edildiler.

Çağrı bey aynı yıl 70 yaşında Serahs'da öldü (Ağustos–Eylül 1059/Receb 451).47

Çağrı Bey önce bu şehre gömülmüşse de, daha sonra cenazesi oğlu Alp Arslan tarafından

Merv'de yaptırılan türbesine nakledilmiştir. Yerine oğlu Alp Arslan Horasan Emîri oldu.

Oğullarından Süleyman'ın annesi olan Hâtun'la da Sultan Tuğrul evlenmişti.48

2.8. Musa (İnanç) Yabgu’nun Faaliyetleri

Selçuklu ailesinin bu sırada yaşça en büyüğü Musa Yabgu'ya gelince, önce

beraberindeki 5000 süvari ile Herat'ı zaptederek buraya yerleşti. İbrahim Yınal'ın kardeşi

Ertaş, Kasım 1040'da Sistan'a gitmiş ve buranın hâkimi Ebu'l–Fazl'ın itaat etmesiyle bu

bölgede Selçuklulara bağlanmış ve Musa Yabgu adına hutbe okutmuştu; daha sonra onunla

arası bozulunca Horasan'a dönmüştü. Gazneliler Sultanı Mevdûd'un Emir Kaymaz

kumandasında bir orduyu Sistan üzerine göndermesi, Ebu'l–Fazl'ı tekrar bu bölgeye Ertaş'ı

çağırmak mecburiyetinde bırakmıştır. Ertaş 1042 Temmuz'unda Sistan'a gelerek Gazneliler'i

yenmiş ve buradan, uzaklaştırmıştı. Fakat Gazneliler'in kolay kolay Sistan'dan vazgeçmek

istemedikleri anlaşılıyor.

Gazneli Sultanı Abdürreşid, hâcibi Tuğrul'u Sistan'ı geri almak için göndermişti. 1051

yılındaki bu harekât sırasında Musa Yabgu, Gazneli ordusuna yenilerek Herat'a çekilmek

zorunda kalmış, fakat daha sonra oğlu Kara Arslan Böri ve Veziri Ebu'l–Fazl ile birlikte yeni

bir ordu teşkil ederek kaybettikleri yerleri geri almak için harekete geçmiştir. Bu sırada Hâcib

Tuğrul'un işgal ettiği yerlerden, Gazneli saltanatını ele geçirmek için, çekilmesi, Musa'nın

yine Sistan'a hâkim olmasını sağlamıştı (1053 yılı başı). Yakutî'nin bu bölgede hutbeyi babası

Çağrı Bey adına okutma teşebbüsü ise Sultan Tuğrul Bey'in müdahalesi ile önlenmişti

46 Hüseynî, Ahbâr, s. 11, 18-20. Krş. Merçil, age., s. 18-19. 47 Piyadeoğlu, Çağrı Bey, s. 131-132; Osman Z. Özgüdenli, “Selçuklu Paralarının Işığında Çağrı Bey’in

Ölüm Tarihi Meselesi”, AÜDTCF., sy. 35, Ankara 2004, s. 164-165; Ali Sevim,”Çağrı Bey”, DİA., VIII, 185. 48 Merçil, age., s. 19; Çağrı Bey hakkında geniş bilgi için bk. Cihan Piyadeoğlu, Çağrı Bey, İstanbul

2011; Sevim, “Çağrı Bey”, 183-186; M. Halil Yınanç, “Çağrı Bey”, İA., III, 324-328.

Page 54: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

44

(1056).49

49 Merçil, age., s. 19-20.

Page 55: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

45

Uygulamalar

-İbrahim Kafesoğlu’nun “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, Türkiyat Mecmuası, XII,

İstanbul 1958 adlı makalesinin internet üzerinden bulunup okunması

Page 56: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

46

Uygulama Soruları

1) Selçuk Bey kimdir? Faaliyetleri hakkında kısaca bilgi veriniz.

2) Selçuk Bey’in Sâmâniler ile olan ilişkilerini kısaca anlatınız.

3) Çağrı Bey’in Doğu Anadolu Seferi’ni kısaca değerlendiriniz.

4) Dândanakan Savaşı’nın Selçuklular açısından önemini belirtiniz.

Page 57: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

47

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Selçuk Bey’in ilk dönemlerinin anlaşılması, onun ölümünden sonra torunları Çağrı ve

Tuğrul Bey idaresindeki Selçuklular’ın bölgedeki devletlerle özellikle de Gaznelilerle olan

ilişkileri ve bağımsızlıklarını kazanma sürecine değindik.

Page 58: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

48

Bölüm Soruları

1) Oğuzlar, X. Yüzyılda Sırderya(Seyhun) ile Hazar Denizi’nin doğusu ve Aral Gölü

Arasındaki bölgede yaşıyorlardı. Bu sırada Oğuzlar, Üçok ve Bozok diye iki kol ve 24

boydan oluşmaktaydılar.

Selçuklular aşağıdaki boylardan hangisine mensuptur?

a) Kayı

b) Kızık

c) Çavuldur

d) Kınık

e) Eymür

2) “Sübaşı” teriminin doğru karşılığı hangi şıkta verilmiştir?

a) Suyun başını tutan memur

b) Selçuklularda vergi toplayan memur

c) Selçuklularda Ordu kumandanı

d) Selçuklularda meliklerin eğitimi ile uğraşan görevli

e) Sultan Tuğrul Bey Devri’nde kâtiplik unvânı

3) Aşağıdakilerden hangisi Selçuklular’ın Müslüman olma sebepleri arasında

gösterilemez?

a) Selçukluların İslâmiyetin geleceğinin parlak olacağını görmesi

b) Müslüman ülkelerle komşu olunması

c) Selçuklulardaki Cihan hâkimiyeti düşüncesi ile İslâmiyet’in cihad anlayışının

benzerliği

d) Selçuklularda Müslümanlarda olduğu gibi tek tanrı inancının bulunması

e) Selçukluların Karahanlılar karşısında yenilgiye uğraması

4) Selçuklular Cend şehrine geldiklerinde, aşağıdakilerden hangisi civarda

bulunan devletlerden birisiydi?

a) Sâmânîler

Page 59: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

49

b) Osmanlılar

c) Safevîler

d) Hârezmşahlar

e) Eyyûbîler

5) Aşağıdakilerden hangisi Selçukluların Cend’e geliş nedenlerinden biri olamaz?

a) Yer darlığı

b) Otlakların yetersiz oluşu

c) Oğuz Yabgu’sunun Selçuk Bey’e karşı tutumu

d) Oğuz Yabgu Devleti’nin Kırgızlar tarafından ortadan kaldırılması

e) Cend’in daha iyi yaşam koşullarına sahip olması

6) Selçukluların İslâmiyet’i kabulünde hangi devlet rol oynamıştır?

a) Karahanlılar

b) Sâmânîler

c) Gazneliler

d) Abbâsîler

e) Eyyûbîler

7) Aşağıdakilerden hangisi Semerkant Mülâkatı’nda alınan en önemli karardır?

a) Karahanlıların iç işlerinin çözümü

b) Karahanlılar ile Gazneliler arasında evlilik yoluyla akrabalık kurulması

c) Hârezm’in Gaznelilere verilmesi

d) Arslan Yabgu’nun bertaraf edilmesi

e) Gazneli Mahmud’un Karahanlıların iç işlerine karışmaması

Page 60: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

50

8) Selçuklular devletlerini kurmadan önce aşağıdaki devletlerden hangisi ile iyi

ilişkiler içinde olmuştur?

a) Gazneliler

b) Karahanlılar

c) Sâmânîler

d) Abbâsîler

e) Zengîler

9) Aşağıdakilerden hangisi Selçuk Bey’in oğullarından bir değildir?

a) Arslan Yabgu

b) Musa Yabgu

c) Mikâil Bey

d) Kutalmış Bey

e) Yusuf Bey

10) Çağrı Bey 1016-1021 yılları arasında Doğu Anadolu’ya bir sefer düzenlemiştir.

Aşağıdakilerden hangisi Çağrı Bey’in bu askerî seferindeki faaliyetlerinden biri

değildir?

a) Erran ve Doğu Ermeniyye’deki Müslüman Şeddâdîlerin topraklarından geçmiştir

b) Horasan Rey ve Âzerbaycan yolunu takip ederek bölgeye gelmiştir.

c) Kilikya Ermeni Prensliği arazisine girmiştir.

d) Ermeni Vaspurakan arazisine saldırarak buradan bol ganimet almıştır

e) Gürcü Krallığı arazisini yağmalamıştır.

Cevaplar

1d 2c 3e 4a 5e 6b 7d 8c 9d 10c

Page 61: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

51

Kaynakça

Beyhâkî, Tarih-i Beyhakî, I-II, (nşr. Said Nefisi), Tahran 1342.

Hunkan, Ömer Soner, Türk Hakanlığı, İstanbul 2007.

Hüseynî, Ahbârü’d-devleti’s-Selçukiyye, (trc: Necati Lugal), Ankara 1943.

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, (trc. A. Ağırakça-A. Özaydın), İslâm Tarihi İbnü’l-

Esîr El-Kâmil Fi’t- Tarih Tercümesi, İstanbul 1987.

Kafesoğlu, İbrahim, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve Tarihî

Ehemmiyeti”, Fuad Köprülü Armağanı, İstanbul 1953.

---------------------, “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, TM., İstanbul 1958, XIII, 117-

121.

Köymen, Mehmet Altay, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Kuruluş Devri, I,

Ankara 1979.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

-------------------, Gazneliler Devleti Tarihi, Ankara 1989

Nişâbûrî, Selcûknâme, (nşr. Muhammed Ramazânî), Tahran 1332.

Ögel, Bahaeddin, “Toğrıl Bey’in Adı Hakkında”, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, sy.

3, s. 201-207.

Özaydın, Abdülkerim, “Selçuk Bey”, DİA., XXXVI, 364.

Özgüdenli, Osman Z., “Selçuklu Paralarının Işığında Çağrı Bey’in Ölüm Tarihi

Meselesi”, AÜDTCF., sy. 35, Ankara 2004, s. 164-165

Piyadeoğlu, Cihan, Çağrı Bey, İstanbul 2011.

-------------------, “Selçuklu Hanedanının Önemli Bir Mensubu: İbrahim Yınal”,

Türkiyat Mecmuası, İ.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2013, c. XXIII, s. 117-

143

Rasonyi, L., “Selçük Adının menşeine Dair”, Belleten, III/10, (1939), s.377-384.

Reşidüddîn-i Fazlullâh, Câmiü’t-tevârih, (trc. Erkan Göksu), II/5.

Sevim, Ali, “Çağrı Bey”, DİA, VIII, 183-186.

Sümer, Faruk, “Oğuzlar”, DİA, XXXIII, 325-330.

Page 62: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

52

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi–Nâmesi (952–1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli

(1136–1162), (trc. Hrand D. Andreasyan), Ankara 1987.

Usta, Aydın, Türklerin İslamlaşma Serüveni, İstanbul 2007.

Yınanç, M. Halil, “Çağrı Bey”, İA., III, 324-328.

Page 63: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

53

3. SULTAN TUĞRUL BEY DÖNEMİ

Page 64: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

54

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

3.1. İran Fetihleri

3.2. Sultan Tuğrul Bey Zamanında Türkmenlerin Anadolu'da Faaliyetleri

3.3. İbrahim Yınal'ın Anadolu'ya Gönderilmesi

3.4. İbrahim Yınal'ın İsyanı

3.5. Tuğrul Bey Zamanında Diğer Fetihler

3.6. Tuğrul Bey'in Anadolu Seferi

3.7. Tuğrul Bey Zamanında Selçuklu Melik ve Emirlerinin Anadolu'daki Faaliyetleri

3.8. Sultan Tuğrul Bey'in Bağdat'a Gelişi

3.9. Selçuklu Meliklerinin Tuğrul Bey'e Karşı İsyanları

3.10. Halifenin, Besâsîrî'nin Eline Esir Düşmesi ve Tuğrul Bey Tarafından

Kurtarılışı

3.11. Melik Kutalmış'ın İsyanı

3.12. Sultan Tuğrul Bey'in Halifenin Kızı İle Evlenmesi ve Ölümü

Page 65: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

55

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Tuğrul Bey döneminde gerçekleşen Selçuklu hanedan mensublarının isyanları

hangileridir?

2) Tuğrul Bey döneminde Selçuklu-Abbasî ilişkileri nasıl gelişmiştir?

3) Selçukluların Tuğrul Bey döneminde Anadolu’ya yaptıkları akınları

değerlendiriniz.

Page 66: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

56

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

3.1. İran Fetihleri Tuğrul Bey’in Nişabur’da

tahta çıktıktan sonra

hakimiyet sahasını

genişletmesi ve başkentini

Rey’e taşıması.

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.2. Sultan Tuğrul Bey

Zamanında Türkmenler'in

Anadolu’da Faaliyetleri

Selçuklu-Bizans İlişkilerinin

anlaşılması ve Selçukluların

Bizans’ın askeri gücünü

yoklamaları

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.3. İbrahim Yınal'ın

Anadolu'ya Gönderilmesi

Pasinler savaşı ve

sonrasındaki Selçuklu-

Bizans ilişkilerinin

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.4. İbrahim Yınal'ın İsyanı Selçuklularda hakimiyet

anlayışına göre Sekçuklu

hanedanından her

şehzadenin tahta geçme

hakkı olduğunun

belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.5.Tuğrul Bey Zamanındaki

Diğer Fetihler

Selçuklu devletinin Tuğrul

Bey dönemindeki fetihlerin

analiz edilmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.6.Tuğrul Bey'in Anadolu

Seferi

Tuğrul Bey döneminde

bizzat kendisinin yönettiği

Anadolu seferinin

güzergahlarının ve Bizans’ın

durumunun belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.7. Tuğrul Bey Zamanında

Selçuklu Melik ve

Emîrlerinin Anadolu’daki

Faaliyetleri

Tuğrul Bey’den sonra

Anadolu’ya düzenlelen

Selçuklu seferlerinin

belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 67: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

57

3.8. Sultan Tuğrul Bey'in

Bağdat'a Gelişi

Selçuklu-Abbasi ilişkilerinin

anlaşılması Tuğrul Bey’in

Abbasi hanedanının

koruyuculuğunu üstlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.9. Selçuklu Meliklerinin

Tuğrul Bey’e Karşı İsyanları

Selçuklu iç isyanlarının

devlet üzerindeki etkilerinin

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.10. Halifenin, Besâsîrî'nin

Eline Esir Düşmesi ve

Tuğrul Bey Tarafından

Kurtarılışı

Selçuklu-Abbasi ilişkilerinin

ilk dönemlerde gösterdiği

gelişmelerin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.11.Melik Kutalmış’ın

İsyanı

Selçuklu ailesi içindeki

hakimiyet mücadelesinin

devletin iç ve dış

politikasında yarattığı

etkilerin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

3.12. Sultan Tuğrul Bey'in

Halifenin Kızı ile Evlenmesi

ve Ölümü

Abbasi hilafeti ile

Selçuklular arasındaki

ilişkilerde siyasi evliliklerin

öneminin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 68: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

58

Anahtar Kavramlar

Arslan Besâsirî, Tuğrul Bey, Vezir Amidülmülk, Pasinler, Bizans, Kutalmış

Page 69: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

59

Giriş

Bu bölümde Selçuklular’ın Tuğrul Bey dönemi siyasî tarihi ele alınacak ve Abbasîler

ile ilişkilerinin nasıl geliştiği üzerinde durulacaktır.

Page 70: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

60

3. SULTAN TUĞRUL BEY DÖNEMİ

3.1. İran Fetihleri

Tuğrul Bey Nişâbur'da tahta çıktıktan, iktidar değişikliği nedeniyle bozulan düzen ve

teşkilâtı yeniden sağladıktan sonra fetihlere girişmişti. İlk olarak Taberistan ve Cürcan

bölgelerini ve buralarda egemenlik kurmuş mahallî hanedanlar, Ziyârîler ve Bâvendîleri

kendine tâbi kıldı (433 / 1041–1042).

Tuğrul Bey, 434/ 1042–43'de Harezm seferine giderken, İbrahim Yınal da Rey şehrini

Arslan Yabgu'ya bağlı Oğuzlar'ın, Bürûcird ve Hemedan'ı da Kâkûyi hanedanının elinden

almıştı. Aynı yıl içinde Tuğrul Bey Rey'e geldiğinde İbrahim Yınal tarafından merasimle

karşılanmıştı. Tuğrul Bey Nişâbur yerine Rey'i Selçuklu Devleti başkenti yaparak, bu şehrin

imarını emretmişti.

Tuğrul Bey Adına Basılan Dinar

Bu sırada Abbasî Halifesi Kaim bi–Emrillâh devrin meşhur hukukçusu halifelik

başkadısı Ebu'l–Hasan Ali b. Muhammed Mâverdî (974–1058)'yi Tuğrul Bey'e elçi

göndermişti. Halife, Selçuklular'dan önce İslâm ülkelerine girmiş olan Türkmenler'in

yaptıkları akın ve yağmalardan Tuğrul Bey'e şikâyette bulunmaktaydı. Tuğrul Bey, elçiye

saygıyla muamele etmiş, fakat kalabalık askerlerine mevcut toprakların yetmediğinden bu tip

hareketlerin önlenemediğini belirtmişti (435/ 1043–1044).

İbrahim Yınal İran'daki Kâlicâr ve Annazî hanedanlarına karşı harekete geçerken,

Tuğrul Bey daha sonra Kazvin üzerine yürüdü. Kazvin hâkimi Merdâvîc, Selçuklu ordusuna

karşı savunma yapmaktan vazgeçerek, 80.000 dinar yıllık vergi ödemek suretiyle Tuğrul

Bey'e tâbi olmayı kabul ederek yerinde kalmıştı.

Kâkûyiler'den Ebû Kâlicâr Gerşasp (öl 443 / 1051–1052), 436 / 1044–1045 yılında

Hemedan'ı tekrar ele geçirerek Büveyhîlere tâbi olduğunu ilân edince, Tuğrul Bey, İbrahim

Yınal'ı onun üzerine gönderdi. Gerşasp’ın korkup kaçmasıyla, Hemedan tekrar Selçuklular'ın

hâkimiyeti altına girmiş oldu. Tuğrul Bey ise, 438 / 1046–1047 yılında Isfahan'ı muhasara

ederek şehrin

Page 71: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

61

hâkimi Kâkûyiler’den Zahîreddîn Ebû Mansur Ferâmürz'ü vergi ödemeğe mecbur etti.

Sultan Tuğrul Bey’in Temsili Resmi

Tuğrul Bey Rey'e döndükten sonra, İbrahim Yınal, Arslan Yabgu'nun oğlu Kutalmış

ve Çağrı Bey'in oğlu Kavurd'u İran'ın zaptedilmemiş yerlerini itaat altına almakla

görevlendirdi. İbrahim Yınal ve diğer Selçuklu melikleri birkaç yıl içinde Dînever, Karmîsîn,

Hulvân, Hânikin ve Şehrizûr gibi şehirleri ve Kirmân bölgesini Büveyhîler'in elinden alarak

Selçuklular'ın hâkimiyet alanını genişlettiler.50

3.2. Sultan Tuğrul Bey Zamanında Türkmenler'in Anadolu’da

Faaliyetleri

Anadolu'ya ilk Türk akınları Türkmenler'in burayı kendilerine yurt yapmak istemeleri

neticesinde başlamıştı. Selçuklu Devleti kurulduktan sonra ise, sultanların kendi devletleri

içindeki Müslüman halk ve ülkeleri akınlar ve asayişsizlikten korumak maksadı ile yoğun

Türkmen göçünü Anadolu'ya sevk etmek istemeleri de bölgeye yapılan gazaların diğer bir

sebebiydi. Anadolu'nun Türkleşmesi bu iki yönlü siyâset ve gayretlerin sonucunda

gerçekleşmiştir.

Anadolu'ya Türk akınları Çağrı Bey'in 1016'daki meşhur keşif akınıyla başlamıştır.

Bunu, 1028'de Gazneli Sultan Mahmud'un karşısında mağlûp olan ve kaçan Arslan Yabgu'ya

bağlı Oğuzlar'ın Azerbaycan yolu ile Bizans arazisine girmeleri ve Diyarbekir havalisine

kadar uzanmaları takip etti (1029).

Bundan yaklaşık on yıl sonra yani 1038'de Selçuklular devlet kurmak için mücadele

50 Merçil, age., s. 20-21.

Page 72: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

62

ederlerken, bir grup Türkmen Gazneliler'in hizmetine girmişti. Ancak Gazneli Sultan

Mesud'un bu Türkmenlerin ileri gelenlerinden Yağmur Bey'i öldürtmesi, onların Gazneliler'in

hizmetinden çıkıp çevreye dağılmalarına neden oldu. Bunların bir kısmı Azerbaycan hâkimi

Vehsudan'ın hizmetine girdiler. Ancak Vehsudan'ın ihaneti karşısında onu da terk ettiler. Bir

grup Türkmen ise Urmiye yörelerine gidip oradaki soydaşları ile birleştiler ve hep birlikte

Hakkâri bölgesine girerek burada oturan kabileler ile birçok kereler çarpıştılar.

Selçuklular, Gazneliler karşısında giriştikleri Dandânakan savaşını kazandıktan sonra,

devletlerinin sınırlarını daha çok batı yönünde genişletmişlerdi. İşte bu genişleme sırasında

Tuğrul Bey, Azerbaycan ve Irak–ı Acem'in fethine İbrahim Yınal'ı memur etmişti. İbrahim

Yınal'ın Rey şehrine gelmesi üzerine Selçuklular'a tâbi olmak istemeyen bu bölgedeki

Türkmenler Azerbaycan'a geçerek diğer soydaşları ile birleştiler. İbrahim Yınal onları takip

edince, Azerbaycan'da halka yaptıkları kötü muameleden dolayı cezalandırılmaktan korkarak

Doğu Anadolu'ya doğru ilerlediler.

Bu Türkmenler'den Boğa ve Anasıoğlu kumandasındaki 10.000 kişilik bir grup güneye

inerek Diyarbekir bölgesini ele geçirdiler. Silvan–Mardin arasında akınlarda bulundular.

Cizre hâkimi Mervânoğulları'ndan Süleyman b. Ahmed, onların akınlarına engel olabilmek

için bu havalideki Türkmenler'in reisi Oğuzoğlu Mansur ile anlaşmayı tercih etti. Bu

anlaşmaya göre Mansur kışı bu bölgede geçirecek, ilkbaharda da bütün Türkmenler'le birlikte

güneye Suriye'ye geçecekti.

Fakat Süleyman bu anlaşmaya riayet etmediği gibi, verdiği bir ziyafette hile ile

Mansur'u tutukladı. Bu, olay üzerine bölgedeki Türkmenler dağıldılarsa da toparlanmaları

kısa sürdü ve Musul'a doğru ilerlediler. Bu şehrin hâkimi Ukayloğlu Karvaş ve ona yardıma

gelen Diyarbekir Emîri Nasrüddevle Ahmed'in kuvvetlerini bozguna uğrattılar (1042).

Page 73: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

63

Kaçanları takip eden Türkmenler Sincar ve Nusaybin bölgesini yağmaladılar.

Nasrüddevle onlardan kurtulabilmek için Oğuzoğlu Mansur'u Cizre'den getirterek serbest

bıraktı. Buna mukabil Türkmenler onun arazisinden çekileceklerdi. Ancak bu sefer anlaşmaya

uymayan Türkmenler olmuştu. Türkmenler, Karvaş'ı bozguna uğratarak bir müddet için

Musul'u ellerinde tuttular (1043).

Türkmenler'in bu hareketi, Musul Emîri Karvaş, Diyarbekir Emiri Nasrüddevle

Ahmed ve Irak'daki Büveyhî hükümdarı Celâlüddevle'nin onları Sultan Tuğrul Bey'e

şikâyetlerine sebep oldu. Sultan Tuğrul Bey, onlara verdiği cevapta bu şikâyetlerin dikkate

alınacağı ve devlet idaresi altına girmek istemeyen bu Türkmenler'in cezalandırılacaklarını

bildirdi. Bu şikâyetlerin yanı sıra Karvaş da boş durmamış ve Hille hükümdarı Dübeys b.

Mezyed ile birleşmişti. Anasıoğlu ve Boğa'nın da Musul Türkmenler'ine yardıma gelmesine

rağmen Karvaş onları müthiş bir bozguna uğrattı (1044) ve Diyarbekir bölgesine kadar takip

etti.

Bu olayı duyan Tuğrul Bey, Türkmenlere İslâm ülkelerine hücumdan vazgeçmeleri,

Azerbaycan'a dönerek oradaki yaylak ve kışlaklara yerleşmeleri ve Bizans'a akın yapacak

olan emirlerin hizmetine girmeleri hususunda bir talimat gönderdi. Bunun üzerine Anasıoğlu,

Göktaş ve Oğuzoğlu Mansur beraberlerindeki Türkmenler'le Diyarbekir bölgesinden Dicle'nin

kuzeyine çıktılar ve oradan Murad suyunu takip ederek Bizans'a tâbi Ermeni topraklarına

girdiler. Bu bölgedeki şehir ve köylere akınlar yaptıktan sonra Erciş önüne geldiler.

Onlar Vaspurakan (Van Gölü bölgesi) valisi Stephanos'dan topraklarından geçerek

Azerbaycan'a gitmek için izin istediler. Stephanos onlara izin vereceği yerde üzerlerine

saldırmayı tercih etmişti. Ancak bu cesareti ona bir fayda sağlamadı. Türkmenler karşısında

mağlûp ve hatta esir oldu (1045). Türkmenler bu akınlar neticesinde daha önce

hâkimiyetlerini kabul etmek istemedikleri Selçuklu Devleti'nin emrine girmeğe mecbur

olmuşlar, Tuğrul Bey'in buyruğuna uyarak bundan sonra Bizans arazisine yapılan hemen

hemen bütün akınlara katılmışlardır.

Selçuklu akınları öncesi Vaspurakan ve Ani Bizans'ın tasarrufundaydı. Ermeni

asilzadeleri ve askerler bölgenin Bizans'a terk edilmesine karşı çıkarak isyan ettiler (1040).

Ermeniler ile Bizans arasındaki dört savaşta özellikle Ermeni halkı ağır zayiat verdi.

Ermeniler bu yıllarda Selçuklu akınlarından ziyade Bizans'ın paralı askerlerinden oluşan

orduları tarafından hırpalanmıştı. Öte yandan Ermeni kralı da tahttan feragat etmeye zorlandı

(1045). Bizans, Ani ve Vaspurakan'ı İberya Katepanı adı altında askerî bir eyalete dönüştürdü.

Artık bütün Ermenistan'ın doğusu Bizans'ın eyaleti olmuştu.

Tuğrul Bey ise Selçuklu şehzadelerini çeşitli bölgelerin fethi ile görevlendirmişti. Bu

şehzadelerden Azerbaycan'ın fethine memur edilen Musa Yabgu'nun oğlu Hasan, Pasin ve

Erzurum ovalarını ele geçirip, bir Bizans ülkesi olan Vaspurakan'a girdi ve akınlara başladı.

Bu bölge hâkimi Aaron, Gürcistan valisi Katakalon Kekaumenos'dan yardım istemek zorunda

kaldı. Bizans kuvvetleri birleşerek, Şehzade Hasan'ın kumandasındaki Selçuklu ordusu ile

Büyük Zap (Stragna) suyu kenarında karşılaştılar.

Page 74: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

64

Savaş başladıktan biraz sonra Bizanslılar Türk ordusunu tuzağa düşürmek için

ağırlıklarını olduğu yerde bırakarak geri çekildiler. Selçuklu kuvvetleri onların bozulduğuna

inanarak Bizans ordugâhına ilerlemiş ve yağmaya başlamıştı. Bu olayda Bizanslılar'ın plânı

muvaffak olmuştu. Pusuya girdikleri yerden çıkarak Selçuklu kuvvetlerine hücum ettiler ve

onları bozguna uğrattılar. Hasan ve arkadaşlarının çoğu bu çarpışmada şehit edildiler

(1048).51

3.3. İbrahim Yınal'ın Anadolu'ya Gönderilmesi

Sultan Tuğrul Bey, şehit düşen Hasan'ın ve mağlûp olan Selçuklu ordusunun

intikamını almak için çok vakit kaybetmedi. Azerbaycan valiliğine tayin ettiği İbrahim Yınal'ı

yeni bir Anadolu seferiyle görevlendirdi. Ayrıca Errân bölgesinde fetihlerde bulunan

Kutalmış'a da onunla birleşmesini bildirdi. İbrahim Yınal ve Kutalmış Bizans kaynaklarınca

100.000 kişilik kalabalık bir Selçuklu ordusu olduğu hâlde Bizans topraklarına girdiler (440/

1048–1049).

Bizans generali Katakalon Kekaumenos'un Bizans hudutları dışında mücadele etme

teklifi reddedildi ve Türk ordusu karşısında mukavemet gösteremeyeceğini anlayan Bizans

kuvvetleri Pasin (Basean)'deki Ordoru'ya (Ordru) çekildi. Selçuklu ordusu Vaspurakan ve

Pasin'den geçerek, Karin bölgesi (Erzurum) içinden batıda Haltik (Haldiye) bölgesine

(Gümüşhane ve Trabzon havalisine); kuzeyde Sper (İspir), Taik (Oltu'nun kuzeyinde) ve

Arşarunik kalelerine; güneyde ise Taron (Muş havalisi) ve Sisak'a (Ağrı havalisi) kadar

yayıldı.

Öte yandan İbrahim Yınal idaresindeki Selçuklu ordusu Karin idarî bölgesindeki

Arcn'e (Artze) geldi ve bu şehri yapılan savaştan sonra tahrip etti. Artze'den kaçan halk, o

sırada Bizanslılar tarafından tahkim olunan Kâlîkala (Theodosiupolis, Karin)'ya göç etmiş

olup, burası bu tarihten itibaren Erzen er–Rûm (şimdiki Erzurum) adını taşımıştır.

Artze'den sonra Selçuklular tekrar Bizans ordusuna doğru yürüyüşe geçti. İlerleyen

Selçuklu kuvvetlerine karşı koyamayacaklarını anlayan Bizanslılar İmparator IX.

Konstantinos Monomakhos (1042–1055)’dan yardım istemişlerdi. İmparator kendisine tâbi

olan Gürcü Prensi Liparit'e valilere yardıma gelmesi için haber gönderdi. Liparit takriben

20.000 kişi civarındaki ordusu ile Bizans kuvvetlerine yardıma geldi. Böylece 35.000 kişiye

ulaşan Bizans ordusu müstahkem karargâhından çıkmış, Pasin ovasındaki Kapetru kalesinin

inşâ edilmiş olduğu bir tepenin eteklerinde karargâh kurmuştu.

Daha sonra bölgeye gelen Selçuklu ordusu ile Bizans ordusu arasında 18 Eylül 1049

Cumartesi günü şiddetli bir savaş başladı. Selçuklu ordusu biri İbrahim Yınal'ın diğeri ise

Kutalmış'ın kumanda ettiği iki büyük grup hâlinde savaşıyordu. Bütün gün devam eden

şiddetli çatışmalarda zaferin hangi tarafta olduğu belli değildi. Ancak Bizanslıların tamamen

geri çekilmesi ve Liparit'in onlara uyması Selçuklulara bir hücum imkânı sağladı. Savaş,

Bizans ordusunun bozgunu ve Liparit'in tutsaklığı ile sonuçlanmıştı.

51 Merçil, age., s.21-25.

Page 75: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

65

Mağlûp Bizans kumandanları Van ve Ani şehirlerine çekilmek zorunda kaldılar. İslâm

kaynaklarına göre, Selçuklular'ın eline geçen esir sayısı 100.000'i, ganimet de 15.000 arabayı

bulmaktaydı. Bizans'a karşı kazanılan bu ilk ve büyük Hasan–kale (veya Pasinler) zaferinden

sonra İbrahim Yınal beraberinde mühim esir ve ganimetler ile birlikte Rey'de bulunan Tuğrul

Bey'in yanına döndü.52

Kılıç ve kalkanla savaşan süvariler (Varaka ve Gülşah’tan)

İmparator IX. Konstantinos Monomakhos batıda Bizans'ı ciddî bir şekilde tehdit eden

diğer bir Türk kabilesi Peçenekler'in akınları nedeniyle doğuda Selçuklular ile anlaşmak

zorundaydı. Bu sebepten İmparator, Mervânoğulları Emîri Nasrüddevle Ahmed aracılığı ile

Sultan Tuğrul Bey'e barış teklifinde bulundu. Ayrıca esir bulunan Liparit'i kurtarmak için bir

elçi heyeti ile Sultan Tuğrul Bey'e bir miktar kurtuluş akçesi ve değerli hediyeler gönderdi.53

Tuğrul Bey kurtuluş akçesini almadan Liparit'i serbest bıraktı ve müzakerelerde

bulunmak üzere halifenin akrabasından Şerif Ebu'l–Fazl Nâsır b. İsmail başkanlığında bir

heyeti 441/1049–1050'de İstanbul'a gönderdi. Yapılan görüşmeler sonucunda, İstanbul'da

Emevîler zamanında inşa edilmiş, fakat o sırada harap durumda bulunan camiin tamir

edilmesi, Fatımî devleti adına okunan hutbenin Sünnî Abbasî Halifesi (el–Kaim) ve Tuğrul

Bey adına okunması kararlaştırıldı. İmparator ayrıca camide namaz kılınmasına müsaade etti.

52 Urfalı Mateos, s. 85-86, 89-90. 53 Ebu’l-Ferec (Bar Hebraeus), Abû’l-Farac Tarihi, (çev. Ömer Rıza Doğrul), Ankara 1987, I, 305.

Page 76: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

66

Tuğrul Bey’in elçisinin tamir edilmesini istediği Arap Camii’nin İstanbulda bugün

iddia edilen Minaresi

Bu anlaşma üzerine Bizans İmparatoru İstanbul'daki cami ile minaresini tamir ettirdi,

üzerine kandiller astırdı ve mihrabına da “ok ve yay” yaptırdı. Bu olay sırasında “Tuğrul

Bey'in şan ve şöhreti artmış ve iktidarı kökleşmişti.” Ancak Bizanslılar Selçuklu Devleti'ne

yıllık vergi ödenmesi için yapılan teklifi kabul etmediler. Bu suretle iki devlet arasında tam

bir anlaşmaya varılamadı.

Bizans İmparatorluğu Türk akınlarının yeniden başlayacağını anlayarak ülkenin doğu

hududundaki kale ve istihkâmların tamiri ve bu sınır bölgesindeki kuvvetlerin arttırılması için

emir verdi. Taht mücadeleleri gibi bazı iç meselelerin baş göstermesi sebebiyle Selçuklular

bir müddet Anadolu'ya akın yapamadılar.54

54 Merçil, age., s. 25-28.

Page 77: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

67

Arap Camii olduğu iddia edilen camiden bir başka kesit

3.4. İbrahim Yınal'ın İsyanı

Tuğrul Bey, başarılı faaliyetleri ile dikkati çeken İbrahim Yınal'dan hâkimiyeti altında

bulunan Hemedan şehrini ve Cibal bölgesindeki bazı kalelerin kendisine teslimini istemişti.

İbrahim Yınal istenilenleri vermeyi kabul etmediği gibi, bu meseleden Vezîri Ebû Ali'yi suçlu

bularak cezalandırmış, sonra da Tuğrul Bey'i terk ederek ordusunu toplamıştı. Tuğrul Bey ona

karşı 100.000 kişiye yaklaşan bir ordu ile harekete geçti. İki taraf arasındaki savaşı kaybeden

İbrahim Yınal teslim olmağa zorlanmış, fakat Tuğrul Bey ona iyi davranarak kendi yanında

kalmakta veya iktâ edeceği bir ülkeye gitmekte serbest olduğunu bildirmişti. İbrahim Yınal da

Tuğrul Bey'in yanında kalmayı tercih etti (1049–1050).55

3.5. Tuğrul Bey Zamanındaki Diğer Fetihler

Tuğrul Bey, İbrahim Yınal sorununu çözdükten sonra Isfahan Emîri Ferâmürz'ün

kendi aleyhine Büveyhîler ile münasebetlere giriştiğini öğrenmiş, bu sebeple adı geçen şehri

kuşatmıştı (Mayıs–Haziran 1050). Isfahan muhasarası bir yıl sürdü. Bu sırada Selçuklu

kuvvetleri Fars'a da akınlar yapmışlar ve etrafı yağmalayarak geri dönmüşlerdi. Nihayet

Mayıs–Haziran 1051'de Isfahan zaptedildi, buranın hâkimi Ferâmürz'e ise Yezd ve Eberkûh

havalisi iktâ olarak verildi.

Diğer taraftan Fars'da Selçuklu akınları bu bölgenin başkenti Şiraz'a kadar inmekte, bu

bölgenin hâkimi Büveyhiler'den Emîr Mansur Fûlâd Sütûn Şiraz'da Tuğrul Bey adına hutbe

okutmakta idi (Ocak–Şubat 1054). Selçuklu kuvvetleri Ahvaz, Huzistan ve el–Cezîre

bölgelerinde de ilerlemekteydiler. Kavurd da Kirman'ı fethetti. Ukaylîler'den Musul Emîri

Kureyş de Büveyhîler yerine Tuğrul Bey adına hutbe okutmuştu. Artık Irak'taki Şiî Büveyhî

Devleti Selçuklular'ın bu ilerlemesi neticesinde ancak Bağdat ve civarı gibi dar bir sahaya

55 Merçil, age., s. 28.

Page 78: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

68

hükmedebiliyordu.56

3.6. Tuğrul Bey'in Anadolu Seferi

Dört yıllık bir aradan sonra Tuğrul Bey'in bizzat Anadolu'da fetih hareketlerine

giriştiğini görüyoruz. Tuğrul Bey, 1054 yılı başlarında ordusuyla birlikte Anadolu

topraklarına girmiş önce Bargiri (Berkri, bugünkü Muradiye) kalesini hücumla almıştı. O

daha sonra Erciş önüne geldi. 8 günlük bir muhasaradan sonra Bargiri'nin akıbetine uğramak

istemeyen Erciş halkı birçok hediyeler sunarak ona itaat arz ettiler.

Tuğrul Bey, Erciş'den sonra Malazgirt önüne gelip bu müstahkem şehri muhasaraya

başladı. Ayrıca bir kısım kuvvetini üçe ayırarak diğer bölgelere akına gönderdi. Bu akıncı

kuvvetlerden bir kol Oltu (Taik–Erzurum) içinden Çoruh ve Halidiye'ye kadar yayıldılar.

Bayburt'a kadar ilerleyen bu kol buradaki Frank birlikleri tarafından geri püskürtüldü. İkinci

kol kuzeyde Kafkaslara, batıda Canik ormanına kadar uzanırken güneyde Horsen, Hanzit,

Tercan ve Ekeleac yani Erzincan bölgesinde faaliyet gösterdi. Üçüncü Selçuklu kuvveti Kars

bölgesine (Vanand) yönelerek burada Kars kralı Gagik'in generallerinin kumanda ettiği bir

orduyu imha etti.

Tuğrul Bey'e gelince Malazgirt'i üç gün süre ile kuşattıktan sonra ordusuyla Pasin

ovasından Erzurum'un kuzey–doğusuna kadar ilerledi.57 Bizans generalleri İberia denilen bu

bölgede kalelerinden çıkmaya cesaret edemedikleri için Tuğrul Bey tekrar Malazgirt

muhasarasına döndü. Vâlîsi Vasili isminde bir Ermeni olan bu çok iyi tahkim edilmiş şehre,

günde iki defa yapılan Selçuklu hücumları tesirsizdi. Ayrıca Bitlis'ten getirtilen büyük

mancınığın da bir Norman fedaisi tarafından yakılması Tuğrul Bey'i, yaklaşan kışın da

tesiriyle, bir ay süren muhasarayı terketmek zorunda bırakmıştı.

Dönüş esnasında o, Van Gölü kenarında alınması çok zor bir kale olan Arcke

(Adilcevaz) şehrine baskın yaparak zaptetti (1054–1055). Tuğrul Bey baharda tekrar

Anadolu'ya sefer yapmayı düşünerek Azerbaycan'a dönmeye karar vermişse de Halifenin

çağrısı üzerine Bağdat'a gitmiştir. Ancak Irak'ın durumu ve isyanlar, bir daha ona Anadolu

seferine çıkma imkânı vermemiştir.58

3.7. Tuğrul Bey Zamanında Selçuklu Melik ve Emîrlerinin

Anadolu’daki Faaliyetleri

Tuğrul Bey'in Anadolu'ya bir daha gelememesine rağmen muhtelif Selçuklu melik ve

emirleri fetih hareketlerine devam etmişlerdi. Bu cümleden olmak üzere, Tuğrul Bey'e itaatini

bildirmiş olan Gence ve Dovin Emîri Ebu'l-Esvâr 1055–1056 yılı içinde Ani'ye bir sefer

yaparak çevresini yağmaladı. Bizanslılar Nikephoros kumandasındaki bir ordu ile buna

karşılık verdi. Bu Bizanslı kumandan Gence'ye kadar ilerleyerek Ebu'l –Esvâr'ı Bizanslılar

56 Merçil, age., s.28-29. 57 Urfalı Mateos, s. 100-101; Ebu’l-Ferec, I, 306. 58 Merçil, age., s. 29-30.

Page 79: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

69

arasındaki anlaşmayı yenilemeye ve yeğenini rehin olarak göndermeye mecbur etti.

Tuğrul Bey ise, 3000 kişilik bir Selçuklu kuvvetini Samuh (Samuk veya Sabuk)

adındaki bir emîrin idaresinde Bizans arazisinde bırakmıştı. Samuh idaresindeki kuvvetler

Doğu Anadolu'nun ova ve vadilerinden etrafa akınlar yaparak dolaşmaktaydılar. Selçuklu

askerlerinden bir grup kışın donmuş olan Muratçay'dan geçerken yanlarındaki esirlerle

birlikte buzların kırılması ile ırmağa düşüp boğuldular. Bu savaş birliklerinin kumandanı

muhtemelen Samuh idi. 1057 yılında bu Selçuklu kumandanına Bizanslılara hizmet eden

Herve adındaki Norman iltihak etmiş, fakat çok geçmeden Türkler'le bozuşarak Samuh'u

Ahlat (Hilât)'a kaçmaya zorlamıştı. Ancak kendisi Mervânoğulları'ndan Nasrü’d-devle Ebû

Nasr Ahmed (1010–1061) tarafından esir edilmiştir.

Tuğrul Bey adına Nişabur’da basılan dinar

Kaynak: http://www.coinarchives.com/w/results.php?results=100&search=islam

Bizans'ta baş gösteren iç savaştan istifade eden Gürcistan prensi Liparit'in oğlu İvane,

Bizans arazisini istilâ ile Erzurum'a kadar ilerlemişti (1057–1058). Ani Vâlîsi Katakalon ona

karşı bir birlik gönderince, İvane Türkleri yardıma çağırdı. Türkler derhal Halidiye

(Gümüşhane–Trabzon arası) eyaletinde görünerek Bayburt'un kuzey–batısına kadar olan

bölgeyi tahrib ettiler. Bu akıncılar dönüşlerinde Tercan'ın güneyinde ikiye ayrıldılar. Birinci

kol Erzincan üzerinden Pulu'a yürüdü. İkincisi ise, süratle Fırat'ın sol kıyısındaki Harav

şehrine ilerledi. Şehrin civarındaki üzüm bağlarına saklanan halkın çoğu esir alınarak

götürüldü.

1057 yılının sonbaharında diğer bir Türk ordusu Kemah'a yürüdü, burayı aldıktan

sonra iki kola ayrıldı. Kollardan birisi Pontus'daki Şebinkarahisar (Kolonia) üzerine ilerledi.

Bu grubun başında Dinar adlı bir kumandan bulunuyordu. Diğer bir kol ise güneye inerek

Malatya (Melitene) önüne geldi. Selçuklu kuvvetleri bu geniş ovanın içindeki köylere ve

kasabalara kadar akınlarını uzattılar. Kışı Erzincan bölgesinde geçiren Türk gazileri Moran

(Morrans) adlı bir köyde zayiat verdikleri gibi kurtulan dağınık bir şekilde Muş havalisine

gelenler Çanlıkilise civarında (Sason dağlılarının) baskınına uğrayarak imha olundular,

Page 80: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

70

içlerinden çok az kişi kurtulabildi.

Ünlü Ani Kalesi Surlarından bir bölüm

1059 yılında Çağrı Bey'in oğlu Yakutî beraberindeki Sâlâr–ı Horasan, Samuh (Sabuk),

Emir Kapar (Emir–i Kebir) ve Ermeni müverrihlerinin Kicaciç (Kicacici) dediği kumandan

olduğu hâlde Bizans ülkesine geçti. 59 Alışılagelen şekilde yine ikiye ayrılan Selçuklu

ordusundan Sâlâr–ı Horasan idaresindeki kuvvetler Urfa'yı kuşattı; fakat bu kuşatma neticesiz

kaldı.

Samuh'un emrindeki ikinci kol ise Sivas şehrine şiddetli bir hücum yaptı. Türk

akıncıları 4 Temmuz'da bu şehre girdiler. Burada 10 gün kaldıktan sonra esir ve ganimetleri

alarak Azerbaycan'a döndüler. Bizans İmparatoru X. Konstantinos Dukas (1059–1067) bu

Selçuklu akınlarını önlemeğe çalıştı ise de başarılı bir sonuç alamadı. Selçuklu kuvvetleri

çekildikten sonra imparator başta Malatya olmak üzere şehirlerin yıkılan sur ve kalelerinin

tamirini emretti.

1062 yılında Sâlâr–ı Horasan beraberinde, adları Ermeni kaynaklarında Cemcem

(Mıcmıc) ve Isulu (İsulv) olarak geçen emirlerle tekrar Anadolu'ya girdi. Bu emirler Ergani

bölgesine akınlarda bulundular. Diyarbekir Mervânî Emîri Nizâmü’d–devle Nasr b. Ahmed,

Sâlâr–ı Horasan ile bu fetihlere devam etmesi hususunda bir anlaşma yaptı. İmparator Dukas,

artık Türklere karşı bir şeyler yapmanın zamanının geldiğine inanarak Normandiyalı Hervey'i

Türkler ile savaşması için görevlendirmişti. Ancak bu sırada Selçuklu kuvvetleri sayısız

59 Papaz Grigor, s. 110-111. Krş. Mükrimin Halil Yinanç, Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, I,

Anadolu'nun Fethi, İstanbul 1944, s. 54.

Page 81: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

71

ganimet ve esirler ile üslerine dönmüşlerdi.60

Sultan Tuğrul Bey zamanındaki bu akınlar Sivas ve Malatya'nın doğusundaki bütün

araziyi içine almıştı. Türk tarihi bakımından akınların önemi ise, gelecek fetihlere zemin

hazırlamış ve Bizans'ın savunma gücünü kırmış olmasıdır.61

3.8. Sultan Tuğrul Bey'in Bağdat'a Gelişi

Abbasî Halifesi Kâim bi–Emrillâh Bağdat'ta Büveyhîler'in ve Türk askerleri

kumandanı Arslan Besâsîrî'nin baskısıyla, onların içine düşürdükleri maddî sefaletten

şikâyetçiydi. Ayrıca Arslan Besâsîrî'nin Mısır Fatımî Devleti ile haberleşmede bulunması

bardağı taşıran son damla oldu. Abbasî Halifesi (o sırada Rey'de bulunan) Tuğrul Bey'e elçi

göndererek ısrarla Bağdat'a davet etti ve içinde bulunduğu bu güç durumdan kurtarılmasını

istedi.

Bağdat’ta Harun er-Reşid Kapısı ve Kulesi

Halife belki de, kendisine uygun bir hayat seviyesine kavuşma imkânı verecek,

bozulan siyasi düzeni yeniden tesis edecek ve İslâm dininin yayılmasını sağlayacak sünnî bir

hükümdarın himayesini istemeyi düşünmüştü. Tuğrul Bey, halifenin bu ısrarlı daveti üzerine

1055 yazında beraberinde 8 filin de bulunduğu ordusu ile Bağdat'a hareket etti.

Besâsîrî, Tuğrul Bey'in gelişini duyduğu zaman Bağdat'ı terk ederek Rahbe'ye çekildi.

60 Papaz Grigor, s. 113-114. Krş. M. Halil Yinanç, Anadolu’nun Fethi, s. 55. 61 M. Halil Yinanç, Anadolu’nun Fethi, s. 56; Merçil, age., s. 30-32.

Page 82: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

72

Tuğrul Bey'in parlak vaatlerde bulunmasına rağmen, muhtemelen varlıklarının sona ereceği

korkusu ile Bağdat'taki Türkler'in çoğu, Deylemli savaşçılar ve Türkmenler'in

komşuluğundan otlakları için endişe duyan Araplar da Besâsîrî'ye katılmıştı. Bu Türkler'in bir

kısmı esnaf olarak iş yapmakta (ekmekçi, sebzeci, ateşçi gibi) ayrıca ücretli asker

olduklarından işlerini kaybetmekten de korkmakta idiler.

Halife, Tuğrul Bey'i parlak bir merasimle karşılamaya hazırlandı. Büveyhî Emiri

Melikür–rahîm Fîrûz da halifenin tavsiyesine uyarak Tuğrul Bey'e itaatini bildirdi. Ayrıca

Tuğrul Bey adına Bağdat camilerinde hutbe okundu. Nihayet 18 Aralık 1055'de Tuğrul Bey

parlak bir merasimle İslâm dünyasının o zamanki merkezi Bağdat'a girdi. Selçuklu ordusu ise

Bağdat dışında ordugâh kurmuştu.

Fakat ertesi günü alışveriş için şehre giren Selçuklu askerleriyle halk arasında dil

anlaşmazlığı yüzünden kavga çıktı. Bağdat'ta kalan Türkler'le Deylemli askerler de bu

fırsattan istifadeyle Selçuklu kuvvetlerine hücum ettiler. Neticede Selçuklu ordusu bu hareketi

bastırmış ve âsileri cezalandırmıştır. Tuğrul Bey bu hadise ile ilgili gördüğü Melikür–rahîm'in

yakalanmasını emretmiş, bu suretle Bağdat'taki Büveyhî Devleti'ne son vermişti.62

Bağdat'ta asayiş sağlandıktan sonra da Emîr Ay–Tegin'i Bağdat Şahneliği'ne tayin etti.

Daha sonra hazineye el konuldu ve ''Sultâniyyât'' adı altında alınan vergiler Selçuklu

hazinesine nakledildi. Halifenin yıllık geliri az görülerek 50.000 dinar ve 500 batman = men

(1 men = 816,5 gr.) buğday olmak üzere artırıldı. Tuğrul Bey daha sonra Bağdat'da imâr

faaliyetlerine girişti. Şehrin doğusunda Dicle kenarında bir saray, cami, askerlerine kışlalar ve

emirlerine konaklar yaptırdı. Bu yeni şehir, Tuğrul Bey şehri ''Medinetü Tuğrul Beg'' adını

taşımaktaydı.

Tuğrul Bey, saray tamamlanınca halifenin armağan ettiği altın taht üzerine oturarak

devlet adamlarını kabul etmişti. Ayrıca Bağdat'da kendi nâmına para bastırdı. Artık İslâm

âleminde siyasî otorite tamamen Selçuklular'ın eline geçmiş, halifeye dînî otoriteden başka bir

hak tanınmamıştı. Halifenin Çağrı Bey'in kızı Hatice Arslan Hatun ile evlenmesi, iki hanedan

arasındaki siyasî bağları akrabalık yoluyla da kuvvetlendirmiş oldu (Ekim 1056)63.

62 Hüseynî, s. 13; Ebu’l-Ferec, I, 306-307. 63 Bundârî, Zübdetü’n- Nusrâ ve nuhbetü’l- ‛usrâ, ( nşr. M. Th. Houtsma), l’Historire des Seldjoucides,

Leiden 1889, s. 29; (trc. Kıvâmeddin Burslan), Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi, İstanbul 1943, s. 8; Hüseynî,

s. 1213; Ebu’l-Ferec, I, 308.

Page 83: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

73

Tuğrul Bey’in Halifenin kızı ile evlenmesi münasebetiyle Bağdad’ta bastırılan

madalya

Arslan Besâsîrî'ye gelince, yanına kaçan askerleri ve Fatımî Halifesi Mustansır'dan

aldığı yardımcı kuvvetler ile Rahbe'de bir ordu meydana getirmişti. Sultan Tuğrul Bey onun

üzerine Kutalmış ile Musul Arap Emîri Kureyş'i gönderdi. Ancak Kutalmış'ın Sincâr

civarında Arslan Besâsîrî ile yaptığı savaşı Kureyş'in Arslan Besâsîrî tarafına geçmesiyle,

kaybetmesi üzerine (Ocak 1057) Tuğrul Bey bizzat sefere çıkmak gereğini hissetmiş ve

Bağdat'a gelişinden 13 ay 13 gün sonra bu şehirden ayrılarak büyük bir ordu ile Besâsîrî'ye

karşı harekete geçmişti (Ocak 1057).

Tuğrul Bey'e İbrahim Yınal ve Yâkûtî de yolda katıldılar. Selçuklu ordusunun

ilerlediğini duyan Besâsîrî önce Rahbe'ye sonra da Bâlis şehrine kaçtı. Bu sefer sırasında

Cizre ve Sincâr, Selçuklular tarafından hücumla alındı. Sincâr Emîri ve halkın bir kısmı,

Kutalmış'ın askerlerine yaptıkları fena muameleden dolayı öldürüldüler. Diyarbekir Mervânî

Emîri Nizam üd–Devle Nasr ise 100.000 dinar göndererek itaatini tekrarlamıştı. Tuğrul Bey

Musul'u İbrahim Yınal'ın idaresine vererek Bağdat'a döndü(1057).

Sultan Tuğrul Bey Bağdat'a geldiği zaman bu kez halife ile görüştü. Halifelik

sarayında iki tarafın en üst düzeyde devlet adamlarının ve büyük âlimlerin yer aldığı

muhteşem bir merasimle Halife Kâim bi–Emrillâh, Tuğrul Bey'i Melik ül–Maşrık ve'l–Mağrib

''Doğunun ve Batının Hükümdârı'' ilân etmiş ve kendisine Rükn ed–dîn ''Dinin temel direği''

lâkabını vermişti.64 Ayrıca halife, Tuğrul Bey'e hilatler giydirdi ve iki kılıç kuşattı (29 Ocak

1058). Artık İslâm âlemi'nin siyasî hâkimiyeti, halife ile resmen Sultan Tuğrul Bey'e geçmiş

64 Ebu’l-Ferec, I, 305.

Page 84: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

74

oluyordu.65

3.9. Selçuklu Meliklerinin Tuğrul Bey’e Karşı İsyanları

Sultan Tuğrul Bey 1055'de Bağdat'a girdiği sıralarda, Şiraz tarafına hâkim olan

Kutalmış'ın kardeşi Resul Tegin isyan etmişti. Sultan onun üzerine bu bölgenin vâlîsi

Hezâresb'i gönderdi. Resul Tegin mağlûp ve esir edildi. Ancak halifenin şefaati sayesinde

Tuğrul Bey'in cezalandırılmasından kurtuldu66 (449/ 1057–1058).

Bundan bir süre sonra İbrahim Yınal'ın Tuğrul Bey'e karşı isyana hazırlandığı ve

Musul'dan ayrıldığı söylentisi çıktı. Bunun üzerine sultan ve halife ona Emîr Savtegin 67

başkanlığında bir elçi heyeti ve hediyeler göndererek Bağdat'a davet ettiler. Davete uyan

İbrahim Yınal Bağdat'a geldi ve merasimle karşılandı (Nisan 1058). O, bu şehirde yapılan

görüşmelerde isyankâr bir tavır takınmadığına Sultan Tuğrul ve halifeyi ikna etti. Neticede

onun tekrar Musul'a dönmesine izin verildi.

İbrahim Yınal'ın yokluğundan faydalanan Besâsîrî ve Kureyş Musul'u kuşatmışlardı.

Bu durum Tuğrul Bey'in tekrar Besâsîrî üzerine yürümesine sebep oldu. Tuğrul Bey,

Nusaybin'e kadar ilerlediği sırada İbrahim Yınal'ın Fâtımîler'in ve Besâsîrî'nin teşviki ile

açıkça isyan ettiğini ve Hemedan'a doğru yola çıktığını öğrendi (Kasım 1058). Hemedan'ın

hazine, mal ve silâhlar için bir depo olması sultanın bu şehirde İbrahim Yınal'dan önce

bulunmasını gerektiriyordu. Sultan Tuğrul Bey ordusunun bir kısmını vezîr Amîdül–Mülk

Kündürî ve eşi Altuncan Hâtun'la Bağdat'a göndererek kendisi süratle Hemedan'a gitti ve

İbrahim Yınal'dan önce şehre girdi.

İbrahim Yınal, Türkmen obalarından 30.000 kişiye yakın kuvvet toplamıştı, bu

kuvvetlerle Hemedan'ı kuşattı. Tuğrul Bey ise vezirine ve eşine mektublar yazarak süratle

yardım gönderilmesini istemiş ve bir fırsatını bularak Rey şehrine gidebilmişti. Altuncan

Hâtun emrindeki kuvvetler ile sultana burada katıldı. 68 Tuğrul Bey buna rağmen zor bir

durumda idi. Çağrı Bey'in oğulları olan yeğenleri Alp Arslan, Kavurd ve Yâkûtî'yi de yanına

çağırdı. Onlar mühim kuvvetlerle Tuğrul Bey'in yardımına koştular. Rey civarında yapılan

savaşta İbrahim Yınal yenilerek esir düştü.69 Tuğrul Bey bu kez onu affetmedi. İbrahim Yınal,

Türklerde hanedan azasının kanlarının akıtılmayacağı ananesine uyularak yayının kirişiyle

boğduruldu70 (23 Temmuz 1059).71

65 Bundarî, s. 10-12. Krş. Merçil, age., s. 32-35. 66 Resul Tegin’e ait bir sikke için bk. N. M. Lowick, “Fars’daki Selçuklu Hâkimi Resûltegin’in Bir

Altın Sikkesi”, Tarih Dergisi, İstanbul 1975, sy. 28-29, s. 55-62. 67 Emîr Savtegin hakkında geniş bilgi için bk. Erdoğan Merçil, “Emîr Savtegin”, TED., İstanbul 1975,

sy. 6, s. 63-74. 68 Bk. M. A. Köymen, “Devlet Kurtaran Örnek Bir Türk Kadını” Millî Kültür, Ankara 1977, I, 44-45. 69 Kafesoğlu, “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, s. 128. 70 Bk. M. Fuad Köprülü, .,"Türk ve Mogol Sülâlerinde Hanedan Âzâsının Îdamında Kan Dökme

Memnuiyeti", THTD., (1941-1942), Ankara 1944, s. 1-9. 71 Bundarî, s. 13-14; Hüseynî, Ahbâr, s. 14. Krş. Merçil, age., s. 35-36.

Page 85: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

75

3.10. Halifenin, Besâsîrî'nin Eline Esir Düşmesi ve Tuğrul Bey

Tarafından Kurtarılışı

Sultan Tuğrul Bey, İbrahim Yınal’ın isyanını bastırmaya çalışırken Besâsîrî bu

fırsattan yararlanarak Bağdat'a yürümüştü. Bağdat şahnesi Aytegin yanında çok az bir kuvvet

bulunduğu için ona mukavemet edemeyip şehri terk etmiş, Besâsîrî de savaşmadan Bağdat'a

girerek (27 Aralık 1058) halife Kâim bi–Emrillâh’ı esir alıp sarayını yağmalamıştı. Daha

sonra Halife, Hadîse hâkimi Arab Muhâriş'e teslim edildi. Bağdat'da hutbe, Şiî Fatımî halifesi

adına okundu. Besâsîrî, Basra taraflarını zapta girişmiş ve Ahvâz emîri Hezâresb ona vergi

vermeye razı olmuştu.

Diğer taraftan bu durumu haber alan Sultan Tuğrul Bey, daha İbrahim Yınal'ın işini

bitirmeden önce, Besâsîrî'nin müttefiki Kureyş'e elçi göndererek ''Halife ile beraber esir düşen

eşi Selçuklu Prensesi Arslan Hâtun'un kendisine gönderilmesini ve halifenin serbest

bırakılarak makamına iadesini'' istiyordu. Ancak Tuğrul Bey'in İbrahim Yınal karşısında zafer

kazanmasından sonra Arslan Hâtun geri gönderildi. Sultan, halifenin serbest bırakılmadığını

görünce tekrar Bağdat üzerine yürüdü.

Selçuklu öncülerinin yaklaşmakta olduğu haberi Bağdat'a ulaşınca 14 Aralık 1059'da,

Besâsîrî hemen şehri terk ederek kaçtı. Halifenin teslim edilmiş olduğu Muhâriş ise, Besâsîrî

geldiği takdirde mukavemet edemeyeceğini düşünerek halifeyi Bedr b. Mühelhil'in yanına

Tell Ukbere'ye göndermişti (20 Aralık 1059). Sultan Tuğrul Bey kumandanlarından

Anuşirvan'ı 300 gulâm ile göndererek, halifeyi bulunduğu yerden aldırmış ve Bağdat'a

getirmişti. Daha sonra sultan, halifeyi karşılamağa çıkmış ve önünde yedi kez yer öpmüştü.

Halife ise, yaptıklarından, dolayı teşekkür ederek kendi kılıcını ona kuşatmıştı. Sonra Tuğrul

Bey, halifeyi bizzat halifelik sarayına kadar götürmüştü (Ocak 1060).

Selçuklu Kılıçları

Bundan sonra Sultan Tuğrul Bey, Selçuklu Devleti ve halifelik için devamlı surette bir

tehlike olan Besâsîrî'yi etkisiz hale getirmeye karar verdi. Besâsîrî bu sırada Hille Emîri

Dübeys b. Ali'nin yanına sığınmıştı. Sultan Tuğrul, aralarında Humartegin, Savtegin,

Gümüştegin ve Erdem gibi büyük kumandanların bulunduğu iki bin kişilik bir kuvveti

Besâsîrî üzerine gönderdi. Nihayet Selçuklu ordusu Hille'de Besâsîrî'yi yakaladı, yanındaki

Page 86: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

76

kuvvetler mağlûp edildi ve kendisi de öldürüldü (8 Ocak 1060).72

3.11. Melik Kutalmış’ın İsyanı

Şihâbü’d–devle Ebu’l–Fevâris Kutalmış, Selçukluların atası Selçuk Bey’in torunu ve

Selçuk’dan sonra Yabgu olan Arslan Bey’in oğludur. Kutalmış, babası Arslan Yabgu ile

birlikte Sultan Mahmud tarafından yakalanıp Hindistan’daki Kâlincâr kalesine hapsedilince

(1025) ailenin başına Kutalmış’ın amcası Mikâil’in çocukları Tuğrul ve Çağrı Bey’ler

geçmişti.

Kutalmış 1032’de babasının hapiste ölmesi üzerine Hindistan’dan dönerek Sultan

Tuğrul Bey’in hizmetine girmiştir. Ancak o, babası Arslan Yabgu’nun bu uğurda ölmesinden

dolayı hükümdarlığa kendini lâyık görmekteydi. Muhtemelen kendini yeteri kadar güçlü

hissetmediği için bir süre Sultan Tuğrul Bey'’in hizmetinde bulundu.

Nitekim Kutalmış’ın, Tuğrul Bey’e karşı kaynakların hangi tarihte ve nasıl başladığını

belirtmediği bir isyanı meydana gelmiştir. Muhtemelen İbrahim Yınal’ın isyanından sonra73

meydana gelmiş olmalıdır74. Sultan Tuğrul Bey tam halifenin kızı Seyyide Hâtun ile evlenme

hazırlıkları yaptığı bir sırada Sıbt İbnü’l–Cevzî’nin Garsunni‛me Muhammed b. Hilâl es–

Sabî‛ nin eserinden 75 naklettiğine göre 76 453 yılı Rebiülâhir’inde ( Nisan–Mayıs 1061),

önceden isyan etmiş ve Girdkûh kalesine çekilerek direnişini sürdürmüştür. Tuğrul Bey,

Kutalmış’a karşı ordu hazırlayıp harekete geçmiş, ancak Türk ve Türkmen askerlerden oluşan

kuvvetlerle Sultan Tuğrul Bey’e karşı koyan Kutalmış onun ordusunu yenilgiye uğratmıştır.

Sultan Tuğrul Bey, Humartekin et– Tuğrâî’yi Rey’in muhafazasına gönderirken

kendisi de 453 Cemâziyelâhir’inde (Haziran Temmuz 1061) Girdkûh kuşatmasına gitmişti77.

Sultan Tuğrul daha sonra Girdkûh kuşatması görevini Humartekin et– Tuğrâî’ye vermiştir.

Ancak Sultan Tuğrul Bey’in ona yakın olmasını çekemeyen vezîr Amîdü’l–Mülk, sultana

Humartekin hakkında bazı şeyler söyleyerek 78 onu sultanın gözünden düşürmüş ve bu

durumdan haberdar olan Humartekin, sultan tarafından cezalandırılmaktan korktuğu için

72 Bundarî, s. 17. Krş. Merçil, age.,s. 36-38. 73 M. Halil Yinanç, Türkiye Tarihi, s. 49. Yinanç (a.g.e., s. 49), Enverî’nin Düsturnâme’sine dayanarak

verdiği bilgide Kutalmış’ın Tuğrul Bey’e karşı bundan önce de bir isyan girişimi olduğunu kaydeder ve bu

olayın 1053’te meydana geldiğini söyler. Ancak Enverî’nin kayıtları destansı özellikler taşıdığından bu konuda

verdiği bilgilere güvenmek pek doğru olmaz. Ayrıca bu kayıtları destekleyen başka herhangi bir kaynak da

mevcut değildir. Bk. Enverî, Düsturnâme, nşr. M.H. Yinanç, İstanbul 1928, s. 6, 77-78. 74 M. Halil Yinanç (Türkiye Tarihi, s. 52), Kutalmış’ın 1061 yılında Tuğrul Bey’e karşı isyan ettiğini

kaydeder. Ancak Sıbt’ın (Mir’âtü’z-zamân, nşr. Ali Sevim, “Mir’âtü’z-Zamân Fî Tarihi’l-Âyan Kayıp Uyûnü’t-

Tevârîh’ten Naklen Selçuklularla İlgili Bölümler Sıbt İbnü’l-Cevzî”, Belgeler, Ankara 1992, XIV/18, s.98; trc.

Ali Sevim “Sıbt İbnü’l-Cevzî’nin Mir’âtü’z-Zamân Fî Tarihi’l-Âyan Adlı Eserindeki Selçuklularla İlgili Bilgiler

I. Sultan Tuğrul Bey Dönemi”, Belgeler, Ankara 1998, XVIII/22, s. 70) kaydettiği bu bilgiye dayanarak isyanın

bu tarihte başladığını söylemek mümkün değildir. 75 XI. Yüzyılda yaşayıp Selçuklular dönemi Abbasî halîfelerinden el –Kâim Biemrillah’ın înşâ

Dîvânı’nda görev yapmış Garsunni‛me lâkaplı Ebu’l-Hasen Muhammed b. Hilâl es- Sâbî‛ (1025/26 – 1088)’nin

kaleme aldığı bugün elimizde bulunmayan Uyûnü’t-tevârîh adlı eser hakkında geniş bilgi için bk. Ali Sevim,

a.g.m., XIV/18, s. 6-9. 76 Mirâtü’z-Zamân, s. 95, trc., XVIII,22, s. 65. 77 Sıbt, age., s. 98, trc., s. 70. Krş. M. Altay Köymen, “Tuğrul Bey”, İA., XII/2, s. 35. 78 Bu konuda geniş bilgi için bk. Sıbt, s. 101-102, trc., s. 71-73.

Page 87: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

77

Kutalmış’ı kuşatmakta olduğu Girdkûh kalesinin önünden ayrılmıştır. Humartekin

beraberinde güvendiği altı adamıyla derhal kuşatmayı bırakıp kaçtı (12 Şaban 453/ 1 Eylül

1061) 79 . Bundan sonra Kutalmış’ı kuşatmak üzere kimin görevlendirildiğini bilmiyoruz.

Ancak 455 (1063) yılında Vezîr Amîdü’l–Mülk, Selçuklu kuvvetleriyle Rey’den hareketle

Girdkûh kalesine hareket etti. Kutalmış, bu sırada emrindeki 10.000 askerle Girdkûh

kalesinde ona karşı savunma yaptı. Bu kale çok sağlam surlara sahip olduğundan ulaşılması

adeta imkânsız gibiydi. Kale halkı kuşatma sırasında sarnıçlarda toplanan yağmur sularını

içmekte idi. Bu nedenle kale ancak savunucularının teslim olması halinde ele geçirilebilirdi.80

İki taraf arasında yapılan barış görüşmelerinde Kutalmış, Vezîr Amîdü’l–Mülk aracılığıyla

Sultan Tuğrul Bey’e,

1–Sultanın, kendisini bağışlayıp bu hususta ant içmesi

2–Bu isyan hareketi nedeniyle kendisinden herhangi bir tazminat istenmemesi

3–Emîr Süleyman ( Çağrı Bey’in oğlu)’ın kızkardeşi ile evlenmesine izin verilmesi

4–Kendisine iyi bir vilâyetin ikta‘ edilmesi halinde isyanı bırakıp kaleden ineceğini

bildirmiştir.

Kutalmış’ın bu isteklerine karşılık Amîdü’l–Mülk, ona, kendisinin can güvenliği ile

bir vilâyetin yönetiminin verilebileceğini, fakat evlenme ve ant içme hususlarını içeren

isteğinin sultana yapılmasına asla cesaret edilemeyeceği cevabını verdi. Buna karşılık

Kutalmış: “Bunların sultana önerilmesine cesaret gösterilmediği ve içimi rahatlatacak,

kalbimi hoş tutacak can güvenliğime garanti verilmediği takdirde ben, nasıl olur da kendimi

size teslim edebilirim” cevabını gönderdi81. Bu nedenle de barış görüşmeleri durdu. Tam bu

sıralarda Vezîr Amîdü’l–Mülk, Sultan Tuğrul Bey’in ölüm haberini aldı ve kuşatmayı

kaldırarak süratle başkent Rey’e döndü.

3.12. Sultan Tuğrul Bey'in Halifenin Kızı ile Evlenmesi ve Ölümü

Sultan Tuğrul Bey, 7 Nisan 1060'da Irak–ı Acem'e dönmek üzere Bağdat'tan ayrıldı.

Bir müddet sonra sultanın eşi Altuncan Hâtûn vefat etti82 ve Rey'de gömüldü. Sultan akıllı ve

kendisine işlerinde yardımcı olan bu hâtûnun ölümüne çok üzüldü.83 Rivayete göre bu hâtûn

öleceğini hissettiği zaman Tuğrul Bey'e halifenin Seyyide adındaki kızı ile evlenmesini

tavsiye etmiştir. Sultan da gönderdiği bir mektupla halifeden kızını istemiştir. Halife, Vâsıt

79 Sıbt, s. 101, trc., s. 72. Turan (Selçuklular Tarihi ve Türk – İslâm Medeniyeti, İstanbul 1993, s. 141)

ve Köymen (Selçuklular Devri Türk Tarihi, Ankara 1961, s. 63), bu kaçışın nedenini Kutalmış’ın Humartekin’i

mağlup etmesine bağlarlar. Fakat kaynağın ifadesi son derece açıktır. Ayrıca bu tarihçiler olayın miladî tarihini

yanlış olarak kaydederler. Humartekin daha sonra yakalanarak Sultan Tuğrul Bey’in yanına getirilmiş, İbrahim

Yınal’ın çocukları bu bizim babamızın katilidir diyerek Humartekin’in kendilerine teslim edilmesini istemişler,

Vezîr Amîdü’l-Mülk’ün işaretiyle Humartekin onlara teslim edilmiş ve İbrahim Yınal’ın çocukları tarafından

öldürülmüştür. Bk. Sıbt, s. 102, trc., s. 73. 80 Sıbt, s. 120, trc., s. 84. 81 Sıbt, s. 120, trc., s. 84. Krş. Köymen, agm., XII / 2, 36. 82 Sıbt, s. 63. Ebu’l-Ferec’e göre 455 / 1063 yılında vefât etmiştir. (bk. Abu’l-Farac Tarihi, I, 315.) 83 Sıbt, s. 63.

Page 88: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

78

şehrinin kendisine teslimi ve 300.000 dinar mihr (nikâh bedeli) verilmesi gibi bir takım ağır

şartlar ileri sürmesine rağmen prensip olarak bu evliliğe razı olmuştur.

Sultan, Vezîr Amîdül-Mülk ile Arslan Hâtun'u diğer bazı devlet büyükleri ile nikâh

akdi için Bağdat'a gönderdi. Bu elçi heyeti Nisan 1061'de Bağdat'a ulaştı ise de halifenin

anlaşmadan vazgeçtiğini bildirmesi, iki taraf arasına bir soğukluk girmesine yol açtı. Neticede

halife, biraz da tehdit ile bu evliliğe razı oldu. Nikâh 22 Ağustos 1062 günü Tebriz civarında

kıyıldı. Fakat sultan ancak 6 ay sonra Bağdat'a gelerek gelinle buluştu, 11 Şubat 1063'te

başlayan ve bir hafta süren muhteşem bir düğün yapıldı.84

Ne var ki Sultan Tuğrul Bey'in bu mutlu günleri çok uzun sürmedi. İki ay sonra, 13

Nisan 1063'te Bağdat'tan ayrılmak zorunda kaldı. Onu bu harekete gittikçe tehlikeli bir durum

alan Kutalmış'ın isyanı mecbur etmişti.

Sultan Tuğrul Bey Bağdat'tan Rey'e döndükten sonra hastalandı ve 4 Eylül 1063'te

öldü. Öldüğü şehir olan Rey'de gömüldü. Bugün de varlığını koruyan türbesi Burc–ı Tuğrul

olarak anılmaktadır.

Sultan Tuğrul Bey’den kaynaklar, adaletli, dindar ve iyi kalpli bir hükümdar olarak

bahsederler. O bu özellikleri ile Selçuklu Devleti'ni sağlam temeller üzerine oturtmuş, devlet

hudutlarını Bizans sınırlarına kadar uzatarak Oğuzları buraya yönlendirmiş ve Anadolu'nun

bir Türk ülkesi haline gelmesine yardımcı olmuştur.

Vezir Amîd el–Mülk'ün rivâyetine göre Tuğrul Bey hikâye etmiştir ki, ben işlerimin

başlangıcında Horasan'daydım, bir gün beni havaya kaldırdılar, benim etrafımı sis kaplamıştı,

sisten başka bir şey göremiyordum. Yalnız burnuma güzel bir koku geliyordu. Ben bu

hâldeyken gaipten ''Ne istersen iste hâsıl olacaktır'' diye bir nida geldi. Ben buna cevaben

''Uzun ömürden başka bir şey istemem'' dedim. Bunun cevabında ''Senin ömrün yetmiştir''

dediler. Azdır diye tekrar istekte bulunduğumda müsaade olunmadı. Nitekim o, yetmiş

yaşında ölmüştür.85

84 Ebu’l-Ferec, I, 315. Bu düğün hakkında en ayrıntılı bilgi Sıbt İbnü’l-Cevzi tarafından verilmiştir.

(Mirâtü’z-zaman, s. 63-83.) 85 Sıbt, s. 89; Hüseynî, Ahbâr, s. 15-16. Krş. Merçil, age., s. 38-39.

Page 89: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

79

Tuğrul Bey’in Rey’deki Türbesi

Page 90: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

80

Uygulamalar

-Harita üzerinde Merv, Gazne, Nişabur ve Rey şehirlerinin yerlerini gösteriniz.

-İslâm ansiklopedisinin ilgili cildlerinde yukarıda yazılı şehirlerin Selçuklu tarihi ile

ilgili kısımlarını okuyunuz.

Page 91: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

81

Uygulama Soruları

1) Tuğrul Bey döneminde Anadolu’ya yapılan akınlar hakkında bilgi veriniz.

2) Pasinler veya Hasankale Savaşı hangi tarihte yapıldı? Tarihi önemini

değerlendiriniz.

3) Tuğrul Bey ile çağdaş Bizans İmparatoru Konstantinus Monomakos ve Abbasî

Halifesi Kâim bi-emrillah hakkında kısaca bilgi veriniz.

4) Sultan Tuğrul Bey döneminde Selçukluların Abbasîler ve Büveyhoğulları ile olan

ilişkilerini değerlendiriniz.

5) Tuğrul Bey döneminde ortaya çıkan şehzade isyanları hakkında bilgi veriniz.

Page 92: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

82

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Tuğrul Bey dönemi iç isyanlarının belirlenmesi, Selçuklu hakimiyet anlayışının

anlaşılması, Bizans ile mücadelenin başlaması ve Abbasîler ile olan ilişkilerin önemi üzerinde

durulmuştur.

Page 93: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

83

Bölüm Soruları

1)Selçuklularda kullanılan Melik unvanın tanımı aşağıdaki şıklardan hangisinde

doğru olarak verilmiştir?

a) Sultanın kızlarına verilen bir unvandır.

b) Vezirlere verilen bir unvandır.

c) Selçuklu ailesinin sultan dışında, erkeklerinin kullandığı bir unvandır.

d) Selçuklu ailesinde amcalara verilen bir unvandır.

e) Selçuklu ailesinde dâmâtlara verilen bir unvandır.

2) I.İbrahim Yınal’ın İsyanı

II.Kutalmış’ın İsyanı

III.Resültegin’in İsyanı

IV. Tekiş’in İsyanı

V. Kavurd’un İsyanı

Yukarıda adları verilen isyanlardan hangileri Sultan Tuğrul Bey zamanında

gerçekleştirilmiştir?

a) I,II, III

b) III, IV, V

c) I, II, V

d) I, III,V

e) II, III, IV

3)Aşağıdakilerden hangisinde Pasinler Savaşı’nın sebebini doğru olarak

vermiştir?

a) Bizans Devleti’nin zayıf bir durumda olması

b) Selçuklular ile Bizanslıların birbirleriyle iyi geçinememesi

c) Fâtımî Halifesi’nin kışkırtmaları

d) Musa Yabgu’nun oğlu Melik Hasan’ın şehid edilmesi

Page 94: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

84

e) İbrahim Yınal’ın yenilmesi

4) 1054 yılında Sultan Tuğrul Bey bizzat ordusunun başında Anadolu üzerine sefere

çıkmıştır.

Aşağıdakilerden hangisi bu seferin sebeplerinden biri sayılamaz?

a) Sultan Tuğrul Bey’in Anadolu’yu fethetmek istemesi

b) Anadolu’da zengin ve verimli toprakların bulunması

c) Anadolu’da fetih için uygun ortam ve şartların bulunması

d) Anadolu’da halkı bölgeden uzaklaştırmak istemesi

e) Doğu Anadolu’da bazı yerleri ele geçirmek istemesi

5)Pasinler Savaşı’nda esir alınan Gürcü asıllı Bizanslı Kumandan Liparit’in

Bizans İmparatorunun fidye teklifine rağmen Sultan Tuğrul Bey tarafından hiçbir ücret

alınmadan serbest bırakılması bize Selçukluların hangi özelliğini gösterir?

a) Düşmanlarına acımadıklarını

b) Hoşgörülü ve barışsever olduklarını

c) Tutsaklardan kesinlikle fidye almadıklarını

d) Mertliklerini ve düşman kumandanını önemsediklerini

e) Savaşçı bir millet olduklarını

6)Aşağıdakilerden hangisi Pasinler Savaşı’nın sonuçlarından biri değildir?

a) Bizans İmparatorluğu ağır bir yenilgiye uğradı.

b) Bizans tarafından Selçukluların kolay bir rakip olmadığı anlaşıldı.

c) Her iki taraf arasında barış yapıldı.

d) Barış görüşmelerine Mervânî beyi aracı oldu.

e) Bizans İmparatoru Selçuklulara vergi ödemeyi kabul etti.

7)İran’da kurulan Büyük Selçuklu Devleti’nin Türkmenleri Bizans sınırlarına

yerleştirmesinin amaçları arasında aşağıdakilerden hangisi gösterilemez?

a) Türk-İslâm birliğini sağlamak

b) Batı yönünde fetihleri yoğunlaştırmak

Page 95: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

85

c) Sınırların güvenliğini sağlamak

d) Anadolu’nun Türkleşmesini sağlamak

e) Türkmenlerin Müslüman topraklarda yağma ile uğraşmasına engel olmak

8)Selçuklularda sultanın erkek çocuklarının atabeg adı verilen kumandanın

gözetimi altında bir eyalete idareci olarak gönderilmesinin nedenleri arasında

aşağıdakilerden hangisi gösterilemez?

a) Meliklerin devlet işlerinde tecrübe kazanması

b) Meliklerin eğitimine önem verilmesi

c) Melikin gönderildiği eyaleti merkeze bağlı olarak idare etmesi

d) Ülke idaresinde sultana yardımcı olunması

e) Ülkenin bölünmesini kolaylaştırmak

9) I.Sultan Tuğrul Bey 1062 yılında uzun uğraşlardan sonra Abbâsî Halîfesinin kızı

ile evlendi.

II. Abbasî Halifesi Kâim bi-Emrillah, Sultan Tuğrul Bey’e iki kılıç kuşattı.

III. Tuğrul Bey, 1055 yılında büyük bir merasimle Bağdâd’a girdi.

IV. Ocak 1060 Sultan Tuğrul Bey, Halifeyi Arslan Besâsirî’nin elinden kurtardı.

Yukarıda verilen bilgilere bakılarak hangisi söylenemez?

a) Sultan Tuğrul Bey ile Abbasî Halifesi el Kâim bi-Emrillah’ın ilişkileri gayet iyidir.

b) Abbâsî halifesi Selçuklularla akrabalık kurmaya istekli değildir.

c) Sultan Tuğrul Bey, Abbâsî Halifesi ile akrabalık kurmaya isteklidir.

d) Sultan Tuğrul Bey, Abbâsî Halifesini himaye etmektedir.

e) Sultan Tuğrul Bey, halifeye yanaşarak Hilâfeti ele geçirmeye çalışmıştır.

Page 96: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

86

10) Abbasî Halifesi Kâim bi-Emrillah, meşhur İslâm hukukçusu Mâverdî’yi Sultan

Tuğrul Bey’e göndererek Türkmenlerin İslâm ülkelerinde yaptıkları yağma ve akınlardan

dolayı şikâyette bulunmuştur. Tuğrul Bey, elçiye saygıyla muamele ederek mevcut

toprakların yetmediğinden bu tür hareketlerin önlenemediğini bildirmişti.

Yukarıda verilen bilgi dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Türkmenler, Sultan Tuğrul Bey’in otoritesine tam olarak bağlı değiller.

b) Türkmenler, İslâmiyeti henüz tam olarak içselleştirememişler.

c) Türkmenler yer darlığı çekmektedirler.

d)Türkmenler, Müslüman olmalarına rağmen henüz eski yaşam biçimlerini

değiştirememişler.

e) Türkmenler, İslâm ülkelerine yerleşmeye çalışıyorlar.

Cevaplar

1c 2a 3d 4d 5d 6e 7a 8e 9e 10e

Page 97: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

87

Kaynakça

Bundârî, Zübdetü’n- Nusrâ ve nuhbetü’l- ‛usrâ, ( nşr. M. Th. Houtsma), l’Historire

des Seldjoucides, Leiden 1889,; (trc. Kıvâmeddin Burslan), Irak ve Horasan Selçukluları

Tarihi, İstanbul 1943.

Ebu’l-Ferec (Bar Hebraeus), Abû’l-Farac Tarihi, (çev. Ömer Rıza Doğrul), Ankara

1987, I-II.

Enverî, Düsturnâme, (nşr. M.H. Yinanç), İstanbul 1928.

Hüseynî, Ahbârü’d-devleti’s-Selçukiyye, (trc: Necati Lugal), Ankara 1943.

Kafesoğlu, İbrahim, “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, TM., İstanbul 1958, XIII,

117-121.

Köprülü, M. Fuad., "Türk ve Mogol Sülâlerinde Hanedan Âzâsının Îdamında Kan

Dökme Memnuiyeti", THTD., (1941-1942), Ankara 1944.

Köymen, M. Altay, “Tuğrul Bey”, İA., XII/2, 25–41.

-------------------, “Devlet Kurtaran Örnek Bir Türk Kadını” Millî Kültür, Ankara 1977,

I, 44-45.

Lowick, N. M., “Fars’daki Selçuklu Hâkimi Resûltegin’in Bir Altın Sikkesi”, Tarih

Dergisi, İstanbul 1975, sy. 28-29, s. 55-62.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

-------------------, “Emîr Savtegin”, TED., İstanbul 1975, sy. 6, s. 63-74.

Sevim, Ali, “Sıbt İbnü’l Cevzî’nin Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan adlı eserindeki

Selçuklularla İlgili Bilgiler I. Sultan Tuğrul Bey Dönemi”, Belgeler, sy. 22, Ankara 1997.

Turan, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk İslâm Medeniyeti, İstanbul 1993.

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi-Nâmesi Ve Papaz Grigor’un Zeyli, trc. Hrant D.

Andreasyan, Ankara 1962.

Yinanç, Mükrimin Halil, Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, I, Anadolu'nun Fethi,

İstanbul 1944.

Page 98: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

88

4. SULTAN ALP ARSLAN DÖNEMİ (1063-1072)

Page 99: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

89

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

4.1. Alp Arslan İle Melik Kutalmış'ın Büyük Selçuklu Tahtı İçin Giriştiği Mücadele

4.2. Birinci Kafkasya ve Doğu Anadolu Seferi

4.3. Melik Kavurd ve İlk İsyanı

4.4. Anadolu’da Düzenlenen Fetih ve Akınlar (1065-1068)

4.5. Sultan Alp Arslan’ın İkinci Kafkasya Seferi

4.6. Bizans’ın Türk Akınlarını Durdurma Çabaları

4.7. Kavurd’un İkinci İsyanı

4.8.Selçuklu Emîrlerinin Anadolu’ya Akınları

Page 100: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

90

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sultan Alp Arslan Selçuklu tahtına nasıl geçmiştir?

2) Sultan Alp Arslan’ın ilk askerî seferleri hangi coğrafyalar üzerine olmuştur?

Page 101: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

91

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

4.1. Alp Arslan İle Melik

Kutalmış'ın Büyük Selçuklu

Tahtı İçin Giriştiği

Mücadele

Selçuklu hakimiyet anlayışı

gereği hanedan arasındaki

taht kavgaları ve büyük

emirlerin tutumunun

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

4.2. Birinci Kafkasya ve

Doğu Anadolu Seferi

Kafkaslarda Selçuk

hakimiyetinin yerleşmesi ve

Bizans ile Alp Arslan

dönemindeki mücadelelerin

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

4.3. Melik Kavurd ve İlk

İsyanı

Alp Arslan’ın iç isyanlara

yönelik olarak Sultanlığını

diğer şehzadelere kabul

ettirmesinin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

4.4.Anadolu’da Düzenlenen

Fetih ve Akınlar (1065-

1068)

Alp Arslan’ın Bizans’a

yönelik fetih politikalarının

belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

4.5. Sultan Alp Arslan’ın

İkinci Kafkasya Seferi

Kafkasya’da Selçuklu

hakimiyetinin

sağlamlaştırma çabalarının

incelenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

4.6.Bizans’ın Türk

Akınlarını Durdurma

Çabaları

Anadolu’ya yönelik

Selçuklu akınlarına karşı

Bizans’ın engelleme

teşebbüslerinin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

4.7. Kavurd’un İkinci İsyanı Alp Arslan’ın iç isyanlara

yönelik olarak Sultanlığını

diğer şehzadelere kabul

ettirmesinin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

4.8.Selçuklu Emîrlerinin

Anadolu’ya Akınları

Selçukluların Bizans’ı

yıpratmaya yönelik

faaliyetlerinin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 102: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

92

Anahtar Kavramlar

Alp Arslan, Nizamülmülk, Melikşah, Kavurd, Gürcistan, Türkmenler

Page 103: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

93

Giriş

Malagirt Savaşı’na kadar Selçuklular’ın, Alp Arslan dönemi fetih politikalarının

anlaşılması bu bölümde üzerinde durulan önemli konular arasındadır. Tuğrul Bey döneminde

Selçukluların Anadolu üzerine yaptıkları seferler bu dönemde de artarak devam etmiştir.

Page 104: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

94

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ’NİN YÜKSELME DEVRİ

4. SULTAN ALP ARSLAN DÖNEMİ (1063 – 1072)

4.1. Alp Arslan ile Melik Kutalmış’ın Büyük Selçuklu Tahtı İçin

Giriştiği Mücadele

Amîdü’l–Mülk, Melik Kutalmış’a karşı kuşatmayı sürdürürken kendisine Sultan

Tuğrul Bey’in ölüm haberi ulaştırıldı.86 Amîdü’l–Mülk, derhal askerlerini ve diğer görevlileri

toplayarak haberi onlara bildirdi ve sultanın vasiyetini uygulamak hususunda 87 onlardan

yardım istedi. Onlar da vezîre bağlı kaldılar. Böylece askerlerin tam desteğini alan Amîdü’l–

Mülk, Girdkûh kuşatmasını kaldırarak başkent Rey’e doğru hareket etti ve 16 Ramazan 455

(12 Eylül 1063) günü Rey’e ulaştı.

Tuğrul Bey, Çağrı Bey’in ölümünden sonra onun hanımı ile evlenmişti. Sultan Tuğrul

Bey’in çocuğu olmamıştı. Bu nedenle Çağrı Bey’in bu hanımdan dünyaya gelen oğlu

Süleyman’ı veliaht tayin etti. Vezîr Amîdü’l–Mülk de Sultan Tuğrul Bey’in vasiyeti üzerine,

onun üvey oğlu Süleyman’ı Büyük Selçuklu tahtına oturtdu88. Süleyman’ın hükümdarlığına

itirazından çekindiği Horasan Emîri Alp Arslan’a da bir mektup göndererek yaptığının Tuğrul

Bey’in vasiyeti olduğunu yani Süleyman’ın hükümdar olmasını Tuğrul Bey’in istediğini

bildiren bir mektup gönderdi89.

Ancak vezîrin bu mektubu, Alp Arslan’ın Horasan’dan Rey’e doğru hareket etmesini

engelleyemedi. 90 Sonuçta Süleyman’ın sultanlığına Alp Arslan, Melik Kutalmış ve Musa

Yabgu karşı çıktılar. Büyük Selçuklu Emîrlerinden Hâcib Erdem ve Yağısıyan Kazvin

şehrinde Alp Arslan adına hutbe okuttular.

86 Sultan Tuğrul Bey 8 Ramazan 455 ( 4 Eylül 1063) günü vefât etmiştir (İbnü’l-Esîr, el- Kâmil fî’t-

târîh, X, 26; trc., A.Özaydın, X, 41. Tuğrul Bey hakkında geniş bilgi için bk. Köymen, Büyük Selçuklu

İmparatorluğu Tarihi, I, 96-366; a.mlf., Tuğrul Bey ve Zamanı, İstanbul 1976; a. mlf., “Tuğrul Bey”, İA., XII / 2,

25-41. 87 Sultan Tuğrul Bey, 1063 yılında Urmiye’de hastalanmış ve hatta ağırlaşmıştı. Bu nedenle askerlerin

telaşa kapılmaları üzerine sultan, istemeye istemeye oturtularak askerlerin kendisini görmeleri sağlanmıştı. İşte

bu sırada sultan, “Eğer emr-i Hak vaki olursa yerime, Çağrı Bey’in oğlu Süleyman’ı tahta getirmelerini, hiçbir

muhalefet yapmaksızın vezîr Amîdü’l-Mülk’ün sözlerine uymalarını ve ondan asla ayrılmamalarını” vasiyet

etmişti. Askerler ve öteki devlet erkânı, sultana, bu vasiyetine uyup yerine getireceklerine dâir söz vermişlerdi.

Ancak Hâcib Erdem, Sultan Tuğrul Bey’e, kendisinin yalnız Alp Arslan’a hizmet edeceğini söyleyip

Horasan’da bulunan Alp Arslan’ın yanına gitmek için derhal sultandan ayrıldı. Bk. Sıbt, s. 116, trc., 81. 88 Sıbt, s. 126-127, trc., s. 89; Zahîrüddin Nişâbûrî, (nşr. Muhammed Ramazanî), Selçuk-nâme, Tahran

1332, s. 21. 89 Sıbt, s. 127, trc. Ali Sevim, “Sıbt İbnü’l- Cevzî’nin Mir’âtü’z- Zamân Fî Tarihi’l- Âyan Adlı

Eserindeki Selçuklularla İlgili Bilgiler II. Sultan Alp Arslan Dönemi”, Belgeler, (Ankara 1999), XIX/23, s. 2. Bu

mektubun muhtevası için bk. Sıbt, aynı yer. 90 Sıbt, aynı yer.

Page 105: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

95

Sultan Alp Arslan’ı Tasvir Eden Bir Minyatür

Sultan Tuğrul Bey’in ölümünü öğrenen Kutalmış sığındığı Girdkûh kalesinden inerek

kendisine asker toplamak üzere Türkmenlerin yaşadığı obalara gitmiştir. Sıbt’ın Uyûnü’t

tevârîh’den naklen bildirdiğine göre 91 Kutalmış, Türkmenlere kendisine katılmaları

hususunda inandırıcı sözler söyleyerek onları ikna etmiş ve bu arada onlardan adı

belirtilmeyen ileri gelen bir bey de Kutalmış’a katılmıştır.

Kutalmış’ın babası Arslan Yabgu’nun Türkmenler üzerinde büyük bir nüfuzu vardı.

Bu nedenle Türkmenler Kutalmış’a tâbi olmakta tereddüt etmediler. Sıbt’ın verdiği bilgiye

göre 92 , Kutalmış topladığı 50.000 atlı ile Sâve’ye gitti ve buradan Selçuklu emîrlerine

mektuplar yazarak kendisine katılmalarını bildirdi. Bunun üzerine Sürhab b. Kâmrev

(Kâmrû), ona olumlu cevap verdi ve bir gece Kutalmış’a katılmak üzere gizlice hareket etti.

Bu arada kardeşini de Kutalmış’a gönderip onu, Selçuklu başkenti Rey’e saldırıya geçmesi

hususunda teşvik etti ve cesaretlendirdi.

Yine Sıbt’ın kaydına göre93, bu sırada Kutalmış’ın yanında “Nizâmüddîn” lâkaplı Ebû

Nasr ed– Dihistanî tutuklu olarak bulunuyordu. Belki tetkik ettiğimiz bu olayın zamanına

göre oldukça muahhar bir kaynak ama Ahmed b. Mahmûd94, diğer kaynaklarda bulunmayan

91 Mir’âtü’z-zamân, XVIII, 127, trc., 3. 92 Mir’âtü’z-zamân, XVIII, 127, trc., s. 3. Krş. Claude Cahen, “Qutlumush et ses fils avant l’Asie

Mineure”, Islam, XXXIX (1964), s. 24. 93 Bk. Aynı yer. 94 Ahmed b. Mahmud, Selçuk-nâme, (haz. Erdoğan Merçil), İstanbul 1977, I, 54.

Page 106: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

96

ve Kutalmış’ın Alp Arslan’a karşı taht iddasında bulunmasını Kutalmış’ın şu cümleleri ile

anlatır: “Tuğrul Han yerine ben değil, Alp Arslan sultan oldu. Ayrıca ben ondan yaşlı ve

saltanata daha lâyığım. Şimdi onun padişah olup benim bakıp durmam doğru değildir. Belki

savaşıp başımıza ne yazıldığını görmek daha uygundur. Er gayret üzere olur, gayretsiz er

kadından daha aşağıdır”.

Ahmed b. Mahmûd’un ifadesine göre95, bu sözleri duyan beyler ve askerler bağrışıp

“Bizim de fikrimiz sizin gönlünüzdeki gibidir. Hemen bu hususta emrine boyun eğeriz, sen

buyur biz tutalım, hangi tarafa dersen gidelim” demişlerdir. Yine müellifin ifadesine göre96,

Kutalmış aldığı bu olumlu tepki üzerine iyice moral bularak hemen Türkmenlerin yaşadığı

bölgelere gidilip sayısız asker toplanmasını emretti ve kendi de Sâve dışında karargâhını

kurarak muhtemelen burada toplanacak orduyu beklemeye başladı. Böylece Kutalmış çok

sayıda asker topladı.

Sıbt97, onun beraberinde 50.000 atlının bulunduğunu, İbnü’l– Adîm98 ise bu sayının

90.000 olduğunu kaydeder. Hüseynî99 herhangi bir rakam vermemekle birlikte Kutalmış’ın

ordusunun fezayı doldurduğunu ve çekirge sürüsü gibi olduğunu kaydeder. İbnü’l–Esîr de100

Hüseynî gibi rakam vermeden Kutalmış’ın çok sayıda askeri olduğundan bahseder. Ahmed b.

Mahmûd101 ise Kutalmış’ın askerinin atlarının ayağından kalkan tozun dünyayı kapladığını

kaydeder.

Kutalmış, topladığı ordusuyla önce Sâve civarına gelmiş buradan da Büyük Selçuklu

Devleti’nin merkezi Rey’e doğru harekete geçmiştir.102 Kutalmış 21 Zilkâde 455’te (15

Kasım 1063)’te Rey’e yürüyüp şehri almak üzereyken, Amîdü’l–Mülk ona karşı harekete

geçti, fakat yenilgiye uğradı. Selçuklu ordusunun öncü kuvvetlerinin başında bulunan İnanç

Bey beş yüz askeriyle Kutalmış tarafından esir edildi. Tam anlamıyla yenilgiye uğramış olan

Amîdü’l–Mülk, beraberindeki kuvvetlerle Rey’e dönüp şehri Kutalmış’a karşı savunmak için

hazırlıklara girişti.

Vezîr Amîdü’l–Mülk, Tuğrul Bey’in vasiyeti üzerine onun üvey oğlu ve Alp Arslan’ın

ağabeyi olan Süleyman’ı hükümdar ilân edip adına hutbe okutmuş ise de ileri gelen devlet

adamlarının ve kumandanların hükümdar olarak Alp Arslan’ı istemeleri ve yaklaşmakta olan

Kutalmış tehlikesine karşı Alp Arslan adına hutbe okutarak onu sultan ilân ettirdi 103 .

95 Bk. Aynı yer. 96 Bk. Aynı yer. 97 Mir’âtü’z-zamân, 126-127, trc., XVIII/22, s. 88; XIX/23, s. 3. 98 İbnü'l Âdim, Buğyetü’t-taleb fî Tarihi Haleb, (yay. Ali Sevim), Kamāl al-Dīn İbn al- ‛Adīm Buğyat At-

Talab Fī Tārīh Halab, Selçuklularla İlgili Haltercümeleri, Ankara 1976, s. 20, trc., s. 66. 99 Ahbârü’d-Devleti’s-Selçûkiyye, s.21. 100 el-Kâmil, X, 36, trc., X, 48. 101 Selçuk-nâme, I, 54. 102 Hüseynî, s. 30, trc., s. 21; Anonim Selçuknâme (nşr. ve trc. Feridun Nafiz Uzluk, Ankara 1952, s. 13,

trc., s.7), Tuğrul Bey’den sonra yerine Alp Arslan’ın hükümdar olduğunu , Kutalmış’ın ise bundan sonra ona

karşı isyan ettiğini kaydeder ve Kutalmış’ın Tuğrul Bey’e karşı giriştiği isyandan habersiz görünür. 103 Bundârî, s. 26 ; Sıbt, s. 128; trc., s. 3-4.

Page 107: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

97

Amîdü’l–Mülk sonra Alp Arslan’ı durumdan haberdar ederek derhal yardıma gelmesi

gerektiğini bildirdi ve bu konuda onun emirlerini beklediğini söyledi104.

Bu sırada Nişâbûr’da bulunan Alp Arslan ileri gelen adamlarından Emîr Savtegin’i105

bir miktar askerle önden Rey’e gönderdi. Ancak kaynağımız onun burada Kutalmış’a karşı ne

gibi bir faaliyette bulunduğunu kaydetmemiştir106. İbnü’l–Esîr107, Alp Arslan’ın, Kutalmış’ın

hareketi ile ilgili haberi aldığı zaman muazzam bir ordu hazırlatıp çöl üzerinden Rey’e sevk

ettiğini ve bu ordunun Kutalmış’tan önce Rey’e ulaştığını kaydederse de bu bilgi diğer

kaynaklarla108 çelişmekte ve pek de mümkün görünmemektedir.

Çok geçmeden Türkmen kuvvetleriyle harekete geçen Kutalmış, Rey’i kuşatmaya

başladı ve özellikle şehre giden yolları kesip kontrol altına aldı. Bu nedenle şehir halkı, çok

güç bir duruma düştü. Bu durum karşısında Amîdü’l–Mülk, çok hızlı koşan atlarla Alp

Arslan’a özel ulaklar gönderip durumun ciddiyetini bildirdi. Alp Arslan ise, vezîre gönderdiği

cevapta “Rey’den ayrılmayınız, çünkü ben sizlere ulaşmak üzereyim” demiştir. Bu arada

Kutalmış’ın beraberinde bulunan Türkmenler, şehir civarındaki halka çok kötü ve revâ

görülmeyecek davranışlarda bulunmaktaydılar.

Öte yandan Hâcib Erdem’in kumandasındaki Alp Arslan’ın öncü kuvvetleri Dâmegân

(Damgân)’a ulaşmışlardı. Bunu haber alan Kutalmış, Zilkâde sonlarında (Kasım sonları)

kuvvetleriyle birlikte Selçuklu öncülerine karşı harekete geçti ise de sonradan Rey’e döndü.

Ancak Milh vadisi civarında Erdem’in idaresindeki Alp Arslan’ın öncü kuvvetlerine rastladı

ve onlarla savaşa tutuştu. Yenilgiye uğrayan ve bir kısım kuvvetlerini kaybeden Erdem,

civarda bulunan bir kaleye sığındı ve kendisinden ancak iki fersah uzaklıkta bulunan Alp

Arslan’a haber gönderip durumu bildirdi109.

Kutalmış, Rey’e bağlı bütün köylerde tahribat yaparak askerlerini yağmacılıktan

alıkoymadı110. Rey’i kuşatmakta olan Kutalmış, Alp Arslan’ın Nişâbûr’dan hareket ederek

süratle üzerine geldiğini öğrenince iki düşman arasında kalmamak yani Rey kalesindeki

Amîdü’l–Mülk’ün kuvvetleri ile Alp Arslan’ın kuvvetleri arasında kalmamak için ordusundan

bir birliği ayırarak kalenin kuşatmasına devam edilmesini emretti. Alp Arslan ile Rey’de

karşılaşmamak için İsferâyin’e111 yürüdü112.

104 Sıbt, s. 128; trc., s. 3. Krş. Köymen, Türk Tarihi, s. 63. 105 Emîr Savtegin hakkında geniş bilgi için bk. Erdoğan Merçil, “Emîr Savtegin”, Tarih Enstitüsü

Dergisi, (İstanbul 1975), sy. 6, s. 63-74. 106 Hüseynî, s. 30, trc., s. 21; Ahmed b. Mahmûd, I, 54 vd. Krş. Merçil, agm., s. 67. Sıbt (s. 127-128, trc.

s. 2) olaydan bahseder ancak emîrin adını kaydetmez. 107 el-Kâmil, X, 36 , trc., X, 48. 108 Hüseynî, s. 30, trc., s. 21 ; Aksarayî, Müsâmeretü’l ahbâr ve müsâyeretü’l – ahyâr, ( nşr. Osman

Turan), Ankara 1944, s. 16; (trc. M. Nuri Gençosman), Selçukî Devletleri Tarihi, Ankara 1943, s. 111; Ahmed b.

Mahmûd, I, 54-55. 109 Sıbt, s. 128-129 ; trc., s. 4. 110 Hüseynî, aynı yer; İbnül Esîr, aynı yer. Sıbt (s. 127, trc., s.2) da onun Rey’e bağlı köyleri yağmalayıp

kadınları tutsak aldığı ve bazı kimseleri öldürdüğünü kaydeder. 111 Nîşâbûr civarında olup bu şehirden beş konak uzaklıkta ve Horasan’ın kuzeybatısında bulunan

müstahkem bir mevki. Geniş bilgi için bk. Cl. Huart, “İsferâyin”, İA., V/2, s.1074.

Page 108: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

98

Kutalmış karargâh kurduğu bölge ile Alp Arslan’ın gelmekte olduğu istikâmet

arasında ve onun geçmeye mecbur olduğu Abdullahâbâd ve Milh vâdisine su akıttı. Bu Milh

vâdisi normalde bir bataklık olup yolcular için bile geçilmesi zor idi113. Bu vâdiye su verilince

artık içine girilemez hâle geldi114.

Alp Arslan Nişâbûr’dan yola çıktı 115 ve Dâmegân’a varınca Kutalmış’a mektup

gönderip yaptığı işi iyi görmediğini ve yadırgadığını bildirdi. Bu gibi hatâları işlemekten

sakınmasını söyledi ve giriştiği isyâna derhal son vermesini emretti. 116 Alp Arslan’ın bu

hareketi, Kutalmış’ı oyalayıp biraz daha zaman kazanmak için yaptığı düşünülebilir117. Tuğrul

Bey’e isyan etmiş ve onun ölümü ile eline büyük bir fırsat geçmiş olan Kutalmış’ın böyle bir

teklifi kabul etmeyeceğini Alp Arslan da gayet iyi bilmekteydi.

Sonunda iki ordu aralarında Milh vâdisi bataklığı bulunmak üzere karşı karşıya

geldiler118. İbnü’l–Adîm’e göre119 Alp Arslan’ın beraberinde 12.000 atlı bulunmakta idi. Alp

Arslan’ın ordusunu, vezîri Nizâmü’l–Mülk düzenledi ve mevzilere yerleştirdi 120 . Onun

ordusunun sağ kanadına Emîr Kutbeddîn Gülsarığ ile Emîr Pehlivân; sol kanadına Emîr

Altuntak ve Emîr Savtegin; merkezde ise sultanın yanında Emîr Buldacı, Emîr Sungurca,

Emîr Ağacı ve diğer ileri gelen kumandanlar yer almaktaydı. Kutalmış’ın ordusunda ise, sağ

kanada kardeşi Resultegin sol kanada Emîr Ayboğa komuta ediyordu121. Kaynaklar, merkezde

Kutalmış’ın yanında kimin ya da kimlerin yer aldığını kaydetmez.

Kutalmış, astroloji ilmine vâkıf idi ve o gün tâlihinin kapalı olduğunu görmüştü.

Girişeceği savaşta kendisi için zafer ihtimali görünmemekteydi. Bu sebeple o gün savaştan

kaçınmaya çalıştı. O, Alp Arslan’ın bu bataklık araziden ordusunu geçiremeyeceğini tahmin

etmekteydi. Bundan dolayı o gün savaşın olamayacağını zannediyordu 122 . Ancak hesabı

tutmadı. Alp Arslan atına bindi ve dağın eteğinde bir yol aradı123. Bulamayınca da atını

bataklığın içine doğru sürdü ve kamçısıyla askerine de ilerleme işareti verdi.124

112 Aksarayî, s. 16, trc., s. 111; Reşîdüddin Fazlullah, Câmi‛u’t-tevârîh, nşr. Ahmet Ateş, Câmi‛u’t-

tevârîh Selçuklularla İlgili Kısımlar, Ankara 1960, s. 28; Nişâbûrî, s. 22. 113 Bk. Aynı yer. 114 İbnü’l-Esîr, aynı yer; Ahmed b. Mahmûd, I, 55. 115 Bündârî, s. 29 , trc., s. 27 ; İbnü’l-Esîr, aynı yer. Hüseynî (s. 31, trc., s. 21), Alp Arslan’ın 10

Muharrem 456 (3 Ocak 1064) günü Nişâbûr’dan yola çıktığını kaydederken İbnü’l – Esîr (aynı yer), 456 yılı

Muharrem ayının başında çıktığını kaydeder. Ahmed b. Mahmûd ise ( aynı yer), yalnızca 456 yılını verir. Ancak

Sıbt’ın verdiği bilgilerden (s. 129, trc., s. 4) Alp Arslan’ın 1063 Kasım’ında yola çıktığı anlaşılmaktadır. 116 İbnü’l-Esîr, aynı yer. 117 Nitekim Alp Arslan, aynı hareketi sonradan Bizans İmparatoru Romanos Diogenes ile 1071’de

yaptığı Malazgirt savaşından önce de tekrar etmişti. Bk. İbrahim Kafesoğlu, “Malazgirt”, İA., VII, 46. 118 İbnü’l-Adîm (Buğye, 20, trc., s. 66), savaşın Nemek köyünde meydana geldiğini kaydeder. 119 Buğye, Aynı yer. 120 İbnü’l-Esîr, X, 36, trc., X, 48 ; Hüseynî, s.31, trc., s. 21 ; Ahmed b. Mahmûd, I, 55. 121 Hüseynî, aynı yer. Krş. Ahmed b. Mahmûd, aynı yer. 122 İbnü’l-Esîr, X, 36, trc., X, 48-49. 123 Hüseynî, s. 31, trc., s. 21. Ahmed b. Mahmûd (Selçuknâme, I, 55-56), olayı biraz farklı anlatır. Ona

göre; Sultan Alp Arslan kılavuzuna “Bizim için dağın eteğinden yol olsa gerek” demiş, kılavuz da ona : “Ey

dünyanın şâhı oradan askerin gitmesine imkân yoktur” diye cevap vermiştir. 124 Hüseynî, s. 31, trc., s. 21-22; İbnü’l-Esîr, X, 36, trc., X, 49.

Page 109: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

99

Kaynaklar, Alp Arslan’ın ordusunun da çok kalabalık olduğunu kaydederler. 125

İbnü’l–Esîr’in bir kaydına göre,126 Nizâmü’l–Mülk Alp Arslan’a “Horasan’da senin için öyle

bir ordu hazırladım ki, bunlar sana yardım eder ve seni hiçbir zaman yalnız bırakmazlar, senin

uğrunda hedeften şaşmayan oklar atarlar. Bu ordunun erleri âlimler ve zâhidlerdir, bunları

kendilerine iyilik ve ihsanda bulunarak sana en büyük yardımcılar yaptım” demiştir.

Nizâmü’l–Mülk’ün büstü

Kutalmış ve onun yanında yer alan herkes, Alp Arslan’ın ordusunun bataklığa

saplanacağını zannederken sanılanın aksi oldu ve Alp Arslan ordusu ile sâlimen karşı tarafa

geçti ve Kutalmış’ın ordusu ile savaşa tutuştu. Pek çok asker öldü127. Daha önceden kendisine

bu görevin verildiği anlaşılan Emîr Sungurca savaş başlar başlamaz Kutalmış’ın üzerine

125 Ahmed b. Mahmûd, I, 55. 126 el-Kâmil, X, 36, trc., X, 48. 127 Sıbt, s. 129, trc., s. 4; Nişâbûrî, s. 22.

Page 110: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

100

yüklendi, onun çetrini ele geçirdi ve alemini aşağıya indirdi. Böylece Kutalmış mağlup

oldu128.

Savaş sırasında birçok yerinden yaralanan Kutalmış mağlubiyete uğradığını anlayınca

askerlerinin bir kısmıyla Girdkûh kalesine doğru kaçmaya başladı. 129 Kutalmış’ın savaşa

devam eden diğer kuvvetleri de bozulup tamamen mağlup oldular. Alp Arslan, bozgun

halinde kaçan Kutalmış’ın kuvvetlerini dört fersah kadar izledi ve pek çoğunu kılıçtan

geçirdi130. Kutalmış tarafından esir edilen Nizâmüddîn, Emîr İnanç ve diğer bazı esirler de

kurtarıldı. Kutalmış ve Türkmenler’in savaş âletleri ve beraberlerinde bulunan her şey

ganimet olarak alındı.131

Alp Arslan, Rey’e doğru hareket etti, muhtemelen Aralık ayında Rey’e girdi132 ve

Büyük Selçuklu tahtına oturdu. Alp Arslan akrabası olan esirlerin hepsini öldürtmek istedi.

Ancak Vezîr Nizâmü’l–Mülk buna engel olarak “Akrabanın kanına girmek doğru değildir,

uğursuzluk getirir, devletiniz çabuk zevâl bulur” dedi ve onu affa ve merhamete davet etti.133

Alp Arslan da onları affederek salıverdi.134

Ancak Kutalmış’ın oğulları ile adamlarının memlekette bırakılmasının ileride fitne

çıkmasına sebep olabileceğini söyledi. Nizâmü’l–Mülk de bunların ülkenin sınırlarında

yerleştirildikleri ve üzerlerinden hükümdarlık ve emirlik unvânlarının kaldırıldığı takdirde

sıkıntı içinde yaşamaya ve kötülük yapmamaya mecbur kalacaklarını söyleyerek onları Urfa–

Birecik taraflarına gönderdi.135 Bündârî,136 Alp Arslan’ın Türkmenler’den pek çok askeri

öldürttüğünü ve bunların mallarına ganimet olarak el koyduğunu kaydeder. Bu esirler

arasında Kutalmış’ın kardeşi Resultegin ile oğulları Süleyman, Mansur ve bazı ileri gelen

emîrler de bulunmaktaydı.137

128 Hüseynî, s. 31, trc., s. 22 ; Sıbt, s. 129, trc., s. 4 ; Ahmed b. Mahmûd, I, 56. 129 İbnü’l-Esîr, X, 38, trc., X, 49. 130 Sıbt, aynı yer. 131 Sıbt, s. 129, trc., s. 4. Krş. Bündârî, s. 29, trc., s. 27. 132 İbnü’l- Esîr( X,37,trc., X, 49), Alp Arslan’ın 30 Muharrem 456 ( 23 Ocak 1064) günü Rey’e

girdiğini kaydeder. 133 Hüseynî, s. 31-32, trc., s. 22 ; İbnü’l-Esîr, aynı yer; Reşîdüddin, s. 28; Nişâbûrî, s. 22. 134 Hüseynî (aynı yer), Alp Arslan’ın onları affetmekle kalmadığını ihsan ve hediyelerle taltif ettiğini

kaydederken, Ahmed b. Mahmûd (I, 56) ileri gelen esirlerin Alp Arslan’dan özür dileyip günahları için tövbe

ettiklerini, yeni sultan tarafından affedilerek her birine durumlarına göre Alp Arslan tarafından saygı

gösterildiğini kaydeder. 135 Aksarayî, s. 16, trc., 111. 136 Zübdetü’n-nusra, s. 29, trc., s. 27. 137 Sıbt (s. 29, trc., s. 4), Resultegin ismini verir ancak Kutalmış’ın büyük oğlunun da esir edildiğini

söylemesine rağmen isim vermez.

Page 111: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

101

Sultan Alp Arslan’ın dinarı

Kaynak: http://www.coinarchives.com/w/results.php?results=100&search=islam

Kutalmış’ın âkıbetine gelince, kaynaklarda farklı rivâyetler yer almaktadır: İbnü’l–

Esîr’e göre 138 savaş bittikten sonra ölü olarak bulunmuştur. Hüseynî’ye göre 139 savaş

meydanından yaralı olarak kaçmış savaş bittikten sonra da bir koyun ağılında ölü

bulunmuştur. İbnü’l–Adîm 140 ve Aksarayî ise 141 , Kutalmış’ın savaş sırasında atının

tökezlemesi sonucu yere düşerek öldüğünü yazar. Bündârî142 ve Nişâbûrî143 de bu görüşe

katılır. Anonim Selçuknâme 144 onun bozguna uğradıktan sonra kaçmak isterken atından

düşerek öldüğünü kaydeder. Ahmed b. Mahmûd da145 Hüseynî’nin rivâyetini tekrar eder.

Kutalmış’ın büyük Selçuklu tahtını elde etmek uğruna verdiği mücadele hakkında en

geniş bilgiyi bize sunan Sıbt İbnü’l–Cevzî’nin kaydına göre146 ise Kutalmış, Alp Arslan ile

giriştiği savaşta yenilgiye uğradıktan sonra normal yolu terkedip dağlara yöneldi ve dar

geçitlerden geçmek suretiyle Alp Arslan’a ait kalelerden birinin önünden geçerken, kale

kumandanı onu yakalamaları için adamlarını gönderdi. Bu sırada Kutalmış, atıyla

kaçmaktayken yere düştü. Bu arada da atı kendisini tepeleyip geçti. Bu nedenle kan kaybına

uğrayan Kutalmış hayata gözlerini yumdu. İbnü’l–Esîr’in kaydına göre 147 Alp Arslan,

138 el-Kâmil, aynı yer. İbnü’l-Esîr, rivâyetinin devamında onun nasıl öldüğünün anlaşılamadığını ve

korkudan öldüğüne dâir bir söylenti olduğunu da kaydeder. 139 Ahbâr, s.31-32, trc., s. 22. 140 Buğye,s. 20, trc., s. 66. 141 Müsâmeretü’l-ahbâr, s. 16, trc., s. 111. 142 Zübdetü’n-nusra, aynı yer. 143 Selçuk-nâme, s. 22. 144 s. 13, trc., s. 7. 145 Selçuknâme, I, 56-57. Ahmed b. Mahmûd bu olayı şöyle anlatmaktadır: “Savaş bitip akşam olunca

sultan, Kutalmış’ın ardından gidilmesini ve ne olursa olsun onun bulunmasını ve cezâsının verilmesini emretti.

Sonra birçok kimse Kutalmış’ın gittiği tarafa yöneldi ve onu aramaya başladılar. Bir ağıla vardıkları zaman

Kutalmış’ın ölüsünü bulup Alp Arslan’ın huzuruna getirdiler. Sultan onu teşhis etti ve Rey’e Tuğrul Bey’in

yanına götürülmesini ve orada gömülmesini emretti”. 146 Mir’âtü’z-zamân, s. 129, trc., s. 4-5. 147 el-Kâmil , X, 37, trc., X, 49.

Page 112: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

102

Kutalmış’ın ölümüne ağlamış ve onun için yapılan taziyeleri kabul ederek büyük üzüntü

duymuş Nizâmü’l–Mülk tarafından teselli edilmiştir.

Melik Kutalmış b. Arslan Yabgu 13 Zilhicce 455 (7 Aralık 1063) günü148 yeni sultan

Alp Arslan’ın emri üzerine Rey’e götürülerek Sultan Tuğrul Bey’in kabrinin yanına

defnedildi. 149 Mansur, Alp İlig, Dolat (Devlet) ve Süleymanşâh adında dört oğlu vardı.

Bunlardan en küçüğü olan Süleymanşâh, Anadolu fâtihlerinden biri olup Türkiye Selçuklu

Devleti’nin kurucusudur.

İbnü’l–Adîm’e göre 150 Kutalmış'ın hâkimiyeti altında bulunan toprakların merkezi

Dâmegân idi. Kutalmış, mükemmel derecede astroloji (yıldız ilmi) biliyordu. Ayrıca ensâb

ilmine de vâkıf idi. Onun ölümünden sonra çocukları da astroloji öğrenmişler ve bu ilimle

uğraşanları himâye etmişlerdir 151 . Kutalmış’ın, babası Arslan Yabgu’dan dolayı Büyük

Selçuklu tahtında hak iddiâ etmesi oğulları ve torunlarının da dâhil olacağı Mikâiloğulları ile

devam edecek uzun süreli bir çatışmanın da başlangıcı olmuştur.152

Bu arada yerinde tedbir ve görüşleri ile dikkati çeken Nizâm ül–Mülk 7 Aralık 1063'te

Alp Arslan'ın veziri oldu.

Bu arada, Kirman'da bulunan Melik Kavurd da taht mücadelesine katılmak ve sultan

olmak istemişti. Hatta o bu mücadele sırasında kendi hâkimiyet sahası Kirman'ın dışında

bulunan Isfahan'a kadar ilerlemişti. Ancak o Isfahan'da iken kardeşi Alp Arslan'ın Rey şehrine

ve amcasının tahtına sahip olduğunu öğrendiği zaman Kirman'a döndü. Daha sonra Alp

Arslan adına hutbe okutarak onun sultanlığını kabul etmek zorunda kaldı.

148 Sıbt, s. 129, trc., s. 5. Köymen (age., s. 64) bu tarihi 28 Kasım 1064 olarak kaydeder. 149 Hüseynî, s. 32, trc., s. 22. Krş. Ahmed b. Mahmûd, I, 57. Krş. Turan, Selçuklular Tarihi, s. 149. 150 Buğye, aynı yer. 151 İbnü’l-Esîr, aynı yer. 152 Alp Arslan ve Kutalmış mücadelesinden sonra bu ikisinin oğulları Melik Tutuş ve Süleymanşâh

karşı karşıya gelmişler ve savaş Süleymanşâh’ın ölümüyle sonuçlanmış, bir sonraki karşılaşma ise, Büyük

Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar ile I. Kılıç Arslan arasında olmuş ve I. Kılıç Arslan’ın ölümüyle

sonuçlanmıştır. İki âile arasındaki bu mücadele, Sultan I. Mesud’un Türkiye Selçukluları’nın başına geçmesiyle

son bulmuştur. Sultan I. Mesud, doğuya Büyük Selçuklu topraklarına taarruz etmemiş, Büyük Selçuklu

hükümdarları da belki kendi iç meseleleri yüzünden Anadolu’dan ellerini çekmişlerdir.

Page 113: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

103

Kirman Halısı

Alp Arslan Rey şehrinde törenle tahta çıktıktan sonra halifenin Tuğrul Bey ile evlenen

kızı Seyyide'yi geri gönderdi ve halifeden kendi adına hutbe okutmasını istedi. Halife

Rey’den gelen bu isteğe olumlu cevap verip 9 Nisan 1064'te Bağdat'ta Sultan Alp Arslan

adına hutbe okutarak sultanlığını tasdik etti ve ona Adûdü’d–Devle (Devletin yardımcısı,

dayanağı), Ebû Şücâ (cesaret babası) lâkaplarını verdi.

Sultan, 1064 yılı içinde Tuğrul Bey devrinde başarılı hizmetlerde bulunan Amîd el–

Mülk'ü görevinden azlederek Merv er–Rûd (Horasan) şehrine sürgün etti ve mallarına el

koydu. Onun bu görevden uzaklaştırılmasında önemli rol oynayan Nizâmül–Mülk Selçuklu

Devleti vezîri oldu. Amîdül–Mülk el–Kündürî 29 Kasım 1064'te sultanın emriyle öldürüldü.

O ölmeden önce cellata ''Nizâmül–Mülk'e çok fena bir iş yaptığını, Türklere vezir ve divan

sahiplerini öldürtmeği öğrettiğini söyle...'' demişti.

Yine bu yıl içinde saltanat tahtında hak iddia etmiş olan Musa (İnanç) Yabgu Herat'ta

sığındığı kalede yakalanarak sultanın huzuruna getirildi. Alp Arslan amcasına iyi davranarak

onu yanında alıkoydu.153

153 Merçil, age., s. 41-43.

Page 114: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

104

4.2. Birinci Kafkasya ve Doğu Anadolu Seferi

Sultan Alp Arslan taht iddiasında bulunan rakiplerini bertaraf ettikten ve devlet işlerini

düzene soktuktan sonra fetihlere başladı ve ordusunu Bizans sınırlarına doğru harekete

geçirdi. 22 Şubat 1064'te büyük bir ordu ile başkenti Rey şehrinden ayrılarak Azerbaycan'a

girdi. Merend şehrine geldiği zaman Anadolu'ya sürekli akınlarda bulunan Emîr Tuğtegin

kuvvetleriyle birlikte kendisine katılarak yolların durumu hakkında bilgi verdi ve sultan ile

birlikte sefere çıktı.

Sultan Alp Arslan Merend'den Nahçıvan'a yürüdü ve burada gemilerden kurulmuş bir

köprüden Aras nehrini geçti. Ordu nehri geçtikten sonra ikiye ayrıldı. Bizzat sultanın başında

bulunduğu kuvvetler önce Erran'daki Lori Ermeni topraklarına girip burada bulunan Ermeni

Giorg ile bir antlaşma yaptı. Bizans adına burayı yöneten Giorg bu antlaşmaya göre; yıllık

vergi ödeyecek, sultana itaat edecek ve kızını sultana verecekti. Alp Arslan daha sonra

Gürcistan'a doğru ilerledi ve Tiflis–Çoruh arasındaki (Kangarni, Kartli ve Cavahet) bölgede

bulunan birçok şehir ve kaleyi feth etti.

Selçuklu döneminden kalma bir şamdan

Sultan Alp Arslan'ın oğlu Melikşah ve Vezîr Nizâmü'l–Mülk idaresindeki ikinci ordu

Aras boyunca ilerleyerek önce adı tespit edilemeyen bir Bizans kalesini zapt etti. Daha sonra

Surmâri (Sürmeli, Kars'ın güney–doğusu) ele geçirildi. Bunun ardından da Hagios Georgio

adındaki bir kale zaptedildi. Bütün bu ele geçirilen yerler Nahçıvan Emîri'nin idaresine

verildi.

Selçuklu ordusu daha sonra Meryem–Nişîn, yani muhtemelen Şirek'deki Marmaraşen'i

Page 115: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

105

(Kars'ın kuzey–doğusu) kuşattı. Hristiyanlığın kutsal merkezlerinden biri olan Meryem–Nişîn

bir zelzele sonunda kale surlarından bir bölümün yıkılması sonucu ele geçirildi. Bundan sonra

tekrar birleşen Selçuklu ordusu İslâm kaynaklarının Sepîd Şehr (Beyazşehir–Akşehir–

Ahalkalak/Ahalkale) dedikleri, şimdiki Kops mevkiinde Marmaraşen manastırının yaklaşık 5

km. kuzey–batısında bulunan, şehri kuşattı. Bu kalenin önünde 1064 Haziran/Temmuz’unda

ordugâh kuran Sultan Alp Arslan şiddetli hücumlar sonunda bu şehri de zapt etti.

Selçuklu ordusu daha sonra Borçala (Debeda) nehrinin sol sahilindeki Allahverdi (Lal)

kalesini (Kars'ın kuzey–doğusu) çetin savaşlar neticesi ele geçirdi. Sultan buradan Kars–Ani

bölgesine girdi, muhtemelen Kars Çayı yanında Çıldır Gölü güneyinde bulunan iki kale halkı

kendisini karşılayarak İslâm dinini kabul ettiklerini bildirdiler. Sultan oradan Bağrat (Bagarat)

Ermeni krallığının başkenti olan Ani şehrine yürüdü.

Kars Ani Kalesi Surlarından bir bölüm

Arpaçay üzerinde bulunan Ani yüksek ve sağlam surlar ve etrafını çeviren su dolu

hendeklerle korunan müstahkem bir şehirdi. Ani'nin nüfusu hakkında bazı kaynaklar çok

abartılı rakamlar verirler. Buna göre şehirde 700.000 ev, 1000 kilise ve manastır

bulunmaktaydı. Ancak bu şehir Selçuklu ordusu önünden kaçanların sığındıkları bir yer

olduğundan nüfusunun kalabalıklığı hakkında kaynakların ifadesinde bir hakikat payı

bulunmaktadır.

Ani'yi kuşatan Alp Arslan surların sağlamlığı dolayısıyla şehri zaptedebilmek için bir

hayli uğraştı. İnşa ettirdiği ahşap bir kuleye yerleştirdiği mancınıklar ile surları döğdürdü.

Nihayet yarılan surlardan geçen Selçuklu kuvvetleri 16 Ağustos 1064'te bu şehre girdiler.

Şehri savunan iki Bizans valisi Gürcü Bagarat ile Grigor iç kaleye kapandılarsa da neticede

teslim olmak ve vergi ödemek zorunda kaldılar. Alp Arslan bir emîrin idaresinde kuvvetli bir

garnizonu şehirde bıraktıktan sonra buradan ayrıldı.

Page 116: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

106

Ani, bir müddet sonra Şeddadî Emirî Menuçehr b. Ebu'l–Esvâr'ın idaresine verildi.

Zaptedilmesi çok zor görülen Ani’nin Müslümanlar tarafından fethedilmesi Doğu’da ve

Batı’da büyük yankılar uyandırmış, Abbâsî Halifesi Kâim bi–Emrillâh, özel bir elçi ile

gönderdiği mektubunda sultana takdir ve tebriklerini bildirerek ona “Ebû’l– Feth” lâkabını

vermiştir. 154

Diğer taraftan Alp Arslan Kars'ta hüküm süren Ermeni prensi Gagik–Abbas'a bir elçi

göndererek, huzuruna gelmesini ve kendisine itaat etmesini bildirdi. Bu Ermeni prensi, Türk

elçisini siyah elbiseler giymiş olduğu halde kabul edip ona, Tuğrul Bey'in ölümünden beri

matem tuttuğunu söylemiştir. Onun bu davranışı Alp Arslan'ın hoşuna gitti. Ordusu ile Kars'a

varan ve merasim ile karşılanan Alp Arslan bu prensin hediyelerini ve tâbiyetini kabul etti,

ona hil’atler giydirdi. Fakat Gagik bir müddet sonra devletinin asilzâdeleri ile bu şehirden

ayrıldı ve ülkesini Bizans İmparatoru Konstantin Dukas’a bırakarak karşılığında Zamantı

havalisini155 aldı.156

Sultan Alp Arslan bu büyük sefer sırasında kardeşi Kavurd'un isyankâr bir tavır

takındığını haber alınca daha fazla ilerlemeyerek sefer sırasında elde ettiği çok sayıda ganimet

ile Rey şehrine dönmüştür.

Bu seferin neticesi Bizans Devleti'nin derinliklerine kadar uzanan önceki akınlardan

çok daha önemli olmuştu. Bizans'a epeyce pahalıya mal olmakla beraber Gagik'in ülkesini

imparatora terk etmesi yine de bir teselli idi.157

4.3. Melik Kavurd ve İlk İsyanı

Kirman bölgesinin ve civarının zaptı Alp Arslan'ın kardeşi Kavurd'a verilmişti.

Büveyhîler idaresinde olan bu bölgeye Oğuzlar tarafından başlatılan akınları 1048 yılından

itibaren bizzat Melik Kavurd yönetmişti. Kavurd yine aynı yıl içinde emrindeki beş–altı bin

kişilik kuvvetle Kirman'ın kuzey kısmı olan Serdsîr bölgesine girmişti. Bu bölgeyi yöneten

Büveyhîler'in nâibi Behram b. Leşker–sitân Türk akınları karşısında Kirman'ın merkezi

Berdsîr'e kapanmışsa da neticede aman dilemeğe ve bu şehri teslime mecbur oldu. Bu suretle

Kuzey Kirman Selçuklular'ın egemenliğine geçti.

Kirman'ın güney kısmı Germsîr ise eşkıyalık ile meşgul Kufs denilen dağlı bir kavmin

at oynattığı bir bölgeydi. Arazinin sarp ve arızalı olması bunlar ile mücadeleyi

güçleştirmekteydi. Bu durumu Melik Kavurd'a bildirdikleri zaman, o kavmin kötülüklerini

zorla ve açıkça ortadan kaldıramayacağını anlamış bu iş için bir hile öngörmüştü. Neticede

Kavurd bu dağlı kabile reislerinin bir düğün münasebetiyle toplandığı Bârcan dağına bir

baskın yaparak onların hepsini öldürtmüş ve böylece Kavurd bütün Kirman'a hâkim olmuştu.

154 Urfalı Mateos, s. 118-119; İbnü’l- Esîr, el-Kâmil, X, 49-52. Krş. Turan, Selçuklular Tarihi, s. 155-

156; Alptekin, “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII, 119; Kafesoğlu, “Alp Arslan”, DİA.,II, 527. 155 Bugünkü Pınarbaşı. Kayseri'nin 40 km. doğusunda Malatya-Kayseri yoluyla birleştiği yerin

yakınında 156 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 14-20. 157 Merçil, age., s. 43-46.

Page 117: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

107

Selçuklulardan Kalma Bir Çini Üzerinde Selçuklu Süvarisi

Bu başarısı üzerine, Basra körfezinin ağzında bir liman şehri olan Hürmüz'ün emiri

Kavurd'un hâkimiyetini kabul etti. Daha sonra Hürmüz emîri'nin sağladığı gemiler ve

mürettebat ile Selçuklular Arabistan yarımadasının doğu ucundaki Oman (Umman)'a geçtiler.

Böylece o, idaresi altındaki gemiler ile Selçuklular tarihinde ilk deniz–aşırı seferi

gerçekleştirmiş oldu. Kavurd Oman'a girdi ve şehrin valisi Şehriyâr b. Tâfil'i itaate mecbur

ederek, burada Selçuklu hâkimiyetini sağladı.158

Kavurd, Kirman'dan batıya doğru ilerleyerek Şebânkâre Emîri Fazlûye'yi yenmiş, Fars

bölgesinin merkezi Şîrâz'a girerek hutbeyi Sultan Tuğrul Bey adına okutmuştu (Temmuz–

Ağustos 1062).

158 Merçil, Kirmân Selçukluları, s. 10-20.

Page 118: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

108

Erdoğan Merçil’in Kirman Selçuklularını incelediği eseri

Kavurd'un, Tuğrul Bey'in ölümüyle Fars'tan ayrılmış olması, Fazlûye için yeni bir

imkân yaratmıştı. Fazlûye hemen Alp Arslan'a bir mektup yazarak ona tâbi olduğunu bildirdi

ve yardım istedi. Öte taraftan Hûzistan hâkimi Hezâresb için de Kavurd'un ayrılışı yeni bir

imkân yaratmıştı. O, Fazlûye'ye Deylemli ve Türkler'den meydana gelen bir kuvvet yolladı.

Bunlar Fazlûye ile birleşerek Şîrâz'a tâbi yerleri yağmaladılar. Kavurd'a Sultan Alp Arslan'ın

gaza için Bizans'a gittiği ve Fazlûye'nin Şîrâz'a yürüdüğü bildirildiği zaman, derhal harekete

geçti. O Fazlûye'yi tekrar ağır bir yenilgiye uğratarak Şîrâz'a girdi (1064).

Ancak Kavurd'un devamlı genişleme siyaseti takip etmesi ve isyankâr bir tavır

takınması sebebiyle Sultan Alp Arslan süratle onun üzerine yürüdü ve Ocak 1065'te Şîrâz'a

geldi. Kavurd bir kaleye kapanarak af diledi ve bu dileği Alp Arslan tarafından kabul edildi.

Ancak Fars bölgesi 27.000.000 dirhem karşılığında tekrar Fazlûye'ye bırakıldı. Kavurd'un

Kirman'da hâkimiyetini sürdürmesine ise müsaade edilmişti.

Sultan Alp Arslan oradan Merv'e gitti ve bu şehirde yapılan büyük bir düğünle oğlu

Melikşâh'ı Karahanlı İlig Han’ın oğlu İbrahim Tamgaç Han’ın kızı Terken Hâtun, diğer oğlu

Arslan–şah'ı ise Gazneli Sultan İbrahim’in kızı ile evlendirdi.159 1065 yılı sonlarında sultan

Ceyhun'u geçerek Hazar denizi kenarındaki Üstyurt ve Mangışlak taraflarına yürüdü.

Buralarda ticaret yollarını vuran Kıpçak ve Türkmenleri itaat altına aldı. Cend'de bulunan

büyük atası Selçuk'un mezarını ziyaret 160 eden Alp Arslan oradan Harezm'in başkenti

159 Turan, Selçuklular Tarihi, s. 158; Kafesoğlu, Sultan Melikşah, s. 7. 160 Hüseynî, Ahbâr, s. 28; İbnü’l-Esîr, X, 49. Gazneliler’de, Büyük Selçuklular’da, Türkiye Selçukluları

ve Osmanlılar’da da görülen bir gelenek olan Sultanların Ata mezarlarını ziyareti, temelini İslâmiyet öncesi

Page 119: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

109

Gürgenç yoluyla Merv'e döndü (Mayıs 1066). Bu sefer ile Mâverâünnehr'e komşu bölgeler

tamamıyla Selçuklu Devleti'ne bağlanmış oluyordu.

Sultan, Temmuz 1066'da Nişâbur yakınlarındaki Radgan'daki büyük bir merasimle

Melikşah'ın veliahtlığını ilan etti.161 Bundan sonra Melik Kavurd, Sultan Alp Arslan’a karşı

isyan etti. Bu isyanda onun Melikşah'ın veliahtlığını tanımaması kadar, vezîrinin sözlerinin

etkisinde kalması da rol oynamıştı. Kirman'da yalnızca kendi adına hutbe okutup, sikke

bastırmıştı. Bu hareketi ile sultanın itaatından çıkmış ve açıkça isyan etmiş oldu.

Sultan Alp Arslan, Haziran–Temmuz 1067'de hızla hareket ederek Kirman üzerine

yürüdü. İki taraf arasındaki öncü kuvvetleri savaşını kaybeden Kavurd, Ciruft kalesine sığındı

ve aman dilemek zorunda kaldı. Sultan Alp Arslan, Kavurd'u affetti ve Kirman'ı onun

idaresinde bıraktı. Kızlarının çeyizi için ona 100.000 dinar bağışta bulundu.162

Sultan Kirman bölgesinden ayrılarak Basra Körfezi kıyısında bulunan Şîrâz

civarındaki müstahkem Istahr kalesi üzerine yürüdü. Kısa süren bir savaştan sonra kale

hâkimi Sultan Alp Arslan'a kıymetli hediyeler vererek itaat etti. Sultan Istahr'da kalenin

muhafazası için bir emir idaresinde bir miktar asker bırakarak oradan ayrıldı.163

4.4. Anadolu’da Düzenlenen Fetih ve Akınlar (1065 – 1068)

Büyük Selçuklu Devleti’nde Sultan Alp Arslan bir yandan İran'da ve doğuda bazı

olayları yatıştırmak veya fetihlerle uğraşırken bir yandan da Selçuklu emîrleri ve Türkmen

beyleri Anadolu'da akınlara devam etmekteydiler. 1065–1066 yılında Horasan Sâlârı, Tulhum

(Diyarbekir'in kuzeyinde) kalesini kuşattı, kaleyi alamayınca oradan Siverek (Süveydâ) ve

Nusaybin (Nasibin) üzerine hücum etti. Fakat burada da Bizans'a bağlı ücretli Frank askerleri

tarafından püskürtüldü. Sâlâr–ı Horasan yardımcı kuvvetler alarak bu sefer Urfa'yı kuşattı ise

de başarı sağlayamadı.

Sâlâr–ı Horasan aynı yıl içinde Urfa bölgesine yeni bir akın yaptı. Adı geçen şehirde

bulunan ve kendisine direnmeye çalışan 4000 kişilik bir Bizans kuvvetini yendi. Sâlâr–ı

Horasan 1065/1066 yılı içinde üçüncü defa Urfa bölgesinde göründü ve Kupin (Gubin) adlı

bir yerde ordugâh kurdu. Türkler bu çevreyi tahrip ettiler. Sâlâr–ı Horasan büyük ganimet ve

sayısız esirle beraber bölgeden ayrıldı.164

Sâlâr–ı Horasan 1066 Şubatı'nda Diyarbekir önüne gelerek muhasaraya hazırlandı.

Mervânî Emîri Nizameddîn şehrin kapılarını kapattı. Onun vezîri Ebu'l–Fazl İbrahim bu Türk

emirini 30.000 dinar mukabilinde geri çekilmeğe ve bu durumu müzakere içinde şehre

girmeye ikna etmişti. Fakat bu bir tuzaktı ve Emîr Nizameddîn şehre giren Sâlâr–ı Horasan'ı

devirlerdeki “Atalar Kültü”’nden alarak Müslümanlık sonrası İslâmî esaslara uygun olarak sürdürülmüştür. Bk.

Merçil, “Sultanların Ata Mezarlarını Ziyareti”, IX. Türk Tarih Kongresi, s. 658. 161 Kafesoğlu, Sultan Melikşah, s. 5. 162 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 47. 163 Merçil, age., s. 48. 164 Urfalı Mateos, s. 127.

Page 120: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

110

öldürttü.165

Urfa Kalesi

1066–1067 yılında ise Hacib Gümüş Tegin maiyetinde Afşin166 ve Ahmed Şah gibi

birçok Türkmen beyi olduğu halde Anadolu'ya girdi. Önce Tulhum bölgesine geldi. T'letut

adındaki bir kaleyi hücumla aldı, sonra el–Cezire'ye inerek Nizib'i kuşattı. Şiddetli savunma

karşısında fazla uğraşmak istemeyen Selçuklu kuvvetleri şehrin kuşatmasını terk ettiler ve

Fırat'ı geçerek Hısn Mansûr (Adıyaman) bölgesine girdiler.

Türk akınlarını önlemek isteyen Bizans'ın uc kumandanı Aruandanos (Arvantanos)

10.000 kişilik bir kuvvetle onların yolunu kesmeye çalıştı. Hoşin (Oşin) kalesi civarında

yapılan çarpışmayı Selçuklu kuvvetleri kazandı ve Arvantanos esir düştü; fakat 20.000 (veya

40.000) dinar fidye ile kurtuldu. Gümüş Tegin ve beraberindeki emîrler büyük ganimet ve

esirlerle hareket üsleri olan Ahlat'a döndüler.167

Burada Türkmenler arasında çıkan kavga sırasında Afşin, Gümüş Tegin'e hücum

ederek onu öldürdü. Afşin, bu değerli emîri öldürmesinden dolayı Alp Arslan tarafından

cezalandırılacağı korkusuyla beraberinde bulunan kalabalık Türkmenlerle birlikte batı

yönünde hareket ederek Fırat'ı geçti ve Bizans topraklarına akınlara başladı. Onun

kuvvetlerinden bir kısmı Gaziantep'in batısında bulunan Dülük (Deluk) ve Ra'ban'ı muhasara

ederek aldı. Diğer bir kol ise yine Bizans'a tâbi Antakya bölgesini tamamiyle tahrip etti

(Ağustos–Eylül 1067).

Afşin daha sonra Malatya'ya yürüdü ve burada toplanmış olan, Bizans ordusu onun

taarruzuna mukavemet edemeyerek dağıldı. Bu zaferden sonra Afşin ve beraberindekiler

Tohma vadisini takip ederek Kayseri şehrine hücumla burayı ele geçirmeyi başardılar. Afşin,

Karaman bölgesine de akınlar yaptı ve çok ganimet topladı. Daha sonra Torosları geçen Afşin

165 Turan, Selçuklular Tarihi, s. 161; Merçil, age., s. 48. 166 Afşin hakkında geniş bilgi için bk. Sevim, Ünlü Selçuklu Komutanları Afşin, Atsız, Artuk ve

Aksungur, Ankara 1990. s. 18-32. 167 Urfalı Mateos, s. 133-135. Krş. M. Halil Yinanç, Anadolu’nun Fethi, s. 60; Ali Sevim, Anadolu’nun

Fethi, s. 43.

Page 121: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

111

Adana ve Seyhan havzasına girdi. Bu bölgede de muhtelif akınlar yaparak Gâvur dağlarını

aşıp kendi hareket üssü olan Haleb'e geldi ve ganimetleri bu şehirdeki pazarlarda sattı (1067

sonları).

Afşin, 1068 yılında Hanoğlu Harun ile birlikte yeniden Antakya bölgesine girdi.

Sürekli akınlarla Antakya çevresinde faaliyette bulundu. Bu akınlar sırasında Afşin, Sultan

Alp Arslan'ın kendisini affettiğini bildiren mektubunu aldı ve beraberinde 100.000 altın ve

birçok hediyeler olduğu halde sultanın yanına gitmek üzere bu bölgeden ayrıldı.168

4.5. Sultan Alp Arslan’ın İkinci Kafkasya Seferi

Sultan Alp Arslan 1067 yılı sonlarında büyük bir ordu ile Horasan'dan ayrılarak ikinci

defa Aras nehrini geçti ve Şeki bölgesine girdi. Selçuklu ordusunun öncü kuvvetlerine bu

sırada Emîr Savtegin kumanda etmekteydi ve emir Ahal–kelek kalesini alarak yağmalamıştı.

Ormanlık olan Şeki bölgesi Selçuklular'ın eline geçerken buranın hâkimi Ahastan (Agsartan)

sultana tâbi olarak İslâm dinini kabul ediyordu.

Gürcü kralı Bagrat IV. ise savaşa cesaret edemeyerek kaçtı. Sultan Alp Arslan

Gürcistan'ın her tarafına akıncılar gönderdi ve 1068 yılı başında daha önce Gürcü Kralının

Müslümanlar'dan almış olduğu Tiflis ve Rustav şehirleri Gence Emîri Ebu'l–Esvâr'ın oğlu

Fazlûn'un (II. Fazl) idaresine verilerek orada Selçuklulara bağlı bir uc beyliği kuruldu.

Gürcü Kralı IV Bagrat’ın Sikkesi

Sultan Alp Arslan'ın bu ikinci Kafkasya seferi sırasında Derbend (el–Bâb) halkı

reisleri Ağleb b. Ali (öl. 1068)'nin Şirvanşâh Feriburz (1065–1092) elinde tutuklu

bulunmasında şikâyetçi olmuşlardı. Sultanın araya girmesiyle Ağleb b. Ali serbest bırakıldı.

Alp Arslan Savtegin idaresinde bir grup Selçuklu askerini, beraberinde Ağleb b. Ali

bulunduğu halde, Derbend'e gönderdi. Selçuklu ordusu önce el–Maskat'ı sonra

Şirvanşâhlar'dan el–Bâb kalesini ele geçirerek buranın orta surlarını yıkmış ve şehri de

almıştı. Savtegin, Ağleb b. Ali'yi nâibi olarak el–Bâb’da bıraktıktan sonra sultanın yanına

döndü. Bu Selçuklular'ın Derbend'de hâkimiyet tesis etmeleri için ilk teşebbüsleri olmuştu.

168Turan, age., s. 161-162; Merçil, age., s. 49-50.

Page 122: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

112

Sultanın esas gayesi Anadolu'da fetihlere bizzat devam etmekti. Ancak doğuda Batı

Karahanlı hükümdarı Ebû İshak I. İbrahim b. Nasr'ın ölümü ile meydana gelen yeni olaylar

Alp Arslan'ın derhal geri dönmesine yol açtı. Ordusunun bir kısmını Anadolu sınırlarında

bırakan sultan, Selçuklu şehzade ve emîrlerini akınlara devam etmeleri için görevlendirdi.

Bunlar içinden Alp Arslan'ın eniştesi Er–basgan ve Emîr Sanduk muntazam akınlar yapmaya

başladılar.169

4.6. Bizans'ın Türk Akınlarını Durdurma Çabaları

Bizanslılar iyi müdafaa edilemeyen ve gittikçe tehlikeye düşen Anadolu'yu kurtarmak

için Romanos IV. Diogenes gibi kudretli ve hırslı bir kumandanı imparatorluk makamına

çıkardılar. Uzun zamandan beri sefere çıkmamış Bizans imparatorlarına mukabil Diogenes,

kendi memleketi olan Kapadokya'dan çok sayıda asker topladığı gibi, Rumeli'deki Uz ve

Peçenekler, ayrıca Frank ve Normanlar'dan da ücretli askerleri ordusuna alarak 1068

baharında Suriye istikâmetinde harekete geçti. Kayseri’ye yaklaşırken kuzeyden gelen

Selçuklu kuvvetlerinin Niksar'ı zapt ve yağma etmiş olduğunu haber aldı. Bunun üzerine

yolunu değiştirerek Kayseri üzerinden Sivas'a, oradan da doğuya doğru ilerleyerek Divriği'de

Türk ordusu ile karşılaştı.

Türk kuvvetleri savaştan sonra çekilmek zorunda kaldılar. İmparator kazandığı bu ilk

başarının ardından güneye doğru hareket ederek Maraş'a geldi ve ordusunun bir kısmını

ayırıp, Fırat boylarına göndermek suretiyle dönüş yolunu emniyete almak istedi. Fakat bu

bölgeye akınlarda bulunan Emîr Has İnal kumandasındaki kuvvetler buna pek imkân vermedi.

İmparator ise Kuzey Suriye'ye ilerledi ve burada ordusunu üç gün dinlendirdikten sonra Haleb

civarına indi.

Çok geçmeden de şiddetli bir muhasaranın ardından Menbiç şehrini zaptetti (20 Kasım

1068). Bu kuşatma sırasında Hanoğlu Harun ve Mirdasîler'den Haleb Emîri Mahmud

kumandasındaki Türkmen ve Arap kuvvetleri Bizans ordusuna karşı taarruza geçmişlerse de

şehrin alınmasına engel olamamışlardır. Diogenes bir gece baskını ile bu müttefik kuvvetleri

de bozguna uğrattı ve Menbiç'i de yeniden tahkim etti. Ancak imparator dönüş yolunun Türk

kuvvetleri tarafından kesilmesinden korktuğu gibi, kalabalık ordusunu beslemekte zorluk

çektiğinden geri çekilmeğe karar verdi. Dönerken Artah'ı (Antakya'nın doğusunda) aldı ve

Torosları aşarak Orta Anadolu'ya girdi.

Bu sefer sırasında imparator, Haleb bölgesinde meşgul iken Ahlat hareket üssüne

dönen Afşin, oradaki Türkmen beyleri'nin bir kısmını da beraberine alarak Ahmedşah ile

birlikte Orta Anadolu'ya bir akın yaptılar. Bu akıncılar süratle Bizans topraklarını geçerek

Sakarya nehri havzasına kadar ilerlediler ve İslâm tarihinde meşhur olan Amorion şehrini

(Eskişehir civarı) zapt ve yağma ettiler. İmparator bu olayı Bozantı'da iken öğrendi ve

Afşin'in üzerine yürüyerek onun yolunu kesmek istedi. Fakat Afşin süratle doğuya

döndüğünden imparator bu arzusunda muvaffak olamadı. Daha sonra imparator, kış

mevsimine girilmesi dolayısıyla, askerlerini kışlaklara dağıtarak İstanbul'a döndü ve

169M. Halil Yinanç, Anadolu’nun Fethi, s. 64-65; Merçil, age., s. 51-52.

Page 123: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

113

merasimle karşılandı.170

4.7. Kavurd'un İkinci İsyanı

1068 yılı sonlarında Kirman Meliki Kavurd'un bu sefer Fars valisi olan eski düşmanı

Fazlûye ile birleşerek isyan ettiğini görüyoruz. Sultan Alp Arslan bu durumu öğrenince

Isfahan'dan harekete geçti ve önce Fazlûye üzerine yürüyerek Şîrâz'a girdi. O buraya

ulaştığında Fazlûye daha önceden Hurşeh adında çok müstahkem bir kaleye sığınmıştır.

Sultan Fars'taki işleri halletme görevini Vezir Nizamü'l–Mülk'e bırakarak Kirman'a gitmeyi

tercih etti.

Selçuklu askerleri bir hile ile Fazlûye'yi kaleden çıkartarak onu yakalamaya muvaffak

oldular (Mayıs–Haziran 1069). Nizamü'l–Mülk onu, bu sırada Berdsîr'de Kavurd'u muhasara

etmiş olan Alp Arslan'ın yanına götürdü.171 Alp Arslan kendisinden özür dileyen Fazlûye'nin

hayatını bağışladı ise de, Istahr kalesinde hapsettirdi. Fazlûye daha sonraki yıllarda bu

kaleden çıkmak isterken öldürüldü (1071).

Öte taraftan sultan, Melik Kavurd'u Berdsîr'de kuşatmayla meşgul idi. Kavurd,

Fazlûye'nin durumunu öğrendiği zaman kardeşine bir mektup göndererek affedilmesini

istemişti. Ancak görünüşe göre onun bu davranışı bir oyalama taktiği idi. Bu sırada Kavurd,

Alp Arslan'ın ordusundan bir gruba mektup yazarak vaatlerle kendi tarafına çekmiş, anî bir

hücum için onlarla anlaşmıştı. Ancak sadık adamlarından birisi bu durumu sultana bildirdi.

Alp Arslan yaptığı araştırma sonucu bu olayın doğru olduğunu anladı ve Kavurd ile

işbirliği yapanları öldürttü. Fakat Alp Arslan için henüz tehlike geçmemişti, çünkü ordusunun

büyük kısmı bu ittifakın içindeydi. Sultan durumun bu derecede ciddî olduğunu öğrendiği

zaman,172 oğlu Melikşâh'ı bir kısım askerlerle Berdsîr'de bırakarak Isfahan'a döndü (Kasım

1069). Böylece Kavurd bir kez daha Sultan Alp Arslan'dan kurtulmuş oluyordu.173

Daha sonra Kavurd'un oğlu Sultanşâh, Alp Arslan'a başvurarak babası ile savaşmak ve

Kirman'ı almak istediğini bildirdi. Sultan onu hürmetle karşılayarak hediyeler ve ayrıca

emrine bir ordu vererk Kirman'a gönderdi. Kavurd oğlu ile yaptığı savaşı kazanarak

Kirman'da hâkimiyetini sürdürdü (1069–1070).

Sultan Alp Arslan Kafkasya'dan döndükten sonra bu bölgedeki Müslüman

emirliklerden Derbend (el–Bâb) emirliği ile Şirvanşâhlar arasında savaş başladı. Errân, Gence

ve Tiflis emîri olan Fazlûn da bu mücadeleye karışmış ve Gürcü Kralı Bagrat'a esir düşmüştü.

Kafkasya'daki bu karışıklık ve Müslümanlar'ın yenilgisini öğrenen Sultan Alp Arslan bu

durumu düzeltmek için Emîr Savtegin'i tekrar bu bölgeye gönderdi. Savtegin, Gürcü kralını

mağlûp ederek Fazlûn'u esaretten kurtardı (Nisan 1069) ve emirliğin başına geçirdi.174

170 Merçil, age., s. 52-53. 171 Sıbt, s. 29-30. 172 Sıbt, s.30. 173 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 47 – 48. 174 Merçil, “Emîr Savtegin” Selçuklular-Makaleler, İstanbul 2011, s. 76-77; Merçil, age., s. 53-55.

Page 124: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

114

Gürcü Kralı III. Bagrat 960–1014

4.8. Selçuklu Emîrlerinin Anadolu’ya Akınları

1069 yılında Selçuklu emîrlerinin çeşitli yönlerden Bizans İmparatorluğu arazisine

hücum ettiklerini görülmektedir. Bu Selçuklu kuvvetlerinin başında Afşin, Sanduk,

Ahmedşâh, Türkman ve Dilmaçoğlu Muhammed gibi emirler bulunmaktaydı. Bizans

İmparatoru Romanos Diogenes bu akınları önlemek için Anadolu'ya bir miktar kuvvet

gönderdi ise de bunlar Türk akıncıları karşısında yenilmekten kurtulamadılar.

Mağlûbiyet haberi üzerine imparator ikinci defa sefere çıkmaya karar verdi ve

hazırladığı kuvvetli bir ordu ile Kayseri'ye kadar ilerledi. Bu bölgede faaliyette bulunan

Selçuklu kuvvetleri imparatorun önünden geri çekilmek zorunda kaldılar. İmparator Fırat

kenarına kadar ilerledi ve Selçuklu kuvvetlerini nehrin sol sahiline geçmeye mecbur etti.

Onun esas gayesi, Selçuklular'ın hareket üssü olan Ahlat'ı almak ve bölgedeki kaleleri ele

geçirmek suretiyle Türk akıncılarını Bizans topraklarından çıkarmak idi. Bu maksatla Fırat'ı

geçerek Harput'a geldi.

Selçuklu kuvvetleri ise o sırada Malatya'ya saldırmış ve burayı savunan Philaretos

Brachamious'u mağlûp etmişlerdi. Philaretos kılıç artıkları ile kaçarak imparatora iltihâk etti.

Bu mağlûbiyete rağmen Diogenes ileri harekâtını durdurmadı. Harput'tan hareket ederek

Murat çayı boyunca doğuya doğru ilerledi ve bugünkü Palu'ya geldi. Bu sırada Selçuklu

kuvvetleri devamlı akınlarla başta Konya ve Karaman olmak üzere birçok şehir ve kasabayı

ele geçirmeyi başarmışlardı.

İmparator Konya şehrinin durumunu öğrendiği zaman, doğudaki askerî harekâtına son

vererek Selçuklu akıncılarının dönüş yollarını kesmek maksadıyla Sivas üzerinden Kayseri'ye

Page 125: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

115

geldi. Fakat Türkler bunu haber aldılar ve Kilikya geçitlerinden geçerek güneydeki hareket

üsleri olan Haleb'e dönmeğe muvaffak oldular. Böylece imparator ikinci seferinde de,

Selçuklu akıncıları karşısında esaslı bir başarı kazanamadan geri dönüyordu.

İmparator Romanos Diogenes'in zaman zaman giriştiği bu karşı askerî hareketlere

rağmen Selçuklu akınları hiç duraklamadan devam ediyordu. Bu sebepten imparator 1070

yılında kendi yerine Manuel Komnenos'u kuvvetli bir orduyla Anadolu'ya gönderdi. Bu sırada

Sultan Alp Arslan'la Kavurd'u desteklediği için arası açılmış olan eniştesi (Sultanın kız

kardeşi Gevher Hâtun'un eşi) Erbasgan (Erbasan) çok sayıda bir Türkmen kitlesinin başında

Anadolu'ya girdi. Sultan Alp Arslan onu takip etmek ve yakalamak için Emîr Afşin'i

görevlendirmişti. Erbasgan onun önünden kaçarak batı yönünde Kızılırmak kıyılarına kadar

ulaştı.

Bizans'ın doğu orduları kumandanı Manuel Komnenos ise bu durumdan habersiz

olarak Sivas'ta onun karşısına çıktı. Erbasgan yolunu kesmeğe çalışan Manuel Komnenos'u bu

savaşta mağlup ve esir etti. Selçuklu şehzadesi Bizanslı esirine Alp Arslan ile olan

anlaşmazlığı ve Afşin tarafından takip edilmesi nedeniyle buralara geldiğini söyledi. Manuel

buna güçlükle inandı ve sonradan Er–basgan'ı Bizans'a sığınmak hususunda iknaya muvaffak

oldu. Erbasgan ve maiyeti Manuel ile birlikte İstanbul'a gittiler.

Diğer taraftan Erbasgan'ı takip etmekte olan Emîr Afşin batı yönünde yürümeye

devam ederek Kapadokya'daki (İç Anadolu) şehir ve kasabaların birçoğunu aldıktan sonra

(Frikya) Afyon–Uşak–Denizli yakınlarına Honaz ve Laodicea (Laodikya–Ladik?) şehirlerini

yakıp yıkarak İstanbul Boğazına kadar ilerledi. Afşin imparatora bir elçi göndererek, sultan

adına, Erbasgan ve beraberindekilerin geri verilmesini istedi. İmparator bu teklifi reddedince

Afşin geri dönmek zorunda kaldı.

O, bu dönüşü sırasında yani 1070 sonbaharında birçok bölgeye akınlar yaptı ve sayısız

ganimetler ele geçirdi. Sonra da kış bastırdığı için ''Meryem Derbendi'' denilen yerde

konakladı. Karların erimesi ile Afşin, Ahlat'a hareket ederek durumu bir mektupla Haleb'de

bulunan sultana bildirdi.175

175Sıbt, s. 37. Krş. M. Halil Yinanç, Anadolu’nun Fethi, 68; Merçil, age., s. 55-57.

Page 126: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

116

Uygulamalar

Aşağıdaki kitapları okuyunuz.

-Erdoğan Merçil, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

-M. A. Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, III, Alp Arslan ve Zamanı,

Ankara 1992.

-Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk İslâm Medeniyeti, İstanbul 1993.

Page 127: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

117

Uygulama Soruları

1) Sultan Alp Arslan’ın Melik Kutalmış ile Büyük Selçuklu tahtı için giriştiği

mücadele hakkında bilgi veriniz.

2) Bizans’ın Malazgirt Savaşı’na kadar Selçuklu akınlarını durdurma çabaları

hakkında bilgi veriniz.

3) Nizâmül-mülk kimdir, vezirliğe ne şekilde getirilmiştir?

Page 128: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

118

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Alp Arslan döneminde Anadolu’ya düzenlenen fetihler, Bizans’ın bunu önleme

çabaları ve Selçuklu tahtı için yaşanan iç isyanlar üzerinde durulmuştur.

Page 129: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

119

Bölüm Soruları

1) Aşağıdaki şıklardan hangisinde Sultan Alp Arslan’ın vezirinin adı doğru

olarak verilmiştir?

a) Tonyukuk

b) Hasan b. Tahir

c) Fahrüddevle b. Cüheyr

d) Nizâmü’l-Mülk

e) Amîdü’l-Mülk

2) I. Resultegin

II. İbrahim Yınal

III. Tekiş

IV. Kutalmış

V. Kavurd

Yukarıda adları verilen melikler, Büyük Selçuklu tahtı için mücadele etmişlerdir.

Bunlardan hangisi Alp Arslan ile saltanat mücadelesinde bulunmuştur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

3) Sultan Alp Arslan 1064 yılında düzenlediği Doğu Anadolu Seferi sırasında

aşağıdaki yerlerden hangisini fethetti?

a )İstanbul

b) İznik

c) Dıyarbakır

d) Kars

Page 130: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

120

e) Ani

4) Aşağıdakilerden hangisi hükümdarlığı sırasında Sultan Alp Arslan’a karşı

isyan etmiştir?

a) Tuğrul Bey

b) Resultegin

c) Tekiş

d) Kavurd

e) Tutuş

5) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Alp Arslan zamanında Anadolu’ya akınlar

düzenleyen Selçuklu kumandanlarından bir değildir?

a) Hacib Gümüştegin

b) Afşin

c) Ahmedşah

d) Salar-ı Horasan

e) Bozan

6) Sultan Alp Arslan, 1064 yılı içinde Tuğrul Bey devrinde başarılı hizmetlerde

bulunan vezir ………………………….'ü görevinden azlederek Merv er–Rûd (Horasan)

şehrine sürgün etti ve mallarına el koydu.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken isim aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak yazılmıştır?

a) Nizâmü’l-Mülk

b) Tâcü’l-Mülk

c) Fahrü’l-Mülk

d) Amîdü’l-Mülk

e) Fahrü’d-devle

Page 131: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

121

7)Sultan Alp Arslan, aşağıdakilerden hangisine askerî sefer düzenlememiştir?

a) Anadolu

b) Gürcistan

c) Mısır

d) Kirman

e) Afganistan

8) Sultan, Temmuz 1066'da Nişâbur yakınlarındaki Radgan'daki büyük bir merasimle

Melikşah'ın veliahtlığını ilan etti.

Cümlesinde geçen veliaht kelimesi ne anlama gelmektedir?

a) Hükümdarın oğlu

b) Hükümdarın kızı

c) Hükümdarın vekili

d) Hükümdarın yerine geçecek kişi

e) Hükümdarın saltanat ortağı

9) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Alp Arslan zamanında Anadolu’ya karşı

yürütülen Selçuklu askerî seferlerinin önemli bir üssüdür?

a) Niksar

b) Urfa

c) Kayseri

d) Malatya

e) Ahlat

Page 132: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

122

10) I.Rey----------------Sultan Tuğrul Bey

II.Rey---------------Sultan Alp Arslan

III.Isfahan----------Sultan Melikşah

IV.Isfahan-----------Sultan Muhammed Tapar

V.Merv--------------Sultan Berkyaruk

Yukarıda Selçuklu başkentleri ve buralarda hüküm süren sultanların isimleri

verilmiştir.

Bu eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Cevaplar

1d 2d 3e 4d 5e 6d 7e 8d 9e 10 e

Page 133: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

123

KAYNAKÇA

Ahmed b.Mahmud, Selçuk-nâme, (haz. Erdoğan Merçil), İstanbul 1977, I-II.

Aksarayî, Müsâmeretü’l ahbâr ve müsâyeretü’l – ahyâr, (trc. M. Nuri Gençosman),

Selçukî Devletleri Tarihi, Ankara 1943; (trc. Mürsel Öztürk), Ankara 1999.

Anonim Selçuknâme, (nşr. ve trc. Feridun Nafiz Uzluk), Ankara 1952.

Bundârî, Zübdetü’n- Nusrâ ve nuhbetü’l- ‛usrâ, ( nşr. M. Th. Houtsma), l’Historire

des Seldjoucides, Leiden 1889,; (trc. Kıvâmeddin Burslan), Irak ve Horasan Selçukluları

Tarihi, İstanbul 1943.

Cahen, Claude, “Qutlumush et ses fils avant l’Asie Mineure”, Islam, XXXIX, 1964.

Coşkun, Alptekin, “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII, 119.

Huart, Cl., “İsferâyin”, İA., V/2, s.1074.

İbnü’l-Âdim, Buğyetü’t-taleb fî Tarihi Haleb, (yay. Ali Sevim), Kamāl al-Dīn İbn al-

‛Adīm Buğyat At- Talab Fī Tārīh Halab, Selçuklularla İlgili Haltercümeleri, Ankara 1976.

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, (trc. A. Ağırakça-A. Özaydın), İslâm Tarihi İbnü’l-

Esîr El-Kâmil Fi’t- Tarih Tercümesi, İstanbul 1987.

Kafesoğlu, İbrahim, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu,

İstanbul 1953.

_________________, “Malazgirt”, İA., VII

_________________,“Alp Arslan”, DİA., II, 527.

Köymen, Mehmet Altay, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Kuruluş Devri, I,

Ankara 1979.

__________________, Tuğrul Bey ve Zamanı, İstanbul 1976.

__________________, “Tuğrul Bey”, İA., XII / 2, 25-41.

__________________, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, III, Alp Arslan ve

Zamanı, Ankara 1992.

__________________, Alp Arslan ve Zamanı, Ankara 1972.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

______________, “Emîr Savtegin”, Tarih Enstitüsü Dergisi, (İstanbul 1975), sy. 6, s.

63-74.,

Page 134: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

124

______________, “Emîr Savtegin” Selçuklular-Makaleler, İstanbul 2011.

______________, Kirmân Selçukluları, Ankara 1989

______________, “Sultanların Ata Mezarlarını Ziyareti”, IX. Türk Tarih Kongresi, s.

658.

Nişâbûrî, Zahîrüddin, (nşr. Muhammed Ramazanî), Selçuk-nâme, Tahran 1332.

Reşîdüddin Fazlullah, Câmi‛u’t-tevârîh, nşr. Ahmet Ateş, Câmi‛u’t- tevârîh

Selçuklularla İlgili Kısımlar, Ankara 1960.

Sevim, Ali, “Sıbt İbnü’l- Cevzî’nin Mir’âtü’z- Zamân Fî Tarihi’l- Âyan Adlı

Eserindeki Selçuklularla İlgili Bilgiler II. Sultan Alp Arslan Dönemi”, Belgeler, sy. 23,

Ankara 1999.

_____________, Ünlü Selçuklu Komutanları Afşin, Atsız, Artuk ve Aksungur, Ankara

1990.

Turan, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk İslâm Medeniyeti, İstanbul 1993.

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi–Nâmesi (952–1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli

(1136–1162), (trc. Hrand D. Andreasyan), Ankara 1987.

Yinanç, M. H., Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, I, Anadolu'nun Fethi, İstanbul 1944.

Page 135: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

125

5. MALAZGİRT ZAFERİ VE SULTAN ALP ARSLAN’IN ÖLÜMÜ

Page 136: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

126

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

5.1. Malazgirt Savaşı

5.2. Sultan Alp Arslan’ın Türkistan Seferi ve Ölümü

Page 137: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

127

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Malazgirt Savaşı hangi şartlar altında meydana gelmiştir?

2) Romanos Diogenes nasıl imparator oldu? Onun döneminde Bizans (Doğru Roma)

İmparatorluğu’nun durumu nasıldı?

Page 138: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

128

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

5.1. Malazgirt Savaşı Malazgirt Savaşı’nın hangi

şartlar altında meydana

geldiğinin anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

5.2. Sultan Alp Arslan’ın

Türkistan Seferi ve Ölmü

Alp Arslan’ın Malazgirt

Savaşı sonrası fetih

politikalarının anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 139: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

129

Anahtar Kavramlar

Romanos Diogenes, Alp Arslan, Malazgirt Savaşı, Bizans, Selçuklu

Page 140: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

130

Giriş

Türk-İslam tarihinin önemli olaylarından biri olan Malazgirt Savaşı’nın daha iyi

anlaşılmaya çalışılması, Bizans İmparatorluğu’nun savaş öncesi durumu bu bölümde üzerinde

durulan konular arasındadır.

Page 141: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

131

5. MALAZGİRT ZAFERİ VE SULTAN ALP ARSLAN’IN ÖLÜMÜ

5.1. Malazgirt Savaşı

Bizans'dan sonra Ortadoğu'nun büyük devletlerinden birisi de Mısır'daki Şiî Fatımî

devletiydi. Fakat özellikle Halife el–Mustansır zamanında (1036–1094) Fâtımî Devleti’nin176

vezîrlik görevini elinde bulunduran Nasrüddevle Hamdân kuvvetli rakipleri karşısında zor

duruma düşerek 1070 başlarında Selçuklu sultanına bir elçi göndermek suretiyle Mısır'a

gelmesi ve bu ülkeye hâkim olması için davet etmişti. Vezîr Nasrüddevle Hamdân geldiği

taktirde Mısır’ı ona teslim etmeyi ve hutbeyi de Sünnî Abbâsî halifesi ile sultan adına

okutacağını vaat ediyordu.177

Malazgirt’teki Alp Arslan Heykeli

Vezîrin davetini uygun bulan Sultan Alp Arslan, Mısır'da Selçuklu hâkimiyetini

kurmak maksadıyla ordusunu hazırladıktan sonra Azerbaycan üzerinden Doğu Anadolu'ya

girdi. Aynı anda Anadolu hududundaki Selçuklu akıncılarını da maiyetine aldı; Van Gölü'nün

kuzeyinden geçerek amcası Tuğrul Bey zamanında alınamamış olan, Malazgirt kalesini

süratle zaptetti.

Daha sonra Diyarbekir bölgesine gelerek Bizanslılar'ın elinde bulunan Tulhum ve

Siverek kalelerini hücumla ele geçirdi ve Bulgar Kralı Alusian'ın oğlu Vasil idaresindeki Urfa

176 Fâtımî Devleti Tarihi hakkında geniş bilgi için bk. Nihat Yazılıtaş, Fâtımî Devleti Tarihi, İstanbul

2010. 177 İbnü’l-Adîm, Buğyetü’t-taleb, s. 21.

Page 142: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

132

önüne geldi (Mart 1071). Selçuklu ordusu, üç defa kuşatıldığı hâlde alınamayan ve sağlam

surları bulunan şehri kuşattı. Elli gün kadar süren muhasara neticesiz kaldı.178 Bir ara iki taraf

arasında yapılmak istenen anlaşma suya düşünce vakit kaybetmek istemeyen sultan

muhasarayı kaldırarak Haleb üzerine yürüdü.

Urfa kuşatması sırasında sultan, Haleb emiri Mirdasoğlu Mahmud'u huzuruna

çağırmasına rağmen Mahmud sultanın bu çağrısına uymamıştı. Haleb emiri huzura gelmekte

direndiğinden Alp Arslan, Tell–Sultan (Sultan tepesi) üzerinde ordugâhını kurarak Haleb'i

muhasaraya başladı. Ayrıca Haleb hutbeyi daima Fatımîler adına okutmakta idi. Bu muhasara

uzun sürdüğü hâlde sultan bu İslâm şehrini kılıçla almaktan çekindiği için hücumları

sıklaştırmamıştı. Nihayet Emir Mahmud annesi ile birlikte sultanın huzuruna geldi ve

annesinin şefaati ile affedildi.179 Mahmud, sultana tâbi olarak hutbeyi de Selçuklular adına

okutmaya başladı. Sultan Haleb'i tekrar Mahmud'un idaresine bıraktıktan sonra Mısır'a gitmek

üzere Dimaşk (Şam)'a hareket etti.

Bu sırada Bizans imparatorundan kendisine bir elçi gelmişti. Bizans imparatoru

gönderdiği mektubunda Malazgirt, Ahlat ve Erciş şehirlerinin Bizans'a bırakılmasını istiyor,

aksi takdirde büyük bir ordu ile bu yerleri geri almak için harekete geçeceğini bildiriyordu.180

İmparatorun bu tehdit dolu mesajına kızan sultan gelen elçiyi red cevabıyla geri yolladı. Fakat

imparatorun hakikaten büyük bir ordu ile Erzurum'a doğru ilerlemekte olduğunu haber alınca,

Mısır seferinden vazgeçerek süratle geri döndü.181

Bizans İmparatoru Romanos Diogenes, 100.000 ilâ 200.000 kişi arasında olduğu

tahmin edilen büyük bir ordu ile İstanbul'dan harekete geçmişti. İslâm kaynakları bu ordunun,

sayısı hakkında 600.000'e varan rakamlar veriyorlarsa da bunların abartılı olduğu

anlaşılmaktadır. Bizans ordusunun ağırlıklarını 2400 araba taşıyordu. Savaş âletleri arasında

1200 asker tarafından çekilen ve 10 kantar (1 kantar 5600 kilo) taş atabilen bir mancınık da

dikkati çekmekteydi.

178 Sıbt İbnü’l-Cevzî, s. 25-26, trc., s. 30; İbnü’d-Devâdârî, Kenzü’d-dürer, (nşr. ve trc. F. Sümer – A.

Sevim, İslâm Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı), s. 49-50, trc., 56. 179 İbnü’l-Adîm, Buğyetü’t-taleb,(nşr. Ali Sevim), s. 17-18; İbnü’d-Devâdârî, s. 50, trc., s. 56. 180 Sıbt İbnü’l-Cevzî, s. 28, trc., s. 32. 181 Merçil, age., s. 57-58.

Page 143: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

133

İmparator Romanos Diogenes ve eşini tasvir ettiği düşünülen fildişinden bir oyma

Bizans ordusu, Balkanlardaki Peçenek, Uz (Oğuz), Kıpçak ve Bulgar gibi Türk

boylarından, Slav, Alman, Franklar, Ermeni ve Gürcüler ile birçok eyâletten toplanmış

askerlerden meydana geliyordu. İmparator Kapadokya'da bir savaş meclisi toplayarak

kurmaylarıyla takip edilecek yol ve harekât tarzını görüştü. Bu toplantıda genç subaylarca

desteklenen İran içlerine kadar ilerleme fikri kabul edilirken, tecrübeli kumandanların

Erzurum'a kadar gidilmesi görüşü reddedildi.

İmparator kabul edilen birinci fikre göre hareket ederek Erzurum'a geldi. Bu arada

Uzlar ve Franklar'dan 30.000 kişilik bir kuvveti öncü olarak sevk ederken, 12.000 kişilik bir

kuvveti de orduya erzak bulması için kuzeye göndermişti. İmparator geri kalan kuvvetler ile

Malazgirt'e ilerlerdi ve az sayıda Selçuklu birliği tarafından savunulan bu kaleyi muhasara

Page 144: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

134

etti. Kaledekiler çaresiz aman ile teslim olmaya râzı oldular.

Sultan Alp Arslan Bizans ordusunun Anadolu'da ilerlediğini duyunca süratle hareket

etti. Bu yüzden Fırat'ı geçerken ordusunda bulunan at ve develerden çoğu boğulmuş,

ağırlıklarından bir kısmı da yok olmuştu. Ancak Urfa Vâlisi şehrin zapt edilmemesi için

sultana at, katır ve yiyecek maddeleri verdi.

Sultan yaşlı ve yorgun Irak askerlerini dağıttı, yanında sadece Horasan, Azerbaycan ve

Errân kuvvetleri kalmıştı. Daha sonra Erzen ve Bitlis yoluyla Ahlat'a geldi. Karısı Seferiyye

Hatun, çocukları ve hazinelerini Vezîri Nizâmül–Mülk ile Hemedan'a gönderdi. Nizâmül–

Mülk’e bu şehirden yeni kuvvetler toplayarak kendisine göndermesini emretti.182

Selçuklu ordusunun Malazgirt savaşında 40.000–50.000 kişilik bir kuvvete sahip

olduğu tahmin ediliyor. Alp Arslan, Emîr Sanduk idaresinde bir öncü kuvvetini ileri sevk

ederken, Bizans öncüleri de Ahlat yönünde ilerliyordu. Fakat bu Bizans öncüleri Selçuklu

akıncıları tarafından bozguna uğratıldı. İmparator hâlâ sultanın geldiğini düşünemiyor, bu

Selçuklu kuvvetini Ahlat üssünden askerler sanıyordu. Dolayısıyla Vasilakes (Basilakes)

adında bir Ermeni kumandanı durumu öğrenmek üzere bir miktar askerle ileri sevk etti. Bu

Bizans kuvveti de Selçuklu öncüleri karşısında mağlup olmaktan kurtulamadı. Vasilakes esir

edildi ve ele geçirilen büyük bir haç, zafer işareti olarak Bağdat'a gönderilmesi için Nizâmü’l–

Mülk'e ulaştırıldı.

Selçuklu kuvvetleri ile Bizans ordusu 24 Ağustos 1071 günü Malazgirt ile Ahlat

arasındaki Rahve ovasında karşı karşıya geldiler. Selçuklu ordusunda Savtegin, Afşin, Gevher

Ayin, Sanduk, Aytegin, Ahmedşâh gibi tecrübeli kumandanlar bulunmakta idi.183

Sultan Alp Arslan iki ordu arasındaki sayı farkı nedeniyle bir meydan savaşına karar

verememişti. Görünüşte sulh teklifinde bulunmak, hakikatte ise Bizans ordusunun durumunu

öğrenmek için kendi yanında bulunan Abbasî halifesinin elçisi İbn Muhallebân ile Emîr

Savtegin'i elçi olarak imparatora gönderdi. Bu elçi heyetini kaba bir şekilde karşılayan

imparator ''Hemedan'ın soğuk olduğunu haber aldık, biz İsfahan'da kışlayacağız,

hayvanlarımız da Hemedan'da kışlar.'' deyince, Türk elçisi de ''Hayvanlarınız Hemedan'da

kışlayabilir, fakat sizlerin nerede kışlayacağınızı bilemem'' şeklinde bir cevap verdi.184 Bu

konuşmalardan da anlaşıldığı gibi imparator sulh teklifini kabul etmemiş, artık savaş

kaçınılmaz olmuştu.

Alp Arslan fakihi ve imamı Ebû Nasr Muhammed b. Abdülmelik'in ''Bütün hatiplerin

minberlerde Müslüman halkla birlikte senin için duada bulunacakları Cuma günü düşmana

saldır.'' şeklindeki tavsiyesini kabul ederek hazırlıklarını tamamladı. 26 Ağustos günü savaş

sabahı sultan baştan aşağı beyazlar giymiş ''Ölürsem kefenim bu olsun'' demişti. Ayrıca ölürse

yerine oğlu Melikşah'ın geçirilmesini vasiyet ediyordu.

182 İbnü’l-Cevzî, Kitâbü’l-muntazam, (trc. ve nşr. F. Sümer-A. Sevim, İslâm Kaynaklarına Göre

Malazgirt Savaşı, Ankara 1988), s. 9, trc. s. 13. 183 Faruk Sümer, “Malazgirt Savaşı’na Katılan Türk Beyleri”, SAD., sy. 4, Ankara 1975, s. 197-207. 184 İbnü’l-Ezrâk, Tarihu Meyyâfârikîn, (nşr. ve trc. F. Sümer - A. Sevim, İslâm Kaynaklarına Göre

Malazgirt Savaşı), s. 4, trc., s. 4.

Page 145: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

135

Cuma namazını askerleriyle beraber kılan sultan onları coşturucu bir konuşma yaptı.

Bu konuşmada askerine: ''Biz ne kadar az olursak olalım, onlar (Bizanslılar) ne kadar çok

olurlarsa olsunlar, bütün Müslümanların mimberlerde bizim için dua ettikleri şu saatte

kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur, gayeme ulaşırım ya şehid olarak

Cennet’e giderim. Sizlerden beni takip etmeyi tercih edenler takip etsin. Ayrılmayı tercih

edenler gitsinler. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira, bugün ben de ancak

sizlerden biriyim, sizlerle birlikte savaşan gaziyim. Beni takip edenler ve nefislerini Ulu

Tanrı’ya adayanlardan şehid olanlar Cennet’e, sağ kalanlar ise ganimete kavuşacaklardır.

Ayrılanları ahirette ateş; dünyada da alçaklık beklemektedir.''185 diyerek hitap etti.

Sultan Alp Arslan gerçekten de sözlerine uygun olarak hareket etti ve kendi eli ile

atının kolanını sıktı, kuyruğunu bağladı. Silâhlardan ok ve yayı atarak eline kılıç ve topuz

aldı. Sıradan bir asker gibi savaşa hazırlık yaptı.

26 Ağustos günü sabah iki taraf savaş düzenine geçti. İmparatorun bizzat merkezde

yer aldığı Bizans ordusunun sağ kanadına emrinde yer alan Uz askerleri ile Kapadokyalı

Genaral Aliates (Alyattes), sol kanadına Rumeli askerleri ile Nikephoros Bryennios kumanda

ediyordu. İhtiyat kuvvetleri ise Andronikos Dukas adlı bir kumandanın idaresinde idi.

Selçuklu ordusu ise Türk savaş sistemine göre düzenleniyordu. Alp Arslan ordusunu ikiye

ayırmış, kendisi az bir kuvvetle düşmanın karşısında yer alırken, diğer büyük kısmını ise

tepelerde pusuya yatırıyordu.

İmparator Romanos Diogenes’in Altın Sikkesi

Savaşa ilk olarak okçuların himayesindeki sultanın idaresinde bulunan Selçuklu

kuvvetleri başladı. İmparator az sayıdaki bu Selçuklu ordusunu yok etmek için karşı taarruza

geçti. Alp Arslan ve emrindeki kuvvetlerin muvaffakiyetle tatbik ettikleri sahte ricat (geri

185 İbnü’l-Cevzî, age., s. 9, trc., s. 14. Krş. Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s.31; Kesik, 1071 Malazgirt,

s. 94.

Page 146: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

136

çekilme) hareketine inanan imparator Türkleri takip için karargâhından uzaklaşmıştı. Bu arada

Bizans ordusundaki Uz ve Peçenekler de soydaşları Selçuklular'ın safına geçtiler. Bu durum

Bizans ordusunun sağ kanadının bozulmasına sebep oldu.

Alp Arslan ise Bizans ordusunun pusudaki kuvvetlerine kadar yaklaştığını görünce

Selçuklu askerlerine genel bir hücum emri verdi. Bu hücum karşısında hatasını anlayan

imparator geri çekilmeye çalıştı ise de kanatlardan sarkan Türk süvarilerinin dar çemberi içine

girdiğinden artık çok geç kalmıştı. İhtiyat kuvvetleri kumandanı Andronikos da ordunun

bozguna uğradığını ilân etmiş ve daha da gerilere çekilmişti. Bu durumu haber alan Ermeni

kıtaları da savaş alanından uzaklaştılar. Akşam olduğu zaman savaş Bizans ordusunun tam bir

mağlûbiyeti ve imhası ile sonuçlanmış, imparator da elinden yaralanarak esir edilmişti.186

Sultan Alp Arslan imparatora bir savaş esiri değil, bir misafir hükümdar muamelesi

yapmış ve ona özel bir çadır kurdurmuştur. Daha sonra Alp Arslan barış teklifini reddettiği

için ona kızmış, fakat konuştuktan sonra affetmiştir. Selçuklu sultanı ile Bizans İmparatoru

arasındaki konuşma tarihi kaynaklarda geçtiği şekilde şöyledir:

İmpator’un esir edilişini gösteren bir resim

Sultan: “Dostluk kurmak üzere sana Halife’nin elçilerini göndermedim mi? Fakat sen

dostluktan kaçındın. Sana düşmanlarımın geri verilmesi için Afşin ile elçi göndermedim mi?

Fakat sen ‘Para sarfettim, büyük bir ordu topladım, buralara kadar geldim, aradığımı

yakaladım, ülkelerime yapılanları İslâm ülkelerine yapmadıkça nasıl dönerim?’ dedin.

Serleşkerliğinin sonucunu nasıl buldun? (Bu son sözü ile Selçuklu hükümdarı ayaklarında

zincirler ve boynunda lâle ile önünde duran Bizans imparatorunun halini kasdediyordu.)

İmparator: “Ülkelerini almak için her türlü kavimlerden ordu topladım, paralar

sarfettim. Memleketim ve kaderim elindedir. Bu durumda önündeyim. Tevbih ve tekdiri

186 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 34; Kesik, 1071 Malazgirt, s. 98.

Page 147: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

137

bırak, ne istiyorsan onu yap!”

Sultan: “Zaferi sen kazansaydın bana ne yapardın?”

İmparator:” Sen böyle benim veya adamlarımın lütfuna terk edilmiş olsaydın, ya

başını kesmelerini ve yahut seni bir darağacına asmalarını emrederdim”.

Sultan (kendi kendine): “Ah vallahi doğru söyledi, bundan başka türlü konuşsaydı

yalan söylemiş olurdu. Bu akıllı ve mert adamdır. Bu sebeble öldürülmesi câiz değildir.”

(Sonra yüksek sesle) “Sana ne yapacağımı sanıyorsun?”

İmparator: “Üç şık var. Birincisi beni öldürtürsün. İkincisi üzerlerine yürümekten

bahsettiğim ülkelerinde beni dolaştırır, teşhir edersin. Üçüncü şıkka gelince, yapmayacağın

için söylenmesinde fayda yoktur”.

Sultan:” Bu nedir?”

İmparator: “Affedilmem, sunacağım paraları kabul etmen, aramızda dostluk

kurulması, beni dost edinmen, beni bir kölen, kumandanlarından biri ve Rûm’da bir nâibin

olarak memleketime iade etmen. Zira, beni öldürürsen sana bir faydası olmaz; benim yerime

başka birini Bizans tahtına getirirler”.

Sultan: “Hakkında aftan başka bir şey düşünmedim: Kendini satın al!”

İmparator: “Sultan ne istediğini söylesin”.

Sultan: “ 10.000.000 dinar”.

İmparator: “Hayatımı bana bağışladığın takdirde Rûm mülkünü bile istemekte

haklısın. Lâkin başlarına geçtiğimden beri ordular sevk etmek, savaşlar yapmak için Rûm

paralarını sarfettim, mallarını müsadere eyledim, halkımı fakir düşürdüm”.187

Görüşmelerden sonra Alp Arslan ile Romanos Diogenes arasında bir sulh antlaşması

imzalandı. Bu antlaşmaya göre:

1– İmparator kendisi için bir buçuk milyon altın parayı kurtuluş akçesi olarak verecek,

2– Bizans Devleti her yıl Selçuklu Devleti'ne 360.000 altın ödeyecek,

3– Bizans'ın elinde bulunan bütün Müslüman esirler serbest bırakılacak,

4– İhtiyaç olduğunda Bizanslılar Selçuklu Devleti'ne askerî yardımda bulunacak,

5– İmparator tahtını muhafaza ettiği takdirde Antakya, Urfa, Menbic ve Malazgirt gibi

şehir ve kaleler Selçuklulara geri verilecekti.

187 İbnü’l- Cevzî, (Haz. F. Sümer-A. Sevim, İslâm kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı)s. 13-14, trc., s.

15-16; Sıbt, s. 31-32, trc., s. 36-37. Krş. Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 35-36.

Page 148: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

138

Zaferin kazanılması İslâm dünyasında sevinç ve heyecan yarattı. Halifeye gönderilen

fetihnâme (zafer mektubu) sarayın önünde halka okundu. Bağdat bu zafer şerefine süslendi ve

büyük şenlikler tertipedildi.188

İmparator’un Malazgirt’ten Dönüş Yolu

Malazgirt Savaşı’nın Sonuçları:

1– Bizans ordusu Malazgirt'te imha edildiği için Türk akıncıları bundan sonra ciddi bir

direnişle karşılaşmadan Anadolu içlerinde süratle ilerlediler.

2– Türk kuvvetleri fethettikleri şehir ve kasabalarda yerleşerek Anadolu'yu yurt

edindiler ve Anodolu’nun Türkleşmesini sağladılar. Bu suretle bugünkü Türkiye'nin

temellerini atmış oldular.

3– Malazgirt Türk millî bünyesinde köklü değişikliklere yol açmış, Anadolu'ya

yerleşen Türk boyları eski bozkır yaşayış ve düşüncelerinden farklı bir şekilde toprağa bağlı

yeni bir toplum hâline dönüşmüşlerdir.

4– Malazgirt daha sonraki yıllarda Bizans'ı kurtarmak için tertiplenen Haçlı

seferlerinin meydana gelmesinde de başlıca etken olmuştur.

188 İbnü’l-Cevzî, s. 14, trc., s. 15-16; Sıbt İbnü’l–Cevzî, (F. Sümer-A.Sevim, İslâm Kaynaklarına Göre

Malazgirt Savaşı), s. 32, trc., s. 37. Malazgirt Savaşı hakkında bilgi için bk. Merçil, age., s. 59-63; Kesik, 1071

Malazgirt, s.71-127.

Page 149: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

139

Antlaşmadan sonra sultan ile imparator dostça ayrıldılar. Sultan imparatorun yanına

muhâfız olarak yüz Türk askeri verdi. İmparator Romanos Sivas civarında bu Türk askerlerini

geri gönderdi. Bir görüşe göre, sultan ilerde bu antlaşmayı tanımayacak bir rakip tarafından

İstanbul'da iktidarın ele geçirilişini engellemek amacıyla Romanos Diogenes'i serbest

bırakmıştı. Bu sırada Anadolu'nun fethinin çok kolay olacağını bildiği hâlde, Alp Arslan’ın

esas gayesi Müslüman dünyasının siyasî bütünlüğünü sağlamaktı. Bu durumda Bizans

Devleti'nin yıkılmasından ziyade onun tarafsızlığı veya Selçuklular ile ittifak yapması Sultan

Alp Arslan için daha avantajlı olacaktı.

Kınalıada’da İmparator Romanos Diogenes’in mezarının bulunduğu ve kendisinin

yaptırdığı manastır

Bizans'ta, Romanos'un esir olduğu haberi alınınca Mikhail VII. Dukas (1071–1078)

imparator ilân edilmişti (24 Ekim 1071). Korktuğu başına gelen Romanos buna rağmen

yaptığı antlaşmaya sadık kaldı ve Tokat'ta topladığı 200.000 altın ile 70.000 altın değerindeki

eşyayı sultana yolladı, sonra da Bizans tahtı için mücadeleye girişti. Etrafına 3.000 Ermeni

asker toplayarak Amasya'yı ele geçirdi ise de Konstantin Dukas karşısında mağlubiyete

uğradı.

Romanos daha sonra Kilikya'ya gitti. İmparator Mikhail 1072 yılı başlarında onun

üzerine Andronikos Dukas'ı gönderdi. Andronikos, Romanos'u bir hile ile ele geçirerek

tutuklattı ve çok geçmeden de gözlerine mil çektirerek İstanbul'a getirdi. Romanos bu durumu

Sultan Alp Arslan'a bildirdi ise de çok yaşamadı ve 1072 yılı ortalarında Kınalıada'da

kendisinin yaptırmış olduğu manastırda öldü.

Sultan Alp Arslan Malazgirt savaşından sonra Hemedan'a döndü. Burada başta halife

olmak üzere birçok hükümdarın gönderdiği elçileri ve tebrikleri kabul etti. Sonra da

Page 150: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

140

Romanos'un başına gelenleri öğrendiğinde çok üzüldü. Fakat bu durum artık Bizansla

yapılmış olan sulhun bozulması sonucunu doğuruyor, ''Bu suretle Türkler'e Malazgirt meydan

savaşının sonuçlarından faydalanmaya imkân veriyordu''. Bu nedenle Alp Arslan Türkmen

beylerine bütün Anadolu'nun fethini emretti. Bir bakıma Bizans'daki iktidar mücadelesi

Anadolu'nun fethini hızlandırıyordu.189

5.2. Sultan Alp Arslan'ın Türkistan Seferi ve Ölümü

Karahanlı hükümdarı Ebu'l–Hasan I. Nasr (1068–1080) ile Alp Arslan'ın oğulları

Hârezm Meliki İlyas ve Toharistan Meliki Ayaz arasında zaman zaman savaşlar olmaktaydı.

Son savaşta Nasr Han, Ayaz'ı yenmişti. Bu sebepten Sultan Alp Arslan rivayete göre 200.000

kişilik büyük bir ordu ile Mâverâünnehr'e, Karahanlılar üzerine bir sefer tertip etti. Selçuklu

kuvvetleri Ceyhun nehrini geçtikten sonra Karahanlı ülkesinde ilerlediler.

Yalnız Yusuf el–Hârezmî adlı bir kumandanın idaresindeki Berzem kalesi mukavemet

etmekteydi. Fakat Yusuf bu büyük Selçuklu kuvveti önünde daha fazla dayanamayacağını

anlamış ve sultana bir suikast plânlamıştı. Bu sebeple Selçuklu kuvvetlerine teslim olmuş ve

sultanın huzuruna götürüldüğü zaman çizmesinde sakladığı bıçakla Alp Arslan'ı yaralamıştır

(20 Kasım 1072). Alp Arslan aldığı yaranın etkisiyle ancak 4 gün yaşayabildi ve 24 Kasım

1072'de (40 veya 41 yaşında) öldü.190

Türk–İslâm tarihinin büyük sultanlarından biri olan Alp Arslan enerjisi, disiplini,

yiğitliği, merhameti, adaleti ve antlaşmalara sadık kalmasıyla tanınan bir hükümdardı. Sultan

Alp Arslan teb’asından yılda iki kere vergi alır ve her sene Ramazan ayında Belh’de 4.000,

Merv, Herat ve Nişâbur’da 1.000’er başkenti Rey’de ise, 10.000 altın sadaka dağıtırdı191

Ayrıca casuslara, onların verdiği jurnaller (Berid teşkilâtı) nedeniyle itibar etmiyordu.

Hâkimiyet sahası çok geniş olduğundan ''Sultanü'l–Âlem'' (Dünyanın Sultanı) denilmişti.

Sultan Alp Arslan babası Çağrı Bey'in Merv'deki türbesine gömüldü.192

189 Yınanç, Anadolu’nun Fethi, s. 82; Merçil, age.,63-65. Malazgirt Savaşı hakkında daha ayrıntılı bilgi

için bk. Muharrem Kesik, 1071 Malazgirt, Zafere Giden Yol, İstanbul 2013. 190 Ebu’l-Ferec, I, 325; Hüseynî, s. 37-38; Bündarî, s. 44-47; Sıbt, s. 49. 191 İbnü’l-Adîm, Buğyetü’t-taleb, s. 34-35. 192 Bündarî, s. 48. Krş. Merçil, age., s. 65.

Page 151: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

141

Uygulamalar

Malazgirt Savaşı hakkında bilgi veren aşağıdaki kitap ve makaleleri okuyunuz.

-Faruk Sümer, “Malazgirt Savaşı’na Katılan Türk Beyleri”, Selçuklu Araştırmaları

Dergisi, sy. 4, Ankara 1975.

-Faruk Sümer–Ali Sevim., İslâm Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı (Metinler ve

Çevirileri), Ankara 1988.

-Muharrem Kesik, 1071 Malazgirt, Zafere Giden Yol, İstanbul 2013

Page 152: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

142

Uygulama Soruları

1) Malazgirt Savaşı’ndan sonra Bizans ile yapılan anlaşmayı değerlendiriniz.

2) İmparator Romanos Diogenes’in Malazgirt Savaşı’ndan sonraki faaliyetleri

hakkında bilgi veriniz.

3) Alp Arslan döneminde Karahanlılar ile olan ilişkiler hakkında kısaca bilgi veriniz.

Page 153: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

143

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Selçuklu-Bizans mücadelesinde kırılma anlarından biri olan Malazgirt Savaşı’nın daha

iyi anlaşılması ve Alp Arslan’ın son seferi üzerinde durulmuştur.

Page 154: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

144

Bölüm Soruları

1) Aşağıdakilerden hangisi Malazgirt Savaşı sonunda yapılan antlaşmanın

maddelerinden biri değildir?

a) İmparator kendisi için bir buçuk milyon altın parayı kurtuluş akçesi olarak verecek,

b) Bizans Devleti her yıl Selçuklu Devleti'ne 360.000 altın ödeyecek,

c) Bizans'ın elinde bulunan bütün Müslüman esirler serbest bırakılacak,

d) İhtiyaç olduğunda Bizanslılar Selçuklu Devleti'ne askerî yardımda bulunacak,

e) Malazgirt her iki taraf arasında sınır olacak

2) Malazgirt Savaşı Sultan Alp Arslan ile Bizans İmparatoru …………………

arasında yapıldı.

Cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdaki isimlerden hangisi getirilmelidir?

a) Konstantin Dukas

b) Romanos Diogenes

c) Mikhail Dukas

d) Andronikos Dukas

e) Romanos Lakopenes

3) Aşağıdakilerden hangisi Malazgirt Savaşı’nın sonuçlarından biri olamaz?

a) Anadolu Kapıları Türklere açıldı.

b) Bu zafer Haçlı seferine neden oldu.

c) Bizans Devleti Selçuklular karşısında mağlup oldu.

d) Bizans’ın askerî gücü zayıfladı.

e) Anadolu’nun tamamı Türklerin eline geçti.

4) Sultan Alp Arslan’ın son seferi, aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak

verilmiştir?

a) Doğu Anadolu

b) Kafkasya

Page 155: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

145

c) Batı Karahanlı

d) Doğu Karahanlı

e) Gazneliler

5) Aşağıdaki şıklardan hangisinde Malazgirt Savaşı’nın gerçek sebebi

verilmiştir?

a) Alp Arslan’ın Malazgirt’i fethetmesi

b) Selçukluların Urfa’yı kuşatması

c) Türklerin Anadolu’dan atılmak istenmesi

d) Alp Arslan’ın Mısır Seferi’ne çıkması

e) Selçukluların Suriye’yi ele geçirmesi

6) Aşağıdakilerden hangisi Malazgirt Savaşı’nın nedenidir?

a) Bizans’ın çok zayıf bir durumda olması

b) Sultan Tuğrul Bey’in Anadolu’ya düzenlediği sefer

c) Bizans tahtında bir kadının oturuyor olması

d) Sınırda yaşanan problemler

e) Bizans’ın, Selçukluları Anadolu’dan uzaklaştırmak istemesi

7) Aşağıdaki kumandanlardan hangisi Malazgirt Savaşı’nda kesin olarak yer

almamıştır?

a) Aytegin

b) Savtegin

c) Sanduk

d) Tarankoğlu

e) Anuştegin Şîrgîr

8)Aşağıdakilerden hangisi Malazgirt Savaşı’nın sonuçlarından biri sayılamaz?

a) İmparator Romanos Diogenes tutsak düştü.

b) Bizans Ordusu ağır bir yenilgi aldı.

Page 156: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

146

c) Sultan Alp Arslan ile İmparator Romanos arasında barış imzalandı.

d) Anadolu’nun Fethi kolaylaştı

e) Sultan Alp Arslan İstanbul’u almaya karar verdi.

9) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Alp Arslan’ın Malazgirt Savaşı’nı

kazanmasında etkili olmamıştır?

a) Sultanın ordusuna karşı yaptığı konuşma

b) Selçukluların kullandıkları savaş taktiği

c) Bizans Ordusu’ndaki Peçenek ve Oğuzların Selçuklu saflarına geçmesi

d) Vezir Nizâmül-Mülk’ün iyi idaresi

e) Bizans imparatorunun hatalı kararları

10)Aşağıdakilerden hangisinde Sultan Alp Arslan’ın ölüm sebebi doğru olarak

verilmiştir?

a) Hastalandı

b) Zehirlendi

c) Boğuldu

d) Hançerlendi

e) Atından düştü

Cevap Anahtarı

1e 2b 3e 4c 5c 6e 7e 8e 9d 10 d

Page 157: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

147

KAYNAKÇA

Bundârî, Zübdetü’n–Nusra ve Nuhbetü’l–usra, nşr. M. Th. Houtsama, I’Histoire des

Seldjoucides, Leiden 1889; (trc. Kıvâmeddin Burslan), Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi,

İstanbul 1943.

Ebu’l-Ferec, (İbnü’l-İbrî, Bar Hebraeus), Abû'l Farac Tarihi, (çev. Ö. R. Doğrul),

Ankara 1987, I-II.

İbnü’l-Âdim, Buğyetü’t-taleb fî Tarihi Haleb, (yay. Ali Sevim), Kamāl al-Dīn İbn al-

‛Adīm Buğyat At- Talab Fī Tārīh Halab, Selçuklularla İlgili Haltercümeleri, Ankara 1976.

İbnü’l-Cevzî, Kitâbü’l-muntazam, (trc. ve nşr. F. Sümer-A. Sevim, İslâm

Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı), Ankara 1988

İbnü’d-Devâdârî, Kenzü’d-dürer, (nşr. ve trc. F. Sümer – A. Sevim, İslâm

Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı), Ankara 1988.

İbnü'l-Ezrak, Tarihu Meyyafarıkîn, (nşr. ve trc. Faruk Sümer-Ali Sevim, İslâm

Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı (Metinler ve Çevirileri), Ankara 1988.

Kesik, Muharrem, 1071 Malazgirt, Zafere Giden Yol, İstanbul 2013.

Köymen, M. A., Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, III, Alp Arslan ve Zamanı,

Ankara 1992.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

Sevim, Ali, “Sıbt İbnü’l Cevzî’nin Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan adlı eserindeki

Selçuklularla İlgili Bilgiler II Sultan Alp Arslan Dönemi”, Belgeler, sy. 23, Ankara 1999.

Sümer, Faruk, “Malazgirt Savaşı’na Katılan Türk Beyleri”, SAD., sy. 4, Ankara 1975.

Yazılıtaş, Nihat, Fâtımî Devleti Tarihi, İstanbul 2010.

Yınanç, M. H., Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, I, Anadolu'nun Fethi, İstanbul 1944.

Page 158: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

148

6. SULTAN MELİKŞÂH DÖNEMİ (1072-1092)

Page 159: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

149

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

6.1. Selçuklu Devleti’ne Saldırılar ve Kavurd’un İsyanı

6.2. Suriye’nin Fethi

6.3. Sultan Melikşâh Devrinde Anadolu

6.4. el-Cezîre ve Suriye Olayları Melikşâh’ın Bağdat’ı Ziyareti

6.5. Sultan Melikşâh’ın Gürcistan Seferleri

6.6. Diyarbekr'in Fethi ve Mervâni Devleti'nin Ortadan Kaldırılışı

6.7. Tekiş'in İsyanları

6.8. Karahanlılar İle İlişkiler

6.9. Hicaz ve Yemen'in Zaptı

Page 160: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

150

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sultan Melikşâh Selçuklu tahtına nasıl çıktı?

2) Sultan Melikşâh’a karşı hangi Selçuklu şehzadeleri isyan etti ve isyanlarının

sebebleri nelerdir?

3) Selçuklu-Bizans ilişkileri bu dönemde nasıl bir seyir izlemiştir?

4) Sultan Melikşâh’ın Suriye Seferi’nin nedenleri nelerdir?

Page 161: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

151

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

6.1. Selçuklu Devleti’ne Saldırılar

ve Kavurd’un İsyanı

Selçuklu tahtında

değişiklik olduğunda içte

ve dışta devleti tehdit

eden olayların

anlaşılması

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

6.2. Suriye’nin Fethi Suriye bölgesinde

yaşanan karışıklığa

Sultan Melikşâh’ın el

koyması ve bölgeyi

denetim altına alması

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

6.3. Sultan Melikşâh Devrinde

Anadolu

Malazgirt Sonrası

Anadolu’da Türk

akınlarının nasıl geliştiği

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

6.4. el-Cezîre ve Suriye Olayları

Melikşâh’ın Bağdat’ı Ziyareti

Selçuklu-Abbasi

ilişkilerinin Melikşâh

dönemindeki seyri

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

6.5. Sultan Melikşâh’ın Gürcistan

Seferleri

Selçukluların Kafkas

politikasının anlaşılması

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

6.6. Diyarbekr'in Fethi ve

Mervâni Devleti'nin Ortadan

Kaldırılışı

Selçukluların Güneydoğu

Anadoluda

hakimiyetlerini kurmaları

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

6.7. Tekiş'in İsyanları Selçuklu şehzadelerinin

isyanı sırasında devletin

iç ve dış politikasında

meydana gelen

değişimlerin anlaşılması

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

Page 162: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

152

6.8. Karahanlılar İle İlişkiler Selçukluların Batı

Karahanlılar ve Doğu

Karahanlılara karşı

izlediği politikanın

anlaşılması

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

6.9. Hicaz ve Yemen'in Zaptı Selçukluların Hicaz

bölgesini kontrolleri

altına alarak İslâm

dünyasında

saygınlıklarını artırmaları

Ders notlarının okunması

ve dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere

ulaşılması

Page 163: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

153

Anahtar Kavramlar

Anadolu, Melik Kavurd, Hicaz ve Yemen, Suriye, Mervâniler, Kudüs, Fâtımîler

Page 164: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

154

6. SULTAN MELİKŞÂH DÖNEMİ (1072 – 1092)

Sultan Alp Arslan'ın ölümü üzerine yerine 18 yaşındaki oğlu Melikşâh saltanat tahtına

çıktı. Yeni sultan 6 Ağustos 1055'de doğmuş küçük yaştan itibaren babası ile sefere çıkmış ve

devlet işlerinde tecrübe kazanmıştı. Melikşâh, Alp Arslan'ın oğullarının en büyüğü değildi

ama cesareti, Selçuklu ordusunun sevk ve idaresinde gösterdiği yetenek ile veliaht ilân

edilmişti; ayrıca tahta çıkmasında Vezîr Nizamü’l–Mülk'ün büyük rolü olmuştur.

Melikşâh tahta çıkar çıkmaz diğer hanedan azalarından gelebilecek muhtemel

başkaldırılara karşı kuvvet kullanılması gerekeceğini düşünerek etrafındakilere ihsanlarda

bulunduğu gibi askerlerin maaşlarını da 700.000 dînar arttırarak onları kendisine bağlamıştı.

Melikşâh babasının cenazesini Merv'e naklettirerek orada defnettikten sonra süratle Horasan

üzerinden Nişâbur'a geldi193 (31 Aralık 1072).194

Selçuklu Devleti’nin en geniş sınırları

6.1. Selçuklu Devleti'ne Saldırılar ve Kavurd'un İsyanı

Sultan Alp Arslan'ın ölümünü haber alan Karahanlılar ve Gazneliler bu karışık

durumdan yararlanarak Selçuklu topraklarına saldırdılar. Melik Kavurd da Melikşâh'ın

193 Kafesoğlu, Sultan Melikşah, s. 10. 194 Merçil, age., s. 66.

Page 165: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

155

sultanlığını tanımayarak isyan etmişti. Batı Karahanlı hükümdarı Ebu'l–Hasan I. Nasr derhal

harekete geçerek Tirmiz'e girdi (Aralık sonu 1072). Daha sonra da Melikşâh'ın kardeşi

Ayaz'ın yokluğundan faydalanarak Belh'i zaptetmiş ve burada hutbeyi kendi adına okutmuştu.

Ayaz durumu öğrenince süratle geri dönerek tekrar Belh'e hâkim olmuş ve topladığı kuvvetle

Tırmiz şehri üzerine yürümüştü. Fakat Nasr Tırmiz önlerinde Ayaz'ı yenerek firara mecbur

etti. Bu mücadelede Selçuklu askerlerinin bir kısmı öldürülmüş, çoğunluğu Ceyhun'da

boğulmuştu (Mart 1073).

Sultan Melikşâh huzuruna gelen bir elçiyi dinlerken

Diğer taraftan Gazneliler Ocak 1073 tarihinde Melikşâh'ın amcası Emîrü'l–Ümerâ

Osman b. Çağrı'nın Toharistan'da hâkim olduğu Çiğilkent (Sakalkent) şehrine taarruz ettiler.

Osman, Gaznelilere karşı başarı sağlayamadı ve esir düşerek Gazne'ye götürüldü.195

Sultan Melikşâh’ın saltanatına yönelik en büyük tehlike, sultanın amcası ve Kirmân

bölgesinin meliki Kavurd'dan geldi. Melik Kara Arslan Kavurd, Alp Arslan'ın öldüğünü haber

alınca saltanatta hak iddia ederek isyan etmiş ve Rey şehrini ele geçirmek için yola çıkmıştı.

Ayrıca o Rey ile Hemedan arasında yaşayan Türkmenlere de güveniyordu. Melikşâh bu

durumu öğrenince Vezîr Nizâmü’l–Mülk'ün de tavsiyesi ile önce bu iç tehlikeyi ortadan

kaldırmak için harekete geçti ve beraberinde yine vezîri olduğu halde süratle Rey'e geldi.

Onlar önce bu bölgedeki Türkmenlere bol para dağıtarak Kavurd ile birleşmelerini

önlediler. Bu durum iki grup arasındaki mücadelenin sonucunu önemli ölçüde etkiledi.

Kavurd ise, Rey'e iki gün sonra gelmişti. İki taraf arasındaki öncü savaşını Emîr Savtegin

idaresindeki Melikşâh kuvvetleri kazandı. Asıl ordular Hemedan civarındaki Kerec'de

195 Kafesoğlu, age., s. 11.

Page 166: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

156

karşılaştılar. Bu savaş da Melikşâh'ın ordusunun üstünlüğü ile son buldu (15 Nisan 1073)196.

Zaferin kazanılmasında Emîr Savtegin ve Arap emîrleri önemli rol oynamıştı. Bu sebeple

Türk askerleri Arap emîrlerinin çadırlarına hücum ederek onları yağmaladılar. Bu olayda hâlâ

Melikşâh'ın ordusunda Kavurd'u tutanların bulunduğunu gösteriyordu.

Melik Kavurd savaş sonrasında Hemedan dağlarına kaçtı ise de yakalanarak sultanın

huzuruna getirildi. Melikşâh amcasını affetmek istiyordu. Ancak bu sırada Melikşâh

kuvvetlerinin bir kısmı maaşlarının arttırılmasını isteyerek gürültü çıkarmağa ve Kavurd

lehine tezahürata başladılar. Bu durum Kavurd'un ortadan kaldırılmasına sebep oldu ve

yayının kirişi ile boğularak öldürüldü (1073). Askerlere de yüzüğündeki zehri içerek intihar

ettiği bildirildi.197 Bu suretle ordu tekrar disiplin altına alınmış oldu. Kavurd tehlikesinin yok

edilmesinde Vezir Nizâmü’l–Mülk önemli rol oynamıştı. Bu sebeple Melikşâh bir ölçüde

saltanatını borçlu olduğu vezîrinin iktaına Tûs şehrini ilâve etti ve kendisine atabey yaptı.

Halife Kâim bi–Emrillâh, Kavurd'a karşı kazandığı galibiyet sonucunda, Melikşâh'ın

sultanlığını tanımış ve saltanat fermânını Bağdat Şahnesi Sa'dü'd–Devle Gevherâyin ile

göndermişti (Ekim–Kasım 1073). Ayrıca halife, Melikşâh'a Muizzüddünyâ ve’d–dîn ve

Celâlüddevle ve’d–dîn (Devletin büyüklüğü) ile ''Hilâfet makam ve sultasının (kuvvet, kudret)

ortağı'' manasına gelen Kasîmu Emîri’l–mü'minîn, Yemînü Emîrü’l–mü’minîn lâkablarını

vermişti.198

Sultan Melikşâh içteki durumu düzelttikten sonra sıra Selçuklulara karşı harekete

geçmiş olan devletlere gelmişti. Önce Karahanlılar üzerine yönelen sultan, Belh'e geldi ve

oradan ordusuyla Tırmiz şehrine ilerledi. Emîr Savtegin'i ise, bir kısım kuvvetlerle

Semerkant'tan gelecek Karahanlı ordusunun yolunu kesmek için gönderdi. Emîr Savtegin

Ceyhun kenarında rastladığı Karahanlı kuvvetlerini mağlûp edince Tırmiz bu yardımdan

mahrum kalmıştı. Selçuklu ordusu şiddetle Tırmiz’e hücum etti. Sonuçta Karhanlı Hükümdârı

Şemsülmülk Nasr b. İbrahim’in kardeşi Yağantegin (Bogantegin) adı geçen şehri Melikşâh'a

teslime mecbur oldu.

Fakat Melikşâh, Han'ın kardeşini serbest bıraktı. Şehir ve kalenin tamir işi ile Emîr

Savtegin'i görevlendirerek Semerkand üzerine yürüdü. Karahanlı hükümdarı Nasr mukavemet

edemeyeceğini anlayarak af diledi ve Vezîr Nizâmü’l–Mülk'ün aracılığı ile iki taraf arasında

barış yapıldı. Nasr bir daha düşmanca tavır takınmamak şartıyla yerinde bırakıldı199 (1074).

Sultan Melikşâh Belh ile Toharistan bölgesinin idaresini kardeşi Şıhabüd–Devle Tekiş'e

vererek Rey'e döndü.

196 Özaydın, “Melikşah”, DİA., XXIX, 55. 197 Kafesoğlu, age., s. 11-14. 198 Özaydın, “Melikşah”, s. 55. 199 İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, X, 92. Krş. Kafesoğlu, age., s. 17-18; Özaydın, agm., s. 55.

Page 167: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

157

Melikşâh dönemi yapılarından Isfahan Mescidi Cuma Camii

Gazneliler, Melikşâh’ın Karahanlılar üzerine yürümesinden sonra sıranın kendilerine

gelmek üzere olduğunu anlamışlar ve bunu önlemek için hemen Selçuklularla barış yapmanın

yollarını aramaya başlamışlardı. Gazneli hükümdarı İbrahim b. Mes'ûd elinde esir tuttuğu

Selçuklu ailesinden Emîrül–ümerâ Osman'ı serbest bırakmış, ayrıca bir elçi heyeti ile

hediyeler göndererek Sultan Melikşâh’la ilişkilerini düzeltmeye çalıştı. Gazneli Sultanın oğlu

ve veliahtı Mesud ise, Melikşâh'ın kızı Gevher200 ile nişanlandı. Bu suretle Gazneliler ile

Selçukluların arası tekrar düzelmiş ve Melikşâh zamanında bu iyi ilişkiler devam etmiştir.

Sultan Melikşâh daha sonra amcası Osman'a Velvâlic şehrinin idaresini ve Melikü'l–Müeyyed

Rüknüddîn unvanını vermiştir.

Sultan Melikşâh devrinde Kavurd’un öldürülmesinden sonraki dönemde Büyük

Selçuklu Devleti ile Kirmân Selçukluları arasında iki önemli gelişme yaşandı. Bunlardan

birincisinde Sultan Melikşâh muhtemelen bazı kimselerin tahrikiyle Kirmân üzerine bir sefer

tertipledi. Kirmân Selçuklu Meliki Sultanşâh, başkent Berdsîr şehrine kapandı ve Melikşâh'a

karşı koyamayacağını anlayarak ondan af diledi. Melikşâh emîrlerin de aracılığıyla

Sultanşâh'ı yerinde bırakarak Isfahan'a döndü (468/1075–76 veya 472–73/1079–80).

İkinci olayda ise, Sultanşâh'ın 1085 tarihinde ölümünden sonra yerine kardeşi

Turanşâh geçti. Daha sonra annesi, oğlunun melikliğini tasdik ettirmek için hediye ve mallarla

Sultan Melikşâh'ın huzuruna gitti. Sultan Melikşâh bu hâtuna ikramda bulunup, Turanşâh'ı

200 Gevher Hatun, Gazne’de “Mehdü’l-Irak” diye meşhur olmuştur(Kafesoğlu, Sultan Melikşah, s. 18).

Page 168: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

158

Kirmân Meliki tayin etti.201

Sultan Melikşâh’ın dinarı

Kaynak: http://www.coinarchives.com/w/results.php?results=100&search=nish

6.2. Suriye'nin Fethi

Türkmen grupları 1063 yılından itibaren çeşitli vesilelerle Suriye'ye girmişlerdi. Haleb

bölgesine ilk gelenler Hânoğlu Harun adındaki beyin idaresindeki Türkmenleriydi. Bunlar

Haleb Mirdâsoğulları emîrlerinin aralarında yaptıkları taht mücadelelerine karıştılar. Ayrıca

Mısır–Fâtımî Halifesi Mustansır (1063–1094)'ın da bu Türkmen zümresi dikkatini çekmişti.

Halebliler bu Türkmenlere saldırarak güç durumda bıraktılarsa da onları buradan

uzaklaştırmak mümkün olamadı. Sonunda Harun, Mirdâsoğulları'ndan Mahmûd'un hizmetine

girdi ve onun Haleb'i almasına yardım etti (1065). Mahmûd buna karşlılık Harun'a

Ma'arratü'n– Numân bölgesini iktâ olarak verdi.202

1069/1070 yılında Kurlu ve Atsız203 adlarındaki emîrler sayıları takriben üç bin çadır

olan Türkmenler ile Filistin bölgesine yerleşerek kısa sürede Fatımîler'in idaresindeki bu

bölgede askerî üstünlüklerini kabul ettirdiler. Kurlu Bey'in 1071'de Akkâ kuşatması sırasında

ölümü üzerine bu bölgedeki Türkmenler'in reisliğini Uvak–oğlu Atsız Bey'in alması ile

Suriye'nin Selçuklular tarafından fetih süreci başlamış oldu.

Atsız Bey önce Fatımîler'in hâkimiyetindeki Remle şehrini işgal etti, sonra yine

onların idaresindeki Kudüs'ü kuşattı. Bu şehrin Türk asıllı valisi canı ve malı hususunda

istediği teminatın Atsız tarafından verilmesi üzerine, Kudüs'ün kapıları Türklere açılmıştı.

Atsız Bey 1071 yılının son aylarında Kudüs'de hutbeyi Abbasî halifesi ve Selçuklu sultanı

adına okuttu. Şehirde herhangi bir yağma hareketinde bulunulmadığından halk Atsız Bey'den

çok memnun kalmıştı.

201 Merçil, age., s. 66-69. 202 Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 41; Merçil, age., s. 70. Hanoğlu Harun’un Suriye’deki

faaliyetleri hakkında geniş bilgi için bk. Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları, s. 35-47. 203 Atsız Bey hakkında bilgi için bk. Sevim, Ünlü Selçuklu Komutanları, s. 33-45.

Page 169: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

159

Sultan Melikşâh’ın Çağdaşı Fatımî Halifesi el-Mustansir Billâh’ın Sikkesi 1036-1094

Atsız Dımaşk (Şam) şehrini sıkıştırdığı sırada yine Türkmen beylerinden olan Şöklü

Bey Akkâ'yı ele geçirmişti (Ekim–Kasım 1074). Bu durumu yakından izleyen Atsız,

Şöklü'den ele geçirdiği ganimetin yarısını ve şehirde kendi adına şahne (şıhne) olmasını

istedi. Fakat bu teklif Şöklü tarafından red edilince Atsız onun üzerine yürüdü (Nisan–Mayıs

1075). Şöklü onun karşısında tutunamayarak Rafeniyye'ye çekildi. Atsız ise onu takip etmedi

ve tekrar Dımaşk kuşatmasına döndü.

Şöklü'nün daha sonra Kutalmışoğulları ile birleşerek Atsız Bey'e karşı yürüttüğü

hareket de başarısızlıkla sonuçlanmış ve Taberiyye'de yapılan bir savaşta bu müttefikler

yenilgiye uğratılmışlardı. Emîr Atsız esir düşen Şöklü ve oğlunu öldürtmüş, Kutalmış–

oğullarından ikisini (Alp İlig ve Devlet) Sultan Melikşâh'ın yanına göndermişti (1075). Bu

olaydan sonra Atsız, Rafeniyye'yi işgal ederek kardeşi Çavlı'ya verdi ve tekrar Dimaşk'a

dönerek şehri kuşatmaya devam etti. Ancak Fâtımî vâlisi Muallâ b. Haydere'nin başarılı

savunması karşısında geri çekilmek zorunda kaldı (Mayıs–Haziran 1075).

Bu arada Atsız Sur şehrini hâkimiyeti altına almış, Trablusşam'ı da ele geçirmişti.

Dımaşk'ta ise Vâli İbn Haydere’nin kötü idaresi yüzünden bir ayaklanma çıkmış vali şehirden

uzaklaştırılmış ve yerine de İntisâr b. Yahya el–Masmûdî geçirilmişti. Atsız bu

karışıklıklardan yararlanmaya çalışarak zaten kuşatma dolayısıyla yiyecek sıkıntısı çeken

Dımaşk'ı vargücüyle sıkıştırmış ve nihayet İntisâr ile anlaşarak teslim almıştı (Haziran–

Temmuz 1076). Atsız Bey şehre girdikten sonra Cuma günü hutbeyi Abbasî Halifesi Muktedî

Billâh ve Sultan Melikşâh adına okutmuştu.204 O iyi idaresi ile kısa zamanda şehir halkını

memnun etti böylece şehirde Selçuklu hâkimiyeti iyice yerleşti.

Atsız Bey daha sonra Fâtımîler'in hâkim olduğu Mısır'ı zapta karar verdi. Ancak onun

zamanında Mustansır, aslen Ermeni olan Akkâ valisi Bedrü'l–Cemâli'yi Fâtımî Devleti

vezîrliğine getirmiştir. Bedrü'l–Cemâli'nin dirayetli idaresi sayesinde Fâtımî Devleti tekrar

canlanmış ve eski kudretini kazanmıştı. Atsız ise 469 yılı başları / 1076 yılı sonlarında Mısır

seferine girişti. Fakat onun elli günden fazla uğraşarak Rif şehrini zaptetmesi Bedrü'l–

Cemâli'ye savaş için hazırlanma fırsatını sağlıyordu.

204 Sevim, age., s. 73.

Page 170: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

160

Atsız Bey emrindeki 5.000 kişilik kuvvetle Kahire'ye kadar ilerledi. Her iki ordu

Kahire dışında karşılaştı. Savaşın neticesi Atsız için tam bir bozgun oldu ve perişan bir halde

Dımaşk'a döndü (7 Şubat 1077)205. Onun bu yenilgisi Suriye'deki birçok şehirlerin hutbeyi

tekrar Fâtımîler adına okutmasına yol açmıştı. Bu şehirlerden birisi de Kudüs idi. Atsız Bey

sefere çıkarken servetini ve ailesini de bu şehirde bırakmıştı. Bu bakımdan önce Kudüs'e

yürüyerek şehre tekrar hâkim olmuş, teslim teklifini reddeden başta kadı olmak üzere 3.000

kişiyi kılıçtan geçirtmişti. Çünkü şehir kadısı ve bazı kumandanlar Atsız'ın mağlûbiyet

haberini duydukları zaman, onun mallarına el koymuş, kadınları ve çocukları kendilerine köle

yapmışlardı.

Atsız oradan Remle'ye gitti ise de burada kimseyi bulamadı. Sonra Gazze'yi aldı;

ardından Yafa'yı muhasara ederek surlarını yıktırdı. Ancak o bu sırada Dımaşk'ı ihmâl etmiş,

Suriye'nin en ma'mur şehri olan Dımaşk perişan bir duruma düşmüştü.

Sultan Melikşâh Atsız'ın Kahire yenilgisini haber alınca kardeşi Tutuş'u Suriye'ye

gönderdi (470/1077–1078). Atsız bu durumu haber alınca Sultan Melikşâh'a hediye ve para

göndererek ona bağlılığını bildirdi. Bunun üzerine sultan, Tutuş'u Haleb bölgesine yollayarak

Atsız'ı yerinde bırakıyordu.206

Sultan Melikşah’a ait dinarlar

Kaynak: http://www.coinarchives.com/w/results.php?results=100&search=nish

Diğer taraftan Bedrü'l–Cemâlî ise 471/1078–1079 yılında büyük bir orduyu Suriye'ye

gönderiyordu. Bu ordu Filistin'i istilâdan sonra Dımaşk'ı kuşattı. Atsız bu Fâtımî ordusuna

mukavemet edemeyeceğini anlayınca Tutuş'tan yardım istedi. Tutuş derhal Dimaşk'a yürüdü.

Fâtımî ordusu onun geldiğini duyunca savaşmaktansa Mısır'a dönmeyi tercih etmişti. Tutuş,

205 Sevim, age., s. 79. 206 Koca, “Melikşâh’ın Suriye, Filistin, Mısır Politikası ve Türkmen Beyi Atsız”, TAD., s. 14-15.

Page 171: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

161

Dımaşk'a yaklaşınca Atsız onu karşılayarak itaatini bildirdi. Ancak Tutuş muhtemelen kuvvet

ve kudretinden çekindiği Atsız Bey'i yayının kirişi ile boğdurmak suretiyle öldürttü 207 ve

Dımaşk'ı ele geçirdi (471–472/1079)208. Tutuş böylece Atsız'ın idaresindeki Suriye şehirlerine

zahmetsizce hâkim oluyor ve Suriye Selçuklu Devleti'nin temellerini atıyordu.209

6.3. Sultan Melikşâh Devrinde Anadolu

Malazgirt savaşından sonra Sultan Alp Arslan'ın buyruğu ile Anadolu içlerine akın

yapan Türk emirleri Sultan Melikşâh zamanında da bu görevlerine devam ettiler. Türk

emîrleri Sultan Melikşâh zamanında Bizans'taki iç karışıklıklardan yararlanmış, bazen

imparatorlar ile bazen de âsiler ile birlik olarak, hâkimiyet sahalarını İzmit'e kadar

genişletmişlerdir. Bu sırada Kutalmışoğulları Anadolu'nun güneyinde Birecik ve Urfa

taraflarında kendilerine yaşama imkânı sağlamaya çalışıyorlardı. Sultan Melikşâh tarafından

Artuk Bey'in Anadolu'dan geri çağırılması, soylarının yüceliği bakımından onlara herhalde

Anadolu'da bulunan Türkmen grupları üzerinde mutlak bir hâkimiyet kurmak ümidini

vermişti.

Nitekim ümitleri boşa çıkmadı. Selçuklu ailesinin bu önde gelen melikleri, Anadolu'da

Bizans sınırlarında kendilerine çok uygun bir faaliyet sahası buldular. Onlar burada tutunarak

bir devlet kurmaya çalışıyorlardı. Sultan Melikşâh ise Suriye'deki gibi Anadolu'daki bu yeni

gelişmeyi zamanında kontrol altına almak için harekete geçmiş ve buraya Emîr Porsuk'u

göndermişti. Bu emîr, Kutalmışoğlu Mansur ile giriştiği mübârezede (teke tek dövüş)

Mansûr’u öldürmüş, bunun dışında ise herhangi bir başarı elde edemeyerek geri dönmek

zorunda kalmıştı (1078).

Ağabeyinin öldürülmesinden sonra Kutalmışoğlu Süleymanşâh bir müddet Bizans'la

işbirliği içinde bulundu. Porsuk'un ona karşı bir şey yapamamasında belki de Bizans'ın

desteğini görmüş olması rol oynamıştır. Sultan Melikşâh'ın gönderdiği ordu geri döndükten

sonra Süleymanşâh'ın durumu daha da kuvvetlendi. Nitekim Bizans'daki taht

mücadelelerinden istifade eden Süleymanşâh, imparator adaylarından olan müttefiki

Nikephoros Melissenos'un hareketinin başarısız kalması sonucu, kendisine muhafaza edilmek

üzere bırakılmış olan İznik ve etrafındaki kaleleri Bizans’a teslim etmeyerek burada sıkıca

yerleşti.

Bu suretle İznik 1080 yılı sonlarında yeni kurulan Türkiye Selçuklu Devleti’nin

merkezi oluyordu. İznik şehrinin fetihinin 1075 yılında gerçekleştirildiğini bildiren kayıtlar ve

bu tarihi devletin kuruluş tarihi olarak kabul eden tarihçiler de vardır.210

207 Atsız Bey’in Suriye’deki Faaliyetleri hakkında geniş bilgi için bk. Sevim, Suriye, s. 63-84. 208 Sevim, age., s. 83-84. 209 Merçil, age., s. 70-73. 210 Azîmî (s. 16, trc., s. 21), İznik’in Süleymanşâh tarafından fethinin 467 (1075) yılında olduğunu

kaydeder. Krş. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye , s. 54. Türkiye Selçuklu Devleti’nin hangi tarihte

kurulduğu konusu hakkında bk. İbrahim Kafesoğlu, “Anadolu Selçuklu Devleti Hangi Tarihte Kuruldu”, TED.,

İstanbul 1981, İÜEF. Yay. sa. 10 – 11, s. 20 – 28.

Page 172: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

162

İznik Surlarından bir bölüm

Süleymanşâh 1081 yılında Bizans İmparatoru Aleksios ile bir antlaşma imzalayarak

ülkesinin batıdaki sınırlarını sağlama aldıktan sonra doğuya yöneldi. Ermeni Philaretos'un

elinde bulunan Antakya'yı ele geçirdi. 12 Aralık 1084'te şehre girdi; 12 Ocak 1085'de iç

kaleyi feth etti.

Süleymanşâh'ın Marmara sahillerinden Antakya'ya kadar hâkimiyet sahasını

genişletmesi, yakın bir gelecekte Büyük Selçuklular ile çatışmasını kaçınılmaz kılıyordu.

Nitekim onun Haleb'i muhasara etmesi üzerine şehrin hâkimi İbn Huteytî (Şerîf Ebu'l–Hasan)

durumu Sultan Melikşâh'a ve Suriye Meliki olan kardeşi Tâcüddevle Tutuş'a bildirerek

yardım istedi. Süleymanşâh'ın Haleb'i ikinci muhasarası sırasında, Tutuş yanında Artuk Bey

de olduğu halde harekete geçti.

İki ordu Haleb yakınlarındaki Aynü Seylem mevkiinde karşılaştı. Süleymanşâh'ın

yanında olan Emîr Çubuk ve Türkmenler'in Tutuş tarafına geçmesi savaşın sonucunu

belirledi. Savaşı kaybettiğini anlayan ve esir düşmek istemeyen Süleymanşâh intihar ederek

hayatına son verdi (4 Haziran 1086). Tutuş, onun Hasan b. Tâhir adındaki vezîrini, oğulları ve

eşini Antakya'ya gönderdi.

Süleymanşâh'ın Antakya seferine giderken yerine vekil olarak bıraktığı Ebu'l–Kasım,

Drakon Suyu Antlaşmasını bozarak Bizans'a karşı ordu göndermek suretiyle bir donanma

inşasına başlamıştı. Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, karadan ve denizden gönderdiği

kuvvetlerle Gemlik’te (Kios) henüz yapımı devam eden Selçuklu gemilerini ateşe vererek

imhâ ettirdi.

Page 173: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

163

Bu sırada Sultan Melikşâh, bağımsız davranıp sultan unvanını kullanmaya başlayan

Ebu’l Kasım’ı itaat altına alması için Emîr Porsuk'u Anadolu'ya göndermişti. Bizans

İmparatoru Aleksios Emîr Porsuk'un yaklaşmakta olduğunu haber alınca Ebu'l–Kasım'ı

İstanbul'a davet ederek Melikşâh aleyhine bir ittifak yapmış, fakat aynı zamanda İzmit şehrini

ele geçirmişti.

Diğer taraftan Emîr Porsuk, İznik'i 3 ay kadar kuşattı ise de Bizans'ın Ebu'l–Kasım'a

yardımcı kuvvet göndermesi sonucunda başarısız oldu.211 Emîr Porsuk'un bu seferi için bir

tarih vermek oldukça güçtür. Çünkü kaynaklar bu olay için kesin bir tarih vermezler. Çağdaş

müellifler ise, bu olayı 1087 ile 1089 arasına yerleştirmektedir.212

Sultan Melikşâh Emîr Porsuk’dan sonra Anadolu'ya Urfa Emîri Bozan'ı gönderdi.213

Emîr Bozan İznik'i kuşattı. Ancak sonuç alamayarak Ulubat Gölü tarafına çekildi. Ebu'l–

Kasım ise, kardeşi Ebu’l–Gazi’yi yerine vekil bırakarak, yanına aldığı çok miktarda para ve

değerli hediyelerle Isfahan'da bulunan Sultan Melikşâh'ın yanına gitti. Ancak sultan

tarafından kendisi için bir af çıkmadı ve huzura da kabul edilmedi. Ona geri dönmesi ve

Bozan ile anlaşması bildirildi. Fakat dönüşünde Emîr Bozan'ın adamları tarafından

yakalanarak yayının kirişi ile boğduruldu(1092). 214 Emîr Bozan, aynı yıl içinde Sultan

Melikşâh'ın ölüm haberini alınca İznik'teki kuşatmayı kaldırarak geri döndü.215

İzmit Surları’ndan ayakta kalan bir kısım

211 Işın Demirkent, Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan, Ankara 1996, s. 4-5, 9-14. 212 Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 84-85. 213 Urfalı Mateos’a göre (s. 178), Emîr Bozan, İznik üzerine giderken beraberinde Halep Valisi

Kasımüddevle Aksungur ve Antakya Valisi Yağısıyan da bulunuyordu. 214 Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 87; C. Alptekin, “Türkiye Selçukluları”, DGBİT, VIII,

219. 215 Demirkent, Kılıç Arslan, s. 9-14.

Page 174: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

164

Anadolu'nun Ege sahillerinde ise diğer bir Türk Beyi Çaka216 hüküm sürüyordu. Çaka

Bey İzmir'de inşa ettirdiği donanma ile Ege ve Marmara'da Bizans'ın hâkimiyetine son verip

İstanbul’u ele geçirmeye çalışıyordu.217

6.4. el–Cezîre ve Suriye Olayları, Melikşâh'ın Bağdat'ı Ziyareti

Suriye Meliki Tutuş, Süleymanşâh'la yaptığı savaşı kazandıktan sonra Haleb şehrine

yürüdü. Buranın hâkimi Şerîf el–Huteytî, şehri teslim etmek için Sultan Melikşâh’tan emir

beklediğini söyleyerek onu oyalamak istedi. Tutuş buna inanmadı ve Haleb'i ele geçirdi (11

Temmuz 1086), ancak iç kaleyi kuşattı ise de ele geçiremedi.

Halep Kalesi

Sultan Melikşâh ise İbnü’l–Huteytî'nin davetini ve Süleymanşâh'ın ölümünü haber

alınca, Haleb'e gitmek üzere büyük bir ordu ile Isfahan'dan harekete geçti (Eylül 1086).

Musul ve Harran üzerinden ilerleyerek Emîr Bozan'ı Urfa'nın zabtıyla görevlendirdi. Caber

kalesini ve Menbic şehrini zapt ederek Haleb'e doğru yürüdü. Sultan 3 Aralık 1086'da Haleb'e

girerek şehri ele geçirdi.

Öte yandan Emîr Bozan da şiddetli bir kuşatmadan sonra Mart–Nisan 1087'de Urfa'yı

zaptetti. Melikşâh, Bozan'ı, Urfa valisi tayin ettikten sonra Antakya'ya yöneldi ve burada

Süleymanşâh'ın vezîri Hasan b. Tâhir tarafından karşılandı. Sultan bu şehrin idaresini Emîr

Yağısıyan'a verdi. Antakya'dan Suveydiye'ye kadar ilerleyerek Akdeniz kıyısına geldi. Sultan

216 İ. Kafesoğlu, “Selçuklu Çağındaki İzmir Türk Beyi’nin Adı: Çaka mı, Çağa mı, Çakan mı?”, TD., sy.

34, (İstanbul 1984), s. 55-60. 217 Merçil, age., s. 73-75. Çaka Bey hakkında geniş bilgi için bk. A. Nimet Kurat, Çaka Bey, Ankara

1987.

Page 175: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

165

Melikşâh, atını Akdeniz’in dalgaları arasına sürerek kılıcını üç defa suya daldırmış ''Yüce

Tanrı bana Okyanus'a kadar hüküm sürmeyi nasip etti.'' diyerek sevincini göstermiştir.

Sultan, Süleymanşâh'ın eşini ve çocuklarını beraberine alarak Haleb'e döndü, oradan

da Bağdat'a gitti (12 Mart 1087). Halife Muktedî 24 Nisan 1087'de düzenlenen büyük bir

törenle sultanla tanıştı. Bu merasim sırasında halifenin emri ile Sultan Melikşâh'a ''Doğu ve

Batı'nın hükümdarı'' alâmeti olarak iki kılıç kuşatıldı. Ayrıca sultanın Isfahan'dan getirilen

kızı Mahmelek Hâtûn görkemli bir düğünün ardından halife ile evlendirildi. Sultan daha sonra

Merv’e giderek burada babası Sultan Alp Arslan’ın mezarını ziyaret etti ve önceden Akdeniz

sahilinden aldığı bir avuç deniz kumunu ''Baba müjdeler olsun, oğlun dünyanın sonuna kadar

hâkim oldu.'' diyerek mezara bıraktı.218

6.5. Sultan Melikşâh’ın Gürcistan Seferleri

Sultan Melikşâh, Gürcü kralı II. Giorgi (1072–1089)'nin hâkimiyetine karşı ortaya

çıkan isyanlar nedeniyle Gürcistan seferine çıktı. Karthili (K'art'li)'ye kadar ilerleyerek

Gence'yi Şeddadî Emîri III. Fazl'dan aldı ve bütün Kafkasya'nın idaresini Emîr Savtegin'e

verdi (1076). Ancak Emîr Savtegin'in Gürcü Kralı II. Giorgi ile yaptığı savaşta başarısızlığa

uğraması bu bölgeyi karıştırdı. Eski Ani Kralı Gagik de tekrar tahta çıkmak teşebbüsünde

bulunuyordu. Bu durum sultanın bir kez daha Gürcistan'a girmesine sebep oldu. Melikşâh bu

bölgeyi itaat altına alıp, Savtegin'in durumunu sağlamlaştırdıktan sonra geri döndü

(1078/1079).

218 Merçil, age., s. 76-77; a.mlf., “Sultanların Ata Mezarlarını Ziyareti”, s. 658; Kafesoğlu, age., s. 110.

Page 176: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

166

Gürcü Kralı IV. David (1089-1125)

Emîr Savtegin'in Gürcü Kralı'na tekrar yenilmesi, Bizanslılar'ın hücuma geçmesine

fırsat verdi. Oltu, Erzurum ve Kars şehirleri Bizans'ın eline geçti. Sultan Melikşâh bu kez

Emîr Ahmed'i bölgeye gönderdi (1080). Emîr Ahmed önce Gürcü Kralı II. Giorgi'yi mağlup

etti, sonra Kars'ı kesin olarak Türk idaresi altına soktu. Oltu ile Erzurum şehirlerini geri aldı.

Ayrıca Ebû Yakub ve İsa Böri adlarındaki emîrler beraberlerindeki Türkmenler ile Şavşat,

Acara, Karthili, Ardanuç ve Kütâyis havalisine hâkim oldular (1080).

Ertesi yıl Emîr Ahmed, Çoruh havalisini ele geçirdi. Hatta onun Trabzon'u dahi zapt

ettiği rivayet olunur. Bu durumda önce Giorgi, sonra da Kakhet Kralı Agsathan Isfahan'da

bulunan sultanın huzuruna giderek bağlılıklarını tekrarladılar. Sultan Melikşâh Erran

bölgesinin idaresini Azerbaycan umûmî valisi Selçuklu ailesinden Kutbeddîn İsmail'e verdi.

Sultan Melikşâh 1086 başlarında tekrar Kafkasya'ya yürüdü. Bu sefer neticesinde Ani

Emîri Menuçehr Ebû'l–Fazl ve Şirvân meliki Feriburz da itaatlerini bildirdiler ve yıllık haraca

bağlandılar. Ayrıca Emîr III. Fazl idaresindeki Gence şehri de Emîr Bozan tarafından zapt

edilerek merkeze bağlandı.219

6.6. Diyarbekr'in Fethi ve Mervânî Devleti'nin Ortadan Kaldırılışı

Mervânî Devleti başta Âmid (Diyarbekir) olmak üzere Meyyâfârikîn (Silvan), Mardin,

Hısn Keyfâ (Hasankeyf) ve Cezîretü İbn Ömer’i (Cizre) içine alan Diyarbekir bölgesinde

hüküm sürmekteydi. Bu devletin Musul Emîri Şerefü’d-devle Müslim b. Kureyş ile sıkı

ilişkilerde bulunması ve tâbilik şartlarını yerine getirmemesi, devrin ileri gelen devlet

adamlarından Fahrü’d–devle Muhammed b. Cüheyr'in (Oğlu Amîdü'd–devle Mansûr da

Nizâmü'l–Mülk'ün kızı Zühre ile evliydi) Mervânî Devleti'nin zenginliğini ileri sürmesi

üzerine, sultan bu bölgeye bir sefer düzenlemeye karar verdi.

Sultan Melikşâh, Diyarbekir emîrliğini Fahrü’d–devle'ye verdi ve onu beraberinde

Artuk, Çubuk, Çökürmüş, Dilmaçoğlu Muhammed gibi Türk beyleri, Bağdat şahnesi

Gevherâyin ve Arap Emîri Seyfü’d–devle olduğu halde büyük bir ordu ile Diyarbekir

bölgesine gönderdi (1084 baharı). Mervânî Emîri Mansûr bu Selçuklu ordusuna karşı Musul

Emîri Şerefü’d–devle Müslim b. Kureyş'i yardıma çağırıyordu. Ancak bu büyük Selçuklu

ordusuna mukavemet edemeyeceklerini anlayan Şerefü’d–Devle, Fahrüd–devle'nin akrabalık

hislerine sığınmaktan başka çare bulamadı. Bu durum Selçuklu ordusundaki Türk beylerinin

sinirlenmesine ve Artuk Bey'in Şerefüd–devle Müslim'in ordusuna hücumuna sebep oldu (19

Temmuz 1084).

219 Merçil, age., s. 77-78.

Page 177: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

167

Diyarbakır Surlarından Bir Bölüm

Şerefüd–devle sığınmış olduğu Âmid'den Artuk Bey ile anlaşarak kurtulabildi ve

Rakka'ya gitti (Ağustos 1084). Fahrüd-devle ise, oğlu Zaîmüd-devle Ebu'l-Kasım'ı Âmid

muhasarasında bırakarak, beraberindeki bazı Türk beyleri ile Silvan'ı kuşattı. Bu sırada

Selçuklu ordusu Siirt, Erzen ve Hısn Keyfa (Hasankeyf) şehir ve kasabalarını birer birer

zaptediyordu. Diğer taraftan Mervânî emîri Mansûr ülkesini kurtarmak için Isfahan'da

bulunan Sultan Melikşâh'ın huzuruna gidiyor, fakat bir netice elde edemiyordu.

Zaimüd–devle Ebu'l–Kasım 1085 yılı Mayıs ayının ilk haftasında Amid'e hâkim oldu.

Türkmenler de Bitlis ve Ahlat'ı zabt ettiler. Meyyâfârikîn (Silvan) muhasarası da uzun sürdü.

Gevherâyin de büyük bir kuvvetle gelerek kuşatmayı şiddetlendirdi. Selçuklu ordusuna

devamlı takviye geldiğini gören halk, mukavemetin faydasızlığını anlamış ve şehri teslimden

başka bir yol bulamamıştı (30 Ağustos 1085). Bundan sonra Emîr Moncuk Böri Mardin'i,

Emîr Çökürmüş de Cezîretü İbn Ömer'i zaptettiler. Böylece Diyarbekir bölgesi tamamen

Selçuklu Devleti'nin idaresi altına giriyor, Mervânî Devleti de tarih sahnesini terkediyordu.

Bu sırada Mervânoğulları'nın Meyyâfârikîn'deki hazinesi ele geçirilmiş ve başkent Isfahan'a

götürülerek sultana takdim edilmişti.

Şerefüd–Devle Müslim'e gelince, Sultan Melikşâh onun Mervânî emîri ile birleşerek

Selçuklu Devleti'ne karşı koymasına kızmış ve ülkesini Fahrüd–Devle'nin oğlu Amidüd–

Devle'ye iktâ etmişti (1084). Ayrıca Amidüd–Devle'nin yanına Türkmen Beyleri vererek

Musul üzerine gönderdi. Daha sonra da kendisi ordusuyla harekete geçti. Sultanın Musul

önüne gelmesi ile halk kapıları açarak şehri teslim etti. Ancak belki kardeşi Tekiş'in isyanı

veya Şerefüd–Devle'nin hanımı olan halası Safiye Hâtûn’un ricası Sultan Melikşâh'ın

Page 178: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

168

Şerefüd–Devle Müslim'i yerinde bırakmasına yol açtı (Kasım 1084). Şerefüd–Devle Müslim

daha sonra Antakya hâkimiyeti için Süleymanşâh ile mücadeleye girişecek ve bu uğurda

hayatını kaybedecektir (20 Haziran 1085).220

6.7. Tekiş'in İsyanları

Sultan Melikşâh dışta fetihler yaptığı sırada, kardeşi Tekiş'in iki defa isyanı onu bu

fetihlerden alıkoydu. Melikşâh tahta geçtiği zaman kardeşi Tekiş'e Belh ve Toharistan

bölgesinin idaresini vermişti (1073). Bir müddet sonra Tekiş, Sultan Melikşâh'ın disiplinsizlik

sebebiyle ordudan çıkarttığı 7.000 askeri yanına alarak isyan etti (1080/1081). O, Merv–i

Rûd, Şâhcân ve Tırmiz gibi yerleri ele geçirerek Nişabur'a doğru yürüdü. Sultan Melikşâh

ondan daha hızlı hareket ederek adı geçen şehre girdi. Nişabur'a girmekte geç kalan ve bu

sebeple Horasan'ı ele geçirmek ümidini yitiren Tekiş çaresiz kalarak af talebinde bulundu ve

bu isteği sultan tarafından kabul edildi.

Tekiş, Sultan Melikşâh’ın Musul bölgesinde bulunmasından faydalanarak bir kez daha

isyana kalkıştı ve Merv–i Rûd'dan Serahs'a kadar olan bölgeyi hâkimiyeti altına aldı

(477/1084–1085). Tekiş, Serahs şehrini muhasara ettiği sırada, casus taklidi yapan bir adamın

elindeki mektuba sahib olmuş ve bu mektubdan Selçuklu Vezîri Nizâmü’l–Mülk'ün orduyla

kendi üzerine geldiğini sanarak geri çekilmişti.

Sultan Melikşâh ise ancak üç ay sonra Horasan'a ulaşabildi. Tekiş'i sığınmış olduğu

Tırmiz kalesinden zorla indirerek gözlerine mil çektirdi ve hapse attırdı. Böylece kendisini

fetihler sırasında engelleyen önemli bir rakibini ortadan kaldırdı. 221 Melik Tekiş, Sultan

Berkyaruk devrinde, Toharistan ve Belh’de bulunan adamlarıyla gizlice görüşmeler yapmak

ve sultanı devirme teşebbüsünde bulunduğu gerekçesiyle Mart 1094 tarihinde yayının

kirişiyle boğdurularak öldürüldü.222

6.8. Karahanlılar ile İlişkiler

Sultan Melikşâh batıda olduğu kadar, doğuda da Selçuklu Devleti topraklarını

genişletiyordu. Karahanlılar üzerine yapılan ilk seferin dışarıdan görünen sebepleri, Batı

Karahanlı Hanı Ahmed b. el–Hızır'ın ulemâ ile arasındaki geçimsizlik, halkın malına el

uzatması ve ulemânın Sultan Melikşâh'ı davetiydi. Hakikatte ise Sultan Melikşâh'ın bütün

İslâm ülkelerini nüfuzu altına almak siyâsetinin bir parçasıydı.

Nitekim bu fırsattan istifade ederek sultan Mâverâünnehr'e yürüdü. Önce 1089'da

Buhara'yı aldı. Daha sonra Semerkand'ı muhasara etti. Batı Karahanlı hükümdarı Ahmed Han

mukavemete çalıştıysa da şehir ele geçirildi ve kendisi de esir edilerek Isfahan'a götürüldü. Bu

suretle Batı Karahanlı devleti Selçuklular'a bağlanmış oldu.

Sultan daha sonra Doğu Karahanlı Devleti üzerine yürüdü ve Özkend'e kadar ilerledi

220 Merçil, age., s. 78-80. 221 Merçil, age., s. 80. 222 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 51.

Page 179: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

169

ve her iki Karahanlı devletini de itaat altına aldıktan sonra 1090 yılında Isfahan'a döndü.

Ancak Karahanlı ordusunun temelini oluşturan Çigiller'in ve Atbaşı şehrinin hâkimi Yakub b.

Süleyman'ın isyanı üzerine Melikşâh ikinci defa Semerkand ve Özkend'e hâkim oldu, Yakub

ile anlaşarak Horasan'a döndü. Eşi Terken Hatun'un ricasıyla Ahmed Han'ın ülkesine geri

gönderilmesine müsaade etti.223

6.9. Hicaz ve Yemen'in Zaptı

Sultan Melikşâh Bağdat'ı ikinci ziyareti sırasında (5 Kasım 1091) birçok Türk beyini

yanına çağırmış ve onlarla yeni yapacağı fetihler için görüşmelerde bulunmuştu. Bu arada

Sa'düd–Devle Gevherâyin idaresinde kumandanlardan Turşek ve Yarınkuş (Yorunkuş)

Yemen ve Aden'in fethine gönderildi. Emîr Turşek (Törşek) önce Hicaz'a geldi, ardından

Yemen kıtasına akınlara başladı. Ancak bölgeye gelişinin ilk haftasında çiçek hastalığına

yakalanarak öldü. Yerine geçen ise Yarınkuş süratle Yemen ve Aden bölgesini Selçuklu

Devleti yönetimine bağladı.224

223 Merçil, age., 81. 224 Kafesoğlu, Sultan Melikşah, s. 121-122; Merçil, age, s. 81-82.

Page 180: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

170

Uygulamalar

Aşağıda künyesi yazılı eserleri okuyunuz.

-Ali Sevim, “Sıbt İbnü’l Cevzî’nin Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan adlı eserindeki

Selçuklularla İlgili Bilgiler III. Sultan Melikşah Dönemi”, Belgeler, sy. 24, Ankara 2000.

-Abdülkerim Özaydın, “Melikşah”, DİA., XXIX, 54–57.

-Erdoğan Merçil, Müslüman Türk Devletleri Tarihi, Ankara 2013.

Page 181: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

171

Uygulama Soruları

1) Sultan Melikşah devrinde Anadolu’da gelişen Selçuklu akınları hakkında bilgi

veriniz.

2) Sultan Melikşah’ın Bağdat’ı ziyaretini Selçuklu-Abbasî ilişkileri açısından

değerlendirniz.

3) Şehzade Kavurd ve Tekiş isyanlarının ortaya çıkış nedenini ve Selçuklu devletine

etkilerini değerlendiriniz.

Page 182: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

172

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Selçuklu Devleti’nin en parlak devri olan Melikşâh döneminde gerçekleşen fetihler

belirtilmiş, iç isyanların neden çıktığı ve nasıl kontrol altına alındığı ana hatlarıyla ele

alınmıştır.

Page 183: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

173

Bölüm Soruları

1) I.Kutalmış-Resultegin

II.İbrahim Yınal-Resultegin

III.Kutalmış –Kavurd

IV.Kavurd-Tekiş

V.Tutuş-Terken Hatun

Yukarıdaki eşleştirmelerden hangisinde Sultan Melikşah’ın saltanatına karşı

isyan eden Selçuklu melikleri doğru verilmiştir?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

2) Sultan Melikşah devrinde Suriye bölgesini fetheden meşhur Selçuklu

kumandanı aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Emîr Bozan

b) Emîr Mevdud

c) Tutuş

d) Aksungur

e) Atsız

Page 184: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

174

3) I.Suriye Selçuklu Devleti-Türkiye Selçuklu Devleti

II.Suriye Selçuklu Devleti-Irak Selçuklu Devleti

III.Türkiye Selçuklu Devleti –Kirman Selçuklu Devleti

IV.Kirman Selçuklu Devleti-Irak Selçuklu Devleti

V.Suriye Selçuklu Devleti-Kirman Selçuklu Devleti

Sultan Melikşah Devrinde(1072-1092) kurulan Selçuklu Devletleri, yukarıda

verilen eşleştirmelerden hangisinde doğru olarak yazılmıştır?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

4) I.Emîr Bozan-İznik’in Kuşatması

II.Emîr Bozan-Urfa Valiliği

III.Yağısıyan-Antakya Valiliği

IV.Tutuş –Suriye Melikliği

V.Süleymanşah-Anadolu Melikliği

Yukarıdaki görevlendirmelerden hangisi Sultan Melikşah zamanında

yapılmamıştır?

a )I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Page 185: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

175

5) Halife Muktedî 24 Nisan 1087'de düzenlenen büyük bir törenle sultanla tanıştı. Bu

merasim sırasında halifenin emri ile Sultan Melikşâh'a ''Doğu ve Batı'nın hükümdarı'' alâmeti

olarak iki kılıç kuşatıldı. Ayrıca sultanın Isfahan'dan getirilen kızı Mahmelek Hâtûn görkemli

bir düğünün ardından halife ile evlendirildi.

Yukarıda verilen bilgiye bakılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Abbasî- Selçuklu İlişkileri bu dönemde iyidir.

b) Sultan Melikşah, Abbasî Halifesi ile görüşmüş

c) İki taraf arasında akrabalık ilişkileri kurulmuş

d) Terken Hatun kızını Halifeye vermek istememiş

e) Sultan Melikşah, halife tarafından onurlandırılmış

6) Karahanlılar hangi Selçuklu hükümdarı zamanında kesin olarak Büyük

Selçuklu Devleti’nin egemenliği altına girmiş oldu?

a) Alp Arslan

b) Çağrı Bey

c) Tuğrul Bey

d) Sencer

e) Melikşah

7) I.Tutuş – Melikşah

II.Atsız – Melikşah

III.Savtegin – Tuğrul Bey

IV.Afşin – Alp Arslan

V.Bozan – Alp Arslan

Yukarıdaki eşleştirmelerden hangisinde Kudüs’ü ele geçiren Selçuklu

kumandanının ve dönemdeki Selçuklu sultanının adı doğru olarak verilmiştir?

a) I

b) II

c) III

Page 186: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

176

d) IV

e) V

8) Büyük Selçuklular aşağıdaki devletlerden hangisinin kuruluşuna onay

vermemişlerdir?

a) Kirman Selçuklu Devleti

b) Suriye Selçuklu Devleti

c) Dânişmendli Beyliği

d) Türkiye Selçuklu Devleti

e) Irak Selçuklu Devleti

9) İznik’in Fethi aşağıdaki Selçuklu Hükümdarlarından hangisinin zamanına

rastlar?

a) Tuğrul Bey

b) Alp Arslan

c) Sencer

d) Çağrı Bey

e) Melikşah

10) Süleymanşâh, Antakya seferine giderken yerine vekil olarak

……………………..’ı bırakmıştı.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime hangi şıkta doru olarak

verilmiştir?

a) Ebu’l-Gazi

b) Ebu’l-Kasım

c) I. Kılıç Arslan

d) Emîr Bozan

e) Kutalmış

Cevap Anahtarı

1d 2e 3a 4e 5d 6e 7b 8d 9e 10b

Page 187: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

177

KAYNAKÇA

Azîmî, Azimî Tarihi Selçuklularla İlgili Bölümler ( H. 430- 538 = 1038 /39 - 1143/

44), nşr. ve trc. Ali Sevim, Ankara 1988.)

Coşkun, Alptekin, “Türkiye Selçukluları”, DGBİT, VIII, 219.

Demirkent, Işın, Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan, Ankara 1996

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, (trc. A. Ağırakça-A. Özaydın), İslâm Tarihi İbnü’l-

Esîr El-Kâmil Fi’t- Tarih Tercümesi, İstanbul 1987.

Kafesoğlu, İbrahim, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu,

İstanbul 1953.

_____________, Büyük Selçuklu İmparatoru Sultan Melikşah, İstanbul 1973.

______________,“Anadolu Selçuklu Devleti Hangi Tarihte Kuruldu”, TED., İstanbul

1981, İÜEF. Yay. sa. 10 – 11, s. 20 – 28.

______________, “Selçuklu Çağındaki İzmir Türk Beyi’nin Adı: Çaka mı, Çağa mı,

Çakan mı?”, TD., sy. 34, (İstanbul 1984), s. 55-60.

Koca, Salim, “Melikşâh’ın Suriye, Filistin, Mısır Politikası ve Türkmen Beyi Atsız”,

TAD., s. 14-15.

Kurat, A. Nimet, Çaka Bey, Ankara 1987.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

_____________, "Sultanlar'ın Ata Mezarını Ziyareti”, IX. Türk Tarihi Kongresi

Zabıtları, Ankara 1988, s. 657–665.

Özaydın, Abdülkerim, “Melikşah”, DİA., XXIX, 54–57.

___________, Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485–498 / 1092–1104),

İstanbul 2001.

Sevim, Ali, Suriye ve Filistin Selçukluları, Ankara 1989.

________, “Sıbt İbnü’l Cevzî’nin Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan adlı eserindeki

Selçuklularla İlgili Bilgiler III. Sultan Melikşah Dönemi”, Belgeler, sy. 24, Ankara 2000.

Turan, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1993.

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi–Nâmesi (952–1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli

(1136–1162), (trc. Hrand D. Andreasyan), Ankara 1987.

Page 188: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

178

7. SULTAN MELİKŞAH II: BÂTINİLERLE MÜCADELE VE

NİZÂMÜLMÜLK İLE SULTAN ARASINDAKİ GERGİNLİK

Page 189: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

179

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

7.1. Bâtınîler ve Karmatîler ile Mücadele

7.2. Melikşâh İle Nizâmül-Mülk Arasındaki Gerginlik ve Vezîrin Ölümü

7.3. Sultan Melikşâh'ın Ölümü

Page 190: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

180

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sultan Melikşâh döneminde Bâtınilerin Selçuklu ülkesindeki faaliyetleri nelerdir?

2) Selçuklular Bâtınilere karşı ne gibi tedbirler almışlardır?

3) Sultan Melikşâh ile veziri Nizamülmülk arasındaki ilişkiler nasıldı?

Page 191: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

181

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

7.1. Bâtınîler ve Karnatîler

ile Mücadele

Bâtınilerin bu dönemdeki

faaliyetleri ve Selçukluların

aldıkları tedbirler

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

7.2. Melikşâh İle Nizâmül-

Mülk Arasındaki Gerginlik

ve Vezîrin Ölümü

Sultan Melikşâh ile veziri

arasındaki ilişkilerin

anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

7.3. Sultan Melikşâh'ın

Ölümü

Bâtınî faaliyetlerinin

yoğunluk kazanarak sultana

suikast düzenlemeleri

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 192: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

182

Anahtar Kavramlar

Bâtınîler, Karmatîler, Artuk Bey, Nizamülmülk, Terken Hatun

Page 193: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

183

Giriş

Selçuklu Devleti’nin Melikşâh döneminde gösterdiği gelişme Sultan Melikşâh ve

Nizamülmülk’ün gayretleri ile meydana gelmişti. Sultanın iktidarının sonlarına doğru Sultan

ile vezirinin arası açılmıştı. Bu dönemde Batınîlerin faaliyetleri yoğunluk kazannmaya

başlamıştı.

Page 194: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

184

7. SULTAN MELİKŞAH DÖNEMİ II: BÂTINİLERLE

MÜCADELE VE NİZAMÜLMÜLK İLE SULTAN ARASINDAKİ

GERGİNLİK

7.1. Bâtınîler ve Karmatîler ile Mücadele

Sultan Melikşâh devrinde meydana gelen önemli olaylar arasında Hasan Sabbâh’ın

Alamut Kalesi’ni ele geçirerek Bâtınîliği yaymaya çalışması ve Selçukluların bunlara karşı

yürüttüğü mücadeleler de yer almaktadır. Bâtınîlik, İslâm’ın iki temel kaynağı olan Kur’ân ve

Sünnet’in zâhirî anlamlarını bir tarafa bırakarak, söz konusu bu kaynakların ifadelerinde gizli

anlamlar aramak suretiyle İslâm dışı inanç ve fiilleri İslâm’ın bünyesine sokmaya çalışan bir

fırkaydı.225

Şiîler Hz. Ali soyundan altıncı İmam Ca’fer Sadık’tan sonra yerine büyük oğlu

İsmâil’in imâm olmasına karar vermişlerken, tam anlaşılamayan nedenlerden dolayı

vazgeçilerek küçük oğlu Musa’nın imâm tayin edilmesi Şiîler arasında ayrılığa neden oldu.

Böylece İsmâil’i destekleyenlere İsmâilî denmeye başlanmış ve Yedi İmâmcılar anlamına

gelen Seb’iyye Şiâsı ortaya çıkmıştır. Bu kolun mensupları İslâm dünyasında çok kan

dökmüşler ve ihtilâlci özellikleri ile tanınmışlardır.

İsmâilîlik Bâtınîlik ile aynı ya da Bâtınîliğin içinde kabul edilmiştir. Bu düşüncede

olanlar Mısır’ı ele geçirerek burada Fâtımî Devleti adı verilen bir siyasî yapılanma içine

girmiştir. Selçuklular devrinde Fatımîler, özellikle Halife Mustansır (1036–1094) döneminde,

topraklarını Mısır’dan Suriye’ye kadar genişleterek Sünnî–Abbasî Devleti’nin başkenti olan

Bağdâd’ta bile kısa süre de olsa hâkimiyetlerini kabul ettirmişler ve Hicâz bölgesine egemen

olmuşlardır. Bâtınîler Fâtımî Devleti’nin desteğiyle davet ve propagandalarını daha güçlü bir

şekilde gerçekleştirmeye başlamışlardır.

Asıl adı el–Hasan b. Ali b. Muhammed olan Hasan Sabbâh’ın babası Rey’de yaşayan

Ali b. Muhammed adlı bir Şiî idi. Bu nedenle kendisi de 17 yaşına kadar İsnâaşeriye (Oniki

İmâm) mezhebine bağlı olarak yaşadı. Daha sonra Fâtımîlerin Irak Baş Dâîsi ibnu Attâş’ın

yardımıyla İsmâilî eğitimi alması için Mısır’a gönderildi. Burada bulunduğu sırada Halife el–

Mustansır ile de görüşen Hasan Sabbâh, halifenin kendisinden sonra veliaht tayin ettiği

Nizâr’ın taraftarlığını yaptı. Ancak Mustansır’ın küçük oğlu Ahmed el–Mustalî halife olunca

İsmâilîler, Nizârî ve Musta‘lî olarak ikiye ayrıldı. Hasan Sabbâh’ın Nizâr’ı tercih etmesi

nedeniyle taraftarlarına Nizârî–İsmâilî veya Nizâriye denildi.226

Hasan Sabbâh gizli olarak yürüttüğü Batınî faaliyeti neticesinde Sultan Melikşâh'a tâbi

ve Kazvin yakınlarında el–Burz dağları üzerinde kurulmuş olan Alamut Kalesi'ni ele

geçirerek burada 4 Eylül 1090 tarihinde Nizârî–İsmâilî Devleti’ni kurdu. O, kendisine bağlı

olmayan yerleri tahrip ettiriyor, halkını öldürtüyor ve elverişli yerlere yaptırdığı yeni hisarlara

kendi adamlarını yerleştiriyordu. Sultan Melikşah 1091–1092 yıllarında Vezîr Nizâmül–Mülk

225 Seyfullah Kara, Büyük Selçuklular ve Mezhep Kavgaları, İstanbul 2007, s. 126. 226 Kara, age., s. 128-134.

Page 195: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

185

ile beraber Alamut Kalesine asker sevkedip burayı kuşattıysa da başarılı olamadı.227 Bundan

sonra Hasan Sabbâh üzerine Alamut ve Rudbâr iktâı sahibi Yoruntaş gönderildi. Yoruntaş

Alamut kalesini kuşattığı sırada ansızın ölünce (1091) kuşatma da neticesiz kaldı.228

Haşhaşilerin kurucusu Hasan Sabbah’ın temsili resmi

Sultan Melikşâh Batınîler üzerine bu kez büyük bir ordu ile Emîr Arslantaş ve Emîr

Koltaş'ı gönderdi. Emîr Arslantaş Alamut'ta Hasan Sabbâh'ı kuşatmış (Haziran–Temmuz

1092), Emîr Koltaş ise Kûhistan'da bulunan Hüseyin Kâinî’yi sıkıştırmıştı. Batınîler bir gece

baskını ile (Eylül 1092) Arslantaş'ı mağlup ve geri çekilmeye mecbur ettiler. Sultan bu kez

Emîr Kızılsarığ'ı Bâtınîler'le mücadele için görevlendirdi. Ancak önce Vezîr Nizâmü’l–

Mülk’ün Ebû Tâhir Arrânî adında bir Bâtınî fedâisi tarafından öldürülmesi, sonra da Sultan

Melikşâh’ın şüpheli bir şekilde ölümü, Bâtınîler’e karşı yürütülen mücadelenin yarım

kalmasına sebep oldu (1092).229

Sultan Melikşâh aşırı Şiî–İsmâiliye mezhebine mensup bir zümre olan Karmatîler'le230

de mücadele etmişti. Sultan tarafından 1077 yılında el–Ahsa ve Bahreyn'deki Karmatîler

227 Özaydın, “Alamut”, DİA., II, 337. 228 Kafesoğlu, age., s. 126. 229 Özaydın, “Hasan Sabbâh”, DİA., XVI, 348. Hasan Sabbâh ve emrindeki Bâtınîler’in faaliyetleri

hakkında geniş bilgi için bk. Bernard Lewis, Haşîşîler, (çev. Kemal Sarısözen), İstanbul 2007. 230 Karmatîler hakkında bilgi için bk. Sabri Hizmetli, “Karmatîler”, DİA., XXIV, 510-514.

Page 196: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

186

üzerine gönderilen Artuk Bey, adı geçen bölgeleri itaat altına aldı.231

7.2. Melikşâh ile Nizâmül–Mülk Arasındaki Gerginlik ve Vezîrin

Ölümü

Sultanın eşi Terken Hâtûn 4 ya da 5 yaşındaki oğlu Mahmud'u veliaht yapmak istiyor,

Nizâmül–Mülk ise veliaht olan Berkyaruk'u destekliyordu.232 Tabii bu Terken Hâtûn'un, onun

aleyhine çalışmasına yol açıyordu. Ayrıca Nizâmül–Mülk'ün oğulları, torunları ve damatları

devletin birçok kademelerinde görev almışlar, taşkınlıklar yaparak sultanın adamlarına

tecâvüzlerde bulunmuşlardı. Nitekim, oğlu Cemâlül–Mülk, İbn Behmenyâr adlı bir devlet

adamının gözüne mil çektirmiş ve sultanın Caferek adlı maskarasını öldürtmüştü.

Nizâmül–Mülk'ün yerine göz dikenlerin başında gelen, Terken Hâtun'un Vezîri Tâcül–

Mülk Ebu'l–Ganâim233 de anlaşmazlığa yol açacak tahrikler yapmaktaydı. Batınîleri sürekli

olarak izletmesi Hasan Sabbâh ve adamlarının da Nizâmüş-Mülk'e kin beslemelerine sebep

olmuştu. Tüm bu gelişmeler, Sultan Melikşâh ile Vezîr Nizâmü’l–Mülk'ün zamanla aralarının

açılmasına neden olmuştu. Sultan Melikşâh bu anlaşmazlığa rağmen onu görevinden

azletmedi.

Melikşâh ikinci defa Bağdat'a giderken Nizâmül–Mülk de onu takip etti ve bu

yolculuk sırasında Bağdâd ile Hemedan arasında ve Nihâvend yakınlarında bulunan Sehne

adlı bir köyde konakladıkları sırada, arzuhal vermek bahanesiyle yanına yaklaşan Ebû Tâhir–i

Arrânî adlı bir Batınî fedaîsi tarafından katledildi (14 Ekim 1092 /10 Ramazan 485).

Onun hançerlendiği haberi Sultan Melikşâh’a bildirildiği zaman sultan derhal yanına

gelmiş, yaralı vezîr de sultana “Cihan hükümdarı! Babanın ve senin devletini idare ederek

ihtiyarladım. Sen beni bertaraf ettin, halbuki ölümüme çok az zaman kalmıştı. Bana böyle

yapılmasını emretmeseydin.” demişti. Sultan bu sözler üzerine yanında taşıdığı mushafı

çıkarıp Allah’ın kitâbı üzerine yemin ederek ona: “Ben sana bunu nasıl yapabilirim, sen

benim babam yerindesin ve devletimin uğurusun.”diyerek karşılık vermiş, bu olayla bir ilgisi

bulunmadığını söylemişti.234

Selçuklu Devleti’nde kudretli ve başarılı bir vezir olduğunu gösteren Nizâmül–Mülk,

devlet idaresinde kendi görüşlerini belirten bir de Farsça eser kaleme almıştır. Siyâsetnâme

adlı bu eser birçok kere neşredildiği gibi, Türkçe dâhil çeşitli dillere de tercüme edilmiştir.

Selçuklu Devleti'nde Nizâmül–Mülk'ün ölümü üzerine boş kalan vezirlik makamına

Tâcül–Mülk Ebu'l–Ganâim getirildi.235

231 Merçil, age., s. 82. Artuk Bey’in bu seferi hakkında geniş bilgi için bk. Ali Sevim, "Sultan Melikşah

Devrinde Ahsa ve Bahreyn Karmatileri'ne Karşı Selçuklu Seferleri", Belleten, sy. 94, (Ankara 1960), s. 209-232. 232 Aslında Sultan Melikşâh’ın veliahtı büyük oğlu Ebû Şücâ Ahmed idi. Ancak bu melikin ölümü

neticesinde Vezîr Nizâmü’l-Mülk, sultanın hayattaki çocuklarının en büyüğü ve en liyakatlisi olan Berkyaruk’un

veliaht seçilmesinde etkili olmuştu. Bk. Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 15. 233 Bilgi için bk. Özaydın, “Tâcülmülk”, DİA., XXXIX, 359-360. 234 İbnü’l- Adîm, Buğye, s. 88-89. Krş. Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 10. 235 Merçil, age., s. 83; Özaydın, “Tâcülmülk”, s. 360.

Page 197: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

187

Nizâmül-Mülk’ün katlini gösteren bir minyatür

7.3. Sultan Melikşâh'ın Ölümü

Sultan Bağdat'ta iken (Bağdat'a varış, 28 Ekim 1092) onun torunu Cafer'i halifelik

veliahtı yapmak istemeyen Halife Muktedî ile arası açılmış ve sultan ondan Bağdat'ı acele

terk etmesini istemişti. Ancak vezîr Tâcü’l–Mülk’ün ricasıyla Halife Muktedî’ye Bağdâd’ı

terk etmesi için 10 günlük süre verildi. Fakat bu süre dolmadan Sultan Melikşâh 19 Kasım

1092 günü zehirlenerek öldürüldü.236 Bu zehirlenme olayından halife, intikam almak isteyen

Nizâmül–Mülk taraftarları ve Terken Hâtûn zan altındadır. Böylece Vezîr Nizâmü’l–Mülk’ün

öldürülmesinden 35 gün sonra da Sultan Melikşâh tarih sahnesinden çekilmiş oldu.237

236 İbnü’l- Ezrâk, Tarihu Meyyâfârıkîn, s. 229; Urfalı Mateos, s. 182; İbnü’l- Cevzî, IX, 74; Ebu’l-Ferec,

I, 334; Vardan, Türk Fütuhâtı Tarihi, s. 184; İbn Kesîr, XII, 143; Ahmed b. Mahmud, Selçuk-nâme, II, 29. 237 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 11vd.

Page 198: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

188

Nizamü’l-Mülk’ün türbesinin giriş kapısı(Isfahan)

Otuzsekiz yaşındayken ölen Melikşâh geride Kaşgar'dan Boğaziçi’ne, Kafkaslar'dan

Yemen ve Aden'e kadar ulaşan büyük bir devlet bırakıyordu. Cenazesi daha sonra Isfahan'a

nakledilerek, burada yaptırmış olduğu medresenin türbesine gömüldü. Âlimleri, din

adamlarını, şâir ve edipleri koruyan bir hükümdardı. Sultan Melikşâh adına, “Celâli” ismiyle

meşhur bir de takvim düzenlenmişti. Sultan ava çıkmayı ve avlanmayı çok severdi.

Sultan Melikşâh Hristiyanlara ve Musevîlere karşı da çok iyi davranmıştı. Mesela Ani

Ermeni başpiskoposu Barseg bir heyetle şikâyet ve durumlarını anlatmak maksadıyla

Isfahan'a sultanın huzuruna gitmişti. Melikşâh bu Ermeni heyetini çok iyi karşılayıp, ''Bütün

kilise, manastır ve rahiplerin vergi dışı tutulmaları'' hakkında bir ferman verdi. Bu sırada

Azerbaycan valisi olan Kutbeddîn İsmail b. Yakutî bu fermana uyarak derhal vergileri

kaldırmış ve Ermeniler'in oturdukları bölgeleri imâr ettirmişti.

Sultanın bu davranışı Hristiyan kaynaklara da aksetmişti. Ermeni müellifi Urfalı

Mateos, sultanın ölümü dolayısıyla şunları yazmıştır: ''Aynı yılda herkesin babası ve bütün

insanlara karşı merhametli ve hüsnüniyet sahibi bir zat olan büyük Sultan Melikşâh öldü...

Melikşâh'ın ölümü, bütün dünyayı büyük bir matem içine düşürdü''.238

238 Urfalı Mateos, s. 178. Krş. Merçil, age., s. 84.

Page 199: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

189

Uygulamalar

-Bernard Lewis, Haşîşîler, (çev. Kemal Sarısözen), Kapı Yayınları, İstanbul 2007,

adlı eseri okuyunuz.

-A. Özaydın,, “Hasan Sabbâh”, DİA., XVI, 347–350. maddesini okuyunuz.

Page 200: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

190

Uygulama Soruları

1) Nizâmiye medreseleri nerelerde kurulmuştur, kuruluş amaçları nelerdir?

2) Sultan Melikşah’ın eşi Terken Hatun hakkında bilgi veriniz.

3) Sultan Melikşah ile veziri Nizâmül-mülk arasındaki gerginliğin sebepleri nelerdir?

Page 201: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

191

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Sultan Melikşah döneminde Bâtınîlerle yapılan mücadeleyi, vezir Nizâmülmülk ile

Melikşah arasındaki gerginliğin nedenini ve Selçuklu tarihinin bu iki önemli isminin nasıl

vefat ettiklerini inceledik.

Page 202: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

192

Bölüm Soruları

1) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Melikşah zamanında meydana gelen bir olay

değildir?

a) el–Ahsa ve Bahreyn'deki Karmatîleri itaat altına aldı.

b) Hicaz ve Yemen zaptedildi.

c) Batı Karahanlı Devleti, Selçuklulara bağlandı.

d) Batınîler devlet kurdu.

e) Haçlı Seferleri başladı.

2) Aşağıdakilerden hangisi Batınîlere karşı savaşan Selçuklu kumandanlarından

biri değildir?

a) Emîr Koltaş

b) Emîr Yoruntaş

c) Emîr Arslantaş

d) Emîr Kızılsarığ

e) Emîr Tutak

3)Aşağıdakilerden hangisi Sultan Melikşah ile Vezir Nizâmü’l-Mülk arasında

yaşanan gerginliğin sebeplerinden biri olamaz?

a) Sultanın eşi Terken Hâtûn 4 ya da 5 yaşındaki oğlu Mahmud'u veliaht yapmak

istiyor, Nizâmül–Mülk ise veliaht olan Berkyaruk'u destekliyordu.

b) Nizâmül–Mülk'ün oğulları, torunları ve damatları devletin birçok kademelerinde

görev almışlar, taşkınlıklar yaparak sultanın adamlarına tecâvüzlerde bulunmuşlardı.

c) Vezîrin oğlu Cemâlül–Mülk, İbn Behmenyâr adlı bir devlet adamının gözüne mil

çektirmiş ve sultanın Caferek adlı maskarasını öldürtmüştü.

d) Nizâmül–Mülk'ün yerine göz dikenlerin başında gelen, Terken Hâtun'un Vezîri

Tâcül–Mülk Ebu'l–Ganâim de anlaşmazlığa yol açacak tahrikler yapmaktaydı.

e) Vezir Nizâmü’l-Mülk, sultanın emirlerine yeterince itaat etmiyordu.

Page 203: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

193

4)Aşağıdakilerden hangisi Vezir Nizâmü’l-Mülk’ün öldürülmesi olayında zan

altında bulunanlardan biri değildir?

a) Terken Hatun

b) Abbasî Halifesi

c) Sultan Melikşah

d) Hasan Sabbah

e) Batınîler

5)Vezir Nizâmü’l-Mülk’ün öldürülmesi üzerine yerine …………………….. vezirlik

makamına getirilmiştir.

Cümlesinde boş bırakılan yeri aşağıdaki şıklardan hangisi doğru olarak

tamamlamaktadır?

a) Amîdü’l-Mülk

b) Cemâlü’l-Mülk

c) Ziyâü’l-Mülk

d) Tâcü’l-Mülk

e) Fahrü’l-Mülk

6) Sultan Melikşâh Hristiyanlara ve Musevîlere karşı da çok iyi davranmıştı. Nitekim

Ani Ermeni başpiskoposu Barseg bir heyetle şikâyet ve durumlarını anlatmak maksadıyla

Isfahan'a sultanın huzuruna gitti. Melikşâh bu Ermeni heyetini çok iyi karşıladı, ''Bütün kilise,

manastır ve rahiplerin vergi dışı tutulmaları'' hakkında bir ferman verdi.

Yukarıda verilen bilgiye bakılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Sultan Melikşah halkına karşı hoşgörülü bir hükümdardı.

b) Sultan Melikşah dinî kurumlara imtiyaz tanımıştır.

c) Sultan Melikşah teb’asına karşı din ayrımı yaparak muamelede bulunmamıştır.

d) Sultan Melikşah, şikayetleri dikkate almaktadır.

e) Sultan Melikşah yalnız Hristiyan ve Musevîlere iyi davranmıştır.

Page 204: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

194

7) Selçuklu Devleti’nde kudretli ve başarılı bir vezir olduğunu gösteren Nizâmül–

Mülk, devlet idaresinde kendi görüşlerini belirten ……………………. adlı bir de Farsça eser

kaleme almıştır.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gerek kelime aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) İcazetnâme

b) Selçuknâme

c) Siyasetnâme

d) Vekayinâme

e) Fetihnâme

8) ……………………, gizli olarak yürüttüğü Batınî faaliyeti neticesi Sultan

Melikşâh'a tâbi ve Kazvin yakınlarında el–Burz dağları üzerinde kurulmuş olan Alamut

Kalesi'ni ele geçirerek burada 4 Eylül 1090 tarihinde Nizârî–İsmâilî Devleti’ni kurdu.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gerek kelime aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) İbn Mülcem

b) Mustansır

c) Karmat

d) Hasan Sabbah

e) İmâm Cafer

9) Selçuklular Yemen ve Aden’i aşağıdaki isimleri verilen hükümdarlardan

hangisinin zamanında ele geçirdi?

a) Alp Arslan

b) Melikşah

c) Sencer

d) Tuğrul Bey

e) Çağrı Bey

Page 205: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

195

10)Sultan Melikşah, aşağıdakilerden hangisi üzerine bir askerî sefer

düzenlemiştir?

a) Batı Karahanlılar

b) Bizans Devleti

c) Kirman Selçukluları

d) Büveyhîler

e) Samanîler

Cevap Anahtarı

1e 2e 3e 4b 5d 6e 7c 8d 9b 10a

Page 206: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

196

KAYNAKÇA

Ahmed b. Mahmûd, Selçuknâme, (haz. E. Merçil), İstanbul 2011.

Ebu’l-Ferec, (İbnü’l-İbrî, Bar Hebraeus), Abû'l Farac Tarihi, (çev. Ö. R. Doğrul),

Ankara 1987, I-II.

İbnü’l-Âdim, Büğyetü’t-taleb fî tarihi Haleb, (nşr. Ali Sevim), Bugyat At Talab Fî

Târîh Halab, Selçuklular İle İlgili Haltercümeleri, Ankara 1976.

İbnü’l– Ezrak, Târîhu’l–Fârıkî (Tarihu Meyyâfârıkîn ve Âmid), nşr. Bedevî

Abdüllatif Avad, Kahire 1959.

İbnü’l– Cevzî, el–Muntazam fî târîhi’l–mülûk ve’l–ümem, VIII–IX, Haydarabad 1359.

İbn Kesîr, el–Bidâye ve’n–nihâye, Mısır 1351/1932, XII.

Hizmetli, Sabri, “Karmatîler”, DİA., XXIV, 510-514.

Kafesoğlu, İbrahim, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu,

İstanbul 1953.

_________, Büyük Selçuklu İmparatoru Sultan Melikşah, İstanbul 1973.

Kara, Seyfullah, Büyük Selçuklular ve Mezhep Kavgaları, İstanbul 2007.

Lewis, Bernard Haşîşîler, (çev. Kemal Sarısözen), İstanbul 2007.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

Özaydın, Abdülkerim, “Hasan Sabbâh”, DİA., XVI, 347–350.

___________, “Alamut Kalesi”, Türk Kültürü Aylık Dergi, sy. 281, Ankara 1986, s.

585–588.

___________, “Alamut”, DİA., II, 336–337.

___________, Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485–498 / 1092–1104),

İstanbul 2001.

___________, “Tâcülmülk”, DİA., XXXIX, 359-360

Sevim, Ali, "Sultan Melikşah Devrinde Ahsa ve Bahreyn Karmatileri'ne Karşı

Selçuklu Seferleri", Belleten, sy. 94, (Ankara 1960), s. 209-232.

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi–Nâmesi (952–1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli

(1136–1162), (trc. Hrand D. Andreasyan), Ankara 1987.

Page 207: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

197

Vardan, Cihan Tarihi, (trc. Hrant D. Andreasyan), “Türk Fütuhatı Tarihi”, Tarih

Semineri Dergisi, İstanbul 1937, I / 2.

Page 208: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

198

8. SULTAN MELİKŞAH’IN ÖLÜMÜ SONRASINDA MEYDANA

GELEN TAHT MÜCADELELERİ VE SELÇUKLU DEVLETİ’NİN

FETRET DEVRİ

Page 209: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

199

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

8. Sultan Melikşah’ın Ölümü Sonrasında Meydana Gelen Taht Mücadeleleri ve

Selçuklu Devleti’nin Fetret Devri

8.1. Sultan Berkyaruk-Arslan Argun Mücadelesi

Page 210: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

200

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sultan Melikşâh’ın ölümünden sonra yaşanan taht kavgalarının ne gibi etkileri

olmuştur?

2) Sultan Melikşâh’ın eşi Terken Hatun’un taht kavgaları içindeki rolü nedir?

3) Melikşâh’ın ölümünden sonra İslâm dünyasını etkileyen en önemli olay hangisidir?

Page 211: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

201

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

8.1.Sultan Berkyaruk-Arslan

Argun Mücadelesi

Berkyaruk’un amcası Arslan

Argun ile taht mücadelesi ve

Selçuklu devletinde yarattığı

etkilerin anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 212: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

202

Anahtar Kavramlar

Terken Hatun, Taht Kavgaları, Sultan Berkyaruk, Tutuş, Muhammed Tapar

Page 213: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

203

Giriş

Sultan Melikşâh’ın anlaşılmaz bir şekilde ölümünden sonra Selçuklu devleti bir dizi

taht kavgasıyla iç bünyesinde sarsıntı yaşadı. Terken Hatun eşi Melikşâh’ın ardından devletin

hazinesini ele geçirmiş, oğlu Mahmud’u sultan ilan ettirmeye çalışıyordu. Abbasîler ise bu

dönemde duruma göre hareket etmiş, her bir taht namzeti güçlendiğinde onların

hükümdarlığını tanımıştı.

Page 214: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

204

8. SULTAN MELİKŞAH’IN ÖLÜMÜ SONRASINDA MEYDANA

GELEN TAHT MÜCADELELERİ VE SELÇUKLU DEVLETİNİN

FETRET DEVRİ

Sultan Melikşâh'ın ölümü ile Büyük Selçuklu Devleti'nde bir duraklama devrinin

başladığına tanık oluyoruz. Bunun başlıca sebebi, içinde birkaç taht iddiacısının yer aldığı

saltanat mücadelesiydi.

Terken Hâtun eşinin ölümünden altı gün sonra (25 Kasım 1092) küçük yaştaki oğlu

Mahmûd'u “Nâsırü’d–dünya ve’d–dîn” lakabıyla sultan ilan ettirdi. Kendine taraftar bulmak

ve bu saltanatı garanti altına almak için, ordu mensuplarına milyonlarca altın dinar dağıttı.

Sonra da Emîr Kürboğa'yı 239 Isfahan'da bulunan Veliaht Berkyaruk'u yakalamak için

gönderdi. Kürboğa veliahtı tutukladıysa da Nizâmü’l–Mülk taraftarları, bu sırada 14 yaşında

olan Berkyaruk'u Rey şehrine kaçırarak ''sultan'' ilân ettiler.

Selçuklu tahtını ele geçirmek isteyen iki taraf arasında 17 Ocak 1093 günü Bürûcird'de

şiddetli bir savaş oldu. Terken Hâtun'un ordusundan bazı emîr ve askerlerin Berkyaruk'un

tarafına geçmesi, Berkyaruk'un savaşı kazanmasını sağladı. 240 Ayrıca ele geçirilen Vezîr

Tâcü’l–Mülk'de intikam ateşi ile yanan Nizâmü’l–Mülk tarfatarlarınca öldürüldü. Berkyaruk,

Terken Hâtun’u Isfahan’da kuşattı. Terken Hâtûn Berkyaruk’a Sultan Melikşâh’ın

hazinesinden 500.000 dinar vermek suretiyle anlaşmak zorunda kaldı. Buna göre Isfahan ve

Fars Eyaletleri Terken Hâtûn ve oğlu Mahmûd’a diğer eyaletler de Berkyaruk’un idaresinde

olacaktı.241

Ancak ihtiraslarından vazgeçmek istemeyen Terken Hâtun evlenme vaadiyle ikna

ettiği Berkyaruk'un dayısı ve Azerbaycan Vâlisi İsmâil b. Yâkutî'yi Berkyaruk aleyhine

isyana teşvik etti. İsmail Şubat 1093’te Kerec'de yapılan savaşta Berkyaruk'a yenildi ve

Isfahan'da bulunan Terken Hâtun'un yanına gitti. Buradaki emîrler ile anlaşamayan İsmail'in

bu kez yeğeni Berkyaruk'a sığınmak zorunda kaldığını görüyoruz. Ancak o, Beryaruk’u

öldürüp saltanatı ele geçirmek niyetindeydi. Bu düşüncesini emîrlerle paylaşınca hemen

öldürüldü (Ağustos –Eylül 1093).

Terken Hâtun da bu arada kendine yeni müttefikler aramaya başladı. Nitekim o Büyük

Selçuklu Devleti tahtının en güçlü adaylarından biri olan Suriye Meliki Tutuş ile işbirliği

yapmak amacıyla Isfahan’dan yola çıktı. Fakat yolda hastalanarak geri dönmek zorunda kaldı.

Tutuş, Melikşâh'ın ölümünü haber aldığı zaman sultanlığını ilân etmiş (Şubat 1093),

el–Cezire ve Diyarbekir taraflarını hâkimiyeti altına almıştı. Tutuş, Urfa valisi Bozan, Haleb

valisi Aksungur242 ve Antakya valisi Yağısıyan ile anlaşarak Azerbaycan'a doğru ilerledi.

Ancak Aksungur ve Bozan, Tutuş'dan ayrılarak, durumunun kuvvetlendiğini haber aldıkları

239 Emîr Kürboğa hakkında bilgi için bk. A. Özaydın, “Büyük Selçuklu Emîri Kürboğa”, İÜEF. Tarih

Dergisi, (İstanbul 2000), sy. 36, s. 405-422. 240 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 19. 241 Özaydın, age., s. 19 vd. 242 Hakkında bilgi için bk. Sevim, Ünlü Selçuklu Komutanları, s. 72-97.

Page 215: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

205

Berkyaruk tarafına geçtiler. Zaten bu iki emîr başından beri Berkyaruk’un saltanatını

istiyorlardı; ancak Melik Tutuş’tan çekindikleri için onun saflarına katılmak zorunda

kalmışlardı. Tutuş, bu emîrlerin ayrılmasıyla, kuvvetinden çok şey kaybettiğinden Suriye'ye

geri çekilmeğe mecbur oldu (Kasım/Aralık 1093). Berkyaruk ise, bu sırada Bağdat'a girmiş ve

adına hutbe okutmuştu (Ocak–Şubat 1094).

Tutuş bir ordu toplayarak tekrar harekete geçti ve önce Berkyaruk tarafına geçen

büyük emîrleri cezalandırmak istedi. Aksungur ve Bozan'a hücum ederek onları mağlup

ederek ortadan kaldırdı (1094)243. Sonra Ahlat üzerinden Azerbaycan'a giderek bu bölgeyi

hâkimiyeti altına aldı ve ardından Hemedan'a doğru yürüdü. Terken Hâtun'un onunla birleşme

teşebbüsü hastalığı sebebiyle gerçekleşemedi ve Selçuklu Devleti'nin yönetimini ele

geçirmeye çalışan bu ihtiraslı hâtun arzu ettiğine kavuşamadan Isfahan'da öldü (Eylül–Ekim

1094).

Nusaybin yöresinde bulunan Berkyaruk, Tutuş'un ilerlediğini duyunca süratle

Isfahan'a yürüdü. Berkyaruk'un yanında bin kişilik bir kuvvet bulunuyordu ve Tutuş'un

ordusuna çok yaklaşmıştı. Bu durumu öğrenen Tutuş'un gönderdiği bir miktar asker,

Berkyaruk'u ve yanındaki kuvveti mağlup etti. Bu bozgun haberi Abbasî Halifesi Mustazhir

Billâh'ın Bağdat'ta Tutuş adına hutbe okutmasına yol açtı. Berkyaruk ise Isfahan'a gitti ve bu

şehirde kardeşi Mahmud'un emîrleri tarafından tutuklandı, sonra da gözlerine mil çekilmek

istendi.

Ancak bu kez talihin Berkyaruk'a güldüğünü görüyoruz. Mahmud'un çiçek hastalığına

yakalanarak ölmesi (Ekim/Kasım 1094) ve Isfahan'da gömülmesi, emîrlerin Berkyaruk'u

sultan tanımasına sebep oldu. Berkyaruk da çiçek hastalığına yakalandı ise de iyileşti, sonra

da Tutuş'a karşı harekete geçti. İki taraf arasında kesin savaş Rey'den 60–70 km. uzaklıktaki

Daşilu (Taşlı) köyü yakınındaki bir düzlükte 26 Şubat 1095 günü oldu.244

Berkyaruk'un emrinde 30.000, Tutuş'un ordusunda da 15.000 asker vardı. Savaş

sırasında daha önceki kötü davranışları sebebiyle Tutuş'a kırgın olan emîrler ve askerlerden

bir kısmı Berkyaruk tarafına geçtiler. Bunda Berkyaruk'un ordusunda bulunan Melikşâh'ın

sancağının açılması da etkili olmuştu. 245 Tutuş cesurca çarpışmasına rağmen kendini

kurtaramadı ve savaş sırasında öldürüldü.246 Onun sultanlığı kaybetmesinde en büyük etken

beraberinde bulunan kumandanlara ve ele geçirdiği şehirlerde halka karşı zulme kadar varan

sert hareket ve davranışlarda bulunması olmuştu.

Tutuş'un ölümünden sonra Suriye Selçukluları bir süre daha varlıklarını sürdürdüler.

Berkyaruk Selçuklu ailesinin bu kolunu tanımak zorunda kaldı. Ancak Suriye Selçukluları

Tutuş'un oğullarından Rıdvan'ın Haleb'de, Dukak'ın da Dımaşk'da hükümranlıklarını ilân

243 Hüseynî, Ahbâr, s. 52-53; Bündârî, s. 85. Geniş bilgi için bk. Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 35-40. 244 Hüseynî, Ahbâr, s. 53. Krş. Sevim, Suriye, s. 155. 245 Mateos, s. 183; İbnü’l-Cevzî, IX, 85; İbnü’l-Esîr, X, 245. Krş. Özaydın, age., s. 44. 246 Bündârî, s. 86. Melik Tâcüddevle Tutuş’un saltanat mücadelesi hakkında ayrıntılı bilgi için bk.

Sevim, Suriye, s. 137-160.

Page 216: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

206

etmeleri ile iki melikliğe ayrılmış oldu.247 Dımaşk Selçuklu Melikliği 1104 yılında sona erdi

ve onların yerini Atabeg Tuğtegin'in kurduğu Dimaşk Atabegleri 248 (veya Böriler ailesi)

aldı.249 Suriye Haleb Melikliği ise, varlığını 1117 yılına kadar sürdürdü ve bu tarihte Haleb’in

idaresi Artuklular’dan Necmeddîn İlgazi’nin eline geçti.

8.1. Sultan Berkyaruk – Arslan Argun Mücadelesi

Berkyaruk batıda Mahmûd ve Tutuş ile taht mücadelesini sürdürürken, doğuda bir

diğer Selçuklu hanedan azası Sultan Alp Arslan'ın oğlu Arslan Argun bağımsızlığını ilân

ediyordu. Arslan Argun önce Nişâbur'a hâkim olmak istedi ise de şehir halkının mukavemeti

onu buradan uzaklaşmağa zorladı. Bu başarısızlığa rağmen o, Merv'e yürüdü. Merv şahnesi

Emîr Kodan şehri ona teslim ederek askerleri ile emrine girdi.

Arslan Argun daha sonra Belh, Tırmiz ve Nişâbur gibi şehirleri alarak nüfuz alanını

genişletti. Buna rağmen Sultan Berkyaruk'dan çekiniyordu. Bu sebeple Berkyaruk'a bir

mektup yazarak Horasan’ın kendisine iktâ edilmesi şartıyla onun hâkimiyetini tanıyacağını ve

hükümdarlık için mücadeleye girmeyeceğini bildirdi. Berkyaruk batıdaki taht mücadelesi

nedeniyle bu mektuba olumlu ya da olumsuz bir cevap vermedi.

Berkyaruk batıda kendisine rakip olanları ortadan kaldırdıktan ve Selçuklu tahtında

durumunu kuvvetlendirdikten sonra Arslan Argun sorununu sonuçlandırmaya karar verdi. Bu

maksatla da diğer amcası Böri–Pars'ı Arslan Argun üzerine gönderdi. Böri–Pars önce başarı

kazandıysa da sonra Herat civarındaki savaşı kaybetti ve Arslan Argun'un eline esir düştü.

Arslan Argun bir yıl sonra Böri–Pars'ı yayının kirişi ile boğdurdu (1095).

Sultan Berkyaruk Arslan Argun'un daha fazla kuvvetlenmesini önlemek için harekete

geçti. Kardeşi Sencer ile Atabeg Kumaç'ı öncü olarak gönderdi. Kendisi de yavaş yavaş onları

izledi. Bu sırada Arslan Argun bir kölesi tarafından hançerlenerek öldürüldü (3 Şubat 1097).

Arslan Argun'un adamları yedi yaşındaki oğlunu onun yerine geçirdiler ve Sultan Berkyaruk'u

karşılayarak aman dilediler. Sultan Berkyaruk bu çocuğa Rey ve Hemedan nâhiyelerinden

iktâlar verdi, kardeşi Sencer'i de Horasan meliki tayin etti.250

247 Suriye Selçuklu Melikliği hakkında geniş bilgi için bk. Ali Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları

Tarihi, Ankara 1983. 248 Hakkında Geniş bilgi için bk. Coşkun Alptekin, Dimaşk Atabegliği (Tog-Teginliler), İstanbul 1985. 249 Merçil, age., s. 85-87. 250 Ozaydın, Sultan Berkyaruk, s. 47-51.

Page 217: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

207

Uygulamalar

-“Emîr”, “melîk” ve “İkta” ne demektir? Araştırınız.

Page 218: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

208

Uygulama Soruları

1) Terken Hatun oğlu şehzade Mahmud’u tahta çıkarmak için ne gibi faaliyetlerde

bulunmuştur?

2) Sultan Berkyaruk- Arslan Argun mücadelesi hakkında bilgi veriniz.

Page 219: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

209

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Melikşâh’ın ardından yaşanan taht kavgalarının Selçuklu Devleti içinde yarattığı

olumsuz etkilerin anlaşılması ve Selçuklu tahtı için yapılan mücadelede hangi unsurların etkili

olduğunun belirlenmesi.

Page 220: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

210

Bölüm Soruları

1) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Melikşah’ın ölümü sonrasında saltanat

mücadelesinde bulunan bir Selçuklu meliki değildir?

a) Mahmud

b) Berkyaruk

c) Tutuş

d) Tekiş

e) İsmail

2) Terken Hatun aşağıdakilerden hangisi adına saltanat mücadelesinde bulundu?

a) Mahmud

b) Berkyaruk

c) Tutuş

d) Tekiş

e) Ertaş

3) Sultan Melikşah’ın ölümü sonrasında Selçuklu tahtı uğruna pek çok savaş yapıldı.

Sultanı kesin olarak tayin eden savaş, Rey'den 60–70 km. uzaklıktaki Daşilu (Taşlı) köyü

yakınındaki bir düzlükte 26 Şubat 1095 günü oldu.

Bu savaşta Berkyaruk’a karşı aşağıdakilerden hangisi savaştı?

a) Muhammed Tapar

b) Tutuş

c) Terken Hatun

d) İsmail b. Yakuti

e) Mahmud

4) Sultan Berkyaruk Horasan gibi çok önemli bir eyaletin başına aşağıdakilerden

hangisini tayin etti?

a) Muhammed Tapar

b) Arslan Argun

Page 221: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

211

c) Tutuş

d) Sencer

e) Mahmud

5) Sultan Alp Arslan'ın oğlu Arslan Argun bağımsızlığını ilân ederek Merv şehrine

hâkim oldu. Arslan Argun daha sonra Belh, Tırmiz ve Nişâbur gibi şehirleri alarak nüfuz

alanını genişletti. Buna rağmen Sultan Berkyaruk'dan çekiniyordu. Bu sebeple Berkyaruk'a

bir mektup yazarak …………………………. ’ın/in kendisine iktâ edilmesi şartıyla onun

hâkimiyetini tanıyacağını ve hükümdarlık için mücadeleye girmeyeceğini bildirdi.

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıda verilen bölgelerden hangisi

getirilmelidir?

a) Hârezm

b) Kirmân

c) Anadolu

d) Horasan

e) Irak

6) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Bekyaruk’ın saltanatına destek verenlerden

biri değildir?

a) Emîr Aksungur

b) Emîr Bozan

c) Tâcü’l-Mülk

d) Nizâmü’l-Mülk

e) Nizâmü’l-Mülk taraftarları

7) Suriye Meliki Tutuş’un ölümünden sonra Suriye Selçuklu Devleti Tutuş'un

oğullarından Rıdvan'ın ………………..'de, Dukak'ın da ……………..'da hükümranlıklarını

ilân etmeleri ile iki melikliğe ayrılmış oldu.

Cümlesinde boş bırakılan yerlere getirilmesi gereken kelimeler aşağıdaki

şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Cend-Semerkant

b) Haleb-Dımaşk

Page 222: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

212

c) Haleb-Şam

d) Özkent-Buhara

e) Hârezm-Musul

8)Aşağıdakilerden hangisi Sultan Berkyaruk’a rakip olmamıştır?

a) Arslan Argun

b) Muhammed tapar

c) İsmail el-Yakutî

d) Terken Hatun

e) Bozan

9) Kocası Melikşah’ın ölümünden sonra Terken Hatun’un en büyük arzusu ne

olmuştur?

a) Sultan olmak

b) Oğlu Mahmud adına ülkeyi yönetmek

c) Hükümdar karısı olmak

d) Tutuş’la evlenmek

e) Berkyaruk’u öldürmek

10) Terken Hatun’un Selçuklu tahtını ele geçirme faaliyetlerinin sonuçları

bakımından aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

a) Devlet iyice güçlendi

b) Devlet hazinesine büyük bir darbe oldu

c) Oğlu Mahmud’u hükümdar yaptı

d) Diğer devletlerle olan münasebet gelişti

e) Herkes yaşanan bu olaylardan kendine ders çıkardı

Cevaplar

1d 2a 3b 4d 5d 6c 7b 8e 9b 10b

Page 223: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

213

KAYNAKÇA

Bundârî, Zübdetü’n- Nusrâ ve nuhbetü’l- ‛usrâ, ( nşr. M. Th. Houtsma), l’Historire

des Seldjoucides, Leiden 1889,; (trc. Kıvâmeddin Burslan), Irak ve Horasan Selçukluları

Tarihi, İstanbul 1943.

Hüseynî, Ahbârü’d-devleti’s-Selçukiyye, (trc: Necati Lugal), Ankara 1943.

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, (trc. A. Ağırakça-A. Özaydın), İslâm Tarihi İbnü’l-

Esîr El-Kâmil Fi’t- Tarih Tercümesi, X, İstanbul 1987.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

Özaydın, Abdülkerim, “Büyük Selçuklu Emîri Kürboğa”, İÜEF. Tarih Dergisi,

(İstanbul 2000), sy. 36, s. 405-422.

_________________, Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485–498 / 1092–1104),

İstanbul 2001.

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi–Nâmesi (952–1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli

(1136–1162), (trc. Hrand D. Andreasyan), Ankara 1987.

Page 224: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

214

9. SULTAN BERKYARUK DÖNEMİ (1095-1104)

Page 225: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

215

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

9.1. Karahanlılar ve Gazneliler İle İlişkiler

9.2. Kirman Selçuklu Melikliği İle İlişkiler

9.3. Haçlılar İle Mücadeleler

9.4. Bâtınîlerle Yapılan Mücadeleler

9.5. Berkyaruk-Muhammed Tapar Mücadelesi

Page 226: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

216

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sultan Berkyaruk döneminde Selçuklular kendilerine bağlı bölgelerde

egemenliklerini devam ettirebildiler mi?

2) Yaşanan taht kavgalarının ekonomik ve sosyal etkileri nelerdir?

Page 227: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

217

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

9.1.Karahanlılar ve

Gazneliler İle İlişkiler

Selçuklu ailesi içinde

yaşanan taht kavgası

sırasında Karahanlılar ve

Gaznelilerin sınırlarını

genişletme çabaları

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

9.2.Kirman Selçuklu

Melikliği İle İlişkiler

İran’da kurulan bir diğer

Selçuklu devletiyle Büyük

Selçuklular arasındaki

ilişkilerin anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

9.3. Haçlılar İle Mücadeleler Sultan Berkyaruk

döneminde İslam dünyasını

tehdit eden Haçlı seferlerinin

başlaması ve Selçuklulara

etkilerinin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

9.4.Bâtınîlerle Yapılan

Mücadeleler

Bâtınîlerin Selçuklu

ülkesinde gerçekleştirdiği

yıkıcı etkilere son verilmesi

için ne gibi tedbirlerin

alındığının belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

9.5.Berkyaruk-Muhammed

Tapar Mücadelesi

Sultan Berkyaruk’un kardeşi

Muhammed Tapar ile taht

için mücadelesi ve onun

anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 228: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

218

Anahtar Kavramlar

Sultan Berkyaruk, Haçlılar, Muhammed Tapar, Bâtınîler

Page 229: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

219

Giriş

Sultan Berkyaruk tahta geçtikten sonra taht kavgaları nedeniyle Selçuklu sınırlarını

ihlal eden Karahanlılar ve Gazneliler ile mücadele etti. Ardından İslâm dünyasını tehdit eden

Haçlılar ortaya çıkmış ve Suriye bölgesinde Selçuklular denetimi kaybetmişlerdi. Sultan

Berkyaruk kısa süren iktidarında kardeşi Muhammed Tapar’ın isyanları kendisini meşgul

eden sorunlardan biriydi.

Page 230: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

220

9. SULTAN BERKYARUK DÖNEMİ (1095-1104)

9.1. Karahanlılar ve Gazneliler ile İlişkiler

Selçuklu Devleti içinde yaşanan taht kavgalarından yararlanan Karahanlılar

Mâverâünnehr’e egemen olabilmişlerdi. 1095 yılında din adamları tarafından idam edilen

Ahmed Han’ın yerine amcazadesi Mesud b. Muhammed geçmişti. Bu hükümdarın iki yıllık

saltanatının ardından Sultan Berkyaruk, Batı Karahanlılar devletinden üç hükümdarı arka

arkaya tahta çıkarmıştır. Bu hükümdarlardan birincisi Sultan Melikşâh’ın kızı ile evli olan

Süleyman b. Davud'dur. Bu hükümdar kısa bir müddet sonra görevinden azledilmiş (1097) ve

onun yerine Ebu'l–Kasım I. Mahmûd (1097–1099) tahta geçirilmiştir. Sultan Berkyaruk'un

tahta çıkardığı üçüncü hükümdar Harun Han olmuştur.251 Daha sonra Sencer, Mâverâünnehr'i

kendi görüşüne göre teşkilatlandırmaya başlamıştır.

Sultan Berkyaruk 1095-1105

Berkyaruk’un Arslan Argun’un isyanını bastırmaya gittiği sırada Horasan’da Selçuklu

hanedânından olup Sultan Melikşâh’ın amcazadelerinden Emîr–i emîrân Muhammed b.

Süleyman b. Çağrı, Gaznelilerin yardımı ile isyana kalkıştı. Ancak Sencer tarafından mağlup

edilerek gözlerine mil çekildi. Sultan Berkyaruk bu suretle bütün Selçuklu Devleti üzerinde

duruma hâkim olabildi. Ancak bunu, kendisinden önceki hükümdarlar kadar kuvvetle

sağladığı söylenemez. Bu arada kardeşi Muhammed Tapar'a da Gence ve çevresinin idaresini

bağışlamıştı.

251 Özaydın, age., s. 120.

Page 231: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

221

9.2. Kirman Selçuklu Melikliği ile İlişkiler

Öte taraftan, Kirman Selçuklu Meliki Turanşâh'ın ölümünden sonra oğlu İran-şâh,

Kirman Selçukluları tahtına oturmuştu (5 Kasım 1097). Melik Turanşâh'ın ölümünden sonra

Şebânkâre büyükleri Fars bölgesinde ayrı ayrı yerlerde hâkimiyet kurmuşlardı. Sultan

Berkyaruk taht değişikliğinden de yararlanarak Emîr Üner'i252 Fars valisi tayin etmiş ve bu

bölgede tekrar Selçuklu hâkimiyetini sağlamak istemişti. Şebânkâre büyükleri Emîr Üner'in

büyük bir orduyla Fars'a geldiğini öğrendikleri zaman, Melik İran-şâh'dan yardım istediler.

Melik İran-şâh Kirmân'dan Fars'a geldi ve Şebânkâreliler'in yardımı ile Emîr Üner'i mağlûp

etti. Emîr Üner Isfahan'a kaçmak zorunda kaldı (492/1098–99).

9.3. Haçlılar ile Mücadeleler

Sultan Berkyaruk devrinin önemli olaylarından birisi de Avrupa'dan Haçlılar'ın

gelişiydi. I. Haçlı ordusu Antakya'ya kadar ilerlemiş ve Yağısıyan idaresindeki bu şehri

kuşatmıştı (21 Ekim 1097). Yağısıyan ilk tedbir olarak kendisine yardım edecek müttefikler

aradı. Ona yardım vaad edenler arasında Dımaşk Meliki Dukak ve Musul hâkimi Kürboğa

bulunuyordu. Kürboğa bu sırada el–Cezire’nin en güçlü emîriydi ve Berkyaruk'un

emrindeydi. Muhtemelen Kürboğa, Sultan Berkyaruk’un emriyle Haçlılar üzerine bir seferle

görevlendirmişti.

Kürboğa'nın ordusu kendi birliklerinin yanısıra Artukoğulları'nın ve bazı Arap

emîrlerinin askerlerinden oluşuyordu. Ancak Antakya üzerine Yağısıyan’a yardıma giden bu

ordu Kürboğa’nın kararıyla daha önceden Haçlılar'ın eline geçmiş olan Urfa'yı üç hafta

boyunca kuşattı (4–25 Mayıs 1098). Buna rağmen bir sonuç alınamadı. Bu olay Haçlılar'ın

işine yaradı. Nitekim bir Ermeni dönmesi Fîrûz'un ihaneti Haçlılara Antakya şehrini ele

geçirme fırsatı vermişti. 3 Haziran 1098 sabahı şehre tamamem hâkim oldular ve çok büyük

bir katliam yaparak bütün Müslümanları öldürdüler. Şehrin valisi Yağısıyan da kaçarken

yolda Ermeniler tarafından öldürüldü.253

Haçlılar'ın şehri ele geçirmesinden birkaç gün sonra 7 Haziran'da Kürboğa

idaresindeki Selçuklu ordusu Antakya önüne gelerek ordugâh kurdu. Kürboğa'nın emrindeki

Büyük Selçuklu ordusu Suriye Selçuklu melikleri ve Arap emîrlerinin geçimsizliği ve

birbirlerine güvensizlikleri yüzünden Antakya önünde Haçlılara mağlûp oldu (28 Haziran

1098).

Bu mağlûbiyette Kürboğa'nın bir meydan savaşı için düşmanlarının şehrinden

çıkmasına müsaade etmesi, aşırı kibir ve gurur içinde herkesi küçümsemesi de önemli rol

oynamıştı. Ordusu dağılan Kürboğa Musul'a çekildi. Haçlılar ise, bu bozgundan ve

Müslümanlar arasındaki çekişmelerden yararlanarak Kudüs'e kadar ilerlediler ve bu şehri de

252 Hakkında bilgi için bk. Ali Öngül,”Emîr Üner”, Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız Armağanı, İstanbul

1995, 413-417. 253 Özaydın, age., s. 97-99.

Page 232: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

222

işgal ettiler (15 Temmuz 1099).254

Kürboğa’nın Antakya’yı Kuşatması

9.4. Bâtınîlerle Yapılan Mücadeleler

Sultan Berkyaruk Haziran 1101 (Şaban 494) tarihinde Bâtınîlere karşı karekete geçti.

Bizzat sultanın da katıldığı bir süvâri birliği Bâtınîlerden 300 kişiyi katletti. Bu grubun lideri

olduğu söylenen Emîr Muhammed Düşmenziyâr da yakalanarak öldürüldü. Bâtınîlerin malları

ve ağırlıkları yağmalandı.255

Emîr Bozkuş 1101 (497) yılında büyük bir ordu ile İsmâilîlerin yaşadığı Kûhistan’a

doğru hareket etti. Şehri tahrib ve yağma etti ve çok sayıda Bâtınî’yi de öldürttü. Daha sonra

da Tabes Kalesini kuşatarak surlarını yıktı. Bozkuş, tam kaleyi ele geçirmek üzereyken,

Bâtınîlerin çok büyük bir meblağda teklif ettikleri rüşveti alıp kuşatmayı kaldırdı ve geri

döndü.256

254 Merçil, age., s. 88-91. Bu konu hakkında geniş bilgi için bk. Işın Demirkent, Haçlı Seferleri, İstanbul

1997, s. 38-60. 255 A. Özaydın, “Sultan Berkyaruk Devrinde (1092-1104) Bâtınîlerle Yapılan Mücadeleler”, Prof. Dr.

Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995, s. 182. 256 Özaydın, agm., s. 183.

Page 233: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

223

Alamut Kalesi’nin tepe noktasındaki kalıntıları

Emîr Çavlı 1101 (494) yılında Fars ve Huzistan bölgelerinde 300 kadar Bâtınî liderini

kılıçtan geçirdi. Bundan sonra 1103-1104 (497) yılında Emîr Bozkuş, Bâtınîlerin elindeki

Tabes Kalesini ikinci bir sefer düzenledi. Kaleyi ve çevredeki köyleri tahrip edip Bâtınîlerin

bir kısmını öldürdü, bir kısmını da esir etti. Fakat daha sonra Horasan Meliki Sencer’in bu

Bâtınîlere emân vermesi üzerine geri döndü.257

9.5. Berkyaruk – Muhammed Tapar Mücadelesi

Sultan Berkyaruk'un iç isyanları bastırmasından uzun bir süre geçmemişti ki, kardeşi

Gence Meliki Muhammed Tapar, Nizâmül–Mülk'ün ihtiraslı ve kudretli oğlu Müeyyidül–

Mülk'ün yanına gelmesinden ve onu vezir tayin etmesinden sonra adı geçen vezîrin

kışkırtmaları sonucu Berkyaruk’a karşı isyan etti. Melik Muhammed önce Azerbaycan'ı

zaptederek Rey civarına kadar ilerledi ve bu şehre girmeye muvaffak oldu (20 Eylül 1099).

Berkyaruk, Muhammed'e karşı koyamayacağını anlayınca önce Isfahan'a gitmiş, oradan da

Huzistan'a çekilmişti.

Bu sırada Berkyaruk'un annesi Zübeyde Hâtûn, Muhammed Tapar’ın Vezîri

Müeyyidül–Mülk tarafından boğdurulmuştu.258 Bu olaydan sonra Muhammed Tapar'ın itibarı

artmış, Selçuklu Devleti'nin büyük emîrleri arasında yer alan Bağdat şahnesi Gevherâyin,

Musul hâkimi Kürboğa ve Cezîretü İbn Ömer hâkimi Çökürmüş de onun safına katılmışlardı.

257 Özaydın, agm., s. 184. 258 Bündârî, s. 88.

Page 234: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

224

Muhammed Tapar Gevherâyin'i Bağdat'a göndererek hutbenin kendi adına okunmasını

istedi. Halife Mustazhir–Billâh 4 Kasım 1099 tarihinde Bağdat'ta Muhammed Tapar adına

hutbe okutarak ona ''Gıyâsü'd–Dünyâ ve'd–Dîn'' (Dünyanın ve dinin yardımcısı) lâkabını

verdi ve onun sultanlığını onaylamış oldu.

Berkyaruk’un Altın Sikkesi

Kaynak: http://www.coinarchives.com/w/results.php?results=100&search=islam

Berkyaruk ise kuvvet toplamak üzere Bağdat'a geliyor ve Irak emîrlerinin kendi

tarafına geçmesiyle umduğu yardımı buluyordu. Ayrıca o, bu şehirde hutbeyi tekrar kendi

adına okutmaya muvaffak olmuştu (31 Aralık 1099). Berkyaruk daha sonra kardeşi ile

mücadele için Bağdat'tan ayrıldı (17 Nisan 1100). Bu arada Kürboğa, Çökürmüş ve

Gevherâyin Berkyaruk tarafına geçmişlerdi.

İki taraf arasında Hemedan yakınında yapılan ilk savaşı Berkyaruk kaybetti (15 Mayıs

1100). Berkyaruk yanında bulunan 50 kişi ile savaş meydanından kaçarak yardım bulmak

amacıyla Horasan'a gitti. Berkyaruk’un yenilgiye uğraması sonucunda Bağdat'ta hutbe

Muhammed Tapar adına okundu (25 Mayıs 1100).

Bu sırada Horasan hâkimiyeti için Melik Sencer ile bozuşan Taberistan ve Cürcan

emîri Emîr–i Dâd Habeşî b. Altuntak Berkyaruk'u yardıma çağırmıştı. Ancak Berkyaruk

Habeşî ile birleşmesine rağmen Horasan'da umduğunu bulamadı. Öz kardeşi Muhammed'i

tercih eden Horasan Meliki Sencer, Berkyaruk ile mücadeleye girişmiş ve yapılan savaşta

Berkyaruk’u mağlup etmişti. Onun yanında sadece 17 kişi kalmıştı. Eğer kısa sürede bir

şeyler yapmazsa sultanlık tamamen elinden kayıp gidecekti.

Berkyaruk, tekrar Huzistan'a geldi ve burada kendisine gerekli takviye kuvvetlerini

temin etmeyi başardı. Fars hâkimi Çavlı Sakavu, Porsuk'un oğulları Zengî ve İlbegi ile Ayaz

gibi büyük emîrler onunla birleştiler.259

259 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 65.

Page 235: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

225

Elburz Dağları’ndaki önemli İsmailî (Haşhaşî) Kalesi Lembeser

Muhammed Tapar yanındaki kuvvetlerin Berkyaruk tarafına geçmesinden korkuyor,

bunun için de bir an önce savaşmak istiyordu. Nihayet iki taraf Hemedan civarında tekrar

karşılaştı (5 Nisan 1101). Bu savaşta bozguna uğrayan Muhammed Tapar Horasan'a kardeşi

Sencer'in yanına gitti. Fakat onun vezîri Müeyyidül–Mülk, Berkyaruk'un eline esir düşmüştü.

Berkyaruk annesinin intikamını almak için bu vezîri kendi eliyle öldürdü.260 Elde ettiği zafer

sayesinde artık 100.000 kişilik bir kuvvete sahipti. Herhalde mağlubiyet sonrasında

Muhammed Tapar'ın askerleri de onun tarafına geçmişti.

Berkyaruk daha sonra Bağdat'a geldi (13 Eylül 1101). Ancak o, elindeki bu büyük

kuvvetten gereği gibi istifade edemedi ve belki de mâli güçlükler yüzünden ordusundan

ayrılmalar başladı. Bu sırada Bağdat'ta hutbe Berkyaruk adına okundu. Halife Mustazhir–

Billâh ise, Bağdat'a hangi hükümdar gelse onun adına hutbe okutuyor böylece tarafsız bir

tutum içindeymiş gibi görünmeye çalışıyordu. Fakat halifenin bu tavrı ortalığın daha çok

karışmasına sebep oluyordu.

Diğer taraftan Muhammed Tapar ve Sencer güçlü bir ordu ile Bağdat'a doğru

yürüdüler. Onların yaklaştığını duyan ve bu sırada hasta olan Berkyaruk, Bağdat'ı terk

etmekten başka çare bulamadı. Muhammed ile Sencer onun ayrılmasından sonra Bağdat'a

girdiler (23 Ekim 1101). Hutbe bu kez Muhammed Tapar adına okundu.

İki kardeşin orduları Nihavend civarında bulunan Rûzrâver'de tekrar karşılaştılar.

260 Bündârî, s. 89. Krş. Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 66-67.

Page 236: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

226

Ancak yanlarında çok az kuvvet bulunuyordu ve askerler de devamlı savaşmaktan artık

bıkmışlardı. Ayrıca, rivayete göre, bu buhranın bir an önce ortadan kalkmasını isteyen Halife

Mustazhir–Billâh ve âlimlerin aracılığı yeni bir savaşı önledi. Böylece iki kardeş arasında

anlaşma sağlandı (27 Aralık 1101).

Bu anlaşmayla Berkyaruk ''Sultan'', Muhammed Tapar ise ''Melik'' unvanına sahip

olacak, Gence ve çevresi, Azerbaycan, Diyarbekir, el–Cezîre ve Musul Muhammed Tapar’a

ait olacak, kapısında üç vakit nevbet çaldırabilecek, Sultan Berkyaruk'a gerektiğinde askerî

yardımda bulunacak, Sencer ise eskisi gibi Horasan'ı idare edecekti. Geri kalan bütün

bölgelere ise Berkyaruk hâkim olacaktı. Muhammed Tapar, Sultan Berkyaruk'a 1.300.000

dinar vergi ödeyecekti.261

Bu antlaşmanın üzerinden iki–üç ay geçmişti ki Muhammed Tapar'ın kapısı önünde

tekrar beş nevbet çaldırdığı ve sultanlığını ilân ettiğini görüyoruz. Bu durum üzerine Sultan

Berkyaruk derhal Muhammed'in üzerine yürüdü ve Rey'de yapılan savaşı kazandı (Şubat–

Mart 1102). Bu olaydan sonra yanında çok az sayıda taraftarı ile birlikte Muhammed Isfahan'a

kaçtı ve savunma hazırlıklarına başladı. Berkyaruk onu Isfahan'da muhasara ettiyse de bir

başarı sağlayamadı. Muhammed Tapar bir gece Isfahan'dan kaçmaya muvaffak oldu (25 Eylül

1102).262

Öte taraftan Bağdat'ta bu olaya bağlı olarak değişiklikler meydana geldi. Sultan

Berkyaruk Isfahan kuşatmasını kaldırttıktan sonra adamlarından Gümüştegin el–Kayserî’yi

Bağdat'a şahne tayin etti. Bu sırada Muhammed Tapar adına Bağdat şahnesi Artuk'un oğlu

İlgazi idi. İlgazi bu durumda kardeşi Sökmen ve Hille emîri Sadaka'dan yardım alarak

Gümüştegin ile mücadeleye karar verdi. Buna rağmen Gümüştegin 4 Ocak 1103 tarihinde

Bağdat'ta Berkyaruk adına hutbe okuttu. Ancak bu geçici bir süre için olmuş, çok geçmeden

Bağdat'ta okunan hutbelerde sadece Halife Mustazhir'in adı zikredilmişti.

Sadaka'nın emrindeki Araplar'ın Bağdat çevresini yağmalaması durumun tekrar

değişmesine sebep oldu. Gümüştegin 23 Ocak 1103'te Bağdat'tan çekilmek zorunda kalmış ve

bu şehirde hutbe tekrar Muhammed Tapar adına okunmaya başlamıştı. Muhammed Tapar

kendi hâkimiyet bölgesi içindeki Azerbaycan'da yeniden bir ordu topladı.

Berkyaruk–Muhammed Tapar mücadelesinin son savaşı Hoy şehri önünde oldu ve

Berkyaruk’un zaferi ile sonuçlandı (19 Şubat 1103).263 Bu yenilgiye rağmen Muhammed

Tapar yeni bir savaş için hazırlanıyordu. Ancak Berkyaruk Selçuklu Devleti'nin bu

mücadeleden çok zarar gördüğünü, ülkenin harap olduğunu, hazinenin toplanmayan vergiler

yüzünden boş kaldığını ve çok kardeşkanı akıtıldığını görerek Muhammed Tapar'a anlaşma

teklif etti.

Muhammed Tapar tarafından da kabul edilen bu anlaşmaya göre; Azerbaycan'da

Sefîdrûd nehri iki taraf arasına hudud olmak üzere, Irak–ı Acem ve Irak–ı Arap bölgeleri, yani

261 Özaydın, age., s. 70-73. 262 Özaydın, age., s. 73-75. 263 Özaydın, age., s. 77-78.

Page 237: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

227

Cibal, Fars, Rey, Huzistan ve Hemedan ile Bağdat ve civarı Berkyaruk'a ait olacak, Bağdat'ta

hutbe onun adına okunacaktı. Muhammed Tapar da kapısında 5 vakit nevbet çaldıracak,

Azerbaycan, Doğu Anadolu, el–Cezîre ve Musul onun idaresinde olacaktı. Muhammed

Tapar’ın hâkimiyeti altındaki bölgelerde Berkyaruk adına hutbe okunmayacaktı. Horasan

bölgesi ise yine Sencer'in idaresi altında kalıyordu (Ocak 1104). Ancak Sencer de Muhammed

Tapar’ı metbû tanıyacaktı. Berkyaruk’tan sonra Muhammed Tapar sultan olacaktı.264

Hamedan Halısı

18 Şubat 1104 tarihinde hutbenin Bağdat'ta Berkyaruk adına okunması ona bir

üstünlük sağlamıştı ama yapılan antlaşma sonucu Büyük Selçuklu Devleti resmen ikiye

bölünmüş oluyordu. Sencer'in Horasan'daki bağımsız durumu göz önüne alınırsa Selçuklu

Devleti’nin üçe bölündüğünü söylemek mümkündür.

Sultan Berkyaruk'un isyanlardan uzak yaşantısı çok kısa sürdü. Verem hastalığına

yakalanmış olan Berkyaruk sultanlığın tadını çıkaramadan 25 yaşında Bürûcird şehrinde öldü

(22 Aralık 1104) ve Isfahan'da kendisi için cariyesi tarafından yaptırılan türbeye gömüldü.

Berkyaruk'un on iki yıl süren saltanatı daimî bir mücadele içinde geçmiş, kendisine isyan

edenlere binbir zorluk ve tehlikeler içinde hâkimiyetini tanıtmaya muvaffak olmuştur. Fakat

bu saltanat mücadelesi tabiî olarak Selçuklu Devletini sarsmış, bu duraklama devresinde

264 Özaydın, age., s. 78-80.

Page 238: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

228

gerek Bâtınîler ve gerekse Haçlılar ile savaş ihmal edilmiştir.265

265 Merçil, age., s. 91-95.

Page 239: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

229

Uygulamalar

- Sultan Berkyaruk döneminde yaşanan I. Haçlı Seferi hakkında bilgi toplayınız.

- I. Haçlı Seferi’nin Büyük Selçuklular üzerindeki etkisini araştırınız.

Page 240: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

230

Uygulama Soruları

1) Sultan Berkyaruk döneminde Haçlılarla yapılan mücadele hakkında bilgi veriniz.

2)Sultan Berkyaruk döneminde Bâtınîlerle yapılan mücadeleyi anlatınız.

3)Bu dönemde, Karahanlılar ve Gaznelilerle olan ilişkileri değerlendiriniz.

4) Sultan Berkyaruk döneminde yaşanan taht kavgalarının olumsuz etkilerini

araştırınız.

Page 241: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

231

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Sultan Berkyaruk Selçuklu tahtına çıktıktan sonra Selçuklulara eski kudretini

kazandırmak için uğraştı. Bu amaçla Karahanlılar ve Gazneliler ile mücadele etti. Haçlıların

Suriye bölgesindeki faaliyetlerine kendisine bağlı yerel hanedanlar ve bizzat görevlendirdiği

emîrlerle engel olmaya çalıştı. Bâtınîlerle mücadeleye devam etti.

Page 242: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

232

Bölüm Soruları

1) Sultan Berkyaruk’un saltanatı sırasında meydana gelen en önemli siyasî olay

aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) I.Haçlı Seferi

b) Muhammed Tapar ile giriştiği saltanat mücadelesi

e) Batıniler ile mücadele

d) Terken Hatun ile giriştiği mücadele

e) Sultan I. Kılıç Arslan ile mücadelesi

2) I. Haçlı Seferi sırasında Haçlıların Büyük Selçukluların elinden aldığı iki

önemli şehir hangi şıkta doğru olarak verilmiştir?

a) Bağdad-Isfahan

b) İznik-Eskişehir

c) Urfa-Antakya

d) Antalya-Urfa

e) Antalya-Antakya

3) I. Berkyaruk-Emîr Muhammed Düşmenziyâr’ın öldürülmesi

II. Emîr Bozkuş-Kuhistan’ı yağma ve tahrip etmesi

III. Emîr Bozkuş-Tabes Kalesini kuşatması

IV. Emîr Çavlı-Fars ve Huzistan Bölgelerinde Bâtınîlerle mücadele etti

V. Emîr Anuştegin Şirgîr-Alamut Kale’sini kuşattı.

Yukarıda verilen eşleştirmelerden hangisi Sultan Berkyaruk zamanında

Batınîlere karşı girişilen faaliyetlerden biri değildir?

a) I

b) II

c) III

d) IV

Page 243: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

233

e) V

4) Aşağıdakilerden hangisi Melik Muhammed’in Sultan Berkyaruk’a karşı isyan

etmesini sağlamıştır?

a) Ziyâü’l-Mülk

b) Tâcü’l-Mülk

c) Müeyyidi’l-Mülk

d) Fahrü’l-Mülk

e) Amîdü’l-Mülk

5) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Berkyaruk ile Melik Muhammed Tapar

arasında yaşanan taht mücadelelerinin sonuçlarından biri olamaz?

a) Selçuklu Devleti bu mücadeleden çok zarar gördü

b) İkili arasında yapılan son savaşı Sultan Berkyaruk kazandı

c) Çok kardeş kanı aktı

d) Vergiler toplanamadı

e) Sencer Horasan melikliğini kaybetti

6) Berkyaruk’un Arslan Argun’un isyanını bastırmaya gittiği sırada Horasan’da

Selçuklu hanedânı’ndan olup Sultan Melikşâh’ın amcazadelerinden Emîr–i emîrân

Muhammed b. Süleyman b. Çağrı, Gazneliler'in yardımı ile isyana kalkıştı. Ancak Sencer

tarafından mağlup edilerek gözlerine mil çekildi.

Yukarıdaki bilgi dikkatle incelendiğinde Gazneliler ile ilgili olarak ne

söylenilebilir?

a) Çok yardım sever oldukları

b) Berkyaruk’a bağlı oldukları

c) Selçukluları sevdikleri

d) Selçuklulardan nefret ettikleri

e) Selçukluyu zayıflatmak istedikleri

Page 244: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

234

7) Birinci Haçlı Seferi sırasında elden çıkan Urfa’yı ve Antakya’yı kuşatan

Selçuklu ordusunun kumandanı aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak

verilmiştir?

a) Kürboğa

b) Afşin

c) Yağısıyan

d) Gümüştegin

e) Bozan

8) Sultan Berkyaruk ile Melik Muhammed mücadelesinde hangi Selçuklu

Hatunu hayatını kaybetmiştir?

a) Selçuka Hatun

b) Terken Hatun

c) Zübeyde Hatun

d) Seferiyye Hatun

e) Hatice Arslan Hatun

9) Sultan Berkyaruk’a karşı savaş açan Melik Muhammed’in amacı aşağıdaki

şıklardan hangisinde doğru olarak gösterilmiştir?

a) Hükümdar olmak

b) Babasının mallarını almak

c) Vali olmak

d) Selçuklu Devleti’ni kurtarmak

e) Bâtınîleri cezalandırmak

10) Horasan Meliki Sencer, Sultan Berkyaruk-Melik Muhammed mücadelesinde

………………………’ın/un tarafını tutmuştur.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Berkyaruk

b) Muhammed Tapar

Page 245: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

235

c) Terken Hatun

d) Tutuş

e) Yakuti

Cevaplar

1a 2c 3e 4c 5e 6e 7a 8c 9a 10 b

Page 246: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

236

KAYNAKÇA

Bundârî, Zübdetü’n- Nusrâ ve nuhbetü’l- ‛usrâ, (nşr. M. Th. Houtsma), l’Historire

des Seldjoucides, Leiden 1889,; (trc. Kıvâmeddin Burslan), Irak ve Horasan Selçukluları

Tarihi, İstanbul 1943.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

Özaydın, Abdülkerim,, Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485–498 / 1092–1104),

İstanbul 2001.

_________________, “Sultan Berkyaruk Devrinde (1092-1104) Bâtınîlerle Yapılan

Mücadeleler”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995.

Öngül, Ali, ”Emîr Üner”, Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız Armağanı, İstanbul 1995,

413-417.

Page 247: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

237

10. SULTAN MUHAMMED TAPAR DÖNEMİ (1105-1118)

Page 248: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

238

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

10.1.Anadolu'nun Durumu ve Haçlılar İle Mücadele

10.2. Gürcüler İle Mücadele

10.3. Hille Emîri Sadaka'nın Öldürülmesi

10.4. Atabeg Çavlı'nın Fars ve Kirmân'daki Faaliyetleri

10.5. Karahanlılar ve Gazneliler İle İlişkiler

10.6. Bâtınîler İle Mücadele ve Muhammed Tapar'ın Ölümü

Page 249: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

239

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sultan Muhammed Tapar döneminde Anadolu’nun durumu nasıldı?

2) Haçlılar ve Bâtınîler ile nasıl mücadele edildi?

3) Sultan Muhammed Tapar döneminde Abbasîler ile ilişkiler nasıldı?

Page 250: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

240

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya geliştirileceği

10.1.Anadolu'nun Durumu

ve Haçlılar İle Mücadele

Selçukluların Haçlılarla

mücadelesi ve Anadolu’da

kurulan Türkiye

Selçukluları ile ilişkileri

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

10.2. Gürcüler İle Mücadele Selçuklu taht kavgalarından

yararlanan Gürcülerin

Kafkasya’daki

yayılmalarına engel

olunmaya çalışılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

10.3. Hille Emîri Sadaka'nın

Öldürülmesi

Sultan Muhammed

Tapar’ın kendisine bağlı

vasal beyleriyle ilişkilerinin

incelenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

10.4. Atabeg Çavlı'nın Fars

ve Kirmân'daki Faaliyetleri

Fars ve Kirman bölgesinde

Selçuklu hakimiyetinin

yeniden güçlendirilmesi

faaliyetlerinin anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

10.5. Karahanlılar ve

Gazneliler İle İlişkiler

Selçukluların doğuda sınır

komşusu olan diğer

devletlerle ilişkilerinin

incelenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

10.6. Bâtınîler İle Mücadele

ve Muhammed Tapar'ın

Ölümü

Sultan Muhammed

Tapar’ın Bâtınî tehlikesini

ortadan kaldırma

teşebbüsleri ve sultanın

aniden ölümüyle bu

faaliyetlerin duraksaması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 251: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

241

Anahtar Kavramlar

Bâtınîler, Kılıç Arslan, Türkiye Selçukluları, Musul, Atabeg Çavlı, Haçlılar, Gürcüler

Page 252: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

242

Giriş

Sultan Muhammed Tapar Selçuklu tahtına çıktıktan sonra Bâtinilerle mücadeleye

devam etti. Haçlıların Suriye bölgesindeki ilerlemelerine engel olmak amacıyla kendisine

bağlı emîrleri bu işle görevlendirdi. Ancak bölge Selçuklu denetiminden çıktığı için Haçlılarla

mücadelede istenen sonuç alınamadı. Karahanlılar ve Gazneliler üzerindeki Selçuklu

üstünlüğü bu dönemde de devam etti.

Page 253: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

243

10. SULTAN MUHAMMED TAPAR DÖNEMİ (1105 – 1118)

Musul'u kuşatmakta olan Muhammed Tapar, Berkyaruk'un ölüm haberini alınca derhal

Bağdat'a gitti. Ancak bu sırada Selçuklu emîrlerinden Ayaz Bağdat’ta hutbeyi daha önce

veliaht tayin edilen 5 yaşındaki Melikşah b. Berkyaruk adına okutmuştu. Muhammed önce

yeğeni Melikşah'ın atabeyi Ayaz ile anlaştı ve böylece rakipsiz Büyük Selçuklu Devleti

sultanı oldu (13 Şubat 1105). Daha sonra da kendisine tâbi olan Ayaz'ı öldürttü.

Çok geçmeden diğer bir hanedan azası Böribars'ın oğlu Mengübars, Porsuk oğulları ile

birlikte isyan ederek saltanat davasına girişti. Muhammed Tapar bu isyanı da bastırdıktan

sonra Mengübars ve Porsuk oğullarını Isfahan kalesinde hapsederek (499/ 1105–1106)

Selçuklu Devleti’ne hâkim oldu.266

10.1. Anadolu'nun Durumu ve Haçlılar ile Mücadele

Fars ve Huzistan bölgesinde bağımsız bir şekilde hüküm süren Emîr Çavlı Sakavu267

da Sultan Muhammed Tapar'a biat etmişti. Sultan bu davranışından memnun olarak Musul

bölgesinin idaresini ona verdi (Eylül–Ekim 1106).268 Ancak Musul hâkimi Çökürmüş, bu

tayinden memnun olmayarak karşı koymaya çalıştı. Çavlı, Çökürmüş'ü öldürünce, Musul ileri

gelenleri küçük yaştaki oğlu Zengî'yi onun yerine geçirdiler. Ayrıca Türkiye Selçuklu Sultanı

I. Kılıç Arslan'a haber göndererek Musul'u kendisine teslim edeceklerini bildirdiler. Çavlı ilk

savaşta muvaffak olamadı ve Kılıç Arslan ise Musul'a girdi (22 Mart 1107).

Çavlı daha sonra büyük bir ordu ile harekete geçti. Habur nehri kenarında karşılaşan

iki taraf arasındaki savaş, önceleri Kılıç Arslan'ın lehine ilerlemekteydi. Fakat onun yanındaki

Doğu Anadolu Beyleri'nin Çavlı tarafına geçmesi savaşın kaderini değiştirdi. Kılıç Arslan'ın

ordusu bozguna uğradı. Kendisi ise Habur suyundan karşıya geçmek isterken, üzerindeki

zırhın ağırlığı nehirde boğulmasına sebep oldu (3 Haziran 1107).

Daha sonra Çavlı Musul'u kuşattı. Kılıç Arslan tarafından bu şehirde bırakılan Emîr

Bozmuş ve sultanın eşi Ayşe Hâtun eman talep etti. Çavlı şehre girerek Emîr Bozmuş, Ayşe

Hâtun ve onun küçük oğlu Tuğrul Arslan’ı serbest bıraktı ancak Kılıç Arslan’ın şehirde vekil

olarak bıraktığı 11 yaşındaki oğlu Melikşâh’ı (Şahinşâh) esir ederek Sultan Muhammed

Tapar’a gönderdi.269 Sultan Muhammed Tapar bir müddet sonra Çavlı'nın yine itaatsizlik

göstermesi sebebiyle onun yerine Mevdûd b. Altun Tegin'i yollamıştı (1108). Çavlı ise tekrar

sultanın huzuruna giderek af dilemiş ve bu kez de eski görevi olan Fars valiliğine atanmıştır

(502/ 1108–1109).

266 Özaydın, Muhammed Tapar, s. 40-45. 267 Emîr Çavlı hakkında geniş bilgi için bk. Cihan Piyadeoğlu, "Büyük Selçuklu Devleti Emîri Atabeg

Çavlı Sakavu", TD, sy. 38, İstanbul 2003, s. 37-59. 268 Özaydın, Muhammed Tapar, s. 52. 269 Özaydın, age., s. 63; Muharrem Kesik, Türkiye Selçuklu Devleti Tarihi Sultan I. Mesud Dönemi

(1116 – 1155), Ankara 2003, s. 14.

Page 254: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

244

Muhammed Tapar adına darb edilen dinar

Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/Muhammad_I_(Seljuq_sultan)

Emîr Mevdûd aynı zamanda Haçlılarla mücadele ile de görevlendirilmişti. Daha sonra

Muhammed Tapar Haçlılara karşı cihat açmaları için Ahlatşahlar'ın kurucusu Emîr Sökmen

el–Kutbî ve Emîr Mevdûd'a mektuplar yazmıştı (503/ 1109–1110). Nitekim bu iki emîr

Artuklular'dan Necmeddîn İlgazi ile birleşerek büyük bir ordu ile harekete geçtiler ve

Baudouin de Bourg idaresindeki Urfa'yı kuşattılar (1110). Kuşatma iki ay kadar sürdü, ancak

Kudüs Haçlı kuvvetlerinin Urfa'ya yaklaştığını duyan Emîr Mevdûd, Harran bölgesine

çekilerek, Dımaşk Atabeyi Zahîrüddîn Tuğtegin'in kendisiyle birleşmesini beklemeye başladı.

Haçlılar, Türkler'in bu büyük kuvveti karşısında tuzağa düşmemek için ya da belki de

aralarındaki anlaşmazlıktan dolayı Urfa civarından çekildiler. Mevdûd ve diğer Türk

kuvvetleri, Fırat nehrini geçmekte olan Haçlılara ancak yetişebildiler. Haçlı ordusunun büyük

bir kısmı nehri geçmişti. Türkler geride kalanları kılıçtan geçirdiler ve bütün ağırlıkları

ganimet olarak aldılar.

Diğer taraftan Haçlılar'ın Suriye sahillerinde Müslümanlar'ın elinde bulunan yerlere

şiddetle saldırmaları üzerine Sultan Muhammed Tapar, yeniden bir sefer düzenlenmesi için

Mevdûd'a emir gönderdi. Emîr Mevdûd, Merâga Emîri Ahmedil ve Sökmen el–Kutbî ile

birleşti. Bu orduya İlgazi'nin oğlu Ayaz ile Hemedan emîri Borsuk oğlu Borsuk da

katılmışlardı. Selçuklu ordusu süratle el-Cezîre'den geçerek Tell–Bâşir'i kuşattı (28 Temmuz

1111).

Bir müddet sonra Halep Meliki Rıdvan'ın acele yardım isteyen mektupları ve belki de

Tell–Bâşir hâkimi Joscelin'in Emîr Ahmedil ile anlaşması, bu kuşatmanın kalkmasına sebep

oldu (22 Ağustos 1111). Bu birleşik Selçuklu ordusu Haleb'e doğru yürüdü, ancak Melik

Rıdvan bu çağrısında samimî değildi ve yaklaşan Selçuklu ordusuna Halep kapılarını

kapatmıştı. Mevdûd durumun bu şekle dönüşmesine kızmış ve Halep çevresini yağmalayarak

Page 255: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

245

güneye, Şeyzer'e inmişti. Orada kendisiyle Atabeg Tuğtegin de birleşti. Diğer taraftan Haçlı

ordusu da Türklere karşı harekete geçmek için bir araya toplanmaktaydı.

Borsuk hastaydı ve ülkesine dönmek istiyordu. Sökmen el–Kutbî aniden ölmüştü.

Emîr Ahmedil de kuvvetlerini alarak ülkesine gitmişti. İşte bu yüzden Mevdûd’un ordusu

azalmıştı, o da savaşmaktansa yaklaşan kışı da düşünerek, Musul'a çekilmeyi tercih etti. Emîr

Mevdûd, muhtemelen şehir halkından bazı Ermeniler ile anlaşarak 1112 yılında Urfa'yı

kuşatmışsa da bir başarı sağlayamadan Musul'a dönmek zorunda kalmıştı.

Kudüs Haçlı Kralı I. Baudouin (Baldwin) de Boulogne 1113 yılında Tuğtegin'e karşı

harekete geçti. Tuğtegin, Emîr Mevdûd ve Artuklu Ayaz'dan yardım sağladı. Bu birleşik Türk

kuvveti, Kudüs kralının ordusunu Taberiyye yakınında büyük bir mağlûbiyete uğrattı (28

Haziran 1113). Daha sonra Emîr Mevdûd, Tuğtegin ile Şam'a döndü ve bu şehrin Ulu

Câmi'inde kılınan Cuma namazından çıkarken bir Bâtınî fedâîsi tarafından öldürüldü (10

Ekim 1113). Onun ölümü, Haçlılar ile mücadelede, Selçuklular için büyük bir kayıp oldu.

Sultan Muhammed Tapar, Musul'un idaresini Emîr Aksungur el–Porsukî'ye verdi ve

oğlu Mesud’u da kalabalık bir ordu ile onun yanında sefere yolladı. (1114).270 Sultan ayrıca

kendine bağlı emîrlere de haber göndererek Haçlılara karşı girişilen bu cihâd hareketine

katılmalarını ve Aksungur el–Porsukî’nin emrine girmelerini istedi. Aksungur Musul’a

gelince, Selçuklu emîrlerinden İmâdedîn Zengî 271 , Sincâr hâkimi Temirek ve Mardin’e

geldiğinde ise, Artuklu İlgâzi'nin oğlu Ayaz da bu sefere katıldı.

Aksungur emri altında toplanan 15.000 süvari ile Haçlılar'ın hâkimiyetindeki Urfa

şehrini muhasara etti (Mayıs–Haziran 1114). İki aydan fazla süren Urfa muhasarası, Selçuklu

ordusunda yaşanan yiyecek sıkıntısı nedeniyle kaldırıldı.272 Bu sırada şehirdeki Ermeniler,

Haçlılara karşı anlaşmak için Aksungur'a başvurdular. Bu olay Ermeniler ile Haçlılar

arasındaki bir anlaşmazlığın artık açıkça meydana çıktığını gösteriyordu. Ancak Aksungur ile

İlgâzi arasındaki anlaşmazlık yüzünden Ermeniler'in bu müracaatlarından bir netice elde

edilemedi. 273 Ayrıca iki emîr arasında yaşanan sorun büyüyerek tarafları savaş yapma

noktasına getirdi.

Yapılan savaşta İlgazi, Aksungur’u mağlup etti(1114). Aksungur’un elinde tutsak olan

oğlu Ayaz’ı kurtardı ve Sultan Muhammed Tapar’ın oğlu Mesud’u ele geçirdi. Ancak

sultandan çekindiği için onu hemen serbest bıraktı. Durumu haber alan Sultan Muhammed,

İlgazi'ye bir mektup göndererek onu tehdit etti.274 Sultan daha sonra oğlu Mes’ûd'a atabeg

olarak Emîr Cüyûş Bey'i tayin ederken, Haçlılar'la mücadele görevini de Hemedan Vâlisi

Porsuk oğlu Porsuk'a verdi(1115).

270 Özaydın, Muhammed Tapar, s. 126. 271 Musul ve Halep Atabegliği ve Zengîler Hanedânı’nın kurucusu olup 1144 yılında Urfa’yı Haçlıların

elinden alan meşhur Selçuklu atabeğidir. Hakkında geniş bilgi için bk. Coşkun Alptekin, Reign of Zangi,

Erzurum 1978. 272 İbnü’l-Esîr, X, 508; trc., X, 399. 273 Özaydın, age., s. 128. 274 İbnü’l-Esîr, X, 502-504, trc., X, 400 - 401.

Page 256: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

246

Haçlılar üzerine bir sefer yapılacağı şayiasının çıkması, İlgâzi ile müttefiki Şam

hâkimi Tuğtekin'i de endişelendirmişti. Onlara Halep hâkimi Hadım Lülü de katıldı. Bu üç

emîr, Selçuklulara karşı Antakya kontu Roger ile anlaştılar. Porsuk emrindeki kuvvetlerle

önce Haleb'e gitmek istedi ise de, bu şehirdeki durumu öğrendiğinde kendisine hareket üssü

olarak Şeyzer'i seçti. Daha sonra Tell–Dânis denilen yerde Haçlılar düzensiz bir şekilde ve

henüz ordugâh kurarken yakaladıkları Selçuklu ordusuna bir baskın yaptılar (Eylül 1115).

Emîr Porsuk ve Temirek'in mukavemetleri sonuç vermedi.275 Mağlup Selçuklu ordusundan

arta kalanlar el-Cezîre'ye çekildiler.

Yenilgi ile biten bu sefer Sultan Muhammed Tapar'ın Suriye'ye müdahale etmek için

yaptığı son girişim oldu. Selçuklu İmparatorluğu'nun bu bölgedeki nüfuzunun kırılması

Yukarı Mezoptamya ve Güneydoğu Anadolu'daki Selçuklu valileri ve Artuklular gibi bazı

Türk hanedanlarının bağımsızlıklarını ilân etmelerine yol açtı.

Öte yandan Haçlıların bölgede kuvvetlenmesi karşısında Tuğtekin, sultana kendini

affettirmenin yollarını aramaya başladı. Atabeg Tuğtekin, Kasım–Aralık 1115 tarihinde

Bağdâd’ta bulunan Sultan Muhammed Tapar’ın huzuruna çıkarak itaatini bildirdi. Sultan,

Tuğtekin’in hareketinden memnun olarak onu affetti ve Suriye'nin idaresini yeniden kendisine

275 Özaydın, age., s. 130-135

Page 257: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

247

verdi (1116).276

10.2. Gürcüler'le Mücadele

Selçuklu melikleri arasındaki taht kavgalarından faydalanan Gürcülerin bazı istilâ

girişimleri olmuştu. Gürcü Kralı II. David (1089–1125), Kuzey Kafkasya'daki kısmen

hristiyanlaşmış bir Türk kabilesi olan Kıpçakları davet ederek Gürcistan'a yerleştirmiş ve

onlardan 40.000 kişilik bir ordu oluşturmuştu. Selçukluların zayıf durumundan istifade eden

Gürcü–Kıpçak ordusu harekete geçmiş ve Kafkasya'da yaşayan göçebe Türkmenler bu güçlü

kuvvet karşısında yerlerini terk ederek Anadolu'ya göç etmişlerdi (1110). Sultan Muhammed

Tapar Gence önüne kadar ilerleyen bu Gürcü–Kıpçak ordusu üzerine büyük bir askerî kuvvet

göndererek onları mağlup etti ve ülkelerini zaptettirdi (1110).277

10.3. Hille Emîri Sadaka'nın Öldürülmesi

Hille Emîri Seyfüddevle Sadaka b. Mansûr b. Mezyed, Melik Muhammed ile Sultan

Berkyaruk arasındaki mücadelede Muhammed’in tarafını tutmuş ve bu durumdan

yararlanarak Irak'ın önemli bir kısmı üzerinde hâkimiyet tesis etmişti. Sultan Muhammed

onun gittikçe kuvvetlenmesinden kaygı duymaktaydı. Sadaka, sultandan kaçanları ve gözden

düşenleri de himâye etmekteydi. Atabeg Tuğtekin, Haçlılarla birleştiği için, Filistinli Arap

emîri Fazl'ı kovmuş, bu emîr de Sadaka'ya sığınmıştı. Ona sığınanlardan birisi de Âve hâkimi

Ebû Dulef Surhâb b. Keyhusrev idi. Sadaka onu sultana teslim etmeyi reddetmişti. Bu olay

sultanla Sadaka arasında mevcut anlaşmazlığı iyice açığa çıkarmıştı.

Neticede sultan Bağdat'a hareket etti. Bu şehre girdiği zaman Sadaka'da isyan

belirtileri görüldü. Sadaka'nın yanında, Kürtler, Türkler, Deylemîler ve Araplar'dan meydana

gelen 20.000 kişilik bir kuvvet vardı. Sultanın askerleri Hemedan'a döndüklerinden yanında

çok az sayıda bir kuvvet bulunuyordu. Bu bakımdan Sadaka ile anlaşmak istediyse de

yanındaki emîrler buna razı olmadılar.

Süvarilerin hücumu (Varaka ve Gülşah)

276 Merçil, age., s. 96-100. 277 Merçil, age., s. 100; Özaydın, age., s. 144.

Page 258: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

248

Sonunda Sultan Muhammed, Hille'ye yürüdü ve Hille–Vasıt arasındaki Nu'mâniyye

denilen bataklık bir yerde Sadaka ile savaşa başladı. Atların rahat hareket edemediği bu

bataklık bölgede yaya olarak savaşan Selçuklu askerleri Sadaka'nın ordusunu ok yağmuruna

tuttular. Savaşın sonucunda Selçuklu ordusu büyük bir zafer kazandı, kaçmaya çalışan Sadaka

öldürüldü (3–4 Mart 1108).278

10.4. Atabeg Çavlı'nın Fars ve Kirmân'daki Faaliyetleri

Sultan Muhammed Tapar tarafından Fars yönetimine tayin edilen Emîr Çavlı'nın

buradaki Şebânkâreleri itaat altına almak için amansız bir mücadeleye girişmesiyle İran'ın

güneyi yeni olaylara sahne oldu. Ondan kurtulabilen Şebânkâre emîrlerinin sığındıkları yer

Kirmân olmuştu (506/ 1112–1113).

Atabeg Çavlı bir süre sonra Kirmân'a hareket etti. O, Kirmân Selçuklu Meliki

Arslanşah'a bir elçi göndermiş ve Şebânkâre emîrlerinin Sultan Muhammed Tapar'ın teb‘ası

olduğunu, eğer onlar geri verilirse Kirmân'a yürümekten vazgeçeceğini bildirmişti. Melik

Arslanşâh da verdiği cevapta onların kendisine sığındıkları için affedilmesini istedi. Atabeg

Çavlı buna rağmen Kirmân ve Fars hududundaki Furg kalesini muhasara etti. Melik

Arslanşâh altı bin kişilik bir süvari kuvvetini Atabeg Çavlı'nın üzerine gönderdi. Bu Kirmân

ordusu anî bir baskınla Çavlı'yı mağlup etti (1115).

Atabeg Çavlı bu yenilginin intikamını almak için Kirmân üzerine ikinci bir sefer

yapmayı düşünüyordu. Melik Arslanşâh ise, Bağdat'ta bulunan Sultan Muhammed Tapar'a

elçi göndererek, Atabeg Çavlı'nın Kirmân üzerine yapacağı seferin engellenmesini istedi.

Sultan Muhammed Tapar bu isteği kabul etmekle beraber, Atabeg Çavlı'nın da bu hususta

mutlaka rızasının alınmasını ve Furg'un ona tesliminin gerektiğini bildirmişti (1116). Bu

olaydan sonra Atabeg Çavlı öldü. Sultan Muhammed Tapar onun ölümünü haber aldığı

zaman, Melik Arslanşâh'ın Fars'ı ele geçirmesinden korkarak Bağdat'tan Isfahan'a döndü.279

10.5. Karahanlılar ve Gazneliler İle İlişkiler

Melik Sencer, Berkyaruk–Muhammed Tapar mücadelesinde öz kardeşi olan

Muhammed Tapar’ı desteklemiş ve onunla Bağdat’a gelmişti. Sencer’in uzakta

bulunmasından ve taht mücadelelerinden istifade eden Doğu Karahanlı hükümdarı Kadır Han

Cibrail b. Ömer (Harun Tegin), Horasan’a kadar Selçuklu ülkesini ele geçirmeğe çalıştı.

Sencer bunu haber aldığı zaman geri dönmüş ve Tırmiz şehri için Karahanlılar ile yaptığı

savaştan galip çıkmıştı. Cibrail önce esir ve sonra da idam edilmişti (22 Mayıs 1102).

Bundan sonra Sencer Karahanlı ülkesini kendi istediği gibi teşkilâtlandırdı. Sarayında

yetişmiş olan yeğeni II. Muhammed b. Süleyman’ı “Büyük Kağan’’ (Arslan Han) unvanı ile

Semerkand’a tayin etti. Ancak Muhammed b. Süleyman’ın kağanlığına Karahanlı

hanedanından itirazlar oldu. Önce Ömer Han, sonra da Ali Tegin koluna mensup Hasan b. Ali

isyan ettiler. Muhammed b. Süleyman, Hasan ile uzun bir süre mücadele etti. Sonunda

278 Özaydın, age., s. 45 – 51; Merçil, age., s. 101. 279 Merçil, age., s. 101-102; Piyadeoğlu, “Atabeg Çavlı Sakavu”, s. 55-57.

Page 259: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

249

Sencer’in yardımı ile onu Nahşeb’de hezimete uğrattı (1109).

Gazneliler Devleti’nde Sultan III. Mesud’un 1115 tarihinde ölümünden sonra yerine

oğlu Şîrzâd geçmişti. Ancak Sultan Mesud’un diğer bir oğlu Arslanşâh hükümdarlık

iddiasıyla Gazne üzerine yürüyerek Şîrzâd’ı mağlup edip, tahta oturdu. Şîrzâd’ı öldürüp diğer

kardeşlerini de hapse attı (1116).

Behrâmşâh adlı kardeşi hapisten kaçarak saltanat davasına girişti. Başarılı olamayınca

önce Kirmân Selçuklu meliki Arslanşâh’ın yanına kaçtı. Sonra onun tavsiyesi ile bu sırada

Selçuklu Devleti’nin Horasan Meliki olan Sencer’den yardım istedi. Sencer onun bu talebini

gayet iyi karşıladı. Daha sonra Behrâmşâh’ı tahta geçirmek için Gazne üzerine bir sefer

tertipledi ve Gazne yakınında Arslanşâh’ı mağlup ederek Hindistan’a çekilmeye mecbur etti

(Şubat 1117). Sencer, Behrâmşâh’ı Gazne tahtına oturtarak yıllık 250.000 dinar vergiye

bağladı.

Melik Sencer Gazne’de 40 gün kaldıktan sonra Horasan’a döndü. Arslanşâh kısa bir

süre sonra Gazne’yi tekrar ele geçirdi. Sencer’in Belh’ten gönderdiği ordu sayesinde

Behrâmşâh, Gazneliler tahtına yeniden oturdu. Sonra da Arslanşâh’ı boğdurarak onun daha

sonraki tarihlerde çıkarması muhtemel olan isyanından kurtulmuş oldu. Böylece Gazneliler

Devleti’nde hutbe, sırasıyla Abbasî halifesi, Sultan Muhammed Tapar, Melik Sencer ve

Sultan Behrâmşâh adına okunmaya başlandı.280

10.6. Bâtınîler ile Mücadele ve Muhammed Tapar'ın Ölümü

Gittikçe gelişen Bâtınîlik hareketine karşı Sultan Muhammed Tapar çok ciddi tedbirler

aldı. İlk olarak Bâtınîler elinde bulunan Isfahan yakınındaki Şâhdiz ve Han–Lincân kaleleri

bir askerî sefer sonunda zaptedildi. Esir alınan Bâtınîler kılıçtan geçirildi (1107). Sultan

Muhammed, Alamut kalesindeki Bâtınîler'den şikâyetin artması üzerine Vezîr Ziyâü’l–Mülk

Ahmed b. Nizâmü’l-Mülk ve Atabeg Çavlı idaresinde bir orduyu bu kaleye gönderdi

(Ağustos 1109). Atabeg Çavlı, Bâtınîlerden pek çok kimseyi öldürdü ise de kışın bastırması

bir sonuç alınmasını engelledi.

Sultan Muhammed Tapar her yıl Bâtınîleri rahatsız edici seferler tertipledi. Son olarak

Emîr Anuştegin Şirgîr'i 281 Alamut'taki Bâtınîler'e karşı gönderdi (1117). Bu fesad yuvası

Bâtınî kalesi zapt edilmek üzereyken sultanın ölümü Selçuklu ordusunun dağılmasına ve

seferin neticesiz kalmasına sebep oldu (1118).282

280 İbnü’l-Esîr, X, 504-508, trc., X, 401-404. Krş. Özaydın, Muhammed Tapar, s. 140-144; Merçil, age.,

s. 105-106. 281 Hakkında bilgi için bk. Nevzat Keleş, “Emîr Ânûştegin Şîrgîr ve Ailesi”, Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e

Armağan, İstanbul 2013, s. 147-158. 282Özaydın, “Muhammed Tapar”, DİA., XXX, 580. Bu konuda geniş bilgi için bk. Özaydın, Sultan

Muhammed Tapar, s. 78-88.

Page 260: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

250

Suriye’deki önemli İsmâilî (Haşhâşî) Kalesi Masyaf

Sultan Muhammed Tapar yakalandığı hastalıktan kurtulamayacağını anlayınca 13

yaşındaki oğlu Mahmûd'u veliaht ilân etmiş ve bütün emîrlerden onun için biat almıştır.

Bundan kısa bir müddet sonra da 18 Nisan 1118'de 38 yaşında vefât etmiş ve Isfahan'da

yaptırmış olduğu medresesine gömülmüştür.

Sultan Muhammed Tapar dağılmakta olan Selçuklu Devleti’ni tekrar birleştirmiş, daha

çok Haçlılar ve Bâtınîler ile mücadele etmiştir. O, adaletli, dindar, cesur, güçlü, âlimleri

koruyan ve hayırsever bir hükümdardı. Halkın işleriyle yakından ilgilenir ve kendisine

sunulan her dilekçeyi dikkatle okurdu. İdaresi altındaki halka iyi davranır ve kimsenin malını

müsadere etmek istemezdi. Halktan bir mal aldığı zaman mutlaka ücretini öderdi. Meselâ bir

gün sultan atlarına yem almak üzere harman yerine gitmiş, halk “Saman para ile satılmaz

öylece alın” dediği halde, sultan “Parasını kabul edecekseniz alırım, yoksa gidiyorum” diye

karşılık vermişti.283

283 Özaydın, Sultan Muhammed Tapar, s. 152; a.mlf., “Muhammed Tapar”, DİA., XXX, 581.

Page 261: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

251

Uygulamalar

- Sultan Muhammed Tapar döneminde büyük emîrlerin Selçuklu taht kavgalarındaki

rollerini tartışınız.

- Sultan Muhammed Tapar dönemindeki Selçuklu sınırlarını harita üzerinde

belirleyiniz.

Page 262: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

252

Uygulama Soruları

1) Sultan Muhammed Tapar döneminde Gürcülerle yapılan mücadeleleri anlatınız.

2) Haçlılarla yapılan mücadele hakkında bilgi veriniz.

3) Sultan Muhammed Tapar döneminde Selçukluların Anadoluya yönelik faaliyetleri

hakkında bilgi veriniz.

Page 263: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

253

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Sultan Muhammed Tapar döneminde de Bâtınî faaliyetlerine engel olunmaya

çalışılmış, Haçlıların Suriye bölgesinde yayılmaları engellenmiştir. Sultan, Gürcülerin

Kafkasya’da hakim duruma geçmemesi için Gürcüler üzerine sefere çıkmıştı. Fars ve Kirman

bölgesinde Selçuklu hakimiyeti yeniden kurulmuştu. Karahanlılar ve Gazneliler üzerindeki

Selçuklu üstünlüğü bu dönemde de devam etmişti.

Page 264: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

254

Bölüm Soruları

1) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Muhammmed Tapar’ın saltanat döneminde

Musul’da vali olarak görev yapan emîrlerden biri değildir?

a) Çökürmüş

b) Çavlı

c) Atsız

d) Mevdûd

e) Aksungur el-Porsukî

2)Sultan Muhammed Tapar zamanında Kafkasya’da aşağıdakilerden hangisi ile

mücadele edildi?

a) Çeçenler

b) Gürcüler

c) Ruslar

d) Şeddadîler

e) Ermeniler

3) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Muhammed Tapar zamanında Batınîler ile

yapılan mücadelelerde görev almıştır?

a) Emîr Anuştegin Şîrgîr

b) Emîr Koltaş

c) Emîr Bozkuş

d) Emîr Atsız

e) Emîr Bozan

4) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Muhammed Tapar için söylenemez?

a) Dağılmakta olan Selçuklu Devleti’ni yeniden toparladı

b) Haçlılarla mücadele etti

c) Bâtınîlere karşı başarıyla mücadele etti

Page 265: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

255

d) Türkiye Selçukluları’na karşı Musul’da yapılan mücadeleyi onun valisi kazandı

e) Berkyaruk ile giriştiği saltanat mücadelesini kazandı

5) Hille Emîri Seyfüddevle Sadaka b. Mansûr b. Mezyed, Melik Muhammed ile Sultan

Berkyaruk arasındaki mücadelede Muhammed’in tarafını tutmuş ve bu durumdan

yararlanarak Irak'ın önemli bir kısmı üzerinde hâkimiyet tesis etmişti. Sadaka, sultandan

kaçanları ve gözden düşenleri de himâye etmekteydi. Atabeg Tuğtekin, Haçlılar'la birleştiği

için, Filistinli Arap emîri Fazl'ı kovmuş, bu emîr de Sadaka'ya sığınmıştı. Ona sığınanlardan

birisi de Âve hâkimi Ebû Dulef Surhâb b. Keyhusrev idi. Sadaka onu sultana teslim etmeyi

reddetmişti. Bu olay sultanla Sadaka arasında mevcut anlaşmazlığı iyice açığa çıkarmıştı.

Yukarıdaki metne bakarak Hille Emîri Sadaka ile Sultan Muhammed Tapar

arasında nasıl bir sorun yaşandığı söylenebilir?

a) İletişim

b) Otorite

c) Yetki

d) Vesayet

e) Duygusallık

6) Aşağıdakilerden hangisi Sultan I. Kılıç Arslan-Emîr Çavlı mücadelesinin

sonucuna tesir eden olaydır?

a) Havanın sıcak olması

b) Çavlı’nın askerlerinin daha cesur olması

c) Sultan I. Kılıç Arslan’ın taktik hatası

d) Çavlı’nın sayıca üstün olması

e) Komutanların taraf değiştirmesi

7) Aşağıdakilerden hangisi Haçlılara karşı savaşmış Selçuklu emîrlerinden biri

değildir?

a) Mevdûd

b) Sökmen el-Kutbî

c) İlgazi

d) Tuğtegin

Page 266: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

256

e) Savtegin

8) Sultan Muhammed Tapar devrinde Haçlılara karşı yürütülen mücadelelerde

istenilen neticelerin alınamamasının en önemli nedeni aşağıdaki şıklardan hangisinde

doğru olarak gösterilmiştir?

a) Sultanın kararsızlığı

b) Komutanlar arasındaki iç çekişmeler

c) Selçuklu ordusunun zayıflığı

d) Haçlılara sürekli yardım gelmesi

e) Haçlıların çok iyi dövüşmesi

9) Aşağıdakilerden hangisi Haçlılar ile işbirliği yapmıştır?

a) Tuğtegin

b) Mevdûd

c) Zengî

d) Aksungur el-Porsukî

e) Çavlı

10)Sultan Muhammed Tapar devrinde Selçukluların Horasan Meliki ………………

idi.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken özel isim aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru yazılmıştır?

a) Berkyaruk

b) Melikşah

c) Sencer

d) Mahmud

e) Alptegin

Cevaplar

1c 2b 3a 4e 5b 6e 7e 8b 9a 10c

Page 267: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

257

KAYNAKÇA

Coşkun, Alptekin, Reign of Zangi, Erzurum 1978.

İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Tarih, (trc. A. Ağırakça-A. Özaydın), İslâm Tarihi İbnü’l-

Esîr El-Kâmil Fi’t- Tarih Tercümesi, X, İstanbul 1987.

Keleş, Nevzat, “Emîr Ânûştegin Şîrgîr ve Ailesi”, Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e

Armağan, İstanbul 2013, s. 147-158.

Kesik, M., Türkiye Selçuklu Devleti Tarihi Sultan I. Mesud Dönemi (1116 – 1155),

Ankara 2003.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

Özaydın, Abdülkerim, Sultan Muhammed Tapar Devri Selçuklular Tarihi (498–

511/1105–1118), Ankara 1990.

___________, “Muhammed Tapar”, DİA., XXX, 579–581.

Piyadeoğlu, Cihan "Büyük Selçuklu Devleti Emîri Atabeg Çavlı Sakavu", TD, sy. 38,

İstanbul 2003, s. 37-59.

Page 268: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

258

11. SULTAN SENCER DÖNEMİ I (1118-1157) KATVAN

SAVAŞINA KADAR

Page 269: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

259

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

11.1. Halife Müsterşid-Mahmûd İttifakı ve Sultan Sencer

11.2. Batı’da Yeni Olaylar

11.3. Sultan Sencer’in Gazne Üzerine Seferi

11.4. Sultan Sencer ve Karahanlılar

11.5. Hârezmşâh Atsız’ın İsyanı

Page 270: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

260

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Sultan Sencer Selçuklu tahtına nasıl geçmiştir?

2) Sultan Sencer döneminde Gazneliler ve Karahanlılar ile ilişkiler ne durumdaydı?

3) Hârezmşâh Atsız kimdir, Selçuklular ile ilişkileri nasıdı?

Page 271: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

261

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

11.1.Halife Müsterşid-

Mahmûd İttifakı ve Sultan

Sencer

Sencer dönemi taht

kavgalarında bölgedeki diğer

güç odaklarının durumdan

nasıl faydalanmaya

çalıştıklarının anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

11.2. Batı’da Yeni Olaylar Irak Selçukluları’nda

yaşanan saltanat

değişikliğinin Sencer

yönetimindeki Büyük

Selçuklularına etkisinin

belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

11.3.Sultan Sencer’in Gazne

Üzerine Seferi

Sencer’in Gazneliler

Devletinde yaşanan saltanat

mücadelesine müdahalesinin

incelenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

11.4. Sultan Sencer ve

Karahanlılar

Batı Karahanlılar ile olan

ilişklilerin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

11.5.Hârezmşâh Atsız’ın

İsyanı

Harezm valisi ile Sultan

Sencer ilişkilerinin

belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 272: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

262

Anahtar Kavramlar

Halife Müsterşid, Hârezmşah Atsız, Irak Selçukluları

Page 273: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

263

Giriş

Sultan Sencer, yeğeni Muhmud’dan Selçuklu tahtını aldıktan sonra devletin var olan

sınırlarını koruyup Selçukluların gücünü ve otoritesini sağlamlaştırmaya çalıştı. Bunun için

Gazneliler ve Batı Karahanlılar üzerine seferler gerçekleştirdi. Irak Selçukluları’nın

kurulmasının ardından onlara egemenliğini kabul ettirdi.

Page 274: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

264

11. SULTAN SENCER DÖNEMİ (1118 – 1157 ) I : KATVAN

SAVAŞI’NA KADAR

5 Kasım 1086 tarihinde Sincar’da doğan Sencer, Sultan Berkyaruk tarafından Horasan

Melikliği’ne tayin edilmişti. O burada bağımsız bir şekilde hüküm sürüyordu. Sultan

Muhammed Tapar öldüğü zaman hayatta bulunan beş oğlundan en büyüğü olan 13 yaşındaki

Mahmud devlet erkânı tarafından Büyük Selçuklu Devleti tahtına çıkarıldı. Muhammed

Tapar’ın diğer oğullarından Mesud (1134–1152), Tuğrul (1132–1134) ve Süleyman (1160–

1161) Irak Selçuklu Devleti sultanlığı yapmışlar, sadece Selçukşâh bu şerefe erişememişti.

Türkmenistan Parası Manat’ta yer alan Sultan Sencer’in Temsili Resmi

Selçuklu Devleti tahtında başkalarının da gözü vardı. Muhammed’in oğulları Mes’ûd

ve Tuğrul’un atabegleri de efendileri adına saltanatı ele geçirmek için zamanı uygun

bulmuşlardı. Bu durum, tek başına Selçuklu Devletine hâkim olmak isteyen Sencer’i batıya

yürümeye sevk etti. Mahmud’un amcasıyla anlaşma çabaları işe yaramadı. Sonuçta Büyük

Selçuklu sultanlığını ele geçirmek isteyen iki rakip Sâve’de karşılaştı (10 Eylül 1119)284.

Sencer yeğeni Mahmud’u ordusunda bulunan 40 fil sayesinde mağlup edebildi, bu

suretle Büyük Selçuklu Devleti sultanı oldu. Mahmud’un vezîri Kemâlü’l–Mülk es–

Sümeyremî ve kumandanları Sencer’den Mahmud’un bağışlanmasını istediler. Sencer de

yeğenini bağışladı ve onu kızıyla evlendirerek kendine dâmad edindi. Mahmud, Sencer’in

önce Mâhmelek Hatun adlı kızı ile onun ölümü üzerine diğer kızı Gevher Nesibe Hatun ile

evlendi.285

Sencer Büyük Selçuklu Devleti’ni yeniden tanzim etti. Rey, Mâzenderân ve Kumis

gibi şehir ve bölgeleri kendi hâkimiyet sahası içine aldı. Ayrıca Irak–ı Acem eyâletinin yarısı

284 Özaydın, “Sencer”, DİA, XXXVI, 508. 285 Özaydın, “Sencer”, DİA., XXXVI, 508.

Page 275: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

265

ile Gilân bölgesini şehzâde Tuğrul’a, Fars eyaletini ve Huzistan’ın yarısını ise Selçukşâh’a

veriyordu. Mahmud’a da “sultan’’ unvanı ile merkezi Isfahan olmak üzere batı ülkeleri

bırakılıyor, bu suretle “Irak Selçukluları’’ devleti meydana çıkıyordu. Sencer de “sultanü’l–

a‘zam” ve “sultanü’s–selâtîn” unvanları ile diğerlerinin üstünde en büyük sultanlık makamına

oturuyordu. Mahmud ve diğer hanedan üyeleri ona tâbi oluyorlardı. Sencer Mahmud’un

ordusunda kendisine karşı savaşan kumandanları tasfiye ve Irak Selçuklu Devleti idaresinde

görev alacak devlet adamlarını tayin ettikten sonra geriye döndü.286

11.1. Halife Müsterşid – Mahmûd İttifakı ve Sultan Sencer

Hille ve çevresi hükümdarı Dübeys b. Sadaka (1108–1135), Abbasî halifesi

Müsterşid–Billâh (1118–1135) ile anlaşmazlığa düşmüş ve Mahmud’un kardeşi Tuğrul ile

birleşerek Irak’ta yeni bir Selçuklu Devleti kurmak istemişti. Bu iki müttefik başarılı

olamayınca, Sultan Sencer’e sığınmışlar, fakat ondan umduklarını bulamadıkları gibi, Sencer

Dübeys’i tevkif ettirmişti.

Sultan Sencer’in dinarı

Kaynak:http://www.coinarchives.com/w/results.php?search=GREAT+SELJUQ&s=0

&results=100

Diğer taraftan siyasî haklarını yeniden ele geçirmek isteyen halife Irak Selçuklu

Sultanı Mahmud’la münasebetlerini düzeltmiş, hatta bu ikisi bir ittifak meydana getirerek

Sultan Sencer’e karşı savaşmayı kararlaştırmışlardı. Sultan Sencer bu durumu öğrendiği

zaman, derhal Mahmud’a bir mektup yazarak halifenin kendilerine bir komplo hazırlamak

niyetinde olduğunu belirtip bu ittifaktan ayrılmasını istemişti. Mahmud, uyarıları dikkate

alarak ittifakı bozdu. Ardından, halife ile Selçuklu Devleti arasındaki mevcut hukukî durumu

yeniden sağlamak için, Sultan Sencer’in teşviki ile, silâhlı mücadeleye girişti. O halifeyi

yenmesine rağmen neticede Bağdat’ta halifenin siyasî hâkimiyetini tanımış görünmektedir

(1126).

286 Merçil, age., s. 106-107.

Page 276: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

266

Mahmud’un halife ile yeniden işbirliği içine girdiğine dâir haberler alan Sultan Sencer,

Rey’e gelerek Mahmud’u bu şehre davet etti. Mahmud bu çağrıya derhal uydu. Sultan Sencer

yeğeni ile yaptığı Rey görüşmesinden memnun olarak geri döndü (1128). Ancak bu

görüşmede onun Mahmud’dan halifenin plânlarını bozmaya yönelik tedbirler almasını istediği

anlaşılıyor. Irak Selçuklu sultanı Mahmud, Halife Müsterşid’i azletmek için harekete geçeceği

sırada öldü (10 Eylül 1131).287

11.2. Batı’da Yeni Olaylar

Sultan Mahmud’un ölümü Selçuklu Devleti’nin batı bölgesini karıştırmıştı. Sultan

Sencer’in onayı alınmaksızın Irak Selçukluları tahtına Mahmud’un oğlu Dâvud geçirilmiş,

buna amcası Mes’ûd itiraz etmişti. Dâvud–Mes’ûd arasındaki taht mücadelesine Selçuk–şâh

da katılmıştı. Abbasî Halifesi ise Bağdat’ta hutbenin okunması için karar vermek yetkisinin

Sultan Sencer’e ait olduğunu bildiriyordu. Çok geçmeden Sultan Sencer bu karışık durumu

düzeltmek maksadıyla batıya doğru hareket etti ve Rey şehrine geldi. Onun Irak Selçuklu

Devleti tahtı için uygun bulduğu adayı, yeğeni Tuğrul’du.

Sultan Sencer’in hareketini öğrenen Mes’ûd, Halife Müsterşid ve Selçukşâh aralarında

anlaşmayı tercih ettiler. Bu anlaşmaya göre Mes’ûd sultan, Selçukşah veliaht olacak, halife de

Irak’ı vekili vasıtasıyla idare edecekti. Bu durum halifenin yeniden siyasî bir kuvvete sahip

olması demekti.

Selçukşâh’ın Atabeyi Karaca Sâkî idaresindeki bu müttefik kuvvetler Mart 1132’de

Bağdat’tan Sultan Sencer’e karşı yürüdüler. Onlar Sencer’in batıdaki hâkimiyetine son

vermek istiyorlardı. Sultan Sencer de Hemedan’a gelmiş, kendisine karşı olan müttefik

ordunun Bağdat’dan harekete geçtiğini haber almıştı. İki taraf orduları Dinever yakınlarında

karşılaştı. Karaca Sâkî’nin kahramanca mücadelesine rağmen, savaşı kazanan Sultan Sencer

oldu (26 Mayıs 1132). Melik Mes’ûd kaçtı, esir düşen Atabeg Karaca Sâkî öldürüldü. Sultan

Sencer kendisine silâh çekmiş olmasına rağmen Mes’ûd’u yanına çağırarak iyi davranmış ve

eski vilâyeti Azerbaycan’ı ikta etmişti. Sencer, Irak Selçuklu Devleti tahtına Tuğrul’u

geçirdikten sonra Horasan’a döndü.288

287 Merçil, age., s. 107-108. Sultan Mahmud-Halife Müsterşid ilişkileri hakkında bilgi için bk. Köymen,

İkinci İmparatorluk Devri, V, 27-148, 164-173. 288 Köymen, age., V, 174-200.

Page 277: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

267

Sencer adına basılan başka bir sikke

Kaynak:http://www.coinarchives.com/w/results.php?search=GREAT+SELJUQ&s=0

&results=100,

Tuğrul, sultanlığına ilk itiraz eden yeğeni Davûd’u Hemedan civarında yapılan savaşta

mağlûp etti (Temmuz/Ağustos 1132). İkinci taht iddiacısı kardeşi Mesud oldu. O, Halife

Müsterşid (1118–1135) ve Davûd ile birleşerek sağladığı kuvvetlerle Tuğrul’u yendi ve Irak

Selçuklu Devleti’nin başkenti Hemedan’ı ele geçirdi (Mayıs 1133). Tuğrul, Sultan Sencer’in

hâkimiyetindeki Rey şehrine çekildi. Bu iki melik arasında bir kaç kez daha savaş oldu.

Neticede Sencer’in desteklediği Tuğrul Kazvin civarında Mesud’u bozguna uğratarak

(Haziran–Temmuz 1134), Hemedan’a girdi ve tahtı yeniden ele geçirdi. Ancak kısa bir süre

sonra öldü (24 Ekim 1134).

Tuğrul’un ölüm haberini alan Melik Mesud, süratle Hemedan’a giderek Irak

Selçukluları tahtına oturdu (Ekim 1134). Sultan Sencer ise, Irak Selçuklu Devleti’ne yeni bir

müdahalenin faydasızlığını anlamış olacak ki Mesud’un kendi onayını almadan tahta çıkışını

kabul etti. Ancak bu devletin düzen ve tertibinin bozulmasında rol oynayan Borsuk oğlu

Borsuk, Kızıl ve Barankuş adlı emîrlerin öldürülmesini ve başlarının kendisine

gönderilmesini emretti. Mesud bu emri yerine getirmeyerek Sencer’e tâbi olmadığını

göstermek istedi.

Page 278: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

268

Selçuklulardan kalma tabak

Diğer taraftan Halife Müsterşid, Mesud’un sultanlığını tanımayarak bir siyasî kuvvete

sahip olduğunu ispatlamaya çalışıyordu. Hatta bu anlaşmazlık sebebiyle Bağdat’da hutbeyi

sadece Sultan Sencer adına okuttu. Ayrıca bir ordu meydana getirerek Mesud’a karşı savaş

açtı. İki ordu muhtemelen Hemedan civarındaki Dâymerg denilen mevkide karşılaştılar.

Savaşın başında halifenin ordusundaki Türkler’in hemen hepsinin Mesud tarafına

geçmesi halife ve devlet erkânının esir düşmesine sebep oldu (24 Haziran 1135). Sultan

Sencer’in gönderdiği mektubun tesiriyle Mesud halifeye iyi davrandı, hatta aralarında bir

anlaşma dahi yaptılar. Merağa civarında bir ordugâhda bulundukları sırada, başta Mesud

olmak üzere herkesin Sultan Sencer’in gönderdiği elçiyi karşılamaya çıkmasından yararlanan

Bâtınîler Halife Müsterşid’i öldürdüler (Ağustos 1135). Onun Sultan Sencer’in emri ile

öldürüldüğü hakkında rivayetler de vardır.289

Müsterşid’in yerine Râşid halife ilân edildi. Yeni halife Râşid, Sultan Sencer ve

Mesud’un adını hutbeden çıkardığı gibi silâhlı mücadeleyi sürdürmekte kararlıydı. Bağdat’da

hutbe Davud adına okunmuş ve adı geçen melik sultanlığını ilân etmişti. Bu olaylar Mesud’un

Bağdat’ı muhasara etmesine sebep oldu. Râşid ise Bağdat’ı terk ederek (14 Ağustos 1136),

289 Geniş bilgi için bkz. Köymen, age., V, 203-284.

Page 279: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

269

Musul’a kaçtı.290 Mes’ûd da ertesi gün şehre girerek Sencer’in talimatı gereğince Muktefî

Liemrillâh’ı halife ilân etti (18 Ağustos 1136). Hutbe yeni halife, Sultan Sencer ve Mesud’un

adına okundu.

Sultan Sencer’e tâbi olmak istemeyen Mesud, bu kez Selçuklu emîrlerinin idaresi

altına girmişti. Sultan Mesud önce Azerbaycan emîri Kara Sungur’un (öl. 1140/1141) baskısı

altındaydı. Daha sonra Kara Sungur’un yerini Fars emîri Bozaba, Hâcib Toganyürek oğlu

Abdurrahman ve Rey Vâlîsi Abbas’dan oluşan üçlü almıştı. Mesud bu emîrlerden, başka bir

emîr, Hasbeg Belengerî sayesinde kurtulabildi.

Devlet idaresi bu kez de Hasbeg’in eline geçmişti. Mes’ûd onun görevden

uzaklaştırılması için Sencer’in verdiği emri de yerine getirmemişti. Irak Selçuklu

Devleti’ndeki bu gelişmeler Sultan Sencer’in batıya yeni bir sefer yapmasına sebep oldu. Rey

şehrine gelen Sencer, Mesud’u yanına çağırdı. Burada yapılan görüşmede Sencer, Mes’ûd

tarafından yapılan açıklamaları tatmin edici bularak Horasan’a döndü (1150).291

11.3. Sultan Sencer’in Gazne Üzerine Seferi

Gazneliler hükümdarı Behramşâh 18 yıl kadar olay çıkarmadan Selçuklulara itaat

etmişti. Daha sonra 250.000 dinar tutarındaki yıllık haracı ödememesi ve halka kötü

davranması, Sultan Sencer’i bu hükümdar üzerine bir sefer tertiblemeye mecbur etti (Ağustos-

Eylül 1135 / Zilkâde 529). Sencer kışın bastırması ve askerlerin mevsim şartlarından şikâyetçi

olmasına rağmen seferden vazgeçmedi ve Gazne civarına kadar ilerledi.

Behramşâh, muhtemelen, bu mevsimde Gazne’ye bir sefer yapılamayacağını

düşünerek askerî hazırlık yapmamıştı. Bu bakımdan Sultan Sencer’den af diledi. Sencer

huzuruna gelmesi şartıyla onu affettiğini bildirdi. Behramşâh, Sencer’in huzuruna gitmekten

son anda vazgeçerek Hindistan’a çekildi. Sencer hiçbir mukavemetle karşılaşmadan Gazne’ye

girdi ve orada bulduğu her şeyi aldı. Behramşâh Hindistan’dan yazdığı mektupta Sencer’den

ikinci kez af diledi. Sonuçta Sencer onu tekrar bağışlayarak yerinde bıraktı ve kendisi önce

Belh’e (Temmuz 1136 / Şevvâl), sonra da Horasan’a döndü.292

290 Köymen, age., V, 285-305. 291 Merçil, age., s. 108-111. 292 Köymen, İkinci İmparatorluk Devri, V, 306-311; Merçil, age., s. 111-112; a.mlf., Gazneliler, s. 88-

89.

Page 280: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

270

Birbiriyle savaşan iki süvari. Süvarilerden biri mızrak diğeri kılıç ile savaşıyor

11.4. Sultan Sencer ve Karahanlılar

Sencer daha melikliği zamanında Karahanlı Devleti’ni teşkilâtlandırmıştı. Batı

Karahanlı hükümdarı Arslan Han Muhammed b. Süleyman ömrünün son yıllarında

hastalanarak felç olmuş, bu bakımdan oğlu II. Nasr’ı kendisine ortak kağan yapmıştı. Bir

müddet sonra Semerkand’da bu şehirdeki Alevîler’in Reisi Eşref b. Muhammed’in teşviki ile

bir isyan çıktı ve Nasr öldürüldü. Arslan Han bu isyanı bastırabilmek için Sultan Sencer’den

yardım isterken, aynı zamanda diğer oğlu II. Ahmed’i ortak hükümdar yaptı. Türkistan’dan

gelen Ahmed kendisini karşılamaya çıkan Alevî Reisi Eşref b. Muhammed’i yakalatıp,

öldürterek duruma hâkim oldu. Bu nedenle Sultan Sencer’in gelmesi için ortada artık bir

sebep kalmamıştı.

Arslan Han özür dileyerek durumu kendisine bildirdi. Ancak Sultan Sencer harekete

geçtiğinden geri dönmedi. Semerkand’ı zaptederek (Nisan 1130) devlet hazinesine el koydu.

Bir kaleye sığınan ve hasta olan Arslan Han, Sencer’in huzuruna sedye ile getirildi ve

affedilmesini istedi. Sultan Sencer, onu kızının (Sencer’in eşi) yanına gönderdi. Arslan Han

kısa bir müddet sonra öldü ve Merv’de kendi yaptırmış olduğu “medrese’’ye gömüldü.293

Oğlu Ahmed ise hiç olmazsa, 1132’ye kadar Sultan Sencer’in hâkimiyetini tanımamış

görünüyor.

Sultan Sencer Arslan Han’ın yerine önce Merv’de esir bulunan Hasan b. Ali’yi

(öl.1132) daha sonra da Ebu’l–Muzaffer İbrahim b. Süleyman’ı tayin etmişti. İbrahim’in de

aynı yılda, yani 1132’de ölümüyle Sultan Sencer, kızkardeşinin oğlu olan II. Mahmud b.

Muhammed’i büyük kağan yaptı. Bu hükümdar tamamiyle Sultan Sencer’e bağlı idi.294

293 Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 353-354; Özaydın, “Sencer”, DİA., XXXVI, 509-510. 294 Köymen, İkinci İmparatorluk Devri, V, 158-163; Merçil, age., s. 112-113; Hunkan, age., s. 354;

Özaydın, agm., s. 510.

Page 281: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

271

11.5. Hârezmşâh Atsız’ın İsyanı

Sencer daha melikliği sırasında Harezm bölgesine hâkim olmuş (1098) ve Berkyaruk

tarafından oraya “Hârezmşâh’’ tâyin edilmiş olan Kutbeddîn Muhammed b. Anuştegin’i

yerinde bırakmıştı. Kutbeddîn Muhammed bütün valiliği süresince Sencer’e bağlı kalmış,

yıllık vergi ve hediyeleri bir yıl kendisi, ertesi yıl da oğlu Atsız sultanın huzuruna götürmüştü.

Onun 1128 yılında ölümüyle oğlu Atsız Sultan Sencer’in menşûru ile Hârezmşâh oldu. Atsız

da başlangıçta babası gibi Sultan Sencer’e sadakatle bağlıydı. Hatta onu bir suikast

teşebbüsünden kurtardığı rivayet olunur.

Ancak onun Sultan Sencer’in yanında itibar kazanması diğer kumandanları

kıskandırdı. Bu durumu anlayan Atsız sultandan izin alarak Hârezm’e dönmüş (1135), daha

sonra Cend ve Mangışlak gibi askerî bakımdan önemli yerleri ele geçirerek nüfuz ve kudretini

arttırmıştı. Onun izin almadan giriştiği bu hareketi, bölgeyi kâfirlere karşı savunan

Müslümanları öldürmesi, ayrıca bağımsızlık elde etme eğilimi göstermesi Sultan Sencer’i

kızdırmıştı. Bu durum üzerine sultan muhtemelen Merv’den hareket ederek Belh yolu ile

Harezm üzerine yürüdü (Eylül–Ekim 1138).

Atsız ise kuvvetlerini Hezâresb kalesine yakın bir yerde toplarken, Selçuklu

ordusunun hareket kabiliyetini zorlaştırmak için, civardaki su bendlerini açarak etrafı

bataklığa çevirdi ise de iki taraf arasında 16 Kasım 1138 tarihinde meydana gelen

mücadeleden Sultan Sencer zaferle çıktı. Atsız savaş alanından kaçarken geride 10.000’e

yakın ölü ve esir bıraktı. Esirler arasında bulunan oğlu Atlığ Sencer’in emriyle derhal

öldürüldü.

Sencer Hârezm’i istilâ ettikten ve idaresini kendi kardeşinin oğlu Melik Gıyaseddîn

Süleymanşâh b. Muhammed Tapar’a verdikten sonra, Şubat 1139’da Merv’e döndü. Atsız,

çok geçmeden 5–6 ay içinde taarruza geçerek Süleymanşâh’ı mağlûp etmiş ve Hârezm’e

tekrar hâkim olmuşdu. O, 25 Mayıs 1141’de büyük bir yeminle (Sevgend–nâme) Sultan

Sencer’e itaatini arzetti.295

295 İbrahim Kafesoğlu, Harezmşahlar Devleti Tarihi (485–618 / 1092–1221), Ankara 2000, s. 44-49;

Köymen, İkinci İmparatorluk Devri, V, 311-323; Merçil, age., s. 113-114.

Page 282: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

272

Uygulamalar

-Irak Selçukluları’nın kuruluşu ve siyasi hayatını araştırınız.

-Irak Selçuklu Devleti’nin Sultan Sencer ile ilişkilerini değerlendiriniz.

Page 283: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

273

Uygulama Soruları

1) Sultan Sencer döneminde Selçuklu-Abbasî ilişkileri hakkında bilgi veriniz.

2) Sâve Savaşı hangi tarihte kimler arasında yapıldı, sonuçları nelerdir?

3) “Sevgendnâme” ne demektir, örneklerle açıklayınız.

Page 284: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

274

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Sencer’in Katvan Savaşı’na kadar olan iktidarında Selçukluların egemenliklerini

bölgedeki diğer ülkelere kabul ettirmeleri ve Sencer’in iç isyanlarla mücadelesini inceledik.

Page 285: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

275

Bölüm Soruları

1) Aşağıdakilerden hangisi Sâve Savaşı’nın sonuçlarından biri olamaz?

a) Melik Sencer kazandı

b) Sencer Sultan oldu

c) Mahmud’un gözlerine mil çekildi

d) Irak Selçuklu Devleti kuruldu

e) Sultan Mahmud, Sencer’e damat oldu

2) Hangisi Sultan Sencer Devri olaylarından biri değildir?

a) Sâve Savaşı

b) Irak Selçuklu Devleti’nin kurulması

c) Sultan Sencer’in Gazne üzerine seferi

d) Hârezmşah Atsız’ın isyanı

e) Sultan Sencer’in Doğu Anadolu seferi

3) Aşağıdakilerden hangisi Sultan Sencer’in Gazneli Hükümdarı Behrâmşah

üzerine düzenlediği seferin sebebi olabilir?

a) Yardım istenmesi

b) Özel görüşme

c) İttifak teşebbüsü

d) Yıllık verginin ödenmemesi

e) Gurluların Gazne’ye saldırması

4)Aşağıdakilerden hangisi Abbâsî halifesinin Irak Selçuklu tahtındaki

mücadelelere karışma nedenidir?

a) Siyasî gücünü yeniden elde etmek istemesi

b) Taht kavgalarına son vermek istemesi

c) Bağdad’da sorun istememesi

d) Sencer’i tanımaması

Page 286: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

276

e) Selçukluları çok sevmesi

5) Hangisi Sultan Sencer’in egemenlik sağladığı bölgelerden biri değildir?

a) Hârezm

b) Afganistan

c) Türkistan

d) Irak

e) Anadolu

6) Sencer sultan olmadan önce Selçuklu Devleti’nde hangi görevde bulunuyordu?

a) Vezir

b) Atabeg

c) Gence Melikliği

d) Horasan Melikliği

e) Ordu kumandanlığı

7) Sultan Sencer Selçuklu hükümdarı olabilmek için …………………………….. ile

savaştı.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime hangi şıkta doğru

olarak yazılmıştır.

a) Berkyaruk

b) Muhammed

c) Alp Arslan

d) Mesud

e) Mahmud

8) Sultan Sencer Dönemi’nde ……………………… Selçuklu Devleti kuruldu.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime hangi şıkta doğru

olarak yazılmıştır.

a) Türkiye

Page 287: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

277

b) Irak

c) Kirmân

d) Suriye

e) Filistin

9) Gazneliler hükümdarı Behramşâh 18 yıl kadar olay çıkarmadan Selçuklulara itaat

etmişti. Daha sonra 250.000 dinar tutarındaki yıllık haracı ödememesi ve halka kötü

davranması, Sultan Sencer’i bu hükümdar üzerine bir sefer tertiblemeye mecbur etti (Ağustos-

Eylül 1135). Sencer kışın bastırması ve askerlerin mevsim şartlarından şikâyetçi olmasına

rağmen seferden vazgeçmedi ve Gazne civarına kadar ilerledi.

Yukarıda verilen bilgiye dayanarak hangi sonuca ulaşılamaz?

a) Büyük Selçuklular Gazneliler’den vergi almaktadır

b) Sultan Sencer çok kararlı bir hükümdardır

c) Kış şartları askerî seferleri olumsuz etkilemektedir

d) Behrâmşah halkına karşı iyi bir idareci olamamıştır

e) Sefere çıkma konusunda Sencer ve Selçuklu ordusu çok isteklidir

10) Aşağıdakilerden hangisi Irak Selçuklu hükümdarlığı yapmıştır?

a) Alp Arslan

b) Tuğrul Bey

c) Mahmud

d) Sencer

e) Melikşah

Cevaplar

1c 2e 3d 4a 5e 6d 7e 8b 9e 10c

Page 288: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

278

KAYNAKÇA

Hunkan, Ö. Soner, Türk Hakanlığı Karahanlılar, İstanbul 2007.

Köymen, M. A., İkinci İmparatorluk Devri, V, Ankara 1991.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

Özaydın, Abdülkerim, “Sencer”, DİA., XXXVI, 507–511.

Page 289: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

279

12. SULTAN SENCER DÖNEMİ II: KATVAN SAVAŞI VE

SONRASINDA SULTAN SENCER

Page 290: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

280

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

12.1. Katvan Savaşı (9 Eylül 1141)

12.2. Katvan Savaşı Sonrası Hârezm Seferleri

12.3. Büyük Selçuklu İmparatorluğu-Gûrlular Münasebetleri

12.4. Oğuz İstilası ve Büyük Selçuklu İmparatorluğunu’nun Yıkılışı

Page 291: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

281

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Selçukluların zayıflamasında Katvan Savaşı'nın etkisi nedir?

2) Katvan Savaşı’ndan sonra Selçuklulara komşu devletler bu mağlubiyetten nasıl

faydalandılar?

3) Oğuzlar’ın Sencer döneminde Selçuklularla ilişkileri nasıldı?

4) Katvan Savaşı’nın sebebi ve sonuçları nelerdir?

Page 292: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

282

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

12.1.Katvan Savaşı (9Eylül

1141)

Katvan savaşı’nın nasıl

meydana geldiğinin

kavranması ve

Karahitaylarla ilişkilerin

belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

12.2.Katvan Savaşı Sonrası

Hârezm Seferleri

Selçukluların Katvan Savaşı

sonrası toparlanma

çabalarının anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

12.3.Büyük Selçuklu

İmparatorluğu-Gûrlular

Münasebetleri

Selçukluların Gurlularla

ilişkilerinin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

12.4.Oğuz İstilası ve Büyük

Selçuklu

İmparatorluğunu’nun

Yıkılışı

Selçukluların göçebe

Oğuzlarla ilişkileri ve

devletin yıkılışına neden

olan etkenlerin saptanması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 293: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

283

Anahtar Kavramlar

Katvan Savaşı, Karahitaylar, Oğuzlar, Gurlular

Page 294: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

284

Giriş

Sultan Sencer doğuda gücünü artıran Karahitaylara engel olmak isterken çıktığı

seferden yenilgiyle dönünce, Selçuklular’ın nüfuzu ve otoritesi bölgede zayıfladı. Sencer

otoritesini yeniden sağlamak için Hârezm bölgesine sefer düzenledi ve Gûrlularla mücadele

etti. Bu sırada kendisine bağlıklılarını bildiren ve vergi veren göçebe Oğuzlarla girdiği

mücadeleyi kaybedip onlara esir düşünce Selçuklu iktidarı fiili olarak sona erdi.

Page 295: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

285

12. SULTAN SENCER DÖNEMİ II: KATVAN SAVAŞI VE

SONRASINDA SULTAN SENCER

12.1. Katvan Savaşı (9 Eylül 1141)

Çin’de hüküm süren Ki–tanların bir kolu oradaki hâkimiyetlerini kaybedince batıya

doğru çekilmiş ve Türkistan’da Kara–Hıtay ismi altında bir imparatorluk kurmuşlardı. Bu

devletin Kaşgar ve çevresini ele geçirme teşebbüsü 1128 yılında Karahanlı hükümdarı Arslan

Han Muhammed b. Süleyman tarafından önlenmişti. Bir süre sonra Sencer tarafından

Karahanlı hükümdarı tayin edilen II. Mahmud ile Kara–Hıtaylar ilk kez Hocend civarında

savaştılar (Mayıs–Haziran 1137). Bu savaşı kaybeden Mahmud Semerkand’a kaçtı.

Karahanlılar’ın mağlûbiyeti Kara–Hıtaylar’ın istilâsını bekleyen Mâverâünnehr halkı arasında

büyük bir korku yarattı.

Sultan Sencer’i şâir Muizzî ile gösteren minyatür

Bir müddet sonra II. Mahmud ile idaresi altındaki Türk kabilelerinden Karluklar

arasında anlaşmazlık çıktı. Mahmud, Sultan Sencer’den yardım isterken Karluklar da

Balasagun’da bulunan Kara–Hıtaylar’dan Gür–Han (Kur–Han)’a başvurdular. Sultan Sencer

bu yardım isteği üzerine 100.000 kişilik büyük bir ordu ile harekete geçti. Selçuklu ordusu ile

Page 296: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

286

yine 100.000 kişilik Kara–Hıtay kuvvetleri Semerkand civarındaki Katvan veya Katavan

sahrasında karşılaştılar296 (9 Eylül 1141).

Sultan Sencer burada hayatının ilk yenilgisini aldı ve ordusu tamamiyle dağıldı. Eşi

Terken Hâtun esir düştü. Ordunun kaybı ise 30.000 kişi civarında idi. Sultan Sencer

beraberinde Mahmud ve ancak on beş kişi olduğu halde Tırmiz'e kaçtı. Daha sonra eşi Terken

Hatun 500.000 dinar diyet verilerek kurtarıldı. Kara–Hıtaylar bütün Mâverâünnehr'i istilâ

ettiler. Bu mağlubiyet Selçuklu Devleti ve İslâm dünyası için ağır bir darbe oldu. Sultan

Sencer Ceyhun nehri ötesinde kalan arazisini kaybetti. Türkistan ilk defa putperest bir kavmin

hâkimiyeti altına girdi.297

12.2. Katvan Savaşı Sonrası Hârezm Seferleri

Sencer'in mağlubiyet haberini öğrenen Hârezmşâh Atsız Selçuklulara ait yerleri

zaptetmek için süratle harekete geçmişti. Onun ilk hedefi Horasan ve ele geçirdiği ilk şehir

Serahs oldu (Ekim 1141). Atsız daha sonra Sencer'in başkenti Merv'e yürüdü ve halkın

direncini kırarak şehre hâkim oldu (20 Ekim 1141). Şehrin ileri gelenlerinden bir çok kimseyi

öldürdü. Sultan Sencer'in hazinelerini, birçok din adamı ve âlimi de Hârezm'e götürdü.

Ertesi yıl Atsız Nişâbur üzerine yürüdü ve şehir halkına mukavemet göstermeden

hâkimiyetini kabul etmeleri için bir beyannâme gönderdi. Nişâbur halkı ona itaati kabul

ettilerse de Cuma günü hutbeden Sencer'in adının kaldırılması ve Atsız adına hutbe okunması

huzursuzluğa sebep oldu (29 Mayıs 1142). Bir müddet sonra da huzursuzluğu önlemek için

hutbe, tekrar Sultan Sencer'in adına okundu (Temmuz 1142).298

Sultan Sencer Katvan'daki ağır yenilgiye rağmen bir yıl içinde tekrar kuvvetlerini

toplamaya muvaffak olmuştu. Atsız'ın bu genişleme siyâsetini önlemek için tek çare Hârezm

üzerine bir sefer tertiplemekti. Sultan Sencer Nişâbur'u ele geçirdikten sonra ikinci kez

Hârezm seferine çıktı ve bu bölgenin merkezi Gürgenç'e kadar ilerleyerek bu şehri kuşattı

(538/1143–44). Bir meydan savaşına girmeye cesaret edemeyen Atsız bu şehre kapanmış ise

de Selçuklu ordusunun muhasara sonunda Gürgenç'i alabileceklerini farkederek Sultan

Sencer'den af dilemek yolunu seçti. Sultan Sencer onun bu isteğini kabul etti. Yapılan

antlaşmaya göre Atsız, Merv şehrinde ele geçirdiği Selçuklu hazinesini geri vermeyi ve

Sencer'e tâbi olmayı kabul ediyordu.299

296 Katvan Savaşı hakkında geniş bilgi için bk. Özgüdenli, Sultan Sencer ve Karahitaylar –Katavan

Savaşı-, İstanbul 1994(Basılmamış Y. Lisans Tezi). Ayrıca bk. Köymen, İkinci İmparatorluk Devri, V,323-336. 297 Merçil, age., s. 114-115; Hunkan, Türk Hakanlığı, s. 360-368. 298 Kafesoğlu, Harezmşahlar Devleti, s. 55-56; Köymen, age., V, 336-342. 299 Kafesoğlu ,age., s. 57; Köymen, age.,V, 342-355.

Page 297: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

287

Hârezmşâhlar Devleti’nin 1190-1220 tarihleri arasındaki sınırları

Bir müddet sonra Sultan Sencer, Atsız'ın eski isyankâr tutumundan vazgeçmediğini

gördü ve onu kontrol altında tutabilmek için devrin tanınmış şairlerinden Edîb Sâbir'i elçilik

görevi ile Hârezm'e gönderdi. Atsız ise, Sultan Sencer'i öldürmeyi tasarlamış, bu maksadla iki

Bâtınîyi görevlendirmişti. Edîb Sâbir sultana gönderdiği haberle bu iki Bâtınînin

yakalanmasını sağladı; fakat bu eylemi hayatını kaybetmesine sebep oldu. Atsız haber verenin

kimliğini öğrenince Edîb Sâbir'i Ceyhun nehrine attırıp boğdurttu.

Elçisinin öldürülmesi Sultan Sencer'in Hârezm'e üçüncü bir sefer tertiplemesine yol

açmıştı (Kasım 1147). Atsız bu kez de bir meydan savaşına girmeyi kabul etmemiş ve

Selçuklu ordusunu müstahkem Hezâresb kalesinde karşılamayı düşünmüştü. Sultan Sencer iki

aya yakın bir muhasaradan sonra Hezâresb'i zaptederek, Gürgenc’e doğru ilerledi. Atsız bir

kere daha yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı ve Ahû–pûş namıyla meşhur bir dervişi aracı

olarak göndererek af diledi. Sencer, bizzat huzuruna gelerek sadakat yemini etmesi ve yer

öpmesi şartıyla onu affetti. Ancak Atsız huzura geldi ise de, sultanı sadece başı ile

selamlayarak geri döndü (2 Haziran 1148).

Sultan Sencer yine de onu affetti. Çünkü Atsız Karahıtaylara her yıl çok miktarda

vergi ödüyordu. Ayrıca kuzeyde henüz İslâmiyeti kabul etmemiş Türkler ile savaşıyor ve

onların güneye inmelerini önlüyordu. Bu bakımdan Hârezm Büyük Selçuklu Devleti’nin

kuzey kapısı ve aynı zamanda Karahıtaylar ve henüz İslâm dinini kabul etmemiş Türklere

karşı bir tampon bölge konumundaydı ve burayı da Atsız savunuyordu. Sencer'in isyanlara

Page 298: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

288

rağmen onu ortadan kaldırmayışını bu nedenlere bağlayabiliriz.300

12.3. Büyük Selçuklu İmparatorluğu – Gûrlular Münasebeti

Gûr hükümdarı Kutbüddîn Muhammed, Sencer'in Katvan'daki yenilgisinden istifade

ederek Herat'ı almış ve Belh'e kadar ilerlemişti. Ona engel olmağa çalışan Selçuklu

kumandanlarından Emîr Kumaç yaptığı savaşta mağlûp olmuştu. Daha sonra Sencer'e tâbi

olan iki devlet Gûrlular ile Gazneliler arasında büyük bir mücadele başladı.

Neticede Gûrlular bu savaşlardan üstün çıktılar. Gazne hükümdarı Behramşâh,

Hindistan'a kaçarken, devletin başkenti Gazne, Gûr hükümdarı Alâeddîn Hüseyin tarafından

yedi gün yedi gece yakılmıştı (1151). Bu sebeple o, ''Cihan–sûz'' –cihanı yakan– lâkabı ile

anılmıştır. Alâeddîn bununla da yetinmemiş, Sultan Mahmud haricinde bütün Gazneli

sultanlarının kemiklerini mezarlarından çıkartarak yaktırmıştı. Bunlardan başka Alâeddîn,

ödemekle yükümlü olduğu yıllık vergiyi Sencer'e göndermemiş, sultan unvanı alarak

bağımsızlığını ilân etmişti.

Gûrlular'ın kuvvetlenmesi ve Selçuklu Devleti'ne karşı düşmanca bir tavır takınması

Sultan Sencer'i onlar üzerine bir sefer tertiplemeye zorlamıştı. Bu nedenle Sencer Gûr

istikâmetinde harekete geçti. Dağlı ve savaşçı bir kavim olduğundan Gûrlular'dan çekiniyor,

bu maksatla ordusunu yavaş yavaş ilerleterek onların af dilemelerini bekliyordu. Fakat

umduğu çıkmadı. Sonunda iki taraf Herât yakınında Nâb denilen yerde karşılaştılar.

Alâeddîn'in ordusunda bulunan yaklaşık 6000 kişilik Oğuz, Türk ve Halaç grubu Sencer'in

tarafına geçtiler. Bu suretle savaş Alâeddîn'in ordusunun yenilgisiyle sonuçlandı (Haziran

1152). Bu Sultan Sencer'in Katvan yenilgisinden sonra kazandığı kesin neticeli ilk savaş

oluyor ve ona yeniden itibar kazandırıyordu. Bu savaşta Alâeddîn Hüseyin de esir edilmişti, o

bir müddet Sencer'e hizmet etti ve kendisini sevdirmeye muvaffak oldu. Daha sonra sultan,

Alâeddîn'i affederek Gûr'un idaresini tekrar ona verdi.301

12.4. Oğuz İstilası ve Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun Yıkılışı

Karahıtay ve Karluklar'ın baskısı neticesinde Türkistan'dan batıya geçmek zorunda

kalan Oğuzlar 302 , çoğunlukla Belh civarında ve Huttelân otlaklarında yaşıyorlar, Büyük

Selçuklu Devleti’nin nüfuz sahası içinde bulunmalarına rağmen yarı bağımsız bir hayat

sürüyorlar ve sultanın mutfağına yılda 24.000 koyun vergi ödüyorlardı. Selçuklular ve

Oğuzlar arasındaki ilk anlaşmazlık bu verginin alınması sırasında vuku bulmuş, Oğuzlar

kendilerine güçlük çıkartan tahsildarı öldürmüşlerdi.

Belh valiliğinin yanı sıra kendini Oğuzlar üzerine şahne tayin ettiren Emîr Kumaç

(Kamaç)Belh’e döndükten sonra Oğuzlardan öldürülen tahsildârın diyetini istedi; ancak

Oğuzlar bu isteği kabul etmediler. Kumaç da bir müddet sonra yanına oğlu Alâeddîn

300 Köymen, age., V, 345-353; Merçil, age., s. 115-117. 301 Köymen, age., V, 353-382; Merçil, age., s. 117-118. 302 Selçuklu topraklarında yaşayan Oğuzlar ve bunların Selçuklulara karşı isyanı ve sonraki gelişen

olaylar hakkında geniş bilgi için bk. Ergin Ayan, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nda Oğuz İsyanı, İstanbul 2007.

Page 299: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

289

Ebûbekir’i de alarak 10.000 kişilik bir orduyla Oğuzlar üzerine yürüdü ve onların sultanın

hazinesine çadır başına 200 dirhem vererek bulundukları yerde yaşayışlarını sürdürme

isteklerini reddetti. Fakat iki taraf arasında yapılan savaşı Oğuzlar kazandı. Emîr Kumaç ve

oğlu Alâeddîn savaş sırasında öldü Haberi duyan Sencer diğer kumandanlarının teşviki ile,

Oğuzlar üzerine sefere çıktı.

Oğuzlar sultanı bu hareketinden vazgeçirmek için bir anlaşma teklif ettiler. Bu teklife

göre, Kumaç ve oğlunu öldürme diyeti olarak 100.000 dinar ve 1000 Türk köle vereceklerdi.

Diğer bir rivayete göre, 200.000 dinar para, 200.000 koyun, 50.000 at ve deve, 100 köle teklif

ediyorlardı. Sultan Oğuzlar'ın bu cazip teklifleri karşısında seferden vazgeçmek niyetindeydi.

Fakat başta Kumaç'ın torunu Emîr Mü'eyyed Ay–aba olmak üzere diğer emîrlerinin ısrarı

karşısında yürüyüşe devam etti.

İki taraf arasında Belh vilâyeti sınırları içinde yapılan savaşta, Oğuzlar 100.000 kişilik

Selçuklu ordusunun hücumunu püskürttükten sonra onları dar bir boğazda sıkıştırarak tam bir

bozguna uğrattılar. Sultan Sencer de Oğuzlar'ın eline esir düştü (Mart–Nisan 1153).303 Oğuz

reisleri Sultan Sencer’e, önce gayet saygı göstererek onu tahtına oturtmuşlar, hatta ''Biz senin

kullarınız. Sen bizim sultanımızsın'' gibi sözlerle emrinde olduklarını belirtmişlerse de

sonradan onu geceleri bir demir kafes içinde tutarak kaçmasına engel olmuşlar zaman zaman

da onu burada aç bırakarak eziyet etmişlerdi.

Bu arada Oğuzlar'dan kaçmayı başaran Sencer’in vezîri Tahir b. Fahrü'l–Mülk'ün

çabalarıyla Sultan Sencer'in yeğeni, Muhammed Tapar'ın oğlu Süleymanşâh'ın sultanlığı

Nişâbur’da ilân edildi. Ancak bütün kumandanları çevresinde toplamaya muvaffak olamayan

Süleymanşâh, Merv üzerine yürüdü ise de Oğuzlar karşısında yenildi. Vezîr Tahir'in

ölümünden sonra da Horasan'ı terketti (Nisan–Mayıs 1154).

Sultan Sencer'in bu esareti sırasında Oğuzlar başta Merv (Eylül/Ekim 1153) olmak

üzere Tûs (Kasım 1154), Meşhed (30 Kasım 1154), Nişâbur, Meyhene, İsferâyin, Cüveyn

(Aralık 1154/ Ocak 1155) ve Serahs (Ocak/Şubat 1155) gibi Horasan şehirlerini korkunç bir

şekilde yağma ve istilâ ettiler. Daha sonra Belh ve Merv bölgesine çekildiler.

Bu hadiselerin oluşu sırasında bir kısım Selçuklu emîr ve kumandanları bu kez de

Sencer'in yeğeni (kızkardeşi tarafından) Karahanlı soyundan Mahmud Han'ı devletin başına

geçmesi için davet ettiler ve sultan tanıdılar (1155 yılı başı). Mahmud Han Horasan'a gelerek

devletin başına geçti. Irak Selçuklu sultanı Rükneddîn II. Muhammed (1153–1159) ve

Hârezmşâh Atsız onun hükümdarlığını tanıdılar. Mahmud Han Herat'ı kuşatmakta olan

Oğuzlar üzerine yürüdü. İki taraf arasında birçok savaş olmuş ve bunların çoğunu Mahmud

kaybetmişti, buna rağmen Oğuzların Herat kuşatmasını kaldırarak Merv'e çekilmelerinde

onun rol oynamış olması muhtemeldir (Temmuz/Ağustos 1155).

Mahmud çok geçmeden Oğuzlar'la bir barış yaptı. Fakat diğer taraftan da onlarla daha

iyi mücadele edebilmek için bazı devletlerle ittifak yapmak arzusundaydı. Bu maksatla

Hârezmşâh Atsız'a başvurdu. Mahmud'un teklifini kabul eden Atsız daha geniş bir ittifak

303 Genil bilgi için bk. Köymen, age., V, 399-414.

Page 300: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

290

meydana getirmeyi düşünmüş ve Sistan Meliki Tâceddîn Ebu'l–Fazl, Mâzenderân Melikî

Ebu'l–Feth Rüstem b. Ali ve Gûr hükümdarı Alâeddîn Hüseyin–Cihansûz'u işbirliğine davet

etmişti.

Mahmud Han ve Atsız birleşme çabaları içindeyken Sencer esaretten kurtarıldı.

Oğuzlar Mahmud Han'la yapılan anlaşmadan sonra Sencer'in eski kumandanlarına kendisiyle

görüşmek üzere izin vermişlerdi. İşte bu fırsattan yararlanan Kumaç'ın torunu Mü'eyyed Ay–

Aba nöbetçi Oğuzlar'dan bir grubu kandırmaya ve Sencer'i kaçırmaya muvaffak olmuştu304

(Ekim/Kasım 1156).

Sultan Sencer önce Tırmiz şehrine geldi, buradan kendisine tâbi olmamış devletlere

birer mektup göndererek tekrar Selçuklu Devleti’nin başına geçtiğini bildirdi. Mahmud Han

ve yanındaki kumandanlar ise Hârezmşâh Atsız'a sığınmışlardı. Sencer bir müddet sonra

başkenti Merv'e gitti. Ancak kendisi artık yaşlanmış ve çektiği sıkıntılardan dolayı ruhen

çökmüştü. Askerleri dağılmıştı, üstelik hazinesi de boşalmıştı. Bu bakımdan Sultan Sencer

esaretten kurtulduktan sonra devletini yeniden diriltmek hususunda bir şey yapamadı, 26

Nisan 1157 (veya 6 Mayıs 1157)305 tarihinde 72 yaşında üzüntü içinde öldü ve Merv'de

sağlığında yaptırdığı ve ''Dârü'l–Ahire” (Ahiret Yurdu) adını verdiği muhteşem türbesine

gömüldü. Adı geçen türbe bugün restore edilmiştir. Sencerle beraber Selçuklu Devleti geride

parlak bir geçmiş bırakarak tarih sahnesinden çekildi.

Sultan Sencer ilim, edebiyat ve sanatın gelişmesine çok yardımları dokunmuş büyük

bir hükümdardı. Devrinde Enverî, Mu'izzî gibi şairler, bir çok ilim adamı yetişmiş ve onun

lütuf ve ihsanlarına nail olmuşlardı. Din adamlarına da önem verir, onların nasihatlarını

dinlerdi. Dindar, hoşgörülü ve halka karşı merhametliydi.

Selçuklu hanedanı tarafından kurulan öteki devletlere gelince bunlar; Irak Selçukluları

(1119–1194), Suriye Selçukluları (1078–1117), Kirmân Selçukluları (1048–1186) ve Türkiye

Selçukluları (takriben 1080–1308) devletleridir.306

304 Bu konu hakkında geniş bilgi için bk. Köymen, İkinci İmparatorluk Devri, V, 445-459. Ergin Ayan’a

göre(Oğuz İsyanı, s. 34-40), sultanın kaçırılmasını sağlayan Müeyyed adlı Bey’in Emîr Kumac’ın torunu

olduğuna dair kaynaklarda kesin bir kayıt yoktur. 305 Özaydın, “Sencer”, DİA., XXXVI, 511. 306 Merçil, age., s. 118-121.

Page 301: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

291

Merv’deki Sultan Sencer Türbesi

SONUÇ

Selçuklu Devleti’ni Çöküşe Götüren Sebepler

a) Eski Türk siyasî hukukuna göre, devlet hanedan üyelerinin ortak malıydı. Böylece

kendini kuvvetli ve güçlü gören her bir hanedan üyesi iktidar mücadelesine atılabiliyordu.

Tabiatıyla üyeler arasındaki bu mücadelede Büyük Selçuklu Devleti'nin zayıf bir duruma

düşmesinin ve parçalanmasının en önemli sebeplerinden biriydi (özellikle Sultan Berkyaruk

devri buna güzel bir örnektir).307

b) Başlangıçta devletin kuruluşunda önemli rol oynayan Türkmen beyleri yüksek

görevlere getirilmekte olup, bazı haklara sahiptiler. Daha sonra gulâmlıktan yetişen Türk emîr

ve kumandanlar devlet idaresinde daha çok söz sahibi oldular. Türkmen emir ve beyleri bu

durumda ikinci plânda kaldılar. Bu sebeple daha sonraki saltanat mücadeleleri içinde yer

alarak, hükümdarlara karşı isyan eden hanedan üyelerinin tarafını tuttular. (Sultan Melikşâh–

Melik Kavurd mücadelesinde olduğu gibi).

c) Abbasî halifeleri de devletin zayıf düştüğü durumlardan ve saltanat

mücadelelerinden faydalanarak siyasî otoritelerini yeniden kurmaya çalıştılar.

307 Geniş bilgi için bk. Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 135-140.

Page 302: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

292

ç) Melikleri eğitip yetiştirmekle görevli atabegler de perde arkasından devleti

yönetmek ve sultanların otoritesini kırmak için saltanat mücadelelerini körüklediler. Nitekim

onlar hükümdarın otoritesini zayıfladığı zaman idare ettikleri bölgelerde bağımsız oldular(

Zengîler, Salgurlular ve Azerbaycan Atabegleri örneklerinde olduğu gibi). Bu durum devletin

otoritesinin bölünmesine sebep oldu.308

d) Batınîler de devletin zayıf düştüğü durumlardan yararlanarak zararlı faaliyetlerini

arttırmış, değerli devlet adamlarını ve emirlerini öldürerek çöküşte etkili olmuşlardır.

e) Özellikle saltanat mücadeleleri devletin malî kaynaklarının tükenmesine, vergilerin

toplanamamasına dolayısıyla da devletin çökmesine sebep oldu.

f) Sultan Sencer'in devletin başkentini doğu yönünde Merv şehrine götürerek orada

oturması ve Irak Selçuklu Devleti'ni kurarak batı yönünü ihmal etmesi de çöküşün

sebeplerinden biri olarak ileri sürülebilir.309

Büyük Selçuklu Devleti'nin Tarihte Oynadığı Rol

Büyük Selçuklu Devleti'nin en büyük özelliği, Anadolu'yu bir Türk yurdu olarak

seçmesiydi. Bu sebeple Tuğrul Bey devrinden itibaren Selçuklu sultanları Türkmen kitlelerini

Bizans idaresindeki Anadolu'ya yönlendirdiler. Böylece Anadolu'daki Türk varlığının

temelleri onlar zamanında atıldı. Daha sonra kurulan Türkiye Selçukluları ile beraber onlar

Anadolu'da yaklaşık iki yüz elli yıl Türk hâkimiyetini sürdürdüler. Ayrıca Malazgirt

Savaşı'nda Bizans'ı mağlup etmeleri, Haçlı seferlerinin sebeplerinden biri oldu.

Selçuklular Haçlılara karşı başlangıçta İslâm dünyasının koruyucusu oldular ve Sultan

Muhammed Tapar devrinde onlarla olan mücadeleyi devam ettirdiler. Ayrıca İslâmın birliğini

bozmaya çalışan Bâtınîlere karşı başarıyla mücadele verdiler. Türk siyasî, sosyal, hukukî örf

ve geleneklerinin İslâm kültür çevresiyle kaynaşması Selçuklular devrinde ivme kazandı.

Büyük Selçuklular kendilerinden sonra kurulan Türk devletlerine teşkilât ve

müesseseler yönünden örnek oldular. Ayrıca Türk–İslâm dünyasında bugün dahi varlıklarını

koruyan birçok mimarî eser bıraktılar. Bilim adamlarını ve edebiyatçıları himaye ederek

onların değerli eserler ortaya koymalarını sağladılar. Selçuklular kendi toprakları üzerinde

yaşayan Hristiyan ve Musevi gibi Müslüman olmayan topluluklara eşit olarak, adaletle ve

hoşgörüyle davrandılar, devlet hizmetinde görev verdiler. Nitekim Selçuklular'ın bu

davranışları devrin Hristiyan kaynakları tarafından da belirtilmektedir. 310

308 Geniş bilgi için bk. Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 140-147. 309 Merçil, age., s. 122. 310 Merçil, age., s. 123-124.

Page 303: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

293

Uygulamalar

-Büyük Selçukluların yıkılmasından sonra Selçuklulara hizmet eden beylerin kurduğu

devletleri ve yıkılış tarihlerini araştırınız.

-Selçuklulardan günümüze ulaşan kültürel ve mimarî eserleri belirleyiniz.

Page 304: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

294

Uygulama Soruları

1) Katvan Savaşı hangi tarihte kimlerle yapıldı? Selçuklular açısından bu savaşın

bıraktığı etkiler nelerdir?

2)Sencer döneminde yaşanan Oğuz isyanının Selçukluların yıkılışındaki rolü nedir?

3)Karahitaylar hakkında kısaca bilgi veriniz.

4)Büyük Selçukluların tarihteki rolleri hakkında bilgi veriniz.

5) Büyük Selçukluları yıkılışa götüren sebebleri açıklayınız.

Page 305: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

295

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Katvan Savaşı sonrası zayıflayan Selçukluların, otoritelerini yeniden sağlamaya

çalışmaları, Hârezm ve Gûrlulara yönelik seferlerini ve göçebe Oğuzlarla çıkan bir

anlaşmazlık nedeniyle Selçukluların tarih sahnesinden çekilmelerini inceledik.

Page 306: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

296

Bölüm Soruları

1) Hangisi Katvan savaşı’nın en önemli sonucudur?

a) Sultan Sencer mağlup oldu

b) Mâverâünnehr Bölgesi putperest bir kavmin idaresi altına girdi

c) Sencer’in karısı esir düştü

d) Sencer ilk kez bir savaşta mağlup oldu

e) Selçukluların Karahanlılar üzerindeki egemenliği son buldu

2) Sencer'in Katvan Savaşı’nda mağlup olduğu haberini alan Hârezmşâh

………………… isyan ederek Selçuklulara ait yerleri zaptetmek için süratle harekete

geçmişti.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Mahmud

b) Mesud

c) Manuel

d) Anuştegin

e) Atsız

3) Sultan Sencer zamanında Selçuklu Devleti’nin başkenti ……………………. şehri

idi.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Isfahan

b) Merv

c) Serahs

d) Rey

e) Isfahan

Page 307: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

297

4)Aşağıdakilerden hangisi Sultan Sencer’in Gur Hükümdarı Alâeddin Hüseyin

üzerine düzenlediği seferin sebeplerinden biri olamaz?

a) Gazne, Gûr hükümdarı Alâeddîn Hüseyin tarafından yedi gün yedi gece yakılmıştı.

b) Alâeddîn Sultan Mahmud haricinde bütün Gazneli sultanlarının kemiklerini

mezarlarından çıkartarak yaktırmıştı.

c) Alâeddîn, ödemekle yükümlü olduğu yıllık vergiyi Sencer'e göndermemişti.

d) Sultan unvanı alarak bağımsızlığını ilân etmişti.

e) Alâeddin bir Selçuklu melikini kaçırmış ve öldürmüştü

5) Aşağıdakilerden hangisi Sencer Devri olaylarından biri olamaz?

a) Katvan Savaşı

b) Gazne’nin yakılması

c) Oğuz İsyanı

d) Atsız’ın isyanı

e) Suriye’nin fethi

6) Sultan Sencer 1153 yılında ……………………… eline esir düştü.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Gurlular

b) Gazneliler

c) Karluklar

d) Oğuzlar

e) Halifenin

Page 308: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

298

7) Başlangıçta devletin kuruluşunda önemli rol oynayan Türkmen beyleri yüksek

görevlere getirilmekte olup, bazı haklara sahiptiler. Daha sonra gulâmlıktan yetişen Türk emîr

ve kumandanlar devlet idaresinde daha çok söz sahibi oldular. Türkmen emir ve beyleri bu

durumda ikinci plânda kaldılar. Bu sebeple daha sonraki saltanat mücadeleleri içinde yer

alarak, hükümdarlara karşı isyan eden hanedan üyelerinin tarafını tuttular. (Sultan Melikşâh–

Melik Kavurd mücadelesinde olduğu gibi).

Yukarıda verilen bilgiden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Türkmenler, Selçuklu Devleti’nin kuruluşunda önemli bir rol üstlenmişlerdir.

b) Türkmenlerin bazı hakları vardır

c) Selçuklu Devleti yükseldikçe Türkmenler ikinci plana itildi.

d) Türkmenler her zaman saltanat mücadelelerinde yer aldılar.

e) Selçuklu Devleti’nin yıkılmasında en büyük pay sahibidirler.

8)

I. Hatunların saltanat mücadelesine girmesi

II. Atabeglerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi

III. Abbâsî halifelerinin eski siyasî güçlerini yeniden elde etmek istemeleri

IV. Batınîlerin faaliyetleri

V. Haçlı Seferleri

Yukarıda sıralanan Selçuklu Devleti’nin yıkılış nedenlerinden hangisi diğerlerine

göre daha az etkili olmuştur?

a) I

b) II

c) III

d) IV

e) V

Page 309: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

299

9) Melikleri eğitip yetiştirmekle görevli atabegler de perde arkasından devleti

yönetmek ve sultanların otoritesini kırmak için saltanat mücadelelerini körüklediler. Nitekim

onlar hükümdarın otoritesini zayıfladığı zaman idare ettikleri bölgelerde bağımsız oldular(

Zengîler, Salgurlular ve Azerbaycan Atabegleri örneklerinde olduğu gibi). Bu durum devletin

otoritesinin bölünmesine ve çökmesine sebep oldu.

Yukarıda verilen bilgiye göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Atabeglerin asıl görevi melikleri yetiştirmektir.

b) Saltanat mücadelelerine karıştılar.

c) Atabegler diledikleri zaman devlet kurabilirler.

d) Atabegler Selçuklu Devleti’nin çöküşünde rol oynadılar.

e) Zengîler ve Salgurlular Hanedanları, atabegler tarafından kurulmuştur.

10) Büyük Selçuklular kendilerinden sonra kurulan Türk devletlerine teşkilât ve

müesseseler yönünden örnek oldular. Ayrıca Türk–İslâm dünyasında bugün dahi varlıklarını

koruyan birçok mimarî eser bıraktılar. Bilim adamlarını ve edebiyatçıları himaye ederek

onların değerli eserler ortaya koymalarını sağladılar. Selçuklular kendi toprakları üzerinde

yaşayan Hristiyan ve Musevi gibi Müslüman olmayan topluluklara eşit olarak, adaletle ve

hoşgörüyle davrandılar, devlet hizmetinde görev verdiler.

Yukarıda verilen bilgiye bakarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a) Selçuklular pek çok mimarî eser vücuda getirdiler.

b) Selçuklular Müslüman olmayan vatandaşlarından ağır vergiler aldılar.

c) Selçuklular, kendilerinden sonra gelen Türk devletleri için örnek oldular.

d) Selçuklular bilim adamı ve edebiyatçıları korudular.

e) Selçuklular adalet ve hoşgörüyle muamele ettiler.

Cevaplar

1b 2e 3b 4e 5e 6d 7e 8e 9c 10b

Page 310: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

300

KAYNAKÇA

Ayan, Ergin, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nda Oğuz İsyanı, İstanbul 2007.

Hunkan, Ö. Soner, Türk Hakanlığı Karahanlılar, İstanbul 2007.

Kafesoğlu, İbrahim, Harezmşahlar Devleti Tarihi (485–618 / 1092–1221), Ankara

2000.

Köymen, M. A., İkinci İmparatorluk Devri, V, Ankara 1991

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

Özaydın, Abdülkerim, “Sencer”, DİA., XXXVI, 507–511.

Özgüdenli, Sultan Sencer ve Karahitaylar –Katavan Savaşı-, İstanbul

1994(Basılmamış Y. Lisans Tezi).

Page 311: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

301

13. TEŞKİLAT VE İDARE

Page 312: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

302

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

13.1. Devlet Teşkilatı

13.1.1. Hükümdârın Görev ve Yetkileri

13.1.2. Hükümdârlık Alametleri

13.2. Dîvân Teşkilât

13.2.1. Dîvân-ı Âlâ

13.2.2. Diğer Dîvânlar

13.3. Saray Teşkilatı

Page 313: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

303

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Selçuklularda hükümdarın görev ve yetkileri nelerdir?

2) Selçuklularda dîvân teşkilatı nasıl şekillenmişti?

3) Selçuklu saray teşkilatı hangi görevlilerden oluşuyordu?

Page 314: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

304

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

13.1. Devlet Teşkilatı Selçuklu devlet teşkilatının

en üst yöneticisi sultanın

görev ve yetkileri ile

hükümdarlık alametlerinin

neler olduğunun kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

13.1.1. Hükümdârın Görev

ve Yetkileri

Hükümdarın devlet

teşkilatındaki yeri ve

yetkilerinin anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

13.1.2. Hükümdârlık

Alametleri

Selçuklu sultanlarının

hükümdarlık için hutbe ve

sikke darbı dışında

edindikleri hükümdarlık

simgelerinin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

13.2. Dîvân Teşkilâtı Devlet işlerinin görüşülüp

karara bağlandığı divanların

işleyişleri ve yapısının

anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

13.2.2. Diğer Dîvânlar Devletin gelir ve

giderlerinin, askerlerin

maaşları ve diğer sorunlar

için oluşturulan divanların

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

13.3. Saray Teşkilatı Saray memurlarının görev ve

yetkilerinin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 315: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

305

Anahtar Kavramlar

Devlet teşkilatı, Hükümdarın görev ve yetkileri, Dîvan teşkilatı, Saray teşkilatı

Page 316: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

306

Giriş

Selçuklu Devleti teşkilat ve idaresi belli başlı farklar dışında Ortaçağ Türk-İslâm

devletleriyle aynı yapıdaydı. Devlet işlerinin görüşüldüğü dîvanların yanında sarayda bulunan

memurların görev ve yetkileri bu bölümde incelenecektir.

Page 317: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

307

13. TEŞKİLAT VE İDARE

13.1. Devlet Teşkilatı

13.1.1. Hükümdârın Görev ve Yetkileri

Bütün ülkede hutbe onun adına okunur ve para onun adına basılırdı. Fermanlara,

büyük divan kararlarına onun turası çekilir, tevkıi yazılır ve emirler bu işlemlerden sonra

yürürlüğe girerdi. Sultanlar, haftanın belli günlerinde devlet erkânını ve kumandanı huzura

kabul eder, danışmalarda bulunur ve halkın şikâyetlerini dinlerdi.

Nizamü’l–Mülk’e göre; Allah her asırda ve zamanda halk arasında hükümdarlık

vasıfları ve övülmeye değer nitelikleriyle bezediği birini seçer, dünya işlerini ve halkın barış

ve sükûn içinde yaşamalarını ona tevcih eder.311 Buna göre, hükümdar kuvvetini doğrudan

doğruya Allah’tan alır ve onun adına hüküm sürer. Selçuklu sultanları Allah’ın yeryüzündeki

gölgesi (Zıllullâh fi’l–Arz ) ve halifenin temsilcisi sayılırlardı.

Sultan, eski Türk kağanlarında olduğu gibi, semavî menşe ve cihan hâkimiyetine sahip

olma inancına milletin ve tebaânın babası sayılıyordu. Nizâmü’l–Mülk şöyle der:

“Hükümdârlar güzel yüzlü, iyi huylu, mert ve cesur, iyi ata binen, her türlü silahı

kullanabilen, Allah’ın kullarına merhamet edip, şevkat gösteren, verdiği sözleri yerine getiren,

fakirlere iyi muamele eden, halk üzerinden zalimlerin zulmünü kaldıran insanlardır.”

Allah hükümdara, liyakatı ve imanının sağlamlığı ölçüsünde devlet ve millet verir.

Bütün dünyayı onun emrine tâbi kılar. Hükümdâr muayyen meselelerde danışma meclisleri

toplar, burada meseleleri müzakere eder; fakat nihaî karar kendisinindir. Nizâmü’l–

Mülk, Siyasetnâme adlı eserinde der ki: “ Bir şey ne kadar çok olursa, kıymeti o kadar

azalır. Bu sebeple önemli bir iş ortaya çıkmadıkça hükümdarın bir ferman yazmaması

lazımdır. Yazınca da hükümdara saygı öyle olmalıdır ki hiç kimse tatbik etmedikçe, fermanı

elinden bırakmak cesaretini gösterememelidir.”312

Ülkenin genel siyasetinden sorumlu olan sultanın, icraî ve askerî yetkilerinin başında

savaş ilânı, memuriyetlere ve kumandanlıklara tayin gelir.

13.1.2. Hükümdârlık Alametleri

ı.Unvan ve Lakaplar: Hükümdârlara halifeler tarafından verilirdi. Hutbelerde

sultanların isimleri unvan ve lakaplarla birlikte zikredilir, sikkelerde de bu unvanlar ve

lakaplar yer alırdı. Sultan Tuğrul Bey, “es-Sultanü’l-muazzam (Büyük Sultan), Rüknüddin

(Dinin Direği), Şâhânşâh (şahlar şahı), Melikü’l-meşrık ve’l-mağrib (Doğunun ve Batının

hükümdarı) unvanlarını almıştır. Sultan Alp Arslan’ın unvan ve lakapları kaynaklarda ve

sikkelerde “es-Sultanü’l-muazzam, Melikü’l-İslâm (İslâm hükümdarı), Adudü’devle

311 Nizâmülmülk, Siyâsetnâme, çev. M.A. Köymen, Ankara 1999, s.6. 312 Nizâmülmülk, a.g.e., s. 51

Page 318: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

308

(Devletin Yardımcısı), Ebû’l-Feth, Ebû Şücâ, es-Sultanü’l-muazzam Şâhânşâh melikü’l-

İslâm, es-Sultanü’l-muazzam Şâhânşâhü’l-a’zam, es-Sultanü’l-a’zam” şeklinde geçmektedir.

Melikşah’da “Ebû’l-Feth, Celâlü’d-devle, Celâlü’d-devle Ebû’l-Feth, es-Sultanü’l-

muazzam, es-Sultanü’l-âdil” lakabını kullanmıştı.313 Muhammed Tapar’a, Halife Mustazhir-

Billâh tarafından “Gıyâsü’d-dünya ve’d-din” ayrıca “Ebû Şücâ, es-Sultanü’l-muazzam” lakabı

da verilmişti. Sultan Berkyaruk’a ise Halife Muktedi tarafından “Rüknüddin” lakabı verilmiş,

ayrıca sikkeleri üzerinde “Rüknü’d-dünya ve’d-din, Melikü’l-İslâm, Ebû’l-Muzaffer, es-

Sultanü’l-muazzam” gibi lakabları görülmektedir.

Berkyaruk’un oğlu Melikşah’a babasının ölümünden sonra hutbe okunup

“Celâlüddevle” lakabı verilmişti. Sultan Melikşah, oğlu Ahmed’i veliaht ilan ettikten sonra

“Melik el-Mülûk, Adûd el-Devle” gibi lakabları vermişti.314 Sultan Sencer ise, es-Sultanü’l-

a’zam ve Sultanü’s-Selâtîn (Büyük Sultan ve Sultanların Efendesi), es-Sultanü’l-muazzam,

Ebû’l-Hâris (En büyük muhafız) gibi unvan ve lakaplar kullanmıştır.315

ıı.Hutbe: Hükamdarların halifelerden aldıkları manevî hâkimiyet alâmetlerinden

biridir.316

ııı.Sikke: Bir diğer önemli hükümdarlık sembolüdür. Tahta çıkan sultanların ilk işleri

üzerlerinde adlarının yer aldığı sikke bastrmak olmuştur. Sikkenin üzerinde ayrıca halifenin,

metbû olduğu büyük sultanın adı ve unvanı da yer alırdı.317

ıv.Saray ve Çadır: Göktürkler’den beri hükümdarın da hakimeyet alametlerin

arasındadır. Saltanat çadırı da saray ile aynı fonksiyonu görmektedir. Taşınabilir olması,

seferlerde hazır edilmesi saltanat çadırına ayrı bir önem vermektedir.318

v.Bayrak ve sancak: Kaynaklarda alem ve livâ şeklinde geçen önemli hükümdarlık

alâmetlerindendir. Bayrak ve sancak yerine “tuğ”da denilmektedir.319

vı.Nevbet: Sarayın ya da saltanat çadırının önünde günde beş kez icra edilen özel bir

müzik türüdür. Tâbi hükümdarlar günde üç kez nevbet vururdu.320

vıı.Çetr: Hükümdarların başları üzerinde tutulan hükümdarlık şemsiyesidir. Bir

mızrak üzerinde havada küçük bir kubbe şeklinde açılmakta ve ata binmekte olan hükümdarın

başı üzerinde tutulmaktaydı.321

313 Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s.32. 314 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 180-181; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 39-40. Bu konu hakkında

geniş bilgi için bk. Özaydın, “Büyük Selçuklular’da Unvan ve Lakaplar”, Prof. Dr. Işın Demirkent Anısına,

İstanbul 2008, s.421-433. 315 Özaydın, agm., s. 430. 316 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 182; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 44. 317 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 184; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 89. 318 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 185. 319 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 186; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 123. 320 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 187; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 116.. 321 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 188; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s.104.

Page 319: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

309

vııı.Tıraz: Hükümdarların sırma işlemeler ve yazılarla süslenmiş saltanat elbiselerine

denir.322

ıx.Kılıç ve Kemer: Kılıç’ın hükümdarlık alametlerinden olduğu Abbasî Halifesi

Kaim-Biemrillâh’ın Tuğrul Bey’e verdiği altın işlemeli kılıçtan anlaşılmaktadır. Kemer ise

hil’at giydirilirken verilirdi.323

x.Yüzük: Sultanlar hükümdarlık alemeti olarak parmaklarına yüzük takardı. Sultanın

yüzüğünü geçici olarak alan kimse onun adına yürütme yetkilerini kullanırdı.324

xı.Ok ve Yay: Oğuzlarda hükümdarlık sembolüdür. İkisi birlikte devlet ve istiklali

simgeler.325

xıı.Gâşiye: Deriden yapılmış, altın sırmalı iplerle süslenmiş eyer örtüsüdür. Sultanın

önünde yürüyen rikabdâr, sultanın alâmeti olarak gâşiyeyi yukarı kaldırıp taşırdı.326

13.2. Dîvân Teşkilâti

13.2.1. Dîvân–ı A‘lâ

Devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı bu büyük dîvânın reisi “sahip–i dîvân–ı

Devlet, sâhib–i dîvân–ı saltanat veya hace–i Buzurg” denilen vezirdi.

Büyük Selçuklular’daki vezirlik müessesesi Abbasî, Samanî ve Gazneli tesirinin en

bariz olduğu müessesedir. Bunun da başlıca sebebi onlar gibi Selçuklular’ın da İran asıllı

vezirleri iş başına getirmiş olmalarıdır.

ı. Vezirin Görev ve Yetkileri:

Sultanın mutlak vekilidir. Yürütme yargı ve yasama yetkilerine sahiptir. Devletin

bütün işlerini tedbir eden en yüksek memurdur.

-Yasama Yetkileri:

-Yürütme Yetkileri

-Yargı Yetkileri

-Askeri Yetkileri

ıı. Vezirlik Alametleri

-Lakapları

322 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 189; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s.139-140. 323 Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, 234-236. 324 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 190; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 196. 325 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 191; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s. 193. 326 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s.192; Merçil, Hükümdarlık Alâmetleri, s.183.

Page 320: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

310

-Hil’at–i Vezaret

-Mühür ve yüzük

-Sarık

-Divit takımı

-Kılıç

-Nevbet

-Minder ve Çadır

ııı-Vezirlerin Gelir Kaynakları

-Devlet gelirlerinden hissesine düşen pay.

-Sahip olduğu iktalardan elde ettiği gelirler

-Seferler sırasında ganimetlerden ele geçen pay.

-Vezire verilen hediye ve paralar

-Gayrı meşru gelirler, müsadereler, rüşvetler

13.2.2.Diğer Dîvânlar

ı. Dîvân–ı İnşâ ve Tuğra

Nezaretten sonra gelen en büyük makam olup reisine sâhib–i dîvân–ı inşâ ve tuğra ya

da sadece tuğraî ya da münşi denirdi.

Bu divan Büyük Selçuklu devletinin yabancı devletler ve eyaletlerle ilgili olan

haberleşmesini sağlardı. Büyük dîvân tarafından alınan kararları yazar, berat misal, menşur ve

fermanları hazırlar ve bunlara Sutanın tuğrasını çekerdi. Tuğraî vezirin yokluğunda ona

naiplik ederdi. Özellikle av partilerinde sultanın nezninde bulunur ve vezire vekâlet ederdi.

ıı. Dîvân–ı İstifâ–yı Memâlik

Devletin mali işlerine bakan ilk ve önemli dairedir. Başkanına Müstevfî– i memâlik

denilir.

Müstevfî devletin gelir ve giderleriyle yakından ilgilenir, halkın durumunun

düzeltilmesine çalışılırdı. Bütçenin gelir ve masrafları ile ilgili defterleri kontrol ederdi.

Vergileri ona bağlı olarak görev yapan âmil, muhassıl ve mutasarrıf adı verilen görevliler

tahsil ederlerdi.

Page 321: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

311

ııı. Dîvân–ı İşrâf–ı Memâlik

Askerî ve adlî konuların haricindeki her meseleyi teftiş ve kontrol yetkisine sahip olan

bu divanın reisine Sâhib–i Dîvân–i İşrâf veya sadece Müşrif denirdi. Müşrifler yüklendileri

bu mesuliyetli görev dolayısıyla son derece güvenilir, malî konulara vakıf dîvân ve devlet

işlerinden anlayan kimseler arasından seçilirdi. Nizâmü’l-Mülk müşrif ve maliklerin

maaşlarının hazineden ödenmesini, böylece halka yük olmamalarını istemektedir.

ıv. Dîvân–ı Arz

Ordunun her türlü ihtiyacını askerin maaş ve techizatını tedarik etmek ve savaşa hazır

bulundurmakla mükellef olan bu dairenin reisine ‘Ârızu’l–Ceyş denirdi.

Askerî personelin iktâları ve rütbeleri ile ilgili kayıtlar burada tutulur gelirleri tespit

edilirdi. Ancak bu dîvân iktâlara sahip olamaz ve müstakil kararlar alamazdı. Askere alma ve

seferlerden önce askerleri teftiş etmekte bu dairenin görevleri arasındaydı.

13.3. Saray Teşkilati

a.Hâcibü’l–Huccâb

Saray teşkilatında sultandan, bütün devlet teşkilatında ise vezirden sonra geldiğini

gördüğümüz Hâcibü'l Huccâb askerî sınıfa mensuptu ve gulâm sistemine göre yetişmiş bir

Türk kumandandı.

Sarayın her türlü işinden sorumlu olan Hâcibü'l-Huccâb "ağacı" denilen haciblerin

reisi idi. Hâcibler ülkenin ileri gelenlerinden hükümdara gelen mektup ve istekleri ulaştıran

kişiler olup sultanların has hadimleridir. Hâcibler savaşlarda sultanın yanında yer alır ve

ordulara kumandanlık ederlerdi. Nizâmü'l–Mülk "Hâcibler bütün görevleri kontrol ve nezaret

eder" diyor. Râvendî de "Hâcib siyasetin delilidir" diyerek bu makamın önemini vurguluyor.

b. Emîr–i Hares

Eskiden Selçuklu saray teşkilatının ikinci adamı Emîr–i Hares idi. Halk sultandan nasıl

korkuyorsa, ondan da öyle korkardı. Ceza infazı ile görevli bir kişiydi.

c. Emîr–i Candâr

Hükümdârın ve sarayın muhafazası ile doğrudan görevli olanlara Candâr, bunların

reisine de Emîr–i Candâr denirdi.

d. Emîr–i Silâh

Silah deposunun muhafızı idi.

Page 322: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

312

e. Emîr–i Alem

Sultanının sancağını taşıyan ve onu muhafaza eden alemdarların reisi idi.

f. Abdâr veya Taştdâr

Hükümdâr elini yıkadığı zaman leğen ve ibrik tutan, banyo yapacağı zaman suyunu

hazırlayan şahıstır.

g. Câmedâr

Hükümdârın elbiselerini muhafaza eden saray görevlisidir. Câmedârlar hükümdarın

elbiselerini giyip çıkarmasında da yardımcı olurlardı.

h. Şarabdâr

Sultanın meşrubatını ve ilaçlarını hazırlar ve haftanın belirli günlerinde Meclis–i

Hâs'ta verilen ziyafetlerde hizmet ederlerdi.

ı. Emîr–i Çâşnigir

Sultanın sofrasının hazırlanmasına nezaret eder ve huzuruna getirilen yemekleri ondan

önce tatmak suretiyle yemeğe zehir katılıp katılmadığını kontrol ederdi. Bu bakımdan çok

güvenilir olması gerekirdi.

i. Vekîl–i Hâs

Hazinenin bazı gelirlerini sarayın, mutfak, fırın ve ahır ile kendi maiyyetindeki bazı

kişilerin elbiselerine harcamak ve sarayın masraflarını kontrol etmekle görevli olan bu kişi,

tanınmış ve saygı değer kişilerden seçilirdi.

j. Vekîl–i Der

Önemli meselelerde, sultan ile vezir arasındaki haberleşmeyi sağlardı. Bunun mevkii

hacibin mevkiinden daha özeldi.

k. Emîr–i Bar

Büyük–küçük emirler, saray veya otağın kapısına toplandıklarında sultanın iznini

tebliğ eden kimsedir.

l. Emîr–i Âhur

Hükümdârın atlarına bakardı.

m. Serheng veya Çavuş

Hükümdâr alayının önünde gider ve dur–baş (savulun) diyerek yol açardı.

Page 323: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

313

n. Nedimler

Sultanlar yanlarında rahatça hareket edebileceği içlerini dökebileceği edebî ve tarihî

sohbetler yapabileceği, kendine layık nedimler edinmelidir. Bu bakımdan nedimler, gece

gündüz sultana can yoldaşı olarak onun gönlünü huzur içinde tutarlar.

Page 324: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

314

Uygulamalar

Selçuklu devlet teşkilatı hakkında ayrıntlı bilgi için aşağıda künyeleri yazılı araştırma

eserleri okuyunuz.

-Erdoğan Merçil, Selçuklular’da Hükümdarlık Alâmetleri, Ankara 2007.

-Erdoğan Merçil, Selçuklular’da Saraylar ve Saray Teşkilatı, İstanbul 2011.

Page 325: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

315

Uygulama Soruları

1) Selçuklu hükümdarları neden unvan ve lâkap kullanırlardı? Kısaca bilgi veriniz.

2) Selçuklularda vezirin görev ve yetkilerini açıklayınız

3) Devletin mali işleriyle ilgilenen dîvan hakkında bilgi veriniz.

4) Saray teşkilatında yer alan “Hâcip”in görevleri nelerdir?

Page 326: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

316

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Selçuklu devlet teşkilatında hükümdarın görev ve yetkileri, çeşitli divanlar ile saray

teşkilatının yapısı üzerinde durulmuştur.

Page 327: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

317

Bölüm Soruları

1) Aşağıdakilerden hangisi bir hükümdarlık alameti olamaz?

a) Saray

b) Sancak

c) Sikke

d) Divit

e) Hutbe okutmak

2)Selçuklularda devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı büyük dîvâna

……………......................... denir.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken terim aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Dîvân–ı A‘lâ

b) Dîvân-ı Ârız

c) Büyük Meclis

d) Dîvaân-ı İşrâf

e) Ayak Dîvânı

3) Aşağıdakilerden hangisi Vezirlik alametlerinden biri değildir?

a) Mühür ve yüzük

b) Sarık

c) Divit takımı

d) Kılıç

e) Sancak

Page 328: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

318

4)

I. Devlet gelirlerinden hissesine düşen pay.

II. Sahip olduğu iktalardan elde ettiği gelirler

III. Seferler sırasında ganimetlerden ele geçen pay.

IV. Vezire verilen hediye ve paralar

V. Gayrı meşru gelirler, müsadereler, rüşvetler

Yukarıda Selçuklu vezirlerinin gelir kaynakları sıralanmıştır. Bu bilgiye bakarak

vezirlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

a) Vezirlik çok zor bir iştir

b) Vezirlik özel yetenekler gerektirir

c) Vezirler dar gelirlidir

d) Vezirler seferlere katılmak zorunda kalır

e) Vezirlerin geliri oldukça yüksektir

5) Aşağıdaki şıklardan hangisi “Emîr-i Alem”in görevini açıklamaktadır?

a) Hükümdarın giysilerini taşır

b) Hükümdarın sofrasını kuran görevlilerin başıdır.

c) Hükümdarın silahlarını korur

d) Sultanının sancağını taşıyan ve onu muhafaza eden görevlilerin başıdır.

e) Hükümdarın atlarını korur

6) Büyük Selçuklu devletinin yabancı devletler ve eyaletlerle ilgili olan haberleşmesini

sağlardı. Büyük dîvân tarafından alınan kararları yazar, berat misal, menşur ve fermanları

hazırlar ve bunlara Sutanın tuğrasını çekerdi.

Yukarıda Selçuklu Dîvânı’nda görevli üst düzey memurlardan hangisinin görevi

tanımlanmıştır?

a) Müstevfî

b) Tuğraî

c) Atabeg

Page 329: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

319

d) Melik

e) Vezir

7) Devletin gelir ve giderleriyle yakından ilgilenir, halkın durumunun düzeltilmesine

çalışılırdı. Bütçenin gelir ve masrafları ile ilgili defterleri kontrol ederdi. Vergileri ona bağlı

olarak görev yapan âmil, muhassıl ve mutasarrıf adı verilen görevliler tahsil ederlerdi.

Yukarıda Selçuklu Dîvânı’nda görevli üst düzey memurlardan hangisinin görevi

tanımlanmıştır?

a) Müstevfî

b) Tuğraî

c) Atabeg

d) Müşrif

e) Vezir

8) Askerî ve adlî konuların haricindeki her meseleyi teftiş ve kontrol yetkisine

sahiptirler. Yüklendikleri bu mesuliyetli görev dolayısıyla son derece güvenilir, malî konulara

vakıf dîvân ve devlet işlerinden anlayan kimseler arasından seçilirlerdi.

Yukarıda Selçuklu Dîvânı’nda görevli üst düzey memurlardan hangisinin görevi

tanımlanmıştır?

a) Müstevfî

b) Tuğraî

c) Atabeg

d) Müşrif

e) Vezir

9) Ordunun her türlü ihtiyacını askerin maaş ve techizatını tedarik etmek ve savaşa

hazır bulundurmakla mükellef olan bu dairenin reisine ‘Ârızu’l–Ceyş denirdi. Askerî

personelin iktâları ve rütbeleri ile ilgili kayıtlar burada tutulur gelirleri tespit edilirdi. Ancak

bu dîvân iktâlara sahip olamaz ve müstakil kararlar alamazdı. Askere alma ve seferlerden

önce askerleri teftiş etmekte bu dairenin görevleri arasındaydı.

Yukarıda tanımı yapılan ve görevleri açıklanan Selçuklu dîvânı aşağıdaki

şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Dîvân-ı A’lâ

Page 330: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

320

b) Dîvân-ı İstîfâ

c) Dîvân-ı İşrâf

d) Dîvân-ı Arz

e) Dîvân- Vezâret

10) Sarayın her türlü işinden sorumlu olan Hâcibü'l-Huccâb "ağacı" denilen hâciblerin

reisi idi. Hâcibler ülkenin ileri gelenlerinden hükümdara gelen mektup ve istekleri ulaştıran

kişiler olup sultanların has hadimleridir. Hâcibler savaşlarda sultanın yanında yer alır ve

ordulara kumandanlık ederlerdi. Nizâmü'l–Mülk "Hâcibler bütün görevleri kontrol ve nezaret

eder" diyor. Râvendî de "Hâcib siyasetin delilidir" diyerek bu makamın önemini vurguluyor.

Yukarıdaki açıklamaya bakarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a)Hâcib’lik çok önemli bir görev idi.

b)Hâcibler, sultanın özel hizmetçileridir.

c)Hâcibler, orduya kumandanlık edebilirler.

d)Savaşlarda herhangi bir görev ve yetkileri yoktur.

e)Hâcibü’l-hüccâb, Sarayın her türlü işinden sorumludurlar.

Cevaplar

1d 2a 3e 4e 5d 6b 7a 8d 9d 10d

Page 331: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

321

KAYNAKÇA

Merçil, Erdoğan, Selçuklular’da Hükümdarlık Alâmetleri, Ankara 2007.

Nizâmülmülk, Siyâsetnâme, (çev. M.A. Köymen), Ankara 1999.

Özaydın, Abdülkerim, Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485–498 / 1092–1104),

İstanbul 2001.

_____________, "Büyük Selçuklular’da Unvan ve Lakaplar”, Prof. Dr. Işın

Demirkent Anısına, İstanbul 2008, s. 421– 433.

Page 332: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

322

14. TEŞKİLAT VE İDARE II

Page 333: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

323

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

14.1.Taşra Teşkilatı

14.1.1. Taşrada Bulunan İdareciler

14.2. Adliye Teşkilatı

14.2.1. Kâdı'l-Kudat ve Kadılar

14.2.2. Emîr-i Dâdlar

14.2.3. Kadı-askerler

14.3. Posta Teşkilatı

14.4. Ordu Teşkilatı

14.4.1. Selçuklu Ordusunu Meydana Getiren Unsurlar

14.4.2. Rütbe ve Dereceler

14.4.3. Ordunun Savaş Düzeni

14.4.4. Zeredhâne ve Silâhlar

Page 334: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

324

Bölüm Hakkında İlgi Oluşturan Sorular

1) Selçuklu ordu teşkilatı nasıl yapılanmıştı?

2) Selçuklularda haberleşmede kullanılan posta teşkilatı nasıl işlemekteydi?

3) Selçuklularda taşra teşkilatı nasıl çalışmaktaydı?

Page 335: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

325

Bölümde Hedeflenen Kazanımlar ve Kazanım Yöntemleri

Konu Kazanım Kazanımın nasıl elde

edileceği veya

geliştirileceği

14.1.Taşra Teşkilatı Taşra teşkilatını oluşturan

görevlilerin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.1.1. Taşrada Bulunan

İdareciler

Taşra teşkilatında görev alan

idarecilerin

sorumluluklarının

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.2. Adliye Teşkilatı Adilye teşkilatında görev

alan idarecilerin belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.2.1. Kâdı'l-Kudat ve

Kadılar

Baş kadının görev

yetkilerinin anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.2.2. Emîr-i Dâdlar Emir Dâdların tanımı ve

görevlerinin kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.2.3. Kadı-askerler Ordu’da görev alan kadıların

görev ve sorumluluklarının

belirlenmesi

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.3. Posta Teşkilatı Posta teşkilatının işleyiş

yapısının kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.4.. Ordu Teşkilatı Orduyu oluşturan unsurlar,

rütbeler ve Selçuk

Ordusunun savaş düzeninin

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.4.1. Selçuklu Ordusunu

Meydana Getiren Unsurlar

Selçuklu ordu yapısının

anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.4.2. Rütbe ve Dereceler Selçuklu ordusunda hangi

rütbe ve derecelerin

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

Page 336: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

326

kullanıldığının belirlenmesi araştırma eserlere ulaşılması

14.4.3. Ordunun Savaş

Düzeni

Savaş sırasında ordunun

nasıl konumlandığının

anlaşılması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

14.4.4. Zeredhâne ve

Silâhlar

Orduda kullanılan silahlar ve

nerede depolandıklarının

kavranması

Ders notlarının okunması ve

dipnotlarda atıf yapılan

araştırma eserlere ulaşılması

Page 337: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

327

Anahtar Kavramlar

Taşra Teşkilatı, Kâdı’l-Kudat, Silahlar, Selçuklu Ordusu, Savaş düzeni

Page 338: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

328

Giriş

Bu bölümde Selçuklu taşra teşkilatı yanında Adliye teşlatı ve Kadı’l-Kudat’ın vazifesi,

Selçuklu ordusunun yapısı, rütbe ve dereceler ile savaş düzeni hakkında bilgi verilecektir.

Page 339: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

329

14. TEŞKİLAT VE İDARE II

14.1. Taşra Teşkilatı

Taşranın idaresi melik unvanı verilen hükümdar çocukları ile diğer hanedan

mensupları, memlük emîrler ve Türkmen beyleri tarafından sağlanırdı.

Şehzadelerin emrinde dîvân teşkilatı mevcuttu. Ülkenin başkentinde kurulan saltanat

dîvânının küçük bir numunesini oluştururdu. Yani çalışma sistemi merkez dîvânı ile

aynıydı.327 Büyük Selçuklu Devleti idarî bakımdan eyaletlere, eyaletler şehirlere, şehirler de

kazalara ayrılırdı.

14.1.1. Taşrada Bulunan İdareciler

Âmid

Eyaletlerin başında bizzat sultan tarafından tayin edilen ve Büyük Dîvân'a bağlı amid

unvanını taşıyan üst düzey devlet adamları bulunurdu. Amid, eyaletteki sivil idarenin

başıydı.328

Âmil

Büyük Selçuklularda eyalet, şehir ve kasabalarda vergi tahsil işleri âmiller tarafından

yürütülürdü.329 Genellikle memur anlamında kullanılan bu unvan sivil vâli manasında da

kullanılmıştır.330

Vâli

Vilayet ve şehirler askerî valiler tarafından idare edilirdi.

Şahne (Şıhne)

Şahne, sözlükte ikamet ettikleri şehirlerin güvenliğini sağlayan ve gerektiğinde

düşmana karşı müdafa eden savaşçı bir topluluk demektir. Fakat bu terim daha sonra bu

topluluğa kumandanlık edenlere verilmiştir. Hukukun uygulanmasından ve güvenliğin

sağlanmasından sorumlu olan şahneler bulundukları şehrin askerî valisi durumundaydı.

Bağdat şahnesi Selçuklu sultanının hilâfet merkezindeki temsilcisi durumundaydı.331

Sâhibü’ş–Şurta

Her şehir ve kasabada bu kişinin başkanlığında bir polis kuvveti vardı. İslâm adliye

teşkilatında bilhassa cezaî konularda görev yapan ve faliyet gösteren bu müessese polisiye

327 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 217. 328 Geniş bilgi için bk. Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 202-218. 329 Özaydın, Sultan Bekyaruk, s. 219. 330 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 221-223. 331 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 219-221.

Page 340: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

330

işler, adli görevler, hapishanelerin idaresi, kadılara yardım ve cezaların infaz ve icrasından

sorumluydu.332

Muhtesib

Hisbe teşkilatı İslâm toplumunda iyilikleri emretmek, kötülüklerden vazgeçirmek

suretiyle sosyal huzuru sağlayan sivil bir teşkilat olarak ortaya çıkmıştır. Teşkilatın başında

bulunan Muhtesib unvanlı sivil memur, bugünkü belediye zabıtasının ve ahlâk zabıtasının

işlerini yerine getirirdi.333

Muhtesiblerin genel olarak âmme işlerinin yerine getirilmesini temin etmek, ölçü tartı

aletlerini kontrol etmek, pazar yerleri ve çarşıları denetlemek, günlük toplum hayatını, nakil

vasıtaları, cadde ve sokakları teftiş etmek gibi görevleri vardı.

Reîs

Bazı şehirlerde reîs adı verilen bir görevli bulunurdu ki bu makamın günümüzde

belediye başkanlarına veya valiye tekabül ettiğini söyleyebiliriz. Bir şehrin bir san‘atkâr

grubunun veya bir toplumun liderliğini yapan, onlarla devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen

reislerin cülus merasimlerinde, protokolde ilk sırada yer alırdı.334

14.2. Adliye Teşkilatı

14.2.1. Kâdı’l–Kudât ve Kadılar

Kâdı’l–Kudât adalet sisteminin başında bulunurdu. Kâdı’l-Kudât, Büyük Dîvân’dan

bağımsız olarak görev yapardı. Sultanın ya da bir başka devlet adamının kontrolü altında

bulunmuyordu. Kadılar mahkemelerdeki davalara bakarlar, dinî müesseseleri kontrol ederler,

mahalli medreselerde dersler verirler, zaman zaman elçi olarak da görevlendirilirlerdi.335

14.2.2. Emîr–i Dâdlar

Kadıların baktığı şer'î davaların dışında kalan örfî davalara, devlete karşı işlenen

suçlara bakan Dîvân–ı Mezalim adlı bir teşkilat vardı. Dîvân–ı A'lâ'ya bağlı olmadan çalışan

bu dîvânın reîsine Emir–i Dâd denirdi.336

14.2.3. Kadı–askerler

Ordu mensuplarıyla ilgili davalara kadı askerler bakardı.

332 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 221-222. 333 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 222-223. 334 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 223-224. Bu müessesenin Selçuklular’daki durumu hakkında bk. A.

Özaydın, “Selçuklularda Reislik Müessesesi”, Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e Armağan, İstanbul 2013, s. 112-130. 335 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 224-225. 336 Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 225-226.

Page 341: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

331

14.3. Posta (Berîd) Teşkilatı

İslâm devletlerinde istihbarat ve posta teşkilatına berîd adı verilirdi. Geniş bir sahaya

yayılan Büyük Selçuklu Devleti'nde melikler, emirler ve vassal hükümdarlarla haberleşmeyi

sağlayan bu posta teşkilatı içerisinde görev yapan pek çok kimse bulunmaktaydı.

Ülkenin her tarafından haber getiren peykler (piyadeler ve postacılar) ve perendeler

bulunmaktaydı. Burada amaç, hükümdarın uzak veya yakın her yönden bilgi sahibi olması

gereğiydi. Aynı zamanda casusluk müessesi de önem arz ediyordu. Selçuklu Sultanları çeşitli

yerlerde görevlendirdikleri “sâhib–i haber” vasıtasıyla ülkede olup bitenleri kısa sürede

öğrenebiliyorlardı. Ancak kuruluş yıllarında berîd teşkilâtına önem verilmediği Dîvânü’l–

Berîd’in kaldırıldığı anlaşılmaktadır.

Casusluktan ve casuslardan pek hoşlanmayan Sultan Alp Arslan “Bunlar bana

dostumu düşman, düşmanı dost olarak gösterebilirler” diyerek Vezîri Nizâmü’l– Mülk’ün

karşı çıkmasına rağmen Berîd Teşkilâtı’na önem vermemiştir. Bâtınîler’in Selçuklu

hâkimiyeti altındaki topraklarda uzun zaman gizli faaliyetlerde bulunduktan sonra büyük bir

örgüt olarak ortaya çıkması genellikle Berîd teşkilâtının yokluğuna bağlanmaktadır. Ancak bu

teşkilat, Alp Arslan’dan sonra Vezîr Nizâmü’l– Mülk’ün gayretleriyle yeniden faaliyete

geçmiştir.337

14.4. Ordu Teşkilati

Selçuklu sultanları orduyu savaşlarda bizzat idare ederdi. İlk üç Selçuklu sultanı

orduları bizzat idare ettiler. Melikşâh’ın ölümünden sonra ise sultan ile ordu arasındaki

bağların zayıflaması, askerin giderek sultandan çok kendi başlarındaki kumandanlarına

bağlılığını artırdı. Emîrler hasat zamanı iktâlarına dönmek istediklerinden savaşlar ve sefer

zamanı uzun tutulmazdı. Ayrıca emîrlerin uzun süre iktâlarından ayrı kalmaları rakiplerinin

topraklarını işgal etmesine veya hükümdarın iktâyı başka bir emîre verme endişesi onların

iktâlarına olabildiğince erken dönmelerinde etkili oluyordu.

Alışılmış hücum tarzı düşman karşısında mevzilendikten sonra ok düellosu başlatmak

şeklindeydi. Düşmanın yıpranıp, zayıfladığı görülünce süvariler mızraklarla hücuma geçerdi.

Ardından kılıçlarla bire bir savaşılırdı. Eğer bir düşman hattı yarılmadıysa hücum etmekten

sakınılırdı. Düşmanla savaşa girmek konusunda aceleci davranılmazdı.338

337 İbrahim Harekât, “Berîd”, DİA., V, 499 vd. 338 Özaydın, Bekyaruk, 216-217. Büyük Selçuklularda Askerî Teşkilât konusu hakkında genişbilgi için

bk. Köymen, “Alp Arslan Zamanı Selçuklu Askerî Teşkilâtı”, AÜ. DTCF.Tarih Araştırmaları Dergisi, Ankara

1967, c. V/sy, 8-9, s. 1-73. Türkiye Selçukluları’nda Ordu Teşkilatı, Silahlar, Savaş Taktikleri vs. konular

hakkında geniş bilgi için bk. Muharrem Kesik, At Üstünde Selçuklular, Türkiye Selçukluları’nda Ordu ve Savaş,

İstanbul 2011.

Page 342: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

332

14.4.1. Selçuklu Ordusunu Meydana Getiren Unsurlar

ı. Gulâmân–ı Saray

Sultanı ve saray erkânını korumakla görevli, sarayda özel bir terbiye ve eğitim alan,

doğrudan doğruya sultana bağlı birliklerdi. Türk, Arap, Kürt, Deylemlî, Kûhistanlı vb. çeşitli

kavimlerden oluşan gulâmlara hazarda ve seferde görevlerini en iyi şekilde yapabilecekleri

şekilde eğitim verilirdi.

Gulâmların temini için en önemli kaynak esir pazarlarıydı. 339 Ölen hükümdarın

memlûkleri ve gulâmlıktan yetişme hâcib ve emîrleri de yeni hükümdarın hizmetine

giriyordu.340 Gulâm temini ayrıca hükümdara sunulan hediyelerle veya bir devlet yıkılınca

diğer devletin hükümdarına geçmesi şeklinde de oluyordu. Sa’düddevle Gevherâyîn,

Hûzistanlı bir kadının gulâmıydı.341

Gulâmlıktan yetişen hâcibler de saray hizmetlisi olarak görev almalarına rağmen

devletin siyasî hayatına etki etmekteydiler. Örneğin, Tuğrul Bey ölmeden önce yerine

Süleyman’ın geçmesini vasiyet etmiş fakat Hâcib Erdem, Tuğrul Bey’e “Senden sonra hiç

kimseye hizmet (itâ’at) etmem, Kardeşin Davud’un oğlu Alp Arslan’a giderim” dedikten

sonra, Sultan Tuğrul’u terk ederek Horasan’a doğru yola çıkmış ve Hâcip Erdem daha sonra

Alp Arslan’ın maiyetine girmişti.342

İsim ve vazifeleri dîvân defterlerine kayıtlı olan saray gulâmlarına iktâ‘ yerine yılda

dört defa maaş (Bistegânî) veriliyordu. Bunların kumandanına sâlâr–ı gulâmân–ı saray

denilmekteydi.343

ıı. Hâssa Ordusu

Selçuklu ordusunun temelini meydana getiren bu birlikleri, doğrudan doğruya sultana

bağlı sâlâr adı verilen kumandanlar idare ederdi. Bu askerlerin isimleri, iktâ‘ları, künyeleri

dîvân defterlerinde kayıtlı olurdu. Devletin her tarafına iktâ‘ sistemi ile dağılan bu süvarî

kuvvetlerine sipahiyân denilmekteydi.344 Savaşmaktan başka bir görevi olmayan ve herhangi

bir işle uğraşmaları kesinlikle yasaklanan hassa ordusunun techizât, iâşe (yiyecek), mühimmât

ve hayvan yemi masrafları Dîvân–ı Ârızu’l–Çeyş tarafından sağlanırdı. Ordunun

başkumandanına isfehsâlâr denilirdi ve ordunun savaşa hazırlanmasından sorumluydu.

Hâssa ordusuna mensup sipahiler / süvarilerin ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış

iktâ‘ları bulunurdu. İktâ’ sistemi, devletin sadece askerî değil hukukî ve idarî alandaki en

önemli temellerinden biriydi. Selçuklularda bu tür iktâ usulünü yaygınlaştıran Nizâmü’l-

339 Özaydın, Berkyaruk, s. 208; Alptekin “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII, 202; Köymen, Alp Arslan

ve Zamanı, s.241. 340 Özaydın, Berkyaruk, aynı yer. 341 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 239; Özaydın, Berkyaruk, aynı yer. 342 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, 253-254. 343 Özaydın, Berkyaruk, s. 209; Alptekin “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII, 202. 344 Özaydın, Berkyaruk, s. 209; Alptekin, “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII s.203.

Page 343: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

333

Mülk’tür.345 Nizâmü’l-Mülk, anarşinin hüküm sürdüğü bölgelerde üretimin yetersiz olduğunu

ve tahsilâtın yapılamadığını görünce, ülkenin tarım topraklarını iktâ bölgelerine ayırarak

gelirlerini askerlere tahsis etti.

İktâ sahipleri belirli sayıda asker beslemekle görevliydiler. Eğer iktâ‘ sahibi görevini

yerine getirmezse iktâsı elinden alınır başkasına verilirdi. İktâ‘nın babadan oğla geçmesi

genel bir kuraldı. İktâ’ sahibi ölünce, mirasçısı yoksa iktâ‘ başka bir emîre verilirdi. Büyük

Selçuklularda askerî iktâ‘ sisteminin, Melikşah’ın hükümdarlığının ikinci yılından itibaren

(1073) uygulamaya konulduğu ve onbeşinci yıldan itibaren ise ülkenin her tarafında

yaygınlaştığı anlaşılmaktadır. 346

Hâssa ordusuna müfred (müfârede), gulâmân–ı hâss, haşem–i hâss ve halka–i hâss

denilmekteydi; sonraki dönemlerde ise bu askerlere sipahiyân (süvarîler) deniliyordu. 347

Sultanı muhafaza eden ve kapıkulu askerleri olarak da adlandırılan hâssa birliklerinden olan

“mülâzımân–ı yayakların”, “Kânûn–ı Yayak” adı verilen kanunları bulunuyordu.

Hükümdârın çadırını korumakla görevli “mülâzıman–ı yatak (yayak)” askerleri halka-

yı hâss askerleri içinden seçilirdi. “Mülâzımân–ı yatak” tabiri Türkçe bir kelime olan otak ve

otağ kelimesinden alınmış bir terim idi. Selçuklu sultanının muhafazasında önemli bir yeri

olan bu sınıf her zaman silahlı değildi; gerektiğinde sefer ve savaş zamanlarında kendilerine

silah verilirdi.348

ııı. İktâ‘ Kuvvetleri

Selçukluların meydana getirdiği askerî iktâlar ile ordunun gerekli ihtiyaçları ve

beslenmeleri karşılanırken, diğer yandan ülkenin imarı ve güvenliği en uç noktalara kadar

ulaştırılmış oluyordu. Büveyhî dönemindeki askerî iktâlar, Selçuklular döneminde eyalet

yönetimlerine dönüştürüldü. İdarî iktânın özelliği sultanın otoritesinin bir kısmının iktâ

sahibine (mukataa) devredilmesine dayanıyordu. İdarî iktânın olumsuz yanlarından biri

şahıslara bağlı orduların gelişmesini sağlamasıydı.349

İktâlı Hassa Askerleri

Selçuklu Ordusunda hassa ordusuna mensup askerlerin ülkenin çeşitli yerlerinde

iktâları bulunuyordu. Melikşâh döneminde adları dîvâna kayıtlı 45 bin süvarînin meydana

getirildiği iktâlar, ordunun her gittiği yerde gerekli erzak ve levazımâtın hazır olması için

imparatorluğun her yerine dağıtılmıştı. Böylece seferin yönüne göre gittiği her yerde

kendilerine ait olan mâl–ı hakk’ı (hisseyi) alırdı.350

345 Özaydın, Berkyaruk, s. 210; Alptekin, aynı yer. 346 Râvendî, I, 126. Krş. Özaydın, Berkyaruk, s. 210; Kucur, “İktâ”, DİA., XXII, 47. 347 Selim Kaya, “Selçuklularda Askerî Teşkilat ve Donanma”, Türkler ve Askerlik, İstanbul 2009, s. 76. 348 İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Medhal, s.101. 349 Sadi Kucur, “İktâ”, DİA., XXII, 47; Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, İstanbul

1993, s. 312; 350 Nizâmülmülk, Siyâsetnâme, 126-127. Krş. Özaydın, Sultan Berkyaruk, s. 209-210; Kaya,

“Selçuklularda Askerî Teşkilat”, s. 77-78.

Page 344: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

334

Hanedan Mensupları İle Kölelikten Yetişme Emîrlerin ve Devlet Adamlarının

Askerleri

Selçuklu melik ve şehzâdelerinin askerleri iktâ‘lı idi. Merkezi idarenin zayıfladığı

zamanlarda bu askerler sultana karşı yapılan isyanlarda ve saltanat davası güden kardeş

kavgalarında önemli roller oynamışlardı. Büyük Selçuklularda memlûk kökenli emîrlerin de

iktâlı askerleri mevcuttu. Emîrlere bazen birkaç vilayet iktâ edilirdi. Örneğin Berkyaruk, Emîr

Üner’e önce Fars sonra da Irak’ı iktâ etmişti.

İktâların yıllık geliri bir milyon dinarı aşıyordu. Buna karşılık iktâ sahiplerinin belirli

sayıda askeri beslemek ve savaş giderlerine katkıda bulunma zorunluluğu vardı. Mesela

Muhammed Tapar zamanında, Emîr Ahmedîl’e yıllık geliri 400.000 dinar olan Âzerbaycan

iktâ olarak verilmişti. Bu meblâğa karşılık olarak emîr 5000 sipahîyi besleyip techiz

ediyordu.351

ıv. Türkmen Kuvvetleri

Selçuklularda devletin kurulup gelişmesinde önemli katkı sağlayan Türkmenler,

beylerine tahsis edilen yaylak ve kışlakları arasında hayatlarını sürdürürlerdi. Devletin

hâkimiyetindeki ülkelerin dörtte üçünü Türkmenler fethetmişlerdi. Onların merkezî idarenin

kontrol altına girmek istemeyip bağımsız hareket etmeleri, sivil ya da askerî kadrolara

alınmalarına engel olmuştur. Bu nedenle Selçuklu hükümdarları Türkmenlerin bir kısmını

Anadolu ve Suriye’ye cihatla görevlendirmiş diğerlerini ise devlete ve hanedana yaklaştıracak

tedbirlerle onları kazanmaya çalıştılar.

Sultan Melikşâh döneminde Türkmenler ordudan tasfiye edildi. Türkmen kuvvetleri

genellikle sadece savaşlara katılıp ganimet elde etmek ve gaza yapmak amacıyla orduda yer

alırdı.352

v. Tâbî (Vassal) Hükümdârların Kuvvetleri

Tâbî devletlerin, savaş zamanlarında ana orduya belli bir sayıda kuvvet yollamaları

zorunluydu. Buna karşın merkezî otoritenin sarsıldığı dönemlerde bu vassallik kuralına

uyulmadığı görülmektedir. 353

vı. Gönüllüler (Mutatavviûn)

Bu kuvvetler daha çok Haçlılara ve Bâtınîlere karşı düzenlenen seferlere Allah rızası

için katılan mücahitlerdi. Selçuklu emîri Çavlı ile Antakya Haçlı Prinkepsi Tankred arasında

1108 yılında meydana gelen savaşta gönülüler de yer almıştı. Sultan Muhammed Tapar’ın

emriyle Emîr Mevdûd ve Sökmen el–Kutbî’nin 1110 yılında gerçekleştirdikleri Urfa

kuşatmasında Selçuklu Ordusu’nda çok sayıda gönüllü bulunuyordu. Melik Sencer’in

351 Özaydın, Berkyaruk, 210-211; Kaya, “Selçuklularda Askerî Teşkilat”, s.79. 352 Özaydın, Berkyaruk, s. 211; Alptekin, “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII, 203; Kaya,

“Selçuklularda Askerî Teşkilat”, s. 80. 353 Özaydın, Berkyaruk, s. 212.

Page 345: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

335

emirlerinden Bozkuş’un 1103-1104 yıllarında Horasan Bâtınîleri’ne karşı düzenlediği seferde

ordusunda gönüllü askerler de yer almıştır. Bu gönüllü asker gurubuna gaziyan

denilmekteydi.

Bunların dışında Selçuklular, gerektiğinde halktan ücretli asker de toplanmaktaydı.

Bunlara Haşer denilmekteydi. Ordu içinde birliklerin kendilerine ait bayrakları bulunurdu.

Selçuklu ordusunda seyyar hastaneler de bulunmaktaydı.354 Kadılar da orduda görev

alırdı. Ordunun şer’î meselelerindeki davalarına Kazaskerler bakardı. Bu görevde bulunan

kişiler daha adil karar vermek amacıyla hükümet işleriyle ilgilenmezlerdi.355

14.4.2. Rütbe ve Dereceler

Selçuklu Ordusunda belli başlı rütbeler; otak başı (visak başı), hayl başı (ser–hayl),

hâcib ve emîrlikdir. Bunların dışında Emîrü’l–ümerâ, Emîr–i Emîrân, Sâlâr, Emîr–i Sâlâr,

Mukaddimetü’l–Çeyş, Serheng ve Nakîb gibi unvanlar kullanılıyordu. Başkomutana Emîr–i

İsfehsâlâr (Sipehsâlar), Emîrü’l–Çüyûş, Sâhibü’l–Çeyş veya en yaygın kullanım şekli olan

Emîr denilirdi.356

14.4.3. Ordunun Savaş Düzeni

Büyük Selçuklularda ordunun savaş düzeni diğer devletlerde olduğu gibidir.

1. Sağ Kanat (Meymene)

2. Merkez (Kalb)

3. Sol Kanat (Meysere)

4. Keşif Birlikleri (Talâi‘)

5. Öncü (Mukaddime)

6. Artçı (Sâka)357

14.4.4. Zeredhâne ve Silâhlar

Selçuklularda silâh ve zırhların korunup saklandığı yere zeredhâne denilirdi. Süvariler

kalkan, zırh ve miğfer kullanırlardı. Hafif silahlı atlılar ise zırh yerine köseleden yapılmış

veya içi doldurulmuş ceketler giyerdi.358

354 Özaydın, Berkyaruk, 216; Alptekin, “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII, 203. 355Alptekin “Büyük Selçuklular”, DGBİT., VII s. 203, 204. 356 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 267; Özaydın, Berkyaruk, s. 214. 357 Özaydın, Berkyaruk, s. 214. 358 Özaydın, Berkyaruk, s. 214.

Page 346: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

336

ı. Hafif Silahlar

Büyük Selçuklular’ın savaşlarda kullandığı başlıca hafif silahlar ok-yay, mızrak, kılıç,

gürz, sapan, nacak, bıçak, kargı, topuz ve kamçıdan meydana geliyordu.359

ıı. Ağır Silahlar

Selçuklu ordusunun kullandığı ağır silahlar içinde kuşatma savaşları sırasında ağır

taşlar atan mancınık, küçük taşlar atan arrâde, sura yaklaşmak için kullanılan ve altında

askerlerin gizlendiği debbâbe, seri bir şekilde ok fırlatan aletler (çarhlar) ve neft makineleri

yer alıyordu. Kuşatma savaşlarında özellikle yaya askerleri önemli işler görürdü. Kuşatma

savaşlarının vazgeçilmez askerî sınıfları olan lağımcı (nekkâbûn) ve neftçi (neffâtûn) onların

içinden yetişirdi. Arrâde ve debbâbe gibi aletleri kullanan askere de taşçılar (haccârûn)

denirdi. 360

359 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 268; Özaydın, Berkyaruk, s. s. 215. 360 Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 272; Özaydın, Berkyaruk, s. 215.

Page 347: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

337

Uygulamalar

- Muharrem Kesik, At Üstünde Selçuklular, İstanbul 2011. Bibliyografik künyeli kitabı

okuyunuz.

-Selçuklu devlet teşkilatı ve Türk-İslam devletlerinin devlet teşkilatı için aşağıda

künyesi yazılı başvuru kitabını okuyunuz.

-İsmail Hakkı Uzunçarşılı., Osmanlı Devlet Teşkilâtına Medhal, Ankara 1988.

-Selçuklu devlet teşkilatı ile diğer Türk-İslam devletlerinin teşkilatı arasındaki benzer

ve farklı yönleri araştırınız.

Page 348: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

338

Uygulama Soruları

1) Kadı’l-Kudat nedir? Adlî teşkilattaki yerini belirtiniz.

2) Amîd, Şahne ve muhtesip hakkında bigi veriniz.

3)Selçuklu ordusunu meydana getiren unsurlar nelerdir?

Page 349: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

339

Bu Bölümde Ne Öğrendik Özeti

Selçuklu Devleti’nin taşra teşkilatının, adliye teşkilatının, posta teşkilatının ve ordu

teşkilatının yapısını inceledik.

Page 350: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

340

Bölüm Soruları

1) Aşağıdakilerden hangisi taşrada bulunan idarecilerden biri değildir?

a) Şahne

b) Âmil

c) Reis

d) Âmid

e) Vezir

2) Aşağıdakilerden hangisi “Âmil” teriminin karşılığıdır?

a) Büyük Selçuklularda eyalet, şehir ve kasabalarda vergi tahsil işlerini yürütürlerdi.

Genellikle memur anlamında kullanılan bu unvan sivil vâli manasında da kullanılmıştır.

b) Eyaletlerin başında bizzat sultan tarafından tayin edilen ve Büyük Dîvân'a bağlı bu

görevli, eyaletteki sivil idarenin başı idi.

c) Vilayet ve şehirleri idare ederlerdi.

d) Sözlükte ikamet ettikleri şehirlerin güvenliğini sağlayan ve gerektiğinde düşmana

karşı müdafaa eden savaşçı bir topluluk demektir. Fakat bu terim daha sonra bu topluluğa

kumandanlık edenlere verilmiştir.

e) Her şehir ve kasabada bu kişinin başkanlığında bir polis kuvveti vardı. İslâm adliye

teşkilatında bilhassa cezaî konularda görev yapan ve faliyet gösteren bu müessese, polisiye

işler, adli görevler, hapishanelerin idaresi, kadılara yardım ve cezaların infaz ve icrasından

sorumlu idi.

3)Aşağıdakilerden hangisi Selçuklu ordusunun kullandığı hafif silahlardan biri

değildir?

a)Bıçak

b)Kılıç

c)Topuz

d)Ok-yay

e)Arrade

Page 351: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

341

4)Aşağıdakilerden hangisi Selçuklu ordusunu oluşturan unsurlardan biri

değildir?

a) İktalı Asker

b) Gönüllüler

c) Türkmenler

d) Vassal hükümdarların kuvvetleri

e) Franklar

5) Sultanı ve saray erkânını korumakla görevli, sarayda özel bir terbiye ve eğitim alan,

doğrudan doğruya sultana bağlı birliklere …………………………… denir.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken terim aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Gulâmân–ı Saray

b) İkta Askeri

c) Âmiller

d) Sipâhiyân

e) Türkmenler

6) Büyük Selçuklularda eyalet, şehir ve kasabalarda vergi tahsil işleri görevliler

tarafından yürütülürdü. Genellikle memur anlamında kullanılan bu unvan sivil vâli manasında

da kullanılmıştır.

Yukarıda vazifesi tanımlanan, Selçuklu taşra teşkilâtında görevli memurun

unvanı aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Vezir

b) Melik

c) Âmil

d) Reis

e) Kâdı

Page 352: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

342

7) Sözlükte ikamet ettikleri şehirlerin güvenliğini sağlayan ve gerektiğinde düşmana

karşı müdafaa eden savaşçı bir topluluk demektir. Fakat bu terim daha sonra bu topluluğa

kumandanlık edenlere verilmiştir. Hukukun uygulanmasından ve güvenliğin sağlanmasından

sorumlu olan bu görevliler bulundukları şehrin askerî valisi durumundaydı.

Yukarıda vazifesi tanımlanan, Selçuklu taşra teşkilâtında görevli üst düzey

memurun unvanı aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Vezir

b) Melik

c) Âmil

d) Reis

e) Şahne

8) Hisbe teşkilatı, İslâm toplumunda iyilikleri emretmek, kötülüklerden vazgeçirmek

suretiyle sosyal huzuru sağlayan sivil bir teşkilat olarak ortaya çıkmıştır. Teşkilatın başında

bulunan sivil memur, bugünkü belediye zabıtasının ve ahlâk zabıtasının işlerini yerine

getirirdi. Genel olarak âmme işlerinin yerine getirilmesini temin etmek, ölçü tartı aletlerini

kontrol etmek, pazar yerleri ve çarşıları denetlemek, günlük toplum hayatını, nakil vasıtaları,

cadde ve sokakları teftiş etmek gibi görevleri vardı.

Yukarıda vazifesi tanımlanan, Selçuklu taşra teşkilâtında görevli üst düzey

memurun unvanı aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Vezir

b) Muhtesib

c) Âmil

d) Reis

e) Şahne

9)Aşağıdakilerden hangisi Selçuklularda bir askerî unvan değildir?

a) Emîr

b) Seheng

c) Emîrü’l-ümerâ

d) Nâib

Page 353: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

343

e) Sâlâr

10) Selçuklularda silâh ve zırhların korunup saklandığı yere …………………

denilirdi.

Cümlesinde boş bırakılan yere getirilmesi gereken kelime aşağıdaki şıklardan

hangisinde doğru olarak yazılmıştır?

a) Zeredhâne

b) Ordugâh

c) Meysere

d) Kiler

e) Mancınık

Cevaplar

1e 2a 3e 4e 5a 6c 7e 8b 9d 10a

Page 354: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

344

Kaynakça

Coşkun, Alptekin, “Büyük Selçuklular”, DGBİT., V, 209-382.

Harekât, İbrahim, “Berîd”, DİA., V, 499.

Kaya, Selim, “Selçuklularda Askerî Teşkilat ve Donanma”, Türkler ve Askerlik,

İstanbul 2009.

Kesik, Muharrem, At Üstünde Selçuklular, Türkiye Selçukluları’nda Ordu ve Savaş,

İstanbul 2011.

Köymen, M. Altay, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, III, Alp Arslan ve Zamanı,

Ankara 1992.

Kucur, Sadi, “İktâ”, DİA., XXII, 47.

______________, Alp Arslan ve Zamanı, Ankara 1972.

______________, “Alp Arslan Zamanı Selçuklu Askerî Teşkilâtı”, AÜ. DTCF.Tarih

Araştırmaları Dergisi, Ankara 1967, c. V/sy, 8-9, s. 1-73

Özaydın, Abdülkerim, Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485–498 / 1092–1104),

İstanbul 2001.

______________, “Selçuklularda Reislik Müessesesi”, Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e

Armağan, İstanbul 2013, s. 112-130

Turan, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, İstanbul 1993.

Page 355: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

345

KRONOLOJİ

961 Selçuk Bey'in kabilesi ve yakın adamlarıyla Cend havalisine gelmeleri

985–986 Samaniler'in Selçuklu Oğuzlarına Buhara civarındaki “Nur” kasabasına

yerleşme müsaadesi vermesi

Ekim 999 Karahanlı İlig Han Nasr’ın Samanileri mağlup ederek Buhara’yı ele

geçirmesi ve hanedan mensuplarını Özkent’e göndermesi

1000 Samani şehzadesi Ebu İbrahim İsmail el–Muntasır’ın tutuklandığı yerden

kaçarak Karahanlılar ile mücadeleye başlaması

Aralık 1004–Ocak 1005 İsmail el–Muntasır’ın ölümü ve Samani Devleti’nin sona

ermesi

1007 Selçuk Bey’in Cend şehrinde ölmesi

1016 Çağrı Bey’in Doğu Anadolu’ya akını

1021 Çağrı Bey’in Doğu Anadolu seferinden dönerek Tuğrul Bey ile buluşması

1025 Gazneli Sultan Mahmud ile Karahanlı Yusuf Kadır Han’ın Semerkand’da

buluşması

1025 Sultan Mahmud’un Arslan Yabgu’yu tutuklatarak Kalincar Kalesi’ne

göndermesi

1028 Sultan Mahmud’un Türkmenler’i ağır bir yenilgiye uğratması

1030 Sultan Mahmud’un ölümü

1032 Arslan Yabgu’nun Kalincar Kalesi’nde ölmesi

1032 Karahanlı Ali Tegin ile birleşen Selçuklular’ın Debusiye’de Harezmşah

Altuntaş idaresindeki Gazneli ordusuna karşı savaşması

Kasım 1034 Cend emiri Şah–Melik’in Selçukluları bir baskınla vurması

13 Nisan 1035 Harezmşah Harun’un bir suikast sonucu öldürülmesi

Mayıs 1035 Selçuklar’ın Horasan‘a göç etmesi

29 Haziran 1035 Selçuklular’ın Gazneli Ordusu’nu Nesa yöresinde mağlup

etmesi

Ağustos 1035 Gaznelilerin Selçuklu reislerine Ferave, Dihistan ve Nesa‘yı vermesi

Page 356: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

346

1036 yazı Selçuklular’ın Gazneliler’in düşmanı Harezmşah İsmail ile anlaşmaları

24 Mayıs 1038 Talhab denilen yerde Selçuklar’ın Gazneli ordusunu yenilgiye

uğratması

Haziran 1038 Nişabur’da Cuma günü hutbenin Tuğrul Bey adına okunması

6 Nisan 1039 Gazneli Sultan Mesud’un Ulya–abad’da Çağrı Bey’i mağlup etmesi

27 Haziran 1039 Gazneli ordusunun Serahs çölünde Selçuklular’ı mağlup etmesi

22–24 Mayıs 1040 Dandanakan Savaşı, Selçuklular’ın Gaznelileri kesin bir yenilgiye

uğratması

1040 Ertaş’ın Sistan bölgesine hâkim olması ve Musa Yabgu adına hutbe okutması

1041–1042 Tuğrul Bey’in İran mahalli hanedanlarından Ziyariler ve Bavendiler’i

kendine tabi kılması

1042–1043 Tuğrul Bey’in Rey’e gelmesi ve burayı Selçuklu Başkenti yapması

1042–1043 Selçuklular’ın Harezm üzerine bir sefer düzenlemesi

1043–1044 Abbasi halifesi Kaim bi–Emrillah’ın meşhur hukukçu Maverdi’yi Tuğrul

Bey’e elçi olarak göndermesi

1048 Musa Yabgu’nun oğlu Hasan’ın Büyük Zap suyu kenarında bir Bizans

ordusuna mağlup olması ve şehit düşmesi

18 Eylül 1049 İbrahim Yınal ve Kutalmış idaresindeki Selçuklu kuvvetlerinin Bizans

ordusunu Pasin ovasında mağlup etmesi

1049–1050 Tuğrul Bey’in Şerif Ebu’l–Fazl başkanlığınca bir elçi heyetini İstanbul’a

göndermesi

1049–1050 İbrahim Yınal’ın isyanı

1050 Çağrı Bey ile Karahanlı Arslan Han’ın aralarında barış yapması

Mayıs–Haziran 1051 Selçuklular’ın Isfahan’a hâkim olması

1054 Yakuti’nin Mekran bölgesini itaat altına alması

1054 Tuğrul Bey’in Anadolu seferi

18 Aralık 1055 Tuğrul Bey’in parlak bir merasimle Bağdat’a girmesi

1056 Tuğrul Bey’in yazdığı bir mektup ile Sistan bölgesinin tekrar Musa Yabgu’nun

hâkimiyeti altına girmesi

Page 357: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

347

Ocak 1057 Tuğrul Bey’in Arslan Besasiri’ye karşı harekete geçmesi

24 Ocak 1058 Halife Kaim bi–Emrillah’ın Tuğrul Beyi “Doğu’nun ve

Batı’nın hükümdarı” ilan etmesi

Kasım 1058 İbrahim Yınal’ın isyanı

27 Aralık 1058 Arslan Besasiri’nin Halife Kaim bi–Emrillah’ı esir alması

23 Temmuz 1059 Tuğrul Bey ile yaptığı mücadeleyi kaybeden İbrahim Yınal’ın

yayının kirişi ile boğdurulması

1059 Çağrı Bey ile Gazneli sultanı İbrahim arasında, yarım yüzyıl sürecek olan, bir

barış yapılması

Ağustos–Eylül 1059 Çağrı Bey’in Ölümü

Ocak 1060 Abbasi halifesinin Tuğrul Bey tarafından esaretten kurtarılarak sarayına

götürülmesi

8 Ocak 1060 Besasiri’nin Selçuklu kuvvetleri tarafından mağlup edilip, öldürülmesi

7 Nisan 1060 Tuğrul Bey’in Bağdad’dan ayrılması

1062 Selçuklu emiri Salar–ı Horasan ve beraberindeki beylerin Anadolu gazası

Temmuz–Ağustos 1062 Şiraz’da hutbenin Tuğrul Bey adına okunması

22 Ağustos 1062 Tuğrul Bey ile halifenin kızı Seyyide’nin nikâhın kıyılması

11 Şubat 1063 Tuğrul Bey ile Seyyide’nin Bağdad’daki düğünü

Mayıs 1063 Selçuklu veziri Amidü’l–Mülk’ün isyan eden Kutalmış’a doğru

harekete geçmesi

4 Eylül 1063 Tuğrul Bey’in Rey şehrinde ölümü

15 Kasım 1063 Kutalmış’ın Sultanlığı’nı ilan etmesi

7 Aralık 1063 Nizâmü’l–Mülk’ün vezir olması

Aralık 1063 Kutalmış’ın ölümü

22 Şubat 1064 Sultan Alp Arslan’ın Rey şehrinden Birinci Kafkasya Seferi için

harekete geçmesi

9 Nisan 1064 Sultan Alp Arslan adına Bağdad’da hutbe okunması

16 Ağustos 1064 Selçuklu kuvvetlerinin Ani’ye girmeleri

Page 358: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

348

29 Kasım 1064 Görevinden azledilmiş olan Amid el–Mülk’ün öldürülmesi

Ocak 1065 Sultan Alp Arslan’ın Şiraz’a gelmesi

1065 yılı sonları Sultan Alp Arslan’ın Üsyurt ve Mangışlak taraflarına yürümesi

1065–1066 Sâlâr–ı Horasan’ın Anadolu’ya akını ve üç defa Urfa bölgesine gelmesi

Şubat 1066 Sâlâr–ı Horasan’ın öldürülmesi

Temmuz 1066 Alp Arslan’ın oğlu Melikşah’ı veliaht ilan etmesi

1066–1067 Hâcib Gümüştegin maiyetinde birçok Türkmen beyinin Anadolu’ya

girmesi

Haziran–Temmuz 1067 Sultan Alp Arslan’ın isyan eden Kavurd üzerine yürümesi

1067 sonları Alp Arslan’ın İkinci Kafkasya seferine çıkması

1068 Afşin’in beraberinde Hanoğlu Harun olduğu halde Antakya bölgesine girmesi

1068 baharı Bizans İmparatoru Romanos IV. Diogenes’in Suriye’ye doğru sefere

çıkması

20 Kasım 1068 İmparator Romanos’un Menbic şehrini zaptetmesi

1068 sonları Melik Kavurd’un Fazluye ile birleşerek isyan etmesi

Nisan 1069 Emîr Savtegin’in Şeddadiler’den II. Fazl’ı esaretten kurtarması

1069 Selçuklu emîrlerinin Anadolu gazalarına devamı

1069–1070 Kurlu ve Atsız beyler idaresinde takriben üçbin çadır Türkmen’in

Filistin bölgesine yerleşmesi

Mart 1071 Sultan Alp Arslan’ın Urfa önüne gelmesi

24 Ağustos 1071 Selçuklu kuvvetleri ile Bizans ordusunun Rahva ovasoında karşı

karşıya gelmesi

26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı, Selçuklu ordusunun Bizans kuvvetlerine karşı

kesin zaferi

1071 Kurlu Bey’in ölümü

1071 sonu Atsız Bey’in Abbasi halifesi ve Selçuklu sultanı adına hutbe okutması

1072 ortası Romanos Diogenes’in Kınalıada’da ölümü

Page 359: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

349

24 Kasım 1072 Karahanlılar üzerine yapılan sefer esnasında Sultan Alp Arslan’ın

Yusuf el–Harezmî tarafından öldürülmesi

31 Aralık 1072 Sultan Melikşah’ın Nişabur’a gelmesi

15 Nisan 1073 Sultan Melikşah’ın Kerec’deki savaşta amcası Kavurd’u mağlup

etmesi

Nisan 1073 Melik Kavurd’un öldürülmesi

Ekim–Kasım 1073 Halife Kâim bi–Emrillah’ın Melikşah’ın sultanlığını tanıması

Ekim–Kasım 1074 Şöklü Bey’in Akka’yı Fatimiler’den alması

1075 Atsız Bey’in esir aldığı Kutalmışoğulları’ndan Alp İlig ve Devlet’i Sultan

Melikşah’ın yanına göndermesi

Haziran 1076 Atsız Bey’in Dimaşk’a hâkim olması

1076 Sultan Melikşah’ın Kafkasya’nın idaresini Emir Savtegin’e vermesi

1076 sonu Atsız’ın Mısır seferine çıkması

7 Şubat 1077 Atsız’ın Mısır seferinde bozguna uğrayarak Dimaşk’a dönmesi

1077 Artuk Bey’in el–Ahsa ve Bahreyn’i itaat altına alması

1078 Emîr Porsuk’un Kutalmışoğlu Mansur’u öldürmesi

1079 Tutuş’un Atkız’i öldürerek Suriye’ye hâkim olması

1080 Emîr Ahmed’in Kars’ı kesin olarak Türk idaresi altına sokması

1080 sonu İznik’in Türkiye Selçuklu Sultanlığı’nın merkezi olması

1080–1081 Tekiş’in isyanı

1084 baharı Sultan Melikşah’ın Fahrü’d–Devle ve bazı Türk emirlerini Diyarbekir

bölgesine göndermesi

13 Aralık 1084 Süleymanşah’ın Antakya şehrini fethetmesi

1084–1085 Tekiş’in ikinci isyanı

12 Ocak 1085 Süleymanşah’ın Antakya’nın iç kalesini fethetmesi

Mayıs 1085 Selçuklu ordusunun Amid’e hâkim olması

30 Ağustos 1085 Selçuklu ordusunun Meyyâfârikin (Silvan)’e hâkim olması

Page 360: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

350

1086 başı Sultan Melikşah’ın tekrar Kafkasya’ya yürümesi

4 Haziran 1086 Süleymanşah’ın ölümü

11 Temmuz 1086 Tutuş’un Haleb şehrini ele geçirmesi, fakat iç kaleyi alamaması

3 Aralık 1086 Sultan Melikşah’ın Haleb’e girerek şehre hâkim olması

Mart–Nisan 1087 Emîr Bozan’ın Urfa’yı zaptetmesi

24 Nisan 1087 Halife Muktedi’nin Sultan Melikşah ile tanışması, birinci Bağdad

ziyareti

4 Eylül 1090 Hasan–ı Sabbah’ın Alamut Kalesi’ni ele geçirmesi

1089 Sultan Melikşah’ın Buhara’ya hâkim olması

Kasım 1091 Sultan Melikşah’ın Bağdad’ı ikinci ziyareti

Haziran–Temmuz 1092 Emir Altuntaş’ın Alamut’da Hasan–Sabbah’ı kuşatması

Eylül 1092 Batıniler’in Altuntaş’ı mağlup etmesi

14 Ekim 1092 Selçuklu veziri Nizâmü’l–Mülk’ün bir Batıni tarafından öldürülmesi

19 Kasım 1092 Sultan Melikşah’ın üçüncü kez Bağdat’ı ziyareti ve zehirlenerek

öldürülmesi

1092 Süleymanşah’ın vekili Ebu’l–Kasım’ın ölümü

25 Kasım 1092 Terken Hatun’un oğlu Mahmud’un sultanlığını ilanı

17 Ocak 1093 Berkyaruk’un Terken Hatun ve taraflarını mağlup etmesi

Şubat 1093 Tutuş’un sultanlığını ilanı

Ocak–Şubat 1094 Berkyaruk adına Bağdad’da hutbe okunması

Eylül–Ekim 1094 Terken Hatun’un ölümü

Ekim–Kasım 1094 Mahmud b. Melikşah’ın ölümü

26 Şubat 1095 Tutuş’un Berkyaruk karışında mağlup olması ve ölümü

3 Şubat 1097 Berkyaruk’a isyan eden Arslan Argun’un bir kölesi tarafından

öldürülmesi

21 Ekim 1097 I. Haçlı ordusunun Antakya’yı kuşatması

Page 361: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

351

3 Haziran 1098 Haçlılar’ın Antakya’yı işgali

28 Haziran 1098 Emir Kürboğa idaresindeki Selçuklu ordusunun Haçlılar’a mağlup

olması

15 Temmuz 1099 Haçlılar’ın Kudüs’ü işgali

20 Eylül 1099 Muhammed Tapar’ın isyanı ve Rey şehrine girmesi

4 Kasım 1099 Bağdad’da Muhammed Tapar adına hutbe okunması

15 Mayıs 1100 Sultan Berkyaruk–Muhammed Tapar arasındaki ilk savaş

5 Nisan 1101 Sultan Berkyaruk–Muhammed Tapar arasındaki ikinci savaş

27 Aralık 1101 Halife Mustazhir ve âlimlerin üçüncü kez karşılaşan Berkyaruk–

Muhammed arasında barışı sağlamaları

Şubat–Mart 1102 Sultan Berkyaruk–Muhammed Tapar arasındaki dördüncü savaş

19 Şubat 1103 Sultan Berkyaruk–Muhammed Tapar arasındaki beşinci savaş ve

birincinin zaferi

Ocak 1104 Sultan Berkyaruk–Muhammed Tapar arasında antlaşma

25 Aralık 1104 Sultan Berkyaruk’un yirmibeş yaşında ölümü

13 Şubat 1105 Muhammed Tapar’ın sultan olması

22 Mart 1107 Türkiye Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan’ın Musul’a girmesi

3 Haziran 1107 Sultan I. Kılıç Arslan’ın Çavlı karşısında mağlup olması ve ölümü

1107 Selçuklu kuvvetlerinin Batıniler’in elinde bulunan Şahdiz ve Hanlincan

kalelerini zaptetmesi

Mart 1108 Hille emîri Sadaka’nın öldürülmesi

1110 Emîr Mevdûd yönetimindeki Türk ordusunun Urfa’yı kuşatması

1110 Selçuklu ordusunun Gürcü–Kıpçak kuvvetlerini mağlup etmesi

28 Temmuz 1111 Emîr Mevdûd yönetimdeki Selçuklu ordusunun Tell–Başir’i

kuşatması

1112 Emîr Mevdûd’un tekrar Urfa’yı kuşatması

28 Haziran 1113 Türk ordusunun Haçlılar’ı Taberiyye yanında büyük bir

mağlubiyete uğratması

Page 362: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

352

10 Ekim 1113 Emîr Mevdûd’un Şâm’da bir bâtınî tarafından öldürülmesi

Mayıs–Haziran 1114 Emîr Aksungur’un Urfa’yı muhasara etmesi

1115 Sultan Muhammed Tapar’ın Haçlılarla mücadele görevini Borsuk oğlu

Borsuk’a vermesi

Eylül 1115 Haçlılar’ın Tell–Dânis denilen yerde bir baskınla Selçuklu ordusunu

mağlup etmesi

1116 Sultan Muhammed Tapar’ın Suriye’nin idaresini Tuğtegin’e vermesi

1116 Fars yöneticisi Atabeg Çavlı’nın ölümü

Şubat 1117 Melik Sencer’in Behramşah’ı Gazne tahtına oturtması ve yıllık 250.000

dinar vergiye bağlaması

18 Nisan 1118 Sultan Muhammed Tapar’ın ölümü ve yerine oğlu Mahmud’un

geçmesi

11 Ağustos 1119 Sencer’in yeğeni Mahmud’u Save’de mağlup ederek “Büyük

Sultan” olması, Irak Selçuklu Devleti’nin kuruluşu

1128 Sultan Sencer’in batıdaki işleri düzenlemek için Rey şehrine gelmesi

1128 Harezmşah Kutbeddin Muhammed’in ölümü ve yerine oğlu Atsız’ın tayin

edilmesi

Nisan 1130 Sultan Sencer’in Semerkant’ı ele geçirmesi

10 Eylül 1131 Irak Selçuklu Sultanı Mahmud’un ölümü

26 Mayıs 1132 Sultan Sencer’in Dinever yakınlarında halife, Mesud ve Selçukşah

ittifakını mağlup etmesi

1132 Sultan Sencer’in yeğeni II. Mahmud b. Muhammed’i Karahanlı hükümdarı

tayini

24 Ekim 1134 Irak Selçuklu Sultanı II. Tuğrul’un ölümü ve yerine Mesud’un

geçmesi

24 Haziran 1135 Halife Müsterşid’in Selçuklu kuvvetlerine esir düşmesi

Ağustos 1135 Bâtınîler’in Halife Müsterşid’i öldürmesi, Râşid’in halife ilan edilmesi

Ağustos–Eylül 1135 Behramşah’ın yıllık vergiyi ödememesi üzerine Sultan Sencer’in

Gazne’ye hareketi

Page 363: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

353

Temmuz 1136 Sultan Sencer’in Gazne’ye hâkim olduktan sonra Belh’e

dönmesi

14 Ağustos 1136 Halife Râşid’in Bağdad’ı terk etmesi

18 Ağustos 1136 Muktefî’nin halife ilan edilmesi

Eylül–Ekim 1138 Hârezmşah Atsız’ın bağımsızlık kazanmak istemesi üzerine

Sultan Sencer’in Harezm’e yürümesi

16 Kasım 1138 Sultan Sencer’in Atsız’ı mağlup etmesi

25 Mayıs 1141 Atsız’ın Sultan Sencer’e itaatını bildirmesi

9 Eylül 1141 Sultan Sencer’in Katvan Savaşı’nda Kara–Hıtaylar’a mağlup olması

20 Ekim 1141 Hârezmşah Atsız’ın Sencer’in başkenti Merv’e hâkim olması

29 Mayıs 1141 Nişabur’da hutbenin Atsız adına okunması

Temmuz 1142 Nişabur’da hutbenin tekrar Sencer adına okunması

1143–1144 Sultan Sencer’in ikinci kez Hârezm üzerine yürümesi, Atsız’ın aff

dilemesi

1144 Atabey İmâdeddin Zengi’nin Urfa Haçlı Kontluğu’na son vererek bu şehre

hâkim olması

Kasım 1147 Sultan Sencer’in üçüncü kez Harezm’e sefer tertiblemesi

2 Haziran 1148 Atsız’ın yeniden Sultan Sencer’e tabi olması

1150 Sultan Sencer’in son batı seferi ve Rey’e gelmesi

1151 Gûrlu Alâeddin Hüseyin’in Gazne’yi yakması

Haziran 1152 Sultan Sencer’in Gûrluları mağlup etmesi

Mart–Nisan 1153 Sultan Sencer’in Oğuzlar’a esir düşmesi

1156 Sultan Sencer’in Oğuzlar’dan kaçırılması ve Tırmiz’e gelmesi

26 Nisan 1157 Sultan Sencer’in 72 yaşında Merv şehrinde ölmesi.

Page 364: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

354

BİBLİYOGRAFYA

Agacanov, S. G., Oğuzlar, (trc. Ekber N. Necef-Ahmet Annaberdiyev), İstanbul 2002.

___________, Selçuklular, (çev. Ekber Necef– Ahmet Annaberdiyev), İstanbul 2006.

Ahmed b. Mahmûd, Selçuknâme, (haz. E. Merçil), İstanbul 2011.

Aka, İ., “Selçuklu Sultanları’nın Ölümü ve Gömüldükleri Yerler”, I. Büyük

Selçuklular Türk Kültürü Aylık Dergisi, sy. 310, Ankara 1989, s. 99–110.

Aksarayî, Müsâmeretü’l-ahbar ve müsâyeretü’l-ahyâr,(nşr. Osman Turan), Ankara

1944, (trc. M. Nuri Gençosman) Selçukî Devletleri Tarihi, Ankara 1943; (trc. Mürsel Öztürk),

Müsâmeretü’l-Ahbâr,Ankara 2000.

Alptekin, C., “Selçuklu Paraları”, SAD, III, Ankara, 1971, 435–591.

_________, “Türkiye Selçukluları”, DGBİT, İstanbul 1992, VIII, 209-382.

_________, “Büyük Selçuklular” DGBİT, VII, 95-229.

_________, Reign of Zengi, Erzurum 1978.

_________, Dimaşk Atabeyliği (Tog–Tekinliler), İstanbul 1985.

_________, “Zengî”, İA., XIII, 526–527.

Aslanapa, O., Türk Sanatı I.Başlangıcından Büyük Selçuklular’ın Sonuna

Kadar,İstanbul 1972.

Anonim Selçuknâme, ( nşr. ve trc. Feridun Nafiz Uzluk), Ankara 1952.

Atasoy, N., “Minyatürde Türk Büyükleri ve Alp Arslan”, TED, sy: 2, İstabul 1971, s.

59–64.

Atçeken, Zeki - Yaşar Bedirhan, Selçuklu Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi, Konya

2004.

Atsız, “Arslan Yabgu’nun oğlunun adı”, SAD, III, Ankara 1971, s. 183–189.

Ayan, Ergin, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nda Oğuz İsyanı, İstanbul 2007.

Azîmî, Tarih, (nşr. ve trc., Ali Sevim, Azimi Tarihi Selçuklular ile İlgili Bölümler:

H.430–438), Ankara 1988.

Bala, Mirza, “Gürcistan”, .İA., IV, 837-845.

Page 365: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

355

Barthold, V. V., Moğol İstilasına Kadar Türkistan, (Hazırlayan: H. D. Yıldız),

Ankara 1990.

Beyhâkî, Tarih-i Beyhakî, (nşr. Ali Ekber Feyyaz), Tahran 2536 Şehinşahi.

Bezer, Gülay Öğün, Begteginliler Erbil’de Bir Türk Beyliği (526-630/1132-

1253),İstanbul 2000.

Brockelman, C., “Maverdi”, İA, VII, 409–410.

Brosset, M. F., Gürcistan Tarihi (Eskiçalardan 1212 yılına kadar),(çev. Hrand D.

Adreasyan, Notlayan ve yayına haz. E. Merçil), Ankara 2003.

Bündârî, Zübdetü’n–nusra ve nuhbetü’l–usra, (nşr. M. Th. Houtsama), I’Histoire des

Seldjoucides, Leiden 1889; (trc. Kıvâmeddin Burslan), Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi,

İstanbul 1943.

Cahen, C.,”Türkler’in Anadolu’ya İlk Girişi (XI.yy. İkinci yarısı)” (çev. Y.Yücel–

B.Yediyıldız), Belleten, sy. 201, Ankara 1988, s.1375–1431.

––––––––––––––, Osmanlılar'dan Önce Anadolu'da Türkler, (trc. Y. Moran), İstanbul

1984.

––––––––––––––––, “Qutlumush et ses fils avant l’Asie Mineure, Der Islam, XXXIX,

(1964), s. 15–27.

Cüveynî, Alaaddin Ata Melik Cüveynî, Tarih–i Cihangüşa, (çev. Mürsel Öztürk),

Ankara 1998.

Çoruhlu,Y., “Sultan Sencer’in Türbesi’nin İçerisinde Bulunduğu Tarihi Doku”,

Uluslarası Dördüncü Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, (4 –7,Kasım 1997), Ankara, 191–

204.

Demir, Mustafa, Büyük Selçuklular Tarihi, Sakarya 2011.

Demirkent, I., Urfa Haçlı Kontluğu Tarihi (1098–1118), Anlara 1990.

__________, Urfa Haçlı Kontluğu Tarihi (1118–1146), Anlara 1987.

__________, Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan, Ankara 1996,

__________, Haçlı Seferleri, Dünya Yayıncılık, İstanbul 1997.

__________, “Kürboğa”, DİA, XXVI, 562–563.

__________, "Malazgirt Savaşına Kadar Bizans'ın Askeri Durumu", TD, sy. 33,

İstanbul 1982, s.133–146.

Page 366: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

356

Ebu’l-Ferec, (İbnü’l-İbrî, Bar Hebraeus), Abû'l Farac Tarihi, (çev. Ö. R. Doğrul),

Ankara 1987, I-II.

Eickoff, E., “Zur Wende Manzikert / Dönüm Noktası Olarak Malazgirt”, (trc.,

Mehmet Ersan), Türk Kültürü Aylık Dergisi, sy: 388, Ankara 1995.

Enverî, Düsturnâme, (nşr. M. Halil Yinanç), İstanbul 1928.

Eyice, S., Malazgirt Savaşını Kaybeden IV. Romanos Diogenes, Ankara 1971.

Genç, R., Karahanlı Devlet Teşkilatı, İstanbul 1981.

Haçlı Seferleri ve XI. Asırdan Günümüze Haçlı Ruhu Semineri, 26–27 Mayıs 1997

Bildiriler, İstanbul 1998.

Harekât, İbrahim, “Berîd”, DİA., V, 498–501.

Hizmetli, Sabri, “Karmatîler”, DİA., XXIV, 510–514.

Honigmann, E., Bizans Devleti'nin Doğu Sınırı, (trc. Fikret Işıltan), İstanbul 1970.

Huart, Cl., “Kakuyiler”, İA, VI, 110–111.

_________, “İsferâyin”, İA, V/2, 1074.

Hunkan, Ö. Soner, Türk Hakanlığı Karahanlılar, İstanbul 2007.

Hüseynî, Sadruddin Ebu'l Hasan Ali İbn Nasır İbn Ali El–Hüseynî, Ahbâru’d–

devleti’s–Selcûkıye, (trc: Necati Lugal), Ankara 1943.

İbn Fazlullah el-Ömeri, Mesâlikü’l-ebsâr, (nşr. Fr. Taeschner), Leipzig 1929. ?? cild

İbn Hallikan, Vefayâtü’l-Ayân, Kahire 1299, II.

İbn Havkal, Kitâbu Sûreti’l-Arz,E. J. Brill, Leiden 1967.

İbn Kesîr, el–Bidâye ve’n–nihâye, Mısır 1351/1932, XII.

İbnü-l-Adîm, Zübdetü’l-Haleb min Tarihi Haleb, (nşr. Sami ed-Dehhan), Dımaşk

1954, II.

__________, Büğyetü’t-taleb fî tarihi Haleb, (nşr. Ali Sevim), Bugyat At Talab Fî

Târîh Halab, Selçuklular İle İlgili Haltercümeleri, Ankara 1976.

İbnü’l– Azrak, Târîhu’l–Fârıkî (Tarihu Meyyâfârıkîn ve Âmid), nşr. Bedevî

Abdüllatif Avad, Kahire 1959.

İbnü’l– Cevzî, el–Muntazam fî târîhi’l–mülûk ve’l–ümem, VIII–IX, Haydarabad 1359.

Page 367: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

357

İbnü'l –Esîr, el–Kâmil fî’t–târîh, (nşr. J.C. Tornberg), Beyrut 1979, (trc. A. Özaydın,

İslam Tarihi, El–Kamil Fi't Tarih tercümesi), İstanbul 1987, IX–XI.

İlgürel M., “Çaka”, DİA, VIII, 186–188.

Kafesoğlu, İ., Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, İstanbul

1953.

_________, Büyük Selçuklu İmparatoru Sultan Melikşah, İstanbul 1973.

_________, Selçuklu Ailesinin Menşei Hakkında, İstanbul 1955.

_________, Harezmşahlar Devleti Tarihi (485–618 / 1092–1221), Ankara 2000.

_________, “Alparslan”, DİA., II, 526–530.

_________, “Doğu Anadolu'ya İlk Selçuklu Akını ve Tarihi Ehemmiyeti” F. Köprülü

Armağanı, İstanbul 1953, s. 259 – 274.

_________, “Selçuk’un Oğulları ve Torunları”, TM., XIII, İstanbul 1958, s. 117–130.

_________, “Anadolu Selçuklu Devleti Hangi Tarihte Kuruldu”, TED., Sayı: 10–11,

İstanbul 1981, s. 1–28.

_________, “Selçuklu Çağındaki İzmir Türk Beyi'nin Adı: Çaka mı, Çağa mı, Çakan

mı?” TD, Sy. 34, İstanbul 1984, s. 55–60.

_________, “Kavurd”, İA, VI, 456–459.

_________, “Kür–Boğa”, İA, VI, 1084–1086.

_________, “Malazgirt–Malazgirt muharebesi”, İA, VII, 242–248.

_________, “Melikşah”, İA., XII, 665–673.

_________, “Nizam–ül–Mülk”, İA., IX, 329–333.

_________, “Tekiş”, İA., XII, 135–139.

_________, “Selçuklular”, İA., X, 353–416.

Kara, Seyfullah, Büyük Selçuklular ve Mezhep Kavgaları, İstanbul 2007.

Kaya, Selim, “Büyük Selçuklular Döneminde Bağdat”, Prof. Dr. Işın Demirkent

Anısına, İstanbul 2008, s. 447–461.

__________, “ Selçuklularda Askerî Teşkilat ve Donanma”, Türkler ve Askerlik,

İstanbul 2009.

Page 368: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

358

Kazvînî, Zekariya, Âsârü’i-bilâd, Beyrut 1960.

Keleş, Nevzat, “Emîr Ânûştegin Şîrgîr ve Ailesi”, Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e

Armağan, İstanbul 2013, s. 147-158.

Kesik, M., Türkiye Selçuklu Devleti Tarihi Sultan I. Mesud Dönemi (1116 – 1155),

Ankara 2003.

_______, 1071 Malazgirt, Zafere Giden Yol, İstanbul 2013.

_______, At Üstünde Selçuklular,Türkiye Selçukluları’nda Ordu ve Savaş, İstanbul

2011.

_______, “Kutalmış’ın Büyük Selçuklu Tahtını Ele Geçirme Gayretleri”, Türk Kültürü

Dergisi, sy. 454, Şubat 2001, s. 97–105.

Kitapçı, Zekeriya, Abbasi Hilafetinde Selçuklu Hatunları ve Türk Sultanları, Konya

1994.

Koca, Salim, “Büyük Selçuklu Sultanı Melikşâh’ın Suriye, Filistin, Mısır Politikası ve

Türkmen Beyi Atsız”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Konya 2007, sy. 22, s. 1–38.

Köprülü, M. F.,"Türk ve Mogol Sülâlerinde Hanedan Âzâsının Îdamında Kan Dökme

Memnuiyeti", THTD., (1941–1942), Ankara 1944, s. 1–9.

__________, “Hârizmşâhlar”, İA, V, 265–296.

Köymen, M. A., Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, Kuruluş Devri, I, Ankara

1979.

____________, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ankara 1989.

____________, Alp Arslan ve Zamanı, Ankara 1972.

____________, Tuğrul Bey ve Zamanı, İstanbul 1976.

____________, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, III, Alp Arslan ve Zamanı,

Ankara 1992.

____________, İkinci İmparatorluk Devri, V, Ankara 1991

____________, “Devlet Kurtaran Örnek Bir Türk Kadını”, Milli Kültür, sy. I, Ankara

1977.

____________, “Alp Arslan Zamanı Selçuklu Askerî Teşkilâtı”, AÜ. DTCF.Tarih

Araştırmaları Dergisi, Ankara 1967, c. V/sy, 8-9, s. 1-73.

____________, “Sencer”, İA., X, 486–493.

Page 369: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

359

____________, “Tuğrul Bey”, İA., XII/2, 25–41.

Kucur, Sadi, “ İktâ”, DİA, XXII, 47.

Kurat, Akdes N., Çaka Bey, Ankara 1987.

Lewis, Bernard, Haşîşîler, (çev. Kemal Sarısözen), İstanbul 2007.

_______, “İsmâilîler”, İA, V/2, 1120–1124.

Lowick, N. M., “Fars’taki Selçuklu Hakimi Resultegin'in Bir Altın Sikkesi”,

(trc.E.Merçil), Tarih Dergisi, sy. 28–29, İstanbul 1975, s. 58–62.

Marko Polo, The Travels of Marko Polo, (İng. Tr. A. Ricci), London 1950.

Merçil, E., Fars Atabegleri,Salgurlular, Ankara 1989.

_______, Gazneliler Devleti Tarihi, Ankara 2007.

_______, Kirmân Selçukluları, Ankara 1989.

_______, Müslüman–Türk Devletleri Tarihi, Ankara 2000.

_______, Selçuklular’da Hükümdarlık Alâmetleri, Ankara 2007.

_______, Selçuklular’da Saraylar ve Saray Teşkilatı, İstanbul 2011.

_______, Selçuklular-Makaleler, İstanbul 2011.

_______, Büyük Selçuklu Devleti, İstanbul 2011.

_______, “Fars Meliki Selçuk–şah'ın Hayatı ve Paraları” TED.,sy. 4–5, İstanbul 1974,

s.23–32.

_______, “Emîr Savtegin”, TED., sy. 6, İstanbul 1975, s. 63–74.

_______, “Yezd Atabegleri”, TED., sy. XII, İstanbul 1982, s. 367–386.

_______, “Selçuklular’ın Anadolu'ya Gelişlerinden Haçlı Seferleri’nin Başlangıcına

Kadar Urfa’nın Durumu”, Belleten, sy. 203, Ankara 1988.

_______, “Sultanlar'ın Ata Mezarını Ziyareti”, IX. Türk Tarihi Kongresi Zabıtları,

Ankara 1988, s. 657–665.

_______, “Bizans’ta Selçuklu Hanedan Mensupları”, XI. Türk Tarihi Kongresi

Bildirileri, Ankara 1994, s. 709–721.

Page 370: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

360

_______, “Selçuklularda Emîr–i Dâd Müessesi”, TTK. Belleten, sy. 225, Ankara 1995,

s. 327–340.

_______, “Haçlı Seferleri Sırasında Büyük Selçuklu Devleti'nin Durumu”,

Uluslararası Selçuklu Seferleri Sempozyumu, (23–25 Haziran 1997, İstanbul), Ankara 1999.

_______, “Selçuklular Dönemi İle İlgili Kaynak ve Araştırmalar”, İran ve Türkiye

Arasındaki Tarihi ve Kültürel İlişki Konulu Makaleler Mecmuası, I, Tahran 2002, s. 23–25.

_______, “Sultan Tuğrul Bey Zamanında İran”, Tarihten Günümüze Türk–İran

ilişkileri Sempozyumu (16–17 Aralık 2002 Konya), Ankara 2003, s. 9–13.

_______, “Selçuklular ve Türkçe”, TTK. Belleten, sy. 248, Ankara 2003, s.111–117.

_______, “Büyük Selçuklular Döneminde Meslekler”, Osmanlılar Öncesi ile Osmanlı

ve Cumhutiyet Dönemlerinde Esnaf ve Ekonomi Sempozyumu Bildirileri, İstanbul 2003, I, s.

1–7.

_______, “Gulâm”, DİA., XIV, 180–184.

_______, “Arslan Argun” Küçük Türk–İslam Ansiklopedisi.

Muhyiddîn Kureşî, Tabakâtü’l-Hanefiyye, Haydarabad 1332, I.

Müneccimbaşı, Ahmed b. Lütfullah, Câmiü'd– Düvel, (nşr. Ve trc.. Ali Öngül),

Câmiü'd– Düvel, Selçuklular Tarihi, İzmir 2000, I.

Müntecibüddîn Bedî, Atabetü’l-Ketebe, (nşr. Abbas İkbal), Tahran 1329.

Nişâbürî, Zahîrüddîn, Selçûknâme, (nşr. Muhammed Ramazânî), Tahran 1332.

Nizâmü’l–Mülk, Siyâset-Nâme, (haz. M.A. Köymen), Ankara 1999.

Ocak, A., Selçuklular'ın Dinî Siyaseti (1040–1092), İstanbul 2002.

Ostrogorsky, G., Bizans Devleti Tarihi, (çev. F. Işıltan) Ankara 1981.

Ögel, Bahaeddin, “Toğrıl Bey’in Adı Hakkında”, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, sy.

3, Ankara 1971, s. 201–207.

Öngül, Ali, “Emîr Ayaz”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı,

İstanbul 1995, s. 273–280.

_________, “Emîr Üner”, Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız Armağanı, İstanbul 1995,

413-417.

Özaydın, A., Sultan Muhammed Tapar Devri Selçuklular Tarihi (498–511/1105–

1118), Ankara 1990.

Page 371: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

361

–––––––––––, “Sultan Berkyaruk Devrinde (1092–1104) Bâtınîlerle Yapılan

Mücadeleler”, Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995, s. 177–185.

–––––––––––, “İbnü’l–Esîr’e Göre Selçuklular’ın Tarih Sahnesine Çıkışları”, Prof.

Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995, s. 187–214.

___________, Sultan Berkyaruk Devri Selçuklu Tarihi (485–498 / 1092–1104),

İstanbul 2001.

___________, “Ahmet Yesevî’nin Yaşadığı Dönemde Bölgenin Siyasî Durumu”,

Prof. Dr. Fikret Işıltan’a 80. Doğum Yılı Armağanı, İstanbul 1995, s. 215 – 220.

___________, “Alamut Kalesi”, Türk Kültürü Aylık Dergi, sy. 281, Ankara 1986, s.

585–588.

___________, “Alamut”, DİA., II, 336–337.

___________, “Hasan Sabbâh”, DİA., XVI, 347–350.

___________, “Büyük Selçuklu Emîri Kürboğa”, İÜEF. Tarih Dergisi., sy. 36,

İstanbul 2000, s. 405 – 422.

–––––––––––, “Büyük Selçuklular’da Unvan ve Lakaplar”, Prof. Dr. Işın Demirkent

Anısına, İstanbul 2008, s. 421– 433.

___________, “Selçuklularda Reislik Müessesesi”, Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e

Armağan, İstanbul 2013, s. 112-130.

–––––––––––, “Selçuk Bey”, DİA., XXXVI, 364–365.

___________, “Berkyaruk”, DİA., V, 514–516.

___________, “Melikşah”, DİA., XXIX, 54–57.

___________, “Muhammed Tapar”, DİA., XXX, 579–581.

___________, “Sencer”, DİA., XXXVI, 507–511.

___________, “Tâcülmülk”, DİA., XXXIX, 359–360.

Özgüdenli, Osman G., Sultan Sencer ve Karahitaylar –Katavan Savaşı–, İstanbul

1994, M.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü(Basılmamış Y. Lisans Tezi).

Özgüdenli, Osman G. “Selçuklu Paralarının Işığında Çağrı Bey’in Ölüm Tarihi

Meselesi”, AÜDTCF, sy.35(Ankara 2004), s. 164-165.

_______________, “Selçuklular / Sosyoekonomik-Kültürel Hayat”, DİA, XXXVI,

371-372.

Page 372: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

362

_______________, “ Selçukluların Kökeni”, Selçuklu Tarihi El Kitabı, (ed. Refik

Turan), Ankara 2012, s.19-37.

_______________, “Büyük Selçuklu Devleti’nin Kuruluşu”, Selçuklu Tarihi El

Kitabı, (ed. Refik Turan), Ankara 2012, s. 39-56.

Piyadeoğlu, C., Çağrı Bey, İstanbul 2011.

_________, Güneş Ülkesi Horasan Büyük Selçuklular Dönemi, İstanbul 2012.

___________, “Büyük Selçuklu Devleti Emîri Atabeg Çavlı Sakavu”, TD, sy. 38,

İstanbul 2003, s. 37–59.

___________, “Büyük Selçuklu Devleti Emîri Atabeg Gümüştekin Cândâr”, Prof. Dr.

Işın Demirkent Anısına, İstanbul 2008, s. 439–445.

___________, “Bağdad’ın Eğitim ve Sosyal Hayatında Bir Müderris: Ebû İshâk eş-

Şîrâzî”, Prof. Dr. Erdoğan Merçil’e Armağan, İstanbul 2013, s. 84-95.

__________, “Selçuklu Hanedanının Önemli Bir Mensubu: İbrahim Yınal”, Türkiyat

Mecmuası, İ.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, (İstanbul 2013), c. XXIII, s. 117-143.

Pritsak, O,."Karahanlılar", İA., VI, 251-273.

Psellos, Mikhail Psellos, Khronographia, (trc. I. Demirkent), Mikhail Psellos'un

Khronographia’sı, Ankara 1992.

Rasonyi, L., "Selçuklu Adının Menşeine Dair", TTK. Belleten, sy.10, (Ankara 1939),

s. 377-384.

Râvendî, Muhammed B. Ali Süleyman, Râhatü’s–Sudûr ve Âyetü’s–Surûr, (trc.

Ahmet Ateş), Ankara 1957–1960, I-II.

Reşîdüddin Fazlullâh-ı Hemedânî, Câmi‘u’t-tevârîh,(nşr. Ahmed Ateş), Ankara 1960,

II/5; (trc. Erkan Göksu-H. Hüseyin Güneş), Cami’ü’t-Tevârih Selçuklu Devleti, İstanbul 2010.

Runciman, S., Haçlı Seferleri Tarihi, (çev. F. Işıltan), Ankara 1986–1987, I-III.

Selçuklu Tarihi El Kitabı, (ed. Refik Turan), Ankara 2012.

Sevim, A., Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, Ankara 1989.

_______, Genel Çizgileriyle Selçuklu Ermeni İlişkileri, Ankara 1983.

_______, Ünlü Selçuklu Komutanları Afşin, Atsız, Artuk ve Aksungur, Ankara 1990.

_______, “Sultan Melikşah Devrinde Ahsa ve Bahreyn Karmatileri’ne Karşı Selçuklu

Seferleri”, TTK. Belleten, sy. 94, Ankara 1960, s. 209–232.

Page 373: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

363

_______, “Artuklular’ın Soyu ve Siyasi Faaliyetleri”, TTK. Belleten, sy. 101, Ankara

1962, s. 121–146.

_______, “Bugyetü’t–Taleb fî Târih–i Haleb’e göre Emir Aksungur”,TAD., sy. 6–7,

Ankara 1968, s.101–115.

_______, “Halep Selçuklu Melikliği, Fahrü’l Mülük Rıdvan Devri”, SAD., II, Ankara

1971,s.1–66.

_______, “Sıbt İbnü’l Cevzî’nin Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan adlı eserindeki

Selçuklularla İlgili Bilgiler I. Sultan Tuğrul Bey Dönemi”, Belgeler, sy. 22, Ankara 1998.

_______, “Sıbt İbnü’l- Cevzî’nin Mir’âtü’z- Zamân Fî Tarihi’l-Âyan Adlı Eserindeki

Selçuklularla İlgili Bilgiler II. Sultan Alp Arslan Dönemi”, Belgeler, sy. 23, Ankara 1999.

_______, “Sıbt İbnü’l Cevzî’nin Mir’âtü’z–Zaman Fî–Tarihi’l–Âyan adlı eserindeki

Selçuklularla İlgili Bilgiler III. Sultan Melikşah Dönemi”, Belgeler, sy. 24, Ankara 2000.

_______, “Çağrı Bey”, DİA., VIII, 183–186.

Sevim, A – Erdoğan Merçil, Selçuklu Devletleri Tarihi Siyaset, Teşkilât ve Kültür,

Ankara 1995.

Sümer, F.,– Sevim, A., İslâm Kaynaklarına Göre Malazgirt Savaşı (Metinler ve

Çevirileri), Ankara 1988.

Sümer, F., Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri Boy Teşkilatları–Destanları, Ankara 1980.

_______, “Malazgird Savaşına Katılan Türk Beyleri”, SAD., sy. IV, Ankara 1975, s.

197–207.

_______, “Arslan Argun”, DİA., III, 399 – 400.

_________, “Oğuzlar”, DİA, XXXIII, 325-330.

Süryanî Mikhail, Vekâyinâme, (nşr. ve trc. J. B. Chabot), Paris 1889-1924), III.

Şeşen, R., “Alp Arslan'ın Hayatı ile ilgili Arapça Kaynaklar”, TM., XVII, İstanbul

1972.

Taneri, A., “Büyük Selçuklu İmparatorluğunda Vezirlik”, TAD., sy. 8–9, Ankara

1970, s.75–118.

Togan, Z.V., “Alamut”, İA., I, 289.

Page 374: SELÇUKLULAR TARİHİ - İstanbul Üniversitesiauzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/selcuklulartarihi.pdf · Selçuk-nâmesi’nde daha çok Büyük Selçuklular hakkında bilgi

364

Turan, Nurullah, Selçuklu Başkenti Rey, İstanbul 2013, İÜSBE, Tarih

ABD(Basılmamış Yüksek Lisans Tezi)

Turan, O., Selçuklular Tarihi ve Türk İslâm Medeniyeti, İstanbul 1993.

________, Selçuklular ve İslâmiyet, İstanbul 1993.

________, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1993.

________, “Eski Türklerde Okun Hukuki Bir Sembol Olarak Kullanılması”, TTK.

Belleten, sy. 35, Ankara 1945, s. 305–318.

________, “Süleymanşah I”, İA,. XI, 201-219.

________, “Selçuklular Devrinde Faizle Para İkrazına Dair Hukukî Bir Vesika”,

Belleten, LXII (1952).

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayi–Nâmesi (952–1136) ve Papaz Grigor'un Zeyli

(1136–1162), (trc. Hrand D. Andreasyan), Ankara 1987.

Usta, Aydın, Şamanizmden Müslümanlığa Türklerin İslamlaşma Serüveni, İstanbul

2007.

_______, “Ünlü Selçuklu Kumandanı; Sadüddevle Gevherayin”, Prof. Dr. Erdoğan

Merçil’e Armağan, İstanbul 2013, s. 96-111.

Uzunçarşılı, İ.H., Osmanlı Devlet Teşkilâtına Medhal, Ankara 1988.

Vardan, Cihan Tarihi, (trc. Hrant D. Andreasyan), “Türk Fütuhatı Tarihi”, Tarih

Semineri Dergisi, İstanbul 1937, I / 2.

Yakubovsky, A., “Merv”, İA., VII, 773–775.

Yakut el-Hamevî, Mu‘cemu’l-büldân, Beyrut 1957, I.

Yazılıtaş, Nihat, Fâtımî Devleti Tarihi, İstanbul 2010.

Yinanç, M. H., Türkiye Tarihi Selçuklular Devri, I, Anadolu'nun Fethi, İstanbul 1944.

___________, “Çağrı Bey”, İA., III, 324–328.

Zahoder, B., “Dendanekan”, (çev. İ. Kaynak), TTK. Belleten, sy. 72, Ankara 1954, s.

581–587.

Zettersteen, V., “Berkyaruk”, İA., II, 556–558.