166
SİNİR DOKUSU Prof. Dr. Alpaslan GÖKÇİMEN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı-2013

SİNİR DOKUSU

  • Upload
    syshe

  • View
    166

  • Download
    6

Embed Size (px)

DESCRIPTION

SİNİR DOKUSU. Prof. Dr. Alpaslan GÖKÇİMEN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı-2013. Anatomik olarak Merkezi sinir sistemi (MSS) Beyin Beyincik Omurilik. Periferik sinir sistemi (PSS). Gangliyonlar Sinirler - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: SİNİR DOKUSU

SİNİR DOKUSU

Prof. Dr. Alpaslan GÖKÇİMENAdnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı-2013

Page 2: SİNİR DOKUSU
Page 3: SİNİR DOKUSU

Anatomik olarak

• Merkezi sinir sistemi (MSS) BeyinBeyincik Omurilik

Page 4: SİNİR DOKUSU

Periferik sinir sistemi (PSS)

•Gangliyonlar •Sinirler •Gangliyonları MSS’e bağlayan sinir uçları•Reseptörler•Sinapslar

Page 5: SİNİR DOKUSU
Page 6: SİNİR DOKUSU

Temel Yapı

•MSS: Nöronlar ve gliya hücreleri•PSS: Nöronlar, satellit hücreleri ve

Schwann hücreleri

Page 7: SİNİR DOKUSU

Nöron

1- Soma (Hücre gövdesi)2- Dendritler3- AksonSoma çekirdek ve onu çevreleyen

sitoplazmadanmeydana gelir. Perikaryon olarak da

isimlendirilir.Dendritler ve akson hücre uzantılarıdır.Nöronlar değişik şekillerde olabilir.

Page 8: SİNİR DOKUSU
Page 9: SİNİR DOKUSU

Perikaryon•Organeller yer alır.•Olgun sinir hücresinde sentriyol

bulunmaz.•Nörolifler, gümüşleme veya altınlama

yöntemiyle görülür.•Lipofuskin ve melanin olmak üzere iki

çeşit pigment vardır.

Page 10: SİNİR DOKUSU

Hücre İskeleti

•Nörofilamanlar•Nörotubuluslar Toluidin Mavisi, Metilen Mavisi ve Kristal

Viyole Nissl Cisimcikleri

Page 11: SİNİR DOKUSU
Page 12: SİNİR DOKUSU

Nissl Cisimciği

•“Tigroid Body” (Benekli Cisim) •Akson tepeciğinde bulunmaz•Nöron hasarı Sayıca azalma

Page 13: SİNİR DOKUSU

Nöron uzantılarına göre

- Psödounipolar (Yalancı tek kutuplu) Spinal gangliyon (Kraniyal sinirlerin üzerinde çok az sayıda bulunan duyu gangliyonları)

- Bipolar (İki kutuplu) Retinadaki iç nükleer tabakada, koku alma mukozasındaki olfaktör nöronlar ve iç kulaktaki kohleanın spiral gangliyonları

- Multipolar (Çok Kutuplu Nöronlar) Omuriliğin ön boynuz motor nöronları, piramidal nöronlar ve beyincikteki Purkinje hücreleri

Page 14: SİNİR DOKUSU

Çok Kutuplu Nöronlar•Aksonların uzunluğuna ve dağılımına

bağlı olarak: - Golgi tip – I nöronlar Aksonları

uzundur, periferik sinirlere katılır - Golgi tip – II nöronlar Aksonları

kısadır, tekrarlayan dallarla, genellikle hücre gövdesinin yakınlarında sonlanırlar. Bunlar ara nöronlar olup, diğer nöronlar arasındaki bağlantıları sağlar. MSS nöronlarının % 99

Page 15: SİNİR DOKUSU
Page 16: SİNİR DOKUSU

Nöronların işlevine göre

•Duyu Nöronları•Motor Nöronlar•İnter (Ara) Nöronlar

Page 17: SİNİR DOKUSU

Klinik – Nöron Hasarı

•Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS): İlerleyici motor nöron harabiyeti•Parkinson Hastalığı: Sustansiya Nigra’da

dopaminerjik nöron kaybı •Alzheimer Hastalığı: Nöronlarda amiloid

plaklar oluşması. Mikrotübüllerle birlikte, madde taşınmasında görev alan tau proteini, işlevini tam olarak yerine getiremez ve madde taşınmaz

Page 18: SİNİR DOKUSU

Stephen Hawking ALS

Iris MurdochAlzheimer

Muhammed Ali Clay Parkinson

Page 19: SİNİR DOKUSU

ALS•Beyin sapı ve omirilikteki motor

nöronların yavaş seyreden dejenerasyonuyla görülen ciddi bir durum

•Amiyotrofik------ kas atrofisi•Lateral skleroz ----- motor nöronların

dejenerasyonu ve kaybı sonucu astrositlerin sayısında artış

Page 20: SİNİR DOKUSU

ALS

•%5-10 ‘u ailevi motor nöron hastalığı•Süperoksit dismutaz 1‘i kodlayan

genlerde görülen mutasyonlar, ailevi ALS vakalarının %20’sini oluşturur.

•Omurilik kesitinde miyelinli liflerde simetrik olarak bir kayıp sözkonusu

Page 21: SİNİR DOKUSU
Page 22: SİNİR DOKUSU
Page 23: SİNİR DOKUSU

Dendritler• Nöronların denritik özelliklerine göre

sınıflandırılması: - Radyal dendritli nöronlar: Omuriliğin ön

boynuz motor nöronları ve talamustaki nükleuslarda bulunan nöronlar

- Sitoplazmik esas uzantılı nöronlar: Beyin korteksindeki belli yerlerde bulunan motor nöronlar

- Monopolar dendritli nöronlar: Beyincik korteksindeki purkinje hücreleri

- Oppositopolar dendritli nöronlar: Hippokampustaki piramidal nöronlar

Page 24: SİNİR DOKUSU
Page 25: SİNİR DOKUSU
Page 26: SİNİR DOKUSU

Akson-MSS

•Retinanın amakrin hücrelerinde akson (-)•Hücre gövdesinden Akson tepeciğiyle

ayrılır ve Nissl cisimciği içermez.•Aksonlar, nöronlarından hücre

gövdelerinden aksolemma denilen bir zarla ayrılır.

•Aksonun etrafı, kısa bir seyir sonrasında miyelin kılıfı dediğimiz ek bir kılıfla sarılır.

Page 27: SİNİR DOKUSU

Boyut: 525 × 418

Tür: 35KB GIF

Page 28: SİNİR DOKUSU

PSS•Miyelin kılıfının dışında yer alan ve

nörolemma denilen üçüncü bir kılıfla daha sarılır.

•Bu kılıf, miyelin dışında yer alan ve buraya bitişik ince Schwann hücre sitoplazmasıdır. Burada, Schwann hücresine ait çekirdek ve organellerin çoğu vardır.

Page 29: SİNİR DOKUSU

Klinik – Aksonal Dejenerasyon

•Schwann hücrelerinin etkilendikleri bir durumdur

•Miyelin kaybıyla veya kısmi demiyelinizasyonla karakterize

•Nöron ve akson hasarı, aksonal (Wallerian) dejenerasyona sebeptir

Page 30: SİNİR DOKUSU
Page 31: SİNİR DOKUSU
Page 32: SİNİR DOKUSU

Ranvier Boğumu• Aksonun miyelin kılıfı, periferik sinir sisteminde

düzenli aralığa sahip, dar ve halka şeklinde boğumlanmalar

• Bu boğumlar, “Ranvier Düğümü” • İki düğüm arasında kalan bölge, “internodal

bölge” Bu bölgede, sadece bir tek Schwann hücresi bulunur

• Düğümler arası bölgelerin uzunluğu, fetüste ve bebekte azdır, yaşla birlikte artar

• Ranvier düğümlerinin bulunduğu bölgede, miyelin kılıfı kesintiye uğrar. Dolayısıyla, buralardan madde alış-verişi gerçekleşir (Miyelin, madde alış-verişini engelleyici bir kılıftır).

Page 33: SİNİR DOKUSU
Page 34: SİNİR DOKUSU

Saltatorik Akım•Elektrofizyolojik çalışmalarda, uyarının

kalın miyelinli aksonlarda bir Ranvier düğümünden diğerine atlar

•Bu tür uyarı-------- “Saltatorik Akım” •Mitokondriyonların Ranvier düğümlerinde

bol olarak bulunmasının sebebi---------taşınma olayları için ihtiyaç duyulan enerjinin bu organellerce karşılanması

Page 35: SİNİR DOKUSU
Page 36: SİNİR DOKUSU

Schmidt – Lantermann Yarıkları• Periferik sinirler ozmik asitle tespit

edildikleri zaman, Ranvier düğümleri arasında yer alan devaml miyelin tabakalarında yer yer ufak yarıklar şeklinde açık sahalar ortaya çıkar.

• Bunlar, yüzeyden derine doğru inen oblik yarıklardır “Schmidt – Lantermann Yarıkları”

• EM’de, bu bölgelerin miyelin kılıfının dışında aksolemmaya doğru uzanan heliks şeklindeki sitoplazmik tüneller

• Miyelin tabakaları, bu yerlerde genişlemekte ve aralanmakta

• Bu yarıkların Ranvier düğümleri gibi aksonun beslenmesi için gaz ve besin alış-verişini sağlayan kanallar

Page 37: SİNİR DOKUSU
Page 38: SİNİR DOKUSU

Miyelin Kılıfı

•Lipoprotein yapısında •% 75 lipit - % 25 protein•Lipitler: Fosfolipit, serebrozit, sülfatil ve

kolesterol •Normal rutin boyama yöntemlerinde eter,

alkol ve ksilol gibi maddeler kullanıldığı için, aksonun lipit kısmı erir --------protein lifçiklerinden oluşan nörokeratin ağ

•Bu ağ Weigert ve Rezorsin Fuksinle

Page 39: SİNİR DOKUSU
Page 40: SİNİR DOKUSU
Page 41: SİNİR DOKUSU

Schwann Hücreleri•Miyelin kılıfının dışında, Schwann

hücresinin sitoplazması bulunur. •Scwann hücresinin zarı + sitoplazması

Nörolemma•Ektoderm kökenlidirler ve Nöral Krista

hücrelerinden farklılaşırlar.•Aksonların yaşaması ve işlev görebilmesi

için gerekli•Travmayla kopan liflerde, akson

yenilenmesinde rol oynar ve fagosiz yapar

Page 42: SİNİR DOKUSU
Page 43: SİNİR DOKUSU
Page 44: SİNİR DOKUSU
Page 45: SİNİR DOKUSU

Ara Çizgi Miyelin kılıfının oluşumunda önemli Aksonun miyelin kılıfı, birbirinden bağımsız ve iç içe ayrı

tabakalar şeklinde değildir. Bunun aksine, miyelin kılıfı kesintisiz ve spiral biçiminde

kıvrılmış bir tabakanın iç içe sarılmasıyla meydana gelir. Miyelinizasyonda, ilk önce etrafında aksolemmadan başka bir

kılıf olmayan akson Schwann hücre sitoplazmasına gömülmeye başlar.

Schwann hücresi, ortada yer alan uzunlamasına bir eksenin etrafında ve saatin aksi yönünde döner.

Herbir dönüşte, aksonun etrafına bir çift koyu ve açık tabaka eklenir.

Koyu tabaka, Schwann hücre zarının iki sitoplazmik yüzeyinin birleşmesiyle meydana gelir.

Açık tabaka ise, hücre zarındaki çift kutuplu lipit tabakalrından farklılaşır.

Ara çizgi İki Schwann hücresinin zarlarının sitoplazmik yüzeylerinin birleşmesiyle oluşur. Sayısı 50 kadar.

Page 46: SİNİR DOKUSU

Miyelin Niçin Önemlidir ?

1 – Uyarının akson boyunca taşınmasında, izole edici role sahiptir. Bu özelliğiyle, miyelini elektrik kablolarındaki çıplak teli saran yalıtkan plastik tabakasına benzetebiliriz. Böylece, uyarının komşu aksonlara yayılmadan iletilmesi sağlanmış olur.

2 – Miyelinli aksonların kalınlığı, 2 – 20 μm arasında değişir. Miyelinli aksonlardaki uyarı iletimi, çok daha hızlıdır. Akson ve miyelin kılıfı kalınlaştıkça, iletim hızı artar ve uyarıyı iletebilme süresi azalır.

3 – Miyelin kılıfı, uyarının aksondan iletimi esnasında meydana gelebile cek enerji kaybını en aza indirir.

Page 47: SİNİR DOKUSU

4 – Miyelinli sinir tellerinde uyarının hızlı iletilmesinin iki sebebi vardır: a) Miyelin kılıfın izole edici özelliği b) Uyarının, Ranvier düğümleri boyunca atlayarak aksonda saltatorik şekilde iletilmesi

5 – Miyelin kılıfının, sinir tellerinin yenilenmesinde de önemli rolü vardır. Bir sinir teli kesilince, kesilme yerinden çevreye doğru önce miyelin kılıfı meydana gelir. Yenilenen akson, bu kılıfı takip eder. Miyelin kılıfı, akson için klavuzluk yapar. Yenilenmenin gerçekleşebilmesi için, nöronun hücre gövdesinin sağlam olması şarttır. Hücre gövdesi zedelenmiş ve ölmüş olan bir nöronun aksonunda, yenilenme olayı da gerçekleşmez.

6 – Miyelin kılıfının uyarı iletiminde önemli rolüne karşılık, besin fizyolojisi bakımından bunun tersi sayılabilecek bir etkisi vardır. Miyelin kılıfında lipit bulunduğu için, besin maddelerinin aksona geçişi zor olur. Bu durum özellikle kalın miyelin kılıflar için daha da önemlidir. Gerek Ranvier düğümleri ve gerekse Schmidt – Lantermann yarıkları, miyelin kılıfının kesintiye uğradığı veya azaldığı bölgelerdeki madde alış-verişinin sağlandığı kısımlardır. Bu açıklıklar, aksonla çevresi arasındaki bağlantı bölgeleridir. Gaz, metabolitler ve besin maddeleri, aksoplazmaya bu yerler aracılığıyla girip çıkar.

Page 48: SİNİR DOKUSU
Page 49: SİNİR DOKUSU

Klinik – Multiple Skleroz (MS)•Miyelin bütünlüğü, bütün akson boyunca

bozulmuştur. Demiyelinizan özellik taşıyan bu hastalıkta, oligodendrositlerin canlılığı veya miyelin kılıf bütünlüğü etkilenmiştir. Bu hastalıklar (1) bağışıklığa bağlı (2) kalıtsal (3) metabolik (4) viral olabilir

Page 50: SİNİR DOKUSU

Periferik Sinir Kılıfları

•Epinöryum: Düzensiz sıkı bağ dokusu•Perinöryum: Düzensiz sıkı bağ dokusu•Endonöryum: Gevşek bağ dokusu (kapiller

damarlar, retiküler lifler ve az sayıda fibroblast)

•Mallory – Azan Mavi•Azokarmin Kırmızı

Page 51: SİNİR DOKUSU
Page 52: SİNİR DOKUSU

MSS ve PSS Farkları

Hücre Gövdesi TopluluğuHücre Gövdesi Topluluğu Toplu UzantılarToplu Uzantılar Hücre Gövdesini Çeviren Hücre Gövdesini Çeviren HücrelerHücreler

Miyelinizasyon Yapan Miyelinizasyon Yapan HücrelerHücreler

MSSMSS Çekirdek (Nükleus)Çekirdek (Nükleus) TraktusTraktus Gliya HücreleriGliya Hücreleri OligodendrogliyaOligodendrogliya

PSSPSS GangliyonGangliyon SinirSinir Satellit (Uydu) HücreleriSatellit (Uydu) Hücreleri Schwann HücreleriSchwann Hücreleri

Page 53: SİNİR DOKUSU
Page 54: SİNİR DOKUSU

Terminoloji• Çekirdek (Nükleus): MSS nöron hücre gövdesi

topluluklarıdır. Çıplak gözle gri renkte görülür.• Gangliyon: PSS nöron hücre topluluklarıdır• Genellikle, otonom sinir sistemiyle ilgili olan

paravertebral ve prevertebral gangliyonlarda az, spinal gangliyonlarda ise çok sayıda nöron hücre gövdesi vardır.

• Nöron uzantılarının aynı bölgeye yönelenleri, demet şeklinde uzanır. Bu toplu uzantılar Traktus (Yol): MSS’de yer alır. PSS’deki karşılığı ise sinirdir.

• Satellit (Uydu, Peyk) Hücreleri: Gangliyonlardaki nöron hücre gövdelerini çevirirler. Küçük ve yassıdırlar. Ektodermden köken alır ve nöral kristadan farklılaşırlar.

Page 55: SİNİR DOKUSU

Sinir dokusunu etkileyen bir travma sonrasındaAksonun ve miyelinin parçalanması

Miyelomonositik hücrelerin endonöronlara dönüşmesi

Schwann hücrelerinin bazal lamina kısımlarının makrofajlarca temizlenmesi

Proksimal kısımdaki Schwann hücrelerinde gliyozis gelişimi

Büngner bantlarının oluşması ve bunların, yenilenmekte olan aksonlara katılması

Aksonlarda, Schwann hücre oluşumu ve miyelinizasyonun başlaması

Sinir uyarımının, hedef yapılara tekrardan iletilmeye başlanması

Page 56: SİNİR DOKUSU

Rejenerasyonu Artıranlar

15 – deoksipergualin 15 – deoksipergualin Hyaluronik asit Hyaluronik asit

Sinir büyüme faktörü (NGF) Sinir büyüme faktörü (NGF) MS – 453 MS – 453

Metil-prednizolon Metil-prednizolon 4 – Metilkatekol 4 – Metilkatekol

Siliyer nörotrofik faktör Siliyer nörotrofik faktör ACTH 4 – 9 ACTH 4 – 9

Lösemi engelleyici faktör (LIF) Lösemi engelleyici faktör (LIF) Transglutaminaz Transglutaminaz

Fibrin tutturucu matriks Fibrin tutturucu matriks MetilkobalaminMetilkobalamin

GM – 1 gangliyozitGM – 1 gangliyozit İnsülin İnsülin

FK – 506FK – 506 IGF – 2 IGF – 2

VIPVIP NaftidrofilNaftidrofil

Oksisterol Oksisterol FGF FGF

Poliaminler Poliaminler BilobalidBilobalid

Testosteron Testosteron

Levokarnitin asetil Levokarnitin asetil

Org – 2766 Org – 2766

Page 57: SİNİR DOKUSU

Rejenerasyonu AzaltanlarKetamin izomerleri Ketamin izomerleri Bakteriyel kollajenaz Bakteriyel kollajenaz

Vinkristin Vinkristin Löpeptin Löpeptin

Siklosporin – A Siklosporin – A Adenozin olarak özetlenebilir.Adenozin olarak özetlenebilir.

Testosteron (erken yenilenme fazında)Testosteron (erken yenilenme fazında) Bakteriyel kollajenaz Bakteriyel kollajenaz

Page 58: SİNİR DOKUSU

Bir aksonun kesilmesi sonrasında, perikaryonda görülen değişiklikler

Kromatolizis: Nissl cisimciklerinde azalma ve erime gözlenir.Sitoplazma hacminde artma: Hücre gövdesinde şişmeye yol açar.

Bunların neticesinde, çekirdek merkezin dışına itilir. Bu değişiklikler, geri dönüşümlüdür.

Page 59: SİNİR DOKUSU

MSS

•Yapısında, iki farklı kısım bulunur. Bunlar, substantia (cevher) grisea (gri) ve substantia alba (beyaz) dır. Boyanmamış beyin, beyincik ve omurilik kesitlerindeki renk farkından dolayı, bu şekilde isimlendirilmişlerdir. Gri ve beyaz cevher arasındaki bazı farklar

Page 60: SİNİR DOKUSU

Merkezi Sinir Sistemi Gri CevherGri Cevher Beyaz CevherBeyaz Cevher

Beyinde ve beyincikte dışta, omurilikte ise içtedir (korteks)Beyinde ve beyincikte dışta, omurilikte ise içtedir (korteks) Beyinde ve beyincikte içte, omurilikte ise dıştadır (medulla)Beyinde ve beyincikte içte, omurilikte ise dıştadır (medulla)

Gri renktedirGri renktedir Beyaz renktedirBeyaz renktedir

Parankim yapısındadırParankim yapısındadır Lifsi yapıdadırLifsi yapıdadır

Miyelinsiz lifler çokturMiyelinsiz lifler çoktur Miyelinli lifler çokturMiyelinli lifler çoktur

Nöron (+)Nöron (+) Nöron (-)Nöron (-)

Nörogliya (+)Nörogliya (+) Nörogliya (+)Nörogliya (+)

Kapiller (+)Kapiller (+) Kapiller (+)Kapiller (+)

Lenfatik kapiller (-)Lenfatik kapiller (-) Lenfatik kapiller (-)Lenfatik kapiller (-)

Page 61: SİNİR DOKUSU

MSS

•Gri cevher, beyin ve beyincikte dış kısımda yer alır. Dolayısıyla, korteks (kabuk) diye de adlandırılır. Beyin ve beyincikte iç kısımda yer alan beyaz cevhere ise, medulla (öz) adı verilir. Omurilikte, gri cevher beyin ve beyinciğin tam aksine organın iç kısmında, beyaz cevher ise dış kısmında bulunmaktadır. Bunun için, omurilikteki gri cevhere korteks, beyaz cevhere ise medulla diyemeyiz.

Page 62: SİNİR DOKUSU
Page 63: SİNİR DOKUSU
Page 64: SİNİR DOKUSU

YapıGri cevher, parankimli bir yapıya sahiptir.

Beyaz cevherin yapısı ise fibrözdür. Gri cevherde, miyelinsiz lifler çoğunluktadır ve az da olsa miyelinli lifler vardır. Beyaz cevherde ise, bunun tam tersi söz konusudur ve miyelinli lifler çoğunluktadır. Bu farktan dolayı, MSS’deki miyelinli lifler luxol – fast blue veya Weigert ile boyandıkları zaman, beyaz cevher makroskopik olarak dahi iyi ayırt edilir. Beyaz cevherdeki miyelinli lifler luxol – fast mavisi ile mavi – yeşil, Weigert boyasıyla da siyah renkte boyanır.

Page 65: SİNİR DOKUSU
Page 66: SİNİR DOKUSU
Page 67: SİNİR DOKUSU

MSS•Sinir hücrelerinin gövdesi, yalnızca gri

cevherde bulunur. Beyindeki ve beyincikteki beyaz cevherde, adacık şeklinde olan ve çekirdek denen nöron toplulukları vardır. Nörogliyalar farklı çeşitte olsalar bile, her iki cevherde de bulunurlar. Özellikle gri cevher, kapiller yönünden daha zengindir. MSS’deki gri ve beyaz cevherde, lenf damarları ve lenfatik kapiller bulunmaz.

Page 68: SİNİR DOKUSU

Merkezi Sinir Sisteminin Zarları

•Bu sistemde yer alan organlar, zar, kemik ve BOS tarafından korunur. Zarlar, temelde fibroblastlardan ve kollajen lif demetlerinden oluşur.

Page 69: SİNİR DOKUSU

Dura mater (sağlam anne)

Page 70: SİNİR DOKUSU

Dura mater• Dışta yer alan dura mater, bu zarların en sağlamıdır. Aynı

zamanda, paki meninks (kalın zar) olarak da adlandırılır. Beynin dışında, kafatasının periosteumu ile devam eder ve epidural bir aralığa sahip değildir. Omirilikte ise, omurganın periosteumundan epidural boşlukla ayrılır. Bu aralıkta gevşek bağ dokusu, yağ dokusu ve ven pleksusları vardır. Araknoid ve pia mater birbirine bitişiktir ve buna, leptomeninks (ince zar) adı verilir. Dura materde, kan damarları ve sinüsler bulunur. Bu sinüslerden en iyi bilineni, süperiyor sagittal sinüstür. Sinüslerin iç yüzleri, endotelle döşelidir. Ancak, bunların çevresinde venlerde olduğu gibi bir kas tabakası yoktur ve sanki, dura mater dokusunun içerisinde oyulmuş gibi görülürler. Üst sagittal sinüs, diğer sinüslerle birleşir ve internal juguler vene açılır. Dura mater, içte araknoid ile devam etmez. Duranın altında, çok dar bir aralık tarif edilmiştir. Burada interstisyel sıvı bulunmasına rağmen, BOS bulunmaz. Dura materin boşluğa bakan yüzü, fibroblastlarca aralıklı olarak döşenmiştir

Page 71: SİNİR DOKUSU
Page 72: SİNİR DOKUSU
Page 73: SİNİR DOKUSU
Page 74: SİNİR DOKUSU

Araknoid (örümcek ağı)• Araknoid üst tarafta dura materle, alt taraftaysa pia

materle temastadır. Aradaki mesafe, trabeküllerle doludur (Resim – 9.13). Dışa bakan hücre zarı, duranın altındaki aralığı çevirir. Bu tabakada, çok sayıda fibroblast vardır. Bu hücreler, oluklu bağlantılarla birbirlerine bağlanmıştır. Hücre zarının hemen altında yer alan trabeküller, üst kısımla pia materin arasında örümcek ağına benzer bir görünüme (araknoides) yol açar. Trabeküller, fibroblastların ince sitoplazmik uzantılarından ve bunlara destek olan kollajen lif demetlerinden meydana gelir.

• Fibroblastlar, desmozomlarla birbirlerine bağlanmıştır. Fibroblast uzantıları nın arası, BOS sıvısıyla doludur. Bu sıvı, merkezi sinir sistemi organlarını fiziki darbelere karşı korur.

Page 75: SİNİR DOKUSU
Page 76: SİNİR DOKUSU
Page 77: SİNİR DOKUSU

Pia mater (zayıf anne)•En içte yer alan pia mater, MSS’nin bütün girinti

ve çıkıntılarını çevirir. Yapısında tek veya birkaç sıralı fibroblast bulunur. Fibroblastların arasında, kollajen lifler vardır. Fibroblastların beyin dokusuna bakan yüzünde, ince bir bazal lamina uzanır. Bunun da iç kısmında, protoplazmik astrositlerin fil ayaklarını andıran uzantılarının sonlandığı subpiyal ayaklar bulunur. Pia mater, ışık mikroskobunda beyin dokusunun en dışında yer alan ve sanki tek katlı yassı epitel gibi görünen koyu bir tabaka olarak farkedilir. Pia mater, beyin dokusuna giren damarların etrafını da kısmen çevirir. Ayrıca, bu zarda bol miktarda sinir lifleri de bulunur. İnce yapıdaki sinir demetleri, kısmen kan damarlarıyla birlikte seyreder.

Page 78: SİNİR DOKUSU
Page 79: SİNİR DOKUSU
Page 80: SİNİR DOKUSU
Page 81: SİNİR DOKUSU
Page 82: SİNİR DOKUSU

Beyin Omurilik Sıvısı (BOS)

•Beyin ventrikülleri ve omurilik sentral (merkezi) kanalı, beyin – omurilik sıvısıyla doludur. BOS ile dolu boşlukların bazı yerleri, genişleyerek ventrikül adını almıştır. Ventrikül duvarında yer alan koroid pleksus, BOS sentezler.

Page 83: SİNİR DOKUSU
Page 84: SİNİR DOKUSU

Koroid Pleksus• Lateral (yan) ventriküllerin içi ile üçüncü ve dördüncü

ventriküllerin tavanından boşluğa doğru uzanır. Bu yapı, üçüncü ve dördüncü ventriküllerin tavanından, araknoidin bağ dokusu elemanlarından, pia mater tabakasından ve en içte yer alan ependim hücrelerinden meydana gelir. Ependim hücreleri bol damarlıdır, kapiller yönünden zengindir ve bağ dokusunu çeviren tek katlı kübik epitel şeklinde tavandan ventrikül boşluğuna doğru ve BOS içine uzanır. Ventrikül duvarını çeviren ependim hücreleri, apikalde silyaları bulunan ve daha çok koruma epiteli özelliğinde olan koroid pleksustaki salgı hücrelerine dönüşür. Bol damarlı bağ dokusu ile bunun yüzeyini döşeyen epitel dokusunun hepsine birden, koroid pleksus adı verilir. Koroid pleksusu döşeyen hücreler, hacim olarak büyük ve yuvarlak çekirdeklidir ve kübiktir.

Page 85: SİNİR DOKUSU
Page 86: SİNİR DOKUSU

Ependim hücreleri

•BOS salgısı yapan ependim hücrelerinin boşluğa bakan yüzlerinde, bol miktarda bülböz (baş kısımları toplu iğne gibi olan) mikrovilluslar vardır. Ayrıca, bu hücrelerin yan yüzlerinde apikal bağlantı birimlerinin yanı sıra, yan ve bazal yüzlerinde de katlantılar bulunur.

Page 87: SİNİR DOKUSU
Page 88: SİNİR DOKUSU
Page 89: SİNİR DOKUSU

Beyin-Omirilik Sıvısının Dolaşımı•Lateral ventriküllerden başlayan dolaşım,

üçüncü ve dördüncü ventriküllerle devam eder. Ortada Magendie ve iki yanda da Luschka delikleri ile ayrılıp, subaraknoid boşluğa ve subaraknoid bölgeden de araknoid villusları ile üst sagittal sinüse geçer. Üst sagittal sinüs ise, diğer sinüslerle birleşir ve internal juguler ven olarak devam eder. Böylece, BOS venöz sisteme geçmiş olur. Belirtilen yollarda meydana gelebilecek herhangi bir tıkanıklık, lateral ventriküllerin genişlemesine yol açar. Bu duruma, hidrosefali denir.

Page 90: SİNİR DOKUSU
Page 91: SİNİR DOKUSU
Page 92: SİNİR DOKUSU

BOS•BOS subaraknoidal boşluğu doldurduğu için, bütün

merkezi sinir sistemi organları adeta bir sıvı yastığı içinde yüzmekte ve böylece, hem dışarıdan gelecek mekanik etkilere ve hem de yer çekimi etkisine karşı korunmaktadır. Dışarıdaki ağırlığı yaklaşık 1500 gr olan beyin, BOS’un içinde sadece 50 gr kadar gelmektedir. Bu durum, beynin korunması için çok önemlidir. Diğer bir özellik, sıvıların mevcut basıncı katıların aksine bir noktaya değil de, her tarafa eşit olarak dağıtmasıdır. Örneğin, beyin dokusuna gelen 100 kg’lık bir darbe, BOS aracılığıyla beynin her tarafına eşit olarak dağıtılmaktadır. Aynı darbe geniş bir yüzeye dağıldığı için, buradaki zarar en aza indirgenmiş olur.

Page 93: SİNİR DOKUSU

Arterler•MSS’ye gelen arterlerin dalları, pia –

araknoid zar içerisinde serbestçe anastomoz yapar. Buralardan ayrılan dallar, beyin ve omuriliğe dik açılar yaparak dahil olur ve sinir dokusunun daha derin kısımlarına giderek, burada kapillerlere ayrılır. Kapiller ağı, gri cevherde ve özellikle de beyin korteksinde daha fazladır. Beyindeki ve omurilikteki arterler arasında anastomoz bulunmadığı için, bu damarlarda meydana gelen tıkanmalar, damarın beslediği bölgede büyük hasarlanmalara (iskemiye ve enfarkta) yol açar.

Page 94: SİNİR DOKUSU

Damarlar•Beyindeki ve omurilikteki sinir dokusunun

venöz kan damarları, diğer organların aksine arterlere eşlik etmez. MSS’de, lenfatik damar ve kılcal bulunmaz. MSS’ye gelen ve giden damarlar, subaraknoid boşluktan geçerken pia mater tarafından gevşek bir şekilde çevrilir. Biraz daha büyük olan damarlar, sinir dokusuna girerken pia materin ince tabakasıyla sarılır. Beyin dokusuna giren damarlarla pia mater arasında kalan perivasküler bölge, subaraknoid saha ile devam eder.

Page 95: SİNİR DOKUSU

Kan – Beyin Bariyeri (Engeli)•MSS’deki kapillerler (kılcal damarlar), bir bazal

membranla çevrili yassı endotel hücrelerinden meydana gelir. Endotel ince, devamlı ve penceresiz (non – fenestereli) dir. Endotel hücrelerinin arasında sıkı bağlantı vardır ve en dışta yer alan ince bir bazal membran, endoteli kuşatır. Nadiren, kapillerin dış kısmında perisit adı verilen hücreler görülür. Astrositlerin bu bölgeye uzanan perivasküler ayakları, devamlı bir tabaka halinde görülür. MSS’nin pencereli olmayan kapilleri, vücudun diğer bölgelerinde yer alan benzerlerinden daha az geçirgendir. Beyne kanla taşınan herhangi bir madde, beyin dokusuna doğrudan geçemez. Bu seçici fizyolojik engel, kan – beyin engeli olarak adlandırılır

Page 96: SİNİR DOKUSU
Page 97: SİNİR DOKUSU

Bariyer

•Bu engelde, endotel hücrelerinin penceresiz tipte olmalarının ve sıkı bağlantılarla birbirlerine bağlanmalarının önemli rolü vardır. Koroid pleksus ta, area postremada ve hipofizdeki mediyan kabartıda, pencereli tipte kapiller bulunur.

Page 98: SİNİR DOKUSU

Klinik: Kan – Beyin Bariyerinin Tedavi Yaklaşımındaki Önemi•Kan – beyin bariyerinin seçici yapısı, bazı

ilaçların ve nörotransmiter maddelerin kandan MSS’ye geçmesini engeller. Mesela, vücuda mannitol verilmesi sıkı bağlantıları etkileme yoluyla kılcal geçirgenliği artırır ve böylece, bazı ilaçların beyin dokusuna geçmesine imkan sağlar. Diğer bazı ilaçlar ise, MSS’deki endotel hücre yüzeyinde yer alan transferrin reseptörlerine tutunan antikorlar vasıtasıyla verilebilir.

Page 99: SİNİR DOKUSU
Page 100: SİNİR DOKUSU

Kan – Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) Bariyeri (Engeli)•Merkezi sinir sisteminde, kan-beyin engelinin yanı

sıra başka bir kan – BOS engeli daha tarif edilmiştir. Kan – BOS engelinde bulunan yapılar, şu şekilde sıralanabilir:

•Koroid pleksusun kapiller endoteli•Kapillerin bazal membranı•BOS salgılayan epitelin bazal laminası•Epitel hücreleri•

Bu engelin meydana gelmesinde, özellikle epitel hücrelerinin yan yüzlerinde bulunan sıkı bağlantıların önemli bir rolü olduğu kabul edilmektedir.

Page 101: SİNİR DOKUSU
Page 102: SİNİR DOKUSU
Page 103: SİNİR DOKUSU

Nörogliya• PSS nöronları ve uzantılarının arası, bağ dolusu ile doldurulmuştur.

• MSS’de, bazı büyük damarların haricinde bağ dokusu bulunmaz.

• Nörogliya dokusu, MSS’de bağ dokusu işlevini yerine getiren gliya hücrelerinden oluşmuştur.

• Gliya hücreleri, nöronlara mekanik desteklik sağlar.

• Kapillerden aldıkları besin maddelerini nöronlara aktarırlar. Kendi aralarında ve nöronlarla sinaps yapmazlar.

• Nöronların aksine, hayat boyu mitozla çoğalırlar.• Nöronlar için zornlu hücrelerdir. Gümüşleme ve

altınlama yöntemleriyle, uzantılarıyla birlikte boyanabilirler.

Page 104: SİNİR DOKUSU

Gliya Hücre Çeşitleri

1 – 1 – Protoplazmik AstrositlerProtoplazmik Astrositler

2 – 2 – Fibröz AstrositlerFibröz Astrositler

3 – Oligodendrositler3 – Oligodendrositler

4 – Mikrogliyalar4 – Mikrogliyalar

5 – Ependim Hücreleri 5 – Ependim Hücreleri

Page 105: SİNİR DOKUSU
Page 106: SİNİR DOKUSU
Page 107: SİNİR DOKUSU

Protoplazmik Astrosit•Sadece gri cevherde bulunur.•Uzantılı ve yıldız şeklindedir.•Kısa, kalın ve dallı uzantıya sahiptir.• Uzantılarının son kısımları, fil ayağı şeklinde

genişlemelerle sonlanır. • Bu sonlanma ayaklarının bir kısmı, kapiller bazal

membranının dışına tutunur. Bunlara, “perivasküler ayak” adı verilir ve kapillerin etrafını tamamen çevirirler.

• Dolaşımdan gelen aminoasit, glukoz, su, oksijen ve iyon gibi maddeler, nöronlara astrosit aracılığıyla geçer.

• Atık maddelerin nöronlardan kapillere geçmesi de, yine aynı yoldan gerçekleşir.

Page 108: SİNİR DOKUSU
Page 109: SİNİR DOKUSU

Protoplazmik Astrosit•Bu sonlanma ayaklarının bir kısmı,

kapiller bazal membranının dışına tutunur. Bunlara, “perivasküler ayak” adı verilir ve kapillerin etrafını tamamen çevirirler.

•Dolaşımdan gelen aminoasit, glukoz, su, oksijen ve iyon gibi maddeler, nöronlara astrosit aracılığıyla geçer.

•Atık maddelerin nöronlardan kapillere geçmesi de, yine aynı yoldan gerçekleşir.

•Glutamat ve GABA gibi nörotransmitter maddeleri sentezlerler.

Page 110: SİNİR DOKUSU

Fibröz Astrosit

•Sadece beyaz cevherde bulunur.•Uzantıları, kapiller duvarında

perivasküler ayak şeklinde sonlanır.•Sinir dokusunun zedelenmesinde, ölen

sinir ve gliya hücrelerinin yerine bölünüp çoğalırlar.

•Travmada arayı dolduran astrositlerden meydana gelen doku gliyal skar dokusu

Page 111: SİNİR DOKUSU
Page 112: SİNİR DOKUSU
Page 113: SİNİR DOKUSU

Oligodendrositler•Gri ve beyaz cevherlerde bulunur.•Beyaz cevherdeki sayıları daha fazladır.• Astrositlerden aldıkları amino asitleri,

glukozu, suyu ve oksijeni nöronlara aktarırlar. Bundan dolayı, nöronların yaşaması ve iş görmesi için gereklidirler.

• Oligodendrositleri izole edilen nöronlar, ölüme sürüklenir.

• Dolayısıyla bu hücreler, PSS’de bulunan uydu hücrelerine eşdeğer sayılabilir.

• Uzantılarıyla, sinir liflerinin miyelinini meydana getirirler.

Page 114: SİNİR DOKUSU
Page 115: SİNİR DOKUSU
Page 116: SİNİR DOKUSU

Mikrogliyalar•En küçük gliya hücresidir.•Mezodermden köken alır.•Gri ve beyaz cevherde bulunurlar.•Gri cevherdeki sayıları daha fazladır.•Monosit – Makrofaj sisteminin üyesidirler.•Yıkılan dokuları fagosite ederler ve

MSS’yi temizlerler.•MSS’de travma Sayıları oldukça artar.

Page 117: SİNİR DOKUSU
Page 118: SİNİR DOKUSU

Ependim Hücreleri• MSS’de içi BOS’la dolu ventriküllerin

duvarlarını ve omuriliğin ortasında yer alan santral kanalı döşerler.

• Tek katlı kübiktirler. Boşluğa bakan yüzlerinde, çok sayıda mikrovillusları vardır.

• Bazal membrana sahip değildirler.• Beyin dokusundaki ve ventriküllerdeki sıvı

arasında, seçici bir engel işlevi görürler. • Yan yüzlerinde bağlantı birimlerinin

bulunması, epitelden ventriküllere ve merkezi kanala sıvı geçişini büyük oranda engeller.

Page 119: SİNİR DOKUSU
Page 120: SİNİR DOKUSU
Page 121: SİNİR DOKUSU

Beyin (Serebrum)•Beyin hemisferler (yarım küreler), beyin sapı

ve beyincik olmak üzere üç kısımdan oluşur. Korteks, telensefalonun ve beyinciğin en yüzeyel parçasıdır ve gri cevher olarak tanımlanır. Korteksin altında, medulla olarak adlandırılan ve çok miktarda sinir lifi içeren bölüm yer alır. Medullaya, beyaz cevher adı da verilir. Beyaz cevherin telensefalondaki kısmında bazal gangliyonlar, beyincikteki kısmındaysa iç çekirdekler diye bilinen nöron toplulukları mevcuttur.

Page 122: SİNİR DOKUSU

Beyin•Diensefalonda, mezensefalonda, ponsta ve

medulla oblangatada ise, korteks bulunmaz. Fakat, buralarda yoğun lif demetleri, talamustaki gibi (diensefalonun bir kısmı) çekirdekler ve ayrıca kraniyal sinirlerin çekirdekleri vardır. Beyne çıplak gözle bakıldığında, yüzeyin son derece girintili ve çıkıntılı olduğu görülür. Çıkıntılı yerlere girus, girintili yerlere ise sulkus adı verilir. Girinti ve çıkıntıları kaplayan gri cevher, çıkıntıların tepesinde en kalın, girintilerin dibinde ise en incedir ve bol miktarda nörona sahiptir.

Page 123: SİNİR DOKUSU
Page 124: SİNİR DOKUSU
Page 125: SİNİR DOKUSU
Page 126: SİNİR DOKUSU

Sito – Miyeloarkitektür (Hücre Mimarisi ve Düzeni)

Beyin kabuğu özel boyalarla incelendiği zaman, hücrelerin tabakalara göre dizildiği dikkat çeker. Hücrelerin beyin korteksindeki bu düzenine, hücre mimarisi anlamına gelen sitoarkitektür denir. Sitoarkitektür, daha çok nöronların hücre gövdelerinin sayı, tertip ve şekilleriyle ilgilidir.

Page 127: SİNİR DOKUSU

Miyeloarkitektür

•Sinir liflerinin yapı düzenine ise, miyeloarkitektür denir. Miyeloarkitektür, daha çok miyelinli sinir uzantılarının farklı korteks tabakalarındaki düzenlenişini ifade etmek için kullanılan bir terminolojidir.

Page 128: SİNİR DOKUSU

SitoarkitektürSitoarkitektür MiyeloarkitektürMiyeloarkitektür

I - Moleküler tabaka (Lamina zonalis)I - Moleküler tabaka (Lamina zonalis) I - Lamina tanjensiyalisI - Lamina tanjensiyalis

II - Dış granüler tabakaII - Dış granüler tabaka II - Lamina disfibrozaII - Lamina disfibroza

III - Dış piramidal tabakaIII - Dış piramidal tabaka III - Lamina III - Lamina süperradiyatasüperradiyata

IV - İç granüler tabakaIV - İç granüler tabaka IV - Dış Baillarger IV - Dış Baillarger şeridişeridi

V - İç pramidal tabaka (Gangliyoner V - İç pramidal tabaka (Gangliyoner tabaka)tabaka) V - Lamina interadiyata V - Lamina interadiyata

VI - Çok şekilli hücre tabakasıVI - Çok şekilli hücre tabakası VI - Lamina infrastriataVI - Lamina infrastriata

Page 129: SİNİR DOKUSU
Page 130: SİNİR DOKUSU
Page 131: SİNİR DOKUSU

Beyin

•Beynin altı tabakalı yapısı, korteksin hemen her yerinde aynıdır. Bu yapıyı gösteren bölümlere, izokorteks (aynı, eşit kabuk) adı verilir. İzokorteks, beyin kabuğunun % 90’ını oluşturur. Beyin korteksinin geri kalan kısmındaysa, hücre düzeni daha farklıdır. Bu farklı bölümlere de, allokorteks (farklı kabuk) adı verilir.

Page 132: SİNİR DOKUSU

Allokorteks

• Hipotalamusun bazı bölgeleri• hippokampus • Rhinensefalon

Page 133: SİNİR DOKUSU

Beyin korteksindeki sinir lifleri, şu şekilde isimlendirilir:•Asosiasyon Lifleri: Aynı beyin yarımküresi

içerisinde farklı bölgeler arasındaki bağlantıları sağlayan liflerdir.

•Komissural Lifler: İki beyin yarımküresini birbirine bağlayan sinir lifleridir.

•Projeksiyon Lifleri: Yapısında, afferent ve efferent lifler bulunur. Bunlar, telensefalonun gri cevherindeki nöronları beynin daha kaudal kısımlarıyla ve omurilikle bağlar.

Page 134: SİNİR DOKUSU
Page 135: SİNİR DOKUSU

Korpus kallozum

Page 136: SİNİR DOKUSU

I-Moleküler Tabaka

Bu tabaka, pia materin hemen altındadır. Burada iğ şeklinde, yüzeye paralel olarak yerleşmiş olan ve Kajal’ın horizontal hücreleri diye isimlendirilen nöronlar bulunur.

• Bu hücrelerin akson ve dendritleri, aynı tabakada yüzeye paralel yayılır ve buranın miyeloarkitektürüne (lamina tanjensiyalise) dahil olur. Ayrıca, III. ve V. tabakalardaki piramidal nöronların dendritleri ve VI. tabakadaki Martinotti hücrelerinin aksonları da buna dahildir. Belirtilen tabakalardaki nöronların aksonları moleküler tabakaya gelince, (T) harfi veya telgraf hatları şeklinde dallanır ve yüzeye paralel şekilde yayılır. Yayılım sonrasında, diğer nöronların dendritleri ve aksonlarıyla veya kendi aralarında sinaps yaparlar. Moleküler tabaka değişik kalınlıkta olsa da, her zaman mevcuttur.

Page 137: SİNİR DOKUSU

II – Dış Granüler Tabaka

•İnsanda en fazla gelişim değişikliği gösteren tabaka olup, yıldızsı şekilli ve çok kutuplu küçük nöronlara sahiptir. Granüllü görünüme yol açan bu hücrelerin aksonları son derece kısadır. Uzantıları, ancak bulundukları tabakada kalır ve bir alt veya üst tabakaya geçemez. Öte yandan, bu tabaka miyeloarkitektür yönünden neredeyse lifsiz bir yapıya sahiptir ki, buraya lamina disfibroza adı verilmiştir. Sadece III. ve V. katın piramidal nöronlarının dendritleri ve VI. katın Martinotti hücrelerinin aksonları bu tabakadan geçip moleküler tabakaya gittiklerinden, belirtilen hücre uzantıları, dış granüler tabakanın miyeloarkitektürüne katılmış olur.

Page 138: SİNİR DOKUSU

III – Dış Piramidal Tabaka

Bu tabakadaki piramidal nöronlar, aynı tabakanın yüzeyel bölgelerindeki nöronlara nisbeten küçüktür. Derine inildikçe, büyüklükleri artar. Bu nöronların apikal dendritleri, moleküler tabakaya geçer ve dallanır. Küçük piramidal nöronların aksonları, genellikle aynı korteks bölgesinin derin kısımlarında sonlanır. Büyük piramidal nöronların aksonlarıysa, korteksin diğer katlarını geçip beyaz cevhere dahil olur ve beyaz cevherde asosiasyon, projeksiyon (afferent ve efferent lifler) ve komissural (beynin iki yarımküresini birbirine bağlayan lifler) yollar olarak uzanır. Bu tabakanın miyeloarkitektüründe, çok fazla uzantı bulunmaz.

Page 139: SİNİR DOKUSU
Page 140: SİNİR DOKUSU

IV – İç Granüler Tabaka

•Bu tabakada yıldız şeklinde, küçük ve çok kutuplu nöronlar vardır. Dolayısıyla, bu bölge granüllü görünür. Yıldızsı nöronların akson ve dendritleri, genellikle aynı tabakada sonlanır. Aksonları, bazen bir iç tabakada yer alan dev piramidal nöronların hücre gövdesiyle sinaps yapabilir. İç granüler tabakanın kalınlığı, korteksin farklı yerlerine göre değişir. Burası motor korteks bölümlerinde ince, duyu korteksinde ise oldukça kalın olarak görülür. Miyeloarkitektüründe, büyük kısmı talamustan gelen ve assosiasyon liflerinden oluşan dış Baillargeri şeridi bulunur. Bu şeritte, çoğu yatay seyirli lifler yer alır.

Page 141: SİNİR DOKUSU

V – İç Piramidal (Gangliyoner) Tabaka:

• Bu tabakada, orta ve büyük boy piramidal nöronlar bulunur. Piramidal nöronların apikal dendritleri, birinci tabakaya kadar çıkar ve orada, telgraf hatları gibi yüzeye paralel yayılıp sinaps yapar. Bu hücrelerin bazal yüzlerinden yayılan dendritler, aynı tabakada kalır. Aksonları ise, beyaz cevhere dahil olur ve iç kapsülden geçerek kortikospinal (piramidal) yol olarak uzanıp, omuriliğin ön boynuz motor nöronlarıyla sinaps yapar. Presentral girusun (motor korteks) kabuğundaki bölgede ve iç piramidal tabakada yer alan piramidal hücreler nöronların en büyükleri olup, 40 – 60 μm ebatındadır. Bu hücreler, Betz’in dev piramidal nöronları olarak adlandırılır. Tabakanın miyeloarkitektüründe, bilhassa derin bölgelerde asosiasyon liflerinden meydana gelen iç Baillargeri şeridi göze çarpar. İç Baillargeri şeridinde, çok sayıda yatay sinir lifi vardır. Dış ve iç Baillargeri şeritlerinin arasında, lamina interradiyata yer alır. İç piramidal tabaka veya gangliyoner tabaka motor korteks bölümlerinde kalın, duyu korteksi bölümlerinde ise incedir

Page 142: SİNİR DOKUSU

VI – Çok Şekilli Hücre Tabakası (Lamina Multiforme)•Gangliyoner tabakadan ayrımı, keskin sınırlı değildir.

Oldukça farklı morfolojik yapıda nöronlara sahiptir. Bunların arasında çok sayıda ufak piramidal nöronlar, Martinotti hücreleri, yıldız şekilli nöronlar ve derin kısımlarda iğ şeklinde hücreler vardır. Bu nöronların aksonları, genellikle hemen alttaki beyaz cevhere dahil olur. Dendritleri aynı düzlemde yayılan Martinotti hücreleri, ters piramit şeklindedir. Bu hücrelerin aksonlarıysa, bütün korteks tabakalarını geçer ve en dıştaki moleküler tabakada, telgraf hatları şeklinde yayılıp sinaps yapar. Aksonlardan ve kollateral uzantılardan meydana gelen ve yüzeye paralel şekilde uzanan demetler de, yine bu yapıya katılır. Böylece, belli bir çizgilenmeye sahip olmayan yoğun lifli bir yapı görülür. Buna, lamina infrastriyata adı verilir.

Page 143: SİNİR DOKUSU

VI – Çok Şekilli Hücre Tabakası (Lamina Multiforme)

•Bu tabaka, beynin her tarafında bulunmaz. Bazı bölgelerde II. ve IV. tabakalar çok, III. ve V. tabakalarsa az gelişmiştir. Yalnız, II. ve IV. tabakaların bulunmadığı ve III. ve V. tabakaların da ileri gelişim sergilediği yerler de mevcuttur.

Page 144: SİNİR DOKUSU
Page 145: SİNİR DOKUSU

Beyin Medullası (Beyaz Cevher)

•Miyelinli ve miyelinsiz sinir liflerinden, nörogliyalardan ve bol miktarda kapillerden meydana gelir. Miyelinli liflerin çok olmasından dolayı beyaz renktedir. Bazı yerlerinde, çekirdek adı verilen nöron toplulukları yer alır. Beynin beyaz cevheri, merkezi sinir sisteminin diğer bölgelerindekiyle aynı histolojik özelliklere sahiptir.

Page 146: SİNİR DOKUSU

Beyincik (Serebellum)

•Beyinciğin anatomik yapısı beyne benzer fakat, buradaki katlantılar daha incedir. Beyincik bir kortekse, iç kısımda beyaz cevhere ve bunun da altında emboliformis, fastigii, dentatus ve globossus denilen dört adet derin çekirdeğe sahiptir.

Page 147: SİNİR DOKUSU

Beyincik•Beyincikteki katlantılar daha yakından

incelenecek olursa, buradaki hücre çeşitleri de seçilebilir. Korteksin en dışında yer alan tabakaya, moleküler tabaka adı verilir. Bu tabakada, hücreden ziyade akson ve dendritler vardır. Daha alttaki gangliyoner tabakada ise, Purkinje hücreleri sıralanmıştır. Purkinje hücrelerinin oluşturduğu tabakanın hemen altında, küçük nöronlardan oluşan yoğun granüler tabaka yer alır. Burada yer alan sinir hücrelerine, granül hücreleri denir. Her bir katlantının en iç kısmındaysa, akson gövdelerini barındıran beyaz cevher bulunur.

Page 148: SİNİR DOKUSU
Page 149: SİNİR DOKUSU

Beyincik•Mossy (yosunsu) ve climbing (tırmanan) lifler,

beyincik korteksine uyarı girişini sağlar. Yosunsu lifler, geniş ve bülböz uçla sonlanan akson uçlarıdır. Granül hücrelerinin bulundukları tabakalara girip, burada granül hücrelerinin dendritleri ile sinaps yaparlar. Daha sonra, kendi aksonlarını moleküler tabakaya gönderirler. Uzanan aksonlar, T şeklinde sonlanarak yüzeye paralel seyreder. Dolayısıyla, bu liflere paralel lifler denir. Paralel lifler, Purkinje hücrelerinin zengin dendritik uçlarıyla sinaps yapar. Her bir lif bir Purkinje hücresine sadece bir defa temas etmesine rağmen, bir arada ve eş zamanlı olarak çalışan binlerce paralel lif, çıktı mesajlarının asıl sorumlusu olan Purkinje hücrelerini bir fişek gibi ateşleyebilir

Page 150: SİNİR DOKUSU

Beyincik•Tırmanan lifler, doğrudan doğruya Purkinje

liflerine gider ve dendritleri sanki bir sarmaşık gibi kuşatır. Her hücre başına bir tırmanıcı lif düşer. Bu lifler uyarıldıkları zaman, Purkinje hücrelerinde kollektif (topyekün) bir cevaba yol açar. Purkinje hücreleri, kendilerine gelen sinyalleri karşılaştırır ve düzenler. Beyincikten başlayan aksonlar, dışarıya giden sinyallerin çıkış noktası olan derin çekirdeklere uzanır ve çıkış sinyallerini buraya iletir. Üç derin çekirdekten, talamusun yanı sıra uzay – konumsal ve vestibüler merkezlere de sinyaller gider.

Page 151: SİNİR DOKUSU
Page 152: SİNİR DOKUSU

Beyincik•Beyinciğin korteksinde, inhibitör

(baskılayıcı) ve inter (ara) nöron sınıfına dahil edilebilecek birkaç hücre çeşidi daha vardır. Bunlardan Golgi hücresi, granül hücrelerinin arasında yer alır. Moleküler tabakada ise, yıldızsı hücreler ve sepet hücreleri vardır. Sepet hücreleri, akson dallarını Purkinje hücrelerine doğru uzatır. Uzanan bu akson dalları, hücre gövdelerinin etrafını sanki bir sepet gibi sarar.

Page 153: SİNİR DOKUSU
Page 154: SİNİR DOKUSU

Beyincik•Beyaz cevherin yapısında, miyelinli ve

miyelinsiz sinir lifleri ve gliya hücreleri bulunur. Beyinciğin yarımkürelerinde daha fazla miktarda bulunan beyaz cevher, vermis kısmında daha azdır ve sagittal (uzunlamasına) kesitte dallı bir ağaca (hayat ağacı – arbor vitae) benzer. Beyaz cevherde, büyük kısmı afferent olmak üzere efferent lifler ve ara nöronlara ait iç lifler bulunur. İç lifler, beyinciğin farklı kısımlarını birbirine bağlar. Beyincik, bu lifler vasıtasıyla vücudun her tarafından duyusal uyarılar alır._____________________________

Page 155: SİNİR DOKUSU

Beyincik

• Beyinciğin korteksinde ve beyaz cevherin içine gömülü vaziyette özelleşmiş gri cevher bulunur. Bunlar, dıştan içe doğru dentatus, emboliformis, globossus ve fastigii şeklinde sıralanan dört çift çekirdektir.

Page 156: SİNİR DOKUSU

Beyincik çekirdekleri• Dentatus çekirdeği, aralarında en büyük çapa sahiptir.

Beyinciğin çekirdeklerinde, çok kutuplu büyük nöronlar vardır. Purkinje hücrelerinin efferent aksonlarının büyük bölümü, çekirdekteki nöronlarla sinaps yapar ve bu nöronların akson topluluklarıdır. Aksonların küçük bir kısmı, sinaps yapmadan beyinciği terk eder. Çekirdeklerin içinden kesilmeden geçen liflerse, yan vestibüler çekirdeklerdeki nöronlarla sinaps yapar. Purkinje hücrelerinden çıkan uyarılar, sonlandıkları çekirdekler (beyincik çekirdekleri ve yan vestibuler çekirdek) üzerinde engelleyici bir etki oluşturur. Beyinciğin, omurilikle ve korteksle doğrudan bir bağlantısı yoktur. Buradan çıkan uyarılar talamus, kırmızı çekirdek, vestibuler çekirdekler ve retikuler formasyon vasıtasıyla beyin korteksine ve omuriliğin ön boynuz motor nöronlarına aktarılır.

Page 157: SİNİR DOKUSU

Omurilik (Medulla Spinalis)• Omurilik, nöral tüpün embriyolojik yönden en az

değişikliğe uğrayan bölümüdür. MSS’nin vertebral kanalı içindeki bölümü olan omurilik, ortalama 40-45 cm uzunluğunda ve 1 cm çapındadır. Silindir şeklinde olup, önde ve arkada basıktır ve baş kısmında medulla oblangata ile devam eder. Kuyruk kısmında ise, ikinci lumbal vertebra hizasında sonlanır. Omurilik, yetişkin insanlardaki vertebra kanalının 2:3’ünü doldurur. Bu yüzden, omurilik omurga kanalındaki yerine göre değil de spinal sinirlerin çıkış yerine göre servikal, torakal, lumbal ve sakral bölümlere ayrılır. Omurilik, yapısal ve işlevsel yönden iki kısma ayrılır: İçte substantia grisea (gri cevher), dıştaysa substantia alba (beyaz cevher) yer alır. Gri maddenin esasını hücre gövdeleri ve miyelinsiz sinir lifleri, beyaz cevheri ise miyelinli sinir lifleri oluşturur. Gri madde, hücre kümeleri (nukleus) ve sütunlardan (kolumna), beyaz cevher ise yollardan (traktus) ve lif demetlerinden (fasikulus) meydana gelmiştir.

Page 158: SİNİR DOKUSU

Substantia Grisea•Ortada yer alır ve omuriliğin transvers (enine)

kesitlerinde, H harfi veya kelebek şeklinde gözlenir. Yapısında sinir hücreleri, hücre uzantıları ve gliya hücreleri vardır. Enine kesitlerde, her iki tarafta bulunan gri madde kümeleri kommissura grisea’larla birbirlerine bağlanmıştır. Ortasında, ependim hücreleriyle döşeli olan sentral (merkezi) kanal bulunur. İçi BOS’la dolu olan bu kanal, dördüncü ventrikülden itibaren devam eder. Kanalın genişleyen son kısmı, terminal (son) ventrikül adını alır. Merkezi kanalın ön tarafında kalan omurilik bölümüne komissura grisea anterior (ön gri komissür), arkada kalan bölümüne ise komissura grisea posteriyor (arka gri komissür) adı verilir. Bu bölümler, sağ ve sol yarımları birleştiren liflerin geçiş yerlerini oluşturur.

Page 159: SİNİR DOKUSU

Omurilik

•Nöron kümelerini içeren sütun şeklindeki geniş parçalara, kolon denir. Bunlardan ön taraftakine kolumna anteriyor (ön kolon), arkadakine kolumna posteriyor (arka kolon), yandakine ise kolumna lateralis (yan kolon) adları verilir. Bu oluşumlar, enine kesitlerde bu oluşumlar kornu anteriyor (ön / ventral boynuz), kornu posteriyor (arka / dorsal boynuz) ve kornu laterale (yan boynuz) olarak isimlendirilir

Page 160: SİNİR DOKUSU
Page 161: SİNİR DOKUSU

Omurilik• Ön boynuz, motor hücrelerden meydana gelir. Arka boynuz

ise ince ve uzun olup, çevreden buraya duyusal lifler gelir. Yan boynuz, göğüs bölgesinde ön ve arka boynuzlar arasında yerleşmiştir. Ön ve arka boynuzları birleştiren gri madde tabakasına, intermediyer kısım adı verilir. Gri maddenin miktarı ve şekli, omuriliğin değişik bölgelerinde farklılık gösterir. Gri maddenin fazla olduğu bölgelerde, somatomotor liflerin ve duyusal liflerin sinaps yaptıkları hücre gövdeleri yer alır. Gri maddenin beyaz maddeye oranla en yoğun olduğu yer, konus medullaris (medüller koni)dir. Boyun bölgesinde arka boynuzlar dar, ön boynuzlar ise geniştir. Göğüs bölgesinde her iki boynuz bölümü incelirken, yan boynuz daha fazla belirginleşir. Bel bölgesinde, her iki boynuz bölümü tekrar genişler ve sonunda konus medullariste geniş bir gri komissürle, sınırları oval şekilli görülen boynuzlar oluşur. Gri maddede bulunan hücreler radiküler, funiküler ve iç hücreler olmak üzere üç grupta toplanır.

Page 162: SİNİR DOKUSU

Radiküler Hücreler• Bunlar en büyük çok kutuplu hücreler olup, bu hücrelerin

aksonları omuriliğin gri ve beyaz cevher bölümünden geçerek, ön kökler aracılığıyla omuriliği terkeder. Çeşitli sinirleri oluşturarak çevreye uzanan efferent liflere sahiptirler.. Ön ve yan boynuzda yer alırlar. Pars intermedianın (ara parçanın) dış kısmında bulunan bu hücreler, Th1 – L2-3 ve S2-4 omurilik segmentlerinde yerleşmiştir.

• Th1 – L2-3 segmentlerindeki bu hücre sütununa, intermediyolateral kolon adı verilir. Bu sütunda yerleşmiş hücrelerin uzantıları omuriliği ön kökler aracılığı ile terk ederek, rami kommunikantes albi yoluyla sinaps yapacağı sempatik gangliyona veya daha uzaktaki özel gangliyona gider. Bu sütun, otonom sistemin sempatik liflerinin çıkış merkezini oluşturur.

• S2-4 omurilik segmentlerinde bulunan hücre grubuna ise, sakral parasempatik çekirdekler denir. Ara parçanın iç kısmında, daha küçük çok kutuplu hücreler bulunur. Bu kısma da, intermediyomediyal kolon veya ikincil visseral sütun denir. Bu sütun da, Th1 – L2-3 omurilik segmentlerine karşılık gelir.

Page 163: SİNİR DOKUSU

Funiküler Hücreler

•Bunlar büyük hücreler olup, omurilik kesitlerinde gri maddenin her segmentinde bulunurlar ve aldıkları uyarıları, omuriliğin çeşitli bölgelerine veya beyne iletirler. Aksonları, periferik sinirlere katılmaz.

Page 164: SİNİR DOKUSU

Omuriliğin Gri Cevheri

•Birkaç çeşit hücre topluluğundan oluşur. Nöron çeşitleri boyanma özellikleri temel alınarak sınıflandırılmış olup, aynı tip nöronların genellikle gruplar halinde bir arada toplandıkları görülmüştür. Arka boynuzun ucundan başlayıp ön boynuza doğru büyüyen Reksed tabakaları, Romen rakamlarıyla numaralandırılmıştır ve on tanedir.

Page 165: SİNİR DOKUSU

Merkezi Sinir Sisteminde Yenilenmenin Gerçekleşmemesi

MSS’deki aksonun kesilme bölgesinde, yenilenecek aksona eşlik edecek bir endonöryum veya nörolemma kılıfının bulunmaması.

Oligodendrositler Schwann hücrelerinin eşleniği gibi görünse de, miyelinizasyonda kılavuz hücre rolü oynayamazlar.MSS’de, sinir büyüme faktörlerinin olmayışı.

Sinir dokusunun bozunmasıyla ortaya çıkan gliyal skar (nedbe) dokusu, MSS’deki akson yenilenmesinin önünde mekanik bir engeldir.

Page 166: SİNİR DOKUSU