12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 353 6 Mart 2009 1 YTL Antalya'nýn Finike Ýlçesi'nde çalýþan, Van'ýn Erciþ Ýlçesi DTP Ýl Genel Meclisi adayý olan Biþar Kaya, domuz baðýyla elleri ve ayaklarýndan ters þekilde baðlanýp, üzerine ben- zin dökülerek diri diri yakýldý. Vahþi cinayetle ilgili Kaya'nýn yanýnda çalýþan iki iþçi gözaltý- na alýndý. Ýki sanýk suçlarýný iti- raf etse de cinayet üzerindeki kuþkular devam ediyor. Domuz baðý yöntemi Kürt illerinde Ergenekon'un uzantýsý olan Hizbullah tarafýndan onlarca cinayette kullanýlmýþtý. Ergenekon soruþturmasý kap- samýnda tutuklanan Ýbrahim Þahin, DTP’lilere karþý eylem hazýrlýðý içinde olduklarýný ifadesinde açýklamýþtý. Bu korkunç olay tüm boyutlarýyla ortaya çýkarýlmalýdýr. Katillerin telefon görüþmeleri ve kurduk- larý iliþkiler mercek altýna alýn- malý. DTP’ye yönelik baskýlara son verilmelidir. Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, ''Ermeniler’den Özür Diliyorum'' kampanyasý- na soruþturma açmamýþtý. Bu giriþimi demokratik bir hak ve fikir özgürlüðü çerçevesinde deðerlendirmiþti. Sincan Aðýr Ceza Mahkemesi'nin karara itirazý sonucu, artýk soruþtur- ma açýlabilecek. 1915’te olan- lardan dolayý Ermeniler’den özür diliyorum kampanyasýný baþlatanlar bir çok ulusalcý kaynak ve en baþta CHP tarafýndan hedef gösterilmiþti. Suikast hazýrlýðý içinde bulu- nanlar tutuklanmýþtý. DTP'li adayý diri diri yaktýlar Darbeleri desteklediler zengin oldular En zengin iki Türk Ergenekon’la iliþkili En zengin 100 Türk'ün toplam serveti 56 milyar 165 milyon dolara ulaþtý. En zengin Türk ise Hüsnü Özyeðin. Özyeðin'in adý Ergenekon iddianamesinde geçti. Ergenekon kurucularýn- dan biri olarak yargýlanan Veli Küçük, emekli olur olmaz Özyeðin'in sahibi olduðu Gima'nýn Yönetim Kurulu üyeliðine yerleþmiþ. Küçük, 2000-2006 yýllarý arasýnda görevini sürdürmüþ. En zengin Türk Özyeðin'in zenginleþme hikayesi ilginç. Özyeðin 1982`de Pamukbank Genel Müdürü`ydü. 3 yýl sonra Çukurova Holding'in en önemli kuruluþu Yapý Kredi`ye genel müdür oldu. 1987`de kendi bankasý Finansbank`ý kurdu. Kýsa sürede büyüyen Hüsnü Özyeðin, dünyanýn en zengin isimlerinin yer aldýðý Forbes lis- tesine girmeyi baþardý. 2006 yýlýnda listede 512. sýraya oturt- muþtu. Bir yýl sonra 263 sýra bir- den atlayýp 249. sýraya oturdu. Geçen yýl en zengin üçüncü Türk olan Özyeðin, þimdi birinci sýrada. Çukurova Holding'in sahibi, Özyeðin'in eski patronu Mehmet Emin Karamehmet ise en zengin ikinci Türk. Show TV ve Akþam Gazetesi'nin sahibi. Taraf Gazetesi, 2003 yýlýnda, Ayýþýðý ve Sarýkýz darbe giriþim- leri sýrasýnda Karamehmet'le askerler arasýndaki iliþkilerin belgelerini yayýmlamýþtý. Karamehmet, askerlere "Televizyonu ve gazetesinin devleti rahatsýz edecek bir þey yapmayacaðý" konusunda garanti vermiþti. Karamehmet'in Ergenekon Terör Örgütü sanýk- larý Levent Ersöz Levent ve Albay Atilla Uður'la yaptýðý görüþmelerin kayýtlarýna göre o darbeyi destekleyen yayýnlar yapmýþ, böylece sahip olduðu Pamukbank elinde kalmýþtý. Turkcell'in tüm imkanlarýnýn dinleme için darbecilere açýldýðý iddia edildi. En zengin iki Türk, ikisi de Ergenekon'la iliþkili. Karamehmet Ergenekon savcýsý- na ifade verdi, Özyeðin henüz çaðrýlmadý. 12 Eylül onlarý zenginleþtirdi, 28 Þubat en zen- gin yaptý. 28 Þubat'ta bankalar hortumlandý. 1999 ve 2001 kriz- lerinde büyük bir servet el deðiþtirdi. Türkiye halký gelirinin üçte birini yitirdi. Darbeler hep zenginlere yaradý. En zengin Türk Hüsnü Özyeðin Ýþ arkadaþý Veli Küçük En zengin 2. Türk M. Karamehmet Görüþtüðü kiþi Levent Ersöz Özür dileyenlere soruþturma Engin Çeber’in iþkence kayýtlarý Engin Çeber, Ýstanbul'da bir basýn açýklamasýnda gözaltýna alýndý. Emniyette ve Metris Hapishanesi'nde gördüðü aðýr iþkenceler nedeniyle yaþamýný yitirdi. Çeber'e iþkence yapan ya da buna göz yuman polisler ve hapishane görevlileri tutuk- landý. Adalet Bakaný’nýn Engin Çeber'i ailesi ve yakýnlarýndan özür dilemesine raðmen cinayet hakkýnda bir skandal bilgi daha ortaya çýktý. Metris’teki kamera kayýtlarýný kontrol eden bakanlýk müfettiþ- leri 91 günlük kaydýn silindiði- ni gördüler. Oysa Adalet Bakanlýðý'nýn kurduðu bu sisteme müdahale etmek yasak. Görüntüler 9 güne indirilse de iþkence kayýt- larý son anda kurtarýldý.

Sosyalist İşçi 353

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 353

Citation preview

Page 1: Sosyalist İşçi 353

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 335533 66 MMaarrtt 22000099 11 YYTTLL

Antalya'nýn Finike Ýlçesi'ndeçalýþan, Van'ýn Erciþ Ýlçesi DTPÝl Genel Meclisi adayý olanBiþar Kaya, domuz baðýylaelleri ve ayaklarýndan tersþekilde baðlanýp, üzerine ben-zin dökülerek diri diri yakýldý.Vahþi cinayetle ilgili Kaya'nýnyanýnda çalýþan iki iþçi gözaltý-na alýndý. Ýki sanýk suçlarýný iti-raf etse de cinayet üzerindekikuþkular devam ediyor.Domuz baðý yöntemi Kürtillerinde Ergenekon'un uzantýsýolan Hizbullah tarafýndanonlarca cinayette kullanýlmýþtý.Ergenekon soruþturmasý kap-samýnda tutuklanan ÝbrahimÞahin, DTP’lilere karþý eylemhazýrlýðý içinde olduklarýnýifadesinde açýklamýþtý. Bukorkunç olay tüm boyutlarýylaortaya çýkarýlmalýdýr. Katillerintelefon görüþmeleri ve kurduk-larý iliþkiler mercek altýna alýn-malý. DTP’ye yönelik baskýlarason verilmelidir.

Ankara CumhuriyetBaþsavcýlýðý, ''Ermeniler’denÖzür Diliyorum'' kampanyasý-na soruþturma açmamýþtý. Bugiriþimi demokratik bir hak vefikir özgürlüðü çerçevesindedeðerlendirmiþti. Sincan AðýrCeza Mahkemesi'nin kararaitirazý sonucu, artýk soruþtur-ma açýlabilecek. 1915’te olan-lardan dolayý Ermeniler’denözür diliyorum kampanyasýnýbaþlatanlar bir çok ulusalcýkaynak ve en baþta CHPtarafýndan hedef gösterilmiþti.Suikast hazýrlýðý içinde bulu-nanlar tutuklanmýþtý.

DTP'li adayý diri diri yaktýlar

Darbeleridestekledilerzengin oldular

En zengin iki Türk Ergenekon’la iliþkili

En zengin 100 Türk'ün toplamserveti 56 milyar 165 milyondolara ulaþtý. En zengin Türk iseHüsnü Özyeðin. Özyeðin'in adýErgenekon iddianamesindegeçti. Ergenekon kurucularýn-dan biri olarak yargýlanan VeliKüçük, emekli olur olmazÖzyeðin'in sahibi olduðuGima'nýn Yönetim Kuruluüyeliðine yerleþmiþ. Küçük,2000-2006 yýllarý arasýndagörevini sürdürmüþ.

En zengin Türk Özyeðin'inzenginleþme hikayesi ilginç.Özyeðin 1982`de PamukbankGenel Müdürü`ydü. 3 yýl sonra

Çukurova Holding'in en önemlikuruluþu Yapý Kredi`ye genelmüdür oldu. 1987`de kendibankasý Finansbank`ý kurdu.Kýsa sürede büyüyen HüsnüÖzyeðin, dünyanýn en zenginisimlerinin yer aldýðý Forbes lis-tesine girmeyi baþardý. 2006yýlýnda listede 512. sýraya oturt-muþtu. Bir yýl sonra 263 sýra bir-den atlayýp 249. sýraya oturdu.Geçen yýl en zengin üçüncüTürk olan Özyeðin, þimdi birincisýrada.

Çukurova Holding'in sahibi,Özyeðin'in eski patronuMehmet Emin Karamehmet ise

en zengin ikinci Türk. Show TVve Akþam Gazetesi'nin sahibi.Taraf Gazetesi, 2003 yýlýnda,Ayýþýðý ve Sarýkýz darbe giriþim-leri sýrasýnda Karamehmet'leaskerler arasýndaki iliþkilerinbelgelerini yayýmlamýþtý.Karamehmet, askerlere"Televizyonu ve gazetesinindevleti rahatsýz edecek bir þeyyapmayacaðý" konusundagaranti vermiþti. Karamehmet'inErgenekon Terör Örgütü sanýk-larý Levent Ersöz Levent veAlbay Atilla Uður'la yaptýðýgörüþmelerin kayýtlarýna göre odarbeyi destekleyen yayýnlar

yapmýþ, böylece sahip olduðuPamukbank elinde kalmýþtý.Turkcell'in tüm imkanlarýnýndinleme için darbecilere açýldýðýiddia edildi.

En zengin iki Türk, ikisi deErgenekon'la iliþkili.Karamehmet Ergenekon savcýsý-na ifade verdi, Özyeðin henüzçaðrýlmadý. 12 Eylül onlarýzenginleþtirdi, 28 Þubat en zen-gin yaptý. 28 Þubat'ta bankalarhortumlandý. 1999 ve 2001 kriz-lerinde büyük bir servet eldeðiþtirdi. Türkiye halkýgelirinin üçte birini yitirdi.Darbeler hep zenginlere yaradý.

En zengin Türk Hüsnü Özyeðin

Ýþ arkadaþýVeli Küçük

En zengin 2. Türk M. Karamehmet

Görüþtüðü kiþiLevent Ersöz

Özür dileyenlere soruþturma

Engin Çeber’in iþkence kayýtlarýEngin Çeber, Ýstanbul'da bir

basýn açýklamasýnda gözaltýnaalýndý. Emniyette ve MetrisHapishanesi'nde gördüðü aðýriþkenceler nedeniyle yaþamýnýyitirdi.

Çeber'e iþkence yapan ya dabuna göz yuman polisler vehapishane görevlileri tutuk-landý. Adalet Bakaný’nýn EnginÇeber'i ailesi ve yakýnlarýndanözür dilemesine raðmencinayet hakkýnda bir skandalbilgi daha ortaya çýktý.Metris’teki kamera kayýtlarýnýkontrol eden bakanlýk müfettiþ-leri 91 günlük kaydýn silindiði-ni gördüler.

Oysa Adalet Bakanlýðý'nýnkurduðu bu sisteme müdahaleetmek yasak. Görüntüler 9güne indirilse de iþkence kayýt-larý son anda kurtarýldý.

Page 2: Sosyalist İşçi 353

2 sosyalist iþçi sayý: 353

Kapitalizmin küresel krizigeliþmekte olan yatýrým ve istih-dam sorunu çeken ülkeleri deberaberinde sürüklüyor.Bu klas-manda Türkiye de þirket kapat-malarýnda ve iþten çýkarmalardabayraðý önde taþýyan ülkelerdenbiri durumunda. 2001'de bir krizyaþayan Türkiye sistemi ancak 3-4yýl sonra raylarýna oturtabilmiþti.Bu süreçte yüz binlerce insan iþsizkalmýþ, açlýkla karþý karþýya olannüfus büyümüþ, milyonlarýn hay-atý yaþanamaz hale gelmiþti. Busüreçte sistem bildik uygula-malarýyla kendini yeniden düzen-ledi ve sermaye sýnýfý krizdenzenginleþerek çýkmayý becerdi. Biravuç insanýn zenginleþmesi, mily-onlarca insanýn acýsýnýn üzerineþekillendirildi.

22000011 kkrriizziiÞu an yaþanan krize baktýðýmýz-

da, 2001'i aratmayan uygula-malarla karþý karþýya olduðumuzugörüyoruz. 2008'le birlikte,2004'ten bu yana en yüksek iþsiz-lik seviyesine ulaþýlmýþ vaziyette.2008'in son çeyreðinde iþsizlik 3puan artýþla 12.3'e yükseldi. Bu645 bin kiþinin iþsizler ordusunakatýlmasý anlamýna geliyor.Þehirlerdeki iþsizlik ise kýrsal böl-gelerden daha yüksek bir seyirizliyor. Þehirlerdeki iþsizlik oranýyüzde 14.2 'ye gelmiþ bulunuyor.

Türkiye Ýstatistik Kurumu'nun(TÜÝK) verdiði verilere göreTürkiye'de iþsiz sayýsý son çeyrek-te iþsiz kalan 645 bin kiþiyi dekatarsak, 2 milyon 995 bineulaþmýþ vaziyette. Ama bütün buveriler de bazý temel eksikler var.Örneðin kýsa süreli çalýþanlar,mevsimlik iþçiler, iþ aramayanlarbu verilere oturtulmuyor. 1 mily-on 912 bin kiþi iþ aramaktanumudunu kestiði için iþ gücünedahil olamýyor. Sözünü ettiðimizbu kesimlerin toplamý Türkiye'de2.5 milyon kiþilik bir nüfusu tem-sil ediyor. Bunlar dahiledildiðinde gerçek iþsiz sayýsýnýn2.9 milyon deðil, 5.3 milyonolduðu bir tabloyla karþýlaþýyoruz.

ÇÇaallýýþþaann nnüüffuussTÜÝK Türkiye'de istihdam

oranýnýn yaklaþýk 25 milyon kiþiolduðunu söylüyor. Ama geçici vegüvencesiz çalýþanlar ve mevsim-lik iþçiler de bu orana dahil ediliy-or. Bu kesim çýkarýldýðýnda gerçek

istihdam oranýný 22 milyona ger-ilediðini görüyoruz. 22 milyonçalýþanýn önemli bir kesimi dekayýt dýþý altýnda çalýþýyor. Kayýtdýþý istihdamýn yüzde 44.5, tarým-da ise yüzde 87 olduðu gerçeðinide görmek lazým

GGeennçç iiþþssiizzlleerrddee yyýýððýýllmmaaSon krizle birlikte genç nüfusta

iþsizlik ise zirve yapmýþ durumda.2007'de yüzde 20 olan iþsiz gençnüfus yüzde 24'e ulaþmýþbulunuyor. Ýþ gücüne her yýl 1.5puanlýk artýþla girilen Türkiye'de

genç nüfus giderek hayata olanumudunu da yitiriyor.

Kriz ve iþsizlik karþýsýndahükümet ise bütün burjuva parti-lerinin yaptýðý gibi sermayeyi kur-tarmaya çalýþýyor. Geçtiðimiz gün-lerde ekonomik krizin etkisiniazaltmak için adýna "torba yasasý"denilen bir yasa meclisten geçti.Bu yasa varolan kaynaklarýn adilve toplumsal paylaþýmýndanelbette söz etmiyor. Yasada en öneçýkan kurtarma operasyonlarý þir-ketlere büyük vergi indirimininuygulamaya konulacak olmasý. Buindirimler yüzde 90'a kadar çýkanoranlara ulaþýyor.

EEkkoonnoommiikk öönnlleemmlleerrkkiimmiinn iiççiinn??

Örneðin tekstil sektörüne yüzde75 oranýnda kurumsal vergiindirimi yapýlýyor. Eski yasayagöre bir tekstil firmasýnýn buindirimden yararlanabilmesi için100 kiþiyi istihdam etmesigerekiyordu. Yeni yasayla birliktebu istihdam oraný 50 kiþiye kadarindirildi. Bunu gerçek hayattakikarþýlýðý iþten çýkarmalar ve kayýtdýþýna almak olacaktýr.

Yerel seçimler öncesi hükümetkendini zorda býrakacak uygula-malara henüz geçmiþ deðil. ÝMF

ile anlaþmada bu nedenle yavaþbir süreç izleniyor. TÜSÝAD gibipatron örgütleri, ÝMF ile anlaþýl-masý ve elde edilecek kredininkendilerine verilmesi için bastýrýy-or. Böyle bir durumun gerçek-leþmesi halinde iþten çýkarmalardurmayacaðý gibi, temel tüketimmaddelerindeki muazzam artýþlamilyonlar açlýkla karþý karþýya kal-abilir.

22000011''ddeenn ddeerrss ççýýkkaarrmmaallýýyyýýzz

Boyutlarý ne olursa olsunekonomik kriz gündemde ve ser-maye bunun acýsýný çalýþanlardançýkartmaya çalýþýyor. Bu süreçte,2001 krizinde olduðu gibisendikalarýn hantallýðý ve tarihselhatalarýyla karþýlanýrsa, sermayesýnýfý acý ilacý içirmekte zorlan-mayacaktýr.

Bu nedenle emek hareketininbirliði ve mücadelesi hayatiönemde.

29 Kasým KESK, 15 Þubat emekplatformu mitingleri bir baþlangýçolmasý açýsýndan oldukça umutverici.

Ýþçi sýnýfýný sermayeye veergenekonculara peþkeþ çekensendikal çetelerden kurtulmakiçinde bu bulunmaz bir fýrsat.

Ekonomik krizin etkileri, ken-dini daha açýk bir biçimdegöstermeye baþladý. Son olarakAmerikan sigorta devi AIG 63milyar dolarlýk bir kayýpla battý.2008'in son aylarýnda ortayaçýkan finansal krizin etkisi reelekonomiyi de artýk sarmalýnaalmaya baþladý. Otomotiv deviGeneral Motors yýlý 30 milyardolara yakýn zararla kapattý.Krizin baþ gösterdiði gündenbugüne dünya çapýnda borsalaryüzde elliye varan deðer kayý-plarýna uðradýlar.

Amerikan borsasý son 6 yýlýnen düþük seviyesine inmiþken,Avrupa borsalarý da geçtiðimizgünlerde bir hafta içinde yüzde10 deðer kaybýna uðradý. Krizin

merkezi sayýlan ABD, tarihininen yüksek istihdam kayýplarýn-dan birini yaþýyor. 2008 krizininetkisiyle ABD'de iþsiz kalan-larýn sayýsý 3.5 milyon kiþiyiþimdiden buldu.

DDeevv bbüüttççeelleerr,, sseerrmmaayyeeyyiikkuurrttaarrmmaakk iiççiinn

ABD yönetimi krizin etkisiniazaltmak amacýyla dev birbütçeyi onaylamasýna raðmen,krizin toplumsal etkileriniengelleyemiyor. Çünküçýkartýlan büyük kriz bütçesi,þirketleri ve sermayedarlarý kur-tarmaya dönük. Hal böyle olun-ca iþten çýkarmalarda, ücretlerindondurulmasýnda ve sendikasý-zlaþtýrmada bir azalma deðil

gözle görülür bir artýþ yaþaný-yor.

Krizin etkilerinin geçiciolduðuna dair görüþler karþýsýn-da spekülatör George Soros bilebýrakýn krizin dibini görmeyi,krizin yüzeylerdeki ilk etapolduðunu söylüyor. Arkaarkaya batan dev bankalar veþirketler ve milyonlarca insanýniþsiz kalmasý eðer krizinbaþlangýcý ise kapitalizmin karþýkarþýya kaldýðý durumun cid-diyetini gösteriyor. Burjuvaekonomistler, sistemin doðasýn-da krizlerin bulunduðunu amaher kriz sonrasý sistemin dahada güçlenerek ve kendinionararak çýktýðýna vurgu yapýy-orlar.

KKrriizziinn ssaaddeeccee eekkoonnoommiikkyyöönnüü yyookk

Ama bunun toplumsal siyasalkarþýlýðýnýn ne olduðu yönünde-

ki sonuçlarý söylemektenkaçýnýyorlar. Örneðin 1929büyük buhranýndan sonra onmilyonlarca insan iþsiz kalmýþve açlýkla karþý karþýyakalmýþlardý. Kapitalizm kendinidünya çapýnda savaþla organizeetmiþ ve on milyonlarca insanýnölümüne neden olmuþtu. Yanibüyük bir krizle karþýlaþýlmasýdurumunda sistemin nasýlvahþileþebileceðinin örnekleriyledolu tarih. Sistemin yaraalmasýndansa, ya da sorgulan-masýndansa krizin maliyetinikitlelere hem de hayatý pahasýnaödetmek kapitalizmin asýl yüz-lerinden biri.

Bugünkü kriz 1929 buhranýylakarþýlaþtýrýlabilir mi, þimdidenbilinmez. Ama ABD baþkanýObama'nýn çiçeði burnuda baþdanýþmaný Paul VolckerBugünkü ekonomik krizin 1929yýlýndakinden daha büyük ola-bileceðini düþünüyor. Bu en

yetkili aðýzlardan birinin krizinboyutlarý karþýsýndakidüþüncesini ifade etmesi deðil,bir yandan da girdikleri paniðingöstergesi.

YYeennii bbiirr ddüünnyyaayyýý kkuurrmmaakk

Eðer bütün dengelerin alt üstolacaðý bir kriz yaklaþýyorsakapitalizm yýðýnlarý kurbanetmekten kaçýnmayacaktýr.Buradaki alt üst oluþ, sermayedüzeninin alt üst oluþu, yoksamutlu ve huzurlu bir hayatýndeðil. Yüz milyonlarca insan busistemin altýnda mutsuz vehuzursuz yaþýyor. Bu nedenlebir alt üst oluþ, kitleler için dahaadil ve yaþanýlýr bir dünyaanlamýna gelebilir. Kapitalizmiinsanlýk tarihinin son evresiolarak gören ve anlatanlarýnuykusunu kaçýran bu gerçeklik.

AAhhmmeett YYýýllddýýrrýýmm

Kriz, dibi gördü mü?

Ýþten çýkarmalara karþý koymalýyýz

““GGeeççttiiððiimmiizz ggüünnlleerrddeeeekkoonnoommiikk kkrriizziinn eettkkiissiinniiaazzaallttmmaakk iiççiinn aaddýýnnaa ""ttoorrbbaayyaassaassýý"" mmeecclliissttee kkaabbuulleeddiillddii.. YYaassaaddaa eenn öönneeççýýkkaann kkuurrttaarrmmaa ooppeerraass-yyoonnllaarrýý þþiirrkkeettlleerree bbüüyyüükkvveerrggii iinnddiirriimmiinniinn uuyygguullaa-mmaayyaa kkoonnuullaaccaakk oollmmaassýý..BBuu iinnddiirriimmlleerr yyüüzzddee 9900''aakkaaddaarr ççýýkkaann oorraannllaarraauullaaþþýýyyoorr..””

ÝÝþþ bbaaþþvvuurruussuu kkuuyyrruukkllaarrýý uuzzaaddýýkkççaa uuzzuuyyoorr

Failler belli,kayýplarnerede?

SÝ Ýstanbul - Ergenekonsoruþturmasý kapsamýndapek çok faili meþhul ve kayýpolayýnýn söz konusu edilmesiüzerine on yýldýr eylemlerineara veren Cumartesi Anneleri31 Ocak'tan beri Cumartesigünleri saat 12'deGalatasaray Lisesi önündeoturma eylemlerine tekrarbaþladý. Geçtiðimiz hafta205.'si gerçekleþen eylemde"Failller belli, kayýplarnerede?" pankartý açýldý.

Yapýlan basýn açýklamasýn-da, 1995 yýlýnda Avcýlar'daoturduðu evin bahçesindenellerinde telsiz ve silah olaniki adam tarafýndan çocuk-larýnýn gözü önünde kaçýrýlanFehmi Tosun hatýrlatýldý.Fehmi Tosun'u götüren aracýnplaka numarasý ve modeli bil-inmesine raðmen izinin bulu-nanmamasý üzerineTürkiye'de yasal giriþimlersonuçsuz kalmýþtý. AncakAvrupa Ýnsan HaklarýMahkemesi Türkiye'yi sözleþ-menin 2. maddesinde konuedilen yaþama hakkýný ihlalnedeniyle mahkum etmiþti.

Basýn açýklamasýndan sonrasöz alan HüseyinMorsümbül'ün annesi FatmaMorsümbül 1980 yýlýndaBingöl'deki evinden askerlertarafýndan alýnan ve bir dahakendisinden haber alýna-mayan oðlundan bahsederekyaþadýðýna dair umudununtamamen tükendiðini ancakhiç olmazsa kemiklerinin ken-disine verilmesini istediðinisöyledi.

Cumartesi Anneleri eyle-minde geçtiðimiz hafta daBotaþ kuyularý ve toplumezarlarýn açýlmasýný talepeden bir açýklama yapýlmýþtý.

1994 yýlýnda Bulut ailesin-den kaybolan 5 kiþidenüçünün cesedi 2003 yýlýndaBaðcýlar köyündeki bir toplumezardan çýkartýlmýþ veteþhis edilmeleri 5 yýl sür-müþtü. Ali, Ekrem veRamazan Bulut 14 yýl sonramezara gömülmüþ ve akýbet-leri kesinlik kazanmýþtý. ÝnsanHaklarý Derneði faillerinbulunmasýný, Ergenekon’unüstüne gidlmesini istiyor.

Page 3: Sosyalist İşçi 353

sayý: 353 sosyalist iþçi 3

CCeennggiizz AALLÐÐAANN

Ahmet Türk DTP MeclisGrubu’nda Kürtçe yaptýðýkonuþmayý nasýl bitirdi?

“Bir kez yanyana otur-mazsanýz, sohbete güler yüzlebakmaz tat katmazsanýz, diya-log kurmaz birbirinizi anla-mazsanýz, yaþamýn güzelliðikalmaz.“

Gerçekten de bölücü sözlerbunlar. Yaþamýn güzelliðipeþinde, diline diþine bakmadaninsanlarla yanyana oturup güleryüzle sohbet ederek, diyalogkurarak “bizi“ bölecekler. Neyseki bu ülkeyi en çok seven vedolayýsýyla bu hazin gerçeðinfarkýna ilk önce varan „büyük-lerimiz“ gereken tepkiyi hiçgecikmeden verdiler.

Örneðin MHP Genel BaþkanýDevlet Bahçeli “ihanet“nitelemesiyle, bu sözlerin yolaçacaðý vahim geliþmeleri en netbiçimde anlamamýzý saðladý.

Genelkurmay Baþkanýmýzbölücülüðe karþý elimizde kalanson kalemiz yargýyý uyarýpgöreve davet etti, yasalarýn seringölgesinde olduðumuzu hatýr-latarak yüreklerimize su serpti.

Büyük medyamýz da olaya buve benzeri deðerlendirmelerleyaklaþmanýn, en çok muhtaçolduðumuz þu günlerde birlikve beraberliðimizi korumanýnönemini kamuoyunda yaygýnbiçimde kavratmaya çalýþaraküzerine düþen görevi yerinegetirmiþ oldu. Bu defa datehlikeyi farkýnda olarak atlat-týk.

BBööllüüccüü RReessmmii GGaazzeetteeBildiðimiz gibi Resmi Gazete

“devlet iþleri“yle ilgili konular-da halka bildirimde bulunur. Buresmi gazetede elbette ülkeninkabul edilmiþ tek resmi dili kul-lanýlmaktadýr. Söylenebilecekolan sözleri hangi sesleri(harfleri) yanyana getirereksöylediðiniz önemlidir çünkübu memlekette. 2,5 yaþýndakreþe vermek zorunda kaldýðýçocuðuna, dünyanýn en geçerli„yabancý“ dili olan Ýngilizce’yiöðretmek için kullanýlmakzorunda olunan w, q, x gibiharflerle diðer harfler arasýndaayrým yapmaya zorlanan birbabanýn dramýna baþka ülkel-erde pek rastlanmaz.

Ama bu hep böyle deðildi.Bugün bölünmemiþ halde durandevletimizin Resmi Gazete’sininadý eskiden (Ergenekon’dakidemir daðý erittiðimizden berideðil. O zaman kitlesel yayýnýnönemi henüz anlaþýlmamýþtý.)Takvim-i Vekayi idi. Yani“Olaylarýn Takvimi“. 1831’degazeteyi tanýtmak amacýylayayýmlanan iki sayfalýk birbroþüre göre, Takvim-i Vekayihabercilik yapacak, halký eðite-cek ve devletin uygulamalarýnýduyurarak bunlara uyulmasýnýsaðlayacaktý.

Gazete 1808’de II. Mahmud’unemriyle, Beyazýt’ta, bugünküÝstanbul Üniversitesi MerkezBinasý’nýn (Bab-ý Seraskeri)arkasýndaki bir konakta kuruldu

ve baskýsý Takvim-i AmireMatbaasý’nda gerçekleþtirildi.Gazete önceleri haftalýkdüþünüldü. Ýlk aylarda düzenli,sonralarý düzensiz aralýklarlaçýktý.

1860’tan sonra yalnýzca resmibelge, tüzük ve duyurularýyayýmladý. 1878’de yayýna araverdi, 1891-92’de yenidenyayýmlanmaya baþladý. II.Abdülhamid gazeteyi uzun birsüre kapattý. II. Meþrutiyet’inilanýndan (1908) kýsa bir süresonra yeniden yayýmlanmayabaþladý ve 1922’de ‘ResmiCeride’, 1928’de ise ‘ResmiGazete’ adýný alarak günümüzekadar yayýnýna devam etti, ediy-or. Bu gazete Fransýzca, Arapça,Farsça, Rumca ve Ermeniceolarak da yayýmlandý.

Resmi Gazete ile ilgili yukarý-daki bilgileri bir yazýsýndanaldýðým Zakarya Mildanoðlu oyazýsýnda þöyle diyor:

“Osmanlý Devleti çokulus-ludur, çok kültürlüdür. Ýdari

sisteminde, sosyal yaþamýnda,ekonomisinde, sanat ve kültürhayatýnda, eyaletlerinde,taþrasýnda farklý uluslar ve azýn-lýklar da yaþamaktadýr. Avrupaile sýký iliþkisi vardýr. Yasalarý,haberleri, bünyesindeki tümuluslara da duyurur, bildirir.Onlarýn varlýðýný dikkate alýr vekabul eder. Bu nedenle, resmigazetesi olan Takvim-iVekayi’yi Fransýzca, Arapça,Farsça, Rumca ve Ermeniceolarak da yayýmlar“

Þimdi sadece Türkçe yayýn-lanýyor olmasýnda ne gibigerekçeler etkili olmuþur?Örneðin “Misak-Milli sýnýrlarýiçinde“ bu dilleri konuþan insansayýsýnýn o dillerde ResmiGazete çýkarmaya deðmeyecekkadar azalmýþ olmasý bir etkenmidir? Nasýlsa bunca yýl içinde“Vatandaþ“ onu “TürkçeKonuþ“turmayý baþardýðý için“Türkçe’den baþka dillerderesmi bir gazete çýkarmayagerek kalmamasý da bir sebepmidir? Özetle, bir zamanlar biz-zat devlet, Resmi Gazetesi’nibile 5 dilde çýkarýrken, ne olduda rüyalarýný “Türkçe dýþýndabaþka bir dilde“ gören biradamýn konuþmalarý “bizi“bölünmeye sürüklüyor?

KKiimmee yyaassaakk??Tayyip Erdoðan’ýn Van mitingi

öncesi TRT, kalabalýk caddeler-den birine, Kürtçe bir pankartasmýþ:

“TRT Þeþ Be Xêr Bê.”Türkçe meali:

“TRT 6 HAYIRSIZ olsun“.Cümle sonuna gelen”Bê“nin

Kürtçe’de olumsuzluk ekiolduðunu bilen insan bulmaktazorlandýklarý için yapmýþolmalýlar bu hatayý ki pankartý

kaldýrttýlar.Asýlý kaldýðý 3 gün orada

yaþayan Kürtlerin pankarta neanlam vermiþ olabileceði ayrýbir yazýnýn konusu olur. AmaBaþbakan’ýn bile devletin resmitelevizyon ve radyo kanalýnýn“Türkçe’den baþka bir dilde“yayýn yapan programlarýndaartýk konuþabildiði bir ülkede,anadilinde (okula gidebilirseöðrenmek zorunda olduðu birdilde deðil, annesinin zorunluihtiyaçlar için öðrettiði bir dilde)konuþan bir insanýn sözüüçüncü cümlede kesilirse seçimyatýrýmlarý yaptýðýyla kimisuçlamak daha anlamlý olacak?

BBaannaa ddaa ddeemmookkrraassiiHer þeyden önce, bir insanýn

sözünü kesmek AYIPTIR. Helede kürsü dokunulmazlýðý gibidemokrasinin en önemli kurum-larýndan birinin iþlemekteolduðu bir durumda söz kesme“hakkýna sahip olmak“ kabulbile edilemez. Aksi halde benidemokrasinin benim için „de“iþlediðine ikna edemezsiniz.Zaten kendisi için uzun yýllardýriþlemediðine inanan insanlarýhiç ikna edemezsiniz.

Demokrasi, ben de yersem,tadý güzel olan bir pastadýr. Hepsen yersen ben tadýný bilemem.Doðumgününe gelen herkeszaten arkadaþým. Dilimleri eþitdaðýtýrsak kimse itiraz etmez…Sorun burda bence…

……Bu yazýnýn “Türkçe’den baþka

bir dilde“ yazýlmýþ olanbaþlýðýndaki harflerini kulla-narak kendi dilinizde kaçkelime üretebilirsiniz? En uzunkelimeyi üretene ayrý promosy-on var.

** DDiillssiizz hhaayyaatt oollmmaazz..

Be zýman jiyan nabe*

DDeevvrriimmccii SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii PPaarrttiissii,, AAhhmmeett TTüürrkk’’ee yyaappýýllaann ssaannssüürrüü pprrootteessttoo eettttii.. DDSSÝÝPP GGeenneell BBaaþþkkaannýý DDooððaann TTaarrkkaann““AAhhmmeett TTüürrkk''üünn MMeecclliiss''ttee yyaappttýýððýý kkoonnuuþþmmaannýýnn TTRRTT ttaarraaffýýnnddaann ssaannssüürrlleennmmeessii ddeemmookkrraattiikklleeþþmmee iiddddiiaallaarrýýnnýý bbiirrkkeennaarraa iittttii”” ddeeddii.. TTaarrkkaann,, ““TTRRTT''nniinn KKüürrttççee yyaayyýýnn yyaappaann bbiirr kkaannaallýý vvaarr,, aannccaakk AAhhmmeett TTüürrkk''üünn aannaaddiilliinnddee kkoonnuuþþ-mmaassýý yyaassaakk!! TTRRTT yyöönneettiimmiinniinn ttuuttuummuu KKüürrttlleerree kkaarrþþýý yyaappýýllaann aayyrrýýmmccýýllýýððýýnn bbiirr ggöösstteerrggeessiiddiirr.. HHeerrkkeess aannaaddiilliinnddeekkoonnuuþþmmaa hhaakkkkýýnnaa ssaahhiippttiirr.. KKüürrtt ddiillii vvee kküüllttüürrüü öönnüünnddeekkii eennggeelllleerr kkaallddýýrrýýllmmaallýýddýýrr”” ddiiyyee kkoonnuuþþttuu..

“Baþbakan’ýn bile devletinresmi televizyon ve radyokanalýnýn “Türkçe’denbaþka bir dilde“ yayýnyapan programlarýndaartýk konuþabildiði birülkede, anadilindekonuþan bir insanýn sözüüçüncü cümlede kesilirseseçim yatýrýmlarý yaptýðýylakimi suçlamak dahaanlamlý olacak?”

Teker tekerkaçýyorlar

Ergenekon'un omuzu kala-balýk sanýklarý GATA'dakihükümlü koðuþunagötürülmekten memnunlar.Eruygur,Tolon, Doðan, Küçükve Levent Ersöz... Ersöz adýonlarca "faili meçhulun" failiolarak geçiyor ve 6 ay boyuncaErgenekon soruþturmasýnýnfirarisiydi. Þimdi JÝTEM kuru-cusu Arif Doðan'la askeri has-tane GATA'da ayný koðuþtakalýyor.

Þener Eruygur: 1 Temmuz20008'de 6.dalga operasyonuy-la tansiyonu yükseldi arkasýn-dan Tolon'la birlikte kaldýðýkoðuþun merdivenlerindendüþerek beyin kanamasý geçir-di! 21 Eylül 08 'de tahliye edil-di. Doktoru ise eþine onunhiçbir þeyi olmadýðýný,GATA'da herhangi bir tedaviyapmadýklarýný söylüyordu.

Hurþit Tolon : Aþýrý kilokaybý nedeniyle 23 Ocak 09'daGATA'ya sevk edildi.

Tuðgeneral Veli Küçük : 3.dalga operasyonuyla tutuk-landý. Ýdrar yollarýnda taþ veiltihaplanma nedeniyleGATA'ya sevk edildi. 40dakikalýk bir operasyonla birdamarýna stent takýldý. O dahastanede yatýyor.

Ve diðerleri; Ferit Ýlsever,Ayþe Asuman Özdemir,Hayrettin Ertekin, Adil SerdarSaçan; Levent Öztürk, ArifDoðan... Hepsi dýþarýda, izinvermeyelim!

Ýntihar ediyorlarDiyarbakýr JÝTEM

Komutanlýðý yapmýþ olanAbdülkerim KIRCA intiharetti. Ýsmi itirafçý, JÝTEM'ciAbdülkadir Aygan'ýn iti-raflarýnda sýkça geçen Kýrca 13"faili meçhul" cinayettenyargýlanmaktaydý. Kýrca'nýncenazesine Genelkurmay tamkadro katýlmýþtý.

Diðer bir intihar vakýasýysageçtiðimiz günlere meydanageldi. Ýsmi 11. dalga sanýkifadelerinde geçen, yüzlerceoperasyona katýlmýþ ETÖsanýðý Ýbrahim Þahin'in veli-ahdý olarak tanýnan BehçetOktay intihar etti. Her iki inti-harýn da üzerindeki kuþkularkaybolmadý.

O her darbedevardý

Eski Genelkurmay BaþkanýÝsmail Hakký Karadayý’ya aityeni ses kaydý Türkiye’dekimilyonlarca insanýn hayatýnýnbir kaç kiþinin elindeolduðunu gösterdi. KayýttaKaradayý darbelerdeki rolünüövünerek anlatýyordu:

"Ben tabi 27 Mayýs'a iþtirakettim fiilen.”

“12 Eylül'de de vardým, benplanlama grubundaydým,bizim sabýkamýz fazla.”

28 Þubat: “Demirel ilekonuþtum, dedim [Erbakan’ýn]mutlaka gitmesi lazým”

Ergenekon’da son durum

Page 4: Sosyalist İşçi 353

4 sosyalist iþçi sayý: 353

Bir Bilen'in bildikleriBen on yaþýndayken, 1965'te Süleyman Demirel bu

memlekete baþbakan oldu. Ben büyürken, Demirel1975, 1977 ve 1979'da üç kere daha baþbakan oldu.Ýyice büyüdüm, "Eh, artýk bu herif de yaþlanmýþtýr"diye düþünürken, 1991'de yine baþbakan oldu. "Buson olur artýk herhalde" diye ben umutlanýrken,1993'te cumhurbaþkaný oldu. Nihayet, 2000'de o dabitti. Neredeyse bitmiyordu ama; yasalar deðiþtirilipikinci bir dönem cumhurbaþkaný olmasýna olanaktanýnacaktý neredeyse; son anda olmadý.

Ama hâlâ kurtulabilmiþ deðiliz. Ahmet Türk'ünMeclis grup toplantýsýnda Kürtçe konuþmasýndansonra yaptýðý bir söyleþide þöyle demiþ Demirel:

"Halk kendi arasýnda, evinde, yerinde ne konuþuy-or ayrý mesele, ama kamu hizmetinin görüldüðüyerlerde Türkçe konuþulur. Buna karþý çýkmak aslýn-da sorun yaratmaktýr."

Hayata gözlerimi açtým, adam baþbakandý; yaþýmelliyi geçti, adam hâlâ gerçek devlet görüþünü dilegetiren kiþi!

Tayyip Erdoðan'ýn Davos'ta Ýsrail cumhurbaþkanýy-la itiþmesi hakkýnda da þöyle demiþ Demirel:"Davos'ta tamamen ekonomi dýþý bir tartýþmanýnyapýlmýþ olmasýný ben þahsen lüzumlu görmü-yorum, keþke böyle bir tartýþma yapýlmasaydý...Türkiye'nin kendi baþýnda bir terör belasý var veTürkiye'yi itham eden laflar geldi. Türkiye,dünyanýn terör örgütü olarak saydýðý bir teþkilatýdesteklemiþ durumda olursa; yarýn, Türkiye'ninþikâyetçisi bulunduðu bir terör örgütü karþýsýnda dabaþkalarý onu desteklerlerse tabii ki Türkiye zaafadüþer."

Demirel'e "Bir bilen" denirdi. Ve eski TKP þefi Ý.Bilen'in aksine, gerçekten de bilirdi, hâlâ da biliyor.

Demirel'in uzmanlýk alaný Türkiye devletininbekasý. Gerçekten de, "59. Türk Devleti" ne düþünü-yor, ne yapýyor, neyi engelliyor sorularýnýn cevap-larýný bulmak için 40 küsur yýldýr "Demirel" adlýbarometreye bakmak yeterli.

Örneðin, Ergenekon hakkýnda ne demiþ, bakalým:"Ergenekon hadisesine Türkiye'nin yarýsý inanýyor,

yarýsý inanmýyor. Türkiye'de Barolar birliði gibi,üniversitelerin bir kýsmý gibi hukuk okutan, hukukicraatý yapýlan kurumlar Türkiye'deki hukuksuzluðutartýþýyor. Ýnsanlarýn gece yarýsý alýnýp götürülmesive delilden suçluya gidileceði yerde suçludan delilegidilmeye çalýþýlmasý, orta yerde henüz iddianameyokken insanlarýn halen tutuklu tutulmasý, telefon-larýn dinlenmesi ve aslýnda haklýlýk bulunmayan birtakým þüphelerden dolayý insanlarýn gece yarýsýevlerinin basýlmasý, gereksiz yere itilip kakýlmasý,tutuklanmasý gibi sebeplerle zaten Türkiye'de birgerginlik var. Ve Ana Muhalefet Türkiye'de HukukDevleti'nin zedelendiði kanaatinde; hem laikliðinzedelendiði kanaatinde, hem hukukun zedelendiðikanaatinde; Ýktidar ise bunun ezikliði içerisinde."

Bir de iktidar partisi hakkýnda dediklerine bakalým:"Seçim cereyan ediyor, seçim cereyan ederken eþit-

sizlikler var. Bu eþitsizliklerin baþýnda siyasi ikti-darýn, adamýn yiyecek ekmeði yok, içine koyacak birþeyi yokken Tunceli'de buzdolabý daðýtmasý gibi. Neyapacaðýný þaþýrmýþ bir vaziyeti var."

Özetlersem, Türkiye'de kamu hizmetiningörüldüðü yerde Kürtçe konuþulamaz, PKK'ye karþýTürkiye'yi destekleyecek ülkelerle kavga edilmeme-lidir, Ergenekon davasý hukuk devletini zedelemek-tedir, AKP iktidarý ne yapacaðýný þaþýrmýþ vaziyette-dir.

Uzun zamandýr, AKP'nin Kemalist devletgeleneðinden gelmediðini, baþka bir gelenekten,Ýslamcý gelenekten geldiðini ve bu nedenle bir CHP(veya Demirel) hükümetinin hiçbir zaman düþün-meyeceði þeyleri yapabildiðini iddia ediyor elinizde-ki gazete. Demirel'in sözleri, AKP hükümetinindevletle ve Genelkurmay'la barýþmýþ olduðunu iddiaedenlerin ne kadar yanýldýðýný gösteriyor.Hükümetle devlet arasýndaki itiþme devam ediyor.Ve bu itiþme bizler için fýrsatlar yaratmaya devamedecek.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Darbelere Karþý 70 Milyon AdýmKoalisyon'u tarafýndan darbecileriyargýlamak için kurulan "28 ÞubatVicdan Mahkemesi" yoðun bir kala-balýk tarafýndan takip edildi.

Av. Fethiye Çetin açýlýþ konuþ-masýný yaptýktan sonra mahkemeyebaþkanlýk yapmasý için sözü FatmaBenli'ye býraktý. Ýddianamenin ve AliBayramoðlu tarafýndan hasar raporu-nun okunmasýnýn ardýndan tanýk-larýn dinlenmesine geçildi.

DDaarrbbee iiþþççii ssýýnnýýffýýnnaa iinnddiiHAK-ÝÞ genel baþkaný Salim Uslu

yaptýðý tanýklýkta 28 Þubat sürecindesendikalarýn tutumunu eleþtirdi vedarbeye karþý tutum alamayanTÜRK-ÝÞ, DÝSK, TOBB ve TÜSÝAD'ýifþa etti.

Gülþen Demirkol, NeslihanAkbulut gibi 28 Þubat sürecindeöðrenci olan isimler ise Ýmam HatipLiselerinde yaþanan baskýlarý ve"Ýkna Odalarý"ný anlattýlar.

Mahkemeye tanýklýk yapan diðerbir isim olan gazeteci Cengiz Çandar,düzmece ifadelerden ortaya çýkan'andýç' belgesinin hayatýný karart-týðýný ifade ettikten sonra 28 Þubat'laErgenekon arasýndaki baða dikkatçeken Çandar, sözlerini, "Hastanedenhastaneye yatay geçiþleri gördükçecan güvenliðimden endiþe ediyo-rum." diyerek bitirdi.

Ýstanbul Büyükþehir BelediyeBaþkan Aday'ý Akýn Birdal, Ýttihat veTerakki'den beri süre gelen darbelitarihimizle yüzleþemediðimizi söyle-di. "Tanýklýk yetmez yüzleþmekgerek. Emekçiler, kadýnlar, gençler,

kýsaca insan olan herkes bu süreceitiraz etmeli. " ifadesini kullananBirdal, militarist vesayetten kurtul-madan, darbelerin gerekçeleriniortadan kaldýrmadan önümüzünaçýlamayacaðýný ifade etti. ETÖdavasýna müdahil olmak istedikleriniancak reddediklerini belirten Birdal,Ergenekon'un Kürt Sorunununçözümsüzlüðünden beslendiðinibelirterek tanýklýk sýrasýný diðer isim-

lere býraktý.Volkan Akyýldýrým ise 28 Þubat

sürecinde "Sosyalist Ýþçi" gazetesiüzerindeki siyasi baskýyý ve geçiciolarak kapatýldýðý süreci anlattý.Mahkeme baþkanýna dönemin yayýn-lanan sayýlarýný delil olarak sundu.

Tanýlýk yapan diðer isimler iseresmi ideoloji ile hesaplaþýlmadandarbeler sürecinin bitmeyeceðinibelirtti.

EEnn aaððýýrr cceezzaayyaaççaarrppttýýrrýýllmmaallýýllaarr

Daha sonra aralarýnda NihalBengisu, Mutlu Tönbekici ve ÞenolKarakaþ gibi isimlerin bulunduðumahkemeye heyeti, kararýný açýkladý.

Kararda, dönemin CumhurbaþkanýSüleyman Demirel'in, darbecilereyardým ve yataklýk etmekten suçlubulunduðu açýklandý.

"Sanýklarýn demokrasiye karþý suçiþledikleri" ifade edilen kararda þöyledenildi: "Mahkeme heyeti, Türkiyetoplumu adýna 28 Þubat darbesiniyapanlarýn tarih önünde itibarsý-zlaþtýrmaya karar vermiþtir. Buitibarsýzlaþtýrma cezasýnýn da birparçasý olarak dönemin darbeci-lerinin Ergenekon Terör Örgütüylebaðlantýlarýnýn açýða çýkartýlmasý, bubaðlantýlarýn halka açýklanmasý ve bubaðlantýlardan dolayý vicdanmahkemelerinin dýþýndaki mevcutmahkemelerde de yargýlanmalý ve enaðýr cezaya çarptýrýlmalýdýr.Bir dahadarbe fikri hiçbir devlet görevlisininaklýndan geçmesin diye, bir dahadarbeler olmasýn diye."

ÝÝllkkeerr KKaarraayyýýllaann

SÝ Ýstanbul- Ýstanbul BüyükþehirBelediye Baþkan Adayý Akýn Birdalile "28 Þubat Vicdan Mahkemesi"tanýklýðýnýn ardýndan röportaj yap-týk.

1122 yyýýll ssoonnrraa 2288 ÞÞuubbaatt ddaarrbbeessiinneekkaarrþþýý yyoorruummuunnuuzz nneeddiirr?? SSiizzcceebbaaþþaarrýýllýý oolldduullaarr mmýý??

AAkkýýnn BBiirrddaall:: Hayýr, baþarýlý ola-madýlar. Ýnsanlar kimlik veinançlarýný hala devam ettiriyorlar.Kürtler var oldukça da baþarýlý ola-mayacaklar.

SSiizzccee ddaarrbbee vvee ddaarrbbee ggiirriiþþiimmlleerriinniinnaassýýll dduurrdduurraaccaaððýýzz??

AAkkýýnn BBiirrddaall:: Darbe tehditlerininsonunun gelmesi için emperyaliz-mi frenlemek çok önemli. Ayrýcaulusalcýlýk da önüne geçilmesigereken bir sorun.

ÝÝssttaannbbuull BBüüyyüükkþþeehhiirr BBeelleeddiiyyeessiiBBaaþþkkaannllýýððýý iiççiinn aaddaayyssýýnnýýzz..SSeeççmmeennlleerriinniizzee ççaaððrrýýnnýýzz nneeddiirr??

AAkkýýnn BBiirrddaall:: Ýstanbul'un çokkültürlülük dokusunun yokedilmesini engelleyeceðiz. ÝstanbulBelediyesi, halka yabancýlaþmýþtýr.Belediye þirketleþmiþtir. Bizbelediyeyi halk ile birlikte yönete-ceðiz.

28 Þubat vicdanlarda mahkum edildi

"Baþarýlý olamadýlar"

VViiccddaann MMaahhkkeemmeessii’’nniinn bbaaþþkkaannllýýððýýnnýý yyaappaann FFaattmmaa BBeennllii,, bbaaþþöörrttüüssüü ttaakkttýýððýý iiççiinnddaavvaallaarraa ggiirreemmiiyyoorr,, aavvuukkaattllýýkk mmeesslleeððiinnii yyaappaammaaddýýððýý ggiibbii aannccaakk ddaarrbbee kkaarrþþýýttllaarrýýnnýýnnddüüzzeennlleeddiiððii mmaahhkkeemmeeddee hhaakkiimm oollaabbiillddii..

Taraf Gazetesi 28 Þubat Darbesi'ningizli belgelerini yayýnladý. DöneminGenelkurmay 2. Baþkaný Çevik Birtarafýndan hazýrlanan 6 Mayýs 1997tarihli "Batý Harekat Konsepti"baþlýklý 12 sayfadan oluþan gizli belgepsikolojik savaþtan sýkýyönetime herþeyi planlamýþlar

FFaaaalliiyyeett PPllaannýý`Laiklik konusunun dinsizlik

olmadýðý, uygun radyo, televizyon,yazýlý basýn ve neþriyatla halka doðruþekilde anlatýlmasý saðlanacak. Erkekve kadýnýn modern giyimini

özendirmek. Yasalara aykýrý giyimimenetmek.”

SSýýkkýýyyöönneettiimm"EMASYA ve sýkýyönetim planlarýnýn

uygulanmaya konulmasý halinde,takip edilecek hareket tarzlarý, kon-trol altýnda tutulmasý gereken kritiknoktalar ve topluluklar iyi analiz edil-erek muhtelif hareket tarzlarý belir-lenmeli ve hakiki Müslümanlarakarþýymýþ pozisyonuna düþürmeyi, busuretle halkla karþý karþýya getirmeyiplanlayacaklarý bir faraziye olarakdikkate alýnmalýdýr."

PPssiikkoolloojjiikk hhaarreekkaatt"Türk aydýnýn halktan kopukluðuna

karþýlýk din elitinin halkla yakýnlýðý da

Ýslam hareketinin güç kazanmasýndaönemli bir etkendir. Laik aydýnlarýnhalkla paylaþýlacak ortam temalarbulmasý, yakýnlaþmasý ve onunhizmetinde olduðunu hissettirmesison derece önemlidir. Þüphesiz kieðitimdeki atýlýmlar, fikri paylaþýmý vedolayýsýyla bütünleþmeyi hýzlandýra-cak ve Türk insanýnýn bu milletin ferdiolmaktan onur duymasýný kolay-laþtýracak bir yoldur."

"Ýrtica ve mücadelede kullanýlacaken güçlü öðe psikolojik harekettir.Batý çalýþma gruplarýndan ve konuylailgili görevlerde çalýþtýrýlacak person-elin bir plan dahilinde PsikolojikHareket Kursu'ndan geçirilmelerisaðlanmalýdýr."

“Okuyup imha edin”

Page 5: Sosyalist İşçi 353

sayý: 353 sosyalist iþçi 5

Küresel durgunluðun Çin'in iþçisýnýfý üzerine çok büyük etkilerioldu. Siçuan'da geçen seneninMayýs'ýnda yaþanan büyükdepremin ardýndan, , ülkeninfarklý kesimlerinde çalýþan600,000'in üzerinde göçmen iþçiSiçuan'da yaþayan ailelerinigörmek üzere iþlerini býraktýlar.

Ancak Çin medyasý bununsonucunda pek çoðunun iþsizkaldýðýndan bahsetmedi.Þimdilerde çok daha fazla sayýdaiþçi Siçuan'a geri dönüyor, bunlarözellikle oyuncak, tekstil ve elek-tronik fabrikalarýnýn ardý ardýnakapandýðý, üretimin kalbi olanGüney bölgesinde çalýþan iþçiler.

Medyanýn sessizliði rahatsýzedici, çünkü Siçuan batý Çin içingöçmen iþçilerin kaynaðýydý,þehirlerde çalýþmak üzere 20milyon Siçuan'lý köylü tarlalarýnýterk etmiþti.

Þengdu'daki Doðu iþgücüpazarýna -Siçuan'ýn merkezine-iþsiz kalan iþçilerle görüþmeküzere gittim.

Devletin resmi rakamlarýnagöre bu bölgede 1,5 milyon kiþiiþsiz durumda. Depremden ençok etkilenen bölgelerde iþsizlikoraný %80'lere varmakta.

Yüzlerce köylü iþçi buradatoplanmýþ durumda. Etraftakibölgelerden, hatta otobüsle bile 5saatte ulaþabileceðiniz depreminmerkez üssü Weçuan bölgesin-den geliyor bazýlarý.

Bazýlarý köylerini, kasabalarýnýyýkan depremin ardýndanailelerini görmek için gönüllüolarak Siçuan'a geri dönenler.

Diðerleri ise iþten çýkartýlmýþlar.Burada iþ arayan köylü-iþçilerinhiçbiri birkaç aydýr baþarýlý ola-mamýþlar.

Kalabalýðýn içerisinde beyazsaçlarýyla ellili yaþlarýndagösteren bir adam görünüyor.Köy bölgesinden iþ bulmak üzereburaya gelmiþ. Þöyle söylüyor:

"Þenzhen'de, Guangdong böl-gesinde yýllarca inþaatçý olarakçalýþtým. Orada hayat çok zordu.Maaþlar gecikirdi ve maaþýnýzýalýp alamayacaðýnýzý bilemezdi-niz bile'

"Ýhtiyaçlarý varsa, biraz paraverirler ancak iþgücünü azalt-maya geldi mi ilk gidecek olanda siz olursunuz. Depremdenkýsa süre sonra iþten ayrýldým.Aylardan beri de buradayým.'

"Sorun çýkarmayacaðýmýzý,alýþýk olduðumuzu ve bir tencerepilav karþýlýðý bir þehirden þehredolaþabileceðimizi düþünüyorlar'

"Buraya geldim çünkü aklýmdaailem vardý -evimiz depremdehasar almýþtý"

Ardýndan otuzlu yaþlarýnda biradam konuþmaya katýlýyor. ÝsmiShen Wei, Liangþan'dan, ve Yietnik azýnlýk grubundan

"Ýþ bulmak için hergün burayageliyoruz," diyor "Bu çok zor.Bizi istemiyorlar (Yi kökenlilerikastediyor). Nedenini anlamýyo-rum, her iþi yapabilirim"

Shen Wei'nin öyküsü Çin'in içbölgelerinde, Yi toplumunun vetüm diðer köylü iþçilerin öyküsüaslýnda. Bu çift-dezavantajlýsosyal konum neden onun umut-suzca iþsiz insanlardan biriolduðunu da açýklýyor.

1970'lerin sonundan beri devlet,þehirlerin geliþmesi için giriþim-lere odaklandýðýndan köy böl-geleriyle þehirler arasýndaki gelirdaðýlýmý farký büyümekte.

Köy ve þehir arasýndaki eþitsiz-lik üç on yýllýk ekonomik reform-lar sonucu daha da derinleþti.Siçuan gibi iç bölgeler yetersizaltyapý ve düþük endüstrileþmesonucu geliþmeden mahrumkaldý.

Bu eþitsizlik pek çok Siçuanlý'yýbüyük þehirlerde çalýþmak üzeregöç etmeye yönlendirdi. Pek çokköylü genç Siçuanlý hayatlarýnýnen güzel yýllarýný Çin'in geliþi-minin hýzlanmasý için harcadýlar.

Wei, tüm gençliðini Çin'in dörtbir yanýnda pek çok endüstrialanýnda çalýþarak geçirmiþ.Yoksulluk ve seçeneklerinkýsýtlýlýðý ona sürekli göçmenlik-ten baþka bir yaþam hakký taný-mamýþ. Ailesi de onun kazandýparaya baðýmlý.

Sýrtýndaki tüm bu yüke raðmeniyimserlikle anlatýyor.

Þöyle diyor; "Biz kýrsal bölgeden gelsek de

Siçuan'ýn etrafýnda pek çok daðvardýr, biz Yi halký yolculuk ede-bilen insanlarýz. Yaþamak için biryerden bir yere göçeriz. Bizimhayatýmýz bu ve biz buna alýþtýk

"Kendime yeni bir iþ bulmuþ-tum. Guangdong bölgesindeoyuncaklar ve cep telefonlarýüretiyorduk.

"Yi'lerden bir grup insan olarakorda çalýþýyorduk. Hepimizgençtik ve çok çalýþmamýzgerekiyordu. Bazýlarý çocuktu,14-16 yaþlarýnda orada çalýþýyor-lardý.

"Ýþverenimiz onlarýn yaþlarýnýnküçük olduðunu biliyor ancakumursamýyordu. Saat baþýna 3yen kazanýyorduk. Günde 12saat çalýþýyorduk, bu da günde£3.6 demekti -bizim kökenimiz-den gelen insanlar için gayet iyibir paraydý.

"En kötü parayý biz alýrýz ve enkötü muameleyi biz görürüz.Cehennem gibi çalýþtýk amakimse bizim için bir þey yaptýmý? Hayýr, bizi kim umursar!"

"Saatine £1 aldýðýmýz çok aðýriþler ve gece mesaileri oluyordu.

Ben gece vardiyasýnda çalýþmayýtercih ediyorum çünkü gündüziþleri çok az kazandýrýyor

GGeeccee VVaarrddiiyyaassýý"Günlük masraflar Pekin'deki

kadar yüksek deðildi, o yüzdengeçinebiliyorduk. Orada üç seneçalýþmayý baþarabildim."

"Fabrikadaki en büyük problemmaaþlarýmýza el koymalarýydu.Yönetim bunu "depozito" diyeadlandýrýyor ve tüm yýl boyunca-biz kýþ olup da evlerimizedönene kadar- maaþlarýmýzý ver-miyordu. Her sene bu oluyordu.

"Bu da eve para yollayamamýzanlamýna geliyordu. Ailem bek-liyor ve bekliyordu. Bu iþçileriniþlerini býrakmasýný engellemekiçin konan bir kuraldý. Ne yazýkki Çin'de sýkça kullanýlan biryöntem

"Kimlik kartlarýmýz yoktu -þehre kaydolacak kriterleri yerinegetiremeyecek kadar yoksulduk.Kayýtlý olmayýnca da, hiçbirhakkýmýz ya da statümüz olmuy-ordu."

Haneye baðlý (hukou) kayýt sis-temi 1958'te köyden kente göçükontrol altýna almak üzere yürür-lüðe konan ve göçmen iþçilerinhaklarýný kýsýtlayan önemli birmesele.

1997'den beri istikrarlý bir gelireve kalmak için normal bir haneyesahip göçmenler Hukou'larýný450 kente taþýma hakkýnasahipler.

Bu kurallar pek çok göçmeninkaydolmasýný imkansýz halegetiriyor -zira ayný yýl içindefarklý kentlerde ikinci ve üçüncüiþlerini yapan iþçilerin kendiapartmanlarýna yahut istikrarlýgelirlere sahip olmalarý mümkündeðil.

Kanunlar zorlu ve çarpýkolarak iþleme sokulmuþ, yerelhükümetler kendi ihtiyaçlarýnýbelirlemiþ. Pek az göçmen hukoutransferi için kabul ediliyor.

Çin Emek Bülteni'ne göre"Kanunlar yatýrýmlarý arttýrmakiçin yapýlmýþ göçmenlik þemalarýgibi. Göçmen iþçilerin çoðunluðuiçin, þehir hukousu kaydý yaptýr-mak hala ulaþýlmaz bir hayal!"

Ayrýmcýlýk sürüyor ve otoriteler

hala bu ayrýmcý kanunlarýortadan kaldýrma meselesineodaklanmak yerine göçmen iþçil-er ile suç arasýndaki baðlantýyaodaklanýyor.

2007'nin sonlarýndaGuangdong kamu güvenlikbürosu "kamu güvenliði"ni "göç-men iþçi yönetimi" hakkýndaki enönemli mesele olduðunu belirtti.Gerçekteyse, asýl sorun göçmeniþçilerin kendi kiþisel güvenlik-leri.

Wei diyor ki, "Guangdong'tayaþamak git gide zor ve tehlikelihale geliyordu. Yi kökenli iþçileresokakta saldýrýlar oluyordu.

"Bize karþý olan önyargýlar veþiddete raðmen, kaldýk. Saðlýkhizmetlerinden yararlanamasakda devam ettik. Liangþan'lu bazýiþçiler hastalýktan öldüler. Amabizim yaþamlarýmýz ucuzdur.Tazminat yoktur. Kimse sesinibile çýkarmaz"

Ýþini kaybeden göçmen iþçilerinsayýsý geçtiðimiz kasým ayýndanberi, firmalar üretimlerini azalt-týkça ya da durdurdukça git gideartýyor. Durum kötüye gidiyor.

Guangdong'ta, en çok göçmeniþçiler zarar görüyor. Ýþçilerinöfkesi kendisini protestolar vefabrika grevleriyle gösteriyor.

Yerel hükümetler ise þirketler-den yana tavýr alýyor. Çin'demaaþlarý ödemeyen iþverenlericezalandýracak kanunlar yok.Çoðu zaman çaresiz göçmen iþçi-lerin evlerine elleri boþ dönmek-ten baþka çareleri olmuyor.

Ocak'ta evlerine dönen göçmeniþçilerin sayýsý arttý. Resmirakamlar iþsizliðin %4 arttýðýnýsöylese de, gerçekte þehirlerdegöçmen iþçilerin büyük çoðun-luðu kayýtsýz olduklarýndan burakam çok daha büyük.

Þengdu'da, evlerine dönen göç-men iþçiler, hali hazýrda iþbekleyen iþsizlere katýlýyorlar.

Sçuan'lýlar umutsuzca iþ ara-mayý sürdürürken, þehirdeyatýrýmlar daha da azalýyor.

Devasa bir yatýrým reklamýneredeyse pirincimizi bile kýsýt-layacak: "Biz ürünler deniziyiz.Tüccarlar için bir cennetiz."

(BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall, Socialist Worker’dan çevirdi)

Çin: Boþ tencereler ve iþsizlikGazeteci Hsiao-HHung Pai, Siçuan çevresindeki iþgücü pazarýna göçmen iþçilerle küreselekonomik krizin Çin ekonomisi üzerindeki etkileri üzerine konuþtu.

Çin küresel durgunluðun tuzaðýna düþtü!

Uluslararasý Emek Örgütü (ILO) veri-lerine göre Asya genelinde iþsizlerinsayýsý 97 milyona çýkacak. Ancak bubile bu rakamýn 113 milyona ulaþa-caðýný gösteren en-kötü-durum-senaryosuna göre iyi görünüyor.

Çin krizden çok kötü etkilendi.Geçen sene 600,000 küçük ve ortaölçekte iþyeri kapatýldý, milyonlarcakiþi iþten çýkarýldý, þehirlerdeki göç-men iþçiler kýrsal bölgelere geridöndü. Çin hükümetinin iþsizliðinsebep olabileceði “toplumsal huzur-suzluk” konusunda endiþesi artýyor.Baþbakan Wen Jiabao, Davos’taDünya Ekonomik Forumu’nda, dur-gunluðun Çin üzerindeki büyük etki-sini açýkladý.

Çin hükümeti krizin etkilerini azalt-mak için pek çok yöntem denedi–bunlarýn arasýnda 586 milyar dolarlýkteþvik paketleri, bankalarýn kurtarýl-masý, ihraç vergi oranlarýnýndüþürülmesi ve maaþlarýn azaltýlmasýda var. Geçen hafta elektronikendüstrisi için hazýrlanan teþvikpaketi açýklandý. Ancak durgunlukderinleþerek sürdü. Çin büyük birihracatçý, ancak ihracat gelirleri %17,5düþerek Ocak ayýnda on yýlýn endüþük seviyesine geldi. Çin’in ihracatürünlerinin büyük bir kýsmý ithal ham-maddelerden üretilmekte. Pek çokAsya ekonomisi Çin’’deki endüstriyehammadde ve yan ürünler ithal etmeküzerine kurulu. Çin’in ihracatýndakidüþüþ böylece küresel krizin buülkelere sýçramasýna da sebep oluyor.Çin bir yandan ihracatlarý destek-lerken bir yandan kendi iç pazarýna daodaklanmaya çalýþýyor. Ancak bustrateji zorluklarla karþýlaþýyor.

Hem küresel hem de yerel pazarlardaralýyor. Çinli iþçiler çok büyük har-camalar yapmýyor –dünyada paralarýnýen çok biriktirenlerden biri onlar.Þüphe yok ki konu refah, saðlýk,eðitim ve emeklilik olunca bu iþçilerdevletten çok az yardým alýyorlar.Sözgelimi hastanede yatmak için orta-lama bir iþçinin en az iki yýllýk maaþýnýgözden çýkarmasý gerekiyor.

Bu yüzden Çinli iþçiler tüketim ürün-lerine para harcamak için sýralardabekleyen kiþiler deðil ve ekonomikkrizle karþý karþýya olduklarý bu gün-lerde de bu durumu deðiþtirecekdeðiller.

Diðer ülkelerin ekonomik krize yöne-lik önlemlerinin de Çin üzerine kötüetkileri var. Örneðin, Endonezyahükümeti Çin’den yapýlan ithalatlarabelli sýnýrlar getirdi.

Ve Çin hükümeti ekonomiyi teþviketmek için altyapý programlarýnayatýrým yaparken, özel þirketler üre-timlerini durdurarak oluþabilecek poz-itif etkileri ortadan kaldýrýyorlar

Kriz, dünyayý yöneten küresel güç-lerin arasýndaki gerginliði arttýrýyor.Bu ayýn baþýnda Roma’da G7 toplan-týsýnda dünya liderlerinin arasýndakiküresel gerginlik duruluyor gibiydi.

Dünya liderleri Çin ekonomisininonlarý felaketten kurtarabileceðinidüþünüyorlar ve bu yüzden Çin’i yan-larýnda tutmak istiyorlar. Ancakgerginlik aslýnda azalmýyor

ABD Aralýk’ta WTO’da Çin’i ihra-catçýlarýna yasadýþý nakit para yardým-larý yapmakla suçlayarak yasal birçaba baþlatmýþtý.

Çin ise, ABD’nin korumacýekonomisini, özellikle Obama’nýn“Amerikan mallarý kullanýn” kampa-nyasýný da içeren teþvik paketitasarýsýný sert bir þekilde eleþtirmiþti.

Ve dünya liderleri didiþmelerindeileriye doðru giden en iyi yoldalar,küresel bir sýnýf olarak bir araya gel-erek ortak çýkarlarýný korumak ileulusal kapitalistler olarak diðer kapi-talistlere karþý çýkarlarýný korumakarasýnda yalpaladýklarý sürece, küre-sel gerilim de artacaða benziyor.

Page 6: Sosyalist İşçi 353

6 sosyalist iþçi sayý: 353

Kadýnlarýn ikinci cins olarakgörülmesi ve cinsiyetçiliðitartýþýrken çözümü iþaret etmekiçin tarihsel çizgiye bakmaktafayda var. Kapitalizm öncesi varolan ataerkil dönem-özelmülkiyet iliþkisi ve sanayi devri-mi sonrasý baþlýklarý bu anlamdaönemli.

Kadýnlar insanlýk var olduðun-dan beri ezilmiyor ya da ikincicins olmadý. özel mülkiyetindoðuþu aslýnda kadýnýnezilmesinin kökenini açýklaya-bilir bir kavramdýr. Marksizm'lesorunu açýklarken Engels'in tez-leri bu anlamda önemlidir.

Ailenin, Özel Mülkiyetin veDevletin Kökeni adlý kitap, kadýnezilmesinin geçirdiði dönüþümüanlatýr. ataerkil dönemden önceyaþanmýþ olan anaerkil döneminvarlýðýna dikkat çeker.

KKaaddýýnnllaarr nnee zzaammaann iikkiinncciicciinnss oolldduu??

Erkeklerin, kadýnlar karþýsýndaüstün hale gelmesinin tarihi,toplumun ihtiyacýndan fazla üre-tim yapýlmasý ve ortaya çýkanartý-deðere birilerinin el koy-masýnýn, yani sýnýrlarýn, karýn veözel mülkiyetin tarihidir.

Cinsel iþbölümünde erkeðinstatüsü deðiþti. Çünkü artý deðeriüreten daha doðrusu bunundenetimine sahip olan erkekleroldu. Dolayýsýyla özel mülkiyetinçýkýþýyla beraber kadýnýn ezilmesikaçýnýlmaz olmuþtur.

Ancak 18. yüzyýl yani sanayidevrimi ile ailenin yapýsý deðiþti.Çünkü fabrikalarda çalýþmaküzere köylerden kentlere göçlerbir yandan büyük aileleriparçalayýp yapýyý dönüþtürerekçekirdek aileyi ortaya çýkardý.Kapitalist sistem çarklarýnýdöndürmek için yeni iþçinesillere ihtiyaç duyar.Kadýnlarýn yeri iþte tam bu nok-tada beli olmuþtur. Çocuk doður-mak, bakmak yeni iþçi nesillerihazýrlamak…

KKaaddýýnnllaarrýýnn üürreettiimmeekkaattýýllýýþþýý

Sistem sadece kadýna iþçi nesil-leri üretmede deðil ucuz iþ gücüolarak da ihtiyaç duyar. Örneðin2. Dünya Savaþý'nda erkeklersavaþa asker olarak giderkeniþgücüne ihtiyaç olduðundankadýnlar evden çýkýp yoðun birbiçimde bu iþgücü ordusunakatýlmýþtýr. Savaþtan sonra ise birdizi dönüþümle aslýnda kadýnlarsistemde yýðýnsal bir þekilde yeraldýlar. Tabiî ki ikinci sýnýfiþlerde ve ikinci sýnýf vatandaþolarak. Çünkü öncelikli görevi eviþleri ve çocuk bakýmýydý. 68hareketinde bir dizi talep deburadan doðdu aslýnda. Özgür-lük ve eþitlik gibi. Ancak kýsasüre sonra orta sýnýfýn çýkarýnahizmet etti. Çünkü kadýnhareketi içindeki egemen olanfikirle yani ataerkillikle açýklanýroldu. Feminist teoriler durumuerkeklerin bütün kadýnlarüzerinde iktidar sahibi olmasýylaaçýklýyordu. Dolayýsýyla erkek-lerin kadýnlardan çýkarýolduðunu söylüyordu. ancakbunun böyle olduðunu söylemek

asýl çeliþkiyi gözden kaçýrmakanlamýna geliyor. Asýl çeliþkisýnýf çeliþkisidir. Kadýnlarýnezilmesinden çýkarý olan erkeklerdeðil, iþçi sýnýfýndan çýkarý olansistemin kendisidir. ÝþteMarksizm'in de soruna bakýþýtam olarak budur. sýnýfsýztoplumlarýn insanlýk tarihindevar olduðu düþünülürse eðer,ataerkillik teorisi kadýn özgür-lüðünün kazanýlmasý noktasýndabir engeldir demek yanlýþ olmaz.

KKaaddýýnnýýnn kkuurrttuulluuþþuu vveessoossyyaalliizzmm

Sýnýfsýz toplumlar ortaya çýk-madan önce eþitsizlik yoksa, üre-tim araçlarýnýn kontrolünün iþçisýnýfýnda olmasý, yönetim vedenetimin iþçi sýnýfýnda olmasýve de özel mülkiyetin kalkmasýdurumunda kadýnýn ezilmesidevam edecek mi?

Cinsiyetçiliði yenebilmek vekadýnlarýn kurtuluþu içintoplumsal bir dönüþüm gerek-lidir. Toplumsal dönüþüm ise iþçisýnýfýnýn örgütlü mücadelesiylegerçekleþebilir ancak.

Kapitalizm týpký ýrk,ulustemelinde bölerek eþitsizliðisaðladýðý gibi cinsiyetçilikle debunu saðlar. Dolayýsýyla devrim-ci sosyalistler ýrkçýlýða, mil-liyetçiliðe karþý nasýl her günmücadele ediyorsa cinsiyetçiliklede etmeli. Bugün bir tekstil fab-rikasýnda çalýþan kadýn ve erkekiþçinin çýkarlarý da düþmaný daortaktýr. Týpký TÜSÝAD baþkanýArzuhan Yalçýndað ve milyonlar-ca insanýn kaný elinde olanCondelliza Rice gibi… ikisi dekadýn ama ezen sýnýfta egemenfikirlerin temsilcisidir. Egemensýnýfýn hareketi bölen unsurlarýnakarþý, cinsiyetçi fikirlere karþý

savaþmadan, kadýnlarýn talepleri-ni sýnýfýn talebi haline getirme-den de kapitalizmi yýkmakmümkün deðildir. Dolayýsýylakadýn erkek eþitsizliðini de…

Kadýn hareketinin kazandýðý,taleplerinin sesinin gür çýktýðýher dönem toplumsal hareketinyükseldiði dönemlerdir. ezilen-lerin mücadelesi ile baðlandýðýsürece haklar kazanabilindi.Örneðin 68 hareketiyle kadýnhaklarýnda büyük kazanýmlarelde edilmiþtir. Kürtaj, evlilik dýþýcinsel yaþam özgürlüðü, seçmeve seçilme hakký gibi bir dizikazaným…

Bizi, ezilenleri bölen unsurlarakarþý beraber mücadele ederekbaþka bir toplumda, cinsiyetçi-liðin olmadýðý bir toplumdayaþamak mümkün…

ÝÝrreemm NNuurr AAkkssuu

KKaappiittaalliizzmm cciinnssiiyyeettççiilliiððee mmuuhhttaaçç::

PPeekkii kkaaddýýnnllaarrýýnn kkuurrttuulluuþþuu nnee zzaammaann??

8 Mart 1857 de Amerika da40000 dokuma iþçisi daha iyiçalýþma koþullarý talebiylegreve baþladý.

Polisin müdahalesi sert olduve greve çýkan iþçileresaldýrdýlar, fabrikaya kilitledil-er.

Fabrikada çýkan yangýnsýrasýnda barikatlardan kaça-mamasý bir felaket oldu veçoðunluðu kadýnlardan oluþan129 iþçi öldü.

8 Mart’ýn dünya çapýnda bir

eylem günü haline gelmesinisaðlayanlarýn baþýnda Almansosyalisti Clara Zetkin geliyor-du.

8 Mart Dünya Kadýnlar Günühem ölen kadýn iþçileri anmahem de kadýnlarýn kurtuluþuiçin bir baþkaldýrý.

Her yýl kadýnlar çeþitli tale-plerle 8 Mart'ta sokakta oluyor.

Biz de antikapitalist kadýnlarolarak baþka bir dünyamümkün diye haykýrmak içinsokakta olacaðýz….

88 MMaarrtt 22000088,, ÝÝssttaannbbuull.. AAnnttiikkaappiittaalliisstt kkaaddýýnnllaarr ““ÖÖllüümm ddeeððiill,, ççöözzüümm iissttiiyyoorruuzz””ddiiyyee yyüürrüümmüüþþttüü..

88 MMaarrtt''ttaa nnee oolldduu??““KKaappiittaalliizzmm ttýýppkkýýýýrrkk,,uulluuss tteemmeelliinnddeebböölleerreekk eeþþiittssiizzlliiððii ssaaððllaaddýýððýý ggiibbiicciinnssiiyyeettççiilliikkllee ddee bbuunnuussaaððllaarr.. DDoollaayyýýssýýyyllaaddeevvrriimmccii ssoossyyaalliissttlleerrýýrrkkççýýllýýððaa,, mmiilllliiyyeettççiilliiððeekkaarrþþýý nnaassýýll hheerr ggüünnmmüüccaaddeellee eeddiiyyoorrssaa cciinnssiiyyeettççiilliikkllee ddeeeettmmeellii..””

CCllaarraa ZZeettkkiinn vvee RRoossaa LLuukksseemmbbuurrgg

Page 7: Sosyalist İşçi 353

sayý: 353 sosyalist iþçi 7

Feminist hareketin çözümüberaber mücadeledegörmemesinin sebeplerindenbiri de stalinist Rusya deneyimi-dir. Çocuk doðurduðu içinmadalya takýlan kadýnlara,

Rusya'daki devlet kapitalizmi-nin sürdürülmesi için ihtiyaçvardý ve kapitalist sistemdekirolü deðiþmedi. Stalinizmcinsiyetçidir. Cinsiyetçi birsosyalizm olmaz.

Stalinizm kadýn düþmaný

Parlamentoda kadýn temsiliyüzde 4.4 ile oldukça düþük.Yerel seçimler yaklaþýyor amarakam bu seçimlerde de çok

deðiþmeyecek. Bu da cinsiyetçil-iðin yönetimdeki yüzü. Ýþte buyüzden kota ve pozitif ayrým-cýlýðýn desteklenmesi gerekiyor

Pozitif ayrýmcýlýk ve kota þart

Savaþlar en çok kadýnlarývuruyor. Irak, Filistin, Lübnan,Afganistan…

Savaþ ve iþgallerde ölenlerin,mülteci kamplarýnda susuzelektriksiz yaþayanlarýn çoðu

kadýn ve çocuk. Neoconlarýn özgürlük

vaadiyle iþgal ettikleri topraklarkadýnlarý esir etti, iþsiz býraktý,çocuklarýný ellerinden aldý. Seksiþçiliðine zorladý.

Savaþ ve iþgal kadýnlara vurdu

Kapitalizm ihtiyaç duyduðun-da istihdam ettiði kadýniþgücünü ayný ölçüde iþten deçýkarýyor.

Derinleþen kriz kadýnlarývuruyor. Ýþsiz iþçi ve emekçisayýsý ve yoksulluk gündengüne artýyor. Kadýnlar ya ucuz

iþ gücü olarak iþe girebiliyor yada zaten aðýr, eþitsiz koþullardaçalýþtýklarý iþlerinden rahatlýklaatýlýyor. Çünkü yerini almakiçin kendisi gibi milyonlarcayoksul kadýn bekliyor. Krizinfaturasýný kadýnlar ödemesin,patronlar ödesin!

Ekonomik kriz, iþsizlik, zor koþullar

Bugün dünyada her 3 kadýn-dan biri dövülüyor, cinseliliþkiye zorlanýyor ve tacizediliyor. 15-40 yaþ arasýndabirçok kadýn cinsiyeti yüzündenuðradýðý þiddetle hayatýný

kaybediyor. Kadýna þiddetin sorumlusu

elbette erkekler. Bunun için deberaber günlük mücadeleninsürmesi ve taviz vermemekgerekiyor.

Þiddete, tacize taviz yok!

1999 da Seattle ile baþlayanyeni hareketin önderlerininçoðu kadýn. Sokaklar da mili-tanca mücadele ediyorlar. Savaþkarþýtý hareket, sosyal forumlar,kampanyalar,hareketin içinde

ön saflardalar. Hrant Dink'inarkasýndan yürüyenlerin bin-lercesi kadýn, küresel ýsýnmayadünyanýn her yerinde sesiniyükseltenlerin, darbeye, krizekarþý yürüyenlerin çoðu kadýn.

Antikapitalist hareket ve kadýnlar

FFuunnddaa AAttaa

Geçtiðimiz 3-4 ay içerisinde400 bine yakýn iþçi iþindenatýldý. Önümüzdeki günlerdebu sayýnýn hýzla artacaðýnýsöylemek için kahin olmakgerekmiyor. 400 bine yakýniþten çýkarma, 1.5 -2 milyoninsanýn yaþam koþullarýnýngiderek zorlaþmasý demek.Ýþten çýkarýlmalarýn önünegeçebilmek için kadýn ve erkekiþçilerin birlikte mücadelesigerekiyor. Ýþçiler arasýndaki herdüzeyde bölünmüþlüðüaþmadan iþten çýkarmalarakarþý durmak ve hak kayý-plarýnýn önüne geçmekmümkün olmayacak. Bizler hertürlü bölünmüþlüðe ve ayrým-cýlýða karþý AntikapitalistKadýnlar olarak alanlarda ola-caðýz.

Bu toplumdaki en temelbölünmüþlüklerden biri cin-siyetçilik. Kapitalizmin devamedebilmesi için kadýnlarýnkendilerine biçilmiþ rollerisürdürmeleri, aile içerisindebelirlenen biçimde yaþamayadevam etmeleri gerekiyor.Kadýnlar cinsiyetlerindendolayý her düzeyde ayrým-cýlýða, þiddete maruz kalýyor.Kadýn ve erkek iþçilerin birliktemücadele edebilmeleri vekazanabilmeleri için cinsiyetçifikirlere karþý aralýksýz birmücadele gerekiyor.

8 Mart'ta AntikapitalistKadýnlar olarak cinsiyetçi fikir-lere karþý alanlarda olacaðýz.

Homofobi ve transfobi de biz-lerin birlikte mücadeleetmesinin önündeki engeller-den biri. Cinsel yönelim-lerinden dolayý hasta olarakgörülen, dýþlanan, þiddetemaruz kalanlar var oldukçaözgür olmamýz ve bölün-müþlüðümüzü aþmamýzmümkün olmayacak. Bizlerhomofobiye ve transfobiyekarþý alanlarda olacaðýz.

Bütün toplum Ergenekonsoruþturmasý üzerindensaflaþtý, bizler "Ergenekonçetesinden davacýyýz" demekiçin alanlarda olacaðýz.

Darbeler tüm muhalif kesim-leri susturur. Sendikalarýdaðýtýr ya da iþlevsizleþtirir.Patronlarýn, savaþ yanlýlarýnýnçýkarlarý için kazanýlmýþ bütünhaklarýmýza el koyar. Darbetehdidinin hala var olduðu bu

günlerde "Darbelere Dur De"demek için alanlarda olacaðýz.

Toplumu laik-þeriatçý diyesuni olarak bölmeye çalýþanDarbecilere, Ergenekon Çete-sine karþý net tutum almakgerekiyor. 28 Þubat darbesisonrasýnda binlerce kadýnbaþörtüsü yasaðý nedeniyleöðrenim hakkýndan mahrumedildi. Binlercesi mesleðindenuzaklaþtýrýldý. Tutuklandýlar,okullarýndan iþlerindenatýldýlar. Yaþamýn her alanýndaayrýmcýlýða maruz kaldýlar.Aralarýnda idamla yargýlanan-lar bile oldu. Gerçek bir kadýnözgürlüðü mücadelesi vere-bilmek için baþörtü yasaðýnahayýr demek gerekiyor. Baþörtüyasaðýna karþý alanlarda ola-caðýz.

Kürt kadýnlar hem Kürt hemkadýn olmaktan dolayý eziliyor-

lar, bizler "Kürt sorunundademokratik çözüm istiyoruz"demek için alanlarda olacaðýz.

Özür Dileyenler olarak"Hepimiz Hrantýz, HepimizErmeniyiz" demek için alanlar-da olacaðýz.

Kadýna yönelik ayrýmcýlýða veþiddete karþý, gündelik yaþam-da, iþyerinde, sokakta, bulun-duðumuz örgütlerde, dahagüçlü ve birleþik bir ses çýkara-bilmek için alanlarda olacaðýz.

Krize, darbelere, ýrkçýlýða,ayrýmcýlýða karþý

8 Mart'ta sokaða!

- Erkekler, kadýnlarýn "evlendikleri" zaman"kadýn olduklarýný" (yüzde 32,7), kadýnlar iseerkeklerin "askere gittiði" zaman "erkek olduk-larýný" düþünüyor (yüzde 26,3)

-Toplumun yüzde 71,3'üne göre evin temizliðive bakýmýndan, yüzde 63,8'ine göre yemekpiþirmekten ve hazýrlamaktan kadýnlar sorum-lu. Yüzde 77,2 evdeki tamirat ve onarýmlardanerkeklerin sorumlu olduðunu belirtiyor.

-Komþular ve aile iliþkileri (yüzde 63) ileçocuklarýn eðitiminden (yüzde 69,3) kadýn veerkeðin ortak sorumlu olduðu düþünülüyor.

- Erkekler ve kadýnlar tarafýndan en olumlubulunan atasözü "Yuvayý diþi kuþ yapar"."Oðlaný her karý doðurmaz, er karý doðurur"atasözünü "doðru" bulan erkek oraný yüzde21,1 iken, kadýn oraný yüzde 4,3. "Kadýnýn saçýuzun olur, aklý kýsa" atasözü erkeklerin yüzde19,9'u tarafýndan doðru olarak tanýmlanýrken,kadýnlarýn yüzde 2,1'i de bu atasözünü doðrubuluyor.

Ýþgücündekadýnlar

Nüfusun %49,8'i kadýn.Ýþgücünün %27'si kadýn.

Yeni istihdam da %25kadýn.

Çalýþma çaðýna gelmiþkadýnlarýn yüzde 21'içalýþýyor, (5,78 milyonkiþi), yüzde 79'u çeþitlinedenlerle çalýþmýyor yada çalýþamýyor (20.1 mil-yon kiþi).

Çalýþan 5,78 milyonkadýnýn yüzde 50'si biriþyerinde ücretli ya dayevmiyeli olarakçalýþýrken, yüzde 12'sikendi iþinde veya iþverenolarak çalýþýyor, kalanyüzde 38'ü ise ailesininyanýnda ücretsiz çalýþýyor.

Çalýþmayanlarýn yüzde78'ini kadýnlar teþkilederken, sadece ev kadýn-larý toplam oranýn%46'sýný oluþturuyor.

Kayýtlý çalýþan kadýn-larýn payý yüzde 37civarýnda olup, çalýþankadýnlarýn yüzde 63'ükayýtdýþý olarak çalýþýyor.Bir diðer deyiþle, çalýþankadýnlarýn yaklaþýk üçteikisi sosyal güvenlikaçýsýndan güvenceye sahipolmadan çalýþýyor.

Kadýnlarýn eðitim duru-mu, toplam nüfusa oranlaoldukça düþük. Özellikletoplam iþgücü içindekiokuma yazma bilmeyen-lerin oraný % 5 düzeyindeiken, kadýnlarda bu oran%13'e çýkýyor.

KKaaddýýnnllýýkk-EErrkkeekklliikk rroolllleerrii

88 MMAARRTT,, ÝÝSSTTAANNBBUULL::

8 MART, ANKARA:

Page 8: Sosyalist İşçi 353

8 sosyalist iþçi sayý: 353

ssoossyyaalliisstt iissccii Savaþ, NATO veAfganistan

Emperyalist saldýrganlýk için giderek dahaönemli hale gelen savaþ alaný Afganistan. ABDve Ýngiltere artýk Irak’tan çekilme planlarýnýaçýkladý.

Afganistan’da ise durum farklý. Savaþý veiþgali bu ülkede NATO yürütüyor. ÇeþitliNATO ülkelerinin Afganistan’da askeri birlik-leri var. Türkiye’nin de var. Yani TürkiyeAfganistan’da iþgalci durumunda.

ABD ve Ýngiltere Afganistan’a El Kaideörgütünü yok etmek ve ona yataklýk edenTaliban hükümetini devirmek için saldýrdý.Bugün bu iki hedeften de çok uzak durum-dalar.

Taliban yeniden Afganistan’ýn Güneyindekontrolü ele geçiriyor ve hatta baþkent Kabilneredeyse kuþatýlmýþ durumda.

Afganistan’ýn kukla rejimi Taliban’la anlaþmamasasýna otýrmak istiyor ve þimdilerde ABDbile koþullu da olsa hükümetin Taliban ilegörüþme masasýna oturmasýndan yana.

Bu durumda NATO komutanlýðý üye ülkeler-den Afganistan’a daha fazla asker gönderil-mesini istiyor. Ne var ki ABD ve Ýngiltere dýþýn-da diðer NATO ülkeleri bu konuda çok istek-siz. Hiçbir ülke yenilmenin hemen hemengaranti olduðu bir savaþa daha büyük güçlergönderme riskini almak istemiyor.

Nisan baþýnda toplanacak olan NATO zirvesibu nedenle çok önemli. ABD’nin yeni baþkanýObama bu zirveye gelerek NATO ülkelerininliderlerini savaþa daha güçlü bir biçimde destekvermelerini isteyecek ve açýk ki diðer NATOülkelerini liderleri de bunun karþýlýðýný talepedecekler.

Bugün savaþa karþý hareketin en önemli hedefiAfganistan savaþýdýr. Küresel BAK bu nedenleçok doðru bir kararla 4 Nisan’da NATO’yakarþý bir eylem düzenlemiþtir.

DSÝP her zaman olduðu gibi bütün savaþkarþýtlarýný 4 Nisan’da da Küresel BAK ile bir-likte yürümeye çaðýrmaktadýr.

2288 ÞÞuubbaatt 11999977MGK’da 8.5 saat süren toplantý sonucu 18 mad-

delik “28 Þubat Kararlarý” ilan edildi. Türkiye 4.askeri darbesini görmüþ oldu. Hükümet Haziranayýnda istifa etmek zorunda býrakýldý. Türkiye tari-hinin en yaygýn eylemi olan “Sürekli aydýnlýk için 1dakika karanlýk” eylemleri muhtýranýn ertesi günübýçak gibi kesildi.

11 MMaarrtt 11999966 Harçlarý protesto eden öðrenciler Ýstanbul

Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 30 saat iþgal etti-ler. Eylem sonrasý çýkan olaylarda 100 öðrencigözaltýna alýndý.

11 MMaarrtt 22000033Amerikan askerlerinin Irak’a Türkiye topraklarý

üzerinden giriþ yapmasýný öngören tezkeremecliste reddedildi. Oylamanýn yapýlacaðý günAnkara’da 100 bin kiþilik bir gösteri düzenleyensavaþ karþýtlarýnýn zaferi tüm dünyadaki savaþkarþýtlarý arasýnda büyük yanký uyandýrdý.

Tarihte bu hafta

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

i n t e r n e t oozzuurrddiilliiyyoorruuzz..ccoommbbaarriissaarroocckk..oorrggkkuurreesseellbbaarriissvveeaaddaalleett..oorrggkkuurreesseelleeyylleemm..oorrggdduurrddee..oorrggmmaahhaalllleeddeennmmeecclliissee..oorrgghhrraannttiicciinnaaddaalleettiicciinn..ccoommttuuzzllaaddaaoolluummlleerreessoonn..bbllooggssppoott..ccoomm7700mmiillyyoonnaaddiimm..oorrggddttppkkaappaattiillaammaazz..bbllooggssppoott..ccoommw

ww

.dsi

p.or

g

DDooððaann TTAARRKKAANN

Sosyalistler için en önemli mücadelekonusu iþçi sýnýfýnýn birliðidir. Ýþçisýnýfýnýn birliðini saðlamak her þeyinüzerinde olan bir görevdir. Çünküelinde sayýsýz savaþ aygýtý olan egemensýnýflara karþý iþçi sýnýfýnýn tek silahý bir-liðidir. Bölünmüþ bir iþçi sýnýfý sermayekarþýsýnda daima yenilmeye mahkum-dur.

Greve çýkacak bir fabrikada iþçilerbölünmüþse, bir kýsmý greve çýkmakistemiyorsa geri kalanýnýn baþlatacaðýbir grevin iþi zordur. Hele greve katýl-mayanlar çoðunluksa veya önemli birazýnlýksa greve çýkan iþçilerin iþi dahada zordur.

Günlük mücadelenin her alanýndaiþçilerin birliði önemlidir. Eðer iþçi sýnýfýetnik, dinsel ve politik olarak bölün-müþse iþi gene zordur. Egemen sýnýfkarþýsýnda bölünmüþ bir iþçi sýnýfýnýnkendisini savunmasý veya kazanýmlarelde etmesi mümkün deðildir.

Bunlarýn yaný sýra iþçi sýnýfý içindetoplumun her yanýnda olduðu gibi nes-nel olan bölünmeler de var. Kadýn veerkek iþçiler, Kürt ve Türk iþçiler gibi.Sosyalistler bu bölünmeleri ortadankaldýramaz ama görevleri mücadeledefarklý kesimleri yan yana getirmektir.Tersine tutumlar sadece egemen sýnýfýndurumunu güçlendirir.

Kadýn iþçileri mücadelede erkek iþçi-lerden ayýrmaya çalýþmak veya sýnýfýnAlevi-Sünni olarak bölünmesindesosyalistlerin örgütlenme hedefleriiçinde öncelikli olarak Alevi iþçileriseçmek veya iþçi sýnýfýný milliyetçiliktemelinde ayrýþtýrmak hep iþçi hareketi-ni zayýflatan tutumlardýr.

Ne var ki iþçi sýnýfý hareketini bölentutumlar sosyalistler arasýnda daimaçok yaygýndýr. Türkiye’de ise bu

gelenek oldukça güçlüdür. Sýnýf içinde-ki her türlü bölünme sosyalistlertarafýndan esas olarak kabul görür veçok zaman da iþçi sýnýfýnýn çoðunlukeðilimlerine karþý durulur. ÖrneðinSünni çoðunluða karþý Alevileriörgütlenmede ilk hedef olarak seçmekgibi.

Öte yandan sosyalistler daima ezilen-leri de iþçi hareketinin yanýnda bir-leþtirmeye çalýþýr. Kadýn hareketine,Alevilere, Kürt ulusal hareketineanlatýlmasý gereken en önemli nokta iþçisýnýfý hareketi ile birlikte mücadeleettikleri takdirde kazanmaolanaklarýnýn daha fazla olduðudur.

Örneðin sosyalistler kadýnlara iþçisýnýfý hareketi ile birlikte mücadeleyiönerirler, ama kadýnlarýn ezilmiþliðinekarþý mücadeleyi, cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþý mücadeleyi öneçýkarmayý ise tüm iþçi hareketine öne-rirler.

ÝÝþþççii ssýýnnffýýnnýýnnýý yyaannýýnnddaa oollmmaakkKadýnlara iþçi sýnýfý ile birlikte

mücadele etmeden kalýcý kazanýmlarelde etmenin mümkün olmadýðýnýanlatýrken tüm iþçi hareketine ise kadýn-larýn özgürlüðü kazanýlmadan iþçisýnýfýnýn özgürleþemeyeceðini anlatýrlar.Bu örneði etnik ve dinsel ayrýmlar içinde kullanmak mümkündür. Alevilerözgürlüklerini kazanmadan iþçi sýnýfýkazanamaz ve ayný þekilde iþçi sýnýfýnýnyanýnda olmadan aleviler de kazana-maz. Ayný þey Kürt hareketi için degeçerlidir.

Ýþte bu nedenlerle sosyalistler daimabirlik için mücadele ederler ve iþçisýnýfýnýn farklý kesimlerini bir arayagetirmeyi en önemli görevleri olarakgörürler.

Politik mücadelede de iþçi sýnýfýnýnbirliði en önemli olgudur. Faþizme karþý

iþçi sýnýfýnýn birliði vaz geçilmezdir.Almanya’da Nazilerin zaferinin enönemli nedeni iþçi sýnýfýnýn iki büyükpartisinin ortak mücadele etmemesiydi.Bunun sonucu olarak toplumun azýnlýðýolan Naziler kolaylýkla iktidarý elegeçirebilmiþti.

Türkiye’de iþçi sýnýfýnýn birliðinizayýflatan bir dizi tutum var.Herþeyden önce iþçi hareketigünümüzün en derin politik ayrýþ-masýnda laik ve Ýslamcý olarak bölün-meye çalýþýlýyor. Egemen sýnýf için çokyararlý olan bu bölünme kimi sol grup-lar tarafýndan da körükleniyor.

Ayný þekilde Alevi sünni bölünmesi,Kürt Türk bölünmesi esas olarak ege-men sýnýfa yaramaktadýr, ama kimi solgruplar da bu bölünmeleri körüklemek-tedir.

Burada ince nokta solun iþçi sýnýfýnýnbirliðini koruruken ayný zamanda iþçisýnýfý içindeki iki kere ezilenlerinmücadelesini tüm iþçi sýnýfýna mâletmek için mücadel etmenin gereklil-iðidir.

Kürtler kendi dillerini bile konuþa-mazken, Aleviler kendi idadethaneler-ine sahip olamazken, kadýnlaraþaðýlanýrken iþçi sýnýf özgür olamaz.Sosyalistler bu nedenle bütün bu alan-larda mücadelenin en ön safýnda olmakzorundadýr.

Oysa Türkiye solunda bumücadeleleri küçümseyen ve hattazaman zaman mücadelenin öbür yaný-na geçen tutumlar hiç eksik deðildir. Bututum kendisini özellikle Kürt sorunun-da gösterir. Kürt ulusal mücadelesinitanýmayan, küçümseyen tutumlaryaygýndýr.

Hareketin boyutlarý ve çok zamanbiçimi sosyalistlerin bir kýsmýnýürkütür. Devrimci sosyalistler bunlarakarþý da mücadele etmek zorundadýr.

Ýþçi sýnýfýnýn birliði

Page 9: Sosyalist İşçi 353

sayý: 353 sosyalist iþçi 9

FF.. AALLOOÐÐLLUU

1989’da Doðu Avruparejimlerinin çökmesi,ardýndan da 2 yýl sonraSovyet SosyalistCumhuriyetlerBirliði’nin daðýlmasý

ve ortaya çýkan Rusya dahil yenicumhuriyetlerde piyasa kapital-izmine geçiþten sonra söylene-bilecek tek bir þey vardý: SSttaalliinn-iizzmm ççööppllüükkttee,, TTrrooççkkii ggüüllüüyyoorr..

Doðu Avrupa ülkeleri KýzýlOrdu tarafýndan iþgal edildiðin-den itibaren bu ülkelerde rejim-lere karþý sayýsýz ayaklanmayaþanmýþtý. Bütün bu ayaklan-malar Kýzýl Ordu’nun ayaklan-manýn yaþandýðý ülkeyi bir keredaha iþgal etmesiyle bastýrýlmýþtý.

Bütün bu ayaklanmalara stalin-izm “CIA’nýn iþi” damgasýný vur-muþtu.

Ne var ki 1989’dan sonra bunusöylemek artýk mümkün deðildi.Stalinizm tarihin çöplüðündekiyerini almýþtý ve ayaklanmalarýnher birinin halk ayaklanmalarýolduðu o kadar açýktý ki“CIA’nýn oyunu” demek hiç birbiçimde mümkün deðildi. DoðuAvrupa’daki her bir ayaklan-maya milyonlarca emekçikatýlmýþtý ve rejimi savunan biriþçi kesimi yoktu.

Stalin, 1917 devriminden sonrayaþanan iç savaþ yýllarýnda RusKomünist Partisi’nin GenelSekreteri oldu. Rus Devrimi’ninönderi Lenin, Stalin’in GenelSekreter olmasýndan þiddetlerahatsýzdý, ama hasta yataðýndanduruma müdahale edemiyordu.

Lenin’in ölümünden sonraStalin parti içindeki ve SSCB’dekietkinliðini artýrdý ve sonunda1920’lerin ortasýnda bir karþýdevrimle iþçi devletini yendi.Yerine devlet bürokrasisininbaþýnda oturduðu devlet kapita-lizmini Rusya’ya yerleþtirdi.

Stalin Rusya’da devlet kapita-lizmini hâkim kýlarken esasolarak 1917 Rus Devrimi’nin tümkazanýmlarýna saldýrdý ve yoketti. Tabii sadece kazanýmlaradeðil devrimi gerçekleþtiren par-tiye de saldýrdý ve onu da yoketti. Binlerce ve binlerce eskiBolþevik Stalin’in bürokratikdevleti tarafýndan öldürülerekimha edildi.

TTeekk üüllkkeeddee ssoossyyaalliizzmmStalin’in karþý devriminin

dayandýðý teori “tek ülkedesosyalizm” teorisidir. Stalin’inicadý olan bu teoriye göre tek birülkede, Rusya’da sosyalizmi inþaetmek, sýnýfsýz topluma doðruyürümek mümkündür. Bununiçin tüm dünya devrimci güç-lerinin görevi Rusya’daki devri-mi desteklemektir ve Rusya’nýnhýzla kalkýnmasý, yani sanayi-leþmesi gerekir.

Hýzlý sanayileþme için sermayebirikiminin çok hýzlý olmasý ve

çok büyük olmasý gerekir.Sermaye birikimi ise tek bir yollaelde edilebilir: Ýþçi sýnýfýnýn dahafazla sömürülmesi ile.

Ýþçi sýnýfýný daha fazlasömürmek ise ancak iþçi sýnýfýnýnkazanýmlarýnýn elinden alýnmasýve ardýndan daha fazla çalýþtýrýl-masý ve daha disiplinli çalýþtýrýl-masý ile mümkündür.

Ýþte bu nedenlerle Stalinistbürokrasi Rus devrimcilerinekarþý büyük bir saldýrý gerçek-leþtirdi. 1930’larýn ortasýnagelindiðinde devrimi gerçek-leþtiren partiden eser kalmamýþtý.

Ýþçi sýnýfý da aðýr bir saldýrý ileyüzyüze geldi. Örgütleri parça-landý, daðýtýldý. Sovyetler iþlemezhale geldi. Böylece iþçi sýnýfý biryandan fiilen iktidardan uzak-laþtýrýlýrken diðer yandan daelindeki tüm mücadele aygýtlarýve önder kadrolarý yok edildi.

Ýþçi ücretleri ile devlet yönetici-leri, fabrika müdürleri, generallerarasýndaki ücret eþitsizliðiABD’den dahi daha fazla halegeldi. Herkese daðýtýlan pasa-portlarla iþçilerin dolaþým ve iþ-yeri deðiþtirme, daha fazla ücretalabileceði bir baþka iþyerinegeçme hakký engellendi.Herkesin çalýþtýðý iþyeri pasapor-tuna yazýldý ve yönetimin izniolmadan kimse iþini terk edemi-yordu. Tersine davrananlar yeniiþ bulamadýlar.

Ýþ saatleri artýrýldý. Ýþ disipliniarttýrýldý. Ýþe geç gelenler bilesosyalizme, rejime sabotaj yap-

týklarý gerekçesi ile yargýlandýlar.Yüz binlerce insan bu nedenlemahkemelere çýkarýldý ve çoðusonu ölümle biten sürgünleregönderildi. Bir kýsmý ise kýsayoldan idam edilerek temizlendi.

Bu “önlemler” sayesindeRusya’da devlet kapitalizmibüyük bir hýzla geliþti ve ser-maye birikimi SSCB’nin diðerkapitalist ülkelerin onlarca,yüzlerce yýlda aldýðý mesafeyi 10yýlda almasýný saðladý.

LLeenniinn vvee ddeevvrriimm1917 Þubat Devrimi’nden sonra

Rusya’ya gelen Lenin devriminbaþladýðý kent olan St.Petersburg’a ayak bastýðý günistasyonda kendisini karþýlayaniþçilere yaptýðý konuþmadadevrim ‘Rusya’da ancakbaþlatýlabilir ama geliþmiþ ülkel-erde devrim olmadan, bir dünyadevriminin kapýsý aralanmadandevrim Rusya’da, tek bir ülkedeyaþatýlamaz’ diyordu.

Stalin ise dünya devriminingerilemekte olduðunu söyle-yerek Rus Devrimi’nin yalnýzkaldýðýný iddia ediyor ve bukoþullarda önlerinde tek ülkedesosyalizmi inþa etmekten baþkabir seçenek kalmadýðýný söylü-yordu.

Öncelikle Stalin’in dünya devri-minin gerilemekte olduðu iddiasýyanlýþ. Gerçeklikle örtüþmüyor.

Alman Devrimi’nin yaný sýraFransa, Çin, Ýngiltere veÝspanya’da bu dönemde büyük

devrimci atýlýmlar oldu.Çin Devrimi, stalinizmin

desteklediði milliyetçiKuamingtang tarafýndan yenil-giye uðratýldý.

Ýspanya Devrimi, Barselonaayaklanmasý stalinist ÝspanyaKomünist Partisi tarafýndanaskeri müdahale ile yenilgiyeuðratýldý.

Alman Devrimi, Nazilerkarþýsýnda yenilgiye uðrarkenbunun baþlýca sorumlusu stalin-ist Alman Komünist Partisi idi.

Ayný þekilde Fransa’da da birdevrime yol açabilecek genelgrev stalinist FKP tarafýndanbastýrýldý.

Dünya devimci süreci bir baþkadarbeyi ise birçok ülkenindevrimci önderliklerininRusya’da katledilmesi ile yaþadý.Bir çok partinin önde gelenkadrolarý ayný yýllarda yükselenfaþizmden kaçarak SSCB’ye git-tiler ve burada da stalinistbürokrasi tarafýnda öldürüldüler.

OOnnllaarrýýnn ssoossyyaalliizzmmiiStalinizmin iktidarý daima

dünya çapýnda bir destek buldu.Stalinistlerin bir sosyalizmanlayýþý var. Asýl olarak ikameci,yani kendi partilerini iþçisýnýfýnýn yerine geçiren biranlayýþ bu.

Çünkü stalinizm için SSCB’desosyalizmin var oluþu iþçisýnýfýnýn iktidarý deðil, stalinistpartinin iktidarýdýr.

Stalinizm milliyetçidir, aþamalý

devrim anlayýþýna sahiptir, cin-siyetçidir ve biçimcidir. Bütünbunlar birbirinden kopamaz.Çünkü, hepsi SSCB’de stalinist-lerin yaptýklarýnýn ve savunduk-larýnýn uzantýsýdýr.

Stalinizm sönümlenen, yok ola-cak olan bir devleti deðil aksinegüçlü ve giderek daha da güçle-nen bir devleti savunur. Stalinist-ler ise baskýcý, iþçi sýnýfýna karþýzorbalýk yapan bir iktidarýsosyalizm olarak savunurlar.

BBiizziimm ssoossyyaalliizzmmiimmiizzStalin’in karþý devrimine karþý

direnenler elbette oldu. Budireniþin en önemli ögesi Troçkive yandaþlarýdýr ve bu nedenleen aðýr baskýya onlar uðradý.

Devrimin Lenin ile birlikte ikiönderinden birisi olan TroçkiLenin’in ölümünden hemensonra ülke dýþýna sürgüne gön-derildi ve daha sonra da bir stal-inist ajan tarafýndan öldürüldü.

Troçki stalinist tezlere karþýhem SSCB’de hem de dünyaçapýnda marksist tezleri savun-du, stalinin çarpýtmalarýna karþýdurdu. Bu nedenle de Stalin’inen þiddetli saldýrýlarý daimaTroçkiye ve troçkist hareketekarþý oldu.

Esas teorik mücadele “tekülkede sosyalizm” teorisi etrafýn-daydý. Troçki bu teorinin yan-lýþlýðýný dünya devrimi ve süreklidevrim tezleri ile anlattý.

Troçki öte yandan faþizminilerlediði Almanya ve Ýspanya’dafaþizme karþý birleþik cepheyisavundu.

Almanya’da iki güçlü iþçi par-tisi vardý, reformist SosyalDemokratlar, SPD ve KomünistPartisi.

Stalinizmin denetimi altýndakiKomünist Partisi faþistlere karþýmücadeleden çok sosyaldemokrat partiye saldýrýyordu.berlin seçimlerinde SPD’ye karþýNazileri bile desteklemekten çek-inmediler.

Komünist Parti’nin bu çok yan-lýþ tutumuna karþý Troçki birleþikiþçi cephesini savunuyordu.Nitekim Naziler iktidara geldik-lerinde iki iþçi partisinin toplamoylarý ve sahip olduklarý milisgüçleri Nazilerden daha fazlaydýama iþçi hareketi bölünmüþolduðu için bu büyük güç bir iþeyaramadý ve Naziler kolaylýklaiktidarý ele geçirebildiler.

Troçkinin mücadelesine dedayanan bizim sosyalizmanlayýþýmýz herþeyden önceaþaðýdan sosyalizmdir.

Bizim sosyalizm anlayýþýmýziþçi sýnýfýnýn kurtuluþunun kendieseri olacaðýný söyler.

Sosyalizmi iþçi sýnýfýnýn kendisi-ni devlet olarak örgütlemesiolarak tarif eder.

Dolayýsýyla bir partinin ikti-darýný sosyalizm olarak görmez.Stalinizmden en temel farklýlýðýbudur.

Onlarýn sosyalizmi,bizim sosyalizmimiz

1989’da Doðu Avrupa rejimlerinin çökmesi ve ardýndan da 2 yýlsonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliði’nin daðýlmasý veortaya çýkan Rusya dahil yeni cumhuriyetlerde piyasakapitalizmine geçiþten sonra söylenebilecek tek bir þey vardý:Stalinizm çöplükte, Troçki gülüyor.

Page 10: Sosyalist İşçi 353

10 sosyalist iþçi sayý: 353

Marks mý, Lenin mi?

Karl Marks'ýn önemli fikirlere sahip olduðu, daha1850'li yýllarda anlattýðý kapitalizm manzaralarýnýnbugünün kapitalizmini neredeyse birebir tarif ettiðiyönündeki vurgular moda oldu. Bu türden birMarks salgýnýyla, en son 1998 yýlýnda karþýlaþmýþtýk.Yine kapitalizmin krizi söz konusuydu, yine çoksayýda entelektüel Marks'a övgüler düzmeklemeþguldü.

Onar yýllýk aralarda, neler oluyor da Marks'adönüp duruluyor? Daha da önemlisi, Marks'a doðrudireksiyon kývýranlar, aslýnda ne yapmaya çalýþýyor?

Bu sorunun yanýtý, Lenin'de yatýyor. Marks'adönenlerin gerçek derdi, sayfalarýný marksist tartýþ-malara açan genel yayýn yönetmenlerinin temelhedefleri, Lenin tartýþmalarýnda belirginleþiyor.

Radikal gazetesi yayýn yönetmeni Ýsmet Berkan,26 Aðustos 2008 tarihli Radikal'de "Ýyi bir Leninisthiçbir zaman halka güvenmez!" cümlesini, hiç çekin-meden yazabilmiþti. Ayný yazar Marks'ýn piyasaekonomisini haklý bir þekilde eleþtirdiðini gönülrahatlýðýyla ilan edebilmiþti.

Marks'ý "yüceltirken" Lenin'i mahkum edenler,elbirliðiyle bir kliþeye sarýlýyorlar: Leninist partianlayýþýnýn katýlýðý!

Marks, yaratýcý bir entelektüelken, Lenin, hiyer-arþik bir örgüt kurma derdinde olan iktidardüþkünüydü.

Marks'la Lenin'i birbirinden kopartmaya çalýþanlar,marksizmi uysal bir sistem eleþtirisine indirgemeyeçalýþarak, korkunç gümbürtülerle sallanan kapital-izme yönelik tehditlere karþý önlem almaya çalýþ-maktan baþka bir iþ yapmýyorlar.

Ne yaparlarsa yapsýnlar, hiçbir teorik kabalaþtýrmaçabasý, Marks ve Lenin'in üzerinde yükseldiðigeleneðin bir ve ayný gelenek olduðunu gizleyemez.Her fýrsat bulduklarýnda sosyalizmin bilimselliðiyledalga geçmeye çalýþanlara inat, bilimsel sosyalizmbu iki devrimci lider için de eylem kýlavuzu oldu.

"Sosyal bilinci belirleyen sosyal varlýktýr" sözü,tarihsel materyalizmin temelini oluþturur. Bilinciayna gibi maddenin yansýmasý olarak gören anlayýþda, tarihsel deðiþimi bilincin ürünü, gerçekleþmesi,ete kemiðe bulaþmasý olarak gören idealist anlayýþda, tarihsel materyalizmin gerçeði açýklamagücünün yanýnda sönük kalýr.

Doðanýn bir parçasý olarak geliþen insan, her hangibir þey yapmadan önce, yaþamak, yemek, barýnmakve türün devamýný saðlamak zorundadýr. Bununiçin üretmek zorundadýr. Bu üretim, belirli biriþbölümüne baðlý olan toplumsal örgütlenmeniniçinde gerçekleþir ve bu örgütlenmeyi geliþtirir..Emek harcayan insan, üretim aletlerini kullanýrken,bir yandan kendisini, bir yandan aletleri, bir yandanda tüm bir toplumsal örgütlenmeyi deðiþtirir.Maddi yaþamýn üretimi ve yeniden üretimi denilengeliþme, sosyal bilincin de þekillenmesini belirler.

Bu deðiþim, toplumsal sýnýflar arasýndaki çeliþkiylehýzlanýr. Sýnýflý toplumlarýn en sonuncusu olan kapi-talizm altýnda kadýn ve erkek ücretli emekçiler biryandan kendilerinden önceki kuþaklarýn mirasýnýnsýnýrlamalarý içinde bir yandan da bu sýnýrlamalariçinde özgür iradeleriyle, tarihi yapmaya devamederler.

Marks'ýn sosyalizm anlayýþýný bilimsel yapan,eksikliðiyle Marks'tan önceki sosyalizmanlayýþlarýnýn hemen bütünüyle elitist olmasýnaneden olan, iþçi sýnýfýnýn tarih sahnesine çýkmýþolmasýdýr. 1844'te Silezya iþçilerinin isyaný, iþçileriharekete geçiren dinamiðin, fikirler, tek tek iþçilerinaydýnlanmasý deðil, maddi yaþamýn üretimi veyeniden üretimi sürecinin içinde geliþen hoþnut-suzluklar, sýnýfsal çeliþkiler olduðunu gösterdi.

Kapitalizmin kendi mezar kazýcýsýný, modern iþçisýnýfýný yarattýðý vurgusu, sadece veciz bir sözdeðildir, gerçeði çarpýtan ideolojik bakýþlarýyla kapi-talizmi korumaya çalýþanlarý çaresizliðe iten birgerçeðin, tarihsel geliþimin dününü ve bugününüaçýklayan sade, bilimsel bir görüþtür. Bu gerçektenkaçýþ yok! Ýþçi sýnýfýndan kaçýþ yok çünkü. Marks'labirlikte Lenin de özetle, bundan baþka bir iddiayasahip deðildir.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Gus Van Sant'ýn son filmi Milk yaklaþmakta olan yerelseçimler öncesi ABD'den bir yerel seçim hikayesiyle,gey olduðunu açýkça ifade eden ilk seçilmiþ kamugörevlisi Harvey Milk'i karþýmýza getiriyor. 70'li yýllar-da Amerika'da yaþanan toplumsal hareketi ve bunabaðlý olarak geliþen politik tartýþmalarý özellikle geytopluluðu üzerinden takip ettiðimiz film vizyonda yeri-ni almayý bekliyor.

Harvey Milk'in gerçek yaþam hikayesinden yola çýkanfilm on yýllýk bir süreçte bir insanýn hayatýný neredennereye taþýyabileceðinin izleyebileceðimiz ilginç biyapým. 40 yaþýna geldiði gün hayatta geriye býrakacakiyi bir þeyi olmadýðýný fark eden Milk, hayatýnýdeðiþtirmeye karar verir. Sigortacýlýk iþine veda ederekkendi küçük dükkanýný açar ve dükkan kýsa zamandageylerin, aktivistlerin ve öðrencilerin uðrak yeri halinegelir. Milk bununla yetinemez, yaþadýðý San Franciscoþehrinden Castro bölgesinin belediye baþkanlýðý içinadaylýðýný koyar. Üst üste aldýðý yenilgilerden yýlmazve sonunda gey, lezbiyen, aktivist, öðrenci ve iþçilerinoylarýný birleþtirerek belediye baþkaný görevine gelir.Ancak mücadelesi sadece bölgesinde çöp toplamaklailgili deðildir. Ayrýmcýlýða karþý güçlenen hareketinsözcüsü olma iþine soyunur. Eyalette çýkartýlmayaçalýþýlan eþcinsellere karþý ayrýmcýlýk yasasýna karþýkampanyanýn içine dalar. Yaþamý pahasýna tüm ülkedeses getiren bir umut operasyonunun inþacýsý olur. Yerelyönetim dünyayý deðiþtirmenin bir aracýdýr.

Bugün San Francisco'da, Castro Mahallesini içine alan8. bölge belediye baþkaný Bevan Dufty yine kendiniaçýkça ifade eden bir gey ve sinemalarda Milk'in filmioynuyor.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

Ayrýmcýlýða karþý yerelden doðan hareket

DDeevvlleett vvee ÝÝhhttiillaall,, VVllaaddiimmiirr ÝÝllyyiiçç LLeenniinn,, BBiilliimm vvee SSoossyyaalliizzmm YYaayyýýnnllaarrýý,, 113399 ssaayyffaa

Vladimir Lenin, bu kitabý prole-taryanýn iktidarý ele geçirdiði EkimDevimi'nden kýsa bir süre önce 1917yýlýnda yazdý. Kitapta proletarya ikti-darýnýn, burjuvazinin sahtedemokrasilerinden ne kadar farklýolduðunu açýk bir þekilde ortayakoydu.

Lenin, kitabýnda ilk önce devletinne olduðunu Marks ve Engels'tenyaptýðý alýntýlarla açýklar. Lenin'egöre devlet sýnýf çeliþkilerinin uzlaþ-maz olduðu olgusunun hem ürünühem de göstergesidir. Sürekli orduve polis devletin baþlýca baský aygýt-larý olarak iþçi sýnýfýný süreklitahakküm altýnda tutar.

Kapitalist rejim altýnda iþçi sýnýfýiçin en iyi biçim demokratik bircumhuriyettir. Lenin, kapitalizmaltýnda iþçi sýnýfý için demokrasiyisavunmak, en geniþ sýnýrlarýna ulaþ-masý için mücadele etmek gerektiðinianlatýr. Ancak þunu da hatýrlatýr:

"En demokratik burjuvacumhuriyetinde bile, halkýn nasibi,ücretli kölelikten baþka bir þeydeðildir."

Devlet bir avuç zenginin iþçi sýnýfý-na karþý kullandýðý özel bir baskýaygýtý olduðuna göre, burjuvaziyekarþý iþçi sýnýfýnýn özel bir baskýaygýtýna ihtiyacý vardýr. Ýþte bu araçproletaryanýn iktidarýdýr.Kapitalistler, iktidarlarýndan gönüllüolarak vazgeçmezler, ellerinin altýn-da bulunan baský araçlarýný, polisi,orduyu iþçi sýnýfýna karþý sonunakadar kullanýrlar. Bu sebeple burjuva

devleti yýkmanýn tek yolu iþçisýnýfýnýn devrimidir.

Ýþçi sýnýfýnýn iktidarý yani sosyal-izm, burjuvazinin iktidarýndan kök-ten ayrýdýr. Lenin, Paris Komünüörneðinden yola çýkarak bu farklarýortaya koyar. Öncelikle bir iþçidevletinde, burjuva demokrasisininaksine her seçilen görevli, kendisiniseçenler tarafýndan her an geriçaðýrýlabilir. Politikasýndan rahatsýzolduðunuz birisini seçtiðiniz için 5yýl sonraki seçimleri beklemekzorunda kalmazsýnýz. Üstelik seçilenyöneticilerin hiçbirisi ortalama biriþçiden fazla ücret alamaz, bu sebe-ple burjuvazinin "milletvekilleri" gibikonumunu kendisine kâr saðlayacakbir þekilde kullanamaz, bürokratlaþ-manýn önüne geçilmiþ olunur.Demokrasi tiyatrosu oynanan donukparlamentolar yerine iþçi sýnýfýnýnkendi öz aygýtlarý -sovyetler veyakomün- iktidar olurlar. Bu canlý birtartýþmanýn varlýðýný ve siyasetinsürekliliðini getirir. Sosyalizm ayný

zamanda iþ gününü kýsaltarak insan-larýn çok daha özgür yaþamasýnýgaranti altýna alýr. Lenin sosyalizmiþöyle tanýmlar: "Sosyalist rejimdeherkes sýrayla yönetecek, ve kims-enin yönetmemesine çabucak alýþa-caktýr."

Kapitalist devleti ortadan kaldýr-manýn tek yolu devrimdir ancak pro-letarya devleti de bir baský aracýolduðu için bir gün ortadan kalka-caktýr. Ýþçi sýnýfýnýn devleti iseyukarýdaki ilkelerin hayata geçmesiile kendi kendini yok edecek, yanisönümlenecektir. Ýþçi devletininkuruluþu aslýnda devletin sönümlen-mesinin baþlangýcýdýr.

Kapitalizm, devlet, derin devlet,demokrasi ve iþçi sýnýfý gibi konu-larýn sýkça tartýþýldýðý günümüzdekrize karþý bir çözüm olarak sosyaliz-mi öneren aktivistlerin mutlaka oku-masý ve tanýtmasý gereken bir kitap.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Lenin’de devlet, demokrasi, devrim

Proletaryanýn devleti nasýl olacak?

SÝNEMA - DVD

Page 11: Sosyalist İşçi 353

sayý: 353 sosyalist iþçi 11

Aslýnda birbirlerini yok etmek, pastadan en küçükdilimi bile birbirlerine kaptýrmamak ve tabii ‘gücü’paylaþmamak için, en ahlâk dýþý, en gözü kara yön-temlerle mücadele, hatta kavga eden ana akým(yaygýn) medya sessiz? Hadi, “Umur Talu dýþýnda,Sabah’ýn yazarlarý suskun, kendi gazetelerindeolup biteni yazamýyorlar” diyelim. Ya diðergazetelerin ‘demokrat’ köþe yazarlarýna ne oldu?Bu grev iþte bu nedenle “tarihi” olma özelliðinitaþýyor. Ýþte tam da bu nedenle çok büyük birdayanýþmayý hak ediyor. Baþarýyla sonuçlanmayýise, çok daha fazla hak ediyor.

Diðer yandan, 29 yýl aradan sonra çok deðiþmiþ,tekelleþmiþ ve “sendikasýzlaþtýrma” operasyonunubaþarmýþ medya ortamýnda baþlatýlan bu grev tambir “turnusol” iþlevini de görüyor. Demokrasininçok uzaðýndaki ana akým medyayý, “ortak çýkarlarý”

olan ‘sendikasýzlaþtýrma’ konusunda bir kere dahaaralarýndan su sýzmazmýþ gibi davranmaya iten bugrev; üzerinde çok konuþulmayý hak ediyor.Medyadaki iliþkilerin demokratikleþmesi, ülkenindemokratikleþmesi çabasýnda da çok belirleyici. Onedenle de bu grev, üzerinde çok konuþulmayýzorunlu kýlýyor.

* * *Bilmem farkýnda mýsýnýz, haberiniz oldu mu?

Geçenlerde Sabah gazetesinde editör olarakçalýþýrken sendikaya üye oldu diye iþten çýkarýldýðýayan beyan olan Türkiye Gazeteciler Sendikasý(TGS) iþyeri temsilcisi Nuh Köklü'nün Eminönü 6. ÝþMahkemesi'nde açtýðý "iþe iade" davasýnýn birduruþmasý yapýldý. Öyle ya, nereden haberiniz ola-cak? Yaygýn medyanýn görmediði ya da görüp deçarpýttýðý haberleri yayýnlayan alternatif internetmedyasý dýþýnda, ne bir gazetede ne de bir TV’deyer almadý ki bu haber. (Bknz: “Ýþten çýkarýlangrevci gazeteciye karþý, 2 gazeteci iþvereni savun-du!” baþlýklý haber. Sesonline.net, 26 Þubat 2009)

Haberi çarpýcý kýlan tabii ki, Turkuvaz MedyaGrubu adýna E.Y. ve A. A. isimli gazetecilerin, “iþeiade” davasý açan grevci gazeteciye karþý iþverenlehine tanýklýk yapmýþ olmalarýydý. Çok güçlü iþv-eren, kendisine karþý açýlmýþ bir davada belki deayrý bir “kýrýcý” iþlev görsün diye, 2 gazeteciyi kendi

savunmaný olarak kullanmaya karar verdi. Kimbilir?

Ýþveren tanýðý gazeteciler verdikleri ifadelerle; üçyýldýr editör olarak çalýþan grevci gazeteci NuhKöklü'nün sendikal nedenden ötürü iþten çýkarýl-madýðýný kanýtlamaya çalýþtýlar. Yargýcýn, "NuhKöklü, sendikal faaliyetler nedeniyle iþtençýkarýldýðýný savunuyor" þeklindeki uyarýsýna rað-men, iþveren tanýðý sýfatýyla duruþmaya çýkarýlan 2gazeteci; ýsrarla iþten çýkarmanýn "sendikalfaaliyet" nedeniyle olmadýðýný ileri sürdü.

Evet, Türkiye Gazeteciler Sendikasý (TGS) üyesi10 gazeteci, 13 Þubat gününden bu yana TurkuvazMedya Grubu'na ait olan Ýstanbul, Balmumcu'dakiiþyerinin önünde grevde. Ýþte bu 10 gazeteci, hersabah evlerinden çýkýyor ve emek verdiklerigazetelerinin önüne geliyor. Hepsi, “grev gözcüsü”gömleklerini giyiyor. Ardýndan da, baþlýyorlarnöbete. Baþlarýný önüne eðerek göz göze gelmek-ten kaçarcasýna koþar adýmlarla kapýdan içeri giren-greve katýlmayan- gazeteci arkadaþlarýný izliyorlar.Yine de onlara kýrgýn ve küskün deðiller. Grevcigazeteci Selim Süner bakýn ne diyor greve katýl-mayan arkadaþlarý için:

"Greve ve sendikaya tepkiyle yaklaþan çok azarkadaþýmýz var. Çoðu çalýþan, doðru olanýn sendi-ka üyeliði olduðunu biliyor ve söylüyor. Ama,

baský, tehdit korkuya yol açýyor. Arkadaþlarýmýzlailiþkilerimiz iyi. Yanýmýzda olduklarýný sürekli belir-tiyorlar. Bazý arkadaþlarýmýz mahcup. Genel olarakherkes baþarýya ulaþmamýzý istiyor. Çünkü biz bumücadeleyi kazanýrsak, herkes kazanmýþ olacak”diyor. (Günlük Gazetesi, 2 Mart 2009)

* * *‘ATV/Sabah Grevi’ mutlaka baþarýya ulaþmalý.

Çünkü, hangi siyasi görüþten olursa olsunherkesin, demokrasiye susamýþ tüm yurttaþlarýnortak çýkarý var bu grevin baþarýya ulaþmasýndan.Turkuvaz Medya yönetimi her yolu deniyor, herolanaðý kullanýyor. Ana akým, yaygýn medya tekel-leri de bu “greve” karþý birleþmiþ vaziyetteler.Onlar da farkýndalar bu grev baþarýya ulaþýrsanelerin olacaðýný, nelerin deðiþeceðini.

Belki de tam da bu nedenle, greve çýkan 10Turkuvaz medya çalýþaný aslýnda, sayýsal toplam-larýndan çok daha güçlüler. Onlar, sadece bu greveçýkmakla bile, niceliklerinden çok daha büyük biriþi baþardýlar.

Hele de bir baþarýyla sonuçlandýrýrlarsa...

YYaallççýýnn EErrggüünnddooðð[email protected]

YYYYAAAAÞÞÞÞAAAAMMMM SSSSAAAAVVVVUUUUNNNNUUUUSSSSUUUUDoðanýn da, hayvanlarýn da ne haklarýný savunacak 'avukatlarý',ne çýkarlarýný koruyacak 'sendikalarý', ne de 'oy haklarý' var.Görev 'yaþam savunucularý'na düþüyor... Unutmayýn! Türcülükde, týpký "ýrkçýlýk" ve "cinsiyet ayrýmcýlýðý" gibidir.

BBiirr ddee bbaaþþaarrýýyyllaa ssoonnuuççllaannddýýrrýýrrllaarrssaa......

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm zengin-

liklerin yaratýcýsý iþçi sýnýfýdýr. Yenibir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reform-

larla köklü bir þekilde deðiþtirile-mez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfýtarafýndan ele geçirilip kullanýla-maz. Kapitalist devletin tüm kurum-larý iþçi sýnýfýna karþý sermaye sahip-lerini, egemen sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin veiþçi milislerinin üzerinde yükselentamamen farklý bir devlet ge-rek-lidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm için mücadele dünyaçapýnda bir mücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileriile daima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam birsosyal, ekonomik ve politik eþitliði-ni savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel ter-cihlerinden dolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin

diðer ülkelerin iþçileri ile karþýkarþýya gelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperyal-izme karþýdýrlar. Bütün halklarýnkendi kaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusalkurtuluþ hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki,sosyalizm tek bir ülkede izoleolarak yaþayamaz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalist deðil,devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi

için, iþçi sýnýfýnýn en militan, enmücadeleci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýn-sal örgütleri ve hareketi içindekiçalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðeriþçilere reformizmin iþçi sýnýfýnýnçýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii ne savunuyor?

Uçak düþtü kel göründü

Hollanda’ya düþen THY uçaðýolayýnda pek dikkat çekmeyen biryön vardý. Her türlü olaya öncemagazinel yanýndan bakmaya alýþýkolan Türk medyasý, daha ilk saatler-den itibaren, en çok ölen veyaralananlarýn kimliklerinin tespi-tiyle ilgilendi. THY yetkilileri de 1-2saat içinde hemen müjdeyi verdi:“Ölen yok!”

Oysa anlaþýldý ki 9 insan hayatýnýkaybetmiþ (THY bu bilgiyi de son-radan “9 adet” diye verdi) 80 küsurinsan da yaralanmýþtý. Türk resmiyetkililer Hollanda makamlarýnýn,ölü ve yaralýlarýn isimlerini bir türlüaçýklamayýþýný kýyasýya eleþtirdi.

Hollanda makamlarý buna þöylebir açýklama getirdi: “Bu normalolarak böyledir. Ölü ve yaralýlarýnyakýnlarý davet edilir, gelmeleribeklenir. Yakýnlarýnýn durumupsikolog eþliðinde kendilerineanlatýlýr. Ancak bundan sonrakamuoyuna isimler açýklanýr. Aksihalde daha büyük bir travma yaþar-lar.” Yani bir “beceriksizlik” sözkonusu deðil. Tamamen insani birdurum var ortada. Bir insanýnannesinin, babasýnýn, çocuðunun,sevgilisinin, arkadaþýnýn ölümhaberini TV’den duymasý kadarkötü pek az þey vardýr herhalde.Hele de “ölen yok” açýklamasýnýdinleyip sonra yakýnýný tabut içinde,imza karþýlýðý “teslim almak” ancakbizimki kadar geri kalmýþ ülkelerderastlanýr bir durum olmalý.Medyanýn burnu kan kokusundanbaþka þeylere de duyarlý olmayýöðrenmeli artýk.

Ege

Küresel BAK ‘tanAnti militarizm tartýþmalarý

Küresel BAK 26 Þubat Perþembe günü akademisyen AyþegülAltýnsay ve Küresel BAK Yürütme Kurulu üyesi Tayfun Mater'inkonuþmacý olduðu bir panel düzenledi. "NATO ve AntiMilitarizm" konulu panelde Tayfun Mater NATO'nun gizli ordu-larýnýn ve bu yasadýþý örgütlenmenim Türkiye'deki yansýmasýolan kontrgerilla örgütlenmesinin ayrýnýtlarýný ve tarihçesinianlattý. Tayfun mater dinleyicileri 4 Nisan'da yapýlacak küreselNATO karþýtý etkinliklere davet etti.

Ayþegül Altýnsay ise konuþmasýnda savaþ karþýtý mücadeledeanti militarist olmanýn önemini, militarizmin kökenlerini,ordunun toplumu askerileþtirmedeki iþlevini deðerlendirdi.

OKUR MEKTUBU

SÝ Ýstanbul - PTT çalýþanlarýnýnÝstanbul ve Diyarbakýr'dan eþzamanlý olarak baþlattýklarýyürüyüþ 27 þubat günü AnkaraPTT Genel Müdürlüðü önündeyapýlan eylemle sona erdi.

KESK'e baðlý Haber-Sen üyesiposta çalýþanlarýnýn yaptýklarýbasýn açýklamasýyla çalýþmakoþullarýnýn zorluðuna dikkatçekti. Yapýlan açýklamaya görepostacýlar yýllýk izinlerini kul-lanamýyor, bayram ve cumartesigünleri saati 110 kuruþa çalýþ-mak zorunda kalýyor, eködemeleri yapýlmýyor. Çalýþmakoþullarýnýn saðlýklarýný daolumsuz etkilediðini açýklayanpostacýlar taþeronlaþmaya vePTT'nin özelleþtirilmesine dekarþý olduklarýný belirttiler.

PPTTTT ddee TTüürrkk TTeelleekkoommoollmmaassýýnn!!

PTT'nin yeni baþlattýðý kargohizmetinin "30.000 uzmankadrosu, 5000 araç filosu ilehizmete hazýrdýr" diye reklamyapýlmasýna raðmen hiçbiraltyapý çalýþmasý yapýlmadanbaþlatýlmasý, kolilerinpostacýlarýn sýrtýna yüklenmesi"hamal deðil postacýyýz" slo-ganýyla protesto edildi.Postacýlar Türk Telekom'unözelleþtirilme sürecine vurguyaparak "Türk Telekom 2005yýlýnda 3 yýlýk kârýna satýldý. Ýsti-hdam 70.000 kiþiden 30.000kiþiye düþtü. Kârý 2,5 milyardolardan yarýya indi, ödediðivergi 1,8 milyar dolardan 830milyon dolara düþtü" dedi.

Silahlý soygunlarda 4 kiþiöldürüldü.

Eylemin dikkat çeken vurgu-larýndan biri ise son günlerdeki

PTT soygunlarýydý. Postacýlar 4arkadaþlarýnýn bu soygunlardaöldürüldüðünü, hiçbir cangüvenliklerinin olmadýðýný üste-lik çalýnan paralardan kendi-lerinin sorumlututulduðunu,paralarýnpostacýlardan tahsil edildiðinidile getirdi.

Konuyla ilgili konuþtuðumuzHaber-Sen Genel MerkezYöneticisi Mehmet Demir "Hersokak baþýna bakkal açar gibiPTT açtýlar ama hiçbir güvenlikönlemi almadýlar. 4 arkadaþýmýzöldürüldü hala birçok

arkadaþýmýz silahlý soyguntehlikesiyle karþý karþýya cangüvenliðimiz için yürüyoruz"dedi.

Önümüzdeki günlerdepostacýlarla ilgili eylemlerinindevam edeceklerini açýklayanDemir asýl hedeflerinin iþ býrak-ma eylemi olduðunu belirterek"belki de greve kadar gidecekolan süreçte birçok ara eylemgerçekleþtireceðiz bunlarýnarasýnda milletvekillerine kendimektuplarýmýzý yollamak davar" dedi.

MMeelltteemm OOrraall

Ýnsanca yaþanacak bir ücret,Personel açýðýnýn kapatýlmasý, Kefalet sandýðýndaki paralarý,Ek ödemeleri,Yýllýk izinleri,Bayram izinleri,Cumartesi zorunlu çalýþmamak,Saati 110 kuruþa çalýþmamak,Hamal deðil postacýyýz demek,

Çalýnan paralarýn sorumlularý PTTyönetimidir. Hesabýný onlar versindemek,

Yetiþtiremedikleri iþleri evde,eþleri ve çocuklarýnýn yapmamasý,

PTT'yi sattýrmamak,Taþeronlaþtýrmaya karþý çýkmak,Ýþveren yanlýsý sendikalara karþý

durmak için yürüyorlar.

Postacýlar isyan etti

PTT çalýþanlarý ne istiyor?

Page 12: Sosyalist İşçi 353

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

BBiirr yyaannddaann yyeerreell sseeççiimmlleerroolluuyyoorr,, aannccaakk ööttee yyaannddaannTTüürrkkiiyyee ddaarrbbeelleerrii vveeEErrggeenneekkoonn ssoorruuþþttuurr-mmaassýýnnýý ttaarrttýýþþýýyyoorr.. AAnnaammuuhhaalleeffeett ppaarrttiissii iisseeEErrggeenneekkoonn''uunn aavvuukkaattýýoolldduuððuunnuu ssööyyllüüyyoorr..DDaarrbbeelleerr vvee ççeetteelleerrddeennnnaassýýll kkuurrttuullaaccaaððýýzz??

AArriiff AAllii CCaannggýý::Toplumsal olarak sahipçýkýlmadýðý sürece,AKP'nin darbelerle,çetelerle mücadeleetmesi beklenemez.Diðer yandan CHPstatükoyu korumakkaygýsý ile darbelerinkime karþý yapýldýðýný,çetelerin kime hizmetettiðini unutmuþgözüküyor.

Yaþadýðýmýz somutErgenekon soruþturmasý,Fýrat'ýn doðusunu,kýþlanýn içini de soruþ-turmasý için toplumsaldirencin örülmesi þarttýr.

Katýlýmcý, yönetenlertarafýndan denetlenebilirbir yönetim oluþturula-madýðý sürece darbeler-den ve çetelerden kur-tulma þansýmýz yoktur.Bu anlamda 29 Martyerel seçimlerini bir þansolarak görüyoruz. 2009Yerel Seçimlerönümüzdeki dönemTürkiye siyasi yönelim-ine etki edecek özellik-lere sahiptir.

Yerellerde katýlýmcý,denetlenebilir yerel

yönetimlerin oluþmasý,ülkede demokratik sis-temin yerleþmesi için yolaçýcý olacaktýr.

ÝÝzzmmiirr''ddee ýýrrkkççýý öörrggüüttlleerr""KKüürrttlleerriinn nnüüffuuss aarrttýýþþýýdduurrdduurruullssuunn"" ggiibbii ttaallee-pplleerrllee öörrggüüttlleenniiyyoorr,,eettkkiinnlliikk ggöösstteerriiyyoorr..IIrrkkççýýllýýkk nneeddeenn ggüüççlleenniiyy-oorr?? IIrrkkççýýllýýkk vvee mmiilllliiyyeettççii-lliikk kkaarrþþýýssýýnnddaa ssooll nnaassýýllppoolliittiikkaallaarr iizzlleemmeellii??

AArriiff AAllii CCaannggýý:: Sol,ýrkçýlýða, milliyetçiliðekarþý durmalýdýr. Solbütün politikalarýný,barýþý, özgürlüðü, eþitliði,demokrasiyi savunan vedayanýþmayý geliþtiren,sýnýfsal bakýþ açýsýylaoluþturmalýdýr.

Bu anlamda yerel yöne-timleri demokrasininyeþerdiði alanlar halinegetirmek zorundayýz.

Bunun için biz;Herkesin belediye

hizmet ve olanaklarýn-dan, etnik kökeni, dinselinançlarý, mezhebi, sýnýf-sal konumu, cinsiyeti,cinsel yönelimi ve siyasalgörüþleri nedeniyle ya dabaþkaca bir nedendendolayý ayrýmcýlýða uðra-madan eþit olarak yarar-lanmasýný öngörüyoruz.Çok kültürlü ve çok dillibelediye hizmetleri ver-mek en önemli iþlevler-imizden birisi olacaktýr.Öncelikle çok dilli olarakgerçekleþtireceðiz.

Arif Ali Cangý: Ýnsaný, doðayý,yaþam kaynaklarýný ve kentlerisömüren küresel kapitalizminsaldýrýsýndan Ýzmir'de nasibi alýyor.Baþta Çeþme ve Selçuk/Pamucakolmak üzere kýyýlar 'turizm tahsisi'adý altýnda yaðmaya açýlmaya, halkakapatýlmaya çalýþýlmaktadýr. Doðalyapýnýn bozulmasýna yol açacaksaldýrýlarla karþý karþýyadýr. ÝzmirKenti'nin kent içi açýk yeþil alanlarýve kýyýlarý yapýlaþma tehdidi altýn-dadýr.

Ýzmir Büyükþehir Belediyesi sýnýr-larý içinde bulunan Aliaða'daki kir-letici sanayi tesisleri bölgedeyaþamý tehdit eder boyuttadýr.Özellikle yaz aylarýndaki hakim rüz-gar yönü nedeniyle Ýzmir'in havasýda kirleniyor. Var olan kirleticifaaliyetlere çözüm bulunmadýðý gibi,yanýna yenileri eklenmeye çalýþýl-maktadýr. Bunun en çarpýcý örneði,

kömür yakýtlý termik santral yapýmýgiriþimidir.

Þu ana kadar iki ayrý santral içinlisans verilmiþ, ÇED süreci tamam-lanmak üzere. Bunlarýn dýþýndabaþka termik santraller de gün-demde. Aliaða adeta gözdençýkartýlmýþ durumda.

Geçtiðimiz yaz aylarýnda arseniklisu ile gündeme gelen Ýzmir, temiziçme suyu kaynaklarý sýnýrlý, az yaðýþalan bir kenttir. Var olan su kay-naklarý da kirletici iþletmelerintehdidi altýndadýr. Buna en çarpýcýörnek de Efemçukuru AltýnMadeni'dir.

AKP, merkezi yönetimde, turizmtahsisleri görüntüsünde ÇeþmeYarýmadasý'ný pazarlamayakalkýþarak, termik santrallara üretimlisansý vererek, Efemçukuru AltýnMadeni için de "Ýzmirlileri susuzluðave kirli suya mahkum etme pahasý-

na" her türlü kolaylýðý saðlamak-tadýr. Ýzmir'in suyunda saptananarsenik sorununu çözmek yerine,konuyu seçim malzemesi yapançýkarcý bir yaklaþým içindeler.

Yerel yönetimi elinde bulunduranCHP ise kýyýlarýn yaðmalanmasýnýönleme konusunda hiç etkiliolmamýþ, bir kýyýnýn yapýlaþmayaaçýlmasý için gereken iþlemleri yap-maktan geri kalmamýþtýr.

Aliaða Termik Santralý veEfemçukuru Altýn Madeni konusun-da da taraftar olmadýðýný söyleme-sine karþýn, etkili olamamýþ, bukonularda Ýzmirlilerin dirençliduruþunun gerisine düþmüþtür.Arsenikli su konusunda ise tamanlamýyla beceriksizlik bir yönetimsergilediler. 2007 yýlý baþýnda sap-tanan sudaki arsenik gerçeðini birbuçuk yýl boyunca Ýzmirlilerdengizlediler, sorunun çözümü içinhiçbir önlem almadýlar. Ta kiAKP'nin seçime yatýrým olarak MelihGökçek'in aðzýndan arsenikgerçeðinin açýklanmasýna kadar. Sýrfbu olay bile CHP yerel yönetimininne kadar þeffaflýktan uzak, ne kadarkatýlýmcýlýðý önemsemeyen, nekadar basiretsiz olduðunu gösterm-eye yetmektedir.

AAKKPP vvee CCHHPP aarraassýýnnddaakkii mmüüccaaddee-lleenniinn aarreennaassýýnnaa ddöönnüüþþttüürrüülleennÝÝzzmmiirr''ddee eemmeekk,, bbaarrýýþþ vvee ddeemmookkrraassiiggüüççlleerriinniinn aaddaayyýýssýýnnýýzz.. AAKKPP vvee CCHHPPhhaallkkýýnn ggeerrççeekk ssoorruunnllaarrýýnnýý ççöözzeebbiilliirrmmii??

AArriiff AAllýý CCaannggýý:: Bugün küre-selleþmeyle birlikte, sermayeninkentlere ve yerel yönetimlereilgisinde olaðanüstü bir artýþgörülmektedir. Bu baðlamda,ekonomik geliþme ajaný olarakdeðerlendirilen kentler, yatýrým vesermaye çekmeye yönelik rekabetçibir karakter kazanmýþtýr. Buna karþýnkentte yaþayan insanlarýn büyük birbölümü, özellikle de emekçiler veyoksullar kentin ekonomik ve sosyaletkinliklerinden, üretim ve kararsüreçlerinden koparýlmaktadýr.

Kente iliþkin tüm planlar yerel vemerkezi yönetimler ile büyük þir-ketler arasýnda varýlan anlaþmalarlagerçekleþtirilmekte, çalýþanlarýn,kadýnlarýn, gençlerin, engellilerin,yaþlýlarýn, çocuklarýn, hastalarýnkentsel ihtiyaçlarý planlamadadikkate alýnmamaktadýr.

Kentsel 'geliþim/dönüþüm' adýaltýnda kentler tümüyle alýnýr satýlýrbir meta haline getirilmekte, bütüntoplumsal hizmetler yerelleþtirmeadý altýnda özelleþtirilmekte, yeniimar haklarý verilerek kent mekânlarýtalan edilmekte ve kent rantlarý ser-mayeye aktarýlmaktadýr.

Halkýn sorunlarýný çözmenin

baþlangýcý neo-liberal politikalarýnreddedilmesdir.

AKP de, CHP de halkýn gerçeksorunlarýný çözme niyetinde deðildir.Çünkü AKP neo-liberal politikalarýnen iyi uygulayýcýsýdýr. Yerel yönetim-lere de kamusal ve kentsel alanlarý,sermayenin isteðine uygun olacakþekilde ve yandaþlarýný nemalandýra-cak tarzda yaðmalamaya hazýrla-maktadýr. Diðer yandan CHP deneo-liberal politikalarý reddet-memekte, üstelik statükocu duruþsergileyerek toplumsal deðiþim

taleplerini görmezden gelmektedir.Ülkemiz insanýnýn dini inancý;

otoriter laikçiler, muhafazakarlar veþeriatçýlar tarafýndan siyasi rant alanýhaline getirilip, inançlar siyasetin anamalzemesi olarak kullanýlmaktadýr.Yoksulluk ve açlýk gün geçtikçe art-makta, yoksul ve açlarýn sayýsý hergeçen gün çoðalmaktadýr. Kentleri-miz, yaðmalama çabasýnýn ve sosyalgerilimlerin merkezinde yer almak-tadýr. Oysa, tüm kaybedenlerle bir-likte yerelden örülmeye baþlayacakbir baþka yaþam mümkündür.

“Bizim yerel yönetim anlayýþýmýzda, küresel ýsýnmayakarþý, yenilenebilir enerji kaynaklarý, Ýzmir özelinde rüz-gar, güneþ ve jeotermal enerji önceliklidir. Aliaða'dayapýmý planlanan termik santrallara kesinlikle izinverilemez. Ýzmir'in su havzalarýnýn korunmasý için hertürlü önlem alýnmalýdýr. Ne pahasýna olursa olsun sukaynaklarýný kirleten faaliyetlere, Efemçukuru AltýnMadeni’ne kesinlikle izin verilmemelidir. Bütün planla-malar, çevre saðlýðý ile insanlarýn ve diðer canlýlarýnyaþamýný tehdit etmeyecek nitelikte olmalýdýr. Yerelyönetimler öncelikle ve devamlý olarak yaþamý savunmalýdýr.”

ÝÝzzmmiirrlliilleerr ssiizzii ddooððaannýýnn vvee ccaannllýý yyaaþþaammýýnnýýnn ttaahhrriippeeddiillmmeessiinnee kkaarrþþýý yyüürrüüttüülleenn mmüüccaaddeelleelleerrddeenn ttaannýýyyoorr.. ÝÝzzmmiirr''ddee nnee ttüürr ssoorruunnllaarr yyaaþþaannýýyyoorr?? AAKKPP vvee CCHHPP''nniinn bbuu ssoorruunnllaarraa bbaakkýýþþýý nneeddiirr?? KKüürreesseell ýýssýýnnmmaayyaa vvee kkaappiittaalliizzmmiinn yyaarraattttýýððýý yyýýkkýýmmaa kkaarrþþýý nneeöönneerriiyyoorrssuunnuuzz??

Ýzmir üzerinde AKP ve CHP’nin kapýþmasý sürerken emek, demokrasi ve barýþ yanlýlarýnýn dabir adayý var. Baðýmsýz Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkan Adayý Avukat Arif Ali Cangý ÝzmirBirlikte Baþaracaðýz Platformu’nda yer alan bir çok örgüt tarafýndan destekleniyor. Arif AliCangý, doðanýn tahribatýna, insan ve canlý yaþamýna hiçe sayýlmasýna, insan haklarý ihlallerinekarþý verilen bir çok mücadele ve kampanyada yer almýþ bir aktivist. Sosyalist Ýþçi,Baðýmsýz Aday Arif Ali Cangý’yla Ýzmir’deki gerçek durum ve çözüm önerileri üzerine konuþtu.

Baþka bir Ýzmir mümkün!