128
1. Bu kitapçıkta Temel Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu- nuzu yazmayı unutmayınız. 2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak- tadır. 3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat). 4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce- vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır. 5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut- mayınız. 6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın- dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü- şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir. 7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız. 8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol- ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya- caktır. Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin- den takip edebilirsiniz. ADAYIN ADI : .................................................................................................... SOYADI : .................................................................................................... T.C. KİMLİK NO : .................................................................................................... SINAV SALONU : .................................................................................................... ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL BİLİMLER TESTİ GENEL AÇIKLAMA

ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

  • Upload
    trantu

  • View
    237

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

1. Bu kitapçıkta Temel Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu-nuzu yazmayı unutmayınız.

2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak-tadır.

3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat).

4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce-vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.

5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut-mayınız.

6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın-dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü-şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.

7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.

8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol-ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya-caktır.

Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin-den takip edebilirsiniz.

ADAYIN

ADI : ....................................................................................................

SOYADI : ....................................................................................................

T.C. KİMLİK NO : ....................................................................................................

SINAV SALONU : ....................................................................................................

ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42TEMEL BİLİMLER TESTİ

GENEL AÇIKLAMA

Page 2: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

01. 14. (14 Soru) :

15. 22. (8 Soru) :

23. 32. (10 Soru) :

33. 54. (22 Soru) :

55. 76. (22 Soru) :

77. 98. (22 Soru) :

99. 120. (22 Soru) :

Anatomi

Histoloji, Embriyoloji

Fizyoloji

Biyokimya

Mikrobiyoloji

Patoloji

Farmakoloji

TEMEL BİLİMLER

İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65

TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu-KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82

ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09

İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57

ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51

TUSTIME–AYDINHasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34 Merkez–AYDIN

TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9 Pendik–İSTANBUL

TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA

TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA–İZMİR

TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA–İZMİR

TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3 KIRIKKALETel: 0318 218 99 00

Page 3: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

3DENEME SINAVI – 42

1. Aşağıda verilen “kafa kemiği ve üzerindeki oluşum”

eşleştirmelerinden yanlış olanı işaretleyiniz.

A) Maxilla – Crista lacrimalis anterior

B) Mandibula – Processus coronoideus

C) Os sphenoidale – Fissura orbitalis inferior

D) Os temporale – Fossa mandibularis

E) Os occipitale – Sulcus sinus sagittalis

2. Aşağıdakilerden hangisi os ethmoidale’de bulunan

yapılardan biri değildir?

A) Processus uncinatus

B) Crista galli

C) Lamina cribrosa

D) Concha nasalis superior

E) Spina nasalis posterior

3. Aşağıda verilen eklemlerden hangisinin sadece vertikal

ekseni vardır?

A) Art. humeri

B) Art. humeroulnaris

C) Art. talocruralis

D) Art. genus

E) Art. atlantoaxialis mediana

4. M. scalenus anterior ile m. scalenus medius arasından

aşağıda verilen anatomik yapılardan hangisi geçer?

A) N. phrenicus

B) N. vagus

C) A. subclavia

D) V. subclavia

E) A. carotis interna

5. Plexus brachialis’in truncus superior’undan çıkan n.

suprascapularis’in yaralanmalarında aşağıdaki hareketlerin

hangisinin yapılmasında bir kısıtlılık görülür?

A) Kolun fleksiyonu

B) Kolun abdüksiyonu

C) Önkolun supinasyonu

D) Önkolun fleksiyonu

E) Önkolun pronasyonu

6. Aşağıdakilerden hangisinin yapısına m. obliquus externus

abdominus’un aponörozu katılmaz?

A) Lig. inguinale

B) Falx inguinalis

C) Canalis inguinalis

D) Lig. pectineum

E) Lig. reflexum

2015 ŞUBAT TUS 42. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.

Page 4: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

7. Ligamentum vocale’ler (ses telleri) arka tarafta aşağıda

verilen larynx kıkırdaklarından hangisine tutunmuşlardır?

A) Cartilago corniculata

B) Cartilago cuneiforme

C) Cartilago thyroidea

D) Cartilago arytenoidea

E) Cartilago epiglottica

8. Aşağıdakilerden hangisi arteria maxillaris’in bir dalı

değildir?

A) Arteria palatina descendens

B) Arteria infraorbitalis

C) Arteriae alveolares superiores anteriores

D) Arteria alveolaris inferior

E) Arteria sphenopalatina

9. Sinus petrosus inferior aşağıdaki venlerden hangisine drene

olur?

A) Sinus petrosus superior

B) Sinus transversus

C) Sinus cavernosus

D) Sinus rectus

E) Sinus sigmoideus

10. M. genioglossus aşağıdaki sinirlerden hangisi tarafından

inerve edilmektedir?

A) N. mandibularis

B) N. lingualis

C) N. glossopharyngeus

D) N. hypoglossus

E) Plexus pharyngeus

11. Aşağıdaki oluklardan hangisi hemispherium cerebri’nin dış

yüzünde bulunmaz?

A) Sulcus frontalis inferior

B) Sulcus intraparietalis

C) Sulcus calcarinus

D) Sulcus temporalis inferior

E) Sulcus postcentralis

12. Aşağıdakilerden hangisi thalamus’da bulunan

çekirdeklerden biridir?

A) Nucleus suprachiasmaticus

B) Nucleus subthalamicus

C) Nucleus paraventricularis

D) Nucleus ventralis posteromedialis

E) Nucleus ruber

13. Ventriculus quartus’ta bulunan beyin omurilik sıvısı aşağıda

verilen yapılardan hangisinden geçerek cisterna magna’ya

geçer?

A) Apertura mediana

B) Aquaeductus cerebri

C) Canalis centralis

D) Foramen interventriculare

E) Foramen Monro

14. Aşağıdaki yapılardan hangisi bulbus oculi’de bulunmaz?

A) Ora serrata

B) Processus ciliaris

C) Stria vascularis

D) Uvea

E) Fovea centralis

Page 5: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

5DENEME SINAVI – 42

15. Aşağıdaki hormonlardan hangisi hipofizin asidofil hücreleri

tarafından salınır?

A) Büyüme hormonu

B) ACTH

C) TSH

D) Oksitosin

E) LH

16. Aşağıdaki hücrelerden hangisi hücre döngüsünün G0

aşamasındadır?

A) Kardiyomyosit

B) Primer Oosit

C) Spermatogonyum

D) Enterosit

E) Fibroblast

17. Aşağıdaki hücrelerden hangisi köken olarak monositle

ilişkili bir hücre değildir?

A) Langerhans hücresi – deri

B) Histiyosit – bağ dokusu

C) Osteoklast – kemik

D) Kondroblast – kıkırdak

E) Mikroglia – sinir

18. Aşağıdaki organellerden hangisinin fonksiyonu ubiquitin

proteinine bağımlı olarak gerçekleşir?

A) Golgi

B) Endoplazma retikulumu

C) Mitokondriyon

D) Ribozom

E) Proteazom

19. Karaciğerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Hepatositlerde üretilen safra, lobülün merkezindeki safra

kanalına dökülür.

B) Portal sahaya V. Porta’dan kan gelir.

C) Mall boşluğunda lenf sıvısı yer alır.

D) Hepatositler arasında sıkı bağlantılar izlenir.

E) Kupffer hücresi makrofaj olarak görev yapar.

20. Aşağıdakilerden hangisi T lenfositlerin yoğun olmasıyla öne

çıkan bir bölge değildir?

A) Tonsilla palatinanın derin korteksi

B) Timusun medullası

C) Lenf düğümünün parakorteksi

D) Dalakta periarteriolar lenfatik kılıf

E) Dalakta kırmızı pulpa

21. Aşağıdaki solunum yolu yapılarından hangisi sürfaktan

salgılayan hücrelerden zengindir?

A) Trakea

B) Primer bronş

C) Bronşiol

D) Terminal bronşiol

E) Respiratuar bronşiol

22. Aşağıdaki yapılardan hangisi mezoderm kökenli kabul

edilir?

A) Mide

B) Dalak

C) Karaciğer

D) Schwann hücresi

E) Frontal beyin korteksi

Page 6: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

23.

Bir sarkomer için uzunluk–gerim ilişkisini gösteren

diyagrama göre B ve C noktaları arasında gerimin

maksimum olmasının nedeni hangisi olabilir?

A) İki uçtaki aktin filamentlerinin çakışması

B) İki uçtaki miyozin filamentlerinin çakışması

C) Miyozin filamentlerinin minimal uzunlukta olması

D) Aktin ve miyozin filamentleri arasında optimum

örtüşmenin olması

E) Aktin ve miyozin filamentleri arasında en az örtüşmenin

olması

24. Hücre membranın kolesterol içeriği aşağıdaki özelliklerden

hangisini en fazla etkiler?

A) Kalınlığını

B) İyon geçirgenliğini

C) Akışkanlığını

D) Glikolizasyonunu

E) Hidrofobik etkisini

25. Atriyal natriüretik peptidin artışı aşağıdaki fizyolojik

değişim yanıtlarından hangisinin ortaya çıkmasına neden

olur?

Anjiotensin II Aldosteron Sodyum atılımı

A) Artar Artar Artar

B) Artar Azalır Artar

C) Azalır Azalır Azalır

D) Azalır Artar Artar

E) Azalır Azalır Artar

26. Bir kan damarında sürtünme stresi artığında aşağıdaki

değişikliklerden hangisine neden olur?

A) Endotelin üretimi azalır

B) cGMP üretimi azalır

C) Renin üretimi artar

D) Prostasiklin üretimi azalır.

E) Nitrik oksit serbestleşmesi artar.

27.

Sol ventriküle ait basınç–hacim ilişkisi içinde ikinci kalp sesi

ne zaman meydana gelir?

A) D noktasında

B) A noktasında

C) B noktasında

D) B ve C noktaları arasında

E) C ve D noktaları arasında

Page 7: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

7DENEME SINAVI – 42

28. Aşağıdaki yapılardan hangisi solunumun frekans ve

derinliğinin kontrol edilmesinde en etkin role sahiptir?

A) Apnostik merkez

B) Pnömotaksik merkez

C) Nükleus traktus solitaryus

D) Dorsal solunum grubu nöronları

E) Ventral solunum grubu nöronları

29. Afferent arteriol direncinde % 50’lik bir azalmaya neden

olan fakat arteriyel kan basıncında bir değişiklik yapmayan

bir vazodilatatör ilaç uygulanmasından sonra aşağıdaki

durumlardan hangisi beklenir?

Böbrek kan akımı GFR Peritübüler kapiller

hidrostatik basınç

A) Azalma Azalma Düşme

B) Azalma Azalma Yükselme

C) Artma Artma Yükselme

D) Artma Artma Değişiklik yok

E) Artma Artma Düşme

30. Aşağıdakilerden hangisi acil transfüzyon reaksiyonuna

neden olur?

A) O Rh (+) hastaya O Rh (–) tam kan verilmesi

B) A Rh (+) hastaya O Rh (+) tam kan verilmesi

C) B Rh (–) hastaya A Rh (–) tam kan verilmesi

D) AB Rh (+) hastaya AB Rh (–) tam kan verilmesi

E) B Rh (–) hastaya B Rh (–) tam kan verilmesi

31. Bir nörotransmitterin uyarıcı veya inhibitör etkisini

aşağıdakilerden hangisi belirler?

A) Moleküler yapısı

B) Postsinaptik reseptörünün fonksiyonu

C) Sinaptik aralıkta metabolize edilme şekli

D) İçinde bulunduğu sinaptik vezikülün şekli

E) Presinaptik ve postsinaptik membran arasındaki mesafe

32. Korti organı kokleanın hangi bölümünde bulunur?

A) Ampulla

B) Sakkulus

C) Skala media

D) Skala timpani

E) Skala vestibuli

33. Aşağıdaki membranlardan hangisi kardiyolipin içerir?

A) Hücre membranı

B) Golgi membranı

C) Mitokondri membranı

D) Endoplazmik retikulum membranı

E) Lizozom membranı

34. Aşağıdakilerden GLUT tiplerinden hangisi barsak

lümeninden fruktoz emiliminden sorumludur?

A) GLUT1

B) GLUT2

C) GLUT3

D) GLUT4

E) GLUT5

35. Aşağıdaki glikoliz basamaklarından hangisinde açığa su

çıkar?

A) Glikoliz

B) Enolaz

C) Fosfogliserat kinaz

D) Piruvat kinaz

E) Fosfoizomeraz

Page 8: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

36. Aşağıdaki basamaklardan hangisi geri dönüşümlüdür?

A) Glukokinaz

B) Fosfofruktokinaz

C) Fosfogliserat kinaz

D) Piruvat kinaz

E) Piruvat dehidrogenaz

37. Aşağıdaki moleküllerden hangisi pentoz fosfat yolunda

görev almaz/oluşmaz?

A) Riboz 5 fosfat

B) Ribüloz 5 fosfat

C) Fruktoz 6 fosfat

D) Glukoz 6 fosfat

E) Glukuronik asit

38. Yağ asid sentezi için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Düzenleyici basamak yağ asidi sentaz enzimi tarafından

katalize edilir.

B) İlk sentezlenen yağ asidi palmitat’tır.

C) Yağ asidlerinde zincir uzatma işlemi mitokondri ve düz

endoplazmik retikulumda gerçekleşir.

D) Yağ asidi sentaz kompleksi yapısında B5 vitamini içerir.

E) Yağ asidi sentezi sitoplazmada gerçekleşir.

39. Aşağıdaki moleküllerden hangisinin hem sentezi hemde

yıkımı mitokondri matriksinde gerçekleşir?

A) Yağ asidi

B) Keton cisimleri

C) Glukoz

D) Glikojen

E) DNA

40. Aşağıdaki lipoproteinlerden hangisi elektroforezde en hızlı

hareket eder?

A) Şilomikron

B) VLDL

C) LDL

D) IDL

E) HDL

41. Aşağıdaki moleküllerden hangisi hem pürin hem de

pirimidin sentezinde kullanılır?

A) PRPP

B) Glisin

C) Alanin

D) Tirozin

E) Orotat

42. UV ışık ile oluşan DNA hasarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Baz deaminasyonu

B) Timin dimerleri

C) Çift zincir kırığı

D) Baz metilasyonu

E) Tek zincir kırığı

43. Pepsinojenin pepsine dönüşümünde yer alan faktör ve

reaksiyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Lipaz/hidroliz

B) Gastrin /metilasyon

C) HCI /hidroliz

D) Tripsin /fosforilasyon

E) Amilaz/hidroliz

Page 9: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

9DENEME SINAVI – 42

44. Diürnal değişiklik gösteren üre analizi için çalışılması en

uygun olan idrar örneği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sabahın ilk idrarı

B) Spot idrar

C) Orta idrar

D) Saatlik idrar

E) 24 saatlik idrar

45. Aşağıdakilerden hangisi antikoagülan mekanizmalar için

yanlış bir ifade olur?

A) Antitripsin, trombini inhibe ederek antikoagulan özellik

gösterir

B) Heparin antitrombin III’ü inhibe eder

C) EDTA, kalsiyumu bağlayarak antikoagulan etki gösterir

D) Sitrat ve oksalatlar FIV u tutan in vitro antikoagülanlardır

E) Aktif Protein C antikoagülan özellik gösterir,

46. Aşağıdakilerdan hangisi karaciğerdeki alanin ve glutaminin

kaynağıdır?

A) Kas ve beyin

B) Böbrek ve mide

C) Beyin ve bağırsak

D) Dalak ve pankreas

E) Böbrek ve yağ

47. Aşağıdaki amino asitlerden hangisi melatonin ve niasini

meydana getirir?

A) Serotonin

B) Arginin

C) Triptofan

D) Metiyonin

E) Valin

48. Bağ dokusu proteinlerinde bulunan desmozin hangi enzim

etkisi ile oluşur?

A) Prolin hidroksilaz

B) Lizil hidroksilaz

C) Matriks proteaz

D) Lizil oksidaz

E) Transglutaminaz

49. Kan pH’ının 7.4 olarak sürdürülmesinde HCO3 ve H2CO3

oranı ne olmalıdır?

A) 1: 10

B) 15:1

C) 1: 20

D) 1: 25

E) 20:1

50. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin eksikliği kanda piruvat

ve laktat artışına neden olur?

A) Vitamin B1

B) Vitamin B6

C) Vitamin Biotin

D) Vitamin B9

E) Vitamin B12

51. Aşağıdaki enzimlerden hangisi liyaz sınıfına aittir?

A) Hekzokinaz

B) Laktat Dehidrogenaz

C) Argininosüksinaz

D) Katalaz

E) Sitokrom oksidaz

Page 10: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

52. Aşağıda hormon/reseptör yerleşimi / etki mekanizması

bilgilerinden hangisi yanlıştır?

A) TSH/Membran/cAMP

B) NO/ sitozol/cGMP

C) ACTH/membrane/cAMP

D) Tiroksin/nukleus/ gen transkripsiyonu

E) Östradiol/sitozol/cAMP

53. Glukagon hormonu, cAMP sentezini uyarmaktadır.

Aşağıdakilerden hangisinin aktivitesi bu yolla artmaktadır?

A) Glikojen sentaz

B) Hormon duyarlı lipaz

C) HMG KoA reduktaz

D) Asetil KoA karboksilaz

E) Hidroksi metil glutaril KoA redüktaz

54. Bilirubinin ürobilinojene dönüşümünde rol oynayan enzim

aşağıdakilerden hangisidir?

A) ALA sentaz

B) Ferroşelataz

C) Betaglukuronidaz

D) UDP–Glukuronil transferaz

E) Biliverdin redüktaz

55. Aşağıdakilerden hangisi sporisidaldir?

A) % 60 Metil alkol

B) Polyhegzanid

C) Perasetik asid

D) % 2 fenol

E) % 70 etil alkol

56. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisinin hedefine bağlanması

enerji bağımlı bir safha gerektirir?

A) Beta–laktamlar

B) Kloramfenikol

C) Gentamisin

D) Kinolonlar

E) Linkozamidler

57. Hangisi derinin normal kalıcı florasında bulunmaz?

A) Staphylococcus epidermidis

B) Proprionobacterium acnes

C) α–hemolitik streptokoklar

D) S.pyogenes

E) Malesezia furfur

58. Aşağıdakilerden hangisinde streptomisin kullanılması

uygun değildir?

A) Brusella

B) Tüberküloz

C) Tularemi

D) Veba

E) Mikoplazma pnömonisi

59. Aşağıdaki eşleştirilen bakterilerden hangilerinin ayrımında

%3 H2O2 testi gereklidir?

A) Stafilokok–Streptokok

B) Pseudomonas– Klebsiella

C) Enterekokok–Pnömokok,

D) Borrelia – Pseudomonas

E) Neisseria–Hemophilus

Page 11: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

11DENEME SINAVI – 42

60. Pnömokoklarla ilgili ifadelerden hangisi/hangileri doğru

değildir?

I. Optokine dirençlidir

II. Penisiline dirençli kökenler mevcuttur

III. inülini hidroliz eder

IV. %6.5 NaCl ortamında ürer

A) I ve II

B) II ve III

C) I, II ve III

D) Yalnız III

E) I ve IV

61. B grubu beta hemolitik Streptokoklarla ilgili ifadelerden

hangisi/hangileri doğru değildir?

I. Siyalik asit yapısında kapsülü vardır.

II. CAMP pozitiftir.

III. Erken başlangıçlı (ilk 7 gün) sepsiste mortalite fazladır.

IV. Grup B Streptokoklarla kolonize annelere doğum öncesi

gentamisin profilaksisi gerekir.

A) I ve II

B) Yalnızca III

C) II ve III

D) Yalnızca IV

E) II ve IV

62. Yoğun bakım ünitesinde 20 gün yatan 68 yaşındaki hastada

beyin cerrahi ameliyatından sonra menenjit bulguları

gelişmiştir. BOS örneğinde bol nötrofil ve Gram (–)

kokobasiller görülmüştür. Kültürde oksidaz (–) hareketsiz ve

nonfermentatif bakteriler üremiştir.

Bu klinik tabloya yol açması en olası bakteri

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pseudomonas aeruginosa

B) Acinetobacter baumannii

C) Neisseria meningitidis

D) Haemophilus influenzae

E) Alcaligenes faecalis

63. Serolojik tanısında kardiyolipine karşı gelişen antikor

aranan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mycobacterium tuberculosis

B) Trepanoma pallidum

C) Nocardia asteroides

D) Burkholderia cepacia.

E) Acinetobacter baumannii

64. Günlük 60 mg Steroid kullanan 55 yaşındaki erkek hasta,

iki haftadır süren ateş, öksürük, kanlı balgam çıkarma, baş

ağrısı ve sol kolunda güçsüzlük ile başvuruyor. Çekilen toraks

tomografisinde her iki akciğerde multipl apse ile uyumlu

lezyonlar görülüyor. Bronkoalveoler lavaj örneğinde gram

pozitif, dallanmış filamantöz yapılar EZN pozitif saptanmıştır.

Yukarıda tanımlanan klinik tabloda düşünülmesi gereken

en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mycobacterium tuberculosis

B) Actinomyces israelii

C) Nocardia asteroides

D) Rhodococcus equi

E) Paracococciodes brasilensis

65. Kemik iliği nakli yapılan 60 yaşındaki kadında,

transplantasyondan 65 gün sonra ateş, solunum sıkıntısı,

öksürük, konfüzyon, sulu ishal, radyogramda akciğer

grafisinde bilateral infiltrasyon saptanıyor. Kanda lökosit

sayısı 4.000, % 80 nötrofil hâkimiyeti saptanıyor. Serum

sodyum seviyesi 118 meq/lt ise hangi etken öncelikle

düşünülmelidir?

A) Mycoplasma pneumoniae

B) Streptococus penumoniae

C) Pseudomonas aeruginosa

D) Escherichia coli

E) Legionella pneumophila

Page 12: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

66. AIDS’li erkek hasta penis ülseri nedeniyle başvurmuştur.

Ülserler basmakla hassastır. Ülserden alınan örnekte balık

sürüsünü andıran gram negatif basiller görülmüştür.

Bu ülserin tedavisinde aşağıdakilerden hangisinin verilmesi

en uygundur?

A) Azitromisin

B) Sefazolin

C) Metronidazol

D) Penisilin G

E) Asiklovir

67. Göz çevresinde ödem, bacak kaslarında ağrı ile başvuran

hastanın sıkça domuz eti yediği öğrenilmiştir. Tetkiklerinde

eozinofili ve kas biyopsisinde kist içeren larvalar saptanmıştır.

Bu hastada hangisi öncelikle hangisi düşünülmelidir?

A) Trichinella spiralis

B) Cryptosporidium parvum

C) Enterobius vermicularis

D) Balantidium coli

E) Diphyllobothrium latum

68. Plasmodium vivax ile enfekte bir kişiyi sokan sivrisinek,

plasmodium’un hangi formunu insandan alarak enfekte

olur?

A) Sporozoit

B) Hipnozoid

C) Merozoid

D) Gametosid

E) Ookist

69. Hangisinin işlevi bozulduğunda hiper Immun globulin M

sendromu oluşur?

A) CD 28 ligand bozukluğu

B) CD 40 ligand bozukluğu

C) CD 56 ligand bozukluğu

D) CD 21 ligand bozukluğu

E) CD 11 ligand bozukluğu

70. Aşağıdaki virüslerden hangilerinin canlı virüs aşısı vardır?

I. Rubella

II. Varicella zoster

III. Hepatit C

IV. Kuduz

A) I ve II

B) I ve III

C) II ve III

D) I ve IV

E) I, II ve IV

71. Yüzme havuzu keratokonjoktivitine neden olan etkeni olan

virus aşağıdakilerden hangisidir?

A) Adenovirus

B) Rhinovirüsler

C) Pox virüs

D) Reo virüs

E) Rhabdo virüs

Page 13: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

13DENEME SINAVI – 42

72. Parainfluenza virüslerle ilgili bilgilerden hangisi doğru

değildir?

A) Parainfluenza virüs

B) Damlacık enfeksiyonuyla bulaşır.

C) Zarflı RNA virüsüdür.

D) Tip 1 ve Tip 2 beş yaş altındaki çocuklarda krupun en sık

nedenidir.

E) Hastalıktan iyileşmede Ig G antikorları gereklidir.

73. Kızamıkçık aşısından kaç ay sonra hamile kalınabilir?

A) 1 ay

B) 2 ay

C) 3 ay

D) 6 ay

E) 12 ay

74. Mantarlarla ilgili verilen ifadelerden hangisi (hangileri)

doğru değildir?

I. Mantarlar, prokaryottur.

II. Hücre duvarında kitin vardır.

III. Mantar hücre zarında sterol bulunur.

IV. Mantarlar absorbsiyonla beslenirler

A) Yalnız I

B) I ve III

C) I ve II

D) I ve IV

E) III ve IV

75. Mağara gezisine katılan ve uzun zamandır yüksek doz steroid

kullanan 18 yaşındaki kızda lenfadenopati ve dilde ülseratif

lezyonlar görülmüştür. Lezyondan alınan materyalin giemsa

ile boyanmasında makrofajlar içinde tomurcuklanan maya

hücreleri görülmüştür.

Aşağıdaki etkenlerden hangisi bu tabloyu oluşturabilir?

A) Coccidioides immitis

B) Histoplasma capsulatum

C) Blastomyces dermatitidis

D) Paracoccidioides brasiliensis

E) Zigomikoz

76. Th2 lenfositlerinden salınan ve immun sistemi baskılayıcı

özellikte olan sitokin hangisidir?

A) IL–1

B) Interferon gamma

C) IL–2

D) IL–12

E) IL–10

77. Hücrenin yaralanmasında önemli rol oynayan reaktif

oksijen ürünlerinin ortamdan uzaklaştırılmasında

aşağıdakilerden hangisi görev alır?

A) Katalaz

B) Fosfolipaz A2

C) Laktat dehidrogenaz

D) Kaspaz

E) Telomeraz

Page 14: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

78. Kurşun ve diğer ağır metallerin etkisi sonucunda gelişen

nekroz tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Koagulasyon nekrozu

B) Likefaksiyon nekrozu

C) Gangrenöz nekroz

D) Kazeifikasyon nekrozu

E) Enzimatik yağ nekrozu

79. Aşağıdaki inflamatuar mediatörlerden hangisi iltihap

alanında üretilir ve kemik iliği üzerinde koloni uyarıcı faktör

benzeri etkiye sahiptir?

A) IL 1

B) IL 3

C) IL 4

D) IL 13

E) IL 15

80. Akut apandisitte izlenen iltihap türü aşağıdakilerden

hangisidir

A) Fibrinöz

B) Seröz

C) Süpüratif

D) Nekrozlu

E) Ülseratif

81. Adenomatöz polipozis coli (APC) proteini, hangi molekülle

birleşerek, bu molekülü parçalar ve transkripsiyon

genlerinin aktivasyonunu engeller?

A) E6 proteini

B) Siklin A

C) p57 proteini

D) β katenin

E) BAX proteini

82. Kırk dokuz yaşında kadın hasta memede kitle nedeniyle

doktora başvuruyor. Kitlenin eksizyonu sonrası yapılan

histopatolojik incelemede tabakalar ve adalar oluşturmuş,

atipik epitelyal hücre grupları izlenmiştir.

Bu kitlenin malign olduğunu gösteren en önemli kriter

aşağıdakilerden hangisidir

A) Kitlenin çapı

B) Nekroz

C) Belirgin nükleer atipi

D) Yüksek mitoz oranı

E) İnvazyon

83. Aşağıdakilerden hangisinin klasik poliarteritis nodosa’da

görülmesi beklenmez?

A) Gastrointestinal kanama

B) Damar duvarında fibrinoid nekroz

C) Damarlarda transmural inflamasyon

D) Akciğerde granulamatöz vaskulit

E) Renal arter dallarında progresif obstruksiyon

Page 15: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

15DENEME SINAVI – 42

84. Aortik diseksiyon nedeniyle cerrahi onarım yapılan 30

yaşındaki bir erkek hastada damar duvarının incelenmesinde

mediada elastik liflerde parçalanma saptanıyor.

Bu patolojiye aşağıdakilerden hangisi eşlik edebilir?

A) Marfan sendromu

B) Nörofibromatozis tip II

C) α1–antitripsin eksikliği

D) Lesch–Nyhan sendromu

E) Kawasaki hastalığı

85. Pap smear mikroskobisinde düşük dereceli skuamöz

intraepitelyal lezyon ve kondilomda izlenen perinükleer

vakuolizasyon, aşağıdakilerden hangisinin birikimine bağlı

olarak oluşur?

A) Viral partikül

B) Glikojen

C) Lizozom

D) E4 proteini

E) Kaba endoplazmik retikulum

86.Yirmi yedi yaşında bir erkek hastanın kemik iliğinde iğne

benzeri Auer çubukçukları içeren iri neoplastik blastik

hücreler görülüyor.

Bu hastada sitogenetik çalışmada ne tür bir anomali

beklenir?

A) 17 q delesyonu

B) t(8;14)

C) t(15;17)

D) t(9;22)

E) t(14;18)

87. Histopatolojik olarak ferriginöz cisimciklerin izlendiği

pnömokonyoz aşağıdakilerden hangisidir?

A) Antrakozis

B) Berilyozis

C) Silikozis

D) Asbestozis

E) Bagassozis

88. Kolonda paneth hücre metaplazisi aşağıdakilerden

hangisinde görülür?

A) Whipple hastalığı

B) Abetalipoproteinemi

C) Cheliak hastalığı

D) Crohn hastalığı

E) Ülseratif kolit

89. Aşağıdakilerden hangisi primer bilier siroza en yüksek

oranda eşlik eden otoimmün bir hastalıktır?

A) Sistemik lupus eritematozus (SLE)

B) Sjögren sendromu

C) Polimiyozit

D) Dermatomyozit

E) Otoimmün troidit

Page 16: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

90. Aşağıdakilerden hangisi Von Hippel–Lindau hastalığına

daha sık eşlik eder?

A) Multipl menenjiom

B) Medullablastom

C) Hemanjiyoblastom

D) Schwannom

E) Ependimom

91. Retinal pigment epitelinde hiperplazi aşağıdaki

gastrointestinal polip sendromlarından hangisinde görülür?

A) Familyal polipozis koli

B) Cowden sendromu

C) Peutz Jeghers sendromu

D) Cronkhite–Canada sendromu

E) Turcot sendromu

92. Minimal değişiklik hastalığında karakteristik ışık

mikroskobik bulgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Endotel proliferasyonu

B) Mezanjiyal fibrozis

C) Podositlerin ayaksı çıkıntılarında silinme

D) Bazal membranlarda kalınlaşma

E) Karakteristik bulgu izlenmez

93. Aşağıdakilerden hangisinin etyolojisinde HIV en önemli yere

sahiptir?

A) Posstreptekoksik glomerulonefrit

B) Kresentik glomerulonefrit

C) Fokal segmenter glomerülonefrit

D) Membranoproliferatif glomerulonefrit

E) Membranöz glomerulonefrit

94. Memenin en sık görülen spesifik malignitesi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnvaziv lobüler karsinom

B) Duktal karsinoma insitu

C) Kribriform karsinom

D) Duktal invaziv meme karsinomu

E) Medüller karsinom

95. Aşağıdaki tiroid kanserlerinden hangisinde hipertroidi daha

sık görülür?

A) Anaplastik karsinom

B) Papiller karsinom

C) Medüller karsinom

D) Folliküler karsinom

E) Metastatik karsinom

96. Aşağıdaki vulvar lezyonlardan hangisi adenokansere

dönüşüm gösterir?

A) Aktinik keratoz

B) Bowen hastalığı

C) Paget hastalığı

D) Kondiloma acuminata

E) Bovenoid papülozis

97. Kemik tümörleriyle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi

yanlıştır?

A) Primer malign kemik tümörleri çocukluk çağında daha

sıktır

B) Kondrosarkomlar erişkin çağda daha sık görülür.

C) Kemiğin en sık primer benign tümörü osteokondromdur

D) Kemikte en sık görülen malign tümör metastatik

tümörlerdir.

E) Kondroblastom malign bir kemik tümörüdür.

Page 17: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

17DENEME SINAVI – 42

98. Aşağıdaki menenjit etkenlerinden hangisinde beyin tabanını

tutulumu sıklıkla görülür?

A) Streptokok menenjiti

B) Stafilokok menenjiti

C) Listeria menenjiti

D) Tüberküloz menenjiti

E) Viral menenjiti

99. Aşağıdakilerden hangisi tip 1 ve tip 2 DM tedavisinde

subkütan kullanılan insan amilin analoğudur?

A) Sitagliptin

B) Pramlintid

C) Liraglutid

D) Exenatid

E) Tolrestat

100. Pioglitazon için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

A) PPAR–γ‘nın yanısıra PPAR–α‘yıda uyarır

B) Lipid profilini olumlu etkiler

C) Kilo verdirdiği için obez hastalarda iyi tercihtir

D) Ödeme neden olduğu için ileri evre kalp yetmezliğinde

kontrendikedir

E) Osteroporoza bağlı el bileği kırığı yapabilir

101. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi aromataz inhibitörüdür?

A) Anastrazol

B) Tamoksifen

C) Fulvestrant

D) Danazol

E) Klomifen

102. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Adenozin A1 reseptörlerini

bloke ederek diüretik etki gösterir?

A) Karbamazepin

B) Kafein

C) Dipiridamol

D) Rolofilin

E) Tikagrelor

103. Aşağıdaki antiaritmiklerden hangisi benign prostat

hiperplazisi ve dar açılı glokomu olan hastalarda

kontrendikedir?

A) Prokainamid

B) Lidokain

C) Amiodaron

D) Sotalol

E) Disopramid

104. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin elektrokardiyogramda QT

intervalini uzatması beklenmez?

A) Kinidin

B) Eritromisin

C) Metoprolol

D) Sertindol

E) Probukol

105. Aşağıdakilerden hangis anjina pektoris tedavisine

kullanılan sinoatriyal düğümde bulunan If kanal

blokörüdür?

A) Trimetazidin

B) İvabradin

C) Ranolazin

D) Nikorandil

E) Fasudil

Page 18: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

106. Aşağıdakilerden hangisi kronik konstipasyon ve irritable

barsak sendrom hastalığı tedavisi için geliştirilmiş tip–2

klor kanallarını stimüle edererek etki gösteren prokinetik

ilaçtır?

A) Prukaloprid

B) Lubiprostan

C) Alvimopan

D) Metilnaltrekson

E) Metoklopramid

107. Otuzbeş yaşındaki erkek hasta acil servise 30 dakika

önce başlayan bulantı kusma , flushing, karın ağrısı ve

hipotansiyon ile başvuruyor. İki saat önce arkadaşıyla

birlikte yoğun alkol kullandığı ve 5 gündür pnömoni

nedeniyle düzenli antibiyotik kullandığı öğreniliyor.

Yukardaki tabloya aşağıdaki ilaçlardan hangisinin neden

olması beklenir?

A) Doksisiklin

B) Ampisilin

C) Klaritromisin

D) Moksifloksasin

E) Sefoperazon

108. Aşağıdakilerden hangisi kemoterapinin indüklediği emezis

tedavisinde kullanılan Nörokinin –1 (NK–1) reseptör

blokörüdür?

A) Palanosetron

B) Dronabinol

C) Aprepitant

D) Metoklopramid

E) Proklorperazin

109. Aşağıdaki opiyat parsiyel agonistlerinden hangisi µ

reseptörleri için full agonisttir?

A) Buprenorfin

B) Tramadol

C) Nalorfin

D) Pentazosin

E) Butorfanol

110. Bir yıldır şizofreni nedeniyle klorpromazin kullanan

bir bayan hastada aşağıdaki yan etkilerden hangisinin

görülmesi beklenmez?

A) Sedasyon

B) Ortostatik Hipotansiyon

C) Konstipasyon

D) Emezis

E) Kilo alımı

111. Bir ilacın idame dozu aşağıdaki parametrelerden hangisine

en bağımlıdır?

A) Doz

B) Biyoyararlanım

C) Plazma ilaç konsantrasyonu

D) Dağılım Hacmi

E) Klirens

Page 19: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

19DENEME SINAVI – 42

112. Bir ilacın reseptör yakınında bir yere bağlanarak

reseptörün etkisini değiştirmesi aşağıda verilen

tanımlardan hangisiyle açıklanır?

A) Allosterik etki

B) Heteroreseptöre bağlanma

C) Otoreseptörü uyarma

D) Parsiyel agonist etki

E) İnvers agonist etki

113. Daptomisin ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru

değildir?

A) Bakteri hücresinde depolarizasyona neden olarak

bakteristi özellik gösterir

B) Lipopeptid yapıdadır

C) En önemli endikasyonu MRSA’ dır

D) Pnömokok Pnömonisi tedavisinde de kullanılır

E) Renal eliminasyona uğrar ve günde tek doz intravenöz

kullanılır

114. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Balantidium coli tedavisinde

ilk tercihtir?

A) Tetrasiklin

B) Paramomisin

C) Kotrimoksazol

D) Metronidazol

E) Albendazol

115. Aşağıdakilerden hangisi ALL tedavisinde kullanılan

dihidrofolat redüktaz inhibitörüdür?

A) Siklofosfamid

B) 5–Florourasil

C) Metotreksat

D) Pentostatin

E) Gemsitabin

116. Aşağıdaki toksinlerden hangisi nöronlarda bulunan voltaj

bağımlı Na kanalını güçlü bloke ederek etki gösterir?

A) Latrotoksin

B) Batrakotoksin

C) Bungarotoksin

D) Tetradotoksin

E) w–Konotoksin

117. Aşağıdakilerden hangisi ergot alkoloidlerinin klinik

endikasyonlarından değildir?

A) Akut migren krizi

B) Migren profilaksisi

C) Post partum hemoraji

D) Hiperprolaktinemi

E) Doğum indüksiyonu

Page 20: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

118. Nitrik Oksit Sentetaz (NOS) enzimi ile ilgili aşağıdaki

verilenden hangisi doğru değildir?

A) Nitrik Oksit Sentetaz enziminin 5 alt izoformu vardır..

B) NOS–3, endotel hücrelerinde yoğun olarak bulunur

C) NOS–1’ i kodlayan gen 12. Kromozom üzerindedir

D) NOS–2 ‘ in açığa çıkma şekli indüklenebilir özellik

taşımaktadır

E) NOS–1’ in kalsiyuma bağımlılığı vardır

119. Aşağıdaki antidepresanlardan hangisi Sinaptik aralıktan

serotonin geri alınımı artırarak etki gösterir?

A) Fluoksetin

B) Venlafaksin

C) Bupropion

D) Tianeptin

E) Atomeksetin

120. Bir kutu metoprolol süksinat içerek acil servise başvuran

42 yaşındaki erkek hastaya aşağıdaki antidotlardan

hangisi uygulanmalıdır?

A) N–asetil sistein

B) Glukagon

C) Digibind

D) Hidroksokobalamin

E) Naloksan

Page 21: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

3DENEME SINAVI – 42

1. Altmış üç yaşında erkek hasta 7 gün önce yapılan koroner

by–pass operasyonu sonrası yoğun bakımda takip edilirken,

ani başlayan nefes darlığı nedeni ile değerlendiriliyor.

Yapılan fizik muayenesinde tansiyon arteryel 80/60 mmHg,

kalp sesleri derinden geliyor ve boyun venöz dolgunluğu

saptanıyor. Çekilen elektrokardiyografisinde voltaj düşüklüğü

görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konstriktif perikardit

B) Akut perikardit

C) Tamponad

D) Akut akciğer ödemi

E) Akut koroner sendrom

2. İnfektif endokardit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tanıda transösefageal ekokardiyografi önemli bir yer tutar

B) Tedaviye dirençli olgularda operasyon düşünülebilir.

C) Etken olarak Streptokoklar ve S. Aureus ön planda

mikroorganizmalardır.

D) Nativ kapak endokarditi en sık aort kapağı tutar.

E) İntravenöz ilaç bağımlılarında özellikle sağ kapak tutulumu

tipiktir.

3. Altmış beş yaşında erkek hasta 2 saatir devam eden göğüs

ağrısı nedeni ile acil serviste görülüyor. Fizik muayenesinde

tansiyon 145/95 mmHg ve nabız 103 atım /dk saptanıyor.

Dinlemede S4 olan hastanın EKG ‘sinde V1– V4 ST

elevasyonları saptanıyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tedavide primer koroner girişim ilk tercih olmalıdır.

B) Acil Ekokardiyografi yapılmalıdır.

C) Tanı Akut anterior MI’dır.

D) Tedavide aspirin ve klopidogrel verilmelidir.

E) ACE inhibitörleri erken dönemde başlanmalıdır.

4. Preeklampsi gelişmiş bir gebede aşağıdakilerden hangisi

antihipertansif olarak seçilmemelidir?

A) Alfa metil Dopa

B) Hidralazin

C) Tiazidler

D) Labetolol

E) Nifedipin

5. Progresif sistemik skleroz tanısı ile izlenen bir hasta

yüksek ateş ve kötü kokulu pürülan balgam yakınmalarıyla

başvuruyor. Akciğer grafisinde kavite içeren pnömonik lezyon

saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nekrobiyotik nodül

B) Aspirasyon pnömonisi

C) Aspergilloz

D) Nozokomial pnömoni

E) Akciğer tüberkülozu

6. Bruselloz tanısı alan bir hastada aşağıdakilerden hangisinin

görülme olasılığı en yüksektir?

A) Miyeloradikülonörit

B) Paravertebral apse

C) Sakroileit

D) Orşit

E) Endokardit

2015 ŞUBAT TUS 42. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum soruları bulunmaktadır.

Page 22: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

7. Aşağıdakilerden hangisi kolşisin tedavisi sırasında

gelişebilen ve dozun azaltılmasıyla giderilebilen bir yan

etkidir?

A) Özofajit

B) Diyare

C) Malabsorpsiyon

D) Amiloidoz

E) Hipotansiyon

8. Bronkoalveoler lavaj incelemesinde bakılan T4/T8 oranı

yüksekliğinin, klinik ve radyolojik bulgularla uyumlu

olduğunda tanı koydurucu olduğu hastalık aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Ekstrensek allerjik alveolit

B) Bronşiolitis obliterans organize pnömoni

C) Silikozis

D) Sarkoidozis

E) İlaçlar

9. Aşağıdakilerden hangisinde taşma (overflow) proteinürisi

görülür?

A) Glomerülonefrit

B) Kalp yetmezliği

C) Paraproteinemiler

D) Ateşli hastalık

E) İnterstisiyel nefrit

10. Aşağıdakilerden hangisi Renal Akut Böbrek Yetmezliği

nedeni değildir?

A) Glomerülonefritler

B) Akut tubuler nekroz

C) Trombotik trombositopenik purpura

D) İnterstisyel nefrit

E) Retroperitoneal fibrozis

11. Aşağıdaki Herpes grubu viruslardan hangisi, kök hücre

naklinden 1–4 ay sonra hastalarda gelişen ve mortalitesi

yüksek olan interstisyel pnömoniye en sık neden olur?

A) Herpes simpleks tip 1 virusu

B) Herpes simpleks tip 2 virusu

C) Varicella–zoster virusu

D) Sitomegalovirus

E) Epstein–Barr virusu

12. Aşağıdakilerden hangisinde HBV enfeksiyonunda

viral replikasyonu ve bulaş riskini yansıtan en önemli

parametreler birlikte verilmiştir?

A) HBe Ag–HBV DNA

B) HBeAg–Anti HBcIgM

C) HBV DNA–Anti HBe

D) HBsAg–Anti HBcIgG

E) AntiHBe–Anti HbcIgG

13. Aşağıdaki moleküllerden hangisinin sentezinde rol

alan genlerin homozigot mutasyonunda herediter

hemokromatozis gelişir?

A) Ferritin

B) Transferrin

C) Hepcidin

D) Defensin

E) Prealbumin

Page 23: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

5DENEME SINAVI – 42

14. Şikayeti olmayan 61 yaşında erkek hasta kontrol için

polikliniğe başvuruyor. Yapılan tetkiklerde beyaz küresi

42000/mm3 ve %55’i lenfosit olarak saptanıyor. Fizik

muayenesinde boyunda sağ üst servikal zincirde 3 adet 3x3

cm lik lenfadenopati ve splenomegali saptanıyor. Laboratuvar

incelemelerinde hemoglobin düzeyi 10.1 g/dL ve trombosit

sayısı 152 000/mm3 olarak bulunan hastanın kemik iliği ve

periferik yaymasında çok sayıda küçük lenfositler saptanıyor

başkaca bir patoloji görülmüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut lenfoblastik lösemi

B) Akut myeloblastik lösemi

C) Kronik myeloblastik lösemi

D) Kronik Lenfoblastik lösemi

E) Büyük B Hücreli Lenfoma

15. Hodgkin lenfoma tanısı ile kemoterapi ve radyoterapi

alan hastalarda en sık gelişen sekonder malignite

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akciğer kanseri

B) Mide kanseri

C) Lösemi

D) Malign melanom

E) Pankreas kanseri

16. Yirmi beş yaşında erkek hasta bacaklarında şişlik ve ağrı

nedeniyle başvuruyor. Yapılan dopler ultrasonografide

Femoral ven ve tibial arterde tromboz saptanıyor.

Öyküsünden 1 yıl önce benzer şikayetleri olduğu öğreniliyor

Yapılan trombofili panelinde anormal bulgu saptanmıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Faktör V Leiden mutasyonu varlığı

B) Antitrombin III eksikliği

C) Marfan Sendromu

D) Behçet hastalığı

E) Hemofili A

17. Altmış beş yaşında kadın hasta nefes darlığı ve el–ayaklarda

uyuşma yakınmaları ile başvuruyor. Astım tanısı konulan

hastanın yapılan tetkiklerinde Akciğer grafisinde bilateral

yamasal infiltratlar, serum kreatininde yükseklik ve 2+

hematüri tespit ediliyor.

Bu hastada aşağıdakilerden hangisinin görülme olasılığı en

fazladır?

A) pANCA pozitifliği

B) cANCA pozitifliği

C) Kanda hipereozinofili

D) ANA pozitifliği

E) ASCA pozitifliği

18. Kırk altı yaşında erkek hasta dört yıldır olan aralıklı disfaji

şikayetine, son altı aydır regurjitasyon, halitozis ve kilo

kaybı şikayetlerininde eklendiğini belirtiyor. Posteroanterior

akciğer grafisinde mediastinal genişleme ve özefagusta gıda

artıklarını düşündüren görünüm, özefagus grafisinde gövdede

dilatasyon ve distalde kuş gagası görünümü saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Özefagus adenokanseri

B) Özefagus yassı hücreli kanseri

C) Skleroderma

D) Diffüz özefageal spasm

E) Akalazya

19. Primer sklerozan kolanjit tedavisinde klinik etkinliği

kanıtlanmış ilaç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kolşisin

B) D–penisilamin

C) Siklosporin

D) Ursodezoksikolik asit

E) Azatioprin

Page 24: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

20. Aşağıdakilerden hangisi sirozlu bir hastada hepatik

ensefalopati tablosunu kolaylaştırabilecek faktörlerden biri

değildir?

A) Gastrointestinal kanama

B) Konstipasyon

C) Hipokalemi

D) Enfeksiyon Varlığı

E) Düşük protein alımı

21. Aşağıdakilerden hangisi kolorektal kanser için risk

faktörlerinden biridir?

A) B vitamini eksikliği

B) APC gen mutasyonu

C) İrritabl bağırsak hastalığı

D) Hiperplastik polipler (< 2cm)

E) Divertiküler hastalık

22. Barrett özofagusunun gelişim süreci aşağıdakilerin

hangisinde doğru sırayla verilmiştir?

A) İntestinal metaplazi – gastroözofageal reflü – displazi –

adenokanser

B) Gastroözofageal reflü – displazi – intestinal metaplazi –

adenokanser

C) Gastroözofageal reflü – gastrik metaplazi – displazi –

adenokanser

D) Gastrik metaplazi – displazi – gastroözofageal reflü –

adenokanser

E) Gastroözofageal reflü – intestinal metaplazi – displazi –

adenokanser

23. İki yıldır tip 2 diyabet tanısıyla 2x1 g/gün metformin

kullanmakta olan 40 yaşındaki obez kadın hastanın HbA1C

değeri % 7,8 olarak ölçülüyor.

Tedaviden dolayı kilo almaktan endişe eden bu hasta için en

uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Günde tek doz insülin glargin

B) Günde 2 doz NPH insülin

C) Gliklazid

D) Eksenatid

E) Glimepirid

24. Otuz sekiz yaşında bir kadın hasta 20 gündür süren

halsizlik, çarpıntı, ateş, terleme ve boynun ön bölgesinde

kulağa vuran ağrı şikâyetleriyle başvuruyor. Yapılan fizik

muayenede kan basıncı 125/65 mmHg, nabız 115/dakika,

cilt sıcak–nemli, tiroid palpasyonda hafif büyümüş, nodüler,

sert ve ağrılı olarak bulunuyor. Laboratuvar incelemelerinde

sedimentasyon hızı 110 mm/saat, serbest T4 düzeyi yüksek,

TSH düzeyi baskılanmış ve radyoaktif iyot uptake’i düşük

olarak saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı ve tedavi yöntemi aşağıdakilerin

hangisinde birlikte verilmiştir?

A) Toksik diffüz guatr – propiltiourasil ve beta blokör

B) Toksik nodüler guatr – radyoaktif iyot ve beta blokör

C) Subakut tiroidit – beta blokör ve analjezik

D) Sessiz tiroidit – beta blokör

E) İyoda bağlı tirotoksikoz – propiltiourasil ve beta blokör

25. Yaşlılarda hipotiroidizmin en sık görülen nedeni

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kronik otoimmün tiroidit

B) Tiroidektomi

C) Radyoaktif iyot tedavisi

D) İlaçlar

E) Hipofizer yetmezlik

26. Aşağıdaki kemoteropatik ilaçlardan hangisinin anafilaksi

yapma yan etki riski vardır?

A) Bleomisin

B) Busulfan

C) 5–Florourasil

D) Sisplatin

E) L–asparajinaz

27. Akut böbrek yetersizliğinin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Prerenal

B) Renal

C) Postrenal

D) Otoimmün

E) Enfeksiyonlar

Page 25: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

7DENEME SINAVI – 42

28. Diyabet tedavisinde hangisi insülin direncine yönelik bir

tedavidir?

A) Pioglitazon

B) Repaglinid

C) Glipizid

D) Exenatide

E) Sitagliptin

29. Altmış dokuz yaşında şuur bulanıklığı ile müracaat eden

erkek hastanın fizik muayenesinde splenomegali ve

lenfadenopati dikkati çekmektedir. Serum kalsiyumu normal

olan hastanın kemik iliğinde küçük plazmasitoid lenfositler

dikkati çekmektedir.

Hastanın tanısında ilk olarak aşağıdakilerden hangisi

düşünülmelidir?

A) Hairy cell lösemi

B) Multipl miyelom

C) Prolenfositik lösemi

D) Kronik lenfositer lösemi

E) Waldenström makroglubinemisi

30. Sağ dizinde 3 gün önce kızarıklık ve ağrı şikayeti başlayan

hastada, fizik muayenede eklem üzerinde ısı artışı tespit

ediliyor. Hastanın yapılan eklem sıvısı aspirasyonunda

mm3’de 120.000 lökosit saptanıyor ve alınan aerob kültürde

katalaz pozitif, Gram yöntemiyle pozitif boyanan bakteriler

ürüyor.

Bu hastaya aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi tedavi

amacıyla verilmez?

A) Klindamisin

B) Sefazolin

C) Penisilin G

D) Ampisilin sulbaktam

E) Vankomisin

31. Aşağıdakilerden hangisi deri eklerinin hastalıklarından

değildir?

A) Akne vulgaris

B) Seboreik dermatit

C) Akne Rosea

D) Pitriazis Rosea

E) Hidroadenitis süpürativa

32.“Munro mikroabseleri” hangi hastalıkta gözlenen bir

bulgudur?

A) Liken Planus

B) Psöriazis

C) Mukozis Fungoides

D) Pitriazis rosea

E) Parapsöriazis

33. Yetmiş yaşında bayan hasta, 10 gündür günde 2–3 kez ortaya

çıkan, yaklaşık 5 dakika süren konuşamama atağı ile sol

gözünde geçici görme kaybı şikayetleri olduğunu söylüyor.

Anamnezinde 20 yıldır Diabet ve Hipertansiyon hikayesi olan

hastanın nörolojik muayenesi ve kranial BT si normal olarak

bulunuyor.

Bu hastada etiyolojiye yönelik olarak ilk istenmesi gereken

görüntüleme yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kranial MR

B) Direkt kafa grafisi

C) Vertebrobaziller doppler USG

D) Karotis sistem doppler USG

E) Kranial Sintigrafi

Page 26: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

34. Serebellar sendromda aşağıdaki klinik bulgulardan hangisi

görülmez?

A) Disdiadokokinezi

B) Dismetri

C) Ataksi

D) Disartri

E) Spastisite

35. Manyetik Rezonans Görüntüleme aşağıdaki durumların

hangisinde kontraendikedir?

A) Gebelik

B) Yetmiş yaş üstü

C) Psödotümör serebri

D) Migren

E) Kardiak pacemaker varlığı

36. Bir ay öncesi GIS enfeksiyonu geçiren elli yaşında erkek

hasta, 4 gün içinde yavaşça ilerleyerek yerleşen distalden

proksimale ilerleyen simetrik kuadriparezi nedeniyle

getiriliyor. Hastanın derin tendon refleksleri alınamıyor ve iki

yanlı fasiyal parezisi olduğu saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gullian–barre sendromu

B) Servikal medulla basısı

C) Pons hematomu

D) Atlanto axial subluksasyon

E) Baziller arter trombozu

37. Bir araştırmacı basketbol oynamanın boyu uzatıp uzatmadığını

incelemek için, basketbol oynayan 50 ortaokul öğrencisi ile

basketbol oynamayan 50 ortaokul öğrencisinin boylarını

ölçerek karşılaştırıyor.

Bu araştırmada verilerin karşılaştırılmasında hangi

önemlilik testine başvurulmalıdır?

A) Mann–Whitney U testi

B) Wilcoxon testi

C) İki bağımsız ortalama arasındaki farkın önemlilik testi

D) İki eş arasındaki farkın önemlilik testi

E) Ki–kare testi

38. Aşağıdaki araştırma yöntemlerinden hangisinde prevalans

saptanır?

A) Olgu–kontrol

B) Kohort

C) Olgu–kohort

D) Deneysel

E) Kesitsel

39. 1000 kişilik bir grupta yapılan diabetes mellitus taraması

sonucunda test, 120 kişiyi diyabetik olarak değerlendirmiştir.

Gerçekleme testi sonuçlarına göre ise 1000 kişiden 100 üne

diyabet tanısı konmuştur. Tarama testinin diyabetik bulduğu

120 kişinin 80’i gerçekleme muayenesinde diyabetik olarak

saptanmıştır.

Bu bilgilere göre, tarama testinin duyarlılığı aşağıdakilerin

hangisine eşittir?

A) 80/100

B) 80/120

C) 80/1000

D) 100/900

E) 100/1000

40. Lomber 5 (L5) sinir kökü basısında aşağıdaki nörolojik

bulgulardan hangisi görülür?

A) Patella refleksinde kayıp

B) Ayak dorsifleksiyonunda zayıflama

C) Baldır arka yüzünde ağrı ve uyuşma

D) Aşil refleksinde kayıp

E) Kuadriseps kasında atrofi

41. Aşağıdakilerden hangisi Major Depresyon tanı

kriterlerinden biri değildir?

A) Kilo artışı

B) İştah azalması

C) Anhedoni

D) Ekolalı

E) İntihar düşünceleri

Page 27: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

9DENEME SINAVI – 42

42. Mutizm, negativizm, stupor ve balmumu katılığının tabloya

hakim olduğu şizofreni tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Rezidüel

B) Katatonik

C) Paranoid

D) Hebefrenik

E) Ayrışmamış

43. Arı soktuktan 10 dakika sonra tüm vucudunda yaygın

kızarıklık, kaşıntı olan hasta acil servise getirildiğinde;

solunum arresti ve kardiyojenik şok tablosunda olduğu tespit

edilmiştir.

Bu hastanın en uygun ilk tedavisi aşağıdakilerden hangisi

olmalıdır?

A) Kalp dekompresyonu

B) İV damar yolu açılması

C) İM Adrenalin

D) Endoktrakeal entübasyon

E) İnterosseöz damar yolu açılarak sıvı + metil predinolozon

ve antihistaminik verilmesi

44. Herediter anjioödem düşünülen bir hastada ilk basamakta

yapılması gereken tetkik hangisidir?

A) C3 düzeyi

B) C1 düzeyi

C) C1q esteraz inhibitör düzeyi

D) C1q esteraz inhibitör fonksiyonu

E) C4 düzeyi

45. Aşağıdaki immün yetmezlik–bulgu eşleşmelerinden hangisi

doğru değildir?

A) DiGeorge’s sendrom – Hipoparatiroidizm

B) Mukokutanöz kandidiazis – Hipoparatiroidizm

C) X–linked agammaglobulinemi – Growth hormon eksikliği

D) Chediak–Higashi sendromu – Okülokutanöz albinizm

E) Ataksi Telenjiektazi – Egzema

46. 21–OH enzim eksikliği için verilen bilgilerden hangisi

doğrudur?

A) Otozomal resesif bir hastalıktır

B) Erkeklerde yaygın hiperpigmentasyon görülür

C) Hipernatremi ve hiperkalemi görülür

D) Erkek çocuklarında ambigus genitalya görülür

E) Kız çocuklarında 1 aylıktan sonra adrenal kriz gelişir

47. Aşağıdakilerden hangisi hiperkortizolimde görülen

bulgulardan biri değildir?

A) Obezite

B) Hiperglisemi

C) Eozinopeni

D) Nötrofili

E) Lenfositoz

48. Aşağıdakilerden hangisi kronik böbrek yetmezliği olan

çocuklarda görülmez?

A) Hiperkalemi

B) Metabolik alkaloz

C) Anemi

D) PTH artışı

E) Büyüme hormonu rezistansı

49. On iki yaşında erkek hasta hematüri nedeniyle başvuruyor.

Öyküsünden yılda 6–8 defa birkaç gün devam eden hematüri

ataklarının olduğu öğreniliyor. Fizik muayenesi normal olan

hastanın; tam idrar dansitesi:1010, idrarda protein (+), serum

kreatinin:0,6 mg/dL, üre: 42 mg/dL, idrar mikroskopisinde

20–25 adet eritrosit saptanıyor. Soy geçmişinde ağabeyinin

son dönem yetmezliği nedeniyle diyalize girdiği öğreniliyor.

Bu hastada olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?

A) IgA nefropati

B) Alport sendromu

C) Akut poststreptokokakl nefrit

D) Fokal segmental glomerülonefrit

E) Membranoproliferatif glomerülonefrit

Page 28: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

50. Bir önceki soruda tanımlanan hastanın tanısı koymak için

en uygun test aşağıdakilerden hangisidir?

A) Serum C3 düzeyi

B) Serum IgA düzeyi

C) Böbrek biyopsisi

D) CH50 düzeyi

E) ASO yüksekliği

51. Çocuklarda psöriatik artrit ile ilgili olarak aşağıda verilen

bilgilerden hangisi doğru değildir?

A) Juvenil idiopatik artrit tiplerinden biridir

B) %50 oranında psöriasiz ile birlikte görülür

C) Pitting görülür

D) Genellikle büyük eklem tutulumu görülür

E) ANA pozitifliği olabilir

52. Vital kapasite aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak

tanımlanmıştır?

A) Maksimum inspirasyondan sonra zorlu ekspirasyonla

çıkabilen gaz hacmi

B) Normal soluk almada akciğere giren veya çıkan gaz miktarı

C) Normal inspirasyondan sonra inspire edilebilen maksimum

gaz hacmi

D) Maksimum inspirasyon sonrası akciğerlerin içerdiği gaz

miktarı

E) İstirahatte ekspiryum sonrası akciğerde kalan hava.

53. Aşağıdakilerden hangisi rekürren sinüzit nedenlerinden biri

değildir?

A) Gastroözofageal reflü

B) Alerjik rinit

C) Kistik fibozis

D) Nazal polip

E) Marfan sendromu

54. Aşağıdakilerden hangisi yenidoğanda hiperbilirübinemi

tedavisinde kullanılmaz?

A) Fenobarbital

B) İntravenöz immünoglobulin

C) Mezoporfirin

D) Fototerapi

E) İV hidrasyon

55. Aşağıdakilerden hangisi, yenidoğan sarılığı için majör risk

faktörlerinden biridir?

A) 2.günde başlayan sarılık

B) Önceki kardeşte fototerapi alma öyküsü olması

C) Erkek cinsiyet

D) Diyabetik anne bebeği olmak

E) Gebelik haftasının 37 – 38 olması

56. Aşağıdakilerden hangisi ikiz gebeliklerde ikizden ikize

transfüzyonu sendorumda bebeklerde görülmez?

A) İkiz eşlerinin doğum ağırlıkları arasında % 20’den fazla

fark olması

B) Prematüre olması

C) Maternal polihidramnioz

D) Haftasına göre ağırlığın fazla olması (LGA)

E) Geçici takipne

57. Prematüre bebeklerde intrakraniyal kanamalar ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Preterm bebeklerde genellikle subaraknoid bölgede

kanama olur

B) Prematüre bebeklerden en sık 2–3 günde olur

C) Transfontanel USG ile saptanabilir

D) Asemptomatik olabilirler

E) Subepandimal germinal matriksten kaynaklanır

Page 29: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

11DENEME SINAVI – 42

58. Ventriküler septal defekti olan bir çocuğun semptomları

neden doğumdan sonraki ilk günlerde hemen başlamaz?

A) Ventriküler septal defekt zamanla oluştuğundan

B) Siyanotik bir hastalık olmadığından

C) Hayatın ilk günlerinde sistemik kan basıncı ile pulmoner

basınç eşit olabileceğinden

D) Yenidoğanların kalp atım hızları düşük olduğundan

E) Sistemik kan basıncı zaman içerisinde düştüğünden

59. Belirgin yakınması olmayan 3 yaşındaki erkek çocuğun

muayenesinde sternumun sol üst kenarında 2°/6° şiddetinde

sistolik üfürüm, 2. kalp sesinde sabit ikilenme duyuluyor.

EKG’de frontal düzlemde QRS aksının (–) 60° olduğu

görülüyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sinüs venosus tipte atrial septal defekt

B) Perimembranöz ventriküler septal defekt

C) Pulmoner kapak darlığı

D) Ostiyum sekundum tipte atrial septal defekt

E) Ostiyum primum tipte atrial septal defekt

60. Aşağıdakilerden hangisi ilk 6 ayda akut karaciğer

yetmezliği klinik tablosuna yol açmaz?

A) Biliyer atrezi

B) Tirozinemi tip 1

C) Neonatal hemokromatozis

D) Klasik galaktozemi

E) Tirozinemi tip 2

61. Kırk beş günlük erkek bebek kusma, sarılık ve gelişme

geriliği ile hastaneye getiriliyor. Fizik muayenede kilo

düşüklüğü ve hepatomegali saptanıyor. Tetkiklerinde

hipoglisemi, hiperbilirübinemi, hipofosfatemi, metabolik

asidoz, hipoproteinemi, transaminazlarda artma ve idrarda

süksinilaseton atılımı saptanıyor.

Bu hasta için en uygun tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tirozinemi tip 1

B) Dev hücreli Hepatit

C) Hemokromatozis

D) Klasik galaktozemi

E) Herediter fruktoz intoleransı

62. Çocuklarda aşağıdaki durumlardan hangisi, geniş ön

fontanel nedenlerinden biri değildir?

A) Hidrosefali

B) Hipertiroidi

C) Osteogenezis imperfekta

D) D vitamini eksikliğine bağlı raşitizm

E) Akondroplazi

63. Çocuklarda süt gelişimi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Süt dişlerinin ilk çıkma zamanı 5–7 ay, en geç çıkma

zamanı 13–15 aydır.

B) Süt dişlerinin çıkma sırası santral kesiciler – lateral

kesiciler –1. premolar – köpek dişleri – 2. premolar

dişlerdir

C) İlk düşen süt dişleri santral kesicilerdir.

D) Kalıcı dişlerinin çıkma sırası santral kesiciler–1. molar –

lateral kesiciler – 1. premolar – 2. premolar – köpek dişler

– 2. molar – 3. molar dişlerdir

E) Toplam süt dişlerinin sayısı 20, kalıcı dişlerinin sayısı 32’dir.

Page 30: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

64. Çocuklarda nöromotor gelişim basamakları için verilen

ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) 2 haftalık bebek başını bir taraftan diğer tarafa çevirebilir.

B) 2 aylık bebek yüz üstü pozisyonda iken omuzlarını

kaldırabilir.

C) 4 aylık bebekte sırtüstü durumdan oturma pozisyonuna

çekildiğinde başında düşme olmaz.

D) 12 aylık bir bebek yürüyebilir.

E) Bebekler “mama”, “dada” gibi kelimeleri en erken 15

aylıkken söylerler.

65. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin toksisitesinde özellikle

tibia ve femur gibi kemiklerde hiperostozis görülür?

A) A vitamini

B) B1 vitamini

C) B2 vitamini

D) C vitamini

E) D vitamini

66. Emziren bir anne için aşağıdaki ilaçlardan hangisinin

verilmesi kesin kontrendikedir?

A) Metimazol

B) Amiadaron

C) Propranolol

D) Haloperidol

E) Furpsemid

67. Üç yaşında erkek hasta tüm vücutta yaygın makulopapüler

döküntü ile başvuruyor. Öyküsünde iki gün önce yüksek

ateş ve boğaz ağrısı şikayeti ile başvurduğu ve o dönemki

fizik muayenesinde tonsillerin hiperemik ve yaygın kritik ve

servikal bölgede lenfadenopatilerinin olduğu saptanıyor.

Tedavi olarak ampisilin reçete edilen hastanın, antibiyoterapi

tedavisinden sonra tüm vücutta başlayan makülopapüler

döküntüleri olduğu ifade ediliyor.

Bu olguda en olası tanı ve etiyolojik neden aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Streptokoksik tonsillofarenjit – S. Pyogenes

B) Streptokoksik tonsillofarenjit – Grup B streptokok

C) Viral tansillofarenjit – Adenovirus

D) Viral tansillofarenjit – Epstein–Barr virus

E) Difteri tonsillofarenjiti – Corynebacterium diphtheriae

68. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda görülen akut bakteriyel

menenjitte kötü prognositik kriterleriden birisi değildir?

A) Küçük yaşta görülmesi (özellikle < 6 ay)

B) Etkin antibiyotik tedavisi öncesindeki hastalık sürecinin

uzun olması

C) BOS’un gram boyamasında bakteri görülmesiyle birlikte

lökosit olmaması veya azlığı

D) Erken dönemde başlayan nöbetlerin görülmesi

E) Pnömokoksik veya gram negatiflere bağlı menenjit olması

69. Konjenital pilor stenozunda aşağıdaki laboratuar

bulgularında hangisi görülür?

A) Metabolik asidoz

B) Paradoksik asidüri

C) Hiperkalemi

D) Hiperkloremi

E) Hipokalsemi

70. Aşağıdaki makrositer anemilerden hangisinde retikülosit

sayısında artış görülür?

A) Orotik asidüri

B) Folik asit eksikliği

C) B12 vitamin eksikliği

D) Hipotiroidi

E) Diseritropoetik anemi

Page 31: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

13DENEME SINAVI – 42

71. Alfa fetoprotein (AFP) yüksekliği nedeniyle tetkik edilen iki

yaşındaki bir erkek çocukta karaciğer sağ lobunda 2x3 cm

çapında tek soliter bir kitle saptanıyor.

Bu çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hepatoselüler karsinom

B) Hemanjiom

C) Hepatoblastom

D) Nörobalstom

E) Anjiosarkom

72. Aşağıdakilerden hangisi üçlü tekrar artışı ile giden

sendromlardan birisi değildir?

A) Prader–Willi sendromu

B) Frajil X sendromu

C) Fredrich ataksisi

D) Huntington köresi

E) Myotonik distrofisi

73. Aşağıdakilerden hangisi adrenal bezdeki kistlerin cerrahi ile

çıkarılması için bir endikasyon değildir?

A) Kistin hormonal olarak aktif olması

B) Feokromasitoma şüphesi

C) Aspirasyondan sonra kistin yinelemesi

D) Tomografi eşliğinde yapılan aspirasyonda kist içeriğinin

kanlı olması

E) Aspirasyon sonrası kist duvarının düzensiz olması

74. Aşağıdakilerden hangisi sekonder hiperparatiroidizmde

cerrahi endikasyonu değildir?

A) Kemik ağrısı, kaşıntı sikayeti olan hastalarda kalsiyum–

fosfat çarpımının ≥ 70 olması

B) Belirgin ölçüde yüksek PTH ile birlikte kalsiyum düzeyinin

>11mg/dl olması

C) Kalsifilaksi varlığı

D) 24 saatlik idrarda kasiyumun atılımında belirgin artış

(>400mg/dl)

E) İlerleyici böbrek osteodistrofisi, yumuşak doku

kalsifikasyonu ve tümöral kalsinozis bulunan hastalar.

75. Aşağıdakilerden hangisi abdominal aort anevrizması için

rüptür riskini artıran faktörlerden değildir?

A) Anevrizmanın çapı

B) Anevrizmanın tipi

C) Hastanın cinsiyeti

D) Hastada KOAH varlığı

E) Hastada DM varlığı

76. Splenik arter anevrizması ile ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) En sık görülen visseral anevrizmadır

B) 2 cm’den büyük olduğunda asemptomatik olsa bile tedavi

edilmelidir

C) Multipar kadınlarda görülme olasılığı en yüksektir.

D) Rüptür olasılığı çok düşüktür

E) Tedavisi splenektomidir

77. Malign nöroendokrin tümörlerin metaztazlarında en sık

izole edilen genetik mutasyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) STK–11 mutasyonu

B) P53 mutasyonu

C) P16 mutasyonu

D) PTCH gen mutasyonu

E) N–CAMs adezyon kaybı

78. Elli yasında bayan hasta şiddetli kusma sonucunda

retrosternal ağrı ve solunum sıkıntısı nedeniyle acil servise

başvuruyor. Fizik muayenede taşikardi ve sol akciğerde

havalanma azlığı tesbit ediliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mallory weis yırtığı

B) Zenker divertikül perforasyonu

C) Epifrenik divertikül perforasyonu

D) Parabronşial divertikül perforasyonu

E) Boerhave sendromu

Page 32: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

79. Akalazya tanısını doğrulayıcı en iyi yöntem aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Baryumlu özefagus grafisinde kuş gagası görünümü

B) Servikal özefagusta aperistaltizm

C) Alt özefagus sfinkterinin yutma esnasında tam olarak

gevşeyememesi

D) Alt özefagus sfinkter basıncının 5mmhg’ den düşük olması

E) Endoskopik biyopside özefajit saptanması

80. Gastrointestinal sistemde hamartomatöz polipler,

mukokutanöz lezyonlar, tiroid patolojisi ve meme kanseri

nedeniyle takip edilen bir hastada aşağıdaki genetik

mutasyonlardan hangisinin olması en muhtemeldir?

A) RET

B) STK–11–LKB–1

C) p16

D) p53

E) PTEN

81. En iyi prognozlu meme kanseri, en kötü prognozlu meme kanseri, en az aksiller metastaz yapan meme kanseri, BRCA–1 pozitifliğinin en çok eşlik ettiği meme kanseri, serözal yüzeylere ve peritona en çok metastaz yapan meme kanseri, DCIS zemininden en çok gelişen meme kanseri, E–kaderin gen mutasyonu ile ilişkili olan meme kanseri;

Yukarıda bilgileri verilen meme kanserleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A)Tübüler invaziv duktal karsinom, İnflamatuar meme kanseri, Papiller invaziv duktal karsinom, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsinom

B) Tübüler invaziv duktal karsinom, Müsinöz invaziv duktal karsinom, Papiller invaziv duktal karsinom, Papiller duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsinom

C) Tübüler invaziv duktal karsinom, İnflamatuar meme kanseri, Pleomorfik meme karsinomu, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv duktal karsinom

D) Tübüler invaziv duktal karsinom, İnflamatuar meme kanseri, Papiller invaziv duktal karsinom, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Papiller invaziv duktal karsinom, İnvaziv duktal karsinom

E) Papiller invaziv duktal karsinom, İnfiltratif invaziv duktal karsinom, Papiller invaziv duktal karsinom, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller invaziv duktal karsinom, İnvaziv duktal karsinom

82. Laparotomi sonrasında gastrointestinal motilitenin

normale dönme sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru

olarak verilmiştir?

A) İnce bağırsak, mide, kalın bağırsak

B) Mide, ince bağırsak, kalın bağırsak

C) Kalın bağırsak, ince bağırsak, mide

D) Kalın bağırsak, mide, ince bağırsak

E) Mide, kalın bağırsak, ince bağırsak

83. Karsinoid tümörleri lokalizasyonuna göre metastaz

oranlarını sıraladığımızda en yüksekten en düşüğe doğru

sıralama aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak

verilmiştir?

A) Kolon, İleum, Apendiks, Duodenum, Rektum, Mide

B) Kolon, Duodenum, Mide, İleum, Rektum, Apendiks

C) Kolon, İleum, Mide, Duodenum, Rektum, Apendiks

D) Apendiks, Rektum, Dudodenum, Mide, Kolon, İleum

E) İleum, Kolon, Mide, Apendiks, Rektum, Duodenum

84. Sigmoid divertikülü olan hastada pelvik veya

retroperitoneal apse tespit ediliyor. Bu hasta Hinchey

sınıflamasına göre evre kaç olarak değerlendirilmelidir?

A) Evre 1

B) Evre 2

C) Evre 3

D) Evre 4

E) Evre 5

85. Ailesel adenamatöz polipoziste proflaktik kolektominin ne

zaman ve hangi işlemin yapılacağını belirleyen en önemli

değişken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hastanın yaşı

B) Diğer aile üyelerinin kolektomi oldukları yaş

C) Genotip

D) Sülindak tedavisine yanıt

E) Polip yükü

Page 33: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

15DENEME SINAVI – 42

86. Aşağıdakilerden hangisi gastorintestinal sistemde yer alan

fistüllerin spontan kapanmasını kötü etkileyen anatomik

değişkenlerden değildir?

A) Distalde obstrüksiyon varlığı

B) Fistül traktının 2 cm’den kısa olması

C) Fistül defekt alanının 1 cm’den büyük olması

D) Fistüle komşu bağırsak hastalığının varlığı

E) Fistülün duodenal güdükten kaynaklanması

87. Aşağıdakilerden hangisi Crohn için yanlıştır?

A) Mikroskobide lenfoid kümelenmeler görülü

B) Tedavisi total proktokolektomidir

C) Granülomların görülme olasılığı artmıştır

D) Kolonoskopide kaldırım taşı manzarası görülür

E) Post op. rekürrensi sıktır

88. Kolon divertikülitleri ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden

hangisi doğrudur?

A) Hastalıklı kolon kısmının düzeyine ve divertiküllerin

sayısına bakılmaksızın, rezeksiyonun distal sınırı rektumda

olmalıdır.

B) Görünen bütün divertiküller rezeksiyon sınırı içinde

olmalıdır.

C) Çekirdekli besinlerden uzak durulması akut divertikülit

riskini azaltır.

D) 50 yaşından genç bir hastada divertikülit oluşursa bu

hastaya sonrası için elektif sigmoidektomi önerilmelidir.

E) Divertikülitlere bağlı büyük apseler laparotomi ile drene

edilmelidir.

89. Portal hipertansiyonda görülen vasküler

değişikliklerden hangisi karaciğerden perifere doğru olan

değişikliklerdendir?

A) Derin sistik ven

B) Hepatokolik ven

C) Hepatorenal ven

D) Diafragmatik ven

E) Kısa gastrik venler

90. Hepatoselüler karsinom prognozunun belirlenmesinde

kullanılan skorlama sisteminde (clip) aşağıdaki

kriterlerden hangisi yoktur?

A) Child–Pugh evresi

B) Tümör morfolojisi

C) AFP düzeyi

D) Meld skoru

E) Portal ven trombozu

91. Koledok kist tiplerinden hangisinin ya da hangilerinin

tedavisinde KC transplantasyonu endikasyonu vardır?

A) Tip 1 – Tip 2

B) Tip 2 – Tip 3

C) Tip 3 – Tip 4a

D) Tip 4a – Tip 4b

E) Tip 4a – Tip5

Page 34: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

92. Akut kolesistit tanısında en güvenilir yöntem

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Direkt karın grafisi

B) Üç boyutlu USG

C) Oral kolesistografi

D) BT

E) Teknestum Tc 99m perteknetat iminiodiasetik asit

sintigrafisi

93. Her iki intrahepatik kanala uzanan bifurkasyon tümörü tip

kaç kolanjiokarsinomdur?

A) Tip1

B) Tip2

C) Tip3a

D) Tip3b

E) Tip4

94. Primer sklerozan kolanjit ile ilgili aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Kolanjiokarsinom için risk faktörüdür.

B) Beraberinde Crohn hastalığı Ülseratif kolitten daha sık

görülür.

C) Erkeklerde daha sık görülür.

D) Vakaların çoğunda intrahepatik ve ekstrahepatik tutulum

birliktedir

E) Bazı vakalar tamamen asemptomatik olabilir.

95. 38 yaşındaki bir bayan hastada kolelitiazis ön tanısıyla USG

yapılıyor. USG raporunda safra kesesi duvarında hareket

etmeyen ya da gölge vermeyen 5mm’lik hiperekoik bir odak

saptanıyor. Saptanan odağın arkasında kuyruklu yıldız eko

paterni olduğu bildiriliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Adenamatöz polip

B) Kolesterol polipi

C) Safra taşı

D) Adenomiyomatozis

E) Fİbroksantogranülamatöz inflamasyon

96. En sık görülen pankreas endokrin tümörü, en nadir görülen

pankreas endokrin tümörü, kolelitiazis ile en sık birliktelik

gösteren pankreas endokrin tümörü, ekstrapankreatik

olma olasılığı en yüksek olan pankreas endokrin tümörü,

birden çok olma olasılığı en yüksek olan pankreas endokrin

tümörü, MEN–1’de en sık görülen nöroendokrin tümör

aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) İnsülinoma, Somatostatinoma, Somatostatinoma,

Glukagonoma, Gastrinoma, Vipoma

B) İnsülinoma, Glukagonoma, Somatostatinoma, Gastrinoma,

PPoma, Gastrinoma

C) İnsülinoma, Somatostatinoma, Somatostatinoma,

Gastrinoma, Gastrinoma, Gastrinoma

D) İnsülinoma, Somatostatinoma, İnsülinoma, Gastrinoma,

Glukagonoma, Gastrinoma

E) İnsülinoma, PPoma, Somatostatinoma, Gastrinoma,

Gastrinoma, Glukagonoma

97. Strangüle olabilen ama obstrükte olmayan fıtık tipi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pantolon herni

B) Richter hernisi

C) Littre hernisi

D) Spigel hernisi

E) Lumbar herni

98. Edinsel kalça çıkığının en uzun süreli tespit edilebilen

muayene bulgusu aşağıdakilerden hangidir?

A) Ortolani bulgusu

B) Cetvel belirtisi

C) Trandelenburg bulgusu

D) Abduksiyon kısıtlılığı

E) Piston belirtisi

Page 35: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

17DENEME SINAVI – 42

99. Frontal baş ağrısından yakınan hastanın çekilen paranasal

sinus BT sinde sağ frontal sinüs içinde kemik dansitesinde

düzgün sınırlı, etraf kemiklerde itilmeye yol açan lezyon tespit

edilmiştir.

Bu hasta için ön tanı aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Osteoblastom

B) Kondroblastom

C) Osteom

D) Hemanjiom

E) Osteosarkom

100. İnkontinanslar ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) Üreterovajinal fistülde devamlı inkontinans görülür.

B) Pelvik relaksasyonda stress inkontinansı görülür.

C) Urge inkontinans tedavisinde antikolinerjikler kullanılır.

D) Overflow (taşma) inkontinansına paradoksik

inkontinansda denir.

E) Detrusor instabilitesinde devamlı inkontinans görülür.

101. Inguinal herni tanısı konulan 3 aylık bir bebek ne zaman

ameliyat edilmelidir?

A) Tanı konulur konulmaz

B) Uygun ameliyat koşulları sağlamak şartıyla en kısa

zamanda

C) Prosesus vaginalis spontan olarak kapanabileceğinden

2–3 yıl bekledikten sonra

D) Ilkokula başlamadan önce

E) Fıtık bağı tatbiki ile sonuç alınamazsa

102. Aralıklı kolik tarzı karın ağrısı, kusma ve rektal kanama

şikâyeti olan 10 aylık bir bebekte akla ilk gelmesi gereken

tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnvajinasyon

B) Sigmoid volvulus

C) Ülseratif kolit

D) İntestinal duplikasyon

E) Meckel divertikülü

103. LP (Lomber Ponksiyon)’nin en sık görülen komplikasyonu

hangisidir?

A) Medulla spinalis yaralanması

B) Baş ağrısı

C) Transtentorial herniasyon

D) Epidural hematom

E) Anestezi maddesine reaksiyon

104. Aşağıdakilerden hangisi Bronşiektazi’de gözlenen

radyolojik bulgulardan değildir?

A) Kerley Çizgileri

B) Perihiler lineer dansite artışı

C) Bronş duvarında yüzük tarzı gölgelenme

D) Bal peteği görünümü

E) Tren rayı paralel görünümü

Page 36: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

105. Trahomda aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi

beklenmez?

A) Herbert çukurları

B) Arilt çizgisi

C) Pannus

D) Korneal lökom

E) Retinit

106. Bir hafta önce akut sinüzit atağı geçiren 20 yaşında erkek

hastada tek taraflı üst göz kapağında şişlik ve kızarıklık

gelişmiştir. Muayenesinde görme keskinliği ve göz

hareketleri normal saptanmıştır.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakikerden hangisidir?

A) Orbital abse

B) Orbital selülit

C) Preseptal selülit

D) Subperiosteal abse

E) Kavernöz sinüs trombozu

107. Temporal kemik kırıkları hakkında aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) Temporal kemik kırıklarının %80 i longitidunal kırıklardır.

B) Transverse kırıklarda sensörinöral işitme kaybı görülür.

C) Longitidunal kırıklarda, kırık hattı en sık orta kulaktan

geçer.

D) Longitidunal kırıklarda, transverse kırıklara göre fasiyal

sinir hasarı riski daha fazladır.

E) Ransverse kırıklar oksipital veya frontal bölgeye gelen

darbelerle oluşur.

108. Elli yaşında bir erkek hasta, giderek artan işitme kaybı

ve yürürken sağa doğru düşme eğilimi şikayetleriyle

başvuruyor. Hastanın öyküsünden yıllardır zaman zaman

ortaya çıkan baş dönmesi olduğu öğreniliyor. Fizik

muayenede hafif sağ santral fasiyal parezi, yüzde duyu

kaybı, sağda serebellar testlerde orta derecede bozukluk ve

sağ tarafta sensörinöral işitme kaybı saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Serebellar kanama

B) Serebellar infarkt

C) Pontin enfarkt

D) Serebellopontin açı tümörü

E) Olivopontoserebellar atrofi

109. Overi ve tubayı pelvis yan duvarına asan ligaman

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ligamentum suspensorium ovarii

B) Ligamentum ovarii proprium

C) Ligamentum rotundum

D) Ligamentum cardinale

E) Ligamentım latum

110. Anovulatuar tipteki kanamalar hangi disfonfksiyonel

kanama bozukluğuna dahil edilebilir?

A) Progesteron çekilme kanaması

B) Progesteron kırılma kanaması

C) Atrofi kanaması

D) Östrojen çekilme kanaması

E) Östrojen kırılma kanaması

Page 37: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

19DENEME SINAVI – 42

111. Tekrarlayan gebelik kayıpları olan bir hastada aşağıdaki

myomlardan hangisinin görülme olasılığı daha fazladır?

A) Pedünküle

B) Subseröz

C) Submüköz

D) Intramural

E) Parazitik

112. Aşağıdakilerden hangisi follikül uyarıcı hormonun (FSH)

fonksiyonları arasında yer almaz?

A) Teka internanın uyarılması

B) Follikül hücrelerinin uyarılması

C) Androjenlerin östrojenlere dönüştürülmesinin artırılması

D) Aromataz enzim aktivasyonu

E) LH reseptörlerinin artırılması

113. Alev hanım 4 yaşındaki kızını aksiller, pubik kıllanma ve

meme gelişimi şikayeti ile hastaneye getiriyor. Yapılan

muayenesinde küçük kızın Tanner evre 4 meme, evre 3 pubik

kıllanması var ve henüz mensturasyon olmadığı öğreniliyor.

yapılan MRI’da 3. ventrikülde yer kaplayan lezyon tespit

ediliyor.

Bu hastada aşağıdaki laboratuvar bulgularından

hangisinin tespit edilmesi en olasıdır?

A) Artmış bazal FSH/LH, yükselmiş östradiol seviyesi,

artmış gonad büyüklüğü

B) Artmış bazal FSH/LH, azalmış östradiol seviyesi, artmış

gonad büyüklüğü

C) Azalmış bazal FSH/LH, yükselmiş östradiol seviyesi,

artmış gonad büyüklüğü

D) Artmış bazal FSH/LH, yükselmiş östradiol seviyesi, tek

taraflı gonadal atrofi

E) Azalmış bazal FSH/LH, Azalmış östradiol seviyesi,

artmış gonad büyüklüğü

114. Aşağıdakilerden hangisi kombine oral kontraseptiflerin

kesin kontendikasyonlarından biri değildir?

A) Vasküler hastalıklı diabetes mellitus

B) Nedeni belirlenemeyen vajinal kanama

C) Auralı migren

D) Epilepsi

E) Ciddi hiperkolesterolemi

115. Yirmi beş yaşında epilepsi rahatsızlığı nedeniyle valproik asit

kullanan 17 haftalık gebeliği bulunan hastada 4’lü testte

AFP değeri yüksek olarak saptanıyor.

Bu hastada AFP yüksekliğine sebep olabilecek durum

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Trizomi 21

B) Tek umblical arter

C) Sindaktili

D) Potter sendromu

E) Spina bifida

116. Kırk hafta 3 günlük gebe sancı ve suyunun gelmesi

şikayeti ile hastaneye başvurmuş ve doğum için yatışı

yapılmıştır. Takiplerinde fetal taşikardi saptanan hastada

bu duruma sebep olabilecek en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Fetal uyku hali

B) Baş basısı

C) Oligohidroamnios

D) Koryoamnionit

E) Surmaturasyon

Page 38: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

117. Son adetine göre 38 haftalık gebeliği olan hastanın yapılan

sonografisinde fetusun 34 haftalık gelişimde olduğu ve

amnion sıvısının normalin altında olduğu saptanıyor.

Bu durumda en uygun yaklaşım aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Doğum için oksitosin indüksiyonu

B) Sezaryan ile doğum

C) Biyofizik profil ile takip

D) Servikal prostoglandin F2α uygulaması

E) Akciğer maturasyonu için steroid enjeksiyonu

118. Uterin homolog sarkom tiplerinden en sık görülen

hangisidir?

A) Leimyosarkom

B) Liposarkom

C) Anjiosarkom

D) Kondrosarkom

E) Rabdomyosarkom

119. Aşağıdaki over kanserleri tiplerinden hangisi

karşılanmamış östrojen tedavisi ile birlikte daha sık

görülür?

A) Granüloza hücreli over tümörü

B) Endometrioid tipte over tümörü

C) Berrak hücreli over tümörü

D) Seröz kistadenokarsinom

E) Müsinöz kistadenokarsinom

120. Koryokarsinom en sık intrapelvik metastazını nereye

yapar?

A) Akciğer

B) Vajina

C) Serviks

D) Rektum mukozası

E) Mesane mukozası

Page 39: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

01. 14. (14 Soru) : Anatomi15. 22. (8 Soru) : Histoloji, Embriyoloji23. 32. (10 Soru) : Fizyoloji33. 54. (22 Soru) : Biyokimya55. 76. (22 Soru) : Mikrobiyoloji77. 98. (22 Soru) : Patoloji99. 120. (22 Soru) : Farmakoloji

01. 42. (42 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)43. 72. (30 Soru) : Pediatri73. 108. (36 Soru) : Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)109. 120. (12 Soru) : Kadın Hastalıkları ve Doğum

TEMEL BİLİMLER

KLİNİK BİLİMLER

TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– C 31– B 61– D 91– A

2– E 32– C 62– B 92– C

3– E 33– C 63– B 93– C

4– C 34– E 64– C 94– A

5– B 35– B 65– E 95– D

6– B 36– C 66– A 96– C

7– D 37– E 67– A 97– E

8– C 38– A 68– D 98– D

9– E 39– B 69– B 99– B

10– D 40– E 70– A 100– C

11– C 41– A 71– A 101– A

12– D 42– B 72– E 102– D

13– A 43– C 73– A 103– E

14– C 44– E 74– A 104– C

15– A 45– B 75– B 105– B

16– A 46– A 76– E 106– A

17– D 47– C 77– A 107– E

18– E 48– D 78– A 108– C

19– A 49– E 79– B 109– A

20– E 50– A 80– C 110– D

21– D 51– C 81– D 111– E

22– B 52– E 82– E 112– A

23– D 53– B 83– D 113– D

24– C 54– C 84– A 114– A

25– E 55– C 85– D 115– B

26– E 56– C 86– C 116– D

27– A 57– D 87– D 117– E

28– B 58– E 88– D 118– A

29– C 59– A 89– B 119– D

30– C 60– E 90– C 120– B

KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– C 31– D 61– A 91– E

2– D 32– B 62– B 92– E

3– B 33– D 63– D 93– E

4– C 34– E 64– E 94– B

5– B 35– E 65– A 95– B

6– C 36– A 66– A 96– C

7– B 37– C 67– D 97– B

8– D 38– E 68– D 98– D

9– C 39– A 69– B 99– C

10– E 40– B 70– E 100– E

11– D 41– D 71– C 101– B

12– A 42– B 72– A 102– A

13– C 43– C 73– C 103– B

14– D 44– E 74– D 104– E

15– C 45– E 75– E 105– E

16– D 46– A 76– E 106– C

17– C 47– E 77– E 107– D

18– E 48– B 78– E 108– D

19– D 49– B 79– C 109– A

20– E 50– C 80– E 110– E

21– B 51– D 81– A 111– C

22– E 52– A 82– A 112– A

23– D 53– E 83– C 113– A

24– C 54– E 84– B 114– D

25– A 55– B 85– E 115– E

26– E 56– E 86– E 116– D

27– A 57– A 87– B 117– B

28– A 58– C 88– A 118– A

29– E 59– E 89– E 119– B

30– C 60– E 90– D 120– B

Page 40: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65

TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu-KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82

ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09

İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57

ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51

TUSTIME–AYDINHasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34 Merkez–AYDIN

TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9 Pendik–İSTANBUL

TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA

TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA–İZMİR

TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA–İZMİR

TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3 KIRIKKALETel: 0318 218 99 00

TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.www.tustime.com

Page 41: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

3DENEME SINAVI – 42

1. Aşağıda verilen “kafa kemiği ve üzerindeki oluşum”

eşleştirmelerinden yanlış olanı işaretleyiniz.

A) Maxilla – Crista lacrimalis anterior

B) Mandibula – Processus coronoideus

C) Os sphenoidale – Fissura orbitalis inferior

D) Os temporale – Fossa mandibularis

E) Os occipitale – Sulcus sinus sagittalis

Cevap C

Fissura orbitalis inferior, orbita çukurunun arka-alt tarafında

bulunan yarıklıktır. Bu yarık orbita’nın tabanını yapan maxilla

ve biraz da zigomatik kemik ile arkada sfenoid kemik tarafından

oluşturulur. Fissura orbitalis superior ise sfenoid kemiğin ala

minor ile ala major’u arasında kalan yarıklıktır.

2. Aşağıdakilerden hangisi os ethmoidale’de bulunan

yapılardan biri değildir?

A) Processus uncinatus

B) Crista galli

C) Lamina cribrosa

D) Concha nasalis superior

E) Spina nasalis posterior

Cevap E

Spina nasalis posterior sert damağın arka tarafında uvula’nın

tutunduğu yerdeki sivri çıkıntıdır. Bu çıkıntı palatin kemikte yer

alır.

2015 ŞUBAT TUS 42. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

Page 42: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

3. Aşağıda verilen eklemlerden hangisinin sadece vertikal

ekseni vardır?

A) Art. humeri

B) Art. humeroulnaris

C) Art. talocruralis

D) Art. genus

E) Art. atlantoaxialis mediana

Cevap E

Art. atlantoaxialis mediana atlas’ın arcus anterior’unun

arka yüzündeki fovea dentis ile axis’in dens axis’inin ön yüzündeki

facies articularis anterior arasındaki trokoid tip bir eklemdir. Bu

eklemin sadece vertikal ekseni vardır ve bu eksen etrafında baş

rotasyon yapabilir.

Art. humeri sferoiddir, transvers, sagittal ve vertikal olmak

üzere 3 ekseni vardır.

Art. humeroulnaris ile art. talocruralis trochleardır ve sadece

transvers eksene sahiptir.

Art. genus bikondilar bir eklemdir, sadece transvers eksene

sahiptir ancak bu eklemde 30 derecelik bir fleksiyondan sonra iç

ve dış rotasyon da yapılabilir.

Page 43: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

5DENEME SINAVI – 42

4. M. scalenus anterior ile m. scalenus medius arasından

aşağıda verilen anatomik yapılardan hangisi geçer?

A) N. phrenicus

B) N. vagus

C) A. subclavia

D) V. subclavia

E) A. carotis interna

Cevap C

Servikal vertebralardan başlayan ve 1. costa’da sonlanan

bu iki kasın arasından plexus brachialis’in truncusları ile a.

subclavia geçer. Bu yapıların burada sıkışması torasik autlet

sendromu (TOS) denilen bir hastalığa neden olabilir.

N. phrenicus ve v. subclavia m. scalenus anterior’un önünden,

n. vagus da vagina carotica’nın içerisinde olacak şekilde m.

scalenus anterior’un önünden geçer.

Page 44: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

5. Plexus brachialis’in truncus superior’undan çıkan n.

suprascapularis’in yaralanmalarında aşağıdaki hareketlerin

hangisinin yapılmasında bir kısıtlılık görülür?

A) Kolun fleksiyonu

B) Kolun abdüksiyonu

C) Önkolun supinasyonu

D) Önkolun fleksiyonu

E) Önkolun pronasyonu

Cevap B

N. suprascapularis m. supraspinatus ile m. infraspinatus’un

siniridir. Bu sinirin yaralanmasında kolun abdüksiyonu

başlatılamaz. Çünkü kolun ilk 15 derecelik abdüksiyonu bu kas

sayesinde olur.

6. Aşağıdakilerden hangisinin yapısına m. obliquus externus

abdominus’un aponörozu katılmaz?

A) Lig. inguinale

B) Falx inguinalis

C) Canalis inguinalis

D) Lig. pectineum

E) Lig. reflexum

Cevap B

Falx inguinalis (Tendo conjunctivus) m. obliquus internus

abdominus aponörozunun bir kısmı ile esas olarak m. transversus

abdominus’un aponörozlarının m. rectus abdominus’un dış

kenarına yakın birleşmesi sonucu oluşan bir yapıdır. Bu yapı

canalis inguinalis’in dışa bakan ağzı olan anulus inguinalis

superficialis’i arka taraftan destekleyerek direk inguinal

hernilerin oluşumunu engeller.

Seçeneklerde verilen diğer yapılar m. obliquus externus

abdominus’un aponörozu tarafından oluşturulan yapılardır.

Page 45: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

7DENEME SINAVI – 42

7. Ligamentum vocale’ler (ses telleri) arka tarafta aşağıda

verilen larynx kıkırdaklarından hangisine tutunmuşlardır?

A) Cartilago corniculata

B) Cartilago cuneiforme

C) Cartilago thyroidea

D) Cartilago arytenoidea

E) Cartilago epiglottica

Cevap D

Larynx’te bulunan membrana fibroelasticus laryngis’in

alt parçasına conus elasticus, üst parçasına ise membrana

quadrangularis denir. Membrana quadrangularis’in serbest

alt kenarına lig. vestibulare’ler (yalancı ses telleri), conus

elasticus’un serbest üst kenarına ise lig. vocale’ler (ses telleri)

denir. Bu yapıların her ikisi de önde cartilago thyroidea’ya arkada

da cartilago arytenoidea’ya tutunur.

8. Aşağıdakilerden hangisi arteria maxillaris’in bir dalı

değildir?

A) Arteria palatina descendens

B) Arteria infraorbitalis

C) Arteriae alveolares superiores anteriores

D) Arteria alveolaris inferior

E) Arteria sphenopalatina

Cevap C

Arteriae alveolares superiores anteriores’ler a. maxillaris’in

değil, onun bir dalı olan a. infraorbitalis’ten ayrılırlar.

Seçeneklerde verilen diğer arterler a. maxillaris’in dallarıdırlar.

Page 46: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

9. Sinus petrosus inferior aşağıdaki venlerden hangisine drene

olur?

A) Sinus petrosus superior

B) Sinus transversus

C) Sinus cavernosus

D) Sinus rectus

E) Sinus sigmoideus

Cevap E

Sinus petrosus inferior sinus cavernosus’u sinus sigmoideus’a

(ya da v. jugularis interna’nın başlangıç kısmına) bağlayan dural

sinüstür.

10. M. genioglossus aşağıdaki sinirlerden hangisi tarafından

inerve edilmektedir?

A) N. mandibularis

B) N. lingualis

C) N. glossopharyngeus

D) N. hypoglossus

E) Plexus pharyngeus

Cevap D

M. genioglossus dili ağızdan dışarı çıkaran, uyurken dilin

geriye kaçmasını engelleyen ve n. hypoglossus’tan inerve olan

ekstrensek bir kasıdır.

Page 47: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

9DENEME SINAVI – 42

11. Aşağıdaki oluklardan hangisi hemispherium cerebri’nin dış

yüzünde bulunmaz?

A) Sulcus frontalis inferior

B) Sulcus intraparietalis

C) Sulcus calcarinus

D) Sulcus temporalis inferior

E) Sulcus postcentralis

Cevap C

Sulcus calcarinus, oksipital lobun iç yüzünde bulunan

ve primer vizüel corteks denilen 17 nolu brodman alanının

bulunduğu yerdedir.

Page 48: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

12. Aşağıdakilerden hangisi thalamus’da bulunan

çekirdeklerden biridir?

A) Nucleus suprachiasmaticus

B) Nucleus subthalamicus

C) Nucleus paraventricularis

D) Nucleus ventralis posteromedialis

E) Nucleus ruber

Cevap D

Nuc. ventralis posteromedialis, baş-boyundan gelen

duyuların thalamus’taki 3. nöronun adıdır.

Nuc. suprachiasmaticus sirkadiyen ritim ile ilgili hipotalamus

çekirdeğidir.

Nuc. subthalamus’da bulunan bir bazal çekirdektir.

Nuc. paraventricularis hipotalamus’ta bulunan ve oksitosin

salgılayan bir çekirdektir.

Nuc. ruber de fleksor kas tonusu ile ilgili bir mesencephalon

çekirdeğidir.

13. Ventriculus quartus’ta bulunan beyin omurilik sıvısı aşağıda

verilen yapılardan hangisinden geçerek cisterna magna’ya

geçer?

A) Apertura mediana

B) Aquaeductus cerebri

C) Canalis centralis

D) Foramen interventriculare

E) Foramen Monro

Cevap A

Ventriculus quartus pons, bulbus ve cerebellum arasında yer

alan ventriküldür. Burada bulunan BOS arka taraftaki cisterna

cerebellomedullaris (cisterna magna)’e apertura mediana (for.

magendi) vasıtasıyla geçer.

14. Aşağıdaki yapılardan hangisi bulbus oculi’de bulunmaz?

A) Ora serrata

B) Processus ciliaris

C) Stria vascularis

D) Uvea

E) Fovea centralis

Cevap C

Stria vascularis iç kulakta ductus cochlearis (scala media)’in dış

duvarında yer alan ve endolenfayı salgılayan yapıdır.

Page 49: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

11DENEME SINAVI – 42

15. Aşağıdaki hormonlardan hangisi hipofizin asidofil hücreleri

tarafından salınır?

A) Büyüme hormonu

B) ACTH

C) TSH

D) Oksitosin

E) LH

Cevap A

Ön hipofiz (adenohipofiz) pars distalis, pars intermedia ve

pars tuberalis bölümlerinden oluşmaktadır.

İntermedia bölümünde foliküller ve bunları çevreleyen

hücreler izlenmekle birlikte, insanda bir fonksiyonunun olmadığı

düşünülmektedir.

Pars distaliste bulunan hücreler, boyanma özelliğine göre

kromofob (boyanmayan) ve kromofil (boyanan) olmak üzere

ikiye ayrılır. Kromofiller de bazofil ve asidofil olmak üzere

sınıflandırılır. Asidofil hücreler somatotrop (büyüme hormonu

salgılar) ve mammotrop (prolaktin salgılar) hücreleriyken;

gonadotrop, tirotirop ve kortikotrop hücreler bazofil hücreleri

meydana getirir. İçlerinde en çok bulunan somatotroplar olup

büyüme hormonu salgılar.

16. Aşağıdaki hücrelerden hangisi hücre döngüsünün G0

aşamasındadır?

A) Kardiyomyosit

B) Primer Oosit

C) Spermatogonyum

D) Enterosit

E) Fibroblast

Cevap A

Hücre döngüsü interfaz ve mitozdan oluşur.

İnterfaz

Mitozdan çıkan hücre interfaz aşamasına girer. İnterfaz

sırasıyla G1, S ve G2 aşamalarından oluşmaktadır.

G0 aşaması ise G1 aşamasındaki bir hücrenin S aşamasına

ilerlememesini yani artık mitoz göstermemesini ifade eder. Hücre

yaşlanması olarak da adlandırılır. Ayrıca nöronlar, iskelet ve

çizgili kaslar da yine G0 aşamasında bulunur. Dolayısıyla sorunun

seçeneklerinden kardiyomyosit G0 aşamasındadır.

Çeldirici olabilecek primer oosit ise mayozda olan bir

hücredir.

Diğer hücreler hücre döngüsünün her hangi bir basamağında

olabilir.

Diğer interfaz aşamaları şöyledir:

G1: Mitozdan çıkan hücre bu aşamadaki kontrol noktalarıyla

mitoz sonrası bir bozukluk olup olmadığını anlar. En uzun

aşamadır. p53 kontrol noktası G1 fazında yer alır.

S (sentez): Bu aşamada DNA kendilerini eşler. Tüm

kromozomlar kendini eşler ve kardeş kromatidler oluşur. Bu

aşamanın sonunda DNA miktarı iki katına çıkar, ama ploidi (2n)

değişmez.

G2: Mikrotübülüs sentezinin arttığı, mitoz için enerjinin

depolandığı aşamadır.

Page 50: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

17. Aşağıdaki hücrelerden hangisi köken olarak monositle

ilişkili bir hücre değildir?

A) Langerhans hücresi – deri

B) Histiyosit – bağ dokusu

C) Osteoklast – kemik

D) Kondroblast – kıkırdak

E) Mikroglia – sinir

Cevap D

Soruda monositin dokuya çıkarak makrofaja dönüştüğü ve

dokuya özgü makrofajların neler olduğu bilgisi sınanmaktadır.

Özel makrofaj adlandırması şöyledir:

Histiyosit (bağ dokusu),

Kupffer (karaciğer),

Osteoklast (kemik),

Mikroglia (SSS),

Langerhans hücresi (deri),

Dentritik hücre (lenf D),

Toz (dust) hücresi (Akciğer)

Kondroblastlarsa mezoderm hücrelerinin farklanmasıyla

ortaya çıkan hücrelerdir.

18. Aşağıdaki organellerden hangisinin fonksiyonu ubiquitin

proteinine bağımlı olarak gerçekleşir?

A) Golgi

B) Endoplazma retikulumu

C) Mitokondriyon

D) Ribozom

E) Proteazom

Cevap E

Proteazomlar hücrede görevi sona ermiş ve yıkılması gereken

proteinleri yıkan organellerdir.

Proteazomun bir proteini yıkabilmesi için o proteine ubiquitin

bağlanması gereklidir. Aşağıdaki şekilde bu ilişki güzel olarak

sunulmuştur.

19. Karaciğerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Hepatositlerde üretilen safra, lobülün merkezindeki safra

kanalına dökülür.

B) Portal sahaya V. Porta’dan kan gelir.

C) Mall boşluğunda lenf sıvısı yer alır.

D) Hepatositler arasında sıkı bağlantılar izlenir.

E) Kupffer hücresi makrofaj olarak görev yapar.

Cevap A

Karaciğer lobülünde kan akışı lobülün merkezindeki V.

Centralis’e doğruyken; safranın akışı perifere yani portal sahaya

doğrudur. Safra burada safra kanalına dökülür.

Seçeneklerdeki diğer önermeler doğrudur.

Page 51: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

13DENEME SINAVI – 42

20. Aşağıdakilerden hangisi T lenfositlerin yoğun olmasıyla öne

çıkan bir bölge değildir?

A) Tonsilla palatinanın derin korteksi

B) Timusun medullası

C) Lenf düğümünün parakorteksi

D) Dalakta periarteriolar lenfatik kılıf

E) Dalakta kırmızı pulpa

Cevap E

İmmün sistem organlarında T lenfositlerin yoğun olarak

bulunduğu bölgelere timüs bağımlı alanlar denir. Bu alanlar:

• Lenf düğümünün parakorteks (derin korteks) bölgeleri

• Tonsillaların parakorteks (derin korteks) bölgeleri ile

• Dalakta periarteriolar lenfatik kılıf

Yine timüs lenfositlerin T lenfosit haline dönüştükleri

bölgedir. Öte yandan dalağın kırmızı pulpasında T lenfositleri pek

izlenmez.

21. Aşağıdaki solunum yolu yapılarından hangisi sürfaktan

salgılayan hücrelerden zengindir?

A) Trakea

B) Primer bronş

C) Bronşiol

D) Terminal bronşiol

E) Respiratuar bronşiol

Cevap D

Solunum sisteminin sürfaktan sentezleyen hücreleri Tip II

pnömosit ve Clara hücrelerdir. Tip II pnömositler alveol epitelini

döşeyen hücrelerdendir ama soruda alveol seçeneklerde

verilmemiştir.

Clara hücreleriyse terminal bronşiolde yoğun olarak izlenir

bu nedenle sorunun yanıtı terminal bronşioldür.

Solunum yollarıyla ilgili yine önemli bir bilgi bronşiolden

sonra kıkırdakların ve bez yapılarının kaybolmasıdır.

22. Aşağıdaki yapılardan hangisi mezoderm kökenli kabul

edilir?

A) Mide

B) Dalak

C) Karaciğer

D) Schwann hücresi

E) Frontal beyin korteksi

Cevap B

Bir organın temel fonksiyonunu yapan bölüme parankima,

destek bölümüne stroma adı verilir. Embriyonik köken

adlandırmalarında parankimanın kökeni temel alınır.

Seçeneklerde verilen yapılar göz önüne alındığında

embriyonik kökenler şu şekilde sıralanabilir;

Mide: Endoderm (ön barsaktan gelişir ve epitelinden dolayı

endoderm kabul edilir)

Dalak: Mezoderm

Karaciğer: Endoderm (ön barsaktan tomurcuklanarak geliştiği için)

Schwann hücresi: Nöral krista

Beyin korteksi: Nöral ektoderm

23.

Bir sarkomer için uzunluk–gerim ilişkisini gösteren

diyagrama göre B ve C noktaları arasında gerimin

maksimum olmasının nedeni hangisi olabilir?

A) İki uçtaki aktin filamentlerinin çakışması

B) İki uçtaki miyozin filamentlerinin çakışması

C) Miyozin filamentlerinin minimal uzunlukta olması

D) Aktin ve miyozin filamentleri arasında optimum

örtüşmenin olması

E) Aktin ve miyozin filamentleri arasında en az örtüşmenin

olması

Cevap D

Page 52: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Diyagrama göre B ve C noktaları arasında gerimin maksimum

olmasının nedeni Aktin ve miyozin filamentleri arasında optimum

örtüşmenin olmasıdır. Sarkomer boyunun çok fazla uzaması veya

çok aşırı kısalması durumunda bu örtüşme olamayacağından

dolayı maksimum gerim elde edilemez. ÖZET: Optimum boy,

maksimum gerim.

24. Hücre membranın kolesterol içeriği aşağıdaki özelliklerden

hangisini en fazla etkiler?

A) Kalınlığını

B) İyon geçirgenliğini

C) Akışkanlığını

D) Glikolizasyonunu

E) Hidrofobik etkisini

Cevap C

Membranın akışkanlığını etkileyen faktörler:

• Yağ asidi zincir uzunluğu ile ters orantılıdır.

• Kolesterol miktarı ile ters orantılıdır.

• Yağ asidi doymamışlık derecesi ile doğru orantılıdır.

• Sıcaklık ile doğru orantılıdır.

25. Atriyal natriüretik peptidin artışı aşağıdaki fizyolojik

değişim yanıtlarından hangisinin ortaya çıkmasına neden

olur?

Anjiotensin II Aldosteron Sodyum atılımı

A) Artar Artar Artar

B) Artar Azalır Artar

C) Azalır Azalır Azalır

D) Azalır Artar Artar

E) Azalır Azalır Artar

Cevap E

Atrial natriuretic peptide (ANP):

Hipervolemi Atrium endokardının gerilmesi ANP

seviyesinde artışa neden olur.

ANP; renin salınımını (ve anjiotensin II oluşumunu) inhibe

eder.

Aldosteron üretimini inhibe eder.

Sodyum atılımında artışa yol açar (Natriürez). Bu etkisini

toplayıcı tübüllerde Na–K ATP–az pompasını inh. ederek yapar.

Ayrıca, damar düz kaslarında cGMP’yi artırarak

vazodilatasyona ve TPR’de düşmeye neden olur. Bütün bu

etkilerin sonucunda ve kan basıncını düşürür.

26. Bir kan damarında sürtünme stresi artığında aşağıdaki

değişikliklerden hangisine neden olur?

A) Endotelin üretimi azalır

B) cGMP üretimi azalır

C) Renin üretimi artar

D) Prostasiklin üretimi azalır.

E) Nitrik oksit serbestleşmesi artar.

Cevap E

Kan damarlarında sürtünme stresinin (shear stress) artışı

endotel hücreleri tarafından nitrik oksitin serbest bırakılması için

önemli bir uyarıdır. Nitrik oksit, cGMP seviyesini artırarak kan

akışını arttırır.

Page 53: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

15DENEME SINAVI – 42

27.

Sol ventriküle ait basınç–hacim ilişkisi içinde ikinci kalp sesi

ne zaman meydana gelir?

A) D noktasında

B) A noktasında

C) B noktasında

D) B ve C noktaları arasında

E) C ve D noktaları arasında

Cevap A

A noktası: Ventriküllün dolmaya başladığı dönemdir ve bu

noktada kanın ventriküle hızlı akışı vardır.

B noktası: İzovolumetrik kasılma dönemine başlangıç, bu

dönemde mitral ve triküspit kapak kanır yani SI sesi oluşur.

C noktası: Ejeksiyon döneminin başlangıcıdır. Aortik ve

pulmoner kapaklar açılır kan aortaya ve pulmoner artere akar.

D noktası: Aortik ve pulmoner kapaklar kapanır ve S–2

sesi oluşur. D ve A noktalarının arası İzovolumetrik gevşeme

dönemidir. Ventrikül içi basınçlar düşer. AV kapaklar açılmamış,

Juguler vende “v” dalgası oluşur.

28. Aşağıdaki yapılardan hangisi solunumun frekans ve

derinliğinin kontrol edilmesinde en etkin role sahiptir?

A) Apnostik merkez

B) Pnömotaksik merkez

C) Nükleus traktus solitaryus

D) Dorsal solunum grubu nöronları

E) Ventral solunum grubu nöronları

Cevap B

Pnömotaksik Merkez: Pons’un üst–arka bölgesine

yerleşmiştir. Solunumun frekansının ve derinliğinin

belirlenmesinde rol oynar. Pnömotaksik merkez inspirasyonun

süresini kısaltarak solunumun frekansını artırır. Güçlü bir

pnömotaksik sinyal, solunum frekansını dakikada 30–40’a

yükseltebilirken, zayıf bir sinyal solunum sayısını oldukça fazla

düşürebilir. Bu alan hasarlandığında solunum yavaşlar ve soluk

hacmi artar.

29. Afferent arteriol direncinde % 50’lik bir azalmaya neden

olan fakat arteriyel kan basıncında bir değişiklik yapmayan

bir vazodilatatör ilaç uygulanmasından sonra aşağıdaki

durumlardan hangisi beklenir?

Böbrek kan akımı GFR Peritübüler kapiller

hidrostatik basınç

A) Azalma Azalma Düşme

B) Azalma Azalma Yükselme

C) Artma Artma Yükselme

D) Artma Artma Değişiklik yok

E) Artma Artma Düşme

Cevap C

Afferent arteriol direncinde% 50 azalma olmasına rağmen

arteriyel kan basıncında hiçbir değişikliğin olmaması Böbrek kan

akımında ve glomerüler hidrostatik basınçta artışa neden olur.

Bunun sonucunda GFR artar. Aynı zamanda, (buraya dikkat)

afferent arteriol direncinin azalması peritübüler alana geçen kan

akımını da artıracağından dolayı peritübüler kılcal hidrostatik

basınç da yükselir.

Page 54: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

30. Aşağıdakilerden hangisi acil transfüzyon reaksiyonuna

neden olur?

A) O Rh (+) hastaya O Rh (–) tam kan verilmesi

B) A Rh (+) hastaya O Rh (+) tam kan verilmesi

C) B Rh (–) hastaya A Rh (–) tam kan verilmesi

D) AB Rh (+) hastaya AB Rh (–) tam kan verilmesi

E) B Rh (–) hastaya B Rh (–) tam kan verilmesi

Cevap C

Aynı ABO tip birisine Rh (+) bir kişiye Rh(–) kan transfüzyonu

herhangi bir reaksiyona neden olmaz. A grubu bir kan, A

antijenine ve B antikoruna sahiptir. B grubu bir kan da, B

antijenine ve A antikoruna sahiptir. Bu nedenle, B grubu bir

kişiye A grubu bir kan verilirse kanı alan kişideki A antikorları

transfüzyon reaksiyonuna neden olur.

31. Bir nörotransmitterin uyarıcı veya inhibitör etkisini

aşağıdakilerden hangisi belirler?

A) Moleküler yapısı

B) Postsinaptik reseptörünün fonksiyonu

C) Sinaptik aralıkta metabolize edilme şekli

D) İçinde bulunduğu sinaptik vezikülün şekli

E) Presinaptik ve postsinaptik membran arasındaki mesafe

Cevap B

Bir nörotransmitterin uyarıcı veya inhibitör etkisini belirleyen

tek şey bağlandığı postsinaptik reseptörün özelliğidir.

32. Korti organı kokleanın hangi bölümünde bulunur?

A) Ampulla

B) Sakkulus

C) Skala media

D) Skala timpani

E) Skala vestibuli

Cevap C

Ampulla ve sakkulus kokleaya değil vestibüler aparata ait

yapılardır. Koklea ses titreşimlerine cevap olarak sıvı hareketini

sağlayan skala vestibuli ve scala media ile skala timpani olmak

üzere üç ana bölmeye sahiptir. Korti organı da skala media içinde

yer almaktadır.

33. Aşağıdaki membranlardan hangisi kardiyolipin içerir?

A) Hücre membranı

B) Golgi membranı

C) Mitokondri membranı

D) Endoplazmik retikulum membranı

E) Lizozom membranı

Cevap C

Membranda en fazla lipidler bulunmaktadır. Pek çok farklı

lipid sınıfı membranda bulunabilir. Bunlardan fosfolipidler,

glikosfingolipidler ve kolesterol özellikle önemlidir. Fakat,

ester kolesterol (kolesterol depo şekli) ve triaçilgliserol

(enerjinin depo formu) saf hidrofobik oldukları için membranda

bulunamaz. Membranda en çok lipitler, lipitlerden fosfolipitler,

fosfolipitlerden ise en çok fosfotidilkolin bulunur. Çeşitli

membranlar ihtiyaçları olan lipidleri içerebilir. Bunun en önemli

örneklerinden birisi kardiyolipin’den zengin olan mitokondri iç

membranıdır.

Page 55: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

17DENEME SINAVI – 42

34. Aşağıdakilerden GLUT tiplerinden hangisi barsak

lümeninden fruktoz emiliminden sorumludur?

A) GLUT1

B) GLUT2

C) GLUT3

D) GLUT4

E) GLUT5

Cevap E

GLUT5, barsak lümeninden fruktoz emiliminden sorumludur.

Hücreye alınan fruktoz ise kapiller yüzeye GLU2 ile alınır.

Sitokalazin B, GLUT5 inhibitörüdür.

35. Aşağıdaki glikoliz basamaklarından hangisinde açığa su

çıkar?

A) Glikoliz

B) Enolaz

C) Fosfogliserat kinaz

D) Piruvat kinaz

E) Fosfoizomeraz

Cevap B

2–fosfogliserat, enolaz enzimiyle fosfoenol piruvat’a

dönüştürülür. Glikolizin su oluşturan tek reaksiyonudur.

Reaksiyon geri dönüşümlüdür ve florid ile inhibe edilir. Kan

glukozu ölçümünde, glikolizi inhibe eden florid kullanılabilir.

36. Aşağıdaki basamaklardan hangisi geri dönüşümlüdür?

A) Glukokinaz

B) Fosfofruktokinaz

C) Fosfogliserat kinaz

D) Piruvat kinaz

E) Piruvat dehidrogenaz

Cevap C

Glikolizin düzenleyici enzimleri olan glukokinaz/hekzokinaz,

fosfofruktokinaz ve piruvat kinaz geri dönüşümsüzdür. Glikoliz

reaksiyonları sonrasında oluşan piruvat mitokondride asetil

coA’ya dönüşür. Bu basamak piruvat dehidrogenaz enzimi

tarafından katalize edilir ve geri dönüşümsüzdür. Fakat,

fosfogliserat kinaz geri dönüşümlüdür.

37. Aşağıdaki moleküllerden hangisi pentoz fosfat yolunda

görev almaz/oluşmaz?

A) Riboz 5 fosfat

B) Ribüloz 5 fosfat

C) Fruktoz 6 fosfat

D) Glukoz 6 fosfat

E) Glukuronik asit

Cevap E

Heksoz monofosfat yolunun (HMY) iki amacı vardır; 1–

NADPH sentezi (özellikle biyosentez reaksiyonlarında kullanılmak

üzere) 2– DNA ve RNA nükleotidleri sentezinde kullanılacak

öncülleri (riboz 5 fosfatları) sentezlemek. Heksoz monofosfat

yolu, oksidatif ve nonoksidatif iki evreden oluşmuştur.

Reaksiyonlar sitoplazmada geçekleşir ve ATP üretimi veya

tüketimi yoktur. Ayrıca 5–7 karbonlu şekerlerin birbirine

dönüşümünü heksoz monofosfat yolunda gerçekleşir.

Dikkat HMY’de asit yapıda şeker üretilmez.

38. Yağ asid sentezi için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Düzenleyici basamak yağ asidi sentaz enzimi tarafından

katalize edilir.

B) İlk sentezlenen yağ asidi palmitat’tır.

C) Yağ asidlerinde zincir uzatma işlemi mitokondri ve düz

endoplazmik retikulumda gerçekleşir.

D) Yağ asidi sentaz kompleksi yapısında B5 vitamini içerir.

E) Yağ asidi sentezi sitoplazmada gerçekleşir.

Cevap A

Yağ asidi sentezi bütün canlılarda benzer şekilde gerçekleşen

sitoplazmik bir metabolik yoldur. Yağ asit sentezi başlıca

karaciğer, yağ dokusu, böbrek, akciğer ve süt veren meme bezinde

aktiftir. Dietle aşırı miktarda alınan karbonhidratlar yağ asidi

sentezi için prekürsor sağlarlar. Yağ asidi sentezinin son ürünü

16 karbonlu palmitattır. Sentez reaksiyonları esnasında NADPH,

ATP, Mn, biotin ve HC03 (C02 kaynağı olarak) kullanılır.

Yağ asidi sentezinde öncül bileşik asetil coA’dır. Sentezde

kullanılacak Asetil coA’lar sitoplazmaya taşındıktan sonra,

yağ asidi sentezinin hız kısıtlayıcı basamağı olan asetil coA

karboksilaz ile malonil coA’ya çevrilir. Reaksiyonda kofaktör

olarak biotin, ATP ve bikarbonattan gelen CO2 kullanılır.

Malonil coA sentezlendikten sonra, yağ asidi sentezi yağ asidi

sentaz kompleksi ile devam eder. Son ürün olan 16 karbonlu

palmitat 7 basamakta yağ asidi sentaz kompleksi tarafından

sentezlenir. Bu komplekste 7 farklı aktif bölge vardır. Bu bölgeler

Page 56: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

6 enzim ve açil taşıyıcı protein (acly carrier protein; ACP) içerir.

ACP yapısında pantoteik asit (B5) bulunan ve prostetik grup

olarak 4’–fosfopantotein içeren küçük bir proteindir.

Sitoplazmada sentezlenen palmitat daha sonar düz

endoplazmik retikulum ve mitokondride uzatılır. Doymamış yağ

asidi sentezi ise sadece düz endoplazmik retikulumda bulunan

sitokrom b5 redüktaz (mikrozomal enzim) enzimleri, O2 ve

NAPDH kullanılarak yapılır.

39. Aşağıdaki moleküllerden hangisinin hem sentezi hemde

yıkımı mitokondri matriksinde gerçekleşir?

A) Yağ asidi

B) Keton cisimleri

C) Glukoz

D) Glikojen

E) DNA

Cevap B

Yağ asitlerinin sentezi sitoplazmik, yıkımı ise mitokodri

matriksinde olur. Keton cisimlerinin yapımı yıkımı mitokodri

matriksinde olur. Glukoz sentezi (glukoneogenez) mitokondride

başlayan, sitoplazmada devam eden, düz endoplazmik

retikulumda sonlanırken, glukoz yıkımı (glikoliz) sitoplazmiktir.

Glikojen yapımı ve yıkımı sitoplazmiktir.

40. Aşağıdaki lipoproteinlerden hangisi elektroforezde en hızlı

hareket eder?

A) Şilomikron

B) VLDL

C) LDL

D) IDL

E) HDL

Cevap E

Lipoproteinler elektriksel yüklerine göre (protein içerikleri)

elektroforez yöntemi ile birbirinden ayrılırlar. Lipoprotein

elektroforezinde, şilomikron uygulama yerinde hareketsiz kalır.

Daha sonra sırası ile LDL (β lipoprotein), VLDL (pre β lipoprotein),

HDL (α lipoprotein) şeklinde ayrılırlar. Dolayısıyla HDL en

hareketli lipoproteindir.

41. Aşağıdaki moleküllerden hangisi hem pürin hem de

pirimidin sentezinde kullanılır?

A) PRPP

B) Glisin

C) Alanin

D) Tirozin

E) Orotat

Cevap A

Pürin halkasının atom kaynakları; Aspartat, Glutamin, CO2,

Glisin, Tetrahidrofolat. Pirimidin halkasının atom kaynakları ise,

Aspartat, Glutamin, CO2. Hem pürin hem de pirimidin sentezinde

kullanılan aktif şeker ise PRPP’dir.

42. UV ışık ile oluşan DNA hasarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Baz deaminasyonu

B) Timin dimerleri

C) Çift zincir kırığı

D) Baz metilasyonu

E) Tek zincir kırığı

Cevap B

– Nitratlı gıdalar ile DNA üzerinde, baz deaminasyonu

(adenine, sitozin),

– UV ışık ile DNA üzerinde, pirimidin (timin) dimeri,

– İyonize radyasyon, oksidatif serbest radikal hasarı,

kemoterapotik ajanlar (doksorubisin) veya doğal

yollardan, DNA üzerinde çift zincir kırığı meydana

gelebilir.

43. Pepsinojenin pepsine dönüşümünde yer alan faktör ve

reaksiyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) Lipaz/hidroliz

B) Gastrin /metilasyon

C) HCI /hidroliz

D) Tripsin /fosforilasyon

E) Amilaz/hidroliz

Cevap C

Pepsinojenin pepsine dönüşümü midede HCL ve pepsinin

otokatalitik etkisi sonucunda gerçekleşir. Pepsin aktif enzimdir.

Aktivasyon modeline zimojen aktivasyon denir ve burada yer alan

reaksiyon kısmi proteoliz/hidroliz dir. Peptit bağları su girişi ile

yıkılır.

Page 57: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

19DENEME SINAVI – 42

44. Diürnal değişiklik gösteren üre analizi için çalışılması en

uygun olan idrar örneği aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sabahın ilk idrarı

B) Spot idrar

C) Orta idrar

D) Saatlik idrar

E) 24 saatlik idrar

Cevap E

Diurnal değişiklikler vücut sıvılarındaki maddelerin

konsantrasyonlarında bir gün içerisinde meydana gelen

değişmelerdir. Vücut sıvılarındaki maddelerin çoğu gün boyunca

döngüsel/sirkadiyen değişiklikler gösterir. Bu değişikliklere

katkıda bulunan etkenler duruş, aktivite, besin alınımı, stres, gün

ışığı/karanlık, uyku/uyanıklıktır. Bu durumda hangi analit olursa

olsun atılımı hakkında bilgi sahibi olmak üzere 24 saatlik idrar

düzeyleri tespit edilir.

45. Aşağıdakilerden hangisi antikoagülan mekanizmalar için

yanlış bir ifade olur?

A) Antitripsin, trombini inhibe ederek antikoagulan özellik

gösterir

B) Heparin antitrombin III’ü inhibe eder

C) EDTA, kalsiyumu bağlayarak antikoagulan etki gösterir

D) Sitrat ve oksalatlar FIV u tutan in vitro antikoagülanlardır

E) Aktif Protein C antikoagülan özellik gösterir,

Cevap B

Koagülasyon inhibitörleri : Bu grupta yer alan inhibitörler,

antitrombin III, Protein Z, Protein C ve protein S ve doku faktör

yolu inhibitörü (TFPI) olup endotel ve karaciğerde sentezlenirler.

Antitrombin III: En güçlü trombin inhibitörü olup başlıca

serpindir. Trombin ile birlikte Faktörler IXa, Xa, XIa ve XIIa ve

Faktör VIIa–doku faktör kompleksini de inhibe eder. Trombin

ve faktör Xa’yı farklı mekanizmalar la inhibe eder. Ancak her

iki inhibisyonda da antitrombin III aktivitesi heparin varlığında

artar. Antitrombin aktivitenin geri kalanı büyük oranda

Alfa–2–makroglobülin ve az oranda heparin kofaktör II ve alfa1–

antitripsin ile sağlanır.

Oral antikoagülanlar, Faktör II, VII, IX, X ve protein S ,

protein C ve protein Z’nin sentezleri K vitaminine bağımlıdır.

Kumarin grubu (warfarin ve kumarin) antikoagülanlar glutamat

kalıntılarının K vitaminine bağımlı gama– karboksilasyonunu

inhibe eder.

Oksalat: Kalsiyumu (Faktör IV) bağlayarak kanın

pıhtılaşmasını önler.

Sodyum sitrat : Kalsiyumu bağlayarak kanın pıhtılaşmasını

önler. %3,8’lik çözeltisi kullanılır.

Sodyum flüorür: Kalsiyumu bağlayarak kanın pıhtılaşmasını

önler .

İyodoasetat: Daha çok koruyucu olarak kullanılır.

Antiglikolitik ajandır ve Na–fluorür yerine kullanılabilir.

EDTA (Etilendiamintetraasetikasit): Kalsiyum ile kompleks

yaparak kanın pıhtılaşmasını önler.

Heparin: Spesifik olarak pıhtılaşma faktörleri IX ve XI’i

bağlayarak ve antitrombin III ile etkileşip bunun trombini inaktive

etme yeteneğini artırarak kanın pıhtılaşmasını önler.

46. Aşağıdakilerdan hangisi karaciğerdeki alanin ve glutaminin

kaynağıdır?

A) Kas ve beyin

B) Böbrek ve mide

C) Beyin ve bağırsak

D) Dalak ve pankreas

E) Böbrek ve yağ

Cevap A

Amino asitlerin plazmada taşınması: Beyin ve böbrekten

glutamin, kasta kas proteinlerinin yıkılımından kaynaklanan

amino grupları alanin ve glutamin şeklinde taşınır. Karaciğerdeki

alanine ve glutaminin başlıca kaynağı beyin ve kas dokusu

proteinleridir.

47. Aşağıdaki amino asitlerden hangisi melatonin ve niasini

meydana getirir?

A) Serotonin

B) Arginin

C) Triptofan

D) Metiyonin

E) Valin

Cevap C

TRİPTOFAN: Esansiyel ve hem glukojenik ve hem ketojenik

amino asittir. Piruvat ve asetil KoA üzerinden yıkılır. Yapısında

bulunan indol halkası çeşitli bileşiklerin yapısına katılır; Bunlar

serotonin, melatonin’dir. Karaciğerde triptofan yıkılımı ile

nikotinik asit sentezlenir. Triptofan ‘dan transaminasyon ile

indol piruvik asit oluşur. İndol asetik asit , skatol ve indol son

ürünlerdir. İndoksil sülfatın potasyum tuzuna indikan denir.

Page 58: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Triptofan dekarboksilasyon ile triptamin (hipertansif etkili)

üzerinden de metabolize olabilir.Triptofandan kuinilat, kinürenin

gibi nörotransmitterler sentezlenir. 5–metoksi indol asetat

serotonin metaboliti olup idrarla atılan formudur

48. Bağ dokusu proteinlerinde bulunan desmozin hangi enzim

etkisi ile oluşur?

A) Prolin hidroksilaz

B) Lizil hidroksilaz

C) Matriks proteaz

D) Lizil oksidaz

E) Transglutaminaz

Cevap D

Bağ dokusu proteinleri sentezlenirken çok sayıda düzenleme

gerçekleşir. Sekresyondan sonra çapraz bağ oluşumu meydana

gelir. Desmozin, izodezmosin ve lizinilnörlösin yapıları oluşur.

Ekstrasellüler ortamda lizil oksidaz (Cu+2) ile önce allizin yapıları

meydana gelir. Allizinin reaktif aldehit formu diğer allizinler ile

kondanse olur ve lizinil nörlösin yapıları meydana gelir. 4 ayrı

elastin zincirindeki 4 lizin kalıntısının kovalent olarak bağlanması

desmozin yapısını oluşturur (aldol kondansasyonu). Bu suretle

zincirler arası çapraz bağlanmalar meydana gelir.

49. Kan pH’ının 7.4 olarak sürdürülmesinde HCO3 ve H2CO3

oranı ne olmalıdır?

A) 1: 10

B) 15:1

C) 1: 20

D) 1: 25

E) 20:1

Cevap E

Tamponlar, asit veya baz ilavesi ile ortamın pH’ını

değiştirmeyen veya çok az değişikliğe neden olan moleküllerdir.

Tampon sisteminde, zayıf bir asit veya baz ve bunların tuzları yer

alır. Arter kanı pH’ı 7.4, ven kanı pH’ı 7.35 ve hücre içi pH’ı 4.75–7.4

‘de tutulur. Zayıf asitlerin pH’ı Hendersen Hasselbach eşitliği ile

belirlenir. Zayıf bir asit sulu ortamda şu şekilde dissosiye olur;

A–; tuz veya konjige baz = Zayıf asidin iyonize formudur.

Ka = [H+] [A–] / [ HA]

Negatif logaritmaları alındığında ;

pH = pKa – log [HA]/ [A–] olur.

Eğer [A–] = [HA] ise pH= pK olur.

Asit – baz dengesinin korunmasında, tampon sistemler

kullanılır.

1– Plazma tampon sistemleri

Bikarbonat tampon sistemi; [HCO3–] / [ H2CO3] ¸ tampon

çiftini oluşturur.PH’ın 7.4’de sabit tutulabilmesi için oran 20 :1

olmalıdır.

Fosfat tampon sistemi; H2PO4– ve HPO4–2 tampon çiftinden

meydana gelir. Plazmada etkinliği azdır.

Protein tampon sistemleri; Aminoasitlerin tamponlama

güçleri, onların amfoterik özelliklerini oluşturur

2- Eritrosit tampon sistemler

a) Bikarbonat tampon sistemi

b) Hemoglobin tampon sistemi

50. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin eksikliği kanda piruvat

ve laktat artışına neden olur?

A) Vitamin B1

B) Vitamin B6

C) Vitamin Biotin

D) Vitamin B9

E) Vitamin B12

Cevap A

TİAMİN (B1 VİTAMİNİ)

Pirimidin ve tiazol halkalarının birleşmesinden oluşmuştur.

Organizmada başlıca fosfat esterleri şeklinde bulunur. Besinlerle

alınmasının yanı sıra barsakta bakteriler tarafından da

sentezlenir. Günlük gereksinim karbonhidrat alınımına bağlıdır.

Gereksinim gebelik, laktasyon, ve musküler aktivitenin artışına

bağlıdır. 2 genel reaksiyon katalizler.

1. Oksidatif dekarboksilasyon: alfa– ketoglutarat

dehidrogenaz, piruvat dehidrogenaz ve dallı zincirli

α–ketoasit dehidrogenaz reaksiyonlarının kofaktördür.

Karbonion iyonunu aktarır.

2. Transketolaz reaksiyonları: Transketolaz reaksiyonu

karaciğer ve kan hücrelerinde pentoz fosfat yolunda

kullanılan bir enzim reaksiyonudur. Tiamin pirofosfat bu

enzimin kofaktörüdür. Aldehit grubu transferi yapar.

Vitamin eksikliği tanısı:

• Kanda piruvik asit, laktik asit ve α–ketoglutarik asit

düzeyi artar, Transketolaz aktivitesindeki bozukluğa

bağlı olarak kanda pentoz miktarı artar, NADPH yeterli

miktarda oluşamaz ve yağ asidi sentezi bozulur.

• Eksikliğini ölçmek için en iyi yöntem ERİTROSİT

Page 59: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

21DENEME SINAVI – 42

TRANSKETOLAZ AKTİVİTESİ’ nin ölçülmesidir.

• Diğer bir yöntem: Glukoz verilmesinden sonra laktik

asit: piruvik asit oranının ölçülmesidir. Kan ve idrarda iki

metabolit te artar. Artış Tiamin Pirofosfat bağımlı Piruvat

dehidrogenaz aktivitesindeki azalmaya bağlıdır.

51. Aşağıdaki enzimlerden hangisi liyaz sınıfına aittir?

A) Hekzokinaz

B) Laktat Dehidrogenaz

C) Argininosüksinaz

D) Katalaz

E) Sitokrom oksidaz

Cevap C

1–OKSİDOREDÜKTAZLAR: Oksido–redüksiyon olaylarını

katalizler. Elektronları ve hidrojeni (protonları) bir substrattan

diğerine aktarırlar. Bu sınıfta 4 enzim grubu bulunmaktadır:

a) Oksidazlar; Hidrojen alıcısı olarak oksijen kullanarak bir

substrattan hidrojenin çıkarılmasını katalizler. Reaksiyon

sonucunda substrat okside olur ve H2O veya H2O2

meydana gelir. Örnek: Sitokrom oksidaz

b) Dehidrogenazlar; Hidrojen alıcısı olarak NAD, NADP,

FAD ve FMN ‘i kullanan enzimlerdir. Örnekler; Laktat

dehidragenaz, malat dehidrogenaz vb.

c) Hidroperoksidazlar; Substrat olarak organik peroksit

veya hidrojen peroksit kullanırlar.

H2O2 + AH2 ® 2H2O + H Örnek: GSH–peroksidaz

2 H2O2 ® 2 H2O + O2 Örnek: Katalaz

a) Oksijenazlar: Bu grup enzimler molekül içine oksijen sokarlar.

İki basamakta meydana gelir:

Birinci basamakta oksijen enzimin aktif bölgesine bağlanır.

Bunu bağlı oksijenin indirgenmesi veya bir substrata transfer

edilmesi izler. İki tiptir;

1. Dioksijenazlar: Her iki oksijen atomunu transfer ederler

A + O2 ⇒ AO2

Örnekler: Triptofan pirrolaz, Homogentisik asit oksidaz, 3–

hidroksiantralinat oksidaz

2. Monooksijenazlar (miks fonksiyonlu oksidazlar;

hidroksilazlar): Oksijenin sadece bir atomunu transfer

ederler. Karaciğer mikrozomlarında sitokrom P–450,

sitokrom b5 ve sitokrom b5 redüktaz ile birliktedir. Hem

NADPH hemde NADH sitokromların indirgenmesinde rol

oynar.

2– TRANSFERAZLAR: Hidrojenden başka bir grubu bir

substrattan diğerine aktaran enzimlerdir. C, N, veya Fosfat

taşıyan gruplar transfer edilir.

3– HİDROLAZLAR: Ester, eter, peptid, glikozit, asit anhidrit,

C–C bağları ve C–N bağlarının yıkılışlarını moleküle su

katılması ile katalizler.

4– LİYAZLAR: Substrattan grupları ayıran /ancak hidroliz

etmeyen) ve ayrılan grubu başka bir substrata aktaran

enzimlerdir. Genellikle çift bağ oluştururlar. C–C,C–O,C–

N,C–S bağlarına etkilidir.

5– İZOMERAZLAR: Optik, geometrik veya yapı izomerlerinin

birbirine dönüşümünü katalizleyen enzimlerdir.

6– LİGAZLAR: İki farklı bileşiğin birbirlerine bağlanmasını

katalizler. C–C, C–O, C–N, C–S bağları oluşur. ATP

kullanırlar.

52. Aşağıda hormon/reseptör yerleşimi / etki mekanizması

bilgilerinden hangisi yanlıştır?

A) TSH/Membran/cAMP

B) NO/ sitozol/cGMP

C) ACTH/membrane/cAMP

D) Tiroksin/nukleus/ gen transkripsiyonu

E) Östradiol/sitozol/cAMP

Cevap E

HORMONLARIN SINIFLANDIRILMASI

Grup I hormonlar

- Bu grup hormonlar içinde steroid hormonlar (cinsiyet

hormonları, kortikosteroidler, aldosterone), tiroid

hormonları ve kalsitrol yer alır. Bu grup hormonlar

lipofilik karekterde olduklarından plazmada bir taşıyıcı

proteine bağlanarak taşınırlar ve plazma yarı ömürleri

uzundur. Lipofilik karekterlerinden dolayı membranı

kolaylıkla geçerler, bu nedenle reseptörleri sitozolde

(steroid hormonları ve kalsitriol) veya nükleustadır

(tiroid hormonları ve retinoik asit). Etkilerini gen

transkripsiyonları aracılı gösterirler.

Grup II hormonlar

- Bu grup hormonlar içinde polipeptid, protein ve

glikoprotein yapılı hormonlar ile katekolaminler yer alır.

Plazmada taşıyıcı proteinleri yoktur ve bu nedenle plazma

yarı ömürleri kısadır. Reseptörleri membranda lokalize

olup sinyalin hücre içine iletiminde intrasellüler ikinci

haberci sistemlerini kullanırlar. Buna gore;

a- İkinci habercisi cAMP olan hormonlar (FSH;LH;ACTH;TSH

gibi)

Page 60: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

b- İkinci habercisi cGMP olan hormonlar (NO, ANP)

c- İkinci habercisi kalsiyum ve /veya fosfatidilinozidler

olan hormonlar

d- İkinci habercisi kinaz veya fosfataz olan hormonlar

(Prolaktin, Büyüme hormone gibi)

Östradiol steroid yapılı bir hormone olup, reseptörü

sitozoldedir. Gen transkripsiyonları ile etki gösterir.

53. Glukagon hormonu, cAMP sentezini uyarmaktadır.

Aşağıdakilerden hangisinin aktivitesi bu yolla artmaktadır?

A) Glikojen sentaz

B) Hormon duyarlı lipaz

C) HMG KoA reduktaz

D) Asetil KoA karboksilaz

E) Hidroksi metil glutaril KoA redüktaz

Cevap B

Glukagon cAMP sentezini uyarır ve proteinlerin

fosforilasyonuna yol açar. Glukagon yağ yıkılımını, yağ yıkılımının

hız kısıtlayıcı enzimi olan hormon duyarlı lipazın fosforilasyonu

yolu ile gerçekleştirir. Kolesterol sentezini ve yağ asidi sentezini

inhibe eder. Karaciğerde glikojen fosforilazı aktifleyerek glikojen

yıkılımını arttırır, sentezini inhibe eder.

54. Bilirubinin ürobilinojene dönüşümünde rol oynayan enzim

aşağıdakilerden hangisidir?

A) ALA sentaz

B) Ferroşelataz

C) Betaglukuronidaz

D) UDP–Glukuronil transferaz

E) Biliverdin redüktaz

Cevap C

ALA sentaz; Porfirin sentezinin hız kısıtlayıcı enzimidir

Ferroşelataz; Porfirin halkasına demiri katan enzimdir.

UDP–Glukuronil transferaz; Konjige bilirubin sentezinde yer

alır.

Betaglukuronidaz; Konjige bilirubinden ürobilinojen

sentezinde yer alır.

Biliverdin redüktaz; Biliverdinin bilirubine dönüşümünde

yer alan enzimdir. NADPH bağımlı bir enzim olup reaksiyon

mikrozomal sistemde gerçekleşir.

55. Aşağıdakilerden hangisi sporisidaldir?

A) % 60 Metil alkol

B) Polyhegzanid

C) Perasetik asid

D) % 2 fenol

E) % 70 etil alkol

Cevap C

Asetik asit, hidrojen peroksit ve suyun karışımından oluşur.

Perasetik asit, keskin kokuludur. Su gibi ürünlere parçalanır

ve çevreye zararlı metabolitlere parçalanmaz. Aluminyum

gibi metallere karşı korozivtir. Uzun süre temasa bağlı olarak

solunum yolu problemlerine, ciltte irritasyon ve kabarıklığa

neden olur. Perasetik asitle sterilizasyon süresi 50–56° C de

yarım saattir. Oksijenle hidrojen peroksit ve suya parçalanır. PAA,

organik materyal varlığında bile aktivitesini korur.

56. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisinin hedefine bağlanması

enerji bağımlı bir safha gerektirir?

A) Beta–laktamlar

B) Kloramfenikol

C) Gentamisin

D) Kinolonlar

E) Linkozamidler

Cevap C

Aminoglikozitler streptomisin hariç ribozomun 30 S ve 50 S

alt ünitesine bağlanarak RNA okunmasını önler. Aminoglikozitler

gram negatif bakterilere karşı sidaldir. Gram pozitif bakterilere

etkileri yoktur. Aminoglikozitlerin başlıca kullanım alanları

tularemi, veba ve brusellozdur. En önemli yan etkileri ototoksisite

(denge) ve nefrotoksisitedir. Aminoglikozitlerin bakteri sitoplazma

zarından geçmeleri oksijene ve enerjiye bağımlıdır. Apsede

kullanılamazlar.

57. Hangisi derinin normal kalıcı florasında bulunmaz?

A) Staphylococcus epidermidis

B) Proprionobacterium acnes

C) α–hemolitik streptokoklar

D) S.pyogenes

E) Malesezia furfur

Cevap D

Page 61: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

23DENEME SINAVI – 42

S.pyogenes insanların normal florasında bulunmaz.

Oysa Malasezia insanların deri flora elemanıdır. α–hemolitik

streptokoklar boğazda flora elemanıdır. Proprionobacterium

acnes deride flora elemanıdır.

58. Aşağıdakilerden hangisinde streptomisin kullanılması

uygun değildir?

A) Brusella

B) Tüberküloz

C) Tularemi

D) Veba

E) Mikoplazma pnömonisi

Cevap E

Mikoplazmaların neden olduğu pnömonide makrolitler

ve kinolonların kullanılması uygundur. Aminoglikozitlerin

kullanılması uygun değildir. Aminoglikozitlerin ilk tercih olarak

kullanılabileceği başlıca hastalıklar Brusella, Tüberküloz,

Tularemi, Veba’dır.

59. Aşağıdaki eşleştirilen bakterilerden hangilerinin ayrımında

%3 H2O2 testi gereklidir?

A) Stafilokok–Streptokok

B) Pseudomonas– Klebsiella

C) Enterekokok–Pnömokok,

D) Borrelia – Pseudomonas

E) Neisseria–Hemophilus

Cevap A

Stafilokoklarla Streptokokların ayrımında en önemli test

katalaz testidir. Katalaz testi (%3 hidrojen peroksitli ortamda

bakterinin reaksiyon girmesi ve köpük oluşmasına dayanır

stafilokoklarda pozitif, Streptokoklarda negatiftir.

60. Pnömokoklarla ilgili ifadelerden hangisi/hangileri doğru

değildir?

I. Optokine dirençlidir

II. Penisiline dirençli kökenler mevcuttur

III. inülini hidroliz eder

IV. %6.5 NaCl ortamında ürer

A) I ve II

B) II ve III

C) I, II ve III

D) Yalnız III

E) I ve IV

Cevap E

Pnömokoklar gram pozitif koktur, optokine duyarlıdır

ve inülini hidroliz eder Ancak Streptokoklar içinde

enterokoklar, %6.5 NaCl ortamında ürer.

61. B grubu beta hemolitik Streptokoklarla ilgili ifadelerden

hangisi/hangileri doğru değildir?

I. Siyalik asit yapısında kapsülü vardır.

II. CAMP pozitiftir.

III. Erken başlangıçlı (ilk 7 gün) sepsiste mortalite fazladır.

IV. Grup B Streptokoklarla kolonize annelere doğum öncesi

gentamisin profilaksisi gerekir.

A) I ve II

B) Yalnızca III

C) II ve III

D) Yalnızca IV

E) II ve IV

Cevap D

B grubu Streptokokların siyalik asit yapısında kapsülü

vardır. B grubu Streptokokların CAMP deneyi pozitiftir.B grubu

Streptokokların neden olduğu erken başlangıçlı sepsisin

mortalitesi (ilk 7 gün) daha fazladır. Vajeninde Grup B Streptokok

kolonizasyonu olan annelere ampisilin profilaksisi önerilmektedir.

Page 62: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

62. Yoğun bakım ünitesinde 20 gün yatan 68 yaşındaki hastada

beyin cerrahi ameliyatından sonra menenjit bulguları

gelişmiştir. BOS örneğinde bol nötrofil ve Gram (–)

kokobasiller görülmüştür. Kültürde oksidaz (–) hareketsiz ve

nonfermentatif bakteriler üremiştir.

Bu klinik tabloya yol açması en olası bakteri

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pseudomonas aeruginosa

B) Acinetobacter baumannii

C) Neisseria meningitidis

D) Haemophilus influenzae

E) Alcaligenes faecalis

Cevap B

Hastada postop. menenjit gelişmiştir. Böyle bir menenjitte

öncelikle Pseudomonas, Acinetobacter gibi gram negatifler ve

stafilokoklar ön planda düşünülür. Gram negatif kokobasil olması

nedeniyle stafilokok olamaz. Oksidaz negatif ve hareketsizliği

nedeniyle de pseudomonas olamaz. Doğru cevap Acinetobacter

spp. dir.

63. Serolojik tanısında kardiyolipine karşı gelişen antikor

aranan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mycobacterium tuberculosis

B) Trepanoma pallidum

C) Nocardia asteroides

D) Burkholderia cepacia.

E) Acinetobacter baumannii

Cevap B

Sifilisin serolojik tanısında treponomal ve non treponomal

testler kullanılır. Non– Treponomal testler de (VDRL–RPR)

kardiyolipine karşı gelişen antikorlar aranmaktadır.

64. Günlük 60 mg Steroid kullanan 55 yaşındaki erkek hasta,

iki haftadır süren ateş, öksürük, kanlı balgam çıkarma, baş

ağrısı ve sol kolunda güçsüzlük ile başvuruyor. Çekilen toraks

tomografisinde her iki akciğerde multipl apse ile uyumlu

lezyonlar görülüyor. Bronkoalveoler lavaj örneğinde gram

pozitif, dallanmış filamantöz yapılar EZN pozitif saptanmıştır.

Yukarıda tanımlanan klinik tabloda düşünülmesi gereken

en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mycobacterium tuberculosis

B) Actinomyces israelii

C) Nocardia asteroides

D) Rhodococcus equi

E) Paracococciodes brasilensis

Cevap C

Nocardia cinsi bakteriler, gram pozitif olmalarına rağmen,

aside rezistan boyanırlar. Nocardia’lar normal konakta travmatik

inokülasyona ikincil kutanöz enfeksiyonlara yol açarken,

bağışıklığı bozuk bireylerde inhalasyon yoluyla alınarak pnömoni

ve merkezi sinir sistemi enfeksiyonuna neden olurlar. Kültürde ve

dokuda hif formunda görülürler.

65. Kemik iliği nakli yapılan 60 yaşındaki kadında,

transplantasyondan 65 gün sonra ateş, solunum sıkıntısı,

öksürük, konfüzyon, sulu ishal, radyogramda akciğer

grafisinde bilateral infiltrasyon saptanıyor. Kanda lökosit

sayısı 4.000, % 80 nötrofil hâkimiyeti saptanıyor. Serum

sodyum seviyesi 118 meq/lt ise hangi etken öncelikle

düşünülmelidir?

A) Mycoplasma pneumoniae

B) Streptococus penumoniae

C) Pseudomonas aeruginosa

D) Escherichia coli

E) Legionella pneumophila

Cevap E

Legionella pneumophila atipik pnömoni yapar. Genellikle

su kaynaklarından, klimalardan, soğutma kulelerinden bulaşır.

Yaşlılarda sıktır. Sigara, organ nakli ve diğer sebeplerle immün

süpresif tedavi almak risk faktörleridir. Eğer atipik pnömoni tarif

edilen bir hastada hiponatremi, hipopotasemi, akciğer grafisinde

iki taraflı diffüz infiltrasyon varsa, betalaktam tedaviye cevap

vermiyor ve ishal de var ise ön planda legionella düşünülmelidir.

Tedavide makrolidler veya kinolonlar kullanılır.

Page 63: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

25DENEME SINAVI – 42

66. AIDS’li erkek hasta penis ülseri nedeniyle başvurmuştur.

Ülserler basmakla hassastır. Ülserden alınan örnekte balık

sürüsünü andıran gram negatif basiller görülmüştür.

Bu ülserin tedavisinde aşağıdakilerden hangisinin verilmesi

en uygundur?

A) Azitromisin

B) Sefazolin

C) Metronidazol

D) Penisilin G

E) Asiklovir

Cevap A

Hemophilus ducreyi, cinsel yolla bulaşır ve genital bölgede

ağrılı ülsere neden olur. Yaptığı hastalığa yumuşak şankr,

şankroid, ulcus molle denir. HIV’le birlikteliği sıktır. Etkenin

girmesinden 7–10 gün içinde ağrılı ülserasyon, LAP ve öpüşen

lezyonlar görülür. Gram boyamada balık sürüsü gibi görünür.

Tedavide yedi gün süreyle eritromisin, azitromisin verilir.

67. Göz çevresinde ödem, bacak kaslarında ağrı ile başvuran

hastanın sıkça domuz eti yediği öğrenilmiştir. Tetkiklerinde

eozinofili ve kas biyopsisinde kist içeren larvalar saptanmıştır.

Bu hastada hangisi öncelikle hangisi düşünülmelidir?

A) Trichinella spiralis

B) Cryptosporidium parvum

C) Enterobius vermicularis

D) Balantidium coli

E) Diphyllobothrium latum

Cevap A

Trichinella spiralis larva içeren domuz etinin yenmesiyle

bulaşır. En sık tutulan kaslar ekstra oküler kaslar, dil, deltoid,

pektoral ve diafragma kaslarıdır. Kist kaslarda birkaç ay yaşar ve

daha sonra ölüp kalsifiye olur. Göz çevresinde ödem, göğüs ağrısı

ve yaygın miyalji şikayeti ile başvuran kas biyopsisinde kist içeren

larvalar varsa T.spiralis enfeksiyonu düşünülmelidir.

68. Plasmodium vivax ile enfekte bir kişiyi sokan sivrisinek,

plasmodium’un hangi formunu insandan alarak enfekte

olur?

A) Sporozoit

B) Hipnozoid

C) Merozoid

D) Gametosid

E) Ookist

Cevap D

Sıtma insana sivrisineklerin sokmasıyla sporozoid formunu

bulaştırır. İnsanı sokan sivrisinek ise gametositleri alır.

69. Hangisinin işlevi bozulduğunda hiper Immun globulin M

sendromu oluşur?

A) CD 28 ligand bozukluğu

B) CD 40 ligand bozukluğu

C) CD 56 ligand bozukluğu

D) CD 21 ligand bozukluğu

E) CD 11 ligand bozukluğu

Cevap B

T lenfositinin CD 40 ligandıyla CD 40 birleşmesinin sonucu

izotip anahtar çevrimi oluşur ve bu birleşmeden sonra immün

globülin M den başka immün globülin G,E,A salınımı başlar

(Anahtar çevrimi). Eğer CD 40 ile 40 ligand birleşmesinde

bir problem varsa izotip anahtar çevirme gerçekleşemez ve

ancak immün globülin M salgılanabilir ki bu hastalığa hiper

immunglobülin M sendromu denir.

70. Aşağıdaki virüslerden hangilerinin canlı virüs aşısı vardır?

I. Rubella

II. Varicella zoster

III. Hepatit C

IV. Kuduz

A) I ve II

B) I ve III

C) II ve III

D) I ve IV

E) I, II ve IV

Cevap A

Page 64: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Rubella ve Varicella zoster’in canlı aşıları vardır.Rubella:

Hastalık ömür boyu bağışıklık bırakır. Kızamıkçıktan korunmada

canlı virüs aşısı kullanılır. Plasentayı geçerek malformasyon

yapabilme ihtimali nedeniyle gebelerde kullanılmaz. Aşı

yapılanların bir ay süreyle hamile kalmaması gerekir.

Suçiçeğinden korunma için canlı atenue aşısı (oka suşu) vardır.

Aşılananlar suçiçeğini hafif semptomlarla geçirebilir. Aşıya

rağmen döküntü olabilir.

71. Yüzme havuzu keratokonjoktivitine neden olan etkeni olan

virus aşağıdakilerden hangisidir?

A) Adenovirus

B) Rhinovirüsler

C) Pox virüs

D) Reo virüs

E) Rhabdo virüs

Cevap A

Epidemik keratokonjiktiviteve yüzme havuzu konj.’ne en sık

neden olan virüsler Adenovirüslerdir. Adenovirusler zarfsız DNA

virüsüdür. Kapsidden dışarıya fiber çıkarırlar. Penton fiberleri tip

özgü antijendir.

72. Parainfluenza virüslerle ilgili bilgilerden hangisi doğru

değildir?

A) Parainfluenza virüs

B) Damlacık enfeksiyonuyla bulaşır.

C) Zarflı RNA virüsüdür.

D) Tip 1 ve Tip 2 beş yaş altındaki çocuklarda krupun en sık

nedenidir.

E) Hastalıktan iyileşmede Ig G antikorları gereklidir.

Cevap E

Parainfluenzavirüs Orta şiddette soğuk algınlığı benzeri

hastalığa neden olurlar. Damlacık enfeksiyonuyla bulaşır. Zarflı

RNA virüsüdür. Parainfluenza virüsün dört serotipi vardır. Tip 1 ve

Tip 2 beş yaş altındaki çocuklarda krupun en sık nedenidir. Tip 3

pnömoni yapar. Tip 4 ise soğuk algınlığı etkenidir. Viremi yapmaz.

Hastalıktan iyileşmede salgısal Ig A’nın önemi vardır. Tedavisi

semptomatiktir. En sık komplikasyon otitis media’dır.

73. Kızamıkçık aşısından kaç ay sonra hamile kalınabilir?

A) 1 ay

B) 2 ay

C) 3 ay

D) 6 ay

E) 12 ay

Cevap A

Kızamıkçık aşısı canlı aşıdır. Hamilelere ve immun supresif

hastaya kullanılamaz. Kızamıkçık aşısından sonra bir ay süreyle

hamile kalmamak gerekir.

74. Mantarlarla ilgili verilen ifadelerden hangisi (hangileri)

doğru değildir?

I. Mantarlar, prokaryottur.

II. Hücre duvarında kitin vardır.

III. Mantar hücre zarında sterol bulunur.

IV. Mantarlar absorbsiyonla beslenirler

A) Yalnız I

B) I ve III

C) I ve II

D) I ve IV

E) III ve IV

Cevap A

Mantarlar eukaryot canlılardır. Yani gerçek bir çekirdekleri,

çekirdek zarları, golgi aygıtı, endoplazmik retikulumları ve

ribozomları bulunmaktadır. Bunun dışındaki tüm seçenekler

doğrudur.

75. Mağara gezisine katılan ve uzun zamandır yüksek doz steroid

kullanan 18 yaşındaki kızda lenfadenopati ve dilde ülseratif

lezyonlar görülmüştür. Lezyondan alınan materyalin giemsa

ile boyanmasında makrofajlar içinde tomurcuklanan maya

hücreleri görülmüştür.

Aşağıdaki etkenlerden hangisi bu tabloyu oluşturabilir?

A) Coccidioides immitis

B) Histoplasma capsulatum

C) Blastomyces dermatitidis

D) Paracoccidioides brasiliensis

E) Zigomikoz

Cevap B

Page 65: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

27DENEME SINAVI – 42

Histoplasma capsulatum, kuş ve tavuk gübresi ile kirlenmiş

toprakta ve yarasaların yaşadığı mağaralarda bol miktarda

bulunur. Histoplazmoz konidi ve hiflerin solunması ile bulaşır.

Vakaların % 95’i asemptomatiktir. Yaklaşık % 4 vakada grip

benzeri tablo gelişir. Yoğun konidi solunumu olursa pnömoni

oluşur. Histoplasmalar kapsülsüzdür ama makrofajların içinde

tomurcuklanarak ürer.

76. Th2 lenfositlerinden salınan ve immun sistemi baskılayıcı

özellikte olan sitokin hangisidir?

A) IL–1

B) Interferon gamma

C) IL–2

D) IL–12

E) IL–10

Cevap E

IL4,5, IL10,IL13 Th–2 lenfositler tarafından salınır. IL10 MHC

yapımını azaltır, sitokin yapımını baskılar ve antisitokin özelliği

vardır.

77. Hücrenin yaralanmasında önemli rol oynayan reaktif

oksijen ürünlerinin ortamdan uzaklaştırılmasında

aşağıdakilerden hangisi görev alır?

A) Katalaz

B) Fosfolipaz A2

C) Laktat dehidrogenaz

D) Kaspaz

E) Telomeraz

Cevap A

Antioksidan Maddeler serbest radikal oluşumunu baskılayan,

oluşan serbest radikalleri inaktive ve hücresel hasarlarını

nötralize eden moleküllerdir. Katalaz yüksek konsantrasyonda

oluşan hidrojen peroksidin detoksifi kasyonunu sağlayan bir

antioksidan enzimdir.

78. Kurşun ve diğer ağır metallerin etkisi sonucunda gelişen

nekroz tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Koagulasyon nekrozu

B) Likefaksiyon nekrozu

C) Gangrenöz nekroz

D) Kazeifikasyon nekrozu

E) Enzimatik yağ nekrozu

Cevap A

Nekroz, yaşayan dokudaki hücrelerin, ölümlerinden sonra

izlenen morfolojik değişiklikleri tanımlar. En sık görülen nekroz

formu koagulasyon nekrozudur. Beyin hariç tüm vücutta

damar tıkanması sonrası (ateroskleroz gibi nedenlerle) ya da

kanlanmanın bozulmasını takiben gelişen nekroz koagülasyon

nekrozudur.

Kurşun başta olmak üzere ağır metal zehirlenmeleri

ve radyasyon sonrasında da hücre ölümü koagülasyon

nekrozu formundadır. Hücre şişmesi, sitoplazmik proteinlerin

denatürasyonu ve hücre organellerinin yıkımı ile karakterizedir.

Hücrenin lizozomal enzimleri de denatüre olduğundan etkilenen

dokuda erime izlenmez. Dokunun çatısı korunur, hücre hayalleri

seçilebilir ama ayrıntıları gözlenemez.

79. Aşağıdaki inflamatuar mediatörlerden hangisi iltihap

alanında üretilir ve kemik iliği üzerinde koloni uyarıcı faktör

benzeri etkiye sahiptir?

A) IL 1

B) IL 3

C) IL 4

D) IL 13

E) IL 15

Cevap B

Tabloyu inceleyiniz.

SİTOKİNLER ve ETKİLERİ

Sitokin Kaynak hücre Major etki

IFN–α ve β • Virüsler ile enfekte hücreler tarafından üretilirler.

• Bütün hücreler üzerinde etkilidirler.

• Üretildiği hücre üzerinde etkisi yoktur; çevredeki hücreleri virüse karşı korumayı amaçlar, uyarır

• NK Hücrelerini aktive eder.

• Aniviral etki, fagositik aktivasyonu artırır.

IFNg • CD4 (+) T lenfositlerce (TH1 hücreleri) ve NK hücrelerince üretilir.

• Makrofaj, B ve T lenfositler üzerinde etkilidir.

• Makrofajları uyarır, fagosit aktivasonu, Class I ve II MHC antijenlerinin ekspresyonunu artırır.

• TH2 hücrelerini bloke eder. NK hücrelerini aktive eder.

• Makrofajların damar dışına çıkışı ve granülom oluşumunu uyarır.

• Histiyositik dev hücre formasyonunu uyarır

Page 66: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

lL–1 Monosit makrofaj sistemi hücrelerince üretilir.

• Endotel ve T hücreleri üzerinde etkilidir.

• Akut iltihabın her aşamasını uyarır (TNF ile birlikte)

• Endotelde prokoagülandır, adezyon moleküllerini artırır.

• TNF–α ve lL–6 ile birlikte iltihabın sistemik etkisinden sorumludur (ateş, akut faz protein sentezi).

• TNF–α ile birlikte kronik iltihapta fibroblastları uyararak, kollajen sentezini artırır. Osteoklastik kemik yıkımını uyarır.

lL–2 • CD4 (+) T lenfosit kaynaklıdır (TH1 hücrelerince üretilir)

• T ve B lenfositler üzerine etkilidir.

• Otokrin etki göstermesi bu medyatörün karakteristiğidir.

• T hücre büyüme faktörüdür (otokrin etkisi vardır).

• B hücre proliferasyonunu uyarır.

• NK hücrelerinin major uyaranıdır.

• Temel etkisi hücresel immünitenin uyarılmasıdır.

lL–3 T lenfosit kaynaklıdır.

• Kemik iliğinde myeloid ve eritroid farklılaşma ve üremeyi uyarır (mast hücre ve nötrofil polimorf üretimini artırır).

• Koloni uyarıcı faktor olarak çalışır.

lL–4 CD4 (+) T lenfosit kaynaklıdır (TH2 hücrelerince üretilir)

• TH2’leri uyarır; TH1’leri inhibe eder. Bu etki temelde hümöral immüniteyi uyarır.

• B lenfositleri uyararak lg üretimini artırır.

lL–5 CD4 (+) T lenfosit kaynaklı (TH2 hücrelerince üretilir)

• B hücre farklılaşmasını ve hümoral immüniteyi uyarır.

• Eozinofil kemotaksisi, eozinofillere diferansiasyonunu ve lgE sentezini uyarır; alerjik tablolarda özellikle astımda önemli rol alır.

lL–6 T lenfosit kaynaklı (TH2 hücrelerince üretilir)

• TNF–α ve lL–1 ile birlikte iltihabın sistemik etkisinden sorumludur (ateş, akut faz protein sentezi).

• B Lenfositleri, lg sentezini, akut faz protein sentezini uyarır, osteoklastları uyararak kemik yıkımını arttırır.

lL–7 Stromal ve epitelyal hücreler

Kemik iliğinde lenfositlerin (hem T hem B) üretimini uyarır.

lL–8 T hücreleri ve makrofajlar

Nötrofil, bazofil ve T hücre kemotaksisi

lL–9 Lenfositler Kemik iliğinde T hücre büyümesini uyarır.

lL–10 T lenfosit kaynaklı (TH2)

Temelde immünsüpresif etkilidir (özellikle T lenfositler üzerinde immünsüpresandır.

lL–11 Kemik iliğindeki stromal hücreler

• Kemik iliğinde trombosit üretimini uyarır.

• Akut faz proteinlerinin yapımını uyarır.

lL–12 Makrofajlar ve B hücreleri

• Th1 hücreleri ve NK hücrelerince INF–g üretimini uyarır.

• NK hücrelerinin en güçlü uyaranlarındandır.

• Granülomlarda makrofajların kemotaksisini uyarır.

lL–13 Lenfositler • Lenfositlerin büyümesi ve lgE sentezini uyarır.

• Epitel hücrelerinden mukus üretimini arttırır.

TNF–α Makrofajlar, mast hücreleri ve T–B lenfositler

• IL–1 ile birlikte akut ve kronik iltihabın her basamağını uyarır, fibroblastlardan kollajen üretimini uyarır.

• IL–1ve IL–6 ile iltihabın sistematik etkisinden sorumludur.

TGF–β T hücreleri, makrofajlar, B hücreleri, mast hücreleri

• İmmünsüpressif etkilidir (antisitokin).

• Kronik iltihapta fibroblastları aktive ederek fibrozisi uyarır.

• Rejenerasyonu durdurur.

80. Akut apandisitte izlenen iltihap türü aşağıdakilerden

hangisidir

A) Fibrinöz

B) Seröz

C) Süpüratif

D) Nekrozlu

E) Ülseratif

Cevap C

Süpüratif veya pürülan iltihap, iltihabın bakterinin zaferi ile

sonuçlandığı, püy oluşumu ile giden tabloyu tanımlar. Nötrofiller

(bu tip inflamasyonlarda nötrofiller baskın hücre tipidir), nekrotik

hücreler ve sıvıdan oluşur. Süpüratif iltihabın, apse ve flegmonöz

iltihap olmak üzere iki tipi vardır.

Apse; likefaksiyon nekrozu ve eşlik eden kaviter boşluk

oluşmasına denir. Apse odağının ortası nekrotik, çevresi

nötrofillerden yoğundur. En dışta dilate damarlar ve fibroblastik

proliferasyondan oluşan (granülasyon dokusu yapısı) bir

demarkasyon zonu vardır.

Flegmonöz iltihap; kaviter boşluk oluşturmadan dokuyu

yıkarak ilerleyen süpüratif iltihaptır. Dokuyu yıkan nötrofil ve

bakterilere rağmen apse oluşumu izlenmeyen bir iltihaptır. Doku

yıkımı ile gittiği için perforasyonlara zemin hazırlar.

Page 67: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

29DENEME SINAVI – 42

81. Adenomatöz polipozis coli (APC) proteini, hangi molekülle

birleşerek, bu molekülü parçalar ve transkripsiyon

genlerinin aktivasyonunu engeller?

A) E6 proteini

B) Siklin A

C) p57 proteini

D) β katenin

E) BAX proteini

Cevap D

APC proteini hücre içerisinde β katenin molekülü ile

birleşerek bu molekülü parçalar ve transkripsiyon genlerinin

aktivasyonunu engelleyerek mitozu durdurur.

Familyal polipozis coli hastalığında konjenital APC protein

yokluğu ya da mutasyonu vardır. Hücre içerisinde β katenin

parçalanamadığı için hücrede sürekli mitoz gerçekleşir.

Durdurulamayan mitoz çok sayıda adenomatöz polip gelişiminin

temel nedenidir.

82. Kırk dokuz yaşında kadın hasta memede kitle nedeniyle

doktora başvuruyor. Kitlenin eksizyonu sonrası yapılan

histopatolojik incelemede tabakalar ve adalar oluşturmuş,

atipik epitelyal hücre grupları izlenmiştir.

Bu kitlenin malign olduğunu gösteren en önemli kriter

aşağıdakilerden hangisidir

A) Kitlenin çapı

B) Nekroz

C) Belirgin nükleer atipi

D) Yüksek mitoz oranı

E) İnvazyon

Cevap E

Soruda tarif edilen kitle eğer malign ise bir karsinomdur.

Tüm neoplazilerde malignite kararı verilirken en güvenilir

bulgu metastazdır. Metastaz yoksa karsinomlarda maligniteyi

gösteren en önemli bulgu bazal membranın invazyonu,

sarkomlarda ise mitoz sayısıdır.

83. Aşağıdakilerden hangisinin klasik poliarteritis nodosa’da

görülmesi beklenmez?

A) Gastrointestinal kanama

B) Damar duvarında fibrinoid nekroz

C) Damarlarda transmural inflamasyon

D) Akciğerde granulamatöz vaskulit

E) Renal arter dallarında progresif obstruksiyon

Cevap D

Poliarteritis Nodosa (PAN) orta boy ve küçük arterlerin,

atlamalı, transmural tutulumu ve akut nekrotizan inflamasyonu

ile karakterize sistemik kronik bir vaskülittir. Sıklıkla orta yaşlı

erişkinlerin hastalığıdır.

Herhangi bir organ ya da dokuyu tutabilir, fakat akciğeri ve

aortadan çıkan damarları özellikle tutmaz. PAN en sık böbreği

(renal arter dallarını) tutar, sonrasında kalp, karaciğer, sindirim

sistemi, pankreas, testis, iskelet kası, sinir sistemi ve deriyi

tutabilir.

Tutulum, rastgele dağılımlı ve atlamalıdır; hasar öncelikle

bifurkasyon bölgelerinde izlenir. Etkilenen damarda fibrinoid

nekroz gelişimi ardından gelişen onarım sürecinde lümendeki

kanın basıncı ile anevrizmal dilatasyonlar; onarım dokusunun

yoğun fibrozise dönmesi ile damarda nodülarite ve obstrüksiyon

gelişir. Aynı noktada ya da damarın farklı seviyelerinde yıllar

içinde sürekli tekrarlayan ataklar sonrası lümenin daralması

dokularda infarktüs gelişimi ile sonuçlanır.

PAN’ın karakteristik görünümü, aynı ya da farklı damarlar

üzerinde lezyonların farklı dönemlerinin bir arada

bulunuşudur. PAN granülomatöz bir vaskülit değildir.

Özellikle renal tutulum önemlidir; çünkü PAN olgularında

majör ölüm nedeni böbrek tutulumudur. PAN renal arter

dallarını tuttuğunda tekrarlayan fibrinoid nekroz atakları ve

bunların iyileşmesi ile fibrozis gelişimi ve lümende daralmaya

neden olur. Zaman içinde renal arter dallarında yaygın daralma

sonucu renal iskemi ve renin– anjiotensin sisteminin devreye

girmesi ile hipertansiyon gelişimi izlenir. PAN olgusunda

hipertansiyonun varlığı hastalığın böbreği tuttuğu ve kötü

prognozlu olacağı anlamına gelir.

PAN olgularının yaklaşık %30’unda serumda HBV antijeni

bulunur.

Page 68: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

84. Aortik diseksiyon nedeniyle cerrahi onarım yapılan 30

yaşındaki bir erkek hastada damar duvarının incelenmesinde

mediada elastik liflerde parçalanma saptanıyor.

Bu patolojiye aşağıdakilerden hangisi eşlik edebilir?

A) Marfan sendromu

B) Nörofibromatozis tip II

C) α1–antitripsin eksikliği

D) Lesch–Nyhan sendromu

E) Kawasaki hastalığı

Cevap A

Aort Disseksiyonu (Dissekan aort anevrizması) kanın; aort

duvarında, muskuler tabakayı basınçla yırtarak açtığı kanallar

içinden ilerlemesiyle karakterize, kötü prognozlu bir hastalıktır.

Aort disseksiyonu, aort lümeninde belirgin dilatasyon gelişimi ile

beraber değildir.

İki ayrı yaş grubunda ve ayrı klinik tablolarda karşımıza çıkar:

a– 40–60 yaşlar arasında erkeklerde (bu olguların hemen

hepsi hipertansiyon hastasıdır)

b– Anormal konnektif doku hastalığı bulunanlarda (Marfan

sendromu ve Ehler Danlos sendromu tip IV) genç yaşlarda.

Disseksiyon hemen daima aort duvarında endotelde ve

intimada yırtık nedeniyledir. Bu intimal yırtık, aortada herhangi

bir yerde olabilirse de, olguların %90’ında aort valvülünden

sonraki ilk 10 cm içindedir. Kan intimal yırtıktan girer, mediaya

kadar ilerler ve sonra aort yapraklarını ayırarak aort duvarı içinde

ilerler. Abdominal aortadaki bir aterom plağından kan tekrar

lümene geri döner.

Dissekan aort anevrizmasında rüptür sıklıkla ani ölümlere yol

açar. Hastada izlenebilen bulgular kişide lezyonun ne zamandır

bulunduğu ile ilişkilidir. %20 olguda aort duvarında mediada,

fokal alanlarda dejenerasyon izlenir. Bu tablo “kistik medial

nekroz” olarak adlandırılır.

85. Pap smear mikroskobisinde düşük dereceli skuamöz

intraepitelyal lezyon ve kondilomda izlenen perinükleer

vakuolizasyon, aşağıdakilerden hangisinin birikimine bağlı

olarak oluşur?

A) Viral partikül

B) Glikojen

C) Lizozom

D) E4 proteini

E) Kaba endoplazmik retikulum

Cevap D

HPV etkisiyle servikal skuamöz epitel hücrelerinde HPV E4

proteini birikimi sonucu perinükleer vakuolizasyon . Perinükleer

vakuolizasyon içeren bu hücreler koilosit olarak adlandırılır.

86.Yirmi yedi yaşında bir erkek hastanın kemik iliğinde iğne

benzeri Auer çubukçukları içeren iri neoplastik blastik

hücreler görülüyor.

Bu hastada sitogenetik çalışmada ne tür bir anomali

beklenir?

A) 17 q delesyonu

B) t(8;14)

C) t(15;17)

D) t(9;22)

E) t(14;18)

Cevap C

Soruda tarif edilen myeloperoksidaz granüllerinden oluşan

Auer çubukçuklarının en sık olarak görüldüğü AML alt tipi AML

M3’dür. AML M3’de saptanması beklenen sitogenetik anomali

t(15;17)’dir.

AML Alt Tipleri

Sınıf % Morfoloji ve yorum

AML M0; minimal differansiasyonlu AML

2–3

Sitolojik ve sitokimyasal (myeloperoksidaz negatif) myeloblastlar tanımlanamaz, myeloid köken antijen ekspresyonu vardır, EM’de myeloblastlara benzerler, Kötü prognozludur.

AML M1; differansiyasyonsuz AML

20

Çok immatürdürler, ancak >%3 myeloperoksidaz (+); az sayıda granül ve Auer rod izlenebilir; myeloblastdan ileri matürasyon minimaldir.

AML M2;

matürasyonlu (diferansiasyonlu) AML

30–40

(En sık)

Myeloblastlar granulosit yönünde diferansiye

Auer rodlar sıklıkla (+), t(8;21) bulunanlarda prognoz iyi.

AML M3;

Akut promyelositik lösemi

5–10

Hücrelerin çoğu hipergranüler promyelosittir.

Her hücrede Auer rod (+)

35–40 yaş arası gençlerde sık

DİK gelişim riski çok yüksek

t(15;17) varlığında retinoik asit tedavisine cevap +

Çok iyi prognozludur [ t (15:17) varsa]

AML M4;

Akut myelomonositik lösemi

15–20

Myelositik ve monositik diferansiasyon var

Monoblastlarda nonspesifik esteraz +

Page 69: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

31DENEME SINAVI – 42

AML M5;

Akut monositik lösemi

10

M5a alt grubu: Monoblastlar (peroksidaz –, nonspesifik esteraz +) ve promonositler baskındır.

M5b alt grubu: Matür monositler baskındır.

M5 yaşlı hastalarda sık görülür. Organomegali, lenfadenomegali ve doku infiltrasyonları yüksek oranda saptanır

AML M6;

Akut eritrolösemi5 Displastik eritroid prekürsörler

AML M7;

Akut megakaryositik lösemi

1

(En nadir)

Blastlar megakaryositik diferansiasyon gösterir.

Myelofibrozis ve artmış ilik retikülini.

Down sendromu olgularında görülme sıklığı artmıştır.

Kötü prognozludur.

87. Histopatolojik olarak ferriginöz cisimciklerin izlendiği

pnömokonyoz aşağıdakilerden hangisidir?

A) Antrakozis

B) Berilyozis

C) Silikozis

D) Asbestozis

E) Bagassozis

Cevap D

Asbestozisde asbest cisimciklerinin etrafında Fe birikmesi

sonucu ferriginöz isimcikler oluşur.

88. Kolonda paneth hücre metaplazisi aşağıdakilerden

hangisinde görülür?

A) Whipple hastalığı

B) Abetalipoproteinemi

C) Cheliak hastalığı

D) Crohn hastalığı

E) Ülseratif kolit

Cevap D

Kolonda normalde paneth hücresi bulunmaz.Ancak Crohn

hastalığında görülebilir.

89. Aşağıdakilerden hangisi primer bilier siroza en yüksek

oranda eşlik eden otoimmün bir hastalıktır?

A) Sistemik lupus eritematozus (SLE)

B) Sjögren sendromu

C) Polimiyozit

D) Dermatomyozit

E) Otoimmün troidit

Cevap B

Primer bilier siroza %70 sjögren,%20 otoimmün troidit eşlik

eder.

Sjögren sendromunda tükrük ve gözyaşı bezlerinin

immünolojik yıkımı söz konusudur. Kadınlarda sık görülür.

Konnektif doku hastalığı olmaksızın lakrimal gland ve tükrük

bezleri izole olarak tutulum olursa, buna Sicca Sendromu adı

verilir.

90. Aşağıdakilerden hangisi Von Hippel–Lindau hastalığına

daha sık eşlik eder?

A) Multipl menenjiom

B) Medullablastom

C) Hemanjiyoblastom

D) Schwannom

E) Ependimom

Cevap C

Von Hippel–Lindau hastalığı, başlıca serebellum ve retinada

tümöral (kapiller hemanjiyoblastom) gelişimlerin izlendiği,

otozomal dominant bir hastalıktır. Multipl menenjiomlar,

schwannom (akustik ve periferik sinirlerde), ve nörofibromlar,

spinal kord ependimomları ise yine aynı gruptan (familyal tümör

sendromları) bir hastalık olan nörofibromatoziste görülür.

91. Retinal pigment epitelinde hiperplazi aşağıdaki

gastrointestinal polip sendromlarından hangisinde görülür?

A) Familyal polipozis koli

B) Cowden sendromu

C) Peutz Jeghers sendromu

D) Cronkhite–Canada sendromu

E) Turcot sendromu

Cevap A

FAP ta ekstraintestinal bulgu olarak retina pigment epitelinde

hiperplazi görülür.

Page 70: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

92. Minimal değişiklik hastalığında karakteristik ışık

mikroskobik bulgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Endotel proliferasyonu

B) Mezanjiyal fibrozis

C) Podositlerin ayaksı çıkıntılarında silinme

D) Bazal membranlarda kalınlaşma

E) Karakteristik bulgu izlenmez

Cevap C

SORUYA DİKKAT!! !IŞIK MİKROSKOPİ SORULUYOR!!!!

Lipoid nefroz (Minimal değişiklik hastalığı), çocuklarda

görülen nefrotik sendromun en sık nedenidir. Işık mikroskopisinde

glomerüller normal görünür. Elektron mikroskobik olarak

epitelyal hücrelerin (podositler) ayaksı çıkıntılarında (foot

process) diffüz silinme izlenir. Bu hastalığın en karakteristik

özelliği kortikosteroid tedavisine dramatik bir şekilde yanıt

vermesidir.

93. Aşağıdakilerden hangisinin etyolojisinde HIV en önemli yere

sahiptir?

A) Posstreptekoksik glomerulonefrit

B) Kresentik glomerulonefrit

C) Fokal segmenter glomerülonefrit

D) Membranoproliferatif glomerulonefrit

E) Membranöz glomerulonefrit

Cevap C

HIV’ e sekonder gelişen nefrotik sendrom FSGS’dir. HIV’de

görülen FSGS’nin prognozu çok kötüdür.

94. Memenin en sık görülen spesifik malignitesi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnvaziv lobüler karsinom

B) Duktal karsinoma insitu

C) Kribriform karsinom

D) Duktal invaziv meme karsinomu

E) Medüller karsinom

Cevap A

Meme kanserlerinin sınıflandırmasında eğer spesifik bir

tipe (lobüler, tübüler/kribriform, müsinöz (kolloidal), medüller,

papiller, metaplastik karsinom) benzetilebiliyorsa o tipin ismi

verilir. Eğer benzetilemiyorsa rutinde kullanıldığı şekliyle invaziv

duktal karsinom ya da (sınavda sorulabilecek haliyle) spesifik

olmayan tip meme karsinomu denir.

95. Aşağıdaki tiroid kanserlerinden hangisinde hipertroidi daha

sık görülür?

A) Anaplastik karsinom

B) Papiller karsinom

C) Medüller karsinom

D) Folliküler karsinom

E) Metastatik karsinom

Cevap D

Troidde foliküler kanser diğer tümörlerden farklı olarak

nadiren hiperkalsemi yapabilir.Diğerlerinde hipotroidi veya ötroidi

saptanır.

96. Aşağıdaki vulvar lezyonlardan hangisi adenokansere

dönüşüm gösterir?

A) Aktinik keratoz

B) Bowen hastalığı

C) Paget hastalığı

D) Kondiloma acuminata

E) Bovenoid papülozis

Cevap C

Paget hastalığı bir adenokarsinoma insitu iken diğerleri

skuamöz hücreli karsinoma dönüşür.

97. Kemik tümörleriyle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi

yanlıştır?

A) Primer malign kemik tümörleri çocukluk çağında daha

sıktır

B) Kondrosarkomlar erişkin çağda daha sık görülür.

C) Kemiğin en sık primer benign tümörü osteokondromdur

D) Kemikte en sık görülen malign tümör metastatik

tümörlerdir.

E) Kondroblastom malign bir kemik tümörüdür.

Cevap E

Kemiğin en sık tümörleri metastatik olanlardır.

Erişkinlerde benign kemik tümörleri daha sık olarak

izlenirken, çocuklarda malign olanlar daha sıkdır.

Osteosarkom ve Ewing sarkomu çocuklarda, kondrosarkom

ise erişkinlerde sıkdır.

İskelet sisteminde en sık görülen tümörler metastatik

olanlardır.

Osteokondrom, kemikte en sık olarak izlenen benign

Page 71: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

33DENEME SINAVI – 42

tümördür.

Kemik tümörlerinin lokalizasyonu önemli. Bunuda özetlersek

*** Epifize yerleşen kemik tümörleri → Dev hücreli kemik

tümörü, kondroblastom

*** Diafize yerleşen kemik tümörleri → Ewing sarkom

*** Metafize yerleşen kemik tümörleri → Diğerleri

98. Aşağıdaki menenjit etkenlerinden hangisinde beyin tabanını

tutulumu sıklıkla görülür?

A) Streptokok menenjiti

B) Stafilokok menenjiti

C) Listeria menenjiti

D) Tüberküloz menenjiti

E) Viral menenjiti

Cevap D

Lenfohematojen yayılım sonucu tüberküloz menenjit ve

miliyer tüberküloz gelişebilir. En sık beyin tabanını tutar.

Subaraknoid bölgede jelatinöz ya da fibrinöz eksuda ve

leptomeninksler üzerinde beyaz granüller mevcuttur. Tüberküloz

meninjitin en sık tutulum paterni diffüz meningoensefalittir.

99. Aşağıdakilerden hangisi tip 1 ve tip 2 DM tedavisinde

subkütan kullanılan insan amilin analoğudur?

A) Sitagliptin

B) Pramlintid

C) Liraglutid

D) Exenatid

E) Tolrestat

Cevap B

Diyabetes Mellitus tedavisi TUS sınavının en önemli

konularından biridir!...

Pramlintid

•• Pankreasın beta hücrelerinden insülin ile birlikte salınan

küçük bir peptid olan ‘’amilin ,,analoğudur.

•• Diyabetik hastalarda insülin eksikliği gibi amilin

eksikliğide mevcuttur.

•• Tip 1 ve Tip 2 DM tedavisinde subkütan kullanılır.

Preprandiyal kullanılır ve özellikle postprandiyal

hiperglisemiyi engeller.

•• Pramlintid; Mide boşalmasını geciktirerek glukoz emilim

hızını yavaşlatır. Hipotalamus üzerinden tokluk hissini

artırır ve uygunsuz glukagon sekresyonunu baskılar.

100. Pioglitazon için aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

A) PPAR–g‘nın yanısıra PPAR–α‘yıda uyarır

B) Lipid profilini olumlu etkiler

C) Kilo verdirdiği için obez hastalarda iyi tercihtir

D) Ödeme neden olduğu için ileri evre kalp yetmezliğinde

kontrendikedir

E) Osteroporoza bağlı el bileği kırığı yapabilir

Cevap C

Soru önemli bir oral antidiyabetik ilaç grubu olan

Tiazolidindionların temel özelliklerinin bilinmesi gerektiğini

vurgulamaktadır.

TROGLİTAZON, PİOGLİTAZON, ROSİGLİTAZON

•• Nükleer bir reseptör olan; peroksizom prolifatörle

aktive olan reseptör gama’nın (PPAR–g) agonisti olarak

etki gösterirler.

•• Böylece insüline cevap veren genlerin transkripsiyonu

yoluyla periferik insülin direnci azalır. Nükleer

reseptör üzerinden gen transkripsiyonu yoluyla etki

gösterdikleri için etkileri en geç ortaya çıkan oral

antidiyabetik ilaç grubudur.

•• Metformin gibi periferik insülin duyarlılığını artıran

ilaçlardır.Sekretekog değillerdir.

•• Önemli bir yan etki olarak hastalarda nedeni bilinmeyen

ödeme neden olurlar. Bu yüzden ileri evre kalp

yetmezliğinde kontrendikedirler.

•• Ekstremitelerde subkütan dokuda yağ birikimine yol

açarak bir miktar kilo aldırabilirler. Fakat abdominal

obeziteye yol açmazlar.

•• Hepatoksisite gösterebilirler.

•• Ayrıca bu ilaçların postmenopozal kadınlarda ve ileri

yaştaki erkeklerde osteoporozu artırarak özellikle el

bileği ve ayakta kırık riskini arttırdığı gösterilmiştir.

•• Troglitazon; hepatotoksisite nedeniyle artık

kullanılmamaktadır.

•• Rosiglitazon; Miyokard infaktüsü ve kardiyovasküler

ölüm riskini artırdığı için; yani olumsuz kardiyak yan

etkileri nedeniyle artık kullanılmamaktadır.

•• Pioglitazon; PPAR– Gamma agonisti olmasının yanısıra

PPAR–Alfa agonisti özelliği de vardır.LDL düzeyini

artıran Rosiglitazonun aksine; lipid profilini olumlu

etkiler.

PPAR üzerinden etki gösteren önemli ilaçlar

PPAR– alfa agonisti: Fibratlar

PPAR– gamma agonisti. Glitazonlar (Pioglitazon,

Rosiglitazon)

Page 72: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

101. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi aromataz inhibitörüdür?

A) Anastrazol

B) Tamoksifen

C) Fulvestrant

D) Danazol

E) Klomifen

Cevap A

Etki mekanizmaları sorusu son TUS farmakoloji

sınavlarında oldukça sık sorulmaktadır...

Soru değeri taşıyan gonadlar üzerinden etki gösteren

önemli ilaçlar..

Tamoksifen;

Selektif Östrojen Reseptör Modülatörleri (SERM)’nin

prototipidir.

Memede antiöstrojenik, uterus, kemik ve beyinde östrojenik

aktivitesi vardır. Östrojen reseptörü pozitif olan meme kanserinde

kullanılır.

Uzun süreli kullanımında endometriyal hiperplaziye ve

endometrium kanserine yol aabilir.

Klomifen ; Parsiyel agonisttir. Periferde zayıf östrojenik

aktiviteye sahiptir. Fakat hipotalamusta yer alan östrojen

reseptörlerine antagonsistik etki gösterir, böylece östrojenin

buradaki negatif feed back etkisi ortadan kalkacağı için hipofizden

fazla miktarada FSH ve LH salınımı olur.

Dolayısıyla klomifenin primer etki gösterdiği yer

hipotalamustur. Gonodatropinlerin miktarını artırır.

En önemli kullanım endikasyonu; PCOS hastalarında olduğu

gibi ovulasyon indüksiyonudur.

Fulvestrant :Östrojen reseptör antagonistidir. Tamoksifenin

başarısız olduğu östrojen reseptörü pozitif meme kanseri

tedavisinde kullanılır.

Danazol: Zayıf androjenik güçlü antigonadotropik özelliği

vardır. Danazol ayrıca zayıf progesteron ve zayıf glukokortioid

etkiye sahiptir. İdiopatik trombositopenik purpura (İTP) ve

anjionörotik ödem tedavisinde kullanılır. Ayrıca antigonadotropik

özelliği olduğu için memenin fibrokistik hastalığı, endometriozis

ve over hiperfonksiyonu tedavisinde kullanılır.

Aromataz inhibitörleri

Anastrazol /Letrozol/ Vorozol/Formestan/Eksemestan/

Testolakton

•• Adipöz dokuda androjenleri östrojene çeviren aromataz

enzimini inhibe ederler.Dolayısıyla yağ dokusunda

östrojen sentezini bir miktar inhibe ederler.

•• Tamoksifenin başarısız olduğu östrojen resepötörü pozitif

olan meme kanseri tedavisinde kullanılırlar.

•• Medikal adranelektomi yapan aminoglutetimid de

aromataz inhibisyonu yapar.

102. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Adenozin A1 reseptörlerini

bloke ederek diüretik etki gösterir?

A) Karbamazepin

B) Kafein

C) Dipiridamol

D) Rolofilin

E) Tikagrelor

Cevap D

Adenozin üzerinden etki gösteren ve soru değeri taşıyan

ilaçları güzel bir tablo haline getirelim dedik!...

Adenozin Üzerinden Etki Gösteren Önemli İlaçlar

İlaç Adenozin ile İlişkisi Endikasyon

Adenozin Molekülün Kendisi Supraventriküler taşikardi

Karbamazepin Adenozin Agonisti Antiepileptik

Metil Ksantinler (Kafein, Teofilin, Aminofilin)

Adenozin Reseptör Blokajı

Analeptik (Konvülzan)

Astım ve KOAH (Bronkodilatasyon)

Dipiridamol Trombositlere adenozin geri alınımının blokajı

Antiagregan ( İskemik inme)

Rolofilin Proksimal tübül hücrelerinde ve toplayıcı kanallarda bulunan Adenozin A–1 reseptörünün blokajı

Diüretik

Tikagrelor Eritrositlere Adenozin re–uptake’ ni bloke eder

P2Y12 blokajına bağlı Antiagregan (ADP reseptör blokörü )

103. Aşağıdaki antiaritmiklerden hangisi benign prostat

hiperplazisi ve dar açılı glokomu olan hastalarda

kontrendikedir?

A) Prokainamid

B) Lidokain

C) Amiodaron

D) Sotalol

E) Disopramid

Cevap E

Soru antikolinerjik yan etkisi en belirgin olan antiaritmik

ilacı sormaktadır..

Disopramid; Grup 1A antiaritmiklerin üyesi olan Disopramidin

Antikolinerjik özelliği belirgindir. Bu yüzden idrar retansiyonu

yaptığı için benign prostat hiperplazisi olan hastalardan ve

Page 73: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

35DENEME SINAVI – 42

göz içi basıncı artırdığı için dar açılı glokomu olan hastalarda

kontrendikedir

Ayrıca belirgin negatif inotrop özelliği vardır. Bu yüzden

konjestik kalp yetersizliğinde kontrendikedir

104. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin elektrokardiyogramda QT

intervalini uzatması beklenmez?

A) Kinidin

B) Eritromisin

C) Metoprolol

D) Sertindol

E) Probukol

Cevap C

QT intervalini uzatan ilaçlar bir polimorfik ventriküler

taşikardi çeşidi olan Torsades des pointes tipi aritmiye yol

açarlar. Bu yüzden kardiyak toksisite gösterirler!...

QT intervalini uzatan soru değeri taşıyan önemli ilaçlar

Antiaritmikler ; Kinidin,Amiodaron, Sotalol, İbutilid, Dofetilid,

Prokainamid,Flekainid

Antibiyotikler; Eritromisin, Moksifloksasin,, Pentamidin

Antipsikotikler; Sertindol, Tioridazin, , Haloperidol

Antimalaryal; Klorokin

Antihistaminikler; Astemizol, Terfenadin

Opiyatlar; Levometadil

Prokinetikler; Sisaprid, Tegaserod

Antineoplastikler; Vandetanib, Arsenik trioksid

Antihiperlipidemik; Probukol

Kalsiyum kanal blokörleri; Bepridil

105. Aşağıdakilerden hangis anjina pektoris tedavisine

kullanılan sinoatriyal düğümde bulunan If kanal

blokörüdür?

A) Trimetazidin

B) İvabradin

C) Ranolazin

D) Nikorandil

E) Fasudil

Cevap B

İvabradin beklenen farmakoloji TUS sorusudur...

iVABRADİN

Kalpte sadece Sinoatrial düğümde bulunan If akımının

yani hiperpolarizasyonla aktive olan Na kanallarının spesifik

inhibitörüdür. Böylece Sinoatrial düğüm hücrelerinin eşik

potansiyele ulaşması ve depolarize olması zorlaşır. Böylece sino

atriyal düğüm hücrelerinin pacemaker özelliği baskılanarak kalp

hızı düşer.

Verapamil ve beta blokörlerden farklı olarak miyokardı

gevşetmez ve A–V düğüm ileti hızını azaltmaz yani negatif inotrop

ve negait dromotrop özelliği yoktur.

İvabradin sadece kalp hızını düşüren negatif kronotrop özelliği

bulunan yani izole kalp hızını düşüren ilaçtır.

Primer endikasyonu anjina pektoris tedavisidir. Konjestif kalp

yetmezliği tedavisinde de kullanılmaktadır.

106. Aşağıdakilerden hangisi kronik konstipasyon ve irritable

barsak sendrom hastalığı tedavisi için geliştirilmiş tip–2

klor kanallarını stimüle edererek etki gösteren prokinetik

ilaçtır?

A) Prukaloprid

B) Lubiprostan

C) Alvimopan

D) Metilnaltrekson

E) Metoklopramid

Cevap A

Yeni prokinetik ilaçlara dikkat edilmelidir!...

Prukaloprid: Kabızlık tedavisinde kullanılan serotonin 5

HT4 reseptörlerinin potent agonisti olan prokinetik ilaçtır.

Lubiprostan: Kronik konstipasyon ve irritable barsak sendrom

hastalığı tedavisi için geliştirilmiş tip–2 klor kanallarını stimüle

ederek etki gösteren prostanoik asit türevi yeni bir ilaçtır

Alvimopan: Barsak cerrahisi sonrası gelişebilecek ilues riskini

azaltabilmek için kullanılan yeni opiyat reseptör antagonistidir.

Metilnaltrekson : Palyatif tedavi olarak narkotik analjezik

kullanılan terminal dönem hastalarında gelişen konstipasyonun

tedavisi için geliştirilmiştir.

Metoklopramid: D2, 5HT3 reseptör blokörüdür. Bu yüzden

anti emetik ilaçtır. 5HT4 reseptör agonistidir. Bu yüzden

prokinetik ilaçtır. Dopamin blokajına bağlı hiperprolaktinemi,

parkinsonizm, akatizi gibi ekstrapiramidla yan etkilere yol

açar. Bu yüzden hiperprolaktinemi istenmeyeceği için meme

kanseri tedavisinde kullanılmaz. Özellikle diyabetik gastroparazi

tedavisinde kullanılır.

Page 74: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

107. Otuzbeş yaşındaki erkek hasta acil servise 30 dakika

önce başlayan bulantı kusma , flushing, karın ağrısı ve

hipotansiyon ile başvuruyor. İki saat önce arkadaşıyla

birlikte yoğun alkol kullandığı ve 5 gündür pnömoni

nedeniyle düzenli antibiyotik kullandığı öğreniliyor.

Yukardaki tabloya aşağıdaki ilaçlardan hangisinin neden

olması beklenir?

A) Doksisiklin

B) Ampisilin

C) Klaritromisin

D) Moksifloksasin

E) Sefoperazon

Cevap E

Vaka soruları farmakoloji sorularının içersinde de artık

sorulmaktadır.!..

Soru aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi disülfiram benzeri

reaksiyona neden olmaktadır? Bu yüzden alkol ile birlikte

alınmamalıdır,bilgisini test etmektedir…

Disülfiram ( Antabus); Alkol bağımlılığı tedavisinde

kullanılır. Asetaldehit yıkımını aldehit dehidrogenaz enzimi inhibe

ederek etki gösterir. Bu yüzden alkol alan bir kişiye disülfiram

verildiğinde ; Asetaldehit birikimine bağlı bulantı, kusma,

flushing ve baş ağrısı gibi bulgular oluşur. Bu tabloya asetaldehit

sendromu da denilir. Bu yüzden bağımlı kişi Alkol almaktan uzak

durur.

Farmakolojide Alkolle birlikte alındığında disülfiram benzeri

etki ortaya çıkartan bazı ilaçlar vardır.Bunlar alkolle birlikte

alınmamalıdır.

Disülfiram benzeri reaksiyona yol açan ve soru değerli

taşıyan önemli ilaçlar;

• Klorpropamid, Tolbutamid (1. jenerasyon sülfonilüre)

• Sefoperazon, Moksolaktam (3. jenerasyon sefalosporinler)

• Metronidazol (Anaerob bakterilere etkili antibiyotik)

• Griseofulvin (Antifungal)

• Prokarbazin (Antineoplastik)

108. Aşağıdakilerden hangisi kemoterapinin indüklediği emezis

tedavisinde kullanılan Nörokinin –1 (NK–1) reseptör

blokörüdür?

A) Palanosetron

B) Dronabinol

C) Aprepitant

D) Metoklopramid

E) Proklorperazin

Cevap C

Soru etki mekanizmalarından yola çıkarak, bir tus klasiği

olan kemoterapinin indüklediği emezis tedavisinde kullanılan

ilaçların mekanizmaları ile birlikte bilinmesi gerektiğini

vurgulamaktadır!..

Aprepitant; kemoterapinin indüklediği emezis tedavisinde

kullanılan Nörokinin –1 (NK–1) reseptör blokörüdür..

Kemoterapinin indüklediği emezis tedavisinde kullanılan

ilaçlar;

5–HT3 Blokörleri (Ondansetron, Granisetron, Tropisetron,

palanosetron...)

Deksametazon

Proklorperazin

Aprepitant

Dronabinol

OTAKOİDLERLE İLGİLİ SORU DEĞERİ TAŞIYAN ÖNEMLİ

İLAÇLAR

İlaç Etki Mekanizması

Aliskiren Renin İnhibisyonu

Fosforamidon Endotelin Converting Enzim (ECE) İnhibitörü

Kaptopril Anjiotensin Convertin Enzim (ACE) inhibitörü

Losartan Anjiotensin 2’ nin AT1 Reseptör Blokörü

Bosentan Endotelin Reseptör Blokörü (ET–A ve ET–B )

Sitaksentan Endotelin Reseptör Blokörü (ET–A)

Ambrisentan Endotelin Reseptör Blokörü (ET–A)

İkatibant/ Deltibant Bradikinin B2 Reseptör Blokörü

Aprotinin Kallikrein İnhibitörü

Ekallantid Kallikrein İnhibitörü

Ginko Biloba / Lexiphant Platelet Aktive Edici Faktör (PAF) Blokörü

Kapsazepin Substans P Blokörü

Aprepitant Nörokinin 1 (NK–1) Reseptör Blokörü

Palosuran Ürotensin 2 Reseptör Blokörü

Nesiritid Brain Natriüretik Peptid (BNP) Analoğu

Page 75: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

37DENEME SINAVI – 42

109. Aşağıdaki opiyat parsiyel agonistlerinden hangisi µ

reseptörleri için full agonisttir?

A) Buprenorfin

B) Tramadol

C) Nalorfin

D) Pentazosin

E) Butorfanol

Cevap A

Farmakolojide farkı anlamak fark yaratır!.. Buprenorfin

sıradan değil soru değeri taşıyan, özellikli bir parsiyel

agonisttir..

Buprenorfin; µ reseptörleri için full agonisttir. Morfin

bağımlılarında bu yüzden abstinense yol açmaz ve morfin

bağımlılığının tedavisinde kullanılır

Opiyat Parsiyel Agonistleri

• Tramadol

• Nalbufin

• Buprenorfin

• Nalorfin

• Butorfanol

• Pentazosin

Analjezi amacıyla kullanılırlar. Morfinle birlikte

verildiklerinde antagonist etki yaparlar

• Sedasyon, Solunum depresyonu ve bağımlılık yapıcı

etkileri daha azdır. Tüm opiyatlar içerisinde en az

sedasyon en az bağımlılığa yol açan grup parsiyel

agonistlerdir.

• Tramadol; Analjezik etkisinde serotonin ve noradrenalin

re–uptake inhibisyonunun daha önemli olduğu

düşünülmektedir.

110. Bir yıldır şizofreni nedeniyle klorpromazin kullanan

bir bayan hastada aşağıdaki yan etkilerden hangisinin

görülmesi beklenmez?

A) Sedasyon

B) Ortostatik Hipotansiyon

C) Konstipasyon

D) Emezis

E) Kilo alımı

Cevap D

Klasik antipsikotiklerin ekstrapiramidal yan etkileri kadar

genel yan etkileri de son derece önemlidir ve iyi bilinmelidir..

Opiyat reseptörlerini uyarırlar diğer reseptörlerin hepsini

bloke ederler.

Dolayısıyla dopamin blokajına bağlı antiemetik etki

bekleriz, emezis değil..

Antipsikotiklerin Genel Yan Etkileri

Reseptör Üzerine Etki Ortaya Çıkan Yan Etki

Dopamin D–2 Reseptörünün Blokajı

Antiemetik EtkiHiperprolaktinemi (Endokrin yan etkiler )

Alfa – 1, Adrenerjik Blokaj

Ortostatik Hipotansiyon (Prazosin benzeri )Ejekülasyon İnhibisyonu

Asetilkolin, Muskarinik Blokaj

Antikolinerjik Etkiler ( Midriyazis, Ağız kuruluğu, Taşikardi, Konstipasyon, İdrar Retansiyonu )

Histamin H–1 Blokaj Sedasyon Kilo AlımıAntiemetik Etki

Seratonerjik Blokaj Kilo Alımı

Opiyat Reseptörlerinin Uyarılması

Sedasyon KonstipasyonHipotermi

111. Bir ilacın idame dozu aşağıdaki parametrelerden hangisine

en bağımlıdır?

A) Doz

B) Biyoyararlanım

C) Plazma ilaç konsantrasyonu

D) Dağılım Hacmi

E) Klirens

Cevap E

Farmakokinetikte bazı özel TUS sınavında akılda kalması

gereken formüller vardır!...

İlaçların yükleme dozu dağılım hacmine, idame dozları ise

klirense göre hesaplanır..

FARMAKOKİNETİKTE ÖNEMLİ OLAN BAZI MATEMATİKSEL

FORMÜLLER

Parametre Formül Parametreyi Etkileyen Önemli Durumlar

Eliminasyon yarı ömrü ( t1/2)

( t1/2) =0.693 X Dağılım Hacmi (Vd) / Klirens

Dağılım HacmiKlirensEliminasyon Hız Sabiti

Eliminasyon Hız Sabiti (Ke)

Ke= Klirens / Dağılım Hacmi (Vd )

Dağılım HacmiKlirens

Page 76: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

38 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Kararlı Durum Konsantrasyonu (Css)

Doz X Biyoyararlanım (F) / Doz intervali X Klirens

DozBiyoyararlanımDoz İntervaliKlirens

Kararlı Durum Konsantrasyonuna Ulaşma Süresi

4 X Eliminasyon yarı ömrü( t1/2)

Eliminasyon Yarı Ömrü

Sanal Dağılım Hacmi (Vd)

Vd= Vücuttaki ilaç miktarı / İlaç Konsantrasyonu (C)

İlaç Miktarı (Doz)Konsantrasyon

Yükleme Dozu Dağılım Hacmi (Vd) X Hedef Plazma Konsantrasyonu / Biyoyararlanım

Dağılım HacmiHedef Plazma KonsantrasyonuBiyoyararlanım

İdame Dozu Klirens X Hedef Plazma Konsantrasyonu / Biyoyararlanım

Klirens Hedef Plazma KonsantrasyonuBiyoyararlanım

Klirens İnfüzyon Hızı / Kararlı Durum Konsantrasyonu

İnfüzyon HızıKararlı Durum Konsantrasyonu

112. Bir ilacın reseptör yakınında bir yere bağlanarak

reseptörün etkisini değiştirmesi aşağıda verilen

tanımlardan hangisiyle açıklanır?

A) Allosterik etki

B) Heteroreseptöre bağlanma

C) Otoreseptörü uyarma

D) Parsiyel agonist etki

E) İnvers agonist etki

Cevap A

Genel farmakolojinin en önemli konusu temel kavramlar

ve terminolojidir!..

Heteroreseptör: Presinaptik lokalizasyonu olan

heteroreseptörler; komşu nöron ve diğer hücrelerden salınan

nörotransmitterler, nöromodülatör veya nörohormonlara yanıt

veren reseptörlerdir. Örneğin presinaptik adrenerjik reseptörler

üzerinde bulunan asetilkolin M2 ve M4 reseptörlerinin asetilkolin

tarafından uyarılması sempatik sinirlerden noradrenalin

salınmasını etkileyebilir.

Otoreseptör: Presinaptik yerleşimli olan bu reseptörler

nörotrasmitteri veya ligandı tarafından uyarılınca sinaptik aralığa

nörotransmitter salınımının azalmasına yol açarlar. Adrenerjik

reseptörlerden alfa–2, Muskarinik reseptörlerden M2, Gaba

reseptörlerinde GABA – B, Serotonin reseptörlerinden 5 – HT 1b

ve Dopamin reseptörlerinden D2 otoreseptör örnekleridir.

Yedek Reseptör: Reseptörlerin tamamını uyarmaya gerek

kalmadan çeşitli dokularda maksimum yanıtın elde edilebildiği

gösterilmiştir. İşte agonist tarafından uyarılmayan geriye kalan

bu fazla reseptörlere yedek reseptörler denir.

• Yedek reseptörlerde agonist tarafından uyarıldıklarında

normal reseptörler gibi etki oluştururlar.

• Ancak dokuda yedek reseptörün varlığı agonist

tarafından oluşturulan maksimum etkiyi değiştirmez.

• Non kompetetif antagonist uygulandıktan sonra agonist

uygulanmaya başlanırsa ancak yeterli miktarda yedek

reseptörün varlığında maksimum etki elde edilebilir.

• Yedek reseptörler agonistin reseptöre olan duyarlılığını

değiştirirler.

Metabotropik Reseptör: G proteini kenetli reseptörlere

verilen genel isimdir.

İyonotropik Reseptör: İyon kanalı kenetli reseptörlere verilen

genel isimdir.

Allosterik Etki: Reseptör yakınında bir yere bağlanarak

reseptörün etkisinin değiştirilmesine allosterik etki, bu

şekilde etki gösteren ilaçlarada allosterik modülatör denir.

Farmakolojideki en güzel örneği GABA–A reseptörlerini allosterik

etki ile uyaran benzodiazepinlerdir.

113. Daptomisin ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru

değildir?

A) Bakteri hücresinde depolarizasyona neden olarak

bakteristi özellik gösterir

B) Lipopeptid yapıdadır

C) En önemli endikasyonu MRSA’ dır

D) Pnömokok Pnömonisi tedavisinde de kullanılır

E) Renal eliminasyona uğrar ve günde tek doz intravenöz

kullanılır

Cevap D

Soru değeri taşıyan özel bir antibiyotik..

DAPTOMİSİN

• Lipopeptid yapılı bir antibiyotiktir. İntravenöz ve günde

tek doz kullanılır.

• Etki mekanizması çok farklıdır.

• Bakteri hücre membranında delikler oluşturarak

hücreden potasyum çıkışını hızlandırır ve membran

depolarizasyonuna neden olarak bakterisit özellik

gösterir.

• Etki spektrumu vankomisine benzer. En önemli

endikasyonu; MRSA ve VRE tedavisidir..

• Akciğerde sürfaktan etkisini engellediği için pnömoni

tedavisinde kullanılmaz.

• Daptomisin böbrekten atılır

Page 77: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

39DENEME SINAVI – 42

114. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Balantidium coli tedavisinde

ilk tercihtir?

A) Tetrasiklin

B) Paramomisin

C) Kotrimoksazol

D) Metronidazol

E) Albendazol

Cevap A

Protozoal enfeksiyonların tedavisinde ilk seçenek olarak

kullanılan ilaçlar

Balantidium coli: T etrasiklin

Cryptosporidium : Paromomisin

Cyclospora: Kotrimoksazol

Pneumocystis

jiroveci/carinii: Kotrimoksazol

Babesia: Klindamisin +Kinin

İsospora belli: Kotrimoksazol

Giardia lamblia: Metronidazol,

Trichomonas vaginalis: Metronidazol

Dientamoeba fragilis: İyodokinol

Microsporidia: Albendazol

Trypanosoma cruzi: Nifurtimoks,

Trypanosoma brusei: Suramin

Toxoplasma gondii: Primetamin+Klindamisin+Folinik asit,

gebelerde ise spiramisin.

Leishmaniasis Sodyum stiboglukonat

115. Aşağıdakilerden hangisi ALL tedavisinde kullanılan

dihidrofolat redüktaz inhibitörüdür?

A) Siklofosfamid

B) 5–Florourasil

C) Metotreksat

D) Pentostatin

E) Gemsitabin

Cevap B

Metotreksat bir TUS sorusu klasiğidir!.. iyi bilinmelidir

METOTREKSAT

• Dihidrofolat redüktaz inhibitörü antineoplastik ve

immünsupresif ilaçtır.

• Folik asit antimetabolitidir.

• En geniş spektrumlu antineoplastik ilaçlardan biridir.

• Özellikle ALL ve Koriokarsinoma tedavisinde kullanılır

• Ayrıca SLE, RA ve Psöriyazis gibi otoimmün hastalıkların

tedavisinde de immünsupresif amaçla kullanılır.

• Oral biyoyararlanımı iyidir.

• Santral sinir sistemine geçmez. Bu yüzden örneğin ALL

tedavisinde intratekal kullanılır.

• Böbreklerden itrah edilir ve nefrotoksik bir ilaçtır.

• Mukozit ve stomatit yapar.

• Karaciğerde fibrozise bağlı hepatotoksik etki gösterir.

• Pulmoner fibrozis yapar.stomatit,akciğerde fibrozis

Toksik etkileri önlemek için folinik asit(lökoverin) kullanılır.

Bu tedaviye lökovörin rescue (kurtarma) tedavisi denir

116. Aşağıdaki toksinlerden hangisi nöronlarda bulunan voltaj

bağımlı Na kanalını güçlü bloke ederek etki gösterir?

A) Latrotoksin

B) Batrakotoksin

C) Bungarotoksin

D) Tetradotoksin

E) w–Konotoksin

Cevap D

Ne çektik be !...Bu toksin muhabbetinden..

Farmakolojide soru değeri taşıyan bazı toksinler ve etki

mekanizmaları güzel bir tablo halinde aşağıda verilmiştir.

Botulinum Toksini Presinaptik nöronlardan Asetilkolin salınımını bloke eden clostiridyum botilinum bakterisinin toksinidir..

Latrotoksin Nöreksine bağlaranarak sempatik ve parasempatik sinir uçlarından masif nörotrasmitter salınmasına neden olan karadul örümceği toksinidir

Bungarotoksin Hem Çizgili kas sinir kavşağındaki NM (alfa) hem gangliyonlardaki NN (kappa) tip nikotinik reseptörleri bloke eden kobra toksinidir.

Tetradotoksin / Saksitoksin

Nöronlarda bulunan voltaj bağımlı Na kanalını güçlü bloke eden balon balığı toksinidir.

Batrakotoksin Voltaj bağımlı Na kanallarını açan kurbağa toksinidir.

w–Konotoksin Presinaptik N tip kalsiyum kanallarının blokajına bağlı analjezik özelliği bulunan deniz koni salyangozu toksinidir.

Page 78: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

117. Aşağıdakilerden hangisi ergot alkoloidlerinin klinik

endikasyonlarından değildir?

A) Akut migren krizi

B) Migren profilaksisi

C) Post partum hemoraji

D) Hiperprolaktinemi

E) Doğum indüksiyonu

Cevap E

Dört tanesi endikasyon doğum indüksiyonu ise Ergonovin

için kontrendikasyondur..

ERGOT ALKOLOİDLERİNİN KLİNİK ENDİKASYONLARI

Klinik Endikasyon Kullanılan Ergot Türevi

Migren Ergotamin (Akut Migren)

Metiserjid (Migren Profilaksisi)

Hiperprolaktinemi Bromokriptin, Kabergolin, Pergolid

Postpartum

Hemoraji

Ergonovin

Vazospastik Anjina Tanısı

Ergonovin

Senil Serebral Yetmezlik

Dihidroergotoksin (Yararı net değildir)

118. Nitrik Oksit Sentetaz (NOS) enzimi ile ilgili aşağıdaki

verilenden hangisi doğru değildir?

A) Nitrik Oksit Sentetaz enziminin 5 alt izoformu vardır..

B) NOS–3, endotel hücrelerinde yoğun olarak bulunur

C) NOS–1’ i kodlayan gen 12. Kromozom üzerindedir

D) NOS–2 ‘ in açığa çıkma şekli indüklenebilir özellik

taşımaktadır

E) NOS–1’ in kalsiyuma bağımlılığı vardır

Cevap A

Seçenekler soruyu zora da kalibre edebilir… kolaya da

kalibre edebilir.

NO; TUS farmakolojisinin gediklilerindendir. iyi

bilinmelidir…

Diğer seçenekler bizi zorlasada , halbuki NOS 3 çeşittir.

Nitrik Oksit Sentetaz (NOS) Enziminin Alt İzoformlarının

Önemli Özellikleri

Özellik NOS–1 NOS–2 NOS–3

Diğer İsimleri nNOS (nöronal)

iNOS (indüklenebilir)

eNOS (endotelyal)

Bulunduğu Doku

Nöronlar, İskelet Kasları

Makrofajlar, Düz Kas Hücreleri

Endotel Hücreleri, Nöronlar

Kodlayan Kromozom

12. Kromozom 17. Kromozom 7. Kromozom

Açığa Çıkma Şekli

Yapısal İndüklenebilir (Transkripsiyonel İndüksiyon)

Yapısal

Kalsiyuma Bağımlı Olması

Var Yok Var

119. Aşağıdaki antidepresanlardan hangisi Sinaptik aralıktan

serotonin geri alınımı artırarak etki gösterir?

A) Fluoksetin

B) Venlafaksin

C) Bupropion

D) Tianeptin

E) Atomeksetin

Cevap D

Dikkat serotonin geri alınımını inhibe ederek değil artırarak

etki göstereni soruyor!..

Tianeptin bu özeliği ile beklenen TUS sorusudur!..

Tianeptin; Etki mekanizması açısından ilginç bir ilaçtır.

Sinaptik aralıktan serotonin geri alınımı artırarak antidepresan

etki gösterir.

Page 79: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

41DENEME SINAVI – 42

120. Bir kutu metoprolol süksinat içerek acil servise başvuran

42 yaşındaki erkek hastaya aşağıdaki antidotlardan

hangisi uygulanmalıdır?

A) N–asetil sistein

B) Glukagon

C) Digibind

D) Hidroksokobalamin

E) Naloksan

Cevap B

Bir TUS klasiği beta blokör zehirlenmesinde glukagon

kullanılır!..

BAZI ÖNEMLİ İLAÇ ZEHİRLENMESİNDE KULLANILAN SPESİFİK ANTİDOTLAR

İNTOKSİKASYONA YOL AÇAN İLAÇ

KULLANILAN ANTİDOT

Asetaminofen N–asetil sistein

Beta blokör Glukagon

Kalsiyum kanal blokörleri %10’luk kalsiyum glukonat

Teofilin Esmolol

Digoksin Digibind

Metanol Etanol

Banzodiazepin Flumazenil

Siyanür Hidroksokobalamin

Narkotik türevleri Naloksan

Organofosfat Atropin + Pralidoksim / Obidoksim

ZEHİRLENMEYE YOL AÇAN ELEMENT

KULLANILAN ANTİDOT

Demir Deferoksamin

Bakır D–penisilamin/ Trientin

Kurşun Kalsiyum disodyum – EDTA

Civa Dimerkaprol/Succimer

Arsenik Dimerkaprol/Succimer

Talyum/Nikel Ditizon

Kadmiyum Kalsiyum disodyum – EDTA

LOKAL ANTİDOTLAR

TOKSİK MADDE KULLANILAN LOKAL ANTİDOT

Baryum klorür Mg sülfat

Na hipoklorit Na tiyosülfat

Gümüş nitrat Yemek tuzu

İyot Nişasta

Fenol Zeytinyağı

Striknin, fizostigmin ve morfin gibi alkaloidler

Potasyum permanganat solüsyonu

Formaldehit Amonyaklı su

Page 80: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Page 81: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

43DENEME SINAVI – 42

1. Altmış üç yaşında erkek hasta 7 gün önce yapılan koroner

by–pass operasyonu sonrası yoğun bakımda takip edilirken,

ani başlayan nefes darlığı nedeni ile değerlendiriliyor.

Yapılan fizik muayenesinde tansiyon arteryel 80/60 mmHg,

kalp sesleri derinden geliyor ve boyun venöz dolgunluğu

saptanıyor. Çekilen elektrokardiyografisinde voltaj düşüklüğü

görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Konstriktif perikardit

B) Akut perikardit

C) Tamponad

D) Akut akciğer ödemi

E) Akut koroner sendrom

Cevap C

Akut gelişen, operasyondan sonra olan, nabız basıncını

düşüren basşka ne olabilir ki? Voltaj düşüklüğü ve kalp seslerinin

derinden gelmesi de tanıya ek fizik muayene bulguları.

• Göğüs radyografisinde görülebilmesi için gereken

perikardiyal efüzyon miktarı 250 mL’dir.

• Tamponad küçük miktarlarda sıvı ile oluşabilir.

• Tamponad oluşumu için önemli olan şey ne kadar

sıvının biriktiği değil ne kadar sıvının ne kadar sürede

biriktiğidir.

• Tamponad ventriküllere giren kanı sınırlar ve ventriküler

hacmi azaltır.

Klinik Özellikler

Tamponad ciddiyetine bağlı olarak klinik özellikler gösterir.

Kan basıncı düşüktür, kalp küçük ve sessizdir, taşikardi

bulunabilir, juguler venöz basınç artmıştır ve pulsus paradoksus

gelişir (inspirasyon sırasında sağ kalbe artmış kan akımı, sol

kalbe azalmış akım) yoksa nadirdir.

En önemli özellikleri,

• Genelde malignite ile beraber olması

• Kalp seslerinin derinden gelmesi

• Pulsus paradoksus

• EKG’de düşük voltaj

• Tele’de çadır kalp

Tedavi

Direkt ekokardiyografinin yol göstericiliğinde acil

perikardiyosentez yapılır.

2. İnfektif endokardit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tanıda transösefageal ekokardiyografi önemli bir yer tutar

B) Tedaviye dirençli olgularda operasyon düşünülebilir.

C) Etken olarak Streptokoklar ve S. Aureus ön planda

mikroorganizmalardır.

D) Nativ kapak endokarditi en sık aort kapağı tutar.

E) İntravenöz ilaç bağımlılarında özellikle sağ kapak tutulumu

tipiktir.

Cevap D

Nativ kapak endokarditi en sık mitral kapağı tutar. İV

ilaç bağımlısında en sık trikuspit kapak tutulur, protez kapak

endokarditinde en sık aort kapağı tutulur.

3. Altmış beş yaşında erkek hasta 2 saatir devam eden göğüs

ağrısı nedeni ile acil serviste görülüyor. Fizik muayenesinde

tansiyon 145/95 mmHg ve nabız 103 atım /dk saptanıyor.

Dinlemede S4 olan hastanın EKG ‘sinde V1– V4 ST

elevasyonları saptanıyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Tedavide primer koroner girişim ilk tercih olmalıdır.

B) Acil Ekokardiyografi yapılmalıdır.

C) Tanı Akut anterior MI’dır.

D) Tedavide aspirin ve klopidogrel verilmelidir.

E) ACE inhibitörleri erken dönemde başlanmalıdır.

Cevap B

Myokard İnfarktüsü

Klinik: Asemptomatik formdan, ciddi göğüs ağrısı ve ölüm

korkusu ile seyreden bir klinik tabloya kadar farklı seyirlerde

olabilir. Tipik bir vakada genellikle prodromal semptomlar vardır

(yorgunluk, göğüste rahatsızlık). Genellikle sabah erken saatlerde

olur (katekolamin artışı nedeniyle). 30 dk’dan uzun süren, ciddi,

sol kola ve ulnar bölgeye yayılan, boyuna, diş ve çeneye vurabilen

bir ağrı vardır. Ağrı nitratlara cevap vermeyebilir. Birlikte terleme,

solukluk, ajitasyon, hıçkırık, bulantı, kusma, çarpıntı olabilir.

Muayenede; taşikardi veya bradikardi, S3 galo, yumuşaması,

S2 paradoks çiftlenmesi, papiller adale iskemisine bağlı sistolik

üfürüm ve gelişilebilen komplikasyonlara ait bulgular vardır.

Anterior MI’da genellikle sempatik aktivasyonla taşikardi,

inferiyor MI’da vagal uyarı ile bradikardi olur. Ayrıca anterior

2015 ŞUBAT TUS 42. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARIBu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum

soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

Page 82: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

MI’da infarktın yaygınlığı ile orantılı olarak kalp yetmezliği

semptomları, inferior MI’da ise ileti sisteminin tutulmasına bağlı

ritm problemleri daha ön planda görülür.

Derivasyonlar: Çeşitli EKG derivasyonları kalbin en iyi

gördükleri bölgelerinde meydana gelen iskemik değişiklikleri

yansıtırlar. Böylece kalbin tutulan bölgeleri, iskeminin yaygınlığı

ve tıkanan damarlar yaklaşık olarak saptanabilir.

V1 – 2: septum V3 – 4: ön duvar

V5 – 6: lateral duvar V1 – 6: yaygın ön duvar

D2 – 3 ve aVF: inferior duvar D1 – aVL – V6: yüksek lateral

V1, V2 – 4R: sağ ventrikül

Standart derivasyonlar kalbin arka bölgesini görmez. Bu

nedenle kalbin arka duvarında meydana gelen değişiklikler bu

bulguların resiprok olarak yansıdığı karşı derivasyonlardan yani

V1 ve V2’den farkedilebilir.

Tedavi:

İLK VERİLECEK FARMAKOLOJİK AJAN ASETİL SALİSİLİK

ASİT UNUTMA

Günümüzde AMI tedavisinde erken dönemde tıkanmayı

açmaya yönelik coroner PTCA/stent esas tedavidir. AMI sonrası

ilk 4 – 6 saat içerisinde veya ağrısı devam eden hastalarda 24

saate kadar yapılabilir. Ancak bu işlem katater laboratuvarlarının

bulunduğu belli merkezlerde uygulanabilir. Bunun dışında

yapılması gereken tedavi basamakları şu şekilde özetlenebilir:

1. Kalbin işinin azaltılması ve diğer önlemler: Oksijen,

devamlı monitorizasyon, istirahat, sıvı diyet, kabızlığın

önlenmesi, sedasyon [Morfin (anterior MI) veya

meperidin (inferior MI) ], ACE inhibitörleri, beta blokerler

(kalbin işini azaltır ve iskemiyi azaltırlar, antiaritmik ve

antitaşikardik etki gösterirler).

2. Koroner kan akımının artırılması: Nitratlar ve kalsiyum

kanal blokerleri kullanılır (kalsiyum kanal blokerleri

özellikle non – Q MI’da tercih edilir, nifedipin refleks

taşikardi nedeniyle verilmez).

3. Trombolitik tedavi ST segment yükselmesi olan ve

komplikasyonu olmayan hastalarda bu durum ağrının

başlamasından sonra 12 saat içinde kesinlikle endikedir.

Eğer hasta 90 dakika içinde primer PTCA yapılan bir

merkeze sevk edilemiyorsa kontrendike değilse hemen

başlanmalıdır

Kullanılan Ajanlar;

• Streptokinaz (IV infüzyon)

• Doku plazminojen aktivatörü (tPA) (IV infüzyon)

• Anistreplaz (APSAC) (IV bolus olarak verilebilir)

Primer PTCA: Acil PTCA hastalarda şu durumlarda

kullanılabilir;

1. İntravenöz tromboliz için kontrendikasyon

2. Kardiyojenik şok

3. Trombolitik tedavi sonrası iskeminin (ağrının) devam

etmesi veya

4. Yüksek dereceli bir kateterizasyon laboratuarına acil

ulaşabilenler.

4. Antiagregan ve antikoagulan tedavi. Her hastaya 1 tablet

aspirin hemen verilmelidir.

Trombolitik tedavinin verilemediği durumlarda koraner

trombusün ilerlemesini azaltmak, ventrikül içinde diskineziye

bağlı trombüs gelişimini engellemek ve derin venlerde

hareketsizliğe bağlı trombüs gelişimini engellemek için heparin

verilebilir. Trombolitik tedavi sonrası verilmesi reoklüzyon

ihtimalini azaltır.

Bu tedavi yaklaşımlarından trombolitik tedavinin, b

– blokerlerin, ACE inhibitörlerinin ve aspirinin MI sonrası

mortaliteyi azalttığı gösterilmiştir. Klasiyum antagonistleri ve

nitratlar semptomları düzeltmede etkilidir ancak uzun dönem

mortalite üzerindeki olumlu etkileri net değildir.

5. Komplikasyonların tedavisi: BÜTÜN MEKANİK

KOMPLİKASYONLARDA KESİN TANI EKOKARDİYOGRAFİ

ve TEDAVİ CERRAHİDİ

Hastada şu aşamada mekanik komplikasyonu düşündürecek

bir bulgu ve semptom yok. O açıdan hastaya acil ekokardiyografi

yapılmasını gerektirecek bir durum mevcut değildir.

4. Preeklampsi gelişmiş bir gebede aşağıdakilerden hangisi

antihipertansif olarak seçilmemelidir?

A) Alfa metil Dopa

B) Hidralazin

C) Tiazidler

D) Labetolol

E) Nifedipin

Cevap C

Gebelerde diüretikler (volüm kısıtlanması derinleşir) ve

ACEI (fetal hipokalvariya, renal yetmezlik, oligohidramnios,

fetal–neonatal ölüm) kullanılmaz.

Page 83: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

45DENEME SINAVI – 42

5. Progresif sistemik skleroz tanısı ile izlenen bir hasta

yüksek ateş ve kötü kokulu pürülan balgam yakınmalarıyla

başvuruyor. Akciğer grafisinde kavite içeren pnömonik lezyon

saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nekrobiyotik nodül

B) Aspirasyon pnömonisi

C) Aspergilloz

D) Nozokomial pnömoni

E) Akciğer tüberkülozu

Cevap B

Kliniğin içine gizlenmiş güzel bir soru oldu. Hastanın

pnömoni ile başvurduğu görülüyor.

Sistemik skleroz sıklıkla özafagus tutulumu ile giden bir

hastalıktır, Reflü ise bu tutulum sonrasında görülür. Aspirasyon

pnömonisi bu kliniği en güzel açıklar

6. Bruselloz tanısı alan bir hastada aşağıdakilerden hangisinin

görülme olasılığı en yüksektir?

A) Miyeloradikülonörit

B) Paravertebral apse

C) Sakroileit

D) Orşit

E) Endokardit

Cevap C

Brusellozun en sık komplikasyonu osteartikuler

komplikasyonlardır. (Spondilodiskit sıktır) Bu nedenle sinoviyal

sıvıda bakteri izole edilebilir. Böbrek tutulumuyla seyreden

hastalarda özellikle de 2. Haftadan sonra idrardan izole edilebilir.

Bruselloz Tanısında: Kan ya da kemik iliği kültürü “altın

standarttır.” Kültürler, bakterinin yavaş üreyebilme yeteneği

nedeniyle, (30 gün) gibi uzun süre izlenmelidir.

7. Aşağıdakilerden hangisi kolşisin tedavisi sırasında

gelişebilen ve dozun azaltılmasıyla giderilebilen bir yan

etkidir?

A) Özofajit

B) Diyare

C) Malabsorpsiyon

D) Amiloidoz

E) Hipotansiyon

Cevap B

Kolşisin FMF in ana ilacı, en sık görülen yan etkisi ise ishaldir.

İshali engellemenin yolu ise yavaş doz artırılması ile başlanması

ya da ishal olunca hafif doz azaltılmasıdır.

Diğer yan etkileri:

Karın ağrısı, bulantı–kusma.

Kemik iliği baskılanması

kas güçsüzlüğü ve CK’da yükselmeye.

Sperm motilitesinin bozulması

8. Bronkoalveoler lavaj incelemesinde bakılan T4/T8 oranı

yüksekliğinin, klinik ve radyolojik bulgularla uyumlu

olduğunda tanı koydurucu olduğu hastalık aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Ekstrensek allerjik alveolit

B) Bronşiolitis obliterans organize pnömoni

C) Silikozis

D) Sarkoidozis

E) İlaçlar

Cevap D

Bilinmeyen bir antijenik uyarıya karşı T – lenfositlerin

fonksiyon bozukluğu [CD4/CD8 (T – helper/T – süpresor)

oranında artma] ile giden bir immün bozukluk patogenezde en

çok suçlanmaktadır. Tutulan dokularda T – helper birikmesi

saptanırken diğer dokularda ve kanda T – helper düzeyi normal

veya azalmıştır.

SARKOİDOZ’da diğer lab bulguları:

Sedimantasyon artışı, hiperglobulinemi,

bronkoalveolar lavajda T – lenfosit artışı (CD4),

ACE aktivitesinde artış (granulomatöz dokudan kaynaklanır),

hiperkalsemi ve hiperkalsiüri görülebilir.

Kveim – Siltzbach deri testi (sarkoidli – dalak ekstresinin

intradermal injeksiyonu sonrası deri lezyonu) tanıda yardımcıdır.

Bu bulgular aynı zamanda hastalığın aktivite kriterleri olarak

kabul edilir.

Sarkoidozusun akut klinikle seyreden iki formu vardır, bunlar:

Löfgren sendromu:

– Artralji

– Eritema nodozum

– Bilateral hiler LAP

Heertfordt sendromu:

– Anteriyor uveit

– Parotis tutulumu

Page 84: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

– Fasiyal paralizi

– Ateş

Tanı: Kesin tanı transbronşial biyopside non – kazafiye

granulomların gösterilmesiyle konulur.

Tedavi: Progresif veya semptomatik tip 2 ve 3 hastalık, oküler

sarkoidoz, persistent hiperkalsemi veya hiperkalsiüri, progresif

deri lezyonu, nörosarkoidoz ve myokardial sarkoidoz tedavi

endikasyonudur. Tedavide steroidler kullanılır.

9. Aşağıdakilerden hangisinde taşma (overflow) proteinürisi

görülür?

A) Glomerülonefrit

B) Kalp yetmezliği

C) Paraproteinemiler

D) Ateşli hastalık

E) İnterstisiyel nefrit

Cevap C

Proteinüri Mekanizmaları ve Nedenleri

Mekanizma Miktar Neden

Over–flow (taşma)

Normal glomerülden düşük molekül ağırlıklı proteinlerin aşırı filtraysyonu

Değişken Bence–jones (MM) Miyoglobinüri

Glomerüler Normal plazma proteinlerinin defektif glomerülden filtrasyonu

>2gr Nefritik sendromNefrotiksendrom

Tübüler Normal filtre edilen plazma proteinlerinin reabsorbe edilememesi

<2gr İnterstisiyel nefritlerAntibiyotikhasan

Hemodinemik(Fonksiyonel)

Filtrasyonun artıp, reabsorbsiyonun göreceli olarak azalması

<2gr Ortostatik proteinüri ateş, egzersiz, epilepsi, KKY

10. Aşağıdakilerden hangisi Renal Akut Böbrek Yetmezliği

nedeni değildir?

A) Glomerülonefritler

B) Akut tubuler nekroz

C) Trombotik trombositopenik purpura

D) İnterstisyel nefrit

E) Retroperitoneal fibrozis

Cevap E

Retroperitoneal fibrozis etyolojisinde çoğunlukla geçirilmiş

granülomatöz bir hastalık, lenfoprolifaratif hastalıklar ya da

radyoterapi rol alır. Üreter geçiş trasesi etkilendiğinden tablo

genellikle hidroüreteronefroz ile prezente olur, yani postrenal bir

ABy söz konusudur.

11. Aşağıdaki Herpes grubu viruslardan hangisi, kök hücre

naklinden 1–4 ay sonra hastalarda gelişen ve mortalitesi

yüksek olan interstisyel pnömoniye en sık neden olur?

A) Herpes simpleks tip 1 virusu

B) Herpes simpleks tip 2 virusu

C) Varicella–zoster virusu

D) Sitomegalovirus

E) Epstein–Barr virusu

Cevap D

Kemik iliği transplantasyonu ve kök hücre, renal

transplantasyon, kalp transplantasyonu ve karaciğer

transplantasyonlarından sonra infeksiyonlar sık görülür.

İnfeksiyon nedeni hastanın aldığı kemoterapi, radyoterapi ve

immünsüpresif tedavilere bağlıdır. İlk 100 günde: Enfeksiyon

(bakteriyel enfeksiyonlardan gram pozitifler daha sık,

mantarlardan kandida ve aspergillus sık, virüslerden özellikle

sitomegalovirüs sık infeksiyon yapmaktadır.

Özellikle CMV pozitif donörlerden transplantasyon

yapılanlarda bu oran daha sıktır. CMV infeksiyonuna bağlı

hastalarda ateş, kemik iliği süpresyonu, hepatit, gastroenterit

ve pnömoni gelişebilir. Pnömoni yaygın viral intertisiyel

pnömonidir. CMV mortalitesi yüksektir Bu yüzden bir çok

merkez transplantasyon yapılan hastalara profilaktik olarak

gansiklovir başlamaktadır.

CMV infeksiyonu gelişen hastaların da tedavisinde de

gansiklovir kullanılmaktadır.

Page 85: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

47DENEME SINAVI – 42

12. Aşağıdakilerden hangisinde HBV enfeksiyonunda

viral replikasyonu ve bulaş riskini yansıtan en önemli

parametreler birlikte verilmiştir?

A) HBe Ag–HBV DNA

B) HBeAg–Anti HBcIgM

C) HBV DNA–Anti HBe

D) HBsAg–Anti HBcIgG

E) AntiHBe–Anti HbcIgG

Cevap A

Yazılı sınav olursa aşağıdaki gibi tek kelime açıklamaları

isterler.

Viral replikasyonu ve bulaştırıcılığı gösteren markırlar, HbeAg

ve HBV DNA dır. En erken tanı markırı HBV DNA’dır.

13. Aşağıdaki moleküllerden hangisinin sentezinde rol

alan genlerin homozigot mutasyonunda herediter

hemokromatozis gelişir?

A) Ferritin

B) Transferrin

C) Hepcidin

D) Defensin

E) Prealbumin

Cevap C

Yine spot bilgi sorusu herediter hemokromatozis= hepsidin

mutasyonu.

HH’de aşırı demir yüklenmesine rağmen hepsidin eksikliği ile

karakterizedir ve HFE, TfR2 ve HJV’nin homozigot bozukluğuna

bağlı olarak oluşur. Bu da bu moleküllerin direkt veya indirekt

olarak hepsidin regülasyonunda etkili olduğunu göstermektedir.

Bunlardan hepsidin regülasyonun da en etkilisi HJV’dir. HH’

de aşırı demir yüklenmesine rağmen hepsidin eksikliği ile

karakterizedir ve HFE, TfR2 ve HJV’nin homozigot bozukluğuna

bağlı olarak oluşur. Bu da bu moleküllerin direkt veya indirekt

olarak hepsidin regülasyonunda etkili olduğunu göstermektedir.

Bunlardan hepsidin regülasyonun da en etkilisi HJV’dir.

14. Şikayeti olmayan 61 yaşında erkek hasta kontrol için

polikliniğe başvuruyor. Yapılan tetkiklerde beyaz küresi

42000/mm3 ve %55’i lenfosit olarak saptanıyor. Fizik

muayenesinde boyunda sağ üst servikal zincirde 3 adet 3x3

cm lik lenfadenopati ve splenomegali saptanıyor. Laboratuvar

incelemelerinde hemoglobin düzeyi 10.1 g/dL ve trombosit

sayısı 152 000/mm3 olarak bulunan hastanın kemik iliği ve

periferik yaymasında çok sayıda küçük lenfositler saptanıyor

başkaca bir patoloji görülmüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut lenfoblastik lösemi

B) Akut myeloblastik lösemi

C) Kronik myeloblastik lösemi

D) Kronik Lenfoblastik lösemi

E) Büyük B Hücreli Lenfoma

Cevap D

Kronik Lenfoblastik lösemi sinsi bir hastalıktır, genellikle B

kökenli lenfositlerin (%95) aşırı çoğalması ve lenfadenopati ile

karakterizedir. Çoğalan lenfositler olgun lenfositlerden ayırd

edilemez. Periferde (>5.000) ve Kİ’de (> %40) lenfositoz, anemi

ve trombositopeni hastalığın karakteristik özelliğidir. Otoimmun

hemolitik anemi sıktır. Hastaların yarısında yaygın lenfadenopati

ve splenomegali görülür.

15. Hodgkin lenfoma tanısı ile kemoterapi ve radyoterapi

alan hastalarda en sık gelişen sekonder malignite

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akciğer kanseri

B) Mide kanseri

C) Lösemi

D) Malign melanom

E) Pankreas kanseri

Cevap C

Bu soruda onkolojinin basit sorularından aslında hodgkin

yine hikaye, hasta KT ve /veya RT alıyorsa sekonder malignite

gelişirse lösemi düşünülmelidir. Özellikle alkilleyiciler bu ilaç

grubunda ilk sıraya yerleşir.

Page 86: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

16. Yirmi beş yaşında erkek hasta bacaklarında şişlik ve ağrı

nedeniyle başvuruyor. Yapılan dopler ultrasonografide

Femoral ven ve tibial arterde tromboz saptanıyor.

Öyküsünden 1 yıl önce benzer şikayetleri olduğu öğreniliyor

Yapılan trombofili panelinde anormal bulgu saptanmıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Faktör V Leiden mutasyonu varlığı

B) Antitrombin III eksikliği

C) Marfan Sendromu

D) Behçet hastalığı

E) Hemofili A

Cevap D

Gerçek hayatta karşılaştığımız zor kliniklerden birisi. Genç,

erkek hasta DVT ile başvuruyor. Tekrarlaması ve trombofili

panelinin negatif olması kritik. Behçet’in hem arter hem venöz

tromboz yapabildiğini hatırlatmak istedim. Diğer şıkları eleyerek

de soruyu yapabilirdiniz.

BEHÇET HASTALIĞI

Oral ve genital ülserler, üveit, sinovit, kutanöz vaskülit,

meningoensefalitle hastalar başvurabilirler. Paterji testi (derinin

hiperreaktivitesi) pozitifliği görülür. Migratuar süperfisyel

tromboflebit ve eritema nodozumda görülebilir. Rekürren

aftöz dermatit (genital bölgedeki ülserasyonlara benzer

şekilde) ve üveit görülebilir. Tedavide kortikosteroidler ve diğer

immünsuprese ajanlar kullanılır.

• Rekküren genital ve oral ülserler deride hiperreaktivite,

eklem ve göz bulguları vardır.

• Derinin hiperreaktivitesi iğne batması yada bir tahrişle

deride oluşan aseptik papüllerdir.

Majör bulgu: Tekrarlayan oral ülserler (en sık görülen

bulgudur), genital ülser, göz tutulumu (üveit, vb), cilt tutulumu

(eritema nodosum, akne, vb), tromboflebit.

Minör bulgular: Büyük damar vasküliti, artrit, flebit,

meningoensefalit, GİS tutulumu.

Ayrıca paterji pozitifliği de patognomoniktir.

Klinik:

Mukoza: Oral ülserler ağrılı, yuvarlak, oval ve birden çoktur.

Genital ülserler olabilir ancak şart değildir.

Deri: Eritema nodozum, travmaya püstüler reaksiyon (paterji),

fotosensitivite olabilir.

Göz: Üveite ek olarak, sekonder glokom, katarakt, vitreus

kanaması, retinal ven trombozu olabilir.

Vasküler: Hastaların % 25’inde flebit ve arterit olur.

Anevrizmalar olabilir (pulmoner arter anevrizmasına yol açan tk

vaskülittir). Pulmoner vaskülit ve buna bağlı hemoptizi olabilir.

SSS: Tutulum en sık aseptik menenjit olarak kendini gösterir.

Ensefalit, konvülziyonlar, transvers myelit, ataksi, psödotümör

serebri olabilir.

Tedavi: Etkin bir tedavisi yoktur. Çeşitli ilaçlar

kullanılmaktadır (steroid, colchicine, siklosporin, azotioprin,

interferon alfa gibi).

17. Altmış beş yaşında kadın hasta nefes darlığı ve el–ayaklarda

uyuşma yakınmaları ile başvuruyor. Astım tanısı konulan

hastanın yapılan tetkiklerinde Akciğer grafisinde bilateral

yamasal infiltratlar, serum kreatininde yükseklik ve 2+

hematüri tespit ediliyor.

Bu hastada aşağıdakilerden hangisinin görülme olasılığı en

fazladır?

A) pANCA pozitifliği

B) cANCA pozitifliği

C) Kanda hipereozinofili

D) ANA pozitifliği

E) ASCA pozitifliği

Cevap C

Churg Strauss Sendromu; İlk evrede alerjik rinit, nazal polip

ve astım kliniği görülürken ikinci, evrede ise periferik damar ve

dokuda eozinofili görülür. IgE yüksek saptanabilir.

6tanı kriterinden en az 4’ü aynı anda bulunması tanı

koydurucudur.

1. Astım

2. Periferal eozinofili >%10

3. Mononöropati, mononöritis multipleks ya da

polinöropati

4. Pulmoner infiltrasyon

5. Paranasal sinüs anormalliği

6. Ekstravasküler eozinofil içeren kan damarı biyopsi

örneği

Page 87: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

49DENEME SINAVI – 42

18. Kırk altı yaşında erkek hasta dört yıldır olan aralıklı disfaji

şikayetine, son altı aydır regurjitasyon, halitozis ve kilo

kaybı şikayetlerininde eklendiğini belirtiyor. Posteroanterior

akciğer grafisinde mediastinal genişleme ve özefagusta gıda

artıklarını düşündüren görünüm, özefagus grafisinde gövdede

dilatasyon ve distalde kuş gagası görünümü saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Özefagus adenokanseri

B) Özefagus yassı hücreli kanseri

C) Skleroderma

D) Diffüz özefageal spasm

E) Akalazya

Cevap E

Akalazya gastroenterolojinin önemli konularından birisidir!!!

En sık görülen primer motilite bozukluklarından biri olup,

özefagusun gövdesinde kontraksiyonların amplitudunun azalması

(hipo veya aperistalsis) ve alt özefagus sfinkterinin yetersiz

gevşemesi ile karekterizedir. Auerbach (myenterik) pleksusta

nöron kaybına bağlıdır. VİP ve NO içeren inhibitör nöronlar azalır,

ilerlemiş vaka–

larda kolinerjik nöronlarda etkilenir.

• Primer (idiyopatik) akalazya en sık görülür, otoimmün

olduğu düşünülmektedir,

• Sekonder akalazya ise karsinoma (mide...), lenfoma,

Chagas hastalığı gibi nedenlere bağlıdır.

Klinik:

Genç–orta yaşlı (20–45 yaş) erişkinlerde daha sıktır. En sık

semptom disfajidir ve hem katı hem sıvı gıdalara karşı oluşur

(paradoksik disfaji). Disfaji zamanla progresyon gösterebilir

(progresif disfaji). Substernal ağrı, rejurjitasyon, kusma,

rejurjitasyona bağlı öksürük ve aspirasyon görülebilir. Akalazyada

özefagusta skuamöz kanser riski artmıştır.

Tanı:

İlk seçilecek test baryumlu özefagus grafisi’dir. Özefagus

alt ucunda düzgün sınırlı daralma (kuş gagası veya kalem ucu

görünümü), darlığın proksimalinde genişleme (megaözefagus

veya sigmoid özefagus), hava–sıvı seviyesi saptanabilir. Akciğer

grafisinde çift kontur ve ve gastrik hava odacığının kaybı görülür.

Endoskopide özefagus lümeninde genişleme, ağır olgularda

gıda artıkları, erozyonlar, kandida plakları görülebilir; AÖS’te

herhangi bir organik lezyon yoktur. Akalazyada endoskopi,

malign bir hastalığı ekarte etmek (sekonder veya psödoakalazya

nedenlerini) veya tedavi için yapılır (dilatasyon, injeksiyon gibi).

Şüpheli vakalarda kesin tanı özefageal manometri ile

konulur. AÖS’inde gevşeyememe; özefagus distal 2/3’ünde düz

kas kontraksiyonlarının amplitudunde azalma izlenir. Bazal AÖS

basıncı normal veya art mış olabilir.

Tedavi:

Myenterik pleksustaki patolojiyi düzelten bir tedavi olmadığı

için, amaç AÖS basıncını azaltmaktır.

Medikal tedavi: Kalsiyum kanal blokeri veya nitrat (isordil)

kullanılır. Etkinliği düşüktür, yaşlı, endoskopiyi tolere edemeyen

hastalarda seçilebilir.

Endoskopik tedavi: Endoskopi aracılığıyla “AÖS’ün balonla

dilatasyonu” akalazya tedavisinde ilk seçilecek yöntemdir.

Endoskopik olarak botulismus toksini enjeksiyonuda yapılabilir,

sfinkterdeki kolinerjik uyarımı inhibe eder. Etki süresi kısa olup,

fibrozise neden olabilir.

Cerrahi tedavi: Diğer yöntemlere Cevap vermeyen hastalarda

miyotomiler (Heller myotomisi+Nissen fundoplikasyonu) yapılır.

19. Primer sklerozan kolanjit tedavisinde klinik etkinliği

kanıtlanmış ilaç aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kolşisin

B) D–penisilamin

C) Siklosporin

D) Ursodezoksikolik asit

E) Azatioprin

Cevap D

Ursodeoksikolik asit hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı için

yaygın olarak kullanılmaktadır.

20. Aşağıdakilerden hangisi sirozlu bir hastada hepatik

ensefalopati tablosunu kolaylaştırabilecek faktörlerden biri

değildir?

A) Gastrointestinal kanama

B) Konstipasyon

C) Hipokalemi

D) Enfeksiyon Varlığı

E) Düşük protein alımı

Cevap E

Heptaik Ensefalopatiyi Presipite Eden Durumlar

Azot yükünde artmaGastrointestinal kanamaAşırı diyet proteiniAzotemiKonstipasyon

İlaçlarNarkotikler, trankilizanlar, sedatifler,aşırı diüretik kullanımı

Page 88: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Elektrolit ve Metabolik ImbalansıHipokalemiAlkalozHipoksiHiponatremi

Diğerİnfeksiyon (İYE, SBP, Pnömoni)CerrahiAkut karaciğer hastalığı süperpozisyonuİlerleyici karaciğer hastalığı

21. Aşağıdakilerden hangisi kolorektal kanser için risk

faktörlerinden biridir?

A) B vitamini eksikliği

B) APC gen mutasyonu

C) İrritabl bağırsak hastalığı

D) Hiperplastik polipler (< 2cm)

E) Divertiküler hastalık

Cevap B

kolorektal kanser için risk faktörleri

1. Yaş: Yaşla görülme sıklıkları artar, 60–70 yaş döneminde

en yüksek düzeye ulaşır.

2. Besinlerin kalori içeriğinin yüksek olması riski arttırır

3. Sebzeden fakir diyet risk artışı yapar.

4. Yüksek oranda karbonhidrat alımı kanser riskini arttırır.

5. Koruyucu besin maddelerinin az alınması (A,E,C

vitaminleri) risk artışı yapar.

6. Kalıtım: (özellikle APC gen mutasyonu) Familyal

polipozis koli sendromu (FPK)

Kolorektal Kanserlerin çoğu daha önceden bulunan

adenomatöz polip zemininde gelişmiştir.

22. Barrett özofagusunun gelişim süreci aşağıdakilerin

hangisinde doğru sırayla verilmiştir?

A) İntestinal metaplazi – gastroözofageal reflü – displazi –

adenokanser

B) Gastroözofageal reflü – displazi – intestinal metaplazi –

adenokanser

C) Gastroözofageal reflü – gastrik metaplazi – displazi –

adenokanser

D) Gastrik metaplazi – displazi – gastroözofageal reflü –

adenokanser

E) Gastroözofageal reflü – intestinal metaplazi – displazi –

adenokanser

Cevap E

Kolay soru..

Reflü metaplaziye, o da displaziye döner. Sonraki adım

adenokanserdir.

23. İki yıldır tip 2 diyabet tanısıyla 2x1 g/gün metformin

kullanmakta olan 40 yaşındaki obez kadın hastanın HbA1C

değeri % 7,8 olarak ölçülüyor.

Tedaviden dolayı kilo almaktan endişe eden bu hasta için en

uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

A) Günde tek doz insülin glargin

B) Günde 2 doz NPH insülin

C) Gliklazid

D) Eksenatid

E) Glimepirid

Cevap D

Klasik yeni jenerasyon sorulardan birisi GLP agonistleri Tip 2

DM de özellikle kilo vermek isteyen hastalara önerilmelidir.2009

ADA tedavi algoritmasında metformin ve yaşam tarzı değişikliği

ile regüle olmayan Tip 2 DM hastalarına GLP –1 agonistleri

önerilir.

24. Otuz sekiz yaşında bir kadın hasta 20 gündür süren

halsizlik, çarpıntı, ateş, terleme ve boynun ön bölgesinde

kulağa vuran ağrı şikâyetleriyle başvuruyor. Yapılan fizik

muayenede kan basıncı 125/65 mmHg, nabız 115/dakika,

cilt sıcak–nemli, tiroid palpasyonda hafif büyümüş, nodüler,

sert ve ağrılı olarak bulunuyor. Laboratuvar incelemelerinde

sedimentasyon hızı 110 mm/saat, serbest T4 düzeyi yüksek,

TSH düzeyi baskılanmış ve radyoaktif iyot uptake’i düşük

olarak saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı ve tedavi yöntemi aşağıdakilerin

hangisinde birlikte verilmiştir?

A) Toksik diffüz guatr – propiltiourasil ve beta blokör

B) Toksik nodüler guatr – radyoaktif iyot ve beta blokör

C) Subakut tiroidit – beta blokör ve analjezik

D) Sessiz tiroidit – beta blokör

E) İyoda bağlı tirotoksikoz – propiltiourasil ve beta blokör

Cevap C

Subakut granülomatöz tiroidit: (De–Quervain Tiroiditi)

En kolay atlanan hastalıklardandır. Genelde bir üst solunum

yolu infeksiyonunu takiben gelişir. Boğaz veya yaygın boyun

Page 89: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

51DENEME SINAVI – 42

ağrısı beklenir. Bazen yalnız yutkunma zorluğu da olabilir. Tanısı

kolaydır. Anamnez öncelikle tanıyı akla getirir. Beraberinde

tirotoksikozun tüm klinik bulguları mevcuttur. Hastalık kendi

kendisini sınırlar ve genelde söner. Zira dekstrüktif tiroiditlerden

olup tirositlerin parçalanması ve depodaki tiroid hormonlarının

perifere salınmasıyla gelişen bir durumdur. Yeni hormon sentezi

yoktur. Aktif dönemde serbest tiroid hormonları artar, TSH düşer.

Dekstrüksiyon sona erince kısa süreli ötiroidizm ve bunu takiben

hipotiroidi safhaları görülür. Bez tekrar yenilenince hastalık

kürle sonuçlanır ve hasta tekrar ötiroid kalır. Vakaların %10’unda

kalıcı hipotiroidi gelişebilir. Bu nedenle hastalar izlenmelidir.

Tipik laboratuar bulgularından biri de yüksek sedimentasyon

hızıdır. Tiroid sintigrafisinde tiroid kelebeğinin gözlenmemesi ve

düşük uptake dikkat çekicidir. Tedavisinde tirotoksikoz safhasında

semptomatik tedavi amacıyla beta blokerler kullanılabilir.

Antitiroid tedavi endikasyonu yoktur. Ağrıyı gidermek için ve

inflamasyonu azaltmak için hastaya antiinflamatuar ilaçlar

(asetil salisilik asid 4–6 gr/gün) verilebilir. Ciddi vakalarda

glukokortikoidler de kullanılabilir (60 mg/gün). Hipotiroid

safhada geçici olarak hastaya L–T4 verilebilir.

25. Yaşlılarda hipotiroidizmin en sık görülen nedeni

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kronik otoimmün tiroidit

B) Tiroidektomi

C) Radyoaktif iyot tedavisi

D) İlaçlar

E) Hipofizer yetmezlik

Cevap A

Bu aralar geriatrik soruları populer, hipotiroidizm yaşlılarda

kronik otoimmün tiroidit sonrası en sık görülür.

Yaşlılık ve üriner bulgular

Yaşlanmayla birlikte nefron kaybı, böbrek kitlesinde ve

böbreğin idrarı konsantre etme yetisinde azalma görülür.

80’li yaşların sonunda böbrekler %20–30 oranında

küçülmekte ve renal kan akımı %50 azalmaktadır. Ancak daha

çok su atılımına neden olarak dehidratasyona da neden olurlar.

Glomerüler filtrasyon hızı azalır ve protein atımı olur.

Yaşlılıkta görülen diğer bulgular

Kardiyovasküler Sistem:

Myokard ve kan damarlarında sertleşmesi,

betaadrenoreseptör tepkide azalma ve kalp hızında otonomik

refleks kontrolünde bozulma Kalbin pompalama gücünde,

kardiyak out–put ve ejeksiyon fraksiyonunda azalma

Solunum Sistemi:

Akciğerlerde, torasik kafesde, solunum

kaslarında ve solunum merkezinde değişiklikler ve

fonksiyonlarında gerileme Asit–baz regülasyonu bozulabilir,

gögüs kafesi esnekliği azalır, postür değişikliği (skolyoz),

Alveolar membranda kalınlaşma

Endokrin Sistem:

Yaşlanmayla birlikte tiroid bezinde bir miktar atrofi ve iyot

düzeyinde azalma

Yaşla birlikte pancreas hormonları etkilenmemekle birlikte

insülin direnci gelişebilmektedir, (Tip 2 Diyabet!)

Sindirim Sistemi:

Ağızda kuruluk, tükrük salgısında azalma,

Tat değişiklikleri, tat ve koku reseptör duyarlılığında azalma

gibi değişimler yaşlılarda iştahsızlığa ve yetersiz beslenme

sorunlarına yol açmaktadır.

Özefagus ve mide yapısındaki değişimler reflü ve mide

sorunlarının gelişmesine yol açmaktadır.

Yaşlılarda mide motilitesi, volümü bikarbonat ve mukus

sekresyonları azalmaktadır İntrensek faktör salınım sorunu ile

birlikte B12 vit. eksikliği yaşanabilmektedir.

Sinir Sistemi:

Yaşa paralel olarak entelletüel kapasitede azalma, bellek

zayıflığı,

Sempatik ve parasempatik fonksiyonlarda azalma

Hematopoetik ve Bağışıklık Sistemi:

Yaşlanmayla birlikte kemik iliği ve lenfoid doku fonksiyonu

azaldığı için anemi ya da pıhtılaşma sorunları yaşanabilmektedir.

Antikor cevabı azalır iken otoantikor cevabı arttığından dolayı

otoimmün hastalıklar bu grupta daha sık görülmektedir.

26. Aşağıdaki kemoteropatik ilaçlardan hangisinin anafilaksi

yapma yan etki riski vardır?

A) Bleomisin

B) Busulfan

C) 5–Florourasil

D) Sisplatin

E) L–asparajinaz

Cevap E

Kemoteropatik ilaçlar ve yan etkileri her zaman onkoloji

sorularının içine yarleştirilebilir.

Page 90: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Kemoterapi İlaçlarının Yan Etkileri

Kemik iliği supresyonu Hepsi yapar ama en ciddi

alkilleyici ajanlar yapar

[lökopeni, trombositopeni) (L-asparaginaz, sisplatin,

vinkristin, bleomisinln

myelosüpresif etkisi zayıftır)

Bulantı ve kusma Sisplatin en sık olmak üzere

birçoğu, en az vinkristin

Nefrotoksisite Sisplatin, metotreksat, mitomisin

Kardiyotoksisite Antrasiklinler (adriamisin..)

Alopesi Antrasiklinler (adriamisin..),

sikbfosfamid (genelde çoğu ilaç

yapar)

Vezikan (flebit) Antrasiklinler (adriamisin..)

Hepatotoksisite Metotreksat, 6-merkaptopurin

Mukozit Antimetabolitier (Metotreksat,

5-FU..)

Pulmoner fibrozis Bleomisin, busulfan

Nörotoksisite Vinka alkabidleri, taksanlar,

platinum bileşikleri

Anaflaksi L-asparajinaz, taksanlar

Pankreatit L-asparajinaz

Kısırlık (sterilite) Alkilleyici ajanlar

Sekonder malignite Alkilleyici ajanlar (AML en sık),

etoposid (ALL)

27. Akut böbrek yetersizliğinin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Prerenal

B) Renal

C) Postrenal

D) Otoimmün

E) Enfeksiyonlar

Cevap A

Her sınavda biri soru bizden:)

Prerenal ABY: Prerenal nedenler ABY’nin genel olarak en

sık nedenleridir (%60–70). Böbrekte yapısal hasar yoktur, renal

perfüzyon bozulmuştur. Ancak prerenal nedenler devam ederse

gelişen iskemi sonucu renal yetmezlik tablosu ortaya çıkar.

Prerenal nedenler:

1. Hipovolemi:

Kanamalar (travma, cerrahi, gastrointestinal),

Gastrointestinal kayıplar (kusma, ishal),

Renal kayıplar (diüretikler, adrenal yetmezlik, tuz kaybettiren

nefropatiler),

Deri yoluyla kayıplar (ateş, yanıklar)

Üçüncü boşluğa olan kayıplar (barsak tıkanıklığı, peritonit,

pankreatit).

2. Kardiovasküler bozukluklar:

Konjestif kalp yetmezliği,

Perikardiyal hastalıklar,

Pulmoner emboli,

Pulmoner hipertansiyon.

3. Sistemik vazodilatasyon ve/veya renal vazokonstrüksiyona

sebep olan hastalıklar:

Sepsis,

Karaciğer yetmezliği,

Anafilaksi,

Hiperkalsemi,

İlaçlar (ACE inhibitörleri, NSAİİ, siklosporin A).

Renal sebepler: Tüm ABY vakalarının %30–35’ini oluşturur.

1. Akut tübüler nekroz (ATN): Renal ABY vakalarının % 90’ı

ATN’a bağlıdır.

Nefrotoksik: Ekzojen toksik maddeler (asiklovir, aminoglikozid,

amfoterisin B, sisplatin, NSAİİ, siklosporin, radyokontrast

maddeler) veya endojen toksinler (miyoglobinüri, hemoglobinüri,

hiperürisemi, hiperkalsemi, hafif zincirler, kristalüri)

Hipoksik: Prerenal azotemi yapan faktörlerin tümü

2. Böbreğin arter veya venlerini tutan hastalıklar

Tromboembolik hastalıklar, diseksiyon

3. Glomerüler yumağı ve mikrovasküler sistemi tutan

hastalıklar:

Glomerülonefritler,

Vaskülitler, kollajen doku hastalıkları,

Malign hipertansiyon, eklampsi,

Hemolitik üremik sendrom, trombotik trombositopenik

purpura.

4. Tübülointerstisyel hastalıklar:

İnterstisyel nefrit, piyelonefrit, infiltratif hastalıklar.

Postrenal sebepler: Tüm ABY vakalarının % 5–10’unu

oluşturur. Tüm toplayıcı sistem boyunca obstrüksiyona neden

olan her türlü;

Ekstrinsik (dışarıdan tümör veya hematoma bağlı bası,

retroperitoneal fibrozis, prostat hipertrofisi, cerrahi ligasyon) bası,

İntrinsik (taş, pıhtı, kristal, fungal top) patoloji ABY’ne neden

olabilir.

Page 91: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

53DENEME SINAVI – 42

28. Diyabet tedavisinde hangisi insülin direncine yönelik bir

tedavidir?

A) Pioglitazon

B) Repaglinid

C) Glipizid

D) Exenatide

E) Sitagliptin

Cevap A

Etki mekanizmalarına göre 3 grup ilaç vardır.

1. İnsülin sekresyonunu uyaranlar (Oral hipoglisemik ilaçlar)

a. Sulfonilüreler

b. Meglitinid analogları (repaglinid, nateglinid)

c. İnkretinler

3. GLP–1 analoğu (exenatide, liraglutid):

4. DPP–4 inhibitörü (sitagliptin, vildagliptin, saxagliptin)

2. İnsülin duyarlılığını arttıranlar

a. Biguanidler (metformin)

b. Tiazolidinedionlar (pioglitazon)

3. Glukoz absorbsiyonunu azaltanlar

a. Alfa glukozidaz inhibitörleri (acarbose, miglitol)

Tiazolidinedionlar (pioglitazon, siglitazon, englitazon,

troglitazon)

Bu grup ilaçlar insülin etkisini artırarak ve periferal

dokularda glukoz kullanılımını sağlayarak (kasta nonoksidatif

glukoz metabolizmasını uyararak, karaciğerde ise

glukoneogenezisi inhibe ederek) etkili olurlar. İnsülin sekresyonu

üzerinde etkileri yoktur.

Bu grupta iyi bilinen ajanlar pioglitazon, siglitazon,

englitazon, troglitazon ve BRL 49653’dür

Peroksisom proliferatör aktivatör reseptörleri (PPARgama)

aktive ettikleri düşünülmektedir. (lipid homeostazının, adiposit

diferansiyasyonunun ve insülin etkisinin düzenlenmesi)

Tiazolidinedionların etkili olabilmesi için ortamda insülin

varlığı gereklidir.

Tiazolidinedionlar trigliserid ve nonesterifiye yağ asitlerinin

plazma seviyelerini azaltırlar. Kolesterol seviyesini düşürebilirler.

Troglitazon ile ilgili ciddi hepatotoksisiteye, anemiye, kardiyak

hipertrofiye neden olabilirler.

29. Altmış dokuz yaşında şuur bulanıklığı ile müracaat eden

erkek hastanın fizik muayenesinde splenomegali ve

lenfadenopati dikkati çekmektedir. Serum kalsiyumu normal

olan hastanın kemik iliğinde küçük plazmasitoid lenfositler

dikkati çekmektedir.

Hastanın tanısında ilk olarak aşağıdakilerden hangisi

düşünülmelidir?

A) Hairy cell lösemi

B) Multipl miyelom

C) Prolenfositik lösemi

D) Kronik lenfositer lösemi

E) Waldenström makroglubinemisi

Cevap E

Waldenström Makroglobunemisi

Tanım ve klinik: Lenfosit ve plazma hücrelerinin anormal

artışı ve IgM tipi monoklonal M proteini (çoğunlukla kappa)

ile karekterize, yaşlı ve erkeklerde sık olan bir hastalıktır.

Lenfoplazmositik hücrelerin kemik iliği, kan ve lenfoid dokuda

artışı yanısıra anemi, lenfadenopati, hepatosplenomegali,

makroglobulinemi, nöropati ve hipervizkozite bulguları ile kliniğe

gelir.

Burundan ve dişetinden sızıntı şeklinde kanama tipiktir.

Halsizlik, yorgunluk sıktır. Görme bozukluğu, diplopi gibi

hiperviskozite semptomları sıktır. Kemik lezyonları ve amiloid

gelişimi nadirdir.

Fizik muayenede; solukluk, HSM, LAP, sosis benzeri retinal

damarlar, periferik nöropati saptanabilir. NN bir anemi vardır.

Kİ aspirasyonu başarısız olabilir (dry tap). Biyopside lenfo–

plazmositer proliferasyon izlenir. Sedimantasyon artar ve PY da

eritrositlerde rulo formasyonu izlenir. Rulo formasyonu multipl

myelomada nadirdir.

Tedavi: Asemptomatik olanlar tedavisiz izlenebilir.

Klorambusil tercih edilen tedavidir. Fludarabin ve 2–

deoksiadenozin alternatif ilaçlardır. Hipervizkosite için

plazmaferez kullanılabilir.

Page 92: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

30. Sağ dizinde 3 gün önce kızarıklık ve ağrı şikayeti başlayan

hastada, fizik muayenede eklem üzerinde ısı artışı tespit

ediliyor. Hastanın yapılan eklem sıvısı aspirasyonunda

mm3’de 120.000 lökosit saptanıyor ve alınan aerob kültürde

katalaz pozitif, Gram yöntemiyle pozitif boyanan bakteriler

ürüyor.

Bu hastaya aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi tedavi

amacıyla verilmez?

A) Klindamisin

B) Sefazolin

C) Penisilin G

D) Ampisilin sulbaktam

E) Vankomisin

Cevap C

Hasta septik artirit ve dört dörtlük S. aureus anlatılmış.

(katalaz pozitif ve gram (+),septik artiritin en sık nedeni)Soru

sadeleşirse S. aureus’a hangisi verilmez.

S. aureus; Penisilin G ‘ ye karşı %95 civarında dirençlidir.

31. Aşağıdakilerden hangisi deri eklerinin hastalıklarından

değildir?

A) Akne vulgaris

B) Seboreik dermatit

C) Akne Rosea

D) Pitriazis Rosea

E) Hidroadenitis süpürativa

Cevap D

Pitriazis Rosea papüllü skuamlı hastalıklar grubundandır.

Deri eklerinin hastalıkları;

Akne vulgaris: Pilosabese biriminin inflamasyonudur.

Seboreik dermatit: Saclı, kıllı bolgeleri eritem ve

squamasyonla giden hastalıklarıdır.

Akne Rosea: Yuzde eritem ve telenjiektaziler ustunde papul ve

pustul gelişimi ile karakterize bir hastalıktır.

Hidroadenitis süpürativa: Aksilla ve anogenital bolgedeki

apokrin glandlarm enfeksiyonunu tanımlar; en sık etken

stafilokoklardır.

32.“Munro mikroabseleri” hangi hastalıkta gözlenen bir

bulgudur?

A) Liken Planus

B) Psöriazis

C) Mukozis Fungoides

D) Pitriazis rosea

E) Parapsöriazis

Cevap B

Munro mikroabseleri: Psöriaziste görülen Stratum

korneumda ya da hemen altında yerleşen nötrofil küçük

agregatların oluşturduğu epidermal mikroabselerdir.

Dikkat! Pautrier mikroabseleri ise Mukozis Fungoides’de

gözlenir (TUS).

33. Yetmiş yaşında bayan hasta, 10 gündür günde 2–3 kez ortaya

çıkan, yaklaşık 5 dakika süren konuşamama atağı ile sol

gözünde geçici görme kaybı şikayetleri olduğunu söylüyor.

Anamnezinde 20 yıldır Diabet ve Hipertansiyon hikayesi olan

hastanın nörolojik muayenesi ve kranial BT si normal olarak

bulunuyor.

Bu hastada etiyolojiye yönelik olarak ilk istenmesi gereken

görüntüleme yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kranial MR

B) Direkt kafa grafisi

C) Vertebrobaziller doppler USG

D) Karotis sistem doppler USG

E) Kranial Sintigrafi

Cevap D

Yukarıdaki vakada beyin embolileri sonrası gelişen

transient (geçici) iskemik atak tablosu sorgulanmış..

Beyne atılan embollerin 1/3’ü (en sık) karotis sistemindeki

aterom plaklarından kaynaklanır. Dolayısıyla etiyolojiye yönelik

olarak ilk istenmesi gereken görüntüleme yöntemi karotis

sistem doppler USG dir.

En sık MCA(orta cerebral arter) embolilere maruz kalır.

Page 93: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

55DENEME SINAVI – 42

34. Serebellar sendromda aşağıdaki klinik bulgulardan hangisi

görülmez?

A) Disdiadokokinezi

B) Dismetri

C) Ataksi

D) Disartri

E) Spastisite

Cevap E

Serebellar Sistem:

Serebellar lezyonların klinik belirtileri:

Dissinerji veya asinerji: Parmak burun deneyinde ön kola

fleksiyon yaptırılırken zamanında gevşemezse, önkol hedef

(buruna) yaklaşırken duraklar, kişi kendini zorlayıp tekrar

harekete başlar, böylece ön kol hedefe düzenli bir şekilde

varacağına kesik kesik yaklaşmaya başlar. Bu senkronizasyon

bozukluğuna “dissinerji” denir.

Dismetri: Mesafenin, hızın veya hareketin gücünün

saptanması yeteneğinin yitirilmesidir.

Disdiyadokokinezi veya adiyadokokinezi: Birbiri ardınca

gelen birbirine zıt hareketleri yapmakta güçlük çekmeğe veya

yapamama durumuna denir.

Tremor: Serebellar lezyonlarda görülen tremor daha çok

kinetik özelliktedir (intensiyonel tremor). İstirahat sırasında

görülmez, istemli hareket sırasında ortaya çıkar ve hareket hedefe

yaklaştıkça bu aktif tremorun amplitüdü de artar.

Disartri: Konuşma yavaş, ataksik, patlayıcı tiptedir. Sesde

zaman zaman gereksiz yükselmeler, alçalmalar, titremeler ve

arada duraklamalar olur.

Yürüme ve postür bozuklukları (Ataksi): Hasta bacaklarını

açarak geniş yüzeye dayanarak, düzensiz adımlarla ve iki yana

sendeliyerek yürür. Serebellar lezyonu olan hasta düz çizgi

üzerinde parmak–topuk şeklinde yürüyemez.

Tonus bozukluğu: Çoğunlukla hipotoni görülür. Eklem

etrafında aşırı fleksiyon veya ekstansiyon yaptırılabilir.

Spastisite üst motor nöron lezyonunun bulgusudur…

35. Manyetik Rezonans Görüntüleme aşağıdaki durumların

hangisinde kontraendikedir?

A) Gebelik

B) Yetmiş yaş üstü

C) Psödotümör serebri

D) Migren

E) Kardiak pacemaker varlığı

Cevap E

Nörolojide MR:

• Demyelinizan hastalıklarda ilk tanı yöntemidir.

(Örneğin; multipl skleroz)

• Akustik nörinom tanısı MR ile konur .

• Erken safhadaki enfarktlarda tercih edilir. BT enfarktı ilk

24 saatte göstermeyebilir

• İntraspinal lezyonlarda ve siringomyelide kullanılır

• Gelişimsel merkezi sinir sistemi anomalilerinde önemli

bir tanı yöntemidir.

• Non invazif anjiografi yapma imkanı verir.

• MR kardiak pacemaker veya intrakranial metal

kliplerin varlığında mutlak kontrendikedir.

36. Bir ay öncesi GIS enfeksiyonu geçiren elli yaşında erkek

hasta, 4 gün içinde yavaşça ilerleyerek yerleşen distalden

proksimale ilerleyen simetrik kuadriparezi nedeniyle

getiriliyor. Hastanın derin tendon refleksleri alınamıyor ve iki

yanlı fasiyal parezisi olduğu saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gullian–barre sendromu

B) Servikal medulla basısı

C) Pons hematomu

D) Atlanto axial subluksasyon

E) Baziller arter trombozu

Cevap A

Gullain barre (inflamatuar demiyelinizan polinöropati):

Hastaların çoğunda semptomlardan 1 ay önce üst solunum

yolu veya gastrointestinal sistem enfeksiyonu (C. jejuni) yada

cerrahi girişim veya aşılanma öyküsü mevcuttur. Başta duyusal

semptomlar hakimdir. İlerleyen dönemlerde distalde başlayıp

assendan ilerleyen paraliziler olur. Şiddetli vakalarda solunum

kasları tutulur, 1/3 vakada mekanik vertilasyon gerekebilir.

Otonomik disfonksiyon olursa taşikardi, idrar retansiyonu ve

kan basıncı dalgalanmaları olur.. Tanıda çoğu vakada BOS da

protein artmıştır. BOS gammaglobulin fraksiyonu artar. BOS‘da

protein artışına rağmen hücre görülmez (Albuminositolojik

dissosiyasyon) Plazmaferez ilk tercihtir. İntravenöz insan Ig G (IV

IG) iyileşmeyi hızlandırır Kranial sinir tutulumu görülebilir. En sık

kranial çift tutulumu bilateral olabilen fasyal paralizidir. Derin

tendon refleksleri tipik olarak yoktur.

Page 94: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

37. Bir araştırmacı basketbol oynamanın boyu uzatıp uzatmadığını

incelemek için, basketbol oynayan 50 ortaokul öğrencisi ile

basketbol oynamayan 50 ortaokul öğrencisinin boylarını

ölçerek karşılaştırıyor.

Bu araştırmada verilerin karşılaştırılmasında hangi

önemlilik testine başvurulmalıdır?

A) Mann–Whitney U testi

B) Wilcoxon testi

C) İki bağımsız ortalama arasındaki farkın önemlilik testi

D) İki eş arasındaki farkın önemlilik testi

E) Ki–kare testi

Cevap C

ORTALAMA KARŞILAŞTIRMALARINDA ÖNEMLİLİK

TESTLERİ

İki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi = independent

samples (bağımsız örneklem) t testi/ eşlenmemiş student t test

Bağımsız iki grup parametrik ortalamalarının arasındaki farka

bakılır.

Non parametrik karşılığı Mann–Whitney U’ dur.

İki eş ortalama arasındaki farkın önemlilik testi =’bağımlı

örneklem t testi’/ student t testi/ paired t testi

Aynı bireylerin (bağımlı=eş) değişik zaman ve durumdaki

parametrik ortalamalarının arasındaki farkına bakılır.

Non parametrik karşılığı ‘Wilcoxon testi’ dir

Bağımsız iki grup oran/yüzde karşılaştırılmasında ‘z– testi’

veya ‘ki–kare testi(X2)’ kullanılır.

38. Aşağıdaki araştırma yöntemlerinden hangisinde prevalans

saptanır?

A) Olgu–kontrol

B) Kohort

C) Olgu–kohort

D) Deneysel

E) Kesitsel

Cevap E

Kesitsel: belli bir zaman diliminde ( sonuç <=> neden)

Prevalans Çalışmaları

Belirli bir zaman kesitinde yapılan bir toplumun taramasıdır.

hastalık sıklığı (prevalans) araştırılır. Herhangi bir zamanda

hem hastalık hem de neden olduğu düşünülen bir yada birden

fazla faktör birlikte değerlendirilir.

Avantajları:

• Toplumun sağlık sorunlarını belirlemek, sağlık

hizmetlerini planlamak için uygundur

• Sonuçlar topluma genellenebilir, çünkü toplumun tümü

yada toplumu temsil eden bir örnekte çalışılmıştır.

• Birden fazla sorun saptanabilir, çok amaçlı bir çalışma

daha az masrafla yapılabilir.

Dezavantajları:

• İnsidans, risk (rölatif, atfedilen) hesapları yapılamaz

39. 1000 kişilik bir grupta yapılan diabetes mellitus taraması

sonucunda test, 120 kişiyi diyabetik olarak değerlendirmiştir.

Gerçekleme testi sonuçlarına göre ise 1000 kişiden 100 üne

diyabet tanısı konmuştur. Tarama testinin diyabetik bulduğu

120 kişinin 80’i gerçekleme muayenesinde diyabetik olarak

saptanmıştır.

Bu bilgilere göre, tarama testinin duyarlılığı aşağıdakilerin

hangisine eşittir?

A) 80/100

B) 80/120

C) 80/1000

D) 100/900

E) 100/1000

Cevap A

Referans test ile hasta tanısı alanlara, yeni yöntem ile

hasta tanısı koyma oranı SENSİTİVİTE–duyarlılıkdir. Yani testin

duyarlılığı toplumdaki gerçek hastaları ortaya çıkarma özelliğidir.

Yeni testin saptadığı hastalar

Gerçek hastalar (referans teste göre)

Referans test de sağlam çıkanlara, yeni yöntem ile sağlam

tanısı koyma oranı SPESİTİVİTE–seçicilik (özgüllük) dir. Yani

testin seçiciliği ise toplumdaki gerçek sağlamları ortaya çıkarma

özelliğidir.

Yeni testin saptadığı sağlamlar Gerçek sağlamlar(referans

teste göre)

False (+) lik: Testin hasta dediği tüm kişilerin gerçekten hasta

olan kişilerden farkıdır.

False (–) lik: Testin sağlam dediği tüm kişilerin gerçekten

sağlam olan kişilerden farkıdır.

Pozitif prediktif değer: Yeni tanı testinde pozitif (hasta) çıkan

tüm kişilerin, hangi oranda gerçekten hasta olduğunu gösterir.

: Tanı testinin gerçek yakaladığı pozitifler / tanı testine göre

tüm pozitifler x 100

Page 95: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

57DENEME SINAVI – 42

Negatif prediktif değer: Yeni tanı testinde negatif (sağlam)

çıkan tüm kişilerin, hangi oranda gerçekten sağlam olduğunu

gösterir.

: Tanı testinin gerçek yakaladığı negatifler / tanı testine

göre tüm negatifler x 100

40. Lomber 5 (L5) sinir kökü basısında aşağıdaki nörolojik

bulgulardan hangisi görülür?

A) Patella refleksinde kayıp

B) Ayak dorsifleksiyonunda zayıflama

C) Baldır arka yüzünde ağrı ve uyuşma

D) Aşil refleksinde kayıp

E) Kuadriseps kasında atrofi

Cevap B

LOMBER DİSK HERNİLERİ

Seviye

Özellik L3–L4 L4–L5 L5–S1

Sıklığı (%) %5 %40–45 %40–45

Bası L4 L5 S1

Refleks kaybı Patella Medial hamstring

Aşil

Etkilenen kasQuadriceps femoris

Tibialis anterior

Gastrokinemius

Motor güç azlığı

Diz ekstansiyonunda

Düşük ayak Plantarfleksiyonda

Ağrı yayılımı Uyluk ön yüzü Bacak önü Bacak arkası

Duyu değişikliği

Medial malleus1.–2. parmak arası

Ayak dış kenarı

41. Aşağıdakilerden hangisi Major Depresyon tanı

kriterlerinden biri değildir?

A) Kilo artışı

B) İştah azalması

C) Anhedoni

D) Ekolalı

E) İntihar düşünceleri

Cevap D

DEPRESSİF BOZUKLUK

Yaşam boyu görülme sıklığı yaklaşık olarak %10–15

civarındadır. En sık 20–45 yaşları arasında görülür. Kadınlarda,

erkeklere oranla iki kat daha sıktır.

Depresyonda, norepinefrin, seratonin azaldığı gözlenmiştir.

Tanı kriterleri (DSM IV)

1. Depresif duygudurum

2. Anhedoni (Zevk alamama)

3. İştah kaybı+Kilo kaybı (veya tersi)

4. İnsomnia veya hipersomnia

5. Psikomotor ajitasyon veya retardasyon

6. Anerji (Enerji azlığı)

7. Suçluluk–değersizlik düşünceleri

8. Dikkat ve konsantrasyonda bozulma

9. İntihar düşünceleri

Major depresif epizod demek için yukarıda sayılan 9

semptomdan en az 5’i olmalıdır. Bu 5 semptomdan da en az biri

depresif duygudurum (mutsuzluk, umutsuzluk, karamsarlık)

ve/veya anhedoni (hiçbirşeyden tat almama hali) olmalıdır.

Bu semptomlar en az iki hafta hemen hergün ve gün boyu

sürmelidir. Ayrıca bu hastanın sosyal ve mesleki işlevlerinde

bozulmaya yol açmalıdır.

Ekolali, şizofrenide görülür..

42. Mutizm, negativizm, stupor ve balmumu katılığının tabloya

hakim olduğu şizofreni tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Rezidüel

B) Katatonik

C) Paranoid

D) Hebefrenik

E) Ayrışmamış

Cevap B

Şizofreninin klinik alt tipleri:

1– Paranoid: Daha geç yaşta başlar. En sık görülen tiptir.

• Düşünce içeriği bozukluğu hakimdir.

• Sanrılar ve işitsel halüsinasyonlar tabloya hakimdir.

• Persekütif, büyüklük, kıskançlık, kuşkuculuk–alınganlık

sanrıları vardır.

2– Heberfrenik (dezorganize) : Daha erken yaşta başlar.

• Kişilik dağılması ve yıkım hızlıdır.

• Tabloya “dağınıklık” hakimdir. Düşünce ve duygulanma

bozuklukları, Dezorganize konuşma ve davranış, Künt–

donuk yada uygunsuz affekt temel özelliğidir.

• Çocuksu davranışlar, ekolali, ekopraksi, görülür.

• Prognozu en kötü, tedaviye en az yanıt veren tiptir.

3– Katatonik: Şu belirtilerinin biri veya birkaçının tabloya

hakim olduğu tiptir

• Motor hareketsizlik (katatonik postür–rijidite (katılık),

stupor, balmumu katılığı – hastanın bedeni istenilen

Page 96: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

postüre getirilebilir, bırakıldığında da bir süre bu duruş

korunur.

• Negativizm (hareket ettirmeye yönelik tüm çabalara

direnç gösterir, yemez, içmez, uyumaz, uyarılara

tepkisizdir veya konuşmaz (mutizm)

Tek EKT endikasyonu olan ve EKT’ye en iyi yanıt veren tiptir.

4– Ayrışmamış (undiferantieted): Birden fazla tipin özelliğini

taşır, ancak hiçbir belirti baskın değildir. (paranoid, dezorganize

ya da katotonik tipe uymaz.) 2. En sık görülen tiptir.

5– Rezidüel: Bir yada birkaç atak sonrası, (+) belirtilerin

kaybolduğu remisyon dönemi ve (–) bulguların (künt

duygulanım, sosyalekilme gibi) tabloya hakim olduğu tiptir.

43. Arı soktuktan 10 dakika sonra tüm vucudunda yaygın

kızarıklık, kaşıntı olan hasta acil servise getirildiğinde;

solunum arresti ve kardiyojenik şok tablosunda olduğu tespit

edilmiştir.

Bu hastanın en uygun ilk tedavisi aşağıdakilerden hangisi

olmalıdır?

A) Kalp dekompresyonu

B) İV damar yolu açılması

C) İM Adrenalin

D) Endoktrakeal entübasyon

E) İnterosseöz damar yolu açılarak sıvı + metil predinolozon

ve antihistaminik verilmesi

Cevap C

Arı sokması sonrası anafilaksi ile getirilen bir hastanın

tedavisinde; yapılacak işlemler Adrenalin yapılmasını

engellememelidir. İlk basamak tedavi İM Adrenalin olmalıdır.

Ancak hazırda İV yol varsa, bu hasta için İV (1/100 000) Adrenalin

de yapılabilir.

Anafilaksi

Hayatı tehdit eden sistemik aşırı duyarlılıktır. Patogenez çoğu

IgE aracılığı ile olur. Daha önceden duyarlaştıkları alerjen ile

temas edilince mast hücre ve bazofil degranülasyonu meydana

gelir. Besin, penisilin, lateks vb.

IgE aracılı olmayan (anaflaktoid): Aspirin, radyokontrast, IVIG,

opioid

Anafilaksi nedenleri:

• Hastanede en sık neden: İlaçlar ve lateks. Hastane

dışında gıdalardır.

• Sık görülen gıda alerjileri fındık/fıstık süt, yumurta,

balıktır.

• Ölüme yol açan en besin fıstıktır.

• Lateks alerjisi spina bifidalı çocuklarda sıktır, lateks ile

çapraz reaksiyonu olan gıdalar: Muz, avakado, kestane,

kivi.

Sıklık sırasına göre anafilaksi nedenleri

• Gıdalar: Fıstık– fındık, süt, yumurta, balık, kabuklu deniz ürünleri, tohumlar, meyveler (elma, muz, kivi, kavun), tahıllar (buğday)

• İlaçlar: penisilin, sefalosporin, sulfonamidler, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, opiatlar, kas gevşeticiler, vankomisin, dekstran, tiamin, vitamin B12, insülin, tiopental ve lokal anestezik maddeler.

• Arı venomları

• Lateks: Özellikle meningomyelosel gibi nörolojik sorun nedeni ile temiz aralıklı kataterizasyon yapmak zorunda kalan çocuklarda ciddi risktir.

• Allerjen immünoterapisi

• Egzersiz: Gıda spesifik ve post prandial

• Aşılar: Tetanoz, kızamık, kabakulak ve influenza aşıları.

• Diğer nedenler: radyokontrast maddeler, gamaglobulinler, soğuk, kemotörapötikler ( özellikle L– asparajinaz, siklosporin, vinkristin, metotreksat), kan ürünleri, inhalen allerjenler ( polen, ev tozu)

• İdyopatik

En sık semptom: Deri bulguları (ürtiker, anjioödem)

onu solunum semptomları (bronkospazm, hışıltı) izler. Deri

semptomları olmadan da anafilaksi görülebilir.

En sık ölüm nedeni: Üst solunum yolu tıkanıklığıdır.

En yararlı laboratuvar testi: Plazma beta triptaz ölçümüdür.

Tedavide ilk seçenek 1/1000’lik adrenalinden 0.01 ml/kg İM, max.

0.3 ml. yapılması önerilen yer uyluk dış yan yüzüdür.

Geç faz reaksiyonu görülür ise bifazik anafilaksi denir. Geç faz

4 saat içinde görüleceğinden en az 4 saat acilde gözlem altında

tutulmalılar.

Ağır olan ve tedavide gecikilenlerde sıktır.

Adrenalin otoenjektörü önerilmelidir.

Anafilaksi tedavisi

Adrenalin 1/1000 0.01 ml/kg IM. Temel tedavidir.

H1 ve H2 blokerler (setirizin,difenhidramin/ranitidin, simetidin)

Steroid

Oksijen, IV kristalloidler– kolloid, inhale salbutamol,

dopamin – dobutamin diğer kullanılabilen ilaçlardır. Betabloker

kullananlarda glukagon da tedavide kullanılabilir.

Page 97: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

59DENEME SINAVI – 42

44. Herediter anjioödem düşünülen bir hastada ilk basamakta

yapılması gereken tetkik hangisidir?

A) C3 düzeyi

B) C1 düzeyi

C) C1q esteraz inhibitör düzeyi

D) C1q esteraz inhibitör fonksiyonu

E) C4 düzeyi

Cevap E

Herediter Anjiyoödem

Otozomal dominant geçer. C1 esteraz inhibitör eksikliği (tip I)

veya fonksiyon bozukluğu (tip II) vardır. Ürtiker olmadan sadece

anjioödem görülür. Barsak ödemi sonucu akut apandisiti taklit

eden karın ağrısı görülür.

C1 esteraz inhibitör eksikliği (tip I) en sık görülen tiptir.• Tip II daha az görülü (%15–20)• C1 inh. ↔, ↑• Mutant protein• Disfonksiyonel

En sık laringeal ödeme bağlı solunum yetersizliğinden

ölürler.

Tarama testi C4 ile yapılır. Ataklar arasında da düşüktür.

Akut atak tedavisi: C1 esteraz inhibitör konsantresi veya taze

donmuş plazma.

Adrenalin, antihistaminikler ve steroidlere yanıt kötüdür.

Profilaksi: (cerrahi müdahaleler öncesi) C1 inhibitör sentezini

artıran androjenler (stanazolol, danazol) ya da epsilon–

aminokaproik asit ve traneksamik asit ile yapılabilir.

45. Aşağıdaki immün yetmezlik–bulgu eşleşmelerinden hangisi

doğru değildir?

A) DiGeorge’s sendrom – Hipoparatiroidizm

B) Mukokutanöz kandidiazis – Hipoparatiroidizm

C) X–linked agammaglobulinemi – Growth hormon eksikliği

D) Chediak–Higashi sendromu – Okülokutanöz albinizm

E) Ataksi Telenjiektazi – Egzema

Cevap E

İmmun Yetmezliklerde Görülen Spesifik Muayene Bulguları

Deri bulguları

Ekzema: Wiskott–Aldrich sendromu, IPEX,

Seyrek ve hipopigmente saçlar; Cartilage hair hipoplazi, Chediak–Higashi send, Griscelli’s sendromu

Okular telanjiektazi; Ataxia–telangiectasi

Okulokutanöz albinizm; Chediak–Higashi syndrome

Ağır dermatit; SCID –Akut GVHD, Omenn sendromu

Tekrarlayan apseler; Hiper–IgE sendromu ve KGH

Peridontit, jinjivit stomatit; Nötrofil defekti, hiper–IgM

Oral – tırnak kandidiazı: T–cell defekti, kombine defektler, mukokutanöz kandidiasis, hiper–IgE sendromu

Vitiligo ve alopesi; B–cell defekti, mukokutanöz kandidiasis

Endokrin bozukluklar:

Hipoparatiroidizm DiGeorge’s sendrom, mukokutanöz candidiasis

Endokrinopati (otoimmün) Mucocutaneous candidiasis

Growth hormon eksikliği X–linked agammaglobulinemi

Gonadal disgenezi Mukokutanöz candidiasis

İskelet anomalisi

Kısa ekstremiteli cücelik Short–limb dwarfizm ve T–/ B– hücre defekt

Kemik displazisi ADA eksikliği, SCID

46. 21–OH enzim eksikliği için verilen bilgilerden hangisi

doğrudur?

A) Otozomal resesif bir hastalıktır

B) Erkeklerde yaygın hiperpigmentasyon görülür

C) Hipernatremi ve hiperkalemi görülür

D) Erkek çocuklarında ambigus genitalya görülür

E) Kız çocuklarında 1 aylıktan sonra adrenal kriz gelişir

Cevap A

Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH)

• En sık görülen tipi 21 hidroksilaz eksikliğidir (%90).

• kalsik tuz kaybı ile giden tip ( en sık olur)

• Basit virilizan

• Geç ortaya çıkan tip (erken koltuk altı kıllanması,

adölesanda; hirsutizm, amenore, adet düzensizliği)

• İkinci en sık tip 11 betahidroksilaz eksikliğidir.

21 OH eksikliği: Klasik olarak ikinici haftada başlar.

• Kusma, ishal, dehidratasyon, hiperkloremik metabolik

asidoz, hipotansiyon, şok tablosuyla kendini gösterir.

• Hastalarda hipoglisemi, hiponatremi, hiperkalemi ve BUN

yüksekliği saptanır.

• Tedavisiz bırakılırlarsa ölürler.

• Kızlarda dış genitalyada anomali olduğu için daha

kolay tanınır. Erkeklerde skrotum– meme başı

Page 98: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

hiperpigmentasyonu ve penis büyüklüğü olur. Tanınması

daha zordur.

21 OH Eksikliğinde Tarama: İkinci haftada gelişecek

adrenal krizden önce bebekleri yakalamak için önemlidir.

Gelişmiş ülkelerde rutin tarama programındadır. Bizim gibi

ülkelerde ise en azından meme başı hiperpigmentasyonu ve

skrotal hiperpigmentasyon görülmesi anlamlıdır ve bakılması

gerekir. Yalancı pozitifliği yüksektir. Etkilenmiş olanlar tekrar

çağırılmalıdır.

• Aldosteron yetersizliği nedeni ile şiddetli kusmalar,

ishal, kas yorgunluğu, hiponatremi, hiperpotasemi ve

metabolik asidoz gelişir (aldosteron sodyumu tutar,

potasyum ve hidrojeni atar).

• Kortizol yetersizliği hipoglisemiye neden olur.

KAH kız bebekler: Dişi dış genital yapılarda (labialar, klitoris,

vajinanın 2/3 alt kısmı) virilizasyona neden olur. Bazen tamamen

erkek görünümünde olacak kadar ağır olabilir. kromozom analizi

ile erkeklerden ayrılabilirler.

İç genitaller (over, uterus, vajinanın 1/3 üst kısmı) steroid

hormon yapımındaki bozukluktan etkilenmeyip normal olarak

gelişir.

Bazı durumlarda dişi de (17 hidroksilaz eksikliği) infantil

görünüm olur.

47. Aşağıdakilerden hangisi hiperkortizolimde görülen

bulgulardan biri değildir?

A) Obezite

B) Hiperglisemi

C) Eozinopeni

D) Nötrofili

E) Lenfositoz

Cevap E

Hiperkortizolemi Laboratuar Bulguları

• Kortizolün kan seviyesi artar

• Normal diürnal salgılanım ritmi bozulmuştur

• İdrarda 17–hidroksikortikosteroid ve serbest kortizol

atılımı ( kortizol atılımı için en iyi yol 24 saatlik idrada

kortizol– kreatinin oranıdır)

• Kan sayımunda eosinopeni, lenfopeni, eritrositoz, nötrofili

ve trombositoz olur.

• Hiperglisemi, bozuk OGTT

48. Aşağıdakilerden hangisi kronik böbrek yetmezliği olan

çocuklarda görülmez?

A) Hiperkalemi

B) Metabolik alkaloz

C) Anemi

D) PTH artışı

E) Büyüme hormonu rezistansı

Cevap B

Kronik Böbrek Hastalığının Patofizyolojisi

Asidoz Asit atılımı, amonyum sentezi,

bikarbonat emiliminin ↓

Na retansiyonu Renin üretiminin↑, oligüri

Na kaybı ve

konsantrasyon defekti

Tubuler hasar, solüt diürezi

Hiperkalemi GFH↓, alım↑, met. Asidoz

Renal osteodistrofi Dvit yapımında↓, hiperfosfatemi,

hipokalsemi, hiperparatoidi

Büyüme geriliği ↓ kalori alımı, BH rezistansı, anemi,

renal osteodistrofi,

Metabolik asidoz

Anemi Eritropoetin, demir, folik asit, vit.

B12 ↓, eritrosit ömründe kısalma

Perikardit /

kardiyomyopati

Sıvı yükü, üremi, hipertansiyon

Nörolojik bulgular Üremi, Al toks., HT

49. On iki yaşında erkek hasta hematüri nedeniyle başvuruyor.

Öyküsünden yılda 6–8 defa birkaç gün devam eden hematüri

ataklarının olduğu öğreniliyor. Fizik muayenesi normal olan

hastanın; tam idrar dansitesi:1010, idrarda protein (+), serum

kreatinin:0,6 mg/dL, üre: 42 mg/dL, idrar mikroskopisinde

20–25 adet eritrosit saptanıyor. Soy geçmişinde ağabeyinin

son dönem yetmezliği nedeniyle diyalize girdiği öğreniliyor.

Bu hastada olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?

A) IgA nefropati

B) Alport sendromu

C) Akut poststreptokokakl nefrit

D) Fokal segmental glomerülonefrit

E) Membranoproliferatif glomerülonefrit

Cevap B

Page 99: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

61DENEME SINAVI – 42

50. Bir önceki soruda tanımlanan hastanın tanısı koymak için

en uygun test aşağıdakilerden hangisidir?

A) Serum C3 düzeyi

B) Serum IgA düzeyi

C) Böbrek biyopsisi

D) CH50 düzeyi

E) ASO yüksekliği

Cevap C

Alport Sendromu (AS)

XD kalıtım gösterir. OR veya OD geçiş de görülebilir.

Erkeklerde daha ağır seyreder. Bazal mebranın ana komponenti

olan tip IV kollajende defekti vardır.

Hastalık ilerleyicidir. Erkek hastalarda 20–30 yaşlarında son

dönem böbrek yetmezliği görülür.

ÜSYE’den 1–2 gün sonra görülen asemptomatik mikroskopik

hematüri en sık bulgudur.

Alport sendromunda görülen ekstrarenal bulgular:

•• Bilateral nörosensoryal işitme kaybı, asla konjenital

başlamaz, ilerleyicidir.

•• Göz bulguları; lentikonus (lensin ön kısmının ön

kamaraya bombeleşmesi) patognomonik bulgudur,

makuler çillenme ve korneal erozyon da görülebilir.

•• Diğer ekstrarenal bulgular leiomyomatozis ve trombosit

anomalileridir.

Tanısal yaklaşım:

• Ailesel hematüri (en sık herediter nefrittir)

• Sensorinöral işitme kaybı (İndeks olgu ya da

etkilenen akrabalardan birinde)

• Etkilenen akrabalardan en az birinde KBY gidiş

• Göz bulguları ya da GBM değişikliklerinin gösterilmesi

ile konur.

Böbrek biyopsisi bulguları: İlk dekadda ışk miroskobu

bulguları minimaldir. Elektron mikroskopide bazal membranda

kalınlaşma, ayrışma ve laminasyon saptanır. Mesengiyal

prolifeasyon ve kapiller kalınlaşma, progresif glomerülosklerozis

görülebilir. Tübüler atrofi, interstisyel inflamasyon ve fibrozis

hastalık ilerledikçe meydana gelir. İmmunopatolojik tetkikler

negatiftir. Hastalığın prenatal tanısı konulabilir.

Prognoz: Tüm erkek hastalarda son dönem böbrek yetersizliği

gelişir. Kadın hastalarda yavaş ilerleme olur, bazılarında son

dönem böbrek yetersizliği gelişebilir.

İşitme kaybı sıklıkla ilerleyicidir. Aynı zamanda, göz bulguları

ilerleyicidir (özellikle erkek hastalarda)

51. Çocuklarda psöriatik artrit ile ilgili olarak aşağıda verilen

bilgilerden hangisi doğru değildir?

A) Juvenil idiopatik artrit tiplerinden biridir

B) %50 oranında psöriasiz ile birlikte görülür

C) Pitting görülür

D) Genellikle büyük eklem tutulumu görülür

E) ANA pozitifliği olabilir

Cevap D

Psöriatik Artrit

Çocuklarda psöriasiz ilişkili olarak görülen artrittir. Bazen

psöriazis olmadan görülebilir. Küçük–orta eklem tutulumu

görülür. El ve ayak bileği sıktır. % 50 hasta psöriazis görülür. %

%50 ANA (+). Az bir kısmında üveit görülür.

En önemli klinik bulgusu; daktilit ve tırnak yenikleridir

(pitting).

52. Vital kapasite aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak

tanımlanmıştır?

A) Maksimum inspirasyondan sonra zorlu ekspirasyonla

çıkabilen gaz hacmi

B) Normal soluk almada akciğere giren veya çıkan gaz miktarı

C) Normal inspirasyondan sonra inspire edilebilen maksimum

gaz hacmi

D) Maksimum inspirasyon sonrası akciğerlerin içerdiği gaz

miktarı

E) İstirahatte ekspiryum sonrası akciğerde kalan hava

Cevap A

Solunum süreci; ventilasyon, perfüzyon, difüzyondan oluşur.

Akciğer volümleri ve kapasiteleri: Spirometre ile ölçülür.

Başlıca AC volümleri ve kapasiteleri:

•• Tidal volüm: Normal soluk almada AC’e giren veya çıkan

hava miktarıdır.

•• İnspiratuar Rezerve Volüm: Normal inspirasyondan sonra

inspire edilebilen maksimum hacimdir. •• Ekspiratuar Reserve Volüm: Normal ekspirasyondan

sonra ekspire edilebilen maksimum hacimdir.

•• Rezidüel kapasite: Maksimum ekspirasyon sonrası

AC’lerde kalan hacimdir.

•• Total AC kapasitesi: Maksimum inspirasyon sonrası

AC’lerin içerdiği gaz miktarıdır.

•• Vital kapasite: Maksimum inspirasyondan sonra

zorlu eksp. ’la çıkabilen gaz hacmidir.

•• İnspiratuar kapasite: istirahat halindeki ekspiratuar

Page 100: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

seviyeden sonra inspire edilebilen maksimum

hacimdir.

•• Fonksiyonel rezidüel kapasite: İstirahattaki

ekspiryum sonrası AC’de kalan havadır.

•• Residüel hacimler pletismografla ölçülebilir.

53. Aşağıdakilerden hangisi rekürren sinüzit nedenlerinden biri

değildir?

A) Gastroözofageal reflü

B) Alerjik rinit

C) Kistik fibozis

D) Nazal polip

E) Marfan sendromu

Cevap E

Sinüzit

Doğumda etmoid ve maksiler sinüsler vardır. Ancak tek

havalanan etmoid sinüstür.

Maksiller 4 yaşta havalanmaya başlar. Sfenoid sinüs 5 yaşta,

frontal sinüs 7–8 yaşta havalanmaya başlar.

Etyoloji: Akut sinüzitte en sık bakteriyel etken S.

pneumonia’dır. %25 penislin dirençlidir. Bunu tiplendirilemeyen

H. influenza ve M. catarrhalis ( tamamı β laktamaz yapar) izler.

Kronik sinüzit semptomlar > 90 gün devam etmesidir.

Sinüzite eğilimi arttıran durumlar:

• Viral enfeksiyon (yuvada kalma, okula giden kardeş)

• Allerjik rinit

• Sigara maruziyeti

• İmmun yetersizlik

• Kistik fibroz

• Silyer disfonksiyon

• Yabancı cisim, nazal polip

• Gastroözofageal reflü

İmmun supresyon, lenfopeni ve nötropeni fungal sinüzite

(mukor ve aspergillus) zemin hazırlar.

Klinik Bulgular:

•• Pürülan burun akıntısı ve tıkanıklık

•• Ateş ve öksürük

•• Ağız kokusu, koku almada bozulma periorbital ödem

daha az görülür.

•• Baş ve yüz ağrısı çocuklarda nadirdir

Tanısı klinik olarak konulur.

•• 10– 14 öksürük, burun akıntısı veya

•• 39 0C ateş, 3–4 gün süren pürülan burun akıntısı

varlığında konulur. Sinüs aspirat kültürü etkeni belirlemede tek uygun yöntem

olmasına rağmen rutin kullanılmaz.

BT, düz grafide mukozada kalınlaşma, opasite ve hava sıvı

seviyesi saptanır.

Tedavi:

•• İlk seçenek amoksisilindir

•• Yüksek doz amoksisilin+klavulanik asit kullanılması

gerekenler:

•• Son 3 ay içinde antibiyotik kullanan

•• < 2 yaş

•• kreşe gidenler

•• 3 günlük amoksisiline Cevap vermeyenlerde

•• Tedaviye semptomlar düzeldikten sonra 7 gün daha

devam edilmelidir

•• Frontal sinüzit hızla ilerlemesi ve intrakraniyal

komplikasyonları nedeni ile başlangıç tedavisi klinik

düzelme olana kadar seftriakson ile yapılmalıdır

Komplikasyonları:

•• Orbital selülit (proptozis, göz hareketlerinde bozuma,

kemozis, görmede bozulma ve ağrı)

•• Periorbital selülit etmoid sinüzitine bağlı gelişirler.

•• İntrakraniyal komplikasyonlar; epidural– subdural apse,

menejit, beyin apsesi, kavernöz sinüs trombozu

•• Frontal kemiğin osteomyeliti (Pott puffy tümör, alında

ödem ve şilik) ve mukosel diğer komplikasyonlardır.

Page 101: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

63DENEME SINAVI – 42

54. Aşağıdakilerden hangisi yenidoğanda hiperbilirübinemi

tedavisinde kullanılmaz?

A) Fenobarbital

B) İntravenöz immünoglobulin

C) Mezoporfirin

D) Fototerapi

E) İV hidrasyon

Cevap E

İndirek Hiperbilirunemi Tedavisi

Tedavi fototerapi, farmakolojik tedavi ve kan değişimini içerir.

Bilirubin düzeyleri saat olarak bakılan bilirubin nomogramlarına

göre yorumlanmalıdır. Yüksek risk > 95 persantil, düşük risk < 40

persantil. 40– 75 p arası orta düşük riktir.

Fototerapi (FT): En etkili olan mavi (420– 470 nm) ışıktır.

FT ile indirekt bilirubin 4Z, 15Z formunda konjuge edilmeden

safra ile atılan 4 Z, 15E izomerine (reversbl) ve böbrekten atılan

lumirubine döner (irreversbl). Fototerapi etkinliğini belirleyen

faktörler; dalga boyu, bebeğe uzaklığı, uygulandığı yüzey alanı

(bebek giyinik ise etkisiz.), hemoliz ve bilirubinin atılma hızıdır.

Cilt rengi etkisizdir. FT sınırı gestasyon haftasına, gününe, altta

yatan hastalık veya uyuşmazlık olup olmamasına göre değişir.

FT porfiride kontrendikedir. Direkt hiperbilirubinemide bronz

bebek sendromu görülse de kontrendike değildir.

Intravenöz immun globulin izoimmün hemolitik hastalıkta

(ABO, Rh) kullanılır.

Fenobarbital enzim indüksiyonu ile bilirubin atılımını arttırır.

Crigler Najjar tip 2’de ve Gilbert’te kullanılır.

Metalloporfirinler hem biliverdine dönüştüren hemoksijenazı

(hız kısıtlayıcı basamak ve tek CO oluşan basamak) inhibe ederler.

Sn mezoporfirin kullanılır. Hemoliz olduğu G6PDH eksikliği ve

ABO uyuşmazlığında kullanılırlar.

Kan değişimi FT ile güvenli sınıra düşmemesi veya

kernikterus klinik bulguları varlığında yapılır.

55. Aşağıdakilerden hangisi, yenidoğan sarılığı için majör risk

faktörlerinden biridir?

A) 2.günde başlayan sarılık

B) Önceki kardeşte fototerapi alma öyküsü olması

C) Erkek cinsiyet

D) Diyabetik anne bebeği olmak

E) Gebelik haftasının 37 – 38 olması

Cevap B

İHB Risk Faktörleri

Majör Minör

•Taburculuk öncesi TB yüksek zonda olması (en önemlisi)

•İlk 24 saatte sarılık gözlenmesi

•Kan grubu uyuşmazlığı (D. Coombs pozitif) ve diğer hemolitik hastalıklar G6PD eksikliği

•GH 35–36 olması

•Kardeşte FT alma öyküsü

•Sefal hematom ve aşırı ekimoz

•Anne sütü ile beslenme ve tartı kaybı

•Asya ırkı

•Taburculuk öncesi TB yüksek–orta zonda olması

•GH 37–38 olması

•Taburculuk sırasında sarılık gözlenmesi

•Kardeşte sarılık öyküsü

•Makrozomik bebek, DAÇ

•Anne yaşı > 25

•Erkek cinsiyet

Sarılık görülmesinde koruyucu faktörler

• Taburculuk öncesi TB düşük risk zonunda olması

• İlk 72 saatten sonra taburculuk

• GH > 41 olması

• Biberonla beslenmek

• Siyah ırkı

56. Aşağıdakilerden hangisi ikiz gebeliklerde ikizden ikize

transfüzyonu sendorumda bebeklerde görülmez?

A) İkiz eşlerinin doğum ağırlıkları arasında % 20’den fazla

fark olması

B) Prematüre olması

C) Maternal polihidramnioz

D) Haftasına göre ağırlığın fazla olması (LGA)

E) Geçici takipne

Cevap E

ÇOĞUL GEBELİKLER

Birleşik ikizler (siyam ikizleri): Bağlantı yerine göre en sık

torakoomfalofagus şeklindedir. En az kraniyofagus şeklinde

olurlar.

İkiz gebelikte görülen problemler: Polihidroamnios,

erken membran rüptürü, prematürite, hipremezis gravidarum,

preeklampsi, anormal gelişler (makat), vasa previa, intrauterin

gelişme geriliği, ikizden–ikize transfüzyon, konjenital anomali.

İkinci doğanda asfiksi ve RDS riski artmıştır. Konjenital

anomaliler (DKÇ, ileal atrezi, porensefali, cutis aplasia, akardiak

ikiz, anensefali, meningomyelosel, birleşik ikiz)

Plesental vasküler anastomozlar monokorionik ikizlerde daha

sık görülür. Arteriovenöz anastomoz sonucu fetal transfüzyonu

Page 102: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

sendromu gelişir. Hemoglobinde 5 gr/dl, vücut ağırlığında %20

farklılık olur. Anastomoz ablasyonu yapılır.

Arter tarafı–Verici– Ven tarafı–Alıcı–

•Oligohidroamnios

•SGA prematüre

•Malnütrisyon

•Solukluk, anemi

•Hipovolemi

•Mikrokardia

•Hipoglisemi

•İnce duvarlı arterioller

•Küçük veya normal

glomerüller

•Polihidroamnioz

•LGA, prematüre

•Hidrops

•Pletore, polisitemi

•Hipervolemi

•Kardiak hipertrofi, Miyokard

disfonksiyonu, sağ ventrikül çıkış yolu

obstriksiyonu, Triküspit yetmezliği,

•Kalın duvarlı arteriol

•Büyük glomerüller

Her iki bebekte preterm olur. Polihidramniyoz, polisitemi ve

kalp yetersizliği sonrası hidrops fetalis alıcı taraftaki bebekte olur.

57. Prematüre bebeklerde intrakraniyal kanamalar ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Preterm bebeklerde genellikle subaraknoid bölgede

kanama olur

B) Prematüre bebeklerden en sık 2–3 günde olur

C) Transfontanel USG ile saptanabilir

D) Asemptomatik olabilirler

E) Subepandimal germinal matriksten kaynaklanır

Cevap A

İNTRAKRANİAL KANAMALAR (İKK)

Term ve preterm bebeklerde olabilir. Term bebekte doğum

travması, asfiksi ve koagülasyon bozukluğuna bağlıdır.

Subaraknoid, subdural ve subtentoryal olur. Pretermdeki IKK ise

periventriküler– intraventriküler olur ve subepandimal germinal

matriksten kaynaklanır.

Travmatik epidural, subdural ve subaraknoid kanamalar

kafanın anne pelvisine göre büyük olduğu durumlarda, uzamış

doğumlarda, makat gelişlerinde ve alet kullanımlarında ortaya

çıkabilir.

İntrauterin kanamalar daha çok alloimmun trombositopeniye

bağlıdır. Porensefalik kist oluşumuna neden olabilir.

Kanama diyatezleri ve vasküler anomaliler daha çok

intarserebral ve subaraknoid kanamaya neden olur.

Subdural kanamalar: Term veya terme yakın bebeklerde olur.

Masif olanlar tentoryum serebelli daha az falks serebri yırtığına

bağlı oluşur. Geç dönemde (subdural efüzyon ve hematoma)

intrakranyal basınç artışına neden olabilir. Baş çevresi artışı,

fontanelde bombeleşme ve nadiren nöbet görülür. Doğum

travmasına bağlı olanlar dışında her yaşta çocuk istismarı

düşünülmelidir. Tanıda BT/ MR (posterior fossa için en iyi)

kullanılır. USG göstermez.

Subaraknoid kanama (SAK): Araknoid ve pia arasında kan

toplanır. Yetişkinlerin tersine venöz kaynaklıdır. Köprü venlerinin

yırtılmasından kaynaklanır. Çoğu asemptomatiktir. İkinci gün

nöbet şeklinde bulgu verebilir. Ciddi nörolojik bulgu varlığında

arteriyovenöz malformasyon düşünülmelidir. Tanıda BT veya

MR yapılır. USG göstermez. Ponksiyonda BOS’ta artmış eritrosit

kanama bulgusu olabilir. Bebekler uygunsuz ADH ve hidrosefali

açısından izlenmelidir.

İNTRAVENTRİKÜLER KANAMA (İVK)

Prematürelerde İVK jelatinöz subepandimal germinal

matrixte oluşur. Bu alan kortekse göç eden embriyonal nöron ve

fetal glial hücrelerin kaynağıdır. Terme doğru involusyona uğrar

ve damar olgunlaşması artar.

İVK için predispozan faktörler: Prematürite (en önemlisi),

RDS, hipoksi–iskemik ve hipotansif hasar, reperfüzyon, artmış

veya azalmış serebral kan akımı, azalmış vasküler bütünlük,

artmış venöz basınç, pnömotoraks, hipervolemi, hipertansiyon.

En sık 2– 3 günde olur. İki– dördüncü haftalarda geç

kanama olabilir. Birinci aydan sonra nadirdir. Otuz dört haftanın

altında tarama amaçlı 3–5 gün USG önerilir. Klinik bulgular

değişkendir. Asemptomatik veya veya hemotokritte ani düşme,

apne, bradikardi, asidoz, nöbet görülebilir. Yaşamın 2–3.günü

genel durumu bozulan bir prematürede hematokritte ani düşme

veya transfüzyona rağmen yükselmeme, sarılık durumunda İVK

düşündürmelidir.

İVK tanısında subdural ve subaraknoid kanamalardan farklı

olarak USG kullanılabilir.

İKK–Evrelemesi

Evre I: Subependimal kanama veya ventriküle %10’dan az kanamaEvre II: İntraventriküler kanama, ventrikülün %10–50’si dolu, dilatasyon yokEvre III: Ventrikül dilatasyonla birlikte %50’den fazla kanamaEvre IV: İntraparenkimal kanama

Kanamaların önlenmesi için; preterm doğumlar, travmatik

doğumlar önlenmeli, antikonvülzan alan annelere K vit

verilmelidir. 24– 34 GH doğacak bebeklere tek kür steroid

yapılması ölümü ve ağır kanamaları önler, PVL’yi sadece

betametazon önlediği için betametazon kullanılır.

Page 103: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

65DENEME SINAVI – 42

58. Ventriküler septal defekti olan bir çocuğun semptomları

neden doğumdan sonraki ilk günlerde hemen başlamaz?

A) Ventriküler septal defekt zamanla oluştuğundan

B) Siyanotik bir hastalık olmadığından

C) Hayatın ilk günlerinde sistemik kan basıncı ile pulmoner

basınç eşit olabileceğinden

D) Yenidoğanların kalp atım hızları düşük olduğundan

E) Sistemik kan basıncı zaman içerisinde düştüğünden

Cevap C

Zor bir soru olduğunu düşünmüş olabilirsiniz! Dikkat

gerektiren bir soru…

Pulmoner kan basıncı düştükçe solda–sağa şant artışı ile

semptomlar genellikler >1 aydan sonra başlar.

VSD

En sık görülen KKH‘dır. Ventriküler septum mebranöz ve

müsküler olmak üzere iki kısımdan oluşur. VSD’lerin çoğunluğu

membranöz kısımda görülür. Bir miktar muskuler dokuda

etkilendiği için perimebranöz olarak adlandırlırlar. VSD şantın

büyüklüğü ve yönü deliğin büyüklüğüne ve pulmoner direncin

derecesine bağlıdır.

Küçük defektlerde (<0.5 cm2) sol ventrikül basıncı yüksektir,

şantın yönü soldan sağadır ve sağ ventrikül basıncı normaldır.

Büyük defektlerde (>1 cm2) sağ ve sol ventriküllerin

basınçları birbirine eşitlenir. Şantın yönünü pulmoner damar

direnci belirler.

Klinik:

Küçük VSD’lerde:

- Hemodinami çok etkilenmez.

- Üfürüm şiddetlidir, enfektif endokardit riski yüksektir. P2

set değildir.

- Çoğunlukla asemptomatiktirler ve rutin fizik muayenede

saptanırlar.

Büyük VSD:

Artmış pulmoner kan akımı ve pulmoner hipertansiyonun

gelişmiştir. Dispne, beslenme güçlüğü, yetersiz büyüme, aşırı

terleme, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ve kalp yetersizliği

erken süt çocukluğu döneminde görülür.

Üfürümün şiddeti küçük VSD‘ ye göre daha hafiftir. S2’nin

pulmoner komponenti pulmoner hipertansiyon sonucu artmıştır.

Mitral kapaktan geçen aşırı kan akımına bağlı middiyastolik

rulman duyulur.

- Büyük VSD’lerde röntgende her iki ventrikülde, sol

atriyumda ve pulmoner arterde belirginleşme sonucu

büyük bir kardiyomegali görülür.

Röntgen: Budanmış ağaç manzarası; Pulmoner hipertansiyon

gelişenlerde hiler pulmoner arter dalları genişler, periferik

akciğer alanlarında vaskülarite azalır .

EKG’de biventriküler hipertrofi, p dalgalarında çentikli veya

sivridir.

Prognoz: Bir VSD’nin doğal seyri büyük ölçüde defektin

büyüklüğüne bağlıdır.

- Küçük defektlerin %30–50’si sıklıkla yaşamın ilk 2 yılında

kapanır. Defeklerin çoğunluğu ilk 4 yaşında gerçekleşir.

Müsküler VSD’ler membranöz VSD’lere göre kapanma

şansı daha yüksektir.

- Orta ve büyük VSD’lerin kendiliğinden kapanma şansı

nadirdir. Fakat kalp yetersizliği yapabilecek kadar

büyüklükteki bir geniş VSD de spontan kapanabilir (şansı

%8’dir.)

Komplikasyonlar:

- Konjestif kalp yetersizliği (en sık görülen komplikasyon,

büyük delikte daha fazladır)

- Pulmoner vasküler hastalık (en önemli komplikasyon,

geri dönüşümsüzdür, deliğin çapı arttıkça riski artar).

- İnfektif endokardit (deliğin çapı küçüldükçe riski artan

komplikasyon)

Tedavi:

- Büyük VSD’lerde amaç kalp yetersizliğini kontrol etmek ve

pulmoner damar hastalığı gelişimini önlemektir. Medikal

tedavi ilk yıl içinde denenebilir fayda görülmezse erken

cerrahi yapılmalıdır. Pulmoner hipertansiyon ve gelişme

geriliğini önlemek için erken cerrahi yapılmalıdır.

VSD’lerde cerrahi endikasyonları:

- Herhangi bir yaşta olup klinik semptomları ve büyüme

geriliğin tıbbı olarak kontrol edilemediği büyük defektler

- Semptomlar medikal tedavi ile kontrol altına alınmış olsa

bile, pulmoner hipertansiyon gelişen 6–12 ay bebekler ve

Qp/Qs>2:1 olan 2 yaşından büyük çocuklar

- Tüm suprakristal VSD’ler

- Ciddi pulmoner vasküler hastalık VSD kapatılması için bir

kontrendikasyondur.

Page 104: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

59. Belirgin yakınması olmayan 3 yaşındaki erkek çocuğun

muayenesinde sternumun sol üst kenarında 2°/6° şiddetinde

sistolik üfürüm, 2. kalp sesinde sabit ikilenme duyuluyor.

EKG’de frontal düzlemde QRS aksının (–) 60° olduğu

görülüyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sinüs venosus tipte atrial septal defekt

B) Perimembranöz ventriküler septal defekt

C) Pulmoner kapak darlığı

D) Ostiyum sekundum tipte atrial septal defekt

E) Ostiyum primum tipte atrial septal defekt

Cevap E

Atriyal Septal Defekt (ASD)

ASD tipleri:

Primum ASD:

• Septumun ventiküle yakın kısmında yerleşir ve AV kanal

defekti( endokardiyal yastık defekti) ile birlikte olabilir.

• Çoğunlukla mitral kapağın anterior yaprakcığında yarık

görülür.

• Erken dönende pulmoner vasküler hastalık gelişebileceği

için kapatılmalıdır.

• Down sendromu ile beraberdir.

• EKG ‘de sol aks görülür

Ostium sekundum tipi ASD

• ASD‘nin en sık görülen tipi olup, fossa ovalis

bölgesindedir.

• Atrioventriküler kapaklar yapısal olarak normaldir.

• Kızlarda 3 kat daha sık görülür.

• Enfektif endokardit profilaksisi gerekmez.

Sinus venozus tipi;en az görülen tiptir. Genellikle VCS açıldığı

yerde olur ve parsiyel pulmoner dönüş anomalisine eşlik eder.

Klinik bulgular:

• Çocukluk çağında çoğunlukla asemptomatiktirler. İleri

derece büyük ASD‘lerde bile kalp yetersizliği nadir

görülür.

• S1‘de şiddetlenme, S2‘de geniş ve sabit çiftleşme olması

tipiktir.

• Pulmoner kapaktan geçen artmış kan akımına bağlı

pulmoner sistolik ejeksiyon kliği en iyi sol üst sternal

kenarda duyulur.

• Triküspit kapaktan geçen artmış kan akımına bağlı

middiyastolik rulman en iyi alt sol sternal kenarda

duyulur. Middiyastolik rulmanın duyulması Qp/Qs=2:1

olduğunu gösterir.

Tanı:

• Göğüs röntgeninde şantın büyüklüğüne göre sağ atriyum

ve ventrikülde genişlemeye bağlı kardiyomegali görülür.

• Pulmoner arterde genişleme vardır ve pulmoner

kanlanma artmıştır.

• Kardiyak büyüme lateral grafide daha iyi değerlendirilir.

• EKG’de sağ ventrikül volum yüklenmesi görülür. QRS aksı

normal veya sağ aks sapması gösterir.

• Hafif derecede sağ ventrikül ileti gecikmesi görülebilir

(V1‘de rsR‘ paterni).

• EKO ile tanı konulur.

• Pulmoner damar hasarından şüpheleniliyorsa

kateterizasyon yapılarak tanı kesinleştirilir.

Prognoz ve komplikasyon:

Semptomlar sıklıkla 3. dekattan sonra ortaya çıkar.

Pulmoner hipertansiyon, atriyal disritmiler, triküspit veya

mitral yetersizlik ve kalp yetersizliği geç belirtileridir.

İzole sekundum ASD için İnfektif endokardit profilaksisi

önerilmez.

Solunum yolu enfeksiyonu sıklığı artmıştır.

Paradoksal embolizasyon nadirdir.

Tedavi;

• İlk 4 yaşında %40 hastada ASD spontan kapanır.

• Defekt çapı 3 mm‘den küçükse genellikle kapanırken, 8

mm‘den büyük olanlar nadiren kendiliğinden kapanır.

• Bu çocuklarda egzersiz kısıtlaması gereksizdir.

• Cerrahi kapatma işlemi semptomatik ve Qp/Qs >2

olanlarda yapılmalıdır.

• Elektif kapatma zamanı 1 yaşından sonra ve okul öncesi

dönemdedir (3–4 yaş).

• Geç cerrahi girişm yapıldığında komplikasyonlar sık

görülür (Atfial fibrilasyon, KKY).

Page 105: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

67DENEME SINAVI – 42

60. Aşağıdakilerden hangisi ilk 6 ayda akut karaciğer

yetmezliği klinik tablosuna yol açmaz?

A) Biliyer atrezi

B) Tirozinemi tip 1

C) Neonatal hemokromatozis

D) Klasik galaktozemi

E) Tirozinemi tip 2

Cevap E

Tip 2 TİROZİNEMİ (RİCHNER–HANHART SENDROMU–

OKULOKÜTANÖZ TİROZİNEMİ:

Tirozin aminotransferaz (TAT) eksikliği sonucudur. Gözde

bilateral herpetik ülserler, palmoplantar hiperkeratoz ve mental

retardasyon ile karakterizedir.

İlk bulgu: Gözlerde aşırı sulanma, kızarıklık, ağrı ve fotofobi,

bilateral herpes benzeri korneal ülserasyonlardır. Deri bulguları

daha sonra çıkar.

Tirozinemi tip 1’den farklı olarak karaciğer, böbrek

fonksiyonları ve diğer aminoasitlerin serum konsantrasyonları

normaldir.

Tedavi: Tirozin ve fenilalaninden kısıtlı diyet (bir haftada göz;

birkaç ayda deri bulguları; uzun vadede MR geriler)

61. Kırk beş günlük erkek bebek kusma, sarılık ve gelişme

geriliği ile hastaneye getiriliyor. Fizik muayenede kilo

düşüklüğü ve hepatomegali saptanıyor. Tetkiklerinde

hipoglisemi, hiperbilirübinemi, hipofosfatemi, metabolik

asidoz, hipoproteinemi, transaminazlarda artma ve idrarda

süksinilaseton atılımı saptanıyor.

Bu hasta için en uygun tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tirozinemi tip 1

B) Dev hücreli Hepatit

C) Hemokromatozis

D) Klasik galaktozemi

E) Herediter fruktoz intoleransı

Cevap A

Tirozinemi– tip 1

Otozomal resesif geçer.

Tirozinoz, fumaril asetoasetat hidrolaz eksikliği,

hepatorenal tirozinemi de denir.

Karaciğer, böbrek periferik sinir sistemi en sık tutulan

yerlerdir.

Nadir bulgusu hipertrofik kardiyomyopatidir.

Kan tirozini orta derecede yüksektir.

Hastalık akut, subakut ve kronik formda olabilir.

Bulgulardan sorumlu olan tirozin metaboliti süksinil

asetondur.

İlk 2– 6ayda asemptomatik olur. 2 haftadan önce ve 1 yaştan

sonra nadirdir. Erken başlayanda mortalite daha yüksek olur.

Karaciğer tutulumu;

• Çoğunlukla araya giren enfeksiyonlarla akut hepatik

krizle gelirler.

• Kusma, ateş, karaciğer enzimlerinde artma, sarılık

hipoglisemi, kanama bozukluğu sıktır.

• Metionin artışına bağlı çürük lahana kokusu olur.

• Çoğu hepatik kriz kendiliğinden çözünür.

• Aralarda büyüme geriliği, kanama bozukluğu,

hepatomegali devam eder.

• Karsinom riski artmıştır.

• Hepatoselüler karsinom 2 yaştan önce nadiren gelişir.

Böbrek tutulumu:

Renal tubüler fonksiyon bozukluğu (Fankoni sendromu),

nefromegali, nefrokalsinoz ve vitamin D dirençli raşitizm görülür.

Normal anyon açıklı metabolik asidoz, hipofosfatemi ve

hiperfosfatüri olur.

Periferik nöropati: Porfiri benzeri krizlere neden olur. ALA

dehidratazın süksinil aseton tarafından inhibisyonu nedeni ile

olur. Ataklar 1– 7 günde geçer.

• Bacak ağrıları, paralitik ileus, kusma, karın ağrısı

• Baş ve gövdede hipertonik postür

• Nadiren self mutilasyon görülür.

Laboratuvar bulguları:

• Serum bilirubininde (direkt + indirekt) artış

• Karaciğer enzimlerinde yükselme, koagülasyon

fakörlerinde azalma

• Alfa–fetoprotein düzeyinde artış. Kord kanında bile yüksek

(intrauterin hasar göstergesi). malignite gelişiminde daha

da artar.

• ALA düzeyinde artış

• Plazma tirozin, metionin ve p–hidroksifenil pirüvikasit

artışı

• Generalize aminoasidüri, glukozüri, fosfatüri

• Serumve idrarda süksinil aseton artışı tanısaldır.

• Süksinilaseton yüksek olmayan ogularda karaciğer

biyopsisi ile enzim tayini

Tedavi:

Nitisinon (NTBC, 2–(nitro–4–trifluoromethylbenzoyl)–1,3–

cyclohexanedione) kullanılır.

Page 106: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Tirozinemi tip 1 taklit eden hastalıklar:

Galaktozemi,

Herediter fruktoz intoleransı

Sitrülinemi tip–2

Hemokromatoz

Bilier atrezi

Dev hücreli hepatit.

62. Çocuklarda aşağıdaki durumlardan hangisi, geniş ön fontanel nedenlerinden biri değildir?

A) Hidrosefali

B) Hipertiroidi

C) Osteogenezis imperfekta

D) D vitamini eksikliğine bağlı raşitizm

E) Akondroplazi

Cevap B

Başla İlgili Anomaliler

Geniş ön fontanel

• Akondroplazi

• Osteogenezis imperfecta

• Cleidocanial dizostoz

• Piknodizostoz

• Russel–Silver sendromu

• 13–18–21 trizomiler

• Apert sendromu

• Hallermann–Streiff send.

• Prematürite

• İntrauterin gelişme gerliği

• Hiptoridi

• Hidrosefali

• Konjenital rubella sendromu

• D vit eksikliğine bağlı raşitizm

• Hipofosfatazya

Küçük ön fontanel görülen durumlar:

• Kraniosinostoz,

• Mikrosefali

• Konjenital hipertiroidizm

• Wormian kemik anomalisi

Kraniyotabes: İlk 3 ayda fizyolojiktir.

• Osteogenesis imperfekta

• Raşitizm

• Kretenizm

• Kleidokraniyal disostoz

• Lakuner kafatası

• Down sendromu

Primer mikrosefali

• Ailevi (OR, OD)

• Down send.

• Edward send.

• Cri–du–chat send.

• Cornelli de Lange send.

• Rubistein–Taybi send.

• Smith–Lemli–Opitz send.

Sekonder mikrosefali

• Radyasyon

• TORCH enfeksiyonu

• Fetal alkol/ hidantoin

• Menenjit/Ensefalit

• Malnutrisyon

• Metabolik(Hiperfenilalaninemi)

• Hipertermi

• Hipoksik iskemik ensefalopati

Page 107: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

69DENEME SINAVI – 42

63. Çocuklarda süt gelişimi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Süt dişlerinin ilk çıkma zamanı 5–7 ay, en geç çıkma zamanı 13–15 aydır.

B) Süt dişlerinin çıkma sırası santral kesiciler – lateral kesiciler –1. premolar – köpek dişleri – 2. premolar dişlerdir

C) İlk düşen süt dişleri santral kesicilerdir.

D) Kalıcı dişlerinin çıkma sırası santral kesiciler–1. molar –lateral kesiciler – 1. premolar – 2. premolar – köpek dişler – 2. molar – 3.

molar dişlerdir

E) Toplam süt dişlerinin sayısı 20, kalıcı dişlerinin sayısı 32’dir.

Cevap D

Süt dişleri;

• ilk çıkan dişler alt santral kesicilerdir, 5–7 ayda çıkar, Bazen 13–15 aya kadar geçikebilir.

• SIRA: Santral kesiciler – Lateral kesici –1. premolar – Köpek – 2. premolar

• ilk düşen süt dişleri de bunlardır, 6–7 yaşlarında düşerler.

• Süt dişleri 20 tanedir.

• 2,5 yaşında 20 süt dişi tamamlanır .

• Kabaca bebekte diş sayısı= Ay yaşı – 6

• Dişlerin çıkmasında GenetikveTiroid hormonu etkilidir.

Kalıcı dişler:

— İlk birinci molarlar, 6–7 yaşlarında çıkar,

— SIRA :1. molar – santral kesiciler –lateral kesiciler – 1. premolar – 2. premolar – köpek – 2. molar – 3. molar

— En son çıkan kalıcı dişler üçüncü molarlardır (akıl dişi) ve 17– 22 yaşlarında çıkarlar.

— Kalıcı dişler 32 tanedir

64. Çocuklarda nöromotor gelişim basamakları için verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) 2 haftalık bebek başını bir taraftan diğer tarafa çevirebilir.

B) 2 aylık bebek yüz üstü pozisyonda iken omuzlarını kaldırabilir.

C) 4 aylık bebekte sırtüstü durumdan oturma pozisyonuna çekildiğinde başında düşme olmaz.

D) 12 aylık bir bebek yürüyebilir.

E) Bebekler “mama”, “dada” gibi kelimeleri en erken 15 aylıkken söylerler.

Cevap E

Page 108: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Yaş KABA MOTOR İNCE MOTOR KİŞİSEL SOSYAL DİL

2 hafta Başını bir yandan diğer yana çevirir

Yüze bakar Çan sesine allet olur

2 ay Yüz üstüyken omuzlarını kaldırır

Rayları orta hattı geçer

Tepkiye gülümser MırıldanırGözleriyle sesi arar

4 ay Ellerinin üzerinde kalkar,Önden arkaya yuvarlanır, Sırtüstü durumdan oturma pozisyonuna çekildiğinde başında düşme olmaz

Objeye uzanırTarağı yakalar

Ellerine bakarOyuncaklarla oynamaya başlar

Güler ve bağırır

6 ay Yardımsız oturur Bir objeyi bir elinden diğerine transfer eder

Kendi beslenirBiberonu tutar

Anlaşılmaz sesler çıkarır

9 ay Çekince ayakta durma pozisyona gelir,Oturma pozisyonu gelir

Cımbız gibi iki parmak ile tutmaya başlar,İki küpü birbirine vurur

Bay bay yapar,Pat–a–cake oynar

Dada, mama söyler, fakat spesifik iki heceli söyleyemez

12 ay Yürür,Durur ve bekler

Fincana blokları koyar

Fincandan içer,Tatklit yapar

Dada, mama söyler ve spesifik bir veya iki kelime söyler.

65. Aşağıdaki vitaminlerden hangisinin toksisitesinde özellikle tibia ve femur gibi kemiklerde hiperostozis görülür?

A) A vitamini

B) B1 vitamini

C) B2 vitamini

D) C vitamini

E) D vitamini

Cevap A

HİPERVİTAMİNOZİS A

***Günde 50 000 IU den fazla uzun süre kullanımı toksisiteye neden olur.

• İntrakranial basınç artışı olur. (hem EKSİKLİKhem TOKSİSİTE)

• Bulantı, kusma, baş ağrısı, diplopi, ön fontanelde kabarıklık, papil ödem, kraniyal sinir felçleri

• Subakut veya kronik toksisitede kemikte HİPEROSTOZ görülür. En belirgin uzun kemiklerin gövdesindedir.

• Kemik ağrıları

• Seboreik dermatit, el ve ayak derisinde soyulma, ağız etrafında çatlaklar.

• Mukozalarda kuruluk

• Alopesi, saçta kabalık

• Hepatosplenomegali, karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma, siroz.

• Hiperkalsemi

• Fetal anomaliler

Page 109: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

71DENEME SINAVI – 42

66. Emziren bir anne için aşağıdaki ilaçlardan hangisinin verilmesi kesin kontrendikedir?

A) Metimazol

B) Amiadaron

C) Propranolol

D) Haloperidol

E) Furosemid

Cevap A

Emziren annelerin kullanması ve kullanmaması gereken ilaçlar mutlaka bilinmelidir. Özellikle kontrendike olan ilaçlar mutlaka

bilinmelidir.

Anne Sütüne Geçen ve KONTRENDİKE OLAN İLAÇLAR

Amfetamin Kokain Altın tuzları Metimazol

Antineoplastikler Siklofosfamid Eroin Metilamfetamin

Bromokriptin Dietilstilbestrol (DES) İmmunsupresifler Fensiklidin (PCP)

Kloramfenikol Doksorubisin İyot Radyonukleitler

Klozapin Ergotlar Lityum Tiourasil

KAÇINILMASI GEREKEN veya VERİLİRKEN DİKKATLİ OLUNMASI GEREKEN İLAÇLAR

Alkol β–blokerler Siprofloksasin Metoklopromid Psikotroplar

Amiadaron OKS Dantron Metronidazol Reserpin

Antrakinonlar (Laksatif) Bromid Dihidrotakiestrol Meperidine Sülfosalazin

Aspirin (salisilat) Kalsiferol Domperidon Fenobarbital

Atropin Cascara Östrojenler Pirimidon

MUHTEMELEN GÜVENLİ OLAN İLAÇLAR

Asetoaminofen Klorpromazin Haloperidol Paroksetin

Asiklovir Kodein Hidralazin Prednizon

Aldomet Siklosporin İndometazin ve NSAİ Propranolol

Anestezikler Depo–Provera Haloperidol Propiltiourasil

Antibiyotikler

(Kloramfenikol hariç)

Digoksin Düşük moleküllü heparin Sedatifler

Antiepileptikler Fenitoin Metformin Sertralin

Antihistaminikler Diüretikler Methadon TeofilinAntitiroidler

(Metimazol hariç))

Fluoksetin Morfin Vitaminler

Bishidroksikumarin Furosemid Kas gevşeticiler Varfarin

Page 110: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

67. Üç yaşında erkek hasta tüm vücutta yaygın makulopapüler

döküntü ile başvuruyor. Öyküsünde iki gün önce yüksek

ateş ve boğaz ağrısı şikayeti ile başvurduğu ve o dönemki

fizik muayenesinde tonsillerin hiperemik ve yaygın kritik ve

servikal bölgede lenfadenopatilerinin olduğu saptanıyor.

Tedavi olarak ampisilin reçete edilen hastanın, antibiyoterapi

tedavisinden sonra tüm vücutta başlayan makülopapüler

döküntüleri olduğu ifade ediliyor.

Bu olguda en olası tanı ve etiyolojik neden aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Streptokoksik tonsillofarenjit – S. Pyogenes

B) Streptokoksik tonsillofarenjit – Grup B streptokok

C) Viral tansillofarenjit – Adenovirus

D) Viral tansillofarenjit – Epstein–Barr virus

E) Difteri tonsillofarenjiti – Corynebacterium diphtheriae

Cevap D

Kriptik tonsillofarenjitte bakteriyel ajanlardan Grup A

streptokok (S. pyogenes), Difteri. Viral nedenlerden özellikle

EBV ve Adenovirus önde gelir. Küçük çocuklarda kriptik

tonsillofarenjitte önde gelen nedenler virüslerdir. Viruslerden

EBV ye bağlı tonsillofarenjitte antibiyoterapiden sonra özellikle

antibiyotik olarak ampisilin verildikten sonra tüm vücutta yaygın

döküntünün görülmesi önemli bir klinik özelliktir.

68. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda görülen akut bakteriyel

menenjitte kötü prognositik kriterleriden birisi değildir?

A) Küçük yaşta görülmesi (özellikle < 6 ay)

B) Etkin antibiyotik tedavisi öncesindeki hastalık sürecinin

uzun olması

C) BOS’un gram boyamasında bakteri görülmesiyle birlikte

lökosit olmaması veya azlığı

D) Erken dönemde başlayan nöbetlerin görülmesi

E) Pnömokoksik veya gram negatiflere bağlı menenjit olması

Cevap D

Çocukluk çağında akut bakteriyel menejitte kötü prognositik

kriterler;

1. Küçük yaş < 6 ay

2. Etkin antibiyotik tedavisi öncesindeki hastalık sürecinin

uzun olmasına***

3. Pnömokok ya da gram negatif enterik bakteri varlığına

4. BOS’da çok miktarda organizma ve/veya bakteri

antijeninin bulunmasına

5. Geç–başlayan nöbetlere

6. Koma varlığına

7. Şok

8. BOS’un gram boyamasında bakteri görülmesiyle birlikte

lökosit olmaması veya azlığına

**** BOS ne kadar bulanıksa prognoz o kadar iyidir. Çünkü

immunite iyi olduğunu gösterir.****

9. İmmünitenin baskılanması

69. Konjenital pilor stenozunda aşağıdaki laboratuar

bulgularında hangisi görülür?

A) Metabolik asidoz

B) Paradoksik asidüri

C) Hiperkalemi

D) Hiperkloremi

E) Hipokalsemi

Cevap B

HİPERTROFİK PİLOR STENOZU

• Midenin yenidoğanda en sık rastlanan hastalığıdır.

Etiyoloji: multifaktöriyel

• İlk Erkek çocuklarda daha sık görülür ve pozitif aile

öyküsü

• O ve B kan grubu

• Bazı sendromlar İle birliktedir (Apert, trizomi 18, zelweger,

Smith–Lemli opitz sendromu)

• Neonatal eritromisin kullanımı, prostoglandin yüksekliği,

NO düşüklüğü

Klinik :****Doğumumdan sonra 2–4. hafta içinde başlayan

safrasızprojektil kusma, (Doğumda normadır)

• Kabızlık, dehidratasyon, tartı kaybı diğer klinik

bulgulardır.

• Bazen uzamışsarılık (İB) görülebilir.

• Fizik muayenede;

– Midenin soldan sağa hareket eden peristaltik

dalgalarının görülmesi tipiktir

– Hipertrofik pilor, zeytin çekirdeği büyüklüğünde

hissedilir.

– Karın çöküktür.

Page 111: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

73DENEME SINAVI – 42

Tanı:

• Hipopotasemi, hipokloremik metabolik alkaloz gözlenir

• Paradoksal asidüri (Distal tübülde H, K değişimi) ve dehidratasyon vardır.

– Ancak normal serum elektrolitleri pilor stenozunu ekarte ettirmez.

• Kesin tanı USG ile konulur

– Pilor kas kalınlığı (>4 mm) veya pilor bölge uzunluğunun (>16 mm) artması.

Tedavi:

• Ramsted ameliyatı (piloromiyotomi)

70. Aşağıdaki makrositer anemilerden hangisinde retikülosit sayısında artış görülür?

A) Orotik asidüri

B) Folik asit eksikliği

C) B12 vitamin eksikliği

D) Hipotiroidi

E) Diseritropoetik anemi

Cevap E

Retikülosit sayısın artışı hemolitik anemilerde artar, oysaki kemik iliğinin baskılanması veya yetersizliği durumlarında ise

retikülosit sayısında düşme görülür.

Retikülosit sayısına göre anemiler morfolojik olarak sınıflandığında;

71. Alfa fetoprotein (AFP) yüksekliği nedeniyle tetkik edilen iki yaşındaki bir erkek çocukta karaciğer sağ lobunda 2x3 cm çapında tek

soliter bir kitle saptanıyor.

Bu çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hepatoselüler karsinom

B) Hemanjiom

C) Hepatoblastom

D) Nörobalstom

E) Anjiosarkom

Cevap C

Page 112: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Çocukluk çağı karaciğer maligniteleri çoğunlukla

maligndirler.

HEPATOBLASTOMA HEPATOSELÜLER KARSİNOMA (HCC)

Başlangıç yaşı 1 yaş (0–3 yaş) 12 yaş (5–18 yaş)

Eşlik edenler Hemihipertrofi, Beckwith–Wiedemann sendromu, FAP, SGA doğum

Hepatit B enfeksiyonu, herediter tirozinemi,Von–Gierke, hemokromatozis, biliyer siroz, alfa–1 antitripsin eksikliği

Soliter lezyon %80 (özellikle sağ lobda)

%20–50

Laboratuvar özellikleri

AFP artışı %60–70 %50

KCFT boz. %15–30 %30–50

Paraneoplastik

İzoseksüel puberte prekoks

Polistemia

72. Aşağıdakilerden hangisi üçlü tekrar artışı ile giden

sendromlardan birisi değildir?

A) Prader–Willi sendromu

B) Frajil X sendromu

C) Fredrich ataksisi

D) Huntington köresi

E) Myotonik distrofisi

Cevap A

Üçlü tekrar artışı (=Allelik ekspansiyon) sendromları

• Bu hastalıklarda;

— Premutasyon (hastalığın görülmesi için gerekli tekrar

sayısından daha az sayıda üçlü tekrar taşınması)

— Genetik antisipasyon (hastalığın aktarıldığı kuşaklar

boyunca şiddetinin artması ve hastalığın daha erken yaşta

görülmesi) gözlenir

ÖRNEK

•• Frajil X sendromuà CGG

•• Huntington koresià CAG

•• Myotonik distrofià CTG ve CCTG

•• Friedrich ataksisià GAA

•• Spinoserebellar ataksi 1,2,3à CAG (kennedy hastalığı)

•• Spinal–bulber muskuler atrofi (SBMA)

73. Aşağıdakilerden hangisi adrenal bezdeki kistlerin cerrahi ile

çıkarılması için bir endikasyon değildir?

A) Kistin hormonal olarak aktif olması

B) Feokromasitoma şüphesi

C) Aspirasyondan sonra kistin yinelemesi

D) Tomografi eşliğinde yapılan aspirasyonda kist içeriğinin

kanlı olması

E) Aspirasyon sonrası kist duvarının düzensiz olması

Cevap C

Adrenal kistler nadir olarak görülen ve daha çok insidental

saptanan lezyonlardır. Tanı USG, BT ve MR ile konulur. Bu

görüntüleme yöntemleriyle düşük dansiteli, ince ve düzgün

kenarlı kistler olarak tanımlanırlar. Sürrenalde kist varsa

bu kistin fonksiyonel olup olmadığı araştırılmalıdır. Bunun

için 24 saatlik idrarda Metanefrin düzeyi testi ve düşük doz

Dexamethazon baskılama testi uygulanabilir. Eğer kist

fonksiyonel ise cerrahi tedavi uygulanır. Fonksiyonel olmayan ve

6 cm.den küçük kist İİAB ile benign tanısı konuluyorsa hastanın

takibi önerilir. Ancak kist 6 cm.den büyükse cerrahi rezeksiyon

önerilir. BT eşliğinde yapılan aspirasyonda kanlı sıvı gelmesi ve

aspirasyon sonrası kistogramda kist duvarının düzensiz olması

cerrahi endikasyonudur.

74. Aşağıdakilerden hangisi sekonder hiperparatiroidizmde

cerrahi endikasyonu değildir?

A) Kemik ağrısı, kaşıntı sikayeti olan hastalarda kalsiyum–

fosfat çarpımının ≥ 70 olması

B) Belirgin ölçüde yüksek PTH ile birlikte kalsiyum düzeyinin

>11mg/dl olması

C) Kalsifilaksi varlığı

D) 24 saatlik idrarda kasiyumun atılımında belirgin artış

(>400mg/dl)

E) İlerleyici böbrek osteodistrofisi, yumuşak doku

kalsifikasyonu ve tümöral kalsinozis bulunan hastalar.

Cevap D

Sekonder Hiperparatiroidizmde Cerrahi Endikasyonları

1. Kemik ağrısı, kaşıntı sikayeti olanlarda kalsiyum–fosfat

çarpımının ≥ 70 olması

2. Belirgin nölçüde yüksek PTH ile birlikte kalsiyum

düzeyinin >11mg/dl olması

3. Kalsifilaksi varlığı

Page 113: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

75DENEME SINAVI – 42

4. İlerleyici böbrek osteodistrofisi, yumuşak doku

kalsifikasyonu ve tümöral kalsinozis bulunan hastalar.

•• Sekonder HPT’de cerrahiden sonra yaklaşık %75

hastada kemik ve eklem ağrıları, kaşıntı ve halsizlik

sikayetleri düzelir.

75. Aşağıdakilerden hangisi abdominal aort anevrizması için

rüptür riskini artıran faktörlerden değildir?

A) Anevrizmanın çapı

B) Anevrizmanın tipi

C) Hastanın cinsiyeti

D) Hastada KOAH varlığı

E) Hastada DM varlığı

Cevap E

Abdominal aort anevrizmaları için rüptür riskleri

Risk faktörü Düşük risk Orta risk Yüksek risk

Çap <5 cm 5–6 cm >6 cm

Genişleme <0,3 cm / yıl 0,3–0,6 cm / yıl >0,6 cm yıl

Sigara, KOAH Yok veya hafif Orta Ciddi / Steroid kullanımı

Aile öyküsü Yok Bir yakını Birden çok yakını

HT Normal KB Kontrollü Kontrolsüz

Şekil FUziform Sakküler Dış merkezli

Cinsiyet Erkek Kadın

76. Splenik arter anevrizması ile ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) En sık görülen visseral anevrizmadır

B) 2 cm’den büyük olduğunda asemptomatik olsa bile tedavi

edilmelidir

C) Multipar kadınlarda görülme olasılığı en yüksektir.

D) Rüptür olasılığı çok düşüktür

E) Tedavisi splenektomidir

Cevap E

Splenik arter anevrizmaları visseral anevrizmalar içerisinde

%71 oranında en sık görülendir.

Splenik arter anevrizmalarının en az üçte biri multipldır.

Kadınlarda 4 kat daha fazla splenik arter anevrizması görülür.

En sık sakküler formda ve dejeneratif ateroskleroz zemininde

gelişir.

Yüksek splenik arter akımı önemli bir etiyolojik nedendir.

Portal hipertansiyonun sık bir sonucu olarak karşımıza çıkar.

Renovasküler hipertansiyonla birikte medial fibroplazi ve

poliarteritis nodoza diğer sebepleri olarak gösterilebilir.

Vakaların çoğunluğu 6 veya daha fazla doğum yapmış

kadınlardır.

Ortotropik KC transplantasyonu ve splenomegalisi olan

hastalarda da sık görülür.

Hamile hastalar en yüksek rüptür riskine sahip gruptur.

Hamilelikte rüptür %75 maternal ve %95 fetal mortaliteye

neden olur.

Transplantasyon hastalarında mortalite %50’dir.

Tüm hastalar göz önüne alındığında rüptürde mortalite %20’dir.

Perkütan embolizasyon en sık yapılan tedavi yöntemidir.

Semptomatik anevrizmalar, 2cm’den büyük anevrizmalar veya

reprodüktif çağda herhangi bir çapta tüm splenik anevrizmalara

tedavi edici işlem yapılmalıdır.

77. Malign nöroendokrin tümörlerin metaztazlarında en sık

izole edilen genetik mutasyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) STK–11 mutasyonu

B) P53 mutasyonu

C) P16 mutasyonu

D) PTCH gen mutasyonu

E) N–CAMs adezyon kaybı

Cevap E

N–CAMs adezyon kaybı nöroendokrin tümörlerin

metaztazlarında en sık izole edilen genetik mutasyondur.

78. Elli yasında bayan hasta şiddetli kusma sonucunda

retrosternal ağrı ve solunum sıkıntısı nedeniyle acil servise

başvuruyor. Fizik muayenede taşikardi ve sol akciğerde

havalanma azlığı tesbit ediliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Mallory weis yırtığı

B) Zenker divertikül perforasyonu

C) Epifrenik divertikül perforasyonu

D) Parabronşial divertikül perforasyonu

E) Boerhave sendromu

Cevap E

Boerhave sendromunda perforasyon genellikle özefagogastrik

bileşkenin hemen proksimalınde torakal özefagusta,distal

özefagusun sol posterolateral duvarda olup perforasyon

longitudinaldir. Eger yırtık sadece mukoza ve supmukozada ise

buna mallory weis sendromu denir.

Page 114: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

76 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

79. Akalazya tanısını doğrulayıcı en iyi yöntem aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Baryumlu özefagus grafisinde kuş gagası görünümü

B) Servikal özefagusta aperistaltizm

C) Alt özefagus sfinkterinin yutma esnasında tam olarak

gevşeyememesi

D) Alt özefagus sfinkter basıncının 5mmhg’ den düşük olması

E) Endoskopik biyopside özefajit saptanması

Cevap C

Primer AÖS bozukluğudur . Sıklıkla özefagusun tümünde,

nadiren düz kas ihtiva eden 2/3 distal kısımda aperistaltizm

ve peristaltizm ile senkron çalışan AÖS (alt özefageal sfinkter)

relaksasyon bozukluğu sonucu ortaya çıkan klinik bir durumdur.

Erkeklerde ve kadınlarda eşit sıklıkla görülür. Her yaşta

görülebilir ancak en sık 30–50 yaş arasında görülür.

Disfaji başlangıcında intermittan olabileceği gibi zamanla

sürekli bir hal alır. Kural olarak başlangıçta özellikle soğuk ve

sulu gıdalar ile disfaji daha fazladır, paradoksik disfaji de denir.

Göğüs ağrısı sık görülür. Ağrı hastalığın başlangıcında daha

fazladır, dilatasyon arttıkça azalır. Hasta pnömoni ile gelebilir.

AC grafisi (dilate olmuş özefagus ile mediastende genişleme),

özefagus sineradyografisi (aperistaltizm, AÖS’de relaksasyon

eksikliği), özefagus manometrik çalışmaları (özefagus gövdesinde

ve AÖS’de basıncın normale göre artması, ortalama basınç

genelde 26 mmHg’nin üzerine çıkmaz) ve endoksopi (özellikle

dar segmentteki mukozanın normal olması) tanıda yardımcı

yöntemlerdir. Baryumlu grafide kuş gagası görünümü veya kolon

halini almış tortüöz görünüm tipiktir. Kronik belirgin bir hastalık

olmasına rağmen, akalazya gastroözefageal bileşkeyi tutan bir

malignitenin belirtisi de olabilir.

Komplikasyonları aspirasyon pnömonisi, kandida özefajiti

ve özefagus karsinomudur. Kanser gelişme riski, normal kişilere

göre 7 kat fazladır.

Tedavide yöntemlerinin hepsi, özefagus motilitesini ve AÖS

relaksasyonunu geri getiremediği için palyatiftir.

Tedavinin amaçları, AÖS basıncını azaltarak özefagusun

boşalmasını kolaylaştırmak, semptomları azaltmak ve staza bağlı

komplikasyonları azaltmaktır.

Tedavide en sık kullanılan iki yöntem dilatasyon ve

özefagomyotomidir.

Distasyon, mekanik, pnömatik ve hidrostatik olarak yapılabilir.

Özefagomyotomi, Heller’in tarif ettiği yöntem ile yapılır.

Özefagusun dar distal segmentinin ön yüzünden 7–8 cm’lik

tek bir myotomi yapılır.

80. Gastrointestinal sistemde hamartomatöz polipler,

mukokutanöz lezyonlar, tiroid patolojisi ve meme kanseri

nedeniyle takip edilen bir hastada aşağıdaki genetik

mutasyonlardan hangisinin olması en muhtemeldir?

A) RET

B) STK–11–LKB–1

C) p16

D) p53

E) PTEN

Cevap E

Yukarıda tarif edilen özellikler Cowden sendromuna aittir.

Cowden sendromu O.D. kalıtılır, PTEN mutasyonu mevcuttur.

Bağırsak polipleri dışında meme, tiroid kanseri, fasiyal

trişilemmomalar, akral keratozis, oral mukozal papillomlar görülür.

Cowden sendromunda polipler hamartomatöz olup malignite

gelişme riski düşüktür.

81. En iyi prognozlu meme kanseri, en kötü prognozlu meme

kanseri, en az aksiller metastaz yapan meme kanseri,

BRCA–1 pozitifliğinin en çok eşlik ettiği meme kanseri, serözal

yüzeylere ve peritona en çok metastaz yapan meme kanseri,

DCIS zemininden en çok gelişen meme kanseri, E–kaderin gen

mutasyonu ile ilişkili olan meme kanseri;

Yukarıda bilgileri verilen meme kanserleri aşağıdakilerden

hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A)Tübüler invaziv duktal karsinom, İnflamatuar meme

kanseri, Papiller invaziv duktal karsinom, Meduller invaziv

duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller

invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsinom

B) Tübüler invaziv duktal karsinom, Müsinöz invaziv duktal

karsinom, Papiller invaziv duktal karsinom, Papiller

duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller

invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsinom

C) Tübüler invaziv duktal karsinom, İnflamatuar meme

kanseri, Pleomorfik meme karsinomu, Meduller invaziv

duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller

invaziv duktal karsinom, İnvaziv duktal karsinom

D) Tübüler invaziv duktal karsinom, İnflamatuar meme

kanseri, Papiller invaziv duktal karsinom, Meduller invaziv

duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Papiller invaziv

duktal karsinom, İnvaziv duktal karsinom

E) Papiller invaziv duktal karsinom, İnfiltratif invaziv duktal

karsinom, Papiller invaziv duktal karsinom, Meduller

invaziv duktal karsinom, İnvaziv lobüler karsiom, Meduller

invaziv duktal karsinom, İnvaziv duktal karsinom

Cevap A

Page 115: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

77DENEME SINAVI – 42

En iyi prognozlu meme kanseri, en kötü prognozlu meme

kanseri....Tübüler invaziv duktal karsinom,

En az aksiller metastaz yapan meme kanseri.... İnflamatuar

meme kanseri,

BRCA–1 pozitifli°inin en çok eÎlik etti°i meme kanseri....

Papiller invaziv duktal karsinom,

Serözal yüzeylere ve peritona en çok metastaz yapan meme

kanseri.... Meduller invaziv duktal karsinom,

DCIS zemininden en çok geliÎen meme kanseri.... İnvaziv

lobüler karsiom,

E–kaderin gen mutasyonu ile iliÎkili olan meme kanseri....

Meduller invaziv duktal karsinom, Ðnvaziv lobüler karsinom

82. Laparotomi sonrasında gastrointestinal motilitenin

normale dönme sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru

olarak verilmiştir?

A) İnce bağırsak, mide, kalın bağırsak

B) Mide, ince bağırsak, kalın bağırsak

C) Kalın bağırsak, ince bağırsak, mide

D) Kalın bağırsak, mide, ince bağırsak

E) Mide, kalın bağırsak, ince bağırsak

Cevap A

1. İnce bağırsak

2. Mide

3. Kalın bağırsak

Çünkü ince bağırsak operasyon sırasında ve sonrasında

fonksiyonlarına devam etmektedir.

Kolon ileusu 3–5 gün kadar sürebilir.

Gastrik ileus ise 24–48 saat kadar sürebilir.

83. Karsinoid tümörleri lokalizasyonuna göre metastaz

oranlarını sıraladığımızda en yüksekten en düşüğe doğru

sıralama aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak

verilmiştir?

A) Kolon, İleum, Apendiks, Duodenum, Rektum, Mide

B) Kolon, Duodenum, Mide, İleum, Rektum, Apendiks

C) Kolon, İleum, Mide, Duodenum, Rektum, Apendiks

D) Apendiks, Rektum, Dudodenum, Mide, Kolon, İleum

E) İleum, Kolon, Mide, Apendiks, Rektum, Duodenum

Cevap C

Karsinoid tümörlerde lokalizasyona göre metastaz oranları

Kolon %60

İleum %35

Mide %23

Duodenum %20

Rektum %18

Apendiks %3

84. Sigmoid divertikülü olan hastada pelvik veya

retroperitoneal apse tespit ediliyor. Bu hasta Hinchey

sınıflamasına göre evre kaç olarak değerlendirilmelidir?

A) Evre 1

B) Evre 2

C) Evre 3

D) Evre 4

E) Evre 5

Cevap B

Evre 1: Perikolik veya mezenterik apse

Evre2: Uzak apseler; pelvik veya retroperitoneal apseler

Evre3: Yaygın pürülan peritonit (Barsak lümeni ile ilişkisi

olmayan peritonit)

Evre4: Yaygın fekal peritonit (Bağırsak lümeni ile ilişkili

peritonit)

85. Ailesel adenamatöz polipoziste proflaktik kolektominin ne

zaman ve hangi işlemin yapılacağını belirleyen en önemli

değişken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hastanın yaşı

B) Diğer aile üyelerinin kolektomi oldukları yaş

C) Genotip

D) Sülindak tedavisine yanıt

E) Polip yükü

Cevap E

FAP O.D. olarak kalıtılır.

Kolorektal adenokarsinomların %1’ini oluşturur.

FAP’lı hastalardaki genetik mutasyon 5. Kromozomun q21

lokusunda yer alan APC genindeki mutasyondur.

Olguların %75’inde APC mutasyon testi pozitiftir.

FAP’ın teşhis edildiği ortalama yaş 29, kolorektal karsinomun

teşhis edildiği ortalama yaş 39’dur.

FAP’lı hastaların çoğunda (%75) bilinen aile öyküsü

mevcuttur.

FAP’lı hastalarda yaşam boyu kolorektal kanser riski 50

Page 116: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

78 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

yaşında %100’e ulaşır.

APC’li ailelerde tarama yöntemi olarak DNA analizi

yapılmaktadır.

İndirekt oftalmoskopide FAP hastalarının %70–80’inde retinal

pigment epitelinde konjenital hipertrofi (retinal freckle) saptanır.

FAP’lı hastalar özellikle duodenumda olmak üzere GİS’te

herhangi bir yerde adenom gelişimi açısından yüksek risk altındadır.

Periampuller kanser gelişim riski artmıştır.

Cerrahi seçimini etkileyen faktörler arasında hastanın yaşı,

semptomların varlığı ve ciddiyeti, rektal polipozis yaygınlığı,

kanser veya dezmoid tümörün varlığı ve lokalizasyonu.

Antienflamatuar bir ilaç olan Sülindak düzgün kullanıldığında

poliplerde spontan regresyona neden olabilir.

86. Aşağıdakilerden hangisi gastorintestinal sistemde yer alan

fistüllerin spontan kapanmasını kötü etkileyen anatomik

değişkenlerden değildir?

A) Distalde obstrüksiyon varlığı

B) Fistül traktının 2 cm’den kısa olması

C) Fistül defekt alanının 1 cm’den büyük olması

D) Fistüle komşu bağırsak hastalığının varlığı

E) Fistülün duodenal güdükten kaynaklanması

Cevap E

Fistülün spontan kapanma oranlarını etkileyen anatomik özellikler

İyi prognoz Kötü prognoz

Bağırsak devamlılığının

sağlanmış olması

Bağırsak devamlılığının bozulmuş

olması

Uç fistül Lateral fistüller

Apse varlığı Apsenin olmaması

Tek traktus Multiple traktus

Başka fistülün olmaması Başka internal fistüllerin varlığı

Komşu bağırsak ansının

sağlam olması

Fistüle komşu bağırsak segmentinin

hastalıklı olmas

Fistül traktının epitelize

olmaması

Fistül traktının epitelize olması

Distalde akımın serbest olması Distalde obstrüksiyonun varlığı

Özefagial, jejunum, kolon,

duodenal güdük ve

pankreatikobilier fistüller

Gastrik, lateral duodenum ve ileum

fistülleri

Duodenal güdükten

kaynaklanan fistüller

Lateral duodenal güdükten

kaynaklanan fistüller

Jejunal fistüller İleal fistüller

Traktın 2 cm’den büyük olması Traktın 2cm’den küçük olması

Defektin 1cm’den küçük olması Defektin 1cm’den büyük olması

87. Aşağıdakilerden hangisi Crohn için yanlıştır?

A) Mikroskobide lenfoid kümelenmeler görülü

B) Tedavisi total proktokolektomidir

C) Granülomların görülme olasılığı artmıştır

D) Kolonoskopide kaldırım taşı manzarası görülür

E) Post op. rekürrensi sıktır.

Cevap B

Ülseratif kolit ve Crohn hastalığının komplikasyonlarının karşılaştırılması

Ülseratif kolit Crohn

Makroskopik görünüm

Duvar kalınlaşması 0 4+

Mezenter kalınlaşması 0 3+

Serozal yağ yürümesi 0 4+

Segmenter hastalık 0 4+

Mikroskopik görünüm

Transmural 0 4+

Lenfoid kümelenmeler 0 4+

Granülomlar 0 3+

Klinik özellikler

Kanama 3+ 1+

Diare 3+ 3+

Obstruktif semptomlar 1+ 3+

Anal/perianal hastalık Nadir 4+

Karsinom riski 2+ 3+

İnce bağırsak hastalığı 0 4+

Kolonoskopik özellikler

Yayılım Devamlı Aralıklı

Rektal hastalık 4+ 1+

Mukozal kolay dağılma 4+ 1+

Aftöz ülserler 0 4+

Derin doğrusal ülserler 0 4+

Kaldırım taşı görünümü 0 4+

Psödopolipler 2+ 2+

Ameliyat ile tedavi

Total proktolektomi Küratif Kolon ve rektumun beraber tutulumu

Segmental rezeksiyon Nadir Anorektal hastalık varlığında

İleal poş Birçok hasta tarafından tercih ediliyor

Kontraendike

Komplikasyonlar

Post operatif rekürrens 0 4+

Fistüller Nadir 4+

Sklerozan kolanjit 1+ Nadir

Kolelitiazis 0 2+

Nefrolitiazis 0 2+

Page 117: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

79DENEME SINAVI – 42

88. Kolon divertikülitleri ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden

hangisi doğrudur?

A) Hastalıklı kolon kısmının düzeyine ve divertiküllerin

sayısına bakılmaksızın, rezeksiyonun distal sınırı rektumda

olmalıdır.

B) Görünen bütün divertiküller rezeksiyon sınırı içinde

olmalıdır.

C) Çekirdekli besinlerden uzak durulması akut divertikülit

riskini azaltır.

D) 50 yaşından genç bir hastada divertikülit oluşursa bu

hastaya sonrası için elektif sigmoidektomi önerilmelidir.

E) Divertikülitlere bağlı büyük apseler laparotomi ile drene

edilmelidir.

Cevap A

Kolonik divertiküllerin çoğu yalancı divertiküllerdir.

Bu durumda kolon duvarından mukoza ve submukozanın

herniasyonu söz konusudur.

Bu divertiküller tenia kolide ana kan darmarlının kolonik

duvara penetre olduğu noktada görülür.

Bu pulsiyon divertikülleri intraluminal basıncın arttığı

durumlarda görülür.

Gerçek divertiküller kolon duvarının tüm katmanlarını içerir

ve nadirdir, konjenital orijinlidir.

Divertiküller 50 yaşından büyük popülasyonun yaklaşık

yarısında görülür.

Sigmoid kolon, divertikülozisin en sık görüldüğü yerdir.

Divertikülozis akkizdir.

Divertikülozis etiyolojisinde en çok suçlanan mekanizma

diyetsel liflerin az olması sonucunda oluşan az miktarda gaitanın

atılabilmesi için yüksek kolonik basınç gerektirmesidir. Bu sayede

oluşan yüksek basınç duvara doğru itici bir kuvvet oluşturur ve bu

kuvvet pulsiyon divertiküllerinin oluşmasına neden olur.

Divertikülozis olan hastaların %25’inde divertiküllerin

inflamasyonu görülür ve buna divertikülit denir.

BT perikolik inflamasyon, flegmon ve apsenin tanısında

kullanılır.

Elektif divertikülektomilerde sigmoid kolektomi ve primer

anastomoz önerilen bir tedavi yöntemidir. Rezeksiyon her

zaman rektuma kadar uzatılmalıdır çünkü kalabilecek sigmoid

parçasından rekürrens oranı çok fazladır.

Proksimal uzanım tüm kalınlaşmış veya inflame kalın

bağırsak segmentlerini içermelidir.

Tüm divertiküllerin alınması gerekli değildir.

2 cm’den küçük apseler parenteral antibiyotiklerle tedavi

edilebilir.

Büyük apseler en iyi BT eşliğinde peruktan drenaj ile tedavi

edilir.

Acil laparatomi perkütan drenaj için uygun olmayan büyük

apseler için endikedir.

Hinchey 1 ve 2’de sigmoid kolektomi ve primer anastomoz

yapılabilir.

Daha ilerlemiş vakalarda sigmoid kolektomi sonrasında

Hartman poşu prosedürü ve uç kolestomi en sık uygulanan

yöntemdir.

89. Portal hipertansiyonda görülen vasküler değişikliklerden

hangisi karaciğerden perifere doğru olan

değişikliklerdendir?

A) Derin sistik ven

B) Hepatokolik ven

C) Hepatorenal ven

D) Diafragmatik ven

E) Kısa gastrik venler

Cevap E

Hepatopedal akımlar (Periferden karaciğere):

Derin sistik ven

Hepatokolik ven

Hepatorenal ven

Diafragmatik ven

Sappey’in aksesuar venleri

Süspansuar ligaman venleri

Hepatofugal akımlar (Karaciğerden perifere) :

Koroner ven (Sol gastrik ven)

Kısa gastrik venler (Vaza brevia)

Süperior hemoroidal venler

Umblikal ve paraumblikal venler

Retzius venleri

Page 118: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

80 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

90. Hepatoselüler karsinom prognozunun belirlenmesinde

kullanılan skorlama sisteminde (clip) aşağıdaki

kriterlerden hangisi yoktur?

A) Child–Pugh evresi

B) Tümör morfolojisi

C) AFP düzeyi

D) Meld skoru

E) Portal ven trombozu

Cevap D

HCC Prognoz Skorlama SistemiKlinik parametreler Değer Puan

Child–Pugh evresi

A 0B 1C 2

Tümör morfolojisi

Tek nodül, yayılım <%50 0Multinodüler, yayılım <%50 1Masif veya yayılım >%50 2

AFP (ng/ml) <400 0>400 1

Portal ven trombozu Hayır 0Evet 1

Skor 0–6 arasında değişir. Skor 4–6 ileri hastalık, 0–3 ise uzun

dönem sağkalımı gösterir.

91. Koledok kist tiplerinden hangisinin ya da hangilerinin

tedavisinde KC transplantasyonu endikasyonu vardır?

A) Tip 1 – Tip 2

B) Tip 2 – Tip 3

C) Tip 3 – Tip 4a

D) Tip 4a – Tip 4b

E) Tip 4a – Tip5

Cevap E

En sık görülen koledok kisti Tip1, en az görülen koledok kisti

Tip5’dir.

Sfinkterotomi ile tedavi edilen koledok kist tipi Tip3.

KC transplantasyonu ile tedavi edilen koledok kistleri Tip4a ve

Tip5’tir.

Tip1 ekstrahepatik safra yollarının kistik, segmental, fuziform

dilatasyonu.

Tip2 ekstrahepatik safra yollarının divertiküler dilatasyonu

Tip3 koledok’un intraduodenal kısmının kistik dilatasyonu

(Koledokosel)

Tip4a intrahepatik ve ekstrahepatik safra yollarının

dilatasyonu

Tip4b ekstrahepatik safra yollarının multiple kısmında

dilatasyon

Tip5 intrahepatik safra yollarında dilatasyon (Caroli hastalığı)

92. Akut kolesistit tanısında en güvenilir yöntem

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Direkt karın grafisi

B) Üç boyutlu USG

C) Oral kolesistografi

D) BT

E) Teknestum Tc 99m perteknetat iminiodiasetik asit

sintigrafisi

Cevap E

Akut kolesistit tanısında en kullanışlı ve en erken yapılan

tetkik USG’dir.

%80–90 sensitivite ve spesifitesi vardır.

Sintigrafide radyoaktif madde verildikten 4 saat sonra safra

kesesinin dolmaması, sistik kanal obstrüksiyonunu düşündürür

ve bu durum akut kolesistit için en duyarlı ve en özgül yöntemdir.

93. Her iki intrahepatik kanala uzanan bifurkasyon tümörü tip

kaç kolanjiokarsinomdur?

A) Tip1

B) Tip2

C) Tip3a

D) Tip3b

E) Tip4

Cevap E

Morfolojik olarak nodüler kolanjiokarsinom en sık görülendir.

En iyi prognozlu olan kolanjiokarsniom, papiller karsinomdur.

Primer sklerozan kolanjit varlığında gelişen kolanjiokarsinom

sıklıkla multisentriktir ve sıklıkla altta yatan KC hastalığı vardır.

Benign darlıklarının büyük bir kısmı distal, malign darlıkların

büyük bir kısmı ise proksimal yerleşimlidir.

Tip1: Duktus hepatikus komminusa sınırlı tümörler

Tip2: Sekonder intrahepatik kanallara uzanmayan bifurkasyon

tümörü (En sık)

Tip3a: Sağ intrahepatik kanala uzanım gösteren bifurkasyon

tümörü

Page 119: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

81DENEME SINAVI – 42

Tip3b: Sol intrahepatik kanala uzanım gösteren bifurkasyon

tümörü

Tip4: Her iki intrahepatik kanala uzanan bifurkasyon tümörü

94. Primer sklerozan kolanjit ile ilgili aşağıdaki ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Kolanjiokarsinom için risk faktörüdür.

B) Beraberinde Crohn hastalığı Ülseratif kolitten daha sık

görülür.

C) Erkeklerde daha sık görülür.

D) Vakaların çoğunda intrahepatik ve ekstrahepatik tutulum

birliktedir

E) Bazı vakalar tamamen asemptomatik olabilir.

Cevap B

Ülseratif kolitin en korkulan bağırsak dışı bulgusu Sklerozan

kolanjit olup, bu bulgu kolektomiden sonra da düzelmez.

Sklerozan kolanjit intrahepatik ve ekstrahepatik safra

yollarının tamamını veya bir kısmını tutan fibotik striktürlerle

karakterize kolestatik bir hastalıktır.

Siroza kadar ilerleyebilir.

Primer sklerozan kolanjit en sık görülen tipidir ve idiopatiktir.

2/3 oranında ülseratif kolit ile birlikteliği mevcuttur.

Patogenezinde genetik ve immünolojik faktörler rol

oynamaktadır.

Erkeklerde daha sık görülür.

95. 38 yaşındaki bir bayan hastada kolelitiazis ön tanısıyla USG

yapılıyor. USG raporunda safra kesesi duvarında hareket

etmeyen ya da gölge vermeyen 5mm’lik hiperekoik bir odak

saptanıyor. Saptanan odağın arkasında kuyruklu yıldız eko

paterni olduğu bildiriliyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Adenamatöz polip

B) Kolesterol polipi

C) Safra taşı

D) Adenomiyomatozis

E) Fİbroksantogranülamatöz inflamasyon

Cevap B

Safra kesesindeki benign polipoid lezyonlar; benign

psödotümörler, kolesterol polipleri, adenomiyamatozis ve

adenomlardır.

Kolesterol polipleri safra kesesinin en sık görülen benign

kitleleridir.

USG’de kuyruklu yıldız şeklinde uzanım gösteren ekojenite

gösterir ve genellikle 10mm’den küçüktür.

Adenomiyamatozis sesil polip olarak görülür, 10mm’den

genellikle büyüktür.

96. En sık görülen pankreas endokrin tümörü, en nadir görülen

pankreas endokrin tümörü, kolelitiazis ile en sık birliktelik

gösteren pankreas endokrin tümörü, ekstrapankreatik

olma olasılığı en yüksek olan pankreas endokrin tümörü,

birden çok olma olasılığı en yüksek olan pankreas endokrin

tümörü, MEN–1’de en sık görülen nöroendokrin tümör

aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?

A) İnsülinoma, Somatostatinoma, Somatostatinoma,

Glukagonoma, Gastrinoma, Vipoma

B) İnsülinoma, Glukagonoma, Somatostatinoma, Gastrinoma,

PPoma, Gastrinoma

C) İnsülinoma, Somatostatinoma, Somatostatinoma,

Gastrinoma, Gastrinoma, Gastrinoma

D) İnsülinoma, Somatostatinoma, İnsülinoma, Gastrinoma,

Glukagonoma, Gastrinoma

E) İnsülinoma, PPoma, Somatostatinoma, Gastrinoma,

Gastrinoma, Glukagonoma

Cevap C

En sık görülen pankreas endokrin tümörü.... İnsülinoma,

En nadir görülen pankreas endokrin tümörü...

Somatostatinoma,

Kolelitiazis ile en sık birliktelik gösteren pankreas endokrin

tümörü.... Somatostatinoma,

Ekstrapankreatik olma olasılı°ı en yüksek olan pankreas

endokrin tümörü .... Gastrinoma,

Birden çok olma olasılı°ı en yüksek olan pankreas endokrin

tümörü .... Gastrinoma,

MEN–1’de en sık görülen nöroendokrin tümör.....

Gastrinoma,

97. Strangüle olabilen ama obstrükte olmayan fıtık tipi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pantolon herni

B) Richter hernisi

C) Littre hernisi

D) Spigel hernisi

E) Lumbar herni

Cevap B

Page 120: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

82 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Bağırsak lümeninin tam çevresinden daha az bir bölümünün

herni defektinden çıkması sonucu oluşur. Bağırsağın sadece

antimezenterik tarafı kese içerisindedir. Bundan dolayı strongüle

olur ama obstrükte olmaz.

Richter hernisi en sık femoral hernilerde görülür.

98. Edinsel kalça çıkığının en uzun süreli tespit edilebilen

muayene bulgusu aşağıdakilerden hangidir?

A) Ortolani bulgusu

B) Cetvel belirtisi

C) Trandelenburg bulgusu

D) Abduksiyon kısıtlılığı

E) Piston belirtisi

Cevap D

Edinsel kalça çıkığında en erken ortaya çıkan ve tüm

dönemlerde gözlenerek giderek artan bulgu abduksiyon kısıtılığı

olup bu duruma “Hert belirtisi’ denir.

99. Frontal baş ağrısından yakınan hastanın çekilen paranasal

sinus BT sinde sağ frontal sinüs içinde kemik dansitesinde

düzgün sınırlı, etraf kemiklerde itilmeye yol açan lezyon tespit

edilmiştir.

Bu hasta için ön tanı aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Osteoblastom

B) Kondroblastom

C) Osteom

D) Hemanjiom

E) Osteosarkom

Cevap C

Osteoma: 3., 4. dekadlarda kafa kemiklerinde, ozellikle

paranazal sinuslerde, iyi sınırlı ve yuvarlak yoğun kemik

kitlesidir. Gartner sendromunda iskelette yaygın osteomlar

görülür.

100. İnkontinanslar ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) Üreterovajinal fistülde devamlı inkontinans görülür.

B) Pelvik relaksasyonda stress inkontinansı görülür.

C) Urge inkontinans tedavisinde antikolinerjikler kullanılır.

D) Overflow (taşma) inkontinansına paradoksik

inkontinansda denir.

E) Detrusor instabilitesinde devamlı inkontinans görülür.

Cevap E

Detrusor instabilitesinde urge inkontinans görülür. Diğer

şıklarda yazılanlar doğrudur.

İnkontinans

1– Devamlı–total inkontinans

Sfinkter tamamen devre dışıdır.

Sfinkterik enfeksionlar en sık nedendir.

Diğerleri; uretrovaginal veya vezikovaginal fistuller, ektopik

uretra ve ureterdir.

2– Urge inkontinans

Mesanenin dolum fazında uygunsuz detrisor kasılımı vardır,

tuvalete giderken kacırır.

En sık neden sistitdir.

Hiperrefleks tip norojenik mesane de gorulur ve

antikolinerjikler verilir.

3– Stres inkontinans

Abdominal basınc arttığında kacırır.

Kadında pelvik relaksasyon, erkekte prostat cerrahisi en sık

nedendir.

4– Taşma (paradoks–overflow) inkontinansı

En sık infravezikal obstruksiona (BPH–Prostat CA) bağlıdır

DM’a bağlı otonom noropatide

S2–4 spinal kord lezyonunda (arefleksik mesane) olabilir.

Tanıda; Video urodinami, dolma sistometrisi gibi urodinamik

calışmalar yapılır.

101. Inguinal herni tanısı konulan 3 aylık bir bebek ne zaman

ameliyat edilmelidir?

A) Tanı konulur konulmaz

B) Uygun ameliyat koşulları sağlamak şartıyla en kısa

zamanda

C) Prosesus vaginalis spontan olarak kapanabileceğinden

2–3 yıl bekledikten sonra

D) Ilkokula başlamadan önce

E) Fıtık bağı tatbiki ile sonuç alınamazsa

Cevap B

Cerrahi zamanlama TUS adına çocuk cerrahisinde önemlidir.

Inguinal Herni: Uzun sureli erteleme yapılmadan elektif

şartlarda cerrahi yapılmalıdır.

Page 121: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

83DENEME SINAVI – 42

102. Aralıklı kolik tarzı karın ağrısı, kusma ve rektal kanama

şikâyeti olan 10 aylık bir bebekte akla ilk gelmesi gereken

tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnvajinasyon

B) Sigmoid volvulus

C) Ülseratif kolit

D) İntestinal duplikasyon

E) Meckel divertikülü

Cevap A

Yakın tarihte sorulmuş bir Yandal Uzmanlık sınavı sorusu.

Invajinasyonda periyodik ve kolik tarzda ağlamalar tipiktir.

Ayrıca çilek jölesi tarzı rektumdan kanamalar gözlenir.

İnvaginasyon (İntusepsiyon):

5–9 aylık bebeklerde sıktır. 2 yaş altında en sık akut karın

nedenidir.

Sıklıkla terminal ileumdan başlayarak (TUS) kolona ilerler.

Mukuslu açık pembe renkli (çilek jölesi) kanama

semptomuna çığlıklar ve periyodik olarak ağlama belirtileri

eklenir (TUS).

Sağ alt kadranda sucuk şeklinde Kitlenin palpe edilmesi

(TUS) ve radyolojik incelemeler yapılması sonucunda tanı

konulabilir.

Erken donemde uygulanan hidrostatik basınclı lavmanla

reduksiyon olmazsa cerrahi girişim yapılır.

103. LP (Lomber Ponksiyon)’nin en sık görülen komplikasyonu

hangisidir?

A) Medulla spinalis yaralanması

B) Baş ağrısı

C) Transtentorial herniasyon

D) Epidural hematom

E) Anestezi maddesine reaksiyon

Cevap B

Hepsi LP’nin komplikasyonu olmasına rağmen en sık

rastlanan komplikasyon baş ve sırt ağrısıdır. Baş ağrısı

hastaların % 25’inde görülür, 2–7 gün sürer. Dural delikten BOS

sızıntısına bağlı BOS basıncının düşüklüğünden kaynaklanır.

Ayaktayken ve öksürmekle artar. Basit analjezikler verilebilir.

Hastaya yatması ve bol sıvı alması söylenir.

104. Aşağıdakilerden hangisi Bronşiektazi’de gözlenen

radyolojik bulgulardan değildir?

A) Kerley Çizgileri

B) Perihiler lineer dansite artışı

C) Bronş duvarında yüzük tarzı gölgelenme

D) Bal peteği görünümü

E) Tren rayı paralel görünümü

Cevap E

Bronşektazi kıkırdak içeren havayollarının veya bronşların,

lokalize, geri dönüşümsüz genişlemesidir.

Bronşiektazide gözlenen sık radyolojik bulgular;

• Kerley Çizgileri

• Perihiler lineer dansite artışı

• Bronş duvarında yüzük tarzı gölgelenme

• Tren rayı paralel görünümü

Bal peteği görünümü ise Son donem intertisyel fibrozis

bulgusudur.

105. Trahomda aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi

beklenmez?

A) Herbert çukurları

B) Arilt çizgisi

C) Pannus

D) Korneal lökom

E) Retinit

Cevap E

Trahom

Clamidia trachomatis A–C etkendir.

Üst kapak konjonktivasında; folliküller saptanır.

Daha sonra hastalığın özelliği olan konjuktival follüküllerin

Page 122: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

84 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

nekrozu ve skarlarının sıralanmış görüntüleri olan (subepitelial

beyaz skatrizan çizgiler) Arilt çizgileri saptanır, limbusta keskin

sınırlı çöküntüler Herbert çukurlarını oluşturur.

Fibrovasküler dokunun (pannusun) ilerleyerek korneal

lökom oluşturması körlük nedenidir.

Trahomun komplikasyonları: trikiazis (kipriklerin içe

dönmesi), entropion, xserozis (kuruma), semblefarondur. (kapak

ve bulber ülserlerin birbirine yapışarak göz kapağının göze

yapışmasıdır)

106. Bir hafta önce akut sinüzit atağı geçiren 20 yaşında erkek

hastada tek taraflı üst göz kapağında şişlik ve kızarıklık

gelişmiştir. Muayenesinde görme keskinliği ve göz

hareketleri normal saptanmıştır.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakikerden hangisidir?

A) Orbital abse

B) Orbital selülit

C) Preseptal selülit

D) Subperiosteal abse

E) Kavernöz sinüs trombozu

Cevap C

Soruda sinüzitin en sık görülen komplikasyonu olan

preseptal selülit sorgulanmıştır.

Sinüzit komplikasyonları: Orbital komplikasyonlar

(Periorbital selülit (en sık), abse) (etmoid sinüzitte sık) Kavernöz

sinüs trombozu (etmoid sinüzitte sık). Menenjit,⇐ epidural,

subdural, intraserebral abse, Osteomyelit. (frontal sinüzitte sık)

107. Temporal kemik kırıkları hakkında aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) Temporal kemik kırıklarının %80 i longitidunal kırıklardır.

B) Transverse kırıklarda sensörinöral işitme kaybı görülür.

C) Longitidunal kırıklarda, kırık hattı en sık orta kulaktan

geçer.

D) Longitidunal kırıklarda, transverse kırıklara göre fasiyal

sinir hasarı riski daha fazladır.

E) Ransverse kırıklar oksipital veya frontal bölgeye gelen

darbelerle oluşur.

Cevap D

Temporal Kemik Kırıkları:

Longitudinal Kırıklar:Tüm temporak kemik kırıklarının % 80

ini oluştururlar. Bilinç kaybı, dış kulak yolunda kanama ve iletim

tipi işitme kaybı üç önemli bulgudur. % 30’unda fasiyal sinir

yaralanması olur.

Transvers Kırıklar: Kırık genelde juguler foramenden başlar.

İç kulak yaralanabilir.

Bu nedenle bu kırıklarda sen soryal işitme kaybı ve vestibuler

fonksiyon bozuklukları görülebilir. Baş dönmesi eşlik edebilir. %

50 sinde fasiyal paralizi gelişir. Hemotimpanium ve BOS otoresi

longitudinal kırıklardan daha fazladır.

108. Elli yaşında bir erkek hasta, giderek artan işitme kaybı

ve yürürken sağa doğru düşme eğilimi şikayetleriyle

başvuruyor. Hastanın öyküsünden yıllardır zaman zaman

ortaya çıkan baş dönmesi olduğu öğreniliyor. Fizik

muayenede hafif sağ santral fasiyal parezi, yüzde duyu

kaybı, sağda serebellar testlerde orta derecede bozukluk ve

sağ tarafta sensörinöral işitme kaybı saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Serebellar kanama

B) Serebellar infarkt

C) Pontin enfarkt

D) Serebellopontin açı tümörü

E) Olivopontoserebellar atrofi

Cevap D

SEREBELLOPONTİN KÖŞE TÜMÖRLERİ

Köşe tümörlerinin % 90’ın akustik nörinom ve meningiomdur.

Semptomlar köşede yer alan nörovaskuler yapılardaki (CN 5–6–

7–8–9–10–11) basıya bağlıdır.

Semptomlar (Serebellopontin köşe sendromu)

Tek taraflı sensörinoral işitme kaybı

Tinnitus

Vertigo dengesizlik

Fasiyal ağrı, fasyal paralizisi

Disfaji

Diplopi

VESTİBULER SCHWANNOMA (AKUSTİK NORİNOM)

En sık görülen köşe tümörüdür. % 95 vaka sporadik, % 5’i

nörofibramatozis tip 2 ile birliktedir. Vestibuler sinir schwann

hücrelerinden kaynaklanır. Histolojisinde Antoni A ve Antoni

B alanları vardır. İyi kapsüllüdür. Yavaş büyüdüklerinden geç

semptom verirler. Ölüm solunum yetmezliğine bağlı gelişir.

Teşhisde altın standart godolinyumlu MRI’dır. Tedavi cerrahi

eksizyondur.

Page 123: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

85DENEME SINAVI – 42

109. Overi ve tubayı pelvis yan duvarına asan ligaman

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ligamentum suspensorium ovarii

B) Ligamentum ovarii proprium

C) Ligamentum rotundum

D) Ligamentum cardinale

E) Ligamentım latum

Cevap A

Overin bağları:

• Mezovaryum:

• Broad ligament arka yaprağının uzantısıdır.

• İçinde ovaryan ve uterin artere ait dallar, sinir

pleksusları ve pampiniform ven pleksusu bulunur.

• Overe tutunduğu bölge Farre–Waldeyer hattı adını alır.

• Lig. suspansoryum ovarii (infindibulopelvik ligament):

• Overleri ve tubayı pelvis yan duvarına asar.

• İçinden ovaryan arter, ven ve sinirler geçer.

• Ligamentum Ovari Proprium:

• Overin uterin kenarını uterus yan duvarına bağlar.

• Bu bağ da round gibi embriyonel hayattaki

gubernakulumun artığıdır.

110. Anovulatuar tipteki kanamalar hangi disfonfksiyonel

kanama bozukluğuna dahil edilebilir?

A) Progesteron çekilme kanaması

B) Progesteron kırılma kanaması

C) Atrofi kanaması

D) Östrojen çekilme kanaması

E) Östrojen kırılma kanaması

Cevap E

DUK 5 grupta incelenir:

1. Östrojen çekilme kanaması: Östrojenle uyarılmş

endometriumda östrojen seviyesinin aniden düşmesi

sonucu endometriumun dökülmesiyle oluşan

kanamalardır. fiu durumlarda görülür:

• Folliküler dönemde matür folliküllerin radyasyona

maruz kalması

• Eksojen östrojen tedavisinin aniden kesilmesi

• Mensturasyon ortasında görülen ovulasyon kanaması

2. Östrojen kırılma kanaması: Ortamda progesteron

yokluğu ile beraber artmış östrojen düzeyinin prolifere

endometrial doku artışı karşısında rölatif olarak düşük

kalması sonucu oluşan kanamalardır. Anovulatuar

disfonksiyonel kanamalar bu gruba girer.

3. Progesteron çekilme kanaması: Progesteronun

ortamdan aniden çekilmesi sonucu progesteron etkisi

altındaki endometrium dokusunun dökülmesidir.

Ortamda östrojen etkisi yoktur. Normal menstruel

kanama ve eksojen alınan projestinlerin kesilmesiyle

oluşan kanamalar bu gruba girer.

4. Progesteron kırılma kanaması: Artmış progesteron

etkisi altında kitlesi artan endometrium karşısında

progesteronun göreceli olarak düşük kalması

sonucu oluşan kanamalardır.Halban Sendromu

ve kontrasepsiyon amacıyla kullanılan uzun etkili

progestinlerin (norplant ve depoprovera) kullanımı

sonucu oluşan kanamalardır.

5. Atrofi kanaması: Östrojen ve progesteronun ortamda

yeterli düzeyde olmaması sonucu oluşan kanamalardır.

Postmenopozal kanamaların bir kısmı bu gruba girer.

111. Tekrarlayan gebelik kayıpları olan bir hastada aşağıdaki

myomlardan hangisinin görülme olasılığı daha fazladır?

A) Pedünküle

B) Subseröz

C) Submüköz

D) Intramural

E) Parazitik

Cevap C

Myomlar uterus içinde yerleşimlerine göre sınıflandırılırlar:

•• İntramural (en sık): Myometriumun derinliklerine

yerleşmiş myomdur. Uterusu simetrik olarak büyüten tek

bir myom varsa buna Kugel myomu denir.

•• Submuköz: Endometriumun hemen altında yerleşir.

Anormal uterin kanama ve gebelik problemleri

submukozal myomlarda sıktır.

•• Subseröz: Myom uterus serozasının hemen altına

yerleşmiştir.

•• İntraligamanter: Subseröz myom broad ligaman içine

büyürse bu adı alır.

•• Servikal

Page 124: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

86 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

112. Aşağıdakilerden hangisi follikül uyarıcı hormonun (FSH)

fonksiyonları arasında yer almaz?

A) Teka internanın uyarılması

B) Follikül hücrelerinin uyarılması

C) Androjenlerin östrojenlere dönüştürülmesinin artırılması

D) Aromataz enzim aktivasyonu

E) LH reseptörlerinin artırılması

Cevap A

Gonadotropinler (FSH, LH)

• Glikoprotein yapısındadırlar. Ovaryan folliküler

stimulasyon yaparlar. FSH, LH, TSH ve hCG’nin a alt–

üniteleri ortaktır. Farkı yaratan ß alt–ünittir.

FSH

• Granüloza hücrelerinde proliferasyona ve östrojen

üretimine neden olur.

• Granüloza hücrelerinde FSH ve LH reseptör sayısını

arttırır.

• Aromataz ve 3ß hidroksisteroid dehidrogenaz

enzimlerini aktive eder.

LH

• Teka hücrelerinde androjen sentezini arttırır.

• Granüloza hücrelerinde yeterli LH reseptörü oluflunca

lüteinizasyona ve progesteron üretimine yol açar.

• Ovulasyonu tetikler, oosit maturasyonunu sağlayan

mekanizmaları aktive eder.

• IGF–1 (insülin Benzeri Büyüme Faktörü–1) granüloza

hücre proliferasyonunu, aromataz aktivitesini ve

progesteron, oksitosin, inhibin ve proteoglikan sentezini

stimüle eder. Gonadotropinler IGF yapımını stimüle eder.

İnsan follikülünde en yoğun bulunan IGF–2’dir.

• FSH, IGF–BP (IGF–Bağlayıcı Protein) sentezini inhibe

ederek serbest IGF’in maksimal etki yapmalarına olanak

sağlar.

• EGF (Epidermal Büyüme Faktörü), FSH’yı inhibe edici en

önemli intraovaryan büyüme faktördür.

113. Alev hanım 4 yaşındaki kızını aksiller, pubik kıllanma ve

meme gelişimi şikayeti ile hastaneye getiriyor. Yapılan

muayenesinde küçük kızın Tanner evre 4 meme, evre 3 pubik

kıllanması var ve henüz mensturasyon olmadığı öğreniliyor.

yapılan MRI’da 3. ventrikülde yer kaplayan lezyon tespit

ediliyor.

Bu hastada aşağıdaki laboratuvar bulgularından

hangisinin tespit edilmesi en olasıdır?

A) Artmış bazal FSH/LH, yükselmiş östradiol seviyesi,

artmış gonad büyüklüğü

B) Artmış bazal FSH/LH, azalmış östradiol seviyesi, artmış

gonad büyüklüğü

C) Azalmış bazal FSH/LH, yükselmiş östradiol seviyesi,

artmış gonad büyüklüğü

D) Artmış bazal FSH/LH, yükselmiş östradiol seviyesi, tek

taraflı gonadal atrofi

E) Azalmış bazal FSH/LH, Azalmış östradiol seviyesi,

artmış gonad büyüklüğü

Cevap A

Gerçek Puberte Prekoks

• Hipotalamus–hipofiz–over aksının erken

aktivasyonuna bağlıdır.

• İleri evrede reprodüktif fonksiyonları etkilemez,

prematür menopoza neden olmaz.

• Artmış büyüme, IGF1 düzeyleri ile ilişkilidir.

• GnRH sekresyonunun inhibisyonu ile pubertal

gelişim durdurulabilir.

• 4 formu tanımlanmıştır:

a. İdiopatik gerçek puberte prekoks

•• En sık gerçek puberte prekoks sebebidir.

•• İdiopatik prekoksiste ailesel geçiş göstermez ve

daha çok erken çoçukluk döneminde bulgu verir.

•• Puberte evrelerinin gelişim sırası genellikle

değişmiştir.

•• Seksüel prekoksisite olgularında normal reprodüktif

yaşam izlenir ve erken menopozla ilişkili değildir.

b. Ailevi konstitusyonel gerçek puberte prekoks

•• Nadir gelişir.

•• Seks kromozomuna bağlı dominant geçişlidir ve

sekiz yaş civarında görülür. Konstitusyonel seksüel

prekoks bulguları hipotalamo–hipofiz–over aksının

erken matürasyonu sonucu artan gonadotropin

ve seks steroidleri ile ortaya çıkar. Bu olgularda

büyüme hızlanır ve IGF–1 pubertal seviyelerdedir.

Page 125: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

87DENEME SINAVI – 42

c. Travma, infeksiyon veya tümör nedenli gerçek puberte

prekoks

•• Kafa travması, ensefalit, menejit, hidrosefali, tümörler

(hamartoma, glioma, von Recklinghausen hastalığı,

epandimoma, kraniofaringioma), septooptik displazi,

beyin cerrahisi puberte prekoks nedeni olabilir.

•• Ektopik hCG üretimi: Koryoepiteliyoma,

disgerminoma, karaciğerde hepatoblastoma

d. Sistemik hastalığa bağlı gerçek puberte prekoks:

•• Tubero–sklerosis ve von Recklinghausen hastalığı:

Her iki patoloji de otozomal dominant geçişlidir.

•• Silver sendromu: Karakteristik yüz görünümü,

klinodaktili ve hemihipertrofi vardır.

•• Hipotiroidi: Nadiren sebeptir. Meme gelişimi vardır

ancak pubik ve aksiller kıllanma zayıftır. Menstruasyon

olur, galaktore gelişebilir. Sella tursika genişlemesi

sık izlenir. Lineer gelişme yavaşlamıştır (kemik yaşı

kronolojik yaşın gerisindedir).

114. Aşağıdakilerden hangisi kombine oral kontraseptiflerin

kesin kontendikasyonlarından biri değildir?

A) Vasküler hastalıklı diabetes mellitus

B) Nedeni belirlenemeyen vajinal kanama

C) Auralı migren

D) Epilepsi

E) Ciddi hiperkolesterolemi

Cevap D

KOK kesin kontrendikasyonları

•• Tromboflebit, tromboembolik hastalıklar (yakın aile

öyküsü dahil), serebrovasküler hastalıklar, koroner

hastalıklar ya da bunlara ait anamnez

•• Ciddi karaciğer fonksiyon bozuklukları (hepatit geçiren

olgular karaciğer fonksiyon testleri normale dönene

kadar steroid hormonları kullanmamalıdır) ve karaciğerin

akut ve kronik kolestatik hastalıkları

•• Auralı migren

•• Vasküler hastalıklı diabetes mellitus

•• Meme kanseri veya şüphesi

•• Nedeni bilinmeyen vajinal kanama

•• Gebelik veya gebelik şüphesi

•• Ciddi hiperkolesterolemi ya da hipertrigliseridemi

•• Kontrol edilemeyen hipertansiyon

•• >35 yaş olup sigara kullananlar

KOK göreceli kontrendikasyonları:

•• Emzirenler (süt miktarını azaltabilir, kalitesini

etkileyebilir)

•• Aurasız migren başağrısı

•• Kontrollü hipertansiyon (35 yaş altında düşük doz KOK

kullanılabilir)

•• Uterin leimyomlar

•• DM ve gestasyonel DM (vasküler tutulum varsa kesin

kontrendikasyondur)

•• Elektif cerrahi (postoperatif tromboemboli riski nedeniyle

operasyondan 4 hafta önce kesilmeli)

•• Epilepsi

•• Gebelikte tıkanma sarılığı öyküsü

•• Safra kesesi hastalıkları

•• Orak hücre anemisi ve ya sickle C hastalığı

•• Mitral kapak prolapsusu

•• SLE

•• Konjenital hiperlipidemi

•• Karaciğer hastalıkları

•• <35 yaş sigara kullananlar

115. Yirmi beş yaşında epilepsi rahatsızlığı nedeniyle valproik asit

kullanan 17 haftalık gebeliği bulunan hastada 4’lü testte

AFP değeri yüksek olarak saptanıyor.

Bu hastada AFP yüksekliğine sebep olabilecek durum

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Trizomi 21

B) Tek umblical arter

C) Sindaktili

D) Potter sendromu

E) Spina bifida

Cevap E

Epilepsi:

• Epilepsili kadınların bebekleri hasta olmayan kadınlar ile

karşılaştırıldığında yaklaşık 2–3 kat daha fazla yapısal

anomaliye sahiptir.

• Gebelik öncesi danışmanlık, genellikle ilaç seçiminde tek

ve en az teratojenik olan ilacı önerir.

• Lamotrigin monoterapisi ile alınan major komplikasyon

riski genel populasyonun sahip olduğu risk ile benzerdir.

• Gebelik öncesi dönemde folik asit başlanması ve daha

az teratojenik olan (lamotrigin) antikonvülzan seçimi

Page 126: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

88 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

düşünülebilir. Ancak konvülzyon atakları ile oluşan

hipoksi ve hipotansiyon geçici fetal hipoksi ve fetusta

konvülzyonların gelişimine neden olabilir.

• Gebelikte olguların 1/3’de konvülzyonlarda artış izlenir.

• Valproik asit kullanımı spina bifida gelişimi riskini

arttırır.

Tedavi Seçeneği Majör Konjenital

Malformasyon Oranı (%)

Herhangi bir antiepileptik 7.9

Lomotrijin monoterapisi 2.1–2.9

Karbamazepin monoterapisi 2.0–5.2

Fenobarbital monoterapisi 4.7–6.5

Fenitoin monoterapisi 3.4–10.5

Valproik asit monoterapisi 8.6–16.7

Tedavisiz 0.8–5.0

Genel popülasyon 1.6–2.2

116. Kırk hafta 3 günlük gebe sancı ve suyunun gelmesi

şikayeti ile hastaneye başvurmuş ve doğum için yatışı

yapılmıştır. Takiplerinde fetal taşikardi saptanan hastada

bu duruma sebep olabilecek en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Fetal uyku hali

B) Baş basısı

C) Oligohidroamnios

D) Koryoamnionit

E) Surmaturasyon

Cevap D

Fetal taşikardinin en sık sebebi maternal ateş ve annenin ilaç

kullanımıdır. Bu olguda seçenekler arasında fetal taşikardinin en

sık sebebi korioamnioittir.

117. Son adetine göre 38 haftalık gebeliği olan hastanın yapılan

sonografisinde fetusun 34 haftalık gelişimde olduğu ve

amnion sıvısının normalin altında olduğu saptanıyor.

Bu durumda en uygun yaklaşım aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Doğum için oksitosin indüksiyonu

B) Sezaryan ile doğum

C) Biyofizik profil ile takip

D) Servikal prostoglandin F2α uygulaması

E) Akciğer maturasyonu için steroid enjeksiyonu

Cevap B

IUGR YÖNETİMİ

• Olgular haftalık olarak takip edilmeli, fizik muayeneye

NST eklenmelidir. Fetal akciğer maturitesi, fetal hayatı

tehdit eden bir durum veya ≥34 haftalık gebelik +

oligohidramnios söz konusu ise doğum gerekir.

• Prematür (<34 hafta) + oligohidramnios yok ve/veya

pulmoner matürite gösterilememişse NST+Biofizik

profil+Doppler ile takip edilir ve koşullar uygunlaşınca

doğum gerçekleştirilir.

• IUGR’de sezaryan sıklıkla uygulanmaktadır ancak

koşullar uygun ise vajinal doğum denenebilir. Anestezi

için epidural anestezi uygun bir alternatiftir.

118. Uterin homolog sarkom tiplerinden en sık görülen

hangisidir?

A) Leimyosarkom

B) Liposarkom

C) Anjiosarkom

D) Kondrosarkom

E) Rabdomyosarkom

Cevap A

UTERUS SARKOMLARI

• Nadir görülen tümörlerdir.

• Biyolojik davranış olarak agresiftirler.

• Prognozları genellikle kötüdür.

• En önemli predispozan faktör pelvik radyasyon

öyküsüdür.

• Saf sarkomlar mesoderm kaynaklı; mikst sarkomlar

mezodermal ve epitelyal kaynaklıdırlar.

• Homolog sarkomlar sadece uterusa ait dokulardan

kaynaklanırken, heterolog sarkomlar çizgili kas, kemik,

kıkırdak, yağ gibi uterus dışı dokulardan kaynaklanır.

• 40–60 yaş arasında görülürler.

• En sık görülen uterin sarkom mikst mezodermal

sarkomdur (MMS).

• En sık görülen homolog uterin sarkom

leimyosarkomdur.

• Uzak organ metastazları genellikle hematojen yol ile

olur ve en sık akciğere metastaz yaparlar.

• MMT ve ESS’da lenfatik metastaz daha belirgindir.

• LMS varyantı olan intravenöz leiomyomatozis vena cava

inferior ve kalbe metastaz yapabilir.

Page 127: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

89DENEME SINAVI – 42

UTERUS SARKOMLARININ HİSTOPATOLOJİK SINIFLAMASI

TÜMÖR TİPİ HOMOLOG HETEROLOG

SAF LEOİMYOSARKOM (LMS) ve varyantları

ENDOMETRİAL STROMAL TÜMÖRLER (EST)

ANJİOSARKOM

FİBROSARKOM

RABDOMYOSARKOM

KONDROSARKOM

OSTEOSARKOM

LİPOSARKOM

MİKST KARSİNOSARKOM MİKST MEZODERMAL SARKOM (MMS)

119. Aşağıdaki over kanserleri tiplerinden hangisi

karşılanmamış östrojen tedavisi ile birlikte daha sık

görülür?

A) Granüloza hücreli over tümörü

B) Endometrioid tipte over tümörü

C) Berrak hücreli over tümörü

D) Seröz kistadenokarsinom

E) Müsinöz kistadenokarsinom

Cevap B

ENDOMETRİOİD TÜMÖR

• Histolojik olarak uterus endometrium kanseri ile aynı

özelliktedir.

• %5–10 ipsilateral overde endometriozis veya %30

endometrium kanseri ile birliktedir.

• Fibromatöz komponent içeren borderline endometrioid

tümörler adenofibroma olarak adlandırılır.

120. Koryokarsinom en sık intrapelvik metastazını nereye

yapar?

A) Akciğer

B) Vajina

C) Serviks

D) Rektum mukozası

E) Mesane mukozası

Cevap B

• Koryokarsinom en sık metastazını Akciğer yapar.

• En sık intrapelvik metastaz Vajinayadır.

• Karaciğer ve Beyin metazları kötü prognoz göstergesidir.

Page 128: ŞUBAT 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 42 TEMEL …tustime.com/tustime_deneme_sinavi_42.pdf · Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,

90 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES