46
YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör Selim Hilmi ÖZKAN ideal Kültür Yayıncılık

YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör Selim Hilmi ÖZKAN

ideal Kültür Yayıncılık

Page 2: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ

Editör: Selim Hilmi ÖZKAN

Yayın Koordinatörü A h m e t D Ü N D A R

Yayın Yönetmeni Z e y n e p Ö z l e m YEŞİLOVA

Kapak Tasarımı Yunus KARAASLAN

Sayfa Düzeni DBY Ajans

1. Baskı: İstanbul, 2018

ISBN 978-605-2101-18-6

İDEAL KÜLTÜR YAYINCILIK Reklam ve Organizasyon San. Tic. Ltd. Şti. Topkapı Mah. Kahalbaşı Sok. No:31/1 Fatih - İstanbul Tel: +90 212 528 85 41 Faks: +90 212 528 85 47 www.idealkultur.com [email protected] Kültür Bakanlığı Sertifika No: 12669

Baskı Optimum Basım San. Tic. Ltd. Şti. Tevfikbey Mah. Dr. Ali Demir Cad. No: 51/1 Küçükçekmece / İstanbul Sertifika No: 41707

© Bu kitabın her hakkı saklıdır. Tamamen veya herhangi bir bölümü, yayınevinin yazılı izni alınmadan basılamaz, kopyası çıkarılamaz, fotokopisi alınamaz veya kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz.

Kütüphane Katalog Kartı

Page 3: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ

Editör Selim Hilmi ÖZKAN

Bölüm Yazarları Efkan UZUN • Ensar KÖSE • Gürsoy ŞAHİN • Hayrettin PI>AR

İbrahim Caner TÜRK • Kadir TUĞ • Mehmet Demirtaş Selahattin SATILMIŞ • Selim Hilmi ÖZKAN • Sıtkı ULUERLER

Ümit KILIÇ • Yaşar BAŞ • Yılmaz KARADENİZ

c ^ ' H a a. m 05

m ideal Kültür Yayıncılık

Page 4: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

B ö l ü m Yazarları

BİRİNCİ KISIM - YENİ ÇAĞ (1453-1789)

Bölüm 1: Yeni Çağ Başlarken Avrupa ve Türk-İslam Dünyası Doç. Dr. Yılmaz KARADENİZ, Amasya Üniversitesi

Bölüm 2: Coğrafi Keşifler ve Avrupa'nın Yayılması Doç. Dr. Sıtkı ULUERLER, Bingöl Üniversitesi

Bölüm 3: Rönesans ve Avrupa'nın Uyanışı Doç. Dr. Ümit KILIÇ, Atatürk Üniversitesi

Bölüm 4: Reform ve Aydınlanmaya Doğru Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Bitlis Eren Üniversitesi

Bölüm 5: Yeni Çağ'da Avrupa'da İç Savaşlar ve Mücadeleler Dr. Öğretim Üyesi Ensar KÖSE, İstanbul-Cerrahpaşa Üniversitesi

Bölüm 6: Yeni Çağ'da Osmanlı-Batı İlişkileri ve Doğu Dünyası (1453-1789) Doç. Dr. Selim Hilmi ÖZKAN, Yıldız Teknik Üniversitesi

İKİNCİ KISIM - YAKIN ÇAĞ (1789-™)

Bölüm 1: Fransız İhtilali ve Yakın Çağ'a Girerken Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Caner TÜRK, Erzincan Üniversitesi

Bölüm 2: Viyana Kongresi ve Avrupa'nın Yön Arayışı Doç. Dr. Hayrettin PINAR, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Bölüm 3: Sanayi İnkılabı ve Batı'nın Yükselişi Doç. Dr. Efkan UZUN, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

Bölüm 4: Sömürgecilik ve Emperyalizme Doğru Doç. Dr. Gürsoy ŞAHİN, Afyon Kocatepe Üniversitesi

Bölüm 5: XIX. Yüzyılda Doğu ve Batı Mücadelesi Dr. Öğretim Üyesi Selahattin SATILMIŞ, Aksaray Üniversitesi

Bölüm 6: Yeni ve Yakın Çağ'da Türk-İslam Dünyası Doç. Dr. Yaşar BAŞ, Bingöl Üniversitesi

Page 5: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

İçindekiler

Önsöz XIII

GİRİŞ Tarihi Çağlar, Zaman ve Mekân Sınırları XV

BİRİNCİ KISIM YENİ ÇAĞ (1453-1789)

BİRİNCİ BÖLÜM Yeni Çağ Başlarken Avrupa ve Türk-İslam Dünyası 3

1. Osmanlı ve İslam Dünyası 3 1.1. Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu 3 1.2. Rumeli'ye Geçiş 4 1.3. Çelebi Mehmed ve İkinci Murad Dönemleri 7 1.4. İkinci Mehmed'in Osmanlı Tahtına Geçişi 10

2. Memlûkler 12 2.1. Bahri Memlûk Sultanları 12 2.2. Memlûk-İlhanlı Münasebetleri 13 2.3. Memlûk-Haçlı Münasebetleri 14 2.4. Buruci Memlûklerin Saltanata Gelişi ve Osmanlı-Memlûk İlişkileri ...15

3. Akkoyunlu Devleti 17

V

Page 6: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

4. Karakoyunlu Devleti 24

5. Altınordu (Altınorda) Devleti 31

6. Avrupa ve Batı Dünyası 32

Genel Değerlendirme 42

İKİNCİ BÖLÜM Coğrafi Keşifler ve Avrupa'nın Yayılması 45

1. Coğrafi Keşiflerin Tarihi Serüveni 47

2. Coğrafi Keşiflerin Sebepleri 49

3. Coğrafi Keşifleri Başlatan Avrupalı Devletler ve Faaliyetleri 53 3.1. Portekiz 53 3.2. İspanya 59

3.2.1. Tordesillas Antlaşması (7 Haziran 1494) 60 3.2.2. İspanya'nın Keşifleri Sömürgeciliğe Dönüştürmesi 60

3.3. Fransa 68 3.4. Hollanda 69 3.5. İngiltere 72

4. Coğrafi Keşiflerin Sonuçları 73

Genel Değerlendirme 77

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Rönesans ve Avrupa'nın Uyanışı 79

1. Rönesans Kavramı 79

2. Rönesans'ın Doğuşu ve Öncüleri 85

3. Hümanizm 88

4. Rönesans'ın Merkezleri 90

5. Matbaa ve Yeni Çağ 93

6. Rönesans ve Bilim 95

7. Rönesans'ta Politika ve Devlet 96

8. Rönesans ve Sanat 98

9. Rönesans'ın Sonuçları 102

Genel Değerlendirme 103

VI

Page 7: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Reform ve Aydınlanmaya Doğru 105

1. Reform 105 1.1. Reformun Ortaya Çıkışı 105 1.2. Martin Luther ve Reform Fikirlerinin Yayılması 110 1.3. Reformun Sonuçları 118 1.4. Reform Hareketi ve Müslümanlar 119

2. Avrupa'da Aydınlanma Çağı 122 2.1. Aydınlanmanın Kökenleri ve Yayılışı 124 2.2. Aydınlanmanın Sonucu 127

Genel Değerlendirme 128

BEŞİNCİ BÖLÜM Yeni Çağ'da Avrupa'da İç Savaşlar ve Mücadeleler 133

1. Yeni Çağ Başlarında Avrupa'nın Genel Durumu 134

2. Haneden Savaşları 137

3. Ayaklanmalar ve İsyanlar 144

4. Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) 149

5. Vestfalya Barış Antlaşması (24 Kasım 1648) 159

6. Devletler Arası Rekabet ve Çatışmalar (XVII. ve XVIII. Yüzyıllar) 164

Genel Değerlendirme 176

ALTINCI BÖLÜM Yeni Çağ'da Osmanlı-Batı İlişkileri ve Doğu Dünyası (1453-1789) .177

1. Yeni Çağ'da Osmanlı-Batı İlişkisi (Osmanlı Devleti'nin Batı Siyaseti) ....177 1.1. Yeni Çağ Başlarken Osmanlı Devleti ve Batı'daki Fetihler 177 1.2. Yeni Çağ'da Osmanlı-Avusturya İlişkileri 179 1.3. Akdeniz ve Adalar Denizinde Rekabet: Yeni Çağ'da Venedik ve

İtalyan Şehir Devletleri ile İlişkiler 182 1.4. Batı'ya Açılan Pencere Dubrovnik (Raguza) ile İlişkiler 184 1.5. Yeni Çağ'da Osmanlı-Rus İlişkileri 186

1.5.1. 1711 Prut Savaşı ve Demirbaş Şarl Sorunu 187 1.5.2. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması Sonrası Gelişmeler ve

Osmanlı-Rus Diplomatik İlişkilerinde Yeni Kırılma 190 1.6. Yeni Çağ'da Osmanlı-Fransız İlişkileri 192

VII

Page 8: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

1.7. Yeni Çağ'da Osmanlı-İngiliz İlişkileri 196 1.8. Yeni Çağ'da Osmanlı-Hollanda İlişkileri 198

2. Yeni Çağ'da Osmanlı Devleti'nin Doğu Siyaseti 199 2.1. İslam Dünyasında Liderliğe Doğru 199

2.1.1. Çaldıran Savaşı ve Osmanlı Safevî İlişkileri 200 2.1.2. Mercidabık, Ridaniye ve İslam Dünyasında Liderlik 202

2.2. Kanûni Dönemi Osmanlı-Safevî İlişkileri (1520-1566) 203 2.3. Kanûni Sonrası Osmanlı-Safevî İlişkileri (1566-1789) 205 2.4. Osmanlı Devleti'nin Basra, Aden ve Hind Ticaret Yolunun

Kontrolü İçin Yaptığı Çalışmalar 208

Genel Değerlendirme 210

İKİNCİ KISIM YAKIN ÇAĞ (1789-rc>)

BİRİNCİ BÖLÜM Fransız İhtilali ve Yakın Çağ'a Girerken 215

1. Fransız İhtilalini Hazırlayan Nedenler 215 1.1. İç Nedenler 215 1.2. Dış Nedenler 217

2. İhtilalin Başlamasıve Gelişmesi 218

3. Etats Generaux'un Toplanması 218

4. Kurucu Meclis Dönemi Ve İnsan Hakları Beyannamesi 219

5. Yasama Meclisi Dönemi 221

6. Konvansiyon Meclisi 222

7. Direktuvar Dönemi 223

8. Konsüllük Dönemi 224

9. Fransız İhtilali ve Avrupa 224

10. Napoleon ve Fransa'nın Yayılması 225

11. Koalisyon Savaşları 227 11.1. Birinci Koalisyon Savaşları (1792-1797) 227 11.2. Napoleon'un Mısır Seferi 228 11.3. İkinci Koalisyon Savaşları (1798-1802) 231 11.4. Üçüncü Koalisyon Savaşları (1803-1805) 232 11.5. Dördüncü Koalisyon Savaşları 233

VIII

Page 9: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

11.6. Beşinci Koalisyon Savaşları (1809-1812) 235 11.7. Napoleon'un Moskova Seferi (1812) ve Altıncı Koalisyon

Savaşları (1813-1814) 236 11.8. Yedinci Koalisyon Savaşı ve Napoleon İmparatorluğunun

Yıkılışı (1815) 238

12. Fransız İhtilali ve Osmanlı Devleti 240

Genel Değerlendirme 242

İKİNCİ BÖLÜM Viyana Kongresi ve Avrupa'nın Yön Arayışı 245

1. Napoleon'dan Sonra: Viyana Kongresi ve Yeni Avrupa Hayali 246 1.1. Metternich Sistemi 250 1.2. Uyum İçinde Bir Düzen Projesi: İttifaklar ve Kongreler Avrupası ...252

2. Yeni Düzen Tehdit Altında 254 2.1. Viyana Sistemi Test Ediliyor: İtalya, İspanya ve Portekiz'de

Huzursuzluk 255 2.2. Milliyetçiliğin İlk Büyük Başarısı: Bağımsız Yunanistan'ın Doğuşu 258

3. Viyana Sistemi Tarihe Karışıyor: 1830 ve 1848 İhtilalleri 260 3.1. Üç Günlük İhtilal 260 3.2. Avrupa'yı Sarsan Yeni Dalga: 1848 İhtilalleri 264

3.2.1. İhtilâlin Anavatanı: Fransa 266 3.2.2. Kâbus Geri Dönüyor: İhtilal Habsburg Topraklarında 269 3.2.3. Dağınık Alman Coğrafyasında Karmaşa 273

Genel Değerlendirme 276

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sanayi İnkılabı ve Batı'nın Yükselişi 279

1. Sanayi İnkılabına Giden Yol 279

2. XIV-XVII. Yüzyıllar Avrupa'sına Bakış 280

3. Aydınlanma Çağı ve Fransız İhtilâli 282

4. Kölelerin Emeğiyle Değiştirilen Dünya 284

5. Sanayi İnkılabı ve Avrupa 286 5.1. Önce İngiltere Sonra Diğer Avrupalılar 287 5.2. Sanayi İnkılabının Tarihi Altyapısı ve Nedenleri 291 5.3. İmalathanelerden Fabrikalara 295

IX

Page 10: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

5.4. Buhar, Demir ve Tren 296

6. Sanayi İnkılabının Sonuçları ve Etkileri 298 6.1. Şehirler, Toplum ve Çevre 299 6.2. Üretim, Ekonomi, Ticaret ve Finans 302 6.3. Kadınlar, Çocuklar, Aile ve Günlük Hayatın Değişimi 304 6.4. Sanayileşme ve İdeolojiler 306 6.5. Bilim, Kültür ve Din 308

7. Sanayi İnkılabı ve Osmanlılar 311

Genel Değerlendirme 314

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Sömürgecilik ve Emperyalizme Doğru 317

1. 1415-1763 Arası Sömürgeci Devletler ve Faaliyetleri 319

2. 1763-1875 Arası Sömürgeci Devletler ve Faaliyetleri 328 2.1. Sanayi İnkılabı ve Sömürgecilik 329 2.2. Koalisyon Savaşları, Viyana Kongresi ve Sömürgecilik 330 2.3. 1870'lerde Avrupa'da Yeni Sömürgeci Devletler (İtalya, Almanya

ve Belçika) 334 3. 1875-1944 Arası Sömürgecilik Faaliyetleri 335

3.1. Afrika'da Sömürgecilik Faaliyetleri ve 1884-85 Berlin Kongresi 336 3.2. I. Dünya Savaşı ve Sömürgecilik 340 3.3. II. Dünya Savaşı Sonrası Emperyalizm 343

Genel Değerlendirme 346

BEŞİNCİ BÖLÜM XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti (Doğu) ve Avrupa (Batı) Mücadelesi 349

1. 1806-1812 Osmanlı-Rus, İngiliz Savaşı 349 1.1. Osmanlı-Rus Savaşının İlk Safhası 350 1.2. İngiltere'nin Savaştan Çekilmesi ve Kale-i Sultaniye (Çanakkale)

Antlaşması 352 1.3. Osmanlı-Rus Savaşının İkinci Safhası ve Bükreş Anlaşması 353

2. XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı'da Bağımsızlık Hareketleri ve Şark Meselesi 353 2.4. Sırp İsyanı (1804-1816) 354

X

Page 11: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

2.5. Yunan İsyanı (1821-1830) 355

3. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı 357

4. Kuzey Afrika'da Sömürgeciliğin Başlangıcı: Fransa'nın Cezayir'i

İşgali (1830) 360

5. Mehmet Ali Paşa İsyanı ve Batı (1831-1841) 361

6. 1848 İhtilali ve Osmanlı Devleti 366

7. Kırım Savaşı (1853-1856) 368 7.1. Paris Kongresi ve Antlaşması (1856) 371

8. XIX. Yüzyılın Üçüncü Çeyreğinde Osmanlı'da İsyanlar ve Şark Meselesi 372 8.1. Cidde Olayları ve Suriye Bunalımı (1858-1861) 372 8.2. Romanya Prensliğinin Kurulması (1859) 374 8.3. Bosna-Hersek ve Karadağ İsyanları (1848-1862) 375 8.4. Sırbistan'ın Bağımsızlığa Doğru Gitmesi (1862) 376 8.5. Girit İsyanı (1866-1869) 377 8.6. Hristiyan Boşnak, Sırp ve Karadağlıların İsyanı (1875-1876) 378

9. Tersane Konferansı 379

10. Osmanlı-Rus Savaşı (1877-1878) 380 10.1. Ayastefanos Antlaşması (3 Mart 1878) 381 10.2. Berlin Antlaşması (13 Temmuz 1878) 381

11. XIX. Yüzyılın Son Çeyreğinde Osmanlı'da İsyanlar ve Şark Meselesi..384 11.1. Girit Sorunu ve Halepa Fermanı (1876-1878) 384 11.2. Osmanlı-Yunan Sınırının Yeniden Düzenlenmesi (1881) 386 11.3. Doğu Rumeli Sorunu (1885-1886) 386 11.4. Ermeni Sorunu ve Şark Meselesi 388

12. 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı 390

13. XIX. Yüzyılda Dünyanın Genel Durumu 391 13.1. Avrupa ve Uluslararası Siyasi Dengeler 391 13.2. Ortadoğu ve Balkanlar 394 13.3. Afrika 396 13.4. Uzakdoğu 398 13.5. Kafkasya ve Orta Asya 399 13.6. Amerika 400

Genel Değerlendirme 401

XI

Page 12: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

ALTINCI BÖLÜM Yeni ve Yakın Çağ'da Türk-İslam Dünyası 403 1. Karadeniz'in Kuzeyinde Kurulan Türk Hanlıkları 404

1.1. Altın Orda Hanlığı (1241-1502) 404 1.2. Kazan Hanlığı (1437-1552) 406 1.3. Kırım Hanlığı (1441-1783) 409 1.4. Kasım Hanlığı (1445-1681) 415 1.5. Astarhan Hanlığı (1466-1556) 417 1.6. Sibir Hanlığı (1468-1598) 420

2. Hazar Denizi Çevresi, Hindistan, Anadolu ve Orta-Doğu'da Kurulan Devletler 423 2.1. Memlûkler (1250-1517) 423 2.2. Akkoyunlular (1340-1508) 426 2.3. Karakoyunlular (1351-1468) 428 2.4. Timurlu Devleti (1370-1507) 430 2.5. Safeviler (1501-1736) 435 2.6. Babürlüler (1526-1857) 439

3. Türkistan Hanlıkları 442 3.1. Özbek- Şibani (Şeybani) Hanlığı (1428-1598) 442 3.2. Kazak Hanlığı ve Cüzler (1465-1854) 446 3.3. Hive Hanlığı (1512-1873) 450 3.4. Yarkent (Kaşgar, Doğu Türkistan) Hanlığı (1514-1759) 453 3.5. Buhara Hanlığı (1599-1868) 455 3.6. Hokand Hanlığı (1710-1876) 459

Genel Değerlendirme 462

Kaynakça 465

XII

Page 13: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

İKİNCİ B Ö L Ü M

Coğrafi Keşifler ve Avrupa'nın Yayılması

Sıtkı ULUERLER*

"Toprakları Avrupalılar tarafidan 'keşfedilene' dek kalabalık kabileler halinde kavgasız gürültüsüz yaşayan yerliler, keşiften hemen sonra

Hristiyanlara hizmet eden hizmetkârlara dönüştürülüyorlardı. Öyle naif ve kırılgan yapıları vardı ki, uğradıkları bu talan

sonrası pek çoğu hastalanarak ölüyordu... Dünya üzerindeki en barışçıl, en uysal ve en sakin insanlardı...

Herhangi bir maddi varlığa sahip olmak için savaşmak zorunda kalmadıklarından hırs ve aç gözlülük nedir bilmiyorlardı.

Tarihin en önemli dönüm noktalarından birini oluşturan ve sonuçları itibariyle bütün dünyayı etkileyen coğrafi keşiflerin sebepleri, kapsamı ve süreci çok iyi bilinmelidir. Öncelikle bu keşifler fikri nasıl ve ne zaman doğmuştur? Bunu hazırlayan sebepler nelerdir? Önceden keşifler yapılma-mış mıydı? Niçin Avrupalı devletler bu işe girişmiştir? Nerelere gidilmiştir ve buralarda neler yapılmıştır? Osmanlı ve İslam dünyası bu gelişmelerden

* (Doç. Dr.), Bingöl Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, [email protected] 1 Bartolomeo de las Casas, Kızılderililer (16. Yüzyılda Yaşamış Bir Rahibin Anıları), Siyah Beyaz Yayınları,

İstanbul 2014, s. 19.

45

Page 14: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

nasıl etkilenmiştir? Coğrafi keşiflerin sonuçları neler olmuştur? gibi daha da arttırabileceğimiz sorulara cevap verecek şekilde, coğrafi keşifler dönemini ele alıp değerlendirmek lazımdır.

Bu çerçevede keşiflerin başlamasına zemin hazırlayan tarihi süreci iyi bilmek gerekir. Zira keşifler ve yeni yerlere gitme düşüncesi eski zamanlar-dan beri vardı. Farklı coğrafyalardaki uygarlıklar arasında, Eski Çağlardan beri göçler, ticaret, savaşlar vs. dolayısıyla dinamik bir yapı meydana gelmişti. Özellikle ticaret, en önemli etkileşim aracıydı. Buna bağlı olarak eski dünya kıtaları olarak adlandırılan Asya, Avrupa ve Afrika arasında sıkı bir ticaret bağı hep olmuştu. Ticaret yollarına isimlerini veren ipek ve baharat gibi ürünler bir vakıaydı.2

Ticaret temelli bu sürecin, uygarlığın yayılmasında, farklı medeniyet-lerin birbirini tanımasında payı büyüktü. Yüzyıllar boyunca süren bu ti-caret ağında, Avrupalı tüccarların yanında, Müslüman Araplar, İranlılar, Hintliler, Çinliler vd. de yer almıştı. Hindistan'dan Çin'e, Basra Körfezi'nden Kızıldeniz'e, İran'dan Anadolu'ya, Arap Yarımadası'ndan Kuzey Afrika'ya kadar geniş bir ticaret havzası söz konusuydu. Keşifler öncesi şu da bir hakikatti ki, Orta Çağ Avrupası, doğusundaki medeniyetlerle kıyaslandı-ğında geri durumdaydı.3

Görüldüğü üzere keşifler öncesi çağda Avrupa, pek çok madende ve üründe dışa bağımlıydı. Bu madenler ve ürünlerin bazılarının ismini verirsek mesele daha iyi anlaşılır. Altın, baharat, gümüş, ipek, takılar, kahve, şeker vs. belli başlıları arasındaydı. Avrupa, muhtaç olduğu bu ürünlerin üretildiği ve zenginliğin merkezi olarak gördüğü doğuya gitmenin hesaplarını yap-maktaydı.

Bu bağlamda dünya tarihinde coğrafi keşifler dönemi veya çağı olarak adlandırılan devrin zaman kesiti 1400-1600 arası kabul görmektedir. Bilhassa Avrupa'nın güneybatı ucunda bulunan ve kapladığı alan itibariyle küçük bir devlet olan Portekiz'in coğrafi keşiflerde lokomotif devlet olduğu, aka-binde de sırasıyla İspanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere'nin bu sürece dâhil olduğu görülmektedir.4

2 Nazan Karakaş Özür, Keşifler ve Coğrafya, Yeditepe Yayınları, İstanbul, 2017, s. 13-50. 3 Mura t Hanilçe, "Coğrafi Keşiflerin Nedenler ine Yeniden Bakmak", Tarih Okulu, Mayıs-Ağustos 2010, S.

VII, s. 48-52. 4 David Arnold, Coğrafi Keşifler Tarihi,(Çev. Osman Bahadır), Alan Yayıncılık, İstanbul, 1995, s. 13-15.

46

Page 15: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

1. Coğrafi Keşiflerin Tarihi Serüveni Keşiflerin başladığı 1400'lü yılların Avrupa'sında elden ele dolaşan

haritaların verdiği bilgiler, tahminlere dayalı iken ve henüz bilinmeyen Amerika Kıtası, Büyük Okyanus'la ilgili bilgiler içermezken, 1600'lü yıllara gelindiğinde yapılan seyahatler sonrası çizilen yeni haritalarda neredeyse dünya üzerinde birkaç yer hariç hemen her yerin haritası yapılmıştı.5 Bu durum iki yüz yıllık zaman dilimi içerisinde ne kadar büyük bir değişimin olduğunu göstermektedir. Yine Portekiz ve İspanya'nın bu keşifler çağında ilk önemli seyahatleri yaptıran ve buna destek veren devletler olduğu da ortadadır. Zira bu devletlerin; gemi, mürettebat, malzeme vs. verdiği gemi-ciler/kâşifler, Atlas Okyanusuna (Atlantik) açılmış, Afrika'nın güney ucun-daki Ümit Burnu'nu bulmuş, Büyük Okyanus'u (Pasifik) geçerek dünyayı dolaşmışlardı.

Bu noktada akla şu soru da gelmektedir. Dünyada bu seyahatleri yapan ve okyanuslara ilk açılan Avrupalılar mıydı? Bu sorunun cevabı hayırdır. Dünyayı tanıma, yeni yerlere gitme, merak, ticaret gibi insanlığın karakte-ristik özelliği olan unsurların her daim var olduğu ve bunun da keşiflerin itici güçleri arasında olduğu unutulmamalıdır.

Eski zamanlardan beri uzun mesafeli seyahatler yapılmaktaydı. Eski Çağ uygarlıklarından Kartacalılar ve Fenikeliler, Atlas Okyanusu'na açılmış-lardı. Yine MÖ 3000'lerde Mısırlılar, yeni pazarlar için Afrika sahillerini dolaşmıştı. Araplar, Hintliler, Çinliler, Vikingler ve Polenezyalılar çok önce-den farklı bölgelere gitmişlerdi.6 Mesela Arapların ve Hintlilerin, Hint Ok-yanusu çevresinde ticaret temelli olmak üzere neredeyse gitmedikleri yer kalmamıştı. İslam tarihi kaynaklarındaki bilgilere göre Basra taraflarında yaşayan Müslüman tüccarlar, deniz yolu ile Çin'le ticaret yapıyorlardı.

Ancak bahsi geçen bu toplumlarda daha ötesine gitme, yani Atlantik'e açılma veya Pasifik'i dolaşma gibi bir düşünce olmamıştı. Örneğin Atlantik için sis denizi, karanlık deniz gibi ürkütücü anlatımlar ve efsaneler üretilmişti. Kısacası şunu söylemek mümkündür: XV. yüzyıl öncesi yapılan bu seyahat-lerin en belirgin özelliği, süreklilik taşımaması ve kalıcı bir harekete dönüş-memesidir.

Bu bilgilerin ışığında dünyaya ve coğrafyaya ilişkin olarak yazılmış kaynakların varlığına da değinmek yerinde olacaktır. Batılıların kendi kay-5 Özür, a.g.e, s. 185-200. 6 Özür, a.g.e, s. 49-55.

47

Page 16: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

nakları ve gezginlerinin yazdığı seyahatnameler olmakla birlikte, bunlar sınırlı sayıdaydı. Müslüman bilginlerin yazdıkları eserler ve çizdikleri haritaların Avrupalılar için ana kaynaklar oluşturduğu düşünüldüğünde, coğrafya bilgisi yönünden o zamanlar bilimin merkezi noktasındaki İslam medeniyetinin seviyesi ve katkısı göz ardı edilmemelidir. Yakubî, İbn-i Havkal, Mesudî, İdrisî, İbn Battuta vd. âlimlerin gerek seyahatname ve gerekse coğrafyaya dair eserleri çok önemlidir. Mesela 975-1051 yıları arasında yaşamış olan büyük İslam âlimi Biruni gibi çok cepheli bir bilginin, astronomi ile coğrafyaya dair yazdıkları ve çizdiği ilk dünya haritasında Japonya'dan bile bahsetmiş olması bunun kanıtıdır. Özellikle Piri Reis ve onun yazdığı Kitab-ı Bahriye isimli muazzam eser anlaşılmadan, coğrafi keşifler kavramını Batı'ya mal etmenin yanlışlığı da ortaya çıkmaktadır. Piri Reis'in 855 sayfalık bu şaheseri ve 1513 tarihinde çizdiği dünya haritasında çok önemli bilgiler mevcuttur.7

Hatta tarih kitaplarında pek bahsi geçmeyen Çin bile denizcilikte iyi bir noktadaydı. Avrupalıların keşiflere başlama dönemi olan 1400'lü yılların başında Çin'in gemicilik bilgisi ve teknolojisinin Avrupa'dan geri kalır yanı yoktu.8 Çinliler, Güneydoğu Asya'daki ticaret merkezlerinde yoğun bir ticari faaliyet içerisindeydi. Hatta Çinli Gemici Cheng Ho'nun donanması, 317 gemi ve 37.000 mürettebattan oluşmaktaydı ki, bu o zamanlar için olağanüstü bir rakamdı. Cheng Ho'nun bu kadar büyük bir donanma ile yaptığı seyahat, 1405-1433 yılları arsında olmuş ve sonrasında devamı gelmemişti. Çin, kendi coğrafyası ve siyasi önceliklerinden hareketle denizden çok karadaki duru-muna önem vermiş, içine çekilmişti.9

Kısaca özetlemeye çalıştığımız bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere, keşifler ve seyahatler, farklı yerlerde, değişik toplumlar tarafından önceden beri yapılmaktaydı. Nitekim çoğunluğu bölgesel olan, bütün dünyaya yö-nelik olmayan veya devamı getirilmeyen seyahatler, kalıcılık arz etmemişti. İşte XV. asırda Avrupalıların başlattıkları coğrafi keşiflerin önceki dönem-lerden farkı, süreklilik taşımasıdır. Avrupalıların, keşiflerde kesintisiz olarak daha büyük merak ve özellikle de zenginlik elde etme hırsıyla hareket et-tikleri bir vakıadır. Maceraperest gemicilerin bu süreçteki rolleri de unutul-mamalıdır. Coğrafi keşiflerde merakın, hırsın bilhassa doğuya gitme düşün-cesinin temelini oluşturan sebepleri ele almak bu devrin anlaşılması açısından yerinde olacaktır. 7 A b d u r r a h m a n Dilipak, Coğrafi Keşiflerin İçyüzü, İnkılâb Yayınları, İstanbul, 2017, s. 127-144. 8 Arnold, a.g.e., s. 16 9 Özür, a.g.e., s. 67.

48

Page 17: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

2. Coğrafi Keşiflerin Sebepleri

Coğrafi keşifleri tek bir sebebe dayandırmak mümkün değildir. Bu sürecin; ekonomik, siyasi, sosyal, dini, bilim, serüven, merak vd. açılardan pek çok unsuru vardır. Bunları maddeler halinde sıralayacak olursak.

1. XV. yüzyıl Avrupası kendi içerisinde her yönden sıkıntılı bir süreç geçirmekteydi. Özellikle iktisadi, siyasi ve sosyal açılardan Avrupa'da geri durum söz konusuydu. Ticari ürünlerin çoğunda dışa bağımlılık vardı. Bu sebeple Avrupa, zenginliğin merkezi sayılan Doğu'ya aracısız olarak gitmenin hesaplarını yapıyordu.

2. Bu dönemde Avrupalıların kendi topraklarının dışındaki dünyaya ait bilgiler çok net değildi. Coğrafya bilgisine ve eski yazılan eserlere olan ilgiye bağlı olarak, eskiçağ coğrafyacısı Ptolemynin Geography (Coğ-rafya) isimli eserinin çevirileri yapılmış ve meraklıları tarafından okunmaya başlanmıştı. Özellikle Marco Polo'nun Asya'nın bir ucundan öteki ucuna yaptığı seyahatlerini anlattığı eseri, bütün Avrupa'da büyük bir ilgi uyandırmıştı. Bu eserde doğru bilgilerin yanında kimi zaman olağanüstü bazı anlatımlar, insanlardaki merak duygusunu epeyce kabartmıştı. Hatta Gemici Henry ile Kristof Kolomb (Christopher Colum-bus) gibi coğrafi keşifler tarihinin iki önemli şahsiyetinin, bu eserden etkilendiği rivayet edilmektedir. Marco Polo'nunkine benzer şekilde diğer bir seyyah olan John Mandeville'nin eserinde epeyce tuhaf hikâye olmasına rağmen, elden ele dolaşıp ilgi görmüştü. Bunların yanında hiç şüphesiz İslam dünyasındaki bilgi ve birikimin Avrupa'ya olan etkisi de vardı. Zira yukarıda isimlerini zikrettiğimiz İslam bilginlerinden biri olan, İbn Battuta'nın coğrafya konusundaki seyahatnamesi önemliydi. Bu tarihi arka plana bağlı olarak Avrupa'da, doğunun zenginliklerine ulaşma merakının, hırsının üst düzeyde olduğunu söylemek mümkün-dür.10

3. Haritacılık ve gemicilik noktasında vaziyete baktığımızda, o sıralar Avrupa'da elden ele dolaşan pek çok harita vardı, ancak bunların içer-diği çizimler çok yetersizdi. Ağırlıklı olarak Afrika'nın kuzeyini ve kısmen buranın batı kıyılarını gösteren haritalarla dünyayı dolaşmak imkânsızdı. Yine kilisenin tekelinde olan ve Mappe Mundi adı verilen haritalarda Hristiyanlar, Kudüs merkezli ve onun etrafında şekillenen

10 Arnold, a.g.e., s. 13-14.

49

Page 18: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

bir dünya algısı oluşturmuşlardı. Avrupalıların, pusula ve usturlab11 gibi aygıtları kullanması, karavel adı verilenaçık denizlere dayanıklı yelkenli gemileri yapması, önemli gelişmeler arasındaydı. Zaten coğrafi keşifleri başlatan devletler, denizcilikle uğraşan ve bu konuda iyi düzeyde olan siyasi yapılardı. Bunlara ilave olarak Venedikli ve Cenevizli gemicilerin, denizcilik bilgilerinin katkısı da bir diğer önemli etkendi. Bu iki kadim denizci topluluğa mensup gemiciler Portekiz, İspanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi devletlerin hizmetine girip, onlar adına keşiflerde önemli görevler üstlenmişlerdi. Gemi yapımında İspanya, Portekiz ve Hollanda her açıdan (teknik, imalat, tersaneler) iyi bir düzeydeydi.12

4. Coğrafi keşifleri başlatan Portekiz ve İspanya'nın XV. asır itibariyle önemli siyasi kazanımlarının da süreçte payı olmuştu. Bu bağlamda İber Yarımadası'nda Endülüs Emevi Devleti ile birlikte Müslümanların buradan çıkarılması, bu iki devlet için bir dönüm noktasını teşkil etmişti. Reconquista olarak adlandırılan bu Haçlı ruhunun temel hedefi, İber Yarımadası'nı Fas'lı Müslümanlardan geri almaktı. Bu anlayış sadece Müslümanlara yönelik olmamış, Hristiyan olmayan bütün gruplara karşı yürütülmüştü. Bu kapsamda Portekizlilerin 1415 yılında Kuzey Afrika'da Faslılar'ın Ceuta limanını almasını, bazı tarihçiler coğrafi keşiflerin başlangıcı olarak da görmektedir. Yine İspanyolların toprak-larını Müslümanlar dâhil Yahudilerden arındırmaları sonrasında, Ara-gon ve Kastilya bölgelerinin birleşmesiyle oluşan yeni güç, bir diğer önemli gelişmeydi.13

5. Avrupa'yı coğrafi keşiflere iten sebeplerinden biri de doğusunda bulu-nan Osmanlı Devleti gibi bir güçle mücadele edememesiydi. Bilhassa Osmanlı'nın yükseliş dönemine denk gelen zaman diliminde Avrupa-lıların mevcut halleri ile Osmanlı ile başa çıkması mümkün değildi. Osmanlı Devleti'nin; Anadolu, Karadeniz, Ege, Akdeniz, Suriye ve Mısır'a uzanan bir saha içerisindeki hâkimiyet alanı ile Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu ticari malların geliş yollarını kontrol etmesi, alternatif yollar arayışının sebepleri arasındaydı. Özellikle Karadeniz'in XV. yüz-yılda Osmanlı egemenliği altına girmesinden sonra buradaki etkinlik alanını kaybeden Cenevizli gemiciler, Akdeniz'e yönelmişti. Bu gemi-

1 1 Usturlab, Müs lüman Arap gemicilerin geliştirdiği bir aletti. Güneş ve yıldızlardan yarar lanarak bir ge-minin k o n u m u n u belir lemeye yar ıyordu.

12 Hanilçe, a.g.m, s. 50. 13 Arnold, a.g.e., s. 15-19.

50

Page 19: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

ciler para, bilgi ve birikim noktasında İspanyol ve Portekizli gemicilere büyük destek olmuş, onları yönlendirmişlerdi.

6. Bu meyandaticaret, finans ve bankacılık açısından Avrupa'da gelişme-ler olmuştu. İtalya'nın önemli kentlerinden olan Pisa, Floransa, Cenova ve Venedik gibi yerlerde bu alanlarda ciddi ilerlemeler kaydedilmişti. Parasal güç odakları, coğrafi keşifler sürecinde devletlere ve gemicilere finansman sağlayarak, hatta bazı tüccarlar bizzat bu keşiflere katılarak destek vermişlerdi. Zira yüksek maliyetli bu yolculuklar, böyle bir mali destek olmadan yapılamazdı.14

7. Baharat ve altın, keşifler çağının adından en sık bahsedilen maddeleri-dir. Kurulan hayaller, ulaşılmak istenen hedeflerin temeli bu iki maddeydi. Çünkü o zamanlar zenginliğin ve ekonominin en etkin unsurları baha-rat ile altındı. Avrupa, keşifler öncesi yeraltı ve yer üstü kaynakları açısından, üretim yönünden, Afrika ve Asya'nın çok gerisindeydi. Ekonomik hayatın can damarı olan altın, baharat, mücevher, ipekli dokumalar, süs eşyaları vs. Avrupa'ya diğer iki kıtadan geliyordu. Afrika'dan gelen altın ile Doğu Asya'dan gelen baharat vd. malzemelere muhtaç olan ve aracılar dolayısıyla yüksek fiyatlardan almak zorunda kalan Avrupalıların hayalinde, bunlara aracısız olarak ulaşmak vardı.

Bu devirde eski zamanlardaki gibi İpek Yolu'nun ve ipeğin Avrupa için o kadar büyük bir önemi kalmamıştı. Tekstilde kısmi de olsa Avrupa kendi üretimini yapabilecek düzeydeydi. Ancak kendisinin üretemediği ve muhtaç olduğu baharat en önemli ticaret ürünüydü.

Baharatın Avrupa'ya ulaşma süreci de epeyce bir yol kat ettikten sonra oluyordu. Hindistan ve Uzakdoğu'dan gelen baharat, Moğolların hâkimiyet sahasının güçlü olduğu zamanlarda karayolu ile Karadeniz'e kadar kervan-larla geliyor, buradan gemiler vasıtasıyla Avrupa'ya naklediliyordu. Moğol İmparatorluğu'nun yıkılıp yol güvenliğinin kalmamasından sonra, Arap ve Hintli tüccarlar, baharatı deniz yolu ile Kızıldeniz'deki limanlara taşımışlardı. Buradan kervanlara yüklenen baharat Mısır ve Suriye'deki liman kentlerine taşınmış, buradan da Cenevizli ve Venedikli gemiciler aracılığıyla Avrupa'ya nakledilmişti.

Bu noktada akla şu soru gelebilir, baharat niçin Avrupalılar için bu kadar önemliydi? Bu soruyu tarihçiler şöyle cevaplandırmaktadır. Kış ayla-rında Avrupa'da insanların en önemli gıda maddesini önceden kesilmiş ve 14 Hanilçe, a.g.m., s. 59-60.

51

Page 20: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

tuzlanmış et oluşturuyordu. Çoğu zaman bayatlayan etlerin tüketilmesinde baharat çok önemli bir tatlandırma ve koruyucu özellik taşıyordu. Aynı zamanda ilaç olarak kullanılmasının yanında, diğer gıda malzemelerinin de en önemli hammaddesini baharat oluşturuyordu. Avrupalılar, karabiber, tarçın ve karanfil gibi baharat türlerini çokça tüketiyorlardı. Kısacası baha-ratın kullanım alanı çok genişti ve herkesin ihtiyaç duyduğu bir gıda mad-desiydi. Avrupa, tekstili bir şeklide üretebilirdi ancak baharat da bu mümkün değildi. Bunun yanında Avrupa'da nüfusun artması, baharata olan talebi de arttırmıştı.15

Yukarıda ifade ettiğimiz Venedik ve Cenova gibi İtalyan kentlerinin zenginliklerinin temeli, Avrupa'ya nakledilen baharat ticaret tekelini ellerinde bulundurmalarından kaynaklanıyordu. Baharatla ilgili son olarak şunu da belirtmek yerinde olacaktır. Baharat yükte hafif pahada ağırdı. Dayanma süreci ve nakliyesi elverişliydi.

Altına gelecek olursak, bu kıymetli maden lüks tüketim maddesi olması, kiliseler ve saraylardaki süslemelerde kullanılmasının yanında, para ekono-misinin ana kaynağıydı. Finans açısından zenginleşmiş Floransa, Cenova ve Venedik'te altın para basılıp piyasaya sürülmüştü. Ancak yeraltı kaynağı olarak Avrupa'da altın neredeyse yok denecek kadar azdı. Büyük oranda Afrika'dan Avrupa'ya taşınan altında, yine dışa bağımlılık söz konusuydu.

Altın ve baharat dışında hububat bile büyük oranda Avrupa'ya dışarıdan gelmekteydi. Sırf bu yüzden coğrafi keşifler öncesi Afrika kıyılarındaki bazı tarım alanları, Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilmişti. Yine şeker bir diğer ihtiyaç maddesiydi ve dışarıdan alınmaktaydı. Görüldüğü üzere birçok üründe dışa bağımlı olan Avrupa'nın, bu ihtiyaç maddelerini kendi imkânları ve alternatif yollar aracılığıyla elde etme düşüncesi vardı.16

8. Yukarıda sıralamaya çalıştığımız hususlar coğrafi keşiflerin sebepleri arasındadır. Ancak coğrafi keşiflerin sebeplerini sadece bunlarla sınır-lamak veya tek bir sebebe bağlamak mümkün değildir. Bilhassa eko-nomik etken en önemli sebep gibi durmaktadır. Meseleyi bu açıdan değerlendirdiğimizde, o zamanlar Avrupa'da ekonomi ve deniz taşıma-cılığı yönünden en iyi durumda olan İtalya'nın, keşifleri başlatması gerekirdi. Hâlbuki durum böyle olmamıştı. Portekiz ve İspanya gibi ekonomik yönden İtalya'nın çok gerisinde olan devletler bu süreci

15 Arnold, a.g.e., s. 24. 16 Arnold, a.g.e., s. 25-29.

52

Page 21: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

üstlenmişti. Bu iki devlet adına coğrafi keşiflere çıkan denizcilerin kökenine baktığımızda mesela Kristof Kolomb, aslen İtalya'nın Cenova kentindendi ve İspanya adına keşiflere çıkmıştı. Magellan, Portekiz kökenli iken yine İspanya adına hareket etmişti. İngiltere ve Fransa adına keşifler yapan gemiciler, farklı kökenlerden gelmekteydi. Bu bakımdan coğrafi keşifler, birbiri içine geçmiş pek çok etkenin yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.

9. Bunlara ilave olarak, siyasi ve dini söylemler coğrafi keşiflerde her daim ön planda olmuştu. Hristiyanlığı yayma, Papa'nın desteğini alma ve Hristiyan olmayan toplumlarla mücadele etme gibi kavramlar çokça kullanılmıştı.17 Mesela Portekizli Gemici Prens Henry'nin gemicileri motive etmede, dini söylemleri epeyce kullanmış, bu işe Tanrı adına ve ağabeyi Portekiz Kralı Edward için giriştiğini söylemişti.

10. Denizaşırı seyahatlerin başlamasında ve yürütülmesinde devlet/kraliyet desteğine de değinerek bu bahsi bitirelim. Yüksek maliyetli ve sonucu-nun ne olacağının kestirilemediği bu seyahatlerin, maceraperest gemi-ciler aracılığıyla yapılması olanaksızdı. Gemi ve mürettebat temin etmek, gemilerin içini yeterli miktarda malzeme ile doldurmak, siyasi, askeri yardım almak zaruriydi. Bu ancak bir devlet desteği ile mümkün ola-bilirdi. Ayrıca ulaşılacak yerlerde kalıcı olabilmek veya başka güçlerin saldırılarına karşı durmak için de devlet gücü şarttı.

3. Coğrafi Keşifleri Başlatan Avrupalı Devletler ve Faaliyetleri

3.1. Portekiz

Coğrafi keşiflerin başlatıcı devleti olarak kabul edilen Portekiz, konum itibariyle Avrupa'nın güneybatı ucunda küçük bir devletti. Avrupa'nın İber Yarımadası olarak adlandırılan mevkiinin batısında bulunan Portekiz, kıyı-sında olduğu Atlantik dolayısıyla okyanusu çok iyi biliyordu. Lizbon kenti, farklı ırklardan gemicileri barındıran tersanesi ile önemli bir limandı. De-nizcilikte iyi bir seviyede olan Portekiz, coğrafi yapısı itibariyle tarıma el-verişli alanların kısıtlı olduğu bir yerdi. Kısacası toprak bakımından küçük ve ekonomik yönden geri Portekiz için keşifler, bir çıkış yoluydu. XV. yüz-yıl sonu itibariyle nüfusunun yaklaşık bir milyon olduğu tahmin edilen 17 Özür, a.g.e., s. 101-106.

53

Page 22: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

Portekiz'in, çoğunluğunu köylüler oluşturuyordu. Portekiz, siyasi anlamda da yanı başındaki İspanya ile çekişme içerisindeydi.18

Bu genel özellikleri taşıyan Portekiz adına keşiflerde karşımıza çıkan isim Gemici Prens Henry'dir (Henrique) (1394-1460). Bu kişi aynı zamanda coğrafi keşifler tarihinin ilk sembol ismidir. Kendisi kâşif olarak denizlere birkaç seferin dışında açılmamış olmasına rağmen, yaptıkları ve gemicilere verdiği destekle önemli bir şöhret kazanmıştır.19

Gemici Henry'nin amacını, sadece keşfetme tutkusu ve merakla izah etmek zordur. O'nun hedefinde ekonomik getiriler elde etmenin yanında, dini anlamda Hristiyanlığın yayılması gibi bir misyon da vardı. Gemici Henry, kraliyet ailesine mensup varlıklı biriydi. Portekiz'in Sagres kentinde yaptırdığı sarayda o zamanın usta gemicilerini, haritacılarını, astronomi bilginlerini toplayıp bir çeşit enstitü kurdurmuştu. Bu işe her türlü desteği veren Gemici Henry, ilk etapta kardeşi Pedro'nun denizlere açılmasını sağladı. Böylece Gemici Henry vasıtasıyla Portekiz'de başlayan keşifler süreci, son-rasında artarak devam etti.20

Gemici Henry'nin başlattığı keşiflerin ilk devresi 1415-1434 yılları ara-sını kapsamaktadır. Bu dönemde gerek İspanyol gerekse Portekizli gemicilerde Hindistan'a ve Güneydoğu Asya'ya gitme düşüncesinin baskın olduğu bi-linmektedir. Bu kapsamda 1434 yılında Portekizli gemiciler, Kanarya adala-rından sonra Batı Afrika'da BojadorBurnunu aşmayı başarmışlardır. Porte-kizliler, bu havalideki adaları hemen sömürge haline getirmişlerdir. Gemici Henry'ninteşviki ile Portekizli gemiciler, Bojador Burnu'ndan aşağıya doğru inmeye başlamışlardır. Böylece 1460 yılında Gemici Henry öldüğü vakit, Portekizliler Batı Afrika sahillerinin büyük bir bölümü hakkında bilgi sahibi olmuşlardır.21

1482 yılında Portekiz adına hareket eden Bartelmi Diaz (Bartelemau Dias) coğrafi keşifler çağının önemli bir keşfine imza atmıştır. Kendisi yap-tığı keşif seyahatleri sonrasında 1487 senesinde Afrika'nın güney ucuna kadar ulaşmayı başarmış ve buraya ilk olarak Fırtınalar Burnu ismini ver-miştir ki, bu isim sonradan Ümit Burnuna dönüşmüştür.

Ümit Burnu'nun keşfinden sonra Hint Okyanusu'na açılmak daha kolay olmuştur ve bunu da Portekizli gemici Vasco de Gama gerçekleştir-18 Arnold, a.g.e., s. 41-42. 1 9 •

Özür, a.g.e., s. 109. 2 0 h t tps: / /www.tr .wikipedia .org/wiki /Gemici_Henrique. 21 Sami Öngör, Coğrafi Keşifler ve Tetkik Seyahatleri Tarihi, Maarif Basımevi, İstanbul, 1954, s. 46-48.

54

Page 23: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

miştir. 1497 yılında filosuyla hareket eden Vasco de Gama, Ümit Burnu'nu aşıp Hindistan'a ulaşmıştır. Bu filo ilk olarak Mozambik'e vardığında ve sonrasında uğradıkları yerlerde, limanlarda ticaret yapan Arap tüccarları görmüştür. Bu tüccarlara ait gemilerde her türlü ticaret malının bulunması da dikkatlerini çekmiştir.

Vasco de Gama'nın 1524 yılına kadar birkaç kez süren bu seyahatleri, Portekiz'in Hindistan'a ulaşması ve buralarda ticaret yapmasına olanak sağlayan önemli bir adımdır. Bu arada çevreyi tanıyan Portekizliler, buraya olan seferlerini sıklaştırınca Hintliler ve Araplara karşı acımasızca davran-maya başlamışlardır. Bu bağlamda bazı tarihçiler, Vasco de Gama'yı Portekiz sömürge imparatorluğunun temelini atan kişi olarak görmüşlerdir. Bu yönüyle Hindistan'a yeni bir suyolu ile gitme amacına ulaşan Portekizliler, Atlas Okyanusu'nun güneyi ve Hint Okyanusu için yeni bir devrin başlatıcısı olmuşlardır.22

Portekizliler, ulaştıkları Uzakdoğu'nun kadim bir kültür ve medeniyet merkezi olduğunu görünce buralarda sömürge alanları kurup, kalıcı toprak-lar elde etmenin kendi kıta Avrupası'ndaki gücü ile mümkün olmadığını anlamışlardır. Bu çerçevede süreci ekonomik temele oturtup denizlerde kontrolü ele geçirme, diğer milletlerin ticaret gemilerini haraca bağlama gibi yöntemlerle baskıcı bir anlayış yürütmüşlerdir. Portekiz'in bu tutumu, Hint Okyanusu çevresindeki topluluklarda onlara karşı nefretin doğmasına da sebep olmuştur.

Bu arada şu bilgiyi paylaşmak da yerinde olacaktır. Portekizliler, Hint Okyanusu'na ulaştıklarında burada daha hızlı hareket etmişlerdir. Nitekim Portekiz'in, Fas'tan Ümit Burnu'na kadar Afrika'nın batısının bütününü keşfetmesi seksen yıllık bir süreyi bulmuşken, Ümit Burnu'ndan Çin'e ulaş-maları on beş yıl sürmüştür. Bunda da Asyalı denizcilerin kendilerine büyük yardımları olmuştur. Avrupalı denizciler aynı zamanda buralarda öğrendik-leri yeni denizcilik ve gemicilikle ilgili bilgileri hemen alıp kendilerine adapte etme ve bunları geliştirmede büyük başarı göstermişlerdir. Özellikle yeni ve daha büyük gemilerin inşa edilmesi, dümenin kullanılması, denizlerdeki su akıntıları ve rüzgârın yönlerinden faydalanma gibi hususlar, önemli geliş-meler arasındadır.23

22 Öngör, a.g.e., s. 49-54. 23 Hanilçe, a.g.m., s. 66-67.

55

Page 24: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

Bunlara ilave olarak Portekiz'in Amerika kıtasındaki faaliyetleri ve Brezilya'yı kendi sömürgesi haline getirmesini de ele alacak olursak, Porte-kiz ile İspanya arasında imzalanan ve Papa'nın aracı olduğu Tordesillas Antlaşması'na (1494) göre, belirlenen meridyen çizgisinin doğusu Portekiz'e, batısı ise İspanya'ya bırakılmıştı. Bu meridyen çizgisinin hesaplaması kap-samında, Brezilya'da Portekiz yayılması, Filipinler'de ise İspanya faaliyetle-rine göz yumulmuştu. Buna bağlı olarak Portekizliler, Brezilya kıyılarında koloniler kurmaya başlamışlardı. Brezilya'da 1531 yılında St. Vincente ile ilk kolonisini kuran Portekizliler, İspanyollar ile mücadeleden de geri durma-mışlardı. Portekiz'in asıl faaliyet alanı Uzakdoğu olduğu için de Amerika kıtasındaki etkileri sadece Brezilya'nın sahil kesimleri ile sınırlı kalmıştı.24

Portekiz, coğrafi keşifler çağının ve sömürge imparatorluğunun ilk devleti kabul edilmekle birlikte, etkinlik süreleri çok uzun olmamıştır. Nite-kim XV. asrın sonlarından XVI. asrın başlarına kadar ciddi bir yayılma gösteren Portekizlilerin birdenbire düşüşe geçmesi ve yerini önce Hollanda, sonrasında da İngiltere'nin alması söz konusu olmuştur. Bunun sebeplerine baktığımızda şunları söylemek mümkündür.

Portekizliler, gittikleri yerlerde kalıcı olmaktan ve iç kesimlere kadar gitmekten ziyade, kıyılardaki liman kentleriyle ticaret yapma ve denizlerde bir nevi korsanlıkla, ticaret güzergâhlarını kontrol etme niyeti taşımışlardı. Zaten Hindistan ve Çin coğrafyası eskiden beri medeniyet merkezleriydi ve buralarda yaşayan topluluklar Amerika kıtasında yaşayan yerliler gibi sa-vunmasız değillerdi. Bunun yanında Portekiz'in, Avrupa içindeki mevcut konumu, askeri-siyasi anlamda çok güçlü olmaması, İspanya ile çekişme içinde bulunması diğer etkenler arasındaydı. Kısacası Portekiz, İspanya ve İngiltere gibi daha profesyonel ve kalıcı planlar çerçevesinde hareket ede-memişti. Avrupa içinde yaşanan siyasi rekabete bağlı olarak da 1580 yılında ölen Portekiz Kralı I. Sebastian'ın yerine tahta geçecek erkek varisi bulun-maması sebebiyle başlayan karışıklıklar sonrasında, İspanya, Portekiz'i işgal etmişti. Bu işgal 1640 yılına kadar sürmüştü. Yaşanan bu işgal dolayısıyla Portekiz, keşiflerle elde ettiği sömürge alanlarının büyük bölümünü İspanya ve Hollanda'ya kaptırmıştı.25

Osmanlı'nın Hint Deniz Seferleri ve Sonuçları: Önceki konuda genel hatlarıyla Portekiz'in coğrafi keşiflerdeki yeri ve yayılma alanlarına 24 Özür, a.g.e., s. 118-127. 25 Portekiz-İspanya tarihi için bkz. Mer ry E. Wiesner-Hanks , Erken Modern Dönemde Avrupa (1450-1789),

(Çev. Hamiyet Çalışkan), Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2012, s. 147-156.

56

Page 25: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

değinmeye çalıştık. Bu sürecin en belirgin yanlarından birinde de Müslüman tüccarların olduğu ve yüzyıllardır ticaret yaptıkları yerlere gelen Portekiz-lilerin, bütün dengeleri değiştirdiğini gördük. Zira Kızıldeniz'den Basra Körfezi'ne ve Hindistan'a kadar Hint Okyanusu'nda ticaret yapan Müslüman tüccarlar, bu durumdan ciddi derecede etkilenmişlerdi. Portekizlilerin Hint Okyanusu çevresinde etkinliklerini arttırmasında Hintlilerin ateşli silahları bilmemesinin de büyük etkisi vardı.26 Bilhassa Portekiz'in gemilere entegre topları önemli caydırıcı güçtü. Birden ortaya çıkan bu Portekiz etkisini kırmak için bir şeyler yapılmamış mıdır? Mücadele yürütülmemiş midir? Kısaca bu soruların cevabını bulmak yerinde olacaktır.

Bu noktada gelişmelerden çok tedirgin olan ve Portekizlilere karşı ilk harekete geçen devlet Memlûklerdir. Bunun en önemli sebeplerinden biri de Portekizlilerin, 1502 yılında büyük bir Mısır ticaret gemisini ele geçirmesi ve Müslüman gemicilerin Kızıldeniz'e açılmalarına engel olmalarıdır. Memlûk Sultanı Kansu Gavri Portekiz yayılmasının Mısır ticaretini ciddi anlamda sarstığını görünce, ilk etapta Umman Denizi çevresinden Portekizlileri uzaklaştırmaya çalışmıştır.

1507 yılında hazırlanan Memlûk donanması harekete geçip, Hindistan Bombay'da, Portekizlileri yenmişse de bir sene sonra daha güçlü Portekiz filosuna yenilmiştir. Kansu Gavri, Hint Okyanusu'nda Portekizliler ile mücadeleyi tek başına yürütemeyeceğini anlayınca Osmanlı Devleti'ne müracaat edip yardım talep etmiştir. II. Bayezid zamanına (1481-1512) denk gelen bu devirde iki devlet arasında var olan siyasi gerginlikler sebebiyle, Memlûklere ciddi bir yardım yapılmamıştır. Osmanlı Devleti, sadece gemi yapımında kullanılan araç-gereçlerden oluşan malzemeler göndermiş, fakat bu destek bir sonuç vermemiştir. 1515 yılında Memlûklerin Porte-kizlilere yönelik yeni bir girişimi olmuşsa da bundan da bir sonuç çıkma-mıştır. En nihayetinde de 1517 yılından Osmanlı ile Memlûkler arasında yapılan Ridaniye Savaşı sonrası Memlûkler yıkılmış ve Mısır, Suriye, Fi-listin, Hicaz Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir. Osmanlı egemenliğinin yerleştiği bu dönemlerde Portekizliler, Aden taraflarını ve Basra Körfe-zi'ndeki Hürmüz Boğazı'nı kontrol ederek doğu mallarının Akdeniz'e ulaşmasını engellemişlerdir.27

26 M u h a m m a d Yakub Mughul , Kanuni Devri Osmanlıların Hint Okyanusu Politikası ve Osmanlı-Hint Mü-nasebetleri 1517-1538, Fetih Yayınevi, İstanbul, 1974, s. 33.

27 Osmanlı Devlet i 'n in Hint deniz seferleriyle ilgili bilgi için bkz. Musta fa Cezar, Mufassal Osmanlı Tarihi, C. II, Tü rk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara , 2011, s. 995-1005.

57

Page 26: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

Bu sefer Osmanlı Devleti, Portekizlilerle karşı karşıya kalmıştır. 1517 senesinde Cidde önlerine gelen Portekiz filosuna karşı, Selman Reis mücadele etmiştir. Ancak Osmanlı hâkimiyetinde olan bölgelerle, onun dışında kalan ve Portekiz baskısına maruz kalan Müslüman hükümdarların olduğu yerlerde birliğin olmaması, yerel anlamdaki çekişmeler, Osmanlı'nın Portekizliler ile yürüttüğü mücadelede istenilen sonucun alınamamasındaki en önemli et-kenlerdir. Hatta bazı Müslüman yerel yönetimler, Portekizlilerle bile ittifak kurmuştur.

Bu olumsuzluklara rağmen Osmanlı'nın sürdürdüğü mücadelede, kimi zaman bazı başarılar da elde edilmiştir. Mesela Diu'da 1531'de Osmanlı donanmasının Portekiz filosu karşısında bir başarısı olmuşsa da sonrasında bunun devamı gelmemiştir. Kanuni Sultan Süleyman zamanına denk gelen bu devirde çeşitli kereler Osmanlı donanması Hint deniz seferlerine çıkmış-tır. Bu seferlerden ilkinde Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı filosu, 1538 yılında Diu'ya gitmiştir. Ancak Süleyman Paşa'nın bazı hal ve tavırları, o havalideki yerel yönetimlerde rahatsızlık doğurmuştur. Zamanla Osmanlı aleyhine genişleyen kampanya sonrasında, 1539 yılında bu seferden isteni-len sonuç elde edilememiştir.28

Süleyman Paşa'nın bu seferinden netice alınamamasını değerlendiren Mughul, eserinde bazı tespitlerde bulunarak Osmanlı'nın Hint deniz sefer-lerinde başarısız olmasına ışık tutmuştur. Mughul'a göre, Hint Müslümanları, Portekiz tehlikesi karşısında ümitlerini Osmanlı'dan gelecek yardıma bağ-lamışlardı. Ancak Osmanlı donanmasının kaptanı Süleyman Paşa'nın, Gucerat'ta yaptıkları her şeyi altüst etmiştir. Nitekim kendisi Gucerat'ta bulunduğu müddet zarfında, sanki oraya yardım amacıyla gitmeyip de bu-rayı Osmanlı adına ele geçirmek istiyormuş gibi davranmıştır. Süleyman Paşa'nın, buradaki idarecilere karşı aşağılayıcı tavırlar izlemesi, Bahadır Şah'ın hazinelerine el koyması ve Aden emirinin öldürülmesi, Gucerat yö-netiminde büyük rahatsızlık doğurmuştur. Bu durum Osmanlı ile Gucerat arasındaki ilişkilerin bozulmasına sebep olduğu gibi, Hristiyan âlemi ve Portekizlilerin bunu bir fırsat olarak değerlendirmesine de zemin hazırla-mıştır.29

Tüm bu olumsuzluklara karşın Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Portekizlilere karşı Hint Okyanusundaki Osmanlı mücadelesi, 1550'li yıllarda da sürmüştür. Özellikle Piri Reis, Koca Murad Reis ve Seydi Ali Reis komuta-28 Geniş bilgi için bkz. Mughul , a.g.e, s. 33-167. 29 Mughul , a.g.e, s. 173-174.

58

Page 27: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

sında sürdürülen hareket planında, Osmanlı, Kızıldeniz ve Basra taraflarında Portekiz etkisini kırmak istemiştir. Ancak sonuç itibariyle bu gayeye bir türlü ulaşılamamış ve en sonunda 1557 yılında Hint deniz seferleri son bulmuştur.

3.2. İspanya

Keşifler çağının hiç şüphesiz en etkili ve yayılmacı devleti İspanya'dır. İspanya, tarih olarak Portekiz'den sonra bu sürece dâhil olmasına rağmen, o zamana kadar kimsenin bilmediği yeni bir kıta olan Amerika'ya gitmesiyle, İnsanlık tarihi ve medeniyetinde büyük değişimlere yol açmıştır. Kristof Kolomb'un 1492 yılında İspanya adına çıktığı ve sürekli batıya giderse Uzakdoğu'ya varıp buradaki zenginliklere ulaşma umuduyla başlayan seya-hati, yeni bir kıtanın keşfi ile neticeleneceğini hiç kimse tahmin edememiş-tir. Amerika'da İspanya tarafından başlatılan bu keşifler süreci, zamanla coğrafi keşif anlayışının ötesine geçip buradaki yerli medeniyetlerin yok edilmesine, kitlesel anlamda insanların öldürülmesine yol açan bir devri de beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede İspanya'nın keşifler çağındaki sürecini ana hatlarıyla ele almak yerinde olacaktır.

İspanya, mevki itibariyle Portekiz'le birlikte Avrupa'nın güneybatısın-daki İber Yarımadası'nda bulunuyordu. Denizcilik konusunda iyi bir düzey-deydi. Siyasi tarih açısından da Aragon ve Kastilya olmak üzere iki bölgeden oluşması dolayısıyla, bu iki bölge arasında sürekli bir çatışma ve rekabet vardı. 1469 senesinde Aragonlu Ferdinand ile Kastilya'lı Isabella'nın evliliği ile başlayan iki taraf arasındaki yakınlaşma, siyasi birliğe doğru gitmişti. 1474-1479 yılları arasında İspanya'da yaşanan savaşlar bu iki krallığın bir-leşmesine zemin hazırlamıştı.30

Siyasi birliktelikten sonra İspanya'da Hristiyan olmayan bütün unsurlara yönelik başlatılan ve adına Reconquista (İspanyolca Yeniden Fetih anlamına gelir.) denilen bir devir yaşandı. Hristiyan olmayanların kökünün kazınması anlayışı olarak da tanımlanan bu devirde, Müslümanlar ve Yahudiler, İspanya'dan atıldılar. Hristiyanlığı siyaseten etkin bir silah olarak kullanan ve bunu her fırsatta dile getiren İspanyollara göre, Hristiyan olmayan her toplum dinsizdi ve onlarla mücadele edilmeliydi. İşte İspanya 1492 yılında, kendi içindeki bu siyasi süreci tamamladıktan sonra keşiflere dâhil oldu.31

30 Arnold, a.g.e., s. 41. 31 Hayr i Yıldırım, Sömürgeci Batının Barbarlık Tarihi, Kamer Yayınları, İstanbul, 2013, s. 156-160.

59

Page 28: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

3.2.1. Tordesillas Antlaşması (7 Haziran 1494)

İspanya'nın coğrafi keşiflere başladığı sıralarda Portekiz'le imzaladığı önemli bir antlaşmayı da hatırlamak yerinde olacaktır. Bu antlaşmanın imzalanmasında arabulucu Papa VI. Alexandr'in (Rodrigo Borgia) rolü önemlidir. Antlaşmanın yapılma sebebi ise, öteden beri Portekiz ile İspanya arasında denizlerde yaşanan rekabetin sonlandırılması ve iki tarafın birbiri ile mücadelesini bitirip, keşiflere hız vermesidir. Bu amaçla Tordesillas Ant-laşması 7 Haziran 1494 tarihinde imzalanmıştır. Antlaşmaya göre Atlantik'teki Cabo Verde adalarının batısından (1550 km) çizilecek hayali bir kuzey-güney meridyenin esas alınması kaydıyla, Avrupa dışındaki dünyanın doğusu ve batısının Portekiz ile İspanya arasında paylaşılması kararlaştırılmıştır. Yani bu hattın doğusunda keşfedilmiş ve keşfedilecek yerler Portekiz'e bırakılıyor, aynı şekilde batısı ise İspanya'ya veriliyordu. İki taraf birbirine müdahale etmeden kendi alanlarında keşiflerde bulunacaktı.

1494 yılında İspanya ve Portekiz'in kabul ettiği bu antlaşmada -keşif-lerin büyük oranda tamamlanmasından sonra- sadece iki yer bu hattın dışında tutulmuştur. Bunlar İspanya hâkimiyeti tanınacak olan Filipinler ile Portekiz hâkimiyeti tanınacak Brezilya'dır. Tordesillas Antlaşması'na, sonradan ke-şiflere dâhil olan İngiltere, Fransa ve Hollanda itiraz etmiştir. Zaten 1580-1640 yılları arasında Portekiz, İspanya hâkimiyeti altına girince antlaşmanın bir geçerliliği de kalmamıştır.32

3.2.2. İspanya'nın Keşifleri Sömürgeciliğe Dönüştürmesi

Bu ön bilgilerden sonra İspanya'nın coğrafi keşifler sürecine dönecek olursak, her halde dünya tarihini değiştiren şahsiyetlerden biri olarak kar-şımıza çıkan Kristof Kolomb, İspanya'nın keşifler ve sömürgecilik tarihinin en önemli kişiliğidir. Kolomb, şuna inanıyordu. Sürekli batıya doğru giderse doğuya ulaşabilirdi. Bu düşüncesinde de coğrafyacı ve haritacı bilim adamı Toscanelli'den etkilendiği ve onun çizdiği haritaları önemsediği tahmin edilmektedir. Onun hedefinde doğuya farklı bir yoldan gitme ve buradaki zenginliklere ulaşma vardı. Bu denizci kimdir? Kolomb'u kısaca tanıyalım.

Kristof Kolomb (1451-1506), İtalya kentlerinden biri olan Cenovalıdır ve tüccar bir ailenin çocuğudur. Kendisi, gençliğinden itibaren denizlere ve gemiciliğe ilgi duymuştur. Portekiz'e gitmiş ve o devrin en önemli denizcilik kenti olan Lizbon'da bulunmuştur. O sıralar Portekiz adına hareket eden 32 Hanks, a.g.e., s. 343-345.

60

Page 29: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

gemicilerin ulaştıkları yeni yerler ve aştıkları denizlerle ilgili gelen haberler, Kristof Kolomb'u daha da heyecanlandırmıştır. Bu bağlamda Kolomb, ilk olarak 1484 yılında Portekiz Krallığı'na müracaat edip seyahati için destek istemiştir. Ancak bu kabul edilmeyince iki yıl sonra İspanya'ya gidip bura-dan talepte bulunmuştur.33

İspanya Kraliyeti, Kolomb'un ifadelerini pek inandırıcı bulmadığı için 1492 yılına kadar olumlu cevap vermemiştir. En sonunda kendisine üç gemi tahsis edilerek, seyahate çıkmasına izin verilmiştir. Kolomb ile İspanya krallığı arasında yapılan anlaşmaya göre, Kolomb'un gittiği ve bulacağı yeni yerler İspanya'nın olacaktı. Kendisi ise kral vekili sıfatıyla keşfedilen yerle-rin genel valisi sayılacak ve buradan elde edilecek gelirden belirli bir miktar pay alacaktı.

Böylece Kolomb 3 Ağustos 1492 tarihinde Santa Maria, Pinta ve Nina isimli üç gemi ile yüz yirmi mürettebattan oluşan filosuyla Atlantik'e açıl-mıştır. Kolomb'un en büyük hayali, Marco Polo'nun seyahatnamesinde bahsettiği altın cenneti Cippangu'ya ulaşmaktır. Bu yerden kasıt Japonya-Çin taraflarıdır. Bu ilk seyahat, gemide tutulmuş olan günlüklerden anlaşıldığı üzere bayağı stresli, kimi zaman karamsarlıklarla dolu, ama Kolomb'un hedefindeki ısrarından vazgeçmeksizin devam etmiştir. Filo ilk olarak ekim ayında Orta Amerika'daki Bahama takımadalarına varmıştır. Kolomb'un dolaştığı belli başlı yerler, Küba,, Haiti, St. Dominik, San Salvador vd. adalar-dır. Burada ilk kez yerlilerle tanışan Kolomb, bunların demirden yapılmış ateşli silahlar bilmediklerini, ilkel silahlar kullandıklarını, kendilerine ait bir yaşantıları olduğunu ve gördükleri Avrupalılara karşı iyi davrandıklarını notlarında yazmıştır.34

Yerlilerin süs eşyalarında kullandıkları altın, Kolomb'un dikkatini çek-miştir. Kolomb, bu ilk seyahatinde ulaştığı yeri Doğu Asya'daki adalardan bazıları olduğunu ve Hindistan'a vardığı zannıyla tamamlamıştır. Bu arada filodaki üç gemiden biri olan Santa Maria yara almıştır. Kolomb, bütün mürettebatı diğer iki geminin taşıyamayacağını anlayınca kırk kadar adamını Küba'da Navidad denilen yerde bırakmıştır. Böylece bu yer, Amerika'da kurulmuş olan ilk Avrupa kolonisi kabul edilmiştir. Kolomb, yanına aldığı bazı yerlilerle Mart 1493'te İspanya'ya dönmüştür.35

33 Öngör, a.g.e., s. 55-57. 34 A. Kürşat Gökkaya-Cemil Cahit Yeşilbursa, Yeni ve Yakın Çağ Tarihi "Bir Sosyal Tarih Çalışması", Siya-

sal Kitabevi, Ankara , 2014, s. 39-41. 35 • • Öngör, a.g.e., s. 57-64.

61

Page 30: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

Bu ilk seyahatten sonra Kolomb'un ikinci seyahatine katılan ve gönüllü olanların sayısı artmıştır. Bu katılımın çok olmasında temel etken altın hır-sıdır. Hatta servet ve şöhret peşinde koşan bazı soylular bile bu seyahate iştirak etmiştir. Artık hedef yenidünyada İspanyol kolonisi kurmaktı. Bu amaçla ikinci seyahatte götürülenler arasında çiftçiler, zanaatkârlar, evcil hayvanlar vd. yer almıştır. Kolomb, İspanya kraliyetine buralarda koloniler kurulmasını önermiş, esir ticareti yapılabileceğini belirtmiştir. Bunun sonu-cunda da sömürgecilik faaliyeti başlamıştır. İkinci seferden itibaren Kolomb ve adamları, Amerika'nın yerlilerine karşı silah kullanmıştır. Bunun sonucu olarak da ateşli silahlar karşısında taştan yapılma ilkel silahlar kullanan yerliler, topluca öldürülmüş ve toprakları işgal edilmiştir.

Bu çerçevede Kolomb'un İspanya adına Amerika'ya seyahatleri toplamda dört kez olmuştur. Üçüncü seyahatte (1498) Güney Amerika topraklarına ayak basılmıştır. Kolomb son seyahatinde bile, Hindistan'a batıdan daha kestirme bir yolla gitme düşüncesini sürdürmüştür. Zira o dönemde Vasco de Gama, Portekiz adına Hint yolunu bulmuştu. Ancak 1502'de Kolomb'un yaptığı son seyahatte kendisine karşı Amerika'daki İspanyol yetkililer sert davranmış ve itibar etmemişlerdir. Bu seyahatinde Honduras, Nikaragua, Kosta Rika ve Panama'ya giden Kolomb, buralarda Maya kültürüne mensup insanlarla karşılaşmıştır. En nihayetinde itibarını kaybetmiş bir şekilde ve akli dengesi de bozuk bir vaziyette 1504'te İspanya'ya dönmüş, 1506'da ölmüştür.36

Kristof Kolomb'un bu seyahatleri, Amerika kıtasının öğrenilmesi, yeni yerlere gidilmesi, farklı uygarlıklardan insanlarla karşılaşılması açısından dünya tarihinin dönüm noktasıdır. Buna rağmen Kolomb'a itibar edilmemesi ve İspanya Kraliyeti tarafından değer verilmemesinin sebebini şöyle izah etmek mümkündür. İspanya için amaç, baharat ve altına ulaşma, bunların ticaretini yapma ve kâr elde etmekti. Kolomb başından beri Hindistan'a yeni bir yolla gideceğini söylemişti. Hâlbuki bu olmamış kendisi Amerika'ya gitmişti.37

Kolomb, Amerika'yı keşfeden kişiydi ancak bu yeni kıtaya ismini veren kişi Amerigo Vespucci olmuştur. Bunun tarihi süreci de şöyle gerçekleşmiş-tir. Floransalı Amerigo Vespucci, matematik, fizik ve astronomi eğitimi al-mıştır. İspanya'ya gitmiş Kolomb ile tanışmış ve onunla dost olmuştur. 1497-1503 yılları arasında Amerika'ya yapılan seyahatlerde bulunmuştur. 36 Öngör, a.g.e, s. 64-74. 37 Özür, a.g.e., s. 141-161.

62

Page 31: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

Güney Amerika'ya yaptığı seyahatler sonrasında buraların yeni bir kıta olduğunu anlamış ve buraya "Yeni Dünya" ismini vermiştir. Vespucci yap-tığı seyahatlerin sonucunu bir kitap haline getirmiş ve yayınlamıştır. Bu kitap Avrupa ilim âleminde dikkat çekmiş, Vespucci'nin belirttiği üzere buranın dördüncü yeni bir kıta olduğu kabul edilmiştir. Bu yeni kıtaya isim olarak da onun adının verilmesi teklif edilmiş ve bu uygun görülmüştür. Böylece 1520 yılında Avrupa'da basılan yeni haritalarda ilk kez yeni kıtanın ismi America olarak geçmiştir.38

İspanya'nın Amerika kıtasını keşfinden sonra yoğun bir şekilde gemici, maceraperest, tüccar, soylu, yerleşimci çiftçi vd. buraya akın etmeye başla-mıştır. Bu çerçevede Conquistadar tabiri Amerika kıtasına giden kâşif deniz-ciler için kullanılmıştır. Bunların sayısı epeyce olup, içlerinden bazılarının isimleri ön plana çıkmaktadır. Bunlar Avrupalılar için yeni yerleri keşfeden kâşifler olarak görülürken, Amerika'da yaşayan yerliler için felaketin, yağ-manın ve katliamın sembolleri olmuştur. Bu kâşiflerin en ünlülerinden ve yaptıklarından kısaca bahsedecek olursak.

Balboa, altın arama hırsıyla Güney Amerika'ya yaptığı seyahatler sonrasında Büyük Okyanus'a ulaşmıştır. Kendisi 1513 yılında çıktığı keşif hareketinde Güney Amerika'da altın ararken, direnen yerlileri en ağır şekilde cezalandırmıştır. Onun keşifler noktasında elde ettiği bilgiler, ken-disinden sonra bu yerlere gelecek olan Pizarro ve Magellan için yol haritası olmuştur.

İspanya, Meksika'da genişçe bir koloni kurmak istemiştir. Ancak burada medeniyet yönünden Amerika'nın diğer bölgelerindekine nazaran daha iyi durumda olan Aztek Devleti ile karşılaşmıştır. Buranın İspanya adına alınması için Fernando (Hernan) Cortes, görevlendirilmiştir. Cortes 1519'da hareket ettiğinde emrinde on bir adet gemi ve ateşli silahlarla donatılmış beş yüz sekiz askeri bulunuyordu. Aztekler; mısır, patates ve fasulye yetiştiriyor ayrıca baharat imal ediyorlardı. Yaşadıkları yerleşim yerleri düzenli ve sağlamdı. Fakat ellerinde ateşli silahlar yoktu. İşte Cor-tes, top atışlarıyla büyük bir kısmını öldürdüğü Azteklerin topraklarını ele geçirerek ilerlemiş ve başkentlerine kadar gitmiştir. Aztek İmparatoru, Cortes'i iyi bir şekilde karşılamasına rağmen, karşılığında aldığı cevap top atışları ve ölüm olmuştur. Böylece kısa bir süre içerisinde Meksika, Cortes'in valiliğinde İspanya kolonisi haline gelmiştir. Cortes ise 1540 yılında 38 Öngör, a.g.e., s. 76-77.

63

Page 32: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

İspanya'ya dönmüş ve 1547 yılında İspanya'nın bir köyünde fakirlik içinde ölmüştür.39

Francisco Pizarro, İspanyol kâşiflerden olup, Güney Amerika'daki Peru'yu ele geçirmiştir. Nasıl ki Meksika'da Aztek medeniyeti vardıysa Güney Amerika'da, Peru'da, İnka uygarlığı vardı. İnkalar zirai açıdan çok ileri bir düzeydeydiler. En çok patates yetiştiriyorlardı. Büyük baş hayvan olarak da lamalardan yararlanıyorlardı. Her aileye, nüfusuna göre parsellenmiş ara-ziler veriyorlardı. Yolları, şehirleri ve büyük tapınakları dikkate değerdi. Kapladığı alan bakımından da büyük bir yer olan bu toprakları, Pizarro İs-panya kraliyetinden aldığı destekle ve az sayıdaki askerle 1532 yılında işgal etmiştir. İşgal edilen Peru'nun topraklarının büyüklüğü neredeyse o zamanki Avrupa'da; İspanya, Fransa, Avusturya-Macaristan topraklarına denkti.40

Peru'da yaşayan İnkalar, esasında İspanyolları iyi karşılamışlardı. Hatta kendi inanç sistemlerinde olan, bir ilahın çocuklarının kendilerini bir gün ziyaret edeceği düşüncesinden hareketle, İspanyolları da öyle görmüşlerdi. Kendi topraklarında bir avuç İspanyol'un ilerlemesine müsaade eden, çoğu zaman hediyeler bile veren bu insanların gördükleri karşılık kan ve ölüm olmuştur. Toprakları için, altın için buranın yerli insanları katledilmiştir. Şehirler, tapınaklar yağma edilmiş ele geçirilen zenginlikler İspanya'ya ta-şınmıştır.

O zamanki kâşiflerin dilinde dolaşan ve El-Dorado diye adlandırılan altınlarla dolu şehre ulaşma hayali, en sık ifade edilen kavram olmuştur. Her ne kadar bu hayali şehre ulaşılamamışsa da İspanyollar 1540 senesinde Meksika'da Zacatecas'ta ve bugünkü Bolivya sınırları içerisinde kalan Potosi bölgesinde zengin gümüş yatakları keşfetmişlerdir. Böylece gümüş, altının yerine önemli bir maden kaynağı haline gelmiş ve Avrupa'ya taşınmaya başlamıştır.41

İspanyollar, Peru ve Meksika'nın ele geçirilmesinden sonra güneyden kuzeye bütün Amerika toprakları ile yakından ilgilenmişlerdir. Amerika'nın güney ucundan, kuzeyde Kaliforniya ve Büyük Kanyon'a kadar gitmişlerdir. Coğrafya bilgisi artmıştır. Conquistador denilen denizci kâşifler/fatihler bu kıtada insanlık tarihinin en büyük katliamlarını yapmışlardır. Milyonlarca 39 Marc Ferro, Sömürgecilik Tarihi (13. Yüzyıl-20. Yüzyıl),(Çev. M u n a Cadden), İmge Kitabevi, İstanbul,

2002, s. 67-69. 40 Öngör, a.g.e., s. 78-92. 41 Raimondo Luraghi, Sömürgecilik Tarihi, (Çev. Hal im İnal), E Yayınları, İstanbul, 1975, s. 103-104.

64

Page 33: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

yerli insan öldürülmüş, topraklar yağmalanmış, elde edilen servet İspanya'ya götürülmüştür.42

Bu konuda yaptığı araştırmalarla kendini kabul ettirmiş Amerikalı Tarih Profesörü David E. Stannard'ın, Türkçe'ye Amerika'nın Soykırım Ta-rihi olarak çevrilen eserinde, çok çarpıcı tespitler vardır. Bunlar içerisinden bazı örnekler verirsek, bu katliamların boyutu daha iyi anlaşılır. Kolomb, Karayip Adalarına adım attığı zaman bu adalarda yaklaşık olarak sekiz milyon yerli insan yaşıyordu. Kolomb'un Hispaniola adını verdiği bu adalarda yirmi bir sene sonra neredeyse yerli insan kalmamıştı. Yine yukarıda değin-diğimiz Cortes'in İspanya adına ele geçirdiği ve sömürgeleştirdiği Meksika'da 1519 yılında yaklaşık yirmibeş milyon insan vardı. 1595 tarihinde, yani yetmişbeş yıl sonra geriye kalan yerli nüfus onüç bin kişiydi.43 Yerliler kar-şılaştıkları katliamlardan öyle bir hale gelmişlerdi ki, kimi yerde kitlesel intiharlar bile olmuştu. Bu sürecin başlatıcısı olan Kolomb, Cortes, Balboa ve Pizarro gibi kâşiflerin sonları da pek iç açıcı olmamış, bunlar acılar içinde, yokluk içinde ölüp gitmişlerdir.

Yine farklı bir örnek olması açasından Las Casas ismine de değinmek yararlı olacaktır. Bu kişi İspanyol'dur. Babası Kolomb'un ikinci seferine katılmıştır. Kendisi de 1502'de Amerika'ya gitmiştir. Burada yerlilere karşı yapılan katliamları bizzat görmüştür. 1514'te İspanya'ya döndükten sonra, katliamların önüne geçilmesi adına gerek devlet gerekse de kilise nezdinde bazı girişimlerde bulunmuştur. İspanya kraliyetinin bazı kanunlar çıkarma-sında da etkili olmuştur. Las Casas'ın yazdığı eserler coğrafi keşifler tarihi için müracaat kaynaklarındandır.44

Diğer bir İspanyol kâşif olan ve keşfettiği boğaza da adına veren Ma-gellan, İspanya adına dünyanın etrafını dolaşan ilk kâşiftir. Bu kâşif, Porte-kiz asıllıdır ve denizciliğe meraklıdır. Varlıklı bir aliye mensuptur, matema-tik, coğrafya ve denizcilik eğitimi almıştır. 1505-1512 yılları arasında Hint seferlerine katılmıştır. Tek hedefi Amerika'dan güney denizine açılabilecek bir yol bulmaktır. Magellan'ı böyle bir seyahate iten sebepler vardır. Özellikle Balboa'nın Doğu Amerika sahili boyunca güneye doğru ilerlemesiyle bura-nın Kolomb'un zannettiği Doğu Asya'daki adalar olmadığı anlaşılmıştır. Burada mesafesi bilinmeyen bir su kütlesinin varlığı görülmüştür. Magellan'ın 42 Ferro, a.g.e, s. 68. 43 David E. Stannard, Beyaz Adamın Akıl Almaz Vahşeti, Amerika'nın Soykırım Tarihi,(Çev. Şaban Bıyıklı),

Gelenek Yayınları, İstanbul, 2004, s. 149 vd. 44 Öngör, a.g.e, s. 97-99; Hanks, a.g.e., s. 370.

65

Page 34: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

sefer talebine ilişkin isteği, Portekiz tarafından reddedilince, 1517'de İspanya'ya müracaat etmiştir. İspanya tarafından kendisine verilen destekle Eylül 1519 tarihinde harekete geçmiştir. Magellan'ın filosunda neredeyse Avrupa'nın her ırkından insan yer almıştır. Bunlar içerisinde yazarlar ve bilim adamları da vardır. Bunlardan biri olan İtalyan Antonio Pigafette, seyahatin günlük kaydını tutmuştur.

Magellan'ın, bu dünya seyahatinde gittiği yerler ve karşılaştıklarına ilişkin geniş bir anlatım tarih kitaplarında bulunmaktadır. Bunların detayına girmeden, ana hatlarıyla seyahati özetleyelim. Bu seyahatin amacı önceki kâşiflerin yaptığından farklı olarak, bir yerleri ele geçirmekten ziyade, Amerika'nın güneyinden bir yol bulup batıdaki bilinmeyen denize açılıp batı yönünde gitmektir. Buna bağlı olarak yolculuğun uzunluğu dolayısıyla sıkıntılı bir süreç yaşanmıştır. Bu seyahatin ilk ayağında Güney Amerika'da Magellan'ın ismi verilen boğaz keşfedilmiştir. Altı yüz km uzunluğundaki bu boğaz, filo tarafından ancak yirmi bir günde geçilebilmiştir. Akabinde Magellan, MarPacifica adını verdiği Büyük Okyanus'a açılmış ve kuzeybatı istikametinde hareket etmiştir. Pasifikteki bu yolculuk tam üç ay sürmüştür. En sonunda Mart 1521'de Filipin takımadalarına ulaşılmıştır. Böylece Hint Okyanusu'na ve Uzakdoğu'ya İspanyollar, ilk kez farklı bir yoldan gitmiş-lerdir.

Magellan, Malezya'da iken yerli kabileler arasında yaşanan bir savaşta öldürülmüştür. Kısacası kendisi, başlattığı dünya turunun sonunu getireme-miştir. Magellan'ın adamlarından olan Del Cano sadece tek bir gemi ile 1521 Eylül'ünde İspanya'ya dönmeyi başarabilmiştir. Bu sefer sonrasında dünya-nın yuvarlak olduğu anlaşılmıştır. Yeryüzünün büyüklüğü, denizler ve ka-ralar hakkında daha net bilgi sahibi olunmuştur. Siyasi açıdan bu seyahatin sonucunda İspanya ile Portekiz arasındaki rekabet, daha belirgin bir hale gelmiştir.45

Yukarıda isimlerini zikrettiğimiz ve İspanya adına kâşif sıfatıyla sürece dâhil olmuş ve adından söz ettirmiş bu önemli isimlerin dışında başka de-nizciler de vardır. Bunlardan biri de Sebastian Cabot'tur (1476-1557). İtalya Venedik asıllı bu kâşif, İspanya adına Güney Amerika'da, Amazon havzası, And Dağları, Atlas Okyanusu ve Karayip Denizi'ni içerisine alan mevkileri ele geçirmiştir. Buralara La Plata adı verilmiştir. Cabot bir müddet sonra 45 Öngör, a.g.e., s. 99-106.

66

Page 35: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

İspanya yönetimi ile ters düşünce, İngiltere adına hareket etmeye başlamış-tır.46

Yine Magellan sonrası Pasifik kıyıları başta olmak üzere, Amerika'daki keşifler daha yoğun bir hal almıştır. XVI. yüzyılın başlarından itibaren Amerika kıtasının her iki sahil kesimi ve iç bölgelerinde, Orta ve Güney Amerika'da bilhassa İspanyol kolonileri kurulmuştur. İspanyollar Magellan'ın izlediği yolu takip edip, Pasifik'i geçmesinden sonra yeni yayılma alanları bulmuştur. Meksika,, Peru ve Şili'deki İspanyol kolonilerinden harekete geçen gemiciler, bu kez de Büyük Okyanus'a açılmışlardır. İngiltere ve Hollanda da İspanyolları takip edip onlarla rekabete tutuşmuştur. Özellikle Amerika'nın keşfi ve kolonilerin kurulmasıyla birlikte köle ticareti de etkinliğini arttır-mıştır.47

Bu süreçte İspanya ile İngiltere arasında ciddi çekişme yaşanmıştır. İşin ilginç yanı o devirde İngiltere adına korsanlık yapan ve köle ticaretinin en önemli siması olan Francis Drake (1540-1596), sonradan İngiltere'de milli kahraman ilan edilmiştir. Bu korsan, evveliyatında Afrika'dan Amerika'ya taşıdığı kölelerden büyük servet kazanmıştır. İngiltere'nin dikkatini çeken Francis Drake, 1577 tarihinden itibaren İngiltere adına hareket etmiştir. Kendisine tahsis edilen gemilerle Amerika kıtasının sahil kesimlerinde İs-panyol gemicilerle mücadeleye tutuşmuş, korsanlık faaliyetleri ile onlara büyük kayıplar verdirmiştir.

Francis Drake'in coğrafi keşifler tarihindeki yeri olarak isminin ön planda tutulduğu ve korsanlığının göz ardı edildiği husus, Kuzey Amerika'nın batı kıyılarında yaptığı keşiflerdir. Kendisi Magellan sonrası ikinci kez dünya turunu yapan denizcidir. Francis Drake sonrası Hollandalı gemiciler de bunu devam ettirmişlerdir. Bunlardan Hollandalı Olivier van Noort önemli biri isimdir.48

Büyük Okyanus'un geçilmesiyle Doğu Hint Adaları'na ve Malezya'ya ulaşan İspanyollar, burada Portekizlilerle mücadele etmeye başlamıştır. Zaman içerisinde de Magellan Boğazı'ndan Panama'ya kadar, Güney Amerika'nın batı sahilleri, bütünüyle Büyük Okyanus, Portekiz, İspanya, İngiltere ve Hollanda'nın çekişme alanı haline gelmiştir.

Şunu da belirtmek yerinde olacaktır. XVI. yüzyılın coğrafi keşifler açı-sından en belirgin vasfı, kâşifler eliyle yürütülen bu sürecin aynı zamanda 4 6 ht tps: / /www.en.wikipedia.org/wiki/Sebast ian_Cabot_(explorer) , Erişim: 09.08.2018. 47 Ferro, a.g.e., s. 71-74. 48 Öngör, a.g.e., s. 125-127.

67

Page 36: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

bir korsanlık çağı olmasıdır. Bunun sonucunda Avrupalı devletlerin deniza-şırı sömürge imparatorluklarına dönüşmesi söz konusudur. Madalyonun bir yüzüne bakıldığında korsanlık, keşiflerin önünü açan ve yeni yerlerin ta-nınmasını sağlayan bir unsur olurken, madalyonun diğer yüzüne bakıldığında keşfedilen yerlerdeki toplumlara ve uygarlıklara karşı girişilen kıyımlar ve yağma, insanlık tarihinin en büyük trajedisidir.

3.3. Fransa

Portekiz ve İspanya'nın coğrafi keşifleri ve sömürgeciliği, Avrupa'nın geri kalan ülkelerinde büyük bir ilgiyle izlenmiştir. Sonrasında Fransa, Hol-landa ve İngiltere bu sürece dâhil olmuştur. Bunlardan Fransa'nın coğrafi keşiflere katılmasına bakacak olursak, I. François zamanında 1524 yılından itibaren Fransa'nın keşiflere katıldığı görülmektedir. İlk etapta da Kuzey Amerika ile yakından ilgilenen Fransa, kendi adına gönderdiği bazı korsan-larla buralarda faaliyetler yürütmüştür. Kuzey Amerika'da Caroline ve bu-günkü New York tarafları Fransızların ilk gittikleri yerler arasında yer al-mıştır. Ancak buralarda Fransa kalıcı şekilde koloniler kuramamıştır. Bunun en önemli sebebi ise, Avrupa'da Avusturya ile yaşadığı siyasi çekişmelerdir. Fransa, 1534 yılında Cartier isimli denizci vasıtasıyla tekrar harekete geç-miştir. Fransa'nın Kuzey Amerika'da, Kanada'da Quebec şehrini kurması ise ancak XVII. yüzyılın başlarında mümkün olabilmiştir.49

XVI. yüzyılın ortalarında Kuzey Amerika'nın Atlantik kıyıları yoğun bir şekilde Fransa, İngiltere ve İspanya çekişmesine sahne olmuştur. Yine buralara Afrikalılar köle olarak getirilmeye başlanmıştır. Florida'da İngiliz-Fransız rekabeti yaşanırken, İngilizler Virginia ve Carolina'da ilk kolonilerini kurmuşlardır. Böylece Kuzey Amerika'da Fransız-İngiliz rekabeti ve koloni kurma yarışı başlamıştır. XVII. asrın başlarında Fransa adına Samuel Champlain'in denizci olarak Kuzey Amerika'daki faaliyetleri önemli bir yer tutmaktadır. Onun verdiği bilgiler neticesinde Fransa, Kanada'ya yerleşmiş ve burada Quebec şehrini kurmuştur. 1616 yılında Kanada bütünüyle Fran-sız kolonisi olurken, İngiltere 1626 yılında Sir William Alexander aracılığıyla burada bir koloni oluşturup Fransa ile üstünlük yarışına girmiştir.50

Fransa ile ilgili coğrafi keşifler çağında şu tespiti yapmak doğru olur. Bu devlet, kara toprakları bakımından Avrupa içerisinde önemli bir yer 49 Ferro, a.g.e., s. 80-85. 50 Öngör, a.g.e, s. 114.

68

Page 37: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

tutması ve yanı başındaki Avusturya ile sürekli çekişme içerisinde bulunması dolayısıyla, keşifler sürecinde İspanya, Portekiz, Hollanda ve sonrasında da İngiltere çapında bir varlık gösterememiştir. Zaten 1756-1763 yılları arasında yaşanan Yedi Yıl Savaşları sonrasında Fransa, Kuzey Amerika başta olmak üzere dünya üzerindeki sömürge alanlarının büyük bir kısmını İngiltere'ye bırakmak zorunda kalmıştır.

3.4. Hollanda

Hollandalılar, Avrupa'da denizcilikte çok ileri düzeyde olan topluluk-lardan biriydi. Konum olarak Kuzey Denizi'ne kıyı olması, Hollanda ekono-misinin balıkçılığa ve deniz ticaretine göre şekillenmesini sağlamıştı. Ams-terdam şehri ve buradaki tersane gerek ticaret açısından gerekse de gemi inşası bakımından adından söz ettiren bir yerdi. Bu tersanede yapılan gemi-ler sayesinde Hollandalı gemiciler, her türlü sularda seyahat edebilecek durumdaydılar. Hollanda'nın diğer Avrupalı devletlerden farklı tarafı da vardı. Bunlardan en önemlisi, siyasi anlamda güçlü bir devlet örgütüne sahip olmamasıydı. Hollanda bir nevi kent devletlerinden oluşuyordu. Buna bağlı olarak Hollanda, XVI. yüzyılda uzun süre İspanya egemenliği altında kalmış, bağımsızlığını kazanabilmesi ancak bir dizi savaştan sonra 1579 yılında olmuştu.51

Hollandalıların coğrafi keşiflerle ilgili girişimleri İngilizlerle aynı döneme denk gelmektedir. Bilhassa kıyısında bulundukları Kuzey Denizi'nde, Hol-landalı gemiciler, faaliyet yürütmüşlerdir. Ancak olumsuz hava koşulları ve buzullar, bu seyahatlerin önündeki en büyük engeli teşkil etmiştir. Hollan-dalıların temel hedefi, kuzeydoğu istikametinden Çin'e gitmekti. XVI. yüz-yılın sonlarında bile bu fikrinden vazgeçmeyen Hollandalılar, 1596'da Barentz'in kaptanlığında iki gemiyle kuzey kutup bölgesinde epeyce dolaş-mışlar, ancak bir şey elde edemeden Amsterdam'a geri dönmüşlerdir. Sonuçta kuzeyden doğuya doğru seyahat fikri olumsuz neticelenince bu sefer Hol-landalılar, İspanyolların izlediği yoldan Hindistan'a gitmeye karar vermiş-lerdir. Bu seyahatin sebeplerine baktığımızda, bunun arkasında Avrupa'da meydana gelen bazı siyasi hadiselerin olduğu görülmektedir.

Avrupa'da meydana gelen siyasi çekişmeler bağlamında İspanya, Hol-landa'daki egemenliğini 1579 senesinde kaybetmiş, ancak bir yıl sonra Portekiz'i hâkimiyeti altına almıştı. İspanya Kralı II. Philip, cezalandırma 51 Gökkaya- Yeşilbursa, a.g.e, s. 45.

69

Page 38: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

amacıyla Portekiz limanlarını Hollanda gemilerine kapatmıştı. Bunun üzerine bir nevi zorunluluk olarak Hollandalılar, açık denizlere çıkmak mecburiye-tinde kalmışlardı. Hollandalıların gayesi, her ne olursa olsun bir şekilde Baharat Adaları ve Doğu Asya'ya ulaşmaktı.

Hollanda için bu hedefe ulaşmada en önemli isim hiç şüphesiz Olivier van Noort'tur. Hollandalı bu gemici, 1598 yılında dört gemi ve iki yüz kırk sekiz mürettebattan oluşan bir filo ile Amsterdam'dan hareket etmiştir. Bu seferin siyasi ve ticari olmak üzere iki hedefi vardır. Siyasi hedef olarak Hollanda, doğuda (Hint Okyanusu çevresinde) kendi varlığını ortaya koymak istemiştir. Bu filonun kurucuları ve finansörleri Hollandalı zengin tüccarlar olmakla birlikte, Hollanda Devleti de buna destek vermiştir. Bu filoya, gör-dükleri yerde İspanyol ve Portekiz gemilerine saldırma yetkisi verilmiştir.

Diğer gaye ise, Uzak Doğu'daki muazzam ticaretten pay almaktır. İşte bu amaçla harekete geçen Noort, öncelikle Magellan'ın güzergâhını takip etmiştir. Atlas Okyanusu üzerinden Magellan Boğazı aşılmış, buradan Büyük Okyanus'a geçilmiş ve Filipinler'e ulaşılmıştır. Bu meyanda Hollanda filo-sunun dünya turunu tamamlayıp Hollanda'ya dönmesi ise ancak 1601 yılında bir gemi ile mümkün olabilmiştir. Bu seyahat, o coğrafyayı tanıyabilme ve maddi yönden getirisi fazla ürünler elde etme açısından, Hollanda'nın aktif bir şekilde keşiflere girmesine zemin hazırlamıştır. Bu arada gemici Noort, doğudaki Portekiz gücünün o kadar da büyük olmadığını görmüştür.52

Bunun üzerine Hollanda 1602 yılında, Doğu Hint Kumpanyası (Doğu Hindistan Şirketi) adı altında bir şirket kurmuştur. Hollanda yönetimi bu şirkete, Ümit Burnu'ndan Magellan Boğazı arasında kalan bütün sahada ticaret yapma, askeri hareketlerde bulunma, savaş açma ve kaleler yapma gibi geniş yetkiler vermiştir. Görüldüğü üzere Hollanda'nın Coğrafi keşiflere başlama süreci, ağırlıklı olarak ticari temelli ve profesyonel şirket aracılığıyla yürütülen, aynı zamanda sömürgecilik eksenliydi. Hollanda'nın şirket eliyle başlattığı bu süreç, sonraki dönemde İngiltere için de model olmuştur. Hol-landalılar XVII. yüzyılın ilk yarısında güney Pasifik ve Hint Okyanusu'nda keşifler yapmışlardır. Bu arada Avustralya kıtası da tanınmaya başlanmıştır.53

Hollanda, ticaret üsleri şeklinde ve tüccar mantığı ile Hint Okyanusu sahilleri ile Doğu Hint Adaları başta olmak üzere Endonezya ile Malezya'da ağırlığını hissettirmiştir. 1580 yılında Portekiz'in İspanya egemenliği altına 52 Öngör, a.g.e., s. 121-125. 53 Luraghi, a.g.e, s. 162-169.

70

Page 39: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

girmesi, Hollanda'nın işini kolaylaştırmıştır. Hint coğrafyasında etkin güç olan Portekiz'in buralarda etkisini kaybetmesiyle, yerini Hollanda doldur-maya başlamıştır. XVII. yüzyılın başlarından itibaren yavaş yavaş İngiltere'nin de buralarla ilgilenmesiyle birlikte, rekabet daha da kızışmıştır. Ancak ilk zamanlarda Hollanda bir süreliğine de olsa bu havalinin en önemli gücü olmuştur. Nitekim 1619 yılında Hollanda'nın Doğu Hindistan Şirketi'nin genel valisi Jan Pieterszoon Coen, şirketin genel merkezi olarak bugünkü Cakarta'yı belirlemiştir. Bu tarihten sonra Hollanda, buralarda yoğun bir şekilde sömürgeciliğe başlamıştır. Bu kapsamda Hint Okyanusu ve Endonezya'da adından söz ettiren Hollandalılar, 1652 yılında Güney Afrika'nın Cape böl-gesine de yerleşmişlerdir.54

Hollandalıların Amerika kıtasıyla da ilgilenmeleri söz konusu olmuştur. Nitekim kuzeydoğudan Çin'e gitme hedefini ulaşamayan Hollandalı gemi-ciler, bu sefer de kuzeybatı geçidi arayışı içerisine girmişlerdir. Esasında kuzeybatı geçidini bulma girişimini ilk olarak İngilizler başlatmışlardır. İn-giltere adına 1576'da Martin Frobisher bu amaçla yolculuğa çıkmış, ancak bir netice elde edememiştir. Henry Hudson ve William Baffin bu amaç uğruna kuzey denizinde dolaşan gemiciler olmuş ancak buzullar dolayısıyla hedef-lerine ulaşamamışlardır.

İlk başta İngiltere adına çalışan gemicilerden olan Henry Hudson, 1609 yılından itibaren Hollanda adına çalışmaya başlamıştır. Henry Hudson, fi-losuyla kuzeybatı istikametinden Amerika kıyılarına ulaşmıştır. Kıyı boyunu takip edip güneye doğru ilerlemiştir. Günümüzde kendi ismiyle anılan Hudson nehrinde incelemeler yapmıştır. Bu nehrin girişinin olduğu yerde New Amsterdam isimli bir şehrin temeli atılmıştır ki, bu şehrin günümüzdeki New York'tur.55

Bu bağlamda Hollanda 1621 yılında, Hollanda Batı Hindistan Şirketi adı altında Amerika'da ticari faaliyetler yürütecek olan başka bir şirket kurmuş-tur. Bu şirket, Amerika kıtasında; Brezilya sahillerinden, Karayip Adalarına ve Kuzey Amerika'daki Hudson nehrine kadar olan yerlerde faaliyet yürüt-müştür. Ancak Hollanda, Hint Okyanusu taraflarında elde ettiği başarıyı buralarda elde edememiştir. Amerika Kıtasında İngilizler ve İspanyollarla olan rekabet, Hollanda'yı yıpratmıştır. En sonunda da İngiliz üstünlüğü karşısında Hollanda buralarda tutunamayacağına anlamıştır. XVII. yüzyıl 54 Ferro, a.g.e, s. 85-88. 55 Öngör, a.g.e, s. 125.

71

Page 40: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

sonları itibariyle İngiltere'nin üstünlüğü kesinleşmiş, Hollanda'nın kısa sürede büyüyen etkisi yok olmaya başlamıştır.56

3.5. İngiltere

İngiltere'nin coğrafi keşifler çağındaki (1400-1600 arası) etkisi, yukarıda ele aldığımız Portekiz, İspanya ve Hollanda ile kıyaslandığında düşük sevi-yededir. Tarihi verilere göre, İngilizlerin 1480 yılında İrlanda'nın batısına seferleri olmuş, ancak bir sonuç alınamamıştır. Venedik kökenli John Cabot 1498'de VII. Henrynin desteği ile Atlas Okyanusuna açılmış ancak onun seferi de bir netice vermemiştir. 1500'lü yılların başından itibaren İngilizler, Kuzey Amerika'da görünmüşlerdir. Zamanla da Orta ve Güney Amerika sahillerine inen İngiliz korsanlar, İspanyol gemilerine saldırıp altın ve değerli madenler elde etmek istemişlerdir. XVI. asrın ikinci yarısında Kraliçe I. Elizabeth zamanında İngiltere'de deniz aşırı seferlere çıkılması ve sömürge-ciliğe başlanması fikri, bir devlet politikası haline dönüşmüştür. Bu amaçla Martin Frobisher 1576-1578 yılları arasında kuzeybatı istikametinde seferler yapıp Kuzey Amerika'ya gitmiştir. İngilizler 1607 yılında ilk olarak Kuzey Amerika'da Virginia kolonisini57 kurmuşlardır.

İngiltere'nin bu zaman zarfında temel amacı, Amerika kıtası dâhil olmak üzere önce Portekiz'in sonrasında da Hollanda'nın gittiği Hint Okyanusu çevresine gidip, buralardaki ticaretten pay almak ve olabildiğince sömürge alanları oluşturmaktır. Nitekim İngiltere, XVII. yüzyılda Henry Morgan isimli korsan denizci aracılığıyla ve resmen korsanlığı destekleyen bir tavırla ha-reket etmiştir. Henry Morgan, Orta Amerika'da İspanya gemilerine saldırıp yağmalar yapmıştır. İngiltere, o süreçte korsanları destekleyen ve bunların elde ettiği gelirden pay alan bir siyaset izlemiştir.58

Böylece sömürgecilik noktasında sürece dâhil olan İngiltere, zamanla gücünü arttırmış kendine rakip olarak ilk başlarda Fransa'yı görmüştür. Fransa'yla Kuzey Amerika'da çekişen İngiltere, aşamalı olarak buradaki gücünü hissettirip bugünkü ABD ve Kanada'nın olduğu mevkileri ele ge-çirmiştir. Uzakdoğu'da da Hollanda tarzı şirket vasıtasıyla Hindistan'a gir-miştir. 1600 yılında İngiltere'nin kurduğu şirketin ismi îngiliz Doğu Hindis-tan Şirketidir (British East India Company). Bu şirket aracılığıyla yerel 56 Clive Ponting, Dünya Tarihi (Çev. Eşref Bengi Özbilgen), Alfa yayınları, İstanbul, 2011, s. 493-496. 5 7 ht tps:/ /www.tr .wikiyy.com/wiki/Virginia_Kolonisi . Erişim: 08.08.2018. 58 Niall Ferguson, İmparatorluk, Britanya'nın Modern Dünya'yı Biçimlendirmesi (Çev. Nure t t in Elhüseyni),

Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2009, s. 27-36.

72

Page 41: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

yönetimlerden ticari imtiyazlar alan İngilizler, Hindistan'dan Basra Körfezi'ne, Kızıldeniz'den Japonya'ya kadar olan saha içerisinde faaliyetlerini yürüt-müşlerdir. XVII. ve XVIII. yüzyıllar İngiltere'nin yükseliş dönemi olmuş ve yukarıdaki kısımlarda, Fransa ile Hollanda'yı anlatırken de değindiğimiz üzere, bu iki devletin ellerindeki yerleri alan İngiltere, dünyanın en büyük sömürge imparatorluğuna dönüşmüştür.59

4. Coğrafi Keşiflerin Sonuçları

Coğrafi keşiflerin başlamasıyla birlikte dünya tarihinde nasıl büyük değişimlerin olduğu, yukarıdaki satırlarda ana hatlarıyla anlatılmaya çalı-şılmıştır. Keşifler çağının (1400-1600) sonuçlarına baktığımızda, bu etkinin boyutu daha net ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede keşiflerin sonuçlarını ana başlıklar halinde sıralayacak olursak.

Osmanlı ve islam dünyası: Coğrafi Keşifler ve bunun sonuçlarından en fazla olumsuz etkilenenler arasında, Osmanlı'nın ve İslam coğrafyasının olduğunu söylemek mümkündür. Esasında Osmanlı Devleti, keşiflerin baş-ladığı dönemlerde yükseliş dönemi olarak adlandırılan ve her yönde büyü-yen bir devri yaşamaktaydı. XV. ve XVI. yüzyıllarda Osmanlı karşısında durabilecek askeri ve siyasi güç yoktu. Avrupa'nın doğusunda bulunan ve önemli ticaret yollarını elinde tutan Osmanlı, bu yollardan elde ettiği güm-rük vergisi vd. gelirlerle ekonomik olarak iyi durumdaydı. Bu yapı içerisinde Osmanlı devlet yönetimindeki eksikliklerden birini, denizcilik konusundaki ilgisizlik oluşturmaktaydı.

Nitekim büyük oranda kara devleti vasfını taşıyan ve sistemini buna göre kuran Osmanlı Devleti, üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyada bu-lunmasına rağmen, kara ordusuna verdiği ehemmiyeti denizcilik ve gemi-cilik konusunda göstermemişti. Bu bağlamda XVI. yüzyılda Osmanlı hizme-tinde olan ve ağırlıklı olarak Kuzey Afrika kökenli gemiciler zamanında, Osmanlı donanması varlığını gösterip Akdeniz'de önemli başarılar elde etmişti. Ancak bu başarılar okyanuslara açılma, açık denizlere uygun gemi-ler yapma, tersanecilik, Akdeniz ticaretinde Avrupa'ya taşınan malları kendi gemicileri vasıtasıyla yürütme gibi konularda süreklilik taşımamıştı.

Bu açıdan coğrafi keşiflerle birlikte yeni suyollarının bulunması, büyük bölümü Osmanlı kontrolündeki baharat ve ipek yollarının önemini kaybet-mesi, Osmanlı açısından sıkıntılı devrin habercisi olmuştu. Ticaret yolların-59 Ponting, a.g.e, s. 496-497.

73

Page 42: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN Ç A Ğ T A R İ H İ

dan önemli gelir elde eden Osmanlı'nın, bu gelirinin azalması devlet bütçe-sini sarsmıştı. Bunun akabinde Avrupa'ya özellikle Amerika'dan taşınan bol miktardaki altın ve gümüş madeni, para ekonomisini alt üst etmiş, Osmanlı'da enflasyon oluşmaya başlamıştı. Bunun etkisiyle de Osmanlı Devleti içinde siyasi, ekonomik ve toplumsal bir dizi sorunlar baş göstermişti. Mesela Celali İsyanlarının sebeplerinde bile bunu görmek mümkündür.

Yine Kızıldeniz, Basra Körfezi, Hindistan, Endonezya, Malezya vd. yer-ler keşifler sonrasında Batılı devletlerin açıkça etkinlik kurup bütünüyle kontrolleri altına aldığı bölgelerdi. Buralarda büyük oranda Müslümanların yaşadığı ve İslam coğrafyasını oluşturan mevkiler olduğunu düşündüğü-müzde, coğrafi keşiflerin İslam dünyasını ne kadar olumsuz etkilediği ortaya çıkmaktadır. Bu etki sadece siyasi ve ekonomik alanlarla da sınırlı kalmamış her alanda yüzyıllarca kendini hissettirmiştir.

Ayrıca Avrupa'nın keşiflerle birlikte her alanda güçlenmeye başlaması, sonraki dönemlere yansıyacak güçlü Avrupalı devletlerin ortaya çıkmasına da zemin hazırlamıştı. Osmanlı'nın isimlendirme olarak kullandığı Düvel-i Muazzama devletleri (İngiltere, Fransa vd.), XVIII. ve XIX asırlarda Osmanlı dâhil İslam coğrafyası üzerinde güçlerini tesis edip, istediklerini yaptırır hale gelmişlerdi.

Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda Osmanlı Devleti ve İslam ülkeleri, coğrafi keşiflerden ciddi anlamda ve olumsuz yönde etkilen-mişlerdi. Bununla ilgili yukarıdaki kısımlarda Hint deniz seferleri bahsinde de bilgi verildiği için bu kadarla yetiniyoruz.

Avrupa'da değişim: Coğrafi keşifler, o zamana kadar Avrupa tarihinde görülmedik derecede büyük değişimlere sebebiyet vermiştir. Bu noktada kâşifler olarak karşımıza çıkan Prens Henry, Diaz, de Gama,, Kolomb, Magel-len, Noort, Hudson vd. şahsiyetlerin bu süreçte itici güç olmalarının yanında, Avrupa'da alt yapı olarak bu sürece zemin hazırlayan unsurları da unutma-mak gerekir. Keşiflerle birlikte Avrupa'nın siyasetinde, sanayisinde, eğitim-öğretiminde, askeri kurumlarında, biliminde ve tekniğinde ciddi değişimler yaşanmıştır. Rönesans'tan Reform hareketine, aydınlanma çağı ve bilimsel-likten, sanayi inkılabına kadar yaşanan her önemli değişimin ardında coğrafi keşiflerin izlerini görmek mümkündür. Özellikle dünyanın yuvarlak olduğunu ispatlanması, o zamana kadar kilise temelli ortaya konulan bazı bilgilerin yanlışlığını da ortaya çıkarmıştır. Buna bağlı olarak Reform hareketleri sü-recinde kilise ve Papalık eleştirilere tabi tutulmuş, pozitif bilimlere verilen

74

Page 43: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ KEŞİFLER VE A V R U P A ' N I N YAYILMASI

önem artmıştır. Eğitimde, skolastik anlayış olarak adlandırılan Hristiyan inancı esaslı bilginin yerini, akla dayalı bilgi almaya başlamıştır. Bu durum Avrupa içerisinde uzun süreli tartışmaları da beraberinde getirmiştir.

Ekonomik sonuçlar: Hiç şüphesiz keşiflerin ekonomik sonuçları bütün dünyayı etkilemiştir. Zira keşifler öncesisadece bilinen yerlerde sınırlı ticaret yapılırken, keşifler sonrasında bütün dünyayı içeren bir iktisadi sistem doğmuştur. Bu sonuçları şöyle sıralamak mümkündür. İspanya, Por-tekiz, Hollanda, Fransa ve İngiltere'nin deniz aşırı seferleriyle başlayan keşiflerin ana hedefi, baharat ve altın elde etmekti. Bunlara ulaşıldığı gibi bunların dışında gümüş, şeker, pamuklu dokuma, kahve, tütün, kakao, pa-tates, domates, vanilya, çay, pirinç, kereste, balina ve fok yağı (aydınlatma ve yağlamada kullanılıyordu), vd. ürünlerle ticaret hacmi daha da büyüdü. Bir de buna köle ticareti eklendi.

Keşfedilen yerlerden elde edilen altın ve gümüşün Avrupa'ya taşınması önemli bir getiri sağladı. Örnek olması açısından şu bilgiyi vermek yerinde olacaktır. 1545'te Amerika'da Potosi Dağları'nda zengin gümüş rezervi tespit eden İspanyolların, sırf buradan yıllık olarak elde ettiği gümüş miktarı 266.200 kilo idi. O sıralar Avrupa'nın bütününde bir yılda çıkarılan gümüş miktarı ise ancak 60.000 kiloydu.60 Yine Hollanda'nın 1602 yılında kurduğu, Doğu Hindistan Şirketi, 1670 yılına kadar elde ettiği gelirle dünyanın en büyük şirketi vasfını taşımıştı. Bunu da Güney Asya ticaretini kontrol etmekle sağlamıştı. Hollandalıların kurduğu bu ticaret ağının merkezleri; Japonya, Çin, Hindistan, Basra Körfezi, Afrika ve Avrupa'ydı.61

Ticaretin ve tüccarın ön palana çıkmasıyla da Avrupa'da Burjuva diye adlandırılan zengin bir tüccar sınıfı doğdu. Bu burjuva sınıfı, bilimi ve sanatı destekleyerek Rönesans ve Reformun önünü açtı. Burjuva sınıfı, soylulara ait toprakları bile satın almaya başladı. Bankacılık, şirket, kambiyo, komisyon gibi yeni ticari kavramlar ortaya çıktı. Avrupa'da elde edilen büyük servete bağlı olarak sanayi inkılabı ile kapitalizmin temelleri atılmış oldu.

Coğrafya bilgisi, haritacılık ve gemicilik: Keşiflerle coğrafya bilgisi arttı ve coğrafya bir bilim dalı haline geldi. Yeni kıtalar ve adalar tanındı. Bu yeni tanınan yerlerde yaşayan farklı ırktan insanlar, kültürler, diğer canlılar hakkında bilgi sahibi olundu. Coğrafya biliminin içine nüfus, insan, iklim, yeryüzü şekilleri vs. ile ilgili araştırmalar girdi. Ülkeleri anlatan coğ-60 Luraghi, a.g.e, s. 103-104. 61 Özür, a.g.e., s. 221.

75

Page 44: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN ÇAĞ T A R İ H İ

rafya kitapları yazıldı. Dünya ile ilgili daha doğru yeni haritalar çizildi. Mercator'un 1569 yılında yaptığı dünya haritasında paralel çizgiler kullanıldı ve bunların genişliğine dair hesaplamalar yapıldı.62 Gemi yapımı ve deniz-ciliğe olan talep arttı. Daha büyük tonajlı gemiler imal edildi. Askeri anlamda savaş gemiciliğinde ilerleme sağlandı. İspanya, Portekiz, Hollanda, Fransa ve İngiltere de denizcilik okulları açıldı. XVIII. yüzyıldan itibaren James Cook'un başını çektiği, denizlerde sırf araştırma inceleme yapan bilim in-sanlarının sayısı arttı.

Yeni ticaret yolları: Coğrafi keşiflerle birlikte ticaret yollarında deği-şimler yaşandı. Afrika'nın güneyinden Hindistan'a gidilmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni suyolu, kadim Akdeniz limanlarının bir süreliğine de olsa eski canlılığını yitirmesine sebep oldu. Hint Okyanusu'ndaki liman kentleri önem kazandı. Yine Magellan Boğazı vasıtasıyla Büyük Okyanusa açılma, buradan Uzakdoğu'ya gitme, yeni keşfedilen yollar arasındaydı. Ancak şunu da belirtmekte fayda var. Akdeniz coğrafyası hiçbir zaman için ticari önemini bütünüyle kaybetmedi. Zira Ümit Burnu geçilerek Afrika'nın güneyinden gidilen yol, epeyce uzundu. Bu çerçevede Akdeniz havzası, Mısır, Kızıldeniz ve Basra Körfezi her zaman için önemini sürdürdü. Bu öneme bağlı olarak XIX. yüzyılda Batılı büyük güçlerin en önemli çekişme alanı, buralar üzerinde hâkimiyet kurma yarışına dönüştü. Özellikle 1869 yılında Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla Doğu Akdeniz'in önemi bir kez daha kendini gösterdi.

Sömürge imparatorluklarının kurulması ve keşiflerin sosyolojik boyutu: Coğrafi keşiflerle başlayan devrin en önemli sonuçlarından birini sömürge imparatorluklarının kurulması oluşturmaktadır. İlk etapta Portekiz ile başlayan bu süreç İspanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere ile devam et-miştir. En nihayetinde de bu işe sonradan giren devlet olmasına rağmen İngiltere, dünya üzerinde güneş batmayan imparatorluk unvanı ile en geniş sömürge ağına sahip devlet olmuştur.

Yukarıda ilgili yerlerde sömürgecilik faaliyetlerine değinildiği için burada aynı şeyleri tekrarlamak istemiyoruz. Bilhassa Amerika kıtasındaki sömür-gecilik faaliyetleri ve yerli insanların katledilmesiyle başlayan devir, iyi analiz edilmelidir. Bunun sosyolojik anlamda yansıması, insanlık tarihi için büyük bir felakettir. Aztek, İnka ve Maya kültürlerinden insanların neredeyse tümünün yok edilmesi, bu yetmiyormuş gibi bir de Afrika'dan köle ticare-tinin başlaması, keşifler çağının en dramatik yönleridir. Medeniyetlere ve 62 Özür, a.g.e., s. 185-210.

76

Page 45: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

C O Ğ R A F İ K E Ş İ F L E R V E A V R U P A ' N I N YAYILMASI

kültürlere saygı gösterilmemiştir. Ekonomik kaygılarla daha çok kazanma hırsıyla hareket edilmiştir. Zorla Hristiyanlık yayılmaya çalışılmıştır. Başta Amerika kıtası olmak üzere keşfedilen yerlere Avrupa'dan pek çok insan göç etmiştir. Böylece Avrupa kültür ve medeniyetinin yeni yayılma alanları ortaya çıkmıştır. İşin bir de insan sağlığı açısından olan boyutu vardır. Bu da sıtma başta olmak üzere salgın hastalıklara sebep olan virüslerin taşın-masıyla birlikte toplu ölümler meydana gelmiştir.

Genel Değerlendirme

1400'lü yıllarda Avrupa'nın güneybatısındaki Portekiz'in coğrafi keşif-leri başlatması, çoğunlukla maceraperest gemiciler ve bu işe meraklı kim-selerin teşviki ile şekillenmiştir. Her ne kadar eski çağlardan beri farklı coğrafyalardaki toplumların coğrafi keşiflere çıktıkları bilinse de Avrupa'nın XV. asırda başlattığı yeni süreç, eskilerden farklı olarak kalıcılık ve sürekli-lik arz etmiştir. Kıta Avrupası içindeki her açıdan daralmadan kurtulmak isteyen ve dünyanın zenginlik merkezi olarak görülen doğuya farklı yollarla gitme düşüncesi, keşiflerin en önemli itici gücü olmuştur. Portekiz'den sonra harekete geçen İspanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere, keşifler devrinin Avrupalı güçleri arasına girmiştir. Bu çerçevede; Gemici Prens Henry, Diaz, de Gama, Kolomb, Magellan, Balboa, Cortes, Pizarro, Hudson, Cabot, Cartier, Noort vd. gemiciler bir nevi bu çağa damgasını vurmuştur. Bu isimlere des-tek veren devletlerin sömürge edinme ve ekonomik güç elde etme hırsları da diğer etkenler arasında yer almıştır.

Buna bağlı olarak keşifler çağında (1400-1600), Avrupalıların bile hayal edemediği pek çok gelişme yaşanmıştır. Öncelikle yeni kıtalar keşfedilmiş, dünyanın yuvarlak olduğu ispatlanmış, sömürgecilik ve denizaşırı sömür-gecilik kavramları doğmuş, köle ticareti yapılmış, keşfedilen yerlerin yer altı ve yer üstü kaynakları Avrupalılar tarafından taşınmaya başlamış, yeni uygarlıklarla karşılaşılmış, ticaret ve etkileşim hızlanmıştır. Bu sıraladığımız genel sonuçları daha da arttırmak mümkündür.

Ancak şurası da unutulmamalıdır: Bu devrin en önemli karakteristik özelliklerinden olan; kâşif, keşif, yeni yerler, coğrafya bilgisi, farklı uygar-lıklar, kültürel etkileşim, ticaret, gibi kavramlar olumlu anlamlar taşıyan ve insanlık için önemli gelişmeler olmakla birlikte, bir de sürecin olumsuz yönleri ve insanlık tarihi için ağır sonuçlar doğuran etkileri söz konusudur.

77

Page 46: YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Yakınçağ Kitap... · 2018-10-02 · YENİ ve YAKIN ÇAĞ TARİHİ Editör: Selim Hilm ÖZKAi N Yayın Koordinatörü Ahmet DÜNDAR Yayın Yönetmeni

YAKIN Ç A Ğ T A R İ H İ

Nitekim ele aldığımız üzere özellikle yeni keşfedilen Amerika kıtasının yerlilerine, bu insanların kültürüne ve medeniyetine yönelik yapılan kıyım-lar, kâşiflerin büyük oranda altın hırsıyla hareket etmeleri, katliamlar, salgın hastalıklar, köle ticareti ve sömürgecilik, bu devrin olumsuz yanlarını oluş-turmaktadır. Yine dünya üzerindeki okyanuslarda ticaret tekelini ele alıp kendileri dışındakilere göz açtırmama, Afrika'daki insanları kendilerinin doğal kölesi görüp, bu insanları gemilerle yeni keşfedilen Amerika kıtasına ve diğer yerlere taşıma gibi yönler de vardır. Kısacası her açıdan coğrafi keşifler günümüze kadar etkisini sürdüren tarihin önemli bir kesitidir.

İleri Okuma Kaynakları

• Abou-El-Haj, Rifa'at Ali, (Çev. Oktay Özel & Canay Şahin), Modern Devletin Doğası: Onaltıncı Yüzyıldan Onsekizinci Yüzyıla Osmanlı İmparatorluğu, Ankara: İmge Yayınları, 2000.

• Armaoğlu, Fahir 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), İstanbul: Alkım Yayınevi, 2010. • Armaoğlu, Fahir, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), İstanbul: Alkım Yayınevi, 2010. • Arnold, David, Coğrafi Keşifler Tarihi, Çev. Osman Bahadır, Alan Yayıncılık, İstanbul, 1995. • Barkey, Karen, Farklılıklar İmparatorluğu & Karşılaştırmalı Tarih Perspektifinden Osman-

lılar, Versus Kitap, İstanbul, 2011. • Ferro, Marc, Sömürgecilik Tarihi (13. Yüzyıl-20. Yüzyıl),(Çev. Muna Cadden), İmge Kitabevi,

İstanbul, 2002. • İslamoğlu-İnan, Huricihan "Introduction", in ed. H. İnan, The Ottoman Empire and the

World Economy, Cambridge, 1987. • Öngör, Sami, Coğrafi Keşifler ve Tetkik Seyahatleri Tarihi, Maarif Basımevi, İstanbul, 1954. • Özür, Nazan Karakaş, Keşifler ve Coğrafya, Yeditepe Yayınları, İstanbul, 2017. • Stannard, David E., Beyaz Adamın Akıl Almaz Vahşeti, Amerika'nın Soykırım Tarihi, Çev.

Şaban Bıyıklı, Gelenek Yayınları, İstanbul, 2004. • Tezcan, Baki, The Second Ottoman Empire: Political and Social Transformation in the

Early Modern World, Cambridge University Press, Cambridge, 2010.

78