18
KOOPERATİF SİGORTACILIĞI Yusuf Üstün Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi 2014 1

Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yeni Bir Sigortacılık Modeli: Kooperatif Sigortacılığı - 24 Nisan 2014

Citation preview

Page 1: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

KOOPERATİF SİGORTACILIĞI

Yusuf Üstün

Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

2014

1

Page 2: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

Önce bir hikaye ...

Osman efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır. İlaç alır geçmez. bir iki gün bekler, ağrı devam eder doktor çağrılır. doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendi'nin baş ağrısı artarak sürer. üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar. Başka doktorlar çağrılır...

Osman efendi Uşak'ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder. Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı sebebini de bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendi'yi İstanbul' a götürmeye karar verirler. İstanbul doktorları seferber olur röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır... Görünüşe bakılırsa Osman efendi turp gibidir, hayatı çekilmez hale getirmiştir. Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdışına götürülür. O devirde Amerika değil İsviçre moda, Zürih'e gidilir, haftalarca hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır. Sonuç: Efendi'ye teşhis konulamaz.

Artık yerinden kalkamayan Osman Efendi'ye ağrı kesici iğneler verilir. Altmışlarını süren adamın tedavisine son verilir, ülkesine dönüp "dinlenmesi", daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir.

Osman Efendi bitkin, aile perişan. "Kader" denilir, Uşak' a dönülür. Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.

Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendi'nin eski berberi "Berber Mehmet" çağrılır. Berber yataktan kalkamayan Osman Efendi'yi tıraş ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler. Berber Mehmet bir an düşünür. "Beyim" der, "sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın?". Bir bakar, "hah işte" der "kıl dönmüş”. Osman Efendi'nin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.

Ev halkı Osman Efendi'nin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar. Berber Mehmet, Osman Efendi'nin elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir. Osman Efendi'nin kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır.

Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, berber Mehmet'i çağırtır ve ona bir servet bağışlar.

Sonuç:1-Sorun ne kadar büyük olursa olsun Berber Mehmet’leri de dinlemek

lazım2-Bazen büyük sorunların çözümü hiç beklemediğimiz bir anda

karşımıza çıkar ve çözüm kolaydır3-Burnundan kıl aldırmayanların başları ağrımaya devam eder.

2

Page 3: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

I. GirişSigortacılık, kişi veya kurumların  sahip oldukları değerleri muhtemel tehlikelere

karşı teminat altına almak için kullandıkları bir güvence sistemidir.

Bu sistemin arkasında  bir de görünmeyen muameleler olarak tanımlanan  Reasürans (Sigorta Şirketlerinin Sigortası) sistemi  çalışmaktadır. Bu sayede sigorta şirketleri de kendilerini üzerlerinde kalan riskleri dağıtarak teminat altına almaktadırlar. Böylece tüm dünya üzerine yayılmış ve çok uluslu hale gelmiş bir güvence sistematiği oluşturulmuştur.

Klasik Sigortacılığın karşılıklı tazmin esasına dayanan tekniği,  üç ana ihtiyacı gerekli kılmakta ve sistemin sağlıklı çalışması bunlara dayanmaktadır;

1. Sigortalıların karşılıklı olarak yardımlaşması,

2. Kaza ve tehlikelerin birbirleri ile  yer değiştirebilmeleri,

3. Sonuçların ve tüm verilerin çok ciddi bir biçimde takip edilerek  yönlendirici istatistiklerin tutulması.

Bu esaslar üzerine çalışan sigorta şirketleri ise iki ana grupta toplanırlar;

I. Karşılıklılık (mütekabiliyet) esasına dayanan sigorta şirketleri (mütüel şirketler, kooperatif şirketler)

II. Belirlenmiş bir  prim karşılığı sigorta faaliyeti gösteren sigorta şirketleri.

Son dönemlerde yaşanan tartışmaları dikkate aldığımızda, bu iki grup sigortacılığa bir de üçüncü grup olarak “Tekafül Sigortacılığını” eklemekte mümkündür. Çünkü bu ilk iki sistem, bazı tereddütler nedeniyle mütedeyyin kesimlerin sigorta sistemine katılımını zorunluluklar dışında pek de sağlamamıştır.

Buna karşın, konu İslam Hukuku açısından değerlendirildiğinde, İslam hukukuna  en uygun ve caiz sistemin karşılıklılık esasına dayalı kooperatif sigortacılığının uygunluğu konusunda bir fikir birliğinin oluştuğu da görülmektedir.

Dünya üzerinde, bu tarz çalışan sigorta şirketleri özellikle Malezya’da görülmektedir. Kooperatif şeklindeki yapıları ve katılım bankaları ile olan bağlantıları ile ülkemizdeki sistemin  çok kısa sürede benimseyeceğini düşündüğümüz bu sistemde, ülkemiz yerli finansman açığında büyük bir gediğin kapanacağına inanıyoruz.

Karşılıklılık  esasına dayanan sigorta, aynı tehlikeye maruz kalan kişilerin belirli meblâğlar ödeyerek sisteme üye olmaları yoluyla kurulur. Üyelerden herhangi birisi, sigortaya konu teşkil eden zarara maruz kalınca, toplanan meblâğdan onun zararı ödenir. Toplanan meblâğın zararların tazmini için yeterli gelmemesi halinde, meblâğın arttırılması cihetine gidilir. Hasar tazminatları ödendikten sonra artan olursa ya üyelere iade edilir, yahut da gelecek için ihtiyat olarak saklanır.

Daha yaygın olan prim karşılığı sigortaya gelince, burada gerçekleşen yardımlaşma yanında kâr gayesi ve karşılık unsurları da bulunmaktadır. Bu sigortada kaza meydana gelince şirketin ödediği tazminat ile sigortalılardan topladığı primler takas edilmek suretiyle yardımlaşma gerçekleşmektedir. Yâni gerçekte zarar görene tazminatı, şirket nezdinde biriken primler vasıtasıyla sigortalıların hepsi birden ödemektedirler. Fakat ödenen

3

Page 4: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

4 [ ]

tazminattan artan prim bakiyesi şirketin kârı olmakta; kooperatif sigortasında olduğu gibi sigortalılara geri verilmemektedir.

Bundan anlaşıldığına göre karşılıklı (mütüel, kooperatif) sigortası, kâr amacı gütmeyen karşılıklı yardımlaşma ve taahhüt kooperatifine benzemektedir. Bu nevi sigortada, samimî yardımlaşma düşüncesi, aracısız  bir şekilde kendini göstermektedir.

II. Ülkemiz Sigortacılığının Genel YapısıÜlkemizde Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ve kooperatifleşmenin

tarihsel sürecinin başlangıcını oluşturan ahilik teşkilatı ayni zamanda sigortacılık sisteminin de başlangıç noktasını oluşturmaktadır.

Bu sistem içinde oluşturulan yardım sandıkları yangın ve ölüm gibi risklere karşı üyeleri korumuştur. Ancak ülkemizde modern anlamdaki sigortacılık sistemi batı ülkelerinde olduğu gibi bir gelişme gösterememiştir.

1980’li yıllardaki ekonomik politikalar çerçevesinde yabancı şirketler sigorta sektörüne dönmüş ve yabancı şirketlerin ülkemiz sigorta pazarındaki payı bugün % 70’i aşmıştır.

2005 yılında sektörde yüzde 25 paya sahip yabancı sermayeli sigorta şirketlerinin, bugün toplam prim üretimindeki payları yüzde 60’ların; ödenmiş sermaye içindeki payları ise yüzde 70’lerin üzerine çıkmıştır. Resmi rakamlara yansımamakla birlikte, ülkemiz sigorta sektöründe yabancı sermaye ağırlığının %90 ların üzerindedir.

Öte yandan, 2012 yılı itibariyle Türkiye’deki 35 hayat dışı sigorta şirketinden 28’inin ve 23 hayat ve emeklilik şirketinden 16’sının yabancı ortaklı olduğu görülmektedir.

Sermaye şirketleriyle kooperatif şirket arasındaki en önemli farklardan bir tanesi, kooperatifin değişir ortaklı değişir sermayeli bir yapı olması, ortağın sermayesinin ne kadar çok olursa olsun bir oy hakkına sahip olmasıdır. Dolayısıyla tamamen milli kaynaklarla kurulan bir kooperatif sigorta şirketinin, diğer sermaye şirketi şeklinde organize edilen sigorta şirketlerinde son dönemde olduğu gibi bir yabancı fon tarafından satın alınması mümkün değildir. Çünkü tamamen kar amacıyla hareket eden bu fonların yönetiminde hiçbir söz sahibi olmayacağı ya da her ortak gibi yalnızca bir oy hakkına sahip olacağı böyle bir yapıya, kâr gailesiyle “sermaye bağlaması” pek de iktisadi görülmemektedir.

Bugünkü tablo karşısında yerel kaynaklarla oluşacak sigorta kooperatiflerine ihtiyaç büyüktür. Kooperatifler ülkemiz sigorta pazarında yerlerini almalı, ihtiyaç duyulan sosyo- ekonomik rolü oynamak zorundadırlar.

Kooperatifçilik, konut ve tarım sektöründe sıkışmış bir şekilde faaliyet gösteren hantal ve hatta demode yapısından kurtulmalı; hem kooperatifçilik mevzuatı hem de sigortacılık mevzuatı açısından, her iki sistemin birbiriyle entegrasyonu alanında daha çok ve hızlı çalışılmalıdır.

Bu amaca matuf olarak, Bakanlığımız öncülüğünde Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi Belgesi hazırlanmış ve 2012 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu belgenin bir hükümet politikası olarak yayımlanması, Bakanlığımıza ve kooperatifçilik sektörüne önemli görevler vermektedir.

Page 5: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

Strateji Belgesindeki en önemli hedef, Kooperatifler Kanununun günün gelişen şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesidir. Bu sayede, mevcut kooperatif yapımız rehabilite edileceği gibi Koru Sigorta örneğinde yaşadığımız gibi yeni ve çok önemli girişimlerin de yolunu açabilmeyi umut ediyoruz.

III. Dünyada Sigorta Kooperatiflerinin ÖrgütlenmesiSigorta bir sosyal dayanışma sistemidir ve “sigorta” ifadesi hepimize güveni

çağrıştırır. Sigortacılık ile kooperatifçilik arasında ortak noktalar vardır. Sigortacılık, kooperatifler gibi dünyada geleneksel köklere sahip en eski dayanışma sistemlerinden biridir.

Kooperatifçilik, güçlerin birleştirilerek sosyal ve ekonomik olarak dayanışma halinde sorunların çözümü modelidir. Bu nedenle dünyada sigorta sisteminin kurulmasında kooperatiflerin önemli rolü olmuştur. Bugün dünyadaki bazı güçlü sigorta firmalarının arkasında veya arasında sigorta kooperatifleri bulunmaktadır.

Dünyada sigortacılıkta öncü kuruluşlar arasında yer alan kooperatifler, oluşturdukları ulusal ve kıtasal örgütlenmelerini, zaman içinde Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) çatısı altına taşıdılar. Bugün ICA’daki 8 sektör örgütünden biri de Uluslararası Karşılıklı Sigorta Kooperatifleri Federasyonudur (ICMIF)1. ICMIF dünyada uzun geçmişe sahip ve önemli çalışmalar gerçekleştiren kooperatif üst örgütlerinden biridir.

1922 yılında Avrupa Karşılıklı Sigortacılar ve Sigorta Kooperatifleri Birliği (AMICE)2, Uluslararası Mütüel Birliği (AIM)3, ve Dünya Kredi Birlikleri (WOCCU)4 gibi Avrupalı ve Amerikalı sigorta kooperatifleri tarafından kurulmuştur.

ICMIF başlangıçta bir komisyon şeklinde iken 1972 yılında federasyon haline gelmiştir. Başlangıçta 5 üye ile kurulan örgüte bugün 71 ülkeden 221 üye örgüt bulunmakta, 260.000’den fazla insana istihdam sağlamaktadır.

Bireysel üyeleri bulunan 600 farklı sigorta organizasyonunun varlıkları 1,5 trilyon doları aşmaktadır. Federasyon (ICMIF) üyelerinin dünya sigorta pazarındaki payı % 6.1’dir. Üyelerinin % 31’i Avrupa’da, % 28’i Amerika’da % 22’si Asya ve Pasifikte, % 10’u Orta Doğu’da ve % 6’sı Afrika’dadır.

IV. Mütüel Sigorta ve TekafülMütüel sigortacılık örnekleri ilk önce New York-Rochester’da görülmektedir. Mütüel

sigorta sistemleri konusunda en gelişmiş örnekler, yine ABD ve Fransa’da karşımıza çıkmaktadır.

2009 yılında Uluslararası Kooperatif ve Mütüel Sigortacılık Federasyonu’nun (ICMIF) 70 ülkede gerçekleştirmiş olduğu alan araştırması sonucunda mütüel sigorta

1 The International Cooperative and Mutual Insurance Federation, www.icmif.org2 Association of Mutual Insurers and Insurance Cooperatives of Europe, www.amice-eu.org3 l’Association Internationale de la Mutualité, www.aim-mutuel.org4 World Council of Credit Unions, www.woccu.org

5

Page 6: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

6 [ ]

kooperatiflerinin toplam sigortacılık pazarında %24’lük bir paya sahip bulunduğu görülmektedir.

Kooperatifler özü itibariyle ortaklarının ekonomilerini güçlendirmek ve korumak amacıyla kurulan, bu doğrultuda ortakları arasında yardımlaşma, dayanışma ve kefalet fonksiyonlarını da “karşılıklılık” kuralını mutlaka kullanmak suretiyle çalışan ortaklıklardır.

Kooperatif girişimler insanların riski minimize etme duygusu ve sosyal güveni maksimize etme isteğiyle ortaya çıkmıştır. Kullanmış olduğu teknikler açısından, mütüel sigortacılıkla kooperatifçilik, birbirine son derece uyumlu ve ayrılmaz bir ikili yapı olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Çünkü mütüel sigortacılık sisteminde kooperatif yapıda da bulunan dayanışma ve kefalet esası, karşılıklı olma niteliği de kullanılarak çatışmayan ama yöntemleri itibariyle çakışan bir iç içe yapı halindedir.

“Karşılıklı kefalet” anlamına gelen tekafül de, bu karşılıklılık özelliğini modern hukuk alanında ancak mütüel sistemde yani kooperatif sistemde yaşatabilmektedir. Dolayısıyla, adında “tekafül” olmakla hiçbir sermaye şirketi tekafül sistemini işletiyor olamamaktadır. Sermaye şirketlerinde yegane amaç kar maksimizasyonu iken ve şirketin olası bir zararı durumunda bu zararı yalnızca sermayedarlar karşılayacaktır.

Sermaye şirketi şeklinde örgütlenmiş bir sigorta şirketinde kâr da zarar da sermayedarlar arasında pay edilirken; kooperatif şeklinde örgütlenmiş bir sigorta şirketinde kâr da zarar da, zorunlu olarak şirketin ortağı olan, dolayısıyla sermayedarı olan poliçe sahipleri arasında pay edilmektedir.

Sonuç itibariyle, İslami finans sektörüyle ilgili hemen her yerde ifade edilen meşhur “kâr-zarar ortaklığı” ifadesi, sigortacılık sektöründe ancak kooperatif modellemeyle mümkün olabilmektedir.

Geleneksel sigortacılıkta sigorta edilenin riski tamamen şirket üzerinde kalmaktadır. Dolayısıyla kar-zarar ortaklığı mevzubahis değildir. Oysa kooperatif sistemde risk paylaşımı karşılıklıdır.

Geleneksel sigortacılıkta şirketin sahibi sermayedarlar iken; mütüel sistemde bir varlığını sigortalatmak isteyen kişi hem kooperatifin ortağı olmakta hem de kooperatifin poliçe müşterisi olmaktadır.

V. Yasal düzenlemelerin uygunluğuÜlkemizde sigortacılık faaliyetleri yakın bir zamana kadar ancak anonim şirket

şeklinde kurulacak sermaye şirketlerince yapılabilir iken, 2007 yılında yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile bu şirket türüne kooperatifler de ilave edilmiştir. Bu ilave sigortacılık mevzuatımızın aynı zamanda AB müktesebatına uyum sürecinin bir gereği olarak da karşımıza çıkmıştır.

5684 sayılı Sigortacılık Kanununun “Sigorta şirketlerinin ve reasürans şirketlerinin kuruluşu” başlıklı 3 üncü maddesinde;

“MADDE 3 – (1) Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olması şarttır. Sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri, sigortacılık işlemleri ve bunlarla doğrudan bağlantısı bulunan işler dışında başka işle iştigal edemez.

Page 7: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

...

(3) Üyeleri dışındaki kişilerle sigorta sözleşmesi yapmayan kooperatif şeklinde kurulan sigorta şirketleri ve reasürans şirketlerinin;

a) Mütüel (karşılıklı) sigortacılık yapması,

b) Ortak sayısının ikiyüzden az olmaması,

c) Yöneticilerine herhangi bir ayrıcalık vermemesi,

zorunludur.”

denilmektedir.

Ayrıca, 2011 yılında yürürlüğe giren 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanununun 124 üncü maddesinde şirket türleri sayılırken kooperatifler aynı anonim şirket gibi ticaret şirketleri arasında sayılmış; ancak bu kategorinin bir alt dalı olan sermaye şirketi olarak değerlendirilmemiş, ayrı bir kanunu olması (1163 sayılı Kooperatifler Kanunu) nedeniyle kendine özgü bir tür olarak değerlendirilmiştir.

“A) Türleri

MADDE 124- (1) Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir.

(2) Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır.”

Aynı Ticaret Kanununun “Karşılıklı sigorta” başlıklı 1402’nci maddesinde ise;

“(1) Birden çok kişinin birleşerek, içlerinden herhangi birinin, belli bir rizikonun gerçekleşmesi durumunda doğacak zararlarını tazmin etmeyi borçlanmaları karşılıklı sigortadır. Karşılıklı sigorta faaliyeti ancak kooperatif şirket şeklinde yürütülebilir.”

denilmekte ve mütüel sigortacılık, karşılıklı sigortacılık, kooperatif sigortacılığı veya tekafül olarak adlandırılabilecek sigortacılık faaliyetlerinin ancak kooperatif model ile yapılabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır.

Kaldı ki, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun henüz ilk maddesinde kooperatif tarif edilirken;

“Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.”

denilmekte ve bir kooperatif organizasyonunun olmazsa olmazı “karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve kefalet” vurgusu bir daha karşımıza çıkmaktadır.

Gerek yukarıdaki kanun hükümlerinden gerekse tekafül sisteminin karakteristik özellikleri dikkate alındığında, mevcut mevzuat hükümlerine göre eğer bir mütüel şirket ya da bir tekafül şirketi kurulacaksa, bunun mutlaka kooperatif şeklinde kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

7

Page 8: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

8 [ ]

Daha öncede belirtildiği gibi, unvanında “tekafül” kelimesinin geçmesi ya da “faaliyetlerini tekafül kuralları üzerine icra ediliyor olması” hiç bir sermaye şirketine tekafül şirketi niteliği vermemektedir. “Vekale” denilen yöntem, bir şirketin tekafül sistemini işletmesi değil; tekafüle aracılık ettiği, komisyonculuk yaptığı anlamını taşımaktadır. Dolayısıyla, ülkemizde gerçek bir tekafül şirketi kurulacaksa bunun ancak kooperatif şirket olarak kurulması, bu yol izlenecekse de gerek uygulamadan kaynaklanan gerekse mevzuattan kaynaklanan engellerin giderilmesi şarttır.

VI. Kooperatif Sigortacılığının Önündeki Sorun AlanlarıÜlkemizde kooperatif sigortacılığının önündeki sorunları iki kategoride

değerlendirmek uygun olacaktır. Bunlar;

1 - Mevcut mevzuat düzenlemeleri,

2 - Ülke kooperatifçiliğinin içinde bulunduğu durumdan kaynaklanan pratik sorunlar.

VII.A. Mevcut mevzuat düzenlemeleri

Mevzuattan kaynaklanan sorun alanları daha çok Kooperatifler Kanunu dikkate alınarak yapılmıştır. Bu durum, konuyla ilgili sigortacılık mevzuatında ya da vergi mevzuatında gerekli ve hakkaniyete uygun düzenleme ihtiyacının bulunmadığı anlamına gelmemektedir. Aşağıdaki başlıklar dar bir zamanda düşünce ve tespitlerimizin “çalakalem” bir şekilde sıralanmış halidir.

VII.A.1. Kuruluş

Mevzuat düzenlemelerinden kaynaklanan ilk sorun henüz sigorta kooperatiflerinin kuruluşu aşamasında başlamaktadır. Sigortacılık Kanununun 3 üncü maddesine göre bir sigorta kooperatifinin kurulabilmesi için en az 200 ortak gerekmekte; Kooperatifler Kanununa göre ise bir kooperatif en az 7 ortakla kurulabilmektedir. Öyleyse, bir sigorta kooperatifini kaç kişiyle kuracağız?

Bu konuda hızlıca cevap vermek yerine ilgili kanunların tarihi, özel hüküm genel hüküm vs. kriterlerine bakılarak konuyla ilgili hükümler “normlar hiyerarşisi” kapsamında bir değerlemeye tabi tutulduğunda, kuruluş ve tüzel kişiliğin kazanılmasına ait işlemleri 7 ortakla yapılan bir kooperatifin kurulduktan sonra en az 193 ortak daha kaydederek en az 200 ortaklı yapısıyla Hazine’den sigortacılık yapma ruhsatı konusunda başvuru yapabilmesi söz konusudur. Kuruluşa ilişkin mevcut hükümlere göre 7 ortakla yapılan başvurunun ilgili Bakanlık olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü) tarafından reddedilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre mümkün görülmemektedir.

VII.A.2. Genel Kurul

Mevzuattan kaynaklanan diğer bir sorun alanı sigorta kooperatiflerinin genel kurul yapısındadır. Kooperatifler Kanununun 48 inci maddesine göre her bir kooperatif ortağının genel kurulda bir oy hakkı bulunmakta, bu da çok ortaklı bu kooperatiflerin genel kurullarının çağrı işlemlerinden başlayıp toplantının yapılmasına, toplantı nisabının

Page 9: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

sağlanması, karar nisabının sağlanması gibi konularda zorlayıcı olmaktadır. Bu sorunun giderilmesi kooperatif genel kurullarının ya elektronik ortamda yapılması ya da Kooperatifler Kanununun ilgili hükümlerinin çok ortaklı kooperatiflerin bu sorununu giderecek yönde değiştirilmesiyle mümkün görülmektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yürütülen mevzuat değişikliği çalışmalarında bu konu büyük bir önemle değerlendirilmektedir. Ayrıca, kooperatif anasözleşmesinin ilgili maddelerinde genel kurulun işleyişi hakkında kolaylaştırıcı hükümler konulması da mümkündür.

VII.A.3. Yönetim Kurulu

Bir diğer mevzuat çatışması yönetim kurulunun oluşturulmasında karşımıza çıkmaktadır. Kooperatifler Kanununa göre yönetim kurulu üyeleri ortaklar arasından seçimle belirlenmekte, bu seçimde en fazla 4 yılda bir yapılmaktadır. Sigortacılık Kanununa göre ise yönetim kurulunun doğal üyesi olan genel müdür atamayla gelmekte ve kanundan kaynaklanan belirli nitelikleri haiz olması gerekmektedir. Dolayısıyla, genel müdür niteliklerini haiz birisinin yönetim kurulunda seçilmemesi ya da seçilen bu üyenin ayrılması halinde yerine yapılacak atama konusunda her iki mevzuatın benimsediği yöntemler birbiriyle uyumlu değildir. Bu sorun da Kooperatifler Kanununun değişikliği çalışmalarında değerlendirilmektedir.

VII.A.4. Sermaye yapısı

Kooperatifler “değişir ortaklı ve değişir sermayeli” bir ortaklık türüdür. Bir ortağın kooperatife koyması gereken en az ortaklık bedeli Kooperatifler Kanununun 19 uncu maddesi uyarınca 100 TL’dir. Bu durumda küçük değerdeki poliçe bedellerinde sigortalının bir de ortaklık bedeli ödeme zorunluluğunun bulunması, sigorta kooperatiflerinin ekonomik gelişimi ve rekabet edebilirliğinin önündeki en önemli engellerdendir.

Örneğin piyasada sigorta şirketlerince 10-20 TL’ye yapılan ferdi kaza sigortası poliçesi için sigorta kooperatifine başvuran bir kişinin toplam ve en az maliyeti 100 TL sermaye bedeli+10 TL poliçe bedeli=110 TL olmaktadır.

Ayrıca DASK poliçesi gibi şirketlerin aslında aracılık ettiği poliçe türlerinde, şirketler bir komisyon geliri elde ederken kooperatiflerin bu işlemi “ortaklık içi işlem” ya da “ortaklık dışı işlem” kategorisinde yapacağı hususu son derece teknik ve karmaşık bir konudur. Ortaklık içi işlem yapılması halinde ortalama 50 TL’lik bir poliçe için bir de sermaye payı (ortaklık payı) talebi rekabeti engellemekte; bu işlemin ortaklık dışı işlem olarak yapılması halinde ise Kurumlar Vergisi Kanununun 4/k maddesine göre kooperatifin vergi muafiyeti konusu tartışmaya açılmaktadır.

Bu konunun kesin bir şekilde çözümü kooperatiflerin sermaye kurgusunun değiştirilmesi, Kooperatifler Kanununun 19’uncu maddesindeki bir payın değerinin 100 TL olarak saptanması yerine 1 TL’lik kupon değer üzerinden hesaplamaya gidilmesi, üst sınır olarak 5.000 pay sınırının kaldırılması olacaktır. Kooperatiflerin mevcut sermaye kurgusu her bir kooperatif türü için farklılık arzettiğinden konu yasa değişikliğinde dikkatle ele alınmaktadır.

9

Page 10: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

10 [ ]

VII.A.5. Ticari Defterler

6102 sayılı Ticaret Kanununa göre tüm ticaret şirketlerinde olduğu gibi kooperatiflerde de diğer ticari defterlerin yanı sıra ortaklar pay defteri tutulacaktır. Bir sigorta şirketinin “anlamlı” bir ortaklık yapısına sahip olması için binlerce ortağının bulunması gerekmektedir. Örneğin Koru Sigorta Kooperatifinin 100.000’in üzerinde bir ortaklık yapısına ulaştığı bilgisini doğru kabul edersek, ortaklar pay defterinin de en az 100.000 sayfalı ve her bir sayfasının noter tasdikini havi olması gerekmektedir ve bu durumun maddi külfeti sayfa başı noter tasdik maliyeti ile ortak sayısının çarpımına eşittir.

Söz konusu tasdik zorunluluğunun külfeti bir yana hukuksal değer olarak da gereksizdir. Çünkü defterlerin lehe delil kabul edilme teorisi yeni Ticaret Kanunuyla kaldırılmıştır.

VII.A.6. Ortaklık senedi

Kooperatifler Kanununun 18 inci maddesine göre kooperatifler ortaklarına birer ortaklık senedi düzenlemelidirler. Ancak bunun hiç bir yasal müeyyidesi bulunmamakta, hatta günümüzde böyle bir senede ihtiyaçta bulunmamaktadır. Maddeyle ulaşılmak istenilen amaç, tüketim kooperatiflerinde ya da ortaklarıyla sürekli olarak “alış veriş” yapan kooperatiflerde ortaklık içi-ortak dışı işlem hesaplarının ayrıştırılmasıdır. Somut olarak eskiden elle yazılan banka hesap cüzdanlarının kullanılması bugün için ne kadar mümkünse, ortaklık senedinin kullanılması da o kadar mümkündür (!).

VII.A.7. Finansal tablo analizi

Kooperatiflerin muhasebe kayıtları ve finansal tablo hesap planları, bazı hesaplar için sermaye şirketlerinden farklılık arz etmektedir. Dolayısıyla finansal tabloları analiz ederken kullanılan rasyolar ve bunların sonuçlarını değerlendirirken kooperatiflerin kendine özgü yapısını dikkate almak gerekmektedir.

Bunun sonucu ise sigorta kooperatiflerinin yıllık denetimlerinde ortaya çıkan kooperatifin finansal durumunu ortaya koyan raporların gerçeği ne derece yansıttığı meselesidir.

VII.A.8. Denetim sistemi, bağımsız denetim ve denetim kurulları

Kooperatifler Kanununa göre kooperatiflerin denetimi denetim kurulu üyelerince yapılmaktadır. Sigortacılık Kanununa göre denetimin bağımsız denetçilerce yapılması zorunludur.

Tekafül sisteminde ise yönetimin faaliyetlerinin “tekafül kurallarına uygun olup olmadığının denetimi” gerekli olup, bunun için –deyim yerindeyse- bir “şer’i heyet” birimi gereklidir.

Bütün bu karmaşık denetim işlerinin yeniden kurgulanması tekafül konusunda faaliyet gösterecek kooperatiflerin işlerini kolaylaştıracaktır.

Page 11: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

VII.A.9. Kurumsal kültür

Kooperatifler üzerindeki kamusal denetim yetkisi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı uhdesinde olup faaliyet alanlarına göre diğer ilgili kurumlar da kendi yetki kanunları çerçevesinde bu kuruluşlar üzerinde denetime yetkilidir.

Ancak her bir denetçinin, örneğin bir Sigorta Murakıbının bugüne kadar edindiği bilgiler doğrultusunda bir sigorta kooperatifinin denetimini yaparken ön plana çıkardığı denetim kültürü veya hassasiyetler ile bir Gümrük ve Ticaret Müfettişinin ön plana çıkardığı denetim kültürü ve hassasiyetler birbirinden farklı olacaktır.

Aynı şekilde idarelerin bu kooperatiflerin faaliyetlerine bakış açıları farklı olduğu gibi, yapılacak değerlendirmeler de bir o kadar farklı olmaktadır.

Ülkemizde sigorta kooperatifçiliği derinliği olan bir faaliyet alanı olmayıp zaman içerisinde büyümesi ve gelişimi mümkündür. Dolayısıyla idarenin bu alanda faaliyet gösteren kooperatifleri yakından takibi, kurumsal bilgi ve tecrübeye dayalı olarak yönlendirmesi, farklı kurumların kendi kurumsal kültürlerinin öğrenilmesi ve uyumlulaştırılması sektörün gelişimi için önemlidir.

VII.B. Ülke kooperatifçilik profili

Ülkemiz kooperatifçiliğinin gelişiminin önündeki en büyük engel, -özetle- bu sektörün doğru bilinmemesi ve mevcut kooperatif stokumuzda yaşanan sorunların doğru analiz edilmemesidir.

Ülkemizde halen 83.000 civarında kooperatif faaliyet göstermekte olup bunların 50.000 den fazlası yapı kooperatifidir. Söz konusu 83.000 sayısı ise dünyadaki kooperatif sayısının yaklaşık %10’una tekabül etmektedir. Nicelik olarak bu seviyeye gelmiş olan kooperatifçiliğimizin nitelik olarak gelişmişliğinden bahsetmemiz imkansızdır.

Bugün toplumumuzun herhangi bir kesimindeki herhangi bir ferde kooperatiflerle ilgili düşünceleri sorulduğunda büyük bir çoğunluğu bilgisiz ve düşünceleri de olumsuz minvaldedir. En eğitimli denilen kişiler hatta konuyla ilgili olduğu düşünülen akademisyenlerle dahi kooperatifler hukuku ile ilgili nitelikli bir paylaşımda bulunmanız imkansızdır.

Bu kadar sahipsiz bırakılmış ve yapı kooperatiflerinde yaşanan sorunlardan dolayı imajı yerlerde sürünen bir sektörle ilgili olarak yeni bir açılım yapmak ya da kooperatifleri yeniden bir umut kapısı olarak görmek ve göstermek büyük mücadele gerektirmektedir.

Tam bu noktada, uzun yılların çalışması 2012 yılında Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı yürürlüğe konulmuş ve 17.10.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan bu stratejik plan bir hükümet politikası olarak benimsenmiştir.

Bu planda yeralan 7 no’lu ve son eylem, kooperatifçilik mevzuatının dünyadaki örnekler ve ülkemiz gerçeklerinin doğru bir analizinin yapılarak değiştirilmesidir. Söz konusu mevzuat değişikliği ile kooperatifçiliğimizin ve konu özelinde sigortacılığımızın gelişimine katkı verecek yeterli ve modern bir mevzuat alt yapısına ulaşılması en büyük umudumuzdur.

11

Page 12: Yusuf Üstün - Kooperatif Sigortacılığı

12 [ ]

VII. ÖZET VE SONUÇ:Ülkemizde mütüel sigorta için yatırım yapmak isteyen yatırımcıların bulunduğu

ancak yasal düzenlemeler konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları bilinmektedir.

Bununla birlikte, ülkemizde tekafül sigortacılığının yapılabilmesi için gerekli ve yeterli yasal zemin bulunmaktadır.

Ülkemizde sigorta kooperatifçiliğinin başarılı olmaması için bir engel ve şüphe yoktur.

Bugün kooperatifçilik sistemi konusunda duyulan tereddütlerin hiçbiri bu alanda yoktur. Çünkü sigorta kooperatifleri bir yönlendirme ya da bir desteği paylaşmadan çok sigorta konusunda uzman kişilerin ortaklığı ile kurulmuş, tabandan gelen ve sahiplenme düzeyi yüksek bir örgütlenmedir. Dolayısı ile katılım isteği, teknik ve finansman düzeyi yüksektir.

Ülkemiz sigortacılık sisteminin Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmesi ve denetlenmesi de bu kooperatiflere olan güveni daha da artırmaktadır. Bu kooperatifler gerek kuruluşu gerekse yönetimi itibariyle diğer kooperatiflere de yol gösterecek özelliklere sahiptir. Kamuoyuna kasıtlı olarak sunulan kooperatiflerin yönetim kalitesi ve denetim sorununa son verecek bir görünüm ve çalışma prensiplerine sahiptir.

Bugüne kadar iki sigorta kooperatifinin kurulması ve zaman içinde yenilerinin de sistemde yer almasının beklenmesi umut verici gelişmelerdir. AB’ye uyum süreci çerçevesinde yapılan yasal düzenlemeler ile ortaya çıkan yeni uygulama gerçekte geç kalmış bir uygulamadır.

Gerek ülkemiz sigortacılık sektöründeki yabancı sermaye yoğunluğunun önüne geçebilmek gerekse de kooperatifçilik sektörünün özellikle yapı kooperatiflerindeki olumsuz örneklerden kaynaklanan kamuoyu algısını düzeltmek adına, ülkemizde kooperatif sigortacılığının güçlü uygulamalarını görmek hepimizin arzusudur.