21
JUDO SPORUNUN TARİHSEL VE ZONGULDAK’TAKİ MEVCUT DURUMU Mehmet ÖZARSLAN ZKÜ - Jeodezi ve Fotogrametri Müh. 2004010610023 Özet: Judo, 20 yaşlarındaki jujitsu okulu öğrencisi genç Jigaro Kano tarafından Japonya’ da 19. yüzyılın sonlarında farklı jujitsu formlarının en etkili tekniklerinin bir araya getirilmesi suretiyle oluşturulan yeni bir savunma, beden eğitimi ve geleneksel jujitsudan farklı olarak, ruhsal gelişim sistemi olarak ortaya konmuştur. Ortaya çıkışının ilk dönemlerinde Kano’ nun Judo eğitimi verdiği okulu Kodokan ve öğrencileri, geleneksel jujitsu okulları ve ustalarının eleştirilerine maruz kalmış, dönemin önde gelen jujitsu okulu öğrencileri ile Kodokan Judoka’ ları arasında düzenlenen ilk müsabakayı Kodokan ezici üstünlükle kazanarak, Judo’ nun üstünlüğü kabul ettirmiştir. Genel kabul ve saygınlık görmeye başlayan Judo’da, ilk dönemlerde Kano’ nun eski jujitsu yarışma kurallarını temel alarak oluşturduğu kuralların geçerli olduğu yarışmalar yapılmıştır. 1956’ da ilk Dünya Şampiyonası düzenlenen Judo, 1964 Tokyo Yaz Olimpiyat Oyunları’ nda yer alan ilk Uzak Doğu kökenli spor olmuş ve müsabakalarda, ilk Kodokan müsabaka kurallarına kıyasla, oldukça yumuşatılmış IJF Judo Müsabaka Kuralları geçerli olmuştur. 1. Giriş Spor; evrensel kültürün bir parçası, dünyada dili, dini ve ırkı farklı olan insanları birleştiren önemli bir vasıtadır. Dünya barışına katkı sağlayan bir etkinliktir, diyebileceğimiz gibi çağımız sporunu; fiziksel faydalarının yanı sıra insanların ruhsal sağlığını da olumlu yönde etkilemek, sosyal ve moral kazançlar sağlamak amacı ile yapılan hareketler topluluğu olarak da tanımlayabiliriz. Judo: denge, kuvvet, kaldıraç ve merkezkaç gibi birçok fizik kuralını en iyi şekilde değerlendirerek kullanan, sportif 1

Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

JUDO SPORUNUN TARİHSEL VE ZONGULDAK’TAKİ MEVCUT DURUMU

Mehmet ÖZARSLANZKÜ - Jeodezi ve Fotogrametri Müh. 2004010610023

Özet:

Judo, 20 yaşlarındaki jujitsu okulu öğrencisi genç Jigaro Kano tarafından Japonya’ da 19. yüzyılın sonlarında farklı jujitsu formlarının en etkili tekniklerinin bir araya getirilmesi suretiyle oluşturulan yeni bir savunma, beden eğitimi ve geleneksel jujitsudan farklı olarak, ruhsal gelişim sistemi olarak ortaya konmuştur. Ortaya çıkışının ilk dönemlerinde Kano’ nun Judo eğitimi verdiği okulu Kodokan ve öğrencileri, geleneksel jujitsu okulları ve ustalarının eleştirilerine maruz kalmış, dönemin önde gelen jujitsu okulu öğrencileri ile Kodokan Judoka’ ları arasında düzenlenen ilk müsabakayı Kodokan ezici üstünlükle kazanarak, Judo’ nun üstünlüğü kabul ettirmiştir. Genel kabul ve saygınlık görmeye başlayan Judo’da, ilk dönemlerde Kano’ nun eski jujitsu yarışma kurallarını temel alarak oluşturduğu kuralların geçerli olduğu yarışmalar yapılmıştır. 1956’ da ilk Dünya Şampiyonası düzenlenen Judo, 1964 Tokyo Yaz Olimpiyat Oyunları’ nda yer alan ilk Uzak Doğu kökenli spor olmuş ve müsabakalarda, ilk Kodokan müsabaka kurallarına kıyasla, oldukça yumuşatılmış IJF Judo Müsabaka Kuralları geçerli olmuştur.

1. Giriş

Spor; evrensel kültürün bir parçası, dünyada dili, dini ve ırkı farklı olan insanları birleştiren önemli bir vasıtadır. Dünya barışına katkı sağlayan bir etkinliktir, diyebileceğimiz gibi çağımız sporunu; fiziksel faydalarının yanı sıra insanların ruhsal sağlığını da olumlu yönde etkilemek, sosyal ve moral kazançlar sağlamak amacı ile yapılan hareketler topluluğu olarak da tanımlayabiliriz.

Judo: denge, kuvvet, kaldıraç ve merkezkaç gibi birçok fizik kuralını en iyi şekilde değerlendirerek kullanan, sportif esaslarla sanat ve felsefenin birleştiği bir olgudur. Ruh ve beden eğitimini birlikte sağlayan, kendine güven hislerini son derece geliştiren, moral, üstünlük, derin düşünme, kendiliğinden doğru hareket, saygı ve sevgiyi her şeyin üstünde gören bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı bugün Olimpik bir spor dalıdır. Diğer yandan Uzak doğunun mücadele sporları içinde ele alındığında ise esnek vücut dönüşleri, yumuşak savuşturmaları, kuvvete karsı koymama ve karsıdan gelen kuvvetten yararlanma usulleri ile rakibi en iyi şekilde alt eden seviyeli bir savunma sanatıdır.

Judo’nun tarihsel gelişimini ele almadan önce, Judo’ nun Dr. Kano tarafından keşfi ve sonrasında olimpik spor oluncaya kadarki süreçte yaşanan gelişmeler hakkında bilgi vermekte fayda olduğu düşünülmektedir. Bu amaçla, öncelikle dövüş / savunma sanatları tarihi hakkında çok özet bir bilgi sunulacak ve sonrasında Judo’ nun ortaya çıkışı, olimpik spor olma yolculuğu ve bu sporun Türkiye’de ve de Zonguldak’taki yansımaları üzerinde durulacaktır.

1

Page 2: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

2. Savunma Sanatları Tarihine Özet Bir Bakış

Judo, pek çok kaynakta “savunma sanatı (martial art)” olarak geçmektedir. Bu nedenle, bu bölümde öncelikli olarak savaş ve savunma sanatlarının tarihi hakkında kısa bir bilgi sunmakta yarar görülmektedir.

Geçmişi 2000 yıla dayanan savaş sanatlarının tüm dünyada 1000’ den fazla farklı formu olduğu bilinmektedir. Dövüş sanatlarının tam olarak nerede ve ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemekle beraber, batı kültüründe okçuluk ve güreş gibi dövüş sanatlarının geçmişini Antik Yunan Dönemi’ne göre tarihlendirmek mümkündür. Ancak, buna ek olarak dövüş sanatlarının başlangıcını Babil Dönemi’ne kadar götüren kanıtların bulunduğu da kaynaklarda yer almaktadır.

Uzak Doğu kökenli savunma sanatlarının gelişimi konusu ise çok belirgin değildir. Genellikle, eski “Çin’deki Budist rahiplerin kendilerini korumak için silahsız dövüşme tekniklerini kullanmasıyla birlikte, Uzak Doğu’ da dövüş sanatlarının başladığı” tezi kabul görmektedir. Başlangıç dönemlerinde ilk olarak hangi silahsız savunma ve atak tekniklerinin kullanıldığı bilinmemesine rağmen, bu tekniklerde uzmanlaşmanın bir gelenek olduğu açıktır. Savunma sanatlarının ilk ortaya çıktığı ilk dönemlerde, farklı dövüş şekilleri kombinasyonlarının bilinmediği düşünülmektedir. Yönetici sınıfının “silahsız savunma tekniklerinin sır olarak saklanmasını” istemesine rağmen, ticaret ve göçler vesilesiyle dövüş sanatlarının Çin’den Doğu’ya doğru yayıldığı kabul edilmektedir. Tarihsel olarak en eski Uzak Doğu savunma sanatı; bir çeşit Japon Güreşi olan Nihon Shoki’ dir ve MS. 720 yılına tarihlendirilmektedir. Bu tarihten sonra, savunma sanatları bugünkü modern savunma sanatlarının öncüleri olarak, çok sayıda farklı sistemde gelişmiş ve sayıları artmıştır. Birbirinden farklı pek çok silahlı mücadele yöntemi gelişmiş olmasına rağmen, “silahsız savunma” önemli bir uzmanlık alanı olarak tüm dünyada yayılmaya, öğretilmeye ve çalışılmaya devam etmiştir.

3. Prof. Dr. Jigaro KANO ve Judo’nun Doğuşu

Jigaro Kano, 28 Ekim 1860 tarihinde Japonya'da Kobe yakınlarında bir sahil kasabası olan Mikage'de doğdu ve Kano ailesi 1871'de Tokyo'ya taşındı. Bir erkek çocuğu olarak Kano, yaşıtlarından oldukça zayıf, narin ve sık sık hastalanan bir çocuktu. Doktorunun tavsiyesine karşı gelerek, Kano hem sağlığını iyileştirmek ve vücudunu güçlendirmek hem de aynı zamanda kendisini sokak kabadayılarına karşı savunmak için savunma sanatlarını öğrenmeye karar verdi. 11 yaşında (şekil:1a) İngilizce ve kaligrafi (güzel yazı sanatı) öğrenmeye başlayan Kano, 18 yaşında (şekil:1b) Tenjin Shinyo Ryu jujitsu okuluna kayıt yaptırdı ve Fukuda Hachinosuke'nin rehberliğinde fiziksel iyileşme ve ruhsal olgunlaşma yolundaki uzun macerasına başladı. Tenjin Shinyo Ryu dövüşten ziyade uyumluluk esaslı yumuşak bir savaş sanatı olmakla birlikte vuruş ve tutuş tekniklerini de içermekteydi.

Kano, Tenjin Shinyo Ryu’da bir süre çalıştıktan sonra Tsunetoshi Iikubo ile çalışmak için Kito Ryu okuluna geçti. Jujitsu’nun bu türü çok daha yumuşak ve orta zorlukta hareket serbestliği tanıyan antrenmanları içeriyordu. Öz sembolizm fiziksel tekniklerle ve atış tekniklerle bağlantılıydı.

2

Page 3: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Şekil 1a: Kano 11 Yaşında Şekil 1b: Kano 18 Yaşında

Bu dönemlerde Kano, sekiguchi-ryu ve seigo-ryu gibi gibi diğer jujitsu formları üzerinde çok geniş ve sistematik bir çalışma yaptı. Kano bu çalışmaya ustalarına hürmeten, onlara ithafen başlamıştı, ancak hocalarının öğretilerinde olmayan felsefik bilgiye ulaşmayı çok istiyordu. Ustalarının, üst düzey kontrolü çok iyi yapmakta olduklarını gözlemlemişti. Kano aynı zamanda, I Ching, (Değişimlerin Kitabı), ve Lao-Tsze Felsefesi gibi diğer okul kurucularının felsefik yönlendirme ve görüşlerini içeren el yazmalarını da detaylı olarak inceledi.

Kano1880 dolaylarında, önceden öğrendiği jujitsu teknikleri üzerine tekrar düşünmeye başladı. Farklı okullarının en iyi tekniklerini bir sistem içerisinde birleştirmek suretiyle hem zihinsel hem de bedensel gelişim sağlayacak bir fiziksel eğitim programı geliştirebileceğini gördü. Buna ek olarak, çok tehlikeli tekniklerin çıkarılması durumunda, düşündüğü tekniklerden oluşacak disiplinin aynı zamanda bir yarışma sporu olabileceğine de inanıyordu. Böylece 1882' de, Kano eski jujitsu formlarından en iyi atış ve tutuş tekniklerini aldı, kendi geliştirdiği teknikleri ekledi, el ve ayak vuruşları gibi tehlikeli olan teknikleri çıkardı.. 22 yaşındaki (şekil:1c) Kano, yeni felsefe, beden eğitimi ve müsabaka sporunu dünyaya sunuyordu: JUDO...

Kano bu spora Kodokan Judosu adını verdi. Kodokan kelimesi, kurduğu Judo okulunun adı olacaktı, 3 bileşenden oluşmaktaydı.

1. ko: ders, çalışmak(öğrenmek), yöntem2. do : yol, rota3. kan : okul (üniversite binası)

Böylece Kodokan kelime olarak,"bir amaç için çalışılacak yer" anlamına geliyordu...Benzer olarak, Judo kelimesi de iki bileşene ayrılıyordu.

1. ju : nezaket, hoşgörü, yumuşaklık2. do : yol ya da rota,

Şekil 1c: Jigoro KANO

Böylece Judo kelime olarak "nezaket yolu" anlamına geliyordu...

3

Page 4: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Şekil 2:Kano Kodokan’da Çocuk ve Bayan Öğrencilere Judo Öğretirken

Kano, Kodokan adını verdiği ve daha sonraları çok büyüyecek ve taşınacak olan Judo okulunu Tokyo'daki Eishoji Budist Tapınağı' nda kurdu. İlk Kodokan'da sadece 12 tatami (üzerinde judo yapılan minder 3.66 m x 15.49 m) ve ilk yılda sadece 9 öğrenci bulunmaktaydı. Bugün Kodokan'da 500'den fazla tatami bulunmakta ve her yıl 1 milyondan fazla ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. İlk dönemlerinde Judo’nun hızlı gelişimi Kodokan’ın hacimsel olarak büyümesi ile de açıklanabilir.

• 12 tatami (Mayıs1882 Eishoji Tapınağı)• 10 tatami (Şubat 1883 Jimocho, Kanda)• 20 tatami (Eylül 1883 Bay Shihan'’ ın Evi, Kojimachi)• 40 tatami (İlkbahar 1887 Bay Shinagawa' nın Evi, Kojimachi)• 60 tatami (Nisan 1890 Hongo-ku, Masaga-cho)• 107 tatami (Şubat 1894 Koishikawa-cho, Shimotomisaka-cho)• 207 tatami (Kasım. 1897 Koishikawa, Shimotomisaka-cho)• 314 tatami (Ocak 1898 Otsuka Sakashita-cho)• 514 tatami (Aralık 1919 Kasuga-cho, Bunkyo-ku)• 986 tatami (Mart 1958 Kasuga-cho, Bunko-ku)

Şekil 3: Kodokan’da Randori Çalışması (musabaka) 1913

4

Page 5: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Şekil 4: Kano Favori Tekniği Uki-goshi’yi Öğretirken.

Kano' nun Judo' ya olan düşkünlüğü akademik kariyerinde ilerlemesi için bir engel oluşturmamıştır. Kano, Edebiyat, Politika ve Politik Ekonomi alanlarındaki eğitimini sürdürdü ve 1881 yılında (Tokyo Imperial University) Tokyo İmparatorluk Üniversitesi' nden mezun oldu.

1886 yılında, Jujitsu Okulları ve Judo arasındaki rekabet yüzünden, hangisinin daha üstün bir savaş sanatı olduğunu belirlemek için Kodokan, Tokyo Polis Teşkilatı aracılığıyla bir düello teklifi aldı ve kazananı belirlemek için bir müsabaka düzenlendi. Kano' nun Judo öğrencileri müsabakayı kolaylıkla kazandılar ve böylece Judo' nun üstünlüğünü, kolay uygulanabilir ama etkili tekniklerini ve genel ilkelerinin üstünlüğünü diğer jujitsu okullarına kabul ettirdiler.

Kodokan Judosu' nun sistematize edilmesi 1887 yılı dolaylarında tamamlandı. Kodokan' ın esas olarak 3 amacı vardı :

1. Beden Eğitimi2. Müsabaka Yeterliği (yarışma uzmanlığı/ustalığı)3. Zihinsel Çalışma

Kodokan Judosu' nun dövüş/savunma sanatı olarak yapısı, bir yarışma sporu olarak çalışılmasına çok uygundu. Atışlar, tekmeler, belirgin eklem kilitlemeleri ve diğer bazı teknikler müsabaka için çok tehlikeliydi ve sadece çok üst düzey öğrencilere öğretiliyordu.

4. Judo’ nun Sistematik Olarak Gelişimi ve Dünyaya Yayılması

1889'da başlamak üzere Kano Amerika ve Avrupa'yı ziyaret etmek için Japonya' dan ayrıldı. Judo öğretmek için 8 kez ve olimpiyatlarla olimpik komite toplantılarına katılmak için pek çok sefer Japonya' dan çıkarak uluslararası seyahatler yaptı. İçinde bulunulan dönemde, oldukça zor olmasına rağmen, Kano'nun çok sayıdaki öğrencisi hayatlarını başka ülkelerde Judo öğretmeye adamışlardı. Bu misyoner çalışmalardan birinde 1892 yılında, Takashima Shidachi 'nin Londra'daki Japon Derneği'nde Judo'nın tarihini ve ortaya çıkışını anlatmasıyla birlikte, Judo tüm dünyaya çok hızlı bir biçimde yayılmaya başladı. 1895 yılında Kano, Judo atışlarını Go Kyo No Waza şeklinde sınıflandırıldı ve 1900 yılında Kodokan Dan Derecesi Sahipleri Birliği kuruldu.

24 Temmuz 1905 tarihinde, Japonya'nın önde gelen jujitsu okullarının (ryu) temsilcileri, Kyoto'daki Butokukai Enstitüsü'nde bir araya gelerek Kodokan Judo formlarının üstünlüğü üzerinde mutabakata vardılar ve bu sporun teknik formlarının geliştirilmesi hep birlikte

5

Page 6: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

çalışma kararı aldılar. Buna ek olarak, her bir okulun önemli eski jujitsu tekniklerinin kata formlarında, gelecek nesiller tarafından da bilinmeleri için, muhafaza edilmesinde ve öğretilmesinde anlaştılar.

Kano, 1907 yılında judo öğretmek için Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. 1909 yılında, çok önemli bir gelişme oldu ve Kodokan resmi bir Japon Federasyonu haline geldi. Aynı yıl, Jigoro Kano Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin ilk Japon üyesi oldu.

1910 yılında Judo artık güvenle, hayati tehlike olmadan yapılabilecek bir spor olarak kabul ediliyordu ve 1911 yılında Japon Eğitim Sistemi' nin bir parçası olarak kabul edildi. Aynı yıl, Kodokan Judo Eğiticileri Eğitimi Bölümü, Kodokan Siyah Kemer Birliği ve Japon Spor Birliği kuruldu. Stockholm' daki 5. Olimpiyat Oyunları' ndan başlamak üzere Kano, yaşamı boyunca düzenlenen tüm olimpiyat oyunlarına ve olimpiyat komitesi toplantılarına katılmış ve ulsulararası sporun önde gelen bir şahsiyeti olmuştur.

Kodokan Judo' da 1920 yılında üyeleri tarafından bir teknik değişim gerçekleştirildi ve Go Kyo No Waza sadece 40 atışı içerecek şekilde yeniden düzenlendi. Önceki sınıflandırmada yer alan 8 atış tekniği çıkarıldı. 1921' de Judo Tıbbi Araştırmalar Birliği kuruldu.

Kodokan ilkeleri olan Seriyoku-zenyo (maksimum verim) ve Jita-kyoei (karşılıklı yardımlaşma ve fayda ); Judo' nun fiziksel çalışma çalışamalarına ek olarak ahlaki ve manevi (ruhsal ya da dinsel) çalışmalar üzerinde de durmaktaydı. Judo'nun en üst düzey hedefi toplumun bir değeri, ana bileşeni, olacak olan, bireyin mükemmelliğiydi. Bu ruhsal olgunlaşma eğitimi aşaması kademeli olarak gelişti ve 1922 yılı dolaylarında felsefik altyapısı tamamlandı. Aynı yıl, Kodokan Kültürel Judo Birliği kuruldu.

Hayatı boyunca, Kano Judo'da doktora derecesine, 12. dana karşılık gelen ustalık derecesine ulaştı ve “Judo'nun kurucusu” ünvanını aldı. Kano sürekli olarak, özelde Japon sporları olmak üzere, genelde sporun gelişimini sağlamak için çalışmıştır ve bunun bir sonucu olarak sıklıkla “Japon Sporlarının Babası" olarak anılmıştır. 1935 yılında, hayatı boyunca Japonya'da sporu yaymak, geliştirmek için yaptığı eşsiz çalışmaları için Asahi Ödülü'ne layık görülmüştür.

Kano, kurucu, yönetici ve eğitici olmasının yanı sıra, Kano ile yaptığı müsabakadan sonra kendisine izlenimleri sorulan çok üst düzey bir Judoka'nın "Boş bir ceketle müsabaka yapmak gibiydi" şeklinde ifade ettiği kadar da yetenekli bir müsabıktı.

Kahire'de, 1940 Yaz Olimpiyat Oyunları'na Tokyo'yu ev sahipliğine aday gösterebilme başarısını gösterdiği Uluslararası Olimpiyat Komitesi toplantısından dönüşünde, 78 yaşında tamamı Judo'ya adanmış bir yaşam sona erdi ve Dr. Kano, S. S. Hikawa Maru'da deniz seyahati esnasında 4 Mayıs 1938 yılında zatüreden hayatını kaybetti.

Kano’nun ölümünden sonra patlak veren II. Dünya Savaşı, Judo’nun farklı bir biçimde ele alınışına şahit oluyordu. Bir spor olarak değerlendirilmenin yerine, Meiji Yapılanması döneminin tam aksine, Judo artık bir savaş/savunma sanatı olarak öğretiliyordu. Komando olmak için seçilenler ve özel istihbarat birimi elemanları sıklıkla Judo eğitimi alıyorlar ve çok üst düzey ustalık mertebelerine ulaşıyorlardı.

Japonya 1964 Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yaptığında, Judo'ya da bir “sportif etkinlik” olarak ilk büyük fırsat verilmiş oldu ve Judo olimpiyatlarda yer alan ilk Uzak Doğu kökenli spor ünvanını aldı. Judo'da verilen toplam 16 madalyadan, Japonya 3 altın ve 1 gümüş

6

Page 7: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

madalya kazandı. Judo Japon kökenli bir spor olsa da, artık uluslararası “olimpik” bir spor olma noktasına erişmiş ve Kano’nun hayali gerçekleşmişti.

Günümüzde, Judo' nun farklı stilleri bulunmaktadır. Judo' nun olimpiyatlarda yer alması ile birlikte müsabaka amaçlı “Müsabık Judosu” çalışanların sayısı hızla artmıştır. Müsabık Judosu esaslı faaliyet gösteren kulüplerde, çalışmalar sürekli olarak yarışmaya yönelik yapılmaktadır. Diğer Judo okulları ise, ustalık üzerinde durmaktadır. Bu kulüpler, hareketleri içgüdüsel hale getirmek ve az bir kuvvetle, antrenman yapmak suretiyle, süratin geliştirilebilmesi için çok tekrarlı çalışmayı tercih ederler. Bu okullar genelde kata öğretirler ve bu nedenle, bu okullar geleneksel Judo okulları olarak düşünülebilirler.

Dünya üzerinde Judo bugün resmi olarak, öncelikle bağlı bulunduğu kıtanın Judo birliğine (EJU, OJU, PJA, JUA, AJU) ve sonrasında doğrudan IJF’ye (Uluslar arası Judo Federasyonu) üye olan 198 ülke federasyonu bünyesinde, 5 kıtada aktif olarak yapılmaktadır.

5. Türkiye’de Judo

1962 yılında, güreş antrenörü Halil Yüceses Japonya'da judo eğitimi aldıktan sonra dönüşünde Eminönü Denizcilik Lokali ve Fatih Güreş Kulübü'nde Olcay Şen'le ilk judo çalışmasını başlattı.

Daha sonra Üsküdar Anadolu Kulübü'nde Halil Yüceses ile birlikte Namık Ekin, Olcay Şen bu çalışmalara devam etti. Türkiye'de Judo'nun ilkleri arasında Namık Canca, Muvahhit Baymur, İbrahim Öztek, Ahmet Berkol Ökten, Ferudun Yenisey, Ergün Göktuna, Natık Canca, Ayhan Sezgi, Metin Altınzincir, Şefik Güven gibi isimler yer almaktadır. Türkiye'de Judo Istanbul, Trabzon, Manisa, Konya, Samsun, Izmir ve Zonguldak şehirlerinde oldukça popülerdir.

5.1. Judo Federasyonu'na Doğru

Judo sporu 1964 yılında önce Güreş Federasyonu'na bağlandı, 1966 yılında ise bağımsız bir federasyon oldu. Judo Federasyonu'nun kurulmasının ilk başkanlığına da Hakkı Isıgöllü'nün atanmasının ardından 1967'de ilk Türkiye Şampiyonası düzenlendi.1969-1979 yılları arasında Judo ve Taekvando, 1980-1990 arasında ise Judo ve Karate Federasyonu olarak faaliyetlerini

7

Page 8: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

yürüten federasyon, 1990 yılından itibaren Judo Federasyonu adı altında hizmet verdi. Cihat Uskan bu federasyonların başkanı oldu.

1968 yılında Fransız Michael Novovitch'in Türkiye'ye antrenör olarak gelmesiyle modern judo başladı. 1969 yılında Japon Kültür Derneği'nin girişimiyle Vaseda Üniversitesi'nden Yoshimura ülkemize gelerek, KODOKAN stilinin gelişmesine yardımcı oldu. 1968 li yılların başında Federasyon Başkanı Cihat Uskan yönetiminde Türkiye’deki ilk Judo temel teknikleri Namık Ekin, milli takım elemanları ve Tercüman Gazetesi yazarı Kaya Muzaffer Ilıcak ile hazırlandı. Bu arada İstanbul başta olmak üzere bir çok ilde Judo Kulüpleri açılmaya başlandı. Judo'nun duayenlerinden Ahmet Berkol Ökten, İstanbul Kadıköy'de ilk Judo salonunu (Dojo Samurai) açtı. Akabinde Feridun Yenisey İstanbul Üniversitesi bünyesinde (Mediko-Sosyal), Mehmet Emin Sebik Beylerbeyi'nde, Namık Ekin Fındıkzade (Dojo Bushido), İbrahim Çabıtkan Karagümrük'de (Altınay Güreş Kulubü), Gündüz Atik ise Beyoğlu yakasında, Taksim-Şişli Spor Kulübü Salonunda (Dojo Kenji Kai) Judo öğretilerini başlattılar. Gündüz Atik ve Gürbüz Tansever, Sultanahmet Amerikan Dersanesi (YMCA) ve ilk kez Trakya Bölgesinde Kumburgaz ve Silivri (Parkköy) deki Judo çalışmaları ile Türk Judo'sunun yayılımına büyük katkıda bulunmuşlardır.Judonun gelişmesindeki önemli etkenlerden biri olan Judo Posterleri, federasyon tarafından hazırlanarak tüm yurda dağıtılmıştır.

27/28 Mart 1970 tarihlerinde Avusturya'nın Linz Kentinde yapılan Leonding Turnuvasına katılmak için oluşturulan ilk Milli Takımda aşağıdaki sporcular yer almıştır.

63 kg Aydın ÖZTEK - Natık CANCA70 kg Mahmut GÜL - Savaş İYİDOĞAN80 kg İbrahim ÖZTEK - Feridun YENİSEY93 kg Metin Altınzincir - Hakkı KOŞAR+100kg Gürbüz TANSEVER

6. Zonguldak’ta Judo

Zonguldak’ta Judo faaliyetleri 1972 yılında Kudret Kalyoncu’nun girişimi ile başlamıştır. Kudret Kalyoncu, İstanbul’da Üniversiteki öğrencilik yıllarında bir yıl Judo çalışmış ve turuncu kemere kadar yükselmiştir.Daha sonra Zonguldak’ta ticaret hayatına atılan Kudret Kalyoncu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde Judo Branşını başlatmıştır.

Kudret KALYONCU

Kudret Kalyoncu’nun Judoyu başlatmasından yaklaşık bir yıl sonra Zonguldak’a gelen Siyah kemer I. Dan Milli sporcu ve antrenör Yılmaz MESÇİ, eski adı EKI olan TTK’da Judo Antrenörü olarak işe başlamış ve Judo’yu Kudret KALYONCU’dan devralmıştır. Yılmaz MESÇİ’nin başarılı çalışmalarıyla Zonguldak Judosu gelişmeye başlamıştır.

Yılmaz MESÇİ

8

Page 9: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Zonguldak’ta amatör branşlar arasında en başarılı spor dalı olan Judo’da sporcularımız 2002 yılında şehrimize ilk kez bir Dünya şampiyonluğu kazandırmışlardır.

2002 yılında Ermenistan’ın başkenti Erivan’da yapılan 4. Dünya Kuraş Şampiyonasında, sporcularımızdan Ebru AKTAN 63 Kg.da Dünya Kuraş Şampiyonu olarak ilimize ilk Dünya Şampiyonluğunu getirmiştir.

Ebru AKTAN

Uluslararası alanda ise ilk madalya 1979 yılında Süreyya GİRGİN tarafından kazanılmıştır. Şu an rahmetli olan Süreyya Girgin İstanbul’da yapılan Uluslararası Judo Turnuvasında ağır sıklette 3. olarak Zonguldak’a Judo branşında ilk uluslararası madalyayı getirmiştir. Yine aynı yıl içinde Türkiye’de yapılan Balkan Judo Şampiyonasında Sami AYDEMİR, Balkan 3.lüğü elde etmiştir.

Şekil 6a. 1972 yılı Zonguldak’ın İlk Judocuları Antrenör Kudret KALYONCU İle Birlikte (Üst sağdan 5.)

Yılmaz Mesçi’nin antrenörlüğü döneminde Judo takımı her zaman Türkiye’de ilk üç sıraya yerleşmiştir. Yılmaz Mesçi’nin emekli olmasından sonra Judocular yine Yılmaz Mesçi’nin öğrencisi olan Antrenör Metin AYDOĞAN nezaretinde çalışmaya başlamışlardır.

9

Page 10: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Şekil 6b. Yılmaz MESÇİ ve Zonguldak’lı Sporcular Milli Takım Antrenörü Namık EKİN ile Birlikte. Zonguldak 1973

Metin AYDOĞAN, Siyah Kemer 4. Dan seviyesinde, başarılı bir sporcu, Antrenör ve Hakem olup kendi kilosunda birçok kez Türkiye Şampiyonluğu kazanmıştır.

Türkiye ve Dünya Kuraş Şampiyonu Ebru AKTAN,Türkiye ve Avrupa Kuraş Şampiyonu Pakize TEKİN, Türkiye Şampiyonu Cem UZUN, Türkiye Şampiyonu Derya TEKİN, Türkiye Şampiyonu Deniz BIÇAKÇI,Türkiye Şampiyonu Sertaç TURAN ve Türkiye Şampiyonu Metin SÖNMEZ gibi elit sporcularımız Metin AYDOĞAN tarafından yetiştirilmiştir.

Halen eğitimlerine devam eden Metin AYDOĞAN, Emine KOÇOĞLU (YILMAZ), Hasan BİNEK, Cem UZUN, Uğur AKDENİZ ve Soner KESKİN gibi antrenörler başarılı sporcular yetiştirmeye devam ediyorlar.

10

Page 11: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Şekil 6c. Zonguldak Judo Salonu Ve Minik Sporcular

Zonguldak’lı Judocular içinden birçok Milli sporcu çıkmasının yanında milli hakemler de yetişmiştir. Bunlar: Cevat GÜNTEPE, MHK üyeliğiNevin CERCİS, MHK üyeliğiMehmet ÇEBİ, MHK üyeliği de yapmış olupTacettin TURAN, Kemal ÇEBİ, Meral SETAN, Metin AYDOĞAN gibi sporcularımız Milli hakemliğe kadar yükselmişlerdir.

Judo Federasyonu Zonguldak İl temsilciliği;Siyah Kemer 5. Dan Milli Sporcu ve Hakem Kemal ÇEBİ tarafından yürütülmektedir. Kemal ÇEBİ, judo Federasyonunda Teknik Komite Üyesi olarak birçok kez görev almıştır. Sporcu, hakem ve antrenörlerimiz ulusal sınırlarımızı aşmış olup artık her yıl uluslar arası alanda ilimizi ve ülkemizi başarıyla temsil etmektedirler.

İl Temsilcimiz Kemal ÇEBİ 13-15 Kasım 2008 tarihinde Çekoslavakya’nın Prag kentinde yapılan Avrupa Veterans Judo Şampiyonasında 4 kez mindere çıkarak iki galibiyet ve iki mağlubiyet alırken Avrupa 5.si olarak klasmana girmeyi de başarmıştır.

Tablo 1. Uluslar arası Müsabakalarda Derece Alan Zonguldak’lı SporcularADI SOYADI DERECESİ ŞAMPİYONANIN ADI VE YERİ TARİHİSüreyya GİRGİN 3 ncü  Uluslar Arası Judo Turv.Türkiye  +95 Kg. 1979 Sami AYDEMİR 3 nci  Balkan Judo Şampiyonsı Türkiye  +95 Kg. 1975

11

Page 12: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Yılmaz MESCI 3 ncü  Uluslar Arası Barış Turv.Türkiye 71 Kg. 1979Süreyya GİRGİN 2 nci Uluslar Arası Judo Turnuvası +95 Kg. 1979Veli YILMAZ 3 nci Balkan Judo Şampiyonası Romanya 95 Kg. 1982Veli YILMAZ 3 nci Akdeniz Oyunl. Fas 95 Kg. 1983Veli YILMAZ 4 cü Ulus.Arası Judo Turv.Türkiye 95 Kg. 1983Veli YILMAZ 4 cü Ulus.Arası Judo Tumv.Türkiye 95 Kg. 1985Veli YILMAZ 2 nci Boğaziçi Judo Turv.Türkiye 95 Kg. 1986 Hüsnü TAŞDELEN 2 nci Balkan Judo Şamp.Türkiye +95 Kg. 1985 Belgin KARAARSLAN 2 nci Boğaziçi Judo Turv.Türkiye 66 Kg. 1986 Sevgi ŞEN 1 nci Boğaziçi Judo Turv.Türkiye 72 Kg. 1986Suzin ÖREN 1 nci Boğaziçi Judo Turv.Türkiye 66 Kg. 1987Suzin ÖREN 1 nci 2. Ulus.Boğaziçi Judo Turv. Türkiye 66 Kg. 1987Belgin GURKUŞ 2 nci Boğaziçi Judo Turv.Türkiye   1987Belgin KARAARSLAN 3..ncü 2. Ulus.Boğaziçi Judo Turv. Türkiye 66 Kg. 1987Metin AYDOGAN 3 ncü Balkan Genç.Şamp.Yugoslavya 63 Kg. 1987Metin AYDOGAN 3 ncü Ulus.Arası Turv.Yugoslavya 63 Kg. 1987Yasemin ALTINTAŞ 3 ncü Balkan Genç.Şamp.Yugoslavya 48 Kg. 1987Veli YILMAZ 1.nci Balkan Şampiyonası Yunanistan 95 Kg. 1988Veli YILMAZ 3 ncü 3.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 95 Kg. 1988Hüsnü TAŞDELEN 2 nci Balkan Şampiyonası Yunanistan +95 Kg 1988Belgin KARAARSLAN 3 ncü 3.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 66 Kg. 1988Belgin KARAARSLAN 1 ncü 4.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 66 Kg. 1989Veli  YILMAZ 1 nci 4.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 95 Kg. 1989Veli  YILMAZ 2 nci 5.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 95 Kg. 1990Belgin KARAARSLAN 3.ncı 5.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 66 Kg. 1990Veli YILMAZ 3 ncü 6.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 95 Kg. 1991Belgin KARAARSLAN 3 ncü 6.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 72 Kg. 1991Belgin KARAARSLAN 1 ncü 7.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 66 Kg. 1992Ebru AKTAN 3 ncü 11.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 61 Kg. 1996Ebru AKTAN 3 ncü 3.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye 56 Kg. 1996Ebru AKTAN 1 ncü 4.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye 61 Kg. 1997Pakize TEKİN 2.nci 4.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye 66 Kg. 1997Zühal YILMAZ 3.ncü 4.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye 66 Kg. 1997Derya TEKİN 2.nci 4.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye +66 Kg. 1997Ebru AKTAN 2.nci Av rupa gençlik olimpiyatları Lizbon/Portekiz 66 Kg. 1997Ebru AKTAN 3 ncü 12.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 61 Kg. 1998Derya TEKİN 3 ncü 12.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye  +78 Kg. 1998Ebru AKTAN 1 nci 5.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye 63 Kg. 1998Pakize TEKİN 2.nci 5.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye 70 Kg. 1998Derya TEKİN 2.nci 5.Uluslar arası Ümitler Canca Judo Türkiye +70 Kg. 1998Ebru AKTAN 2 ncü 13.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 70 Kg. 1999Pakize TEKİN 3 ncü 13.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 63 Kg. 1999Ebru AKTAN 2.nci 3.  Mevla’na Türk devletleri Judo şam. Türkiye 70 Kg. 1999Zühal YILMAZ 2.nci 3.  Mevla’na Türk devletleri Judo şam. Türkiye 78 Kg. 1999Derya TEKİN 1.nci 3.  Mevla’na Türk devletleri Judo şam. Türkiye +78 Kg. 1999Ebru AKTAN 1 nci 14.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 70 Kg. 2000Ebru AKTAN 1 nc. 16.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 63 Kg.  2002Pakize TEKİN 2 nci 16.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 70 Kg. 2002Pakize TEKİN 2 nci 16.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye Açık 2002Ebru AKTAN 3 ncü 16.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye Açık 2002Ebru AKTAN 1.nci 2.Avrupa Kuraş Şam. İzmir/Türkiye 60 Kg. 2002Ebru AKTAN 1.nci 2.Avrupa Kuraş Şam. Erivan/ermenistan 63 Kg. 2002Pakize TEKİN 1.nci 16.Uluslar arası . Şener Judo Tur. Selcuk/Türkiye 70 Kg. 2002Uğur  AKDENİZ 2 nci 16.Uluslar arası Boğaziçi Judo Tur.Türkiye 60 Kg. 2002

12

Page 13: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Tablo 2. Ulusal Müsabakalarda Derece Alan Zonguldak’lı SporcularAdı Soyadı Tarih Yer Şampiyona Adı Kategori Derece

Uğur AKDENİZ 19-21 Aralık 2004 Ordu Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası

60 kg 3.

Pakize TEKİN 19-21 Aralık 2004 Ordu Büyükler Türkiye Judo Şampiyonası

78 kg 2.

Deniz BIÇAKCI 12-14 Mart 2004 Mersin Ümitler Türkiye Judo şampiyonası

Deniz BIÇAKÇI 25-26 Eylül 2004 Aydın/Kuşadası

17.Uluslar arası Cihat ŞENER Judo Turnuvası

66 Kg. 3.

Mutlu TAŞ 25-26 Eylül 2004 Aydın/Kuşadası

17.Uluslar arası Cihat ŞENER Judo Turnuvası

+100 Kg. 3.

Zong.Gençlik Merk.spor

02-03 Ekim 2004 İzmir Türkiye 1.Ligi Gençler Türkiye Takım Şampiyonası

3.

Ramazan ÇELİK 15-17 Ekim 2004 Nevşehir Minikler Türkiye Şampiyonası

34 Kg. 2.

Hüseyin DEMİRCİ 15-17 Ekim 2004 Nevşehir Minikler Türkiye Şampiyonası

38 Kg. 3.

Duygu YÜKSEL 15-17 Ekim 2004 Nevşehir Yıldızlar Türkiye Şampiyonası

48 Kg. 1.

İpek Duygu YÜKSEL 15-17 Ekim 2004 Nevşehir Yıldızlar Türkiye Şampiyonası

Türk.Şampiyonu

Pakize TEKİN 09-12 Aralık 2004 Yunanistan Avrupa Bay Bayan Judo Kuraş Şamp.

70 Kg. Avr.Şm.

Cem UZUN 28-30 Ocak 2005 Konya Büyükler Ferdi Erk.Türkiye Judo Şampiyonası

60 Kg. 2.

Ebru AKTAN 28-30 Ocak 2005 Konya Büyükler Ferdi Bayanlar Türkiye Judo Şampiyonası

63 Kg. 3.

Pakize TEKİN 28-30 Ocak 2005 Konya Büyükler Ferdi Bayanlar Türkiye Judo Şampiyonası

70 Kg. 1.

Pakize TEKİN 06-09 Ekim 2005 Mersin 23 Yaş altıBay/Bayan Türkiye Judo Şampiyonası

70 Kg. 1.

Gözde EYİCAN 06-09 Ekim 2005 Mersin 23 Yaş altıBay/Bayan Türkiye Judo Şampiyonası

57 Kg. 3.

Sertaç TURAN 06-09 Ekim 2005 Mersin 23 Yaş altıBay/Bayan Türkiye Judo Şampiyonası

81.Kg. 3.

Metin AYDOĞAN 27-28 Ağustos 2005 Ankara Masterler Türkiya Judo Şampiyonası

66 Kg. 1.

Metin AYDOĞAN 27-28 Ağustos 2005 Ankara Masterler Türkiya Judo Şampiyonası

Açık siklet

1.

Mehmet ÇEBİ 27-28 Ağustos 2005 Ankara Masterler Türkiya Judo Şampiyonası

73 Kg. 1.

Mehmet ÇEBİ 27-28 Ağustos 2005 Ankara Masterler Türkiya Judo Şampiyonası

Açık siklet

2.

Murat KIRCI 20-23 Ekim 2005 Antalya Minik Yıldız Bay-Bayan Türkiye Judo Şampiyonası

46 Kg. 3.

Muhammet DEMİRCİ 20-23 Ekim 2005 Antalya Minik Yıldız Bay-Bayan Türkiye Judo Şampiyonası

73 Kg. 3.

Ebru AKTAN 09-10 Temmuz 2005

İstanbul 19.Uluslararası EJU-B Boğaziçi Turnuvası

70 Kg. 1.

Ebru AKTAN 23 Temmuz 2005 İstanbul Balkan Bay-Bayan Bayan Judo Şampiyonası

70 Kg. 3.

Ebru AKTAN 31.Mart-01-02 Nisan 2006

Ordu-Ünye Türkiye Büyükler Bay-Bayan Judo Şamp.

70 Kg. 1.

Ebru AKTAN 01 Aralık 2006 İzmir Büyük Nayanlar Türkiye Şamp.

70 Kg. 2.

Ebru AKTAN 28 Temmuz 2007 Yunanistan Büyükler Balkan Şamp. 70 Kg. 2.

Ebru AKTAN 30-31 Mart 2007 Tunus Uluslar arası Tunus Turn. 70 Kg. 2.

13

Page 14: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Uğur AKDENİZ 31.Mart-01-02 Nisan 2006

Ordu-Ünye Türkiye Büyükler Bay-Bayan Judo Şamp.

60 Kg. 2.

Gözde EYİCAN 31.Mart-01-02 Nisan 2006

Ordu-Ünye Türkiye Büyükler Bay-Bayan Judo Şamp.

57 Kg. 3.

Pakize TEKİN 31.Mart-01-02 Nisan 2006

Ordu-Ünye Türkiye Büyükler Bay-Bayan Judo Şamp.

78 Kg. 3.

Derya TEKİN 31.Mart-01-02 Nisan 2006

Ordu-Ünye Türkiye Büyükler Bay-Bayan Judo Şamp.

+ 78 Kg. 3.

Ebru AKTAN 30-31 Mart 2007 Tunus Uluslaraası Tunus Turn. 70 Kg. 2.

Gülay KARADUMAN

7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 40 Kg. 1.

Cem UZUN 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 66 Kg. 1.

Adem KARAŞAH 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 90 Kg. 1.

Muhammet DEMİRCİ 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 81 Kg. 1.

Derya TEKİN 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük +78 Kg. 1.

Sertaç TURAN 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 81 Kg. 1.

Atalay SERCEK 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 100 Kg. 1.

Bilgün MUSLU 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 44 Kg. 2.

Esra ŞENTÜRK 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 70 Kg. 2.

Sümeyye CENGİZ 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 63 Kg. 2.

Pakize TEKİN 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 78 Kg. 2.

Gözde EYİCAN 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 57 Kg. 2.

Serkan ÖZELLİ 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 81 Kg. 2.

Ömer GÜNGÖREN 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 66 Kg. 3.

Murat BEBEK 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 60 Kg. 3.

Merve AYDIN 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 70 Kg. 3.

Aynur ÇOLAK 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 48 Kg. 3.

Melek ARI 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 44 Kg. 3.

Ufuk ALBAYRAK 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Ümitler 60 Kg. 3.

Metin SÖNMEZ 7-8 Nisan 2007 Anakara 23 Nisan Ank.Judo Büyük 73 Kg. 3.

Onur KABARIK 12 Haziran 2007 Samsun Turgay DOĞRUOĞLU-Naci YEĞEN Judo Turnuvası

42.Kg. 2.

Binnur DURMAZ 12 Haziran 2007 Samsun Turgay DOĞRUOĞLU-Naci YEĞEN Judo Turnuvası

57 Kg. 2.

Melek ARI 12 Haziran 2007 Samsun Turgay DOĞRUOĞLU-Naci YEĞEN Judo Turnuvası

44 Kg. 3.

Merve BAYKAN 12 Haziran 2007 Samsun Turgay DOĞRUOĞLU-Naci YEĞEN Judo Turnuvası

48 Kg. 3.

Merve AYDIN 12 Haziran 2007 Samsun Turgay DOĞRUOĞLU-Naci YEĞEN Judo Turnuvası

+57 Kg. 3.

7. Sonuç

Spor uluslararası platformda savaşların en asilidir. Çünkü o barışın savaşıdır. Uluslar arası spor savaşları politik savaşlara benzemez, hizipler, gruplar oluşmaz. Sportif karşılaşmalar mertçe, hilesiz, dostça ve kısacası sportmencedir. Böyle bir sportmenlik için insan doğuştan sporcu olamaz, o unvanı hak etmesi, kazanması lâzımdır. 

14

Page 15: Judo sporunun tarihsel gelişimi zonguldak'taki mevcut durumu

Sporun anayasası sağlığa, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe, arkadaşlığa ve dostluğa dayanan bir insan topluluğu ekolüdür. Nasıl ki bir devletler hukuku varsa bir de uluslar arası spor hukuku vardır. İnsanoğlunun tekâmülü ile eski Yunandan bu zamana kadar gelişen kurallar, bu gün ileri düzeydeki prensiplerine ulaşmışlardır. Dolayısı ile sporda kuvvetli olan kazanır, zor kullanan kaybeder. Bireysel anlamda spor kişinin egemenlik ve olanaklarını değerlendirme duygularını geliştirir. Dolayısı ile kişi ve ulusların eğitimini tamamlar. Müşterek eğitim esasına dayanır ve spor ulusların akıl ve eğitim düzeyinin aynasıdır.  Judo ise; insana sıkı bir disiplin, saygı, sevgi ve nefis kontrolü verir. Şöyle ki Judoyu bir insanın kendi başına yapması olası değildir. Judo bilgili oyunculardan ( antrenörlerden ) öğrenilir ve sporcu, yetenek, akıl ve kuvvetini karşısındaki rakibine karşı kullanarak olgunlaşır. Gelişmesi, antrenörleri ve beraber antrenman yaptığı arkadaşlarına bağlıdır. Bu sebepten beraber antrenman yaptığı bütün rakiplerine karşı saygılı ve düşünceli olmalı, ne kadar yetenek kazanırsa kazansın, rakiplerinden elde ettiklerini göz önünde bulundurarak alçak gönüllü kalmalıdır. Judonun akıl, ruh ve bedeni geliştiren bir terbiye sanatı olduğu daima göz önünde bulundurulmalıdır. Disiplin Judoya olan hayranlığın bir sonucu olmaktan çok, Judonun bir parçasıdır.

8. Kaynaklarhttp://www.judo.gov.tr H. R. Güzelimdağ, Türkiye Judo Fed.http://www.akademikjudo.comhttp://www.turk-judo.com http://sporbilim.com Zonguldak Judo DerneğiZonguldak GSİMKano J.(2005), Judo Çeviren: S. Ertüzün, Okyanus Yayınları

15