65
24.02.2020 1 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar A. Felsefe ve «İslâm Felsefesi» İsimlendirmesi İsimlendirmenin dinamikleri, alternatif isimler B. Felsefe-Hikmet İlişkisi, Felsefe Tanımları Felsefe ve hikmet nasıl ilişkilendirildi? Felsefenin meşhur tanımları C. İslâm Felsefesinin Kapsamı ve Diğer Disiplinlerle İlişkisi Felsefe sadece felâsifenin faaliyetine indirgenebilir mi? Tasavvuf ve Kelamla etkileşimi D. İslâm Felsefenin Ortaya Çıkışı Gerçekten tercümelerle mi başladı? E. Diğer Sorunlar… İslâm Felsefenin tarihsel serüveni ile ilgili oryantalistik tezler A. Felsefe Nedir? Varlık, bilgi ve değer alanına ilişkin problemleri kapsamlı, rasyonel ve eleştirel bir yöntemle ele alan düşünce etkinliğidir. Felsefenin genel karakterini veren bu nitelikler İslâm dünyasında da görüldüğü için buradaki düşünce etkinliği de «felsefe» olarak nitelenmektedir. Bu haliyle İslâm felsefesi, genel felsefe tarihinin bir parçasıdır. 2 3

1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

1

1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar

A. Felsefe ve «İslâm Felsefesi» İsimlendirmesiİsimlendirmenin dinamikleri, alternatif isimler

B. Felsefe-Hikmet İlişkisi, Felsefe TanımlarıFelsefe ve hikmet nasıl ilişkilendirildi? Felsefenin meşhur tanımları

C. İslâm Felsefesinin Kapsamı ve Diğer Disiplinlerle İlişkisiFelsefe sadece felâsifenin faaliyetine indirgenebilir mi? Tasavvuf ve Kelamla etkileşimi

D. İslâm Felsefenin Ortaya ÇıkışıGerçekten tercümelerle mi başladı?

E. Diğer Sorunlar…İslâm Felsefenin tarihsel serüveni ile ilgili oryantalistik tezler

A. Felsefe Nedir?

Varlık, bilgi ve değer alanına ilişkin problemleri kapsamlı, rasyonel ve eleştirel bir yöntemle ele alan düşünce etkinliğidir.

Felsefenin genel karakterini veren bu nitelikler İslâm dünyasında da görüldüğü için buradaki düşünce etkinliği de «felsefe» olarak nitelenmektedir.

Bu haliyle İslâm felsefesi, genel felsefe tarihinin bir parçasıdır.

2

3

Page 2: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

2

A. «İslâm Felsefesi» İsimlendirmesi I

İsimlendirme, isimlendirilen şeyin nasıl değerlendirildiğini ve nereye oturtulduğunu gösterdiği için önemsenmesi gereken bir husustur.

Bu isimlendirme yerelleştirici bir anlam taşımaz. İslâm dinine, kültüre, coğrafyaya ve topluma vurgu yapar. Aynı türden diğer felsefelerden ayırt etmek için kullanılır. İslâm sanatı, İslâm mimarisi, Hint düşüncesi, Çin felsefesi

gibi isimlendirmeler de bu türdendir.

A. «İslâm Felsefesi» İsimlendirmesi II

«İslâm’ın felsefesi» demek değildir. Öyle olsa eleştirilemezdi. Ancak İslâm’dan tamamen kopuk da değildir. Zira İslâm dini

burada belirleyicidir. Bu düşünce etkinliği içerisinde kimi yönleriyle İslam’ın temel

ilkeleriyle çelişen akımlar ortaya çıksa bile bunlar bir gelenek oluşturamamıştır.

Başına «İslâm» eklenmiş kullanımın yaygınlaşması modern döneme aittir. Bu yönüyle düşüncenin kendisine değil, daha çok tarihine işaret eder.

«Arap felsefesi», «Arapça felsefe» şeklinde isimler de önerilmektedir. Eserlerin büyük çoğunluğunun Arapça olması ile temellendirilen bu öneri de fazla kabul görmemiştir.

4

5

Page 3: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

3

B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi

«Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia sözcüklerinden türemiştir.

Sonraki dönemlerde yaygın olarak Kur’ânî bir kavram olan «hikmet» sözcüğü kullanılmış, filozoflara da hakîm/hukemâ denmiştir.

Bu isimlendirmede meşruiyet kaygıları ve felsefe karşıtlığını aşma çabası olduğu söylenebilir.

Burada felsefe kavramı, sadece yorum yapma, eleştiri ve spekülasyon anlamı taşımaz; külli bir ilimler sistemini de hatıra getirir.

B2. Felsefe Tanımları I

İslam dünyasında felsefeye yapılan tanımlardan bazıları şöyledir:

Felsefe, mevcut olmaları itibariyle mevcut olan her şeyin bilgisidir(Eşyaü’l mevcude bima hiye mevcude).

Felsefe, ilahi ve insani olan şeylerin bilgisidir.

Felsefe, ölümü sevmek ve ölüme sığınmaktır.

Felsefe, insanın gücü yettiğince Tanrı’ya benzemesidir.

Felsefe sanatların sanatı ve ilimlerin ilmidir.

Felsefe, hikmetin tercih edilmesidir.

6

7

Page 4: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

4

B2. Felsefe Tanımları II

Bu tanımlarda dört şeyin öne çıktığı görülmektedir:

Nesnelerin mahiyetini ve hakikatini bilme,

Varlığın sebebini açıklama,

İnsanın kendini tanıması ve

İnsanın gücü ölçüsünde Tanrı’ya benzemesi

Tüm bu anlamları kapsayan bir tanım şöyle yapılabilir:

«Olan»a ve «olması gereken»e ilişkin olarak aklî zeminde temellendirilmiş tümel,evrensel, bütünlüklü ve tutarlı düşüncelerdir.

C1. İslâm Felsefesinin Kapsamı

Sadece felâsifenin ortaya koyduğu düşüncelerle sınırlanamaz.

Felâsifenin yanı sıra kelâm, tasavvuf, usûl-i fıkıh, tefsir, dil ve edebiyat çalışmaları, tarih, siyasetnameler gibi birtakım alanlardaki felsefî nitelikteki düşünceleri (yani daha çok teorik kısımları) da kapsayan bir terim olarak değerlendirmek gerekir.

12.-13. yüzyıldan itibaren kelâm bünyesindeki felsefî fikirler dikkate değerdir. «Felsefî kelâm» nitelemesi anlamlıdır. Fahreddin er-Râzî…

Benzer bir durum İbn Arabî ve takipçilerinde görülen tasavvuf metafiziği için de söylenebilir.

Burada sayılan disiplinlerin mensuplarının felâsife içinde sayılmamalarının önde gelen sebebi, onları belli bir tarz felsefeye, yani antik Yunan tarzında yapılan felsefeye karşı çıkmalarıdır. Ancak bu mutlak manada bir karşıtlık anlamına gelmez.

8

9

Page 5: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

5

C2. Felâsifenin Diğer Disiplinlerle İlişkisi

Felâsife kelâm ve tasavvuftan beslenmiştir. Kindi: Mutezili düşünce….

İbn Sînâ: Kelâm

Sühreverdi, Molla Sadra, İbn Bacce ve İbn Tufeyl: Tasavvuf

Kelâm ve Tasavvuf felsefeleri de felâsifeden etkilenmiştir. Gazâlî’nin başta mantık olmak üzere felsefi ilimleri kelâma dahil etmesi

Fahreddin er-Râzî’nin Kelâmı metefizik bir disiplin haline getirme projesi

İbn Arabî ve Sadreddin Konevî’nin İbn Sînâ metafiziğini esas alan düşünceleri

Felâsifenin diğer ilimlere de ciddi katkıları ve etkileri olmuştur. Usûl-i fıkıh: Kıyas ve akılyürütme biçimleri

Hadis ve Tefsir: Evrene, insana, doğaya dair ayet ve hadislerin yorumlanması

Dil ilimler: Dilin ortaya çıkışı, dil-düşünce-varlık ilişkisi, anlam teorisi

D. İslâm Felsefesinin Ortaya Çıkışı - I

İslâm Felsefesinin tercümelerle ortaya çıktığı tezi oryantalistik bir söylemdir. Özgün olmadığı ve sadece aktarıcı ve bir ölçüde yorumlayıcı bir rol üstlendiği şeklinde alt

önermeler içerir.

Temel amaç, bu disiplinin İslam ile olan bağını koparmak ve onu tercümelerle birlikte elde edilen bir miras olarak göstermektir. «Arapça felsefe» isimlendirmesi buna işaret eder.

Elbette kadim mirasın Arapçaya aktarılması ve bunlardan «yararlanılması» da bu felsefesinin gelişmesinde etkili olan unsurlardan biri olmuştur. Ancak tercümeler burada sebep değil sonuçtur. Yani felsefî bir eğilim olduğu için tercüme işine girişilmiştir. Yunancadan yapılan tercümeler

Hint kökenli ilimlerin etkisi

İran ve Roma kültürü ve devlet geleneklerinin etkisi

10

11

Page 6: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

6

D. İslam Felsefesinin Ortaya Çıkışı - II

Oysa bu disiplinin kaynağı, diğer İslamî disiplinlere kaynaklık eden Kur’ân ve Sünnettir. İslam’ın bu iki temel kaynağının sunduğu perspektif burada temel belirleyicidir. Aklı kullanmaya çağrı yapılıyor (İlmi hakikatler + ahlâkî ve pratik erdemler). Felsefe yapmanın ve felsefi düşünmenin imkân ve zeminini ortaya konuluyor. Felsefe için gerekli olan kavramsal, önermesel ve yöntemsel altyapıyı oluşturuyor ve ona

ilkelerini ve gayesini veriyor.

Kur’an’ın sunduğu felsefî perspektif şu şekilde başlıklandırılabilir: Eleştirinin ve eleştirel tavrın zorunluluğu Akletmenin ve aklî düşünmenin zorunluluğu Mantıksak tutarlılığın/doğruluğun gözetilmesi Olgusal doğruluğun gözetilmesi Kesin kanıt getirmenin lüzumu «Bilgi»nin «zan» gibi diğer bilişsel yapılardan ayrıştırılması

D. İslam Felsefesinin Ortaya Çıkışı - III

Bunların yanında çeşitli dahili ve harici sebeplerin tesirinden de söz edilmelidir. Dahili sebepler: Hz. Peygamber sonrası yaşanan dini/siyasi tartışmalar

Toplumun pratik ihtiyaçları (Tıp, muhasebe, siyasal ve sosyal kurumlar…)

Devletin desteğiyle yürütülen sistemli ilmi çalışmalar, kurulan kütüphaneler ve yapılan tercümeler

İlme ve ilim adamlarına hürmet, destek, himaye ve statü…

Harici sebepler: Kadim birikimle karşılaşmanın getirdiği olumlu etki

Diğer din ve inanç mensuplarıyla fikri mücadelenin gerekliliği

12

13

Page 7: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

7

D. İslam Felsefesinin Ortaya Çıkışı - IV

İslâm felsefesi diğer İslamî ilimlere nazaran daha geç teşekkül etmiştir. Bunun sebepleri; Felsefenin gerektirdiği daha üst ve soyut düşünce düzeyi

Felsefeye temel teşkil edecek alt disiplinlerin teşekkülünü tamamlaması

Fetihlerle birlikte kadim kültürlere ait mirası «zaman içerisinde» devralınması

Ancak diğer semavî dinlerle mukayese edildiğinde İslam’ın ilmî ve felsefî gelenekleri çok daha kısa zamanda oluşmuştur. Bunun başlıca sebepleri; Diğer dinlerin devlet ile ortaya çıkmamış olmaları

İslam vahyinin ilme ve düşünmeye verdiği ehemmiyet

İslam'ın devlet ile ortaya çıkması ve kısa sürede geniş coğrafyalara yayılma serüveni- Kadim mirasla karşılaşma

- Devlet desteği (mali ve kurumsal destek, tercümeler)

E. Diğer Sorunlar

İslâm felsefesinin ortaya çıkışı ve tarihsel serüveni ile ilgili pek çoğu oryantalistlere dayanan tezler söz konusudur: İslâm dünyasında felsefenin tercümelerle başladığı tezi

İslâm felsefesinin özgün olmayıp Yunan düşüncesinin kötü bir taklidi olduğu fikri

İslam felsefesi’nin belli bir dönemde ortaya çıkıp Gazzâlî’nin eleştirileri ile birlikte söndüğü, İbn Rüşd’ün çabalarının felsefî düşünceyi diriltmeye yetmediği tezi

İbn Sînâ gibi büyük düşünürlerin aşılamadığı, dolayısıyla felsefî düşüncenin şerh ve haşiyelerle birbirini tekrar eden bir yapıya dönüştüğü tezi

14

15

Page 8: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

1

2. Hafta – Kadim Mirasın TevarüsüA. «İslâm Felsefesi»nin Açılımı: Tercüme Hareketi

Tercümelerin Dinamikleri, Anlam ve Önemi

B. Tercüme Hareketinin NedenleriTercümelere neden ihtiyaç duyuldu?

C. İslam Felsefesine Yabancı TesirlerEtkileşimin gerçekleştiği Medeniyetler, Kültür Havzaları, Mütercimler

D. BeytülhikmeKuruluşu ve tercümeler döneminde işlevi

E. Tercümelerin Tarihsel SeyriNe, ne zaman tercüme edildi?

F. Apokrif EserlerEtkili olmuş ancak apokrik olduğu tespit edilen eserler…

A. İslam Felsefesinin Açılımı: Tercümeler

Motivasyonunu «hikmet hadisi» gibi dini referanslardan almaktadır.

Emeviler döneminde küçük çapta başlayıp Abbasiler döneminde gelişerek devam etti. (Bağdat merkezli, III/IX. yy – IV/X. yy)

Tercümeler, İslam toplumunda zaten mevcut olan felsefi ve entelektüel tartışmaların bir uzantısı olarak görülmelidir. Hangi eserin ne zaman tercüme edileceğine dair ihtiyacın belirlenmesi

Felsefi metinleri çevirebilecek felsefi birikimde kimselerin yetişmesi

Felsefi kavramların ortaya konulması

Felsefi metinlerin dinle uygun biçimde anlaşılması ve yorumlanabilmesi

Tercümeler yoluyla kadim birikim önce anlaşılmış, ardından eleştirilip özümsenmiş ve bunları aşacak yeni felsefi sistemler ortaya konmuştur.

2

3

Page 9: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

2

A. İslam Felsefesinin Açılımı: Tercümeler

Kadim felsefenin sürekliliğinin sağlanması ve önceki metinlerin muhafazası da bu yolla sağlanmıştır.

Tercümeler herhangi bir kişinin ya da sultanın merakı ya da kişisel ilgisine indirgenemez (Halife Me’mun’un rüyası). Nerdeyse toplumun tüm kesimlerinin destek verdiği gönüllü bir harekettir.

Tercümeler, İslam toplumunda zaten mevcut olan felsefi ve entelektüel tartışmaların bir uzantısı olarak görülmelidir. Hangi eserin ne zaman tercüme edileceğine dair ihtiyacın belirlenmesi Felsefi metinleri çevirebilecek felsefi birikimde kimselerin yetişmesi Felsefi kavramların ortaya konulması Felsefi metinlerin dinle uygun biçimde anlaşılması ve yorumlanabilmesi

Önceleri Süryaniceye yapılan tercümeler zamanlar zamanla doğrudan Arapçaya yapılmıştır.

Yunan dini, tarihi ve kültürüne dair eserler rağbet görmemiştir. Tercümeler sadece Yunancadan yapılmamıştır.

B. Tercüme Hareketinin Nedenleri

İslam devletle birlikte var olduğundan farklı toplumları yönetmenin şartlarını sağlaması açısından felsefeye duyduğu ihtiyaç

Teolojik tartışmalarda rasyonel bir sistem ve dil arayışı: Mantık , Diyalektik

Pratik zorunluluklar: Tıp, Matematik, Astronomi Sasani eliti ve mevali etkisi: Pehleviceden tercümeler İlim ve hikmete olan genel ilgi

4

5

Page 10: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

3

C1. İslam Felsefesine Yabancı Tesirler I

İslam felsefesinin düşünce olarak etkilendiği kaynakların en önemlisi Yunan ve Helenistik felsefesidir.

Bu iki kaynaktan sonra etki eden kaynaklar, İran ve Hint düşüncesidir. Fakat bu iki kaynağın, Yunan ve hellenistik felsefelere göre tesiri daha azdır.

Tercüme hareketi islam felsefe-bilim geleneğinin teşekülündeki en önemliunsurlardan biridir

Müslümanların Helenistik, İran, Hint ve diğer kültürlerle kurduğu anlamlıteması örneklendirir.

Düşünce tarihi açısından olduğu kadar, sosyo-kültürel açıdan da yorumlanmalıdır.

C1. İslam Felsefesine Yabancı Tesirler II

Hellenistik Felsefe:

Aristoteles’in öğrencisi Makedonya Kralı Büyük İskender’in (M.Ö. 356-323) Yunanistan’dan başlayarak Orta Doğu, Mısır, İran ve Hind bölgesine kadar genişletmesi sonucu Klasik Yunan düşüncesiyle bu bölgelerin kültür ve düşüncelerinin karşılaşması ve karışması neticesinde ortaya çıkan felsefi düşünceye verilen isimdir.

Müslümanların Karşılaştıkları ilk yabancı felsefe olarak ifade edilir.

M.Ö. II. Yüzyıldan itibaren oluşmaya başlayıp M.S. VIII. Yüzyılın başlarında OrtaçağSkolastik felsefenin doğuşuna kadar etkisini devam ettiren çok çeşitli okul ve düşünceleri de ifade eden bir dönemdir.

Bu dönemde ortaya çıkan Yahudi, Yunan ve Latin Patristik felsefeleri de hellenizminetkisinde geliştikleri için bu adla anılırlar.

6

7

Page 11: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

4

C1. İslam Felsefesine Yabancı Tesirler III

Hellenistik Felsefe: Bu dönemde ortaya çıkan farklı akımlar ve okullar

o Aristoculuk

o İkinci ve Üçüncü Akademiler

o Şüphecilik (Septisizm)

o Stoacılık

o Epikürcülük

o Yeni Pisagorculuk

o Yeni Eflatunculuk

Bu dönemde din açısından dikkate değer iki akım:

o Patristik Yahudi felsefesi

o Patristik Yunan ve Hristiyan felsefesi

C1. İslam Felsefesine Yabancı Tesirler IV

Sasani Düşüncesi:

Doğu’yu Batı’ya bağlayan ticari yolların güzergahında olması hasebiyleİran’ın hem Hind hem de Yunanlılarla çok eskilere varan bir alışverişi veetkileşimi vardı.

Bunun neticesi iki kültüre ait değişik alanlardaki eserleri kendi dillerinetercüme etmişlerdi. İran bölgesinin Müslüman olmasıyla Farsçayaçevrilmiş olan bu eserlerden önemlilerini Arapçaya tercüme ettiler.

Sasani düşüncesinin etkisi daha çok edebiyat, siyaset, ahlak, dinidüşünce ve devlet yönetimiyle ilgilidir

8

9

Page 12: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

5

C1. İslam Felsefesine Yabancı Tesirler V

Sasani Düşüncesi:

Sasani kültürünün İslam felsefesine olan katkısı sadece tercümeyle sınırlı değildir.Olayı geniş bir perspektiften ele aldığımızda islam felsefesine olan etkisinin ikitürlü olduğu görülür:

Kendine ait olan düşünceleriyle etkilemesi

Yunan, helenistik felsefe ile Hind düşüncesinin İslam dünyasına intikalinearacılık etmesi

Araplarla bir kültürel rekabetin varlığı dikkat çekicidir.

Maniheizm’in kaynaklık ettiği düalist düşüncenin başta İşrakilik olmak üzereetkili olduğu söylenebilir.

C1. İslam Felsefesine Yabancı Tesirler V

Hint Düşüncesi:

Müslümanların Hind düşüncesiyle doğrudan teması Halife Velid zamanında Sind, Kabil ve Keşmir’in fethiyle başlar.

Din ve dil bağıyla gelişen münasebetler, Müslümanların Hind kültür, din ve tarihine olan meraklarıyla daha da gelişti. İlgi ve etki tercüme yoluyla olmaktan ziyade kültür ve coğrafyanın yerinde görülüp araştırılması şeklinde tezahür etti.

Müslüman bilim-felsefe adamları, Hind düşüncesinin kaynaklık ettiği teorilere çokitibar etmemişlerdir. Bunun iki sebebi olduğu söylenebilir:

Hind coğrafyasının İslam memleketlerine olan uzaklığı

Müslümanların, Hind kültür ve düşüncesine ilgi duydukları VIII ve IX. YüzyıllarYunan-Helenistik bilim ve felsefesine olan yoğun ilginin zirve yaptığı zamanlardı.

10

11

Page 13: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

6

C1. İslam Felsefesine Yabancı Tesirler VI

Hint Düşüncesi:

Kelâmcılara etkisi

Kelamcıların genelince kabul edilen bekâ arazı ile kâim atomlar

Ebubekir er-Râzî’nin atomculukla birlikte ruh göçü (tenâsüh) anlayışı

Berâhime ve Sümeniye ekolleri

Tasavvufun Hint düşüncesinde etkilenmesi konusundaki tartışmalar

Yahya el-Bermekî’nin tıp ile ilgili metinleri tercüme ettirmesi

Bîrunî’nin eseri: Tahkik m’a li’l-Hind (geç dönem)

C2. Kültür Merkezleri VII

İslam dünyasında felsefe, mantık, kelam gibi akli ilimlerin doğuşu ve gelişiminde etkide bulunan kültür merkezleri şunlardır:

İskenderiye, Urfa-Nusaybin, Cundişapur, Harran, Antakya, Bağdat

Hellenistik dönemin felsefe-bilim birikimi bu şehirler vasıtasıyla İslamdünyasına geçti.

İntikal eden bu felsefe-bilim mirası, Müslümanların eliyle daha dageliştirilmiş, bazı hususlarda seleflerini takip eden bir tavır sergilerken bazıhususlarda da tevarüs edilen birikimde bulunmayan yeni konu veproblemler eklenmiştir.

Fakat İslam felsefesinin doğuşuna etki eden en önemli faktör, tercümefaaliyetidir.

12

13

Page 14: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

7

C3. Mütercimler VIII

Tercüme hareketinin ilk dönemlerinde Arap dilinin tam gelişememesi,tercüme yapan Süryani ve İran uyruklu kimselerin Arap diline vukufiyettekiyetersizlikleri gibi sebeplerle tercüme eserlerde hatalar bulunmaktadır.

Beytülhikme’nin kurulmasıyla tercüme hareketi, devletin himayesinde resmilikkazanarak yeni bir ivme kazandı. Bu dönemden itibaren tercümeleröncesine göre daha iyi ve daha mükemmel hale geldi.

Bu seviyeye gelinmesinde mütercimlerin yetkin ve ehil kişiler olmasının önemli rolü vardır.

Bunlardan en önemlileri: İshak b. Huneyn, Huneyn b. İshak, Kusta b. Luka, İbnü’l- Mukaffa, İbn Mâsaveyh

C. Beytülhikme I

Beytülhikme, 830 yılında Halife Me’mun tarafından resmi tercüme ve araştırmaenstitüsü ve kütüphanesi olarak kuruldu.

Beytülhikme'nin çekirdeği, Bağdat'ta kurulan Hizânetü'l-hikme adlıkütüphaneye dayanır.

Hizânetü'l-hikme Halife Mansûr’un kurduğu dil, edebiyat ve dinî ilimlere daireserlerin yanı sıra aklî ilimlerle ilgili olarak Grekçe, Süryânîce, Sanskritçe veFarsça'dan eserlerin tercüme edildiği kütüphanedir.

Beytülhikme'yi geliştiren ve Ortaçağ'ın ilimler akademisi hüviyetine kavuşturanHalife Me'mûn’dur. Tercüme hareketin en ateşli destekleyicileri olanBermekiler’in etkisi altındaki bir kültür içinde büyüdü.

14

15

Page 15: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

8

D. Beytülhikme II

İlk halifeler döneminde tercüme faaliyetlerinde atılım sağlansa da felsefi açıdantercüme hareketinin tetiklenmesi Me’mun’un halifeliği (813-833) döneminde olmuştur.İlk halifeler felsefeden ziyade bilime ilgi duymaktaydı. Me’mun ise özelliklefelsefeye ilgi duymaktaydı.

Me’mun dönemi tercümenin altın çağı olarak bilinir. Me’mun dedesi Mansur’un başlatmış olduğu işi tamamladı.

Me’mun’u felsefe eserlerini tercümeye sevk eden şey akli kıyasa eğilimi ve mutezile ekolünün etkisinde kalmış olmasıdır.

Onun kadim kültür ve felsefeye olan merakına dair gördüğü bir rüyanın etki ettiği de ileri sürülmektedir.

500 yıldan fazla İslâm ilim dünyasına kaynaklık teşkil eden bu merkez 1258'de Hülâgû tarafından yakılıp yıkılmıştır.

E. Tercümelerin Tarihsel Seyri I

İslam'ın kısa sürede yayılması ve önemli kültür merkezlerinin fethi Şam 15/636, Halep 16/637, Antakya 17/638, İskenderiye 21/642

Hz. Muhammed’in vefatından yaklaşık bir asır sonra çok geniş sınırlar artık İslam toprağı olmuştu.

Sadece önceki birikimin İslam dünyasına intikali değil, aynı zamanda İslam felsefesinin gelişmesi sürecidir ve onun gücünü ortaya koymaktadır.

Tercümeler çok erken tarihler de başlamıştır. Bilimsel eserler ilgi görmüştür. Yunan simyacı Zosimos’un eseri 38/658

İlk kez tıp kitabının çevrilmesi: I. Mervan dönemi (64-65/683-685)

Emevi Prensi Halid b. Yezid’in (ö. 107/720 civarı) teşvikiyle çevrilen kimya ve astroloji eserleri

Abbasiler döneminde Bağdat’ın kurulmasıyla tercümeler niceliksel olarak arttı ve felsefi eserlerin çevrilmesi yaygınlık kazandı.

16

17

Page 16: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

9

E. Tercümelerin Tarihsel Seyri II

I. Mansur Dönemi:

Abdullah b. Mukaffa – Aristoteles’in Organon’u, Farsçadan Kelîle ve Dimnegibi çeşitli çeviriler

Batlamyus’un el-Mecisti’si, Öklid’in Elementler’i, Geresalı Nikomakhos’unAritmetik’i

Harun Reşid Dönemi:

Yuhanna b. Mâseveyh – Önemli tıbbi eserlerin tercüme görevi verilmiştir.

Brahmagupta’nın Sanskritçe astronomi eseri Siddhanta (Sind-Hind)

Farsçadan astronomiye dair eserler…

Her iki halife döneminde de etkili olan İranlı vezir Yahya el-Bermekî’nin Hint dilinden tıp ile ilgili eserler

E. Tercümelerin Tarihsel Seyri III

Me’mun Dönemi: Beytü’l-Hikme’nin kurulması, civar bölgelerden kültür elçileriyle kurulan büyük bir kütüphane, tercümelerin yanı sıra bilimsel ve felsefi faaliyetler…

18

19

Page 17: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

10

F. Apokrif Eserler

Tercüme edilen eserlerden iki tanesi Aristoteles’e nisbet edilmekle birlikte bu eserlerin aslında ona ait olmadıkları anlaşılmıştır.

Bu iki eser hem din ile felsefeyi uzlaştırdıkları hem de felsefi okullar arasındaki görüş ayrılıklarını giderdikleri için ilgi görmüş ve etkili olmuştur. Bunlar: Theologia

Liber de Causis

Bu iki Yeni-Platoncu eserde, felâsife tarafından kabul edilecek olan neredeyse bütün fikri unsurlar vardı: İlk İlke ya da Tanrı’nın mutlak aşkınlığı

Eşyanın ondan sudûru ya da feyezanı

Tanrı’nın yaratmasında Aklın vasıta oluşu

Nefsi akıl alemi ile his alemi arasında bağ olması

Bir’den sâdır olan en düşük şey ve kozmik skalada en aşağı tabaka olarak maddenin hakir görülmesi

20

Page 18: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

1

2. Hafta Siyasi-Dini Gerilimler: Kelâm ve Tasavvuf

A. Dini-Siyasi İhtilaflarİlk fikir ayrılıkları ve ortaya çıkan ekoller

B. İlk Kelâm Okullarının Ortaya ÇıkışıAna kelâm okullarının teşekkülü

C. Mu‘tezileTemel fikirleri, İslam düşüncesi açısından önemi ve etkileri

D. Zühd Hareketi ve TasavvufOrtaya çıkışı ve temel iddiları

A. İlk Dini-Siyasi İhtilaflar

Hz. Muhammed’in vefatından sonra Müslümanları meşgul eden ana meseleler siyasi ve askeri meselelerle olmuştur.

İlk ciddi ihtilaf hilafet meselesidir.Hz. Ali ile Hz. Aişe arasındaki Cemel Vakası (656)Hz. Ali ile Muaviye arasındaki Sıffîn Savaşı (657)Hakem Olayı ve ardından meydana gelen kopuşlarHariciler, Mürcie ve Şia

Özellikle Şia’nın yoğun olarak kullanacağı ve «kalem-kırtas hadisesi» olarak bilinen olay da bunlardan biridir.

2

3

Page 19: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

2

A. İlk Fırkalar I

Hariciler: Başta Hz. Ali tarafında iken hakem olayından sonra

ayrılmışlardı Nasların zahirine göre verdikleri sert hükümlerle bilinirler. İmanı şeriatın zahirine uymakla eşdeğer tutmaya

mütemayil olduklarından büyük günah işleyenleri Müslüman saymamışlardır. Bu kişi eğer halife ise azledilmeli ya da öldürülmelidir.

Dini-siyasi ihtilafların çözümü için başvurulacak son merci «Allah’ın Kitabı»dır.

A. İlk Fırkalar II

Mürcie: Tartışmalı konularda hükmün ertelenmesini teklif

etmişlerdir. Haricilerin sert tutumuna itiraz etmişlerdir. Salih ameller imanın ölçüsü değildir. Kalbinde Allah

sevgisi ve tevazu olan kişi, büyük günah işlese dahi bu onun imanına zarar vermez.

Herhangi bir konuda son hüküm Allah’a bırakılmalıdır. Hilafet için kureyşilik şart değildir. (Bu ilkeyi hariciler de

benimsemiştir.)

4

5

Page 20: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

3

A. İlk Fırkalar III

Şia: Hz. Ali taraftarlarına verilen isimdir. Halifeliği en başından beri Hz. Ali’nin hakkı olarak

görmüşlerdir. Zira halifelik seçimle değil ilahi tayinledir. «İmam» sadece peygamberin tek meşru varisi değil, aynı

zamanda şeriatın da tek yorumlayıcı otoritesidir. Hata ya da günah işlemediği için (ismet) azledilmesi ile ilgili

tartışmalar anlamsızdır. İtikadi ve fıkhi en son otorite imamdır. O, dini öğretimin (ta’lim)

kaynağıdır. (İsmaililer: Ta’limiyye) İmamın zahiren yokluğunda (gaybet) toplumun işlerini onun

ahir zamanda dönüşüne kadar (rec’at) vekili yürütür.

B1. Kelamın Ortaya Çıkışı - I

İlk fukaha ve muhaddisler metne bağlı kalarak yorum yapmayı tercih etmişlerdir. Ancak tefsirin ve dilsel tahlillerin yeterli olmadığı yerlerde kelam okullarının temelleri atılmıştır.

Bu anlamda kelâm, iman ile ilgili anlaşılacak noktayı belirleme çabası anlamında bir «tefsir» olarak başlamış görünüyor. Onun «dini savunma» işlevi sonraki dönemde ortaya çıkmıştır.

Bu dönemde ilk kez büyük günah işleyen ve tövbe etmeyen bir zümre ortaya çıkıyor (Mürtekib-i kebire).

Tartışılan meselelerin evrilmesi:• Büyük günah işleyenlerin durumu: • Kader ve İnsan hürriyeti: İlâhi iradeden hürriyet• İlahi sıfatlar meselesi (irade, ilim ve kudret): İlâhi zâtı tanımak

6

7

Page 21: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

4

B1. Kelamın Ortaya Çıkışı - II

Kelâm nazarî/teorik bir disiplin olarak kurulmuştur. Maksadı davranış değil, bilgi olan bir alanı inceler. İnsan iradesi dışındaki varlık alanını konu alıyor. Kullanılan yöntem: «Gaibin şahide kıyası». Bu, «bilgi

istadlal ile elde edilir» demektir. Hicri 2. yüzyılla artık konular sistematik hale gelmiştir.

B2. İlk Kelami Okullar I

İrade Hürriyetini Savunanlar: Kaderiyye Bu hareket Emeviler döneminde revaç görmemiştir. Daha sonra Mutezile ekolüne dönüşecektir. Mâbed el-Cühenî (ö. 699), Gaylan ed-Dımeşkî (ö. yakl.

743)

8

9

Page 22: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

5

B2. İlk Kelami Okullar II

Mutlak Belirlenimciler: Cebriyye/Cehmiyye: Kurucusu Cehm b. Sahvan (ö. 745) olarak kabul edilir. Kayıtsız şartsız ilahi kudret doktrini benimsenmiştir. Bunun

neticesi olarak insan fillerinin mutlak olarak Allah tarafından belirlendiği fikri kabul edilmiştir. İnsana fiilleri ancak mecazi manada izafe edilebilir.

«Allah’ın zâtı, O’nun sıfatlarıyla aynıdır.» Bu görüş sebebiyle Cehm ve taraftarlarına «Muvahhidûn» da denilmiştir.

Cennet ve cehennem içindekilerle birlikte yok olacaktır. Bu ekol daha sonra küçük tasfiyelerle Ehl-i Sünnet inancı ile

özdeşleşecektir.

C. Mu‘tezile I

Mu’tezile/Mezhebü’l-‘adl ve’t-tevhîd: Kurucusu Vasıl b. Atâ (ö. 748) olarak kabul edilir. Büyük günah meselesindeki tavrı: O kişi küfür ile iman

arasındadır (fâsık). En önemli görüşleri: Adalet ve Tevhid. Diğer prensipler (el-va’d

ve’l-vaîd, el-menzile beyne’l-menzileteyn, emr-i bi’l-ma’rud ve nehy-i âni’l-münker) bu iki ilkeden türetilmiştir.

Onların ön plana çıkan özelliklerinden biri de sünnetullah’ı ve Allâh’ın fiillerinin makul (akılla izah edilebilir) olduğunu düşünmeleri ve bunu kutsal kitabın otoritesi ile çelişmeden izah edilebileceğine inanmalarıdır.

İyi ve kötünün akılla bilinebileceğini düşünmeleri de bu fikrin bir devamındır.

10

11

Page 23: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

6

C. Mu‘tezile II

«İnsan kendi fiilinin yaratıcısıdır» şeklindeki görüşleri bilinmektedir. Ancak bu görüş farklı şekillerde açıklanmıştır.

Ebu’l-Huzeyl el-Allâf (ö. 841 veya 849) «tevellüd» (bir şeyin bir şeyden doğması) teorisini ortaya atmıştır. Böylece o, fiil ile fiilin neticesi arasındaki sebeplilik bağını açıklamaya istemiştir.

Nazzâm (ö. 835 veya 845) «zuhur-kümûn» teorisiyle felsefi bir yönelim sergilemiştir. Bu teori ile eşyanın gizli özelliklerinin başlangıçta Allah tarafından yaratıldığı ve bunların daha sonra ortaya çıktığı savunulmuştur. Yani her şeyin yaratıcısı dolaylı olarak Allah’tır ve O’nun «süreli yaratması» bu şekilde gerçekleşmektedir. Bu teori Mu‘tezile içerisinde de eleştirilmiştir.

C. Mu‘tezile III

Nazzâm «tab‘» fikrinde Muammer b. Abbad’ı izlemiş gibidir. Muammer’e göre cisimleri Allah yaratmıştır, ancak arazların varlığı bizzat cisimlerin filleri ile ilgilidir. Bu fikrin gayesi kötülüğün (şerr) Allah’a nisbet etmekten kaçınmak ise de hasımları bu fikri Allah’a acziyet isnad etmek olarak yorumlamışlardır.

Sümâme b. Eşras (ö. 828), fiillerin sonuçlarını da insana nisbetetmenin paradoks yaratacağını düşünerek (başka bir adamı yaralayıp ondan önce ölen kimsenin durumu gibi) bu sonuçların bir faili olmadığını ileri sürdü. Böylece hem insanı hem de Allah’ı ahlaki sorumluluktan kurtarmış oluyordu.

12

13

Page 24: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

7

C. Mu‘tezile IV

Mu‘tezilenin «adalet» düşüncesine yaptıkları vurgu başka bazı sonuçlar da doğurmuştur: Şefaatin reddi İlahi mahkemenin kaçınızmazlığı (vâ‘d-vaîd)

Onların dikkat çeken diğer bir yönü de ilahi sıfatlar konusundaki tutumlarıdır. «Tevhid» ilkesinin gereği olarak onlar, ilahi zâttan ayrı sıfatları kabul etmediler ve bu sebeple «muattıla» olarak isimlendirilmişlerdir. Onların bu tavrı mücessime ve sıfatiyye fırkalarına bir tepki olarak da görülebilir.

C. Mu‘tezile V

«Vesilecilik» olarak adlandırılan mümkün cevher (atom) ve araz metafiziği Nazzâm dışında Mu‘tezililerin geneli tarafından kabul edilmiştir.

Buna göre kâinattaki her şey iki unsurdan, atom (el-cüz’ lâ yetecezzâ) ve niteliklerden (‘araz) meydana gelir. Cisimler arazsız olamaz, arazlar da kendi başlarına var olamayıp sürekli yaratılmaktadır. O halde bir bütün olarak âlem sürekli yeniden yaratılır. Bu formülasyonu olgunlaştıran kişi olarak ise Eş‘arî kelamcı Bakıllânî (ö. 1013) gösterilir.

Bu düşünce Eş‘arî kelamcılarca da benimsenmiş ve kelam düşüncesinin ayrılmaz bir parçası olagelmiştir.

14

15

Page 25: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

8

C. Mu‘tezile VI

Kelam ve felsefe tarihi açısından en çok tartışılan iki sıfat irade ve kelam olmuştur. Sonraki dönemlerde buna ilim sıfatı da eklenecektir.

İlahi irade hâdis midir? Basra kolu: Hâdistir, bu sebeple de bir mahalde kâim değildir. Bağdat kolu (Bişr b. el-Mu’temir): Allah’ın zâtî ve fiili iradesi vardır. Nazzâm ve Ka’bî: Bu sıfat Allah’a atfedilemez.

İlahi kelam yaratılmış (mahluk) mıdır? Evet, mahalli ise Levh-i mahfuz’dur. Hâriciler, Mürcie, Şia ve Cehmiyye’nin çoğu da aynı görüştedir.

Me’mun ve Mihne hadisesi (827-833): Ahmed b. Hanbel’in direnişi 847’de el-Mütevekkil’in tahta çıkışı ile rüzgarın tersine dönmesi

C. Mu‘tezile: Temsilcileri VII

Basra Kolu: Vasıl b. Atâ (ö. 748) Amr b. Ubeyd (ö. 762) Ebu’l-Huzeyl el-Allâf (ö. 841 veya 849) Ebû Bekr el-Esamm (ö. 835-845 Ali el-Esvârî Muammer b. Abbâd Hişam el-Fuvatî Ebû Ya’kup el-Şehhâm (ö. 847) Abbâd b. Süleyman (ö. 864) Amr b. Bahr el-Câhız (ö. 868) Ebû Ali el-Cübbâî (ö. 915) Ebû Haşim b. el-Cübbâî (ö. 933)

Bağdat kolu: Bişr b. el-Mu’temir (ö. 825)

Sümâme b. el-Eşrâs (ö. 828)

Ebû Musa el-Murdâr (ö. 841)

Ca’fer b. Mübeşşir (ö. 849)

el-İskâfî (ö.855)

Ahmed b. Ebî Du’âd (ö. 855)

Ebu’l-Hüseyn el-Hayyât (ö. 902)

Ebû Kasım el-Belhî el-Ka’bî (ö. 931)

16

17

Page 26: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

9

C. Mu‘tezile: Etkileri VIII

Eş‘arî okul X. yy’da Mu‘tezile’den neşet etti. İmam Eş‘arî’nin buradan koptuğu bilinmektedir. Onların ortaya koyduğu bütün kavram ve problemleri devaldılar.

Aşırı yönleri törpülenerek Ehl-i Sünnet’e etki etmiştir. İslam akidesinin içeride aşırı fırkalara karşı, dışarıda ise

Müslüman olmayanlara karşı svunulmasında etkin rol oynadılar.

Varlık ile ilgili görüşleri felâsifeyi de etkilemiştir.

D. Zühd Hareketi - I

Başlangıçta «la-dini» olmaya karşı protest bit yaklaşım olarak ortaya çıktığı söylenir.

Ancak baştan beri temel iddiası şudur: Din istidlalle değil, tecrübe/deneyimleme ile (ilham, sadık rüya) anlaşılır. Aksi halde dil oyunlarından öteye gidip «mana» anlaşılmaz.

Bu çerçevede bir ilme de dönüşen tasavvuf iki konuya eğildi: Allah-âlem ilişkisi: «Marifetullah» olarak ifade edilen bu konu

aslında metafizik demektir. İradi haller: Bu da ahlâk demektir.

18

19

Page 27: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

10

D. Zühd Hareketi - II

Böylede H. 2. yüzyılın sonuna gelindiğinde Müslümanlar iki model ilim inşa etmiş oldular: Kelâm: İradi olmayan fiiler Fıkıh: İradi fiiller (Ef’al-i ibâd)

Tasavvuf ise bu iki alanı cem etmeye çalışmıştır.

20

Page 28: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

1

3. Hafta – İslam Düşüncesinde Felsefi Ekoller

A. İslam Düşüncesinde Ekol OluşturanlarDoğrudan temsilcisi olan felsefi ekoller…

B. İslam Düşüncesine Etki Yapmış OlanlarTemsilcisi olmayan ancak bazı fikirleri etkili olmuş ekoller

C. Bağımsız FilozoflarHerhangi bir okulun mensubu olarak sınıflandırılmayan düşünürler

A. İslam Düşüncesinde Ekol Oluşturanlar

İslam felsefesinin tarihi süreç içinde yakalamış olduğu seviyede değişik filozof ve ekollerin katkıları vardır. Bunların başlıcaları: Dehriyye Tabiatçılar Bâtınilik İhvân-ı Safâ Meşşâîlik İşrâkilik

2

3

Page 29: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

2

A1. Dehriyye

İsimlendirme el-Câsiye 45/24’den gelmektedir. Genel olarak ilhad hareketlerini ifade etmek için de bu isim

kullanılmıştır. Âlemin başlangıcı ve sonu bulunmadığını savunan felsefe görüşüdür. Maddi kâinatın ötesinde manevi bir varlığın bulunmadığını

savunmuşlardır. Peygamberlik ve mucizeleri inkar edip aklın rehberliğini yeterli gören

bu grup ibadetleri de gereksiz alışkanlıklar olarak görmüştür. Temsilcileri:

Başta İbnu’r-Ravendi olmak üzere eski İran kültürüne bağlı katip ve edipler Brahmanizm etkisi altında kalan ve Grek materyalizmine ilgi duyan

tabipler ve bilginler

A2. Tabiatçılar I

Metafiziğe dair soruşturmayı tabiat felsefesini temele alarak yürüten felsefe akımı

İslam dininin tabiatı araştırmaya yönelik teşvikleri ve çeşitli dini ihtiyaçların etkisiyle tabiat araştırmaları gelişmiştir.

Pozitif bilimler alanında çalışan bu kimselerin kendi alanlarında birer otorite oldukları görülür.

Temsilcileri: Cabir b. Hayyan (Kimya)Ebubekir Râzî (Tıp)

4

5

Page 30: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

3

A2. Tabiatçılar II

Cabir b. Hayyan:Maddi alem sırlarla doludur ve bunu anlamanın yolu kimyasal analizlerden geçer.

Ebubekir Râzî: Beş ezeli İlke (el-kudemâu’l-hamse): Yaratıcı, ruh (nefs),

madde (heyûlâ), mekan (halâ) ve zaman (dehr) Dine ve peygambere gerek olmadığını savunarak deist bir

anlayışı kabul etmiştir.

A3. Bâtinîlik I

Nasların zahiri dışında bir bâtını olduğunu ve bunun ancak te’vil ile anlaşılabileceğini kabul eden fırkaları ifade eder.

Bunlara göre zahiri anlam meyvenin kabuğu gibi, asıl amaç yani öz (bâtın) ise meyvenin içi gibidir.

Hiri 2. asırda ortaya çıkan bu akımın en bilinen ismi Hasan Sabbah’tır (ö. 1134). «Daru’l-Hikme» adıyla eğitim kurumları kurmuş ve fedailer (dâî) yetiştirmiştir. Alamut kalesini merkez alan bu oluşum İslâm dünyasında özellikle devlet adamlarına yapılan suikastlerle anılmıştır.

6

7

Page 31: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

4

A3. Bâtinîlik II

İnsanları ayrılığa götürdüğü için akla önem vermemişlerdir.

Fikir ve eylemleri iki esasa dayanır: Hilafet yerine imameti (İlahi sıfatlara sahip, Hz. Ali soyunan,

masum, dini değitirme ve yorumlama yetkisine sahip kişi) ikame etmek

Fikirlerini yaymak ve siyasi iktidarı ele geçirmek için gizli teşkilatlar kurmak

Başta İmam Gazzâlî ve Fahreddin er-Râzî olmak üzere pek çok ehl-i sünnet alimi bu akımlarla mücadele etmiş ve bu konuda eserler telif etmiştir.

A4. İhvân-ı Safâ I

X. asrın Batını-İsmaili eğilimler taşıyan ve gizli bir cemaat şeklinde örgütlenen temelde Yeni-Eflâtuncu felsefi hareketi

Elli bir risaleden oluşan eserleri: Resâilu İhvâni’s-safâ Risalelerin müellifleri gizli tutulmakla birlikte kaynaklar bazı

isimler vermektedirler. Dine yanlış fikirler karıştırıldığını ve cehaletle kirletildiğini,

bunun da ancak felsefe ile mümkün olabileceğini savunurlar. Bunun için İslam şeriatı Yunan felsefesi ile uzlaştırılmalıdır.

Onlara göre insanların huzur ve mutluluğu felsefi bir dindedir. Bunun için bütün din ve milletlerin manevi ve ilmi mirasını bir araya getirmeyi amaçlamışlardır.

8

9

Page 32: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

5

A4. İhvân-ı Safâ II

Şeriatın zâhiri âvâm, bâtını havâs içindir. Dinin bâtınını anlamak için teorik ilimlerde yetkinlik kazanmak gerekir.

İlimler: Matematik-Fizik-Metafizik Sayılar sembolizmi ve gnostisizm: Pisagorculuk

Tabiat felsefesi: Aristo fiziği temelli eklektisizm Mantık: Aristo mantığı

Varlık düşüncesi: Sudûr teorisi Ahlak: Nefis tezkiye ve terbiyesi esaslı mistik karakterli bir ahlak

anlayışı

A5. Meşşâîlik I

İslam felsefe tarihinin en yaygın ve en etkili akımıdır. Aristo felsefesi ile birlikte Yeni-Eflatuncu şârihlerin

eserlerinden ve bazı apokrif kitaplardan da etkilenmişlerdir.

İbn Rüşd istisna edilirse saf bir Aristoculuktan söz edilemez.

Başlıca temsilcileri:Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Rüşd (yaklaşık 500 yıl)

10

11

Page 33: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

6

A5. Meşşâîlik II

Ortak fikirleri: Yöntem: Aristo Mantığı: el-Burhan/İkinci analitikler Terminoloji ve yöntemde Aristo’ya bağlılık ancak ilahiyyat,

nübüvvet ve mead meselelerinde Aristo’den farklılaşma Rasyonalist bir yaklaşımla din ile felsefeyi uzlaştırmaya

çalışmışlardır. Ancak burada akıl asıl, nass ise fer’ konumundadır.

Kindî ve İbn Rüşd hariç, varlığın meydana gelişini «Sudûrteorisi» ile açıklamışlardır.

Sınırlı-sonlu ve dolu bir evren anlayışını benimsemişler; boşluk fikrini ve atomcu yaklaşımı reddetmişlerdir.

A5. Meşşâîlik III

Ortak fikirleri: İnsan aklının çalışmasını ontolojik bir ilke olarak «faal akıl» ile

açıkladıkları için sezgicilik fikrine kapı aralamışlardır. Nübüvveti aklî olarak temellendirip vahyi güvenilir bir bilgi kaynağı

olarak görmüşlerdir. Felsefeleri eklektik özellikler taşır. Ruhun bedenle birlikte ortaya çıktığını savunmakla birlikte

bedenden sonra da varlığını devam ettireceğini kabul etmişlerdir. Kindî, Âmirî ve İbn Rüşd istisna edilirse, ahiret hayatının ruhaniliği

benimsenmiştir. Ahlak felsefelerinin temelini mutluluk anlayışı oluşturur. İyimser bir

bakışa sahip olup kötülüğün cüz’i olduğunu savunurlar.

12

13

Page 34: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

7

A6. İşrâkilik I

XII. Asrın sonuna doğru Meşşâîliğe karşı ortaya çıkmıştır. Kurucusu: Şehabeddin Yahya es-Sühreverdî el-Maktûl Hakikate rasyonel bilgi kanalıyla değil, mistik tecrübe ile

ulaşılır. Eflâtun felsefesi, İbn Sînâ’nın el-İşârât’ının son bölümü

(Makamâtü’l-ârifin) ve İbn Tufeyl’in Hayy bin Yakzan’ıSühreverdî’nin kaynakları arasındadır. Ayrıca İran hikmeti (irfan) ve gnostik unsurlar da onun düşüncesini etkilemiştir.

Deruni tecrübe ve mükaşefe gereklidir ancak bu mükaşefeye teorik temaşa temel teşkil eder.

A6. İşrâkîlik II

Felsefe ve tasavvufu birleştirmeyi amaçlayan bir hareket olarak sunulmaktadır.

Mistik zevk ve duyguları esas aldığından Doğu’nun ruhuna uygun düşmektedir ve başta İran ve Hindistan olmak üzere çeşitli bölgelerde etkili olmuştur.

Nur sembolizmi > Sudurda akıllar yerine nur Takipçileri: Şehrezûrî, Kutbuddin Şîrâzî, Celâleddin ed-

Devvânî, Molla Sadra

14

15

Page 35: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

8

B. İslam Düşüncesine Etki Yapmış Olanlar

İslam öncesi bazı ekollerin İslam dünyasında doğrudan temsilcileri olmamakla birlikte bu ekollerin bazı düşünceleri İslam felsefesine etki etmiştir.

Bu ekoller: Stocılık/Revâkıyye Atomcular

C. Bağımsız Filozoflar

İmam Gazzâli Ebu’l-Berekât el-Bağdâdî Ebû Reyhân el-Bîrûnî İbn Heysem İbn Haldûn

16

17

Page 36: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

9

Sonraki Dönem…

Kelami-felsefî çizgi: Gazzâlî Fahreddin er-Râzî Seyfeddin el-Âmidî Adudüddin el-Îcî Sa’deddin et-Teftazânî Celâleddin ed-Devvânî

Tasavvufî-felsefi çizgi: İbn Arabî Sadreddin Konevî Davud Kayseri Molla Fenâri İbn Kemal Molla Lütfi

18

Page 37: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

1

3. Hafta – Dehrî ve Tabiatçı Felsefe

A. İbnü’r-RâvendîDehrî fikirlerin temsilcisi….

B. Ebûbekir Zekeriyya er-RâzîNaturalist filozof ve tabip

A. İbnü’r-Râvendî

Horasan’ın Merverrûz şehrine bağlı Rîvend köyünde doğdu Hayatı hakkında bilgi yoktur. Ömrünün önemli bir bölümünü

Bağdat’ta geçirmiştir. Onun fikirlerine dair bilgiler, hasım kaynaklardan bize

ulaşmaktadır. Mu‘tezile fikir çevreleriyle yakın teması var. Ancak onlarla arası

bozulunca, bir kısmı Şiî karakterli bir kısmı ise mülhidlik sayılan görüşleri yüzünden aleyhinde şiddetli bir kampanya başlatılmış ve ismi İslâm düşünce tarihinde «ilhâd» kavramıyla âdeta özdeşleşmiştir.

Ölüm tarihi olarak 243/857 ile 301/913-14 yılları arasında değişen farklı tarihler verilmektedir

2

3

Page 38: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

2

A. İbnü’r-Râvendî

Bazı tarihi kaynaklar onun vahyin önemini ve mucizeyi inkâr ettiğini belirtir.

Başka bazı kaynaklar bu inkâra Allâh’ın varlığını da dahil ederler.

Bazı kaynaklar ise onun inkârının vahiy müessesesi ile sınırlı olduğunu; onun, insan aklını Allah hakkında bilgi edinmek ve iyi olanla kötü olanı ayırmak için yeterli gördüğünü aktarır. Buna göre, Vahiy tamamen gereksizdir. Mucizeler batıldır. En büyük mucize olarak gösterilen Kur’an’ın edebî mükemmelliği ise

bir Arab’ın diğerlerini bu konuda geride bırakmasından ibaret olup, olağandır. Anadili Arapça olmayanlar için ise bu edebî delilin isbatdeğeri yoktur.

A. İbnü’r-Râvendî

Ona nisbet edilen diğer bazı sapkın fikirler ve gerişimler: Âlemin kıdemi Düalizmin (Maniheizm) tevhitten daha üstün olduğu İlahi hikmetin beyhudeliği Hz Muhammed’i istihza ve Kur’an’ı taklit etme gerişimi

4

5

Page 39: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

3

A. İbnü’r-Râvendî

Mutezile’nin eleştirileri neticesinde onun da bir mülhid olduğu kabul edilebilir. Ancak Maturidî’nin aktardıkları, onun mülhidgörüşlerin bir tasvircisi olduğu ihtimalini de gündeme getirir.

Klasik kaynakların çoğu, onun önceleri bilinçli bir Mu‘tezilî iken sonradan Şiî-Râfizî doktrinleri benimsediğini ve nihayet bazı müfrit Şiî çevrelerinde tutunma imkânı bulan mülhidceinançlara ve âlemin ezelîliğini savunan görüşlere bağlandığını kaydetmektedir.

İbnü’n-Nedîm’in bildirdiğine göre İbnü’r-Râvendî ölürken pişman olup tövbe etmiş, bütün olanların arkadaşlarının kendisini dışlamasına duyduğu öfkeden kaynaklandığını belirtmiştir.

A. İbnü’r-Râvendî: Eserleri

Kitabu’t-tâc: Cisimlerin hudusunu reddederek âlemin ezeli olduğunu ve bir yaratıcısının bulunmadığını savunmuştur.

Kitabu’t-ta’dil ve’t-tecvir: İlahi hikmeti inkar etmiştir. Kitabu’z-zümürrüd: Peygamberlerin mucizelerini inkar etmiş,

Kur’an’da çelişkiler olduğunu savunmuştur. Kitabu’l-imame: Sahabelere dil uzatmıştır Kitabu’d-dâmiğ: İlahi kelamı reddetmiştir. Kitabu’l-garûf: Tekafü-i edilleyi savunmuş ve hakikatin göreceli

olduğunu kabul etmiştir. Kitabu’l-Ferîd: Peygamberin İsmet sıfatını sorgulanmış ve

mütevatir haberi eleştirmiştir.

6

7

Page 40: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

4

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Hayatı

Horasan’ın Rey şehrinde doğdu. Latin kaynaklarında «Rhazes» olarak bilinmektedir. Felsefe ve tıpta gösterdiği büyük başarıdan dolayı 32 yaşında

hastane başhekimliğine getirilmiştir. Yine tıptaki başarısından ötürü «Arapların Galen’i» olarak

anılmıştır. Müşfik, cömert, çalışkan bir kişi… Ölümünde kısa bir süre önce katarakt hastalığını yakalansa da

«Dünyayı yeterince gördüm, artık görmek istemiyorum» diyerek tedaviyi reddediyor.

Ölümü 925 veya 932.

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Felsefesi

Metafizik düşüncesinin Eflâtun’culuktan, ahlak anlayışının ise Sokratik düşünceden etkilendiği söylenir.

Nübüvvetin reddi ve âlemin ezeli olduğunu kabul Beş ezeli ilke: Tanrı, nefs, zaman, mekan ve madde Aristo Eleştirisi:

Dolu bir evren tasavvurunun reddi Atomun ve boşluğun kabulü Hareketin cisimler için zâtî olduğunu, tabiatın ya da terkipteki baskın

unsurun bir neticesi olmadığının benimsenmesi

8

9

Page 41: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

5

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Felsefesi

Akıl ve Nefs: Nefsin üçlü taksimi: Aklî/Ruhani, Şehevî/Bitkisel ve

Gadabi/Hayvanî Nefs canlı ancak akılsız olup maddeye meftûn olmuştur. Cismani

lezzetlerden pay alabilmek için onunla birleşmek ve ona şekil vermeye çalışmıştır, ancak maddenin mukavemetiyle karşılaşmıştır.

Allah ona bu imkânı tanıyarak maddi lezzetlerden pay alma arzusunu tatmin edebilmesi için bu âlemi yatarmıştır.

Yine Allah insanı da yaratmış ve ona kendi cevherinden «akıl» vermiştir. Böylece akıl nefsi dünyevi uykusundan uyandıracak ve geldiği yeri hatırlatacak ve ona felsefe öğrenme görevini bildirecektir.

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Felsefesi

Ahlak Anlayışı ve Felsefi Yaşam: Ahlak ile psikoloji arasında ilişki kurma ve ahlakı ruhani tıp

olarak ele almada Platon’dan itibaren Hipokrat, Galen ile devam eden ve Kindi tarafından da takip edilmiş olan anlayışı Ebu Bekir Râzî, et-Tıbbu’r-Ruhani adlı eseriyle sürdürür.

«Tıbbu’r-Ruhani» kavramını, “nefsin fiillerinin ifrat ve tefrite düşmekten korunup dengede olmalarının sağlanması için delil ve burhanlarla yapılan bir ikna faaliyeti” karşılığında kullanır.

Ruhanî Tıbb’ın psikolojik yapısı, (nefsin üçlü taksimi, hazcılığın eleştirisi gibi konular başta olmak üzere) açıkça Eflâtun’cudur. Eflâtun’da uyum ve itidalin temini için uygun gördüğü musiki ve jimnastik karşılığı olarak ruhani ve cismani tıp terimlerini kullanır.

10

11

Page 42: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

6

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Felsefesi

Reziletler: Aklın öfke ve şehvet gücüne hakim olamaması Üzüntüden korunmanın yolları:

Dünya ile ilgiyi en aza indirme

Değer verilenlerin kaybı kaçınılmazdır Sadece tek bir objeye bağlanmamak

Ölümün kaçınılmaz olduğunu görmek

Hazcılığın eleştirisi: Sonsuz haz yalnızca akli hazdır.

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Felsefesi

Şehevi/Bitkisel ve Gazabi/Hayvani nefisler, akleden nefsiçin yaratılmıştır: Bitkisel olan, nefsin aleti olan bedenin büyümesini sağlamak için Öfkelenen ise şehevî olanı bastırma ve onun nefsin bedenden

nihâî kurtuluşunu ifade eden ilâhî olana hâkim olmasını engellemede akleden nefse yardım etmek için

12

13

Page 43: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

7

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Felsefesi

Fazilet: İfrat ve tefritten kaçınmaktır (İtidal) Bitkisel nefsin tefriti, bedenin yaşaması için gerekli olan oranda

dahi beslenme, büyüme ve üremeden uzak durma; ifratı ise, aşırı derecede zevke dalmaktır.

Öfkeliliğin tefriti, şehevî nefsi kontrol edememek iken, ifratı ise gurur ve hırs ile büyüklenmektir.

Akleden nefsin ifratı ise, bedeni ve onun ihtiyaçlarını tamamen ihmal edip bedenin tabiatının bozulmasına varacak derecede tefekküre dalmaktır. Onun tefriti ise dünyanın harikaları üzerinde, ondaki her şeyi, özellikle nefsin hapsedildiği bedenin yapısını ve ölüm sonrası onun nasıl bir kaderle karşılaşacağını kavramak amacıyla tefekküre dalmaktır.

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Felsefesi

Ebu Bekir Râzî’nin genel düşüncesine bakıldığında eudaimonistbir ahlak anlayışına sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Ahlak felsefesinde, insan düşünce ve davranışlarının nihai hedefi olarak mutluluğu gören düşüncelere genel olarak «eudaimonizm» denir.

Mutluluğu, dünya ve öte dünyayla ilgili olanlar şeklinde ayırır. Ama eserlerinin genelinde dünyevi mutluluk üzerinde durur.

Bu dünyada insan, nefsanî arzularını sınırlandırmak, onları aklın kontrolüne vermek suretiyle kendi kendine yetebilecek hale gelir ve bunun neticesinde mutluluğa ulaşabilir.

14

15

Page 44: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

8

B. Ebûbekir Zekeriyya er-Râzî: Eserleri

Kendisine (matematik hariç) 200’ün üzerinde eser nisbet edilir. Ancak bunların pek azı günümüze kadar gelmiştir. el-Hâvî/el-Câmi‘: Continets adıyla Latinceye çevrilmiş ve 16.yy’a

kadar etkili olmuştur. Tıbbu’r-ruhanî: Ruhani Tıp Ahlâku’t-tabîb: Tabibin Ahlâkı eş-Şukûk alâ Calinus Resâil Felsefiyye: Felsefi Risaleler

16

Page 45: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

1

3. Hafta – Din, Felsefe ve Siyaset: İhvân-ı Safâ

A. Topluluğun Genel ÖzellikleriAna hatlarıyla yaşamöyküsü

B. Düşünceleriİhvân-ı Safâ’nın belli başlı fikirleri

1. Bilimler Sınıflandırılması

2. Matematik ve Felsefe Anlayışı

3. Kozmoloji ve Metafizik

4. Psikoloji ve Bilgi Nazariyesi

5. Din-Felsefe İlişkisi ve Uzlaşımı

6. Ahlâk

7. Meâd

C. Etkileri…İhvân-ı Safâ’nın sonraki döneme etkileri

A. Topluluğun Genel Özellikleri I

Abbasi hilafetinin Şiî bir hanedan olan Büveyhilerin baskısı altında olduğu bir dönemde (h. 10.yy) ortaya çıkmıştır.

Tam adı «İhvânu’s- Safâ ve Hullâni’l-Vefâ» ve «Ehlü’l-Adl ve Ebnâü’l-Hamd» olarak geçmektedir.

Topluluğun isminin Kelile ve Dimne’de yer alan «el-Hammametü’l-Mutavvaka» (Halkalı güvercin) adlı bir hikayeden geldiği söylenir.

Faaliyet merkezlerinin Basra olduğu, ayrıca Bağdat ve Mısır’da da şubeleri olduğu belirtilir.

2

3

Page 46: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

2

A. Topluluğun Genel Özellikleri II

Çeşitli risaleler (52 adet) ve bunların özeti niteliğinde el-Câmia isimli bir eser kaleme almışlardır ancak yazarları belli değildir. Dolayısıyla gizli bir örgütlenme görüntüsü vermektedirler.

44 nolu risalede kendilerini «dünya ve onun cazibelerini küçük gören, kaynağı ne olursa olsun hakikate kendilerini veren, ilâhi ilmi kendilerine asıl alaka sahası olarak benimsemiş, hakikati arayan arkadaşlar gurubu» olarak ifade etmişlerdir.

12 günde bir özel meclislerde toplanıp risaleler okunur. Bu sebeple eserleri diğer felsefi eserlerden daha fazla kişiye ulaşmış ve okunmuştur.

A. Topluluğun Genel Özellikleri III

Dini, felsefi ve ahlâki gayelerle bir araya gelmiş gizli bir felsefe cemiyeti olarak nitelenebilirler.

Toplumun her kesiminden faaliyetlerine katılanlar olmakla birlikte daha çok gençler arasında etkinli olmaya çalışmışlardır.

Topluluğa katılacak kişinin mezhebi, meşrebi, ahlâkı önemsenmiş; onların sadakat ve dostluk bakımından uygun olup olmadıkları araştırılmıştır.

4

5

Page 47: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

3

A. Topluluğun Genel Özellikleri IV

Eklektik bir düşünce yapıları vardır. Kadim filozoflar, çağdaşları ve semavi dinlerden beslenmişlerdir.«Bilgilerimizi dört kitaptan sağladık. Birincisi, bilgeler ve filozoflar tarafından ortaya konan matematik ve doğa

bilimleridir. İkincisi, Tevrat, İncil, Kur’an ve melek aracılığıyla Peygamberlere indirilen diğer sahifelerdir.

Üçüncüsü, yıldızların hareketi, burçlar kuşağı, gökküreleri, bitki ve hayvan âlemi dahil platonik ideaları temsil eden tabiatla ilgili kitaplardır. Dördüncüsü ise sadece saf ve

temiz insanlara gelen ilahi kitaplardır. Bu seçkin, soylu ve temiz ruhlara ancak melekler yakındır.»

A. Topluluğun Genel Özellikleri V

Yaşa bağlı olarak dört aşamalı bir yapı söz konusudur: Adaylık/Çıraklık mertebesi : 15 yaşından itibaren kişilere

açıktır. Keskin zeka ve kalp temizliği aranır. Liderlik mertebesi : 30 yaşına girmiş kişiler açıktır. Şefkat,

kurnazlık ve yönetmede pratiklik aranır. Hakimlik/Meliklik mertebesi : 40 yaşından itibaren girilebilir. İtaat etmek için çağrılan ve ilahi yasa tarafından yardım edilen kimseler içindir.

Peygamber yahut «melek» mertebesi: 50 yaşında ulaşılmaya çalışılan mertebedir. Hakikatin idraki, melekût âlemine yükselme ve Allah’a yakınlık bu mertebede hasıl olur.

6

7

Page 48: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

4

B1. Bilimlerin Sınıflandırılması I

Üçlü bir tasnif söz konusudur: Pratik İlimler: Maişet talebi ve dünyaya ait meselelerle ilgili olan

ilimlerdir. Dini İlimler: Nefisleri ıslah etmek ve ahireti kazanmak için konulan

ilimlerdir. Felsefi İlimler:

• Matematik İlimler: Aritmetik, Geometri, Astronomi, Musiki• Mantık İlimleri: Analitika, Retorika, Topika, Politika, Sofistika• Tabii İlimler: Cismin ilkeleri, Yeryüzü ve Gökyüzü, Meteoroloji,

Mineroloji, Botanik, Zooloji• İlahiyat İlimleri: Zât ve Sıfat İlmi, Ruhani varlıklar, Nefs, Siyaset,

Ahiret

B1. Bilimlerin Sınıflandırılması II

Bu çerçevede Risaleler de dört guruba ayrılabilir: Matematik ve Mantık: 1-14 arası risalelerdir. Diğer bölümlere

hazırlık mahiyetindedir. Fizik: 17 risaleden (15-31) oluşur. Aristo’nun fizik külliyatına tekabül

eder. Bununla birlikte nefs ve bilgi teorisi ile ilgili bazı risaleler de bu kısımdadır.

Psikolojik-Entelektüel Risaleler: Aklın, özellikle de mistik aklık mahiyeti, diriliş, hareket, sebep-sonuç ve tanımlar ile ilgili 10 (32-41) risaleden oluşur.

Fıkıh ve İlahiyat: Son 11 risaledir (42-52). İnanç ve itikad, peygamberlik, ruhani varlıklar, âlemin düzeni, siyasi nizam, sihir ve tılsım gibi konular işlenmiştir.

Risaleler, «sözle anlatılmaz bir bahçenin numunelerinin sergilenmesi ve böylece içeri girip bahçenin lezzetlerinden pay almaya çağıran örnekler» olarak takdim edilir.

8

9

Page 49: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

5

B2. Matematik ve Felsefe Anlayışı

Pisagorcu bir anlayışla ontolojik sayı anlayışını benimsemişlerdir. Tanrı «gerçek bir», diğer birler ise «mecazi bir» olarak kabul edilir. 4 sayısı âlemin terkibinde önemlidir: 4 unsur, 4 nitelik, 4 karışım, 4 yön, 4

mevsim… Ayrıca âlemdeki bu dörtlü yapı, tabiat-üstü dörtlü yapı (Tanrı, Küllî Akıl,

Küllî Nefs ve İlk Madde) ile uyumludur. Tanrı 1, Akıl 2, Nefis 3 ve İlk Madde 4’ün sayıya nisbeti ile ifade edilir. Sayılar 1’den türediği gibi âlem de Tanrı’dan türemiştir. Böylece sayıların

özellikleri, aynı zamanda varlıklar da zâtî karakteristikleri olarak görülür. Sayıların bu denli önemsenmesi, aynı zamanda nefs bilgisine giriş imkânı

sunması sebebiyledir. Zira sayı arazın cevherde bulunduğu gibi nefstebulunur ve bu, daha yüksek bilgilere ulaşılabilme imkânını gösterir.

B3. Kozmoloji ve Metafizik I

Yer merkezli, güneşin ortada yer aldığı bir âlem anlayışı benimsenmiştir.

Genel olarak Aristocu evren anlayışı benimsenmiştir. Madde, sûret, mekân, hareket, boşluk gibi fiziğin temel

kavramlarında Aristocu çizgi takip edilir. Sonlu-sınırlı âlem anlayışı benimsenir. Âlemin ötesinde ne

doluluk ne de boşluk vardır.

10

11

Page 50: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

6

B3. Kozmoloji ve Metafizik II

Hareketli yıldızlara hareketini veren Küllî Nefs’tir. Gökcisimleri boyutluluk, hareket, şekil vs bakımından ay-

altındakiler ile ortak ise de ağırlık-hafiflik, sıcaklık-soğukluk, doğrusal hareket ve değişme bakımından farklıdırlar. Bunun sebebi ise onların doğrudan Allah tarafından yaratılmış olmasıdır. Filozofların «beşinci unsur» ile açıklamaya çalıştıkları şey budur.

B3. Kozmoloji ve Metafizik III

Ay-altı mürekkep cisimler dört unsudan mürekkeptir. Ancak bunlar da iki asıl cevhere yani buhar ve çamura indirgenebilir.

Maden, bitki ve hayvanlar, zamansal olarak varlıkta bir sıra oluştururlar. Yani önce madenler dört unsurdan terkiple varolur, sonra bitkiler ve sonra da hayvanlar gelir. İnsan ise en son ortaya çıkmıştır.

Oluş’u teleolojik (amaçsal) bir şey olarak değerlendirdikleri için tekâmülcü ve evrimci olarak nitelenebilirler. Ancak tabii seçilimi değil, «inâyeti rabbaniye, hikmeti ilâhiyye» olarak isimlendirdikleri ve sadece canlılarla sınırlı olmayan teolojik bir yönlendirmeye inanırlar.

12

13

Page 51: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

7

B3. Kozmoloji ve Metafizik IV

Stoacıları takip ederek insanı «küçük âlem» olarak nitelerler. Dokuz feleğe karşı dokuz organik cevher: Kemik, ilik, et,

damarlar, kan, sinirler, deri, kıl ve tırnak On iki burca karşılık insan vücudundaki on iki delik Yedi gezegeninin tabii ve ruhani güçlerine karşı insandaki

tabii (çekme, tutma, içme, sindirme, beslenme, büyüme, musavvira) ve ruhani güçler (görme, işitme, tatma, koklama, dokunma, konuşma, düşünme).

B3. Kozmoloji ve Metafizik V

Kemikler dağlara, İlik maden cevherine, İnsan karnı denize, Barsaklar ırmaklara, Damarlar derelere, Et toprağa, Kıllar bitkilere,

Soluklanma rüzgara, Konuşmak gök gürlemesine Gülmek gün ışığına Göz yaşları yağmura Uyumak ölüme Uyanmak ise dirilmeye benzer.

Yeryüzü şekilleri ve meteorolojik olaylarla insan vücudu arasında bazı benzerlikler vardır:

14

15

Page 52: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

8

B4. Psikoloji ve Bilgi Nazariyesi

Pisagorcu tenasüh anlayışı benimsenmiş, arınmayan ruhların aslî vatanlarına dönemeyecekleri ifade edilmiştir.

İnsanın âleme dair bilgisi, kendisini bilmekle başlar. Bu, aynı zamanda diğer bilgilerin de temeli olacaktır.

B5. Din-Felsefe İlişkisi ve Uzlaşısı I

Din ile felsefe arasında bir uyuşmazlık yoktur. Bu konuda ortaya çıkabilecek farklılıklar, her bir Nefs’in özel tabiat ya da mizaç farklılığına tekabül eden metod yahut yaklaşım farklılıklarıdır.

Din: «Bir toplumun, karşılık vermesi beklenen bir lidere itaat etmesidir.»

Dinin zahiri ve bâtını vardır. Zahiri, ibadetlerdir; bâtını ise din koyucunun (Şârî) maksatlarıdır.

16

17

Page 53: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

9

B5. Din-Felsefe İlişkisi ve Uzlaşısı II

Dehrî filozofları, âlemin kıdemini savunanları, şeriatta yer alan ibadetlere uymayanları vs. eleştirmişlerdir. Bu filozoflara ayette geçen «…insan ve cin şeytanları…» olarak işaret etmişlerdir.

İbadet: Şer’i: Şeriat sahibine itaat etmek ve namaz oruç gibi

ibadetleri yerine getirmektir. Felsefî: Allah’ın birliğini ikrar etmektir. Bundan amaçlanan şey,

ilmî ve fikrî yoldan varlığın hakikatini idrak etmeye yönelmektir. Şer’i ibadet, felsefî olandan önce gelir.

B6. Ahlâk I

Onlar için ahlâk, ruhun ebedî mutluluğu elde edebilmesi için nazarî ilimleri tahsil etmesi ve salih amelleri işlemesidir.

Din ile felsefenin iç içe geçtiği bir ahlâk anlayışı savunulur. Ayrıca tasavvuftakine benzer şekilde riyâzet ve nefis terbiyesi ile ahlâki olgunlaşma da mümkündür.

En yüksek amaç, «Allah’ın ahlâkı ile ahlâklanmaktır.» Ahlâk sadece kişisel bir olgu değil, aynı zamanda

toplumun düzeni için güvenilir bir bağ işlevi de görmektedir.

18

19

Page 54: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

10

B6. Ahlâk II

Ahlâk, fıtrî (doğuştan) ve mükteseb (kazanılmış) olmak üzere iki kategoride ele alınır. İlki değişmez, ancak sonradan kazanılan ikincisi zamanla değişebilir.

Doğuştan gelenler üzerinde gök cisimleri, kazanılmış olanlar ise bedenin mizacı, iklim, sosyal çevre (aile, öğretmenler, arkadaşlar, meşhurlar vs) etkisi ile şekillenir. Bunlardan gök cisimleri, en etkin unsurdur.

20

Page 55: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

1

4. Hafta – Felsefî Kültürün Yaygınlaşması

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

B. İbn Miskeveyh

C. Yahya b. Adî

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

İbn Sînâ sonrası dönemde hakkında sınırlı bilgi sahibi olduğumuz kişilerden biridir.

Ölümü 414/1023. Ebû Saîd es-Sîrâfî’den nahiv; Fârâbî okulunun Bağdat’taki iki

büyük temsilcisi sayılan Yahyâ b. Adî ile Ebû Süleyman es-Sicistânî’den felsefe ve mantık okudu.

Fârâbî okulundan yetişen bir felsefeci olan ve Arap nesrinde Câhiz’den sonra en parlak üslûba sahip bulunan Tevhîdî“filozofların edibi, ediplerin filozofu, ikinci Câhız” gibi unvanlarla anılmış; dilden edebiyata, fıkıhtan kelâma ve felsefeden tasavvufa kadar ilim ve kültür hayatının her yönüyle ilgilenerek IV. (X.) yüzyılın seçkin simaları arasında yer almıştır.

2

3

Page 56: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

2

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

Sistematik bir filozof değildir, ancak felsefi birikimi ve çağına tanıklığı, felsefe tarihi açısından önemlidir.

Kitâbu’l-İmtâ’ ve’l-muʾânese onun edebî-felsefî sohbetlerde kendisine sorulan sorulara verdiği cevapları topladığı eseridir.

Bu eserde 8. gece de mantık-gramer tartışmalarına ve 17. gecede üstâdı Sicistânî’nin İhvân-ı Safâ ilgili değerlendirmelerine yer verir.

Vefatına yakın bir tarihte (400/1010) geçirdiği bir bunalım sonucu eserlerini yaktığı bilinmektedir.

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

Uzun, verimli fakat çileli bir ömür süren Tevhîdî, ilim ve kültür muhitlerinin kendisine gösterdiği yakın ilgiyle yetinmeyerek ikbali aristokrat zümre arasında, özellikle devlet büyüklerinin nezdinde aramış, umduğunu bulamayınca da hayal kırıklığına uğramıştır.

Yaşadığı dönemde sûfî olarak tanınan ve eserlerinde zühd ve takvâya bağlı bir dünya görüşünü savunan Tevhîdî, belki de beklediği müreffeh hayata kavuşamamanın doğurduğu ümitsizlik sebebiyle bazen dünya nimetlerini küçümsemiş, bazen da kıskançlığını gizlemek için mütevazi görünmeye çalışmıştır. Her vesile ile fakirlikten şikâyet, ümitsizlik ve karamsarlık onun esas karakteridir.

4

5

Page 57: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

3

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

Özellikle Fârâbî ile İbn Sînâ arasında yaşamış olan ve haklarında başka kaynaklarda yeterli bilgi bulunmayan Yahyâ b. Adî, İbn Zür‘a, Ebü’l-Hasan el-Âmirî, İbn Miskeveyh, Îsâ b. Ali, İbnü’l-Hammâr, İbnü’s-Semh, Ebû Bekir el-Kümesî ve hocası Ebû Süleyman es-Sicistânî gibi birçok filozof hakkında onun verdiği ayrıntılı bilgiler düşünce tarihi açısından son derece kıymetlidir.

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

Bazı klasik kaynaklar onun Mu‘tezile kelâmı ile olan ilişkisi üzerinde dursa da bu isabetli değildir. Zira EbûSüleyman es-Sicistânî gibi kelâma karşı bir filozofun talebesi olması, kendi eserlerinde sık sık kelâmı ve kelâmcıları ağır bir dille eleştirmesi bu bilgiyi yanlışlamaktadır.

Tevhîdî, hayatı boyunca, Allah korkusuyla kalbi ürpererek ağlayan bir kelâmcı görmediğini anlatır ve kelâmın başvurduğu cedel metodunun asla hayır getirmediğini söyleyerek Allah’ın müminleri ve ülkeyi kelâmcılardankurtarması için dua eder (el-İmtâʿ ve’l-muʾânese, I, 142).

6

7

Page 58: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

4

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

Tevhîdî’nin felsefeden sonra en çok ilgi duyduğu alan tasavvuf olmuştur. Hayatı boyunca mutasavvıf dostlar edinmiş, onlarla birlikte hacca gitmiş, kendisi de sûfî kıyafetiyle dolaşmıştır. Fakat onun sûfîliğinin bir yaşama tarzı olmaktan öte bir anlam taşıdığı söylenemez.

A. Ebû Hayyân et-Tevhîdî

Eserleri: el-Muḳābesât: Tevhîdî’nin hocası Ebû Süleyman es-Sicistânî’nin evinde düzenlenen

felsefe toplantılarının bir tutanağı mahiyetinde olup 106 “mukābese”yi ihtiva etmektedir.

el-İmtâʿ ve’l-muʾânese: Vezir İbn Sa‘dân’ın yanında bulunduğu sırada onun ortaya attığı meseleler etrafında gelişen ve otuz dokuz gece devam eden ilmî, edebî ve felsefî sohbetleri, dostu Ebü’l-Vefâ el-Bûzcânî’nin isteği üzerine kitap haline getirmesi ve ona ithaf etmesiyle oluşan bir eserdir.

el-İşârâtü’l-ilâhiyye: Tevhîdî’nin olgunluk dönemine ait olan tasavvufla ilgili bu eserinin sonunda yer alan bir ibareden iki cilt olduğu anlaşılmaktaysa da günümüze ancak I. cildi gelebilmiştir.

es-Sadâkatü ve’s-sadîk: On sekiz yılda (981-1009) tamamlanan bu eser, onun insanlara karşı karamsar tavrını yansıtması bakımından önemlidir. Eser, onun kendi düşüncelerinin yanı sıra ünlü filozof, edip ve din büyüklerinin insan karakteri üzerine söyledikleri vecize, nükte, özdeyiş ve şiirlerin derlenmesinden oluşur.

el-Hevâmil ve’ş-şevâmil: Ebû Hayyân et-Tevhîdî’nin felsefe, ahlâk, psikoloji vb. konularda İbn Miskeveyh’e sorduğu sorulara filozofun verdiği cevaplardan oluşur.

8

9

Page 59: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

5

B. İbn Miskeveyh

Büveyhîler devrinin ünlü düşünürlerinden biridir ve onların hizmetinde bulunmuştur.

Daha çok ahlâk üzerine verdiği eserlerle tanınmıştır. Ahlâk alanında yaptığı çalışmalar birçok bakımdan ilk olma özelliğine sahiptir ve asırlar boyunca müslüman ahlâkçıları etkilemiştir.

İbn Miskeveyh gerek ilmî kişiliği gerekse eserleriyle haklı bir şöhrete kavuşmuş, bu sebeple kendisine “el-muallimü’s-sâlis” unvanı verilmiştir.

Ebû Süleyman es-Sicistânî’den mantık ve felsefe, Ebû Tayyib er-Râzî’den kimya dersleri almış, onunla Câbir b. Hayyân ve Ebû Bekir Muhammed b. Zekeriyyâ er-Râzî’nin kimyaya dair kitaplarını okumuştur. Devrin ünlü Aristo yorumcusu ve “ikinci Hipokrat” unvanıyla anılan hıristiyan filozof ve tabip İbnü’l-Hammâr’danfelsefe ve tıp konusunda faydalanmıştır. Bu arada Ebü’l-Hasan el-Âmirî, Bîrûnî, İbn Sînâ ve Ebü’l-Vefâ el-Bûzcânî gibi devrin diğer ünlü filozof ve bilginleriyle tanışma fırsatı da bulmuştur.

B. İbn Miskeveyh

Bazı kaynaklarda, onun Büveyhîler’den sonra Hârizmşahlar’ın hizmetine geçtiğine dair bilgiler de vardır. Beyhakī’nin anlattığı bir hikâyeye göre İbn Miskeveyh’in ders verdiği bir sırada İbn Sînâ gelmiş ve filozofu bazı ilmî konularda bilgisizlikle itham etmiştir. Bunun üzerine İbn Miskeveyh öfkelenerek Tehẕîbü’l-aḫlâḳadlı eserini İbn Sînâ’ya doğru fırlatmıştır.

İbn Miskeveyh’in vefat tarihi olarak kaynaklarda 421/1030 olarak verilir.

10

11

Page 60: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

6

B. İbn Miskeveyh

Ebû Hayyân et-Tevhîdî çeşitli eserlerinde ondan kötüleyici bir dille bahsetmekteyse de İbn Miskeveyh ile aynı zamanlarda Büveyhîler’in hizmetinde bulunan Tevhîdî’nin rekabet yüzünden onun hakkında söylediklerinde aşırılığa kaçtığı kabul edilmektedir.

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

Metafizikte özellikle Tanrı’nın varlığını ispat, Tanrı-âlem ilişkileri ve kozmik varlıkların hiyerarşisi konuları üzerinde yoğunlaşmıştır.

Ona göre teolojik bir mesele olarak Tanrı’nın ispatı, varlığı esasen apaçık bir gerçeklik olması bakımından kolay, fakat insan aklının O’nun varlığını kavrarken gözün kamaşması türünden bir acze düşmesi sebebiyle zor bir meseledir.

Tanrı’nın varlığını başlıca ispat vasıtası hareket delilidir. Filozofa göre fenomenler dünyasındaki her çeşit değişim bir harekettir. Burada hareket en bâriz olgudur, dolayısıyla Tanrı’nın varlığını kanıtlamak bakımından en ikna edici kalkış noktası harekettir. Dolayısıyla o, bu konuda Aristo’yu takip etmiştir.

12

13

Page 61: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

7

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

Filozofa göre Tanrı’nın sıfatları meselesine “O nedir?” sorusuyla değil, “O ne değildir?” sorusuyla yaklaşmak şarttır. Aksi takdirde Tanrı hakkında beşerî terimlerle konuşmak ve antropomorfizme düşmek tehlikesiyle karşı karşıya kalınır.

İbn Miskeveyh, Tanrı’ya zâtından ayrı sıfatlar yüklenemeyeceği fikriyle de geleneksel felsefî görüşü devam ettirir.

Tanrı-âlem münasebetleriyle ilgili olarak İslâm dünyasında Fârâbî’nin bir metafizik kozmoloji şeklinde sistemleştirdiği feyiz (sudûr) nazariyesini takip etmiştir.

Ona göre bütün büyük filozoflar Tanrının varlığı ve birliği konusunda dinle ve birbirleriyle hemfikirdirler.

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

Onun metafizik psikolojisi, nefsin mânevî bir cevher oluşu ve ölümsüzlüğü meselesi üzerinde odaklanmaktadır. Filozof, insan ruhunun (nefis) cismanî bir cevher yahut cisme ilişen bir araz olmadığı fikri üzerinde ısrarla durmuştur.

İnsan ruhunun ölümsüzlüğü fikrini savunan filozofa göre canlı, sürekli ve ölümsüz bir cevher olan ruhun biri akla, diğeri maddeye doğru iki yönlü bir hareketi vardır. Akla yönelen ruh kendi ilkesiyle birleşecek ve kurtuluşa erecek, bedene yani maddeye yönelen ruh ise cismin çokluğunda boğulup kendi özünden uzaklaşacak ve mutsuzluğa düşecektir.

14

15

Page 62: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

8

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

Filozof, Eflâtun’un üçlü tasnifini benimseyerek ruhun şehvet, öfke ve akıl güçleri olduğunu ileri sürer.

Bu güçler itidalde olduğunda bunlardan erdemler ortaya çıkar. Bunlar sırasıyla iffet-cömertlik, kendini tutma-yiğitlik ve hikmettir. Bunların birleşmesiyle de adalet erdemi meydan gelir.

Yine onu takip ederek şehevânî gücünü domuza, öfke gücünü yırtıcı hayvana, düşünme gücünü de meleklere benzetir. Bunlar sırasıyla karaciğer, kalp ve beyinde bulunur.

Ona göre yapılması gereken şey, öfke gücünün eğitilerek aklın emrine sokulması ve bu gücün üstün gelme tutkusunun ölçü tanımaz şehvânî tutkuların dizginlenmesi amacıyla yönlendirilmesidir.

Bunun sağlanması psikolojik sağlığın ve ahlâkî dengenin kazanılması demek olacağından ruhun güçleri konusu ahlâk meselesinin temellendirilmesi açısından da önem taşır.

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

İbn Miskeveyh’e göre karakter formasyonu (tehzîbü’l-ahlâk) ahlâk ilminin asıl amacını teşkil eder.

Karakter (huluk, çoğulu ahlâk), ruhu kendi fiillerini düşünüp taşınmadan davranışa sevkeden psikolojik yapıdır.

Ahlâkın değişip değişmediği konusuna değinen filozof, tabii ahlâk kavramını reddederek her türlü ahlâkın er veya geç değiştirilebileceğine dair Aristocu görüşte karar kılmıştır.

16

17

Page 63: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

9

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

İbn Miskeveyh ahlaki olgunlaşma için sosyal hayattan uzak, uzlete dayalı bir çileci ahlâk anlayışını kesinlikle reddeder. Zira insan içtimaî ve siyasî bir varlıktır. Sosyal hayattan ayrılmak insanın tabiatına aykırıdır. Ayrıca temel faziletler, ancak insanın bir toplum içinde yaşamasıyla ortaya çıkacak olan değerlerdir.

İslâm dininin hac, cuma namazı ve cemaatle namaz gibi yükümlülükler getirmesi de bunu gösterir. Çünkü dinin amacı, “insan” kelimesinin kökünde bulunan “ünsiyet”i toplu ibadet şekilleri vasıtasıyla cemiyet içinde yerleştirmektir.

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

Korku, özellikle de ölüm korkusu ve üzüntü üzerinde durarak bunlardan kurtulma yolları ile ilgili açıklamalar yapar.

Ölüm bir yok oluş değil, nefsin aleti durumundaki bedeni terk ederek daha üstün saflık ve mutluluk mertebesine geçmesidir. Nefsin dağılıp yok olmadığını bilmekle bu korku aşılır. Şayet korku ölümle birlikte gelebilecek azap ile ilgili ise, onun yolu da günahlardan sakınmaktır.

Üzüntü ise dünyanın geçici olduğunu veya gerçek mutluluğu bilmemekten kaynaklandığı gibi dünyevi servetlere duyulan arzu sonucunda da meydana gelir.

18

19

Page 64: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

10

B. İbn Miskeveyh - Felsefesi

İbn Miskeveyh nübüvveti varlığın hiyerarşik bir tarzda mertebelenişi ve her mertebenin kendi kemalini gerçekleştirmek üzere varlığının sınırlarına ulaşma amacı taşıması fikriyle açıklar. İnsanlığın, kendisi için mümkün olan yetkinliğin son sınırına ulaşması ya fikrî terakkî yahut da doğrudan mesaj alma vasıtasıyla olur ki, bu ikincisi vahye tekabül eder.

İbn Miskeveyh, Fârâbî’yi takip ederek muhayyile kavramı ile feyiz teorisini birleştirmiş, ayrıca sudûr teorisine de başvurmuştur. Feyzin aklı ışıtan etkisi akıldan düşünme gücüne, oradan mütehayyileye, oradan da duyu gücüne inince peygamber, özünde akledilir olan soyut gerçeklerin somutlaşmış misallerini âdeta dış dünyada mevcut imiş gibi algılayabilir. Burada mütehayyilenin fonksiyonu akledilir gerçekleri hâricî ve duyulur sûretlere dönüştürmektir.

Ayrıca peygamber, sıradan insanlarda bulunmayan bir güce ve vahiy alması için yaratılmış özel bir mizaca sahiptir.

B. İbn Miskeveyh - Eserleri

Eserleri: Tehẕîbü’l-aḫlâḳ ve taṭhîrü’l-aʿrâḳ: İbn Miskeveyh’e asıl ününü

kazandıran, İslâm dünyasında bu konuyla ilgili olarak yazılmış ilk sistematik eserdir.

Câvîdân-ḫıred: Arapça el-Ḥikmetü’l-ḫâlide adıyla da tanınan ahlâkî hikemiyata dair bir eserdir. Fars, Hint, Arap, Grek ve İslâm kültür havzasının hikemiyatının derlendiği eserde, dünya entelektüel tarihinde ortak ve sürekli bir hikmet geleneğinin mevcut olduğu fikri işlenmektedir.

el-Fevzü’l-aṣġar: İbn Miskeveyh’in günümüze ulaşan metafizik ve teolojiyle ilgili en sistematik eseri olup Allah’ın varlığı ve ispatı, nefis ve halleri, nübüvvet olmak üzere üç meseleyi ele almaktadır.

20

21

Page 65: 1. Hafta – Giriş ve Teorik Sorunlar°slamFelsefesi(1-3Hafta).pdf · B1. Felsefe-Hikmet İlişkisi «Felsefe» Yunanca bir sözcük olup «bilgelik sevgisi» anlamındaki philo-sophia

24.02.2020

11

B. İbn Miskeveyh - Eserleri

Eserleri: el-Hevâmil ve’ş-şevâmil: Aslen Ebû Hayyân et-Tevhîdî’ye atfedilmekle

birlikte onun İbn Miskeveyh’e yönelttiği sorularla (hevâmil) İbnMiskeveyh’in bunlara verdiği cevapları (şevâmil) ihtiva ettiğinden iki yazarlı bir kitap olarak değerlendirilmelidir.

Risâle fî mâhiyyeti’l-ʿadl: Adalet kavramının felsefî açıklamasını konu alan bu küçük eser, varlık kavramıyla ilgili bir girişten sonra adaleti tabii, vaz‘î ve ilâhî olmak üzere üç kısma ayırarak ele alır.

Vaṣıyye: Filozofun hayatı boyunca bağlı kalmaya söz verdiği ahlâkî kuralları ihtiva etmektedir.

Bunun dışında Tertîbü’s-saʿâdât ve menâzilü’l-ʿulûm, el-Leẕẕât ve’l-âlâm, Risâle fi’n-nefs ve’l-ʿaḳl, Kitâbü’l-ʿAḳl ve’l-maʿḳūl adlı eserleri de mevcuttur.

C. Yahya b. Adî

Yâkubî bir filozof olup iki mantık üstadının, Fârâbî ve Ebû Bişrel-Mettâ’nın talebesidir ve zamanının baş mantıkçısı olarak anılır.

Kindî’nin teslis düşüncesini eleştirmek üzere yazdığı risalesine cevap yazması ve teslisi felsefi olarak temellendirmeye çalışması önemlidir.

Ahâk konusundaki çalışmaları genel olarak Aristocu çizgidedir. Ancak onun erdemleri «ortada olmak» şeklindeki yaklaşımı yerine duruma ve şartlara göre ortanın değişebileceğini benimseyen bir tutum sergiler.

Nefsin güçleri ve bu güçlerin birbirini kontrol etmesi şeklindeki ahlâkî anlayışı benimsemiştir.

22

23