14
D E V R E : 3 C I L T : 1 İÇTIMA SENESI .2 Onsekizinci tnikad 4 Kanunusani 1331 (1915) Pazartesi MÜNDERECAT Sayfa 356 356 356 356:358 358 358 I. - ZAPTI ŞÂBIK HULASASI II. EVRAKI VARİDE Teklifler 1. Divaniye Mebusu Fuat Beyin Ka nunu Cezaya zeyl olmak üzere ceraimi mi yahiye teklifi kanunisi. Telgraflar 1. Macaristan Meclisi Mebusan Rei- sinin, Meclisi Mebusanca Dinî İslamın Ma- caristan'da resmen tanınmasına karar veril- diğine dair telgrafı. 2. Gelibolu Muzafferiyeti münasebe- ti ile keşide olunan tebrik telgrafına Başku- mandan Vekili ve Harbiye Nâzın Enver Pa- şanın cevabî telgrafı. III. MÜZAKERE EDİLEN MEVAD 1. İstinye tamir havuzları ve müşte- milâtının, seyri sefain idaresi namına istim- laki hakkındaki kanun lâyihasının Mecli- si Ayandan mevrud kanun lâyihası. 2. Askerî Ceza Kanununun elliikinci maddesinin tadiline dair kanun lâyihası. 359:360 3. Seferber kıta ve karargâhlarda müs- 358 359 359 tahdem erkân ve Ümera ve Zabıtana şehri bir nefer tayini itasına dair kanun lâyihası. 360 4. — 1312 tevellütlü efradın muayene-i ibtidaiye müddetinin taksirine ve 1313 te- vellütlü efradın mebde-i mükellefiyetlerinin takdimine dair kanun lâyihası. 360:361 5. Bilumum muhacirinin silah altına celb ve davetleri için Mükellefiyeti Askeriye Kanununa zeyl kanun lâyihası. 361:364 6. Bank-ı Osmani tarafından çıkarı- lan banknotların aynı nakit gibi tedavül ve kabulüne mecbur olunduğuna dair kanun lâ- yihası. 364:365 7. Tömbeki ve tütünden yüzde beş zammı cedid ve yüzde beş teçhizat hissesinin ahzına dair kanun lâyihası. 365 8. Tömbeki ve tütünden yüzde yarım zammı cedid ve yüzde yarım teçhizat hissesi alınmasına dair kanunun meriyyet tarihine dair kanun lâyihası. 365:366 9. Fenerler, imtiyaz müddetinin yirmi- bsş sene temdidine ve 500.000 lira avans itası- na dair kanun lâyihası. 366:367 TBMM KÜTÜPHANESİ

D E V R E : 3 C I L T : 1 İÇTIMA SENESI.2 Onsekizinci tnikad 4

  • Upload
    buinhan

  • View
    219

  • Download
    2

Embed Size (px)

Citation preview

D E V R E : 3 C I L T : 1 İÇTIMA SENESI .2

Onsekizinci tn ikad

4 Kanunusani 1331 (1915) Pazartesi

M Ü N D E R E C A T Sayfa

356 356 3 5 6

356:358 3 5 8

358

I. - ZAPTI ŞÂBIK HULASASI II. — E V R A K I VARİDE

Teklifler 1. — Divaniye Mebusu Fuat Beyin Ka

nunu Cezaya zeyl olmak üzere ceraimi mi yahiye teklifi kanunisi.

Telgraflar 1. — Macaristan Meclisi Mebusan Rei­

sinin, Meclisi Mebusanca Dinî İslamın Ma­caristan'da resmen tanınmasına karar veril­diğine dair telgrafı.

2. — Gelibolu Muzafferiyeti münasebe­ti ile keşide olunan tebrik telgrafına Başku­mandan Vekili ve Harbiye Nâzın Enver Pa­şanın cevabî telgrafı.

III. — MÜZAKERE EDİLEN MEVAD 1. — İstinye tamir havuzları ve müşte­

milâtının, seyri sefain idaresi namına istim­laki hakkındaki kanun lâyihasının Mecli­

si Ayandan mevrud kanun lâyihası. 2. — Askerî Ceza Kanununun elliikinci

maddesinin tadiline dair kanun lâyihası. 359:360 3. — Seferber kıta ve karargâhlarda müs-

358 359

359

tahdem erkân ve Ümera ve Zabıtana şehri bir nefer tayini itasına dair kanun lâyihası. 360

4. — 1312 tevellütlü efradın muayene-i ibtidaiye müddetinin taksirine ve 1313 te­vellütlü efradın mebde-i mükellefiyetlerinin takdimine dair kanun lâyihası. 360:361

5. — Bilumum muhacirinin silah altına celb ve davetleri için Mükellefiyeti Askeriye Kanununa zeyl kanun lâyihası. 361:364

6. — Bank-ı Osmani tarafından çıkarı-lan banknotların aynı nakit gibi tedavül ve kabulüne mecbur olunduğuna dair kanun lâ­yihası. 364:365

7. — Tömbeki ve tütünden yüzde beş zammı cedid ve yüzde beş teçhizat hissesinin ahzına dair kanun lâyihası. 365

8. — Tömbeki ve tütünden yüzde yarım zammı cedid ve yüzde yarım teçhizat hissesi alınmasına dair kanunun meriyyet tarihine dair kanun lâyihası. 365:366

9. — Fenerler, imtiyaz müddetinin yirmi-bsş sene temdidine ve 500.000 lira avans itası­na dair kanun lâyihası. 366:367

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan t: 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

BİRİNCİ CELSE Küşad Saati : 2.10

REİS : Hacı Âdil Beyefendi KÂTİPLER : Servet Bey (Trabzon), Ali Haydar Bey (Saruhan), Fuat Bey (Divaniye), Faik Bey (Edirne)

REİS — Ekseriyet var; Meclis açıldı. Zaptı sabık hulâsasını okutuyorum.

I. — ZAPTI SABIK HULÂSASI

ON YEDİ NCİ İNİKAD

31 Kânunuevvel 1331 Perşembe

Hacı Âdil Beyefendinin Riyasetinde inikad ede­rek zaptı sâbik hulâsası kıraat ve kabul edildi.

Çanakkale Muzafferiyeti dolayısı ile Meclisi Me­busanda izhar olunan meserrata Zatı Şahanen inde iş­tirak ettiklerine ve Selamı Şahanede bulunduklarına dair Riyasetin beyanatı istima olundu.

Lazkiye Mebusu Abdülvahid Efendinin mazereti­ne;

Beyrut Mebusu Kâmil EFEsat Efendinin gönüllü teşkilatı ile meşgul bulunmasına mebni izin talepleri kabul edildi.

Yedi adet lâyihanın irsal kılındığına dair Sadaret tezkiresi ve merbutatı alâkalı Encümenlere havale kı­lındı.

Hakanı Sabıkın mahdumuna tahsis olunan maaşa dair Sadaret tezkiresi Mııvazene-i Maliye;

Divaniye Mebusu Fuat Beyin şehir ve kasabalar dahilinde köprülerin Belediyelere rabtına dair teklifi Lâyiha Encümenine havale edildi.

Balkan Harbi esnasında vazıyed edilen zehair ve eşyanın tasfiye edilememiş olan mazbatalar muhtevi­yatının sureti tesviyesine;

Askerî Tekaüd ve İstifa Kanununun beşinci mad­desinin tadiline dair kanun lâyihaları kabul olundu.

Ecnebilerin Memaliki Osmaniyede seyahat ve ika­metlerine dair kanun lâyihasının birinci müzakeresi ikmal edildi.

Nüfus Kanununun 4, 9. 13, 14 ve 40 inci madde­lerini mu'addil Kanun lâyihası müzakere ve kabul edil­di.

Nüfus Kanununun 11 inci maddesini muaddil ka­nun lâyihası Adliye Encümenine havale olundu.

Nüfus Kanununa ilave kanun lâyihası kabul edil­di.

Pasaport Kanunu lâyihasının birinci müzakeresi bitirildi.

Evrakı Nakdiye Kanununa dair Kanunun ikinci maddesindeki kelime hatası hakkında Maliye Nâzın Cavit Beyin teklifi Muvazene Encümenine havale kı­lındı.

İnikada nihayet verildi. Reis

Hacı Âdil Kâtip Kâtip

Trabzon Saruhan Servet Ali Haydar Kâtip Kâtip

Divaniye t Edirne Fuat Faik

REİS — Zaptı sabık hakkında bir mütalâa var mı efendim? («Hayır» sadaları). Aynen kabul olundu efendim.

II. — EVRAK-I VARİDE

T e k l i f l e r

/. — Divaniye Mebusu Fuat Beyin Kanunu Ceza­ya zeyl olmak üzere ceraimi miyahiye teklifi kanuni­si. (1)

(1) Evveliyatı 17 nci İnikad zaptmdadır.

REİS Kanunu Cezaya zeyl olmak üzere Diva­niye Mebusu Fuat Beyin teklifi kanunisini okutuyo-rı m.

Devletlü Efendi Hazretleri, Kanunu Cezaya zeyl olmak üzere ceraimi miyahiy-

ye hakkında fash mahsus olarak tanzim ve esbabı

356 TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan İ : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

mucibesiyle beraber takdim eylediğim teklifi kanuni­nin ilk içtima-ı umûmide kıraati ile encümeni mah­susuna tevdiini istirham eylerim.

Ol babta emrü ferman, Hazreti Menlehül emrin­dir.

2 Kânunusani 1331 Divaniye Mebusu

Fuat REİS — Melfufu ile beraber Lâyiha Encümeni­

ne tevdi edelim. Muvafık mı efendim? («Maddeleri okunsun» sedaları).

Kanunu Cezaya Zeyl Olmak Üzere Faslı Mahsus

Ceraimi Miyahiyye Hakkındadır : Madde 1. — Her kim, gerek kendisinin, gerek baş­

kasının arazi ve emlakinden geçen enharı âmme-i gay­ri memlükenin veya umûmî sel cedvellerinin yatak ve sed ve sahillerini bozar veya sularını şişirip taş­masını mucip olursa, hali aslisine ircaı masarifini taz­minle beraber veçhi âti üzere mücazat olunur :

Bu fiili esnayı tuğyanda veya tuğyanın mütekar-rip ve melhuz olduğu nevasimde vuku bulup da, bun­dan bir şehir veya kasaba veya karye gark olur ya-nut bunlar arasındaki turuku muvasala munkatı olur­sa, (5 sene müddetle küreğe konulur).

Bununla beraber, telefi nefs dahi vuku bulursa, (15 sene müddetle küreğe konulur).

Fili vâki telefi nefs veya minvali meşruh üzere gark veya inkıta-ı turuku müeddi olmayıp da bunla­rın yalnız şu mehalike maruziyyetini intaç ederse, (üç aydan akal olmamak üzere hapsolunur).

Enharı mezkûre hali tuğyanda olmadığı gibi, mev­simi tuğyan dahi bald ise, (bir haftadan 3 maha kadar hapsolunur).

Kendi emlak veya arazisine tesadüf eden sevahil-de, kanunen mezun olduğu ebniye ve inşaatı icra için muhatara melhuz olmayan zamanlarda hafriyat vesair ameliyyatı icra edip, mevsimi hatar hulul etmeden tahkim eylemek üzere mensup olduğu Kısmı İdarinin en büyük memurundan ruhsat alarak, mezuniyetleri dairesinde sahillerde inşaat icra edenler mücazattan varestedirler. Müstecir ve (okunamadı) dahi bu hü­kümdedir.

Madde 2. — İnşa ve termim ve tahkimine bir vec-hi meşru ile mükellef olduğu sedad ve sevahili Hü­kümetin tayin eylediği suret ve müddete inşa ve ter­mim ve tahkim etmeyenler, bu mükellefiyetlerinin is­tilzam eylediği masarifi tazminle beraber, (bir hafta­dan 6 maha kadar hapsolunur yahut buna bedel 5 li­radan 50 liraya kadar cezayı nakdî alınır).

İhmali vâki, birinci maddenin birinci ve ikinci fık­ralarında muharrer mazarratların vukuuna sebebiyet verirse, (3 mahtan akal olmamak üzere hapsolunur. Ancak, Hükümetin bu babdaki tarifatı, merci-i res-misince fenne muvafık olarak mükellefe tahriren teb­liğ edilmiş ve her halde ameliyatın ikmaline fennen kâfi bir mühlet verilmiş olduğu tahriren ispat edil­mek şarttır).

İhmali vâki gaybubetten veya mevani-i tabiiyye ve zarûriyyeden münbais olursa, mesuliyyeti cezaiyye sakıt olur.

Madde 3. — Her kim, kendisine raci olup da gay­rın veya gayra raci olup da kendisinin emlak ve ara­zisinden geçen enharı rnemlukeyi kasden şişirerek ve­ya kenarlarını bozarak veya mevsimi feyezanda bun­lar üzerinde kanunen veya örfen mükellef olduğu tak-yidatı ihmal ederek aharın emval ve mezruatını gark ettirirse, mağrükatı tazminle beraber (bir haftadan 6 aya kadar hapsolunur yahut buna bedel 5 liradan 50 liraya kadar cezayı nakdî alınır).

Madde 4. — Her kim, has ve âmm enharı rnem­lukeyi salâhiyet ve mezuniyeti olmaksızın her ne va­sıta ile olursa olsun, seddeder veya mecrasını tazyik veya yatağını yükseltmek suretiyle cereyanını kat ve­ya tehir ederek ondan hakkı intifaı olanları kısmen veya tamamen mahrum ederse, mutazarrır olanların zararını tazminden başka, (bir haftadan 1 seneye ka­dar hapis olunur).

Fiili vâki enharı mezküreden hakkı intifaı olma­yanlar tarafından ika edilmişse, hapis cezası bir ay­dan iki seneye kadardır.

Mücrim, enharı mezkûreden hakkı intifaı olanla­rın eciri olup da kendilerine veya vekillerinin emirle­riyle veya huzurlarında olarak rızalarıyla ika-ı cürm etmişse bir haftadan bir seneye kadar hapis cezası, hakkı intifaı olanlar veya vekilleri hakkında dahi hük-molunur.

Hakkı intifaı eshabı hazır veya âmir değilse, me­sul bilmalsıfatıyla takip olunur.

Madde 5. — Hakk-ı şürb eshabından biri veya ecir veya vekili memur-u mahsus tarafından istih­kakı dairesinde kendisine tahsis ve tayin ve mühr-ü mahsus ile tahtim veya ahar suretle temin edilen su ile iktifa etmeyerek gayrın istihkakından az veya çok miktarını arazi veya emlâkine isale için iska cedavilinde veya kenarlarında bir fiil ihdas ederse, bundan mutazarrır olanların zararını tazminle bera­ber, (bir haftadan iki maha kadar hapsolunur ya­hut buna bedel 5 Osmanlı altınından 20 altına ka­dar ceza-yı nakdî alınır)

— 357 —

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan I :18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

Madde 6. — Her kim, hakk-ı şürbünü cebren veya şürekasını iğfalen nöbetinden ziyade istimal ederse 24 saatten bir haftaya kadar hapsolunur ya­hut buna bedel yarım liradan 5 liraya kadar ceza-yı nakdî alınır.

Madde 7. — Vesait-i mahsusa ile istihsal ve ih­raz edilip tarla ve bostanlara isale edilen suları, sa­hiplerinin rızası olmaksızın hayvanat sürülerini saky-etmek veya tarlasına sevketmek suretiyle bi-gayrihakkın istihlâk edenler, mucip olacakları za­rarı tazminle beraber 24 saattan bir haftaya kadar hapsolunur. Veya buna bedel yarım liradan 5 liraya kadr cez-yı nakdî alınır.

Madde 8. — İşbu fasılda muharrer cinayet efalin­den dolayı takibat icrası, Hükümet-i mülkiyyenin müracaat-ı tahririyyesine mütevakkıftır. Dava-yı şah­sî ikâme edildiği takdirde, evvelemirde Hükümetin mütalaası istihsal edilir.

Madde 9. — Bu fasıldaki cünha ve kabahatlar, Sulh Hâkimleri tarafından rü'yet olunur.

Madde 10. — İşbu kanunun icra-yı ahkâmına Adliye Nazırı memurdur.

2 Kânunusani 1331 Divaniye Mebusu

Fuat REİS — Lâyiha Encümenine havale ediyoruz;

münasip mi efendim? («Münasip» sadaları) Lâyiha Encümenine havale edildi.

Telgraflar 1. — Macaristan Meclis-i Mebusan Reisinin,

Meclis-i Mebusanca Din-i İslamın Macaristan'da resmen tanınmasına karar verildiğine dair telgrafı.

REİS — Macar Meclis-i Mebusanından gelen telgrafnameyi okutuyorum:

Meclis-i Mebusan-ı Osmani Riyaset-i Celilesine Macar Meclis-i Mebusanı bugünkü celsesinde

umumî ve büyük bir şeref ve meserret içinde din-i İslamın Macaristan'da resmen tanınmasına karar ver­di. Parlamentomuzun Devlet-i Osmaniyye müessesa-tına karşı yüksek bir hiss-i takdir ile mütehassis ol­duğunu irae eden bu vak'a, aynı zamanda sadık ve

kahraman müttefiklerimiz için Macar kalplerinin bes­lediği hissiyyat-ı biraderaneden nebean eder.

Macar Meclis-i Mebusanı bu vesile-i resmiyye ve muhabbetkârane ile Millet-i Osmaniyyeye ve Zat-ı Riyasetpenahilerine samimî selâmlarını iblağa beni memur eyledi.

Macar Meclis-i Mebusanı Reisi Tol Dübeöti

Alkışlar) REİS — Efendim, tensip buyurulursa, Macar

Meclis-i Mebusanı tarafından gönderilen bu telgraf-namede izhar edilen asar-ı muhalasat ve muhabbet­ten dolayı kendilerine Heyet-i Celilenin namına bir teşekkürname yazalım. (Hay hay» sadaları) Teşek-kürname yazılması karargir oldu.

HASAN FEHMİ EFENDİ (Sinop) — Âlem-i İslama karşı diğer müttefiklerimiz tarafından da böy­le bir teveccüh gösterilmesi, bir lisan-ı münasiple ya­zılsa.

REİS — Onu artık bana havale buyurunuz. 2. — Gelibolu Muzafferiydi münasebeti ile keşi­

de olunan tebrik telgrafına Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşanın cevabî telgrafı.

REİS — Başkumandan Vekâletinin Gelibolu Mu-zafferiyeti hakkındaki teşekkürnamesini okutuyorum:

Meclis-i Mebusan Riyaseti Celilesine Bitevfikihi teâlâ Ordu-yu Hümayun tarafından

düşmanı Gelibolu'dan kamilen tard eylemek suretiyle ihraz olunan muzafferiyet dolayısıyla muhterem Meclis-i Mebusan namına beyan buyuruian tebrikât ve takdirata karşı vazifesi uğruna hasr-ı hayat eyle­yen Ordu-yu Osmani namına takdim-i teşekkürat eyier ve sair manatık-ı harbiyede de kariben büyük muvaffakiyetlere mazhariyetinizi eltaf-ı ilâhiyyeden dilerim efendim.

Başkumandan Vekili Ve Harbiye Nazırı

Enver REİS — Geçen gün Meclis-i Âlideki tezahürat

üzerine bir cevap yazılmasını emir buyurmuştunuz. Bu, ona cevaben varit oluyor. Cenab-ı Hak, muvaf­fak bilhayr eylesin. («Amin» sedaları)

— 358 —

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan İ : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

III. MÜZAKERE EDİLEN MEY AD

J. — İstinye tamir havuzları ve müştemilatının, seyr-i sefain idaresi namına, istimlâki hakkındaki kanun lâyihasının Meclis-i Ayandan mevrud kanun lâyihası.

REİS — İstinye havuzlarının istimlâki hakkın­da Ayan Riyaseti tezkeresi ile kanunun maddelerini okutuyorum:.

Meclis-i Mebusan Riyaset-i Celîiesine İstinye Tamir Havuzları ve Tezgâhları Şirketinin

imalâthaneleriyle aksam-ı mütenevvia-i menkule ve müştemilât-ı gayr-i menkulesinin Osmanlı Seyr-i Se­fain İdaresi namına istimlaki hakkında mukaddema Hükümetçe tanzim ve muvakkaten mevki-i icraya vaz olunup Meclis-i Mebusanca bilkabul 27 Teşrini­evvel 1331 tarih ve 158 Numaralı tezkere-i aliyye-i Riyasetpenahileriyle irsal buyurulan lâyiha-i kanu­niyye, Meclis-i Âyân Askerî Encümeninin ol bâbdaki mazbatası ile birlikte heyet-i umûmiyye-i Ayanda le-dettetkik mezkûr havuzlarla müştemilâtının Seyr-i Sefain İdaresince istimal edilmek üzere muamele-i listimlâkiyyenin Hükümetçe icrası hakkında vâki olan teklifi kabul edilerek, lâyihanın birinci mad­desi ona göre ve ikinci maddesi, kanunun icrasına Maliye Nezaretinin de memur edilmesi suretiyle tâ­dil olunmuş ve lâyiha-i kanuniyyenin sûret-i muad-delesi melfûfen takdim kılınmış olmakla, ol bâbda emr-ü ferman Hazret-i Münlehül emrindir.

22 Safer 1334 ve 17 Kânunuevvel 1331

Meclis-i Âyân Reisi Rifat

Riyaset-i Celileye İstinye havuzlarının istimlaki hakkındaki kanun-u

muvakkat, Encümenimizce tetkik ve müzakere edil­dikte:

Meclis-ıi Âyânca yapılan tadîlât muvafık görül­mekle, lieclittasdik Heyet-i Umûmiyyeye takdîm kılındı.

Hüseyin Kadri İsmet

Harun Hilmi İhsan

Ziya Süleyman

Yusuf Ziyaettin Abdülmuhsin

Servet

Madde 1. — İstinye Tamir Havuzları ve Tez­gâhları Şirketinin imalât haneleriyle aksam-1 müte­nevvia-i menkule ve müştemilât-ı gayri menkulesi,

Seyr-i Sefain idaresince istimal edilmek üzere Hü­kümetçe istimlâk edilecektir.

Madde 2. — Bu kanun, târîh-i neşrinden mute­ber ve icrasına Harbiye ve Maliye Nazırları memur­dur.

REİS — Eskisinde, «Osmanlı Seyr-i Sefain İda­resi namına istimlâkine Harbiye Nâzın mezundur» denilmişti, bizden çıkan şekil bu idi. Halbuki He­yet-i Âyânın maddesinde «Seyr-i Sefain İdaresince istimal edilmek üzere Hükümetçe istimlâk edilecek­tir» deniliyor. Münasip mi?

Sonra, evvelce, «İcrasına Harbiye Nâzın me­murdur» denilmişti. Halbuki şimdi «Harbiye ve Ma­liye Nazırları memurdur» denilmiş. Tensip buyurulu­yor mu? Bu suretle kabul ederek Âyâna göndermek muvafık mı? («Muvafık» sedaları)

Bu suretle Âyâna gönderilmesi muvafık görüldü. 2. — Askerî Ceza Kanununun elli ikinci madde­

sinin tadiline dair kanun lâyihası. (1)

REİS — Şimdi ikinci müzakeresi icra edilecek 187 numaralı bir küçük kanunumuz var.

487 numaralı lâyiha-i kanuniyyenin birinci mad­desini okutuyorum :

Madde 1. — Askerî Ceza Kanununun 52 nci maddesi bervechizîr tâdîl edilmiştir.

Dîvân-ı Harp teşkili için 48 inci madde-i kaaime-nin cedvel-i mahsûsunda gösterilen rütbelerde âzâ cem ve tayini müteassir olduğu halde maznûnun-aleyhin rütbesinden dûn rütbe bulunmamak ve kü­çük zabit âzâ taaddüt etmemek şartı ile mezkûr ced-velde muharrer derecâtın birer rütbe madununda âzâ intihabı caizdir.

Bu suretle Divân-ı Harp teşkilinde dahi usret görüldüğü takdirde yalnız Erkân ve Ümerâ-yı aske-riyye mühâkemâtına mahsus olmak üzere Divân-ı Harp âzası, fıkra-i ûlâya tevfikan mütekaidin ile dkmâl olunabilir.

Vech-i meşruh üzere dahi divan-ı harp teşkili mümkün olamazsa, ya kanunun 5 inci maddesi hükmüne tevfikan Divân-ı Harbin teşkilâtı icra ve ikmal veya bilistîzân Harbiye ve Bahriye Nezaret­lerinden verilecek emir üzerine maznûnunaleyh olan­

lar bera-yı muhakeme iktiza eden mahallere sevk ve izam edilirler.

(!) Evveliyatı 16 nci inikad zaptındadır.

— 3 5 9 —

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan İ : Î8 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

Dîvân-ı Harpler ne suretle teşkil edilirse edilsin, reisleri her halde Dîvân-ı Harp teşkili cedvelinde muharrer rütbeler eshâbından ve silâh altında bulu­nanlardan olmak şarttır.

REİS — Bu madde hakkında bir mütâlâa var mı efendim? («Hayır» sadaları) Kabul buyuruiuyor mu efendim? («Kabul» sadaları) Kabul olundu.

Madde 2. — İşbu kanun, târîh-i neşrinden mute­berdir.

REİS — Kabul buyuruiuyor mu efendim? («Ka­bul» sadaları) Kabul olundu.

Madde 3. — İşbu kanunun icrasına Harbiye ve Bahriye Nazırları memurdur.

6 Ramazan 1333 ve 6 Temmuz 1331

REİS — Kabul buyuruiuyor mu efendim? («Ka­bul» sadaları) Kabul olundu.

İkinci müzakeresi olduğu için heyet-i umûmiyye­sini de reye koyuyorum. Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsınlar. (Eller kakar) Kabul olundu.

3. — Seferber kıt'a ve karargâhlarda müstahdem erkân ve Ümera ve Zabıtana şehrî bir nefer tayini ita­sına dair kanun lâyihası.

REİS — Şimdi 61 numaralı lâyiha-i kanuniyyeyi müzakere edeceğiz.

Bu Askerî Encümenince tanzim edilmiştir. 61 numaralı lâyiha-i kanuniyyenin birinci mad­

desini okutuyorum. Madde 1. — Harpte seferber orduya dahil olan

berrî ve bahrî Erkân ve Ümerâ ve Zâbitân ile memu­rin ve mensûbîn-i askeriyyeye, seferberliğin iptida­sından hitamına kadar tahsisatlarına zamîmeten şeh­rî bir nefer tâyîni verilecektir.

REİS — Efendim bunlar yedi kıta kanundan iba­ret olup, seferberliğin iptidasından itibaren görülen lüzum üzerine birçok tadîlâta uğramış ve nihayet Askerî Encümeni de bunları tevhid ederek bir layihai kanuniyye halinde tedvîn etmiş. Maddeyi okudular, kabul buyuruiuyor mu? («Kabul» sadaları) Kabul olundu.

Madde 2. Tâyîn zammı hakkında 22 Kanunusani 1328 ve 13 Mart 1339, 1 Ağustos 1329, 23 Eylül 1329, 16 Teşrinievvel 1330, 6 Temmuz 1331, 6 Ağustos 1331 Tarihli Kavânîn-i Muvakkate ahkâmı, işbu ka­nunun târîh-i neşrinden itibaren mülgadır.

REİS — Kabul buyuruiuyor mu efendim? («Ka­bul» sadaları) Kabul olundu.

Madde 3. — İşbu kanun, târîh-i neşrinden mute­berdir.

REİS — Bu madde hakkında bir mütalaa var mı efendim? («Hayır» sadaları) Kabul edildi.

Madde 4. — İşbu kanunun icra-yı ahkâmına Harbiye ve Bahriye ve Maliye Nazırları memurdur.

REİS — Kabul buyuruiuyor mu efendim? («Ka-bu sadaları.

Heyet-i umûmiyyesini de rey'e koyuyorum efen­dim. Kabul edenler lütfen ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul olundu.

4. — 1312 tevellütlü efradın muayene-i ibtidaiye Müddetinin taksirine ve 1313 tevellütlü efradın meb-de-i mükellefiyetlerinin takdimine dair kanun lâyi­hası.

REİS — Ş&mldii 70 numaralı kanunu müzakere ede­ceğiz.

70 numaralı Kamunun birinci maddesini okuftu-yoruım:

Madde 1. 312 tevelllüıtllü efradın 1332 senesi Teş­rinievvelimde hitam bulacak otlan muayene-i iplti'daıiy-ye müddetlerinin, ahvâl-i harbiyye dolayısıyla 1331 senesi Kanunusani nihayetine taksirine ve mebde-i mükellefiyetleri 1332 senesi Martında başlaması lâ­zım geilen 1333 teveMütllü efrâd mebde-i mükellefiyet­lerinin 1331 senesi Kanunuısanisiniin 15 inden itibare edilmesine ve muayene-i iptidaliyyeleri ne 1332 senesi Mayısındia nihayet veriılmesine Harbiye ve Dahiliye Nazırları mezundur.

ıBEHİÇ BEY (Ordu Dairesi Reisvekili) — Efen­dini, bu kanunun müstacelen müzakeresin/i talep edenim. Aynı zamanda tarihleri biraz değiştiği cihet-ie mebde-i mükellefiyetlerinıin Kanunusaninin 15 in­den itibar edilmesini ve öbürünün de Kanunusand ni­hayetine kadaır taksir olunmasını talep ederim.

REİS — Yani 1331 senesi Kanunuevveli yerine, Kânunusani demhııesini teklif ediyorsunuz değil imi?

KAYMAKAM BEHİÇ BEY (Harbiye Nâznrı Na­mına Ordu Dairesi Reisvekili - Çünkü Kanunuevvel geçti, diğerinin de Kanunusani iptidası yerine, Ka­nun usanıinlin 15 inden itJiıbar edİHmesi suretine tashi­hini talep ederim.

REİS — Mebde-i mükellefiyeferinıin 1331 senesi Kânunusanisinin 15 indien itibar edli'lmes'inıi mi tek­lif edıiyor sunuz?

BEHİÇ BEY (Devasmlla) — Evet. REİİS — Bir de müstaceliyeti teklif ediyorsunuz

değil mi? Zaten Hükümetin gönderdiği tezkerede o talep var. Müstaceliyeti kalbul buyuruiuyor mu? («Kabııi» sadalları) Müstaceliyet idle kabul olundu.

- 360 —

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan î : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : I

O halde Kanunuevvel. Kanuıausanıi yapmak ve •kezâiiik Kanunusantidam itibaren yerime Kanunusanimin 15 inden itibar edilmek suretiyle Hükümetin teklif enliği tâdi'laitı kalbull buyuruyor musunuz

HASAN FEHMİ EFENDİ (Gümüşhane) — Ev­velâ Encümen kabul etsin, sonra biz kalbul edellim.

[REİS — Encümen kabul ediyor. Sinildi madidsyi kabull ediyor musunuz?.. («Kabul» sadaları) Kabul olumdu.

Madde 2. — İşbu kanun, târ-ih-i meşininden iti­baren meriyyüiiicrâdıır.

REİS — Kalbul buyurül'uyor mu efendim?.. («Kabull» sadallarii) Kalbul edildi.

(Maıdldb 3. — îşlbu; kanunun icrâ-yı ahkâmıma Har­biye ve Daıhiiliyıe Nazırları memurdur.

REİS — Kalbull buyuruluyor mu?.. («Kabul» sa­daları) Kabul olundu.

Heyet-i umûmiyyesini de reye koyuyorum'. Kalbul edenler, lütfen dleriimi kaildirsın... (Biler kalkar) Ka­lbul olumdu.

5. — Bilumum muhacirinin silah altına celb ve da­vetleri için Mükellefiyet-i Askeriye Kanununa zeyl kanun lâyihası.

REİS — Şimdi 98 Numaralı Kanuna geçiyoruz. 98 numaralı Lâyiha-i Kanuniyyenin 1 inci mad­

desini okutuyorum : Madde 1. — Ahvâl-i harbiyye dolayısiyle Harbi­

ye Nezareti, lüzum ve ihtiyaç görürse, şimdiye ka­dar gelmiş ve bundan sonra gelecek olan bilumum muhacirini, müddet-i hizmetleri seferberlik müdde­tine münhasır olmak üzere memâlik-i Osmaniyyeye târih-i vürudlarından itibaren üç ay sonra sinnele-rine göre efrâd-ı şâire gibi silah altına celb ve da­vet edebilir.

REİS — Bu madde hakkında bir mütalaa var mı efendim?...

ALİ GALİP EFENDİ (Karesi) — Var efendim. Asıl Ahzıasker Kanununda muhacirin için altı se­ne müddet-i muafiyyet var. Beyefendinin cevabı aca­ba bununla tearuz etmiyor mu?

REİS — Hangi kanunda efendim?

ALİ GALİP EFENDİ (Devamla) — Mükelle­fiyyet-i Askeriyye Kanununda muhacirin için altı sene muafiyet vardır. O madde ile bu madde tearuz etmez mi?

BEHİÇ BEY (Ordu Dairesi Reisvekili) — Bu ka­nun, bu seferberliğe mahsustur. Hal-i hazaride ve istikbal seferberliğinde yine Mükellefiyyet-i Aske­riyye Kanununun ahkâmı bakidir efendim.

RAİF EFENDİ (Erzurum) — «Edebilir» tabi­riyle zaten celbedilcceklerini gösteriyor. Binaenaleyh, onun için Nezaret bazı cihetleri nazar-ı dikkate al­mamıştır. Bu cihetlerin de nazar-ı dikkate alınaca­ğına eminim. Ancak gördüğüm bazı ahvali arzetmek isterim ki, daha ziyade nazar-ı dikkatlerini celbede­yim.

Rusya hududu dahilinde kadimen bulunan ba­zı İslam aileleri, bu harp dolayısiyle Rusya'nın taz­yiki üzerine bütün mameleklerini terk ile çıkarılmış­lardır. Bunun için hiç olmazsa bir tarafta iskân edi­lip, çocukları iskân ve iaşe edilinceye kadar kalsın­lar efendim. Zaten kanunda lüzum ve ihtiyaç görü­lürse deniliyor. Bir de bizim memalik-i müstevliyye-mizden bazıları, yani Bayazıt taraflarında bazı yer­lerin ahalisi bütün bütün çırılçıplak olarak bazı mu­hacirlerimizi bizim hududumuza göndermişlerdir. On­lar pek ziyade mağdur ve mutazarrır olmuşlardır. Olabilir ki, daha ziyade mutazarrır olurlar. O gibiler hakkında biraz müsaadekâr bulunsalar...

REİS — Zatiâlilerinin beyan buyurdukları, metn-i kanuna ait değildir. Kanunun suver-i tatbikiyyesine ait bazı mülahazatta bulunuluyor.

Behiç Beyefendi, bir mütalaanız var mı efen­dim?

BEHİÇ BEY (Ordu Dairesi Reisvekili) — Rusya dahilinden hicret eden muhacirlerin bu kanuna ta­bi olarak silah altına alınmaması hakkında Üçüncü Ordu Kumandanlığına Harbiye Nezareti emir ver­miştir. Onun için-bu seferberlikte onlar askere alın­mayacaklardır ve bu kanunun müstaceliyetle müza­keresini teklif ederim efendim.

REİS — Bu kanunun müstacelen müzakeresi ka­bul olunuyor mu efendim?... (Sükût) Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın efendim?... (Eller kalkar) Ka­bul olundu.

Madde hakkında başka bir mütalaa var mı efen­dim?...

Maddeyi kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın... (Eller kalkar) Kabul olundu.

Madde 2. — Efrad-ı merkûmeden İhtiyat ve Müstahfız sinlerinde bulunup bedel vermek isteyen­lerin 21 Şubat 1330 tarihli Kanun mucibince bedel-i nakdileri kabul olunur.

RÜŞTÜ BEY (Denizli) ~ Bu 2 nci maddenin sarahaüna nazaran muhacirlerin gayrimuallem kısım­larından bedel-i nakdî alınmayacağı anlaşılıyor. Yed-lerinde vesika varsa, bunlar gayrimuallem olduklarını isbat ederler. Fakat Balkan Muharrebe-i feciası üzerine bütün mallarını bir suret-i feciada terkede-

— 361

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan t : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

rek gelmiş olan kimselerin yedlerinde vesika yoktur. Bunlar kendilerinin gayrimuallem olduklarını nasıl isbat edeceklerdir. Bunlar burada zahmet çekiyorlar. Bu babda izahat verirler mi efendim?

REİS — Bu babda izahat verir misiniz Behiç Beyefendi?

BEHİÇ BEY (Ordu Dairesi Reisvekili) — Gay­rimuallem olduklarını ifade-i şifahiyyelerine binaen kabul edersek, herkesin gayrimuallem olduğunu id­dia etmek ihtimali olduğundan, ancak mülga Re­dif Taburları zabitanından iki kişinin gayrimuallem olduklarına dair tasdiknamesi olmadıkça kendilerini muallem addedip silah altına alıyoruz.

RÜŞTÜ BEY (Denizli) — Bendenizin mesmuatı-ma nazaran bir zabit tarafından vesika verildiği an­laşılıyor. Fakat bu vesikaları yalnız vermek kâfi gelmiyor. Onların sinn-i mükellefiyyete duhul tarihin­den itibaren Balkan Muharebesinde memleketlerinin işgali tarihine kadar o memlekette bulunup gayri­muallem olduğunu isbat etmek lâzım geliyor ki, bu muhaldir, mümkün olamaz. Kendilerinin gayrimual­lem oldukları, mümkün olduğu kadar tasrih ve isbat edilirse, kabul edilmesi muvafık olur zannederim.

RÎZA BEY (Kırkkilise) — Efendim, bu kanun mevki-i tatbika konulduğundan dolayı mukaddema birtakımlarının bedel-i nakdisi istifa edilmiş ve şim­di bu istifa olunanların da bedel-i nakdilerinin bir kısmı iade olunmuş. Acaba neden? Eskiden alınmış, şimdi neden iade olunuyor? Acaba esbabı nedir? Ev­velce bedel-i nakdî neden kabul edilmiştir. Evvelce alınan bedel-i nakdî hilafı kanun mu alınmış, yok­sa bedel-i nakdî kabul olunmaması lâzım geliyordu da, onun için mi iade edilmiş? Bunun hakkında iza­hat versinler efendim.

ALİ GALİP EFENDİ (Karesi) — Kumandan Bey buyuruyorlar ki her halde mülga Redif Tabur­ları zabitanından iki kişinin şahadeti lâzım. Halbuki bazı muhacirin var ki, bu adamların kimisi Müftü, kimisi Hatib. Elindeki beratı gösteriyor. Ben 20 se­nedir falan camiin ve falan köyün ve falan memle­ketin imamıydım, işte elimde beratım da var diyor.

Yok, sen yine iki tane Redif zabitine gayrimual­lem olduğunu tasdik ettireceksin diyorlar. Bazıları, hakikaten böyle iki zabit bulmuşlar, götürmüşler, Harbiye Nezaretine müracaat etmişler. Bu zabitanın mesela 305'den 320'ye kadar orada bulunduğu anla­şılmış. Siz beş seneliğini isbat etmişsiniz; ama on se­neliğini isbat edeceksiniz; binaenaleyh, beş sene için de şahit getirir, isbat edersiniz demişler.

Şimdi bu adamlar nasıl yapar? Bu, mümkün mü? Bu kadar tasibat olur mu? Bu zat, ben müftüyüm di­yor, işte elimde menşurum diyor. Bunu yine isbat mı ettireceğiz efendim?

BEHİÇ BEY (Ordu Dairesi Reisvekili) — Redif zabitanından eskiden bulunmuş olanlar bittabi Rumeli' nin istilasına kadar geçen zamana şahadet edemezler. Fakat mebdei mükellefiyetten beri gayrimuallem ol­duklarını, en son bulunmuş olan zabitan tasdik eder­lerse bittabi biz de o adamın mebdei mükellefiyetin­den beri gayrimuallem olduğunu tasdik ederiz.

Fakat mebdei mükellefiyetinden beri gayrimual­lem olduklarına şahadet etmezlerse, zabitliğiyle on­lardan mukaddem bulunanların da tasdikini talep ederiz. («Zabitanı nerede bulacak?» sadaları)

Bedel meselesine gelince : Evvelce ahzıasker şube­leri, kendilerinden birer senet almışlar, gayrimuallem diye bedellerini kabul etmişler. Halbuki bu ne kanu­nidir ve ne de böyle bir usul vardır. Onun için de­nildi ki, bu suretle evvelce bedel verdiklerini isbat edenler ve sonra mükellefiyetini eski kanunun mua-fiyyetiyle geçirmiş olanlar, vesaikini ibraz ve isbat ettikçe, Nezaret, onlardan şahadet istememiş ve atfet­miştir.

Fakat tatbikatça hata edilmişse, orasını bilemem. Bu gibilerin hangisi Nezarete gelmişse kendisinden ayrıca zabitandan tasdikname istemeksizin onlar gay­rimuallem addedilmiştir. Binaenaleyh, böyle olanlar varsa Nezarete malumat verirlerse yine onları da dü­zeltirler efendim.

REİS -— Müzakere kâfi görülüyor mu efendim?.. («Kâfi» sadaları)

Madde hakkında başka bir mütalaa var mı?.. («Ha­yır» sadaları) Reye koyuyorum efendim?..

HALET BEY (Erzincan) — Söz isterim efendim.

REİS — Müzakere kâfi görüldü efendim, teklif­leri okuyacağız.

MUSTAFA NEDİM BEY (Kengiri) — Şahadeti yalnız zabitana hasretmemelidir efendim. Hemşehrile­rinin, muteberanın da şahadeti makbul olmalıdır. Eğer yalnız zabitana hasrolunursa hakikaten pek bü­yük müşkilatı dai olur.

REİS — Efendim, müsaade buyurunuz. Bendenize kalırsa, mesele dağılıyor. Şimdi burada okuduğumuz maddede 21 Şubat 1330 tarihli Kanun mucibince be­delleri kabul olunur deniliyor. Bu bedelatı nakdiyenin kabulü sırasında muhacirlerden zabit vesikası istemek vesaire gibi muamelattan anlaşılıyor ki muhacirinin silah altına celp ve daveti bu kanundan başka Harbi-

362 —

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan t : 18 41 kanunusani 1331 (1915) C : 1

TBMM KÜTÜPHANESİ

ye Nezaretince ihdas edilen birtakım usul ve niza-mata tabidir.

Bu kanunda o cihet yoktur. Ve 21 Şubat 1330 ta­rihli Kanunda da muhacirlerden şu suretle bedeli nak­dî alınacaktır diye bir kayıt da yok. Bu kanunun ma-tufunaleyhi olan kanun da Meclisi Mebusandan geç­miştir. Bu madde efradı müstahfaza ve ihtiyariyeden muhacir olup da bedel vermek isteyenlerin, 21 Şubat 1330 tarihli Kanunun ahkâmından istifade edebilece­ğini gösteren bir maddei kanuniyedir. Bunun sureti tatbikiyesine dair bir mütalaa varsa, bir teklif sure­tinde dermeyan edilmelidir.

Burada falan kanun mucibince bedeli nakdî alı­nır deniliyor. Bedeli nakdinin sureti ahzına o bedeli nakdiyi verecek zatın muallem olup olmadığının tah­kikine dair olan ahkâmı nizamiyeye bir itiraz mev­cutsa, bir teklif halinde söylenmelidir ki, ayrıca mü­zakere edebilelim. Bendenize kalırsa, bu madde, mu­hacirleri 21 Şubat 1330 tarihli Kanundan istifade et­tiriyor.

Meclisi Ali, bu kanunda muhacirlerin istifadesini kabul ediyor mu, etmiyor mu? Burada mevzuubahs olan mesele budur; değil mi efendim? Bendeniz öyle görüyorum. Bilmem iştirak buyuruiuyor mu? Ancak müzakerenin kifayetini reye koydum. Kabul buyur­dunuz, eğer müzakerenin devamı arzu olunuyorsa de­vam edilsin. Müzakerenin kifayetini kabul ediyor mu­sunuz efendim? («Kâfi» sadaları)

MUSTAFA NEDİM BEY (Kengırı )— İki kanun birleştirilmelidir efendim; çünkü bedeli nakdinin ahzı ve muallem olup olmadığının tahkiki kanunu henüz kesbi katiyyet etmemiştir.

REİS — Hayır efendim. 21 Şubat 1330 tarihli ka­nun Meclisten çıkmış ve kesbi katiyyet etmiştir.

RÜŞTÜ BEY (Denizli) — O kanun yenileri hak­kındadır.

REİS — Tamam, işte bu kanun muhacirleri de ondan müstefit ediyor.

RÜŞTÜ BEY (Denizli) — Fakat haksızlık oluyor efendim.

REİS — İki tane takrir var; onları okuyalım mı efendim? («Evet» sadaları)

Riyaseti Celileye Muhacirinin bedeli nakdilerini kabul ve gayri

muallem olduklarını ispat için yalnız zabitanı mahal-liyenin şahadetinin aranması muvafık olmayıp, mü­kellefin hemşerilerinin de şahadetinin kabulü lüzumu­nu teklif eylerim.

Kengırı Mebusu Nedim

363 —

REİS — Efendim, bu teklifi bu kanuna müteferrı olmak üzere mi veriyorsunuz?

MUSTAFA NEDİM BEY (Kengırı) — Esas iti­bariyle teklif ediyorum. Çünkü bedeli nakdî kabul olunacak deniyor. Kabulü için behemahal zabitandan şahit aranıyor. Halbuki şahadet için zabit olmaya lü­zum yoktur.

MEHMET NURİ EFENDİ (Zor) — Bunlar me­saili nizamiyedendir efendim. Buna müteallik kanun­da bir şey yoktur. Bunu Harbiye Nezareti yapıyor. Bu meselenin bu kanun ile alâkası yoktur. Hükümet, Meclisi Mebusandan tasdik edilmiş bir kanun muci­bince ben bedel alıyorum diyor; fakat Harbiye Ne­zareti, zabitanın tasdikine talik ediyor. Bu bir mua-melei müteferriadır. Bu kanun ile hiç alâkası yoktur. Meclisi Mebusan isterse bir madde ilave etsin.

REİS — Hükümetin mütalaası var mı efendim? BEHİÇ BEY (Ordu Dairesi Reis Vekili) — Mu­

hacirini bu seferberliğe mahsus olarak silah altına al­mak için yapılan şu kanun muhacirinden para almak esasına müstenit değildir. Bilâkis muhacirinden asker almak esasına müptenidir. Eğer muhacirinden kendi sözleri üzerine bedeli nakdî kabul etmeye başlarsak hiçbirini alamayacağız demektir. Çünkü, bizim def­terlerimiz memaliki müstevliyede kalmıştır. İspat ede­meyiz.

Binaenaleyh, bu kanundan asker cihetiyle istifade olunmayacak ve yalnız para almış olacağız. Orduya fazla efrat alabilmeyi temi nen muhcirlerin gayri mual­lem olduklarını ispat için resmî memur olanların tas­diki keyfiyeti gibi bazı kuyud ve şurut konuldu. Yok­sa, laalettayin filan adam gayri muallerndir diyen bir kimsenin şahadeti muteber olacak olursa, suiistimala-ta yol açar ve haksızlık da olabilir. Bizim kabul etti­ğimiz surette haksızlık da olsa bile müdafaai milliye noktai nazarından mazur görmek lazım gelir.

REİS —• Şimdi takriri reye koyacağım. Takriri kabul edenler, lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar) Ek­seriyet yok efendim.

Erzincan Mebusu Halet Beyin de bir takriri var­dır ki o da okunuyor efendim.

Riyaseti Celüeye 2 nci maddenin 21 Şubat 1330 tarihli Kanun mu­

cibince fıkrasının tay edilmesini teklif ederim. Erzincan Mebusu

Halet HALET BEY (Erzincan) — Bendeniz diyorum ki,

bu kanunun bu fıkrası tayyedilirse, «alelıtlak bedeli nakdileri kabul olunur» şeklinde kalır ki, bu suretle

Meclisi Mebusan İ : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

bedeli nakdî vermeye imkân hâsıl olur. Binaenaleyh, muhacirlerin bu suretle istifadelerini temin etmek da­ha doğru olacak.

REİS — Bu takrir hakkında hükümetin de müta­laası var mı efendim?

BEHİÇ BEY (Ordu Dairesi Reisvekili) — Takri­rin metnini anlayamadım.

REİS — Takrirde «21 Şubat 1330 tarihli Kanun mucibince» fıkrasının tayyı, yani maddenin «Bedel vermek isteyenlerin bedeli nakdileri kabul olunur» suretinde olması teklif olunuyor. Tarihi kaydının tay­ymı talep ediyorlar.

BEHİÇ BEY (Devamla) - Şu halde demin arz ettiğim mahzur hâsıl olur.

REİS — Takriri reye koyuyorum efendim. Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul olunmadı efendim.

Şimdi maddeyi reye koyuyorum. 2 nci maddeyi kabul edenler ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul olundu.

Madde 3. — İşbu kanun, tarihi neşrinden itibaren meriyülicradır.

REİS — Bir mütalaa var mı efendim? («Hayır» sadaları) Kabul buyuruiuyor mu? («Kabul» sadaları) Kabul edildi.

Madde 4. — İşbu kanunun icrayı ahkâmına Har­biye Nazırları memurdur.

20 Cemaziyelulâ 1333, 23 Mart 1331

REİS — Bir mütalaa var mı efendim? («Hayır» sadaları)

Kabul buyuruiuyor mu efendim? («Kabul» sada­ları)

Maddenin müstaceliyetle müzakeresi kabul olun­duğu için kanunun heyeti umumiyesini reye koyuyo­rum. Kabul edenler, ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul olundu efendim.

6. — Bankı Osmanî tarafından çıkarılan banknot­ların aynı nakit gibi tedavül ve kabulüne mecbur olun< duğuna dair kanun layihası.

REİS —• Şimdi 71 numaralı Kanunu müzakere edeceğiz efendim.

ALİ CENANİ BEY (Ayntap) — Bu kanunun müs­taceliyetle müzakeresini teklif ediyorum.

REİS — Peki efendim, Heyeti Muhteremeye arz ederim.

71 numaralı Kanunun 1 inci maddesini okutuyo­rum :

Madde 1. — Bankı Osmanî tarafından tedavüle çıkarılan banknotların Memaliki Osmaniyenin her tarafında, gerek Devletle efrad arasında ve gerek bey-nel efrad vuku bulaack bilumum tediyat ve sarfiyat ve ahzüitada ayni nakit gibi tedavül ve kabulü mec­buridir.

REİS — Efendim, Encümen bu kanunu muvak­katin müstaceliyetle müzakeresini teklif ediyor. Ka­bul buyuruiuyor mu efendim? («Kabul» sadaları) Müstaceliyeti kabul olundu.

Madde hakkında bir mütalaa var mı? («Hayır» sadaları) •

Maddeyi kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul olundu efendim.

Madde 2. — İş bu mecburiyete riayet etmeyenlere bir liradan 15 liraya kadar cezayı nakdî veya 24 saat­ten bir aya kadar hapis cezası hükmolunacaktır.

REİS — Bazı rüfeka tarafından vaki olan teklif mucibince «Olunacaktır» yerine «Olunur» denilmesi suretiyle rnadde kabul buyuruiuyor mu? («Kabul» sa­daları) Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul olundu.

Madde 3. — Bu kanunun meri olduğu müddetçe Bankı Osmanî, banknot bedelatını nakden tesviye mecburiyetinden varestedir.

REİS — Bu madde hakkında bir mütalaa var mı efendim?

FEYZİ BEY (Diyarbekir) — Encümen bu madde hakkında izahat versin efendim?

MUSTAFA NEDİM BEY (Kengırı) — Bu kanu­nun müddeti meriyeti tayin olunmuyor. Kanun meri olduğu müddetçe deniliyor. Seferberlik müddetince veyahut iki sene müddetle denilsin. Eğer seferberlik müddetince denilirse veyahut iki sene denilecekse o vakit olabilir.

FEYZİ BEY (Diyarbekir) — Reis Beyefendi! Banknotların üstünde bedeli İstanbul'da tediye olu­nacaktır diye bir kayıt da vardır.

NECMETTİN MOLLA BEY (Kastamonu) — Devletçe bir kanun yapılıncaya kadar meri olacaktır demektir.

REİS — Yeni bir kanun yapılıncaya kadar meri olacak demektir. Bu babda Maliye Nezaretince iza­hat verilir.

Nazır Beyefendi, Bankı Osmanî tarafından mevkii tedavüle çıkarılmış olan banknotların gerek devletle efrad arasında ve gerek beynel efrad vuku bulacak sarfiyatta aynı nakit gibi tedavülü mecburî olduğuna dair kanun var. Bu kanunu muvakkatin 1 inci ve 2 nci

— 364

TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan İ : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

maddeleri zaten kabul edildi. Yalnız 3 üncü madde olarak «Bu kanunun meri olduğu müddetçe Bankı Osmanî, banknot bedelatını nakden tesviye etmek mecburiyetinden varestedir» deniliyor. Bu kanunun meri olduğu müddet malum olmadığı cihetle bu bab­da izahat isteniliyor.

MEHMET TALAT BEY (Dahiliye Nazırı ve Ma­liye Nazır Vekili) (Edirne) — Bir müddet tayin edi­lirse, herkes aynı günde banknot bedelatını talep için müracaat eder. Bir buhran vukuu ihtimalinden içtinap edilerek o suretle tarih tayin edilmemiştir.

MUSTAFA NEDİM BEY (Kengiri) — Evrakı nakdiyenin, bir kısmı, seferberlikten 6 ay, 1 sene son­ra dij'or. Şimdi Düyunu Umumiyenin evrakı nakdi-yesine böyle bir müddet tayin olunursa, Bankı Os-maninin evrakı için de bir müddet tayin olunmalıdır.

MEHMET TALAT BEY (Devamla) — Bunlar dahilde çıkarılmış banknotlardır. Zannediyorum ki, hiçbir devlet, kendi dahilinde çıkardığı banknotlar için müddet tayin etmemiştir. Nitekim, (Rayhşbank) bank­notlarına ihtiyacımız olmuştur. O (Rayhşbank) bank­notlarında müddet tayin olunmadığı için almadık. Almanya'da ve Avusturya'da bu müddet yoktur; fa­kat biz mukabilini altın olarak veya tahvilat olarak tevdi etmiş olduğumuz banknotlar için bir müddet tayin ediyoruz. Diğer memleketler dahilinde çıkan banknotlarda bu kayıt yok.

FUAT BEY (Divaniye) — Şimdi bendeniz, zanne­diyorum ki, dünyada hiçbir banka yoktur ki, bank­notunun hini ibrazında bedelini tediye etmesine ve bedelini tediye etmekten vareste olsun. Onun muka­bili altın olarak bankada bulunur ve ibraz olunduğu vakit bedeli hemen tesviye edilir. Çünkü bu, banka­nın itibarına ve evrakı nakdiyesinin de revacına taal­luk eder. Her halde mesele mühimdir. Bu kanunun Muvazenei Maliye Encümenine giderek, orada ariz ve amik düşünülmesi daha muvafık olur, fikrindeyim. («Doğru» sadaları)

REİS — Bu kanun, Kavanini Maliye Encümenin­den geçmiş, fakat Muvazenei Maliye Encümeninden geçmemiş. Bu cihetin bir daha tetkiki için bu kanu­nun Muvazenei Maliye Encümenine tevdiini talep edenler var.

MEHMET TALAT BEY (Dahiliye Nazırı ve Maliye Nazır Vekili) (Edirne) — Tetkik olunacak cihet yok, fakat gitmesinde de bir mahzur yok.

REİS — Mademkr Muvazenei Maliye Encümeni­ne gitmesinde bir mahzur olmadığını hükümet söylü­yor, Muvazene Encümenine havale edelim mi efen­

dim? Kanunun Muvazenei Maliye Encümenine hava­lesini kabul edenler, lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul edildi efendim.

7. — Tömbeki ve tütünden yüzde beş zammı ce­did ve yüzde beş teçhizat hissesinin ahzına dair ka­nun layihası.

REİS — Ruznamemizde 37 numaralı 2 kanunu muvakkat var, onları müzakere edeceğiz. 247 numaralı Kanunun matbuunda sehven «Madde 1» denilecek iken, «Numara 1» denilmiş; «Madde 1» olacaktır. Bu 37 numaralı kâğıtta 2 kanunu muvakkat vardır. Bi­risi, 247, diğeri 463 numaralıdır.

37/247 numaralı Kanunu Muvakkat Layihasının 1 inci maddesini okutuyorum :

Madde 1. — Tömbeki ve. tütünden mada mahsu­latı araziyenin aşarına zamimeten yüzde yarım zam­mı cedid ve yüzde yarım teçhizat hissesi namlarıyla alınmakta olan rüsumu munzamme, 1 Eylül 1329 ta­rihinden itibaren tömbeki ve tütün mahsulü üzerinden de ahzolunacaktır.

ALt CENANİ BEY (Ayntap) — Bu kanunun müstaceliyet müzakeresini teklif ediyoruz.

REİS — Encümen Mazbata Muharriri Beyefendi, kanunun müstaceliyetle müzakere edilmesini teklif ediyor : Kabul buyuruluyor mu efendim? Kabul eden­ler, lütfen el kaldırsın efendim. (Eller kalkar) Müsta­celiyetle tetkiki kabul olundu.

Matbuunda tertip sehvi olarak daha 2 yanlış var­dır efendim. «Rüsumu munzamma» derken «mun­zamma» kelimesi üzerine fazla bir nokta konulmuş, o kalkacak ve «tütün ve tömbeki mahsulü üzerinden de ahz olunacaktır» cümlesinde sehvi tertip olarak «de» ilave edilmiş, bu da kalkacak. Bu tashihlerle mad­deyi kabul ediyor musunuz efendim? Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul olundu efendim.

Madde 2. — İşbu kanunun icrasına Maliye Nazırı memurdur.

19 Şevval 1331 8 Eylül 1329

REİS — Kabul buyuruluyor mu efendim? («Ka­bul» sadaları) Kabul olundu efendim.

Kanunun heyeti umumiyesini de reye koyuyorum. Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın efendim. (El­ler kalkar) Kabul olundu efendim.

8. - - Tömbeki ve tütünden yüzde yarım zammı cedid ve yüzde yarım teçhizat hissesi alınmasına dair Kanunun meriyet tarihine dair kanun layihası.

REİS — 37/463 numaralı Kanunu Muvakkat La­yihasının 1 inci maddesini okutuyorum :

— 365 — TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan t : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

Madde 1. — Yüzde yarım zammı cedid ile yüzde yarım teçhizat hissesinin tömbeki ve tütün mahsulü üzerinden de ahzına dair olan 8 Eylül 1329 tarihli Ka­nunu Muvakkat ahkâmı, 2 Nisan 1330 tarihinden iti­baren tatbik olunacaktır.

MEHMET NURİ BEY (Zor) — Biraz izahat ver­sinler efendim. Yukarıdaki kanunda, 1329 senesinden itibaren denildiği halde, ikinci kanunda 1330 senesin­den deniimiş, bunlar birbirine muttasıldır. Evvelki ka­nun tatbik olunmuş mu, olunmamış mı?

CEMİL ZEHAVİ EFENDİ (Bağdat) — Bendeniz de «olunacak» tabiri hakkında söyleyeceğim. Malumu-aliniz, olunacak tabiri, istikbale aittir. Sonra 1330 Ni­san tarihinde tatbik olunacak denilmiş ki, ben de bun­ları birbirine rapt edemiyorum.

ALİ CENANİ BEY (Ayntap) — Malumu ihsanı-nızdır ki. Reji İnhisarı Duhan Şirketinin imtiyazı, 1330 Nisan tarihinde bitiyordu. Yüzde yarım hisse­sinin tahsiline elinde bulunan imtiyaz mucibince eski şirket, mümanaat etti, yeni mukavelenin akit tarihi olan 1330 tarihinden itibaren bu resmin cibayet edil­mesine tarafeynce muvafakat hâsıl oldu. Binaenaleyh o müddete talik etmeye hükümet mecbur oldu.

MEHMET NURİ EFENDİ (Zor) — Şu halde öteki kanun mülgadır, hükümsüzdür.

ALİ CENANİ BEY (Devamla) — Yalnız tatbiki teehhür ediyor, hükümsüz değildir. Tatbiki Nisan 1330 tarihine talik edilmiştir ki, o zamandan beri me­ridir.

REİS — Bu madde hakkında başka bir mütalaa var mı efendim? Maddeyi reye koyuyorum. Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul edildi efendim.

Madde 2. — İşbu kanunun icrasına Maliye Na­zırı memurdur.

4 Cemaziyelulâ 1332 18 Mart 1330

REİS — Kabul buyuruiuyor mu efendim? («Ka­bul» sadaları)

Heyeti umumiyesini de reye koyuyorum Kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsın. (Eller kalkar) Kabul edildi.

9. — Fenerler imtiyaz müddetinin yirmi beş sene temdidine ve 500 000 lira avans itasına dair kanun lâyihası.

REİS — Fenerler İdaresine ait bir istikraz ka­nunu var. Fenerler imtiyaz müddetinin 25 sene tem­

didine ve hasılatı karşdık gösterilerek Hükümet-i Seniyyece 500 000 liralık avansına dair Hükümet, 2 kanun-u muvakkat neşretmiş. Bu kavânîn-i mu­vakkatenin birisi, 4 Teşrinisani 1328 tarihli Kâmil Paşa Kabinesinin, ikincisi de 7 Nisan 1329 tarihli Mahmut Şevket Paşa Merhum Kabinesinindir. Bu iki kanun-u muvakkat, Babıâli'den Meclise sevk olunduğu vakit, muhtelif tarihlerle sevk olunmuş, ev­velâ Mahmut Şevket Paşa merhum Kabinesinin lâ­yiha-i kanuniyyesi, Meclis-i Âlîde müzakere edilmiş, Ayandan çıkmış, kesb-i kat'iyyet etmiş. 1328 tarihin­de teklif olunan Kanun-u Muvakkat, hiçbir karara iktiran etmeksizin kalmış. Bunların her ikisi de, yek­diğerinin tamamen aynıdır. Yalnız, Fenerler İdaresi, Kabinenin tebeddülü üzerine, o, 500 000 lira avansı vermek için Mahmut Şevket Paşa Kabinesi tarafın­dan yeniden bir kanun tanzim edilmesini teklif et­tiğinden, yeniden bir kanun yapılmış; fakat eski ka­nun da yine Hükümet tarafından neşredilen bir ka­nun-u muvakkat olduğu için, bittabî Meclise sevk olunmuş. Bendeniz, tetkik ettim. Encümen de tetkik etmiş. Encümenin, bunun bir tanesi Heyet-i Lhnu-miyye-i Mebusan tarafından tasdik olundu, binaen­aleyh «işbu kanun-u muvakkatin tasdikine imkân yoktur, Tasdikten varestedir» diyor. Mâlûm-u âlî­niz, Meclis-i Âlî geçenlerde bunun emsali için bir karar ittihaz etti. Kapitülasyonların ilgasından dolayı. Edirne Vilâyeti Mahâkimine ait bir madde-i kanu­niyyenin salâhiyyet-i tatbikiyyesi kalmadığından ba­hisle, bunun mülga olduğuna dair bir kararnamenin Babıâli'ye tebliğiyle Düstur'a derci karar altına alın­mıştı. Binaenaleyh, tensip buyurulursa, bu kanun-u muvakkat dahi aynı şerait tahtında bir kararname ile Babıâli'ye iade edilir. Yani adem-i tasdiki ciheti bu suretle Düstur'a dere edilir. Ve bu kanun-u mu­vakkat, ortadan kalkar. Münasip mi efendim? (Mü­nasip» sedaları) Bu suretle tebliğ ederiz efendim.

Müsaade buyurursanız, ruznameyi tebliğ edece­ğim.

Yarın, Mevlid-i Pâk-i Risâletpenâhî günüdür. O mübarek günün şerefine olmak üzere, Meclis, 1 saat evvel tâtîl-i müzakerat edebilir. Şimdiden yekdiğeri-mizi tebrik ederek ve Cenabı Hakkın ümmet-i mer­humeyi daha böyle pek çok günlerin bayramını yap­maya muvaffak etmesini temenni eyleriz.

7 Kânunusani Perşembe ruznamesinde ikinci mü­zakeresi icra edilecek 3 kanunumuz vardır.

— 366 — TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan İ : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : l

Birincisi; Nüfus Kanununa İlâveten Lâyiha-i Kanuniyye,

İkincisi : Ecnebilerin Memâlik-i Osmaniyyede Seyahat ve İkametlerine Dair Kanun-u Muvakkat,

Üçüncüsü : Pasaport Kanun-u Muvakkati. Bun­ların ikinci müzakereleri icra olunacaktır. İkinci müzakere-de, malûm-u âlinizdir ki, takrirler ile tâdil-nameler ile olur. Onun için rica ederim, eğer Mebu-sân-ı Kiramın bu kanunlar hakkında bir mütâlaa-

lan varsa, tebkikatlarından, bizi, tâdilname suretinde istifade ettirsinler.

Sonra yeniden ruznameye konulan kanunlar var­dır. Perşembe günü, bermutad içtima edilmek üzere, Meclise Kemal-i yümn ile nihayet veriyorum. (Alkış­lar)

Hitâm-ı İçtima Saat : 3.10

İÇTİMA-İ ATİ RUZNAMESİ

7 Kânunusani 1331 Perşembe

İkinci müzakeresi icra olunacak kavanin:

Lâyiha-1 kanuniyye Matbua numarası numarası

1. Nüfus Kanununa ilâveten layihai kanuniyye 3 2. Ecnebilerin Memalik-i Osmaniyyede Seyyahat ve İkâmetlerine Dair Kanun-u Mu­

vakkat. 246 3. Pasaport Kanunu Muvakkati 247

Geçen Ruznameden Kalan K 4. Açıkta bulunan memurin ve ketebe esnaf-ı askeriyyeye 19 Ağustos 1325 tarihli

kanuna tevfikan verilmiş ve 1329 senesi nihayetine kadar itası tahakkuk etmiş olan maaşatın kabul ve mahsubu hakkında kanun-u muvakkat 593

5. Hariciye 1329 bütçesinin altıncı faslının dördüncü maddesine 20 milyon kuruş zammına dair kanun-u muvakkat. 400

6. Kadro harici memurin maaşatı karşılığı olarak 1331 Düyûn-u Umumiye bütçesi­nin Muhassasat-ı Zatiyye kısmına (2 milyon 388 bin) kuruş zammına dair ka­nun-u muvakkat 268

7. Dahiliye 1331 bütçesinin sekizinci faslının birinci harcırah maddesine 700 bin ku­ruş zammına dair kanun lâyihası 442

8. Posta ve telgraf telefon 1331 bütçesinin 5, 6 ve 8 inci fasıllarına 4 milyon kü­sur zammına dair lâyiha-i kanuniyye 557

Ruznameye Yeniden Konulan Kavanin : 9. Mebusandan ihtiyarî olarak tekaüt ve mazuliyet aidatı tevkifine dair Tokat Me­

busu Tahsin Beyle rüfekasınm teklif-i kanunisi üzerine Kavanin-i Maliye ve Muvazene Encümenleri mazbataları —

10. Bilcümle Erkân, Ümera ve Zabitin ile Zabit Vekilleri ve memurin ve mensu­bin-i askeriyyeden mevaki-i harbiyyede mecruh olanlara ve Silahendaz ve Kü­çük Zabit ve Zabit Namzetlerinden esna-yı harpte mecruh olup da Zabit Vekil-

21

24 23

203

39

58

64

85

62

367 — TBMM KÜTÜPHANESİ

Meclisi Mebusan t : 18 4 Kanunusani 1331 (1915) C : 1

Lâyiha-i kanuniyye Matbua

numarası numarası

Jıgıne veya Zabitliğe terfi ettirilenlere bir defaya mahsus olarak 4 liray-yı Osmani elbise bedeli itasına dair üç kıta kanun yerine Askerî Encümenince tanzim olu­nan lâyiha-i kanuniyye

11. Muallimlerin hakk-ı teekaül ve mazuliyetleri 17 yaşından itibar olunacağına dair Mülkiye, Mazuliyet ve Tekaüt Kanunlarının ikinci maddelerine zeylen lâyiha-i kanuniyye

12. Müsika-i Hümayun mensubini ile hademe-i Hümayunun mebde-i hizmetleri hak­kında 11 Ağustos 1325 tarihli Askerî Tekaüt ve İstifa Kanununun birinci mad­

desine zeylen lâyiha-i kanuniyye. 13. Jandarma Hesap Memurlarının suret-i kabul ve istihdam ve terlileri hakkın­

daki 8 Kânunuevvel 1330 tarihli Nizamnamece muharrer jandarma hesap me­murlarına verilecek maaşat hakkında

14. Hesap Memuru namzetlerinin muhassasat-ı şehriyyesinin 400 kuruşa iblağına dair Erkân ve Ümera ve Zabitan ve efrad-ı askeriyye muhassasatı hakkındaki İ9 Tem­muz 1330 tarihli kanuna zeylen lâyiha-i kanuniyye

15. Kıtaatta müsdahdem esnaf-ı askeriyyenin maaşatı hakkında kanunu muvakkat 16. Mukabeleli telgraflardan alınacak ücrete dair lâyiha-i kanuniyye 17. Mükellef ve gayr-i mükellef sivil ettibba ve eczacı ve dişçiler hakkında üç kıta

kanunu tevhiden Askerî Encümence tanzim olunan lâyihai kanuniyye

18. Harbiye Nezaretinin 1331 bütçesine 1 milyon kuruş tahsisatı fevkalade itasına dair lâyiha-i kanuniyye

19. Elal-i harbin devamı müddetince bir telgraf ajansına bahşolunan yevmi 150 keli­melik muafiyetin 300 kelimeye iblağına dair kanunu muvakkat

297 316 68 405

11 38

199 41

343 65

420 54 352 53

13 59

109

320 29 398

423 56

43 184

— 368 — TBMM KÜTÜPHANESİ