16
Ortaöğretim Alanı Felsefe Ders Föyü SÖZ • EA • SAY | 01 Uygulayalım 1 1.D 2.E 1. Philosophia (bilgelik sevgisi) durup din- lenmeden aralıksız bilgiyi doğruyu ara- ma çabasıdır. İster düşünme ile olsun ister deney ile olsun, ulaşılmak istenen hedef gerçeklik, ve hakikattir. Felsefe doğruya ve hakikate ulaşmak ister. Varo- lan veri ve bulguları, amacı bakımından sürekli ayıklar, eleştirel bir süzgeçten ge- çirir. Özetle, Philisophia, bilgiyi sevme- dir ve onu elde etmek özlemiyle yoluna düşmedir, ona ulaşmak için bir çabadır, gayrettir. Bu parçaya göre felsefe ile bilgelik arasında nasıl bir ilişki söz konusu- dur? A) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba göstermektir. C) Felsefe, bilgeliğe bir konum kazan- dırmak için çaba göstermelidir. D) Felsefe, bilgeliğe ulaşma çabasıdır. E) Bilgelik felsefe yapabilmek için ge- reklidir. 2. “Felsefe uzakta bulunan bir şeye sahip olma rüyasıdır. (Merleau - Ponty) Aşağıdakilerden hangisi bu söze an- lamca en yakın olandır? A) Felsefe salt zihinsel bir etkinliktir. B) Felsefede mutlak hakikatlere bağ- lanmak şarttır. C) Felsefe doğruya giden yolda tek araçtır. D) Üzerinden yol geçmeyen dağ yoktur. E) Felsefe hakikat arayışıdır. Felsefe Nedir? Felsefe: Yunanca philo (sevgi) – sophia (bilgelik) kelimelerinden oluşan Philo- sophia “bilgelik sevgisi” anlamına gelmektedir. Bu nedenle felsefe bir bilgelik ya da bilgi olmayıp, bilgelik sevgisi, bilgelik arayışıdır. “Philosophia” deyimini ilk kez “Pythagoras” kullanmıştır. Pythagoras kendine philosophos (filozof) derdi. Çünkü, ona göre sophia (bilgelik, eksiksiz doğru) yalnız tanrılara yakışır; insana ancak philosophia, yani bilgeliği sevmek, dola- yısıyla ona ulaşmaya çalışmak yaraşır. NOT : Philosophia bilgiyi sevmedir, ona varmak, özleyişle yoluna düşmedir, onu elde etmek için bir çabadır. Bilgelik, sınırlı varlık alanının bilgisini değil de bütün varlık alanlarını içine alan genelde varlığın bilgisini ifade eder. Böyle bir bilgi tümel bilgidir. Felsefe, bu tümel bilgiye hakikat (gerçeklik) adını verir ve bu anlamda Felsefe hakikati araştıran bir bilgi olur. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu İlkçağlardan beri felsefenin ne olduğu ya da olmadığı konusunda çok çeşitli tanımlar yapılmıştır. Felsefenin herkes için geçerli olabilecek bir tanımını ve- rebilmek hiç de kolay bir iş değildir. Felsefenin dün olduğu kadar bugün de karmaşık yapısını koruduğu söylenebilir. Felsefenin anlamı çağdan çağa ve kültürden kültüre değişmekle kalmaz, filozofların bakış açılarına göre de fark- lılık gösterir. Örneğin; Platon “Felsefe, doğruyu bulma yolunda düşünsel bir çabadır.” Aristoteles “Felsefe, ilk ilkelerin ve varlığın nedenlerinin bilgisidir.” Sokrates “Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.” K. Jaspers “Felsefe yolda olmak demektir.” Bergson “Saf bir biçimde kendimize ve etrafımıza bakma kararımızdan başka bir şey değildir.” Merleaqu - Ponty “Uzakta bulunan bir şeye sahip olma rüyasıdır. “ Kant “Felsefe, kendini akla dayanan nedenlerle geçerli kılma ve haklı çıkar- mak iddiasındaki zihinsel etkinliktir.” El – Kindi “Felsefe, insanın gücü yettiği ölçüde hakikatlerin sebeplerini bilme- ye çalışmaktır.” Nietzsche “Aklın sınırlarını kavramak.” olarak tanımlamıştır. Farklı çağlarda, farklı filozofların farklı felsefe anlayışlarına sahip olmuş olma- ları, felsefeyi tanımlamanın zor olsa bile imkânsız olduğu anlamına gelmez. Felsefenin her şeyden önce bir hikmet arayışı, bilgeliği arayan zihinsel bir tu- tum olduğu söylenebilir. TYT Felsefe Foy.indd 1 11/09/18 17:16

EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

  • Upload
    others

  • View
    13

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Ortaöğretim Alanı

FelsefeDers Föyü

SÖZ • EA • SAY | 01

Uygulayalım

1

1.D 2.E

1. Phi losophia (bilgelik sevgisi) durup din-lenmeden aralıksız bilgiyi doğruyu ara-ma çabasıdır. İster düşünme ile olsun ister deney ile olsun, ulaşılmak istenen hedef gerçeklik, ve hakikattir. Felsefe doğruya ve hakikate ulaşmak ister. Varo-lan veri ve bulguları, amacı bakımından sürekli ayıklar, eleştirel bir süzgeçten ge-çirir. Özetle, Philisophia, bilgiyi sevme-dir ve onu elde etmek özlemiyle yoluna düşmedir, ona ulaşmak için bir çabadır, gayrettir.

Bu parçaya göre felsefe ile bilgelik arasında nasıl bir ilişki söz konusu-dur?A) Bilgelik felsefe sevgisidir.B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir

çaba göstermektir.C) Felsefe, bilgeliğe bir konum kazan-

dırmak için çaba göstermelidir.D) Felsefe, bilgeliğe ulaşma çabasıdır.E) Bilgelik felsefe yapabilmek için ge-

reklidir.

2. “Felsefe uzakta bulunan bir şeye sahip olma rüyasıdır. (Merleau - Ponty)

Aşağıdakilerden hangisi bu söze an-lamca en yakın olandır?A) Felsefe salt zihinsel bir etkinliktir.B) Felsefede mutlak hakikatlere bağ-

lanmak şarttır.C) Felsefe doğruya giden yolda tek

araçtır.D) Üzerinden yol geçmeyen dağ yoktur.E) Felsefe hakikat arayışıdır.

Felsefe Nedir? Felsefe: Yunanca philo (sevgi) – sophia (bilgelik) kelimelerinden oluşan Philo-sophia “bilgelik sevgisi” anlamına gelmektedir. Bu nedenle felsefe bir bilgelik ya da bilgi olmayıp, bilgelik sevgisi, bilgelik arayışıdır.

“Philosophia” deyimini ilk kez “Pythagoras” kullanmıştır. Pythagoras kendine philosophos (filozof) derdi. Çünkü, ona göre sophia (bilgelik, eksiksiz doğru) yalnız tanrılara yakışır; insana ancak philosophia, yani bilgeliği sevmek, dola-yısıyla ona ulaşmaya çalışmak yaraşır.

NOT :

Philosophia bilgiyi sevmedir, ona varmak, özleyişle yoluna düşmedir, onu elde etmek için bir çabadır.

Bilgelik, sınırlı varlık alanının bilgisini değil de bütün varlık alanlarını içine alan genelde varlığın bilgisini ifade eder. Böyle bir bilgi tümel bilgidir. Felsefe, bu tümel bilgiye hakikat (gerçeklik) adını verir ve bu anlamda Felsefe hakikati araştıran bir bilgi olur.

Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu

İlkçağlardan beri felsefenin ne olduğu ya da olmadığı konusunda çok çeşitli tanımlar yapılmıştır. Felsefenin herkes için geçerli olabilecek bir tanımını ve-rebilmek hiç de kolay bir iş değildir. Felsefenin dün olduğu kadar bugün de karmaşık yapısını koruduğu söylenebilir. Felsefenin anlamı çağdan çağa ve kültürden kültüre değişmekle kalmaz, filozofların bakış açılarına göre de fark-lılık gösterir.

Örneğin;

Platon “Felsefe, doğruyu bulma yolunda düşünsel bir çabadır.”

Aristoteles “Felsefe, ilk ilkelerin ve varlığın nedenlerinin bilgisidir.”

Sokrates “Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.”

K. Jaspers “Felsefe yolda olmak demektir.”

Bergson “Saf bir biçimde kendimize ve etrafımıza bakma kararımızdan başka bir şey değildir.”

Merleaqu - Ponty “Uzakta bulunan bir şeye sahip olma rüyasıdır. “

Kant “Felsefe, kendini akla dayanan nedenlerle geçerli kılma ve haklı çıkar-mak iddiasındaki zihinsel etkinliktir.”

El – Kindi “Felsefe, insanın gücü yettiği ölçüde hakikatlerin sebeplerini bilme-ye çalışmaktır.”

Nietzsche “Aklın sınırlarını kavramak.” olarak tanımlamıştır.

Farklı çağlarda, farklı filozofların farklı felsefe anlayışlarına sahip olmuş olma-ları, felsefeyi tanımlamanın zor olsa bile imkânsız olduğu anlamına gelmez.

Felsefenin her şeyden önce bir hikmet arayışı, bilgeliği arayan zihinsel bir tu-tum olduğu söylenebilir.

TYT Felsefe Foy.indd 1 11/09/18 17:16

Page 2: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Felsefe Ders Föyü 01

2

Uygulayalım

1.C 2.D

1. • Felsefe her şeyin değil, bütünün bilimidir. “Thibaudet”

• Felsefe, saf bir biçimde kendimize ve etrafımıza bakma kararamız-dan başka bir şey değildir. “Berg-son”

• Felsefe, neleri bilmediğini bilmek-tir. “Sokrates”

Bu felsefe tanımlarından hareketle, felsefe hakkında aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?A) Felsefenin en doğru tanımını Sok-

rates yapmıştır.B) Felsefe yapmak kaçınılmaz bir fa-

aliyettir.C) Filozoflar hakikatı kendilerine göre

açıklamışlardır.D) Felsefe ve bilgelik birbirini tamam-

lamaktadır.E) Felsefe varlığı aşkın konuları ince-

lemektedir.

2. Felsefe bazen “insanın kendisini tanı-ması”, bazen de “varlığı tanıma uğra-şı” olarak tanımlanmıştır. İslam filozo-fu Farabi'ye göre felsefe “var olmaları bakımından varlıkların bilinmesi”dir.” Bir başka İslam filozofu İbni Sina'ya göre ise felsefenin amacı, “nesnelerin hakikatlerini bir insanın kavrayabile-ceği kadar kavramaktır”. Stoalılar fel-sefeyi, insanın davranışlarını düzen-leyen yaşamına yön veren bir sanat olarak görmüşlerdir. Hegel ise onun amacının “hakikatin bilimsel bilgisine ulaşmak” olduğunu belirtir.

Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?A) Filozoflar aynı sorulara farklı bakış

açısından bakarlar.B) Her felsefe tanımı yine bir felsefi

bakışı yansıtır.C) Felsefenin konulara yaklaşımı, öz-

nel bir nitelik taşır.D) Felsefi sorunlar birden fazla yön-

temle incelenebilir.E) Felsefede her filozof kendi görüşü-

nü yansıtmaya çalışır.

Felsefe Nasıl ve Ne Zaman Doğmuştur Felsefe, insan düşüncesinin gelişimi sürecinde ortaya çıkmış bir düşünce sistemidir. Felsefenin kökeni olduğu gibi doğuşunu da ilkin Yunanda buluruz. Eski Doğu Kültürü (Mısır, Mezopotamya Sümer, Çin, Hint….) bilgi ile ya din ya da teknik bakımdan ilgilenir. Oysa Yunanlar, doğruya ve bilgiye, doğrunun ve bilginin kendisi için yönelmiş olan bir felsefenin ilk yaratıcılarıdır. Böyle bir şeyi de bilgiye, bilginin kendisi için ulaşmak istemeyi Eski Doğu'nun hiçbir yerinde bulamayız. Felsefi düşünce ilk kez MÖ 6. Yüzyılda Eski Yunan kültürünün Batı Anadolu’nun İyonya bölgesine Milet’te ulaşıldı. Felsefenin İyonya’da başlama-sı tarihi bir rastlantı olmayıp o dönemde İyonya’da yaşanan sosyal ekonomik gelişmelerin doğurduğu bir zorunluluktur.

Felsefenin Ortaya Çıkışını Sağlayan Faktörler

Mitolojik ve dinsel açıklamaların insanlara yeterli gelmeyişi;

Felsefi yaklaşımlardan önce insanlar kendilerini, doğayı ve evreni birçok şe-kilde açıklamışlardır. İnsanlar önceleri mitolojik bir yaklaşımla var olanı kavra-maya çalıştılar.

Mitler, evreni ve yaşamı açıklamaya yönelik tanrısal anlatılardır. Mitlerde her şey ya doğaüstü güçlerle veya yarı tanrı yarı insan varlıkların yaşantıları ve bilgileriyle ele alınmaktaydı. Efsane, söylenti, hikâye, masal gibi anlatılanların doğrultusunda evren açıklanmaktaydı.

Mitoslardan sonra insanlar dinsel açıklamalarla, kendilerini, evreni ve dünya-yı anlamaya çalıştılar. Tek Tanrılı dinlerin öğretileri insana hazır bir yaratılış kuramı vermekteydi. Fakat insanoğlu ne mitik ne de dinsel öğreti ile yetindi. O kendi aklı ve düşüncesiyle var olan her şeyi sorgulayarak felsefeyi ortaya çıkardı.

Toplumsal Refah Ortamının Yüksek Olması

Eski Yunan’da gelişen ticaret, daha fazla pazara, daha fazla pazar da daha fazla üretime ihtiyaç doğurdu. Ticaret nedeniyle ilişki kuran toplumlar arasın-daki bilgi akışı hızlandı. Ticari ilişkilerde sadece mallar değiş tokuş edilmemiş, bu malların üretiminde kullanılan bilgi, görüş ve teknolojiler de öğrenilmiştir. Bu alışveriş Batı Anadolu’nun kentlerinde yaşayan insanların refah düzeyini arttırmış, dünyayı tanıma, eski düşüncelerinden kuşku duyma ve bunlar yeri-ne bilgi birikimlerine uygun bir düşünce sistemi oluşturma yönünde büyük bir atılım yapmasını sağlamıştır.

Özgür Düşünce Ortamının Varlığı

Hayatta en önemli şey nedir? Açlığın sınırındaki bir insana bunu sorarsak, yi-yecek der. Soğuktan donan birine sorarsak, sıcaklık der. Ancak bu tür ihtiyaç-lar karşılandığında tüm insanların hâlâ ihtiyaç duyduğu başka şeyler var mı-dır? Filozoflara göre evet vardır. Filozoflar, insanların sadece yemek yiyerek yaşayamayacağını söylerler. Elbette tüm insanlar yemek yemek zorundadır. Ama bunların ötesinde insanların gereksindiği başka bir şey vardır. İnsanlar kim olduklarını ve neden yaşadıklarını bilmek isterler. Evrenin, dünyanın ve yaşamın nasıl ortaya çıktığı geçen yıl olimpiyatlarda altın madalyayı kimin al-dığından daha büyük ve önemli sorulardır.

TYT Felsefe Foy.indd 2 11/09/18 17:16

Page 3: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Felsefe Ders Föyü 01

3

1. Öyle bir an gelir ki insan, aklını ve gör-gülerini yalnız varlığını ayakta tutmak için gerekli pratik - teknik bilgiler edin-mek yolunda kullanmakla yetinmez olur; yalnız bilmek için de bilmek ister. MÖ 6. yüzyılda Yunan kültürü, gerçek-ten de, böyle bir durumu yaşamıştır. Bu yüzyılda Yunanlar için kutsal ge-lenek çağı kapanmaya yüz tutmuştur. Din ve geleneğin çizdiği dünya görü-şü sarsılmış, bunun yerine insan kendi aklı ve düşüncesiyle var olanı sorgula-yarak felsefeyi ortaya çıkarmıştır.

Buna göre felsefenin ortaya çıkışın-da aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenemez?A) Mevcut bilgiyle yetinmemeB) Eleştirici düşünceC) Merak ve öğrenme arzusu D) Olayları nedensellik bağı içinde

anlama isteğiE) Akla olan güvenin artması

2. Her bilgi türü temelinde bir meraka ve bu merakı ifade eden temel soru-ya dayanır. Felsefe sorularına “Nedir” diyerek başlar. Antik Yunan'dan çok önceleri de dünyanın çeşitli yerlerinde “Nedir” sorusu sorulmuştur. Hatta fel-sefenin ilgilendiği konular da bile sorul-muştur. Fakat ortaya konan cevaplar, felsefe sayılmamaktadır. “Nedir” diye sorduktan sonra felsefe yapıyor ol-mak için cevabın;

I. Akla dayalı olması

II. Sorgulayıcı olması

III. Neden - sonuç ilişkisi içinde olayla-rı açıklaması

IV. Deney ve gözlemle doğrulanabilir olması

hangi özelliklere sahip olması gere-kir?

A) I ve II B) II ve III

C) I ve III D) I ve IV

E) III ve IV

Geçmişten Günümüze Felsefenin Gelişimi

Yontma Taş Devrini Cilalı Taş Devri, onu da Maden Devri izledi. Maden Dev-ri'ni ilk yaşayanlar Nil, Dicle, Fırat, İndus ve Sarı Irmak kıyılarında yaşayan (Mısır, Mezopotamya, Çin, Hint) kültürleri oldu. Yazının bulunmasına, tarımın ihtiyaç duyduğu ilk takvim bilgisine, sulama kanallarına, tarım için astronomi bilgisine, astronomi için ihtiyaç duyulan matematik bilgisine bu kültürler ulaştı.Örneğin, Mısırlılar Nil’in su baskınlarının sildiği tarla sınır işaretlerini yeniden belirlemek için arazi ölçümleriyle ilgilenmişler, dikdörtgen şeklindeki alanları hesaplama metodunu geliştirmişlerdir. Tüm bu gelişmelere rağmen felsefi dü-şünceye ilk kez MÖ 6. Yüzyılda Eski Yunan kültüründe ulaşıldı.

Yunanlar Doğu düşüncesinden aldıkları bu bilgileri pratik bir kaygı olmadan işledi, tek tek ve örnek olgularla da kalmayıp genelleme yaparak teoriye yük-selttiler.

Yunan felsefenin ele alıp işlediği konular bakımından gelişmesi ise şöyledir:1- İlk dönemde Yunan Felsefesi hemen hemen bütünüyle dış doğaya, cisim-

lerin dünyasına yönelmiş olan bir doğa felsefesidir.2- Bundan sonra insana karşı uyanan ilgi klasik dönemin geniş sistemlerine

yol açmıştır.3- Aristotales’ten sonraki felsefe, her şeyden önce doğru yaşayışı göste-

recek, gönülleri doyuran bir dünya görüşüne ulaştıracak yolu arayan bir öğretidir. Bu özelliği ile de az veya çok pratik bir felsefe, aydınlar içinde dinin yerine geçen bir felsefe olmuştur. Bu gelişme, Antik felsefenin son dönemine ait geçittir.

4- Bu son dönemde Antik felsefeye gittikçe daha çok dini öğeler karışmıştır. Bunların arasında Doğu’dan gelenler de vardır.

5- En sonunda, yığınların din gereksemesini daha iyi karşılayan hristiyanlığın ortaya çıkmasıyla bu dönem de kapanmış, böylece Antik felsefe de sona er-miştir.

Orta Çağ'da felsefenin ana rengi “dini” idi. Hristiyanlık bu çağda, kendi ilkeleriyle sıkı bir birliği olan evrensel bir kültür yapısı kurmuştu. Felsefeye düşen görev, Kilisenin öğretilerini desteklemek, Hristiyanlığın dayanağı olan bu doğruları akılla işleyip ışıklandırmak ve savunmaktı. Böylece felsefe ancak teolojinin (Tanrı biliminin) bir parçası olsa olsa yalnız “hizmet eden” bir bilgi olmuştu.

Orta Çağ felsefesi kendi içine kapalı bir sistemdi. Bu sistem hiç kimsenin hiç-bir ulusun malı değildi, kişisel değildi. Katolik kilisesi çerçevesinde toplanmış bütün Hristiyan ulusların ortak malı idi.

Orta Çağ'da filozoflar din adamları idi. Augustinus, Anselmus, Thomas Orta Çağ'ın bu büyük filozoflarının hepsi aynı zamanda Kilise’nin de büyükleri idi,

Orta Çağ filozofu, doğrunun zaten bulunmuş olduğuna inandığı için “yeni” yi aramaz, yalnız hazır bulduğu bu tabloya daha sağlam bir temel kazandırmaya çalışırdı.Rönesans'la bu durum değişmiştir. Rönesans’ta, felsefenin ana eğilimi: Kendini her türlü bağlılıktan sıyırma, yalnız kendine dayanma, kendini arayıp bulmaktır. Rönesans düşüncesi kendini bütün tarihi otorilerden bağımsız kılmaya, dünya ve hayat üzerindeki görüşlerine yalnız “deneyin ve aklın” sağladığı doğrularla biçim vermeye çalışır. Bu doğrular da hazır olarak verilmiş değildir; aranmaları, uğurla-rında savaşılması gerekir; bu iş insan için sonsuz bir ödevdir.

Orta Çağ'ın gölgelendirdiği Antik Çağ'ın çok renkli düşünce tablosu Röne-sans’ta bütün parlaklığı ile karşımıza çıkar. Rönesans felsefesi, Yunan - Roma kültürünün yeniden doğuşunu, bağımsız bir öğrenme ruhunun yeniden dirili-şini, insan bilimlerine ilginin yenileşini ve Skolastisizmin yıkılışıyla felsefenin Tanrı bilime odaklı ve kilisenin yetkisine ait güdümlü kılınmasının sona erişini kapsayan bir zaman dilimidir.

Rönesans kavramı, dar anlamda “Antik Çağ üzerinde incelemelerin yenilenme-si, yeniden doğması” demektir.

1.D 2.A

Uygulayalım

TYT Felsefe Foy.indd 3 11/09/18 17:16

Page 4: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Felsefe Ders Föyü 01

4

Uygulayalım 17. Yüzyıl Modern Felsefe• Rönesans’ın birikimlerini değerlendiren ve sistemler kuran bir yüzyıl olmuştur.

17. yüzyıl bir durulma dönemidir. 17. yüzyıl Rönesans’ın elde ettiği kazançları derleyip düzenleyen, bunlara dayanarak birliği olan bir dünya görüşüne var-mayı deneyen bir yüzyıldır.

• Rönesans’ta “kuşku” öne çıkarken, 17. yüzyılda “akıl” öne çıkar. Kesin ve güve-nilir bilgi türü olarak matematik seçilmiştir. Bu dönemde felsefeye, rasyonalizm yani gerçeğe akılla ulaşabileceği inancı egemendir.

18. Yüzyılda Aydınlanma Felsefesi• Akla duyulan güven nedeniyle sadece dinsel değil, siyasi otoritelere de başkaldı-

rılmıştır.• Din, devlet ve eğitim alanları, aklın ilkelerine göre yeniden düzenlenmiştir. Laik

bir dünya görüşü benimsenmiştir.• Bilginin halka yayılması sağlanmıştır.• Düşünce özgürlüğü ve hoşgörü fikri ortaya çıkmıştır.• Dil, kültür, toplum sosyal düzen konularındaki düşünceler ön plandadır.

19. Yüzyıl FelsefesiDoğa bilimleri hızla yükselmiş ve sağladığı teknolojik başarılar toplumu derinden etkilemiştir. Böylece; insanların ilgisi somut ve pratik konulara yönelmiştir.Temel özellikleri;• Sosyal ve siyasal sorunlara yönelme,• İdeolojilerin öne çıkması, • Olgulara dayalı bilim anlayışı,• Din ve geleneğe karşı olma,• Yeni kültür ve insan tipi arayışlarına yönelmedir.

20. Yüzyıl Felsefesi• Metafiziğin her türlüsüne karşıdır.• Mantık bilgi kuramı ve bilim felsefesi konuları öne çıkar.• Matematik ve fizik alanındaki değişmelerden etkilenmiştir. Bilim ve teknolojideki

hızlı gelişme, felsefeye, çözmesi istenen bir “kültür bunalımı” sorununu getir-miştir. Bu yüzden din, ahlak, sanat, toplum gibi kültür alanlarını temellendirme çalışmalarına girilmiştir.

• 20. yüzyıl felsefesinin önemli bir özelliği de ayrımlaşma ve uzmanlaşmayı bera-berinde getirmiş olmasıdır. Eskiden felsefe sistemleri tüm alanları kuşatırken 20. yüzyılda bu alanlar, bağımsız hale gelmiştir.

Felsefe - Hikmet İlişkisi Hikmet (bilgelik) , bütün olup bitenlerin esasını bilmektir. Varlık, bilgi ve değerleri kapsayan tam bir bilgiye ulaşılması anlamına gelen hikmet, felsefenin temelidir.

Hikmet ile felsefe aynı şey değildir. Çünkü felsefe, hiçbir zaman hikmet gibi derin bir bilgiye ulaşıp son noktayı koyamaz.

Bu yüzden filozoflar hikmet sahibi insanlar değildir. Onlar, hikmeti seven, hik-mete ulaşma yolunda ilerleyen insanlardır.

Hikmet, bilgiden farklı, çok daha iddialı ve zengin bir kavramdır.

1. Anadolu Ege kıyılarında yerleşmiş olan becerikli Yunan boyu İyonyalılar ticaretin etkisiyle de şekillenen oniki kent kurdular. Asya'nın iç kısımların-dan gelen kervanların yol istikametleri bu yerleşim merkezlerinde son bulu-yordu. Buradan da mallar limanlardan gemilere yüklenip o zamanki Eski Dün-yanın çeşitli bölgelerine ulaştırılıyor-du. Bu ticari mallarla birlikte doğudaki uygarlıklardan kopup gelen pek çok buluş, bilgi ve öğretide bu yolla Yunan-lara taşınıyordu. Gökbilim (astronomi), takvim, ağırlıklar ve hatta yazı bile bu yolla önce İyonlulara gelmiş ve oradan da öteki Yunanlara ulaşmıştır. Böylece insanlar dünyayı tanıma, eski düşün-celerinden kuşku duyma yeni düşünce sistemi oluşturma yönünde büyük atı-lımlar yapmışlardır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangi-sine vurgu yapılmamaktadır?A) Felsefenin ortaya çıkışı üzerinde

ticaretin etkisineB) Kültürel etkileşimin yoğun olması-

nın felsefenin doğuşu üzerindeki etkisine

C) Ticaretin gelişimiyle toplumda dü-şünürlere verilen değerin artması-na

D) Kültürler arası etkileşimle gelenek-sel inanışlara şüphe ile yaklaşılma-sına

E) Dünyaya alışık olunandan farklı bir biçimde bakılmasına neden olan koşullara

1.C

TYT Felsefe Foy.indd 4 11/09/18 17:16

Page 5: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

1Neler Öğrendik?

5

1. Filozof hakikatı arar, hakikate varmak için uğraşır. Onun varmak istediği tek şey her türlü çıkarın dışında yalnız bilmek için bilmektir.

Bu parça ile ilgili filozofla ilgili aşağıdakilerden hangi-si söylenebilir?

A) Bitmeyen bir arayış içinde olduğuB) Bilimin verilerinden yararlandığıC) Mutlak hakikatlere bağlandığıD) Evreni bütün olarak incelediğiE) Bilgi birikiminden yararlandığı

2. Felsefe her şeyi bilme iddiasında değildir. Felsefede her-hangi bir bilgiye sahip olmaktansa, onun aranması amaç edinilmiştir.

Aşağıdakilerden hangisi bu ifadeye anlamca en yakın olanıdır?

A) Felsefesiz bir yaşam düşünülemez.B) Felsefe yolda olmaktır.C) Felsefe tüm varlığı anlamaya çalışır.D) Felsefe salt zihinsel bir etkinliktir.E) Felsefenin doğruları bilimden farklıdır.

3. Antik Yunan’da sophos (bilge) “bilgileri” kendisinde bu-lunduran hikmet sahibi kimse olarak bilinirdi. Ancak in-sanın her şeyi bilemeyeceği gerçeği karşısında “sophos” kelimesi “philo” sözcüğü ile birleştirilerek hikmeti arayan, seven anlamına gelen “filozof (philosophos)” a dönüştü-rüldü.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine vurgu yapıl-maktadır?

A) Felsefenin doğuşunaB) Felsefe - metafizik ilişkisineC) Felsefe öncesi düşünme yapısınaD) Felsefe - hikmet ilişkisineE) Düşünme yeteneğinin insana katkısına

4. Gök cisimlerinin kütleleri ile doğru, aralarındaki uzaklı-ğın karesi ile ters orantılı olarak birbirlerini ittikleri veya çektiklerine ilişkin Newton’un evrensel çekim yasası, fizik biliminin veya astronominin alanı içinde ele alınması ge-reken, olguya ilişkin bir bilgidir; ama bu bilgi, bizzat New-ton veya bir başkası tarafından, evreni matematiksel bir biçimde ve belli bir plana göre düzenli ve uyumlu olarak yaratan akıllı bir Tanrı’nın varlık üzerindeki damgasından haber veren, onun bir işareti, bir ayeti olan şey olarak yorumlandığında artık bilgi olmaktan daha daha fazla bir şey, bir bilgelik olur.

Yukarıdaki paragrafta aşağıdakilerden hangisi vurgu-lanmaktadır?

A) Bilginin insan aklının ürünü olduğuB) Filozofların mutlak hakikatlere ulaştıklarıC) Filozofların hakikatleri kendilerine göre ifade etmeye

çalıştıklarıD) Bilgeliğe hiçbir zaman ulaşılamayacağıE) Bilgi ve bilgeliğin aynı şey olmadığı

5.

I. Filozof dünyayı anlamlandırmaya çalışan kişidir.

II. Filozof hakikatin bilgisine ulaşmış kişidir.

III. Filozof doğruyu bulma yolunda düşünsel bir çaba gösteren kişidir.

IV. Filozof mutlak bilgiye ulaşmaya çalışan kişidir.

Filozoflar ile ilgili olarak yukarıdaki betimlemelerden hangileri yanlıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III

D) III ve IV E) I ve IV

TYT Felsefe Foy.indd 5 11/09/18 17:16

Page 6: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Neler Öğrendik?

6

6. Felsefenin adını, ilk olarak eski Yunan’da 6. yüzyılda İyonya denilen bölgede buluyoruz. Burada birtakım dü-şünürler bulunmaktadır ki onların eserlerine Doğa üze-rine (peri physeos) denilmektedir. Bu eserler, doğanın ve evrenin bilimsel bir tahlilini yapmak ve onu adeta res-metmek için yapılan ilk denemelerdir. Dolayısıyla dini bir dünya görüşünden ayrılan bir felsefe örnekleridir. Böyle-ce İyonya’daki bu gelişme ile Yunan felsefesi başlangıç yapıyordu.

Bu parçada Yunan felsefesinin başlangıç nedeni ola-rak aşağıdakilerden hangisi gösterilmektedir?

A) Üretim fazlasıB) Kültürel etkileşimC) Varlığın akıl ile sorgulanmasıD) Toplumsal refah ortamının varlığıE) Özgür düşünce ortamının varlığı

7. İlk Yunan düşünürleri, birtakım bilgilerini Doğu’dan almış-lardır; özellikle geometri bilgilerini Mısırlılardan, astrono-mi bilgilerini de Babillilerden edinmişlerdir. Ama, Yunan-ların Doğu’dan aldıkları bu bilgileri, bu bilme gereçlerini, işleyiş ve değerlendirişlerinde Yunan düşüncesinin, baş-ka hiçbir yerde bulamadığımız başarısını çok açık olarak görebiliriz. Yunanlar bu zengin gereçlerden ve bu pratiğin emrindeki dağınık gereçlerden genellemeler yaparak te-oriye yükseltmişlerdir.

Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Doğu medeniyetleri Yunan felsefesini etkilemişlerdir.B) Yunanlar pratik amaçla felsefe yapmışlardır.C) Yunan felsefesinin oluşumu üzerinde Doğu medeni-

yetlerinin etkisi söz konusudur.D) Yunanlar Doğu medeniyetlerinden aldıkları bilgileri

işlemişlerdir.E) Doğu medeniyetleri pratik kaygılarla bilgi üretmişler-

dir.

8. MÖ 600 lü yıllarda eski Yunan’da insanlar bilme ve var olanı kavrama arzusunu mitolojik bir yaklaşımla giderme-ye çalıştılar. İnsanlar kendi deneyimleriyle değil de mi-tosların verdiği bilgilerle ve doğaüstü güçlerin bilgisinden yararlanarak var olanı kavrama çabasındaydılar. Her şeyi olağanüstü güçlerle yarı insan yarı tanrı olan varlıkların yaşantıları ve bilgileriyle ele alıyorlardı. Efsane ve mitolo-ji doğrultusunda evren açıklanmaktaydı. Fakat sonraları insanoğlu mitolojik açıklamalarla yetinmedi, o kendi aklı ve düşüncesiyle var olanı sorgulayarak felsefeyi ortaya çıkardı.

Bu parçada felsefenin ortaya çıkışı üzerinde etkili olan hangi etkene yer verilmemiştir?

A) Olaylara eleştirisel bir gözle bakmaB) Yeni öğrenmelere açık olmaC) Olayları akla dayalı biçimde ele almaD) Mitolojik açıklamalardan tatmin olmamaE) Özgür düşünce ortamına sahip olma

9. Nerede özgür düşünce var olmuşsa orada felsefede var olmuştur. Nerede var olanları akla dayalı biçimde an-lamak ve açıklamak istemiş felsefe orada ve o zaman doğmuştur. Ne zaman insanlar ellerindeki mevcut bilgiyle yetinmemiş, verilen bilgilerden şüphe etmiş, otoritelere karşı çıkmış, saf bir bilme ve anlama isteğiyle hareket et-miş orada ve o zaman felsefe bilgiye ulaşmıştır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmakta-dır?

A) Felsefenin özellikleriB) Felsefi soruların nitelikleriC) Felsefenin işlevleriD) Felsefenin doğuş nedenleriE) Felsefenin konuları

TYT Felsefe Foy.indd 6 11/09/18 17:16

Kezban
Sticky Note
Marked set by Kezban
Page 7: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Neler Öğrendik?

7

10. Orta Çağ'da felsefe, insan hayatının, dinin amacının hiz-metine girmiştir. Felsefenin amacı da duygu ve kanıda sağlam ve tartışmasız olarak elde bulunanı, pekiştirilmiş olanı, düşünce ile açıklığa kavuşturmak ve kavramsal olarak dile getirmektir.

Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Orta Çağ'da felsefe, dini akıl ile temellendirme çabası içinde olmuştur.

B) Orta Çağ'da felsefe dinin hizmetine girmiştir.C) Dinin kavramları felsefe ile açıklığa kavuşturulmaya

çalışılmıştır.D) Dini açıklamak için akıldan yardım almıştır.E) Din felsefenin hizmetine sunulmuştur.

11. Orta Çağ felsefecilerinin ilgisi büyük ölçüde doğaüstü şeylerde yoğunlaşmışken, Yeni Çağ bakışını gökyüzün-den yeryüzüne çevirmiştir. Doğal bilim yavaş yavaş ken-disine yol açmaya başlamıştır ki aynı bağımsız ruh, din sahasında da kendini hissettirecektir; bireyler kilisenin prangasından kurtulmaya başlamış ve bilince yönelmiş-lerdir. Kişi kendisi ile Tanrı arasında kurumsal bir vasıta-nın bulunmasını kabul etmeyerek inancını kendisi belirle-meyi talep etmektedir.

Bu parçadan Yeni Çağ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

A) Kilisenin insan üzerindeki otoritesi sessizce devam etmiştir.

B) İnanç otorite tarafından belirlenmiştir.C) Akıl otoritenin yerine geçmiştir.D) Dinin konusunu oluşturan kavramlar bilim tarafından

ele alınmıştır.E) Dinin ortaya çıkışında rasyonel düşünce belirleyici

olmuştur.

12. 17. yüzyılda felsefe evrensel bir bilimdir. Oysa aydınlan-ma felsefesi, bilimin kesin anlatım şeklini pek kullanmaz. Her türlü yazı biçimine müracaat eder, düşünürler de Locke ve Voltaire gibi sistemli düşünüp çalışan filozoflar değil, daha çok büyük yazarlardır. Bunlar geniş çevrelere düşüncelerini benimsetebilmek için, bilimin kesin anlatım biçimini pek kullanmaz, her türlü yazı şekline başvururlar. Bu yüzyılda felsefenin geniş çevrelerinin eğitim ve yetiş-mesinde yer alması felsefe sorunları üzerinde aydınların uzun uzun durması nedeniyle, bu yüzyıla “Felsefe Yüz-yılı” da denir.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine vurgu yapıl-maktadır?

A) Bu yüzyılda aklın ön plana çıktığınaB) Tabiata karşı başarı kazanan aklın, kültür dünyasına

da uygulandığınaC) Aydınların tabiatı akılla inceleme konusu yaptığınaD) Bu yüzyılda bilimlerin öneminin arttığınaE) Felsefenin bilimlerin anlatım şeklini kullanarak doğayı

açıklamaya çalıştığına

13. Mitos, geçmişte yaşamış insan toplulukların inandıkları tanrıların, kahramanların, doğaüstü varlıkların, olayların ve bunlar etrafında gerçekleştirilen anlatıların yine olağa-nüstü; unsurlarla şekillendirip ortaya çıkardığı olağandışı hikâyelerdir. Mitoslar da “Bu evren nereden geldi, nereye gidiyor?” “Bu dünyada insanın yeri ve yazgısı nedir?” so-rularına cevap vardır. Bu cevaplar oldukları gibi benim-senirler, bunlara hiçbir kuşku duymadan inanılır, bunlar yalnızca inanç konusudurlar. Ancak öyle bir an gelir ki, insan bu açıklamalar karşısında eleştirici bir duruş alır, mitosların verdiği yanıtlarla yetinmeyip bilmek, anlamak istediğine kendi aklı ile ulaşmaya çalışır.

Buna göre mitolojik açıklamalardan kopuşun nedeni aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Mitolojik açıklamalarının insanları tatmin etmemeye başlaması

B) İnsan aklına olan güvenin artmasıC) Yaşanılan dönemdeki geçerli inançlara sıkı sıkıya

bağlılık olmasıD) İnsanın olaylara sorgulayıcı yaklaşım sergilemesiE) İnsanın kuşku duydukça gerçeğe yaklaşacağını dair

inancı

TYT Felsefe Foy.indd 7 11/09/18 17:16

Page 8: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Neler Öğrendik?

8

Cevaplar 1. A 2. B 3. D 4. E 5. B 6. C 7. B 8. E 9. D 10. E 11. C 12. B 13. C 14. E 15. E 16. C 17. D

14. Antik Yunan düşüncesi önceki toplumların birikimleri-ni görmüş, incelemiş ve onlardan yararlanmıştır. Onlar özellikle Mısır ve Babilonya’dan önemli ölçüde yarar-lanmışlardır. Astronomi ve aritmetikte Babilonya’dan, geometride Mısır'dan, yazıda Girit ve Mısır'dan fayda-lanma söz konusudur. Sonraları Yunanlar, elde ettikleri malzeme ile kendi orijinal sentezlerine ulaştılar. Yunan düşüncesinin dikkatini ilk olarak tabiat çekmiştir. Onun için tabiatın kavranmasını sağlayacak kavramların forma-larının tespitine başlanıldı.Felsefe, bundan sonra insan ve eylemlerini kendisine konu edindi. Arkasından büyük sistemler dönemine ulaşıldı.

Bu parçada Yunan düşüncesinin gelişimi ile ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemektedir?

A) Felsefenin tartıştığı konular evrenin zamanla genişle-diğinden

B) Felsefenin ilkin varlık felsefesi olarak başladığından C) Diğer uygarlıkların bilgi birikimlerinden yararlandığın-

dan D) Diğer uygarlıkların parça parça bilgilerinden bir sis-

tem meydana getirdiklerinden E) Bilgi ile bilginin kendisi için uğraştıklarından

15. 18 yüzyıl felsefesine “Aydınlanma Felsefesi”; bu felse-fenin içinde yer aldığı çağa da “Aydınlanma Çağı” denir. Neden “aydınlanma” deyimi kullanılmıştır? Çünkü bu dö-nemde ilgi insan üzerine yoğunlaşmıştır. İnsanın temel sorunları ele alınmış, insanla ilgili yeni anlayışlara ulaşıl-mıştı. Bu dönemde insan kavramı üzerinde yeni anlayış-lara ulaşılmıştır. Aydınlanmanın asıl anlamı ise şu soruya cevap getirilmiş olmasıdır: “İnsanın bu dünya içindeki yeri ve anlamı nedir?” Verilen cevaplar ise akla dayalı cevap-lardır.

Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

A) Bu yüzyıla damgasını vuran bilim olmuştur.B) Aydınlanma, insanın tabiata yönelmesiyle başlamış-

tır.C) Akla dayalı açıklama yerine metafizik açıklamalara

yöneliş söz konusudur.D) Bu dönemde bilimler ön plana çıkmıştır.E) Bu yüzyılda metafizikten bir kopuş gözlenmektedir.

16. Rönesans felsefesi, doğa dünyasını ortaçağdan büsbü-tün ayrılan bir görüşte ele alıp işlemiş, bu çalışmaların sonunda bugünkü modern doğal bilimimiz doğmuştur. Ortaçağın doğa tablosu; Aristoteles’in fiziği, Ptolemai-os’un astronomisi ve Kutsal Kitap’tan alınan bir takım tasarılardan kurulmuştu. Ortaçağın doğa karşısındaki bu duruşu, Rönesans ile baştan aşağı değişecektir. Rö-nesans doğayı büsbütün başka türlü değerlendirecektir. Artık doğa, ortaçağ için olduğu gibi, yalnız bir dekor, bir sahne değildir; kendisine doğrudan doğruya, hem de bü-yük bir tutkuyla yönelinen sırlarla dolu, bilinmeyen büyük bir dünyadır.

Bu parçada Rönesans döneminin hangi yönüne vur-gu yapılmaktadır?

A) Bu dönemde gözlem ve deneyle doğanın bilgisini ula-şılmaya çalışıldığına

B) Bu dönemin statik bir doğası olduğuna C) Bu dönemin ortaçağın otoritelerinden kopuşla şekil-

lendiğine D) Bu dönemin ortaçağdaki görülerin bir devamı niteli-

ğinde olduğunaE) Bu dönemi doğanın sırlarının akılla çözülebileceğine

olan inancın belirlendiğine

17. Felsefe öncesi düşüncelerin başlıca özelliği mistisizme bağlı ve sistemsiz olmasıdır. Birbirinden bağımsız me-tinler yada metinlerin yorumlarıdır. Kendi içlerinde tutarlı olmakla birlikte akla değil, inanca dayanırlar.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi felsefe öncesi dü-şüncelerin bir özelliğidir?

A) Akla dayalı, eleştirel ve sorgulayıcı bir nitelik taşırlar.B) Düzenli ve sistemli bilgilerdir.C) Birleştirici, bütünleştirici, evrensel bir bilgidir.D) Gerçeğin sezgi ve inanç yoluyla kavranabileceğini

düşünürler.E) Dinsel ve mitolojik açıklamalardan uzaktırlar.

TYT Felsefe Foy.indd 8 11/09/18 17:16

Page 9: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Ortaöğretim Alanı

FelsefeDers Föyü

9

SÖZ • EA • SAY | 02

UygulayalımFelsefi Soruların ÖzellikleriFelsefenin can damarı soru sormak, araştırmak ve düşünmektir. Felsefenin so-ruları günlük sorulardan ve bilimsel sorulardan çok farklı özelliklere sahiptir. Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz.

Felsefi sorulara kesin cevap vermek imkansızdır. Felsefede her bir cevap yeni bir soruyu da beraberinde getirir. Felsefe soruları her dönemde yeniden ele alınıp sorgulanacak sorulardır. Felsefeyi felsefe yapan şey başta insan yaşa-mıyla ilgili sorulara yanıt vermekten çok sorular sormak, problemleri görebil-mektir.

Felsefe sorularının cevabı düşünceye dayanır. Hiçbir felsefe sorusunun ceva-bı bir eylemde veya yaptırımda aranmaz. Bir felsefe sorusunda açığa vuran ihtiyacı eylemlerle susturamayız. “Kapı çaldı. Gelen kim acaba”? bu günlük soruya cevap vermek için kapıya gidip bakmak gerekecektir. Ancak “iyi nedir?” sorusunun cevabı bir eyleme başvurmakla yerine getirilemez.

Felsefenin sorularını filozof sorar. Felsefe sorusu aslında, başka birinden ce-vap almak niyetiyle sorulan sorulardan farklı olarak filozofun kendine sorduğu sorudur. Bir felsefe sorusu filozofu kendi kendisiyle konuşmaya başlatır.

Felsefenin soruları zaman içinde değişikliğe uğrayabilir. Felsefe bir araştırma-dır. Araştırma, sorularını sık sık yenileyen bir çalışma biçimidir. Her araştırma gibi felsefe de yeni sorulara açıktır. Nerede sorular hep aynı kalmışsa orada felsefe, araştırma olmaktan çıkmış demektir.

Felsefenin soruları diğer araştırma alanlarının sorularından farklıdır.

“Ankara ile İstanbul arası kaç kilometredir?” diye sorulan bir soru felsefi bir soru değildir. Buna karşılık “uzaklık nedir?” sorusunu ancak bir filozof sorar ve bu soru felsefi bir nitelik taşır.

Felsefe soruları her şeyin özünü belirlemeye yöneliktir. Felsefe çeşitli sorular sorarak varlığın özünü, insan bilgisinin imkan ve sınırlarını, insanın evrendeki yerini, eylemini ve davranışta bulunurken uyulması gereken ilkeleri belirlemeyi amaç edinir.

Felsefenin Diğer Alanlarla İlişkisiİnsanı, evreni, yaşamı felsefe yanında bilim, din, sanat gibi alanlarda sorgulama konusu yaparlar. Her biri farklı yöntemleri kullanan, farklı amaçlar güden bu alan-lar ortak özellikler yanında farklı özellikler de gösterirler.

1. Günlük yaşamda veya bilimde karşılaş-tığımız sorunlara genel geçer, doğru ve kanıtlanmış yöntemlerle yanıtlar bulmak mümkündür. Bu yöntemler, sadece söz konusu sorunun bağlı bulunduğu ala-na göre (gözlem, deney veya mantıksal formlar kanıtlama olarak) değişiklik gös-terebilir. Fakat felsefi sorular böyle de-ğildir. Bu sorulara genel - geçer yanıtlar bulmak oldukça zordur. Çünkü bu soru-lar ne doğrudan deneysel alana, ne de yalnızca formel alana ilişkindir. Felsefi sorular felsefi yöntemlerle yanıtlanabi-lirler. Belki de bu soruların hiçbir zaman yanıtı bulunamayacaktır. Ama bazen sırf soru sormak bile belli bir yanıtı bulmak-tan daha da önemli olabilir.

Buna göre aşağıdaki sorulardan han-gisi felsefenin sorduğu sorular ara-sında gösterilemez?A) İnsan eylemlerini gerçekleştirirken

özgür müdür?B) Ahlaki değerler kişiden kişiye veya

toplumdan topluma değişen göreceli değerler midir?

C) Hangi koşullarda bir şey biliyorum diyebiliriz?

D) İnsan davranışlarını etkileyen fak-törler nelerdir?

E) İyiyi ve kötüyü belirlerken ölçütünüz nedir?

2. Evren nasıl olmuştur? İnsanın varlık amacı nedir? Nasıl yaşamalıyım? so-rularını ortaklaşa soran iki alan aşağı-dakilerden hangisinde bir arada veril-miştir?A) Felsefe – bilimB) Felsefe - dinC) Felsefe – sanatD) Bilim - dinE) Bilim - sanat

1.D 2.B

TYT Felsefe Foy.indd 9 11/09/18 17:16

Page 10: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

10

Felsefe Ders Föyü 02

Felsefe - BilimBENZER YÖNLERİ

İkisi de sistemli ve yöntemli bir biçimde hakikati ararlar.

İkisi de düşünme yasalarına (özdeşlik, çelişmezlik, nedensellik ilkeleri) uyarlar.

İkisi de evreni, insanı, yaşamı açıklamaya çalışırlar.

İkisi de eleştiriye açıktır.

Her ikisi de kavram ve soyutlamalar kullanarak ilke ve yasalara ulaşmak ister, genellemeler yapar.

FARKLI YÖNLERİ

Felsefe evreni bir bütün olarak ele alırken bilim yalnızca kendi alanına giren konuları inceler.

Felsefe hem olguları hem değerleri konu edinirken bilim yalnızca olgusal alanın içindeki konularla ilgilenir.

Felsefe olayların arkasındaki gerçeği açıklamaya çalışır. Bilim ise olgular ara-sındaki Neden - Sonuç ilişkilerini araştırır.

Bilim tümevarım ve tümdengelim yöntemini kullanırken felsefe daha çok ku-ramsal düşünme (speculation) sezgi ve birleştirici yöntemden yararlanır.

Bilim araştırmalar sonunda elde ettikleri hakkında iyi yada kötü gibi değerlen-dirmede bulunmaz. Felsefe sonuçlar üzerinde durur ve elde edileni bilim ve toplum açısından değerlendirir.

Bilim önermeleri doğrulamak için kanıtlama yoluna giderken, felsefe yalnızca temellendirme yapabilir.

Felsefe - DinBENZER YÖNLERİ

İkisi de evreni ve insanı tanımak ister. İkisi de evren nasıl oluşmuştur? İnsan nereden ve nasıl türemiştir? Mutluluğa nasıl erişilir? Gibi sorular sorar ve bun-lara cevap arar.

FARKLI YÖNLERİ

Dinde esas olan inanç (iman) tır. Din verdiği bilgilere kuşku duyulmadan inanıl-masını ister. Oysa felsefe kuşkucu eleştirel bir tavır benimsemiştir.

Din insanın inanma ihtiyacını karşılarken, felsefe insanın bilme ihtiyacını karşı-lar.

Dine inanan bir kişi doğruya (hakikate) inanır. Felsefe ise sürekli bir araştırma etkinliğidir.

Felsefe soruların cevaplarını akla ve bilime dayandırmaya çalışır, din de ise soruların cevapları kutsal kitapta belirtilenlerdir.

Uygulayalım1. Felsefe bir bilim değildir. Her ne kadar

bilimlerinde konusu olan varlık, doğa ve insana ilişkin sorunları ele alıyor ise de felsefenin, bu alanlara ilişkin sorunları ele alış tarzı ve yöntemi bi-liminkilerden farklıdır. Felsefi bilgi de-neysel bir bilgi değildir ve onun labora-tuvarı da yoktur. Felsefi bilgi, doğrudan deney ve gözleme dayanmadığı için nesnel bir bilgi değildir. Her ne kadar, bütün filozoflar genel geçer doğrular elde etmeyi arzuluyor olsalarda, bilim-de olduğu gibi herkes tarafından kabul edilen doğrulara felsefede rastlamak hemen hemen imkânsızdır.

Bu parçada felsefi sorulara kesin yanıt bulunmamasının nedeni ola-rak aşağıdakilerden hangisi gösteri-lebilir?A) Felsefi soruların tüm insanları ilgi-

lendirmesi.B) Felsefenin olgusal bir alan olma-

ması.C) Felsefenin biliminin incelediği ko-

nuları ele alması.D) Felsefenin genel geçer doğrulara

ulaşamayacağı yönündeki karam-sarlığı.

E) Felsefi soruların dünyanın her ye-rinde soruluyor olması.

2. Nitelikçe birbirinden çok farklı iki alan olan felsefe ve din, bazı soruları ortak-laşa sormaları bakımından benzeşirler.

Aşağıdakilerden hangisi hem dinin hem de felsefenin ortaklaşa sordu-ğu sorulardan biri değildir?A) Evren nasıl oluşmuştur?B) İnsanın varlık amacı nedir?C) Nasıl yaşamalıyım?D) İnsanın evrenle ilgisi nedir?E) Varlık nedir?

1.B 2.E

TYT Felsefe Foy.indd 10 11/09/18 17:16

Page 11: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

11

Felsefe Ders Föyü 02

UygulayalımFelsefe- Sanat

BENZER YÖNLERİ İkisi de insanın yaratıcı gücünün, özel bir eylemin ürünüdürler.

İkisinde de eleştirici zekâya ihtiyaç duyulur.

İkisi de varlığı, evreni, dünyayı, insanı anlamaya çalışırlar.

İkisinde de öğrenilmesi gereken doğrular yoktur.

FARKLI YÖNLERİ Filozof evren, bilgi, eylemle ilgili “doğru” ları arar. Sanatçı ise “güzel” i “hoşa giden” i bulmaya çalışır.

Felsefe akla ve mantığa hitap ederken, sanat duygulara hitap eder.

Felsefeye Neden İhtiyaç Duyarız?Felsefeye hem bireysel hem de toplumsal açıdan ihtiyaç duyarız.

Bireysel Açıdan

Felsefe insanı “insan olma bilincine” ulaştırır. Felsefe bize evrende düşünen, anlamaya çalışan, sorgulayan, yorumlayan bir varlık olmanın ayrıcalıklı onu-runu hissettirmiştir. İnsanın felsefi sorular üzerinde düşünmesi varoluşumuzun anlamlandırılması, bize kendimizi tanıma olanağı sunması açısından önemli-dir.

Felsefe eleştirisel bir bakış açısı kazandırarak olayların anlaşılmasını kolaylaş-tırır. Felsefe insanların her şeyi olduğu gibi kabul etmek yerine, daha iyiyi daha doğruyu bulmak için sorgulayabilmelerine katkıda bulunur. Nitekim Sokrates incelenmemiş, sorguya çekilmemiş bir hayatın yaşanmaya değer olmadığını söylemiştir.

Felsefe, düşünce dünyamızı zenginleştirecek fikirler tarihini gözler önüne se-rer. Düşünce tarihi yaklaşık üç bin yıllık, alabildiğine zengin bir tarihtir ve bu tarih, kendimize çıkartabileceğimiz derslerle doludur. Alman şairi ve düşünürü Johann Wolfgang Van Goethe “Üç bin yılın hesabını göremeyen karanlıkta yo-lunu bulamaz, günü gününe yaşar ancak” derken muhtemelen bunu anlatmak istiyordu.

Felsefeye hayatın akışı içinde karşılaştığımız sorunların üstesinden gelmek için ihtiyaç duyarız, ondan, bizi zorlayabilecek çeşitli olaylar karşısında dik du-ruş sergileyebilmek için destek alırız. İsviçreli psikolog ve düşünür Carl Gustav Jung (1875-1961)'un da söylediği gibi, “Hayatın akıntılarında yüzen hiç kimse dertsiz kalmaz.” Felsefe kaygılarımızı hafifletmemizi, dertlerimizi aşmamızı, bu dünyadaki hayatımız sırasında yolumuzu kaybetmememizi sağlayan en önemli araçtır.

Felsefe, insana birçok konuda doğru ve açık seçik düşünebilmeyi öğretir. Fel-sefi düşüncenin yöntemleri, insana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri hazırlar. Böyle bir düşünce türü, insanın bir probleme birçok yönden bakabilmesini, sorunlara önyargısız yaklaşabilmesini sağlar; o, insa-nın hiçbir şeyi mutlaklaştırmayıp her şeyi eleştiri süzgecinden geçirebilmesini temin eder.

1. Filozoflar tıpkı kristaller gibi hakikatten aldıkları ışıkları ayrı ayrı düşünceler halinde yansıtırlar. Filozofların aynı gerçekleri daha kişisel olarak ortaya koymaları onların dünya görüşlerinin farklılığından ileri gelir. Bilimde ise bi-limsel yöntem kullanılarak elde edilen sonuca aynı yöntemi kullanan herkes ulaşılabilir. Bunun için Kant olmasaydı Salt Aklın Eleştirisi adlı eser, Descar-tes olmasaydı Matematik Şüphe adlı eser olamazdı. Ama Newton olmasa da yer çekimi konusunu bulan başka bir kişi olurdu.

Bu parçaya dayanarak aşağıdakiler-den hangisi söylenebilir?A) Bilimsel bir görüş, bu görüşü orta-

ya atan kişinin varlığına bağlıdır.B) Her bilimsel görüş bir yönüyle bir

bakış açısını yansıtır.C) Felsefe yapmanın kendisini öğren-

mek daha önemlidir.D) Felsefi görüşler filozofların varlığı-

na bağlıdır.E) Felsefede yeni ve özgün bir soru-

nu ortaya atmak cevap vermekten daha değerlidir.

2. Filozof olmak için bilgi arayıcısı, bilge-lik aşığı ya da felsefe tarihindeki sis-temlerden ve bilimin sonuçlarından haberdar olmak yetmez; eleştirici ve yaratıcı zekâya da ihtiyaç vardır. Sa-natçı olmak için de düş gücüne, yete-neğe ve yaratıcılığa sahip olmak ge-rekmektedir. Bundan dolayı yaratıcılık süzgecinden geçmeyen ve özgün ol-mayan bir nesne sanat ürünü, bir eser-de felsefe ürünü sayılamaz.

Buna göre hem sanatçının hem de filozofun sahip olması gereken or-tak özellik aşağıdakilerden hangisi-dir?A) Kuşkucu olmaB) Tutarlı olmaC) Doğruya ulaşmada istekli olmaD) Duygularla hitap edebilmeE) Yaratıcı zekaya sahip olma

1.D 2.E

TYT Felsefe Foy.indd 11 11/09/18 17:16

Page 12: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

12

Felsefe Ders Föyü 02

Uygulayalım Felsefe, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağını gösterir. Nitekim 20. Yüzyıl filozoflarından Bertrand Russel bu konuda şöyle der: “Biraz felsefe her-kese gereklidir ama en düşüncesizlere değil. Bilgi olmayınca felsefenin aptal-ca olacağı nerdeyse kesindir. İnsan soyu, rekabet eden fanatik gruplara ayrılır. Her grup kendi saçmalığının kutsal doğru, karşı tarafınkinin yoldan çıkma ya da sapkınlık olduğuna iyice ikna olmuştur”.

Toplumsal Açıdan

Felsefe, toplumsal yaşamı etkiler. O, bu etkiyi dolaylı yoldan yazılı eserler, medya ve sözlü gelenek aracılığıyla yapar. Örneğin Hristiyanlığın ve İslami-yet’in bir din olarak biçimlenmesinde, felsefenin önemli bir rolü olmuştur.

Aynı şekilde, siyaset alanında felsefi kavram ve fikirlerin etkisinin büyük oldu-ğunu söylemek gerekir. Örneğin İngiliz filozofu John Locke (1632-1704)'un “Amerikan Anayasası” ve “İnsan Hakları Bildirgesi” üzerinde etkisi büyük ol-muştur; aynı şekilde Jean Jacques Rousseau (1712-1788)’nun düşünceleri de ‘Fransız Devrimi’nin doğuşunda önemli bir rol oynamıştır.

Felsefe, demokrasinin gelişmesine ve işleyişine büyük katkı sağlar. Demokrasi kültürü, insanlar olan biteni farklı yönlerden görebilmeyi, kendileri ve başka-larını sorgulayabilmeyi öğrendiklerinde yerleşir. Demokrasi, sadece insanlar önyargısız ve hoşgörülü olabildikleri zaman yürür. İnsanlara bu şeyleri kazan-dırabilecek şey de felsefedir.

İnsanlar arasındaki çatışmaların hakkaniyet, adalet, başkalarının düşünceleri-ne ve haklarına saygı ilkeleriyle çözüme kavuşturulabileceğini gösterir.

Felsefeye farklılıklara saygı göstermek, başkalarıyla birlikte yaşamanın asgari koşullarını temin etmek için ihtiyaç duyarız.

Toplumdaki herkesin fikirlerini “özgürce” ifade etmesinin gerekliliğini anlatır.

Felsefe bilimlere yol gösterir, bilimlerin gelişmesini sağlar. Felsefe bilime çeşitli sorular yöneltir. Bilim ise bu soruları yanıtlamak için araştırma yapar. İşte bu araştırmalar bilim ufkunun genişlemesine ve yeni yeni bilim dallarının ortaya çıkmasına zemin hazırlar.

Felsefe ve Dil İlişkisi

Felsefe düşünce odaklıdır yani felsefe yapabilmemiz için düşünmemiz gerekir. Düşünebilmemiz için ise düşüncelerimizi zihnimizde adlandırıp anlamlandır-maya yani dile ihtiyaç duyarız.

Sözcükler, anlamın yapı taşları, düşüncenin temel araçları durumundadır. Na-sıl ki bir marangoz yanlış alet kullandığı zaman, söz gelimi bir masayı istediği şekilde yapamaz ve malzemesini mahvederse düşüncelerde yanlış sözcükle-rin kullanılmasıyla bulanık ve çarpık hale gelebilir. Düşüncelerimizin açıklığı uygun sözcükleri yerli yerinde kullanmakla yakından ilişkilidir.

Ayrıca kullandığımız sözcüklere iletişim kurduğumuz kişiyle aynı anlamı yük-lemeliyiz. Sözcüklerin karşıladığı anlam iyi bilinmelidir. Bu olmazsa anlatmak istediğimiz düşünce ile ortaya çıkan düşünce farklı olur. Bu nedenle, konuşur-ken ya da yazarken, düşüncelerimizi tam ifade edecek sözcükler kullanmalı-yız.

1. İnsanın salt bir et ve kemik yığını ol-mayıp aynı zamanda bir ruh varlığı ol-duğunu bize en iyi felsefe gösterebilir. Dünyaya sadece soluk alıp vermek veya salt keyif almak için değil, biraz da doğaya ve başkalarına olan ödev-lerimizi yerine getirmek için geldiğimizi felsefeden öğrenebiliriz.

Bu parçadan aşağıdakilerden hangi-sine ulaşılabilir?A) Felsefe düşünce üzerine düşünce-

dir.B) Felsefe anlama ve gerçeği görme

ihtiyacını karşılar.C) Felsefe içinde bulunduğu toplum-

dan etkilenir.D) Felsefi bilgi tümel bir bilgidir.E) Felsefi düşünceler toplumsal yaşa-

mı etkiler.

2. Her ne kadar asıl olan olaylar ile bunla-ra ilişkin düşüncelerse de, düşüncenin dile getirilmesinde bazı güçlükler var-dır. Bunların önemli bir kısmı, düşün-cenin dile getirilişinde kelime ile onların arasındaki ilişkiden kaynaklanır. Çünkü kelimeler gerçek değil mecaz anlamıy-la kullanıldığında çok anlamlılık ortaya çıkar. Aristoteles, sözel dilden, kelime-lerin gerçek anlamlarıyla ve olaya bağlı kalınarak kullanılmasını anlamaktadır.

Bu parçadan aşağıdakilerden hangi-sine ulaşılamaz?A) Düşüncelerin dile getirilişinde ger-

çek anlamlarının kullanılması ge-rekliliğine.

B) Düşüncelerin dile aktarılmasındaki zorluklara

C) Düşüncelerin hiçbir zaman aktarıl-mayacağına

D) Dilin yanlış kullanımının iletişimi aksatacağına

E) Kelimelerin çok anlamlı olarak kul-lanılmasının anlamı değiştirdiğine

1.B 2.C

TYT Felsefe Foy.indd 12 11/09/18 17:16

Page 13: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Neler Öğrendik?

13

21. Çok ağrıyan dişinize sadece bir diş hekimi çare bulabilir.

Devlete ödediğiniz vergi ile ilgili bir probleminiz olduğu zaman, bunu sadece avukatınız ya da mali müşaviriniz aracılığıyla çözüme kavuşturabilirsiniz. Üniversite sınav-larına hazırlanıyorsanız, tercih edeceğiniz üniversite ile ilgili rehber öğretmenden yardım alabilir, farklı fakülte ve üniversiteleri tanımak için eğitim uzmanlarına başvu-rabilirsiniz. Fakat “eğitimin ne olduğu” veya ‘insanların kendilerine, ailelerine veya ülkelerine karşı ne gibi so-rumlulukları bulunduğu’ veya “sorumluluğun ne olduğu” soruları, bu uzmanlardan hiçbiri tarafından gereği gibi ya-nıtlanamaz. Bu büyük soruları, sadece felsefe yardımıyla yanıtlayabiliriz.

Aşağıdakilerden hangisi felsefenin ilgilendiği “büyük soruların” bir özelliği değildir?

A) Cevabı düşünceye dayanır.B) Anlam ve değerle ilgili sorulardır.C) Sorular kendi cevaplarını içermektedir.D) Kesin cevap verilmesi imkansızdır.E) Eleştirel, sorgulayıcı bir düşüncenin ürünüdürler.

2.

I. Felsefe sorularını cevaplama yolu eylemden değil, dilden geçer.

II. Felsefe sorularını cevaplarken yapılması gereken ya-pıp etmelerin ötesinde konuşmak yada yazmaktır.

III. Felsefe sorularına ancak uzun uğraşılardan sonra kesin cevap verilebilir.

Felsefe ile ilgili yukarıda belirlemelerden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I ve III

3. Felsefe soruları, gerçekten var olanın ne olduğuyla, ha-yatın anlamıyla ilgili sorulardır. Bu sorular bilim de dahil olmak üzere, başka hiçbir disiplin tarafından yanıtlana-mayan sorulardır.

Aşağıdakilerden hangisi felsefenin sorduğu sorular-dan biri değildir?

A) Gerçekte rakamlar (sayılar) var mıdır?B) Olgular arasında nasıl bir neden - sonuç ilişkisi var-

dır?C) İdeal bir toplum düzeni olabilir mi?D) İnsan için en yüce iyi nedir?E) İnsan davranışları önceki olay ve davranışlarca belir-

lenmiş midir?

4. Felsefe, çözümlerinin geçerli olmasıyla değil, problemle-rin karşı konulmaz özelliğiyle vardır ve kendini bu yolla meşrulaştırabilir. (Ortega Y. Gasset)

Gasset’in bu görüşünden yola çıkarak aşağıdakiler-den hangisi söylenebilir?

A) Felsefe, sorulara yanıt bularak kendini meşrulaştıra-caktır.

B) Felsefe sorularına ancak uzun uğraşlardan sonra ce-vap bulunabilir.

C) Felsefe sorularının net ve değişmez yanıtlarına akıl ile ulaşılabilir.

D) Hayatını anlamlandırmak isteyen hiçbir insan felsefi problemlere kayıtsız kalamaz.

E) Filozofun sorduğu sorular sonucu yeni bilim dalları ortaya çıkmıştır.

5. Günümüzde genetik gibi tamamen bilimsel olan disiplin-ler araştırma sınırlarını saptamak ve ihtiyaçları olan ah-laksal onamayı elde etmek için filozofların düşünmesini talep etmektedir.

Bu parça aşağıdaki soruların hangisine bir cevap ni-teliğindedir?

A) Felsefeye neden ihtiyaç duyarız?B) Niçin farklı düşünürüz?C) Felsefenin hikmet kavramıyla ilişkisi nedir?D) Felsefenin doğuşunu hazırlayan koşullar nelerdir?E) Bilgi deneyle mi yoksa akılla mı elde edilir?

TYT Felsefe Foy.indd 13 11/09/18 17:16

Page 14: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Neler Öğrendik?

14

6. Filozof gibi yaratıcı sanatçı da kendini tümüyle hakikat arayışına vermiştir; şeylerin ardındaki görmeye ve insa-nın yaşantısını daha derinden anlamaya çalışırlar. An-cak, görüşlerini filozoftan farklı biçiminde duyurur; onun ki ussal bir kanıtlamadan çok doğrudan algıya ya da sez-giye dayanır.

Bu parçaya dayanarak felsefe ve sanatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Her ikisinde de yaratıcı zekaya ihtiyaç duyulur.B) Her ikisi de varlığı, evreni, insanı anlamaya çalışırlar.C) Her ikisi de hakikatin arayışı içindedir.D) Her ikisi de aklın ve mantığın ilkelerine göre hareket

etmek zorundadır.E) Her ikisi de bilme ve anlama isteğini gidermeye çalı-

şır.

7. Bertrand Russell’a göre hiçbir cevabın kesin olarak doğ-ru olduğu bilinemeyeceğinden; felsefe ile sorulara kesin cevaplar bulmak için değil, soruların kendisi için uğraşıl-malıdır.

Bu ifadede aşağıdakilerden hangisinin önemi üzerin-de durulmaktadır?

A) Bir felsefi soruna yeni bir cevap aramanın B) Soruları cevaplarken mantık ilkelerine bağlı kalmanınC) Sonuca ulaşmanınD) Soruların deneysel bilimlerin çözemediği konularla

ilgili olmasınınE) Soruların cevaplardan önemli olmasının

8. • Felsefe olmasa bilimler birliği olmayan bir küme, can-sız bir bedendirler.

• Felsefe, toplumdaki herkesin fikirlerini özgürce ifade etmesinin gerekliliğini anlatır.

• Felsefe, ön yargılardan kurtulmayı, tarafsız bir şekil-de olaylara bakmayı öğretir.

Bu belirlemelerde vurgulanan ortak nokta aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) Felsefenin sorularının önemiB) Felsefenin eleştirel bir alan olmasıC) Felsefenin işleviD) Felsefenin işlevindeki değişimE) Felsefe sorularının hedefi

9. Felsefeye kendimizi tanımak için ihtiyaç duyarız. Bu ge-nel doğruyu ilk olarak ve en iyi antik Yunanlar göstermiş-tir. Aslında hemen her kültürde bulunan “Kendini tanı” sözünü en erken kullanan kavim olan Yunanlar bu sözü tapınaklarının kapısına yazmışlardı.

Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Felsefede asıl olan anlama ihtiyacını tatmin etmektir.B) Felsefe insan olma bilincine varmamızı sağlarC) Felsefe toplumsal ihtiyaçların bir ürünüdür.D) İnsan ne ve kim olduğunu felsefe yardımıyla öğrene-

bilir.E) Felsefe insanın kendi hayatını inceleme kabiliyetidir.

10. Farklı etkinliklerin farklı ifade araçları vardır. Örneğin bu müzisyenler için nota, mimar için taş ya da metallerdir. Ressam eserlerini farklı nesnelerde ortaya koyabilir. Ma-ğara duvarına veya kâğıt üzerine çizebilir. Felsefecilerin ise felsefe yapabilmeleri için tek araçları vardır. O da dil-dir. Filozoflar sözcükleri, kavramları ve terimleri; cümlele-ri kullanarak görüşlerini açıklarlar. Dilin bütün imkanlarını kullanırken dile yeni sözcük ve kavramlarda kazandırmış-lardır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmakta-dır?

A) Dilin gelişimiB) Felsefe açısından dilin önemiC) Felsefenin işleviD) Felsefenin anlamıE) Dilin yanlış kullanımı

TYT Felsefe Foy.indd 14 11/09/18 17:16

Kezban
Sticky Note
Marked set by Kezban
Page 15: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Neler Öğrendik?

15

11. Sultan, bir gece rüyasında dişlerinin önde arkaya doğru döküldüğünü görür. Gördüğü rüyanın tabiri için rüya yo-rumcularından birini huzuruna çağırır ve ondan gördüğü rüyanın tabirini ister. “Sultanım” diye cevap verir rüyayı yorumlayan kişi, “O kadar uzun yaşayacaksınız ki, bütün oğullarınızın ölümünü göreceksiniz”. Sultan, oğullarının ölümünden söz eden yorumcunun sözlerine öfkelenir, muhafızlarına adamı zindana atmalarını emreder. Sonra başka bir rüya yorumcusunu çağırır ve aynı rüyayı ona da anlatır. “Sultanım” der bu defaki yorumcu “Allah size o kadar bereketli ve uzun bir ömür hediye edecek ki, ev-latlarınızın hepsinin mutluluğunu görecek ve hepsinden uzun yaşayacaksınız.” Sultan bu habere çok sevinir ve yorumcuya bir kese altın verir. Oysa ki iki yorumcu da aynı şeyi söylemişti.

Aşağıdaki sözlerden hangisi bu parçada anlatılmak isteneni yansıtmaz?

A) Gönlü ve sözü bir olmayan kişinin yüz dili bile olsa o gene dilsiz sayılır. (Mevlana)

B) Dilimiz daima iyi kullanmalıyız. O sizi mutluluğa gö-türdüğü gibi felakete de götürebilir. (Hz. Ali)

C) Gerçeği söylemek değil, anlatmak güçtür. (Cenap Şahabettin)

D) Başların belası, dillerden gelir. (Nizami)E) Bir kimsenin ne söylemesi gerektiğini bilmesi yeterli

değildir, nasıl söyleyeceğini de bilmesi gerekir. (Aris-totales)

12. - Her ikisi de kendini akla dayalı gerçeklerle haklı çıkar-maya çalışır.

- Her ikisi de bilinçli, sistemli, yöntemli araştırma etkin-likleridir.

- Her ikisi de eleştiri süzgecinden geçmeyen bilgiyi gü-venli bulmaz.

Yukarıda benzer yönleri verilen alan çifti aşağıdaki-lerden hangisidir?

A) Bilim - sanat B) Bilim - felsefe C) Felsefe - din

D) Bilim - din E) Felsefe - sanat

13. Felsefe ile Bilim arasında çift yönlü bir ilişki bulunmakta-dır. Bu ilişki özellikle de hem felsefenin hem de bilimin in-celeme alanına giren konularda çok daha fazladır. Örne-ğin, sonsuzluk konusunun hem felsefenin hem de fiziğin alanına girmesi gibi. Bu gibi konuları ele alma da felsefe ile bilim yakın ilişki içerisine girer. Felsefi bilgi nesnel bir bilgi olmasa da bir felsefi bilgi bilimin söyledikleriyle çe-lişmemelidir. Eğer bir felsefi kuramın söyledikleri bilimin söyledikleriyle çelişiyorsa, böyle bir felsefi kurama itibar edilmez. Bilimsel gerçekliklere kayıtsız kalan, salt zihin ürünü olan felsefeye, kurgusal (Spekülatif) felsefe denir. Kurgusal olmayan felsefelerde ise elden geldiğince bilim-sel verilerden ve gerçekliklerden yararlanılmaya çalışılır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine vurgu yapıl-maktadır?

A Felsefenin kendi problemlerine daha gerçekçi çö-zümler bulmasına

B) Felsefenin bilimsel gerçeklere kayıtsız kalmamasına.C) Felsefenin bilimlerin çözemediği konuları ele alması-

na.D) Felsefenin bilimlerin söylediklerini tekrar etmesi ge-

rekliliğineE) Felsefenin bilimsel problemleri daha gerçekçi ele al-

masına.

14. Düşünme faaliyeti, sadece zihinde kaldığı zaman, bilgelik arayışında olsa olsa sınırlı bir rol oynayabilir. Bu yüzden düşüncelerimiz, onları başkalarına açtığımız zaman ge-lişme imkânı kazanabilir. Düşüncelerimizi başkalarına açabilmemiz, başkalarının düşüncelerinden yararlanabil-meniz sadece dil yoluyla olabilir.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmakta-dır?

A) Dil çözümlemeleri felsefeye katkı sağlar.B) Dilimizin sınırları, dünyanın da sınırlarıdır.C) Felsefe dildeki kavramları analiz eder.D) Dil düşüncelerin taşıyıcısıdır.E) Dil olmadan düşünce de olmaz.

TYT Felsefe Foy.indd 15 11/09/18 17:16

Page 16: EA A 01 Felsefe DersFöyü - Lider Plusliderplus.com.tr/yayin/ornekdokuman/tytayt/foy/tytfelsefe.pdfA) Bilgelik felsefe sevgisidir. B) Bilgelik felsefenin gelişimi için bir çaba

Neler Öğrendik?

16

Cevaplar 1. C 2. C 3. B 4. D 5. A 6. D 7. E 8. C 9. C 10. B 11. A 12. B 13. B 14. D 15. E 16. C 17. E 18. B

15. - Felsefenin ---- işlevi derken kastedilen, filozofun ken-disinin de içinde bulunduğu bir parçasını teşkil ettiği dünyayı anlamak ve kavramak için kendisine sunu-lan her türlü bilgi, deney, algı ve sezgi sonuçlarından oluşan malzemeyi, kendi bilgi, deney, algı ve sezgi yetilerine göre yeniden düşünmesi, analiz etmesi, ay-dınlığa kavuşturması işlevidir.

- Ancak filozof bununla yetinmez, dünyayı parçalanmış bir halde öylece bırakmaz; üzerinde düşünülmüş, çö-zümlenmiş, aydınlığa kavuşturulmuş malzemeden veya verilerden hareketle dünyayı yeniden kurar, inşa eder, bir birlik ve bütünlüğe kavuşturur. Buna fel-sefenin ---- işlevi adı verilir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki kavramlardan hangisi gelmelidir?

A) Sentetik - eleştirel

B) Sentetik - analitik

C) Analitik - eleştirel

D) Eleştirel - analitik

E) Analitik - sentetik

16. Bilimin önermelerinin doğrulanabilmelerine karşılık felse-fenin önermeleri doğrulanamaz.

Felsefe önermelerinin doğrulanamayışının nedeni aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Felsefi önermelerin olgusal alanın dışında olması.B) Felsefi önermelerin kesin bir cevap içermemesi.C) Felsefe önermelerinin uzmanlar tarafından incelen-

memesiD) Felsefe önermelerin deney - ve gözlemle incelene-

memesiE) Felsefe önermelerinin akla dayalı olması

17. İsviçreli psikolog ve düşünür Carl Gustov Jung “Hayatın akıntılarında yüzen hiç kimse dertsiz kalmaz”. Felsefe kaygılarımızı hafifletmemizi, dertlerimizi aşmamızı, bu dünyadaki hayatımız sırasında yolumuzu kaybetmemizi sağlayan en önemli araçtır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-tir?

A) Felsefeye duyulan ihtiyaçB) Felsefinin bireysel fonksiyonunaC) Felsefenin sorunlarımızı aşmamızdaki rolüneD) Felsefenin zorluklarla olan mücadelemizdeki işlevineE) Felsefenin toplumsal işlevine

18. İlk Çağ'ın son dönemlerinde Akdeniz ülkeleri yeni olu-şumlara sahne oldu. Bunlardan en önemlisi Hristiyanlığın doğuşudur. Yunan felsefesi dini eleştirerek ve dinin etki-sinden kurtularak gelişmiştir. Hristiyanlık güçlenip devlet dini durumuna gelince ilkelerini felsefe ile temellendirmek deneyimlerine girişti. Böylece felsefeye, özüne aykırı bir fonksiyon, “dinin hizmetinde olma” fonksiyonu verilmiş oluyordu.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanma-maktadır?

A) Felsefenin gereğiB) Felsefe sorularının hedefiC) Felsefeye duyulan ihtiyaçD) Felsefenin fonksiyonuE) Felsefenin işlevindeki değişim

TYT Felsefe Foy.indd 16 11/09/18 17:16