32
ergimizin 7. say›s›nda sizlerle pek çok güzel haberi paylaflabilmenin mutlulu- ¤unu yafl›yorum. Bu haberlerin bafl›nda ö¤rencilerimizin baflar›lar› yer al›yor. Bu bafla- r›lar, FMV Ifl›k Okullar›n›n 121 y›ll›k köklü geçmiflinin, ça¤dafl ve Atatürkçü e¤itim anlay›- fl›n›n, güçlü e¤itim kadrosunun eseridir. Ö¤- rencilerimizin baflar›lar›, analitik düflünebil- meyi sa¤layan, bilgiyi ezberletmek yerine yo- rumlatarak yeni sonuçlara ulaflma yetisini ka- zand›ran ça¤dafl e¤itim anlay›fl›m›z›n en güzel örneklerden birini oluflturmaktad›r. Bu e¤itim anlay›fl›m›z ve de¤erli ö¤retmen- lerimizin emekleri, bugün okullar›m›zda ve ülkemizde ilk ve büyük bir baflar›n›n kazan›l- mas›n› sa¤lam›flt›r. Projemiz, uluslararas› en önemli bilim yar›flmas› olan ve dünyan›n en geliflmifl ülkeleri de dâhil olmak üzere tüm okullar›ndan projelerin kat›ld›¤› “Intel Inter- national Science And Engineering Fair” de dünya birincisi olmufltur. Bu çok önemli ve büyük baflar›n›n mimar- lar› olan ö¤rencilerimiz Günefl Parlakgül ve Burak Çelik’i; onlar› yönlendiren ve onlara destek veren tüm ö¤retmenlerini kutluyorum. Dergimizin sayfalar›nda bilim ve projelerde ö¤rencilerimizin kazand›¤› di¤er proje baflar›- lar›n› da göreceksiniz. Bu baflar›lar uzun emeklerin ve bilimin ›fl›¤›na yönlenmifl e¤itim anlay›fl›m›z›n bir sonucudur. Ancak bu baflar›larda e¤itim anlay›fl›m›z ve ö¤retmen kadrolar›m›z kadar bilim ve ayd›n- lanma için kampüslerimizde oluflturdu¤umuz alt yap›n›n pay› da büyüktür. Feyziye Mektepleri Vakf› ö¤rencilerimize hem mükemmel e¤itim-ö¤retim imkânlar›, hem de sosyal yaflam alanlar› sunan kampüs- ler oluflturmak için çal›flmaktad›r. Bu çal›fl- malar›m›z kapsam›nda Erenköy-Günefl Kam- püsümüzün oditoryumu, kapal› yüzme havu- zu ve spor salonu devreye al›narak, kampü- sümüz tam donan›ml› bir flekilde tamamlan- m›fl bulunuyor. Feyziye Mektepleri Vakf› Ifl›k Okullar›, e¤i- timi bilgi aktar›m› olarak görmenin ötesinde, ayd›n bireyler yetifltirmek olarak alg›lamakta ve bunu hayata geçirmektedir. Bu anlay›flla Vakf›m›z sanatsal ve kültürel etkinliklere son derece önem vermekte, bu alanda pek çok et- kinli¤i yaflama geçirmektedir. Bu çal›flmalar kapsam›nda “Erenköy-Günefl Kampüsümüzde düzenledi¤imiz “Ifl›kl› Günler Kültür ve Sanat Etkinlikleri” sergi, Fahir Atako¤lu Konseri, Ray Hammond Konferans› gibi pek çok etkin- li¤i içeren bir organizasyon olarak gerçekleflti- rilmifltir. Bu güzel çal›flmada tüm eme¤i geçen- leri de kutluyorum. Ça¤dafl e¤itim pek çok unsuru içinde ba- r›nd›ran bir bütünü oluflturmaktad›r. Bu bü- tün içinde giyim ve görünüm de önemlidir. De¤erli tasar›mc› Vural Gökçayl› ve okul yöne- ticilerimizin çal›flmalar› sonucunda, ö¤rencile- rimiz için ça¤dafl, estetik ve rahatl›¤› bir arada bar›nd›ran yeni okul k›yafetlerimiz de olufltu- rulmufltur. Bu k›yafetlerin oluflmas›nda anket- ler ve toplant›larla tüm paydafllar›m›z›n kat›l›- m› sa¤lanm›flt›r. Anaokulundan üniversiteye kadar ça¤dafl e¤itim imkân› sunan Feyziye Mektepleri Vakf› Ifl›k Üniversitesi her gün daha geliflerek büyü- mekte ve yeni fakülteleriyle güçlenmektedir. Çok sevindirici bir aflama da önümüzdeki e¤i- tim ö¤retim döneminde Ifl›k Üniversitemizin Güzel Sanatlar Fakültesinin faaliyete geçecek olmas›d›r. Grafik sanatlar ve grafik tasar›m, endüstri ürünleri tasar›m›, iç mimarl›k, moda ve tekstil tasar›m›, görsel sanatlar (resim, hey- kel, seramik) bölümleriyle faaliyete geçecek olan Ifl›k Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi- nin dekanl›¤›n› bilim ve sanat insan› Say›n Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan’›n üstlenmifl olmas› da fakültemiz için ayr› bir de¤er olufl- turmaktad›r. Hepinize ›fl›kl› günler dilerim. BAfiYAZI De¤erli Ifl›kl›lar ve Ifl›k Dostlar›, 3 Dr. Murat B‹NARK Feyziye Mektepleri Vakf› Yönetim Kurulu Baflkan› D FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 3

FYZY Dergisi - Sayı 7

Embed Size (px)

DESCRIPTION

FYZY Dergisi - Sayı 7

Citation preview

Page 1: FYZY Dergisi - Sayı 7

ergimizin 7. say›s›nda sizlerle pek çokgüzel haberi paylaflabilmenin mutlulu-¤unu yafl›yorum. Bu haberlerin bafl›nda

ö¤rencilerimizin baflar›lar› yer al›yor. Bu bafla-r›lar, FMV Ifl›k Okullar›n›n 121 y›ll›k köklügeçmiflinin, ça¤dafl ve Atatürkçü e¤itim anlay›-fl›n›n, güçlü e¤itim kadrosunun eseridir. Ö¤-rencilerimizin baflar›lar›, analitik düflünebil-meyi sa¤layan, bilgiyi ezberletmek yerine yo-rumlatarak yeni sonuçlara ulaflma yetisini ka-zand›ran ça¤dafl e¤itim anlay›fl›m›z›n en güzelörneklerden birini oluflturmaktad›r.

Bu e¤itim anlay›fl›m›z ve de¤erli ö¤retmen-lerimizin emekleri, bugün okullar›m›zda veülkemizde ilk ve büyük bir baflar›n›n kazan›l-mas›n› sa¤lam›flt›r. Projemiz, uluslararas› enönemli bilim yar›flmas› olan ve dünyan›n engeliflmifl ülkeleri de dâhil olmak üzere tümokullar›ndan projelerin kat›ld›¤› “Intel Inter-national Science And Engineering Fair” dedünya birincisi olmufltur.

Bu çok önemli ve büyük baflar›n›n mimar-lar› olan ö¤rencilerimiz Günefl Parlakgül veBurak Çelik’i; onlar› yönlendiren ve onlaradestek veren tüm ö¤retmenlerini kutluyorum.

Dergimizin sayfalar›nda bilim ve projelerdeö¤rencilerimizin kazand›¤› di¤er proje baflar›-lar›n› da göreceksiniz. Bu baflar›lar uzunemeklerin ve bilimin ›fl›¤›na yönlenmifl e¤itimanlay›fl›m›z›n bir sonucudur.

Ancak bu baflar›larda e¤itim anlay›fl›m›z veö¤retmen kadrolar›m›z kadar bilim ve ayd›n-lanma için kampüslerimizde oluflturdu¤umuzalt yap›n›n pay› da büyüktür.

Feyziye Mektepleri Vakf› ö¤rencilerimizehem mükemmel e¤itim-ö¤retim imkânlar›,hem de sosyal yaflam alanlar› sunan kampüs-ler oluflturmak için çal›flmaktad›r. Bu çal›fl-malar›m›z kapsam›nda Erenköy-Günefl Kam-püsümüzün oditoryumu, kapal› yüzme havu-zu ve spor salonu devreye al›narak, kampü-sümüz tam donan›ml› bir flekilde tamamlan-

m›fl bulunuyor.Feyziye Mektepleri Vakf› Ifl›k Okullar›, e¤i-

timi bilgi aktar›m› olarak görmenin ötesinde,ayd›n bireyler yetifltirmek olarak alg›lamaktave bunu hayata geçirmektedir. Bu anlay›fllaVakf›m›z sanatsal ve kültürel etkinliklere sonderece önem vermekte, bu alanda pek çok et-kinli¤i yaflama geçirmektedir. Bu çal›flmalarkapsam›nda “Erenköy-Günefl Kampüsümüzdedüzenledi¤imiz “Ifl›kl› Günler Kültür ve SanatEtkinlikleri” sergi, Fahir Atako¤lu Konseri,Ray Hammond Konferans› gibi pek çok etkin-li¤i içeren bir organizasyon olarak gerçekleflti-rilmifltir. Bu güzel çal›flmada tüm eme¤i geçen-leri de kutluyorum.

Ça¤dafl e¤itim pek çok unsuru içinde ba-r›nd›ran bir bütünü oluflturmaktad›r. Bu bü-tün içinde giyim ve görünüm de önemlidir.De¤erli tasar›mc› Vural Gökçayl› ve okul yöne-ticilerimizin çal›flmalar› sonucunda, ö¤rencile-rimiz için ça¤dafl, estetik ve rahatl›¤› bir aradabar›nd›ran yeni okul k›yafetlerimiz de olufltu-rulmufltur. Bu k›yafetlerin oluflmas›nda anket-ler ve toplant›larla tüm paydafllar›m›z›n kat›l›-m› sa¤lanm›flt›r.

Anaokulundan üniversiteye kadar ça¤dafle¤itim imkân› sunan Feyziye Mektepleri Vakf›Ifl›k Üniversitesi her gün daha geliflerek büyü-mekte ve yeni fakülteleriyle güçlenmektedir.Çok sevindirici bir aflama da önümüzdeki e¤i-tim ö¤retim döneminde Ifl›k ÜniversitemizinGüzel Sanatlar Fakültesinin faaliyete geçecekolmas›d›r. Grafik sanatlar ve grafik tasar›m,endüstri ürünleri tasar›m›, iç mimarl›k, modave tekstil tasar›m›, görsel sanatlar (resim, hey-kel, seramik) bölümleriyle faaliyete geçecekolan Ifl›k Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi-nin dekanl›¤›n› bilim ve sanat insan› Say›nProf. Dr. Süleyman Saim Tekcan’›n üstlenmiflolmas› da fakültemiz için ayr› bir de¤er olufl-turmaktad›r.

Hepinize ›fl›kl› günler dilerim.

BAfiYAZI

De¤erli Ifl›kl›lar ve Ifl›k Dostlar›,

3

Dr. Murat B‹NARKFeyziye Mektepleri Vakf› Yönetim Kurulu Baflkan›D

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 3

Page 2: FYZY Dergisi - Sayı 7

“2010 Y›l› Dünya Kültür Baflkenti ‹stanbul” te-mal› kültürel proje kapsam›nda ‹sveç TibbleGymnasium’dan ö¤renci ve ö¤retmenlerdenoluflan 30 kiflilik ekip 27 Mart-2 Nisan 2007tarihleri aras›nda okulumuzun konu¤u oldu.

Ö¤rencilerimizin kültürler aras› bak›fl aç›s›ve iç görü kazanmalar›n› sa¤lamay› amaçlayanproje kapsam›nda konuklar›m›zla gerçekleflti-rilen etkinlikler çok de¤erli paylafl›mlar ve de-neyimler kazan›lmas›n› sa¤lad›.

Proje Grup Çal›flmas› etkinliklerinde, ko-nuk ö¤rencilerimizle ö¤rencilerimiz belli konubafll›klar›nda tart›flma ve münazara gruplar›oluflturdular. Grup içinde ürettikleri çal›flma-lar, ilgili ‹sveç Tibble Gymnasium okul dergi-sinde yer alacak.

‹sveç’ten gelen konuklar›m›zla birlikte Dol-mabahçe Saray›, Topkap› Saray›, Ayasofya Mü-zesi, Yerebatan Sarn›c›, tarihî M›s›r Çarfl›s› ve‹stanbul Bo¤az›’na geziler de düzenlendi.

Büyük Önderimiz Atatürk’ün fikirlerini vegösterdi¤i hedefleri, ça¤dafl e¤itim yoluylagenç nesillere aktarmak, ülkemizde yaflat-mak ve gerçeklefltirmek ilkesine sahip, Fey-ziye Mektepleri Vakf› Ifl›k Okullar›, Ata’m›-z›n 126. do¤um y›l›n› coflkuyla kutlad›.

FMV Özel Ifl›k Lisesi Muvaffak BenderliSalonunda gerçeklefltirilen ve sunuculu¤unuSaadet Baykal’›n yapt›¤› kutlama gecesindeAcappella Grup 34, fief Markus Baisch yöne-timinde Ata’m›z›n sevdi¤i flark›lar› seslendir-di. Gece tüm konuklar›n da coflkuyla kat›ld›-¤› 10. Y›l Marfl›’yla tamamland›.

FMV HABERLER

4

Dünya Kültür Baflkentinde ‹sveçli dostlar›m›z› a¤›rlad›k

Ata’m›z›n 126. do¤umy›l›n› kutlad›k

‹stanbul Kültür Sanat Vakf›n›n pek çok de¤erlibilim insan› ve yo¤un bir izleyici kat›l›m›yla ger-çeklefltirdi¤i "‹stanbul'da Yaflam Kültürü" sem-pozyumu Niflantafl› Kampüsünde gerçeklefltiril-di. Sempozyumda; kentin yaflam kültürü, yerle-flim kültürü, toplumsal yaflam, inanç kültürü et-kileflimi, insan haklar› ve demokratik yaflam,e¤itim, spor ve di¤er önemli kültür bafll›klar› eleal›nd›. Oturumlar Prof. Dr. Selçuk Erez, Prof.Dr. Talat Halman, Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Tar-han Erdem, Prof. Dr. Yusuf Avc› ve fiakir Ecza-c›bafl›'n›n baflkanl›klar›nda gerçekleflti.

1. Fen Bilimleri Yar›flmas›nda birincilik kazand›k

‹stanbul’daYaflam Kültürü

Sempozyumunaev sahipli¤i

yapt›k

Özel Gebze E¤itim Kurumlar›, TÜB‹TAK, GebzeYüksek Teknoloji Enstitüsü ve Kocaeli Üniversite-si ifl birli¤iyle Türkiye çap›nda düzenlenen 1. FenBilimleri Proje Yar›flmas›nda FMV Özel Ifl›k‹lkö¤retim Okulu 7. s›n›f ö¤rencileri Kami F›nd›kve Serhat Aktoprak’›n ö¤retmenlerinin deste¤iylehaz›rlad›¤› “Deniz Dalgas›ndan Elektrik EldeEdilmesi” adl› proje Türkiye birincisi olmaya hakkazand›. Yar›flmaya 47 ilimizden 140’› fen veteknoloji, 43’ü fizik, 18’i kimya, 41’i biyolojiolmak üzere toplam 242 proje kat›ld›.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 4

Page 3: FYZY Dergisi - Sayı 7

“Satranç analizsanat›d›r."

Botvinnik

E¤itimin anlay›fl›nda düflünsel ve zihinsel geli-flime büyük önem veren FMV Ifl›k Okullar›,Türkiye’nin en büyük okullar aras› satranç ta-k›m yar›flmas›n›n ikincisini de gerçeklefltirdi. Türkiye Satranç Federasyonu iflbirli¤i ve Ak-bank'›n sponsorlu¤uyla organize edilen yar›fl-ma, küçükler, y›ld›zlar, gençler ve üniversiteli-ler kategorilerinde yap›ld›.

73 ayni ödül, 20 kupa, 168 madalya ve 20fliltin verildi¤i "FMV Ifl›k Okullar› 2. SatrançTak›m Yar›flmas›"na 164 farkl› ilkö¤retim oku-lu, lise ve üniversiteden 231 tak›m kat›ld› ve1300 ö¤renci 3 gün süresince yar›flt›.

Yar›flmaya kat›lan ö¤renciler aras›nda Aya-za¤a Ifl›k ‹lkö¤retim Okulu 5.s›n›f ö¤rencileri;küçükler kategorisinde; Derya Hasçelik 4. ma-sa birincisi olarak alt›n, Deniz Ayano¤lu 2. ma-sa ikincisi olarak gümüfl ve y›ld›zlarda; Ayaza-¤a Ifl›k ‹lkö¤retim Okulu 7. s›n›f ö¤rencisi Ifl›kEratl›, 3. masa üçüncüsü olarak bronz madalyakazand›lar.

Gençler kategorisinde; Ayaza¤a Ifl›k Lisesi9. s›n›f ö¤rencisi olan Mehmet Emin Karade-niz, 2. masa birincisi olarak alt›n madalya

al›rken yine ayn› kategoride "En ‹yi Yar›flmac›"seçilerek dizüstü bilgisayar kazand›.

2008 y›l›nda üçüncüsü düzenlenecek ya-r›flman›n uluslararas› bir kimlik kazanmas› he-defleniyor.

5

“Satrançta birkötü hamle k›rkiyi hamleyi boflaç›kar›r.”

Horowits

“Satrançtahtas›nda tümdenizlerdekindendaha fazla macera vard›r.”

Pierre Mac Orlan

“Satranc›n esas›onun neoldu¤unudüflünmektir.”

David Bronstein

FMV Ifl›k Okullar› “2. Satranç Tak›m Yar›flmas›” gerçekleflti

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 5

Page 4: FYZY Dergisi - Sayı 7

“Renklerin Coflkusu”Resim Sergisi

AG 34 AcappellaKorosu Konseri

FMV ETK‹NL‹K

“Ifl›kl› Günler Kültür ve Sanat Etkinlikleri”sanatseverlerle resim sanat› ve sanatç›lar›n›da buluflturdu. Etkinlikler, Erenköy-GüneflKampüsünde “Renklerin Coflkusu” adl› kar-ma serginin aç›l›fl›yla bafllad› ve sergi yo¤unilgi gördü.

Sergide Bedri Rahmi Eyübo¤lu, KezbanArca Bat›beki, Ümmet Karaca, Eren Eyübo¤lu,‹lhan Berk, Ergin ‹nan gibi de¤erli 36 sanatç›-n›n eserleri yer ald›. Serginin aç›l›fl›nda Sanat-ç› Ayfle Diriker’in piyano dinletisi sanatseverle-re sanat zevkini boyutland›ran bir tat sundu.

Etkinlikler çerçevesinde AG 34 Acappella Ko-rosu, flef Markus Baisch yönetimde bir konservererek izleyenlere keyifli bir akflam yaflatt›.

6

Erenköy – Günefl Kampüsünde

“Ifl›kl› Günler Kültür veSanat Etkinlikleri Haftas›”

Oditoryumu ve kapal› yüzmehavuzu da tamamlanarak hizmetegiren ve ça¤dafl e¤itimolanaklar›n›n mükemmel düzeydesunuldu¤u FMV Erenköy – GüneflKampüsü 5 – 12 May›s tarihleriaras›nda kültür ve sanat etkinlik-lerine ev sahipli¤i yapt›. “Ifl›kl›Günler Kültür ve Sanat EtkinlikleriHaftas›” sergi, tiyatro, müzik din-letisi ve konferans gibi pek çoketkinli¤i kapsad›.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 6

Page 5: FYZY Dergisi - Sayı 7

Ray Hammond’dan “Bilginin Gelece¤i” konferans›

Çocuklara “Mutlu Prens”

Osman Erbelger

Fahir Atako¤lu ve Trios Konseri büyüledi

7

“Ifl›kl› Günler Kültür ve Sanat Etkinlikleri” çer-çevesinde Avrupa’n›n önde gelen gelecek bi-limci ve strateji uzman› Ray Hammond’›n Tür-kiye’deki ilk konferans› gerçeklefltirildi. RayHammond, “Bilginin Gelece¤i” konulu konfe-rans›nda ekonomi ve biliflim teknoloji ak›mla-r›na ba¤l› olarak, gelecekte ö¤retim yöntemlerive e¤ilimleri hakk›ndaki görüfllerini aktard›,Hammond gelecekte küresel ›s›nmaya ba¤l› ik-lim de¤ifliminin, ekonomik krizlerin devaml›l›-¤›n›n, süregelen etnik küreselleflmenin olufltu-raca¤› sorunlar›n ön planda olaca¤›n› belirtti.

Ifl›kl› Günler Kültür ve Sanat Etkinlikleriningala gecesi, sanatsal tad›n ve müzi¤in doruktaoldu¤u bir konserle gerçeklefltirildi. Ifl›k Lisesimezunu de¤erli müzik insan› Fahir Atako¤luve Triosunun konseri kat›l›mc›lar›n unutulmazbir gece yaflamalar›n› sa¤lad›. Konser öncesin-de Feyziye Mektepleri Vakf›n›n tarihini ve ça-l›flmalar›n› anlatan k›sa film gösterimi de yap›l-d›.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanl›¤› ‹stanbul Dev-let Opera ve Balesi sanatç›lar› Oscar Wilde'danuyarlanan “Mutlu Prens” oyunu

n u

Feyziye Mektepleri Vakf›nda uzun y›llar görevalan ve üç dönem üst üste Yönetim KuruluBaflkanl›¤› yapan Say›n Osman Erbelger’in e¤i-tim alan›ndaki düflüncelerini ve Vak›f içindekiçal›flmalar›n› kapsayan “Ifl›k’›n Gölgesinde” ki-tab›n›n tan›t›m› da etkinlikler içinde gerçeklefl-tirildi. Kitap Osman Erbelger’in biyografik öy-küsünü de kapsamas›n›n yan› s›ra FeyziyeMektepleri Vakf›n›n önemli bir dönemine ›fl›ktutuyor. Osman Erbelger’in kitab›n› imzalad›¤›gecede, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversi-tesi Devlet Konservatuvar› Modern Dans SanatDal› toplulu¤u bir dans gösterisi sundu.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 7

Page 6: FYZY Dergisi - Sayı 7

Dünyan›n en büyük bilim organizasyonu olan ve ABD’de düzenlenen Intel Uluslararas› Bilim veMühendislik Fuar›nda TÜB‹TAK taraf›ndan seçilerek Türkiye’yi temsil eden ö¤rencilerimiz GüneflParlakgül ve Burak Çelik’in “Yeni Nesil Günefl Pilleri” projesi “Grand Awards Team Projects”dal›nda dünya birincili¤ini kazand›. Türkiye, bu baflar›yla bir “ilk”e imza atm›fl oldu.

MV Ifl›k Okullar›n›n bilime ve araflt›r-maya verdi¤i büyük önem, uluslararas›baflar›lar› da do¤uruyor. Ö¤rencilerimiz

Günefl Parlakgül ve Burak Çelik’in “Yeni NesilGünefl Pilleri” projesi TÜB‹TAK taraf›ndan seçi-lerek alan›nda dünyan›n en büyük proje yar›fl-mas› olan “International Science And Enginee-ring Fair”de ülkemizi temsil etti ve birinciliködülünü kazand›. Fuar ve yar›flma 13–19 May›s2007 tarihlerinde Albuquerque/New Mexi-co/ABD’de düzenlendi.

Projemiz, geçen y›l TÜB‹TAK taraf›ndan dü-zenlenen proje yar›flmas›nda üçüncülükle ödül-lendirilmifl ve ö¤rencilerimiz ÖSS sonuçlar›naeklenmek üzere 6 puan hak etmiflti. Ö¤rencile-rimiz dünya çap›ndaki bu yar›flmada kazand›k-lar› birincilikle hem madalya hem de 3000 do-larl›k para ödülünün sahibi oldular. Yar›flma s›-ras›nda MIT gibi dünyan›n en büyük üniversi-

Aynur KARAKAYAFMV Özel Ifl›k LisesiFen Bilimleri Zümre Baflkan›

FMV ÖZEL IfiIK L‹SES‹N‹N BÜYÜK BAfiARISI

Projemiz dünya birincisi

F

FMV BAfiARI

8

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 8

Page 7: FYZY Dergisi - Sayı 7

telerinden ça¤r› ald›lar. “MIT Lincoln Labora-tory” taraf›ndan bilime yapt›klar› katk›dan do-lay› ö¤rencilerimizin adlar› göktafllar›na verildi.Ayr›ca ö¤rencilerimizin ÖSS sonuçlar›na, bubaflar›lar›ndan dolay›, geçen y›l hak etmifl ol-duklar› 6 puanla birlikte 14 puan eklenecektir.

Proje, di¤er projelerimizde de oldu¤u gibiFen zümresi ö¤retmenleri, laboratuvar asistan›ve kimya proje dan›flman›m›z Dr. Levent ‹nce-li’nin ekip ruhu anlay›fl›yla ö¤rencilerimizedestek vermeleri, gerekli yönlendirmeleri yap-malar› ve okul yönetimimizin verdi¤i tam des-tekle gerçeklefltirildi.

Bu denli büyük bir organizasyona kat›lma-lar› için Türkiye çap›nda yüzlerce proje içindeTÜB‹TAK taraf›ndan seçilen kimya projemizedestek veren tüm yöneticilerimiz, dan›flman›-m›z, velilerimiz ve kimya rehber ö¤retmenleri-miz baflta olmak üzere fen bölümünün tüm ö¤-retmenleri hakl› bir gurur içinde sevgili ö¤ren-cilerimizi bu baflar›lar›ndan dolay› kucakla-maktad›r. Ülkemizin, “genç bilim adam›”adaylar› alan›nda 50 ülke ve 1500’ü aflk›n ö¤-renci aras›nda, Feyziye Mektepleri Vakf› Ifl›kOkullar› gibi ça¤dafl ve ilerici bir okulun ö¤-rencileri taraf›ndan temsil edilmifl olmas› bizleriçin ayr› bir gurur kayna¤›d›r.

Dünyadaki en önemli organizasyonIntel Uluslararas› Bilim ve Mühendislik Fuar›(ISEF) ö¤renciler için tüm canl› bilim dallar›n›içeren dünyan›n tek bilim fuar›d›r. Fuar 50 y›-l› aflk›n bir süredir bilimin geliflmesi için çal›-flan, kâr amac› gütmeyen en önemli organizas-yonlardan biri olan Science Service kuruluflutaraf›ndan düzenlenmektedir.

Intel Uluslararas› Bilim ve MühendislikFuar› (Intel ISEF) dünyan›n en iyi genç bilimadamlar› ve mucitleriyle fikir paylaflmak, enson bilim projelerini sergilemek, k›demli bilimadamlar›yla buluflmak amac›yla düzenlenendünyan›n en büyük üniversite öncesi bilim ya-r›flmas›d›r.

Ancak son y›llarda yafl s›n›r›n›n 21’e ç›kar-t›ld›¤› organizasyonda üniversite 3. s›n›f düze-yine kadar ö¤renci projeleri kabul edilmekte-dir. ISEF ayr›ca, ödül ve burs olarak da¤›t›lacak4 milyon ABD dolar› için yar›flmak üzere, 17ayr› bilim dal›nda yar›flmac›lara bir araya gelmef›rsat› sunmaktad›r. Her y›l finalistlerin yüzde

10 ile 15’i aras›ndaki kat›l›mc›lar, projeleri içinpatent baflvurusunda bulunmaktad›r.

FMV’de proje olanaklar›FMV Özel Ifl›k Lisesi yönetimi ve Fen Zümresiuzun y›llard›r ö¤retim programlar›n›n d›fl›ndaö¤rencilerin bilimsel çal›flmalar yapmas›n›önemsemektedir. Bu çal›flmalar›n genellikleulusal ve uluslararas› proje yar›flma ve fuarlarakat›l›m›n› sa¤layacak düzeyde olmas›na dikkatedilmektedir. Ancak projelerin yo¤un çal›flmatemposu gerektirmesi, ö¤rencinin derslerini veÖSS s›nav haz›rl›klar›n› olumsuz etkilemesi ris-kini de getirmektedir. Bu nedenle ö¤renci se-çimleri önemlidir. Onlar›n gönüllü olmalar›n›nyan›nda bilimsel çal›flma metodunu sab›rla ta-kip edebilme, araflt›rma yapmaktan y›lmama,deney yapma ve deney takip etme becerilerinigelifltirmeye hevesli olmalar› önem tafl›makta-d›r. Bir ya da iki y›l boyunca üzerinde çal›flt›k-lar› proje s›ras›nda ö¤renciler ifl bölümü, ekipçal›flma temposunu yakalama sorumluluklar›n›yerine getirme becerilerinde de geliflirler. Bafltaö¤renciler için kat›lacaklar› yar›flmalar ve alma-y› hedefledikleri dereceler çok önemlidir. An-cak zaman geçtikçe ö¤renciler, yapt›klar› çal›fl-malar›, harcad›klar› zaman›, emeklerini ve ka-zand›klar› becerileri önemsemeye bafllarlar,kendilerine duyduklar› güven artar; iyi bir fley-ler yapt›klar›n› bilirler, bilimi severler, ödülüve yar›flmalar› önemsemezler. Buna karfl›l›k,ço¤unlukla önemsememeye bafllad›klar› ödül-leri al›rlar: Kat›l›m belgeleri, sertifikalar, sergi-ler, ulusal dereceler, uluslararas› fuarlara kat›-l›m ve ÖSS için ek puan kazan›m› gibi…

Projeler nas›l haz›rlan›yor?Araflt›rma projelerinin, yaflad›¤›m›z dünyadagittikçe azalan enerji kaynaklar› ve çevre kirli-

Birincilik ödülüçocuklar›m›z›n adlar›n› sonsuzakadar gökyüzüneyazd›rd›. Ö¤rencilerimizinadlar› bilimeyapt›klar› katk›dandolay› “MIT LincolnLaboratory”taraf›ndangöktafllar›na verildi.

9

Dünya birincisi ö¤rencilerimizTürkiye’ye dönüflte büyük birçoflku ve sevinçle karfl›land›.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 9

Page 8: FYZY Dergisi - Sayı 7

li¤inin getirdi¤i problemlerin çözümüne yöne-lik olmas›na özen gösterilir.

Proje çal›flmalar›, güvenlik ve donan›m aç›-s›ndan dünyan›n önde gelen araflt›rma merkez-leriyle ayn› kalitede olan AR-GE deneyli¤imiz-de gerçeklefltirilir. Projeler önce bir soruylabafllar, ö¤rencilerin literatür çal›flmalar› ve e¤i-tim kadrosunun ö¤rencilere verdi¤i destekle

gelifltirilir. Soru olarak karfl›m›za gelen konubafll›¤›n›n deneysel yani bilimsel metot yönte-mi izlenerek kontrol gruplar›yla test edilmesive gelifltirilmesi önemlidir. Önce hipotez olufl-turulur. Deney prosedürü literatür araflt›rmala-r›yla gelifltirilir. Kontrollü deneylerle yap›lançal›flmalarda bazen proje beklenenden farkl›yönlere kayabilir. Her yürütülen araflt›rmadaoldu¤u gibi, çal›flmalar için gerekli olan analiz-ler hakk›nda uzman kurum ve kurulufllardangerekli destek al›nabilir. Analiz sonuçlar›na gö-re tablolar ya da grafikler haz›rlan›r ve hipotez-le karfl›laflt›r›larak yorumlan›r. Zaman zamanelde edilen sonuçlara göre bafllang›ç hipotezide¤iflebilir veya yeni araflt›rma konular› olufla-bilir. Her aflamada foto¤raf ve video kullan›la-rak ö¤renci çal›flmalar› kaydedilir ve proje su-numlar› elde edilen görüntülerle desteklenir.Ö¤renciler, tekni¤ine uygun olarak sunumlar›-na çal›flt›r›l›r.

10

Projeler y›llarauzanan büyük biremek ve çal›flma

sonucundaoluflturuluyor.

TÜB‹TAK taraf›ndan düzenlenen 37. Arafl-t›rma Projeleri Yar›flmas›nda FMV Özel Ifl›kLisesi ö¤rencileri iki projeleriyle MarmaraBölgesi elemelerini kazanarak 10-15 May›starihlerinde Ankara’da finalist olma hakk›n›kazand›. Finalde ö¤rencilerimiz fiebnem Ünlüifller veEce Atefl, ö¤retmenleri Küpra Karatop veBahad›r Dilber rehberli¤inde haz›rlad›klar›“Ifl›¤›n Gücü ile Deterjans›z Temizlik Muci-zesi” projesiyle kimya dal›nda; Beste Baflçiftçi ve Ceren Burçak Da¤ da ö¤-retmenleri ‹brahim Çiçek rehberli¤inde ha-z›rlad›klar› “Kelebek Teoremleri” projesiylematematik dal›nda “Teflvik Ödülü” kazand›-lar.

TÜB‹TAK’tan iki ödül daha

fiebnem Ünlüifller - Ece Atefl, “Ifl›¤›n Gücü ile Deterjans›zTemizlik Mucizesi” projesi çal›flmalar›nda.

Beste Baflçiftçi - Ceren Burçak Da¤ “Kelebek Teoremleri”projesinin sunumunda.

FMV BAfiARI

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 10

Page 9: FYZY Dergisi - Sayı 7

11

ünümüzde tüm dünyada büyük ya daküçük her organizasyon e¤itimin anla-m›n› ve performansa katk›s›n› bilmekte

ve çal›flanlar›n›n e¤itimi için giderek artan dü-zeylerde çaba göstermektedir. E¤itime önemveren ve bu anlamda çal›flanlar›na yat›r›m ya-pan organizasyonlar, de¤iflime ayak uydurabil-mekte hatta de¤iflime öncülük ederek önemlirekabetçi üstünlükler elde etmektedirler. Bunakarfl›n büyüklükleri ya da pazardaki güçlü ko-numlar› nedeniyle insana yat›r›ma gerek gör-meyen organizasyonlar; de¤iflim karfl›s›ndamüflterilerini, pazarlar›n›, imajlar›n›, rekabetçiüstünlüklerini ve kârlar›n› kaybetmektedirler.

Bilgi toplumunda konumu ve ifli ne olursaolsun tüm kiflilerin ve kurumlar›n e¤itim ve ge-liflme ihtiyaçlar› giderek art›yor. Bilgi patlama-s›n›n etkileri yaflan›yor. Dünya giderek küçülü-yor, iletiflim giderek h›zlan›yor ve her geçengün yeni bilgilerle karfl› karfl›ya geliyoruz. Ki-fliler, kurumlar ve toplumlar; yeni bilgilereulaflt›klar› ve bu bilgileri kendi kurum kültür-lerine kazand›rd›klar› oranda baflar›l› olabili-yor. Aksi hâlde eskimifl bilgilerin bekçili¤iniyapan kifli, kurum ve toplumlar›n flanslar› gide-rek azalmaktad›r.

Bilgi birikiminin geometrik diziyle artt›¤› veher üç befl y›lda bir ikiye katland›¤› bir dünya-da, çal›flanlar›n›n bilgi ve becerilerini sürekliyenilemeyen organizasyonlar için baflar›s›zl›kkaç›n›lmazd›r. Organizasyonlar, yaflayabilmekve rekabetçi üstünlüklerini koruyabilmek içinçal›flanlar›n› sürekli olarak yeniden yaratmakzorundad›r.

Organizasyonlarda e¤itim, ifle al›nan insan-lar›n ifllerini etkili bir flekilde yapabilmeleri için

sahip olmalar› gereken bilgi, beceri ve tutumla-r›n onlara kazand›r›lmas›d›r. Madalyonun di-¤er yüzü olan ö¤renmeyse insanlar›n ifllerini et-kin bir flekilde yapabilmek için ihtiyaç duydu-¤u bilgi, beceri ve tutumlar› elde etmeleridir.Kurumlarda e¤itim; çal›flanlar›n ifle girerkenberaberlerinde getirdikleri bilgi, beceri ve tu-tumlar (girifl davran›fllar›)la ifllerinin spesifikgörev ve sorumluluklar›n› yerine getirmek içinihtiyaç duyduklar› bilgi, beceri ve tutumlar (is-tenen davran›fllar) aras›ndaki fark› kapatma sü-reci olarak da tan›mlanabilir.

Günümüz çal›flan›n›n e¤itim ve ö¤renmeihtiyac› ve bunun giderilmesinin kurum içintafl›d›¤› önem, bu iflin sadece çal›flanlar›n gay-retlerine b›rak›lmamas›n› gerektiriyor. Di¤erbir ifadeyle kurumlar›n haz›rlayacaklar› ö¤ren-me ortamlar›yla çal›flanlar›n hayat boyu ö¤ren-me al›flkanl›¤›n› kazanmalar› hedeflenmelidir.Çünkü çal›flanlar› en iyi flekilde gelifltirmek,onlar›n e¤itimlerini sa¤lamak günümüz yöneti-cilerinin en önemli sorumluluklar› aras›na gir-meye bafllam›flt›r.

Sonuç olarak bilgi insan›-bilgi organizasyo-nu-bilgi toplumu ba¤›n›n sa¤lanmas› için ö¤re-nen insan-ö¤renen organizasyon-ö¤renen top-lum ba¤›n›n kurulmas› gereklidir. Tek bafl›nabilgi insan› veya bilgi organizasyonu olma he-defi yeterli de¤ildir. Bu hedefe ulaflman›n enönemli yolu ve yöntemi sistemli ö¤renme al›fl-kanl›¤›d›r; kurumun ana hedeflerine ulaflma-s›ndan birimlerin amaçlar›na uygun etkinliklergöstermesine, kiflilerin ifllerinde baflar›l› olma-lar› ve geleceklerine güvenle bakmalar› gibi ar-zulanan birçok sonuç, ö¤renme al›flkanl›¤›naba¤l›d›r.

E⁄‹T‹MC‹GÖZÜYLE

Kurumlarda e¤itimin önemi

Tempora mutantur, et nos mutamur in illis. (Zaman de¤ifliyor ve bizler de zamanla birlikte de¤ifliyoruz.) TACTICUS

R. Nur HEPERFMV ‹nsan Kaynaklar› YöneticisiPsikolog

G

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 11

Page 10: FYZY Dergisi - Sayı 7

ürkiye’de ortopedi alan›nda akla gelenisimlerin en bafllar›nda Prof. Dr. MahmutBerkman geliyor. ‹stanbul T›p Fakülte-

sindeki akademik kariyerinden sonra bugünAmerikan Hastanesi Ortopedi ve TravmatolojiBölümü Klinik fiefi olan Berkman, ayn› zaman-da okuluyla ba¤›n› hiç koparmam›fl bir Ifl›kl›.

Berkman, bilim insan› ve doktor olarakdünya çap›ndaki baflar›s›n›n yan› s›ra, sosyalyaflamda da örnek bir insan, tenisçi, bir deniztutkunu ve Ifl›k Üniversitesi Mütevelli Heyetiüyesi… Biz de Prof. Dr. Mahmut Berkman’laIfl›k’› ve baflar›s›n›n alt›n kurallar›n› konufltuk.

“Ifl›k”la ilk tan›flman›zdan söz eder misiniz? Babam Trabzon’da doktordu. Yazlar› ‹stan-bul’da Niflantafl›’nda geçirirdik. Oturdu¤umuzev hemen okulun yan kap›s›n›n karfl›s›ndakiMehmet Ali Bey Apartman›yd›. Ifl›k Lisesinineski köflkünün yang›n›n› 1955 yaz›nda kor-kuyla seyretti¤imi hat›rlar›m. ‹lkokul birinci s›-

n›f› bitirdi¤imde ‹stanbul’a yerlefltik. ‹lkokuluTalatpafla ‹lkokulunda bitirdim ve 1960 y›l›n-da Ifl›k Lisesine bafllad›m.

Fen de¤il edebiyat bölümünü seçmiflsiniz.Ortaokulda çok çal›flkan bir ö¤renci de¤ildim.Ortaokulu orta - iyi aras›nda bitirdim. Lisedeikmale de kald›m. Edebiyat, mant›k, felsefederslerim çok iyiydi. Ama fen derslerim çok iyide¤ildi ve çok da sevmezdim. Ben ilkokuldanbafllayarak doktor olaca¤›m› söylüyordum. Ba-bam, amcalar›m ve büyük amcalar›m hepsidoktordu. Babam› 8 yafl›nda kaybetmifltim bel-ki bu da benim doktor olmak istememin fluuralt› sebeplerinden biriydi. Lisede fen ve edebi-yat seçimini yaparken do¤ru karar hiç flüphesizfen bölümüne girmekti ama ben edebiyat› hemçok seviyor hem de o derslerde çok baflar›l›oluyordum ve sonuçta edebiyat bölümüne gir-dim.

Okuldaki iliflkileriniz nas›ld›?Biz okulumuzu çok severdik. fiu an görüfltü-¤üm arkadafllar›m›n büyük bir ço¤unlu¤u Ifl›k-l›d›r. Yani bizim arkadafll›klar›m›z 45-46 y›ladayan›yor. Hemen hemen hepimiz Niflantafll›y-d›k. Okulda kültür-edebiyat kolu baflkan›y-d›m. Kompozisyon ve edebiyat notlar›m hep 9ya da 10’du. fiiir ve münazara yar›flmalar› dü-zenlerdik. Bu beni daha popüler bir durumagetirmiflti. Fen derslerim iyi olmamas›na ra¤-men çok zevkli bir lise hayat›m oldu. Ama so-nuçta T›p Fakültesini kazanamad›m.

T›p daha sonra m› geldi?T›bb› de¤il ‹ktisat Fakültesini kazand›m. Amahiç sevemedim. Tekrar s›nava girdim gene ka-zanamad›m. Bunun üzerine aç›ktan kurslarla

TGiray KARANLIKYazar - Araflt›rmac›

Sevil KARACIKFMV ve Ifl›k Okullar›Kültür Sanat Yöneticisi

‹Ç‹M‹ZDENB‹R‹

Prof. Dr. Mahmut Berkman:“Ifl›k bir ailedir”

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 12

Page 11: FYZY Dergisi - Sayı 7

fen bölümünü bitirdim. Tekrar t›p s›nav›na gir-dim ama yine kazanamad›m. ‹ktisat Fakültesi-ne de devam etmiyordum ve belge almak üze-reydim. Ama ben biraz inatç›y›md›r. Belge al-mamak için Gazetecilik Enstitüsüne geçtim.Üçüncü y›lda tekrar fen derslerine çal›flarakimtihana girdim ve T›p Fakültesini kazand›m.Böylece tahsil hayat›mda üç y›l kaybetmifl ol-dum. Ama t›bba girdikten sonra bir hafta bilekaybetmedim! T›p Fakültesinde hiçbir derstenkalmad›m. Asistanl›¤›m, bafl asistanl›¤›m da iyigeçti. Ama üniversite y›llar›nda arkadafllar›mdördüncü s›n›ftayken ben birinci s›n›ftayd›m.Bu ilk y›llarda epeyce üzücüydü benim için.

Üniversitedeyken Ifl›k’la iliflkileriniz nas›ld›?“Ifl›k”› bitirdi¤imiz y›l Rahmetli Lemi ‹pekçiBey, birkaç arkadafl›m›zdan, Osman Bayru,Ceyhun Göksun ve benden Feyziyeliler Ifl›kl›-lar Derne¤ini canland›rmam›z› istedi. TufanDurguno¤lu, Kutlu Merih ve di¤er arkadafllarlabirlikte Yönetim Kuruluna girdik.

Feyziyeliler Ifl›kl›lar Derne¤indeki çal›flma-lar›n›zdan da söz eder misiniz?Feyziyeliler Ifl›kl›lar Derne¤ini daha aktif halegetirmek için çal›flt›k, çeflitli etkinlikler düzen-ledik. T›pta asistan oluncaya kadar, yani 9 seneçal›flt›m. Okul idaresi o zamanlar bizlere dernekolarak çok s›cak bakmazd› ve çok da kolayl›kgöstermezdi. ‹dareye karfl› pek de sesimizi yük-seltemezdik çünkü onlar daha birkaç y›l öncekihocalar›m›zd›lar. “Tamam, art›k bu ifl bu kadaruzatmay›n” dedikleri zaman ifl biterdi. Rahmet-li Sacit Bey’e karfl› konuflmak her babayi¤idinharc› de¤ildi. Ama bugün Feyziye MektepleriVakf› Yönetim Kurulu o dönemdeki arkadaflla-r›m›zdan olufluyor. Zamanla Dernekle YönetimKurulu çok yak›n oldu. Özellikle tan›t›mdaDernek önemli katk›lar sa¤lad›. Bu bir süreçti.Özellikle Osman A¤abey (Osman Erbelger) Yö-netim Kuruluna girince bu yak›nl›k çok dahagüçlü hale geldi. Mezunlar›n birbirine yak›n,bir camia içinde olmas› çok önemlid›r. Biz o de-virde bunun oluflmas›n› istemifltik.

Bugün Ifl›k okullar›n› nas›l görüyorsunuz?Ifl›k Liseleri çok baflar›l›. ‹stanbul’daki yabanc›liselerle ücretsiz Anadolu Liselerini katmazsa-n›z -ki biz onlarla ayn› kulvarda de¤iliz- bizimkulvar›m›zda en baflar›l› e¤itim kurumu bence

Ifl›k’t›r. 1963-1965 y›llar›nda Ifl›k Türkiye bi-rincisi olmufltur. Üniversite s›nav›n›n ilk10’unda 4 Ifl›kl› vard›. Sonras›nda da böyle birbaflar›y› yakalam›fl bir baflka okul olmad›. Bue¤itim kadrosunun da önemli bir baflar›s›yd›.Bizim y›llarda üniversite s›nav›na giren herIfl›kl› istedi¤i yere girerdi geç de olsa. Böyle ba-flar›lar baflka liselerde pek görülmezdi.

Size ve baflar›n›za dönersek… Sizce baflar›n›n alt›n kurallar› nelerdir?Hayatta amaç nedir? Bence hayatta amaç bafla-r›l› olmak de¤il, mutlu ve huzurlu olmakt›r.Mutlulu¤un içinde baflar›n›n pay› çok ya da azolabilir. Bu kifliye göre de¤iflir. Ama ne olursaolsun baflar›l› olaca¤›m demek amaç olmamal›-d›r. Mesela, çok çal›fl›p çok baflar›l› olabilirsinizama sonunda “Ben ne kadar bofl yaflam›fl›m.”derseniz hayat›n›z› bofla geçirmifl, mutlu ve hu-zurlu olmam›fl oldu¤unuzu düflünebilirsiniz.Mutlulukta s›hhat var bir defa, sonra ekonomikba¤›ms›zl›k, sevgi, arkadafll›k ve flefkat var. Son15-20 y›lda paran›n ön plana ç›kt›¤› hayat tar-z›nda para ve baflar› mutluluk için tek flart ola-rak düflünülüyor, bu bence çok yanl›fl.

Peki, t›pta ve doktorlukta?Asistanl›kta çok çal›fl›yorsunuz. Ac›mas›z vey›prat›c› bir süreç. Üstünüzdeki hiç kimse sizeac›maz çünkü onlar da bu yollardan geçmifltir.Üniversite hastanesinde ihtisas yap›yorsan›zbafl asistanl›k tek amac›n›zd›r, kendinizi göster-meniz laz›md›r. Çünkü 10 kifli içinden ancak

13

Prof. Berkmanönce mutlulukdiyor.Mutlu olman›n,kendini, iflini veinsanlar› sevmeninayn› zamandabaflar› için degerekli oldu¤unu vurguluyor.‹nsan›nhayat›ndakizaman›n de¤erinibilmesi gerekti¤inisöylüyor.

Berkman’›n mezun oldu¤u dönemin Ifl›k Lisesi e¤itim kadrosu.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 13

Page 12: FYZY Dergisi - Sayı 7

‹Ç‹M‹ZDEN B‹R‹

bir kifli bafl asistan olarak klinikte kalabilecek-tir. Art›k akademik kariyer bafllam›flt›r. Ondansonra da bir an evvel doçentlik hakk›n› almakiçin yine çok çal›flmak, baflar›l› olmak ve enönemlisi uyumlu olmak gerekir. Bu bütün dün-yada böyledir. Akademik kariyer hem çok ça-l›flmak ve baflar›l› olmak hem de uyum ve ho-calar›na itaattir. ‹flte bu tempo içinde de hayat›kaç›rmaya bafllayabilirsiniz. Sonra doçentlik s›-nav› gelir önünüze. Çok ac›mas›z bir s›navd›r.1,5 y›l haz›rlan›rs›n›z, o sabah size imtihana gi-rip giremeyece¤iniz söylenir. Giremezseniz biry›l sonraya kal›rs›n›z e¤er yay›nlar›n›z kabuledilmiflse s›nav süreci bafllar ve akflama kadardevam eder. Bu yo¤un ve ac›mas›z tempo için-de hayat› ›skalamak ve sonra kaç›rd›klar›n›zaüzülmek s›k yap›lan yaflamsal bir yanl›flt›r.

Bak›n, bir çocuk e¤er 12 yafl›nda oyuncaktren istiyorsa ailesinin imkân› varsa ve alm›yor-sa, 5 y›l sonra o trenin al›nmas›n›n hiçbir anla-m› olmaz. Her fleyin bir zaman› vard›r. Bu, aka-demik kariyerde de öyledir, belli konumlarabelli yafllarda gelmek gerekir ancak o s›rada dazaman h›zla geçmektedir. Bu denge çok önem-lidir. Ne kariyerde geri kalacak ne de yaflam› ›s-kalayacaks›n›z. Bu dengeyi iyi ayarlamak gere-kir. Bunu asistanl›¤›mda fark ettim ve mümkünoldu¤u kadar bunu kaç›rmamaya çal›flt›m. Yanibaflar›l› olal›m ama hayat› da atlamayal›m. Hayatk›sa, geçici… Bu duyguda belki babam›n 39 ya-fl›nda ölmesinin bende yaratt›¤› travma vard›r.

Siz de t›p için üç y›l kaybetmiflsiniz?T›bb› kazanmak için kaybetti¤im üç y›la önce-leri çok üzüldüm ancak sonra belli bir yerleregelince kan›ksad›m ve sonra da belki bu üç y›lelimdekilerin ve zaman›n de¤erini daha iyi an-lamam› sa¤lad› diye düflündüm.

Söylediklerinizden “Mutlu olmak, dolay›-s›yla iflinde mutlu olmak, iflini çok sevmekbaflar›n›n anahtar›d›r” anlam›n› ç›kartabilirmiyiz?

‹flini sevmeyenin baflar›l› olmas› çok zor-dur. Ben sevmedi¤im ifli yapamazd›m. Bir günVehbi Koç’la konufluyorduk; “Doktor, hayattaen büyük mutluluk iflini sevmektir. Hayat bo-yu iflinle yaflars›n.” demiflti. “Eflinizi kaybedebi-lirsiniz, ayr›labilirsiniz ama ifliniz her zamanelinizdedir ve dayanak noktan›zd›r” dedi. ‹fliniseven bir insan güler yüzlü olur. Türkiye’debirçok insan istedi¤i, sevdi¤i ifli yapmad›¤› içinbunu hem hayat›na hem de di¤er insanlarayans›t›yor. ‹nsan›n sevdi¤i ifli yapmas› çokönemli.

‹flinizi de, kendinizi de sevecek ve sa¤l›¤›n›-z› da koruyacaks›n›z… Önemli bir söz vard›rözellikle erkekler için: “Erkekler deli gibi çal›-fl›r, para kazan›r ama zaman›n› ve sa¤l›¤›n› kay-beder, sonra sa¤l›¤›n› kazanmak için o paray›harcar.” denir. Denge de çok önemli insan ha-yat›nda. Bir insan›n hem dostlar›, ailesi ve ar-kadafllar›yla, hem de kendi içinde bir dengesiolmas› laz›m diye düflünüyorum.

Ifl›k okullar›n›n bir slogan› var: “Bu okul iyi insan yetifltirir.”Bu çok do¤ru ve önemli bir cümle. ‹yi insan ol-mak, kendisine iyi, ailesine iyi, arkadafllar›na,dostlar›na, ülkesine, hatta do¤aya karfl› iyi ol-mak ve sosyal bir insan olmak çok önemli…

Ifl›k Üniversitesi Mütevelli Heyetinde yeral›yorsunuz. Bunun sizin için anlam›ndansöz eder misiniz?Sevgili Gün Han Baflik beni “Ifl›k ÜniversitesiMütevelli Heyetinde yer al›r m›s›n?” diye arad›-¤›nda, tüylerim diken diken oldu. Bu benimiçin çok büyük bir onurdu. 11 yafl›nda k›sapantolonla geldi¤imiz okul, 40 sene sonra çokbüyüyor ve bir de üniversite kuruyor. Ve ben oüniversitenin 7 kiflilik kurulunda yer al›yorum.Bundan daha büyük bir onur olabilir mi? Benihiçbir fley bu kadar mutlu edemezdi. Mütevel-li Heyette ve Vak›fta çok de¤erli insanlar var.Bu de¤erli ve tecrübeli insanlar›n aras›nda ol-mak da ayr› bir kazanç benim için. Ben Ifl›kÜniversitesinin henüz hak etti¤i yerde olmad›-g›n› düflünüyorum. Bu da belki biraz tan›t›meksikli¤inden, bilinmemekten kaynaklan›yor.Ifl›k Üniversitesi e¤itim kadrolar›, binalar› vekampüsleriyle mükemmel bir üniversite, sü-rekli ilerliyor ve gelifliyor. Yak›n zamanda ben-ce hak etti¤i yere gelecektir.

14

1965-1966 Ifl›k y›ll›¤›ndaMahmut Berkman

Prof. Berkman’›nElaz›¤’da yapt›¤›askerlik ve k›sa

çal›flmayaflam›ndan sonra

‹stanbul’ageldi¤inde ilk ifli,

kirada oturmas›nara¤men bir tekne

almak oluyor.Çünkü o ayn›

zamanda bir deniztutkunu ve hayat

felsefesindekiönceli¤i mutlu

olmak…

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 14

Page 13: FYZY Dergisi - Sayı 7

Vural GÖKÇAYLI

Moda tasar›mc›s›

Yeditepe Üniversitesi

Moda Tarihi ve Moda

Tasar›mc›l›¤› Ö¤retim

Görevlisi

YAfiAM

iyim bir kültür olay›d›r. ‹lk aileden ö¤-renilir, daha sonra ö¤rencilik hayat›ylayön bulmaya bafllar. Tabii bu aflamalar-

da ailenin ve e¤itimcilerin rolü çok büyük olur.12 yafl›nda ‹talyan Lisesinde haz›rl›k s›n›f›-

na bafllam›flt›m. Muhteflem bir ö¤retmenimizvard›: Frederico Barberio… Kendisi Romal›yd›.P›r›l p›r›l ayakkab›lar›, ütülü pantolonu, iyi di-kilmifl ceketi, her gün de¤iflik takt›¤› kravatlar›,itinayla taranm›fl saçlar› bize inan›lmaz bir ör-nek olmufltu. ‹lk bafllarda biraz yad›rgamad›kde¤il kendisini ama bir süre sonra bizi kontroletmeye bafllam›flt›. Gömle¤imiz temiz mi? Pan-tolonumuz ütülü mü? Temiz kokuyor muyuz?T›rnaklar›m›z ve difllerimiz temiz mi? K›sacas›tepeden t›rna¤a kontrol eder ve derdi ki “Siz buyafllarda beyefendi ve han›mefendi gibi giyin-meyi ve davranmay› ö¤reneceksiniz.” Dahasonra orta ve lisede ‹talyanca ve ‹ngilizce dersi-ne girdi, her zaman da bizim için fl›k bir örnek-ti. ‹nan›yorum ki sizlerin de ailenizden ve oku-lunuzdan alaca¤›n›z giyim kültürü ilerideki ha-yat›n›zda size ›fl›k olacakt›r.

Feyziye Mektepleri Vakf›ndan bana okulformalar›n›n tasar›m› için teklif getirdiklerindeilkokul y›llar›m ve çocuklu¤um akl›ma geldi.

Senelerden beri okulunuzun önünden geçerimve siz gençleri zaman zaman görürüm ve hepsizlerin daha itinal›, daha farkl› giyinmenizidüfllemiflimdir.

Ben Atatürk dönemini bilmiyorum amaAtatürk’ün Türkiye için yapm›fl oldu¤u her fle-ye hayran›m ve takdirle anar›m. Ata’m›z›n giyi-me verdi¤i önem; fl›kl›¤›, itinas›, p›r›l p›r›l pa-buçlar›, ceketinin cebine takm›fl oldu¤u çiçekgibi mendilleri o döneme örnek olmufl ve dam-gas›n› vurmufltur. Ricam; sizler de aç›p o dö-nem foto¤raflara bak›n›z, göreceksiniz ki bukonuda da Türk milletine önderlik yapm›flt›r.

Siz gençler Türkiye’nin umudusunuz. Dav-ran›fl›n›zla, düflüncenizle, giyiminizle hep Ata-türk ilkeleri ›fl›¤›nda Türkiye’yi temsil edecek-siniz.

Sizlerin de benim düflüncelerimi paylaflaca-¤›n›z› umar›m. Lise bitip de üniversiteye geçti-¤inizde ve çal›flma hayat›n›zda, kendinize gös-terdi¤iniz sayg›yla giyinirseniz birer beyefendive han›mefendi olacaks›n›z.

15

Feyziye Mektepleri Vakf› Ifl›k Okullar›n›n formalar›n› Türk modas›n›nduayenlerinden Vural Gökçayl› tasarlad›. Gökçayl›, ça¤dafl giyimin insanhayat›nda ve toplumdaki yerini, kendi okul y›llar›ndaki deneyimlerini deaktararak FYZY için kaleme ald›.

“Giyim kendine sayg› ifadesidir”

GGökçayl› giyimin bir kültürifadesi oldu¤unu vurguluyor veAta’m›z›n bu konuda daöncülü¤ünü ifadeediyor: “Ata’m›z›ngiyime verdi¤iönem; fl›kl›¤›, itinas›, p›r›l p›r›lpabuçlar›, ceketinin cebinetakm›fl oldu¤uçiçek gibi mendilleri odöneme örnekolmufl vedamgas›n›vurmufltur.”

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 15

Page 14: FYZY Dergisi - Sayı 7

afranbolu’nun tarihi binlerce y›l öncesi-ne uzan›yor. Homeros’un ‹lyada desta-n›nda ismi Paplagonya olarak geçen

kent, en üstün ekonomik ve kültürel düzeyineOsmanl› döneminde ulafl›yor. Safranbolu, bu-gün geleneksel Türk toplum yaflant›s›n›n tümözelliklerini yans›tan ve tarihî - kültürel mira-s›n› çevresel dokusu içinde koruyan örnek birkent özelli¤ini tafl›yor. Sahip oldu¤u zenginkültürel miras› kentsel düzeyde koruma baflar›-s› Safranbolu’yu “Dünya Kenti” özelli¤ine ka-vuflturuyor. Kent, UNESCO taraf›ndan “DünyaMiras Listesi”nde de yer al›yor.

Safranbolu bu özellikleriyle bir güzelliklerkenti. Safranbolu’da zaman duruyor. Zaman›nyerini de¤iflen mevsimler al›yor ve de¤iflenmevsimlerle çeflitlenen güzellikler.

Foto¤raf sanatç›s› ‹smet Saraço¤lu 1988 y›-l›ndan beri Safranbolu’nun bu güzelliklerini fo-to¤raflara yans›t›yor. Sanatç› günümüze kadar7 bin üzerinde foto¤rafla Safranbolu’nun dörtmevsimini belgeliyor.

Feyziye Mektepleri Vakf›, sanata ve sanatç›-ya verdi¤i de¤er, sanat›n yaflamdaki vazgeçil-mezli¤ine duydu¤u inançla sanatç›n›n eserleri-ni sanatseverlerle buluflturdu. Bu etkinliklerçerçevesinde Ifl›k Lisesi Sanat Galerisi ‹smet Sa-raço¤lu’nun 6. kiflisel foto¤raf sergisine de evsahipli¤i yapt›.

53 foto¤raf›n yer ald›¤› serginin aç›l›fl›na

Safranbolu Kaymakam› ‹zzettin Küçük, Safran-bolu’dan gelen konuklar, ‹stanbul’da yaflayanSafranbolulular ve yo¤un bir sanatsever toplu-lu¤u kat›ld›. “Dünyaya Aç›lan Pencere” adl› ser-gideki foto¤raflar, Safranbolu’nun dört mevsi-minden “an”lar› “sonsuzlu¤a” ulaflt›r›yordu.Foto¤raflardan yans›yan kent – insan bütünlefl-mesiyse, oluflan duygu derinli¤inin yans›t›c›s›oluyordu.

Feyziye Mektepleri Vakf›, sergiyle bir yan-dan sanata destek verirken, di¤er yandan Saf-ranbolu’nun tan›t›m›na, iç turizme katk›da bu-lunmay› arzulad›. Bu çal›flmalar›n› önümüzde-ki günlerde fark› etkinliklerle de sürdürmeyihedefliyor.

16

Dört mevsim Safranbolu

S

KÜLTÜR

Sevil KARACIKFMV ve Ifl›k Okullar›Kültür Sanat Yöneticisi

‹smetSaraço¤lu’nun

“Dünyaya Aç›lanPencere” foto¤raf

sergisineSafranboluKaymakam›

‹zzettin Küçük veçok say›dasanatsever

kat›ld›.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 16

Page 15: FYZY Dergisi - Sayı 7

Bir yaflam biçiminin mimarisiSafranbolu ve Safranbolu evleri tüm yap›salunsurlar›yla bir yaflam biçiminin mekân özel-liklerini gösteriyor.

Tarihî Safranbolu evlerinin giriflinde zeminkatta “hayat” bulunuyor. Bu bölüm e¤er tafllakapl›ysa “tafll›k” ad›n› tafl›yor. Burada ›fl›k al-may› sa¤layan ahflap kafesler yani “gliste” deyer al›yor. Zemin katlarda ayr›ca ah›rlar, büyükkazan ocaklar› ve ambarlar bulunuyor. Üst kat-lara ahflap ustal›¤›n›n üstün örneklerini sergile-yen merdivenlerle ç›k›l›yor. Bu katta gerekti-¤inde yatak odas› olarak da kullan›labilen birmutfak bulunuyor. Geçmiflte gündelik yaflambu orta katta geçiyordu. Üçüncü katta tavanlardaha yükseliyor. Merkezde sofa var ve odalarasofadan aç›lan kap›lardan giriliyor. Mimari ya-p›da odalar›n girifl kap›lar› köflelere yerlefltirili-yor ve sofayla odalar›n do¤rudan temas› özelahflap paravana düzeniyle kesiliyor. Odalar›n

her biri bir çekirdek aileyi ya da bir aile yak›-n›n› bar›nd›rabilecek tüm imkânlara sahip, ba-¤›ms›z birim olarak tasarlanm›fl. Bu do¤rultudaher odada ahflap dolaplar›n (yüklük) içerisindebugünün dufl kabinlerini and›ran gusülhaneleryer al›yor. Baz› evlerin içerisinde serinlik ver-mesi ve yang›ndan korunmak amac›yla yap›l-m›fl olan havuzlar da bulunuyor.

Çarfl›larda duygu geçidiBugün Safranbolu’nun lonca gelene¤ine görekurulmufl çarfl›lar›n›, o günlerin havas› içindegörmek mümkün. Bu çarfl›larda yaz aylar›ndahofl bir serinlik içinde, bir yandan insan kala-bal›¤›n›n ve çeflit çeflit ürünün yaratt›¤› cümbü-flü, di¤er yandan mekân›n oluflturdu¤u huzuruhissetmek mümkün oluyor. Sonbaharda dökü-len yapraklar, k›fl›n karla beyaza bezenen mey-dan ve sokaklar bu çarfl›lar› tekdüzelikten ç›ka-r›p bin bir duygu halesiyle sar›yor.

Safranbolu’nun gezilecek görülecek pekçok yeri var, ama bu gezi içinde özellikle de ta-rihî konaklarda misafir olmak geçmifle uzananhuzur dolu bir yolculu¤u da bar›nd›r›yor.

‹smet Saraço¤lu’nun objektifi de bunlar› anan belgesellefltiriyor.

17

Safranbolu konaklar›, bugün konuklar›na

geçmiflin bütün güzelli¤iniyaflatan iflletmeler olarak da

yaflamaya devam ediyor.Ba¤lar mevkiindeki

fiadiye Han›m Kona¤› dabunlardan biri.

Sunduklar› içinde en önemlisiyse

huzur ve mutluluk...

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 17

Page 16: FYZY Dergisi - Sayı 7

EKOLOJ‹

963 y›l›nda Edward N. Lorenz bilgisa-yar›yla hava durumuyla ilgili hesaplaryaparken buldu¤u sonuç bir kelebe¤in

kanat ç›rpmas›n›n hava durumunu sonsuza ka-dar de¤ifltirebilece¤iydi. Sonuçlara göre o kele-be¤in kanatlar›n›n yaratt›¤› hava de¤iflimi ma-tematiksel olarak bir kas›rgaya dönüflebileceksonuçlar do¤urabilirdi.

Oysa bugün dünyam›z, dünyam›z›n o has-sas ve mükemmel dengesi öylesine etkilere ma-ruz kal›yor ki telafisi mümkün olmayan fela-ketlere uzanacak bir süreç h›zla hayata geçiyor.Bu felaketin ad› küresel ›s›nma…

Küresel ›s›nma konusunda en büyük tehli-keyse, insanlar›n bu de¤iflimi yeterince alg›la-mamas›, sanki baflka bir dünyada, kendilerininuza¤›nda gerçekleflen bir durum gibi görmele-rinden kaynaklan›yor. Çözüm içinse önceliklebu alg›n›n ve tehlikenin fark›na var›lmas› vesonra bunun önlenmesine yönelik harekete ge-çilmesi, küresel bir sivil toplum hareketi yara-t›lmas› gerekiyor.

Bu son derece önemli çünkü küresel ›s›n-maya büyük oranda sebep olan ABD gibi gelifl-mifl sanayi ülkeleri, Avustralya ve ne yaz›k ki

Türkiye gibi baz› ülkeler küresel ›s›nmaya kar-fl› önlemleri içeren Kyoto sözleflmesini imzala-m›yorlar. Çin ve Hindistan gibi baz› ülkelerseanlaflmaya imza atsalar bile karbon sal›n›mlar›-n› azaltmay› kabul etmiyorlar.

Oysa bu dünyada yaflayan hiç kimsenin vehiçbir canl›n›n gidebilece¤i bir baflka dünyayok! Dünya’n›n her yerinde görülmeye baflla-yan kavurucu s›caklar, kurakl›k ve sellerse in-sanl›¤›n yeni kâbusu küresel ›s›nmaya iflaretediyor.

21. yüzy›l›n kâbusu Küresel ›s›nma, dünya atmosferi ve okyanusla-r›n ortalama s›cakl›klar›nda belirlenen art›fl içinkullan›lan bir terimi de ifade ediyor. Bu du-rum son 50 y›ld›r iyice saptanabilir durumagelmifl bulunuyor. Dünya’n›n atmosfere yak›nyüzeyinin ortalama s›cakl›¤› 20. yüzy›lda 0.6(±0.2) ºC artm›flt›r. ‹klim de¤iflimi üzerindekiyayg›n bilimsel görüfl, son 50 y›lda s›cakl›k ar-t›fl›n›n insan hayat› üzerinde fark edilebilir et-kiler oluflturdu¤u yönündedir. Bu oran günü-müzde yüksek bir ivme kazanarak ço¤al›yor,etkileriyse daha h›zl› ve çarp›c› olarak beliriyor.

18

Küresel Is›nma:Tehlike hepimiz için!

Asl›nda bir kelebek hayat›sonsuza kadar de¤ifltirebilir!Ama o kelebek varl›¤›n›sürdüremezse de hayat›m›zsonsuza kadar de¤iflebilir.Hatta yok olabilir!

Asl›nda bir kelebek hayat›sonsuza kadar de¤ifltirebilir!Ama o kelebek varl›¤›n›sürdüremezse de hayat›m›zsonsuza kadar de¤iflebilir.Hatta yok olabilir!

1Derya KARAKURTFMV Özel Ifl›k ‹lkö¤retim OkuluFen Bilgisi Ö¤retmeni

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 18

Page 17: FYZY Dergisi - Sayı 7

Sera gazlar› en önemli sebep‹klim sistemi içsel ve d›flsal (insani etkiler, gü-nefl hareketleri ve sera gazlar›, vb.) nedenler-den etkileniyor. ‹klimbilimciler (klimatolog)küresel ›s›nma konusunda hemfikirdirler. Bi-limsel ço¤unluk sera gazlar›n›n son zamanlar-daki s›cakl›k art›fl›n›n bafll›ca nedeni oldu¤unubelirtiyorlar.

Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve me-tan (CH4) oranlar›ndaki art›fl dünya yüzeyinins›cakl›¤›n› yükseltiyor. CO2 oran›ndaki art›fldünyan›n yüzeyini ›s›t›yor ve kutuplara yak›nbuzlar›n erimesine yol aç›yor. Buzlar eridikçeyerlerini kara veya sular al›yor. Kara ve sular›nbuza oranla daha az yans›t›c› olmas› günefl ›fl›-n›m› emilimini daha da art›r›yor ve dolay›s›ylabuzullarda daha fazla erimeye yol aç›yor.

Çocuklar›m›z›n gelece¤i tehlikedeNisan ay›nda, ‹ngiltere’de, Save the Children(Çocuklar› Kurtaral›m) Vakf›, iklim de¤iflikli-¤inden kaynaklanan kurakl›k, sel ve f›rt›nalar›nönümüzdeki 10 y›l içinde her y›l 175 milyonçocu¤u etkileyece¤ini aç›klad›. Vak›f, toplu-

mun en hassas üyeleri olan çocuklar›n milyon-larcas›n›n açl›k ya da hastal›kla karfl›laflacakla-r›n›, evlerinden ayr›lmak zorunda kalacaklar›n›ve hayatlar›n› yitirebileceklerini belirtiyor.

BM: “‹nsan neden oluyor”BM Hükümetler aras› ‹klim De¤iflimi Panelinin(IPCC), küresel ›s›nman›n etkilerine iliflkin ra-porunda, ''küresel ›s›nman›n tahmin edilendendaha h›zl› ve kapsaml› bir zarara yol açaca¤›''vurgulan›yor. Küresel ›s›nman›n canl›lar üze-rindeki etkilerini içeren ve 6 y›ll›k bir çal›flmasonucu haz›rlanan ''‹klim De¤iflikli¤i 2007'' ra-porunda, 2500 bilim adam›n›n imzas› bulunu-yor. fiubat 2007 tarihli raporda küresel ›s›nma-n›n insan eliyle yarat›ld›¤› vurgulan›yor. 2001y›l›nda insan sorumlulu¤u yüzde 66 oran›ndatahmin edilirken bugün bu oran yüzde 90'aulafl›yor.

Raporda dünyan›n bugünü ve gelece¤i hak-k›nda karanl›k bir tablo çiziliyor. Buna göre;

• Is›nma baflta olmak üzere bölgesel iklimde¤ifliklikleri k›talarda ve okyanuslarda birçokdo¤al sistemi olumsuz etkiliyor.

19

Kyoto Protokolüne imza atan ülkeler küresel ›s›nma ger-çe¤inde paylar›na düflen sorumlulu¤u kabul ediyorlar.

Kyoto Protokolü, 1992’de Rio De Janeiro'da yap›-lan Dünya Zirvesindeki Birleflmifl Milletler ‹klim De¤i-flikli¤i Çerçeve Sözleflmesine (BM‹DÇS) ek olarak ka-bul edildi. Anlaflma Aral›k 1997'de Japonya'n›n Kyotoflehrinde görüflülmüfl, 16 Mart 1998'de imzaya aç›lm›flve 15 Mart 1999'da son halini alm›flt›r. Rusya'n›n 18Kas›m 2004'te kat›lmas›yla 90 gün sonra 16 fiubat2005 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. Aral›k 2006 tari-hinde toplam 169 ülke ve devlete ba¤l› örgütler anlafl-maya imza atm›fllard›r. Protokolü imzalayan ülkeler, karbondioksit ve sera et-kisine neden olan di¤er befl gaz›n (metan, nitrous ok-sit, sülfür heksaflorid, HFC'ler ve PFC'ler) sal›n›m›n›azaltmaya söz vermifllerdir. Kyoto Protokolü, BirleflmiflMilletler Çevre Program› bas›n bildirisine göre, gelifl-mifl ülkelerin sera gaz› sal›n›mlar›n› 1990 y›l›na oranlayüzde 5,2 azaltmalar›n› öngören bir anlaflmad›r. KyotoProtokolündeki amaç, “atmosferdeki sera gaz› yo¤un-

lu¤unun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerdedengede kalmas›n› sa¤lamak”t›r. Ulusal hedefler AB ve baflka baz› ülkeler için yüzde 8'lik,ABD için yüzde 7'lik, Japonya için yüzde 6'l›k azaltma,Rusya için yüzde 0 de¤ifliklik ve Avustralya için yüzde 8,‹zlanda için yüzde 10'luk bir art›fl fleklinde çeflitlilik gös-termektedir. Kyoto Protokolünün birçok maddesiBM‹DÇS'de belirtilen geliflmifl ülkeler için geçerlidir.Anlaflmaya imza atan ülkelerin “ortak ama özelleflmifl”sorumluluklar› belirlenmifltir. Ortak ülkeler;• Tarihsel ve güncel küresel sera gaz› sal›n›m›n›n gelifl-mifl ülkeler taraf›ndan gerçeklefltirildi¤ini, • Geliflmekte olan ülkelerin kifli bafl› gaz sal›n›mlar›n›nhalen düflük oldu¤unu, • Geliflmekte olan ülkelerin küresel sal›n›mlar›n›n sosyalve geliflimsel ihtiyaçlar›na göre artaca¤›n› kabul ederler.Di¤er bir deyiflle Çin, Hindistan ve di¤er geliflmekteolan ülkeler anlaflma gereklerinden muaft›rlar. Çünkübu ülkeler flu andaki iklim de¤iflikliklerine neden olansal›n›mlar›n ana sorumlusu kabul edilmemektedirler.

‹nsanl›¤›n sa¤duyusu: Kyoto Protokolü

Alaska UlusalPark›’nda küresel›s›nmayla buzullar›nerimesi, son 60y›l›n ayn› mevsimfoto¤raflar›karfl›laflt›r›ld›¤›ndaçok çarp›c› biçimdegörülüyor

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 19

Page 18: FYZY Dergisi - Sayı 7

EKOLOJ‹

• Ortalama küresel s›cakl›¤›n 1.5 ila 2.5santigrat derece daha yükselmesi halinde bitkive hayvan türlerinin yaklafl›k yüzde 20-30'uyok olabilir. Bu domino etkisiyle bütün do¤alve canl› hayat›n yok olufluna neden olabilir.

• Küresel ›s›nman›n getirece¤i s›cak havadalgalar›, seller, kas›rgalar, yang›nlar ve kurak-l›k yoksullar› çaresiz b›rakacak.

• Küçük adalar yükselen denizler taraf›n-dan yutulacak, sahillerdeki erozyon hayati alt-yap›y›, yerleflim birimlerini ve insanlar›n yafla-m›n› tehdit edecek. Dünyan›n co¤rafyas› de¤i-flecek.

Çare temiz enerjiSera gaz› sal›n›m› ve küresel ›s›nman›n enönemli nedenlerinden birini de yenilenemeyenve fosil yak›tlar›n kullan›lmas› oluflturuyor. Bu-nun yerine, temiz enerji kaynaklar›na yönel-mek; hidroelektrik, rüzgâr enerjisi, günefl ener-jisi gibi enerji kaynaklar›n› hayata geçirmemizgerekiyor.

Ülkemizde son durum: “Kurakl›k alarm›”Do¤al Hayat› Koruma Vakf› -Türkiye (WWF-Türkiye) sulak alanlar›m›z›n özellikle yeni ta-r›m ve yerleflim alanlar› açmak için kurutul-makta ya da zarar görmekte oldu¤una, yanl›fltar›msal sulama ve sulak alanlar› dikkate alma-dan tasarlanan su yönetim projeleri nedeniyleyok oldu¤una dikkat çekiliyor.

Do¤al servetimizin bir parças› olan sulakalanlar›m›z›n yok olmas›yla beraber, baflta ta-r›m ve bal›kç›l›k olmak üzere turizm, saz kesi-mi gibi sulak alana dayal› geçim kaynaklar› dadarbe yiyor. Raporda ''Sulak alanlar› kendi elle-rimizle kuruttuk.'' deniliyor ve her damla su-yun de¤erli oldu¤undan yola ç›k›larak ''Suyu-muza sahip ç›kal›m'' ça¤r›s›yla suyun do¤rukullan›m› ve yönetilmesi hedefleniyor.

Sorumluluk bilinciyle hareket etmeliyizDünya yaflayabilece¤imiz tek evimiz. Ona sa-hip ç›kmak hepimizin sorumlulu¤u. Bizler buDünya’n›n güzelliklerinden nas›l faydaland›y-sak, bu güzellikleri yaflamak bizden sonra ge-len nesillerin de hakk› de¤il mi? Do¤al kaynak-lar› bilinçsizce kullanma, savurgan ve sorum-

suz davranma zaman› de¤il art›k. Evimizi yafla-nabilir k›lmak için hepimiz çaba sarf etmeliyiz.Henüz çok geç de¤il... Küresel ›s›nma konu-sunda öncelikle yak›n›ndakileri bilgilendirerekharekete geçebilir, sen de senin Dünya’n içinbir fleyler yapabilirsin...

20

• Enerji dostu ampuller kullan›lmal›.

• Televizyonlar bekleme konumunda b›rak›lmamal›.

• Do¤ru ›fl›kland›rma kullan›lmal›.

• Klima yerine vantilatör kullan›lmal›.

• Evler ›s› kayb›na karfl› yal›t›lmal›.

• Eflyalar, radyatörleri kapatmayacak flekilde yerlefltirilmeli.

• Difl f›rçalama, bulafl›k y›kama, t›rafl esnas›nda musluk aç›k

b›rak›lmamal›.

• Akan tesisatlar onar›lmal›.

• Hortumla sulama ve y›kama yap›lmamal›.

• Suyu, kireç ve bakterilerden ar›nd›ran filtreler kullan›lmal›.

Yak›t tüketimine dikkat• Toplu tafl›ma araçlar› tercih edilmeli.

• K›sa mesafelere arabayla gitmek yerine, yürümeli.

• Kurflunsuz benzin tüketen araçlar tercih edilmeli.

• Arac›n tafl›ma kapasitesi afl›lmamal›.

• Uzun duraklamalarda arac›n konta¤› kapat›lmal›.

Geri dönüflümlü ürünler• Tüketiciler, uzun ömürlü ürünlere yönelmeli.

• Geri dönüfltürülemeyen ambalajlarda sat›lan ürünler

al›nmamal›.

• Baflta PVC olmak üzere, plastik ambalajlardan kaç›nmal›.

• fiifle ve kavanoz gibi cam ürünler tercih edilmeli.

• Plastik poflet ve yiyecek kaplar› gibi ürünler yeniden

kullan›lmal›.

• Al›flverifllerde plastik poflet kullan›lmamal›.

• Cam malzemeler, organik çöplerle birlikte at›lmamal›.

Bilgisayara dikkat• Elektrik tüketimi daha düflük modeller al›nmal›.

• Yaz›c›dan ka¤›t ç›kt›s› al›nmas› asgariye indirilmeli.

• Bilgisayarlar bekleme konumunda b›rak›lmamal›.

• Kullan›lmayan bilgisayarlar at›lmamal›.

Neler yapmal›y›z?

Küresel ›s›nman›nen önemli

nedenlerininbafl›nda

yenilenemeyen vefosil yak›tlar›n

kullan›m› geliyor.Bunun yerine hidroelektrik,

rüzgâr enerjisi,günefl enerjisi gibitemiz kaynaklara

yönelmek gerekiyor.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 20

Page 19: FYZY Dergisi - Sayı 7

enetik teknolojiyle karfl›laflmam›z›ngeçmifli çok uzak de¤il. Günlük hayat›-m›za ilk önce öküz büyüme hormonu

enjekte edilmifl BST sütleri geldi. Daha sonraraf ömrü uzat›lm›fl domateslerle tan›flt›k. Süt vedomatesi soya fasulyesi, m›s›r takip etti. Pazargiderek yay›ld› ve inan›lmaz boyutlara ulaflt›.Bizler de bu tip ürünleri ambalaj›nda herhangibir uyar› olmad›¤› için itirazs›z sat›n ald›k.Tehlikenin fark›na varmaya bafllad›¤›m›zdaysa,baz› al›flkanl›klar yerleflmifl, fiyatlar ayarlanm›flve organik tar›m nostaljiye dönüflmüfltü.

Genetik biyoteknolojinin vaatleri ve gerçeklerGenetik biyolojiyle öncelikle, da-ha az gübre ve ilaca gereksinimduyan transgenik tohumlarvadedildi. (M›s›r tohumu,akrep geniyle modifiye edi-lerek daha verimli hale geti-rildi.) Gen transferiyle üreti-len bakterilerle çevre kirlili-¤inin üstesinden gelinece¤isöylendi. (Halen insan sa¤l›¤›için ciddi bir tehdit oluflturan nük-leer at›klara çözüm bulunamazken, 3.Dünya ülkeleri çöplük olarak kullan›l›yor.)Hastal›klara dayan›kl› ve daha verimli tohum-larla yeryüzünden açl›¤›n kalkaca¤› müjdelen-di. (Bugün dünyadaki tar›m›n dörtte üçünü yö-neten firmalar genetik teknolojiyi kulland›klar›halde açl›k h›zla art›yor.) Genetik t›ptaysa sa¤-l›ks›z genleri, sa¤l›kl›lar›yla de¤ifltirerek hasta-l›klar›n yenilece¤i vadedildi. (Halen kanser enölümcül hastal›klar›n bafl›n› çekiyor.)

Genetik biyolojinin tehlikeleriGenetik biyoteknolojisinin ortaya koydu¤u enönemli tehlike bilimin ticaretin kontrolündegerçeklefltirilmesinden kaynaklan›yor. Bilimadamlar›n›n araflt›rma yapacaklar› konular da

onlar taraf›ndan de¤il, yüksek kârlar elde edenfinans çevreleri taraf›ndan belirleniyor. Böyle-ce araflt›rmalar›n yönünün bilimsel gerçeklik-ten ticarete ve kârl›l›k eksenine kaymas›na yö-nelik kayg›lar art›yor. Tar›mda, biyoçeflitlili¤iyok ederek transgenik tohum ekmeye zorlanançiftçiyse bir k›skac›n içinde kal›yor. Bu ürün-lerden tohum elde etmesi yasak ve yeni tohum-lar› yine ilgili üreticiden almak zorundalar. Buba¤›ml›l›¤›n ötesinde biyoçeflitlilik yok edildi-¤inden, bir tek virüs veya bakterinin ya dakimyasal›n çok genifl alanlarda ekilmifl olan tektip ürünü yok edebilme riski do¤uyor. Ayr›catohumla beraber ilaç-gübre gibi di¤er yan

ürünlerde de tek tarafl› bir ticari ba¤ daoluflturuluyor.

Çözüm bizim elimizdeSonuçta uzun süreli g›da güven-li¤ini sa¤lamak ve dünyay› bes-lemek için, Biyolojik ÇeflitlilikKonvansiyonu’nun amac›na (organik tar›m vs. gibi uygulama-

lara) yürekten inanmak gerekiyor.Fransa, ‹ngiltere, Almanya gibi ge-

liflmifl ülkelerde oldu¤u gibi genetikmühendisli¤i ürünlü g›dalar kullanmay›

azaltmak, hatta reddetmek en do¤ru çözüm. Ancak genetik mühendisli¤i biyoteknoloji-

sinin insanl›¤a yarar sa¤layan birçok hizmeteimza att›¤›n› da gözard› etmemek laz›m. (Ör-ne¤in diyabet hastalar› ucuz insülin kullanabi-liyor.) Do¤ru yönelifl, teknolojinin insano¤lu-nu yönetmesi de¤il, etik kurallar çerçevesindeona hizmet etmesidir. Bu da hiçbir kurum vekurulufl, ç›kar› için yaflam formlar›n› düzenle-mek, parçalamak veya diledi¤i gibi yönlendir-mek hakk›na sahip olmamal›d›r. Türlerin ger-çek do¤alar› ve karmafl›k yaflam a¤›n›n kayna¤›olan eflitsizlikleriyle birlikte de¤er görmeleri,bilimin daima etik komitelerin s›k› denetimi al-t›nda olmas›yla gerçekleflebilir.

Bugün geneti¤ide¤ifltirilmifl g›dave tohumlar üretimart›fl› sa¤lamaklaberaber, gübredentar›m ilaçlar›nakadar ekonomikba¤l›l›k içeren biryap› oluflturuyor.Bu ba¤›ml›l›¤›n yan›s›ra sa¤l›k üzerineetkileri detart›fl›lmal›. Genetik biyolojiancak bilimsel etikle kontrol edildi¤indeanlam kazan›yor.

B‹L‹M

G›dada genetikve etik

Ester SAYDANFMV Özel Ifl›k Lisesi‹ngilizce Ö¤retmeni

21

G

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 21

Page 20: FYZY Dergisi - Sayı 7

22

MÜZ‹K

o¤umundan sonraki 250 y›l boyuncabaflka hiçbir besteci hakk›nda onunkikadar biyografik ayr›nt› yay›nlanmad›.

Time dergisi, son 1000 y›l›n en iyi 10 kültürelfigüründen biri olarak onu seçti. Google’daonun ad› yaz›ld›¤›nda tam 63.500.000 adet ko-nu bafll›¤› ç›k›yor. Ad› markalaflt› ve bu markaüzerinden yap›lan ticaret 2005 y›l›nda 4,5 mil-yar dolar› aflt›. Dünyada 2005 y›l›nda gerçek-lefltirilen klasik müzik sat›fllar›n›n yüzde 25’inionun eserleri oluflturdu. Bu isim WolfgangAmadeus Mozart.

35 y›ll›k ömrüne 24’ü opera, 51’i senfoniolmak üzere 600 kadar eser s›¤d›rm›fl; ilk ese-rini 5, ilk senfonisini 8, ilk konçertosunu 11 veilk operas›n› 12 yafl›nda bestelemifl Mozart’› di-¤er bestecilerden ay›ran, onu ölümsüz k›lanözellikleri nelerdi? K›sac›k ömrüne, bu kadarçok eser s›¤d›ran ama borç içinde ölen Mo-zart’›n ad›n›n, sonraki 200 sene zarf›nda art›kmilyar dolarlarla ifade edilen bir marka ve en-düstri haline gelmesinin sebebi neydi?

Farkl› bir çocukAmadeus, 27 Ocak 1756 günü Salzburg’daMozartlar’›n do¤an 7. ama hayatta kalabilen 2.çocuklar›yd›. Do¤umunun ertesi günü Salz-burg’un merkez kilisesinde vaftiz edildi. Vaftizad›, “Johannes Chrysostomus Wolfgangus The-ophilus” olarak kayda geçti. Theophilus, vaftizbabas› Salzburglu tüccar Johann Pergmayer’inön ismiydi. Sonraki y›llarda bu isim Almancakarfl›l›¤› olan ve “Tanr›’n›n sevdi¤i” anlam›nagelen Gottlieb’e, ard›ndan da Frans›zcas› olan“Amade”ye dönüflecek, tarih onu 19.yy. itiba-riyle Wolfgang Amadeus Mozart olarak ana-cakt›.

Küçük Wolfgang üç yafl›nda ablas›n›n mü-zik e¤itimine kat›lmas› ve babas›n›n da dikkat-li tavr› sayesinde yetene¤ini yavafl yavafl ifllemeimkân› buldu. 4 yafl›na geldi¤inde k›sa parçala-r› klavsende kusursuz çalmak için yar›m saatçal›flmas› yetiyordu. 1761’de babas› LeopoldMozart klavsen için yaz›lm›fl iki k›sa parçan›nalt›na hayret ve gururla flu ifadeyi düflmüfltü:“Küçük Wolfgang’›n 5.yafl›n›n ilk üç ay›ndabesteledi¤i eserler”.

Avrupa’da müzik sürüveniLeopold Mozart, o¤lunun e¤itiminde çokönemli bir safha olarak görerek ve borçlanarakuzun süreli 2 gezi gerçeklefltirmesini sa¤lad›.‹lki 1763–1766 y›llar› aras›nda bat›ya, Fransave ‹ngiltere’ye, 1769–1773 y›llar› aras›ndaysagüneye, müzi¤in anavatan› ‹talya’ya. KüçükMozart bu seyahatlerde saraylarda konserlerverdi, hünerlerini sergiledi. Geziler sona erdi-¤indeyse art›k gençlik ça¤›ndayd›.

O dönem müzisyenlerin ço¤u, soylular içinemirlerinde çal›flan di¤er hizmetlilerle ayn› ka-tegorideydiler. O günün gazetelerinde “viyolaçalabilen aflç›” ya da “flüt çalan uflak aran›yor”tarz›nda ilanlara s›kl›kla rastlamak mümkün-dü. Müzisyen ne kadar yetenekli olursa olsunba¤›ms›z olarak çal›fl›p geçinmeleri neredeyseimkâns›zd›. Hepsi düzenli bir gelir kap›s› ola-rak gördükleri soylular›n flatolar›nda ya da sa-raylardaki s›n›rl› say›daki kadrolardan birinikapabilme endiflesi içindeydiler. Mozart da bu-nu becerebilmenin ne kadar zor oldu¤unu de-neyimlemiflti. O kadar yetenekli, o kadar tan›-nan, o yaflta o kadar referans› bir arada bulun-duran baflka bir besteci olmamas›na ve o kadarda kap›lar› afl›nd›rmas›na ra¤men ne ‹talya’da

Kimdi bu WolfgangAmadeus Mozart?

Özel bir görevledünyam›za 35

seneli¤ine gönderilip unutulmaz

melodiler b›rak›pgiden insan

görünümlü biruzayl› m›yd›?

Bir melek miydi?Yoksa Tanr›’n›n

sesi miydi?

Wolfgang AmadeusMozart…

DEHANIN ‹SM‹

DHüseyin DEN‹ZL‹Ifl›k Lisesi Mezunu1981-1986

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 22

Page 21: FYZY Dergisi - Sayı 7

23

ne Fransa’da ne Almanya’da ve hatta ne de Vi-yana’da istedi¤i gibi bir kadro bulamam›flt›.Do¤du¤u flehir olan Salzburg’un yeni baflpisko-posu Hieronymus Colloredo’yla aralar›nda ge-liflen fliddetli anlaflmazl›k yüzünden Viyana’yagöç etti.

Müzi¤inde Türk etkisi Bütün umutlar›n› ba¤lad›¤› ‹mparator II. Jo-seph kendisine bir opera siparifli verdi. Alman-ca istenmiflti. Mozart büyük bir mutluluk veheyecan duymufltu. Sonunda ‹mparatora biz-zat kendisini gösterme f›rsat› do¤mufltu. MetinTürklerle ilgiliydi. En son kuflatmadan yaklafl›k100 sene geçmifl ama Türk etkisi flehirde hiçkendini unutturmam›flt›. Türklerle ilgili olanher fley modayd›. Türk kahvesi içmek, ay flek-lindeki çörekten yemek, Türk gibi giyinmekbunlardan baz›lar›yd›. Müzik aç›s›ndan isemehter tak›m›n›n kulland›¤› de¤iflik vurmal›çalg›larla zillerin t›n›s› ve ritmi bat›l› bestecile-rin ilgisini çekmekteydi. Bat›l›lar aras›nda Türkmüzi¤i yani “alla turca” söz konusu olunca“piccolo” flütler, trompetler ve zenginlefltiril-mifl vurmal› çalg›lar öne ç›k›yordu. Bu opera,Mozart’›n Türk müzi¤ini konu alan ilk çal›flma-s› de¤ildi. 1778’de besteledi¤i piyano sonat›n›nson bölümünü (K.331) “alla Turca” olarak ad-land›rm›flt›. Uzun u¤rafllardan sonra besteledi-¤i “Die Entführung aus dem Serail” (SaraydanK›z Kaç›rma) operas› Viyana’da Burgtheater’da

16 Temmuz 1782 günü ‹mparator II. Joseph’inhuzurunda sahnelendi. Sonuç muhteflemdi.Çok be¤enildi.

Yolculuk hayat arkadafl›yla sürüyorSaraydan K›z Kaç›rma operas›n›n sahnelenme-sinden yaklafl›k 3 hafta sonra, 4 A¤ustos 1782tarihinde, Wolfgang Amadeus Mozart’la Cos-tanze Weber, Viyana’n›n ünlü St. Stephan Kili-sesinde evlendiler.

fiubat 1784’e gelindi¤inde Mozart, eserleri-ni bir katalo¤a kaydetmeye bafllad›. 1784’te ya-ni 28 yafl›nda tam 449 eseri olmufltu. Dahasonra dünya opera tarihinin en çok sahnelenenbaflyap›tlar› “Figaro’nun Dü¤ünü”nü 1786’da,“Don Giovanni”yi 1787’de besteledi. Ayn› y›lkendisini derinden etkileyen çok üzücü birolay gerçekleflti ve babas› Leopold’ü kaybetti.Ancak bestelerine devam etti. Birçok eserininyan›nda, 1788’de “Cosi Fan Tutte” operas›n›besteledi. Ayn› y›l sebebi anlafl›lmaz bir flekildemaddi s›k›nt›ya düfltü ve bu s›k›nt› ölümünedek sürdü. Hayat›n›n son döneminde bir bafl-yap›t olan “Die Zauberflöte” (Sihirli Flüt) ope-ras›n› besteledi. Bu, büyük üstad›n tamamlaya-bildi¤i son baflyap›t oldu.

Son eseri “Requeim”in üzerinde çal›flt›¤› birs›rada, tarihler 5 Aral›k 1791’i gösterdi¤indeWolfgang Amadeus Mozart’›n bu dünyadakisüresi dolmufltu. Saat 12.55’te iltihapl› roma-tizmal ateflten öldü.

Zamanla müzi¤inde geliflipfarkl›laflmas›na veçeflitlenmesinera¤men Mozart’›nmüzi¤i popülerli¤inihiçbir zamanyitirmedi. Hattadi¤er müzik türlerionun melodilerinikendi tarzlar›nauyarlamayaçal›flt›lar.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 23

Page 22: FYZY Dergisi - Sayı 7

KOLEKS‹YON

24

MÜZ‹K

Saileri mi zehirledi?Mozart’›n ölümündensonra merak edilen birkonu da onun Salieritaraf›ndan zehirlen-di¤i iddialar›yd›.Bu söylentiler1800’lerin bafl›n-da tekrar günde-me gelmiflti.1825’te hayata ve-da etmeden önceak›l hastanesinedüflen ve Schubert,Beethoven ve Lisztgibi önemli müzisyen-lerle Mozart’›n o¤luFranz Xaver’e ders vermiflolan Salieri, yafll›l›k günlerin-de kendisini ziyaret eden IgnasMoscheles’e “Mozart’› benim öldürdü-¤üm söylentileri iftira, tümüyle iftira. Tümdünyaya, ölmek üzere olan yafll› Salieri’nin sizesöylediklerini aktar›n,” diyordu.

Ölümünden sonraEfli Constanze, hayat›n›n geri kalan›n› ünlüMozart’›n dul efli olarak kendisine gösterilenyo¤un ilgi içerisinde tamamlad›. 1809 y›l›ndaDanimarkal› diplomat Nissen’le evlendi.Nissen, Mozart’›n ilk biyografisini yazmayakoyuldu ama bitiremeden öldü. BiyografiyiConstanze 1826’da tamamlad›. Constanze’ninhayat› ve kiflili¤i uzun süre araflt›r›ld›.Constanze’nin Mozart’a bir kifli olarak de¤il,onun yetene¤ine hayranl›k duydu¤u iddia edil-di. Ancak bu hayranl›k onun müzi¤ini anla-maktan ziyade, müzi¤in baflar› kazand›¤›n›görmesinden ileri geliyordu. Constanze1842’ye kadar yaflad›.

Mozart’›n ablas› Nannarl, Salzburg’daö¤retmenlik yapt› ve 1829’a kadar yaflad›.

Köchel katalo¤uMozart’›n eserlerini Avusturyal› müzik bilimciLudwig von Köchel, 1856-1859 y›llar› aras›ndayapt›¤› çal›flmalarla kronolojik olarak s›rayadizdi. KV katalo¤u, Köchel Verzeichnes keli-melerinin bafl harflerinden oluflmaktad›r. Bukatalog, zamanla Mozart’la ilgili yeni belgeler

ortaya ç›kt›kça ve bilgilerdaha da netlefltikçe 6 kez

daha güncellendi. An-cak her zaman Köchelkatalo¤u baz al›nd›.

As›rlara s›¤ma-yan markaÖlümünden sonra-ki yaklafl›k 200 y›lboyunca Mozart vemüzi¤ine gösterilenilgi ola¤anüstü bo-

yutlara ulaflt›. HemViyana hem de Salz-

burg flehirleri onu sa-hiplendi. Kaç›p kurtul-

mak istedi¤i Salzburg flehrionun ad›na konservatuvar kur-

du. Günümüzde y›lda 500.000 ki-flinin Mozart için geldi¤i kente büyük ço-

¤unluk, Wolfgang Amadeus Mozart havaala-n›ndan girifl yap›yor. fiehirde meydanlara onunismi verildi, her yana heykelleri dikildi. Mo-zart’›n do¤du¤u ev Uluslararas› Mozart Vakf›taraf›ndan sat›n al›narak müze haline dönüfltü-rüldü.

Mozart ismi markalaflt›. 2005 y›l›nda Mo-zart markas› üzerinden yap›lan ticaret 4.5 mil-yar dolar gibi inan›lmas› zor bir rakama ulaflt›.Eserlerinin yan› s›ra Mozart’› paraya çevirenbirçok ürün piyasada sat›fla sunuldu. Yap›lanaraflt›rmalar, onun dünyada Volkswagen veMercedes Benz’den daha çok tan›nd›¤›n› göste-riyor. Mozart do¤du¤unda 10.000 nüfusluolan Salzburg flehri bugün 150.000 nüfusa sa-hip ve bir senede 500.000 turisti a¤›rl›yor. Ha-len dünyadaki toplam klasik müzik sat›fllar›n›n%25’ini Mozart’›n eserleri oluflturuyor.

Dünyada iz b›rakanlar, ondan sonra gelen-lere ›fl›k tutmufl, ço¤u zaman ilham kayna¤› ol-mufllard›r. fiuras› bir gerçek ki Mozart da buözel insanlardan biri ve belki de en önde gelen-lerinden. Do¤umundan 250 y›l sonra bile bü-tün dünyada en güzel flekilde an›lan, eserlerihala unutulmayan bu insan, acaba bugünlerigörseydi, neler hissederdi? Elbette hepimizinkendimizden sonrakilere b›rakabilmeyi baflar-d›¤› eserlerin yaflad›¤›n› gördü¤ümüzde hisse-deceklerimizi…

Dünyan›n herhangibir yerinde, bir

al›flverifl merkezininasansöründe çalanmüzik, yak›n›n›zda

çalan bir cep telefonu melodisi

ya da arad›¤›n›z birtelefonda

beklemeyeal›nd›¤›n›zda çalan

melodi muhtemelen

onundur.

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 24

Page 23: FYZY Dergisi - Sayı 7

ünyam›z tahminlerimizin ötesinde birde¤iflim süreci içerisinde bulunuyor.Ekonomiden siyasete, devlet yöneti-

minden e¤itime, bilime ve teknolojiye var›nca-ya kadar birçok alanda bafl döndürücü gelifl-meler yaflan›yor.

Bilgi ça¤› ad›n› da verebilece¤imiz bu süre-ci anlayabilmek için mevcut durumla, öngörü-len gelecek aras›nda k›yaslama yapmak gereki-yor. Bu de¤iflimi yedi ana bafll›k alt›nda topla-mak de mümkün. Bunlar›; teknolojik, demog-rafik, çevreyle ilgili, siyasi, ekonomik, organi-zasyonel ve sosyo-kültürel de¤iflimler olaraktan›mlayabiliriz.

Karl Fisch taraf›ndan haz›rlanan ve ScottMcLeod taraf›ndan gelifltirilen “Did youknow?” (Biliyor musunuz?) isimli çal›flmadanal›nacak birkaç örnek bile bu de¤iflimin boyu-tunu çarp›ç› bir biçimde göz önüne seriyor.

Çin ve Hindistan’a dikkat!Çin nüfusunun yüzde 25’inin IQ’sunun olduk-ça yüksek oldu¤u saptanm›flt›r. Çin’deki buyüzde 25 bile, Kuzey Amerika’da (ABD ve Ka-nada) yaflayan toplam nüfustan daha fazlad›r.Bu IQ’su yüksek insan oran› Hindistan’da dahada yüksektir ve yüzde 28 oran›ndad›r. Yak›nzaman içerisinde Çin, dünyada en çok ‹ngiliz-ce konuflan nüfusa sahip ülke konumuna gele-cektir. (ABD’den daha fazla) Çin’de her e¤itimy›l› sonunda takdir alan çocuk say›s›, ABD’de-ki toplam çocuk say›s›ndan daha fazlad›r.

Nüfus h›zla art›yorSiz bu yaz›y› okurken geçecek olan 8 dakikal›ksüre içerisinde dünyaya gelen bebek say›s›,ABD’de 60, Çin’de 244, Hindistan’daysa351’dir.

A.B.D.’de çal›flma flartlar› farkl› m›?Bugün ABD’de ö¤renim görenlerin 38 yafl›nagelinceye kadar 10’la 14 aras›nda ifl de¤ifltirece-

¤ini öngörmektedir. Yine ABD Çal›flma Bakan-l›¤›na göre, bugün ABD’de çal›flan her 4 kiflidenbiri, o flirkette bir seneden daha az bir zaman-d›r görev yapmaktad›r. Yani di¤er bir deyiflleflirket çal›flanlar›n›n yüzde 25’i her y›l de¤ifl-mektedir. ABD’de her iki çal›flandan biri, ayn›flirkette 5 seneden daha az bir zamand›r çal›fl-maktad›r.

Eski ABD E¤itim Bakan› Richard Riley’e gö-re, 2010 senesinde en çok tercih edilecek ilk10 meslek, 2004 senesinde dünya üzerindemevcut bile de¤ildi.

Bilginin inan›lmaz büyüklü¤ü‹ngilizcede yaklafl›k 540.000 kelime bulun-maktad›r. Bu kelime say›s›, Shakespeare’in ya-flad›¤› dönemden (1564–1616) yaklafl›k 5 katdaha fazlad›r.

“New York Times” gazetesinde bir haftadayay›nlanan bilginin içeri¤i, 18. yüzy›lda yafla-m›fl bir kiflinin tüm hayat› boyunca karfl›laflt›¤›bilgiden daha fazlad›r. Tahminlere göre bu se-ne dünya çap›nda 1,5 exabyte yeni bilgi üreti-lecektir. Bu bilgi miktar› geçen 5000 y›lda ö¤-renilenden daha fazlad›r. (1 exabyte=1 milyargigabyte.)

Bilgisayarlar insandan ak›ll› m› olacak?2013 y›l›na kadar insan beyninin hesaplamakapasitesini geçen süper bilgisayar yap›lmas›gerçekleflebilecektir. 2023 y›l›na kadar yap›la-bilecek olan ve insan beyninin kapasitesini ge-çebilecek bilgisayar sadece 1000 Amerikan do-lar›na mal olacakt›r. 2049 senesine kadarsa1000 dolarl›k bir bilgisayar, tüm insanl›¤›n he-saplama kapasitesinden daha fazlas›n› yapabi-lecektir.

Bütün bunlar ne kadar h›zl› bir de¤iflim ya-fland›¤›n›n önemli göstergeleri. Bunlar›n gele-ce¤imize olumlu ve olumsuz etkileriyse dikkat-le incelenmesi gereken di¤er bir önemli konu-yu oluflturuyor.

B‹LG‹TOPLUM

De¤iflimin h›z›

art›yor

25

‹nternet aramasitesi olan “Google”arama motorundaher ay 2,7 milyar›nüzerinde “arama”yap›lmaktad›r.Google sitesiaç›lmadan önce,bilinmeyen sorular›n cevaplar›nas›l araflt›r›l›yorduacaba?

DMehmet ASALEm. Deniz Kurmay K›d. Albay

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 25

Page 24: FYZY Dergisi - Sayı 7

KOLEKS‹YON

u yaz›mda her evin,hatta her mekân›nvazgeçilmez obje-

lerinden biri olan gözboncu¤undan bahsede-ce¤im. Yüz y›llar, hattane yüz y›l›, bin y›llarboyu insano¤lunun vaz-geçemedi¤i, her zamançevresinde görmek istedi-¤i bir objedir göz boncu¤u.Tan›mayan›m›z, sevmeyeni-miz yoktur. Ama nerede, nas›lyap›l›r pek bilmeyiz, gerçek olanlar›ile taklitlerinin aras›ndaki farklar› önemse-mez, ihtiyac›m›z oldu¤unda ço¤u kez göz bon-cu¤u sand›¤›m›z bir obje sat›n al›r, gerisini pek

düflünmeyiz. Günümüzde göz boncu¤u dendi¤in-

de akla ilk olarak ortas›nda beyaz vesar› halkalar ve mavi bir nokta bulu-nan yuvarlakça mavi bir cam gelir.Ancak elle üretilmifl, gerçek bir gözboncu¤u cam› ile seri olarak üretilmifl

sanayii cam› aras›nda hem kalite aç›s›n-dan, hem görsel aç›dan, hem de ifllevsel

aç›dan da¤lar kadar fark vard›r. Yan yanageldiklerinde bu fark› hemen görebilmek

mümkündür. Biraz dikkat etti¤imizde çevre-mizde bulunan, göz boncu¤u sand›¤›m›z pekçok objenin de asl›nda boncuk k›l›¤›na girmiflalelade bir cam, seramik ya da tuz serami¤i ol-du¤unu kolayl›kla anlayabiliriz.

Gerçek göz boncu¤u 3000 y›l öncesi Feni-kelilerden günümüze kadar yaflayabilmifl birteknikle hâlâ üretilmeye devam ediliyor. Bu ifliçin küçük bir cam f›r›n›, hurda camlar, baz›

kimyasallar ve muhtelifboylarda demir çubuklaryeterli. Gerisi ise camustas›n›n hünerine ka-l›yor. Otantik boncuk-lar, bir demir çubu¤unetraf›nda eriyen camaflekil verilerek yap›l›-

yor. Bu nedenle gözboncu¤unun ortas›nda

mutlaka bir delik oluyor.Delik daha sonra kullan›m

kolayl›¤› sa¤l›yor, boncu¤unas›lmas› ya da bir ipe dizilmesini

mümkün k›l›yor. ‹lk bak›flta çok basit gibi görülen bu ifllemincan al›c› noktas›ysa renk. Ustal›¤›n temelindedo¤ru ve kaliteli rengi yakalamak yat›yor. Kali-teli rengin oluflmas› f›r›n›n s›cakl›¤›na ba¤l› vegöz al›c› bir renk yakalamak ola¤anüstü dikkat,bir o kadar da tecrübe gerektiriyor. Zor renkleraras›nda ilk olarak “sar›” geliyor. Sar› rengi ya-kalamak bir dizi ›s›l ifllem gerektiriyor. F›r›n›s›s›ndan öte so¤uma safhas› da oldukça önem-li, e¤er h›zl› bir so¤uma olursa, sar› koyulafla-rak istenmeyen bir renge dönü-flüyor. Boncuk üretiminde enzor renk ise k›rm›z›. K›rm›z›için ham madde bulmakzor, ayr›ca o kadar hassasbir renk ki, de¤me boncukustas› dahi gerçek k›rm›z›bir boncu¤u neredeyse tesa-düfen yaratabiliyor. K›rm›z›-dan kahverengiye dönü-flüm saniyelerle ifadeediliyor. K›saca

26

Canberra’ym›fl!

B

Mert SANDALCIIfl›k Lisesi Mezunu 1964-1974

palyaço

kül tablas›

çizme

arap bac›

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 26

Page 25: FYZY Dergisi - Sayı 7

k›rm›z› için ya yakalan›r ya da kaçar de-niyor. On y›llard›r toplamama ra¤men,binlerce boncu¤umun içinde istedi¤imkalitede k›rm›z› boncu¤un yaln›zca biradet olmas› da bu yüzden. O da bir bi-lezi¤in boncuklar› aras›nda yer al›yor.Ayn› anda, ayn› ham maddeden üretil-mifl olmalar›na ra¤men, bilezikte yeralan di¤er boncuklar›n her biri di¤erin-den farkl› ve yaln›zca bir tanesi mükem-mel k›rm›z›.

‹fllevsel aç›dan bak›ld›¤›ndaysa ger-çek bir göz boncu¤unun di¤erlerin-den fark› imalat s›ras›nda olufluyor.Göz boncu¤u f›r›nda farkl› s›cakl›k-larda oluflturulan camlar›n iç içe geç-mesiyle yap›ld›¤›ndan her halkas›ndafarkl› stresler olufluyor. ‹flte bu gerginli¤edayanamayan boncuk y›llar sonra, günügeldi¤inde oldu¤u yerde çatlayabiliyor ve oanda ortamdaki nazar› halletti¤ine inan›l›-yor. Dolay›s›yla gerçek göz boncu¤unund›fl›nda farkl› tekniklerle üretilmifl olangöz boncu¤u benzeri objeler yaln›zca birflekilden ibaret. Nazar› halletmeleri müm-kün de¤il. ‹fllevsel olarak “hiç”ler yani.fiimdi diyeceksiniz ki sen inan›yor mu-sun bütün bunlara? Binlerce y›ll›k gele-ne¤in devam edebilmesi u¤runa can›gönülden inan›yorum tabii ki!

Günümüzde göz boncu¤u usta-lar› yo¤unlukla ‹zmir’in iki köyün-de faaliyet gösteriyorlar. Kemal-pafla Boncuk Köy ve Görece. Ay-r›ca Bodrum ve Gümüfllük’te deiki f›r›n faaliyette. Son y›llarakadar bir bir kapanan cam f›r›n-

lar› gerçek boncuklar›n tak› olarakkullan›lma modas›yla birlikte yeni-den eski günlerine döndüler. Özel-likle yaza haz›rl›k dönemlerindeboncukçular›n bafllar›n› kafl›yacakvakti olmuyor, basit tak› boncuklar›üretimine h›z veriyorlar. Onlara des-tek veren ‹zmir, Ankara ve ‹stan-bul’daki boncuk toptanc›lar›n›n dabu mesle¤in yaflamas› için yapt›klar›katk›y› unutmamak gerek tabii ki.

Göz Boncu¤u konusunda en mü-kemmel yay›n Prof. Dr. Önder Kü-çükerman’›n “3000 y›ll›k Akdenizcamc›l›¤›n›n Anadolu’daki son izleri

“GÖZ BONCU⁄U” adl› eseri. TürkiyeTuring ve Otomobil Kurumu taraf›ndan

1987’de yay›nlanm›fl bu kitap koleksiyonabafllaman›n ilk ad›m›. Sahafiye bir kitap amaflu s›ralar kolayl›kla bulunabiliyor. (*)

Göz boncu¤u ya da genel anlamda bon-cuk koleksiyonculu¤u için ne bir s›n›rla-ma, ne de bir kategori var. Cam ustalar›var oldukça çok ilginç dizaynlar, benzer-siz renkler yaratacaklar, biz koleksiyon-cular da onlar›n yaratt›klar›n› özenlekoruyup yaflatmaya çal›flaca¤›z. Tavsi-yem, önce Önder Küçükerman’›n ki-

tab›n› edinin, sonra da ne edip neyap›p boncuk ocaklar›ndan biri-

nin bafl›nda unutulmaz bir güngeçirmek üzere ‹zmir’in yolu-nu tutun.

Mutlu ve keyifli bir tatildile¤iyle...

27

parçal› bal›k fliflman amfora

(*) Kitap Ifl›k LisesiKütüphanesinde mevcuttur.

bal›klar

at nal›

uzun amforaperi bacas›

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 27

Page 26: FYZY Dergisi - Sayı 7

GEZ‹‹ZLEN‹M

cak ay›nda iki haftada egzotik Küba’y›do¤udan bat›ya gezme f›rsat›m oldu.Dünyan›n de¤iflik yerlerine yapt›¤›m ge-

zilerde hep yan›mda olan arkadafl›m Gamze’yleilk defa kendi bafl›m›za bilmedi¤imiz ve meraketti¤imiz bir ülkeye gitme cesaretini gösterdik.Küba, tek bafl›n›za gidebilece¤iniz ender gü-venli ülkelerden birisi ve oradan bahsedilinceakla hemen sosyalizm, salsa, puro, eski Ameri-kan arabalar› ve Fidel Castro gelmektedir. Birülkeye herhangi bir tura ba¤l› olmadan gitmekve program›n›z› kendi bafl›n›za yapmak da ayr›bir keyif. Sizi neyin bekledi¤ini bilmeden, de-¤iflik yerleri ve kültürleri keflfetmek, her anfarkl› bir yerde, de¤iflik insanlarla tan›flmakgerçekten inan›lmaz bir deneyim. ‹stedi¤inizzaman istedi¤iniz yere gidebilme özgürlü¤ü ol-mas› ve kimseye ba¤l› kalmadan yolunuza de-vam etmeniz gerçekten çok keyifli.

Paris aktarmal› uça¤›m›zla yaklafl›k 9,5 sa-atlik bir uçak yolculu¤undan sonra, bir taraf›

Atlas Okyanusu’na, di¤er taraf›ysa Antil Deni-zi’ne bakan büyük bir ada ülkesi olan Küba’n›nbaflkenti Havana’ya vard›k. Gitmeden önce ka-laca¤›m›z yeri ayarlamam›flt›k. Elimizde LonelyPlanet’in rehber-gezi kitaplar›ndan biriyle,unutulmayacak bir maceraya bafllam›fl olduk.Yerel halk›n, birkaç odas›n› turistlere kiralad›k-lar› “Casa Particulare” denilen pansiyon tarz›evlerde kalarak hem orada yaflayan insanlarlatan›flm›fl, hem de kültürlerini daha yak›ndantan›m›fl olduk. Büyük otellerde kal›nd›¤› za-man, o ülkenin gerçek yaflam›ndan uzakta kal-m›fl oluyor, o kültürü tam anlam›yla yaflayam›-yorsunuz. Bu sayede o kadar güzel insanlara ta-n›flt›k ki, sanki Küba’da uzun y›llar yafl›yormuflgibi hissettik. Kübal›lar’›n hemen hemen hepsie¤itimli, kültürlü, cömert, gururlu, disiplinli vecana yak›nlar. E¤itim Kübal›lar için çok önem-li. Dünyada yaklafl›k 400 milyondan fazla ka-d›n okuma yazma bilmezken, Kübal› kad›nlar-dan hiçbiri bu say›n›n içinde yer alm›yor. Sade-

28

Küba’da insanlaröncelikle sosyaliçerikli konularlailgileniyor. Latinülkelerine özgü,aflk›n ön planda

tutuldu¤u biryaflam tarz›

oluflmufl. Küba’daherkes dans ediyor, dansyaflam›n bir

parças›.

O

Dans›n, güneflin, neflenin ülkesi: KÜBA

Songül ERDO⁄AN FMV Özel Ayaza¤a ‹lkö¤retim Okulu ‹ngilizce Ö¤retmeni

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 28

Page 27: FYZY Dergisi - Sayı 7

ce 1000 Kübal›’dan birinde cep telefonu bu-lunmas›na ra¤men do¤umlar›n yüzde 100’üuzman bir sa¤l›k görevlisi taraf›ndan yap›lmak-tad›r. Çok az ‹spanyolcam›zla onlarla anlaflma-ya çal›flmak da çok hofltu. Zaten farkl› bir ülke-de oldu¤unuz zaman, o ülkenin dilinde birkaçkullan›fll› deyim ve kelime ö¤renirseniz, çokfaydas›n› görürsünüz. Bizler de Türkçe konufl-maya çal›flan yabanc›lar› daha sempatik bul-maz m›y›z?

Havana’da bir gün kald›ktan sonra yaklafl›kon saatlik bir tren yolculu¤undan sonra do¤u-da Latin müzi¤inin baflkenti olan Santiago deCuba’ya gittik. Bu flehir, edebiyat, müzik vepolitikada Havana’ya rakip olarak görülmekte-dir. Batista rejiminin ortadan kald›r›lmas› ko-nusunda oynad›¤› önemli rolden dolay› da,“Devrimin Befli¤i” ad›n› da alm›flt›r. Buras› Kü-ba’n›n en eski saraylar›na ve müzelerine ev sa-hipli¤i yapmaktad›r. Cuma ve Cumartesi ak-flamlar› flehrin genci, yafll›s› meydanda topla-n›p, Latin müziklerinin s›cak, k›p›r k›p›r rit-miyle dans ediyorlar. Ayr›ca de¤iflik gruplarkonserler de veriyorlar. Kübal›lar dans konu-sunda o kadar yetenekliler ki, dans bilmeyenKübal› hemen hemen hiç yok gibi. Müzik vedans onlar için çok önemli. Üç befl kifli bir ara-

ya gelip müzik grubu kuruyorlar. E¤er flanslar›da varsa, yurt d›fl›na ç›k›p daha çok para kaza-nabiliyorlar. Asl›nda Küba’da para kazanmakçok zor. Örne¤in bir doktor ayda ancak 50 $alabiliyor. Gerçi para harcayacak lüks ma¤aza-lar ve dükkânlar yok. E¤itim, sa¤l›k ve evlerücretsiz. Hiçbir yerde reklam ilanlar› ve pano-lar›n› göremiyorsunuz. Duvarlarda sadece dev-rimle ilgili sözler ve 1959 senesinde devrimingerçekleflmesinde büyük katk›lar› olan Arjan-tinli ünlü Che Guevara’n›n resimlerine yer ve-rilmifl. Che bu ülkede o kadar çok seviliyor ki,ad›na flark›lar bile yaz›lm›fl. Kafelerde ve resto-ranlarda müzik yapan gruplar mutlaka onunlailgili bir parça da söylüyorlar. Bu arada her gru-bun mutlaka bir CDsi oluyor ve 10 $ karfl›l›-¤›nda alabiliyorsunuz. Her flehirde fiyatlar ay-n›. Birkaç flark› söyledikten sonra mutlaka bah-flifl topluyorlar.

Daha sonra ya¤mur ormanlar›yla meflhurolan en do¤udaki Baracoa’ya gittik. 1960 y›l›nakadar, buraya ancak deniz yoluyla ulaflmakmümkün olabiliyormufl. Burada, UNESCOdünya miras listesinde olan “Parque Nacianoalde Humboldt” adl› millî park› gezdik. Bu ya¤-mur orman›n› Berlinli Profesör Humboldt kefl-fetmifl. Bu ormandaki bitki ve a¤açlar›n yüzde70’i sadece burada yetifliyor. Çeflitli bitki veyapraklar, de¤iflik sa¤l›k sorunlar›na iyi geliyor.Difliniz mi a¤r›yor, hemen oradan bir yaprakkopart›p sütünü diflinize sürüyorsunuz ve a¤r›-

Devrim müzesindeChe ve Camiliogibi devrim kahramanlar›n›nbalmumu heykellerigörülebiliyor.

29

Havana sokaklar›ndan bir görünüm

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 29

Page 28: FYZY Dergisi - Sayı 7

GEZ‹‹ZLEN‹M

n›z an›nda geçiyor! Rehberimiz sayesinde tazetaze Hindistan cevizini yerinde yeme flans›m›zoldu. Bu turda dünyan›n de¤iflik yerlerindengelmifl kiflilerle tan›flmak da çok ilginçti. As›lflafl›rt›c› olan, daha önce baflka bir flehirde gör-dü¤ümüz turistleri, birkaç gün sonra çok uzakolan di¤er bir flehirde görmekti.

Gece yapt›¤›m›z otobüs yolculu¤undansonra ülkenin orta k›sm›nda yer alan Trini-dad’a vard›k. 18. yüzy›l›n sonlar›na kadar esirkaçakç›lar›n›n merkezi haline gelmifl ve buraya‹ngilizlerin kontrolü alt›nda olan Jamaika’danesir ve alt›n getirmifller. 19. yüzy›ldaysa Hai-ti’deki esir devrimiyle birlikte oradan ayr›lmakzorunda kalan Frans›z çiftlik sahiplerinin kü-çük bir imparatorlu¤u haline gelmifltir. Ba¤›m-s›zl›k Savafllar›na kadar fleker üretimiyle enzengin y›llar›n› yaflam›flt›r. Bu k›sa süren zen-ginlik, flehrin kilise kulelerindeki barok tarz-dan anlafl›labilir. Bu flehrin di¤er özelli¤iyseUNESCO dünya miras listesinde yer almas›d›r.Küba’n›n en güzel kumsallar› da Trinidad’a çokyak›n mesafede bulunmaktad›r. Bunlardan biriolan bembeyaz kumlu Ancon plaj›n›n turkuazrenkli denizinde k›fl›n ortas›nda yüzebilmeflans›na sahip olduk. Bir gün sonraysa muhte-flem kumsallar›yla ünlü Varadero’ya gittik. Va-radero tam bir turizm cenneti. 20 kilometrelikflahane kumsallar›nda turistlerin konforu içinçok lüks tatil köyleri ve oteller infla edilmifl.Küba’ya gelen her üç turistten birisi Varade-ro’da tropik bir tatil yapmak için geliyor. Tu-rizm Küba’n›n en büyük gelir kaynaklar›ndanbirisi. Çok ilginç bir kural var. Kübal› halk ke-sinlikle otellerde kalam›yor.

Gezimizin sonlar›na yaklafl›rken tekrar Ha-vana’ya geri döndük. Gördü¤ümüz yerler ara-

s›ndaki “Capitolio National”, di¤er ad›yla Kü-ba’n›n Beyaz Saray’›, 1929 y›l›nda diktatörMachado taraf›ndan befl bin iflçiye, üç y›l için-de 17 milyon dolara yapt›r›lm›fl. Eskiden parla-mento binas› olarak kullan›l›yormufl. Günü-müzdeyse müze, sergi alan› ve seminerler içinkullan›l›yor. Havana’n›n en önemli yerlerindenbiri olan Devrim Müzesiyse Batista dönemindeBaflbakanl›k Saray› olarak kullan›lm›fl. Burada1957 y›l›nda Batista’ya karfl› baflar›s›z bir sui-kast düzenlenmifl. Ayr›ca bu müzede 1959devrimiyle ilgili foto¤raflar, belgeler ve devrim-de kullan›lan silahlar sergileniyor. San Cristo-bal Katedralinin oldu¤u meydan, bu flehrin enünlü meydan›. Burada Küba’n›n tüm renklerinigörmek mümkün. Yerel giysiler giymifl kad›n-lar, puro içenler, müzik gruplar› ve turistler.Kula¤›n›zda Küba müzikleri, elinizde buzlu na-neli mojitonuzla kendinizi bir film karesindey-mifl gibi hissediyorsunuz. Yaflam›n›n uzun y›l-lar›n› burada geçiren Amerikal› yazar ErnestHemingway’in gitti¤i yerleri de görme f›rsat›-m›z oldu.

Sokaklar›nda eski Amerikan arabalar›, ‹s-panyol koloni mimarisiyle y›llara meydan oku-yan boyas› dökülmüfl tarihî binalar, rom ve pu-ro fabrikalar›, fakir ama gururlu her renkteninsan, müzi¤in ve dans›n öncelikli oldu¤u biryaflam; iflte ‹stanbul’a döndü¤ümüzde akl›m›z-da kalanlar.

30

Küba yoksul birülke olmas›na

ra¤men ülkedesosyal alanda pek

çok reform gerçeklefltirilmifl.

Sa¤l›k hizmetlerininyan› s›ra e¤itim de

ilkokuldan üniversiteye kadar

her yerde ücretsiz.

Capitolio National

San Cristobal Katedrali

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 30

Page 29: FYZY Dergisi - Sayı 7

atilde gezdi¤imiz bir tarihî kal›nt›, biragora, ilk bak›flta bize eskimifl tafllar y›-¤›n› gibi gelebilir. Ama onlara bak›p bin

y›llar›n öncesinden bir sanatkâr›, bir askeri, birflairi, bir prenses veya bir kral› da görmek, hat-ta onunla konuflmak da mümkün. ‹flte bunubize sa¤layacak olan yard›mc›m›z ve arkadafl›-m›z da kitaplar.

Ya da berrak bir gökyüzündeki y›ld›zlarabak›p sadece ne güzel demek yerine, Samanyo-lu’nun haritas›n› görmek, y›ld›zlarla tan›flmakda mümkün. Gördü¤ümüz gökyüzünün asl›n-da bir zaman saati oldu¤unu bilmek de… Hery›ld›z›n o an bize ulaflan ›fl›¤›n›n binlerce hattamilyonlarca y›l önceden geldi¤inin, hepsininfarkl› bir zamana bizi götürdü¤ünün fark›ndaolmak ve heyecan›n› yaflamak da olas›. Yard›m-c›m›z ve dostumuz yine kitaplar elbette.

Sahilde veya bir a¤ac›n gölgesinde uzan›pbin bir macera ve heyecan yaflamaya, yeni in-sanlarla tan›flmaya onlar›n hikâyelerini, duygu-lar›n› tan›maya ne dersiniz? Çok kolay bunubize sa¤layacak yine kitaplar olacak.

Yaz ve tatil güzel, ama kitaplarla daha daanlaml› ve daha da güzel! ‹flte size bu yaz, tati-linizi daha keyifli hale getirecek birkaç arkadafl,tabii sizin seçece¤iniz binlercesi de var.

Çevremizdeki Fizik (Yazan: Naci Balkan –Ayfle Erol. Tübitak Ya-y›nlar›) “Gökyüzü ne-den mavidir?” gibi basitsorular asl›nda bizielektromanyetik dalga-lardan uzay›n yap›s›na

kadar uzanan birçok kavrama ulaflt›r›yor. Kitapgenç düflünürleri bu tür basit sorulara yönlen-dirirken geçmiflte bilim adamlar›n›n böyle so-rulara karfl› verdi¤i u¤rafllardan çarp›c› örnek-leri bizlere aktar›yor.

Y›ld›zlar›n Zaman›(Yazan: Alan Lighman. Tübitak Yay›nlar›) Ge-zegenler, y›ld›zlar, galaksiler, y›ld›z sistemleri,evrenin bafllang›c ve sonuna dair teoriler ilgini-zi çekiyorsa, “Y›ld›zlar›n Zaman›” aç›k ve canl›diliyle mutlaka okuman›z gereken bir kitap.

Hayvanlar›n Sessiz Dünyas›(Yazan: Marian StampDawkins. Tübitak Yay›n-lar›) Hayvanlar ne kadardüflünebiliyor dersiniz?Acaba kafalar›n›n içindene var? Hayvanlar dünya-s›ndan pek çok canl›ylailgili örnekler sizi hemflafl›rtacak, hem de onlarhakk›nda daha farkl› dü-flündürecek bilgileri sizeulaflt›racak.

Vanilya Kokulu Mektuplar(Yazan: Sevim Ak. Can Yay›nlar›. Çocuk Roma-n›) Çocuklar kadar büyüklerin de zevkle oku-du¤u Sevim Ak’›n “Vanilya Kokulu Mektuplar”roman› son derece e¤lenceli ve heyecanl›… Ya-y›n hayat›nda 25 y›l›n› dolduran Can Yay›nla-r›’n›n 25 y›l için binlerce kitap aras›ndan seçti-¤i “25 y›l›n 25 kitab›” aras›nda yer almas› dabunu gösteriyor.

Tatil kitaplarla daha güzel

Giray KARANLIKYazar - Araflt›rmac›

31

T

K‹TAP

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 31

Page 30: FYZY Dergisi - Sayı 7

SPOR

aha önceki yaz›lar›mda Türkiye MillîOlimpiyat Komitesinin kurucusu SelimS›rr› Tarcan’›n hayat›n› ve Olimpiyatlar

konusunda Türkiye için yapt›klar›n› yazm›fl-t›m. Modern Olimpiyat oyunlar›n›n tarihçesinive geliflimini okuyan araflt›ran bir kifli de mut-laka Baron Pierre De Coubertin ad›yla s›kçakarfl›laflacakt›r. Coubertin, Olimpik ruhun vedüflüncenin dünya sporu içerisinde yer almas›-n› ve bunun dünyan›n bütün co¤rafyas›nda uy-gulanmas›n› sa¤layan kiflidir. Daha somut birtan›mla Coubertin, Modern Olimpiyat Oyunla-r›n›n kurucusudur. Baron de Coubertin, 1870-1871 y›llar›nda Almanya ve Fransa aras›ndakisavafl› neden Fransa'n›n kaybetti¤ini araflt›r›-yordu. Baron de Coubertin'in düflüncesine gö-re yenilginin sebebi Fransa'da gerçek anlamdafiziksel e¤itimin verilmemesiydi. M.Ö. 400 y›-l›nda en parlak dönemini yaflayan OlimpiyatOyunlar›, daha sonralar› büyük bir çöküfl içeri-sine girdi. Yar›flmalar›n içerisine flike ve rüflvetbulaflt›. Mora Yar›madas›’nda 1168 y›l devam

eden bu spor flöleni, en sonunda M.S. 393’te,Hristiyan olan Roma ‹mparatoru Theodosiustaraf›ndan oyunlar›n “putperestlik âdeti” oldu-¤u gerekçesiyle yasakland›. Theodosius bütüntap›naklar› y›kt›r›rken bu durumdan ünlü ZeusTap›na¤› da nasibini ald›. Böylece Olimpiyatla-ra olan ilgi de yavafl yavafl kayboluyordu.

32

D

Modern olimpiyatlar›n babas›:

PIERRE DE COUBERTINKorhan SEÇ‹LM‹fiFMV Özel Ifl›k ‹lkö¤retimOkulu Müdür Yard›mc›s›

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 32

Page 31: FYZY Dergisi - Sayı 7

1 Ocak 1863 y›l›nda Paris’te do¤an Couber-tin bu atefli tekrar canland›rmak ve bunu sa¤-lam temeller üzerine oturtmak istiyordu. Bu-nun için baflta Amerika ve ‹ngiltere olmak üze-re birçok ülkedeki spor faaliyetlerini araflt›rd›.Dünya gençli¤inin belirli bir düflünce çat›s› al-t›nda spor yapmas›n› ve bunu rekabetçi amaasla sportmenlik anlay›fl›yla çeliflmeden uygu-lamas›n› istiyordu. Do¤du¤u ülke Fransa’da budüflünceleri benimsenmemifl, itibar görmemifl-ti. Coubertin bu fikirlerini, demokrasi ve e¤i-tim alan›nda Fransa’dan daha ileride oldu¤unudüflündü¤ü ‹ngiltere’de gündeme getirmek is-tedi. Çünkü, Fransa’daki tutucu kesim içinonun düflünceleri bir hayalden ibaretti. Cou-bertin gerekli altyap› çal›flmalar›n› yapt›ktansonra, 1889 y›l›nda dönemin spor yöneticile-riyle yapt›¤› toplant›da modern olimpiyatlar›ncanland›r›lmas› fikrini ortaya att›. Bu kesimdengerekli deste¤i alan Coubertin ayn› motivas-yonla 1894 Haziran ay›nda Sorbonne’da 37spor kuruluflunu temsil eden delegelerin kat›l-d›¤› ve 2000’i aflk›n kiflinin izledi¤i Uluslarara-s› Spor Kongresini (International Athletic Con-gress) toplad›. Toplant›n›n gündemi tabii ki“olimpizm’’di. Oyunlar› organize etmek içinUluslararas› Olimpiyat Komitesi (IOC) kurul-du.

Kongrede kabul edilen ilkeler flöyle s›raland›: 1.Olimpiyatlar, eskiden oldu¤u gibi, her dörty›lda bir yap›lacak. 2.Olimpiyatlar, Klasik Yunan'da oldu¤ununaksine, tüm dünya sporcular›na aç›k olacak veyar›flma program›, günün sporlar›n› içerecek. 3.Yar›flmalarda sadece büyükler yer alacak. 4.Amatörlük kurallar›, kesinlikle uygulanacak. 5.Olimpiyat organizasyonu "gezici" olacak veher olimpiyat baflka bir ülkede yap›lacak.

Antik Olimpiyatlar dinî kökenliyken mo-dern olimpiyatlar laik nitelikli oluflturulmufl-

tur. Antik Olimpiyatlardaki sadece hür Yunan-l›lar›n kat›labildi¤i ›rkç›l›¤›, modern olimpiyat-lar ortadan kald›rm›flt›r. Uluslararas› bir nitelikgetirilirken, dil, din, renk, ›rk ayr›m› ortadankald›r›lm›flt›r. Sadece erkeklerin kat›labildi¤iAntik Olimpiyatlar yerine, kad›nlar›n da kat›la-bildi¤i bir Modern Olimpiyatlar gündeme geti-rilmifltir. En önemlisi Antik Oyunlarda kazan-mak her fleyken, modern olimpiyat oyunlar›n›nfelsefesi kat›lmak üzerine kurulmufltur.

‹lk modern oyunlar›n Atina’da yap›lmas›naYunan Hükümeti karfl› ç›km›flt›. Gerekçe ola-rak da içinde bulunduklar› mali s›k›nt›y› göste-riyorlard›. Coubertin, Yunanl›lar› bu konudaikna etmeyi baflard›. Coubertin her ne kadarAtina 1896'n›n uluslararas› bir organizasyonolmas›n› istemiflse de, befl k›tadan birden spor-cular›n kat›ld›¤› ilk olimpiyat, Stokholm 1912oldu. Coubertin hayat›n› adad›¤› bu organizas-yonun geliflmesini ve dünya döndükçe var ol-mas›n› istedi. 1925 y›l›na kadar Uluslararas›Olimpiyat Komitesinde aktif olarak görev alanCoubertin, bu tarihte baflkanl›ktan ayr›larakonursal baflkan oldu ve ‹sviçre’deki evine ka-pand›. Bir daha hiçbir olimpiyat organizasyo-nuna kat›lmad›. 1937 y›l›nda düzenli olarakyapt›¤› yürüyüfl s›ras›nda kalp krizi geçirereköldü. Coubertin’in kalbi Olympia’da, bedeniy-se Lozan’da topra¤a verildi.

6 k›tadan ülke vesporcular›n kat›ld›¤›ilk olimpiyat1012’deStokholm’degerçekleflti, 1956 olimpiyatoyunlar›ndaysaBaron Pierre deCoubertin an›s›naç›kart›lan pullar, ilkgün damgal› kartpostallarlasporseverlerin vekoleksiyoncular›narflivlerine giriyordu.

33

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 33

Page 32: FYZY Dergisi - Sayı 7

TAR‹HTENSAYFALAR

ara ölüm olarak bilinen veba salg›n› ilkolarak 1300'lerde Çin'de ortaya ç›kt›.Kurbanlar›n flikâyetleri a¤r›lar, atefl ve

bulant›yla bafll›yordu. ‹nsanlar›n dirseklerindeve kas›klar›nda mor kabar›kl›klar olufluyor vek›sa sürede yumurta büyüklü¤üne ulafl›p sert-lefliyordu. Bu yumurtalar patlad›¤›nda içindenpis kokulu siyah bir madde f›flk›r›yordu ancakbu rahatlama kurban için çok geç oluyordu.Çünkü hasta befl gün içinde ölüyordu.

Bunun bilinen bir tedavisi yoktu ve al›nanhiçbir önlem ifle yaram›yordu. ‹yi iflleyen tica-ret yollar› arac›l›¤›yla da salg›n bat›ya do¤ru,Hindistan ve Ortado¤u'ya ilerliyor, her günbinlerce insan›n ölümüne neden oluyordu. Busalg›na hastan›n derisinin son aflamalarda koyumor bir renge dönmesinden dolay› "KaraÖlüm" ad› verildi. Bu panik döneminde binler-ce insan öldü. Salg›n›n cad›lar yüzünden orta-

ya ç›kt›¤› da söylendi. Zarars›z erkek ve kad›n-lar evlerinden al›n›p hastal›¤›n yay›lmas›n› ön-leme amac›yla yak›ld›. Kedilerinse parlayangözleri ve geceleri d›flar›da çok dolaflmalar› yü-zünden bu "cad›lar›n" büyülü hayvanlar› oldu-¤u düflünülüyordu. Binlerce kedi katledildi.Asl›nda Avrupal›lar kedileri öldürerek salg›nakarfl› en birinci savunma hatlar›n› kaybetmifloluyorlard›. Çünkü veba salg›n›, öteki ad›ylaYersinia Pesüs yayg›n bir fare biti taraf›ndan ta-fl›n›yordu. Ortaça¤da her yer fare doluydu. Ce-nevizliler’i Avrupa'ya geri getiren gemide in-sanlarla birlikte karaya ç›kan fareler hastal›¤›tafl›m›fllard›. Limanda yaflayan bir sürü kedi öl-dürülmemifl olsayd› fareleri yiyeceklerdi vehastal›k yay›lmayacakt›. Ancak bu kemirgenlerkontrolsüz kald› ve getirdikleri hastal›¤› koru-mas›z binlerce eve yayd›. ‹flte size kedileri ko-rumak ve sevmek için bir neden daha!

stanbul, dönemimizin en önemli araflt›rma-c› ve tarihçilerinden Prof. Dr. ‹lber Ortay-l›'n›n deyimiyle son iki bin y›l›n tart›flmas›z

en eski ve en zengin flehridir. Sultanahmet Meydan›’ysa, ‹stanbul'un kal-

bidir ve dünyan›n bafllang›ç noktas› olan birmeydand›r. Çünkü Sultanahmet Meydan›’nainerken, meydanla Ayasofya aras›ndaki tam Ye-rebatan Saray› dedi¤imiz sarn›ca girece¤imizyerde Million tafl› bulunmaktad›r. Bu tafl impa-ratorlu¤un dört bir taraf›na uzanan yollar›nbafllang›ç noktas›d›r. Yaklafl›k olarak M.S.4.yüzy›lda yap›ld›¤› san›lmaktad›r.

Sözünü etti¤imiz bu an›tsal tafl Bizansl›lardöneminde, Bizans'›n "0" noktas› olarak kabuledilen yeri iflaret etmektedir.

Bizans ‹mparatorlu¤u döneminde bütünuzakl›k mesafeleri bu noktadan bafllayarak he-saplan›r; Bizans'tan baflka yerleflimlere uzan›pgiden millerce yolun uzakl›klar› buradan itiba-ren ölçülürdü. Reghion, Selanik, Dalmaçya'yave oradan Roma'ya kadar uzanan yollar›n miluzakl›klar› bugün de yerinde duran o merkeztafla göre hesap edilirdi.

34

Dr. Arif AKDEN‹ZFMV Özel Ifl›k LisesiSosyal Bilimler ZümreBaflkan›

Dünyan›n merkezi Million Tafl›

Kedilerin gazab›: Veba!

K

FYZY sayfalar 23/05/07 ok 6/14/07 10:39 AM Page 34