24
4 14 5 Din Hizmetleri Müşaviri Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi “İslam ve Çevre” konferansına katıldı Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Adalet Bakanıyla konferansa katıldı H O L L A N D A D İ Y A N E T V A K F I A Y L I K H A B E R B Ü L T E N İ KASIM • 2009 SAYI 8

HDV BULTEN SAYI 8

Embed Size (px)

DESCRIPTION

5 Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Adalet Bakanıyla konferansa katıldı Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi “İslam ve Çevre” konferansına katıldı Din Hizmetleri Müşaviri Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı H O L L A N D A D İ Y A N E T V A K F I A Y L I K H A B E R B Ü L T E N İ KASIM • 2009 SAYI 8

Citation preview

4

14

5

Din Hizmetleri Müşaviri Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı

Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi “İslam ve Çevre”

konferansına katıldı

Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Adalet Bakanıyla konferansa katıldı

H O L L A N D A D İ Y A N E T V A K F I A Y L I K H A B E R B Ü L T E N İKASIM • 2009

SAYI 8

2 | SAYI 8 | KASIM 2009

ÖNSÖZ

Değerli okuyucular,

HDV Bülten’in sekizinci sayısında tekrar birlikte olduğumuz için Cenab-ı Hakka nihayetsiz şü-kürler olsun. Kasım ayında yapılan faaliyetler-

den oluşan bu sayımızda yine şube camilerimizde yapılan ve bize ulaştırılan faaliyetlerimize yer vermeye çalıştık.

İçinde bulunduğumuz Kasım ayı, dini bayramlarımızdan Kurban Bayramını idrak ettiğimiz bir aydır. Kurban, insanın Allah’a yaklaşmasına ve O’nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir. “Kurban” kelimesinde bu mana vardır. İnsan kurban kesmekle İbrahim (a.s.) gibi Allah’a ve O’nun emirlerine bağlılığını, gerekirse O’nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını göstermiş olur. Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır. Kurban, İslâm’daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka örneğidir.

Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan ço-ğunlukla varlıklı kimseler yararlanır. Halbuki kurban bay-

ramında kesilen kurbanlardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder.

Yurtdışında bulunanlardan kurbanlarını memleketlerinde kestirmek isteyenler, vekâlet vermek suretiyle kurbanlarını kestirebilirler. Böyle yaptıkları takdirde hem kurbanları ke-silmiş, hem de daha iyi değerlendirilmiş olur.

Burada yeri gelmişken camilerimizin, Diyanet İşleri Baş-kanlığımız tarafından özellikle yurtdışındaki vatandaşları-mızın kurbanlarını dini esaslara uygun olarak yerine getir-melerini temin etmek amacıyla her yıl “Vekalet yoluyla kur-ban kesim organizasyonu” düzenlendiğini ve camilerimizin bu organizasyona hiçbir karşılık almadan yardımcı olduk-larını ve kurbanlarını vekalet yoluyla Diyanet aracılığıyla kestirmek isteyen cemaate aracılık ettiklerini görüyoruz. Bu önemli hizmeti ticari bir amaçla değil emaneti ehline teslim etme hassasiyetiyle yapmaktadırlar. Bu hassasiyetleri dolayı-sıyla da ecir kazanmaktadırlar.

Bir sonraki sayımızda tekrar birlikte olmak üzere Allah’a emanet olunuz.

Cevdet KESKİNHollanda Diyanet Vakfı

İdari Koordinatör

Bu sayıda

Hollanda Diyanet Vakfı Aylık Haber Bülteni

SAYI 8 | KASIM [email protected]@diyanet.nl

Islamitische Stichting NederlandHollanda Diyanet Vakfı

Javastraat 22585 AM Den Haag

T. 070-3624481F. [email protected]

Genel Yayın YönetmeniDoç. Dr. Bülent ŞenayHollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüCevdet Keskin

HDV İdari Koordinatörü

HDV Bülten Yayın KuruluCevdet Keskin

Sabri GündoğanAbdullah Kaya

TasarımBülent Yiğittop

BaskıDrukkerij Dizayn 010-4254030

HDV PersoneliAdı Soyadı Görevi

1 Cevdet Keskin İdari Koordinatör2 Sabri Gündoğan Muhasebe3 Abdullah Kaya Sekreter4 Erdal Çetinkaya Cenaze Fonu5 Ali Korkmaz İletişim&Medya6 Uğur Kaya Gençlik Koordinatörü7 Orhan Yemenoğlu Cenaze Fonu8 Turgay Ergezen Cenaze Firması9 Osman Ergin Cenaze Firması

10 İ lhan Karataş Cenaze Firması11 Önder Erkoç Muhasebe Yardımcısı

KASIM 2009 | SAYI 8 | 3

BAŞYAZI

Değerli Dostlar,

Bir önceki sayımızda “dinin tanımı” meselesinde kalmış-tık. Din, insanları bu dünyada acı ve felaketlerle, ölüm korkusuyla deneyerek, ahirette de şiddetli cehennem

azabı ile korkutarak baskı altına alan bir uyarıdan ibaret değildir. İnsanın yeteneklerinin, kendini gerçekleştirmesinin önünde en-gel olan ya da toplumda güçlülerin zayıfları sömürmek ve halkı uyuşturmak için kullandığı bir araç da değildir. Böyle düşünmek için vahye dayanan ve hem akla hem de ruha hitap eden bir dinin insan üzerindeki manevi etkisini anlamamış olmak gerekir. Din insanın hayatında akli olanla akli olmayanın ortasındaki kavşak noktasında hayatı anlam-landıran bir rehber olarak yer alır. Bazılarının tanımladığı gibi, din sadece bir “yüce varlık” inancından ibaret değildir. ‘Din’ kelimesi, daha geniş bir anlam çerçevesine sahiptir.

İslami kaynaklarda yani Kur’an-ı Kerîm’de ve Hadis-i Şerîflerde bir çok manada kullanılan din kelimesi, İslam âlimlerinin eserlerinde inanma-yı, bir yaratıcıya itaat ve ibadet etmeyi, ahlâ-ki davranışları, fazilet ve iyilikleri, toplumsal düzende yapılmasına dikkat edilmesi gereken hususları, doğru yolda, sırât-ı müstakîmde olmayı ifade eder. Psikologlar, sosyo-loglar, filozoflar da din tanımları yapmışlardır. Meselâ, psikolog-lara göre din bir üst benlik olayı, yani bireyi topluluğa bağlayan kişisel yapısının yansıması ile ortaya çıkan bir kurumdur. Sosyo-loglara göre ise din tamamen toplumdaki bir arada yaşamayı sağ-layan değerlerin zamanla inanca ve geleneğe dönüşmesiyle ortay çıkar. Tasavvuf ve din psikologlarına göre ise din, insân-ı kâmil olmaya olmaya sevkeden bir derûnî terbiyedir. Herşeyden önce bir inancın din olabilmesi için, dört temel unsuru içinde bulun-durması gerekir. Bunlar, iman, ibadet, ahlak ve bu ahlâkî ölçüle-re uygun amellerdir. İmanın içinde bir Yüce Tanrı’ya inanç, vahiy, peygamber, melek ve mukaddes kitap vardır. İbadet ise, bir mabet

ve cemaat bulunması anlamına gelir. Bunların hepsinin ötesinde din tanımlamalarının ortak noktası, insanlara bir hayat tarzı, bir dünya görüşü sunmasıdır. Din, insana, bir değer biçme ve yaşa-ma tarzı verir. Yaratıcı’ya isteyerek bağlanma ve manevi ihtiyacını karşılama yolu gösterir.

Tanımını bu şekilde yapabildiğimiz din(ler), genellikle “ilahi ve beşeri dinler” ya da “vahiy kaynaklı olan ve olmayan dinler” şek-linde ikiye ayrılır. Bunlara gelişmiş ve gelişmemiş (kabile dinleri) dinler de denir. Vahiy kaynaklı dinler, aynı temel esaslar üzerinde durmuş ve aynı hakikatlere vurguda bulunmuşlardır. Allah tara-

fından gönderilen her peygamber, temel disip-linler açısından –o günün şartlarına ve zama-nın ihtiyaçlarına uygunluk çerçevesinde– bir öncekinin devamı, tamamlayıcısı olarak dav-ranmıştır. Kendisinden önceki peygamberle-rin mesajını yalnız tekrar etmemiş, açıklama isteyen hususları açmıştır. Yenilenmesi gere-ken meselelerde “yeniliğe” (tecdîde) yönelmiş-tir. Bütün peygamberler, hep aynı konular etrafında yoğunlaşmıştır: Tevhid, nübüvvet, haşir-neşir ve ibadet. Allah Teâlâ rahmeti ve sevgisi gereği, peygamberlerle gönderdiği emir

ve yasaklarda, gönderildikleri toplumların ilim ve kavrayış sevi-yesini ve ihtiyaçlarını dikkate almıştır. İslam’ın vahiy tarihi an-layışına göre, bütün peygamberlerin getirdiği mesajın da özü İslam’dır. En sonunda da Peygamber Efendimiz ile “Din” kemâle ermiş, din adına son nokta konulmuştur: “Bugün sizin için dini-nizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.” (Maide, 5:3) Bu âyette belirtildiği üzere son din olarak tayin edilen İslam’ın yanında günümüzde yaşayan eski dini gelenekler arasında dört büyük dini gelenek vardır ki, Müslü-manlar İslam’ın doğuşundan itibaren bu dinleri tanımışlar, men-suplarıyla birlikte yaşamışlardır. Bunlar Yahudilik, Hıristiyanlık, Hinduizm ve Budizm dinleridir. Gelecek ay buluşmak ümidiyle.

Selam ve dostlukla.

Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (II)

Bütün peygamberler, hep aynı konular etrafında yoğunlaşmıştır: Tevhid, nübüvvet, haşir-neşir ve

ibadet. Allah Teâlâ rahmeti ve sevgisi gereği, peygamberlerle gönderdiği emir ve yasaklarda,

gönderildikleri toplumların ilim ve kavrayış seviyesini ve ihtiyaçlarını dikkate almıştır.

Doç. Dr. Bülent ŞenayHollanda Diyanet Vakfı

Yönetim Kurulu Başkanı

Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu

Adı Soyadı Vakıf Görevi GöreviDoç. Dr. Bülent ŞENAY Başkan T.C. Lahey Din Hizmetleri MüşaviriVeysel Kükrek Sekreter Den Haag HDV Ahi Evran Camii Din GörevlisiRahim Usan Muhasip Heerhugowaard HDV Mimar Sinan Camii BaşkanıNevruz Özcan Üye Roermond HDV Fatih Camii BaşkanıRecep Erkoç Üye Kampen HDV Nebi Camii Denetleme Kurulu BaşkanıZekeriya Açkalmaz Üye Rotterdam HDV Eğitim Merkezi KoordinatörüAbdurrahman Aydeğer Üye Rotterdam HDV Mevlana Camii Başkanı

4 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV BÜLTEN

T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Diyanet İşleri Başkanlığımızı temsilen Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı.

Avrupa Dini Liderler Konseyi (ECRL - European Council for Religious Leaders-), Ba-

rış İçin Dinlerin Dünya Konferansı (World Conference of Religions for Peace -WCRP)’nın Avrupa boyutu-nu temsil etmek üzere 2002 yılında Oslo’da kurulmuştur. Musevilik, Hı-ristiyanlık, İslam, Budizm, Hinduizm

ve Sihizm dinlerinin temsilcilerinin üye olduğu bu ADLK/ECRL, 51 ül-keden ve 4 bölgeden din temsilcilerini biraraya getirmektedir. Avrupa’da sos-yal ve siyasi bazı değişimlerin (Müslü-man nüfusun artışı, Doğu Avrupa’dan Ortodoks Hıristiyanlığın merkez ve Batı Avrupa’ya doğru ilişkiye geç-mesi, Bosna, Kosova ve Arnavutluk vs ) kapsamında din ile ilgili tartış-maların sürdürülmesinden hareketle

ve bazı ihtilaflı çatışma bölgelerin-de dini farklılıkların rolünü dikkate alarak, çatışma çözümlemelerinde barışa ve diyaloga yönelik çalışmalar-da “dini liderlerin” aktif rol almasını teşvik ve destek amacıyla kurulduğu-nu ifade eden Avrupa Dini Liderler Konseyi’nin kurucu Müslüman üye-ler arasında T.C. Diyanet İşleri Başka-nı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da bulun-maktadır. Türkiye’nin Hollanda Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay ADLK’nin muhtelif toplantıla-rına Diyanet İşleri Başkanımızı temsi-len katılmaktadır.

Bu toplantılardan en sonuncusu 25-27 Mayıs 2009 tarihinde Fransa’da Lille şehrinde yapılmıştır. Müşavir Şe-nay, Diyanet İşleri Başkanlığımız ta-rafından görevlendirilerek “Avrupa’da Barış Kültürüne Dinin Katkısı” konu-lu bu toplantıda müzakerelere iştirak etmiştir. Toplantıda “Barış Kültürüne Dinlerin Katkısı” konusu ele alınmış, dinlerin sadece inanç boyutu değil, ayrıca ahlâkî ve sosyal boyutu da ol-duğu, sosyal boyutu itibariyle de kül-türü şekillendiren bir etki yaptığı, bu noktada birlikte yaşamanın esaslarını belirlemede dini ahlaktan yararlanıla-bileceği, ihtilafın mümkün ve gerçek olduğu ancak ihtilafların çatışma ve şiddete dönüşmesine fırsat verilme-

mesi gerektiği, dinlerarası diyalogun bu anlamda önemli rolü olduğu üze-rinde duruldu. Sonunda da bu yönde bir basın açıklaması yayınlandı. Din Hizmetleri Müşaviri Şenay, toplantı-da, dinlerarası diyalog tolantılarının Avrupa’da gittikçe önem kazanması-nın esasen Avrupa’da Müslümanların kayda değer bir varlık göstermele-riyle ilgili olduğu, Müslümanlarla birarada yaşama konusunda Avrupa kültürünün daha fazla mesafe alması gerektiği, Müslümanların hem dini kaynakları hem de tarihi tecrübeleri itibariyle başka din mensuplarıyla bi-rarada yaşamaya Avrupalılardan daha fazla alışkın oldukları, dini liderlerin “dine hakaret” sözkonusu olduğu yer-de daha fazla seslerini yükseltmeleri gerektiği, örneğin Avrupa’da “dine ha-karet” olarak tanımlanacak örneklerin çoğunun İslam ile ve İslam Peygam-beri ile ilgili olduğu dolayısıyla İslam Peygamberi’ne yapılan hakaretlere karşı tüm dinlerin liderlerinin tepki göstermeleri gerektiği, dine hakaretle ifade özgürlüğü arasındaki ilişkinin iyi anlaşılması gerektiği, bu bağlamda Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin “medeniyet” bağlamında ele alınması-nın önemi, dini liderlerin İslamofobi konusunda daha duyarlı olması ge-rektiği hususlarında görüşlerini din temsilcileriyle paylaşmıştır.

Din Hizmetleri Müşaviri, Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldıDin Hizmetleri Müşaviri, Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı

KASIM 2009 | SAYI 8 | 5

HDV BÜLTEN

Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Adalet Bakanıyla konferansa katıldı

Avrupa Parlamentosu seçim-lerinden önce, Hollanda Adalet Bakanı E. Hirsch

Ballin ile Lahey Din Hizmetleri Mü-şaviri Doç. Dr. Bülent Şenay, 30 Mayıs 2009’da Amsterdam’da “Ortak Yönlerimiz” konulu bir konferans sundular. Konferansta, Din Hizmet-leri Müşaviri’nin “İslam’da Ortak Yaşamanın Dini ve Fıkhi Temelleri”

konulu konuşması, Adalet Bakanı tarafından dikkatle notlar alınarak izlendi. Bakan Ballin, Hollanda’da farklı kültür ve kimliklerin toplum-da temel ortak paydalarda uyumlu olmak kaydıyla kendilerini özgürce ifadeden yana olduğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. Konferans soru cevap bölümüyle sona erdi.

HİCRİ TARİHLER MİLADİ TARİHLERGÜN AY YIL GÜN AY-YIL HAF.GÜN DİNİ GÜNLER

2 0 1 0 Y I L I D İ N İ G Ü N L E R

1 SAFER 1431 16 OCAK-2010 CUMARTESİ1 R.EVVEL 1431 15 ŞUBAT-2010 PAZARTESİ

11 / 12 R.EVVEL 1431 25/26 ŞUBAT-2010 PERŞEMBE/CUMA MEVLİD KANDİLİ1 R.AHIR 1431 17 MART-2010 ÇARŞAMBA 1 C.EVVEL 1431 15 NİSAN-2010 PERŞEMBE 1 C.AHIR 1431 15 MAYIS-2010 CUMARTESİ 1 RECEB 1431 13 HAZİRAN-2010 PAZAR ÜÇ AYLAR’ın BAŞLANGICI

5 / 6 RECEB 1431 17/18 HAZİRAN-2010 PERŞEMBE/CUMA REGAİB KANDİLİ26/27 RECEB 1431 08/09 TEMMUZ-2010 PERŞEMBE/CUMA MİRAC KANDİLİ

1 SABAN 1431 13 TEMMUZ-2010 SALI14/15 SABAN 1431 26/27 TEMMUZ-2010 PAZARTESİ/SALI BERAT KANDİLİ

1 RAMAZAN 1431 11 AĞUSTOS-2010 ÇARŞAMBA RAMAZAN’IN BAŞLANGICI 26/27 RAMAZAN 1431 05/06 EYLÜL-2010 PAZAR/PAZARTESİ KADİR GECESİ

29 RAMAZAN 1431 08 EYLÜL-2010 ÇARŞAMBA AREFE1 ŞEVVAL 1431 09 EYLÜL-2010 PERŞEMBE RAMAZAN BAYRAMI (1.Gun) 2 ŞEVVAL 1431 10 EYLÜL-2010 CUMA RAMAZAN BAYRAMI (2.Gun) 3 ŞEVVAL 1431 11 EYLÜL-2010 CUMARTESİ RAMAZAN BAYRAMI (3.Gun) 1 ZİLKADE 1431 09 EKİM-2010 CUMARTESİ 1 ZİLHİCCE 1431 07 KASIM-2010 PAZAR 9 ZİLHİCCE 1431 15 KASIM-2010 PAZARTESİ AREFE10 ZİLHİCCE 1431 16 KASIM-2010 SALI KURBAN BAYRAMI (1.Gun) 11 ZİLHİCCE 1431 17 KASIM-2010 ÇARŞAMBA KURBAN BAYRAMI (2.Gun) 12 ZİLHİCCE 1431 18 KASIM-2010 PERŞEMBE KURBAN BAYRAMI (3.Gun) 13 ZİLHİCCE 1431 19 KASIM-2010 CUMA KURBAN BAYRAMI (4.Gun) 1 MUHARREM 1432 07 ARALIK-2010 SALI HİCRİ YILBAŞI

10 MUHARREM 1432 16 ARALIK-2010 PERŞEMBE AŞURE GÜNÜ

Yüce dinimiz İslam’ın bizlere bahşettiği en bü-yük bayram olan Kurban Bayramına, 27 Ka-sım 2009 Cuma günü bir kere daha ulaşma-

nın sevinç ve mutluluğunu yaşamaktayız. Bu bayram, adını Kurban ibadetinden almaktadır. Allah’ın hoşnut-luğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlâs esastır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Onların (kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.’’ Esasen Al-lah Teâlâ ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları iba-detleri kabul eder.

Kurban bir gelenek değil, kitap ve sünnetle meşru-iyeti sabit olan bir ibadettir. Kurban da zekât gibi Hic-retin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Kurbanlık deve ve sığırlar, Allah’ın size olan nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. O halde onları ön ayaklarından biri bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit onların et-lerinden yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin emrinize verdik ki, şükredesiniz.”

Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde şöyle bu-yurmuşlardır: “Âdemoğlu kurban bayramı günü, Al-lah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şüphesiz ki o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katın-da kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin.”

Sonuçta unutulmamalıdır ki, kurban ibadetinde maksat et ve kan ile ilgili değildir. Yeryüzünde hala çok sayıda insan kurban etine muhtaçtır. Kurban ibadeti aynı zamanda çok önemli bir sosyal yar-dımlaşma faaliyetidir. İnsan, kurban ibadeti vesile-siyle esasen tarihte ve günümüzde insan hayatının dokunulmazlığı ilkesini yüceltmekte, zalim krallar tarafından sahte tanrılara ve güçlere insanların kur-ban edildiği bir dönemde Hz.İbrahim diliyle “kimin canını kime kurban ediyorsun? Eğer o kadar kolaysa kendi oğlunu sahte tanrılara kurban et de görelim”

şeklindeki uyarı mesajının ifadesidir aynı zamanda. Esas olan insan hayatının dokunulmazlığıdır. İlgili kıssada anlatılan İsmail’in dokunulmazlığıdır. “Al-lah insanlara nice nimetler vermiştir. Bu nimetler-den gereği gibi yararlanın” denmiştir. Kurban vesi-lesiyle, insan “kendisinin ne sayesinde ve neye rağ-men hayatta kaldığını da idrak edip haddini bilme bilincine erer”. Bir lüks restorantta seçkin menüden sipariş ettiği yarı pişmiş bonfilenin hangi canlıdan geldiğini ve nerede nasıl kesildiğini sorgulamayan modern insan, özünde başkalarına yardım maksadı taşıyan bir ibadeti vahşetle ilişkilendirip, ‘hayvan kesmenin neresi ibadet anlamıyorum” dediğinde “kendi iki yüzlülüğünü” itiraf etmektedir belki de. Kurban ibadetiyle insana hatırlatılan bir anlamda şudur: “Hayat devam etmektedir. Siz insanlar za-ten yaşamak için doğada mevcut hayvan ve bitkiler-den yararlanıyorsunuz. Hiç değilse bunu yaparken Allah’ın hoşnutluğunu gözetip, O’nun yüce adını anıp, diğer muhtaç kullarına da yardım ederek bunu yapın.” İşte kurbanın anlamı budur. Haccın bereke-tiyle birleşip insanı arındıran bu kurbiyyet bir Bay-ram olarak da kutlanmaya değerdir.

Kurban Bayramına derin bir mana kazandıran önemli bir sebep de, bayram günlerinde ifa edilen hac ibadetidir. Hac ibadeti İslam’ın beş temel esasından bi-risidir. Dünyanın her tarafından, dilleri başka, renkleri başka, yurtları, kültürleri, ırkları başka fakat inanç ve gayeleri aynı olan milyonlarca Müslüman’ın hac ibadeti dolayısıyla bir araya gelmeleri Müslümanlar arasındaki birlik ve kardeşliğin en güzel ve en muhteşem bir örne-ğidir. İhramdan tavafa, arafattan kurbana Hac, doğum ve ölüm arasında bir hayat provasıdır. Hac bir tavaf-tır en nihayetinde. Hac ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir. Bu sahnede Yönetici olan Rab Allah-u Teâlâ’dır. Âdem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karak-terleridir. Sahneler Mescid’ûl Haram, Safa-Merve arası, Arafat, Meş’ar, ve Mina’dır. Önemli semboller Kâbe, Safa, Merve, gündüz, gece, güneş ışığı, güneşin batışı ve kurbandır. Kostüm ihramdır. Hiç bir makyaj yoktur. Hac’ca giden kişiler erkek, kadın, genç ve yaşlı siyah beyaz ne olursak olalım Allah’la şeytan arasındaki kar-şılaşmada Âdem İbrahim ve Hacer’in rolü tarafımızdan sanki tekrar yaşanır. İhram “ben geldim Ya Rab” de-

KURBAN BAYRAMI VE HAC MESAJI

6 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV BÜLTEN

6 | SAYI 8 | KASIM 2009

KASIM 2009 | SAYI 8 | 7

HDV BÜLTEN

KASIM 2009 | SAYI 8 | 7

menin tevazu ve kulluk giysisidir. Tevazu gösterilesi bir şey değil, yaşanılası bir haldir. Vakar ile kibir arasında sınır boyudur tevazu. İhram ile kişi sanki kendi kabrini ziyaret eder. Kişiye hayatının son noktası hatırlatılır ki yaşadığı her anın kıymetini bilme bilinci yükselsin. Bir parçacık halinde, bir kum tanesince kalabalığa katılıp bir damla olarak tavaf okyanusuna dalmak. Gurur ve kibirden sıyrılmak. Buraya onu bunu görmek ya da gös-teriş yapmak ya da zem zem bidonlarını doldurmak için gelmemek. Kime hangi hediyeyi götüreyim ama mas-rafa da girmeyeyim hesabında olmamak. “En konforlu haccı ben yaptım” hırsında olmamak, ihtirastan uzak durmak, gözyaşı pınarlarına set vurmamak. Zemzemin şırıltısı çağırana kadar yorulmak var sa’yde. Arafat mah-şer. Arafat ilim ve hikmet. Mina aşk ve inanç. Yer ve gök şahittir ki, artık nefsinin şeytanını taşlayabilecek-tir insan, Arafat’ta sabır Meş`ar’da sebat ettikten sonra. İbrahim imanımız ve İsmail ise nefsimizdir/canımızdır kurban edilecek, yani Allah”a yakınlaştırılacak. İman neredeyse bir med-cezirdir tavafını tamamlayan insan için. Haccın bu manası içerisinde Kurban, kınalı koç değildir esasen. Kurban demek, makam mevki para pul dünyalık ne varsa onun esaretinden kurtulup “Allah’a yakınlık arayışı” demektir.

Ortak sevinç ve mutluluk günleri olan bayram-ların, fert ve toplum üzerindeki fayda ve etkileri çok önemlidir. Bütün güzellik ve mutlulukların hâkim ol-duğu bayramlar, kardeşlik bağlarının kuvvetlendiği, mahzun ve buruk gönüllerin tamir edildiği, fakir ve kimsesizlerin aranıp gözetildiği, fakir ve muhtaçlara yar-

dım elinin uzatıldığı, çocukların sevindirildiği, dargın-lık ve kırgınlıkların giderildiği, af, hoşgörü ve kardeşlik duygularının doruk noktasına ulaştığı, yardımlaşma ve dayanışma ruhunun arttığı, yetim ve öksüzlerin göze-tildiği, müminlerin her zamankinden daha fazla Yüce Allah’a yaklaştığı, af ve mağfiret dilediği günlerdir. Be-lirtilen bu güzellikleri yerine getirdiğimiz zaman gerçek manada bayram kutlanmış olacaktır.

Bu kadar manevi güzelliklerle dolu olan bayram-lardan yeteri kadar fayda elde edebilmemiz için aramız-daki şahsi menfaat hesaplarını ve kırgınlıkları ortadan kaldırmalı, dargınlar barışmalı, sosyal yaralar sarılmalı, bütün Müminler kardeş olmalıdır.

Dünyanın muhtelif bölgelerinde mazlumların ve mağdurların felahına vesile olması dileğiyle, birbirimizi sevmeye, sevgiye ve barışa, Müslümanlar olarak birleş-meye ve dayanışmaya her zamandan daha çok muhtaç olduğumuzu unutmamalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle idrak edeceğimiz Kur-ban Bayramının camiamız ve bütün milletimiz için hayırlara ve içinde yaşadığımız Hollanda toplumunda huzurun devamına vesile olmasını, Yüce Mevla’dan ni-yaz ederim.

Doç. Dr. Bülent ŞENAY Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

İlk önce Mimar Sinan Camii’nde bir araya gelen iki dinin men-supları daha sonra yedişerli

gruplar halinde ve isteğe göre3 ve 6 km lik etaplarda barış yürüyüsü yaptı-lar. Karşılıklı soru ve cevaplarla dinle-rini ve kültürlerini birbirlerine tanıtan iki dinin mensupları birlikte yürüdü-ler. Onları bu barış yürüyüsünde ka-sabada birlikte yaşadıkları ve hiç bir dine inanmadığını ifade eden kimseler de yalnız bırakmadılar. Onlar da hem camide ve hem de yürüyüşte yerlerini aldılar. Yürüyüş sonrası camide çay ve kahve eşliğinde sohbetlere devam edil-di. Herkesin mutlu bir sekilde ayrıl-dığı bu toplantıda koordinatör, kilise

temsilcisi ve cami imamı tarafından yapılan konuşmalarda cok kültürlü-lüğün, misafirperverliğin ve diyaloğun öneminden bahsedildi.

Din görevlisi Dr. Ahmet Emin Sey-han yaptığı konuşmada bu tür etkin-liklerin insanları bir araya getirdiğini, birbirleri hakkında daha doğru bilgi sahibi olmalarına imkan tanıdığını, farklı kültürlere mensup insanların ortak insani değerler etrafında kolayca birleşebilmelerine ve hareket edebil-melerine fırsat sunduğunu ve bu tür diyalog ve barış ortamlarının deva-mında büyük yararlar olduğunu ifade etti.

8 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV BÜLTEN

Biddinghuizen’de, Cami ve Kilisenin işbirligi ile bu yıl ‘’Barış ve Kardeşlik Yürüyüşü’’nün dördüncüsü yapıldı Biddinghuizen’de, Cami ve Kilisenin işbirligi ile bu yıl ‘’Barış ve Kardeşlik Yürüyüşü’’nün dördüncüsü yapıldı

Kültürler ve Medeniyetler arası iletişimi güçlendirmek ve birbirini daha yakından tanımak amaclı etkinlikte bu yıl ‘’misafirperverlik’’ konusu işlendi.

KASIM 2009 | SAYI 8 | 9

HDV BÜLTEN

Kampen Nebi Camii’nden iftar

Kampen HDV Nebi Camii’nde, Yönetim

Kurulu, Kadınlar kolu, din görevlisi ve gençlik

kolları tarafından Ramazan Ayı içerisinde

bir iftar programı düzenlendi.

Yetişkinlere, gençlere ve çocuklara yönelik düzenlene bu

iftar programının cemaatin bir araya gelerek kaynaşmasına, gençlerimizin

farklı kişilerle tanışmasına ve çocukların Ramazanın anlamını daha

iyi kavramasına katkı sağladığını ifade eden din görevlisi ve Yönetim Kurulu,

bu tür programların düzenlenmeye devam edileceği müjdesini verdiler.

Almelo HDV Yunus Emre Camii’nde “Şeker ve Tansiyon Hastalıkları Taraması” yapıldı

7 Kasım 2009 tarihinde HDV Almelo Yunus Emre Camii Yönetim Kurulu, Kadınlar

Kolu, Ev Doktorları Grubu Zijp & van der Werff ve Twente Hastaneler Grubunun kalımıyla tansiyon, seker ve fazla kilo (Obezite) taraması ger-çekleştirildi.

HDV Almelo Yunus Emre Camii Kan-tininde düzenlenen tarama ve araştır-ma beklenin üzerinde 290 kişilik bir katılımla gerçekleştirildi. Ev doktor-ları bay Zijp ve bayan Van der Werff ‘inde katıldığı bu araştırmada ayrıca, sağlık danışmanı bayan S.Tosun ve HDV Almelo Yunus Emre Camii Yönetim Kurulu Üyesi va Kadınlar Kolu Başkanı ve Başhemşire M. Akbay-Öztürk ‘de o r g a n i z e d e aktif bir şe-kilde görev a lmı ş l a rd ı r.

HDV Al-melo Yunus Emre Camii Yönetim Ku-rulu adına bir

değerlendirme yapan sekreter N Sucu “Yapılan sosyal ve sağlık faliyetleri ca-milerimize karşı ilgiyi artıracak, Müs-lüman toplumun kaynaşmasını sağ-layarak, toplu hareket etme bilincini artıracaktır. Daha güzel faliyetler orga-nize etmeyi Yüce Rabbimizden niyaz eder saygılarımızı sunarız.”şeklinde konuştu.

Abdülkadir Canlı Hocamız’da sağlık taramasına katılanlardandı

Abdülkadir Canlı Hocamız’da sağlık taramasına katılanlardandı

Yönetim kurulu üyemiz Bayar da sağlık araştırmasında

Pe y g a m b e r i m i z i n Mekke’den Medine’ye hicretlerinin ikinci yılın-

da meşru kılınmıştır. Peygamberi-miz Medine’ye hicret buyurdukla-rında Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Peygamberimiz: “Bu günler ne oluyor?” diye sorduğun-da, onlar “Biz cahiliyette bu gün-lerde oynayıp eğlenirdik.’’ dediler. Bunun üzerine peygamberimiz: “Bunların yerine Allah Teâla size daha hayırlı iki gün verdi: Rama-zan bayramı, kurban bayramı” (18) buyurdu. Ramazan bayramı nama-zı gibi kurban bayramı namazı da vaciptir ve Cuma namazının şart-larına tabidir. Yani Cuma namazını kılmakla yükümlü olanlar, bayram namazını kılmakla da yükümlü-dürler. Ancak Cuma namazı farz, bayram namazı ise vaciptir.

Bayram namazı Güneş doğduktan ve kerahet

vakti çıktıktan sonra, öğleye ka-dar kılınır. Herhangi bir sebeple ilk günü kılınamazsa ertesi günü kılınır. Bayram namazı Cuma na-mazı gibi ancak cemaatle kılınır. İki rekattır. Şöyle niyet edilir: “Ni-yet ettim Allah rızası için kurban bayram namazını kılmaya, uydum imama.’’ Bundan sonra tekbir alı-nır. Birinci rekatta “Süphaneke”

okunur. Sonra imam açıktan, ce-maat tarafından da gizlice üç defa “Allahü ekber” diye tekbir alınır. İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırı-lır, sonra yanlara salıverilir. Üçüncü tekbirin peşinden eller yanlara sa-lıverilmeyip bağlanır. İmam Fatiha ve sure okur; cemaat dinler. Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rukû ve secde yapılır. İkinci rekata kal-kıldığında imam önce Fatiha ve sûre okur. Sonra birinci rekatta olduğu gibi üç defa tekbir alınır. Her üç tekbirde de eller yukarı kal-dırılıp yanlara salıverilir. Dördüncü tekbir ile rukûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur, tehiyyât ve salli barik okunur, sonra selâm verilir.

Bayram Gecesi ve Günlerinde Yapılması Müstehap Olan Şeyler a) Bayram gecelerini dua ve ibadetle ihya etmek, kaza namazı kılmak, Kur’an okumak ve Allah Teâlâ’dan af ve mağfiret dilemek. Çünkü du-aların makbul olduğu gecelerden birisi de bayram geceleridir. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Ramazan ve kurban bayramı gecele-rini, sevabını umarak ibadetle geçiren kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez.”(l9) b) Bayram sabahı erken kalkarak yıkanıp temizlendikten sonra namaza gitmek. c) Güzel koku sürünmek. d) Temiz ve yeni elbise giyinmek. e) Gücü yetiyorsa namaza yürüyerek gitmek. f ) Güler yüzlü ve sevinçli görünmek. g) Yoksullara çokça sadaka vermek.

h) Bayram namazına giderken yolda tekbir getirmek. i) Kurban kesecekse kurban etinden yiyinceye kadar oruç tutuyormuş gibi bir şey yiyip içmemek. j) Kurban etinden iftar etmek. Çünkü peygamberimiz böyle yaparlardı. k) Çoluk çocuğuna bolluk göstermek. Bütün bunlar bayramda yapılması müstehap olan işlerdir.

Bayram günleri sevinç günleri-dir. Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü görünmek tavsiye edilmiştir. Bu itibarla bayramın toplum haya-tımızda üstün yeri ve değeri vardır. Bayram günleri toplum şuuru bü-tünleşir. Toplum fertleri birbirleriy-le sevinip kaynaşır. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları için-de bunalan, bitkin ve yorgun hale gelen insanları bayramlar dinçleşti-rir ve çalışma azimlerini artırır. Bu günlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir, birlik ve kardeşliğimiz güçlenir. Bayram sabahı camilerimizi dolduran kala-balıkların hep birlikte ve içtenlikle yüce Allah’a yönelmeleri, O’ndan af ve bağış dilemeleri ayrı bir önem taşır. Çünkü böyle bir amaçla bir araya gelen, aynı iman ve heyecanı taşıyan toplulukları yüce Allah’ın rahmeti kuşatır ve onları affeder.

FIKIH KÖŞESİ

Kurban Bayramı

10 | SAYI 8 | KASIM 2009

KASIM 2009 | SAYI 8 | 11

HDV BÜLTEN

27 Eylül Pazar günü Leiden Mimar Sinan Camii’ne bün-yesindeki Türk İslam Der-

neği ile BCPLUS Bibliotheek’in or-taklaşa düzenlemiş olduğu bir kültür programı düzenlendi. Farklı kültür-lerden müzik gösterileri, çeşitli ku-rum ve kuruluşların temsilcilerinin ve birçok davetlinin de hazır bulun-duğu geniş bir katılımla halkevinde yapıldı. Programa BCPLUS kuru-munun müdürü, Mimar Sinan Cami Başkanı Hasan Güney, Din Görevlisi Bayram Özdemir ile Leiden şehri ci-varında oturan birçok davetli katıldı. Kültür akşamında Faslıların sunduğu Tasavvuf müziği ve ardından Kar-delen gurubunun sunduğu ilahi ve Mevlevi gösterisiyle de yer aldı.

Muzik arasında çalışma gurup-larında gösteriler yapıldı. Faslıların darbuka gösterisi, Hasan Coşar tara-fından yapılan Ebru gösterisi gelenle-rin ilgisini çekti.

Akşam da ziyaretçiler arasında do-lasan şerbetçi ve sembolik Nasreddin Hoca da ayrıca davetlilerin ilgisini çekti.

Rotterdam HDV Mevlana Camii cemaatinden burs kampanyasına rekor katılım

Hollanda Diyanet Vakfının vatandaşlarımız işbirliğiyle başlatmış olduğu “Sende bir öğrenci okut” kampanya-sına Rotterdam HDV Mevlana Camii’nden 82 hayırse-

ver vatandaşımız katılmıştır. Kampanyaya katılan vatandaşlarımızın verdiği burslar Vakfımıza müracaat eden öğrenciler arasında yapılan seçme sonucunda ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderilmiştir. Din Gö-revlisi Bayram Danacı “Hayırda yarışmak” bağlamında bu kampan-yada Hollanda genelinde ilk sırada olmaktan dolayı mutlu olduklarını ve bu sayının ileriki yıllarda daha da artacağını umut ettiğini ayrıca Hollanda’da eğitim gören genç kardeşlerimizin kampanyaya ilgisiz kal-madıklarını, okul harçlıklarından artırarak bu kampanyaya katıldıkla-rını, hatta iki üç arkadaş birleşerek Türkiye’de bir öğrenci okuttukla-rını, bunun da çok anlamlı olduğunu söyleyerek kampanyaya katılan bütün hayırsever vatandaşlarımıza teşekkür etti.

Leiden HDV Mimar Sinan Camii’nde kültür programı

Rotterdam HDV Kocatepe Camii Yönetimi, Kadın kol-ları ve Din görevlisi Lütfü

Aydın tarafından Kadir gecesi müna-setiyle bölgedeki hastaneye bir ziya-ret düzenlendi. Hastalara ve hastane çalışanlarına çiçekler dağıltılarak şifa temennisinde bulunuldu. Müslüman-lar açısından günün önemi hakkında kısa bilgiler verildi. Hastaların ve ça-lışanların ziyaretten dolayı memnun kaldıkları gözlendi. Bazıları çocukları tarafından ziyaret edilmezken hiç ta-nımadıkları kişilerce ziyaret edilmeleri dolayısıyla çok duygulandıklarını dile getirdiler. Ziyaret, Hastane yöneticile-rinin uğurlamasıyla son buldu.

Rotterdam HDV Kocatepe Camii’nden

hastane ziyareti

HDV Kocatepe Camii kadınlar kolu 5 Kasım Perşembe akşamı cemaatin ka-tılımıyla bayan hacılara kına programı

tertip ettiler. Program her sene gelenek-sel hale getiril-diğinden yo-ğun bir ilgiyle takip ediliyor.

12 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV BÜLTEN

Leerdam HDV Anadolu Camii’nden kermes

Leerdam HDV Anadolu Ca-mii Yönetim Kurulu, Kadın Kollarının da desteğiyle cami

yararına bir kermes düzenledi. Krali-çenin doğum günü olması nedeniyle Leerdam şehir merkezinde kiralanan bir stant da Türk mutfağından örnek-ler sergilendi. Kadın kollarının orga-nizesi ile düzenlenen bu kermesten elde edilen gelir Leerdam HDV Ana-dolu Camiine bağışlandı.

Rotterdam HDV Kocatepe Camii Kadınlar Kolundan hacı adaylarına Kına

KASIM 2009 | SAYI 8 | 13

HDV BÜLTEN

Hac Suresi (22) 37;

“Kurbanlarınızın etleri ve kanları asla

Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a

karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin

hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı

Allah’ı büyük tanıyasınız. (Ey Muhammed!) Vazifelerini

güzelce yapan iyilik edenleri müjdele”.

“Resulullah (sav) şöyle

buyurdu: “Kurban gününü bayram olarak

kutlamakla emrolundum. Onu bu ümmet için Allah

bayram kılmıştır”.

(Kütübü sitte, Hac ve Umre Faslı)

14 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV BÜLTEN

Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Rotterdam Mev-lana Camii Konferans

salonunda düzenlenen, Yazar ve Kabare oyuncusu Funda Müjde ta-rafından yönetilen konferansa T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Al-tuğ, Hollanda Çevre Vakfı (İVN) 2. Başkanı Hugo Bunte, T.C. Rotter-dam Başkonsolosluğu Din Hizmet-leri Ataşesi Fevzi Hamurcu, TEMA Hollanda Başkanı Deniz Köker, TEMA Hollanda Müdürü Serdar Köker, Hollanda Çevre kurumların-dan temsilciler, din görevlileri, cami yönetimi ve kurum-kuruluş tem-silcileri katıldı. Çevre konusunda kamuoyu bilincinin çok önemli ol-duğunu dile getiren T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, “Sorun-ların çözümü ancak kamu sektörü, özel sektör, hükümet dışı kuruluşlar ile sivil toplum arasında oluşturula-cak bir işbirliği sonucunda mümkün olabilecektir. Çevre sorunlarının

çözümü, uluslararası işbirliğini ve uluslararası topluluğun tüm bireyle-rinin aktif katılımını gerekli kılmak-tadır.” dedi.

Başkonsolos Esen Altuğ konuşma-sında, “Nüfus artışı, hızlı şehirleşme ve sanayileşmenin yarattığı olumsuz çevre koşulları iklim değişikliğinin de etkisiyle küresel bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır. Her bireyin çevre konusunda duyarlı olması, so-runa değil, çözüme taraf olması ile çevre sorunlarının aşılmasında iler-leme kaydedilebilir. Buda eğitimle mümkündür. Çocuklarımızı çok erken yaşlardan itibaren yazılı, gör-sel ve uygulamalı eğitime tabi tut-malıyız. Türk Dışişleri bakanlığımız bünyesinde özel bir çevre ile alakalı dairemiz var. Su ve çevre artık ulus-lararası bir sorun haline geldi. Dev-letlerarası ilişkilerde büyük önem taşıyor.” vurgusunu yaptı.

Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ konuşmasını şöyle noktaladı: “Yaptığım bir araştırmaya göre; şu-anda dünyamızda 1,1 milyar insan ‘güvenli ve temiz suya’ erişimden yoksun. 2025 yılında dünyamızın yarı nüfusu suya erişimden yoksun olacak ve buda büyük bir sıkıntıya yol açacaktır. Bu sıkıntı ekonomik, sağlık ve sosyal sıkıntıları da berabe-rinde getirecektir.”

Hollanda Çevre Vakfı (İVN) 2. Başkanı Hugo Bunte şunları söyledi: “Bu güzel camide, ‘İslam ve Çevre’ konulu konferansa iştirak ettiğimiz-den dolayı çok memnunuz. IVN ile TEMA vakfı olarak birlikte bu kon-feransta nerden nereye gidiyoruz, diye insanları aydınlatmak istedik. Türk ya da Hollandalı fark etmez, ev içinde ve dışında doğayı korumak için neler yapmalıyız? Bu konularda konferansa katılan davetlilerin oluş-turduğu çeşitli çalışma gruplarında ortak değerlendirmeler yapacağız.”

Rotterdam HDV Mevlana Camii’nde “İslam ve Çevre; Bir Bütündür” konferansı

TEMA Hollanda, Hollanda Çevre Vakfı (İVN) ve Hollanda Diyanet Vakfı tarafından ortaklaşa tertip edilen ‘İslam ve Çevre Semineri’nde, son yıllarda had safhaya ulaşan çevre kirliliği, doğanın korunması, çevre bilinci ve İslamiyet’te çevrenin önemi ele alındı.

KASIM 2009 | SAYI 8 | 15

HDV BÜLTEN

Leerdam HDV Anadolu Camii’nden çocuklara piknikLeerdam HDV Anadolu Camii’nden çocuklara piknik Leerdam HDV Anadolu

Camii Yönetim Kurulu, camide derslere devam eden

çocuklar için bir piknik programı düzenledi. Genç kızlardan oluşan bayan gençlik kollarının destek ve yardımıyla düzenlenen programda çocuklar hem piknik yapmış hem de doyasıya eğlenmiş oldular.

T.C. Rotterdam Başkonsoloslu-ğu Din Hizmetleri Ataşesi Fevzi Hamurcu, programın icra edildiği mekânı çok manidar bularak, ‘Kim olursan ol, yine gel’ diye herkesi ça-ğıran, gönlü gök kubbe kadar geniş bir İslam mütefekkiri olan adını taşı-yan Mevlana’nın adını taşıyan Mev-lana Camii olmasının yerinde bir karar olduğunun altını çizdi.

Ataşe Fevzi Hamurcu, “Çevreyi korumak ve temiz tutmak, bir Müs-lüman için hem insani hem de dini görevdir. Onu kirletmek, aynı çev-reyi paylaşan canlı -cansız tüm var-lıklara karşı işlenmiş bir suçtur, kul hakkını ihlal etmektir. Rotterdam Mevlana Camii ve diğer HDV cami-

leri çevreyle ilgili böylesi programla-rı desteklemekte ve katkı sağlamak-tadır. Örneğin, 5 din görevlimiz bu çalışma konferansına katkı vermek-tedir. Öte yandan birkaç yıl önce HDV camileri TEMA ile işbirliği yaparak Türkiye’de izin yolunda bir ‘Diyanet Ormanı’ kurmuştur. Yüce yaradan, içinde bulunduğumuz çev-reyi ve tüm evreni bir düzen ve den-ge içinde yaratmıştır. Evrendeki bu ‘ekolojik denge’ hakkında Yüce Al-lah şöyle demektedir: Kuşkusuz biz her şeyi yerli yerince, belli bir düzen

ve dengede yarattık. (Kamer 54/49” şeklinde konuştu.

TEMA Hollanda Başkanı Deniz Köker, TEMA Vakfı’nın her ne ka-dar da Türkiye’de kurulan bir vakıf olsa da Hollanda’da TEMA Hol-landa olarak ülke genelinde birçok çevre konusunda bu gibi organize-ler yaptıklarını dile getirdi.Yapılan konuşmaların ardından oluşturulan ‘Çalışma Grupları’nda katılımcılar, görüşlerini dile getirme fırsatı bul-dular.

16 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV BÜLTEN

HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde Eğitim çalışmalarıHDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde Eğitim çalışmaları

Hollanda Diyanet Vakfı Zaandam Sultan Ahmet Camii Eğitim Komisyonu 1 Haziran 2008 tarihinden itibaren eğitim faaliyetlerini yürütmektedir. Erdoğan Öztürk’ün başkanlığını yaptığı eğitim komisyonu yedi kişiden oluşmaktadır.

Proje HedefleriHollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarımı-zın en çok karşılaştıkları problemler; dil, din, kültürel yozlaşma ve eğitim sorunla-rıdır. Velilerimiz, çocuklarımızın geleceği açısından, kendi dillerini, kültürlerini ve inançlarını kaybetme korkusundan dola-yı derin bir endişe yaşamaktadırlar. Ken-di değer yargıları ve özellikle inanç, örf ve adetlerini devam ettirebilmeleri için belirtilen alanlarda eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. Bu sorunları aşmak ancak eğitim ile mümkün olabilecektir. Eğitime yapılan her yatırımın geleceğimize yapılan en değerli yatırım olduğuna inanmaktayız.

Zaandam ve çevresinin en büyük cami ve kültür merkezi olup, Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Sultan Ahmet Camii’nde bu konuda Türk toplumunun beklentileri doğrultusunda faaliyetler yapılmaktadır. Çıkış noktamız Hollanda toplumuna ka-tılmak ve asimile olmadan uyum sağlama-yı kolaylaştırmaktan öte hiçbir gaye taşı-mamaktadır.

Bu sebeple, ilmi, okumayı, öğrenmeyi ve öğretmeyi özellikle teşvik eden, hem dün-ya hem de ahiret için gerekli olan bilgile-

ri tahsil etmeyi farz kılan dinimiz, bunu bize sağlayacak olan eğitim ve öğretimin ve bunlarla ilgili olan müesseselerin mü-kemmel olmasını ister. Bütün bunlardan hareket eden Eğitim Komisyonumuz aşa-ğıda belirtilen eğitim faaliyetlerini gerçek-leştirmektedir:

CITO / NIO Hazırlık DersleriÖğrencilere verilen tavsiyeler karşılaştırıl-dığında, Hollandalı öğrencilere göre aynı şartlardaki yabancı öğrencilerin daha dü-şük seviyeli okullara yönlendirildiği gö-rülmektedir. Bunun yanı sıra genel olarak Türk çocuklarının Hollandaca alt yapıla-rının zayıf olduğu ve velilerin Hollanda eğitim sistemi hakkında yeterli bilgilerinin olmadığı bilinmektedir.

Bu konuda yaptığımız çalışmalarla ço-cuklarımızın var olan kabiliyetlerini öne çıkarmayı ve hak ettikleri eğitim seviyesini yakalayabilmelerine yardımcı olmayı he-defliyoruz.

Yaptığımız eğitim çalışmalarında ilk ola-rak öğrencinin genel durumu tespit edi-lerek desteğe ihtiyaç duyduğu alanlar ortaya çıkarılmakta ve bu eksikliklerin

tamamlaması yönünde gerekli tedbirlerin alınması sağlanmaktadır. Öğrenciler bu şekilde CITO veya NIO (Nederlandse Intelligentietest voor Onderwijsniveau) seviye belirleme sınavlarına en iyi şekilde hazırlanmaktadır. Bunun yanı sıra, öğrenci gelişimini zaman içerisinde takibe alarak, çocukların bu çalışmalarla sadece bilgileri-nin artmasını değil, sınavlara özgüvenleri artmış olarak girmelerini sağlayarak daha iyi bir sonuç almalarını hedefliyoruz.

İlkokul grup 7 ve 8’e devam eden 10–12 yaş arasındaki çocuklarımıza azami 8–10 kişilik gruplar halinde verdiğimiz hafta-lık dersler sayesinde kendilerinin daha iyi bir özgüvene sahip olmaları, ortaokul ve ilerisi için iyi bir tercih yapmaları gaye edinilmektedir. Verilen dersler sayesinde Hollandaca dil, matematik ve “CITO / NIO toets” yapmalarına yardımcı olmaları hedeflenmektedir. Sonuç olarak, bu kurs-lara katılan çocuklarımızın kabiliyetlerine göre, CITO toetslarını üstün başarı ile ya-pıp VMBO, HAVO veya VWO seçimin-de kolaylık olacağını düşünmekteyiz. Şuan toplam 50 öğrencimiz 4 grup halinde bu dersleri takip etmektedir.

KASIM 2009 | SAYI 8 | 17

HDV BÜLTEN

Türk Dili ve Kültürü Dersleri7 – 12 yaş grubu arasındaki çocuklarımız, vereceğimiz bir konuyu 3 veya 4 kişilik gruplar halinde 4 hafta içinde araştırarak bilgi sahibi olacaklardır. Çocuklarımız edindikleri bu bilgileri diğer arkadaşlarıyla sınıf ortamında paylaşarak ‘birlikte öğren-me’ sağlanacaktır.

Bu yöntemle amacımız çocuklarımızın ezberden ziyade araştırmaya açık, eğitici ve öğretici çalışma kabiliyetini artırma-yı hedeflemekteyiz. Çocuklarımız kendi performanslarına göre, iki öğretmen deste-ğiyle çalışmaktadırlar. Türk dili ve kültürü dersleri şunları hedeflemektedir;• Türk dilini öğretmek, ilerletmek ve anlamak• Türk adetlerini ve geleneklerini yaşamak ve yaşatmak,• Türk kültürünü benimsemek (müzik, edebiyat vs.),• Başkalarını da göz ardı etmeden kimliği-mizin ve özgüvenimizin gelişmesine fırsat vermek,• Çok kültürlü toplumda yaşamak ve yaşatmak,• Aslımızı (Türklerin Hollanda’ya gel-melerinin sebebini) bilmek ve neslimizi korumak,• Türk tarihini öğretmek,• İslam dinini ve geleneklerini öğretmek

Hedefimize ulaşmak için var olan bütün Türk ve Hollanda kurum ve kuruluşları ile beraber çalışmak ve onlarla istişare etmek, şeffaf ve demokratik bir sistemle ayrım-cılık yapmadan, hiç kimseyi veya grubu dışlamamaya büyük bir özen ve gayret sarf etmekteyiz.

Çocukların genel olarak konuları öğren-meleri ve gelişmiş yerel eğitim sistemine

göre çalışmaları ve verilen bilginin uyum, özgüven, sağlam karakter oluşması, biyog-rafilerini anlatırken mahcup olmamaları, toplumda güzel bir yere sahip olmaları, kendi değerlerimizden kopmamaları ve ni-hayet iki dili de mükemmel bir şekilde öğ-renebilmeleridir. Araştırmalar göstermiştir ki ana dilini iyi bilen bir çocuk başka bir yabancı dili çok daha kolaylıkla öğrenebil-mektedir.

Velilerle yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde eksiklerimizi şu şekilde tespit ettik; dil, din, kültür, coğrafya, tarih, mü-zik vb konuları 12 başlık altında topladık.Öğrencilerin eğitim yılı içinde derslerde işlediği konuları şu şekilde belirledik;1. Milli ve dini bayram günlerimiz2. Takvim, mevsim, saat ve gün bilgisi3. Türkiye coğrafyası4. Genel Türk tarihi5. Genel Osmanlı tarihi6. Cumhuriyet tarihi7. Türkçe alfabesi8. İslam ve diğer hak dinler9. Şiir ve hikâyelerin (anlayarak) okunması10. Müzik, tiyatro, halk oyunları

11. Hollanda’daki Türklerin özgeçmişi12. Çok kültürlü toplumda yaşam

Şuan toplam 30 öğrencimiz 2 grup halin-de bu dersleri takip etmekte.

“Uzaktaki Yakınlarımız Projesi”T.C. Millî Eğitim Bakanlığı, yurt dışın-daki vatandaşlara dilini, kültürünü, ta-rihini öğretmek amacıyla eğitim mater-yalleri hazırladı. Uzaktaki Yakınlarımız Projesi”nin, yurt dışındaki vatandaşların eğitim ihtiyaçlarına yanıt vereceğini ifade ediliyor. Proje kapsamında ders kitapları, çalışma kitapları hazırlandı. Bu kitapların Türk çocuklarının eğitim gördüğü ülkele-re gönderileceği, kitapların yurt dışındaki öğretmenlere, öğrencilere, konsolosluk-lara, büyükelçiliklere ücretsiz dağıtılacağı bildirildi. Ayrıca bu projenin, Türk ve kül-türünün tanıtılmasına önemli katkı sağla-yacağı belirtilmekte. Bu çalışmayla Türkçe ve Türk Kültürü dersine giren öğretmenle-rimizin, öğrencilerimizin materyal ihtiyacı karşılanmış olacaktır. Öğretmenlerimizin, öğrencilerin karşısına daha donanımlı gel-meleri sağlanacaktır. Kendi kültürünün ve dilinin zenginliklerini bilmeyen, başka kültürlerden haz alamaz ve kültürel farklı-lığa saygı gösteremez. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğimiz bu eğitim projesinden yararlanmamızda her aşamada rehberlik etmekte ve yardımcı olmaktadır.

Hollanda da yaşayan velilerden, çocukla-rının bulundukları yörede organize edilen Türkçe derslerine göndermelerini rica edi-yoruz. Eğer o yörede henüz Türkçe dersleri verilmiyorsa velilerden, Türkçe derslerini organize etmek için gerekli ön çalışma-lara katılmalarını rica ediyoruz. Bu konu ile ilgili çalışma yapmak isteyenler bize bir e-posta atarak gerekli bilgileri alabilirler. [email protected]

18 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV BÜLTEN

Ev Ödevlerinde DestekGenel olarak velilerin eğitim seviyesi gi-derek yükselmekte olsa da, çocuklarına eğitimleri konusunda yeterince yardımcı olamadıkları görülmektedir. Bu sorun il-kokullarda grup 6’ dan itibaren kendini göstermektedir. Öğrencilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan birisi okuduklarını anlayamamaları ve matematik derslerinde zayıf olmalarıdır. Anne-babaların ve okul-ların dilek ve talepleri de göz önüne alı-narak öğrenciye ihtiyaç duyduğu derslerde özel yardımcı olunmaktadır.

Din Dersleri Din dersleri Din Hizmetleri Müşavirliği-miz rehberliğinde Diyanet görevlisi ko-ordinesinde bu konuda eğitilmiş kişiler tarafından verilmektedir. Eylül ayı itibari ile toplam 170 öğrencimiz 8 grup halinde Cumartesi ve Pazar olmak üzere dersleri takip etmektedir. Öğrencilerin kayıtları hazırladığımız bir program yardımıyla bilgisayar ortamında öğrencilerin hangi gruplarda ders aldıkları, devam-devam-sızlıklar gibi veriler kolayca muhafaza edilmektedir. Din Hizmetleri Ataşemiz’de aylık olarak öğrencilerin eğitim durumu hakkında bilgilendirilmektedir.

Eğitim Komisyonu olarak siz velilerimiz ve öğrencilerimizle başarılı ve mutlu bir öğre-tim yılı geçirmeyi diliyoruz.

Sneek HDV Ayasofya Camii Din Görevlisi Mustafa Haşimoğlu ta-rafından yetiştirilen ve yarışma-

larda dereceye giren öğrencilere ödülleri HDV Yönetim Kurulu Üyesi, Recep Er-koç tarafından verildi. Öğrenciler, 2009 yılında Hollanda genelinde yapılan ya-rışmalarda dereceye girmiş ve Ramazan Ayında kendileri için iftar program dü-zenlenmişti.

Sneekte dereceye giren öğrencilere belge verildi

KASIM 2009 | SAYI 8 | 19

HDV BÜLTENHDV BÜLTEN

Rotterdam HDV Kocatepe Camii’nde ihtida töreni

Rotterdam HDV Kocatepe Camii’nde ihtida töreniRotterdam HDV Kocatepe

Camii’nde ihtida töreni düzenlendi. Hollanda ve

Sürinam uyruklu iki kişi, araştırma-ları sonucu müslüman olmaya karar verdiklerini belirterek HDV Kocatepe Camii din görevisi Lütfi Aydın’a mü-racaat ettiler. Tamamen gönüllü ola-

rak müslüman olmaya karar verdikle-rini belirten bu iki kişi için Kocatepe camiinde bir ihtida töreni düzenlendi. Törende bu kişilere Rauf ve Bilal isim-leri verilerek ayrıca isimleri ile ilgili de bilgiler verildi. Tören sonrası camii gezdirildi. Tören Cami Yönetimi tara-fından yapılan ikramla son buldu.

Yine Hollanda uyruklu Nataşa aş-tırmaları sonucu müslüman olmaya karar vererek Kocatepe Camii Din görevisi Lütfi Aydınla görüştü. Müs-lüman olan Nataşaya Zeynep ismi verildi Kendisine ayrıca Hollandaca Kur’an-ı Kerim ve Hollandaca İlmihal kitabı hediye edildi.

İmam-ı Malik’in yanı-na geldiği zaman, yirmi yaşlarında bulunuyordu.

İmam-ı Malik onu himayesine alıp, dokuz yıl müddetle ilim öğ-retti. İlimde yüksek bir dereceye ulaşan imam-ı Şafii Mekke’ye dönünce, oraya gelen Yemen va-lisi, onu Yemen’e götürüp kadı-lık vazifesi verdi. Beş yıl kadar bu görevi yaptıktan sonra, Bağdat’a giderek, ilmini ilerletmek için, İmam-ı A’zam’ın talebesi olan İmam-ı Muhammed’den ders almaya başladı. İmam-ı Muham-med onu kendi himayesine alıp, yazmış olduğu kitaplarını okut-mak suretiyle, Irak’ta tedvin edi-len fıkıh ilmini ve Irak’ta meşhur olan rivayetleri öğretti, İmam-ı Muhammed ayrıca İmam-ı Şafii’nin üvey babası idi. İmam-ı Şafii onun ilminden ve kitapla-rından çok istifade etmiştir.

Ebu Ubeyd şöyle demiştir:İmam-ı Şafii’den duy-dum, buyurdu ki, “İmam-ı Muhammed’den öğrendiğim meselelerle ve ilimle, bir deve yükü kitap yazdım. Eğer o ol-masaydı ilim kapısının eşiğinde kalmıştım. Bütün insanlar ilim-de, Irak âlimlerinin, Irak âlimleri de Kufe âlimlerinin çocuklarıdır. Onlar da Ebu Hanife’nin ço-cuklarıdır.” Yani bir babanın ço-cukları için lazım olan nafakayı

kazanıp, çocuklarını beslemesi gibi, İmam-ı A’zam Ebu Hanife hazretleri de kendinden sonra-kileri böylece ilimle beslemiş ve doyurmuştur.

İmam-ı Şafii, Bağdat’ta imam-ı Muhammed’den aldığı dersleri tamamlayıp, Mekke’ye döndü. Burada bir müddet inceleme ve araştırmalar yapıp, ayrıca talebe-lere ders verdi. Bilhassa hac mev-siminde çeşitli İslam beldelerin-den gelen ilim adamları ondan ilim öğrenirlerdi. Mekke’deki bu ikameti dokuz yıl kadar sür-

dü. Sonra tekrar Bağdat’a gitti. Bu sırada Bağdat İslam âlemi-nin önemli bir ilim merkezi idi. Burada bulunan âlimler, İmam-ı Şafii’ye hürmet göstermiş ve ilim talebeleri onun etrafında top-lanmıştır. Bağdat âlimleri dahi ondan ders almışlardır. Daha önce Mekke’de İmam-ı Şafii ile görüşen ve ondan hadis dinleyen Ahmed bin Hanbel talebe ol-muş, onun üstünlüğüne hayran kalmıştır. Yine İmam-ı Şafii ile emsal olan Ishak bin Raheveyh

ve benzerleri ondan ilim tahsil etmiştir. Herkes onun dersi-ne koşuyor ve verdiği fetvalara hayran kalıyordu. Ders ve fetva vermekte uyguladığı usul, geniş olarak açıkladığı istinbat (kay-naklardan hüküm çıkarma) usu-lü olan, usul-i fıkıh ilmi idi.

O buna göre açıklamalarda bulunuyordu. Güzel ve açık konuşması, ifade ve izah tarzı, münazara kuvveti ve tesir bakı-mından çok güçlü idi. İmam-ı Şafii Bağdat’ta bulunduğu sırada (el-Kitab-ül Bağdadiyye) adı-nı verdiği eserini yazdı. İmam-ı Şafii’nin üstün şahsiyetine ve yüksek ilmine hayranlık duya-rak, ondan ders alıp ilim öğ-renen talebelerinden bir kısmı şunlardır: Ahmed bin Hanbel, İshak bin Raheveyh, ez-Zafera-ni, Ebu Sevr İbrahim bin Halid, Ebu İbrahim Müzeni, Rebi’ bin Süleyman-ı Muradi gibi bir çok âlim. Daha sonraki asırlarda, Şa-fii mezhebinde yetişmiş âlimler-den meşhur olanlardan bazıları da şunlardır: Hadis âlimlerin-den imam-ı Nesai, kelam (aka-id) âlimlerinden Ebul-Hasen-i Eşari, imam-ı Maverdi, imam-ı Nevevi, imam-ül-Haremeyn Ab-dülmelik bin Abdullah, imam-ı Gazali, İbni Hacer-i Mekki... Kaffal-ı Kebir, İbni Subki, imam-ı Suyuti v.b. (devam edecek)

Ehl-i sünnet vel-cemaatin dört büyük mezhebinden biri olan Şafii mezhebinin reisidir. Adı, Muhammed bin İdris’tir. Dedesinin dedesi Şafi, Kureyş kabilesinden ve eshab-ı kiramdan olduğu için, Şafii adı ile meşhur olmuştur.

İMAM-I ŞAFİİ (II)

“İmam-ı Muhammed’den

öğrendiğim meselelerle ve ilimle, bir deve yükü

kitap yazdım.”

İSLÂM BÜYÜKLERİ

20 | SAYI 8 | KASIM 2009(Kaynak: İslam Büyükleri Ansiklopedisi)

T.C. Başbakanlık bünyesinde bulunan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nden 5

kişilik bir heyet çeşitli görüşmeler ve toplantılar yapmak icin Hollanda´ya geldi. Heyette, Kadının Statüsü Ge-nel Müdürü Esengül Civelek, Kadı-nın Statüsü Genel Müdür Yardımcısı Leyla Coşkun, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve HÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Şevkat Bahar Özva-rış, Kadının Statüsü Genel Müdürlü-ğü Dış İlişkiler Daire Başkanı Şengül Altan-Arslan ve Ankara Üniversitesi

Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Uzman Psikolog Seda Haran’dan oluşan heyet, Hollanda’nın değişik bölgelerinde bayanlara yönelik çeşitli toplantılar yaptılar.

Bayanlara yönelik olarak yapılan toplantılardan biri de 14 Ekim 2009 Çarşamba günü saat 19.00’da Zaan-dam HDV Sultan Ahmet Camiinde yapıldı. Toplantıda T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Günay Babadoğan-Ertan da katılarak Türkiye’den gelen heyete eşlik etti. Kuzey Hollanda Eyalet Milletvekili Songül Akkaya ve Zaanstad Belediye Meclisi üyesi Songül Mutluer´in de

katıldığı toplantıya dinleyiciler tara-fındanda yoğun ilgi ve alaka gösteril-di. Toplantıta kadınların sorunlarıyla ilgili dinleyicilerin yönelttiği sorulara cevaplar verildi.

KASIM 2009 | SAYI 8 | 21

HDV BÜLTEN

HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde bayanlara yönelik toplantı

Rotterdam HDV Mevlana Camii’nde çocuklar için bayramlaşma merasimi

Rotterdam HDV Mevlana Camii Yönetim Kurulu, Kadın Kolları ve Din

Görevlisi tarafından hafta sonu kurs gören öğrenciler için bir Bayramlaşma programı düzenledi. Din görevlisi Bayram Danacı dinimizde ve Milli kültürümüzde Bayramların ve Bayramlaşmanın ne manaya geldiğini, Bayramlarda neler yapılması gerektiğini slâyt gösterisi eşliğinde öğrencilere anlattı. Programda daha sonra çeşitli yarışmalar ve skeç gösterileri yapıldı. Öğrencilerin almış oldukları hediyeleri birbirleri takdim etmeleriyle bayramlaşma programı sona erdi.

ŞİİR KÖŞESİ

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri! Sadece beyni zonklayanlardan biri! Bakmayın tozduğuma meşhur Babialide! Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide. Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası! Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası? Evet, kafam çatlıyor, güya ulvi hastalık; Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık. Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem; Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem. Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!! Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos! Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle; Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle... Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç! İşte bütün meselem, her meselenın başı, Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı! Tırnağı en yırtıcı hayvanın pencesinden, Daha keskin eliyle, başını ensesinden, Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına; Yerleştirse başını, iki diz kapağına; Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi? Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi! Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen, İçimde homurtular, inanma diye gülen... İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe! Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe? Üç katlı ahşap evin her katı ayrı alem! Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem,

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve aşıkları, Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;

Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim; Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim! Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş! Koku iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş... Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım! Mukaddes emanetin dönmez davacısıyım! Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana; Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana. Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde? Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde! Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak! Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak; Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal. Mavalları bastırdı devrim isimli masal. Yeni çirkine mahkum, eskisi güzellerin; Allah kuluna hakim, kulları heykellerin! Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta; Lafını çok dinledik, şimdi iş inkilapta! Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni! Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni! Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak! Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?

Necip Fazıl Kısakürek

MUHASEBE

22 | SAYI 8 | KASIM 2009

KASIM 2009 | SAYI 8 | 23

HDV BÜLTEN

HOLLANDA DİYANET VAKFICENAZE YARDIMLAŞMA FONU

ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLANDONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN

FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!!

Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.”

Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin birkısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı.

İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yirmiyedi yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir.

O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten hiç kimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım.

Sağlık ve mutluluklar dileriz.

HOLLANDA DİYANET VAKFICENAZE YARDIMLAŞMA FONU

8 Kasım Pazar günü HDV Mescid-i Aksa Ca-miinde, 2009 yılında hacca gidecek olan hacı adayları için bir mevlit programı düzenlen-

di. Programda, Kur’an-ı Kerim, mevlit, ilahi ve şiirler okundu. Ayrıca din görevlisi Mehmet Eroğlu tarafın-dan haccın önemi anlatıldı. Hacı adayları, dünyanın

göbeği olan, Allah’ın rahmetinin tecelli ettiği, mahşe-rin provasının yapıldığı, renkleri, ırkları, dilleri ayrı fakat gayeleri aynı olan insanların, İslam kardeşliğini gösterdiği o mübarek beldelere kavuşabilmenin he-yecanını yaşarken, aynı zamanda geride bırakacakları aile ve dostları ile vedalaşıp helallik istediler.

Den Haag HDV Mescid-i Aksa Camii’nde hacı adayları için mevlit programı

T.C.Lahey Büyükelçiliği

DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİile

HOLLANDA DİYANET VAKFItarafından

KAMPANYASI

Dergilerimize abone olmak için;1. Yıllık abone ücretini Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası,

Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına yatırınız.2. Adres bilgilerinizin yer aldığı ekteki formu doldurarak Din Hizmetleri Müşavirliğine gönderiniz

veya bölgenizdeki HDV camii din görevlisine veya yöneticilerine teslim ediniz.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SÜRELİ YAYINLARI YURTDIŞI YILLIK ABONE ÜCRETLERİ

Derginin Adı Yıllık Abone Ücreti 

Diyanet Avrupa Aylık Dergi 24 AvroDiyanet Çocuk Dergisi 24 Avro

Diyanet İlmi Dergi 20 Avro Diyanet Aylık Dergi 30 Avro

Adı :.......................................................................................................................................

Soyadı :.......................................................................................................................................

Adresi :.......................................................................................................................................

Posta Kodu :.......................................................................................................................................

Şehir :.......................................................................................................................................

E-mail adresi :.......................................................................................................................................

Telefonu : +31-......................................................................................................................

ABONELİK MÜRACAATI

Tarih : . . . . . . . . . ./ . . . . . . . . . ./2009

HOLLANDA DİYANET VAKFI’NA

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından süreli yayınlar olarak çıkarılan dergilerden aşağıdakilere abone olmak istiyorum. (Abone olmak istediğiniz dergiyi/dergileri işaretleyiniz.)

1. Diyanet Avrupa Aylık Dergi (24 Avro)2. Diyanet Çocuk Dergisi (24 Avro)3. Diyanet Aylık Dergi (30 Avro)4. Diyanet İlmi Dergi (20 Avro)

Bir yıllık abonelik ücretini, Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına ödedim. Ödeme belgesinin fotokopisini ekte gönderiyorum. Adres bilgilerim aşağıda verilmiştir. Aboneliğimin bugünden itibaren başlatılmasını talep ediyorum.

Abonenin: