ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ

/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

Yıl: 9 Sayı: 418 Fiyatı: 7.5 TL 28 Mayıs - 03 Haziran 2018

Prof. Dr.Ali RızaBÜYÜKUSLU

Dijital Kapitalizm - 1

09ÖzgürEYİOL

Başarılı pazarlamanın 1. adımı:

“İçgörü – 2. Bölüm”

09 EnverERKAN

İmalat sektörü 13 ay sonrayavaşlama pozisyonunda

09

01

SAVUNMADAYÜKSEK CİRO

SASAD 2017 yılı Sektör Performans Raporu’nu açıkladı. Buna göre, sektör 2016’da 5 milyar 968 milyon dolar olan cirosunu geçen yıl yüzde 12,11 artırarak 6 milyar 693 milyon dolara çıkardı. Sektörde alınan siparişler de 8 milyar dolara ulaştı. İstihdam rakamları da yüzde 26 artış gösterdi.

Sektörde bunların yanı sıra, geçen yıl sektörlerin yurt

dışı satış gelirleri yüzde 7 düşerek, 1 milyar 824 milyon dolar olarak gerçekleşti.

BÖLGE KATILIMCISINA LOJİSTİK AVANTAJ

Kocaeli Arslanbey OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Ertuğ, avantajlı konumuyla bölgelerinin yatırımcı için birçok artısı

bulunduğunu kaydetti. Böl-gede yer alan Cengiz Topel

Havalimanı’nın kendileri için bir şans olduğunu belirten Ertuğ, lojistik imkânlarının daha da artacağını söyledi.

DOĞUNUN KALKINMA DİNAMOSU

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), faaliyet gösterdiği Bitlis, Hakkâri, Muş ve Van’da 9 yıl içinde 251 projeye 86 milyon

liralık destek sağladı. DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim

Güray, ajansın bu yılki bütçesinin 67 milyon lira olduğunu ifade etti.

AR-GE GELİRİ14 MİLYONU BULDU

Bünyesindeki 41 firmasıyla milyonlarca liralık Ar-Ge geliri elde eden Samsun Teknopark, bölge sanayisi-ni teknolojik bilgiyle buluş-

turuyor. Samsun Teknopark Teknopark Yönetim Kurulu

Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kuran, “Firmalarımız, 14 milyon liranın üzerinde Ar-Ge geliri ve 54 milyon 500 bin lira civarında da Ar-Ge dışı gelir elde etti” dedi.

03

10

04

spot

iMAR BARISINA “SANAYi” AYARIİSKÂNI BULUNMAYAN FABRİKA VE TESİSLER DE YARARLANACAK

İskânı bulunmayan, mülkiyet sorunu olan yapılar için getirilen imar barışı, sanayiyi de yakından ilgilendiren hükümler içeriyor. Konutların yanı sıra fabrikalar, üretim tesisleri ve ticarethaneler de imar barışı kapsamında bulunuyor. Hayata geçirilen düzenlemeyle; yıkım ve para cezalarıyla karşı karşı-ya olan kaçak yapı sahipleri, “Yapı Kayıt Belgesi” alarak imar barışından yararlanabilecek. 31 Aralık 2018 tarihine kadar yapılacak başvuru ile emlak vergi değeri üzerinden konutlar için yüzde 3; ticari kullanımda yüzde 5 oranında kayıt bedeli alınacak.

YIL SONUNA KADAR SÜRE

Düzenleme kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ruhsatlar karşılığında toplam 55-60 milyar liralık kayıt bedeli elde edeceği tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 1 milyar lirasının da sanayicilerden gelmesi bekleniyor. Yapı Kayıt Belgesi veri-len yapılar için daha önce alınmış olan yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilecek. Ancak bu belgeyi almak, imar planı dışına çıkma hakkı vermeyecek. Belge, ya-pının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulama-sına kadar geçerli olacak. Yapının kat mülkiyetine geçmesi, bu yapının depreme dayanıklı olduğunu göstermeyecek.

1 MİLYAR LİRASI SANAYİDEN

Türkiye’de sanayileşmeyi bir plana oturtmak ve düzenli kent-leşmeyi sağlamak amacıyla 1960’lı yıllardan beri uygulanan OSB modelinin, yeni yürürlüğe giren yasadan etkilenip etki-lenmeyeceği merak ediliyor. Üretim tesislerini ve küçük sana-yi sitelerini de ilgilendiren düzenleme, sanayi camiasının bir kısmı tarafından memnuniyetle karşılanırken, bazı sanayiciler de oluşabilecek olumsuzluklara dikkat çekiyor. Camiada, ilgili düzenlemenin OSB’lerin de yapısını bozabileceği ve kaçak yapılara ruhsat verilmesiyle plansız sanayileşmenin önünün açılacağı dile getirilirken, “OSB’ler, Türkiye’nin planlı sanayi üsleridir. Düzenleme, OSB’lerdeki nizamı sekteye uğratabilir” görüşü ifade ediliyor.

SANAYİCİLER TEMKİNLİ

Hem konutların hem de fabrika, üretim tesisi ve ticarethanelerin yaşadığı imar sorunları, torba yasadaki “imar barışı” ile çözüme kavuşturuldu. Kaçak durumdaki yapılar, Yapı Kayıt Belgesi aldıklarında

yıkım ve para cezasından kurtulacak.

Güçlü bir savunma sanayinin önemine değinen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Havada, karada ve denizde yerli ve milli olmaya yemin ettik” dedi.

“YERLİ VE MİLLİ OLMAYA YEMİN ETTİK”

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, son 15 yıl boyunca; başta savunma sana-yi olmak üzere, birçok sektörde yerlilik oranını, istikrarlı bir biçimde artırdıklarını belirterek, “2002 yılında yüzde 18 olan yerlilik oranını, bu-gün yüzde 70’e taşıdık. Her türlü kara savunma aracını, kendi imkânlarımızla tasarlamayı ve

üretmeyi başardık. Havada, karada ve de-nizde yerli ve milli olmaya yemin ettik. Bu

kapsamda KOBİ’lerimizin yetkinliğine inandık ve güvendik. Ülkemizin

savunma ihtiyaçlarını karşılayan

KOBİ’lerimize, önemli oranda destek olduk. Bu desteğin ve güvenin karşılığını almaya başladık. Yerli ve milli teknoloji seferberliğinde, özellikle KOSGEB’e, KOBİ’lerimiz tarafından proje yağıyor” dedi.

Milli duruş güçlenecek Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile birlikte TÜBİTAK SAGE ile Makine Kimya Endüstrisi Kurumu arasında düzenlenen Ar-Ge Projeleri imza törenine katılan Özlü, güçlü bir savunma sanayinin, ülkenin istikbali

için son derece gerekli olduğunun altını çizdi. Bakan Özlü, siber güvenlik, haberleşme, uydu teknolojileri, savunma araç ve yazılımlarının, yerli ve milli imkânlarla üretimi konusun-da; çok önemli mesafeler kaydettiklerini aktararak, “Savunma sanayinde; kendi milli ve yerli unsurlarımızdan güç almaya devam edeceğiz. Milli imkânlarımızla ve kendi insan kaynağımızla ürettiğimiz silahların teknolo-jisi, dünyadaki örnekleriyle yarışacak. Milli duruşumuzu, milli silahlarımızla güçlendirece-ğiz” diye konuştu.

FATURALAR KABARDI 1 Nisan’dan itibaren yürürlüğe giren

Son Kaynak Tedarik Tarifesi Düzenlemesi Hakkındaki Tebliğ, sanayicilerin elektrik faturalarını yükseltti. 50 milyon kilovat saat ve üzerinde elektrik kullanan sanayi kuruluşlarının faturalarını yüzde 23 ile yüzde 26 arasında yükselten yeni düzenleme, özellikle 99 büyük OSB’yi vurdu. “Yüksek Tüketimli Abone” kabul edilen OSB’lerde yer alan ancak düşük elektrik tüketen fir-malar, OSB dışındaki rakiplerinden yaklaşık yüzde 15 daha fazla fatura ödemeye başladı. Sanayicinin girdi maliyetlerini önemli ölçüde artıran uygulama nedeniyle, bazı firmaların üretimini durdurabileceği ya da personel sayısını düşürebileceği belirtiliyor.

DEVAMI 5’TE

İHRACATTA SIÇRAMA YAPTITürkiye’nin önde gelen TGB’leri arasında yer alan Gazi Teknopark, kümelenme

faaliyetiyle de diğer bölgelere örnek oluşturuyor. 24 firmasıyla Gazi Bilişim Kü-mesi; birkaç yıl içinde ihracat rakamını 36 bin dolardan, 7,2 milyon dolara çıkardı.Küme, son olarak Kanada’ya pazarlama faaliyeti seyahati düzenledi. Gazi Tekno-park Genel Müdürü Tuğrul İmer, Kanada’ya gerçekleştirilen pazarlama faaliyeti seyahatinin, Kanada ve Türkiye arasında yeni bir kapı açacağını söyledi. İmer, “Gazi Bilişim Kümesi, 2018 yılı içerisinde özellikle Avrupa pazarına yönelik ticaret heyetleri düzenlenmesi için çalışmalarına ara vermeksizin devam ediyor” dedi.

SANAYİCİYE KÜRESEL PAZAR BİLETİÜrünlerini dış pazarlara gönderip almakta sıkıntı çeken Konyalı sanayiciler,

yeni hizmete açılan Konya OSB Hava Kargo ve Geçici Depolama Alanı ile bu sorunun üstesinden gelecek. Konya OSB Başkanı Memiş Kütükcü, “Bu yatırımla, Konya’daki önemli bir eksiği, hava kargo taşımacılığı sorununu ortadan kaldırmış olduk. Sanayicilerimiz tüm gönderilerini buradan 7 gün 24 saat gönderebilecek veya alabilecekler” dedi.

02

06

YAZI DİZİSİ07

02

28 Mayıs - 03 Haziran 2018 Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi02 ROPORTAJGAZİ BİLİŞİM KÜMESİNDEN KANADA ÇIKARMASI

Gazi Bilişim Kümesi tarafından yürütülen eğitim ve yurt dışı pazarlama faaliyetleri sonucu, kümenin ihracat rakamlarında patlama yaşandı.

Kümenin 36 bin dolar olan yıllık ihracat rakamı, 7,2 milyon dolara çıktı.

7,2 MILYON DOLARLIKIHRACAT HACMI

SİNERJİ GELİŞTİKüme faaliyetleri firmalara ne gibi avantajlar sağladı? Kümenin hem doğrudan hem de dolaylı katkıları oldu. Firmalarımız iş birliği partneri ararken, potansiyel olarak ciddi network’lere ulaştılar. Örneğin, simülatör yapan firmanız, Washington belediyesinin portföyüne girdi, alım bekliyor. Bu, bizim orada yaptığımız çalışmanın bir sonucu. Ayrıca, Alzheimer hastaları için bir

yazılım geliştiren firmamız var, onun ürünleri de ABD’de rağbet gördü. Bu firmalar, orada iş yapmaya başladılar. Biz başlattık, onlar devam ede-cekler. Ayrıca küme kapsamın-da firmalar birbirini tanımaya ve ortak iş yapmaya başladı. Zaten teknoparkların amacı bu olmalı. Sadece kiralar uygun olduğu ya da belli teşviklerden yararlanmak için değil, sinerji de hedeflenmeli.

YENİ BİR KAPI AÇILDIKanada ziyaretinizin önemi nedir?ABD’ye iki kere gittiğimiz için, Kuzey Amerika kıtasını Kanada ile tamamlamak istedik. Kanada ile Türkiye’nin bilişim alanında çok fazla iliş-kisinin olmadığını tespit ettik. Kanada’da Toronto bölgesine giden ilk bilişim heyeti olduk. Türk delegasyonu olarak orada haberlere çıktık. Kanada tele-vizyonu bizimle röportaj yaptı.

Oradaki sanayi bölgesinde bizi çok iyi karşıladılar. Türk firmalarını tanımak istediler. Kanada ABD kadar büyük bir pazar değil ama bakir bir yer. Türkiye ile ham madde, maden, gıda, tekstil ticareti yapılıyor. Kanadalılar, Türk firmalarıyla bilişim sektöründe çalışma-ya çok heveslilerdi. Kanada ziyaretimizin Türkiye ile iyi bir iş birliği başlanıcı olduğunu, bir kapı açtığını düşünüyorum.

“İHTİSASLAŞMASTRATEJİMİZ YOK”Gazi Teknoparkı bilişim sek-töründe ihtisaslaştırma gibi bir eğiliminiz var mı?İhtisaslaşmak kolay değil. Tek-nopark firmalarının yarısından fazlası, ICT alanında faaliyet gösteriyor. Aslında ICT tamam-layıcı bir sektör. Demir-çelik üreten de kullanabilir, gıda üreten de. Yazılımdan kaçış yok, hayatın her alanında var. “ICT üzerine ihtisaslaşıyoruz”

sözünü eksik buluyorum. Mü-him olan, hangi alanda daha güçlüyseniz o firmaları çekme-nizdir. Üniversitenin kuvvetli olduğu alanlardaki firmaları buraya çekmek, bir strateji olabilir. Ama belli bir konuda ih-tisaslaşmak gibi bir stratejimiz yok. Bunu ezbere çizmenin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Ankara’nın konumu ve devlet politikası bu kararda önemli.

ANKARA’NIN DAÇIKARMASI LAZIMMelek yatırımcı konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?Amerika’da çok yaygın olan işletme sermayesi fonunda, para kazanan ya da kazan-mayı vaat eden bir firmaya yatırım yapılır. Ama melek yatırımcılar daha çok amatör-dür. Herkes melek yatırımcı olabilir. Türkiye’de melek yatırımcı ağları var, panellerle

firmaları neye göre değer-lendireceklerini öğreniyorlar. Amerika’daki sistem çok daha gelişmiş, çünkü orada sermaye var. ABD’de melek yatırımcılar daha çok risk alabiliyor. Mesela Ankara’nın da kendi melek yatırımcı ağını çıkarması lazım. Sermaye birikiminin daha iyi kanalize olması açısından gerekli.

ENTELEKTÜEL SERMAYETEKNOLOJİYİ GELİŞTİRİRSizce OSB’lerde de tekno-park kurulmalı?Teknopark firmalarının neyle uğraşacağı önemli. Eğer siz üretimde ihtisaslaşmış bir teknopark olacaksanız, burada çalışacak insanlar sanayide daha çok tezgah kullanacak-larsa, o zaman teknoparkın OSB’nin içinde olması lazım. Tamamen ihtiyaçla alakalı bir şey. Üniversite-sanayi iş birliği-

ni geliştirmek için, teknoparkla-rın üniversiteye mesafe olarak çok uzak olmaması lazım. Akademisyenlerin şirketlere danışmanlık yapması, günübir-lik çalışması için mesafeyi iyi ayarlamak lazım. Üniversite-den mi daha çok yararlanacağız yoksa sanayide üretim yapması mı önemli? Entelektüel serma-yenin daha çok olduğu yerde teknoloji daha hızlı gelişiyor.

HEDEF PAZARLAR TANINDIBu seyahatlerin amacı neydi?Söz konusu ülkelerde önemli kurum ve kuruluşları ziyaret ettik. Firmalarımız yatırımcı gö-rüşmeleri yaptı ve 150’ye yakın B2B toplantı gerçekleştirildi. Kuzey Amerika pazarına yapılan ticari faaliyetlerin devamı nite-liğinde, Kanada’nın teknoloji ve finans üssü olması ve start-up ekosisteminin sağlam temellere sahip olması nedeniyle Toronto şehri hedef pazar olarak seçildi.

Amacımız şuydu; rekabetin geliştirilmesi için, firmaların kendilerini ve hedef pazarı iyi tanımaları lazım. Arkasından, orada kendi potansiyellerini açacakları firmalarla görüşmele-ri gerekiyor. Buna yönelik çalış-tık. Fuar ya da teknoparklar için uğraşmadık. O bölgeyi bildiğine emin olduğumuz, eyalet devlet-leri tarafından saygı gören, iş ağı olan insanlarla çalıştık. Bunun da çok faydalarını gördük.

İLK TÜRK HEYETİEkonomi Bakanlığının Ur-Ge Tebliği kapsamında üç yıldır faaliyet yürütülen Gazi Bilişim Kümesi, bünyesindeki firmaların uluslararası arenada iş birlikleri kurması için yeni fırsatlar yara-tıyor. Küme, ABD ve Tayvan’a yaptığı pazarlama faaliyetlerinin ardından, son olarak Kanada’ya seyahat düzenledi. Toronto şehrine düzenlenen pazarlama faaliyeti, Kanada’ya Türkiye’den yapılan bilişim temelli ilk ticaret

heyeti olma özelliğini taşıyor. Yurt dışına düzenlenen pazar-lama faaliyetleri ile kümenin ihracat kapasitesi günden güne artıyor. 2014 yılında 21 küme firması içinde mal-hiz-met ihracatı yapan sadece bir firmaya sahip olan Gazi Bilişim Kümesinde, bugün 6’sı ihracatçı 24 firma bulunuyor. Birkaç yıl önce 36 bin dolar seviyesinde olan ihracat rakamları, bu yıl 7,2 milyon dolara yükseldi.

YEREL DANIŞMANLARLAİŞ BİRLİĞİGazi Bilişim Kümesini bize tanıtır mısınız?Kümemiz 2015 yılında kuruldu. Bu süre içinde küme faaliyetle-rinden ilk olarak ihtiyaç analizleri ve eğitimleri planladık. Firmaları bir araya getirdik, sinerji yarat-tık. Bunların direkt ve endirekt çıktıları oldu. Öncelikle, firma-ların ihtiyaçlarını ve uluslararası piyasaya açılma konusunda nasıl hareket edeceklerini, hangi piyasaların olduğunu tespit ettik. O piyasaları belirledikten sonra, direkt olarak o ülkenin

yerel danışmanlarıyla çalıştık. ABD’nin özellikle doğu yakasını hedef pazar olarak belirledik. O danışmanları buraya davet ettik, firmalarımızı tanımala-rını sağladık. Onlar dönünce internet üzerinden iletişimde bulunmaya devam ettik. Belirli bir seviyeye geldikten sonra, ilk seyahati planladık. Ardından ikinci seyahat geldi. Bu seyahat-lerin çıktılarını değerlendirdik. Üçüncü seyahatimizi Tayvan’a yaptık. Sonuncusu da Kana-da’ya gerçekleştirildi.

SIRADA AVRUPA PAZARI VARKüme üyesi 11 firmadan 21 tem-silcinin katılımı ve Gazi Tekno-park Genel Müdürü Tuğrul İmer ile Küme Koordinatörü Rıza Yolaçan liderliğinde Kanada’da gerçekleştirilen pazarlama faa-liyetinde, yatırımcı görüşmeleri ve 60’tan fazla B2B toplantıları gerçekleştirildi. Yıllar içinde ihra-catçı firma sayısını artıran Gazi Bilişim Kümesi ve teknopark ile ilgili Sanayi Gazetesine bilgi

veren Gazi Teknopark Genel Müdürü Tuğrul İmer, Kanada-lıların bilişim sektöründe Türk firmalarıyla çalışmaya hevesli olduğunu, ziyaretleri ile yeni bir iş birliğine kapı açtıklarını söyledi. İmer, “Gazi Bilişim Kü-mesi, 2018 yılı içerisinde özellikle Avrupa pazarına yönelik ticaret heyetleri düzenlenmesi için çalışmalarına ara vermeksizin devam ediyor” dedi.

Ümit UÇAR

Gazi Teknopark Bilişim Kümesi 2015 24 Tuğrul İmer

Gazi Bilişim Kümesi üyesi firmaların temsilcileri, Gazi Teknopark Genel Müdürü Tuğrul İmer ve Küme Koordinatörü Rıza Yolaçan’dan oluşan heyet, Kanada’da birçok kurumu

ziyaret ederek yeni iş birliği olanaklarını araştırdı.

Sermaye birikiminin daha

iyi kanalize olması açısından

melek yatırımcılar gerekli

Gazi Teknopark Genel Müdürü Tuğrul İmer ve Küme Koor-dinatörü Rıza Yolaçan, Gazi Bilişim Kümesi hakkında Sanayi Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ümit Uçar’a bilgi verdi.

Yeni Nesil Haber

cilik SANAYI

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi03

03

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

ARSLANBEY OSB, LOJİSTİK GÜCÜNÜ ARTIRACAK

Türkiye’nin en büyük 100 firmasından bazılarını bünyesinde barındıranKocaeli Arslanbey OSB, lojistik üstünlüğünü Cengiz Topel Havalimanı ile pekiştirecek.

KOCAELI’NIN CAZIBE MERKEZI

ELEMAN SIKINTISI YOKAğaç ürünleri değerlendirme, lastik, kalıp, su yalıtım mebranı, metal, otomotiv yedek parça, galvaniz ve boyalı saç, döküm pipet ve alüminyum döküm alanlarında faaliyet gösteren firmalarıyla Türkiye’nin öncü sanayi bölgelerinden Arslanbey OSB, 24 firmasıyla 28 parselde üretim gerçekleştiriyor. Sanayi Gazetesine bilgi veren Arslanbey OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Ertuğ, avantajlı konu-muyla bölgelerinin yatırımcı için

cazibe merkezi haline geldiğini söyledi. Ertuğ, Cengiz Topel Havalimanı’nın daha aktif hale gelmesiyle, lojistik imkânlarının artacağını söyledi. İstanbul’daki Sabiha Gökçek Havalimanını rahatlatmak için kargo taşı-macılığının buraya taşınacağını belirten Ertuğ, “O yönden Arslanbey OSB çok şanslı. Hatta Gebze’den bile şanslı diyebilirim. Çünkü burada elaman bulma sıkıntımız yok. Konum olarak da iyi bir yerdeyiz” dedi.

İHRACATÇI FİRMALAROSB’nin arıtma tesisi olmadığını ancak büyük fabrikaların kendi özel arıtma tesisleri olduğunu dile getiren Başkan, bu anlamda bir sorunları olmadığını kaydet-ti. Ağaç, metal, plastik sanayi, makine imalatı, otomotiv yan sanayi ve geri dönüşüm sektörlerinde 24 firmaları bulunduğunu ifade eden Ertuğ, firmaların yüzde 90’ının ihracat

gerçekleştirdiği bilgisini verdi. Ertuğ, “Amerika’ya, Avrupa’ya ve Asya ülkelerine ihracat yapılıyor. Bölgemizde büyük firmalar var. Enerji tüketimimiz birçok OSB’den fazla. Örneğin Gebze OSB’de 200’e yakın firma var ama bizim elektrik giderimiz onlardan çok. Burada ilk 50’ye, 100’e giren firmalarımız var” diye konuştu.

“DOĞU-BATI AYRIMI OLMASIN”OSB Başkanı Bahattin Ertuğ, devlet tarafından verilen destek ve teşvik mekanizmalarına da değindi. Teşviklerde doğu-batı ay-rımı olmaması gerektiğine dikkat çeken Ertuğ, firmaların ihracat yapabilmeleri için uygun ortam yaratılması gerektiğini söyledi. Ertuğ, “İhracat konusu Türkiye’nin

geleceği. Sanayici eğer katma değer sağlıyorsa, nereye yatırım yapıyorsa yapsın teşvik alması lazım. Çünkü başka türlü rekabet edemezsiniz. Yatırımcı, eğer direkt katma değer sağlıyorsa, teşvik verilirken doğu-batı ayrımı-nın olmaması lazım. Önemli olan ihracattır” dedi.

Arslanbey OSBBahattin

Ertuğ 141 hektar2003

Genç Organize Sanayi Derneği (GENÇOSD) ile Endüstri Mühendisliği Derneği (EMD) işletme sorunları-nın teknoloji tabanlı çözümleri için Simülasyon Arenası Yarışması başlattı. Antalya’da ilki gerçekleşecek olan ya-rışmada öğrencilere, Antalya OSB’deki fabrikalardan alınan gerçek vakalar üzerinde uygulama yapma fırsatı sunulacak. Antalya’da ilk kez, 13 farklı üniversiteden 48 öğrencinin katılımı

ilki gerçekleşecek yarışma, iki etaptan oluşacak ve 7 Temmuz’da sona erecek. Endüstri ve işletme mühendisliği öğrencilerinin bilgi ve becerilerini ortaya koyacağı simülasyon arenası projesi ile işletmelerin veri toplama, analiz etme ve bunları karar verme sü-recinde kullanma ile ilgili becerilerinin geliştirilmesi, endüstri mühendislerinin çalışma alanları ile ilgili farkındalık-ların artırılması, öğrenciler için ise iş hayatına atılmadan önce, simülasyon becerilerini güçlendirmek için reel örneklere ulaşmaları hedefleniyor. Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, “Genç sanayici ve mühendislerin, üretimde karşılaşılan sorunlara bilimin ışığında çözüm araması, ellerini taşın altına koyması ve bunu tek vücut halinde, örnek bir birliktelik ile yapması, sek-törün gelişimi adına atılmış büyük ve önemli bir adımdır” dedi.

Antalya’yasimülasyon arenası

Arslanbey OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Ertuğ, 24 güçlü firmaları bulunduğunu belirterek, firmaların yüzde 90’ının ihracat

gerçekleştirdiği kaydetti.

Ali ŞAHİN

“T TİPİ” ELEMAN DÖNEMİFesto Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Osman Türüdü, Endüstri 4.0 döneminde

her şeyden anlayan insan tipinin tercih edileceğini kaydetti.

Endüstri 4.0’ı uygulamaya başlayan dünya çapında lider otomasyon teknolojisi tedarikçisi Festo’nun Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Osman Türüdü, “En çok T tipi eleman işimize yarıyor. Her işten biraz

anlayacak. Ama bir işi çok iyi bilecek. Bu insan tipi her yerde aranılır olur” dedi. Üçüncüsü yapılan Endüstri 4.0 toplantılarının son durağı Festo fir-ması oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi, Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri

Derneği (ENOSAD) ve Ekonomi Ga-zetecileri Derneğinin (EGD) birlikte düzenlediği toplantıda, paydaşlar konuyla ilgili beyin fırtınası yaptı.

Endüstri 4.0 bir araçEndüstri 4.0 Uyumlu Fabrikalar baş-lıklı toplantının panel bölümünde söz alan Festo Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Osman Türüdü, “Almanya 4.0 ile 4 yıldır yakından ilgileniyor. Ama orada da tüm işletmeler bu sisteme geçmiş değil. Türkiye’de Endüstri 4.0’ın biraz karıştırılıyor.4.0 bir araç. Daha iyi üretim yapmak, daha iyi satış yapmak için bir araç” dedi. Türkiye’de Endüstri 4.0 konu-sunda sıkıntılar olduğunu söyleyen Türüdü, “Bu konuya ülke olarak hazır olmak için hukuki ve teknolojik altyapı hazırlanmalı. Ayrıca siber gü-

venlik ve eğitim de bu konuda adım atmak için önemli” diye konuştu.

Yeni insan tipiEndüstri 4.0’a hazırlanmak için, insanı değiştirmek yerine ortamı değiştirmekle işe başlanması gerektiğini söyleyen Türüdü, şöyle devam etti:“İnsan ve organizasyon gelişmeli ki teknolojik olarak başarı sağlanabilsin. Sürekli organizasyon ve yapı değişimi yapılmalı. Tek yönlü iletişimle yapılması söz konusu değil. Bilgili ve yetkili kişiler artacak. Rekabet ve işbirliği bir arada olacak yapılar olmalı. İnsanda T yapısı bizim için önemli. Her şeyi biraz bilecek ama bir konuyu çok iyi bilecek. Bu bizim aradığımız insan tipi. Yeni dönemde böyle insanların önü açık olacak.

Mersin Tarsus OSB bünyesinde faali-yetlerini yürüten Özel Şişecam Mesle-ki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, spor branşlarında büyük başarı elde etti. Bursa’da yapılan okullar arası Tür-kiye şampiyonasında TOHM (Türkiye Olimpiyatlara Hazırlama Merkezi ) ba-rajını geçen İsmail Eren Adıgüzel, 110 metre engelli koşuda 14,55 saniye ile koşarak, Türkiye dördüncüsü oldu ve olimpik sporcu olmaya hak kazandı.

Mersin Tarsus OSB Başkanı Sabri Tekli, “80’e yakın öğrencimiz farklı branşlar-da başarılar elde etti. Bu çocuklarımız arasında Türkiye derecesi elde eden öğrencilerimizi ödüllendirdik. Onların elde ettiği bu önemli başarılar, sadece MTOSB Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenleri ve biz Yönetim Kurulunun gururu değil, tüm sanayicilerimizin gururu olmuştur” dedi.

Meslek liselilerbaşarıya doymuyor

04

04 SANAYI Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

SAVUNMA SANAYİNDE CİRO VE İSTİHDAM GELİŞTİ

Savunma ve havacılık sektörünün toplam cirosu, 6,7 milyar dolara ulaştı. En yüksek sipariş alınan teknoloji segmenti, ciroda olduğu gibi kara platformları/sistemleri oldu.

Yurt içinden alınan siparişlerin oranı yüzde 54’e çıktı.

6,7 MILYARDOLARLIK ATAK

OLUMLU TABLOKara, deniz, hava, uzay ve güvenlik alanlarında faaliyet gösteren, imalatçı firma ve kuruluşlara hizmet veren bir organizasyon olan Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD), savunma sanayinin fotoğrafını çekti. 2017 yılı Sektör Performans Raporu hazırlayan SASAD, sektör performans verilerinde ciro, ihracat ve istihdamda önemli gelişmelerin olduğunu ortaya

koydu. Bunun yanı sıra; döviz kazandırıcı hizmet gelirleri, alı-nan siparişler ve ürün/teknoloji geliştirme harcamaları bazında ise negatif bir tablo ile karşıla-şıldığı belirlendi. Rapora göre, Türkiye’nin savunma sanayinin geçen yıl cirosu yüzde 12 artı-rarak, 6,7 milyar dolara çıkardı. Sektörde alınan siparişler de 8 milyar dolara ulaştı. Savunma ve havacılık sanayisinde istih-dam rakamları da arttı.

CİROYU YÜKSELTTİSASAD 2017 yılı Sektör Per-formans Raporu, dernek üyesi 86 firma tarafından verilen yanıtlara dayanılarak hazırlandı. Savunma sanayinin 2016’da 5 milyar 968 milyon dolar olan cirosu, geçen yıl 6 milyar 693 milyon dolara ulaştı. Sektörün teknoloji segmentleri bazında satış tutarının kırılımında; kara platformları/sistemleri en yük-sek satış hacmine sahip oldu. İkinci sırayı havacılık (askeri) aldı. Bilişim tarafındaki ciro ise beklentilerin oldukça altında

kaldı. Bu teknoloji segmentinin, dünya savunma pazarında, en büyük dilimi aldığı dikkate alındığında, bu segmentteki çalışmaların cirosunun sistem ve platformlarda yer aldığı de-ğerlendirildi. Yurt içi sanayiciye yapılan satışların ana yüklenici satışları içerisinde yer aldığı değerlendirildiğinde, sektörün net toplam satışının; yurt içi müşteri ve yurt dışı satışlardan oluştuğu ve 5 milyar 248 mil-yon dolar olarak gerçekleştiği kaydedildi.

LİDER KARA PLATFORMLARISavunma sanayi firmalarına, geçen yıl 8 milyar 55 milyon dolarlık yeni sipariş geldi. Bir önceki yıl bu tutar 11 milyar 913 milyon dolardı. En yüksek sipariş alınan teknoloji seg-menti cirodaki gibi 2 milyar 478 milyon dolarla kara platform-ları olurken, bunu 2 milyar 392 milyon dolarla sivil havacılık

izledi. Ciro ile karşılaştırıldı-ğında sektör oyuncularının önünde yaklaşık 1,5 yıllık bir iş olduğu ortaya koyuldu. Alınan siparişlerin yüzde 54’ü yani 4 milyar 343 milyon dolarlık kısmı yurt içinden, 2 milyar 420 milyon dolarlık kısmı (yüzde 30) ABD’den, 637 milyon dolarlık kısmı Avrupa’dan alındı.

EN ÇOK İHRACAT ABD’YE2017 yılı ihracat gelirlerinde, önceki yıl verileri ile karşılaş-tırıldığında küçük bir pozitif gelişme (yüzde 3,7) görülürken, toplam yurt dışı satış gelirleri ise geçen yıl yaklaşık yüzde 7 geriledi. İhracattaki ağırlıklı bölgenin, off-set pazar olan ABD ve Avrupa’nın yanında, diğer ülkelerin olması önemli bir gelişme olarak değerlendi-rildi. Geçen yıl sektörlerin yurt dışı satış gelirleri 1 milyar 824 milyon dolar olarak gerçekleşir-

ken, bunun 1 milyar 739 milyon doları ihracattan, 84 milyon do-ları döviz kazandırıcı hizmetten kaynaklandı. Yurt dışı satışları-nın 635 milyon doları ABD’ye, 464 milyon doları Avrupa’ya yapıldı. ABD’ye satışlar yüzde 8,5, Avrupa’ya satışlar yüzde 3,3 arttı. Orta Doğu, Asya, Afrika, Güney Amerika’ya yapılan yurt dışı satışların geliri 721 milyon doları buldu. Ancak bu rakam, bir önceki yıla göre yüzde 21,5 düşüş gösterdi.

ÜRÜN VE TEKNOLOJİGELİŞTİRMEDE DARALMASektörün Ürün ve Teknoloji Geliştirme harcamalarının önceki azalma eğiliminin tekrar artış yönüne dönmesi ileriye yönelik beklentileri olumlu olarak

etkiledi. 2016 yılında 1 milyar 254 milyon dolar olan ürün ve teknoloji geliştirme harcamaları, 2017 yılında yüzde 1,39 azalarak, 1 milyar 237 milyon dolara geriledi.

ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİOLUMLU YANSIYORSASAD raporunda, savun-ma ve havacılık sanayisinin ihracatının artırılmasına yönelik değerlendirmelere de yer verildi. Sektörün pazarlayabi-leceği özgün ürün çeşitliliğinin her yıl arttığına işaret edilerek, bunun ihracatta olumlu gelişmeler olacağı öngörüsünü desteklediği belirtildi. Raporda, “Orta Doğu, Pasifik-Güney Asya Türki Cumhuriyetlerine ve diğer ülkelere yapılan ihracatın pazar geliştirme sonucu platform-sis-tem, silah bazlı olması nedeniy-le, bu bölgedeki gelişme özel bir önem taşımaktadır. Bu bölgede 2017 de yaşanan gerilemenin dikkatle takibi önemlidir. Sektörün pazarlayabileceği özgün ürün çeşitliliği her yıl

artmakta olup bu, ihracatta olumlu gelişmelerin olacağı öngörümüzü desteklemek-tedir. Özellikle Orta Doğu, Pasifik, Güney ve Merkezi Asya ülkeleri ile Latin Amerika bu konuda sektör oyuncularımızın iş geliştirme-pazar oluşturma çalışmalarını yoğunlaştıra-cağı bölgeler olacaktır. İyi gelişmelerin sağlandığı Orta Doğu pazarında özelde Birleşik Arap Emirlikleri’nde ve son dönemde Suudi Arabistan’da politik gelişmelerle bağlan-tılı olarak kazanılan pozitif iş yapma potansiyelinde daralma görülmüştür. İkili ilişkilerde oluşturulacak olumlu hava bu pazarı tekrar sektör oyuncuları-na açabilecektir” denildi.

TOPLAM İSTİHDAM ARTTISektörün sağladığı toplam istihdam rakamı, geçtiğimiz yıl yüzde 26 artış gösterdi. Sektörün personel istihdamı, toplamda 44 bin 740 seviyesine ulaştı. Sektörde çalışanların yüzde 31’inin mühendis, yüzde 37’sinin teknisyen-operatör olduğu gözlendi. Sektör çalışan profili nitelikli olurken, akademik kariyer yapmış eleman istihda-mına yönelimin arttığı da belir-lendi. Mühendis çalışan oranının

yüksekliği, teknolojik üretim, tasarım ve geliştirme faaliyetle-rinin yoğunluğunun göstergesi olarak değerlendirildi. Toplam istihdamın yüzde 42’sini idari ve destek birimleri oluştururken, yüzde 35’ini üretimde çalışanlar, yüzde 21’ini ürün ve teknoloji geliştirme birimlerinde çalı-şanlar, yüzde 2’sini yöneticiler meydana getirdi. Mühendislerin yüzde 34’ünün yüksek lisans sahibi olduğu belirlendi.

1,5 MİLYAR DOLARLIK İTHALATSavunma ve havacılıktaki ithalat ise bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak 2017’de 1 milyar 544 milyon dolara çıktı. İthalatın yüzde 50’si yani 776 milyon dolarlık kısmı Avru-pa’dan yapılırken, 536 milyon dolarlık kısmı ABD’den, 232 milyon dolarlık kısmı da diğer ülkelerden gerçekleştirildi. İthalatta, 2016 verisine göre yüzde 20 artış göstermesinin, en azından bir bölümünün

artan toplam satış tutarı içerisindeki yurt dışı girdi nedeni ile oluştuğu bildirildi. Sektörü et-kileyen gizli ambargolar nedeniyle stok yaratma çabasının da bunda etkili olduğu kaydedildi.

Dilovası OSB (DOSB) yönetimi, bölge katılımcısı sanayicilerin ve civar OSB’lerin yöneticilerinin katıldığı bir iftar yemeği düzenledi. İftar yeme-ğine Dilovası Kaymakamı Mustafa Asım Alkan, Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı H.Tahsin Tuğrul, Kocaeli Sanayi İl Müdürü İlhan Aydın, Kocaeli Çevre ve Şehircilik İl Müdür

Vekili Mehmet Ersan Aytaç,GOSB Bölge Müdürü Z.Nil Sönmez, DOSB Müteşebbis Heyet Başkanı Ziya Akagündüz, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türker,OSB Danışmanı Serap Türker, Başkan Vekili Turgay Ener, Yönetim Kurulu Üyeleri Nail Köse, M. Ali Kartal, Bölge Müdürü Erol Karaaytu ve sanayiciyiler katıldı. OSB Başkanı Mustafa Türker, yaptığı konuşmada, “Geleneksel iftarımızı bu yıl da gerçekleştirmenin mutluluğu-nu yaşamaktayız. Ramazan ayı bir-likteliklerin ve dostlukların kaynaştığı bir ay. İslam alemi olarak bu ayın ma-neviyatını hepimiz idrak etmekteyiz” şeklinde konuştu. Başkan Türker ayrı-ca, geçmiş dönemlerde müteşebbis heyet başkanlığı yapan ve geçen yıl rahmetli olan Necmettin Bitlis’i bir kez daha rahmet ve şükranla andıklarını da sözlerine ekledi.

DOSB ailesiiftarda buluştu

Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Es-kişehir Havacılık Kümesi ve Fransa Başkonsolosluğu ortaklığında “Türk-Fransız Havacılık İşbirliği Günü” ESO’da yapıldı. Eskişehir’de-ki havacılık firmaları ile Fransız fir-malarını bir araya getiren etkinlikte, ikili iş görüşmeleri de gerçekleşti-rildi. Türk-Fransız Havacılık İşbirliği Günü’nde konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’in ihracatını arttırmak, yeni iş imkân-ları sağlamak amacıyla çalışma-larını hızlandırdıklarını belirterek, “İhracat çok değerli ve havacılık sanayi Eskişehir’in yıldızı parlayan

sektörlerinin başında geliyor. Hep konuştuğumuz kiloda değil, pahada ağır satalım anlayışı havacılık sek-töründe mevcut” dedi. Oda olarak Eskişehir’deki ihracatı geliştirmek ve yeni kapılar aralamak için ben-zeri organizasyonlar gerçekleştire-ceklerine değinen Kesikbaş, “Yeni ürünler, yeni tasarımlar, Ar-Ge, ve işbirlikleri ile ihracatımızı geliştire-ceğiz. Sanayi odası olarak bunların önünü açacağız ki Eskişehir’deki sanayicimiz daha da büyüsün. Sanayiyle büyüyeceğiz ama ihraç eden bir sanayiyle büyümemiz çok önemli” diye konuştu.

Eskişehir ve Fransa el ele verdi

Pancar OSB’de yapılan genel kurul-da, yeni yönetim belirlendi. Pancar OSB Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda, önce müteşebbis heyet belirlenirken, müteşebbis heyet içinden yönetim kurulu oluşturuldu. Pancar OSB Başkanlığına Serkan Asil seçildi. Yönetim Kurulunda ise Mahmut Ünlüsoy, Güner Galipoğlu,

Ali Gevşek ve Kenan Aktaş yer aldı. Seçim sonrası bir açıklama yapan Pancar OSB Başkanı Serkan Asil, önceki yönetimin önemli işler yaptı-ğını ve bu genel kurulda kendilerinin bayrağı devralarak göreve başladık-larını söyledi. Önceki yönetimin kat-kılarına teşekkür eden Pancar OSB Başkanı Serkan Asil, “Pancar OSB olarak genel kurulumuza gelerek oy kullanan tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Önceki yönetimden aldığımız bayrağı daha yukarılara taşıyacağımıza inancımız sonsuz. Bu şevkle ve azimle çalışacak bir yönetim kurulu oluşturduk. Umu-yorum ki yeni dönem hem Pancar OSB için hem de bölge ekonomisi için bir ivme sağlayacaktır” diye konuştu.

Pancar OSB’ye yeni başkan

Tuğçe EROL

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

SASAD 1990 Üye sayısı:192 firma

Ciro: 6,7 milyar dolar

05

05SANAYI/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

YIKIM KARARLARI VE CEZALAR İPTAL

Yürürlüğe giren imar barışından, konutların yanı sıra, fabrika, üretim tesisi ve ticarethane gibi doğrudan ekonomik faaliyet içindeki yapılar da

yararlanabilecek. Yapı Kayıt Belgesi için alınacak ücret, kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık için kullanılacak.

URETIM TESISLERI DE “BARIS” KAPSAMINDA

YIKIMI ÖNLEYECEKRuhsatsız veya ruhsat ve ekle-rine aykırı yapıların kayıt altına alınması amaçlayan “imar barışı” yürürlüğe girdi. Konut, fabrika, üretim tesisi ve ticarethaneleri kapsayan düzenleme, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması amaçlanıyor. “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılan-dırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”da yer alan Geçici 16. maddeye yer alan imar barışıyla

ilgili hükümlere göre, 31 Aralık 2018 tarihine kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapılacak başvuru ile belli bir ücret karşılığı “Yapı Kayıt Belgesi” verilecek. Yapı Kayıt Belgesi, yapının kullanım amacına yönelik olacak. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılar-la ilgili alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para ce-zaları iptal edilecek. Düzenleme, OSB dışında kalan fabrikalarla ilgili iskandan kaynaklı sorunları çözecek.

ELEKTRİK, SU BAĞLANACAKİstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi ile Tarihi Yarımada içindeki bazı alanlar kapsam dışında olacak. Yapıların ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilecek. Arsası prob-lemsiz her yapı kat mülkiyeti-ne geçmiş olacak. Daha önce kredi çekilemeyen birçok taşın-maz krediye uygun hala gele-cek. Ancak Yapı Kayıt Belgesi

almak imar planı dışına çıkma hakkı vermeyecek. Belge yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygula-masına kadar geçerli olacak. Yapının kat mülkiyetine geçmesi, bu yapının depreme dayanıklı olduğunu göster-meyecek. Sorumluluk malikin olacak. Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar af kapsamında değerlendirilmeyecek.

GERÇEK PİYASA DEĞERİDüzenleme ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planında umumi hizmet alanların terk edilmesi halinde, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın tüm yapılar kat mülkiyetine geçebi-lecek. Bu durumda Yapı Kayıt Belgesi için konutta yüzde 6; ticari kullanımda yüzde 10 ücret alınacak. Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda ve parsel kaymalarında bulunan yapılar ile Hazineye ait sosyal

donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar bu madde hükümlerinden yarar-landırılmayacak. Eğer bu yapı, Hazineye ait bir arsa üzerinde inşa edilmişse, bu taşımaz önce Bakanlığa tahsis edilecek. Bakanlık tarafından da buradaki Yapı Kayıt Belgesi sahipleri-ne rayici değil gerçek piyasa değeri üzerinden satılacak. Yer taşınmaz belediyeye ait bir arsa üzerinde inşa edilmiş ise bu satışı belediye yapacak.

BORÇLAR YAPILANDIRILDISGK’ya ait 31 Mart 2018 tarihi ve öncesine ilişkin; prim, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primi, sosyal güven-lik destek primi, isteğe bağlı primler, topluluk sigortası primleri, bitirilmiş özel nite-likte inşaatlar ile ihale konu işlerden doğan eksik işçilik tutarlarından hesaplanan sigorta primleri, idari para cezaları, damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı ile bu borçlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zamları yapılandırılacak. Ya-pılandırmaya müracaat eden işverenler, bu borçlar için gecikme cezası ve gecikme zammı ödemeyecek. Gecikme cezası ve gecikme zammı

yerine, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak olan yurt içi üretici fiyat endeksi artışı uygulanacak. İdari para cezası asıllarının yüzde 50’si düşülerek hesaplama yapıla-cak. Yapılandırılmadan yarar-lanmak isteyen borçluların, Temmuz 2018 sonuna kadar müracaat etmesi gerekiyor. Borçlular, sosyal güvenlik borçları yönünden ilk taksiti ağustos ayı sonuna kadar, diğer taksitleri de birer ay ara ile ödeyecek.Takip eden taksitlerin de ekim, aralık ayı şeklinde ödenmesi gerekiyor. Taksitle ödemenin seçilmesi durumunda ilk başta buluna-cak tutara seçilecek taksite göre katsayı uygulanacak.

Kırk üç parselinin tamamında üretim gerçekleştirilen Kilis OSB’nin yeni başkanı Mahir Can oldu. OSB’nin genel kurul toplantısına, Vali Mehmet Tekinarslan, Belediye Başkanı Hasan Kara, Kilis TSO Başkanı Hacı Mustafa Celkanlı, OSB’deki firma sahipleri ve sektör temsilcileri katıldı. Yapılan seçimde, Kilis OSB başkanlığına, önceki yönetimde başkan yardımcılığı gö-

revini yürüten Mahir Can seçilirken, Osman Çolak, Cesur Türkmen, Ali Tohumcu ve Mehmet Sakar Müte-şebbis Heyetinde yer aldı. Seçimin ardından açıklamada bulunan Kilis OSB Başkanı Mahir Can, “Aldığımız bu bayrağı daha yukarılara taşıya-cağımıza söz veriyorum. Sanayimi-zin daha hızlı gelişmesine yönelik atılacak adımlara hep birlikte karar vereceğiz” dedi.

Kilis OSB’deCan dönemi

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı destekli Özel Van OSB Mesleki ve Teknik Kolejinin temelleri Van OSB’de törenle atıldı. Bin 520 öğrenci kapa-siteli okul, 45 derslik ve 10 atölye, laboratuvar, yemekhane, konferans salonu, kültürel ve spor alanlarından oluşacak. Tahmini yatırım değeri 13 milyon lira olan okulda, bilişim ve endüstriyel otomasyon, elektrik elektronik teknolojisi, kimya tekno-lojisi ve gıda teknolojisi alanlarında

eğitim verilecek. Törende konuşan OSB Başkanı Mehmet Aslan, OSB’nin, küçük sanayi sitesinin ve tekstil kentin ara eleman ihtiya-cını karşılayabilmek için bir teknik mesleki lisesine ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bizlerde yerel üreticimi-zin ihtiyacı olan kalifiye elemanını yetiştirecek ve ihtiyaç duyulan elemanların teorik eğitimlerinin yanında pratik olarak da üretim alanlarında stajlarını yapmalarına olanak sağlayacağız.’’ dedi.

Van OSBokul yaptırıyor

Sinop OSB, Sinop Emir Gazi Tay-boğa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Muhasebe ve Finansman Alanı 11’inci sınıf öğrencilerini ve öğretmenlerini ağırladı. OSB Bölge Müdürü İsmail Yerli tarafından karşılanan öğrencilere, organize sanayi bölgesinin çalışmaları hakkında bilgiler verildi. Ziyaret kapsamında OSB’de yer alan Çe-

liksan Fabrikasını da ziyaret eden öğrenciler, burada da incelemeler-de bulunarak yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Fabrika sahibi Cihan Çelik ve Fabrika Müdürü Tevfik Özsoy, öğrencilere fabrikayı gezdirerek hem üretim akışı ve muhasebesi hem de ülke ekonomisindeki yeri hakkında bilgiler verdi.

Sinop OSBöğrencileri ağırladı

Geçtiğimiz sene OSB statüsü kazanan Yenice OSB, ilk kez seçime gitti. İnegöl TSO’da gerçekleş-tirilen seçimde, Başkan Hasan Altunbaş ve OSB üyesi Mustafa Balcı görevini sürdürürken, yeni yönetimde Nedim İncebay, Gürhan Tutlu ve Niyazi Güven isimleri yer aldı. Yenice OSB Başkanı Hasan

Altunbaş, seçimler sonrasında yönetim kurulunda değişikliğe gidildiğini ve yönetime üç yeni üye aldıklarını söyledi. Bundan sonraki süreçte iki önemli hedefleri oldu-ğunu anlatan Altunbaş, “Birincisi bölgedeki elektrik dağıtımının OSB yönetimine geçmesi için girişimleri hızlandırmak. Elektrik altyapısı an-lamında bir sorunumuz yok. Sadece dağıtımın OSB yönetimine geçmesi ve yasal mevzuatın uygulanabil-mesini sağlamak istiyoruz. Bunu başarırsak, hem sanayicimiz ucuz elektrik kullanabilecek, hem de OSB yönetimi, kendi çarkını çevi-rebilecek bir gelire kavuşacak. Yeni dönemde ikinci hedefimiz de, OSB Bölge Müdürlüğü binasını biran önce tamamlayarak yeni yerimize taşınmak” diye konuştu.

Yenice OSB Altunbaş ile devam dedi

İmar barışıSanayi sitesi,

fabrika, Yapı Kayıt Belgesi

31 Aralık 2018

YATIRIMCILARA ENDÜSTRİ 4.0 AÇILIMI Cari açığa katma değerli üretim formülü geliştiren BAYOSB, bölge

katılımcılarına destek sunuyor.Bağyurdu OSB (BAYOSB), bölgede yeni yatırım yapacak sanayicilere Endüstri 4.0 ve teknoloji temelli üretim konusunda yön-lendirme ve bilgi desteği veriyor. Firmaları yüksek katma değerli üretim ve teknolojik alt yapı konusunda üretime yönlendiren BAYOSB, bölgede teknoloji kümelenmesi oluşturarak kent ve ülke ekonomisine daha çok katkı sağlamayı amaçlıyor. Türkiye’nin en büyük sorunu olan cari açık probleminin üreterek özellikle katma değerli üretimi artı-rarak aşılabileceğine dikkat çeken BAYOSB

Başkan Vekili Şevket Karahan, BAYOSB olarak yeni fabrika kuran yatırımcılara yüksek katma değerli üretim, teknolojik alt yapı ve Endüstri 4.0’a uygun üretim şekli konusunda yönlendirme ve destek verdiklerini söyledi.

Farkındalık yarattıKarahan, yeşil OSB ve teknoloji temelli yatırımların toplandığı BAYOSB’nin bu konuda donanımlı olduğunu ve bu bilgileri yatırımcı firmalarla paylaştıklarını kaydetti.

Geleceğin üretim şekli olan Endüstri 4.0 konusunda da farkındalık yarattıklarını ifade eden Karahan, var olan yatırımları Endüstri 4.0’a uygun hale dönüştürmenin kolay olmadığını ve belli bir maliyet gerektirdiğini söyledi. Karahan, “Ancak yeni kurulan fab-rikalarda, daha yatırım aşamasında doğru politikalar uygulanırsa Endüstri 4.0’in açılımı olan robotik üretim ve nesnelerin internetini kullanan bir alt yapıyı kurması daha kolay olur. Bu anlamda OSB olarak yatırımcı firmalara gerekli yönlendirmeyi yapıyoruz.

TİCARİ KULLANIMDA YÜZDE 5Afet risklerine hazırlık kap-samında ruhsatsız; ruhsata, eklerine, imar mevzuatına aykırı yapıların kayıt altına alınması amacıyla 31 Aralık 2017’den önce inşa edilen yapılar için Yapı Kayıt Belgesi verilebilecek. Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden inşa edilmesine veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olacak. Emlak vergi değeri üzerinden konutlar için yüzde 3; ticari kullanımda yüzde 5 oranında kayıt bedeli alınacak. Düzenleme kapsamında Çevre

ve Şehircilik Bakanlığı, ruhsatlar karşılığında, 1 milyar lirası sana-yicilerden olmak üzere yaklaşık 55-60 milyar liralık kayıt bedeli elde edecek. Buradan elde edilecek gelir, genel bütçeye kaydedilecek ve bu gelirler şehirlerin yeniden inşa ve imarında kullanılacak. Yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı kayıt sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilecek. İmar çalışması gündeme gelir gelmez kaçak inşaat yapanlar barıştan yararlanamayacak.

‘‘ BAZI BORÇLAR SİLİNDİYürürlüğe giren torba yasa ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borç-ları ve idari para cezaları başta olmak üzere birçok konuda borçlara yapılan-dırma getirdi. Düzenleme kapsamında bazı borçlar silindi. İşyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31 Aralık 2015 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu

halde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 100 lirayı aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın, bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi alacaklardan, tutarı 200 lirayı aşmayanların tahsilinden vazgeçilecek.

‘‘

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi YATIRIM Yeni Nesil Haber

cilik

06

06HAVA KARGO VE GEÇİCİ DEPOLAMA ALANI HİZMETE AÇILDI

Konyalı sanayicilerin önemli taleplerinden biri olan hava kargo taşımacılığı hayata geçiriliyor. Lojistik sorununu çözecek olan Konya OSB Hava Kargo ve Geçici

Depolama Alanı açıldı.

KONYALI SANAYICIYE“HAVA”LI KARGO

DAHA ULAŞILABİLİR OLDULARİç Anadolu’nun sanayi üssü Konya’da üretilen ürünler, birkaç saatlik uçuşla 20 trilyon dolarlık bir ekonomiye açılabilecek. Kon-ya sanayisinin hava kargo ihtiya-cını karşılamak amacıyla, Konya OSB Hava Kargo ve Geçici De-polama Alanı yatırımı tamam-lanarak hizmete açıldı. OSB’nin karşısında, Konya Havalimanı içerisinde yer alan, 7 gün 24 saat hizmet verecek olan hava kargo ile Konyalı sanayicilerin lojistik sorunu da büyük oranda

çözüldü. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Gaziantep ve Samsun’un ardından Konyalı sanayiciler de hava kargo birimine kavuşmuş oldu. Bölge sanayicisi böylece, küresel pazarlara ürünlerini daha hızlı ve daha düşük maliyete ulaştırıp alma imkânı elde etti. Daha önce hava kargolarını An-kara, İzmir veya İstanbul’a kadar getirtebilen, ürünlerini oradan teslim almak zorunda kalan sanayiciler, artık daha ulaşılabilir olacak.

ÇEVRE İLLERE DE FAYDALI

Konya Milletvekili, TBMM Sanayi, Ticaret, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ise

hava kargo taşımacılığının hayata geçmesinde Konya

Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü ve

ekibinin büyük emek verdiğini söyledi. Küresel pazarlara en-tegre olmada lojistiğin

çok önemli olduğunu vurgulayan Altunyaldız,

lojistik avantajını sağlayan ülkelerin rekabet savaşında

önde olduğuna dikkat çekti. Altunyaldız, açılışı yapılan hava kargo taşımacılığının sadece Konya’yı değil, çevre illeri de lojistik olarak öne çıkaran bir çalışma olduğunu ifade etti.

HAVA TAŞIMACILIĞI GELİŞİYORMüsteşar Aşçı, dünyada 2016 yı-lında hava yoluyla 54 milyon ton ağırlığında ve 5,5 trilyon dolar ekonomik değere sahip yük ta-şındığını ifade etti. Türkiye’de de 2017 yılında 1 milyon 256 bin ton

hava yoluyla yük taşındığını be-lirten Aşçı, Konya’nın 5 ayda 120 ton yük taşıdığını ve bu rakamın artması ile birlikte Türkiye’deki yük taşımacılığı istatistiklerinin de artacağını sözlerine ekledi.

EMİN ADIMLARLA İLERLİYORKonya’nın hem ihracatını artırma hem de Türkiye’nin ihracatından aldığı payı artırma hedefine emin adımlar ile yaklaştığına vurgu yapan Altunyaldız, “Konya ve bölge illerde üretilen ürünlerin denize konteynır ile ulaştırıl-ması son derece önemli. Bu kapsamda lojistik merkezimizin,

YHT Garımızın, Konya-Kara-man-Mersin Hızlandırılmış Demir Yolu Hattımızın, hava kargo taşıma alanımızın devreye girmesi önemli çalışmalar” diye konuştu. Konuşmaların ardından Konya OSB Hava Kargo ve Geçici Depolama Alanı’nın açılışı gerçekleştirildi.

İnsanlar tarafından üretilen dijital metinlerden akıllı çıkarımlar yapan ürünler sağlayan bir teknoloji şirketi olan Kimola, yeni ürünü için Starters-Hub, 500 Startups ve melek yatırımcı Uğur Şeker’den toplam 1 milyon TL değerinde yatırım aldı. Nike, Japan Tobacco International, IPSOS, BPN İstanbul, Wanda gibi isimlerle çalışan Kimola, Türkiye’nin ilk Tüketici

İçgörü Platformu’nu hizmete açmaya hazırlanıyor. StartersHub Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dorman, “Reka-betin hızla arttığı sektörlerde ayakta kalmanın yolu müşteriyi daha iyi anlamaktan geçiyor. Kimola’nın yerli Ar-Ge çalışmalarıyla hayata geçirdiği hizmet, tek tıkla müşteri içgörüsü temin etmeyi mümkün kılarak yeni bir sayfa açıyor” dedi.

Yenilikçi yazılıma büyük ilgi

Nestlé Türkiye, Türkiye’de yıllık ortalama 5 milyon TL yatırım yaptı. Nestlé Türkiye CEO’su Felix Allemann, 2018-2023 dönemi için planlanan yatırım tutarının, yaklaşık 100 milyon lira olduğunu açıkladı. Bursa Karacabey ve Bursa Kestel’deki iki fabrikasında üretim

yapan firma, üretimini yüzde 92 oranında yerel ham madde kullanı-mıyla sürdürürken, 3 bin 800 kişiye doğrudan, 7 binin üzerinde kişiye ise dolaylı istihdam sağlıyor. Her yıl 1,7 milyar dolar yatırım gerçekleşti-ren Nestlé bünyesinde, 5 bin bilim insanı çalışıyor. CEO Felix Allemann, “İnovasyon en başından itibaren şir-ketimizin kalbinde yer aldı. Gıda ve içecek ürünlerimizi daha sağlıklı ve lezzetli hale getirmek, besin değe-rini arttırmak ve daha az sodyum, doymuş yağ ve şeker kullanmak için çığır açan çözümler geliştiriyoruz. Şekeri 2000 yılında azaltmaya başladık. 2000-2010 yılları arasında, satın alınan şekerde ve toplam satış hacminde şekerde yüzde 34 azalma sağladık” dedi.

Dünya devinden büyük hedef

Mısırlı United Brother şirketinin en önemli markalarından Raykal, yatı-rım ve üretim için Türkiye’yi tercih etti. Raykal, yaz aylarında Türkiye’de lansman için hazırlanırken, yatırımın ilk bölümü için 4 milyon dolarlık bütçe ayırdı. Raykal’ın hedefi 2020 yılına kadar bin kişiye istihdam, 15 milyon dolarlık üretim yatırımı ger-çekleştirilmesi olarak açıklandı. Ray-

kal markasının kurucusu ve United Brother’in Yönetim Kurulu Başkanı Fadi Khaled Mahmoud Abudayah, “Üretim stratejimizi, pazarlama yöntemlerimizi değiştiriyoruz. Üretim ve pazarlama konusunda Türkiye’nin sunduğu imkânları kulla-nacağız. Yeni dönemde dünyanın en iyi markalarından biri olarak küresel güçlerle rekabet edecek hale gele-ceğiz” dedi. Öncelikli yatırımlarının moda ve tekstil sektörü olacağını vurgulayan Abudayah, “İstanbul’da perakende satış zincirleri kurmak, bu zinciri uluslararası pazarlara taşımak gibi stratejik hedeflerimiz var. Türkiye bize güven verirken, İstanbul ilham veriyor. 2018 Raykal Markasının önce İstanbul’da sonra Orta Doğu ve Avrupa pazarlarında kendisini göstermeye başladığı yıl olacak” diye konuştu.

Arap yatırımcıdan 4 milyonluk bütçe

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

İHRACAT ODAKLI KALKINMA

Programın açılışında konuşan Konya OSB ve OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, Konya’nın son 40 yılda özel sektör yatırımla-rıyla ve 15 yıldaki dış ticaret ba-şarısı ile ihracat odaklı kalkınan, dünyanın tamamına yakını ile iş yapan şehir haline geldiğini söy-

ledi. Konya için lojistiğin önemli olduğuna dikkat çeken çizen

Kütükcü, “Bu Hava Kargo ve Geçici Depolama Alanı yatırımıyla, Kon-ya’daki önemli bir eksiği, hava kargo taşımacılığı sorununu

ortadan kaldırmış olduk. Bu yatırımdan

önce sanayicilerimiz, gerek numune ürünlerini

gerekse diğer gönderilerini Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehir-lerden yapıyorlardı. Artık buna gerek kalmadı. Sanayicilerimiz tüm gönderilerini buradan 7 gün 24 saat gönderebilecek veya alabilecekler” dedi. Kütükcü, konuşmasının sonunda hava kargo taşımacılığının hayata geçmesinde emeği geçen herke-se teşekkür etti.

BÜROKRASİ YOK

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşcı da açılışı yapılan hava kargo ile sanayicinin hem ham maddeye hızlı ulaşabi-leceğine hem de ürünlerini daha hızlı gönderebileceğini kaydetti.

Konya’nın hava kargo taşımacılığı ile lider şehir olma vasfını bir

kez daha gösterdiğine dikkat çeken Aşçı, “Hava kargo taşımacılığı ile Konya’dan 3 saatlik uçuş ile 44 ülkeye, 824 milyonluk nüfusa 11,1

trilyonluk bir ekonomiye Konyalı iş adamlarımızın

ulaşma şansı var. Bu uçuşu 4 saate çıkartırsanız, yaklaşık

100 ülkeye ve 20 trilyon dolarlık ekonomiye ulaşma imkânınız ola-cak. Burada bürokrasi olmaksızın eşyalarınızı kolaylıkla, tek bir be-yan üzerinden dünyanın herhangi bir yerine kolaylıkla gönderebile-ceksiniz” diye konuştu.

ZiyaAltunyaldızKonya OSB Cenap Aşçı 1976 Yeni tesis

açılışıMemiş

Kütükcü

TESVIKYeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

07

07YAZI DİZİSİ: DEVLET DESTEKLERİ REHBERİ

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

Helin AYGÜNsanayigazetesi@gmail.com

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), Bitlis, Hakkâri, Muş ve Van’ın sürdürülebilir kalkınmasını sağlamaya yönelik çalışmalarına devam ediyor. DAKA, 2009 yılından itibaren

toplam bu iller genelinde toplam 251 projeye, 86 milyon liraya yakın destek sağladı.

251 PROJEYE86 MILYON TL

POTANSİYELİ CANLANDIRDIBitlis, Hakkâri, Muş ve Van’ı kapsayan TRB2 Bölgesi’nde yerel potansiyelleri, kaynakları ve imkânları katılımcı bir yaklaşımla harekete geçirerek sürdürülebilir bir kalkınmayı belirleyen Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA), bölgede ortaya çıkarılan 251 projeye, 86 milyon liraya yakın

destek verdi. DAKA adına Sanayi Gazetesinin sorularını yanıtlayan Genel Sekreter Halil İbrahim Güray, TRB2 Bölgesi genelinde toplam 251 projeye, 86 milyon liraya yakın destek sağladıkları ve eş finansman dâhil bölgeye yapılan toplam yatırım tutarının 157 milyon liraya yakın olduğunu belirtti.

ORTAKLIK YAPILARI KURACAKDAKA’nın hedefleri ve projeleri nelerdir? Amaç ve hedeflerimize ulaşmak için ulusal kaynaklarımızın yanında özellikle AB hibelerinden da azami faydalanmak için bölgemizdeki paydaşlarımızın proje yazma, sunma ve yürütme kapasitelerini geliştirme, proje geliştirmelerinde teknik destek sağlama, paydaşlar arasında ortaklık yapıları kurma ve ajansın başvuru sahibi olduğu

destek programlarına bölge adına proje başvuruları yapma faaliyetleri üzerinde yoğunlaşacağız. Orta vadede örneğin “tarımsal üretimdeki rekabet gücünün artırılması” stratejisi kapsamında “Havza Bazlı Tarımsal Üretim Sonuç Odaklı Programı” uygulamayı hedefliyoruz. TRB2 Bölgesi turizm gelirlerinin artırılması stratejisi kapsamında ise “Tematik Turizm Uygulamaları Sonuç Odaklı Programı” hayata geçirmeyi düşünüyoruz.

TOPLAM 157 MİLYON TLAjansınızın yürüttüğü destek programları hakkında bilgi verebilir misiniz? DAKA olarak 2009 yılından itibaren toplam 13 adet teklif çağrısı kapsamında TRB2 Bölgesi genelinde toplam 251 projeye 86 milyon lira destek sağladık. Eş finansman dâhil bölgeye yapılan toplam yatırım tutarı 157 milyon liradır. 6 adet Doğrudan Faaliyet Desteği

Programı kapsamında ise TRB2 Bölgesi’nde toplam 72 projeye 4 buçuk milyon liradan fazla destek sağlanmıştır ve bu 72 projenin eş finansman dâhil bütçeleri toplam 5 milyon liradır. Teknik Destek Programları kapsamında bölgemizde toplam 315 adet faaliyet gerçekleştirilmiştir ve bu faaliyetlere toplamda yaklaşık 3 milyon lirayı geçkin kaynak kullanılmıştır.

13 MALİ DESTEK PROGRAMI Ajansınızdan destek almak isteyen firmalar ne tür projelere ağırlık veriyor?DAKA, kuruluş yılı olan 2009 yılından bugüne kadar 13 mali destek programı uyguladı. Bu mali destek programlarında hayvancılık ve meyvecilik dâhil olmak üzere değişik başlıklarda farklı projelere destek verdik. 2018 yılının başında ise iki yeni

teklif çağrısına çıktık. Yatırım Altyapısının Güçlendirilmesine Yönelik Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı’nda, şu an itibariyle değerlendirme süreci devam ediyor. Diğer tekli çağrımız olan Çocuk ve Gençlerin Kalkınmaya Entegrasyonu Mali Destek Programı’nda ise proje başvuruları 23 Mart itibariyle sona erdi.

GENÇ NÜFUS VARLIĞIÇOK YÜKSEKGenç girişimcilere yönelik ne tür destekleriniz var?Yatırım altyapısı ve sosyal projelere yönelik olarak şunu söyleyebiliriz; bölgesel kalkınma politikalarının hayata geçirilmesi için beşeri sermayenin geliştirilmesi zorunluluktur. Türkiye’nin çocuk nüfus oranı yüzde 32 iken, faaliyet gösterdiğimiz TRB2 Bölgesi’nde bu oran yüzde 46,9’dur. Yine ülkemizin genç

nüfus oranı yüzde 16 iken genç iken bu oran bölgemizde yüzde 22’dir. Yani bölgemizde çocuk ve genç nüfus varlığı Türkiye ortalamasından oldukça yüksek. Söz konusu çocuk ve genç nüfusun niteliğinin günümüzde hızla gelişen teknolojiye paralel olarak artırılması, bölgenin orta ve uzun vadedeki kalkınma hedeflerine ulaşılması bakımından çok büyük önem arz ediyor.

NEGATİF ALGI SONLANSINAjansınızın öncelikli ihtiyaçları nelerdir?Bölgede faaliyet gösteren bütün kurum, kuruluş, STK ve özel sektörün hemfikir olduğu ve bizim de ajans olarak bu konuda çaba gösterdiğimiz öncelikli alanlardan bir tanesi, bölgemiz hakkında sahip olunan negatif algıdır. Son zamanlarda bu konuda olumlu gelişmeler yaşanıyor olsa da özellikle ulusal medya ve iletişim

kanallarında bölgeye dair kullanılan üslup ve görüntülerin çoğu zaman abartıldığı ve gerçeği yansıtmadığı ve bunun bölgeye gelmesi muhtemel olan yatırımcı ve ziyaretçileri olumsuz yönde etkilediği bir gerçektir. Kamudan ve kamuoyundan beklentimiz, bölgeye dair yapılan haber ve kullanılan görsellerde etik kuralların sağlanması yönünde adım atmalarıdır.

ASGARİ TUTAR 200 BİN TLDestek programları ve bunlar için belirlediğiniz limitler nelerdir? Çocuk ve Gençlerin Kalkınmaya Entegrasyonu Mali Destek Programı’nın toplam bütçesi 6 milyon lira

ve projeler için asgari destek tutarı 200 bin lira olarak belirlendi. Bu destekte azami destek tutarı ise 1,5 milyon TL olarak tespit edildi. Ajansımızın 2018 yılı toplam destek bütçesi ise 67 milyon lira.

Ankara Kalkınma Ajansı, toplam bütçesi 2 milyon lira olan 2018 Fizibilite Desteği Programı’nı açıkladı. Program yıl sonuna kadar devam edecek. Program ile Ankara’nın kalkınması ve rekabet gücü açısından önemli fırsatlardan yararlanılması, ekonomiye yönelik tehdit ve risklerin önlenmesi ile yenilik ve girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesine yönelik projelerin

fizibilite çalışmalarına destek verile-cek. Programa, Kalkınma Ajansları Yönetim Sistemi (KAYS) üzerinden başvuru yapılabilecek. Programa kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, birlikler ve kooperatifler, STK’lar, OSB’ler, KSS’ler teknoloji geliştirme bölgeleri ve iş geliştirme merkezleri başvuru yapabilecek.

Fizibiliteye2 milyon lira

Dünyada gül yağı ihtiyacının yüzde 65’ini karşılayan Isparta’ya, “Gül ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Labora-tuvarı” kurulacak. Gerçekleşecek proje için Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), 7,2 milyon liralık katkı sağlayacak. Süleyman Demirel Üni-versitesi (SDÜ) tarafından 8 milyon liralık “Gül ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Araştırma ve Geliştirme Laboratu-varı” projesi için imzalar atıldı. Tıbbi

ve aromatik bitkilerin ekonomiye daha fazla katkı sağlanması anla-mında, tarımı yapılan bu bitkilerin çeşitlendirilmesi açısından son yıllarda büyük değişim ve gelişim yaşandığını ifade eden Isparta Valisi Şehmus Günaydın, 8 milyonluk bir yatırımın söz konusu olduğunu dile getirerek yatırımın büyük bir bölümünün BAKA tarafından karşı-lanacağını açıkladı.

İhracataBAKA katkısı

Zafer Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle Şehzadeler Belediyesi tarafından hayata geçirilen atık toplama siste-minin tanıtımı, ilçenin 7 ayrı bölge-sine yerleştirilen güneş enerjisiyle çalışan akıllı geri dönüşüm kutuları ile yapıldı. Şehzadeler Belediyesi tarafından hayata geçirilen güneş enerjili akıllı geri dönüşüm kutusu, Zafer Kalkınma Ajansı tarafından

yüzde 60’lık hibe desteği ile yapıldı. Şehzadeler ilçesinde 7 farklı noktaya akıllı atık toplama kutularından monte edildiğini ifade eden Şehza-deler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Şehzadeler Belediyesi olarak Türkiye’de ilk defa olacak olan bir projeyi daha hayata geçiriyoruz. Geri dönüşüm insan ve çevre açısın-dan son derece önemlidir” dedi.

Zafer’dengüneş hibesi

DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, “Bitlis, Hakkâri, Muş ve Van illerinin OSB ve KSS’lerin altyapı ihtiyaçlarını büyük oranda iyileştirmiş

olacağız” dedi.

DAKA’DAN GENÇLERE DESTEK SÜRECEK

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), dördüncü kez Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’nin en iyi “bölgesel yatırım tanıtım ajansı” seçildi. Yabancı yatırımlar konusunda yayın yapan ve alanında önde gelen yayınlardan biri olan ABD

merkezli Site Selection Dergisi, her sene en başarılı ülkeler, şehirler ve promosyon ajanslarını seçiyor. Toplam 48 bin abonesi bulunan dergi 2017 yılının en başarılı tanıtım ajanslarını açıkladı. Buna göre İZKA, Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’nin en iyi “bölgesel yatırım tanıtım ajansı” olarak seçildi. Batı Avrupa Bölgesinde İrlanda’nın Ulu-sal Yatırım Ajansı IDA Ireland birinci olurken, Asya-Pasifik Bölgesinde ulusal ajans olarak Singapur ve bölgesel ajans olarak Şangay birinci sırada yer aldı. Doğrudan yabancı yatırımlar konusunda dünyanın en prestijli ödüllerinden birini dördün-cü kez kazanan İZKA, Türkiye’nin ilk iki pilot ajansından birisi olarak 2006 yılında kuruldu.

İZKA4’ncü kez seçildi

DAKAKapsadığı iller: Bitlis, Hakkâri,

Muş, Van

2018 yılı toplam destek tutarı:67 milyon TL

Halil İbrahim Güray

08 Yeni Nesil Haber

cilik

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

08

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

HAFTADA BİR YAYIMLANIR Genel Yayın Yönetmeni

Şenol AYDIN

İMTİYAZ SAHİBİ

SANAYI GAZETECILIK Matbaacılık Reklam Prodüksiyon ve

İnternet Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. adına;

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ümit UÇAR

Haber Müdürü

F. Tuğçe EROL

Mali İşler Sorumlusu

Nuran AYAR

Haber Merkezi

Helin AYGÜN

Reklam ve Halkla İlişkiler

Ali ŞAHIN

Grafiker Gizem MÜJDE

Dağıtım

Organize Yayın Dağıtım

ANKARA MERKEZ;

Mustafa Kemal Mh. 2127. Sk. No:14/3

ÇANKAYA0 312 417 11 44

KOCAELI OFIS;

Güzeller OSB Fatih Sultan Mehmet Cad.

No:17 Gebze0 262 777 00 44

Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın

sanayigazetesi@gmail.comsanayi@sanayigazetesi.com.tr

www.sanayigazetesi.com.tr

0 (262) 777 00 40

Ofset Hazırlık: Sanayi Gazetecilik Ltd. Şti.Baskı: Akademi Basın Yayın

Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 230Topkapı/İSTANBUL Tel: 0212 493 24 67-68-69

E-posta: akademiajansmatbaa@gmail.comBaskı Tarihi: 24 Mayıs 2018

28 Mayıs - 03 Haziran 2018 Yıl: 9 Sayı: 418

Mobilya sektörüyle öne çıkan İnegöl’de, ihracatçı

firmalar ödüllendirildi.Çilek Genç Odası,

14 milyon 670 bin dolarlık ihracata imza atarak, ilk

sırada yer aldı.

MOBILYADA IHRACATINSAMPIYONLARINA ODUL

SEKTÖRÜN KALBİ İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) tarafından her yıl düzenlenen “İnegöl’ün Yıldızları Programı”nın 4’ünsü gerçekleştirildi. İnegöl’de ihra-cat ve tasarımda ön plana çıkan mobilya firmalarına ödülleri verildi. İhracat Şampiyonları kategorisinde, 14 milyon 670

bin 117 dolarlık ihracatla Çilek Genç Odası birinci sırada yer alırken; onu 10 milyon 513 Bin 773 dolarla İdol Mobilya, 9 milyon 15 bin 236 dolarla Weltew Mobilya, 8 milyon 14 bin 535 dolarla Gala Mobilya, 7 milyon 90 bin 966 dolarla ÇMS Mobilya izledi.

KATLANARAK ARTTIİMOS tarafından her yıl Ramazan ayında düzenlenen İnegöl’ün Yıldızları Programı’nın 4’üncüsü gerçekleştirildi. Ödül gecesine konuşan İMOS Başka-nı Okan Güler, “En çok ihracat yapan, en fazla tasarım tescili alan firmalarımızı ödüllendiri-yoruz. İhracatımız son 10 yılda katlanarak arttı. Ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika ül-kelerinde ihracat yapıyoruz. Bu ülkelerde yoğun rekabet yaşa-

nıyor. Bu yüzden yeni pazarlara ihtiyacımız var. Derneğimiz bu kapsamda birçok çalışma yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bugüne kadar İsveç’ten Güney Afrika’ya, Güney Kore’den Rusya’ya birçok pazarı birlikte ziyaret etti. İkili iş görüşmeleri gerçekleştirip fuarlara katıldık. 2018’de İngiltere, Güney Afrika ve Fransa’da iş görüşmeleri, Güney Kore ve Hindistan’da fuar katılımları planlamaktayız” dedi.

HİNDİSTAN’DAN BÜYÜK İLGİGüler, geçen yıl Hindistan ve Güney Kore ile yapılan çalışma-ların sonuç vermeye başladığını kaydetti. Bu iki yeni pazarda ihracatın artmaya devam ettiğine dikkat çeken Güler, “Geçen yıl Hindistan Fuarına 38 firma ile katılım sağladık. Başarılı bir organizasyonla

ülkemize döndük. Bu yıl 22-24 Kasım’da Hindistan Fuarının 2’ncisine katılım gerçekleştire-ceğiz. Hindistan çok büyük bir pazar, ürünlerimiz ilgi görüyor. Bu fuara yüksek katılım gös-termenizi istiyoruz. Ne kadar kalabalık olursak fuarın başarısı da o kadar artacaktır.

120 BİN ZİYARETÇİ HEDEFİAvrupa ile 4 kıta temsilcilerine İnegöl’ü tanıtacaklarını anlatan Başkan Güler, “İnegöl sektöre yön veren yatırım, tasarım ve faaliyetleriyle örnek alınan sektörün lokomotifidir. Bu ba-şarı tüm İnegöl’ündür, İnegöllü mobilyacılarındır. Uzun yıllardır başarıyla devam eden MODEF Fuarları sektörümüze ve şehrimize değer katıyor. İnegöl fuarları örnek alınarak birçok şehirde eş zamanlı mobilya fuarları düzenleme çabaları da devam ediyor. Fuarımızın

kıymetini, değerini bilmeliyiz. Yeni yapılacak fuar alanı ile Türkiye’nin mobilya fuarını İnegöl’de yapmalıyız. İnegöllü mobilyacıların yer talepleri karşılandıktan sonra sektör ve ülke imajına değer katan diğer şehirlerdeki firmaların katıldığı bir fuar İnegöl’ü uçurur. Yaklaşık 120 bin ziyaretçi ile şehrin çok şey kazanacağını düşünü-yorum” dedi. Konuşmaların ardından 3 kategoride derece alan firmaların yetkililerine ödüller verildi.

Sanayide olduğu kadar ihracat alanında da ihtiyaç duyulan nitelikli işgücü, kurulacak üniversite ile çözülecek. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İzmir’de dış ticaret üniver-sitesi kurulması için harekete geçti. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, en önemli projelerinden olan üniversite ile ilgili bilgi vererek,

“İzmir’de bir dış ticaret üniversitesi kurmak istiyoruz. Altyapısı için çalışmalara başladık. Şirketlerde kalifiye eleman yetiştirmek için yaklaşık bin kişilik bir üniversite düşünüyoruz. Bu üniversitede yurt dışından gelen hocaların eğitim vermesini planlıyoruz. Bu üniver-sitede tasarım odaklı bölümler de olacak. Tasarım derken sadece tekstil değil, gıda alanında da önem arz ediyor” dedi. Göreve gelmele-riyle birlikte birçok proje üzerinde çalışmaya başladıklarını anlatan Eskinazi, ilk olarak EİB binasında Türk Eximbank’ın irtibat bürosu kuracaklarını, bunun protokolünü pazartesi günü bankanın genel müdürü Adnan Yıldırım’ın katılımıy-la imzalayacaklarını da söyledi.

“İhracat üniversitesi” kurulacak

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Sürek, İtalya ile bağlantı kurduk-larını, mevcut pazarlarını şirket satıcıları ile birlikte genişletmeyi planladıklarını ve Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği olarak bu dönem 3 bin ton ihracat hedefi belirlediklerini söyledi. Tariş Zeytinyağı markasına yurt dışında ve yurt içinde büyük ilgi olduğuna değinen Sürek, “Bunun en önemli dayanağı yüksek kalite ve ürün

güvenirliği. Sezon başlamadan yabancı alıcılar bizimle bağlantıya geçiyor ve yoğun alım talepleri oluyor. İç piyasada daha çok kutulu satışımız var” dedi. 49 ülkeye Tariş markasıyla ihracat yaptıklarını anlatan Hilmi Sürek, “Dünyadaki fiyatlar burada etken durumda. İhracat yapmak istesek de dünya fiyatları, rekolte, döviz kurları burada çok önemli. Bu nedenle yıllara göre ihracatımız değişkenlik gösteriyor. Yıllardır Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği olarak pazarda belirleyici olan bir kuruluş olduk. Üreticilerimize de daha fazla yararlı olmaya çalıştık ve daha fazla ihracat yapmak istiyoruz. Bu dönem 3 bin ton ihracat hedefi belirledik. Eskiye göre mevcut iç pazarımızı daha da genişletmeyi arzu ediyoruz” diye konuştu.

Tarişten büyük hedef

Avrupa Birliği (AB), kişisel verilerin korunmasıyla ilgili yeni bir düzen-lemeyi hayata geçirdi. Türkiye’nin e-ihracatında önemli bir ağırlığa sahip olan AB bünyesinde uygu-lamaya başlanacak olan AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği (EU GDPR), kişisel veriler konusunda gerektiği şekilde hareket etmeyen şirketlere yıllık cironun yüzde 4’üne

veya 20 milyon Euro’ya varan ağır cezalar getiriyor. B2CDirect CEO’su Yusuf İbili, GDPR’nin AB ülkelerine e-ihracat yapan bütün şirketleri etkileyeceğine dikkat çekerek, “Yeni yönetmelik her şeyden önce bireyi merkeze alıyor. Şirketler kişisel verilerin talep edildiği tüm süreçlerini açık, şeffaf ve anlaşılabilir olarak ifade etmek zorundalar. Öte yandan GDPR, kullanıcıların daha önce vermiş oldukları veri işleme izinlerini istedikleri anda kaldırabil-melerini de kolaylaştırıyor” dedi. İbili, bu yönetmeliğe göre ihracatçı firmaların kişisel verilerin korunma-sına, yüksek cezalara, kullanıcıdan izin almaya, ihlal bildirimlerine ve gizliliğe dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.

E-ihracata yeni dönem

IHRACAT

İMOS Ödül töreni Okan Güler

MURATBEY AVRUPA’YA AÇILDITürk markalarına uygulanan yasağın kalkmasıyla, Avrupa Birliği ülkelerine ürün gönderme onayı alan Muratbey, yıl sonuna kadar tüm Avrupa Birliği ülkelerine

ulaşmayı hedefliyor

İnovatif kimliğiyle geliştirdiği yenilikçi ürünlerle, süt ve süt ürünleri sektörünün lider firması Muratbey, Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapmaya başladı. Bakanlık resmi tanımıyla “Avrupa Birliği Ülkelerine İhracat Amaçlı Onaylanacak Süt İşletmelerinin Kontrol Prosedürü” iznini alan sayılı

firmalardan olan Murat-bey, Avrupa Birliği

üyesi 6 ülkeye ilk ürünlerini gön-

derdi. 300’ün üzerinde ürün çeşidi ile Mu-ratbey; 30 bin metrekare kapalı

alana sahip üretim

tesisi, 400 ça-lışanı ve günde

700 ton süt işleme kapasitesi ile her

gün Türkiye çapında 30 bini aşkın satış noktasına

ulaşıyor. Muratbey, yenilikçi ürün-lerini iki Ar-Ge merkeziyle hayata geçiriyor. Ürün Ar-Ge Merkezi ve Makine/Teknoloji Ar-Ge Merkezinde geliştirdiği makine, inovatif ürünler ve sistemlerle Türk sanayisinde katma değeri yüksek ürünler sunan firma, Türkiye’de sektöründe kendi

makinesini üreten Makine Ar-Ge Merkezine sahip tek marka oldu. Muratbey, Avrupa ülkeleri dışında ABD, Japonya, Orta Doğu ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Balkan ülkeleri, KKTC gibi dünyanın birçok ülkesine ürünlerini ulaştırıyor.

Hedef tüm AvrupaAvrupa Birliği tarafından 16 yıldır uygulanan Türkiye’den süt ve süt ürünleri ihracatı yasağının, ihracat çalışmalarının önünde ciddi bir en-gel teşkil ettiğini belirten Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, “Avrupa’ya ihracat yasağının kalkması ülkemiz için çok önemliy-di. Bu yasağın kalkmasından sonra Avrupa Birliği’nin üretim sürecine getirdiği sıkı denetimlerden geçerek bu izni almaya hak kazanan sayılı firmalardan biri olmayı başardık. Geçtiğimiz ay ise tüm denetimler-den geçerek AB’ye ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Almanya, Hollanda, Fransa gibi ülkeler başta olmak üze-re 6 Avrupa ülkesine pek çok ürün çeşidimizi ihraç etmeye başladık.

Yıl sonuna kadar tüm AB ülkelerine ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Milli başarıNecmi Erol, ihracat rotalarını genişleten bu hamlenin Türkiye’nin ekonomisine de önemli katkılar sağlayacağına inandıklarını söyledi. Muratbey olarak kendi alanında tek olan ürünleri Avrupa pazarıyla bu-luşturmanın gururunu yaşadıklarını anlatan Erol, “Özellikle süt ve süt ürünlerinde oldukça başarılı olan ülkelere ürünlerimizi ulaştırmak milli bir başarıdır. Başta Burgu olmak üzere yenilikçi ürünlerimizle ihracatımızın ciro içindeki payını yüzde 5‘den 18’e çıkarmıştık. Avrupa ihracatı ile de bu oranı iki katına ulaştırmayı hedefliyoruz. Ürün-lerimizin AB pazarına girmesiyle birlikte TV ve sosyal medya üzerin-den iletişim çalışmalarımız ağırlık kazandı. Aldığımız geri dönüşler oldukça sevindirici. Elde ettiğimiz bu başarı, 2018 yılı büyüme hedef-lerimize ulaşmamızı sağlayacak” diye konuştu.

09/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

Yeni Nesil Haber

cilik YORUM

Müşteriyi anlamak konusunda, büyük veriyi (big data) nasıl işleyeceğimize ilişkin türlü yaklaşımların ortaya koyul-duğu ve son derece derin tartışmaların süregittiği bir dönemin tam da içerisin-deyiz. Yapay zekâların, dijital evrendeki tüm hareketlerimize ilişkin neredeyse tüm verileri işlediği ve bizlerin “tüketici” olarak davranış kalıplarımızı model-lediği zamanlardayız. Google orijinli dijital yapının, tüketim alışkanlıklarımızı çözerek, beğenilerimize uygun ürün önerilerini gözümüzün önüne defalarca getirivermesi (remarketing) bile şaşırtıcı gelmiyor artık bize.

İnternet marifetiyle “pazarlama” disiplininin ulaştığı bu noktanın daha da ileriye taşınacağını tahmin edebilmek zor değil. Örneğin, amazon.com sitesinin yürütmekte olduğu bir projeyle şunu yapmaya çalıştığına ilişkin bilgiler dolaşıyor sosyal medyada: Diyelim ki amazon.com üyesisiniz. Sitede muhtelif ürün aramaları yapıyorsunuz. Ayrıca, amazon.com hesabınıza entegre etmiş olduğunuz sosyal medya hesaplarınız da bulunuyor. Sitenin, hem kendi içerisinde tuttuğu hem de sosyal medya hesapla-rımızda bulunan bilgilerimizi yapay zekâ aracılığıyla işleyeceği ve nihayetinde de tüketicilere bir koli içerisinde, sorgusuz sualsiz ürünler göndereceği konuşu-luyor. “Beğenmediyseniz, masrafsız şekilde iade edebilirsiniz, beğendiyseniz ödeme yapabilirsiniz” notuyla birlikte gelen paketlerin geri gönderilme oranı-nın da yapılan pilot uygulamalarda çok düşük olduğu belirtiliyor.

Büyük veri, özellikle de dijital dün-yadaki haliyle, kuşkusuz kıymetli görü-nüyor. Ancak pazarlama faaliyetlerimizi başarılı kılabilmenin tek ya da en iyi yolu bu mu? İşte tartışma burada alevleniyor.

Çoğu iş profesyoneli ve akademisyen, büyük verinin doğru işlendiği takdirde müthiş kazanımlar sağlayabileceğini ve tüm firmaların “big data”yı yorumla-mayı öğrenmesi gerektiğini düşünüyor ama belirttiğimiz gibi, çoğu insan böyle düşünüyor; herkes değil!

O çoğu insanın dışında kalan diğer bir grup ise big datanın 3 sorunlu unsuru bulunduğuna işaret ediyor:

1-Big dataya nasıl ulaşacağız? Büyük firmalar, bir şekilde bu veriyi sağlama kabiliyetine sahipken orta ve küçük ölçekli işletmelerin böyle bir şansı bulunmuyor.

2-Big datayı nasıl yorumlayacağız? Bir şekilde büyük veriye ulaşılabildiği-mizi varsaysak bile onu doğru yorumla-yabilmek de başka bir altyapısal sorunu işaret ediyor.

3-Big dataya sahip olan sadece siz değilsiniz! Diyelim ki, big dataya ulaştınız, doğru yorumlamayı da başardınız. İyi ama ona ulaşan ve onu doğru yorumlayan sadece siz değilsiniz. Sizin kadar ya da sizden daha güçlü rakipleriniz de aynı yollardan geçiyor. Öyleyse, aynı verilere sahipken, nasıl farklılaşacaksınız?

İşte tam da burada, büyüklüğünden bağımsız olarak her firmanın güçlü pazarlama çalışmaları yürütebilmesine olanak tanıyan bir silah devreye giriyor: Küçük veri ya da small data!

Küçük veri gruplarına dayalı içgörü edinme çalışmaları, tüketici ürünleri kategorisinde yer alan bazı firmalarca yıllardır sürdürülüyor. Örneğin, tüketim ürünlerinde dünya devi olan P&G, “empatik tasarım” adını verdikleri bir çalışmayı uzun zamandır başarılı şekilde yürütmektedir. Küçük veriye dayalı müşteri içgörüsü elde etme çalışmala-rının esası, söz konusu ürün grubunun mevcut ya da potansiyel müşterilerini kapsayacak şekilde ve derinlemesine mülakatlar yürütülmesine dayanıyor.

Az sayıda müşteri ya da potan-siyel müşteri (örneğin 5 – 10 arası) belirleniyor ve bu insanlar, evlerinde, iş yerlerinde ya da ürünü kullandıkları diğer yerlerde gözlemleniyor. Onlarla sohbet ediliyor, yakınlık kuruluyor. Ant-ropoloji, etnografi, psikoloji ve sosyoloji bilimlerinin bakış açılarıyla değerlendir-meler yapılarak veriler elde edilmeye çalışılıyor.

Elde edilen veriler, ürünlerin hem tasarım hem de fonksiyonlarına yansıtı-labiliyor. Sonuç ise son derece inovatif, çarpıcı ve farklılaşmış olabiliyor.

Müşterilere ayaküstü bir şekilde, firmalardan beklentileri sorulduğunda alınacak cevaplar “daha…” ile başlıyor-ken, bu tip çalışmalarda elde edilen veriler çok daha derinlikli, kaliteli ve çarpıcı olabiliyor.

Konuyu bir örnekle basitçe açıklaya-lım: Diyelim ki bebek bezi üretiyorsunuz. Kitlesel olarak yaptırdığınız pazar araştırması anketlerinden toplaya-bileceğiniz veri aşağı yukarı şöyle bir şey oluyor: “Daha emici olsun”, “daha elastik olsun”, “bir pakette daha çok (ya da belki daha az) sayıda ürün olsun” vb. gibi… Oysa kullanıcıları yakından gözlediğinizde başka (ve gizli) talep, beklenti ve ihtiyaçlar göze çarpabiliyor: “Göbek bağı oyuntulu” bebek bezi ya da “külot gibi kolayca giydirilen” bebek bezi gibi. Örnekteki bu çalışma firmaya ne tip avantajlar sağlar derseniz cevaplar şunlar olabilir:

1-Tespit edilen ihtiyaç firmaya özeldir. Yani, farklı rakipler benzer kitlesel anketlerle hemen hemen aynı verilere ulaşmışken, small data çalışması yürüten firma, ürününü farklılaştırıcı ve ticari potansiyeli yüksek bir inovatif fikri keşfetmeyi başarmıştır.

2-Talebi karşılayan değil talep yaratabilecek bir fırsat ortaya çıkmıştır. Dile getirilen ihtiyaçları karşılamak talebi karşılamaktır ama önce talebi yaratıp sonra karşılamak daima önemli ticari fırsatları beraberinde getirir.

3-İnovasyonun en işlevsel ve başarı ihtimali en yüksek şekli ortaya koyul-muş olur. Odağını doğrudan müşteri içgörüsünden alan bir inovasyonun başarı şansı son derece yüksektir.

İnsanlara sorarsanız, “daha hızlı atlar yetiştirmenizi” söylerler; oysa onlara yakından ve derinlemesine bakmayı başarabilirseniz, talep edecekleri şeyin daha hızlı atlar yerine otomobiller oldu-ğunu görebilirsiniz. Ticari fırsat taşıyan bu tip parlak yaklaşımlar ancak ve ancak müşteri içgörüsü elde edebilmekten ge-çer ve elde edilecek sonuçlar bu arayışa değecektir.

merhaba@novarekabet.com

Başarılı pazarlamanın 1. adımı:“İçgörü – 2. Bölüm”“Siz insanlara gösterene kadar, insanlar ne istediklerini bilmezler.”

Steve Jobs

Dijital dönüşümü tetikleyen en önemli unsur bilim ve teknoloji alanında gerçek-leşen baş döndürücü devrimdir. Esas iti-bariyle Batı dünyasında bilim Descartes’in felsefesi, Bacon’ın bilimsel metodolojisi ve Newton’nın fiziği ve Frederick Winslow Taylor’ın iş gücünün bölünmesi (the divisi-on of labor) üzerine inşa edilmiştir. Parça-lanmaya veya uzmanlığa göre bölünmeye atıf yapan bu bilim, eskiden hesaplamala-ra, istatistiğe, matematiğe, kimyaya, fiziğe dayalı iken şimdi büyük veri karşımıza çıkı-yor. Evreni, üzerinde yaşadığımız dünyayı, doğa olaylarının açıklanmasını, yeni dijital üretimi ve endüstriyel dijital dönüşümü deneysel bilim, teorik bilim ve hesapsal (mühendislik-tıp-fen) bilim ve tüm bu kompleks olguların simülasyonu yerine veri yoğun yada büyük veri kavramına dayalı yeni doğan bir bilim alanı olan “Veri Bilimi” ile açıklayabileceğiz.

Üretilen büyük veriyi bilgisayarlarla analiz etmek, bilgisayar ve internet teknolojileri ile üretilen bilgiyi ve ya veriyi saklamak ve maniple etmek vasıtasıyla veri miktarını artırarak büyük veriye ulaşması mümkün. Büyük veri biliminden üreticiler, tüketiciler, pazarlamacılar, sosyal medya, perakendeciler gibi birçok guruplar faydalanıyor.

Akıllı telefonlar, TV, kredi kartları, algılayıcılar, bilgisayarlar, arama motorları, sokaktaki kameralar vb her yerden veri akıyor ve veri toplanıyor. Bu duruma veri seli, veri tsunamisi ya da veri patlaması diyebiliriz. 2017 yılı itibariyle Google’da bir dakikada 3,5 milyon arama yapılıyor. Facebook’ta bir dakikada 900 bin bağlantı yapılırken aynı dakikada 16 milyon SMS gönderiliyor. Youtube’da 4,1 milyon video seyrediliyor. Netflix’ de 70 bin film izlenmek için tıklanıyor. Bunun dışında, cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar, web site-leri ve diğer dijital cihaz veya platformlar üzerinden çok sayıda veri üretilmektedir. Örneğin, web sunucularına yapılan bağlan-tılardan, web sayfa içeriklerinden, uydular-dan, radyolardan, bankacılık işlemlerinden, GPS, finansal piyasalardan vb.

Ancak bu veri akışının ancak yüzde 1’i analiz edilebiliyor. Diğer iyi bir örnek; sağlık sektörü. Bugün sağlık sektöründe ilaç firmaları artık hastaların kullandığı ilacın, doktorun ve hastalarının bilgilerine ulaşmak için büyük bir mücadele veriyor.

Diğer taraftan dijital teknoloji ve medikal teknoloji uygulamaları ile dijital ortamda hastaların kaydını tutmak, bilgilerini saklamak, takip etmek sağlık sektöründeki dijital dönüşümü göstermektedir. Büyük veri tedaviyi daha fazla kişiselleştirecektir. Genetik özellikleri ve sağlık geçmişine göre daha fazla kişisel çareler ve tedavi yön-temleri uygulanabilecektir. Eskiden olduğu gibi benzer hastalıklar için benzer tedavi ya da benzer ilaçlar verilmeyecektir.

Bilgisayar ve diğer klasik yöntemlerle analiz etme güçlüğü çektiğimiz veriler artık büyük veriyi oluşturuyor. En çok veri üreten firmaların piyasa değerleri de artıyor. Apple’ın piyasa değeri 752 milyar, Google’un 579, Microsoft’un 507, Facebook’un 407 ve Amazon’un 427 milyar dolar civarındadır. Apple’ın müşterilerinin sorularına insana yakın bir sesle cevaplayan SİRİ adında kişisel bir asistanı var (aplikasyon). Google’ın sesli arama uygulaması tıpkı Apple’ın SİRİ’si gibi tam bir dijital devrim. Android teknolojisi tabanlı sesli arama uygulanması (Voice Search Application) sorduğunuz sorunun cevabını ekrana getiriyor. Bu uygulamalarda önemli olan insan sesini ve konuşmasın (speech recognition) doğru tanımlanması ve doğru cevap vermesidir. Bu noktada iki şirket arasındaki savaşın tüm nedeni büyük veriye ulaşmaktır. Her iki uygulama da veri madenciliğine (data mining) önemli ölçüde izin veriyor. Apple, Amazon ve Google arasında mobil cihazlar, işletim sistemleri ve uygulama yazılımları satışları üzerinden korkunç bir rekabet yaşanmaktadır. Zaman içinde kim daha fazla veri toplar ve analiz etmeyi başarırsa rekabet avantajını da yakalamış olacaktır. Örneğin, hamile annelerin tüketici davranı-şını inceleyen bir araştırmaya göre, hamile anneler hamileliğin ikinci devresinde çok daha fazla tüketme eğilimi göstermekte-dirler. Sağlık sektöründe toplanan genetik veriler, davranışsal veriler, hastanın geçmiş sağlık bilgileri ve klinik verileri ile hastane-lerin hizmet hızını ve kalitesini artırması mümkün olabilecektir. Genel anlamda tüm sektörler açısından değerlendirirsek; “Geleceğin şirketleri elde ettikleri verileri ya da öğrendikleri bilgileri inovasyon ve dijital teknoloji vasıtasıyla ürünlere ya da servise dönüştürebilen şirketler olacaktır”. Buna en iyi örnek Amazon firmasının online perakendecilik alanında dünyada geldiği noktadır. Eğitim alanında

“Big Data”nın yükselişini online derslerin, uzaktan eğitimin ve sanal eğitim ( örnek;-MOOC ve COURSERA) yaygınlaşmasında gözlemleyebiliyoruz.

Büyük Veri savaşında veri hacmi, veri türü, veri hızı ve verinin karmaşık yapı-sından filtrelenmesi ya da analiz edilmesi önemli. Veri de artık megabyte, gigabyte ve petabyte’lara geçiliyor. Veri artık ülkeler, sektörler, yeni yaratıcı ekonomi veya iş kolları ve de işletmeler için özellikle çok uluslu şirketler açısından emek gibi serma-ye gibi yeni bir üretim faktörüdür.

Tüketici davranışları ve kişisel tüketim eğilimlerine büyük ölçüde yön veren veri madenciliğinin yapıldığı bazı teknoloji firmalarından ABD kökenli Facebook 1 milyar kullanıcı, Çin kökenli Tencent QQ 712 milyon, Google (ABD) 540 milyon, Skype (Estonia) 280 milyon, WeChat (Çin) 355 milyon, Twitter (ABD) 220 milyon ve Instagram (ABD) 150 milyon haberleşme ağları, bilgisayar ve iletişim ağları, mesaj ağları, biyolojik ağlar, görsel ağlar, sosyal ağlar olarak en çok kullanılan büyük veri ve veri madenciliği mecralarıdır.

Bulut bilişim (Cloud Computing) dos-yaların ve bilgilerin saklanması için önemli buluş ve ileri teknolojiler olarak gündeme geliyor. Şirketlerin büyük verilerinin izlen-mesi, dönüştürülmesi ve analiz edilmesi verilerin depolandığı veri merkezlerini ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Verilere erişim, saklanması ve depolan-ması konusunu sonuçları itibariyle verilerin demokratikleşmesi, şirketlere ve halka açılması ve şeffaflık ve hesap verilebilirlik boyutuyla da değerlendirmek gerekebilir.

Diğer taraftan dijital çağın ve dönü-şümün en büyük inovasyonu “yapay zekâ”dır. Hiç kuşkusuz ki akıllı telefonların ve internetin icadı dijital kapitalizme ge-çişte çok önemli bir rol üstlenirken, Google gözlük örneğinde olduğu gibi yapay zekâ sayesinde çalışan kişiselleştirilmiş asistan hizmetleri veya robotların da büyük veriye ulaşımda ve verilerin paylaşımında inanıl-maz katkı yaptığı görülmektedir.

Yapay zekâ aplikasyonları bizi bilgi-sayarların veya makinelerin öğrenmesi (Learning Machine) kavramlarına götür-mektedir. Başka bir ifade ile bilgisayarların

veriden öğrendikleri de bir tür yapay zekâ biçimidir.

Makinelerin öğrenmesi; 1) metinlerin sınıflandırılması, 2) çeviri yapmak, 3) yüz tanıma, 4) ses tanıma işlemlerinin yapılma-sını sağlamıştır. Bununla birlikte literatür yaygın biçimde kullanmaya başladığımız deep learning yani derin öğrenme konusu tamamen yapay sinir ağları ile ilgilidir.

Elan Musk, “Yapay zekâ varoluşumuza en büyük tehdit” demektedir. Putin’e göre yapay zekâ üretiminde lider olan dünyayı yönetecektir. Kabul etmeliyiz ki dijital teknolojik devrimin bugün geldiği nokta insanlık tarihinin en kritik dönemlerinden birisidir. Söz konusu dijital dönüşüm çağını, dijital teknoloji ve inovasyon tabanlı kalkınma ve büyüme modelini ve nihayet dijital transformasyon ve Endüstri 4.0’ın yeni sermaye birikim modelini benimsemiş ülkeler çağın dijital teknolojisini üreten, teknoloji depremini en iyi yöneten ve ge-lişmiş teknolojilerini diğer geri kalmış ya da bu sürece henüz adaptasyon sağlayama-mış ülkelere satan ülkelerdir. Bunlar başta ABD olmak üzere Çin, Hindistan, İngiltere, Almanya, Japonya ve Güney Kore’dir.

-Sürücüsüz otomobil çalışmaları,

-İnsansız akıllı fabrikalar bu ülkelerde odaklanılan birçok endüstriyel araştırma ve ileri teknoloji üretimlerinden bazılarıdır.

Homo Homini Lopus, yani “İnsan insa-nın kurdudur” sözü teknolojinin ve özellikle “siborg bilimin” bugün geldiği düzeyde, “İnsanın kurdu makinelerdir” şeklinde değişmelidir.

Mesai kavramı olmadan, hastalık nedeniyle iş kaybına neden olmayan, hafta sonu ve yıllık ücretli izin talep etmeyen, sendikaya üye olmayan, sosyal güvenlik primi ödenmeyen bilgisayarlar, akıllı maki-neler, robotlar ve diğer yapay zekâ uygu-lamaları insan gücünün karşısına en büyük rakip olarak çıkacak ve insanlık açısından istihdam düşmanı olacak. Hiç kuşkusuz ki, bu bilgisayarların donanımını tasarlayan ve yazılımını programlayan yine insan kaynağıdır. Ancak bunları yapabilecek insan kaynağı birinci endüstri devriminin aksine çok iyi eğitimli, yüksek nitelikte yetenek ve özellikle ICT becerilerine haiz insan gücüdür.

İstanbul Sanayi Odasının (İSO) ve IHS Markit’in açıkladığı verilere göre; Türkiye’de mart ayında 51,8 olan imalat PMI endeksi, nisan ayında 50 olan eşik değerin de altına gerilemiş ve 48,9 seviyesinde gerçekleşmiştir. Türk imalat sektörü böylece Şubat 2017’den sonra ilk defa daralma pozisyonuna geçmiştir.

Böylece üst üste 13 ay büyüyen

Türk imalat sektörü, uzun süre sonra ilk defa daralmaya geçmiştir. İlk çeyrekteki güçlü PMI verileri ise ikti-sadi aktivitenin güçlendiği yönünde sinyaller vermişti. Bununla beraber yıla 55,7 değerinden başlayan endeks mart ayında yine büyümekle beraber 51,8’e doğru ciddi şekilde yavaşlamıştı. Raporun ayrıntılarına indiğimizde; yeni siparişlerde ve istihdamda daralma gözlemlenirken,

üretim ve ihracat tarafında büyüme sürüyor. Bunun dışında, ihracat görünümü iyi ve Euro Bölgesi’nde ekonomik büyüme devam ediyor. Bu durum ihracat görünümünü olumlu etkilemeye devam edebilir.

Reel sektör güven endeksine ve kapasite kullanım oranında nisan ayında yavaşlama emareleri görül-müştü. Girdi maliyetlerinde TRY’deki

değer kaybı çerçevesinde artan yukarı yönlü baskı ve buna bağlı olarak üretim maliyetlerindeki artış, aynı zamanda nihai fiyatlar üzerinde de yukarı yönü baskı yapmakta-dır. Girdi maliyetlerindeki bu artış ilerleyen dönemde sektörel anlamda yavaşlamaya ve enflasyona da işaret etmektedir. GCM Araştırma Depart-manı olarak yıl sonuna dair çift hane beklentilerimiz ise sürmektedir.

Nova Rekabet Stratejileri Eğitim & Danışmanlık

enver.erkan@gcmforex.com

İmalat sektörü 13 ay sonrayavaşlama pozisyonundaEkonomi Analisti

Enver ERKAN

arbuyukuslu@yahoo.com.tr

DİJİTAL KAPİTALİZM:

Yıldız Teknik ÜniversitesiWarwick Üniversitesi

Prof. Dr. Ali Rıza BÜYÜKUSLU

Özgür EYİOL

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

09

Dijital (Dijital Teknoloji) Devrim, Veri ( Büyük Veri) Devrimi ve Bilişim (Enformasyon ve İletişim-Bilgisayar, İnternet) Devrimi - 1

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi AR-GE Yeni Nesil Haber

cilik10

10

YÜZDE 92’Sİ DOLAN GELECEĞİN ENDÜSTRİ SAHNESİ SAMSUN TEKNOPARKTAN

Üniversitenin dışa açılan yüzü olarak boyundan büyük Ar-Ge çalışmalarına hayat veren Samsun Teknoparkın yüzde 92 oranında dolduğunu söyleyen OMÜ Rektör

Yardımcısı ve Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kuran,“Tek amacımız sanayinin ihtiyaçlarına cevap veren bir yapı oluşturmak” dedi.

100’E RAMAK KALDI56 faal teknoloji üssü arasından 2017’nin En Hızlı Gelişme Göste-ren 3. TGB’si olarak aldığı ödülle vizyonuna güç katan ve hedef büyüten Samsun Teknopark, ilerleyen döneme bomba gibi hazırlanıyor. Genel Müdür Buğra Çolak ve OMÜTTO Proje Yürütücüsü Dr. Mustafa Mortaş ile TGB’nin kat ettiği başarıyı basın mensuplarıyla paylaşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı ve Samsun Teknopark Yöne-tim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kuran, yüzde 92’lik doluluk oranına ulaşan Samsun

Teknoparkın ‘genç kuşak TGB’ olmasına rağmen bir teknoloji geliştirme merkezi haline geldi-ğini belirterek, “Firmalarımızın, girişimcilerimizin, üniversite-mizdeki akademisyenlerimizin ve girişimci öğrencilerimizin fikirlerini geliştirebileceği, teknolojik ürün üretebileceği teknoloji geliştirme merkezi haline gelmiş durumdayız” diye konuştu. 2017’de TGB firmalarının 4 milyon 630 bin TL Ar-Ge harcaması yaptığını duyuran Kuran, bölgenin iş birli-ği, kuluçka merkezi ve Ür-Ge faaliyetlerine de değindi.

BOYUNDAN BÜYÜK AR-GE Samsun Teknoparkta yer alan firmaların Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettiği gelir ve giderleri sa-yısal verilerle açıklayan Prof. Dr. Mehmet Kuran, “Firmalarımızın 14 milyon TL’nin üzerinde Ar-Ge geliri ve 54 milyon 500 bin TL civarında da Ar-Ge dışı gelir elde

ettiğini görüyoruz. Bu rakamlar, yaşımıza ve büyüklüğümüze göre önemli tutarlar. Bunun dışında bünyemizdeki firmaların yaptığı faaliyetler nedeniyle vergi ve diğer istisnalardan al-dıkları toplam tutar da 3 milyon TL’yi buldu” şeklinde konuştu.

KULUÇKAYA DOKAP DOPİNGİSamsun Teknopark içerisindeki 41 firmada 143 Ar-Ge personeli istihdam edildiğini kaydeden Mehmet Kuran, “41 firmadan 10 tanesi kuluçka merkezinde faaliyet gösteriyor. Geçen yıl kurduğumuz ön kuluçka merkezimizde ise 27 firmamız var. Ön kuluçka merkezimiz

için DOKAP’tan 2020 yılına kadar devam edecek bir destek aldık” açıklamalarında bulundu. Kuran, desteklerin hem ön kuluçka merkezinde hem de üniversite-sanayi iş birliğini ge-liştirme yönünde TTO eleman alımında değerlendirileceğini de ifade etti.

OMÜTTO’YA TÜBİTAK KANADISamsun Teknoparkın üniversi-te-sanayi iş birliği faaliyetlerini hızlandırdığını söyleyen Kuran, OMÜTTO hakkında da bilgi verdi. “OMÜ TTO, 2016’da sadece adı olan ama herhangi bir faaliyeti bulunmayan bir yerdi. 2017 yılında bu kurumu da aktif hale getirdik. Bugün itibariyle 6 olan personel sayı-sını kısa zamanda 15’e kadar çı-kartacağız. Dolayısıyla Samsun

Teknopark sadece girişimci firmaların ürünlerini geliştirdik-leri bir yer değil aynı zamanda üniversitenin sanayi ile iş birliğini geliştirme yeri olarak da faaliyetlerini hızlandırdı. OMÜTTO bu amaçla kuruldu” açıklamalarına yer verdi ve OMÜTTO’nun kapasitesini arttırmak için TÜBİTAK’tan 1 milyon 500 bin TL’lik bir destek aldıklarını da ekledi.

SANAYİYE AKAN BİRİKİM Bölge akademisyenlerinin kur-dukları firmalarla düşüncelerini sanayiye aktardıklarını söyle-yen Kuran, sadece sanayicilerin ya da büyük firmaların değil girişimci fikri olan gençlerin, öğrencilerin ve mezunların devletin verdiği hibelerden faydalanmasının önünü açmak için bireysel girişimcilik faaliyet-lerini de aktif hale getirdiklerini ifade ederek, akademisyenlerin kendi alanlarında geliştirdikleri ve patentledikleri ürünlerin, üretim için Ar-Ge çalışmalarını da bölgede yapabildiklerini dile

getirdi. OMÜ’nün 2014 yılında 2 adet, 2015 yılında 3 adet, 2016 yılında ise 4 adet patenti bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Mehmet Kuran, “Samsun Teknopark ve OMÜTTO’nun faaliyetleri sonucunda 2017 ve 2018 yıllarında biri uluslararası olmak üzere toplam 12 patent başvurusu olmuş. Ekibimizin bünyemizde yer alan firma ve merkezlere verdiği hizmetle ve devletimizin sağladığı destekle Samsun ve ülke ekonomisine katkı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

HERKES İÇİN AR-GE Yazılımın yanı sıra, kimya tekno-lojileri, sağlık, elektronik, makine ve teçhizat, savunma, tarım, ilaç ve otomotiv sektörlerini önemsediklerini söyleyen Ku-ran, üniversite sanayi iş birliğine sağladıkları desteğin getirisinin milyon dolardan önümüzdeki yıllarda milyar dolar seviyesine çıkacağını ifade etti. Gençleri ve mezunları çok önemsediklerini dile getiren Prof. Dr. Kuran, “Fikirlerinin peşinden koşmaları

istihdama ve ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Ayrıca bura-da Ar-Ge merkezi kuramayacak firmalar için de bir yer sağlı-yoruz. Samsun’da sanayici ne kadar Ar-Ge ihtiyacı olduğunu da bilemeyebilir. Bu konuda da TTO uzmanlarımız büyük bir özveriyle sanayicimize yardımcı oluyor. Bunun yanında sanayici üniversitemizin laboratuvar gibi diğer imkânlarından da faydala-nabiliyor” diye konuştu.

Dünyanın önde gelen petrol şir-ketlerinden biri olarak 1974 yılında kurulan ve 25 yıldır Türkiye’de madeni yağlar pazarında faaliyet gösteren Petronas, İtalya’nın Torino şehrinde 60 milyon dolar yatırımla devreye aldığı yeni Küre-sel Araştırma ve Teknoloji Merkezi ile yağ teknolojilerinde devrim yaratacak yeniliklere imza atmaya hazırlanıyor. Teknolojiye yatırım

yapmaya devam edeceklerinin altını çizen Petronas Madeni Yağlar Grup Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Giuseppe D’Arrigo, işlet-melerin büyümek için ihtiyacı olan teknoloji çözümlerini sunma sözü vererek, Ar-Ge yatırımlarının yüzde 75’ini teknoloji ve ortak mühendis-lik alanındaki benzersiz yaklaşımıy-la emisyon azaltma çalışmalarının oluşturduğunun da altını çizdi.

Şimdi Ar-Ge’si İtalya’da

Türkiye’nin güzide şehirlerinden Bilecik’te Şeyh Edebali Üniversi-tesi’nde kurulacak olan teknopark için çalışmalara başlandı. Yeni tek-nopark, bölgede yer alan firmaların Ar-Ge çalışmalarına katkı sunma, araştırmada bulunan kurum ve ku-ruluşların çalışma imkanına destek olma ve teknolojik bilgi üretme gibi birçok noktaya destek olacak. Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Turgut Deveci, Anadolu Teknoloji Araştır-

ma Parkı (ATAP) A.Ş Genel Müdürü Ali İhsan Karamanlı, Sanayi ve Teknoloji Uzman Yardımcısı Mete Çiman ve Kamu Üniversite Sanayi İş Birliği (KÜSİ) Bakanlık Temsilcisi Mithat Kaya’nın konuşmacı olarak katıldığı “Teknoloji Geliştirme Böl-geleri Bilgilendirmesinde belirlenen ana hatlara göre; proje, üretim ve üretimin Teknokent içinde ya-pılması şartları bu işin anahtarları olacak.

Bilecik’eAr-Ge üssü

Sanayi ile iç içe projeler üreten Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), son olarak OYAK’ın “Milli Tarım” hedefiyle çalışan şirketi Hektaş ile iş birliği yaptı. GTÜ Rektör V. Prof. Dr. M. Hasan Aslan ve Hektaş adına Genel Müdür Levent Ortak-çıer tarafından imzalanan iş birliği protokolü kapsamında; teknik, laboratuvar altyapıları ve bilim insanlarının ortak katkılarıyla bitki koruma, bitki besleme, akıllı tarım uygulamaları ve tohum ıslahı ile ilgili Ar-Ge çalışmaları gerçekleşti-rilerek tarımda verimin artırılması sağlanacak. Ç Hektaş Genel Mü-

dürü Levent Ortakçıer “Gerçekleş-tirdiğimiz iş birliği kapsamında ilk etapta aktif maddeleri sentezleme çalışmalarına başlanacak ve endüstrileştirilmesi sağlanarak bu tür ürünlerdeki dışa bağımlılık azal-tılacak” dedi. GTÜ Rektör V. Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan ise şunları söyledi; “Oyak Grubu’nun son dönemdeki Ar-Ge vizyonu ve hedefleriyle üniversitemizin hedeflerinin örtüşmesi sayesinde tüm sektörlere örnek olacak özel sektör-üniversite iş birliği ortaya çıktı. Bu birlikteliğin meyvelerini yakında alacağız.”

Bağımlılığıkıracak iş birliği

SANAYIYEAR-GE IKSIRI

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

OMÜ Rektör Yardımcısı ve Tek-nopark Yönetim Kurulu Baş-

kanı Prof. Dr. Mehmet Kuran, endüstrinin ihtiyaçlarını

gözeterek geliştirdiği Ar-Ge’siyle Samsun

Teknoparkın başarıya

koştuğunu ifade etti.

Başyazıcı Grubu’nun uluslararası standartlarda iplik üreten kuruluşu Başyazıcıoğlu Tekstil, ‘Bamen’ markasıyla küresel firmaların iplik tedarikçiliğini yapıyor. 30 ülkeye

200 kalem ürün gönderen şirket, Ar-Ge faaliyetlerine verdiği ağırlıkla dikkat çekiyor. 16 yıl önce Kayseri OSB’de 55 bin metrekarelik alan üzerinde kurulan Başyazıcıoğlu Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Başyazıcıoğlu, “Ar-Ge ve inovasyona ayırdığımız bütçeyi her yıl artırıyoruz. Toplam ciro içindeki Ar-Ge payını, 2020 yılına kadar yüzde 10’a getirmeyi hedefliyo-ruz” şeklinde konuştu. Kayseri’nin yedinci Türkiye’nin 612’nci Ar-Ge merkezini kuran firma, Ar-Ge mer-kezi bünyesinde 14’ü araştırmacı olmak üzere toplam 27 personel ile çalışmalarımıza ediyor.

Ar-Ge bütçesini artırıyor

Prof. Dr. Mehmet Kuran

SamsunTeknopark

Ar-Ge personeli sayısı: 143Yüzde 92

FirmalarınAr-Ge geliri:

14 milyon TL (+)

2017 Ar-Geharcaması:

4 milyon 630 bin TL

Teknoparkın başarısı: Gelişme Gösteren 3. TGB

Bilecik ŞeyhEdebali Üniversitesi

SARI KIRMIZI TEKNOKENTGalatasaray Spor Kulübü, teknokent kurmaya hazırlanıyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü ziyaret eden Galatasaray yönetiminin bu projesi olumlu karşılandı. Galatasaray Kulübünün yaptığı açıklamada, Galata-saray Spor Kulübü Başkanı

Mustafa Cengiz, Galata-saray Sportif A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Günay ve Galatasaray Gayrımen-kul A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Akif Şener, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü makamında ziyaret etti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardım-

cısı Hasan Ali Çelik’in de yer aldığı ziyarette, Başkan Cengiz ve Bakan Faruk Özlü, teknokent ile ilgili gö-rüş alışverişinde bulundu. Görüşmede, Galatasaray Kulübünün Teknokent Projesi’yle ilgili detaylar ko-nuşulurken karşılıklı görüş ve düşünceler iletildi.

/sanayigazetesi.com.tr

@sanayigazetesiwww.sanayigazetesi.com.tr

sanayigazetesi@

/sanayi-gazetesi

11

ASKAYNAK, GELECEĞİN İHTİYAÇLARINA ODAKLANDI

11Yeni Nesil Haber

cilik URETIM

Yüzünü, robotik otomasyon ve Endüstri 4.0’a dönen Askaynak, üretim stratejisini geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor.

İHRACAT VE PLANLIBÜYÜMEKaynak sektörünün lider kuru-luşu Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, “Askaynak Auto-mation” markasıyla çözümler sunduğu robotik ve mekanik otomasyon sistemleriyle rakip-leri arasından sıyrılıyor. İhracat ve Ar-Ge çalışmalarındaki başarısının yanı sıra, yenilikçi ürünler de geliştiren firma; kaynak makineleri, kaynak jenaratörleri, otomasyon ve robot sistemleri ve plazma kesme makineleri başta olmak

üzere birçok konuda dünyanın önde gelen kuruluşlarından biri olma özelliğine sahip. Ar-Ge, Ür-Ge çalışmalarını, 2013 yılında stratejik bir adımla başlayan robotik otomasyon alanındaki çalışmalarını, ihracat başarılarını ve gelecek hedefle-rini anlatan Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın Genel Mü-dürü Ahmet Sevük, ihracat ve planlı büyümeyi öncelikli şirket politikası haline getirdiklerini söyledi.

KOBİ’LER İÇİNDÖNÜŞÜM FIRSATISevük, robotik otomasyon ve Endüstri 4.0 alanlarına odaklandıklarını belirterek, Askaynak Automation ile kaynaklı robotik otomasyonun yanı sıra farklı robotik uygula-ma alanlarında yetkinliklerini geliştirmeye devam ettiklerini kaydetti. Robotik otomasyon faaliyetlerini 2017 yılında Askaynak merkez fabrika çatısı altına taşıdıklarını anımsatan Sevük, “Bu hareket ekiplerimiz ve yetkinliklerimiz arasında-ki sinerjiyi daha da arttırdı.

Otomasyon stratejimizi geleceğin ihtiyaçlarına uyacak şekilde yeniden oluşturduk. Bu yeni vizyon doğrultusunda insan kaynağımızı, yetkinlik-lerimizi güçlendiriyoruz” dedi. Otomotiv, metal, makina, plastik-kimya, elektronik ve savunma sanayii gibi sektörlere odaklandıklarını aktaran Sevük, robotik sistemlerin uygun fiyat ve kullanım kolaylığı gibi avan-tajlarıyla KOBİ’ler için de bir dönüşüm fırsatı sunduğunun altını çizdi.

FARKLILAŞMAYA DEVAMGenel Müdür, önümüzdeki dönemde ihracattaki paylarını arttırmaya yönelik çalışma-larını sürdüreceklerine de değindi. Bu strateji doğrultu-sunda önemli firmalarla uzun soluklu iş birlikleri yaptıklarını dile getiren Sevük, “Askaynak olarak kaynak ekipmanları ve kaynak sarf malzemelerinde Ar-Ge, Ür-Ge ve üretim kabi-

liyetlerimize odaklanıyoruz. Katma değeri yüksek, yüksek teknolojili kaynak ekipman-ları ve robotik otomasyon sistemleriyle farklılaşmaya devam edeceğiz. Ayrıca, ope-rasyonlarımızda dijitalleşme ve otomasyonun avantajlarını daha da iyi kullanıp verimlili-ğimizi artıracağız” değerlen-dirmesini yaptı.

ROBOTLAR TABANAYAYILACAKAhmet Sevük, Askyanak Auto-mation markasıyla kazandıkları ve geliştirdikleri yetkinlikleriyle; kaynaklı birleştirmeden boya-maya, taşımadan sırlamaya, birçok farklı sektörün anahtar teslim otomasyon ihtiyaçlarını üst seviyede karşılarken, kendi üretim operasyonunu da günün ve geleceğin gerekliliklerine göre modern ve dijital bir hale getirdiklerini söyledi. Otomotiv, metal, makine, plastik-kimya, elektronik gibi önemli sektörle-re yöneldiklerini anlatan Sevük, “Bu alanlarda robot kullanımı artmaya devam edecektir. Hatta savunma sanayinde son zamanlarda yaşanan ivmelen-

me dolayısıyla bu alanda da robot kullanımında artışlar söz konusu. Haliyle bu sektörlerin yan sanayileri de bu durumdan etkileniyor. Ayrıca şunu da ifade etmek gerekir, önceden robot sistemleri büyük firmalar tarafından kullanılırdı, ancak şimdi bu değişti ve değişmeye de devam ediyor. Hem robot fiyatlarının düşmesi hem de robotik sistemlerin kullanımının kolaylaşması ile orta ölçekli firmalar tarafından da kullanı-lıyor. Yani robotik otomasyon sistemleri sadece büyük sanayi için değil, KOBİ’ler için de değerli dönüşüm fırsatları sunuyor” dedi.

70’TEN FAZLA ÜLKEİhracat hedefleri doğrultusunda 2000’lerin başından itibaren Avrupa, Güney Amerika, Rusya, BDT, Afrika ve Ortadoğu pazar-larındaki ihracatlarını her geçen yıl arttırdıklarını kaydeden Ahmet Sevük, “İhracattaki bu hızlı büyümeye paralel olarak 70’ten fazla ülkede satış ve dağıtım ağı oluşturduk. 2017 yılı içerisinde, robotik ve mekanik kaynak otomasyon sistem-leri satışı konusunda ihracat yaptığımız ülkelerde, imalat

sektörüne katma değeri yüksek uzman çözümler getirerek yurtdışında satışlarımızı önemli ölçüde artırdık. Önümüzdeki yıl da doğru adımlar atarak ihracat payımızı artırmayı sürdüreceğiz. Askaynak MIG ve TIG ürün gamlarımız için hem teknoloji ve üretim yetkinliklerimizi geliş-tirmek, hem de ürün çeşitliliğini arttırmak önümüzdeki dönem-de odaklanacağımız, stratejik öneme sahip diğer iki proje olacak” diye konuştu.

SEKTÖR LİDERİ2018’de maliyet ve fiyat yö-netimindeki disiplinin önemini koruyacağını söyleyen Ahmet Sevük, Türkiye’nin yüksek potansiyelinin altını çizerek, bu potansiyelin açığa çıkmasını sağlayacak ekosistemin oluş-turulmasının hem ülke hem de sektör için en önemli gündem maddesi olduğunu ifade etti.Se-vük, “Askaynak olarak, 2018’de

sektördeki lider konumumuzu pekiştirmek amacıyla yurt içi ve dışında her türlü ürün, hizmet ve yatırım fırsatlarını sürekli arayacak ve değerlendireceğiz. Halihazırda ilgilendiğimiz birkaç yeni ürüne dair üretim veya satın alma opsiyonu inceleniyo-ruz. Tabii ki büyümenin getirdiği ekstra kapasite ihtiyacını da sürekli ele alıyoruz” dedi.

Benzinli ve hibrit modellerini Türkiye’de üreten Japonya Toyota, C-HR modelinde kullanılan elektrik bataryalarını da Türkiye’deki üretici-lerden tercih edecek. Toyota Türkiye

Otomotiv Sanayi CEO’su Hiroshi Kato, Toyota C-HR modellerinin üretiminde 87 farklı yerli tedarikçi ile çalıştıklarını belirterek, yerli batarya fikrine de sıcak bakmaya başladık-larını söyledi. Hibrit C-HR’ın elektrik bataryalarının Japonya’dan temin edildiğinde daha yüksek maliyet rakamlarının ortaya çıktığını ve bu yüzden maliyet açısından genellikle Türkiye’deki yerli üreticilerin tercih edilmeye başlanacağını dile getiren Kato, Toyota C-HR bataryaları için Türkiye’de kriterleri karşılayan bir batarya üreticisi olması halinde ba-taryaların tamamının bu şirketten satın alınabileceğini kaydetti.

Toyota’dan yerli batarya eğilimi

Türkiye’nin önde gelen yapıştırıcı ve tutkal üreticilerinden BETA Kimya, 32’nci yaşını kutladı. BETA Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “32 yıl önce temellerini attığımız şirketimiz, tüm çalışma arkadaşlarım ve paydaşlarımızın özverisiyle bugün 45 ülkeye ihracat yapan, sektörüne yön veren dev bir marka oldu. Ne mutlu ki sürekli büyüyen ve birlikte başarmanın gururunu, mutluluğunu birlikte paylaşan bir aileyiz. İhracatta

rekorlar kıran, toplam cirosunun yüzde 70’ini ihracattan elde eden ve Ar-Ge yatırımlarıyla inovatif ürünleri sektörüne kazandıran BETA Kimya ailesi olarak GEBKİM’de başlattığı-mız yeni yatırım projemizle Türkiye ve Orta Doğu’nun en büyük tutkal ve yapıştırıcı tesisini açacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi biz yine hep birlikte ba-şaracak, global vizyonumuz ve öncü marka kimliğimizle hız kesmeden büyümeye devam edeceğiz” dedi.

BETA Kimya32 yaşında

Elektronik Belge Yönetim Sistemleri (EBYS) alanında sektörün lider fir-ması CBKSoft tarafından, ana ürünü enVision’a Blockchain teknolojisi entegre edildi. Bu uygulama, enVi-sion müşterilerine, yüksek derecede değişmezlik ve saydamlık sağlayan,

iyileştirilmiş içerik hizmetleriyle daha güvenli, verimli ve güvenilir hizmet sunmasına katkıda bulunacak. Bilkent CYBERPARK firmalarından CBKSoft’un Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Battal, “enVision Blokzincir Modülü sayesinde oluş-turulan dijital dokümanların özet değerlerini Blokzincir’de kayıt altına alarak oluşturulan veri için Orijinallik İspatı ve Varlık İspatı (Authenticity and Proof of Existence) sağlamakta-yız. Dijital olarak kurumlar arasında paylaşılan verinin değişip değişme-diğini ve gerçekten oluşturulduğu iddia edilen tarihte oluşturulup oluş-turulmadığını sadece dokümanların özet değerlerini kullanarak kontrol edebiliyoruz” bilgisini verdi.

Blockchaindönemi başlıyor

ROTOBIK OTOMASYONDALIDER FIRMA

28 Mayıs - 03 Haziran 2018

Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın Genel Müdürü Ahmet Sevük, robotik otomasyon sistemlerinin sadece büyük sanayi için değil, KOBİ’ler için de

değerli dönüşüm fırsatları sunduğunu söyledi.

Askaynak 1974 TOSB Ahmet Sevük

12

ÜRETEN TÜRKİYE’NİN GAZETESİ/sanayigazetesi.com.tr /sanayigazetesi sanayigazetesi@

Kocaeli Sanayi Odası tarafından bu sene 24’üncü kez verilenŞahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri, sahiplerine kavuştu.

Doğa dostu 7 firmaya ödülleri takdim edildi.

Ali ŞAHİN

ÖRNEK TEŞKİL EDİYORKaraosmanoğlu’nun ardından kürsüye gelen Vali Hüseyin Aksoy, “Kocaeli sanayinin kalbinin attığı kent. Buradaki firmaların çevreye duyarlı hareket etmeleri büyük önem arz etmektedir. Firmalarımızın çevreye yönelik milyar dolarlık

yatırımları var. Vilayetimizin ve Büyükşehir Belediyemizin de çevre ile ilgili altyapı yatı-rımları Türkiye’ye örnek olacak İlimizde önemli çalışmalar yapılıyor. İlimizde 29 adet teh-likeli atık geri dönüşüm tesisi, 2 adet lastik geri kazanım

bulunuyor. Bu tesislerden 139 bin tehlikeli atık geri kazan-dırıldı. 13 ton tehlikeli atık bertaraf edildi. Böylece birçok atık ekonomiye kazandırıldı. Kocaeli 108 tesisin bacaları online olarak izlenmektedir” şeklinde konuştu.

ÇEVRE ODAKLI BÜYÜMETörende son konuşmayı gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı Fikri Işık ise dünya nüfusunun arttığını, bugün dünya nüfusunun 7,6 milyara ulaştığını söyledi. Işık, “Dünya nüfus artış hızı yavaşlasa da nüfus problemi devam

ediyor. Bu da çevre sorunlarını gündeme getiriyor. NASA’nın verilerine göre ortalama sı-caklık rakamları sürekli artıyor. Büyük ekonomiler çevreye iyi davranmıyor maalesef. İhtiyaçlarımızı karşılamak için gelecekte bir buçuk gezegene

daha ihtiyacımız var. Ekolojik ayak izi kavramı dünyaya verdiğimiz zararı gözler önüne seriyor. Çevre odaklı büyüme çok önemli. Sürdürülebilir kalkınma için yeşil patent sayısında Japonya birinci sırada” dedi.

KARARLI ADIMLARA DEVAM“Kocaeli Sanayi Odasının çevre gelişimine katkıda bulunmak için yapılan bu ödül töreni çok önemli” diyen Işık, “Çevreci Başkan olarak bilinen Şahabettin

Bilgisu’nun adının ödüllere verilmesi de anlamlı. Tüm aktörlerin katılımıyla bu ko-nuda kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz. Unutma-malıyız ki biz doğayı koru-

dukça da doğa da bizi korur. Ödül alan tüm firmalarımızı tebrik ediyorum. Yarışmaya katılan her arkadaşımız gönlümüzde ödül almıştır” diye konuştu.

HEM NİTELİKLİHEM ÇEVRECİDoğayı koruma bilinciyle hareket ederek farkındalığı artırmak için faaliyetler yürüten, çevre yatırım-larının yanı sıra çevreye ve topluma katkıları olan kuruluşları desteklemek için çaba harcayan Kocaeli Sanayi Odası, bu sene de en çevreci firmaları belir-ledi. 1995 yılından bu yana çevre bilincinin gelişmesi-ne, çevrenin korunmasına ve iyileştirilmesine katkıda bulunan sanayi kuruluş-

larının teşvik edilmesi amacıyla Kocaeli Sanayi Odası tarafından verilen Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri, bu sene 24’üncü kez sahiplerini buldu. Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri için 7 kategoride 28 firma birbiriyle yarıştı. Ödül töreninde, Pak Gıda (Pakmaya), Rubis Terminal Petrol, Kartonsan, Betek Boya, Ford Otomotiv, ÇEMSAN Gıda, Türk Trak-tör ödüle layık görüldü.

REKOR BAŞVURUÇevre konusundaki eğitim organizasyonları, proje-leri, Kocaeli Sanayi Odası Çevre İhtisas Komisyonu ve Proses Emniyeti Sempozyumu hakkında bilgi veren Zeytinoğlu, “Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri organizasyonu-muz da diğer çalışmamız. Çevreye olan duyarlılı-ğımızın bir göstergesi

olduğunu düşündüğümüz Şahabettin Bilgisu Çevre Ödüllerimizi 1995 yılından beri vermeye devam ediyoruz. Bu yıl ödül orga-nizasyonuna katılan firma sayısı 28 ile rekor kırdı. Bu firmaların 10 tanesi İstanbul, Sakarya, Düzce, Bursa, Eskişehir, Manisa, Kırıkkale ve Hatay illerin-dendir” diye konuştu.

YÜZDE 99’LUK ORANKocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da “Ülkemiz ve şehrimiz için sanayileşme olmazsa olmazlarımızdandır. Sa-nayileşme aynı zamanda çevreyle uyumlu olmak zorundadır. Sanayileşme gelecek nesillerimize yük olmamalıdır” dedi. Kocaeli’nin, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarını içinde barındırdığını anım-satan Karaosmanoğlu, bunca sanayi kuruluşuna

rağmen çevre kirliliğinin eskiye göre azaldığına dikkat çekti. Karaos-manoğlu, “Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük arıtma tesislerinden birine sahibiz. Göreve geldiğimizde Körfez’deki arıtma oranı yüzde 20 iken şimdi yüzde 99’a ulaşmıştır. En büyük amacımız, bugünkü ve gelecek kuşaklarımızın daha sağlıklı daha temiz bir ülkede yaşamasıdır” ifadelerine yer verdi.

BAŞBAKAN YARDIMCISI IŞIK DA KATILDIKocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğ-lu’nun ev sahipliğinde düzenlenen ödül töreni-ne, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Büyük-şehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul, Garnizon

Komutanı Kazım Dalkı-ran, AK Parti İl Başkan Vekili Abdullah Eryarsoy, CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, Deniz Ticaret Odası Başkanı Vedat Doğusel, Körfez Ticaret Odası Başkanı Recep Öztürk, İZAYDAŞ Genel Müdürü Muhammed Sa-raç ve çok sayıda davetli katılım sağladı.

İYİ UYGULAMALARTESPİT EDİLDİ Zeytinoğlu, ödül organi-zasyonuna başladıkları ilk yıllarda seçim yaparken firmaların mevzuatsal şartları yerine getirme-sini yeterli bulduklarını ancak 2013 yılından beri zorunlulukların ötesinde çevre konusunda yapılan iyi uygulama örneklerini göz önünde bulundurduk-larını kaydetti. Bu sene organizasyona başvuran 28 işletmenin en iyilerini seçmekte zorlandıklarını

dile getiren Başkan, “Bu ödül organizasyonun çevresel farkındalıkla-rın artmasına ve bilinç seviyesinin yükselmesine de hizmet ediyor olması gurur verici. Ziyaretlerde, firmalarımızın mevzuatsal zorunlulukların ötesinde çevre konusunda çok fazla çalışma ve yatırım yaptıkları ve firmalarımız-da birçok iyi uygulama örnekleri bulunduğu tespit edildi” dedi.“İŞİN SIRRI BU DENGEDE”

Törende konuşan Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “Ödülümüzün adını taşıyan ve henüz çevrenin

konuşulmadığı 1970’li yıllarda, çevre sorun-

larının çözümü için yoğun çalışmaları olan kurucumuz merhum Şaha-bettin Bilgisu’yu,

bugünü vesile ederek buradan

tekrar saygıyla ve rahmetle anıyorum.

Şahabettin Bilgisu’nun; ‘Ekonomide ve ekolojide denge; işin sırrı bu denge-de’ sözünü hiç unutmadık ve bugün bile kullanıyo-ruz” dedi.

24. ŞAHABETTİN BİLGİSU ÇEVRE ÖDÜLLERİ VERİLDİ

“YESIL” FIRMALARAODUL YAGMURU

Kocaeli Sanayi Odası Fikri Işık

Şahabettin Bilgisu Çevre

Ödülleri

Ödül alan firma sayısı: 7

AyhanZeytinoğlu

Betek Boya

Betek Boya Operasyonel Mükemmellik Endüstriyel Pazarlama Genel Müdür

Yardımcısı Serkan Büyükcan, ödülünü Kocaeli Garnizon Komutanı Tuğgeneral

Kazım Dalkıran’ın elinden aldı.

BÜYÜK ÖLÇEKLİİŞLETME KATEGORİSİ KİMYA SEKTÖRÜ

Ford Otomotiv-Eskişehir

Ford Otomotiv Genel Müdürü Haydar Ye-nigün’e ödülü, Şehabettin Bilgisu’nun kızı

Ayşen Yengin tarafından takdim edildi.

BÜYÜK ÖLÇEKLİİŞLETME KATEGORİSİ KARMA SEKTÖR

ÇEMSAN Gıda-Sakarya

ÇEMSAN Gıda Genel Müdür Yardımcısı Emre Açıldı’ya ödülünü Kocaeli Valisi

Hüseyin Aksoy takdim etti.

KOBİ KATEGORİSİÇEVRE ÖDÜLÜ

Türk Traktör ve ZiraatMakineleri-Sakarya

Türk Traktör ve Ziraat Makineleri Üretim Genel Müdür Yardımcısı Nebi Doğan Öz-

döngül ve Bina ve Tesisler Bakım Yöneticisi Sayın Ali Rıza Ceylan’a ödülleri, Başbakan

Yardımcısı Fikri Işık tarafından verildi.

BÜYÜK ÖLÇEKLİİŞLETME KATEGORİSİ

ÇEVRE ÖDÜLÜ

KARTONSAN

KARTONSAN Genel Müdürü Haluk İber’e ödülünü, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Kocaeli Sanayi Odası Başkanı

Ayhan Zeytinoğlu takdim etti.

BÜYÜK ÖLÇEKLİİŞLETME KATEGORİSİ

AĞAÇ VE AĞAÇÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

Rubis Terminal Petrol-Hatay

Rubis Terminal Petrol İSG ve Çevre Yönet-men Yardımcısı Sevda Orman’a ödülünü,

Kocaeli Sanayi Odası Meclis Başkanı Hasan Tahsin Tuğrul takdim etti.

BÜYÜK ÖLÇEKLİİŞLETME KATEGORİSİLİMAN SEKTÖRÜ

Pak Gıda (Pakmaya)-Düzce

Pak Gıda (Pakmaya) Fabrikalar Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Ahmet Tuncay Gürar-da, ödülünü Körfez Ticaret Odası Başkanı

Recep Öztürk’ten aldı.

TEŞVİK ÖDÜLÜ(ÇEVRE YATIRIMLARI KONUSUNDA)