84
Beykoz Sayı 11 / Haziran 2015 beykoz.bel.tr Kultur & Sanat Bayramların vazgeçilmezi: “Bey”lere layık “Koz”lu baklava Beykoz ve Ramazan... Srebrenica küllerinden doğmaya çalışıyor Beykoz’daki Diriliş setine ziyaretler...

Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

BeykozSayı 11 / Haziran 2015 beykoz.bel.trKultur&Sanat

Bayramların vazgeçilmezi:

“Bey”lere layık “Koz”lu baklava

Beykoz ve Ramazan...

Srebrenica küllerinden doğmaya çalışıyor

Beykoz’daki Diriliş setine ziyaretler...

Page 2: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11
Page 3: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11
Page 4: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

2 BeykozKultur&Sanat

18

BeykozSayı 11 / Haziran 2015 / beykoz.bel.tr

Kultur&Sanat

Yayın KoordinatörüMaksut Bilgin

Editör Ali Yıldız

Kreatif Direktör Serap Yılmaz

Grafik TasarımSemih Kaan Dursun

Yazı İşleriSerpil Köse, Zeynep Küçük

FotoğraflarMuzaffer Topçu, Zübeyir Süğlün

Yayın TürüYEREL SÜRELİÜç ayda bir yayınlanır Yayım - Basım - Hazırlıkİdeal Eğitim Organizasyonİskender Paşa Mahallesi Açıklar SokakYücel Apartmanı No: 15/2 Fatih - İstanbul+90 (212) 486 40 00

Baskı & CiltMATSİS MATBAA SİSTEMLERİTevfikbey MahallesiDr. Ali Demir Caddesi NO:5134290 Sefaköy/İSTANBULTel: 0212 624 21 11Fax: 0212 624 21 17www.matbaasistemleri.com

“BEYKOZ KÜLTÜR SANAT” ismi başkaları tarafından kullanılmaz. Copyright sahibinden izin alınarak ve kay-nak belirtilerek yazı ve fotoğraflar kullanılabilir. Reklam-ların sorumluluğu reklam veren firmaya ait olup, İdeal Eğitim Organizasyon hiçbir şekilde sorumlu tutu-lamaz. Dergide yayınlanan yazılar yazarın düşüncelerini kapsamaktadır.

Beykoz Belediyesi adına sahibiYücel Çelikbilek

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abdurrahman C. Fidancı

Yayın KuruluM. Hanefi DilmaçMuharrem KaşıtoğluMahmut GülbasarSalim ÖztürkEyüp Salih ElmasSuphi UçakAdem Çalışkan

Srebrenica

KÜLLERİNDENdoğmaya çalışıyor

20

Gençlerin gösterileri ve Gökhan Tepe ile kutlandı

19 M

AYIS

Page 5: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

3BeykozKultur&Sanat

İÇİNDEKİLER BB

68

56

54

78

Beykoz’da Ramazan

“Bey”lere layık “Koz”lu baklava

Nizamettin Kayral:

Geliş

im

Çocuklarımıza yaz atölyeleriyle kendilerini keşif imkanı

Arıcılığa Adanmış Bir Hayat

74

Safi

ye E

rol

Page 6: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

4 BeykozKultur&Sanat

Editör’den

“Devran dönüyor dostlar ben dönmüşüm çok mu?” (Barış Manço)

İnsanların şaştığı bir dönemde mevsimler şaşmış çok mu? Yılın ilk sayısı Mart sonunda çıktığı için sizlere şöyle bol ışıklı, aydınlık, gölge oyunlu Beykoz manzaraları sunan fotoğraflar çekmek istedik amma kader nasip etmedi. Her ne zaman vaktimiz oldu niyetlendiysek, bir önceki günden ağrıyan bacaklarıma da aldırış etmeden, anacığımın diliyle “ayam (hava) bozdu”. Ya bulut ya mübarek yağmur engel oldu. Sonunda “vardır bir hikmet” deyip bu sayıya Beykoz semt ve köylerini tanıttığımız köşemizi alamadık.

Ama imdadımıza başka bir “mübarek” yetişti: Ramazan-ı Şerif. Şimdiden Allah-ü Teala, orucumuzu layıkıyla tutacağımız bir ay nasip etsin, yapacağımız hayırları hayırlı ve kabul etsin diyorum. “Hayırlı” çünkü, “işte yardımsa yardım” deyip nereye, kime yardım yaptığını araştırmamak kolaycılığından vazgeçmek gerektiği kanısındayım.

Kolay ve kolaycılık, güvenle hayatta kalmak için bize bahşedilmiş bir nimet. Ancak her nimetin olduğu gibi onun da külfeti beraberinde... Kolayı seçtiğimizde, emaneti ve adaleti kalıcı şekilde teslim ve temsil etmiş, yani sorumluluğumuzu gereğince yerine getirmiş olabiliyor muyuz, yoksa nefsin/egonun, bencil, günübirlik çıkar ve faydanın hizmetine mi veriyoruz? Düşünmeli...

Şer odaklarının dimağlarımızı tacizine müsaade ederek, “Farklı görüş, etnik kimlik ve inançtan da olsa eşit vatandaşlardan müteşekkil, kendi kendine yeten, üreten, tasarlayan, bağımsız, bölgesinde ve dünyada söz sahibi Türkiye” emanetini ehline veremediğimiz, Diriliş’i uykuya gömdüğümüz bir seçim geçirdik. (“Hak şerleri hayreyler, gör bakalım n’eyler, n’eylerse güzel eyler” tevekkülüne sarılmak, diri ve iri olmaktan başka seçeneğimiz yok) Modern iletişim imkanları, çağımızın büyük bir nimeti ama aşırı ve farklı kaynaklardan tutulduğumuz bilgi-malumat-dedikodu-rivayetler külfeti. Bilgeler der ki, “İçgüdülerin doğru ve samimi olanı anlar. Aklına gelen/yatan ilk seçenek doğrudur”. Madem öyle, aklımızın bir köşesinde yer etsin: “Aklınıza ilk gelen/yatan seçeneği destekleyen verilerden başkasına itibar emeyin.”

Page 7: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

5BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

Artnext İstanbul, 2015 sanat sezonun final sergisine ev sahipliği yapıyor. 5 genç

sanatçının farklı medyumları kullanarak resmettikleri “Summer Collective” sergisi 16

Haziran 2015 tarihinde Maslak Windowist Tower’da bulunan Artnext İstanbul Çağdaş Sanat Alanı’nda sanatseverlerin beğenisine

sunuldu. Alper Bıçaklıoğlu, Saliha Yılmaz, Ardan Özmenoğlu, Yiğit Yazıcı ve Seydi

Murat Koç’un eserlerinin yer aldığı sergi 8 Ağustos tarihine kadar görülebilecek.

Günlük yaşamın her anını sanatla çevreleyen ve sanatın hayattan aldığı ilhamla yaşamı zenginleştirmesini ifade

eden “Artful Living” konsepti ile hayata geçen 42 Maslak; Maslak Oto Sanayi’deki atölyelerde çalışan tasarımcı, sanatçı, fotoğrafçı, dijital medya uzmanı ve ustaların

eserlerini bu sergi kapsamında bir araya getiriyor. Eserler 42 Maslak Art!SPACE’de ve Ofis Sokağı’nda sergileniyor. Sergilenen eserlerin bir kısmı üç boyutlu yazıcı teknolojisi kullanılarak

çoğaltılıyor. Sergi, 11 Haziran - 14 Ağustos tarihleri arasında tüm sanatseverlere açık olacak.

“Summer Collective” Sergisi

Atölye Maslak Maker Culture sergisi

16 Haziran - 8 Ağustos

11 Haziran-14 Ağustos

Page 8: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

6 BeykozKultur&Sanat

22. İstanbul Caz Festivali, 250’den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı

ağırlayacağı 35’ten fazla konserle 27 Haziran - 15 Temmuz arasında

İstanbul’u caz ışıklarıyla aydınlatıyor. Joan Baez, Jools Holland, Marcus Miller, Charnett Moffett, Stanley

Jordan, Cyrus Chestnut, Jeff Watts, Chris Potter, Dave Holland, Lionel

Loueke, Eric Harland, Melody Gardot ve Tigran Hamasyan gibi folk, blues ve

cazın farklı sesleri müziği tüm kente yayacak, festival takipçileriyle şehrin

farklı köşelerinde buluşacak.

22. İstanbul Caz Festivali

27 Haziran - 15 Temmuz

“Magnum - Kontakt Baskılar” sergisi, dünyanın en prestijli fotoğraf ajanslarından Magnum Photos’un geçtiğimiz yüzyıldan bu yana görsel kültürde iz bırakan fotoğraflarının yaratım süreçlerini kontakt baskılar üzerinden keşfe çıkıyor.

İstanbul Mocdern’deki sergi, Magnum’un dünyaca tanınan üyelerinin birinci ağızdan hikayelerini de aktararak, fotoğrafçıların karar alma süreçlerini açık bir şekilde görme ve kavrama imkanı sağlıyor. Magnum fotoğrafçılarının tarihe geçmiş fotoğraflarının

arka planını samimiyetle izleyicilere açtıkları bu sergide; Robert Capa imzalı Normandiya çıkarması, Bruno Barbey’in 1968 Paris ayaklanmaları, Stuart Franklin’in Tiananmen Meydanı, Philip Jones Griffiths’in Vietnam Savaşı ve Thomas Hoepker imzalı 9/11 gibi yetmiş yılı

aşkın bir dönemin görsel tarihine ait yapıtlar bir araya geliyor. Sergide Che Guevara ve Malcolm X’ten Miles Davis ve The Beatles’a birçok siyasi figür, oyuncu, sanatçı ve müzisyenin akıllarda yer etmiş portreleri yer alıyor. Kontakt baskı ve fotoğraflara; yakın

plan ayrıntılar, makaleler, kitaplar ve dergilerden parçalar eşlik ediyor.

Magnum - Kontakt Baskılar

26 Şubat - 2 Ağustos

Page 9: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

7BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nün yeni sergisi “Doğu’nun Merkezine Seyahat 1850-1950 - Pierre

de Gigord Koleksiyonu’ndan İstanbul’da Gezginlerin 100 Yılı”, 4 Haziran – 17 Ekim tarihlerinde

ziyaretçilerle buluşuyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Sergi Salonu’nda

düzenlenen, “Doğu’nun Merkezine Seyahat” Sergisi, gezginlerin 18. Yüzyıl’da başlayan ve sonraki

yüzyılda dönüşerek devam eden, doğu topraklarına yolculuklarının İstanbul merkezli öyküsünü anlatıyor.

Sergide, Osmanlı dönemi fotoğrafları ve efemera alanında dünyanın önde gelen koleksiyoncularından

biri olan Pierre de Gigord’un koleksiyonundan derlenen, aralarında fotoğraf, kartpostal, afiş, ilan,

broşür, yemek mönüleri ve objelerin bulunduğu 160 parça civarında eser izleyiciyle buluşuyor.

Gigord’un özellikle eski İstanbul’a ait kültürel ve kent görsellerini içeren koleksiyonu, meraklılara

Osmanlı’nın son dönem ve Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönem manzaralarını sunuyor.

“Doğu’nun Merkezine Seyahat” Sergisi

Enrique Iglesias Konseri

İstanbul bir dünya starını ağırlamaya ha-zırlanıyor. Albümleriyle dünya çapında 100 milyondan fazla satış grafiği yakalayan ve sahip olduğu onlarca Grammy ile milyonlarca müzikseverin kalbini fetheden Enrique Iglesi-as, Sex&Love turnesi kapsamında 19 Ağus-tos’ta KüçükÇiftlik Park’ta! Sahip olduğu 390 ödül ile ödül rekortmeni olarak tanımlanan ve “Rhythm Divine”, “Bailamos”, “Hero”, “Toni-ght” (I’m Lovin’ You), “I like It”, “Dirty Dancer”, “I’m a Freak” gibi hitlere imza atan Enrique Iglesias, İstanbul konseri uzun süre hafızalar-dan silinmeyecek. “Bailando”, Billboard’s Hot Latin Songs sıralamasında 39 hafta birinci sırada kalarak bir rekora imza attı. Şarkı aynı zamanda Iglesias’a 2014 Latin Grammy Ödül-leri’nde de 3 ödül getirdi.

19 Ağustos

4 Haziran - 17 Ekim

Page 10: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

8 BeykozKultur&Sanat

34.Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ve 25. İstanbul Sanat Fuarı-ARTİST 2015

7 - 15 Kasım

TÜYAP tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile düzenlenen Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bu yıl otuz dördün-cü kez 2015 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi- Büyükçekme-ce’de kapılarını açacak. Kitap Fuarları Danışma Kurulu tarafından alınan ka-rarla karikatürist Tan Oral fuarın “Onur Çizeri” olarak belirlendi. Fuar süresince Tan Oral’ın da katılımıyla paneller ve etkinlikler düzenlenecek. Ayrıca TÜYAP tarafından Oral‘ın yaşamı, çalışmaları ve eserlerinden seçmelerin olduğu bir kitap ve bir sergi hazırlama çalışmaları da sürüyor. Bu yıl Fuar’ın teması ise “Mizah: Hayata Gülümseyerek Bakmak” olarak tesbit edilmiş bulunuyor. 25. İstanbul Sanat Fuarı-ARTİST 2015 de kitap fuarı ile eş zamanlı gerçekleştirilecek.

Kısaca Tan Oral (d. 20 Mayıs 1937 - Merzifon, Amasya)

Karikatür Sanatçısı Tan Oral, eğitimini Anadolu’nun birçok kentinde dolaşarak tamamladıktan sonra, Devlet Güzel Sa-natlar Akademisi (bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi) Mimarlık Bölümü’nü 1963’te bitirdi. Daha sonra karikatür, film ve çizgi film uğraşlarına yöneldi. Ant, Yeni Gün, Yansıma, Özgür İnsan, Politika, Cumhu-riyet, Taraf ve T24 gibi medya kuruluş-larında, sendikaların yayım organlarına karikatürler çizdi. 1969’da “Cumartesi Pazar” adlı çalışmayla kısa film dalında En İyi Film Ödülü, 1970’te ise “Sansür” adlı çalışmayla çizgi film dalında Büyük Ödül kazandı. Çizimleriyle 1978 ve 1984’te Üsküp’te, 1983’te Tokyo’da ödül aldı. 1991’den başlayarak Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Canlandırma Sanatları Bölümü’nde çizgi film eğitimi vermektedir. Yurtiçinde aç-tığı çok sayıdaki karikatür sergisinin yanı sıra, Almanya (Darmstad, Münih), Yuna-nistan (Rodos, Atina), Fransa (Strazburg), Romanya (Petrosani) ve Kıbrıs’ta yapıt-ları sergilendi.

Page 11: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

9BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

İstanbul Bilgi Üniversitesi, ekonomi biliminin en önemli toplantılarından biri olan Eko-nomik Tasarım Konferansı’na ev sahipliği yapacak. 1- 4 Temmuz 2015’te santralistan-bul Kampüsü’nde gerçekleştirilecek konfe-rans, iktisadi tasarım alanının dünyaca ünlü bilim insanlarını ağırlayacak. Konferansın yan etkinliği olarak 30 Haziran ve 1 Temmuz 2015 tarihlerinde gerçekleştirilecek Deneysel İktisat Doktora Okulu’na dünyanın en önemli üniversitelerinden doktora öğrencileri ve genç araştırmacılar katılacak. İktisadi Tasa-rım Konferansı 2015, İktisadi Tasarım ala-nında dünya çapında çalışmalara imza atan bilim insanlarını konuk konuşmacı olarak ağırlayacak. Ekinliğin en özel konuklarından

İktisadi Tasarım Konferansı 2015 1- 4 Temmuz

biri; Mekanizma Tasarım Teori-si’nin temelleri atarak 2007 Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Eric Maskin olacak. Harvard Üniversi-tesi’nde ekonomi profesörü olarak çalışmalar yürüten Mascin, uzman-lık alanında yer alan Oyun Teorisi, Sosyal Seçim Teorisi ve Anlaşma Teorisi gibi konularda araştırma ve deneyimlerini paylaşacak. Konfe-ransın bir diğer önemli konuşma-cısı, deneysel ekonomi alanında öncü çalışmalar yürüten ABD Kali-forniya Teknoloji Enstitüsü Ekono-mi Profesörü Charles Plott olacak. Başarılı ekonomist konferansta, Deneysel Ekonomi ve Politika Tasarımı’ndaki güncel çalışmala-rın yanı sıra, Mekanizma Tasarımı, Seçim Teorisi, Sosyal Seçim Teorisi gibi uzmanlık konuları çerçevesin-de konuşma yapacak. Oyun Te-orisi’nin önde gelen isimlerinden Princeton Üniversitesi Ekonomi Profesörü Stephen Morris, özel konuşmacıları arasında yer alacağı konferansta Oyun Teorisi, Ekonomi Teorisi, Mekanizma Tasarımı konu-larındaki çalışmalarını katılımcılara aktaracak. Ekonomi, teknoloji ve mühendislik alanlarını birleştirerek Oyun Teorisi’nin en yenilikçi alt araştırma alanı olan Mekanizma Tasarımı’nın global uzmanlarından Prof. Dr. Rakesh Vohra ise konfe-ransın dördüncü özel konuşmacısı olacak. Pensilvanya Üniversitesi Ekonomi Profesörü Vohra, Me-kanizma Tasarımı çalışmalarında odaklandığı kaynakların paylaşımı-nın optimizasyonu ve ideal payla-şımı belirleyen dinamikler konusu başta olmak üzere bu alandaki araştırmalarını paylaşacak.

Ayrıntılı bilgi için : sed2015.bilgi.edu.tr

Page 12: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

10 BeykozKultur&Sanat

Bu yıl 16 - 26 Mart tarihleri arasında gerçekleşti-rilen, yarışma ve yarışma dışı bölümlerinin yanı sıra farklı renk, coğrafya, kültür ve düşünceleri buluş-

turan 11. Akbank Kısa Film Festivali’ne katılan filmler bir kez daha beyaz perde ile buluşuyor. Temmuz ayı boyunca Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi

günleri düzenlenecek “11. Akbank Kısa Film Festi-vali’nden Seçkiler” etkinliği kapsamında Festival

Kısaları başlığı altında 14 ulusal film, Dünyadan Kısa-lar bölümünde ise Papua Yeni Gine’den Meksika’ya, İskoçya’dan Suriye’ye dünyanın farklı bölgelerinden 14 uluslararası film olmak üzere toplam 28 kısa film

ücretsiz olarak sinema tutkunlarıyla buluşacak.

Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi

Çağdaş sanat alanındaki gelişmeleri teşvik etmek ve genç sanatçılara destek olmak amacıyla Akbank

Sanat ve Resim ve Heykel Müzeleri Derneği işbirliğiyle düzenlenen Akbank Günümüz Sanatçıları

Ödülü Sergisi 31 Temmuz’a kadar Akbank Sanat’ta görülebilir. “Arada olmak: her zaman - hiçbir zaman / In-between: always - never” teması ile 28 Ocak

- 03 Nisan 2015 tarihleri arasında düzenlenen yarışmaya 360 sanatçı eserleriye başvurdu. Jüri

üyeleri tarafından yapılan değerlendirme sonucu; Alp Şeker, Ayşe İri, Bestami Gerekli, Betül Sertkaya,

Burak Dikilitaş, Ferhat Akay, H. Burak Yel, Elif Erker, Elif Köse, Furkan Öztekin, Gizem Dinç,

Gürkan Mıhçı, Hazal Ünsal, Mehmet Öğüt, Soner Ulu, Şafak Gürboğa ve Volkan Kızıltunç’un eserleri

sergilenmeye hak kazandı.

25. Akbank Caz Festivali

Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan Akbank Caz Festivali, bu yıl 25. yaşını kutluyor. Çeyrek asır gibi uzun bir süredir varlığını sürdüren

ve geçmişten günümüze Cecil Taylor, Archie Shepp, McCoy Tyner, Pharoah Sanders, Jimmy Smith ve Enrico Rava gibi caz dünyasının saygın isimlerini Türk izleyicisi ile buluşturan Festival, 21 Ekim – 1

Kasım 2015 tarihleri arasında şehri cazın farklı renkleriyle kucaklayacak. Festivalin bu seneki yıldız isimleri arasında yer alan Manu Katché, Bill Frisell,

John Scofield & Joe Lovano’nun biletleri satışa çıktı.

11. Akbank Kısa Film Festivali’nden Seçkiler

2 - 31 Temmuz

31 Temmuz’a kadar

21 Ekim - 1 Kasım

Page 13: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

11BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

Türkiye eğlence ve rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması “Shining Star Awards 2015 - Eğlence Ödülleri”nin aday belirleme süreci 1 Temmuz 2015 itibariyle başlıyor. Başarılı park, bahçe ve rekreasyon alanları konusunda her geçen gün farklı projelere imza atan belediyeler için “En Başarılı Belediye Parkı” kategorisinde başvurular gerçekleşecek.

Kültürel miraslarımızı gelecek kuşaklara aktarmakta en etkili kuruluşlardan; müzelere yönelik “En Başarılı Müze ve Ören Yeri” kategorisi yer alıyor. Ayrıca “En Başarılı Festival” başlığı altında il, ilçe ve Belediyelerin bölgesel çalışmalarına göre de ilgili kurumlar Shining Star Awards 2015”e başvuruda bulunabilecekler. ATRAX Fuarı kapsamında düzenlenecek yarışma için adaylar www.eglenceodulleri.com adresinden başvurularını online gerçekleştirebilecekler.

Shining Star Awards, Türkiye’de eğlence sektörüne hizmet eden kişi ve kurumların hayata geçirdiği önemli projeleri mercek altına alıyor.

Bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan ödül töreninde, 2014 yılında; En Başarılı Belediye Parkı Kategorisinde çok güçlü adaylar içerisinde en fazla öne çıkan 2 aday olan 100.yıl Atatürk Kültür Parkı – Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Harikalar Sahili – Kocaeli Derince Belediyesi’ne ödülleri verildi. En Başarılı Müze ve Ören Yeri Kategorisinde de Mardin Müzesi’ne ve En Başarılı Festival Kategorisinde İzmir Uluslararası Kukla Günlerine ödülleri takdim edildi. 13 kategoride düzenlenen eğlence sektörünün ödüllendirildiği ilk ve tek yarışma “Shining Star Awards 2015 Eğlence Ödülleri” 4 Aralık 2015 Cuma günü sahiplerini bulacak.

Hangi projelerle katılınabilir?

Eğlence temalı tesisler, parklar, belediye parkları, otel ve avm eğlence alanları, müze ve ören yerleri, su parkları, lunapark, paintball, sinema, go-kart, bowling, akvaryum, etkinlik firmalarını, sektör firmalarının ürünlerini ve yatırımcılarını, aynı zamanda belediye, otel, avm, toplu konut ve diğer kapalı- açık eğlence alanı için tasarlanmış uygulanmaya başlanmış ya da henüz uygulanmamış; bünyesinde eğlence, aktivite ve spor alanları, bilim –kültür parkları, özel aktivite ve dinlenme alanları, rekreasyon alanları vb bulunduran yeni projeleri kapsıyor.

Belediyelerin parlayan projeleri Shining Star Awards’da ödüllendirilecek

Başvuru süresi: 1 Temmuz-16 Ekim

Page 14: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

12 BeykozKultur&Sanat

İstanbul Modern’in 2012 yılında The Museum of Modern Art (MoMA) ve MoMA PS1 işbirliğiyle başlattığı YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı, iki yılda bir, yaz aylarında, genç ve yükselen mimarlara İstanbul Modern’in bahçesinde geçici bir yapı tasarlama fırsatı sunuyor. Program, mimarları sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve yeniden kullanım gibi ekolojik çözümler öneren; gölgelik, su ve oturma alanı gibi öğelerle açık havadaki alanların kullanım olanaklarını artıran yenilikçi tasarım araştırmaları yapmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Kentte popüler yazlık mekânlardan birine dönüşen bu tasarımların ziyaretçileri kentin sıcağından koruması, çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapması, kentli için yakın sosyal alanlar yaratması ve tüm bunları makul mali ve mimari

çözümlerle başarması gerekiyor. Mimarlık uzmanları, İstanbul Modern ve diğer YAP: Yeni Mimarlık Programı temsilcilerinden oluşan seçici kurul bir araya gelerek finale kalan beş mimarlık oluşumunun önerileri arasından PATTU (Cem Kozar, Işıl Ünal) tarafından tasarlanan “KATI OLAN HER ŞEY” başlıklı projeyi seçti. “KATI OLAN HER ŞEY”, bölgenin endüstriyel tarihinden beslenen, hem geçmişe dair bir hatırlatma hem de yakında yeniden değişecek olan bölgenin geleceğine dair bir bildiri niteliğinde. 2014 ve 2015 yıllarında programın uluslararası ortakları MoMA PS1, CONSTRUCTO, MAXXI, MMCA ve İstanbul Modern tarafından Yeni Mimarlık Programı’na davet edilen tüm finalistlerin projeleri İstanbul Modern’in kısa süreli sergi alanında 2 Ağustos’a dek ziyaret edilebilir.

YAP İstanbul Modern: Yeni Mimarlık Programı 10 Haziran - 15 Kasım

11 Haziran - 5 Eylül

“Maddenin Hallleri III” Sergisi

Genç sanatçı ve tasarımcıları desteklemek amacıyla kurulan, ARMAGGAN’ın Nuruosmaniye mağazasında yer alan ARMAGGAN Art & Design Gallery’de, “Mad-denin Halleri III “sergisi 11 Haziran’da açıldı. ZOOM TPU, Arman Suciyan, Yavuz Ergun, Nejla Güvenç, Neşe Çoğal, Güneş Özmen ve Tan Taşpolatoğlu gibi sanatçı ve tasarımcıların katıldığı sergide; sanat eserinin ve ürünün en önemli yapıtaşı olan “malzeme” ele alınıyor. Sergide, farklı disiplinler, malzemeler ve bakış açıları üst bir konseptte bir araya geliyor. Daha önce bir-birini hiç tanımayan ya da birlike bir ‘çalışma’ya imza atmamış bir sanatçı ve bir tasarımcının birlikte bir “şey” üretmesi icin eşlestirilmesi seklinde kurgulanan sergide 21 grup ve 7 bireysel çalışma sonucu üretilen eserler yer alıyor.

Page 15: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

13BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

Pera Müzesi, çağdaş sanatın yaşayan en sıra dışı isimlerinden Grayson Perry’nin seramik, halı ve baskı çalışmalarından oluşan “Küçük Farklılıklar” sergisi ile 20. Yüzyıl’ın çok yönlü fotoğrafçılarından Cecil Beaton’ın “Portre-

ler” adlı karelerini 26 Temmuz tarihine kadar sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Pera Müzesi ve British Council işbirliğiyle dü-zenlenen “Küçük Farklılıklar” sergisinde Turner

ve BAFTA Ödüllü sanatçı Grayson Perry’nin seramik, halı ve baskı işlerinin yanı sıra, British

Council Koleksiyonu’ndaki 6 halıdan oluşan eser serisi “Küçük Farklılıkların Kibri” de yer alıyor. Ziyaretçiler bu sergi ile Grayson Per-

ry’nin engin hayal gücünün ayrılmaz parçaları olan uçaklar, alışveriş merkezleri, kiliseler, cep telefonları ve sanatçının yanından ayırmadığı

oyuncak ayısı Alan Measles ile de karşılaş-ma imkanı buluyor. Cecil Beaton “Portre-

ler” sergisi ise Londra’daki National Portrait Gallery Fotoğraf Danışmanı Terence Pepper küratörlüğünde gerçekleştiriliyor. Sanatçının 1920’lerden 70’lere kadar fotoğrafladığı film yıldızı, yazar, sanatçı, kraliyet mensupları ve

entelektüellerin portrelerine odaklanan sergi, 100 binden fazla negatif, 9 bin vintage baskı

ve 42 kupür albümü içeriyor.

Grayson Perry ile Cecil Beaton Sergileri 13 Mayıs - 26 Temmuz

Page 16: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

14 BeykozKultur&Sanat

Bozlu Art Project, küratörlüğünü Oğuz Erten’in yaptığı Respect / Saygı isimli

sezonun son sergisinde sanat yapıtının piyasa koşullarından bağımsız tek başına

bir söylem içeren, izleyiciyi değiştiren, dönüştüren ve yeni farkındalıklar yaratan çok yönlü yapısına bir saygı niteliğindeki bakışla, müzelerin duvarlarında görmeye

alışık olduğumuz sanat yapıtlarına ve onların sanatçılarına yeniden bakmayı öneriyor. Türkiye’de sanat tarihine mal olmuş 18

önemli sanatçıdan; Halil Akdeniz, Özdemir Altan, Mustafa Ata, Tomur Atagök, Bedri Baykam, Bubi, Adnan Çoker, Ali Teoman

Germaner (Aloş), Mehmet Güleryüz, Mehmet Gün, Ergin İnan, Balkan Naci İslimyeli, Nur

Koçak, Komet, Zekai Ormancı, Abdurrahman Öztoprak, Güngör Taner, Utku Varlık’ın

yapıt okumaları üzerine odaklanan sergi sanatseverleri Türkiye’nin siyasi, sosyal,

kültürel ve sanatsal dönüşümlerinin eşliğinde uzun bir gezintiye çıkarıyor.

Erdal İnci Solo Sergi

Respect / Saygı Sergisi

8 Temmuz - 28 Ağustos

9 Haziran - 29 Ağustos

‘The Journey to Me’ sergisinin ar-dından Artnivo.com tarafından tem-sil edilen Erdal İnci, solo sergisiyle 8 Temmuz - 28 Ağustos tarihleri ara-sında Zorlu’da yer alacak. Bu sergi ile Zorlu PSM Sanat Galerisi ilk kez bir video-art projesine ev sahipliği yapmış olacak. İnci, sergisinde İstan-bul’da yaptığı çekimlerle izleyiciye yeni bir İstanbul gösterecek.

Page 17: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

15BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BB

‘40 metre/ 4 duvar/ 8 küp’

‘The Journey to Me’ Karma Sergi

14. İstanbul Bienali’nin paralel etkinlikleri kapsamında yer alması planlanan ‘40 met-re/ 4 duvar/ 8 küp’ projesi ise 6 Eylül’de başlayacak. Proje kapsamında galeri mekanı birbirini takip eden 8 odaya ayrılarak her bir

6 Eylül’den itibaren

3 Temmuz

Kendisini ‘Çağdaş Sanata Ulaşmanın En Kolay Yolu’ olarak tanımlayan Artnivo.com, yıl sonuna kadar Zorlu PSM Sanat Gale-risi’ne konuk oluyor. Sıradışı, deneyimle-nebilen ve genç sanatçıların yeni medya kullanımlarına ağırlık verdiği projeleriyle dikkat çeken galerinin ilk projesi, bir karma sergi olan ‘The Journey to Me’ (Kendime Yolculuk). Sergi 3 Temmuz’a kadar ziyarete açık olacak. Genç sanatçıların portre üze-rinden kendi üsluplarını geliştirme biçimine odaklanan sergi, Alper Aydın’ın otoportre niteliği taşıyan heykelinden esinleniyor. Ali Şentürk, Ahu Akkan, Alican Leblebici, Özer Toraman, Burak Dak, Eylül Ceren Ersöz, Burak Ata, Manolya Çelikler, Hayal İnce-doğan ve Zeynep Beler’in çalışmalarının yer aldığı sergi, kobalt mavisi zemin üze-rinde klasik dönem portre sergisi tarzında kurgulanıyor. Proje, izleyiciye çağdaş ile klasiğin kontrastını gözlemleme imkanı sunarken, farklı teknik ve üslupları kullanan genç kuşak sanatçıları tanıma fırsatı da yaratıyor. Hayal İncedoğan’ın ‘Seni Olduğun Gibi Sevi-yorum...’ adlı neon ışıklı yerleştirmesi ise serginin en dikkat çeken eserlerden biri... Sergi, 3 Tem-muz’a kadar izlenebilir.

oda izleyicinin deneyim yaşaması fikri üzerine kurgulanacak. İzleyici her odaya girdiğinde işin bir parçası olacak şekilde interaktif projelere katılabilecek. Proje ile farklı kesimlerden 4,000 kişiye ulaşılması hedefleniyor.

Page 18: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

16 BeykozKultur&Sanat

Sezen’li Yıllar

14 - 15 Temmuz

Son kırk yıldır hayatımızın fonunda hep onun sesi ve müziği vardı. Olağanüstü sesi, unutul-maz besteleri, şarkılarında insanın iç dünyasın-daki serüvenine dair gözlemleri, dünyanın baş döndürücü hızına yetişme çabası, Türkiye’nin siyasi ve kültürel iklimin değişiminin birinci elden tanıklığının da yer aldığı 40 yıla damga vuran o müthiş şarkıları benzersiz bir ekibin işbirliği ile hayat buluyor. Most Production farklı disiplinlerden isimleri bir araya getirip hazırladığı Sezenli Yıllar’da bu sefer; Türkiye’nin minik serçesinin arkasında sadece başarılı bir orkestra değil ilginç fikirler, modern dans koreografileri, sosyal medyanın kullanıldığı,

Memet daha çok küçüksün Memet

Bilemiyorsun tabii neden bu sonsuz nöbet

O kadar vaktin de olmadı zaten

Ama sen ümit etmeye devam et

Memet biz de bilemiyoruz Memet

Böyle mi sürecek bu ilelebet

Değişir mi dünya, döner mi devran

Ama sen ümit etmeye devam et

Öyle karanlık bir kutu ki insan

Kimse hakiki bir cevap veremez sorsan

Söz dediğin insan icadı lisan

Ama sen yine de hep hayattan bahset

interaktif, izleyicilerin de katılacağı görsel ve müzikal sürprizlerle dolu bir şovu ortaya çıkar-tan dev bir ekibi de sunuyor. Sezen Aksu’nun 40 yıllık bir yolculuğa çıkarttığı şovun müzik direk-törlüğünü Cenk Erdoğan yapıyor. Modern dansın Türkiye’deki en önemli ismi Zeynep Tanbay’ın koreografilerini yaptığı şovun sahne ve ışık tasa-rımını ise Cem Yılmazer üstleniyor. Serdar Altın-çizme’nin prodüksiyon amirliğini üstlendiği şovun yönetmen koltuğunda gazeteci yazar Cüneyt Özdemir oturuyor. Sezen’li Yıllar Türkiye’nin unu-tulmaz bestelerinin hikayelerini canlandırırken kimi zaman sizi hüzünlendirecek kimi zaman ise enerjisi ile koltuklarınızda oturtmayacak.

Memet bir türlü gitmiyor gözün gözümden

Hiç büyümemişsin, tanıdım çocuk yüzünden

Kan geldi kederden can özümden

Sen anacığını düşün, çok dikkat et!

Memet daha çok küçüksün Memet

İnsan soyu böyle en nihayet

Öteki de sen, beriki de sen

Kendini de, bizi de, dünyayı da affet

Söz-Müzik: Sezen Aksu

Memet

Page 19: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

17BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT AJANDASI BBModa eğitimi için erken kayıt imkanı

Gençler Müzik Kampı başvuruları başlıyor

1-31 Temmuz

Son tarih: 31 Temmuz

İstanbul Moda Akademisi “Erken Kayıt Kampanyası” başlıyor. Ekim ayında baş-layacak yeni eğitim döneminde Profes-yonel Gelişim Programları’na erken kayıt yaptıranlara %10 indirim, 10 kişiye İstanbul Moda Haftası’nda gerçekleşecek defi-lelerden birine 2 kişilik davetiye, 5 kişiye 12 saate kadar süren kısa eğitimlerden seçtikleri birine ücretsiz katılma imkanı sunuluyor. 1 - 31 Temmuz arasında de-vam edecek erken kayıt kampanyasıyla Akademik Programlar ve Sürekli Eğitim Programları olmak üzere iki ana başlık altında toplanan İMA eğitim programları, moda tasarımının yanı sıra moda yöne-timinden, merchandising ve moda satın almasına, moda fotoğrafçılığından, moda editörlüğü ve stylinge kadar uzanan ge-niş bir alanı kapsıyor.

Detaylı bilgi için:

www.istanbulmodaakademisi.com

Klasik müziğin genç efsanesi Lang Lang’ın gözetiminde gerçekleş-tirilecek 3. Allianz Gençler Mü-zik Kampı’na başvurular başlıyor! Avusturya’nın başkenti Viyana’da 18-24 Kasım 2015 tarihlerinde ger-çekleştirilecek kampa başvurular 31 Temmuz’a kadar devam ede-cek. Dünyanın dört bir yanından 10 yetenekli gencin seçileceği kampa 8-14 yaş arasındaki piyanistler baş-vurabiliyor. Başvurular Lang Lang Uluslararası Müzik Vakfı’nın inter-net sitesi (www.langlangfoundati-on.org) üzerinden yapılıyor. İnternet sitesindeki formla birlikte, kişisel bilgilerin anlatıldığı ve piyano per-formansının sergilendiği birer kısa video da paylaşılıyor.

Page 20: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

18 BeykozKultur&Sanat

Srebrenicaküllerinden doğmaya çalışıyor

Bosna-Hersek’in kuzeydoğusunda, Saraybos-na’ya 140 km kadar mesafede bir sınır kenti olan Srebrenica, Bosna Savaşı sırasında Temmuz 95 tarihli, birçok Bosnalı Müslüman’ın Sırplarca kı-yımdan geçirildiği Srebrenitsa Katliamı ile akıl-larda yer edinmiştir. Küçük bir dağ kasabası ni-teliğindeki şehir gümüş, tuz madenciliği ve ilgili spa’sı ile dikkat çekmektedir. Adının, “gümüş ma-deni” manası taşıdığı söyleniyor.

Kısaca katliam

Sınırdaki Drina Irmağı’na 10 km mesafedeki şe-hir, ırmak vadisinde yaşayan Müslümanlar’a yapı-lan baskılar dolayısıyla 1995’e kadar artan Müs-lüman nüfusuna ev sahipliği yapmış. 11 Temmuz 1995’te gerçekleşen ve sorumlularının Uluslara-rası Savaş Suçluları Mahkemesi tarafından yar-gılanarak mahkum edildiği Srebrenica Katliamı, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da gerçek-leşmiş en büyük toplu insan kıyımı ve Avrupa’da hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım ol-ması açısından da önem taşımaktadır. Katliama ilşkin izleri Potocari’deki şehitlik, Dutchbat Ka-rargahı Anı Müzesi’nde görmek mümkün.

Ana geçim kaynakları

Şehre ilişkin en erken tarihi kayıtlar 1376 yılı-na dayanmaktadır. Şehir gümüş madenleri ile Batı Balkanlar’ın önemli bir ticaret merkezi ola-rak görülmektedir. Pek çok tüccarın bir araya gelerek kurduğu Ragusa Cumhuriyeti, Ragusa (Dubrovnik) Limanı üzerinden iç gümüş ticareti ve denizyolu ile ihracını ellerine almıştır. Kent, 14.YY’de Alman madencilerin yerleşimine sahne olmuş, 1440’ta Osmanlı egemenliğine geçmiş ve maden ihracı önemini kaybetmiştir. Ancak günümüzde şehirde gümüşün yanı sıra kurşun, çinko, boksit, altın ve taş madenciliği yapılmak-tadır. Srebrenica maden suları açısından da zengin bir şehirdir. Sığır ve koyun yetiştiriciliği ve arıcılık ile öne çıkan hayvancılığın yanı sıra tarımda dut, salatalık, biber, tahıl önemli ürün-lerin başında yer almaktadır. Tıpta kullanılan ayı

Page 21: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

19BeykozKultur&Sanat

KARDEŞ ŞEHİR BB

sarmısağı, sarı papatya, lavanta, mürver, ıhlamur, civanperçe-minin yanı sıra porçini ve kızılçam mantarları, yaban mersini, yabani ahududu, yaban çileği ve ardıç gibi orman meyveleri di-ğer önemli geçim kaynaklarının başında yer almaktadır. Ayrıca savaştan sonra yeniden canlandırılmaya çalışılan mobilyacılık ve kerestecilik sektörleri umut vaad etmektedir.

Turizm ve doğal güzellikler

Perućac Gölü, gerek doğal güzelliği gerek bir kısım rekreasyo-nel su aktiviteleri açısından en dikkat çekici yerlerdendir. Tara Milli Parkı ve Susica av sahası boyunca uzanan kanyonuyla da turizm açısından gözde bir bölgedir. Ayrıca Veliki Guber ve Mali Guber köylerinde sinüs, göz, güzellik, cilt gibi alanlara iyi gelen termal kaplıcaları dikkat çekmektedir. Guber Spa (Banja Gu-ber) özelleştirilerek savaştan önceki haline getirilmek için uğ-raşılmaktadır. Kırsal turizm faaliyetlerinde ise balıkçılık, yüzme, raftingin yanı sıra organik çiftçilik öne çıkmaktadır.

Beykoz Belediyesi’nden bir heyet, 2014 yılı ya-zında Srebrenica’yı ziyaret ettikten sonra Aralık ayında yapılan meclis toplantısında alınan karar gereği Beykoz Belediyesi Srebrenica’da spor sa-lonu, kültür merkezi vb tesisleri içeren bir hizmet binası yapımına başladı.

Page 22: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

20 BeykozKultur&Sanat

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın 96. yılı, tüm yurtta olduğu gibi Bey-koz’da da coşkulu etkinlik ve gösterilerle kut-landı. Gençlerin hazırladığı gösteriler ve Gökhan Tepe konseriyle ilçede gurur ve kıvanç dolu bir bayram daha yaşandı.

Öğrenci ve velilerin yoğun katılımıyla gerçekle-şen 19 Mayıs kutlamaları kapsamında ilk resmi tören Beykoz Belediyesi tören alanında yapıldı. Sabah saatlerinde Atatürk Anıtı önünde düzenle-nen anma töreni ve devamında Beykoz Çayırı’nda gerçekleşen etkinliklere; Beykoz Kaymakamı Sü-leyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, İstanbul Boğaz Komutanlığı adına Al-bay Duygu Anakan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, İlçe Spor Müdürü Serkan Öcalmaz, İBB Gençlik Meclisi Başkanı Samed Ağırbaş, Beykoz Belediyesi Gençlik Meclisi Başkanı Recep Yaman, Meclis üyesi gençler ve AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Güler ile ilçedeki siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Gökhan Tepe, Sarper Arda Akkaya

İstiklal Marşı’nın okunması ve Atatürk anıtına çelenk konulmasının ardından Beykoz Çayırı’nda yapılan törende öğrenciler hazırladıkları göste-rileri sundular. Trabzon Yöresi Halk Oyunları Eki-bi’nin gösterisi, Oratoryo Gösterisi, Folklorik Dans Ekibinin performansı, Çuval, Çember ve İp Atla-ma Yarışmaları, Kırklareli, Van, Artvin Yöresi Halk Dansları ve Bando Gösterisi izleyenlere bayram coşkusunu yaşattı. Törende ulusal ve uluslara-rası müsabakalarda dereceye giren 58 sporcu-ya Kaymakam Erdoğan ve Başkan Çelikbilek ta-rafından kupaları ve çeyrek altın takdim edildi. Beykoz Çayırı, akşam da binlerce Beykozlu’nun katıldığı müzik şölenine evsahipliği yaptı. Gece-de ünlü sanatçı Gökhan Tepe dillerden düşme-yen şarkılarıyla Beykozlular’a unutulmaz bir kon-ser verdi. Tepe’nin söylediği tüm şarkılara eşlik eden gençler, doyasıya eğlendiler. “O Ses Türkiye” yarışmasıyla sevilen Beykozlu Sarper Arda Akka-ya da ilk kez ilçe sakinlerine konser verdi. Binler-ce Beykozlu’nun doldurduğu Beykoz Çayırı’ndaki etkinliği ünlü radyocu Hop Dedik Ayhan sundu.

Gençlerin gösterileri ve Gökhan Tepe ile kutlandı

Page 23: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

21BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBGökhan Tepe öncesinde sahne alan Sarper ve grubu “Altkat”, Beykozlu hemşerileriyle bulu-şurken sevilen rock şarkıları kendi yorumlarıyla seslendirdi.

Başkan Çelikbilek: “Geçmişiyle barışık, geleceğin vizyonunu yakalayan bir gençliğin yetişmesi için çalışıyoruz.”

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, top-lum ve devletin varlık koşullarının başında, di-namik ve nitelikli gençliğin geldiğini belirterek: “Her toplumun ömrünü sürdürebilmesi, gelece-ğini inşa etmesi için gençlik en önemli değerdir. Geçmişiyle barışık, geleceğin vizyonunu yaka-layan, manevi birikimleri yanında çağın bilim ve teknolojisinden istifade edebilen bir gençliğin yetişmesi biz yerel yöneticilerin önemli görev-lerindendir. İlçemizde bugünümüzün ve yarınla-rımızın gerçek sahipleri olan, görev ve sorumlu-luklarını bilen, ahlaklı, faydalı, şahsiyetli gençliğin yetişmesi için tüm imkânlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bütün çabamız, bugüne kadar ol-duğu gibi bundan sonra da, nitelikli gençlerin yetişmesi için imkân hazırlamaktır. Bu vesileyle tüm hemşerilerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanımız uğrunda aziz canlarını veren tüm şehitlerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyorum’’ dedi.

Page 24: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

22 BeykozKultur&Sanat

23 Nisan, Halk Dansları Çocuk Festivali ve Birinci Kitap Fuarı ile kültürel etkinliklere sahne oldu

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve 8. Uluslararası Beykoz Kaymakamlığı ve Beykoz Belediye Başkanlığı Halk Dansları Çocuk Festivali kardeş şehirlerden gelen çocukların dans ve gös-terileriyle renkli görüntülere sahne oldu. Beykoz bayram dolayısıyla düzenlenen 1. Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı (20-26 Ni-san) da Türkiye’de alanın-da bir ilk olarak düzenle-nerek 40 yayınevi ve 20’yi aşkın çocuk kitabı yazarı-nı okurlarla buluşturdu.

Tören, dans gös-terileri ve Gökhan Türkmen konseri...

İlçedeki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bay-ramı kutlamaları Belediye Atatürk Anıtı önünde ya-pılan resmi törenle başladı. Atatürk anıtına çe-lenk konulmasının ardından Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç, Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek adına ilçedeki öğrenci temsilcilerini makamında kabul etti. Dilmaç, Başkanlık koltuğunu 23 Nisan dolayısıyla Atatürk Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Deniz Çubukçu’ya devretti. R. Şahin Köktür Spor

Kompleksi’nde ise kutlamalara katılmak için Bey-koz’un 7 kardeş şehrinden gelen misafir öğrenci-lerin dans gösterileri yer aldı. Misafir çocukların yerel kıyafetleriyle renk kattığı törende, kültür-lerinden esintiler sunan dans gösterileri beğeni ve ilgiyle takip edildi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik

ve Çocuk Bayramı kapsa-mında pop müziğin sevi-len ismi Gökhan Türkmen de bir konser verdi. Tarihi Beykoz Çayırı’nı dolduran çocuklar şarkılarla bay-ram coşkusunu doyasıya yaşadı. Salon programına; Beykoz Kaymakamı Sü-leyman Erdoğan, İlçe Mil-li Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, Garnizon Komu-tanlığı adına Deniz Albay Semih Ozangüç, Bele-diye Başkan Yardımcısı

Muharrem Kaşıtoğlu ve ilçedeki çeşitli okullardan öğretmenler ile öğrenciler iştirak etti.

Dünya Çocukları Beykoz’da ağırlandı

Kardeş Şehirler; Macaristan’ın Mohaç, Bosna Hersek’in Srebrenica şehirleri ile Ardahan, Şanlı-

Page 25: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

23BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBurfa’nın Hilvan, KKTC’nin İskele, Giresun’un Görele ilçelerinden gelen 200 çocuğun yanı sıra Come-nius projesi kapsamında Akbaba İsmail Özseç-kin Okulu’nun davetlisi olarak Beykoz’da bulunan Letonya, İspanya, İtalya, Polonya ve Yunanistan gruplarının öğretmen ve öğrencileri de Beykoz Belediye Başkan Yardımcıları M. Hanefi Dilmaç ve Muharrem Kaşıtoğlu, tarafından Beykoz Be-lediyesi’nde ağırlandı. Ağırlama sonunda Dilmaç, konuklara Beykoz camı Mevlana figürü ve çeşitli hediyeler takdim etti. Konuk ülke temsilcileri de Dilmaç’a ülkelerine has hediyeler verdiler. Ziya-retlerin ardında misafir öğrenciler temsilcileri eşliğinde Beykoz Belediyesi tarafından açılan 1. Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı’nı gezdiler.

1. Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı bir İLK oldu

Beykoz Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzen-lenen 1. Beykoz Çocuk Kitapları Fuarı (20-26 Ni-san), Türkiye’de alanında bir ilk olarak 40 yayın evi ve 20’yi aşkın çocuk kitabı yazarını okurlarla buluşturdu.

Beykoz Belediye Meydanı’nda kurulan fuarın açı-lışına İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muam-mer Yıldız, Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdo-ğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz İlçe Mili Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, Basın Yayın Birliği Başkanı Münir Üstün, TÜMSİ-AD Başkanı Hasan Sert, belediye başkan yardım-cıları ve ilçedeki çocuklar katıldı.

Başkan Çelikbilek: “Kitapla barışık nesiller için kütüphanelerimize 100 bin kitap hediye edeceğiz”

Fuarın açılışında konuşan Beykoz Belediye Baş-kanı Yücel Çelikbilek: “23 Nisan Ulusal Egemen-lik ve Çocuk Bayramı’nı çocuklara özel bir fuarla taçlandırdık. İlgi görürse bu fuarı gelecek yıllarda da gerçekleştirmek ve kitapla içiçe, barışık ne-

siller tesis etmek istiyoruz. Beykoz’da adeta kitap seferberliği başlattık. Bizim en önemli görevimiz ge-leceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimize yatırım yapmaktır. En iyi yatırım da onları kitapla buluştur-maktır Bu fuarın yanı sıra çocukların kitaplarla olan bağını kuvvetlendirmek ve ilçedeki tüm okulların kütüphanelerini zenginleştirmek için 100 bin kitap hediye ediyoruz” dedi.

Fuara katılan yazarlar: Mevlana İdris Zengin, Bes-tami Yazgan, Nurgül Ateş, Yücel Feyzioğlu, Osman Koca, Nehir Aydın Gökduman, Esra Avgören, Talip Arışahin, Sevda Dıraga Canbaz, Ayhan Bahçeli, İsmail Öz, Demirhan Kadıoğlu, Tansu Bele, Filiz Tosyalı, Ya-kup Çabak, Yusuf Dursun, Ahmet Ümit. Fuar kapsa-mında yazarlar; Talip Erşahin ve Sevda Dırağa Can-baz Damla Yayınevi, İsmail Öz ve Demirhan Kadıoğlu Hepsi Çocuk standında, Tansu Bele ve Filiz Tosyalı ise Güloğlu Yayıncılık standında imza ve söyleşi gü-nüne katıldı.

Yayınevleri: Doğan Egmond, İletişim Çocuk, Can Ço-cuk, Hepsi Çocuk, Gülücük Çocuk Kitapları, Erdem Yayınları, National Geographic Kids, Çizmeli Kedi Ya-yınları, Nesin Yayınevi, Mavi Lale Yayınları, TÜBİTAK, Epsilon Yayınevi, Yapı Kredi Yayınları, İş Bankası Kül-tür Yayınları, Damla Yayınevi, Kaknüs Çocuk, TUDEM, Nesil Çocuk, Timaş Çocuk, Carpediem, Özyürek, İske-le Yayınları, Güloğlu Yayıncılık.

Page 26: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

24 BeykozKultur&Sanat

Tarihi namazgâh, Cuma Namazı ile ibadete açıldı

İstanbul’u fethetmek için Anadolu’nun içlerinden gelen Osmanlılar’ın ilk yerleşim yerlerinden biri olan Anadoluhisarı’ndaki tarihi namazgâh, 29 Mayıs Fe-tih Kutlamaları kapsamında yeniden ibadete açıldı. Beykoz Belediyesi tarafından her yıl onarılıp, çevre düzenlemesi ve temizliği yapılarak, vatandaşların yaz aylarında ibadetini yerine getirmek için ibadete aç-tığı Anadoluhisarı Namazgahı, Osmanlı padişahların-dan Yıldırım Beyazıt’ın İstanbul’un fethi için 1396’da yaptırdığı Anadoluhisarı’nın bitişiğinde yer alıyor.

Gaye, insanlığa hizmet anlayışı ve ec-dad yadigarlarının ihyası

Mehteran gösterisiyle başlayan programın açış ko-nuşmasında, İstanbul’un Fethi’nin 562.yıldönümünü kutlayan Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, tarihi namazgahın bir sembol olduğunu vurgulayarak şun-ları söyledi: “Ecdadımız gittiği her yere medeniyet ve insanlık götürmüştür. Bu maksatla her köşeye ta-rihi eser yaptırmıştır. İstanbul’un fethi hazırlığı için Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Anadoluhisarı Namazgahı bizim için çok önemli bir kültür ve me-deniyet mirasıdır. Biz bu eserleri, mirası korumak ve ecdadımızı da bu vesile ile anmak için gayret ediyo-ruz, emek veriyoruz. İnsanlığın yeniden dirilmesi, yeni bir anlayışla Türkiye’nin ve ecdad yadigarlarının ih-yası için emek vermeye, çalışmaya devam edeceğiz.”

İbn-i Arabi de ordaydı

Beykoz’da çekimleri devam eden Diriliş Ertuğrul dizisinde, ünlü İslam alimi Muhyiddin İbn-i Arabi karakterine hayat veren oyuncu Osman Soykut da, tarihi eserlerin korunması, ihyası ve tekrar hizmete sunulmasından dolayı Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’e teşekkür ederek, İs-tanbul’un Fethi’nin yıldönümünü kutladı.

Cuma ve teravihlerde açık

Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş’ın verdiği vaazın ardından kılınan Cuma namazıyla birlikte ibadete açılan tarihi namazgah, yaz ayları bo-yunca Cuma namazlarında, Ramazan ayı boyun-ca ise Teravih namazlarında açık olacak.

Namazgâh nedir?

Osmanlı’da açık havada namaz kılmak amacıyla yapılan iba-det yerlerine verilen isim. Namazgâhlar şehirlerde ve yakın çevredeki mesire yerlerinde, daha çok yaz mevsiminde hiz-met vermek amacıyla kurulurdu. Buralarda cuma ve bayram namazlarıyla Ramazan’da teravih namazları kılınırdı. Şehir na-mazgâhlar ise yolculuk sırasında ibadet ve dinlenme ihtiyacı-nı gidermek amacıyla menzil yerlerinde inşa edilirdi.

Page 27: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

25BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Gönüller O’nun Sevgisiyle Çağladı

Rahmet Peygamberi, iki cihan güneşi Hz. Mu-hammed’in (sav) dünyayı teşrifleri vesilesiyle Beykoz’da Kutlu Doğum Haftası Özel Programı tertip edildi. Hz. Muhammed’in (sav) örnek yaşamı ve eşsiz ahlakının anlatıldığı programda gönüller bir kez daha O’nun sevgisi ve aşkıyla çağladı.

Beykoz Belediyesi ve İlçe Müftülüğü’nün birlik-te R. Şahin Köktürk Spor Salonu’nda düzenlediği Kutlu Doğum Haftası Özel Programı’na Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Beykoz Kaymaka-mı Süleyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Gürkan, Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, be-lediye başkan yardımcıları ve ilçe sakinleri katıldı. Fatih Camisi İmam Hatibi Hafız Bünyamin Topçu-oğlu’nun Kur’an-ı Kerîm tilavetiyle başlayan prog-ramda Mutasavvıf Tuğrul İnançer, Hz. Muham-med’in (sav) hayatı ve eşsiz ahlakından örnekler sundu. TV programcısı ve sunucusu Serdar Tun-cer’in Hz. Muhammed efendimizi anlatan şiir ve naatları seslendirdiği ve bu yılın kutlu doğum teması olan “Birlikte Yaşama Ahlakı”na değindi-ği gecede Kum Ressamı Ömer Faruk Elmas’ın İstanbul’u ve Kâbe’yi resmettiği kum gösterisi de ilgiyle izlendi. Türk Sanat Müziği ve Tasavvuf sanatçısı Ahmet Özhan’ın Hz. Peygamberi met-heden seçkin ilahileri seslendirdiği programda efendimizin kişisel ve ahlaki özelliklerini anlatan

Aşk-ı Nebi adlı Hilye-i Şerif sergisi de yer aldı. Bey-koz Belediyesi Kutlu Doğum Özel Programı kapsa-mında vatandaşlara kırmızı gül ve lokum ikram etti.

Başkan Çelikbilek: “Hayatımızın tüm alanlarını O’nun örnek yaşantısıyla güzelleştirmeye devam edeceğiz” Hz. Muhammed’i en güzel şekilde anlatmak ve id-rak etmek amacıyla tertip edilen programın açılış konuşmasını yapan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Biz Beykoz olarak bu bir haftayı oldukça yoğun ve dolu dolu geçirdik. İnşaallah bundan sonra da hayatımızın tüm alanlarını O’nun örnek yaşantı-sıyla güzelleştirmeye devam edeceğiz. Allah, bizleri onu anlama, anlatma ve öğütlerini hayatımızda tat-bik etme hususunda muvaffak etsin, habibine yara-şır ümmet eylesin” dedi.

Bakan Güllüce: “Çocuklar camide, etkinliklerde koşuşturuyor diye kızmayınız” Başkan Yücel Çelikbilek’in ardından kürsüye gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ise: “Bugün buraya çocuklarını getirenleri bir kez deha tebrik ediyorum. Bırakınız, çocuklar koşsunlar! Büyüdükleri zaman da desinler ki, ‘Kutlu Doğum Haftası’nda biz koşuyorduk koridorlarda... Çok iyi hatırlıyorum. Bizim zamanımızda daha 3 yaşındayken Peygamber sev-gisi vardı’ desinler. O yüzden, sakın ha! Kimse çocuk-tan rahatsız olmasın! İstedikleri yaramazlığı yapsın-lar! Çünkü Hz.Muhammed, çocuğunu sırtına alacak kadar çocukları seven bir Peygamberdi” şeklinde konuştu. Türkiye’nin din özgürlüğü alanında çok zor günlerden geçtiğine ve 16-17 sene öncesine kadar Kutlu Doğum programlarının bile adını vererek kut-lanamadığına değinen Bakan Güllüce bugünlere çokça şükretmek gerektiğini vurguladı. Bugünlere gelinmesinde emeği geçen, irade gösteren tüm si-yasilere, sivil toplum kuruluşlarına ve Türk halkına minnettarlıklarını iletti.

Page 28: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

26 BeykozKultur&Sanat

Başbakan’dan Beykoz’a metro sözü Başbakan Ahmet Davutoğlu Ana-dolu Yakası’nın ilk ziyaretini eşi Sare Davutoğlu’yla birlikte Beykoz’a yaptı. Belediye Meydanı’nda toplanan coş-kulu kalabalığa seslenen Da-vutoğlu, Bey-koz’a metro ve hizmetlere devam sözü verdi. İlçe sakinleriy- le buluş-masında Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volan Bozkır, İstanbul Milletve-kili Erol Kaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, İstanbul Milletvekili ve AK Parti Grup Başkan Vekili Mihrimah Belma Satır, AK Parti İstanbul Milletvekilleri adayları, İBB Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Gürkan ve Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek eşlik etti.

Beykozlularla buluş-mak büyük bir onur Beykoz Belediyesi önünde halka hitap eden Başbakan Ahmet Davutoğlu ilçe sakin-lerini, “Beykozlularla buluşmak her zaman büyük bir onur ve heyecan kaynağı. Hz. Yuşa’nın diyarı Beykoz’a, aziz Beykozlular'a selam olsun” şeklinde selamladı.

12 yıllık kazanımlar ve onların sürmesidir önemli olanTürkiye’nin bu günlerde kritik bir dönemeçte ol-duğunu söyleyen Davutoğlu, “Türkiye 7 Haziran’da kritik bir seçime gidiyor. Bu kritik bir dönemeç. 12 yılık kazanımın devam edip etmeyeceğini bu dönemeçte göreceğiz. Cumartesi akşamına ka-dar 81 ile gitmiş olacağız. Kimi İç Anadolu’da, kimi güney sahillerinde kimi Güneydoğu Anadolu’da geziyor. Türkiye’nin bütününü kuşatan tek parti AK Parti. Türkiye’yle, milletle her yerde kucakla-şan tek parti AK Parti” dedi.

Kendi savunma tekno-lojisini üreten ve ihraç eden

Türkiye'nin devamı Konuşmasının devamında istikrarın ülkedeki ka-zanımlarını sıralayan Davutoğlu, “12 yılda istikrar-la ülkemizi dünyanın en önemli güçlerinden biri haline getirdik. 12 yıl önce IMF kapısında bekleyen Türkiye yok artık. Onurla dolaşan Türkiye Cumhu-riyeti var. Türkiye’ye bu itibarı kim kazandırdı, IMF borçlarını kim ödedi, bir tek piyade tüfeği bile yapamayan ülkeden kendi savaş uçağını yapan ülkeye kim getirdi, kendi helikopterini kim yaptı, kendi savaş uçağını kim yapıyor, kendi savaş ge-

milerini kim yaptı, 737 hastaneyi, 18 bin km duble yolu kim yaptı?” diye sordu.

Balkanlar’dan Orta-doğu’ya kader birliği olanlara ve ihtiyaç duyan herkese kol kanat geren Büyük Türkiye'yi dur-

durmayalım...Türkiye’nin muhalefet ve dış

güçler tarafından büyümesinin engellenmeye çalışıldığını söyleyen

Davutoğlu: “2002’den bu yana her türlü tuzağı kurdular. Biz karşımıza çıkan uluslarara-sı lobilere boyun eğmemişiz, size boyun eğer miyiz? AK Parti uyuyan devi uyandırdı. Bu devin adı Türkiye Cumhuriyeti. Şimdi uyuyan devi diz çöktürmek istiyorlar. Türkiye artık Balkanlar'a ve Orta Doğu’ya, Somali'ye, Filistin’e kol kanat geri-yor. Orta Asya’ya kol kanat geriyor. Kanatlarımızı kırmak istiyorlar. Kartalların kanatları kırılır mı? Biz ufuklara yürüyoruz” şeklinde konuştu.

İstanbul’a dünyanın en büyük projeleri...“Türkiye yükselirken İstanbul da yükseliyor” diyen Davutoğlu, “Dünyanın en büyük hava limanını İstanbul’a yapıyoruz. Bir ayağı Beykoz’da olan

Page 29: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

27BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

dünyanın en uzun kule-li asma köprüsü Yavuz Sultan Selim hayırlı olsun. 2 boğaz arasına dünyanın ilk 3 katlı tünelini inşa ediyoruz. Mar-maray’ı açtık, Avrasya Tüneli'ni yapıyoruz. Dünyanın en uzun 4. büyük asma köprüsünü İzmit Körfezi’nde yapıyoruz. İstanbul-İzmir arası 3,5 saate iniyor“ şeklinde projeleri sıraladı.

Beykoz projeleri sürüyor...Beykoz’un hep nefes alınan güzel bir diyar olduğunu vurgulayan Davutoğlu metro müjdesi verdi ve ilçeye hizmetleri sıraladı: “Beykoz’da 15,5 km uzunluğunda Kanal Riva’yı tamamlıyoruz, Kanuni Sultan Süleyman Ormanı’nı belediyeye devrediyoruz. Karlıtepe’de 4 km teleferik hattı kuruyoruz. Üsküdar-Beykoz arasına raylı sistem kuruyoruz. Anadoluhisarı köprülü kavşağını yapı-yoruz. Beykoz’a film platosu kuruyoruz. Herkes Beykoz’un güzelliğini görsün diye. Bakın Kadir Bey burada. Beykoz’a metro gelecek inşallah. İstanbul’un her yerine metro konforu getirmeye

kararlıyız. Şahinkaya Spor Kompleksi'nde Beykoz’a ya-

raşır her türlü imkân olacak. Beykoz her şeye layık“ diyerek

ilçedeki hizmetleri sıraladı. Davuto-ğu konuşmasının ardında ilçe sakinlerine

karanfil dağıttı.

Başkan Kadir Topbaş: “Beykoz’un adının dünyada gündeme gelmesini istiyoruz” Beykoz’a bugüne kadar 1.4 kat trilyon değerinde yatırım yaptıklarını belirten İBB Başkanı Kadir Topbaş da ilçede yapılan hizmetleri sıraladı: “Bey-koz’un geçmişteki doğal gaz talebini 4 ay gibi kısa bir sürede tamamladık. Boru itme metoduyla her iki sahili kolektöre aldık. Tertemiz bir Beykoz ortaya çıktı. İstanbul deniz kenti. Beykoz’un da bu nimetin güzelliklerinden istifade etmesi lazım. Beykoz’a marina yapacağız. Küçüksu Çayırı’nı ihya edeceğiz. Karlıtepe projemiz var. Kılıçlı’da bir film platosunu arzu ediyoruz. Beykoz’un adının dünya-da gündeme gelmesini istiyoruz. Beykoz’a yapa-cak daha çok iş var".

Page 30: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

28 BeykozKultur&Sanat

40 günlük esaretin hikâyesi

Beykoz Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle Beykozlularla buluşan Gazete-ci Yazar Bünyamin Aygün, “Eski adıyla IŞİD adlı terör örgütü DAEŞ'in elinde 40 Gün” adlı söyleşi programında esaret günlerini ve izlenimlerini izleyicilerle paylaştı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde ger-çekleştirilen programda, Milliyet Gazetesi Foto Muhabiri Bünyamin Aygün, haber için defalarca girip çıktığı Suriye’de, örgüt tara-fından kaçırılışı, esir alınışını ve başından ge-çenleri zorlu günleri anlattı. 40 gün boyunca esaret altında kalan Aygün, filmlere konu olacak hikâyesini, haber peşinde koşarken tarihe tanıklık etmesini, MİT’in yaptığı ba-şarılı operasyon sonucunda kurtarılmasını anlattı. Aygün söyleşiyi ilgiyle takip eden iz-leyicilerden gelen soruları da yanıtladı. Söy-leşinin ardından Aygün, programa katılan herkese “IŞİD’in Elinde 40 Gün” adlı kitabını imzalayarak hediye etti.

Aygün: “Dünya örgüt konusunda çok ca-hil. Ben yaşayarak gerçekleri gördüm.” 40 gün boyunca esir olarak yaşadıklarını kitaba ak-tarma sürecini “Dünya örgüt konusunda çok cahil. Ben onlarla 40 gün yaşadım. Benim bunu anlatmam gerekiyordu. Yazarken aynı duyguları tekrar tekrar yaşadım ama yazdıktan sonra rahatladım, toparlan-dım” diye özetleyen Aygün, söyleşide yaşadıklarını samimiyetle anlattı. “Ben döndüğümde beni kaçıran örgüt şimdiki kadar tanınmıyordu. Sonra dünyadada duyulmaya başladı, bir başka deyişle ünlendi. Dünya da Türkiye de halen örgüt konusunda çok cahil. Ama ben bu insanlarla 40 gün yaşadım. İyisini de gördüm, kötüsünü de. Her tarafıyla bu insanlara temas et-tim. Bunu yazmazsam gazetecilik mesleğine ihanet edeceğimi düşündüm. Yani oraya gidip ölümle burun buruna gelmemin nedeni de gazetecilik tutkusuydu. Yazarken şuna dikkat ettim; yalın bir dil kullanmalıyım ki hiçbir yanlış anlamaya fırsat vermeyeyim. Ama ne kadar yazarsam yazayım, yine de kafamı bir türlü bo-

Page 31: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

29BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

şaltamıyorum” şeklinde ko-nuşan Aygün, “Aynı duyguları tekrar tekrar yaşadım yazarken. Evet, ağır gelen yerler oldu. Artık orayı da okuyucu kendi kafasında kursun. Çünkü yaşadığım olayın travma olduğu konusun-da hemfikiriz. Bu travmanın imkanlar dahilinde bir tedavisi de yok" diye ekledi.

Farklı ideolojidekilerin de desteğini almak mutluluk vericiydiAygün konuşmasına şöyle devam etti: “Kitabımı yazmam takdir-i ilahi. Yaşadığım bu vahim olay bana sorumluluklarımı yerine getiremediğimi ha-tırlattı. Namaz kılmayı, Allah’a karşı sorumlulukla-rımı daha çok yerine getirmeyi düşündüm. Keşke bu olayları yaşamadan bunların farkına varsay-dım dedim. Esaretten kurtulmam için ülkemiz-deki farklı görüşteki gazete temsilcilerinin ve derneklerin bir araya gelerek harekete geçme-leri, gösteriler yapmaları beni gururlandırdı. Çok farklı grupların ve ideolojilerin birleşmeleri beni çok sevindirdi.”

Ortadoğu’ya farklı bir bakış Bünyamin Aygün kitabında Ortadoğu’nun analizi de yaptığını aktararak: “Ortadoğu dinamiklerini, Irak kaosunu ve Suriye iç savaşını anlamadan DA-

EŞ’i anlamak mümkün de-ğil. Yüz yılı aşkın zamandır

Batı, Ortadoğu ile yakından ilgileniyor, siyasi ve askeri müda-

halelerle bölgeyi sık sık abluka altında tutuyor. Bölgeye defalarca girip çıkan, savaşın or-tasında hayat hikâyeleri ve muhteşem kareler ya-kalayan, 40 gün boyunca örgüt mensuplarıyla yakın temasta bulunan birinden Ortadoğu’yu dinlemek, bölgeye farklı ve daha gerçekçi bir gözle bakmanı-za neden olabilir’’ diye düşündüğünü söyledi.

Page 32: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

30 BeykozKultur&Sanat

Beykoz halk dansları gösterileri, konser ve sergilerle dolu bir dönem geçirdi

KonserlerBeykoz, geçtiğimiz Nisan-Mayıs-Haziran aylarında pek çok sergi, konser ve dans gösterisine evsahi-bi oldu. Beykoz Bengü Efsen Dostluk, Barış Kültür ve Sanat Derneği, ‘Küçük Kemancılar Müzik Gru-bu’ ilk konserini 29 Nisan’da verdi. Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi Sahnesi’nde 2 bölüm halin-de gerçekleşen konserde Beteethowen’dan, Ba-ch’a, nostaljik müzikten, çocuk marşlarına kadar geniş bir repertuvar sunuldu. 23 Nisan’da Gökhan Türkmen, 19 Mayıs’ta Gökhan Tepe konserlerinin gerçekleştirildiği ilçede fethin 560.yılı kutlamaları kapsamında halk ve özgün müziğinin genç yorum-cusu Necdet Kaya sahne aldı.

Beykoz Belediyesi Musiki Topluluğu’nun Şef Nevin Çalışkan yönetiminde hazırladığı 2015 yılının ikinci “Bahar Konseri” musikimizin eşsiz eserleriyle ilçe sakinlerini bir kez daha mest etti. Anadoluhisarı Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi’nde sevilen eserlerin seslendirildiği konsere ilçe sakinleri yo-ğun katılım gösterdi. Türk Musıkisi ses sanatçısı Ayşe Tunalı da konseri izleyen ilçe sakinleri ara-

sında yer aldı. Osman Bey’in Nihavent Peşrev’iyle açılışı yapılan konserin koro bölümünde birbirin-den güzel hicaz ve nihavent şarkılar seslendirildi. Solistler geçidi bölümünde ise yıllardır gönüllerde taht kuran eserler ilçe sakinleriyle buluştu. Bey-kozluların bir birinden güzel icra edilen eserlerle musikiye doyduğu gecenin ikinci kısmında Kara-deniz’den Trakya’ya kadar yurdun dört bir köşe-sinden sevilen türküler seslendirildi.

Page 33: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

31BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBHalk dansları22 Mayıs’ta Beykoz Halk Dansları Gençlik ve Spor Kulübü, ‘Ritmik Adımlar’ dans ekibi de yak-laşık 90 dansçısı ile Beykozlular’a muhteşem bir halk oyunları gösterisi gerçekleştirdi. Genel Sanat Yönetmeni Bayram Yıldız, Kulüp Başkanı Gökben Turgut, Eğitmenler Nihat Kaya ve Hacer Koptagit koordinatörlüğünde hazırlanan ve Ah-met Mithat Efendi Kültür Merkezi’nde düzenle-nen gecede, 10 yöresel halk oyunu barkovizyon eşliğinde sergilendi. Beykoz Halk Eğitim Merke-zi ve Beykozlu Artvinliler Derneği, 5 Haziran’da Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi sahnesinde gerçekleşen gecede Trabzon, Artvin, Kırklareli, Gaziantep, Kafkas ve 3 tane farklı folklorik dans sergiledi. Ekip gösteriyi, Boğaziçi İmam Hatip Li-sesi’nin spor salonunda eğitmenleri Ersel Seltaş ve Ali Tosun koordinatörlüğünde 6-7 ay çalışarak hazırladı.

SergilerBeykoz Halk Eğitim Merkezi’nde resim ve ahşap boyama eğitimi gören kursiyerlerinin yapmış ol-duğu resimlerden oluşan sergi, Mayıs sonunda Beykoz’un farklı noktalarında Beykozlularla bu-luştu. İlçe Halk Eğitim Müdürü Mustafa Mamur, eğitmenler Sibel Kumral, İlknur Tabak, Suna Şen-gül, Ersel Saltaş, Ali Tosun ve Meryem Başar’ın kursiyerleri yalnız bırakmadığı sergide eserler satışa da sunuldu.

www.beykozguncel.comwww.beykozguncel.com

Page 34: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

32 BeykozKultur&Sanat

Sokak hayvanlarına duyarlılığı arttırmak için en güzel köpekler podyuma çıktı

Beykoz Belediyesi, Patika Doğa ve Yaşama Saygı Derneği işbirliğiyle düzenlenen “Pati Fest 2015”te birbirinden sevimli ve güzel köpekler birinci olabilmek için hünerlerini sergiledi. Göksu Evleri’nde düzenlenen et-kinliğe Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Salim Öztürk, Patika Doğa ve Yaşama Say-gı Derneği Başkanı Semra Tecimen ve gö-nüllü hayvanseverler katıldı.

Küçük ve büyük ırk kategorilerinde podyu-ma çıkan köpekler, süslü görünüm ve ye-tenekleriyle ilgi odağı oldu. Jüri üyelerinin değerlendirmesiyle, küçük ırk kategorisin-de "Snoopy", büyük ırk kategorisinde "Nera" adlı köpek birinci seçildi. Sokak köpeğiyken sahiplenilip tüm bakımları yapılan "Moria" adlı köpek de jüri özel ödülüne layık görül-dü. Dereceye giren köpeklerin sahiplerine, mama, kupa ve takvim hediye edildi.

Çocuklar için çeşitli aktivitelerin yer aldığı etkinlikte, köpekler yeteneklerini sergile-me fırsatı buldu. Programda müzik eşliğin-de gösteri yapan "Cash" adlı köpek yetene-ğiyle izleyicilerin beğenisini topladı.

Beykoz Belediyesi’nin sahiplendirme standı ilgi gördü Beykoz Belediyesi’nin hayvan sahiplendir-me için stand kurduğu etkinlikte, yaz ayları dolayısıyla sokak ve caddelere bırakılmak üzere hazırlanan su ve mama kaplarının da-ğıtımı da yapıldı. Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Salim Öztürk etkinlikte yaptığı konuşmada, sokak hayvanlarına karşı du-yarlılığı geliştirmeyi hedeflediklerini, amaç-larının sokakta yaşayan hayvanları sahip-lendirmek ve hayvan sevgisini artırmak olduğunu ifade etti. Patika Derneği Baş-kanı Semra Tecimen de Patifest ile amaç-larının sokak hayvanlarına dikkat çekmek ve sahiplendirme çalışmalarına daha fazla duyarlılık gösterilmesini sağlamak olduğu-nu belirtti. Etkinliğe katılan hayvan sahiple-ri de ödül töreni esnasında, petshoplardan değil sokaklardan sahiplenme yapılması konusunda mesajlarını iletti.

Page 35: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

33BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

İlkokul öğrencileri kuşlara yuva yaptı

Göksu Defterdar Mehmet Bey İlkokulu öğrencilerinin doğa ve hayvan sevgisine dikkat çekmek için yaptığı hazırladığı çalışmayla Göksu Baruthane Parkı’na Beykoz Belediye-si’nin de katkılarıyla 40 adet kuş evi yerleştirildi. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, öğretmenler, veliler ve öğrenciler Göksu Baruthane Parkı’nda bir araya gelerek parktaki ağaçlara kuş evleri yerleştirdi. Çocukların kuşlara ve doğaya dair okuduğu şiirler ve şarkılarla gerçekleşen etkinlikte, renkli ve eğlenceli dakikalar yaşandı.

Başkan Çelikbilek, ”Doğaya sahip çıkıp daha yaşanılır bir hale getirmek için çaba göstermeliyiz”

Beykoz’un kültür, doğa ve tarihi koruyan projelerle geliş-tiğini ifade eden Başkan Çelikbilek, “Tabiatı kullanma bakı-mından sıkıntı çekiyoruz. Doğaya sahip çıkıp daha yaşanılır bir hale getirmek için çaba göstermeliyiz. Boğaz’ın incisi Beykoz yeşil alanlarıyla çok bereketli bir yer. Kâinatın bir parçası olan kuşların ölmemeleri için yaptıkları bu önemli ve güzel çalışma dolayısıyla çocuklarımızı kutluyorum.

Böyle hassas ve sevgi dolu evlatlar yetiştirdikleri için de ailelerini tebrik ediyorum. Beykoz Belediyesi olarak yeşil alanlarımızda hayatı canlandırmaya devam ediyoruz. Ya-zın gelmesiyle parklarımız ve mesire alanlarımız rengârenk oldu. Hemen yanı başınızda yer alan Küçüksu Çayırı’nı da çok yakında daha da iyi göreceksiniz. Eski cazibesine ka-vuşması için ne gerekiyorsa yapıyoruz.

Başkan Çelikbilek, çocuklarla tek tek fotoğraf çektirdik-ten sonra öğretmenlerle sohbet etti. Çelikbilek, törenin ardından Türkiye Eğitim gönüllüleri Vakfı (TEGV) İpek Kıraç Öğrenim Birimi’ni ziyaret ederek, öğrencilerin yaptığı re-sim sergisinin açılışını yaptı. Sergiyi gezen Başkan Çelikbi-lek, öğretmen ve öğrencileri tebrik etti.

BEYKOZ’DA ZAMAN

Beykoz’dan kuşlar geçer

Sürü sürü..

Kimi konar kimi göçer,

Suyundan içmek için.

Beykoz’dan uçaklar geçer..

Süzüle süzüle..

Kim bilir hangi diyarlardan

Gelir.. Giderler.

O muhteşem güzelliği görmek için.

Rüzgârlar geçer Beykoz’dan

Yıldız, poyraz, karayel..

Samyeli geçmez oysa ;

Yeşile kıymamak için.

Mevsimler geçer Beykoz’dan

Dolu dolu dört cinsten

Kışsa kış, yazsa yaz, baharsa bahar..

Hazansa hazan, yaşamak için..

Beykoz’da zaman geçer.

Ulu bir çınar gibi

Deniz ve orman içinde, sakin ve huzurlu

Geleceğe uzanmak için.

(İbrahim ALTUN-20 Mayıs 2015)

Page 36: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

34 BeykozKultur&Sanat

Bir mısrası millete şeref veren şair Necip Fazıl Kısakürek Beykoz’da anıldı

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,

Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Türk Şiiri’nin Üstadı Necip Fazıl Kısakürek, vefa-tının 32. yıl dönümü dolayısıyla Beykoz Belediye-si tarafından düzenlenen “Şiirlerle Üstad Necip Fazıl” adlı programla anıldı. Üstad’ın fikri arayış-ları ve hayatındaki dönüm noktalarının anlatıldı-ğı etkinlikte şairin hafızalarda ve gönüllerde iz bırakan şiirleri okundu. Prof. Dr. Necmettin Er-bakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe ilçe sakinleri yoğun katılım gösterdi. Çoban Yıl-dızı Müzik Grubu’nun ezgileri eşliğindeki prog-ramda Şair Özgür Çoban dinleyicilere Necip Fa-zıl Kısakürek’in eserlerinden oluşan şiir ziyafeti sundu.

Dönemin edebiyat çevreleri tarafından “Bir mısrası millete şeref veren şair” şeklinde ni-telendirilen Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in 24 yaşındayken yazdığı ilk şiir olan “Kaldırımlar”ın

okunmasıyla başlayan etkinlikte şairin fikri arayışla-rı ve olaylar karşısında kendi şahsına münhasır ta-vırları da anlatıldı. Şairin iyi bir hatip, tiyatro yazarı, kibrin ve tevazunun zirvesinde bir şahsiyet oldu-ğuna değinildi. “Kaldırımlar” şiirinin ardından şairin fikri hezeyan ve arayışlarını en iyi anlatan, “Canım İstanbul” ve “Çile” adlı şiirleri ile Necip Fazıl’ın milli, manevi değerlerin yozlaşmasına örnek olan “Tohum Saç Bitmezse Toprak Utansın’’ şiiri okundu.

Özgür Çoban: “Ulvi şiire vakit ayırmalıyız”

Günümüzde kişilerin birbirini anlamak yerine yargı-ladıklarını ifade eden Şair Özgür Çoban: “Birbirimi-zi anlamak adına sevgiye, duaya ve ulvi şiire vakit ayırmak gerekir, şiir bizlere hoşgörülü olma ve duy-gulara yön verme konusunda iyi bir rehber olabilir” dedi. Necip Fazıl’ın bestelenen “Otel Odaları” ve “Sa-karya” şiirlerini seslendiren Şair Özgür Çoban kendi yazdığı şiirleri de okudu.

Page 37: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

35BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBUtansın

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!

Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;

Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,

Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,

Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;

Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

(Necip Fazıl Kısakürek)

Page 38: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

36 BeykozKultur&Sanat

Geleneksel Halk Koşusu Anneler Günü’yle birleşti...Beykoz Belediyesi’nin düzenlediği, ilçe sakin-lerini spora teşvik etmek, birlik, beraberlik ve dayanışma duygularını pekiştirmek amacıyla gerçekleştirilen “Beykoz Belediyesi Geleneksel Halk Koşusu” bu yıl 6. kez yapıldı. Koşu öncesi ünlü şarkıcı Demet Akalın’ın katılımıyla Anneler Günü’ne özel pasta kesildi.

Bu yıl 6. kez düzenlenen Geleneksel Halk Ko-şusu’na Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, AK Parti İstanbul milletvekili adayı Ravza Kavak-çı, Belediye Başkan yardımcıları, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Serkan Öcalmaz, sanatçı Demet Akalın, Diriliş Ertuğrul dizisi oyuncuları, muhtar-lar, spor kulüpleri temsilcileri, öğrenciler ve ilçe sakinlerinin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Koşu-nun ardından Anneler Günü’ne özel olarak “Halk Yürüyüşü” de yapıldı.

Toplam 26 bin TL ödül verildi

Beykozlular'ı spora teşvik etmek ve hayatımız-da sporun daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla düzenlenen halk koşusunda katılımcı-lara toplam 26.000 TL’lik para ödülü dağıtıldı. 1. olan yarışmacılara 750 TL, 2.’lere 500 TL, 3.’lere ise 300 TL para ödülü verildi.

Engelliler de kendi aralarında yarıştı

Halk Koşusu’nda ayrıca Engelliler Haftası do-layısıyla engelli vatandaşlarımız da yer aldılar. “Engelleri Birlikte Aşalım” çağrısında bulunan engelli sporcular kendi kategorilerinde yarıştı-lar. 5 bin metrelik parkurda yapılan Halk Ko-şusu, Belediye Meydanı’ndan başlayarak Kay-makdonduran Kavşağı’ndan aynı güzergâhın dönülmesiyle sona erdi.

Page 39: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

37BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

6. Geleneksel Halk Koşusu’nda Ödül Alanlar:

14-17 Bay

1 Enes Kadir Akçay

2 Şahin Akbacak

3 Fırat Demirci

14-17 Bayan

1 Büşra Tarhan

2 Özge Tekin

3 Rüyanur Tokaç

18-22 Bay

1 Halil Yalçın

2 Yıldırım Alkan

3 Serkan Aksu

18-22 Bayan

1 Elif Koca

2 Burcu Dikmen

3 Tuğçe Karataş

23-27 Bay

1 Erdem Güler

2 Hasan Güler

3 Aykut Aktürk

23-27 Bayan

1 Miray Gür

2 Aylin Soyöz

3 Çiğdem Kıhrı

28-32 Bay

1 Fatih Atalay

2 Turgay Kılıç

3 Emrah Karatop

28-32 Bayan

1 Natalia Erdem

2 Emine Duran

3 Sema Onay

33-37 Bay

1 Kemal Balcı

2 Salim Satıcı

3 Yusuf Kaya

33-37 Bayan

1 Melek Satıcı

2 Leyla Öner

3 Nurcan Şişman

38-42 Bay

1 Erol Kardaş

2 Servet Kurtuluş

3 Zafer Erdem

38-42 Bayan

1 Gamze Saygı

2 Bahar Hıraca

3 Mine Kılıçaslan

43-47 Bay

1 Ufuk Öztürk

2 Yüksel Kaşıtoğlu

3 Dursun Sarı

43-47 Bayan

1 S. Naime Bayraktar

2 Nurşen Kılıçaslan

3 Sultan Yılmazer

48 Yaş ve Üzeri Bay

1 Birol Kılıç

2 Salim Keleş

3 Özcan Korkmaz

48 Yaş ve Üzeri Bayan

1 E. Semra Hergülman

2 Kerime Özkan

3 Zeynep Savcı Yaşlıca

Onur Ödülü:

Kazım Kaya, Emine Tetin

Müdürler:

Nihat Mutlu, Burhan Ekinci

Meclis Üyeleri

1 Sinan Çıtlak

2 Deniz Yıldız

3 Aydın Habil

Muhtarlar

1 Sedat Altun

2 Yusuf Kesici

3 H.Hüsnü Kolcu

Page 40: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

38 BeykozKultur&Sanat

Beykoz’a 9 yeni spor sahası

Amatör spor kulüplerinin her daim yanında olan çalışmalarına maddi ve manevi destek veren Beykoz Belediyesi kulüplerin spor sahaları ve te-sislerin yapımını da tamamlıyor. Sporla içiçe ve sağlıklı nesiller yetiştirmek için yatırımlarına hızla devam eden Beykoz Belediyesi ilçeye yeni 9 spor sahası kazandırıyor.

Soğuksu Spor Kulübü tesislerinin hizmete açıl-masının ardından Mahmutşevketpaşa, Rüzgarlı-bahçe, Dereseki, Akbaba, Kanlıca, Kaynarca, Ör-nekköy, Yenimahalle, Beykoz Stadı olmak üzere ilçe, 9 yeni bakımlı ve modern halı saha daha kazanıyor. Bu sahaların yapılmasıyla ilçedeki her mahalle spor sahası olanağına kavuşacak. İlçede-ki gençlere modern sahalarda spor yapma im-kânı sunan çalışma yıl içinde tamamlanacak ve imkânlar dâhilinde spor kulüplerinden gelen bazı sosyal tesis ihtiyaçları da karşılanacak. Amatör spora yapılan yatırımlar kapsamında Paşabahçe Spor kulübü sahasının tribün sayısı da artırılacak.

Beykoz’u sporda cazibe merkezi haline getirecek yatırım ve hizmetlere hız kesmeden devam ettik-lerini vurgulayan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek: “Gençlerimizi profesyonel spor hayatı-na ve geleceğe hazırlayan amatör spor kulüple-rine her zaman büyük önem verdik. Kulüplerimize her yıl artan değerde yardım yaptık. Amatör spor kulüpleriyle istişare ederek gerçekleştirdiğimiz saha yapım çalışmasıyla tüm mahalleler modern ve bakımlı bir sahadan yararlanmış olacak. İlçe-deki gençlere kendi spor yapma olanağı sunan amatör spor kulüplerine desteğimiz artarak de-vam edecek” dedi.

Page 41: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

39BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBBeykoz Atletizm Takımı Kastamonu’dan şampiyon döndü

Beykoz Belediyespor Kulübü Atletizm Takımı, Atletizm Federasyonu tarafından Kastamonu’da düzenlenen belediyeler arası pist yarışlarından şampiyonlukla döndü. Atletizmi daha geniş kitle-lere duyurmak, belediyelerin katkılarıyla atletiz-mi yurdun her köşesinde yaymak ve sevdirmek amacıyla yapılan müsabakalar salon yarışlarının ardından pistlere taşındı. Kastamonu’da yapılan belediyeler arası erkekler atletizm şampiyona-sında İstanbul Beykoz GSK 52 puanla birinci, An-kara Büyükşehir Belediyesi EGO Spor Kulübü 48 puanla ikinci, İstanbul Üsküdar Belediyesi üçün-cü oldu. Dereceye giren Belediyelere kupalarını Kastamonu Valisi Şehmuz Günaydın, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Emniyet Müdürü Musta-fa Yoldan ve Müsabakalar Teknik Delegesi Aydın Çetin tarafından verildi.

Kaşıtoğlu: "Önemli bir başlangıç"Beykoz Belediyespor Kulüp Başkanı Muharrem Kaşıtoğlu ise yaptığı açıklamada, Atletizm Takı-mı'nı başarısından dolayı kutlayarak: "Biz Beykoz Belediyespor yönetimine geldikten sonra futbol dışı alanlarda da faaliyet sahamızı genişletece-ğimiz kamuoyuna beyan etmiştik. Yeni kuru-lan Hentbol Takımımız THF 2.Ligi'nde şampiyon olarak 1.Lig'e çıkma başarısı göstermişti. Bir di-ğer yeni şubemiz olan Atletizm Şubemiz ise son derece yetenekli isimlerden oluşmakta. Nitekim Kulübümüz'e ilk kupayı Kastamonu'daki yarışlar sonrasında getirdi. Bunun önemli bir başlangıç olduğu düşüncesindeyim. Kulüplerarası yarışlar-da da yakın bir zamanda Beykoz Belediyespor rüzgarının eseceğini şimdiden söyleebilirim" dedi.

Özbakır: "Gençler için cazibe merkezi oldu"Beykoz Belediyespor Atletizm Takımı Antrenö-rü Hasan Özbakır, kendileri açısından son de-

rece başarılı bir görüntü çizdiklerini söyleyerek: "Beykoz Belediyespor Atletizm Şubesi, çocuk ve gençlerimiz için cazibe merkezi haline gelecektir. Çalışmalarımız birkaç ay önce başlamasına karşın başarılı sporculardan kurulu bir takım olduğumuzu Kastamonu'da alınan sonuçlarla gösterdik. Bizlere her konuda destek olan Beykoz Belediye Başkan Yardımcımız ve Kulüp Başkanımız Muharrem Kaşı-toğlu'na teşekkürlerimizi iletmek isterim" şeklinde konuştu.

Beykoz Belediyespor Atletizm Takımı Sporcu-larının katıldıkları müsabakalar sonunda yapmış oldukları dereceler şöyle oluştu :

Erkekler 100 Metre

1.Hüseyin Eşekeş 11,2

Erkekler 400 Metre

3.Mustafa İnan 52,7

Erkekler 800 Metre

2.İbrahim Erata 2,00,4

Erkekler 3000 Metre

3.Oğuzhan Tokat 9,14,2

Erkekler 110 Metre Engelli

1.Abdülsamet Bulat 14,2

Erkekler Uzun Atlama

4.Fatih Koca 6,27

Erkekler Gülle Atma

2.Enes Yağan 13,51

Erkekler Yüksek Atlama

3.Yağız Erdoğan 1,85

Erkekler Cirit Atma

1.Cemil Berke Özcan 51,70

Page 42: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

40 BeykozKultur&Sanat

Şampiyonluğu şölenle kutladı

Beykoz Belediyespor bünyesinde kurulan Hentbol Şubesi 1. Lig’deki şampiyonluğun ardından altyapı çalışmalarına gençlere hentbolu sevdirecek yarış-ma ve şölenlere devam ediyor. Beykoz Belediyespor Kulübü’nün düzenlediği Hentbol Şöleni renkli görün-tülere sahne oldu

Recep Şahin Köktürk Spor Salonu’nda yapılan kar-şılaşmalar okul takımlarının ve ailelerin de iştirakiyle tam bir şölen havasında yaşandı. Gençlere hentbol sporunu sevdirmek ve tanıtmak amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenen şölene ilçedeki 8 okul takımı ile ko-nuk Üsküdar Belediyespor Hentbol Okulu’ndan 2 ayrı takım katıldı.

Şölen kapsamında oynanan 9 müsabaka heyecan-lı görüntülere sahne olurken veliler de 7 m atışın-da ter döktü. Hentbol Şubesi öncülüğünde ilçedeki okullardan kurulan takımların ve Üsküdar Beledi-yespor Hentbol Okulu’ndan 2 ayrı takımın karşılaş-tığı şölende heyecanlı geçen maçların ardından ga-lip takımlara madalyaları verildi. Şölen kapsamında Beykoz Belediyesi Voleybol Takımı’nın sosyal so-rumluk projesi olan “Onlarla Paslaş” Projesi’yle al-dıkları akülü araçların engelli vatandaşlara teslimi de yapıldı.

Kötü alışkanlıklarla mücadele açısından...Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı ve Beykoz Bele-diyespor Kulüp Başkanı Muharrem Kaşıtoğlu şölen-de yaptığı konuşmada, "Toplumda kötü alışkanlıklar ve madde bağımlılığı gibi olumsuzluklarla mücadele edebilmenin yolu gençlerimizi sportif faaliyetlerle buluşturmaktan geçiyor.

Belediye Başkanımız Sayın Yücel Çelikbilek'in sağla-dığı imkânlarla kulüp bünyesinde değişik spor bran-şlarında faaliyete başladık. Beykoz’da gençlerin spor imkânları günde güne artıyor. Hentbol Takımımız da kuruluşundan 1 yıl bile geçmeden A Takım düzeyinde kazandığı şampiyonlukla bizlere büyük sevinç yaşat-

Page 43: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

41BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

41BeykozKultur&Sanat

tı, okullarda yeni takımlar kuruldu. Bu gün-kü tablodan ve bu salondaki coşkudan çok memnunuz. Bu spor dalını tüm ilçede yay-gınlaştırmak ve şampiyonlar yetirmek isti-yoruz” dedi. Beykoz Belediyespor Hentbol Takımı Antrenörlerinden Akın Yenigün de kötü alışkanlıklarla mücadelede sporun en önemli araç olduğunu ve ilçeden milli sporcular yetiştirmeyi hedeflediklerini ifa-de ederek takımın tüm çalışmalarına des-tek olan Belediye Başkanı Yücel Çelikbi-lek’e ve ekibine teşekkür etti.

Beykoz Belediyespor Kulübü’nün düzen-lediği Hentbol Dostluk Şöleninde takım-lar arasında gerçekleşen karşılaşmalar-da şu skorlar alındı:

Fatin Hoca İlkokulu-Hacı Numan Ortaokulu: 3-5

Çubuklu Ortaokulu-Ahmet Mithad Efendi

İlkokulu: 1-2

Beykoz Yıldızlar Karma-Paşabahçe

Ortaokulu: 1-1

Hacı Numan Ortaokulu-Üsküdar Nursen

Fuat Özdayı Ortaokulu ( A ) : 1-5

Ferda Turan Takmaz O.okulu-İshakağa

Ortaokulu: 2-2

Üsküdar Nursen Fuat Özdayı Ortaokulu (B)-

Fatin Hoca İlkokulu: 7-1

Ahmet Mithad Efendi İÖO-Beykoz

Yıldızlar Karma: 1-4

Ferda Turan Takmaz Ortaokulu-Çubuklu

O.okulu: 1-0

Paşabahçe Ortaokulu-İshakağa Ortaokulu: 1-1

Page 44: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

42 BeykozKultur&Sanat

Spor Söyleşileri’ne Oktay Derelioğlu ve Rıza Kayaalp Konuk Oldu

Beykoz Belediyesi tarafından sporu sevdirme, sağlıklı ve başarılı gençlerin yetiştirilmesi amacıyla düzenlenen söyleşiye, eski futbolcu Oktay Dereli-oğlu ve milli güreşçimiz Rıza Kayaalp konuk oldu. Beykoz Belediyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşi programı-na katılan Oktay Derelioğlu ve Rıza Kayaalp, spor spikeri ve yorumcusu Yasin Dallı’nın moderatör-lüğünde kendi hayatlarından verdikleri örnekler-le gençlerle sohbet ettiler, sorularını yanıtladılar. Programın başında, spor spikeri ve yorumcusu Harun Şen’in anlatımıyla Dünya ve Avrupa Şampi-yonu Milli güreşçimiz Rıza Kayaalp ile öğrenciler sahnede güç denemesi yaptı. Öğrenciler yapılan bu canlı performansta oldukça eğlendiler.

Rıza Kayaalp: "Başarı için düzenli ve çok çalışmak şart"Hedeflerini küçük yaşlarda ortaya koyarak yol al-dığını belirten Rıza Kayaalp, önce güreşin teknikle-rini öğrenmekle başladığını, ilk zamanlar yenilgiler alsa da kendisine başarılı güreşçileri örnek alarak yoluna devam ettiğini ifade etti. 25 madalya sahibi olduğunu kaydeden Kayaalp, şimdiki hedefinin ise

Olimpiyatlarda altın madalya kazanmak olduğunu vurgulayarak, her gün hiç madalya almamış gibi çalışmalarına devam ettiğini, başarılı olmak için düzenli ve çok çalışmak gerektiğini söyledi.

Oktay Derelioğlu: “Kötü yönetim-den nemalanan yöneticiler var”Başarılı spor yaşamını şu anda spor yorumcusu olarak sürdüren Oktay Derelioğlu ise, gençlere günümüzde Türk Milli Takımı’nın başarısızlığıyla ilgili düşüncelerini aktardı.

Futbolcuların yaşamlarına dikkat etmediklerini savunan Derelioğlu, gerek saha içi gerekse saha dışı hal ve hareketleriyle futbolcuların örnek ol-ması gerektiğini, maalesef şu anda bunu yapan çok az futbolcu olduğunu ifade ederek, mental açıdan oldukça zayıf olduklarının altını çizdi. Ha-kemlere de değinen Derelioğlu, futbolda cezanın daima hakemlere kesildiğini, bunun kolaycılığa kaçmak olduğunu kaydederek, hakemlerin ülke-mizde psikolojik olarak rahat olmadıklarını vur-guladı.

Page 45: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

43BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBUlusal ve uluslararası düzeyle başarısızlığımızı da kulüplerin iyi yönetilmemesine bağlayan De-relioğlu, takımların başındaki kötü niyetli yöne-ticilerin futboldan ellerini çekmeleri gerektiğini belirterek, kötü yönetimden nemalanan kişilerin olduğunu ve kimsenin bu kötü gidişatta dur de-mediğini kaydetti.

Derelioğlu: “Bizi uyutuyorlar” Günümüzde oynanan futbol performansların-dan memnun olmadığını vurgulayan Derelioğlu, “Ülkemizde kötünün iyisi şampiyon oluyor” diye-rek bu durumdan üzüntü duyduğunu ifade etti. İngiltere ligindeki maçları seyrederken kendin-den geçtiğini söyleyen Derelioğlu, “Türkiye’deki maçlarda taraftarlar günlük başarılarla avutulu-yor, uyutuluyor” dedi.

Page 46: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

44 BeykozKultur&Sanat

Şairler ve Öğrenciler buluştu

Beykoz Belediyesi, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdür-lüğü ve Celal Aras Anadolu Lisesi işbirliğiyle dü-zenlenen programda, yeni dönem şairleriyle öğ-renciler buluştu. Gençliğe şiiri sevdirmek ve yeni dönem şairlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen etkinlikte Zafer Acar, Şeref Akbaba, Gökhan Ergün, Aykut Nasip Kelebek, Said Yavuz, Seyfettin Ünlü ve Hayrettin Taylan gibi şairler, öğrencilerle bir ara-ya gelerek tecrübelerini paylaştılar, şiirlerini oku-dular. Beykoz Belediyesi Prof. Dr. Necmettin Er-bakan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Şairler ve Öğrenciler Buluşması, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, Milli Eğitim Mü-dürü Kazım Bozbay, okul müdürleri ve öğrencilerin katılımıyla yapıldı.

Kaşıtoğlu: "Yazarlık ve şairlik de sabır ister"

Programda yaptığı konuşmada Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu, “Güzel bir şiir ya da yazı yazarsınız, çoğu zaman eserinizi yayınlayacak yayınevi bulamazsınız, edebiyata ve okumaya olan ilgim sebebiyle bu alanda çalışmalarda bulundum.

Birçok şiir kitabı yayınladım. Pozitif yayınlarının da sahibiyim. Dünya Şiir Antolojisi’ni yayınladık. Türk Edebiyatı’nda şiir alanında önemli eserleri halkımızın beğenisine sunduk’ dedi. Beykoz’da bulunan 16 lisenin öğrencileri arasında, en güzel şiir okuma yarışması yapılacağını da müjdeleyen Muharrem Kaşıtoğlu, yayıncılık mesleği dolayı-sıyla Attila İlhan, Rıfat Ilgaz, Cemal Süreya gibi önemli yazar ve şairlerle tanışma fırsatı bulduğu-nu, bunun torunlarına anlatacağı çok güzel anı-ları da beraberinde getirdiğini söyledi. Kaşıtoğlu, Nazım Hikmet’in "Ben de Müridinim İşte Mevlana" adlı şiirini seslendirdi.

Şiir yetenek ister ama okumayla gelişir, okumadan yerinde sayar

Programın söyleşi bölümünde ise Şeref Akba-ba’nın moderatörlüğünde, Hayrettin Taylan, Za-fer Acar ve Seyfettin Ünlü öğrencilerin yönelttiği soruları yanıtlayarak, şiir ve şairlik tecrübelerini paylaştılar. Gençlere şiir yazmaları tavsiyesin-de bulunan şairler, bunun için de okumanın çok önemli olduğunu belirttiler.

Page 47: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

45BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBŞairlerden "Şiir Resitali"

Programda tek tek sahneye davet edilen şairler, şiirlerini kendileri okudular. İlk olarak programın en genç şairi Aykut Nasip Kele-bek, "İmkânsız Aşk" ve "Seçim Sandığı" şiir-lerini okudu. Daha sonra sırasıyla Said Ya-vuz, "İçine Kapanık Çocuklar" ve "Peygamber Duası" adlı şiirlerini, Gökhan Ergür, "Herkesin İstediği Adam" ve "Yüz Metre Engelli" şiirleri-ni, Zafer Acar, "Fiillerin Ontolojisi" isimli şiirini, Hayrettin Taylan, "Gitmek Cehennemi Ateşe Vermektir" ile "Yüreğimin Öğretmeni" şiirle-rini ve son olarak Şeref Akbaba ise "Naat" adlı şiiri okudu.

Kamil insan olmak için şiir ge-rekli bir gıdadır

Programda konuşan Beykoz İlçe Milli Eği-tim Müdürü Kazım Bozbay ise “Gençler okuyacakları şiirler sayesinde hayatlarında-ki güzellikleri fark ederek manevi olgunluğa ulaşırlar, kâmil insan olabilmek için böyle gı-dalara ihtiyaç vardır’ diyerek Necip Fazıl’ın Sakarya şiirinin son bölümünü okudu.

Kehribar...Sesinde yalnızlığın destanı

Çam yarılmış akşamlarda sersefil

Anlamasam neye yarar anladıkların

Bakmasam neye yarar baktıkların

Tutulduysam mecnunum

Yandıysan leyla

Yılan hikâyesi türkün kehribar

Mavi beyaz siyah beyaz kehribar

Gece beyaz gündüz beyaz kehribar

Şarkı beyaz martı beyaz kehribar

Sorgu beyaz korku beyaz kehribar

Aşk urganı serde beyaz kehribar

Zifiriyim nerde beyaz kehribar

(Şeref Akbaba)

Page 48: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

46 BeykozKultur&Sanat

Temiz bir denizin yanı sıra kardeşlik ve dostluk için de Boğaz’a maya çaldı

Tarihi Kanlıca Yoğurdu için festival

Türkiye’nin önemli lez-zetlerinden Tarihi Kanlıca Yoğurdu’nun (bkz.Beykoz Kültür ve Sanat Dergisi, sayı 1, s.28-29) tanıtımı için ilk kez festival düzenlendi. Kanlıca Meydanı’ndaki festival kapsamında 5 ton yo-ğurt ücretsiz dağıtıldı. Programa Beledi-ye Başkanı Yücel Çelikbilek, başkan yardımcıları, mec-lis üyeleri, Kanlı-ca Muhtarı Yusuf Kıroğlu ve çok sayı-da vatandaş katıldı.

Beykoz Belediyesi, kökeni yüzyıllar öncesi-ne dayanan Tarihi Kanlıca Yoğurdu’nun adını taşıyan

renkli ve eğlenceli bir festival düzenlendi. İlk

kez düzenlenen festival folklör gösterisiyle başladı.

Nasrettin Hoca, jonklör, Haci-vat-Karagöz ve uzun adam

çocuklar için eğlenceli gösteriler yaparken,

ücretsiz dağıtılan 5 ton yoğurt yarım saat içerisinde va-tandaşlar tarafın-dan tüketildi.

Yağmura rağmen coşku

devam ettiFolklor gösterisinin

ardından başlayan sağa-nak yağmur, kısa bir süre

Page 49: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

47BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

festivalde zor anlar yaşatırken, alandan ayrılmayan vatandaş-lar festivalin devam etme-sini istedi. Ev hanımlarının ve çocukların katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanan yarışmalar iptal edilirken, sağa-nak yağmurun sona ermesinin ardından Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ve temsili Nasrettin Hoca, denize maya çalmak için tekneyle Boğaz'a açıldı. Başkan Çelikbilek, ‘Kanlıca Yoğur-dumuz sadece bizler için değil yerli ve yabancı turistlerin de ilgi gösterdiği, nesilden nesile taşınan bir lezzet marka-mız. Bu markayı korumak amacıyla ilk kez bir festival düzenledik. Bu etkinliğimiz gelenek-sel hale gelecektir. Ayrıca ‘Tertemiz Boğaz’ın yanı sıra kardeşlik ve dostluk mesajı vermek için de Boğaz'a maya çal-dık” dedi.

Kardeş Payı oyun-cuları ve Suzan

Kardeş renk kattı

Kanlıca’da çe-kimleri yapılan Kardeş Payı dizisinin oyun-cularından Ayhan Taş, Kadir Polatçı, Ahmet

Dursun ve Ahmet Arslan da festivale

katılarak vatandaş-larla birlikte oldu. Gün

boyunca Emirgan-Kanlı-ca arasında ücretsiz tekne

turunun yapıldığı etkin-likte sahne alan Suzan

Kardeş de Balkan ve Rumeli türküleriy-le festivale renk kattı. Belediye Başkan Yardım-cısı Muharrem Kaşıtoğlu Suzan Kardeş’e çi-çek ve Kanlıca Yoğurdu takdim

etti.

Page 50: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

48 BeykozKultur&Sanat

Yeşil Okullar ödüllendirildi

Beykoz’daki 33 ilköğretim okulunun katılımıyla bu yıl 6.sı düzenlenen Yeşil Okul Projesi’nde de-receye giren okul ve öğrenciler 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla ödüllendirildi. Ahmet Mit-hat Efendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül törenine Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yüce Çelikbilek, İlçe Mil-li Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, projede gönüllü yer alan okulla-rın müdürleri, öğretmen ve öğrencileri katıldı. Öğ-rencilere çevre bilinici ve geri dönüşüm alışkanlığı kazandırmak amacıyla yapılan Yeşil Okul Proje-si’nde 1. olan okullara Masa Tenisi, 2. olan okullara Bahçe Satrancı, 3. olan okullara teleskop ve diğer okullara da teşekkür belgesi ve plaket verildi.

Başkan Çelikbilek: “Önemli olan bil-gileri hayata geçirmektir’’

Törende öğrencilere hitap eden Beykoz Kaymaka-mı Süleyman Erdoğan projeye katılan öğrencileri kutlayarak, sürdürülebilir bir çevre için atık yöne-timinin sadece okullarda değil evler ve mahalleler-de de uygulanmasını istedi. Konuşmasında büyük küçük herkesin kendinden sonrakilere temiz bir

çevre bırakma bilincine sahip olması gerektiği-ni vurgulayarak, “Yeşil Okul Projesi’nde önemli olan öğrendiklerimizi hayata geçirmek. Bu çev-renin sahibi sizlersiniz, çevrenizi koruyarak daha güzel bir çevreye sahip olabilirsiniz. Belediye olarak temiz bir gelecek için çevre hizmetleri-ni önemsiyoruz. Yer üstünde olan çöp kontey-nerlerini yer altına alarak vatandaşımızın kulla-nımına sunduk. Atık getirme ve geri dönüşüm merkezleri kurduk. Yeşil Okul Projesi’ne 33 okul katılım gösterdi diğer okulların katılımı ve okul aile birliklerinin ilgisini bekliyoruz” dedi.

Çevre Mühendisi Gür: “Öğrencilerde farkındalık oluştu, tasarruf sağlandı”

Slayt eşliğinde proje hakkında bilgiler veren Çevre Mühendisi Selim Gür, “Çevre yönetimi, atık yönetimi eğitimlerinin öğrencilerimizle uy-gulamalı olarak verildiği Yeşil Okul Projesi çevre konusunda bilinç ve farkındalık oluşturdu, top-lanan atıklar sayesinde enerji, zaman tasarrufu sağlandı” şeklinde konuştu

Page 51: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

49BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Süreç ve proje hakkındaBeykoz Kaymakamlığı, Beykoz Belediyesi, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yön Temizlik Firması işbir-liğiyle uygulanan proje kapsamında okullarda çevre bilinci ve atık yönetimi uygulamalı olarak öğretildi. Öğrenciler yıl boyunca okullarında çevre mühendis-leri ve öğretmenleri nezaretinde ambalaj atık, atık pil, elektronik atık ve kullanılmış yağ topladılar ve organik atıklardan doğaya faydalı kompost ürettiler. Atıklar ise çevre ve ekonomi katkı için geri dönüşüm tesislerine gönderildi.

Yeşil Okul Projesi'yle 2015 yılında 58 ton kağıt geri dönüştürülerek 928 ağacın kesilmesi önlendi.

1 ton cam geri dönüştürülerek 100 litre petrol tasarrufu sağlandı.

2 bin 635 kg atık yağ geri dönüştürülerek 2.3 milyar m3 su kirliliği önlendi.

2 bin 635 kg pil geri dönüştürülerek 585,497 m3 toprağın kirlenmesi önlendi.

0,5 ton metal atığı geri dönüştürülerek 650 kg hammadde tasarrufu sağlandı.

5 ton plastik atığı geri dönüştürülerek 63 bin kwh enerji tasarrufu sağlandı.

Ödül kazanan okullar:

Yeşil Okul Birincileri

Tepe Tarla Ortaokulu

Ziya Ünsel Ortaokulu

Şehit Adil Doğan İlkokulu

Yeşil Okul İkincileri

Çiğdem İlkokulu

Saadettin Gökçe Pınar İlkokulu

Şahinkaya İlkokulu

Yeşil Okul Üçüncüleri

İshakağa Ortaokulu

Karlıtepe İlkokulu

Görele İlkokulu

Page 52: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

50 BeykozKultur&Sanat

Belediye Meydanı’nda düzenlenen bilgisayar ve projeksiyon ciha-zı dağıtım törenine; Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelik-bilek, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Gürkan, İlim Yayma Cemiyeti Beykoz Şubesi Başkanı Mehmet Kara-ahmetoğlu, İstanbul AK Parti I. Bölge Milletvekili Adayı Esma Ersin, belediye başkan yardımcıları, muhtarlar, okul müdürleri ve ilçe sa-kinleri katıldı. Törende ilçede düzenlenen Siyer-i Nebi Yarışması’nda dereceye giren öğrencilere ödülleri de verildi. Yarışmada ilk 5’te yer alan öğrencilere umre ziyareti, 6-15 arasında yer alan öğrencilere diz üstü bilgisayar ve 16-25 arası öğrencilere de laptop hediye edildi.

Başkan Çelikbi-lek’ten 4 okul 1 yurt müjdesi Beykoz’daki okulla-rın fiziki koşullarını iyileştirirken tekno-lojiye büyük destek verdiklerini ifade

eden Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek,

“Çocuklarımızın modern şartlarda eğitim alması için

eğitimin her alanına yatırım yapıyoruz. Bu çalışmayla ilçede bil-

gisayarsız okul bırakmıyoruz. İlçemize yeni okullar ve okul alanları kazandırıyoruz. Çavuşbaşı Ahmet Akçay İlk ve Ortaokulu’nu yenileyece-ğiz. Elmalı İlkokulu’nu 12 derslikli ve lojmanlarıyla birlikte inşa edeceğiz. Riva’ya 24 derslikli il ve ortaokul yapacağız. Kavacık Selahattin Karakaşlı İmam Hatip Ortaokulu’nun lise olması için gayret ediyoruz. Cumhuriyet Anadolu Öğretmen Lise-si’ne 300 yataklı yurt yapacağız” diyerek 4 yeni okul 1 yurt müjdesi verdi.

Beykoz Belediyesi eğitimi desteklemeyi sürdürüyor

Beykoz Belediyesi’nin başlattığı teknoloji seferberliği kapsamında ilçedeki ilk ve ortaokullara 500 bilgisayar ve 400 projeksiyon cihazı teslim edildi. Eğitime destek için başlatılan çalışmayla ilçede bilgisayarsız okul kalmayacak.

Page 53: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

51BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BBKaymakam Erdoğan: “Herkes eğiti-me destek olmalı” Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan eğiti-min her zaman birinci öncelik olması gerektiğini ifade ederek, “En iyi yatırım çocuklara ve eğitime yapılan yatırımdır. Devletimiz, hükümetimiz ve milletimiz eğitim için seferber olmalı. Son yıllar-da hükümetimizin eğitime ayırdığı bütçe arttı fakat yine yeterli gelmiyor, yerel yönetimlerden, işadamlarına, vatandaşlara kadar herkese eğit-me destek olmalı. Eğitime büyük önem veren Beykoz Belediyesi’ni okullara teknolojiyi getiren çalışması dolayısıyla canı gönülden kutluyorum” şeklinde konuştu. İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ilçedeki ilk ve ortaokullarda eskiyen teknoloji yenileyen Beykoz Belediyesi’ne teşek-kür etti. Konuşmaların ardından okul müdürlerine bilgisayar ve projeksiyon cihazları teslim edildi.

Gökçe’nin katılımıyla 511 başarılı öğrenciye bisiklet Beykoz Belediyesi, 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı’nın sona ermesi dolayısıyla Karne Şenliği ve Bisiklet Dağıtımı Töreni düzenledi. Okullarında başarı gösteren 511 öğrencinin bisikletlerine ka-vuştuğu Karne Şenliği’nde öğrenciler Gökçe’nin konseriyle doyasıya eğlendi. Beykoz Belediye Meydanı’nda gerçekleştirilen Karne Şenliği ve Bisiklet Dağıtım Töreni’ne Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, öğrenciler ve veliler katıldı. Bisik-letler 4-5-6-7 ve 8. sınıf öğrencileri arasından 1.- 2. ve 3. olanlara hediye edildi.

Öksüz-yetimler ve maddi durumu yetersiz olanlara da...Karne Şenliği’nde konuşan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek tüm çocuklara bisiklet dağıtmayı hedeflediklerini belirterek: “Biz sa-dece okullarında başarılı olan 511 öğrencimizin değil tüm yavrularımızın bisikleti olsun istiyoruz. İlçedeki öksüz ve yetimlere çocuklarımıza maddi durumu iyi olmayan ihtiyaç sahiplerine de bel-li bir süre içinde bisiklet hediye edeceğiz. Her sene düzenlediğimiz Beykoz Çayır Festivali kap-samında sünnet olan çocuklarımızla birlikte bu yıl toplam 3 bin bisiklet dağıtmış olacağız” dedi.

Başkan Çelikbilek: “Bisiklet sporu-nu ve kullanımını yaygınlaştırmak istiyoruz” Bisiklet sporunu yaygınlaştırmak için ilçede düzenlemeler yaptıklarını da söyleyen Başkan

Çelikbilek: “Bisiklet sporu her yaş için uygun ve çok faydalı. Biz de bu sporu yaygınlaştırmak istiyoruz. Bisikletlerin kullanımı için farklı yol-lar yapacağız. Zaten yeni imar planlarında bu alanları da tespit ettik. Daha sonraki aşamada müsabakalara katılama düşüncesindeki yete-nekli sporcularımıza profesyonel anlamda yeni bisikletler vereceğiz. Bisiklet sporunun ilçemizde özel bir spor dalı, beraberinde şampiyonluklar da getirecek bir spor dalı olmasını arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.

Kaymakamlık ihtiyaç sahibi başarılı öğrenciler için Eylül itibarıyla baş-vuru alacak Beykoz Belediyesi’ne eğitime ve ilçeye katkıları dolayısıyla teşekkür eden Beykoz Kaymaka-mı Süleyman Erdoğan da ihtiyaç sahibi başarılı öğrencilere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kanalıyla destek vereceklerini ve başvuru-ları Eylül ayı itibariyle alacaklarını söyledi.

İletişim: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı 0(216) 413 18 75

Page 54: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

52 BeykozKultur&Sanat

İŞKUR’dan işverene müjde!

Beykoz Belediyesi’nin evsahipliğinde Ümraniye İŞKUR tarafından düzenlenen “İşvereni Bilgilen-dirme Zirvesi”nde İŞKUR’un işverene sağladı-ğı istihdam kolaylıkları aktarıldı. İŞKUR, işsizlere meslek edindirmek ve işvereni teşvik etmek için hazırladığı “İş Başı Eğitim Programı”yla bir işye-rinde meslek öğrenen yeni işçiye günde 25 TL ödüyor, işçinin 6 aya kadar genel sağlık sigorta primini de İŞKUR yatırıyor. İŞKUR’un işveren teş-viklerinin konuşulduğu, Beytaş Teras Kafe düzen-lenen “İşvereni Bilgilendirme Zirvesi”ne Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, İŞKUR İstanbul İl Müdü-rü Muammer Coşkun, Ümraniye İŞKUR Müdürü Yaşar Efiloğlu, ilçede 50 kişi ve üzerinde işçi ça-lıştıran işletmeler katıldı.

İŞKUR İl Müdürü Coşkun: “Türki-ye’de işsizlik mesleksizlik kaynaklı”

Bilgilendirme zirvesinde konuşan İŞKUR İstan-bul İl Müdürü Muammer Coşkun: “İŞKUR olarak 2000’li yıllara kadar hep imkânlarımızı iş arayan-lar için kullandık. Artık bütçemiz ve personel sa-yımız arttı. İşletmeleri bire bir ziyaret ediyoruz. 182 bin işletmeyle anket yaptık. Gördük ki her 3 işletmeden 1’i işçi istiyor. Bunlardan 4’te 3’ü de aradığı nitelikte elemanı bulamadığını söylüyor. Türkiye'de işsizliğin ana kaynağı “mesleksizlik” ve “niteliksizlik”. İşsizlik fonundaki kaynağın %50’si iş-veren lehine meslek eğitim programlarıyla kulla-nılmayı bekliyor” dedi.

İşi öğret primi İŞKUR ödesin!

İŞKUR’un İşbaşı Eğitim Programı hakkında detaylı bilgiler aktaran İl Müdürü Muammer Coşkun bu programa katılarak iş başında meslek öğreten iş-letmelerde eğitim süresince işçiye günlük 25 TL ödediklerini ve işverene 6 ay süreyle sigorta prim desteği sağladıklarını söyledi. İŞKUR iş başı eğiti-minde genel sağlık sigortası ile iş kazası ve meslek hastalığı primlerini de karşılıyor. İflas ve zor du-rumda olan işletmelere ücret garanti fonu ve kısa çalışma ödeneği verdiklerini aktaran Muammer Coşkun Almanya’dan sonra Dünya’da kısa çalışma ödeneğini en iyi işleten ülke olduğumuzu söyledi.

Başkan Çelikbilek: “9 bin kişiyi işe yerleştirdik”

Beykoz’da fabrikaların kapanmasının ardından olu-şan işsizlik sorununu aşma gayretinde olduklarını ifade eden Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelik-bilek: “Belediyemiz bünyesindeki Kariyer Merke-zi’yle bini aşkın işletmeyle irtibat halinde çalışıyor, iş arayan ilçe sakinlerini vasıflarına uygun alanlar-da işe yönlendiriyoruz. Bugüne kadar 9 bin kişiyi işe yerleştirdik. İstanbul genelindeki en iyi kariyer merkezine sahibiz. İnsanların hayırlısı insanlara hiz-met edendir anlayışıyla istihdam çalışmalarına de-vam edeceğiz” dedi.

Page 55: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

53BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ’DA KÜLTÜR SANAT BB

Beykoz’daki Diriliş setine ziyaretler...

TRT 1’in en sevilen ve Türki-ye’nin en çok izlenen dizisinin Beykoz Riva’daki seti Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Ahmet Davu-toğlu ve Beykoz Belediye Başka-nı Yücel Çelikbilek tarafından Mayıs ve Haziran ayların-da ziyaret edildi. Dizinin çekimleri Beykoz Riva ve Beykoz Kundura fabri-kasında yapılıyor.

Ziyaretlerde dizi oyun-cuları ile sohbetler edildi, yönetmene eşlik edildi, anı fotoğrafları çekildi. Özellikle Deli De-mir karakterine can veren Mehmet Çevik ile ’Haktır Allah, Haydır Allah’ diyerek demir dövül-dü ve atlarla ilgilenildi. Cumhur-başkanı Erdoğan’a börk, eşi Emine Erdoğan’a Türkmen başlığı hediye edildi. Davu-toğlu’na ise kayı bayrağı, Ertuğrul’un giydiği kaftan, Süleyman Şah’ın taktığı börk ve ok atarken kullanılan yü-zük hediye edildi.

Kaftanı giyen Davutoğlu, börkü de taktı. Sare Davutoğlu’na da Hayme

Ana’nın kullandığı Türkmen başlığı hediye edildi.

Ülkenin ikinci diriliş dönemi

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in AK Parti İstanbul

İl Başkanı Selim Temurci ile yaptığı ziyarette, İl Yö-netim Kurulu Üyeleri, AK Parti Beykoz İlçe Başka-nı Mustafa Gürkan, be-lediye başkan yardımcı-larından Hanefi Dilmaç, Mahmut Gülbasar, Salih Elmas ve beraberindeki-

ler dizi setinde yapımcı ve oyuncularla bir araya geldi.

Set ziyaretinin ardından kısa bir değerlendirme yapan İl Baş-kanı Temurci, “Tarih boyunca hep

yeni bir diriliş destanı yazan bu millete, değerlerini ve kayna-ğını anımsatması açısından bu tür tarihi yapımları çok önemsiyor ve destekliyoruz. Özellikle ülkemiz için Cum-huriyet tarihinin en önemli

seçimi olan 7 Haziran seçim-leri öncesinde bu ziyaret ayrı

bir önem arz ediyor. Zira 7 Hazi-ran’da yeniden bir diriliş mücadele-

si vereceğiz” dedi.

Page 56: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

54 BeykozKultur&Sanat54 BeykozKultur&Sanat

Nizamettin Kayral: Arıcılığa Adanmış Bir HayatYüksek Ziraat Mühendisi Dr. Bahri IŞIK

Nizamettin KAYRAL Hocam’dan randevu alarak, 2014 yazsonu gibi kendisini Bakırköy’deki evin-de ziyaret ettim. İlerlemiş yaşına rağmen arıcılık konusunda kitap yazıyordu. Çok mutlu oldu. Be-nim ziyaretimin sebebi, bu yıl Beykoz Belediye Başkanlığı ile Beykoz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün işbirliğinde altıncısını düzenlemiş olduğumuz Beykoz Bal Festivalimiz’in ve ikinci ko-van dağıtımının onur konuğu olarak davet etmek-ti. Sayın Nizamettin Kayral, İstanbul dışında olması nedeniyle festivale katılamadı. İstanbul’a döndük-ten sonra Beykoz arıcılığının gelişmesinde yaptığı katkılarından dolayı hazırlanan “Teşekkür Belgesi-ni” takdim etmek için gittim. Yaptığım söyleşide, 1970 - 1979 yılları arasında Akbaba ve Tokatköy mahallelerinde Arı Yetiştiriciliği Kursları açtığını ve o yıllarda ilçemiz arıcılarına modern arı yetiştirici-liği tekniklerini öğrettiğini anlattı.

62 yıldır arıcı, hatta balkonunda ve bahçesinde bir kovan var

Kayral, arıları ilk defa 1930 yılında tanıdığını, arıcılık konusunda teknik bilgiyi Halkalı Ziraat Okulu’nda okutulan, Fuat Ali Örsan’ın “Pratik Arıcılık” kitabın-dan aldığını söyledi. Anlattığına göre; Tokat’ta gö-

revliyken 1952 yılında 10 kovanla arıcılık yapmaya başlayan Kayral, 62 yıldır arıcılık yapıyor. Hatta evinin balkonunda ve bahçesindeki kümeste ko-vanı bile var Sayın Kayral’ın.

1923 yılında Tokat’ta doğan Nizamettin KAYRAL, 1943 yılında Halkalı Ziraat Tarım Okulu’ndan mezun oldu. Tarım Bakanlığı’ndaki ilk görevine Beydere Teknik Ziraat Okulu’nda “Meyvecilik” öğretmenli-ğiyle başladı. Daha sonra Manisa’nın Kırkağaç ve Gelenbe ilçeleri, ve ertesi yıl da Tokat’ın Turhal ilçesine Tarım Öretmeni olarak atandı. 1954 yılına kadar Tokat’ın Turhal ve Reşadiye ilçelerinde gö-rev yaptı. Turhal ve Reşadiye ilçelerinde görevliy-ken arıcılık da yapmaya başladı. Reşadiye’deyken “Zümrüt Reşadiye” adında bir yerel; haber, tarım ve kültür gazetesi çıkardı. Kendisine Turhal ve Reşadiye’deki verimli tarımsal çalışmaları nede-niyle yedi kez takdirname verildi.

1966 yılında İstanbul Teknik Ziraat Müdürlüğü’nde Arıcılık Uzmanlığı’na atandı. İstanbul’da da çalış-ma saatleri dışında arıcılık yapmayı sürdürdü. Bir süre İstanbul Bağlarbaşı’nda 400 kapasiteli kü-meste tavukçuluk yaptı. Teknik Ziraat Müdürlü-ğü adına “Tarım” Dergisi’ni çıkardı. Ayrıca “Ziraat Bankası Postası” Dergisi’nin kadrosunu oluşturdu.

Page 57: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

55BeykozKultur&Sanat

PORTRE BB

Tarım dergilerinde ve günlük “Yeni İstanbul” ile “Trakya Demokrat” gazetelerinde yüzlerce şiir ve makalesi yayımlandı. İstanbul Radyosu “Günaydın” programında arıcılıkla ilgili prog-ramlar hazırladı, konuşmalar yaptı. Türkiye Arı-cılık Enstitüsü’nün kuruluşundan lağvedilişine kadar Teknoloji Şubesi’nde ve Enstitü’ye bağlı Ankara Arıcılık Kooperatifi’nde çalıştı. Cumhu-riyetin 50. yılında İstanbul Arıcılık Kooperatifi’ni kurdu ve lağvedilene kadar murahhas üyeliğini yaptı. 1976 yılında Tarım Bakanlığı tarafından 4. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile ilgili Arıcılık Özel İhtisas Komisyonu’na seçildi. 1977 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen Batı Anadolu 1. Arıcılık Kongresi’ne polenle ilgili bir bildiri sundu. Bu bildiri 1979 yılında Tarım Bakanlığı Tarımsal Araştırma Genel Müdürlü-ğü tarafından yayımlandı. Nizamettin Kayral’ın 1953 yılından günümüze kadar arıcılık konu-sunda yayımlanmış 25 adet kitabı bulunmak-tadır. Oğlu Güner Kayral da kendisi gibi arıcılık hakkında pek çok eser vermektedir.

Arı

Belki, güzel bir böceğim,İki, küçük kanadım var.

Neden dudak bükeceğim,Süsten uzak bir adım var.Çocuk, çocuk, güzel çocukSaygın, sevgim bana yeterDurma çalış, yüksel çocuk,

Senin ilgin bana yeter.Çocuk, çocuk, işçi çocuk;Ne erkeğim, ne de dişi;

Bir kovanda herkes konuk,Ben yaparım bütün işi.

Çocuk, çocuk, güzel çocuk,Bilmediğin çiçek yoktur.Doğru yolda yücel çocuk,

Benden güzel gerçek yoktur.Çocuk, çocuk, canım çocukSen insansın, ben böceğim,

Gönlüm, kalbim, kanım çocuk,

Okuluna geleceğim.

Nizamettin Kayral

Kayral’dan birkaç öneri:

‘Üzerinize gelen ya da konan bir arıya telaşla davranmayın’Yaşam Gazetesi’nde yer alan bir röportajında Kayral, arıcılığın, dar gelirli insanların geçimini sağlaması, yaşlıların boş zamanlarını değerlen-dirmesi, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlaması için önemli bir uğraş alanı olduğunu, arıların güneşli ve rüzgarsız havalarda, bol çiçekli alanlarda hırçınlaşmadığını belirterek, “Arı nefesten, kuş kafesten hoşlanmaz. Arı insana dokunsa dahi telaş edilmemelidir. Birkaç saniye beklenirse, arının işine, kovanına gideceğinden emin olun. Telaş yapılırsa, arı kendisini koruma iç-güdüsüyle sizi sokabilir” uyarısında bulunuyor. Bal üretiminde iğnesiz arıların yakın gelecekte üre-tileceğini ifade eden Kayral, şehir içinde arıcılık faaliyetlerinin artabileceğini, böylece daha doğal şehirler yaratılabileceğini öne sürüyor.

http://aricilikinfo.blogspot.com.tr/

Nizamettin Kayral’ın evinin bahçesine 1965 yılında yaptığı ve içinde arı yetiştirdiği tavuk kümesi. Kayral, arıcılığın bahçede bile yapılabilecek, yaşlı-ların boş zamanlarını değerlendirmesi, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlaması için önemli bir uğraş alanı olduğunu söylüyor.

1950’ler, Kayral, Arıcılık Kooperatifi Müdürü ikenhttp://aricilikinfo.blogspot.com.tr/

Page 58: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

56 BeykozKultur&Sanat 56 BeykozKultur&Sanat

İstanbul’un Fatih Sultan Mehmed tarafından fethinden 51 yıl önce, Beykoz (Amikos), Yıldı-rım Bayezid tarafından Osmanlı İmparatorlu-ğu’nun sınırları içerisine dahil edilir. Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına dahil edilen kentin adı bundan böyle Amikos değil, Beykoz’dur. Beykoz isminin nereden geldiğine ilişkin olarak da çeşitli rivayetler sözkonusudur. Bu rivayet-ler içerisinde en bilineni, Beykoz isminin Ko-caeli Beylerbeyleri'nin Beykoz’da oturmasına nispetle üretilenidir. Rivayete göre Farsça'da "köy" anlamına gelen "kos" sözcüğünün Türkçe "bey" sözcüğüne eklenmesi sonucunda ortaya çıkan Beykos (Beyköyü), kentin adı olarak kal-mıştır. Beykos zamanla Beykoz’a dönüşmüştür. Bilinen bir başka rivayet ise, Beykoz isminin, kentin Osmanlı idaresi altına girdiği dönem-den sonra kentte inşa ettirilen On Çeşmeler adlı bir çeşmenin yanında bulunan büyük bir ceviz ağacına binaen ortaya çıktığını iddia et-mektedir. Bu rivayete göre sözkonusu dönem-de "koz" kelimesi "ceviz" sözcüğünü nitelemek üzere kullanılmaktadır. Bu yörede ceviz ağaç-larının çok fazla sayıda bulunması nedeniyle de bu yöreye "Binkos" adının verildiği ve bu ismin zamanla Beykoz ismine dönüştüğü öne sürül-mektedir. İşbu rivayetle, cevizi bol Beykozu-muz için, yaklaşan bayram dolayısıyla cevizli ev baklavası tarifi verelim istedik.

Bayramların vazgeçilmezi: “Bey”lere layık “Koz”lu (Cevizli) baklava

Malzemeler: 1 kg baklavalık buğday unu, 3 yumurta, 15 gr tuz, 300 gr su, 350 gr öğütülmüş ceviz içi

Şerbet için: 1 kg şeker, 400 gr su, yarım limon suyu, 40x60 cm tepsisi (büyük boy fırın tepsisi)

Hamurun hazırlanması: Mermer tezgâhı veya pürüz-süz tahta masa üzerine 1 kg baklavalık unu tepeleme döküp ortası havuz gibi açılır. İçine 350 gr su, 15 gr tuz ve 3 adet yumurtayı konup yoğurarak hamur tutulur.

DİKKAT: Hamur sert gelirse, biraz daha su katıla-rak yumuşatılabilir, fakat baklava hamurunun sert olması gevrekliği artırır. Yoğurulan hamurun üzeri nemli bir bez ile kapatılıp 15 dakika kadar dinlen-dirilir.

Dinlendirilen hamura bir kez daha bu işlemi tekrarlan-dıktan sonra, hamur düzgün, ince uzun bir oklava şek-line sokup bıçak ile 30 eşit parça halinde kesilir. Ke-silen hamurlar beze haline getirilerek üstüste araları hafifçe nişastalanır. 15 dakika daha üzeri nemli bir bez örtülerek dinlendirilir. Dinlenen hamurlar teker teker tabak büyüklüğünde açılarak üstüste araları bolca ni-şastalanarak dizilir.

DİKKAT: Hamurun her yerinin nişastalandığından emin olmalısınız. Aksi takdirde hamur birbirine ya-pışır.

Page 59: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

57BeykozKultur&Sanat 57BeykozKultur&Sanat

BEYKOZ VE. . . BB

Açılan hamurlar, üzerine nişasta serpilip 10’ar 10’ar istiflenir. Kenarlarındaki fazla nişasta alınıp hamur-ların üzerine yine nemli bir bez örtülerek dinlendi-rilir. Dinlenen hamurlardan ilk 10’luk grubu tezgâhın üzerine alınıp nişasta serpildikten sonra merdane ile kenarlara bastırılarak tepsinin büyüklüğünde açılır. Açılan yufkalar teker teker oklavaya sarıla-rak tezgâhın üstüne teker teker serilir.

DİKKAT: Bu arada yufkaların üzerine nişasta serpmeyi ihmal etmeyin. Bu işlemi diğer 10’luk gruplar için de tekrarlayın.

Tepsiye Döşemesi: Hazırlanmış yufkalardan ilk 10’luk kısmı tezgâha üstüste serilir. Tepsi kalıp ya-pılarak dışında kalan kısımlar kesilip parçalara ayı-rılır. Tepsinin içi hafif yağlanır. Tabanına yufkaların iki tanesi düzgünce serilip hafifçe eritilen tereyağı ile yağlanır. Kesilen kenar yufkaların yarısı tepsi-nin içini tamamen kaplayacak şekilde kat kat atılıp tekrar yağlanır. İşlem ilk 10’luk yufka bitene kadar tekrarlanır. Bu yufka katlarının üzerine öğütülmüş ceviz içi serpilir. Kalan kenar yufkaları da, cevizin üzerine aynı şekilde kat kat atılıp yağlanır. Daha

sonra diğer 10’luk yufka işlemi içinde aynı işlem yapılır.

En son kalan 10 yufka ise tek tek tepsiye yerleş-tirilir, araları tek tek yağlanır. Tepsinin dışına ta-şan yufkaların kenarları bıçak ile düzeltilir. Dikkatli bir şekilde çok keskin bir bıçak yardımıyla baklava ister baklava deseni, ister kare, ister dikdörtgen biçimde dilimlenir. Geriye kalan erimiş tereyağı, tepside kuru yer kalmayacak şekilde gezdirerek dökülür. İşlemi biten baklava tepsisi 200 derece-deki fırında yaklaşık 45 dakika kadar pişirilir. Fırın-dan çıkan baklava soğutulmadan, hazırlanan sıcak şerbet her yerine, eşit bir şekilde ilave edilir. Şer-betin çekmesi ve soğuması beklenir.

Şimdiden birlik-beraberlik, aynı sofra etrafında bir araya gelme, aile olma bilincimizi ve yokluk çekenlerle hemdert olma hislerimizi canlandıran Ramazan ayımızı ve bayramımızı kutlar, tutacağı-mız oruçların kabul olmasını niyaz ederiz. Mübarek Ramazan ayı ve Bayramı, ülkemize, bölgemize, İs-lam Dünyası'na ve insanlığa samimiyet, huzur, ba-rış, gayret, şükür, tevekkül, umut getirsin...

Page 60: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

58 BeykozKultur&Sanat

Beyninizin zinde kalması için...Prof. Dr. İlhan Elmacı*

Anne karnında başlayan beyin gelişimi ömür boyu sürüyor. Düzenli ve sağlıklı beslenerek birçok hastalığın önüne geçilebildiği gibi beyni geliştirmek ve beslemek de mümkün olabili-yor. Uzun süren beslenme bozuklukları ise sinir sistemini olumsuz yönde etkiliyor. Bu yazımız beynin zinde kalmasına yardımcı olan gıdalar hakkındadır.

Folik asit hafızayı güçlendiriyor

Vücuttaki bütün hücreler gibi beyin hücreleri de besine ihtiyaç duyar. Kişilerin uzun süren beslenme bozuklukları, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler bırakabilmektedir. Dengesiz ve yetersiz beslenme, beyindeki hücre sayısını ve sinir hücrelerinin gelişimini engelleyerek kalıcı hasarlara bile neden olabilmektedir. İnsanın be-yin gelişimi anne karnında başlamaktadır. An-nenin gebelik boyunca düzenli ve sağlıklı bes-lenmesi beyin gelişimi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle anne adaylarının gebelik süresince folik asidi yeterli miktarda alması, bebek beyninin hafıza hücreleri için anahtar görevi görmektedir. Folik asit desteği yetişkin-ler için de önemlidir. Alzheimer ve bunama ris-kine karşı folik asit bakımından zengin fasulye, bezelye, ıspanak, şalgam, limon ve portakal gibi gıdalar tüketilmelidir.

Karbonhidrata dikkat!

Beynin enerji kaynağı glikoz yani şekerdir. Şeker düzeyinin beyinde azalması ya da artmasına bağ-lı olarak sorunlar yaşanabilmektedir. Glikozun elde edilebileceği karbonhidrat ve yağ tüketiminde dikkatli olunması gerekmektedir. Uzun süreli fazla şeker tüketiminin nörolojik sorunları ortaya çıkar-dığını unutmamak gerekmektedir. Unlu mamuller, baklagiller, patates, muz, elma, karbonhidrat bakı-mından zengin besinlerdir. Balık yağıyla birlikte bit-kisel yağ tüketimi beyin sağlığı bakımından önemli bir yer tutmaktadır.

Yeterli ölçüde muz, yağsız süt ve yoğurt tüketin

Hafıza ve zeka gelişimi açısından B vitaminlerini içeren yiyecekler birinci sırada gelmektedir. B vi-tamini özellikle beyin ve sinir sisteminin sağlığını korumak açısından önem taşımaktadır. Eksikliğinde depresyon, kısa süreli hafıza kaybı, dikkat eksikli-ği, el ve ayaklarda yanma, iğnelenme, duyu kusuru, unutkanlık ve sinirlilik görülebilmektedir. Ayrıca B vitamini eksikliğinde, beyin ve beynin emirlerini uy-gulayan sinir sisteminde çeşitli derecede hasarlar oluşabilmektedir. Et, balık, yağsız süt, yoğurt, muz, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagillerde B vita-mini bulunmaktadır.

Page 61: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

59BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BBUnutkanlık için balık yemeyi unutmayın

Omega 3 asidi bakımından zengin olan balık, beyin fonksiyonlarının daha düzgün çalışmasına yardımcı olmaktadır. Omega 3, beyin için daha fazla oksijen sağlayarak eski bilgileri hatırlamasını sağlamak-tadır. Balık içerdiği protein ve amino asitlerle de, beyin tabakasının ihtiyacı olan sıvıyı karşılayarak hafızayı güçlendirmektedir. Balık yemek, ayrıca yo-ğun stres altında daha hızlı düşünmeye yardımcı olmaktadır.

Yumurtayla beyninizi yenileyin

Beynin iletim servisi olan nörotransmitterleri des-tekleyen kolin maddesi bir çeşit B vitaminidir. Ko-lin ayrıca yeni beyin hücresi üretiminde de fayda sağlamaktadır. Yapılan araştırmalar yumurtanın kolin açısından en zengin besin maddesi olduğu-nu ortaya koymaktadır. Yumurtanın yanında yer fıstığı, balık, yeşil yapraklı sebzeler, soya ve keten tohumu da kolin kaynakları arasındadır. Bunun yanı sıra yumurtada bulunan amino asitler, hücre fonk-siyonu ile etkileşime geçerek zihinsel ve nörolojik bozuklukları önlemek için nörotransmitter denge-sini korumaktadır.

Beyin yaşlanmasını bademle durdurun

E vitamini beyinde yaşlanmayla birlikte oluşabile-cek gerilemeyi durdurmaktadır. E vitamini yönün-den zengin olan badem, beyindeki yaşlanmaya ya-vaşlattığı gibi beyin gelişimi ve sağlığı için birçok elementi de içermektedir. Bademin yanı sıra ceviz, fındık, kaju, yer fıstığı, ay çekirdeği, susam, keten tohumu da beyin sağlığı açısından tüketilmesi ge-reken gıdalar arasındadır.

Problemleri üzümle çözün

Son yıllarda yapılan araştırmalar üzümün dopa-min salgılamasını artırarak problem çözme yete-neğini geliştirdiğini ortaya koymaktadır. Bunun yanın da bor bakımından zengin olan üzüm, beyin sağlığı açısından tüketilmesi gereken besinlerin arasında yer almaktadır. Bor tüketiminin kon-santrasyon ve hafızayı geliştirdiği de bilinmek-tedir. Üzümün yanı sıra elma ve fındıkta da bor bulunmaktadır.

Hafızaya yaban mersini dopingi

Yaban mersini, çilek gibi bazı meyveler ve doma-tes, havuç gibi sebzeler yüksek oranda antioksi-dan içermektedir. Beynin daha uzun süre sağlıklı kalmasını sağlayan antioksidan içerikli bu gıdaları tüketen yaşlı insanların kısa dönem hafızalarının geliştiği görülmektedir. Bunun yanında yaban mersininin sinir hücreleri ile etkileşime geçerek belleği geliştirdiği ve strese karşı beyni korudu-ğunu ortaya koyan çalışmalar da bulunmaktadır.

Bunlardan uzak durun

Demir deposu olan yağsız kırmızı et beyin geli-şimi için büyük yarar sağlarken süt, peynir, hin-di, tavuk gibi gıdalar da tüketilmesi gerekmek-tedir. Beyin için sağlıklı gıdaların yanında uzak durulması gerekenler de bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanmaktadır: *Alkol *İşlenmiş gıda-lar *Çok tuzlu besinler *İşlenmiş proteinler *Fazla miktarda kullanılan şeker.

*Memorial Şişli/Ataşehir Hastanesi Beyin,

Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı

Page 62: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

60 BeykozKultur&Sanat

“TAM BENLİK: İngiliz Sineması’nda cinsiyet ve kimlik”

Yaz Konserleri Kerem Görsev’le başladı

Pera Film, “Grayson Perry: Küçük Farklılıklar” sergisi kapsamında düzenlediği Tam Benlik: İn-giliz Sinemasında Cinsiyet ve Kimlik temalı film gösterimlerine devam ediyor. 28 Haziran’a kadar devam edecek gösterimler izleyiciyi cinsiyet, kimlik ve deneyimlere odaklanan özgün hika-yeler arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Toplum-sal cinsiyet, kimlik ve farklı kişisel deneyimler-den oluşan hikayeleri konu alan 10 film program kapsamında ücretsiz olarak seyredilebilecek.

“Tam Benlik: İngiliz Sinemasında Cinsiyet ve Kimlik” programı, İngiliz yönetmen Neil Crom-bie’nin “En İncesinden Bir Zevkle” adlı belgesel filmi ile başladı. İngiliz sinemasından farklı yö-

Zorlu Center, yazı birbirinden coşkulu konserler-le karşılıyor. Yaz konserleri kapsamında; Kerem Görsev, Ceylan Ertem, İncesaz ve Ahmet Özhan, Haziran ayında Zorlu Center Meydan Katı Park Alanı’nda müzikseverlerle buluştu. 9 Haziran Salı günü caz sanatçısı ve piyanist Kerem Görsev, 16 Haziran Salı günü son dönemlerin popüler ismi Ceylan Ertem, 23 Haziran Salı günü klasik Türk müziğinin başarılı grubu İncesaz, 30 Haziran Salı günü ise Türk sanat müziğinin ünlü ismi Ahmet Özhan sahne aldı.

netmenlerin filmlerinin yer aldığı programda ayrıca Neil Crombie’nin “Grayson Perry: Kimsin Sen?”, Julian Jarrold’un “Müstehcen Çizmeler”, Geoffrey Sax’ın “Kadife Dokunuşlar”, Neil Jor-dan’ın “Plüton’da Kahvaltı”, Peter Strickland’ın “Burgundy Dükü”, Hong Khaou’nun “Sevgilinin Ardından”, Andrew Haigh’ın “Hafta Sonu”, Ste-ve McQueen’in “Utanç”, Dan Murdoch’ın “Genç Trans Güzellik Kraliçesi”, Kim Longinotto ve Jano Williams’ın “Rüya Kızları” ve “Şinjukulu Erkekler” adlı filmleri ile “Maskeli Leydi” filmi-nin, 1945’te Leslie Arliss, 1983’te de Michael Winner tarafından çekilmiş iki ayrı versiyonu da gösterilecek.

Page 63: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

61BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

Hollandalı ve Türkiyeli sinemaseverlerle buluşan 3. Kırmızı Lale Film Festivali ödül töreni Amster-dam’ın Het EYE Sinema Merkezi’nde gerçekleş-tirildi. Başkanlığını ülkemizin önde gelen yönet-menlerinden Derviş Zaim’in üstlendiği, Türkiye ve Hollanda’nın değerli isimlerinden Yönetmen İlksen Başarır, Yönetmen Kees Hin, Kuratör Bianca Taal ve Köşe Yazarı/Film Eleştirmeni Ronald Rovers’ın üye olduğu festival jürisi tarafından yapılan de-ğerlendirmeyle “En İyi Film” ödülünün sahibi Faruk Hacıhafızoğlu’nun yönetmenliğinde çekilen “Kar Korsanları” filmi oldu. Faruk Hacıhafızoğlu ödülünü Filiz Akın’ın elinden aldı. Akın ödül alan yönetmen ve filmleri tebrik ederek genç sinema yönetmenleri ve oyuncularını beğeniyle takip ettiğini dile getirdi ve kendilerine başarılar diledi. “En İyi Yönetmen” ödü-

Hollanda-Türkiye işbirliği

lünü ise “Sivas” filmiyle Kaan Müjdeci alırken, “Seyirci Özel Ödülü”ne Murat Düzgünoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı “Neden Tarkovski Ola-mıyorum” filmi layık görüldü, “Hollanda-Türki-ye Sinema Eleştirmenleri Ödülü”nün sahibi ise yönetmenliğini Ayhan Sonyürek’in yaptığı “İyi Biri” filmi oldu.

Hollanda’dan ve Türkiye’den pek çok önemli sanatçının da bulunduğu törende usta yönet-men Ferzan Özpetek de “Kırmızı Lale Ustaya Saygı Ödülü” ile onurlandırıldı. Ödülünü Filiz Akın’ın elinden alan Ferzan Özpetek’in bir ön-ceki gün tarihi Tucinsky sinemasında gerçek-leşen Masterclass etkinliği de katılımcılar ta-rafından büyük ilgi görmüştü.

3. Kırmızı Lale Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu

Page 64: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

62 BeykozKultur&Sanat

Girişimcilere sınırsız kazanç dünyasının kapısını açan 3 Boyutlu Baskı Teknolojileri; endüstriyel ta-sarım, estetik cerrahi, ortopedi, takı ve mücevher tasarımı, havacılık ve savunma sanayii, fotoğraf-çılık, mimarlık, oyuncak sanayii ve otomotiv sek-törü başta olmak üzere hayatın her alanında bü-yük iş fırsatları sunuyor. 3. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre Fuarı’nda (ICSG 2015) ko-nuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Türkiye’nin teknolojide geleceğine yön vermek amacıyla Bakanlık olarak üzerinde yoğun olarak çalıştığımız bazı kararlar; akıllı şebekeler, nesne-lerin interneti, üç boyutlu yazıcı teknolojileri, gi-yilebilir teknolojiler, kablosuz enerji nakli” diyerek Türkiye’nin 3d yazıcı pazarındaki iddiasını ortaya koymuştu. Sektörün büyüklüğünün farkında olan Demos Fuarcılık, “3 Boyutlu Baskı Derneği” üye-si ‘3D PRINT EXPO TURKEY’i, 12-14 Haziran 2015 tarihlerinde, İstanbul Harbiye Askeri Müzesi’nde ziyaretçileriyle buluşturdu. “3D EXPO TURKEY”in önemli konuğu ödüllü uluslararası tasarımcı Deniz

Türkiye’nin iddiasını gözler önüne serdi Kazananlara ödülleri verildi

Karaşahin olurken katılımcı firmalar standla-rında aşağıdaki ürünleri sundu:

3 Boyutlu Print makinası sayesinde yapılan ev konsepti (çocuk odası, oturma odası yatak odası vb), mimari maket aqua park

3 Boyutlu Print makinası ile elde edilen gü-neş sisteminin birebir modellemesi,

3 Boyutlu Print makinası ile üretilmiş otomo-bil motoru ve vites kutusu,

3 Boyutlu Print makinaları sayesinde engel-li insan ve hayanlar için geliştirilmiş protez eller, hareket sistemini kolaylaştırıcı protez aparatlar,

Seri üretim için dizayn edilmiş 3D print maki-naları ile daha önce sektörde kullanılıp işlev-selliği test edilmiş ürünler.

Türk firmanın ürettiği 3d proteze uluslararası basının ilgisi

Bir teknenin pervanesiyle yaralanan ve kendi başına yaşama şansı hiç olmayan bir Karetta’ya bir sosyal proje olarak 3D basıl-mış bir protez hazırlayıp takan yerli Btech Innovation gerek bu çalışması gerek Tek-noJump İş Hızlandırma Programı ile katıl-dığı ABD Kampı’nda ulusal ve uluslararası basında büyük ilgi gördü. Dünyada ilk olan bu çalışmanın tüm süreçleri ücretsiz ger-çekleştirildi. Btech firmasının CNN News ve Discovery Channel’de da çalışmaları yakın zamanda yayınlanacak.

Page 65: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

63BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

“Yusuf ile Züleyha” açılışa damga vurduDevlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 6. Uluslararası İstan-bul Opera Festivali’nin açılışı 11 Haziran’da “Yusuf ile Züleyha” operası ile yapıldı. Saray-dan Kız Kaçırma Operası ise 15-16 Haziran 2015 tarihine ertelendi. Nezihe Araz’ın ka-leminden, bestesi Okan Demiriş’e ait “Yusuf ile Züleyha” operası; Yakup Peygamber’in ‘bereketli buğday tanelerim’ diye sevdiği çocukları arasında ayrım yaparak, en küçük çocuğu Yusuf’u hepsinden çok sevmesi, Yusuf’un zorluklarla ve haksızlıklarla geçen hayatını, kıskanç kardeşlerinin onu bir kuyu-ya atmasıyla evinden ve babasından ayrıl-masını, köle olarak satılmasını ve Züleyha ile tanışmasını konu alıyor. İstanbul Opera ve Balesi tarafından sahnelenen, rejisörlüğünü Aytaç MANİZADE, orkestra şefliğini Serdar YALÇIN’ın yaptığı eserde Yusuf‘u Ali Murat ERENGÜL ile Yoel KEŞAP, Züleyha’yı Burçin SAVIGNE ile Hande SONER ÜRBEN dönü-şümlü seslendirdi. 13 Haziran’da ise Mersin Devlet Opera ve Balesi Haliç Kongre Mer-kezi’nde “Romeo ile Jülyet”i oynadı.

Bu yıl kuruluşunun 50. yıldönümünü kutlayan Erdemir Grubu’nun Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi iş-birliğiyle düzenlediği “Çelik ve Yaşam Ulusal Çelik Heykel Öğrenci Yarışması” sonuçlandı. 144 öğrencinin katıldığı yarışmada dereceye girenler ödüllerini Tophane-i Ami-re’de gerçekleştirilen özel bir törenle aldı. Ödül alanların ve yarışmanın diğer katılımcılarının eserlerinin yer aldığı “Çelik ve Yaşam” konulu sergi, Erdemir Grubu’nun İstan-bul, Karadeniz Ereğli, İskenderun ve Sivas’ta yer alan fab-rika ve işletmelerinde sergileniyor.

Türkiye’deki üniversitelerin heykel bölümlerinde lisans ve lisansüstü öğrenim gören öğrencilere yönelik düzenle-nen 144 öğrencinin katıldığı yarışmada birincilik ödülünü Hüseyin Güven alırken, ikincilik ödülü Yeliz Cantekin’in, üçüncülük ise Uygur Börte Ekinci’nin oldu.50. yılında “Tek Hedef, Tek Yürek, Çelikten Gelecek” sloganıyla çalışma-larına yön veren Erdemir Grubu’nun heykel yarışmasında ayrıca 10 öğrenci mansiyon, 10 öğrenci jüri özel ödülü, 5 öğrenci Erdemir özel ödülü aldı. Ödül alan çelikten eser-lere ek olarak 44 eser ise sergilenmek üzere jüri tarafın-dan seçildi. Yarışmanın birincisi 5 bin TL, ikincisi 4 bin TL, üçüncüsü 3 bin TL, 10 mansiyon sahibi 2 biner, 10 jüri özel ödülü sahibi bin 500’er ve 5 Erdemir Grubu özel ödülü sahibi bin 500’er TL‘nin sahibi oldu.

Çelik heykeller yarıştı...

Page 66: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

64 BeykozKultur&Sanat

İstanbul Şehir Üniversitesi , Greek Open Uni-versity ve Bükreş Hyperion Üniversitesi işbir-liğiyle düzenlenen Balkanlar ve Yakın Doğu’da Erken Sinema Konferansı, 5-7 Haziran tarih-leri arasında Atina’da gerçekleşti. Bağımsız bilimadamları ve akademisyenler tarafından hazırlanan, dünyanın en saygın dijital sinema dergilerinden Filmicon’ın ev sahipliği yapacağı konferansa, dünyanın pek çok üniversitesin-den sinema tarihçileri ve film arşivcileri katıldı.

Üç gün boyunca Balkan arşivlerinden gün yü-züne çıkmamış filmlerin bir araya getirilerek oluşturulan seçkiye, Dina Iordanova, Hamid Naficy ve Viola Shafik gibi değerli akademis-yenler ana konuşmacı olarak katkı sundu. Eli-zabeth Thompson, Vassiliki Tsitsopoulos, Pe-yami Çelikcan ve Nezih Erdoğan gibi önemli sinema araştırmacıların sundukları bildirilerle Balkan Sinema Tarihi’nin tozlu arşivlerinin gün yüzüne çıkarılmaya çalışıldığı konferansta, İs-tanbul Şehir Üniversitesi’nden Canan Balan da düzenleme komitesi üyesi olarak yer aldı. Etkinlik, son dönemde arşivcilik ve film resto-rasyonu konusuna ilginin artması ve tozlu raf-larda izleyicisini bekleyen birçok eserin Tür-kiye ve dünya sinema tarihçileri ile buluşması açısından büyük bir önem taşıyor. 100 yıl ön-cesinin kültürel, toplumsal, siyasi ve sanatsal gündemine ışık tutan filmler, izleyicisine tarihe tanıklık etme şansını sunuyor.

Balkan ve Yakın Doğu sinemasına bir bakış...

Atık malzemelerden sanat eserine...

Darüşşafaka Eğitim Kurumları öğrencilerinin atık malzemelerden yaptıkları heykel çalış-maları sergisi, 8-15 Haziran tarihleri arasın-da CEFIC Türkiye’nin desteğiyle Carrefour İçerenköy AVM’de sergilendi. Sergide yakla-şık 1.000 adet pet şişe kullanılarak yapılan ve 2.70 m boyunda “Dev Adam Heykeli”, 400 adet pet şişe kullanılarak yapılan 1.80 uzunlu-ğundaki “Medusa Heykeli”, 800 adet pet şişe kullanılarak yapılan “Boğa Heykeli” gibi birbi-rinden ilginç çalışmalar yer aldı.

Page 67: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

65BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BBTasavvuf Musikisine Giriş Eğitim Programı

12. Akbank Kısa Film Festivali başvuruları başladı

13 Haziran - 5 Temmuz

Son tarih: 30 Kasım

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Ens-titüsü ve Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uy-gulama ve Araştırma Merkezi’nin (ÜSEM) işbirliği ile Tasavvuf Musikisine Giriş Eğitim Programı baş-latıyor. Tasavvuf Musikisine Giriş Eğitim Progra-mı ile Türk Tasavvuf Musikisi ve genel olarak dini musikinin incelikleri giriş seviyesinde tanıtılacak. Ayrıca bu alanda yetişmiş uzmanlar ile tasavvuf meraklıları bir araya gelme olanağı yakalayacak. Türk tasavvuf musikisinin günümüzdeki temsilci-lerinden Elif Ömürlü Uyar tarafından düzenlene-

Türkiye’de kısa film alanında etkin bir platform oluşturan Ak-bank Kısa Film Festivali, bu yıl 12. yaşını kutluyor.

Yeni fikirleri destekleyerek genç sinemacılara kendileri-ni gösterme olanağı ve kısa film kültürüne katkı sağlamayı amaçlayan Festival, Ulusal Yarışma ve Uluslararası Yarışma olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. 12. Akbank Kısa Film Festivali’ne son başvuru tarihi 30 Kasım olarak açıklandı.

Jüri tarafından seçilecek en iyi filmler 5.000 $ ile ödüllendi-rilecek. Başvuru formları, Akbank Sanat’tan ya da www.ak-bankkisafilmfestivali.com ve www.akbanksanat.com adresle-rinden temin edilebilir.

cek sempozyumda Ergun Balcı, Cüneyt Kosal, Ahmet Hakkı Turabi, Emin Işık ve Vasfi Emre Ömürlü gibi alanında uzman isimler tarafından sunumlar yapılacak.

Programda “Tasavvuf Musikisine Giriş”, “Dini Mu-siki Formları”, “Tasavvuf Musikisi Seminerleri” ve “Dini Musikide Meşk Uygulamaları” başlıkları al-tında dersler verilecek. 32 saat sürecek eğitim-ler 13 Haziran-5 Temmuz arasında 4 hafta bo-yunca verilecek.

Page 68: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

66 BeykozKultur&Sanat

GelecekHane tarafından gerçekleştirilen Dijital 2.0 etkinliğinde fütürist Halil Aksu, canlı cansız her şeyin internete bağlanacağına dikkat çekerek, “di-jital” kavramının hayatımızın önemli bir parçası ha-line geldiğini söyledi. Aksu, “Dokunmatik olmayan ekranlar ve internete bağlı olmayan cihazlar ge-lecekte bozuk olarak nitelendirilecek; kullanıcısını tanımayan cihazlar ise aptal olarak anılacak” dedi. Dünyadan ve Türkiye’den ilham verici dijitalleşme örneklerinin gelecek vizyonu ile birlikte sunuldu-ğu ‘Dijital 2.0’ zirvesi yerli ve yabancı önemli ko-nuşmacılara ve farklı sektörlerden çok sayıda iş profesyoneline ev sahipliği yaptı. Dijital 2.0 etkin-liği GelecekHane öncülüğünde 4 Haziran’da İstan-

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından restore edilen Yeni Camii Hünkar Kasrı’nda her ay yeni bir sergi düzenleniyor. Kasır, 5-7 Haziran’da Ressam Hatice Donma’nın eserlerinin sergilendiği Doğa ve Çevre Sergisi’ne evsahipliği yaptı. Sağlıklı yaşam ve temiz bir çevre için gerçekleştirilen etkinlikte Ha-tice Donma’nın resimleri sergilendi.

Her şey hikaye anlatma isteği ile başladı...

Yeni Cami Hünkar Kasrı’nda “Doğa ve Çevre” Sergisi

bul Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Gelecek-Hane’nin kurucusu Halil Aksu, “dijital” kavramının hayatımızın önemli bir parçası haline geldiğini söy-ledi. Aksu, “Dokunmatik olmayan ekranlar ve inter-nete bağlı olmayan cihazlar gelecekte bozuk ola-rak nitelendirilirken, kullanıcısını tanımayan cihazlar ise aptal olarak anılacak” dedi. Halil Aksu’nun açılış konuşmasının ardından söz alan SAP şirketinden Julie Roehm, insanların mağara duvarlarında çizdiği av sahneleri ile başlayan hikaye anlatma isteğinin, aradan geçen binlerce yıl sonra günümüzde dijital teknolojiler ve sosyal medya kanallarından devam ettiğini anlattı.

Page 69: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

67BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

Yeni Cami Hünkar Kasrı’nda “Doğa ve Çevre” Sergisi

Glasgow Üniversitesi Film Araştırmaları Pro-fesörü David Martin-Jones, “Filmlerin Ulusaşı-rı Tarihi: Dünya Sinemaları ve Etik” adı altında hazırladığı analizlerini 9 Haziran günü İstanbul Şehir Üniversitesi Batı Kampüsü’nde katılımcı-larla paylaştı. Dünya sinemaları, felsefe (hafıza) ve tarih gibi farklı disiplinleri bir arada ele alan analiz, filmleri ulusal kategoriler yerine dünya-daki önemli tarihsel olaylara göre ulusaşırı bir sınıflandırmayı kapsıyor. Sömürgeci moderni-tenin yüzlerce yıllık tarihi, Soğuk Savaş ya da Neoliberalizm gibi kategorilere göre farklı si-nemaların gruplaştırılması gerekliliğini vurgula-

Beyoğlu Belediyesi’nin geleneksel olarak düzenle-diği ve her yıl farklı ülkelerden, kültürlerden sanat temsilcilerini Beyoğlu’nda biraraya getiren Kültür-lerarası Sanat Diyalogları Festivali’nin altıncısı, bu yıl 9-13 Haziran tarihleri arasında gerçekleşti. Açı-lış Programı’nda ünlü perküsyon sanatçısı Burhan Öçal konseri ve Manuel Raina Flemenko dans gös-terilerinin bulunduğu festival, Tunus’tan İspanya’ya 12 ülkeden pek çok sanatçıyı Beyoğlu’nda bir araya getirdi. Beş gün devam eden festivalin programın-da; konserler ve dans gösterilerinin yanı sıra grafi-ti atölyesi, fotoğraf ve resim sergisi de vardı.

David Martin-Jones’la dünya sinemasına felsefik ve tarihi bakış...

Kültürlerarası Sanat Diyalogları Festivali

yan araştırmanın kavramsal çerçevesi, Deleuze, Dussel, Agamben ve Zizek’in düşüncelerinden oluşuyor.

Öğrencilerin, dünyaca önemli film araştırmacısı Profesör David Martin-Jones’la merak ettikle-ri konuları karşılıklı tartışma fırsatı yakaladığı etkinlik, tarihin birçok önemli olayına sinema kurgusu üzerinden ışık tutulması açısından bü-yük bir önem taşıyor. Tüm dünyayı etkileyen ta-rihsel olayların kültürel, toplumsal ve sanatsal etkilerine ışık tutan filmler, katılımcılara tarihe tanıklık etme şansı sundu.

Page 70: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

68 BeykozKultur&Sanat68 BeykozKultur&Sanat

Beykoz’daRamazan

1

Page 71: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

69BeykozKultur&Sanat

KÜLTÜR SANAT DÜNYASI BB

69BeykozKultur&Sanat

SÖZ OBJEKTİFİN BB

Fotoğraflar: Muzaffer Topçu

Fon ve 1-2-3 No’lu fotoğraflar Gazeteci Gözüyle Ramazan Konulu Fotoğraf Yarışması’ndan

2

3

Page 72: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

70 BeykozKultur&Sanat

Alacakaranlıkta TahranGünlük hayatlar, arkalarında kesintisiz bir heyecanı gizler. Geçmişinin onu İran’a geri çağırdığı Rıza Malik’in macerası, tüm okuyucuları New York ve Tahran sokaklarının gölgesinde unutulmaz bir gerilime davet ediyor. New York Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık dersleri veren İran asıllı Salar Abduh’un son romanı Alacakaranlıkta Tahran, Türkiye’de ilk kez Matbuat Yayın Grubu aracılığı ile okuyucularla buluşuyor. İlk ro-manı The Poet Game ile özellikle 11 Eylül saldırısının ardından büyük ilgi gören Salar Abduh, “Alacakaranlıkta Tahran” ile tam cevapları bul-duğunuzu sandığınız anda yeni sorular soruyor. İyi ile kötü, sadakat ile ihanet, geçmiş ile şimdi arasındaki ayrımın göründüğü kadar keskin olmadığını hatırlatan roman, günlük yaşamın güzelliklerini ince bir üs-lupla okuyuculara sunuyor.

Baht Dönüşü

Daha önce “Fars” ve “Yerçekimi” adlı kısa ve yoğun romanlarıyla oku-ru selamlayan Fatih Balkış’ın genel konusu, sanat ve sanatçı. Tho-mas Mann ve Thomas Bernhard’ın etkisi altında olan yazar, eser-lerinde bu düşünsel derinliği ve yerliliği başarıyla yansıtıyor. Baht Dönüşü, kendi başyapıtı olacak operayı bestelemekten başka bir amacı kalmamış bir müzisyenin öyküsünü anlatıyor. Okur her ne kadar bu müzisyenin duygularını, başta müzik olmak üzere her ko-nudaki görüşlerini okuyacaksa da, çok geçmeden “asıl kahraman” piyanonun büyüsüne de kapılacak. Oradan oraya taşınan, çevresin-de huzursuzca dolaşılan ve kendi sanatçısını yaratan o görkemli piyanonun... Can Yayınları’ndan...

Bilinçli Genç OlmakTimaş Yayınları’ndan çıkan bu eserinde Nevzat Tarhan, gençlere şöyle sesleniyor: “Dünya değişiyor. Diğer gençler gibi, sen de ailenden çok daha farklı bakabiliyorsun dünyaya… Ebeveynlerin ve öğretmenlerinle ufak tefek tartışmalar yaşaman çok normal. Özgür olmak istemen, gelecek hakkında kaygılanman, teknolojiye kolayca adapte olman ga-yet doğal… Çünkü anlaşılmaya ve anlamaya ihtiyaç duyuyorsun. Seni duyuyorum ve seni gerçekten anlıyorum… Ben, Prof. Dr. Nevzat Tarhan. Bu kitabı sana nasihat vermek için yazmadım. Bir dostunun, yol arka-daşının tavsiyeleri olarak görebilirsin yazdıklarımı. Sorunlarını arkanda bırakabilmen, hayata sevgi ve güvenle bakabilmen, yani gençliğinin ta-dına bilinçli şekilde varabilmen için tüm söylediklerim. Senin çok akıcı bulacağından emin olduğum bu kitabı, ebeveynlerin ve öğretmenlerin de – seni daha iyi anlamak istediklerinde – rahatlıkla açıp okuyabilecek-ler… Böylece belki de senin söyleyemediklerini de okuyabilir, seni daha iyi anlamaya çalışabilirler… Belki onlara sen tavsiye edersin, kim bilir?

Bütün Öyküleri (2 Cilt) Edgar Allan Poe, insan ruhunun dehlizlerindeki dillendirilemeyen duy-guları, yüzyıllara meydan okuyan bir ustalıkla kaleme alıyor. Amerikan edebiyatına Gotik türünü tanıtan ve 19. Yüzyıl’dan bugüne kadar hem doğrudan hem dolaylı olarak etkisi devam eden Poe’nun öyküleri de hayatı gibi karanlıkla bezelidir. Korku, gerilim, fantastik kurmaca ve po-lisiye gibi türlerin temellerinde bıraktığı iz, günümüz kitaplarının pek çoğunun merkezinde ansızın belirir. “Dehşet Öyküleri”, “Gizemli Öyküler ve Dedektif Öyküleri” ve “Politik ve Edebi Taşlamalar” başlıkları altında toplanan öykülerin bu ilk cildinde ürperti, korku, gerilim gibi insan haya-tındaki tüm ilkel içgüdüler, okuru iç dünyasında görmezden geldiği, ka-çındığı yönleriyle yüzleştiriyor. İletişim Yayınları’nın Klasikler serisinden...

Ahmet Mithat Efendi ve Edebiyat

Page 73: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

71BeykozKultur&Sanat

YENİ YAYINLAR BB

Ahmet Mithat Efendi ve Edebiyat

Siyaset ve TasavvufOsmanlı düşünce tarihinde siyasi eserler veren mutasavvıfların, devlet sis-teminin metafizik temellerine dair tasavvuf zaviyesinden yaptıkları yorumlar ve bu bağlamda yazılan eserler hakkında çalışmalar yok denecek kadar azdır.

Özkan Öztürk tarafından kaleme alınan ve Dergah’tan çıkan bu araştırmanın amacı, Osmanlı devlet geleneği ve siyaset anlayışında kurucu gücün ve meş-ruiyet sağlayıcı argümanların bir yönüyle tasavvuf geleneği üzerinden devşi-rildiğini ortaya koymak oarak açıklanıyor. Eserde Osmanlı siyasi düşüncesi ile vahdet-i vücûd arasındaki ilişki incelenerek İbnü’l-Arabî’den Bursevî’ye gelen vahdet-i vücûd çizgisi siyaset ölçeğinde sorgulanıyor. Özellikle 17. ve 18. yüz-yıllardaki Osmanlı devlet nizamının sûfîler açısından nasıl yorumlandığı eserin ana sorusu olarak nitelendiriliyor. Bununla birlikte tasavvufi siyaset yaklaşım-larının ve temel konseptlerinin izi sürülmüş; siyaset, insan-ı kâmil, imamet, hilâ-fet, kutbiyyet, saltanat, mülk, adalet, salâh ve fesad gibi kavramların tasavvufi anlam dünyasındaki konumları aranıyor.

Ahmet Mithat Efendi ve Edebiyat, bu toprağın insanlarının hikâyelerini anlatırken insan olmanın temel öğelerinin hiçbirini ihmal etmeyen Ahmet Mithat üzerine yeniden düşünme imkânı sunuyor. Harika Durgun, Ahmet Mithat Efendi’nin gazete ve dergilerdeki edebî yazılarından, hikâye, roman ve tiyatrolarından istifade ederek edebiyat teorisine, edebiyat tarihine ve eleştirisine yönelik görüşlerini derli toplu bir şekilde ortaya koymak-ta… Dergah Yayınları’ndan çıkan çalışma bir tahlil niteliğinden çok, Mithat Efendi’nin yazılarından hareketle onun edebiyata dair düşüncelerini gös-termek amacını taşıyor.

Kansere Karşı Başucu Kitabı - Uçurumun Kenarında Yeşeren Hayatlar

“Kanser ha! O da ne? Benimle ne ilgisi var? Benim dışımda herkesin ba-şına gelebilir ama benim asla…” Böyle başladı her şey… Sonrası; yüzleşme, kabullenme ve zorlu bir mücadele… O savaştan zaferle çıkan Aylin Yurt-dagülen Balta “Kansere Karşı Başucu Kitabı’nda tüm yaşanmışlıklarını kendisi gibi güçlü kader arkadaşları” için kaleme aldı. Kitapta kemoterapi ve radyoterapi sürecince edindiği tecrübeyi okurlarıyla paylaşan Balta, beslenme önerileri ve tedavi dönemine uygun yemek menülerine de yer verdi. “Kansersavar” besinlerden A’dan Z’ye kanserin bilinmeyenlerini araştırdı. “Kansere Karşı Başucu Kitabı” ansızın kapısı çalınan ve gayya kuyusu’nda bilgiye ulaşmaya çalışanlar için vazgeçilmez bir rehber…

Keşke Deme!Eğitimci Tülay Demir Oktay tarafından yazılıp İnkılâp Kitabevi tarafından ya-yımlanan Keşke Deme, gençlere hayat yolunda ışık tutuyor… Özellikle sınav-lara hazırlanırken ve meslek seçiminde gençlerin yeteneklerini nasıl değer-lendirebileceklerini gösteren bu kitap, aileler ve öğretmenler için de değerli bir rehber olacak... Hepimizin hayata dair gerçekleri var! Aldığımız kararlarda çevresel faktörlerin etkisinde kalmak yerine kalp sesimizi dinleyip yetenek-lerimizi göz önüne alsaydık yaşamımızda neler değişirdi? Anne ve babalar, çocuğunuzun ileride aynı kaygıları yaşamasını ister misiniz? Siz gençler ne istediğinizi biliyor musunuz? İstediğiniz şey gerçekten sizin hedefiniz mi? Yoksa başkasına ait bir hayal mi? Başarı konusunda yapabileceklerinizin ne kadar farkındasınız? Geleceğe yönelik kaygılar mı yaşıyorsunuz? Kendinizi tanıyor musunuz? Anneler, babalar, gençler ve eğitimciler, bu kitap sizlere ışık tutacak…

Page 74: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

72 BeykozKultur&Sanat

Kontrol KalemiMurat Yalçın, öykülerinden alışık olduğumuz ironisini, İçimde Oğuz Atay ile Orhan Gencebay İkizi Yaşıyor adlı kitabıyla farklı bir türe taşımıştı. Bu kez kurmaca dışı, daha kişisel bir kitap sunuyor okurlarına. Kontrol Kalemi’ni okumaya başladığınızda göreceksiniz; bir yazar kendi içine dö-nüp de düşünmeye başladığı zaman gerçekten de “kırk tilki”yle uğraşır. Kontrol Kalemi, çok yönlü bir kitap. Yalçın’ın okurken, yazarken, “geçer-ken” aldığı bin küçük nottan oluşuyor. Okuru yer yer gülümsetecek bu notlar için birer küçük deneme de diyebilirsiniz, özenle kurgulanmış bir günce de. Ama sonuç değişmez. Kitabı elinize alıp koltuğunuza kurulun ve kuşağının en önemli yazarlarından birinin benzersiz dünyasında ola-ğanüstü bir yolculuğa hazırlanın!

Milada Dönüş: Ulus-Devletten Devlet-Ulusa Türk ve Kürt Meselesinin Üç İkilemiDaha önce “Fars” ve “Yerçekimi” adlı kısa ve yoğun romanlarıyla okuru se-lamlayan Fatih Balkış’ın genel konusu, sanat ve sanatçı. Thomas Mann ve Thomas Bernhard’ın etkisi altında olan yazar, eserlerinde bu düşünsel de-rinliği ve yerliliği başarıyla yansıtıyor. Baht Dönüşü, kendi başyapıtı olacak operayı bestelemekten başka bir amacı kalmamış bir müzisyenin öyküsünü anlatıyor. Okur her ne kadar bu müzisyenin duygularını, başta müzik olmak üzere her konudaki görüşlerini okuyacaksa da, çok geçmeden “asıl kahra-man” piyanonun büyüsüne de kapılacak. Oradan oraya taşınan, çevresinde huzursuzca dolaşılan ve kendi sanatçısını yaratan o görkemli piyanonun... Can Yayınları’ndan...

Oğul, Sen Sen Ol...“Büyük sufilerden nasihatler eşliğinde kuş olup uçmanız için...” diye sunulan eserin tanıtım metni şöyle sürüyor: “Ey oğul! Kendini verdikçe, tohum gibi, yokluğa erdikçe varlık bulacaksın. Davan hakikat olsun, hedefin hayır olsun. Yoldaşın er kişi, sırdaşın âlimler olsun! Kalbini kıskançlıktan, dilini gıybetten, gidişini riyadan ve karnını haramdan koru! Senin için takdir edilmemiş bir şey için üzülme, sana verilene sevinip vereni unut-ma… Kahrı da lütfu da sahiplerin sahibinden bil! Oğlunu seven, onun güçlü, kendine yeterli, Hakk’a, ahlaka ve hukuka uygun bir yetişkin olmasını mu-rad eden bir babanın sevgi dolu seslenişi bu… Bu seslenişe zaman zaman, Mevlânâ, Sâdî-i Şirâzi, Gazzali, Feridüddin-i Attar, Yunus, Ahmet Yesevî, Yu-suf Has Hâcib ve Hakîm Tirmîzî gibi büyük sufilerden nasihatler de eşlik ediyor. Bilal Kemikli’nin hayykitap’tan yayınladığı kitap hayırlı evlat yetiştir-mek isteyen herkes için eşsiz bir kılavuz!

Ramazan GüzellemeleriRamazan miskinlik ayı değil... Aksine, mücadele mevsimidir. Nefisle müca-dele, cihâd-ı ekber zamanı! Hem bu mücadele olmaz ise, insan kendi far-kındalığına erebilir mi? Bu mümkün mü? Nefisle mücadele, kalbe, özün özüne erişmek için mana âleminde bir seyahat zamanı. Oruç mücadeledir... Oruç insanın kendisiyle kavgası. Böylece huzura ermesi. Bu mücadelenin temelinde de sabır vardır. Sabır + savaş = zafer... Oruç, sabırdır... Oruç, zafer-dir. Kendi iç âleminde, nefis denilen o içerideki ülkede savaşı kazanama-yanlar zafere de eremeyeceklerdir. Ramazan’ı bir de Prof. Bilal Kemikli’nin kaleminden okuyun. Hayykitap’tan...

Yabani

Page 75: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

73BeykozKultur&Sanat

YENİ YAYINLAR BBYabani

Şeytan Çıplak!Kemal Özer bu kez tek bir konu üzerine yazmıyor. Kimlik, ideoloji, dünya, bizim coğrafya, endüstri, siyaset ve

17 Aralık üzerine yazıyor. Üstelik sesi, Şeytan Çıplak diyecek kadar yüksek çıkıyor.

Hız-haz-hırs sarmalı

İnsanın hız, haz ve hırs üçgeninde yaşadığını söyleyen Özer, “Yeni dünya düzeni’ denilen şeytani yapılanma, dostluk maskesi altında; yaratıcıya, tabiata, insana, inançlara, kısaca, engel olarak gördüğü her şeye düşman-

lık ediyor,” diyor. Yeni bir dünya yahut da pek çok kimsenin reddetmediği girift, sevimsiz, kirlenmiş, buhranlı, hastalıklı ve özellikle şizofrenik bir hayatın içine itildik. Adları ve bütçeleri iri, unvanları kalabalıklaşmış, ama at gözlükleriyle donatılmış kurum ve kişilere mahkûm bırakıldık. İletişim araçları, reklâm, moda, müzik, kredi kartı, sentetik toksik yiyecek, içecek ve giyecekler, “temizlik” ve kozmetik ürünleri ile esir alınan beden, bilinç, ahlak

ve ruhlar ordusu gibiyiz artık.”

“Romoçka köpek olmayı gerçekten çok istiyordu. Gerçek köpekliği istiyordu. Gerçek bir köpek olsaydı, yalnızca vücutlarını anlardı, sözlerini değil. Gerçek bir köpek olsaydı, hepsinin ismini, çocuklarının isimlerini bilmezdi. Her bir sözcü-ğü ve ifadeyi bilmez, hatırlamazdı. Sadece kokularını, saldırılarını ve eziyetlerini bilirdi. Kavga duygusu içinden tamamen çıkıp gitmişti. İnsani yanına dönmeyi başaramayarak köpek kaldı. Köpek özüne saklanmak onu kendi duygu ve dü-şüncelerinden bir dereceye kadar koruyordu. O bir köpekti: Sözcüklerin onun için hiçbir anlamı yoktu. O bir köpekti: Saf acı ve vahşi mutluluk bütün duygu-ların yayıldığı sınırlardı. Romoçka’nın özü, köpek özüydü.”

Moskova’daki milyonlarca evsiz çocuktan biridir Romoçka. İnsanların ona vere-mediği aile şefkatini sokak köpekleri arasında bulur. Giderek onlar gibi davran-maya, onlar gibi yaşamaya başlar. Romoçka artık bir çocuk mudur, yoksa yavru bir köpek mi? Ödüllü yazar Eva Hornung’un dokunaklı romanı “Yabani” Pena Yayınları etiketiyle çıktı.

Allah’la, tabiatla, adalet ve hakikatla ilişkimiz ve atalar kültü...Özer, bütün bu kargaşanın nedeninin Allah’la, tabiatla, adaletle ve hakikatle olan

ilişkimizin bozulması olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Musevi-Hıristiyan ahlakı, insanı tabiattan kopardı. Modern materyalizm ise bugün Allah’ı dışlayıp insanı tamamen

tek başına bırakarak sorunu keskinleştirdi. Kâinat şeyleştirildiği için, insan da şeyleşti. Bütün bu kötülüğün kaynağının ne olduğunu sorgulayan düşünürler,

‘soyaçekim’ diyorlar: Kur’an’i tabirle, atalarının dini üzere yaşamak.”

Kurumsallaşan kötülükler alemi...Kemal Özer, tahrif edilmiş dinlerin mensuplarının ideolojisine bir de seküler

dünyanın sömürgeciliği eklendiğinde, içinde debelendiğimiz kötülük sarmalı-nın gerçek nedenin anlaşılacağını belirtiyor. Ona göre en fenası kurumsallaş-

mış olan kötülük. “Bütün kötülüklerin en kötüsü, kurumsallaşmış olan kötü-lüktür ki, bugün yaşadığımız tam da budur. Kurumsallaşan ideolojik ve bilimsel temelli kötülük, bir yıkım uygarlığıdır. O inşa etmez, onarmaz, parçalar, çöp ve

yok eder. Bu bir hiç olduğu için, her şeyi hiçleştirmeye çalışır. Ruh, beden ve bi-linci kötü olduğu için, iyiyi ve iyiliği ele geçirip onu da kendine dönüştürmek ister.”

Sorun kendi vehimlerimizde...Yine de, çözümsüz değil diyor yazar ve yeise kapılmadan İslam’ı işaret ediyor. “Mamafih kuşatıcı olan zulüm değil, haktır. Unutulmamalıdır ki, zalimin başarısı

güçlülüğünden değil, bizim ona yüklediğimiz aşırı güç vehminden... Şeytan ve küresel mafya, insanları çocuklarıyla, rızklarıyla, gelecekleriyle, hatta iktidarlarıy-

la korkutur. Korkutamadığında ise destek verecekleri bir amaç koyar önlerine. Bize düşen, düşmana güç vehmetmek ve ona atfedilen sanal gücün büyüsüne

kapılmak değil, kendi gücünün farkına varmaktır, Hz. Musa misali... Hz. Peygamber (SAV) en zor anında yoldaşı, kardeşi Hz. Ebubekir’e (RA) ne diyordu: ‘Korkma! Allah

bizimle beraberdir!’ ”

Kemal Özer: (1968) Konyalı, gazeteci, Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı…

Yayınlanmış Diğer Eserleri: Deccal Tabakta, Şeytan Ye Diyor!, Müslüman’ın Diyeti, Yediklerinizin İçinde Ne Var?, Organ Nakli Hakkında Gizlenen Gerçekler, Ramazan

Kitabı, Hangi Suyu İçmeli?

Page 76: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

74 BeykozKultur&Sanat

Safiye Erol’u bilir misiniz?“Cansız dediğimiz nesnelerin gönül çekimini

duyduklarına inanıyorum. Ne çok denemişim!”

İstanbul Şehir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Modern Türkiye Araştırmaları Merke-zi ve Kubbealtı Akademisi’nin, yazar, mutasavvıf Safiye Erol’un vefatının 50. yılı münasebetiyle düzenlediği “Türkiye’de Kadın Yazarlığın Tarihi II: Safiye Erol” adlı toplantıda, Erol’un edebiyatını ve düşünce dünyasını anlamaya, tartışmaya ve yo-rumlamaya yönelik 8 bildiri sunuldu. Yazar Selim İleri, Safiye Erol edebiyatıyla nasıl tanıştığını, bu edebiyattan nasıl etkilendiğini, bu değerli yaza-rın neden bir süre unutuluşa terk edildiğini an-lattı. Vatikan Büyükelçisi Prof. Dr. Kenan Gürsoy ise Safiye Erol’un düşünür yönünü, felsefe ve ta-savvufu sentezlemesindeki özgünlüğü ve kavram dünyasının nasıl sıkı bir şekilde örülmüş olduğunu gösteren bir konuşma yaptı. Sempozyumun di-ğer katılımcıları; Dilan Yamaç, Sevim Zehra Kaya, Çiğdem Buğdaycı, Duygu Dinçer, Zeynep Tek ve Havva Yılmaz ise Safiye Erol’un “Ciğerdelen”, “Ka-dıköyü’nün Romanı”, “Ülker Fırtınası” ve “Dineyri Papazı” romanlarından yola çıkarak, bu eserler-deki ıstırap ve aşk anlayışlarına, olgunlaşma sü-reçlerine, kolektif bilinçdışına, Türkiye alegorile-rine odaklanan karşılaştırmalı ve disiplinler arası bildiriler sundular.

“Kimin önemli olması gerektiğine karar veren çevrenin dışında ol-duğundan unutuluşa terk edilmiş gerçek bir değer”

Kendisiyle ilgili, Radikal Kitap’ta yayınlanan 2002 tarihli bir yazısında Murat Belge, şunları söylüyor:

“Bir sahaftan, ellerinde bulunan kitapların liste-si gelmiş, Safiye Erol burada epey olağanüstü bir yazar olarak tanıtılmış ve var olan üç romanı satışa sunulmuştu. Yazar hakkında hiçbir fikrim

yoktu ama 30’ların, 40’ların, ikinci veya üçüncü sınıf olduğunu tahmin ettiğim bu yazarının ‘kitaplarını alayım, belki bir gün okurum’ diye düşündüm ve al-dım. Aldım ama okumama da fırsat olmadı. Şu 2002 yılına kadar... Bu yıl lisans düzeyinde ‘Kültürel İnce-lemeler’ kapsamında bir ders yapıyorum. Daha çok tek-parti yıllarının sanatı, müziği, edebiyatı üstüne çalışıyoruz. ‘Popüler edebiyat’a bir örnek olacağı inancıyla, Safiye Erol’un ‘Kadıköyü’nün Romanı’ adlı kitabını okumaya giriştik. Ama girişince ben de, her-kes de gördük ki, bu öyle Muazzez Tahsin romanı kategorisinde bir şey değildi. Basbayağı romandı. Bunu görünce doğrusu çok şaşırdım. Bu kadar iyi

Page 77: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

75BeykozKultur&Sanat

ANISINA BB

yazmayı bilmiş bir kadını ben -‘ben’ derken, pek çoğumuzu kast ediyorum tabii- niçin bilmiyordum? Niçin Türki-ye’de kimse -yani pek çoğumuz- Sa-fiye Erol adında bir yazardan haberdar değildi?

Bendeki üç kitabı okudum: ‘Kadıköyü’nün Romanı’, ‘Ülker Fırtınası’, ‘Ciğerdelen’. Safiye Erol’un mistik bir yanı olduğu daha ilk romanından belli olu-yordu. Acaba bu muydu, Türkiye Cumhuriyeti’nin değerler skalasının eleğinden süzülüp bugünlere gelmesini önleyen? Safiye Erol’un bu mistik eğili-mi onu bizim alışılmış kalıplarımız içinde bir ‘gerici’ yapmıyordu örneğin, kitaplarında, ‘anti-Kemalist’ de değildi. Bu ülkede bir yazarın unutturulması için bu yeterli neden olabilir, ama öyle bir özelliği yoktu.

Safiye Erol’un romanlarında, onları bugün okuyan biri için de ilk göze çarpan özellik, ‘en önemli’ diyeceğim özellik, değer yargısı dağıtmaktan, ahlaki yargılama yapmaktan kaçınması, diyebilirim. Karakterlerini yargılamaya değil, yalnızca canlandırmaya çalışıyor. Belki de budur, bütün bir edebiyat çevresinde bu ‘amnezya’ya (unutma hastalığı) yol açan! Ama herhalde bu da değil. Herhalde Safiye Erol, bu ülkede, bu ülkenin edebiyatında kimin önemli olması gerektiğine karar veren çevrenin dışındaydı ve o çevreye ‘kalıcı olmak istiyorum’ dilekçesini (‘iyi hal kâğıdı’ eşliğinde) sunmayı unutmuştu.

Bizim çocuklarla Safiye Erol’un izini sürmeye baş-layınca, hemen, Necatigil’in sözlüğünde ve Yapı Kredi’nin ansiklopedisinde bulduk. Derken, bir Rıfai şeyhi hakkında, Nezihe Araz ve Samiha Ayverdi ile yazdıkları kitap, hem de bizim üniversitenin kitaplı-ğında karşımıza çıktı. ‘Ey ahali! Burada iyi bir yazar var!’ diye çırpınan Selim İleri’nin yazısını bulduk. En son da, Kubbealtı Yayınevi’nin, Safiye Erol’un ‘külli-yatını’ yayımlamaya başladığını görünce, gerçekten, kendimi Hudson Körfezi’ni ‘keşfeden’ Henry Hudson gibi gördüm. Gene de, bu yazarın daha çok tanın-masına katkım olsun diye bunu yazıyorum; daha da yazacağım.

Defterimde Safiye Erol

Erol’un değerini 70’lerde keşfetmiş isimlerden Se-lim İleri ise, 27 Şubat 2010 tarihli Zaman Gazetesi’n-

de çıkan yazısında, eserleri, eserlerinin kendisine etkilerini, bakın nasıl anlatıyor:

“Bu güne kadar günce tutamadım. Heves ettim ama olmadı, arkası gel-medi. Bunda, belki, öğretmenim Rauf Mutluay’ın etkisi oldu. Lise sonday-

ken, Mutluay, “Gerçek edebiyat adamla-rı günce tutmaz” demişti. Ben de yazar olmak istiyordum; ürktüm. Hocamızın niye öyle söylediğini çözemiyorum. Hele, yalnızca günce tuttukları halde ede-biyat tarihine geçmişleri düşünürsek… Günce tutmadım, tutamadım; ne var

ki, 1965’ten sonra not defterlerine çiziktirdim. Not defterlerim önceleri ‘sarı’ defterlerdi. Sonra çeşit çeşit, boy boy not defterleri… Bazılarını sakladım, bazıları zaman içinde, evden eve taşınırken ya da başka sebeplerle kayboldu. Elde kalanları geçen akşam bir araya topladım. Safiye Erol için. Kubbe-altı Neşriyâtı, ‘gizli usta’ Safiye Erol’un hikâyeleri-ni derliyor. Aziz dostum Sinan Uluant benden bir yazı istedi. Düşündüm taşındım; eserlerine hayranlık duyduğum Safiye Erol’un bendeki geçmişini kaleme getirmeye çalışacağım. Notlar arasında, ilk Safiye Erol çiziktirmesi 1970’te. O sarı defter, elbette ha-tırlıyorum, Kemal Tahir’in hediyesiydi.

‘Pastırma Yazı’ndaki ‘Hayatımın Romanı’nı yazarken, ‘Kadıköyü’nün Romanı’ndan yararlanmışım; ‘Kadıkö-yü’nü bana öğreten roman! Ben de pek çoğumuz gibi Kadıköy demekle yetiniyordum. Ama ‘Kadıkö-yü’nün Romanı’, hep yazageldiğim gibi, asıl semtleri, evleri, bahçeleriyle büyülemişti beni. Ankara Cad-desi’ndeki Semih Lûtfi Kitabevi’nin camekânında gördüğüm bu kitap, Moda Plajı kapaklıydı. Yüzlerce defa gittiğimiz Moda Plajı’nı bir romanın kapağında görmek inanılmaz gelmişti. Hele, sayfalarında yol al-dıkça, Bahariye, Yoğurtçu, Frerler Mektebi, Kuşdili, hatta Şifa, hele Haydarpaşa Mendireği’nin fenerleri karşıma çıktıkça, âdeta büyük bir sevinç duymuş-

Page 78: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

76 BeykozKultur&Sanat

tum. ‘Hayatımın Romanı’nda bu ayrıntılardan ya-rarlanmadım. Safiye Erol’un incelikle kaleme getir-miş olduğu eviçi düzenlerinden esinlendim; gayet iyi hatırlıyorum.

“Bir kez deneyip okunmaz, izlenmez buldu-ğumuz eserler uygun birikim, ruh hali, za-manı gelince baha biçilmez olabilir”

Eski not defterlerimde ikinci Safiye Erol notu, tu-haf rastlantı, yazarın da ikinci kitabı, romanı olan ‘Ülker Fırtınası’yla ilintili. ‘Ülker Fırtınası’nın 1944 tarihli ilk basımını bulmuşum, Remzi Kitabevi ba-sımını. ‘Kadıköyü’nün Romanı’ kadar ‘sürükleyici’ olmadığını yazmışım. Gerisi de aklımda: ‘Ülker Fır-tınası’nı bitirememiştim. Uzun yıllar, suçu kendime kondurmayarak, bu eseri ‘okunmaz’ bir roman san-dım. Ta ki, Kubbealtı Neşriyâtı yeniden yayımladı; donakaldım. ‘Ülker Fırtınası’, İstanbul pitoreskinde, alaturka mûsikînin başına gelenler konusunda ya-zılmış en önemli romanlardan. Reşat Nuri’nin ‘Son Sığınak’ı, Nâhid Sırrı’nın ‘Yıldız Olmak Kolay mı?’sı başka başka perspektiflerden yaklaşır. Peyâmi Safâ’nın çok sevdiğim ‘Fâtih-Harbiye’si, yer yer, ne diye saklamak, ‘ideolojik’tir. ‘Ülker Fırtınası’ysa ‘Huzur’la ölçülmeli. (Hem ‘Huzur’un hem ‘Ülker Fır-tınası’nın kadın kahramanı adaş. Hep merak etmi-şimdir: Tanpınar, ‘Ülker Fırtınası’nı okudu mu?). Bu romanda İstanbul, dünkü, öz İstanbul nefes alıp verir. Günümüzün New York özentisi İstanbulu’nda yaşayanlar, ‘Ülker Fırtınası’nı okuyunca, tarihî bir kentin neler yitirdiğini ve nasıl yitirdiğini çok daha iyi kavrayacaklar.

Defterlerde bir başka not, Safiye Erol’un Türkçesi’ne açılıyor: ‘Türkçe’yi ‘Ciğerdelen’le sevdirmek isterdim.’

‘Ülker Fırtınası’nı baştan sona okuyamamışken, daha girift ‘Ciğerdelen’i bir solukta okumuştum. ‘Ciğerdelen’le tanışıklığımızın öyküsü de belleğim-de: Zâhir Güvemli’nin 1954 târihli ‘Türk Romanları Resimli Antoloji’si, Beyoğlu’ndaki Kitap Sarayı’nda, 1960’ların iyice sonunda hâlâ alıcı beklerdi. Ben de nihâyet edinmiş, ‘Ciğerdelen’in ayrıntılı özetini okumuştum. Sonra yine Kitap Sarayı’nda buldum.

Cumhuriyet Türkiyesi’nden yüzyıllar öncesine, ka-dın-erkek eşitliğinin bir manifestosu gibi açılan ‘Ciğerdelen’, Safiye Erol’un en ünlü romanıdır. Gel-gelelim bu açıdan hâlâ irdelenmemiştir. Hangi yıldı, Kamelyasız Kadınlar’ın yeni basımı için eklenti yazı ‘Türk Romanında Kadın Portreleri’ni Varlık Dergi-si’nde yayımladım. Zeynep Uluant’ın uyarısı o gün-lerde; not etmişim: ‘Zeynep Uluant, Safiye Erol’u gözden kaçırmış olduğumu çok nâzik bir dille söy-ledi. Peki ama niye? Niye atlamışım? Bunu düşün.’ Düşünmek gerekir mi? Yanıt açıktı; edebiyatımız -öyle sanıyorum ki- en gözden ırak romancısı Sa-fiye Erol’du; ben de bilinen, bize ‘dayatılan’ isimler etrafında ezberden yol almışım.

Zeynep Hanım sayesinde yazdım: ‘Romanımıza emeği nice zamanlar gözden ırak kalmış Safiye Erol, özellikle ‘Ülker Fırtınası’ ve ‘Dineyri Papazı’ (1955) adlı eserlerinde, kadın kahramanlarını, doğu ve batı kültürlerinin bir tür sentez kişisi olarak karşımıza çıkarır. Bu, üslûpçu, ruh çözümlemelerini başarıyla dile getirebilmiş, usta işi romanlarda il-ginç olan, Safiye Erol’un kadın kişilerinin -özellikle’ Ülker Fırtınası’nda batıdan edindikleriyle doğuyu yeniden değerlendirmeleri ve tasavvufun yardı-mıyla bir gönül aydınlığına kavuşmalarıdır.’

‘Yarın Yapayalnız’ı yazarken, defterlerde, ‘Diney-ri Papazı’na açılıp gidişler pek çok sayfa. Benim Handan Sarp, ‘Dineyri Papazı’nın Gülbünü’yle de can buldu; Safiye Erol’un eseri ‘Yarın Yapayalnız’a ruh üfledi. Ruh üfleyişin geçmişi var: Kadirbilir Ha-lil Açıkgöz’ün bize kazandırdığı ‘Makaleler’i basım aşamasındayken okuyordum. ‘Yarın Yapayalnız’ı yazmama yol açan derin umarsızlık içindeydim. Birden o cümle: ‘Cansız dediğimiz nesnelerin gönül çekimini duyduklarına inanıyorum, ne çok dene-mişim!’ Yağmurlar arasında, Beyoğlu’nda ıssız bir ‘pub’daydım, yapayalnız, sığındığım bir kadeh kon-yak. Donakaldım. Eşya bana seslendi, eşya bana acıdı…

‘Makaleler’e not düştüm: ‘Ben, edebiyatımızda, Ah-med Hâşim’in nesirleriyle yarışabilecek ikinci bir isim olmaz, olamaz sanmıştım. Safiye Erol’un yazı-larını bilmiyordum.’ Hayatımın yıprak bir dönemin-de Safiye Erol yine elimden tutuyordu… 2009 yılı-nın Ekim ayında, Sinan Bey, Kubbealtı Neşriyâtı’nın ‘Leylâk Mevsimi’ni yayımlayacağını müjdeledi. Ge-riye kalan az sayıdaki hikâye. Dosyayı verdi. O ak-şam, edebiyatımızın talihsizliğini bir kez daha dü-şündüm. Öyle ya, çağdaş edebiyatımızda gönül çiziklerini en çok hissedenlerden Safiye Erol’a yol haritasında biz ne kadar az yer ayırmışız! Yaşasay-dı, yakından tanıyabilseydim, ne kadar çok ister-dim, Safiye Erol’a, ‘Daha çok yazın! Bizim için yazın! Biz, hayat mağlupları için yazın!’ demeyi.

Page 79: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

77BeykozKultur&Sanat

ANISINA BB

Safiye Erol Kimdir?

2 Ocak 1902’de Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde doğdu. Makedonya’dan göç etmiş bir ailenin kızı olan Erol’un ailesi 1906’da İstanbul’a taşındı. İlköğre-nimden sonra önce bir Fransız Mektebi’ne, ardından, önce Haydarpaşa’daki Alman Lisesi’ne, sonra Beyoğlu’ndaki Alman Lisesi’ne devam etti. 1917 yılında Türk-Alman Derneği’nin aracılığı ile eğitimine devam etmek için Almanya’ya gönderildi. 1919’da Lübek’deki özel Falkenplatz Lisesi’ni bitirdi. Üniversitesi’n-de Felsefe ve Edebiyat eğitimi yaptı. 1926’da “Arapça’da Çiçek Adları” isimli tezi ile Şarkiyat doktorasını tamamladı ve felsefe doktoru olarak İstanbul’a döndü.

Yurda dönüşünden sonra “Milli Mecmua” ve “Her Ay” gibi dergilerde kadın so-runlarına ağırlık veren makaleler yayımladı. “Safiye Sami” ismi ile tercümeler yaptı. “Dilara” adını kullanarak öyküler yazdı. Politika ile ilgilendi ve CHP’nin fa-aliyetleri içinde yer aldı. İstanbul Belediyesi’nde meclis üyesi oldu. 1931 yılında Deniz Kuvvetleri’nde çarkçıbaşı olarak görev yapan Nurettin Erol ile evlendi.

1938’de ilk romanı “Kadıköyü’nün Romanı” yayımlandı. Aynı yıl Cumhuriyet’te tefrika edilmeye başlayan “Ülker Fırtınası”, 1944’te roman olarak basıldı. 1941’de Selma Lagerlöf’ten “Portugaliye İmaratoriçesi” ve 1945’te Friedrichde la Motte Fourqué’tan “Su Kızı” isimli tercümeleri yayınlandı. “Ciğerdelen” adlı romanının ilk baskısı 1946’da yapıldı. 1947’de Rıfailik Tarikatı’na bağlandı. Tari-katın şeyhi olan Kenan Rıfaî’nin ölümü üzerine 1951’de onun hakkında üç bö-lümlük bir felsefî inceleme hazırladı. Bu çalışma, “Kenan Rifâî ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık” kitabında yer aldı. 1955’te Tercüman Gazetesi’nde, son romanı olan “Dineyri Papazı” tefrika edildi. Asr-ı Saadet’i anlatan yazıları 1962 yılında Yeni İstanbul Gazetesi’nde yayınlandı. “Çölde Biten Rahmet Ağacı” adıyla kitap haline getirildi. 1 Ekim 1964 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti.

Beyoğlu’ndaki akşama geri dönüyorum. ‘Taraça-daki küçük bahçe’ diye yazmışım, gözümün önün-de, yağmurda ıslanan limon ağaççığı, saksıdaki cılız defne, sarmaşıklar, kızıl ve kehribar rengi yap-raklar, bitkiler. Kimsem kalmamıştı. Safiye Erol’un yazdığı “En fakir bir saksı bile gönlüme rikkat ve muhabbet verir, ister ortadan kesilmiş beyaz sıvalı bir teneke, ister tahta fıçı olsun, saksı değil mi?’ cümlesini okuyordum, hayata dönüyordum.

İstanbul’un -tabii Edirne’nin, Rumeli’nin- en değer-li yazarlarından biri olan Safiye Erol, yaşamı bo-yunca, önde görünmekten bilerek isteyerek uzak durmuş. İster inanın ister inanmayın, yalnızca on-lar meydan okuyabiliyorlar geçen zamana, öylele-ri, soylu edebiyatlarıyla. Safiye Erol onların önde ge lenlerinden. ‘Leylâk Mevsimi’ni okurken, Dosto-yevski çağrışımlı ‘Aleksandra Filipovna’da yine du-rakalıyorum, yine donakalıyorum: ‘Sana teselli çok, yalnız otur, etrâfı dinle, kendini dinle. Dinle ki yaz geçti! Müsterih ol.’

Sanmam; yaz geçmedi. Yaz geçmez. Bunu en çok, eşsiz Safiye Erol’un okurları bilirler.

Page 80: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

78 BeykozKultur&Sanat

Çocuklarımıza yaz atölyeleriyle kendilerini keşif imkanı

Okulların tatil olduğu yaz aylarına girmiş olduğu-muz şu dönemlerde, kimileri yaz tatili planlarını yapadursun, kendini bilmeye ve tanımaya önem veren aileler için çeşitli müze, galeri, sanat mer-kezleri, kursları yaz atölyelerini başlattı bile. Bun-lardan derlediğimiz üçü aşağıda yer alıyor. Ancak siz bu kelimelerle internetten yapacağınız araş-tırmalarla size daha yakın olanları ve daha farklı seçenekler sunanları bulabilirsiniz....

1001 sanat

Atölye sınıflarının oluşabilmesi için en az 5 kişilik kayıt alınması gerekiyor. Kurs toplam 3 ay süre-

cek olup, 1 ve 2 aylık kayıt da alınıyor. Rezervas-yon zorunlu olduğu bildirilen kurslarda sınıflar azami 10 kişi olacak.

Resim: (8-12 Yaş): Haftaiçi grubu salı-perşembe 10.00 - 13.00; haftasonu grubu cumartesi 10.00-13.00.

Drama: (8-12 Yaş): Haftaiçi grubu çarşamba-cuma 10.00 - 13.00; haftasonu grubu cumartesi 11.00-14.00.

Müzik: (7-12 Yaş): Piyano haftaiçi grubu çarşam-ba-cuma 10.00 - 13.00; haftasonu grubu cumar-tesi 15.00 - 18.00. Gitar haftaiçi grubu salı-per-şembe 10.00 - 13.00; gitar haftasonu grubu pazar 15.00 - 18.00.

Akbank Sanat

Çocukları sanatın büyülü dünyasıyla buluşturan Akbank Sanat, Temmuz ayında yine birbirinden eğlenceli ve yaratıcı atölyeye evsahipliği yapıyor. Konusunda uzman eğitmenler eşliğinde gerçek-leştirilecek atölyelerde çocuklar eğlenirken aynı zamanda da öğrenme fırsatı bulacak. Eğitimler kişi başı 10 TL olarak fiyatlandırılmış bulunuyor.

Page 81: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

79BeykozKultur&Sanat

GELİŞİM BB

Sarkis Su İçinde Suluboya Atölyesi (6-12 yaş): Akbank Sanat minikleri eğlenceye ve yetenekle-rini keşfetmeye davet ediyor. Sarkis’in öğrenmesi ve uygulaması kolay suluboya tekniği ile tüm ço-cuklar uzman bir eğitmen gözetiminde su içinde suluboya yapıyor. 4, 11 ve 25 Temmuz Cumartesi 11.30-12.30

Yaratıcı Drama Atölyesi (9-12 yaş): Drama atöl-yesi özgüven, yaratıcılık, hayal etme ve insani yönleri kuvvetlendirici programı ile çocuklara ha-yata çok daha hazır bireyler olma yolunda destek veriyor. Hayatın farklı renklerini erken yaşlarda keşfetmek istiyorsanız, haydi sahneye! 27 Hazi-ran, 4, 11 ve 25 Temmuz cumartesi 13.00-14.30

Oyuncak Heykel Atölyesi (7-14 yaş): Hiç heykelle oynanmaz deme! Yapacağın oyuncak heykelin is-mini şimdiden düşünmeye başla! Minikler için bu-lunmaz bir çalışma ortamı ve sonsuz hayal gücü! 4 Temmuz Cumartesi 15.00-16.30

Mini Mozaik Atölyesi (7-12 yaş): Mini mini par-

çaların yan yana gelmesiyle oluşan mozaik tekniği Akbank Sanat’ta çocukların hayalleriyle renkleniyor. Rengarenk mini boncuklar, çocukların yaratıcılıkları-nı bekliyor. 11 Temmuz Cumartesi 15.00-16.15

Linol Baskı Atölyesi (9-14 yaş): Akbank Sanat Çağ-daş Sanat Atölyesi tarafından düzenlenen eğitim, çocukları linol baskının büyülü dünyasıyla buluşturu-yor. Profesyonel bir özgün baskı resim atölyesinde çalışma imkanı sunan atölye çalışması ile belki de çocuğunuz hayatı boyunca kopamayacağı bir yolcu-luğa adım atacak. 25 Temmuz Cumartesi 15.00-16.30

Sanatın Yapı Taşı Oyun (7-14 yaş): 3-boyutlu sanat yapma deneyimi yaşacakları etkinlikte çocuklar, ek-leyerek yapma/yaratma tekniğini kullanarak hayal güçlerini harekete geçiren, kendilerini geliştiren eğlenceli dakikalar yaşayacaklar. Tüketmeye değil, var olanı yeniden ve başka şekilde üretmeye yö-nelik çalışmada, çocukların yarattıkları eserler daha sonra başka çocuklar tarafından da işlenerek yep-yeni eserlere dönüşüp, yeniden hayat kazanacak. 25 Temmuz Cumartesi 17.00-18.30

Page 82: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

80 BeykozKultur&Sanat

Sakıp Sabancı Müzesi

S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), 29 Haziran’dan itibaren sanata gönül veren çocuklara kapılarını açıyor. Üç ay boyunca resimden müziğe, doğa-dan edebiyata farklı alanlarda düzenlenecek olan eğitimlere katılacak çocuklar, hem yaratıcılığını geliştirme hem de farkındalıklarını arttırma fırsa-tı yakalayacak. Görsel ve işitsel anlamda çocuk-ların gelişimine katkıda bulunacak, resim, müzik, edebiyat ve doğa konularını kapsayan eğitimler, alanında uzman isimler tarafından yönlendirile-cek. 29 Haziran Pazartesi günü Resim Okulu ile başlayacak Yaz Okulu, 28 Ağustos Cuma gününe kadar devam edecek. Yaz Okulu Boyunca Resim Okulu, Botanik Sanatı , Masal Sanatı, Işık Oyunla-rı, Müzede Çocuklar ile Müzik ve Müzede Kamp eğitimleri yer alacak. Eğitici ve eğlenceli eğitim-ler, 2003 ile 2009 yılları arasında doğan tüm ço-cukların katılımına açık olacak. Beşer günlük yaz etkinliklerine katılım bedeli 300 TL.

Resim Okulu: SSM'nin okul döneminde gerçek-leştirdiği Resim Okulu yaz tatilinde de devam edecek. Tekniğe ve malzemeye farklı açıdan ba-karak, denenmemişi denemek, yaratıcılığın sınır-larını zorlamak, ünlü ressamların kendilerine has dünyalarına bir gezintiye çıkmak isteyen resim meraklısı çocuklar, bu eğitime bayılacak. Resim Okulu’nda çocuklara Ressam ve Sanat Eğitimcisi Nihal Türk rehberlik edecek.

Müzede Kamp: Bu çalışmaya katılacak çocuk-lar, SSM'nin yemyeşil bahçesinde çadır kuracak, kampa ait ritüelleri gerçekleştirecek ve takım çalışmalarıyla farklı bir deneyimin içinde aktif rol alacaklar. Temsili kamp ateşi etrafında hikâye-ler dinleyecek, farkındalık oyunları oynayacaklar. Yön bulma, düğüm atma gibi beceriler geliştire-cek, sanat çalışmalarıyla kampı daha renkli hale getirecekler. Kamp deneyimi boyunca çocuklara Doğa eğitmeni Erol Benjamin Scott eşlik edecek.

Botanik Sanatı: Çocuklar, bu çalışmayla SSM'nin

eşsiz bahçesinde bir botanikçi olmayı deneyim-leyecek. Ağacı tanımak, çiçekle arının ilişkisini ta-kip etmek, tohuma yakından bakmak ve bir doğa gözlemcisi olmak isteyen çocukların katılacağı bu atölye çalışmasında çocuklara Doğa Eğitimi Uzmanı Hayri Dağlı eşlik edecek.

Masal Sanatı: Masal sembolleri yoluyla çocukla-rın iletişim becerilerini güçlendirmeyi hedefleyen etkinlikte çocuklar, yaratıcı okuma, yaratıcı yazma ve bedensel farkındalık çalışmalarına katılacak. Ço-cuklar, Kaf Dağı’nın ardındaki hayal diyarı için sanat eserleri yaratacak; dünya masallarının bilindik öğe-lerini, kendi renkli düşleriyle yeniden tasarlayıp mü-zenin en renkli sergisini hazırlayacaklar. Bu çalışma-yı, Pedagog Sibel Şengül ve Akademisyen Eğitimci Suzan Tokgöz yönlendirecek.

Müzede Çocuklar ile Müzik: Çocukların müzikle olan bağlarını güçlendirmek ve çocuklara genel bir müzik kültürü aşılamak üzere düzenlenen bu etkin-lik, klasik batı müziği eğitimini ABD'de tamamlamış olan keman sanatçısı ve akademisyen Dr. Erman Türkili tarafından sunulacak. Çocuklara enstrü-manları, çok sesli müziği ve bestecileri tanıtmayı amaçlayan bu programda bir de mini resital sergi-lenecek. Dr. Türkili tarafından piyano, keman, gitar, arp, flüt ve viyolonsel gibi çok sesli müziğin temel çalgılarının görsel tanıtımı yapılacak.

Fotoğraf Atölyesi; Işık Oyunları: Bu yaz SSM'de ço-cuklar, çimeni, ağacı, gökyüzünü ya da bahçedeki eserleri çizim ve fotoğraf yoluyla değiştirebilecek-leri şaşırtıcı ve heyecan verici bir atölye çalışması-na katılacak. Çizim ve dijital fotoğraf pratikleriyle eğlenceli çalışmalar yapacak çocuklar, ışıkla port-reler yaratmalarını sağlayan Photogram tekniğiyle de tanışacak. Küçük ressamlar, Picasso'nun da vaz-geçilmezlerinden biri olan ışıkla boyama tekniğiyle fotoğraf üretecek ve tüm bunları yaratıcı bir orga-nizasyonda ailelerine sergileyecekler. Işığı yakala-dıkları bu süreçte çocuklara Sanat Eğitimcisi Elvan Ekren ve Medya Art sanatçısı Volkan Kızıltunç yol gösterecek.

Page 83: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

Belediye Meydanı’nda saat: 23:30’da başlayan film gösterimleri ve tarihleri:

Beykoz’da Açıkhava Sinema Günleri 19 Haziran - 11 Temmuz

3 Temmuz Cuma

Niyazi Dört Nala

4 Temmuz Cuma

Üç Yol

10 Temmuz Cuma

Madagaskar

Penguenleri

11 Temmuz Cuma

My Name is Khan(Benim Adım Khan)

İstanbul’un yaz aylarına özgü

nostaljik açıkhava sineması

Beykoz’da yeniden canlanıyor.

Page 84: Kültür&Sanat Dergisi Sayı:11

Beykoz projeyedoymuyor

beykoz.bel.tr

Çubuklu-Kanlıca Sahil Yolu Projesi Başladı