141

Click here to load reader

Pulmoner Tromboemboli

  • Upload
    hetal

  • View
    170

  • Download
    7

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Pulmoner Tromboemboli. Dr.Numan Numanoğlu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı 19.03.2005 , Eskişehir. PULMONER TROMBOEMBOLİ. SİSTEMİK VENLERDEN GELEN TROMBUSLARIN PULMONER VASKÜLER SİSTEMDE OBSTRÜKSİYONLA SONUÇLANMASINA PULMONER TROMBOEMBOLİ DENİR. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner Tromboemboli

Dr.Numan NumanoğluAnkara Üniversitesi Tıp

Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

19.03.2005 , Eskişehir

Page 2: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER TROMBOEMBOLİ

SİSTEMİK VENLERDEN GELENTROMBUSLARIN PULMONER VASKÜLER SİSTEMDE OBSTRÜKSİYONLA

SONUÇLANMASINA

PULMONER TROMBOEMBOLİ

DENİR.

Page 3: Pulmoner Tromboemboli
Page 4: Pulmoner Tromboemboli

Emboliye büyük oranda neden olan

trombüsün yanısıra doku parçaları, tümör hücreleri, hava, parazit, amnion sıvısı  vb. maddeler

seyrek te olsa akciğer damar yatağını tıkar.

Page 5: Pulmoner Tromboemboli

EPİDEMİYOLOJİ

Doğru tanı ve tedavi için göğüs hastalıkları, nükleer tıp, radyoloji, kardiyoloji, hematoloji ve vasküler cerrahi gibi tıp dallarının ortak çabası (multidisipliner yaklaşım) gerekir.

Page 6: Pulmoner Tromboemboli

EPİDEMİYOLOJİ

Bir çalışmada derin ven trombozu olgularında pulmoner sintigrafi yapılmış ve bunların %40’ında klinik belirti vermeyen pulmoner emboli bulunmuştur.

Buna karşılık pulmoner emboli tanısı konulmuş hastalarda yapılan ultrasonografik bir çalışmada olguların %29’unda derin venlerde anormallik bulunmuştur.

Page 7: Pulmoner Tromboemboli

EPİDEMİYOLOJİ

Birçok pulmoner embolili hastada derin ven trombozu gösterilememesinin sebebi oluşan pıhtının kopup gitmesinden

veya ultrasonografinin küçük pıhtıları

göstermemesindendir.

Page 8: Pulmoner Tromboemboli

EPİDEMİYOLOJİ

Otopsilerde , önemli patofizyolojik değişiklikler yapacak PTE sıklığı, genel olarak %7-9 arasında bildirilmektedir.

 Doğal ani ölümlerde PTE sorumluluğu %1.5 olarak bildirilmiştir.

Page 9: Pulmoner Tromboemboli

EPİDEMİYOLOJİ

PTE mortalite hızı tüm yaş gruplarında , erkeklerde kadınlardan daha yüksektir.

Yaşın artmasıyla hızlar artmaktadır. Mortalite siyah ırkta yüzbinde 5.2,

beyaz ırkta yüzbinde 2.3 ve diğer ırklarda yüzbinde 0.9 olarak bildirilmiştir

Page 10: Pulmoner Tromboemboli

EPİDEMİYOLOJİ

Ülkemizde ise PTE mortalitesi Sağlık Bakanlığı verilerine göre yıllık 386 kişidir. Aslında yıllık 3000 civarında olması gerekir.

Page 11: Pulmoner Tromboemboli

PTE insidansı

650 000

> 1saat yaşayanlar

585 000 (%90)

1 saat içerisinde ölenler

65 000 (%10)

Tanı konulamayan

425 000 (%73)

Tanı + Tedavi

160 000 (%27)

Ölenler

135 000 (%32)

Hayatta kalanlar

290 000 (%68)

Ölenler

12 000 (%8)

Hayatta kalanlar

148 000 (%92)

Page 12: Pulmoner Tromboemboli

ETYOLOJİ  VE PREDİSPOZAN FAKTÖRLER

Pulmoner embolinin % 90 dan fazlası alt ekstremitelerin proksimal derin venlerinden kaynaklanır.

Pelvik venalar da önemli bir emboli kaynağıdır.

Daha az oranda da olsa üst ekstremite, boyun ve böbrek venlerinden köken almış pulmoner emboli olgularına da rastlanmaktadır.

Page 13: Pulmoner Tromboemboli

Virchow Triadı 1846

İntravasküler stazUzamış Uzamış immobilizasyon immobilizasyon İleri yaşİleri yaş KKY, MIKKY, MI SVOSVO ObesiteObesiteGebelikGebelik Venöz yetmezlikVenöz yetmezlik ŞokŞok

Vasküler Endotel HasarıCerrahi manipülasyon Cerrahi manipülasyon Santral kateterlerSantral kateterlerTravmaTravmaVaskülitVaskülitMI, miyokardit MI, miyokardit Hipertansiyon Hipertansiyon HiperkolesterolemiHiperkolesterolemiHomosistinüriHomosistinüriSigaraSigara

Koagülasyon BozukluklarıPolisitemiPolisitemiTrombosit anomalileri Orak Trombosit anomalileri Orak hücreli anemi Malignitehücreli anemi Malignite AT III eksikliğiAT III eksikliğiProtein C, protein S eksikliğiProtein C, protein S eksikliği

Page 14: Pulmoner Tromboemboli

Beşbin km ‘den fazla mesafe uçanlarda milyonda 1.5 olgu, 10.000 km’den fazla uçanlarda milyonda 4.8 olgu pulmoner embolidir.

Uçuş mesafesi arttıkça pulmoner emboli riski artmaktadır.

Uçak yolculuğu sırasında hemokonsantrasyona sebep olan dehidratasyon , oksijen basıncının daha az olması , ayaklarda şişme gibi durumlar venöz stazı ortaya çıkarmaktadır.

Page 15: Pulmoner Tromboemboli

Cerrahilerde PTE yatkınlık yapan durumlar

Operasyon öncesi, operasyon sırasında veya postoperatif dönemde immobilizasyon nedeniyle alt ekstremitelerde kan stazının bulunması,

Genel anestezide verilen ajanların koagülasyon faktörü ve inhibitörlerinin dengesini değiştirmesi ve protrombotik durum yaratması,

Lokal doku travması ve damar hasarları sonucu salınan doku faktörlerinin hiperkoagülabl durum yaratmasıdır,

Page 16: Pulmoner Tromboemboli

Diz altı DVT Proksimal DVT Fatal PEYüksek risk %40-80 %10-30 >%1-Genel ve Ürolojik Cerrahi olguları > 40 yaş üstüVe geçirilmiş DVT veya PE öyküsü-Abdominal ya da pelvik ağır tümör Cerrahisi-Alt ekstremiteler için major Ortopedik Cerrahi -Major travma-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Orta dercede risk %10-40 %1-10 %0.1-1-Genel Cerrahi olguları >40 yaş operasyonSüresi >30 dakika, <40 oral kontraseptif kullananlar-Beyin Cerrahisi olguları

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Düşük Risk-<40 yaş altı ek risk faktörleri olmayan Kompliksyonsuz ve >40 yaş küçük Cerrahi uygulanan olgular(30 dakika altı) <%10 <%1 <%0.1

Page 17: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner embolide klinik olasılık hesaplaması: Walles skalası:

- Pulmoner emboli yüksek olasılık 3 puan- DVT bulguları 3 puan- Önceden DVT veya PTE 1.5 puan- Kalp hızı>100/dk 1.5 puan- Son 4 haftada immobilizasyon veya cerrahi 1.5 puan- Önceki 6 ayda kanser tedavisi veya palyatif tedavi 1 puan- Hemoptizi 1 puan

 Klinik olasılık- Düşük 0-1 puan- Orta 2-6 puan- Yüksek > 7 puan- Olası değil < 4 puan- Olası > 4 puan

Page 18: Pulmoner Tromboemboli

Geneva grubu- Son günlerde cerrahi 3 puan- Önceden DVT veya PTE 2 puan

- PaO2 mmHg< 48.7 4 puan48.7-59.9 3 puan60-71.2 2 puan71.3-82.4 1 puan

- Nabız > 100/dk 1 puan- Atelektazi 1 puan- Hemi diafragma yüksekliği 1 puanKlinik olasılık- Düşük 0-4 puan- Orta 5-8 puan- Yüksek > 9 puan

Page 19: Pulmoner Tromboemboli

Trombüsün Akciğerlerdeki Doğal Seyri ve Etkileri:

Venöz dolaşımdan gelen tromboembolilerin %65’i her iki akciğerde, %25’i sağ akciğere , %10’uda sol akciğere dağılır.

Alt loblardaki dağılım üst loblardan 4 kat daha fazladır.

Pıhtıların çoğu büyük ve orta çaplı arterlere takılır.

Ancak %35’i daha küçük arterlere yerleşir.

Page 20: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER EMBOLİNİN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

Pulmoner embolinin fizyolojik ve klinik

etkileri 2 ana faktöre bağlıdır.1)Oblitere olan pulmoner vasküler

yatağın boyutu, 2)Hastanın önceki kardiyopulmoner

durumu,

Page 21: Pulmoner Tromboemboli

Sağlıklı kişilerde küçük bir alanda oluşan PTE’nin hemodinamik ve klinik belirtileri saptanamaz veya minimal saptanırken, kardiopulmoner hastalığı olan kişilerde küçük bir emboli ile bile pulmoner hipertansiyon ve akut kor pulmonale tablosu oluşabilmektedir.

Page 22: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER EMBOLİNİN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

RESPİRATUAR Dakika ventilasyonda artışa neden olan

takipne; (ölü boşluk ve alveoler ventilasyonda artış olur.)

İntrapulmoner refleksler ( gerilim, irritan ve jukstakapiller) ventilasyonun refleks stimulusunda rol oynar.

Terminal pulmoner arterlerin emboliyle tıkanması terminal bronşiyollerin daralmasıyla sonuçlanır.

Page 23: Pulmoner Tromboemboli

Etkilenen akciğer bölgesinde; hipokapni ve alveoler sürfaktan kaybı sonucu atelektazi gelişir.

Sürfaktan kaybı perfüzyonun durmasından 3-4 saat sonra başlar, 12-15. saatte en şiddetli hale gelir.

24-48 saat sonra aşikar atelektazi oluşur.

Page 24: Pulmoner Tromboemboli

PATOGENEZ

Pulmoner embolide görülen hipokseminin birkaç sebebi vardır: Atelektaziler ve bunun neden olduğu

sağdan sola şant ve ventilasyon perfüzyon dengesizliği.

Page 25: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER EMBOLİNİN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

DOLAŞIMSAL Bazı faktörler embolinin hemodinamik

sonuçlarını değiştirir. Önceden kardiyopulmoner sistemi normal

olanlarda küçük ve az sayıdaki emboli problem oluşturmaz.

Ana pulmoner arterlere yerleşen veya çok sayıdaki küçük emboliler ; sistemik hipotansiyon, pulmoner hipertansiyon ve kardiyak outputta azalma oluşturur.

Page 26: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner arterler oldukça esnektir ve ancak vasküler alanın %50’sinden fazlası tıkandığında pulmoner hipertansiyon gelişebilir.

Trombüsteki trombositlerden salınan serotonin ve tromboksan vazokonstriksiyon yaparak pulmoner hipertansiyona katkıda bulunur.

Page 27: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner arter hidrostatik basınç artışına bağlı lokalize pulmoner ödem gelişebilir.

Artmış ve genişlemiş bronkopulmoner anostomozlar yoluyla bronşial arterlerden Hemoraji olmaktadır.

Page 28: Pulmoner Tromboemboli

Emboli sahasında pulmoner arter yolu ile oksijenlenme durmasına rağmen bronşial arter ve hava yolları ile devam edeceğinden PTE’li olguların ancak %10’unda pulmoner infarktüs oluşur.

Sol kalp yetmezliği, kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi kardiopulmoner hastalığı olanlarda infarktüs oranı %30’lara çıkmaktadır.

Page 29: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner arter dalları içerisindeki trombüs organizma tarafından; kan basıncı etkisi ile mekanik olarak parçalanır.

Trombüs; 1.-2. günden başlayıp , 10-14. günde büyük oranda tamamlanan fibrinolizis ve organizasyon ile iyileşir.

Page 30: Pulmoner Tromboemboli

Atelektazi ve ödemli alanlarda tam iyileşme, infarktüslü alanlarda küçük sekel (plate atelektazi, destrükte alan) kalması söz konusudur.

Page 31: Pulmoner Tromboemboli

PTE’de Klinik Bulgular

Semptomlar;• Dispne,• Senkop,• Plöretik ağrı,• Hemoptizi,• Öksürük,• Palpitasyon,• Wheeezing,• Angina benzeri ağrı,• Korku, endişe,• Terleme,

Page 32: Pulmoner Tromboemboli

PTE’de Klinik Bulgular

Fizik Bulgular;• Takipne(>20/dk),• İnspirium sonu raller,• Taşikardi (>100/dakika),• 3. ve 4. kalp sesi,• P2 sesinde şiddetlenme,• Ateş, • Bilinç değişiklikleri,• Wheezing,• Plevral frotman, • Siyanoz,• Hipotansiyon, • Şok,

Page 33: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER EMBOLİNİN KLİNİK GÖRÜNÜMLERİ

AKUT MASİF TIKANMA AKUT PULMONER İNFARKTÜS İNFARKTÜSSÜZ PULMONER

EMBOLİ MULTIPLE PULMONER EMBOLİ

Page 34: Pulmoner Tromboemboli

AKUT MASİF TIKANMA %5-10 sıklıktadır. Klinik tablo şok ve sistemik

hipotansiyon nedeniyle vital organların perfüzyonlarının bozulması temelindedir.

Hastalar soluk, halsiz, apatik, terli ve oligüriktir. Bilinç bozukluğu değişik derecelerde gözlenir. Takipne ve takikardi sıktır.

Page 35: Pulmoner Tromboemboli

AKUT MASİF TIKANMA(2) Pulmoner Hipertansiyon gelişmesi sonucu

pulmoner arter akut olarak dilate olur. Sternum solunda II.İCA’da pulmoner odakta

atım, Pulmoner kapak kapanma sesi şiddetlenir ve

S2 çift duyulabilir. Sağ ventrikül yetmezliği eklenirse S3 gallo

ritmi ve triküspit yetmezliği üfürümü duyulabilir.

Sağ kalb yetmezliğinin diğer periferik bulguları ortaya çıkabilir.

Page 36: Pulmoner Tromboemboli

AKUT PULMONER İNFARKTÜS %10 olguda görülür. Akut plöral ağrı, dispne, sürtünme

sesi, plöral sıvı birikimi ve hemoptiziyle kendini gösterir.

Plöritik ağrı keskin ve kostalara lokalizedir. Ağrı nedeniyle ilgili hemitoraksın solunuma katılımı azalır.

Page 37: Pulmoner Tromboemboli

İNFARKTÜSSÜZ PULMONER EMBOLİ En sık görülen ve

değerlendirilmesi en zor olan klinik tablodur. (Açıklanamayan takipne, dispne ve takikardi)

Anksiyete, substernal baskı hissi, uykuda devam eden takipne ve takikardi önemli bulgulardır.

Page 38: Pulmoner Tromboemboli

İNFARKTÜSSÜZ PULMONER EMBOLİ(2) Fizik muayenede takipne ve takikardi

dışında bulgu olmayabilir, şüpheli plöritik ağrı ve raller olabilir.

Akciğer grafisinde tanısal bulgu olmamakla beraber; 1)Tek veya çift taraflı diafragma yüksekliği 2) Lineer atelektazi (Fleischner bulgusu) 3) avasküler bölge (Westermark bulgusu) tanıya yardımcı olabilir.

Sintigrafi ve nadiren anjiyografi ile tanı doğrulanır.

Page 39: Pulmoner Tromboemboli

MULTIPLE PULMONER EMBOLİ Tekrarlayan sistemik venöz

tromboz ve pulmoner emboli atakları aylar-yıllar içinde ortaya çıkan pulmoner HT, Kor pulmonale ve kalb yetmezliği

Hastalığa kronik mikrotromboembolik hastalık adı verilmektedir.

Page 40: Pulmoner Tromboemboli

Rutin laboratuvar incelemeleri

Tanıda fazla önemi yoktur. Kanda beyaz küre sayısı normal ya da hafif yüksektir.

Daha önceleri PTE tanısında değeri olduğu düşünülen bir üçlünün (serum laktik dehidrogenaz ve bilirübin konsantrasyonunda artma ve normal transaminaz  konsantrasyonu) günümüzde klinik öneminin olmadığı anlaşılmıştır.

Page 41: Pulmoner Tromboemboli

Plazma D- dimer ölçümü

Venöz tromboembolizm fibrin yıkımına yol açtığından plazmada bir fibrin yıkım ürünü olan D-dimer tayini (Elisa) ümit vericidir.

Aktif PTE’ li olgularda D-dimer değerleri nadiren normal sınırlardadır.

ELISA ile serum düzeyi <500 ng/ml ise VTE yi %95-99 ekarte eder.

Cerrahi, travma, renal patoloji, SLE de yüksek bulunur.

Page 42: Pulmoner Tromboemboli

Arter kan gazları

Pulmoner embolism V / Q uyumsuzluğu ve hiperventilasyonla karakterize olduğundan hipoksemi, hipokapni, respiratuvar alkaloz ve alveolo-arteriyel oksijen gradientinde artma beklenen bulgulardır.

Page 43: Pulmoner Tromboemboli

Elektrokardiografi (EKG)

PTE tanısında EKG bulguları çok yardımcı değildir.Genellikle sinüs taşikardisi ve non spesifik ST- T değişiklikleri saptanabilir. Massif PTE’ ye bağlı olarak; p pulmonale, sağ aks deviasyonu, sağ dal bloğu ve S1 Q3 

T3 gibi sağ kalp yüklenme bulguları görülebilir.

PTE olgularında EKG, akut myokard infarktüsü ve akut perikardit gibi hastalıkların ayırıcı tanısında da yararlıdır.

Page 44: Pulmoner Tromboemboli
Page 45: Pulmoner Tromboemboli

Akciğer grafisi

Olguların önemli bir bölümünde erken dönemde direkt akciğer grafisi normal olabilir.

Grafideki normal bulgular emboli ön tanısından uzaklaştırmamalıdır.

Page 46: Pulmoner Tromboemboli

Akciğer grafisi bulgularının sıklıkları;

atelektazi veya parenkimal anormallik (%68) plevral sıvı (%48) plevral tabanlı yoğunluk (Hampton’s hump)

(%35) diafragma yükselmesi (%24) azalmış pulmoner damarlanma(%21) santral pulmoner damarlarda genişleme(%15) kalp boyutlarında büyüme (%12) bölgesel oligemi (Westermark’s sign) (%7) pulmoner ödem (%4)

Page 47: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner tromboembolide posteroanterior akciğer grafisi•Diyafragma yüksekliği•Sıvı birikimi•Hiler dolgunluk•Konsolidasyon

Page 48: Pulmoner Tromboemboli

Direkt grafide diyafragma yüksekliği ve bant atelektazi bulgusu

Page 49: Pulmoner Tromboemboli

Direkt grafide diyafragma yüksekliği, hiler dolgunluk ve sinüs kapalılığı izleniyor.

Page 50: Pulmoner Tromboemboli

Diyafragma yüksekliği ve sağda sinüs de kama şeklinde konsolidasyon

Page 51: Pulmoner Tromboemboli

Radyonüklid inceleme

Perfüzyon (Q)  ve Ventilasyon (V)  sintigrafileri.

Perfüzyon için Tc-99m ile işaretli makroaggregat albümin,

Ventilasyon için xenon-133 kullanılır.

Page 52: Pulmoner Tromboemboli

Değerlendirmede göz önüne  alınan kriterler ;

Perfüzyondaki defektlerin büyüklüğü ve lokalizasyonu

Bu defektli bölgelerde ventilasyonun durumu

Bu sintigrafi  bulgularının  direkt akciğer grafisi ile  karşılaştırılması.

Page 53: Pulmoner Tromboemboli

Bu kriterlere göre ; Q sintigrafisi normalse ; pratik anlamda

hastada PTE yoktur. Q sintigrafisi anormal, V sintigrafisi  bu

bölgelerde normalse ;  V / Q uyumsuzluğu vardır. V / Q uyumsuzluğu = PTE olasılığı yüksektir

Q sintigrafisi anormal, V sintigrafisi de bu bölgelerde anormal ise ; V / Q uyumu sözkonusudur.  V /Q uyumu = PTE olasılığı düşüktür

Page 54: Pulmoner Tromboemboli

V/Q sintigrafisi (NORMAL)

Page 55: Pulmoner Tromboemboli

Akciğerin Sağ üst 1/3 ve sol alt 2/3 bölümlerinde perfüzyon defekti izleniyor. Normal ventilasyon altta görünmektedir.

Page 56: Pulmoner Tromboemboli

LPO da infarkta işaret eden üçgen şeklinde perfüzyon defekti

Page 57: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner anjiografi

Bu yöntem, kesin sonuç veren güvenilir bir yöntemdir (gold standard).

PTE’ den kuşkulanılan bir olguda; Kardiovasküler kollaps veya hipotansiyon varsa Diğer tanı yöntemleri ile kesin tanı

sağlanamamış ise yapılmalıdır. Kontrast maddeye allerjisi olanlarda, ciddi

pulmoner hipertansiyon, böbrek yetmezliği ve akut myokard infarktüsü durumlarında yapılmamalıdır.

Page 58: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER ANJİYOGRAFİ

Pulmoner emboliyi değerlendirmede en

güvenilir yöntemdir.“Dolma defekti” ve “

radyopakt akımın aniden kesilmesi “ en önemli

anjiyografik bulgulardır..

Page 59: Pulmoner Tromboemboli

DERİN VEN TROMBOZU TANISI

Öykü, fizik muayene Impedance Pletismografi (IPG) I-125 Fibrinojen – uptake Doppler ultrasonografi Real - time B - Mode compression ultrasonografi Renkli Doppler (Duplex Scanning) MRI Kontrast Venografi

Page 60: Pulmoner Tromboemboli

Ekokardiografi (EKO)

Pulmoner damar yatağında cidi boyutta tıkanmanın söz konusu olduğu ve klinikte kendisini sistemik hipotansiyon ve diğer şok bulguları ile gösteren massif PTE’ li olguların tanısında EKO (özellikle de transözofageal yoldan yapılanı) çok yararlı bilgiler sağlamaktadır.

Page 61: Pulmoner Tromboemboli

EKO’ da sağ ventrikül

dilatasyonu ve hipokinezisi, septum deviasyonu,

pulmoner arter genişlemesi ve triküspid regürjitasyonu gibi PTE ile

uyumlu bulgular saptanabilir.

Page 62: Pulmoner Tromboemboli

Spiral bilgisayarlı tomografi (BT)

Helikal ya da volumetrik BT de denen bu inceleme, konvansiyonel BT’ ye göre daha hızlı ve daha az kompleks yapıda olduğundan uygulanım kolaylığı vardır.

Page 63: Pulmoner Tromboemboli

Spiral bilgisayarlı tomografi (BT)

Bu teknikle ana pulmoner arterlerden segmental arterlere kadar intravasküler bir pıhtı belirlenebilir. 

Ancak subsegmental ve daha periferik bölümde yerleşen küçük pıhtıları güvenilir bir şekilde görüntüleyemez.

Page 64: Pulmoner Tromboemboli

Normal CT Angiogram

Page 65: Pulmoner Tromboemboli

Normal CT anjiyografi

Page 66: Pulmoner Tromboemboli

Her iki tarafta inen pulmoner arterlerde emboli, sağda sıvı

Page 67: Pulmoner Tromboemboli

Sağda emboli, infarktüs ve sıvı

Page 68: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner infarktüsde tabanı plevraya dayalı üçgen şeklinde gölge izlenimi

Page 69: Pulmoner Tromboemboli

Ana pulmoner arterin içinde trombusun CT anjiyo ile görünümü

İnen pulmoner arterde trombus görünümü

Page 70: Pulmoner Tromboemboli

CT anjiyografide ana pulmoner arterde trombus

CT anjiyografide inen pulmoner arterde trombus görünümü

Page 71: Pulmoner Tromboemboli

Pulmoner damarlarda ani kesilme belirtisi

Tromboembolektomi sonrası

CT Anjiyografi

Page 72: Pulmoner Tromboemboli

Manyetik rezonans görüntüleme (MR)

MR, pulmoner arterdeki pıhtıları gösteren noninvaziv bir yöntemdir.

BT ile karşılaştırıldığında MR incelemesinde iyotlu kontrast maddeye gerek yoktur.

Pulmoner vasküler yapıyı görüntülemede kullanılan MR, aynı zamanda pelvik venaların ve derin bacak venalarının incelenmesinde de kullanılabilir.

Page 73: Pulmoner Tromboemboli

Manyetik rezonans görüntüleme (MR)

PTE’ de MR’ ın duyarlılığı pıhtının yerleşimi ve büyüklüğüne göre değişir.

Segmental ve daha büyük yerleşimli pıhtıların saptanmasında daha değerlidir.

Böbrek yetmezlikli ve kontrast allerjili olgularda Gadolinium kontrast maddesi kullanılarak pulmoner anjio yapılabilir.

Page 74: Pulmoner Tromboemboli

AYIRICI TANI

Postoperatif atelektazi, pnomoni, myokard infarktüsü, dissekan aorta anevrizması ve pnomotoraks embolizmi taklit edebilir.

Embolizme sekonder gelişen infarktüs, bir kollajen vasküler hastalığa bağlı akut plöritisle veya tüberküloz gibi bir infeksiyon hastalığı ile karıştırılabilir.

Page 75: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER EMBOLİDE CT ANJİO KULLANILARAK TANI ALGORİTMASI

 Klinik olasılık düşükse D-dimer ELISA negatifse emboli ekarte edilirKlinik olasılık düşükse D-dimer ELISA pozitifse CT anjiografi yapılırKlinik olasılık orta ise D-Dimer ELISA negatifse olgu bazında

değerlendirilirKlinik olasılık orta ise D-Dimer ELISA pozitifse CT anjiografi yapılırKlinik olasılık yüksekse CT anjiografi yapılırCT anjio negatifse D-Dimer ELISA ve venöz ultrasonda negatifse

PTE ekarte edilir.CT anjio pozitifse D-Dimer ELISA ve venöz ultrason pozitifse PTE

tanısı konur. Venöz ultrason negatifse Arteriografi yapılır.

Page 76: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER EMBOLİDE TEDAVİYE BAŞLAMA ALGORİTMASI  

Ani gelişen dispne, takipne ve plöritik göğüs ağrısı↓

pulmoner emboliden şüphelenilmelidir↓

D-dimer normal klinik şüphe yoksa araştırma kesilir↓

D-dimer yüksekse V/Q sc istenir↓

V/Q sc yüksek olasılık ise tedavi başlanır↓

V/Q sc normal ve klinik şüphe yoksa araştırma kesilir↓

V/Q sc orta veya düşük olasılık, D-dimer normal, klinik şüphe yoksa araştırma kesilir↓

V/Q sc orta veya düşük olasılık, D-dimer yüksek ise, alt ekstremite doppler USG, EKO, spiral Bt, pulmoner anjiografi yapılır.

↓Alt ekstremitede DVT saptanırsa tedaviye başlanır

Page 77: Pulmoner Tromboemboli

TEDAVİ

PTE’ de tedavi iki ana başlık altında incelenebilir.

1) Medikal Tedavi 2) Cerrahi tedavi

Page 78: Pulmoner Tromboemboli

I – MEDİKAL TEDAVİ

A ) ANTİKOAGULAN TEDAVİ Standart (Unfractioned-UFH)

Heparin                Düşük Molekül Ağırlıklı (DMAH)

Heparin Oral Antikoagulanlar

Page 79: Pulmoner Tromboemboli

PULMONER EMBOLİDE TEDAVİ ALGORİTMASI 

Pulmoner Emboli  

Antikoagülan tedaviye kesin kontrendikasyon    

Evet Hayır  

Vena kava filtresi Stabil Unstabil  

DMAH Heparin veya DMAH i takiben Trombolitik ajanlar

    

Ciddi hemorajiVena kava filtresi

   

Acenocoumarol INR 2.0 to 3.0 veya DMAH

Page 80: Pulmoner Tromboemboli

Klinik bulgular ve ilk inceleme sonuçlarıyla PTE’ den özellikle de orta ya da yüksek olasılıklı PTE ‘den kuşkulanıldığında, tanının kesinleşmesi için yapılacak inceleme sonuçlarını beklemeden antikoagulan tedaviye başlanmalıdır.

İncelemeler sonucunda PTE tanısından uzaklaşılırsa bu tedavi sonlandırılabilir.

Page 81: Pulmoner Tromboemboli

Standard ( Unfractioned-UFH) Heparin

Elli yılı aşkın süredir kullanımda olan UFH, antitrombin-III’ ün aktif kısmına bağlanarak başta trombin olmak üzere faktör II a, faktör X a gibi pıhtılaşmayı sağlayan proteazları inaktive eder.

Subkutan yolla da verilebilen heparin daha çok intravenöz olarak devamlı infüzyon veya intermittan şeklinde verilmektedir.

Page 82: Pulmoner Tromboemboli

Standard ( Unfractioned-UFH) Heparin

Ancak intermittant verildiğinde günlük total doz gereksinimi arttığı gibi kanama  komplikasyonu daha fazla görülmektedir.

Hematom gelişme riski nedeniyle intramüsküler uygulamadan kaçınılmalıdır.

Page 83: Pulmoner Tromboemboli

Standard ( Unfractioned-UFH) Heparin

Heparin başlangıç dozu olarak 5 000 - 10 000 U ( 80 U/kg) intravenöz bolus tarzında verildikten sonra 1000-1250 U/saat (18 U/kg/saat) olacak şekilde sürekli infüzyon başlanır.

Doz ayarlaması aktive parsiyel tromboplastin zamanına ( aPTT ) göre yapılır.

Page 84: Pulmoner Tromboemboli

Standard ( Unfractioned-UFH) Heparin

Tedavi öncesi (kontrol) ve bolustan 4-6 saaat sonra  aPTT  incelemesi yapılır.

Kontrol değerine (45 - 75 sn) göre 1.5 - 2.5 misline ulaşması sağlanmalıdır.

Heparin tedavisine 5-7 gün devam edilmesi yeterlidir.

Page 85: Pulmoner Tromboemboli

UFH komlikasyonları Trombositopeni

Erken benign reverzibl Geç ciddi IgG aracılıklı immün tip

(%0.0-2.8) Kanama ( Major %0.5-3, Fatal %0.08) Kötüleşme hissi, anjionörotik ödem,

şok

Page 86: Pulmoner Tromboemboli

UFH ve Yan Etkiler;

Deride ürtiker, eritematöz papül ve plaklar, immün reaksiyonla deri nekrozu

Hipersensitivite reaksiyonları Konjonktivit, rinit, bronş astması Siyanoz, takipne, taşikardi,

hipertansiyon, ateş, titreme Osteoporoz

Page 87: Pulmoner Tromboemboli

Düşük Molekül Ağırlıklı (DMAH) Heparin

Molekül ağırlıkları 1000 ile 10000 arasındadır

DMAH’lerin standard heparine (UFH) göre  yarı ömürleri daha uzundur. Enoxaparin Dalteparin Nadroparin Tinzaparin Clivarin

Page 88: Pulmoner Tromboemboli

Düşük Molekül Ağırlıklı (DMAH) Heparin

Antikoagulan etkilerini ATIII’e bağlanarak ve Faktör Xa inhibisyonu yaparak gösterirler.

Böbrek yoluyla atılan ve plasentadan geçmeyen DMAH’ler, UFH gibi gebelerde derin ven trombozu ya da PTE tedavisinde kullanılırlar.

Cilt altı ve günde bir veya iki kez uygulama kolaylığı vardır.

Page 89: Pulmoner Tromboemboli

Düşük Molekül Ağırlıklı (DMAH) Heparin

Massif olmayan  PTE tedavisinde DMAH’in en az UFH kadar etkin olduğu yapılan birçok çalışma ile ortaya konmuştur.

Massif  PTE tedavisinde  DMAH’lerin kullanımı söz konusu değildir.

Page 90: Pulmoner Tromboemboli

Düşük Molekül Ağırlıklı (DMAH) Heparin

DMAH, hastanede kalış süresini kısaltır, yaşam kalitesini arttırır.

Tedavi başlamadan önce ve tedavinin 5. günü yapılan trombosit sayımının dışında laboratuvar monitorizasyonuna gerek yoktur.

Eğer tedavi sürdürülecekse 2-3 günde bir trombosit sayımı yeterlidir.

Page 91: Pulmoner Tromboemboli

Düşük Molekül Ağırlıklı (DMAH) Heparin

Kanama riski daha düşük (UFH: % 10, DMAH : %3) olan DMAH’lerin uzun süre kullanımda osteoporoz riski UFH’ ya göre çok daha azdır.

Yine UFH ile karşılaştırıldığında trombositopeniye (HIT) daha az neden olmaktadır.

Page 92: Pulmoner Tromboemboli

YENİ İLAÇLARPentasakkarit:

Yeni bir ilaçtır. Fondaparinux. Faktör Xa ‘nın selektif bir inhibitörüdür. Çok yakında rutin kullanıma girecek. Yarılanma ömrü 14 saattir. İdrarla atılır. Maksimum plazma konsantrasyonuna

1-3 saatte ulaşır. İV veya subkutan uygulanabilir.

Page 93: Pulmoner Tromboemboli

Ximelagatran:

Aktif formu melagatran’dır. Direk trombin inhibitörüdür. Maksimum plazma seviyesine 1.3-

2 saatte ulaşır. Yarılanma ömrü 3 saattir. %80’i

böbrekle atılır. %10 olguda KC enzimleri yükselir.

Page 94: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Oral yolla alınan ve barsaktan iyi emilerek karaciğerde metabolize olan Warfarin ve türevleri idrarla vucuttan atılır.

Karaciğerde K vitaminine bağlı pıhtılaşma faktörünün ( faktör II, VII, IX ve X ) sentezini inhibe ederek  ve protein C ve S gibi antikoagulan proteinlerin karboksilasyonunu sınırlayarak etki gösterir.

Page 95: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Heparin tedavisinin 1.ya da 2. günü Warfarin de ( 5mg/gün) verilmeye başlanır.

En az 5 - 7 gün birlikte uygulanır.

Page 96: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Warfarinde doz ayarlaması yine protrombin zamanı’na (PT) ve INR’ ye ( International normalized ratio -Uluslararası normalize edilmiş oran ) göre yapılır.

INR=Kişi PTZ/Toplum PTZ (Türkiye 1.0) Bu oranın 2.0 -3.0 düzeyinde tutulması

gerekir. Ardarda iki gün INR değeri bu terapötik

aralığa eriştiğinde heparin kesilerek warfarinle tedaviye devam edilir.

Page 97: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Monitorizasyon, INR değeri  tedavi aralığında olana kadar günlük yapılır.

Ondan sonra ilk iki hafta süresince haftada iki-üç kez ya da INR stabil ise daha az sayıda bakılabilir.

Uzun süreli tedavide ise bu kontrol aralığı dört haftaya kadar çıkabilir.

Page 98: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Heparin tedavisinden sonra Warfarin yerine  antikoagulasyona  cilt altı DMAH ile devam edilmesini savunan görüşler de vardır.

Ancak uzun süreli bu tedavinin, warfarin türevi oral antikoagulanlarla yapılmasının ucuz ve kolay olması gibi avantajları unutulmamalıdır.

Page 99: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Warfarin idame tedavisi süreleri; Hastada ilk tromboemboli atağı, risk

faktörü yok ise tedavi süresi 3-6 aydır. Hastada tekrarlayan ataklar ve risk

faktörleri varsa tedavi süresi 12 ay veya ömür boyu

Page 100: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Oral antikoagulanların en önemli komplikasyonu kanama’ dır.

INR değeri 3.0’ın üzerine çıktığında kanama riski de artar.

Kanama halinde ya ilaç kesilir ya da taze donmuş plazma verilir.

Kanama ciddi ise  oral veya parenteral K vitamini (1-2 mg) verilebilir.

Page 101: Pulmoner Tromboemboli

Oral Antikoagulanlar

Deri nekrozu, oral antikoagulanların bir diğer önemli komplikasyonudur.

Tedavinin ilk haftasında oluşur. Protein C ve S eksikliğinde ve

malignite sözkonusu olduğunda ortaya çıkar.

Page 102: Pulmoner Tromboemboli

Warfarinde ilaç etkileşimi, risk oluşturan durumlar ve kontrendikasyonlar

                    İlaç Etkileşimi Risk Oluşturan Durumlar Kontrendikasyonlar

Etkisini arttıranlar Etkisini azaltanlar 65 yaş üzerinde olmak Uyumsuz hastalar

Klorpromazin K vitamini Geçirilmiş inme ya da Gİ kanama Belirgin karaciğer hastalığı

Kloral hidrat Barbituratlar Böbrek ya da karaciğer yetmezliği SSS ve göz operasyonu

Geniş spektrumlu antibiyotikler Rifampin Eş zamanlı antiplatelet tedaviler Gebelik

Allopurinol Kolestramin    

Simetidin Oral kontraseptifler    

Trisiklik antidepresanlar Tiazidler    

Disulfram Sukralfat    

Laksatifler Kortikosteroidler    

Yüksek doz salisilatlar Nafsilin    

Tiroksin      

Klofibrat      

Flukonazol      

İzoniazid      

Metronidazol      

Page 103: Pulmoner Tromboemboli

B)   TROMBOLİTİK TEDAVİ

Trombolitik tedavinin uygulandığı akut massif embolizm, çok ani gelişen ve antemortem tanısı çoğunlukla konamayan bir durumdur.

Bu olguların % 11'i  ilk bir saat, % 43 - 80' i  ilk 2 saat  ve % 85 ' i  ilk 6 saat içinde ölürler.

Page 104: Pulmoner Tromboemboli

Varolan pıhtının bu tedavi ile hızla erimesi sonucu erken dönemde  pulmoner kan akımındaki tıkanma hızla ortadan kalkar, akciğer kanlanması yeniden sağlanır, pulmoner arter basıncı düşer ve kardiyojenik şok önlenmiş olur .

Geç dönemde ise kronik pulmoner hipertansiyonun önü alındığı için  yaşam kalitesi yükselir.

Page 105: Pulmoner Tromboemboli

Massif  Embolizmde Tedavi

Massif embolizmde oksijen, intübasyon veya mekanik ventilasyon ve  vazoaktif  ilaçlarla tedavinin yanısıra pıhtının indirekt ya da direkt olarak ortadan kaldırılmasına yönelik antikogulan ya da trombolitik ilaçlarla  başarı elde edilemezse kateter embolektomisi ya da cerrahi embolektomi gibi yöntemler uygulanmaktadır.

Page 106: Pulmoner Tromboemboli

Massif  Embolizmde Tedavi

Massif embolizmin tedavisinde kullanılan trombolitik ilaçlar ; streptokinaz (SK), ürokinaz (UK) ve doku plazminojen aktivatörü (rt-PA) dır.

Bunlar ülkemizde de kulanılan ilaçlardır. Bunların dışında Amerika Birleşik

Devletleri’ nde  Reteplaz, Saruplaz ve Stafilokinaz gibi henüz FDA onayı almamış ilaçlar vardır.

Page 107: Pulmoner Tromboemboli

Massif  Embolizmde Tedavi

Trombolitik ilaçlar, plazma protein plazminojenini direkt ya da indirekt yolla plazmine çevirirler.

Plazmin hızla fibrini yıkarak pıhtı lizisini sağlar.

Plazmin ayrıca fibrinojen , faktör V ve faktör VIII’ e bağlanarak sistemik olarak hipokoagulasyona yol açar.

Fibrin ve fibrinojenin proteolizisi ile  fibrin/fibrinojen yıkım ürünlerinin plazma düzeyi artar.

Page 108: Pulmoner Tromboemboli

Massif PTE’de trombolitik tedavi

İlaç* Elde edilme şekli Plazma yarılanma süresi (dk)

Yükleme dozu İnfüzyon dozu Önerilen tedavi süresi

SK C grubu b hemolitik streptokok 18 – 25 250.000 IU,30 dk

100.000 IU /saat 24 saat

UK İnsan idrarı,insan embriyonu,böbrek hücre kültürü

13 – 20 4.400 IU,10 dk

4.400 IU/kg / saat 12 saat

rt-PA Rekombinan DNA teknolojisi 2 – 6 Gerekmiyor 50 mg /saat 2 saat

* Tüm ilaçlar periferik intravenöz yolla verilirler.SK: streptokinaz, UK: urokinaz, rt-PA: doku plazminogen aktivatörü

Page 109: Pulmoner Tromboemboli

Trombolitik Tedavi İçin En Uygun Zaman

İdeal olanı hasta massif emboli tanısı aldıktan ve trombolitik tedavi endikasyonu konduktan hemen sonra uygulanmalıdır.

Çünkü süre uzadıkça tedavinin etkinliği de azalmaktadır.

Trombolitikler semptomların başlangıcından sonraki 7- 14 güne kadar verilebilir.

Bu geçen süre trombüsün yaşı diye tanımlanmaktadır.

 

Page 110: Pulmoner Tromboemboli

Trombolitik Tedavi Kontrendikasyonları

Trombolitik tedavinin en önemli komplikasyonu kanama olduğundan tedaviye başlamadan önce kanama riskini arttıran faktörleri göz önüne almak gerekir.

Page 111: Pulmoner Tromboemboli

Trombolitik Tedavi Kontrendikasyonları

Kanama diyatezi yönünden ayrıntılı bir öykü alınmalı, gastrointestinal ve intrakraniyal anormalliklerin olup olmadığı araştırılmalıdır.

Başlangıç testleri olarak; hemoglobin, hematokrit, trombosit sayısı ve kan grubu tayini yapılmalıdır.

Page 112: Pulmoner Tromboemboli

Trombolitik Tedavi İçin Rölatif Kontrendikasyonlar

İki ay içinde geçirilmiş serebrovasküler olay,intraspinal veya intrakraniyal kanama / cerrahi

Aktif intrakraniyal hastalık (anevrizma, vasküler malformasyon, malignite)

Altı ay içinde geçirilmiş majör kanama Kontrol altına alınamamış hipertansiyon

( sistolik >200 mmHg, diastolik >110 mmHg)

Kanama diyatezi (kronik renal veya hepatik hastalık)

Page 113: Pulmoner Tromboemboli

Trombolitik Tedavi İçin Rölatif Kontendikasyonlar

On gün içinde majör cerrahi, kompresse edilemeyen organ ponksiyonu, organ biyopsisi, cerrahi doğum

Yakında geçirilmiş majör veya minör travma (kardiyopulmoner resüsitasyon dahil)

İnfektif endokardit Gebelik Hemorajik retinopati Perikardit Anevrizma

Page 114: Pulmoner Tromboemboli

Trombolitik Tedavi Komplikasyonları

Daha önce de belirtildiği gibi en korkulan komplikasyon kanamadır.

Kanama ya damara giriş yerinden ya da spontan bir şekilde gastrointestinal sistem, retroperitoneal  veya inrakraniyal bölgeden kaynaklanabilir.

Bu nedenle trombolitik tedavi yapılması olası hastalarda özellikle damar ponksiyonu ve kateterizasyon gerektiren pulmoner anjiyografi yerine sintigrafik incelemeler (Ventilasyon / Perfüzyon) tercih edilmelidir.

Page 115: Pulmoner Tromboemboli

II - CERRAHİ TEDAVİ

Pulmoner embolektomi endikasyonu nadiren konmaktadır.

Çünki massif emboli tedavisinde etkin trombolitik ajanlar vardır. 

Page 116: Pulmoner Tromboemboli

II - CERRAHİ TEDAVİ

Ancak bir saatlik vazopressor ajanlarla  ve trombolitik tedaviye rağmen hemodinamik stabilite sağlanamayan (sistolik kan basıncının 90 mm Hg’den, PaO2 nin 60 mmHg den düşük olması ve idrar atılımının 20 ml / saat’ den az olması - Sasahara kriterleri )  PTE’li olgularda pulmoner embolektomiye başvurulabilir.

Ancak mortalitesi  % 30 - 44 gibi yüksek orandadır.

Page 117: Pulmoner Tromboemboli

Günümüzde pulmoner arter yatağının oldukça distal bülümlerindeki pıhtıyı çeşitli kateterler kullanarak mekanik olarak  dağıtan ya da parçalayan girişimsel radyolojik teknikler de vardır.

Bu işlem, lokal trombolitik tedavi ile kombine edildiğinde pıhtı rezolüsyonu daha da kolaylaşır.

Pıhtının çıkarılmasına yönelik transvenöz kateter embolektomisi gibi teknikler de geliştirilmiştir.

Page 118: Pulmoner Tromboemboli

ANTİKOAGULASYON

Fatal PTE riskini % 75 düşürür,

Tekrarlayıcı PTE riskini % 25 ten % 2 ye düşürür,

Uygun antikoagulasyona rağmen hastaların % 33

ünde ikinci PE gelişebilir !!

Page 119: Pulmoner Tromboemboli

Antikoagulasyona dirençli tekrarlayan embolilerde, emboli nüksünü tolere edemeyecek kadar massif embolizmi olan olgularda ve antikoagulasyonun kontrendike olduğu veya tedavi kesmeyi gerektirecek durumlarda  vena cava inferior’a cerrahi yolla veya invaziv radyolojik yöntemler kullanılarak filtre takılmaktadır.

Page 120: Pulmoner Tromboemboli

Son geliştirilen filtrelerde ( Greenfield filtresi gibi ) tıkanma riski  çok az olduğu gibi pulmoner embolizm riski de % 1.9 - 2.4 gibi düşük oranlardadır.

Bazı hastalarda bu filtreler antikoagulan veya trombolitik tedaviyle birlikte uygulanmaktadır.

Page 121: Pulmoner Tromboemboli
Page 122: Pulmoner Tromboemboli
Page 123: Pulmoner Tromboemboli

TrapEase Filtre

Page 124: Pulmoner Tromboemboli
Page 125: Pulmoner Tromboemboli

Tromboembolide Profilaktik Yaklaşım

İntravasküler stazUzamış immobilizasyon Uzamış immobilizasyon İleri yaşİleri yaş KKY, MIKKY, MI SVOSVO Obesite, gebelikObesite, gebelik Venöz yetmezlikVenöz yetmezlik ŞokŞok

Vasküler Endotel hasarı

Cerrahi manipülasyon Cerrahi manipülasyon Santral kateterlerSantral kateterlerTravma (lokal)Travma (lokal)VaskülitVaskülitMI, miyokardit MI, miyokardit Hipertansiyon Hipertansiyon HiperkolesterolemiHiperkolesterolemiHemosistinemiHemosistinemiSigaraSigara

Koagülasyon Bozuklukları

PolisitemiPolisitemiTrombosit anomalileri Orak Trombosit anomalileri Orak hücreli anemi Malignitehücreli anemi Malignite AT III eksikliği AT III eksikliği Protein C, protein S eksikliğiProtein C, protein S eksikliği

Primer profilaksiDVT henüz oluşmadan

Sekonder profilaksiDVT erken dönemde

saptanmasıile başlanır

Page 126: Pulmoner Tromboemboli

Korunma yöntemleri

İntravasküler staz

Vasküler Endotel Hasarı Koagülasyon Bozuklukları

İntravasküler stazı azaltan Erken mobilizasyon

Yatak ayak ucunun yükseltilmesiBasınç kademeli çorap giyilmesi

Aralıklı Pnömotik Kompresyon Tekniği

Page 127: Pulmoner Tromboemboli

Profilaktik yöntemler

,,,,,,,

İntravasküler staz

Vasküler Endotel hasarı Koagülasyon Bozuklukları

ANTİAGREGAN İLAÇLARAspirin, Dipiridamol, Dextran 70

ANTİKOAGÜLAN İLAÇLAR

Page 128: Pulmoner Tromboemboli

Mol Ağ Anti-Xa:AntiIIa

aktivitesi

Proflaktik Doz Uygulama

UFH 12 000

15 000

1:1 5 000 U 12 saat ara ile

Enoxaparin 4200 3.8:1 30 mg SC 12 saat ara ile

Dalteparin 5000 2,4 :1 2500 U SC 8 saat ara ile

Ardeparin 6 000 1.9:1 50 U/kg SC 12 saat ara ile

Nadroparin 4500 3.6:1 40 U /kg 8 saat ara ile

LMWH ve UFH profilaktik kullanımları

Page 129: Pulmoner Tromboemboli

Cerrahi hastalarına öneriler: Düşük risk grubu

Genellikle bu gruba hastanın erken ayağa kaldırılması dışında tedavi önerilmez.

Uygun hastalarda kademeli basınçlı çoraplar kullanılabilir.

Page 130: Pulmoner Tromboemboli

Cerrahi hastalarına öneriler: Orta risk grubu;

Batın, toraks veya jinekolojik cerrahi hastalar

Subkutan düşük doz standart heparin yada

Subkutan düşük molekül ağırlıklı heparin

Seçili olgularda ilacın yanında kademeli basınç çorapları kullanılabilir.

Page 131: Pulmoner Tromboemboli

Cerrahi hastalarına öneriler: Orta risk grubu;

İntrakranial yada spinal cerrahi gibi kanama riski yüksek olanlarda, hasta tamamen hareketli oluncaya kadar intermittan pnomatik bacak kompresyonu uygulanır.

Birlikte kademeli basınçlı elastik çoraplarda kullanılabilir.

Page 132: Pulmoner Tromboemboli

Çok Yüksek Risk Grubu

DVT

%

Proksimal DVT%

PE

%

Fatal PE

%

Büyük cerrahi + > 40 yaş + VTE hikayesi,

Kanser, Hiperkoagülopati

Kalça ve Diz artroplastisi, Major travmalar

Spinal kord travması

%40 - 80 %10 - 20

%4 - 10

%0.2 - 5

Cerrahi uygulanan hastalarda ÇOK YÜKSEK RİSK GRUBU

Uygulanacak profilaksi yöntemiDüşük Doz Heparin ( 12 saat ara ile )Oral antikoagülanlarDüşük Molekül Ağırlıklı Heparin( 12 saat ara ile )Basınç Seviyeli ÇoraplarAralıklı Pnömotik Kompresyon

Chest 2001:119:1- 80

Page 133: Pulmoner Tromboemboli

Cerrahi hastalarına öneriler:Yüksek risk grubu;

Genel cerrahi hastaları Düşük doz standart heparin:

Girişimden önce başlanıp girişimden sonra devam edilir.

DMAH Bunlara ameliyat sırasında intermittan

pnomatik bacak kompresyonu eklenir Oral antikoagülanlar

Page 134: Pulmoner Tromboemboli

Cerrahi hastalarına öneriler: Yüksek risk grubu;

Kalça protezi ameliyatı DMAH Düşük doz standart heparin: Doza

bağlı kanama olabilir Subkutan düşük doz standart heparin Oral antikoagülanlar

Page 135: Pulmoner Tromboemboli

Cerrahi hastalarına öneriler:

Diş protezi ameliyatı DMAH İntermittan pnomatik bacak kompresyonu

Kalça kırıkları Oral antikoagülanlar DMAH İntermittan pnomatik bacak kompresyonu

Page 136: Pulmoner Tromboemboli

Travma DMAH Oral antgikogülanlar. Kalça kırığıda

varsa kullanılabilir. İntermittan pnomatik bacak

kompresyonu Oral antikoagülan kullanılamayan

durumlarda vena kava filtresi

Page 137: Pulmoner Tromboemboli

Akut omurilik travmaları

Omurilik sonrası oluşmuş paralizide en etkili proflaksi DMAH dir.

İntermittan pnomatik bacak kompresyonu eklenmesi yarar sağlar.

Page 138: Pulmoner Tromboemboli

İntrakranial nöroşirurji: İntermittan pnomatik bacak

kompresyonu: Elastik çoraplar ek yarar sağlar.

Düşük doz standart heparin:

Page 139: Pulmoner Tromboemboli

Hamilelerde proflaksi: En güvenilir olan plasentayı

geçmeyen standart heparindir. DMAH de güvenle kullanılabilir. Kumadin kullanılmaz. Anomali

yapar.

Page 140: Pulmoner Tromboemboli

PROGNOZ

PTE’ de ani ölümlerin en önemli nedeni  tanı konamaması veya etkin bir tedavinin hızla uygulanamamasıdır.

Mortalite, tanı konulamayan, tekrarlayan trombozise predispozisyon yaratan temelde bazı hastalıkların bulunduğu olgularda ve ileri yaşlarda sıktır.

Page 141: Pulmoner Tromboemboli

PROGNOZ

Massif embolide pıhtı (lar) ya yer değişimi, fragmantasyon ve fibrinolizis ile ortadan kalkar ya da büzüşüp organize olur.

Bu durumda kardiak debi düzelir,pulmoner arter basıncı düşer ve sağ ventrikül basıncı normale döner. Pulmoner hemodinami, 2 - 8 haftada orijinal durumuna döner.