Upload
others
View
24
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
İçerik
A. Ölçme ve Değerlendirmede Temel Kavramlar
B. Ölçme Aracının Niteliği
C. Ölçme Araç ve Yöntemleri
D. Ölçmede Hata ve Türleri
E. Ölçme Sonuçlarının Düzenlenmesi
F. Ölçme Sonucunu Değerlendirme
A. Ölçme ve Değerlendirmede
Temel Kavramlar
1. Ölçme
2. Ölçmede sıfır
3. Birim
4. Ölçek ve ölçek türleri
A. Adlandırma-sınıflandırma ölçekleri
B. Sıralama ölçekleri
C. Eşit aralıklı ölçekler
D. Eşit oranlı ölçekler
5. Ölçeklerin birbirine dönüştürülmesi
Ölçme nedir?
Ölçme: “Bir niteliğin (özelliğin) gözlenip gözlem sonuçlarının sayı ve sembollerle ifade edilmesidir”.
Ölçme işleminin aşamaları:
Ölçülecek özellikler tanımlanır: Masanın boyu, Ayşe’nin zekası, Öğrencilerin derse karşı tutumu
Ölçülecek niteliğe uygun araç seçimi ya da hazırlanması: Cetvel, zeka testi, tutum ölçeği.
Ölçülecek nitelik ve aracın eşleştirilerek, sayı ya da başka bir sembolle ifade edilmesi: Masanın boyu 85 cm. Ayşe’nin IQ’sü 95 puandır. Veli sınavdan 60 puan aldı.
Ölçme Kuralı: Ölçülen özellik ile sayıların eşleşme yollarıdır. Ölçülen özelliğin hangi miktarına ne kadar değerin verileceğinin belirlenmesidir. Yapılan bir sınavda her sorunun 3 puan olması bir ölçme kuralıdır. Her soru 10 puan değerindedir. Bu sınavdan alınabilecek en yüksek not 100 dür. İlk soru 20, diğer sorular 5 puan değerindedir.
Ölçme kaça ayrılır?
Doğrudan ölçme: Ölçülmek istenen özellik, başka bir özelliğe ihtiyaç duyulmadan gözlenerek ölçülüyorsa böyledir. Ör: Masanın boyu, öğrencilerin boy uzunluğu, iki şehir arasındaki mesafe, bir kitabın sayfa sayısı, sınıftaki öğrenci sayısı.
Dolaylı ölçme: Ölçülmek istenen özellik, başka bir özellikle ilişkilendirilerek yapılır. Ölçmeye konu olan özelliklerin doğrudan gözlenememesi ancak, kendileri ile ilgili olduğu bilinen başka özellikler aracılığı ile ölçülmesidir. Ör: Sürücü adaylarının direksiyon bilgi seviyeleri, bir dersteki bilgi düzeylerinin, ilgi ve yeteneklerinin, derse karşı tutumlarının ölçülmesi, sıcaklığın ölçülmesi.
Türetilmiş ölçme: Ölçülmek istenen özellik, bir araç yardımıyla ölçülemez, başka ölçme işlemlerine ihtiyaç duyulur. Ör: Üçgenin alanı, nüfus yoğunluğu, kişi başına düşen gelir.
Ölçmede sıfır nedir?
Doğal (gerçek, mutlak) sıfır
Ölçmede sıfır (0) ikiye ayrılır.
Sıfır, yokluk manasına gelir. Ölçülen özelliğin gerçekten
olmadığını belirtir. Mutlak sıfırı günlük hayatta
kullandığımız sıfır, gerçek sıfır olarak düşünebiliriz.
Sınıftaki öğrencilerin mevcudunu saydığımızda, bir
masanın boyunu ölçtüğümüzde kullanılan sıfır mutlaktır.
Cebimde sıfır lira var. ( Hiç para olmadığını ifade eder. )
Sıfır kalemim var. ( Hiç kalemi olmadığını ifade eder. )
NOT: Mutlak sıfıra sahip bir özellik asla negatif değer
alamaz. ( Bir insanın -3 tane kalemi olamaz. )
Ölçmede sıfır nedir?
Bağıl Sıfır (Göreceli, İzafi, Keyfi,
Tanımlanmış)
Bağıl (göreli, tanımlanmış) sıfır: Yokluk manasına gelmez. Bir öğrencinin sınavdan sıfır alması, hava sıcaklığının 0 derece ölçülmesi, dağların deniz seviyesindeki yüksekliği. Ölçülen özelliğin gerçekten yokluğunu belirtmeyen sıfırdır. Yani özelliğin belli bir miktarına sıfır denilmiştir.
Hava sıcaklığı 0 C dediğimiz zaman hava da sıcaklık olmadığını ifade etmeyiz. Aslında havanın bir sıcaklığı vardır fakat o sıcaklık 0 olarak kabul edilmiştir.
Takvimlerin başlangıç noktaları da bağıl sıfırdır. Miladi takvim Hz İsa’ nın doğumunu sıfır kabul etmiştir. Buna karşılık hicri takvimde hicret olayını sıfır kabul etmiştir.
Rakım ifade edilirken deniz seviyesi 0 kabul edilmiştir.
Sınavlardan alınan 0 larında bağıl sıfır olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir kişinin matematikten 0 alması hiç matematik bilmediğini, Türkçeden 0 alması hiç Türkçe bilmediğini göstermez.
NOT : Mutlak sıfırda asla negatif değerler alınamazken bağıl sıfırda negatif değer alınabilir.
Ölçmede birim nedir?
Birim: Bir ölçme aracını oluşturan en küçük parça, o ölçme aracının birimi olarak kabul edilir. Herhangi bir ölçme işlemi sayı ya da sembollerin yanında bir birimle ifade edilir ve böylelikle anlaşılır olur. Ör: Veli sınavdan 60 puan aldı,10 metre sonra sağa dönmelisin. ( Burada saymayı esas alan çokluk ,Ölçme aracının en küçük parçası metredir.), Sınıfta 20 öğrenci var. ( Burada birim öğrencidir. ), Hava sıcaklığı 20 ˚C dir. ( Birim ˚C )
Birimler; “doğal” ve “tanımlanmış” olarak ikiye ayrılır. Doğal olanlar: Ör. Sınıftaki öğrenci sayısındaki birim “bir öğrenci”, adım, karış, defter sayısı. Tanımlanmış olanlar: Ör. Uzunluk, ağırlık, öğrenci başarısı, zeka, metrekare, g/cm3.
Doğal birimlerde değişkenin hangi miktarına ne değer verileceği belli değildir.( Herkesin adımı farklı değerdedir.)
Tanımlanmış birimlerde ise değişkenin hangi miktarına ne değer verileceği uzmanlar tarafından belirlenmiştir.( Metre denince herkes aynı miktarı anlar. )
Tanımlanmış birimler doğal birimlerin yetersiz olmasından dolayı ortaya konmuştur ve doğal birimlerden daha güvenilir sonuçlar verirler.
Birimlerin Özellikleri
1- Eşitlik: Ölçme aracının birim aralıklarının eşit olması, değişmemesidir. Örneğin, Metre birimini düşünelim. Dünyanın neresinde bu birimi kullanırsak kullanalım 1 metre denince herkes aynı miktarı anlayacaktır. Yani metre birimi eşitlik özelliğine sahiptir. Ancak adım biriminde bunu söylemek mümkün değildir. Çünkü herkesin adımı farklı uzunluktadır yani eşitlik özelliğine sahip değildir.
2- Genellik : Kullanılan birimin yaygın olması ve herkes tarafından anlam ifade etmesidir. Örneğin, Metre ve kilogram birimleri dünyanın her yerinde kullanılan ve anlam ifade eden birimlerdir. Yani genellik özelliğine sahiptirler. Ancak bazı birimler sadece belli bölgelerde kullanılmaktadırlar. Kara mili birimi Amerika’ da oldukça yaygınken bizim ülkemizde yaygın ve anlaşılır değildir. 2 kara mili denildiğinde birçok insan hangi miktardan bahsedildiğini anlayamaz yani bu birim genel değildir. Santigrat derece genel bir birim olmasına rağmen Fahrenheit birimi genel değildir.
3- Kullanışlılık : Ölçülecek niteliğe uygun birim seçmektir. Örneğin, Bir kuyumcuyu düşünelim çok değerli madenlerle çalıştığı için 1 gramın hatta miligramın bile önemi büyüktür. Bu yüzden kuyumcu ölçümlerini hassas teraziler ile yapar ve gram birimini kullanılır. Kuyumcu eğer ton birimini kullanmış olsaydı kullanışlılık ilkesine aykırı hareket etmiş olurdu. Aynı mantıkla düşünecek olursak eğer bir kömür satıcısının da gram birimini kullanması bu özelliğe aykırı olurdu.
Ölçek ve ölçek türleri
Adlandırma-sınıflandırma ölçekleri (Nominal Scale)
Sıralama ölçekleri (Ordinal Scale)
Eşit aralıklı ölçekler (Interval Scale)
Eşit oranlı ölçekler (Ratio Scale )
Adlandırma-sınıflandırma
ölçekleri
Belli bir gruba ait olup olmamayı gösteren ölçüler veren ölçeklere sınıflama ölçekleri denir. Bu ölçekte nesnelere verilen sayıların sayısal anlamları yoktur, onlar miktar belirtmezler.
İnsanların cinsiyet (kadın-erkek), medeni hal (evli-bekar-boşanmış),göz rengi (mavi-yeşil-ela) ten rengi gibi kategorilere ayrılması, illere kod numarası verilmesi ve her ile ait arabaların aynı numara ile belirtilmesi sınıflamaya iyi bir örnektir.
Sınıflama ölçekleri eğitimde pek kullanılmaz. En kaba ölçeklerdir. Kategorize etmeye yararlar.
Belli bir başlangıç noktaları yoktur.
Mod ve yüzdelik dışındaki istatistikler hesaplanamaz. Ölçme sonuçları üzerinde matematiksel işlemler yapılamaz.
Simetriklik ve geçişlilik özelliklerine sahiptir.
Sıralama ölçekleri
Sadece sıra bildiren ölçüler verebilen ölçeklere sıralama ölçekleri denir. Bu ölçekte nesneler, bir özelliğe en az sahip olandan en çok sahip olana ya da en çok sahip olandan en az sahip olana doğru sıralanır ve her bir sıraya bir sayı verilir.
Bir gruptaki boy sırası, bir koşuda alınan dereceler, bir sınıftaki başarı sırası, elementlerin sertliklerine göre sıralanması bu türdendir.
Eğitimdeki ölçmelerde elde edilen ölçme sonuçlarının pek çoğu sıralama ölçeğindedir.
Başlangıç noktası vardır fakat sabit değildir, değişebilir.
Ölçülen özelliklerin birbirine göre üstünlükleri bellidir fakat bu üstünlüklerin miktarı belli değildir.
Yüzdelikler ve medyan hesaplanabilir. Ölçme sonuçları üzerinde matematiksel işlemler yapılamaz.
Asimetriklik ve geçişlilik özelliği vardır. Asimetriklik: A>B ise B>A değildir.
Eşit aralıklı ölçekler
Eşit aralıklı ölçeklerde göreceli bir başlangıç noktası ve tanımlanmış, değişmez (tüm ölçek boyunca eşittir) bir birim vardır.
Eşit aralıklı ölçeklerdeki sıfır, o noktada ölçülen özelliğin gerçekten hiç bulunmadığı anlamına gelmez yani yokluk ifade etmez. Bu tür ölçeklerdeki sıfır noktası, sayısallaştırmayı kolaylaştıran bir başlangıç noktasıdır, doğal ya da mutlak sıfır noktası değildir.
Eşit birimlere sahip ve tanımlanmış sıfır noktasına sahip olan ölçek türüdür.
Birimler arasındaki mesafe eşittir.
Bağıl sıfıra sahiptir.
Tüm istatistiksel işlemler yapılabilir.
Ölçme sonuçlarında toplama ve çıkarma işlemi yapılır fakat çarpma ve bölme işlemi yapılamaz. ( Bu ölçek türünde elde edilen 40 puan 20 puanın 2 katıdır denemez. )
Bu ölçek türünde elde edilen değerler negatif olabilir.
ÖRNEK: Celcius termometresi ile sıcaklık ölçümü, Sınavlar, Zaman ölçümü ( Saat 23:30 ), Takvimler, Öğrencinin zeka puanı, Rakım, İlgi - tutum puanları, Standart puanlar ( Z ve T )
Eşit oranlı ölçekler
Eşit birimlere sahip ve gerçek sıfır noktasına sahip olan ölçek türüdür.
Birimler arası mesafe eşittir.
Bu ölçek türünde gerçek sıfır olduğundan dolayı 50 sayısı 25 sayısının iki katıdır denilebilir.
Çarpma ve bölme dahil tüm matematiksel ve istatistiksel işlemler yapılabilir.
En nitelikli, en güvenilir ölçek türüdür.
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri, saat gibi ölçme araçları bu tür ölçek esasına uygun olarak geliştirilmiştir.
ÖRNEK: Bir masanın uzunluğu, Okuldaki öğrenci sayısı, Cisimlerin hacimleri, Ses şiddeti, Bir işi yaparken geçen süre
ÖlçekSağladığı
Temel İşlemlerÖrnekler
Kullanılabilecek Bazı
İstatistiksel Teknikler
Sınıflama
Benzerliğin ya
da denkliğin
belirlenmesi
İllere kod numarası verme,
futbolculara numara verme
Öğrencilere numara verme
Frekansların sayısı, tepe
değer (mod)
Sıralama
Daha az ya da
daha çok
oluşun
belirlenmesi
Öğrencileri boy sırasına
koyma
Madenleri sertliklerine ve
özgül ağırlıklarına göre
sıralama
Ortanca (medyan)
Yüzdelikle Sıra farkları
korelasyon katsayısı
Eşit
Aralıklı
Araların
eşitliğinin ve
farkların
belirlenmesi
Sıcaklık ölçüleri Takvimler
Başarı testlerindeki standart
puanları
Ortalama
Standart - kayma Pearson
momentleri çarpımı
korelasyon katsayısı
Eşit Oranlı
Oranların
eşitliğinin
belirlenmesi
Uzunluk ölçme araçları
Ağırlık ölçüleri
Varyasyon katsayısı
Logaritmik dönüşümler ve
her türlü istatistiksel
işlemler
Ölçeklerin birbirine
dönüştürülmesi
Ölçekler en çok bilgi verenden en az bilgi verene doğru
dönüştürülebilir. Yani her dönüştürmede bir takım bilgi
kaybedilir.
Eşit oranlı ölçeklerin gerçek sıfır noktası kaydırılır ve
bağıl sıfıra dönüştürülürse eşit aralıklı ölçekler, bu
ölçeklerin sıfır noktası ve birimlerin eşitliği kaybedilirse
sıralama ölçeği, sıralama ölçeklerinin de azlık çokluk
ilişkisi kaybedilirse sınıflama ölçeği elde edilir.
NOT: Ölçekler çok bilgi verenden az bilgi verene doğru
dönüştürülür, bunun tek istisnası ham puanların standart
puanlara dönüştürülmesidir. Burada sıralama ölçeğinden
eşit aralıklı ölçeğe dönüşüm söz konusu olur.
B. Ölçme Aracının Niteliği
1. Geçerlik
2. Güvenirlik
3. Nesnellik
4. Duyarlık
5. Örnekleyicilik
6. Kullanışlılık
Geçerlilik
Ölçme aracının ölçmeyi amaçladığı özelliği, başka bir özellikle karıştırmadan, doğru olarak ölçebilme derecesidir. Başka bir ifadeyle, ölçme aracının kullanılış amacına hizmet etmesidir. Testlerin; Kapsam, Yordama, Yapı, Görünüş, bakımlarından geçerli olmaları beklenir. Testlerin geçerliliği istatistiksel olarak da saptanabilir. Ancak, öğretmenlerin bu tür hesaplamalar yapması beklenmez. Bu nedenle, bir testin geçerliliğini artırmak için öğretmenlere şunlar önerilebilir:
Puanlama yaparken duygularınızı kontrol ederek, yanlı olmamaya özen gösteriniz.
Olumsuzlukları ortaya çıkmadan önlemenin kolaylığını, ortaya çıktıktan sonra da telafi etmenin zorluğunu düşünerek; sorunun niteliği ve sınav ortamı bakımlarından adayın yardım almasına fırsat vermeyiniz.
Soracağınız her sorunun, sınavın hedef davranışlarından en az bir tanesi ile ilişkili olmasını sağlayınız.
Adayı gözlemlerken sınav öncesi işlevsel bir plan hazırlayınız.
Her adaya farklı soru biçimlerinde sorularınızı sorunuz.
Adaylara sınavdan önce dikkat etmesi gereken yerleri söylemeyiniz.
Güvenilirlik
Ölçme aracının, aynı özelliği ölçmek için her uygulandığında
yaklaşık aynı sayısal sonucu vermesidir. Kısaca, ölçmeler
arasındaki tutarlılıktır. Ölçmenin hatalardan arınmış olması
güvenilirliği artırır. Bir testin güvenilirliğini anlamak için;
Testin iki eşdeğer formunun aynı gruba aynı zamanda
uygulanması ile elde edilecek dağılımların korelasyonunu
bulma,
Aynı testin aynı gruba değişik zamanlarda iki defa uygulanışı ile
elde edilecek sonuçların korelasyonunu bulma,
Bir testi aynı gruba bir kere uyguladıktan sonra, eşdeğer iki
kısma ayırarak, ayrılan kısımlara ait puan dağılımlarının
korelasyonunu bulma amacıyla istatistiksel hesaplamalar
yapılabilmektedir.
Güvenilirlik
Öğretmenlerden uyguladıkları sınavların sonuçlarına dayalı güvenilirlik hesaplamaları yapmaları pek beklenen bir durum değildir. Bu nedenle öğretmenlere güvenilirliği artırmak için şunlar önerilebilir:
Sınav esnasında olabildiğince fazla sayıda ve değişik türde davranışları ölçen sorular sorunuz.
Adayları yeterince tanıyınız. Soruları onların düzeylerini dikkate alarak hazırlayınız.
Sınav süresini zayıf adayları da göz önüne alarak belirleyiniz.
Adaylara kısa, öz, açık ve anlaşılır sorular sormaya özen gösteriniz.
Puanlamada nesnel olabilmek için mutlaka daha önceden kendinizi aday yerine koyarak puanlama hazırlayınız.
Sınava başlamadan önce adaya sınav hakkında bilgi vb. konuları açıklayınız.
Nesnellik
Bir testi kim, ne zaman, nerede, hangi koşullar altında
puanlarsa puanlasın sonuç değişmez ise test nesneldir.
Cevap anahtarı kullanmak, optik okuyuculardan
yararlanmak, kağıtları iki defa okumak, farklı kişilerin
puanlaması gibi uygulamalar nesnelliği artırmaktadır.
Duyarlık
Sorular, ölçülecek davranışlara sahip olanlarla olmayanları ayıracak nitelikte olmalıdır. Sorular, bilen aday ile bilmeyeni, az bilen ile yanlış öğrenmiş olanı ayırabilmelidir. Bunun için soruların;
%10’u çok zor,
%20’si zor,
%40’ı orta güçlükte,
%20’si kolay,
%10’u çok kolay,
olacak şekilde hazırlanabilir. Bu yapıda bir sınav hazırlamak için soruların önceden uygulanmış ve güçlük derecesinin hesaplanmış olması gerekir.
Örnekleyicilik
Sınav, dersin konularını ve hedef davranışlarını
örneklemelidir. Farklı konulardaki soru sayısı arttıkça,
yoklanan davranışlar çeşitlendikçe sınavın örnekleyiciliği
artar.
Kullanışlılık
Hazırlanması, çoğaltılması, uygulanması, puanlanması, yorumlanması için
harcanan emek, zaman ve para bakımlarından ekonomik olan sınav
kullanışlıdır.
C. Ölçme Araç ve Yöntemleri
1. Yazılı sınavlar
2. Sözlü sınavlar
3. Bütünleştirmeli ve kısa cevaplı sorular
4. Çoktan seçmeli testler
5. Doğru-yanlış testler
6. Eşleştirmeli maddelerden oluşan testler
7. Kompozisyon sorular
8. Ödev ve projeler
Yazılı sınavlar
Yazılı olarak verilen birkaç sorunun yine yazılı olarak cevaplandırılması istenilen sınavlara yazılı yoklamalar adı verilmektedir.
Yazılı Yoklamaların Özellikleri:
1) Cevaplar, aday tarafından düşünülüp yazılmak durumundadır,
2) Soru ve cevaplar yazılıdır,
3) Cevaplama zamanı uzundur,
4) Aday istediği cevabı verebilir (yoruma açık),
5) Kısmi puan verilebilir,
6) Puanlaması daha çok sübjektiftir,
7) Puanlaması güç ve uzun zaman alır,
8) İleri düzey davranışlarının ölçülmesine uygundur,
9) Şans başarısı yoktur.
Yazılı sınavlar
Yazılı Yoklama Sorusu Yazımında Dikkat Edilecek
Noktalar
1) Anlaşılır olmalı
2) Cevaplar sınırlandırılmalı (Genel sorular yerine
özel sorular),
3) Uzun cevaplı ve az soru yerine kısa cevaplı ve çok
soru sorulmalı,
4) Kitaptan olduğu gibi yazılmamalı,
5) Sorular birbirinden bağımsız cevaplandırılmalı,
6) Fırsat olursa denenmeli.
Yazılı sınavlar
Yazılı yoklamaların puanlanması:
a) Genel izlenimle puanlama: Bu yöntemde bir öğrenciye
ait cevap kâğıdı baştan sona kadar okunduktan sonra
edinilen genel izlenime göre bir puan takdir edilir.
Özellikle kompozisyon kâğıtlarının puanlanmasında
kullanılan bu yöntemle elde edilen puanların güvenirliği
düşüktür.
b) Sınıflama ile puanlama
c) Sıralama ile puanlama
d) Anahtarla puanlama
Yazılı sınavlar
Puanlama Hatalarını Önlemede Alınabilecek Bazı Önlemler:
a) Puanlama sırasında iyi bir kâğıttan sonra okunan orta düzeydeki bir kâğıt, olduğundan daha az iyi; kötü bir kâğıttan sonra okunan bir kâğıt da daha iyi görünebilir. Buna hareleme etkisi adı verilir. Bu etki, bir öğrencinin cevap kâğıdındaki cevapların tamamının okunması yerine, bütün öğrencilerin birinci, daha sonra ikinci, üçüncü, … sorularına ait cevapların okunması suretiyle azaltılabilir.
b) Değerlendiricinin, kâğıdın kime ait olduğunu bilmesi sübjektifliğe neden olabilir. Bu durum, puanlamanın güvenirliğini düşürür. Bu bakımdan, puanlama sırasında, cevap kâğıtlarında öğrencilerin adlarının yazılı olduğu kısım kapatılması uygun olur.
c) Bütünleme sınavı gibi bir komisyon tarafından yapılan sınavlarda ve katılan öğrenci sayısının fazla olduğu sınavlarda, cevap kâğıtları jüri üyeleri veya farklı değerlendiriciler tarafından paylaşılarak okunmamalıdır. Cevap kâğıtları bütün değerlendiriciler tarafından ayrı ayrı puanlanmalı, daha sonra bu puanların toplamları veya aritmetik ortalamaları öğrenciye verilecek puan olarak saptanmalıdır.
Yazılı sınavlar
Yazılı yoklama türleri
Dersin amacına, öğrenci grubuna ve öğrencilerin ders
içindeki etkinliklerine göre yazılı yoklamanın değişik
türleri kullanılabilir.
a) Tercihli sınavlar
b) Sorusuz sınavlar
c) Ad çekme
d) Açık kitap sınavları
Sözlü Sınavlar
Sözlü sınavlar, soruların ve cevapların sözlü olarak verildiği sınavlar olarak tanımlanmaktadır. Sözel iletişim becerilerinin ölçülmesinde kullanılabilen tek ölçme yöntemidir.
Cevaplar sözlüdür, Sınav bireyseldir, Soru sayısı azdır,
Her adaya farklı sorular olacağından ağırlıkları eşit olmayabilir,
Cevaplama iyice düşünülmeden yapılır, Puanlaması genel izlenime göre yapılır,
Adayın bireysel özelliği cevaplama davranışını etkiler,
Puanlamaya adayın konuşması, giyimi gibi nedenler karışabilir. (Bu nedenle puanlama daha çok sübjektiftir).
Sözlü Sınavların Yazılmasında: Anlaşılır ve açık yazılmasına,
Sorular sınavdan önce hazırlanmasına,
Puanlama anahtarı önceden hazırlanmasına,
Cevaplama anında uyulması gereken davranışlar önceden bildirilmesine dikkat edilmelidir.
Kısa Cevaplı Testler
Adayın bir rakam, bir kelime ya da en çok bir cümle ile cevaplandırdığı sorulardan oluşan sınavlara kısa cevaplı testler adı verilmektedir.
Kısa cevaplı testler başlıca iki madde formunda yazılabilir.
Bunlardan biri, boşluk doldurma olarak bilinen eksik köklü maddelerdir. Adayın vereceği cevapların soru (madde) kökünde bırakılan boşluğa yazılması istenir.
Kökü, soru ifadesiyle biten maddelerdir.
Kısa Cevaplı Testlerin Özellikleri:
Cevaplar kısadır, Aday istediği cevabı verebilir, Soru sayısı çoktur,
Puanlaması daha çok objektiftir,
Cevaplar öğrenci tarafından düşünülüp bulunmak durumundadır,
Şans başarısı yok denecek kadar azdır, Puanlaması kolaydır.
Çoktan Seçmeli Testler
Sorulan bir sorunun cevabını, verilen cevaplar arasından seçme gerektiren maddelerden oluşan testlere çoktan seçmeli, ya da seçme gerektiren testler denilmektedir.
Özellikleri:
Doğru cevap çoğu zaman maddenin içinde verilir.
Test süresinin önemli bir kısmı maddeyi okumaya ve doğru cevabı bulmaya ayrılır.
Puanlaması objektiftir, Şans başarısı vardır,
İleri düzeydeki davranışların ölçülmesi zordur, Uygulaması kolaydır.
Puanlama süresi kısadır, Hazırlama süresi uzundur, Soru sayısı çoktur.
Cevaplama sadece işaretleme ile yapılmaktadır.
Çoktan Seçmeli Testler
Madde Tipleri:
I) Doğru Cevaba Göre Sınıflama
a) Doğru cevabı kesin ve biricik olan maddeler:
b) Anahtarlanmış cevabı en doğru olan maddeler:
c) Anahtarlanmış cevabı birden fazla olan maddeler
d) Birleşik cevap gerektiren maddeler
e) Doğru cevabı gizli maddeler:
II) Madde Köküne Göre Sınıflama
a) Kökü soru kipinde olan maddeler
b) Kökü eksik cümle yapısında olan maddeler
c) Kökü olumsuz maddeler
III) Maddelerin Gruplanışlarına Göre Sınıflama
a) Ortak köklü maddeler
b) Ortak seçenekli maddeler
Madde Yazımında Genel
İlkeler:
1.Maddeler anlaşılır olmalı, “çoğunlukla”, “bazen”, “nadiren” gibi kelimeler kullanılmamalıdır. Çünkü, verilen belirsiz kelimeler görecelidir ve bu nedenle kişiden kişiye farklılık gösterir,
2. Uygulama zamanının çoğu okumaya ayrıldığı için, her madde mümkün olduğunca az kelime ile yazılmalıdır,
3. Test maddelerinin dil düzeyi adayların dil düzeyinin altında olmalıdır. Bu ise soru ile ne sorulduğunun anlaşılmasını sağlar,
4. Test maddeleri bir kaynaktan olduğu gibi alınmamalıdır (Ezberi önlemek için),
5. Her test maddesi diğerlerinden bağımsız cevaplandırılmalıdır,
6. Maddenin noktalama ve yazım kurallarına uygun olarak yazılması farklı şekillerde algılanmasını önler,
7. Bir maddede verilen bilgi başka bir sorunun cevabını açıklamamalıdır,
8. Bir maddenin yarısı bir, diğer yarısı ise başka sayfada olmamalıdır,
9. İyi bir çoktan seçmeli test maddesinin, madde kökü okunduğunda seçeneklere bakılmadan doğru cevap verilmelidir,
10. Seçeneklerin ifade, tarz, uzunluk ve kapsamı birbirine benzer olmalıdır,
11. Çeldiriciler bilmeyeni ve yanlış bileni yanıltmalıdır,
12. “Yukarıdakilerin hepsi” seçeneği dikkatli kullanılmalı, birinin yanlışlığı açıkça belli ise kullanılmamalıdır,
13. “Yukarıdakilerin hiçbiri” seçeneği dikkatli kullanılmalı, en doğru cevabı gerektiren maddelerde kullanılmamalıdır,
14. “Yukarıdakilerin hepsi” ve “Yukarıdakilerden hiçbiri” seçenekleri aynı anda kullanılmamalıdır,
15. Çeldirici bulmada güçlükle karşılaşıldığında madde formu değiştirilmeli. Örneğin. birleşik cevap gerektiren madde formu ile çok sayıda çeldirici yazılabilir,
16. Anlamlı bir sıraya konulabilecek seçenekler bu sıraya göre yerleştirilmelidir (büyükten küçüğe ya da tam tersi olacak şekilde),
17. Bir testteki seçenek sayısı cevaplayıcıların düzeyine göre ayarlanmalıdır. İlköğretim okullarının ilk kısımlarında iki ve üç seçenekli maddeler kullanılması, ikinci kısımda dört seçeneğe çıkartılması ve ortaöğretim ve daha üstünde beş seçenekli madde kullanılması daha uygundur,
Madde Yazımında Genel
İlkeler:
18. Bir testin bütün maddeleri aynı sayıda seçeneğe sahip olmalı, bazı sorular dört ve bazıları da beş seçeneğe sahip olmamalı, hepsinde aynı sayıda seçenek olmalıdır
19. Doğru cevaplar test formu içerisine belirli bir örüntüyle yerleştirilmemelidir. Eğer öğrenci ilk yapmış olduğu sorularda bu örüntüyü yakalarsa, diğer soruları okumadan doğru cevabı bulabilir,
20. Doğru cevaplar seçeneklere yaklaşık olarak eşit dağıtılmalıdır. Dört seçenekli bir testi tamamen tahminle cevaplandıran bir öğrencinin alması beklenen başarı düzeyi %25 olmalıdır. Düzeltme formülü uygulandığında, tahminle cevaplayan öğrencinin beklenen puanı olması gereken; yani, sıfır olmalıdır,
21. Seçenekleri belirtmede büyük harf kullanılması, küçük harf kullanılmasına göre daha az hataya neden olabilir. Çünkü, küçük harfler daha çok birbirine benzediğinden birbirleri ile karıştırılması daha kolaydır.
22. Maddelerin seçenekleri mümkünse alt alta gelecek sıralarda verilmelidir. Eğer, yerden tasarruf yapıp kısa olan seçenekleri yan yana yazmak gerekiyorsa, bütün seçenekler aynı sıralamaya göre verilmelidir,
23. Olumlu maddeler arasına dağıtılan olumsuz maddeler (özellikle -ma hecesi ile olumsuzlaştırılanlar), dikkat dağıldıkça öğrenciler tarafından olumlu gibi algılanabilir. Bu nedenle madde kökünde mümkün olduğunca olumsuz ifade kullanılmamalı, madde olumlu sorulabiliyor ise olumlu formda sorulmalıdır. Olumsuz madde formu kullanılmak durumunda ise, olumsuz ifadenin dikkat çekecek şekilde belirtilmesi uygun olur. Bunun için koyu yazım, BÜYÜK HARF ve alt çizmekle olumsuzluk belirgin hale getirilebilir,
24. Bir testteki bütün maddeler, aynı düzen içerisinde verilmelidir. Özellikle maddeler arasındaki boşluklar iyice fark edilebilecek düzeyde bırakılmalıdır. Madde kökü ile seçenekler arasında her maddede aynı ayarda boşluk bırakılmalıdır. Seçenekler arasında bırakılan boşluklar da bütün maddelerde benzer olmalıdır,
25. Ortak köklü ve ortak seçenekli soruların diğer sorularla karıştırılmaması için başlangıcında ve bitiminde bir çizgi ile ayrılması uygun olabilir. Ayrıca, bu tipteki soruların ortak olan kök ve seçenekler ile aynı sayfada bulunması dikkatin dağılmasını önleyebilir,
26. Madde köküne verilen olası cevaplarda (seçeneklerde), yazım yanlışlığı yapılarak çeldirici yazılmamalıdır. Çeldiriciler başka soruların doğru cevapları arasından seçilebilir.
27. Madde eksik bilgi ve yanlışlık olmamalı.
Doğru-Yanlış Testleri
Sınıflama gerektiren testler, doğru ya da yanlış olarak verilen önermelerin kapsamındaki fikre göre, doğru ve yanlış olarak sınıflandırılması istenilen sınavlardır.
Doğru-Yanlış Testlerin Özellikleri:
Cevaplar D-Y halindedir, Zamanın çoğu okumaya ve cevabı bulmaya ayrılır, Soru sayısı çoktur, Puanlaması objektiftir, Şans başarısı yüksektir, Puanlaması kolaydır.
Doğru-Yanlış Testlerinin Yazılmasında:
Her madde ile sadece bir ana fikir yoklanmalı, Her madde kesinlikle doğru ya da yanlış olmalı, Bir maddenin yanlışlığı önemsiz bir ayrıntıda olmamalı,
Madde kısa ve açık olmalı ayrıntılarla şişirilmemeli,
Olumsuz ifade bulunmamalı, Kanı ifadeleri bir kaynağa dayandırılmalı,
D-Y önermelerin sayıları yaklaşık olarak eşit olmalı,
D-Y önermeler test formu içerisine belirli bir örüntüyle yerleştirilmemeli
Eşleştirmeli maddelerden
oluşan testler
Eşleştirmeli maddeler, iki grup halinde verilen ve
birbiriyle ilgili olan bilgi öğelerinin, belli bir açıklamaya
göre eşleştirilmesini gerektirir. Bu tür maddelerde
eşleştirilmesi beklenen bilgiler arasında şunlar yer
alabilir: Terimlerle tanımları, sembollerle adları,
olaylarla tarihleri, yazarlarla eserleri vb. eşleştirilebilir.
Örneklerden anlaşılacağı gibi, Kim, ne, nerede, ne
zaman sorularının cevabını oluşturan olgusal bilgilerin
ölçülmesinde daha kullanışlıdır. Kısaca, eşleştirmeli
maddelerle bilgi (ezber) basamağındaki davranışlar
yoklanabilir. Eşleştirmeli maddelerde neyin, neyle ve
nasıl eşleştirileceğini açıklayan bir yönerge, buna bağlı
öncüller (sorular) ve seçenekler yer alır.
Eşleştirmeli Maddeler yazılırken
Dikkat Edilecek Noktalar
1- Bir eşleştirme maddesi grubunda yer alan öncüller listesi ile cevaplar listesinin her biri benzeşik (homojen) öğelerden oluşmalıdır. Bu iki liste arasında doğrudan ve tek boyutlu bir ilişki bulunmalıdır.
2-Bir yönergeye bağlı madde sayısı en az 6, en çok 15 olmalıdır. Madde sayısının az olması yeterli bilgisi olmayan birinin, atıp tutturma olasılığını artırır. Çok fazla olması da adayın seçeneklerin tamamını okuyup, onlar arasından doğru cevabı bulup işaretlemesini güçleştirir.
3-Bir eşleştirme takımındaki öncüllerle, seçenekler eşit sayıda olmamalıdır.
4-Uzun ifadeler öncül olarak kullanılmalı ve öncüller sütunu sayfanın sol tarafına, seçenekler sütunu ise sağ tarafına yerleştirilmelidir. Öncüller ve seçenekler aynı sayfada bulunmalıdır. Bu uygulama, adayın işini kolaylaştırır; testin görünüş geçerliliğini artırır.
5- Seçenekler düzenlenirken, cevaplar kelimelerden oluşuyorsa alfabetik sıra, tarihlerden oluşuyorsa kronolojik sıra izlenmelidir.
6-Seçenekleri belirtmek için kullanılan harfler mutlaka büyük (A, B, C) olmalıdır. Çünkü, küçük harfler birbirine karıştırılabilir ( a, c. e gibi).
7- Yönergede eşleştirmenin neye göre yapılacağı, cevapların nasıl işaretleneceği açık ve yalın bir dille ifade edilmelidir. Aday bir seçeneği yalnız bir kez mi kullanacak, yoksa gerektiğinde birden fazla yerde kullanabilecek mi? Bu ve benzer hususların yönergede açıklığa kavuşturulması gerekir.
Ödev ve Projeler
Belirli konuların okul ortamı dışında araştırma yaparak derinlemesine incelenmesi ve raporlaştırılması ile yapılan sınavlardır.
Özellikleri:
Diğer sınavlarda olduğu gibi ders ortamında yapılmaz.
Daha çok araştırmayı içeren, uygulamayı gerektiren davranışların ölçülmesinde başvurulan bir ölçme biçimidir.
Verilen bir konunun derinlemesine incelenmesi yaptırılabilir
Derste öğrenilenlerin pekiştirilmesi amacıyla öğrenciye verilen bir etkinlik olarak da görülebilir.
Diğer sınavlara alternatif bir sınav olmaktan çok onların tamamlayıcısı niteliğindedir.
Ödev ve projelerin puanlanması daha çok yazılı yoklamalara benzemektedir. Kısmi puanlama yapılabilir. Proje değerlendirme formu kullanılarak puanlamada nesnellik sağlanabilir.
D. Ölçmede Hata ve Türleri
Sabit hata
Bir ölçmeden diğerine miktarı değişmeyen hatalardır. Ölçüm aracındaki bir hatanın tüm ölçümleri aynı şekilde etkilemesi. Örneğin, bütün adayların test puanlarına 5 puan eklemek, cetveldeki bir santimlik kısalık gibi.
Sistematik hata
Ölçülen büyüklüğe, değerlendiriciye ya da ölçme koşullarına bağlı olarak miktarı değişen hatalardır. Örneğin, yapılan sınavda araba sürmeyi bildiği düşünülen adaylara komisyon üyeleri tarafından fazladan puan vermesi ya da araba sürmeyi bilmediği düşünülen adaylara düşük puan vermesi gibi.
Tesadüfi hata
Yönü, miktarı ve kaynağı belli olmayan hatalardır. Sabit ve sistematik hataların miktarı ve yönü çeşitli yollarla belirlenebilmekte ve dolayısı ile ölçme sonuçları bu hatalardan arındırılabilmektedir. Ancak tesadüfi hatalar için aynı durum söz konusu değildir
Hata Kaynakları
Ölçme sonuçlarına karışan hatalar genel olarak;
Ölçmeyi yapan kişilerden
Ölçmenin yapıldığı araçtan
Ölçme ortamından
Ölçmenin yapıldığı gruptan kaynaklanabilir.
Ölçmeyi Yapan Kişiden
Kaynaklanan Hatalar
Ölçmeyi yapan kişinin ölçme yaparken; öznel puanlama eğilimi, dikkatsizliği, yorgunluğu vb. ölçme sonuçlarına hata karışmasına neden olabilir.
Puanlama aşamasında, değerlendiricinin kendine ait yorumları puanlamaya etki edebilir.
Her değerlendirici sınavları kendi bakış açısına ve anlayışına göre değerlendirecektir.
Eğitimde, özellikle yazılı yoklama ve ödevler puanlanırken; değerlendirici kanıları, farklı bakış açıları hataya neden olabilir.
Puanlamanın nesnel olmaması, öznel kanılara dayalı olması hata kaynağıdır.
Bir testten elde edilen puanların, değerlendiriciye ve puanlama zamanına göre değişmemesi;
Puanlamadaki tesadüfi hataların azlığını yani, testin puanlama güvenirliğinin yüksekliğini gösterir.
Ölçmenin Yapıldığı Araçtan
Kaynaklanan Hatalar
Ölçme aracının (testin) yapısından gelen hata kaynaklarından birisi testi oluşturan maddelerin örneklemidir. Ölçtükleri davranış ve kapsam bakımından homojen maddelerden oluşan bir test, heterojen maddelerden oluşan bir testten daha güvenilirdir.
Bu konuda hataya neden olan bir diğer faktör testte yer alan maddelerin kapsamı yeterince örnekleyememesidir.
Bir özelliği ölçmek üzere bir test geliştirilmişse, testin maddelerinin geliştirilmiş olduğu özelliğin kapsamına giren tüm konuları yeterince kapsaması, tüm davranışları iyi örneklemesi gereklidir
Testler yapılandırılırken maddelerin iyi ifade edilememesi, öğrencilerin soruları yanlış anlamasına ve hataya neden olacaktır.
Çoktan seçmeli ve doğru yanlış tipi objektif testlerde karşılaşılan ve şans başarısı olarak adlandırılan, yanıtlayıcının doğru yanıtı bilmediği halde tahmin yoluyla bulması yine bir hatadır.
Ölçmenin Yapıldığı Ortamdan
Kaynaklanan Hatalar
Test uygulanırken ortaya çıkan testin yapıldığı ortamla ilgili bazı hata kaynaklan, testi alan bireylerin motivasyonunu ya da dikkatini etkileyebilir. Bu da ölçme sonuçlarına hata karışmasına neden olabilir.
Bu faktörlerin etkisiyle, birey alabileceği puanın altında veya üstünde puan alabilir.
Testin uygulanışı sırasında, sınavın uygulandığı ortamın sıcaklığı, ışık, havalandırma, gürültü düzeyi, sınav düzeninin kopya çekmeye uygun olması gibi faktörler, ortamla ilgili hata kaynaklarına örnek olarak verilebilir.
Teste ait uygulama koşulları, testi alan her öğrenci için aynı olmalıdır. Yani, testi alan tüm bireyler aynı koşul ve olanaklarda sınavı almalıdır.
Ölçmenin Yapıldığı Gruptan
Kaynaklanan Hatalar
Ölçmenin yapıldığı gruba ait bireylerin, ölçme işlemi yapılırken içinde bulundukları motivasyon, heyecan, stres, uykusuzluk, dikkat dağınıklığı vb. gibi özel koşullar ya da ölçme işlemi yapılmadan önce geçirdikleri, kaza, şok, tartışma vb. gibi olumsuz yaşantılar, onların ölçülen özelliklerine ilişkin gerçek performanslarını ortaya koymalarını engelleyecektir.
Bu durumda bireylerden elde edilen puanlar olması gerekenden yani onların gerçek performansından farklı olacaktır. Bu da güvenirliği etkileyen bir hata kaynağıdır.
Bu sebeple, sınava başlamadan önce, adayların moral ve motivasyonu onları rahatlatıcı ve telkin edici sözlerle düzeltilmelidir.
E. Ölçme Sonuçlarının
Düzenlenmesi
1. Puanların sıralanması
2. Puanların yüzdelik ölçeğe çevrilmesi
3. Puanların kümelendirilmesi
4. Puanların çetelenmesi
5. Aritmetik ortalama
6. Frekans dağılımı
7. Frekans çizelgeleri
İstatistik Nedir?
İstatistik, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, sonuçları yorumlama, sonuçların güven derecelerini açıklama, örneklerden elde edilen sonuçları kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma, deney düzenleme ve gözlem ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçlarının yorumlanması esasına dayanır.
Tasviri kelimelerde anlatılan (iyi, güzel, çalışkan, tembel vb. gibi) gibi gözlem sonuçlarına uygulanamaz. Yalnız sayısal veriler üzerinde uygulanır.
İstatistik objektif bir yöntemdir. Ancak, sonuçları yorumlamalarla sübjektif hale gelir.
Test puanlarının yorumlanması
için yapılacak ilk çalışmalar
Puanların sıraya dizilmesi
Puanların çetelesinin tutulması ve frekans dağılımının
bulunması
Frekans dağılımının grafikle gösterilmesi
Puanların sıraya dizilmesi
37 36 14 37
48 45 10 54
21 45 25 49
18 43 28 41
39 47 32 29
30 53 33 46
42 35 30 40
24 30 28 48
23 34 39 42
42 39 39 45
Sıra No Puan Sıra No Puan Sıra No Puan Sıra No Puan
1 10 11 30 21 39 31 45
2 14 12 30 22 39 32 45
3 18 13 30 23 39 33 45
4 21 14 32 24 39 34 46
5 23 15 33 25 40 35 47
6 24 16 34 26 41 36 48
7 25 17 35 27 42 37 48
8 28 18 36 28 42 38 49
9 28 19 37 29 42 39 53
10 29 20 37 30 43 40 54
Puanların Sıraya Dizilmesi
Örnek Uygulama: 60 Soruluk Bir Matematik Testinden 40 Öğrencinin Aldığı
Puanlar
Puanların Yüzdelik Ölçeğe
Dönüştürülmesi
37 36 14 37
48 45 10 54
21 45 25 49
18 43 28 41
39 47 32 29
30 53 33 46
42 35 30 40
24 30 28 48
23 34 39 42
42 39 39 45
Puan Yüzde Puan Yüzde Puan Yüzde Puan Yüzde
10 18.52% 30 55.56% 39 72.22% 45 83.33%14 25.93% 30 55.56% 39 72.22% 45 83.33%
18 33.33% 30 55.56% 39 72.22% 45 83.33%21 38.89% 32 59.26% 39 72.22% 46 85.19%23 42.59% 33 61.11% 40 74.07% 47 87.04%24 44.44% 34 62.96% 41 75.93% 48 88.89%25 46.30% 35 64.81% 42 77.78% 48 88.89%28 51.85% 36 66.67% 42 77.78% 49 90.74%28 51.85% 37 68.52% 42 77.78% 53 98.15%
29 53.70% 37 68.52% 43 79.63% 54 100.00%
Puanların Yüzdelik Ölçeğe Dönüştürülmesi
𝑥𝑖 =𝑥𝑖
𝑥𝑚𝑎𝑥∗ 100
Puanların çetelesinin tutulması
ve frekans dağılımının bulunması
Sıra No Puanlar Çetele FrekansY.
Frekans
1 10 / 1 1
2 14 / 1 2
3 18 / 1 3
4 21 / 1 4
5 23 / 1 5
6 24 / 1 6
7 25 / 1 7
8 28 // 2 9
9 29 / 1 10
10 30 /// 3 13
11 32 / 1 14
12 33 / 1 15
13 34 / 1 16
14 35 / 1 17
Sıra No Puanlar Çetele FrekansY.
Frekans
15 36 / 1 18
16 37 // 2 20
17 39 //// 4 24
18 40 / 1 25
19 41 / 1 26
20 42 /// 3 29
21 43 / 1 30
22 45 /// 3 33
23 46 / 1 34
24 47 / 1 35
25 48 // 2 37
26 49 / 1 38
27 53 / 1 39
28 54 / 1 40
Sınıf Aralıklarının
Belirlenmesi
Dağılım Genişliği (R)
𝑅 = 𝑥𝑚𝑎𝑥 − 𝑥𝑚𝑖𝑛
𝑅 = 54 − 10 = 44
Sınıf Sayısı (k) Genelde 5-20 arasında bir değer olur.
𝑘 = 1 + 3.3log(𝑛)
𝑘 = 1 + 3,3 log 60 = 6,87 = 7
Sınıf Aralığı (c)
𝑐 =𝑅
𝑘
𝑐 =44
7= 6,29 =7
Puan Puan Puan Puan
10 30 39 45
14 30 39 45
18 30 39 45
21 32 39 46
23 33 40 47
24 34 41 48
25 35 42 48
28 36 42 49
28 37 42 53
29 37 43 54
Frekans dağılımının grafikle
gösterilmesi
Alt
aralık
Üst
aralıkFrekans
10 14 2
15 19 1
20 24 3
25 29 4
30 34 6
35 39 8
40 44 6
45 49 7
50 54 2
𝑥𝑚𝑖𝑛 - 𝑥𝑚𝑖𝑛 + 𝑐
𝑥𝑚𝑖𝑛 + 𝑐 + 1 - 𝑥𝑚𝑖𝑛 + 2𝑐 + 1
…
𝑘 𝑠𝚤𝑛𝚤𝑓 𝑠𝑎𝑦𝚤𝑠𝚤
Alt
aralık
Üst
aralık
10 17
17 25
26 ...
Pasta ve Çizgi Grafiği ile
gösterim
2
1
3
4
6
8
6
7
2
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10-14 15-19 20-24 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 50-54
Merkezi Eğilim ve Dağılım
Ölçüleri
Merkezi eğilim ölçüleri kitleye ilişkin bir değişkenin
bütün farklı değerlerinin çevresinde toplandığı merkezi
bir değeri gösterirler. Dağılım ölçüleri ise değişkenin
aldığı değerlerin birbirinden ne kadar farklı olduğunun
ölçüsüdür. Dağılım Ölçüleri
Değişim Genişliği
Çeyrek Sapma
Varyans
Standart Sapma
Standart Hata
Değişim Katsayısı
Merkezi Eğilim Ölçüleri
Aritmetik Ortalama
Tepe Değer (Mod)
Ortanca (Medyan)
İlişkisi
Çeyreklikler
Geometrik Ortalama
Aritmetik Ortalama
Aritmetik ortalama, en çok kullanılan merkezi eğilim ölçüsüdür. Birimlerin belirli bir değişken bakımından aldıkları değerlerin toplamının birim sayısına bölümü olarak tanımlanır. Eşit aralıklı ve oran ölçme düzeyinde ölçülen değişkenler için kullanılır. Aritmetik ortalama hem kitle hem de örneklem için hesaplanır.
𝜇 : kitleye ilişkin aritmetik ortalama 𝑥: örnekleme ilişkin aritmetik ortalama
Sınıflandırılmamış Verilerde Aritmetik Ortalama: 𝑥 = 𝑖=1𝑛 𝑥𝑖
𝑛
Sınıflandırılmış Verilerde Aritmetik Ortalama: 𝑥 = 𝑖=1𝑘 𝑓𝑖𝑆𝑖
𝑛ya da 𝑏𝑖 =
𝑆𝑖−𝑆𝑎
𝑐
o.ü. 𝑥 = 𝑆𝑎 + 𝑐 𝑖=1𝑘 𝑓𝑖𝑏𝑖
𝑛
Aritmetik ortalamanın özellikleri,
Bir veri seti için sadece bir aritmetik ortalama vardır. Nicel verilere uygulanabilir.
Birim değerlerinde meydana gelen değişim çok küçük olsa bile aritmetik ortalamayı etkiler.
Mod (Tepe Değeri)
Sınıflandırılmamış verilerde en çok tekrarlanan değer tepe değer olarak alınır. Örnek: 60,72,82,72,61,81,72 Mod=72’dir.
Bütün puanların frekansı aynı ise, mod yoktur. Örnek: 6,6,6,4,4,4,7,7,7
Frekansları aynı olan iki değer art arda gelmişse; bu iki değerin ortalaması alınır. Örnek: 3,5,5,7,7,7,8,8,8,9 Mod=7+8=15/2=7.5
Frekansları aynı olan iki değer art arda gelmemişse; iki modlu (çok mod) dağılım olur. Örnek: 4,4,6,7,7,7,8,8,9,9,9,10 Burada Mod=7 ve 9 puanlarıdır.
Sınıflandırılmış verilerde tepe değeri hesaplayabilmek için öncelikle tepe değer sınıfının belirlenmesi gerekir. Frekansı en yüksek olan sınıf tepe değer sınıfıdır. Bu sınıfta yer alan tepe değeri bulmak için aşağıdaki formül kullanılır.
T𝐷 = 𝐴𝑠 + 𝑐(𝐹1
𝐹1+𝐹2)
𝐴𝑠 : En büyük sınıfın bulunduğu sınıfın alt sınırı
c : Sınıf aralığı
𝐹1: En büyük frekans ile bir önceki sınıfın frekansı arasındaki fark
𝐹2: En büyük frekans ile bir sonraki sınıfın frekansı arasındaki farktır.
Tepe değerin özellikleri
Denek sayısı az olduğunda tepe değer güvenilir bir ölçü
değildir.
Bazı örneklemlerde bir tepe değer yerine iki ya da daha
çok tepe değer olabilir. Bu durumda ya tepe değerini
hesaplamaktan vazgeçilir ya da frekans tablosu tek tepe
değerli bir dağılım olacak şekilde yeniden düzenlenir.
Nicel ve nitel verilerin her iki türü için de uygundur.
Medyan (Ortanca)
Sınıflandırılmamış Verilerde Ortanca
Büyüklük sırasına göre dizilmiş puanlar dizisinin tam
ortasına düşen puandır. Puanların sayısı tek ise; n+1
2inci
puandır. Örnek: 95,88,73,67,59,46,35,26,23 Medyan: 59
Puanların sayısı çift ise; n
2ile
𝑛
2+ 1 inci puanın
ortalamasıdır. Örnek: 95,88,73,67,59,46,35,26,23,12
Medyan: 59+46
2= 52,5
Medyanın Özellikleri:
Bir dağılımı ortadan ikiye böler
Dağılımdaki uç değerlerden etkilenmez. Bu nedenle mod ve aritmetik ortalamadan daha etkilidir. Ancak dağılıma eklenecek bir değerden etkilenir.
Medyan (Ortanca)
Sınıflandırılmış Verilerde Ortanca
Sınıflandırılmış verilerde ortanca hesaplanırken birikimli frekans tablosunda bulunan sınıf ara değeri ve den daha az frekans sütunları kullanılır. İlk olarak, veri sayısının tek ya da çift oluşuna
göre j =n
2veya j =
n+1
2değeri bulunur. Daha sonra aşağıdaki eşitlik
kullanılarak ortanca değeri hesaplanır.
𝑂𝑅 = 𝑆𝑎𝑑 + 𝑐𝑛
2+𝑁1
𝑁2−𝑁1Burada,
𝑆𝑎𝑑: j. değerin bulunduğu sınıfın alt sınıf ara değeri
𝑁1: j. değerin bulunduğu sınıfın alt den daha az frekansı
𝑁2: j.değerin bulunduğu sınıfın üst den daha az frekansı
c: Sınıf aralığı n: birim sayısı’dır. Burada, 𝑁2 − 𝑁1aslında değerin bulunduğu sınıfın frekansıdır.
Çarpıklık (mod, medyan ve
ortalama arasındaki ilişki)
Normal dağılım : Mod=Med=AO
Yorum: Puanların yarısı ortalamanın sağında, yarısı da solunda kalır. Grubun başarısı normaldir, test orta güçlüktedir.
Sola Çarpık dağılım : AO<Med<Mod
Yorum: Grubun başarısı yüksektir, test kolaydır, öğretim yeterlidir, öğrenme olmuştur
Sağa Çarpık dağılım : Mod<Med<AO
Yorum: Puanların büyük bir kısmı ortalamanın altında toplanmıştır. Grubun başarısı düşüktür, test zordur, öğretim yetersizdir, öğrenme olmamıştır.
Çeyreklikler Küçükten büyüğe doğru sıralanmış
verileri dört eşit parçaya bölen değerlere çeyrek değerler denir. Birinci çeyreklik (Q1), veriler küçükten büyüğe sıralandığında verilerin %25’ini sağında, %75’ini solunda bırakan değerdir. İkinci çeyreklik ortancaya denk gelmektedir.
Üçüncü çeyrek değer (Q3), veriler küçükten büyüğe sıralandığında verilerin %75 ini sağında, %25 ini solunda bırakan değerdir. Yani sıralı verilerde, ortancadan küçük olan değerlerin ortancası birinci çeyrek değer, ortancadan büyük olan verilerin ortancası üçüncü çeyrek değerdir.
Geometrik Ortalama
Geometrik ortalama, gözlem sonuçları bir önceki gözlem sonucuna bağlı olarak değişiyorsa ve bu değişimin hızı belirlenmek isteniyorsa kullanılan bir merkezi eğilim ölçüsüdür. Veriler (gözlem sonuçları), 𝑥1, 𝑥2, … 𝑥𝑛 ile gösterilmek üzere geometrik ortalama,
𝐺𝑂 = 𝑛 𝑥1. 𝑥2. … . 𝑥𝑛=𝑛 𝑖=1
𝑛 𝑥𝑖 eşitliği ile hesaplanır. Her iki tarafın logaritması alınırsa, aşağıdaki eşitlikte kullanılabilir.
log 𝐺𝑂 =1
𝑛 𝑖=1𝑛 𝑙𝑜𝑔𝑥𝑖
Geometrik Ortalamanın Özellikleri
Herhangi bir veri sıfır veya negatif değerli ise geometrik ortalama hesaplanamaz.
Uç değerlerden aritmetik ortalama kadar etkilenmez. Aritmetik ortalamadan küçüktür.
Gözlem sonuçlarının geometrik ortalamaya oranlarının çarpımları 1’dir.
Harmonik Ortalama
Bazı özel durumlarda başvurulan bir ortalama olup hız, fiyat, verimlilik gibi oransal olarak belirtilebilen bazı değişken değerleri ortalamalarının hesaplanışında kullanılır.
𝐻 =𝑁
1 𝑥𝑖
Not: - Veri değerlerinde sıfır bulunması yada veri değerlerinin farklı işaret taşımaları durumunda harmonik ortalama kullanılmaz.
Değişkenlerden birinin sabit, diğerinin ise değişken olduğu durumlarda başvurulan bir ortalamadır.
Örnek: İki şehir arasındaki mesafenin 150 km olduğunu varsayalım. Gidişte 75 km hızla, dönüşte ise 50 km hızla mesafeyi aldığımızda ortalama hızımız ne olur? 150 km’lik mesafeyi gidişte 150/75=2 saatte, dönüşte ise; 150/50=3 saatte alırız. Burada mesafe unsuru sabit fakat zaman unsuru ise sabit olmadığından harmonik ortalama kullanılmıştır.
𝐻 =2
1
75+
1
50
= 60 km
Dağılım (Değişim, Yayılma)
Ölçüleri
Dizi Genişliği (R) Yayılma Ölçüleri: Verilerin yığılma gösterdikleri
noktadan ne kadar uzakta olduklarını, yani: merkeze
yığılma ölçüsüne göre ne kadar dağıldıklarını belirler.
Bir veri grubunda en yüksek puan ile, en düşük puan
arasındaki farktır.
Puanların sıralanmış olması gerekmez
Grubun homojen ya da heterojen bir dağılım gösterdiği
hakkında bilgi verir
Örnek: 78,89,56,36,48,92,59,60
R= 92-36=56
Çeyrek Sapma
Ortalama yerine ortanca kullanıldığında ya da veri setinde aşırı uç değerler bulunduğunda değişim genişliği yerine çeyrek sapma kullanılır. Çeyrek sapma Q ile gösterilir.
𝑄 =𝑄3−𝑄1
2
Eşitlikte,
𝑄 : Çeyrek sapma
𝑄1 : Birinci çeyreklik
𝑄3 : Üçüncü çeyrekliktir.
Dağılımdaki bütün değerler kullanılmadığı için yeterli bir dağılım ölçüsü değildir.
Varyans
Varyans, birim değerlerinin ortalamadan sapmalarının
kareler toplamının birim sayısına bölünmesi ile elde
edilir. Varyans gözlem sonuçlarının aritmetik
ortalamadan ne ölçüde farklı olabileceğini ortaya koyan
bir dağılım ölçüsüdür. Kitle varyansı 𝜎2, örneklem
varyansı 𝑠2 ile gösterilir.
Varyans ve standart sapma büyüdükçe; dağılım
basıklaşır, puanlar arasındaki fark artar, puanlar
arasındaki değişkenlik artar (ölçmenin bilen-
bilmeyenleri iyi ayırabildiği)
Sınıflandırılmamış Verilerde Varyans 𝑠2 = (𝑥− 𝑥)2
𝑛−1
Standart Sapma
Standart sapma varyansın kareköküdür. Kitle standart sapması 𝜎, örneklem standart sapması 𝑠 ile gösterilir.
Bir veri grubunda verilerin aritmetik ortalamadan ne kadar uzaklaştığının ölçüsüdür.
Puanların ortalamadan olan farklarının, kareleri toplamının ortalamasının, kareköküne eşittir.
𝑆 = (𝑥− 𝑥)2
𝑛−1
Örnek: 78,89,56,36,48,92,59,60 Std=19.8
X ile STD arası büyürse; heterojen yapı oluşur ve grup başarısı düşer.
X ile STD arası küçülürse; homojen yapı oluşur, grup başarısı artar.
Dizi Genişliği büyüdükçe, STD büyür.
STD büyüdükçe; testin güvenirliliği ve ayırt edicilik artar
Standart Hata
Örneklem ortalamalarının oluşturduğu dağılımın
standart sapması örneklem ortalamalarından her birinin
standart hatası sayılır. Bir örneklemin ortalamasının
standart hatası, 𝑆 𝑥 =𝑠2
𝑛eşitlikleri ile hesaplanır.
Değişim Katsayısı
Sadece, kitle varyansına bakılarak iki kitleden birinin diğerine göre daha homojen birimlerden oluştuğu söylenemez. Bunu söyleyebilmek için iki varyansın da aynı ölçekte olması gerekir. Örneğin birinci değişken uzunluk birimi, ikinci değişken ağırlık birimi ile ölçülmüş ise karşılaştırma yapılamayacağı açıktır. Bu gibi durumlarda değişim katsayısı olarak tanımlanan ve standart sapmanın ortalamaya bölümü olarak hesaplanan değişkenlik ölçüsü kullanılır.
𝐷𝐾 =𝜎
𝜇𝐷𝐾 =
𝑆
𝑥
ile hesaplanır ve birimsizdir. Değişim katsayısının büyük çıkması, birim değerlerinin ortalama değerinden büyük olduğu, küçük çıkması birim değerlerinin ortalama değere yakın olduğu anlamına gelir. Birim değerleri ortalama değere eşit ise değişim katsayısı sıfır olacaktır.
İlaçla tedavi edilen7 hastanın ve ameliyatla tedavi edilen 9
hastanın iyileşme
süreleri aşağıda gün olarak verilmiştir. İyileşme süresi
bakımından ilaçla tedavi edilenler mi yoksa ameliyatla tedavi
edilenler mi daha homojendir?
olarak hesaplanır. Buna göre, ameliyatla tedavi edilen
hastaların iyileşme süresi bakımından ilaçla tedavi edilen
hastalara göre daha homojen oldukları söylenebilir.
Bağıl Değişkenlik Katsayısı (V)
𝑉 =𝑆𝑇𝐷
𝑥. 100
Yorum:
26 ve üstü: heterojen, basık dağılım.
20-25 arası: Normal, simetrik dağılım.
19 ve aşağısı: Homojen, sivri dağılım
İlişki Ölçüleri
İki puan grubu arasındaki
ilişkiyi görmemize yarayan
tekniklerdir.
Korelasyon : iki değişken
arasındaki ilişkiyi ifade eder
“r” ile gösterilir. Korelasyon
katsayısı -1 den +1 e kadar
değişik değer alabilir.
Katsayı 0 a yaklaştıkça ilişki
azalır, +1 e yaklaştıkça
olumlu bir ilişki olduğu, -1 e
yaklaştıkça olumsuz bir ilişki
olduğu görülür.
F. Ölçme Sonucunu
Değerlendirme
1. Değerlendirme
A. Değerlendirmenin eğitim sistemi içindeki işlevleri
2. Değerlendirme teknikleri
A. Tanımlayıcı değerlendirme
B. Biçimlendirici değerlendirme
C. Düzey belirleyici değerlendirme
3. Not verme ve not vermede kullanılan ölçütler
Değerlendirmenin
Basamakları
1. Değerlendirme sürecinin başlaması için öncelikle bir
ölçme sonucuna ihtiyaç vardır. Ölçme işlemi ya da
sonucu olmadan değerlendirmeden söz etmek mümkün
değildir. Örneğin "Bilge sınavdan 70 puan aldı." ifadesi
bir ölçme sonucunu göstermektedir.
2. Ölçme sonucunu değerlendirebilmek için, uygun bir
ölçüt gerekmektedir. Örneğin "Sınavdan başarılı olmak
için en az 50 puan almak gerekir." ifadesi bir ölçüttür.
3. Ölçme sonucu ölçüt ile karşılaştırılarak karara ulaşılır.
Örneğin "Bilge 70 puan aldığı için başarılı oldu". "Başarılı
olma" bir karar ifadesidir.
Değerlendirme
Tanımlardan ve örneklerden görüleceği gibi genellikle ölçme, sayı ya da semboller ile ifade edilirken, değerlendirme daha çok sözcüklerle ifade edilir. Çünkü kararlar sayısal verilere dayanılarak alınır.
Bu nedenle ölçme nesnel, değerlendirme ise özneldir.
Örneğin bir masanın yüksekliği ölçülmüş ve sonuç 120 cm bulunmuş olsun. Masanın yüksekliğinin ölçülmesi kişisel görüşlerden pek etkilenmez iken bu masanın uzun ya da kısa olduğunu ifade etmek kişisel yargılara dayanabilir. Örneğin kısa boylu insanlar bu masayı "yüksek", uzun boylu insanlar ise "alçak" olarak niteleyebilir.
Ölçme sonuçları hatalı olursa değerlendirme de hatalı olacaktır. Başka bir ifade ile, değerlendirmede elde edilen kararın uygun olması öncelikle ölçme sonuçlarının hatasızlığına bağlıdır.
Ölçüt, ölçme sonuçlarına uygun olmaz ise değerlendirme amacına ulaşamaz.
Değerlendirme TürleriD
eğerl
endir
me Ölçütüne Göre
Mutlak
Bağıl
Yönelik Olduğu Amaca Göre
Tanılayıcı
Biçimlendirici
Düzey Belirleyici
Mutlak Değerlendirme
Mutlak değerlendirmede ölçüt, dersin hedef davranışlarıdır.
Hedef davranışlarından belirli oranına sahip olan öğrencilerin başarılı sayılacağı kabul edilir.
Bir sınavdaki alınabilecek en yüksek puan mutlak değerlendirmenin bir ölçütü kabul edilebilir.
Örnek: “60 puan alan sınıfı geçer”. Ölçüte diğer öğrencilerin etkisi yoktur. Ölçüt sınavdan önce belirlenir. Programın hedeflerine dönük, öğrenme eksikliğini ve ön koşul öğrenmeleri belirlemede kullanılır.
Not vermede, öncelikle sınavdan alınan puanlar mutlak başarı yüzdesine çevrilir. Puanlar mutlak başarı yüzdesine aşağıdaki formülle çevrilir.
MBY=(Xi/Xmax)*100
Bağıl Değerlendirme
Bağıl değerlendirmede ölçüt sınıfın ortalama başarı düzeyidir.
Sınıfın ortalama başarısı üzerinde puan alan öğrenciler başarılı; altında puan alan öğrenciler ise başarısız sayılır.
Bu nedenle öğrencileri birbirleri ile yarışma ortamına iterek başarı düzeyinin artırılmasına neden olabilir.
Puan dağılımının aritmetik ortalaması ile standart sapmasının hesaplanması ile önce bir ölçüt geliştirilir; sonra da bu ölçüte göre puanlar nota çevrilir.
Bağıl değerlendirme ile not vermede ölçüt aşağıdaki gibi geliştirilir.
Beşlik not sisteminde notların alt ve üst sınıf değerleri aşağıdaki tabloda olduğu gibi hesaplanabilir. (Puanların Aritmetik ortalaması=51,75 ve Standart Sapma=16,77’dir)
Çan eğrisi buna örnektir. Ölçüt, gruptaki diğer kişilerden etkilenir. Ör: “Ortalamanın 15 puan üstünde puan alanlar başarılı olur.” Ölçütün kaç olduğu, sınavdan sonra belirlenir. Alınacak kişi sayısının az, başvurunun çok olduğu sınavlarda kullanılır. Ör: KPSS, ÖSS sınavları
Bağıl DeğerlendirmeNotlar Notun alt sınırı Notun üst sınırı
1 0,00 X ort-0,5 S=51,75-0,5*16,77=43,37
2 X ort-0,5 S=51,75-0,5*16,77=43,37 X ort.+0,5S= 51,75+0,5*16,77=60,14
3 X ort.+0,5S=51,75+0,5*16,77= 60,14 X ort.+ S=51,75+16,77=68,52
4 X ort.+ S=51,75+16,77= 68,52 X ort + 1,5 S=51,75+1,5*16,77=76,91
5 X ort + 1,5 S=51,75+1,5*16,77=76,91 100,00
Öğrn. Puanı Mutlak Not Bağıl Not Öğren. Puanı Mutlak Notu Bağıl Not
1 48 1 2 21 48 1 2
2 72 3 4 22 68 2 3
3 72 3 4 23 72 3 4
4 58 1 2 24 56 1 2
5 46 1 2 25 80 4 5
6 74 3 4 26 90 5 5
7 63 2 3 27 19 1 1
8 42 1 1 28 28 1 1
9 26 1 1 29 38 1 1
10 18 1 1 30 42 1 1
11 81 4 5 31 46 1 2
12 56 1 2 32 42 1 1
13 52 1 2 33 62 2 3
14 62 2 3 34 56 1 2
15 58 1 2 35 52 1 2
16 56 1 2 36 34 1 1
17 52 1 2 37 48 1 2
18 40 1 1 38 52 1 2
19 36 1 1 39 56 1 2
20 30 1 1 40 39 1 1
Yönelik Olduğu Amaca Göre
Değerlendirme
Programa girişte yapılan değerlendirme; tanılayıcı
değerlendirme - tanıma ve yerleştirmeye yönelik
değerlendirme (diagnostic evaluation),
Program sürecinde yapılan değerlendirme,
biçimlendirici değerlendirme - biçimlendirme ve
yetiştirmeye yönelik değerlendirme (formative
evaluation),
Programın çıkışında yapılan değerlendirme, düzey
belirleyici değerlendirme - durum muhasebesine yönelik
değerlendirme (summative evaluation)’den söz
edilebilir.
Tanılayıcı Değerlendirme
(Diagnostic Evaluation)
Tanılayıcı Değerlendirme de amaç öğrenciyi mevcut
bilişsel duyuşsal ve devinişsel davranışları yönünden
tanımak ve bu özelliklerine uygun düşecek programa
yerleştirmektir.
Tanılayıcı değerlendirmede kullanılan ölçme araçları
standartlaştırılmış başarı ve yetenek testleri, seçme ve
yerleştirme amaçlı testler ve muafiyet testleridir.
Biçimlendirici Değerlendirme
(Formative Evaluation)
Bu değerlendirme türünde, öğretim süreci devam ederken, her bir ünitedeki öğrenme eksikliklerinin ve güçlüklerinin belirlenmesi ve bunların giderilmesi için gerekli düzeltmeleri yapmak için yapılan değerlendirmeye biçimlendirici değerlendirme denilmektedir.
Öğrencilerin bir programa girdikten sonra süreç içinde sürekli değerlendirilmeleri önemli görülmektedir.
Bu değerlendirme Programa sürekli dönüt sağlamakta ve iyileştirici önlemlerin alınması için de bir kontrol sistemi oluşturmaktadır.
Bu değerlendirme türünde izleme testleri, kısa sınavlar (quiz) ve ara sınavlardan yararlanılmaktadır.
Düzey Belirleyici Değerlendirme
(Summative Evaluation)
Bu değerlendirme türünde, öğrencinin yetişme düzeyi ile
programın yetiştirme gücü hakkında bir değer biçmeye esas
teşkil edecek verilerin elde edilmesi ve kullanılması söz
konusudur.
Program sonunda öğrencilerin kazanılmış bilişsel davranış,
duyuşsal özellik ve devinişsel becerilerini ölçmeye yarayan
değerlendirme türüdür.
Bu değerlendirme ile eğitim programının öğrencilere
istenilen davranışları kazandırma açısından yeterli olup
olmadığı hakkında bir yargıya varılması olası görülmektedir.
Bu değerlendirme daha çok başarı testleri ya da yeterlilik
testleri ile yapılmaktadır. Böylece öğrenciye kazandırılmak
istenen tüm özellikler test edilmeye çalışılmaktadır.
Not Verme
Öğretmenlerin ölçme ve değerlendirmede karşılaştıkları
önemli sorunlardan birisi de puanların analizi,
değerlendirilmesi ve nota çevrilmesidir. Öncede
belirtildiği gibi, öğretmenlerden sınav sonuçlarıyla ilgili
bir takım istatistiksel işlemler yapmaları pek
beklenmemektedir. Çoğunlukla , bunu yapabilmek için
bilgileri, zamanları ve teknik olanakları da yoktur. Böyle
durumlarda öğretmenin, puanları pratik olarak nasıl
nota çevirebileceğini bilmesi gerekir. Öğretmen, kısmen
yukarıdaki ölçütleri gözeterek kendi anlayışına, sınıfın
durumuna, notun kullanılış amacına göre, aşağıdaki
yöntemlerden birini seçip uygulayarak not verebilir.
Tam Puana Göre Not Verme:
Test toplam puanı not baremine ( not baremi 5 ya da 10
olmaktadır) bölünerek bulunur. Örneğin, 100 puanlık
bir testte toplam puan olan yüzü 5’lik sisteme göre, 5’e
bölersek 20 çıkar. Buna göre her 20 puan karşılığı bir
nottur. Bu yöntemde 0-20 arası puanlara “ 1”, 80-100
arası puanlara da “5” verilir.
Bu tür not vermeye her şeyin mükemmel olduğu kabul
edilen durumlarda yer verilebilir.
Yüzdeliklere Göre Not Verme
Testte alınan en yüksek puan, not sistemindeki sayıya
(10’a, 5’e ) bölünerek bir birim elde edilir. Sonra her
öğrencinin aldığı puan o birime bölünerek kaç not
alacağı saptanır. Örneğin, yüz puanlık bir testte sınıfta
alınan en yüksek puan 85’tir. İlköğretimde uygulanan
5’li sisteme göre not baremi (85/5=17’dir. 65 puan
alan bir öğrencinin notu 65/17=3,8 (4) tür. Oldukça
öznel bir not verme yöntemidir.
Dizi Genişliğine Göre Not
Verme
Testte alınan puanların dizi genişliğini (R) buluruz ve
bunu not sistemine, yani 5’e ya da 10’a böleriz. Çıkan
sayıyı sınıfta alınan en düşük puana ekleyerek her
öğrencinin notunu saptarız. Örneğimizde en yüksek
puan 85 idi. En küçüğü de 40 sayalım. Buna göre 85-
40=45 dizi genişliğidir. 45/5=9’dur. Böylece 40+9=49
çıkar. Bu testte 40-49 arsında puan alan öğrenciler “1”,
49-58 arasında puan alan öğrenciler “2” vb. notlarını
alacaklardır. Oldukça mantıksal bir not verme yöntemi
olup, puan dağılımı normal olan sınıflarda uygulanabilir.
Medyan ve Standart Kaymaya
Göre Not Verme
Medyan= En büyük puan + en küçük puan / 2
Standart kayma= En büyük puan – en küçük puan / 4
Sınıfımızın testte aldığı en büyük puan 85, en küçüğü ise 40 idi. Yukarıdaki formüle göre bu sınıfın medyanı 63, standart kayması da 11 olmaktadır.
Verilen Notlar Notlara Karşılık Olan Puanlar
5 (Pekiyi)...................... Medyan + 1,5 Sk=79 ve yukarısı
4 (İyi) ...................... Medyan + 0,5 Sk=69-78 arası
3 (Orta) ...................... Medyan - 0,5 Sk=58-68 arası
2 (Geçer) ...................... Medyan – 1,5 Sk=47-57 arası
1 (Başarısız).................. Geçer notun alt sınırından daha küçük puanlar
Oldukça nesnel bir not verme yöntemidir.
Gruplaşmalara (Kopmalara)
Göre Not Verme
Test kağıtları bir masa üzerine puan sırasına göre dizilir.
Tekrarlanan puan kağıtları üst üste konur. Sıralanan
puanların frekansları bir kağıt üzerine çetele olarak
işaretlenir. Dağılım ve kopmalar dikkate alınarak not
verilir. En yüksek puan alan(lar)a, en yüksek notu
alacak durumda ise, en yüksek not verilir. En düşük
puan alana da, gruptan büyük bir kopuşu gösteriyorsa,
en düşük not verilir. İki kopma arasında kalan
puanlardakilere de orta ve iyi notları verilir. Eğitsel not
verme biçimi olup, ayrıntının dikkate alınmayacağı
durumlarda uygulanabilir.