12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 354 13 Mart 2009 1 YTL Baþbakan durmadan Türkiye'nin krizden etkilenmeye- ceðini, hatta güçlenerek çýka- caðýný söylüyor. Ancak ekonomik veriler tam tersini gösteriyor. Sanayi üretiminde Ocak ayýnda yüzde 21,3'lük bir düþüþ yaþandý. Bu tüm zamanlarýn en büyük düþüþüydü. Düþüþ eðilimi küresel kriz pat- lak verdiðinden bu yana sürüyor. Üretim Aðustos'ta yüzde 4,1, Eylül'de yüzde 5,2, Ekim'de yüzde 8,5, Kasým'da yüzde 13,9, Aralýk'ta yüzde 17,8 azaldý. Ocak'taki rekor düþüþ kaçýnýl- mazdý. General Motors gibi devlerin iflas tehlikesiyle karþý karþýya kaldýðý bir dönemde, dünya ekonomisinin bir parçasý olan Türkiye krizin dýþýnda kalamazdý. Sanayi üretiminin gerilemesinin ilk sonucu ise artan iþsizlik oldu. Þubat ayýnda Türkiye Ýþ Kurumu'na yapýlan iþsizlik baþvurularý geçen yýlýn Þubat'ýna göre yüzde 7,39 arttý. 136 bin 951 kiþi iþ için baþvurdu. Birçok iþyerinde çalýþanlar ücret- siz izne çýkarýlýyor. Ýkramiyeler verilmiyor. Ücretlere zam yapýlmýyor. Hatta çalýþanlardan daha az paraya çalýþmalarý isteniyor! AKP hükümeti emekçi sýnýflara hiçbir þey vermiyor. Onlar sadece zenginleri dinliyor. Çalýþanlar isteyince “kaynak yok” diyor. Oysa para var. 2009 bütçesinde en önemli kaynaklar askeri harca- malara akýtýlýyor. Ýþsizliðe karþý çözüm askeri har- camalarý kýsmaktýr. Türkiye’de ordu devasa bir büyüklükte ve her geçen gün har- camalarý artýyor. Vergilerimiz yeni iþyerleri açýl- masý için deðil, daðýn taþýn bom- balanmasý için kullanýlýyor. Artýk yeter! Ordu küçülsün. Askeri harcamalar kýsýlsýn. Silah alýmlarý durdurulsun. Kaynaklar emekçilere aktarýlsýn! Kamu yatýrýmlarý yapýlsýn. Yeni fabrikalar, hastaneler, okullar açýlsýn! Ýþsizliði çalýþanlarýn birleþik mücadelesi engeller. Ergenekon soruþturmasý Fýrat’ýn Doðu’suna uzandý Ölüm kuyularýndan kemikler çýktý 1990'larda JÝTEM tarafýndan öldürülen onlarca insan BOTAÞ'ýn ölüm kuyularýna atýlmýþtý. Aileleri ve arkadaþlarý yýllardýr adalet istiyordu. 19 yýl sonra kuyular açýldý. Ýçinden kemikler ve kanlý bir fanila çýktý. Eski JÝTEM üyesi itirafçý Abdülkadir Aygan, faili meçhul cinayetler hakkýnda ayrýntýlý bilgi vermiþ, adres olarak Silopi'deki kuyularý göstermiþti. BOTAÞ kuyularýn- dan kemikler çýktý. JÝTEM iti- rafçýsý Aygan, 10 Cumhurbaþ- kaný Sezer tarafýndan 'Devlet Övünç Madalyasý' verilen emekli binbaþý Kýrcý'nýn '3 kiþiyi diz çöktürüp kafalarýna yakýn mesafeden ateþ ederek öldürdüðünü' gördüðünü söylemiþti. Kýrcý, Aygan'ýn açýklamalarýnýn yayýnlandýðý gün intihar etmiþ, cenazesinde Genelkurmay tam kadro yer almýþtý. Kürtlere karþý yürütülen kirli savaþta 17 binden fazla insan faili meçhul cinayetler sonucu yaþamýný kaybetti. Katiller öldürülenlerin cesetlerine bile tahammül göstermedi. Bir mezarý bile onlara çok gördü. Kayýp yakýnlarý onlarca kez eylem yaptý. Ergenekon Terör Örgütü’ne dönük soruþturma ile faillerin yargýlanmasý umudu tekrar canlandý. Türkiye Barýþ Meclisi yaptýðý eylemlerle kuyularýn açýl- masýný, faillerin yargýlanmasýný talep etti. Aþaðýdan mücadele yýllar sonra da olsa zoru baþardý. Þimdi kuyular açýlýyor. Ergenekon soruþturmasý ise darbe ve savaþ yanlýsý güçler tarafýndan durdurulmak isteniyor. Buna izin veremeyiz. Katiller aklanýrsa cinayetler devam edecek. Artýk bu kabus bitmeli. Darbeler son bulmalý. Çeteler daðýtýlmalý. Kürt soru- nunda barýþçýl çözümün önü açýlmalý. Bizler mücadelemizle bunu baþarabiliriz. Baþarmalýyýz! Ergenekoncu teröristler suikast hazýrlýðýnda “Belgeleri görünce kaným dondu” Ergenekoncu teröristlerin kaos ve darbe hevesi bitmiyor. Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü; Diyarbakýr Büyükþehir Belediye Baþkaný Osman Baydemir, DTP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve gazeteci-yazar Fehmi Koru'ya yönelik suikast hazýrlýðý olduðunu açýkladý. Ergenekon Terör Örgütü'ne yönelik soruþturmada tutuk- lanan ve TSK tarafýndan görevlendirildiði ifadesini veren Ýbrahim Þahin'de yüzlerce ismin yer aldýðý bir infaz listesi bulunmuþtu. Listenin en baþýnda ise Alevi cemaatinin önde gelen isimleri vardý. Alevi-Bektaþi Federasyonu (ABF) Baþkaný Ali Balkýz bunlardan biri. ETÖ'nün kendisine yönelik suikast planý ortaya çýkan Ali Balkýz, 15 gün önce Savcý Zekeriya Öz ile görüþmesinde, bu planlarý görünce kanýnýn donduðunu söyledi: "Belgelerde evimin fotoðraflarýný, krokisini, geliþ- gidiþ yollarýmý, görevlendirilmiþ 9 kiþiyi, kimin patlayýcý temin edeceði, kimin düzenek yerleþtireceði, kimin patlatacaðý gibi bir düzenek gördüm. O anda aklýma Uður Mumcu, Hablemitoðlu ve Bahriye Üçok'un karanlýk güçler tarafýndan katlediliþi geldi." Balkýz, suikast planlarýný görene kadar ETÖ'nün var- lýðýndan kuþku duyuyordu. Alevi ve Sünnileri çatýþtýrmaya dönük planý görünce kuþkusu kalmadý: "Muratlarý Alevi Bektaþi örgütünün yöneticileri- ni, sözcülerini, önderlerini katlederek, Sünniler ile Aleviler arasýnda bir kargaþa oluþturmak. Bu çok gerilerde kaldý. Aleviler de Sünniler de çok önemli deneyimler edindi. Evet, çok provokasyona geldik- leri, çok dolduruþa getirildik- leri oldu. Herkes bundan çok önemli sonuçlar, dersler çýkardý. Ülkemizde böyle þeyler bir daha olmaz." BOMBA DEÐÝL, ÝÞ ÝSTÝYORUZ Sanayi üretimi yüzde 24 düþtü Ýþsizlik yüzde 7,4 daha arttý Askeri harcamalar durdurulmalý Kapitalizmin en kötü krizi mi? Aninda Bhattacharya, 1930’larla günümüzdeki krizi tartýþýyor. Sayfa 6 Korumacýlýk çözüm olamaz Avi Haligua, korumacý politikalarýn çözüm olmadýðýný tartýþýyor. Sayfa 7 Ýklim deðiþikliði: Ýki kriz bir çözüm F. Aloðlu, küresel ýsýnmaya karþý antikapitalist politikalarý anlatýyor. Sayfa 9

Sosyalist İşçi 354

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 354

Citation preview

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 335544 1133 MMaarrtt 22000099 11 YYTTLL

Baþbakan durmadanTürkiye'nin krizden etkilenmeye-ceðini, hatta güçlenerek çýka-caðýný söylüyor. Ancak ekonomikveriler tam tersini gösteriyor.

Sanayi üretiminde Ocak ayýndayüzde 21,3'lük bir düþüþ yaþandý.Bu tüm zamanlarýn en büyükdüþüþüydü.

Düþüþ eðilimi küresel kriz pat-lak verdiðinden bu yana sürüyor.Üretim Aðustos'ta yüzde 4,1,Eylül'de yüzde 5,2, Ekim'deyüzde 8,5, Kasým'da yüzde 13,9,Aralýk'ta yüzde 17,8 azaldý.Ocak'taki rekor düþüþ kaçýnýl-mazdý.

General Motors gibi devleriniflas tehlikesiyle karþý karþýyakaldýðý bir dönemde, dünyaekonomisinin bir parçasý olanTürkiye krizin dýþýnda kalamazdý.

Sanayi üretiminin gerilemesininilk sonucu ise artan iþsizlik oldu.Þubat ayýnda Türkiye ÝþKurumu'na yapýlan iþsizlik

baþvurularý geçen yýlýn Þubat'ýnagöre yüzde 7,39 arttý. 136 bin 951kiþi iþ için baþvurdu.

Birçok iþyerinde çalýþanlar ücret-siz izne çýkarýlýyor.

Ýkramiyeler verilmiyor.Ücretlere zam yapýlmýyor. Hatta çalýþanlardan daha az

paraya çalýþmalarý isteniyor!AKP hükümeti emekçi sýnýflara

hiçbir þey vermiyor. Onlar sadece zenginleri dinliyor.

Çalýþanlar isteyince “kaynak yok”diyor.

Oysa para var. 2009 bütçesindeen önemli kaynaklar askeri harca-malara akýtýlýyor.

Ýþsizliðe karþý çözüm askeri har-camalarý kýsmaktýr.

Türkiye’de ordu devasa birbüyüklükte ve her geçen gün har-camalarý artýyor.

Vergilerimiz yeni iþyerleri açýl-masý için deðil, daðýn taþýn bom-balanmasý için kullanýlýyor.

Artýk yeter! Ordu küçülsün. Askeri harcamalar kýsýlsýn. Silah alýmlarý durdurulsun. Kaynaklar emekçilere aktarýlsýn!Kamu yatýrýmlarý yapýlsýn. Yeni

fabrikalar, hastaneler, okullaraçýlsýn!

Ýþsizliði çalýþanlarýn birleþikmücadelesi engeller.

Ergenekon soruþturmasý Fýrat’ýn Doðu’sunauzandý

Ölüm kuyularýndankemikler çýktý

1990'larda JÝTEM tarafýndanöldürülen onlarca insanBOTAÞ'ýn ölüm kuyularýnaatýlmýþtý. Aileleri ve arkadaþlarýyýllardýr adalet istiyordu. 19 yýlsonra kuyular açýldý. Ýçindenkemikler ve kanlý bir fanilaçýktý.

Eski JÝTEM üyesi itirafçýAbdülkadir Aygan, failimeçhul cinayetler hakkýndaayrýntýlý bilgi vermiþ, adresolarak Silopi'deki kuyularýgöstermiþti. BOTAÞ kuyularýn-dan kemikler çýktý. JÝTEM iti-rafçýsý Aygan, 10 Cumhurbaþ-kaný Sezer tarafýndan 'DevletÖvünç Madalyasý' verilenemekli binbaþý Kýrcý'nýn '3kiþiyi diz çöktürüp kafalarýnayakýn mesafeden ateþ edereköldürdüðünü' gördüðünüsöylemiþti. Kýrcý, Aygan'ýnaçýklamalarýnýn yayýnlandýðýgün intihar etmiþ, cenazesindeGenelkurmay tam kadro yeralmýþtý.

Kürtlere karþý yürütülen kirlisavaþta 17 binden fazla insanfaili meçhul cinayetler sonucuyaþamýný kaybetti. Katilleröldürülenlerin cesetlerine biletahammül göstermedi. Birmezarý bile onlara çok gördü.

Kayýp yakýnlarý onlarca kezeylem yaptý. Ergenekon TerörÖrgütü’ne dönük soruþturmaile faillerin yargýlanmasýumudu tekrar canlandý.Türkiye Barýþ Meclisi yaptýðýeylemlerle kuyularýn açýl-masýný, faillerin yargýlanmasýnýtalep etti. Aþaðýdan mücadeleyýllar sonra da olsa zorubaþardý. Þimdi kuyular açýlýyor.

Ergenekon soruþturmasý isedarbe ve savaþ yanlýsý güçlertarafýndan durdurulmakisteniyor. Buna izin veremeyiz.Katiller aklanýrsa cinayetlerdevam edecek. Artýk bu kabusbitmeli. Darbeler son bulmalý.Çeteler daðýtýlmalý. Kürt soru-nunda barýþçýl çözümün önüaçýlmalý. Bizler mücadelemizlebunu baþarabiliriz.Baþarmalýyýz!

Ergenekoncuteröristler suikasthazýrlýðýnda

“Belgelerigörünce kanýmdondu”

Ergenekoncu teröristlerinkaos ve darbe hevesi bitmiyor.Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü;Diyarbakýr BüyükþehirBelediye Baþkaný OsmanBaydemir, DTP ÝstanbulMilletvekili Sebahat Tuncel vegazeteci-yazar Fehmi Koru'yayönelik suikast hazýrlýðýolduðunu açýkladý.

Ergenekon Terör Örgütü'neyönelik soruþturmada tutuk-lanan ve TSK tarafýndangörevlendirildiði ifadesiniveren Ýbrahim Þahin'deyüzlerce ismin yer aldýðý birinfaz listesi bulunmuþtu.Listenin en baþýnda ise Alevicemaatinin önde gelen isimlerivardý. Alevi-BektaþiFederasyonu (ABF) Baþkaný AliBalkýz bunlardan biri. ETÖ'nünkendisine yönelik suikast planýortaya çýkan Ali Balkýz, 15 günönce Savcý Zekeriya Öz ilegörüþmesinde, bu planlarýgörünce kanýnýn donduðunusöyledi: "Belgelerde eviminfotoðraflarýný, krokisini, geliþ-gidiþ yollarýmý,görevlendirilmiþ 9 kiþiyi, kiminpatlayýcý temin edeceði, kimindüzenek yerleþtireceði, kiminpatlatacaðý gibi bir düzenekgördüm. O anda aklýma UðurMumcu, Hablemitoðlu veBahriye Üçok'un karanlýkgüçler tarafýndan katlediliþigeldi."

Balkýz, suikast planlarýnýgörene kadar ETÖ'nün var-lýðýndan kuþku duyuyordu.Alevi ve Sünnileri çatýþtýrmayadönük planý görünce kuþkusukalmadý: "Muratlarý AleviBektaþi örgütünün yöneticileri-ni, sözcülerini, önderlerinikatlederek, Sünniler ileAleviler arasýnda bir kargaþaoluþturmak. Bu çok gerilerdekaldý. Aleviler de Sünniler deçok önemli deneyimler edindi.Evet, çok provokasyona geldik-leri, çok dolduruþa getirildik-leri oldu. Herkes bundan çokönemli sonuçlar, derslerçýkardý. Ülkemizde böyleþeyler bir daha olmaz."

BOMBADEÐÝL, ÝÞÝSTÝYORUZ

SSaannaayyii üürreettiimmii yyüüzzddee 2244 ddüüþþttüüÝÝþþssiizzlliikk yyüüzzddee 77,,44 ddaahhaa aarrttttýýAAsskkeerrii hhaarrccaammaallaarr dduurrdduurruullmmaallýý

Kapitalizmin en kötü krizi mi?Aninda Bhattacharya,1930’larla günümüzdeki krizitartýþýyor.

Sayfa 6

Korumacýlýk çözüm olamazAvi Haligua, korumacýpolitikalarýn çözüm olmadýðýnýtartýþýyor.

Sayfa 7

Ýklim deðiþikliði:

Ýki kriz bir çözümF. Aloðlu, küresel ýsýnmayakarþý antikapitalist politikalarýanlatýyor.

Sayfa 9

2 sosyalist iþçi sayý: 354

DTP’yi görmezdengelemezsiniz

Medya seçimleri sanki üçparti arasýnda bir mücadelevarmýþ gibi yansýtýyor.AKP-CHP ve MHP arasýndabir yarýþ varmýþ, geri kalangüçler çok etkisiz vecýlýzmýþ gibi bir tutum var.

Bu diðerleri diye anýlangüçlerden özellikle DTP,medya tarafýndan tamanlamýyla görmezdengeliniyor.

Sanki böyle bir parti yok!Sanki bu seçimlerde Kürt

halký oy kullanmayacakmýþgibi.

Oysa DTP bu seçimlerinen çok oy alan birkaç par-tisinden, AKP ve CHP'densonra en çok oy alan partil-erden birisi olabilir. DTP'yigörmezden gelirken MHP'yiyüceltenler, Kürt illerindeMHP'nin bir anlamýnýnolmadýðýný ama DTP'ninçok yüksek oylar alacaðýnýunutmuþa banziyor.

Sadece Kürt illerinde dedeðil üstelik, Adana veMersin gibi Kürtlerin yoðunolarak yaþadýðý þehirlerdede DTP yüksek oylar ala-cak.

Ayný þekilde Ýstanbul'dada hem solun, hemdemokrasi yanlýlarýnýn hemde Kürtlerin adayý olanAkýn Birdal çok yüksek biroy potansiyeline sahip. Bupotansiyel çeþitli seçimbürolarý açýlýþýnda, etkinlik-lerde kendisini gösteriyor.Ama Ýstanbul'da da sadeceiki aday, bir de MHP var-mýþ gibi bir seçim atmosferiyansýtýlýyor.

Medyanýn seçimleri budarlýkta yansýtmasýnýn birkaç nedeni var. En baþtagelen neden, gazeteleringazeteden baþka her þeyebenzemesi. Baðýmsýz haberalmak, haber edinme özgür-lüðü, tarafsýzlýk, olaylarkarþýsýnda nesnel bir tutumalmak gibi en basit gazeteci-lik ilkeleri Türkiye'degazetelerden ayrýlalý çokoldu. Siyasi kutuplaþmayagöre medya patronlarýnýnsiyasi eðilimlerine göreyapýlan haberler öne çýkýy-or. Birkaç gazete dýþýndamedya habercilikte çuvallýy-or.

DTP'nin görmezden gelin-mesinin diðer önemlinedeni ise Kürt halkýnýngörmezden gelinmesi. Kürthalkýnýn taleplerinin, var-lýðýnýn, özgürlük mücade-lesinin ve etkisinin görmez-den gelinmesi. Bir baþkadeyiþle medyanýn militaristolmasý, savaþtan yanaolmasý, Kürt sorunundaçözüm istememesi seçim-lerde de Kürt hareketininetkinliðine gözlerini kapa-masýna neden oluyor.

Bugünlerde yok saysalarda 30 Mart'ta Kürtler,medya kendilerini yok say-dýðýnda yok olmadýklarýnýbir kez daha gösterecek.

EEmmeekk,, bbaarrýýþþ vvee ddeemmookkrraassii ggüüççlleerriinniinn ÝÝssttaannbbuull BBüüyyüükkþþeehhiirrBBeelleeddiiyyee BBaaþþkkaann AAddaayyýý AAkkýýnn BBiirrddaall

33 MMaarrtt SSaallýý::Akýn Birdal DÝSK ile buluþtu.DTP Ýstanbul

Büyükþehir Belediyesi Baþkan Adayý AkýnBirdal ekonomik kriz ve emekçi kitlelere etk-isini tartýþmak üzere DÝSK temsilcileri ilebuluþtu.

66 MMaarrtt::Nurtepe seçim bürosu açýldý. Okmeydaný

esnafýný ziyaret etti.

77 MMaarrtt:: "Cumartesi Anneleri Gözaltýnda Kayýplarý

Soruyor " Birdal annelerle buluþtu. TarafGazetesi ziyaretini gerçekleþtirdi.Beylikdüzü seçim bürosu açýldý. Ýkitelliseçim bürosu açýldý

1100 MMaarrtt::Star gazetesi ile röportaj yapýldý. Ýstanbul

Eczacý Odasý ziyaret edildi. Sultanbeyliilçesinde esnaf ziyareti gerçekleþti. Kadýköyseçim bürosu açýlýþý ve Irkçýlýða Dur Deetkinliðine katýldý.

BBaaððýýmmssýýzz ÝÝzzmmiirr BBüüyyüükkþþeehhiirrBBeelleeddiiyyee BBaaþþkkaann AAddaayyýý AArriiff AAllii CCaannggýý

Narlýdere ve Toros Mahallesi Seçim Bürosuaçýlýþlarýna katýldý.Dünya Emekçi KadýnlarGünü nedeniyle düzenlenen kahvaltýya

katýlarak yaptýðý konuþmada, kadýnlarýn üre-time eþit katýlmasýnýn þart olduðunu, kendibelediyecilik anlayýþýnda, belediye çalýþan-larýnýn yarýsýnýn kadýnlardan oluþacaðýnasöz verdi.

Cangý, daha sonra katýldýðý iki seçimbürosunun açýlýþlarýnda, halklarýn kardeþolduðuna vurgu yaparak, çok dilli, çokkültürlü belediyecilik anlayýþýný yerleþtire-ceklerini söyledi. 7 Mart'ta ise KarþýyakaYamaç mahallesindeki büronun açýlýþýnakatýldý.

AKP ve CHP liderleri aðýzlarýnýbozarak sert bir seçim yarýþýnagiriþti. CHP'nin hem propagandahem yaygýnlýk hem de seçimanketlerinde oy oranlarýndaAKP'den geri kaldýðýný görülme-siyle seçim meydanlarýndan dahasýk küfür iþitmeye baþladýk.

Küfür yoðunluðundan dahaönemli olan bu seçimlerin yereladaylarýn yerel hedeflerini anlat-týðý bir yerel seçimden bambaþkabir havada sürmesi. Her iki par-tinin de sözcülüðünü genelbaþkanlarý yapýyor. CHP'nin AKPadaylarýna yönelik saldýrýlarýnýbizzat Tayyip Erdoðan, AKP'ninCHP adaylarýna yöneliksaldýrýlarýný da Deniz Baykalsavuþturmaya çalýþýyor.

Bu seçimler, týpký 22 Temmuzgenel seçimleri gibi keskin birtoplumsal kutuplaþma içindesürüyor. Sadece bir toplumsalkutuplaþma deðil söz konusuolan, seçim kampanyalarýndaiþlenen konular da genel politiksorunlar etrafýnda þekilleniyor.

Tayyip Erdoðan "Davosruhu"nu iþlemeye, en azýndanAKP tabaný Ýsrail Filistin çatýþ-masýnda oluþan ruh halini koru-maya çalýþýyor.

Ergenekon konusunda, AKPçetelere karþý mücadele edenparti olarak sahnede yer alýyor.

AKP'nin toplumdaki talepleredaha yatkýn bir kampanya yaptýðýçok açýk.

CHP ise tümüyle Ergenekonavukatlýðý ve yolsuzluklar kam-panyasý yapýyor.

AKP Kürtçe televizyon açýyor,CHP karþý çýkýyor.

AKP çetelerin üzerine gidiyo-rum diyor, CHP çete avukatlýðýyapýyor.

AKP buzdolabý çamaþýr makine-si daðýtýyor, CHP bu daðýtýmýengellemeye çalýþýyor.

AKP'ye karþý seçenek olmak içintek bir þans var: Demokrasibayraðýný AKP'nin elinden almak.Kürtçe televizyona karþý çýkmakdeðil, Kürtçe televizyonun yanýn-da olmak, daha da geliþkinolmasýný savunmak, AhmetTürk'ün konuþmasýný yasaklayanzihniyeti teþhir etmek. AKP ancakbu alanda teþhir edilebilir.

Davos'ta Ýsrail devlet baþkanýna"Siz insan öldürmeyi iyi

bilirsiniz" dediði için deðil, busözü destekleyip, "Ýnsanöldürmeyi iyi bilenlerle askeri veekonomik anlaþmalara neden sonvermiyorsun" diyerek AKP teþhiredilebilir.

Beyaz eþya daðýttýðý için deðil,parasýz eðitim, parasýz saðlýkalanýndaki gerileme, beyaz eþyaverilen evlere su ve altyapýolanaklarý saðlanmadýðý için AKPeleþtirilirse, bu eleþtirinin ciddiyealýnmasý mümkün olur.

Ergenekon'un üzwrine gidiyordiye deðil, kontrgerillanýn üzer-ine yavaþ gittiði, kokrtuðu, her an

uzlaþabilecekmiþ gibi bir havayarattýðý, Hrant Dink katliamýyla,Kürt illerinde iþlenen cinayetlerleErgenekon davasýný son hýzla bir-leþtirmek yönünde bir irade kul-lanmadýðý için eleþtirilebilir.

Böyle bir teþhiri ise 301.CHP'nin yapmasýnýn olanaðý yok.Demokrasiyi ilgilendiren heralanda demokrasi düþmanlýðýyapan bir partinin hiçbir þansýyok.

Tayyip Erdoðan "iþsizliðeçözümüm yok, çözümü olan berigelsin" diyerek, aslýnda iþçi sýnýfý-na meydan okuyor. Bu krizi

AKP'nin yaratmadýðýgerekçesinin arkasýna sýðýnarak,iþten atmalara karþý AKP'nindoðal bir sessizlik içinde kala-caðýný ilan ediyor. Seçimlerdensonra IMF ile anlaþmak için günsayýyor.

CHP'den ses yok! CHP baþkasorunlarla ilgili. AKP'yi yýprat-manýn yolunun yolsuzlukdosyalarýndan geçtiðini sanýyor-lar.

CHP'nin iþsizlik sorununda antidemokratik bir burjuva partisiolarak AKP'den hiçbir farký yokçünkü.

Hýrsýzlar, ýrkçýlar hodri meydan dediler

Seçim Günlüðü

sayý: 354 sosyalist iþçi 3

16 Mart 1978 günü ÝstanbulÜniversitesi’nden toplu çýkýþyapmakta olan sol görüþlüöðrencilerin üzerine “meçhul”kiþilerce bomba atýldý. Bu bom-balý saldýrý sonucu 7 öðrenciyaþamýný yitirdi ve onlarcasý dayaralandý. Saldýrýnýn gerçekleþe-ceði, bombanýn atýlacaðý yere vesaate kadar emniyet güçlerincebiliniyordu. Ancak emniyetgüçleri saldýrýyý engellemek biryana, öðrencileri, saldýrýnýngerçekleþeceði ön kapýdan çýk-maya zorladý. Bomba atýldýktan

sonra, failleri kovalayanpolislere “geri dönün” emri ver-ildi. Bu saldýrýyý gerçekleþtiren-ler asla cezalandýrýlmadýlarhatta birçoðu emniyet müdür-lüðünden milletvekilliðinekadar üst düzey görevlerlemükâfatlandýrýldýlar. BugünErgenekon Davasýndayargýlananlar 16 MartKatliamýný gerçekleþtirenlerleayný zihniyeti taþýyorlar. Buyüzden 16 Mart katliamýnýyapanlara karþý çýkmak,Ergenekonculara karþý çýkmak-

týr, tüm darbelere ve darbecilerekarþý çýkmaktýr.

Darbelere Karþý Öðrenciler,benzerlerini defalarcayaþadýðýmýz, darbecilerce plan-lanan bu katliamýn yýldönümünde, bir basýn açýkla-masý ve söyleþi düzenliyorlar.14.30'da Ý.Ü. Beyazýt kapýsýndabasýn açýklamasý ve Beyazýt -Saraçhane 'de bulunan Genel ÝþSendikasý'nda Atilla Keskin'inde katýlacaðý Türkiye'de darbel-er, Derin Devlet ve Ergenekonkonulu bir söyleþi yapýlacak.

Ama ben onlarýsilmiþtim!

Ergenekon Terör Örgütü'neüye olmaktan dolayý ikinci kezgözaltýna alýnan Cumhuriyetgazetesi yazarý Mustafa Balbaytutuklanarak Metris Cezaevi'negönderildi.

Balbay bu kez kurtulamadý,çünkü bilgisayarýndan sildiðibelgeler kurtarýldý. Balbay, Ýran,Irak ve Suriye'ye yönelik devletbelgelerine kolayca ulaþmýþ, bil-gisayarýna yüklemiþ, sonra dasilmiþti. Silinen belgelerin kur-tarýlabileceðini kimse Balbay'asöylememiþti.

Balbay'ýn bilgisayarýnda ayrýcadarbe þemalarý ve TSK'ya ait"çok gizli" ibareli belgeler debulundu. Cumhuriyet yazarýnýn"kitap yazacaktým, onun içinbelgeleri aldým" sözleri onu kur-tarmadý. "Cebir ve þiddet kulla-narak Türkiye CumhuriyetiHükümetini ortadan kaldýr-maya veya görevlerini yap-masýný kýsmen veya tamamenengellemeye teþebbüs"ten yanidarbecilikten aðýrlaþtýrýlmýþmüebbet (yani ömür boyu)hapisle yargýlanacak.

Balbay ilk kez gözaltýnaalýndýðýnda bir çok kiþi bunuprotesto etmiþ, onun saygýn biryazar olduðunu ileri sürmüþtü.Tutuklandýktan sonra onugazetesi Cumhuriyet ile CHP veTKP dýþýnda kimse savunmadý.

12 Eylül darbesinin mimarý KenanEvren'in ismi Ýzmir'deki okullardansiliniyor. Ýzmir Ýl Genel Meclisi'nin "12Eylül'' ve "Evrenpaþa'' ilköðretimokullarýyla Kenan Evren AnadoluLisesi'in adýnýn deðiþtirilmesi için"temenni'' kararý aldý. Okul isimlerinindeðiþtirilmesinde Ýl Genel Meclisi nihaikarar yetkisine sahip deðil. Ýl MilliEðitim Komisyonlarý okul isimlerikonusunda yetkili merci. Darbelerle vedarbecilerle yüzleþme konundaki bucesur giriþim kararý, gözleri adlarýnda

"darbe" izi taþýyan okullara çevirdi.Türkiye genelinde adýný 12 Eylül cun-

tasýnýn baþý Kenan Evren'den alan birçokokul bulunuyor.1980 darbesi sonrasýndadarbeyi ve Kenan Evren'in yaptýklarýnýkalýcýlaþtýrmak, meþru hale getirmek içindönemin yöneticileri tarafýndan adýdeðiþtirilen bu okullardan bazýlarý þöyle:

Manisa-Kula Kenan Evren ÝlköðretimOkulu

Giresun- Kenan Evren ÝlköðretimOkulu

Adýyaman-Kahta Kenan Evren Ýlköðre-

tim OkuluAdana-Seyhan Kenan Evren Ýlköðretim

OkuluNiðde-Bor Kenan Evren Ýlköðretim

OkuluHatay-Dörtyol Karakese Kenan Evren

Ýlköðretim OkuluKonya-Çumra Kenan Evren Ýlköðretim

OkuluOsmaniye-Bahçe Kenan Evren Paþa

Ýlköðretim OkuluDiyarbakýr Ergani Kenan Evren Ýlköðre-

tim OkuluSamsun Çarþamba Kenan Evren

Ýlköðretim OkuluGökçeada Kenan Evren Ýlköðretim

OkuluAntalya-Nebiler Kenan Evren Ýlköðre-

tim OkuluMalatya-Topsöðüt Kenan Evren

Ýlköðretim OkuluSivas-Þarkýsla Gürçayýr Kenan Evren

Ýlköðretim OkuluKadýköy Kenan Evren Anadolu LisesiBugün her türlü darbeye karþý çýkmak

için hem Ergenekon soruþturmasýnýnderinleþtirilmesini savunmalý, hem degeçmiþte darbe yapanlara itibarkazandýrmaya çalýþanlara karþý çýkma-lýyýz. Bu açýdan okullarýmýzýn darbeciler-den temizlenmesi, sokaklarýmýzýn, park-larýmýn, meydanlarýmýzýn da temizlen-mesini önünü açýyor. Bu konuda enbüyük görev de darbe karþýtý öðrencileredüþüyor.

OOnnuurr DDeevvrriimm ÜÜççbbaaþþ

DDaarrbbeecciilleerrii ookkuullllaarrddaann tteemmiizzlleeyyeelliimm!!

Zihniyet Deðiþmedi: 1166 MMaarrtt''ttaann EErrggeenneekkoonn''aa kkaattiilllleerr yyaarrggýýllaannssýýnn!!

12 Mart Vicdan MahkemesiÝddianame: Genç Avukatlar

Sunuþ: Atilla KeskinMahkeme Baþkaný: Sacit Kayasu

TTaannýýkkllýýkkllaarr::Ömer Laçiner, Levent Yýlmaz, Tuncer Sümer, Güçalp Eren, Nahip Töre,

Atilla Keskin, Doðan Tarkan, Hasan Kýyafet (12 Mart Fýkralarý)Halil Ergün, Erol Katýrcýoðlu

JJüürrii::Þenol Karakaþ, Gülsüm Önal, Zeynep Tanbay, Turgay Oður,

Cansu Vardan, Semiha Kaya

Yer: Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü Mahkeme SalonuTarih: 12-03-2009 Baþlangýç saati:17.00 Bitiþ saati: 20.00

DARBELERE KARÞI 70 MÝLYON ADIM KOALÝSYONU

Beyin kanamasý nedeniyletahliye edilen ve GATA'ya sýðý-nan darbeci general ÞenerEruygur'un turp gibi olduðuaçýða çýkmýþtý. Meðer hasta veyaþlý olduðu, aþýrý kilo kaybettiðive hayati tehlikesi olduðu söyle-nen Darbe Günlükleri'nin diðerismi Hurþit Tolon'da pek saðlýk-lýymýþ. Tolon'un saðlýðýný neyeborçlu olduðunu anlattýðý seskaydý hastalýk gerekçesine sýðý-nan Ergenekon sanýklarýnýn kaçýþplanýný da ortaya koydu.

Tutuklandýðýndan bu yanatehdit dolu açýklamalar yapanTolon'un ses kaydý ErgenekonTerör Örgütü davasý sanýklarýnýnruh halini sergiliyor. Tolonþimdiki Genelkurmay'a çokkýzmýþ, 'mýy mýy' olmaklasuçluyor. Darbeci general TSKmensuplarýnýn tutuklanmasýnaisyan ediyor: "Ordu komutanýnadiyorum ki: O paþayý orda tut-mak demek ihanet demektir.Müsaade edin bana beþ dakikamakamýnýza geleyim, yedincidakikada alýrým' diyorum.Alýrým. Almazsam namerdim.Bilir bütün dünya."

DDaarrbbee oollmmaaddýýððýý iiççiinnkkýýzzggýýnn

Tolon'a göre Genelkurmayhukuksuz davranmalýydý.Darbeci general belli ki bu yön-temleri çok iyi biliyor: "Þurayaoturtun tekrar Selimiye'ye beni,kurmay baþkaný gel buraya, açtelefonu Cengiz Aykut'a [savcý]de ki: 'Ben þimdi GATA'dan birheyet gönderiyoruz' buraya de.Emrimi ilet, buranýn komutanýnada emrimi ilet. Bir ekip hazýr-lasýnlar doðru Koþuyolu'na.'Hastamýzý almaya geldik' desin-

ler. Sen de Cengiz Aykut'a söyle:'Ekip çýktý yola, alýp gelecek' de.Hadi þimdi o Çevik Kuvvet'ledurdursun. Hadi gücünü görey-im bakayým. Bakan, baþbakan,gelsin durdursun. Hadi.Mümkün deðil yaav. Zaten onuniçin içerdeyim ben. Kararý vere-ceksiniz karar. Yüreðinizle kararverilir. Bizimkiler mýy mýy.Teðmeni ver, yarbaya kelepçetak, mermiler bizim mi sizin mibelli deðil. Star gazetesiyle uzlaþ-ma yap. Star gazetesiyleGenelkurmay uzlaþmýþ. Nedemek yav. Biz uzlaþtýk! Olurmu öyle þey..."

2003'ten bu yana darbe giriþim-lerinde yer alan general TSK'ya'uzlaþmayýn, darbe yapýn' diyor.

KKüüffüürrbbaazzBir Türk büyüðü, saygýn bir

devlet adamý olarak sunulanHurþit Tolon konu Ergenekonsoruþturmasýný Zekeriya Öz'egeldiðinde aðzýný bozuyor: "Sizmuhatap olmayýn.Genelkurmay'a söyleyinbildirilsin. Yani savcýlýktaGenelkurmay buraya telefonediyor. Bir dakika kardeþim,Genelkurmay'a gideceksiniz. Benseni muhatap alamam. Mesela

savcý yazý yazmýþ, ne savcýsý, kimoluyor lan sen kim oluyorsun,sen kimsin? Sen kimsin lan banayazýyorsun. Sen kimsin? Doðruoraya. Ýþte ahhh, orasý ahhh,orasý, orasý yazacak. Ah orasýyazacak ahh. Ah, ah orasý diye-cek. 'Bana yazacaksýn kardeþim'diyecek. 'Benim çocuðuma yaza-mazsýn, bana yazacaksýn bencevap veririm' diyecek."

SSppoorrttmmeennHurþit Tolon'un tahliye talep-

lerinde avukatlarýnýn üzerindedurduðu en önemli nokta aþýrýkilo kaybýydý. Hürriyet gazetesigünlerce emekli generalin eriyipbittiðini yazmýþtý.

Meðer kilo kaybý hastalýktandeðil spordanmýþ: "Her gün yediay bir saat yürüdüm. En az beþkilometre her gün yürüdüm. Benzayýflarken dört ayda böyleeridim. Yani muntazam bireðriyle zayýfladým. Gece gündüzyürüdüm. Günde en az 100'eyakýn mekik yapardým. Þimdi enson 93 kiloyum ben."

ÝÝzziinn vveerreecceekk mmiiyyiizz??Þener Eruygur ve Hurþit

Tolon’un ses kayýtlarý darbeci-lerin yasadýþý yollarla tahliyeedildiklerini, askeri hastaneGATA’yý bir kaçýþ olarak kul-landýklarýný gözler önüne serdi.ETÖ davasýndan hapiste yatanhiç general kalmadý. Tutuklubulunan albaylar Arif Doðan veFikret Emek’te hasta numarasýnayatýp kurtulmak istiyor. Bu süreçdevam ederse Ergenekon’un daSusurluk gibi üzeri örtülecek.Durdurmanýn tek yolu darbelereve çetelere karþý kitlesel birmücadele.

GATA Ergenekon’un çýkýþ kapýsý

KKooçç''ttaann TToolloonn''aa ddeesstteekk

KKOOÇÇ HHoollddiinngg ÞÞeerreeff BBaaþþkkaannýý RRaahhmmii KKooçç,, GGAATTAA''ddaa HHuurrþþiitt TToolloonn''uu zziiyyaarreetteettttii,, 11 ssaaaatt ggöörrüüþþttüü.. MMuussttaaffaa KKooçç ddaa AATTOO BBaaþþkkaannýý AAyyggüünn''üü zziiyyaarreett eettmmiiþþttii..EErrggeenneekkoonn''uunn sseerrmmaayyee iiççiinnddeekkii tteemmssiillcciilleerrii aarraassýýnnddaa oolldduuððuu ddeeddiikkoodduussuuççookkttaannddýýrr yyaayyýýllaann KKooçç ddiinnddaarrllaarraa kkaarrþþýý aaççýýkkllaammaallaarrýýyyllaa öönnee ççýýkkýýyyoorrdduu..HHaallkkýýnn yyýýllllaarrddýýrr kkaannýýnnýý eemmeenn KKooçç aaiilleessiinniinn bbaaþþýý oo kkaaddaarr llaaiikkttii kkii þþiirrkkeett-lleerriinnddee ssaakkaallllýýllaarrýýnn ççaallýýþþmmaassýýnnaa iizziinn vveerrmmiiyyoorrdduu.. KKooçç''uunn TToolloonn''uu zziiyyaarreetteettttiiððii ssýýrraallaarrddaa TTÜÜSSÝÝAADD''ddaa CCHHPP''nniinn kkaappýýssýýnnýý ççaallddýý.. KKooçç HHoollddiinngg''iinn þþiimmddiikkiiyyöönneettiicciissii MMuussttaaffaa KKooçç vvee AAyyddýýnn DDooððaann''ýýnn kkýýzzýý AArrzzuuhhaann DDooððaann YYaallççýýnnddaaððhhüükküümmeettiinn ssaaddeeccee eekkoonnoommiiyyllee iillggiilleennmmeessii ççaaððrrýýssýý yyaappttýý..

4 sosyalist iþçi sayý: 354

Balbay ve "Kemalist Devrim Mevzisi"

Mustafa Balbay'ýn tekrar tutuklanmasý üzerine, birarkadaþýma "Bu hukuksuzluðu protesto edelim"diyen bir mesaj gelmiþ. "Niye hukuksuzluk?Tutuklanabilir, suçlu veya suçsuz bulunur.Hukuksuzluk yok" cevabýný yazmýþ. "Ýtiraz etmezseksýra bize gelecek" tepkisi gelmiþ. Tepkiyi veren,asker deðil, silahlý deðil, darbe planlayan biri deðil.Ama "biz" diye bir kavram var kafasýnda: Ergenekondavasýnda tutuklananlarý korumasý gereken veyoksa her biri tehlikede olan bir "biz". Kim bu "biz"?

CHP Baþkan Yardýmcýsý Onur Öymen de,''Türkiye'de Mustafa Balbay'larý bitiremezsiniz.Birini tutuklarsýnýz yüz tane, bin tane MustafaBalbay çýkar'' demiþti. Kim bunlar?

Geçenlerde Cumhuriyet'te bir kitabýn reklamývardý. Þöyle, "Atatürk'ü, Atatürkçülüðü, tam baðým-sýzlýðý, özgürlükçü demokrasiyi, sosyal adaleti, barýþýsavunduðu; emperyalizme, sömürüye, toplumsaladaletsizliklere karþý çýktýðý ... için toplatýlarak,yasaklanarak, yakýlarak yok edilmek istenen" kitap.

Reklamýn karþýsýndaki sayfada da Doðu Perinçek'inbir kitabý tanýtýlýyordu. Þöyle yazmýþ Perinçsiz:"Türkiye'nin 1945 sonrasýna baktýðýmýz zaman,ABD'ye karþý mücadele, Gladyo'ya karþý mücadeleekseninde yürümüþtür... Gladyo'ya karþý biricikcepheden tavýr, Kemalist Devrim Mevzisinde kon-umlanmaktýr. Gladyo'nun kökünü kazýyacak olanprogram, Kemalist Devrimi tamamlama pro-gramýdýr."

Tanýtým yazýsýnýn yazarý, onaylayarak, þöyleeklemiþ: "Perinçek'e göre Gladyo, 1990'larýn ortasýn-dan itibaren 'hizadan çýkan' Türk Ordusu'na karþýbir dizi tertip ve komploya baþvurdu. Ergenekontertibi bunun bir devamýdýr."

Kafanýz karýþýyorsa, özetleyeyim: Amerikanemperyalizminin Türkiye'deki silahý Gladyo. BuGladyo Türk Ordusu'na karþý komplolar örgütlüyor.Bu komplolarýn biri de Ergenekon davasý. Amerikanemperyalizmine karþý Türkiye'yi savunanlar ise,Türk Ordusu, Mustafa Balbay, Cumhuriyet gazetesi,Kerinçek ile Perinçsiz, CHP, TKP ve tabii Ergenekonçetesi.

Bu görüþün iki sorunu var. Biri gülünç, biri ciddi.Gülünçlük þu: Veli Küçük mü anti-emperyalist?

Ýlker Baþbuð mu anti-emperyalist? Amerikanemperyalizmine destek vermek için Afganistan'a,Lübnan'a, Somali'ye asker gönderen Türk Ordusumu anti-emperyalist? Kargalarýn bile güldüðünüduyar gibi olmuyor musunuz?

Ciddi sorun ise þu:Anti-emperyalizm tek bir ülkenin baðýmsýzlýðýyla

ilgili deðildir ve olamaz. Olamaz, çünkü emperyal-izm küresel bir olgudur, tek bir ülkenin sýnýrlarýiçinde yenilebileceðini düþünmek gülünç bir hay-alden ibarettir. Olamaz, çünkü emperyalizm iþgalordularýndan, Gladyo'dan ibaret deðildir, ordular veGladyo kovulduðunda emperyalizm bitmez.Olamaz, çünkü üretimin küresel olduðu, hiçbirülkenin kendine yeterli olmadýðý bir dünyada, ulusalbaðýmsýzlýk uygulanabilirliði olmayan, afakî biramaçtýr. Tek bir ülkede emperyalizmin silahlý güç-lerinden kurtulunabilir, ama ekonomik ve siyasiiliþkiler aðýndan kurtulunamaz. Bu að ya dünyaçapýnda çözülür ya da çözülmez; ulusal çözümüyoktur.

Emperyalizm, hem ülkeler arasýnda silah ve sopazoruyla dayatýlan bir hiyerarþik sýralanma silsilesi,ama hem de ve ayný zamanda ekonomik ve siyasibir iliþkiler bütünüdür, günümüzde kapitalizminküresel örgütlenme biçimidir. Ýkincisine karþýolmadan birincisine karþý olmak deðirmenlerlesavaþmak demektir, baþarý þansý yoktur ve anti-emperyalizm anlamýna gelmez.

Öymen ve Perinçek'in açýkça, TKP'nin utangaççasavunduðu "Kemalist Devrim Mevzisi" milliyetçi birzýrvalýktýr, darbeci ve çetecileri korumak anlamýnagelir, halka karþý Türk Ordusu'nun yanýnda saf tut-mak anlamýna gelir.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Galatasaray’ýnSeyrantepe’de yapýmýdevam eden stadýndaçalýþan iþçiler, 3 aydýrücretleri ödenmediði içindördüncü kez iþ býrak.Þantiye alanýna büyük birateþ yakan iþçiler, Eren-Talu`nun taþeron firmasýTERA Ýnþaat çalýþanlarýve mühendislerinin dekendilerine destekverdiðini ifade ettiler veTOKÝ yetkililerindenolaya el koymalarýný iste-diler.

Eyleme katýlan 500 iþçi,paralarý ödenmeden iþebaþlamayacaklarýný söyle-di. TOKÝ`den ihaleyi alanEren Talu`ya tepkigösteren iþçiler, `Bukaçýncý eylemimiz, 3 aydýrpara vermiyorlar! Çolukçocuk aç. Sigara alacakparamýz dahi kalmadý.

Eren Talu devamlý bunuyapýyor. Biz paramýzýistiyoruz!` diye konuþtu-lar. Ýþçilerden AyhanAkça, “Paramýzý verecek-lerini söylediler ama halabir kuruþ alabilmiþdeðiliz. 2 aydýr evimepara gönderemiyorum”dedi. Mustafa Akkuþ ise,“Ödeyeceðiz diyerek bizikandýrýyorlar, par-alarýmýzý alamýyoruz, birsigara için arkadaþýmýnelini öpecek durumageldik” diye konuþtu.

Takip eden gün eylem-lerini sürdüren iþçilerTEM otoyolu kenarýndaateþ yaktý ve trafiði kesti.

Ýnþasýna 1,5 yýl öncebaþlanan stadýn planlananaçýlýþ tarihi olan 29 Ekim2009’a yetiþemeyeceðibelli oldu.

TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

Sendikasýzlaþtýrmaya,dayatmalara, gasp edilenhaklarýna karþý Sabah-ATV çalýþanlarý 13 Þubat2009 tarihinde greveçýktý.1980 yýlýndan sonrabasýnda fiili ilk grevolmasý bakýmýndanoldukça önemliydi, amamedya grevi es geçti.

Grev kararýnýn ardýndan10 çalýþan iþten atýldý.Grevdeki bir iþçinin iþtençýkarýlmasý yasalara görebir suç.

ATV-Sabah yönetimigrev kararýnýn sadeceATV'de alýndýðý, ancakgreve katýlan 10 kiþininSabah, Takvim veFotomaç'ta çalýþanlarolduðunu söyledi. TGSGenel Baþkaný ErcanÝpekçi ise grev kararýnýnATV ve Sabah’ý yayýn-

latyan TurkuvazMedya’nýn tümündegeçerli olduðunu, iþv-erenin ise kanunsuzdavrandýðýný söyledi.

Grevin baþlamasýnýnardýndan Sabah yenireklam kampanyasýylabüyük bir ironi örneðigösterdi."HangiTarafýmýzdanVazgeçelim?" diye soranSabah bu sorunun cev-abýný "emekçiler" olarakvermiþti bile.

Ýþverenin grevin durdu-rulmasý için açtýðý davamahkeme tarafýndan red-dedildi. TGS ve Sabah-ATV çalýþanlarý ise karar-lý: "Ýster 1 yýl ister 10 yýl;farketmez. Bu grevTurkuvaz Grubundadevam edecektir."

BBaassrrii GGüülleerr

Vodafone'da toplu iþten çýkarmaSÝ Ýstanbul - "1.3 milyar dolar

yatýrým yapacak, 500 kiþiye istihdamsaðlayacaðýz." Bunlar, göreve geldik-ten kýsa süre sonra Vodafone CEO'suSerpil Timuray'ýn sarf ettiði sözler.Ancak bu sözlere raðmen kendisininilk icraatý 500 kiþiyi daha istihdametmek deðil, tam tersi oldu. Busözler söylendikten sadece 2 günsonra Vodafone 260 çalýþanýný biranda kapý önüne koydu. Ýþtençýkartýlanlar atýldýklarýný duyduk-larýnda büyük bir þaþkýnlýk ve panikyaþadýlar. Öyle ki þirket çýkardýðýiþçilere sakinleþtirici daðýtmakzorunda kaldý. Binaya pek çokambulans geldi. Ve bu son deðil.Ýþten çýkarmalarýn 600'ü bulacaðýsöyleniyor. Bu yüzden çalýþanlar dahâlâ gergin, onlar da iþini kaybetmetehlikesiyle karþý karþýya.

AAmmaaçç ttaaþþeerroonnllaaþþttýýrrmmaaVodafone yönetimi haberi uzun

süre yalanladý, ancak en sonundagerçekleri daha fazla gizleyemedi ve"yeniden yapýlanma" amacýyla iþtençýkarmalarýn gerçekleþtirildiðiniaçýkladý. Bunun anlamý son derece

açýk: Nispeten yüksek maaþ alantecrübeli çalýþanlarýn yerine taþeronþirketler aracýlýðýyla yeni mezungençler çalýþtýrýlacak, böylece ücretleryarý yarýya düþürülmüþ olacak.Turkcell, Avea ve benzeri þirketlerbu yöntemi halihazýrda uyguluyor.

DDiirreennmmee þþaannssýýÞimdi Vodafone da ayný yöntemi

uygulayacak. Çalýþanlarýn ise bunakarþý direnme þanslarý pek yok,çünkü sektörün genelinde olduðugibi Vodafone'da da örgütlenmedüzeyi neredeyse sýfýr. Oysa çalýþan-lar birlik olup direndiklerindekazanabilirler. Bunun örneði yineVodafone'da görülmüþtü. 6 ay kadarönce de benzer bir iþten çýkarmaoperasyonuna hazýrlanýldýðý bilgisikazara çalýþanlarýn mail grubunadüþmüþ, bunun üzerine veritabanýçalýþanlarý veritabanýný kilitleyerekVodafone'un bir gün boyunca kontöryükleyememesine neden olmuþlardý.Bunun üzerine iþten çýkarmaoperasyonu geri çekilmiþti. Þimdi iseböyle bir direniþ yok.

PPllaazzaa eeyylleemmlleerrii "Beyaz yakalý" olarak tabir edilen,

özellikle plazalarda çalýþan kesimiçin örgütlenme genel bir sorun.Ancak bu konuda yavaþ da olsaadýmlar atýlýyor. IBM'deki sendikadeneyiminin ardýndan Sabah-ATVgrevi de ilk adýmlar olarakgörülebilir. "Beyaz yakalý" çalýþan-larýn örgütlenme mücadelesinedestek vermek için kurulmuþ olan"Plaza Eylem Platformu" da hemSabah-ATV binasýna hem de iþtenatýlmalar üzerine Vodafone önünegiderek eylem yaptýlar.

Vodafone Maslak binasý önündeyapýlan açýklamada büyük kârlaraçýklayan IBM, ATV ve Vodafone'unbu kârlarý çalýþanlarýný sömürerekelde ettiði, þimdiyse kriz bahanesiylekapý önüne koymak istediði vurgu-landý ve örgütlenme hakký elde edil-inceye kadar eylemlerin süreceðibelirtildi. Eylemler bundan sonra daBalmumcu'daki Sabah-ATV binasýönünde devam edecek.

MMuuhhiipp TTeezzccaann

SÝ Ýstanbul - Araþtýrma görevlileri,5 Mart'ta, Yüksek ÖðretimKanunu'nun 50-d maddesine tabikýlýnarak maaþlarýnýn kesilmesinekarþý direniþe geçtiler. Bu maddeuyarýnca güvencesiz çalýþmayamahkûm edilen araþtýrmagörevlileri, doktoralarýný tamam-ladýktan sonra iþsiz kalýyor.Asistanlar iþten çýkarmalara karþýbir çok üniversitede eylem yaptý veörgütleniyorlar.

Öðlen saatlerinde, ÝÜ SiyasalBilgiler Fakültesi önünde "Biz kalýy-oruz, YÖK gitsin" pankartý açandireniþçiler, burada bir basýn açýkla-masý yaptýlar. ÝÜ AraþtýrmaGörevlileri Temsilciler Kurulu adýnaCemil Ozansü'nün okuduðu açýkla-mada, YÖK'ün doktorasýný bitirenaraþtýrma görevlilerinin üniver-siteyle iliþiklerini kesen uygulamasý-na son vermesi istendi. Ý.Ü. korte-jinin ardýnda, Ý.T.Ü., Y.T.Ü.,Marmara, Boðaziçi ve Uludaðüniversitelerinden de asistanlar

pankartlarýyla eyleme katýldýlar.Basýn açýklamasýndan sonra anakapýya yönelen topluluk, buradaEðitim-Sen, ATV-Sabah grubundagrevlerini sürdüren emekçiler veçok sayýda öðrenciyle buluþtu. 1000kiþiye yaklaþan kalabalýk, "Dur de,dur de, 50-d'ye dur de!", "Doktoralýiþsiz olmayacaðýz", ""Ne istiyoruz?Ýþ güvencesi. Ne zaman? Hemenþimdi. Vermeyecekler. Alacaðýz!"sloganlarýyla, coþkulu bir þekilde Ý.ÜFen Fakültesi'ne yürüdü.

Araþtýrma görevlileri, TemsilcilerKurulu'nun aldýðý kararý uygula-yarak tüm geceyi Ýstanbul Üniver-sitesi'nde eyleme devam ederekgeçirdiler. Fen Fakültesi'ndekianfide, 50 d'ye karþý mücadele edenasistanlarla ilgili film gösterimiylebaþlayan program, tiyatro, þiir vemüzik gösterileriyle sürdü. Sabahakadar okulda kalan akademisyen-lerin mesajý açýktý: "Üniversitemiziterk etmiyoruz"

OOzzaann TTeekkiinn

Asistanlar üniversiteyi iþgal etti

Galasaray Stadý’nda yine grev ATV-Sabah’ta greve devam

sayý: 354 sosyalist iþçi 5

Bugün NATO iþgali altýnda olan vedirenen Afganistan için ne iþgallerne de direniþ yeni. Afganistan 300yýldýr emperyalistler tarafýndan elegeçirilmeye çalýþýlýyor ve herseferinde büyük bir direniþe sahneoluyor. Afganistan tarihine bak-týðýmýzda bugünkü savaþýn neden-lerinin ve yöntemlerinin o zaman dapek farklý olmadýðýný görürüz.

SSöömmüürrggeecciilliikkAfganistan krallýðý 1747'de ilan

edildi. Bunun hemen ardýndanÝngiltere Afganistan'ý kontrol altýnaalmak istedi. Çünkü iki büyükemperyalist güç olan Ýngiltere ileRusya arasýnda Hindistan'ý kontroletme mücadelesi vardý veAfganistan Hindistan için stratejikbir pozisyondaydý. 18. ve 19. yüzyýl-lar boyunca bu hakimiyet çabalarýsürdü.

1807'de Fransa ve RusyaHindistan'ý iþgal etmek için hareketegeçtiðinde Ýngiltere Afgan kralýylaanlaþmak zorunda kaldý. Ancak buanlaþmadan kýsa süre sonra KralShuja devrilip yerine DostMuhammed geçtiðinde AfganistanRusya'ya yakýnlaþmaya baþladý.Bunun üzerine Ýngiltere tekrarAfganistan'a saldýrma planlarý yaptýve 1838'de Hindistan'daki güçleriniAfganistan'a saldýrttý. O günkü iþgalgerekçeleri de bugünkünden pek

farklý deðil: Karl Marx'ýn aktarýmýnagöre Ýngiltere baþbakaný savaþý par-lamentonun bilgisi olmadan baþlat-mýþ ve gerekçelerini tamamen sahtebelgelere dayandýrmýþtý. Savaþsonunda Kandahar ele geçirildi veKabil ile Kandahar'a Ýngiliz ordularýyýðýldý. Ancak iþgal Afganistanekonomisini iyice çökerttiðindebaþta Kabil olmak üzere her yerdeayaklanmalar baþladý ve Ýngilizler 14bin askeri geri çekmek zorundakaldýlar.

Ýngilizler bundan sonra "Afganlaradersini vermek için" geri döndüancak büyük bir yenilgiye uðradýlarve hiçbir yeri kontrol edemedenaynen geri çekildiler.

1881'de Afgan kralýyla bir anlaþmaimzalandý ve iþgal 1893'e kadarbitti.

1893 geldiðinde Ýngiltere tekrarsaldýrdý ve Afganistan'ýn sýnýrlarýnýyeniden çizecek bir iþgal baþladý.Nüfusun üçte biri ve tüm verimlitopraklar yeni sýnýrlarlaAfganistan'dan dýþlanmýþ oluyordu.Böylece Afganistan 1919'a kadarÝngiltere iþgali altýnda kaldý.

1917'de Rusya'daki iþçi devrimiRusya'nýn Afganistan üzerindekiemperyalist politikalarýný rafakaldýrdý. Ýki yýl sonra Afganistan

halký Ýngiltere'ye karþý ayaklandý veAfganistan sýnýrlý da olsa bir baðým-sýzlýk kazandý.

SSooððuukk SSaavvaaþþ ddöönneemmiiÝkinci Dünya Savaþý geldiðinde ana

emperyalist güç olan Ýngiltere yeriniABD'ye kaptýrmaya baþladý. EkimDevrimi'nin yenilgisi ve Stalinistbürokrasinin yükseliþi Rusya'yý dayeniden emperyalist bir güç halinegetirmiþti. Bu dönemden sonrasýyine Rusya ile bu kez ABD arasýnda-ki hegemonya mücadelesi veAfganistan direniþinin tarihidir.

1950 ve 60'larda Afganistan yöne-timi ABD ile Rusya arasýnda dengepolitikasý güdüyordu. Rus yapýmýuçaklarý ABD'de eðitilmiþ pilotlaruçuruyor ve ülkede baþlayan yerelayaklanmalarý bastýrmak için kam-plarý bombalýyordu.

Yeni yeni oluþmaya baþlayan solkýsa zamanda Stalinizmin etkisinegirdi ve 1978'de SSCB'nin destek-lediði bir "komünist" darbeyleyönetimi ele geçirdi. Ancak bu darbebir iç savaþa neden oldu ve Sovyetyanlýsý hükümet 18 ay içinde devril-di. Bunun üzerine SSCB baþkanýBrejnev Kýzýl Ordu'yu Afganistan'agöndererek ülkeyi iþgal etti.Milyonlarca insan öldürüldü, mily-

onlarcasý da Pakistan ve Ýran'dakimülteci kamplarýna kaçmak zorundakaldý ve ülke büyük bir yoksulluðamahkum oldu. Bu iþgalin nedeni deÝngiltere ve ABD iþgallerininkiyleaynýydý: bölgeyi kontrol etmek vehegemonik bir güç olmak. AncakKýzýl Ordu'nun gücüne raðmen buiþgal de büyük bir direniþlekarþýlaþtý.

Bu esnada Soðuk Savaþ'ýn etk-isiyle ABD Afganistan'ý Rusya'yabýrakmamak için direniþçileridestekledi. Hem silah hem de parayardýmý yapýldý. 1989'da Afgandireniþi kazandý ve Rusya ülkedençekildi. Soðuk savaþýn bitimi veSSCB'nin çöküþüyle ABDAfganistan'a yaptýðý tüm yardýmlarýkesti. Ekonominin de bozulmasýylaAfgan halký yine büyük bir yoksullukve açlýkla karþý karþýya kaldý.

Bu ortamda yeni bir direniþin oluþ-masý kaçýnýlmazdý. Kýsa sürede yerelayaklanmalar baþ gösterdi ve1994'te bir iç savaþ patladý.Pakistan'daki mülteci kamplarýndandoðan Taliban adlý direniþ örgütü enbüyük güç haline gelerek ülkeninbüyük bir kýsmýný kontrol altýna aldý.ABD ilk baþta Taliban'a destek versede 1996 yýlýnda Bill ClintonAfganistan'ý bombalamaya baþladý.11 Eylülle birlikte ABD'nin saldýrýsýdaha da arttý ve NATO desteðiylebugünkü duruma gelindi.

Burka ve iþgal11 Eylül'ü bahane ederek

George W. Bush Afganistan'asaldýrdýðýnda büyük medyabunun Afganistan'a demokrasigetireceðini, kadýnlarý özgür-leþtireceðini iddia ediyordu. 7yýllýk NATO iþgali bunlarýnhiçbirine neden olmadý, üste-lik ülkeyi büyük bir açlýða,yoksulluða ve þiddete sürükle-di.

ABD destekli Hamid Karzaikadýnlara eþit haklar verenyasalar yaptý. Kýzlarýn okulagitmesi yasal olarak mümkün.Ancak ülkenin içinde bulun-duðu durum bu tepeden inmeyasalarý etkisiz kýlýyor. Sokakortasýnda bombalar patlýyor,kadýnlar tecavüze uðruyor, kýzçocuklarý kaçýrýlýp satýlýyor.Okula giderken hiçbir güven-liði olmayan çocuklarýný aileleryasa yapýldý diye okula gön-deremez.

Bir baþörtüsü biçimi olanBurka da savaþý haklý göster-mek için kullanýlan bahaneler-den biriydi. "Kadýnlar burkagiyiyor, özgür deðiller,öyleyse ülkeye bombalaryaðdýrýp kadýnlarý özgür-leþtirelim." Elbette iþgal kadýn-larý özgürleþtirmedi, onlarýöldürdü. Açlýk, yoksulluk veþiddetin artýþý tecavüzü yaygýnhale getirdi. Kadýnlar bununüzerine burkayý tecavüzdenkorunmanýn bir yöntemiolarak daha çok benimsediler.

Kadýnlarýn hiçbir þekildesosyal ve ekonomik haklarý dayok. Çalýþacak iþ bulamýyorlar,bulsalar da güvende deðiller.Bu yüzden tek çareyi bir anönce evlenmek ve eve kapan-makta görüyorlar. Burkalarýnýçýkarýp iþ bulmaya çalýþtýk-larýnda ya öldürüleceklerini yada tecavüze uðrayacaklarýnýdüþünüyor, kýzlarýný okulagöndermeye kalktýklarýndaonlarý belki de bir daha göre-meyeceklerini biliyorlar. Buyüzden Taliban'ýn baskýcýyasalarý onlar için tek sýðýnak.

BM'ye veya diðer ulus-lararasý yardým kuruluþlarýnada güvenemiyorlar. Çünkühem bu yardým kuruluþlarýsavaþ ortamýnda yeterince etk-ili olamýyor, hem de Afganhalkýnýn kültürel ve dini has-sasiyetlerine saldýrýyorlar.Ýþgalin, savaþýn getirdiðisefalet ortamýnda insanlarýntek sýðýnaðý olan dine saldýr-mak; tecavüze uðramaktankorunmanýn tek yolu Burkatakmakken kadýnlardanburkalarýný çýkarmalarýný vebirden bire özgürleþmeleriniistemek mantýksýz. Kadýnlarüzerlerine bomba yaðarken,açlýk ve sefalet altýnda yaþammücadelesi verirken özgür-leþemezler. Kadýnlarýn özgür-leþmelerinin garantisi onlarýninsanca yaþama kavuþ-malarýdýr, baþlarýný açmalarýdeðil.

Obama Irak'taki askerlerinkademeli olarak çekileceðiniduyurdu. Ardýndan Afganistan'a17 bin ek asker gönderilmesi içinhazýrlanan tezkereyi imzaladý.Anlaþýlan ABD Irak'tan çek-ilirken güçlerini Afganistanüzerinde yoðunlaþtýracak.

Peki, Irak gibi bir petrol rez-ervine de sahip olmayanAfganistan neden bu kadarönemli? Bu sorunun cevabý hege-monya mücadelesinde gizli.Afganistan, yeni emperyalistgüçler olarak yükselen veya yük-seleceði düþünülen Rusya veÇin'e oldukça yakýn bir Asyaülkesi.

ABD de bu yüzden Afganistan'ýkontrol ederek uluslararasý hege-monya mücadelesindenvazgeçmediðini ortaya koymakve "Asya'da ben de varým" diye-bilmek istiyor. Irak'taki yenilgisiABD'nin askeri gücünün sorgu-lanmasýna yol açtý. Bunun önünegeçmek ve askeri hakimiyetinidevam ettirmek için NATO'yukullanýyor. NATO zaten SoðukSavaþ döneminden beri esasenABD'nin çýkarlarýný gözetmek,enerji yollarýný korumak amacýy-la sürekli saldýran bir örgüt.

Ayný þeyi Kafkaslardaki savaþtada gördük. NATO'ya üye olmayýhedefleyen Gürcistan belli kiABD desteðiyle Güney Osetya'yasaldýrmýþtý. Gürcistan ordusu, birNATO üyesi ve ABD'ninbölgedeki müttefiki olan Türkiyetarafýndan eðitilmiþti. Rusya dakendi emperyalist çýkarlarýdoðrultusunda ABD'nin bölgedehakimiyet kurmasýný engellemekiçin Gürcistan'ýn bu saldýrýsýnadaha büyük bir saldýrýyla karþýlýkvermiþti. Olaydaki NATO par-maðýný Rusya saldýrdýktan sonraNATO üyesi ülkelerin lider-lerinin yaptýklarý açýklamalarabakarak da gözlemleyebiliriz.Þimdi bu düþük yoðunluklusavaþ Afganistan'daki savaþýniyice alevlenmesiyle daha dakýzýþacak. Yine milyonlarca insan

ölecek, açlýk ve sefalet daha daartacak. Sadece ABD deðil,muhtemelen diðer NATOülkeleri de Afganistan'a dahafazla asker gönderecek. 4Nisan'da yapýlacak NATOzirvesinden böyle bir karar çýk-masý büyük bir olasýlýk. Tam dabu yüzden savaþlara karþý olan,barýþ isteyen aktivistlerin 4Nisan'da bu zirveyi protestoetmek için yapacaklarý eylemlerçok önemli. NATO'nun daðýtýl-masý, savaþýn sona ermesi,Asya'da, Orta Doðu'da ve tümdünyada barýþýn hakim olmasýancak uluslararasý savaþ karþýtýhareketin güçlenmesiylemümkün.

IIrraakk bbiittiiyyoorr,, hheeddeeff tteekkrraarr AAffggaanniissttaann

Afganistan’ýn iþgalle dolu tarihi

NNAATTOO’’nnuunn AAffggaanniissttaann’’ddaakkii ggüüççlleerrii ddiirreenniiþþii kkýýrraammýýyyoorr.. AABBDD bbuu yyüüzzddeenn NNAATTOO üüyyeelleerriinnddeenn aasskkeerr iissttiiyyoorr.. TTüürrkkiiyyee’’yyiizziiyyaarreett eeddeecceeððiinnii aaççýýkkllaayyaann OObbaammaa iissee bbuu ttaalleeppllee ggeelliiyyoorr..

CÝNAYET ÖRGÜTÜ NATO AFGANÝSTAN’DAN DEFOL!

4 NÝSAN’DA NATO’YA KARÞI KADIKÖY’DEYÝZ!

DSÝP - Deevrimci Sosyaalist Ýþçi Paartisi

Yürüyüþ-Miting

6 sosyalist iþçi sayý: 354

AAnniinnddaa BBhhaattttaacchhaarryyaa

Ýngiltere’de Ýþçi Partisi’ninbakaný Alistair Darling’indediðine göre, geçen Aðustosson 60 yýl içerisindeki en kötüekonomik dönemdi. Bu ayýnbaþýnda kabine baþkaný Ed Ballsson ekonomik durgunluðun 100yýlýn en ciddi durgunluðuolduðunu söylemiþti. GordonBrown nihayetinde o tehlikelisözleri telafuz etti: “EkonomikKriz”.

Þimdilerde yaþadýðýmýzekonomik krizin 1930’lardakiBüyük Kriz’den sonra kapital-izmin en derin krizi olduðununbilincine varmýþ bulunuyoruz.Bazý yorumculara göre tüm buhengamenin doðasý, bu krizikapitalizm tarihindeki en kötükriz haline getiriyor.

Kesinlikle tüm önceki krizler-den çok daha hýzlý yayýlýyor.Þimdiden tüm büyük ülkeleriiçine çekti. Japonya ekonomisison 12 ayda %13 daraldý. Geçenyaz Japonya’nýn yöneticileri enkötü etkilerden kaçabileceklerinitahmin ediyorlardý. Ne var kiAlmanya ve Çin’le birlikteJaponya da ihracatýndakidüþüþlerden büyük bir hasaralmýþa benziyor Britanya’dakitablo ise çok daha kötümser. Buyýl iþsizliðin 3 milyona çýkmasýöngörülüyor.

Peki tüm bu sýra dýþý karmaþanasýl ortaya çýktý?

Krizin ilk belirtileri 18 ay öncebankalarýn aniden birbirlerineborç para vermeyi durdurmasýy-la görüldü; “zehirli” mortgage(konut kredisi) kökenli kredileringüvenliðinden korkuyorlardý.Emlak piyasasýnýn büyüdüðüdönemde bunlarý satýn alanbankalar, þimdi ellerindekilerindeðersizleþtiðini fark etmiþlerdi.

FFoonnllaarrEkonomileri düzenleyenler bu

sýkýþmaya devlet fonlarýný sis-teme akýtarak karþýlýk verdi.Böylece sistemin kendine güveniyerine gelecek ve tüm bu borçalma – borç verme düzenidevam ettirilecekti

Bunun yerine bankalar verilentüm fonlarý emdi ve kriz yoðun-laþmaya devam etti.

Kriz ilk yüksek deðerde kur-baný olarak olarak NorthernRock bankasýný seçmiþti: Eylül2007’de iflas etti.

Daha iki yýl önce büyük birbankanýn kamulaþtýrýlmasý aþýrýsol bir düþüncenin ürünü kabuledilirdi. Ancak þimdilerde pekçok banka egemen sýnýfýn daonayýyla hiçbir gürültü patýrtýolmadan kamulaþtýrýlýyor

Bir dizi Wall Street firmasýnýnda iflasýyla ABD’de iþler daha daçarpýcý bir hal alýyor. Bu fir-malarýn arasýnda 1929 WallStreet krizinden canlý çýkmýþBear Stearns, konut kredisi dev-leri Freddie Mac ve Fannie Maede var

ABD Federal Merkez Bankasý(FED) bu üç þirketi kurtarmakiçin yardýmlarda bulundu.Ancak Lehman Brothers bankasýiflasýný açýkladýðýnda müdaheleetmek yerine dibe çarpmalarýnýizledi.

FED umuyordu ki, Lehman bir

örnek olacak ve Wall Street þir-ketleri iyi zamanlarda kasalarýnýdolduracaklarý ve iþler biraz kötügittiðinde devletin gelip onlarýkurtaracaðý düþüncesindenvazgeçeceklerdi.

Ancak Lehman çökerken bütünekonomik sistemi de beraberindegötürdü! Kredilerin kesilmesibankalarýn gizemli dünyasýndave yatýrým fonlarýnda büyük birpaniðin ortaya çýkmasýna sebepoldu ve ekonomideki bu panikgittikçe geniþledi. Kýsa zamandaABD hükümeti hiç görmediðikadar derin ve büyük bir krizlekarþý karþýya geldi.

Egemen sýnýfýn krize karþýgeliþtirdiði her bir planda keskintartýþmalar var; ABD hazinesekreteri Hank Paulson’un planýtüm “zehirli senetleri” satýn almafikrinden Baþkan Obama’nýn

devlet yardýmlarý ve korumacýönlemler stratejilerine kadar…

Öyle görünüyor ki, geliþtirdik-leri her bir çözüm geri tepiyor.

Belki de daha ciddisi, egemensýnýfýn ideolojik silahlarýboþalmýþ durumda. 1930’larýnBüyük Kriz’i liberal ekonomistKeynes’in doðuþuna sahne oldu.Onun kapitalizmi kurtaran fikir-leri her yaný sararak ana akýmadönüþtü. Ýkinci dünya savaþýsonrasý ekonomik düzeni kur-muþlardý

UUzzllaaþþmmaaBu Keynesçi konsensus

1970’lere kadar sürdü; o yýldünya ekonomisi bir kez dahakrize girmiþti. Fakat sýrasýnýbekleyen yeni bir ekonomik ekolgeliyordu; Milton Friedman’ýnneoliberal teorileri, Ýngiltere’deThatcher ve ABD’de Reagantarafýndan hayata geçirildi.

Ancak þu an yaþadýðýmýz krizneoliberal serbest piyasa ideolo-jisini geçersiz kýlýyor.Neoliberalizmin kurucularý fikir-lerini acele ile ortaya koydular vefarklýlaþtýrýlmýþ bir Keynesçilikyarattýlar.

Ancak gittikçe daha da belir-ginleþiyor ki, Keynesçi çözümlerde iþe yaramýyor.

SSoossyyaalliisstt aalltteerrnnaattiiffKapitalizmi analiz eden baþka

bir isim var ki, egemen sýnýflarcapek anýlmaz. Karl Marx kapital-izmin acýmasýz bir sömürü ve

akýlsýzca rekabet üzerine kurul-duðunu ve baþarýsýz olmayamahkum olduðunu söylemiþti.

Marx 19. yüzyýlda kapitalist sis-temin büyüyüp tüm dünyayahükmedeceðini, ancak kendisiniasla dengesizliklerden ve çeliþkil-erden kurtaramayacaðýný öngör-müþtü.

Onun teorileri, sistemin yalnýz-ca doymak bilmez arzusu ve hýz-landýrýlmýþ büyümesi sebebiyledeðil, aslen iç dinamikleri sebe-biyle uzun vadede çöküþe doðruilerlediðini söyler.

Geriye yalýn bir tercih kalýyor.Ya sistem bizi bir bilinçsizliðesürükleyecek, ya da kapital-

istlerce ezilen insanlar –iþçisýnýfý- birlik olacak ve efendileri-ni tahttan indirecek; yepyeni,eþitliðe, demokratik kararalmaya ve akýlcý planlamayadayalý sosyalist bir düzen kura-cak.

Bugün pek çok insan Marx’ýnteorilerinin içinde yaþadýðýmýzkarmaþayý anlamak için en iyirehber olduðuna inanýyor.

Bu ekonomik kriz 1930’larýnBüyük Kriz’i gibi olmasa da yinede bir afet. Þimdi sosyalist alter-natifi dile getirme zamaný!

((BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall SSoocciiaalliisstt WWoorrkkeerr’’ddaann ççeevviirrddii))

KKaappiittaalliizzmmiinn eenn kkööttüü kkrriizzii mmii??

11993300’’ddaa BBüüyyüükk BBuunnaallýýmm ssoonnuuccuu iiþþssiizz kkaallaannllaarr bbiirr ttaass bbeeddaavvaa ççoorrbbaa iiççiinnssýýrraa bbeekklliiyyoorr.. BBüüyyüükk BBuunnaallýýmm,, AABBDD’’nniinn ffiinnaannss nneerrkkeezzii WWaallll SSttrreeeett’’tteekkii bbiirrççöökküüþþllee ppaattllaakk vveerrmmiiþþttii..

““DDaahhaa iikkii yyýýll öönncceebbüüyyüükk bbiirr bbaannkkaannýýnnkkaammuullaaþþttýýrrýýllmmaassýý aaþþýýrrýýssooll bbiirr ddüüþþüünncceenniinnüürrüünnüü kkaabbuull eeddiilliirrddii..AAnnccaakk þþiimmddiilleerrddee ppeekkççookk bbaannkkaa eeggeemmeennssýýnnýýffýýnn ddaa oonnaayyýýyyllaahhiiççbbiirr ggüürrüüllttüü-ppaattýýrrttýýoollmmaaddaann kkaammuullaaþþttýýrrýýllýýyyoorr””

KKrriizz ddeerriinnlleeþþttiikkççee ttaarrttýýþþmmaallaarrdduurruullmmaakk yyeerriinnee ssaaddeeccee ddaahhaaddaa ççeeþþiittlleenneecceekk.. HHiiççbbiirrii bbiirrççöözzüümm iihhttiimmaalliinnii ddaahhii iiççeerrmmiiyy-oorr.. KKaappiittaalliizzmmiinn ttaarriihhii,, bbiirr kkrriizzdduurruummuunnddaa ““kkoorruummaaccýýllýýððýýnn””yyaarraattaaccaaððýý tteehhlliikkeelleerrllee ddoolluudduurr..

KKoorruummaaccýý ffiikkiirrlleerr kkeennddiinniitteehhlliikkee aallttýýnnddaa hhiisssseeddeenn iiþþççiilleerraarraassýýnnddaa bbaazzeenn ppooppüülleerr hhaalleeggeelliirr.. ÇÇüünnkküü kkoorruummaaccýý ppoollii-ttiikkaallaarr bbaassiitt bbiirr ttaannýýmm vvee ççöözzüümmöönneerriiyyoorr ggiibbii ggöörrüünnüürr.. ÖÖrrnneeððiinn,,ÝÝnnggiilltteerree’’ddee bbiirr aarraabbaa ffaabbrriikkaassýýnn-ddaa ççaallýýþþaann iiþþççii iiþþiinnii kkaayybbeeddiiyyoorr-ssaa,, ttaabbiiii kkii sseebbeepp mmaahhaalllleeddeekkiiaarraabbaa ggaalleerriissiinnddee ggöörrddüüððüüyyaabbaannccýý mmaarrkkaallýý aarraabbaallaarrddýýrr..YYaannii,, iitthhaallaatt dduurruurr,, ttaarrttýýþþmmaallaarrddeevvaamm eeddeerr aammaa sseenn iiþþiinnii kkuurr-ttaarrmmýýþþ oolluurrssuunn.. SSiisstteemmiinn bbuukkaaddaarr kkoollaayy ççöözzüümmlleenneebbiillmmeessiimmüümmkküünn mmüü??

Ekonomik krizin küresel etki-lerini artarak hissettiðimizbugünlerde AKP’nin krizdensorumlu olmadýðýna, sorunun“küresel finans sistemiyle” ilgiliolduðuna dair pek çok demeçbirbirini izliyor. Belki de krizedair AKP’yle ayný fikirde olun-abilecek tek nokta bu. Bu krizinen azýndan þimdilik zenginülkelerde daha aðýrhissedildiðine dair pek çokemare görmek mümkün.General Motors onca devletdesteðine raðmen iflas edebile-ceðini açýklarken, ertesi günOpel de belki iflasçýlar cephe-sine katýlýyor. On binlerce insaniþsiz kalýrken, UluslararasýÇalýþma Örgütü (ILO) bu yýlýnsonunda 22 milyon kadýnýn iþsizkalacaðýný açýklýyor. Krizin nezaman ve nasýl duracaðýna dairkimsenin net bir fikri yok.

““HHeerr þþeeyy bbiirrbbiirriinnee bbaaððllýý””Krizin ve çözüme dair ihtimal-

lerin odaðý konumundaki zen-gin ülkelerde devam eden tartýþ-malarý anlamanýn deðeri budurumda daha da önemli birhal alýyor.

Ekonomik krizin hissedilmeyebaþlandýðý 2008’den beridevletler de, ticaret bloklarý dakrizin etkilerini engellemeküzere “korumacý” ekonomikplanlarýn iþlevli olup olmaya-caðýný tartýþýyor. Hindistan veÇin gibi “büyüyen ekonomi-lerin” bu ekonomik krize karþýkendilerini nereye kadar savun-abilecekleri tartýþýldý. Ancakyýlýn sonuna doðru Avrupalýliderler arasýndaki tartýþma netbölünmeleri belli etmeyebaþlamýþtý.

Alman þansölyesi AngelaMerkel, AB’nin baþýdaki ManuelBarosso ile kafa kafaya gelmiþ,

bu arada Ýngiltere baþbakanýGordon Brown ve Fransacumhurbaþkaný NicholasSarkozy ise Avrupa çapýndagörülen resesyona karþýhareketlilik saðlayacak birpaketi kabul ettirmeye çalýþýyor-lardý. Tabii ABD de krize karþýönlem almaya çalýþýyor. ABDbaþkaný Barack Obama “serbestticareti” krizin sorumlusu ilanediyor, “memlekette” iþyapacak iþ adamlarýna vergiindirimleri öneriyordu. GordonBrown bu giriþime parmaðýnýsallayýp, “korumacý” poli-tikalarýn tehlikelerini anlatarakyanýt verdi.

SSeerrbbeesstt ppiiyyaassaayyaakkaappiittaalliisstt mmüüddaahhaallee

Tabii bu tepkinin biraz garipolduðunu söylemek gerekiyor.Çünkü AB bizzat kendisi kocabir “koruma altýnda” ekonomikalan. Ortak tarým politikasý,Avrupalý çiftçilere devletdesteði saðlayarak, geliþmekteolan ülkelerin çiftçilerine karþýrekabette avantajlý olmalarýnýsaðlýyor. Ayný zamandadünyanýn efendileri, IMF veDünya Bankasý gibi örgütleridestekleyerek “serbest ticaret”ve “serbest piyasa” gibi güney-deki çiftçileri fakirleþtiren poli-tikalarý da destekliyor.

Gerçekte “serbest ticaretle”korumacýlýk arasýndaki ayrýmbelirsizdir. Ulusal ekonomi-lerinin dayandýðý þirketlerinkorunmasý için devletler herzaman “serbest piyasaya”müdahale etmiþlerdir.

Bu tartýþmalar, kapitalistlerarasýndaki rekabetin küresel kri-zle birlikte keskinleþtiðine iþaretediyor. Piyasalar geliþir vepazarlar büyürken çoðu þirketbüyümek için alan bulabilir.Ancak çöküþlerde –yatýrýmlarýndeðeri düþüp satýþlar dur-duðunda ve tabii karlar buharolurken- kapitalistler arasýndakirekabet fena halde sertleþir.

Almanya AB’nin motorudur.27 AB ülkesinin toplam cirosu-nun beþte biri Almanya’dagerçekleþir. Yani AlmanyaAB’nin geleneksel veznedarýgibidir. Ancak þimdi Almanekonomisi pek de iyi deðilkenAlmanya AB’deki ortaklarýnýdesteklemek için para saçmakistemiyor. Yani Angela Merkel,karbon emisyonlarýný düþürmekgibi “Almanya’daki iþ veyatýrýmlarý tehlikeye düþürecek”bir adým atmayý reddediyor.Üstelik Alman ekonomisindebankalarýn rolü çok daha küçük.Tasarruf hesaplarý hala borçlar-dan fazla. Bu sebeple Almanyadiðer Avrupa ülkelerine görekrizin etkilerini hafif hissediyor.

Almanya, Avrupalý bankerlerikurtarmaya yanaþmýyor.

MMaaffyyaattiikk kkaappiittaalliizzmmKapitalist ülkelerin liderleri

mafya babalarýna benzer.Sistemin devamý için hareketeder, zenginlerin malýný ve kar-larýný korur ve bunu gerçek-leþtirmek için küresel çaptaorganize olurlar. Ancak iþlerters gittiðinde kimi suçlayacak-larý üzerine tartýþýr ve çeþitliaðýz dalaþlarýna girerler. Mesela“birikim oburu” olmaklasuçlanan Çin ve Hindistanekonomileri. Bu ülkeler yýldayarým trilyon dolar civarýndakar elde ediyor ve bu karla

döviz rezervlerini 2,5 trilyondolar civarýnda tutuyorlar.

Bu arada ABD, Ýngiltere gibiülkelerin ekonomileri borç vebütçe açýðý bataðýnýn içinde.Örneðin Amerika, ürettiðindenkat be kat fazla borç alaraktüketiyor. Bu “finansal dengesi-zlik” geliþmiþ kapitalistekonomilerin temelinde yatanzayýf nokta.

Düþük kâr oranlarý, az yatýrýmgerçekleþtirilmesine ve görecedüþük ekonomik büyümeyesebep oluyor. Sonuç olarak,ucuz kredilerle doldurulan sis-tem sayesinde krizindefedilebileceði ümit ediliyor.

AAvvii HHaalliigguuaa

sayý: 354 sosyalist iþçi 7

Yeni-liberalizm iflas etti

Korumacý politikalarkrize çözüm olamaz

““KKaappiittaalliisstt üüllkkeelleerriinnlliiddeerrlleerrii mmaaffyyaabbaabbaallaarrýýnnaa bbeennzzeerr..SSiisstteemmiinn ddeevvaammýý iiççiinnhhaarreekkeett eeddeerr,, zzeennggiinn-lleerriinn mmaallýýnnýý vvee kkâârr-llaarrýýnnýý kkoorruurr vvee bbuunnuuggeerrççeekklleeþþttiirrmmeekk iiççiinnkküürreesseell ççaappttaa oorrggaann-iizzee oolluurrllaarr.. AAnnccaakkiiþþlleerr tteerrss ggiittttiiððiinnddeekkiimmii ssuuççllaayyaaccaakkllaarrýýüüzzeerriinnee ttaarrttýýþþýýrr vveeççeeþþiittllii aaððýýzz ddaallaaþþllaarrýý-nnaa ggiirreerrlleerr..””

FFrraannssýýzz iiþþççii vvee ööððrreenncciilleerriinniinn kkrriizz yyaannýýttýý ggeenneell ggrreevv oolldduu..

8 sosyalist iþçi sayý: 354

ssoossyyaalliisstt iissccii

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

i n t e r n e t oozzuurrddiilliiyyoorruuzz..ccoommbbaarriissaarroocckk..oorrggkkuurreesseellbbaarriissvveeaaddaalleett..oorrggkkuurreesseelleeyylleemm..oorrggdduurrddee..oorrggmmaahhaalllleeddeennmmeecclliissee..oorrgghhrraannttiicciinnaaddaalleettiicciinn..ccoommttuuzzllaaddaaoolluummlleerreessoonn..bbllooggssppoott..ccoomm7700mmiillyyoonnaaddiimm..oorrggddttppkkaappaattiillaammaazz..bbllooggssppoott..ccoommw

ww

.dsi

p.or

g

Ergenekon

Hala mý sola karþý?Türk solunun bir kýsmý en baþýndan beri

Ergenekon Davasý’na kuþkuyla baktý. En hafifi“Ayþe teyzeyi ilgilendirmez” dedi, bazýlarý isebu sola karþý bir adým veya AKP’nin psikolojiktaktiðidir dedi.

Ergenekon Davasý geliþtikçe, yeni bilgilerortaya çýktýkça baþtan çok keskin olanlar“Fýratýn Doðusu’na geçmedikçe anlamý yokdediler. Þimdi Ergenekon Fýrat’ýn Doðusu’na dageçti. Kuyular açýlmaya baþlandý ve ilk bulgularortaya çýkýyor.

Ergenekon hâlâ mý sola karþý?Hâlâ mý darbelere karþý deðilsiniz?Darbelere itiraz edenlere karþý toplantýlar yap-

maya devam edecek misiniz?Biz ise baþtan beri Ergenekon’un devletin gizli

iþlerinden bir kýsmýnýn açýða çýkmasýna yardým-cý olduðunu ve bazý darbecileri ortaya çýkara-bileceðini söylüyorduk.

Bu nedenle en baþtan beri Ergenekon’udestekledik.

Doðrusu Ergenekon’un Fýrat’ýn Doðusu’nageçeceðine pek inanmýyorduk.

Darbe giriþimleri ve Ergenekon bu ülkede biryarýlma yarattý.

Ermeni sorununa bakýþ, Orhan Pamuk’un söz-leri, Hrant’ýn öldürülmesi ve o görkemlicenazesine karþý solun bir kýsmýnýn korkak veriyakar tutumlarý, 21 Haziran darbe karþýtýyürüyüþe karþý alýnan ayný türden tutumlar,Ermenilerden Özür Diliyorum kampanyasýnakarþý çýkýþlar veya sessiz kalýþ, bütün bu tutum-lar bütün toplumda olduðu gibi solda bir yarýl-ma baþlattý. Buradan dönüþ yok. Yarýlmasadece daha da derinleþebilir.

Seçimlerden sonrasý29 Mart’a 3 hafta kaldý. Üç hafta sonra

devrimci sosyalistler yeni bir kitlesel sol partiiçin kollarý sývamak zorunda.

Bu seçimler gösterdi ki AKP’ye karþý gerçekbir alternatifi hýzla inþa etmek gerekiyor.

Bu var olan solun birliði deðil. Ondan çokdaha kapsamlý bir adým.

Yeni bir hareket inþa etmeliyiz. Son 7-8senenin tüm kazanýmlarýný harekete geçirecekbir politik hareket inþa etmeliyiz. Masa baþýndadeðil, sokakta, mücadele içinde.

Krize karþý antikapitalist bir hareket.Darbelere, milliyetçiliðe ve ýrkçýlýða dur de

diyen bir hareket.Irak’ýn, Afganistan’ýn iþgaline karþý çýkan,

emperyalist saldýrganlýða hayýr diyen birhareket.

Kadýnlarýn ve eþcinsellerin özgürlüðü içinmücadele eden bir hareket.

Küresel ýsýnmaya karþý çýkan bir hareket.Böyle bir hareket içinden yeni, kitlesel bir sol

parti inþa edebiliriz.Asýl görev 30 Mart’ta baþlýyor.

99 MMaarrtt 1965: Zonguldak / Kozlu'da maden iþçileridireniþe geçti, ocaklara inmediler. Kozlu'ya birtümen asker gönderildi. Çatýþmalarda 2 iþçiöldürüldü, 15 jandarma yaralandý, 14 kiþi gözaltý-na alýndý. 13 Mart’a kadar devam eden olaylarýnradyodan duyurulmasý bile yasaklandý.

99 MMaarrtt 1997: Susurluk skandalýný protesto için bir sürediryapýlmakta olan “Sürekli Aydýnlýk Ýçin Bir DakikaKaranlýk Eylemi” sona erdi. 9 gün önce 28 Þubatdarbesi gerçekleþmiþti.

1122 MMaarrtt 1971: Türk Silahlý Kuvvetleri tarafýndan(Genelkurmay Baþkaný Org. Memduh Taðmaçkomutasýnda) parlamentoya muhtýra verildi.Baþbakan Demirel istifa etti. Biz de ikinci askeridarbemizi idrak etmiþ olduk.

Tarihte bu hafta

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

BOTAÞ kuyularý kazýlmaya baþlandý.Kuyulardan kemik ve kumaþ parçalarýçýktý. Þimdi, kemiklerin insana ait olupolmadýðý araþtýrýlacak. Bu yazý kalemealýnýrken kemiklerin insana ait olupolmadýðý belirlenmemiþti.

Silopi Cumhuriyet Baþsavcýsý AtillaÖztürk ve dört avukat Þýrnak BaroBaþkaný Nuþirvan Elçi'nin de hazýrbulunduðu kuyularda kazý iþleminibaþlattý. Kuyularda 1990'lý yýllardadevlet tarafýndan öldürülen Kürt genç-lerinin, muhaliflerinin cesetlerininolduðu bilinen bir gerçek.

Geçtiðimiz hafta 7 Mart'ta, Ýstanbul'dakuyularýn açýlmasýnýn ertelenmesinekarþý Barýþ Meclisi tarafýndan düzenle-nen basýn toplantýsýna katýlan ÞýrnakBarosu avukatlarý, Silopi'de kimsesizlermezarlýðýnýn kontrgerilla tarafýndanöldürülen insanlarýn cesetleriyle doluolduðunu ve mezarlarýn da açýlmasýgerektiðini açýkladý.

ÖÖnnccee ssiillaahhllaarrErgenekon soruþturmasý kapsamýnda

birçok þehirde yer altýnda cephaneliklerbulunmuþtu. Ergenekon huzursuzlarý,refleks olarak, Ergenekon TerörÖrgütü'nü koruma güdülerinin doðru-dan sonucu olan yaklaþýmla, "Busilahlarla mý darbe yapýlacaktý?"sorusuyla yine ortalýðý sulandýrmayaçalýþmýþlardý.

Darbeyi silahlarýn deðil, silahlý güç-lerin yapacaðýný, bugüne kadaryapýlmýþ darbelerin tarihinden bili-yoruz.

Yer altýndan çýkan cephaneler, darb-

eye ortam hazýrlamak için gerçekleþtir-ilecek suikast ve provokasyonlar içinkullanýlacaktý. Bu çok açýk. Üstelik, birdizi suikastý yaptýðý çok açýk olan, birdarbe giriþiminin içinde olduðu çok netolan yasa dýþý bir örgütlenmenincephaneliklerinin önemsizleþtirilmeyeçalýþýlmasý Ergenekon davasýnýsulandýrma çabasýnýn akýl dýþý birparçasýydý.

ÞÞiimmddii cceesseettlleerrArtýk cesetler de bulunmaya baþladý.

BOTAÞ kuyularýnda ya da kimsesizlermezarlýðýnda, nerede olursa olsun bin-lerce kayýp var. Er ya da geç bu cesetlerortaya çýkacak. Ergenekon'un kontrger-illanýn bugünkü adý olduðunu, buörgütün toplumsal muhalefeti bastýr-mak için çalýþan özel bir iç savaþ örgütüolduðunu, bu örgütün bir darbeningerçekleþmesi için son beþ yýldýr gir-iþimde bulunduðunu anlamak iste-meyenler, cesetlere de bir kulp takacak-týr.

Cesetleri de önemsizleþtirmeye çalýþa-caklardýr.

Ama silahlarý, davalarý, iddianameleri,delilleri, darbe günlüklerini, savcýlarýönemsizleþtirmeye, AKP ve ABD'ninoyunu olarak göstermeye çalýþanlarýngücü, cesetleri önemsizleþtirmeye yet-meyecek. PKK ve JÝTEM itirafçýsýnýnaçýklamalarý, Kürt özgürlük mücade-lesinin bastýrýlmasýnda hangi vahþi yön-temlerin uygulandýðýný açýk açýk anlattý.Ensesinden vurulan Kürt gençlerinnerelere gömüldüðünü bile söyledi.

JÝTEM neyi çaðrýþtýrýyor? Ensesinden vurma neyi çaðrýþtýrýyor?Danýþtay cinayeti neyi çaðrýþtýrýyor?

Cumhuriyet mitingleri neyiçaðrýþtýrýyor?

Veli Küçük neyi, Tolon neyi, Eruygurneyi, JÝTEM diye bir þey yoktur diyen-ler neyi, Musa Anter, Behçet Cantürk,Hrant Dink neyi çaðrýþtýrýyor?

27 Nisan muhtýrasý, generallerin inter-nete düþen tehdit dolu ses kayýtlarý neyiçaðrýþtýrýyor?

Tek bir þeyi: Devletin yapýsal birparçasý olarak çalýþan derin yanýnýn yýl-lardýr kan döktüðünü, insanöldürdüðünü, kargaþa yaratmayaçalýþtýðýný, siyasete doðrudan müdahaleettiðini, darbe giriþiminde bulun-duðunu.

Ýktidarda AKP var diye yasadýþý birörgütün, bir cinayet örgütünün, kontrg-erillanýn üzerine gidilmesinin önemsi-zleþtirilmesine izin vermeyeceðiz.Katiller paçalarýndan yakalandýlar.Darbeciler, darmadaðýnýk. Kürtleriöldürenler açýða çýktý. Sendikalarý iþçi-lerin mücadele örgütü olarak deðil,Ergenekon planlarý örgütleme merkez-lerine çevirenler teþhir oluyor.

Biz iktidarda kimin olduðuna aldýr-madan, milliyetçi paranoyadan kay-naklanan "Bunlar ABD oyunu" tezlerinide teþhir ederek, sonuna kadar gidilme-si için mücadele edeceðiz. Sonunakadar gitmek istemeyenleri de teþhiredeceðiz.

Þimdi darbelere, kontrgerillaya karþýdaha geniþ bir hareket örmenin tamzamanýdýr. Emek güçlerini, toplumsalmuhalefeti de kapsayan bir hareketi. Buayný zamanda Kürt halkýna olan borcu-muzdur. Halklarýn kardeþliði içinüstlenmemiz gerek bir borç.

ÖÖllüümm kkuuyyuullaarrýý aaççýýllýýyyoorrEErrggeenneekkoonn ddaaððýýttýýllssýýnn!! FFaaiilllleerr hheessaapp vveerrssiinn!!

sayý: 354 sosyalist iþçi 9

Dünya iki krizi birarada yaþýyor.Ekonomik krizdalga dalgayayýlýyor. Bütün

dünyada fabrikalar kapanýyor,sanayi üretimi düþüyor.Milyonlarca insan iþlerinikaybediyor. Bankalar batýyor.Yýllardýr anlatlan yeni liberalilkeler bir yana býrakýldý. Devþirketleri kurtarmak içindevletler müdahale ediyor.Kurtarýlan þirketlerin yönetici-leri bu arada milyonlarca dolartutarýndaki ücretlerini almayadevam ediyorlar ve hattaÝngiltere’nin Ýþçi Partisi hükü-meti iþsiz kalan eski þirketyöneticilerine yardým etmekararý aldý.

KKüürreesseell iikklliimm ddeeððiiþþiimmiiDiðer yandan ise gezegenimiz

çok büyük bir felaketle karþýkarþýya. Dünyanýn atmos-ferindeki karbondioksit miktarýsürekli olarak artýyor. Bugündünyanýn ýsýsý sanayi devrimiöncesine göre 1 dereceye yakýnartmýþ durumda ve ýsý artýþý kar-bondioksit salýnýmlarýnýn artýþý-na baðlý olarak hýzlanmýþdurumda. Bazý bilim insanlarýbu ýsý artýþýnýn daha fazlaolduðunu da iddia ediyorlar.

Bilim insanlarýna göre ýsý artýþý2 dereceye ulaþtýðýnda küreseliklim deðiþimi geri dönülümezbir biçimde hýzlanacak ve iþtegezegen için tam anlamý ilefelaket o vakit baþlayacak.

Buzullarýn tamamen erimesi,denizlerin yükselmesi, seller, susýkýntýsý, tarým alanlarýnýn daral-masý, temel gýda maddelerindebüyük sýkýntýlar. Gezgenibekleyen felaketler bunlar.

Eðer þimdiden önlemler alýn-mazsa bu kaçýnýlmaz bir süreç.

En kýsaca ifade edersek karbondioksit salýnýmlarýnda geliþmiþülkelerde yüzde 80’e varan birkýsýntý yapmak gerekiyor. Amabu kesintinin çok hýzlý yapýlmasýgerekiyor.

Bu denli büyük bir karbon-dioksit salýnýmý kesintisi birey-sel önlemlerle saðlanamaz. Da-ha az plastik kullanmak, ampul-leri deðiþtirmek veya buzdolabý-mýzý evin serin bir yerine koy-mak, hep yararlý ama sonuca u-laþmamýz için yetersiz olan ön-lemler. Küresel ýsýnmayý dur-durmak için büyük çaplý adým-lar atmak gerekiyor ve bu adým-larý ancak devletler atabilir.

Herþeyden önce enerji üretimpolitikalarý deðiþmek zorunda.Atmosfere salýnan karbondiok-sitin en büyük kýsmýný enerjisantrallarý gerçekleþtiriryor.

Bugün enerji üretimi esasolarak fosil yakýtlarýnýntüketilmesine dayalý. Enerjiüretmek için kömür, petrol vedoðalgaz kullanýlýyor. Bunlarýnyerine yenilenebilir enerji kay-naklarý olan güneþ enerjisi verüzgar kullanýlmalýdýr. Ne varki güneþ enerjisi ve rüzgar içinçok büyük yatýrýmlar ve düzen-lemele gerekmekte.Düzenlemeler devletler tarafýn-dan gerçekleþtirilebilir, yatýrým-larýn da en büyük kýsmý genedevler tarafýndan yapýlacaktýr.

Bir baþka önlem enerji tasarru-fudur. Bunun için konutlarýnizolasyonu, konutlarda kul-lanýlan aletlerin enerji tüketim-lerinin sýnýrlanmasý gerekir.

Konut izolasyonu da genebüyük yatýrýmlar ve düzen-lemeler gerektiriyor ve budüzenlemeler ancak devletler

tarafýndan yapýlabilir ve tümkonutlarýn izolasyonu da geneancak devlet müdahalesi ilegerçekleþebilir. Devlet ya doðru-dan bu iþi üstlenir ya da büyükmiktarlarda kredi verir.

Karbondioksit salýnýmýný azal-tacak bir baþka önemli önlem iseulaþýmda petrole dayalý araçlarýengellemektir. Bunu yapabilmekiçin çok geliþkin, efektif ve hýzlýbir toplu taþýmacýlýk oluþturmakgerekir. Özelliklede raylý sistem-ler büyük ölçüde geliþtirilme-lidir. Ulaþýmdaki önlemlerigerçekleþtirebilmek için de genedevlet müdahalesi gerekir.

Bütün bu büyük ve kapsamlýönlemler alýnmadýðý takdirde isedünyamýz yaþanamayacak halegelecek.

PPaattrroonnllaarraa vvee þþiirrkkeettlleerreeddeeððiill ggeezzeeggeennee

En baþta da belirt-tiðimiz gibi bugün-lerde çeþitli devletlerbatan bankalarý, diðermali kurumlarý ve þir-

ketleri kurtarmak için milyarlar-ca dolar harcamakta ve çokzaman bu büyük harcamalararaðmen þirketler kurtulamamak-ta. Otomobil devi GeneralMotor bunun en iyi örneði. Buþirkete yapýlan desteklere rað-men gene iflasýn eþiðindeolduðunu söylüyor ve yardýmistiyor.

Oysa devletler þirketleri kur-tarmak için muazzam miktarlar-da para harcayacaðýna bunugezegeni kurtarmak için har-cayabilir.

Milyonlarca konuta güneþpaneli takýlmasý, bu kanýtlarýn

ulusal elektrik þebekesinebaðlanmasý, mümkün olan heryerde rüzgar santrallarýnýnkurulmasý, güneþi çok fazla olankurak, çöl iklimlerindeki ülkel-erde gene güneþ enerjisi santral-larýnýn kurulmasý, milyonlarcakonutun izole edilmesi ve yeniyapýlan bütün binalarda bu izo-lasyonun devam ettirilmesi,bütün kentlerin birbirine etkilidemiryollarý ile baðlanmasý,þehirlerde raylý toplu taþý-macýlýðýn geliþtirilmesi bir yan-dan gezegenin karþýkarþýyaolduðu küresel ýsýnmaya karþýbüyükbir önlem olacaktýr diðeryandan ise milyonlarca ve mil-yonlarca insana iþ olanaðýsaðlayacaktýr.

Bugün kapitalistlerin krizi asýlolarak emekçileri vurmakta.

Ýnsanlar iþlerini kaybetmekte,daha az ücrete daha çok çalýþ-maya zorlanmakta.

Bu koþullarda milyonlarcainsan yeni iþ olanaklarýnýnsaðlanmasý açýk ki bu insanlariçin bir olanak yaratacaktýr.

Ýnsanlýðýn elinde bunlarýgerçekleþtirebilecek yeterliteknoloji var. Eksik olan iradimüdahale yani egemen sýnýfýnkararsýzlýðý.

40 yýllýk yeni liberal propagan-da bize hep kurtuluþun tekbaþý-na olduðunu anlattý. Devletmüdahalesinin yanlýþlýðýnýanlattý, özelleþtirmeleri savun-du. Kamu mülkiyetinin zarar-larýný anlattý.

Þimdi durum farklý.Kapitalistler anlattýklarý yalan-larý unuttular. Ama gene degezegeni kurtaracak önlemlerialmaktan çok uzaklar çünkü bir

kere elde var olan tümolanaklarýn insanlýk için kul-lanýlabileceðini gösterirlerse ovakir milyonlarca çalýþanyaþamýn her alanýnda ayný þeyiisteyecektir, yani kâr deðil insandiyecektir.

BBiirr hhaarreekkeett iinnþþaaeettmmeelliiyyiizz

Kapitalistler insan-lýðýn olanaklarýnýgene insanlýk içinkullanmamaktaisrar edecektir.

Kontrolleri altýndaki milyarlarcadolarý gezegeni kurtarmak içindeðil bankalarý, þirketleri kurtar-mak için harcayacaklardýr.

Onlarý farklý davranmayaancak toplumsal bir hareket zor-layabilir.

Bugün bütün insanlýk küreselýsýnmaýnýn farkýnda. Isýnýn art-týðýný farketmemek mümkündeðil. Hemen herkes yaklaþanfelaketi biliyor, hissediyor.

Bu nedenle devletleri gezegeniçin harekete geçmeye zorlaya-cak bir hareketi kurmak çok zordeðil ama gene de bir mücadelehem de büyük bir mücadelevermek gerekiyor.

Bir yandan toplumunduyarlýlýðýný arttýrmak gerekiyordiðer yandan da somut talepleretrafýnda insanlarý hareketeçaðýrmak gerekiyor.

Þu basit hesabý herkese anlat-mak mümkün.

Hükümetler 1 milyon insanýgezegeni kurtaracak projelerigerçekleþtirmek için iþe alsa veher birine ayda 1000 dolar versebu 12 milyar dolar eder. Bir okadar da kullanýlacakmalzemelere harcansa bu da 24milyar dolar eder. Çeþitli kapi-talist ülkelerde bir çok þirketedaha þimdiden bu kadar paraverildi. Ve hiç bir sonuç eldeedilmedi. Oysa her bir güneþpaneli, her bir rüzgar tribünü,her bir tren hattý, her biþr konu-tun izolasyonu gezegenimizikurtarmak için bir adýmdýr.

Öyleyse gezegeni kurtarmakiçin harekete geçmenin tamzamanýdýr.

BBiirreeyysseell ddeeððiill,,ttoopplluummssaall eeyylleemm

Gezegeni kurtaracakadýmlarýn atýlmasýiçin bireylerifedakarlýk yap-maya çaðýrmak

hem gereksizdir hem de gerçek-ci deðildir.

Yoksul ülkelerin halklarýna sizgeliþmeyin, yoksulluðunuzlakalýn, fedakarlýk yapýn demekyanlýþtýr. Bu halklar bu çaðrýyauymayacaktýr.

Ayný þekilde zengin ülkelerinyoksullarýna da siz yoksul-luðunuzla kalýn, fedakarlýkyapýn onlarýn gezegeni kurtar-mak için harekete geçmemelerianlamýna gelir.

Büyük yýðýnlarýn küresel ýsýn-maya karþý gezegeni kurtarmakiçin mücadeleye atýlmasý ancakayný zamanda baþka bir dünyaiçin, eþit, özgür bir dünya içinmücadele çaðrýsý yapmaklamümkündür.

Gezegenin kurtulmasý aynýzamanda baþka bir dünyanýnkurulmasý ile birlikyemümkündür.

Kapitalistlerin krizi gezegenikurtarmak için harekete geçme-ye çok uygun bir koþul yaratý-yor. Bu olanaðý kullanmalýyýz.

FF.. AAllooððlluu

Ýki kriz birçözüm

““HHüükküümmeettlleerr 11 mmiillyyoonniinnssaannýý ggeezzeeggeennii kkuurrttaarraaccaakk pprroojjeelleerriiggeerrççeekklleeþþttiirrmmeekk iiççiinn iiþþeeaallssaa vvee hheerr bbiirriinnee aayyddaa11000000 ddoollaarr vveerrssee bbuu 1122mmiillyyaarr ddoollaarr eeddeerr.. BBiirr ookkaaddaarr ddaa kkuullllaannýýllaaccaakkmmaallzzeemmeelleerree hhaarrccaannssaabbuu ddaa 2244 mmiillyyaarr ddoollaarreeddeerr.. ÇÇeeþþiittllii kkaappiittaalliissttüüllkkeelleerrddee bbiirr ççookk þþiirrkkeetteeddaahhaa þþiimmddiiddeenn bbuu kkaaddaarrppaarraa vveerriillddii.. VVee hhiiçç bbiirrssoonnuuçç eellddee eeddiillmmeeddii..OOyyssaa hheerr bbiirr ggüünneeþþ ppaanneellii,, hheerr bbiirr rrüüzzggaarrttiirrbbüünnüü,, hheerr bbiirr ttrreennhhaattttýý,, hheerr bbiiþþrr kkoonnuuttuunniizzoollaassyyoonnuu ggeezzeeggeennii-mmiizzii kkuurrttaarrmmaakk iiççiinn bbiirraaddýýmmddýýrr..””

22000055 yyýýllýýnnddaann iittiibbaarreenn kküürreesseell kkaarrþþýý aarraallýýkkssýýzz kkaammppaannyyaa yyüürrüütteenn KKüürreesseell EEyylleemm GGrruubbuu’’nnuunn ggeerrççeekklleeþþttiirrddiiððii 44mmiittiinnggee oonn bbiinnlleerrccee iinnssaann kkaattýýllddýý.. KKaappiittaalliizzmmiinn kkrriizziinnee vvee iikklliimm ddeeððiiþþiikklliiððiinnee kkaarrþþýý aaþþaaððýýddaann vvee kkiittlleesseellmmüüccaaddeellee bbeelliirrlleeyyiiccii bbiirr öönneemmee ssaahhiipp..

10 sosyalist iþçi sayý: 354

"Var öyle bir parti"

1917 yýlýnýn Þubat ayýnda Rusya'da patlayan iþçidevrimi yýkýlmaz görünen Çarlýk rejimini beþ gündedevirdi. Sovyet adý verilen, iþçilerin yaygýn grevleriniörgütlemek için iþçiler tarafýndan kurulan ve kýsasürede iþçi ayaklanmasýnýn koordine edildiði merkeziyapýya dönüþen Sovyetler çarlýk rejimini yýkýlmasýnýnardýndan burjuvazinin iktidar organýyla ayný andaezilenlerin demokrasisini ifade eden yapý olarak varolmaya baþladý.

Þubat devrimine kadar uzun yýllar Avrupa'dasürgünde bulunana Rus devrimci Lenin, ayaklanmanýnardýndan Rusya'ya döndü. Bolþevik Partisi'nin tümdaðýnýklýðýna, Bolþevikler iþçi Sovyetlerinde sayýcaküçük olmasýna raðmen Lenin, Rusya'ya döner dön-mez burjuvaziyle iþçilerin iktidarý paylaþamayacaðýnýve tüm iktidarýn iþçi Sovyetlerine geçmesi gerektiðinisavunmaya baþladý.

Diðer sosyalist akýmlarýn temsilcileri iþçi sýnýfýnagüvenmediði, iþçileri küçümsediði ve iþçi sýnýfýnýndevrimci potansiyellerinin farkýnda olmadýðý için "Tümiktidar Sovyetlere!" sloganýný da küçümsediler. Birtoplantýda, "Tüm iktidar Sovyetlere!" çaðrýsýyla dalgageçen bir konuþmacý, böyle bir iktidarýn sorumlu-luðunu alacak bir parti olup olmadýðýný dalga geçereksorduðunda, Lenin, oturduðu yerden, "Var öyle birparti" dedi.

Bolþevik Partisi'nden söz ediyordu. Bolþevik Partisi'nin yýllar içinde geliþen kadrolarýn-

dan, iþçilerin mücadelesinin içinden geliþen ve bumücadelede sýnanarak oluþturulan politikalarýndan,iþçi sýnýfýnýn devrimci teorisinden söz ediyordu.

Lenin'in sözlerinin doðruluðu, "öyle bir partinin varolduðu" altý içinde kanýtlanacak ve Rusya'da iþçi sýnýfýburjuva sýnýfýnýn yenerek tüm iktidarý bir iþçi demokra-sisinin ellerinde toparlayacak olan sosyalist devrimigerçekleþtirecekti.

Devrimci parti, iþçi sýnýfýnýn kapitalizme karþýmücadelesinde kilit öneme sahip. Bunun nedeni, birdevrimci parti olmadan iþçilerin mücadele edemeyecekolmasý gibi, kitlesel mücadeleler örgütleyemeyecekolmasý gibi saçma sapan iddialar deðil. Deðil, zira sýnýfmücadelesi tarihi bir devrimci partisi olsun ya daolmasýn iþçilerin mücadele ettiðini, kitlesel ayaklan-malar örgütlediðini, bu ayaklanmalar içinde iþçi devle-tinin temel yapýlarýný da oluþturduðunu kanýtlayansayýsýz deneyimle doludur. Özgürlükler alaný, partiliya da partisiz iþçilerin kitlesel hareketinin ürünü olarakgeniþledi.

Bu deneyimler arasýnda, sadece Rusya'da, iþçihareketi bir iþçi devriminin kazanýmýyla sonuçlandý.1917 yýlýnýn Ekim ayýnda, iþçi sýnýfý çarlýk rejimininardýndan burjuva sýnýfýný da devirerek kendi demokra-sisini kurdu. Devrimci partinin önemi bu kritik aþama-da, ayaklanma aþamasýnda ortaya çýkar ama ayaklan-ma gününe kadar her gün iþçilerin her düzeyde birliðiiçin mücadele etmeden, iþçi sýnýfýnýn örgütlenmesinibir adým daha ilerletmek için her gün sürenmücadelede iþçi sýnýfýnýn yanýnda yer almadan, kritikan geldiðinde iþçilerin bir parti devrimci olduðunuiddia ediyor diye onu dinlemesi olanaklý deðil.

Bu yüzden sadece ayaklanma anlarýnýn deðil, her günsüren sayýsýz mücadelenin bir dizi kritik anýbarýndýrdýðýný görmeden ve bu anlara müdahale etmekiçin örgütlenmeden bir devrimci parti inþa edilemez.

Ýþçi hareketi geliþtiði ölçüde çeþitli örgütlenmeleryaratýr. Sendikalar gibi, mahalle meclisleri gibi, iþyeriörgütlenmeleri gibi, grev komiteleri ya da en geliþkinörgütlenme olan sovyetler gibi. Bu örgütlenmeler,doðasý gereði iþçi sýnýfýnýn bütünü kapsamayý hedefler.Bütün fikirleri, bütün siyasi eðilimleriyle iþçiler buörgütlenmelerde bir araya gelir. Bu örgütlenmeleringücü hareketin içinde ortaya çýkmasýndan ve etkisiniiþçi sýnýfýnýn tümünü kapsama eðiliminden alýr. Bueðilim kaçýnýlmaz olarak egemen sýnýflarýn fikirlerinin,bu hareket içinde etkili olmasýna da neden olur.

Devrimci parti bu yüzden egemen sýnýfýn fikirlerinisürekli tartýþan, devrimci geleneðe yaslandýðý içinteorik ve politik saðlam öngörülerde bulunarak amaayný zamanda iþçi hareketinin yaygýn örgütlenmeleriiçinde mücadele eden en aktif iþçilerin siyasi birliðinisaðlayarak örgütlenir. Ýþçi sýnýfýnýn duygularýna,düþüncelerine net bir ifade kazandýrýr.

Þenol Karakaþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Avi Lewis ve Naomi Klein'ýn bireraktivist gazeteci olarak ekonomipolitikalarýna alternatif sunmakadýna giriþtikleri Ýþgal (The Take)filmi beþincisi senesini doldurdu.Pek çok festivalde de gösterilen filminternet üzerinden ücretsizseyredilebiliyor. 2001 krizinde ÝMFpolitikalarýnýn çökerttiði Arjantin'dekapanan yüzlerce fabrikadanbazýlarýnýn içine kendilerinihapseden iþçilerle görüþmek üzereyola çýkan ikili, çokuluslu þirketpolitikalarýna karþý mücadeleyeuzunca bir süreçte tanýklýk etmiþti.

Otomobil yedek parçasý üretenfabrikanýn bir gecede kapanmasýüzerine ortada kalan iþçiler boþ bul-duklarý fabrikayý yeniden iþler halegetirmiþ ve yeniden üretime geçerekhayatlarýný kazanmaya çalýþmaktay-dý. Ancak fabrika terk edilmiþ olsabile uzun bir mücadele onlarý bek-liyordu. Öncelikle fabrikanýn sahibiile girilen hukuki mücadele yak-laþan 2003 seçimlerinde güçlü aday-lardan olan Carlos Menem'in patro-nun arkadaþý olmasý sebebiyle riskli

görünüyordu. Fabrika üretiminehakim olsalar bile iþçiler kolektifdeneyime sahip olmadýklarý içinsorunlar yaþýyorlar ayrýca piyasada-

ki diðer þirketlerin baskýsý sonucuürettiklerini satamýyorlardý. Yine dehalkýn desteði ve kendileri gibi iþçil-er tarafýndan yönetilen iþgal edilmiþfabrikalarla ortak çalýþmalarý sonu-cu ayakta kalabilmiþ ve seçimlerdenaltý ay kadar sonra (Menem'in yenil-gisiyle) kooperatif olarak geçerlilikkazanmýþlardý.

Patronsuz fabrikalarýn geçtiðimizyedi yýllýk mücadele serüveni diðerþirketler tarafýndan ekonomikboykot, sektörel dýþlanmalar, bit-meyen dava süreçleri ve bütün bun-lara ek olarak gelen tuhaf kundakla-ma hikayeleriyle geçti. Bugün iseküresel krizin en güçlü etkilerinemaruz kalýyorlar. Geçen yýllarboyunca hükümetten sübvansiyonya da kredi almadan ayakta kalmýþolmanýn güçlüðünün yaný sýraþimdi diðer fabrikalarýn kriz yüzün-den muaf tutulduðu vergi ve enerjiyükü omuzlarýnda. Büyük þirketlerikurtaran hükümetler patronsuz fab-rikalarýn çöküþünü þimdilik sessizceseyrediyor.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

""ÝÝþþggaall eett,, ddiirreenn,, üürreett"" nneerreeyyee kkaaddaarr??SÝNEMA - DVD

1846 yýlýnýn sonlarýnda Paris veLondra'daki Haklýlar Birliði isimliörgütün üyeleri, iþçi sýnýfýnýn güçlübir parti kurmasý gerektiðinidüþünerek bir genelge yayýnladýlar.Genelge 1847 yýlýnýn Mayýs ayýndaenternasyonalist bir komünist kon-gre toplanmasýný hedefliyordu. Birliküyeleri Marks ve Engels'ten yardýmistediler, Birlik'in baþlangýçtaki çorbagibi fikirlerinden rahatsýzlýk duyanMarks ve Engels üyelerin yeni birtemelde iþçi sýnýfýnýn yeni yeni þekil-lenmeye baþlayan devrimci fikriler-ine açýk olduðunu görünce Birlik'ekatýldýlar.

Birlik kongresi, "Bütün insanlarkardeþtir" eski sloganý yerine, Marksve Engels'in geliþtirdiði "Bütünülkelerin iþçileri birleþin" sloganýnýkabule etti. Birlik'in adý KomünistlerBirliði olarak deðiþtirildi. Yeni örgüt,sekter yapýlardan arýnarak hýzladernekler, eðitim toplantýlarý, iþçikitaplýklarý oluþturmaya baþladý. Odönemle ilgili olarak Marks, "Açýkiþçi derneklerinin ardýnda duran veonlarý yönlendiren Birlik, bu dernek-lerde bir yandan açýk propagandafaaliyeti için gerekli alanlarkazanýrken öte yandan da buderneklerin en yetenekli üyelerinisaflarýna alarak kendisini geniþletti"diyordu.

Ýþte Marks, Belçika'da 1847 yýlýndaAlman Ýþçileri Derneði isimliKomünist Birlik'in faaliyet yürüttüðüörgütlenmede, bir dizi konferansverdi. Ücretli Emek ve Sermaye isim-li kitap, bu konferanslarýn notlarýdýr.Marks, konferans konuþmalarýnýgazete yazýlarý olarak bastýrabildi.

Ücretli Emek ve Sermaye isimliçalýþma, Marks'ýn yine 1840'lý yýllar-da yazdýðý, Felsefe'nin Sefaleti isimlikitaptan sonra kaleme aldýðý en kap-samlý çalýþmadýr.

Bu çalýþma, kapitalizmin iþleyiþinintemel mekanizmalarýný özetliyor.Kapitalizmin sihirli ve ayný ölçüdeanlaþýlmaz görünen sömürücüyapýsýna ilk neþter vuran eserlerinbaþýnda Ücretli Emek ve Sermayegeliyor.

Bu kýsa çalýþma beþ bölümde,anlaþýlýr bir dille, ücretin neolduðunu ve nasýl belirlendiðini, birmalýn fiyatýnýn nasýl belirlendiðini,bir iliþki olarak sermayenin egemen-liðini kurmasý için gerekli olantoplumsal koþullarýn neler olduðunutartýþýyor. Sermayeningeniþlemesinin nasýl iþçi sýnýfýnýnsayýsal olarak çoðalmasý ve yoðun-laþmasý anlamýna geldiðini, kapitalisttoplumda nasýl bir tarafta üretimaraçlarýna sahip burjuva sýnýfýnýn,öbür tarafta üretim araçlarýndan yok-sun mülksüz iþçiler sýnýfýnýn kutu-plaþtýðýný anlatýyor.

Ýçinde yaþadýðýmýz metalar âle-minde, iþçilerin ürettikleri ürünleriniþçilerin karþýsýnda, onlardan baðým-sýz ama iþçilere egemen olan güçlerolarak ortaya çýkmasý, kapitalizmianlaþýlmaz kýlýyor. Oysa Marks, bir

malýn deðerinin nasýl belirlendiðinisorarak iþe baþlýyor. Yanýt, çok net: Omalýn üretilmesi için toplumsalolarak gerekli emek gücü zamanýyla!Peki kendisi de bir mal olan emekgücünün deðeri nasýl belirlenir? "Bu,iþçiyi iþçi olarak muhafaza etmek veiþçiyi iþçi durumuna getirmek içingerekli olan giderlerdir." (Marks)

Marks, deðerin, sadece ve sadecetek bir kaynaðý olduðunu, bunun daemek gücü zamaný olduðunu açýk-ladýktan sonra, karýn da tek bir kay-naðý olduðunu net bir biçimde bukitapta kanýtlýyor. Kapitalizmin sihri,üretime katýlan canlý ve cansýzemeðin karþýlýðýnýn verildiði izleni-minde yatar. Peki, baþlangýçtayatýrýlan sermaye, ürününüretilmesinden sonra kapitalistenasýl kar býrakýr? Eþdeðerlerin deðiþi-mi söz konusuysa, patronlar nasýlzenginleþir? Marks, bu soruyaverdiði yanýtla, sadece klasik ekono-mi görüþlerini aþmakla kalmadý,sömürünün ve zenginliðin biricikkaynaðýný da keþfetti. Öyle bir malolmalý ki, üretim sürecinde, kendideðerinden daha fazla bir deðeryaratma yeteneðine sahip olmalýdýr.Bu, iþçilerin emek gücüdür. Bir iþsaatinde emekçinin aldýðý ücretinkarþýlýðý olandan fazla yaptýðý üre-tim, yani patron tarafýndan karþýlýðýödenmeyen artý emek zamanýndaüretilen artý deðer, tüm bir kapitalisttoplumda karýn kaynaðýný oluþturur.

Ücretli Emek ve Sermaye, iþçileriçin, iþçi sýnýfýnýn kurtuluþ mücadele-sine duyulan kuvvetli inançlakaleme alýnmýþ çok önemli bireserdir. Sadece her devrimcininbaþucu kitabý deðildir, içindeyaþadýðýmýz dünyanýn köþe taþlarýnýanlamak için hala en güçlü anahtar-lardan birisidir.

RRýýffaatt SSoollmmaazz

Kapitalizmi anlamak için ilk adým

sayý: 354 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm zengin-

liklerin yaratýcýsý iþçi sýnýfýdýr. Yenibir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reform-

larla köklü bir þekilde deðiþtirile-mez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfýtarafýndan ele geçirilip kullanýla-maz. Kapitalist devletin tüm kurum-larý iþçi sýnýfýna karþý sermaye sahip-lerini, egemen sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin veiþçi milislerinin üzerinde yükselentamamen farklý bir devlet ge-rek-lidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýnyýðýnsal eylemi devirebilir.

-Sosyalizm için mücadele dünyaçapýnda bir mücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileriile daima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam birsosyal, ekonomik ve politik eþitliði-ni savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel ter-cihlerinden dolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin

diðer ülkelerin iþçileri ile karþýkarþýya gelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperyal-izme karþýdýrlar. Bütün halklarýnkendi kaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusalkurtuluþ hareketlerini desteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki,sosyalizm tek bir ülkede izoleolarak yaþayamaz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalist deðil,devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi

için, iþçi sýnýfýnýn en militan, enmücadeleci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýn-sal örgütleri ve hareketi içindekiçalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðeriþçilere reformizmin iþçi sýnýfýnýnçýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii ne savunuyor?

ÝÝssttaannbbuullSÝ Ýstanbul- 7 Mart'ta Kadýköy'dekadýn iþçi þenliði düzenledi.Direniþteki iþyerlerinden kadýn-larýn da katýldýðý þenlikte Petrol-Ýþ, Basýn-Ýþ, Birleþik Metal-Ýþ,Hava-Ýþ, Deri-iþ, Hava-iþsendikalarý örgütleyiciydi.Irak'tan gelen sendikalý kadýnlarda vardý. Antikapitalist kadýnlar-da oradaydý.

Dünya Kadýnlar Günü'nde 8Mart Kadýn Platformu'nundüzenlediði miting Kadýköy'degerçekleþti. Yaklaþýk 5 binkadýnýn katýldýðý mitingdekadýnlar krize, yoksulluða,savaþa, sömürüye karþý yürüdü,sloganlar attý. Çeþitli siyasi par-tiler, KESK baþta olmak üzeresendikalar ve sivil toplum örgüt-lerinin katýldýðý eylemdeAntikapitalist Kadýnlar da birpankart açarak, yürüdü.

Antikapitalist Kadýnlarýn korte-jinde "kadýnlara, eþcinsellereözgürlük" "darbelere, savaþlara,Ergenekon'a, tacizlere, ýrkçýlýða,NATO'ya dur de" "Rakel Dink

ve Pippa Bacca için bir þey yap,sokaða çýk", "kapitalizme hayýr,biz antikapitalistiz" sloganlarýöne çýktý.

DTP'li kadýnlar da barýþtalebiyle oradaydý. Rengarenk,en kalabalýk kortejdiler. Mitingalanýndaki en coþkulu gruplar-dan biri de AntikapitalistKadýnlardý. Geçen senebaþbakanýn 3 çocuk doðurundemesi üzerine eylemde 'banabak baþbakan tepemizi attýrma,kendin yat kuluçkaya birTürkçük, iki Türkçük, üçTürkçük doðurmaya" sloganý buyýlda sýkça atýldý. "Krizin fat-urasýný patronlar ödesin","Ergenekon çetesi daðýtýlsýn","Cinsiyetçiliðe, homofobiye,transfobiye karþý ses çýkar" yazýlýdövizler taþýndý.

AAnnkkaarraa::SÝ Ankara- 8 Mart platformunundüzenlediði mitinge yaklaþýk1.500 kiþi katýldý. Kadýnlar krize,savaþa, kadýna yönelik þiddetekarþý sokaða çýktý. DTP'ninyoðun katýlýmýyla gerçekleþen

mitingde Antikapitalist Kadýnlarda vardý. Kaos GL, Pembe HayatLGBTT dernekleriyle birlikteoluþturduðumuz kortejde "hep-imiz eþcinsel, hepimiz travestiy-iz" sloganý sýklýkla atýldý. Özgür-lük talebiyle ses çýkardýk."Baþörtümden, bedenimden çekelini", "savaþa, darbeye, cin-siyetçiliðe hayýr", "biz antikapi-talistiz" sloganlarý atýldý.Hrant'da unutulmadý.Antikapitalist Kadýnlar "Hrant'ýnkatili Ergenekon çetesi" diyerekses çýkardý.

ÝÝzzmmiirr::SÝ Ýzmir - Antikapitalist Kadýnlarolarak Küresel Eylem Grubupankartýyla 8 Mart'ta alanlarday-dý. 1000'e yakýn katýlýmcýnýn yeraldýðý 8 Mart mitingindeAntikapitalist Kadýnlarýn slogan-larý etkili oldu. AntikapitalistKadýnlar KESK ve ÇaðdaþHukukçular Derneði üyesikadýnlarla beraber ''baþka birdünya mümkün'',''biz antikapi-talistiz'' , ''darbelere karþýysansokaða çýk'' sloganlarýný attý.

8 Mart'ta Antikapitalist kadýnlar sokaktaydý

Ankara Üniversitesi’ndeAntikapitalistForum yapýldý

SÝ Ankara- AntikapitalistÖðrenciler Cebeci kam-püsünde bu yýlýn ilk etkinliði-ni "Antikapitalist Forum"adýyla 4 toplantýlýk bir toplan-týlar dizisi olarak gerçekleþtir-di. Toplantýlarýn tanýtýmý için1000 el ilaný daðýtýldý, 210 afiþasýldý. Kriz, Ergenekon,Irkçýlýk ve NATO baþlýklarýylagerçekleþen 120 öðrencikatýldý.

Irkçýlýk, Milliyetçilik,Yurtseverlik baþlýklý toplantý-da Pembe Hayat LGBTTDerneði'nde Buse, A.Ü. CebeciKampüsü'nden antikapitalistöðrenciler Ersin Tek ve Kaðankonuþmacý oldu. Hrant'ýncenazesinden Stalinizminyarattýðý tahribata pek çokkonunun yaný sýra ezilen ulusmilliyetçiliði de tartýþýldý.

Kapitalizmin krizi toplan-týsýnda KESK Genel BaþkanýSami Evren, TürkiyeGazeteciler Sendikasý AnkaraÞube Baþkaný TurgutDedeoðlu ve AntikapitalistÖðrencilerden Serhat konuþ-macýydý. Krize karþýmücadelede sendikalarýn bir-leþik mücadelesinin önemi,Antikapitalist kitlesel bir par-tinin önemi ve Ergenekonyarýlmasý da tartýþmayadamgasýný vurdu.

NATO'ya hayýr toplantýsýndaise Küresel BAK'tan YýldýzÖnen ve Antikapitalist Öðren-ciler'den Duygu konuþtu.Antikapitalist hareket ile savaþkarþýtý hareket arasýndaki baðve antikapitalist hareketaçýsýndan "60 yýl yeter-NatoDaðýtýlsýn" eylemlerinin önemivurgulandý.

Ergenekon çetesine karþýtoplantýda ise Sosyalist Ýþçiyazarý Roni Margulies, AyhanBilgen, SBF ÖðrenciDerneði'nden Canberk Gürerve Antikapitalist öðrenciler-den Emrah Mokan konuþtu.Soldaki yarýlmanýn neden-lerinden, Ergenekon'a nedenkarþý olmamýz gerektiðine;üniversitedeki Ergenekon'unvarlýðýndan 28 Þubat'a pek çokönemli nokta konuþuldu.

Senede bir gün deðil,her gün mücadele!

8 Mart kadýnlar günü olarak kabul edildiðindenbu yana kadýnlar sokaða çýkýyor. 8 Mart'ta dakrize karþý sokaða çýkmak için çaðrý yapýldý.Mitingin genel havasýnda ise bölünmüþlükhakimdi. Bu, sadece kadýnlar arasýnda bir bölün-meden kaynaklanmýyor.

Krize karþý sendikalarýn çaðrýsýyla 15 Þubat'tasokaða çýkan sol örgütler, sendikalar da net birtalep etrafýnda birleþemedi.

Ergenekon sorunu ve darbe tehdidine karþý ya

kafalar karýþýyor ya da darbeler savunuluyor.Ergenekon tartýþmasý sýnýfý ve emek hareketinibölüyor. Kadýn emekçiler arasýnda da bölünmeyeneden oluyor.

Kadýnlarýn mücadelesi tüm bunlardan ayrýdeðil. Kadýn sorunu özgürlüklerden yana tutumalmadan, sadece kadýn sorunu yekpareymiþ gibimücadele ederek, sýnýfýn sorunlarýndan baðýmsýzçözülemez.

Ergenekon sorunu hallolmadan, darbeye karþýberaber mücadele vermeden çözülemez.

Ýþçi sýnýfýnýn örgütlü mücadelesinin önündekiengelleri beraber mücadele ederek ortadankaldýrdýðýmýz zaman, kadýn sorunun çözümününönündeki engelleri de kaldýrmýþ olacaðýz.

ABD’nin Adana’da bulunan ÝncirlikÜssü’ndeki askerlerinin kalacaðý, her biri600 bin TL deðerindeki 102 villanýninþasýnda çalýþan iþçiler paralarý öden-mediði gerekçesiyle açlýk grevi baþlattý.DÝSK'e baðlý Genel-Ýþ Sendikasý Adana 1Nolu Þubesinde toplanan iþçiler adýnakonuþan Ahmet Pekyen, ''Yüzde 95'i biteninþaatta çalýþan 260 iþçi, Aðustos ayýndanbu yana ücretleri ve diðer haklarý ver-ilmediðinden maðdur oldu. Ocak ayýnda260 çalýþan zorunlu ücretsiz izne gönder-ilirken, þubat ayýnda þantiye tamamenkapandý.”

Asýl iþveren konumunda bulunan ABD'liTUSEG CORPORATÝON þirketi ise iþinzamanýnda teslim edilmemesi ve Makyal-

Erka Ortaklýðý'nýn girdiði ekonomik kriznedeniyle anlaþmayý tek taraflý feshetti.Ýþverenin kayýtsýz kalmasý nedeniyle bun-dan sonra eylemlerini açlýk grevi ilesürdüreceklerini belirten Pekyen,gerekirse bundan sonra da ölüm orucubaþlatacaklarýný söyledi.

Ýnönü Parký'ndaki toplanan iþçiler basýnmetni okunduktan sonra "Ücret haktýrgasp edilemez" yazýlý pankart açtý, "Zaferdirenen emekçinin olacak" ve "Direnedirene kazanacaðýz" sloganlarý atarak þir-ketin bürosuna doðru yürüdüler.

TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

Dünya, en büyük savaþ ve suç örgütüNATO'nun bu yýl kutlamayý düþündüðü60. yýl etkinliklerine karþý örgütleniyor.Dünyanýn her yerindeki savaþ karþýtlarý 1-5 Nisan tarihleri arasýnda Almanya'nýnBaden Baden ve Fransa'nýn Strazburgkentlerinde blokaj eylemleri ve binlercekiþilik gösteriler ve boyunca sürecek birkamp örgütlüyor. Burada da Küresel Barýþve Adalet Koalisyonu 4 Nisan'da geniþçaðrý ile büyük bir miting örgütlemeküzere çalýþmalarýna baþladý. Bu yýl kuru-lan Barýþ Panayýrýnýn da konusu NATO'yaHayýr olacak. 2 gün sürecek panayýrdaNATO'nun tarihi, iþgalleri ve dünyayýnasýl bir savaþ alanýna çevirdiði anlatýla-cak.Barýþ Panayýrýnýn ana sloganlarýndanbiri NATO Afganistan'dan Defol.Geçtiðimiz günlerde NATO genel

sekreteri dahiAfganistan'dasavaþýnkazanýl-madýðýný vedurumunendiþe vericiolduðunusöyledi.Afganistan direniþi devam ediyor.

NATO ve bileþenleri, iþgalin mimarýABD Afganistan'da yeniliyor.Afganistan'da meydana gelecek bir yenilgibizler için büyük bir zafer anlamýna geliy-or. 17 kurum ve kampanyanýn destek-lediði ve Barýþ Panayýrý 13-14 Mart tarih-lerinde Kadýköy Ýskele meydanýnda kuru-luyor.

AAyyþþee DDeemmiirrbbiilleekk

13- 14 Mart’ta Kadýköy Ýskele Meydaný’nda

Barýþ Panayýrý kuruluyorÝÝnncciirrlliikk ÜÜssssüü’’nnddeeççaallýýþþaann iiþþççiilleerr aaççllýýkk ggrreevviinnddee!!

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul -Tel:0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Dünya Su Forumlarýnýn beþin-cisi Ýstanbul'da dünya su poli-tikalarýný tartýþmak üzere biraraya gelecek.

Devlet yönetimlerinin ve özelþirketlerin domine ettiði forumdabugüne kadar su sorununuyaratanlar konunun çözümleriniarayacak!

Forum Türkiye'den sadece birkaç kuruluþun "seçilerek" davetedildiði, yurtdýþýndan çok sayýdasivil toplum kuruluþununtoplantý önerilerinin reddedildiðianti-demokratik bir yapýdadüzenlenmekte. Temiz suyaulaþamayan, baraj yapýmlarýndanetkilenen milyonlarca insanýndikkate alýnmadýðý bu forumunbir çözüm sunamayacaðý kesin.

DDüünnyyaa SSuu FFoorruummuu''nnddaannbbeekklleenneenn

Eylül ayýnda Ýstanbul'dapatronlarla yapýlan bir toplantý-da, Çevre Bakaný Veysel Eroðlu,katýlýmcýlara 'gelin paranýzý suyayatýrýn' þeklinde çarpýcý bir çaðrýyaptý. Özel sektörü suya yatýrýmyapmaya çekmek için iki önemlialanýn çekici olduðunu da ekledi:barajlar ve su þebeke hizmetleri.

Türkiye hükümeti son yýllardabu alanlara özel sektör yatýrýmýalmak için kamu-özel sektöriþbirliðini kolaylaþtýrýcý birçokyasa çýkardý. Yatýrýmlar birçokvergi teþviki almaya baþladý.

Türkiye'de özel sektörün lisansiçin baþvurduðu 1400 barajolduðu söyleniyor. Çevreye vere-ceði zararlarý dikkate almayanbir kalkýnma hamlesi yapýlmakisteniyor.

Karadeniz'de sadece bir ýrmaküzerine 50 baraj inþa edilmesiplanlanýyor.

Dicle Nehri üzerine yapýlacakIlýsu Baraj Projesi ise 313 km2'yisular altýnda býrakacak. Burada10.000 yýllýk tarihi kentHasankeyf yok olmak üzere.Munzur Nehri üzerine yapýlmasýplanlanan barajlar ekolojik birfelakete sebep olacak. Bugünekadar Türkiye'deki baraj projelerinedeniyle 350.000 kiþi göç etmekzorunda kaldý.

SSoossyyaall hhaarreekkeettlleerr nneelleerryyaappaaccaakk??

Dünya Su Forumu'nunTürkiye'deki hazýrlýk sürecikatýlýmcýlýk ve þeffaflýktan uzakbir yapýdadýr. Ayrýca Dünya SuForumu, Dünya Su Konseyi adýverilen, uluslar arasý kabul edilir-liði olmayan bir kurumca organ-ize edilmektedir. Dolayýsýylasosyal hareketlerin birinci görevi,baþka bir su politikasýnýnmümkün olduðunu göstere-ceðimiz bir Alternatif Su Forumu

inþa etmek.

AAlltteerrnnaattiiff SSuu FFoorruummuuSu dünyadaki tüm canlýlarýn

ortak kamusal mülkiyetidir. Kimolursa olsun suyu özel mülkiyetolarak görüp kullanamaz. Sutüm ekosistemlerin vazgeçilmezkaynaðý ve temel ihtiyacýdýr.Meta olarak görülemez.

Su uluslararasý hegemonyanýnbir aracý olarak da görülmeme-lidir. Küresel ýsýnmaya baðlý suve gýda krizinden kaynaklananzararlar karþýlanmalý, karbonemisyonunu azaltýcý politikalarderhal hayata geçirilmelidir.

Bu yüzden, Latin Amerika'dan,Afrika'ya, Uzak Doðu Asya'dan,Avrupa'ya kadar dünyanýn hertarafýnda su konusundamücadele eden hareketler ve bukonuyla ilgili araþtýrma yapan

öðretim görevlilerinden, suyuanayasal bir hak olarak görensiyasetçilere kadar çok geniþ birçerçevede 3 gün boyunca sukonuþulacak.

Alternatif Su Forumu 3 günboyunca; MMaauuddee BBaarrllooww(Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu63üncü dönem Su danýþmaný),JJoonnaatthhaann NNeeaallee ( Ýngiliz yazar,Campaign Against ClimateChange isimli iklim deðiþikliðikampanyasýnýn sekreteri) gibiisimlerin yaný sýra Türkiye'denve dünyadan çeþitli sumücadelelerinin temsilcileri ileTürkiye'den AAkkýýnn BBiirrddaal (Ýstan-bul Büyükþehir Belediye BaþkanAdayý) , UUffuukk UUrraass ( ÖDPMilletvekili) , SSeebbaahhaatt TTuunncceell(DTP Milletvekili) , ÖÖmmeerr MMaaddrraa( Açýk Radyo Genel YayýnYönetmeni), TTuurrgguutt TTaarrhhaannllýý(Uluslararasý Hukuk ve Ýnsan

Haklarý Hukuku Profesörü) gibiisimlere ev sahipliði yapacak.

Alternatif Su Forumunda semi-nerlerde tartýþýlacak konularýnana baþlýklarý þunlar:

Türkiye'deki Ekolojik TahribatEkolojik Su YönetimiSu Yönetimindeki Problemler

ve DeneyimlerSu Krizi, Gýda Krizi ve

Ekonomik KrizHidroenerji, Barajlar ve

SürdürülebilirlikBaraj Karþýtý MücadeleKüresel Ýklim Deðiþikliði ve Su

PolitikalarýSaðlýk, Yaþama Hakký ve SuÝnsan Hakký Olarak SuKamu Malý olarak Su ve Su

YönetimiHegemonya, Savaþ ve Su

PolitikalarýSu ve MilliyetçilikSu ve Kadýn

Barajlar ve Kültürel MirasTarým ve Su Politikalarý

DDüünnyyaaddaa 22..66 mmiillyyaarr iinnssaannýýnn tteemmiizz ssuuyyaa mmuuhhttaaçç..HHeerr yyýýll 33..11 mmiillyyoonn iinnssaann kkiirrllii iiççmmee ssuuyyuu nneeddeenniiyyllee hhaassttaallaannýýyyoorr..HHeerr yyýýll 11..88 mmiillyyoonn ççooccuukk iisshhaallddeenn ööllüüyyoorr..BBiirr ççookk AAffrriikkaa üüllkkeessiinnddee vvaattaannddaaþþllaarr ggüünnddee 2200 lliittrreenniinn aallttýýnnddaa ssuuyyaa uullaaþþaa-

bbiilliirrkkeenn AAmmeerriikkaallýýllaarr ggüünnddee 660000 lliittrree ssuu ttüükkeettiiyyoorr..

Suyuma dokunmaAlternatif Su Forumu 20-21-22 Mart’ta SantralÝstanbul’da toplanýyor

KKüürreesseell EEyylleemm GGrruubbuu''nnddaann((KKEEGG)) EErrkkiinn EErrddooððaann iilleeAAlltteerrnnaattiiff SSuu FFoorruummuu üüzzeerriinneekkoonnuuþþttuukk..

HHüükküümmeettlleerr vvee ddeevvlleettlleerr ssuussoorruunnuunnaa nnee ddeerreeccee ççöözzüümmssuunnaabbiilliirrlleerr??

EErrkkiinn EErrddooððaann:: Yeni-liberalhükümetler suyu kâr amaçlýolarak görüyorlar.Hidroelektrik enerji ve barajpolitikalarý halký olumsuzetkiliyor. Suyu kâr alanýolarak gören gerici ülkelerinbir su politika sunmasý bek-lenemez. Buna karþýn Bolivyave Ekvador gibi ilerici ülkel-erde suyun temel bir olaraktanýnmasý kabul edildi veanayasalaþtý. Bu birkazanýmdýr.

SSiivviill iinniissiiyyaattiifflleerr vvee SSTTKKllaarrddaayyaattýýllmmaayyaa ççaallýýþþýýllaann ssuu ppoollii-ttiikkaallaarrýýnnaa kkaarrþþýý bbaaþþaarrýýllýý oollaa-bbiillddiilleerr mmii??

EErrkkiinn EErrddooððaann:: Evet baþarýlýoldular. "Suyuma Dokunma"kampanyasý bunun birörneðidir. Hükümetler artýkkorkmaya baþladýlar çünkübaraj karþýtý hareket büyüm-eye devam ediyor. Ilýsu Barajý1960lý yýllardan beriyapýlamýyor.

DDüünnyyaaddaa yyüüzz mmiillyyoonnllaarrccaaiinnssaann tteemmiizz ssuuyyaa uullaaþþaammaazzkkeennDDTTÖÖ ggiibbii kkuurruummllaarr ssuuyyuu mmeettaaoollaarraakk ggöörrmmeeyyee ddeevvaamm eeddiiyy-oorrllaarr.. BBuunnaa kkaarrþþýý nnaassýýllmmüüccaaddeellee eettmmeelliiyyiizz??

EErrkkiinn EErrddooððaann:: Aþaðýdan vekitlesel mücadele çok önemli.Su politikasýnýn deðiþmesi içinsadece yerel halk deðil öðren-ciler, kadýnlar ve sendikalarçaba göstermeli. Sokakta kitle-sel mücadele yürütülmeli.

Aþaðýdan vekitleselmücadele belirleyici olacak

KÜRESEL EYLEM GRUBUKüresel ýsýnmaya,

Nükleer santrallara,Nükleer silahlara,

Suyun metalaþtýrýlmasýna,Cinsel ayrýmcýlýða karþý

mücadele ediyor.SEN DE KATIL!

BAÞKA BÝR DÜNYAYI BÝRLÝKTEKURALIM!

[email protected]