Upload
vuongngoc
View
269
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİMDALI
YAPI MARKETLERDE YÖNETİM VE
ORGANİZASYON SORUNLARINA İLİŞKİN BİR
ARAŞTIRMA VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ(DOKTORA TEZİ)
MEHMET METE
Tez Danışmanı
Prof.Dr. Hasan İBİCİOĞLU
ISPARTA, 2008
ÖZET
YAPI MARKETLERDE YÖNETİM VE ORGANİZASYONSORUNLARINA İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
Mehmet METE
Suleyman Demirel Universitesi, İşletme Bölümü Doktora Tezi, Ph.D,
341 sayfa, Haziran 2008
Danışman: Prof. Dr. HASAN İBİCİOĞLU
Bu çalışmada, yapı marketlerin yönetim ve organizasyon sorunlarını tesbitetmek amacıyla yapı market zincirlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma,Türkiye’de faaliyette bulunan en büyük yapı market zincirlerinin yöneticileri,çalışanları ve müşterileri üzerinde odaklanmıştır. Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapımarketlerinin Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Konya ve Gaziantepillerindeki merkez ve şubelerinden anket yöntemi ile toplanan veriler; ki- kare testive uyumluluk analizine tabi tutulmuş ve yorumlanmıştır.
Likert ölçeğinde kapalı uçlu soru tekniği ile hazırlanan sorular, yöneticiler,çalışanlar ve müşterilerle yüz yüze görüşme yöntemiyle uygulanmıştır. Birincilkaynaktan elde edilen skorlar oluşturulan hipotezler bağlamında değerlendirilmiştir.Yapı marketlerde yönetim ve organizasyon sorunlarının, yöneticiler, çalışanlar vemüşteriler açısından algılama düzeyleri ve firmalar arası farklılıklar belirlenmiştir.Genel olarak yapı marketleri etkileyen önemli faktörler analiz edilmiş, firma bazındasorunları aşmak için uygulanabilecek stratejiler belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Yönetim ve Organizasyon, Yapı Marketler, UyumlulukAnalizi.
ABSTRACT
ANALYSIS AND SOLUTIONS ON THE ORGANIZATIONALAND ADMINISTRATIVE PROBLEMS OF HOME
IMPROVEMENT MARKETS
Mehmet METE
Suleyman Demirel University, Department of Management, Ph.D Thesis
341 pages, June 2008
Advisor: Prof. Dr. HASAN İBİCİOĞLU
This study is aimed at examining administrative and organizational problemsencountered in the home improvement markets in Turkey. The study focuses onmanagers, employees and customers in the largest home improvement markets inTurkey. Data gathered by questionnaire from branches and head offices of Koçtaş,Tekzen and Praktiker home improvement markets in Ankara, İzmir, Bursa, Antalya,Konya and Gaziantep cities are analyzed with Chi Square analysis andcorrespondence analysis.
Managers, customers and employee were asked to answer the closeended questions prepared according to Likert scale with face to face interview.The scores which is gathered form the first resources are evaluated according to thehypothesis. Managers, customers and workers perceive problems at different level inthe home improvement markets. Also level of perception differs among the firms. Ingeneral some important factors affecting home improvement markets are analyzedand some strategies are made to solve the distinct problems.
Key words: Management and Organization, Home Improvement Markets,Correspondence Analysis
iii
İÇİNDEKİLER
ÖZET ……………………...………………..…………...….......................... i
ABSTRACT …………………………………...…...…………...…............... ii
İÇİNDEKİLER ……………………………..……………...………....…..... iii
ŞEKİLLER DİZİNİ…………………………………..………………..…... xii
TABLOLAR DİZİNİ…………………………………...……….……...….. xv
GİRİŞI. GİRİŞ …………………………….………………...……...…………..... 1
I.1. TEZİN KONUSU ………………………...…...…...………….. 5
I.2. TEZİN AMACI …………….……………………...………….. 5
I.3. TEZİN ÖNEMİ ……………..……………………...………….. 6
I.4. YÖNTEM ……………………...…………………...………….. 7
I.4.1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ………………….…………..…. 7
I.4.2. VARSAYIMLAR ……………...……..……..……………..… 8
I.4.3. KAPSAM VE SINIRLILIKLAR ….…………...…...…….... 8
I.4.4. VERİ TOPLAMA TEKNİĞİ ………………...…………….. 8
I.4.5. EVREN VE ÖRNEKLEM…………………….....………….. 9
I.4.6. MATERYAL VE METOT……………………..…..…..…… 9
BİRİNCİ BÖLÜM
1 YAPI MARKETÇİLİĞİNİN GELİŞİM SÜRECİ VE TEMEL
KAVRAMLAR………………………………………………………..….. 12
1.1. YAPI MARKETÇİLİĞİNİN TÜRKİYE’DE GELİŞİM
SÜRECİ …………………………………...……………………… 12
1.2. TÜRKİYEDE YAPI SEKTÖRÜ VE YAPI MARKETLER ….. 13
1.3 YAPI MARKETLERİN GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN
FAKTÖRLER …………………………………………………… 22
1.4. PAZARLAMA KAVRAMI …………………...…………………. 22
iv
1.5. PERAKENDECİLİK KAVRAMI ……………...………………. 24
1.6. PERAKENDE SATIŞ VE PERAKENDECİ ……………..…… 26
1.7. PERAKENDECİ MAĞAZA …………………..………………... 27
1.8. PERAKENDECİLİK VE YAPI MARKETLER..…..………..... 28
1.9. MÜŞTERİ ODAKLILIK ve MÜŞTERİ ODAKLI
PAZARLAMA …………………………………………………… 29
1.10. MÜŞTERİ MERKEZLİ YÖNETİM VE MÜŞTERİ
MEMNUNİYETİ ……………………………..……....……….… 30
1.11 MÜŞTERİ TATMİNİ ………………………...………..….…….. 31
1.12. MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (CRM) ………..……..... 34
1.13 LOJİSTİK KAVRAMI ve YÖNETİMİ ……...……..……….. 36
1.14. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ ……………………...……… 37
İKİNCİ BÖLÜM
2 YAPI MARKETLERİNDE YÖNETİM VE ORGANİZASYON ……… 39
2.1. YAPI MARKETLERDE ORGANİZASYON FELSEFELERİ.. 43
2.2. YAPI MARKET YÖNETİMİ STRATEJİSİNİN İLKELERİ .. 44
2.3 YAPI MARKETLERDE YÖNETİM YAPISI ………………… 45
2.3.1. KLASİK (GELENEKSEL) YAPI MARKETLER ….…….. 47
2.3.2. MODERN YAPI MARKETLER ………..………………….. 47
2.3.3. YAPI MARKETLERİN ÜSTÜNLÜKLERİ …….………… 48
2.3.4. YAPI MARKETLERİN ZAYIFLIKLARI …………...……. 49
2.4 YAPI MARKETLERİNDE İŞ VE GÖREV DAĞILIMININ
ORGANİZASYONU …………………………………………….. 50
2.5. YAPI MARKETLERİNDE PAZARLAMA
FAALİYETLERİNİN ORGANİZASYONU ………………….. 52
2.5.1. FONKSİYONEL ORGANİZASYON ..…………….……… 52
2.5.2. ÜRÜN VEYA MARKA YÖNETİMİ ORGANİZASYONU 53
2.5.3. ÜRÜN YÖNETİMİ – PAZAR YÖNETİMİ
ORGANİZASYONU ………………………………………… 55
v
2.6 YAPI MARKETLERİNDE STRATEJİK ODAKLAŞMA …… 55
2.6.1. ÜRETİME ODAKLAŞMA ……….………………………… 56
2.6.2. ÜRÜNE ODAKLAŞMA ………………..…………………… 57
2.6.3. MÜŞTERİYE ODAKLAŞMA ……………………………… 58
2.6.4. ODAKLAŞMANIN FAYDALARI ………………………… 59
2.6.5. ODAKLAŞMANIN SAKINCALARI ……………….……… 59
2.7. SATIŞ SONRASI HİZMETLERİN ORGANİZASYONU …… 60
2.9 YAPI SEKTÖRÜNDE KALİTE YÖNETİMİ …….………… 61
2.9.1. KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ ……….…………….……… 63
2.9.2. YÖNETİM SORUMLULUĞU ………………..……....…… 64
2.10. TÜRKİYEDE FAALİYETTE BULUNAN YAPI MARKET
ZİNCİRLERİ ……………………………………………..……… 65
2.10.1. KOÇTAŞ YAPI MARKETİ ZİNCİRLERİ …...…………… 65
2.10.2. TEKZEN YAPI MARKETİ ZİNCİRLERİ ………..………. 69
2.10.3. PRAKTİKER YAPI MARKETİ ZİNCİRLERİ…………… 71
2.10.4. BAUHAUS YAPI MARKETİ ZİNCİRLERİ ………...…… 73
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3 YAPI MARKET MAĞAZACILIĞINDA BAŞARIYI ETKİLEYEN
ÇEVRE FAKTÖRLERİ …..……………………………………………… 78
3.1. YAPI MARKETLERİNDE BAŞARIYI ETKİLEYEN DIŞ
ÇEVRE FAKTÖRLERİ ………..…………….……………….... 78
3.1.1. MÜŞTERİLER ………………………………………….…… 79
3.1.1.1. İç Müşteri Kavramı ………………………..……………... 80
3.1.1.2. Dış Müşteri Kavramı ……...……….………….………….. 81
3.1.1.3. Müşterilerin Özellikleri …………………….…………….. 83
3.1.1.3.1. Kişilik …………………………….….…………...….. 83
3.1.1.3.2. Algılama ………………………….…..……….…...… 83
3.1.1.3.3. Motivasyon ……………………….…….….……….... 84
3.1.1.3.4. Tutumlar …………………………..………………… 84
vi
3.1.1.3.5. Yenilikçilik Düzeyi …………………...……….…….. 85
3.1.1.3.6. Sosyal Sınıf …………………………….…………….. 85
3.1.1.3.7. Kültür …………………….…………….....…………. 85
3.1.1.3.8. Aile……………………………...…………..………… 86
3.1.2. SOSYAL VE KÜLTÜREL FAKTÖRLER ……………………….. 86
3.1.2.1. Kadının Rolündeki Değişmeler ………….…………….. 87
3.1.2.2. Mağaza Müşterisi Olma Güdüleri …………..………… 87
3.1.2.3. Tüketicilerin Satın Alma AlışkanlıklarındakiDeğişiklikler ……………….…………………….………. 88
3.1.3. SİYASİ VE EKONOMİK FAKTÖRLER………..……..………. 89
3.1.4. DAĞITIM KANALI …………..……..………….………..… 91
3.1.5. TEKNOLOJİ ……………………………..……….……….... 92
3.1.6. REKABETİN YAPISI VE ŞİDDETİ……….……………… 93
3.1.7. YASALAR ……….………………………….…….………… 93
3.1.8. KÜRESELLEŞME ……………………….………….….….. 94
3.2. YAPI MARKET MAĞAZACILIĞININ BAŞARISINI
ETKİLEYEN İÇ ÇEVRE FAKTÖRLERİ ...………………….. 95
3.2.1. KURULUŞ YERİNİN SEÇİMİ ………………………..…… 96
3.2.1.1. Bölge Analizi ………………………………..……………... 96
3.2.1.2. Şehir Analizi ……….……...……….………….………….. 97
3.2.1.3. Ticaret Alanının Seçimi …………………….…………….. 98
3.2.1.3.1. Ticari Alandaki Endüstrilerin Türü ve Niteliği …..... 99
3.2.1.3.2. Ticari Alanın Nüfusu ..…….…….…..………..…...… 99
3.2.1.3.3. Şehrin Gelişimi …….…………….….….….……….... 99
3.2.1.3.4. Nüfusun Satın Alma Gücü ………..………………… 100
3.2.1.3.5. Refah Dağılımı……………..………...….…….…….. 100
3.2.2. MAGAZA KONUMU SEÇME ……..…………….………….. 100
3.2.2.1. Yaya Trafiği ……………...……………...….…………….. 101
3.2.2.2. Araç Trafiği ……………………………………………… 101
3.2.2.3. Ulaştırma ve Taşıma .…………..……………….………. 102
3.2.2.4. Mağaza Kompozisyonu ….……………..……….………. 103
vii
3.1.2.5. Mevki Özellikleri ………………………………………….. 104
3.2.3. FİYATLANDIRMA ……………….………..……...………. 105
3.2.3.1. Fiyatlandırma Politikaları ..………………..…….……….. 107
3.2.1.3.1. Öncü Fiyatlandırma …………………….……….….. 107
3.2.1.3.2. Fiyat Hattı ..…….…….…..……….…….…….…...… 107
3.2.1.3.3. Küsuratlı Fiyatlandırma …….….…….….……….... 108
3.2.1.3.4. Her Gün Düşük Fiyat ………..……………………… 108
3.2.3.2. İndirimler …………………………..….………………….. 109
3.2.3.3. Kredi Kartı Kullanımı …………………………...……….. 112
3.2.3.4. Kredili Satışlar ……………………………………………. 113
3.2.4. ÜRÜN KARMASININ OLUŞTURULMASI ….………..… 114
3.2.5. MAĞAZA DİZAYNI ……………………………..……….... 117
3.2.6. TEDARİK SÜRECİ ……….……………………...………… 119
3.2.7. STOK KONTROLÜ YÖNETİMİ ……….………………… 120
3.2.8. FRANCHİSİNG ……………………….……….…….….….. 122
3.2.9. SATIŞ ÖZENDİRME ………………………………………. 126
3.2.9.1. Satış Özendirmenin Avantajları ……………...………….. 127
3.2.2.2. Satış Özendirmenin Dezavantajları …………….……….. 128
3.2.10. MARKET POLİTİKLARININ ETKİNLİĞİ .……………. 129
DÖRÜNCÜ BÖLÜM
4 YAPI MARKETLERDE OLUŞABİLECEK FONKSİYONEL
PROBLEMLER …….……………………………..……………………… 131
4.1. YAPI MARKETLERDE ÜRÜN SATIN ALMA VE SATMA
PROBLEMLERİ ………..…………….…………….………….... 131
4.1.1. YAPI MARKETLERDE SATIN ALMANIN ÖNEMİ …… 132
4.1.1.1. Kim/Kimler Satın Alacak?................................................... 133
4.1.1.2. Ne Satın Alınacak? ……...……….…………….………….. 134
4.1.1.3. Kimden Satın Alınacak? …………...……….…………….. 134
viii
4.1.1.4. Ne kadar Satın Alınacak? …………….…….…………….. 135
4.1.1.5. Ne zaman satın alınacak? ……………….….…………….. 135
4.2. YAPI MARKETLERDE FİYATLANDIRMA VE
FİYATLANDIRMAYA İLİŞKİN PROBLEMLER ………..… 136
4.2.1. FİYATLANDIRMA POLİTİKALARI .……………….…… 136
4.2.1.1. Yapı Marketlerin Fiyatlandırma Politikalarının Önemi 136
4.2.1.2. Fiyatlandırma Politikalarına Etki Eden Faktörler …… 137
4.2.1.2.1. Müşteriler ……………………………………………. 138
4.2.1.2.2. Fiyat Belirleme ………………………………….…… 138
4.2.1.2.3. Üreticilerin Tavsiye Ettiği Fiyatlardan Yararlanma .. 138
4.2.1.2.4. Rakipleri Dikkatle İzleme …………….....…………… 139
4.2.1.2.5. Pazarlık Etme ………………..…………….………… 139
4.2.1.2.6. Rekabet Avantajı Oluşturma ….……………...……… 139
4.3. YAPI MARKETLERDE MÜŞTERİLERE YÖNELİK
HİZMETLER VE YAŞANABİLECEK PROBLEMLER…...... 140
4.3.1. YAPI MARKETLERİNDE TEMEL MÜŞTERİ
HİZMETLERİ ……………………………………………….. 141
4.3.1.1. Kredi Kartları …………………………...………………… 141
4.3.1.2. Paketleme ………………………………………..………… 141
4.3.1.3. Eve Teslim …………………………………………………. 142
4.3.1.4. Uzun Çalışma Saatleri ………….………………………… 142
4.3.1.5. Ürün İadeleri …………………………….….…………….. 142
4.3.1.6. Müşteri Şikâyetleri ……………………………………….. 142
4.3.1.6.1. Mallarla İlgili Müşteri Şikayetleri…………………. 143
4.3.1.6.2. Mağaza Hizmetleri İle İlgili Müşteri Şikâyetleri ….. 143
4.3.2. MÜŞTERİ DESTEK HİZMETLERİ ……………………… 144
4.4. YAPI MARKETLERİNDE ÇALIŞANLARA YÖNELİK
HİZMETLER VE YAŞANABİLECEK PROBLEMLER ..… 144
4.5. YAPI SEKTÖRÜNDE YÖNETİM SORUNLARI …….…….… 147
4.6. BİLGİ VE TECRÜBE EKSİKLİĞİNDEN KAYNAKLANAN
SORUNLAR.............................................................................................. 147
ix
4.7. MAĞAZACILIK SEKTÖRÜNDE KAYITDIŞI
FAALİYETLER …………………………………………………. 149
4.8. MAĞAZACILIKTA FARK YARATMA ÇABALARI …...…... 150
BEŞİNCİ BÖLÜM5 YAPI MARKETLERİNDE UYGULANAN ANKETLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİ ………………………………………………. 157
5.1. YAPI MARKETLERİNDE YÖNETİCİLERE UYGULANAN
ANKET SORULARI VE DEĞERLEME ……………………… 157
5.2. YAPI MARKETLERİNDE YÖNETİCİLERE UYGULANAN
SORULARA VERİLEN CEVAPLARIN SKOR (frekans)
DEĞERLERİ …….……………………………………………… 160
5.2.1. YÖNETİM VE ORGANİZASYON SORUNLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ ……………..………..…………… 161
5.2.1.1. Yapı marketlerinde merkez ile şubeler arasıkoordinasyon ve iletişim sorunlarının değerlendirilmesi .
161
5.2.1.2. Yapı marketlerinde aşırı kademeleşme nedeniylebürokrasi oluşumu sorunlarının değerlendirilmesi ……..
163
5.2.1.3. Yapı marketlerinde yönetim ve organizasyonsorunlarının değerlendirilmesi …………………...……….
166
5.2.2. YAPI MARKETLERİNDE TEDARİKÇİLERE
YÖNELİK SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ ..…. 168
5.2.2.1 Yapı marketlerinde Müşteri taleplerine uygun mamülbulundurma sorunlarının değerlendirilmesi …………….
168
5.2.2.2. Yapı marketlerinde, tedarik sorunlarının (kalite, fiyat,miktar, zaman, iskonto vb. gibi.) değerlendirilmesi …… 170
5.2.3. YAPI MARKETLERİNDE SATIŞ YÖNETİMİ
SORUNLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ……………... 171
5.2.3.1 Yapı marketlerinde modası geçmiş ve stok devir hızıdüşük ürünler bulundurma sorunlarınındeğerlendirilmesi …………………………………………. 171
x
5.2.3.2. Ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini ve reyon, rafyönetimi ile show- room maliyetlerine etkisinindeğerlendirilmesi ……………………….….…………….. 174
5.2.4. REKABETE DAYALI POLİTİKALARA YÖNELİK
SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ ………………… 176
5.2.4.1. Rakip firmalara yönelik politikalar ve fiyat /tutundurma politikaları geliştirme sorunları .………….. 176
5.2.4.2. Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere globaldüzeyde hizmet sunma sorunlarının değerlendirilmesi … 180
5.2.5. YAPI MARKETLERİNDE İNSAN KAYNAKLARINA
YÖNELİK SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ ….. 181
5.2.5.1. Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitliliktefazla personel bulundurma ve çalışanların insiyatifkullanabilme sorunlarının değerlendirilmesi ………….. 181
5.2.5.2. Çalışanlara yönelik eğitim ve geliştirme programlarıdüzenleme ve dış piyasa ücret düzeylerinin işletmemaliyetlerine etkilerinin değerlendirilmesi ………………..
184
5.2.5.3. Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma vefarklı disiplinlerdeki çalışanları yönetme sorunlarınındeğerlendirilmesi ……………………..…………………… 187
5.3. YAPI MARKET ÇALIŞANLARINA UYGULANAN ANKET
SONUÇLARI VE DEĞERLENDİRİLMESİ …..……………… 191
5.4. YAPI MARKET ÇALIŞANLARINA UYGULANAN
ANKETLERDEN ALINAN CEVAPLARIN SKOR (frekans)
DEĞERLERİ ……………………………….……………….…… 194
5.4.1. ÇALIŞANLARIN İŞ MEMNUNİYETİNE İLİŞKİN
YÖNETİM VE ORGANİZASYONEL SORUNLARIN
DEĞERLENDİRİLMESİ ……………..………..…………… 195
5.4.1.1. Çalışanların mesleki bilgi ve deneyimine uygun işeatanmaları ve yeterli yetki ve sorumluluk iledonatılmalarına ilişkin değerlendirme ……………...…… 195
xi
5.4.1.2. Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarınınbelirlenmesine ilişkin değerlendirme …...…………….…
198
5.4.2. ÇALIŞANLARIN ÜCRET POLİTİKALARINDAN
MEMNUNİYET DÜZEYLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ ……………………………...……. 201
5.4.3. ÇALIŞANLARIN YÖNETİCİLERİNDEN
MEMNUNİYET DÜZEYLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ ……………………………...…… 202
5.4.3.1. Yöneticilerin Özgüveni Artırma ve İş Görme StillerininDeğerlendirilmesi …....……………..………………...…… 202
5.4.3.2. Yapı Marketlerde Uygulanan Kariyer PolitikalarınınAdilliği ve Çalışanların İnisiyatif KullanabilmelerininDeğerlendirilmesi …...……………..………………...…… 207
5.4.3.3. Çalışanlara Uygulanan Eğitim ve GeliştirmeProgramlarının Değerlendirilmesi …...……………...…… 211
5.4.4. ÇALIŞANLARIN ÇALIŞMA ORTAMINDAN
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ .…… 214
5.4.5. ÇALIŞANLARIN ÇALIŞMA ARAÇLARINDAN
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ .…… 219
5.4.6. ÇALIŞANLARIN SORUMLULUK KALİTESİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ ………..…………...………...…… 223
5.4.7. ÇALIŞANLARIN SEKTÖR MEMNUNİYETİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ ……………………………………. 228
5.5. YAPI MARKET MÜŞTERİLERİNE UYGULANAN ANKET
SONUÇLARI VE DEĞERLENDİRİLMESİ …..……………… 231
5.6. YAPI MARKET MÜŞTERİLERİNE UYGULANAN
ANKETLERDEN ALINAN CEVAPLARIN SKOR (frekans)
DEĞERLERİ ………………….……………………………….… 235
5.6.1. MÜŞTERİLERİN ÜRÜN MEMNUNİYET
SORUNLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ...…………… 236
5.6.2. MÜŞTERİLERİN; ÜRÜN SUNUMUNDAN
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ……. 240
xii
5.6.2.1. Müşterilerin aradığını bulabilme ve farklı markalıbenzer ürünleri kıyaslayabilmelerinin değerlendirilmesi 240
5.6.2.2. Her türlü ürünü bulabilme ve raf yönetiminindeğerlendirilmesi ….....……………..………………...…… 245
5.6.2.3. Yapı marketlerde müşterilere sunulan sosyal tesisler veYeni ürünlerin yönetiminin değerlendirilmesi …………. 248
5.6.2.4. Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zamantasarrufu sağlaması ve bilinçli müşteriye sahip olmanındeğerlendirilmesi ……………………………………….…. 251
5.6.2.5. Yapı marketlere ulaşım sorununun değerlendirilmesi …. 2555.6.3. MÜŞTERİLERİN SATIŞ ELEMANLARINDAN
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ .…… 257
5.6.3.1. Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları vesunulan hizmet kalitesi açısından cevaplarınındağılımları ……...……………..………….…………...…… 257
5.2.5.2. Müşteri karşılama, ağırlama, uğurlama ve satışelemanlarının yeterliliğinin değerlendirilmesi ……...……
262
5.6.4. MÜŞTERİLERİN SATIŞ SONRASI HİZMET
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ …..... 266
5.6.4.1. Ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve satış sonrasıhizmetlerin değerlendirilmesi …………..…...………..……
266
5.6.4.2. Ürün iade ve değiştirme açısından yapı marketlerindeğerlendirilmesi ….....……………..………………...……
270
5.7. TARTIŞMA VE BULGULAR ………………………………….. 274
5.7.1. YÖNETİCİLER PARADİGMASIYLA YÖNETİM VE
ORGANİZASYON SORUNLARINA İLİŞKİN
BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ………..…..... 275
5.7.2. ÇALIŞANLAR PARADİGMASIYLA YÖNETİM VE
ORGANİZASYON SORUNLARINA İLİŞKİN
BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ….................... 287
xiii
5.7.3. MÜŞTERİLER PARADİGMASIYLA YÖNETİM VE
ORGANİZASYON SORUNLARINA İLİŞKİN
BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ………..…..... 300
6 SONUÇ VE ÖNERİLER…………………..……………………………… 313
7 YARARLANILAN KAYNAKLAR ……………………………………… 328
8 EKLER ……………..……………………………………………………… 336
8.1. YÖNETİM ANKETİ …………………………………………….. 336
8.2. ÇALIŞAN ANKETİ ……………………………………….…….. 337
8.3. MÜŞTERİ ANKETİ …………………………………………….. 338
8.4. ANALİZDE KULLANILAN KISALTMALAR …………...….. 339
8.5. YAPI MARKET REHBERİ …………………………...……….. 340
8.6. ÖZGEÇMİŞ ……………………………………..……………….. 341
xiv
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 2.1. Bir yapı markette iş akış şeması …………………………….. 51
Şekil 5.1.1 Yönetici anketlerinin firmalara göre dağılım oranları vekatılımcıların yaş gruplarına göre dağılımları …...…………. 158
Şekil 5.1.2 Yöneticilerin eğitim düzeyleri ve iş pozisyonlarına göredağılımları ………………………………………………...… 159
Şekil 5.1.3 Yöneticilere bağlı ast sayılarının dağılımları ve katılımcılarınkıdemlerine (çalışma süreleri) göre dağılımları ………..…… 159
Şekil 5.2.1 Katılımcıların merkez ile şubeler arasında koordinasyon veiletişim sorularına ilişkin cevaplarının dağılımları ……..…… 161
Şekil 5.2.2 Katılımcıların aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasioluşumu sorunlarına verdikleri cevapların dağılımları …...… 163
Şekil 5.2.3 Departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim vekoordinasyon sorunları için uyumluluk analizi grafiği …..… 165
Şekil 5.2.4 Katılımcıların yönetim ve organizasyon sorunlarınınvarlığına ilişkin cevaplarının dağılımları …..………...…..…. 166
Şekil 5.2.5 Yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin uyumlulukanalizi grafiği ………….……...…………………..…….…… 167
Şekil 5.2.6 Katılımcıların müşteri taleplerine uygun mamül bulma veyenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulma sorunlarınailişkin cevaplarının dağılımları ………………………..…….
168
Şekil 5.2.7 Katılımcıların mamül alımında yaşanabilecek sorunlarailişkin cevaplarının dağılımları ……………………..…….… 170
Şekil 5.2.8 Katılımcıların modası geçmiş ve stok devir hızı düşükürünler bulundurma sorunlarına verdikleri cevaplarındağılımları ………………………………….……………….. 171
Şekil 5.2.9 Modası geçmiş ürünler bulundurma sorunlarına ilişkinuyumluluk analizi grafiği ………….……………………….. 173
Şekil 5.2.10 Katılımcıların ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini vereyon, raf yönetimi ve show- room maliyetlerini artırmasorunlarına ilişkin verdikleri cevapların dağılımları ……..…. 174
xv
Şekil 5.2.11 Katılımcıların, üstünlük ve zayıflıkları tespit ederek bualanlara yönelik politikalar üretme, fiyat ve tutundurmapolitikaları geliştirmeye ilişkin verdikleri cevaplarındağılımları ………………………………………….…….…. 176
Şekil 5.2.12 Rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederekbu alanlara yönelik politikalar üretmeye ilişkin uyumlulukanalizi grafiği ……………………….…….………..………... 178
Şekil 5.2.13 Katılımcıların Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilereglobal düzeyde (şubeler) aracılığı ile hizmet sunmasorunlarına ilişkin cevapların dağılımları …………………… 180
Şekil 5.2.14 Katılımcıların ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik veçeşitlilikte fazla personel bulundurma ve çalışanlarınyaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullanabilmelerine ilişkincevapların dağılımları …………………………………..…… 181
Şekil 5.2.15 Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitliliktefazla personel bulundurma sorununa ilişkin uyumlulukanalizi grafiği ………………………….………….…………. 183
Şekil 5.2.16 Katılımcıların çalışanlara yönelik eğitim ve geliştirmeprogramları düzenleme ve ücretlerin dış piyasadayüksekliğinin personelin işletmeye maliyetlerini etkilemesorunlarına ilişkin cevaplarının dağılımları…………..……... 184
Şekil 5.2.17 Dış piyasadaki ücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarınınmaliyetini yükseltmesi sorunu için uyumluluk analizigrafiği uyumluluk analizi grafiği ………........................……
186
Şekil 5.2.18 Katılımcıların mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmedetutabilme ve farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetebilmesorunlarına ilişkin cevaplarının dağılımları ………………..... 187
Şekil 5.2.19 Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutmasorunlarına ilişkin uyumluluk analizi grafiği ...…...………... 189
Şekil 5.3.1 Çalışan anketlerinin firmalara göre dağılım oranları vekatılımcıların yaş gruplarına göre dağılımı ….……………… 192
Şekil 5.3.2 Katılımcıların cinsiyet ve eğitim durumlarına göre dağılımoranları……………..………………………………………... 192
Şekil 5.3.3 Çalışan katılımcıların çalışma sürelerine bağlı kıdemdurumların göre dağılımları ………………….……………... 193
xvi
Şekil 5.4.1 Katılımcıların, yaptıkları işin mesleki bilgi ve deneyimineuygunluğu ve işe uygun yetki ve sorumluluk iledonatılmalarına ilişkin cevaplarının dağılımları …...……….. 195
Şekil 5.4.2 Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk iledonatılmaları açısından uyumluluk analizi grafiği …….…… 197
Şekil 5.4.3 Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesinsınırlarıyla belirlenmesi konusundaki cevaplarınındağılımları …………………………………………………... 198
Şekil 5.4.4 Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesinsınırlarıyla belirlenmesine ilişkin uyumluluk analizi grafiği 200
Şekil 5.4.5 Çalışanların işletmelerde uygulanan ücret politikalarındanmemnuniyetlerine ilişkin cevaplarının dağılımları ..………... 201
Şekil 5.4.6 Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını özgüveni artırıcı bulmaları ve yöneticilerin işle ilgiligüvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğindeolmalarına ilişkin cevaplarının dağılımları …..……...……… 202
Şekil 5.4.7 Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını özgüveni artırıcı bulmaları açısından uyumluluk analizi grafiği 204
Şekil 5.4.8 Yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerleçalışma isteğinde olmalarına ilişkin uyumluluk analizigrafiği ……………………………………………………….. 206
Şekil 5.4.9 Çalışanların uygulanan kariyer politikalarının adilliği veişleriyle ilgili inisiyatif kullanabilmelerine ilişkincevaplarının dağılımları ………………………...…………… 207
Şekil 5.4.10 Uygulanan kariyer politikalarının adil bulmaları açısındanuyumluluk analizi grafiği …….………..…..……………… 209
Şekil 5.4.11 Çalışanların inisiyatif kullanabilmeleri açısından uyumlulukanalizi grafiği ……..…………………..……………………... 210
Şekil 5.4.12 Çalışanların bilgi, beceri ve performans artırmaya yönelikeğitim ve geliştirme programlarının yeterliliğine ilişkinverdikleri cevaplarının dağılımları ……..……………...…… 211
Şekil 5.4.13 Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programlarınyeterliliği açısından uyumluluk analizi grafiği ……………... 213
xvii
Şekil 5.4.14 Çalışanların kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme vetüm çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışına sahipolmalarına yönelik verdikleri cevapların dağılımları …..…… 214
Şekil 5.4.15 Çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme vesorunlarını benimsemeleri açısından uyumluluk analizigrafiği ……………………………………………………….. 216
Şekil 5.4.16 Çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışmalarıaçısından uyumluluk analizi grafiği ….…………...………... 218
Şekil 5.4.17 Kullanılan stok kontrol sistemlerinin çalışanların,sorumluluk alanlarındaki malların etkin yönetimi ve mallarınkullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarlasunulmasının satışlara etkisi açısından cevapların dağılımları 219
Şekil 5.4.18 Malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarlasunulmasının satışlara etkisinin uyumluluk analizi grafiği … 222
Şekil 5.4.19 Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma ve reyon ve raf yönetiminikolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının çalışmaetkinliğine etkisi açısından cevaplarının dağılımları………... 223
Şekil 5.4.20 Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma durumu açısından uyumlulukanalizi grafiği …………………………...………………...… 225
Şekil 5.4.21 Reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerinbulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısından uyumlulukanalizi grafiği ……………………………….……………..… 227
Şekil 5.4.22 Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisiaçısından cevaplarının dağılımları ………………………….. 228
Şekil 5.4.23 Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisiaçısından uyumluluk analizi grafiği ……………………….. 230
Şekil 5.5.1 Müşteri anketlerinin firmalara göre dağılım oranları vekatılımcıların yaş gruplarına göre dağılımı …..…...………… 232
Şekil 5.5.2 Katılımcıların cinsiyet ve medeni durumlarına göre dağılımoranları . ………………………………………...…………... 232
Şekil 5.5.3 Katılımcıların eğitim düzeyleri ve mesleklerine göre dağılımoranları …………………………….………………………... 233
xviii
Şekil 5.5.4 Katılımcıların yapı marketleri ziyaret sıklıklarına göredağılımları….………………………………………………... 233
Şekil 5.6.1 Müşterilerin, sunulan ürünlerin kalite, performans, fiyat vekampanyalar açısından cevaplarının dağılımları …………… 236
Şekil 5.6.2 Sunulan ürünlerin kalite ve performansından müşterilerinmemnuniyeti açısından uyumluluk analizi grafiği ......…...… 238
Şekil 5.6.3 Ürün fiyatları ve kampanyalardan müşteri memnuniyetiaçısından uyumluluk analizi grafiği ………...………....…… 239
Şekil 5.6.4 Katılımcıların aradığını kolayca bulma ve farklı markalıbenzer ürünleri kıyaslayabilme konusundaki cevaplarınındağılımları …………………………………………………... 240
Şekil 5.6.5 Reyon ve raflarda müşterilerin aradıklarını bulabilmeleriaçısından uyumluluk analizi grafiği ...……..….…………… 242
Şekil 5.6.6 Farklı ürünleri kıyaslayamama açısından uyumluluk analizigrafiği ………………………………………..……………… 244
Şekil 5.6.7 Katılımcıların her türlü ürünü bulabilme ve aradığı ürünükolaylıkla bulabilmede güçlük çekmemeye ilişkincevaplarının dağılımları …………………………………..…. 245
Şekil 5.6.8 Reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünlerikolaylıkla bulabilme açısından uyumluluk analizi grafiği .… 247
Şekil 5.6.9 Katılımcıların Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler veyeni ürünleri takip edebilme açısından cevaplarındağılımları …………………………………………………... 248
Şekil 5.6.10 Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler açısındanuyumluluk analizi grafiği …………………………..……… 250
Şekil 5.6.11 Katılımcıların, yapı marketlerden alış - veriş yapmanınzaman tasarrufu sağlama ve bilinçli müşteriye sahip olmaaçısından cevaplarının dağılımları ...………………………... 251
Şekil 5.6.12 Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufusağlaması açısından için uyumluluk analizi grafiği ...……… 253
Şekil 5.6.13 Bilinçli müşteriye sahip olma açısından uyumluluk analizigrafiği ……………………………………………………….. 254
xix
Şekil 5.6.14 Ulaşım sorunu açısından müşterilerin cevapların dağılımları 255
Şekil 5.6.15 Müşterilerin, satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyiyapmaları ve sunulan hizmet kalitesi açısından cevaplarınındağılımları …………………………………...……………… 257
Şekil 5.6.16 Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmalarıaçısından uyumluluk analizi grafiği …...…………………… 259
Şekil 5.6.17 Sunulan hizmet kalitesi açısından uyumluluk analizi grafiği.. 261
Şekil 5.6.18 Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama ve satışelemanlarının yeterliliği açısından cevaplarının dağılımları ... 262
Şekil 5.6.19 Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama açısındanuyumluluk analizi grafiği ………………...………………… 264
Şekil 5.6.20 Satış elemanlarının yeterliliği açısından uyumluluk analizigrafiği ……………………………………………………….. 265
Şekil 5.6.21 Satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve satışsonrası hizmetler açısından cevapların dağılımları …………. 266
Şekil 5.6.22 Ürün uygulama bilgileri açısından uyumluluk analizi grafiği 268
Şekil 5.6.23 Satış sonrası sunulan hizmetler açısından uyumluluk analizigrafiği …….. ………………………………………………... 269
Şekil 5.6.24 Katılımcıların kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iadeetme ya da yenisiyle değiştirme işlemleri açısındancevaplarının dağılımları …………………………...………… 270
Şekil 5.6.25 Katılımcıların kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iadeetme ya da yenisiyle değiştirme işlemleri açısındanuyumluluk analizi grafiği ……………...…………………… 272
Şekil 5.7.1 Yapı market zincirlerinin yönetim ve organizasyonsorunlarının görünümü …………………………...………… 275
Şekil 5.7.2 Yapı market zincirlerinin tedarik sorunlarının görünümü …. 278
Şekil 5.7.3 Yapı market zincirlerinin Satış ile ilgili işlemlere aitsorunlarının görünümü …………………………...………… 279
Şekil 5.7.4 Yapı market zincirlerinin rekabete yönelik sorunlarınıngörünümü …………………………………………………… 282
xx
Şekil 5.7.5 Yapı market zincirlerinin insan kaynaklarına yöneliksorunlarının görünümü ……………………………………… 283
Şekil 5.7.6 Çalışanların iş memnuniyetine ilişkin sorunlarının dağılımı .. 288
Şekil 5.7.7 Çalışanların ücret politikalarından memnuniyeti sorunlarınındağılımı ………………………… ………………………… 290
Şekil 5.7.8 Çalışanların yöneticilerinden memnuniyet düzeyleriningörünümü …………………………………………………… 290
Şekil 5.7.9 Çalışanların çalışma ortamından memnuniyeti sorunlarınındağılımı ………………………… ………………………… 294
Şekil 5.7.10 Çalışanların çalışma araçlarından memnuniyeti sorunlarınındağılımı ………………………… ………………………… 295
Şekil 5.7.11 Çalışanların sorumluluk kalitesi sorunlarının dağılımı ……... 297
Şekil 5.7.12 Çalışanların sektör memnuniyeti sorunlarının dağılımı ……. 299
Şekil 5.7.13 Müşterilerin ürün memnuniyetine ilişkin sorunlarınınfirmalara göre dağılımı …………………………………….. 300
Şekil 5.7.14 Müşterilerin ürün sunum yeri memnuniyetine ilişkinsorunlarının firmalara göre dağılımı …………………...…… 302
Şekil 5.7.15 Müşterilerin satış elemanlarından memnuniyetlerine ilişkinsorunlarının firmalara göre dağılımı ………………...……… 307
Şekil 5.7.16 Müşterilerin satış sonrası hizmetlere yönelik memnuniyetsorunlarının firmalara göre dağılımı ……………...………… 309
Şekil 6.1. Yöneticiler açısından sorunlarının görünümü ………………. 316
Şekil 6.2. Çalışanlar açısından sorunların genel dağılımı ……………. 320
Şekil 6.3. Müşteriler açısından sorunların firmalara göre toplu dağılımı. 323
xxi
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 2.1 Ürün Karması ve Genişliği …………………………………. 115
Tablo 5.2.1 Yapı market müşterilerine uygulanan sorulardan alınancevapların skor (frekans) değerleri ….……………...………. 160
Tablo 5.2.2 Yapı marketlerde merkez ile şubeler arasında koordinasyonve iletişim sorularına ilişkin Ki - kare test değerleri.. …..….. 162
Tablo 5.2.3 Yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasioluşumu sorunları için Ki - kare test değerleri…….………. 163
Tablo 5.2.4 Departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim vekoordinasyon sorunlarına ilişkin uyumluluk analizi özetdeğerleri……….……………………………………….…….. 164
Tablo 5.2.5 Yapı marketlerde yönetim ve organizasyon sorunlarınailişkin Ki - kare test değerleri ………………..……..……… 166
Tablo 5.2.6 Yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin uyumlulukanalizi özet değerleri……………………………..……….. 167
Tablo 5.2.7 Müşteri taleplerine uygun mamül ve yenilikleri takip edentedarikçi firmalar bulma sorunlarına ilişkin Ki - kare testdeğerleri ……………………….…………………………….. 169
Tablo 5.2.8 Mamül alımında yaşanabilecek sorunlara ilişkin Ki - karetest değerleri …………………………………..…………….. 170
Tablo 5.2.9 Modası geçmiş ürünler ve stok devir hızı düşük ürünlerbulundurma sorunlarına ilişkin Ki- kare test değerleri .…… 172
Tablo 5.2.10 Modası geçmiş ürünler bulundurma sorunlarına ilişkinuyumluluk analizi özet değerleri………...…………..…….. 173
Tablo 5.2.11 Ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini ve reyon, rafyönetimi ve show- room maliyetlerini artırma sorunlarınailişkin Ki- kare test değerleri …………….………………... 175
Tablo 5.2.12 Üstünlük ve zayıflıkları tespit ederek politikalar üretme, fiyatve tutundurma politikaları geliştirme sorunlarına ilişkin Ki-kare test değerleri …………………………………..…...….. 177
Tablo 5.2.13 Üstünlük ve zayıflıkları tespit ederek politikalar üretmeyeilişkin uyumluluk analizi özet değerleri ………..………… 178
xxii
Tablo 5.2.14 Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeydehizmet sunma sorunlarına ilişkin Ki kare test değerleri ..…... 180
Tablo 5.2.15 Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitliliktepersonel bulundurma ve yaptıkları işlerle ilgili inisiyatifkullanabilmelerine ilişkin Ki- kare test değerleri ………... 182
Tablo 5.2.16 Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitliliktefazla personel bulundurma sorununa ilişkin uyumlulukanalizi özet değerleri …………………………….………….. 183
Tablo 5.2.17 Hizmet içi eğitim ve geliştirme programları düzenleme vedış piyasada ücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarınınişletmeye maliyetlerini yükseltme sorunlarına ilişkin Ki-kare test değerleri …..……..……………………………….... 185
Tablo 5.2.18 Dış piyasadaki ücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarınınmaliyetini yükseltmesi sorununa ilişkin uyumluluk analiziözet değerleri ……………………………………………….. 186
Tablo 5.2.19 Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma ve farklıdisiplinlerdeki çalışanları yönetme sorunlarına ilişkin Ki -kare test değerleri …………………………………………... 188
Tablo 5.2.20 Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutmasorunlarına ilişkin uyumluluk analizi özet değerleri ...….. 189
Tablo 5.4.1 Yapı market çalışanlarına uygulanan sorulardan alınancevapların skor (frekans) değerleri…………..………..…….. 194
Tablo 5.4.2 Katılımcıların, yaptıkları işin mesleki bilgi ve deneyimineuygunluğu ve işe uygun yetki ve sorumluluk iledonatılmalarına ilişkin uygulanan Ki - kare test değerleri … 196
Tablo 5.4.3 Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk iledonatılmaları açısından uyumluluk analizi özet değerler….. 196
Tablo 5.4.4 Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesinsınırlarıyla belirlenmesine ilişkin Ki - kare test değerleri .... 198
Tablo 5.4.5 Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesinsınırlarıyla belirlenmesine ilişkin uyumluluk analizi özetdeğerleri ……………………………………………………...
199
Tablo 5.4.6 Çalışanların ücret politikalarından memnuniyet düzeyleriaçısından Ki - kare test değerleri …………………………… 201
xxiii
Tablo 5.4.7 Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını özgüveni artırıcı bulmaları ve yöneticilerin işle ilgiligüvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğindeolmalarına ilişkin uygulanan Ki - kare test değerleri …….… 203
Tablo 5.4.8 Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını özgüveni artırıcı bulmaları açısından uyumluluk analizi özetdeğerleri ………….………………………………………….. 204
Tablo 5.4.9 Yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerleçalışma isteğinde olmalarına ilişkin uyumluluk analizi özetdeğerleri ……………………………………………………... 205
Tablo 5.4.10 Çalışanların kariyer politikalarını adil bulmaları veçalışanların inisiyatif kullanabilmeleri açısından uygulananKi - kare test değerleri …..……….………………......……..
208
Tablo 5.4.11 Uygulanan kariyer politikalarının adil bulmaları açısındanuyumluluk analizi özet değerleri ……………...……...….. 208
Tablo 5.4.12 Çalışanların inisiyatif kullanabilmeleri açısından uyumlulukanalizi özet değerleri …………………….……..………….. 210
Tablo 5.4.13 Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programlarınyeterliliği açısından Ki - kare test değerleri …………….….. 212
Tablo 5.4.14 Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programlarınyeterliliği açısından uyumluluk analizi özet değerleri ..….. 213
Tablo 5.4.15 Çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme vesorunlarını benimsemeleri açısından Ki - kare test değerleri 215
Tablo 5.4.16 Çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme vesorunlarını benimsemeleri açısından uyumluluk analiziözet değerleri ……….…………………………………….. 216
Tablo 5.4.17 Çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışmalarıaçısından uyumluluk analizi özet değerleri ……………….. 217
Tablo 5.4.18 Stok kontrol sistemlerinin etkinliği ve malların kullanımalanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasınınsatışlara etkisi açısından Ki - kare test değerleri …….……... 220
Tablo 5.4.19 Malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarlasunulmasının satışlara etkisinin uyumluluk analizi özetdeğerleri …………………………………………………….. 221
xxiv
Tablo 5.4.20 Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma durumu açısından ve reyon veraf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasınınçalışma etkinliğine etkisi açısından uygulanan Ki - kare testdeğerleri………………….….……...………………….…….. 224
Tablo 5.4.21 Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma durumu açısından uyumlulukanalizi özet değerleri …………………………….………….. 225
Tablo 5.4.22 Reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerinbulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısındanuyumluluk analizi özet değerleri …………….....……….. 226
Tablo 5.4.23 Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisiaçısından Ki - kare test değerleri …………………….…….. 229
Tablo 5.4.24 Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisiaçısından uyumluluk analizi özet değerleri ……………… 229
Tablo 5.6.1 Yapı market müşterilerine uygulanan sorulardan alınancevapların skor (frekans) değerleri………………………….. 235
Tablo 5.6.2 Müşterilerin sunulan ürünlerin kalite, performans, fiyatlarıve kampanyalardan memnuniyetleri açısından Ki - kare testdeğerleri …..…………………………………………...…….. 237
Tablo 5.6.3 Sunulan ürünlerin kalite ve performansından müşterilerinmemnuniyeti açısından uyumluluk analizi özet değerleri…. 237
Tablo 5.6.4 Ürün fiyatları ve kampanyalardan müşteri memnuniyetiaçısından uyumluluk analizi özet değerleri ………….......... 239
Tablo 5.6.5 Müşterilerin, aradığını kolayca bulma ve farklı markalıbenzer ürünleri kıyaslayabilmeleri açısından Ki - kare testdeğerleri ……………………………………………….…….. 241
Tablo 5.6.6 Reyon ve raflarda müşterilerin aradıklarını bulabilmeleriaçısından uyumluluk analizi özet değerleri..…………...….. 242
Tablo 5.6.7 Farklı ürünleri kıyaslayamama açısından uyumluluk analiziözet değerleri ……………………….….…...……………….. 243
Tablo 5.6.8 İhtiyaç duyduğu her ürünü bulabilme ve aradığı ürünlerikolaylıkla bulabilme açısından Ki - kare test değerleri ……. 246
xxv
Tablo 5.6.9 Reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünlerikolaylıkla bulabilme açısından uyumluluk analizi özetdeğerleri ……………………………………………………... 246
Tablo 5.6.10 Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler ve yeni ürünleritakip edebilme açısından Ki - kare test değerleri ………….. 248
Tablo 5.6.11 Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler açısındanuyumluluk analizi özet değerleri ………………………….. 249
Tablo 5.6.12 Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufusağlaması ve satış elemanlarının yeterliliği açısından Ki -kare test değerleri .……………..……..…………………….. 251
Tablo 5.6.13 Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufusağlaması açısından uyumluluk analizi özet değerleri.………….. 252
Tablo 5.6.14 Bilinçli müşteriye sahip olma açısından uyumluluk analiziözet değerleri ……….…………………………………….. 254
Tablo 5.6.15 Yapı marketlere ulaşım sorunu açısından Ki - kare testdeğerleri …..…………………………..……………….…….. 256
Tablo 5.6.16 Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları vesunulan hizmet kalitesi açısından Ki - kare test değerleri …. 258
Tablo 5.6.17 Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmalarıaçısından uyumluluk analizi özet değerleri ……………….. 259
Tablo 5.6.18 Sunulan hizmet kalitesi açısından uyumluluk analizi özetdeğerleri …...……………………………………………….... 260
Tablo 5.6.19 Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama ve satışelemanlarının yeterliliği açısından Ki - kare test değerleri … 262
Tablo 5.6.20 Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama açısındanuyumluluk analizi özet değerleri ………………..……..….. 263
Tablo 5.6.21 Satış elemanlarının yeterliliği konusu açısından uyumlulukanalizi özet değerleri ...…………..………………………….. 265
Tablo 5.6.22 Ürün uygulama bilgileri ve satış sonrası hizmetler açısındanKi - kare test değerleri …….….………………………...….. 267
xxvi
Tablo 5.6.23 Ürün uygulama bilgileri açısından uyumluluk analizi özetdeğerleri ……………………………………………………... 268
Tablo 5.6.24 Satış sonrası sunulan hizmetler açısından uyumlulukanalizi özet değerleri ..……………..…….………..…..…….. 269
Tablo 5.6.25 Kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iade etme ya dayenisiyle değiştirme işlemleri açısından Ki - kare testdeğerleri ……………………....................…..………...…….. 271
1
I. GİRİŞ
Dünyadaki gelişmelere paralel çizgide gelişim gösteren ve yapısı farklılaşan
perakende sektörü; bugün işlem hacmi, büyüklüğü, yarattığı katma değer ve yeni
istihdam alanı yaratma gücü ile lokomotif sektörlerden biri hüviyetindedir. Bu bakış
açısı ile perakende sektörünün gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de
gelenekselden organize yapıya doğru yol alan hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine
girmiş olması dikkate değerdir.
Türkiye perakende sektöründe son çeyrek asırda yerini alan perakendeci
marketler; çok önemli bir yer edinmeye ve adından sıkça söz ettirmeye başlamıştır.
Bugün Türkiye’de 200.000’in üzerinde perakende satış noktası bulunmakta ve
toplam perakende tüketiminin %65’ini gıda, % 35’ini gıda dışı tüketim
oluşturmaktadır.1
Perakende sektöründe son yıllarda ciddi bir hareketlilik yaşanmakta ve bu
hareketliliğin sonucunda 60 milyar dolar büyüklüğe ulaşan sektörde her yıl yaklaşık
olarak yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme beklenmektedir. Ayrıca bu beklentilere
çoğu zaman ulaşılması sektörü daha da cazip hale getirmektedir. Sektörün yüzde
70’ini hala geleneksel perakende oluştururken, organize perakendenin payı yüzde
30’larda seyretmektedir. Organize perakende; zincir marketler, hipermarketler ve
süpermarketleri içine alan ve organize olmuş, her şeyi kayıt altında olan kurumsal bir
sektördür. Sektörde son aylarda dikkati çeken hareketlilik ve yeni yabancı
yatırımcıların pazara girmek için hazırlık yapması mevcut firmaların da yatırımlarını
artırmasına neden olmaktadır. 2
Perakende sektöründe yatırımcıların ilgisini çeken Türkiye pazarının
avantajları arasında en başta nüfusun çok genç ve kalabalık olması gelmektedir.
Sektör Avrupa ve Amerika’da ileri ve yaygın durumdadır. Fakat bu ülkelerdeki
firmalar pazarlarını tüketmiş durumdalar ve ayrıca nüfusun büyük bir kısmı yaşlıdır.
Nüfus artış oranında düşüşün devam etmesiyle bu firmaların yurt dışında yatırım
1 2004 yılı sanayi sayımı sonucları. / www.tuik.gov.tr.2 Rıfat SAİT, “ Türkiye’de Perakende (Retail Markets) Sektörü”, Dünya Gazetesi. (Osram Ampul
A. Ş. Ege-Akdeniz Bölgesi Perakende Müşteriler Sorumlusu)
2
yapmaları kaçınılmaz hale gelmektedir. Yabancı perakendeciye göre Türkiye
perakende de doğru bir pazardır.
Yapı marketi kavramı, Türkiye için yeni sayılabilecek bir kavramdır. Bunun
sebebi ise Türkiye’de ev dekorasyonu ve inşaat malzemeleri gibi alanlarda hala
ağırlıklı olarak nalburların tercih edilmekte olmasıdır. İşletmelerin rekabet
edebilmelerinin kaynağı olarak, sektördeki değişime ayak uydurmak ve değişimi
yakından takip etmek olduğu bir gerçektir. Fakat değişimi kabul etme ve uyumluluk
sağlama konusunda toplumlar için aynı durum söz konusu değildir. Bu durumu hedef
kitlesine ya da topluma benimsetmek ve kabul ettirmek, yine işletmeye düşmektedir.
Türkiye bu konuda da avantajlara sahip bir ülkedir. Genç nüfusun yeniliklere,
değişime ve araştırmaya açık olması; yapı marketlerin önünü açacaktır. Çünkü yakın
bir gelecekte bu nüfus iş sahibi olup, kendi tercihleri doğrultusunda alış veriş
yapacaktır. Yine bu yönde yapı marketlerin ürün karmalarının da tercih edilme oranı
da artacaktır.
Yapı sektörü Türkiye’de iki yılda dört kat büyüme göstererek dikkatleri
üzerine çekmeye devam etmektedir. Yapı sektörünün önemli oyuncularından
Tekzen’in yaptırdığı bir araştırmaya göre, sektör 24–25 milyar dolar
büyüklüğündedir ve sektörde faaliyet gösteren 4 firmanın pazar payı ise toplam
pazarın %5’ini geçmemektedir. Araştırma, pazardaki liderliğin hala nalburların
elinde olduğunu da kanıtlamaktadır3.
Son zamanlarda perakende sektöründe görülen hareketlilik yapı market
sektörünü de etkilemektedir. Türkiye’de yapı market sektörünün geçmişi son 15 yıla
dayanmaktadır. 1994 yılında düzenli perakendeyi hedefleyen Planet, Götzen,
As2000, Mr. Bricolage gibi firmalar sektörün oyuncuları arasında yer almaktaydı. Bu
firmalar kısa bir zaman diliminde birbiri ardına ekonomik kriz, organize olamama,
yönetsel beceri eksikliği, tedarik zincirinde aksaklıklar gibi sorunlar nedeni ile
sektörü terk etmek zorunda kalmışlardır.
Bu sektörde yerli ve yabancı mevcut 4 büyük firma bulunmaktadır. Tekzen,
1994 yılında ilk marketini Merter’de açtığında Alman Götzen firması ile ortaklık
kurmuştur. Firma 2000 yılından itibaren yüzde yüz Türk sermayeli bir şirket olarak
3 http//www.tekzen.com. tr.
3
tek başına sektörde faaliyet göstermeye başlamıştır. Pazarda 1996 yılından buyana
faaliyet gösteren Koçtaş, 2000 yılında Avrupa’nın bu alanda faaliyet gösteren
kuruluşu B&Q firmasıyla işbirliği yapmakta ve bünyesinde 26 bin çeşit ürün
satılmaktadır. Pazarın diğer bir oyuncusu olan ve Avrupa’nın 11 ülkesinde 185 yapı
marketi ile faaliyet gösteren Bauhaus, Türkiye’de bu yıl 10’uncu yılını
kutlamaktadır. Ayrıca Bauhaus’ta 26 ayrı reyonda 70 bin farklı ürün satılmaktadır.
Türkiye’deki yatırımlarını 1998 yılında gerçekleştiren Alman Praktiker ise Türkiye
pazarında 8 mağazası ile faaliyet göstermektedir. Alman Metro AG Grubu’na
bağlıdır. Yaklaşık 50 bin ürün çeşidiyle hizmet vermekte olan Praktiker’in “Do it
yourself-Kendin Yap” konseptiyle çalıştığı bilinmektedir. Praktiker’in ithal tedarikçi
oranı %20 iken yerli tedarikçi oranı ise %80 düzeyindedir. Ayrıca Praktiker yapı
marketi Avrupa’nın 3., Almanya’nın 2. en büyük yapı marketidir.
Gelişmiş ülkelerde, yapı marketlerin pazar payı %75-80’e ulaşan
büyüklüklerdedir. En büyük yapı market zincirleri ABD’de bulunmaktadır. Bunun
yanı sıra Avrupa kökenli firmaların da kendi pazarları ve global pazarlardan aldıkları
payları artmaktadır. Dünyada yapı market zincirleri olarak 50 ülke ve eyalette 2147
yapı market şubesiyle faaliyet gösteren firmalar arasında en büyüğü ABD’li
Homedepot firmasıdır. 2006 yılında 98,6 milyar dolarlık ciro yapan Homedepot’un
cirosu neredeyse Türkiye’deki perakende pazarının toplamına eşittir4. ABD’nin 49
eyaletinde 1475 şubesiyle faaliyet gösteren ABD’li Lowes Yapı marketleri de, 2006
yılında $46. 9 milyar dolar ciro gerçekleştirmiştir. 5
Praktiker Genel Müdürü Werner Müller’e göre; Türkiye “nalbur” kültürüne
sahip bir ülke olup, pazardaki ticaretin büyük bir kısmı yapı marketler harici iş
yerlerinde dönmektedir. Bunlar arasında oldukça güçlü ve organize olanları da
vardır. Özellikle İstanbul’da büyük mobilyacılar, nalburlar ve ayrıca bu tip firmaların
yoğun bulunduğu semtler bulunmaktadır. Fakat yapı market konseptine bakıldığında
insanlara daha geniş kapsamda bir hizmet sunmaya çalışmaktadırlar. Türkiye’de yapı
market sektörü için ciddi bir potansiyel görülmektedir ve yapı market müşterilerinin
sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekmektedir.
4 http://www6.homedepot.com/annualreport/index. html.5 http://www.lowes.com/lowes/lkn?action=topicSelect&topic=aboutLowes
4
Müller; “Tüketici ihtiyaçlarındaki artış, konut kredilerinin düşmesi, inşaat
sektöründeki hareketlenmelerle hareketli bir yıl yaşıyoruz. Türkiye çok büyük bir
ülke. kalabalık ve genç bir nüfusu var. Herkes kendine göre güzel bir eve sahip
olmak istiyor. Bunu yaparken de bütçe ekonomisi yapmak ve ihtiyaç duyulan
ürünleri en az zahmet ile bulabilmeyi istiyor. Bununla birlikte konut kredilerinin
düşmesi de inşaat sektörünü destekliyor. Bir de Toplu Konut İdaresi (TOKİ) çok
aktif, uygun koşullarla ev yaparak satışa sunuyor, herkesi ev sahibi yapmaya
çalışıyor. Bütün bunlar yapı market sektörü için olumlu işaretler ve potansiyeller.
Bununla birlikte ekonomideki istikrarın devam etmesiyle doğru orantılı olarak inşaat
sektörü ve bizim de işimiz gelişmeye devam edecektir. 6
Yapı, rekabetin hızla artmasıyla dikkatleri üzerine çeken bir sektördür.
Türkiye’de yapı market sektörünün geçmişi son on beş yıla dayanmaktadır. Fakat
yapı marketler ile ilgili yapılmış araştırmalar çok yetersiz düzeydedir. Mağazacılık
sisteminde önemli olan etkin bir yönetim ve organizasyon gerektiren noktalar;
kuruluş yeri seçimi, bina, reyon ve bölümler, depo, personel temini, personelin
eğitimi, ücret, kariyer planlaması, yerinden (ademi merkeziyetçi) yönetim, iyi bir oto
kontrol ve denetim mekanizmasının oluşturulması, yönetici ve müdürlere
sorumluluklarıyla paralel doğrultuda yetki ve inisiyatif kullanma hakkı verilmesi,
hizmet içi eğitim, market içi bilgi akışı etkinliğinin sağlanması gibi sayılabilir.
Yapı marketlerin yaşamakta oldukları ve yaşayabilecekleri yönetim ve
organizasyon problemlerinin tespiti ve çözüm önerilerine yönelik bu tez
çalışmasında, daha fazla veriye daha kısa sürede ulaşmayı sağlayan anket yöntemi
tercih edilmiş, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Konya ve Gaziantep illerinde
faaliyetlerini sürdüren Koçtaş, Praktiker ve Tezken yapı marketlerinin yöneticileri,
çalışanları ve müşterilerine yönelik kapalı uçlu anket sorularıyla veriler toplanmış,
sonuçlar SPSS 13.0 programı ile değerlendirilmiştir. Bu bağlamda market yönetimi
ile ilgili önemli başlıklara mağazacılık paralelinde yapı market sektörüne değinilerek
girilmiştir.
Araştırma konusu beş bölümde ele alınmış olup, çalışmanın birinci
bölümünde Türkiye’de yapı marketlerin gelişim süreci, yapı sektörünün genel yapısı
6 Sevgi, SAYAR, “Yapı Market Sektörü Son 2 Yılda 4 Kat Büyüdü” Referans Gazetesi, 22.05.2005.
5
ve gelişimi ile ilgili kavramlar yansıtılmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede, geçmişten
günümüze ve geleceğe yapı marketçiliği değerlendirilmiştir.
İkinci bölümde yapı marketlerde yönetim ve organizasyon konuları, strateji
geliştirme ve Türkiye’de faaliyette bulunan yapı market zincirleri tanıtılmaya
çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde, yapı marketlerinde başarıyı etkileyen çevre faktörleri
ayrıntılı bir şekilde dış çevre faktörlerinden başlanılarak mağaza iç dizaynına kadar
ele alınmış, buralardan edinilen bilgiler sonuçların yorumlanmasında kullanılmıştır.
Dördüncü bölümde, yapı marketlerde oluşabilecek fonksiyonel problemler
ortaya konulmaya çalışılmış buradan elde edilen bilgiler ışığında anket soruları
oluşturulmuştur.
Beşinci bölümde, yapılan uygulama anketlerinin değerlendirilmesi yapılarak
yapı marketlerde yaşanan ve yaşanabilecek yönetim ve organizasyon sorunları
belirlenmeye ve değerlendirilmeye çalışılmıştır. Sonuç ve öneriler kısmında ise,
bulgular ışığında geliştirilebilecek ve uygulanabilecek stratejik çözümler
sunulmuştur.
I. 1. TEZİN KONUSU
Araştırmanın konusu, yapı marketi olarak faaliyetlerini sürdüren bir işletmede
yönetim ve organizasyon sorunlarının incelenmesi, bu sorunların yönetici ve
çalışanların performansına olan olumsuz etkilerinin, sadık müşteri sağlamada
oluşturduğu olumsuzlukların giderilmesi için öneriler ileri sürülmesi ve
uygulanabilecek stratejilerin belirlenmesidir.
I. 2. TEZİN AMACI
Araştırmanın amacı, yapı marketlerde yaşanan yönetim ve organizasyon
sorunlarını ortaya koymak ve bunların düzeltilmesi için gerekli tedbirleri almaya
yönelik önerilerde bulunmaktır. Bu temel amaç çerçevesinde araştırma kapsamında
aşağıda belirtilen sorunlara cevaplar aranmıştır.
· Yönetim ve organizasyona ilişkin sorunlar
· Tedarikçilere yönelik sorunlar
· İnsan Kaynaklarına yönelik sorunlar
6
· Satış yönetimi sorunları
· Çalışanların iş memnuniyeti sorunları
· Çalışanların ücret politikalarından memnuniyeti sorunları
· Çalışanların yöneticilerinden memnuniyeti sorunları
· Çalışanların çalışma ortamından memnuniyeti sorunları
· Çalışanların çalışma araçlarından memnuniyeti sorunları
· Çalışanların sorumluluk kalitesi sorunları
· Çalışanların sektör memnuniyeti sorunları
· Müşterilerin ürün memnuniyet sorunları
· Müşterilerin ürün sunum yeri memnuniyeti sorunları
· Müşterilerin satış sonrası hizmet memnuniyeti sorunları
· Müşterilerin ürün sunum elemanından memnuniyet sorunları
araştırılmıştır.
I. 3. TEZİN ÖNEMİ
En küçük işletme kabul edilen atölyelerden en büyük en büyük endüstri
kuruluşlarına kadar tüm işletmelerde, planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon
ve denetimi ihtiva eden beş temel fonksiyon ayrılmaz bir bütün olarak ele alınmakta
ve birbirini tamamlamaktadır. İşletmelerin başarısı bu fonksiyonları dikkate alan bir
yönetim düzeni kurmalarına bağlıdır.
Yapı marketlerinde verimlilik ve başarı, kuruluşta öncelikle bir planlama ve
organizasyon ile mümkündür. Yapı marketlerin kurulmasında başarı, işletme
binasının büyüklüğü, araç ve gereçlerin bolluğu ve modernliği, ürün çeşitliliği,
kalifiye personel sayısı ve bunlar arasında etkin bir örgütlemenin oluşturulmasına ve
planlanmasına bağlıdır. Planlamada daha önceki tecrübeler ve mevcut işletmelerin
uygulamaları dikkate alınmaktadır.
İşletmelerin amaçlarına ulaşabilmeleri için öncelikle işlerin organizasyonu bu
işlerde istihdam edilecek kişilerin organizasyonu ve buların bütünleştirileceği
yapının ve ilişkilerin organizasyonu gerekmektedir. En uygun nitelikteki işgörenlerin
uygun görevlere atanması, her türlü işlerin niteliklerine uygun gerektirdiği yetki ve
sorumlulukların belirlenmesi, kimlerin, kimlerle ve hangi kanallar aracılığı ile
7
haberleşeceklerinin belirtilmesi, mekan bakımdan kimlerin nerede, ne zaman ve nasıl
çalışacaklarının tespit edilmesi gerekmektedir.
Bir işletmenin başarısında finansal kaynakların yeterliliği ve fiziki imkanlar
kadar önemli bir faktör de yöneticilerin sahip oldukları yeteneklerdir. Üstün nitelikli
yöneticiler; objektif, doğru zamanda doğru kararlar alan, astlarının ihtiyaçlarını
görebilen, sorumluluk almaya hazır ve en önemlisi de gerektiğinde yetki göçerimini
en yüksek düzeyde gerçekleştirebilen, öz güveni yüksek bireyler oldukları kabul
edilmektedir.
Araştırmanın yapı market zincirlerine yönelik bir çalışma olması, bu alandaki
çalışmaların yetersizliği, mevcut ve potansiyel yönetim sorunların çözümüne katkı
sağlayacağı düşüncesiyle önemli görülmektedir. Ayrıca bundan sonra yapılacak yapı
market araştırmalarına kaynak oluşturması açısından da önemlidir.
I.4. YÖNTEM
I.4.1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
İşletmelerin, sağlıklı ve sürekli bir gelişim sağlayabilmeleri, iyi bir planlama
ve organizasyon ile yani kaynakların etkin kullanımı ve kararların doğru ve
zamanında alınması ile ilgilidir. Verimlilik, bir yandan makine araç gereçlerden en
üst düzeyde faydalanabilmek, öte yandan en az emek, hammadde ve malzemeyle en
yüksek çıktıyı, ürünü sağlamakla elde edilmektedir. İş yerinde kurulan etkin
organizasyon ve yönetim süreçlerinin işletmenin etkinlik ve verimliliğine olumlu
katkıda bulunarak, artırdığı ve işletmenin varlığını sürekli kıldığı bilinen bir
gerçektir.
Bu araştırmada anket yöntemi uygulanmıştır. Kapalı uçlu soru tekniği ile
Likert ölçeğinde sorular hazırlanmış, yöneticiler, çalışanlar ve müşterilerle yüz yüze
görüşme yöntemiyle uygulanmıştır. Araştırmada birincil kaynak olarak anketlerden
elde edilen skorlar değerlendirilmiş, aynı zamanda görüşmeye dayanan veriler ve
bilgiler üzerinden yorum ve değerlendirmeler yapılmıştır. Bunun yanında uygulama
öncesinde, esnasında ve sonrasında yapı market zinciri işletmelerden görüşme ve
gözlem yoluyla elde edilen bilgiler de analizlerde kullanılmıştır.
8
I. 4. 2. VARSAYIMLAR
Yapı marketlerde yaşanmakta olan ve ya yaşanabilecek yönetimsel
sorunlarının, yapı marketler yöneticileri, çalışanları ve müşterilerinin “yapı
marketlerin yönetim ve organizasyon sorunlarını algılama düzeyleri ile firmalar
arasında varsa farklılıkların belirlenmeye çalışılması ve bunların müşterilere
uygulanan anket bulgularıyla desteklenmesinden oluşmaktadır.
I. 4. 3. KAPSAM VE SINIRLILIKLAR
Araştırma işletmelerde çalışan alt, orta ve üst kademe yöneticileri, işletme
çalışanları ve müşterilerinin, örgütsel iletişim, yetkilendirme, tedarik yönetimi, raf
yönetimi, tanzim ve teşhiri, ürün çeşitliliği, kalitesi ve fiyatı konularına ait bilgi ve
görüşleri ile sınırlıdır.
Araştırma Aralık 2006 – Nisan 2007 tarihleri arasında çeşitli illerdeki yapı
marketlerden örneklem toplanmak üzere yönetici, çalışan ve müşterilere uygulanmak
üzere anketler düzenlenmiştir. Uygulamaya izin veren yapı marketlerin merkez ve
şubeleri ile sınırlı tutulmuş, anket uygulanmasına izin vermeyen yapı marketlerin
merkez ve şubeleri kapsam dışı bırakılmıştır.
Araştırma yapı marketlerde çalışan alt, orta ve üst kademe yöneticileri ile
çalışanlarının “yapı marketlerin yönetim ve organizasyon sorunlarını” algılama
düzeyleri ile yapı marketler arasında varsa farklılıkların belirlenmeye çalışılması,
aynı şekilde müşterilerin yapı marketlere yönelik yaşadıkları sorunları algılama
düzeyleri ile yöneticiler ve çalışanların “yapı marketlerin yönetim ve organizasyon
sorunlarını” algılama düzeyleri ile aralarında farklılık ve benzerliklerin belirlenmeye
çalışılması için düzenlenen anket soruları ile sınırlandırılmıştır.
I. 4. 4. VERİ TOPLAMA TEKNİĞİ
Araştırmada yararlanmak üzere ilgili literatür incelenerek konu ile ilgili
kaynaklar taranmıştır. Ancak sektörün Türkiye açısından yeni bir sektör olması
nedeniyle yeterli düzeyde çalışmaya rastlanılmamıştır.
Araştırma verilerini toplamak üzere anketler geliştirilmiş, anketin üç boyutlu
(yöneticiler, çalışanlar ve müşteriler) düşünülmesiyle arada algılama farklılığı olup
9
olmadığının tespiti amaçlanmıştır. Anket sonuçlarından elde edilen veriler Excel
hesaplama ve SPSS 13.0 değerleme programlarında ki-kare testleri ve uyumluluk
analizleri ile değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır.
I. 4. 5. EVREN VE ÖRNEKLEM
Araştırmanın evrenini, 2006 yılı sonu itibariyle Türkiye’nin çeşitli illerinde
faaliyetlerini sürdüren Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde istihdam
edilen yöneticiler, işgörenler ve bu işletmelerin müşteri kitlesi oluşturmaktadır.
Araştırmanın örneklemi ise 2006 yılı sonu itibariyle merkez ve şubelerden elde
edilen yüz yüze görüşme yöntemi ile yöneticiler bazında 19 Koçtaş yapı marketi, 10
Tekzen yapı marketi ve 28 Praktiker yapı marketi olmak üzere toplam 57 yapı
market yöneticisi, çalışan bazında; 54 Koçtaş, 54 Tekzen ve 102 Praktiker yapı
Marketleri olmak üzere toplamda 210 yapı market çalışanı, müşteri bazında ise; 71
Koçtaş, 103 Tekzen ve 77 Praktiker yapı marketi müşterisinin katılımıyla toplamda
253 müşteriye yüz yüze uygulanan anketten oluşmaktadır.
I. 4. 6. MATERYAL VE METOT
Çalışma materyalini, birincil kaynaklardan elde edilen veriler
oluşturmaktadır. Bu kapsamda Türkiye’de faaliyette bulunan en büyük yapı market
zinciri işletmelerinden Praktiker A.Ş., Koçtaş A.Ş. ve Tezken A.Ş. yapı marketlerinin
yöneticileri, çalışanları ve müşterilerine yönelik hazırlanan anket uygulamalarıyla
“yapı marketlerin yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin problemleri” tespit
edilmeye, bu sorunların firmalara göre farklılık arz edip etmediğini tespit ederek ve
yapı market zinciri bazında çözüm önerileri geliştirilmeye çalışılmıştır.
Ki-kare testi: Veriler sınıflandırıldığında frekans dağılımının kategorilere
dengeli veya eşit ihtimalle dağılıp dağılmadığını test etmek için uygulanan bir
yöntemdir. söz konusu test kategorilere düşen iki veya daha fazla yüzdenin birinin
aynı olup olmadığını da belirlemede kullanılan bir yöntemdir. 7 Ki-Kare testi, sayısal
olmayan değişkenler arasında herhangi bir ilişkinin var olmadığını ileri sürerek (H0
hipotezi), bu hipotezin red edilip edilemeyeceğinin incelenmesinde uygulanmaktadır.
7Aziz Akgül, Osman Çelik, İstatistiksel Analiz Teknikleri, SPSS’te İşletme Yönetimi Uygulamaları,Emek ofset Ltd. Şti, Ankara, 2003 s: 135.
10
Uyumluluk analizi (Correspondence analysis; CA); bir veri matrisini,
satır ve sütunları noktalarla gösterilen özel bir grafiksel gösterim tipine dönüştüren
açıklayıcı çok değişkenli bir analiz tekniğidir8. Uyumluluk analizi, kontenjans
tablosunda yer alan değişken sayısına ve boyut sayısına göre farklı biçimlerde
uygulanmaktadır.9 Uyumluluk analizinin en basit formu olan ve "basit
uyumluluk analizi" olarak bilinen analiz, iki yönlü kontenjans tablolarının,
"çoklu uyumluluk analizi" (Multiple Correspondence Analysis; MCA) ya da
"homojenlik analizi" (Homogenite Analysis; HA) olarak adlandırılan analiz ise
indikatör (kukla) değişkenlerinin bir matrisi olarak kodlanan çok yönlü
kontenjans tablolarının analizi için kullanılmaktadır10. Örneklemin belirli bir teorik
dağılıma sahip evrenden gelip gelmediğini test etmek için, bir grupta Ki- kare
uyumluluk iyiliği testi kullanılabilir. Bu bir frekans dağılımlarının binom, poisson,
normal, tekdüze ve diğer teorik dağılımlara Hardy – Weingberg ve mendel ihtimalleri
veya herhangi bir deney sonrası ihtimal dağılımlarına uyguluğunu test etmede
kullanılmaktadır. 11
Uyumluluk analizi, ilk olarak 1960 ve 1970'li yıllarda Fransa'da Jean-
Paul Benzerci tarafından ileri sürülmüş,12 Nishisato, Gifi, Greenacre ve Lebart,
Morineau & Warwick gibi yazarların bu konu üzerinde yapmış oldukları
çalışmalarla gelişmiştir.13 Son yıllarda bir çok alanda kullanılması bu tekniğin artan
bir popülariteye sahip olduğunu göstermektedir.
Uyumluluk analizi; tıp, biyometri, psikometri, ekonomi, pazarlama, sosyal
bilimler gibi birçok alanda yapılan çalışmalardaki kategorik verilerin grafiksel bir
gösterim yardımıyla kolay algılanmasını ve doğru bir şekilde yorumlanmasını
sağlamakta ve günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.14
8 Greenacre M, Hastie T. The geometric interpretation of correspondence analysis. J AmStat Assoc 1987; 82: 437-47.9 Özdamar K. Paket Programlar İle Istatistiksel Veri Analizi, Eskişehir: Kaan Kitabevi; 2004.10 Panagiotakos D.B., Pitsavos C. Interpretation of epidemiological data using multiplecorrespondence analysis and log-linear models. JDS 2004; 2: 75-86.11 Akgül, Çelik, a.g.e. , s: 150.12 Greenacre MJ. Correspondence analysis of multivariate categorical data by weightedleast-squares. Biometrika 1988; 75: 457-67.13 MO. Hill, Correspondence analysis: A neglected multivariate method. Appl Stat 1974; 23: 340-54.14 M. Jambu, Exploratory and multivariate data analysis. San Diego: Academic Press; 1991
11
Veri indirgeme ve artık analizlerden biri olarak bilinen çoklu uyumluluk
analizi aracılığıyla iki ya da daha fazla boyutlu grafikte kategorik değişkenlere
ilişkin bilgi elde edilebildiğinden, ayrıca satır profillerindeki homojenlik eksikliği ya
da kontenjans tablosunun satır ve sütunları arasındaki bağımlılığı (ya da etkileşimi)
daha düşük boyutta açıklama imkanı sağladığından analistler tarafından tercih
edilmektedir. 15
5. Von Eye A.., Configural frequency analysis of longitudinal multivariate responses. In:von Eye A (eds). Statistical methods in longitudinal research: Time series and categoricallongitudinal data, volume II. San Diego, CA: Academic Press; 1990. 545-70.
12
BİRİNCİ BÖLÜM
1. YAPI MARKETÇİLİĞİNİN GELİŞİM SÜRECİ VE TEMEL
KAVRAMLAR
Bu başlık altında yapı marketlerin Türkiye’de elişim süreci, yapı sektörü ve
yapı marketler, yapı marketlerin gelişimini etkileyen faktörler, pazarlama,
perakendecilik kavramları, perakendecilik ve yapı marketler, müşteri odaklılık ve
müşteri odaklı pazarlama, müşteri ilişkileri yönetimi ve müşteri tatmini, lojistik
kavramı ve tedarik zinciri yönetimi gibi yapı marketçiliğini etkileyen kavramlar
incelenmiştir.
1.1. YAPI MARKETÇİLİĞİNİN TÜRKİYE’DE GELİŞİM SÜRECİ
Türkiye’de değişik sektörlerde çalışan işgörenlerin sayısı ve niteliğinin hızla
artması, kırsal kesimlerden büyük yerleşim alanlarına göç ve çekirdek aileye
dönüşüm; halkın tüketim yapısı ve satın alma alışkanlıklarını değiştirmiştir. Bu
gelişmelerin yansımaları olarak perakendecilik faaliyetleri ve hizmette aracı
kurumların yapıları da değişim göstermektedir. Türkiye’de son çeyrek asır içerisinde
dağıtım kanalında hipermarketler, zincir marketler gibi büyük perakendecilerin
ağırlığı daha fazla hissedilmektedir.
Genel olarak Türkiye pazarında büyük perakendecilerin yaygınlaştığı
bölgelerde küçük perakendecilik giderek azalmakta, hipermarketler ve zincir
marketler gibi büyük perakendecilerin de arasında yoğun bir rekabet bulunmaktadır.
Açılan her yeni hipermarket çevresindeki geleneksel satış noktaları üzerinde olumsuz
etki yapmakta ve zamanla onların pazardan çekilmelerine sebep olmaktadır.
ACNielsenZet'in yaptığı araştırmaya göre 2500 metrekarenin üzerinde alana sahip
her yeni hipermarket, 250 bakkalın yerini almaktadır16.
Türkiye’de Perakendecilik özellikle 1980’li yılların ortasından itibaren gıda
ekseninde ve genelde Avrupa merkezli perakendecilerin etkisinde kalarak büyük bir
değişim sergilemiştir. Yapı marketler ise 1995 yılından itibaren perakende
16 Mehmet, DEPREM, Capital, Yıl 8 Sayı 5, Mayıs 2000, s. 120.
13
sektöründe boy atmaya başlamıştır Türk perakendeciliğini etkileyen faktörler
aşağıdaki şekilde sıralanabilir17:
· Uzmanlaşma; belli ürünlerde uzmanlaşmış satış noktalarının artışı.
· Ekonomik büyüme ve liberal sistemin etkisiyle iç piyasaya yabancı mal ve
hizmet akışının hızlanması.
· Teknolojik gelişim ve yeni teknolojilere ulaşmadaki kolaylık.
· Uluslararası perakende sektörlerinin Türkiye pazarına verdikleri önemin
artması.
· Yerli firmaların farklı ticari işleyiş yöntemleri ile tanışması.
· Türkiye’deki kişi başına kullanılabilir gelirdeki artış, farklı tüketim
eğilimleri, orta ve üst sınıfın tercihlerindeki farklılık.
1913’te İstanbul’da kurulan fakat kısa süre sonra kapatılan tüketim
kooperatifleri ile birlikte perakendeciliğe ilk adım atılmıştır. 1936 yıllında çıkarılan
kanunla tüketim maddelerinin fiyatlarına kontrol getirilmiş, devlet eliyle fiyatlar
düşük tutulmaya çalışılmıştır. Türkiye’de dağıtım sisteminin gelişimi, giderlerin
azaltılması, rekabeti ve üretimi artırmak ve know-how ithalini sağlamak amacıyla
İsviçre Migros Kooperatifler Birliği ülkeye davet edilmiştir. Migros Türk sayesinde
Türkiye fiş, paketlenmiş gıda ve poşet ile tanışmıştır. 1956’da Gima A.Ş. ’nin
açılması ile tüketicinin temel gıda maddelerini ucuza alması amaçlanmıştır. Tüketim
kooperatifleri büyük ölçüde self servis mağazacılık alışkanlığının yerleşmesinde
etkili olmuşlardır. 1987’de çıkarılan özelleştirme yasaları ile Migros ve Gima
özelleştirilmiştir. Vergi indirimleri, teşviklerin kapsamının genişletilmesi ve kredi
kolaylıkları, tüm iş adamları için perakendeciliği cazip bir yatırıma dönüştürmüştür.18
1.2. TÜRKİYEDE YAPI SEKTÖRÜ VE YAPI MARKETLER
Türkiye’de ağırlıklı olarak yerli oyuncuların yer aldığı yapı ve yapı market
sektöründe yardımcı oyuncu rolünde sayılabilecek durumdaki yabancıların baş
aktörlüğe yönelik eğilimlerinin artması ile uluslar arası rekabet kazanacak bir piyasa
17 Yavuz, ATASOY, Perakendecilik - Perakendeci Kuruluşların Özellikleri”, (FİSKOBİRLİKMüfettişi)
18 Yavuz, ATASOY, “Perakendecilik-Perakendeci Kuruluşların Özellikleri”, (FiskobirlikMüfettişi)
14
zemini oluşmaya başlamıştır. Türkiye’nin AB’den tarih alması ile birlikte diğer
yabancı oyuncularda bu oyuna kuşkusuz dahil olacaklardır. 19
Yapı sektörü, gerek sanayi boyutuyla, gerekse de pazarlama ve ticaret
boyutuyla Türkiye’nin en geniş sektörlerinden birisini oluşturmakta, dolaylı olarak
400 sektör ve alt sektörü etkilemektedir. Türkiye’nin dünya inşaat sektörü
içerisindeki payı yüzde 3’tür. Dünya’nın en büyük 225 uluslararası inşaat firması
arasında 7 Türk firması da bulunmaktadır. Sektörün GSMH içindeki doğrudan payı
yüzde 5 ve dolaylı payı yüzde 30’dur. Son 33 yıllık dönemde 62 ülkede toplam 60
milyar dolar tutarında 3 bin kadar proje gerçekleştirmiş olan Türk müteahhitlerinin
hizmet kalitesi, fiyat ve müşteri memnuniyeti boyutlarıyla güçlerini 4 kıtada
kanıtlamışlardır20.
İnşaat malzemesi ihracatı ile dış müteahhitlik hizmetleri birlikte
değerlendirildiğinde, inşaat sektörünün Türkiye’nin toplam ihracatı içerisindeki payı
yüzde 20 kadardır. Bu niteliği ile sektör, turizmden sonra ödemeler dengesine en
büyük katkıyı sağlama potansiyeline sahiptir21.
Sağladığı geniş istihdam olanakları ve GSMH’ya katkısıyla yapı sektörü
Türkiye’deki ana sektörlerden biridir. Ancak, ekonomimize büyük katkı sağlayan bu
dev sektör son 10 yıldır durgunluk içerisindedir.
Türkiye Ekonomisi 1993-2003 yılları arasında yüzde 26.1 büyürken, yapı
sektörü yüzde 22.4 gerilemiştir. 1980’lerin sonunda altın çağını yaşayan sektör, 4
Nisan 1994’te başlayıp bugünlere kadar arka arkaya gelen ekonomik krizlerin ve 17
Ağustos 1999’da Marmara’da yaşanan depremin etkisiyle durgunluk dönemine
girmiş ve sektördeki küçülme 2003 yılında rekor düzeye ulaşmıştır22.
10 yıl boyunca sermayeleri krizlerle erimiş inşaat sektöründe faaliyet gösteren
firmaların en büyük açmazını yine maddi imkansızlıklar oluşturmaktadır. Bu
küçülmede en önemli faktör, 1998’den bu yana kamu yatırım ödeneklerinin sürekli
gerilemesidir. Yüzde 45’lik bir kamu payına sahip sektör, toplam bütçe
harcamalarından yatırıma ayrılan payın sürekli düşmesinden olumsuz etkilenmiştir.
19 Ahmet, KAPLAN, Perakende Sektöründe Yönetici Profilleri 1-2, Reyon Dergisi,(Genel YayınYönetmeni). Reyon. net.
20 Tamer, TAŞKIN, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı http://www. kobifinans.com. tr/sektor/ 011702/12786
21 Taşkın, a.g.b., http://www.kobifinans.com.22 Taşkın, a.g.b., http://www.kobifinans.com.
15
Türkiye’de toplam inşaat yatırımları içerisinde kamu yatırımlarının ağırlıklı bir yer
tutması, inşaat sektörünün geleceğini de kamunun yatırım bütçesine çok büyük
ölçüde bağımlı kılmaktadır. Son dönemlerde ulaştırma ve konut sektörlerindeki
yatırımların biraz olsun canlanması yapı sektöründe 2004 yılında yüzde 4.6, 2005’in
ilk altı aylık döneminde ise yüzde 19.7 oranında artış gerçekleştirmiştir23.
Konut sektöründeki gelişme ve değişmeler yapı marketler için potansiyelin
çok yüksek olduğunun göstergesi olup, bu zincir mağazalarının nüfusu 100 bini
yakalayan her yerleşim alanında faaliyetlerini sürdürebileceğinin ve başarı
gösterebileceğinin bir kanıtıdır.
Günümüz şartlarında bir yapı marketin başarılı olabilmesi için “müşterisini
tanıyan yapı market” olması gerekmektedir. Bu bağlamda Nilüfer Gürelli’nin Reyon.
net’te yazdığı makalesinde geçen ‘Dünyanın En İyi Marketi’ hikayesinde geçen bazı
ayrıntılar yapı marketlerine uygulanabilir nitelikler taşımaktadır. “Sally’nin marketi
hikayesinde oraya ilk defa giden bir müşterisi tarafından anlatılıyor. Bu marketin
otoparkı çiçeklerle süslenmiş, kibar bir otopark görevlisi, markete kadar kırmızı halı
bulunuyor. Satış görevlisi ise görevinin alışverişi müşterisi için olabildiğince
kolaylaştırmak ve ödeyeceği paraya karşılık en iyi alışverişi yapmasını sağlamak
olduğunu biliyor ve müşteriye eğer arzu ederse kendi başına alışveriş edebileceğini
söylüyor”24. Bu işletmelerde çalışanlar, fanatik müşteriler kazandıklarında terfi
edebiliyorlar. Müşterinin listesindeki ürünler bilgisayara girilerek, bir liste haline
getiriliyor ve bu listede aynı zamanda indirimde olan mallar, alternatif ürünlerde
bulunabiliyor. Kod numarası çıkarken kasa tarafından okunacak ve sık alınan ürünler
indirime girdiğinde müşteriler uyarılmaktadır. 25
Yapı market yöneticileri böyle bir uygulamayı yapacakları anketlerle müşteri
taleplerini değerlendirdikten sonra karar verebileceklerdir. Ticaret ne şekilde
yapılırsa yapılsın amacı kâr etmektir. Kâr etmenin olmazsa olmazlarından bir tanesi
de sistem kurmak ve kişilere dayalı bir işletme yerine sisteme dayalı bir işletme
mantığı geliştirmektir. Mağazacılık sisteminde önemli olan noktalar; kuruluş yeri
seçimi, bina, reyon ve bölümler, depo, personel temini, personelin eğitimi, ücret,
23 Taşkın, a.g.b., http://www. kobifinans. com.24 Nilüfer Gürelli, Dünyanın En İyi Marketi, Ekonomist, http//www. Reyon. net25 GÜRELLİ, a.g.b. , http//www. Reyon. net
16
kariyer planlaması, yerinden yönetimi, iyi bir oto kontrol ve denetim
mekanizmasının oluşturulması, yönetici ve müdürlere sorumluluklarıyla paralel
doğrultuda yetki ve insiyatif kullanma hakkı verilmesi, hizmet içi eğitim, market içi
bilgi akışı sağlanması vb. gibi sayılabilir. 26
Yapı marketin öncelikli ana tema başlıklarından bir tanesi de hedef kitlesidir.
Markette erkek müşterinin yanında bayan müşterilere de hitap edebilmek amacıyla
ürün portföyünün değiştirilip, geliştirilmesi ve markalı ürünlerin satışı için özel bir
düzenlemede gerekmektedir. Böylece bir müşteri ağı oluşturmak sektörü iyi tanımak
adına önemli olacaktır.
Ürün karmasına karar verilmesi yöneticinin önemli sorumluluklarındandır.
Sektörde bu konuda birikim ve deneyime sahip firmalar yeni faaliyete geçenlere fark
yaratacaklardır. Ürün portföyünde hangi ürünler olacak ya da hangileri çıkartılacak
gibi kritik noktalarda deneme yanılma yolu ile temel ve esnek ürünler belirlenecektir.
Bu süreçte müşterilerin ürünleri talep etme sıklıkları dikkate alınacaktır.
Market satış arttırıcı çabaları ile rekabet avantajı sağlayacaktır. Bunlar;
Reklam, kişisel satış, halkla ilişkiler ve duyurum, örnek ürün dağıtımı, fiyat
indirimleri, satış noktası teşhirleri, ürün sergileme, mağaza içi gösteriler, insertler,
vb. sayılabilir. Satış görevlisi bütün bu görselliğin dışında marketin yüzü olmasından
dolayı ayrı bir öneme sahiptir.
Müşteri marketi en çok uğradığı noktalarda bulmak istiyor, alışveriş
merkezleri daha çok tercih edilmektedir. Bir yapı market yöneticisi kuruluş yeri
olarak listesinin ilk sırasına alışveriş merkezlerini almalıdır. Gıda perakendeciliği
yapan marketlerle yapılan anlaşmalar çerçevesinde tüketicinin gıda ve yapı
marketleri yan yana bulması ve işinin kolaylaştırılması sağlanabilmektedir. Bu
bağlamda bir yapı marketinin partnerini iyi seçmesi ona rekabet avantajı
sağlayacaktır.
Geçtiğimiz yıllarda çeşitli yatırımcı kuruluşlar tarafından başlatılmış ancak
ödenek yetersizliği ile yarım kalmış olan 3 bin 500’ü aşkın proje stoku mevcuttur.
2005 yılı için tahsis edilen yatırım ödeneği ne yazık ki; yarım kalmış proje stokunun
tamamlanmasına ivme kazandırabilecek bir meblağ değildir. Ödenek dağılımına
26 Necmettin, KURU, “Model Mağazacılık Sistemi”, Şaypa Mağazaları Genel Müdürü, Reyon. net.
17
bakıldığında, kaynak tahsisinde yarım kalmış projelerin tamamlanması yerine
çoğunlukla yeni, büyük kaynak gerektiren ve sınırlı sayıdaki projeye öncelik
verildiği görülmektedir. Yapı sektörünün canlanmasına katkıda bulunacak diğer
faktörlerin yatırım ortamının yerli ve yabancı sermaye için çekici hale getirilmesi ve
bireysel tasarrufları konut yatırımlarına yönlendirecek araçların işletilmesi olduğu
açıktır.
Mortgage sistemi ile ilgili gelişmeler, düşüş trendindeki enflasyon, faizler ve
savaş sonrası Irak ve Afganistan pazarları sektörü umutlandıran gelişmelerdir.
Mortgage’in getirdiği rüzgarla bankalar konut kredilerinde düşük faiz uygulamasına
geçmiş ve uzun vadeli konut kredilerinin bireysel tasarruflarını konut sektörüne
yöneltmiştir. Ancak bu canlanma, makro ekonomik istikrara son derece duyarlı bir
özellik taşımaktadır. Döviz kurlarında veya faiz oranlarında yaşanacak en küçük bir
dalgalanma ile tersine dönebilecek niteliktedir. Son aylarda yapılan özelleştirmelerin
beklenilenin üstünde rakamlara ulaşması ile kamu kaynakları dolayısı ile kamuda
yapı sektörü kaynaklarına ayrılan ödenekler artmaktadır.
Oyunu kuralına göre oynamak gerekmektedir. Yapı marketlerin oyuncuları;
personel, tedarikçi, müşteri ve yönetim ise, özellikle yönetimin elindeki senaryo
oyunun geleceğini ve akışını belirleyecektir. Mağaza atmosferi de sahne ise,
atmosferin planlanması görevi de yönetime düşmektedir.
Günümüzde mağazacılık sektöründe tüketici yönlü anlayış hakim ve tek
duraklı alışveriş tercih edilmektedir. Tek çatı altında zeminden çatıya her şey yapı
markette olmalıdır ve her ürünün bir ‘teşhir sanatı’ vardır.
Enflasyonun düşmesiyle, büyük marketler kendi markalarıyla ürettirdikleri
ürünlere ağırlık vermeye başladı. Toplam cironun yüzde 15’ine yakınını oluşturan
market markalı ürünlerde, Türkiye dünya ortalamasının üzerinde büyüdü. Avrupa’da
yüzde 6 düzeyinde kalan satış artışı Türkiye’de ise, yüzde 13.6’ya yükseldi. Piyasa
araştırmaları yapan ACNielsen'in araştırmasına göre, geçen yıl sonu itibarıyla market
markaları adı altında üretilen ürünler, diğer ticari markalara göre ortalama yüzde 33
daha ucuza satılmaktadır. Market markalı ürünler, reklam yapmak gerekmediği, raf
kirası ödenmediği için daha ucuza satılabiliyor. Bunların yanı sıra bazı ürünlerde
ambalaj maliyetlerinin de düşürülmesiyle yüzde 15’e varan fiyat avantajlar ı
18
yakalanabilmektedir. 27 Bu gelişmeler doğrultusunda market markalı ürünlerin
satılması avantaj sağlamaktadır. Özellikle firmaların market dışında faaliyet
gösterdiği üretim alanında market satış aracı olacaktır. Örneğin mobilya üretimi
gerçekleştiren ya da yurt dışından ürünün bayiliğini almış olanlar mağazaların
ürünlerini uygun koşullarda satışa sunabilmektedirler.
Sektördeki bir diğer gelişme ise, yapı marketçiliğin önde gelen isimlerinden
Praktiker yapı market zincirlerinin, dünyaya yayılmış bütün yapı marketlerinde Türk
markası taşıyan ürünlerin satılması için KOBİ’lerle işbirliği yapmakta olmasıdır.
1988’de girdiği Türkiye pazarında bugün 8 marketle faaliyet gösteren Praktiker’in
Genel Müdürü Werner Müller, projenin amacını şöyle açıklamaktadır: ‘Türkiye'den
yurtdışına açılabilecek, kalite ve tasarım olarak rekabet edebilecek birçok ürünümüz
olduğuna inanıyorduk. Tedarikçi firmalarımızı yurtdışı Praktiker'lere tanıtmak,
onlara yeni ihracat alanları açmak için böyle bir proje oluşturduk. Amacımız,
projenin her geçen gün büyüyerek yeni firmalara olanaklar sağlaması.28
Marketlerin metrekareleri de büyümeye devam etmektedir. Firmalar artık orta
boy mağazalar yerine daha büyük boy mağaza hedefindeler. Dünyadaki trend bu
yönde gelişmektedir.
Dünyada şu söyleniyor; orta boylar yaşamayacak, küçükler ve büyükler
yaşayacak. Yani ara boy devri ortadan kalkmaktadır. Ev ürünleri satan mağazalar
gözde olacak. Elektronik konusunda televizyondan bilgisayara yine büyük mağazalar
oluşacaktır. Müşteri sadakati kavramı yerine “ilgili müşteri” yaratmak ve bu ilgiyi
canlı tutmak önemli olacaktır.
Artık ürünü değil, ürünün heyecanını satma zamanı gelmiştir. Ürün
trendlerini belirleyen üç itici güç vardır. Bunlar: Gelişen teknoloji, gösteriş, stres
yorgunu insanların sakin ve basit yaşam isteği. Toplumdaki güvenlik ve rahatlık
arayışına cevap verebilmek için sürekli gelişen teknolojiden faydalanarak modayı
şekillendirmek itici bir güç olacaktır. En yeni trend, rahat, sakin, daha basit yaşam
isteğidir. Her şey doğal olsun, pahalı ama basit olsun. Bu trend tasarımın her yönünü
etkiliyor, “doğal hayat fantezisi” evlerden giyime pek çok alışkanlığı değiştirmek
27 “Market Markası Tuttu”, Akşam Gazetesi. Erişim: http://www. kobifinans. com.tr/article/articleprint/ 57711/-1/17
28“Praktiker, Kobi’lere Dünyanın Kapılarını Açtı”, KobiFianas Dergisi 3. sayı, Erişim:http://www. kobifinans. com. tr/article/articleprint/64123/-1/17/
19
üzere. Organik yiyecekler, doğal renkler, dekorasyon gibi tüketimin pek çok
boyutunda üretici ve perakendecilerin bakış açısını da değiştirecektir. Kayıt dışına
karşı perakendecilerin mücadelesi hız kazanacak. Türkiye'de kayıtlı ekonominin
yüzde 66'sı seviyesinde kayıt dışı bir ekonomi vardır. Perakendeciler bu durumdan
büyük zarar görüyor ve daha aktif olacaklardır.29 Şeklinde çeşitli olası ya da olmuş
gelişmelerden gazete yazılarında karşılaşılmaktadır. Yapı market yöneticileri,
dünyada ve Türkiye’de gelişen değişimleri yakından takip ederek, pazarlama
karamalarını, yönetim kararlarını oluşacak trendler yönünde belirlemeleri
gerekmektedir. Aslında bir moda oluşsun biz ona uyalım durumu değil, örneğin,
Tekzen yapı marketi’nin yapmaya çalıştığı gibi “kendi işini kendin yap” kavramının
Türk insanında yer etmesi için büyük gayret gerekmektedir. Böylece hobi ürünleri,
ev dekorasyon ve bahçe mobilyaları gibi yapı market ürünlerinin perakende
satışlarında artış görülecektir.
Bir yapı markete sektörde rekabet avantajı sağlayabilecek konulardan bir
diğeri de raf yönetimi ve kategori yönetimidir. Raf yönetimi çerçevesinde yapı
marketlerde ürün grupları oluşturmaktadır. Ürün gruplarının oluşturulması ve
yerleştirilmesinde esas alınan üç temel amaç vardır. Bunlar:30
· Müşterileri mağaza içinde daha fazla dolaştırmak,
· Plansız satın alımlara teşvik etmek,
· Satışları arttırmak.
İlk olarak marketteki ölü ve canlı noktalar belirlenip ürünlerin nerelere
yerleştirileceğine karar verilmelidir. 31 Kategori yönetimi, her bir ürün kategorisinin
ayrı birer stratejik işletme birimi olarak yönetilmesidir.32 Kategoriler uzun yıllar
imalatçılar ya da perakendeciler tarafından düzenlenmiştir. Günümüzde, bu ürün
yönlü anlayışın yerini yavaş yavaş tüketici yönlü anlayışın almaya başladığı
söylenebilecektir. Türkiye, İtalya gibi ülkelerde de bu tekniğin benimsenme
aşamasında olduğu söylenebilir. Sadece ABD’de büyük ölçekli perakendecilerin
küçük bir bölümünün (H. E. Butt, Wall-Mart, Safeway, Wegmans ve Kroger gibi
perakende mağazaları) tam olarak bütünleştirilmiş kategori yönetim programlarına
29 “Taksit Sayısı Azalacak, Mağazalar Büyüyecek”, Milliyet Business.30 İnci, VARİNLİ, Marketlerde Pazarlama Yönetimi Detay Yayıncılık, Ankara-2005. s. 192.31 VARİNLİ, a.g.e. s. 192.32 A.g.e., s: 198.
20
sahip olduğu belirtilmektedir. Karşılaşılan en önemli problemler ise; maliyet ve bilgi
sitemi oluşturmada karşılaşılan güçlüklerdir33.
Bu değişimi ve maliyetini göze alan yapı market yöneticilerinin, tüketicilere
en iyi malı / hizmeti ve çözümleri sunarak rakiplerine göre avantaj sağlamaları
mümkün olabilecektir. Bu mal ve hizmetlerin ne olacağına karar verenler de kategori
yönetimini başarı ile uygulayanlar olacaklardır. Çünkü, kategori yönetimi bir
farklılaştırma stratejisidir.
20’nci yüzyılın başında, ABD’de ortaya çıkan “Tek Fiyat Mağazacılığı”
Türkiye’de ise, ‘Ne alırsan 1 YTL’ ye’ sloganı ile sektöre girdi. Bu dükkânlarda
satılan malların yüzde 90’ını Çin menşeli mallar oluşturmaktadır. Çünkü yerli
sanayinin fiyat düzeyi ve çeşitleri bu ticaret türüne ayak uyduramamaktadır. Peki bu
Çin malları sektör için bir sorun olarak mı görülmektedir? Alışveriş Merkezleri ve
Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Nuşin Oral, sıkça gündeme gelen “Çin
menşeli ürünlere kota koyalım” yaklaşımını eleştirmektedir. Organize perakende
sektörünün dünyanın her ülkesinden mal aldığını belirten Oral, Çin’den getirilen
damping ürünlerinin de bunlardan biri olduğunu dile getirdi. Bu ülkeden getirilen
ürünlerin belirli bir kalite kontrolünden geçirildiğini kaydeden Oral, “Türkiye’de
faaliyet gösteren yerli ve yabancı zincirlerin çoğu, maliyetlerini en aza indirmek için
Çin’den mal alıyorlar. Bu ülkeye yönelik getirilen kısıtlamalara, ürün çeşitliliğini
azaltacağı için karşıyız. Kotaların konulması bir anlamda önümüzü tıkayacak. Çünkü
perakendecilerin elinden daha ucuza mal satma imkanı alınmış olacaktır”34
şeklindeki açıklaması yapı marketler için de sektör için de müşteri taleplerinin
karşılanması ve ürün çeşitliliğini sağlaması yönüyle “Çin mallarının” sorun olarak
görülmediğini göstermektedir.
Bu arada ‘Ne alırsan 1 YTL’ modasına büyük mağaza zincirleri de
uymaktadırlar. Bu konuda ilk adımı “Ne alırsan 1 YTL” köşesi Tekzen yapı Market
Zinciri atmıştır. Tekzen Genel Müdürü Ahmet Işıkgece’nin bu uygulama ile ilgili;
“Ne alırsan 1 YTL olayı son aylarda yaygınlaştı ve yerleşti. Bizde de 1 YTL’ye
satılan pek çok çeşit vardı. Bunları bir köşeye toplayarak özel bir reyon oluşturduk,
33 ACNilsen-Zet, “Teoride ve Pratikte Kategori Yönetimi”, Satış Noktası, sayı:13, Yıl:2, Eylül1997, s.54.34“Perakendeciler Çin’e Kotaya Karşı”, Zaman Gazetesi, Erişim:http://www. kobifinans. com. tr
/article/ articleprint/57711/-1/17/
21
yeni çeşitlerle takviye ettik. Zücaciyeden kırtasiyeye, hırdavattan aydınlatmaya kadar
pek çok ufak tefek mal, bu köşede müşterilerin ilgisini çekiyor. Tüm müşteriler bu
köşeye gelerek alışveriş yapıyor. Bu köşede planlanmamış, o anda karar verilen
satışlar gerçekleşiyor” şeklinde düşüncelerini ifade etmektedir.35
Türkiye’de bir yapı market için olması gerekenlerden bahsetmeye çalışırken
son olarak; Geleceğin stratejisi olarak görülen ECR’ ye Tekzen yapı Marketler
Zincirinin uyguladığı Bütünleşik Yönetim Sistemi bağlamında değinilmiştir.
ECR (Efficient Customer Response) Türkçe karşılığı TMM (Tesirli Müşteri
Mübadelesi) kavramının içinde; dağıtım kanalının en uç noktası olan perakende
düzeyinde yapılan, çeşitli pazarlama iletişimi, tutundurma, tanzim ve teşhir gibi
faaliyetlerin bu satış noktasının müşterilerinin satın alma kararlarına tesir etmesi,
piyasadaki hedef tüketicilerin satın alma kararlarını etkilemesi ve müşterilerin
yapılan bu faaliyetlere karşılık vermesi, rafta sunulan ürünü satın alarak veya
almayarak tepki göstermesi, market sepetine bu ürünü koyarak cevap vermesi,
kasadan çıkarken kredi kartını, kendiliğinden mağaza kartı ile birlikte kasiyere
uzatarak karşılık vermesi gibi kısaca müşterinin “mukabelede bulunması” vardır.
Kategori Yönetimi ve Müşteri İlişkileri Yönetimi gibi kavramlar ile birlikte
tesirli müşteri mübadelesi (TMM), özellikle zincir mağazalarda “Bana özel ne var?”
sorusunun cevabını arayan müşterilere bu sorunun mağazanın üst düzey yönetimi
tarafından daha kolay cevaplandırılmasını sağlamaktadır. Bunun başarılabilmesi için
tedarikçi firmaların ve perakendecilerin müdür yardımcıları önderliğinde TMM
takımları kurmaları ve takım çalışmasının üst düzey yöneticilerin tam katılımları ile
gerçekleştirilmeler gerekmektedir. Takımlar yeni ürünler dahil hangi ürünlerin, hangi
fiyatlar ile hangi dönemlerde ve hangi satış noktalarında satışa sunulacağına karar
verilmelidirler. Bu şekilde kişisel satış, bir müzakere takımına dönüşecektir. Bu
müzakere için taraflar ellerindeki bilgileri tam olarak paylaşmalıdırlar.36
35 Bülent YARDIMCI, “Ne Alırsan 1 Milyon’ Mağazaları Çin Malları ile Dolup Taşıyor”,Milliyet Business, 11. 01. 2004. Reyon. net.
36 Erdoğan TAŞKIN, “Geleceğin Stratejisi: ECR”, Retail News, Mayıs, 2004-Sayı:52 s. 40, 41
22
1.3. YAPI MARKETLERİN GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
yapı marketlerin gelişimini etkileyen faktörler aşağıdaki şekilde
sıralanabilir37. İlgili faktörlerin ayrıntıları üçüncü bölümde iç çevre ve dış çevre
faktörleri olarak ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir. Bunlar:
1- Demografik faktörler: Nüfus artışları, kentleşme, banliyö tipi yaşantıya geçiş
vb.,
2- Ekonomik faktörler: Kişi başına milli gelir ve harcanabilir gelir artışı,
kitlesel üretime geçiş, mal çeşitlerinin artması, kitlesel pazarın oluşumu ve
üretim ekonomisine geçiş.
3- Teknolojik faktörler: Toplu taşıma ve özellikle özel ulaşım araçlarının
(otomobilleşmenin) gelişmesi, soğutma araçlarındaki, imalat ve ambalajlama
yöntem ve teknolojilerindeki gelişmeler.
4- Sosyal, kültürel ve psikolojik faktörler: Çalışanların, çalışan kadınların
sayısındaki artışlar, kültür ve eğitim düzeyindeki gelişmeler, tüketicilerin
satın alma alışkanlıklarındaki değişmeler, (tek duraklı alışveriş ve self servis
yönündeki tercihlerin giderek gelişmesi),
5- Bilimsel faktörler: İşletmecilik, yönetim biliminin gelişmesi, istatistik ve
matemetiksel yöntemlerdeki gelişmeler, bilgisayar uygulamalarının
yaygınlaşması vb. gibi…,
6- Hukuki ve politik çevre faktörleri: Özendirici yasalar ve düzelemeler,
örneğin Türkiye’de 1980 sonrasında getirilen katma değer vergisi ve vergi
iadesi düzenlemeleri tüketicilerin alışverişlerini KDV fişi veren büyük ölçekli
mağazalara yöneltmelerine neden olmuş ve dolayısıyla bu tip mağazaların
gelişimini hızlandırmıştır.
1.4. PAZARLAMA KAVRAMI
Pazarlama, temelde insanların ihtiyaç ve isteklerini karşılamaya yönelik bir
değişim işlemidir. Bu değişim sürecinde iki veya daha fazla taraftan her biri kendi
ihtiyacını karşılamak amacıyla diğer tarafa değerli bir şeyleri (mal, hizmet veya fikir)
37 Ö. Baybars, TEK, Perakende İlkeleri, Global Yönetimsel Yaklaşım Türkiye Uygulamaları,Cem Ofset Batbağacılık, Geliştirilmiş 7. Baskı, İzmir, Şubat 1997. s: 587.
23
vermekte ve değerli başka şeyleri (para, alacak, kredi vb. ) elde etmektedir38.
Pazarlama ile ilgili olarak farklı nitelikte ancak aynı düşünce doğrultusunda tanımlar
yapılmıştır. Bu tanımlardan en eskilerinden biri pazarlamayı; toplumun yaşam
standardının dağıtımı şeklindeki tanımlayan ifadedir39.
Amerikan Pazarlama Derneği (AMA)’ne göre pazarlama; mal ve hizmetlerin
üreticiden tüketiciye veya kullanıcıya akışını yönlendiren işletme etkinliklerinden
oluşmaktadır40. Oluç’un pazarlama tanımı ise: malların ve hizmetlerin
yaratılmasından, başka bir değişle, üretimden sonra, bu faydaların tüketilmesine
kadar geçen safhada bu mal ve hizmetlerin akışı ile ilgili eylemleri içine alan bir
süreci ifade etmektedir41.
Diğer bir ifadeyle pazarlama; bireysel veya kurumsal amaçları tatmin edecek
değişimleri yaratmak üzere malların, hizmetlerin, düşüncelerin dağıtımı,
tutundurulması, tasarlanması ve uygulanması izlemidir42. İşletmelerin faaliyetlerini
gereği gibi yapabilmeleri, pazarlama tanımlarına uygun davranabilmelerine bağlıdır.
Başarılı bir pazarlama yöneticisi pazarlama faaliyetlerini ve bileşenlerini (mamul,
fiyat, tutundurma, dağıtım)43 iç ve dış çevreyi oluşturan çeşitli güçlerin, faktörlerin
ve koşulların çerçevesi içinde yürütmek zorundadır. Bu çevresel faktörlerin önemli
bir bölümü tüm işletmeleri etkileyen makro nitelikli genel faktörler; bir kısmı ise
belirli işletmeleri etkileyen mikro nitelikli faktörlerden oluşmaktadır. Söz konusu
makro ve mikro çevresel faktörlerin yanında işletme tepe yöneticisinin
kontrolündeki, pazarlama dışı işletme kaynak ve imkanları ile aynı zamanda
pazarlama yöneticisinin kontrolü altında kabul edilen pazarlama karmasının
unsurları, işletme yönetiminde iki grup çevresel ve iki grup içsel faktörler olarak
sayılabilir. İşletmelerin başarısı, geniş ölçüde pazarlama programını çevresel
faktörler bağlamında yönetme yeteneğine bağlıdır. Bu nedenle yönetim bu
38 İsmet, MUCUK, Pazarlama İlkeleri (ve Örnek Olaylar), Türkmen Kitapevi, İstanbul.2004, s:3.39 STANTON, S. W. , Fundamentals of Marketig, International Student Edition. 1994, s.23.40 STILL, R. R., CUNDIFF, E. W., Essentials of Marketing, New Jersey: Prentice-Hall Inc. 1966,
s.38-40.41 Mehmet, OLUÇ, Pazarlama İlkeleri ve Türkiye’de Uygulamaları, İ. Ü. Yayın No: 1523,
İstanbul. 1970, s:234.42 İLTER, E. , OK, K. , Ormancılık ve Orman Endüstrisinde Pazarlama İlkeleri ve Yönetimi
(Örnek Olaylarla), Form Ofset Matbaacılık, Ankara. 2004, s.124.43 McCARTHY, J. E. , Basic Marketing: A Managerial Approach, 5 th. ed., Homewood ILL
Richard D Irwin İnc. 1975, s.246-7
24
faktörlerin değişme trendlerini sistemli ve devamlı olarak tahmin etmeye ve kontrolü
altındaki faktörlerin etkin kullanımı yolu ile bu değişmelere uygun hareket tarzları ile
karşılık vermeye çalışmalıdır44.
Ekonomik alanda sınırların ortadan kalktığı bir ortamda işletmelerin yalnızca
iç piyasa koşulları içerisinde hareket etmeleri doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
Gerek iç ve gerekse dış piyasa koşullarında mevcut pazarlama sorunlarının tespiti
işletmelerin öncelikli konularını oluşturmalıdır.
İşletmelerin fonksiyonel yapılarında tartışılmayacak bir öneme sahip olan
pazarlama fonksiyonunun işleyişine engel teşkil edebilecek sorunların gereği gibi
tespit edilmesi rekabetin yoğunlaştığı ve kızıştığı piyasa koşullarında işletmelerin
ayakta kalmalarına ve varlıklarını sürdürmelerine yardımcı olacaktır.
1.5. PERAKENDECİLİK KAVRAMI
Pazarlama sürecinin en son aşaması olan perakendecilik, nihai tüketicinin
kişisel ve ailevi ihtiyaçlarını karşılamak üzere tüketeceği ya da kullanacağı mal ve
hizmetlerin satışına ilişkin faaliyetler ile satış öncesi ve satış sonrası sunulan
hizmetlerin (eve teslim, bakım, onarım, yerleştirme vb. ) bütünüdür.45
Perakendecilik, üretici ve tüketici arasında malların naklini sağlayan aracılık
hizmetleridir. Diğer bir ifadeyle perakendecilik, mal ve hizmetlerin ticari bir amaçla
kullanmama veya tekrar satmama, kişisel gereksinmeleri için kullanma koşuluyla,
doğrudan doğruya son tüketiciye pazarlanmasıyla ilgili faaliyetler bütünüdür46. Gıda
perakendeciliği ise satın alma, fiyatlama ve ilişkili hizmetlerle gıda ürünlerinin
tüketicilere sunulmasıyla tüketici tatminini maksimumlaştırma olarak
tanımlanmaktadır. Bilindiği üzere, yapı perakendeciliği sürekli bir değişim
içerisindedir. Ekonomik ve sosyal yaşamdaki değişim ve gelişmeyle birlikte yapı
perakendeciliği de değişim göstermektedir.
44 Stanton, W.J. , Etzel, M.J. , And Walker, B. J. , Fundamentals of Marketing, 10. th Ed. NewYork: McGraw-Hill. İnc. 1994, s, 215.45 İlhan Cemalcılar, Pazarlama (Kavramlar, Kararlar), Beta Basım Yayım Dağıtım A. Ş. , İstanbul,1999, s.197.46 Ö. Baybars TEK, “Perakende Pazarlama Yöntemi”, Üçel Yayımcılık Dağıtımcılık, İzmir,1984,s:124.
25
Perakende kuruluşları; gıda maddeleri, tütün, bakkaliye perakendecileri,
mensucat, giyim ve deri eşyası perakendecileri, mobilya ve ev eşyası perakendecileri,
madeni eşya, cam, porselen ve elektrikli ev eşyaları perakendecileri, İlaç ve ıtriyat
perakendecileri, kereste ve inşaat malzemesi perakendecileri, makine ve yedek parça
perakendecileri, büyük mağazalar, kitap, kırtasiye perakendecileri, mücevherat,
antika, oyuncak perakendecileri şeklinde sıralanabilir. 47
Perakendecilik yapısındaki hızlı gelişimin kaynağı; gıda sanayi, perakendeci
ve dağıtım firmalarının kendi iç dinamikleri, teknoloji ve tüketici davranışında
gözlenen değişim şeklinde sıralanabilir. Gıda sanayinde ileri düzeyde işlenmiş ürün
sayısı, yeni ürün sayısı, üretimde yoğunlaşma, sanayi firmalarının çokuluslaşması ve
ürün hattındaki yoğun savaş gibi açılımlar perakendecilik yapısında da dönüşüme
neden olmaktadır. Küçük dağıtım firmalarının büyük firmalar lehine önemini
kaybetmesi, dağıtıcı firma ürün ve markalarının pazarda görülmeye başlaması ve
perakende firmalarının çok uluslaşma süreci gibi trendler, perakende ve dağıtım
firmalarının kendi iç dinamikleriyle oluşan değişimi ifade etmektedir. Bununla
birlikte, firmalar arasında bilgi ağı oluşturma, ortak dil, scanner kullanımı, sanal
alışveriş gibi teknoloji kaynaklı yenilikler, yapı marketçiliğindeki hızlı değişimin bir
diğer itici unsurunu oluşturmaktadır. Ayrıca demografik, ekonomik, sosyal yapıdaki
dönüşüme bağlı olarak gözlenen tüketici davranış değişikliği, perakendeciliğin
gelişimi üzerinde belirleyici rol oynamaktadır48. Yapı mağazaları sadece hobi
ürünleri ve ev gereçleri alışverişi yapılan bir yer değil aynı zamanda tüketicinin
pazardaki yeni ürün ve yeni markalarla buluşturulduğu bir mekandır.
Tüketici trendleri, yeni mağaza ve dağıtım kanalı formatlarını ortaya
çıkarmaktadır. Yani perakende firmalar tüketici trendlerine alternatif mağaza
formatları ile cevap vermektedir. Bu alternatifler, geleneksel nalbur işletmeciliği ile
modern yapı marketler arasındaki rekabeti artırmaktadır. Mağaza düzen ve dizaynı,
ürün karışımı ve servis’te değişimler gözlenmektedir. Nalbur işletmeciliği yapı
market mağazacılığı karşısında ciddi rekabet baskısıyla karşı karşıyadır. Yapı
market mağazaları, fiyat ve ürün çeşitliliği konusunda avantaj üstünlüğüne
47 Rıfat SAİT, a.g.m. Dünya Gazetesi48 Yurdakul O. ve Koç,A.., Gıda Ürünleri Pazarlaması, Ç.Ü. Ziraat fakültesi genel yayın no: 121Adana, 1997, s:37.
26
sahiptirler. Bu durumda küçük ölçekli nalbur işletmeleri fiyat rekabeti yerine daha
çok verimlilik düzeyini artırma stratejisine yönelmektedirler. Küçük nalbur
işletmeciliğinin operasyonel (işlem) maliyetleri büyük mağazalardan daha yüksek
olup, satışları durgun bir seyir izlemektedir. Dinamik bir yapı sergileyen yapı
marketler; perakende sisteminde, tüketici istek ve ihtiyaçlarının yüksek bir tatmin
düzeyinde karşılanması ve kar marjını artırma arayışları, üzerinde önemle
durmaktadırlar.
Tüketicilerin büyük yapı market mağazalarına yönelmesinde büyük yapı
market mağazalarının tüketiciye sunduğu uygun fiyat, bol çeşit, daha uzun alışveriş
saatleri ve kolaylığı (zaman tasarrufu) gibi avantajların etkili olduğu görülmektedir.
Yapı marketler konusu nesneler (mallar) olan mal perakendeciliğine girse de
mal perakendecileri satış hizmetleri ve malların satışını kolaylaştıran hizmetler de
sunmaktadırlar. Bu noktadan yapı marketler hem mal hem de hizmet perakendecileri
grubuna girmektedirler. Buna bağlı olarak yapı marketlerin farklı stratejiler
geliştirmeleri gerekmektedir. Farklı stratejilerin geliştirilmesi ve uygulanması tepe
yönetiminin ana sorumluluğu olup, alt kademe yöneticileriyle birlikte hizmet
kalitesinin ve bu hizmetlerin kendine özgü özelliklerinin farkında olmaları ve
değişen şartlara göre yeni stratejiler geliştirmeleri en temel görevleri arasındadır.
1.6. PERAKENDE SATIŞ VE PERAKENDECİ
Perakendeci tarafından bir mal veya hizmet nihai tüketim veya kullanım için
satılmasına perakende satış denir. Üreticiler ve toptancılar tarafından da perakende
satış yapılabilir. Perakende satışta temel özellik satın alanın, aldığı malı tekrar satma
veya işleyerek satma amacı gütmemesidir.
Türkiye’de perakendeciliğin ilk organizasyonlarından biri olan Migros son
yıllarda bakkallara toptan satışlar yapmaktadır. Gıda perakendeliği yanında bir nevi
toptancılıkta yaparak hedef kitleyi ve bu kitlenin özelliklerini de çeşitlendirmeyi
başararak sektördeki yerini korumaktadır.
Türkiye’de bir yapı markette, perakende satış yanında endüstriyel satışa da
ağırlık vererek satış hacmini genişletebilmektedir. Bu sayede toplu alımlarla stok
devir hızları yükselmekte ve satış ciroları artmaktadır. Özellikle yapı marketlerin
27
yaygınlık kazanmasında, müşteri potansiyelinin geliştirilmesinde gıda
perakendecilerinin yakınlarında konumlanmalarının büyük etkisi bulunmaktadır.
Yapı marketlerin müşteri portföyünde yapı sektörü pastasının önemli bir
kısmını elinde bulunduran küçük yada orta büyüklükteki nalburlar en başta yer
almaktadır.
Perakendeci; İşletme ihtiyaçlarını değil, şahsi ve ailevi ihtiyaçların
karşılanması amacıyla direkt olarak tüketiciye mal ve hizmet satışları yapan kişi veya
kuruluşlara denir49. Daha öz bir ifade ile perakendeciliği uğraşı edinen kişilere yada
işletmelere perakendeci denilmektedir50. Perakendecilerin görev ve sorumlulukları,
nihai tüketiciye ihtiyacı olan mal ve hizmetleri ulaştırmak için uygun bir pazarlama
karması oluşturmaktır.
Rekabetin çok fazla olduğu sektörde perakendeci kurumlar, aşağıdaki şartları
yerine getirerek diğer perakendeci kurumlara karşı avantaj elde etmeye
çalışmaktadırlar. Bu şartlar:51
· Uygun bir kuruluş yeri seçimi ve düzenlenme,
· Tüketicinin istediği mal çeşitlerini bulundurma,
· Sunduğu malların kalitesi, fiyatları ve ödeme şekillerinde kolaylıklar
sağlama,
· Sunulan hizmet kalitesi, satış elemanlarının tecrübesi, müşteriye
davranışları gibi konularda titizlik gösterilmesi vs. şeklinde sıralanabilir.
1.7. PERAKENDECİ MAĞAZA
Perakendeci mağazalar; mal ve hizmetlerin üretim noktalarından nihai
tüketiciye akışı ile ilgili faaliyetlerin çıkış kapısıdır. Üretici ve toptancı da perakende
satışlar yaptığına göre bunları perakendeciden ayıran nokta; işletme satışlarının %
50’sinden fazlasını perakende yapıyorsa, bu işletmeye perakendeci işletme ve
satışlarına da perakende satış demek mümkündür52.
49 VARİNLİ, a.g.e, s. 550 Cemalcılar, a.g.e. , s: 197.51 VARİNLİ, a.g.e. , s. 6.52 TEK, Perakende Pazarlama Yöntemi, s. 1.
28
Toptancı ve üretici firmaların doğrudan yaptıkları satışlar, yapı marketleri
olumsuz etkileyebilir. Bu durumda market yönetiminin almış olduğu satış politikası
kararları doğrultusunda satışların %50’den fazlasını endüstriyel satış şeklinde
yapması söz konusu olabilir. Geri kalan kısım ise perakende satış şeklinde olacaktır.
Yoğun rekabet ortamında yapı marketler bu yolla avantajlar elde edebilir.
Yapı marketlerin vitrin görevi gören mağazalarında mallarını teşhir ettikten
sonra genel merkezde alınan satış politikaları doğrultusunda şube mağazalarında
satışlar gerçekleşmektedir. Genel müdürlük tarafından mağaza yöneticilerine verilen
yetki çerçevesinde endüstriyel satışa, mağaza müdürleri karar verebilmektedirler.
Yüklü alımlarda genel müdürlüğün çerçevesini çizdiği satış politikaları
doğrultusunda satın alan kişi veya kurumun özellikleri, konumu da analiz
edilmektedir. Bu noktada karar verme yetki ve sorumluluklarının kesin çizgilerle
çizilmiş olması, yönetim kademeleri arası doğabilecek muhtemel sorunları
önleyecektir. Bu açıdan eksik bir yönetim politikası müşteri kaybına, personelin
kendine ve kurumuna güvensizliğine aynı zamanda müşterinin markete
güvensizliğine de neden olabilecektir. Bu tip sorunları dikkate alarak; tedbirleri geniş
perspektiften değerlendirecek olan market yönetiminin, marketin imajı ve geleceği
konusundaki önemi göz ardı edilemez.
1.8. PERAKENDECİLİK VE YAPI MARKETLER
Perakendecilik sistemi içinde yapı marketler analiz edildiğinde; yapı
marketlerin satış yöntemlerinde ve yerine getirdikleri perakendecilik faaliyetlerinin
diğer perakendeci işletmelerden farklı ve kendilerine has belirli özellikleri olduğu
gözlenmektedir.
Yapı marketler mağaza satış alanı, mağazada çalışan personel sayısı, yıllık
satışları gibi kriterler göz önünde bulundurulduğunda büyük perakendeci mağazalar
sınıfına girmektedirler. Çünkü bir yapı marketin ürün karması diğer marketlere göre
farklılık göstermektedir. Satılan ürünlerin daha fazla yer kaplayan ve dayanıklı
mallar olması nedeniyle, bu tarz marketler 5000 – 6000 m2 üzerine bir alana
kurulmuş olmalı yani mağaza satış alanı oldukça geniş olmalıdır. Satış öncesi ve
sonrası hizmetler dikkate alınırsa bunları yerine getirecek en az 45 personel
mağazada olmalıdır. Mevsimsel hareketlenmelere bağlı olarak yıllık satışlar da
29
dalgalanmalar gözlemlenebilecektir. Yapı marketlerde küçük alımlar toplandığında
ortaya önemli miktarlar çıkarken, yüklü alımlar yapı marketlerin stoklarını eritmeleri
açısından çok daha önemlidir.
1.9. MÜŞTERİ ODAKLILIK ve MÜŞTERİ ODAKLI PAZARLAMA
Milenyum öncesine yani 20 yüzyılın son çeyreğine bir analizci nazariyle
bakıldığında üretim ve pazarlama kararlarında müşterilerin işletmeler için hiç bir
önemi olmadığı gözlenmektedir. Hiç bir önemli yönetim kararında müşteri ciddi
olarak yer almamakta, dünya tek kelimeyle bir arz cenneti gibidir. Ne üreteceğine, ne
tip üreteceğine, fiyatının ne olacağına işletmeler karar vermekte ve hatta bazı
durumlarda müşterilerden ürünlerin bedelleri peşin olarak satın alınmakta, mal
kuyruğunda aylarca bekletiliyorlardı. Örneğin 1975’li yıllarda çoğu yerleşim
yerlerinde telefon aboneliğinin bedelleri ödenerek, yıllarca aboneliğin gelmesinin
beklenmesi gibi.
Bugün ise ortam tam bir alıcı cenneti görünümündedir. Küreselleşmeyle
birlikte, işletmelerin rakiplerinin sayısı hızla artmış ve halen artmaya devam
etmektedir. Her yıl faaliyet kollarına yeni oyuncular dahil olmakta, alıcılar da mallar
ve hizmetler ilgili alternatifler arttıkça, ürün fiyatlarına karşı giderek daha duyarlı
hale gelmektedirler. Bu nedenle ürün yada hizmetlerin farklılaştırılması gün geçtikçe
önem arz etmektedir.
Müşteri odaklı düşünme bu noktada ortaya çıkmaktadır. Müşteri odaklı
düşünme, “koşulsuz müşteri tatmini” anlamına gelmektedir. Müşteriyi hem alışveriş
sırasında hem de satış sonrasında, maliyeti ne olursa olsun, hoş tutmayı içermektedir.
Çünkü bu yolla müşterilerin sadakatini anlamak, maliyetleri fazlasıyla
karşılayacaktır53. Günümüz rekabet ortamında mallar ve hizmetler için sadece
fiyatın düşük olması yeterli olmamaktadır. Eğer işletmeler, rakiplerine üstünlük
sağlamak istiyorlarsa yeni müşteri odaklı standartlar oluşturmaları gerekmektedir54.
Modern pazarlama yaklaşımı; işletmenin temel görevinin, hedef pazarın istek
ve gereksinimlerini tespit ederek, bütünleşik pazarlama araçlarından yararlanıp,
53 Arman KIRIM, Yeni Dünyada Strateji ve Yönetim, Sistem Yayıncılık, İstanbul:Temmuz 2005, s.150.
54 Ahmet KOVANCI, Toplam Kalite Yönetimi Fakat Nasıl?, Sistem yayıncılık, İstanbul:2001, s. 80
30
alıcıları tatmin ederek kar sağlama ve diğer örgütsel amaçlara ulaşma temeline
dayanmaktadır55. Bu sebeple modern pazarlama anlayışını müşterilere yönelik
pazarlama anlayışı olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır56.
İşletmeler ancak müşterileri üzerine yoğunlaşarak ürünleri veya hizmetleri
için başarılı bir pazarlama stratejisi geliştirebilmekte, pazarlama ise; işletme ve
müşteri arasındaki ilişkileri beslemektedir.
İşletmenin amaçlarına ulaşması için en uygun ürün ve pazar bileşenini
pazarlama fonksiyonu belirlemektedir. Bir işletmenin müşterileri için doğru ürün ve
pazarlama bileşenini seçmesi için aşağıdaki sorularla bir analiz yapması
gerekmektedir57.
İşletmenin ürünlerine kimlerin ihtiyacı vardır?
Müşterilerin ihtiyaçları nelerdir?
Güçlü ve zayıf yönleri nelerdir?
İşletmenin amaçları ve hedefleri nelerdir?
İşletmenin kaynaklarına göre strateji nasıl planlanacaktır?
Hangi taktikler kullanılacaktır?
Müşterileri için doğru ürün ve pazar bileşeninin oluşturulabilmesi için, bu
işletme ve pazara özgü başka hangi sorular yöneltilebilir?
Bu noktada iki bakış açısı oluşmaktadır. Birinci tip işletmenin pazarlama
yöneticisi müşteriyi, müşteri ihtiyaçlarının anlaşılmasını ve müşterinin tatmin
edilmesi işlemini, işletme faaliyetlerinin merkezine yerleştirmektedir.
İkinci tip işletmenin pazarlama yöneticileri ise, pazarlamanın görevinin diğer
bölümlere müşteri tatmini sağlama konusunda yardımcı olabileceğini
belirtmektedir58.
Bu şekilde müşteriye yönelik pazarlamayı düşünen şirketler daha karlı
çıkacaklardır. Pazarlamada ortaya çıkan yeni eğilimler yaygınlaşacaktır. Pazarlamada
bu yeni eğilimler, ilişki pazarlaması, müşteri tatmini, veri tabanı oluşturma, satış
55 Ömer Baybars TEK “ Pazarlama İlkeleri” sh.18.56 Şebnem Akın TUNCER “Müşteri Memnuniyeti ve Ölçümü” s.21.57 Şebnem Akın ACUNER a.g.e., s: 2258 Philip KOTLER, Cary ARMSTRONG, Marketing: An Introduction, Prentice Hall International,Inc. , Upper Sadelle River, New Jersey, 1997, s. 23
31
otomasyonu, yeni marka üretimi, bütünleşik pazarlama, müşteriye özel üretim ve
pazarlama olacaktır.
1.10. MÜŞTERİ MERKEZLİ YÖNETİM VE MÜŞTERİ
MEMNUNİYETİ
İşletmelerin müşteri merkezli olması için neler yapması gerekmektedir?
Sorusunun cevabını aşağıdaki dokuz ilke ile ortaya koymak mümkündür59.
1. Organizasyonda müşteriye olan eski davranış ve kuralların, tamamen
değiştirilmesi amaçlanmalı.
2. Reorganizasyon yapılarak, organizasyondaki hiyerarşik yapıya son
verilmeli ve tüm çalışanların müşterinin ihtiyaçlarına cevap vermesi sağlanmalı.
3. Ürün ve hizmet kalitesinde gelişmenin sağlanması amaçlanmalı.
4. Elektronik bilgi iletişiminden yararlanılarak müşteriye daha hızlı hizmet
sağlanmalı.
5. Müşteri ile yakın ilişkilerde olan departmanlarda çalışanların eğitimi
sağlanmalı.
6. Üretim-dağıtım-pazarlama-satış vb. gibi tüm süreçlerde bütünlük ve
iletişim sağlanarak müşteriye daha iyi hizmet sunulmalı.
7. Müşteri ihtiyaçlarının yerinde ve zamanında karşılanması amaçlanmalı.
8. Bilgisayar paket programlarının geliştirilmesi ile hizmetlerin daha iyi ve
etkin bir şekilde karşılanması sağlanmalı.
9. Müşteri merkezli yönetim felsefesi organizasyonda ana ilkelerden biri
olmalı.
Müşteri odaklı bir kültür, üretilen ürünlerin yada sunulan hizmetlerin, üretim
ve servis sonrası yürütülen aktivitelerin, tanıtım amacıyla verilen reklamların,
kullanılan üretim teknolojilerinin, çalışma koşullarının, çalışanlara sunulan kariyer
yollarının, toplum değerlerine verilen önemin, müşteri istek ve ihtiyaçları
perspektifinden ele alınmasıdır. İşletmeler, “ne üretirsem onu satarım”
mantalitesinden, “ne isteniyorsa onu üretmeliyim / sunmalıyım” bilincine ulaşmalı ve
uygulamalarını bu doğrultuda yeniden düzenlemeye çalışmalıdırlar. Dolayısıyla,
59 Tom PETERS “Thriving on Chaos” Handbook for a Managerial Revolution,, RELATIONSINDUSTRIELLES, VOL. 44, NO 1. New York: 1989 s: 292-293
32
müşteriye sunulan mal veya hizmetin müşterinin beklentisinden fazlasını içermesine,
müşterinin memnun edilmesine odaklanılmalıdır60.
Müşteriyi memnun etmek, “onu tatmin etmek, sürekli kılmak, ihtiyaç ve
beklentilerini karşılamak günümüz işletmelerinin çok daha yoğun çaba harcamasını
gerektiren, strateji ve politikalarını müşterilerin beklenti ve ihtiyaçlarına göre
saptamayı, başarılı olmak isteyen işletmeler için zorunlu kılan bir faaliyetler zinciri”
olarak tanımlanır61. Bu faaliyetler zincirinde işletme yöneticileri ile çalışanlar birlikte
çaba harcamalıdır. Burada üçlü etkileşim söz konusudur. Hedef müşteri
memnuniyetidir. Müşteriler hem nihai tüketicileri hem de bayileri kapsamaktadır.
Şimdiki müşteriler yanında potansiyel müşterileri de hesaba katmak gerekmektedir.
Çünkü işletmeler müşterileri olmadan hayatlarını devam ettiremezler. O halde
müşteriyi elde etmek ve korumak, kendilerine sunulan hizmet ve ürünlerden memnun
olmalarını sağlamakla mümkündür.
Günümüzde sadece güler yüz veya “Müşteri Velinimetimizdir” posterleri ile
bilinçli ve bilgili müşteriyi tatmin etmek mümkün değildir. İşletmeler müşterilerle
varlıklarını sürdürebileceklerine göre, onlara kendileri için ne kadar önemli
olduklarını hissettirmeleri zorunlu hale gelmiştir. Fakat bunu yaparken de sadece
kendi çıkarları doğrultusunda değil, çift yönlü çıkar ve memnuniyeti sağlamaya
çalışmak göz ardı edilmemelidir. Müşteriyi bir partner olarak değerlendirerek,
üretilen ürünlerde ve sunulan hizmetlerde bu hususun dikkate alınması işletmelerin
felsefesi olmalıdır.
1.11. MÜŞTERİ TATMİNİ
Tüketicinin mamulden beklediği performans ile tüketim tecrübesi neticesinde
mamulün gerçek performansı arasında algıladığı farkın karşılaştırılması ve eğer
beklentilerini karşılıyorsa üründen tatmin olmuş anlamına gelmektedir. Bu
tanımlamada müşterinin sadece ürünü; performansından beklentileri olarak ele
alındığı görülmektedir. Tanımlama eksiktir. Performans ve kalitesinin yanı sıra
müşteriyle olan ilişki, müşteriye karşı tutum ve davranışlar da müşterinin
60 Ebru Karpuzoğlu, www. rotaline. com61 Abdullah ÖÇER “Müşteri Memnuniyeti” Pazarlama Dünyası Sayı:2001-2
33
memnuniyetinde ve tatmininde göz ardı edilmemelidir. 62 Bu sebeple işletmeler ve
çalışanları müşterilerin kimler olduğunu, duygu, düşünce ve beklentilerinin neler
olduğunu saptamak, mevcut ve hedef müşterilerine yönelik sürekli araştırmalar
yapmak ve bulguları değerlendirerek karar vermek zorundadırlar. Bu ölçütlere göre
ürün ve hizmet politikaları yeniden yönlendirilmelidir.
Yoğun rekabetin yaşandığı ve gelecekte daha da artacağı bilinen yapı market
sektöründe yöneticiler hedef kitlelerinin istek ve ihtiyaçlarını, özelliklerini doğru bir
şekilde bilmeleri gerekmektedir. Bu sorunun cevabını perakendecilik sektöründen
Şayba Mağazaları Genel Müdürü Necmettin Kuru’nun Reyon Net’e verdiği bir
beyanatta aşağıdaki şekilde verilebilir63.
Genel olarak alışveriş; bir mal karşılığında bir bedel ödeme işi, olarak
bilinmektedir. Aslında bu tanımı müşteri ve market açısından iki şekilde yapmak
daha doğru olacaktır. Bu tanımları yaparken ‘müşteriler neden bizim ürünlerimizi
tercih ediyorlar ya da etsinler’ şeklindeki bazı soruların cevaplarını bulmak
gerekmektedir. İnsanları bir ürünü almaya yönelten sebepler farklıdır. Kişiye göre
değişebilen bu sebepler tespit edilip satışı ona göre yönlendirerek daha olumlu
sonuçlara ulaşılmalıdır. Alışveriş sebebi herkese göre farklı olabilmekle beraber
insanlar genellikle şu sebeplerle alışveriş yaparlar; fizyolojik ihtiyaçlar, hayat ı
kolaylaştırmak, fayda sağlamak, prestij sağlamak, hediye etmek, gösteriş, ucuzluk,
farklı olmak ve beğenilmek şeklinde sayılabilir. Fakat bir yapı marketi, müşterileri
neden tercih ediyorlar bunu bilmek yöneticiler için çok daha önemlidir. Müşteri
tiplerini dikkate almak bu konuda bilgi verecektir. Yapı market müşterileri yaş
itibariyle orta yaş ve üzerinde olmaları da göz önünde bulundurulduğunda mağazaya
gelirken ne istediğini bilerek gelen bilinçli bir tüketici grubunu oluşturmaktadırlar.
Bu noktada marketin sağladığı ürün hakkında ücretsiz bilgi ve monte gibi çeşitli
hizmetlerin farkında olan müşterilerdir. Bir süpermarkete herkes gidebilir ancak, yapı
marketlerin daha çok dayanıklı tüketim malları, hobby ürünleri, ev ve bahçe
malzemeleri, inşaat malzemeleri ağırlıklı olması bu ürünlere ihtiyacı olan ve nerede
nasıl kullanacağını bilen müşteriler tercih etmektedirler. Bunun için satış görevlileri,
62 Öçer, a. g. m. , Sayı:2001-263 Necmettin, Kuru, Şayba Mağazaları Genel Müdürü, http//. www. Reyon Net
34
müşterilerin alışveriş anlayışını iyi analiz ederek bu doğrultuda satış teknikleri
geliştirmeleri gerekmektedir.
90’lı yılların öncesine bakıldığında alışveriş tanıdık bildik yerlerden
yapılmaktaydı ve ağırlıklı olarak ihtiyaçları karşılamak yönündeydi. Günümüzde
yaygın alışveriş merkezlerinin oluşmasıyla insanlar tek çatı altında bütün
ihtiyaçlarını bir arada bulma olanağına kavuşmuşlardır. Bu bağlamda işletmeler
açısından insanların alışveriş yaparken mutlu olacağı, huzur ve keyif alacağı,
neşeleneceği, eğleneceği mekanlar (bowling, sinema, cafe, restoran, çocuk oyun
alanı vb. ) meydana getirmek önemli rekabet avantajları sağlamaktadır. Bu noktada
aslında yapı marketlerin alışveriş merkezleri içerisinde faaliyet göstermeleri avantajlı
olabilecektir.
Alışveriş merkezlerini tercih eden aileler rahat bir şekilde alışverişe
odaklanabilmektedirler. Çünkü eşi süpermarkette alışveriş yapan bir müşteri yapı
marketten kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bu esnada çocukları kafede ya da oyun
alanında zaman geçirebilirler. Bu noktada kendi imaj ve perspektifine uygun bir
partnerle veya bu tarz marketlerin bulunduğu bir alışveriş merkezi yapı market için
müşterileri ile buluşabileceği uygun bir yer olabilecektir.
1.12. MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ (CRM)
Müşteri ilişkileri yönetimi; müşteriyi tanıma, gruplama, kişiselleştirme ve
müşteriyle iletişim kurma adımlarından oluşmaktadır. Stratejiler ise; yeni müşteriyi
kazanma, kaybedilen müşteriyi geri kazanma, düzenli müşteriyi koruma ve harcama
potansiyelini artırma şeklinde sıralanabilir. 64
Mağazanın sahip olduğu, başta ürün portföyü, mağaza atmosferi, çalışanların
tavır ve yaklaşımları gibi görsel unsurların altında sadece müşterilerin anladığı
mesajlar yatmaktadır. Elindeki bu tip enstrümanları çok iyi yönetebilen market
yöneticileri bir kez mağazasının tercih edilmesini sağladıktan sonra, diğer
marifetlerini de ortaya koymalı ki, müşteri tekrar tekrar bu marketi tercih etsin.
Mağaza politikaları ile paralel olan bu yaklaşımlar rakiplerin davranışları dikkate
alınarak değişecek ve gelişecektir. Bu bağlamda sunulan ek hizmetler, promosyonlar,
64 Murat, ŞAHİN, “CRM”, RN Eylül-2003, Sayı:47 s. 25.
35
hediye ürünler, sürprizler ve mağazada kullanılan yeni teknolojiler müşterinin
kendisini özel hissetmesini sağlayacak her karar ve uygulama, siz bizim için
önemlisiniz mesajının marketin her noktasında müşteriye hissettirmek, müşteriyi
çekecek önemli adımlardan bir kaçı olarak sıralanabilir.
Müşteriyi tanımak, alışkanlıklarını analiz etmek ve beklentilerine tam olarak
yanıt verecek hizmetleri üretebilmek geçmişte hiçbir zaman bugün olduğu kadar
önemli olmamıştı. Giderek artan rekabet karşısında kar marjlarının hızla azalması,
bugün, hangi sektörde çalışılırsa çalışılsın, tüm şirketlerin ortak sorunu haline
gelmiştir. Bu nedenle müşteriler ile kurulan ilişkinin sorunsuz sürdürülebilmesi çok
önemlidir. Müşteri ilişkilerini sorunsuz şekilde yürütmeyi amaçlayan şirketler,
Müşteri İlişkileri Yönetimi sistemlerine büyük yatırımlar yapmaktadırlar. Müşteri
İlişkileri Yönetimi sistemleri, bir müşteri ile yaşanan geçmişi, dağınık şekilde
kişilerin belleğinde yer tutması yerine, sistematik bir şekilde kurumsal bilgi haline
getirilmesini sağlar. Amaç müşterinin ne istediğini veya ne isteyeceğini bilerek ona
uygun üretmek, daha sonra da ürünü; doğru müşteriye, doğru fiyatla satmaktır.
Müşteri İlişkileri Yönetimi konusunda yaşadığı iki olaydan çıkardığı sonuca
göre “CRM telefonda başlar” başlıklı yazısı ile IPera İletişim Teknolojileri Genel
Müdürü Tolga Gündüz beyin anlattığı iki örnek çok çarpıcıdır65.
Tolga Bey bir pazar günü su almak için bayisini arar fakat bayide kimse
yoktur. Başka bayi arayışları içerisindeyken 15 dakika sonra, telefonu yanıt
vermeyen su bayisinin elemanı su bidonu ile kapıdadır. Arayan numaraları gösteren
cihazın üzerinde numarayı görünce ilgili işletme elemanı hemen suyu getirmiştir.
Böylece su bayisi pazar günü telefona yanıt vermediği için belki de temelli
kaybedeceği müşterisini sürekli kazanmıştır. Diğer durum ise, GSM operatörünün
çağrı merkezinde yaşadıklarımla ilgiliydi. Her şey, tatildeyken, cep telefonumun
üzerindeki modem ile taşınabilir bilgisayarımı GPRS ile Internet’e bağlamak
istemem ile başladı. Kullanıcı kılavuzunda anlatılan her şeyi eksiksiz yapmama
rağmen bir türlü bağlantı kurulamıyordu. Ben de operatörün çağrı merkezini arayarak
yardım almaya karar verdim. Sonuçta İnternet bağlantısı gerçekleşti ve toplam
konuyla ilgili yaptığım görüşme ise sanırım 10-15 dakikayı geçmemiştir. Fakat,
65 Tolga, Gündüz, CRM telefonda başlar, IPera İletişim Teknolojileri Genel Müdürü, www.btdunyasi. net/bilişim 2 Eylül 2004.
36
operatörün neden telefon numaramı toplamda 18 defa sorduğunu, neden sorunumu
uzun uzun 12 defa anlatmak zorunda bıraktığını, kurduğu sistemi arayan müşterisini
tanıyamadıktan sonra neden bu kadar yatırım yaptığını ise hiç anlayamayacağım.
Bu iki örneği tekrar düşündüğümde, ilkinde hiçbir yazılım yatırımı yapmamış
olmasına rağmen başarılı bir CRM uygulaması; diğerinde ise, yazılıma yüz binlerce
dolar harcanmasına rağmen müşterisini çileden çıkaran bir sistem görüyorum. Her iki
örnek arasındaki fark ise, ilkinde arayan kişinin numarasından kimliğinin tanınması;
diğerinde ise tanınmaması. CRM’in telefonda başladığını fark edebilmek, başarıya
ulaşmanın ilk adımı anlaşılan.
Yukarıdaki iki örnek marketlerle alakasız gibi görünebilir fakat bir MİY
sistemi oluşturmak; marketin becerisine ve gerçekten ne olması gerektiğini doğru ve
net bir şekilde belirlemesine, bu doğrultuda kararları alıp, uygulamasına bağlı
olduğunu bize göstermektedir. Bu konu özellikle yapı marketler için daha da
önemlidir. Çünkü yapı marketler; hobi ürünleri, mobilya, aksesuar, ev iç ve dış
dekorasyonu gibi demonte ürünler pazarlamaktadırlar. Düşündüğünü
gerçekleştiremeyen bir müşterisinin ihtiyacını gidermek, sorununu çözümlemek o
müşteriyi sadık ve bağımlı müşteri haline getirecektir. Çoğu kez insanlar özellikle
Türk müşteriler, marketin sadece “Tek Müşterisi” gibi ilgi görmek istemektedirler.
Alışverişlerinde yada diğer hizmetlerden faydalanırken tanınmak istemektedirler bu
da önemli bir noktadır.
1.13. LOJİSTİK KAVRAMI ve YÖNETİMİ
Bir işletmenin müşterisi için doğru ürünü; doğru yer ve zamanda, uygun
maliyette ve kalitede bulunduracağını garanti etmesi lojistiğin temel felsefesidir.
Lojistik yönetimi materyallerin, yedek parçaların, ve bitmiş ürün envanterinin akışını
işletmenin yararına maksimuma çıkarmak amacıyla bir sitem tasarım ederek
yönetmektir66. “Müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, hammaddelerin,
işlenmekte olan parçaların, son ürünlerin ve bunlara ilişkin bilgilerin, kaynaktan
tüketileceği noktaya kadar etkin ve ekonomik bir şekilde akışını ve gerektiğinde
66 Ömer Aşıcı, Ömer Baybars, Tek, Fiziksel Dağıtım Yönetimi, Bilgehan Basımevi, Bornova- İzmir,1985, s:3
37
depolanmasının planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesi sürecidir” şeklinde
tanımlanabilir.
Lojistik yönetici faaliyetleri; satın alma, fiziksel dağıtım, satış sonrası hizmet
organizasyonu gibi başlıklar altında toplanabilir. Ürettiği malların satışını
gerçekleştiren bir yapı market için lojistik faaliyetleri arasında üretim de yer
alacaktır.
Üretim ile ilgili olarak; satış ihtiyacını karşılayacak üretim düzeyini
belirleme, iş merkezleri içerisinde malzeme akışının organizasyonu, depolama
alanlarının ve malzeme taşıma sistemlerinin planlanması ve düzenlenmesi.
Fiziksel dağıtım ile ilgili olarak; ulaştırma hizmeti seçimi, giden ve gelen
sevkiyatın çizelgelenmesi, dağıtım merkezleri faaliyet organizasyonu ve planlaması.
Satın alma ile ilgili olarak; satın alınanlar (belirlenen pazarlama karması)
için tedarikçilerin seçimi, hammaddeler, fiyat düzeyleri, spesifikasyonlar, miktar ve
düzey belirleme, işin belirli bölümlerini gerçekleştirecek zincir mağazaları belirleme.
Satış sonrası hizmet faaliyetlerinin organizasyonunda ise; satış tahmininin
müşteri gerçek ihtiyaçlarına uygunluğunun onaylanması, müşterinin teslim tarihine
uyan teslim çizelgeleri ve müşteri ihtiyaçlarına uyan ambalaj gibi konular lojistik
yöneticisinin faaliyet alanı içinde sıralanabilir.
1.14. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
Tedarik zincirleri; alt-tedarikçiler, tedarikçiler, iş ortakları, imalatçılar, şirket
içi operasyonlar, ticari müşteriler, perakendeciler ve son kullanıcıları (müşteriler)
içeren geniş bir konudur. 67
Bu kişiler arasında; iletişim, projeleri ortak bir alan üzerinden takip etme ve
yönetme, müşteri isteklerinin en etkin ve verimli bir şekilde karşılanabilmesi,
kaynakları en etkin bir biçimde kullanmak, verimliliği artırmak, maliyetleri
azaltmak, planlı, hızlı ve esnek bir tedarik, üretim ve dağıtım zincirini ortaya
çıkarabilmek ve gerçekleştirmek tedarik zincirinin temellerini oluşturmaktadır.
67 Yasin, ALTAŞ, Arz Zinciri Yönetimi, Tekofaks, Erişim: http. //www. bilgiyonetimi.org/cm/pages/
38
Netice olarak, tedarik zinciri, bir işin akışını bilgi yönetimi ve bilgi teknolojileri ile
yoğurarak yine teknoloji altyapısı üzerinde yönetmektir. 68
Tedarik zinciri yönetimi, malzeme, enformasyon ve fon akış yönetimini
içerir. Birden fazla şirketi kapsayan tedarik zinciri yönetimi yapısı, şirketin tek bir
şirket gibi davranarak kaynakların ortak kullanımı sayesinde bir sinerji yaratmayı
hedeflemektedir. Tedarik zinciri yönetimi ile müşteri istekleri daha kısa sürede ve
istenilen şekilde yerine getirilmekte ve maliyetler, katma değer yaratmayan
faaliyetler ve gerekli olmayan malzemelerin elimine edilmesi ile azaltılmaktadır. 69
Tedarik zinciri anlayışı ile bir yapı market yöneticisi bu zincirdeki satıcı,
nakliyeci, dağıtım merkezleri, perakende mağaza ve müşterilerin kimlerin olacağını
belirlemelidir. Büyük miktarlı satın alımları fazla olduğu için direk üretici ile
çalışmayı tercih eden marketler, ithal mal alımlarında aracı yada tedarikçiler ile
çalışabilmektedirler.
Etkin bir tedarik zinciri yönetimi; stokların azaltılmasına, daha düşük
operasyonel maliyetlere, ürünlerin uygun zamanda müşterilere ulaştırılmasıyla
müşteri tatmininin artmasına kaynaklık edecektir.
68 Ziya, GÖKALP, Tedarik Zinciri Yönetimi, Network Güvenlik Danışmanı Servus A. . Ş. ,Erişim:http. //www. bilgiyonetimi. org/cm/pages/69 ALTAŞ, a.e.g. Erişim: http. //www. bilgiyonetimi. org/cm/pages/
39
İKİNCİ BÖLÜM
2. YAPI MARKETLERİNDE YÖNETİM VE ORGANİZASYON
En küçük işletme kabul edilen atölyelerden en büyük endüstri kuruluşlarına
kadar tüm işletmelerde, planlama, teşkilatlandırma, yönetme, koordinasyon ve
denetimi ihtiva eden beş temel fonksiyon ayrılmaz bir bütün olarak ele alınır ve
birbirini tamamlar. İşletmelerin başarısı bu fonksiyonların dikkate alınarak bir
yönetim yapısının kurulmasına bağlanmaktadır.
Organizasyon, işletme organlarının yetki ve sorumluluklarının belirlendiği,
aralarında iletişim bağlarının basamaksal yapının oluştuğu bir çatıyı göstermektedir.
İşletmelerin amaçları sürekli büyümek ve gelişmek olduğundan örgütsel yapının
değişen koşullara ayak uydurabilecek esneklikte ve dinamiklikte olması
gerekmektedir. İyi bir organizasyon, işletmenin ilk kurulduğu andan başlamak üzere
tüm gelişmelere uygun biçimde organlaşma, bunların arasından yetki ve sorumluluk
bağlantılarının belirlenmesi ve sağlıklı işleyen iletişim kanalları aracılığı ile sürekli
ve düzenli ilişkilerinin kurulmasına anlamına gelmektedir. 70
Yapı market işletmelerinin verim ve başarısı, kuruluşta öncelikle bir planlama
ve organizasyon yapılması ile mümkündür. Planlama; ne yapılacağının, nasıl
yapılacağının, ne zaman yapılacağının ve kimin yapacağının önceden
kararlaştırılmasıdır. Planlama, bulunulan nokta ile ulaşılmak istenilen nokta
arasındaki boşluğu birleştiren köprüdür. Planlamanın örgütlemeyle ilgili iki önemli
görevi vardır. Bunlar, örgütlemeyle ilgili amaçları tespit etmek ve bu amaçlara
ulaştıracak yaklaşım ve yöntemleri belirlemektir. Ayrıca organizasyon faaliyetlerinin
hangi yönde gitmekte olduğunu ve amaca varmak için organizasyonun uygulaması
gereken genel kuralları belirlemektedir. Örgütleme, belli bir amaca ulaşmak için
gerekli iş ve mevkilere çalışanların atanması (kadrolama) ve bu çalışanlar arasında
çalışma düzeninin ve yetki, sorumluluk ilişkilerinin düzenlenmesi olarak
tanımlanmaktadır.
70 Zeyyat Sabuncuoğlu, Tuncer Tokol, Genel İşletme, Alfa Aktüel Basım Yayın Dağıtım Ltd. , 1.Baskı, Bursa, 2008, s: 128-129.
40
Organizasyon, işletmenin planlarında belirlenen amaçlarına ulaşabilmesi için
en uygun yapıyı kurmadır. Planlarda belirlenen amaçlara ulaşılması, çalışanların
görev, yetki, sorumluluk ve kuvvet ilişkilerinin belirlenmesini gerektirir. Böylece
işletmede; kimlerin nerede, hangi görevleri yapacakları ve kimlerle etkileşim kurarak
yürütecekleri belirlenmektedir.
Mağazanın organizasyon yapısında; her bölüm hizmetlerini, sadece kendi
içinde bir amaç olarak değil organizasyonun bir parçası olduğu için bir bütün olarak
organizasyonun ortak amacına ulaşmasına yardımcı olan bir araç olarak sunması
gerekmektedir. Organizasyon planı, temel koşullardaki değişmelere uygulanabilir
esneklikte olmalıdır.
Organizasyonu, bileşiminde bulunan parçalar açısından tanımlamakla
amaçlara en yararlı yaklaşım yapılmış olur. Bu yaklaşım göz önüne alarak
organizasyon aşağıdaki dört aşamayı kapsadığı belirtilebilecektir. Bunlar:
· Mağazanın yerine getirmeyi kararlaştırdığı faaliyetlerin uygun gruplar
halinde düzenlenmesi ve belirli bireylere görevler verilmesi.
· Faaliyetlerin verileceği personelin seçiminin sağlanması.
· Her faaliyet grubu için sorumluluk verilmesi ve sorumluluğa uygun
yetkinin belirlenmesi.
· Sorumlulukların verildiği bireylerin denetiminin ve aralarındaki uyumlu
düzenin sağlanması.
Zincirleme mağazalar ve departmanlı mağazalar gibi büyük mağazalarda
genelde organizasyon sorunları;
· Yönetilen malların farklılığından,
· Personelin uzmanlaşmamasından ve
· İşletmenin tüm faaliyetlerinin koordinasyon ve denetim ihtiyaçlarından
kaynaklanmaktadır. 71
Organizasyonlar, randımanlı makineler olarak kurulurlar. Bir parçayı
değiştirmek için makinenin bütün parçalarını değiştirmek gerekmektedir. Fakat
organizasyonlar tercihen bir krizden önce ama bir krizin ortasında güçlü bir liderlikle
kesinlikle değişebilirler. Organizasyonel sıhhatin anahtarı, Organizasyonun değişen
71 Celil KOPARAL, “Büyük Mağaza Yönetiminin Başarı Faktörleri”, Eskişehir AnadoluÜniversitesi İ.İ.B.F Dergisi, Cilt:9, Sayı:1-2, ss. 77-85, 1991.
41
çevreyi gözden geçirerek yeni hedefler ve davranışlara adapte etmeğe hazır
olmalarına bağlıdır. Yüksek icraat organizasyonları çevreyi sürekli izler ve esnek
planlarla değişen çevreye ayak uydurmaya çalışırlar72.
Bu bilgiler ve deneyimler dikkate alınarak yapı market organizasyonu
oluşturulmalıdır. Bir yapı market organizasyonunda başta Genel Müdür olmak üzere;
Pazarlama, Satın alma, Lojistik, Operasyon ve Yatırım, Mali İşler, İnsan Kaynakları,
Bilgi Teknolojisi, İş Geliştirme, İç Denetim ve Risk Yönetimi, Kurumsal Müşteri
departmanları bulunmaktadır. Şube mağazalarda ise, muhasebe, bilgi işlem gibi
bölümler bulunmaktadır.
Bir organizasyon yapısını karakterize eden başlıca unsurlar ise; amaç, iş
bölümü ve uzmanlık derecesi, formalleşme derecesi, kontrol alanı, organizasyondaki
kademe sayısı, merkezileşme derecesi, çapraşıklık derecesi, departmanlaşma, emir
komuta ve kurmay organlarının oluşturulması, komite ve gruplar, haberleşme
kanalları ve haberleşmenin uygulama şekli olarak sıralanabilir73.
Türkiye’de faaliyet gösteren yapı marketlerin çevre faktörlerini iyi analiz
ederek stratejik kararlar ile yola çıkmaları gerekmektedir. Yöneticilerin görevleri çok
zor ve risklidir. Fakat işin başında doğru zamanda doğru yöntem ve doğru kişilerle
çalışan bir yönetici yetenekleriyle sektörde yer edinecektir. Çünkü yapı sektörü
Türkiye’de sürekli büyümekte olan bir alan olarak yabancı yatırımcıların ilgi odağı
olmuştur bu da sektörde renkli hareketlenmelere neden olmaktadır. Sektörde yaşanan
sorunlar özetle aşağıdaki şekilde sıralanabilir74.
1. Ürün veya imalat kalitesini etkileyen işleri yapan personelin gerekli
yetkinliklerinin belirlenmiş olmaması,
2. Ürün veya imalat şartlarının yerine getirilmesi için gerekli alt yapının
belirlenmemiş olması,
3. Ürünü veya imalatı doğrudan etkileyen hammadde veya satın alınan
malzemelerin özellik ve kriterlerinin önceden planlanıp, gözden geçirilmeleri ve
değerlendirilmelerinin sağlıklı bir şekilde yapılmadığı,
72 Kotler, a.g.e, s: 84-8573 Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım A. Ş. , 6. Baskı, İstanbul, 1998, S: 108-110.74 Ahmet Öztaş, Yapı Sektöründe Yönetim Sorunlarına ISO 9000 Kalite Yönetim SistemYaklaşımı, Gaziantep Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Gaziantep 2005.
42
4. Sözleşme veya siparişten önce imalat veya ürün ile ilgili şartları karşılayabilme
yeteneğine sahip olunup olunmadığının değerlendirilmesinin sağlıklı bir şekilde
yapılamadığı,
5. Müşteri memnuniyetinin artırılması yolunda gerekli çalışmaların ihmal edildiği,
6. Ürün tasarımının planlanması ve akabinde kontrolü ile ilgili çalışmaların yetersiz
olduğu,
7. Ürün veya imalat için gerekli hammadde veya malzemelerin üretim safhasına
kadarki sürede muhafaza şartlarının belirlenmesi yolunda gerekli çalışmaların
sağlıklı bir şekilde yapılmadığı,
8. Ürün veya imalat için gerekli hammadde veya malzemelerin depolama
aşamasında kolay ve tanımlanabilir şekilde ayırt edilmesi için bir düzenlemenin
yapılmadığı ve bunların içerisinde hatalı ve bozuk malzemelerin çıkması
durumunda ne tür bir işlem yapılması gerektiğinin belirlenmediği,
9. Hammaddenin veya malzemenin girdisinden ürün olarak çıktısına kadarki sürede
izlenilecek yolların önceden belirlenmediğini ve bu süreçler için birbirini takip
eden yolların planlanmadığı,
10. Ürün veya imalatların belirlenen şartlara uygunluğunu kanıtlamak için gerekli
izleme ve ölçme cihazlarının belirlenmediği,
11. Tamamlanmış ürün veya imalatın teslimat süresince müşteri şartlarına uygunluğu
ölçüsünde muhafazası için çalışmaların yetersiz olduğu,
12. Müşteri ile ilgili şartların yerine getirilip getirilmediği konusunda müşteri
algılaması ile ilgili bilgilerin izlenmediği,
13. Firmaların kendi bünyelerindeki çalışmaları denetleme konusunda planlı bir
çalışma içerisinde bulunmadıkları,
14. Ürün veya imalat şartlarının karşılandığını doğrulamak için ürün veya imalatın
karakteristiklerini izleme ve ölçme yönünden planlı ve kayıt altına alma ile ilgili
çalışmaların yetersiz olduğu,
15. Ürün veya imalat şartlarına uymayan ürün veya imalatın yanlışlıkla
kullanılmaması ve teslimatını önlemek amaçlı çalışmaların ve kontrollerin
sağlıklı bir şekilde yapılamadığı,
16. Uygunsuzluk görüldüğü durumlarda firma içi gerekli yerlerin bilgilendirilmesi ve
tekrarını önlemek yolunda çalışmaların yetersiz olduğu,
43
17. Oluşmasını engellemek açısından uygunsuzlukların nedenini ortadan kaldırmak
amaçlı önleyici faaliyetlerin yapılması için çalışmaların olmadığı,
18. Firma içerisinde çalışan personellerin yetki ve sorumluklarının belirlenmediği ve
bunun sonucu olarak çalışanların görevlerini sağlıklı bir şekilde yapamadıklarını,
19. Yönetim tarafından belirlenmesi zaruri hale gelen şirket için ön görülmüş
hedeflerin kayıt altına tutulmadığı ve hedeflere ulaşmak için bir sistem
geliştirilmediği ve takip edilmediği şeklinde ifade edilmiştir.
2.1. YAPI MARKETLERDE ORGANİZASYON FELSEFELERİ
Ürünlerini pazara sunmaya karar veren bir işletme, onu bu hedeflere
ulaştıracak stratejileri saptadıktan sonra bu stratejileri en etkin bir şekilde
uygulayacak organizasyon türüne karar vermelidir. Uygulanılacak organizasyon
yapısı da stratejilerin, firmanın kaynaklarının, kuvvetli ve zayıf yönlerinin
değerlendirilmesinden sonra ortaya çıkacaktır. Durum değerlendirmesini yapma ve
organizasyon felsefesini belirleme için en uygun zaman yıllık bütçe toplantılarıdır. 75
Organizasyonlarda liderlerin en temel fonksiyonlarından biri,
organizasyonların hedefleri üzerinde konsantre olmalarını sağlamaktır. Bunun için
organizasyonun hedefi basit ve kolay hatırlanabilir bir şekilde hazırlanarak
hafızalarda sürekli taze tutulmalıdır. Aynı zamanda hedefler yapılacak işleri ihata
edecek şekilde kapsamlı olmalıdır.
Bir kere hedefler belirlendikten ve karar verildikten sonra lider uygulama
yönünden kendisi ve çalışanları hakkında acımasız olmalı, değişik alternatifler
üretilmesine fırsat vermemelidir.
İşletmenin seçeceği örgütlenme biçimi, hedef ve stratejilerini yansıtacak ve
onlardaki değişimlere uygun olarak gelişecektir. Örneğin ürün müdürü, grafik ve
ambalaj bölümüyle beklide reklam bölümüyle yeni şekil ve görünüm üzerinde
çalışacaktır. Sonra satış bölümünün yeni ambalajın raf payına etkisi, depolama ve
sergilemeye uygunluğu ve piyasa tepkileri konusundaki düşüncelerini alacak ve bazı
deneyler isteyecektir. Üretim bölümü de maliyet ve üretim zamanlaması konusunda
75 Cem, Kozlu, Uluslar Arası Pazarlama (İlkeler Ve Uygulamalar), Türkiye İş bankası Kültüryayınları, Ekonomi Dizisi:138, 8. Baskı, İstanbul.2001. s:193.
44
kendisini aydınlatacaktır. Sonunda tüm bilgiler toplanarak liderin önerileri
doğrultusunda değişiklikler uygulanmaya başlanacaktır76.
Lider bir orkestra şefi gibi olayı organize ederek uygulamanın etkinlik ve
verimliliğini artırarak işgörenlerin motivasyonunu sağlamalıdır.
Günümüzde sadece güler yüz veya “Müşteri Velinimetimizdir” posterleri ile
bilinçli ve bilgili müşteriyi tatmin etmek mümkün değildir. İşletmeler müşterilerle
varlıklarını sürdürebileceklerine göre, onlara kendileri için ne kadar önemli
olduklarını hissettirmeleri zorunlu hale gelmiştir. Fakat bunu yaparken de sadece
kendi çıkarları doğrultusunda değil, çift yönlü çıkar ve memnuniyeti sağlamaya
çalışmak göz ardı edilmemelidir. Müşteriyi bir partner olarak değerlendirerek,
üretilen ürünlerde ve sunulan hizmetlerde bu hususun dikkate alınması işletmelerin
felsefesi olmalıdır.
2.2. YAPI MARKET YÖNETİMİ STRATEJİLERİNİN İLKELERİ
Yapı market yönetimi stratejisinin ışığı altında perakendecilik yönetimi; bir
perakendeci işletmenin hedef pazardaki müşterilere pazarlamak üzere hazırladığı
perakendecilik karışımı veya karışımlarıyla ilgili faaliyetlerin yönetimi şeklinde
tanımlanabilir. Yapı marketçiliğinin bu temel ekonomik temlerden kaynaklanan beş
temel ilkesi vardır77. Bunlar; doğru (uygun) mal, doğru (uygun) miktar; doğru
(uygun) fiyat, doğru (uygun) zaman; doğru (uygun) yer şeklinde sıralanabilir. Bu
ilkelere göre bir yapı market işletmesi, “doğru malı, doğru malı, doğru miktarda,
doğru fiyattan, doğru zamanda ve doğru yerde bulundurmalıdır. Kuşkusuz bu beş
ilke karşılıklı olarak birbiriyle ilişkilidir.
1- Doğru mal: yapı marketlerde doğru yada uygun mal bulundurulması
tüketici talepleri hakkında yeterli bilgi sahibi olunmasını gerekli kılmaktadır.
Müşterilerin talepleri değiştikçe mal ve hizmet karışımı da ona göre değiştirilmelidir.
Yapı market yöneticileri doğru kararlar alabilmek için müşteri taleplerindeki
değişmelerle birlikte bunların nedenlerini de öğrenmelidirler. “iyi satın alınmış mal
yarı yarıya satılmış demektir” özdeyişi unutulmamalıdır.
76 Kozlu, a.g.e. s:195-197.77 Tek, Perakende İlkeleri, s: 609
45
2- Doğru Miktar: Doğru miktar, doğru fiyatın, malın çeşidinin ve belirli bir
yerdeki talebin fonksiyonudur. Bu koşullar belirli bir malın doğru miktarının bazen
çok, bazen de az olmasını gerektirebilmektedir. Belirli bir fiyattan satılacak uygun
miktar ile başka bir fiyattan satılacak uygun miktar farklı olabilirler. Doğru miktar
bir malın çeşitli boyutlarının ve bu mala giden mal çeşitlerinin de bulundurulmasını
ifade eder.
3- Doğru Fiyat: fiyat mal çeşidi ve mağazanın bulunduğu yerdeki arz ve
talep koşullarından etkilenmektedir. Bu koşullar mevsime, para değerine, arz ve
talebi etkileyen diğer koşullara gör değişmektedir. Genel perakende fiyatlar artarken,
belirli bir malın perakende fiyatı sabit kalabilir veya düşebilir. Doğru fiyat aynı
zamanda perakendecinin işletme giderlerini karşılayan ve belirli bir kar bırakan
fiyattır. Ancak bazı durumlarda doğru fiyat, rekabet, promosyon, modası geçme,
yıpranma vb. gibi nedenlerle normal fiyatın altında seyredebilir.
4-Doğru Zaman: Malların tüketicilerin istedikleri zamanlarda hazır
bulundurulmasını ve perakendecilerin de işletmelerini zaman içerisindeki
değişimlere uydurmalarını içermektedir. Doğru zaman, doğru yer ile sıkı sıkıya
ilişkilidir.
5- Doğru Yer: bir yapı marketin etkili olabilmesi için doğru mal aynı
zamanda doğru yerde bulundurulmalıdır. Doğru yada uygun yer tüketiciler açısından
uygun yada yaklaşılabilir mağaza kuruluş ve konum yeri anlamına gelmektedir.
Genellikle tüketicilerin fazla çaba, zaman ve para harcamadan satın almak istedikleri
malların kolay ve çabuk ulaşılabilecek yerlerde satılması gerekmektedir. Bu edenle
doğru yer ilkesi, özellikle rutin alış verişlerde daha çok önem arz etmektedir. Doğru
yer aynı zamanda mağazalardaki malların mağaza içi yerleşim yerlerinin de uygun
olmasını içermektedir.
2.3. YAPI MARKETLERDE YÖNETİM YAPISI
Perakende sektöründeki gelişmelere paralel olarak, bu alan kariyer yapmak
isteyenler için gün geçtikçe cazip bir meslek alanı halini almaya başlamıştır.
Perakende sektöründeki bu gelişmede, değişime ve yeniliğe açık, geleceği iyi
görebilen, diyaloga ve paylaşıma açık yöneticilerin katkısı yadsınamaz bir gerçektir.
Yapı market sektöründeki yönetici profili de perakendecilikteki gelişmelere göre
46
yönlenecektir. Yapı market sektöründe, etrafı ile iyi ilişkiler kurabilen, diyaloga açık
olan sektörde neler oluyor, neler bitiyor, etrafında neler var, yenilikler, gelişmeler
neler, bunu merak eden yöneticiler başarıya ulaşacaklardır. Yöneticinin yenilik ve
değişime kapalı olamsına rağmen ben en iyisini bilirim demesi yapı marketin
geleceğini önemli derecede etkileyecektir. Ayrıca geleceğe ve başarıya sadece
rakamlarla bakmak yanlış olacaktır. Çünkü rakamlar bir sonuçtur. Sonuçlara birçok
yoldan ulaşmak mümkün olabilmektedir. Ama bir vizyon ortaya koyarak sonuca
ulaşmak en akılcı ve kalıcı bir çalışmadır.
Perakende sektörünün aleyhine gelişen beyin göçünün tersine dönmeye
başlaması nedeniyle sektörde birikimi ve vizyonu geniş yöneticilerin ağırlığının
gittikçe arttığı gözlemlenmektedir. Bu artıştan en kısa zamanda yapı marketlerin
kendilerine katkı sağlamaları gerekmektedir. Katkı sağlanırken öncelikle yapı market
yönetimi, bir standartlar birliği oluşturarak kurumsal gelişimi sağlamalıdır. Bununla
beraber insan kaynağı ve sermayesinin yerinde, bilinçli kullanılması, hem kuruma
hem sektöre olumlu bakış açısı sağlanması, çalışanlarına güven sağlaması, yaptığı işi
benimsetmek, ona işin geleceğinin olacağı güveninin verilmesi, gelip geçici bir iş
olarak bakılan bu alanı insanlar için kalıcı olarak düşündürebilmenin sağlanması
gerekmektedir. Hepsinden öte temel yönetim felsefesi bağlamında, başarıya inanmak
bu alanda kariyer yapılabileceğini göstermek, sektörle ilgili gelişmelere ve
yeniliklere duyarlı, yenilikçi ve araştırıcı olmak bu felsefenin içeriğini
oluşturmaktadır.
Geleneksel yapının yerine geçen yeni anlayış artık bu sektörü bilimsel bir
anlayışla ele almayı zorunlu kılmaktadır. Bunun içinde sektörün büyüme ve gelişimi
için ufku açık belirli bir birikime sahip insanlara ihtiyacı var. Geleceği iyi okuyanlar,
bilgiye hakim olanlar ve bilgiye değer verenler bilgi çağının kazananları olacaktır.
Yapı marketlerinin yönetim kademelerinde bu tarz ilkelere ve özelliklere
sahip kişilerin olması yapı marketlerin rekabet şartlarına uyabilmeleri açısından
önemlidir. Bu kişiler marketçiliğin tüm alanlarında çalışma imkânı bulup, tecrübe ve
birikimi kazandıktan sonra yönetici olarak görev yapmalıdırlar. Yapı market
sektöründe on yıldır faaliyet gösteren lider firmaların yönetici grafiğine bakıldığında
kariyer süreçlerinde tesadüflere yer olmadığı görülecektir. Market reyonlarından
işletme müdür yardımcılığına kadar yükselme imkânı bulabilmeleri, kurumun kariyer
47
politikasının bir yansımasıdır. Bu tür genç ama tecrübeli yeteneklere hem kurumların
hem de sektörün ihtiyacı günden güne artmaktadır.
Yapı marketleri perakende sektörü içinde değerlendirildiğinde; sektörde
büyük bir eğitim açığı olduğu söylenebilir. Yeni gelişen bu sektörde daha çok alaylı
değil, kalifiye eleman yetişmekte ama yinede kalifiye eleman sıkıntısı
yaşanmaktadır. Sektördeki personel politikalarında yaşanmakta olan sıkıntılar
yöneticilerin başlıca sorunlarından birini oluşturmaktadır. Bu sorunun üstesinden,
kurum personeline sürekli ve düzenli bir şekilde verilecek eğitim ve geliştirme
programları desteğiyle gelinebilir. Bu bağlamda bir yapı marketin felsefesi “Başarı
nerede olursa olsun ödüllendirilmeli” olmalıdır. 78
2.3.1. KLASİK (GELENEKSEL) YAPI MARKETLER
Bağımsız küçük imalatçı, toptancı ve perakendecilerin oluşturduğu klasik
dağıtım kanallarında yer alan kişisel hizmete dayalı perakende pazarlama
kuruluşlarıdır. Örgütlenme daha ziyade nalburculuk veya nalburiye olarak
adlandırılmakta olup son zamanlarda yapı marketi unvanını almaktadırlar79.
2.3.2. MODERN YAPI MARKETLER
Klasik perakendeciler dışında kalan, ölçek, hizmet ve işlev gibi birçok
bakımlardan onlardan ayrılan önemli farklılıklar gösteren kuruluşlardır. Bu
kuruluşlar genellikle bütünleşik dağıtım kanalları içinde yer almaktadırlar. Modern
perakendeci mağazaların kökeni aslında 1800’lü yıllara kadar uzanmakla birlikte
yapı marketler açısından modern perakendecilik 20 yüzyılın son yarısında ortaya
çıkmıştır. Dolayısıyla gelişmiş ülkelerde neredeyse klasikleşmiş olan bu mağazalar,
belki yeni geliştikleri ülkeler bakımından modern ayılabilirler. Gelişmiş ülkelerden
bu tip mağazalara “büyük ölçekli mağazalar” denilmektedir. Bu gün bu ülkelerde
klasik perakendeci sayısı daha çok olmasına rağmen satış hacimleri, pazar payları ve
tüketici alışkanlıkları bakımından büyük ölçekli modern mağazalar piyasaya daha
fazla egemendir. Bu mağazalar, gelişmiş ülkelerde günlük yaşamın ayrılmaz bir
78 KAPLAN, a.g.m. Reyon.net79 TEK, Perakende İlkeleri., s: 584.
48
parçasıdır. Aynı zamanda tüketim ekonomisinin, bolluğun ve refahın bir
göstergesidir80.
2.3.3. YAPI MARKETLERİN ÜSTÜNLÜKLERİ
Yapı marketlerde de diğer marketler gibi büyük işletmelerin avantaj ve
dezavantajları yaşanmaktadır. Avantajları aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Büyük perakendeci işletmeler sınıfına giren yapı marketlerde işbölümü
varıdır. Böylece tüketicilerin istek ve ihtiyaçları gecikmesiz olarak
karşılanabilmektedir. Ayrıca, düzenli bir stok kontrol sistemi ve bilinçli olarak
yapılan tahminleme ile gereken mallar zamanında tedarik edilerek, işletmenin
müşteri kaybı önlenebilecektir.
Yapı marketler genellikle sahipleri tarafından değil, profesyonel yöneticiler
tarafından yönetilmektedirler.
Satın alma gücü açısından küçük işletmelere göre avantajlara sahiptirler.
Büyük işletmeler, büyük miktarlarda alımlarda bulunduklarından, alım
iskontolarından daha fazla yararlanmaktadırlar. Ayrıca, doğrudan üreticiden satın
almayı tercih ederek toptancı kârına da sahip olabilmektedirler.
Dikey ve yatay bütünleşme imkânları vardır.
Stok devir hızının yüksekliği nedeniyle, daha düşük kâr marjıyla mal satma
imkanını elde edebileceklerdir.
Belirli bir alan içinde tüketiciye çok çeşitte mal arz ederek tüketicinin tercih
imkanını arttırabileceklerdir.
Yönetim ve dağıtım maliyetlerini daha fazla mal birimine bölmek suretiyle
satış maliyetlerini minimize edebileceklerdir.
Standart ve ambalajlı mallar satmak zorunda olduklarından üreticileri bu çeşit
mallar üretmeye zorlayabileceklerdir.
Kendi reklâmlarını yapabilme ve kendi markalarını kullanabilme imkânına
sahiptirler.
Yapı markette sunulan ürünlerin çoğunluğu kendi ürettikleri mallar olmasa da
ürün karmalarında kendi markalarının bulunması yani “kendin yap kendin sat”
80 TEK, Perakende İlkeleri, s: 585
49
anlayışı ile hareket etmeleri rekabet ortamında avantajlar sağlamaktadır. Çünkü bu
tip özel markalı ürünlerin aracı kullanmama, stant kirası ödememe gibi nedenlerle
fiyatlarının daha ucuz olması tüketiciler tarafından daha çok tercih edilmektedir.
Yapı marketler, bir merkez ve bu merkeze bağlı çeşitli sayıda perakende satış
yapan şubelerden oluşmaktadır. Bu yönüyle perakende zinciri oluşturan bu işletmeler
reklâm, satın alma, personel yönetimi, satış politikaları vb. stratejik işletme
faaliyetlerini tek merkezden yürütmektedirler. Bu bağlamda bir mağazada satılmayan
mallarını, diğer bir birime kaydırarak farklı tüketicilere sunulabilmektedirler. Diğer
yandan zincirleme mağazalar farklı tüketim marketlerindeki satış istatistiklerini ve
satılan mallar ile ilgili diğer bilgileri, bir merkezde değerlendirerek tüketicilerin
eğilim ve tercihlerini rasyonel bir şekilde tespit etme imkanına sahiptirler. Buna göre
gelecek dönemlerde elde bulunduracakları mal cinslerini önceden üreticilere sipariş
edebilirler. Bazı market yöneticileri de zincirleme mağaza olmayı ve bunu yaparken
coğrafi esasları, verileri analiz etmeyi tercih etmektedirler.
2.3.4. YAPI MARKETLERİN ZAYIFLIKLARI
o Kalifiye eleman bulmakta güçlük çekmeleri,
o Yüksek kira ödemek zorunda kalmaları,
o Müşterilerinin park yeri bulma sorunu ile karşılaşmaları.
o Yapı market perakendecilerinin başarısızlık kaynakları olarak
kabiliyetsizlik, iş bölümündeki tutarsızlık, mal grubuyla ilgili tecrübe yetersizliği,
yönetim tecrübesinin yetersizliği gibi faktörler sayılabilir.
Zincir mağazaların avantajları yanında yöneticilere; personel sorunları, yerel
şartlara uyabilme güçlüğü ve halkın tepkileri gibi dezavantajlar da getirmektedir.
Yapı market yöneticileri özellikli mağazalar grubuna girmeyi tercih etmezler.
Çünkü; özellikli mağazalarda, bir mal grubunun yalnızca bir kısmının geniş çeşitleri
satışa sunulmakta ve bu ürün grubunda uzmanlaşma söz konusu olmaktadır.
Günümüzde ürüne yönelik satış yerine tüketiciye yönelik satış anlayışı hakim
konumdadır. Müşteriler, bir markete girdiklerinde aradığı her şeyi bulmak ve satın
almak istemektedir. Bu yönüyle tek duraklı alış verişi ön planda tutan müşterileri
memnun etmeyi amaçlayan yöneticiler, bu anlayışı marketlerine yansıtmak
zorundadırlar.
50
Yapı marketler, bu çerçevede misyonlarını “zeminden çatıya her şey”
şeklinde belirlemeli ve bulundurmalı ve bu ürünlerle ilgili teknik bilgiyle donatılmış
personele sahip olmalıdırlar.
Bir yapı market, yanı zamanda departmanlı mağazalar kategorisinde de
değerlendirilebilecektir. Bu yönüyle yapı marketlerde çok sayıda mal çeşidi aynı çatı
altında ve ayrı ayrı departmanlarda satışa sunularak, departmanlar itibariyle
örgütlenerek her bir departman tek bir yönetim altında toplanmaktadır. Departmanlı
mağazalarda kategori yönetimi ön plana çıkmaktadır. Yapı market yöneticileri bu
tarz yönetime ve yöneticilere ihtiyaç duyacaklardır. Kategori yönetiminde farklı
stratejiler geliştiren ve bu stratejileri etkin uygulayan yapı marketler rakiplerine karşı
avantajlar elde edeceklerdir.
2.4. YAPI MARKETLERDE İŞ VE GÖREV DAĞILIMININ
ORGANİZASYONU
Yapı marketlerinde işler ve görevler belirlendikten yani işlerin organizasyonu
yapıldıktan sonra, bu işler ve görevlerde istihdam edilecek personelin organizasyonu
gelmektedir. Yani iş ve görevlerin eğitim ve yeteneklerine göre çalışanlar arasında
dağıtılması gerekmektedir. Yapı marketlerde yer alan belli başlı personel ve görev
dağılımları şunlardır81.
Yönetici: Personel yönetimi, satış tahminleri, bütçeleme, fiyat belirleme,
görevlerin koordinasyonu.
Satış personeli: Ürün teşhiri, müşterilerle iletişim, ürün paketlerinin
hazırlanması, özellikle iç dekorasyon malzemeleri gibi satış personeli gerektiren
birimlerde ürünlerin taşınması ve montaj bilgilerinin verilmesi,
Kasiyerler: verilerin giriş işlemleri, kasa fişlerini veya fatura hazırlama, stok
kontrol gibi görevler.
81 Varinli, a.g.e. s: 155.
51
Kaynak: İnci Varinli, Marketlerde pazarlama yönetimi, Detay yayıncılık, Ankara 2005, s:154.
Şekil 2.1 : Bir yapı markette iş akış şeması
Müşteriler
Park yapma x
Malları geri getirir x
Fiyat
Kolaylıklar
1. Park yeri x
2. Arabalar x
3. Sepetler x
4. Yerleşim planı- panosu
5. Reyonlar x
6. Müşteri Hizmetleri
Yapı Market
Planlama
Kadrolama
Çalışma Saatleri
Stoklama, AmbarStok Siparişi
Taşıma
Boşaltma
Teslim Alma
İşgören Planlaması
Paketleri Yükleme
Raflara Koyma Ve Yerleştirme
Depolama
Kasayı seçme x
Konveyörün alınması
Satın alma x
Stokların seçimi x ayırma x yerleştime
Müşterinin ayrılması
Ödeme
Satış fişini alma
Müşteriye yardım
Araba ile x Arabasız x
Yavaş x Hızlı x
Paketleme
Kasa x
Müşteri Hizmeti
52
Stok sorumlusu: gelen malların kontrolü, malların giriş işlemleri, etiketleme,
stokların depolanması ve kontrolü, satılamayan yada hatalı ürünlerin tedarikçi
firmaya iadesi,
Teşhir sorumlusu: rafların düzenlenmesi ve ürünlerin yerleştirilmesi, mağaza
dekorasyonu.
Müşteri servis sorumlusu: Ürün değişimi, müşteri şikayetlerinin çözümü ve
müşteri araştırmaları,
Hizmetli: Mağazanın temizliği, havalandırılması, müşteri ve personele ikram
servisi,
Yapı marketlerde belirlenen görevler ilgili kişilere dağıtılırken gerekli yetki
ve sorumluluklarında verilmesi gerekir. Böyle bir yaklaşım görev karmaşasının
olmaması, uzmanlığın artması, zaman ve eğitim maliyetlerinin azalması, kısıtlı
eğitim ve tecrübeye sahip insanların da daha kolay istihdam edilebilmelerine imkan
sağlamasıdır.
2.5. YAPI MARKETLERDE PAZARLAMA FAALİYETLERİNİN
ORGANİZASYONU
Modern pazarlama bölümleri muhtelif formlarda oluşmaktadır. Bir pazarlama
bölümü, fonksiyonuna, coğrafik sahasına, ürünlerine veya müşteri pazarlarına göre
organize edilebilmektedir.
2.5.1. FONKSİYONEL ORGANİZASYON
En yaygın pazarlama organizasyonu formu olup, fonksiyonel uzmanlardan
oluşur. Bu uzmanlar kendilerinin faaliyetlerini koordine eden bir pazarlama müdür
muavinine rapor verirler. Pazarlama bölümünde düzgün ilişkilerle çalışan bir ortam
geliştirmek kolay değildir. Cespedes şirketlerin sahradaki satışlarında müşteri
servisinde ve ürün yönetimi gruplarında çalışanların geliştirilmelerini tavsiye ediyor.
O, pazarlamanın üç anahtar grubu arasında daha sıkı bağlantıların kurulması için
muhtelif yollar göstermektedir82.
82 Kotler, a.g.e., s: 683
53
Fonksiyonel pazarlama Organizasyonunun başlıca avantajı, onun idari
basitliğidir. Ununla beraber ürünler ve pazarlar attıkça bu form tesirliliğini kaybeder.
İlk olarak bir fonksiyonel Organizasyon, çok defa belirli ürünler ve pazarlar için,
yetersiz planlamaya yol açar. Kimsenin önem vermediği ürünler ihmal edilir. İkinci
olarak, he fonksiyonel grup bütçe ve statü için, diğer fonksiyonlarla rekabet eder.
Pazarlama müdür muavini, birbirleri ile rekabet ahalindeki fonksiyonel uzmanların
iddialarının ağırlığını sürekli tartmak mecburiyetindedir ve zor bir koordinasyon
meselesi ile karşı karşıyadır83.
2.5.2. ÜRÜN VEYA MARKA YÖNETİMİ ORGANİZASYONU
Çeşitli ürünler ve markalar üreten işletmeler, bir ürün veya marka yönetimi
organizasyonu kuruyorlar. Ürün yönetimi organizasyonu fonksiyonel yönetim
organizasyonun yerini almaz. Bir diğer yönetim tabakası olarak servis yapar. Bir
ürün meneceri ürün kategorisi menegerlerini denetler. O da belirli ürün ve marka
menegerlerini denetler. Eğer bir işletmenin ürünleri oldukça farklı ise, veya ürünlerin
sayısı fonksiyonel pazarlama organizasyonunun üstesinden gelemeyeceği kadar çok
ise, bir ürün yönetimi organizasyonu yerinde bir düşüncedir84.
Ürün ve marka menegerlerinin görevleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
1- Ürün için uzun vadeli ve rekabetsel strateji geliştirme,
2- Yıllık bir pazarlama planı ve satış tahmini hazırlama,
3- Reklam ve ticaretçi acentelerle birlikte çalışarak yazı metinleri, programlar ve
kampanyalar geliştirme,
4- Satış ve dağıtımcıların ürünü desteklemelerini teşvik etme,
5- Ürünün icraatı, müşteri ve perakendeci tutumları ve yeni problemler ve
fırsatlar hakkında devamlı bilgi toplama,
6- Değişen pazar ihtiyaçlarını karşılamak için ürün geliştirmelerini başlatma.
Bu görevler hem tüketici hemde endüstriyel ürün menecerleri arasında
yaygındır. Bununla beraber, tüketici ürün menecerleri daha az ürün yönetir ve
zamanlarının çoğunu reklam ve satış promosyonlarında harcarlar. Onlar çok defa
daha genç ve bu konularda eğitim görmüş kimselerdir. Endüstriyel ürün menecerleri
83 Kotler, a.g.e., s: 68384 Kotler, a.g.e., s: 684-85
54
müşterilerle ve laboratuar ve mühendislik personeli ile daha fazla zaman geçirirler.
Ürünlerinin teknik yönleri ve muhtemel tasarım geliştirmeleri üzerinde daha fazla
düşünür ve satış gücü ve başlıca satın alıcılarla daha yakın temas halindedirler85.
Ürün yönetimi organizasyonu, çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Bunlar ürün
meneceri, ürün için en az masraflı pazarlama karması geliştirilmesi üzerinde
durabilir. Ürün meneceri, Pazaryerindeki problemlerle fonksiyonel uzmanlardan
oluşmuş bir komisyondan daha çabuk reaksiyon gösterebilir. Şirketin küçük
markaları, onların savunucuları bulunduğundan pek ihmal edilmez. Ürün yönetimi
aynı zamanda, genç yöneticiler için fevkalade bir eğitim sahasıdır. Çünkü onların
işletmenin hemen hemen her operasyonunda görev almalarını sağlamaktadır.
Fakat bir ürün yönetimi organizasyonunun bazı dezavantajları da vardır. İlk
olarak ürün yönetimi, bazı sürtüşmeler ve çatışmalara yola açabilir. Ürün
menecerlerine genellikle sorumluluklarını etkili bir şeklide yerine getirebilmeleri için
yeterli yetki verilmemiştir. Reklam, satış, imalat ve diğer bölümlerin iş birliği
sağlamak için onları ikna etmeye çalışırlar. Onlara kendilerinin “mini başkanlar”
oldukları söylenir. Ancak kendilerine çok dfa düşük seviyeli koordinatörler
muamelesi yapılır. Onarlın çok fazla miktarda kağıt işleri vardır. Çok defa bazı
işlerin yapılabilmesi için ilgili bölüm sorumlularını atlayarak onlarında üstlerine baş
vururlar.
İkinci olarak; ürün menecerleri, ürünlerin de uzman olurlar fakat fonksiyonel
uzmanlığa nadiren erişirler. Onlar kendilerini bir uzman olarak göstermekle gerçek
uzmanlara boyun eğmek arasında gider gelirler. Bu hiçte arzu edilmeyen bir
durumdur. Çünkü ürün reklam gibi belirli uzmanlık tipine bağlıdır.
Üçüncü olarak; ürün yönetim sitemi çok defa pahalıya mal olmaktadır. Belli
başlı bir ürünün yönetimi için bir kişi tayin edilecektir. Çok geçmeden ikinci
derecedeki ürünlerin yönetimi içinde ürün menecerleri tayin edilecektir. Çok
çalışmak mecburiyetinde kalan her ürün meneceri, ısrarla bu yardımcı marka
meneceri ile birlikte çalışmak isteyecektir. Daha sonraları her ikisi de çok
çalıştıklarından yönetimin kendilerine bir yardımcı marka ve meneceri vermelerini
isteyeceklerdir. Bütün bu personel ile maaş harcamaları hızla artar. Bu arada işletme,
85 Kotler, a.g.e, s: 684-5
55
metin yazılarındaki, paketlemedeki, medyadaki, satış promosyonundaki, pazar
araştırmalarındaki istatistiksel analizdeki fonksiyonel uzmanların sayısını artırmakta
devam edecek ve işletme çok geçmeden büyük ve masraflı bir yapının ağırlığı altında
ezilmeye başlayacaktır86.
2.5.3. ÜRÜN YÖNETİMİ – PAZAR YÖNETİMİ ORGANİZASYONU
Çok sayıda Pazar için çok sayıda ürün üreten işletmeler, bir matriks
organizasyonu benimseme temayülünü gösteriyorlar. Bu şirketler bir adım daha ileri
giderek Pazar menecerlerini asas pazarlayıcılar ve ürün menecerlerini de tedarikçiler
olarak görebilirler. Bir matriks organizasyon bir multiürünlü multipazar şirketi için
uygun görülebilir. Ne varki bu sitem pahalıdır ve çok defa çatışmalara yol
açmaktadır. Bütün menecerlerin maaşları ödenecektir. Sonra, otorite ve sorunluluğun
nerede olacağında sorunlar vardır. Pek çok güçlükten iki tanesi; satış gücü nasıl
organize edilmelidir? Ve belirli bir ürün veya Pazar için fiyatları kim tespit
edecektir?87.
2.6. YAPI MARKETLERDE STRATEJİK ODAKLAŞMA
Çeşitli stratejik alternatifler değerlendirilerek hangisinin seçileceği, firmanın
koşullarına, hedeflenen kitlenin durumuna, rekabetin boyutlarına, ürünlerin
özelliklerine ve yönetimin tercihlerini etkilemektedir. Bu durum da değerleme
yaparak işletmenin stratejisini oluşturması için yönetimin öncelikle karar vereceği
alanlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir. 88
· Üretime odaklaşma
· Ürüne odaklaşma
· Müşteriye odaklaşma
Odaklaşma, karın güçlü kaynağını oluşturmaktadır. Odaklaşma işletmelerin, değişimi
yönlendirmelerini sağlamaktadır. Yöneticilerin olaylara egemen olabilmelerini
garanti eder, kısa ve öz bir ifadeyle odaklanma değer yaratmaktır.
86 Kotler, a.g.e., s: 68587 Kotler, a.g.e., s: 68988 Kozlu, a.g.e., s:181.
56
Rekabetin özünde odaklanma yatmaktadır. Rekabetçi stratejiler, işletmenin
faaliyet kolunda rakiplerine göre bulunduğu durumu ifade etmektedir. Rakiplerle
kıyaslama yapılırken çeşitli karlılık durumları, pazar payı ve sektör ortalamalarına
göre maliyetleri nerededir gibi konulara bakılmaktadır. Daha sonra sektör
ortalamasına göre işletmenin rekabet durumu analiz edilmektedir. M. porter’a göre
işletmeler; düşük maliyet avantajı veya farklılaştırma avantajları olmak üzere iki
temel rekabetçi avantajdan birini elinde bulundurabilir89.
2.6.1. ÜRETİME ODAKLAŞMA
Üretime başarılı bir şekilde odaklaşan firmalar, rakiplerinin oluşturmadığı bir
fiyat, kalite ve alım kolaylığı bileşimini müşterilerine sunmaktadırlar. Onlar için bu
bileşim ürünün herhangi bir özelliğinden önemlidir. Üretime odaklanarak
maliyetlerini disipline etmek suretiyle, rakiplerinin yakalaması zor bir “kalite - fiyat
– hizmet” dengesi oluşturmaktadırlar90.
Fiyat – kalite bileşiminde ek değer yaratmanın üretimde mükemmeliyetten
geçtiğini bilen firmaların çalışma modelinde dört ana öğe bulunaktadır. Bunlar91:
1- “Tedarik – üretim – sevk” seri zincirinde azami rasyonalizasyonu
sağlayarak maliyetleri minimize etme ve ürünün müşteriye akışını hızlandırma,
2- Operasyonları standartlaştırma, basitleştirme, merkezden planlayarak sıkı
denetime tabi tutma,
3- Tüm işlemlerin normlara uyumunu, entegre, güvenilir ve süratli
olmalarını sağlama,
4- İsrafı hoş görmeyip, verim ve etkinliği ödüllendiren bir kurumsal kültür
geliştirme.
Başarı ile üretime odaklaşan işletmelerin hammadde tedarikine, üretim
akışına, bilgi işlem teknolojilerine ve üretim süreci rasyonalizasyonuna öncelik
verdikleri buna karşın müşteri ilişkilerinde mesafeli oldukları söylenebilir. Bu tip
işletmeler bireysel başarıdan çok takım oyununa ağırlık vermektedirler.
89 Erol Eren, Stratejik Yönetim Ve İşletme Politikası, Beta basım yayım A. Ş. 6. Baskı,İstanbul:Eylül- 2002, s: 249.90 Kozlu, ag.e., s:183.91 Michael treacy – Fred Viersema; Disipline of market Leaders, addison- wesley, Reading, mass,1995, s:34-35.
57
2.6.2. ÜRÜNE ODAKLAŞMA
Stratejik tercihlerini ürüne odaklanmadan yana yapan işletmeler, sürekli
olarak ürünün performans sınırlarını zorlamakta, özelliklerini sorgulamakta ve
müşterilerine en yeni ve en iyiyi sunmak için çalışmaktadırlar. Bu firmalar bir
yandan mevcut ürünlerine yeni kullanım alanları ararlarken, bir yandan da yeni ürün
geliştirmek üzere Ar-Ge çalışmalarını sürdürmektedirler92.
Ürüne odaklanan işletmelerin çalışma modelinin temel öğeleri aşağıdaki
şekilde sıralanabilir. 93
1- İşletmelerin çekirdek fonksiyonları olarak buluş,ürün geliştirme ve pazar
araştırmalarına odaklaşmak,
2- Değişken, esnek takım çalışmasına yönelik bir kurumsal yapı oluşturmak,
3- Özellikle ürün geliştirme alanında hatayı hoşgörü ile karşılayan, başarıyı
da süratle ödüllendiren bir kurum kültürü oluşturmak,
4- Bireysel atılımcılığı, yeni ve gereğinde uçuk fikirlerin üretimini, yeni
vizyon arayışlarını teşvik etmek.
Ürüne odaklaşmış işletmelerin en önemli zenginlik kaynakları, yetenekli
tasarımcıları ve araştırmacı çalışan ve yöneticileridir. Yeniliklerin, buluşların ve
heyecanların kaynağı olan beşeri kaynak faktörünü iyi değerlendiren işletmeler
sahip oldukları entelektüel sermayeleri sayesinde;
1- Fırsatları hissederek üzerine gidebilmek, rakiplerin sadece sorun saptadığı
alanlarda fırsatları görebilecek vizyona sahip olmak,
2- Hedef ve bu hedefe götürecek yöntemlerini seçerken cesur olmak,
3- Ayrıntılara derinliğine girebilen çok kapsamlı planlar yapmak,
4- Olaylara uzun vadeli bir perspektif ve sabırla yaklaşmak üstünlüğüne
sahip olmaktadırlar. 94
2.6.3. MÜŞTERİYE ODAKLAŞMA
92 Kozlu, a.g.e., s:184.93 Kozlu, a.g.e., s:185.94 Kozlu, a.g.e., s:187.
58
Tüketicilerin ihtiyaçlarına öncelik veren pazarlama faaliyetinin ötesine
ulaşmış,tüketiciyle genel bir ilişki yerine adeta her müşteri ile özel bir köprü kurmayı
hedefleyen kurumlardır. 95 Bu stratejiyi uygulayan işletmeler ürünlerini sürekli
müşterilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda değiştirip uyarlayan, onlara sadece
mal satmayı değil, onların sorunlarına kalıcı ve toplu çözüm sunmayı hedefleyen
işletmelerdir.
Müşteriye odaklanma stratejisinde amaç; samimi ve sürekli bir ilişkinin
üreticiyle müşteri arasında kurulmasıdır. Müşteriler adeta şirketin ortağı gibi kabul
edilmekte bu nedenle takım çalışması gerektirmektedirler. Yöneticiler arası rekabet
uyumluluk ve dayanışma ile dengelenmek zorundadır. Çok uluslu hatta
küreselleşmiş müşterilerin oluşumu satış ve pazarlamanın da küresel bir hüviyet
kazanmasını zorunlu kılmaktadır. Başarı için en önemli unsur koordinasyondur.
Bunu sağlamanın yolu da ücret ve teşvik sistemleri, eğitim, iletişim hedeflerinin
tesbiti ve işletme kültürünün bu yönde oluşturulmasından geçmektedir. 96
Müşteriye odaklanan işletmelerin çalışma modelinin temel öğeleri aşağıdaki
şekilde sıralanabilir97.
1. Karar merkezlerini merkezden müşterilere yakın yöneticilere doğru
kaydırmak,
2. Müşteri sorunlarına çözüm üretmeyi işletmenin temel misyonu ve var olma
nedeni haline getirebilmek,
3. Çözüm üretimiyle birlikte müşteri ilişkisinin yönetimini ve önemini
vurgulamak,
4. Olaylara uzun vadeli bir perspektiften bakabilmek ve sabırla değerlendirmek.
2.6.4. ODAKLAŞMANIN FAYDALARI
1- Odaklaşma; işletmeleri sade ve net düşünmeye, kendisinin ve rakiplerinin
özelliklerini tartmaya, planlama yapmaya, tercihlerini ortaya koymaya zorlar98.
2- Üretim – ürün ve müşteri birbirini tamamlayan hedeflerdir. Bunlardan
birine odaklaşmayla diğerleri ihmal edilecek değildir.
95 Kozlu, a.g.e., s:187.96 Benson B. Shapiro – Jhon J. Sviokla, Seeking Customers, Harvard Business Review, Boston,1993. s: 43-56.97 KOZLU, a.g.e., s:188-9.98 KOZLU, a.g.e., s:189-190.
59
3- Odaklaşmanın gerektirdiği zor tercihleri yapabilen organizasyonlar bir
huruç hareketi gibi vasattan mükemmele yol alabilirler.
4- Bu stratejiyi uygulayan işletmelerin en önemli kazançları rakiplerinin
sunabileceği mallar ve hizmetten daha iyisini üreterek pazarlamalarıdır. Müşteriler
bu ayrıcalıklı ürünleri başka bir yerden temin edemeyeceği için bu firmalar müşteri
nezdinde önemli, ayrıcalıklı ve güçlü bir konuma gelmektedirler.
5- Pazara girmek isteyen muhtemel rakiplerin müşteri bağımlılığından
çekinmeleri ve cesaretlerinin kırılmasıdır.
6- Dar bölgede faaliyette bulunma nedeniyle işletme – müşteri yakınlığının
hem fiziksel hemde samimi ilişkiler nedeniyle duygusal açıdan da yüksekliği ve
değişen ihtiyaçların anında seçilebilmesidir99.
2.6.5. ODAKLAŞMANIN SAKINCALARI
1- Dar bölgede az hacimde hammadde, yarı mamül ve malzeme tedarik
ettikleri için, işletmeler büyük ölçüde mal aldıkları toptancılara, gerekli indirimleri
yaptıramamakta ve maliyet avantajını kaybedebilmektedirler.
2- SİB’lerinin üretim kapasiteleri az olduğu için ölçek ekonomilerinden
yararlanmaları kısıtlanmaktadır.
3- Teknoloji ve tüketici ihtiyaçlarında sürekli değişmelerin ve ikame
endüstrisinin ortaya çıkması, pazar kısmının ayrıcalıklı talepte bulunan kısmını
(niş’leri) ortadan kaldırmaktadır.
4- Takiplerinin odaklaşma stratejilerini izleyen işletmelerin müşterilerinin
ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirerek farklı Pazar kısımlarına hitap edecek
çeşitlendirmeye gitmeleridir100.
2.7. SATIŞ SONRASI HİZMETLERİN ÖRGÜTLENMESİ
Dayanıklı tüketim ve sanayi malları sunan yapı marketlerde garanti ve satış
sonrası bakım hizmeti satın alma kararını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu
bakımdan garanti ve satış sonrası bakım hizmetleri, malın tamamlayıcı bir
99 EREN a.g.e., s: 264-265.100 EREN a.g.e., s: 265.
60
unsurudur. Bununla birlikte çeşitli pazarlarda faaliyet gösterildiğinde
gerçekleştirilmeleri çok daha güç ve pahalı olmaktadır101.
Garanti ve satış sonrası (servis) bakım hizmetleri standartlaştırılabilir. Öte
yandan garanti aynı zamanda bir tutundurma vasıtası olduğu için hedef alınan
pazarlar için kararlaştırılmış olan genel tutundurma politikasına göre de
şekillenecektir. Garanti ve satış sonrası servisin amacı müşterilerin mala olan
güvenin artırmak ve satış sonrası şikayetleri en az düzeye indirgemektir102.
Garantiler, müşterilerin satın aldıkları mallar ve hizmetlerden iyi performans
elde edecekleri konusunda emin olmalarını sağlama yönelik çabalardır. Aynı zaman
bir ürün veya hizmetin temsil edildiği veya söz verildiği gibi olacağına dair alıcıya
verilen güvencedir. Garanti verilemesinin nedenleri arsında, müşterilerin satın alma
öncesinde karşı karşıya oldukları risk düzeyini azaltmak ve eksik standartlaşmanın
olumsuz etkilerini en az indirmek amaçlanmaktadır. Örneğin ABD’de katalog ile
satış yapan SEARS mağazalarının garanti önerileri yaklaşık yüzyıl’dır müşteriler
üründen tatmin olmadığı durumda paraları kendilerine iade edilir felsefesine
dayanmaktadır103.
Verilen garanti yetersiz bir örgütlenme nedeniyle gerçekleştirilemezse, fayda
yerine zarar doğurabilir. Satış sonrası servis veya başka bir ifadeyle bakım
hizmetlerinin standartlaştırılması için bu faaliyeti yürütecek personelin özel olarak
eğitilmesi, bunları yereli araç gereçlerle donatılması işletmelerin yatırım yapmalarını
gerektirmektedir. Okuma yazma oranı ve eğitim düzeyinin düşük olduğu bölgeler
için pek faydalı olmamakla birlikte detaylı kullanım ve bakım talimatlarının
verilmesi de şikayetleri azaltmak açısında yararlı olacaktır. Ayrıca sık sık
değiştirilmesi gereken parçaların fiyatları da makul bir düzeyi aşmamalıdır104.
2.8. YAPI SEKTÖRÜNDE KALİTE YÖNETİMİ
101 Mehmet KARAFAKIOĞLU, Uluslararası Pazarlama Yönetimi, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. , 3. Baskı, İstanbul, Ağustos- 2000 s, 107.102 KARAFAKIOĞLU, a.g.e, s: 107.103 İge Pırnar TAVMERGEN, Doğrudan Pazarlama Yönetimi, Seçkin Yayınevi, 1. Baskı, Ankara,Nisan -2002, s, 71-72.104 KARAFAKIOĞLU, a.g.e, s: 107 -108
61
Kalite kavramı, anlamı açısından farklı tanımlamalar yapılabilmektedir.
Nitekim yıllar boyunca, değişik zaman dilimlerinde, farklı toplumlarda yaşamış,
farklı kültürlerle karşılaşmış kişiler, bu terimi farklı açılardan değerlendirmiş ve
tanımlamışlardır. Bu terimin tanımı, kişiler ve toplumlar arasında farklılıklar
gösterebileceği gibi, zaman içinde de değişikliğe uğrayabilir. Farklı toplumların,
farklı zaman dilimlerindeki kalite anlayışları, beklentileri ve inanışları birbirinden
farklı olacaktır.
Kalite ile ilgili ilk kayıtlar MÖ 2150 yılına kadar uzanır Ünlü Hammurabi
Kanunlarının 229 Maddesinde şu hükme yer verilmiştir. ''Eğer bir inşaat ustası bir
adama ev yapar ve yapılan ev yeterince sağlam olmayıp ev sahibinin üstüne çökerek
ölümüne sebep olursa o inşaat ustasının başı uçurulur”. 105
Fenikelilerde de oldukça etkili yaptırım yolları olduğu anlaşılıyor; Fenikeli
bir denetçi, kalite standartlarına bir aykırılık görüldüğünde bunun tekrarlanmasını
önlemek için kusurlu malı imal edenin elini kesme yetkisine sahiptir. Kalkınmanın
temel taşlarından biri olan standardın öneminin yüzyıllar önce Türkler tarafından
kavrandığının belgesi olan 1502 tarihli ve zamanın padişahı 2. Bayezid Han
tarafından çıkarılan Kanunname-i Ihtisab-ı Bursa'da bugünkü anlamda, boyama,
ambalaj, kalite gibi esaslar ile ceza hükümlerine yer verilmiştir106.
Kalitenin bir kavram olarak ortaya çıkması 19. yüzyıla rastlar Ancak bu
dönemden sonradır ki üreticiler kalite bilinciyle, ürünlerine kendi markalarını
vurmaktan gurur duymaya başlamışlardır.
Tarih içinde, birçok kişi tarafından tanımlanan bu kavram, bir ürün, bir
hizmet, bir süreç, bir oluşum veya bunların bütünü açısından geçerli olabilir. Genel
açıdan bakıldığında, kalite, o ürün, hizmet, süreç yada oluşumdan beklenen
gereksinmeleri karşılayabilme, hizmet verdiği kişi yada kişilere en iyiyi sağlayabilme
yeteneğidir.
Diğer bir deyişle Kalite, bir ürün veya hizmetin belirlenen veya olabilecek
ihtiyaçları karşılama kabiliyetine dayanan, özelliklerin toplamıdır. Bir ülkenin
kalkınmışlık düzeyinin en inandırıcı kanıtı, kuşkusuz ürettiği mal ve hizmetin
105 TSE İzmir Bölge Müdürlüğü, Sorularla Kalite. TSE resmi Sayfası. http://www. izmir. tse. org.tr/sorukal. htm. İzmir106 Sorularla Kalite.. http://www. izmir. tse. org. tr/sorukal. htm.
62
kalitesidir. Kalitenin birçok farklı tanımı bulunmaktadır Kalite bir önlemdir. Sorunlar
ortaya çıkmadan önce çözümlerini oluşturur. Ürün ve hizmetlerin yapısına tasarım
yoluyla üstünlük ve kusursuzluk arayışını katar.
Kalite terminolojisindeki resmi tanımlar, 1978 yılında Amerikan Milli
Standartlar Enstitüsü (ANSI ve ASQC) tarafından standartlaştırılmıştır. Buna göre
kalite; “bir ürün veya hizmetin özellik ve karakteristiklerinin toplamının ihtiyaçları
karşılayabilme yeteneğidir. ”
Tüm kalite tanımlarına bakıldığında, asıl odak noktasının, ulaşılmak, tatmin
ve memnun edilmek istenenin aslında müşteri olduğu görülmektedir. Bunun en
büyük nedenlerinden biri, ticari kaygılardır. Derin olarak irdelendiğinde, müşterinin
yani bir ürün yada servisi talep eden kişinin memnun edilmesi firmaya pozitif olarak
yansıyacaktır. Bu da organizasyonu her açıdan geliştirecektir.
Kalite yönetim sistemleri ilk olarak endüstriyel olarak ele alınmasının
akabinde yapı firmalarının karşılaştığı problemler konusunda kalite kitapçıkları ve
benzer kalite sistem dokümanları oluşturulmuş ve bunların uygulamaya
geçirilmesiyle de yapı endüstrisinde kalite bilinci uyandırılmıştır.
Kalite kavramı, her sektör için farklı açılardan tanımlanabilmektedir. İnşaat
sektörü ele alındığında ise, kalite değişik boyutlarda karşımıza çıkmaktadır. İnşaat
sektöründe, diğer sektörlerden farklı olan bir boyut bulunmaktadır. Bu da, proje
boyutudur.
AB’nin 1985 yılında yayınladığı ürün sorumluluğu direktifinde şöyle
demektedir: “Üretici firma ürününden kaynaklanan zararlardan sorumludur” bu
deyim biraz açılacak olursa, tüketici aldığı bir maldan maddi veya manevi bir zarara
uğradığında üretici firma bu zararı karşılamak zorundadır. Tüketicinin üretici firmayı
dava etmesi yeterli olmaktadır. Herhangi bir ispat gerekmemektedir. Üretici firma bu
kusurun kendi ürününün imalatından veya teknolojisinden kaynaklanmadığını
ispatlamak durumundadır. Aksi taktirde büyük tazminatlar ödemek zorunda
kalmaktadır. İşte kalite güvence sisteminin gerekliliği burada ortaya çıkmaktadır.
İspat için ihtiyaç duyulan kanıtlar ve raporlar kalite sistemi içerisinde zaten
tutulmaktadır.
AT’nin 1990 yılında yayınlamış olduğu ‘‘Uygunluk Gösterimi Konsey
Kararı’’nda bazı ürünlerin Avrupa Topluluğu ülkelerinde üretilmesi ve bu ülkelere 1
63
Ocak 1993 tarihinden sonra satılabilmesi için TS-ISO 9000/EN 29000 Kalite
Güvence Belgesi mecburiyeti getirilmiştir. Bu ürünler şu anda 11 kalemden
oluşmaktadır. Fakat bu sayı her geçen gün artmaktadır. Bu maddeler içerisinde yapı
sektörünün temel taşlarından ‘‘İnşaat malzemeleri’’de yer almaktadır107.
DIN ISO 8402’ye göre kalite, fiyattan bağımsız olarak her üründen
beklenmesi gereken bir özelliktir. İnşaat ve yapı malzemelerinden beklenen
özellikler kanunlar, standartlar, yönetmelikler, kurullar veya bölgesel kriterler
tarafından belirlenir. Belirlenmiş bu özellikler, dokümanlarda, örneğin
sözleşmelerde, plan, projelerde ve ihale dosyalarında yazılı hale getirilmektedir.
Son ürün olan binanın kalitesinden bahsedilebileceği gibi sürecin kalitesi de
söz konusu olabilir. İnşaat sektörü, hem ürün meydana getirmekte hem de bu ürünü
oluştururken bir hizmet sunmaktadır.
2.9.1. KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ
Bu maddenin altında proses modeli ve proseslerin sürekli iyileştirilmesi
vurgulanmıştır. Bununla kastedilen; organizasyon, kalite yönetim sistemini bu
uluslararası standardın şartlarıyla bağlantılı biçimde oluşturmalı, dokümante etmeli,
uygulamalı ve sürekliliğini sağlamalı ve etkinliğini sürekli iyileştirmelidir.
Standart, organizasyondan, kalite politikası, hedefler, kalite elkitabı, 6 madde
ile ilgili prosedürlerin dokümante edilmesi ile birlikte organizasyonun proseslerinin
etkin planlanması, operasyonu ve kontrolünün güvence altına alınması için ihtiyaç
duyulan dokümanları talep etmektedir. Ayrıca yine standart, Dokümanların kontrolü,
kayıtların kontrolü, iç denetim, uygun olmayan ürünün kontrolü, düzeltici faaliyet ve
önleyici faaliyet maddeleri ile ilgili prosedür istemektedir.
2.9.2. YÖNETİM SORUMLULUĞU
Standart Yönetim Taahhüdü maddesinde tepe yönetimden, kalite yönetim
sisteminin geliştirilmesi, uygulanması ve etkinliğinin sürekli iyileştirilmesine yönelik
taahhüdünün delilinin sağlanması istenmektedir. Bu delili sağlayabilmek için tepe
107 İsmail, Efil, ”Toplam Kalite Yönetimi ve ISO 9000 Kalite Güvence Sistemi’’, Alfa yayınları,İstanbul, 1999 s.34
64
yönetim; yasal şartlarda dahil olmak üzere müşteri şartlarının yerine getirilmesinin
önemini organizasyona iletmelidir. Bu iletim; organizasyon içerinde verilecek
eğitimler, posterler ve uyarı yazıları vb. gibi olabilir. Bu eğitimler ve yazılarda, yasal
şartlarda dahil olmak üzere müşteri şartlarının yerine getirilmesinin önemi, bu
durumun ilgili taraflara sağlayacağı faydalarla birlikte bu şartların yerine
getirilmemesinin riskleri, bu durumlarda ilgili tarafların muhtemel kayıpları vb. gibi
belirtilmelidir.
Bu madde kaynak ihtiyacının sağlanması gereken noktalara açıklık
getirmiştir. Bunlar kalite yönetim sisteminin etkinliğinin sürekli iyileştirilmesi ve
bağlantılı olarak müşteri memnuniyetinin arttırılması için gerekli kaynaklardır.
ISO 9001:2000 Standardında ürün gerçekleştirme prosesleri olarak; ürün
gerçekleştirmenin planlanması, müşteri ile bağlantılı prosesler, tasarım ve geliştirme,
satın alma, üretim ve servis sağlama prosesleri tanımlanmıştır. Standart öncelikle bu
proseslerin planlanmasını istemektedir.
Bu maddenin amacı organizasyonun şartları tam olarak anlamasıdır. Bu
şartlar; teslim ve teslim sonrası için şartlar da dahil olmak üzere müşteri tarafından
belirtilmiş olan şartlar, müşteri tarafından belirtilmeyen ancak bilindiğinde,
tanımlanan veya amaçlanan kullanımı için gerekli şartlar, ürünle ilgili belirleyici ve
düzenleyici şartlar ve organizasyon tarafından belirlenen ilave şartları kapsar.
Organizasyon sürekli iyileştirmenin sürdürülebilmesi, müşteri
memnuniyetinin belirlenebilmesi ve karşılanabilmesi, proses performansının
izlenmesi ve ölçülmesi, ürün uygunluğunun sağlanması, izlenmesi ve ölçülmesi,
kalite yönetim sisteminin etkinliği ve sürekli iyileştirilmesi, verilerin analizi amacı
ile izleme, ölçme, analiz ve iyileştirme proseslerini planlamalı ve uygulamalıdır108.
2.10. TÜRKİYEDE FAALİYETTE BULUNAN YAPI MARKET
ZİNCİRLERİ
Türkiye’de faaliyette bulunan yapı market zincirlerinin en büyükleri, Koçtaş
yapı market zincirleri, Tezken yapı market zincirleri, Praktiker yapı market zincirleri
108 TS EN ISO 9001 Kalite Sistemleri Kitapçığı, “Tasarım, Geliştirme, Üretim, Tesis ve ServisteKalite Güvence Modeli”, 2001
65
ve Bahouse yapı market zincirleri olarak sıralanabilir. Bu yapı marketlerin
faaliyetleri, misyon ve hedefleri aşağıda kısaca tanıtılmıştır. Diğer organizasyonlarını
geliştirmeye çalışan yapı marketlerinin adres ve bilgileri yapı rehberi ekiyle
sunulmuştur.
2.10.1. KOÇTAŞ YAPI MARKETİ ZİNCİRLERİ
Koç Grubu'nun ilk Şirketlerinden biri olarak 1955 yılında kurulan Koçtaş,
Türkiye'de "ev geliştirme" sektörünün giderek güçlenmesine paralel olarak yapı
market faaliyetlerine 1995 yılında başladı. İlk yapı marketi'ni 1996 yılında İzmir
Bornova'da açan Koçtaş, 1998 yılında Antalya ve İzmir / Balçova yapı marketleri'yle
hizmet vermeye başlamıştır. 1999 yılında ise Bodrum'daki Koçtaş yapı market
faaliyete geçmiştir109.
2000 yılının Ocak ayında, Koç Holding, yapı market sektöründe dünyanın
üçüncü, Avrupa'nın lider kuruluşu B&Q firmasıyla "Ortaklık" anlaşması
imzalayarak, sektörde rekabet üstünlüğü elde etmeyi ve müşterilerine daha geniş
ürün yelpazesi sunmayı başarmıştır.
1969 yılında kurulan ve uluslararası yapı market sektöründe bir dev haline
gelen B&Q aralarında Tayvan, Çin ve Polonya'nın da bulunduğu toplam dokuz
ülkede faaliyet göstermektedir. Kuruluşun büyüklükleri 5 bin ile 14 bin m2 arasında
değişen marketlerinde 15 bin ile 40 bin arasında değişen sayıda ürün çeşidi
bulunmaktadır.
B&Q İngiltere merkezli Kingfisher Şirketler Topluluğu'nun bir üyesidir.
600'den fazla mağazasıyla Asya ve Avrupa'nın ev geliştirme sektöründeki en güçlü
topluluğu olan Kingfisher İngiltere, Fransa, İtalya, Taiwan, Çin, Polonya'da
pazarında lider pozisyonunda. Kingfisher'ın B&Q dışındaki diğer markaları
Castorama ve Brico Dépot. B&Q ile imzalanan ortaklık anlaşmasından sonra
İstanbul’un Kartal ilçesinde açılan 15 bin metrekare büyüklüğündeki ilk Koçtaş
mağazasında 45 bine yakın ürün sunulmaktadır. Koçtaş altıncı mağazasını 15 Ekim
2005’te Dünyanın ikinci büyük alışveriş merkezi olan İstanbul Cevahir Alışveriş ve
109 http://www.koctas.com.tr/kurumsal/koctas_vizyon. asp
66
Eğlence Merkezi’nde 8 bin metrekare üzerinde, yedinci mağazasını ise 15 Aralık
2005’te Edremit hizmete açmıştır.
Koçtaş yapı market sektöründe ulusal ve uluslararası deneyimi bir araya
getiren güçlü bir ortaklıktır. İnsan kaynaklarına yaptığı yatırımlarla müşterilerine her
zaman kaliteli ve uzman hizmet vermeyi hedefleyen Koçtaş sahip olduğu geniş ürün
yelpazesi ve sunduğu fiyat avantajı ile farklılığını ortaya koymaktadır.
Koçtaş insanların evlerini geliştirerek, yaşam standartlarını yükseltmeleri için
fikirler ve çözümler geliştirmeyi amaçlamaktadır. Evleri, bahçeleri ile ilgili
değişiklikleri kendileri yapan veya gerekli malzemeyi satın alıp, işlerini
profesyonellere yaptıran herkesin çeşit, fiyat ve hizmet konusunda istediklerine
kolaylıkla ulaşmasını sağlayarak pazarın genişlemesine katkıda bulunmak, Koçtaş
yapı marketinin hedefleri arasında yer almaktadır.
Tarihçe110: 1955 yılında kurulan Koçtaş, Koç Grubu’nun ilk şirketlerinden
biri 1996 yılına kadar yapı malzemeleri toptancısı olarak faaliyet gösteren şirket,
hem tali bayiilere, hem de büyük inşaat projelerine hizmet sunmaktaydı.
Koçtaş, 1996’da perakendeciliğe başlama kararı alarak, ilk ev geliştirme
mağazasını 1996’da İzmir Bornova’da açmış, Antalya, İzmir Balçova ve Bodrum
mağazaları ile büyümesini sürdürmüştür.
2000 yılında Koç Holding ile Kingfisher arasında ”Joint Venture” anlaşması
yapılmış, sadece ev geliştirme perakendeciliği yapmak üzere yeni bir şirket
kurularak, Koçtaş markası ile devam etme kararı alınmıştır.
2001 yılında İstanbul Kartal’da 10.000 m2lik en büyük mağazasını açan
Koçtaş, İstanbul’daki ikinci mağazasını bir alışveriş merkezi içerisinde açarak
sektörde bir ilke imza atmıştır. Edremit ve Kuşadası mağaza açılışlarını, Koçtaş’ın en
büyük mağazası olan Ankara izlemiştir.
2006 Temmuz ayında İstanbul’daki üçüncü mağazasını Yenibosna’da açan
Koçtaş, 2007 yılında İzmit ve Bursa mağazalarını açmıştır.
Ortağı Hakkında111: 1969 yılında kurulan ve uluslararası ev geliştirme
perakendeciliği sektöründe bir dev haline gelen B&Q, aralarında Tayvan, Çin ve
110 http://www. koctas. com. tr/kurumsal/koctas_tarihce. asp111 http://www. koctas. com. tr/kurumsal/koctas_bq. asp
67
Polonya'nın da bulunduğu toplam dokuz ülkede faaliyet göstermektedir. Kuruluşun
büyüklükleri 5 bin ile 14 bin m2 arasında değişen 332 mağazasında, 45 binden fazla
ürün çeşidi müşteriye sunulmaktadır.
B&Q, İngiltere merkezli Kingfisher Şirketler Topluluğu'nun bir üyesidir.
700'den fazla mağazasıyla Asya ve Avrupa'nın ev geliştirme sektöründeki en güçlü
topluluğu olan Kingfisher İngiltere, Fransa, İtalya, Taiwan, Çin, Polonya'da
pazarında lider pozisyonundadır. Kingfisher'ın B&Q dışındaki diğer markaları da
Castorama, Brico Dépot ve Screwfix Direct’dir.
İnsan Kaynakları Olarak Amaçları112:Koçtaş İnsan Kaynakları; “en değerli
sermayemiz insan gücümüzdür” anlayışıyla;
a. Hızlı büyümeye ve değişime uyumluluk sağlayan,
b. İşinde yenilikçi,
c. Kendisini ve çevresini sürekli geliştiren,
d. Hedeflerini gerçekleştirirken destek alacağı,
e. Rekabet avantajı olarak gördüğü adayların şirket bünyesine alınmasını ve elde
tutulmasını sağlayan tüm sistem ve süreçlerin şirket içinde hayata geçirilmesini,
sürekliliğini ve sahiplenilmesini hedefler.
Çalışan Profili (Mart 2007)
Personel Sayısı Öğrenim Durumu Kadın - Erkek Oranı
Genel Müdürlük 154 Yüksek Lisans %2 Kadın %33
Mağazalar 1093 Üniversite %27 Erkek %67
Toplam 1247 Ön Lisans %16 Yaş Ortalaması 30
Lise %52
İnsan Kaynakları Uygulamaları / Ücret Yönetimi: Koçtaş, yapılan işin
boyutunu dikkate alan, adil, performansı ayrıştıran ve rekabetçi bir ücret sistemi
uygulamaktadır. Şirketin ücret politikasının ve piyasadaki konumunun
belirlenmesinde Türkiye’de ve şirketin faaliyet gösterdiği alanda gerçekleştirilen
detaylı ücret araştırmaları temel alınmaktadır.
112 http://www. koctas. com. tr/kurumsal/koctas_insankaynaklari. asp
68
Ücret artışları senede bir kere, ocak ayında gerçekleştirilmektedir. Ücret
artışı belirlenirken; çalışanın performansı, pozisyonu ve potansiyeli dikkate alınan
kriterlerdendir. Böylece çalışanlar kendilerinden beklenen yüksek performans
çıtasına yönlendirilirken, yüksek performanslı çalışanlar da ayrıştırılarak
ödüllendirilmektedir.
Performans Yönetimi: Tüm çalışanlarının şirket hedefleri doğrultusunda en
iyi şekilde yönlendirilmesi amacıyla hedef yayılım sistemi aracılığı ile bireysel iş
hedefleri belirlenmektedir. Bu sistem sayesinde Koçtaş’ın hedeflerinin doğru bir
şekilde yayılması ve her çalışanın bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde kendisine
düşen sorumluluğu alması sağlanmaktadır. Bireysel performanslar sene sonunda
yönetici ve çalışan arasında gerçekleşen görüşmelerde değerlendirilmektedir. Bu
görüşmelerde amaç;
• Çalışanların yıl başında belirlenmiş olan hedeflere ne derece ulaştığının
değerlendirilmesi,
• Olumsuz yöndeki sapmaları iyileştirmek için yapılması gerekenlerin belirlenmesi,
• Çalışanlara geribildirim olanağı verilmesi şeklinde özetlenebilir.
Bu görüşme ve değerlendirmeler doğrultusunda insan kaynaklarının planlamasına,
ücretlendirme çalışmalarına ve çalışanların gelişim planlarına yön verilir.
Gelişim Planlama: Koçtaş, çalışanlarının işe ilişkin bilgi, beceri ve
yetkinliklerinin geliştirilmesini sağlayacak eğitim ihtiyaçlarını belirler ve bu yönde
gelişimlerini destekler. Tüm çalışanların gelişim planları (Koçtaş hedefleri,
stratejileri, çalışanların performansı ve işin gerekleriyle ilgili olarak gerçekleştirilen)
ihtiyaç analizleri sonucunda planlanmaktadır ve sınıf eğitimleri, çalıştaylar, işbaşı
eğitimleri, makaleler, videolar, koçluk, rehberlik gibi kaynaklar vasıtasıyla yıl
içerisinde uygulanmaktadır.
Çalışanların gelişim planları, şirket ve çalışan ihtiyaçları göz önünde
bulundurularak, eğitim, gelişim ve paylaşım platformu olan KoçAkademi üzerinden
yürütülmektedir.
Vizyonu: Türkiye ve çevresindeki ülkelerde, dünya standartlarında ev
geliştirme perakendeciliği yapan lider kuruluş olmak.
Misyonu: Müşterilerimizin, bol çeşit, fiyat avantajı, uygun ödeme koşulları
ve iyi hizmet aracılığıyla ihtiyaçlarına kolay ulaşabilmelerini sağlamak ve bunun
69
sonucu olarak evlerini ve yaşam stillerini geliştirmelerine yardımcı olmak; ev
geliştirme perakendeciliği pazarını geliştirmek.
Temel Amacı: İnsanların evlerini geliştirerek yaşam standartlarını
yükseltmeleri için fikirler ve çözümler sağlamak.
TEMEL DEĞERLERMüşteri Odaklı Olmak Değer Yaratmak Birlikte Başarmak• Müşteri için iyi vedoğru olana yönelikçalışmak• Sadelik• Samimiyet• Tutarlılık
• Etkinlik ve verimlilik• Dürüstlük - Güvenilirlik• İnsanlara ve çevreye saygı
• Takım ruhu• İçtenlik ve açıklık• Yaratıcılık• Sürekli Gelişim
4.10.2. TEKZEN YAPI MARKET ZİNCİRLERİ
1995 yılında organize yapı market sektörünün öncüsü olarak, Türk-Alman iş
ortaklığında GÖTZEN unvanıyla kurulan şirket, 1999 yılından itibaren yüzde yüz
yerli sermaye ile TEKZEN unvanı altında faaliyetini sürdürmektedir.
Yapmış olduğu düzenli yatırımlara 2006 yılında da devam eden TEKZEN,
İstanbul’da Merter ve Eyüp, Ankara’da Batıkent, Balgat, Keçiören ve İmaj Çenter,
Tekirdağ Çorlu, Bursa AsMerkez ve Heykel, Balıkesir, İzmit Özdilek AVM ve
Outlet Center, Denizli, Konya, Bodrum, Aydın Söke, Antalya, Alanya, Aydın,
Kayseri, Balıkesir Akçay, Romanya Braşov’da toplam 24 mağazasıyla Türkiye’nin
en çok müşteriye ulaşmış, en yaygın yapı market zinciridir.
TEKZEN, toplam 55.000 m2 satış alanı üzerinde 40.000'i aşkın ürün çeşidi ve
1000'i aşkın iş ortağı ile reel sektör dinamiğini temsil etmektedir.
TEKZEN, zengin seçenekli ürünlerini, ülke çapındaki toplam 12 ilde bulunan
24 mağazasında aynı kalite ve fiyat garantisi ile tüketiciye ulaştırmaktadır. Zeminden
çatıya kadar bir evde ihtiyaç duyulacak her şeyi müşterilerine sunan TEKZEN, 12.
yılında “Yapı Market” ve "kendi işini kendin yap" kavramlarının Türk insanında yer
etmesi için büyük gayret sarf etmektedir. Tekzen Ev, Yapı, Hobby ve Bahçe Market
bir TEKFEN Holding iştirakidir.
70
2007 yılında yurtdışına açılan ilk ve tek yüzde yüz yerli sermayeli yapı
market zinciri unvanına sahip olmayı hedefleyen Tekzen, yurtiçinde de “Her İlde bir
TEKZEN!” sloganıyla yatırımlarına devam edecektir.
Misyonu: Müşterilerine, daha kaliteli bir yaşam için ev, yapı, hobi, bahçe
ürünlerini ve hizmetlerini müşteri memnuniyetini temel alarak, sosyal ve çevre
sorumluluğu bilinciyle sunmaktır.
Vizyonu: Başarılarını yurtiçi ve yurtdışında sürdüren, çalışanlarının, iş
ortaklarının ve müşterilerinin mutlu olduğu, sektöründe lider bir dünya markası
olmaktır.
Türkiye’nin en yaygın yapı market zinciri olarak hizmet veren Tekzen Ev,
Yapı, Hobby ve Bahçe Market’in 24. mağazası Kayseri’de 15 Eylül 2007’de 30 bine
yakın ürün çeşidiyle hizmete açılmıştır. Türkiye' nin yüzde yüz yerli sermayeli yapı
marketi Tekzen, Romanya Brosov' da açtığı mağazayla Avrupa' ya açılmıştır.
Politika ve Hedefler : Tekzen yapı Market Bütünleşik Yönetim Sisteminin
(BYS) Politikası; müşteri taleplerini ve yasal gereklilikleri sağlayan ürünleri: 113
• Zamanında sağlanan İş Sağlığı ve Güvenliği şartlarına uygun, ekonomik,
çevreci ve kaliteli girdileri,
• Bilgi Birikimini,
• Sürekli Geliştirdiği Üretim Proseslerini
• Konusunda Uzman ve Seçkin Personelini,
• En Üst Seviyede Koruduğu Paydaşlarını,
• İş sağlığı ve güvenliği ile çevre korunmasına yönelik şartların sağlanması ve
sürekli geliştirilmesini
• Kalite, Çevre, İş sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemlerinin
entegrasyonunu içeren Bütünleşik Yönetim Sisteminin (BYS)kullanılması;
ekonomik, zamanında ve optimum seviyede doğal kaynak kullanılarak temin edilip
müşterilerine sunulması yolu ile de belirlediği hedeflere ulaşmaktır.
Bu politikayı kamu ile paylaşmak sureti ile sapmasız uygulamak ve sürekli
geliştirmek TEKZEN yapı market’ in temel hedefini oluşturmaktadır.
113 http://www.tekzen.com.tr/v4/kurumsal. asp
71
2.10.3. PRAKTİKER YAPI MARKETİ ZİNCİRLERİ
Türkiye'de faaliyetlerini 1997 yılından bu yana sürdürmekte olan Praktiker
yapı marketleri A. Ş. bugün, Ankara Bilkent Center ve Ankara Etlik, Gaziantep,
Konya, İstanbul Kartal-Ümraniye-Güneşli, Adana ve İzmir Mavişehir'de toplam 9
market ve 750'yi aşkın çalışanı ile hizmet vermektedir. Praktiker tüketicilerine ev
yenileme ve güzelleştirme konusunda mutfak, banyo, bahçe, makine ve boya başta
olmak üzere mobilyadan ev tekstiline, kombiden parkeye kadar 50.000'den fazla
ürün çeşidini nakliye, montaj ve usta hizmetleriyle birlikte aynı çatı altında bulma
imkanı sunmaktadır114.
Praktiker Türkiye; ev, bahçe ve ofislerin yenilenmesi, tamirat ı ve
dekorasyonu için müşterilerin ihtiyacı olan pratik çözümleri, benzersiz bir alışveriş
ortamında en uygun fiyatlara sunarak müşteri memnuniyeti sağlama misyonuyla
faaliyet göstermektedir. Praktiker Türkiye’nin vizyonu ise, Türkiye’de ev yenileme
ve dekorasyonu alanında tercih edilen bir marka olmaktır. Genel Müdür Frank
Bednar ile Satış, Finans, İnsan Kaynakları, Pazarlama ve Satın Alma Departmanları
Direktörlerinden oluşan Yönetim Kurulu, bu misyon ve vizyon doğrultusunda sürekli
gelişim ve müşteri odaklılık ilkeleriyle Praktiker Türkiye’ye öncülük etmektedir.
Tedarikçileri: Praktiker Türkiye yaklaşık 300'den fazla yerel tedarikçi ile
çalışmaktadırlar. Türk tedarikçilerin ürünleri, Praktiker Türkiye’nin satışlarının
%80’inden fazlasını oluşturmaktadır. Yabancı ürünlerin distribütörlüğünü yapan
Türk firmalar ve yabancı firmaların Türkiye’deki şubeleri de hesaba katıldığında,
Praktiker Türkiye’nin çalıştığı yerel tedarikçilerin sayısı yaklaşık 350’lere
ulaşmaktadır. Bu da Praktiker Türkiye’nin satışlarının %90’nını oluşturmaktadır.
Praktiker, her zaman tedarikçilerini global ölçekte de desteklemeye çalışmaktadır. Şu
anda 10’dan fazla Türk tedarikçi Praktiker’in faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde de
rafa çıkmaktadır. Özellikle banyo, sıhhi tesisat, tekstil, fayans-seramik ve mobilya
aksesuarları alanlarında faaliyet gösteren Türk üreticileri global ölçekte başarılı
olmaktadırlar.
Praktiker Üniversitesi115: Praktiker Türkiye, eğitime yeni bir bakış ve
dinamik bir soluk getirmek amacıyla "Praktiker Üniversitesi” eğitim projesini 2006
114 http://www.praktiker.com.tr/praktiker-international/html/tr_TR/60334/index. html115 http://www. praktiker. com. tr/praktiker-international/html/tr_TR/60334/index. html
72
tarihi itibariyle hayata geçirmiştir. Bu vesile ile Praktiker Türkiye olarak tüm eğitim
sistemini Praktiker Üniversitesi çatısı altında birleştirmiştir. Bu sistemli ve oldukça
büyük proje ile Praktiker ülkeleri ve uluslar arası organize perakende sektöründe bir
ilki gerçekleştirmiştir. Bu noktada hedefi ise tüm Praktiker çalışanlarını sektörün bu
ilk üniversitesinden mezun etmektir.
Praktiker Üniversitesi’nin varoluş amacını şu başlıklar altında toplanabilir:
Praktiker yapı marketleri bünyesinde görev alan tüm çalışanları vizyon
geliştirme, kişisel, teknik ve mesleki gelişim alanlarında sürekli eğitim programlarına
tabi tutmak ve çalışanların istedikleri programlara katılımlarını sağlayabilmek.
Bu programlar ve sürecin devamlılığı ile sürdürülebilir gelişim hedefine
ulaşarak öğrenen organizasyon olma yolunda ilerlemek.
Sektöre ve rakiplerimize göre daha hızlı gelişimi hedeflemek
Sadece iş odaklı eğitimler vererek tek taraflı bir gelişim sağlamak yerine,
çalışanlarımıza sosyal yetkinlikler ve hobi alanları da dahil olmak üzere farklı
eğitimler sunarak, çalışanlarımızın çok yönlü gelişimlerine fırsat sağlamak,
Konularında yetkin çalışanlarımızın bilgi birikimi ve deneyimlerinden tüm
organizasyon olarak yararlanabilmek amacıyla bir İç Eğitmen Ekibi oluşturmak,
Praktiker Türkiye çalışanlarını tüm Praktiker dünyasında kariyer gelişimi
alanında tercih edilen bir insan kaynağı haline getirmektir.
Praktiker Üniversitesi 2006 Faaliyetleri: 16 iç, 6 dış eğitmenle birlikte 9
ayda 38 farklı eğitim başlığı altında 111 eğitim ve 2025 katılımcıya toplam 25.000
saat eğitim verdik. Bu rakamlara yoğun olarak verdiğimiz yabancı dil eğitimleri ve
Metro Management Academy eğitimleri ve dış katılımlı seminerleri dahil değildir.
Elektronik hayata taşıdığı eğitim sistemini, 2 kampüsten 3 kampüse taşıyarak
daha geniş coğrafyada çalışanlarına ulaşmayı planlamaktadır. 2007 yılı içerisinde
kendisini bugünlere taşıyan değerli müşterilerine verdiği hizmetin kalitesini,
mağazacılıkta hizmette kalite imzasını korumak ve daha da iyiye götürmek adına
eğitimlerine ve gelişim süreçlerine devam etmektedir.
Praktiker Yapı Marketi Zincirlerinde Kariyer: Dinamik ve hızlı büyüyen
yapısıyla Praktiker kariyer olanakları anlamında çok farklı seçenekler
sunabilmektedir. Müşteri odaklılık ve ekip çalışmasının ön planda tutulduğu bir
ortamda çalışmak, bu işe yeni başlayacaklar için keyifli bir deneyim kazanmanın
73
yanı sıra, birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Örneğin Praktiker bünyesinde Satış
Danışmanı pozisyonu ile işe başlayan bir kişinin performansına bağlı olarak, belirli
bir eğitim ve tecrübe kazandıktan sonra, Departman Şef Yardımcılığından Market
Müdürlüğüne kadar uzanan bir kariyer çizgisi söz konusu iken diğer taraftan da Satın
alma ya da Lojistik gibi farklı bölümlere de yönelmesi sağlanabiliyor. Bunun yanı
sıra çalışanlarımızın Praktiker’in faaliyet gösterdiği diğer ülkelerde de yönetsel
pozisyonlarda görev almaları mümkündür.116
2.10.4. BAUHAUS YAPI MARKETİ ZİNCİRLERİ 117
Öncülük ruhunun başarısı, riske girmeden gelecek şekillendirilemez.
BAUHAUS en başından beri bu anlayışla çalışmaktadır. Bu yüzden risk alma ve
öncülük ruhu en önemli değerleri arasında yer almaktadır. 45 yıl önce "do-it-
yourself" fikrini Almanya'ya ilk kez BAUHAUS getirmiştir. O zamanlar alet ya da
yapı malzemesi arayanlar bir dükkandan diğerine dolaşmak zorundaydı. BAUHAUS
yeni konseptiyle tek bir çatı altında keyifli alışveriş imkânı yarattı. Bu öncü ruh
nihayet tüm Avrupa'ya kendini kabul ettirdi ve aradan geçen zaman içerisinde pek
çok taklitçi de ortaya çıkmasına rağmen yapı marketlerinin "orijinali" olan
BAUHAUS hâlâ Avrupa'nın en iyileri arasında yer almaktadır.
Konsept: En iyi seçim, birinci sınıf kalite, uygun fiyat.
İyi bir projenin temeli, iyi düşünülmüş bir konsepttir. BAUHAUS başarısının
temelini, müşteri odaklı profesyonel ürün yelpazesi ve aradığını bulmayı
kolaylaştıran ürün sergileme şekliyle atmıştır. Avrupa'da müşterilerinin aydınlık,
sıcak atmosferli ve merkezi konumda yer alan 185'ten fazla marketinde; atölye, ev ve
bahçeleri için ihtiyaç duydukları her ürünü bulabiliyorlar. 15 reyonunda yer alan 80
binden fazla ürün ve sunduğu geniş kapsamlı hizmet çeşitleri bunun en açık kanıtı
olarak ürün yelpazesinin güncelliğine özellikle büyük önem vermektedir.
BAUHAUS müşterilerine sadece kendini kanıtlamış BAUHAUS markalı ürünleri ve
önde gelen markaların ürünlerini değil, en son yenilikleri de sunmaktadır.
116 http://www.praktiker.com. tr/praktiker-international/html/tr_TR/60355/index. html117 http://www.bauhaus.com. tr/index. php?id=845
74
Felsefe: Ekip ruhuyla müşteriye daha yakın olmak.
Güçlü bir felsefe; ekip ruhuna, yaratıcılığa ve hayata geçirmek için de
tutarlığa ihtiyaç duyar. Ama her şeyden önce, bunları anlayan ve uygulayabilen bir
çalışanlarınız olmalıdır. Bu yüzden BAUHAUS'ta müşteriler ve çalışanlar,
felsefesinin odak noktasında yer almaktadır. Market yerinin seçiminden geniş ürün
yelpazesine, fiyat-performans oranından kalite güvencesine, danışmaya ve
sunduğumuz hizmetlere kadar daima ve öncelikle müşterilerini düşünmektedir. Özel
eğitilmiş personel ve müşteri memnuniyeti, bizi biz yapan değerlerin başında geliyor.
Bunun gelecekte de böyle kalması için BAUHAUS, az sayıdaki yönetici kadrosunu
yüksek vasıflı personeliyle tamamlamaktadır. Bütün bunlar BAUHAUS'ta alışverişi,
kitle tüketiminin çok ötesinde bir alışveriş deneyimi haline getirmektedir.
Sorumluluk: Dağıtımını yaptığı ağaç ürünlerinin yalnızca çevreyle dost
olanlardan seçilmesini garanti altına almak için, BAUHAUS yıllardır belgesiz tropik
ülke ağaçlarını ve yasadışı kesim alanlarından gelen ağaç ürünlerini kesinlikle
bünyesinde bulundurmamayı taahhüt etmektedir. Onun yerine bağlayıcı bir ilke
olarak, yalnızca yasal ormancılık işletmelerinden yetiştirme ağaç ürünlerinin satışını
yapıyor. BAUHAUS'un tedarikçileri de bu konuda aynı yükümlülüğü taşımaktadır.
BAUHAUS bir girişimci olarak sorumluluklarını, müşterileri ve çalışanlarına karşı
olduğu gibi doğal çevreye karşı da yerine getirmeye öteden beri hep gayret
etmektedir.
Ürün yelpazesi bir kuruluşun aynası gibidir. BAUHAUS 80 binden fazla
yüksek kaliteli ürün çeşidini, titizlikle ve uzun çalışmalar sonucunda belirlemiştir. Bu
yüzden marketlerinde; atölye, ev ve bahçe için çok geniş ürün seçeneklerinin yanı
sıra zanaatkârlar, ticari ve kurumsal müşteriler için profesyonel ürünler de
bulunmaktadır. Reyonlarında aradığını bulmayı kolaylaştıran sergileme şekli ve
seçkin markalar ile BAUHAUS markalı ürünlerin müşteri taleplerine uygun
oluşturulmuş karışım seçimi yapmanıza yardımcı olmaktadır. Geniş ürün çeşitliliğini,
üstün hizmet yelpazesi tamamlamaktadır. Ücretsiz ahşap kesiminden, montaj ya da
nakliye servisine, kiralık makine servisinden anahtar yapımı hizmetine kadar ürünler
sunulmaktadır.
75
Her şey ustası için: Hızlı, güvenli, güvenilir, geniş ürün yelpazesi bireysel
müşteriler dışında zanaatkârlar, esnaf, apartman yöneticileri ve müteahhitler gibi
meslek dallarına da hitap etmektedir. Ustalara yönelik ürün çeşitliliğine cazip bir
hizmet paketi eşlik etmektedir. BAUHAUS Kurumsal Müşteri Servis Standı, geniş
ürün yükleme alanları, toptan ürün tedariki ve nakliye hizmetleri sunmakta, seçkin
ürün ve hizmet anlayışı tüm reyonlarında geçerlidir. 118
BAUHAUS kalite konsepti:Geleceği biçimlendirmek, güven yaratmak.
Ancak yüksek bir kalite standardı güven yaratmaktadır. Bu yüzden ürünlerin
seçimine çok zaman harcanmakta, yapılan bu yatırım, seçkin marka çeşitliliğine ve
BAUHAUS markalı ürünlerin yüksek kalitesine yansımaktadır. Bir ürün ancak
yüksek kalite şartlarına ve fiyat beklentilerine uygun düşüyorsa, ürün gamına dahil
edilmektedir. Bir ürün arzu edilen kalite düzeyinde temin edilemiyorsa, onu kendi
standartlarında ürettirmektedir. Müşterileri, BAUHAUS markalı ürünlerde optimum
fiyat-performans oranına her zaman güvenmektedir.
Personel: Gayretli ve bilgili, bir şirketin en değerli sermayesi personelidir.
Kalifiye, iyi eğitilmiş bir ekibin ve iyi bir çalışma ortamının ne kadar önemli
olduğunu bilinmektedir. Müşteri memnuniyetinin, dolayısıyla uzun süreli büyüme ve
başarının garantisidir. Personel teşvikleri ve gelişim desteği bu yüzden şirket
hedeflerimizin ön sıralarında yer almaktadır. 12 binden fazla çalışanı her gün
gayretle ve bireysel girişkenlikle tüm Avrupa çapında, müşterilerinin iyi hizmet
almasını sağlamaktadır. Çünkü yetkin ve güvenilir hizmet anlayışı, onun en önemli
özelliğidir.
Gelecek; esnek, açık konseptlerin ve tutarlı bir kalite yöneliminin olacaktır.
BAUHAUS bunu açıkça görmüş ve başarıyla hayata geçirmiştir. Avrupa çapında
toplam 185'ten fazla marketiyle, ekonomik ve isabetli büyümeyi başarıyla
gerçekleştirmektedir. Genişleme departmanı, sürekli olarak uygun market
lokasyonları aramaktadır. Arsalar ve sektörel gayrimenkuller olduğu kadar,
işletmeleri devralma ihtimalleri de ilgilendiği konular arasında yer almaktadır.
Böylece Avrupa çapında iş arayanlar, zanaatkârlar ve küçük işletmelere de fayda
sağlanmaktadır.
118 http://www.bauhaus.com.tr/index. php?id=845
76
BAUHAUS uluslar arası: Yenilikçi fikirler ülke sınırlarının ötesinde de
başarılı olmaktadır. Atölye, ev ve bahçe ile ilgili her türlü ihtiyaçlarda uzman sat ış
sektörünün öncüsü olarak BAUHAUS 1960 yılında Mannheim’deki ilk sektörel
uzmanlık marketini açmıştır. Böylelikle BAUHAUS tek tek uzman satıcıların geniş
arz yelpazesini tek çatı altında birleştirerek self servis yoluyla yepyeni bir alışveriş
anlayışı yaratmıştır. Sıcak atmosferi, özgün iç dizaynı ve aradığını bulma kolaylığı
sağlayan özel reyonlarıyla BAUHAUS marketleri, Avrupa çapında çok özel bir
alışveriş ortamı sunmaktadır. Ayrıca tüm marketlerde ülkelerin yerel kültürü ve
piyasa koşulları dikkate alınmaktadır.
Özel müşteriler, zanaatkârlar ve küçük işletmeler böylece sadece Almanya'da
değil, Finlandiya, Danimarka, İsveç, Fransa, Hırvatistan, Avusturya, Slovenya,
İspanya, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye'de de uzman sektör kalitesinde geniş bir ürün
yelpazesini bir arada bulabilmektedir. Yalnızca başarılı bir satın alma çalışmasıyla
müşterinin güveni kazanılabilir. BAUHAUS'un üstünlüğü buradan
kaynaklanmaktadır. Burada uzman satın alma görevlileri, hangi ürünlerin ürün
yelpazesine alınacağına gün be gün karar vermektedir. Piyasadaki çok sayıda ürün
arzı içerisinden, yalnızca çok iyi bir kalite ve en uygun fiyat-performans-oranı ile
kendini kanıtlayabilenler seçilmektedir.
Piyasadaki en son yenilikler özellikle dikkate alınmaktadır. Ayrıca neredeyse
her ürün grubu içerisinde, yalnızca BAUHAUS'a özel imal edilen çok sayıda uygun
fiyatlı yüksek kalite ürün bulunmaktadır. Bu sayede, BAUHAUS ürün yelpazesinin
her an en güncel haliyle, müşterinin taleplerine uygun olması garanti altına
alınmaktadır.
BAUHAUS ürün yelpazesindeki tüm ürünler doğal çevreye etki bakımından
kontrol edilmektedir. Yüksek kaliteli ürünlerinin pek çoğu, çevre kirliliğini artıran
uzun mesafe nakliyatlardan kaçınmak üzere, yakın çevreden tedarik edilmektedir. 119
Her şirket, ancak çalışanları kadar iyidir. Motivasyonu yüksek, gayretli
personel, uzun vadeli büyüme ve başarının temelini oluşturmaktadır. Bu yüzden
personel teşvikleri ve mesleki gelişim desteği, başarılı iş politikasının bir parçası
durumundadır. Çalışanları, BAUHAUS konseptini gerçeğe dönüştüren ve olağanüstü
119 http://www. bauhaus. com. tr/index. php?id=845
77
hizmet vaadini müşteriler nezdinde her gün yeniden yerine getirenlerdir. Gayret ve
kişisel girişkenlik, Avrupa çapında 12 binden fazla çalışanının en doğal özelliğidir.
Bu yüzden her BAUHAUS çalışanının, başarıda payı vardır.
78
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
3. YAPI MARKET MAĞAZACILIĞINDA BAŞARIYI ETKİLEYEN ÇEVRE
FAKTÖRLERİ
Perakendecilerin başarısında rol oynayan yani onları doğrudan etkileyen
faktörler farklı açılardan değişik biçimlerde sınıflandırılabilir. Ancak temelde başarı
belirleyicileri; dışsal başarı değişkenleri yani parametreler ve mağazanın kontrol
edebileceği firma içi etmenler, içsel başarı değişkenleri olarak iki grupta toplanabilir.
Bu bölümde ilgili parametre ve değişkenler ayrıntılı bir şekilde incelenmiş, uygulama
sonuçlarının yorumlanmasında ilgili kavramlardan yararlanılmıştır.
3.1. YAPI MARKETLERİNDE BAŞARIYI ETKİLEYEN DIŞ ÇEVRE
FAKTÖRLERİ
Perakendecilik ve dolayısıyla yapı marketlerde yöneticilerin kontrol
edilebildikleri ve kontrol edemedikleri içsel ve dışsal faktörler vardır. Yapı marketler
üretici veya toptancıdan aldığı malları taşımakta, depolamakta ve tüketicilere
sunmaktadır. Üreticiler ve toptancılar ile tüketiciler arasında bilgi akışını
sağlamaktadır. Tüketicilere mala bağlı bazı hizmetler sunarken risk almakta,
tüketicilere kredi imkanları sağlamakta, malları tüketicinin istediği miktarlarda satışa
sunmatadırlar. Perakendeciler, ilgili faaliyetlerini kontrol edebilen ve kontrol
edilemeyen bir çok faktörün etkisi altında yerine getirmektedirler. İşletme içinde
kontrol edilebilen değişkenler, tüketicinin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapı
market tarafından oluşturulan pazarlama karması ve onun alt elemanlarından
meydana gelmektedir. Ancak, işletmenin kontrolü dışında sürekli değişen çevresel
faktörlerde vardır. İşletmeyi etkileyen çevresel faktörlerdeki değişmelerin, işletmeler
tarafından yakından takip edilmesi gerekmektedir. perakendeciliği ve aynı zamanda
yapı marketleri etkileyen çevresel faktörler aşağıdaki şekilde sıralanabilir120:
· Pazar aktörleri.
120 İnci, VARİNLİ, a.g.e. s.55. , Celil KOPARAL, “Departmanlı Mağazaların OrganizasyonYapıları ve Gima T. A. Ş’ deki İnceleme. ”, T. C Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir,1986.
79
· Teknolojik gelişmeler.
· Perakendeci faaliyetlerini etkileyen yasalar.
3.1.1. MÜŞTERİLER
Müşterilerin nihai ihtiyaçlarını karşılayan perakendeciler günlük hayatın
vazgeçilmez bir unsurudur. Perakendecilik alanındaki son yıllarda yaşanan büyüme,
gelişme ve modernleşme eğilimi devam etmektedir. Perakendeciliğin başlangıcından
itibaren var olan ve her türlü ihtiyaç maddelerini sunan hipermarketler müşterilerinin
bir çok ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadırlar.
Bu mağazalar özellikle son on yılda müşterilerin ihtiyaçlarını daha iyi
karşılamak için sahip ve yöneticileri tarafından daha yaygın hale getirilmeye
çalışılmaktadır. Başlangıçta sadece yüksek gelir düzeyine sahip müşteri grubunun
bulunduğu bölgelere yakın yerlere kurulan mağazalar artık orta gelir düzeyindeki
tüketicilerinin de kolaylıkla ulaşabileceği alanlarda kurulmaktadır121.
Müşteri bir firmanın ürettiği mal ve hizmetleri satın alan insandır. Bu tanıma
göre insanlar, ancak firmanın mal ve hizmetlerini satın aldıktan sonra müşteri
konumuna gelmektedirler. Bu tanımda müşteri, üretilen mal veya hizmeti satın alan
veya satın alma olasılığı olan herkestir şeklinde yorumlanabilir. Müşteri, kuruluşun
ürün ve hizmetlerini satın alan tüketicilerin yanı sıra, kuruluş içinde birbirine hizmet
veren bölümleri de kapsamaktadır. Müşteri tatmin edilecek ihtiyacı, harcayacak
parası ve harcama isteği olan kişi, kurum ve kuruluşlardır.
Perakendeciler, mağazalarıyla müşterilerine hizmet vererek kazanç sağlamayı
hedeflemektedirler. Bu amaçla çok sayıda marketler açılmış ve rekabetin yönü
müşterinin lehine olacak şekilde değişmiştir. Perakende mağazaların yöneticileri
müşterilerin aradıkları mamulleri ve markaları mağazalarında bulundurarak ve
onların istediği fiyata en yakın fiyat düzeyinden ve müşterinin istediği hizmet
kalitesiyle pazarlayarak kazanç sağlamaya çalışmaktadırlar.
Perakendecilerin var oluş nedenleri tüketicilerin istek ve ihtiyaçların karşı-
lamaktır. Sundukları mal ve hizmetlerin tüketicileri olan müşteriler rekabet
121 Canan ARIKBAY, Perakendecilikte Gelişmeler ve Yeni Yaklaşımlar, Milli ProdüktiviteMerkezi Yayınları No: 5721, Ankara, 1996. s: 44
80
durumuna bağlı olarak mağazalardan isteklerde bulunmaktadır. Alternatif bulunduğu
zaman tüketicilerin istekleri daha fazla olurken alternatifin az olması durumunda
tüketiciler perakendecilerin sunduklarıyla yetinmektedirler.
Yakın çevrede bulunan nüfus yoğunluğu ve nüfusun demografik özellikleri
mağazada satışa sunulacak ürünlerin genişliğine ve derinliğine etkide bulunacaktır.
Müşterilerin de alış veriş yapacakları ortamları, mamul ve markaları seçme
konusundaki titizlikleri süpermarketlerin ve hipermarketlerin sayı olarak hızla
artmasına sebep olmuştur. Farklı markaları karlılaştırarak, alış veriş yapmak isteyen
tüketicilerin kazançlarını azami seviyeye çıkarmayı hedef alan perakendeciler
günden güne artmaktadır.
Tanımlardan anlaşılacağı üzere kişisel ve ticari amaçları için mal veya hizmet
satın alan kişi ve kuruluşlara müşteri denir. Müşteri odaklı çalışmaları savunan bir
anlayışta, müşteri kavramı sadece üretilen mal ve hizmetleri alan kişi ve kurumlar
olarak tanımlanan dış müşterilerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda örgüt içi
müşterileri de kapsamaktadır. Bunlar; iç müşteri ve dış müşteri kavramlarıdır.
3.1.1.1. İç Müşteri Kavramı
İç müşteri, kendisinden önceki bir sürecin çıktısını, kendi uğraşı olan süreçte
çıktı olarak kullanandır. İç müşteriden kasıt, örgütte çalışanlardır. İç müşteri
kavramı, bir örgütün üretim süreci etkinliğinin iyileştirilmesi açısından son derece
önemlidir. Çünkü, bu sayede çalışanların ihtiyaçlarının karşılanabilmesi ve
faaliyetlerinin örgüt içerisinde devam ettirilebilmesi mümkün olmaktadır. Örneğin;
bir işletme örgütünde pazarlama birimine ihtiyaç duyulan bir eleman seçimi için,
üretim birimi yöneticisi gerekli talebini, insan kaynakları departmanı yöneticisine
bildirecektir. Bu durum insan kaynakları birimi yöneticisini müşteri konumuna
getirecektir. İnsan kaynakları birimi yöneticisi, gerekli bilgileri üretim birimi
yöneticisine iletmesi durumunda bu kez, üretim birimi yöneticisi müşteri konumuna
geçecektir. Bu bilgilerin ışığı altında, işletmeler açısından yalnızca dış müşteri
kavramı değil, iç müşteri kavramının da önemli olduğu görülmektedir. İşletme
içerisindeki her birim, bölüm kendinden bir önceki safhanın müşterisi konumundadır.
İşletmeler dış müşterilerini mutlu etmek ve karlarını artırmak istiyorlarsa iç müşteri
kavramını çok iyi anlayıp, onları mutlu etme yollarını aramalıdırlar. Tüm sistemlerin
81
adil olması, çalışanların düşüncelerine saygı, kararlara katılım, işyeri koşullarının
iyileştirilmesi, sosyal ve kültürel aktiviteler, duyarlı bir üst yönetim iç müşterilerin
verimli olmasını sağlayacak faktörlerdir. Kısacası dış müşterilerin mutluluğu iç
müşterilerden geçmektedir.
3.1.1.2. Dış Müşteri Kavramı
Dış müşteri olarak nitelendirilen ise; bir ürün veya hizmetten kaliteli olması
koşuluyla en yüksek faydayı sağlamak isteyenlerdir. İç müşterilerin ürettiklerini
tüketen dış müşterilerle olan ilişkilerde, aynı dili konuşmak, dinleyici olmak ve
anlaşmaya varmak için gerekli esnekliği sağlamak, alınan sonuçları ölçebilmek,
gerekli düzeltmeleri yaparak sıfır hata düzeyine gitmek esastır. (Taşkın, 1998)
örneğin bir perakende markette çalışanlar o işletmenin hem iç müşterisi hemde dış
müşterisi konumundadırlar. Yani çalışanlardan firmalarından satın alarak
kullandıkları ürünlerin beklenen performansları hakkında bilgi toplanabilir.
Dış müşteri, sunulan ürün ve hizmetleri satın alarak, kendi kişisel amaçları
için kullanan ve çalışanların ücretlerinin ödenmesini sağlayan müşteridir. Dış
müşteri, bir mal veya hizmetin nasıl, hangi süreç içinde, kim tarafından ve hangi
araçlarla yapıldığından çok; kendisine nasıl yansıdığına, kusursuz ve hatasız
olmasına, doyum sağlayıp sağlamadığına, ihtiyaç ve beklentilerine ne derece
uyduğuna, verilen sözlerin ve taahhütlerin ne ölçüde yerine getirildiğine dikkat
etmektedir.
Müşterilere daha etkin hizmet etmesi için bütün çalışanların eğitimi,
geliştirilmesi, yönlendirilmesi denetlenmesi ve motivasyonu içsel pazarlamayı
oluşturmaktadır122. Ürün ve hizmetleri sunan, müşterilerle direkt ilişkide olan
personelin de insan ilişkilerinde başarılı, deneyimli ve iyi eğitimli olması
gerekmektedir. Nitelikli, yetenekli ve eğitimli personel müşteri memnuniyetinde
işletmenin temel gücünü oluşturacaktır. Müşteriler ihmal edilecek bir unsur değildir.
İşletmelerin varlıklarını sürdürmesi için müşteri kazanması, onları tatmin etmesi,
memnun etmesi, müşteriyi elde tutmayı sağlayacak her türlü çabayı harcaması
gerekmektedir. Peki neler yapılmalıdır?
122 Erdoğan Taşkın, Müşteri İlişkileri Eğitimi, 2. Basım, Ankara, 2000, s. 187.
82
· Müşteriyi tanımak,
· Müşteriye yakın olmak,
· Müşteriyi dinlemek,
· Müşteriden gelen geri bildirimleri dinlemek,
· Eleştiri, şikayet ve önerilerden yeni politikalar geliştirmek,
· İstek ve beklentilere uygun mal ve hizmet tasarımlarına gitmek,
· Satış ve satış sonrası hizmetlere önem vermek, gibi tüm bu unsurlar
müşteri sürekliliğinin temel esaslarıdır.
İşletmelerde, müşteri ilişkilerini arttırmak, korumak ve çekici kılmak adına
kullanılan pazarlama, satış, iletişim ve hizmet yaklaşımları ilişki pazarlamasını
oluşturmaktadır. Bu bağlamda müşterilere iyi hizmet sunabilmek için etkin iletişim
gerekmektedir. Müşterilerle olumlu iletişim ve ilişkiler kurulması ise, müşterilerin
memnun olmasını ve işletmenin sürekli müşteriler edinmesini sağlamaktadır.
İşletmenin müşterilerle etkin bir iletişim sağlayabilmesi için, uygun bir örgüt
yapısı oluşturması, haber veya bilginin geriye dönüşünün sağlanması, iletişim için
birden fazla kanal kullanılması, amaca yönelik bilgi verilmesi gerekmektedir.
İşletmeler müşterilerini anlamak zorundadırlar. Çünkü müşteriler kontrol
altına alınamaz. Hedef müşterilerdir ve işletmeler müşterilerinin davranışlarını,
tutumlarını ve düşüncelerini anlamak zorundadırlar. Müşterilerin gereksinmelerini ve
beklentilerini başarılı bir şekilde karşılayabilmek için anlamak zorundadırlar. Tüm
rekabet çabaları bağımlı, sadık müşteri içindir.
Müşterinin çok iyi dinlenmesi gerekmektedir. Önemli noktalar not alınarak
bir müşteriyi memnun etmenin maliyeti değil müşterinin değeri düşünülmelidir.
Müşterilerin dinlenmesinde, müşteri şikayetlerinin önemi ise göz ardı edilemeyecek
bir husustur. Müşteri şikayetleri daha sonra gelebilecek şikayetlerin önlenmesi
açısından işletmeler için bir fırsattır, bir şanstır.
Günümüz rekabet ortamında çok seçeneği olan müşteri daha seçici
davranmaktadır. Kolay tatmin olmamakta, en küçük olumsuzlukta ürününü aldığı
firmayı değiştirmektedir. Yeni müşteri bulmak eskisini korumaktan 5 kat daha fazla
maliyetlidir. Bu sebeplerden dolayı işletmeler tamamen müşteri odaklı olarak
çalışmak zorundadırlar. Aksi halde devamlılıklarını ve sürekliliğini sağlamak
mümkün olmayacaktır.
83
3.1.1.3. Müşterilerin Özellikleri
Psikolojik ve sosyal bir varlık olan insanların yani müşterilerin tatminini
sağlamak onları bu yönleriyle tanıma ve o özelliklerini doyurma ile mümkündür.
İnsanların psikolojik ve sosyo-kültürel yanları incelendiğinde ise beş temel psikolojik
ve üç temel sosyo-kültürel öğenin onların tatminini etkilediği görülmektedir.
Psikolojik öğeler kişilik, algılama, motivasyon, inanç-tutumlar, yenilikçilik düzeyi
şeklinde sıralanabilir. Sosyo-kültürel öğeler ise sosyal sınıf, kültür ve aile şeklinde
sıralanabilir.
3.1.1.3.1. Kişilik: Kişilik, bireyin kendi açısından fizyolojik, zihinsel ve
ruhsal özellikleri hakkındaki bilgisidir. o halde kişilik insanın kendisinde olup
bitenleri değerlendirmesi ve kendisine tatmin ve çıkar sağlayacak duruma geçme
isteğidir. 123 Bu bağlamda müşteriler kendi kişilikleriyle veya çevreye yansıtmaya
çalıştıkları kişilikleriyle satın aldıkları mal ve hizmetin imajını karşılaştırmakta ve
uyumlu olmasına dikkat etmektedirler. Genç görünmeyi, hareketli ve enerjik olmayı
kendi kişiliğiyle bağdaştıran bir müşteriye satış elemanının zevkine zıt bir gömleği
ısrarla satmaya çalışması durumunda, doğal olarak müşteri satış elemanının
davranışından memnun kalmayacaktır. Dolayısıyla doğru müşteriye; doğru mal ve
hizmet sunulmalıdır.
3.1.1.3.2. Algılama: İhtiyaçlarını gidermek için müşterilerin öncelikle
verecekleri karara ilişkin çevreyi algılamalıdırlar. Kararın çevresi karar vermeye
dönük bilgilerin toplandığı ve alınacak kararın etkileyeceği çevredir. Karar vericinin
satın alma öncesi ve sonrası göstereceği davranışlar ve alacağı kararlar, her türlü
reklam, kampanya, hizmet anlayışı, insan ilişkileri, eşantiyon vb. gibi nasıl
algılandığına bağlıdır. Müşteri satın alma veya almama kararını kendi algıladığı bilgi
ve etkilerin değerlendirilmesi sonucu vermektedir. 124 Pazardan gelen bilgilerin
123 Erol, Eren, Yönetim Psikolojisi, Beta Basım Yayım Dağıtım A. Ş. , İstanbul, 1993, s:40124 İlhan, Erdoğan, İşletme Yönetiminde Örgütsel Davranış, Avcıol Basım Yayım Dağıtım A. Ş. ,
(İşletme Fak. Yay. No: 266), İstanbul, 1996, s:61 (İşletme fak. Yay. no: 266)
84
güvenilirlik derecesi, firmaların müşterilere aktardığı bilgi, imaj, umut, fayda vs. ile
tüketicilerin algıladıklarının aynı olmasına bağlıdır.
3.1.1.3.3. Motivasyon: motivasyon, çalışanları işletme amaçlarına
yaklaştırıcı, inandırıcı ve özendirici nitelikte yapılan tüm eylem ve uğraşlardır. Bir
diğer tanımlama ise; işle ilgili konularda harcanan enerji gayret miktarıdır125.
İnsanlar bir mal ya da hizmetin yardımıyla ne kadar çok ihtiyacını karşılarlarsa, o
kadar çok fayda sağlarlar. Motivasyon ise insanları; gideremedikleri ihtiyaçları,
gerçekleştirmek istedikleri arzuları ve istekleri karşısında harekete geçiren itici
güçtür. İnsanları motive eden güç, ihtiyaçlarını karşılayabilme umududur. Müşteri bir
mal ya da hizmeti satın almadan önce ne kadar çok motive olmuşsa, kullanım ve
faydalanma sonrası tatmin ya da hayal kırıklığı o derecede yüksek oluşacaktır.
3.1.1.3.4. Tutumlar: Tutum, bir kişinin belirli bir tutum nesnesine yönelik
olumlu yada olumsuz duygu derecesi olarak tanımlanabilir. Diğer bir ifadeyle tutum,
davranışları yönlendiren gizli bir güce sahiptir. Organizasyonlar halde tutumlar
analiz edilerek bir yandan davranışların nedenleri ve gelecekte sergilenebilecek
davranışlar tahmin edilebilirken, diğer yandan da tutumların etkilenmesi yoluyla
davranışlar denetim altına alınabilecektir126.
Tutumlar, fikirler ve inançlarla yakından ilgilidir yada bunları kapsar ve
deneyimlere dayanır. Bireyin yetişme tarzına bağlı olarak ve yaşam boyu geçirilen
tecrübeler sonucu oluşurlar ve kişiyi diğer insanlardan ayıran özellikler arasında yer
alırlar127. Tutumlar ve inançlar birbirini destekleyen güçlerdir. İnsanlar her şeye karşı
tutum geliştirip inanç oluşturabilirler. Firmanın reklamlarına, tanıtımına, satış
gücüne, yansıttığı imaja, mal ve hizmetlerine vb. karşı oluşturulan en basit bir negatif
tutum veya ters yönlü inanç, müşteriyi soğutabilir ve hemen alternatiflere
yönelmesine neden olabilir. Müşteriler bu konuda çok acımasızdır. Tersine müşteri
edindiği ilk izlenim misali, eğer tutum olumlu ise, müşteri bulunduğu aşamadan
125 Serap Çabuk, profesyonel satış Yönetimi, 2. Baskı, Nobel Kitapevi, İzmir, 2005, s:145.126 Önder, Barlı, Davranış Bilimleri, ABP Yayınevi, Ankara, 2007, s: 69.127 Barlı, a. g. e. , s: 69.
85
(haberdar olma, karşılaştırma yaparak ilk kararı verme, satın alma, tatmin olma) bir
diğerine geçmek için bir kıvılcıma sahip olacaktır.
3.1.1.3.5. Yenilikçilik Düzeyi: Çağımız hız çağıdır. Moda, tüketicilerin zevk
ve anlayışları yoğun rekabet ve reklam faaliyetleri ürünlerin ömrünü kısaltmaktadır.
Ürünleri devamlı geliştirerek günün modasına ve zamanın gereklerine uyun olarak
yenilik yapmak hiç olmazsa yeni ambalaj usulleri, kalitede yenilikler yeni Pazar ve
pazarlama imkanları arama mamülleri yaşatmak için temel bir şart olmaktadır. Üst
kademe yönetim kademelerini dolduran yöneticiler, nitelikleri itibariyle mücadeleci
sonuçlardan kolayca tatmin olmayan cesur, atılgan kişilerden oluşmaktadır. Bu tür
yöneticiler başkalarını izlemektense faaliyette bulundukları sektörde lider olmayı bu
nedenle gerekli değişiklikleri ve yenilikleri zamanında yapmayı başarmaktadırlar. 128
Firmaların müşterilerine daha fazla imkanlar, kullanım kolaylıkları, fayda, teknolojik
yenilik ve zaman tasarrufu vb. sağladıkça müşterilerin de daha fazla tatminini
dolayısıyla da bağımlı müşteri sayılarını artıracaklardır.
3.1.1.3.6. Sosyal Sınıf: İnsanların fiziksel ihtiyaçları dışında, refah
düzeylerinin arttırmak, diğer insanlar tarafından fark edilmek ve takdir edilmek
(prestij), kişisel seçim haklarını ve alternatiflerini genişletmek (güç) gibi ihtiyaçları
vardır. İnsanlar bu ihtiyaçlarını bulundukları sosyal sınıflarda karşılamaya çalışırlar.
Daima bir üst düzey sosyal sınıfa geçmeye çalışmanın nedeni ise, söz konusu
ihtiyaçların orada daha çok giderilebileceğinin umut edilmesidir. Müşterilere verilen
hizmetlerde, insanlarda bulunan bu ihtiyaçlara dikkat edilmeli ve gerekirse bu
ihtiyaçların tatmin edilmesine çalışılmalıdır.
3.1.1.3.7. Kültür: Kültür bir toplumun hayat tarzı dil ve benzeri yollarla bir
nesilden diğer nesile aktarılan az çok şekillenmiş, öğrenilmiş davranış kalıpların
tamamıdır. İşletme yönetimi açısından kültür ise, kuruluşun çalışma şeklini ve
faaliyetlerinin sonucunu etkileyen belirli insan topluluklarınca oluşturulan inançlar,
128 Eyüp, Aktepe, İşletmecilik Bilgileri, Gazi kitapevi, Ankara, Eylül- 2004, s: 236- 237.
86
değerler, örf ve adetler ve diğer kişiler arası ilişkilerin sonuçlarının tamamıdır. 129 Bu
bağlamda kültür ve alt kültür kişilerin,
· Çalışma alışkanlıklarını ve uygulamalarını,
· Kendilerine karşı hassasiyetlerini,
· İnsanlarla iletişimlerini, ilişkilerini ve dillerini,
· Akıl yürütme metotlarını ve öğrenmelerini,
· Yemek yeme ve beslenme alışkanlıklarını,
· Zaman hassasiyetlerini ve bilinçlerini,
· Değerlerini ve normlarını,
· İnançlarını ve değer yargılarını,
· Giyim tarzları ve görünümlerini etkilemekte, değiştirmekte ve
düzenlemektedir.
Müşterilerin tatminini sağlamak için, onların sadece fiziksel ihtiyaçlarını
gidermek yeterli olmamaktadır. Aynı zamanda satın alınacak mal ve hizmetlerin
yansıttığı kültürlerin ve değerlerin; müşterilerin kültür ve değerleri ile uyumuna
dikkat edilmelidir.
3.1.1.3.8. Aile: Müşteriler aslında her zaman tek başlarına birer tüketici
olarak kabul edilmelidirler. Müşteri tatminin sağlanabilmesi için gerekenlerden birisi
de, bir müşterinin satın aldığı mal ve hizmetleri çevresindeki değerli insanların da
beğenmesi demektir. Bir aile bireyinin satın aldığı gömleği, arabayı, parfümü,
sabunu vs. diğer aile bireylerinin de beğenmesi veya beğenmemesi satın alan kişinin
tatmin düzeyini yükseltmekte veya düşürmektedir.
3.1.2. SOSYAL VE KÜLTÜREL FAKTÖRLER
Toplumun yapısı ve kültürü bireylerin alış veriş tarzlarını ve tüketim
alışkanlıklarını belirlediğinden tüketicilerle iş yapan işletmelerin başarıları ile
doğrudan ilgilidir. Toplumun gelenekleri gelecek anlayışları, inançları ve toplumun
örgütlenişi toplum içinde faaliyet gösteren işletmelerin vizyonlarını da
belirlemektedir. Tüketim alışkanlıkları, kanaatkarlık, ritüeller, toplumun dini
129 İlhan, Erdoğan, İşletmelerde Davranış, Dönence Basım Yayın Hizmetleri, İstanbul,1997, s:120-1
87
anlayışı, insanlar arasındaki sosyal mesafeler gibi bir çok değişken perakendecilerin
büyüklüklerini, faaliyetlerini, örgütlenme biçimlerini verdikleri hizmetlerin niteliğini
etkilemektedir. Örneğin Türk toplumunda salça tüketim anlayışının yansıması olarak
perakendecilerde öteden beri 900 gramlık ve 3 kg'lık salçalar tüketilmektedir.
Halbuki kültürel farklılık yaşayan Katar’da 50 gramlık ambalajlarla salça tüketimi
revaçtadır. 130
3.1.2.1. Kadının Rolündeki Değişmeler
Kadının hayat tarzındaki değişiklikler, çalışan kadın sayısındaki artış, boş
zamanların kısıtlılığı tüm alışverişlerin tek bir yerden karşılama eğilimindeki artışlar,
yapı marketlerin ve modern perakendeci kurumların dikkatini çekmektedir.
Yapılanmalarını bu yönde gerçekleştirmeleri marketlere rekabet avantajı
kazandıracaktır. Yapı marketlerde satışı gerçekleşen hobby ürünleri kadınların da bu
marketleri tercih etmelerine neden olmaktadır.
3.1.2.2. Mağaza Müşterisi Olma Güdüleri
Satın alınan malların çeşidi veya niteliğine göre farklı alışveriş yerlerinin
tercih edildiği görülmektedir. Tüketicilerin farklı davranışlar göstermesi alışverişe
çıktığı andaki psikolojik durumundan, yeterli zamana sahip olup olmamasından,
maddi gücünden, tavsiye ve şikâyet gibi çevresel faktörlerden kaynaklanan herhangi
bir mağazanın müşterisi olma güdüleri vardır. Bu güdüler tüketiciyi belirli bir yerden
veya belirli bir satıcıdan mal satın almaya yöneltir. Mağaza müşterisi olma güdüleri
ussal ve duygusal olmak üzere iki grupta toplanabilir. Çeşit çokluğu, satış hizmetleri,
fiyat, çevrenin elverişliliği gibi ussal, satıcının güvenirliliği, müşteriye sevimli
gelmesi veya hemşehri olması, yüksek sosyetenin alış veriş ettiği yer olması gibi
sebeplerden dolayı herhangi bir mağazanın tercih edilmesi gibi güdüler de duygusal
sebepler olarak adlandırılır. Yapı market yöneticileri müşterilerin bu tarz güdülerini
ve ussal ve duygusal yönlerini çok iyi araştırarak, inceleyip değerlendirerek, bu
güdüleri kullanarak sık sık tercih edilen bir market olmalarını sağlamaları
gerekmektedir.
130 Şuayıp Özdemir, Müşteri Odaklı Mağaza Yönetimi, Nobel Yayın Dağıtım, İstanbul: 2006, s: 27
88
Yapı market sektörünün müşteri tipleri perakendecilik sektöründe en temel
müşteri tipi olan ekonomik (tutumlu) müşterilerdir. Mağazaların satışa sunduğu
malları; çeşitlilik, fiyat ve kalite açısından değerlendiren müşterilerdir. Alışveriş için
ayrılan zaman ve paradan en yüksek faydayı elde etmek isterler. Yapı market
yöneticileri bu tip müşterilerle çok sık karşılaştıkları için ekonomik müşteri tipinin
istek ve ihtiyaçlarını gözlemlemek, fiyat ve kalite uygunluğu açılarından değişik
araçlarla tüketicilere duyurulması gerekmektedir.
Yapı market müşterisi kişisel ilgi isteyen müşteri tipinin özelliklerini de
taşımaktadır. Yapı marketlerde satılan mal türü açısından ek bilgi ve hizmet
gerektiren mallar çoğunluktadır. Bu tip müşteriler için de mağaza personelinin
müşteriye gösterdiği ilgi çok önemlidir. Yöneticiler bu noktada mağaza müşteri
ilişkisine önem vermelidirler.
Yapı market müşterileri diğer market müşterilerine göre farklılıklara sahiptir.
Satın alma alışkanlıkları, yaş dağılımı, kişisel gelir, ek bilgi ve satış sonrası hizmete
önem veren, tercih ettiği mallar açısından özellikleri bakımından araştırmacı ve
bilgiye sahiptirler. Bu tarz marketlerde kayıtsız müşteri tipine nadir olarak rastlanır.
Müşteriler, herhangi bir mağazaya bağımlı olmayan, ihtiyaçlarını en az çaba
göstererek karşılamak isteyen müşteriler değildir. Mağazayı gezerken malı raftan
alabilecek, Türkçe açıklamalı ek bilgiyi ürün etiketinde ulaşabilecek, mağaza içinde
gezerken güvenliği sağlanmış ve sağlam bir yerleşime sahip, sabit raflar, bilgili,
tecrübeli eğitimli personel bir yapı marketten beklenen hizmetlerdir.
Mağazanın adı, sattığı malların markası, fiyatı, kalitesi, mağazanın atmosferi,
otopark kolaylığı, kredili satış yapma imkânı mağaza içi sergileme, vitrin düzenleme
gibi faktörler tüketicilerin mağazalar arasında tercih yapmasını etkilemektedir.
3.1.2.3. Tüketicilerin Satın Alma Alışkanlıklarındaki Değişiklikler
Kadın çalışan sayısının artışı sebebiyle, alışverişe ayrılacak zamanın kritik
olması, tek bir yerden tüm ihtiyaçların karşılanması, tek duraklı alışveriş (one-stop
shopping) eğilimini arttırmaktadır.
Tek duraklı alışveriş eğilimi yapı market sektöründe de görülmekte ve bu
durum tercih etmedeki en önemli faktörlerden biri, tek duraklı alışveriş eğilimidir.
Son on yıldır gelişme gösteren sektör tüketicinin yapı ve hobby ürünleri ile ilgili
89
ihtiyaçlarının tümünü tek bir yerden karşılanmasını sağladığı için diğer ufak çaplı
nalbur dükkânlarına göre daha fazla tercih edilmektedir. Türkiye’de yapı marketlerin
müşterisinin alışveriş anlayışındaki gelişmelerin kanıtı, hızla artan yapı market zincir
mağazalarıdır. Otomobil sahipliğindeki artış dikkate alınarak yapı marketler şehir
dışında açılmaktadır. Tüketicilerin satın alma alışkanlıkları izlenmelidir. Müşteri
sadakat türleri; bilişsel sadakat, duygusal sadakat, davranışsal eğilimli sadakat,
doğrudan davranışa yönelik sadakat dikkate alınması gerekmektedir. 131
Toplumun alışveriş alışkanlıkları perakendecilerin büyüklük, yönetim ve
örgütlenme yapılarını belirlemektedir. Fakat bu etki tek yönlü değildir.
Perakendeciler de toplumun alışveriş alışkanlıklarını değiştirmektedirler. Alışveriş
merkezlerinde alışverişe gelen tüketiciler gerek alış veriş yaparak gerekse mağaza
içinde yer alan diğer tüketicilerle aynı atmosferi paylaşmaktan dolayı etkileşim içine
girmektedirler. Bu durum toplumun geleneklerinde ve davranış modellerinde
değişimlere yol açmaktadır. "Müşteri daima haklıdır” anlayışına zaman zaman isyan
eden satış elemanlarının bu çıkışlarının nedeni toplumun yaşadığı bu değişime
onların önderlik ediyor olmaları, fakat onların bu değişimdeki rollerini tam olarak
kavrayamamalarıdır. 132
Perakendeci mağazaların sayıca artmasının sebebi daha önce her tüketicinin
karşılaştığı ve sürekli alış veriş yaptığı bakkallık faaliyetine benzemesidir. Herhangi
bir eğitimin gerekli olmaması ve işin niteliğinin tanıdık olması girişimcilerin
perakendeciliğe yönelmesini sağlamaktadır.
Süpermarketlerin sayısındaki artışın bir başka nedeni, nakit para akışının, işin
doğasında oluşudur. Bakkalların daha önce yaptıkları veresiye satışlar, yerini peşin
satışlara bırakmıştır. Market işletmecileri müşterileri arasında eskisine göre artık
mesafe vardır. Çünkü bakkallarda müşterilerini birebir tanıyan işletme sahipleri
hipermarketlerde artık müşterileriyle olağandışı durumlar haricinde hemen hemen
muhatap olmamaktadırlar.
131 Murat Hakan ALTINTAŞ, Tüketici Davranışları, Alfa Yayınları, İstanbul, Kasım 2000, s. 31.132 Özdemir, a.g.e, s: 27.
90
3.1.3. SİYASİ VE EKONOMİK FAKTÖRLER
Mağazanın yer aldığı ülkenin siyasi ve ekonomik yapısı, ilgili mevzuat
mağazanın başarısında etkilidir. Ülkeyi yöneten siyasiler çoğu zaman ekonomiye
istikrar ya da istikrarsızlık olarak yansırlar. Ülkemizde yüksek enflasyonun yaşandığı
yıllar boyunca perakendecilerde enflasyonist baskıdan etkilenmişlerdir. Netice olarak
uzun yıllar özellikle büyük perakendeciler bilançolarında faaliyet zararı göstermişler,
ayakta kalmayı ise faaliyet dışı gelirler elde ederek başarmışlardır. Bu sayede hem
ayakta kalmışlar hemde tüketicilerin ürünleri gerçek değerinden ucuza satın
almalarını sağlayarak toplumsal bir hizmet sağlamışlardır. Bu durum rekabet etme
şansı bulamayan küçük perakendecilerin yavaş yavaş pazardan çekilmelerini
getirmiştir.
Perakendeciler büyüdükçe hizmetler profesyonelleşmiş toplumun isteklerine
bağlı olarak yeni perakendeciler kurulmuş, perakendecilerde bir değişim ajanı gibi
toplumu dönüştürmüştür.
Perakendeciler faaliyet gösterdikleri yerde bir cazibe merkezi oluştu-
rmaktadırlar. Alış veriş yerine yakınlık oturma yerini seçerken etkili olmaktadır.
"Bakkal ayağının altında" tabiri evin değerinin yüksekliğini göstermede kullanılan
güzel bir tabirdir. Küçük bir bakkal bile bir cazibe merkezi olarak yakın çevresine
prestij kazandırabilirken daha büyük olan perakendecilerin çevrelerinde daha büyük
etkiler yapması kaçınılmazdır. Birçok yerleşim yerinde şehrin merkezine yakın
yerlerde kurulan hipermarketler şehir merkezinin kendi bulundukları yere doğru
kaymalarına neden olmuşlardır. Perakendecilerin kuruldukları yerlerde gerek yaya
gerekse araç trafiğini artırmaları bilinen durumlardır. Trafiği kalabalık oluşu ise yerel
yönetimleri ya da merkezi idarecileri yeni tedbirler almaya ilmektedir.
Mağazaların mimari yapıları ve çevre düzenlemeleri faaliyet gösterdikleri
yerleşim yerinde yeni açılımlara ve anlayış değişimlerine neden olabilmektedir.
Örneğin Gaziantep Beğendik mağazası sıcak bir bölgede kurulu olmasına rağmen
penceresiz yapısı nedeniyle yaz günlerinde bile serin olarak kalmaktadır. Toplu
taşıma araçlarının güzergâhları ve duraklarının belirlenmesinde perakendeciler etkili
olabilmektedirler.
Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılama hizmeti veren perakendecilerin
yöneticileri kentlerin büyüklüğüne bağlı olarak kent yöneticileri beraber kent
91
hakkındaki kararlarda söz sahibi olabilmektedir. Bu durum nüfusu az olan şehirlerde
daha belirgin hale gelmektedir.
Açılan her yeni hipermarket çevresindeki geleneksel satış noktaları üzerinde
olumsuz etki yapmakta ve zamanla onların pazardan çekilmelerine sebep olmaktadır.
ACNielsenZet'in yaptığı araştırmaya göre 2500 metrekarenin üzerinde alana sahip
her yeni hipermarket, 250 bakkalın yerini almak tadır133.
Üretici-toptancı-perakendeci-tüketici mübadele zinciri içinde her bir kurum
kendini korumak üzere yasal düzenlemeler ve ikili anlaşmalar yapmışlardır. Ancak
bu zincirde kendisini korumakta en zayıf halka tüketici halkasıdır. Bu noktada diğer
kurumlarla beraber perakendecilerin tüketicilerin zararına olabilecek her türlü
faaliyetlerini kontrol etmek ve gerekli tedbirler almak devletin sorumluluğundadır.
Alınan tedbirler ise perakendecileri etkimektedir. Bu açıdan düşünüldüğünde
rakipler, aracılar ve müşteriler mağazanın çevresinde bulunan ve davranışlarıyla
mağazayı etkileyen konumdadırlar.
3.1.4. DAĞITIM KANALI
Talep tatmini sağlamak üzere, üretilen mal ve hizmetlerin tüketicilere kabul
ettirilmesini sağlamak amacıyla onlara ulaştırılması hayati bir sorundur. Çünkü
üretmek önemlidir, ancak üretilen ürünün faydasına ihtiyaç duyan kimseye
ulaştırılması daha da önemlidir. 134 Üreticiler ürettikleri ürünleri ya doğrudan
perakendecilere ya da toptancılar kanalıyla perakendecilere dolayısıyla tüketicilere
ulaştırırlar. Bir dağıtım kanalı üyesi olan mağazalar dağıtım kanalında kendisinden
önce gelen üyelerin tutum ve davranışları da mağazaların başarılarında etkili
olmaktadır. Toptancılar ya da üreticilerin perakendecilere karşı tutum ve davranışları
perakendecilerin harekât alanının genişliğini belirleyecektir.
Bu ilişki aynı zamanda üreticilerin ürettiklerinin bedelini ne kadar sürede geri
döneceğinin de kritik noktasıdır. Başka bir deyişle üreticiler ve perakendeciler
arasında karşılıklı çıkar ilişkileri bu ilişkiden tüketicilerin de kazançlı çıkmasını
sağlamaktadır.
133 Mehmet, DEPREM, Capital, Yıl 8 Sayı 5, Mayıs 2000, s. 120.134 Ömer Aşıcı, Pazarlama, Ege Basım ve Ambalaj Sanayi, 1984, İzmir, s:245.
92
Tüketici yönlü perakendecilik anlayışında perakendeci mağazaların
planlaması yapılırken müşterilerin ürün / hizmete kolayca ulaşmalarını sağlayacak
bir dağıtım ağı ve iletişim sisteminin kurulması gerekmektedir. Böylece müşteriler
alacakları ürün ve hizmete kolayca ulaşma isteklerini hayata geçirebileceklerdir. Şu
halde, tüketiciler için perakendeci mağaza seçimi davranışı da ürün ya da marka
seçimi davranışı gibi bir takım karar verme aşamalarından geçerek oluşmaktadır. Bu
yönüyle, mağaza seçimini de içeren alışveriş davranışlarının tüketici davranışının
önemli bir boyutunu oluşturduğu da asla unutulmamalıdır. Buna göre, sosyal ve
kişisel güdüler mağaza ve mağaza içi özelliklerle birlikte mağaza seçimini
belirlemektedir. Burada müşteri odaklı pazarlama stratejileri bağlamında mağaza
yönetimlerinin yapması gereken, mağaza seçimini etkileyen faktörleri tespit ederek
müşteri tercihlerini kendilerine yöneltmeyi başarmaktır135.
3.1.5. TEKNOLOJİ
Ülkelerin teknolojik düzeyleri pazarlamayı doğrudan etkileyen, ülkeler arası
karşılaştırmalı avantajları değiştiren ve sosyo kültürel olarak kalkınmaları
hızlandıran bir araçtır136. Bu yönüyle müşterilerin alış veriş alışkanlıklarını
değiştirebilecek ölçüde büyük değişimler getirmektedir. Kasalarda yer alan barkot
okuyucular ve kredi kartıyla alış veriş imkânı sağlayan pos makineleri hem alışverişi
kolaylaştırmış, hemde tüketimi artırmıştır. Katalogla satış, telefonla satış, televizyon
kullanılarak yapılan doğrudan satışlar tüketicilerin perakendecilerden beklentilerini
değiştirmektedir.
Teknolojik gelişmeler hayatı kolaylaştırmakta, ancak aynı zamanda
sorunlarda yaratmaktadır. İletişim teknolojisi, dünyadaki tüm bilgilere ve kaynaklara
inanılmaz bir hızla erişimi sağlamaktadır. Öte yandan gen teknolojisi kaliteli ve
sağlıklı yaşam için fırsatlar sunarken aynı zamanda tehditleri de beraberinde
getirmektedir. Küçük bir bilgisayar tüm insanlığı tehdit edebilen tehlikeler
135 Odabaşı, Y.; Gülfidan, B., Tüketici Davranışı, MediaCat Kitapları, İkinci Basım, 2003, ss. 380-381.
136 Ömer, Akat, Uluslararası Pazarlama (Karması ve Yönetimi), Ekin Kitap evi, Geliştirilmiş 4.Baskı, Bursa, 2003, s:8
93
yaratabilmektedir. Bu nedenle, teknolojik gelişmeler geleceği biçimlendirecek
çevresel unsurların başında gelmektedir.137
İnternet üzerinden interaktif olarak faaliyet gösteren, "amazon. com",
“'hepsiburada. com", "baskuda. com", "kangurum. com" gibi alış veriş siteleri
perakendeciliğe yepyeni boyutlar kazandırmıştır. Ürünleri satın alma motivleri
açısından rasyonel davranan ve internetle daha önce tanışmış toplum kesimi bazı
alışverişlerini internet üzerinden yapmaya başlamışlardır. Sanal dünyada yer alan
gerçek perakendeciler, gerçek dünyada yer alan gerçek perakendecilere yeni ufuklar
kazandırmıştır. Bir yandan sanal dünyanın perakendecilerinin olumsuz etkileriyle
mücadele eden perakendeciler, aynı zamanda internet imkânlarından yararlanarak
yeni avantajlar sağlama yoluna gitmişlerdir.
3.1.6. REKABETİN YAPISI VE ŞİDDETİ
Rakip mağazaların sayıları, kat alanları ve kuruluş yerleri toplumun büyük
mağazalara duyduğu ihtiyaç açısından incelenmelidir. Ticari alan büyük mağazalara
doymuş mudur? Yeni bir büyük mağaza pazar ihtiyaçlarını mevcut rakip birimlerden
daha etkin biçimde karşılayacak mıdır? Sundukları hizmetleri, tüketicilerin mevcut
ve muhtemel taleplerine olan duyarlılıklarını ve mal alım-satım yöntemleri
belirlemek için rakip mağazalar dikkatli bir şekilde analiz edilmelidir. Rakipler
analiz edilirken aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. 138
1- Rakiplerin sayısı ve büyüklüğü,
2- Rakiplerin yönelimi,
3- Rakiplerin mal ve hizmetleri,,
4- Rakiplerin üretim özellikleri,
5- Rakiplerin sayısı ve büyüklüğü,
6- Rakiplerin büyüme oranları,
7- Rakiplerin rekabet üstünlükleri,
8- Rakiplerin amaçları, stratejileri ve bunlarda meydana gelen değişiklikler,
137 Hayri,Ülgen – S. Kadri Mirze, İşletmelerde Stratejik Yönetim, Literatür Yayıncılık DağıtımPazarlama San. Ve Tic. Ltd. İstanbul, Şubat 2004, s: 88.
138 Ömer, Dinçer, Stratejik Yönetim Ve İşletme Politikası, Beta Basım Yayım A. Ş. İstanbul, 1998s:192-193.
94
3.1.7. YASALAR
Servet, gelir, satış, tüketim ve işletme vergileri ile ruhsat ihtiyaçlarına ilişkin
devlet yasaları ve yerel yasalar da kuruluş yerine ilişkin kararı etkiler. Yakın şehirler
arasındaki satış vergisi oranlarındaki değişmeler özellikle sorun teşkil edebilir.
Kredili satış yasaları ile kredi yüklerine ilişkin sınırlamalar dikkate alınmalıdır.
Çalışma saatlerine ilişkin devlet yasaları ile özel yasalar da önem taşımaktadır.
Şehirde bulunan seçilmiş yöneticiler, bürokratlar ve işletme yöneticileri, yerel
medya, fikir önderleri gibi toplumsal ya da yasal olarak sağlanacak kolaylıklar veya
çıkabilecek engeller de mağazanın kurulacağı kentin seçilmesinde dikkate alınan
unsurlardandır. Şehrin sağladığı vergi avantajları da bir yerleşim yerinin tercih
edilmesinde etkili olmaktadır. Kent yöneticilerinin gönüllü olarak yapacakları
çevresel düzenlemeler ya da gösterilecek kolaylıklar mağaza kuruluş yeri olarak
hangi kentin seçileceği konusundan belirleyici rol oynamaktadır.
3.1.8. KÜRESELLEŞME
Uluslararası sınırların etkisinin azalmasına neden olan kitle iletişim araçları
ve uluslar arası şirketler perakendecilerin kararlarında etkili olabilmektedir. Metro,
Carrefour gibi uluslararası şirketlerin etkisi kaçınılmazdır. Gittikleri yere hem temsil
ettikleri kültürü, hem de bu kültürün ürettiği ürünleri sunan uluslararası
perakendeciler yeni ürünlerin ve markaların günlük hayatımıza girerek değişim
geçirmesine neden olmaktadır. Her ne kadar "global düşün, yerel hareket et"
stratejisini benimsemiş olsalar da uluslararası şirketler sahip oldukları güçleriyle
gerek rekabette, gerekse tüketim yapısında önemli değişikliklere neden
olmaktadırlar.
Bakkallarda satılan ürünlerin bile önemli bir kısmı uluslararası işletmelerin
ürünleridir. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan bir salgın hastalık veya
ekonomik kriz, binlerce kilometre ötede bulunan bir ülkedeki tüketicileri dolayısıyla
perakendecileri etkilemektedir. Uluslararası siyasi, askeri ve ekonomik birlikler
ülkeler üzerinde yaptırım gücüne sahip olmakta ve ülkede bulunan işletmelerin
geleceğini etkileyebilmektedirler. Büyük şirketlerin lobi faaliyetleri ile rekabette
kendi lehine bazı yasal düzenleme yapma güçlerinin bulunması da perakendecileri
etkilemektedir.
95
Döviz ve menkul kıymet piyasalarındaki dalgalanmalar ürünlerin fiyatlarında
da dalgalanmalara yol açabilmektedir. Uluslararası alanda yaşanan hizmet
kalitesindeki gelişmeler yine küreselleşme sayesinde çok geçmeden diğer ülkelere de
ulaşmakta ülkede de hizmet kalitesinin iyileşmesine neden olmaktadır. Yeni
teknolojilerin ve yeni stratejilerin uygulanması durumu çok zaman geçmeden tüm
dünyada uygulamaya geçmektedir. Bu ise çoğu zaman tüketicinin beklemediği bir
anda yeniliklerle karşılaşmasını sağlamaktadır.
3.2. YAPI MARKET MAĞAZACILIĞININ BAŞARISINI
ETKİLEYEN İÇ ÇEVRE FAKTÖRLERİ
Mağazanın başarısında dışsal faktörlerin, parametrelerin yanında mağazanın
kontrol edebileceği değişkenler de etkilidir. Bu değişkenlerin ölçülmesi ve mağazala-
rın başarılarının karşılaştırılması da ayrı bir konudur. Mağazaların başarısında etkili
rol oynayan içsel değişkenlerin mağaza yönetiminin başarısında doğrudan etkide
bulunacağı muhakkaktır.
Mağaza yönetiminin kendilerini değerlendirmeleri açısından, çok sayıda
başarı kriterleri belirlenerek onları sınıflandırmak gereklidir. Kuruluş yerinin ve
zamanının seçilmesi gibi bazı değişkenler mağaza kurulduktan sonra artık değişken
olmaktan çıkmaktadır. Bu bakış açısıyla mağazaların başarı değişkenlerinin sekiz ana
sınıfta değerlendirilmesi mümkündür.
1. Kuruluş yeri seçimi
2. Ticari malların yönetimi
3. Fiyatlandırma
4. Mağaza Operasyonları
5. Satış gücü yönetimi
6. Tutundurma karması yönetimi
7. Finansal yönetim
8. Müşteri hizmetleri yönetimi
Perakendecilik sektöründeki yüksek rekabet ve kentleşmede yaşanan
gelişmelerin yönü nedeniyle, kurulacak mağazanın yeri, daha sonra yapacağı
çalışmaları sınırlayacağı için çok önemlidir. Rekabet, mağaza kurulabilecek yerlere
96
sahip olma isteğini bir yarış haline getirmiştir. Mağazacılık, alırken kazanmak
sözüne kıyasla, kurarken kazanmak olarak değiştirebilecek bir alandır. Kuruluş yeri,
nihai tüketicilerin sık sık uğrayacakları bir yer olacağından yer seçimi önemlidir.
Ayrıca hem kısa vadede hem de uzun vadede mağazanın başarısını doğrudan
etkileyecektir.
Bu kararlarla kuruluş yeri seçimi aşamasında yatırımcı, hedef pazarı
belirlemekte, çevreyi arz ve talep açısından analiz etmekte ve en iyi olduğunu
düşündüğü aday kuruluş yerini belirlemeye çalışmaktadır.
Pazarın talep potansiyeli, nüfus özellikleri, satın alma davranışı özellikleri,
nüfus ve söz konusu coğrafyada yaşayan ailelerin yaş profilleri, gelirleri, meslekleri,
eğitimleri, toplumun gelişmişlik düzeyi, nüfus yoğunluğu, toplumun kullandığı
ulaşım araçları belirler. Pazarın arz faktörlerini ise birim alan başına düşen mağaza
sayısı, mağazaların alan olarak büyüklüğü, çalışanlar için kişi başına düşen birim
alan, mağazalarda rekabetin yoğunluğu, rekabet yönü belirler139.
Kuruluş yerinin belirlenmesinde birbirini takip eder nitelikte üç temel konuda
karar vermek gerekmektedir. Bu üç temel konu; mağazanın kurulacağı kent seçimi,
kent içinde seçilecek ticaret alanının belirlenmesi, Ticaret alanı içinde konumun
belirlenmesidir140.
3.2.1. KURULUŞ YERİNİN SEÇİMİ
Rekabetin giderek arttığı ve yatırım için daha da cazip hale gelen sektör de en
uygun kuruluş yerini seçen perakendeci avantajlı hale gelmektedir. Kuruluş yeri
seçimi, birbiriyle bağlantılı çeşitli karar aşamalarından oluşur. İlk olarak bölge veya
pazarla ilgili kararın alınması gerekir. Bunu ticaret alanı ile ilgili karar takip eder.
Daha sonra firma performansı açısından alternatifler arasından en uygun yer seçilir.
3.2.1.1. Bölge Analizi
Market yöneticisinin ilk olarak hangi bölgede faaliyet göstereceğine karar
vermesi gerekmektedir. Yapı marketin hangi bölgede kurulacağı ile ilgili kararları,
139 LUSCH, Robert, Patrick DUNNE, Myron GABLE, Randalı GEBHARI, Retailing South-WesternPublishing Co. , Cincinnati, 1992, s:162-4.
140 Tek, a. g. e. , s: 106.
97
nüfus yoğunluğunun daha fazla olduğu, kişi başına düşen gelirin yüksek olduğu,
inşaat sektöründe daha gelişmiş olan, rakiplerin henüz o bölgeye gitmemiş olması
gibi faktörler etkilemektedir. Örneğin, Türkiye geneline bakıldığında bölge olarak
Doğu Karadeniz Bölgesinde yapı market göze çarpmamaktadır. Sektördeki
yöneticiler özellikle Trabzon’da yatırım yapmayı düşünmektedirler.
3.2.1.2. Şehir Analizi
Tüm perakendeciler tüm şehir merkezlerinde faaliyet göstermezler. Bunun
birinci temel nedeni kaynak sıkıntısı ise ikinci nedeni de hedef pazar olarak seçtikleri
tüketici özellikleri kentin nüfusunu oluşturan tüketicilerin özellikleri arasında
farklılık olduğu içindir.
Bu Kentte perakendeci mağaza kurmak isteyen yatırımcıların dikkat ettikleri
il konu kentin nüfus özellikleridir. Nüfus büyüklüğü, nüfus artış hızı nüfusu
oluşturan yaşların dağılımı, yaşanan göçler gibi bir çok değişkene bağlı olarak nüfus
değerlendirilmelidir.
2006 yılı Türkiye'sinde kişi başına milli gelir 5500 dolar civarındadır. Ama
iller bazında bir analize yapıldığında yaklaşık 30 ilin kişi başına milli geliri; 1500
doların altında kalmaktadır. Bu düşük gelirli illerde mi yoksa kişi başına geliri daha
yüksek olan illerde mi mağaza kurmak daha rasyoneldir? Bu sorunun cevabı
özellikler yapı market zincirlerinin kuruluş yeri olarak metropol şehirleri tercih
etmeleri, nüfusu 300. 000’den düşük şehirleri tercih etmemeleri rasyonelliğin
örnekleridir.
Yine şehirlerde yaşanan nüfus hareketleri kuruluş yerini belirlemede önemli
bir değişkendir. Farklı bölgelerde yaşayan nüfus farklı kazanç kaynaklarına sahiptir.
Ankara bir memur kenti olarak bilinir, İzmir'in batılı havası, İstanbul'un her insanı
barındıran yapısı, Kayseri özel sektörün canlı olduğu bir şehirdir. Benzer şekilde
diğer illerin özellikleri de ortaya çıkarılabilir. Bu özellikler, kuruluş yeri için avantaj
ya da dezavantaj olması konusunda karar vermede yardımcı olur.
Sanayi işletmelerin yoğunlaştığı şehirlerde kişi başına düşün gelirde
artmaktadır. Kentin gelişmişlik düzeyi pazar potansiyelini doğrudan belirleyecek bir
unsurdur. Sürekli turist alan bir kent merkezi turist almayan iki merkezin nüfus
miktarları aynı olsa bile çekicilikleri farklıdır. Son yıllarda kent merkezlerinde yer
98
bulanmama sıkıntısına çözüm olmak üzere outlet adı verilen perakendeci mağaza
sayıları dikkat çekici şekilde artmaktadır.
3.2.1.3. Ticaret Alanının Seçimi
Bir mağaza kurulduktan sonra başarılı olduğu takdirde bulunduğu yeri bir
cazibe merkezi olarak değiştirmekte ve kalkınma kutupları oluşturmaktadır. Bunun
için bulunduğu coğrafi konumda sunduğu mal ve hizmetlerin ulaşabileceği
potansiyel müşterileri düşünerek hareket eder. İşte ekonomik ya da coğrafi
şartlarla her mağazanın etkisi altına aldığı nüfusun oturduğu alan onun ticaret alanını
oluşturur. Ticaret alanını değerlemede birçok faktör rol oynamaktadır. Mağazanın
kuruluş yerine çok yakın olan; çoğu yürüme mesafesinde bulunan müşteriler (poşetli
müşteriler) birincil ticaret alanı oluşturmaktadırlar. Bu müşteriler mağazaya yakın
oldukları için yürüyerek gidip gelebilirler. Mağazaya yürüme mesafesi 10 dakikayı
geçmez. Mağaza uzaklığı 1,5 – 2 km. ’ye kadar olan müşteriler birincil ticaret
alanında yer alabilirler. Bu alanda yer alan müşteriler mağaza müşterilerinin %60-
65’ini oluştururlar141.
Mağazaya uzaklığı kuş uçuşu değil, müşterilerin mağazaya ulaşmak için kat
ettikleri yoldan hesaplanır. Çok yakın mesafelerde olsalar da mağazaya ulaşmak için
harcadıkları zaman uzadıkça müşteriler mağazadan uzak kabul edilirler.
Bu alanın hemen dışında ikincil ticaret alanı yer alır. Birincil ticaret alanının
bitişinden itibaren başlamakta ve 4 km ile 10 km uzaklığa kadar bu alan
genişleyebilmektedir. Alanın geniş olması o alanda bulunan müşterilerin hepsinin
mağazayı tercih edecekleri anlamına gelmemektedir. Mağazanın toplam müşterileri
% 15-20'si ikincil ticaret alanı içinde yer alırlar. 142 Otomobille 15-20 dakikalık
mesafeden gelen müşteriler bu kategoride yer almaktadırlar.
İkincil ticaret alanını ise saçaklar çevreler bazı bölgelerde tüketicilerin
ihtiyaçlarını karşılayabilecek küçük perakendeciler dışında mağazalar
bulunmamaktadır. Bu durumda müşteriler yol üstünde bulunan ve uzak mesafelerde
mağazalardan alışveriş yaparlar, iş dönüşü metro ya da otobüs durağının yakınında
bulunan mağazalar bu avantajdan yararlanmaktadırlar. Bu mesafenin belirli bir
141 Weitz ve Levy, a.g.e, s:319142 Weitz ve Levy, a.g.e, s: 319
99
sınırını belirlemek zordur. Bazen bu tür alış veriş merkezleri müşterilerin ikamet
ettikleri yerleşim yerlerinden başka bir yerleşim yerinde olabilir bu açıdan mesafe
belirtmek zor olmaktadır.
Yapı marketler, mevcut bir mağazanın ticaret alanını belirleme ya da yeni bir
mağazanın ticaret alanını belirleme gibi iki durumda bu analizi yapmaktadırlar. Yeni
mağazanın ticaret alanının belirlenmesinde; analog (kıyaslama), regresyon
(tahminleme) ve gravity (ağırlık) yöntemleri kullanılabilir. 143
Belirlenen ticari alan içindeki kuruluş yerinin seçimini etkileyen faktörler ise;
iş hacminin tahmini, müşterilerin satın alma alışkanlıkları, yaya trafiği, mağazaya
ulaşabilme olanağı, çekiciliği azaltan faktörler (Duman, toz, hoşa gitmeyen kokular
ve gürültü, fabrika artıklarına, garaj, hastane, taverna ve benzeri yerlere yakınlık,
yetersiz yaya kaldırımları, eski ve yıpranmış komşu yapılar), sermaye yatırımının
geri dönmesidir. Bir yapı marketin kuruluş yerine karar verirken bu faktörlerin
analizinin yapılması gerekmektedir.
3.2.1.3.1. Ticari Alandaki Endüstrilerin Türü ve Niteliği: Ticari alandaki
endüstrilerin sayısı, türü ve niteliği muhtemel müşteri gelirinin miktar ve sağlamlığı
ile müşterilerin arzu edecekleri malların türünü etkiler. Büyük mağaza sahip ve
yöneticileri mağazalarını, ticari alanda gelirin mümkün olduğu kadar düzenli,
garantili, miktar bakımından önemli ve optimal kâr için yeterli olduğu bir yerde
kurmak isterler. Çeşitli endüstrilerin varolduğu şehirlerde tek bir endüstrinin üstün
olduğu alanlar kıyasla gelir daha kararlı ve garantilidir.
3.2.1.3.2. Ticari Alanın Nüfusu: Şehir ve çevresindeki ticari alanın nüfusu
büyük mağazanın muhtemel müşterilerinin sayısını belirler. Ancak bu alanlarda
yaşayanlara ilişkin bilgi yeterli değildir; nüfusun artış(ya da azalma) hızını bilmek de
aynı derecede önemlidir.
3.2.1.3.3. Şehrin Gelişimi: Bir toplumun gelişimi o toplumdaki endüstrilerin
tür ve niteliği ile nüfus eğilimine sıkı sıkıya bağlıdır. Yeni endüstrileri çekecek aktif
143 VARİNLİ, a.g. e. , s. 138.
100
bir ticaret odası ya da endüstriyel gelişme grubu; şehri yeniden oturulabilir şekle
koyma planının uygulanması; aileleri topluma çeken sağlam bir yerel okul sistemi;
gelişmiş sportif, kültürel ve eğlenceye yönelik programlar; ve düzenli bir trafik ve
kamu taşımacılığı gelişme işaretlerinden bazılarıdır. Şehrin geleceğini tahmin
ederken bütün bu ve diğer ilgili faktörler göz önünde tutulmalıdır.
Bir şehirde ekonomik gelişme her yerde birden görünmez, farklı şiddetlerde
çeşitli nokta yada kutuplarda oluşmaktadır. Çeşitli yollardan değişen nihai etkilerle
tüm ekonomiye yayılmaktadır. Kalkınmada dengesizliğin motor (sürükleyici)
karaktere sahip olduğu bilinmektedir. Bu dengesizlik ise hem sektörel hemde alansal
anlamdadır. Bu değişimi en basit şekilde bir işletme yada endüstri gerçekleştirebilir.
Sürükleyici birim, basit bir birim, örneğin büyük bir işletme olabileceği gibi birçok
birimin iç içe bir arada bulunmasıyla ortaya çıkan bir endüstriyel komplekste
olabilir144. Bu açıdan yapı sektörü günümüz ekonomileri için yıldızı parlayan bir
birim niteliği taşıyabilecektir.
3.2.1.3.4. Nüfusun Satın Alma Gücü: Bölgede kurulmuş endüstrilerdeki
maaşların toplamı ve ortalama ücret, ücret ve maaş ödemelerinin düzenliliği ve
sıklığı, yaşlılara yapılan sosyal güvenlik ödemeleri ile banka mevduatlarının miktarı
ve eğilimi tüketicilerin satın alma gücünün önemli kaynakları ve göstergeleri
arasındadır.
3.2.1.3.5. Refah Dağılımı: Konutların tür ve çeşitleri, ev sahiplerinin oranı,
toplumun eğitim düzeyi, telefonların sayısı, otomobillerin sayısı ve markaları, kişi
başına perakende satış ve kredi hesaplarının sayısı bir ticari alandaki gelir dağılımını
belirlemekte yararlanılan bilgiler arasındadır.
3.2.2. MAGAZA KONUMU SEÇME
Mağazanın kurulacağı şehrin ve ticari bölgenin seçilmesinden sonra
konumluk yerinin seçilmesi konusu gündeme gelmektedir. Mağaza konumu
seçiminde de değerlendirilmesi gereken bir dizi değişken vardır. Müşteriler, para,
144 Zeynel Dinler, Bölgesel İktisat, Ekin Kitap Evi Yayınları, Yenileştirilmiş. 5. Basım, Bursa, 1998.s:401- 402.
101
zaman ve enerji tasarrufu sağlayarak ihtiyaçları olan ürünleri mağazalardan alma
eğilimindedirler. Bundan dolayı mağazaların, yaya trafiğinin yoğun olduğu nokta-
larda kurulması eğilimi vardır.
Mağazanın kuruluş yerini belirlerken, insan trafiğinin yoğun olduğu merkezi
kavşaklardan başka, ana caddelerle diğer caddelerin kesiştikleri kavşaklarda,
insanların rahat alış veriş yapacakları ancak merkezi olmayan yerlerde bulunması
dikkate alınabilir. Bir alış veriş merkezinin hemen yanı, bir mağaza için kuruluş yeri
olabilir ya da bir şehre giriş yollarından birinin üstünde bir mağaza kurulabilir.
Bunların her birinin kendine göre maliyet, rekabet, müşterileri mağazaya çekme,
otopark açısından, avantajları ve dezavantajları vardır. Bunların değerlendirilmesi
gereklidir.
3.2.2.1. Yaya Trafiği
Mağazalar müşterilerinin kolaylıkla ulaşabileceği yerlere yerleşmelidirler.
Çünkü mağaza kuruluş yeri belirlemek geri dönülmesi durumunda veya yanlış karar
verilmesi durumunda çok ağır maliyetlere katlanmayı gerektirecektir. Mağaza
konumunun doğru belirlenmesi başarı konusunda temel belirleyicilerden biri
olacaktır.
Mağazanın tespit edilen kuruluş yeri çevresinde yer alan birincil ticaret
alanında yaşayan nüfusun özellikleri mağaza kuruluşu için önemlidir. Çünkü
mağazanın hedef pazarını oluşturmaktadırlar. Hedef pazarın yeterince büyük
olmaması veya mağazanın pazara sunduğu mallara birincil ticaret alanında yaşayan
tüketicilerce itibar edilmemesi önemli sorunlar doğurabilir.
Yaya trafiğinin yoğun olması bir ölçüde toplu taşıma araçlarına bağlıdır.
Çevrede çok az yerleşim yeri olan bir mağaza bir aktarma istasyonunda (örneğin
metrodan, belediye otobüslerine aktarma) olabilir. Bu durumda çok yoğun bir yaya
trafiği söz konusu olabilir. Bu açıdan toplu taşıma araçlarının başlangıç ve son
noktaları ve durakları yaya trafiğinin artışına neden olmaktadır.
3.2.2.2. Araç trafiği
Alış verişe giden insanlar ihtiyaçlarını en az çaba ve en koyla yolla sağlamak
isteyeceklerdir. Otomobili olan tüketiciler toplu taşıma araçları yerine kendi
102
araçlarıyla mağazaya gidip gelmeyi tercih etmektedirler. Araçların kolaylılıkla
ulaşabileceği bir yer alması, mağazaya ulaşmak için yolu uzatmak zorunda
kalmaması gerekir. Çünkü yolu uzattıkça harcanan zaman ve enerji tüketicilerin
beklentilerini yükseltmektedir. Bu durumda aynı hizmeti veren ama daha az zaman
ve enerji ile ulaşılan bir mağazanın sağlayacağı tatmin daha yüksek olarak
algılanacaktır. Çünkü müşteri tatmini, tüketicilerin beklenen tatmin düzeyinin
gerçekleşen tatmin düzeyini karşılaması durumunda sağlanacaktır.
Bir çok tüketici alış verişlerini iş dönüşü yapmaktadır. Otomobiliyle işten
dönen tüketiciler yol üzerinde bulunan bir mağazada kısa bir zaman içinde gerekli
ihtiyaçlarını sağlamayı düşünmektedir. Mağaza binası yakın da olsa ters yolda
olduğunda iş dönüşü uğranabilecek mağaza alternatifleri arasında
değerlendirilmeyecektir.
Mağazanın kuruluş yerinde bulunan yoldan geçen araç sayısı ve araçların
tipleri de önemlidir. Yoldan geçen araç sayısının çokluğu hedef pazar hakkında bize
bilgi verir. Ama sadece bu yeterli değildir. Araçların cinsi Yerli-yabancı, kamyon-
otomobil ve otobüs gibi hedef pazar hakkında girişimciye önemli ipuçları verir.
Belki araç trafiği konusunda en önemli konu mağazanın müşterilerinin
kullanabileceği ve yeterli büyüklükte bir otoparka sahip olmasıdır. Aracıyla alış
verişe gelecek müşteriler araçlarını zaman kaybetmen kolay ulaşabilecekleri, araçları
için güven duyabilecekleri bir otoparkın varlığını isterler. Alış veriş kimi zaman uzun
sürmekte kimi zaman ise kısa bir sürede bitmektedir. Her iki durumda da tüketiciler
otomobillerini güvenle park edebilecekleri bir otoparkın olmasını arzu ederler.
Uzak yerlerden gelen mağaza çalışanlarının araçların kullanabileceği bir
parkın olması da önemlidir. Çünkü mağaza parkının çalışanların araçlarınca
doldurulduğu bir mağazada müşteri araçları için ayrılacak yerlerin azalacağı
kolaylıkla düşünülebilir.
3.2.2.3. Ulaştırma ve Taşıma
Yükleme boşaltma tesisleri, stok devir hızı yüksek olan mağazalarda kritik bir
değişkendir. Çünkü bir taraftan raflar boşalırken bir taraftan da tek rar rafların
boşalan yerlerinin doldurulması gerekir. Bunun anlamı bir gün içinde bir çok
kamyon dolusu ürünün mağazaya gelmesidir. Müşterilere rahatsızlık vermeden bu
103
faaliyetin yerine getirilmesi gerekir. Bu değişken sonuçta stok kontrolünü ve
raflardaki malları etkilediğinden müşterilerin karar vermelerinde dolaylı olarak
etkilidir.
3.2.2.4. Mağaza Kompozisyonu
Konumluk yerinin hedeflediği pazarda yer alan rakip mağazaların pazara
hakimiyetleri veya pazarda bıraktıkları boşluklar kuruluş yerini seçerken dikkate
alınmalıdır. Bir ticaret alanında rakip mağazalar olduğu halde ticaret alanında
bulunan bazı müşterilere hitap etmiyor olabilirler. Bu durumda rakip mağazalar, yeni
kurulan mağazayı daha az etkileyecektir.
Birincil ticaret alanında bulunan mağaza sayısı ve büyüklükleri de önemlidir.
Çünkü aynı ticaret alanın da bulunulması durumunda yaşanacak rekabette büyük
işletmelerin ayakta kalması veya pazarda belirli bir avantaj (örneğin olumlu imaj)
sağlamış olan mağazaların avantajlarını sürdürmeleri muhtemeldir. Alanda bulunan
mağazaların ciroları ve mağazaları ziyaret eden günlük müşteri sayıları alandaki
hedef pazarın kazanç potansiyeli hakkında fikir verir. .
Ticaret alanının rağbet edilen cazip bir pazar bölümü oluşturması durumda
pazarda bulunmayan ancak yakın gelecekte para girmesi muhtemel işletmeler de
ticaret alanında yaşanacak rekabeti potansiyel rakipler olarak etkileyecektir.
Mevcut mağazaların yerleşimleri, araç ve yaya trafiği açısından yapı
marketlerde da rekabet kompozisyonu açısından önemlidir. Uzaklık olarak çok küçük
mesafeler işletmelerin çok önemli avantajlar sağlamasına ya da kaybetmesine yol
açabilir. Örneğin toplu taşım araçları arasında aktarma yapılan bir yere 50m
uzaklıktaki bir mağaza önemli bir avantaja sahiptir. Ancak aktarma istasyonunun
yerinin değişmesi, veya aktarma istasyonuna daha yakın başka bir mağaza kurulması
söz konusu olabilir. Bu durumda istasyona daha yakın olan avantajlı konumda
olacaktır.
Bir ticaret alanın yer alan perakendecilerin uzmanlıkları da alana ait bir
çekici güç olabilir. Tekstil ürünleri perakendecilerinin yoğun olduğu bir alanda gıda
perakendecisi için rekabet derecesi düşük olabilir.
104
3.2.2.5. Mevki Özellikleri
Mağazaların dış görünüşleri birlikte dışarıdan rahatlıkla görünür bir yerde
olmaları müşterilerin mağazayı tercihlerini etkilemekte, alternatifler arasında bu
mağazayı da her zaman değerlendirmelerini sağlamaktadır. Yine imaj açısından
çevredeki diğer işyerleri yada ikametgahlarla berber düşünüldüğünde oluşan
kompozisyon da müşterilerin mağaza hakkındaki değerlemelerini etkilemektedir.
Mağaza binasının yeni yapılması durumunda arsa büyüklüğü ve şekli önem
kazanmaktadır. Arsanın değeri ve altyapısı yine mağaza kuruluşunda arsa ilgili
olarak değerlendirilmesi gereken değişkenlerdendir. Arsanın özellikleri, mağaza
inşaatına uygun olmaması durumunda işletme beklenmedik maliyetlerle
karşılaşmasına neden olur. Ayrıca mağaza binası ile beraber yapılacak otopark,
çocuk bahçesi, gibi çevre düzenlemeleri de birer maliyet kalemidir.
Mevcut bir binanın kiralanması ya da satın alınması durumunda ise binanın
büyüklüğü ve şekli de önem kazanmaktadır. Binanın sahip olduğu kapalı alanın
büyüklüğü istenilen büyüklükte olup olmadığı girişimci tarafından kolaylıkla
belirlenir. Ancak mağazaların tercih edilmesinde ve birim alan başına karlılıkları
belirlemede etkili olan binadaki kat sayısı, mevcut bir binada sabit bir değişken
olacağından dikkat edilmesi gerekir. Çok katlı mağazaların sonraki katlarda iş
hacminin düştüğü ve perakendeci mağaza yöneticilerinin tek katlı mağazaları tercih
etme eğilimleri bilinmektedir. Binanın geometrik şekli daha sonra yapılacak mağaza
içi düzenlemeleri kolaylaştırıcı veya zorlaştırıcı bir etki yapabilir.
Binanın yeni ya da eski olması durumunda karşılaşılacak bakım onarım
maliyetleri işletmelerin istemediği maliyetlerdir. Binaların yapımında kullanılan inşaat
tekniği ve malzemeleri perakendecilerin geleneksel inşaat teknikleri yerine modern
inşaat tekniklerini ve malzemelerini tercih ettiklerini göstermektedir. Böylece hızlı,
ucuz ve kullanışlı binalar elde edilmektedir. Ancak binalarda kullanılan
malzemelerin büyük oran iklime bağlıdır.
Binanın kiralanması durumunda ödenecek kira miktarı mağaza kuruluş yerini
belirlemede önemli bir başka değişkendir. Ciro üzerinden, kar üzerinden ya da sabit
bir miktar kira bedeli ödeme yöntemlerinden birisi seçilebilir. Mağaza kuruluş yeri
ticaret alanı içinde avantajlı bir konuma sahipse kira kontratlarının mümkün
olduğunca uzun süreler için yapılması işletmecilerin lehine olmaktadır.
105
İhtiyaçlarını karşılayacak ürünleri satın almak üzere mağazalara gelen
müşterilerin tercihlerini; ürünlerin kaliteleri, markaları ve çeşitlerin bolluğu
etkilemektedir. İşletmeler, müşterilerinin sürekliliğini sağlamak için onların istediği
ürün karması genişliğini, derinliğini, kalitelerini ve markalarını bulundurmak
zorundadırlar.
İşletmelerin kar kaybına yol açan sebeplerden birisi de fiyatlarda yaşanan re-
kabettir. Müşterilerin fiyat konusunda hassasiyetleri nedeniyle işletme yönetimi
daha dikkatli davranarak rekabette üstünlük sağlamaya çalışırken müşterilerini de
gözetmek durumundadır. Düşük fiyatlar nedeniyle mağazanın müşterisi haline gelen
bir müşterinin yine aynı nedenle başka bir mağazayı tercih etmesi söz konusu
olabilecektir.
3.2.3. FİYATLANDIRMA
Mağazanın fiyatlandırma politikası, diğer işletme politikalarıyla iç içedir. Bir
mal ya da hizmetin değişim değeri olan fiyat belirlenirken, bir çok değişik faktör
etkili olur. Fiyatın belirlenmesinde en başta fiyatı belirleyen satın alınan malların
maliyeti de etkilidir. Bundan başka müşterilerden gelen talep durumu, talebin fiyat
esnekliği, stok devir hızı, mevsimsel indirimler, rekabet, fiyatın psikolojik etkisi,
yasal sınırlamalar, mal ya da hizmetin arzı, yatay fiyat anlaşmaları, dağıtım
kanallarının tutum ve davranışları fiyatı belirlemede etkilidir145.
Fiyatın yüksek olması, malın uzun süre elde kalmasına, çok düşük olması da
müşterilerin malın kalitesiyle ilgili sorun olduğu yönünde düşünmelerine sebep
olabilmektedir. Düşük fiyat, kardan fedakarlık anlamına geldiği için mağazanın nakit
kaybına sebep olmaktadır. Fakat işletmenin önünde satılacak ürün vardır ve bu
ürünlerin fiyatlarının belirlenmesi gerekmektedir146.
Fiyat belirlemede, rekabeti esas alan fiyatlandırma, maliyeti esas alan
fiyatlandırma ve talebi esas alan fiyatlandırma olmak üzere üç temel metot
bulunmaktadır. Her üç metotta da rekabet göz önünde bulundurulmalıdır. 147
145 TEK, Perakende Pazarlama Yönetimi, s:283.146 SUBRAHMANYAN ve Saroja Robert SHOEMAKER, Developing Optimal Pricing and
Inventory Policies for Retailers Who Face Uncertain Demand, Journal of Retailing, 1996,Vol. 72 Issue s. 7-30
147 Akat, a. g. e, s:125.
106
Genellikle rekabet denildiğinde ilk akla gelen işletmelerin satışa sundukları malların
fiyatlarına dayalı rekabet akla gelmektedir. Bir mağazanın rakiplerince en kolay
taklit edilebilecek rekabet unsurlarından birisi fiyatlardır. Bunu işletmenin mali gücü
oranında yapabileceği düşünülmelidir. Rekabetin yüksek olması nedeniyle
perakende mağazalardan birisi tek başına pazarlardaki fiyatlarda önemli değişiklik
yapma gücüne sahip değildir. Bundan dolayı mağazanın fiyatlarının rekabet edilebilir
olması tavsiye edilmez. Bu durum göz önünde tutularak fiyat dışı değişkenlerde
üstünlük sağlamaya çalışmalıdır.
Maliyeti esas alan fiyatlandırma, malın fiyatının belirli bir katsayı ile
çarpılarak satış fiyatının oluşturulmasını esas alır. Örneğin mağaza bir ürünün
maliyet üzerinden % 20 kar ederek satmaya karar vermişse satın alınan malın
maliyetleri hesaplandıktan sonra elde edilen rakam 1,20 çarpılarak yeni satış fiyatı
belirlenmiş olur. 100 YTL'ye mal olmuş bir malın fiyatı 100 * 1,20 = 120 YTL
olacaktır.
Müşterilerin mala ödemeye hazır oldukları miktar belirlenerek talebe göre
fiyatlandırma yapılmış olur. Maliyeti esas alan yöntem belirli bir kar hedefini elde
etmekte kullanılır. Bu yöntem basit, hızlı ve mekaniktir. Maliyeti esas alan
fiyatlandırmada belirli bir kazanç hedefi belirlenerek ürünlerin satış fiyatları bu
hedefi tutturmak üzere belirlenebilir. Ya da satın alınan ürünlerin maliyetleri
itibarıyla ortalama maliyet esas alınarak bir fiyatlandırma yöntemi uygulanabilir.
Talep merkezli fiyatlandırma, müşterilerin istek ve ihtiyaçlarını dikkate aldığından
güçlü bir yöntemdir. İkisinin karşımı bir yöntem uygulamak daha uygundur.
Perakendeciler hedef karı elde etmek için bir fiyat belirlerler, daha sonra da bunu
başlangıç fiyatı olarak kabul edip pazardaki diğer bulgularla bilgilerini destekleyerek
yeni fiyatları belirlerler148.
Talebi esas alan fiyatlandırma modelinin amacı, talebin fiyat esnekliğini göz
önünde bulundurarak karı azami kılmaktır. Tüketicinin fiyata karşı duyarlılığını;
ikame malları, harcamanın gelir içindeki önemi, rakip mallarla mukayesenin zorluk
148 Berman, a.g.e., s:429
107
derecesi, fayda / maliyet etkisi belirlemektedir. Bazı tüketiciler fiyatın düşüklüğünü
kalitenin eksikliği gibi algılamaktadırlar149.
3.2.3.1. Fiyatlandırma Politikaları
Fiyat esnekliği açısından fiyat politikaları, tek fiyat ya da değişken fiyat
olarak belirlenebilir. Rakiplerin fiyatları göz önünde bulundurularak piyasa fiyatının
altında, üstünde veya rakip firmaların fiyatları düzeyinde belirlenebilir. Promosyonel
olarak da çok - birimli fiyatlandırma, psikolojik fiyatlandırma, küsuratlı
fiyatlandırmalar, prestij fiyatlandırma politikaları uygulanabilir150.
3.2.3.1.1. Öncü Fiyatlandırma: Müşterilerin bir fiyat duyarlılığının yüksek
olduğu bir kalem malda (ekmek, süt, yumurta vb. ) çok düşük fiyatla satış yaparak
mağazanın içindeki müşteri trafiği artırılabilir. Kayıp öncü fiyatı yöntemiyle
maliyetin altında bir yöntem de belirlenebilir. Böylece pazara dikkat çekici bir giriş
yapılarak müşterilerin ilgileri mağazanın üzerine toplanabilir. Bir kalem malı satmak
yerine birden fazla parçayı tek bir ambalajda satışa sunarak hem de indirim yaparak
hem satılan mal miktarını artırmak hem de kazancı artırmak mümkün olabilir.
Yüksek kar marjlı ve tüketicilerin alıp stok edemeyecekleri ürünlerde düşük fiyatlı,
sık satın alınan ürünlerde toptan satışta indirim (bundling) uygulanabilir. Bu şekilde
çok birimli satışlarla hem satış miktarı artırılırken hem de kar artırılabilir151.
Kısa sürelerle yapılan indirimler promosyonlarla desteklenirse müşterilerin
sürekli mağazayı takip etmeleri ve mağazayı sürekli ziyaretleri sağlanabilir. İlk
indirim döneminde satın alınması sağlanamayan bir mal, daha sonraki dönemde
satılabilir.
3.2.3.1.2. Fiyat Hattı: Bazı kalem mallarda ürünleri özelliklerine göre
sınıflandırdıktan sonra sınıflandırılmış fiyatlar verilerek fiyatları aynı olan ürün dizisi
oluşturulabilir. Örneğin tekstil bölümünde tek ceketlerin fiyatları üç değişik sınıfta
149 Barton WEITZ, The Impact of Staffing Policies on Retail Buyer Job Attitudes and Behaviors,Journal of Retailing, 1992, Vol. 72 Issue s: 465
150 LUSCH, Robert, Patrick DUNNE, Myron GABLE, Randalı GEBHARI, Retailing South-WesternPublishing Co. , Cincinnati, 1992, s:259.
151 Barton WEITZ, a.g.m., s: 476
108
belirlenerek mallar ayrılabilir. Bu şekilde müşterinin, satın almayı düşündüğü ürünler
arasında fiyata göre baştan bir kısmını elemesi sağlanabilir. Bu, mağazaya hareket
serbestisi sağlar. Fiyat hattındaki malların fiyatların bir kısmı beklenenin üstünde bir
kısmı da beklenenin altında olacaktır. Bazen de düzenlenen fiyatlarına uymayan bir
ürün olduğunda mağazayı zor durumda bırakabilecektir.
3.2.3.1.3. Küsuratlı Fiyatlandırma: Her müşterinin satın almayı düşündüğü
ürün için ödemeye hazır olduğu bir bedel vardır. Bu bedel ürün hakkında bilgi sahibi
oldukça, ürünü satışa sunan farklı mağazalarda bilgiler topladıkça netleşmektedir.
Müşterilerin ürünleri karşılaştırma yapmadan önce beklenen ve kabul edilebilir fiyat
aralığı genişken; ürünün fiyatı hakkında bilgi topladıktan ya da bilgi sahibi olduktan
sonra bu aralık küçülmektedir. Gerek bilgi toplamadan önceki durumda gerekse bilgi
topladıktan sonra müşteri, referans fiyatının altında veya üstünde ancak kabul
edilebilir sınırlar içinde olan bir fiyatta satın alma kararını verir. Müşteri için istenen
faydanın maksimize edilmesi, yani üründen sağlanan tatminin tam olması,
mağazanın bu karar sonucunda beklediği ise satabileceği en yüksek fiyattan satarak
karını artırmaktır. Küsuratlı fiyatlandırmalar, kabul edilebilir fiyat aralığının üst
sınırına dayanmış ama çok küçük bir miktarla bu sınırdan uzak tutulmuş fiyatlardır.
Dolayısıyla müşterinin ödeyebileceği en yüksek bedeli de ödese kabul edilebilir
aralıkta kalmaktadır.
3.2.3.1.4. Her Gün Düşük Fiyat: Bazı mağazalar müşterilerin fiyatlara olan
duyarlılığını kullanarak müşterileri mağazalarına bağlı hale getirmek
istemektedirler. Bu amaçla her gün düşük fiyat uygulamaktadırlar, Her gün düşük
fiyat stratejisi uygulayan mağazaların bu stratejiden beklentileri şu şekilde
sıralanabilir:
Düşük fiyat müşteriyi mağazaya bağlar ve rakiplere gitmelerine engel olur.
Böylece müşteri çekmek için yapılan faaliyetlerin giderleri azalır.
109
Mağaza bu şekilde daha az stok bulundurarak daha yüksek cirolara ulaşır.
Ayrıca sürekli talep yaratılarak dolayısıyla stok devir hızı artırıldığından tüketicilerin
aradıkları malları bulma ihtimali yüksek olur152.
Stok maliyetleri azaldığından kar marjı da giderek artacaktır. Müşteri
gerçekten indirimli satış yapıldığına inanırsa diğer mağazalarla karşılaştırma
yapmadan mağazadan sürekli alış veriş yapacaktır.
Her gün düşük fiyat stratejisinin bu amaçları gerçekleştirmesi beklenir ancak
her gün düşük fiyat stratejisinin de bazı riskleri vardır. Tüketiciler fiyatları
kıyaslarlar. Bu durumda maliyetler yükseldiği halde fiyatı düşük tutmak gerekebilir.
Tüketicilerde her gün indirim beklentisi oluşabilir. Bu durumda fiyatlara duyarlılık
durumları ön plana çıkar. Bazı müşterilerin fiyat esnekliği diğerlerine göre daha
düşük olabilir. Müşteriler fiyattan yola çıkarak kalitenin de düştüğü zannına
kapılabilirler.
Her gün düşük fiyat stratejisi uygulamak uzun zaman ister. Bunun için de
işletmenin uzun süre dayanacak gücünün olması gereklidir. Fiyat politikası
uygulamada çok çeşitlidir. Örneğin tek fiyat uygulaması pazarlığın yapılması
düşünülmeyen ürünlerde, esnek fiyat politikası pazarlığın geçerli olabileceği
ürünlerde uygulanmaktadır.
Rakiplerin durumları ve fiyatları göz önüne alınarak onların fiyatlarının
altında, üstünde veya rakiplerin fiyatları düzeyinde fiyat belirlenebilir. Rakiplerde
olmayan özel marka ürünlerin fiyatlandırılması ise işletmenin karar vereceği bir
konudur.
3.2.3.2. İndirimler
Bir parasal satış özendirme tekniği olarak da bilinen fiyat indirimleri, bir
markanın fiyatındaki eksiltmeye dayanmaktadır. Bu indirim yüzdelik (% 10)
olabileceği gibi para birimi (5 YTL) şeklinde de ifade edilebilir153.
152 Subrahmanyan, a.g.m. , s:30.153 Shih-Fen, Chen, S. , Monroe, Kent B. , Lou, Yung-Chien, The Effects of Framing Price
Promotion Messages on Consumers’ Perceptions and Purchase Intentions”, Journal ofRetailing, Vol. 74, No. 3. , 1998, s: 354
110
Pazardaki müşterilerin alışveriş hızlarının yavaşladığı, sezonun sonuna
gelindiğinde ve rakiplerden biri daha düşük bir fiyat belirlediğinde, taşıma maliyeti
yüksek ve bir sonraki sezonda satılma ihtimali düşük, satılsa bile mağaza imajına
uymayacak malların satılması için mağazalar indirim yapmaktadırlar.
İşletmelerin fiyat indirimine bağlı satış özendirmeye yönelmelerinin en
önemli nedeni, farklı ürün ya da markaya dayalı SİB’ler (Stratejik İş Birimleri) için
hazırlanan satış tahminleri doğrultusunda satış kotalarını tutturabilmektir154. Başka
bir görüşe göre, fiyat yönlü satış özendirme faaliyetlerinin perakendeci açısından
amacı ise, perakende satışları artırarak stokları azaltmaktır.
Bir müddet indirimli satışlar devam etmekte, ancak mağaza indirimden sonra
malın fiyatını ne kadar yükselteceğini önceden belirler. Böylece mağaza birkaç
değişik indirim ile fiyatı minimum düzeyde indirmiş olur. Gereğinden fazla indirim
mağazayı gereksiz risk altına sokmak demektir. Mağazalar indirimli satışları
artırmak için bir fırsat olarak değerlendirirler. Bu şekilde mağazayı ziyaret eden
müşteri sayısı artmış olur. Perakendeciler hangi sezonda hangi malların satılmadığına
dair ciddi kayıtlar tutmalıdırlar. Buna göre yeni sezona girerken alınacak ürün
kalemleri ve sipariş büyüklüğü belirlenmektedir.
Perakendecilerin indirim yaptıkları zaman ne miktarda bir ürün için bu
indirimin geçerli olacağı planlanmalıdır. İndirim uygulanan mallar, optimal
miktardan büyük olduğu zaman işletmenin aleyhine sonuçlar doğurabilir. Miktar çok
küçük olduğu zamanda beklenen faydanın sağlanamaması ihtimali vardır. Bazı
satıcılar, bazı mağazaları bağlamak suretiyle belirli miktarlarda sürekli satın almayı
zorunlu kılabilirler. Bu ise mağazanın gerçek ihtiyaç duyduğu malı ihtiyaç
duyduğu miktarda alamaması anlamına gelebilir155.
İndirimler sezonun başından itibaren yapılabilir. Bu durumda işletmenin nakit
akışı hızlanırken müşteri trafiği de yoğunlaşır. Sezon sonu indirimler mağazada
sezonu geçmiş; artık satılmayacak malların elden çıkarılarak, mağazanın bir tür
154 Vibhas, Kumar, V. , Madan, ve Srinivasan, Srini S. , Price Discounts or Coupon Promotions:Does it Matter?”, Journal of Business Research. , 2002, s: 1
155 Michael Levy ve Barton Weitz, Retailing Management, Irwin, Boston,1992, s. 453.
111
temizlik yapmasına imkan verir. Ancak bu indirimler düzenli fiyatlarla alış veriş
yapan müşterilerde bir güvensizlik doğurabilir156.
Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli nokta bu indirimlerin planının
önceden yapılmış olması ve istenen satış düzeyini ve kar hedefini tutturma amacını
gerçekleştirmeye yönelik olmalıdır. İndirimin hangi kalemlerde yapılacağı da
cevaplanması gereken bir sorundur. Müşterilerin fiyat konusunda hassas oldukları ve
kolayca karşılaştırma yapabilecekleri kalemlerde her gün düşük fiyat uygulanabilir.
Satış özendirme faaliyetleri içinde belki de tüketiciyi en çok memnun edeni
fiyat indirimleridir. Çünkü fiyat indirimleri, tüketici açısından özendirme öncesiyle
özendirme sonrasını karşılaştırmada daha basit bir tekniktir. Ürünün fiyatında
doğrudan ya da dolaylı olarak yapılan iskontolara dayanan bir teknik olan fiyat
indirimleri, firmalar tarafından da uygulanması daha kolay ve karışık olmayan bir
seçenektir. Yapılan araştırmalar fiyat indirimleri ile kuponların firmalar tarafından en
çok tercih edilen satış özendirme teknikleri olduğunu göstermiştir157.
Fiyat indirimleri farklı şekillerde uygulanabilmektedir. Üç tip fiyat
indiriminden bahsedilebilir158. Düz fiyat indirimi, extra ürün ya da miktar indirimi
(bonus ambalaj dahil), karma indirim:
Düz fiyat indirimi, bir ürünün fiyatında tutar (10 YTL gibi) ya da yüzde (%
30 gibi) olarak uygulanan eksiltmelerdir. Bu konu raf fiyatı indirimi olarak da
bilinmektedir.
Extra ürün ya da miktar indirimi, iki şekilde olabilir. Bunlardan bir tanesi;
bir alana diğeri bedava ya da bir alana diğer bir ürün bedava şeklinde olabilmektedir.
Bunlar bonus ambalaj olarak görülse de özünde bir indirim söz konusudur.
Karma indirim, ise bir alana ikincisi %50 indirimli ya da başka bir ürün %50
indirimli şeklinde gerçekleştirilmektedir.
156 Berman a.g.e., s:443.157 D. C. Gilbert, ve N. Jackaria, The Efficacy of Sales Promotions in UK Supermarkets: A
Consumer View, International Journal of Retail&Distribution Management, Vol.30, No. 6.,2002, s: 315
158 Smith, Michael F. , Sinha, Indrajit, The Impact of Price and Extra Product Promotions onStore Preference, International Journal of Retail&Distribution Management, Vol. 28, No. 2. ,2000, s: 83.
112
Bazı firmaların başvurduğu, önce ürünün fiyatını yükseltip daha sonra
indirmek, kesinlikle kaçınılması gereken, pazarlama etiğine ters bir uygulamadır159.
Bilinçli tüketicilerin bu tür tuzaklara düşmeyeceği de hiçbir zaman unutulmamalıdır.
3.2.3.2. Kredi Kartı Kullanımı
Kredi kartları müşterilerin fiyata karşı duyarlılıklarını azaltır. Bazı tüketiciler
rahatlığından dolayı bazıları da yeteri kadar nakit olmadığı için kredi kartı
kullanırlar. Bazı mağazalar peşin ödeme indirimlerini kredi kartlı alış verişlerde
yapmak istemezler. Ama gerçek olan şu ki kredi kartları günlük hayatın içinde
yaygın olarak kullanılmaktadır. Mağazalar bu durumu kendi lehlerine çevirmek için
bir çok yöntem denemektedirler. Bu yöntemlerin en çok bilineni ve en etkilisi
mağazaların bir banka birlikte müşterilerine kredi kartı vermesidir.
Kredi kartları, banka kredi kartları, eğlence kredi kartları veya seyahat kredi
kartları, mağaza kredi kartları şeklinde müşterilerin kullanımına sunulmuştur.
Mağaza kredi kartları mağazanın logosunu taşıyan kredi kartıdır. Mağazalar
tarafından müşterilerine verilir. Mağazanın kredi kartını taşıyan müşteri diğer
müşterilere oranla mağazadan daha fazla alış veriş yapmaktadır. Alışveriş miktarını
artırırken aynı zamanda müşteriyi mağazaya bağlamaktadır. Mağaza kredi kartları
mağazanın müşterilerini tanıyarak ona göre tedbir almasını sağlar. Son yıllarda
ülkemizdeki büyük mağazalar kendi kredi kartlarını müşterilerine vermeye
başlamışlardır. Önümüzdeki birkaç yıl içinde mağaza kredi kartlarının yaygınlaşması
beklenmektedir. 160 Mağaza kredi kartları uygulamasında 1997 de 38 mağaza
çalışan Yeni Karamürsel mağazası milyona yakın kredi kartlı müşterisi en ön
sırada bulunmaktadır. Bu rakam mağazanın sürekli müşterisi olan kişiler
göstermektedir. Yaşanan tüm ekonomik sorunlara karşı kredi kartları mağaza ile
müşterilerin diyalogunun sürekliliğini sağlamaktadır161.
159 Chen ve diğerleri: a.g.m, s: 359160 ACNielsen. Zet. Perakendecilikte Temel Başarı Faktörleri, Satış Noktası Dergisi Şubat 1999,Yıl 3, Sayı 30, s. 52.161 Özlem, Ermiş. , Herkes Kazanıyor, Power, Mart 1997, s:76-80.
113
Mağazaların özel etiketli kredi kartları ile müşterilerinde mağazaya bağlılık
oluşturmaları mümkündür. Bu yolla müşteri, mağazanın nezdinde özel olduğunu
düşünerek sanki mağazanın sahibiymiş gibi davranmaya başlayabilir162.
3.2.3.4. Kredili Satışlar
Perakendeci mağazalarda müşterilere yapılan kredili satışlar mağazalar için
bir tür satış garantisi anlamına gelmektedir. Kredili satışlar, bir anlamda malların
yanında mağazanın, müşteriye sunduğu önemli bir hizmettir.
Kredili satışlar müşteriler açısından da caziptir. Çünkü kredili satışlarla
müşteriler, malı hemen alıp bedelini daha sonra ödeyerek alternatif bir değişim
aracına sahip olmaktadırlar. Böylece müşteriler mülkiyet faydalarını artırmaktadırlar.
Enflasyonist ortamlarda kredili alış veriş yapan müşteriler paranın zaman değerinden
dolayı karlı çıkmaktadırlar. Aynı zamanda müşteriler kredili satışlarla ellerindeki
nakitleri, gerekli olduklarını düşündükleri başka kanallara aktarma imkanı
bulmaktadırlar.
Mağazalar da kredili satışlardan farklı faydalar beklemektedir. MağazaIar,
kredili satışlarla satış hacminin artacağını düşünmektedirler. Ayrıca kredili satış,
müşterinin fiyata olan itirazını kırmaktadır. Kredili satışlar sayesinde müşterinin her
zaman aynı mağazadan alış veriş yapması, başka bir ifadeyle müşteri sürekliliği
sağlanır. Kredili alış veriş yapan müşteriler diğer müşterilere oranla daha fazla alış
veriş yaparlar. Kredili alış veriş yapabilen müşteriler alış verişlerini içine yayarlar.
Halbuki peşin alış verişler ayın belli günlerinde, yığılmayı getirir. Bu sayede
müşterilerin hem sürekliliği hem de düzenliliği sağlanmış olur. Buna bağlı olarak
mağaza yönetimi gerek stokların gerekse mağazada hizmet veren personelin
dağılımını ayarlayabilir.
Kredili satış yapılan müşterilerden oluşan adres listesi mağazaya daha sonra
tutundurma çalışmalarında kullanılmak üzere hazır bir veri tabanı oluşturur. Hem bu
veri tabanı sayesinde müşterilerin demografik özelliklerini de takip etmek
mümkündür. Kredili alış veriş imkanı sağlamayan mağazalar müşterilerinin bu tür bir
162 Shelly, K. PORGES, Habit-forming Way of Keeping Your customers American Banker,January 21, Vol. 162 Issue 13, s: 14.
114
beklentilerini karşılamadıkları için daha başlangıçta rakiplerinden geri kalmayı göze
almış olmaktadırlar. 163
Gıda perakendeciliği, raf devir hızı oldukça yüksek bir alan olduğu için
çalışma sermayesi olmadan, hatta negatif çalışma sermayesi ile de yapılabilmektedir.
. Bu özelliği ile 15 günlük vadeyle gıda ürünleri alan perakendeciler, bu süre içinde
bu ürünü nakit paraya çevirdikten ve kar yaptıktan sonra ödemelerini yapmaktadırlar.
Bu özellik, bir çok yatırımcının bu alana yatırım yapmasını cazip hale getirmektedir.
3.2.4. ÜRÜN KARMASININ OLUŞTURULMASI
Perakendeci mağazalarda somut malların yanında hizmet de verilerek
müşterilere sunulmaktadır. Sadece somut mallarla perakendeci mağazaların
değerlendirilmediği, satış elemanlarının güler yüzü, nezaketi, mağazanın temizliği ve
verilen hizmetlerin kolaylıkla alınabilir olmasını sağlayan süreçlerin varlığı müşteri
memnuniyetini belirlemektedir. Somut ürünlerin yanında satış gücü, süreçler ve
mağazanın fiziki yapısı da memnuniyeti belirlemektedir. Daha sonraki bölümlerde
satış gücü, mağazanın fiziki yapısı ve süreçler (idari işler) konusunda ayrıntıya
girilmektedir. Şimdilik sadece bu konularında ürün karması birlikte düşünülmesi ve
uyumlaştırılması gerektiği hatırlatılmakladır.
Bir mağaza birçok ürün hattından oluşan bir ürün karmasına sahiptir.
Günümüzde bazı mağazaların ürün karmaları 5. 000- 60. 000 kalem ürünü
kapsamaktadır. Müşterinin mağazaya girdikten sonra bütün ihtiyaçlarını bir
mağazadan karşılayabilmelerini sağlamak, mağazaların amaçları arasında öncelikli
bir sırada yer tutar. Bu amaçla, müşterilerin istediklerini buldukları ve aldıkları bir
mağaza yaratmak için mağaza yönetimine düşen, optimal bir ürün karması
oluşturmaktır. Başka bir deyimle mağaza yönetimi ürün çeşitlerinin genişliğine
derinliğine ve yoğunluğuna karar vermelidir. Ürün karmasının genişliği ürün
hatlarından derinliği her bir ürünün hattındaki çeşitlerden, yoğunluğu ise ürün
hatlarının son kullanıcıya sunulan ürünlerdeki açıklarını kapatması olarak
tanımlanabilir. 164
163 Tek, a.g.e., :409-410164 Philip KOTLER, Cary ARMSTRONG, Marketing: An Introduction, Prentice Hall International,Inc. , Upper Sadelle River, New Jersey, 1997. s:262-3
115
Tablo 3.1: Ürün Karması ve Genişliği
Ürün Karmasının Genişliği
BahçeMobilyaları
Yalıtımmalzemeleri
Boyalar İç Dekorasyonmalzemeleri
Sıhhitesisat
A Marka H Marka L Marka P Marka U Marka
B Marka I Marka M Marka R Marka V Marka
C Marka J Marka N Marka S Marka Y Marka
D Marka K Marka O Marka Z Marka
Ürü
n K
arm
asın
ın D
erin
liği
E Marka
Mağazanın sunduğu ürünler tablo 3.1’de olduğu gibi bir ürün karmasına sahip
olduğu düşünülürse;
Mal Sayısı: 20 Genişlik: 5 ve Ortalama Derinlik : 4 olacaktır.
Bahçe mobilyalarının derinliği 5, yalıtım malzemeleri derinliği 4, İç
Dekorasyon malzemelerinin derinliği ise 3’tür. Mağazanın sunduğu mal, mal
karmasının hedef pazarın tatmini açısından birbirleriyle uyumlu bir bileşim
gerçekleştirmeleri gereklidir. Buna mal karmasının uzlaşabilirliği denmektedir.
Mağazalarda satılan bazı malların birbirlerini tamamlayıcı özelliklerinden dolayı bir
arada satılması bir zorunluluk olur. Müşteriler, pratikte bir arada kullanacağı ürünleri
de bir defa da alarak tamamlayıcı parçalar için zaman kaybetmek istemezler. Ancak
bu malların birsinin kar oranı yüksek diğeri düşük olabilir. Bu durumda mağaza
yüksek kar elde etme veya müşterinin ihtiyacını karşılama gibi bir ikilem içine
girmiş gibi görünebilir. Ancak mağaza yönetimi bu noktada müşteri ile uzun vadeli
ilişkiler kurmayı düşünerek hareket etmelidir165.
Müşteri mağazaya girdiğinde karşısına çıkan standart ürünler vardır.
Markaları değişik de olsa temel ihtiyaçları karşılayan bu ürünlerin bir mağazada
olmamasını müşteriler düşünmez bile. Kolayda mallar olarak nitelendirilen bu
malların markaları müşteri için çok önemli değildir. Dolayısıyla üründen beklenen
faydayı sağlayacaklarını düşündüklerinden o ürünü satın almak için harekete
geçerler. Mağazanın müşterilerine sunduğu beğenmeli ve özelikli, ürünler de
müşterilerin mağaza kompozisyonu içinde bulmayı umduğu ürünlerden oluşmalıdır.
165 Tek, a.g.e, s:215-216
116
Beğenmeli ve özellikli ürünlerde marka tercihi, kolayda mallara oranla daha
büyüktür. Mağaza, markaların talep durumlarını göz önünde bulundurarak gerek
beğenmeli, gerekse özellikli ürünlerin genişliğini ve derinliğini ayarlamalıdır.
Müşterilerin mağazalarda bulmayı bekledikleri ürünleri, onların satın
alabilecekleri biçimde, çoklukta ve yeteri kadar çeşit bulundurmak mağaza
yönetiminin işidir. Müşteri satın alacağı ürünü farklı markalar arasından seçmek
ister. Ona bu seçimi yapması, dahası kolayca yapması için imkan ve ortam
hazırlanmalıdır. Bunun için hangi ürünlerin daha çok satıldığı konusunun açıklığa
kavuşturulması gerekir. Müşterilerin alışkanlıkları zamanla değişebilmektedir. Gerek
kültürel değişmeler gerekse toplumun ekonomik ve sosyal yapısındaki değişmeler
müşterilerin tercihlerini de zaman içinde değişikliğe uğratabilmektedirler. Bir
mağazanın bu değişiklikleri zamanında yakalayarak önlemini alması gerekmektedir.166 Ürün karmasının boyutları mağazanın bir ürün stratejisi oluşturmasına yardımcı
olur. Mağazalar ürün hatlarını genişleterek, yani mağazalarında yeni ürünler satmaya
başlayarak başarılarını artırmak isteyebilirler. yada zaten bir ürünün tüm çeşitlerin
de bulundurarak müşterilerin ihtiyaç duydukları başka yerde aramalarına gerek
kalmamasını sağlayabilirler. Böylece müşteri mağazada istediğini bulacağından emin
olarak mağazaya girecektir. Bazı mağazalar bir ürünün değişik markalarında
derinleşme sağlayarak müşterilerinin taleplerini karşılama arzusundadırlar. Bir veya
birkaç üründe ya da uzmanlaşarak yoğunlaşmış bir biçimde belirli ürünleri satarak da
başarı hedeflenebilir. 167
Bir mağaza için ürün karmasının oluşturulmasında rol oynayan başlıca
faktörler; talepteki değişmeler, rekabet, mağazanın imkanları ve mağazanın finansal
durumudur. Satılmak üzere satın alınan malların alıcısı müşterilerdir. Onların almak
istemeyeceği bir malı mal karmasının genişliği adına raflarda bulundurmanın bir
anlamı yoktur. Aynı zamanda raflarda bulundurulması düşünülen malın mağazanın
finansal imkanları ölçüsünde bunu gerçekleştirebileceği unutulmamalıdır .
Mağazanın fiziki imkanları da bir başka sınırlayıcıdır.
Talebi oluşturan müşterilerdir. Müşteri taleplerindeki değişiklikler ise
demografik ya da ekonomik olabilir. Toplumlar, dinamik oldukları için sürekli bir
166 Mogelonsky, a.g.e, s:29167 Kotler ve Armstrong a.g.e, s:263
117
değişim içerisindedirler. Değişimin sonucu olarak tüketim alışkanlıkları, müşterilerin
beklentileri farklılaşmaktadır. Bu farklılıkları yakalayarak zamanında hareket etmek,
dahası bunu rakiplere karşı bir üstünlük olarak kullanmak mümkün olabilir.
Rekabetin yoğun olarak yaşandığı bir alanda kuşkusuz rakipler birbirlerine
karşı belirleyici rol oynayacaklardır. Rekabetin yönü önemli olmakla beraber, bu
noktada önemli boyutu rakiplerin ürün karmalarını nasıl oluşturduğudur. Hiçbir insan
kazanımlarını kaybetmek istemez. Mağazanın birisinin müşterilerine sunduğu bir
hizmeti geri alması düşünülemez. Rakiplere üstünlük sağlamak için yapılan
değişiklik artık bu alanda veri olarak kabul edilmeye başlanır.
Mağazalar, müşterilerin tüm isteklerini karşılamak isterler. Ancak imkanları
sınırsız değildir. Hem geniş, hem de derin bir ürün karması oluştura bilmek için
fiziki imkanların da yeterli olması gerekir. Mağazaların kuruluş yerleri belirlenirken
genelde talebe yakın olması amaçlanır. Ancak şehir içindeki yerlerin tüm istekleri ne
kadar karşılayacağı tartışa konusudur. Sınırlı mekanlarda
Satışa sunulacak ürün karması da elbette buna bağlı olarak sınırlı olacaktır.
Ürün karmasını geniş tutmanın bir maliyeti vardır. Mağaza bu maliyeti
kaldırabilecek güçlü bir finansal yapıya sahip olup olmadığını kontrol etmelidir.
Çünkü kar etmeyi düşünerek bolca alınmış ürünlerin elde kalması istenen bir durum
değildir. Bu aynı zamanda gerekli yerlere aktarılacak kaynakların verimsiz
kullanılması ve daha yüksek risk anlamına gelir.
3.2.5. MAĞAZA DİZAYNI
Bilimin yüzyıllardır üzerine yaptığı araştırmalar ve sonuçlarına karşın; hâlen
ışık, gizemini kaybetmemiştir. Işık, çözülmemiş bir bulmacaya benzer. Işıksız bir
ortamda sağlam bir göz bile adeta körelmiş gibi olur. Işık, cisimleri görülebilir hale
getirir. Ayrıca cisimlere farklı açılardan yansımasıyla renkler meydana gelir. Johann
Wolfgang Von Goethe'nin dediği gibi, "Renkler ışığın hareketi ve kaderidir. "
Bugün birçok insan için ışık, bir elektrik düğmesini açtıktan sonra ampulden
çıkan aydınlıktır. Oysa ışık ya da ışıklandırma, sadece insanın görme duyusunu
güçlendiren bir unsur değildir. Işıklandırma sistemleri eğlence dünyası, ev veya ofis
dekorasyonu, mağazacılık vb gibi farklı alanlarda farklı amaçlar için
kullanılmaktadır. Mağazacılıkta ışıklandırma, görüş için gerekli bir unsur olmakla
118
birlikte, ürünlerin değerini ortaya çıkaran bir teşhir aracı ve mağaza iç tasarımının
ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda satışı etkileyen bir unsur olarak günümüz
büyük mağazacılığında kaçınılmaz bir öneme sahiptir.
Mağaza imajı oluşturmada tasarım önemlidir, iyi bir imaj için de müşterilere
iyi bir deneyim yaşatmak şarttır. Ses sistemleri, ışıklı döşemeler, dekorasyon, özel
ışıklandırma sistemleri, renkler, kokular, ürünlerin nerede nasıl duracağı, müşterilere
iyi bir deneyim yaşatmanın unsurlarındandır. Müşteri ürünü mağazada yaşadıkları ile
özdeşleştirir.
Işıklandırma, mağazanın oluşturmaya çalıştığı imajla örtüşmelidir. Örneğin,
oluşturulmak istenen imaj, prestij amaçlı ise, mağaza içinde genel olarak gözü çok
fazla yormayan yumuşak bir ışıklandırma kullanılmalıdır. Öte yandan prestije önem
vermeyen ve daha çok indirimli mağazalar şeklinde kurulan mağazalarda ise daha
yoğun ve parlak bir ışıklandırma kullanılmalıdır.
Mağaza içerisinde aydınlatılacak üç tür alan vardır: Özel teşhir alanları, ürün
değerlendirme alanları ve hizmet alanları. Bu alanlarda uygulanacak ışıklandırma
tekniğinin ürünlerin sergilenişi üzerinde önemli bir rolü vardır168.
Mağaza içerisinde çok değerli sayılabilecek bazı ürünler (mücevher, prestijli
kol saatleri vb) özel alanlarda teşhir edilebilir ve genellikle bu ürünleri müşteriler
yakından inceleyemezler. Bu tür alanlar diğer alanlardan tecrit edilmiştir. Müşterinin
özel alanlarda teşhir edilen ürünlere dikkatini ve ilgisini çekmek için diğer alanlara
kıyasla daha yoğun bir ışıklandırma kullanılmalıdır169.
Mağaza içerisinde aydınlatılacak bir diğer yer, ürün değerlendirme
alanlarıdır. Müşteri genellikle bir ürünle ilgilenince onu mutlaka değerlendirmek
isteyecektir. Bu değerlendirme ürünün denenmesi, koklanması, tadılması veya ürüne
dokunulması şekillerinde olabilir. Örneğin, müşteri bir giysi almak istediğinde
öncelikle o giysinin stili, rengi, kumaşın cinsi ve etiketi ile yakından ilgilenir. Aynı
zamanda seçtiği ürünü, üzerinde denemek isteyebilir. Bu tür değerlendirmeleri
yapmaya yardımcı olacak aydınlatmanın müşterilerin gözünü yormayacak tarzda,
168 Charles S. Areni ve David Kim, The Influence of In-Store Lighting on Consumers'Examination of Merchandise In a WineStore, International Journal of Research in Marketing,Volume:11, 1994.169 Fatma Demirci OREL, Mağazacılıkta Işığın Gizemi, Ç. Ü. İİBF. Dergisi
119
yani yumuşak olması gerekir. Aynı zamanda böyle bir aydınlatma, müşterilerin
mağaza içerisinde daha fazla vakit harcamaları sağlayacaktır.
Aydınlatma sadece mağaza içi satış alanları ile sınırlı kalmaz. Mağaza dışı
hizmetlerde de aydınlatmanın önemli rolü vardır. Mağaza içerisinde doğrudan
ürünlerin satışı ile ilgili olmayan, ancak, satışı destekleyici alanlar olarak
isimlendirilen hizmet yerlerinin ışıklandırması da önemlidir. Hizmet yerleri,
ürünlerin değişiminin veya tamir işlemlerinin yapıldığı müşteri hizmet alanları,
depolar, ofisler gibi gizli çalışma alanlarıdır. Örneğin, müşteri hizmet alanları ve
ofisler yüksek oranda loş ışıklandırmaya gereksinim duyarken, ürünlerin stoklandığı
depolarda yeknesak bir ışıklandırma yeterlidir. İyi bir ışıklandırma sisteminin
aşağıdaki faydaları sağlamaktadır 170:
· İyi bir ışıklandırma, görüşü kolaylaştırarak müşterinin ürünleri doğru ve
çabuk bir biçimde değerlendirmesine yardımcı olmaktadır.
· İyi bir ışıklandırma çok sayıda mağazanın önünden geçen müşterinin
ilgisini tek bir mağaza üzerinde toplayabilir.
· Mağaza içi müşteri trafiğini canlandırır.
· Mağaza personelinin çalışma şevkini artırır.
· Self-servis tipi alışverişe imkan sağlar.
3.2.6. TEDARİK SÜRECİ
Rekabetin çok yoğun olduğu bir alanda çalışan mağazalar, kendilerini
avantajlı duruma getirecek her türlü girişlimi yapmak istemektedirler. Şüphesiz satışa
sunulacak ürünlerin satın alınmasının da avantaja dönüştürülmesi mümkündür.
Dağıtım kanalının son aşaması olan perakendeciler aldıkları ürünleri mümkün
olan en kısa dağıtım kanalından sağlamak isterler. Çünkü araya giren her aracı
maliyeti yükseltecek, mağazanın rakiplerle olan yarışta başarısının belirleyicilerinden
biri olacaktır “Alırken kazanmak" diye nitelendirilen tedarik sürecinin sağladığı
avantajlar sadece rakiplere karşı bir üstünlük sağlamaz; aynı zamanda mağazanın
doğru ürünler ve doğru fiyatlarla müşterisine ulaşmasını sağlar.
170 William Gren, The Retail Store (Design and Construction) Van Nostrand Reinhold CompanyInc., New York, 1986. sergilenmesi:125-7
120
Mağazaların, satışa sunduğu ürünlerin ortalama rafta kalma sürelerini
düşünerek, uygun ürün bileşimini oluşturmaları kadar, satışa sundukları ürünlerin
alındıkları kaynaklar ile satın alınma şartları da önemlidir.
Mağazalar tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş işletmelerdir.
Dolayısıyla mağaza için mal tedarik ederken, başka bir ifadeyle satmak üzere mal
satın alırken müşterilerinin istek ve ihtiyaçlarını esas almalıdırlar171.
Mağazalar satın alacakları malları değişik kaynaklardan tedarik edebilirler.
Direkt olarak üreticilerden veya aracılardan mal satın alabilirler. Tedarik
kaynaklarının satış şartlarına bağlı olarak indirimler, ödemede vade tanıma, süreklilik
ve nakliyede gösterilen kolaylıklar tedarik kaynağını belirlemede etkilidir. Satın
alınan mallar, kalite kontrolü, miktar kontrolü yapıldıktan sonra mağaza deposuna
yerleştirilir. Buradan gerektikçe mağaza içindeki yerlerine nakledilirler.
3.2.7. STOK KONTROLÜ YÖNETİMİ
Mağazalar müşterilerin taleplerini karşılamak üzere depolarında tükenen
malların yenilerini yani stok bulundurmak zorundadırlar. Stok bulundurmanın ve
bulundurmamanın maliyetleri söz konusudur. Raflardaki hangi mamüllerin
tükendiğini ve stokta hangi ürünün ne kadar kaldığını tespit etmek mağaza
yönetiminin etkin çalışması için gereklidir. Bunun için yönetimin stok kontrol
sistemine ihtiyaçları vardır. 172
Uygun bir stok yönetimi mağazalara, faaliyetlerini aksamadan yürütmesini,
stoklara bağlanan paranın miktarının optimize edilerek finansal kaynakların daha
verimli kullanılmasını sağlamaktadır. Uygun zamanda ve miktarda yapılan siparişler
tedarik ve sipariş masraflarını azaltmakta, dikkatsizlik nedeniyle ziyan olan
malzemelerin miktarını kontrol imkanını sağlamaktadır. Bu tür problemlerin
kaynağında çözülmesine yardımcı olmaktadır. 173
Stok kontrolü üç açıdan mağazalar için önemlidir. Birincisi malların
zamanında depoya getirtilmesi, zamanında depodan raflara aktarılmasında
zamanlama açısından önemlidir. İkincisi, depoda saklanacak malların hangi şartlarda
171 Tek,a.g.e, s:204172 Tamer Müftüoğlu, İşletme İktisadı, Turhan Kitabevi, Ankara, 1989, s. 552173 Bülent Kobu, Üretim Yönetimi, Avcıol Basım yayın, İstanbul, 1996 s: 284
121
ne kaşar saklanacağının belirlenmesi için ve gerekli mekan özelliklerini ve mal
miktarlarının belirlenmesi için gereklidir. Ayrıca mal akışının takip edilebilmesi için
gerekli kayıtların tutulması için önemlidir174.
Artık günümüzde stok kontrolü elektronik olarak yapılmaktadır. Her ürünün
üzerinde kendini tanıtan barkod etiketleri okunmakta, bu etiket ürün hakkında fiyat,
ambalaj, gramajı hakkında bilgi vermektedir. Kasadaki barkod okuyucudan geçirilen
ürün aynı anda stoktan düşülebilmektedir. Bu sayede hem raflarda hem de depoda
mevcut ürünler her an kontrol edilebilmektedir.
Raflarda bulundurulması düşünülen malların derinliğine ve genişliğine cevap
verebilecek bir depolama politikası uygulanması ve ürünün sunulması gereken
yerlere fazla uzak olmaması gerekmektedir. Talep geldikçe onu karşılayabilecek,
işgücü ve zamandan tasarruf sağlayabilecek uzaklıkta olmalıdır. Genellikle depolar
mağazanın bitişiğinde kurulmaktadır.
Mağazanın fiziki özellikleri malların çeşit derinliğini ve genişliğini
belirleyecektir. Aynı zamanda bu, depolanacak mal miktarını ve çeşitlerini de
etkileyecektir.
Tedarik ve üretim yoluyla elde edilen, kullanılmadan veya müşteriye arz
edilmeden önce az veya çok belirli bir süre bekletilen mal miktarına stok
denilmektedir. Tüketici taleplerinin zamanında karşılanmaması işletme için bir kayıp
olacağından yapı marketlerde, satın alınan mallar mağaza içinde veya dışında
depolanabilir. Büyük işletmelerde belirlenen zaman aralıklarında ana depodan mal
temini yapılabilmektedir. İşletme yöneticileri stoklama politikasını işletme şartları ve
olanaklarına, piyasa hareket ve koşullarına göre uygun saptamak gibi hassas bir
görev ve sorumluluk üstlenmiş olmaktadırlar.
Stokları, hizmet ettiği ana amaçlar göz önüne alınarak,
1. Talep dalgalanmalarını karşılamak amacı ile oluşturulan stoklar,
2. Beklenmedik aşırı talebi karşılamaya yönelik stoklar,
3. Sipariş ve elde bulundurma maliyetleri toplamını minimum yapan
ekonomik sipariş miktarı stokları,
174 SUBRAHMANYAN ve Saroja Robert SHOEMAKER, Developing Optimal Pricing andInventory Policies for Retailers Who Face Uncertain Demand, Journal of Retailing,1996,Vol.72Issue s.7-30
122
4. Üretim kaynağı ile tüketici arasında taşınan miktarı karşılamak amacına
yönelik oluşturulan dağıtım stokları şeklinde sınıflandırmak mümkündür.
Stok bulundurmamaktan dolayı satış kaybına yada aşırı stok bulundurarak kâr
kaybına uğramayacak orta yolun bulunması için “Paranızı envantere dönüştürmeniz
kolaydır, zor olan onu tekrar paraya dönüştürmektir”175şeklinde ifade edilen altın
kural akıldan çıkartılmamalıdır.
Yapı marketlerde lojistik ve stok ile ilgili faaliyetlerden sorumlu
yöneticilerin, yukarıda bahsedilen amaçları, durumları dikkate alarak mağaza
politikaları ile paralel bir lojistik politikası belirlemeleri gerekmektedir. Bu konuda
alınan kararlar doğrultusunda yapı marketlerin yerine getirdikleri lojistik
fonksiyonları - Taşıma - Depolama - Stok yönetimi- Bilgi Teknolojileri
(sistemleri)176 şeklinde özetlenebilecektir.
3.2.8. FRANCHİSİNG
Ekonomik gelişmelerin yarattığı yeni ortamda üretim ve tüketim
kalıplarındaki gelişmeler pazarlama faaliyetlerini daha karmaşık hale dönüştürmekte,
ürünleri tüketicilerin bekledikleri kalitede pazara ulaştırmak, çeşitleri ve stokları
yenileyebilmek ve değişen tüketim eğilimlerine daha hızlı cevap verebilmek rakipler
karşısında rekabet üstünlüğü yaratan unsurlar haline gelebilmektedir. Teknolojideki
hızlı dönüşüm ürünlerin pazarda uzun süreli yer edinmesini, tüketicilerce
benimsenmesini ve başarılı bir satış grafiği için gerekli olan pazarlama ve dağıtım
stratejilerinin oluşturulmasını zorlaştırmaktadır.
Yaşanan yapısal dönüşüm ve onun getirdiği rekabete dayalı piyasa düzeninde,
üretici-aracı-tüketici arasındaki ekonomik ilişkilerin niteliği de değişmekte, satıcı
pazarlarından tüketici pazarlarına geçiş süreci hızlanmaktadır. Ekonomideki bu
dönüşüm, işletmelerde tüketiciyi ve tüketici tatminini ön plana çıkartan müşteri
odaklı yaklaşımların oluşmasına imkan tanırken, dağıtımın önemi de giderek
artmaktadır. Tüketici ihtiyaç ve isteklerini başlangıç noktası kabul eden pazarlama
eylemlerinin başarılı olması beraberinde, üretilen mal ve hizmetlerin tüketicilere
175 Atilla, FİLİZ, “Lojistik ve Stok Yönetimi”, ATİ Mühendislik Eğitim Yön. Danışmanlık,Erişim: http. //www. bilgiyonetimi. org/cm/pages/176 VARİNLİ, a.g.e., s: 124.
123
istenilen yerde, istenilen biçimde ve zamanda sunumunu gündeme getirmektedir.
Üretilen mal ve hizmetlerin istenilen yer ve zamanda tüketiciye sunumunda ise
dağıtım kanalları önemli bir rol üstlenmektedir177.
Franchising, bir işletme sistemi çerçevesinde yapılan, satış etkinliklerinde
denenmiş, kendini ispat etmiş, bir markanın desteği altında iş yapan, birbirinin
kopyası olan firmaların mal ve hizmet dağıtımına yönelik olarak belli bir bedel
karşılığında söz konusu marka ve sistemin sahibi olan "franchisor" ile girmiş
oldukları bağımsız ticari ilişki türüdür. 178
Franchising birkaç yolla yapılabilir: ilk olarak franchisor sahibi bulunduğu
markası ve lisansının bir bedel karşılığında kullanılmasına izin verebilir. Franchising,
alan işletme için de satan işletme için de karlı bir anlaşmadır. Bu sayede franchisor
işletme daha geniş bir alanda mal ve hizmetleri müşterilerine sunma imkânı bulur.
Franchising satın alan işletme ise, tanınmış, kabul edilmiş bir markayı satarak kazanç
sağlayabilir. Müşterilerin mağazaya gelmelerini sağlamak için kullanılabilecek
önemli yöntemlerden birisi onların istediği markaları bulundurmak işletmenin
başarısını artıracaktır. Bu mağaza için hazır bir müşteri kitlesi anlamına gelebilir.
İşletmelerin yüksek rekabet potansiyellerini sürdürebilmelerinin önemli bir
unsurunun pazar hakimiyeti olduğu göz önüne alınacak olursa, firmaların kısa vadeli
kar ya da satış artışları yerine uzun vadede pazar payını yükseltecek sürdürülebilir bir
büyümeyi tercih etmeleri başarı için ilk adım olacaktır. Bu çerçevede, özellikle
perakendecilikte yeni pazarlara girmeyi planlayan firmaların üzerinde durmaları
gereken en önemli hususlar, yeni bir pazarlama disiplini olarak hızla önem kazanan
tüketici davranışları konusunu esas alan bir yaklaşımla varolan pazar fırsatlarını en
iyi şekilde değerlendirmek ve bu amaç doğrultusunda tüketiciler nezdinde rakip
markalara karşı kazanılmak istenilen stratejik pazar konumunu belirlemek olacaktır.
Perakendeci işletmeler çeşitli şekillerde sınıflandırılmakla birlikte, mülkiyete
göre ve bir sistem bütünlüğünde çalışma özelliğine göre sınıflandırıldığında
sözleşmeli dikey bir pazarlama sistemi olarak franchising sistemi (markalaşmış mağaza
sistemi) ortaya çıkmaktadır. Franchising sistemi, bağımsız girişimcilere tüketici kitleleri
177 Philip KOTLER; ARMSTRONG G. , Principles of Marketing, Tenth Edition, Prentice-Hall, Inc,2004, s: 400-401.
178 Macide ŞOGUR, İşletme Sistemi Olarak Franchising, Der Yayınları, İstanbul, 1993. s:6
124
tarafından tanınan ve tercih edilen bir ürün ve/veya hizmetin sunumunu, belirli
işletmecilik yöntem ve standartları altında gerçekleştirmelerine imkan tanımaktadır. Bu
perakendeci mağazalarında franchise alan bağımsız girişimci, franchise veren firmanın
işin yürütülmesine yönelik sürekli yardım ve desteği ile daha önce tecrübe sahibi
olmadığı bir işi başarı ile yürütebilmektedir179.
Franchising yöntemi ile ana franchise veren firmanın bağımsız bir franchise
alan gerçek ya da tüzel kişi tacire verdiği işletme imtiyazı, franchise verenin
ürününü satma, markayı kullanma, üretim ve pazarlama tekniklerinden yararlanma ya
da genel mağaza yönetimi yaklaşımından faydalanma şeklinde değerlendirilebilir.
Franchising sisteminde franchise veren, franchise alana belirli bir tecrübe birikiminin
sunumunu, ticari markayı, ortak bir mağaza ve ürün/hizmet imajını, başlangıçta ve
daha sonra da sürekli olmak üzere destek ve yardımları sağlamaktadır180.
Franchise verenin yardımları arasında mağaza yerinin seçimi ve dizaynı, araç-
gereç ve ekipmanların satın alımı, işin yürütülmesine yönelik personelin ve
yönetimin eğitimi, reklam ve tanıtım yardımı, standart mağaza yönetimi
modellerinin kullanımı, mal ve hizmetlerin merkezi satın alımı, finansal yardım
sayılabilmektedir. Franchise alan kendisine sunulan işletme imtiyazına karşılık,
belirli bir başlangıç franchise ücreti ve satışlarının belirli bir oranını periyodik
olarak royalti bedeli şeklinde franchise verene ödemeyi kabul etmektedir. Franchise
veren sistemi kurmakla, kendi işine sahip olan bağımsız franchise alanların yüksek iş
motivasyonlarından yararlanmakta, ürün ve hizmetini doğrudan bir harcama
yapmaksızın pazarda hızla yayabilmekte ve franchise alanın yoğun yerel pazar
bilgisini kullanabilmektedir181.
Üretim temeline dayalı bir ekonomiden hizmet yoğun bir ekonomiye
dönüşüm sürecinde tüketici tatmininde kolaylık ve kalite beklentilerinin yükselmesi
sonucunda, aynı kalitede hizmetleri, aynı fiyatlarla, aynı mağaza düzeniyle ve aynı
satış modeliyle sunan franchising sistemi tüketicilerin mağaza seçiminde oldukça
etkili olmuştur. Franchising sisteminde (markalaşmış mağaza sistemi) yürütülen
179 N. A. BIGLEY., Making Franchisees Your Partner in Technology, Franchising World, Volume:35, Issue: 5, Jul. /Aug. 2003, ss. 40.180 A. FIELD. , Your Ticket To a New Career? Franchising Can Put Your Skills to Work inYour Own Business, Business Week, Issue: 3832, 12 May. 2003, ss. 100.181 L. E. PELTON, D. STRUTTON, J. R. LUMPKİN, Marketing Channels A RelationshipManagement Approach, Irwin, 1997, s. 419.
125
stratejilerle tüketicilerde sisteme üye her bir mağazadan alacakları ürünlerin tüm
yönleriyle aynı standartlarda olacağı imajının yaratılması hedeflenmektedir182. Bu
nedenle, her bir franchise alan tarafından açılan mağazalarda işin aynı standartlarla
kurulabilme ve uygulanabilme kabiliyetinin yüksek olması gerekmektedir.
Franchising sistemlerinde standardizasyon salt ürün / hizmete ilişkin
algılanmamalı, aynı zamanda mağazaların dizaynı ve atmosferi, sunuş biçimi,
promosyon araçlarının kullanımı sırasında da standartlar yaratılmalı ve uygulanmalıdır.
Özellikle bu standartların tüketiciler açısından mağaza içi ve mağaza dışı unsurlarla
birlikte mağaza atmosferini oluşturacağı da gözlerden uzak tutulmamalıdır. Buna göre,
franchising sisteminde mağazanın fiziksel ortamı, iç ve dış dizaynı tüketicilerin
mağaza seçimi üzerinde etkili olmaktadır. Mağaza yeri, mağazanın büyüklüğü, fiziki
olanakları ve sunduğu ayrıcalıklar franchising sisteminde arzulanan mağaza imajının
yaratılmasında belirleyici olacaktır.
Rakiplerin müşteri merkezli yönetim yaklaşımlarının çok yakından takip
edilmesi gerektiği yeni rekabet koşullarında, perakendeci mağazaları farklı bir
rekabet avantajı yaratabilmek için kıyasıya bir mücadele vermektedirler. Franchising
sistemi içerisinde iş mükemmelliğini sağlayarak rakip perakendeci mağazaları
tarafından kolaylıkla taklit edilemeyen farklı bir mağaza imajı yaratabilen
perakendeci mağazaları beraberinde önemli bir rekabet üstünlüğünü de elde etmiş
olacaklardır. Perakendeci mağazaları için fonksiyonel ve psikolojik özelliklerin bir
bileşkesi olan mağaza imajı bu yönüyle tüketicilerin satın alma karar sürecini ve
davranışını yakından etkilemektedir183.
Franchise verenin belirli bir marka ve pazarlama stratejisi etrafında oluşturduğu
franchising sisteminin franchise alan mağazalara sunduğu marka imajı faktörü,
rekabette öne geçerek sürekli ve kalıcı büyümeyi hedefleyen girişimciler için çok daha
önemli olmaktadır.
182 A. PAMECHA, Leading The Change, Franchising World, Volume: 35, Issue: 5, Jul. /Aug. 2003,s. 54.183 KURTULUŞ, S. , “Gençlerin Hazır Giyimde Markalı Mağazaları Değerlemelerine İlişkin BirPilot Araştırma”, Pazarlama Dünyası, Yıl: 15, Sayı: 90, Kasım-Aralık 2001, s. 14-18.
126
3.2.9. SATIŞ ÖZENDİRME
Artan rekabet ortamı, işletmeleri pazarlamada yeni arayışlara yöneltmektedir.
Bu süreçte, pazarlama bileşeni olan tutundurma karması içindeki her bir faaliyetin
önemi oldukça artmakta, işletmeler pazar paylarını yükseltmek için bu özendirici
çalışmaların duyurulmasına da ayrı bir çaba harcamaktadırlar. Yapılan bir sponsorluk
anlaşması, yeni çıkan bir ürünün lansman çalışmaları, yenilenen marka imajı,
gerçekleştirilen fiyat indirimleri gibi faaliyetler hedef kitle olan müşterilere
duyurulmadıkça etkin olmaları mümkün olamayacaktır. Öte yandan, pazarların hızla
globalleştiği yeni dünya ekonomisinde iletişim bombardımanına tutulmuş
tüketicilerin zihninde yer edinebilmek de zorlaşmaktadır. Böylece amaç, kişiyi
mümkün olabildiğince en kısa sürede ve en etkin şekilde etkilemektir. İşte bu
gelişmeler ışığında, okunması kolay, dikkat çekici, her an tüketicinin karşısına
çıkması mümkün, onu ilgilendiren bir broşür veya kitapçık olan insert bu yarışta öne
çıkmaktadır184.
Özellikle Türkiye’de perakendecilik alanında satış özendirme amaçlı fiyat
indirimlerini duyurmaya odaklanmış olan insert günümüzde global
hipermarketlerden küçük marketlere kadar bir çok perakende işletme tarafından
tercih edilmektedir. Bu aracı, toptan satış yapan dağıtım firmalarının da tercih ettiği
bilinmektedir. Ancak daha çok son tüketiciye satış yapan perakendeciler için insert,
kaçınılmaz bir duyurum aracıdır. Özellikle de Türkiye gibi ekonomik açıdan zayıf
tüketici kitlelerinin bulunduğu toplumlarda, fiyata karşı duyarlılığın yüksek olduğu
düşünülürse, bu tip araçların belli bir cazibe sunduğu söylenebilir. Ayrıca, kimi
tüketicilerin satın alma kararını anlık vermemekte olduğu ve karar sürecinin
araştırma aşamasında insert gibi araçlardan yararlandıkları da bilinmektedir.
Bilindiği üzere satış özendirme kavramı; pazarlamanın tutundurma bileşeni
içerisinde yer alan, hemen hemen tüm sektörlerde farklı şekillerde uygulanma
olanağına sahip, kısa dönemli ve satış üzerinde doğrudan etkisi olan faaliyetleri
içermektedir. Adına da yansıdığı gibi satışlara etkisi reklam ya da halkla ilişkilere
göre daha hızlı gerçekleşen ve etkinliği daha kolay ölçülebilen özendirici
faaliyetlerden oluşmaktadır. Satış özendirmenin amacı, satın alma kararını
184 Mehmet TIĞLI, Serdar PİRTİNİ, Satış Özendirmede Etkili Bir Araç Olarak Insert, http://www.ampd. org /sektorel_bilgiler/INSERT
127
yönlendirerek ve bu sürece hız katarak satışlarda geçici bir artış yaratmaktır. 185 Satış
özendirme faaliyetleri bu amacıyla ilişkili olarak kısa dönemli karlara odaklanmıştır.
Bu nedenle, satış özendirmenin diğer promosyon faaliyetlerinin yanında destek
görevi taşıdığı söylenebilir. Satış özendirme faaliyetleri tüketicilere, dağıtım kanalı
üyelerine ve firmanın satış elemanlarına yönelik olarak hedeflenebilir. 186 Satış
özendirmenin avantaj ve dezavantajları ise aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
3.2.9.1. Satış Özendirmenin Avantajları
· Satın alma kararını hızlandırmaktadır. Özellikle yeni bir ürünün deneme
satın alımlarında oldukça etkilidir. Reklamın harekete geçirmede başarısız olduğu
durumlarda tüketiciyi harekete geçirmektedir. 187
· Satış elemanları ve aracılara dönük olduğunda, onları daha fazla satış çabası
göstermeye özendirir. Perakendecileri daha fazla raf ayırmaya yönlendirir.
· Etkinliğinin ölçümü oldukça kolaydır. Örneğin, verilen eşantiyon sayısı ya
da çekilişe giren kupon sayısı kaç kişiye ulaşıldığını net olarak gösterebilir.
· Bir kerede satın alma miktarını artırabilir. Satış promosyonu belirli bir
süreyi kapsadığı için, tüketici bu teşvikten maksimum derecede yararlanmayı arzular.
· Marka bağlılığının dönüşmesini, diğer bir ifadeyle marka bağlılığının başka
bir markaya geçmesini ve bunun yanında da mevsimlik satış düşmelerini engeller .
· Firmanın stok eritme politikasının bir aracı olabilir. Firmaların bazen stok
fazlası ürünlerini bu şekilde erittiği bilinmektedir. Özellikle yeni bir ürün piyasaya
sunulacağı zaman, mevcut ürünler satış özendirme ile elden çıkartılabilir.
· Satıcı egemenliğinden dolayı firmanın kampanyayı kontrolü daha kolay
olacaktır. 188
185 Jim Blythe, Pazarlama İlkeleri, (Türkçesi: Prof. Dr. Yavuz Odabaşı), Bilim Teknik Yayınevi-Prentice Hall, İstanbul. 2001, s:211186 Thomas Wayne, An Investigation of the Influence of Sales Promotion Activity on ConsumerGambling Behavior, Cyber-Journal of Sport Marketing, 2003, s: 4187 Füsun Kocabaş, Müge Elden, ve Serra İnci Çelebi, Marketing, P. R. , Media Cat Yayınları,Ankara. , 2000, s:55.188 Tek, a.g.e., s: 782
128
· Takvim, açacak, t-shirt gibi hediye malzemelerle anımsatıcı etki yaratır.
Örneğin tüketici, takvime her baktığında firma ve markanın ismine ister istemez
maruz kalacaktır.
· Yarışma ya da çekiliş gibi faaliyetlerle firmaya ve markaya olan ilgiyi
sürekli tutar. Ayrıca müşteride eğlence ve heyecan gibi hedonizme dayalı etkiler
yaratır.
· Başka bir ürünü doğrudan ya da çekilişle hediye verme gibi satış özendirme
faaliyetleri, söz konusu hediye edilen markaya da destek sağlar. Örneğin;
CocaCola’nın yanında hediye edilen Sensun gazozları global markanın prestijinden
yararlanabilmektedir. Hediye edilen ürünün aynı ürün kategorisinde olması da
zorunlu değildir.
· Kupon ya da indirim gibi özendiriciler, tüketicide kazançlı çıkma duygusu
yaratarak mutlu olmalarını sağlar.
· Hedef kitleye dönük postalama listesi oluşturmada büyük yararlar sağlar.
· Satış özendirme faaliyetlerinin birim maliyetleri kısmen düşüktür.
Genellikle reklam gibi daha geniş kitlelere ulaşabilen pazarlama iletişimi faaliyetleri
daha pahalıdır.
3.2.8.2. Satış Özendirmenin Dezavantajları
· Yanlış ürün seçimi firmanın imajına zarar verebilir. Örneğin bir lüks
tüketim ürünü markasının, içerisinde kolayda bir ürünün bulunduğu satış özendirme
tekniğine başvurması prestij kaybına neden olabilir. Ayrıca kalitesi düşük ya da
cazibesi düşük bir ürünün özendirici olarak verilmesi firma için olumsuz sonuç
doğurabilir.
· Zayıf bir ürün ya da kötü bir dağıtımın olduğu durumlarda satış özendirme
kurtarıcı değildir. Bazı durumlarda satış özendirme faaliyeti ürün ya da markanın
önüne geçebilmektedir.
· Satış özendirme faaliyetleri, sınırlı bir zaman periyodu için gerçekleştirilir.
Bu da müşterinin beklentilerine ters düşebilir. Örneğin, müşteri yapılan bir indirimin
daha uzun süreli ya da sürekli olmasını talep edebilir.
· Reklamla karşılaştırıldığında geniş kitlelere ulaşma olanağı kısıtlıdır.
129
· Satış özendirme türleri tüketici ve ticari yönlü olarak iki ana grupta
sınıflandırılabilir. Bunun yanında farklı bir gruplandırma türünün de parasal ya da
parasal olmayan teknikler şeklinde yapıldığı bilinmektedir.
Tüketici yönlü satış özendirme teknikleri; örnek (eşantiyon) verme, kuponlar,
hediyeler, fiyat indirimleri, para iadeleri, sık kullanıcı programları, çekilişler,
yarışmalar şeklinde gruplanırken, ticari yönlü satış özendirme teknikleri ise;
indirimler, P. O. P. (point of purchase - satış noktası reklamı) malzeme desteği,
eğitim programları, ticari teşhir olanakları, yarışmalar, bayi-satış toplantıları,
ortaklaşa reklam şeklinde sınıflanabilmektedir.
Satış özendirme teknikleri parasal ya da parasal olmayan şeklinde de
sınıflandırılmaktadır. İndirimler, kuponlar, bonus ambalajlar, para iadeleri parasal
özendiriciler içinde yer alırken, örnek, çekiliş, yarışma ve hediyeler ise parasal
olmayan özendiriciler olarak adlandırılmıştır.
3.2.10. MARKET POLİTİKLARININ ETKİNLİĞİ
Politika, devletin güven, asayiş ve düzen gibi yaşamsal sorunlarıyla ilgili
faaliyetler topluluğunu ifade ettiği gibi, büyüklüğü ne olursa olsun her insan
topluluğunun (kuruluş, işletme, grup vb. gibi) yaşamasıyla ilgili çaba ve faaliyetleri
de ifade etmektedir. Diğer bir ifadeyle politika, bir faaliyet veya eylemin kılavuzu,
yol göstericisi yada bir amaca ulaşmak için izlenen yol veya genel plandır. 189 Bu
bağlamda önemli ölçüde benzer ve tekrarı meydana gelen durumlarda tüm
organizasyon üyelerinin izlemesi gereken kesin ve aynı tarzdaki eylem yönünü
belirleyen kurallardır. İyi belirlenmiş politikalar, kilit yöneticilerin almak zorunda
oldukları kararların sayısını azaltmaktadır. Benzer durumların tutarlı ve tarafsız bir
şekilde ele alınmasını sağlayan sağlam politikalar, bir müşteriye, iş görene ya da mal
tedarik kaynağına yanlış olarak diğerinden daha farklı davranılması tehlikesini
azaltmaktadır. Market sahibi ya da tepe yöneticisi, Genel kurul ile işbirliği yaparak
uygun politikalar belirlemenin başlıca sorumluluğunu taşımaktadır.
Politikaların uygulanmasında birçok market iş göreni, uyuşmazlık nedeniyle
değil, fakat bilmek için zaman ve çaba harcama isteksizliği nedeniyle, kuralları ve
189 Kemal, Tosun, Yönetim ve İşletme politikası, İ.Ü.İşletme Fakültesi Yayın NO:232, İstanbul,1990 s:4
130
yönetmelikleri önemsememe eğilimi gösterir. Bazı iş görenler ise değişiklikler
yapma ve yeni bir şey öğrenme konusunda zorlanmaya özellikle karşıdırlar.
Peter Drucker, “ekonomik sonuçların anahtarı konsantrasyondur… başka
hiçbir verim prensibi bu temel yoğunlaşma ilkesi kadar ihlal edilmemektedir…”190
sözüyle politikaların başarılmasında, iş görenlere yeni kurallar ve bu kurallara
uymanın yararlarının benimsetilmesi, bu konuda eğitilmeleri gerektiğini
vurgulamaktadır. Eğer çalışanlara yeni yöntemin daha kolay olduğu, zamandan
tasarruf sağladığı, mağazanın amaçlarını eski yöntemden çok daha iyi
gerçekleştirdiği ya da çok daha büyük müşteri tatmini sağladığı gösterilebilirse, iş
görenler bu yeni durumu daha gönüllü olarak kabul edecekler ve kendilerini bu
duruma daha çabuk ayarlayacaklardır.
190 Cem Kozlu, Uluslar Arası Pazarlama (İlkeler Ve Uygulamalar), Türkiye İş Bankası KültürYayınları, Ekonomi Dizisi:138, 8. Baskı, İstanbul, s: 196.
131
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
4. YAPI MARKETLERDE OLUŞABİLECEK FONKSİYONEL
PROBLEMLER
Bu bölümde yapı marketler için problem oluşturabilecek sorunlar tedarikten,
üretime, lojistik yönetiminden; müşteri tatminine, fiyatlamadan; ürün konumlamaya
ve mağaza atmosferine kadar değişik boyutlarıyla incelenmiş, uygulamada yapı
marketlerin sorunlarına çözümler açısından kullanılabilecek stratejiler için bu
bölümden desteklenmiştir.
4.1. YAPI MARKETLERDE ÜRÜN SATIN ALMA VE SATMA
PROBLEMLERİ
Rekabetin yoğun olduğu bir ortamda firmaların satışlarını artırabilmesi, hem
miktar hem de birim fiyat olarak hiç kolay değildir. Ancak kârı artırmak için tek yol
satışları artırmak değildir. Satın alma maliyetini düşürmek de doğrudan kâr artırıcı
bir stratejidir. Bu konu tasarruf sağlamak için de dünya çapında bir çok şirket çeşitli
kategorilerde satın almalarını merkezi olarak düzenleme ve elektronik araçlardan
faydalanma yöntemlerini hayata geçirmektedirler. Elektronik sat ın alma (e-
Procurement) ve elektronik ihale düzenleme (e-Source) konularında Internet tabanlı
çözümler sunan Promena, işte tam bu noktada şirketlerin hedeflerini
gerçekleştirebilmeleri açısından çok önemli bir yere sahiptir.
“E-ihale” internet ortamında gerçek zamanlı ihaleler düzenleyerek, firmaların
piyasada en uygun fiyat ve şartlarda alım yapmalarını sağlar. Mal ve hizmet
alımlarında şirketler internet üzerinden açık eksiltme (reverse auction) yöntemi ile
%15’e varan fiyat avantajları elde edebilmektedirler. Honeywell, Hilton, Owens
Corning ve ArvinMertor, ABD’de “e-ihale” kullanan şirketler arasındadırlar. 191
Tüketiciler açısından rakiplerine karşı bir yapı marketin temel avantajı, ürün
çeşitlendirmeye dayanmaktadır. Günümüzde, bir markette ortalama olarak 5000-
15000 çeşit ürün olduğu dikkate alınırsa, piyasaya çıkan yeni ürünlerin hangilerinin
191 Promena, Retail News, Eylül 2002, sayı:38 s. 24.
132
ürün karmasına dahil edileceği veya mevcut ürün karmasından hangilerinin
çıkarılacağı market yönetiminin üstesinden gelmesi gereken en önemli
problemlerden biridir.
Piyasaya sürülen her yeni ürün, maliyetlerde artışa sebep olmaktadır. Yeni
ürünleri stoklama, depolama, elde tutma maliyeti, etiketleme, sergileme gibi özellikle
fiziksel dağıtım ile maliyetlerde artışa sebep olmaktadır.
Piyasaya çok sayıda yeni ürün sürülmesi yapı marketler için bir çok problemi
de beraberinde getirmektedir. Yeni ürünler için raf yeri sorunu, ürün
alternatiflerindeki artış, beraberinde tüketici alışveriş yaparken kafasının karışmasına
neden olmaktadır, ayrıca perakendeciler yeni ürünle raf yerini kalabalıklaştırmak
istemez. Daha ziyade kendi özel markalarına / mağaza markalarına) yer vermek
istemeleri gibi problemler sayılabilir. Yer tahsislerinde perakendeci o ürüne rafında
sürekli yer vermeyi garanti etmez. Ürün perakendecinin beklediği satışları
karşılayamazsa, ürünü rafında çekebilir.
Yapı market yöneticileri, mevcut ürün karmalarını da gözden geçirmek
zorundadır. Çünkü, tüketicinin tercih etmediği ürünler, bir yandan marketlerde raf
yerinin verimli kullanılmamasına sebep olurken, diğer yandan işletmenin kârlılığının
olumsuz yönde etkileyecektir.
Bir yandan bu konularla ilgilenen marketlerin diğer yandan doğru malları,
doğru zamanda ve doğru fiyatta tüketiciye sunması gerekir. Bu şartların
gerçekleşmesi, büyük ölçüde satın alma fonksiyonunun yerine getirilmesine bağlıdır.
Alımlar, tüketicilerin istekleri doğrultusunda, tüketici odaklı olmalıdır. Market
yöneticisi hedef pazarını göz önünde tutarak satın alacağı malları belirlemelidir.
Konu ile ilgili kararları alanında uzman kişilerin alması sağlanırsa başarıya
ulaşılacaktır. Büyük işletmeler büyük miktarlarda alımlarda bulunduklarından ve
işletme içinde uzmanlaşmaya gittiklerinden, alımlar satın alma sorumlusu kişilerce
yerine getirilir. Bu kişilerin tecrübe ve yeteneği ayrı bir önem taşımaktadır.
4.1.1. YAPI MARKETLERDE SATIN ALMANIN ÖNEMİ
Sektör ve yapı marketler için doğru ürün satın almanın önemi tahminlerin
ötesindedir. Bundan dolayı yapı market yöneticileri en çok bu konuda problemlerle
133
karşılaşmaktadır. Perakendeciler tarafından yapılan yatırımların en büyüğü stoklara
yapılandır. İyi bir stok seçimi aşağıdaki nedenlerden dolayı önemlidir;
Optimum sermaye miktarı bağlanır.
Stoklar için kullanılan alan azalır.
Müşteriler için yeterli çeşit sağlanır. İşletmenin imajı arttırılarak tekrar satın
almalar teşvik edilir.
İşletmenin toplam kârlılığı arttırılır.
Satın alma, ticari anlayışa uygun olarak alınan kararların uygulanma
sürecidir. Bu konuda dikkate alınacak başlıca beş karar alanı vardır;
Kim satın alacak? Ne satın alınacak? Ne kadar Satın alınacak? Kimden satın
alınacak? Ne zaman satın alınacak?
4.1.1.1. Kim/Kimler Satın Alacak?
Yapı marketler için işin doğru yapılabilmesi konusunda uzmanlara ihtiyaç
duyulmaktadır. Satın alma sorumlusu, uzmanlar sayesinde ürünler için daha fazla
bilgi ve kontrolü geliştirebilir ve devam ettirebilirler. Başarılı bir satın alma
sorumlusu aşağıdaki özelliklere sahip olmalıdır;
Müşteriler kendi ihtiyaçlarının farkında olmasa bile, onların ihtiyaçlarını
görebilmeli,
Ürünleri çok iyi bilmeli ve dengeli bir stok çeşitlendirmesini izleyebilmeli,
Kalite konusunda doğru yargılara sahip olabilmeli,
Ürünün satılabilirliği konusunda doğru yargıya sahip olabilmeli,
Güncel bilgilere sahip olmalı ve yeni (moda vb. ) ve kârlı ürün hatlarını
hemen bulundurabilmeli,
Tedarikçiler ve mağaza yöneticileri, pazarlama, reklam, satış, tutundurma gibi
departmanlarla iyi ilişkilere sahip olmalı,
Matematiksel kavramları çok iyi bilmeli ve kullanabilmeli,
Yapı marketlerin seçtikleri hedef pazara hitap edebilmeleri için kendilerine
özgü satın alma yapılarını da geliştirmeleri gerekmektedir. Perakendecilikte ve yapı
market sektöründe çok tartışılan konulardan biri de satın alma ve satış
fonksiyonlarının birbirinden ayrılıp ayrılmaması konusudur. Sektörde zincir
mağazalar şeklinde faaliyet gösteren yapı marketlerde satış ve satın alma
134
fonksiyonları ayrı ayrı kurulmalıdır. Yöneticiler bu kararı alırken bu iki fonksiyonu
ayırmanın avantaj ve dezavantajları dikkate alınmalıdır. 192
4.1.1.2. Ne Satın Alınacak?
Satın alma, tüketicilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda olacağına göre
tüketicinin ne istediği mağaza içi kaynaklar ve dışı kalanlardan yararlanarak
belirleyebilir. Mağaza içi kaynaklar: İşletmenin geçmiş yıllardaki satış kayıtlarından
tüketicinin hangi kalite, fiyat, marka, stil ve renkteki malı tercih ettiği anlaşılabilir.
Mağaza satış elemanlarının düşünce ve önerileri, müşterilerin arayıp
bulamadıkları mallara ilişkin kayıtlar, müşterilerin iade ettikleri ve değiştirdikleri
mallara ilişkin kayıtlar mağaza içi kaynaklar arasındadır.
Mağaza dışı kaynaklar arasında, rakip mağazalarda araştırma, satıcıların
(üretici veya toptancı) satın alma sorumlusu tarafından ziyaret edilmesi, satıcıların
temsilcileri, bazı aracılar tarafından perakendeciye gönderilen kataloglar,
perakendecilere yönelik ticari gösteriler, ticari yayınlar (gazete, dergi, fuar vb. )
sayılabilir.
Yapı market yöneticileri ürün karmasını belirlerken mağaza içi ve dışı
kaynakları göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Yapı marketin ürün konsepti
aşağıdaki gibi olabilir yada daha da çeşitlendirilip, daraltılabilmektedir. Hangi
ürünler ürün konseptinde olacak, hangileri olamayacak buna tüketici odaklı olarak
yöneticiler karar vereceklerdir. Bu karar aşamasında da sorunlarla
karşılaşmaktadırlar. Güçlüklerin üstesinden uzmanlarla çalışarak ve sürekli
güncellenen bir veri tabanı oluşturup, doğru bir şekilde analiz ederek üstesinden
gelinir.
4.1.1.3. Kimden Satın Alınacak?
Yapı marketin büyüklüğü satın alma politikasını belirlemektedir. Büyük
işletmeler direkt olarak üreticiden satın almayı tercih etmektedirler.
Yapı market işletmesinin satın alma kaynakları şunlar olabilir:
Aracılar (Toptancı vb. ),
192 Kenan AYDIN, “Perakende Satın Alma ve Satın Almacının Önemi”, Perakende Org. Yazarı. (Roger Cox and Paul Brittain, Retail Management Pitman Publishing, 1991. )(Erişim: http://www.kobifinans. com. tr/article/articleprint/61101/-1/17/)
135
Üreticiler,
Tarım Üreticileri,
Perakendecinin kendi imalat yapması veya fason imalat yaptırması.
Perakendecinin (yapı market) direkt olarak üreticiden satın alması toptancıya
göre malları daha düşük fiyatla elde etme ve üreticinin modellerindeki değişmeler
hakkında fikir sahibi olma imkanı sağlar.
4.1.1.4. Ne kadar Satın Alınacak?
Satın almada, yanlış miktarlarda stoklama (gereğinden fazla veya eksik)
market için bir kayıp olabilir. Satın alıcının belirli bir zaman aralığı içinde ne kadar
mal satın alacağına karar verirken hareket noktası perakende satışlardır. Perakende
satışların tahmini ise, geçmiş yıllardaki satışların ve perakende satışları etkileyen
faktörlerin (makro ve mikro seviyede) etkisi hesaba katılarak, geçmiş yılın satışlarına
belirli bir yüzde ilave edilerek (veya çıkarılarak) bulunur.
Yapı markette perakende satışların tahmini üst yönetimin ilgilendiği konular
arasındadır. Makro açıdan üst yönetim; harcanabilir gelir, işsizlik ve nüfustaki
değişmeleri dikkate alarak satış tahminlerin de bulunur. Satın alma sorumlusu da bu
tahminlere göre işletmenin hangi mallardan ne kadar ihtiyacı olduğunu tespit ederek
alımlarda bulunur. Yapı marketin bulunduğu bölgede ürünlerin tüketim miktarları
ürünlerin ne kadar satın alınacağı konusunda rehber olacaktır.
4.1.1.4. Ne zaman satın alınacak?
Malların satın alma zamanını tespitte, satışa sunulacak olan malların
özellikleri ve hitap ettiği tüketici grubu yardımcı olur. Yapı market yönetimi
geçmişteki satışlardan yararlanarak hangi malların hangi dönemlerde daha çok
satıldığını tespit edip, bu doğrultuda uygun alımlarda bulunurlar.
Yapı marketlerde mevsimlere bağlı olarak satışı gerçekleşen ürünler
satılabilir. Yılbaşı süsleri, çam ağacı vb. ürünlerin satışları aralık ayı gibi artış
göstermektedir. Yapı marketlerde bu ihtiyacı karşılamak üzere yılbaşından en az on
beş gün önce bu malları hazır bulundurmak, gerekir. Siparişlerini bu tercihlere bağlı
olarak önceden vermeleri gerekmektedir. Bu tip malların sezonunda fiyatlar yüksek
olacağından yapı marketler talebi karşılayacak miktarda malı depolarında tutabilirler.
136
Aynı şekilde yapı market için boya sezonu vardır. İlkbaharda boya satışları ve
talebinde artış gözlemlenmektedir. Kıştan ilkbahar siparişlerini verebilirler.
Yapı market yöneticileri sektörün sezonunun ilkbaharda açıldığını
bilmektedirler. Kararlarında bölgesel ve iklimsel etkileri göz önünde tutmaktadırlar.
Çünkü, ev stilleri, çeşitleri, evi yaparken kullanılan malzemeler, iklime ve bölgelere
göre farklılıklar gösterebilmektedir. Örneğin, ormanlık yada daha çok yağış alan
yerlerde ahşap evlerin tercih edildiği, doğu bölgelerinde taş evlerin kullanıldığı
görülmektedir.
İklime bağlı olarak kullanılan çatı malzemeleri de farklı olacaktır. Kişiye
özgü zevk ve tercihler ise ayrı bir inceleme konusu olacaktır.
4.2. YAPI MARKETLERDE FİYATLANDIRMA VE
FİYATLANDIRMAYA İLİŞKİN PROBLEMLER
4.2.1. FİYATLANDIRMA POLİTİKALARI
Tüketicinin herhangi bir mal veya hizmeti almasında, mal veya hizmetin
fiyatının önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu nedenle, perakendecinin izleyeceği fiyat
politikasını çok iyi belirlemesi gerekmektedir. Çünkü, izlenecek yanlış bir
fiyatlandırma politikası işletmenin başarısını olumsuz yönde (müşteri kaybı, stokları
eritememe, bozulma v.b.) etkileyecektir.
4.2.1.1. Yapı Marketlerin Fiyatlandırma Politikalarının Önemi
Yöneticiler için karar verilmesi en güç olan konulardan biri, hiç şüphesiz ki,
ürünlerin fiyatlandırılmasıdır. Yöneticiler fiyatlandırma kararlarını almadan önce
işletmenin “fiyatlandırma felsefesi”ni oluşturmaları gerekir. Yönetici, bu felsefenin,
rakiplerine karşı avantaj sağlayabilmesinde ya da hedef kitlesinin daha geniş bir
kesimine ulaşabilmesi için mağazası açısından hayati önem taşıdığını ve bu konuda
adımlar atarken, kesinlikle “ne yaptığını bilerek” hareket etmesi gerekmektedir.
Yapı market yöneticileri, yüksek-uçlu fiyatlandırma felsefesi, alçak-uçlu
fiyatlandırma felsefesi ya da ortalama fiyatlandırma felsefesi oluşturmayı tercih
edebilmektedirler. Üç felsefe çeşitli ürünler için uygulanabildiği gibi sadece bir
137
tanesinin uygulanması da tercih edilebilmektedir. Bu noktada belirleyici olan
işletmenin müşterilerinin özellikleri, satın alma alışkanlıkları gibi faktörler dikkate
alınıp felsefenin nasıl olacağı belirlenecektir. Yapı marketler her çeşit gelir
grubundan kişiye hitap ettiği ve herkese yönelik mallar bulunduğu için bu
felsefelerden üçü de kullanılabilir. Bu felsefe işletmenin izlediği diğer perakende
stratejileriyle uyumluluk içinde olması önemlidir. Başarıya giden en önemli
noktalardan biri, tutarlı bir perakendeci olmak ve çizginizin anlaşılabilir olmasını
sağlamaktır.
4.2.1.2. Fiyatlandırma Politikalarına Etki Eden Faktörler
Yapı market yöneticilerinin izleyecekleri fiyat politikaları, fiyatlandırma
amaçları ile uyumluluk içinde olması gerekir. Fiyatlandırma amaçları; kârlılığı,
satışları arttırmaya veya mevcut durumunu korunmaya yönelik olabilir.
İşletme izleyeceği fiyatlandırma politikalarını; satacağı malın özellikleri,
hitâp edeceği tüketici grubu, aynı faaliyet kolundaki rakiplerinin fiyatlandırma
politikaları, mağaza imajlı yasal sınırlamaları vb. faktörlerin etkisi altında belirlenir.
Bazı malların satışı da mevsimlere göre değişmektedir. Örneğin; çatı
malzemeleri, boya ve dekorasyon malzemeleri gibi malların talebi mevsimine göre
değişmektedir. Talebin fazla olduğu aylarda fiyat diğer aylara göre daha yüksek
olmaktadır.
Yapı marketin sattığı malların büyük hacimli olması sebebiyle malların daha
fazla yer kaplaması, geniş bir satış alanı gerektirmektedir. Dolayısıyla da bu durum,
işletmenin kira giderleri, mağaza dekoru gibi genel masraflarının yüksek olmasına
yol açmaktadır. Yönetimin, fiyat politikasını tespit ederken bu hususları da dikkate
alması gerekmektedir.
Yapı market yöneticileri satılan malın türüne, mevsimine, tüketicisine, talep
durumuna göre çeşitli fiyatlandırma uygulayabilirler. Bunlar; tek fiyatlandırma,
değişken fiyatlandırma, psikolojik fiyatlandırma, çok birimli fiyatlandırma, özel
marka fiyatlandırma, birim fiyatlandırma, lider fiyatlandırma şeklinde sıralanabilir.
Yapı market yöneticileri malın alım miktarına göre tek veya değişken
fiyatlandırma politikalarından bir tanesini müşterilerine uygulayabilir.
138
Az miktardaki alımlar için tek fiyat politikası tercih edilirken, yüklü alımlarda
ise değişken fiyat politikası uygulanmaktadır. Yöneticiler çeşitli nedenlerle
fiyatı düşürmek zorunda kalabilir. Perakendeci işletmelerin izleyecekleri fiyat
politikasını belirledikten sonra, her bir malın fiyatını tespit etmeleri gerekir. Bunun
için market yöneticileri fiyat yöntemlerinden; maliyete dayalı fiyatlandırma, talebe
dayalı fiyatlandırma, rekabete dayalı fiyatlandırma yöntemlerinin birini veya
birkaçını kullanabilirler.
4.2.1.2.1. Müşteriler: Yapı market müşterisi; Ekonomik Müşteriler;
birbirleriyle doğrudan rekabet halinde olan perakendecileri benzer olarak görürler ve
düşük fiyat isterler; Duruma Yönelik Müşteriler; fiyatlardan ziyade, prestijli markalar
ve müşteri hizmetleri ile ilgilenirler; Çeşitlere Yönelik Müşteriler; çok çeşitli ürünler
satan mağazalar ve makul fiyatlar ararlar; Kişiselleşen Müşteriler; tanıdıkları yerlere
giderler ve mağaza çalışanlarıyla ilişkileri vardır; Kolaylığa Yönelik Müşteriler;
Yalnızca zorunda oldukları zamanlarda alışveriş yaparlar, şeklinde açıklanan müşteri
tiplerinin hepsine girebilmektedir. Fakat marketin müşteri profili ya da hedef kitlesi
ağırlıklı olarak, kişiselleşen ve ekonomik müşteri tipinden oluşmaktadır.
4.2.1.2.2. Fiyat Belirleme: Market yöneticisi kendi tipindeki perakendecilerin
karakteristik fiyat artışı verilerine ulaşıp, bunları inceleyip, kendi fiyat artışları ile bu
verileri karşılaştırmak ve kendi mağazasının sektörle tutarlı olup olmadığını da
belirlemesi önemli bir avantaj sağlayacaktır. Üretici ya da aracı firma fiyat artışını
tamamen perakendeciye bırakıyorsa, bu durumda perakendecinin sektörü, rakiplerin
ve müşterilerini iyi tanıyor olması özel bir önem kazanır. Fiyatları belirlerken,
işletme giderlerinin tamamının dikkate alınması gerekmektedir. Bazen dikkate
alınmayan giderlerde vardır.
4.2.1.2.3. Üreticilerin Tavsiye Ettiği Fiyatlardan Yararlanma: Günümüzde
müşteriler düşük fiyat aramakta ve üreticilerin tavsiye ettikleri fiyatların da altında
satış yapan mağazaları tercih etmelerinden dolayı bir çok perakendeci liste
fiyatlarının altında satış yapma gayreti içindedirler. Yöneticiler fiyatların uygunluğu
139
üzerinde müşterilerin bakış açısından ve perakendecinin bakış açısından düşünmeleri
gerekmektedir.
Konuyu her iki yönden ele almak, müşteriyi anlayabilmek ve firmanın
ihtiyaçlarını belirleyebilmek adına oldukça önemlidir. Çok yönlü düşünebilmenin
perakendecilik sektöründe paralel olarak ta yapı market sektöründe özel bir yeri
olduğu unutulmamalıdır.
4.2.1.2.4. Rakipleri Dikkatle İzleme: Bir yapı market yöneticisi olarak
rakiplerinizin neler yaptığını bilmelisiniz. Pazarda olup bitenleri takip etmeli ve
duruma göre hareketlerde bulunmalısınız. İndirim konusunu da ciddiyetle ele almalı
ve rakiplerinizin yaptığı indirimlerden haberdar olmalısınız.
4.2.1.2.5. Pazarlık Etme: İşletmenin fiyatlandırma felsefesi ile ilgili bir diğer
karar ise, büyük miktarlı satın almalar için müşterilerin sizin sunduğunuz fiyatlar
üzerinde pazarlık etmelerine izin vermektir. Bu konuda tutarsızlığa asla düşmemeniz
gerekmektedir.
4.2.1.2.6. Rekabet Avantajı Oluşturma: Yapı marketler tedarikçilerden ya da
üretici firmalardan ellerinde bulunan satın alma gücü ve iş hacimleri nedeniyle özel
isteklerde bulunarak oldukça iyi koşullarda satın almalar yapabilirler. Küsuratlı
rakamlar uygulandığı zaman, müşteriler bütünden kesilmiş bu küçük miktarı (ör.
100YTL yerine 99. 9YTL) tahmin edildiği kadar etkileyici bulmazlar ama bu tip
uygulamalar müşterilere perakendecinin fiyat ayarlamalarını çok dikkatli yaptığı
hususunda bir düşünce verir ve bu da etkili bir psikolojik faktör yaratır. Ayrıca
müşteriler yapı marketin mümkün olan en düşük fiyatları uygulama çabası içinde
olduğu kanaatine varabilir. Bu sistemi uygulayabildiğiniz takdirde pazarda kendi
konumunuza yakın marketlere karşı bir rekabet üstünlüğü elde edebilirsiniz.
Stoklarda kalan malların fiyatları belirlenirken bu malların değeri dikkate alınacaktır.
Bu konuda olası hataların önüne geçmek için envanter hesaplarının yapılmasında
140
bilgi ve deneyim sahibi bir kadroyla çalışmayı tercih etmek gerekir. Rekabet avantajı
elde edebilmek için stokları en iyi şekilde değerlendirmek gerekecektir. 193
4.3. YAPI MARKETLERDE MÜŞTERİLERE YÖNELİK
HİZMETLER VE YAŞANABİLECEK PROBLEMLER
Genel olarak değerlendirildiğinde marketlerde pazarlama, satın alma ve
müşteri hizmetleri gibi fonksiyonların ön plana çıktığı görmektedir. Marketlerin;
farklılaşma çalışmaları, sektörde kabul görme gibi hedeflerine müşteri hizmetlerine
önem vererek ulaşacaklardır. Ancak market yönetiminin uygulayacağı müşteri
hizmetleri hedef kitlesinin özelliklerine bağlıdır. Satılan mallar yanında müşterinin
özellikleri dikkate alınarak, giderek rekabetin yoğunlaştığı sektörde; uzun çalışma
saatleri, oto park imkânı sağlama, ürün hakkında doğru bilgiler verme gibi
farklılaşma araçları belirlenmelidir. Tamir, eve teslim, iade kabul etme, kredi gibi
diğer hizmetler ise perakendecinin mal sunumunu tamamlayan diğer hizmetlerdir.
Yapı marketlerin hizmet düzeyini etkileyen faktörler aşağıdaki şekilde
sıralanabilir:
· Hedef kitlesinin özellikleri (Düşük, yüksek gelir grubu vb. )
· Rekabet (Rakiplerin uyguladıkları stratejiler ve marketin pazardaki
konumu, ulusal, yerel)
· İşletmenin büyüklüğü, satış hacmi ve finansal olanakları
· Fiyat politikası (fiyat politikasına göre hizmet sunma, düşük fiyata daha az
hizmet politikası)
· Mağazanın kuruluş yeri (Şehir içi, şehir dışı, otopark imkânı vb. hizmetler)
Yapı marketlerin şehir dışında kurulması zorunlu ve yaygın bir durumdur.
Otomobilli müşteriler için otopark imkânı, otomobil sahibi olmayan müşteriler için
çeşitli semtlere servisler yoluyla taşıma hizmeti verilmesi gerekmektedir. Özellikle
otomobil sahipliğinin yoğun olmadığı şehirlerde faaliyet gösteren marketlerin
mutlaka bu hizmeti vermesi gerekmektedir.
193 M. Barlas ÇEVİKUS, “Fiyatlandırma” Retail News, Eylül-2002, sayı 38, s. 17-22 (Pricing-J. R.Evans, B. Berman Tactics of Pricing- T. Nagle, R. K. Holden)
141
Hatta böyle bir hizmetin verilmesi, diğer marketlere karşı bir farklılaştırma
aracı oluşturabilir. Yine şehir dışındaki marketler; kafeler, restoranlar, gibi müşteri
hizmetleri sunarak tüketiciler için alış verişi keyifli hale getirebilirler.
Mağazalar müşterilerine sundukları hizmetlerle satışlarını geliştirmek ve
varlıklarına süreklilik kazandırmak amacına ulaşmayı planlarlar. Bu doğrultuda bir
mağazanın tüm faaliyetleri doğru malın, doğru yerde, doğru miktarlarda, doğru
fiyattan ve doğru zamanda bulundurulmasına yönelik olacaktır.
4.3.1. YAPI MARKETLERİNDE TEMEL MÜŞTERİ HİZMETLERİ
Yapı marketlerde başlangıç itibariyle DIY (Do it yorself) yani “kendin yap”
konsepti hakimken 20. asrın sonlarında bu yaklaşım yerini BIY (Buy it yourself)
“satınal” konseptine devretme eğilimi sergilemiş, böylece değişik hobi ürünler
üretilerek müşterilerin beğenisine sunulmuştur. Günümüzde ise bu yaklaşım daha
da gelişerek “benim için yaparmısın” konseptine odaklanmıştır. Müşterilerin daha
yüklü miktarlarda satın almalarını kolaylaştırmak için yapı marketlerin sundukları
hizmetler aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
4.3.1.1 Kredi Kartları
Son zamanlarda kredi kartı kullanımının artışına paralel olarak sektörde,
mağazalarda bu uygulama temel hizmetlerin başında yer almaktadır. Son yıllardaki
gelişmelerden bir tanesi de, marketlerin bankalar ile işbirliği yaparak market kartı
çıkarmalarıdır.
4.3.1.2. Paketleme
Paketleme hizmetlerinde, diğer marketlerden farklı olarak, parası ödenen
ürünlerin poşetlere yerleştirilmesi hizmetinden bahsedilip, uygulanması mağaza
trafiğinin yoğun olduğu saatlerde hem tüketiciler, hem de işletme açısından büyük
önem arz etmektedir.
4.3.1.3. Eve Teslim
Yapı marketler açısından bu tür bir temel hizmet satış sonrası hizmet olarak
adlandırılmaktadır. Yapı market sattığı ürünün müşterinin evine teslim edilmesi,
montajı ve eğer müşteri isterse bilgilendirme hizmetleri, yapılmaktadır. Aldığı
142
ürünün kurulumunu kendisi yapmak isteyen müşteriler içinde açıklayıcı, resimli,
ürünün nasıl kurulup monte edileceğini anlatan broşürler bulunmalıdır.
Yapı marketler genellikle eve teslim hizmetini ayrı bir nakliye firması ile
çalışarak yapmaktadır. Fakat bu durum yöneticiler için ayrı bir maliyet unsurudur.
Eğer yapı market bir holding kuruluşunun sadece sektörel bir çalışma alanı
ise bu holdingin diğer şirketleri içinde nakliye hizmeti veren bir şirket bulunuyorsa,
bu durum diğer rakiplere göre avantaj sağlayacaktır.
4.3.1.4 Uzun Çalışma Saatleri
Ülkemizde 24 saat hizmet veren marketlerin sayısı oldukça sınırlı olmasına
rağmen, yöneticiler müşterilerin günün herhangi bir saatinde alışveriş yapmak
isteyeceklerini göz ardı etmemeleri gerekmektedir. Ancak uzun çalışma saatleri de
maliyet unsuru oluşturmaktadır. Rakiplerine fark atmak isteyen bir yapı market 3
vardiyalı çalışma sistemi ile 24 saat açık kalabilecektir. Böyle bir uygulamanın
getireceği maliyetleri de analiz etmek, araştırmak yöneticilerin sorumluluğu
altındadır.
4.3.1.5 Ürün İadeleri
Müşterilerin mağazadan almış oldukları ürünleri iade etmeleri iki şekilde
olabilmektedir. Bunlardan birincisi, müşterilerin almış oldukları ürünle ilgili geçerli
bir şikâyetin olduğu durumlarda ürünü iade etmesidir. İkincisi, “Koşulsuz Müşteri
Memnuniyeti” adına hiçbir kusuru olmayan ürünü alma ve bedelini iade etmektir.
Müşteri tarafından yapılan iadelerin, mağazalar açısından bazı sakıncaları vardır.
4.3.1.6 Müşteri Şikâyetleri
Şikâyetler yoluyla mağazacılık sistemindeki başarısızlıklar veya eksiklikler
hakkında kısmen de olsa önemli bilgiler elde edilebilir. İşletmeye ulaşan şikâyetler
derlenip, toplanıp liste haline getirilir, analiz edilir ve geri besleme sağlanırsa,
sistemdeki aksaklıklar düzeltilebilir.
Yapı marketlerde müşteri şikâyetleri iki grupta incelenebilir: Mallarla İlgili
Müşteri Şikâyetleri ve Mağaza Hizmetleri İle İlgili Müşteri Şikâyetleri.
143
4.3.1.6.1. Mallarla İlgili Müşteri Şikayetleri
Raflarda son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin satılması, standart olmayan
ürünler, kalitesiz malzeme, renk solması, çekmesi, kaçması, çabuk paslanma,
metallerin kararması, hatalı etiketleme gibi konularda olabilir.
Son kullanma tarihi geçmiş bir ürünün satılması doğrudan market yönetimini
ilgilendiren bir şikayet konusudur. Diğer yandan örneğin oto aksesuarları
bölümündeki ürünün çabuk paslanması veya kararması ise üreticinin niteliksiz
malzeme kullanmasından kaynaklanmaktadır.
Bu noktada market yönetimi, üreticiler ile şikâyetleri dikkate alıp bir sonraki
alımlarda satın alma kaynağını değiştirmelidir.
4.3.1.6.2. Mağaza Hizmetleri İle İlgili Müşteri Şikâyetleri
Müşteri ile mağaza personeli arasındaki iletişim eksikliğinden veya
yokluğundan, yanlış satın alma politikalarından, ambalajlamadan, teslim veya
mağaza kayıtlarından kaynaklanmaktadır.
Günümüzde her perakendeci gibi yapı marketlerinde müşteri şikayetleri
konusuna önem vermesi gerekmektedir. Çünkü, tüketicilerin önemli bir kısmı şikayet
etme yerine başka bir marketten alışveriş yapmayı tercih etmektedirler. Bu nedenle
yapı market yönetiminin etkin bir şikayet sistemi oluşturması gerekmektedir. Bunlar;
yorum kartları, şikayet formları, ücretsiz aranabilecek telefon numaraları, müşteri
hizmetleri masası, marketin web adresine e-mail gönderilmesini sağlayacak bir
menünün konulması ve şikayet bildiriminde bulunan müşterilere teşekkür edilerek
konuyla ilgilenildiğinin bildirilmesinin sağlanması vb. gibi sıralanabilir.
4.3.2. MÜŞTERİ DESTEK HİZMETLERİ
Tüketicilerin beklentileri hizmet düzeyini ve kalitesini belirleyeceği için
market yöneticileri düzenli olarak araştırma yapmaları gerekmektedir. Hizmet
kalitesi “tüketici beklentilerine uygunluk düzeyi” olarak tanımlandığında, yapı
market yöneticileri bu konuya önem vermeleri gerekmekte ve tüketicilerin hangi
hizmetleri ne düzeyde beklendiklerini öğrenmeleri gerekmektedir.
144
Tüketicilerin yapı marketleri tercihlerinde etkili olan faktörlerin, şikayetlerin
ve beklentilerinin ortaya konulması hem marketler hem de tüketiciler açısından
faydalı olacaktır. Çünkü; “tüketicisini tanıyan yapı market” uygun bir pazarlama
karması oluşturacaktır. Buna bağlı olarak müşteri memnuniyeti sağlanacak ve
müşteri bağımlılığı artacaktır.
Araştırmalar yeni bir müşteri kazanmanın maliyetinin, eskisini elde tutmanın
maliyetinden yaklaşık beş kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu sebeple yapı
marketler mevcut müşterilerini elde tutma amacıyla müşteri sadakat programları
uygulamaktadırlar. Bu programlara örnek olarak, marketten aynı ürünleri sürekli alan
müşterilere özel indirimler uygulama, programa rakip olmayan perakendecileri dahil
etme. Örneğin, benzin istasyonları veya bankalar ile birlikte çalışma ayrıca
programın üyesi olan müşterilere, üye olmayanlardan daha düşük fiyat uygulaması
verilebilir. Bu programın dayandığı temel prensip, 1. tüm müşteriler eşit değildir. 2.
tüketicilerin satın alma davranışlarının takip edilerek ödüllendirilmesidir. 194
4.4. YAPI MARKETLERDE ÇALIŞANLARA YÖNELİK
HİZMETLER VE YAŞANABİLECEK PROBLEMLER
Örgüt personeli çalışma saatleri için bulunması gereken yerde düzenli olarak
bulunmuyor ve bunu sıklıkla yapıyorsa yöneticilerce araştırılması gereken bir durum
oluşmuş demektir. İşe devamsızlık kaynakları arasında iş tatminsizliği önemli bir yer
tutmaktadır. Yüksek iş tatminine sahip çalışanların, işten ayrılmayı düşünmesi veya
devamsızlık göstermesi mümkün değildir. İşe devamsızlıkta örgütsel stres
kaynaklarının yadsınmaz etkisi vardır. Stresli bir iş ortamında öncelikle işe
devamsızlığı, ilerleyen dönemlerde ise işten ayrılmayı, dolayısıyla işgören devrini
arttırabileceği göz önünde tutulmalıdır195.
Çalışanlarının verilen işlerde gösterdikleri düşük performans nedeniyle
önemli kâr kaybına uğrayan işletmeler, çalışan listesini genel olarak gözden
geçirmek yerine, çalışanlarının değişip canlanarak motive olmalarını sağlayacak
taktikleri deneyebilir ve böylece şirketinizi olası bir iflastan kurtarabilirler. Bir
194 VARİNLİ, a.g.e, s. 119.195 M. Şerif Şimşek- Tahir Akgemci, Adnan Çelik, Davranış Bilimlerine Giriş Ve ÖrgütlerdeDavranış, Nobel Yayınevi, 2. Baskı, Ankara, 2001,s: 275.
145
miktar çalışan motivasyonu sağlamak için aşağıdaki teknikleri uygulamak yeterlidir.196
İnsanlar son zamanlarda, sağlık planlarına gerekli özenin gösterilmemesinden
yakınıyorlar. Şirketiniz, yapması gerektiği halde çalışanlarına sağlık yardımı
sağlamayan şirketlerden biri mi? Çalışanlarınızın moralinin düşük olmasının nedeni
bu olabilir. Durumu tekrar değerlendirmeniz ve onlara hastalıkta dahi sadık oldukları
şirket tarafından korunacakları mesajını veren bazı sağlık hakları tanımanız gerekir.
Mutlu bir çalışanın, durumundan memnun bir çalışan olduğunu her zaman
hatırlamalısınız. Öyleyse, çalışanların moralini gereken biçimde yükseltmek için,
çalışan motivasyonuna yönelik bu araçtan faydalanın.
Unutmayın, şirketler genellikle, çok büyük ihtimalle anne olacak kadın
çalışanlara sahiptir. Dolayısıyla, özellikle doğum izninden yararlanmak isteyecekleri
dönemde, onların ihtiyaçlarının farkında olmanız önem taşır. Ne tür bir ürün ya da
hizmet sunarsanız sunun, cinsiyet farkı gözetmeksizin, çalışanlarınızın ihtiyaçlarına
karşı her zaman duyarlı olmanız önemlidir.
Çalışanlarınız için iyi bir sağlık planı oluşturmaya gelince, sağlık planınızın
gerçekten uygun olmasına özen göstermelisiniz; kötü bir plan, çalışanlarınızın
moralini düzeltmek açısından bir işe yaramayacaktır. Sağlık planının, çalışanların
tüm temel ihtiyaçlarını kapsadığından emin olun. Ayrıca, bir iki ek hakkın kimseye
zararı olmayacaktır197.
Çalışan motivasyonu için kullanabileceğiniz temel sağlık planları şunları
içerebilir: herhangi bir temel hastalık ya da yaralanma için tam kapsam, çalışanın
hastanede kontrol edilmesi ya da bazı küçük çaplı ameliyatların yapılması
gerektiğinde hastane masraflarını karşılama.
Bir sağlık planı yoluyla çalışan motivasyonunu artırmak için sunabileceğiniz
ek faydalar, diş ve göz sağlığını da düşünmek olabilir. Gözlük yardımı, ücretsiz diş
temizliği ve kontrolleri, çalışanlarınız tarafından hoş karşılanacaktır ve motivasyonu
artırmada rol oynayacaktır.
Çalışan motivasyonunu artırma taktiği olarak iyi bir sağlık planının yanı sıra
bir sigorta planı gibi ek faydalar da sağlayabilmeniz gerekir. Çalışanlarınız, başlarına
196 John Morris, Yazar:http://www.marjinal.com.tr/197 Morris, http://www.marjinal.com.tr/
146
kötü bir şey geldiğinde bu plana güvenebilmeli ve hâlâ size hizmet verebileceklerini
bilmelidirler. Çalışan, şirkete hizmet verdiği sürece ailesi bu çalışan motivasyonu
girişiminden faydalanamayacak olsa da fark etmez; çalışanınız, şirketten emekli
olduktan sonra da sigorta planının primlerini ödemeye devam etmeyi isteyebilir. Öte
yandan, çalışanınız işinden istifa ederse, sigorta planı geçerliliğini yitirecektir; çünkü
şirket, sigorta planının primlerini artık ödeyemeyecektir. (Unutmayın, bütün bu
çalışan motivasyonu taktiklerinin ödemeleri, aslında çalışanın maaşından
karşılanıyor olacaktır.
Şirketinizin sadık çalışanları için uygulanabilecek bir başka çalışan
motivasyonu girişimi ise onlara otomobil kredisi vermektir. Şirkete uzun yıllardır
hizmet veren çalışanlara bir otomobil planı hakkı tanınmalıdır. Bu planda, seçtikleri
bir otomobilin maliyeti, çalışanın maaşından yapılacak kesintilerle karşılanmalıdır.
Bu, önemli bir çalışan motivasyonu girişimidir; çünkü bir otomobil alacak gücü
olmayanlar, bu ek haktan dolayı şirketinizde çalışmaya devam etmek
isteyeceklerdir198.
Zaman zaman, daha çok da özel durumlarda, moral yükseltmek adına,
çalışanlarınız arasındaki dostluğu pekiştirecek etkinlik ya da partiler
düzenleyebilmeniz gerekir. Biraz güzel vakit geçirmenin kuşkusuz kimseye zararı
olmayacaktır. Kaldı ki şirketteki herkes çok eğlenecek ve coşacaktır. Yılbaşı partileri
ve şirket piknikleri gibi, çalışan motivasyonunu artırmaya yönelik etkinlikler, aşırı
çalışmadan yorgun düşmüş çalışanlarınız için güzel bir teşekkür olacaktır.
Ayrıca, düzenli olarak çalışan çalışanlarınıza iki haftalık ücretli izin hakkı
vererek, dinlenmeleri için zaman tanımayı da unutmamalısınız. Yılın büyük bir
bölümü ofisinizde tuttuğunuz çalışanlarınıza en azından bu iyiliği yapabilirsiniz.
Bunlar, çalışanlarınızı motive etmek ve böylece şirketinizin geleceğini garanti
altına almak için uygulayabileceğiniz, gerçekten kolay taktiklerdir.
4.5. YAPI SEKTÖRÜNDE YÖNETİM SORUNLARI
Günümüzde ekonominin lokomotifi olarak nitelendirilen yapı sektörü, hem
barındırdığı iş gücü hem de kullanılan makine ve malzeme ile piyasalara canlılık ve
198 Morris, http://www. marjinal.com.tr/
147
üretime destek görevi görmekte olup teknolojinin gelişmesiyle de birebir ilişki
içerisindedir.
Yapı sektörü yeniliklere açık bir sektör olarak her türlü teknolojik gelişmeyi
takip etmekte ve uygulayıcısı olmaktadır. Teknolojik gelişmeler beraberinde
yönetimde uzmanlaşmayı ve sistemli çalışmayı öngörmekte ve yapılan işlerin
kalitesini teknolojiye uygun hale getirmeyi zorunlu kılmaktadır. Sektörde yönetim
bazında muhtemel hata ve takipsizlik ve bunun sonucu olarak ek maliyet ve kalitesiz
üretim faktörlerini minimize etmek ancak teknolojinin ön gördüğü kaliteli ve sistemli
yönetim ile gerçekleşmektedir.
Firmaların önceleri içgüdüsel faaliyetlerle yönetilirken, zaman içinde aynı iş
kolunda faaliyet gösteren firma sayısının artması ve rekabet ortamının gelişmesi,
firmaların daha başarılı olmaları için kendi içlerinde bazı sistemler meydana
getirmelerine sebep olmuştur. Bu da yönetim kavramını meydana getirmiştir.
Yıllarca sorgulanan ve en doğruya ulaşmaya çalışılan yönetim kavramı, Yönetimde
kalite ile ayrı bir boyut kazanmıştır.
4.6. BİLGİ VE TECRÜBE EKSİKLİĞİNDEN KAYNAKLANAN
SORUNLAR
Firma türü, önem düzeyi, pazarla ilgili bilgi toplama ve değerlendirmeye
önem vermeme, istenilen standartlara uymama, ekonomik ve sosyal değişimleri
izlemede geç kalma, değişen teknolojiyi takip edememe, yenilik ve değişikliği
zamanında yakalayamama, dış pazarlara ilişkin potansiyel belirleme güçlüğünün
olması, güncel pazarlama konularının oluşturulamaması, reklam, fuar ve sergilerin
zamanında gerçekleştirilememesi, iç pazar cazibesinin gerektiği gibi algılanamaması,
dış pazardaki yoğun rekabetten doğan sorunlar, dağıtım kanalının tespitine ilişkin
sorunlar, büyük işletmeler karşısında rekabet edememe, satış sonrası hizmetlerde
yetersiz kalınma, iç pazarın daralmasından kaynaklanan sorunlar, hammadde enerji
gibi girdilerden kaynaklanan sorunlar, genel kalite sorunu vb. sıralanabilecektir.
Yönetim ve işgücünden kaynaklanan pazarlama sorunlarına tamamıyla
önemsiz olarak nitelendirirken, çalışanlar ve müşteriler, yönetim ve organisazyonel
alanlarındaki sorunları sektör genelinde önemli problem olarak kabul etmektedirler.
148
Eğitimle geliştirilmiş olan yetenek formel ve informel olarak yada zorunlu ve
gönüllü biçiminde iki bölümde irdelenebilir. Deneyimler ise, süreç içinde edinilen ve
öğrenilen bilgilerin uygulama üzerinden pekiştirilmeleriyle kazanılırlar. Monoton
uygulama süreçlerinde ise, deneyimler artık alışkanlıklara dönüşmüşlerdir. Burada
önemli olan nokta bireysel yeteneğin, bireyin neyi, ne kadar yapabileceğini
belirlemiş olmasıdır. 199
Rekabetin yoğunlaştığı ve globalleşmenin her alanda etkisini göstermeye
başladığı bir dönemde markalaşmanın ve buna bağlı olarak piyasalara kendi
ürünlerini sunabilmenin işletmelerin yaşam seyri açısından önemli olduğu
düşünülürse bu soruya büyük oranda önemli nitelendirmesinin yapılması
beklenmiştir.
Sektörel bilgi seviyesinde oluşan eksiklikler özellikle metal eşya, makine,
plastik ürünleri sanayi genelinde önemli bir sorun niteliğindedir. Diğer sektörler bu
konu ile ilgili olarak belirli problemler sahip olmalarına karşın bu sorunları çok
önemli düzeyde pazarlama sorunu olarak görmemektedirler. Bu sonuçlar özellikle
metal eşya sanayinde değişimlerin yeterince takip edilmediğini göstermektedir.
Girilecek pazarlarla ilgili olarak gerekli araştırmaların yapılmaması bu alanda yetişen
işgücünün yetersiz olduğunu göstermektedir. Değişen teknolojik olanakları, gerek
finanssal sorunlar ve gerekse bu takibi yapabilecek nitelikli elemanlar eksikliği
nedeni ile işletmelerin önemli bir kısmı yapamamakta ve bunu dünya piyasaları ile
entegre olmada önemli sorun olarak görmektedirler200.
İşletmelerin ulusal düzeyde karşılaştıkları rekabet, dağıtım kanalı seçimi ve
girdi problemleri nedeni ile karşılaştıkları pazarlama sorunlarının incelenmesi
sonucunda piyasalarda oluşan rekabete oldukça önem verdikleri görülmektedir.
Pazarlamanın önemli bir işlevi olan satış sonrasında oluşan hizmetlerde sektörlerin
tümü yeterli olduklarını, bu anlamda müşterilerine gereken yardımı yaptıklarını,
sorumluluk ve bu alanda oluşabilecek eksikliklerin kendileri için sorun teşkil
etmeyeceğini ifade etmektedirler. Girdi sıkıntısı müşterilerin istediği nitelikteki
199 Tuğray, Kaynak, Organizasyonel Davranış, İ. Ü. İşletme Fak.Yay.No:223, İstanbul, Ocak 1990,s:151.200 Kadri Cemil AKYÜZ, Tarık GEDİK, İlker AKYÜZ, İmalat Sanayinde Yer Alan İşletmelerin İçPazar Ve İhracata Yönelik Pazarlama Sorunları, K. T. Ü Orman Fakültesi Orman Endüstri Müh.Bölümü Trabzon
149
ürünlerin, istenilen zamanda sunulamamasına neden olmakta buda işletmelerde
önemli müşteri kayıpları oluşturmaktadır. Kaynak sıkıntısının önemli sorun
oluşturması özellikle yapı marketlerde kalite sorununu gündeme getirmekte ve
işletmelerin ulusal piyasalarında problem yaşamalarına neden olmaktadır. 201
4.7. MAĞAZACILIK SEKTÖRÜNDE KAYITDIŞI FAALİYETLER
Kayıt dışı faaliyetler ve uygulamalar günümüzde ülke ekonomisinin
dinamiklerini oluşturan temel sektörlerde geniş ölçekte yer bulmakta ve önemli bir
sorun alanı olarak görülmektedir. Ekonomik göstergelerde tahribata ve aşınmaya
neden olan bu durum; kayıtsız ekonomiyi kayıt altına alma yönündeki düzenlemeler
ve tedbirler konusunu, ekonomik tartışma platformlarının öncelikli gündem
maddeleri arasına taşımaktadır. 202
Dünyadaki gelişmelere paralel çizgide gelişim gösteren ve yapısı farklılaşan
mağazacılık sektörü; bugün işlem hacmi, büyüklüğü, yarattığı katma değer ve yeni
istihdam alanı yaratma gücü ile lokomotif sektörlerden biri olmuştur. Ülke
ekonomisindeki payı bu denli önemli olan mağazacılık sektöründe, sektör
katılımcılarının kayıt dışı yaklaşımları ve kayıt dışılığa neden olan fiilleriyle, devlet
kurumlarını bilgi dışı bıraktıkları eylemleri dikkat çeker görünüm ve yapıdadır203.
Bu bakış açısı ile mağazacılık sektörünün birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi
ülkemizde de gelenekselden organize yapıya uzanan hızlı bir değişim ve dönüşüm
içerisinde olması da dikkate değerdir. Temel amaç; mağazacılık sektörünün disipline
edilerek organize yapının kapsamının genişlemesini hızlandırıp, uygulamaya
geçirilebilirliğini sağlamak ve uzun vadede kayıt dışı faaliyetleri olabildiğince
önlemektir. 204 Özellikle yapı marketlerin her ile hatta nüfusu 100 bini bulan her
şehre yaygınlaşması nalburiye işletmeleri gibi kayıt dışılığa yatkın küçük işletmelerin
fonksiyonlarını azaltacak, onlarında kısa zamanda güç birliğine giderek büyük
organizasyonlar oluşturmalarına neden olacaklardır.
201 KARA, M., Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler; İç Pazar ve İhracatta KarşılaştıklarıPazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri Trabzon Sanayinde Örnek Uygulama, KTÜ SosyalBilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Trabzon, 1998, s:126202 http://www.ampd.org/hakkimizda/cenap_nuhrat.Aspx203 http://www.ampd.org/hakkimizda/cenap_nuhrat.Aspx204 http://www.ampd.org/hakkimizda/cenap_nuhrat.Aspx
150
4.8. MAĞAZACILIKTA FARK YARATMA ÇABALARI
Mağazacılık sektörünün en önemli sıkıntılarından biri olan eğitimli eleman
ihtiyacını karşılamak adına kurulan, Perakende Akademisi Genel Müdürü Hasan
Aydoğan, perakende de fark yaratmak için kurumlarımızın kurumsallaşmaları ve
bilgi sermayesini etkin kullanmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Aydoğan ayrıca
artık tüm perakende işletmelerinde insan kaynakları departmanlarının kurulması ve
işlevini tam olarak yerine getirmesi gerektiğini vurgulamaktadır205.
Bilindiği gibi ticaretin temeli müşterilerdir, yani insandır. Her gün mağazaya
gelen farklı kişiliklerdeki müşterileri memnun etmek başlı başına bir bilim dalıdır.
Günümüzde işletmelerin güçleri sermaye yapılarıyla değil, bilgi bankaları ve bilgiyi
kullanma kabiliyetleriyle ölçülmelidir. Her alanda piyasa daralmış, rekabet kuralları
katılaşmış, oyuncular artmış ve kar marjları azalmıştır. Harekete geçmek için
piyasanın düzelmesini bekleyen tüccarın, karşıya geçmek için ırmağın bitmesini
bekleyenden farkı yoktur. Üstelik çağımızın ekonomisi çok daha hızlıdır. Modern
ticaretin daha uzun yıllar devam etmesinin anahtarının bilgi olduğu bir gerçektir.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Şeref Songör, “Konumuz fark
yaratmanın koşulları ilk önce kuralları belirlemekten, yani şirket kültürünü
oluşturmaktan geçiyor. Organize perakendenin gelişimindeki en temel nokta bu.
Yani tüketicinin ihtiyaçlarını, değişen kültürü, yapıyı, alışveriş alışkanlıklarını
izleyerek takip ederek ihtiyaçları karşılama sistemine, organize diyoruz. Bölgemizde
oluşan değerlerimizi, yerli ve yerel olmanın avantajını, müşterileri o bölgede daha iyi
tanımayı, duygularımızı ve düşüncelerimizi ilave edersek her birimizin farklar
yaratabileceğini düşünüyorum. Biz yeterki birilerini taklit etmeyelim, örnek alalım, o
örneklere kendi düşünce ve duygularımızı ilave edelim. Herkes bölgesindeki
ihtiyaçlara göre bir farklılık yaratabilir. Bütün bunların karşılığında yerli ve yerel
zincirlerin esas sorumluluğu beraber güç oluşturmaktır. Burada bulunan herkesin
birbirlerini rakip olarak görmeyip, aynı gemide hareket ettiklerinin farkında olmaları
gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla bizim de global ekonomide uluslararası
205 http://www.bizimmarketdergisi.com/?sid=47&hid=135
151
markalarla rekabet edeceğimizin de bilincinde olmak gerektiğini düşünüyorum”
şeklinde düşüncelerini dile getirmiştir206.
Oktay Irsıdar, sektöre 44 yılını vermiş bir duayen. Sektörün gelişmesi için
çalışmış, çabalamış, pek çok yeniliğin altına imzasını atmış ve en önemlisi sektör
için insanlar yetiştirmiş gerçek bir duayen. Ben de böyle İsviçre'ye gittim ve orada
hayatımı idame ettirebilmek için Migros'a girdim. Sektör Avrupa'da gelişmiş değildi,
Amerika'da hiç gelişmiş değildi. Sektörü kuranlar, ufak arabalarla 3-4 çeşit mal
satarak başlayanlardı. Pirinç, sabun, şeker, peynirle başlayanlar. Ben İsviçre gibi 6
milyonluk bir nüfusta 12 milyar dolar ciro yapan bu iş koluna hayran oldum ve
geleceği bunda gördüm. İçinde endüstri var, teknoloji var, hizmet ve organizasyon
var. İnsan kaynakları var; bugün Migros'ta, yurtdışıyla beraber 15 bin kişi çalışıyor.
Her türlü yeteneğinizi rahatça sergileyebileceğiniz ve gelişme imkanı yüksek bir
sektör olarak gördüm ve kendime iş kolu olarak onu seçtim207.
Hayatta, insanı ya abad edecek ya berbat edecek 4-5 karar vardır. Bunlardan
biri, meslek seçimidir. Benim zamanımda inşaat mühendisliği en parlak meslekti.
Şimdi işletmeciler, elektronikçiler, endüstri mühendisleri gözde. Ben de dedim ki,
meslek ekonomi olsun, ama öyle bir iş olsun ki, büyüme imkanı olsun. Büyümüş bir
şirket olmasındansa büyüyen bir şirket olsun. Ben de perakende sektörünü seçtim.
İnsan hayatında iş seçiminin yanında eş seçimi de oldukça önemli. Sonra da
insanların birikimleriyle yapacağı yatırımlar gelmektedir.208
Bu sektörü İsviçre'de seçtim ama ben Türk'üm ve Türkiye'de yaşamak
istiyordum. O zamanlar Türkiye'de de devlet ortaklığıyla Migros kurulmuştu. %50'si
devletin, %50'si İsviçre'nindi. Yönetim Türklerdeydi. Ancak ilk beş senede çok zarar
ettiği için İsviçre %51 hisse alarak yönetime el koydu ve ben de Türkiye'ye gelen
ekiple birlikte geldim. Burada öngördüğüm şekilde sektör büyüdü. Ama öngörüm
çok gecikti. 1985'e kadar sektör büyümedi çünkü ekonomi büyümedi. Ekonomi
liberal değildi. 1983'te Özal iktidara geçti. 1985'ten itibaren de sektörde büyüme
başladı çünkü ekonomi liberalleşti, şehir planları değişti. Özal'dan sonra
özelleştirmeler oldu. %4 olan kar marjları %15'lere çıktı. Daha önce peşin para
206 http://www. bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135207 http://www. bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135208 http://www. bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135
152
yatırıp almak için sıraya girdiğin mal, ayağına gelmeye başladı. Ödemesini de 45 gün
sonra yapıyorsun. Bu da kar marjlarını yükseltti. 1985'ten sonraki büyümenin çok
önemli bir diğer nedeniyse, 30-40 m2'lik dükkanlarda artan ürün çeşidini
sergilemenin imkansızlığı. Sanayi gelişti, ithalat serbestleşti, ürün sayısı arttı.
Üreticiler ve ithalatçılar marketlere büyük destek verdiler. Toptancıdan,
distribütörden daha büyük destek verdiler ki ürünleri sergilensin. O zaman da bin, 2
bin, 3 bin metrekarelik mağazalara ihtiyaç duyuldu. Kuruluşumuzdan 37 yıl sonra;
1954'te kurulduk 1991'de, ilk 3 bin metrekarelik mağazamızı açtık. Ne kadar geç bir
zaman. Ama liberal ekonomiyi Migros yönetimi iyi kavradı, çok iyi bir atılım yaptı.
Arkadan da Carrefour, Metro gibi yabancı sermayenin gelmesi bizi kamçıladı. Bu
rekabet bizi canlandırdı ve bugünlere geldik. Bugün 750 mağazası olan bir Migros
var.
Daha da fazlasının olması lazım, çünkü düşünün, 40 sene önce, 6 milyonluk
İsviçre 12 milyon dolar ciro yaparken biz hala 2.5 milyar dolar ciro yapıyoruz. Bu
tabi kişi başına düşen gelirle ilişkili ama biz de 70 milyonuz. Gelişen Türkiye'de bu
saha çok daha ileri gidecek. Rakamlar değişiyor ama organize perakende sektörünün
payı hala %30'larda. Kuruyemişçiler, bakkallar, seyyarlar, semt pazarları, kasap ve
manavlar perakendeciliğin gelişimini önlüyor. 209
Perakendecilik hep büyüyen bir meslek. Departmanlar sürekli doğum
yapıyor. Örneğin 25 sene evvel bir kuru gıda departmanı vardı. O departmandan ürün
gruplarına göre pek çok departman doğdu. Yarın öbür gün yumurtanın başına bir
direktör geçecek. Eğer siz, 20 milyon dolarlık yumurta satıyorsanız, onun başına bir
direktör getirmeniz gerekir. Bunun da o seviyede idare edilmesi lazımdır.
Tabi Migros'un büyümesinde en önemli etken, diğer sektörlerin akıl etmediği
Ar-Ge departmanını önce kurmuş olması gelmektedir. Koç'ta olmayan Ar-Ge
departmanını Migros'ta kurduk. İçinde endüstri, teknoloji, işletme ve elektronik
mühendisleri vardı. Hep araştırma yapan ve yenilikleri takip eden bu departman,
Migros'un büyümesinde etkili oldu. Mağazacılık, her türlü yeteneğinizi
sergileyebileceğiniz bir alan. Bunu bütün dünya için söylüyorum, sadece Türkiye
için değil.
209 http://www. bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135
153
1995 senesinde, Rusya'da fizibilite yapan bir ekibin içindeydim. Rusya'da o
zaman komünizm yeni çökmüş, her yerde eski, Rus tipi marketler var. 1997'de
Rusya'da ilk mağazamızı açtık; 4500 metrekare. Dedim ki, bu sektör burada çok
büyüyecek. Hatta ben şöyle bir kehanette bulundum; “10 sene içinde, Migros'un
Türkiye'de 40 senede geldiği duruma gelir”. İnanın 9 senede Migros'un 40 senede
geldiği yeri geçti. Tabi bunda Moskova'nın 16 milyonluk nüfusu, Rusya'nın alt yapısı
da etkili.
Rusya'da Migros ismi kullanılmıyor, Ramstore kullanılıyor. Tabi orada
sadece Ramstore genişlemedi, yerel rekabet de çok arttı. Yerel rekabet şimdiden
sektörün pazar payının %60-70'ini aldı. Çünkü orada bakkal dükkanı pek yok.
Olanlar da yıkıldı ve yerine modern marketler geldi. Modern marketler çok hızlı
büyüdüler. 210
Bizim orada 70 mağazamız varsa, 60'ının müdürü Rus. Memur olarak
girmişler, 5-6 sene içinde müdür olmuşlar. Genel müdür, genel müdür yardımcısı ve
muhasebe müdürü hariç hepsi Rus. Bu çok da iyi bir şey çünkü bir zincirin önce satın
alma müdürlerini yerelleştireceksin. Memleketin şartlarını en iyi bilen onlar. İsviçre
de öyle yapmıştı. İlk Türkleştirdiği departman, satın alma departmanı olmuştu211.
Perakende sektörünün geleceğiyle ilgili 10 senelik bir tahminde
bulunurmusunuz?
Geçmişteki bütün kehanetlerim gerçekleşti. Bu kadar cirolara erişiriz, şu
miktar boyutlara geliriz şeklindeki öngörülerimin hepsi gerçekleşti. Türkiye'de
sektör, neden Avrupa'daki ya da Rusya'daki kadar hızlı ilerlemedi? Bunun sebebi şu;
Türkiye'de çok miktarda bakkal, kuruyemişçi, tekel bayi ve işportacı var. Bu
insanların yapacak başka şeyleri yok. Hele hele bakkal dükkanlarının çoğu, ayda 300
lira da kazansa kapatmıyor. Ama Avrupa'da adam 2 bin avronun altında kazanınca
kapatıyor. Çünkü zaten iş buluyor, 2 bin avroluk. Niye uğraşacağım diyor.
Türkiye'de bu olmadığı için bakkal dükkanında kalıyor.
Benim ayrıldığım sene, milli gelirin en düşük olduğu seneydi çünkü dolar çok
yükselmişti. Milli gelir de nazari olarak düşmüştü. Bundan yirmi sene evvel de
geleceği sorduklarında parlak gördüğümü söylemiştim. Görüşlerim hep tuttu da biraz
210 http://www. bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135211 http://www. bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135
154
geç tutuyor. Ama bu benden değil başka etkenlerden kaynaklanıyor. Bundan yıllarca
evvel hipermarket olarak birkaç firma ayakta kalacak dedim. Bunlardan biri Migros,
biri Metro, biri de Carrefour olacak, dedim. Aşağı yukarı bunlar kaldı ayakta. Gima
Carrefour'a geçti, Tansaş Migros'a geçti. Bu bağlamda, geleceği de parlak
görüyorum. Sektör, geçen 20 senede aldığı pazar payını önümüzdeki 10 senede
rahatça alır, belki de daha fazlasını alır. Ya da son 10 senede aldığı pazar payını 5
senede alır. Ekonominin acıması yoktur. Ekonomi bir nehirdir, varacağı yer de kar
havzasıdır. Giderse gider, gitmezse batar zaten.
Marketler Kanunu konusunda ne düşünüyorsunuz?
Marketler Kanunu'na göre, bakkalların ölmemesi için marketlerin açılmaması
gerekiyor. Hangi bakkalda 40 bin çeşit ürünü sergileyeceksiniz? Ya da terziler battı
diye, konfeksiyonu kaldıracaksın. Bugün, hangi terzi bu kadar arzı kaldırabilir ki?
Ekonominin acıması yoktur. Zamanında göreceksin, oradan çekilip gelişmekte olan
yere geçeceksin. Bunu yapmadın mı, yandın demektir. 212
Alışveriş merkezlerinin sayısının hızla artması konusunda ne
düşünüyorsunuz?
Türkiye'nin sağı solu belli olmuyor. Bundan 10 sene kadar evvel ilk alışveriş
merkezi olan Galleria'yı açtık. Patlama oldu, herkes oraya koştu. Sonra ikincisi açıldı
ama insanlar kaçtı. Çünkü ikinciyi kaldırmadı. Ondan sonra Carrefour açıldı.
Beylikdüzü Migros'u açtık. Bu arada Continent açıldı, Beylikdüzü'nde. Sonra
İstanbul'dan kaçıldı, Ankara ve Antalya Migros Alışveriş Merkezi açıldı. Bugün 80-
90 tane alışveriş merkezi var. Peki 8-10 sene evvel 3 taneyi kaldıramayan Türkiye ya
da İstanbul, bugün 90'ı nasıl kaldırıyor? Bu gayet basit. Ekonomi yön değiştiriyor,
liberal sistem bunu gerektiriyor. Artık insanlar bakkala ayrı, kasaba ayrı gideyim,
giyim kuşama ayrı gideyim demiyor. Hepsini bir yerde bulmak istiyor. Bir de iklim
şartları önemli. Yazın serin bir ortamda, kışın kuru ve sıcak bir ortamda alışveriş
yapıyorsunuz. Buna alıştı insanlar. Kalan tek açık hava alışveriş merkezi Bağdat
Caddesi ki orada da gıda yok. Ama markaları bulacağınız gerçek bir açık hava
alışveriş merkezi. Onun dışında hep kapalı213.
212 http://www. bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135213 http://www. bizimmarketdergisi.com/?sid=47&hid=135
155
Perakende sektörüne sağladığınız yeniliklerden bahsedebilir misiniz?
Benim getirdiğim diyemem ama bizim takımın getirdiği pek çok yenilik
oldu. Türkiye'ye private label olgusunu ben getirdim. Bu benim yaratıcılığım değil;
İsviçre Migros'unda görmüştüm. Niye Türkiye'de olmasın diye sordum kendime.
Bunun üzerine kuru gıda pazarlama müdürünü çağırdım. Zeytinyağını, temel ihtiyaç
maddelerini, sabunu, deterjanı, Migros marka yapalım dedim. İlk defa olarak da
Evyap'la anlaşıp Migros marka sabun yaptık. Ama Evyap dedi ki, bir kazan yaparım.
Bir kazan da 30 ton. Bu 30 tonu Migros markasıyla yapıp satmaya karar vermek,
cesaret meselesi. Bense bu cesareti hiç düşünmeden gösterdim214.
Private label, lider marka kalitesinde olacak. Lider marka ambalajında olacak.
Çünkü ucuz ambalaj, kötü mal izlenimi veriyor. Lider markanın satış fiyatından en
az %10, yerine göre %50 ucuz olacak. Mesela aynı kalitedeki şampuandan %50 ucuz
olacaksın. Şampuanda reklam farkı o kadar fazla ki; şampuanın %80'i reklam.
Üretici Migros şampuanı bana verirken bu reklam farkını vermiyor. Onun reklamını
ben yapıyorum. Sabunda marj %30. Ama zeytinyağında %10, çünkü o gıda
maddesi215.
Private label, hem ürün hem de ambalaj olarak kaliteli olmalı ve ucuz olmalı.
Üretenin parasını alamama gibi bir kaygısı yok. Nakliye, reklam sorunu yok. Atıl
kapasitesi varsa, benimkiyle beraber kendi ürününü üretmesi de daha ucuza geliyor.
Onu da bana verebiliyor. Bu bakımdan private label çok başarılı oldu. Benim
bıraktığım sene Migros'un 578 tane private label'ı vardı. Şimdi 700-800'ü geçmiştir.
Büyük, lider firmalar buna önce çok karşı çıktılar. Ama baktılar ki olmuyor, kendileri
de private label yapmaya talip oldular.
Ancak bugün private label ürünlerde bazı aksaklıklar var. Bazı mağaza
sahipleri private label'ı “en ucuz” olarak algılıyorlar. En ucuz mal diye bir şey
olamaz. Bir malın fiyatı ve kalitesi bellidir. Öyle private label'lar var ki, hiçbir
kaliteyi yansıtmıyor. O zaman onu kendi markanla satma. Bırak adam, ucuz malı
kendi adıyla satsın. Ama kendi markanı ucuzlatma.
214 http://www. bizimmarketdergisi.com/?sid=47&hid=135215 http://www. bizimmarketdergisi.com/?sid=47&hid=135
156
Private label'ı bir market neden yapar?216
Müşteri bağımlılığı yaratmak için yapar. Malı alıyor, memnun kalıyor ve
gene almak istiyor. Benim zamanımda Fransa'da müşteri bağımlılığıyla ilgili bir
araştırma yapılmıştı. Müşteri bağımlılığı yaratan en önemli faktörün %26'yla private
label olduğu ortaya konmuştu. O da benim cesaretimi arttırdı.
Bir de son zamanlarda, maalesef her ürünün private label'ı yapılıyor. Bence
stratejik mallar, temel ihtiyaç maddeleri private label olmalı. Karbonatın neden
private label'ı olsun?
En çok satan bir sinek ilacını yapabilirim, ama o da sırası gelince… Ayrıca
private label yapacağım bir malın mutlaka kalitesini kontrol edebilmeliyim. Yoksa o
işe girmem.
216 http://www.bizimmarketdergisi. com/?sid=47&hid=135
157
BEŞİNCİ BÖLÜM
5. YAPI MARKETLERİNDE UYGULANAN ANKETLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Bu bölümde yapı marketlerde yöneticiler, çalışanlar ve müşterilere uygulanan
anketlerin değerlendirilmesi yapılıştır. Araştırmada öncelikle katılımcıların
demografik özellilerine yönelik sorular yöneltilmiş, daha sonra yapı marketlerde
yaşanabilecek yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin problemlerin tespiti ve
algılama farklılıklarının ortaya konulmasına yönelik yöneticilere 21, çalışanlara 16
ve müşterilere 18, likert ölçekli kapalı uçlu sorular sorulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
5.1. YAPI MARKETLERİNDE YÖNETİCİLERE UYGULANAN
ANKET SORULARI VE DEĞERLEME
Araştırma Türkiye’nin en köklü yapı marketleri olan Koçtaş, Tekzen ve
Praktiker yapı market zincirlerinde uygulanmıştır. Araştırmada bu işletmelerin
öncelikle yönetim kademesinde görev yapan personelin yaş, eğitim, işletmedeki
pozisyonları, yetki düzeyleri ve çalışma süreleri yani kıdem durumları tespit edilmek
üzere sorular yöneltilmiş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. Ayrıca diğer bir yapı
market olan Bahouse yapı marketi anketin uygulanmasına izin vermemiştir. Bu
yönüyle en büyük dört yapı marketi zincirinden biri olan Bahouse yapı
marketlerinden veri sağlanamamış olması araştırma açısından bir kısıt olarak
değerlendirilmektedir.
Yapılan anket uygulamasında yapı marketlerde yaşanabilecek yönetim ve
organizasyon problemlerinin tespitine ilişkin alt, orta ve üst kademelerde belirli
yetkilerle donatılmış olan yöneticilere beş grupta 21 soru yöneltilmiştir. Bunların
problem olarak algılanabilecek alanlara ilişkin dağılımı aşağıdaki şekildedir.
· İşletme Yönetim ve organizasyonu alanında yaşanabilecek sorunlara ilişkin 1,
2, 3, 4 ve 5. sorular yöneltilmiş ve değerlemede YOS olarak kısaltılmıştır.
· Tedarikçilere yönelik yaşanabilecek sorunlara ilişkin 6, 7 ve 8. sorular
yöneltilmiş ve değerlemede TDR olarak kısaltılmıştır.
158
· Satış yönetimi sorunlarına ilişkin 9,10,11 ve 12. sorular yöneltilmiş ve
değerlemede SYS olarak kısaltılmıştır.
· Rakip firmalara (rekabete dayalı politikalara) yönelik yaşanabilecek sorunlara
ilişkin 13, 14 ve 15. sorular yöneltilmiş ve değerlemede RKBTS olarak kısaltılmıştır.
· İnsan Kaynaklarına yönelik sorunlara ilişikin 16,17,18,19, 20 ve 21. sorular
yöneltilmiş ve değerlemede İKYS olarak kısaltılmıştır.
Yapılan anketlerde öncelikle çalışamaya katılan yöneticilerin demografik
özelliklerini ortaya koymak amacıyla elde edilen veriler Ms Excel hesaplama
programı ile değerlendirilerek tablo ve grafiklere dökülmüş, sonra yapı marketlerde
yaşanan yönetim ve organizasyon sorunları arası fark olup olmadığını test etmek
amacıyla hipotezler oluşturulmuş, bu hipotezlerin anlamlı olup olmadığı SPSS 13
programı kullanılarak “Pearson Ki-kare” testine tabi tutulmuştur.
Ancak ankete katılan Koçtaş, Tezken ve Praktiker yapı marketleri arasındaki
ayrımı açıklamada Pearson Chi-Kare testi yeterli olmadığından ayrıca yine SPSS 13
programında “uyumluluk analizi” yapılarak sonuçlar değerlendirilmiş firma bazında
sorunun kaynakları ve uygulanacak stratejiler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Uygulamaya Katılan FirmalarPraktiker
49%
Tekzen18%
Koçtaş33%
Katılımcıların Yaş Ortalamaları
18-25 Yaş12%
46 ve üstü Yaş7%
36-45 Yaş35% 26-35 Yaş
46%
Şekil 5.1.1: Yönetici anketlerinin firmalara ve katılımcıların yaş gruplarınagöre dağılımları
Araştırmada 57 yönetici ile anket yapılmıştır. Bunların işletmelere göre
dağılımı yukarıda şekil de verilmiştir. 19 yönetici ile Koçtaş yapı marketi %33, 10
yönetici ile Tekzen yapı marketi %18 ve 28 yönetici ile Praktiker yapı marketi %49
dağılıma sahiptir.
Katılımcı yöneticilerin yaş ortalama değerleri yukarı verildiği üzere 18-25 yaş
arası %12, 26-35 yaş arası %46, 36-45 yaş arası %35, 46 ve üstü yaş %7’dir. Genç
159
bir sektör olan yapı marketlerde, faaliyet yapısının gerekliliğinden olsa gerek
yönetim kademesinde görev alan yöneticiler de orta yaş kuşağında yer almaktadırlar.
Yüneticilerin Eğitim DüzeyleriYüksekLisans
7%
Doktora2% İlk Orta Lise
28%
Üniversite63%
İşletmedeki Pozisyonu
Yönetici66%
Orta/AltK.Yön.
18%İş sahibi /Yönetici
16%
Şekil 5.1.2: Yöneticilerin eğitim düzeyleri ve iş pozisyonlarına göredağılımları
Yöneticilerin eğitim düzeyleri de oldukça iyi düzeydedir. %63 gibi çok
yüksek bir oranda üniversite mezunu, %7’si masterlı, %2’si doktoralı ve geriye kalan
sadece %28 gibi bir oranda orta öğretim mezunudur.
Diğer tablodan da görüleceği üzere yöneticilerin %18’i orta ve alt kademe
yöneticisi, %16’sı iş sahibi yönetici ve kalan %66’lık yüksek bir oran da yönetici
olarak görev yapmaktadır.
Bağlı Ast Sayısı51 ve Üstü
0%10-5018%4 - 10
16%
3 ve aşağısı66%
Katılımcıların Kıdem Durumu5 Yıldan az
7%21 ve Üstü18%
10-20 Yıl32%
5-10 yıl43%
Şekil 5.1.3: Yöneticilere bağlı ast sayılarının ve katılımcıların kıdemlerine(çalışma süreleri) göre dağılımları
Yöneticilerin sorumlukları altındaki personel sayısına göre oranların dağılımı
ise; 3 ve daha az personele yöneticilik yapmakta olanların oranı %66 gibi çok
yüksek, 4- 10 arasında personele yöneticilik yapmakta olanların oranı %16, 11-50
arasında personele yöneticilik yapmakta olanların oranı ise %18’dir. 51 ve üzerinde
personelden sorumlu olan yönetici bulunmamaktadır. Bu durum yapı marketlerde
basık yapılı bir örgüt çatısı oluşturularak yetkilerin alt kademelere dağıtıldığı basık
yapılı bir yönetim modeli uygulandığını göstermektedir.
160
Katılımcıların işletmedeki kıdem durumlarına göre dağılımları ise; 5 yıldan
az olanlar %7, 5-10 yıl arası %43, 10-20 yıl arası olanlar %32, 21 yıl ve üzerinde
sektörde çalışmakta olan yönetici oranı ise %18’dir. Bu durum yapı marketlerinin
perakende sektöründe Türkiye açısından son 15 yılda atak yapmasına bağlanabilir.
5.2 YAPI MARKETLERİNDE YÖNETİCİLERE UYGULANAN
SORULARA VERİLEN CEVAPLARIN SKOR (frekans) DEĞERLERİ
Tablo 5.2.1: Yapı market müşterilerine uygulanan sorulardan alınancevapların skor (frekans) değerleri
S
ANKET SORULARI SKOR DEĞERLERİ
1- H
iç K
atılm
ıyor
um
2- K
atılm
ıyor
um
3- K
arar
sızım
4- K
atılı
yoru
m
5- T
amam
en K
atılı
yoru
m
1. Yapı marketlerde şubeleşme bir takım koordinasyon ve iletişim sorunlarıoluşturabilmektedir.
25 11 6 10 5
2. Çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler nedeniyle düzenli olarak tüm merkez /şube yöneticileri ile periyodik toplantılar yapılmaktadır.
2 4 5 24 22
3. Bir yönetici olarak işletmemizde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluştuğunu vebunların azaltılması gerektiğini düşünüyorum.
18 15 9 8 7
4. İşletmemizde, departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim vekoordinasyon sorunları yaşanabilmektedir.
19 20 5 10 3
5. Dürüst ve rasyonel bir yönetici olarak, işletmemizin çözülmesi gereken bir çokyönetim ve organizasyon sorunu olduğunu söyleyebilirim.
16 18 8 11 4
6. Tedarikçilerden “Müşteri taleplerine uygun mamül” bulmada zorlanmaktayız. 20 21 4 9 3
7. Yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulmakta zorlanmaktayız. 22 14 4 12 5
8. Tedarikçi firmalarla mamul alım şartları (kalite, miktar, zaman, fiyat veiskonto) konusunda sorunlar yaşamaktayız.
16 17 9 9 6
9. Ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünlere katlanmak zorundakalıyoruz.
9 14 6 14 13
10. Satış bütünlüğü nedeniyle stok devir hızı düşük ürünleri de bulundurmakzorunda kalmaktayız.
5 10 9 17 16
11. Ürün çeşitliliği nedeniyle artan stoklar kaynak maliyetlerimizi artırmaktadır. 6 8 6 21 15
12. Ürün çeşitliliği reyon ve raf yönetimi ve de Show-room maliyetlerimiziartırmaktadır.
4 14 5 18 16
13. Rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarımız tespit ederek bu alanlarayönelik politikalar geliştirmekteyiz
3 3 7 20 24
14. Rakip firmaların ürün setlerinin spesifikasyonları izlenerek, fiyat vetutundurma politikaları takip edilmekte, gerektiğinde ürün ve fiyatfarklılaştırılmasına giderek rekabet üstünlüğü sağlamaktayız.
4 5 8 20 20
15. Global düzeyde iş yapan müşterilere global düzeyde (şubelerimiz) aracılığı ile hizmetsunmakta zorlanıyoruz.(Siparişleri İstanbul’da inceleyip Antalya’da satın alma gibi..)
15 13 3 10 16
16. Ürün çeşitliliği nedeniyle Mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personelbulundurmak zorunda kalıyoruz.
3 3 5 28 18
17. Çalışanlar, yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullanabilmektedirler. 10 8 2 22 15
18. Yeterli eğitim ve donanıma sahip personel tedarikinde zorluk çekmekteyiz. Bunedenle değişik aralıklarda çalışanlarımızın bilgi, beceri ve performanslarını artırmayayönelik eğitim ve geliştirme programları düzenlemek zorunda kalmaktayız.
7 9 3 16 22
161
19. Dış piyasada ücretlerin yüksekliği meslek elemanlarının işletmemizemaliyetlerini yükseltmektedir.
17 15 11 6 8
20. Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmemizde tutmakta zorlanıyoruz. 14 11 7 14 11
21. Farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte zorlanıyoruz 10 16 7 11 13
5.2.1. YÖNETİM VE ORGANİZASYON SORUNLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Bu bölümde yapı marketlerinde merkez ile şubeler arası koordinasyon ve
iletişim sorunları, aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumu sorunları, yönetim
ve organizasyon sorunları hipotezler bağlamında değerlendirilmesi yapılmıştır.
5.2.1.1. Yapı marketlerinde merkez ile şubeler arası koordinasyon ve iletişim
sorunlarının değerlendirilmesi
1.SORU
HiçKatılmıyorum
43%
TamamenKatılıyorum
9%
Katılıyorum18%
Karars ızım11%
Katılmıyorum19%
2. SORUTamamenKatılıyorum
39%
HiçKatılmıyorum
4%Katılmıyorum
7%Kararsızım
9%
Katılıyorum41%
Şekil 5.2.1: Katılımcıların merkez ile şubeler arasında koordinasyon veiletişim sorularına ilişkin cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve iletişim
sorunlarının varlığına yöneticiler %62 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %73 gibi yüksek bir oranla merkez ve şubeler arasında
koordinasyon ve iletişim sorunları yaşanmadığını belirtmektedirler. Yöneticilerin
%27’si merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve iletişim sorunlarının varlığını
benimsemektedirler.
Aynı şekilde yapı marketlerde, çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler
nedeniyle düzenli olarak tüm merkez / şube yöneticileri ile periyodik toplantıların
yapıldığına kararsızlarla birlikte yöneticilerin %20’si katılmamakta, %80 gibi çok
yüksek bir orandaki yönetici ise merkez / şube yöneticileri ile periyodik toplantıların
yapıldığını belirtmektedirler.
162
Hipotezler :HO: Merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve iletişim sorunları yapı marketler
için aynıdır.HA: Merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve iletişim sorunları yapı marketler
için farklıdır.HO: Çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler nedeniyle merkez ve şube
yöneticileri ile periyodik ve düzenli toplantıların yapılması yapı marketlerdeaynıdır.
HA: Çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler nedeniyle merkez ve şubeyöneticileri ile periyodik ve düzenli toplantıların yapılması yapı marketlerdefarklıdır.
Tablo 5.2.2: Yapı marketlerde merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve iletişimile çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler nedeniyle merkez ve şubeyöneticileri ile periyodik ve düzenli toplantıların yapılması sorularına ilişkin Ki -kare test değerleri
Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)1. soru - Pearson Chi-Square 10,530(a) 8 ,2302. soru - Pearson Chi-Square 11,284(a) 8 ,186
Yukarıda tablo 5.2.2’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Yapı marketlerde merkez ile şubeler arasında koordinasyon
ve iletişim için P1= 0,23 ve çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler nedeniyle
merkez ve şube yöneticileri ile periyodik ve düzenli toplantıların yapılması için P2 =
0,186 olarak bulunmuştur. Bu bağlamda yapı marketlerde merkez ile şubeler
arasında koordinasyon ve iletişim ile çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler
nedeniyle merkez ve şube yöneticileri ile periyodik ve düzenli toplantıların yapılması
sorularına ilişkin Ki- kare test değeri P>0,05 olduğundan Ho hipotezleri kabul
edilmektedir.
Dolayısıyla yapı marketlerde Merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve
iletişim sorunları ile çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler nedeniyle düzenli
olarak tüm merkez ve şube yöneticileri ile periyodik toplantıların yapılmasının
işletme yönetimi ve organizasyonu açısından meydana getirebileceği problemler
ilgili işletmeler açısından değişmemekte, aynı düzeyde seyretmektedir.
163
5.2.1.2. Yapı marketlerinde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumusorunlarının değerlendirilmesi
3.SORU
Hiç Katılmıyorum32%
TamamenKatılıyorum
12%Katılıyorum14%
Kararsızım16% Katılmıyorum
26%
4.SORU
Hiç Katılmıyorum33%
TamamenKatılıyorum
5%
Katılıyorum18%Karars ızım
9%
Katılmıyorum35%
Şekil 5.2.2: Katılımcıların aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumusorunlarına verdikleri cevapların dağılımları
Yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumu
sorunlarının olduğuna yöneticiler %58 oranla katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde bürokrasi oluşumu sorununun olmadığı %74 gibi yüksek
bir katılımla ifade edilmektedir. Yöneticilerin %26’sı ise, yapı marketlerde aşırı
kademeleşme nedeniyle departmanlar arası bürokrasi oluştuğunu bu nedenle böyle
bir problemin varlığını benimsemektedirler.
Yine, yapı marketlerde, departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici
iletişim ve koordinasyon sorunları bulunduğuna yöneticilerin %68’i katılmamakta,
kararsızlarla birlikte bu oran % 77 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. Sorunun
varlığını kabul eden yöneticilerin oranı ise %23’Teknoloji kalmaktadır.
Hipotezler :HO: Aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumu yapı marketlerinde aynıdır.HA: Aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumu yapı marketlerinde farklıdır.HO: Departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyon
sorunları yapı marketlerinde aynı düzeydedir.HA: Departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyon
sorunları yapı marketlerinde farklı düzeydedir.
Tablo 5.2.3: Yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumu vedepartmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyonsorunları için Ki - kare test değerleri
Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)3. soru / Pearson Chi-Square 11,521(a) 8 ,1744. soru / Pearson Chi-Square 16,952(a) 8 ,031
a 11 cells (73,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,53.
164
Yukarıda tablo 5.2.3’te görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi
oluşumu için P3= 0,174 ve departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim
ve koordinasyon sorunları açısından P4 =0,031 olarak bulunmuştur.
Bu bağlamda yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi
oluşumu için Ki- kare test değeri P>0,05 olduğundan Ho hipotezi kabul
edilmektedir. Bu bağlamda yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi
oluşumu sorunlarının yaşanmadığı yani işletme yönetimi ve organizasyonu açısından
bu tip örgütlerde departmanlaşma yapısının bir problem teşkil etmediği ve firmalar
arasında bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir.
Ancak Departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve
koordinasyon sorunları için Ki- kare test değeri P<0,05 olduğundan Ho hipotezi
reddedilmekte ve HA hipotezi kabul edilmektedir. Buna göre yapı marketlerde
departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyon
sorunlarının işletmeler açısından farklı düzeylerde olduğu kabul edilmektedir.
Ayrıca bu sorunun hangi işletme açısında daha çok önem arzettiği uyumluluk
testine tabi tutulmuş, aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.2.4: Yapı marketlerde departmanlar arası satış bütünlüğünüengelleyici iletişim ve koordinasyon sorunlarına ilişkin uyumluluk analizi özetdeğerleri
SummaryDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia Confidence Singular Value
CorrelationAccountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,463 ,215 ,722 ,722 ,090 ,1382 ,287 ,083 ,278 1,000 ,153Total ,297 16,952 ,031(a) 1,000 1,000
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %72,2 II. Eksen ise %27,8
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok yüksek II. Eksen ise az
önem arz etmektedir.
165
Şekil 5.2.3: Yapı marketlerde departmanlar arası satış bütünlüğünüengelleyici iletişim ve koordinasyon sorunlarına ilişkin uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz önüne
alınarak departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyon
sorunlarından düşük düzeyde de olsa etkilenmekte olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketi için ise; birinci ve ikinci eksene belirli bir mesafede
uzaklığı göz önüne alınarak departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim
ve koordinasyon sorunlarından orta düzeyde etkilendiği dolayısıyla örgütsel
iletişimde eksiklerinin olduğu söylenebilecektir.
Tekzen yapı marketi her iki eksene de uzak bulunduğundan skor
değerlerinden hareketle departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve
koordinasyon sorunlarının en fazla yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketinde ürün çeşidinin
fazlalığına bağlı olarak aşırı departmanlaşmaya gidilmesinin böyle bir sorunun
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
166
kaynağını oluşturabileceği düşünülebilecektir. Tekzen yapı marketi zincirlerinin
ulusal kaynaklı bir şirket olması göz önüne alınarak örgüt kurgusunun
yetersizliğinden ve kurumsallaşmanın henüz tamamlanmamış olduğundan
bahsedilebilir.
5.2.1.3. Yapı marketlerinde yönetim ve organizasyon sorunlarının
değerlendirilmesi
5.SORUTamamenKatılıyorum
7%Hiç Katılmıyorum
28%Katılıyorum
19%
Kararsızım14%
Katılmıyorum32%
Şekil 5.2.4: Katılımcıların yönetim ve organizasyon sorunlarının varlığına ilişkincevaplarının dağılımları
Çözülmesi gereken bir çok yönetim ve organizasyon sorunlarının olduğuna
yapı market yöneticileri %60 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da
dahil edildiğinde %74 gibi yüksek bir katılım görülmektedir. Yöneticilerin %26’sı
ise, yönetim ve organizasyon sorunlarının varlığını benimsemektedirler.
Hipotezler :HO: Çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon sorunları yapı marketlerde aynıdır.HA: Çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon sorunları yapı marketlerde
farklıdır.
Tablo 5.2.5: Yapı marketlerde yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin Ki - karetest değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
5. soru / Pearson Chi-Square 26,673(a) 8 ,001a 10 cells (66,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,70.
Yukarıda tablo 5.2.5’te görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde yönetim ve organizasyon sorunları için P5= 0,001 olarak
bulunmuştur. Bu bağlamda ilgili sorun için Ki- kare test değeri P<0,05 olduğundan
Ho hipotezi reddedilmekte ve HA hipotezi kabul edilmektedir. Buna göre çözülmesi
167
gereken yönetim ve organizasyon sorunlarının yapı marketler için farklı olduğu
kabul edilmektedir.
Ancak yönetim ve organizasyon sorunlarının hangi işletme açısından daha
çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.2.6: Yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin uyumluluk analizi özetdeğerleri Summary
Proportion of InertiaConfidence Singular
ValueCorrelation
DimensionSingularValue Inertia Chi Square Sig.
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,559 ,312 ,667 ,667 ,087 ,2412 ,395 ,156 ,333 1,000 ,136Total ,468 26,673 ,001(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %66,7 II. Eksen ise
%33,3 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen, II. Eksene göre daha çok
önem arz etmektedir.
Şekil 5.2.5: Yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin uyumluluk analizigrafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farlı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için yapı marketlerin aralarında fazla bir benzerliğin yani net bir
ilişkinin olmadığını gösterdiği söylenebilir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci ve ikinci eksene belirli bir mesafede
uzaklığı göz önüne alınarak çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon sorunlarının
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
168
varlığından söz edilebilir. Bu sorun açısından Koçtaş yapı marketinin orta düzeyde
bir yapı marketi olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketi için ise; ikinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
azda olsa çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon sorunlarının orta düşük
düzeyde varlığından söz etmek mümkün görünmektedir.
Tekzen yapı marketi her iki eksene de uzak bulunduğundan ve skor değerleri
de dikkate alınarak çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon sorunlarının en fazla
yaşandığı yapı marketi olduğu ve Tekzen yapı marketi zincirlerinin bu tip
sorunlardan en fazla etkilenen işletme olduğu söylenebilecektir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketi zincirlerinde
çalışanlara sunulan hizmetlerin; işgörenlerin yaşam tarzları, hayata bakış açıları ve
hayattan beklenti düzeylerini karşılamada yetersiz kaldığı, işletme çalışanlarıyla
alenen olmasa bile zımnen sorunları olduğu veya ilgili firmaya özel değişik çatışma
kaynaklarının bu sorunu oluşturabileceği söylenebilecektir.
5.2.2. YAPI MARKETLERDE TEDARİKÇİLERE YÖNELİK
SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.2.2.1. Yapı marketlerinde Müşteri taleplerine uygun mamül
bulundurma sorunlarının değerlendirilmesi
6. SORU
Kararsızım7%
Katılmıyorum35%
Katılıyorum16%
TamamenKatılıyorum
5%Hiç
Katılmıyorum37%
7. SORUTamamenKatılıyorum
9%
HiçKatılmıyorum
38%
Katılıyorum21%
Karars ızım7%
Katılm ıyorum25%
Şekil 5.2.6: Katılımcıların müşteri taleplerine uygun mamül bulma ve yenilikleritakip eden tedarikçi firmalar bulma sorunlarına ilişkin cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde, “Müşteri taleplerine uygun mamül” bulmada sorun
yaşandığına yöneticilerin %72’si katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 79
gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. “Müşteri taleplerine uygun mamül” bulmada
sorunun varlığını kabul eden yöneticiler ise, %21’de kalmaktadırlar.
169
Yapı marketler olarak, yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulmada
sorunlarının olduğuna yöneticiler %63 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %70 gibi yüksek bir katılım görülmektedir. Yöneticilerin
%30’u ise, yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulunmasında sorunlarının
varlığını benimsemektedirler.
Hipotezler :HO: Tedarikçilerden “Müşteri taleplerine uygun mamül” bulma sorunları yapı
marketler için aynıdır.HA: Tedarikçilerden “Müşteri taleplerine uygun mamül” bulma sorunları yapı
marketler için farklıdır.HO: Yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulmada sorunlar yapı marketler için
aynıdır.HA: Yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulmada sorunlar yapı marketler için
farklıdır.
Tablo 5.2.7: Müşteri taleplerine uygun mamül ve yenilikleri takip eden tedarikçifirmalar bulma sorunlarına ilişkin Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
6. soru / Pearson Chi-Square 9,506(a) 8 ,3017. soru / Pearson Chi-Square 4,848(a) 8 ,774
a 10 cells (66,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,70.
Yukarıda tablo 5.2.7’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde müşteri taleplerine uygun mamül bulma açısından P6 =0,301
ve yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulabilme P7= 0,774 olarak bulunmuştur.
Bu bağlamda müşteri taleplerine uygun mamül ve yenilikleri takip eden tedarikçi
firmalar bulma sorunlarına ilişkin Ki- kare test değerleri P>0,05 olduğundan Ho
hipotezleri kabul edilmektedir.
Bu bağlamda, “Müşteri taleplerine uygun mamül” bulmada yapı marketler
arasında farklılığın yaşanmadığı yani işletme yönetimi açısından ve her bir yapı
marketi için durumun aynı olduğu ve %79 oranında bunun bir problem teşkil
etmediği, müşteri taleplerini karşılayacak uygun mal bileşimlerinin bulunabildiği
sonucuna varılmıştır.
Bunun anlamı; yapı marketlerin yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar
bulmalarında sorunlarının aynı olduğu yani yaşanan sorunun düzeyi konusunda
170
aralarında bir farklılığın yaşanmadığı tesbit edilmiş olup, bul bulgu skor değerlerinde
sorunun varlığını %70 katılımla kabul etmeyen yöneticilerce desteklenmektedir.
5.2.2.2. Yapı marketlerinde, tedarik sorunlarının (kalite, fiyat, miktar,
zaman, iskonto vb. gibi.) değerlendirilmesi
8. SORUTamamenKatılıyorum
11%Katılıyorum
16%
HiçKatılm ıyorum
28%
Katılm ıyorum29%
Karars ızım16%
Şekil 5.2.7: Yöneticilerin mamül alımında yaşanabilecek sorunlara ilişkincevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde, Tedarikçi firmalarla mamül alım şartlarında (kalite, fiyat,
miktar, zaman, iskonto ve bunun gibi.) sorunlar olduğuna yöneticilerin %57’si
katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 73 gibi çok yüksek bir orana
ulaşmaktadır. Sorunun varlığını kabul eden yöneticiler ise, %27’de kalmaktadırlar.
Hipotez :HO: Tedarikçi firmalarla mamül alım şartları (kalite, fiyat, miktar, zaman ve iskonto)
konusunda sorunlar yapı marketler için aynıdır.HA: Tedarikçi firmalarla mamul alım şartları (kalite, fiyat, miktar, zaman ve iskonto)
konusunda sorunlar yapı marketler için farklıdır.
Tablo 5.2.8: Mamül alımında yaşanabilecek sorunlara ilişkin Ki - kare testdeğerleri Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)8. soru / Pearson Chi-Square 9,536(a) 8 ,299
a 11 cells (73,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,70.
Bu çalışmada yukarıdaki tablo 5.2.8’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare
testi 0,05 anlamlılık seviyesinde mamül alımında yaşanabilecek sorunlara ilişkin
olarak P8 =0,299 olarak bulunmuştur. Bu bağlamda P>0,05 olduğundan Ho hipotezi
kabul edilmektedir.
Bunun anlamı; yapı marketlerin tedarikçi firmalardan mamül alım şartları
(kalite, fiyat, miktar, zaman, iskonto ve bunun gibi) açısından sorunlarının aynı
olduğu, firmalar arasında farklılığın bulunmadığı, istedikleri zamanda, istedikleri
171
kalitede ve istedikleri şartlarda istedikleri miktarda ürünü bulabildikleri ve günün
gereklerine uygun mamül ve yarı mamülleri bulmada herhangi bir problem
yaşamadıkları yöneticilerin %73 oranında katılımlarıyla tespit edilmiştir.
5.2.3. YAPI MARKETLERİNDE SATIŞ YÖNETİMİ SORUNLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
5.2.3.1 Yapı marketlerinde modası geçmiş ve stok devir hızı düşük
ürünler bulundurma sorunlarının değerlendirilmesi
9. SORU
Katılıyorum25%
TamamenKatılıyorum
23%
Hiç Katılmıyorum16%
Katılmıyorum25%
Kararsızım11%
10. SORUHiç
Katılm ıyorum9% Katılm ıyorum
18%
TamamenKatılıyorum
28%
Katılıyorum29%
Kararsızım16%
Şekil 5.2.8: Katılımcıların modası geçmiş ürünler ve stok devir hızı düşükürünler bulundurma sorunlarına verdikleri cevapların dağılımları
Yapı marketlerde ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler
bulundurma sorunlarının olduğuna yöneticiler %41 oranında katılmamakta, bu orana
kararsız olanlar da dahil edildiğinde %52 gibi bir oranda katılım görülmektedir.
Yöneticilerin %48’i ise, ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler bulundurma
sorunlarının varlığını benimsemektedirler.
Yine, yapı marketlerde, satış bütünlüğü nedeniyle stok devir hızı düşük
ürünler bulundurma problemlerinin yaşandığına yöneticilerin %27’si katılmamakta,
kararsızlarla birlikte bu oran % 43 gibi bir orana ulaşmaktadır. Sorunun varlığını
kabul eden yöneticiler ise çoğunlukta olup, bunların oranı %57’ye ulaşmaktadır.
Hipotezler:HO: Ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler bulundurma, yapı marketler
için aynı düzeyde sorun oluşturmaktadır.HA: Ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler bulundurma, yapı marketler
için farklı düzeyde sorun oluşturmaktadır.HO: Satış bütünlüğü nedeniyle stok devir hızı düşük ürünler bulundurma, yapı
marketler için aynı düzeyde sorun oluşturmaktadır.
172
HA: Satış bütünlüğü nedeniyle stok devir hızı düşük ürünler bulundurma, yapımarketler için farklı düzeyde sorun oluşturmaktadır.
Tablo 5.2.9: Modası geçmiş ürünler ve stok devir hızı düşük ürünler bulundurmasorunlarına ilişkin Chi-Square Ki - kare test değerleri Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)9. Soru / Pearson Chi-Square 20,619(a) 8 ,00810. Soru / Pearson Chi-Square 9,685(a) 8 ,288
a 12 cells (80,0%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 1,07.
Bu araştırmada yukarıda verilen tablo 5.2.9’da da görüldüğü üzere Pearson
Chi-Kare testi 0,05 anlamlılık seviyesinde modası geçmiş ürünler bulundurma
sorunları için P9= 0,008 ve stok devir hızı düşük ürünler için P10 =0,288 olarak
bulunmuştur. Bu bağlamda modası geçmiş ürünler için Ki- kare test değeri P<0,05
olduğundan Ho hipotezi reddedilerek HA hipotezi kabul edilmektedir. stok devir
hızı düşük ürünler için Ki- kare test değeri P>0,05 olduğundan Ho hipotezi kabul
edilmektedir.
Bunun anlamı ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler
bulundurmanın ve bu tip ürünlere katlanmanın yapı marketler için farklı düzeylerde
sorun oluşturduğu ortaya koymaktadır. Ancak stok devir hızı düşük ürünler
bulundurma açısından problemin farklı olmadığı şeklinde yorumlanabilir. Bunun
anlamı stok devir hızı düşük olan ürünlerde kâr marjları eğiliminin diğer ürünlere
göre daha yüksek tutulmasına bağlanabilir.
Ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler bulundurma sorununun
hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş
aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.2.10: Modası geçmiş ürünler bulundurma sorunlarına ilişkin uyumlulukanalizi özet değerleri Summary
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
CorrelationAccounted for Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,522 ,273 ,741 ,741 ,112 -,1022 ,309 ,095 ,259 1,000 ,117Total ,368 20,619 ,008(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
173
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %74,1 II. Eksen ise
%25,9 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz
etmektedir.
Şekil 5.2.9: Modası geçmiş ürünler bulundurma sorunlarına ilişkinuyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farlı noktalarda konumlanması,
ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler bulundurma problemi için
uygulamaya katılan yapı marketlerin aralarında fazla bir benzerliğin olmadığı veya
net bir ilişkinin olmadığı şeklinde ifade edilebilir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene uzaklığı ve skor değerleri de göz
önüne alınarak ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünlere katlanma
sorununun orta düzeyde yaşandığı bir yapı marketi olduğu söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için birinci eksene en yakın bulunması ve skor
değerleri de değerlendirilerek, ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünlere
katlanma sorununun en az yaşanıyor olduğu ve bu tip sorunlardan en az etkilenen
yapı marketi olduğu söylenebilecektir.
Praktiker yapı marketi için ise; her iki eksene de belirli bir uzaklıkta ve skor
değerleri de göz önüne alınarak ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünlere
katlanma sorununun orta düzeyde varlığından söz etmek mümkündür.
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
174
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde özellikle yapı marketlerinin hitap ettiği
müşteri kitlesinin diğer perakende marketlere göre daha çok moda ürünler takip
etmelerinden ve sürekli değişim ve yenilik kovalayan müşteriler olmasından
kaynaklanabileceği söylenebilecektir. Bu bağlamda Praktiker yapı marketlerinin
hem yerli hemde yabancı markalı ürünlerle müşterilerine hitap etmeye çalışması
ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünlere katlanma sorununun kaynağını
oluşturmakta, bu nedenle işletmenin de ürün setinde lojistik yönetiminde daha
dikkatli olması gerektiği yorumları getirilebilecektir.
5.2.3.2. Ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini ve reyon, raf yönetimi ile
show- room maliyetlerine etkisinin değerlendirilmesi
11. SORU
Katılm ıyorum14%
HiçKatılm ıyorum
11%TamamenKatılıyorum
27%
Kararsızım11%Katılıyorum
37%
12. SORU
Hiç Katılmıyorum7%
TamamenKatılıyorum
28%Katılmıyorum
25%
Katılıyorum31%
Kararsızım9%
Şekil 5.2.10: Katılımcıların ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini ve reyon,raf yönetimi ve show- room maliyetlerini artırma sorunlarına ilişkin verdiklericevapların dağılımları
Yapı marketlerde ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini artırıp artırmadığı
problemi açısından yöneticiler %25 oranında ürün çeşitliliğini maliyetleri artıran bir
unsur olarak görmemekte, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %36’ya
yükselmektedir. Ancak yöneticilerin %64 gibi çok yüksek bir oranı da, ürün
çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini artırmakta olduğu düşüncesinde birleşmektedirler.
Yine yapı marketlerde, ürün çeşitliliğinin reyon, raf yönetimi ve show- room
maliyetlerini artırdığına yöneticilerin %32’si katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu
oran % 41’e yükselmektedir. Ancak yöneticilerin %59 gibi çok yüksek bir oranı da,
ürün çeşitliliğinin reyon, raf yönetimi ve show- room maliyetlerini artırmakta olduğu
düşüncesinde birleşmektedirler.
175
Hipotezler:HO: Ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini etkilemesi yapı marketler için aynıdır.HA: Ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini etkilemesi yapı marketler için farklıdırHO: Ürün çeşitliliği reyon, raf yönetimi ve show- room maliyetlerini etkilemesi yapı
marketler için aynıdır.HA: Ürün çeşitliliği reyon, raf yönetimi ve show- room maliyetlerini etkilemesi yapı
marketler için farklıdır.
Tablo 5.2.11: Ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini ve reyon, raf yönetimi veshow- room maliyetlerini artırma sorunlarına ilişkin Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
11. Soru Pearson Chi-Square 9,959(a) 10 ,44412. Soru Pearson Chi-Square 10,305(a) 8 ,244N of Valid Cases 57
a 14 cells (77,8%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,18.
Araştırmada yukarıdaki tablo 5.2.11’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare
testi 0,05 anlamlılık seviyesinde ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerine etkisi için
P11= 0,444 ve ürün çeşitliliğinin reyon, raf yönetimi ve show- room maliyetlerine
etkisi için P12 =0,244 olarak bulunmuştur. Bu bağlamda her iki konu için de P>0,05
olduğundan ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini ve reyon, raf yönetimi ve show-
room maliyetlerini artırma sorunlarına ilişkin Ho hipotezleri kabul edilmektedir.
Bunun anlamı yapı marketlerinde ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini
etkilemesinde firmalar arasında sorunun düzeyi konusunda fark olmadığı yani
yöneticilerin %36’sına göre maliyetleri artış yönünde etkilediği söylenebilecektir.
Diğer yandan ürün çeşitliliğinin reyon, raf yönetimi ve show- room
maliyetlerini artıran bir unsur olması sorunu açısından da firmalar arasında sorunun
düzeyi konusunda farklılık olmadığı yani yöneticilerin %41’ine göre reyon, raf ve
show- room yönetiminin maliyetleri artış yönünde etkilediği söylenebilecektir.
176
5.2.4. REKABETE DAYALI POLİTİKALARA YÖNELİK
SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.2.4.1. Rakip firmalara yönelik politikalar ve fiyat / tutundurma
politikaları geliştirme sorunları
13. SORU
Katı lmı yorum5%
TamamenKatı lıyorum
43%
Hiç Katı lmıyorum5%
Karars ı zım12%
Katı lıyorum35%
14. SORUTamamenKatılıyorum
35%
Katılmıyorum9%
HiçKatılmıyorum
7% Kararsızım14%
Katılıyorum35%
Şekil 5.2.11: Katılımcıların Rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarınıtespit ederek bu alanlara yönelik politikalar üretme, fiyat ve tutundurma politikalarıgeliştirmeye ilişkin verdikleri cevapların dağılımları
Yapı marketlerde rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek
bu alanlara yönelik politikalar geliştirdiklerine yöneticilerin %10’u katılmamakta, bu
orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %22 gibi çok düşük bir katılım
görülmektedir. Yöneticilerin %78’i ise, değişik alanlara ait politikalar geliştirirken
rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını dikkate aldıklarını belirtmektedirler.
Yine yapı marketlerde, rakip firmaların ürün setlerinin spesifikasyonlarını
izleyerek, fiyat ve tutundurma politikalarını takip etmek, gerektiğinde ürün ve fiyat
farklılaştırmasına giderek rekabet üstünlüğünü sağlamaya çalışıldığı konusuna
yöneticilerin %16’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 30’a
ulaşmaktadır. Fiyat ve tutundurma politikalarını belirlemede; rakip işletmelerin fiyat
ve tutundurma politikalarını takip ederek, gerektiğinde ürün ve fiyat
farklılaştırmasına giderek rekabet üstünlüğünü sağlamaya çalışıldığı yöneticilerin,
%70’i gibi çok yüksek bir oranı tarafından ifade edilmektedir.
Hipotezler:HO: Üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek rakip firmalara göre politikalar geliştirme
yapı marketler için aynıdır.HA: Üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek rakip firmalara göre politikalar geliştirme
yapı marketler için aynıdır.
177
HO: Rakip firmaların ürün setlerinin spesifikasyonlarını izleyerek, fiyat vetutundurma politikalarını takip etmek, gerektiğinde ürün ve fiyatfarklılaştırmasına giderek rekabet üstünlüğünü sağlama çalışmaları yapımarketler için aynıdır.
HA: Rakip firmaların ürün setlerinin spesifikasyonlarını izleyerek, fiyat vetutundurma politikalarını takip etmek, gerektiğinde ürün ve fiyatfarklılaştırmasına giderek rekabet üstünlüğünü sağlama çalışmaları yapımarketler için farklıdır.
Tablo 5.2.12: Üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek politikalar üretme, fiyat vetutundurma politikaları geliştirme sorunları için Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
13. Soru / Pearson Chi-Square 16,823(a) 8 ,03214. Soru / Pearson Chi-Square 11,994(a) 8 ,151N of Valid Cases 57
a 11 cells (73,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,53.
Yukarıda tablo 5.2.12’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek
bu alanlara yönelik politikalar üretmeleri için P13= 0,032 ve fiyat ve tutundurma
politikaları geliştirme sorunları için P14 =0,151 olarak bulunmuştur. Bu bağlamda
Rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek bu alanlara yönelik
politikalar üretmeye ilişkin P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte ve HA
hipotezi kabul edilmektedir. Buna göre yapı marketlerin, rakip firmalara göre
üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede
farklı oldukları kabul edilmektedir.
Fiyat ve tutundurma politikaları geliştirme sorunları için P>0,05 olduğundan
Ho hipotezi kabul edilmektedir. Yani rakip firmaların ürün setlerinin
spesifikasyonlarını izleyerek, fiyat ve tutundurma politikalarını takip etmek,
gerektiğinde ürün ve fiyat farklılaştırmasına giderek rekabet üstünlüğünü sağlamak
konusunda yapı marketler arası farklılık bulunmamakta, ürünlere yönelik stratejik
kararların alınmasında aynı politikalarla yani %70 oranla rakip işletmeler
değerlendirilerek kararlar verilmektedir.
Yapı marketlerde rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek
bu alanlara yönelik politikalar geliştirmenin hangi işletme açısından daha çok önem
arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş aşağıdaki bulgulara ulaşılmıştır.
178
Tablo 5.2.13: Üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek politikalar üretmeye ilişkinuyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidence Singular
Value
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,487 ,237 ,804 ,804 ,100 ,0092 ,241 ,058 ,196 1,000 ,072Total ,295 16,823 ,032(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %80,4 II. Eksen ise
%19,6 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz
etmektedir.
Şekil 5.2.12: Rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek bu alanlarayönelik politikalar üretmeye ilişkin uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili sorun açısından özellikle Tekzen yapı marketinin diğerlerinden ayrıldığını ve
Koçtaş ve Praktiker yapı marketlerinin aralarında bir benzerliğin varlığını
göstermektedir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene uzaklığı, ikinci eksene yakınlığı ve
skor değerleri göz önüne alınarak “rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını
tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede” rakipleri en fazla izleyerek
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
179
ürünlere yönelik fiyat ve diğer politikaların belirlemeye çalışan bir yapı marketi
olduğu ifade edilebilecektir.
Tekzen yapı marketi her iki eksene de uzak olması ve skor değerleri göz
önüne alınarak nedeniyle “rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit
ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede” diğer firmalara en az bağımlı
olan, işletme politikalarını belirlemede diğer yapı marketleri en az izleyen ve bu tip
sorunlardan en az etkilenen işletme olduğu söylenebilecektir.
Praktiker yapı marketi için ise; birinci eksene en yakında yer alması skor
değerleri göz önüne alınarak “rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit
ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede en fazla rakiplerini izleyen,
politikalarını rakiplere göre şekillendiren ve bu tip sorunlardan en fazla etkilenen
yapı market olduğu söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Koçtaş ve Praktiker yapı marketlerinde
rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıkları tespit ederek bu alanlara yönelik
politikalar geliştirmede rakiplerin etkin bir şekilde izlenmesi; ulusal ve uluslar arası
piyasalarda gıda ve diğer sektörlerde yıllardır sürdürülen perakendecilik
faaliyetlerinin bir kültür oluşturmuş olmasına, fiyat ve diğer konularda öncü firma
olma isteği şeklinde yorumlanabilir. Ya da hem yerli hemde yabancı markalı ürün
gamına sahip olmanın ve özellikle kendi marka ürünlerini (özel markalı) oluşturma
gayretlerinin semerelerini alıyor olmalarına bağlanabilir.
Tekzen yapı marketi için ise, ürün gamında sadece ulusal ürünlerin yer
alması ve hitap edilen müşterilerin eğitim ve gelir düzeylerine uygun mamüller
sunma gayretlerinden kaynaklanan bir durum olduğu söylenebilir.
180
5.2.4.2. Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeyde
hizmet sunma sorunlarının değerlendirilmesi
15. SORU
Katılmıyorum23%Kararsızım
5%
Katılıyorum18%
Hiç Katılmıyorum26%
TamamenKatılıyorum
28%
Şekil 5.2.13: Katılımcıların Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilereglobal düzeyde (şubelerimiz) aracılığı ile hizmet sunma sorunlarına ilişkin cevaplarındağılımları
Yapı marketlerde Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeyde
(şubelerimiz) aracılığı ile hizmet sunmada sorun yaşamakta olduklarına yöneticiler
%49 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %54’e
yükselmektedir. Sorunun varlığını kabul eden yöneticilerin oranı ise %46’dır.
Hipotez:HO: Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeyde şubeleri aracılığı ile
hizmet sunmada yaşanan sorunlar yapı marketlerde aynıdır.HA: Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeyde şubeleri aracılığı ile
hizmet sunmada yaşanan sorunlar yapı marketlerde farklıdır.
Tablo 5.2.14: Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeyde hizmetsunma sorunlarına ilişkin Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
Soru 15 - Pearson Chi-Square 11,063(a) 8 ,198N of Valid Cases 57
a 10 cells (66,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,53.
Bu bağlamda yukarıda tablo 5.2.14’te görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi
0,05 anlamlılık seviyesinde global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global
düzeyde (şubeler) aracılığı ile hizmet sunma sorunları için P15= 0,198 olarak
bulunmuştur. P>0,05 olduğundan global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global
düzeyde (şubeler) aracılığı ile hizmet sunma sorunları soru için Ho hipotezi kabul
edilmektedir.
181
Bunun anlamı; global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere, global düzeyde
şubeler aracılığı ile hizmet sunma konusundaki sorunları açısından yapı marketler
arasında bir farklılık bulunmamakta, müşterilerin talepleri doğrultusunda ve talep
edilen yerde müşterilerine ürünleri ulaştırabildiklerini yöneticilerin %56’sı tarafından
da desteklenmektedir.
5.2.5. YAPI MARKETLERİNDE İNSAN KAYNAKLARINA YÖNELİK
SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.2.5.1. Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla
personel bulundurma ve çalışanların insiyatif kullanabilme sorunlarının
değerlendirilmesi
16. SORU
Katılıyorum49%
Katılmıyorum5%
Tamamen Katılıyorum32%
Kararsızım9%
Hiç Katılmıyorum5%
17. SORU
Kararsı zım4%
Katı lmı yorum14%
HiçKatı lmıyorum
18%
TamamenKatı lıyorum
26%
Katı lı yorum38%
Şekil 5.2.14: Katılımcıların ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik veçeşitlilikte fazla personel bulundurma ve çalışanların yaptıkları işlerle ilgili inisiyatifkullanabilmelerine ilişkin verdikleri cevapların dağılımları
Şekil 5.2.14’de görüldüğü üzere, yapı marketlerde ürün çeşitliliği nedeniyle
mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının olmadığına
inan yöneticiler %10 oranındadır. Bu orana kararsızlar da dahil edildiğinde ürün
çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma
sorunlarının olmadığına inanların oranı %19’a ulaşmaktadır. Ancak yöneticilerin
%81 gibi yüksek ve ezici bir çoğunluğunun, “mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla
personel bulundurma probleminin” varlığını benimsedikleri görülmektedirler.
Aynı şekilde yapı market çalışanlarının, yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif
kullanabildiklerine yöneticilerin %32’si katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran
182
% 36’ya ulaşmaktadır (Şekil 5.2.14). Yöneticilerin %64’ü ise çalışanlarının,
yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullanmada sorun yaşamadıklarını belirtmektedirler.
Hipotezler:HO: Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel
bulundurma sorunu, yapı marketler olarak aynıdır.HA: Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel
bulundurma sorunu, yapı marketler olarak farklıdır.HO:Çalışanların yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullandırma sorunlarının düzeyi yapı
marketlerde aynıdır.HA: Çalışanların yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullandırma sorunlarının düzeyi
yapı marketlerde farklıdır.
Tablo 5.2.15: Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte personelbulundurma ve yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullanabilmelerine ilişkin Ki-kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
16. Soru / Pearson Chi-Square 16,324(a) 8 ,03817. Soru / Pearson Chi-Square 5,636(a) 8 ,688N of Valid Cases 57
a 11 cells (73,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,53.
Yukarıda tablo 5.2.15’te görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla
personel bulundurma sorunları için P16= 0,038 ve çalışanların yaptıkları işlerle ilgili
insiyatif kullanabilmelerine ilişkin P17 =0,688 olarak bulunmuştur. Bu bağlamda
ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma
sorunları için P<0,05 olduğundan Ho hipotezi reddedilmekte ve HA hipotezi kabul
edilmektedir. Buna göre yapı marketlerde ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik
ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının yapı marketler açısından farklı
düzeylerde olduğu kabul edilmektedir.
Çalışanların yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullanabilmelerine ilişkin P>0,05
olduğundan Ho hipotezi kabul edilmektedir. Yani yapı marketlerde çalışanların,
yaptıkları işlerle ilgili insiyatif kullanmada yaşadıkları sorunun düzeyi konusunda
farklılık olmadığı, yöneticilerin beyanına göre %64 oranında çalışanların,
gerektiğinde işleriyle ilgili kararları serbestçe alabildikleri, bu konuda herhangi bir
kısıtlarının olmadığı sonucuna varılmıştır.
183
Ancak ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla
personel bulundurma sorunun hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği
uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.2.16: Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazlapersonel bulundurma sorununa ilişkin uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor Cumulative
StandardDeviatio
nCorrelation
21 ,409 ,167 ,584 ,584 ,111 -,0792 ,345 ,119 ,416 1,000 ,157
Total ,286 16,324 ,038(a) 1,000 1,000Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %58,4 II. eksen ise
%41,6 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda uyumluluk analizi açısından her iki
eksende öneme sahip I. eksen daha çok öneme sahip görünmektedir.
Şekil 5.2.15: Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazlapersonel bulundurma sorununa ilişkin uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problemler için Koçtaş ve Praktiker yapı marketlerinin aralarında benzerliğin
olduğu bu konuda Tekzen yapı marketi ile fazla bir benzerliklerinin ve net bir
ilişkilerinin olmadığı söylenebilir. Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene yakınlığı
ve skor değerleri göz önüne alınarak ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve
çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının en fazla yaşandığı söylenebilir.
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
184
Tekzen yapı marketi ikinci eksene yakınlığı ve skor değerleri bulunması,
ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma
konusunda sorunun en az yaşadığı işletme olmaktadır.
Praktiker yapı marketi için ise; birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla
personel bulundurma sorunlarının en fazla etkilenmekte olduğu söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde yapı marketlerde ürün çeşitliliği nedeniyle
mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma problemi, ürün gamında
yer alan ürünlerin spesifikasyonları, müşterilerin işletmeyi ziyaret sıklığı, talep
yapısı, ürünlerle ilgili verilen ek hizmetler vs. gibi nedenlerden kaynaklanabilecektir.
5.2.5.2. Çalışanlara yönelik eğitim ve geliştirme programları düzenleme
ve dış piyasa ücret düzeylerinin işletme maliyetlerine etkilerinin
değerlendirilmesi
18. SORU
Katılıyorum28%
Kararsızım5%
Katılmıyorum16%
HiçKatılmıyorum
12%TamamenKatılıyorum
39%
19. SORU
Katılmıyorum26%
Kararsızım19%
Katılıyorum11%
TamamenKatılıyorum
14% HiçKatılmıyorum
30%
Şekil 5.2.16: Katılımcıların çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarınıartırıcı eğitim ve geliştirme programları düzenleme ve dış piyasada ücretlerinyüksekliğinin meslek elemanlarının işletmeye maliyetlerini yükseltme sorunlarınaverdikleri cevapların dağılımları
Yapı marketler olarak yeterli eğitim ve donanıma sahip personelin tedarik
edilememesi nedenle çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı eğitim ve
geliştirme programları düzenlenmek gerektiği konusuna yöneticiler %28 oranında
katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde oran %33’e
ulaşmaktadır. Yöneticilerin %67’sı ise, yeterli eğitim ve donanıma sahip personeli
tedarik edememe nedeniyle çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı
eğitim ve geliştirici programları düzenlenmek durumunda olduklarını
belirtmektedirler.
185
Yine yapı marketler için, “dış piyasada ücretlerin yüksekliği meslek
elemanlarının işletmeye maliyetlerini yükselten bir sorun olduğuna yöneticilerin
%56’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 75 gibi çok yüksek bir orana
ulaşmaktadır. Sorunun varlığını kabul eden yöneticiler ise, %25’te kalmaktadırlar.
Hipotezler:HO: Yeterli eğitim ve donanıma sahip personeli tedarik edememe nedeniyle
çalışanların bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı eğitim ve geliştirmeprogramları düzenlenme sorunları yapı marketler için aynıdır.
HA: Yeterli eğitim ve donanıma sahip personeli tedarik edememe nedeniyleçalışanların bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı eğitim ve geliştirmeprogramları düzenlenme sorunları yapı marketler için farklıdır.
HO: Dış piyasada ücretlerin yüksek olması, meslek elemanlarının yapı marketlereolan maliyetlerini aynı düzeyde etkilemektedir.
HA: Dış piyasada ücretlerin yüksek olması, meslek elemanlarının yapı marketlereolan maliyetlerini farklı düzeyde etkilemektedir.
Tablo 5.2.17: Hizmet içi eğitim ve geliştirme programları düzenleme ve dış piyasadaücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarının işletmeye maliyetlerini yükseltmesorunlarına ilişkin Ki- kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
18. Soru / Pearson Chi-Square 11,397(a) 8 ,18019. Soru / Pearson Chi-Square 17,252(a) 8 ,028
N of Valid Cases 57a 10 cells (66,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 1,05.
Yukarıda tablo 5.2.17’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı eğitim
ve geliştirme programları düzenleme açısından P18=0,180 ve P19=0,028 olarak
bulunmuştur.
Bu bağlamda çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı eğitim ve
geliştirme programları düzenleme için Ki- kare test değeri P>0,05 olduğundan Ho
hipotezi kabul edilmektedir. Bunun anlamı yapı marketlerin, yeterli eğitim ve
donanıma sahip personeli tedarik edemedikleri, bu nedenle çalışanlarının bilgi, beceri
ve performanslarını artırıcı eğitim ve geliştirme programları düzenlenmek konusunda
yapı marketler arası bir farklılığın olmadığı, %67 oranla çalışanların eğitilmesi
gerektiği vurgulanmaktadır. İstedikleri zamanda istedikleri niteliklerde ve günün
gereklerine uygun yetişmiş elemanları bulabilmede, yaygınlaşan Meslek
Yüksekokullarının iş piyasalarının istedikleri niteliklere sahip kalifiye ara eleman
186
yetiştirmede yetersiz oldukları, eğitim kalitesini artırmaları gerektiği şeklinde
yorumlanabilir.
Dış piyasada ücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarının işletmeye
maliyetlerini yükseltme sorunları için Ki- kare test değeri P<0,05 olduğundan Ho
hipotezi reddedilmekte HA kabul edilmektedir. Bu nedenle “dış piyasadaki ücretlerin
yüksekliğinin yapı marketlerde çalışan meslek elemanlarının işletmeye maliyetini
yükselten” bir sorun oluşturduğu, ancak bu sorunun yapı marketler a.ısından farklılık
arz ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle dış piyasadaki ücretlerin yüksekliğinin meslek
elemanlarının maliyetini yükseltme sorununun hangi yapı market açısından daha çok
önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.2.18: Dış piyasadaki ücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarınınmaliyetini yükseltmesi sorunu için uyumluluk analizi özet değerleri Summary
Proportion of InertiaConfidence Singular
ValueCorrelation
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,480 ,231 ,762 ,762 ,090 ,0002 ,268 ,072 ,238 1,000 ,136
Total ,303 17,252 ,028(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü analizimizi I. eksen %76,2 II. Eksen ise %23,8
oranında açıklamaktadır. I. Eksenin uyumu açıklama ve önem derecesi II. Eksene
göre daha çoktur.
Şekil 5.2.17: Dış piyasadaki ücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarınınmaliyetini yükseltmesi sorunu için uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda birinci eksene en yakın konumlanan Koçtaş yapı marketinin
piyasadaki ücret değişimlerinden etkilenmediği, Tekzen ve Praktiker yapı
marketlerinin ise; etkilenmekte olduğu söylenebilecektir.
187
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz önüne
alınarak dış çevre ücret düzeylerindeki değişim ve gelişmelerden etkilenmediği veya
pek az düzeyde etkilendiği, belki bu piyasada ücretlerin oluşumunu etkilediği
söylenebilir. Tekzen yapı marketinin her iki eksene uzaklığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak dış çevre ücret düzeylerindeki değişim ve gelişmelerden orta düzeyde
etkilenen yapı marketi olduğu söylenebilir. Praktiker yapı marketi için ise; her iki
eksene de belirli bir mesafede konumlandığından ve skor değerleri göz önüne
alınarak dış çevre ücret düzeylerindeki değişim ve gelişmelerden en çok etkilendiği,
bu tip bir sorunların yüksek düzeyde yaşandığı söylenebilecektir. Bu olayın sebepleri
irdelendiğinde Tekzen yapı marketinin tamamen yerli ürünlerle ve daha çok orta
gelir düzeyine hitap edecek düşük fiyatlı ürünleri sunmaları nedeniyle piyasada
yüksek ücret düzeyi oluşumu ve ücret düzeylerindeki değişmelerden orta düzeyde
etkilendikleri söylenebilir.
Koçtaş yapı marketi için ise hem yerli hem de yabancı markalı ve daha çok
belirli bir gelir seviyesi üzerindeki müşterilere yönelik ürünler pazarladıkları ve
dolayısıyla piyasa ücret değişme ve gelişmelerinden en az etkilendikleri belirtilebilir.
Aynı şekilde Praktiker yapı marketinin de tamamen yabancı sermaye ile
yabancı ve ulusal kaynaklı markaları pazarlayan bir firma olması nedeniyle ücret
politikalarını şekillendirmede piyasalardaki ücret değişimlerinden en fazla
etkilendikleri şeklinde de yorumlanabilecektir.
5.2.5.3.Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma ve farklıdisiplinlerdeki çalışanları yönetme sorunlarının değerlendirilmesi
20. SORU
Kararsı zım12%
Katı lmıyorum19%
HiçKatı lmıyorum
25%
TamamenKatı l ıyorum
19%
Katı lıyorum25%
21. SORU
Kararsı zım12%
Katı lmıyorum28%
HiçKatı lmı yorum
18%
TamamenKatı l ıyorum
23%
Katı lı yorum19%
Şekil 5.2.18: Katılımcıların mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmedetutma ve farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetme sorunlarına verdikleri cevaplarındağılımları
Yapı marketlerde mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutmakta
zorluk yaşadıklarına yöneticiler %44 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
188
olanlar da dahil edildiğinde %56 gibi yüksek bir katılım görülmektedir.
Yöneticilerin %44’sı ise, mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutmakta
zorluk yaşadıklarına böyle bir problemin varlığına katılmaktadırlar.
Aynı şekilde yapı marketlerde, farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte
zorluk yaşadıklarına yöneticilerin %46’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran
% 58 gibi yüksek bir orana ulaşmaktadır. Ancak farklı disiplinlerdeki çalışanları
yönetmekte zorluk yaşadıklarını kabul eden yöneticiler de %42 oranına sahiptir.
Hipotezler:HO: Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilmede yaşanan zorluklar yapımarketlerde aynıdır.HA: Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilmede yaşanan zorluklar yapımarketlerde farklıdır.HO: Farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte yaşanan sorunların düzeyi yapımarketlerde aynıdır.HA: Farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte yaşanan sorunların düzeyi yapımarketlerde farklıdır.
Tablo 5.2.19: Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma ve farklıdisiplinlerdeki çalışanları yönetme sorunları için Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
20. Soru / Pearson Chi-Square 16,992(a) 8 ,03021. Soru / Pearson Chi-Square 12,931(a) 8 ,114
N of Valid Cases 57a 11 cells (73,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 1,23.
Yukarıda tablo 5.2.19’da görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma sorunları
için P20= 0,030 ve farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetme sorunları için P21 =0,114
olarak bulunmuştur. Bu bağlamda mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma
sorunları için Ki- kare test değeri P<0,05 olduğundan Ho hipotezi reddedilmekte ve
HA hipotezi kabul edilmektedir. Buna göre yapı marketlerde mesleki yetkinliğe
sahip personeli işletmede tutmakta yaşanan sorunların yapı marketler için farklı
düzeylerde olduğu kabul edilmektedir.
Farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetme sorunları için Ki- kare test değeri
P>0,05 olduğundan Ho hipotezi kabul edilmektedir. Yani yapı marketlerde farklı
disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte yaşanan sorunların yapı marketler için aynı
düzeylerde olduğu söylenebilecektir. Bu bağlamda işletme yönetimi açısından farklı
189
disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte yöneticiler, %56 oranında zorlandıklarını
belirtmektedirler.
Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilmenin hangi işletme
açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki
sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.2.20: Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma sorunlarınailişkin uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidence
Singular ValueCorrelation
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,532 ,283 ,948 ,948 ,098 ,0752 ,124 ,015 ,052 1,000 ,142
Total ,298 16,992 ,030(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %94,8 II. Eksen ise
%5,2 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen çok fazla önem arz etmekte
II. Eksen önem arz etmemektedir.
Şekil 5.2.19.: Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma sorunlarıiçin uyumluluk analizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
190
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problemler için aralarında fazla bir benzerliğin olmadığını yani net bir ilişkinin
olmadığı Koçtaş yapı marketinin bu sorun açısından diğerlerinden çok farklı olduğu
söylenebilir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene en yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilme sorunlarının
olmadığı, çalışanların işletmeyi benimsedikleri bir yapı marketi olduğu
söylenebilecektir.
Tezken yapı marketi ise, ikinci eksene yakın olmakla birlikte bu eksenin
ilişkiyi açıklamada yetersiz düzeyde olması ve skor değerleri nedeniyle mesleki
yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilme konusunda en fazla sıkıntısının
yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilecektir.
Praktiker yapı marketi için ise; birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilme sorunlarını
orta düzeyde yaşayan bir işletme olduğu, bu durumdan orta düzeyde etkilendiği
şeklinde yorumlanabilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tezken ve Praktiker yapı marketlerinde
istihdam edilen işgörenlerin işletmelerinin yönetim politikalarını benimsemedikleri,
işi öğrenerek mesleki yetkinliğe ulaştıktan sonra daha iyi şartlarda iş sunan
işletmeleri tercih ettikleri veya edecekleri, aksi halde işi bırakmayı yeğleyecekleri
şeklinde yorumlanabilir.
191
5.3. YAPI MARKET ÇALIŞANLARINA UYGULANAN ANKET
SONUÇLARI
Araştırma Türkiye’nin en köklü yapı marketleri olan Koçtaş, Tekzen ve
Praktiker yapı market zincirlerinde uygulanmıştır. Çalışanların, öncelikle yaşları,
cinsiyetleri, medeni durumları, eğitim düzeyleri ve işletmedeki çalışma süreleri yani
kıdem durumları tespit edilmek üzere sorular yöneltilmiştir.
Yapılan anket uygulamasında yapı marketlerde insan kaynakları yönetimine
ilişkin yaşanabilecek problemlerin tespitine ilişkin işgörenlere altı grupta 16 soru
yöneltilmiştir. Bunların insan kaynakları yönetimi açısından problem olarak
algılanabilecek alanlara ilişkin dağılımı aşağıdaki şekildedir.
· Çalışanların iş memnuniyetine ilişkin yönetim ve organizasyonel sorunlar
bağlamında 1, 2 ve 3. sorular yöneltilmiş ve değerlemede ÇİM olarak kısaltılmıştır.
· Çalışanların ücret politikalarından memnuniyetlerini tespite yönelik 4. soru
yöneltilmiş ve değerlemede ÇÜM olarak kısaltılmıştır.
· Çalışanların yöneticilerinden memnuniyetlerini ölçmek ve değerlendirmek
üzere 5, 6, 7, 8 ve 9. sorular yöneltilmiş ve değerlemede ÇYM olarak kısaltılmıştır.
· Çalışanların işletmedeki çalışma ortamından memnuniyetlerini ölçmeye
yönelik 10 ve 11. sorular yöneltilmiş ve değerlemede ÇOM olarak kısaltılmıştır.
· Çalışanların işletmedeki çalışma araçlarından memnuniyetlerini ölçmeye
yönelik 12. ve 13. sorular yöneltilmiş ve değerlemede ÇAM olarak kısaltılmıştır.
· Çalışanların sorumluluk kalitesini ölçmeye yönelik 14. ve 15. sorular
yöneltilmiş ve değerlemede ÇSK olarak kısaltılmıştır.
· Çalışanların sektör memnuniyetini ölçmeye yönelik 16. soru yöneltilmiş ve
değerlemede ÇSM olarak kısaltılmıştır.
Yapılan anketlerde öncelikle araştırmaya destek veren Çalışanların
demografik özelliklerini ortaya koymak amacıyla elde edilen veriler Ms Excel
hesaplama programı ile değerlendirilerek tablo ve grafiklere dökülmüş, sonra yapı
market çalışanların İnsan Kaynakları yönetimine ait yaşadıkları sorunlar arası fark
olup olmadığını test etmek amacıyla hipotezler oluşturulmuştur. Bu hipotezlerin
anlamlı olup olmadığı SPSS programı kullanılarak “Pearson Chi-Kare” testine tabi
tutulmuştur.
192
Ancak ankete katılan çalışanların probleme ilişkin algılamalarının Koçtaş,
Tezken ve Praktiker yapı marketleri arasındaki ayrımı açıklamada Pearson Ki - kare
testi yeterli olmadığından ayrıca yine SPSS programında “uyumluluk analizi”
yapılarak sonuçlar değerlendirilmiş firma bazında sorunun kaynakları ve
uygulanacak stratejiler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Uygulamaya Katılım Oranlar ı
Tekzen Yapımarketi26%
Koçtaş Yapımarketi26%Praktiker
Yapı marketi48%
Katılımcıların yaş düzeyleri 46 ve üstü3%
18-2537%
36-4511%
26-3549%
Şekil 5.3.1: Çalışan katılımcıların firmalara ve yaş gruplarına göre dağılımoranları
Uygulamada 210 çalışan ile anket yapılmıştır. Bunların işletmelere göre
dağılımı yukarıda şekil de verilmiştir. 54 çalışan ile Koçtaş yapı marketi %26, 54
çalışan ile Tekzen yapı marketi %26 ve 102 çalışan ile Praktiker yapı marketi %48
oranında anketi cevaplandırmışlardır.
Katılımcı çalışanların yaş ortalama değerleri yukarı verildiği üzere 18-25 yaş
arası %37, 26-35 yaş arası %49, 36-45 yaş arası %11, 46 ve üstü yaş %3’tür. Genç
bir sektör olan yapı marketlerde, faaliyet yapısının gerekliliğinden olsa gerek 35 yaş
altı çalışanların oranı %86 gibi çok yüksek bir rakam teşkil etmekte, yani yapı
marketlerde işgörenlerin tamamının orta yaş kuşağında yer aldığı söylenilebilir.
KATILIMCILARIN CİNSİYETİBAYAN
34%
BAY66%
Katılımcıların eğitim durumları
Üniversite48%
yükseklisans11%
Doktora3%
orta öğretim38%
Şekil 5.3.2: Katılımcıların cinsiyet ve eğitim durumlarına göre dağılımoranları
193
Katılımcı çalışanların cinsiyete göre dağılımı %66 erkek, kalan %34 ise
bayandır. Çalışanların eğitim düzeyleri incelendiğinde ankete cevap verenlerin
%38’inin orta öğretim kurumları mezunu, %48’i üniversite mezunu, %11’i yüksek
lisans mezunu ve %3’te doktorasını tamamlamış görülmektedir. Bu durum yapı
marketlerde çalışan işgörenlerin eğitim düzeyinin gerçekten iyi bir konumda
olduğunu %62 gibi yüksek bir oranın üniversite mezunu kültür düzeyi gayet yüksek
bir sektör olduğu anlaşılmaktadır.
Çalışma sürelerine göre kıdem yapısı
6-8 yıl3%
4-6 yıl11%
2-4 yıl aras ı49%
8 yıldan fazla0%
2 yıldan az37%
Şekil 5.3.3: Çalışan katılımcıların çalışma sürelerine bağlı kıdem durumlarıngöre dağılımları
Yapı marketlerde çalışanların çalışma sürelerine göre kıdem durumları
incelendiğinde %37’sinin 2 yıldan az bir süre ile yeni işgören, %49’u 2-4 yıl arası
kıdemde, %11’i 4-6 yıl arası kıdemde ve %3’ü de 6-8 yıllık çalışma sürelerine sahip
işgörenler olduğu ve katılımcılar arasında 8 yıldan fazla süreli çalışmakta olan
işgören bulunmadığı görülmektedir. Bu sonuç aslında sektörün yeniliğine de
bağlanabilecek bir durumdur.
194
5.4. YAPI MARKET ÇALIŞANLARINA UYGULANAN
ANKETLERDEN ALINAN CEVAPLARIN SKOR (frekans) DEĞERLERİ
Tablo 5.4.1: Yapı market çalışanlarına uygulanan anketlerden alınancevapların skor (frekans) değerleri
1- H
iç K
atılm
ıyor
um
2- K
atılm
ıyor
um
3- K
arar
sızım
4- K
atılı
yoru
m
5-Ta
mam
en K
atılı
yoru
m
ANKET SORULAR I VE SKORLAROlumsuzßàOlumlu
1. Yaptığım iş mesleki bilgi ve deneyimime uygundur. 21 34 20 78 57
2. Yaptığım işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatıldığıma inanmaktayım 11 22 39 77 61
3. İşletmedeki işimle alakalı Yetki ve sorumluluk alanımı kesin sınırlarıyla bilmekteyim. 7 11 24 83 84
4. Başlangıçtan bu güne işletmemizin uyguladığı ücret politikasından memnunum. 41 44 54 48 23
5. Yöneticilerin tutum ve davranışlarını öz güveni artırıcı bulmaktayım. 19 19 34 74 61
6. Yöneticilerin işiyle ilgili güvenlerinin tam olduğu personellerle çalıştıklarınainanmaktayım.
27 24 22 76 59
7. İşletmemizin kariyer politikasının adil olduğuna inanmaktayım. 29 27 37 64 50
8. Yaptığım işlerle ilgili inisiyatif (kendiliğinden yapabilme, karar verme)kullanabilmekteyim.
23 29 35 67 55
9. İşletmemizin bilgi, beceri ve performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirmeprogramlarının yeterliliğine inanmakta ve istekle katılmaktayım
28 22 32 55 71
10. Kendimi işletmenin bir parçası olarak kabul ediyor ve sorunlarını hissederekyaşamaktayım.
17 20 24 69 80
11. İşletmemiz tüm çalışanlarının “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalıştıklarınainanmaktayım.
25 28 36 68 53
12. Stok kontrol sistemlerinin sorumluluk alanımdaki stok devir hızı en yüksek ve endüşük (raf ömrü en uzun) olan malları etkili bir şekilde takip etmemi kolaylaştırdığınainanıyorum.
17 23 31 71 67
13. Standımdaki malların kullanım yerleri ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasınınsatışlara etkisi olduğuna inanmaktayım.
11 11 25 74 87
14. Sorumluluk alanımda Stok devir hızı düşük olan malların olmasından rahatsızlıkduyuyor ve demoralize oluyorum.
18 20 34 67 68
15. Sorumluluk alanımda yer alan malların ağır ve hantal olması nedeniyle reyon ve rafyönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının etkinliği artırdığınainanmaktayım.
14 27 20 63 83
16. İşletmedeki verimliliğim üzerinde dış çevrenin (müşteriler, sektör temsilcileri, işsahipleri, ailem vs.) etkisi olduğuna inanmaktayım.
10 21 24 69 86
195
5.4.1. ÇALIŞANLARIN İŞ MEMNUNİYETİNE İLİŞKİN YÖNETİM
VE ORGANİZASYONEL SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.4.1.1. Çalışanların mesleki bilgi ve deneyimine uygun işe atanmaları ve
yeterli yetki ve sorumluluk ile donatılmalarına ilişkin değerlendirme
Deneyime uygun işe Atama
Tamamenkatılıyorum
27% Katılmıyorum
16%
Kararsızım10%
Katılıyorum37%
Hiçkatılmıyoru
m10%
Yetki ve Sorumluluk Verme
Katılıyorum4%
Katılmıyorum
48%
Kararsızım10%
Hiçkatılmıyoru
m38%
Tamamenkatılıyorum
0%
Şekil 5.4.1: Katılımcıların, yaptıkları işin mesleki bilgi ve deneyimineuygunluğu ve işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılmalarına ilişkin cevaplarınındağılımları
Yapı marketlerde yaptığı işin mesleki bilgi ve deneyimine uygun olduğuna
çalışanlar %26 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde
%36’ya yükselmektedir. Çalışanların %64’ü ise, yapı marketlerde yaptıkları işin
mesleki bilgi ve deneyimlerine uygun olduğunu belirtmektedirler.
Aynı şekilde yapı marketlerde, yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk
ile donatıldığına inanmayan çalışan oranı %86 olup, kararsızlarla birlikte bu oran %
96 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. Yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile
donatıldığına inanan çalışan oranı ise %4’tür.
HİPOTEZLER :Ho: Çalışanların, mesleki bilgi ve deneyime dayalı istihdam açısından yapı marketler
aynıdır.HA: Çalışanların, mesleki bilgi ve deneyime dayalı istihdam açısından yapı marketler
farklıdır.Ho: Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılması yapı marketler
için aynıdır.HA: Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılması yapı marketler
için farklıdır.
196
Tablo 5.4.2: Katılımcıların, yaptıkları işin mesleki bilgi ve deneyimine uygunluğu veişe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılmalarına ilişkin uygulanan Ki - kare testdeğerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
1.SORU / Pearson Chi-Square 8,258(a) 8 ,4092.SORU / Pearson Chi-Square 19,677(a) 8 ,012
N of Valid Cases 210a 0 cells (,0%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 5,14.
Araştırmada tablo 5.4.2’de görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Çalışanların, mesleki bilgi ve deneyime dayalı istihdamları
açısından P1= 0,409 ve Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile
donatılması açısından da P2 = 0,012 olarak bulunmuştur.
Çalışanların, mesleki bilgi ve deneyime dayalı istihdamları açısından Ki-kare
test değeri P>0,05 olduğundan Ho hipotezi kabul edilmektedir. Yani yapı
marketlerde Çalışanların, mesleki bilgi ve deneyimine uygun istihdam açısından
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde yaşanan sorunun düzeyi konusunda
farklılık olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu bağlamda Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile
donatılmaları açısından Ki- kare test değeri P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri
reddedilmekte ve HA hipotezi kabul edilmektedir. Buna göre yapı marketlerde
Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılması konusunda
çalışanlar açısından yaşanan sorunların yapı marketler için farklı olduğu kabul
edilmektedir.
Ancak çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılması
konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk
testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
197
Tablo 5.4.3: Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk iledonatılmaları açısından uyumluluk analizi özet değerleri Summary
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia Confidence Singular Value
CorrelationAccountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 270 073 ,780 ,780 ,066 ,0382 143 021 ,220 1,000 ,072
Total 094 9,677 012(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %78 II. Eksen ise %22
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Şekil 5.4.2 Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk iledonatılmaları açısından uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
1= Koçtaş yapı
marketi
198
olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatıldığı bu nedenle
çalışanlar açısından fazla bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; her iki eksene de uzak bulunduğundan
Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılmada sorunlar
yaşandığı bu nedenle çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı marketi
olduğu söylenebilir. Tekzen yapı marketi zincirlerinin örgüt kurgusunun
yetersizliğinden ve kurumsallaşmanın henüz tamamlanmamış olduğundan
bahsedilebilir.
Praktiker yapı market için, birinci eksene az da olsa yakınlığı göz önüne
alınarak Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatıldığı fakat
bunun yeterli olmadığı, bu nedenle çalışanlar açısından orta düzeyde bir sorun
olduğu söylenebilir.
5.4.1.2. Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının belirlenmesine
ilişkin değerlendirme
Yetki ve Sorumluluk Alanlarını BelirlenmesiKatılıyorum
4%
Tamamenkatılıyorum
0%Hiçkatılmıyorum
39%
Katılmıyorum47%
Kararsızım10%
Şekil 5.4.3: Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıylabelirlenmesi konusundaki cevaplarının dağılımları
Yapı market çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıyla
belirlendiğine çalışanların bunu bildiğine %86 oranında katılmamakta, bu orana
kararsız olanlar da dahil edildiğinde %96’ya yükselmektedir ki, bu durum yapı
marketlerde ciddi boyutlarda bir yetki karmaşası ve sorumluluk alanı çatışması
199
yaşandığını göstermektedir. Çalışanların %4’ü ise, yapı marketlerde çalışanların
yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıyla belirlendiğini ve tüm çalışanların
bunu bildiğini belirtmektedirler.
Hipotez:Ho: Çalışanların yetki ve sorumluluk alanlarının kesin sınırlarıyla belirlenmesi yapı
marketler için aynıdır.HA: Çalışanların yetki ve sorumluluk alanlarının kesin sınırlarıyla belirlenmesi yapı
marketler için farklıdır.
Tablo 5.4.4: Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıylabelirlenmesine ilişkin Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
3. SORU / Pearson Chi-Square 33,544(a) 10 ,000N of Valid Cases 210
a 8 cells (44,4%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,26.
Yukarıda tablo 5.4.4’te görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde yapı market çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının,
kesin sınırlarıyla belirlenmesine ilişkin P3= 0,000 olarak bulunmuştur.
Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıyla
belirlenmesine ilişkin Ki-Kare test değeri P<0,05 olduğundan Ho hipotezi
reddedilmekte, HA hipotezi kabul edilmektedir. Yani yapı marketlerde çalışanların
yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıyla belirlenmediği ve belirlenmişse
bile çalışanların bu konudaki bilgi düzeyleri açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker
yapı marketleri arasında farklılığın olduğu sonucuna varılmıştır.
Ancak ilgili konu bağlamında çalışanların yetki ve sorumluluk alanlarının,
kesin sınırlarıyla belirlenmesi ve işgörenlerin yetki alanları konudaki bilgilendirilme
düzeyleri konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği
uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.5: Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıylabelirlenmesine ilişkin uyumluluk analizi özet değerleri
SummaryDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation
Correlation2
1 ,358 128 ,843 843 ,062 ,0392 ,155 024 ,157 ,000 ,058
Total 152 31,962 000(a) 1,000 ,000a 8 degrees of freedom
200
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %84,3 II. Eksen ise
%15,7 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Şekil 5.4.4: Çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıylabelirlenmesine ilişkin uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
olsa benzerliğin ve ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir benzerliğin
olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketi için, ikinci eksene yakınlığı ve skor değeri (5) göz önüne
alınarak Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatıldığı bu nedenle
çalışanlar açısından fazla bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen ve Praktiker yapı marketi için ise; her iki eksene de uzak
bulunduğundan Çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatılmada
sorunlar yaşandığı bu nedenle çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı
marketleri oldukları ve otokratik bir yönetim anlayışı uyguladıkları söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde
elemanlara yönetimin ihtiyatla yaklaştığını yani yeterli düzeyde kurum içi güvenin
1= Koçtaş yapı
marketi
201
oluşmadığını bu nedenle de işgörenlere işleriyle alakalı alanlarda yeterli yetki ve
sorumluluğun dağıtılamadığı söylenebilir. Ayrıca Praktiker ve Tekzen yapı marketi
zincirlerinde örgütleme açısından bazı yetersizliklerin olabileceği de göz ardı
edilmemelidir.
5.4.2. ÇALIŞANLARIN ÜCRET POLİTİKALARINDAN
MEMNUNİYET DÜZEYLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Ücret Politikalar ından MemnuniyetKatılıy orum
4%
Tamamenkatılıy orum
0%Kararsızım11%
Katılmıy orum47%
Hiçkatılmıy orum
38%
Şekil 5.4.5: Çalışanların işletmelerde uygulanan ücret politikalarındanmemnuniyetlerine ilişkin cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde, uygulanan ücret politikalarından memnun olduklarına
çalışanların %85’i katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 96 gibi çok yüksek
bir orana ulaşmaktadır. Bu durum yakın bir gelecekte yapı marketlerin çok ciddi
boyutlarda personel devir hızı yüksekliği sorunlarıyla karşılaşacakları belirtilebilir.
Ayrıca devir hızı yükseklinin yol açacağı iş kazası oranlarında ve müşteri
memnuniyetsizliğinde artma gibi sorunlar yaşayabileceklerini göstermektedir.
Uygulanan ücret politikalarından memnun olan çalışanların oranı ise %4’tür.
Hipotez:Ho: Çalışanların, uygulanan ücret politikalarından memnuniyet düzeyleri yapı
marketler için aynıdır.HA: Çalışanların, uygulanan ücret politikalarından memnuniyet düzeyleri yapı
marketler için farklıdır.
Tablo 5.4.6: Çalışanların ücret politikalarından memnuniyet düzeyleriaçısından Ki - kare test değerleri Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)4. SORU / Pearson Chi-Square 14,464(a) 8 ,070
N of Valid Cases 210a 8 cells (44,4%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,26.
202
Yukarıda tablo 5.4.6’da görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde ücret politikalarından çalışanların memnuniyet düzeylerine
ilişkin P4 =0,070 olarak bulunmuştur. Bu bağlamda ücret politikalarından
çalışanların memnuniyet düzeyleri için Ki kare test değerleri P > 0,05 olduğundan
Ho hipotezi kabul edilmektedir. Buna göre yapı marketlerde uygulanan ücret
politikalarından memnuniyet düzeyleri konusunda çalışanlar açısından yaşanan
sorunların yapı marketler için aynı nitelikte olduğu kabul edilmektedir.
5.4.3. ÇALIŞANLARIN YÖNETİCİLERİNDEN MEMNUNİYET
DÜZEYLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.4.3.1. Yöneticilerin Özgüveni Artırma ve İş Görme Stillerinin
Değerlendirilmesi
Yöneticiler özgüveni artırm agayretindedirler
Hiçkatılmıyorum
39%
Katılıyorum4%
Tamamenkatılıyorum
0%
Kararsızım11%
Katılmıyorum
46%
Güvenilir İşgörenle Çalışma
Hiçkatılmıyorum
40%Katılmıyorum
44%
Kararsızım12%
Tamamenkatılıyorum
0%
Katılıyorum4%
Şekil 5.4.6: Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını öz güveniartırıcı bulmaları ve yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerleçalışma isteğinde olmalarına ilişkin cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde yöneticilerin tutum ve davranışlarının çalışanların öz
güvenlerini artırıcı yönde olduğuna çalışanlar %85 oranında katılmamakta, bu orana
kararsız olanlar da dahil edildiğinde %96 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır.
Çalışanların %4’ü ise, yapı marketlerde yöneticilerin tutum ve davranışlarının
çalışanların öz güvenlerini artırıcı yönde olduğunu belirtmektedirler.
Aynı şekilde yapı marketlerde, yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin
tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına inanmayan çalışan oranı %84
olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 96 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır.
203
Yöneticilerin işiyle ilgili güvenlerinin tam olduğu personellerle çalışma isteğinde
olduklarına inanan çalışan oranı ise %4’tür.
Hipotezler:Ho: Çalışanların öz güvenlerini artırıcılık açısından yöneticilerin tutum ve
davranışları yapı marketlerde aynıdır.HA: Çalışanların öz güvenlerini artırıcılık açısından yöneticilerin tutum ve
davranışları yapı marketlerde farklıdır.Ho: Yöneticilerin işiyle ilgili güvenlerinin tam olduğu personellerle çalışma istemleri
yapı marketlerde aynıdır.HA: Yöneticilerin işiyle ilgili güvenlerinin tam olduğu personellerle çalışma istemleri
yapı marketlerde farklıdır.
Tablo 5.4.7: Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını öz güveniartırıcı bulmaları ve yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerleçalışma isteğinde olmalarına ilişkin uygulanan Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
5. SORU / Pearson Chi-Square 25,892(a) 10 ,0046. SORU / Pearson Chi-Square 19,476(a) 10 ,035
N of Valid Cases 210a 7 cells (38,9%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,77.
Yukarıda tablo 5.4.7’de görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Çalışanların, yöneticilerin tutum ve davranışlarını öz güveni
artırıcı bulmalarına ilişkin P5= 0,004 ve yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam
olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde olmalarına ilişkin P6 =0,035 olarak
bulunmuştur.
Çalışanların, yöneticilerin tutum ve davranışlarını öz güveni artırıcı bulmaları
ve yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde
olmalarına ilişkin Ki - kare test değerleri P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri
reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul edilmektedir. Yani yapı marketlerde,
çalışanlarının öz güvenlerini artırıcılık açısından yöneticilerin tutum ve
davranışlarında Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun
düzeyi konusunda farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Yöneticilerin güvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde olmaları
bağlamında, yapı marketlerde yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu
işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına çalışanların inanmadıkları, çalışanlar
204
açısından yaşanan sorunların yapı marketlere göre farklılık arz ettiği kabul
edilmektedir.
Ancak Çalışanların öz güvenlerini artırıcılık açısından yöneticilerin tutum ve
davranışları konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği
uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.8: Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını öz güveniartırıcı bulmaları açısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidence SingularValue
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,315 099 ,865 ,865 ,069 -,0102 ,124 ,015 ,135 1,000 ,069
Total ,115 24,138 ,002(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %86,5 II. Eksen ise
%13,5 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz
etmektedir.
Şekil 5.4.7: Çalışanların, yöneticilerinin tutum ve davranışlarını öz güveniartırıcı bulmaları açısından uyumluluk analizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
205
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri aralarında bir
benzerliğin yani net bir ilişkinin ve benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor
değerleri göz önüne alınarak çalışanların öz güvenlerini artırıcılık açısından
yöneticilerin tutum ve davranışları konusundaki sorunların çalışanlar açısından fazla
bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene de uzak konumlanması ve skor
değerleri göz önüne alınarak, çalışanların öz güvenlerini artırıcılık açısından
yöneticilerin tutum ve davranışları konusunda sorunlar yaşandığı bu nedenle
çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilir.
Aynı bağlamda, yapı marketlerde yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam
olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına çalışanların inanmadıkları,
çalışanlar açısından yaşanan sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz
ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.9: Yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerleçalışma isteğinde olmalarına ilişkin uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidence SingularValue
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,288 ,083 ,967 ,967 ,068 ,0072 ,053 ,003 ,033 1,000 ,068
Total ,086 18,032 ,021(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %96,7 II. Eksen ise
%3,3 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
206
Şekil 5.4.8: Yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerleçalışma isteğinde olmalarına ilişkin uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
olsa benzerliğin yani bir ilişkinin olduğunu fakat Tekzen yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor değeri göz önüne
alınarak yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma
isteğinde olduklarına çalışanların kesinlikle inandıklarını, bu nedenle çalışanlar
açısından bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene uzak, ikinci eksene yakınlığı ve
skor değerleri dikkate alınarak yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu
işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına çalışanların inandıklarını, ancak düşük
dahi olsa sorunlar yaşandığını, belirtmek mümkün ve Tekzen yapı Marketi için
çalışanlar açısından güvensizlik sorunun düşük düzeyde yaşandığı yapı marketi
olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı olumlu etki
oluştururken skor değerlerinin dağılımı göz önüne alınarak yöneticilerin işle ilgili
güvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına çalışanların
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
207
inanmadıklarını, bu nedenle çalışanlar açısından en fazla sorun yaşayan işletme
olduğu söylenebilir.
5.4.3.2. Yapı Marketlerde Uygulanan Kariyer Politikalarının Adilliği ve
Çalışanların İnisiyatif Kullanabilmelerinin Değerlendirilmesi
Kariyer Politikalarını Adil Bulma
Kararsızım13%
Katılıyorum5%
Tamamenkatılıyorum
0%
Katılmıyorum45%
Hiçkatılmıyorum
37%
İnsiyatif Kullanabilme
Kararsızım17%
Katılmıyorum14%
Hiçkatılmıyorum
11%
Tamamenkatılıyorum
26%
Katılıyorum32%
Şekil 5.4.9: Çalışanların uygulanan kariyer politikalarının adilliği ve işleriyleilgili insiyatif kullanabilmelerine ilişkin cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde uygulanan kariyer politikalarının adil olduğuna çalışanların
%83’ü katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %95’e
yükselmektedir. Çalışanların %5’i ise, yapı marketlerde uygulanan kariyer
politikalarının adil olduğunu belirtmektedirler.
Yapı marketlerde çalışanların işleriyle ilgili insiyatif (kendiliğinden
yapabilme, karar verme) kullanabildiklerine çalışanlar %25 oranında katılmamakta,
bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %42’ye yükselmektedir. Çalışanların
%58’i ise, yapı marketlerde çalışanların işleriyle ilgili insiyatif (kendiliğinden
yapabilme, karar verme) kullanabildiklerini belirtmektedirler.
Hipotezler:Ho: Uygulanan kariyer politikalarının adil olduğuna çalışanların inanma düzeyleri
yapı marketlerde aynıdır.HA: Uygulanan kariyer politikalarının adil olduğuna çalışanların inanma düzeyleri
yapı marketlerde farklıdır.Ho: Çalışanların inisiyatif (kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabilme
düzeyleri yapı marketlerde aynıdır.HA : Çalışanların inisiyatif (kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabilme
düzeyleri yapı marketlerde farklıdır.
208
Tablo 5.4.10: Çalışanların kariyer politikalarını adil bulmaları ve çalışanlarıninisiyatif kullanabilmeleri açısından uygulanan Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
7. SORU / Pearson Chi-Square 32,687(a) 10 ,0008. SORU / Pearson Chi-Square 26,958(a) 10 ,003
N of Valid Cases 210a 3 cells (16,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,77.
Yukarıda tablo 5.4.10’da görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde kariyer politikalarının adil olduğuna soru için P7= 0,000 ve
çalışanların inisiyatif kullanabilmeleri açısından P8 =0,003 olarak bulunmuştur.
Kariyer politikalarının adil olduğuna ve çalışanların insiyatif kullanabilmeleri
açısından Ki-Kare test değerleri P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte ve
HA hipotezi kabul edilmektedir.
Bu bağlamda, yapı marketlerde, uygulanan kariyer politikalarının adil
olduğuna çalışanların inanma düzeyleri açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı
marketlerde yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık olduğu sonucuna
varılmıştır.
Aynı zamanda yapı marketlerde çalışanların işleriyle ilgili insiyatif
(kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabilmeleri açısından Koçtaş, Tekzen
ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık olduğu
sonucuna varılmıştır.
İlgili konu bağlamında çalışanların uygulanan kariyer politikalarının adil
olduğuna inanma düzeyleri açısından yaşanan sorunların hangi işletme açısından
daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.11: Uygulanan kariyer politikalarının adil bulmaları açısındanuyumluluk analizi özet değerleri Summary
Proportion of InertiaConfidenceSingular Value
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,331 110 ,772 ,772 ,069 ,0442 ,180 032 ,228 1,000 ,068
Total 142 29,830 ,000(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
209
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %77,2 II. Eksen ise
%22,8 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz
etmektedir.
Şekil 5.4.10: Uygulanan kariyer politikalarının adil bulmaları açısındanuyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri aralarında benzerliğin
yani net bir ilişkinin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak çalışanların uygulanan kariyer politikalarının adil olduğuna kesinlikle
inandıklarını bu nedenle de çalışanlar açısından bir sorunun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; her iki eksene de uzak bulunduğundan ve skor
değerleri de göz önüne alınarak çalışanların uygulanan kariyer politikalarının adil
olduğuna inanmada sorunlar yaşandığı, bu nedenle çalışanlar açısından en fazla
sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilir.
Bu Praktiker yapı marketleri için, her iki eksene az da olsa yakınlığı ve skor
değerleri göz önüne alınarak çalışanların uygulanan kariyer politikalarının adil
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
210
olduğuna belirli bir düzeyde inandıklarını bu nedenle de çalışanlar açısından az da
olsa bir sorun olduğu söylenebilir.
Ancak ilgili soru bağlamında çalışanların işleriyle ilgili inisiyatif
(kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabilmeleri konusundaki sorunların
hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve
aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.12: Çalışanların inisiyatif kullanabilmeleri açısından uyumlulukanalizi özet değerleri SummaryDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation Correlation
21 ,277 077 ,666 ,666 ,071 -,0552 ,196 038 ,334 1,000 ,070
Total ,115 24,145 ,002(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %66,6 II. Eksen ise
%33,4 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha fazla önem arz ederken
II. eksen de önemli derecede etki etmektedir.
Şekil 5.4.11: Çalışanların insiyatif kullanabilmeleri açısından uyumlulukanalizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
211
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri aralarında bir
benzerliğin yani net bir ilişkinin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı Marketleri için, birinci eksene yakınlığına rağmen skor değerleri
göz önüne alınarak çalışanların işleriyle ilgili belirli bir düzeyde inisiyatif
(kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabildiklerine ancak bunu yeterli ve
beklenen düzeyde olmadığına, bu nedenle çalışanlar açısından en fazla sorunun
yaşandığı işletme olduğu hükmüne varılabilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene uzak ancak ikinci eksene daha
uzaklığı ve skor değerleri göz önüne alınarak çalışanların işleriyle ilgili inisiyatif
(kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabilmelerine rağmen sorunlar
yaşandığı, yeterli ve beklenen düzeyde insiyatif kullanamadıkları, bu nedenle
çalışanlar açısından en düşük düzeyde sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu
söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, birinci ve ikinci eksene uzaklığı ve skor
değerleri göz önüne alınarak çalışanların işleriyle ilgili belirli bir düzeyde inisiyatif
(kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabildiklerine ancak bunu yeterli ve
beklenen düzeyde olmadığına, bu nedenle çalışanlar açısından orta düzeyde bir sorun
olduğu hükmüne varılabilir.
5.4.3.3. Çalışanlara Uygulanan Eğitim ve Geliştirme Programlarının
Değerlendirilmesi
Personel Eğitimi ve geliştirme Programlar ı
Tamamenkatılıyorum
35%
Katılıyorum26%
Kararsızım15%
Katılmıyorum
11%
Hiçkatılmıyorum
13%
Şekil 5.4.12: Çalışanların bilgi, beceri ve performans artırmaya yönelikeğitim ve geliştirme programlarının yeterliliğine ilişkin verdikleri cevaplarınındağılımları
212
Aynı şekilde yapı marketlerin çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve
performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliğine
inanmayan çalışan oranı %24 olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 39’a
ulaşmaktadır. Yapı marketlerin çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliğine inanan çalışan
oranı ise %61’dir.
Hipotezler:Ho: Çalışanların, performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının
yeterliliğine inanç düzeyleri yapı marketlerde aynıdır.HA: Çalışanların, performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının
yeterliliğine inanç düzeyleri yapı marketlerde farklıdır.
Tablo 5.4.13: Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programlarınyeterliliği açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
9. SORU / Pearson Chi-Square 39,241(a) 10 ,000N of Valid Cases 210
a 3 cells (16,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,26.
Yukarıda tablo 5.4.13’te görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programların
yeterliliği açısından P9 =0,000 olarak bulunmuştur.
Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programların yeterliliği
açısından P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezi kabul
edilmektedir. Yani yapı marketlerde çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliği konusunda
çalışanlar açısından yaşanan sorunların yapı marketler için farklı olduğu kabul
edilmektedir.
İlgili soru bağlamında yapı marketlerde çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve
performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliği
konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk
testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
213
Tablo 5.4.14: Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programlarınyeterliliği açısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %79,1 II. Eksen ise
%20,9 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz
etmektedir.
Şekil 5.4.13: Çalışanların, eğitim ve geliştirilmesine yönelik programlarınyeterliliği açısından uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Tekzen yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak yapı marketlerde çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accounted for CumulativeStandardDeviation
Correlation2
1 ,360 ,130 ,791 ,791 ,066 ,0572 ,185 034 ,209 1,000 ,069Total 164 4,441 ,000(a) 1,000 1,000
1= Koçtaş yapı marketi
2= Tekzen yapı marketi
214
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliği bulunduğu bu
durumun çalışanlar açısından fazla bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene uzak fakat ikinci eksene yakınlığı
ve skor değerleri göz önüne alınarak yapı marketlerde çalışanlarına yönelik bilgi,
beceri ve performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterli
düzeyde olmadığı, bu konuda sorunlar yaşandığı bu nedenle çalışanlar açısından en
fazla sorunun Tezken yapı marketinde yaşandığı söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak yapı marketlerde çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliği konusunda
çalışanların endişeleri bulunduğu bu durumun çalışanlar açısından orta düzeyde bir
sorun olarak algılandığı söylenebilir.
5.4.4. ÇALIŞANLARIN ÇALIŞMA ORTAMINDAN
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Aidiyet Duygusu Paylaşımı
Hiçkatılmıyoru
m36%Katılmıyoru
m45%
Kararsızım14%
Katılıyorum5%
Tamamenkatılıyorum
0%
Üst Benlik
Hiçkatılmıyorum
36%
Katılıyorum4% Tamamen
katılıyorum0%
Katılmıyorum47%
Kararsızım13%
Şekil 5.4.14: Çalışanların kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme vetüm çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışına sahip olmalarına yönelikverdikleri cevapların dağılımları
Yapı marketlerde, kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme ve
sorunlarını benimsedikleri konusuna çalışanların %81’i katılmamakta, kararsızlarla
birlikte bu oran % 95 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. Yapı marketlerde
kendilerini işletmenin bir parçası kabul ederek işletmenin sorunlarını kendi sorunları
gibi benimseyen çalışan oranı ise %5’tir.
215
Yapı marketlerde tüm çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile
çalıştıklarına çalışanlar %83 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da
dahil edildiğinde %96’ya yükselmektedir. Çalışanların %4’ü ise, yapı marketlerde
tüm çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışmakta olduklarını
belirtmektedirler.
Hipotezler:Ho: Kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme ve sorunlarını benimseme
konusunda çalışanlar açısından yapı marketler aynıdır.HA: Kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme ve sorunlarını benimseme
konusunda çalışanlar açısından yapı marketler farklıdır.Ho: Çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalıştıklarına inanma düzeyleri
yapı marketlerde aynıdır.HA: Çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalıştıklarına inanma düzeyleri
yapı marketlerde farklıdır.
Tablo 5.4.15: Çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme vesorunlarını benimsemeleri açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
10. SORU / Pearson Chi-Square 22,174(a) 8 ,00511. SORU / Pearson Chi-Square 43,665(a) 8 ,000
N of Valid Cases 210a 3 cells (16,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,77.
Yukarıda tablo 5.4.15’te görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme ve
sorunlarını benimsemeleri açısından P10 =0,005 ve çalışanların “Ülkem, firmam ve
ben” anlayışı ile çalıştıklarına inanma düzeyleri için ise, P11= 0,000 olarak
bulunmuştur.
Çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme ve sorunlarını
benimsemeleri ile “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalıştıklarına inanma
düzeyleri açısından Ki - kare testi P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte
ve HA hipotezi kabul edilmektedir.
Bu bağlamda yapı marketlerde, çalışanların kendilerini işletmenin bir parçası
kabul etme ve sorunlarını benimseme konusunda yaşadıkları sorunların yapı
marketler için farklı olduğu kabul edilmektedir. Yine yapı marketlerde çalışanların
216
“Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışmaları açısından Koçtaş, Tekzen ve
Praktiker yapı marketlerinde yaşanan sorunların farklı olduğu, örgüt normları ile
çalışanların norm ve amaçlarının bütünleştirilemediği anlaşılmaktadır.
Ancak çalışanlar açısından yaşanan sorunların hangi işletme açısından daha
çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.16: Çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme vesorunlarını benimsemeleri açısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidence SingularValue
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,314 ,099 ,933 ,933 ,064 -,0952 ,084 007 ,067 1,000 ,061
Total 106 22,174 ,005(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedomÖzet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %93,3 II. Eksen ise
%6,7 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir. II.
eksenin önemi kayda değmeyecek düzeydedir.
0,80,60,40,20,0-0,2-0,4-0,6
Dimension 1
0,50
0,25
0,00
-0,25
-0,50
-0,75
Dim
ensi
on 2
3
2
1
5,00
4,00
3,00
2,00
1,00
DegiskenÇOM1
Symmetrical Normalization
Şekil 5.4.15: Çalışanların, kendilerini işletmenin bir parçası görme vesorunlarını benimsemeleri açısından uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri aralarında benzerliğin
yani net bir ilişkinin olmadığını göstermektedir.
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
217
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene uzaklığı göz önüne alınarak
kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme ve işletmenin sorunlarını kendi
sorunları bilip çözüm üretme duygu ve bağlılığı açısından çalışanlar işletme ile belirli
bir düzeyde çatışma yaşamakta olduğu, bu nedenle de çalışanları işletmeye
bağlayacak politikalar üretmede yönetime görevler düştüğü söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; her iki eksene de uzak bulunduğundan
kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme ve sorunlarını benimseme konusunda
çalışanların yönetime inanmadıkları, bu bağlamda işletme misyonu ile kendi
misyonlarını birleştirmedikleri beyan edilebilir. Uygulanacak duyarlılık eğitimi ve
geliştirme programları ile çalışanların işletmeye bağlılığını artıracak sosyal
politikalar uygulanarak işletme çalışan bütünleşmesi gerçekleştirilebilir. Bu
bağlamda Tekzen yapı marketinin çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı
yapı marketi olduğu söylenebilir.
Bu Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakın konumlanmasına
rağmen skor değerleri göz önüne alınarak kendilerini işletmenin bir parçası kabul
etme ve sorunlarını benimseme konusunda çalışanların yönetime inanmadıkları, bu
bağlamda işletme misyonu ile kendi misyonlarını birleştirmedikleri beyan edilebilir.
Uygulanacak duyarlılık eğitimi ve geliştirme programları ile çalışanların işletmeye
bağlılığını artıracak sosyal politikalar uygulanarak işletme - çalışan bütünleşmesi
gerçekleştirilebilir. Bu bağlamda Praktiker yapı marketi çalışanları açısından orta
düzeyde sorunun yaşandığı söylenebilir.
Yine çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışma konusundaki
sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi
tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.17: Çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışmalarıaçısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidenceSingular Value
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,422 178 ,857 ,857 ,069 ,0512 173 030 ,143 1,000 ,073
Total 208 43,665 ,000(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
218
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %85,7 II. Eksen ise %14,3
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmekte ancak
II. Eksene de yorum açısından bakılabilecektir.
Şekil5.4.16: Çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışmaları açısındanuyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için yapı marketlerinin aralarında bir benzerliğin yani net bir ilişkinin
olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalıştıklarına yani
firma misyonu ile çalışanların misyonlarının bütünleştirildiğine bu nedenle de işleyiş
açısından bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene uzak bulunduğundan ve skor
değerleri göz önüne alınarak çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile
çalışmalarında sorunlar yaşandığı bu nedenle çalışanlarla işletme misyonu açısından
en fazla sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene biraz uzaklığı ve skor değerleri
göz önüne alınarak çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalışmalarında
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
219
belirli bir yol kat edildiğine, yani istenilen düzeyde olmasa bile belirli bir oranda
firma misyonu ile çalışanların misyonlarının bütünleştirildiği, bu nedenle de işleyiş
açısından sorunların aza indirgendiği söylenebilecektir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketinde özellikle düşük
kalite ve düşük fiyatlı ürünlerle orta gelir seviyesindeki müşteri kitlesine hitap etme
önemli olabilir. Yönetimden kaynaklanan problemlerin de olması muhtemeldir. Yani
yönetim kademesi çalışanlarla örgütü bütünleştirmede yetersiz kalmışlar, bu nedenle
çalışanların amaçları ile işletme amaçlarının örtüşmesi henüz sağlanamamıştır
denilebilir.
5.4.5. ÇALIŞANLARIN ÇALIŞMA ARAÇLARINDAN
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Stok Kontrol Sistemlerinin Etkinliği
Hiçkatılmıyorum
35%
Tamamenkatılıyorum
0%
Katılıyorum5%Kararsızım
14%
Katılmıyorum46%
Görsel Araç Kullanımının Satış PerformansınaEtkisi
Hiçkatılmıyorum
5% Kararsızım12%
Katılmıyorum
5%Tamamenkatılıyorum
42%
Katılıyorum36%
Şekil 5.4.17: Kullanılan stok kontrol sistemlerinin çalışanların, sorumlulukalanlarındaki malların etkin yönetimi ve malların kullanım alanları ve örnekleriningörsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisi açısından cevapların dağılımları
Yapı marketlerde, İşletmede kullanılan stok kontrol sistemlerinin
çalışanların, sorumluluk alanlarındaki malları etkili bir şekilde takip etmelerini
kolaylaştırdığına inanmayan çalışan oranı %81 olup, kararsızlarla birlikte bu oran %
95 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. İşletmede kullanılan stok kontrol
sistemlerinin çalışanların, sorumluluk alanlarındaki malları etkili bir şekilde takip
etmelerini kolaylaştırdığına inanan çalışan oranı ise %5’tir.
Aynı şekilde yapı marketlerde, Çalışanların yetki alanlarındaki
malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara
etkisinin olduğuna inanmayan çalışan oranı %10 olup, kararsızlarla birlikte bu oran
% 22 gibi düşük bir oranda kalmaktadır. Çalışanların yetki alanlarındaki malların
220
kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisinin
olduğuna inanan çalışan oranı ise %78’dir.
Hipotezler:Ho: İşletmede kullanılan stok kontrol sistemlerinin çalışanların, sorumluluk
alanlarındaki malları etkili bir şekilde takip etmelerini kolaylaştırdığına inanmadüzeyleri yapı marketlerde aynıdır.
HA: İşletmede kullanılan stok kontrol sistemlerinin çalışanların, sorumlulukalanlarındaki malları etkili bir şekilde takip etmelerini kolaylaştırdığına inanmadüzeyleri yapı marketlerde farklıdır.
Ho: Çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım alanları ve örneklerinin görselaraçlarla sunulmasının satışlara etkisinin olduğuna inanma düzeyleri yapımarketlerde aynıdır.
HA: Çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım alanları ve örneklerinin görselaraçlarla sunulmasının satışlara etkisinin olduğuna inanma düzeyleri yapımarketlerde farklıdır.
Tablo 5.4.18: Stok kontrol sistemlerinin etkinliği ve malların kullanımalanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisi açısından Ki -kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
12. SORU / Pearson Chi-Square 18,177(a) 10 ,05213.SORU / Pearson Chi-Square 24,345(a) 10 ,007
N of Valid Cases 210a 0 cells (,0%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 6,43.
Yukarıda tablo 5.4.18’de görüldüğü üzere Pearson Ki-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde stok kontrol sistemlerinin çalışanların, sorumluluk
alanlarındaki malların etkili yönetimi açısından P12 =0,052 ve Malların kullanım
alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisi bakımından ise;
P13 =0,007 olarak bulunmuştur.
Bu bağlamda stok kontrol sistemlerinin çalışanların, sorumluluk alanlarındaki
malların etkin yönetimi açısından Ki-Kare test değeri P>0,05 olduğundan Ho
hipotezi kabul edilmektedir. Buna göre yapı marketlerde kullanılan stok kontrol
sistemlerinin çalışanların, sorumluluk alanlarındaki malların etkili bir şekilde takip
etmelerini kolaylaştırma açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde
yaşanan sorunların farklı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının
satışlara etkisi açısından Ki-Kare test değeri P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri
reddedilmekte ve HA hipotezi kabul edilmektedir. Yani yapı marketlerde
221
Çalışanların Malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının
satışlara etkisi açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan
sorunların düzeyleri konusunda farklılık olduğu sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda
çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel
araçlarla sunulmasının satışlara etkisinin yapı marketler için farklı olduğu kabul
edilmektedir.
Ancak, çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım alanları ve
örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisinin hangi işletme açısından
daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.19: Malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarlasunulmasının satışlara etkisinin uyumluluk analizi özet değerleri Summary
Proportion of InertiaConfidence SingularValue
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,315 ,099 ,939 ,939 ,065 ,0552 ,081 ,006 ,061 1,000 ,071
Total ,106 22,249 ,004(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %93,9 II. Eksen ise
%06,1 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz
etmektedir.
Şekil 5.4.18: Malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarlasunulmasının satışlara etkisinin uyumluluk analizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
222
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında bir
benzerliğin ve ilişkinin olduğunu fakat Tekzen yapı marketi ile bir benzerliğin
olmadığını göstermektedir.
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor
değerleri göz önüne alınarak çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım
alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisinin çalışanlar
açısından düşük düzeyde bir sorun oluşturduğu söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene uzaklığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım alanları ve
örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisinde sorunlar yaşandığı bu
nedenle çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu
söylenebilir. Tekzen yapı marketi bu açıdan görsel araçların kullanımını daha da
artırarak çalışanlarının verimliliğine ve onların işletmeye bağlılıklarının artmasına
olumlu katkıda bulunabilir.
5.4.6.ÇALIŞANLARIN SORUMLULUK KALİTESİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Devir Hızı Düşük Malların Morale Etkisi
Hiçkatılmıyorum
35%
Tamamenkatılıyorum
1%
Katılıyorum5%Kararsızım
15%
Katılmıyorum44%
Raf yönetimi Araçlarının Performansa EtkisiTamamenkatılıyorum
1%
Katılıyorum7%Kararsızım
17%
Katılm ıyorum
39%
Hiçkatılm ıyoru
m36%
Şekil 5.4.19: Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma ve reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç vegereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısından cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük
olan malların varlığından rahatsızlık duydukları ve demoralize olduklarına çalışanlar
%79 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %94’e
223
yükselmektedir. Çalışanların %6’sı ise, yapı marketlerde “sorumluluk alanlarındaki
stok devir hızı düşük olan malların varlığından rahatsızlık duyduğunu ve demoralize
olduğunu belirtmektedirler.
Aynı şekilde yapı marketlerde, sorumluluk alanlarındaki malların ağır
ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin
bulunmasının çalışma etkinliğini artırdığına inanmayan çalışan oranı %75 olup,
kararsızlarla birlikte bu oran % 92 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır.
Sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf
yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğini
artırdığına inanan çalışan oranı ise %8’dir.
Hipotezler:Ho: Çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük olan malların
varlığından rahatsızlık duyma ve demoralize olma düzeyleri yapı marketlerdeaynıdır.
HA Çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük olan mallarınvarlığından rahatsızlık duyma ve demoralize olma düzeyleri yapı marketlerdefarklıdır.
Ho: Çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve hantal olması nedeniylereyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının çalışmaetkinliğini artırdığına inanma düzeyleri yapı marketlerde aynıdır.
HA: Çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve hantal olması nedeniylereyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının çalışmaetkinliğini artırdığına inanma düzeyleri yapı marketlerde farklıdır.
Tablo 5.4.20: Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma durumu açısından ve reyon ve raf yönetiminikolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısındanuygulanan Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
14. SORU / Pearson Chi-Square 34,375(a) 10 ,00015. SORU / Pearson Chi-Square 29,895(a) 10 ,001
N of Valid Cases 210a 5 cells (27,8%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,77.
Yukarıda tablo 5.4.20’de görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığından
rahatsız ve demoralize olmaları açısından için P14= 0,000 ve reyon ve raf yönetimini
kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısından P14
=0,001 olarak bulunmuştur.
224
Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığından rahatsız ve
demoralize olma durumu açısından ve reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve
gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısından P<0,05 olduğundan Ho
hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezi kabul edilmektedir.
Bu bağlamda çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük olan
malların varlığından rahatsızlık duymaları ve demoralize olmaları konusunda yapı
marketler açısından farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Yine, çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve hantal olması
nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının
çalışma etkinliğini artırdığına inanma konusunda yapı marketler arası farklılıkların
olduğu kabul edilmektedir. İlgili sorun bağlamında çalışanların sorumluluk
alanlarındaki stok devir hızı düşük olan malların varlığından rahatsızlık duymaları ve
demoralize olmaları konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok önem
arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.21: Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma durumu açısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidenceSingular Value
CorrelationDimension
Singular Value Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,297 088 ,754 ,754 ,066 ,0252 ,170 029 ,246 1,000 ,079
Total 117 24,587 ,002(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %75,4 II. Eksen ise %24,6
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmekte ancak
II. eksenden de yararlanmak gerekmektedir.
225
Şekil 5.4.20: Çalışanların, stok devir hızı düşük olan malların varlığındanrahatsız ve demoralize olma durumu açısından uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri aralarında net bir
ilişkinin olmadığını yani bir benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz önüne
alınarak sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük olan malların varlığından
çalışanların rahatsız ve demoralize olmadıkları, bu nedenle mevcut durumun
çalışanlar açısından bir sorun oluşturmadığı söylenebilir.
Praktiker yapı marketi için, her iki eksene de belirli bir yakınlıkta olması ve
skor değerleri göz önüne alınarak çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir
hızı düşük olan malların varlığından rahatsız ve demoralize olma durumunun az da
olsa yaşandığı, bu nedenle mevcut durumun çalışanlar açısından değerlendirilmesi
gerektiği söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene uzak, ikinci eksene yakınlığı ve
skor değerleri dikkate alınarak çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı
düşük olan malların varlığından rahatsız ve demoralize olma durumunun sorun
olarak algılandığı bu nedenle çalışanlar açısından bu sorunun en fazla yaşandığı yapı
marketi olduğu söylenebilir. Bu olayın sebepleri irdelendiğinde yapı marketlerinde
ürün çeşidinin fazlalığına bağlı olarak aşırı stoklamaya gidilmesinin böyle bir
sorunun kaynağını oluşturabileceği bunun da çalışanların üzerinde rahatsız edici ve
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
226
demoralize edici olma özelliğine dikkat edilmesi gerektiği söylenebilir. Aynı
zamanda işletmelerin kariyer planlarında terfi açısında satış cirolarının dikkate
alındığı bir ortamda tabiidir ki, fazla alıcısı olmayan bu nedenle aşırı stoklamaya
neden olan malların bulunduğu reyonların satış elemanları demoralize
olabileceklerdir.
Çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve hantal olması
nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının
çalışma etkinliğini artırdığına inanma konusundaki sorunların hangi işletme
açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki
sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.4.22: Reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerinbulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısından uyumluluk analizi özet değerleriSummary
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accounted for CumulativeStandardDeviation
Correlation2
1 ,350 122 ,977 ,977 ,063 ,0422 ,054 003 ,023 1,000 ,069
Total 125 6,329 ,001(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %97,7 II. Eksen ise %
2,3 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen çok fazla önem arz etmektedir.
II. eksen ise ihmal edilebilecek kadar düşük önemdedir.
Şekil 5.4.21: Reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerinbulunmasının çalışma etkinliğine etkisi açısından n uyumluluk analizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
227
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinin aralarında net bir
ilişkinin olmadığını yani bir benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı Marketi için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz önüne
alınarak Çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve hantal olması
nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının
çalışma etkinliğini artırdığına inanma düzeyinin yüksek olduğuna ve bu konuda
Koçtaş yapı marketinin fazla olmasa da sorunların varlığı kabul edilmektedir.
Praktiker yapı Marketi için, birinci eksene daha yakın olduğu ve skor
değerleri göz önüne alınarak Çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve
hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin
bulunmasının çalışma etkinliğini artırdığına inanma düzeyinin yüksek olduğuna, ve
bu konuda Praktiker yapı marketinin orta düzeyde sorun yaşayan işletme olduğu
belirtilebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene en uzak konumlandığından ve
skor değerleri göz önüne alınarak çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır
ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin
bulunmasının çalışma etkinliği üzerinde en fazla olumsuz etkilenen yapı marketi
olduğu söylenebilecektir.
5.4.7. ÇALIŞANLARIN SEKTÖR MEMNUNİYETİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Dış çevrenin Çalışan verimliliğine Etkisi
Katılıyorum33%
Kararsızım11%
Katılmıyorum10%
Hiçkatılmıyorum
5%Tamamenkatılıyorum
41%
Şekil 5.4.22: Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisi açısındancevaplarının dağılımları
228
Yapı marketlerde Çalışanların işletmedeki verimlilikleri üzerinde; dış
çevrenin (müşteriler, sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.) etkisinin olduğuna
inanma düzeyleri olduğuna çalışanlar %15 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %26’ya yükselmektedir. Çalışanların %74’ü ise, yapı
marketlerde verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin (müşteriler, sektör temsilcileri, iş
sahipleri, aile vs.) etkisinin olduğunu belirtmektedirler.
Hipotez:Ho: Çalışanların işletmedeki verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin (müşteriler, sektör
temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.) etkisinin olduğuna inanma düzeyleri yapımarketlerde aynıdır.
HA: Çalışanların İşletmedeki verimlilikleri üzerinde dış çevrenin (müşteriler, sektörtemsilcileri, iş sahipleri, aile vs.) etkisinin olduğuna inanma düzeyleri yapımarketlerde aynıdır.
Tablo 5.4.23: Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisi açısından Ki -kare test değerleri Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)16.SORU / Pearson Chi-Square 21,879(a) 8 ,005
N of Valid Cases 210a 3 cells (20,0%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 2,57.
Yukarıda tablo 5.4.23’te görüldüğü üzere Pearson Ki - kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisi
açısından P16= 0,005 olarak bulunmuştur.
Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisi açısından P<0,05
olduğundan Ho hipotezi reddedilmekte ve HA hipotezi kabul edilmektedir. Yani
Yapı marketlerde çalışanların işletmedeki verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin
(müşteriler, sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.) etkisi açısından Koçtaş, Tekzen
ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunların düzeyleri konusunda farklılık
olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu bağlamda çalışanların verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin (müşteriler,
sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.) etkisi konusundaki sorunların hangi işletme
açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki
sonuçlara ulaşılmıştır.
229
Tablo 5.4.24: Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisiaçısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
imensionSingularValue nertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation
Correlation2
1 ,320 ,103 ,985 ,985 ,065 ,0402 040 002 ,015 1,000 ,070
Total 104 21,879 ,005(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %98,5 II. Eksen ise
%01,5 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir. II.
Eksen önem arz etmemektedir.
Şekil 5.4.23: Çalışanların verimlilikleri üzerinde dış çevrenin etkisi açısındanuyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında
benzerliğin yani net bir ilişkinin varlığını fakat Tekzen yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı ve skor
değerleri göz önüne alınarak çalışanların verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
230
(müşteriler, sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.) etkisinin çalışanlar açısından
sorun teşkil etmediği söylenebilecektir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene de uzak olması ve skor değerleri
göz önüne alınarak çalışanların verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin (müşteriler,
sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.) etkisi konusundaki sorunlar yaşandığı, bu
nedenle çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu
söylenebilir. Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketinde çalışanların
çevre işletmelerde uygulanan sosyal politikalardan (ücret düzeyi, tatil, ikramiye,
sosyal etkinlik vb. gibi…) olumsuz etkilendiği buna, bağlı olarak böyle bir sorunun
çıkmasına neden olduğu düşünülebilecektir.
231
5.5. YAPI MARKET MÜŞTERİLERİNE UYGULANAN ANKET
SONUÇLARI VE DEĞERLENDİRME
Araştırma Türkiye’nin en köklü yapı marketleri olan Koçtaş, Tekzen ve
Praktiker yapı market zincirlerinde uygulanmıştır. Müşterilerin, öncelikle yaşları,
cinsiyetleri, medeni durumları, eğitim düzeyleri ve yapı marketleri ziyaret sıklıklarını
tespit etmek üzere sorular yöneltilmiştir.
Yapılan anket uygulamasında yapı marketlerde müşteri ilişkileri yönetimine
ilişkin yaşanabilecek problemlerin tespitine ilişkin, müşterilere dört grupta 18 soru
yöneltilmiştir. Bunların yapı marketlerde müşteri ilişkileri yönetimi açısından
problem olarak algılanabilecek alanlara ilişkin dağılımı aşağıdaki şekildedir.
· Müşterilere; müşterilerin ürün memnuniyeti sorunları bağlamında 1. ve 2.
sorular yöneltilmiş ve değerlemede ÜMMS olarak kısaltılmıştır.
· Müşterilere; ürün sunum yeri memnuniyeti sorunları bağlamında 3., 4., 5., 6.,
7. 8., 9., 10., ve 11. sorular yöneltilmiş ve değerlemede ÜSYMS olarak kısaltılmıştır.
· Müşterilerin; satış elemanlarından memnuniyetlerini ölçme ve değerlendirme
üzerine 12, 13, 14, ve 15. sorular yöneltilmiş ve değerlemede ÜSEM olarak
kısaltılmıştır.
· Müşterilerin; satış sonrası hizmet memnuniyetine ilişkin 16. 17 ve 18. sorular
yöneltilmiş ve değerlemede SSHMS olarak kısaltılmıştır.
Yapılan anketlerde öncelikle araştırmaya destek veren yapı market
müşterilerinin demografik özelliklerini ortaya koymak amacıyla elde edilen veriler
Ms Excel hesaplama programı ile değerlendirilerek tablo ve grafiklere dökülmüş,
sonra yapı market müşterilerinin satın alma ve satış sonrası hizmet alımlarında
yaşadıkları sorunlar arası firma bazında fark olup olmadığını test etmek amacıyla
hipotezler oluşturulmuş, bu hipotezlerin anlamlı olup olmadığı SPSS programı
kullanılarak “Pearson Chi-Kare” testine tabi tutulmuştur.
Ancak ankete katılan müşterilerin probleme ilişkin algılamalarının Koçtaş,
Tezken ve Praktiker yapı marketleri arasındaki ayrımı açıklamada Pearson Chi-Kare
testi yeterli olmadığından ayrıca yine SPSS 13.0 programında “uyumluluk
analizi”ne tabi tutularak sonuçlar değerlendirilmiş firma bazında sorunun kaynakları
ve uygulanacak stratejiler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
232
FİRMA KATILIM ORANLARI
Koçtaş28%
Praktiker31%
Tekzen41%
Katılcıların yaş düzeyleri
18-2523%
55 VE Üstü10%
46-5515%
26-3527%36-45
25%
Şekil 5.5.1: Müşteri anketlerinin firmalara göre dağılım oranları vekatılımcıların yaş gruplarına göre dağılımı
Uygulamada 251 müşteri ile anket yapılmıştır. Bunların işletmelere göre
dağılımı yukarıda şekil de verilmiştir. 71 müşteri ile Koçtaş yapı marketi %28, 103
müşteri ile Tekzen yapı marketi %41 ve 77 müşteri ile Praktiker yapı marketi
müşterileri ise; %31 oranında ankete katılmışlardır.
Ankete katılan müşterilerin yaş ortalama değerleri yukarı verildiği üzere 18-
25 yaş arası %23, 26-35 yaş arası %27, 36-45 yaş arası %25, 46-55 yaş arası %15, 56
ve üstü yaş %10’dur. Genç bir sektör olan yapı marketlerde, müşterilerin tamamı orta
yaş kuşağında yer almaktadır denilebilir.
cinsiyet
bayan41% bay
59%
medeni durumu
bekar29%
dul10%
evli61%
Şekil 5.5.2: Katılımcıların cinsiyet ve medeni durumlarına göre dağılımoranları
Katılımcı müşterilerin cinsiyete göre dağılımı %59 erkek, %41 ise bayandır.
Anketimize katılan müşterilerin medeni durum açısından dağılımı ise %29 bekar,
%10 dul, %61’i evli konumundadır. Burada yapı marketleri ziyaret edenlerin %70
gibi büyük çoğunluğunun evli kişiler oldukları anlaşılmaktadır.
233
eğitim durumları
yükseklisans6%
ilköğretim59%
universite34%
doktora1%
mesleğiniz
diğer0%
ev hanımı0%
serbest27%
tüccar7%öğrenci
22%
işçi16%
memur28%
Şekil 5.5.3: Katılımcıların eğitim düzeyleri ve mesleklerine göre dağılımoranları
Yapı market müşterilerinin eğitim düzeyleri incelendiğinde ankete cevap
verenlerin %59’unun orta öğretim kurumları mezunu, %34 üniversite mezunu, %6’sı
Yüksek lisans mezunu ve %1’inin de Doktora yapmış müşterilerden oluştuğu
görülmektedir. Bu durum yapı market müşterilerinin portföyünde, eğitim düzeyinden
ziyade coğrafi konum itibariyle müşterilerin ikamet noktalarına yakınlığı, yaptıkları
işlerin niteliği ve kişilik özelliklerinin önem arz ettiği gözlenmektedir.
Müşteri yapısının dağılımına bakıldığında ankete katılan müşterilerden
%22’si öğrenci, %16’sı işçi, %28’i memur, %7’i tacir, %27’i serbest meslek
erbabıdır. Bu durum göstermektedir ki, yapı market müşterileri %78 gibi yüksek bir
oranla, bir iş ve meslek sahibi olanlardan oluşmaktadır. Oluşturulacak stratejiler
açısından bu önemli bir bulgudur.
ziyaret sıklıkları
her gun3%
haftada bir14%
2 haftada bir16%
ayda bir27%
arada bir40%
Şekil 5.5.4: Katılımcıların yapı marketleri ziyaret sıklıklarına göredağılımları
Müşterilerin yapı marketleri ziyaret sıklıkları açısından gözlem değerleri ise,
hergün ziyaret edenlerin oranı %3, haftada bir ziyaret edenlerin oranı %14, iki
haftada bir ziyaret edenlerin oranı %16, ayda bir ziyaret edenlerin oranı %27 ve
arada bir ziyaret edenlerin oranı ise %40’tır. Ayda bir ziyaret edenler oranı ile arada
bir ziyaret edenler toplamı %67 gibi çok yüksek bir oranı oluşturmakta, bu durum
234
yapı market müşterilerinin hala yaygın olan nalbur ticaret hanelerinden alış verişe
devam ettiklerini, oraları terk edemediklerini de göstermektedir. Bu bağlamda
bağımlı, sadakatli müşteri oluşturma açısından yapı marketlerin alış veriş merkezleri
bünyesinde açılmaları; yatırım açısından isabetli bir karar olarak değerlendirilebilir.
235
5.6. YAPI MARKET MÜŞTERİLERİNE UYGULANAN
SORULARDAN ALINAN CEVAPLARIN SKOR (frekans) DEĞERLERİ
Tablo 5.6.1: Yapı market müşterilerine uygulanan anketlerin skor (frekans)değerleri
1- H
iç K
atılm
ıyor
um
2- K
atılm
ıyor
um
3- K
arar
sızım
4- K
atılı
yoru
m
5- T
amam
en K
atılı
yoru
m
SORULAR
OlumsuzßàOlumlu1. Yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performansından memnunum 9 14 30 22 76
2. Yapı marketlerde sunulan ürünlerin fiyatlarından memnunum ve ürünlerle ilgilikampanyaları yeterli buluyorum (indirim, taksitlendirme vs..)
23 42 65 9 42
3. Yapı marketlerde ürün reyon ve raflar sürekli değiştirildiğinden aradığımıbulmakta zorlanıyorum.
41 65 39 3 33
4. Farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın reyonlarda yer almamasınedeniyle ürünleri kıyaslamada zorlanıyorum.
30 70 47 8 36
5. İhtiyaç duyduğum her türlü ürünü bulabiliyorum ya da firma, arzu ettiğim ürüntaleplerimi dikkate alarak hemen tedarik ediyor.
13 34 41 100 63
6. Yapı marketlerde reyon ve raf yönetimini beğeniyor ve aradığım ürünü kolaylıklabulabiliyorum.
6 27 53 98 66
7. Yapı marketlerde otopark, sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerini yeterlibuluyorum.(restoran, kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi..)
20 31 33 95 72
8. Yapı marketlerde yeni ürünleri takip edebiliyorum. 33 38 48 77 55
9. Yapı marketlerden alış- veriş yapmakla zaman tasarrufu sağladığımı düşünüyorum. 8 29 33 113
68
10. Bir müşteri olarak boş zamanlarımda “eve yarayacak bir eşya bulabilirmiyim”arayışıyla yapı marketleri dolaşmakta, bazen çok arzuladığım yeni ürünlerlebazende hiçbir şey almadan döndüğüm olmaktadır.
36 34 23 93 65
11. Yapı marketlere ulaşım sorunu yaşamaktayım. 56 56 37 55 47
12. Yapı marketlerde satış elemanlarına ulaşabiliyorum ve onların reyonlarıyla ilgiliyeterli bilgiyle donatıldığına inanıyorum.
11 26 49 87 78
13. Yapı marketlerde satış elemanları ihtiyacıma uygun malı bulmamda yardımcıolmakta ve gerekli yönlendirmeyi yapmaktadırlar
12 17 29 101 92
14. Yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalitesinden (çalışanların davranış biçimleri,alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik önlemleri vebunun gibi..) memnunum
8 19 21 104 99
15. Bir müşteri olarak Yapı marketlerin müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlamahizmetlerinden memnunum.
14 21 45 92 79
16. Yapı marketlerde satın aldığım ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerininyeterli düzeyde verildiğine inanıyorum.
9 28 56 90 68
17. Yapı marketlerde sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…)hizmetlerinden memnunum.
14 24 75 85 53
18. Yapı marketlerde hatalı olan yada beğenmediğim ürünü kolaylıkla ve zamankaybetmeden iade edebiliyor veya yenisiyle değiştirebiliyorum bu nedenle garantişartlarından memnunum.
6 9 7 3 6
236
5.6.1. MÜŞTERİLERİN ÜRÜN MEMNUNİYET SORUNLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Şekil 5.6.1: Müşterilerin, sunulan ürünlerin kalite, performans, fiyat vekampanyalar açısından cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performans düzeyleri açısından
memnuniyetleri konusuna müşteriler %10 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %22’e yükselmektedir. Müşterilerin %78’i ise, yapı
marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performansından memnun olduklarını
belirtmektedirler.
Aynı şekilde yapı marketlerde, sunulan ürünlerin fiyatlarından ve ürünlerle
ilgili kampanyaların yeterliliği açısından memnuniyete (indirim, taksitlendirme vs..)
müşterilerin %26’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 52 gibi yüksek
bir orana ulaşmaktadır. Müşterilerin fiyatlar ve ürünlerle ilgili kampanyaları yeterli
bulma açısından (indirim, taksitlendirme vs..) memnuniyet oranı ise %48’dir.
Hipotezler:Ho: Sunulan ürünlerin kalite ve performansından müşterilerin memnuniyeti yapı
marketlerde aynıdır.HA: Sunulan ürünlerin kalite ve performansından müşterilerin memnuniyeti yapı
marketlerde farklıdır.Ho: Müşterilerin ürün fiyatları ve kampanyalardan memnuniyetleri yapı marketler
için aynıdır.HA: Müşterilerin ürün fiyatları ve kampanyalardan memnuniyetleri yapı marketler
için farklıdır.
Ürün kalitesi ve performans ıTamamenkatı l ıyorum
30%
Hiçkatı lmı yorum
4%
Katı lmı yorum6%
Kararsı zım12%
Katı lı yorum48%
Ürün Fiyatları ve Kampanyaları
Tamamenkatı lıyorum
17%
Hiçkatı lmı yorum
9% Katı lmıyorum17%
Kararsı zım26%
Katı l ıyorum31%
237
Tablo 5.6.2: Müşterilerin sunulan ürünlerin kalite, performans, fiyatları vekampanyalardan memnuniyetleri açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
1. soru / Pearson Chi-Square 34,629(a) 8 ,0002. soru / Pearson Chi-Square 53,545(a) 8 ,000
N of Valid Cases 251a 5 cells (33,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 2,55.Yukarıda tablo 5.6.2’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Sunulan ürünlerin kalite ve performansından müşterilerin
memnuniyeti için P1= 0,000 ve ürün fiyatları ve kampanyalardan memnuniyetleri
açısından ise, P2 =0,000 olarak bulunmuştur.
Müşterilerin, sunulan ürünlerin kalite ve performansından memnuniyet ve
ürün fiyatları ve kampanyalardan memnuniyetleri açısından ki-kare test değerleri
P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul
edilmektedir. Yani yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performanslarından
müşterilerin memnuniyet düzeyleri konusunda Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı
marketlerde yaşanan sorunun düzeyinde farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Aynı şekilde yapı marketlerde müşterilerin ürün fiyatlarından ve
kampanyalarından memnuniyetleri açısından yapı marketlerde yaşanan sorunların
farklı olduğu kabul edilmektedir.
Bu bağlamda yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performansından
müşterilerin memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların hangi işletme açısından
daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.3: Sunulan ürünlerin kalite ve performansından müşterilerinmemnuniyeti açısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidence SingularValue
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,301 ,091 ,656 ,656 ,059 -,0762 ,218 ,047 ,344 1,000 ,062
Total ,138 34,629 ,000(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
238
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %65,6 II. Eksen ise % 34,4
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Yorumun her iki eksene bağlı olarak yapılması gerekmektedir.
Şekil 5.6.2: Sunulan ürünlerin kalite ve performansından müşterilerinmemnuniyeti açısından uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda fakat I. Eksene
yaklaşık aynı konumlarda olmaları, ilgili problem için Koçtaş, ve Tekzen yapı
marketlerinin aralarında az da olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin varlığını
göstermektedir. Ancak Praktiker yapı marketinin II. eksene yakın I.eksene uzaklığı
dikkate alınarak diğerlerinden farklandığı yani sorunun daha fazla muhatabı olduğu
söylenebilir.
Koçtaş ve Tekzen yapı marketleri için, birinci eksene yakınlıkları göz önüne
alınarak bu marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performanslarından müşterilerin
memnuniyetinin belirli bir düzeye kadar karşılandığı ama yinede bu konuda bazı
aksaklıkların varlığından söz edilebilir. Fakat yaşanan sorunun boyutları konusunda
işletme içi farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
1= Koçtaş yapı
marketi
2= Tekzen yapı
239
Praktiker yapı marketinin II. eksene yakın olması ve bu eksenin çözümde
%34,5 oranında etkili olması, bu problemden en yüksek düzeyde bu işletmenin
etkilendiğini ve bu alana yoğunlaşmaları gerektiğini göstermektedir.
Bu konuda problem üzerinde son birkaç yılda her sektörde yaşanan ucuz Çin
malı baskısının etkili olduğu veya fiyatların uygunluğundan dolayı müşterilerde
psikolojik olarak böyle bir kanının oluşabileceği de söylenebilir.
İlgili soru bağlamında müşterilerin ürün fiyatları ve kampanyalarından
memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok
önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.4: Ürün fiyatları ve kampanyalardan müşteri memnuniyetiaçısından uyumluluk analizi özet değerleri
SummaryDimension
SingularValue nertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation
Correlation2
1 ,451 203 ,953 ,953 ,051 ,2662 ,100 010 ,047 1,000 ,059Total 213 53,545 ,000(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %95,3 II. Eksen ise % 4,7
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Yorumlamada II. eksen ihmal edilebilecek düzeydedir.
Şekil 5.6.3: Ürün fiyatları ve kampanyalardan müşteri memnuniyeti açısındanuyumluluk analizi grafiği
1= Koçtaş yapı
marketi
240
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda fakat I. Eksene
farklı uzaklıklarda konumlanmaları, ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker
yapı marketleri aralarında az bir benzerlik bulunsa dahi yani net bir ilişkinin
olmadığını göstermektedir.
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlıkları
ve skor değerleri göz önüne alınarak bu marketlerde sunulan ürünlerin fiyatları ve
kampanyalarından müşterilerin memnuniyetinin belirli bir düzeye kadar karşılandığı
ama yinede bu konuda bazı aksaklıkların varlığından söz edilebilir. Fakat yaşanan
sorunun boyutları konusunda işletme içi farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Sonuç olarak bu problemden en fazla şikayet Koçtaş yapı marketleri için
edilmekte, orta düzeyde şikayet Praktiker yapı marketleri için edilmekte, düşük
düzeyde şikayet ise, Tekzen yapı marketleri için edilmektedir. Tezken açısında
şikâyetlerin düşük olması tamamen yerli ürün ve markaları pazarlamalarına ve çeşitli
kampanyalar düzenlemelerine bağlanabilecek bir durumdur.
5.6.2 MÜŞTERİLERİN; ÜRÜN SUNUMUNDAN MEMNUNİYETLERİNİNDEĞERLENDİRİLMESİ
5.6.2.1. Müşterilerin aradığını bulabilme ve farklı markalı benzer
ürünleri kıyaslayabilmelerinin değerlendirilmesi
Şekil 5.6.4: Katılımcıların aradığını kolayca bulma ve farklı markalı benzerürünleri kıyaslayabilme konusundaki cevaplarının dağılımları
Aradığını kolayca bulabilmeTamamenkatılıyoru
m13%
Hiçkatılmıyor
um16%
Katılmıyorum
26%Kararsızım
16%
Katılıyorum
29%
Benzer ürünleri k ıyaslayabilmeTamamen
katılıyorum
Hiçkatılmıyor
um12%
Katılmıyorum28%
Kararsızım
19%
Katılıyorum
27%
241
Yapı marketlerde ürünlerin reyon ve raflarının sürekli değiştirilmesi
nedeniyle aradığını bulamama konusuna müşteriler %42 oranında katılmamakta, bu
orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %58’e yükselmektedir. Müşterilerin
%42’si ise, yapı marketlerde ürünlerle ilgili aradığını bulmakta güçlük çektiklerini
belirtmektedirler.
Aynı şekilde yapı marketlerde, müşteriler farklı markalı benzer ürünlerin
aynı veya yakın reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri kıyaslamada güçlük
çektikleri konusuna müşteriler %40 katılmamakta olup, kararsızlarla birlikte bu oran
% 59 gibi yüksek bir orana ulaşmaktadır. Müşterilerin farklı markalı benzer ürünlerin
aynı veya yakın reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri kıyaslamada güçlük
çektikleri konusuna katılım oranı ise %41’dir.
Hipotezler:Ho: Reyon ve raflar sürekli değiştirildiğinden müşterilerin aradıklarını bulmakta
zorlanmaları yapı marketler için aynıdır.HA: Reyon ve raflar sürekli değiştirildiğinden müşterilerin aradıklarını bulmakta
zorlanmaları yapı marketler için farklıdır.Ho: Farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın reyonlarda yer almaması
nedeniyle ürünleri (kalite, albeni, fiyat vs.) kıyaslama sorunu yapı marketlerdeaynıdır.
HA: Farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın reyonlarda yer almamasınedeniyle ürünleri (kalite, albeni, fiyat vs.) kıyaslama sorunu yapı marketlerdefarklıdır.
Tablo 5.6.5: Müşterilerin, aradığını kolayca bulma ve farklı markalı benzerürünleri kıyaslayabilmeleri açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
3. soru / Pearson Chi-Square 27,466(a) 8 ,0014. soru / Pearson Chi-Square 32,102(a) 8 ,000N of Valid Cases 251
a 0 cells (,0%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 9,33.
Yukarıda tablo 5.6.5’te görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Reyon ve raflar sürekli değiştirilmesi nedeniyle müşterilerin
aradıklarını bulmakta zorlanmaları için P3= 0,001 ve ürünleri (marka, kalite, albeni,
fiyat vs. gibi) kıyaslama P4 =0,000 olarak bulunmuştur.
Reyon ve raflar sürekli değiştirilmesi nedeniyle müşterilerin aradıklarını
bulmakta zorlanmaları ve ürünleri (marka, kalite, albeni, fiyat vs. gibi) kıyaslama
242
açısından P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul
edilmektedir. Bu bağlamda yapı marketlerde “reyon ve raflar sürekli
değiştirildiğinden müşterilerin aradıklarını bulmakta zorlanmaları açısından Koçtaş,
Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık
olduğu sonucuna varılmıştır”.
Yine yapı marketlerde farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın
reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri (marka, kalite, albeni, fiyat vs. gibi)
kıyaslama açısından yapı marketlerde yaşanan sorunların farklı olduğu kabul
edilmektedir.
Reyon ve raflar sürekli değiştirildiğinden aradıklarını bulma açısından
müşterilerin memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların hangi işletme açısından
daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuştur aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.6: Reyon ve raflarda müşterilerin aradıklarını bulabilmeleri açısındanuyumluluk analizi özet değerleri
SummaryDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia Confidence Singular Value
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation Correlation
21 ,312 ,097 ,891 ,891 ,061 -,0082 ,109 012 ,109 1,000 ,058Total 109 7,466 ,001(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %89,1 II. Eksen ise %
10,9 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
243
Şekil 5.6.5: Reyon ve raflarda müşterilerin aradıklarını bulabilmeleriaçısından uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için I. Eksene yakınlığı dikkate alınarak Praktiker yapı marketinin en
iyi durumda olduğu, Tekzen yapı marketi ile aralarında az da olsa benzerliğin yani
net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir benzerliğin olmadığını
göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, her iki eksene de uzak bulunduğundan reyon ve
raflar sürekli değiştirildiğinden aradıklarını bulamama sorununun en fazla yaşandığı
yapı marketi olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
reyon ve raflar sürekli değiştirildiğinden aradıklarını bulamama sorununun olmadığı
varsa bile en az düzeyde yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için her iki eksene de belirli bir mesafede olması,
müşterilerin reyon ve raflar sürekli değiştirildiğinden aradıklarını bulamama sorunu
belirli bir düzeyde yaşandığını bununla ilgili gerekli tedbirleri almaları gerektiği
söylenebilir.
1= Koçtaş yapı
marketi
244
Dördüncü soru için farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın
reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri (kalite, albeni, fiyat vs. gibi)
kıyaslayamama açısından müşterilerin memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların
hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve
aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.7: Farklı ürünleri kıyaslayamama açısından uyumluluk analizi özetdeğerleri
Summary
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation Correlation
21 ,343 ,118 ,919 ,919 ,062 ,1162 ,102 ,010 ,081 1,000 ,065
Total ,128 32,102 ,000(a) 1,000 1,000a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %91,9 II. Eksen ise %
8,1 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir
Şekil 5.6.6: Farklı ürünleri kıyaslayamama açısından uyumluluk analizigrafiği
1= Koçtaş yapı
marketi
2= Tekzen yapı
245
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda fakat I. Eksene
yaklaşık aynı konumlarda olmaları, ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker
yapı marketleri aralarında az da olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin varlığını
göstermektedir.
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlıkları
göz önüne alınarak bu marketlerde farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın
reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri (kalite, albeni, fiyat vs. gibi)
kıyaslayamama açısından müşterilerin memnuniyetinin belirli bir düzeye kadar
karşılandığı ancak bu konuda bazı aksaklıkların varlığından söz edilebilir.
Sonuç olarak bu problemden en fazla şikayet Praktiker yapı marketleri için
edilmekte, orta düzeyde şikayet Tekzen yapı marketleri için edilmekte, düşük
düzeyde şikayette Koçtaş yapı marketleri için edilmektedir. Tezken açısında
şikâyetlerin düşük olması tamamen yerli ürün ve markaları pazarlamalarına
bağlanabilecek bir durumdur.
Yaşanan sorunun boyutları konusunda işletme içi farklılık olduğu, özellikle
bazı marketlerde bazı markalara ait ürünlerin satılmaması nedeniyle her markanın
fiyatını ve kalitesini kıyaslayamayan müşterilerde böyle bir kanının varlığının
oluşabileceği de söylenebilir.
5.6.2.2. Her türlü ürünü bulabilme ve raf yönetiminin değerlendirilmesi
İhtiyaç duyulan her türlü ürünü bulabilme
Tamamenkatılıyorum
25%Hiç katılmıyorum
5%
Katılmıyorum14%
Kararsızım16%Katılıyorum
40%
Aradığnı bulabilmede güçlüler
Tamamenkatılıyorum
26%
Katılıyorum40%
Katılmıyorum11%
Hiçkatılmıyorum
2%Kararsızım
21%
Şekil 5.6.7: Katılımcıların her türlü ürünü bulabilme ve aradığı ürünükolaylıkla bulabilmede güçlük çekmemeye ilişkin cevaplarının dağılımları
Müşteriler “İhtiyaç duyduğu her türlü ürünü bulabildiği yada arzu edilen ürün
taleplerini dikkate alarak yapı marketlerin o ürünü hemen tedarik ettiklerine %19
246
oranda katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %35 e
yükselmektedir. Müşterilerin %65 i ise, “İhtiyaç duyduğu her türlü ürünü
bulabildiği yada arzu ettiği ürün taleplerini dikkate alarak yapı marketlerin hemen
ilgili ürünü tedarik ettiklerini belirtmektedirler.
Aynı şekilde yapı marketlerde, müşterilerin reyon ve raf yönetimini
beğenme ve aradığı ürünü kolaylıkla bulabilmede güçlük çekmedikleri konusunda
müşteriler %13 katılmamakta olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 34 gibi bir orana
ulaşmaktadır. Müşterilerin reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünü
kolaylıkla bulmada güçlük çekmedikleri %66’lık katılım oranı ile tespit edilmiştir.
Hipotezler:Ho: İhtiyaç duyulan her türlü ürünü bulabilme yada arzu edilen ürün taleplerini
dikkate alarak tedarik etme yapı marketler de aynıdırHA: İhtiyaç duyulan her türlü ürünü bulabilme yada arzu edilen ürün taleplerini
dikkate alarak tedarik etme yapı marketler de farklıdırHo: Müşterilerin reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıkla
bulabilmesi açısından yapı marketler aynıdır.HA: Müşterilerin reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıkla
bulabilmesi açısından yapı marketler farklıdır.
Tablo 5.6.8: İhtiyaç duyduğu her ürünü bulabilme ve aradığı ürünlerikolaylıkla bulabilme açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
5. soru / Pearson Chi-Square 8,301(a) 10 ,5996. soru / Pearson Chi-Square 54,048(a) 10 ,000N of Valid Cases 251
a 5 cells (27,8%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,28.
Yukarıda tablo 5.6.8’de görüldüğü üzere Pearson Ki-kare testi 0,05 anlamlılık
seviyesinde İhtiyaç duyduğu her türlü ürünü bulabilme açısından P5= 0,599 ve
aradığı ürünleri kolaylıkla bulabilme açısından P6 =0,000 olarak bulunmuştur.
Müşterilerin, ihtiyaç duydukları her türlü ürünü bulabilme açısından Ki-Kare
testi P>0,05 olduğundan Ho hipotezleri kabul edilmektedir. Buna göre İhtiyaç
duyulan her türlü ürünü bulabilme yada arzu edilen ürün taleplerini dikkate alarak
tedarik etme konusunda yapı marketler arası farklılık olmadığı, Koçtaş, Tekzen ve
Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeylerinin aynı olduğu belirtilebilir.
247
Aradığı ürünleri kolaylıkla bulabilme açısından Ki-kare testi P<0,05
olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul edilmektedir.
Bu bağlamda reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıkla
bulabilme açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan
sorunların farklı olduğu kabul edilmektedir.
Ancak müşteri memnuniyeti açısından, reyon ve raf yönetimini beğenme ve
aradığı ürünleri kolaylıkla bulabilmede yaşanan sorunlar; yapı marketlerde hangi
işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuştur
aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.9: Reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıklabulabilme açısından uyumluluk analizi özet değerleri
Summary
DimensionSingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accounted for CumulativeStandardDeviation
Correlation2
1 ,295 087 ,953 ,953 ,048 -,0192 ,066 004 ,047 1,000 ,070Total 092 2,718 ,004(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedomÖzet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %95,3 II. Eksen ise %
4,7 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir
Şekil 5.6.8: Reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıklabulabilme açısından için uyumluluk analizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
248
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, ve Tekzen yapı marketleri aralarında benzerliğin yani net
bir ilişkinin olduğunu fakat Praktiker yapı marketi ile benzerliğin daha az olduğunu
göstermektedir.
Koçtaş ve Tekzen yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne
alınarak reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıkla bulabilme
açısından müşterilerin memnuniyet düzeyleri açısından benzerliğin olduğu, sorunun
hemen hemen çözüme kavuşturulduğu ve ihtiyaçlar dikkate alınarak raf yönetimi
uygulandığı söylenebilir.
Praktiker yapı marketlerde birinci eksene uzaklığı göz önüne alınarak reyon
ve raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıkla bulabilmede müşteriler
açısından sorunların olduğu, sorunun çözüme kavuşturulabilmesi için müşterilerle
daha sıkı ilişkiler geliştirilerek, onların teklif ve önerileri dikkate alınarak raf
yönetimi uygulandığı takdirde başarıya ulaşılabileceği söylenebilir.
5.6.2.3. Yapı marketlerde müşterilere sunulan sosyal tesisler ve Yeni
ürünlerin yönetiminin değerlendirilmesi
Şekil 5.6.9: Katılımcıların yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler ve Yeniürünleri takip edebilme açısından cevapların dağılımları
Yapı marketlerde otopark, sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerini yeterli
olduğuna katılmayan müşteriler oranı %20 olup, bu orana kararsız olanlar da dahil
edildiğinde %33’e yükselmektedir. Müşterilerin %67’si ise, yapı marketlerin sosyal
Sosyal tesis - çevre hizmetleri
Tamamenkatılıyorum
29%
Katılıyorum38%
Katılmıyorum12%
Kararsızım13%
Hiç katılmıyorum8%
Yeni ürünleri takip etme
Tamamenkatı lı yorum
22%
Hiçkatı lmı yorum
13% Katı lmı yorum15%
Kararsı zım19%
Katı lı yorum31%
249
tesis ve sosyal çevre (restorant, kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi..)
hizmetlerini yeterli bulmaktadırlar.
Aynı şekilde yapı marketlerde, yeni ürünleri takip etme konusunda güçlük
çekildiğine müşterilerin %28’i katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 47’ye
ulaşmaktadır. Müşterilerin %53’ü ise yapı marketlerde yeni ürünleri takip etme
konusunda güçlük çekmediklerini belirtmektedirler.
Hipotezler:H0: Müşteriler açısından sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin (restorant, kafe,
oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi..) yeterliliği konusunda yapı marketleraynıdır.
HA: Müşteriler açısından sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin (restoran, kafe,oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusunda yapımarketler farklıdır
H0: Yeni ürünleri takip edebilme yapı marketler için aynıdır.HA: Yeni ürünleri takip edebilme yapı marketler için farklıdır.
Tablo 5.6.10: Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler ve yeni ürünleri takipedebilme açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
7. Soru / Pearson Chi-Square 37,620(a) 10 ,0008. Soru / Pearson Chi-Square 22,724(a) 10 ,012N of Valid Cases 251
a 6 cells (33,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,28.
Yukarıda tablo 5.6.10’da görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler açısından P7= 0,000
ve yeni ürünleri takip edebilme açısından da P8 =0,012 olarak bulunmuştur.
Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler ve yeni ürünleri takip edebilme
açısından ki - kare test değerleri P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte
ve HA hipotezleri kabul edilmektedir. Buna göre sosyal tesis ve sosyal çevre
hizmetlerinin (restoran, kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi…) yeterliliği
konusunda müşterilerin yaşadığı sorunların yapı marketler için farklı olduğu kabul
olduğu edilmektedir.
Yine, yeni ürünleri takip edebilme bağlamında yapı marketlerin yeni ürünleri
takip edebilmelerinde farklılıkların olduğu, Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı
marketilerinin aynı olmadığı kabul edilmektedir.
250
Ancak müşteriler açısından sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin
(restoran, kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusundaki
sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi
tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.11: Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler açısından uyumlulukanalizi özet değerleri
Summary
Proportion of InertiaConfidence SingularValue
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,375 ,141 ,998 ,998 ,053 ,1782 ,018 ,000 ,002 1,000 ,063Total ,141 35,228 ,000(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizin I. ekseni %99,8 II. Ekseni ise %
0,02 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Şekil 5.6.10: Yapı marketlerde sunulan sosyal tesisler açısından uyumlulukanalizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
251
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin aynı eksen üzerinde
konumlanması, ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri
aralarında benzerliğin yani net bir ilişkinin olduğunu göstermektedir.
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne
alınarak marketlerde müşteriler açısından sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin
(restoran, kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusunda
belirli bir düzeyde müşteri taleplerinin karşılanmış olduğu bu nedenle de müşteriler
açısından fazla bir sorun oluşturmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene yakın ancak dağılım grafiğinde
olumsuz parametrelere (1, 2, 3.) yakınlığı göz önüne alınarak müşteriler açısından
sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin (restoran, kafe, oyun parkları, eğlence
merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusunda ve sorunların yaşandığı bu açıdan diğer
yapı marketlerden farklılık arz ettiği söylenebilecektir.
5.6.2.4. Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufu
sağlaması ve bilinçli müşteriye sahip olmanın değerlendirilmesi
Şekil 5.6.11: Katılımcıların, yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zamantasarrufu sağlama ve bilinçli müşteriye sahip olma açısından cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufu sağlamadığını
düşünen müşterilerin oranı %15 olup, bu orana kararsız olanlar da dâhil edildiğinde
%38’ye yükselmektedir. Müşterilerin %62 ise, yapı marketlerden alış- veriş
yapmanın zaman tasarrufu sağladığına inanmaktadırlar.
Alış - verişte zaman tasarrufu
Tamamenkatılıyorum
27%
Katılıyorum45%
Kararsızım13%
Hiçkatılmıyorum
3% Katılmıyorum12%
Bilinçli müşteriye sahip olma
Katı lıyorum37%
Tamamenkatı lıyorum
26%
Hiçkatı lmıyorum
14% Katı lmıyorum14%
Kararsızım9%
252
Aynı şekilde boş zamanlarda “eve yarayacak bir eşya bulabilirmiyim”
anlayışıyla yapı marketleri dolaşarak, bazen yeni ürünlerle bazende hiçbir şey
almadan döndükleri konusuna müşterilerin %28’i katılmamakta, bu oran
kararsızlarla birlikte % 37 olmaktadır. Müşterilerin %63 ü ise boş zamanlarında “eve
yarayacak bir eşya bulabilirmiyim” arayış ve anlayışıyla yapı marketleri dolaşarak,
bazen yeni ürünlerle bazende hiçbir şey almadan evlerine döndüklerini
belirtmektedirler.
Hipotezler:Ho: Alış- veriş yapmada zaman tasarrufu sağlama açısından firmalar yapı marketler
aynıdır.HA: Alış- veriş yapmada zaman tasarrufu sağlama açısından firmalar yapı marketler
farklıdır.Ho: Bilinçli müşteriye sahip olma açısından yapı marketler aynıdır.HA: Bilinçli müşteriye sahip olma açısından yapı marketler farklıdır.
Tablo 5.6.12: Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufusağlaması ve satış elemanlarının yeterliliği açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
9. soru / Pearson Chi-Square 22,692(a) 10 ,01210. soru / Pearson Chi-Square 38,913(a) 8 ,000N of Valid Cases 251
a 6 cells (33,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,85.
Yukarıda tablo 5.6.12’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde, yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufu
sağlaması açısından P9= 0,012 ve bilinçli müşteriye sahip olma konusunda ise, P10 =
0,000 olarak bulunmuştur.
Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufu sağlaması ve bilinçli
müşteriye sahip olma açısından Ki- kare test değerleri P<0,05 olduğundan Ho
hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul edilmektedir. Bu bağlamda yapı
marketlerden alış- veriş yapmada zaman tasarrufu sağlama açısından Koçtaş, Tekzen
ve Praktiker yapı marketlerinin farklılık özellikler taşıdığı sonucuna varılmıştır. Yine
ilgili soru bağlamında yapı marketlerin bilinçli müşteriye sahip olma açısından
ayrıldıkları yani yapı marketlerin müşterilerinin bilinç düzeylerinin de farklı olduğu
anlaşılmaktadır.
253
İlgili sorun için müşterileri açısından yapı marketlerden alış - veriş yapmakla
zaman tasarrufu sağlamanın hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği
uyumluluk testine tabi tutularak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.13: Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufusağlaması açısından uyumluluk analizi özet değerleri
SummaryDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
CorrelationAccountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,270 ,073 ,849 ,849 ,036 ,1152 ,114 013 ,151 1,000 ,065Total 086 1
,218 ,007(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizin I. ekseni %84,9 II. Ekseni ise %
15,1 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Şekil 5.6.12: Yapı marketlerden alış - veriş yapmanın zaman tasarrufusağlaması açısından için uyumluluk analizi grafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
254
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak bu
marketlerden alış - veriş yapmanın müşterilere yeterli düzeyde zaman tasarrufu
sağladığı sonucuna varılmıştır.
Tekzen yapı marketi için; her iki eksene de uzak bulunduğundan bu
marketlerden alış - veriş yapmanın müşterilere zaman tasarrufu sağlamada yetersiz
kaldığı belirtilebilir.
Praktiker yapı marketi için ise; her iki eksene de uzak bulunduğundan bu
marketlerden alış - veriş yapmanın müşterilere zaman tasarrufu sağlamada yetersiz
kaldığı ve müşterilerin memnun edilemediği belirtilebilir.
Bilinçli müşteriye sahip olma konusundaki sorunların hangi işletme açısından
daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.14: Bilinçli müşteriye sahip olma açısından uyumluluk analizi özetdeğerleri
SummaryDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
CorrelationAccounted for Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,300 ,090 ,580 ,580 ,061 ,2022 ,255 065 ,420 1,000 ,051Total 155 8,913 ,000(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizin I. ekseni %58 II. Ekseni ise % 42
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmekle birlikte
hemen hemen her iki eksende aynı ağırlığa yakın önemliliktedir.
255
Şekil 5.6.13: Bilinçli müşteriye sahip olma açısından uyumluluk analizigrafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
olsa benzerliğin yani bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci ve ikinci eksenlere uzaklığı dikkate
alınarak müşterilerin boş zamanlarında “eve yarayacak bir eşya bulabilirmiyim”
arayışıyla yapı marketleri dolaşmakta, bazen çok arzuladığım yeni ürünlerle bazende
hiçbir şey almadan döndüğüm olmaktadır şeklindeki bilinçli müşteri araştırmasında
en zayıf halkayı oluşturduğu gözlenmektedir. Aynı zamanda Koçtaş yapı marketi
müşterilerinin sadece mağazayı ziyaret (hoş vakit geçirme, değişik bir şeyler görme,
izleme vs.) amaçlı ya da tamamen ne alacağını belirlemiş kararlı müşteriler
tarafından tercih edildiği söylenebilecektir.
Tekzen yapı marketleri için ise; birinci eksene yakın ve ikinci eksene uzaklığı
dikkate alınarak; boş zamanlarında “eve yarayacak bir eşya bulabilirmiyim” arayışıyla
yapı marketleri dolaşmakta, bazen çok arzuladığım yeni ürünlerle bazende hiçbir şey
almadan döndüğüm olmaktadır şeklindeki bilinçli müşteri araştırmasında belirli bir
düzeyi oluşturduğu gözlenmektedir. Aynı zamanda Tekzen yapı marketi
müşterilerinin sadece mağazayı ziyaret (hoş vakit geçirme, değişik bir şeyler görme,
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
256
izleme vs.) amaçlı yada tamamen ne alacağını belirlemiş kararlı müşteriler yanında
henüz ne alacağına karar vermemiş ama satın alma duygusu ve gücü olan müşteri
kitlesi tarafından tercih edildiği söylenebilecektir.
Praktiker yapı marketi için, ikinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak; boş
anlarda “eve yarayacak bir eşya bulabilirmiyim” arayışıyla test edilen bilinçli müşteri
araştırmasında en güçlü halkayı oluşturduğu gözlenmektedir. Bu durum Praktiker
yapı marketi müşterilerinin sadece mağazayı ziyaret (hoş vakit geçirme, değişik bir
şeyler görme, izleme vs.) amaçlı yada tamamen ne alacağını belirlemiş kararlı
müşteriler yanında henüz ne alacağına karar vermemiş ama satın alma duygusu ve
gücü olan müşteri kitlesi tarafından en çok tercih edilen yapı marketi olduğu
söylenebilecektir.
5.6.2.5.Yapı marketlere ulaşım sorununun değerlendirilmesi
211
.185656375547
.
Yapı marketlere ulaşım sorunu
Katılıyorum22% Kararsızım
15%
Katılmıyorum
22%
Hiçkatılmıyoru
m22%
Tamamenkatılıyorum
19%
Şekil 5.6.14: Ulaşım sorunu açısından müşterilerin cevapların dağılımları
Yapı marketlere ulaşım sorunu yaşanma bağlamında müşterilerin %41’i
katılmamakta, bu oran kararsızlarla birlikte % 56’ya ulaşmaktadır. Müşterilerin
%44’ü ise; ulaşım sorunu yaşamadıklarını, yapı marketlere kolaylıkla
ulaşabildiklerini belirtmektedirler.
Hipotez:Ho: Müşterilerin ulaşım sorunu yapı marketler açısından aynıdır.HA: Müşterilerin ulaşım sorunu yapı marketler açısından farklıdır.
Tablo 5.6.15: Yapı marketlere ulaşım sorunu açısından Ki - kare test değerleriChi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)11. Soru / Pearson Chi-Square 15,871(a) 10 ,103N of Valid Cases 251
a 3 cells (16,7%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,28.
257
Yukarıda tablo 5.6.15’te görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde müşterilerin yapı marketlere ulaşım sorunu yaşamaları
açısından açısından P11= 0,103 olarak bulunmuştur.
Müşterilerin ulaşım sorunu yaşamaları açısından Ki- kare test değerleri
P>0,05 olduğundan Ho hipotezi kabul edilmektedir. Yani yapı marketlerde ulaşım
açısından müşterilerin memnuniyet düzeyleri konusunda Koçtaş, Tekzen ve Praktiker
yapı marketlerde farklılık olmadığı, müşterilerin %44’ünün yapı marketlerce sunulan
ulaşım hizmetlerinden memnun oldukları dolayısıyla %56’sının da yapı marketlerin
sundukları ulaşım hizmetlerinden memnun olmadıkları sonucuna varılmıştır.
Görüldüğü üzere müşteriler açısından ulaşım problemi çözülmesi gereken bir sorun
olarak değerlendirilmektedir.
5.6.3. MÜŞTERİLERİN SATIŞ ELEMANLARINDAN
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.6.3.1. Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları ve sunulan
hizmet kalitesi açısından cevaplarının dağılımları
Şekil 5.6.15: Müşterilerin, satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyiyapmaları ve sunulan hizmet kalitesi açısından cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde satış elemanları ihtiyaca uygun malı bulmada yardımcı
olmakta ve gerekli yönlendirmeyi yapmakta olduklarına katılmayanların oranı %12
olup, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %24’ye yükselmektedir.
Müşterilerin %76 ise, satış elemanları ihtiyaca uygun malı bulmada yardımcı
olmakta ve gerekli yönlendirmeyi yapmakta olduklarına inanmaktadırlar.
Satış elemanlar ının müşterileriyönlendirmeleri
Tamamenkatılıyorum
37%
Katılıyorum39%
Kararsızım
12%Hiç katı lmıyorum
5%
Katılmıyorum7%
Davranış modellerinden memnuniyet
Tamamen katılıyorum39%
Katılıyorum42%
Kararsızım8%
Hiç katılmıyorum3%
Katılmıyorum8%
258
Aynı şekilde müşterilerin yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalitesinin
(çalışanların davranış biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve
düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..) yeterli düzeyde olduğuna %11 oranında
katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu durum % 19’a yükselmektedir. Müşterilerin
%81’i ise yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalitesinden (çalışanların davranış
biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik
önlemleri ve bunun gibi..) memnundur.
Hipotezler:Ho: Satış elemanlarının uygun malı bulmada yardımcı olma ve gerekli yönlendirmeyiyapmaları yapı marketlerde aynıdır.HA: Satış elemanlarının uygun malı bulmada yardımcı olma ve gerekliyönlendirmeyi yapmaları yapı marketlerde farklıdır.Ho: Sunulan hizmetlerin kalite (çalışanların davranış biçimleri, alış-veriş ortamınınferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..)memnuniyeti açısından yapı marketler farklıdır.aynıdır.HA: Sunulan hizmetlerin kalite (çalışanların davranış biçimleri, alış-veriş ortamınınferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..)memnuniyeti açısından yapı marketler farklıdır.
Tablo 5.6.16: Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları ve sunulanhizmet kalitesi açısından Ki - kare test değerleri
Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)12. soru / Pearson Chi-Square 47,886(a) 10 ,00013. soru / Pearson Chi-Square 26,776(a) 10 ,003N of Valid Cases 251
a 7 cells (38,9%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,57.
Yukarıda tablo 5.6.16’da görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları açısından
P12= 0,000 ve sunulan hizmet kalitesi açısından P13 =0,003 olarak bulunmuştur.
Yapı marketlerde satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları ve
sunulan hizmet kalitesi açısından Ki- kare test değerleri P<0,05 olduğundan Ho
hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul edilmektedir.
Bu bağlamında yapı marketlerde satış elemanlarının uygun malın
bulunmasında yardımcı olmaları ve müşterilere gerekli yönlendirmeyi yapmaları
259
konusunda Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde yaşanan sorunun düzeyi
farklılık arz etmektedir.
Yine, yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalite (çalışanların davranış
biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik
önlemleri ve bunun gibi..) açısından yapı marketlerde yaşanan sorunların farklı
olduğu kabul edilmektedir.
İlgili sorun için satış elemanlarının uygun malın bulunmasında yardımcı
olmaları ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları konusundaki sorunların hangi işletme
açısından daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutularak aşağıdaki
sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.17: Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları açısındanuyumluluk analizi özet değerleri
SummaryDimension
SingularValue nertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accounted for Cumulative
StandardDeviation
Correlation2
1 ,358 ,128 ,713 ,713 ,058 ,0872 ,227 052 ,287 1,000 ,056Total 180 4,799 ,000(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedomÖzet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %71,3 II. Eksen ise %
28,7 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Şekil 5.6.16: Satış elemanlarının gerekli yönlendirmeyi yapmaları açısındanuyumluluk analizi grafiği
260
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda
konumlanmışlardır. İlgili problem için Koçtaş yapı marketi ile Tekzen yapı marketi
aralarında az da olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Praktiker yapı
marketi ile bir benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Satış elemanlarının uygun malı bulmada yardımcı olma ve gerekli
yönlendirmeyi yapmaları konusundaki müşteriler açısından yapı marketlerin aynı
olmadığı, Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeyi
konusunda içsel farklılıklar olduğu sonucuna varılmıştır.
Praktiker yapı marketleri için, birinci eksene yakınlıkları göz önüne alınarak
bu marketlerde satış elemanlarının uygun malın bulunmasında yardımcı olmaları ve
gerekli yönlendirmeyi yapmaları konusundaki yeterli düzeyde olmasa bile belirli bir
oranda yeterliliklerine işaret etmektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, her iki eksene uzaklığı ile, satış elemanlarının
uygun malın bulunmasında yardımcı olmaları ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları
konusunda en fazla sorunun Koçtaş yapı marketlerinde olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, Satış elemanlarının uygun malın bulunmasında
yardımcı olmaları ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları konusunda en az sorunun
Praktiker yapı marketlerinde olduğu söylenebilir.
Tekzen yapı marketleri için, Satış elemanlarının uygun malın bulunmasında
yardımcı olmaları ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları konusunda Tekzen yapı
marketlerinde sorunun orta düzeyde olduğu söylenebilir.
Yine, sunulan hizmetlerin kalite düzeyleri (çalışanların davranış biçimleri,
alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun
gibi..) konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok önem arz ettiği
uyumluluk testine tabi tutularak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.18: Sunulan hizmet kalitesi açısından uyumluluk analizi özet değerleriSummary
Dimension
SingularValue Inertia Chi Square Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
CorrelationAccountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,285 ,081 ,830 ,830 ,053 -,0062 ,129 ,017 ,170 1,000 ,066Total ,098 24,515 ,002(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
261
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %83 II. Eksen ise % 17
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. eksen daha çok önem arz etmektedir.
Şekil 5.6.17: Sunulan hizmet kalitesi açısından uyumluluk analizi grafiği
İşletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması, ilgili problem
için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da olsa benzerliğin
yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir benzerliğin
olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
sunulan hizmetlerin kalite (çalışanların davranış biçimleri, alış-veriş ortamının
ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..) düzeyleri
konusundaki sorunların çözümlendiği bu nedenle sorunun müşteriler açısından fazla
bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen ve Praktiker yapı marketi için ise; her iki eksene de belirli mesafede
uzak olmalarından marketlerde sunulan hizmetlerin kalite (çalışanların davranış
biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik
önlemleri ve bunun gibi..) düzeyleri konusunda sorunların yaşandığı, müşteriler
açısında bunun sorun teşkil ettiği söylenilebilir.
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
262
5.6.3.2. Müşteri karşılama, ağırlama, uğurlama ve satış elemanlarının
yeterliliğinin değerlendirilmesi
Şekil 5.6.18: Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama ve satışelemanlarının yeterliliği açısından cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerin müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetlerinden
memnun olmayanların oranı %14 olup, bu orana kararsız olanlar da dahil
edildiğinde oran %36’ya yükselmektedir. Müşterilerin %64’ü ise, yapı marketlerin
karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetlerinden memnundurlar.
Aynı şekilde yapı marketlerde satış elemanlarına ulaşabilmekte ve onların
reyonlarıyla ilgili yeterli bilgiyle donatıldığına %14 katılmamakta olup, kararsızlarla
birlikte bu durum % 34 gibi bir orana ulaşmaktadır. Müşterilerin %66’sı ise satış
elemanlarına ulaşabilmekte ve onların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgiyle donatıldığına
inanmaktadırlar.
Hipotezler:Ho: Karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetleri açısından müşterilerin memnuniyetdüzeyleri yapı marketlerde aynıdır.HA: Karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetleri açısından müşterilerin memnuniyetdüzeyleri yapı marketlerde farklıdır.Ho: Satış elemanlarına ulaşabilme ve onların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgiyledonatılmaları açısından yapı marketler aynıdırHA: Satış elemanlarına ulaşabilme ve onların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgiyledonatılmaları açısından yapı marketler farklıdır
Tablo 5.6.19: Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama ve satış elemanlarınınyeterliliği açısından Ki - kare test değerleri Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)14. soru / Pearson Chi-Square 50,703(a) 8,00015. soru / Pearson Chi-Square 41,608(a) 8 ,000
N of Valid Cases 251a 2 cells (13,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 3,96.
Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama
Katılıyorum37%
Tamamenkatılıyorum
31%Kararsızım
18%
Hiç katılmıyorum6%
Katılmıyorum8%
Satış elemanlar ının yeterliliği
Katı lıyorum35%
Tamamenkatı lıyorum
31% Kararsı zım20%
Hiçkatı lmıyorum
4%
Katı lmıyorum10%
263
Yukarıda tablo 5.6.19’da görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama açısından P14=
0,000 ve satış elemanlarına ulaşabilme açısından P15 =0,000 olarak bulunmuştur.
Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama ve satış elemanlarına ulaşabilme
açısından Ki- kare test değerleri P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte
ve HA hipotezleri kabul edilmektedir.
Bu bağlamda yapı marketlerde müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama
açısından bağlamında yapı marketlerde karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetleri
açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunların farklı
düzeylerde olduğu sonucuna varılabilir.
Yine, satış elemanlarına ulaşabilme ve onların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgi
ile donatıldıkları konusunda Koçtaş, Tekzen ve Praktiker açısından farklılık olduğu
belirtilebilir.
Yapı marketlerde müşterilerin karşılanma, ağırlanma ve uğurlanma açısından
memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok
önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuştur aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.20: Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama açısından uyumlulukanalizi özet değerleri
SummaryDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
CorrelationAccountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,410 ,168 ,831 ,831 ,050 ,2352 ,185 ,034 ,169 1,000 ,063Total ,202 50,703 ,000(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %83,1 II. Eksen ise %
16,9 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
264
Şekil 5.6.19: Müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama açısından uyumlulukanalizi grafiği
İşletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması, ilgili problem
için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da olsa benzerliğin
yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir benzerliğin
olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
müşterilerin karşılama, ağırlama ve uğurlama açısından memnuniyet düzeyleri
konusundaki sorunların belirli bir düzeyde çözümlendiği bu nedenle konunun
müşteriler açısından düşük seviyede sorun teşkil ettiği söylenebilir.
Tekzen ve Praktiker yapı marketi için ise; her iki eksene de belirli mesafede
uzak olmalarından marketlerde müşterilerin karşılama, ağırlama ve uğurlama
açısından memnuniyet düzeyleri konusunda sorunların yaşandığı, müşteriler açısında
bu konunun yüksek düzeyde sorun teşkil ettiği söylenilebilir.
Yine yapı marketlerde satış elemanlarına ulaşabilme ve onların reyonlarıyla
ilgili yeterli bilgi ile donatılıp donatılmadığının hangi işletme açısından daha çok
önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutularak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
265
Tablo 5.6.21: Satış elemanlarının yeterliliği konusu açısından uyumlulukanalizi özet değerleri
Summary
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %67,2 II. Eksen ise %
32,8 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Ancak II. Eksende dikkate değer biçimdedir.
Şekil 5.6.20: Satış elemanlarının yeterliliği açısından uyumluluk analizigrafiği
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da
olsa benzerliğin yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir
benzerliğin olmadığını göstermektedir.
Proportion of InertiaConfidence SingularValue
CorrelationDimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig.
Accountedfor
Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,334 ,111 ,672 ,672 ,041 ,0622 ,233 ,054 ,328 1,000 ,062
Total ,166 41,608 ,000(a) 1,000 1,000
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
266
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
müşterilerin satış elemanlarına ulaşabilmesi ve elemanların reyonlarıyla ilgili yeterli
bilgi ile donatılarak müşterilere gerekli bilgileri aktarmada sorun yaşamadıkları
sonucuna varılmıştır.
Tekzen yapı marketi için, her iki eksene de uzak bulunduğundan marketlerde
müşterilerin satış elemanlarına ulaşabilmesi ve elemanların reyonlarıyla ilgili yeterli
bilgi ile donatılmış olsalar bile, gerekli bilgileri müşterilere aktarmada sorun orta
düzeyde yaşadıkları sonucuna varılmıştır.
Praktiker yapı marketleri için ise; birinci eksene uzak, ancak II. eksene
yakınlığı göz önüne alınarak müşterilerin satış elemanlarına ulaşabilmesi ve
elemanların reyonlarıyla ilgili bilgi ile donatılarak, gerekli bilgileri yeterli düzeyde
müşterilere aktarmada düşük düzeyde de olsa sorun yaşadıkları söylenebilir.
5.6.4. MÜŞTERİLERİN SATIŞ SONRASI HİZMET
MEMNUNİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.6.4.1. Ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve satış sonrası hizmetlerin
değerlendirilmesi
Şekil 5.6.21: Satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve satış sonrasıhizmetler açısından cevapların dağılımları
Yapı marketlerden satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve
örneklerinin yeterli düzeyde verildiğine müşteriler %15 oranda katılmamakta, bu
Ürün uygulama bilgileri
Tamamenkatılıyorum
27%
Katılıyorum36%
Kararsızım22%
Katılmıyorum
11%
Hiçkatılmıyoru
m4%
Satış sonras ı hizmetler
Katı lıyorum33%
Karars ı zım30%
Katı lmıyorum10%
Hiçkatı lmıyorum
6%
Tamamenkatı lıyorum
21%
267
orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %37’ye yükselmektedir. Müşterilerin
%63 ü ise, satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin yeterli
düzeyde verildiğine inanmaktadırlar.
Aynı şekilde yapı marketlerde ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis
vb…) hizmetlerinden müşterilerin %16’sı memnun olmamakta, bu oran kararsızlarla
birlikte % 46 olmaktadır. Müşterilerin %54 ü ise ürünlerin satış sonrası (nakliye,
montaj, servis vb…) hizmetlerinden memnundurlar.
Hipotezler:Ho: Satılan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin yeterli düzeydeverilmesi yapı marketler için aynıdır.HA: Satılan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin yeterli düzeydeverilmesi yapı marketler için farklıdır.Ho: Sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…) hizmetleriaçısından müşterilerin memnuniyet düzeyleri yapı marketlerde aynıdır.HA: Sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…) hizmetleriaçısından müşterilerin memnuniyet düzeyleri yapı marketlerde aynıdır.
Tablo 5.6.22: Ürün uygulama bilgileri ve satış sonrası hizmetler açısından Ki -kare test değerleri
Chi-Square TestsValue df Asymp. Sig. (2-sided)
16. soru / Pearson Chi-Square 54,048(a) 10 ,00017. soru / Pearson Chi-Square 54,928(a) 10 ,000N of Valid Cases 251
a 2 cells (13,3%) have expected count less than 5. The minimum expected count is 3,96.
Yukarıda tablo 5.6.22’de görüldüğü üzere Pearson Chi-Kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde ürün uygulama bilgileri açısından P16= 0,000 ve satış sonrası
hizmetler açısından P17 =0,000 olarak bulunmuştur.
Ürün uygulama bilgileri ve satış sonrası hizmetler açısından Ki- kare test
değerleri P<0,05 olduğundan Ho hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul
edilmektedir.
Bu bağlamda satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin
yeterli düzeyde verilmesinin yapı market müşterileri açısından farklı algılandığı, bu
nedenle Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde yaşanan sorunun düzeyi
konusunda farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
268
Yine, sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…)
hizmetlerinin müşteri memnuniyetleri açısından yapı marketlerde yaşanan sorunların
farklı olduğu kabul edilmektedir.
Satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin yeterli düzeyde
verildiğine yapı market müşterileri açısından sorunların hangi işletme açısından daha
çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutularak aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.23: Ürün uygulama bilgileri açısından uyumluluk analizi özetdeğerleri
Summary
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %70,5 II. Eksen ise % 29,5
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
II.eksende açıklama değeri taşımaktadır.
Şekil 5.6.22: Ürün uygulama bilgileri açısından uyumluluk analizi grafiği
Dimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
CorrelationAccountedfor Cumulative
StandardDeviation 2
1 ,385 ,148 ,705 ,705 ,058 ,1302 ,249 ,062 ,295 1,000 ,061Total ,210 52,587 ,000(a) 1,000 1,000
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
269
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Koçtaş, Tekzen ile Praktiker yapı marketleri aralarında benzerliğin
yani net bir ilişkinin olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketi için, her iki eksene uzaklığı dikkate alınarak, bu
problemden orta düzeyde etkilendiği belirtilebilir. Ancak konumlandığı noktadaki 5
(tamamen katılıyorum) skoru ile çakışması Koçtaş yapı marketi açısından müşterilere
sundukları ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin, yeterli düzeyde
verildiğini belirtilebilir.
Tekzen yapı marketi için, birinci eksene en yakınlığı dikkate alınarak, bu
problemden en az düzeyde etkilendiği belirtilebilir. Ancak konumlandığı noktadaki
(2 ve 3) katılmıyorum ve kararsızım skorları ile örgülenmesi Tekzen yapı marketi
açısından müşterilere sundukları ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin
var olduğu, ancak bunun müşterilerce yeterli düzeyde görülmediği şeklinde
yorumlanabilir.
Müşterilerin, sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…)
memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların hangi işletme açısından daha çok
önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.24: Satış sonrası sunulan hizmetler açısından uyumluluk analiziözet değerleri
SummaryDimension
SingularValue
Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation Correlation
21 ,376 ,141 ,657 ,657 ,058 ,0352 ,272 ,074 ,343 1,000 ,064Total ,215 53,391 ,000(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedomÖzet tablosunda görüldüğü üzere analizimizi I. eksen %65,7 II. Eksen ise %
34,3 oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir
270
Şekil 5.6.23: Satış sonrası sunulan hizmetler açısından uyumluluk analizigrafiği
İşletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması, ilgili problem
için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında az da olsa benzerliğin
yani net bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile bir benzerliğin
olmadığını göstermektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
müşterilerin sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…)
memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların tamamen çözümlendiği bu nedenle
konunun müşteriler açısından bir sorun teşkil etmediği söylenebilir.
Tekzen ve Praktiker yapı marketi için ise; her iki eksene de belirli mesafede
uzak olmalarından marketlerde sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj,
servis vb…) verilen hizmetler açısından memnuniyet düzeyleri konusunda sorunların
yaşandığı, müşteriler açısından bu konunun sorun teşkil ettiği söylenilebilir.
5.6.4.2. Ürün iade ve değiştirme açısından yapı marketlerin
değerlendirilmesi
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
271
Ürünleri iade ya da yenisiyle değiştirme
Katılıyorum37%
Tamamenkatılıyorum
26% Hiç katılmıyorum6%
Katılmıyorum12%
Kararsızım19%
Şekil 5.6.24: Katılımcıların kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iade etme yada yenisiyle değiştirme işlemleri açısından cevaplarının dağılımları
Yapı marketlerde hatalı olan yada beğenmediği bir ürünü kolaylıkla ve
zaman kaybetmeden iade etmek ya da yenisiyle değiştirebilme sürecinden memnun
olmayan müşteriler oranı %18 olup, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde
%37’ye yükselmektedir. Müşterilerin %63 ise, hatalı olan ya da beğenmediği bir
ürünü kolaylıkla ve zaman kaybetmeden iade edebildiğini ya da yenisiyle
değiştirilebildiğini belirtmekte, yapı marketlerde bu konuda uygulanan süreçten
memnuniyetlerini arz etmektedirler.
Hipotez:Ho: Hatalı bulduğu veya beğenmediği ürünü iade etme ya da yenisiyle değiştirmeaçısından müşterilerin memnuniyet düzeyleri yapı marketlerde aynıdır.HA: Hatalı bulduğu veya beğenmediği ürünü iade etme ya da yenisiyle değiştirmeaçısından müşterilerin memnuniyet düzeyleri yapı marketlerde farklıdır.
Tablo 5.6.25: Kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iade etme ya da yenisiyledeğiştirme işlemleri açısından Ki- kare test değerleri
Chi-Square Tests
Value df Asymp. Sig. (2-sided)18. soru / Pearson Chi-Square 27,544(a) 10 ,002N of Valid Cases 251
a 5 cells (27,8%) have expected count less than 5. The minimum expected count is ,57.
Yukarıda tablo 5.6.25’te görüldüğü üzere Pearson Ki-kare testi 0,05
anlamlılık seviyesinde Kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iade etme ya da
yenisiyle değiştirme işlemleri açısından P18= 0,002 olarak bulunmuştur.
Bu nedenle kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iade etme ya da yenisiyle
değiştirme işlemleri açısından ki-kare test değerleri P<0,05 olduğundan Ho
hipotezleri reddedilmekte ve HA hipotezleri kabul edilmektedir.
272
Bu bağlamda yapı marketlerde hatalı bulduğu veya beğenmediği ürünü iade
etme ya da yenisiyle değiştirmede uygulanan süreçler açısından müşterilerin
memnuniyetleri Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketler için farklı olduğu, ürün
iade ve değiştirme süreçlerinde yaşanan sorunun düzeyi konusunda işletmeler arası
farklılıklar olduğu sonucuna varılmıştır.
Müşterilerin kusurlu gördüğü veya beğenmediği ürünü iade etme ya da
yenisiyle değiştirmeleri konusundaki memnuniyetsizliğin hangi işletme açısından
daha çok önem arz ettiği uyumluluk testine tabi tutulmuş ve aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Tablo 5.6.26: Kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iade etme ya da yenisiyledeğiştirme işlemleri açısından uyumluluk analizi özet değerleri Summary
Dimension
SingularValue Inertia
ChiSquare Sig. Proportion of Inertia
Confidence SingularValue
Accountedfor Cumulative
StandardDeviation
Correlation2
1 ,293 ,086 ,801 ,801 ,047 -,0832 ,146 ,021 ,199 1,000 ,061Total ,107 26,622 ,001(a) 1,000 1,000
a 8 degrees of freedom
Özet tablosunda görüldüğü üzere analizi I. eksen %80,1 II. Eksen ise % 19,9
oranında açıklamaktadır. Bu bağlamda I. Eksen daha çok önem arz etmektedir.
Şekil 5.6.25: Kusurlu yada beğenilmeyen ürünleri iade etme ya da yenisiyledeğiştirme işlemleri açısından uyumluluk analizi grafiği
1= Koçtaş yapı marketi2= Tekzen yapı marketi3= Praktiker yapı marketi
273
Bu bağlamda işletmelerin skor değerlerinin farklı noktalarda konumlanması,
ilgili problem için Tekzen yapı marketi ile Praktiker yapı marketi aralarında biraz
benzerliğin yani bir ilişkinin olduğunu fakat Koçtaş yapı marketi ile benzerliğin daha
az olduğunu göstermektedir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene yakınlığı göz önüne alınarak
müşterilerin kusurlu gördüğü veya beğenmediği ürünü iade etme ya da yenisiyle
değiştirme işlemleri konusunda müşterilerin en memnun olduğu yani yaşanan
sorunun açısından en düşük seviyenin Koçtaş yapı marketinde yaşandığı
söylenilebilir.
Tekzen yapı marketleri için ise; her iki eksene de belirli bir mesafede
olduğundan müşterilerin kusurlu gördüğü veya beğenmediği ürünü iade etme ya da
yenisiyle değiştirme işlemleri konusunda orta düzeyde sorunların yaşandığı, ancak
bunların çözümsüz sorunlar olmayıp süreçlerdeki iyileştirmelerle düzeltilebileceği
söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için ise; birinci eksene uzak fakat ikinci eksene
yakınlığı dikkate alınarak müşterilerin kusurlu gördüğü veya beğenmediği ürünü iade
etme ya da yenisiyle değiştirme işlemleri konusunda en fazla sorunun olduğu
söylenebilir. Ancak Praktiker yapı marketleri yöneticileriyle yapılan mülakatlarda bu
konuda çok iyi bir düzey yakaladıklarını ayrıca daha etkin çözümler bulmak için
çalışmaların yürütüldüğünü söylemektedirler.
274
5.7. TARTIŞMA VE BULGULAR
En küçük işletme kabul edilen atölyelerden en büyük endüstri kuruluşlarına
kadar tüm işletmelerde, planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetimi
ihtiva eden yönetim fonksiyonları ayrılmaz bir bütün olarak ele alınmakta ve birbirini
tamamlamaktadır. İşletmelerin başarısı bu fonksiyonlara odaklanan bir yönetim
sistemi kurulmasına bağlıdır.
Yapı market zincirlerinde de verimlilik ve başarı, öncelikle iyi bir örgütleme
ile mümkündür. Bu bağlamda işletmelerin amaçlarına ulaşabilmeleri için öncelikle
işlerin organizasyonu, bu işlerde istihdam edilecek kişilerin organizasyonu ve buların
bütünleştirileceği yapının ve ilişkilerin organizasyonu etkin kılmaları gerekmektedir.
Organizasyonların etkinliğinde uygun nitelikteki işgörenlerin uygun görevlere
atanması, her türlü işlerin niteliklerine uygun, görevlerin gerektirdiği yetki ve
sorumlulukların belirlenmesi, kimlerin, kimlerle ve hangi kanallar aracılığı ile
haberleşeceklerinin belirtilmesi, mekân bakımdan kimlerin nerede, ne zaman ve nasıl
çalışacaklarının tespit edilmesi önemli rol oynamaktadır.
Yöneticiler, emirlerine verilen maddi ve beşeri kaynakları etkin
kullanabildikleri takdirde örgütlerini amaçlarına ulaştırabilecek ve onu geleceğe
taşıyabileceklerdir. Bunun için de çalışanlarının kabiliyet ve yeteneklerini çok iyi
analiz etmeleri, çalışanlarını tüm yönleriyle tanımaları ve onların entelektüel
birikimlerini işletme performasına dönüştürmeyi amaçlayan bir yönetim anlayışı ile
hareket ederek işler ve kişilerin organizasyonlarında bu bilgilerini etkinlikle
değerlendirebilmeleri ve her alanda sinerji oluşturmaları gerekmektedir.
Bir işletmenin başarısında finansal kaynakların yeterliliği ve fiziki imkânlar
kadar önemli bir diğer faktör de yöneticilerin sahip oldukları yeteneklerdir. Üstün
nitelikli yöneticiler; objektif, doğru zamanda doğru kararlar alan, astlarının
ihtiyaçlarını görebilen, sorumluluk almaya hazır ve en önemlisi de gerektiğinde yetki
göçerimini en yüksek düzeyde gerçekleştirebilen, öz güveni yüksek bireyler
oldukları kabul edilmektedir.
275
5.7.1. YÖNETİCİ PARADİGMASIYLA YÖNETİM VE ORGANİZASYON
SORUNLARINA İLİŞKİN BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Yapılan anket uygulamasında yapı marketlerde işletme yönetimi ve
organizasyonu, insan kaynakları yönetimi ve müşteri ilişkileri yönetimine ilişkin
yaşanabilecek problemlerin tespitine yönelik yöneticilere beş grupta 21 soru
yöneltilmiştir. Bunların insan kaynakları yönetimi açısından problem olarak
algılanabilecek alanlara ilişkin dağılımı alt başlıklar halinde aşağıdaki şekildedir.
· Yapı marketlerinde merkez ile şubeler arası koordinasyon ve iletişim
sorunlarının değerlendirilmesi
YÖNETİM VE ORGANİZASYON SORUNLARI
0
2
4
6
8
10
1 2 3 4 5
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.1: Yapı market zincirlerinin yönetim ve organizasyon sorunlarınıngörünümü
Yapı market zincirlerinin; merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve
iletişim sorunlarının varlığına %62 oranında yöneticiler katılmamakta, bu orana
kararsız olanlar da dahil edildiğinde %73 gibi yüksek bir oranla merkez ve şubeler
arasında koordinasyon ve iletişim sorunları yaşanmadığını belirtmektedirler.
Yöneticilerin %27’si merkez ile şubeler arasında koordinasyon ve iletişim
sorunlarının varlığını benimsemektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında yapı marketlerde merkez ile şubeler arasında
koordinasyon ve iletişim sorunları işletme yönetimi ve organizasyonu açısından
meydana getirebileceği problemler ilgili işletmeler açısından değişmemekte, aynı
düzeyde seyretmektedir (Şekil 5.7.1).
Yine yapı marketlerde, çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler
nedeniyle düzenli olarak tüm merkez / şube yöneticileri ile periyodik toplantıların
276
yapıldığına kararsızlarla birlikte yöneticilerin %20’si katılmamakta, %80 gibi çok
yüksek bir orandaki yönetici ise merkez / şube yöneticileri ile periyodik toplantıların
yapıldığını belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler
nedeniyle düzenli olarak tüm merkez ve şube yöneticileri ile periyodik toplantıların
yapılmasının işletme yönetimi ve organizasyonu açısından meydana getirebileceği
problemler ilgili işletmeler açısından değişmemekte, aynı düzeyde seyretmektedir.
· Yapı marketlerinde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumu
sorunlarının değerlendirilmesi
Yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluşumu
sorunlarının olduğuna yöneticiler %58 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde bürokrasi oluşumu sorununun olmadığına %74 gibi
yüksek bir katılım görülmektedir. Yöneticilerin %26’sı ise, böyle bir problemin
varlığını benimsemektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde aşırı kademeleşme nedeniyle
bürokrasi oluşumu sorunlarının yaşanmadığı yani işletme yönetimi ve organizasyonu
açısından bu tip örgütlerde departmanlaşma yapısının bir problem teşkil etmediği ve
firmalar arasında bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir.
Yine yapı marketlerde, departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici
iletişim ve koordinasyon sorunları bulunduğuna yöneticilerin %68’i katılmamakta,
kararsızlarla birlikte bu oran % 77 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. Sorunun
varlığını kabul eden yöneticilerin oranı ise %23’tür.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde departmanlar arası satış
bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyon sorunlarının işletmeler açısından
farklı düzeylerde olduğu kabul edilmektedir.
Koçtaş yapı marketi için, departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici
iletişim ve koordinasyon sorunlarından düşük düzeyde de olsa etkilenmekte olduğu
söylenebilir.
277
Praktiker yapı marketi için; departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici
iletişim ve koordinasyon sorunlarından orta düzeyde etkilendiği dolayısıyla örgütsel
iletişimde eksiklerinin olduğu söylenebilecektir.
Tekzen yapı marketi için ise; departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici
iletişim ve koordinasyon sorunlarının en fazla yaşandığı yapı marketi olduğu
söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketinde ürün çeşidinin
fazlalığına bağlı olarak aşırı departmanlaşmaya gidilmesinin böyle bir sorunun
kaynağını oluşturabileceği düşünülebilecektir. Tekzen yapı marketi zincirlerinin
ulusal kaynaklı bir şirket olması göz önüne alınarak örgüt kurgusunun
yetersizliğinden ve kurumsallaşmanın henüz tamamlanmamış olduğundan
bahsedilebilir.
· Yapı marketlerinde yönetim ve organizasyon sorunlarının
değerlendirilmesi
Yapı marketlerde çözülmesi gereken bir çok yönetim ve organizasyon
sorunlarının olduğuna yöneticiler %60 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %74 gibi yüksek bir katılım görülmektedir.
Yöneticilerin %26’sı ise, yönetim ve organizasyon sorunlarının varlığını
benimsemektedirler. Analiz sonuçları bağlamında, çözülmesi gereken yönetim ve
organizasyon sorunlarının yapı marketler için farklı olduğu kabul edilmektedir (Şekil
5.7.1).
Koçtaş yapı marketi için, çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon
sorunlarının orta düzeyde varlığından söz edilebilir. Praktiker yapı marketinde, azda
olsa çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon sorunlarının orta düşük düzeyde
varlığından söz etmek mümkün görünmektedir. Tekzen yapı marketi için ise;
çözülmesi gereken yönetim ve organizasyon sorunlarının en fazla yaşandığı ve bu tip
sorunlardan en fazla etkilenen işletme olduğu söylenebilecektir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketi zincirlerinde
çalışanlara sunulan hizmetlerin; işgörenlerin yaşam tarzları, hayata bakış açıları ve
hayattan beklenti düzeylerini karşılamada yetersiz kaldığı, işletme çalışanlarıyla
278
alenen olmasa bile zımnen sorunları olduğu veya ilgili firmaya özel değişik çatışma
kaynaklarının bu sorunu oluşturabileceği söylenebilecektir.
· Yapı marketlerinde Müşteri taleplerine uygun mamül bulundurma
sorunlarının değerlendirilmesi
Yapı market zincirlerinin; “müşteri taleplerine uygun mamül” bulmada sorun
yaşandığına yöneticilerin %72’si katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 79
gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır.
TEDARİK SORUNLARI
00,5
11,5
22,5
33,5
6 7 8
PTK
Şekil 5.7.2: Yapı market zincirlerinin tedarik sorunlarının görünümü
Analiz sonuçları bağlamında yaşanan sorunlar açısından işletmeler arası bir
farklılığın olmadığı yaşanan sıkıntılarının ortak ve aynı olduğu tesbit edilmiştir
(Şekil 5.7.2).
Yapı marketler olarak, yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulmada
sorunlarının olduğuna yöneticiler %63 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %70 gibi yüksek bir katılım görülmektedir.
Yöneticilerin %30’u ise, yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulunmasında
sorunlarının varlığını benimsemektedirler. Analiz sonuçları bağlamında yaşanan
sorunlar açısından firmalar arası bir farklılığın olmadığı yaşanan sıkıntılarının ortak
ve aynı olduğu tesbit edilmiştir (Şekil 5.7.2).
· Yapı marketlerinde, tedarik sorunlarının (kalite, fiyat, miktar, zaman, iskonto
vb. gibi.) değerlendirilmesi
Yapı marketlerinde, tedarikçi firmalarla mamül alım şartları (kalite, fiyat,
miktar, zaman, iskonto ve bunun gibi) konusunda sorun olup olmadığı sorusuna
yöneticilerin %57’si katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 73 gibi çok
279
yüksek bir orana ulaşmaktadır. Sorunun varlığını kabul eden yöneticiler ise, %27’de
kalmaktadırlar.
Analiz sonuçları bağlamında; yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar
bulmalarında yapı marketlerin sorunlarının aynı olduğu aralarında bir farklılığın
yaşanmadığı aynı zamanda tedarikçi firmalarla mamül alım şartları (kalite, fiyat,
miktar, zaman ve iskonto ve bunun gibi) açısından da sorunlarının aynı olduğu
aralarında farklılığın bulunmadığı, istedikleri zamanda istedikleri şartlarda
istediklerini bulabildiklerini ve günün gereklerine uygun mamül ve yarı mamülleri
bulmada herhangi bir problem yaşamadıkları yöneticilerin %73 oranında
katılmalarıyla tespit edilmiştir.
· Yapı marketlerinde modası geçmiş ve stok devir hızı düşük ürünlerbulundurma sorunlarının değerlendirilmesi
SATIŞ İŞLEMLERİNE YÖNELİK SORUNLAR
0
2
4
6
8
9 10 11 12
PTK
Şekil 5.7.3: Yapı market zincirlerinin Satış ile ilgili işlemlere ait sorunlarınıngörünümü
Yapı market zincirlerinin; ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler
bulundurma sorunlarının olduğuna yöneticiler %41 oranında katılmamakta, bu orana
kararsız olanlar da dahil edildiğinde %52 gibi bir oranda katılım görülmektedir.
Yöneticilerin %48’i ise, ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünler bulundurma
sorunlarının varlığını benimsemektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş
ürünler bulundurmanın ve bu tip ürünlere katlanmanın yapı marketler için farklı
düzeylerde sorun oluşturduğu ortaya koymaktadır(Şekil 5.7.3).
280
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için ise; ürün çeşitliliği nedeniyle modası
geçmiş ürünlere katlanma sorununun orta düzeyde yaşandığı bir yapı marketi olduğu
söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için, ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünlere
katlanma sorununun en az yaşanıyor olduğu ve bu tip sorunlardan en az etkilenen
yapı marketi olduğu söylenebilecektir.
Bu bağlamda özellikle yapı marketlerinin hitap ettiği müşteri kitlesinin diğer
perakende marketlere göre daha çok moda ürünler takip etmelerinden ve sürekli
değişim ve yenilik kovalayan müşteriler olmasından kaynaklanabileceği
söylenebilecektir. Bu bağlamda Praktiker yapı marketlerinin hem yerli hemde
yabancı markalı ürünlerle müşterilerine hitap etmeye çalışması ürün çeşitliliği
nedeniyle modası geçmiş ürünlere katlanma sorununun kaynağını oluşturmakta, bu
nedenle işletmenin de ürün setinde lojistik yönetiminde daha dikkatli olması
gerektiği yorumları getirilebilecektir.
Aynı şekilde yapı marketlerde, satış bütünlüğü nedeniyle stok devir hızı
düşük ürünler bulundurma problemlerinin yaşandığına yöneticilerin %27’si
katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 43 gibi bir orana ulaşmaktadır.
Sorunun varlığını kabul eden yöneticiler ise çoğunlukta olup, bunların oranı %57’ye
ulaşmaktadır.
Analiz sonuçları bağlamında, stok devir hızı düşük ürünler bulundurma
açısından problemin farklı olmadığı şeklinde yorumlanabilir. Bunun anlamı stok
devir hızı düşük olan ürünlerde kâr marjları eğiliminin diğer ürünlere göre daha
yüksek tutulmasına bağlanabilir(Şekil 5.7.3).
· Ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini ve reyon, raf yönetimi ile show- roommaliyetlerine etkisinin değerlendirilmesi
Yapı marketlerde ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini artırıp artırmadığı
problemi açısından yöneticiler %25 oranında ürün çeşitliliğini maliyetleri artıran bir
unsur olarak görmemekte, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %36’ya
yükselmektedir. Ancak yöneticilerin %64 gibi çok yüksek bir oranı da, ürün
çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini artırmakta olduğu düşüncesinde birleşmektedirler.
281
Analiz sonuçları bağlamında, ürün çeşitliliğinin kaynak maliyetlerini
etkilemesinde firmalar arasında sorunun düzeyi konusunda fark olmadığı yani
yöneticilerin %64’üne göre maliyetleri artış yönünde etkilediği söylenebilecektir.
Yine yapı marketlerde, ürün çeşitliliğinin reyon, raf yönetimi ve show- room
maliyetlerini artırdığına yöneticilerin %32’si katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu
oran % 41’e yükselmektedir. Ancak yöneticilerin %59 gibi çok yüksek bir oranı da,
ürün çeşitliliğinin reyon, raf yönetimi ve show- room maliyetlerini artırmakta olduğu
düşüncesinde birleşmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, ürün çeşitliliğinin reyon, raf yönetimi ve show-
room maliyetlerini artıran bir unsur olması sorunu açısından da firmalar arasında
sorunun düzeyi konusunda farklılık olmadığı yani yöneticilerin %41’ine göre reyon,
raf ve show- room yönetiminin maliyetleri artış yönünde etkilediği söylenebilecektir.
· Rakip firmalara yönelik politikalar ve fiyat / tutundurma politikaları
geliştirme sorunları
Yapı marketlerde rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek
bu alanlara yönelik politikalar geliştirdiklerine yöneticilerin %10’u katılmamakta, bu
orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %22 gibi çok düşük bir katılım
görülmektedir. Yöneticilerin %78’i ise, değişik alanlara ait politikalar geliştirirken
rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını dikkate aldıklarını belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarını
tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede farklı oldukları kabul
edilmektedir. Koçtaş yapı marketi için, “rakip firmalara göre üstünlük ve
zayıflıklarını tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede” rakipleri en
fazla izleyerek ürünlere yönelik fiyat ve diğer politikaların belirlemeye çalışan bir
yapı marketi olduğu ifade edilebilecektir. Tekzen yapı marketi “rakip firmalara göre
üstünlük ve zayıflıklarını tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede”
diğer firmalara en az bağımlı olan, işletme politikalarını belirlemede diğer yapı
marketleri en az izleyen ve bu tip sorunlardan en az etkilenen işletme olduğu
söylenebilecektir.
282
Praktiker yapı marketi için ise; “rakip firmalara göre üstünlük ve
zayıflıklarını tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede en fazla
rakiplerini izleyen, politikalarını rakiplere göre şekillendiren ve bu tip sorunlardan en
fazla etkilenen yapı market olduğu söylenebilir.
Bu bağlamda Koçtaş ve Praktiker yapı marketlerinde rakip firmalara göre
üstünlük ve zayıflıkları tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede
rakiplerin etkin bir şekilde izlenmesi; ulusal ve uluslar arası piyasalarda gıda ve diğer
sektörlerde yıllardır sürdürülen perakendecilik faaliyetlerinin bir kültür oluşturmuş
olmasına, fiyat ve diğer konularda öncü firma olma isteği şeklinde yorumlanabilir.
Ya da hem yerli hemde yabancı markalı ürün gamına sahip olmanın ve özellikle
kendi marka ürünlerini (özel markalı) oluşturma gayretlerinin semerelerini alıyor
olmalarına bağlanabilir. Tekzen yapı marketi için ise, ürün gamında sadece ulusal
ürünlerin yer alması ve hitap edilen müşterilerin eğitim ve gelir düzeylerine uygun
mamüller sunma gayretlerinden kaynaklanan bir durum olduğu söylenebilir.
REKABETE YÖNELİK SORUNLAR
02468
10
13 14 15
PTK
Şekil 5.7.4: Yapı market zincirlerinin rekabete yönelik sorunlarınıngörünümü
Yapı marketlerinde, rakip firmaların ürün setlerinin spesifikasyonlarını
izleyerek, fiyat ve tutundurma politikalarını takip etmek, gerektiğinde ürün ve fiyat
farklılaştırmasına giderek rekabet üstünlüğünü sağlamaya çalışıldığı konusuna
yöneticilerin %16’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 30’a
ulaşmaktadır. Fiyat ve tutundurma politikalarını belirlemede; rakip işletmelerin fiyat
ve tutundurma politikalarını takip ederek, gerektiğinde ürün ve fiyat
283
farklılaştırmasına giderek rekabet üstünlüğünü sağlamaya çalışıldığı yöneticilerin,
%70’i gibi çok yüksek bir oranı tarafından ifade edilmektedir.
Analiz sonuçları bağlamında, firmalar arası farklılık bulunmamakta, ürünlere
yönelik stratejik kararların alınmasında aynı politikalarla yani %70 oranla rakip
işletmeler değerlendirilerek kararlar verilmektedir.
· Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeyde hizmet
sunma sorunlarının değerlendirilmesi
Yapı marketlerde Global düzeyde iş yapan ulusal müşterilere global düzeyde
hizmet sunmada sorun yaşamakta olduklarına yöneticiler %49 oranında
katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %54’e yükselmektedir.
Sorunun varlığını kabul eden yöneticilerin oranı ise %46’dır.
Analiz sonuçları bağlamında, firmalar arasında bir farklılık bulunmamakta,
yöneticilerin %54’ü talepler doğrultusunda ve talep edilen yerde müşterilerine
istedikleri ürünleri ulaştırabildiklerini belirtmektedirler.
· Ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla
personel bulundurma ve çalışanların insiyatif kullanabilme sorunlarının
değerlendirilmesi
İNSAN KAYNAKLARINA YÖNELİK SORUNLAR
0
2
4
6
8
10
16 17 18 19 20 21
PTK
Şekil 5.7.5: Yapı market zincirlerinin insan kaynaklarına yöneliksorunlarının görünümü
Yapı market zincirlerinin; ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve
çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının olmadığına inan yöneticiler %10
284
oranındadır. Bu orana kararsızlar da dahil edildiğinde ürün çeşitliliği nedeniyle
mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının olmadığına
inanların oranı %19’a ulaşmaktadır. Ancak yöneticilerin %81 gibi yüksek ve ezici bir
çoğunluğunun, “mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma
probleminin” varlığını benimsedikleri görülmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve
çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının yapı marketler açısından farklı
düzeylerde olduğu kabul edilmektedir (Şekil 5.7.5).
Koçtaş yapı marketi için, ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve
çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının en fazla yaşandığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için, ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve
çeşitlilikte fazla personel bulundurma konusunda sorunun en az yaşadığı işletme
olmaktadır.
Praktiker yapı marketi için ise; ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik
ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunlarının en fazla etkilenmekte olduğu
söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde yapı marketlerde ürün çeşitliliği nedeniyle
mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma problemi, ürün gamında
yer alan ürünlerin spesifikasyonları, müşterilerin işletmeyi ziyaret sıklığı, talep
yapısı, ürünlerle ilgili verilen ek hizmetler vs. gibi nedenlerden kaynaklanabilecektir.
Aynı şekilde yapı market çalışanlarının, yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif
kullanabildiklerine yöneticilerin %32’si katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran
% 36’ya ulaşmaktadır. Yöneticilerin %64’ü ise çalışanlarının, yaptıkları işlerle ilgili
inisiyatif kullanmada sorun yaşamadıklarını belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, çalışanların, yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif
kullanmada yaşadıkları sorunun düzeyi konusunda farklılık olmadığı, yöneticilerin
beyanına göre %64 oranında çalışanların, gerektiğinde işleriyle ilgili kararları
serbestçe alabildikleri, bu konuda herhangi bir kısıtlarının olmadığı sonucuna
varılmıştır(Şekil 5.7.5).
285
· Çalışanlara yönelik eğitim ve geliştirme programları düzenleme ve dış
piyasa ücret düzeylerinin işletme maliyetlerine etkilerinin değerlendirilmesi
Yapı marketler olarak yeterli eğitim ve donanıma sahip personelin tedarik
edilememesi nedenle çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı eğitim ve
geliştirme programları düzenlenmek gerektiği konusuna yöneticiler %28 oranında
katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde oran %33’e
ulaşmaktadır. Yöneticilerin %67’sı ise, yeterli eğitim ve donanıma sahip personeli
tedarik edememe nedeniyle çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarını artırıcı
eğitim ve geliştirici programları düzenlenmek durumunda olduklarını
belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, yeterli eğitim ve donanıma sahip personeli
tedarik edemedikleri, bu nedenle çalışanlarının bilgi, beceri ve performanslarını
artırıcı eğitim ve geliştirme programları düzenlenmek konusunda yapı marketler arası
bir farklılığın olmadığı, %67 oranla çalışanların eğitilmesi gerektiği
vurgulanmaktadır. İstedikleri zamanda istedikleri niteliklerde ve günün gereklerine
uygun yetişmiş elemanları bulabilmede, yaygınlaşan Meslek Yüksekokullarının iş
piyasalarının istedikleri niteliklere sahip kalifiye ara eleman yetiştirmede yetersiz
oldukları, eğitim kalitesini artırmaları gerektiği şeklinde yorumlanabilir.
Aynı şekilde yapı marketler için, “dış piyasada ücretlerin yüksekliği meslek
elemanlarının işletmeye maliyetlerini yükselten bir sorun olduğuna yöneticilerin
%56’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 75 gibi çok yüksek bir orana
ulaşmaktadır. Sorunun varlığını kabul eden yöneticiler ise, %25’te kalmaktadırlar.
Analiz sonuçları bağlamında, “dış piyasadaki ücretlerin yüksekliğinin yapı
marketlerde çalışan meslek elemanlarının işletmeye maliyetini yükselten” bir sorun
oluşturduğu, ancak bu sorunun yapı marketler a.ısından farklılık arz ettiği
anlaşılmaktadır.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz önüne
alınarak dış çevre ücret düzeylerindeki değişim ve gelişmelerden etkilenmediği veya
pek az düzeyde etkilendiği, belki bu piyasada ücretlerin oluşumunu etkilediği
söylenebilir.
286
Tekzen yapı marketinin her iki eksene uzaklığı ve skor değerleri göz önüne
alınarak dış çevre ücret düzeylerindeki değişim ve gelişmelerden orta düzeyde
etkilenen yapı marketi olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketi için ise; her iki eksene de belirli bir mesafede
konumlandığından ve skor değerleri göz önüne alınarak dış çevre ücret
düzeylerindeki değişim ve gelişmelerden en çok etkilendiği, bu tip bir sorunların
yüksek düzeyde yaşandığı söylenebilecektir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketinin tamamen yerli
ürünlerle ve daha çok orta gelir düzeyine hitap edecek düşük fiyatlı ürünleri
sunmaları nedeniyle piyasada yüksek ücret düzeyi oluşumu ve ücret düzeylerindeki
değişmelerden orta düzeyde etkilendikleri söylenebilir.
Koçtaş yapı marketi için ise hem yerli hem de yabancı markalı ve daha çok
belirli bir gelir seviyesi üzerindeki müşterilere yönelik ürünler pazarladıkları ve
dolayısıyla piyasa ücret değişme ve gelişmelerinden en az etkilendikleri belirtilebilir.
Praktiker yapı marketinin de tamamen yabancı sermaye ile yabancı ve ulusal
kaynaklı markaları pazarlayan bir firma olması nedeniyle ücret politikalarını
şekillendirmede piyasalardaki ücret değişimlerinden en fazla etkilendikleri şeklinde
de yorumlanabilecektir.
· Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutma ve farklı disiplinlerdeki
çalışanları yönetme sorunlarının değerlendirilmesi
Yapı marketlerde mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutmakta
zorluk yaşadıklarına yöneticiler %44 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %56 gibi yüksek bir katılım görülmektedir.
Yöneticilerin %44’sı ise, mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutmakta
zorluk yaşadıklarına böyle bir problemin varlığına katılmaktadırlar.
Analiz sonuçları bağlamında, mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede
tutmakta yaşanan sorunların yapı marketler için farklı düzeylerde olduğu kabul
edilmektedir.
Koçtaş yapı marketi için, birinci eksene en yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilme sorunlarının
287
olmadığı, çalışanların işletmeyi benimsedikleri bir yapı marketi olduğu
söylenebilecektir.
Tezken yapı marketi ise, ikinci eksene yakın olmakla birlikte bu eksenin
ilişkiyi açıklamada yetersiz düzeyde olması ve skor değerleri nedeniyle mesleki
yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilme konusunda en fazla sıkıntının
yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilecektir.
Praktiker yapı marketi için ise; birinci eksene yakınlığı ve skor değerleri göz
önüne alınarak mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmede tutabilme sorunlarını
orta düzeyde yaşayan bir işletme olduğu, bu durumdan orta düzeyde etkilendiği
şeklinde yorumlanabilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tezken ve Praktiker yapı marketlerinde
istihdam edilen işgörenlerin yönetim politikalarını benimsemedikleri, işi öğrenerek
mesleki yetkinliğe ulaştıktan sonra daha iyi şartlarda iş sunan işletmeleri tercih
ettikleri veya edecekleri, aksi halde işi bırakmayı yeğleyecekleri şeklinde
yorumlanabilir.
Aynı şekilde yapı marketlerde, farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte
zorluk yaşadıklarına yöneticilerin %46’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran
% 58 gibi yüksek bir orana ulaşmaktadır. Ancak farklı disiplinlerdeki çalışanları
yönetmekte zorluk yaşadıklarını kabul eden yöneticiler de %42 oranına sahiptir.
Analiz sonuçları bağlamında, farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte
yaşanan sorunların yapı marketler için aynı düzeylerde olduğu söylenebilecektir. Bu
bağlamda işletme yönetimi açısından farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte
yöneticiler, %56 oranında zorlandıklarını belirtmektedirler.
5.7.2. ÇALIŞANLAR PARADİGMASIYLA YÖNETİM VE
ORGANİZASYON SORUNLARINA İLİŞKİN BULGULARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Yapılan anket uygulamasında yapı marketlerde insan kaynakları yönetimine
ilişkin yaşanabilecek problemlerin tespitine ilişkin işgörenlere altı grupta 16 soru
288
yöneltilmiştir. Bunların insan kaynakları yönetimi açısından problem olarak
algılanabilecek alanlara ilişkin dağılımı aşağıdaki şekildedir.
· Çalışanların iş memnuniyetine ilişkin yönetim ve organizasyonel
sorunları ve yönetimi
Yapı marketlerde yaptığı işin mesleki bilgi ve deneyimine uygun olduğuna
çalışanlar %26 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde
%36’ya yükselmektedir. Çalışanların %64’ü ise, yaptıkları işin mesleki bilgi ve
deneyimlerine uygun olduğunu belirtmektedirler. Yapı marketlerde Çalışanların,
mesleki bilgi ve deneyimine uygun istihdam açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker
yapı marketlerinde yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık olmadığı sonucuna
varılmıştır.
Yine yapı marketlerinde, yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile
donatıldığına inanmayan çalışan oranı %86 olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 96
gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. Yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile
tam donatıldığına inanan çalışan oranı ise %4’tür.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde çalışanların yaptığı işe uygun
yetki ve sorumluluk ile donatılması konusunda çalışanlar açısından yaşanan
sorunların yapı marketler için farklı olduğu kabul edilmektedir.
Çalışanların iş memnuniyetine ilişkinsorunlar
02468
10
1 2 3
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.6: Çalışanların iş memnuniyetine ilişkin sorunlarının dağılımı
Koçtaş yapı marketi için, çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk
ile donatıldığı bu nedenle çalışanlar açısından fazla bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve
sorumluluk ile donatılmada çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı
289
marketi olduğu söylenebilir. Bu bağlamda Tekzen yapı market zincirlerinde örgüt
yapısının yetersizliğinden ve kurumsallaşmanın henüz tamamlanmamış olduğundan
bahsedilebilir.
Praktiker yapı market için, çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk
ile donatıldığı fakat bunun yeterli olmadığı, bu nedenle çalışanlar açısından orta
düzeyde bir sorunun varlığından bahsedilebilir.
Yapı marketlerde çalışanlarının yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin
sınırlarıyla belirlendiğine ve çalışanların bunu bildiğine %86 oranında
katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %96’ya yükselmektedir
ki, bu durum yapı marketlerde ciddi boyutlarda bir yetki karmaşası ve sorumluluk
alanı çatışması yaşandığını göstermektedir.
Analiz sonuçları bağlamında yapı marketlerde çalışanların yetki ve
sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıyla belirlenmediği ve belirlenmişse bile
çalışanların bu konudaki bilgi düzeyleri açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı
marketlerde farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Koçtaş yapı marketi için, çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk
ile donatıldığı bu nedenle çalışanlar açısından fazla bir sorun olmadığı veya çok
düşük düzeyde olduğu söylenebilir.
Tekzen ve Praktiker yapı marketleri için ise; çalışanların yaptığı işe uygun
yetki ve sorumluluk ile donatılmada sorunların en fazla yaşandığı yapı marketleri
oldukları ve bu nedenle de örgütlerinde kuralların çok katı işletildiği otokratik bir
yönetim anlayışı uyguladıkları, katılımcı bir yönetim anlayışıyla bu sorunun
üstesinden gelebilecekleri söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde
elemanlara yönetimin ihtiyatla yaklaştığını yani yeterli düzeyde kurum içi güvenin
oluşmadığı bu nedenle de işgörenlere işleriyle alakalı alanlarda yeterli yetki ve
sorumluluğun dağıtılamadığı söylenebilir. Ayrıca Praktiker ve Tekzen yapı market
zincirlerinde örgütleme açısından bazı yetersizliklerin olabileceği de göz ardı
edilmemelidir.
290
· Çalışanların ücret politikalarından memnuniyetlerinin yönetimi
Yapı marketlerde, uygulanan ücret politikalarından memnun
olduklarına çalışanların %85’i katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 96 gibi
çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. Bu durum yakın bir gelecekte yapı marketlerin
çok ciddi boyutlarda personel devir hızı yüksekliği ve bundan kaynaklanan iş kazası
oranlarında artma, verimlilik kaybı ve müşteri memnuniyetsizliği yaşayabileceklerini
göstermektedir.
012345
4
Çalışanların ücret politikalarındanmemnuniyetleri Koçtaş
TekzenPraktiker
Şekil 5.7.7: Çalışanların ücret politikalarından memnuniyeti sorunlarınındağılımı
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde çalışanların uygulanan ücret
politikalarından memnuniyet düzeyleri konusunda yaşanan sorunların yapı marketler
için farklı olmadığı kabul edilmektedir. Bu durum çalışanların yaptıkları için
gerektirdiği yetki ve sorumluluğun ağırlığına orantılı olarak ücretlendirilmedikleri
veya yaşadıkları şehrin ortalama hayat standardı açısından gerektirdiği geliri elde
edemedikleri yada farklı sektörlerde çalışan tanıdıklarının çalışma koşulları ve ücret
düzeyleriyle kendi ücret düzeylerini kıyasladıklarında bir emek sömürüsü
yaşadıkları algısında olduklarını göstermektedir.
· Çalışanların yöneticilerinden memnuniyetlerinin yönetimi
Yapı marketlerde yöneticilerin tutum ve davranışlarının çalışanların
öz güvenlerini artırıcı yönde olduğuna çalışanlar %85 oranında katılmamakta, bu
orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %96 gibi çok yüksek bir orana
ulaşmaktadır.
291
Çalışanların yöneticilerinden memnuniyetdüzeyleri
02468
10
5 6 7 8 9
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.8: Çalışanların yöneticilerinden memnuniyet düzeyleriningörünümü
Yani yapı marketlerde, çalışanlarının öz güvenlerini artırıcılık açısından
yöneticilerin tutum ve davranışlarında Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde
yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Analiz sonuçları bağlamında Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için,
çalışanların öz güvenlerini artırıcılık açısından yöneticilerin tutum ve davranışları
konusunda çalışanlar açısından fazla bir sorun olmadığı söylenebilir. Tekzen yapı
marketi için ise; çalışanların öz güvenlerini artırıcılık açısından yöneticilerin tutum
ve davranışları konusunda çalışanlar açısından sorunun en fazla yaşandığı yapı
marketi olduğu söylenebilir.
Aynı şekilde yapı marketlerde, yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam
olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına inanmayan çalışan oranı %84
olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 96 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır.
Yöneticilerin işiyle ilgili güvenlerinin tam olduğu personellerle çalışma isteğinde
olduklarına inanan çalışan oranı ise %4’tür.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde yöneticilerin işle ilgili
güvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına çalışan
inanmadıkları, çalışanlar açısından yaşanan sorunların yapı marketlere göre farklılık
arz ettiği kabul edilmektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu
işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına çalışanların kesinlikle inandıklarını, bu
nedenle bir sorun olmadığı söylenebilir.
292
Tekzen yapı marketi için ise; yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu
işgörenlerle çalışma isteğinde olduklarına çalışanların inandıklarını, ancak düşükte
olsa sorunlar yaşandığını, belirtmek mümkün ve Tekzen yapı marketi için çalışanlar
açısından güvensizlik sorunun düşük düzeyde yaşandığı yapı marketi olduğu
söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, skor değerlerinin dağılımı göz önüne alınarak
yöneticilerin işle ilgili güvenlerinin tam olduğu işgörenlerle çalışma isteğinde
olduklarına çalışanların inanmadıklarını, bu nedenle çalışanlar açısından en fazla
sorun yaşayan işletme olduğu söylenebilir.
Kariyer politikaları açısından: Yapı marketlerde uygulanan kariyer
politikalarının adil olduğuna çalışanların %83’ü katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %95’e yükselmektedir. Analiz sonuçları bağlamında,
yapı marketlerde, uygulanan kariyer politikalarının adil olduğuna çalışanların inanma
düzeyleri açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun
düzeyi konusunda farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Koçtaş yapı marketleri için, çalışanların uygulanan kariyer politikalarının adil
olduğuna kesinlikle inandıklarını bu nedenle de çalışanlar açısından bir sorunun
olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların uygulanan kariyer politikalarının
adil olduğuna inanmada sorunlar yaşandığı, bu nedenle çalışanlar açısından en fazla
sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilir.
Bu Praktiker yapı marketleri için, çalışanların uygulanan kariyer
politikalarının adil olduğuna belirli bir düzeyde inandıklarını bu nedenle de çalışanlar
açısından az da olsa bir sorun olduğu söylenebilir.
Yapı marketlerde çalışanların işleriyle ilgili inisiyatif (kendiliğinden
yapabilme, karar verme) kullanabildiklerine çalışanlar %25 oranında katılmamakta,
bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %42’ye yükselmektedir. Çalışanların
%58’i ise, yapı marketlerde çalışanların işleriyle ilgili inisiyatif (kendiliğinden
yapabilme, karar verme) kullanabildiklerini belirtmektedirler.
293
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde çalışanların işleriyle ilgili
inisiyatif (kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabilmeleri açısından Koçtaş,
Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık
olduğu sonucuna varılmıştır.
Koçtaş yapı Marketleri için çalışanların işleriyle ilgili belirli bir düzeyde
inisiyatif (kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabildiklerine ancak bunu
yeterli ve beklenen düzeyde olmadığına, bu nedenle çalışanlar açısından en fazla
sorunun yaşandığı işletme olduğu hükmüne varılabilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların işleriyle ilgili inisiyatif
(kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabilmelerine rağmen sorunlar
yaşandığı, yeterli ve beklenen düzeyde inisiyatif kullanamadıkları, bu nedenle
çalışanlar açısından düşük düzeyde sorunun yaşandığı söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, çalışanların işleriyle ilgili belirli bir düzeyde
inisiyatif (kendiliğinden yapabilme, karar verme) kullanabildiklerine ancak bunu
yeterli ve beklenen düzeyde olmadığına, bu nedenle çalışanlar açısından orta
düzeyde bir sorun olduğu söylenebilir.
Aynı şekilde yapı marketlerin çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve
performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliğine
inanmayan çalışan oranı %24 olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 39’a
ulaşmaktadır. Yapı marketlerin çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliğine inanan çalışan
oranı ise %61’dir.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde çalışanlarına yönelik bilgi,
beceri ve performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının
yeterliliği konusunda çalışanlar açısından yaşanan sorunların yapı marketler için
farklı olduğu kabul edilmektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterli bulunduğu, bu
durumun çalışanlar açısından fazla bir sorun olmadığı söylenebilir.
294
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterli düzeyde olmadığı,
sorunlar yaşandığı bu nedenle de çalışanlar açısından en fazla sorunun Tezken yapı
marketinde yaşandığı söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve
performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarının yeterliliği
konusunda çalışanların endişeleri bulunduğu bu durumun çalışanlar açısından orta
düzeyde bir sorun olarak algılandığı söylenebilir.
· Çalışanların işletmedeki çalışma ortamından memnuniyet sorunları
Yapı marketlerde, kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme ve
sorunlarını benimsedikleri konusuna çalışanların %81’i katılmamakta, kararsızlarla
birlikte bu oran % 95 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. Yapı marketlerde
kendilerini işletmenin bir parçası kabul ederek işletmenin sorunlarını kendi sorunları
gibi benimseyen çalışan oranı ise %5’tir.
Çalışanların çalışma ortamından memnuniyetdüzeyleri
0
2
4
6
8
10
10 11
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.9: Çalışanların çalışma ortamından memnuniyeti sorunlarınındağılımı
Analiz sonuçları bağlamında, Koçtaş yapı marketleri için, kendilerini
işletmenin bir parçası kabul etme ve işletmenin sorunlarını kendi sorunları bilip
çözüm üretme duygu ve bağlılığı açısından çalışanların işletme ile belirli bir düzeyde
çatışma yaşamakta olduğu, bu nedenle de çalışanları işletmeye bağlayacak politikalar
üretmede yönetime görevler düştüğü söylenebilir.
Tezken ve Praktiker yapı marketleri için ise; kendilerini işletmenin bir parçası
kabul etme ve sorunlarını benimseme konusunda çalışanların yönetime
inanmadıkları, bu bağlamda işletme misyonu ile kendi misyonlarını birleştirmedikleri
295
beyan edilebilir. Uygulanacak duyarlılık eğitimi ve geliştirme programları ile
çalışanların işletmeye bağlılığını artıracak sosyal politikalar uygulanarak işletme -
çalışan bütünleşmesi gerçekleştirilebilir. Bu bağlamda Tekzen ve Praktiker yapı
marketlerinin ilgili sorun açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı marketleri
olduğu söylenebilir.
Yapı marketlerde tüm çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile
çalıştıklarına çalışanlar %83 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da
dahil edildiğinde %96’ya yükselmektedir. Çalışanların %4’ü ise, yapı marketlerde
tüm çalışanların “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalıştıklarını belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde çalışanların “Ülkem, firmam
ve ben” anlayışı ile çalışmaları açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı
marketlerinde yaşanan sorunların farklı olduğu, örgüt normları ile işletme norm ve
maçlarının bütünleştirilemediği anlaşılmaktadır.
Koçtaş yapı marketleri için, çalışanların “ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile
çalıştıkları yani firma misyonu ile çalışanların misyonlarının bütünleştirilebildiği bu
nedenle de işleyiş açısından bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların “ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile
çalışmalarında sorunlar yaşandığı bu nedenle çalışanlarla işletme misyonu açısından
en fazla sorunun yaşandığı yapı marketi olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, çalışanların “ülkem, firmam ve ben” anlayışı
ile çalışmalarında belirli bir yol kat edildiğine, yani istenilen düzeyde olmasa bile
belirli bir oranda firma misyonu ile çalışanların misyonlarının bütünleştirildiğine bu
nedenle de işleyiş açısından sorunların aza indirgendiği söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketinde özellikle orta kalitede
ve düşük fiyatlı ürünlerle orta gelir seviyesindeki müşteri kitlesine hitap etme önemli
olabilir. Yönetimden kaynaklanan problemlerin de olması muhtemeldir. Yani
yönetim kademesinin uygulamakta olduğu işletme içi politikalar çalışanlarla örgütü
bütünleştirmede yetersiz kalmış, bu nedenle çalışanların amaçları ile işletme
amaçlarının örtüşmesi henüz sağlanamamıştır denilebilir.
296
· Çalışanların işletmedeki çalışma araçlarından memnuniyet sorunları
Yapı marketlerde, İşletmede kullanılan stok kontrol sistemlerinin
çalışanların, sorumluluk alanlarındaki malları etkili bir şekilde takip etmelerini
kolaylaştırdığına inanmayan çalışan oranı %81 olup, kararsızlarla birlikte bu oran %
95 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır. İşletmede kullanılan stok kontrol
sistemlerinin çalışanların, sorumluluk alanlarındaki malları etkili bir şekilde takip
etmelerini kolaylaştırdığına inanan çalışan oranı ise %5’tir.
Çalışanların çalışma araçlarındanmemnuniyet düzeyleri
0
5
10
15
20
12 13
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.10: Çalışanların çalışma araçlarından memnuniyeti sorunlarınındağılımı
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde kullanılan stok kontrol
sistemlerinin çalışanların, sorumluluk alanlarındaki malları etkili bir şekilde takip
etmelerini kolaylaştırma açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde
yaşanan sorunların farklı olmadığı sonucuna varılmıştır.
Yapı marketlerde, Çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım
alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisinin olduğuna
inanmayan çalışan oranı %10 olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 22 gibi düşük bir
oranda kalmaktadır. Çalışanların yetki alanlarındaki malların kullanım alanları ve
örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisinin olduğuna inanan çalışan
oranı ise %78’dir.
Analiz sonuçları bağlamında, çalışanların yetki alanlarındaki malların
kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisi yapı
marketler için farklı kabul edilmektedir.
297
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için, çalışanların yetki alanlarındaki
malların kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara
etkisinin çalışanlar açısından düşük düzeyde bir sorun oluşturduğu söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların yetki alanlarındaki malların
kullanım alanları ve örneklerinin görsel araçlarla sunulmasının satışlara etkisinde
sorunlar yaşandığı bu nedenle çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı
marketi olduğu söylenebilir. Tekzen yapı marketi bu açıdan görsel araçların
kullanımını daha da artırarak çalışanlarının verimliliğine ve onların işletmeye
bağlılıklarının artmasına olumlu katkıda bulunabilir.
· Çalışanların sorumluluk kalitesi sorunları
Yapı marketlerde çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük
olan malların varlığından rahatsızlık duydukları ve demoralize olduklarına çalışanlar
%79 oranında katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %94’e
yükselmektedir. Çalışanların %6’sı ise, yapı marketlerde “sorumluluk alanlarındaki
stok devir hızı düşük olan malların varlığından rahatsızlık duyduğunu ve demoralize
olduğunu belirtmektedirler.
Çalışanların sorumluluk kalitesi
0
2
4
6
8
10
14 15
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.11: Çalışanların sorumluluk kalitesi sorunlarının dağılımıAnaliz sonuçları bağlamında, çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir
hızı düşük olan malların varlığından rahatsızlık duymaları ve demoralize olmaları
konusunda yapı marketler açısından farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Koçtaş yapı marketi için, sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük olan
malların varlığından çalışanların rahatsız ve demoralize olmadıkları, bu nedenle
mevcut durumun çalışanlar açısından bir sorun oluşturmadığı söylenebilir.
298
Praktiker yapı marketi için, çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir
hızı düşük olan malların varlığından rahatsız ve demoralize olma durumunun az da
olsa yaşandığı, bu nedenle mevcut durumun çalışanlar açısından değerlendirilmesi
gerektiği söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir
hızı düşük olan malların varlığından rahatsız ve demoralize olma durumunun sorun
olarak algılandığı bu nedenle çalışanlar açısından bu sorunun en fazla yaşandığı yapı
marketi olduğu söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde yapı marketlerinde ürün çeşidinin
fazlalığına bağlı olarak aşırı stoklamaya gidilmesinin böyle bir sorunun kaynağını
oluşturabileceği bunun da çalışanların üzerinde rahatsız ve demoralize edici olma
özelliğine dikkat edilmesi gerektiği söylenebilir. Aynı zamanda işletmelerin kariyer
planlarında terfi açısında satış cirolarının dikkate alındığı bir ortamda tabiidir ki,
fazla alıcısı olmayan bu nedenle aşırı stoklamaya neden olan malların bulunduğu
reyonların satış elemanları demoralize olabileceklerdir.
Ancak olay farklı bir pencereden değerlendirildiğinde Tekzen ve Praktiker
yapı marketleri çalışanlarının örgütü benimsedikleri, onu sahiplenerek işletmenin
sorunlarını kendi sorunları olarak algılıyor oldukları şeklinde yorumlanabilir ki, bu
da olumlu bir durumdur ve örgüt – çalışan misyon bütünleşmesinin sağlandığının
göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Aynı şekilde yapı marketlerde, sorumluluk alanlarındaki malların ağır
ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin
bulunmasının çalışma etkinliğini artırdığına inanmayan çalışan oranı %75 olup,
kararsızlarla birlikte bu oran % 92 gibi çok yüksek bir orana ulaşmaktadır.
Sorumluluk alanlarındaki malların ağır ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf
yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğini
artırdığına inanan çalışan oranı ise %8’dir.
Analiz sonuçları bağlamında, çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların
ağır ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve
gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğini artırdığına inanma konusunda yapı
marketlerin farklı olduğu kabul edilmektedir.
299
Koçtaş yapı Marketi için, çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların ağır
ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin
bulunmasının çalışma etkinliğini artırdığına inanma düzeyinin yüksek olduğuna ve
bu konuda Koçtaş yapı marketinin fazla olmasa da sorunların varlığı kabul
edilmektedir.
Praktiker yapı Marketi için, çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların
ağır ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve
gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliğini artırdığına inanma düzeyinin yüksek
olduğuna ve bu konuda Praktiker yapı marketinin orta düzeyde sorun yaşayan
işletme olduğu belirtilebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların sorumluluk alanlarındaki malların
ağır ve hantal olması nedeniyle reyon ve raf yönetimini kolaylaştırıcı araç ve
gereçlerin bulunmasının çalışma etkinliği üzerinde en fazla olumsuz etkilenen yapı
marketi olduğu söylenebilecektir.
· Çalışanların sektör memnuniyeti sorunları
Yapı marketlerde Çalışanların işletmedeki verimlilikleri üzerinde; dış
çevrenin “müşteriler, sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.” etkisinin olduğuna
inanma düzeyleri konusuna çalışanlar %15 oranında katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %26’ya yükselmektedir. Çalışanların %74’ü ise, yapı
marketlerde verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin “müşteriler, sektör temsilcileri, iş
sahipleri, aile vs.” etkisinin olduğunu belirtmektedirler.
Koçtaş
Tekzen
Praktiker
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
16
Çalışanların sektör memnuniyetleri
Şekil 5.7.12: Çalışanların sektör memnuniyeti sorunlarının dağılımı
300
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde çalışanların işletmedeki
verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin “müşteriler, sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile
vs.” etkisi açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan
sorunların düzeyleri konusunda farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için, çalışanların verimlilikleri üzerinde;
dış çevrenin “müşteriler, sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.” etkisinin çalışanlar
açısından sorun teşkil etmediği söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; çalışanların verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin
“müşteriler, sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.” etkisi konusundaki sorunlar
yaşandığı, bu nedenle çalışanlar açısından en fazla sorunun yaşandığı yapı marketi
olduğu söylenebilir.
Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tekzen yapı marketinde çalışanların çevre
işletmelerde uygulanan sosyal politikalardan “ücret düzeyi, tatil, ikramiye, sosyal
etkinlik vb. gibi…” olumsuz etkilendiği buna, bağlı olarak böyle bir sorunun
oluşmasına neden olduğu düşünülebilecektir.
5.7.3 MÜŞTERİ PARADİGMASIYLA YÖNETİM VE ORGANİZASYON
SORUNLARINA İLİŞKİN BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Yapılan anket uygulamasında yapı marketlerde müşteri ilişkileri yönetimine
ilişkin yaşanabilecek problemlerin tespitine ilişkin, müşterilere dört grupta 18 soru
yöneltilmiştir. Bunların yapı marketlerde müşteri ilişkileri yönetimi açısından
problem olarak algılanabilecek alanlara ilişkin dağılımı aşağıdaki şekildedir.
· Müşterilerin ürün memnuniyeti sorunları
Yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performansından
memnuniyetleri konusuna müşterilerin %10’u katılmamakta, bu orana kararsız
olanlar da dahil edildiğinde %22’e yükselmektedir. Müşterilerin %78’i ise, yapı
marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performansından memnun olduklarını
belirtmektedirler.
301
Ürün memnuniyeti sorunları
0
2
4
6
8
10
1 2
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.13: Müşterilerin ürün memnuniyetine ilişkin sorunlarının firmalaragöre dağılımı
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve
performanslarından müşterilerin memnuniyet düzeyleri konusunda Koçtaş, Tekzen
ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeyinde farklılık olduğu sonucuna
varılmıştır.
Koçtaş ve Tekzen yapı marketlerinde sunulan ürünlerin kalite ve
performanslarından müşterilerin memnuniyetinin belirli bir düzeye kadar karşılandığı
ama yinede bu konuda bazı tatminsizliklerin varlığından söz edilebilir. Praktiker
yapı marketinin ilgili problemden en yüksek düzeyde etkilendiği ve müşteri
memnuniyetine yönelik faaliyetlere yoğunlaşmaları gerektiği söylenebilecektir.
Bu konuda problem üzerinde son birkaç yılda her sektörde yaşanan ucuz ve
kalitesiz Çin ürünleri krizinin etkisi olduğu veya fiyatların uygunluğundan ve en
meşhur markaların bile fason üretime yönelmiş olmalarından dolayı müşteriler
üzerinde psikolojik olarak böyle bir kanının oluşabileceği de söylenebilir.
Yapı marketlerde, sunulan ürünlerin fiyatlarından ve ürünlerle ilgili
kampanyaların (iskonto, taksitlendirme, bonus verme vs..) yeterliliği açısından
memnuniyet olgusuna müşterilerin %26’sı katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu
oran % 52 gibi yüksek bir orana ulaşmaktadır. Fiyatlar ve ürünlerle ilgili
kampanyaları yeterli bulan ve uygulamalardan memnun olan müşterilerin oranı ise
%48’dir.
Analiz sonuçları bağlamında, ürün fiyatları ve kampanyaları açısından
müşteri memnuniyeti boyutuyla yapı marketlerde yaşanan sorunların farklı olduğu
kabul edilmektedir.
302
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri için, skor değerleri göz önüne
alınarak bu marketlerde sunulan ürünlerin fiyatları ve kampanyalarından müşterilerin
memnuniyetinin belirli bir düzeye kadar karşılandığı ama yinede bu konuda bazı
yetersizliklerin varlığından söz edilebilir. Fakat yaşanan sorunun boyutları
konusunda işletme içi farklılıklar olduğu sonucuna varılabilir. Bu problemden en
fazla şikayet Koçtaş yapı marketleri için söz konusu olup, Praktiker yapı marketleri
için orta düzeyde şikayet söz konusudur. En düşük düzeyde şikayet ise, Tekzen yapı
marketleri içindir. Tezken açısında şikâyetlerin düşük olması tamamen yerli ürün ve
markaları pazarlamalarına ve değişen piyasa şartlarına göre hızlı ve değişken
kampanyalar düzenleyebilmelerine bağlanabilecek bir durumdur.
· Ürün sunum yeri memnuniyeti sorunları
Yapı marketlerde ürünlerin reyon ve rafları sürekli değiştirildiğinden
aradığını bulamama konusuna müşteriler %42 oranında katılmamakta, bu orana
kararsız olanlar da dahil edildiğinde %58’e yükselmektedir.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde Reyon ve raflar sürekli
değiştirildiğinden müşterilerin aradıklarını bulmakta zorlanmaları açısından Koçtaş,
Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık
olduğu sonucuna varılmıştır. Koçtaş yapı marketleri için, reyon ve raflar sürekli
değiştirildiğinden aradıklarını bulamama sorununun en fazla yaşandığı yapı marketi
olduğu söylenebilir. Praktiker yapı marketleri için, reyon ve raflar sürekli
değiştirildiğinden aradıklarını bulamama sorununun olmadığı varsa bile en az
düzeyde yaşandığı söylenebilir. Tekzen yapı marketi için, müşterilerin reyon ve
raflar sürekli değiştirildiğinden aradıklarını bulamama sorunu belirli bir düzeyde
yaşandığını bununla ilgili gerekli tedbirleri almaları gerektiği söylenebilir.
303
Ürün sunum yeri memnuniyeti sorunları
0
2
4
6
8
10
3 4 5 6 7 8 9 10 11
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.14: Müşterilerin ürün sunum yeri memnuniyetine ilişkin
sorunlarının firmalara göre dağılımı
Aynı şekilde yapı marketlerde, müşteriler farklı markalı benzer ürünlerin
aynı veya yakın reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri kıyaslamada güçlük
çektikleri konusuna müşteriler %40 oranla katılmamakta olup, kararsızlarla birlikte
bu oran % 59’a ulaşmaktadır. Müşterilerin farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya
yakın reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri kıyaslamada güçlük çektikleri
konusuna katılma oranı ise %41’dir.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde farklı markalı benzer
ürünlerin aynı veya yakın reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri (kalite, albeni,
fiyat vs. gibi) kıyaslama açısından yapı marketlerde yaşanan sorunların farklı olduğu
kabul edilmektedir.
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketleri için, farklı markalı benzer
ürünlerin aynı veya yakın reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri (kalite, albeni,
fiyat vs. gibi) kıyaslayamama açısından müşterilerin memnuniyetinin belirli bir
düzeye kadar karşılandığı ama yinede bu konuda bazı aksaklıkların varlığından söz
edilebilir.
Sonuç olarak bu problemden en fazla şikayet Praktiker yapı marketleri için
edilmekte, orta düzeyde şikayet Tekzen yapı marketleri için edilmekte, düşük
düzeyde şikayette Koçtaş yapı marketleri için edilmektedir.
Yaşanan sorunun boyutları konusunda işletme içi farklılıklar olduğu,
özellikle bazı marketlerde bazı markalara ait ürünlerin satılmaması nedeniyle her
304
markanın fiyatını ve kalitesini kıyaslayamayan müşterilerde böyle bir kanının
varlığının oluşabileceği de söylenebilir.
“İhtiyaç duyduğu her türlü ürünü bulabildiği yada arzu edilen ürün taleplerini
dikkate alarak yapı marketlerin o ürünü hemen tedarik ettiklerine müşteriler %19
oranda katılmamakta, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %35’e
yükselmektedir. Müşterilerin %65 i ise, “İhtiyaç duyduğu her türlü ürünü
bulabildiği yada arzu ettiği ürün taleplerini dikkate alarak yapı marketlerin hemen
ilgili ürünü tedarik ettiklerini belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, İhtiyaç duyulan her türlü ürünü bulabilme yada
arzu edilen ürün taleplerini dikkate alarak tedarik etme konusunda farklılık olmadığı,
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde yaşanan sorunun düzeylerinin aynı
olduğu sonucuna varılmıştır.
Aynı şekilde yapı marketlerde, müşterilerin reyon ve raf yönetimini
beğenme ve aradığı ürünü kolaylıkla bulabilmede güçlük çekmedikleri konusuna
müşteriler %13 oranında katılmamakta olup, kararsızlarla birlikte bu oran % 34 gibi
bir orana ulaşmaktadır. Müşterilerin reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı
ürünü kolaylıkla bulmada güçlük çekmedikleri konusuna katılma oranı ise %66’dır.
Analiz sonuçları bağlamında, Koçtaş ve Tekzen yapı marketleri için, reyon ve
raf yönetimini beğenme ve aradığı ürünleri kolaylıkla bulabilme açısından
müşterilerin memnuniyet düzeyleri açısından benzerliğin olduğu, sorunun hemen
hemen çözüme kavuşturulduğu ve ihtiyaçlar dikkate alınarak raf yönetimi
uygulandığı söylenebilir.
Praktiker yapı marketlerde reyon ve raf yönetimini beğenme ve aradığı
ürünleri kolaylıkla bulabilmede müşteriler açısından sorunların olduğu, sorunun
çözüme kavuşturulabilmesi için müşterilerle daha sıkı ilişkiler geliştirilerek, onların
teklif ve önerileri dikkate alınarak raf yönetimi uygulandığı takdirde başarıya
ulaşılabileceği söylenebilir.
Diğer yandan yapı marketlerde, yeni ürünleri takip etme konusunda güçlük
çekildiğine müşterilerin %28’i katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu oran % 47’ye
ulaşmaktadır. Müşterilerin %53’ü ise yapı marketlerde yeni ürünleri takip etme
konusunda güçlük çektiklerini belirtmektedirler. Analiz sonuçları bağlamında, yapı
305
marketlerin yeni ürünleri takip edebilmelerinde farklılıkların olduğu ve bazı
problemler yaşadıkları kabul edilmektedir.
Yapı marketlerden alış- veriş yapmanın zaman tasarrufu sağlamadığını
düşünen müşterilerin oranı %15 olup, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde
%38’ye yükselmektedir. Müşterilerin %62 ise, yapı marketlerden alış-veriş
yapmanın zaman tasarrufu sağladığını inanmaktadırlar.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerden alış- veriş yapmakla zaman
tasarrufu sağlamada Koçtaş, Tekzen ve Praktiker açısından farklılık olduğu
sonucuna varılmıştır.
Koçtaş yapı marketlerinden alış - veriş yapan müşterilerin yeterli düzeyde
zaman tasarrufu sağladığı sonucuna varılmıştır.
Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinden alış - veriş yapan müşterilerin
zaman tasarrufu sağlamada yetersiz kaldığı ve müşterilerin memnun edilemediği
belirtilebilir. Bu bağlamda, ilgili firmaların ürünlerle ilgili, raf yönetimi, sergileme ve
reyon tasnifi gibi konuları tekrar değerlendirerek, müşteri bağımlılığı sağlamada
önemli etkisi olan zaman tasarrufu sağlayacak bir dizayn belirlemeye çalışmaları,
hedeflerine ulaşmaları ve başarılarının sürekliliği açısından önemli görülmektedir.
Boş zamanlarda “eve yarayacak bir eşya bulabilirmiyim” arayışıyla yapı
marketleri dolaşarak, bazen yeni ürünlerle bazende hiçbir şey almadan döndükleri
hususuna müşterilerin %28’i katılmamakta, bu oran kararsızlarla birlikte % 37
olmaktadır. Müşterilerin %63 ü ise boş zamanlarında “eve yarayacak bir eşya
bulabilirmiyim” arayışıyla yapı marketleri dolaşarak, bazen yeni ürünlerle bazende
hiçbir şey almadan evlerine döndüklerini belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerin bilinçli müşteriye sahip olma
açısından yapı marketlerin de farklı olduğu ilgili firmaları tercih eden müşterilerinin
bilinç düzeylerinin aynı olmadığı anlaşılmaktadır.
Koçtaş yapı marketleri için, müşterilerin boş zamanlarında “eve yarayacak bir
eşya bulabilir miyim” arayışıyla yapı marketleri dolaşmakta, bazen çok arzuladığım
yeni ürünlerle bazen de hiçbir şey almadan döndüğüm olmaktadır şeklindeki bilinçli
müşteri araştırmasında en zayıf halkayı oluşturduğu gözlenmektedir. Aynı zamanda
306
Koçtaş yapı marketi müşterilerinin sadece mağazayı ziyaret (hoş vakit geçirme,
değişik bir ürünler görme, izleme vs.) amaçlı ya da tamamen ne alacağını belirlemiş
kararlı müşteriler tarafından tercih edildiği söylenebilecektir.
Tekzen yapı marketleri için ise; boş zamanlarında “eve yarayacak bir eşya
bulabilir miyim” arayışıyla yapı marketleri dolaşmakta, bazen çok arzuladığım yeni
ürünlerle bazende hiçbir şey almadan döndüğüm olmaktadır şeklindeki bilinçli
müşteri araştırmasında belirli bir düzeyi oluşturduğu gözlenmektedir. Aynı zamanda
Tekzen yapı marketi müşterilerinin sadece mağazayı ziyaret (hoş vakit geçirme,
değişik bir ürünler görme, izleme vs.) amaçlı yada tamamen ne alacağını belirlemiş
kararlı müşteriler yanında henüz ne alacağına karar vermemiş ama satın alma
duygusu ve gücü olan müşteri kitlesi tarafından tercih edildiği söylenebilecektir.
Praktiker yapı marketi için, boş vakitlerde “eve yarayacak bir eşya
bulabilirmiyim” arayışıyla test edilen bilinçli müşteri araştırmasında en güçlü halkayı
oluşturduğu gözlenmektedir. Bu durum Praktiker yapı marketi müşterilerinin sadece
mağazayı ziyaret (hoş vakit geçirme, değişik bir ürünler görme, izleme vs.) amaçlı
yada tamamen ne alacağını belirlemiş kararlı müşteriler yanında henüz ne alacağına
karar vermemiş ama satın alma duygusu ve gücü olan müşteri kitlesi tarafından en
çok tercih edilen yapı marketi olduğu söylenebilecektir.
Yapı marketlerde otopark, sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin yeterli
olduğuna katılmayan müşteriler oranı %20 olup, bu orana kararsız olanlar da dahil
edildiğinde %33’e yükselmektedir. Müşterilerin %67’si ise, yapı marketlerin sosyal
tesis ve sosyal çevre (restorant, kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi..)
hizmetlerini yeterli bulmaktadırlar.
Analiz sonuçları bağlamında, sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin
(restoran, kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusunda
müşterilerin yaşadığı sorunların yapı marketler için farklı olduğu kabul olduğu
edilmektedir.
Koçtaş ve Praktiker yapı marketleri için, marketlerde müşteriler açısından
sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin (restoran, kafe, oyun parkları, eğlence
merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusunda belirli bir düzeyde müşteri taleplerinin
307
karşılanmış olduğu bu nedenle de müşteriler açısından fazla bir sorun oluşturmadığı
söylenebilir.
Tekzen yapı marketi için ise; birinci eksene yakın ancak dağılım grafiğinde
olumsuz parametrelere (1, 2, 3.) yakınlığı göz önüne alınarak müşteriler açısından
sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin (restoran, kafe, oyun parkları, eğlence
merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusunda ve sorunların yaşandığı bu açıdan diğer
yapı marketlerden farklılık arz ettiği söylenebilir.
Ulaşımın sorun olduğu konusuna müşterilerin %44’ü katılmamakta, bu oran
kararsızlarla birlikte % 59 olmaktadır. Müşterilerin %41’i ise; ulaşım sorunu
yaşadıklarını belirtmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde ulaşım açısından müşterilerin
memnuniyet düzeyleri konusunda Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde
farklılık olmadığı, müşterilerin %41’inin sunulan ulaşım hizmetlerinden memnun
oldukları dolayısıyla %59 oranla da yapı marketlerin sundukları ulaşım
hizmetlerinden memnun olmadıkları sonucuna varılmıştır.
· Müşterilerin; satış elemanlarından memnuniyetleri sorunu
Aynı şekilde yapı marketlerde satış elemanlarına ulaşabilmekte ve onların
reyonlarıyla ilgili yeterli bilgiyle donatıldığına müşterilerin %14’ü katılmamakta,
kararsızlarla birlikte bu oran % 34’e ulaşmaktadır. Müşterilerin %66’sı ise satış
elemanlarına ulaşabilmekte ve onların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgiyle donatıldığına
inanmaktadırlar.
Müşterilerin, satış elemanlarından memnuniyetdüzeyleri
0
2
4
6
8
10
12
12 13 14 15
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.15: Müşterilerin satış elemanlarından memnuniyetlerine ilişkinsorunlarının firmalara göre dağılımı
308
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde müşterilerin satış elemanlarına
ulaşabilmeleri ve onların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgi ile donatılmaları konusunda
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker açısından farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Koçtaş yapı marketleri için, müşterilerin satış elemanlarına ulaşabilmeleri ve
elemanların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgi ile donatılarak müşterilere gerekli bilgileri
aktarmalarında sorun yaşamadıkları söylenebilecektir.
Tekzen yapı marketi için, müşterilerin satış elemanlarına ulaşabilmeleri ve
elemanların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgi ile donatılmış olsalar bile, gerekli bilgileri
müşterilere aktarmada yüksek düzeyde olmasa da sorun yaşadıkları sonucuna
varılmıştır.
Praktiker yapı marketleri için ise müşterilerin satış elemanlarına ulaşabilmesi
ve elemanların reyonlarıyla ilgili bilgi ile donatılarak, gerekli bilgileri yeterli
düzeyde müşterilere aktarmada düşük düzeyde de olsa sorun yaşadıkları söylenebilir.
Yapı marketlerde satış elemanları ihtiyaca uygun malı bulma ve gerekli
yönlendirmeyi yapmada yetersiz olduklarına inanan müşterilerin oranı %12 olup, bu
orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %24’ye yükselmektedir. Müşterilerin
%76’sı ise, satış elemanlarının ihtiyaca uygun malı bulmada yardımcı olmakta ve
gerekli yönlendirmeyi yapmakta olduklarına inanmaktadırlar.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde satış elemanlarının uygun
malın bulunması ve müşterilere gerekli yönlendirmeleri yapmaları konusunda
Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde yaşanan sorunun düzeyi farklılık arz
etmektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, satış elemanlarının uygun malın bulunmasında
yardımcı olmaları ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları konusunda en fazla sorunun
Koçtaş yapı marketlerinde olduğu söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için, satış elemanlarının uygun malın bulunmasında
yardımcı olmaları ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları konusunda yeterli düzeyde
olmasa bile belirli bir oranda yeterliliklerine işaret etmektedir. Bu nedenle ilgili
sorunun en az olduğu söylenebilir.
309
Tekzen yapı marketleri için, satış elemanlarının uygun malın bulunmasında
yardımcı olmaları ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları konusunda sorunun orta
düzeyde olduğu söylenebilir.
Yine müşterilerin yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalitesinin
(çalışanların davranış biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve
düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..) yeterli düzeyde olduğuna %11 oranında
katılmamakta, kararsızlarla birlikte bu durum % 19’a yükselmektedir. Müşterilerin
%81’i ise yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalitesinden (çalışanların davranış
biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik
önlemleri ve bunun gibi..) memnundurlar.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalite
(çalışanların davranış biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve
düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..) açısından yapı marketlerde yaşanan
sorunların farklı olduğu kabul edilmektedir.
Koçtaş yapı marketlerinde, sunulan hizmetlerin kalite (çalışanların davranış
biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik
önlemleri ve bunun gibi..) düzeyleri konusundaki sorunların çözümlendiği bu
nedenle sorunun müşteriler açısından fazla bir sorun olmadığı söylenebilir.
Tekzen ve Praktiker yapı marketleri için ise; sunulan hizmetlerin kalite
(çalışanların davranış biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve
düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..) düzeyleri konusunda sorunların
yaşandığı, müşteriler açısında bunun sorun teşkil ettiği söylenilebilir.
Yapı marketlerin müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetlerinden
memnun olmayanların oranı %14 olup, bu orana kararsız olanlar da dahil
edildiğinde oran %36’ya yükselmektedir. Müşterilerin %64’ü ise, yapı marketlerin
karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetlerinden memnundurlar.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde karşılama, ağırlama ve
uğurlama hizmetleri açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerde
yaşanan sorunların farklı düzeylerde olduğu sonucuna varılmıştır.
310
Koçtaş yapı marketleri için, müşterilerin karşılama, ağırlama ve uğurlama
açısından memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların belirli bir düzeyde
çözümlendiği bu nedenle konunun müşteriler açısından düşük seviyede sorun teşkil
ettiği söylenebilir.
Tekzen ve Praktiker yapı marketleri için ise; marketlerde müşterilerin
karşılama, ağırlama ve uğurlama açısından memnuniyet düzeyleri konusunda
sorunların yaşandığı, müşteriler açısında bu konunun yüksek düzeyde sorun teşkil
ettiği söylenebilecektir.
· Müşterilerin; satış sonrası hizmet memnuniyeti sorunları
Yapı marketlerden satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve
örneklerinin yeterli düzeyde verildiğine müşteriler %15 oranda katılmamakta, bu
orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde %37’ye yükselmektedir. Müşterilerin
%63 ü ise, satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin yeterli
düzeyde verildiğine inanmaktadırlar.
satış sonrası hizmet memnuniyeti
0
2
4
6
8
10
16 17 18
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 5.7.16: Müşterilerin satış sonrası hizmetlere yönelik memnuniyet
sorunlarının firmalara göre dağılımı
Analiz sonuçları bağlamında, satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri
ve örneklerinin yeterli düzeyde verilmesinin yapı market müşterileri açısından farklı
algılandığı, bu nedenle Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde yaşanan
sorunun düzeyi konusunda farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
311
Koçtaş yapı marketinin ilgili problemden orta düzeyde etkilendiği
belirtilebilir. Ancak konumlandığı noktadaki 5 (tamamen katılıyorum) skoru ile
çakışması Koçtaş yapı marketi açısından müşterilere sundukları ürünlerle ilgili
uygulama bilgileri ve örneklerinin, yeterli düzeyde verildiğini göstermektedir. Ayrıca
müşterilerin satın almak istedikleri ürünler hakkında önceden bilgili oldukları da
söylenebilecektir.
Tekzen yapı marketi için, bu problemden en az düzeyde etkilendiği
belirtilebilir. Ancak konumlandığı noktadaki (2 ve 3) katılmıyorum ve kararsızım
skorları ile örgülenmesi Tekzen yapı marketi açısından müşterilere sundukları
ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin var olduğu, ancak bunun
müşterilerce yeterli düzeyde görülmediği şeklinde yorumlanabilir.
Praktiker yapı marketleri için, problemden en fazla etkilenen firma olduğu
söylenebilir. Bu marketlerden satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve
örneklerinin belirli bir düzeyde verildiğine; müşterilerin belirli bir bölümü
katılıyorken (skor 4) diğer bir bölüm böyle bir bilginin verildiğine kesinlikle
katılmamaktadırlar (skor - 1). Bu bağlamda Praktiker yapı marketlerde yaşanan
sorunun düzeyi konusunda içsel farklılıklar olduğu yani müşterisine veya çalışana
göre değişik uygulama örneklerinin sergilendiği, bir standardın oluşturulamadığı
belirtilebilir.
Yine yapı marketlerde ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…)
hizmetlerinden müşterilerin %16’sı memnun olmamakta, bu oran kararsızlarla
birlikte % 46 olmaktadır. Müşterilerin %54 ü ise ürünlerin satış sonrası (nakliye,
montaj, servis vb…) hizmetlerinden memnundurlar.
Analiz sonuçları bağlamında, sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj,
servis vb…) hizmetlerinin müşteri memnuniyetleri açısından yapı marketlerde
yaşanan sorunların farklı olduğu kabul edilmektedir.
Koçtaş yapı marketleri için, müşterilerin sunulan ürünlerin satış sonrası
(nakliye, montaj, servis vb…) memnuniyet düzeyleri konusundaki sorunların
tamamen çözümlendiği bu nedenle konunun müşteriler açısından bir sorun teşkil
etmediği söylenebilir.
312
Tekzen ve Praktiker yapı marketi için ise; sunulan ürünlerin satış sonrası
(nakliye, montaj, servis vb…) verilen hizmetler açısından memnuniyet düzeyleri
konusunda sorunların yaşandığı, müşteriler açısından bu konunun sorun teşkil ettiği
söylenilebilir.
Yapı marketlerde hatalı olan yada beğenmediği bir ürünü kolaylıkla ve
zaman kaybetmeden iade etme ya da yenisiyle değiştirebilme sürecinden memnun
olmayan müşteriler oranı %18 olup, bu orana kararsız olanlar da dahil edildiğinde
%37’ye yükselmektedir. Müşterilerin %63 ise, hatalı olan ya da beğenmediği bir
ürünü kolaylıkla ve zaman kaybetmeden iade edebildiğini ya da yenisiyle
değiştirilebildiğini belirtmekte, yapı marketlerde bu konuda uygulanan süreçten
memnuniyetlerini arz etmektedirler.
Analiz sonuçları bağlamında, yapı marketlerde hatalı bulduğu veya
beğenmediği ürünü iade etme ya da yenisiyle değiştirmede uygulanan süreçler
açısından müşterilerin memnuniyetleri Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketler
için farklı olduğu, ürün iade ve değiştirme süreçlerinde yaşanan sorunun düzeyi
konusunda işletmeler arası farklılıklar olduğu sonucuna varılmıştır.
Koçtaş yapı marketi için, müşterilerin kusurlu gördüğü veya beğenmediği
ürünü iade etme ya da yenisiyle değiştirme işlemleri konusunda müşterilerin en
memnun olduğu yani yaşanan sorunun açısından en düşük seviyenin Koçtaş yapı
marketinde yaşandığı söylenilebilir.
Tekzen yapı marketleri için ise; müşterilerin kusurlu gördüğü veya
beğenmediği ürünü iade etme ya da yenisiyle değiştirme işlemleri konusunda orta
düzeyde sorunların yaşandığı, ancak bunların çözümsüz sorunlar olmayıp
süreçlerdeki iyileştirmelerle düzeltilebileceği söylenebilir.
Praktiker yapı marketleri için ise; müşterilerin kusurlu gördüğü veya
beğenmediği ürünü iade etme ya da yenisiyle değiştirme işlemleri konusunda en
fazla sorunun yaşandığı söylenebilir. Ancak Praktiker yöneticileriyle yapılan
mülakatlarda bu konuda çok iyi bir düzey yakaladıklarını ayrıca daha etkin çözümler
bulmak için çalışmaların yürütüldüğü söylemektedirler.
313
6. SONUÇ VE ÖNERİLER
Türkiye’de ağırlıklı olarak yerli oyuncuların yer aldığı yapı ve yapı market
sektöründe yardımcı oyuncu rolünde sayılabilecek durumdaki yabancıların baş
aktörlüğe yönelik eğilimlerinin artması ile uluslar arası rekabet kazanacak bir piyasa
zemini oluşmaya başlamıştır. Türkiye’nin ekonomisinin canlanması ile birlikte diğer
yabancı oyuncularda bu oyuna kuşkusuz dahil olacaklardır.
Yapı sektörü, gerek sanayi boyutuyla, gerekse de pazarlama ve ticaret
boyutuyla Türkiye’nin en geniş sektörlerinden birisini oluşturmakta, dolaylı olarak
400 sektör ve alt sektörü etkilemektedir. Sektörün GSMH içindeki doğrudan payı
yüzde 5 ve dolaylı payı yüzde 30’dur. İnşaat malzemesi ihracatı ile dış müteahhitlik
hizmetleri birlikte değerlendirildiğinde, inşaat sektörünün Türkiye’nin toplam
ihracatı içerisindeki payı yüzde 20 kadardır. Bu niteliği ile sektör, turizmden sonra
ödemeler dengesine büyük katkıyı sağlama potansiyeline sahiptir.
Sağladığı geniş istihdam olanakları ve GSMH’ya katkısıyla yapı sektörü
Türkiye’deki ana sektörlerden biridir. Türkiye’de toplam inşaat yatırımları içerisinde
kamu yatırımlarının ağırlıklı bir yer tutması, inşaat sektörünün geleceğini de
kamunun yatırım bütçesine çok büyük ölçüde bağımlı kılmaktadır. Son dönemlerde
ulaştırma ve konut sektörlerindeki yatırımların Toplu Konut idaresi (/TOKİ)’nin
gerçekleştirdiği hızlı ve etkin yapılaşmayla biraz olsun canlanması yapı sektöründe
artış gerçekleştirmiştir.
Konut sektöründeki gelişme ve değişmeler yapı marketler için potansiyelin
çok yüksek olduğunun göstergesi olup, yapı marketi zincirlerinin nüfusu 100 bini
yakalayan her yerleşim alanında faaliyetlerini sürdürebileceğinin ve başarı
gösterebileceğinin bir kanıtıdır.
Günümüz şartlarında bir yapı marketin başarılı olabilmesi için “müşterisini
tanıyan yapı market” olması gerekmektedir. Bu bağlamda Nilüfer Gürelli’nin
makalesinde belirttiği “Dünyanın En İyi Marketi” hikayesinde geçen bazı ayrıntılar
yapı marketlerine uygulanabilir nitelikler verilmektedir. Hikaye sally’nin marketini
oraya ilk defa giden bir müşterisi anlatıyor. “Bu marketin otoparkı çiçeklerle
süslenmiş, kibar bir otopark görevlisi, markete kadar kırmızı halı bulunuyor. Satış
314
görevlisi ise görevinin alışverişi müşterisi için olabildiğince kolaylaştırmak ve
ödeyeceği paraya karşılık en iyi alışverişi yapmasını sağlamak olduğunu biliyor ve
müşteriye eğer arzu ederse kendi başına alışveriş edebileceğini söylüyor. Müşterinin
listesindeki ürünler bilgisayara girilerek, bir liste haline getiriliyor ve bu listede aynı
zamanda indirimde olan mallar, alternatif ürünlerde bulunabiliyor. Kod numarası
çıkarken kasa tarafından okunmakta ve sık alınan ürünler indirime girdiğinde müşteri
uyarılmaktadır” şeklinde anlatılıyor.
Yapı market yöneticileri böyle bir uygulamayı yapacakları anketlerle müşteri
taleplerini değerlendirdikten sonra karar verebileceklerdir. Ticaret ne şekilde
yapılırsa yapılsın amacı kâr etmektir. Kâr etmenin olmazsa olmazlarından bir tanesi
de sistem kurmak ve kişilere dayalı bir işletme yerine sisteme dayalı bir işletme
mantığı geliştirmektir. Mağazacılık sisteminde önemli olan noktalar; kuruluş yeri
seçimi, bina, reyon ve bölümler, depo, personel temini, personelin eğitimi, ücret,
kariyer planlaması, yerinden (ademi merkeziyetçi) yönetim, iyi bir oto kontrol ve
denetim mekanizmasının oluşturulması, yönetici ve müdürlere sorumluluklarıyla
paralel doğrultuda yetki ve inisiyatif kullanma hakkı verilmesi, hizmet içi eğitim ve
market içi bilgi akışının etkinlikle sağlanması vb. gibi sayılabilir.
Yapı marketlerin öncelikli ana tema başlıklarından bir tanesi de hedef
kitlesidir. Markette erkek müşterinin yanında bayan müşterilere de hitap edebilmek
amacıyla ürün portföyünün değiştirilip, geliştirilmesi, yüksek ve ürküten raflar
değiştirilerek mağaza atmosferinin rahatlatılması ve markalı ürünlerin satışı için özel
bir düzenlemede gerekmektedir. Böylece bir müşteri ağı oluşturmak sektörü iyi
tanımak adına önemli olacaktır.
Ürün karmasına karar verilmesi yöneticinin önemli sorumluluklarındandır.
Sektörde bu konuda birikim ve deneyime sahip firmalar yeni faaliyete geçenlere fark
yaratacaklardır. Ürün portföyünde hangi ürünler olacak ya da hangileri çıkartılacak
gibi kritik noktalarda temel ve esnek ürünler belirlenmesinde müşterilerin ürünleri
talep etme sıklıkları dikkate alınmalıdır.
Yapı marketler, satış arttırıcı reklam, kişisel satış, halkla ilişkiler ve duyurum,
örnek ürün dağıtımı, fiyat indirimleri, satış noktası teşhirleri, ürün sergileme, mağaza
içi gösteriler, insertler, vb.gibi tutundurma çabaları ile rekabet avantajı
315
sağlayabileceklerdir. Satış görevlileri ise, bütün bu görselliğin dışında marketin dışa
açılan yüzü olmasından dolayı ayrı bir öneme sahiptir.
Müşteriler, yapı marketleri en çok uğradıklar noktalarda bulmak istiyorlar. Bu
bağlamda yapı marketlerin kuruluş noktaları olarak alışveriş merkezlerini daha çok
tercih edilmelidir. Bir yapı market yöneticisi kuruluş noktası olarak listesinin ilk
sırasına alışveriş merkezlerini almalıdır. Gıda perakendeciliği yapan marketlerle
yapılan anlaşmalar çerçevesinde tüketicinin gıda ve yapı marketleri yan yana bulması
ve işinin kolaylaştırılması sağlanabilmelidir. Yapı marketlerin bu anlamda partnerini
doğru seçmesi ona rekabet avantajı sağlayacaktır.
Oyunu kuralına göre oynamak gerekmektedir. Yapı marketlerin sahip olduğu
oyuncuları, personel, tedarikçi, müşteri ve yönetim ise, özellikle yönetimin elindeki
senaryo oyunun geleceğini ve akışını belirleyecektir. Mağaza atmosferi de sahne ise,
atmosferin planlanması görevi de yönetime düşmektedir.
Günümüz mağazacılık sektöründe tüketici merkezli bir anlayış hakim ve tek
duraklı alışveriş tercih edilmektedir. Bu nedenle bir yapı marketinde tek çatı altında
zeminden çatıya her şey olmalı ve her ürün; teşhir sanatına uygun sunulmalıdır.
Örgütlerin tepe yönetiminde bulunanlar, stratejik bilgi aracılığı ile daha
ziyade dış çevreye yönelik uzun dönem planlama faaliyetlerinde bulunmaktadırlar.
Örgütsel uygulamalar ya da çevresel etkenlerden kaynaklanan çeşitli durumların
veya sorunların nedenlerine yönelik olan stratejik planlama eylemleri, ne ya da
nerede sorularındansa, neden sorusuna yanıt sağlayabilecek türden bilgiye ihtiyaç
duymaktadır. Özellikle üst yönetim kademesinin “stratejik bilgi” ihtiyaçlarının
giderilmesine yönelik hizmet vermekte olan “Yönetim Bilgi Sistemleri”, şirket
sahipleri ve tepe yöneticilerin “nakit” olan vakitlerinin etkin kullanılmasında anahtar
rol oynayacak bir yönetim aracı olarak değerlendirilmelidir.
Çok farklı ve fazla sayıda bilgi bombardımanına maruz kalan yöneticilerin,
özellikle dışsal bilgi kaynaklarından gelen çeşitli biçim ve miktarlardaki bilgiyi, bir
süzgeçten geçirdikten sonra örgütsel performansı artıracak kararlarda
kullanılabileceklerdir. Bu bağlamda yöneticilerle yapılan anket uygulamasıyla yapı
marketlerde yönetim ve organizasyon sorunlarına ilişkin yaşanan problemlerin
dağılımı şekil 6.1’de verilmiştir.
316
ü Anket uygulamasını cevaplandıran yapı market yöneticilerinin yaş ortalama
değerleri 18-25 yaş arası %12, 26-35 yaş arası %46, 36-45 yaş arası %35, 46 ve üstü
yaş %7’dir. Genç bir sektör olan yapı marketlerde, faaliyet yapısının gerekliliğinden
olsa gerek yönetim kademesinde görev alan yöneticiler de orta yaş kuşağında yer
almaktadırlar.
ü Yöneticilerin eğitim düzeyleri de oldukça iyi düzeydedir. %63 gibi çok
yüksek bir oranda üniversite mezunu, %7’si masterlı, %2’si doktoralı ve geriye kalan
sadece %28 gibi bir oranda orta öğretim mezunudur.
ü Yapı marketlerde, yöneticilerin sorumlukları altındaki personel sayısına göre
dağılımlarında 3 ve daha az personele yöneticilik yapmakta olanların oranı %66 gibi
çok yüksek olması yetkilendirmenin en alt kademeye kadar dağıtılarak basık yapılı
bir örgüt çatısı oluşturulduğu ve katılımcı bir yönetim modeli uygulandığını
göstermektedir.
PROBLEMLER AÇISINDAN GENEL DURUM
0
2
4
6
8
10
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21SORULAR
PRAKTİKER
TEKZEN
KOÇTAŞ
Şekil 6.1 : Yöneticiler açısından sorunlarının görünümü
ü Yapı market zincirlerinin yönetim ve organizasyon sorunları açısından
özellikle; şubeleşme ile bir takım koordinasyon ve iletişim sorunlarının oluşması,
merkez / şube yöneticileri ile periyodik toplantılar yapılması ve aşırı kademeleşme
nedeniyle bürokrasi oluşumu sorunları açısından bir farklılığın olmadığı yaşanan
sorunların düzeyinin aynı olduğu tespit edilmiştir. Ancak departmanlar arası satış
bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyon sorunlarının oluşması ve diğer
yönetim ve organizasyon sorunları açısından durumlarının farklı olduğu tespit
edilmiştir. Bu bağlamda en iyi kurumsal yapının Koçtaş yapı market zincirlerinde
317
sağlandığı söylenebilecektir. Bu durum Koç grubunun perakende sektöründeki
tecrübelerinden de etkilenmektedir.
ü Praktiker ve Tekzen yapı marketlerinde ürün çeşidinin fazlalığına bağlı olarak
aşırı departmanlaşmaya gidilmesi, koordinasyon ve örgütsel iletişim sorununun
kaynağını oluşturabilecektir. Diğer yandan ilgili yapı marketi zincirlerinde
çalışanlara sunulan hizmetlerin; işgörenlerin yaşam tarzları, hayata bakış açıları ve
hayattan beklenti düzeylerini karşılamada yetersiz kaldığı, işletme çalışanlarıyla
alenen olmasa bile zımnen sorunları olduğu veya ilgili firmaya özel değişik çatışma
kaynaklarının bu sorunu oluşturabileceği söylenebilecektir. Yine ilgili işletmelerde
örgütleme yetersizliğinden ve kurumsallaşmanın henüz tamamlanmamış olduğundan
bahsedilebilir. Bu firmaların örgüt yapılarını daha yalın hale getirmeleri ve stratejik
iş birimleri arası iletişimi daha etkinleştirecek yöntem geliştirmeleri önerilmektedir.
ü Yapı market zincirlerinin tedarik sorunları açısından müşteri taleplerine
uygun mamul bulmada zorlanma sorunları, yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar
bulmakta zorlanma sorunu ve tedarikçi firmalarla mamul alım şartları (kalite, miktar,
zaman, fiyat ve iskonto) konusunda yaşanan sorunlar açısından bir farklılığın
olmadığı yaşanan sıkıntılarının ortak ve aynı olduğu tespit edilmiştir. Yapı market
zincirlerinin istedikleri zamanda, istedikleri kalitede ve istedikleri şartlarda,
istedikleri miktar ve nitelikte ürünü bulabildikleri ve günün gereklerine uygun
mamül ve yarı mamulleri bulmada herhangi bir problem yaşamadıkları tespit
edilmiştir. Bu tespitte sektörün henüz yeni olması yeterli düzeyde ülke geneline
yaygınlaşamayıp sadece metropol şehirlerde konuşlanmalarının etkili olduğu
söylenebilecektir. Bu nedenle müşteri konseptini oluşturma, bilinçlendirme ve
geliştirme çabalarına ağırlık vermeleri önerilebilecektir.
ü Yapı market zincirlerinin satış işlemlerine yönelik sorunlar açısından modası
geçmiş ürünlere katlanmak zorunda kalma konusunda farklı düzeylerde sorunla
karşılattıkları bu bağlamda özellikle hitap ettiği müşteri kitlesinin diğer perakende
marketlere göre daha çok moda ürünler takip etmelerinden ve sürekli değişim ve
yenilik kovalayan müşteriler olmasından kaynaklanabileceği söylenebilecektir. Bu
bağlamda Praktiker yapı marketlerinin hem yerli hemde yabancı markalı ürünlerle
müşterilerine hitap etmeye çalışması ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş
318
ürünlere katlanma sorununun kaynağını oluşturmaktadır. Bu nedenle ilgili işletmenin
ürün setinde ve lojistik yönetiminde daha dikkatli olması gerekmektedir.
ü Stok devir hızı düşük ürünleri de bulundurmak zorunda kalma, stokların
yönetiminde zorlanma, reyon ve raf yönetimi ve de Show-roomların maliyetli
olması sorunları açısından firmalar arası farklılığın olmadığı görülmüştür. Bu
nedenle ilgili kalemlerin maliyete yol açması kaçınılmaz görünmektedir. Bunun için
gelişmiş stok yönetimi programları ve ürün takip programları vs. uzun dönemli
değerlendirilmesi gereken bir konu görünümündedir.
ü Yapı market zincirlerinin rekabete yönelik sorunlar açısından Rakip
firmaların ürün setlerinin spesifikasyonları izlenerek, fiyat ve tutundurma politikaları
takip edilmesi konusunda firmalar açısından farklılık bulunmamakta her bir işletme
açısından sorun aynı düzeyde algılanmaktadır. Üstünlük ve zayıflıklarını tespit
ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirme sorunları ve gerektiğinde ürün ve
fiyat farklılaştırılmasına giderek rekabet üstünlüğü sağlama ve global düzeyde iş
yapan müşterilere global düzeyde hizmet sunmakta zorlanma açısından (siparişleri
İstanbul’da inceleyip Antalya’da satın alma gibi..) firmalar asında farklılığın varlığı
tesbit edilmiştir.
ü Koçtaş ve Praktiker yapı marketlerinde rakip firmalara göre üstünlük ve
zayıflıkları tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar geliştirmede rakiplerin etkin
bir şekilde izlenmesi; ulusal ve uluslar arası piyasalarda gıda ve diğer sektörlerde
yıllardır sürdürülen perakendecilik faaliyetlerinin bir kültür oluşturmuş olması, fiyat
ve diğer konularda öncü firma olma isteği şeklinde yorumlanabilir. Ya da hem yerli
hemde yabancı markalı ürün gamına sahip olmanın ve özellikle kendi marka
ürünlerini (özel marka) oluşturma gayretlerinin meyvelerini alıyor olmalarına
bağlanabilir.
ü Tekzen yapı marketi için ise, ürün gamında sadece ulusal ürünlerin yer alması
ve hitap edilen müşterilerin eğitim ve gelir düzeylerine uygun mamüller sunma
gayretlerinden kaynaklanan bir durum olduğu söylenebilir.
ü Yapı market zincirlerinde rakip sayısının çok az olması rekabette doğrudan
takibi kolaylaştıran bir unsur görünümündedir. Yani firmalar kolayca birbirini takip
edebilmektedirler. Örneğin ucuz Çin mallarının iç piyasayı istilası nedeniyle
319
Tekzen’in başlattığı ne alırsan 1 YTL, 2 YTL reyonu, diğer firmalar Koçtaş ve
Praktiker yapı marketleri tarafından hemen uygulamaya konulmuştur.
ü Yapı market zincirlerinin insan kaynaklarına yönelik sorunlar açısından
mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurma sorunları firmalar
açısından aynı düzeyde olduğu tesbit edilmiştir. Çalışanların yaptıkları işlerle ilgili
inisiyatif kullanabilmeleriyle ilgili sorunlar, beceri ve performanslarını artırmaya
yönelik eğitim ve geliştirme programları düzenlemek zorunda kalmalarıyla ilgili
sorunlar, dış piyasada ücretlerin yüksekliğinin meslek elemanlarının işletmeye
maliyetlerini yükseltmeleriyle ilgili sorunlar, farklı disiplinlerdeki çalışanları
yönetmekte zorlanmayla ilgili sorunlar firmalar açısından farklı düzeylerde
gelişmekte olduğu, yapı marketlerde ürün çeşitliliği nedeniyle mesleki yeterlilik ve
çeşitlilikte fazla personel bulundurma problemi, ürün gamında yer alan ürünlerin
spesifikasyonları, müşterilerin işletmeyi ziyaret sıklığı, talep yapısı, ürünlerle ilgili
verilen ek hizmetler vs. gibi nedenlerden kaynaklanabilecektir.
ü Yine, Tekzen yapı marketinin tamamen yerli ürünlerle ve daha çok orta gelir
düzeyine hitap edecek makul fiyatlı ürünleri sunmaları nedeniyle piyasada yüksek
ücret düzeyi oluşumu ve ücret düzeylerindeki değişmelerden orta düzeyde
etkilendikleri söylenebilir.
ü Koçtaş yapı marketi için ise hem yerli hem de yabancı markalı ve daha çok
belirli bir gelir seviyesi üzerindeki müşterilere yönelik ürünler pazarladıkları ve
dolayısıyla piyasa ücret değişme ve gelişmelerinden en az düzeyde etkilendikleri
belirtilebilir.
ü Aynı şekilde Praktiker yapı marketinin de tamamen yabancı sermaye ile
yabancı ve ulusal kaynaklı markaları pazarlayan bir firma olması nedeniyle ücret
politikalarını şekillendirmede diğer ülkelerdeki şubelerindeki çalışanların ücretlerinin
yüksekliği nedeniyle piyasalardaki ücret değişimlerinden en fazla etkilendikleri
şeklinde de yorumlanabilecektir.
ü Bu olayın sebepleri irdelendiğinde Tezken ve Praktiker yapı marketlerinde
istihdam edilen işgörenlerin ilgili işletmelerin yönetim politikalarını
benimsemedikleri, işi öğrenerek mesleki yetkinliğe ulaştıktan sonra daha iyi şartlarda
iş ve imkan sunan işletmeleri tercih ettikleri veya edecekleri, aksi halde işi
bırakmayı yeğleyecekleri şeklinde yorumlanabilir.
320
· İşgörenlerle yapılan anket uygulamasıyla yapı marketlerde insan kaynakları
yönetimine ilişkin yaşanan problemlerin dağılımı şekil 6.2’de verilmiştir.
ü Genç bir sektör olan yapı marketlerde, faaliyet yapısının gerekliliğinden olsa
gerek 35 yaş altı çalışanların oranı %86 gibi çok yüksek bir rakam teşkil etmekte,
işgörenlerin tamamının orta yaş kuşağında yer aldığı görülmektedir.
ü Katılımcı çalışanların cinsiyete göre dağılımı %66 erkek, kalan %34 ise
bayandır. Çalışanların eğitim düzeyleri incelendiğinde ankete cevap verenlerin
%38’inin orta öğretim kurumları mezunu, %48’i üniversite mezunu, %11’i yüksek
lisans mezunu ve %3’te doktorasını tamamlamış görülmektedir. Bu durum yapı
marketlerde çalışan işgörenlerin eğitim düzeyinin gerçekten iyi bir konumda
olduğunu %62 gibi yüksek bir oranın üniversite mezunu olup, yapı market
sektörünün kültür düzeyi gayet yüksek bir sektör olduğu anlaşılmaktadır.
Çalışanlar açısından sorunların genel dağılımı
02468
10121416
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 6.2.: Çalışanlar açısından sorunların genel dağılımı
ü Yapı marketlerinde çalışanlara yaptığı işin mesleki bilgi ve deneyimine
uygun istihdam edilmeleri açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde
yaşanan sorunun düzeyi konusunda farklılık olmadığı sonucuna varılmıştır.
Çalışanların %64’ü, yaptıkları işin mesleki bilgi ve deneyimlerine uygun olduğunu
belirtmektedirler.
ü Yapı marketlerinde çalışanların yaptığı işe uygun yetki ve sorumluluk ile
donatılması, yetki ve sorumluluk alanlarının, kesin sınırlarıyla belirlenmesi
açısından Koçtaş, Tekzen ve Praktiker yapı marketlerinde sonun düzeyinin farklı
olduğu sonucuna varılmıştır. Tekzen yapı marketi için, sorunun en fazla yaşandığı,
Praktiker yapı marketi için ise; sorunun orta düzeyde bir varlığından bahsedilebilir.
321
Bu bağlamda ilgili marketlerin örgütlerinde kuralların çok katı olmasa da otokratik
bir yönetim anlayışı uyguladıkları, katılımcı bir yönetim anlayışıyla bu sorunun
üstesinden gelebilecekleri söylenebilir. Bu bağlamda Tekzen ve Praktiker yapı
marketlerinde elemanlara yönetimin ihtiyatla yaklaştığını yani yeterli düzeyde kurum
içi güvenin oluşmadığı bu nedenle de işgörenlere işleriyle alakalı alanlarda yeterli
yetki ve sorumluluğun dağıtılamadığı söylenebilir. Ayrıca Praktiker ve Tekzen yapı
market zincirlerinde örgütleme açısından bazı yetersizliklerin olabileceği de göz ardı
edilmemelidir.
ü Yapı marketlerinde, uygulanan ücret politikalarından memnun olmayan
çalışanların oranı % 96’dır. Uygulanan ücret politikalarından memnuniyet düzeyleri
konusunda yaşanan sorunların yapı marketler için farklı olmadığı kabul edilmektedir.
Bu durum çalışanların yaptıkları işin gerektirdiği yetki ve sorumluluğun ağırlığına
orantılı olarak ücretlendirilmedikleri veya yaşadıkları şehrin ortalama hayat
standardı açısından gerektirdiği geliri elde edemedikleri yada farklı sektörlerde
çalışan tanıdıklarının çalışma koşulları ve ücret düzeyleriyle kendi ücret düzeylerini
kıyasladıklarında bir emek sömürüsü yaşadıkları algısında olduklarını
göstermektedir. Yakın bir gelecekte yapı marketlerin çok ciddi boyutlarda personel
devir hızı yüksekliği ve bundan kaynaklanan iş kazası oranlarında artma, verimlilik
kaybı ve müşteri memnuniyetsizliği yaşayabileceklerini göstermektedir.
ü Yapı marketlerinde uygulanan kariyer politikalarının adil olduğuna
çalışanların inanma düzeyleri açısından yapı marketlerinde çalışanların uygulanan
kariyer politikalarının adil olduğuna kesinlikle inanmaları açısından yüksek düzeyde
olmasa da bir sorun olduğu söylenebilir. Kurum içi iletişim etkinleştirilerek ve
kariyer planları tüm personelin görebileceği yerlere poster vs. gibi araçlarla
duyurularak, terfi konusunda standatların net olduğuna hak eden her çalışanın bu
hakkı kullanabileceğine ikna edilmelidirler.
ü Yapı marketlerde çalışanların işleriyle ilgili inisiyatif (kendiliğinden
yapabilme, karar verme) kullanmada yöneticilerce böyle bir sorunun olmadığı
belirtilmekle birlikte çalışanlar açısından sorunların yaşandığı tesbit edilmiştir. Bu
nedenle çalışanların öz güvenlerini destekleyici davranışlarla desteklenmeleri
gerekmektedir. Bu bağlamda çalışanlarına yönelik bilgi, beceri ve performans
artırmaya yönelik eğitim ve geliştirme programlarından etkin olarak yararlanılabilir.
322
ü Yapı marketlerde, çalışanların kendilerini işletmenin bir parçası kabul etme
ve işletmenin sorunlarını kendi sorunlarını kendi sorunları bilip çözüm üretme duygu
ve bağlılığı açısından işletme ile belirli bir düzeyde çatışma yaşamakta olduğu, bu
nedenle de çalışanları işletmeye bağlayacak politikalar üretmede yönetime görevler
düştüğü söylenebilir. Uygulanacak duyarlılık eğitimi ve geliştirme programları ile
çalışanların işletmeye bağlılığını artıracak sosyal politikalar uygulanarak işletme -
çalışan bütünleşmesi gerçekleştirilebilir.
ü Yapı marketlerde, kullanılan stok kontrol sistemlerinin çalışanların,
sorumluluk alanlarındaki malları etkili bir şekilde takip etmelerini kolaylaştırması
açısından yaşanan sorunların düzeyinde firmalar arası fark olmadığı sonucuna
varılmıştır. Teknolojik yatırımların cirolar üzerinde olumlu etki oluşturacak yönde
yeniden yapılandırılması ve güncel teknolojik ürünlerin takip edilerek eğitimli
personel ile kullanılması durumunda beklenen hedeflere ulaşılabilecektir.
ü Yapı marketlerde çalışanların sorumluluk alanlarındaki stok devir hızı düşük
olan malların varlığından rahatsızlık duymaları ve demoralize olmaları açısından
firmalar arası farklılık olduğu sonucuna varılmıştır. Ürün çeşidinin fazlalığına bağlı
olarak aşırı stoklamaya gidilmesinin böyle bir sorunun kaynağını oluşturabileceği
bunun da çalışanların üzerindeki olumsuz etkileme özelliğine dikkat edilmesi
gerektiği söylenebilir. Aynı zamanda işletmelerin kariyer planlarında terfi açısında
satış cirolarının dikkate alındığı bir ortamda tabiidir ki, fazla alıcısı olmayan bu
nedenle stok devir hızı düşük olan malların bulunduğu reyonların satış elemanları
demoralize olabileceklerdir. Ancak olay farklı bir pencereden değerlendirildiğinde
çalışanların örgütü benimsedikleri, onu sahiplenerek işletmenin sorunlarını kendi
sorunları olarak algılıyor oldukları şeklinde yorumlanabilir ki, bu da olumlu bir
durumdur ve örgüt – çalışan misyon bütünleşmesinin sağlandığının göstergesi olarak
değerlendirilebilir.
ü Çalışanların işletmedeki verimlilikleri üzerinde; dış çevrenin “müşteriler,
sektör temsilcileri, iş sahipleri, aile vs.” etkisinin firmalar açısından farklılık olduğu
sonucuna varılmıştır. Çalışanların çevre işletmelerde uygulanan sosyal politikalardan
“ücret düzeyi, tatil, ücretli izin, doğum yardımı, evlenme yardımı, ikramiye, sosyal
etkinlik vb. gibi…” olumsuz etkilendikleri buna, bağlı olarak böyle bir sorunun
oluşmasına neden olduğu düşünülebilecektir.
323
· Müşterilere yapılan anket uygulamasında müşteri memnuniyetine ilişkin
yaşanan problemlerin dağılımı şekil 6.3’te verilmiştir.
ü Genç bir sektör olan yapı marketlerde, müşterilerin tamamı orta yaş
kuşağında yer almaktadır. Bunun durum genç kuşağın yenilik ve değişime açık
olmasıyla yorumlanabilir.
ü Yapı marketleri ziyaret edenlerin %70 gibi büyük çoğunluğunun evli kişiler
oldukları anlaşılmaktadır. Tabandan çatıya ev geliştirme ve hobby ürünleri
pazarlayan bu işletmeler için müşteri portföyünde çoğunlukla ailelerin yer aldığı, bu
nedenle aile merkezli reklâm ve tutundurma araçları geliştirmeleri ve bunları etkin
kullanmaları gerektiği söylenebilecektir.
ü Yapı market müşterilerinin eğitim düzeyleri incelendiğinde ankete cevap
verenlerin %59’unun orta öğretim kurumları mezunu olmaları, müşteri portföyünde,
eğitim düzeyinden ziyade coğrafi konum itibariyle müşterilerin ikamet noktalarına
yakınlık, müşterilerin yaptıkları işlerin niteliği ve kişilik özelliklerinin daha çok
önem arz ettiği gözlenmiştir.
ü Müşteri yapısının dağılımına bakıldığında yapı market müşterileri %78 gibi
yüksek bir oranla, bir iş ve meslek sahibi olanlardan oluşmaktadır. Oluşturulacak
stratejiler açısından bu önemli bir bulgudur. Meslek odaları ve sivil toplum
kuruluşlarına yönelik tutundurma politikaları üretilmeli, ilgili alanın potansiyelinden
etkin yararlanılmalıdır.
Müşteriler açısından sorunların toplu görünümü
0
2
4
6
8
10
12
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18
Praktiker
Tekzen
Koçtaş
Şekil 6.3 : Müşteriler açısından sorunların firmalara göre toplu dağılımı
324
ü Yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performansından
memnuniyetleri konusunda firmalar arası farklılık olduğu sonucuna varılmıştır. Yapı
marketlerinde sunulan ürünlerin kalite ve performanslarından müşterilerin
memnuniyetinin belirli bir düzeye kadar karşılandığı ancak bu konuda bazı
tatminsizliklerin varlığından söz edilebilir. Problem üzerinde son yıllarda değişik
sektörde yaşanan ucuz ve kalitesiz Çin ürünleri krizinin etkisinin olduğu veya
fiyatların uygunluğundan ve en meşhur markaların bile fason üretime yönelmiş
olmalarından dolayı müşteriler üzerinde psikolojik olarak böyle bir kanının oluşmuş
olabileceği de söylenebilir.
ü Yapı marketlerde, sunulan ürünlerin fiyatlarından ve ürünlerle ilgili
kampanyaların (iskonto, taksitlendirme, bonus verme vs..) yeterliliği açısından
firmalar arası farklılıklar olduğu sonucuna varılmıştır.
ü Sunulan ürünlerin fiyatları ve kampanyalarından müşterilerin
memnuniyetinin belirli bir düzeye kadar karşılandığı ancak bu konuda bazı
yetersizliklerin varlığından söz edilebilir. Farklı kategorilerde değişik markalı ürünler
bulundurularak ve değişen piyasa şartlarına göre hızlı ve etkin kampanyalar
düzenleyerek sorun çözümlenebilecektir.
ü Ürün reyon ve raflarının sürekli değiştirilmesi nedeniyle aradığını bulamama
konusuna firmalar arası farklılık olduğu sonucuna varılmıştır. Firma yöneticilerinin
konuyla ilgili gerekli tedbirleri almaları gerektiği söylenebilir.
ü Yine yapı marketlerde, farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın
reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünleri kalite, albeni, fiyat vs. gibi yönlerden
kıyaslamada müşterilerin güçlük çekmeleri konusunda firmalar arası farklılık olduğu
tespit edilmiştir. İlgili konu açısından müşterilerin memnuniyetinin belirli bir düzeye
kadar karşılandığı görülmekle birlikte her yapı markette bazı markalara ait ürünlerin
bulunmaması nedeniyle her markanın fiyatını ve kalitesini kıyaslayamayan
müşterilerde böyle bir kanının oluşabileceği de söylenebilir. Bu bağlamda ürün
çeşitlendirme ve gerekirse konsinye yeni ürünler tespit edilerek reyonlar daha da
zenginleştirilebilir. Esasen müşterilerin %65’i, ihtiyaç duyduğu her türlü ürünü
bulabildiği ya da arzu edilen ürün taleplerini dikkate alarak yapı marketlerin o ürünü
hemen tedarik ettiklerini belirtmişlerdir. Reyon ve raf yönetiminde sorunların
çözüme kavuşturulabilmesi için müşterilerle daha sıkı ilişkiler geliştirilerek, onların
325
teklif ve önerilerini de dikkate alınarak raf yönetimi uygulandığı takdirde başarıya
ulaşılabileceği söylenebilir.
ü Müşterilerin yapı marketlerden alış- veriş yapmalarının zaman tasarrufu
sağlamasında firmalar arası farklılık olduğu sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda, ilgili
firmaların ürünlerle ilgili, raf yönetimi, sergileme ve reyon tasnifi gibi konuları tekrar
değerlendirerek, müşteri bağımlılığı sağlamada önemli etkisi olan zaman tasarrufu
sağlayacak bir reorganizasyon çalışmaları, hedeflerine ulaşmaları ve başarılarının
sürekliliği açısından önemli görülmektedir.
ü Yapı market müşterilerinin bilinç düzeylerinin aynı olmadığı anlaşılmaktadır.
Müşterilerin belirli bir kısmının sadece mağazayı ziyaret (hoş vakit geçirme, değişik
bir ürünler görme, izleme vs.) amaçlı ya da tamamen ne alacağını belirlemiş kararlı
müşteriler olduğu söylenebilecektir. Tamamen ne alacağını belirlemiş kararlı
müşteriler yanında henüz ne alacağına karar vermemiş ama satın alma duygusu ve
gücü olan müşteri kitlesi tarafından en çok tercih edilen yapı marketinin Praktiker
olduğu söylenebilecektir. Mağazacılıkta kazançların büyük bir bölümünün anlık alış
verişlerle şekillenmesi nedeniyle konu önem arz etmektedir.
ü Yapı marketlerde otopark, sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin
yeterliliği konusunda firmalar arası farklılık olduğu sonucuna varılmıştır. Müşteriler
açısından sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerinin (restoran, kafe, oyun parkları,
eğlence merkezleri vb. gibi…) yeterliliği konusunda belirli bir düzeyde taleplerin
karşılanmış olduğu tek duraklı alış veriş alışkanlığını gelişmesi nedeniyle bazı yapı
marketlerinin yeterli çevre tesislerine sahip olmalarını problem teşkil ettiği
söylenebilir. Bu bağlamda yerel yönetimlerle irtibat kurularak mastır planlarında
büyük alış veriş merkezleri için yer ayırmaları konusunda ikna edilmelidirler.
ü Müşterilerin satış elemanlarına ulaşabilmeleri, onların reyonlarıyla ilgili
yeterli bilgiyle donatılmaları uygun malı bulma ve gerekli yönlendirmeyi yapmaları
konusunda yetersizlik açısından firmalar arası farklılık olduğu sonucuna varılmıştır.
Eğitim ve geliştirme programları daha etkinleştirilerek soruna çözüm getirilebilir.
ü Müşterilerin yapı marketlerinde sunulan hizmetlerin kalitesinin (çalışanların
davranış biçimleri, alış-veriş ortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik
önlemleri ve bunun gibi..) yeterliliği karşılama, ağırlama ve uğurlama
hizmetlerinden memnuniyet düzeyi konusunda firmalar arası farklılık olduğu
326
sonucuna varılmıştır. İşletme norm değerlerinin tüm çalışanlara benimsetilmesi ve
örgüt kültürünün yaygınlaştırılmasıyla sorunun üstesinden gelinebilecektir.
ü Yapı marketlerden satın alınan ürünlerle ilgili uygulama bilgilerinin yeterli
düzeyde verilmesi ve ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…)
hizmetlerinden memnuniyet açısından firmalar arası farklılık olduğu sonucuna
varılmıştır. Sorunun çözümü açısından ürünün niteliğine göre ücretsiz taşıma ve
montaj gibi servisler etkinleştirilerek sorun çözüme kavuşturulabilir.
ü Müşterilerin yapı marketlerden satın aldıkları hatalı olan yada beğenmediği
bir ürünü kolaylıkla ve zaman kaybetmeden iade etme ya da yenisiyle değiştirebilme
sürecinden memnuniyetleri açısından firmalar arası farklılık olduğu sonucuna
varılmıştır. Ancak bunların çözümsüz sorunlar olmayıp süreçlerdeki iyileştirmelerle
düzeltilebileceği söylenebilecektir. Yapı market yöneticileriyle yapılan mülakatlarda
bu konuda çok iyi bir düzey yakaladıklarını ayrıca daha etkin çözümler bulmak için
çalışmalar yürüttüklerini belirtmektedirler.
ü Müşteri memnuniyeti açısından çok sayıda yasal düzenlemeler yapılmasına
rağmen uygulama alanında başarı sağlandığı söylenemez. Tarihsel gelişim
incelendiğinde müşterilere sunulan hizmetlerin son derece yetersiz olduğu
görülmektedir. Bu nedenle, çeşitli sorunların ortaya konulduğu bu araştırmada
yorumlar dikkate alınarak oto park, tiyatro ve sinemalar gibi dinlenme ve sosyal
aktivite merkezlerinin, ulaşım araçlarının, çocuk bahçelerinin, çocuk bakım
odalarının v.b., sosyal hizmet alanlarının geliştirilmesi, düzenlenmesi ve yeni
oluşturulacak yapı marketler için inşa edilecek bina ve sunum yerlerinin uygun bir
şekilde imar edilmesinin gerekliliği, yapı marketlerin başarılarını olumlu yönde
etkileyeceği düşünülmektedir.
ü Müşteri odaklı bir kültür oluşturularak, üretilen ürünlerin yada sunulan
hizmetlerin, üretim ve servis sonrası yürütülen aktivitelerin, tanıtım amacıyla verilen
reklamların, kullanılan üretim teknolojilerinin, çalışma koşullarının, çalışanlara
sunulan kariyer yollarının, toplum değerlerine verilen önemin, müşteri istek ve
ihtiyaçları perspektifinden ele alınması önem arz etmektedir. Yapı marketlerinde
müşteriye sunulan mal veya hizmetlerin konulu marketçilik bağlamında müşteri
beklentisinden fazlasını içermesine, müşterinin memnun edilmesine
odaklanılmalıdır.
327
ü Mağazalarda çalışan elemanların üstün nitelikli olması, gereken eğitim
programlarını almış olmaları ve en iyi şekilde motive edilmiş olmaları kaliteli bir
hizmet vermek için gerekli şartlardır ancak yeterli değildir. Nitelikli bir marketçilik
hizmetinin verilebilmesi için işletmenin tüm bölümlerinin etkin ve koordineli
çalışması, birimler ve işlevler arası etkin ve esnek bir organizasyon oluşturulması
gerekmektedir. Bu sebeple, iş süreçlerinin işleyiş tarzı büyük önem arz etmektedir.
Ayrıca etkin ve verimli bir şekilde işleyen iş süreci; en iyi şekilde mal ve hizmet
sunumunun sağlanmasına yardımcı olarak müşteri tatminini de beraberinde
getirecektir. Özellikle işletmelerin mal ve hizmetleri arasında farklılaşmanın
olmadığı veya çok az olduğu durumlarda akıcı bir hizmet faaliyetinin rekabet
avantajı sağlayacağı açıktır. Bu bağlamda yapı market zincirlerinin en kısa zamanda
belirli büyüklükteki tüm yerleşim bölgelerine yaygınlaştırılması, yerleşim
bölgelerden sağladığı uygun fiyatlı ve kaliteli mal tedarikini tüm yurt sathına yayarak
etkin bir stok yönetimi organizasyonu sağlamaları, bağımlı ve sadık müşteriler
kazanarak başarı ve etkinliklerini sürdürmeleri açısından önem arz etmektedir.
Yapı market zincirlerine uygulanan anketler göstermektedir ki,
perakendeciliğin parlayan yıldızı olan yapı marketlerde, birçok sorunlar mevcuttur.
Bu sorunların daha kapsamlı olarak değerlendirilerek politikalar üretilebilmesi için
sorunların daha derinlemesine irdelenmesi ve etkin çözümler üretilmesi
gerekmektedir.
328
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Kitaplar:
AKAT, Ömer, Uluslararası Pazarlama (Karması ve Yönetimi), Ekin Kitap evi,
Geliştirilmiş 4. Baskı, Bursa, 2003.
AKGÜL, Aziz, Çelik, Osman, İstatistiksel Analiz Teknikleri, SPSS’te İşletme
Yönetimi Uygulamaları, Emek ofset Ltd. Şti, Ankara, 2003.
AKYÜZ, Kadri Cemil, Tarık GEDİK, İlker AKYÜZ, İmalat Sanayinde Yer Alan
İşletmelerin İç Pazar Ve İhracata Yönelik Pazarlama Sorunları, K.T.Ü
Orman Fakültesi Orman Endüstri Müh. Bölümü Trabzon.
ALTINTAŞ, Murat Hakan, Tüketici Davranışları, Alfa Yayınları, İstanbul, Kasım
2000.
AŞICI, Ömer Pazarlama, Ege Basım ve Ambalaj Sanayi, İzmir, 1984.
AŞICI, Ömer, Tek, Ömer Baybars, Fiziksel dağıtım yönetimi, Bilgehan Basımevi,
Bornova- İzmir, 1985.
BARLI, Önder, Davranış Bilimleri, ABP Yayınevi, Ankara, 2007.
BLYTHE, Jim, Pazarlama İlkeleri, (Türkçesi: Prof.Dr. Yavuz Odabaşı), Bilim
Teknik Yayınevi-Prentice Hall, İstanbul, 2001.
CANAN ARIKBAY, Perakendecilikte Gelişmeler ve Yeni Yaklaşımlar, Milli
Prodüktivite Merkezi Yayınları No: 5721, Ankara, 1996.
ÇABUK, Serap, Profesyonel Satış Yönetimi, 2. Baskı, Nobel Kitapevi, İzmir,
2005.
DİNÇER, Ömer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, beta basım yayım A.Ş.
İstanbul, 1998.
DİNLER, Zeynel, Bölgesel İktisat, Ekin Kitap Evi Yayınları, Yenileştirilmiş. 5.
Basım, Bursa, 1998.
EFİL, İsmail, Toplam Kalite Yönetimi ve ISO 9000 Kalite Güvence Sistemi’’,
Alfa yayınları, İstanbul, 1999
ERDOĞAN, İlhan, İşletmelerde Davranış, Dönence Basım Yayın Hizmetleri,
İstanbul, 1997.
ERDOĞAN, Taşkın, Müşteri ilişkileri Eğitimi, 2. Basım, 2000.
329
EREN, Erol, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Beta basım yayım A.Ş. 6.
Baskı, İstanbul:Eylül- 2002.
EROL, Eren, Yönetim Psikolojisi, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul, 1993.
EYÜP, AKTEPE, İşletmecilik Bilgileri, Gazi kitapevi, Ankara, Eylül- 2004.
GREENACRE M, Hastie T. The geometric interpretation of
correspondence analysis. J Am Stat Assoc 1987.
GREN, William, The Retail Store (Design and Construction) Van Nostrand
Reinhold Company Inc., New York, 1986.
CEMALCILAR, İlhan Pazarlama (Kavramlar, Kararlar), Beta Basım Yayım
Dağıtım A. Ş., İstanbul, 1999.
ERDOĞAN, İlhan, İşletme Yönetiminde Örgütsel Davranış, Avcıol Basım Yayım
Dağıtım A.Ş., (İşletme Fak. Yay.No: 266), İstanbul, 1996.
HILL, MO. Correspondence analysis: A neglected multivariate method. Appl
Stat 1974.
İLTER, E., OK, K., Ormancılık ve Orman Endüstrisinde Pazarlama İlkeleri ve
Yönetimi (Örnek Olaylarla), Form Ofset Matbaacılık, Ankara. 2004.
İLTER, E., Orman Ürünleri Pazarlaması, Çağ Matbaası, Ankara,1985.
MUCUK, İsmet, Pazarlama İlkeleri (ve Örnek Olaylar), Türkmen Kitapevi,
İstanbul. 2000.
KARAFAKIOĞLU, Mehmet, Uluslararası Pazarlama Yönetimi, Beta Basım
Yayım Dağıtım A.Ş., 3. Baskı, İstanbul, Ağustos- 2000.
KAYNAK, Tuğray Organizasyonel Davranış, İ.Ü.İşletme Fak. Yay. No:223,
İstanbul, Ocak 1990.
KIRIM, Arman, “Yeni Dünyada Strateji ve Yönetim” , Sistem Yayıncılık,
İstanbul: Temmuz 2005.
KOBU, Bülent Üretim Yönetimi, Avcıol Basım yayın, İstanbul, 1996.
KOCABAŞ, Füsun, Elden, Müge ve Çelebi, Serra İnci, Marketing, P.R., Media Cat
Yayınları, Ankara., 2000.
KOÇEL, Tamer İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım A.Ş., 6. Baskı, İstanbul,
1998.
KOPARAL, Celil, Departmanlı Mağazaların Organizasyon Yapıları ve Gima T.
A. Ş.’ deki İnceleme. ”, T. C Anadolu Üniversitesi Yay., Eskişehir, 1986.
330
KOTLER; Philip, ARMSTRONG G., Principles of Marketing, Tenth Edition,
Prentice-Hall, Inc, 2004.
KOVANCI, Ahmet, “Toplam Kalite Yönetimi Fakat Nasıl?”, Sistem yayıncılık,
İstanbul:2001.
KOZLU, Cem Uluslar Arası Pazarlama (İlkeler Ve Uygulamalar), Türkiye İş
bankası Kültür yayınları, Ekonomi Dizisi:138, 8. Baskı, İstanbul.2001.
KURTULUŞ, S., Gençlerin Hazır Giyimde Markalı Mağazaları Değerlemelerine
İlişkin Bir Pilot Araştırma, Pazarlama Dünyası, Yıl: 15, Sayı: 90, Kasım-
Aralık 2001.
LEVY, Michael, Weitz, Barton, Retailing Management, Irwin, Boston,1992..
LUSCH, Robert, DUNNE, Patrick, GABLE, Myron, GEBHARI, Randalı, Retailing
South-Western Publishing Co., Cincinnati, 1992.
JAMBU, M. Exploratory and multivariate data analysis. San Diego: Academic
Press; 1991.
McCARTHY, J. E., Basic Marketing: A Managerial Approach, 5 th. ed.,
Homewood ILL Richard D Irwin İnc. 1985,
OLUÇ, Mehmet, Pazarlama İlkeleri ve Türkiye’de Uygulamaları, İ. Ü. Yayın No:
1523, İstanbul. 1990.
MÜFTÜOĞLU, Tamer, İşletme İktisadı, Turhan Kitabevi, Ankara, 1989.
ODABAŞI, Y., Gülfidan, B., Tüketici Davranışı, MediaCat Kitapları, İkinci Basım,
2003.
ÖZDAMAR K.Paket Programlar İle Istatistiksel Veri Analizi, Eskişehir: Kaan
Kitabevi; 2004.
ÖZDEMİR, Şuayıp Müşteri Odaklı Mağaza Yönetimi, Nobel Yayın Dağıtım,
İstanbul: 2006.
ÖZTAŞ, Ahmet, Yapı Sektöründe Yönetim Sorunlarına ISO 9000 Kalite
Yönetim Sistem Yaklaşımı, Gaziantep Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği
Bölümü, Gaziantep
PANAGIOTAKOS DB, Pitsavos C. Interpretation of
epidemiological data using multiple correspondence analysis and log-
linear models. JDS 2004.
331
PELTON, L. E., STRUTTON, D.; LUMPKİN J. R., Marketing Channels A
Relationship Management Approach, Irwin, 1997.
KOTLER, PHİLİP Cary ARMSTRONG, Marketing: An Introduction, Prentice Hall
International, Inc., Upper Sadelle River, New Jersey, 1997.
SABUNCUOĞLU, Zeyyat, Tokol, Tuncer, Genel İşletme, Alfa Aktüel Basım Yayın
Dağıtım Ltd., 1. Baskı, Bursa, 2008.
STANTON, S. W., Fundamentals of Marketig, International Student Edition.
1994.
STILL, R. R., CUNDIFF, E. W., Essentials of Marketing, New Jersey: Prentice-
Hall Inc. 1986.
ŞİMŞEK, M.Şerif - Akgemci, Tahir, Çelik, Adnan Davranış Bilimlerine Giriş Ve
Örgütlerde Davranış, Nobel Yayınevi, 2. Baskı, Ankara, 2001.
ŞOGUR, Macide, İşletme Sistemi Olarak Franchising, Der Yayınları, İstanbul,
1993.
TAVMERGEN, İge Pırnar, Doğrudan Pazarlama Yönetimi, Seçkin Yayınevi, 1.
Baskı, Ankara, Nisan -2002.
TEK, Ö. Baybars, “Perakende Pazarlama Yöntemi”, Üçel Yayımcılık
Dağıtımcılık, İzmir, 1984.
TEK, Ö. Baybars, Perakende İlkeleri, Global Yönetimsel Yaklaşım Türkiye
Uygulamaları, Cem Ofset Batbağacılık, Geliştirilmiş 7. Baskı, İzmir, Şubat
1997.
TOSUN, Kemal, Yönetim ve İşletme Politikası, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayın NO:
232, İstanbul, 1990.
ÜLGEN, Hayri, – Mirze, S.Kadri, İşletmelerde Stratejik Yönetim, Literatür
Yayıncılık Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. Ltd. İstanbul, Şubat 2004.
VARİNLİ, İnci “Marketlerde Pazarlama Yönetimi” Detay Yayıncılık, Ankara-
2005.
Makaleler :
ACNilsen-Zet, Teoride ve Pratikte Kategori Yönetimi, Satış Noktası, sayı:13,
Yıl:2, Eylül 1997.
332
ACNielsen.Zet. Perakendecilikte Temel Başarı Faktörleri, Satış Noktası Dergisi
Şubat 1999, Yıl 3, Sayı 30
ALTAŞ, Yasin, Arz Zinciri Yönetimi, Tekofaks, Erişim: http. //www.
bilgiyonetimi. org/cm/pages/
Areni, Charles S. ve Kim, David, “The Influence of In-Store Lighting on Consumers'
Examination of Merchandise In a WineStore”, International Journal of
Research in Marketing, Volume: 11, 1994.
AYDIN, Kenan “Perakende Satın Alma ve Satın Almacının Önemi”, Perakende
Org. Yazarı. ( Roger Cox and Paul Brittain, Retail Management Pitman
Publishing, 1991. (Erişim: http://www. kobifinans. com.
tr/article/articleprint/61101/-1/17/)
BENSON B.Shapiro – Jhon J.Sviokla, Seeking Customers, Harvard Business
Review, Boston, 1993.
BIGLEY, N. A., Making Franchisees Your Partner in Technology, Franchising
World, Volume: 35, Issue: 5, Jul. /Aug. 2003.
CHEN, Shih-Fen, S., Monroe, Kent B., Lou, Yung-Chien, The Effects of Framing
Price Promotion Messages on Consumers’ Perceptions and Purchase
Intentions”, Journal of Retailing, Vol.74, No.3., 1998.
ÇEVİKUS, M. Barlas “Fiyatlandırma” Retail News, Eylül-2002, sayı 38. (Pricing-
J. R. Evans, B. Berman Tactics of Pricing- T. Nagle, R. K. Holden)
DEPREM, Mehmet, Capital, Yıl 8 Sayı 5, Mayıs 2000.
ERMİŞ, Özlem, Herkes Kazanıyor, Power, Mart 1997.
FIELD, A., “Your Ticket To a New Career? Franchising Can Put Your Skills to
Work in Your Own Business”, Business Week, Issue: 3832, 12 May, 2003.
FİLİZ, Atilla, “Lojistik ve Stok Yönetimi”, ATİ Mühendislik Eğitim Yön.
Danışmanlık, Erişim: http. //www. bilgiyonetimi. org/cm/pages/
GİLBERT, D.C. Jackaria, N. The Efficacy of Sales Promotions in UK
Supermarkets: A Consumer View, International Journal of
Retail&Distribution Management, Vol.30, No.6., 2002.
GÖKALP, Ziya, Tedarik Zinciri Yönetimi, Network Güvenlik Danışmanı Servus
A..Ş.,Erişim: http. //www. bilgiyonetimi. org/cm/pages/
GREENACRE MJ. Correspondence analysis of multivariate categorical
333
data by weighted least-squares. Biometrika 1988.
GÜNDÜZ,Tolga, CRM telefonda başlar, IPera İletişim Teknolojileri Genel
Müdürü, www.btdunyasi.net/bilişim 2 Eylül 2004.
GÜRELLİ, Nilüfer, Dünyanın En İyi Marketi, Ekonomist, http//www.Reyon.net
KAPLAN, Ahmet, Perakende Sektöründe Yönetici Profilleri 1-2, Reyon Dergisi,
(Genel Yayın Yönetmeni)
KARPUZOĞLU, Ebru, www. rotaline.com
KOPARAL, Celil Büyük Mağaza Yönetiminin Başarı Faktörleri, Eskişehir
Anadolu Üniversitesi İ. İ. B. F Dergisi, Cilt:9, Sayı:1-2, 1991.
KURU, Necmettin Model Mağazacılık Sistemi, Şaypa Mağazaları Genel Müdürü,
Reyon. net.
Market Markası Tuttu, Akşam Gazetesi. Erişim: http://www. kobifinans. com.
tr/article/articleprint/ 57711/-1/17
MORRİS, John, Yazar:http://www. marjinal.com.tr/
OREL Fatma Demirci, Mağazacılıkta Işığın Gizemi, Ç.Ü. İİBF. Dergisi
ÖÇER, Abdullah, Müşteri Memnuniyeti Pazarlama Dünyası Sayı:2001-2
PAMECHA, A., Leading The Change, Franchising World, Volume: 35, Issue: 5,
Jul. /Aug. 2003.
PETERS, Tom, “Thriving on Chaos” Handbook for a Managerial Revolution,,
RELATIONS INDUSTRIELLES, VOL. 44, NO 1.New York: 1989.
PORGES, Shelly, K. Habit-forming Way of Keeping Your customers American
Banker, January 21, Vol. 162 Issue 13
SAİT, Rıfat “Türkiye’de Perakende (Retail Markets) Sektörü”, Dünya Gazetesi.
(Osram Ampul A. Ş. Ege-Akdeniz Bölgesi Perakende Müşteriler
Sorumlusu)
SMİTH, Michael, Indrajit, F. Sinha, The Impact of Price and Extra Product
Promotions on Store Preference, International Journal of
Retail&Distribution Management, Vol.28, No.2., 2000.
STANTON, W. J., Etzel, M. J., And Walker, B. J., Fundamentals of Marketing,
10.th Ed. New York: McGraw-Hill. İnc. 1994.
334
SUBRAHMANYAN ve Saroja Robert SHOEMAKER, Developing Optimal
Pricing and Inventory Policies for Retailers Who Face Uncertain
Demand, Journal of Retailing, Vol. 72, 1996.
ŞAHİN, Murat, CRM, RN Sayı:47, Eylül-2003.
TAŞKIN, Erdoğan, Geleceğin Stratejisi:ECR, Retail News, Mayıs, 2004-Sayı:52
TAŞKIN, Tamer, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı http://www.
kobifinans. com. tr/sektor/ 011702/12786
TIĞLI, Mehmet, PİRTİNİ, Serdar Satış Özendirmede Etkili Bir Araç Olarak
Insert, http://www.ampd.org /sektorel_bilgiler/INSERT
TREACY, Michael – Viersema, Fred, Disipline of market Leaders, addison-
wesley, Reading, mass, 1995.
TSE İzmir Bölge Müdürlüğü, Sorularla Kalite. TSE resmi Sayfası. http://www.
izmir. tse. org. tr/sorukal. htm. İzmir
TUNCER, Şebnem Akın, Müşteri Memnuniyeti ve Ölçümü http//.www.Reyon Net
VİBHAS, Kumar, V., Madan, ve Srinivasan, Srini S., Price Discounts or Coupon
Promotions: Does it Matter?”, Journal of Business Research., 2002.
VON Eye A. Configural frequency analysis of longitudinal multivariate
responses. In: von Eye A (eds). Statistical methods in longitudinal
research: Time series and categorical longitudinal data, volume II. San
Diego, CA: Academic Press; 1990.
WAYNE, Thomas, An Investigation of the Influence of Sales Promotion Activity
on Consumer Gambling Behavior, Cyber-Journal of Sport Marketing,
2003.
WEITZ, Barton, The Impad of Staffing Policies on Retail Buyer Job Attitudes
and Behaviors, Journal of Retailing, Vol.72 Issue, 1992.
YARDIMCI, Bülent, Ne Alırsan 1 Milyon Mağazaları Çin Malları ile Dolup
Taşıyor, Milliyet Business, 11.01.2004. Reyon.net.
Diğer Kaynaklar:
KARA, M., Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler; İç Pazar ve İhracatta
Karşılaştıkları Pazarlama Sorunları ve Çözüm Önerileri Trabzon
335
Sanayinde Örnek Uygulama, KTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü YL. Tezi,
Trabzon, 1998.
Perakendeciler Çin’e Kotaya Karşı, Zaman Gazetesi, Erişim:http://www.
kobifinans.com.tr /article/ articleprint/57711/-1/17/
Praktiker, Kobi’lere Dünyanın Kapılarını Açtı, KobiFianas Dergisi 3.sayı,
Erişim:http:// www.kobifinans.com.tr/article/articleprint/64123/-1/17/
“Promena”, Retail News, sayı:38., Eylül 2002.
2004 yılı sanayi sayımı sonucları./ www.die.gov.tr.
SAYAR, Sevgi, Yapı Market Sektörü Son 2 Yılda 4 Kat Büyüdü” Referans
Gazetesi, 22. 05. 2005.
TS EN ISO 9001 Kalite Sistemleri Kitapçığı, “Tasarım, Geliştirme, Üretim, Tesis
ve Serviste Kalite Güvence Modeli”, 2001
YAVUZ, ATASOY, Perakendecilik - Perakendeci Kuruluşların Özellikleri,
(Fiskobirlik Müfettişi)
http://www. bizimmarketdergisi.com/?sid=47&hid=135
http://www.ampd.org/hakkimizda/cenap_nuhrat. Aspx
http://www.bauhaus.com.tr/index.php?id=845
http://www.doganyapi.com.tr/v2/index.php
http://www.geocities.com/serdeninsaat/
http://www.koctas.com.tr/kurumsal/koctas_vizyon.asp
http://www.lowes.com/lowes/lkn?action=topicSelect&topic=aboutLowes
http://www.praktiker.com.tr/praktiker-international/html/tr_TR/60334/index.html
http://www.tekzen.com.tr/v4/kurumsal.asp
http://www.tempotr.com.tr/tr/index.htm
http://www.yapinetmarket.com/
http://www.yilmazlaryapi.com.tr/Default.asp?L=TR&mid=32
http://www6.homedepot.com/annualreport/index.html.
336
EKLER
EK 1: YÖNETİM ANKETİ1. Yaşınız: a) 18-25 b) 26-35 c) 36-45 d) 46 ve üstü2. Eğitim durumunuz:a) İlk / Orta / Lise b) Üniversite c) Yüksek Lisans d) Doktora3.Çalıştığınız yerdeki göreviniz:a) Yönetici b) İş sahibi-Yönetici c) Diğer (Belirtiniz) .......................................4. Size bağlı olarak çalışan personel sayısı:a) 3 ve daha az b) 4-10 c) 10-50 d) 50 ve daha fazla5. Mevcut işyerinizdeki çalışma süreniz:a) 5 yıldan az b) 5-10 yıl c) 10-20 yıl d) 20 yıldan fazla6) Müşteri profilinizde sırasıyla hangi gruplar yer almaktadır ilk üçü numaralandırınız : Müteahhitler Perakende müşteriler İmalatçılar Mimarlar Oteller ve tatil köyleri
Diğer
1-H
içK
atılm
ıyor
um2-
Kat
ılmıy
orum
3- K
arar
sızı
m
4- K
atılı
yoru
m
5-Ta
mam
enK
atılı
yoru
m
SORULAR
Olumsuz ßàOlumlu
1. Yapı marketlerde şubeleşme bir takım koordinasyon ve iletişim sorunları oluşturabilmektedir. 1 2 3 4 52. Çalışma yaşamındaki değişme ve gelişmeler nedeniyle düzenli olarak tüm merkez / şube
yöneticileri ile periyodik toplantılar yapılmaktadır.1 2 3 4 5
3. Bir yönetici olarak işletmemizde aşırı kademeleşme nedeniyle bürokrasi oluştuğunu vebunların azaltılması gerektiğini düşünüyorum.
1 2 3 4 5
4. İşletmemizde, departmanlar arası satış bütünlüğünü engelleyici iletişim ve koordinasyonsorunları yaşanabilmektedir.
1 2 3 4 5
5. Dürüst ve rasyonel bir yönetici olarak, işletmemizin çözülmesi gereken bir çok yönetim veorganizasyon sorunu olduğunu söyleyebilirim.
1 2 3 4 5
6. Tedarikçilerden “Müşteri taleplerine uygun mamül” bulmada zorlanmaktayız. 1 2 3 4 57. Yenilikleri takip eden tedarikçi firmalar bulmakta zorlanmaktayız. 1 2 3 4 58. Tedarikçi firmalarla mamul alım şartları (kalite, miktar, zaman, fiyat ve iskonto) konusunda
sorunlar yaşamaktayız.1 2 3 4 5
9. Ürün çeşitliliği nedeniyle modası geçmiş ürünlere katlanmak zorunda kalıyoruz. 1 2 3 4 510. Satış bütünlüğü nedeniyle stok devir hızı düşük ürünleri de bulundurmak zorunda kalmaktayız. 1 2 3 4 511. Ürün çeşitliliği nedeniyle artan stoklar kaynak maliyetlerimizi artırmaktadır. 1 2 3 4 512. Ürün çeşitliliği reyon ve raf yönetimi ve de Show-room maliyetlerimizi artırmaktadır. 1 2 3 4 513. Rakip firmalara göre üstünlük ve zayıflıklarımız tespit ederek bu alanlara yönelik politikalar
geliştirmekteyiz1 2 3 4 5
14. Rakip firmaların ürün setlerinin spesifikasyonları izlenerek, fiyat ve tutundurma politikalarıtakip edilmekte, gerektiğinde ürün ve fiyat farklılaştırılmasına giderek rekabet üstünlüğüsağlamaktayız.
1 2 3 4 5
15. Global düzeyde iş yapan müşterilere global düzeyde (şubelerimiz) aracılığı ile hizmet sunmaktazorlanıyoruz.(Siparişleri İstanbul’da inceleyip Antalya’da satın alma gibi..)
1 2 3 4 5
16. Ürün çeşitliliği nedeniyle Mesleki yeterlilik ve çeşitlilikte fazla personel bulundurmak zorundakalıyoruz.
1 2 3 4 5
17. Çalışanlar, yaptıkları işlerle ilgili inisiyatif kullanabilmektedirler. 1 2 3 4 518. Yeterli eğitim ve donanıma sahip personel tedarikinde zorluk çekmekteyiz. Bu nedenle değişik
aralıklarda çalışanlarımızın bilgi, beceri ve performanslarını artırmaya yönelik eğitim vegeliştirme programları düzenlemek zorunda kalmaktayız.
1 2 3 4 5
19. Dış piyasada ücretlerin yüksekliği meslek elemanlarının işletmemize maliyetleriniyükseltmektedir.
1 2 3 4 5
20. Mesleki yetkinliğe sahip personeli işletmemizde tutmakta zorlanıyoruz. 1 2 3 4 521. Farklı disiplinlerdeki çalışanları yönetmekte zorlanıyoruz 2 3 4
337
EK 2: ÇALIŞAN ANKETİ
1. Yaşınız : a) 18-25 b) 26-35 c) 36-45 d) 46 ve üstü2. Cinsiyetiniz : a) Bay b) Bayan3. Medeni Durumunuz : a) Evli b) Bekar c) Dul4. Eğitim durumunuz:a) İlk / Orta / Lise b) Üniversite c) Yüksek Lisans d) Doktora5. Mevcut işyerinizdeki çalışma süreniz :a) 2 yıldan az b) 2-4 yıl arası c) 4-6 yıl arası d) 6 -8 yıl arası
e) 8 yıldan fazla
1- H
iç K
atılm
ıyor
um
2- K
atılm
ıyor
um
3- K
arar
sızı
m
4- K
atılı
yoru
m
5-Ta
mam
enK
atılı
yoru
m
SORULAR
OlumsuzßàOlumlu1. Yaptığım iş mesleki bilgi ve deneyimime uygundur. 1 2 3 4 52. Yaptığım işe uygun yetki ve sorumluluk ile donatıldığıma inanmaktayım 1 2 3 4 53. İşletmedeki işimle alakalı Yetki ve sorumluluk alanımı kesin sınırlarıyla bilmekteyim. 1 2 3 4 54. Başlangıçtan bu güne işletmemizin uyguladığı ücret politikasından memnunum. 1 2 3 4 55. Yöneticilerin tutum ve davranışlarını öz güveni artırıcı bulmaktayım. 1 2 3 4 56. Yöneticilerin işiyle ilgili güvenlerinin tam olduğu personellerle çalıştıklarına
inanmaktayım.1 2 3 4 5
7. İşletmemizin kariyer politikasının adil olduğuna inanmaktayım. 1 2 3 4 58. 15. Yaptığım işlerle ilgili inisiyatif (kendiliğinden yapabilme, karar verme)
kullanabilmekteyim.1 2 3 4 5
9. 16. İşletmemizin bilgi, beceri ve performans artırmaya yönelik eğitim ve geliştirmeprogramlarının yeterliliğine inanmakta ve istekle katılmaktayım
1 2 3 4 5
10. Kendimi işletmenin bir parçası olarak kabul ediyor ve sorunlarını hissederekyaşamaktayım.
1 2 3 4 5
11. İşletmemiz tüm çalışanlarının “Ülkem, firmam ve ben” anlayışı ile çalıştıklarınainanmaktayım.
1 2 3 4 5
12. Stok kontrol sistemlerinin sorumluluk alanımdaki stok devir hızı en yüksek ve endüşük (raf ömrü en uzun) olan malları etkili bir şekilde takip etmemi kolaylaştırdığınainanıyorum.
1 2 3 4 5
13. 14. Standımdaki malların kullanım yerleri ve örneklerinin görsel araçlarlasunulmasının satışlara etkisi olduğuna inanmaktayım.
1 2 3 4 5
14. Sorumluluk alanımda Stok devir hızı düşük olan malların olmasından rahatsızlıkduyuyor ve demoralize oluyorum.
1 2 3 4 5
15. Sorumluluk alanımda yer alan malların ağır ve hantal olması nedeniyle reyon ve rafyönetimini kolaylaştırıcı araç ve gereçlerin bulunmasının etkinliği artırdığınainanmaktayım.
1 2 3 4 5
16. İşletmedeki verimliliğim üzerinde dış çevrenin (müşteriler, sektör temsilcileri, işsahipleri, ailem vs.) etkisi olduğuna inanmaktayım.
1 2 3 4 5
338
EK 3: MÜŞTERİ ANKETİ
1. Yaşınız : a) 18-25 b) 26-35 c) 36-45 d) 46 -55 e) 55 ve üstü2. Cinsiyetiniz : a) Bay b) Bayan3. Medeni Durumunuz : a) Evli b) Bekar c) Dul4. Eğitim durumunuz : a) İlk / Orta / Lise b) Üniversite c) Yüksek Lisans d) Doktora5.Mesleğiniz :a) işçi b) Memur c) Serbest d) Öğrenci e)Tüccar / Sanayici f)Ev hanımı g)Diğer6. Yapı marketleri ziyaret sıklığınız :a) Her gün b)Haftada Bir c) iki haftada bir d) Ayda bir e) Arada bir
1- H
iç K
atılm
ıyor
um
2- K
atılm
ıyor
um
3- K
arar
sızı
m
4- K
atılı
yoru
m
5-Ta
mam
enK
atılı
yoru
m
SORULAR
OlumsuzßàOlumlu1. Yapı marketlerde sunulan ürünlerin kalite ve performansından memnunum 1 2 3 4 5
2. Yapı marketlerde sunulan ürünlerin fiyatlarından memnunum ve ürünlerle ilgili kampanyalarıyeterli buluyorum (indirim, taksitlendirme vs..)
1 2 3 4 5
3. Yapı marketlerde ürün reyon ve raflar sürekli değiştirildiğinden aradığımı bulmaktazorlanıyorum.
1 2 3 4 5
4. Farklı markalı benzer ürünlerin aynı veya yakın reyonlarda yer almaması nedeniyle ürünlerikıyaslamada zorlanıyorum.
1 2 3 4 5
5. İhtiyaç duyduğum her türlü ürünü bulabiliyorum ya da firma, arzu ettiğim ürün taleplerimidikkate alarak hemen tedarik ediyor.
1 2 3 4 5
6. Yapı marketlerde reyon ve raf yönetimini beğeniyor ve aradığım ürünü kolaylıklabulabiliyorum.
1 2 3 4 5
7. Yapı marketlerde otopark, sosyal tesis ve sosyal çevre hizmetlerini yeterli buluyorum.(restoran,kafe, oyun parkları, eğlence merkezleri vb. gibi..)
1 2 3 4 5
8. Yapı marketlerde yeni ürünleri takip edebiliyorum. 1 2 3 4 5
9. Yapı marketlerden alış- veriş yapmakla zaman tasarrufu sağladığımı düşünüyorum. 1 2 3 4 5
10. Bir müşteri olarak boş zamanlarımda “eve yarayacak bir eşya bulabilirmiyim” arayışıyla yapımarketleri dolaşmakta, bazen çok arzuladığım yeni ürünlerle bazende hiçbir şey almadandöndüğüm olmaktadır.
1 2 3 4 5
11. Yapı marketlere ulaşım sorunu yaşamaktayım. 1 2 3 4 5
12. Yapı marketlerde satış elemanlarına ulaşabiliyorum ve onların reyonlarıyla ilgili yeterli bilgiyledonatıldığına inanıyorum.
1 2 3 4 5
13. Yapı marketlerde satış elemanları ihtiyacıma uygun malı bulmamda yardımcı olmakta ve gerekliyönlendirmeyi yapmaktadırlar
1 2 3 4 5
14. Yapı marketlerde sunulan hizmetlerin kalitesinden (çalışanların davranış biçimleri, alış-verişortamının ferahlığı, temizliği, tertip ve düzeni, güvenlik önlemleri ve bunun gibi..) memnunum
1 2 3 4 5
15. Bir müşteri olarak Yapı marketlerin müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama hizmetlerindenmemnunum.
1 2 3 4 5
16. Yapı marketlerde satın aldığım ürünlerle ilgili uygulama bilgileri ve örneklerinin yeterli düzeydeverildiğine inanıyorum.
1 2 3 4 5
17. Yapı marketlerde sunulan ürünlerin satış sonrası (nakliye, montaj, servis vb…) hizmetlerindenmemnunum.
1 2 3 4 5
18. Yapı marketlerde hatalı olan yada beğenmediğim ürünü kolaylıkla ve zaman kaybetmeden iadeedebiliyor veya yenisiyle değiştirebiliyorum bu nedenle garanti şartlarından memnunum.
1 2 3 4 5
339
EK 4: ANALİZDE KULLANILAN KISALTMALAR
YÖNETİM ANKETİ
YOS : Yönetim ve organizasyonel sorunlar
TDR : Tedarikçilere yönelik sorunlar
İKYS : İnsan Kaynaklarına yönelik sorunlar
SYS : Satış yönetimi sorunları
RKBT : Rekabete dayalı sorunlar
ÇALIŞANLAR ANKETİ
ÇİM : Çalışanların iş memnuniyeti sorunları
ÇÜM : Çalışanların ücret politikalarından memnuniyeti sorunları
ÇYM : Çalışanların yöneticilerinden memnuniyeti
ÇOM : Çalışanların çalışma ortamından memnuniyeti
ÇAM : Çalışanların çalışma araçlarından memnuniyeti
ÇSK : Çalışanların sorumluluk kalitesi
ÇSM : Çalışanların sektör memnuniyeti
MÜŞTERİ ANKETİ
ÜMMS : Ürün müşteri memnuniyeti sorunları
ÜSYMS : Ürün sunum yeri memnuniyeti sorunları
SSHMS : Satış sonrası hizmet memnuniyeti sorunları
ÜSEM : Ürün sunum elemanından memnuniyet
340
EK 5: YAPI MARKET REHPERİ
Keskin Yapı ve İnşaat Malzemeleri San. Tic. A. Ş. , Bursa - http://www. keskin.
com.tr
Totaline Yedek Parça Marketi - http://www.totaline.com.tr
İkmal Teknik A. Ş. , Ankara - http://www.ikmal.com.tr
Tekzen Yapı Hobby ve Bahçe Market - http://www. tekzen.com.tr
Özen Yapı Malzemeleri ve Makineleri Taahhüt Tic. Ltd. Şti, Antalya
/http://www.ozen.com.tr
Bauhaus, İstanbul Yapı marketler zinciri / http://www.bauhaus.com.tr
Doğanay Yapı Market, Adana / http://www.doganayas.com.tr
As-El Yapı Endüstri Market A. Ş. , İzmir / http://www. as-el.com.tr
Koçtaş yapı Marketleri Tic. A. Ş. , Üsküdar, İstanbul / http://www. koctas.com. tr
Yapınet, Manisa / http://www.yapinetmarket.com
Kaanlar Yapı Malzemeleri, Gaziosmanpaşa, İstanbul /http://www.kaanlaryapi.
com.tr
Serden İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. , Ankara / http://www. geocities.
com/serdeninsaat
Köksal Yapı Market, Samsun / http://www.koksalyapimarket.com
Endüstriyel Ekipmanlar Süpermarketi
Katı malzeme ile uğraşan endüstriler için malzemeler http://www. yunel-birlik.
com. tr/
Akarcan Yapımarket /http://www.akarcan.50megs.com
Tusa Danışmanlık ve Dış Tic. Ltd. Şti. , Ankara / http://www. tusa. com. tr
Boya.Net/http://www.boya.net
SMS (TORK) Sanayi Malzemeleri Uretim ve Satısı Ltd. Sti. http://www.sms-
tork.com.tr
Kırmızı Taş Yapı Market - http://www.kirmizitas.com.tr/yapimarket
341
ÖZGEÇMİŞİM
Mehmet METE
Süleyman Demirel ÜniversitesiSütçüler Prof.Dr. Hasan Gürbüz M.Y.O.
İş Tel: 0-246-351 29 00 / 127Fax : 0-246 351 29 01Gsm : 0 535 377 80 45E-mail : [email protected]
KİMLİK BİLGİLERİ
Baba Adı : Osman
Anne Adı : Teslime
Doğum Yeri/ Tarihi : Ceyhan / 1968.
Medeni Hali : Evli, 2 çocuk babası (Ahmet Mesut 12 yaşında, Ufuk Cihan 6 yaşında)
Yabancı Dili : İngilizce
EĞİTİMİ:
- İlköğrenimini 1978 Yılında Ceyhan İlçesi Sarımazı Kasabası İlköğretim okulunda tamamladı.
- Orta ve lise tahsilini Adana ili Ceyhan İlçesinde tamamladı.
AKADEMİK DERECELERİ
Lisans : Karadeniz Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,İktisat Bölümü 1993.
Yüksek Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletmeAnabilim Dalı, 1998-2000.
Doktora : Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletmeAnabilim Dalı, 2003- 2008.Alanları
GÖREVLERİ
Devlet Memurluğu : 1987- 89 İdil / Mardin
Özel Sektör : 1994 – 1998 Tarihleri arası
Öğretim Elemanı (Okutman) : 1998 - Süleyman Demirel Üniversitesi, Sütçüler MYO.
İkametgah Adresi
Batıkent mah. 7064 Ada sevgi Sitesi G: Blok No: 2 ISPARTA TGAH AD