Iletişim becerileri

Preview:

Citation preview

İLETİŞİM BECERİLERİ Kişilerarası iletişim; kişilerin

birbirlerine bilinçli veya bilinçsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve düşüncelerini aktardıkları bir süreçtir. Bu sürecin başarısı, bireyin yaşamındaki mutluluğun temelini oluşturur.

İletişim sadece konuşma değildir. İletişim, aynı zamanda;• Ne söyleyeceğimizi bilmek,• Bunu ne zaman söylemenin daha uygun

olacağına,• Nerede söylemenin doğru olduğuna karar

vermek,• En iyi nasıl söyleneceği hususunda fikir

yürütmek,• Olayları basite indirgeyerek sunabilmek.

İletişimde temel ilke kabul etme’dir. Başkalarını oldukları gibi kabul etmek, ilişkileri kuvvetlendirmede önemli bir etkendir. Birey, karşısındaki kişiye gerekli anlayışı gösterip, kabuklar, hoş görülü bir ortam sağlarsa, onun kendini güven içinde hissedip, kendi özüne uygun davranışlar içine girmesine fırsat verir. Böyle bir ilişkide diğer kişi olumlu yönde değişebilir, sorunları çözmeyi öğrenebilir, ruh sağlığı iyileşebilir, daha üretici, daha yaratıcı olabilir.

Başkasını olduğu gibi kabul etmek, onu gerçekten sevmektir. Kabul edildiğini hissetmek, sevildiğini de hissetmektir.

İletişim becerisi tanımından hareketle, iyi ve etkili bir iletişim kurabilmek için;

1. İletişimde bulunduğumuz kişilere saygı duymak,

2. Empatik anlayışla yaklaşabilmek,3. Etkin dinlemeyi sağlamak,4.Uygun bir biçimde kendini açma,5.Sözel ve sözel olmayan mesajların uyumlu

olması,6. “Ben Mesajlarını” kullanmak,

7.Atılgan davranışı göstermek,8. Saydam olmak-maske takmamak,9.“Tam ve Tek Mesaj Yollama”

becerisine sahip olmak gerekir. Bu beceriler, aşağıda sırası ile açıklanmıştır:

1. SAYGI DUYMAK

İyi ve etkili bir iletişim kurabilmek için karşıdaki kişiye saygı duymak gerekir. Kişilerarası ilişkilerde saygı, karşılıklı olmalıdır. Din, dil, ırk, yaş, statü, ekonomik gelir, cinsiyet, eğitim düzeyi v.b. özellikler ne olursa olsun hoşgörü ile saygıyla yaklaşabilmektir. Mutlu ve sağlıklı ilişkileri kurabilmek için karşılıklı saygı ön koşuldur.

2. EMPATİK ANLAYIŞLA YAKLAŞABİLMEK

Etkili ve anlamlı kişilerarası ilişkileri kurmada önemli olan diğer bir beceri de empati kurabilmektir. Empati güçlü ve sağlıklı ilişkilerin kurulmasına yardımcı olur. Empati, karşıdaki kişinin duygularının yoğunluğunu ve anlatımını algılama ve anlama yeteneğidir. Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecidir.

3. ETKİN DİNLEMEK

Etkin dinlemek, bir başkasına saygı gösterildiğini iletir ve sağlam bir ilişkinin kurulmasına yardımcı olur. Etkin dinleme, söylenilen içeriğin anlamının ve içinde bulunulan duygu durumunun bir bütün olarak kavranmaya çalışılmasının yanısıra, bunun dinleyiciye sözel ve sözel olmayan mesajlarla iletilmesidir.

4. UYGUN BİR BİÇİMDE KENDİNİ AÇMA

Kendini açma, uzun süreli ve sağlıklı ilişkileri oluşturmada önemli bir faktördür. Kendini açma, bireyin geçmişte yaşadığı olayları, gelecekle ilgili planlarını, kişisel-özel durumlarını, eğitimlerini, duygu ve düşüncelerini istekli olarak uygun yer ve zamanda uygun gördüğü kişi ile paylaşmasıdır.

5.SÖZEL OLMAYAN DAVRANIŞLAR VE SÖZEL OLMAYAN DAVRANIŞLARLA SÖZEL DAVRANIŞLARIN UYUMLU OLMASI

Kişilerarası ilişkilerde, sözel davranışların yanısıra sözel olmayan davranışlar da kullanılır. Yüz ifadesi, el-kol hareketleri, beden duruşu, giysileri sözel olmayan davranışlara örnektir. Sözel olmayan davranışlar duyguların ve bireyin iç dünyasının bir açıklaması olarak yorumlanmaktadır. Örneğin; birey üzüntü hissettiğinde (duygu), ağlar (sözel olmayan davranış). Mutluysa , güler.

İnsanlar, kişilerarası ilişkilerde sözel olmayan davranışları % 65’in üzerinde kullanmaktadırlar. Kişilerarası ilişkilerde, sözel davranışlarla sözel olamayan davranışların uyumlu olması gereklidir.

6. “BEN MESAJLARI” İLE KONUŞMAK

Ben Mesajları, bireyin olumsuz duygularını karşısındaki kişiye, onu suçlamadan, itham etmeden iletmesidir. Ben Dili’ni kullanan kişi olumsuz duygularını, mesajı alana onu küçültmeksizin iletir.

Sen Mesajları ise, s u ç l a m a , y a r g ı l a m a , d e ğ e r l e n d i r m e ,

e l e ş t i r m e y l e ağır yüklüdür. Örneğin,‘Ne kadar anlayışsızsın.’

‘Böyle davranmakla kendinden utanmalısın.’

gibi çıkışmalarda kullanılan ifade tarzı karşı tarafa yönelik sen mesajlarıdır.

Sen mesajları Kızgınlığın gerçek nedenlerini pek

açıklamaz. Tek belirgin olan şey mesajdaki açık

saldırıdır Kızgınlıklar davranışa değil de kişiliğe

yöneldiği için, karşı tarafı gücendirir, onurunu kırabilir. Bu durumda, karşı taraf ta sen mesajlarıyla karşılıkta bulunmaya başlayarak, ilişki çatışmayla ve nihayet iletişimin kesilmesiyle sonuçlanabilir.

Ben Mesajlarında karşı tarafın davranışını kendi isteğiyle değiştirebilmesi için, sorunumuzun ve kızgınlığımızın gerçek nedenlerini bilmesi gerekir. Bunun için üç tür bilgi gereklidir.

Sorun yaratan d a v r a n ı ş hangisidir? Bu davranış bizi nasıl e t k i l e m e k – t e d i r ? Bu etkinin bizde uyandırdığı d u y g u l a

r nelerdir?

1. Kabul edilmeyen d a v r a n ı ş ı n yargısız, suçlayıcı olmayan t a n ı m ı: bunu gerçekleştirmek için genellemeye gidilmemeli ve karşı tarafın kendini veya davranışını niteleyici sözcükler kullanılmamalıdır. Yani sıfat ve zarflara başvurulmamalıdır. “Müziği bu kadar yüksek açarak sorumsuzca davrandığın zaman” yerine

“Müziği bu kadar yüksek açtığın zaman”

2.Bu davranışın bizde oluşturduğu belirgin e t k i : bu etkileri emek, zaman ve para açısından üç grupta toplayabiliriz.

“Başım ağırıyor”,”Okuduğumu anlayamadığım için birkaç kez okumak zorunda kalıyorum.”

3.Karşı tarafın kabul etmediğimiz olumsuz davranışının bizde yaşattığı duygular:

‘sinirleniyorum, rahatsız oluyorum,’ gibi.

Ben Mesajları “Olay karşısındaki gerçek duygu ve

yaşantıyı açıkladığından ben mesajlarının duyulma olasılığı fazladır.

Duyguların açıklanması ve ifade edilmesi çok önemlidir, çünkü inançlar, zevkler, değerler ve düşünceler kişiden kişiye değişse de, şiddet açısından farklılığın dışında, duygular bütün insanlarda aynıdır.

İşte bu nedenle, duyguların ifadesi karşı tarafın durumu daha iyi anlayabilmesine, kendisini karşısındakinin yerine koyabilmesine ve davranışını onun için değiştirmek istemesine yol açar.

7.Atılgan davranışı göstermek

Bireyler, değişik davranış biçimleriyle duygu, istek ve ilgilerini ifade ederler. Şöyle ki, bazı bireyler çevreleriyle olan ilişkilerinde saldırgandırlar, yani isteklerini elde etmek için diğerlerini küçük görme, kırma eğilimi gösterirler. Bazı bireylerse, o nedenle çekingendirler ki, istediklerini elde etmek için güçlük çekerler. Bu nedenle çoğu kez suçluluk duygusu ya da öfkeyle doludurlar.

Atılganlık, başkalarını küçük görmeden, onların haklarını yadsımadan kişinin kendi haklarını koruyabilme yolu olarak geliştirilen bir çeşit kişilerarası ilişkiler biçimi olarak betimlenir. Atılgan kişi, başkalarını küçük görmediği gibi kendisini de küçük görmez. Kendi ve diğerleri onun gözünde eşittir. Atılgan kişi karşısındakinden rahatça bir istekte bulunur, gerekiyorsa diğer insanları reddedebilir, ancak reddedildiği zaman da bunu doğal karşılar, yıkılmaz. Atılgan kişi kendine güvenir.

8. SAYDAM OLMAK

Kişilerarası iletişimde önemli olan diğer bir faktör de saydam olmaktır. Saydamlık, dürüstlük, içtenlik, doğruluk anlamına gelir. Bireyin rol yapmaması, maske takmaması, olduğu gibi görünmesi ve içi-dışı bir olmasıdır.

9. TAM VE TEK MESAJI KULLANMAK

Tam ve Tek Mesaj, mesajın açık ve net bir biçimde anlaşılmasını sağlar. Tam ve Tek Mesaj algı, duygu ve yollayanın isteği olmak üzere üç öğeden oluşur.

a. Algı: Tam ve Tek Mesajda algı ile ilgili bir cümle bulunmalıdır. Algı cümlesi, mesajı yollayanın durumunu tanımlamasını sağlar.

b. Duygu: Tam ve Tek Mesaj, duygu belirleyen bir cümleyi içermelidir. Mesajı yollayan kişi kendi duygularını tanımlayarak mesajdaki belirginsizliği ortadan kaldırır. Duyguları tanımlamanın amacı, ilişkiyi geliştirebilen bir konuşmaya başlamaktır.

c. İstek: Tam ve Tek Mesaj istek cümlelerini de içerir. Ne istenildiği söylenilirse, etkileşim ve iletişimde dürüst davranılmış olunur.

Örnek 1: Çocuğunuz oynadıktan sonra oyuncaklarını toplamamış. Bu durumda;

“Oynadıktan sonra oyuncaklarını toplamadığını görüyorum. Rahatsız oluyorum, hemen oyuncaklarını toplamanı istiyorum”

*Algılama Kısmı: Oyuncakların toplanmadığını farketmek

*Duygu Kısmı: Rahatsızlık

*İstek Kısmı: Oyuncakların hemen toplanması Örnek 2: Çocuğunuz oynadıktan sonra

oyuncaklarını toplamış. Bu durumda; “Oynadıktan sonra oyuncaklarını

topladığını görüyorum, çok mutlu oldum. Bundan sonra da oynadıktan sonra oyuncaklarını toplamanı istiyorum.

Recommended