Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
~~ HZ. MUHAMMED (SAV) VE
MESAJI
Editor Mehmet Mahfuz SOYLEMEZ
Dem.No:
islauu i:umter Dergisi Yaymlan Ekirn 2014
i. BATI LiTERATURUNDE HZ. MUHAMMED
HZ. MUHAMMED'E YONELiK BATILI EL~TiRi:LERE BATILI CEVAPLAR: THOMAS CARLYLE ORNEGi
Mehmet OZDEMiK
Bab'da (daha Ziyade Avrupa kastedilmektedir), m1ladi 8. yilzylldan ba§layarak giiniimflze kadar dogrudan ya da dolayh olarak Hz. Muhammed'den soz eden ~ok geni§ bir literatiir olW?mU§ bulunmaktachr. Bu literatiir biinyesinde zamana, zemine, siyasi, dini ve sosyal geli§melere bagh olarak muayyen bir Hz. Muhammed i.majt olu§IDU§ veya olm;;turulmu§tur. Watt'm da belirttigi gibi Bab'da milacli 8. yUzy1l ortalarmdan ba§layarak olu§turulan ve Aydmlanma donemine kadar degi§meden kalan Hz. Muhammed i.majmm i~eriginin sara
h, sahte peygamber, siyasi ihtiras sahibi (muhteris), §ehvetperest, sihirbaz,
bJlekar, rlyakar, §eytanm oglu. Hz. isa kar§t~ (Deccal}, kan dokticii slfat ya da kelimeleriyle dolduruldugunu gormekteytz. Hatta balk masallarmda Muhammed adl, putla ozde§le§tirilmi§, dolaytstyla da yUzylllarca Miisliimanlarm ba§ka putlarla birlikte Mahound (Muhammed) adh bir puta da taptlklanna inarulmJ§b.r.
o~~aga ait bu kahpla§IDl§ anlayt§. bab. tarihinde dii§Once ozgiirliigii a~lsmdan doniim nokta~1 olan Aydmlanma doneminde, yani 18. yUzyllda da aynen devam ettlrilmek isteruni§tir. Niteki.m bu yUzyllda tabli din yahut deizm a.ktmmm Hristiyanhga yonelttigi tenkidlere kar§t bu dini savunmak, daha da
onemlisi ki.mi deistlerin akh oncelemesi sebebiyle deizine yakm kabul ettikleri islam dininin sahte bir din oldugunu ispat etmek maksadlyla ingiliz Protestan ilahiyat~t Humphrey Prideaux, The True Nature of Imposture .. . isimli eserini yazdl. 17. yUzy1lm sonlarmda yazllmakla beraber bu kitap, 18. yUzy1l boyunca
Avrupa'da ~ok geni§ bir kitlenirt islam ve Hz. Muhammed hakkmdaki fikirlerini §ekillendiren bir temel eser oldu.
islam't §ehevi ai-zulara hitap eden, yalanlar i~eren, yalruzca gii~ ve kuvvetle yayllabilen bir din olarak tavsif eden Prideaux, Hz. Muhammed'in bu
tiin davraru§larmm gerisinde iki temel faktor goriir: ihtiras ve §ehvet. Bu iki motifle hareket eden Hz. Muhammed, ona gore hedefe ula§mak i~in her yolu mubah sayan bir ki§ilik yaptsma sahiptir. Keza bir Protestan olarak o, Hz. Muhammed'i Deccal'in Dogudaki aya@ olarak da niteler. Deccalin Bab'daki
aya@ ise Papallkb.r. Prideaux'un bu gorli§leriyle Orta~agdaki Hristiyan ilahiyat~ann gorii§leri arasmdaki paralellik son derece a§ikarchr.
Prof.' Dr., Ankara Oniversitesi ilahiyat Fa.kUltesl Ojtretlm Oyesl
514 Hz. Muhammed (sav) ve Mesqjt
Aycbnlanma ~agiJla birlikte Hz. Muhammed hakk:mda.ki goni~lere Bah'run kendi i~inden ele1?tililer yiikselmeye ba~larru~hr. Nitekim Sale, Bayle, Boulainvillers ve Stubbe gibi yazarlar, Hz. Peygamber'e yapllan soz konusu isnadlan ~u ya da bu ol~iide tenkit etmi~lerdir. Ne var ki. Bab'da Hz. Peygamber'le ala.kal.J. geleneksel imajm ve kanaatlerin degi~mesinde doniim noktas1 olarak gonilebilecek asll ki~i. 19 . yiizy1.l ortalannda K.ahramanlar isimli kitabmdaki MPeygamber olarak K.ahraman: Muhammad: islam" adll bOhimuyle Thomas Carlyle (1 795-1881) olmu~tur. Zikredilen bOliim, aslmda onun 1840'da Londra'da elit bir dinleyici kitlesine verdigi ii~ saatlik bir konferansm metni- · dir.
Carlyle, Kalvinist bir aileye mensup bulunmakla ve ailesi tara.findan din
adarp.1 olmas1 istenmekle beraber, Universlte yillarmda Hristiyanllga olan inanbru biiyiik ol~ude yitirmi~tir. iyi bir tarih<;i ayru zamanda hiciv ustas1 (sa~st) olan Carlyle, 19. yiizyllda eserleriyle hem etkili olmu~ hem de ge~ tarh~malara yol a~;rru~hr. Bu tarh~malardan biri, onun ~Hero" yani MK.ahraman" tarifi etra.finda ger~;ekle§mi~tir. 0, diinya tarihini "kahramanhk" olgusuna indirgeyerek a~;lklar. Bir ba~ka ifadeyle, ona gore diinya tarihi, biiyiik
adamlarm, kendi ifadesiyle Mkahramanlar"m hayat hikayesidir. Onlar; ge<;mi~. bugiin ve gelecektirler. Onlar, kllavuz insanlardlr; insanoglunun ula~maya <;ah~bg,t hedeflerin mimarl?fldlrlar. Kahraman. oncelikle vizyon insan~dlr, iyi goren biridir, karanllklan aycbnlatan 1~1khr. 0. maddi diinya sayesinde gonir ve realiteyi resmin butiinu i<;inde izah eder. bOyle yaparken ayru zamanda
tarihi de in~a eder. Kahramarun samimiyeti, onun gorii~iiniin dogrulugunun
bir sonucudur. Carlyle kahramanlan peygamber, ~air. din adarru, edebiyat~l. kral ~eklinde slillflandrrrr.
i~te bu noktada Hz. Muhammed, onun i<;in, peygamberler .arasmda "kahraman" olarak ele ahnmaya miisait en uygun omegi te§kil ebnektedir. Hz. isa'yr se9e.mezdi, zira onun bir ilah olduguna inarulmalctadrr. Halbuki ancak
bir insan "kahraman" olarak taniiDlanabilir. Hz. Musa, genelde israilogullan ile SIIll!h kaldigt it;in uygun bir se~;enek te~kil ebnemekteydi. Buna mukabil Carlyle, islam'm asrrlardlr geni~leyerek devam eden varhg1 ve etkisini dikkate alarak, bu diriin peygambert alan Hz. Muhammed'in kahramanllgmda en ufak bir §iiphe duymamaktadlr.
Carlyle, samimiyeti, kahramanlarm temel vaslflarmdan bir olarak kabul
ettigi i<;in. Hz. Muhammed'den soz ederken, o zamana kadar yapllan "sahtekar, hokkabaz, diizenbaz" gibi ithamlara cevap olmak iizere oncelikle onun samimiyeti konusnnu ele almakta ve §6yle demektedir:
"Hz. Muhammed'in entrikac1 bir sahtekar. hatta $eytarun kendisi oldugt.i
ve dininin bir §arlatanhk ve ahmakhk Jigmmdan ibaret bulundugu ~eklindeki geleneksel kabullerimizin arhk kimse i<;in tutarh bir tarafi bulunmamaktadlr.
.Bab. Literatiln1nde Hz. Muhammed 515
iyi niyetli ~a~alar sonueu bu adamm ac:h etrafinda soylenen yalanlar bizim i~in saadeee utanc;: veriei olmaktan oteye gidemez . .. Zira bu adanun soyledigi soz-. ler bin iki yftzyJ.ldan bert, yiiz seksen milyon insana hayat rehberi olmw~tur ... Giieii her ~eye yeten Yuee Tann'run bunea kulunun ugrunda y~aJip oldiikleri bu inanem seffi bir manevi dU.zenbazbk oldugunu nasil du~iinebiliriz? Ben kendi hesabrma boyle bir ~eyi kabul edemem. Her ~eye inanmrn, fakat buna inanamam" (Carlyle, 65-66)
Carlyle kahramaru tanrmlarken golgesinin boyunu dikkate alJr. Bir ba~ka deyi~le kahramarun buyiiklugii, in§a yahut oneiiliik ettigi kurumlarm uzun soluklu olu~uyla orantJ.hc:hr. Hz. Peygamber'i bu klstas ac;:1smdan degerlendi-
' rirken, "dU.zenbaz" ithamiyla bir kez daha ilgi lrurarak §6yle der:
" ... Bir dU.zenbaz nasu bir din lrurabilir? Bir dlizenbazm tugladan bir ev ~as1 bile miimlp1n degildir! Eger harem, pi~mi~ tuglarim ve kullanc:hgi diger malzemenin ozelliklerini dogru bir ~ekilde bilmez ve ineeleyemezse yapbg1 §ey bir ev degil, ancak bir moloz YJ.gun olacaktrr. Boyle bir yap1 yiiz seksen milyon Id~iyi barmc:hrmak U.zere on iki asrr ayakta duramaz, hemen yllclrr." (Carlyle, 66)
Carlyle'nin ozelliklerini srraladlg1 kahraman Muhammed, dU.zenbazhktan oldugu kadar riyakarbktan da uza.kt:rr. Boyle oldugu ic;:indir ki Carlyle onu ~ok sever ve ~oyle der:
" ... Ben Muhammed'i riyadan tamamen armm1~ bir insan oldugu ic;:in ·seve-rim ... ~una buna ozenmez, neyse odur. Gosteri~ ve kibirden ho~lanmaz, ama a~m tevazuu da sevmez. Kendi elleriyle onardlgi hrrkas1 ve papuc;:lanyla oldu gu gibi goriinmeyi sever. Butiin iran ~ahlarma, Yunan Krallarma neyi yapmalan gerekiyorsa, onu ac;:lkc;:a sayler. Kendini bilen bir insanc:hr. Bunun ic;:in kendini herkese yetelip.ce sayc:hrrr. Bedevilerle yap:Ilan oliim-kallm sav~mda karili olaylardan kac;:mliamaz. Ama yine de bOyle bir sava~ta bile ba~§lama, aerma gibi soylu davraru~larma rastlaiur. Muhammed bu davraru§larm ne birineisini mazur gostermeye c;:ah~rr. ne de ikineileri ic;:in oviiniir. Onlarm her biri de kendi htir iradesinin bir iiriinii, o anda yaplimas1 gereken davraru~larc:hr. 0 bir yiize giilueii veya i~ini gordtirmek ic;:in tath dil kullanan insanlardan degildir. Gerektiginde ~iddet gostermesini bilir ve ac;:lk sozludtir. Tebuk Sava~mdan slk slk soz eder: "Adamlannm biiyiik bir klsrm havarim s1eakhguu ve hasat mevsiminin gelmi~ oldugunu one stirerek dii~marim iizerine yiiriirnek istememi~ti. Muhammed bu olaJI hie;: unutrnarm~trr. Hasat nu? Bu bir giinliik i~tir. Butiin ebediyet siiresinee alaeaguuz hasat ne olaeak? Havarun s1eakhg1-na gelince, evet hava s1eak olmasma stea.kt:rr. Ama Cehennem daha da steak! Bazan da.aet, fakat alayet bir dille konu~ur. inanc;:siZlara §6yle der: Mah~erde, yapbgin1Z i~lerin en adil bir ~ekilde hesablUl vereeeginiZden §iipheniz olmasm. Bunlar dikkatle olc;:iiye vurulaeak, hakkllllz yenmeyeeektir!... Muhammed her
516 Hz. Muhammed (sav) ve Mesajt
yerde goziinii gerc;ege diker, onu goriir, yiirekten hisseder. Ve onun yiiceligi kar§ISmda cfi!:i_ tutulmu§ gibi olur ... " (Carlyle, 100-10 1)
Carlyle'nin §iddetle kar§I c;Iktlg1 ithamlardan biri de, Hz. Muhammed'in :;;ehvet dii§kiinii olarak gosterilmesidir .. "(Halbuki)" der Carlyle, "Muhammed
bu nikahll velinimetiyle (Hz. Hatice) sevgi ve siikunet dolu bir evlilik hayah Ya§am.I§ ve sadece onu sevrni:;;tir. Genc;lik c;aglaruu boylesine miistesna, boylesine sakin ve miitevazi bir §ekilde gec;irmi§ olu§u, onun bir sahtekar oldugu nazariyesini biiyiik olc;iide baltalar. Krrk ya§ma gelinceye kadar ilahi bir gorev · aldlgmdan hie; soz etmemi§tir. Kendisine atfedilen biitiin dii§kiinliikler, Mu
hammed elli ya§ma geldikten ve Hatice oldi.ikten soma ba§lar. Buna gore, o zamana kadar Muhammed'in biitiin "ihtiras1" diiriist bir hayat gec;irmekten ibar~tmi~;>. iyi bir §6hret ve onu taruyanlarm kendisi hakkmdaki iyi kanaatleri o tarihe kadar ona yetiyormu§. Yani, "diinya nimetlerinden yararlanmak" i~in ya:;;lanma}'l. genc;lik ate§inin sonmesini ve dfmyarun kendisine bir i~ huzurundan ba§ka verecek bir §eyi kalmamasrm beklemi§ ve soma da arhk tadlrn c;lkar_amayaca@. bir zevki elde etmek ic;in biitiin gec;mi§ini ve karakterini inkar edercesine sefil bir §arlatan olmu§!.. Ben kendi hesabrma boyle bir §eye katiyen inanmam."(Carlyle, 77-78)
Carlyle bu isna~an. Hz. Muhammed'in zevk dii§kiinii oldugu iddialanyla birle§tirerek reddetmeye devam eder:
"Hakkmda pek c;ok §ey soylenmi§ olmakla birlikte Muhammed zevk dii~;>
.lrum1 bir insan degildi. Eger onu birtalom a§aglllk zevk ve duygulann, hatta herhangi bir hazzrn tatminini kendi.ne gaye edinmi§ adi bir zevk dii§kiinii ola
rak goriirsek biiyiik bir hataya dii§mii§ oluruz. Son dere9e sade bir ev hayah . vardl Muhammed'in! Biitiin yiyip ic;tigi arpa ekmeginden ve . sudan ibaretti. Bazan ayll;lr boyu ocagmda ate§ yandl@. olmazdl. <;oraplaruu kend!sin.iFJ..onardlgl, ·hrrkaslDl kendisinin yamadlg1 hakll bir gururla kaydedilir. Muhammed hep c;ah§IP ~abalayan yoksul bir adamdl, a§a@llk insanlarm ama~lan onu hie; il@endin:J:;tezdi. Bence o hi~ de fena bir adam degildi! Onda herhangi bir hrrstan c;ok daha yiice bir §eyler vardl. Yoksa yirmi iic; yil onun buyrugunda, onunla omuz omuza dovii§en o vah§i Araplar ona boylesine sayg1 gosterirler miydi? Bunlar slk slk birbirleriyle c;ah§an, }'lrhc1 bir co§kunhlkla birbirlerine dii§en vah§i insanlardl. Gen;:ek bir yetenek ve yigitlige sahip olmayan kirnse orilan yonetemezdi. Ona Peygamber mi diyorlardl? Evet! Kar§Ilarmda apac;lk duran, hic;bir srr perdesiyle ortiilii olmayan, herkesin gozii oniinde hrrkas101 yamayan, sava§an, gorii§melerde bulunan bu adama Peygamber diyorlard1.
Kendisine ne isim v~rilirse veril~in. onun nasil bir adam oldugunu elbette ki gormii§lerdi. Ba§mda tac; bulunan hic;bir imparator kendi eliyle yamadlg1
hrrka giyen bu adam kadar sayg1 gormemi§tir! Yirmi iic; yilbk c;etin bir deneme boyunca ona kesinlikle itaat edilmi~;>tir. Boyle bir imtihandan ancak gerc;ek bir Kahraman ba§anyla c;lkabilir."(Carlyle, 99- 100)
Bah Literatiinlnde Hz. Muhammed 517
Daha one~ de ifade edildigi gibi Hz. Muhammed'le alakah olarak Bat:J. literatiiriinde onun "islam dinini kili~ zoruyla yayd.Ig1 siirekli dile getirilmi~tir. Carlyle bu iddialan pek ciddiye almaz. Bunun sebebi, lo..hc1 yeri geldiginde lrullanmarun me~ruluguna inanmas1drr. "Nitekim eline kili~ ge~tiginde Hristiyan dini onu kullanmaktan ~ekinmemi~tir. Saksonlarm Hristiyan yapJ.l.mas1 vaaz yoluyla olmam1~t:J.r." der. (Carlyle, 87)
islam dininin yayJ.l.masmda kilicm ro~ii meselesinde Carlyle'nin fetihlerle islamla~mayt birbirine kan~t:J.rd.I@ ya da ikisirlin ayru ~ey oldugunu zarmettigi anla~J.l.maktadrr. Halbuki islam tarihinde kili~ fetihler esnasmda kullamlnu§
t:J.r. islamla~ma ise fetihlerden sonra .ba~layan ve kili~ d.I§mda ba§ka sebeplere bagh ;larak tedrici bir bi~imde ilerleyen bir siire~tir. K.l.hcm islamla~ma a~1smdan tek katkls1, fetihler sayesinde islam dininin tebligini kolayla§bnru.~ olmas1drr. Za.ten istisnalar d.I~mda fethedilen cografyalardaki. ba~ka dinlerden halklarm zorla Miisliimap edildiklerini soylemek miimkiin degildir. 6te taraftan Miisliimanlar tarafindan fethedilmedigi halde, tacirlerin ve tebligcilerin
faaliyetleri sonucu islamla tani~rm!i' cografyalardaki Miisliimanlarm saytsmm fetihler sonrasmda Miisliiman olan halklan.nkip.den daha az olmad.I@ru hat:J.rda tutmak gerekir.
Carlyle, islam'm fitrat dini oldugunu bir ~ekilde itiraf eder ve Hz. Peygamber'in uygulamalarm1 goz oniinde bulundurarak Gothe'nin "Eger islam buysa. biz hepimiz islam'I ya~Iyoruz." soziinii zikreder. Devamla ~oyle der: "Evet, manevi bir hayata sahip olan herkes islam'I y~tyor. .. "
"Bence ~imdiye kadar bilinen tek ger~ek ahlak budur. Bir insan ancak biitiin sathi kurallan, ge~ici goriinii~leri, kar ve zarar hesaplarm1 bir yana birakarak diinyarun bu koklii ve biiyiik Yasa'sma uydugunda diiriist, yenilmez, faziletli ve b~arlli olabilir. Ve ancak bu biiyiik ana Yasa ile i§birligi ederek zafere ula§abilir." (Carlyle, 81)
Carlyle, hazen dii§iincelerini a~Iklarken adeta Hz. Peygamber'le biitiinle§ir, Hz. Peygamber'i konu§turur ama ashnda kendisi de onunla birlikte yiik
sek sesle konu§ur:
"Biitiin o Arap putperestliginin sa~maliklan, Yunan ve Yahudi'nin tarb.§mah teolojileri, gelenekleri ve incelikleri, rtvayet ve nazariyeleri ve biitiin bunlarm bitmez-tiikenmez miinaka§alan arasmdan, oliim kadar, hayat kadar ciddi olan o saf ve samimiyet dolu yiiregi, o derin tabii sezgisi ve gorii~leriyle bu vah§i <;ol
<;ocugu ~Ikrm~. meselenin oziine niifuz etmi§tir. Putpeiestlik bir hi~tir. Tahtadan putlanniZI 'yag ve murnla parlat:J.yorsunuz, iizerlerine sinekler yapi§Iyor'.
Bunlar tahta par~armdan ibarettir diyorum size! Onlarm size hi~bir yaran yoktur. Kiifiirle dolu, aciz korkuluklardan ibarettirler. i~yiizleri deh§et ve tiksinti yarat:J.r. Bir tek Tanri vardrr. Yalruzca O'dur gii~lii olanl Bizi yaratan O'dur. Bizi oldiiren de y~atan da O'dur: 'Allah-u Ekber'. (Carlyle, 89)
518 . Hz. Muhammed (sav) ve Mesqjt
Carlyle bir kez daha Hz. ~uhanuned'i muhterts olarak gostermek tsteyenlere doner ve cevap verir:
"ihtiras? Biitii.n Arabistan bu insana ne verebilir ki? Yunanh Heraklius'un tac1, iran ~ahlanrun tac1 ve diinyadaki biitiin tac;lar onun ic;in ne !fade eder k:i? Onun i~itmek istedigi ~eyler ye.ryiiziine degil, yukandaki Cennete've a~a
gidaki Cehenneme aittir. Butiin tac;lar ve saltanatlar birkac; yil ic;inde nerede ol~caklard.I.r? Me)4e veya Arabistan ~eyhi olmak ve eline yaldJ..zll bir tahta parc;as1 almak insam kurtarmaya yeter mi? Eminim ki hayrrl Muhammed'in bir sahtekar oldugu faraziyesini inamlmas1 imkanslZ oldugu ic;in tamamen bir kenara itecegiz. Hatta bu, inanmak bir yana, ho~ gorillecek bir iddia dahi degildir ve bize yaki~an onu kesinlikle reddetmektlr." (Carlyle, ~0)
:"Hayrr! Bu parlak siyah gozlu, toplumu dii~iinen, yiice ruhlu <;ol <;ocugunda ~ahsi ihtirasm otesinde birc;ok dii§iinceler vardi. Sessiz, yiice bir ~· 0, aiiriist ve ciddi davranmaktan kac;mamayan ender insanlardand1. Tabiat Ana onu samim.i olmak iizere yaratmi~ti ... O kendi ruhu ve e§yariiD gerc;ekligi ile ba§ ba~a kalnn§ bir insandl ... o buyiik Varolu~ Muanunas1 butiin deh~et Ve ihti~amiyla kar~ISmda parhyordu. Hic;bir SOylenti bu SOzii edilemez gerc;egi ondan gizleyemezdi: "i~te ben buradaynn!" .. Boyle bir adamin sozii dogrudan dogruya Tabiatm ozvarhgmm Sesi idi. irtsanlar bu s6zii dinlerler. Dinlemeliler de. B~ka hic;bir ~eyi dinlemedikleri gtbi. ... <;iinkii bundan ba~ka her ~ey. bununla klyaslandigmda bo§ laftan ibarettir. "( Carlyle, 78-79}
Carlyle, yukanda iizerinde durulan konferans1yla Hz. Muhanuned'le ilgili yanh§ kanaatleri tashih etme yolunda en ciddi ve en etkili admu atan ilk ki§i olmu§tur. Onun bu konferansmdan ve bu konferansm metninin ne~redilip geni§ bir okuyucu k:itlesiyle bulu~masmdan sonra bilhassa akademik ve entelektiiel c;evrelerde Hz. Muhammed hakkmda konu~ulurken daha seviyeli bir dil kullamlmaya b~lanmt~hr. Carlyle'nin Muhanuned'in karekterini yorumlama bic;imine i~tirak etmeyen yazarlar bile itirazlariru dile getirirken gec;mi~in "impostor" nitelemesine bir daha donememi§lerdir.
George Dawson'un Biographical Lectures (1887}'indek:i "The Genius and Works of Thomas Carlyle", "Peygamber Olarak ~aman" konferansma dair en kamil ve en sempatik tart:I~mayt ihtiva etmektedir. Eserin bir yerinde Carlyle'nin ba!i!ard!gi i~in biiyUkliigii ~u ~ekilde dile getlrilmektedir:
" ... 0, Muhammed hakkmda bilinen ve·uzun siiredir varhgmr koruyan hiikl:4nlerin yanh~ oldugunu ortaya koymaktadrr. 0, okul giinlerimiZde bize yeryiiziine o ana kadar gelen en biiyiik sahtekar, ik:iyiizlii, yalanc1 ve kalle~ kim
se olarak ogretilen Muhammed'! ele almaktadrr. Bu yarg1yt ytkmak ic;in Carlyle bo~a kiirek sallamadl. Carlyle'nin Muhammed'in diiriistliigiinii, kararliligmr, goniil zenginligini ortaya koymas1 sayesinde soz konusu sahte kanaat ortadan kalkmaktadrr. Milyonlarca insariiD yalanc1 bir adamin arlffisma takllarak ha-
Bab Literatfuiinde Hz. Muhammed 519
yatlanru heba etmeleri kabul edilemez bir husustur. Biz buradan ~u sonucu ~lkarmahy:tZ ki.' biitun mezhepler. inan~lar, partiler i~lerindeki yanh~llklar ve hatalardan t;ok dogruluk sayesinde mevcut olmu~larchr. Muhammed ihmale ugrarru~ buyiik hakikatleri oilfetti, unutulmu~ inan~Jan yeniden canlanchrch. §l1phesiz insanlara daha yiiksek bir hayat yolunu. daha §erelli bir ruhi boyutu belletti. Carlyle, Muhammed'in karekterini inceleyerek onun t;6111n diinist ve ciddi bir evladl oldugunu gosterdi. Onun hayab.ndan glizel icraatleri bug11ne ta§1dl ki, bunlar mutad sahtekarllk tezahiirlerinden tamamen farkhydl."
Carlyle'nin zihninden Muhammed adl daha sonraki ylllarmda da sillnmedi. Emerson adh bir taruchg1 bir ya.k:J.ruru kaybedince Carlyle ona bir ba~sag1Ig1 mektubu gonderdi. Bu mektubunda §6yle diyordu: "Bu gibi durumlarda ne soyleyebiliriz? Soylenebilecek hi~bir §ey yok. sadece ismail'in oglu (Muhammed) ve du§iinen her kalp, ge~mi§ten bir ~ey demeyi 6ilfendi: "Allah buyiiktiir." 0, kahhardrr, ancak biliyoruz ki 0, merhametlidir de. 0 beni esir alsa da ben ancak ona guvenirim:"
Milnes adh arkada~ma yaz&g1 mektupta ise "sen benim dostum Muhammed'i biliyorsun. Onunla ilgill dinlenebilir ve insan yiiregini etkileyen soz ve ~arkllar soyle!. .. Arbk Muhammed'i taru&gliDJZa gore nit;in onu taklit etmiyoruz? Bizim hayaturuz onunkinden daha dolu ve tecnibemiz onunkinden daha fazla degu ki!. Onun (Muhammed'in) Allah dedigi varhga biz kanimiZ ve canmuzla hizmet etmekle mUkellefiz ... " (B.P. Smith, Islam in English Lite
rature, 239)
Bi:BLiYOGRAFYA
Buaben. M. J .. The Image of Muhammad. in The West. Leicester 1996 CaralyleThomas, Kahramanlar. (~ev. BehzatTan~). Ottiken Ne~rtyat. istanbul2004. Bu
eser, ayru adla daha once Re~at Nuri Gllntekin tarafindan da tercfune ed..l.l.t:nJJitir (Semih Lutfi Kitabevi. 1943).
Reeves. M., Muhammad in Europe. New York 2000.
Smith, B. P., Islam in English Literature, New York 1939. Prideaux Humphrey. The 1h.te Nature of Imposture, London 1712.