13

Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını
Page 2: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

Önder Kulak 1986 yılında İstanbul’da doğdu. 2009 yılında Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olmasının ardından, Marx, Lukacs ve Adorno’da Yabancılaşma: Şeyleşme  başlıklı teziyle Sussex Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden yüksek lisans derecesi almaya hak kazandı. Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın-da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını tamamladı. Marksizm, Frankfurt Okulu ve felsefe tarihi içerisinden birçok akımı ilgi alanı olarak belirleyen Kulak’ın; Felse-feYazın, Doğu Batı, Yeditepe’de Felsefe, Kampfplatz, ViraVerita, Gezite gibi çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde yayınları ve çevirileri, ortak kitap projelerinde çalışmaları, editörlükleri ve çeviri kitapla-rı bulunmaktadır. Kurtul Gülenç ile birlikte kaleme aldığı Marx ve Sonrası - Marksist Düşünceye Katkılar isimli kitap 2017 yılında İthaki Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

Page 3: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

Theodor Adorno:Kültür Endüstrisinin Kıskacında Kültür

Önder Kulak

İthaki Yayınları - 1245

Yayın Koordinatörü: Tuğçe Nida SevinSon Okuma: Suat Hayri KüçükKapak Tasarımı: Hamdi Akçay

Sayfa Düzeni ve Baskıya Hazırlık: B. Elif Balkın1. Baskı, Ağustos 2017, İstanbul

ISBN: 978-605-375-702-3

Sertifika No: 11407

© Önder Kulak, 2017© İthaki, 2017

Yayıncının yazılı izni olmaksızın alıntı yapılamaz.

İthakiTM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin yan kuruluşudur.Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul

Tel: (0216) 348 36 97 Faks: (0216) 449 98 34 [email protected] – www.ithaki.com.tr – www.ilknokta.com

Kapak, İç Baskı: Deniz Ofset MatbaacılıkGümüşsuyu Cad. Topkapı Center, Odin İş Merkezi No: 403/2 Topkapı-İstanbul

Tel: (0212) 613 30 06 - Faks: (0212) 613 51 97Sertifika No: 29652

Page 4: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

Önder Kulak

THEODOR ADORNO:

KÜLTÜR ENDÜSTRİSİNİN

KISKACINDA KÜLTÜR

Page 5: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

.

Page 6: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ............................................................................................ 7

GİRİŞ ............................................................................................... 9

1. KÜLTÜR KAVRAMI VE TANIMLARI

1.1. KÜLTÜR ................................................................................ 25

1.2. KÜLTÜR TARTIŞMALARI ..................................................... 32

1.3. KİTLE KÜLTÜRÜ ................................................................. 41

1.3.1. Walter Benjamin ................................................................. 47

1.3.2. Guy Debord ........................................................................ 52

1.3.3. Jean Baudrillard .................................................................. 56

2. ADORNO VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ

2.1. ADORNO’NUN TOPLUM FELSEFESİ VE TEMEL

KAVRAMLARI .............................................................................. 62

2.1.1. Eleştirel Teori ..................................................................... 64

2.1.2. Toplum ............................................................................... 68

2.1.3. Şeyleşme ............................................................................. 71

2.1.4. Şeyleşmiş Bilinç ve Rasyonalizasyon .................................. 77

2.1.5. Kapitalizm Eleştirisi ........................................................... 82

2.2. KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ ......................................................... 88

2.3. KÜLTÜREL ÜRÜNLER ........................................................103

2.3.1. Radyo................................................................................ 104

2.3.2. Sinema .............................................................................. 108

2.3.3. Televizyon ........................................................................ 115

2.3.4. Astroloji ............................................................................ 121

2.3.5. Müzik ............................................................................... 131

2.3.5.1. Metalaşmış Müzik ve Sanatsal Müzik ........................... 132

2.3.5.2. Radyo’dan Müzik, Müzik Kaydı ve Atomistik Dinleme

Alışkanlıkları .............................................................................. 144

Page 7: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

.

2.3.5.3. Film Müziği ................................................................... 153

2.4. ADORNO VE ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME ........... 157

2.4.1. Auschwitz Sonrası Kültür ................................................ 157

2.4.2. Kültür, Teknoloji ve Toplumsal İşlev................................ 163

2.4.3. Endüstriyel Kültüre Karşı Yüksek Kültür ......................... 170

3. DEĞİŞEN KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ VE GÜNCEL BİR

DEĞERLENDİRME

3.1. ADORNO’DAN BUGÜNE... ................................................ 175

3.2. TELEVİZYONUN TAHAKKÜMÜ ....................................... 180

3.2.1. Batman Serisi .................................................................... 189

3.3. İNTERNET VE DİJİTAL OYUNLAR ................................... 191

3.3.1. World of Warcraft ............................................................. 198

3.4. SANAT VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ ARASINDA BİR UZLAŞMA 200

3.5. KÜLTÜREL ÜRÜNLERİN KLASİKLEŞMESİ ...................... 203

SONUÇ ........................................................................................212

KAYNAKÇA .................................................................................221

Page 8: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

7

ÖNSÖZ

Beğeniler hakikaten tartışılamaz mı? Bu soru birçok kim-se tarafından olumlu şekilde yanıtlanır. Oysa olumsuz yanıt daha kuvvetli bir sav içerir. Beğeniler, bireyin edindiği kültür içerisindeki özgünlükleri olarak nitelenir. Bu özgünlüklerin bireyden bireye farklı olmasının tanınması savunulur. Daha-sı, beğenilerin toplamından bireyi o birey yapan özelliklere ulaşılabileceği belirtilir. Bütün bunlar esasen doğrudur. Fakat bunların doğru olabilmeleri için beğenilerin bireyin kendisi tarafından oluşturulmaları gerekir. Aksi durumda nasıl bir öz-günlükten bahsedebiliriz ki?

Bugün bireylerin beğenilerine bakıldığında, olumlu anlam-daki farklılıklardan çok olumsuz anlamdaki benzerliklere ulaşı-lır. Başka bir deyişle, bireylerin çoğunluğu olumsuz bir benzerli-ğin içine hapsedilmiştir. Bunu gerçekleştiren kültür endüstrisi ve onun ürünü olan nice kültürel öğe ve etkinliktir. Birçok kimsenin benim dediği beğenileri, aslında kültür endüstrisinin dayattığı beğenilerdir. Bu noktada kültür endüstrisi dayattığı beğenileri öyle bir sunar ki, bireyi kendi beğenisi olduğuna inandırır. Bu da-ima farklılık kavramının istismar edilmesiyle gerçekleştirir. Oysa beğenileri birbirinin neredeyse aynısı olan bireylerin bunun far-kına varmaları için kafalarını kaldırıp diğer insanlara bakmaları yeterlidir. Kıyafet, aksesuar, ayakkabı gibi tüketim metalarının seçiminden, makyaj ve saç kesimi gibi uygulamalara, jest, mimik ve konuşma gibi iletişim biçimlerine kadar hemen herkes adeta birkaç seçeneğin benzer birleşimlerinden ibarettir.

Bu çalışma baştaki soruyu belirli bir koşula bağlıyor. Bu bağ-lamda, bir yandan kültür endüstrisini açımlamaya ve sorgula-

Page 9: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

.

maya çalışırken, diğer yandan okuru beğenilerimizi tartışmaya çağırıyor. Ve kültür endüstrisinin kıskacında yaratılan kültürün, bireyin özgün beğenilerini yansıtamayacağını savunarak, bir başka seçeneğin mümkün olduğu sonucuna varıyor.

Page 10: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

9

GİRİŞ

Theodor Adorno’nun mesele ettiği konuların başında, Sokrates’ten -hatta belki de Pitagoras’tan- günümüze kadar süre-gelen mutlu yaşam1 tartışması gelir. Bu tartışmanın başlıca me-seleleri Sokrates, Platon, Aristoteles, Epikuros ve Stoa Okulu gibi Antik Çağ filozofları tarafından belirlenmiştir. Adorno tartışma-da Aristoteles’e yaklaşarak, bireyin toplum içindeki mutlu olma ya da olmama haline ilişkin bir sorgulama yapar (2007a, s. 15; 2012a, s. 163).2 Bu sorgulama Edmund Husserl’in epistemolo-jik krizlere eşlik eden mutsuzluk haline, Friedrich Nietzsche’nin bireysel ve toplumsal anlamda değerler sorunuyla edinilen mut-suzluk haline3 ve diğer ikisini kuşatacak şekilde, Karl Marx’ın toplumsal ilişkilerin insanların aleyhine gelişmesiyle ortaya çı-kan mutsuzluk haline ilişkin düşüncelerinin etkisiyle şekillenir. Adorno açısından bireyin mutlu yaşam koşulları kısaca şunlar-dır: Kendi otonomisine sahip olabileceği toplumsal koşulların ona toplum tarafından sağlanması, kendi otonomisine sahip olması ve buna bağlı olarak bireysel ve toplumsal anlamda ola-naklarını geliştirebilmesi ve gerçekleştirebilmesi. Bunlara bağlı olarak Adorno, bireyin düşünce ve eylem bakımından nasıl bir etkinliğe sahip olduğunu ya da olabileceğini, nasıl mutlu oldu-ğunu ya da olabileceğini sorar. Adorno’ya göre bireylerin, tüke-

1 Bu tartışmanın başlıca kavramlarından biri Antik Yunancadan alınan eudaimoniadır.

2 Bu noktada Aristoteles’e paralel bir okuma düşünüldüğünde, Adorno açısından erdem kavramı eleştirel düşünme etkinliğinin gerçekleştiril-mesi olarak içerik kazanır.

3 Bu bağlamda Nietzsche’ye dair kimi kısımlar için bkz. 2012a, s. 166-172.

Page 11: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

10

tim toplumu dediği Auschwitz1 sonrası modern toplumda mutlu olduklarını/olabileceklerini düşünmek için pek az sebep vardır. Öyle ki Auschwitz, modern toplumun vaatlerinden uzaklaştığını gösteren bir işaret ya da başka bir ifadeyle bir eşiktir. Bu işaret, insanların umutlarını bağladıkları vaatlerin daha yerine gelme-den yitirildiğini göstermektedir. Bu durum kendisini gündelik yaşam etkinliklerinde olduğu gibi, felsefe tarihinde de hissettirir. Örneğin eskiden insanlık tarihine dair tartışmanın ekseni mutlu yaşamın olanaklarıyken, artık daha fazla mutsuz olmamak için alınacak önlemler üzerinedir. Bir örnekle, on altıncı yüzyılda Francis Bacon gelişen tekniğin “Yeni Atlantis”i doğuracağını düşlerken, yirminci yüzyılda John Rawls toplumsal eşitsizlikle-rin giderilmesi için önlemler alınması gerektiğini savunur. Bu değişim modern toplumun vaatlerinin daha yerine gelmeden yitirildiğine dair en önemli göstergedir. Adorno’ya göre ne mo-dern toplum, ne de onun karşısında yer alan örnekler bireylere mutlu bir yaşam sunabilmiştir. Bu nedenle tarih, artık bireyler için “çıkmaz bir sokak”ı andırmaktadır – tarih artık insanlık için atılan ileri adımlar değil, aksine kimi yerinde saymalar, hatta düşüşlerdir. Bireyler bir yandan beklentilerini terk etmiş, diğer yandan kendini tekrar eden ilişkilere boyun eğmişlerdir. Dahası filozoflar, artık birey “olarak bireyin, insan türünü temsil eder-ken, türü gerçekleştirmesini sağlayabilecek özerkliği yitirdiğini” anlatmaktadırlar (Adorno, 2007a, s. 41).

Adorno Ahlâk Felsefesi’nin Sorunları’nda mutlu yaşam kav-ramını Immanuel Kant’ın etik görüşleriyle birlikte değerlendirir. Kant’ın da insanlık tarihine dair esasen iyimser olmadığı söyle-nebilir.2 Bu noktada aklın kullanımı ve mutlu yaşam olanakları

1 Auschwitz, Naziler tarafından kurulmuş en büyük toplama kampının ismidir. Bu kamp kurtarılmadan önce Polonya’da yer almaktaydı.

2 Bu görüş çoğunlukla Kant’ın temel metinlerine ilişkin kimi yorumlara dayandırılırken, en açık görüldüğü çalışmalardan biri olarak Saf Aklın Sınırları Dahilinde Din kabul edilir. Bu metne dair bir örnek için bkz. Kant, 1998, s. 56.

Page 12: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

11

arasında bir bağ kurar. Kant bireyin, aklını bir başkasına bağımlı olmaktan çıkararak, “kendi aklını kullanma cesareti”ni göstere-ceğini (1993, s. 140) ve böylece “kendi suçu ile düşmüş olduğu er-gin olmama durumundan” kurtulabileceğini (1993, s. 139) umar. Başka bir ifadeyle, mutlu yaşama ulaşabileceğine inanır. Şüphe-lerine karşın bunun pekâlâ olanaklı olduğunu düşünür. Bunun için gereken tek şey, bireyin yanılsamaları bir kenara iterek, ken-di aklını bağımsız bir şekilde kullanmasıdır. Bu noktada Adorno, Kant ile hemfikirdir. Adorno da mutlu yaşamın olanağını aklın kullanımına bağlar. Fakat bunun artık daha az olası olduğunu düşünür. Örneğin Kant aydınların “cesur bireyler”i destekleye-ceklerini belirtir (1993, s. 140). Adorno ise artık “aydın”ların desteğinden çok, zihinleri işgal etme girişimlerinden söz edilebi-leceğini ve bireyin olanağın gerçekleşmesi noktasında esasen tek başına kaldığını savunur. Dahası bireyin zihnini özgürleştirmesi önünde bundan daha büyük engeller olduğunu düşünür. Bun-ların başında ise kültürün metalaşması ve bir rasyonalizasyon, tahakküm aracına dönüşmesi gelir.

Kültür en geniş anlamıyla insanın doğa karşısında, görece ayrı şekilde oluşturduğu çevre ve etkinliklerin tümünü kapsar. Daha dar anlamlarıyla ise, ekonomi dışında kalan toplumsal bilinç biçimleri ve ona bağlı olan pratikler, ya da bu toplumsal bilinç biçimleri içerisinden kimi etkinlikleri içine alan özgül bir yapıdır. Bu tanımları kapsayacak şekilde kültür, “insanın bar-barlıktan arındırılması, insanın ham durumundan, bu durumu şiddete dayalı baskıyla süreklileştirmeden yükseltilişi olarak kavranıyorsa, kültür başarısızlığa uğramıştır” (Adorno, 2009b, s. 142). Öyle ki modern toplumun Auschwitz ve benzeri felaketlere rağmen, günümüzde “ayakta kalabilmek için her türlü teknolojik düzeye bağlı” “her çeşit baskı biçimine” gerek duyması ve bütün bunları kültürün birer parçası olarak sunması ya da kültür içinde sergilemesi endişe vericidir (Adorno, 2012b, s. 170). Bu “baskı biçimleri” esnek ya da sert, farklı formlara bürünseler de, daima

Page 13: Önder Kulak - ithaki.com.tr · Daha sonra, Theodor Adorno: Kültür Endüstrisinin Kıskacın- da Kültür başlıklı teziyle Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde doktorasını

12

bireyleri belirli bir uyuma yönlendirir ya da zorlarlar. Belirli bir uyum hali için yönlendirme ya da zorlama, vaatlerinden uzakla-şan modern toplumun, bireylerin nezdinde tekrar benimsenme-sini amaçlar. Fakat bireylerin bir kısmı söz konusu uyum halini kabullenirken, diğer kısmı reddeder. Bu durumda, kültür birçok filozof tarafından insanların ortak birikimi1 olarak nitelense de, bu ve benzeri örnekler kültürün uzlaşmaz ilişkiler dolayısıyla yekpare olmadığını düşündürürler (Adorno, 2012b, s. 170). Bu bağlamda kültürün özellikle günümüzde, esasen toplumsal iliş-kilere dair uyum ve uyumsuzluk karşıtlığıyla bölünmüş olduğu iddia edilebilir. Öyle ki güncel tartışmalar sırasında kimi bireyler için kültürden söz etmek, artık “kültürle ters düşmek anlamına gelir” (Adorno, 2009b, s. 61). Bunun başlıca nedeni, kendilerine sunulan kültür endüstrisini ya da eşdeyişle endüstriyel kültürü reddetmeleri ve ona eleştirel bir şekilde yaklaşmalarıdır.2 Bir baş-ka deyişle, kitsch kültürü karşısında kültür eleştirisinin3 yanında yer almalarıdır.

Kitsch, eşdeyişle kültürel ürün, müzik, sinema, edebiyat gibi farklı kültürel alanların ve dolayısıyla bir bütün olarak kültürün metalaşmış formudur. Kitsch sadece tüketim toplumuna özgü bir form değildir. Örneğin Adorno “geç dönem Atina komedisi” ve “Helenistik süsleme sanatları”na bakıldığında, birçok kitsch ör-neğine rastlanabileceğini belirtir (2007a, s. 154). Kitsch örnekle-riyle tarihin her döneminde karşılaşmak mümkündür. Bütün bu kitsch örnekleri iki temel özelliğe sahiptirler. Bunlar yapıtın be-lirli bir değişim-aracı karşılığında alınabilir ve satılabilir olması ve bireyi toplumsal ilişkilere uyum sağlaması yönünde ikna etme 1 Bu fikri savunan klasik düşünürler, Johann Herder ve Wilhelm Dilthey

ilk bölümde ele alınacaklardır.2 Bu bir reddetme yerine bir yok sayma şeklinde de gerçekleşebilir. Bu

durumda belirlenen kültür tanımı dışında kalan kitsch, kültürün dışın-da bir öğe olarak kavramsallaştırılır. Adorno böylesi bir kavramsallaş-tırmaya olumsuz yaklaşır.

3 Kültür eleştirisi ya da eşdeyişle eleştiri olarak kültür için bkz. Eagleton, 2011, s. 20, 32.