Upload
others
View
10
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Altın Madencileri Derneği
adencilik yerkabuğunda bulunan kömür, çinko, bakır, demir,alüminyum, bor, altın gibi madenlerin yerkabuğunda bulunduklarıyerden kazılıp çıkarılma , işlenme ve madencilik yapılan yerlerin doğaya yeniden kazandırma faaliyetlerini kapsayan bir iş alanıdır.
Günümüzde insanların günlük yaşantılarında kullandıkları bütün araç gereçlerden uzay teknolojisinde kullanılan araç gereçlere dek herşey madenlerden elde edilmektedir.
Bu yüzden madencilik insan yaşamında vazgeçilmezdir.
Dünyada ve Türkiye’de madencilik faaliyetleri günümüzde çevreyikoruma altına alacak şekilde düzenlenmiş kanun ve yönetmelikler doğrultusunda alınan izinler çerçevesinde yapılmakta ve mevcut en iyi teknolojiler kullanılmaktadır.
Bu çalışmada madenlerin günlük hayatımızdaki yeri ve önemi, maden sektörünün ekonomiye olan katkısı, madenlerin nasıl arandığı, çıkarıldığı , işlendiği ve maden rezervi bittiğinde madencilik yapılan alanlarının doğaya ve insanların kullanımına nasıl yeniden kazandırıldığı özet olarak sunulmuştur.
Ayrıca altının tarihçesi, altının arama, üretim ve işleme süreci, altın üretiminde siyanürün nasıl kullanıldığı, dünyada ve Türkiye’de altın madenciliğinin çevre ilişkileri ve son olarak da altın madenciliğine karşı yöneltilen iddialara ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Altın Madencileri Derneği,Türkiye’de yasalara saygılı, çevre standartlarına duyarlı, madenlerin mevcut en iyi teknolojilerle işlenerek katma değeri yüksek ürünlere dönüştürüldüğü her yönüyle gelişmiş bir madencilik sektörünün yaratılması için çalışmaktadır.
M
ÖNSÖZ
M. Ümit AKDUR
Altın Madencileri DerneğiYönetim Kurulu Başkanı
Ekim 2008
Altın Madencileri DerneğiM
AD
ENCİLİK
2
İnsanların günlük yaşamından madenler çıkarılırsa, Taş Devri koşullarına geri dönülür çünkü binlerce yıl-dan beri insanoğlu kayaların içinde saklı duran maden ve mineralleri keşfedip kullanmaya başlamasıyla birlikte tarihin akışı değişmiş ve insanlık bugünkü yaşam düzeyine erişmiştir.
Bugün insanların günlük hayatta kullandıkları dikiş iğnesinden çatal, kaşık, bıçağa, buzdolabından çamaşır makinesine, uçaktan, otobüse, telefon ve bilgisayardan uzay mekiğine kadar her türlü araç ve gereç madenler-den elde edilmektedir.
Madenlerin Günlük Yaşamımızdaki Önemi
Bir Otomobil Üretmek İçin 5 Ton Maden Tüketiliyor
Otomobil Üretiminde Kullanılan Metaller
1018 Kg Çelik
12 Kg Bakır
8 Kg Çinko
39 Kg Cam
45 Kg Diğer
1180 Kg Bakır Cevheri
327 Kg Çinko Cevheri
77 Kg Cam Kumu
113 Kg Diğer
11 Kg Kurşun
232 Kg Lastik-plastik
63 Kg Alüminyum
Toplam : 1428 Kg Metal
2250 Kg Demir Cevheri
435 Kg Kurşun Cevheri
445 Kg Ham Petrol
254 Kg Boksit Cevheri
Toplam : 5080 Kg Maden
Metali Üretmek İçinİhtiyaç Duyulan Madenler
Alüminyum63 kg
Bakır12 kg
Kurşun11 kg
Çinko8 kg Diğer Mataller
45 kg
Petrol Türevleri232 kg
Demir Çelik1018 kg
Cam38 kg
Kaynak: Madencilik Araştırma Merkezi Derneği, 2003 *1300 Kg ağırlığındaki bir otomobil için
Altın Madencileri Derneği
MA
DEN
CİLİK
3
Maden Tüketimi İle Ülkelerin Gelişmişlik Düzeyi Arasındaki İlişki
Türkiye Yeraltı Kaynaklarını Değerlendirmek Zorundadır
21
15
5
0
5
10
15
20
25
TON
ABD AB TÜRKİYE
Kişi başına düşen maden tüketimi ile yaşam standardı arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır.Kişi başına maden tüketimi fazla olan ülkelerde refah düzeyi daha yüksektir.
Bir yılda kişi başına maden tüketimi
Kişi Başına Düşen Maden Tüketimi (Ton)
Kaynak: Mineral Information Institute 2007
Türkiye’nin enerji ve maden tüketimi açısından her geçen yıl dışa bağımlılığı artmaktadır.
İhtiyacımız olan maden ve mineralleri sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda yerli kaynaklardan temini mümkün olmasına rağmen, Türkiye kendi potansiyelini yeterince değerlendirememektedir.
Ülke Maden Tüketimi (Ton)
ABD 21 Avrupa 15 Türkiye 5
Altın Madencileri DerneğiM
AD
ENCİLİK
4
Madenciliğin Diğer Sektörlerden Farkı
Madencilikteki Teknolojik Gelişmeler Artan Dünya NüfusunaRağmen Doğal Kaynakların Azalması ve Kullanımını
Etkilemeyecektir
Bugünkü tüketim hızına bakarak bir süre sonra madenlerin tükeneceğini ve gelecek kuşaklara kalmayacağını öne sürmek doğru bir yaklaşım değildir.
Ortalama 35 km kalınlığı olan yerkabuğundaki maden yataklarının henüz % 3-5’ nin bile keşfedilip keşfedilmediği bilinmemektedir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak her geçen yıl daha derinlerdeki maden yataklarını bulma ve değerlendirme imkanı artmaktadır.
Üstelik teknoloji geliştikçe dün ekonomik olmayan pek çok kaynak bugün ekonomik olarak işletilebilmektedir.
Başdöndürücü hızla artan teknolojik imkanlarla, en fazla 9-10 milyar olacağı tahmin edilen dünya nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak sorun olmayacaktır.
Madenciler ve yerbilimciler ortalama 35 km kalınlığındaki yerkabuğunun yüzlerce ve binlerce metre derinliklerindeki madenleri arama, bulma ve onları bulundukları yerden çıkarıp insanların maden ve mineral taleplerini karşılamaya devam edecektir.
Maden bulunmadan madencilik yapılamaz.
Madencilik sadece madenin bulunduğu yerde yapılır. Madencilerin diğer sektörler gibi yer seçme veya organize sanayi bölgelerinde yatırım yapabilme imkanı yoktur
Madencilik dünyanın her yerinde yerkabuğunun kazılmasıyla yapılan bir faaliyettir.
Madencilik geçici bir faaliyettir. Maden rezervi biten yerleri rehabilite ederek doğa ile uyumlu hale getirmek mümkündür
1 Tonunda 3 kg. Bakır Olan Kaya Parçalarından Elde Edilen Bakır Tel
Bakır Tel
Altın Madencileri Derneği
5
MA
DEN
CİLİKMadencilik Yerkabuğunun Kazılmasıyla Yapılan Bir Faaliyettir
Madenler Kendiliğinden Ortaya Çıkmazlar
kaya
kayaMaden
kaya
Madencilik doğası gereği yerkabuğu-nun kazılmasıyla yapılan bir faaliyettir.
Avrupa’da yaklaşık 1500, Güney Afrika’da 3700 metre derinlikteki ma-denler çıkarılırken, Türkiye’de henüz ortalama 120 metrede madencilik yapılmaktadır.
Bir başka ifade ile, ülkemizde maden-cilik ortalama 35 km kalınlığındaki yerkabuğumuzun henüz ilk 120 met-resinde yürütülmektedir.
Açık Ocak Maden İşletmesi
Yeraltı (Kapalı Ocak) Maden İşletmesi
Yerkabuğunun Derinliklerine İnildikçe Yeni Maden Yatakları Keşfedilmektedir
Kaynak: Mineral Resources in Europe
Sondajla yeraltındaki kayalardan 10 cm çapında numuneler alınarak içinde maden olup olmadığını
belirlemek için analize gönderilir.
Maden bulunmadan madencilik yapılamayacağına göre madencilik sektöründe yapılacak ilk iş, maden aramalarının teşvik edilerek yeni maden yataklarının bulunmasını sağlamaktır.
Maden aramacılığı çok fazla zaman ve sermaye gerektiren bir iştir. Maden arama dönemi ortalama 5 yıl, tesis yatırım dönemi 2-3 yıl sürmektedir. Madencilikte yatırılan paranın geri dönüşü ortalama 7-10 yıl sonra olmaktadır.
Bir yerde maden arama ruhsatı almak demek orada bir maden yatağı olduğu anlamına gelmemektedir.
Ekonomik bir maden yatağının yıllarca süren aranması sürecinde, milyonlarca dolar harcandığı halde hiçbir maden yatağı bulunamayabilir.
Örneğin, metal madenciliğinde 100 tane maden arama ruhsatından ancak 1-2 tanesinde işletilebilir bir maden yatağı bulunabilmektedir.
Maden aramalarına ne kadar fazla risk sermayesi harcanırsa, yeni maden yatakları bulma imkanı da o kadar artmaktadır
Altın Madencileri DerneğiM
AD
ENCİLİK
6
Dünya Maden- Metal Üretimleri ve Parasal Değeri
Yeraltı ve Yerüstü Kaynaklarının Ekonomideki Önemi
Kaynak: Altın Madencileri Derneği
*2008 yaklaşık değerleriyle
Maden Cinsi Birim Üretim Değeri (Milyar $)
Kömür Milyar Ton 6 600•
Demir Cevheri Milyar Ton 1,6 160•
Agrega (kum+çakýl) Milyar Ton 20 125 •
Mermer + traverten Milyon Ton 100 15•
Krom ( cevher + kons) Milyon Ton 20 8•
Bor (B• 203 Bazında) Milyon Ton 1,9 1,5
Bakır (metal) Milyon Ton 17 138•
Alüminyum (metal) Milyon Ton 32 90•
Altın (metal) Ton 2 500 75•
Çinko (metal) Milyon Ton 10 21•
Maden ve madenciliğe dayalı sanayilerin ABD ekonomisi içindeki payı %16’dır. 2006 yılında 13 trilyon dolar olan ABD’nin GSMH’sının 2 trilyon doları maden ve madenciliğe dayalı sanayilerden elde edilmiştir.
Rusya’nın 318 milyar doları bulan toplam ihracatının yaklaşık % 80’i madencilikten sağlanmaktadır.
Avustralya’nın yıllık maden ihracatı 112 milyar dolar, Kanada’nın maden ve mineral üretimi 76 milyar dolar, Güney Afrika’nın ise 26 milyar dolardır.
Son yıllardaki sanayileşme hamleleriyle birlikte dünyada en çok maden üreten ve tüketen ülke haline gelen Çin’in yıllık kömür üretimi 2,2 milyar tonu geçmiştir.
Türkiye’nin 2007 yılı maden üretimi yaklaşık 8 milyar dolar, maden ihracatı ise 2.7 milyar dolardır.
Demir Cevheri
Demir Cevherinden Üretilen Çelik Saç Levhalar Kaynak: Altın Madencileri Derneği
Altın Madencileri Derneği
MA
DEN
CİLİK
7
Madenciliğin ABD Ekonomisindeki Önemi
Madenciliğin Rusya Ekonomisindeki Önemi
ABD ‘de Madencilikten Yılda 2 Trilyon Dolar Katma Değer Yaratılmaktadır
YAKIT DIŞI MİNERALLERİN A.B.D EKONOMİSİNDEKİ ROLÜ
Kaynak: USGS Mineral Commodity Summaries, 2006
MİNERAL HAMMADDELERİN DIŞ TİCARETİ
Altın, Trona, Çinko Konsantresi, .....
NET İHRACAT 0.4 milyar $
HURDA DIŞ TİCARETİ
Altın, Çelik, vs ....Net İhracat :
6.4 milyar $ GHSM içindeki paylar
A.B.D.EKONOMİSİ
GSMH :13,200 milyar $
%16
%5.1
%0.6
İŞLENEN MİNERAL HAMMADDELERİN
DIŞ TİCARETİ
Metaller, Kimyasallar, vs.
Net İthalat:64 milyar $
GERİ KAZANILAN METAL VE MİNERAL ÜRÜNLERİ
Alüminyum, Cam, Çelik, vs.Hurda Değeri
18 milyar $
X1
Bakır, demir cevheri, Kum, Çakıl, Taş ....
Toplam Değer : 64.4 milyar $
KATMA DEĞER YARATMA ÇARPANI
X8
İŞLENEN MİNERAL HAMMADDELER
Alüminyumi Tuğla, Çimento, Bakır, Gübre, Çelik, vs ....
Satış Değeri:542 milyar $
X24
MİNERAL MALZEMELER KULLANAN SANAYİNİN GSMH’ye KATMA DEĞERİ
Toplam Değer:2,130 milyar $
Rusya’nın
2006 yılı ihracatı 318 milyar dolar, ithalatı 171 milyar dolardır.
İhracatının % 80’i
- Petrol
- Doğalgaz
- Metal madenleri ve
- Orman ürünlerinden sağlanmaktadır.
Rusya son yıllardaki ekonomik gelişmesini yeraltı kaynaklarını
değerlendirmede gösterdiği başarıya borçludur.
HAM MADEN ÜRETİMİ
Altın Madencileri DerneğiM
AD
ENCİLİK
8
Çin’deki Sanayileşmenin Maden Üretim ve Tüketimine Etkisi
Dünya Metal Tüketiminde Çin’in Payı Hızla Artmaktadır
%30
%15
%7
%3%2
1970 1980 1990 2000 2010
Chi hChi h
Çin dünyada en çok madenin üretildiği ve tüketildiği bir ülke konumuna gelmiştir.
Çin ülkesine çekmeyi başardığı yaklaşık 1 trilyon dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatırımları sayesinde sanayileşme yarışında bugün en önde yer almaktadır.
2003 yılından itibaren Çin’in ani talep artışı karşısında dünya maden üretimi Çin’in maden talebini karşılayamamıştır. Arz-talep arasındaki boşluktan dolayı dünyada enerji ve metal fiyatları hızlı bir şekilde artma eğilimine girmiştir.
Çin’in yıllık kömür üretimi son beş yılda ikiye katlanmış ve 2,2 milyar tonu geçmiştir. Çin’de her hafta yeni bir termik santral açılışı yapılmaktadır.
1970 yılında Çin, dünya alüminyum, bakır, nikel ve demir cevheri tüketiminin ancak %2’sini tüketirken, bu rakam 2000‘de %15’e çıkmıştır. 2010’da ise bu rakamın %30’a çıkacağı tahmin edilmektedir.
Dünya maden üretiminin %30’nu tek başına tü-ketir duruma gelen Çin’deki gelişmeler çok önemli ekonomik, siyasal ve sosyal gelişemelere neden olmaktadır.
Dünya Al, Cu, Ni ve Demir Cevheri Tüketiminde Çin’in Payı
Kaynak: China Statistics Year Book, BHP Biliton, 2004
Çin Gerçeği - Shanghai-2004, (E. Burtynsky)
Altın Madencileri Derneği
9
MA
DEN
CİLİKEnerji ve Metal Fiyatlarındaki Artışı Çin Tetiklemiştir
Metal Fiyatlarındaki Değişimin Türkiye’ye Etkisi
Metal Fiyatları *
* 2001 yılı fiyatları 100 olarak baz alınmıştır.
2001 2002 2003 2004 2005 2006
Bakır Aluminyum Kurşun Çinko Nikel
400
350
300
250
150
100
50
Ons: 31.1 gram
Fiyat Değişimi
1 varil ham petrol (5.7 kat)
1 ton bakır (4.8 kat)1 ons altın
(3.1 kat)
2002
22 $
1671 $
309 $
2008
120 $
8160 $
980 $
Çin’deki yatırımların artması dünya metal ve enerji fiyatlarında dalgalanmaya neden olmuştur.
2003 yılından sonra enerji ve metal fiyatlarındaki artışların, önümüzdeki yıllarda da devam edeceği tahmin edilmektedir.
* Haziran 2008 Fiyatları
Enerji ve metal fiyatlarındaki artışın faturası Türkiye’de cari açığın her geçen yıl daha da artmasına neden olmaktadır.
Örneğin, 2002 yılında enerji ithalatına ödenen rakam 9 milyar dolar iken bu rakam 2007 yılın-da 34 milyar dolara çıkmıştır.
Enerji ve maden ithalatına her geçen yıl daha fazla para ödeyen Türkiye, enerji ve madencilik yatırımlarını arttıracak çözümler üretemezse cari açıktaki artışın önüne geçemeyecektir.
Kaynak. The Outlook for Metals Markets G20 Deputies Meeting Sydney, 2006
Altın Madencileri DerneğiM
AD
ENCİLİK
10
Metal Fiyatları 1960-2005
Türkiye Enerji ve Maden İthalatına Yılda 50 Milyar DolarÖdemektedir
Kaynak: Raw Materials Group, Stockholm,2008
Gerçek Metal Fiyatları 1960 - 2005
Ger
çek
Bede
l
250
200
150
100
50
0 1960
1962
1964
1966
1968
1970
1972
1974
1976
1978
1980
1982
1984
1986
1988
1990
1992
1997
1998
1999
2000
2002
2004
2006
Aluminyum Bakır Kurşun Çinko Nikel
Metal fiyatlarındaki değişimler 50-100 yıllık zaman içinde incelendiğinde, fiyat- larda sürekli inişlerin ve çıkışların olduğu görülmektedir.
Türkiye petrol, petrol ürünleri ve doğalgaza 34 milyar dolar, altın ithalatına 6,5 milyar dolar, alüminyum, bakır, kurşun, çinko ithalatına 4 milyar dolar, kömür ithalatına 2 milyar dolar olmak üzere kendi sanayisinin ihtiyaç duyduğu hammadde ve aramal ithalatı için her yıl 50 milyar dolardan fazla döviz ödemektedir.
2003 yılından sonra enerji ve metal fiyatlarındaki ciddi artışlar nedeniyle Türkiye’nin enerji ve maden ithalatına ödediği para giderek artmaktadır. Türkiye’nin cari açığının yaklaşık %65’i enerji ve mineral ithalatı faturasından kaynaklanmaktadır.
Altın Madencileri Derneği
11
ALT
IN
Altını Değerli Yapan Özellikler
Altının Kullanım Yerleri
Atomik sembolü : Au
Ergime noktası : 1063 ºC
Yoğunluğu : 19.3 gr/cm3
Altın ölümsüz saf bir metaldir. Dünyada bugüne kadar üretilen yaklaşık 140 bin ton altın sonsuza dek hiç bir şey olmadan var olacaktır çünkü altını yok etmek mümkün değildir.
Altın oksitlenme özelliği olmayan bir metaldir ve bundan dolayı da altın kendi özelliklerinden ve ışıltısın- dan hiçbir şey kaybetmez ve bozulmaz. Ne yaparsanız yapın altının bu özelliklerini yok edemez ve altını ortadan kaldıramazsınız.Her bir parçası aynı kaliteyi yansıtır.
Altın macun kadar yumuşak bir madendir.31 gram ağırlığındaki altını çekerek 80 km uzunluğunda tel ha-line getirebilirsiniz, ya da 10 gram ağırlığındaki bir altını döverek 12 m2’lik bir alanı kaplayacak büyüklük-te bir levha haline getirebilirsiniz.
Bütün bu özelliklerinin yanı sıra altının yerkabuğunda çok az bulunan bir metal olması onu daha değerli kılmaktadır.
* K. Bernstein L.Peter, 2008. “ Altının Gücü “ Scala Yayıncılık
ElektronikteTipik bir telefonda 33 tane altınla kaplanmış elektrik bağlantısı olduğunu biliyor muydunuz? Altının elektronikteki rolü bir elektrik bağlantısındaki ısının dağılım hızını kolaylaştırmak ve düşük veya yüksek sıcaklıklarda bağlantı yerinin okside olmasını veya paslanmasını önlemektir.Uzay ve Havacılık TeknolojisindeAltın olmaksızın insanoğlu aya bile gidemezdi. 0.15 mm kalınlığındaki altın tabakalar radyasyon kalkanı olarak uzay mekiklerinde kullanılmaktadır. Nedeni ise altının güneşin yakıcı sıcaklığını en iyi şekilde yansıtan etkili bir yansıtıcı olmasıdır.TıptaTıp dünyasında altın eklem romatizmasında, karaciğer, göz, ve kulak hastalıklarında, yorgunluk ve depresyon durumlarında kullanılmaktadır.DişçilikteAltın dişçilikte 3 000 yıldır kullanılmaktadır. Altının yumuşak ve paslanmaz bir metal olması dişçilikte kullanılmasının bir nedenidir.DekorasyondaAltın dekoratif olarak elbiseden, takıya, kutulara, kalemlere, gözlük çerçevelerine ve banyo dekorasyon malzemelerine varana kadar pek çok alanda ve biçimde kullanılmaktadır.Kuyumculuk ve Mücevherat SanayindeDünyada altın en fazla mücevherat ve takı sektöründe kullanılmaktadır.MühendislikteAltın sert lehim alaşımlarında, gerilim ölçer ve buji gibi elektrikli aletlerde ve daha birçok mühendislik dallarında kullanılmaktadır.
Altın Madencileri Derneği
12
ALT
IN
Dünya Tarihinde Altın
Anadolu’da Altın
Dünya altın tarihine bakıldığında en eski altın bulgularına Mezapotamya ve Anadolu topraklarında rastlanmaktadır. Dünyanın çeşitli yerlerinde ve tarihin çeşitli dönemlerinde altın üretilmiştir.Bunun yanısıra Antik Dönemlerde Hititler,Truvalılar, Mısırlılar, Lidyalılar, Romalılar, Aztekler, Mayalar, İnkalar, Bizanslılar, Asya ülkeleri gibi pek çok topluluklar altını çıkarıp işlemişlerdir.15.’inci yüzyıldan itibaren Afrika, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’da büyük altın yataklarının bulunması altın üretiminin artmasına neden olmuştur.
Dünyada altına olan yaklaşımlar iki ana başlık altında toplanabilir:
1. Altının sosyal kullanımı: Altın bulunduğu ilk dönemlerden Lidyalıların altın-gümüş karışımından bastıkları ilk sikkeye kadar olan geçen süre içerisinde sadece takı ve süsleme sanatında kullanılmıştır. Lidyalıların altın ayarlı sikkeyi basmasıyla altın sadece süsleme ve takı olmaktan çıkıp ekonomik bir değer haline gelmiş ve dünya ekonomisini tümüyle değiştirmiştir. Bu tarihten sonra altın hem saflığın, değerin, asaletin sembolü hem de zenginliğin, gücün ve prestijin belirleyicisi olmuştur.
2. Altının teknolojik olarak üretimi: Antik dönemlerden yine Lidyalılara kadar çıkarılan altının işlenmesinde döküm, repousse, fligre, granülasyon gibi teknikler kullanılmaktaydı.Lidya Kralı Kresus döneminde elektrum adı verilen doğal altın-gümüş karışımının kimyasal yollarla rafine edilip saf altın elde edilmesi sadece altının değil, diğer metallerin de rafine edilmesinin yolunu açması adına, dünya madencilik teknolojisi açısından büyük bir adımdır. Bugünün teknolojisiyle ticari olarak altın %99,99 saflığa getirilmektedir.
Arama faaliyetlerinin yoğunlaşması ve madencilik alanındaki teknolojik gelişmeler altın üretiminde patlamaya neden olmuştur. Özellikle yerkabuğundaki ekonomik olmayan veya düşük tenörlü altının çıkarılıp ekonomiye kazandırılmasında en önemli gelişim 1867 yılında ABD’de siyanür kimyasalının kullanımıyla başlamıştır. Bugün gözle görülemeyecek kadar küçük altın zerrelerinin siyanür çözeltisi içerisinde aktif karbonla soğurulması sonucunda altın en az kayıpla elde edilmektedir.
Altının Anadolu topraklarında bulunuşunun hikayesi M.Ö. 4000 yıllarının sonu ve 3000 yıllarının başlarında, Eski Tunç Çağı dönemine uzanmaktadır.Bu dönemin en büyük özelliklerinden biri altın, gümüş, bakır, tunç, demir, elektrum (doğal altın-gümüş karışımı) gibi madenlerin çıkarılması ve işlenmesi ile ilgili tekniklerin bulunup keşfedilmesidir .Yapılan kazı çalışmalarında M.Ö.2600-2000 yılları arasına ait Orta Anadolu’da Alacahöyük, Kültepe, Alişar, Batı Anadolu’da Truva, Beycesultan, Semayük, Doğu Anadolu’da Karaz, Göller Bölgesinde Kusura, Demircihöyük, Polatlı, Karaoğlan, Konya civarında Karahöyük, Malatya’da Aslantepe, Çukurova bölgesinde Tarsus, İslahiye bölgesinde Tilmenhöyük, ve Gedikli, Güneydoğu Anadolu’da Pulur, Norşuntepe ve Tepecik buluntuları ve antik merkezlerinde çıkarılan eserler Anadolu’daki altın madeninin varlığı ve altın işleme tekniklerinin hangi düzeylerde olduğu hakkında bize bilgi vermektedir.
Altın Madencileri Derneği
13
ALT
IN
Anadolu’da Altın
Müzelerimiz Baştan Aşağı Madencilik Eserleri İle Dolu
Hititler döneminde çalıştırıldığı bilinen Bolkar, Çanakkale-Astyra ve Şahinli, Bilecik-Söğüt Korudanlık, Balıkesir-Havran ve Beyköy, Bergama-Ovacık ve Manisa-Sart altın madenleri antik dönemlerden günümüze kadar gelmiş altın madenlerinden birkaçıdır.Anadolu’da altın kullanımı ilk yıllardan Lidyalılara kadar olan dönem içerisinde sadece takı amaçlı iken Lidyalılar tarafından doğal altın-gümüş karışımından yapılmış ve üzerinde kraliyet armasının bulunduğu ‘aslanbaşı’ sikkelerin basılmasıyla dünya ekonomisinin boyutları bir daha geri dönülemeyecek bir biçimde değişmiştir. O güne kadar ticaretteki değiş-tokuş ekonomisi değer ekonomisine dönüşmüştür. Bu sadece altın adına değil dünya ekonomisi adına bir milattır.Kral Kresus (M.Ö.560-547) döneminde doğal altın-gümüş karışımı sikkelerin daha iyi duruma gelmesi için ilk rafine yöntemi kullanılarak altın gümüşten ayrılmıştır. Bu anlamda, Lidyalılar ilk rafineriyi kurarak maden ve metallurji alanında da bir çağ açmıştır.Daha sonraki dönemlerden günümüze kadar Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, ve daha sonra Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde altın zaman zaman Anadolu topraklarında hem üretilip ihraç edilmiş hem de ithal edilmiştir.
Kaynak: www.goldwikipedia.com Prentiss S.de Jesus, The Development of Prehistoric Mining and Metallurgy in Anatolia, Part 1 & Part 2
ALACAHÖYÜK’TEALTIN EŞYA BULUNTULARI
Hatti sanatını yansıtan altın eserler.M.Ö. 2300-2000
Altın Madencileri Derneği
14
ALT
IN
Müzelerimiz Baştan Aşağı Madencilik Eserleri İle Dolu
Dünyada İlk Para Anadolu Topraklarında Basılmıştır
Altından yapılmış Lidya Aslanı dünyanın ilk altın parasıdır.
Kültepe’de BulunanAltın Takılar
Anadolu’da Salihli- Sart’ta ilk altın ayarlı paranın basılmasıyla dünya ekonomi tarihi başlamıştır.
MAHMATLAR Buluntusu
M.Ö. 2300 - 2000
Hatti Sanatı Ürünü Altın Testi,
Anadolu Medeniyetler Müzesi
Altın Madencileri Derneği
15
ALT
IN
Dünyadaki İlk Altın Rafinerisi
Altın Madenciliği Definecilikle Karıştırılmamalıdır
Lidya’lılar başkentleri Sardes’iniçinden akan Paktalos (Sart) Çayı’nınplaser yataklarından çıkarttıkları altınısaflaştırmak için M.Ö. 560-547 yıllarıarasında dünyanın bilinen ilk altınrafinerisini ve darphanesini kurmuşlardı.
Bu rafineri, çevresinde bulunan kuyumcuatölyeleri ile kombine bir tesis idi.
Rafineriden elde edilen altının önemlibir bölümünü Lidya’lılar tarihin ilk altınparalarını basmakta kullanmışlardır.
Definecilik daha önce üretilmiş ve herhangi bir nedenle toprak altına veya bir başka yere saklanmış madeni para, altın, gümüş ve kıymetli eşyaların aranması faaliyetidir.
Madencilik ise kayaların içinde bulunan altın tanelerinin madencilik teknikleriyle işlenerek üretilmesidir.
Örneğin, içinde gözle görülemeyecek kadar küçük bir kaç gram altın olan 1 ton kayadaki altının üretilmesi madencilik teknolojileri ile mümkün olmaktadır.
Altın Madencileri Derneği
16
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ Dünyada ve Türkiye’de Altın Üretimi ve Tüketimi
Dünyada En Çok Altın Üreten Ülkeler
Dünyadaki altın talebi yıllık yaklaşık 3 800 – 4 000 ton’dur.
Dünya altın üretimi ise yıllık yaklaşık 2 500 ton’dur.
Aradaki fark bankalardaki stoklardan ve hurda altın satışlarından karşılanmaktadır.
Kaynak: GFMS Gold Survey, 2007
Çin son yıllardaki inanılmaz üretim artışlarıyla diğer bir çok alanda olduğu gibi altın üretiminde de dünyada ilk sıraya yerleşmiştir.
Dünyada altın üretiminde Çin, Güney Afrika, ABD, Avusturalya, Endonezya, Peru, Rusya, Kanada başıçekmektedir.
Dünyada halen yaklaşık 800 madende siyanürleme yöntemiyle altın ve gümüş üretimi yapılmaktadır.
Kaynak: Altın Madencileri Derneği
Altın Madencileri Derneği
17
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİDünya Altın Üretimi – Ton
Dünya Altın Üretimi -2007
Kaynak: GFMS Gold Survey 2008, www.goldsheetlinks.com
Ülke Ton
Çin 276
G. Afrika 272
ABD 255
Avustralya 251
Endonezya 171
Peru 167
Rusya 132
Kanada 93
Diğerleri 804
Toplam 2444
2007 Maden Üretimi A.B.D.
Avusturalya
Endonezya
Peru
Rusya
Kanada Diğer
Çin
Güney Afrika
10.4%10.3%
7.0%
6.9%
6.2% 32.9%
11.3%
11.1%
3.8%
Kaynak: Altın Madencileri Derneği
1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007
2527
2574 26
02
2618 26
45
2612
2620
2491
2550
2471
2444
Altın Madencileri Derneği
18
Avrupa’da Altın Üretimi
Avrupa’da Altın Üretimi
Garpenberg Altın-Gümüş- Bakır-Çinko
Madeni - İsveç
Furtei Altın Madeni - İtalya
El Valle Altın Madeni İspanya
Filon-Sur Altın Madeni İspanya
Yığın Liçi Yöntemiyle Siyanürleme İşlemi
Kaynak: Altın Madencileri Derneği 2007
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ
Kaynak: Avrupa Maden İşletmeleri Raporu, Türkiye Madenciler Derneği Eylül, 2002
Not: Türkiye’nin 2007 yılı altın üretimi 10 tondur.
1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
Türkiye 1.4 4.3 5.4 5 5 8
İsveç 7.1 6.1 4.4 3.6 4.8 5.4 5.6 6.6 6.1 6.7
Bulgaristan 2.8 2.7 2.5 2.1 2.3 2.1 1.7 1.7 2.3 2.8
İspanya 2 3.8 5.1 4.8 4.2 5.9 5.7 4 2.4 1.7
Eski Yugoslavya 4.7 3.4 2 1.9 1.4 1.3 1.2 1.2 1.2 1.2
Finlandiya 2.4 3.3 2.7 1.6 1.7 1.5 1.7 1.3 1.2 1.1
Romanya 2 2 1.8 1.2 1.6 1.3 1.3 1.2 1.1 0.7
Diğer Ülkeler 6.2 6 5.8 4.3 3.8 2.9 2.1 3.7 4.6 5.3
Avrupa Toplamı 27.2 27.3 24.3 19.5 21.2 24,7 24.7 24.7 23.9 27.5
Altın Madencileri Derneği
19
Merkez Bankalarındaki Altın Stokları : 31.587 Ton (Aralık 2007)
Altın Takı Üretiminde İlk 10 Ülke
Referans: World Gold Council, December 2007
ABD (8135 ton)1.
Almanya (3428 ton)2.
IMF (3217 ton)3.
Fransa (2826 ton)4.
İtalya (2452 ton)5.
İsviçre (1290 ton)6.
Japonya (765 ton)7.
Av. Mrk. Bank. (663 ton)8.
Hollanda (654 ton)9.
Çin (600 ton)10.
Diğer (7557 ton)
26. Türkiye (116 ton)
26.7% 11.2%
10.6%
9.0%
8.1%4.2%2.5%2.2%
2.1%2.0%
21.3%
Ülke Ton
Hindistan 6951.
Türkiye 3032.
İtalya 2843.
Çin 2574.
ABD 2205.
Japonya 1666.
Mısır 1257.
Endonezya 868.
G. Kore 809.
Malezya 7410.
Kaynak: GFMS 2007
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ
Altın Madencileri Derneği
20
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ Türkiye’de Altın Arama ve İşletme İdaresi Başkanlığı 1933‘de
Atatürk Tarafından Kuruldu
Bergama- Ovacık Altın Madeni Gümüşhane - Mastra Altın Madeni
Atatürk 1933 yılında, MTA ve Etibank’tan önce Altın ve Petrol Arama ve İşletme İdareleri Teşkiline Dair Kanun’u çıkartmıştır.
(27.5. 1933 Tarih ve 2411 Sayılı Resmi Gazete)
Altın Arama ve İşletme İdaresi Başkanlığı, Türkiye dahilinde altın ve bunlarla beraber çıkacak diğer madenleri aramak ve arama neticeleri elverişli olursa bu madenleri işletmekle görevlendirilmiştir.
Koza Altın İşletmeleri A.Ş’ye ait olan Ovacık Altın Madeni’nde üretim Mayıs 2001 tarihinden bu yana devam etmektedir.
Bergama’da Mayıs 2001-Aralık 2007 tarihleri arasında 30 ton altın, 28 ton gümüş üretilmiştir. Tesiste 530 kişi istihdam edilmektedir
Koza Altın İşletmeleri A.Ş’ye ait olan Gümüşhane - Mastra Altın Madeni’nde 2008 yılı sonunda altın üretimine başlanacaktır.
Mastra’da 15 ton altın, 9 ton gümüş üretilecek ve 400 kişi istihdam edilecektir.
Bergama - Ovacık Altın Madeni Gümüşhane - Mastra Altın Madeni
Altın Madencileri Derneği
21
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİUşak-Kışladağ Altın Madeni
Erzincan - İliç Altın Madeni Kütahya - Eti Gümüş Madeni
Kışladağ Altın Madeni
Çukurdere Madencilik Ltd Şti.’ne ait Erzincan İliç Altın Madeni’nde 2010 yılında altın üretimine başlanacaktır. İliç’te 55 ton altın, 63 ton gümüş üretilecektir.
200 milyon dolarlık bir yatırımla gerçekleşecek olan Erzincan İliç Altın Madeni’nde 500 kişi istihdam edilecektir.
Yıldızlar Holding A.Ş’ye ait Eti Gümüş Madeni’nde 2007 yılında 198 ton gümüş üretimi gerçekleştirilmiştir.
Madende 490 kişi istihdam edilmektedir.
Tüprag Metal Madencilik A.Ş.’ye ait Uşak Kışladağ Altın Madeni 167 milyon dolarlık bir yatırımla gerçekleştirilmiş olup, Mayıs 2006 tarihinde altın üretimine başlanmış ve 630 kişi istihdam edilmektedir.
Kışladağ’da 105 ton altın üretilecektir.
Erzincan İliç Altın Madeni Kütahya Gümüşköy- Eti Gümüş Madeni
Altın Madencileri Derneği
22
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ Alınan Temel İzinler
Altın Nasıl Aranır ?
Bakır, demir, kömür yani diğer madenler nasıl aranırsa, altın madeni de benzer yöntemlerle aranır.
Maden aramacılığında öncelikle jeolojik, jeofizik ve uzaktan algılama verileri kullanılarak arama yapılacak hedef alanlar belirlenir.
Seçilen alanlarda jeolojik haritalama, jeokimyasal örneklemeler, dere kumları, toprak, kaya örnekleri alınarak kimyasal analizler için laboratuvarlara gönderilirler. Analizler sonucu alınan örneklerde altın tespit edilmişse, bu yerlerde sondajlar yapılarak maden yatağına ilişkin bilgiler (büyüklüğü, şekli ve kalitesi ) ortaya çıkarılır.
Sondaj çalışmalarında kil ve bazen gerektiğinde kile karıştırılan selülozlar dışında hiç bir kimyasal madde kullanılmamaktadır.
Altın arama sürecinde hiç bir şekilde siyanür kullanılmamaktadır.
Siyanür altının üretimi aşamasında kullanılmaktadır.
Sondaj Makinası
Sondaj ile analiz için yerkabuğunun derinliklerinden alınann 10 cm çapın- daki kaya örnekleri
Bir madenin işletmeye alınabilmesi için ilgili bakanlıklar ve devlet kuruluşlarından yasal olarak alınan temel izinler aşağıda sunulmuştur
Maden Arama Ruhsatı Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlığıMaden İşletme Ruhsatı Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlığıÇevresel Etki Değerlendirme Olumlu Görüşü (ÇED)Orman İzini Çevre ve Orman BakanlığıMera İzini Tarım ve Orman Bakanlığı- ValilikToprak Kullanma İzini Tarım ve Orman Bakanlığı
Yeraltı Suyu Kullanma İzini
DSİ Genel MüdürlüğüElektrik Kullanma İzini
TEDAŞ
Maden Ulaşım Yolu Bağlantı İzini
Kara Yolları Genel MüdürlüğüPatlayıcı Madde Ruhsatı
İç İşleri Bakanlığı
İşletme Belgesi İzini
Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığıEmisyon İzini
Çevre ve Orman Bakanlığı
Deneme İzini
ValilikMaden İşletme İzini
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
İşyeri Açma İzini Belediye- Valilik
Çevre ve Orman Bakanlığı
Altın Madencileri Derneği
23
Dünyada Sadece Metal Madenleri Aramalarına 2007’de10 Milyar Dolar Harcanmıştır
2007 Yılında Dünyada Altın Madeni Aramalarına 4,2 MilyarDolar Harcanmıştır
2007 yılında dünyada enerji ve endüstriyel hammaddeler hariç sadece metal madenleri aramalarına harcanan risk sermayesi 10 milyar dolardır.
Ülkemizde ise 2007 yılında tüm maden aramalarına harcanan risk sermayesi toplam 60 milyon dolardır.
Ülkemizde Eylül 2008 itibariyle maden arama ruhsat sayısı 36 903 dür. Her bir arama ruhsatı için yılda 100 bin dolar harcanmış olsaydı, Türkiye’de maden aramaları için yılda harcanan risk sermayesi yaklaşık 3 milyar 700 bin dolar olurdu. Oysa yukarıda da ifade edildiği gibi Türkiye’de maden aramalarına harcanan risk sermayesi 2007 yılında sadece 60 milyon dolardır.
Yukarıdaki rakamlar Türkiye’de maden aramak için çok sayıda arama ruhasatı alınmış olmasına rağmen, maden bulmak için harcanan risk sermayesinin çok az olduğunu ortaya koymaktadır.
Kaynak: Metals Economic Group, 2008
2007 yılında dünyada altın madeni aramalarına harcanan risk sermayesi 4,2 milyar dolardır.
Türkiye’de 2007 yılında altın aramalarına harcanan risk sermayesi ise sadece 30 milyon dolardır.
Madencilikte temel sorunumuz Türkiye’de maden aramalarına harcanan risk sermayesinin çok az olmasıdır.
Türkiye’deki sermaye sahipleri paralarını çoğu zaman geri dönme ihtimali olmayan ve en az 5-10 sene sürecek maden arama çalışmaları yerine, geri dönme şansı yüksek ve hızlı olan alanlara yatırmayı tercih etmektedirler.
Kaynak: Metals Economic Group, 2008
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ
Altın Madencileri Derneği
24
Türkiye’nin Altın Potansiyeli ve İşletilmeye Hazır Altın Rezervleri
2007 ‘de Dünyada Gerçekleştirilen 31 Milyar DolarlıkMadencilik Yatırımlarının Dağılımı
Kaynak : Altın Madencileri Derneği (AMD)
İşletmeye Hazır Altın Rezervi
700 Ton
Altın Potansiyeli 5800 Ton
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ
Dünyada maden yatırımlarına en fazla para harcayan ülke Kanada’dır
Türkiye’nin altın potansiyeli 6500 tondur.
Arama çalışmaları sonucu bu potansiyelin 700 tonluk kısmı üretime hazır hale getirilmiştir.
*Kaynak: Metals Economic Group 2008
BREZİLYA, % 3
ÇİN, % 3
ŞİLİ, % 4
GÜNEY AFRİKA, % 4
PERU, % 5 MEKSİKA, % 6
RUSYA, % 6
ABD, % 7
AVUSTRALYA, % 12
KANADA, % 19DİĞER, % 31
BREZİLYA, % 3
ÇİN, % 3
ŞİLİ, % 4
GÜNEY AFRİKA, % 4
PERU, % 5 MEKSİKA, % 6
RUSYA, % 6
ABD, % 7
AVUSTRALYA, % 12
KANADA, % 19DİĞER, % 31
Altın Madencileri Derneği
25
Aramalara Paralel Olarak Türkiye’nin Altın Rezervindeki Artışlar
Altın Nasıl Üretilir ?
75 Ton
340 Ton
16 Ton
700 Ton
0
100
200
300
400
500
600
700
1990 1995 2000 2007 Kaynak: Altın Madencileri Derneği
Altın madenciliğinde içinde altın zerrecikleri bulunan kayalar (cevher) altın işletme tesisinde kırma ve/veya öğütme işlemine tabi tutuldukdan sonra altının elde edilmesi için kullanılan teknoloji seçimi, cevherin içindeki altın taneciklerinin büyüklüğüne ve de cevher kayasında bulunan diğer minarellerin mineralojik, kimyasal ve fiziksel özelliklerine bağlıdır.
Genelde cevherdeki altın taneciklerinin kayaların içinde gözle görülemeyecek boyutta dağılmış olması durumunda sanayide kullanılan tek etkin yöntem siyanür liçi yöntemidir. Siyanürleme ile altın üretimi dünyada 141 yıldan beri uygulanmaktadır. Dünya altın üretiminin yaklaşık %83’ü bu yöntemle yapılmaktadır.
Cevherin mineralojik özelliğine göre değişik zenginleştirme yöntemleri kullanılmaktadır. Örneğin, dere kumlarında gözle görülebilecek kadar iri ve serbest halde bulunan altının eldesinde gravitasyon yöntemi, bakır cevherinde bulunan altının kazanılması için ise flotasyon ve siyanürleme yöntemi birlikte kullanılmaktadır. Bazı cevher tiplerinde ise hem gravitasyon hem flotasyon ve siyanürleme yöntemi birlikte kullanılmaktadır.
Altın üretiminde kullanılan sodyum siyanür su ve kireç ilavesiyle çözelti haline getirilir. pH’sı 10.5 olan çözelti halindeki siyanür, altın taneleriyle temasa geçirildiğinde katı haldeki altın tanelerini çözerek, altının sıvı hale geçmesini sağlar.
Sıvı faza geçen altın daha sonra aktif karbon ( Hindistan cevizi kabuğundan yapılan kömür ) üzerinde toplanır. Basınç altında aktif karbondan sıyrılan altın, elektrolizden geçirilerek katı zerrecikler halinde katotta toplanır.
Toz halindeki altın ergitme fırınında 1063 ºC sıcaklıkta ergitilerek potalara dökülür. Potalara dökülen altına Dore Külçe denir.
Dore Külçe saf olmayıp içinde bakır, gümüş, vb. diğer metallerden ayrıştırılması için rafineriye gönderilir.
Rafineride Dore Külçe %99,5 veya %99,9 saf altın haline getirilir.
ALT
IN M
AD
ENCİLİĞİ
Altın Madencileri Derneği
26
SİY
AN
ÜR
Siyanür Yediğimiz ve İçtiğimiz Bazı Besinlerde Doğal OlarakBulunmaktadır
Günlük Hayatta Siyanür Kullanımı
Siyanür İçeren Maddeler Siyanür Miktarı KaynakTürk İçme Suyu Limiti 0.05 mg/lt Tarım Köy İşleri Bakanlığı Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği 16 Kasım 1997Sigara Dumanı 0.5 mg/sigara Hagelstein ve Mudder,1997Gıda Maddeleri ve İçecekler 1 mg/kg Tarım Köy İşleri Bakanlığı Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği 16 Kasım 1997Sert Çekirdekli Meyve Konservesi 5 mg/kg Alkollü İçecekler 1 mg/L/%Alkol Tuz 20 mg/kg Nugat, Badem Ezmesi vs. 50 mg/kg Türkiye Meyva Suları 1.03-15.84 mg/lt Ankara Üniv.Ziraat Fakültesi Çekirdekli İşleme Yıllığı,1974Türkiye Meyva Suları 0.03-0.14 mg/lt Ankara Üniv.Ziraat Fakültesi Çekirdeksiz İşleme Yıllığı,1974Almanya Meyva Suları 2.93-14.7 mg/lt Almanya Gıda Maddeleri İnceleme ve Araştırma Dergisi, Sayı 139/132İşlenmemiş Acı Badem 297 mg/100gr Almanya Gıda Maddeleri İnceleme ve 2970 gr/kg Araştırma Dergisi, Sayı 135/5
Siyanür, günlük hayatta sürekli karşılaştığımız karbon (C) ve azotun ( N) basit bir bileşiğidir.
Siyanür bileşikleri bazı bitki ve canlılarda hem doğal olarak bulunan hem de sanayide çeşitli ürünlerin yapılabilmesi için insanlar tarafından üretilen bir kimyasaldır.
Günlük hayatımızda aldığımız gıdalarda çeşitli oranlarda siyanür bulunmaktadır.
Siyanür kimyasal yöntemlerle parçalanıp zararsız bileşikler haline getirildiği gibi güneş ışığı, bitkiler ve bazı bakteriler tarafından da doğal olarak kendiliğinden parçalanarak zararsız olan karbon ve azot bileşenlerine dönüşmektedir.Yediklerimiz ve içtiklerimizde ne kadar siyanür var?
Kaynak : Environmental Protection Agency, 1990, EPA
Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi önemli olan husus kimyasalların bir ortamdaki varlığı değil, toksikoloji bilimi-nin müsade ettiği miktarda olup olmadığıdır. Toksikoloji biliminin müsade ettiği oranlarda her türlü kimyasal madde sanayide ve günlük hayatta kullanılmaktadır.
Kaynak: Prof. Dr. Ali Esat KARAKAYA - Türk Toksikoloji Derneği.
Altın Madencileri Derneği
27
SİY
AN
ÜR
Siyanürün Kullanıldığı Yerler
Dünyada Siyanür Kullanımı
Naylon , plastik ve kauçuk imalinde,
Tekstil sektöründe sentetik kumaş yapımında,
Metal işlemede, çelik sertleştirmede, galvanizlemede,
Kuyumculuk ve mücevher imalatinde,
Madencilikte,
Boya sanayinde çivit imalinde,
İlaç sanayinde,
Tarım kimyasallarında ve
Tıpta kanser önleyici ilaç yapımında (leatril) ve yüksek kanbasıncını düşürmede kullanılan (nitroprussid) madde yapımındakullanılmaktadır.
Kaynak : International Cyanide Managment Code
Cyanide Chemistry, Sources and Uses, 2008
Siyanürün üretimi, kullanımı ve ticareti her ülkede serbesttir.
Altın ve gümüş üretiminde siyanür kullanımı ve bertarafı Uluslararası Siyanür Yönetimi Enstitüsü tarafından belirlenen kurallara göre yapılmaktadır.
Dünyada kullanılan siyanürün % 18’i madencilikte, geri kalanı ise sanayide diğer alanlardakullanılmaktadır.
Dünyada bugüne kadar altın üretiminde kullanılan siyanürden dolayı herhangi bir ölüm vakası tespitedilmemiştir.
Kaynak: UNEP (United Nations Environmental Programme) 1996, Environmental Safety Incidents
Altın Madencileri Derneği
28
SİY
AN
ÜR
Türkiye’de Sanayide Kullanılan Siyanür Miktarı
Altın Sektöründeki Üretim Zinciri
Türkiye’de yılda kullanılan 300 bin tondan fazla siyanürün sadece % 1’i madencilik sektöründekullanılmaktadır.
Altın üretiminde siyanür kullanımının gerçekleştirildiği şartlarda havadaki siyanür miktarı, içilen bir sigaradumanındaki siyanür miktardan bile daha azdır.
Bergama’da atık havuzundaki siyanür miktarı ABD’de içme suyunda bulunmasına müsaade edilen mik-tara eşittir. (0,2 mg/litre)
Kaynak: 1) Türkiye İstatistik Kurumu
2) İzmir Valiliği
3) Koza Altın İşletmeleri A.Ş.
Altın Madeninde Dore Külçe Üretilir. (Saf Olmayan Altın)
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nde Ayarı Belirlenir.
Altın Rafinerisinde Saf Altın Haline Getirilir.
İstanbul Altın Borsasında Satışı Yapılır.
Kuyumcular, Yatırımcılar ve Diğer Sektörler Tarafından Değerlendirilir.
Altın Madencileri Derneği
29
ALT
IN S
EKTÖ
RÜAltın Fiyatları (Dolar/Ons)
Ons: 31.1 gr
Kaynak: London Gold Bullion Market Historical PM Gold Fix 2008
Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haz Tem Ağus Eylül Ekim Kasım Aralık ORTALAMA
1970 34.94 34.99 35.09 35.62 35.95 35.44 35.32 35.38 36.19 37.52 37.44 37.44 35.94
1975 176.27 179.59 178.16 169.84 167.39 164.24 165.17 163.00 144.09 142.76 142.42 139.30 161.02
1980 675.30 665.32 553.58 517.41 513.82 600.71 644.28 627.14 673.62 661.14 623.46 594.92 612.56
1985 302.74 299.10 304.17 324.74 316.64 316.83 317.38 329.33 324.25 325.93 325.22 320.81 317.26
1990 410.11 416.83 393.07 374.27 369.19 352.33 362.53 394.73 388.41 380.74 381.73 378.16 383.51
1995 378.55 376.64 382.12 391.03 385.12 387.56 386.23 383.81 383.05 383.14 385.30 387.44 384.17
2000 284.32 299.94 286.39 279.86 275.31 285.73 281.55 274.47 273.68 270.00 266.01 271.45 279.11
2001 265.49 261.86 263.06 260.48 272.35 270.23 267.53 272.39 283.42 283.06 276.16 275.85 271.04
2002 281.65 295.50 294.05 302.68 314.49 321.18 313.29 310.25 319.16 316.56 319.15 332.43 309.73
2003 356.86 358.97 340.55 328.18 355.68 356.53 351.02 359.77 378.95 378.92 389.91 407.59 363.38
2004 413.99 405.33 406.67 403.02 383.45 391.99 398.09 400.48 405.27 420.46 439.39 441.76 409.72
2005 424.15 423.35 434.24 428.93 421.87 430.66 424.48 437.93 456.04 469.90 476.67 509.76 444.74
2006 549.86 565.00 557.09 610.65 676.51 596.15 633.17 632.59 598.19 585.78 627.83 629.79 603.46
2007 631.17 664.75 654.90 679.37 666.86 655.49 665.30 665.41 712.65 754.60 806.25 803.20 695.39
2008 889.60 922.30 968.43 909.70 888.66 889.49 939.77 839.66 804.04
Altın Madencileri Derneği
30
ALT
IN S
EKTÖ
RÜ Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü
Altın Rafinerisi
Madende üretilen dore külçenin ihraç edilmesi halinde Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’ne gönderilerek dore külçe içinde ne kadar altın, gümüş, vb. diğer metaller olduğu belirlenir.
Altın rafinerisinde dore külçeler ve hurda altınlar saf altın haline getirilir.
Türkiye’nin altın rafineri kapasitesi 150 ton/yıl üzerindedir.
Rafinerilerde işlenen altının büyük kısmı vatandaşların sattığı takılardan ve takı üretimi aşamasında çıkan hurdalardan oluşmaktadır.
Bunların yanı sıra Türkiye’deki ve yurtdışındaki altın madenlerinden gelen dore külçeler Türkiye’de rafine edilerek, İstanbul Altın Borsası aracılığı ile Türk kuyumculuk sanayisine ve Türk altın yatırımcılarına sunulmaktadır
Altın Madencileri Derneği
31
ALT
IN S
EKTÖ
RÜİstanbul Altın Borsası
Cevherden Üretilen Kıymetli Madenlerin İstanbul Altın Borsa’sında İşlem Görmesi
Aracı Kurum Dağılımı - [28.06.2007]
Net Lot: 1,291,954
Net Lot: 926900Yüzde: 71.74Maliyet: 1.641
Net Lot: -603552Yüzde: 46.72Maliyet: 1.638
Alıcılarİlk5
Satıcılarİlk5
T. Lot: 3,007,255 Net/Toplam: %42.96 Net(5): 323,348 %25,03
Alan Net Lot % MaliyetEXPRES YATIRIM 500000 38.7 1.64OYAK YATIRIM 148661 11.5 1.636733TACIRLER MEN. 127827 9.9 1.644978GARANTI YAT. 90412 7 1.643965TAKSIM MEN. 60000 4.6 1.64DIGER 365054 28.3 0
Satan Net Lot % MaliyetHSBC YATIRIM 184572 14.3 1.63666AK YATIRIM 115350 8.9 1.649961EURO YATIRIM 102240 7.9 1.625817ZIRAAT YAT. 101340 7.8 1.641431HALK YATIRIM 100050 7.7 1.636397DIGER 688402 53.3 0
21.11.2005 21.12.2005 31.01.2006 02.03 02.04 02.05 02.06 03.07 03.08 03.09 03.10
719.52
705.02
671.09
640.30
615.07
585.06
560.10
547.6
514.5
511.03
50000
40000
20000
10000
1000
0
550.0
2006/3 ay ort.=550 2006/6 ay ort.=625
2006/9 ay ort.=618
Yurtiçinde cevherden her tür ve şekilde üretilip Borsa’da işlem görecek standarda getirilen kıymetli madenlerin alım ve satım işlemleri Borsa’da gerçekleştirilir.
Kıymetli maden üreticileri cevherden ürettikleri kıymetli madenleri Borsa Başkanlığı tarafından belirlenecek dönemler itibariyle Borsa’ya bildirmek zorundadırlar.
Kaynak: İstanbul Altın Borsası Yönetmeliği - Madde 43
İstanbul Altın Borsası’ nda günlük alım satım işlemleri yapılarak altın piyasaya sunulmaktadır.
İstanbul Altın Borsası’nda günde yaklaşık 1,5 ton altın alınıp satılmaktadır.
Altın Madencileri Derneği
32
ALT
IN S
EKTÖ
RÜ Türk Kuyumculuk Sektörü
Dünyadaki Altın Takı Üreticisi Ülkeler - İlk 5 Sıra (2005)
Türkiye çapında kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren 7.000 firma bulunmaktadır. Bu rakama perakendeciler de dahil edildiğinde sayı 40.000’e ulaşmaktadır.
İthal edilen yıllık yaklaşık 250 ton altının işlenip katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülebilmesi için kuyumculuk sektöründe 250.000 kişi istihdam edilmektedir.
Türk kuyumculuk sektörü, dünyada Hindistan’dan sonra en fazla altın işleme kapasitesine sahiptir.
Kaynak: İstanbul Kuyumcular Odası,2008
303284 257 220
TON
Hindistan 1.
Türkiye 303 Ton2.
İtalya 284 Ton3.
Çin 257 Ton4.
ABD 220 Ton5.
Kaynak: GFMS 2007
Hindistan Türkiye İtalya Çin ABD
695 Ton695
Altın Madencileri Derneği
33
02.0
4
0
2.05
0
06/6
ay
Türkiye’nin Altın İthalatı
Türk Halkının Altına İlgisi Çok Yüksek
Yıl2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
Toplam
231
193
270
251
214
129
103
205
107
157
186
136
65
2247
Ton
Türkiye’nin 13 yılda toplam altın ithalatı 2247 ton olup bugünkü fiyatlarla değeri 67 milyar dolardır
Türkiye yılda 230-270 ton altın ithal etmekte-dir.
Mart 2008 fiyatlarıyla, Türkiye’nin altın ithalatı faturası yıllık yaklaşık 6.5 milyar dolardır.
Dünyada kişi başına altın tüketiminde Türkiye ilk sırada yer almaktadır.
Bunun temel olarak iki nedeni bulunmaktadır.
1) Türk halkı geleneksel olarak altını bir yatırım aracı olarak görmektedir.
2) Altın Türk kültüründe vazgeçilmez bir yere sahiptir. Nişan, düğün, sünnet törenleri ve özel günlerde hediye olarak altın tercih edilmektedir.
Kaynak : Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü İstanbul Altın Borsası
ALT
IN S
EKTÖ
RÜ
Altın Madencileri Derneği
34
Türkiye’nin Altın Mücevherat İhracatı
Türkiye’nin Altın Bakımından Güçlü Yanları
* Bavul ticareti dahil
Yıl1992199319941995199619971998199920002001200220032004200520062007
12234455
109160207285384430522696842
1,1001,2002,500*
Milyon $
Dünya’da ilk para Sart’ta Anadolu topraklarından çıkan altınlardan basılmıştır.
Dünyada ilk rafineri Anadolu topraklarında kurulmuştur.
Türkiye:
1. 6 500 ton altın potansiyeline,
2. Altın rafinerilerine,
3. Altın borsasına,
4. Darphaneye,
5. 250 bin kişiyi istihdam eden kuyumculuk ve mücevherat sanayisine sahip bulunmaktadır.
Altını işleyip katma değer yaratmada Türkiye dünyada çok önemli bir yere sahiptir.
Türkiye’de yastık altında yaklaşık 7 000 ton altın olduğu tahmin edilmektedir. Bir başka ifade ile Türkiye’de yastık altında yaklaşık 200 milyar dolarlık bir kaynak bulunmaktadır.
Türkiye’nin hedefi ise İstanbul’u Altın Takı Üretiminde dünyanın merkezi yapmaktır.
ALT
IN S
EKTÖ
RÜ
Kaynak: İstanbul Kuyumcular Odası
1,450
Altın Madencileri Derneği
35
MA
DEN
CİLİK
VE
OR
MA
N
Göller & Barajlar
Madencilik Yapılmasaydı Yeryüzünde Tek Bir Yeşil Ağaç Kalmazdı
Orman Alanlarımızın Binde Birinde Madencilik Yapılmaktadır
27%
27%
34%
11%1%
Orman
Çayır - Mera
Tarım
Şehirler,Köyler
Madenciler kömürü, petrolü, doğalgazı keşfedip, bulundukları yerden çıkarmasalardı, bugün yeryüzünde tek bir yeşil ağaç kalır mıydı ?
Yeryüzünde yaşayan altı buçuk milyar insan ve milyonlarca sanayi tesisi, ısınma ve enerji ihtiyacını karşılamak için ormanlardaki ağaçları kesmek zorunda kalsaydı, bugün çevremizde tek bir yeşil ağaç kalmazdı.
Madencilik faaliyetleri sonucunda çıkarılan kömür, petrol ve doğalgazın kullanımıyla ormanlardan ağaç kesimi azalmıştır.
Bu anlamda madencilik faaliyetleri ormanları yok olmaktan kurtarmıştır.
Madenciliği ormanları yok eden bir faaliyet gibi göstermeye çalışanların bu gerçekleri göz ardı etmemeleri gerekmektedir.
Ülkemizin yaklaşık % 27’si orman alanıdır.
Madencilik yapılan alanlar orman alanlarımızın yaklaşık binde birinden bile daha azdır.
Altın Madencileri Derneği
36
MA
DEN
CİLİK
VE
OR
MA
N Orman Genel Müdürlüğü Dışında Ormanlardan Hiç Kimse Tek Bir Ağaç Bile Kesemez
Türkiye Orman Alanlarını Arttıran Ender Ülkelerden Birisidir
Orman Genel Müdürlüğü’nün onayı ve izni alınmadan orman alanlarında hiçbir faaliyete izin verilmemektedir.
Orman alanlarında madencilik faaliyetleri için yapılan kesimler de dahil her türlü ağaç kesimi sadece Orman Genel Müdürlüğü’nün yetkilileri tarafından gerçekleştirilir.
Medyada ormanların madenciler tarafından yok edildiğine ilişkin haberlerin gerçeklerle bir alakası bulunmamaktadır.
Ormanların işletilmesi, bakımı ve geliştirilmesi için teknik bir zaruret olarak Orman Genel Müdürlüğü’nce yılda yaklaşık 35 milyon adet ağaç ve fidan kesimi yapılmaktadır.
Türkiye’nin 1972 yılında yaklaşık 20 milyon hektar olan orman varlığı, 2004 yılında yaklaşık 21 milyon hektara çıkmıştır.
Dünyanın pek çok ülkesinde orman varlığı azalırken Türkiye dünyada orman varlığını arttırabilen ülkelerin arasında yer almaktadır.
Akdeniz ülkeleri içinde yangınlar nedeni ile en az orman kaybı yaşanan ülke de Türkiye’dir.
Akdeniz Ülkelerinde Orman Yangınları (2007)
Milyon Hektar
* Birim: Hektar
Kaynak: Orman Genel Müdürlüğü
0
5
10
15
20
25
Normal 8 856 457 10 621 221
Bozuk 11 342 839 10 567 526
Toplam 20 199 296 21 188 747
1972 2004Ülke
Yanan Orman Alanı Km2
Portekiz 17 000İspanya 13 000İtalya 8 000Yunanistan 350Fransa 233Türkiye 80
Altın Madencileri Derneği
37
Orman İdaresince Türkiye’de Yılda Ne Kadar AğaçKesilmektedir?
Türkiye’de Gazete Basımı İçin Günde 2300 Ağaç Kesilmektedir
Türkiye’de günde yaklaşık 6 milyon 200 bin adet gazete basılmaktadır.
Bu kadar gazetenin basımında kullanılacak kağıdın üretilebilmesi için günde 2 300, yılda ise yaklaşık 840 000 ağacın kesilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de gazete okunabilmesi için her yıl 5000 futbol sahası büyüklüğünde orman kesilmektedir.
Kaynak : Yavuz Semerci, 07 Mayıs 2008 İstanbul,Küresel Isınma Kurultayı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2007 yılında ormanlardan yaklaşık 10 milyon m3 endüstriyel kullanım ve yakacak amaçlı ağaç kesimi yapılmıştır.
2008 yılında ormanlarda yaklaşık 12 milyon m3 ağaç kesimi yapılacaktır.
Türkiye’de her sene ormanlardan yaklaşık bu miktarda ağaç kesimi yapılması gerekmektedir.
Orman alanlarında orman idaresi tarafından her yıl kesilen ağaçların sadece yaklaşık binde biri madencilik amacına yöneliktir.
Kaynak: Orman Genel Müdürlüğü 2008
MA
DEN
CİLİK
VE
OR
MA
N
Altın Madencileri Derneği
38
Dünyanın Her Yerinde Madenler Mecburen Bulunduğu Yerde Çıkarılır
Bir otomobil veya bir televizyon fabrikası istenilen yerde kurabilir ama madencilik, madenin bulunduğu yerde yapılmak zorundadır.İspanya’da flotasyon ve siyanür liçi yöntemiyle üretim yapılan El Valle Altın Madeni gerekli önlemler alınarak şehrin su havzası içerisinde kurulmuştur.Kanada Vancouver Adası’ndaki Myra Falls altın - kurşun - çinko madeni Strochota Milli Park alanı içerisinde işletilmektedir. Bütün bu madenler çevre standartlarına ve insan sağlığına uygun koşullar altında faaliyetlerini sürdürmektedirler.Dünyada havayı, suyu ve toprağı kirletmeden binlerce maden işletmesi orman alanları içerisinde, alınan çevresel etki değerlendirme önlemleri ile faaliyetlerini sürdürmektedir.
Almanya - Kömür Madeni Yeni Zelanda - Golden Cross Altın Madeni
Kanada - Myra Falls Altın - Kurşun - Çinko MadeniFinlandiya - Pyhasalmi Çinko Madeni
İspanya - El Valle Altın Madeni ABD - Fort Knox Altın Madeni
MA
DEN
CİLİK
VE
OR
MA
N
Altın Madencileri Derneği
39
Alamur Alüminyum Tesisi - Avusturalya Çinko İzabe Tesisi - İsveç
Novoshirokinskoye-Kurşun Çinko Altın Madeni-RusyaMermer Ocağı Florence - İtalya
Kennecott Bakır Madeni-Utah Kırka Bor Madeni İşletmesi-Türkiye
Dünyanın Her Yerinde Madenler Mecburen Bulunduğu Yerde Çıkarılır
MA
DEN
CİLİK
VE
OR
MA
N
Her ülke kendi yeraltı zenginliklerini ortaya çıkarmak ve bulunan madenlerini değerlendirmek için,özel olarak koruma altına alınan milli parklar, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, sit alanları gibi bölgelerin dışında, madencilik faaliyetlerine izin vermektedir.
Her üretim ve tüketim faaliyetinde mutlaka bir atık olacaktır. Önemli olan atıkların arıtılarak çevreye etkisini ilgili yönetmeliklerin müsade ettiği düzeye indirecek tedbirlerin alınmasını ve denetimini sağlamaktır.
Gerekli çevre önlemleri alınarak havayı, suyu ve toprağı kirletmeden her türlü üretim faaliyeti sürdürülebilinir.
Altın Madencileri Derneği
40
Goldon Croos Altın Madeni ( Yeni Zelanda )
Wisconsin Altın Madeni - ABD
İşletme Öncesi
İşletme Sırasında
İşletme Sonrasında
İşletme Öncesi
İşletme Sırasında
İşletme Sonrasında
MA
DEN
CİLİK
VE
OR
MA
N
Yıl:1990 Yıl:1994 Yıl:2001
Altın Madencileri Derneği
41
Martha Hill Altın Madeni (Waihi / Yeni Zelanda)
Madencilik Dünyanın Her Yerinde Yerkabuğunun Kazılmasıyla Yapılan Bir Faaliyettir
Yeni Zelanda’ da şehrin içinde altın madeni işletmesi
Yeni Zelanda’daki Waihi Altın Made-ni’nde madeni bulunduğu yerden çıkarmak için açılan çukur, maden bitiminde ya göl haline yada şehirdeki inşaatlardan çıkan moloz ve hafriyatlar ile doldurulduktan sonra üstü toprakla kapatılıp park haline veya toplumun ihtiyacına yönelik başka bir amaç için uygun bir kullanım yeri haline dönüşecektir.
Bir medya mensubunun ameliyat sırasında içeriye girip sezeryanla doğum için karnı kesilmiş bir annenin karnının fotoğrafını çekip “Doktorlar içeride cinayet işliyor.” diyerek haber yapması ne kadar gerçeklerden uzak bir yaklaşımsa, maden mühendisleri tarafından maden çıkarmak için açılan alanların fotoğraflarının çekilip “doğa katlediliyor” demek de o kadar gerçeklerden uzak bir yaklaşımdır.
Bebeğin hayatını kurtarmak için doktorlar nasıl ameliyat yapıyorlarsa, maden mühendisleri de yerkabuğunun derinliklerindeki madenleri ekonomiye kazandırmak için madenleri bulunduğu yerden çıkartmaktadırlar.
Nasıl ki anne karnındaki bebek alınmadan oraya dikiş atılmıyorsa, maden rezervi bitmeden o alanda kalıcı rehabilitasyon çalışmalarına başlanmaz. Rezev bittikten sonra maden alanı yukarıdaki fotograflarda da görüldüğü gibi doğa ile uyumlu hale getirilir.
Step Rock Demir Madeni - Kanada
Maden Faaliyette İken Maden Kapandıktan SonrasıM
AD
ENCİLİK
VE
OR
MA
N
Altın Madencileri Derneği
42
TÜR
KİY
E’D
E SU
YÖ
NETİMİ
Türkiye’de Su Kullanımının Sektörlere Göre Dağılımı
Madencilikte ve Tarımda Su Kullanımı
Sektör Avrupa Türkiye
Tarım 39 52 86 33 75
Sanayi 46 38 7 51 10
İçme ve Kullanma 15 10 7 16 15
Gelişmekte Olan Ülkeler
Gelişmiş Ülkeler
Az Gelişmiş Ülkeler
TEMİZ VE TATLI SU KAYNAKLARININ SEKTÖREL KULLANIMI (%)
Türkiye’de yılda 40 milyar m su kullanılmaktadır.
Kaynak : Prof. Dr. Veysel EROĞLU, 07.05.2008, Küresel Isınma Kurultayı, Türkiye Gazeticiler Cemiyeti - İstanbul
Tarım 30 milyar m %75
İçme ve Kullanma 6 milyar m %15
Sanayi 4 milyar m %10
Toplam 40 milyar m %100
3
3
3
3
3
Gelişmiş ülkelerde tüketilen suyun % 39’u tarımda, %46 ‘sı sanayide kullanılmaktadır. Türkiye’de ise suyun %75’i tarımda , %10’u sanayide tüketilmektedir.
Sanayinin su kullanımı içinde madenciliğin payı ise ihmal edilebilecek kadar düşüktür.
Tarımda ve madencilikte aynı miktar su kullanıldığında, tarımda 1 birim gelir elde edilirken, madencilikte 28 birim gelir elde edilmektedir.
Örneğin, Avustralya’da 1 ton madenin işlenmesinde yaklaşık 0.8 ton su kullanılarak 200 dolar gelir elde edilirken, aynı miktar su kullanılarak zirai faaliyetlerden elde edilen gelir ise sadece 7 dolardır.
Kaynak:( Prof. Dr. I. Plimer, The University of Adelaide, 2007)
Altın Madencileri Derneği
43
MA
DEN
CİLİK
TE S
U Y
ÖN
ETİMİMadencilikte Su Yönetimi
Damlama Sulama Yöntemi İle Tarımda %40 Su Tasarrufu Sağlayabiliriz
Türkiye’de madencilikte su kullanımı öncelikle ÇED prosedürü içinde planlanmakta ve DSİ’den alınan izinler çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
Madenciler DSİ’den izin alarak maden işletmelerinin bulunduğu yerlerde çeşitli gözlem kuyuları açarak yeraltı sularının durumunu düzenli olarak takip eder ve ilgili kurumlara rapor ederler.
Madenlerin ihtiyacı olan su diğer sanayi faaliyetlerinde olduğu gibi DSİ tarafından tahsis edilmektedir. Bu tahsis yapılırken öncelik bölgede yaşayan insanların içme ve kullanımına, sonra tarım sulamasına ondan sonra da sanayi faaliyetlerine öncelik tanınmaktadır.Ayrıca kuyulardan çekilen sular sayaçlar ile ölçülmektedir.
Kurulması planlanan bir tesis için yörede yeterli su yoksa, daha uzak mesafelerde yeni su rezervuarı bulunması sağlanmaktadır. Yeni bir su kaynağı bulunduğunda DSİ bu suyun tamamını yatırımcıya tahsis etmemektedir . Önce bir emniyet payı ayırmakta, kalanının belirli bir yüzdesini maden tesisinin kullanması için izin vermektedir.
Türkiye’de bir yılda kullanılan 40 milyar m3 suyun 30 milyar m3’ü tarımda tüketilmektedir.
Tarım sektöründe damlama sulama yöntemine geçildiği takdirde %40 oranında yani yılda yaklaşık 12 milyar m3 su tasarrufu sağlamak mümkün olabilecektir.
Türkiye’de yaşanmakta olan su sıkıntısının çözümü için bir an önce açık sulama yöntemi yerine damlama sulama yöntemine geçilmesi ve şehirlerdeki su şebeke kayıplarının giderilmesi gerekmektedir.
Altın Madencileri Derneği
44
REH
ABİ
LİTA
SYO
N Türkiye’den Başarılı Doğaya Yeniden Kazandırma Örnekleri
Madencilik geçici bir faaliyettir.
Bir yerdeki maden rezervi bittiğinde Çevre ve Orman Bakanlığı’na ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne verilen taahhütname gereği maden sahası rehabilite edilerek yeniden doğa ile uyumlu hale getirilmek zorundadır.
Rehabilitasyon çalışmaları faaliyet sahasının yeniden düzenlenmesi, iyileştirilmesi ve kapatılması, arazi duraylılığının sağlanması, toprak, su ve hava yönetiminin yapılması, peyzaj çalışmalarının sürdürülmesi ve bütün bunların sonunda izleme ve denetimin sürekliliği gibi konuları kapsamaktadır.
Öncesi
Öncesi
Sonrası
Sonrası
İSTANBUL ŞİLE - Seramik Ocakları
İSTANBUL ŞİLE - Seramik Ocakları
Öncesi Sonrası
Öncesi Sonrası
T.K.İ MİLAS KÖMÜR İŞLETMESİ
T.K.İ YATAĞAN KÖMÜR İŞLETMESİ
Altın Madencileri Derneği
45
Öncesi Sonrası
Öncesi Sonrası
REH
ABİ
LİTA
SYO
NArizona - ABD McCabe Bakır Madeninin Doğaya Yeniden Kazandırılması
Bergama Ovacık Altın Madeni’ninde Doğaya Yeniden Kazandırma Faaliyetleri
Öncesi
Öncesi
Sonrası
Sonrası
Arazinin Önceki Hali-1990
Açık Ocak
Arazinin Önceki Hali-1990
Pasa Sahası
Arazinin Sonraki Hali-2000
Açık Ocağın Rehabilite Edilmiş Kısmı
Arazinin Sonraki Hali-2000
Pasa Malzemesi Kullanılarak Rehabilite Edilmiş Bir Alan
Altın Madencileri Derneği
46
YA
BAN
CI
SER
MA
YE v
Madencilik ve Yabancı Sermaye
Madencilikte 54 Yılda Toplam 1 Milyar Dolarlık YabancıSermaye Çekebildik
Altın Madenciliğinin ilk aşaması olan ‘Maden Arama Dönemi’ madenciliğin mali açıdan en riskli bölümüdür.
Yıllarca süren arama faaliyeti sonucunda çoğu kez ekonomik ölçüde bir maden rezervi tespit edilemediğinden maden arama ruhsat sahaları terk edilmekte, maden aramak için harcanan paralar madencinin zarar hanesine yazılmaktadır.
Bu nedenle maden arama faaliyetlerine ayrılan para “Risk Sermayesi” olarak nitelendirilir. Bu risk sermayesi ise Kanada, ABD, Avustralya, İngiltere vb. geçmişten beri ülke kalkınmasında yeraltı servetlerinin büyük katkısı olduğu bilinen ülkelerdeki bazı fonlarda bulunmaktadır.
Diğer bütün ülkeler bu sermayeyi ülkelerine çekmek sureti ile yeraltı servetlerinin aranıp bulunması ve ekonomiye kazandırılmasını teşvik etmektedirler.
2007 yılında dünyada altın aramaları için harcanan toplam 4 milyar 200 milyon dolarlık risk sermayesinden, altın aramaları için Türkiye’ye çekebildiğimiz doğrudan yabancı sermaye yatırım miktarı yaklaşık 30 milyon dolardır. (Yaklaşık binde yedi)
Türkiye’de de siyasi partiler bu konuyu önemseyerek parti programlarına almışlar, madenciliği ve madencilikte yabancı sermayenin önemini net bir şekilde ifade etmişlerdir.
Türkiye’de madencilik sektörüne 1954 yılından bu yana geçen 54 yılda toplam 1.1 milyar dolarlık yabancı sermaye yatırımı gerçekleşmiştir.
54 yılın ortalaması : 20 milyon Dolar / Yıl’dır.
Türkiye’ye giren doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının %50’si imalat sektöründe, %49,5’i hizmet sektöründe gerçekleşmiştir. Madencilik sektörüne yapılan doğrudan yatırım sermayesi miktarı sadece binde beş oranındadır.
1954-2000 yılına kadar Türkiye’de madencilik sektörüne giren doğrudan yatırım sermayesi 501 milyon dolardır. 2001-2007 arasında ise bu rakam 600 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, 2007
Altın Madencileri Derneği
47
MA
DEN
CİLİK
PO
LİTİ
KA
LAR
I
AKP’nin Madencilik ve Yatırım Politikası
CHP’nin Madencilik ve Yatırım Politikası
Yeraltı kaynaklarımızın zenginliği ülkemize mukayeseli bir üstünlük sağlamaktadır. Partimiz bu kaynakların ülke ekonomisine katkıda bulunması için ulusal çıkarlarımıza önem veren etkin bir madencilik programını süratle uygulamaya koyacaktır. Hedefimiz katma değeri yüksek ürünlerle yerli sanayiye girdi sağlamak ve ihracatımızın miktar ve çeşitliliğini artırmak olacaktır. Bu kapsamda;
Teknik eleman gücümüzü ve tecrübe birikimimizi kullanarak, maden aramadan tüketime kadar, her aşamada çevre bilinci gözetilerek yoğun bir faaliyet dönemi başlatılacaktır.
Özel sektör desteklenecek, yabancı sermaye özendirilecek, hızlı ve verimli üretimin önündeki engeller kaldırılacaktır. Bilimsel ve teknik metotlar kullanılarak stratejik madenlerin aranması, işletilmesi, üretim ve ihracatı gerçekleştirilecektir.
Madenlerimiz, stratejik özellikleri dikkate alınarak ve farklı metotlar kullanılmak suretiyle işletilecek veya özelleştirilecektir.
*Kaynak: AKP Parti Programı
Doğal kaynaklarımızın ekonomimize katkısını arttıracağız. Madencilikte atılım yapacağız, milli gelire katkısını arttıracağız.
Doğal kaynaklarımıza sahip çıkarak, kamu ve özel sektörün işbirliği içinde ciddi, tutarlı ve uzlaşmacı bir ulusal madencilik politikasını hayata geçireceğiz.
Madencilik sektöründe yatırımların ve üretimin artması, teknolojik yapılanmanın sağlanması için gerekli özendirici önlemleri alacağız.
TÜRKİYE, “DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI” İÇİN DÜNYANIN ÇEKİM ODAĞI OLACAK.
Türkiye’yi, borç arayan bir ülke yerine, doğrudan yatırımları çeken bir ülkeye dönüştüreceğiz.
Etkin bir yabancı sermaye politikası için Türkiye Yabancı Yatırımları Geliştirme Ajansının kurulmasını ve çalışmalarını etkin olarak sürdürmesini sağlayacağız.
Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının girişini aksatan tüm bürokratik engelleri kaldıracağız.
Türkiye Kalkınma Bankası’nın yatırım kredisi desteği ile, yerli şirketlerin, Türkiye’de yatırım yapacak yabancı şirketlerle ortaklık kurmalarını teşvik edeceğiz.
Madencilikte arama ve yatırım izinlerinin önündeki bürokratik engelleri kaldıracağız; sektörde etkin ve özerk bir kamu denetimini uygulayacağız.
*Kaynak: CHP Parti Programı
Altın Madencileri Derneği
48
MHP’nin Madencilik ve Yatırım Politikası
Madencilikte Vergilendirme
Madencilikte özel sektör ve yabancı sermayenin teşviki:
Bilinen maden rezervlerimize ilâve olarak yeni rezervlerin bulunması, sanayi ve enerji sektörlerinin hammadde taleplerinin ucuz ve güvenli bir şekilde sağlanması, işlenmiş maden ihracatımızın artırılması, ithal zorunluluğu olan madenlerde arz güvenliğini sağlamak amacıyla özel sektörün Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere yurtdışında yatırım yapması desteklenecektir.
Arama faaliyetlerine tahsis edilen kaynak artırılacak ve özel sektörün arama faaliyetlerine girmesini sağlayıcı tedbirler alınacaktır.
Arama ve işletme faaliyetlerinde teknoloji, finansman ve pazarlama açısından yaşanan sıkıntılar yabancı sermayenin teşviki suretiyle giderilecek.
*Kaynak: MHP Parti Programı
Türkiye’de madencilik sektörüne yatırım yapanlar diğer sektörlere göre daha fazla vergi vermektedirler.
“Madenciler diğer sektörlerin ödediği vergileri ödemiyor, sadece %2 devlet hakkı payı ödüyorlar.” şeklindeki söylemler madencilik karşıtı çevrelerin kamuoyunu yanıltmaya yönelik asılsız iddialarıdır.
Madencilik sektörüne yatırım yapan yatırımcılar diğer sektörlerin devlete ödedikleri tüm vergileri ödedikten sonra diğer sektörlere göre fazladan devlet hakkı olarak %2-4 , belediye payı, arazi tahsis bedeli, yol bedeli vb. diğer bedelleri öderler.
Madenci yeraltındaki bir madeni bulmak için milyonlarca dolar risk sermayesi harcamaktadır. Çoğu zamanda harcadığı milyonlarca dolar para, zarar hanesine yazılmaktadır çünkü maden aramak için alınan 100 arama ruhsatından 1 veya 2 tanesinde işletilebilir özellikte bir maden yatağı bulunmaktadır.
Diğer sanayi dallarına yatırım yapanlar altyapı hizmetleri devlet tarafından yapılan organize sanayi bölgelerinde hiç bir engelle karşılaşmadan kolayca yatırımlarını yaparlarken, madenciler büyük paralar harcayarak bulduğu madeni devletin koyduğu kurallara göre işletilebilmek için, büyük bedeller ödeyerek dağın başına yol, su, elektrik, ve her türlü altyapı hizmetini kendisi sağlayarak üretim ve istihdam yaratmaktadır.
MA
DEN
CİLİK
PO
LİTİ
KA
LAR
I
Altın Madencileri Derneği
49
MA
DEN
CİLİK
TE V
ERGİL
ENDİR
ME
Madencilikte Devlet Hakkı Uygulamaları
Maden Ruhsatı Tapu Değildir Geçici Süreli İzin Belgesidir
ÜLKE DEVLET HAKKI
Romanya % 2
Polonya % 3
Arizona(ABD) % 2
Nevada (ABD) % 2
G. Afrika % 1- 4
Çin % 1- 4
Hindistan % 0,4-2
Şili % 0
Meksika % 0
Arjantin % 0- 3
Brezilya % 0,2-3
Rusya % 6
Kazakistan % 2
TÜRKİYE % 2- 4
Türkiye’de Eylül 2008 itibariyle,
36 903 adet maden arama ruhsatı,
8 987 adet maden işletme, 364 adet ön işletme ruhsatı bulunmaktadır.
Toplam 46 254 ruhsatın yaklaşık % 6’sı ülkemizde kurulan yabancı sermayeli Türk şirketleri tarafından alınmıştır.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden arama ruhsatı alınmadan herhangi bir maden arama faaliyetinde bulunulamaz.
Maden arama ruhsatları tapu yerine geçmemektedir. Madencilik yapacak gerçek ve tüzel kişiler gerekli harç ve teminatı yatırarak aldıkları arama ruhsat alanında en fazla 5 sene içinde işletilmeye uygun bir maden bulduklarını kanıtlayamazlar ise bu ruhsat iptal edilmektedir.
Bu süre içinde işletilebilecek büyüklükte bir maden yatağı bulunduğu takdirde, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden önce maden işletme ruhsatı, sonra da maden işletme izni alınması gerekmektedir.
Kaynak: Maden İşleri Genel Müdürlüğü
Madencilikte Devlet Hakkı uygulaması dünyanın pek çok ülkesinde benzer şekilde uygulanmaktadır.
Ülkeler madencilik sektörlerinin gelişebilmesini temin edebilmek için yasal düzenlemelerini dünya ile rekabet edebilecek şekilde yapmaktadırlar.
Dünyada sadece Türkiye’de madencilik yapılmamaktadır. Bu nedenle Türkiye’de faaliyet gösteren madencilik şirketlerinin dünyada benzer şekilde üretim yapan diğer madencilik şirketleriyle rekabet edebilmeleri için benzer koşullarda vergilendirilmesi gerekmektedir.
Kaynak:1) OECD Forum for International Investment 2) Mining Taxation in Developing Countries, James M. Otto, 1996
Altın Madencileri Derneği
50
DEN
ETİM
YA
TIR
IM O
RTA
MI
Çevreye Zarar Verdiği Tespit Edilen Her Faaliyet Durdurulur
Yatırım Öncesi Alınan İzinlerin Üretime Geçildikten YıllarSonra Bile Dava Konusu Yapılabilmesi Yatırım Ortamını
Zedelemektedir
Maden işletme izninin alınabilmesi için ruhsat alanında yapılan aramalar sonucunda görünür bir maden rezervinin tespit edilmesi halinde bu rezervin nasıl çıkarılacağını ortaya koyan maden işletme projesi hazırlanarak Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) onayına sunulması gerekmektedir.
Hazırlanan maden işletme projesi MİGEM tarafından kabul edilirse, ruhsat sahibine maden işletme ruhsatı verilir.
Maden işletme ruhsatı alan yatırımcı bu aşamadan sonra Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu Görüşü almak zorundadır (ÇED).
ÇED onayı alındıktan sonra ilgili kurum veya kuruluşlardan gerekli izinler alındığı takdirde, MİGEM tarafından ruhsat sahibine maden işletme izni verilir. ÇED olumlu görüşü (bir faaliyetin havayı, suyu ve toprağı kirletmeden yapılabilmesi için gerekli tedbir ve önlemlerin alındığını gösteren belge) alınmadan bir maden işletilemez.
İşletmeye başlayan madenler Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Çevre ve Orman Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Valilik bünyesinde oluşturulan ilgili bakanlıkların bölge ve il müdürlükleri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla oluşturulan bağımsız izleme komisyonu üyelerince sürekli denetlenir ve denetimlerde çalışma, çevre ve sağlık standartlarına uymayan bir durum tespit edildiği takdirde işletmenin faaliyeti durdurulur.
Türkiye’de yatırım öncesi alınmış bir izin, yatırım bittikten ve üretime geçildikten yıllar sonra bile dava konusu edilebilmektedir. Gelişmiş ülkelerde bir yatırıma başlanmadan önce yatırım öncesi alınan izinlerin dava konusu yapılabilmesi için en fazla 6 ay süre tanınmaktadır. Bu süre geçtikten sonra yatırım öncesi alınan izinler dava konusu yapılamamaktadır. Bu durum yatırım ortamı için bir güvence sağlamaktadır.
Türkiye’de ise yatırım öncesi alınan izinlerin “Ben daha yeni haberdar oldum.” denilerek yatırım bitip üretime geçtikten sonra bile dava konusu yapılabilmesi, Türkiye’yi yatırımcılar için riskli bir ülke konumuna sokmaktadır.
Ciddi yatırımcılar hukuki güvencesi olmayan ortamlarda ‘başına ne geleceği’ endişesi içinde yatırım yapmak ve yıllarca sürecek davalarla zaman ve para kaybetmek istememektedirler.
Dava açma hakkı ne kadar önemli ise, yatırımcının yaptığı yatırımın geleceğine güven duyması da o kadar önemlidir. Alınan bir izin hakkında açılan davalarla yatırımcı meşgul edilmekte ve yatırım yapması engellenmeye çalışılmaktadır. Yatırımcılar dava açma hakkını kötüye kullanan art niyetli kişilere karşı kanuni düzenlemelerle korunmalıdır.
Kanunlara ve yönetmeliklere saygılı yatırımcıların en büyük güvencesi hızlı çalışabilen ve güven veren bir hukuk sisteminin varlığıdır.
Altın Madencileri Derneği
51
MED
YA
KA
ZALA
RI
Kazdağları Milli Parkı sınırları içinde herhangi bir madencilik faaliyetinin yapılıp yapılmadığına ilişkin olarak Orman Genel Müdürlüğü, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Maden Mühendisleri Odası, CHP heyeti bizzat yerinde incelemelerde bulunmuş ve hepsi de Milli Park sınırlar içinde herhangi bir madencilik faaliyeti olmadığını, maden arama çalışmalarının Milli Park sınırlarının 15 - 20 km dışında alınan resmi izinlerle yasalara uygun olarak yapıldığını rapor etmişlerdir. Dolayısı ile Kazdağları Milli Parkı’nın talan edildiğine ilişkin haberlerin gerçeklerle alakası bulunmamaktadır. Orman Genel Müdürlüğünün izni ve onayı olmadan orman alanlarında hiç bir faaliyet yapılmamaktadır.
Medya Kazaları
Medya Kazaları
Kazdağları Milli Parkı sınırları içinde hiçbir madencilik faa-liyeti yapılmadığı halde sanki Milli Park sınırları içinde ma-dencilik yapılıyormuş ve madenciler park içindeki ağaçları kesiyormuş gibi gerçeklerle hiç alakası olmayan haberlerin yapılması kamuoyunda büyük bir infial uyandırmıştır.
Medya o kadar ileri gitmiştir ki, Çanakkale-Çan civarında-ki bir açık ocak kömür işletmesinde kömür çıkartmak için çalışan iş makinalarının resmi kullanılmış, Kazdağları Milli Parkı talan edilmiş gibi gösterilmiş ve bilgi kirlenmesi ya-ratılarak madencilik sektörüne çok büyük zarar verilmiştir.
Çanakkale-Çan’daki bir kömür işletmesine ait yukarıdaki fotoğraf kullanılarak, “Kaz Dağları Milli Parkı işte böyle talan ediliyor” diye kamu-oyu yanıltılmıştır.
Altın Madencileri Derneği
52
MED
YA
KA
ZALA
RI
Kazdağları Milli Parkı İçinde Madencilik Yapılıyor İddiası DoğruDeğildir
“Kazdağları Talan Ediliyor!” Diye Kamuoyu Yanıltılmıştır
“Kazdağlarının kaynak değerleri yüksek olan ve korunması gereken bölümü Kazdağları Milli Parkı olarak ayrılmış olup altın arama faaliyetleri için izin verilen sahalar milli park sınırları içerisinde değildir.”
Orman Genel Müdürlüğü(18 EKİM 2007)
Kazdağları Milli Parkı sınırları içinde herhangi bir madencilik faaliyeti yapıldığına dair bugüne kadar somut resmi bir tek belge ortaya konulamamasına rağmen, yalan yanlış haberlerle neden “Kazdağları Milli Parkı yok ediliyor!” diye aylarca kamuoyu haksız yere meşgul edilmiştir?
Kazdağları Milli Parkı sınırları içinde herhangi bir madencilik faaliyetinin yapılıp yapılmadığına ilişkin olarak Orman Genel Müdürlüğü, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Maden Mühendisleri Odası, CHP heyeti bizzat yerinde incelemelerde bulunmuş ve hepsi de Milli Park içinde herhangi bir madencilik faaliyeti olmadığını, maden arama çalışmalarının Milli Park sınırları dışında alınan resmi izinlerle yasalara uygun olarak yapıldığını rapor etmişlerdir.
Kaz Dağları olduğu iddia edilen Milli Park dışındaki 8140 km2’lik alanda zaten 50 yıldır başta kömür, seramik hammaddeleri, mermer, kurşun, çinko, vb. madencilik faaliyetleri sürdürülmekte olup bu faaliyetlerin yakınında yerleşim merkezleri ve her çeşit sanayi kuruluşu bulunmaktadır.
Milli Parkın yaklaşık 15 - 20 Km dışında ve yaklaşık 1 Km2’lik bir alanda 15 yıldır yasal olarak sürdürülen sondajla maden arama çalışmalarının bölgeyi talan ettiğine yönelik iddiaların gerçeklerle bir alakası bulunmamaktadır.
“O bölgede 100 tonluk bir altın rezervi olduğu” açıklandığı andan itibaren çevre felaketi senaryoları yazılarak kamuoyu endişeye sevk edilmiştir.
Kanunlara saygılı dürüst yatırımcıların haksız yere itham altında bırakılması ülkemizde şu soruyu gündeme getirmektedir;
Bir yatırımcı kanunlara uygun olarak almış olduğu yasal izinler doğrultusunda çalışmalarını sürdüremeyecek ve suçlu ilan edilecekse bu ülkede yatırımlar hangi kriterlere göre yapılacaktır?
Altın Madencileri Derneği
53
BETO
NLAŞM
AKıyılarımız ve Ormanlarımızda Betonlaşma
Zeytinliklerimizde Betonlaşma
Kıyılarımız , ormanlarımız ve zeytinliklerimiz her geçen yıl artan bir hızla betonlaşmaya devam etmektedir.
Belediyelerimizin %92’si hiç bir arıtma yapmadan atıklarını denizlere, kıyılara, nehirlere ve derelere boşaltmaktadır.
Deniz kıyılarında, ormanlarda ve zeytinliklerdeki betonlaşmaya katkısı bulunan kimi belediye başkanlarımızın sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda, yasal olarak sürdürülen madencilik faaliyetlerini engelleme girişimlerine destek vererek, aslında kendilerinin ne kadar çifte standart içinde olduklarını ortaya koymaktadırlar.
Fotoğraflar: Doç. Dr. Yılmaz Arı - Balıkesir Üniversitesi
Zeytinlikler İçinde Betonlaşma - Ayvalık
Yerel yönetimlerin uygulamaları ile zeytin ve orman alanlarında her geçen gün beton yığınları artmaktadır.
Kıyılarımızın ve orman alanlarımızın gelişi güzel imara açılmasını görmemezlikten gelip, dünyanın her yerinde bulunduğu yerde çıkarılma zorunluluğu olan madenciliğe karşı yürütülen eylemler Türkiye’yi yeraltı zenginliklerini değerlendiremeyen bir ülke konumuna getirmektedir.
Altın Madencileri Derneği
54
İDDİA
LAR
Siyanürle Altın Aranıyor İddiası Gerçek Dışıdır !
Avrupa’da Altın Üretiminde Siyanür KullanımınınYasaklandığıİddiası Doğru Değildir !
Kömür, bakır, demir, bor yani diğer madenler nasıl aranıyorsa altın madeni de benzer şekilde aranmaktadır.
Altın arama faaliyetlerinde siyanür kullanılmamaktadır.
Siyanür altının üretimi aşamasında kullanılmaktadır.
Dünyada siyanür kullanımına yasak getiren bir ülke ve yargı kararı yoktur.
İsveç,
Finlandiya,
İtalya,
İspanya,
Romanya ve
Bulgaristan gibi Avrupa ülkelerinde siyanürleme teknolojisiyle altın üretimi yapılmaktadır.
Siyanürün üretimi, kullanımı ve ticareti Avrupa’nın her ülkesinde serbesttir. Hiç bir şekilde yasaklama söz konusu değildir.
Kaynak: European Association of Mining Industries European Communities Commission, Safe Operation Of Mining Activites, 2000 CO (2000) 664
Kaynak: MTA Genel Müdürlüğü
Altın Madencileri Derneği
55
İDDİA
LAR
Anıtkabir ve Ayasofya’nın Altında Madencilik YapılabileceğineAit İddialar Gerçek Dışıdır !
Biga Yarımadası’nda Yılda 400 Bin Ton Siyanür Kullanılacağı İddiası Doğru Değildir !
Anıtkabir ve Ayasofya’da madencilik yapılabileceğine dair iddiaların gerçeklerle hiç bir alakası bulunmamaktadır.
Bu tür iddiaları ortaya atan çevrelerin aslında madencilikten ne kadar uzak oldukları açıkça görülmektedir.
Bu tür asılsız iddiaların amacı kamuoyunda bilgi kirlenmesi yaratarak Türkiye’de madencilik faaliyetlerini engellemektir.
Türkiye’de sanayide kullanılan siyanürün sadece % 1’i altın madenciliğinde diğer %99’u ise tekstil, plastik, naylon, galvaniz, kuyumculuk, ilaç, vb. diğer alanlarda kullanılmaktadır.
Türkiye’de kullanılan toplam siyanür miktarının %99’unu hiç sorun olarak görmezken, altın üretiminde kullanılan % 1 oranındaki siyanürü büyük tehlike olarak gösterenlerin asıl sorununun siyanür olmadığı açıktır.
Türkiye’de altın madenciliğinde kullanılan siyanür miktarı yılda 3 bin tonu bile bulmamaktadır. Biga Yarımadası’nda siyanür kullanımı yoktur.
Altın üretiminde siyanür kullanımı ABD, Avrupa, Kanada’da hangi şartlarda yapılıyorsa, Türkiye’de de aynı şekilde yapılmaktadır.
Üstelik altın madenciliğinde çevreye herhangi bir katı veya sıvı atık deşarjı yapılmamaktadır. Atıklar yerinde arıtılarak zararsız hale getirilmektedir.
Hiç bir suretle katı veya sıvı atık atımı yapılmadığı için çevrenin veya yeraltı sularının kirletilmesi söz konusu değildir.
Altın Madencileri Derneği
56
İDDİA
LAR
1 Trilyon Ton Toprağın Siyanürle Kirletilip Bırakılma İddiasıDoğru Değildir !
Altın Üretiminde Çok Fazla Kazı Yapıldığı İddiası Bilgi KirliliğiYaratmaya Yöneliktir !
Türkiye’de halen altın üretimi gerçekleştirilen iki tane işletme bulunmaktadır. Bu iki işletmede şu an yılda 10 milyon ton kaya kırılıp içindeki altınlar siyanürleme yöntemiyle elde edilmektedir.
Altın ileri sürüldüğü gibi toprakta değil, kayaların içinde gözle görülemeyecek kadar küçük taneler halinde bulunmaktadır.
Ayrıca öğütülen kayanın siyanürle kirletilip bırakılacağı iddiası da tamamen asılsızdır. Çevre ve Orman Bakanlığı’na verilen Çevre Yönetim Planı ve Doğaya Yeniden Kazandırma Planlarında işletme öncesinde, işletme sırasında ve işletme sonrasında alınması gereken önlemler detayı ile açıklanmaktadır.
Türkiye’de gerçekleştirilen 55 milyon ton kömür üretimi için yılda 500 milyon ton örtü kazı tabakası (dekapaj) kaldırılmaktadır. Kömür üretimi için yılda kazılan 500 milyon ton malzeme nasıl bir sorun yaratmadan kömür üretimi gerçekleştirilebiliyorsa, altın üretimi içinde yılda 10 - 15 milyon ton malzeme gerekli önlemler alınarak işlendiğinde hiç bir sorun yaratmadan altın üretimi gerçekleştirilmektedir.
Kömür ve altın üretimindeki rakamlar yan yana konulduğunda altın madenciliğine karşı nasıl bir çifte standart uygulandığı görülmektedir.
Altın Madencileri Derneği
57
İDDİA
LAR
Madencilik Faaliyetleri İle Ormanlarımız Yok Ediliyor İddiası Doğru Değildir
Zeytinliklerin ve Tarım Alanlarının Etkileneceği İddiasının BilimselBir Yönü Bulunmamaktadır!
Orman alanlarında madencilik faaliyetlerinin yapılmasına sahanın madencilik faaliyeleri sonrası rehabilite edilmesi şartı ile izin verilmektedir.Dünyanın her yerinde madenler bulundukları yerde çıkarılırlar. Bir madenin ormanlık bir bölgede olması halinde, Orman Genel Müdürlüğü kendisi ormanların bakımı ve korunmasını gözetecek bir proje dahilinde ve yalnızca mevzuatın madencilik faliyetlerine izin verdiği alanlarda ağaç kesimi yapmaktadır.Madencilik faaliyetleri için kesilen her bir ağaca karşılık Devlete 10 ağaç parası ödenmekte ve böylece ormanlık alanların bakımı, iyileştirilmesi ve arttırılmasına yönelik olarak ciddi bir kaynak sağlanmaktadır. Dolayısıyla madencilik faaliyetlerinden dolayı orman alanları azalmamakta tam tersine artmaktadır.Bu anlamda, madencilik faaliyetleri için ormanlık alanlarda açılan yollar, orman alanlarına zarar vermemekte, hem orman hem de madencilik faaliyetlerine yönelik çok amaçlı olarak kullanılmaktadırlar. Özellikle orman alanlarında madenciler tarafından açılmış yollar kullanılarak orman yangınlarına karayolu ile daha etkili ve hızlı bir şekilde müdahale etme ve yangınların yayılmasını önleme imkanı doğmaktadır. Madenlerin bulunduğu alanlarda yangınlar nedeniyle orman yangını olmamaktadır çünkü madenciler orman yangınlarına kendi imkanlarıyla müdahale edebilme gücüne sahiptirler.
Mühendislik, ölçüme dayalı müspet bir bilimdir. Faaliyette olan bir tesisin havaya, suya ve toprağa zarar verip vermediğini günümüz teknolojileriyle kolaylıkla tesbit etmek mümkün olmaktadır.
Altın madenciliği yapılan yerde çevreye herhangi bir katı veya sıvı deşarjı yapılmamaktadır.
Üretim yapılan alanlardaki siyanür miktarı, içilen bir sigara dumanındaki siyanür miktarından daha azdır. Dolayısıyla havayı, suyu ve toprağı kirletmeden gerçekleştirilen bir faaliyetin tarım ürünlerine veya yeraltı sularına zarar vereceğine yönelik iddialar hiç bir bilimsellik taşımamaktadır.
Bergama’da altın işletmesinin bulunduğu alanın etrafında dikilip yetiştirilen zeytinler, Noter huzurunda toplatılmış ve yağı çıkartılıp analizleri yaptırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre altın işletmesi etrafında yetiştirilen zeytinlerden elde edilen zeytinyağının bölgedeki en kaliteli ürün seviyesinde olduğu tescil edilmiştir.
Akredite olmuş laboratuvarlarda yapılmış analiz sonuçları olmaksızın, bilimsel ve teknik ölçümlere dayanmayan açıklamalar ve iddialarla kamuoyunun kandırılmasına yönelik, felaket senaryoları karşısında medyamızın daha duyarlı olması gerekmektedir.
Altın Madencileri Derneği
58
İDDİA
LAR
Vergi Verilmediği, SSK Primlerinde ve Elektrik Kullanımında%50 İndirim Sağlandığı İddiası Doğru Değildir
Altın Üretiminde Siyanür Kullanımından Dolayı İnsanların Öldüğü İddiası Doğru Değildir
2006 yılında Ankara vergisi sıralamasında bir altın işletmesi madencilik sektöründe birinci sırada, Türkiye genelinde ise 71. sırada yer almıştır.
Bu rakamlar vergi verilmediğine dair yapılan eleştirilerin gerçekçi olup olmadığını ortaya koymaktadır.
Madencilik sektörü sadece %2-4 devlet hakkı değil, aynı zamanda kurumlar vergisi, SSK işçi payı, SSK işveren payı, muhtasar, damga vergisi, arazi tahsis bedeli, belediye payı , yol kirası v.b. adlar altında ödemeler yapmaktadırlar.
Yıllık kişi başı gelirin 1500 doların altındaki illerde kalkınmayı sağlamak amacıyla bu illerdeki tüm sanayi yatırımlarına uygulanan indirimleri sanki sadece altın madencilerine özel olarak uygulanıyormuş gibi göstermek, kamuoyunda bilgi kirliliği yaratmaya yönelik çabalardır.
Dünyada yaklaşık 800 madende siyanür kullanılarak altın ve gümüş üretimi yapılmaktadır.
Dünyada bugüne kadar altın üretiminde siyanür kullanımından dolayı ölen bir kişi olmamıştır.
Kaynak: UNEP (United Nations Environmental Programme), 1996 Environmental & Safety Incidents
Altın Madencileri Derneği
59
GER
ÇEK
LER
Türkiye’de Çevre Koruma Standartları Açısından Çıtası EnYüksek Olan Sektör Altın Madenciliğidir!
Çevre Konusu İdeolojik Amaçlar ve Ekonomik Menfaatler İçin İstismar Edilmektedir
Ülkemizde altın madenciliğinde uygulanan çevre ve insan sağlığı koruma standartları dünyaya örnek teşkil edecek düzeydedir.
Buna rağmen bazı çevreler asılsız iddialarla Türkiye’deki altın üretimini engellemek için altın madenciliğini çevre düşmanı bir faaliyet olarak göstermeye çalışmaktadırlar.
Siyanürleme yöntemi ile 1987 yılından beri gümüş, 2001 yılından beri altın üretimi yapılan Türkiye’de ortaya atılan felaket senaryolarının bilimsel ve teknik bir yönünün olmadığı kamuoyu tarafından görülmüştür.
Yatırımları ‘çevre ve insan sağlığını koruma standartları’ açısından yeterli olup olmadıkları yönünde sorgularken, ideolojik bakış açılarımızı bir kenara bırakıp bilimsel ve teknolojik veriler ışığında, bilim etiğinden hiç ödün vermeden değerlendirmek zorundayız.
Yasalara , yönetmeliklere , ulusal ve uluslararası çevre ve insan sağlığı standartlarına uygun olarak yapılan yatırım ve üretim faaliyetlerini herhangi bir teknik alternatif göstermeksizin engellemeye yönelik girişimlerin gerçek çevrecilik anlayışı ile bir alakası olamaz.
Çevre biliminin amacı bir faaliyeti yasaklamak değil en uygun şekilde yapılmasını sağlamaktır.
Altın Madencileri Derneği
60
GER
ÇEK
LER
Türkiye’de Altın Madenciliğinde Uygulanan Çevre ve İnsan Sağlığı Yönetimi Euromines Tarafından Avrupa’da Örnek
Alınması Gereken Bir Uygulama Olarak Gösterilmiştir
Kömür veya Bor Madeni Yerkabuğundan Nasıl Çıkarılıyorsa,Altın da Aynı Şekilde Çıkarılmaktadır !
En yüksek çevre standartları uygulanarak gerçekleştirilen Türkiye’deki altın üretimini çevre düşmanı olarak göstermeye çalışmanın çevrecilikle, bilimsellikle bir ilgisi olamaz. Türkiye’deki altın işletmeleri Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Çevre Koruma Ajansı (EPA), Dünya Toksikoloji Örgütü, Hıfzısıhha Enstitüsü, vb. akredite olmuş tüm saygın yerli ve yabancı kuruluşların her türlü çevre ve insan sağlığı denetimine her zaman açıktır.
Türkiye’de altın madenciliği çevre standartları en yüksek düzeyde tutularak yapılmaktadır. Altın maden- ciliğinde uygulanan bu yüksek çevre standartları sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek teşkil etmektedir.
Altın Madencileri Derneği’nin misyonu ülkemizde üretirken kirletmemeyi sağlamada öncülük yapmaktır.
Kaynak: European Association of Mining Industries
Yerkabuğundan kömür, demir, bakır, bor ve diğer madenlerin kazılıp çıkarılmasına karşı olmayıp sadece altının kazılıp çıkarılmasına karşı olmak çevre adına bir çifte standarttır.
Bugüne kadar bu konuda bir çok asılsız iddia ortaya atılmış olmasına rağmen, bunların hiç birisi ispatlanamamıştır. Altın ve gümüş madenciliğinde siyanür kullanımından dolayı yaşanmış ve doğruluğu mahkemelerce onanmış tek bir sağlık veya çevre problemi söz konusu değildir. Buna rağmen Türkiye’de altın üretimini engellemek için her gün yeni bir iddia ile kamuoyu sürekli olarak aldatılmaya çalışılmaktadır.
Ancak başta madenlerde ve yörede yaşayan vatandaşlarımız olmak üzere herkes altın madenciliğinde kullanılan siyanürden dolayı herhangi bir çevre ve sağlık problemi olmadığını bizzat yaşayarak görmektedir.
Altın Madencileri Derneği
61
GER
ÇEK
LERSiyanür Başka Alanlarda Kullanılırsa Evet !
Altın Üretiminde Kullanılırsa Hayır !
Belediyelerin %92’sinin Arıtma Tesisi Bulunmamaktadır !
Siyanürün sanayide başka alanlarda kullanılmasına karşı olmayıp sadece altın üretiminde kullanılmasına karşı olmak çevre adına çifte standarttır.
Anadolu’nun zengin altın geçmişinin 2001 yılından itibaren bu topraklarda altın üretimine kaldığı yerden yeniden başlatılmasına karşı çıkanlar, siyanürün başka alanlarda kullanılmasına bugüne kadar neden acaba hiç ses çıkarmamışlardır?
Neden sadece altın üretiminde kullanılan siyanürün çevre sorunu yaratacağı varsayımları ile kamuoyu sürekli yanıltılmaya çalışılmaktadır?
Kirletmemenin bedelini herkes ödemelidir.
Türkiye’deki belediyelerin %92’sinde arıtma tesisi bulunmamaktadır.Bu durum, 70 milyonluk Türkiye nüfusunun yaklaşık 63 milyonunun kanalizasyon atıklarının arıtılmadan derelere, denizlere, göllere vb. verildiğinin bir göstergesidir.
Aynı şekilde zeytinyağı işleme tesislerinden yaklaşık 1,5 milyon ton zeytin karasuyu (atık su) hiçbir arıtma yapılmaksızın nehirlere, denizlere, derelere ve arazilere bırakılmaktadır.
Oysa günümüz teknolojileri ile şehirlerdeki kanalizasyon sularını ve zeytin işleme tesislerinden çıkan atıksuları arıtmak mümkün olmaktadır.
Arıtma yapılmaksızın denizlere, kıyılara, derelere ve doğaya deşarj edilen kanalizasyon ve zeytin işleme atıksularına karşı çıkmayıp, diğer sektörlere örnek teşkil edecek arıtma teknolojileri uygulanan altın işletmelerinin faaliyetlerine karşı çıkmak çevre adına bir çifte standarttır.
Altın Madencileri Derneği
62
GER
ÇEK
LER
Ormanlar ve Zeytin Alanlarındaki Betonlaşma
Kazdağları Milli Parkı Sınırları İçinde MadencilikYapılmamaktadır
Orman ve zeytin alanlarındaki giderek artan betonlaşmaya karşı çıkmayıp, dünyanın her yerinde bulunduğu yerde çıkarılma zorunluluğu olan maden üretimine karşı çıkmak çevre adına çifte standarttır.
Kazdağları Milli Park sınırları dışında, yıllardır yapılmakta olan madencilik faaliyetleri de dahil her türlü sanayi ve turizm tesislerine karşı çıkmayıp, sadece altın madenciliğine karşı çıkmak çifte standarttır.
Çanakkale’de 100 tonluk bir altın rezervi keşfedildiği açıklandığı andan itibaren, Kazdağları Milli Parkı’nın yaklaşık 20 km kuzeyinde, 15 yıldır sürdürülen sondajlı maden arama faaliyetleri ile ilgili birdenbire “Kazdağları Milli Parkı talan ediliyor !” şeklinde asılsız iddialar ortaya atılarak kamuoyu yanıltılmış ve bu durum Türkiye’de madencilik sektörüne çok büyük zarar vermiştir.
Medyamız ve köşe yazarlarımız kendilerine gönderilen yazı, rapor ve fotoğrafların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını merak edip konuyu biraz araştırmış, suçlanan ve hedef gösterilen madencilerin ve izin veren sorumlu mercilerin görüşlerini dinleyecek kadar sabırlı ve özverili davranmış olsalardı, Kazdağları Milli Parkı sınırları içinde değil madencilik faaliyetine hiç bir faaliyete izin verilmediğini görmüş olacaklardı.
Altın Madencileri Derneği
63
GER
ÇEK
LER
Zengin Maden Kaynaklarının Fakir Bekçisi Olmamızı İsteyenlereKarşı Daha Duyarlı Olmalıyız!
Yabancı Sermaye Yatırımlarında Çifte Standart İçindeOlunmamalıdır !
Çin bugün kendi parasıyla değil son 15 yılda yaklaşık 1 trilyon dolar doğrudan yatırım sermayesi çekmeyi başardığı için bugün sanayileşmede bu kadar ileri gitmeyi başarmıştır.
Türkiye’de otomobil, kimya, finans, telekomünikasyon, hizmet ve gıda başta olmak üzere çeşitli sanayi dallarında yabancı sermaye yatırımları bulunmaktadır. Türkiye’ye gelen doğrudan yatırım sermayesinin sadece binde beşi madencilik sektöründeki yatırımlardır.
Türk yatırımcılarımızın yabancı sermaye olarak bir başka ülkede yatırım yapmasına ve yatırım yaptıkları ülkenin kalkınmasına, istihdamına, katma değer yaratılmasına, vergi gelirlerinin artmasına, o ülkenin gelişmesine hizmet etmesine ‘Başarılı Türk yatırımcısının dışarıya açılması adı altında bir sakınca görmezken’ Türkiye’nin koyduğu kurallar çerçevesinde Türkiye’de risk sermayesi harcayarak bu ülkede yatırım yapan, istihdam ve katma değer yaratan, vergisini ödeyen yatırım sermayesine, özellikle madencilik sektörüne yönelik ideolojik ve gerçeklerle bağdaşmayan nedenlerle karşı çıkmak bir çifte standarttır.
Enerji ve maden fiyatlarının 3-4 kat arttığı bir dönemde Türkiye’de madencilik faaliyetleri engelle-nerek enerji ve maden üretiminin yapılmamasından dolayı bunları ithal etmenin bedelini Türk halkı ödemektedir.
Maden aramalarına harcanan risk sermayesini yılda ortalama 60 milyon dolardan en az 300 milyon dolar seviyesine çıkaracak aramacılığı teşvik tedbirlerinin süratle alınması gerekmektedir.
Türkiye’de madencilik sektörünü yatırımcılar açısından en riskli yatırım alanı olmaktan çıkarmadan, yasalara ve çevre standartlarına saygılı, dürüst yatırımcıları koruyan, yatırım süresini ve yatırım mali-yetini azaltan ve gelişmiş ülkelerdeki gibi yatırımcıya güven veren bir yatırım ortamı oluşturulmadan madencilikte ciddi bir gelişme sağlanamaz.
Altın Madencileri Derneği
64
GER
ÇEK
LER
KA
MU
LAŞT
IRM
A
Türkiye’nin 6500 ton altın potansiyelinin bugünkü parasal karşılığı yaklaşık 200 milyar dolardır. Bu potansiyelin üretime dönüştürülmesinin yaratacağı katma değer ise yaklaşık 800 milyar dolardır.
Bu kadar önemli bir potansiyelin ekonomiye kazandırılabilmesi için yaklaşık 2,5 milyar dolarlık arama yatırımı ve yaklaşık 12-15 milyar dolarlık işletme yatırımı gerekmektedir.
6500 ton altının üretimi için yaklaşık 540 00 kişi doğrudan, 2 160 000 kişiye ise dolaylı yoldan istihdam yaratılma imkanı bulunmaktadır.
Türkiye’deki 6500 ton altın potansiyelinin ulusal ve uluslararası çevre ve insan sağlığı standartlarına uygun olarak üretilip katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülebilmesi için konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşların elbirliği ile çalışması gerekmektedir.
Anayasamızın 168’nci maddesine göre tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. (Toprağın üstü özel mülkiyete ait olsa bile toprağın altındaki her türlü yeraltı kaynakları devletin malıdır.)
T.C. Anayasası Devletin kendisine ait olan maden arama ve işletme hakkını, Devlet olarak bizzat kendisi kullandığı ya da özel sektör vasıtasıyla kullandığı durumlarda uyması gereken şartlar ile gözetim, denetim, usül ve esasları ve müeyyidelerin Maden Kanunu ile düzenlenmesini öngörmüştür.
Maden işletme ruhsat sahibinin (gerek devlet ve gerekse özel sektör) arazi sahibiyle uzlaşamadığı hallerde Maden Kanunu hükümlerine göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı madenin çıkarılması için “ kamu yararı” olduğuna karar verir ise konu Bakanlar Kurulu’nda görüşülür ve Bakanlar Kurulu’nun onayı ile o yerdeki madenin işletilebilmesi için acele kamulaştırma kararı alınabilinir.
Kamulaştırma Kanunu’nun 27’nci maddesi ‘aceleliğine Bakanlar Kurulu’nca kara alınacak hallerde veya özel kanunlarda (Örneğin Maden Kanunu gibi) öngörülen durumlarda’ acele kamulaştırma yapılmasına imkan sağlamaktadır.
Söz konusu uygulama madencilikte yeni bir durum olmayıp bundan önceki cumhurbaşkanları ve hükümetlerce birçok kez uygulanmıştır.
Kamulaştırma işlemleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu hususdaki masraflar ve kamulaştırma bedeli işletme ruhsatı sahibi tarafından ödenir.
Kamulaştırılan arazi maden işletme ruhsat sahibinin malı olmaz. Kamulaştırılan taşınmaz Hazine adına Tapuya tescil edilip ruhsat hukuku devam ettiği sürece madencilik faaliyetlerinde kullanılmak üzere ruhsat sahibi adına tahsis edilir. Madenci arazinin bedelinin tamamını ödemesine rağmen arazinin sahibi olmaz, sadece belli bir süre kullanma hakkına sahip olur.
Madencilik faaliyeti sona erdiği zaman kamulaştırılan arazinin bedeli Hazine’ye ödenmesi kaydı ile eski sahibi tarafından geri alınması mümkündür. Eski sahibi geri almak istemez ise arazi Hazine’ye kalır.
Madencilikte Kamulaştırma İşlemleri “Milli Müdafaa veya Yurt Savunması” Gerekçeleri İle Değil Maden Kanunu
Hükümlerine Göre Yapılmaktadır
Türkiye Altın İthalatına Ödediği Yıllık 6,5 Milyar Doların Tamamını Kendi Maden Potansiyelinden Karşılama İmkanına Sahiptir
Altın Madencileri Derneği
SONUÇ
Türkiye her geçen yıl artan enerji ve maden ihtiyacını ya kendi kaynaklarını kullanarak ya da ithal ederek karşılamak zorundadır. Yeraltı kaynaklarımızı değerlendirmek için madencilik yapmak ve madencilik sektörümüzü sürdürülebilir kalkınma ilkelerini gözeterek geliştirmek zorundayız.
‘Çevreye zarar verebilir’ varsayımı ile “yeraltı zenginliklerimizi değerlendirmeyelim” lüksü içinde olamayız çünkü dünyada bu tür bir varsayım veya yapay kaygılar nedeni ile madenlerini işletmeyen hiç bir ülke yoktur.
Madenlerin aranması, işletilmesi ve kapatılması süreçlerinde gelişmiş ülkelerde çevre ve insan sağlığı için hangi önlemler alınıyor, hangi teknolojiler ve yöntemler kullanılıyorsa, benzer önlemler ve tekniklerle Türkiye’de de madencilik faaliyetlerini sürdürmek zorundayız. Türkiye’deki altın işletmeleri çevre konusunda dünyaya ve tüm sektörlere örnek teşkil edecek en yüksek çevre standartlarıyla çalışmaktadır.
Altın Madencileri Derneği’nin misyonu üretirken kirletmemeyi sağlamada öncülük yapmaktır.
Çevreye duyarlı madenciliğin nasıl yapılması gerektiği konusunda Türkiye’deki altın madeni işletmeleri ulusal ve uluslararası standartlara göre yürütülmekte olup, Avrupa Birliği için de örnek teşkil edecek kadar ileri düzeydedir. Bu bağlamda kapılarımız ulusal ve uluslararası yetkin çevre kuruluşların denetimine her zaman açıktır.
Altın madenciliğini karalamaya yönelik iddiaların hiçbir bilimselliği yoktur.Türkiye’de altın madenciliğini engellemeye çalışanlar ‘üretimle ilgili hiçbir öneri getirmeksizin’ sadece Türkiye’de altın üretimi yapılmaması konusunda gayret sarfetmektedirler.
Gelişmiş ülkelerde yeni bir maden yatağı keşfedildiğinde o maden yatağını keşfedenlere ödüller verilir. Türkiye’de ise yeni bir maden yatağı keşfedenlere bırakın ödül vermeyi, yasal olarak yapılan maden arama faaliyetleri bile, ne yazık ki bazıları tarafından çevre ve orman düşmanı olarak gösterilmeye çalışılmaktadır.
Bu ülkenin kanun ve yönetmeliklerinde öngörülenleri harfiyen yerine getirerek yatırım yapanları, önce asılsız iddialarla ‘çevre ve doğa düşmanı’ ilan edip sonra da kanunları hiçe sayarak “Biz Türkiye’de madencilik yapılmasını istemiyoruz, madenciliğe karşıyız, yaptırmayacağız !” şeklindeki sivil itaatsizlik eylemlerini büyük paralar harcayarak örgütlemeye çalışanların asıl amaçları Türkiye’nin kendi maden potansiyelini kullanmasını engellemektir.
Dileğimiz; bir yatırım ve üretim faaliyetinin yürürlükteki kanun ve yönetmeliklere göre alınmış izinlerle yasal olarak sürdürülüp sürdürülmediği araştırılmadan, çevre adına ortaya atılan asılsız iddialar ve varsayımlara itibar edilerek, yasal olarak sürdürülen faaliyetlerin kamuoyuna yasadışı bir iş yapılıyormuş gibi gösterilmemesi için, başta medya kuruluşlarımız olmak üzere herkesin, daha duyarlı ve sorumlu hareket etmesidir. Dürüst yatırımcıları hak etmedikleri şekilde potansiyel suçlu olarak göstermek bu ülkeye zarar vermektedir.
www.altinmadencileri.org.tr
Altın Madencileri Derneği
Madenlerin Günlük Yaşamımızdaki Önemi 02
Türkiye Yeraltı Kaynaklarını Değerlendirmek Zorundadır 03-05
Madenciliğin Önemi 06-08
Metal ve Enerji Fiyatlarındaki Gelişmeler 09-10
Altın 11-15
Dünyada Altın Madenciliği 16-19
Türkiye’de Altın Madenciliği 20-25
Siyanür 26-28
Altın Fiyatları 29
Altın Sektörü 30-34
Madencilikte Çevre ve Orman İlişkileri 35-41
Madencilikte ve Tarımda Su Kullanımı 42-43
Madencilikte Rehabilitasyon 44-45
Madencilik ve Yabancı Sermaye 46
Partilerin Madencilik Politikaları 47
Madencilikte Vergilendirme 48
Devlet Hakkı ve Ruhsat 49
Denetim ve Yatırım Ortamı 50
Medya Kazaları 51-52
Kıyılarımız Ormanlarımız ve Zeytinliklerde Betonlaşma 53
Altın Madenciliğine Yönelik İddialar ve Cevaplar 54-58
Çevre ve Madencilik Konusunda Yaşanan Çifte Standartlar ve Gerçekler 59-63
Altın İthalatı İçin Yapılan Ödeme 64
Madencilikte Kamulaştırma 64
Sonuç
İçindekiler
ALTIN MADENCİLERİ DERNEĞİİran Caddesi Turan Emeksiz Sokak No: 1/4 G.O.P. ANKARA Tel: 0.312 466 36 77 e-mail: [email protected]