151

Saffet Senih - Her Parcasi Harika Kissa-i Musa - IsikYayinlari · Nil ki Bir zamanlar Bütün güzellikleriyle Züleyhâ’nýn gözlerinde Dinlenirdi... 10 Kýssa-i Musa . Musa sepet

  • Upload
    others

  • View
    12

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

KISSA-Ý MUSA

Copyright © Iþýk Yayýnlarý, 2005Bu kitaptaki metin ve resimlerin, tamamýnýn ya da bir kýsmýnýn, kitabý yayýmlayan þirketin

önceden yazýlý izni olmaksýzýn elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayýt sistemi ile çoðaltýlmasý, yayýmlanmasý ve depolanmasý yasaktýr.

EditörKalender YILDIZ

Görsel YönetmenEngin ÇÝFTÇÝ

KapakÝhsan DEMÝRHAN

MizanpajNecmi TOPAL

ISBN975-278-152-7

Yayýn Numarasý406

Basým Yeri ve YýlýÇaðlayan Matbaasý / ÝZMÝR Tel: (0232) 252 20 96

Haziran 2005

Genel DaðýtýmGökkuþaðý Pazarlama ve Daðýtým

Alayköþkü Cad. No: 12 Caðaloðlu/ÝSTANBULTel: (0212) 519 39 33 Faks: (0212) 519 39 01

Iþýk YayýnlarýEmniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5

34676 Üsküdar/ÝSTANBULTel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20

www.isikyayinlari.com

ÝÇÝNDEKÝLER

Hz. Musa Aleyhisselam...................................................................................7Kýrk Gece .......................................................................................................71Kurban Olan Bakara .....................................................................................73Sular Fýþkýrtýr Taþtan.....................................................................................81Taþlar Çatlar da Fýþkýrýr Sular ......................................................................85Yýldýrým Çarpmadan da ................................................................................91Hz. Musa’nýn Kavminde Bir de Karun Vardý ..........................................95Hz. Âdem Aleyhisselam.............................................................................101Bu Baþka Bahar ...........................................................................................115Ölümü Nevruz Günüydü (Üstad Bediüzzaman Aziz) ..........................119Göklerden Gönüllere..................................................................................123Hz. Meryem .................................................................................................125Ýlahî Boya Sýbgatullah .................................................................................135Ýmanýn Þubeleri............................................................................................137Kevser Suresi ve Harfleri ...........................................................................145Sevemem Batýp Gidenleri ..........................................................................147

Hz. Musa Aleyhisselam

Hak Teâlânýn çok defaKur’an’ýnda bahsettiðiUlül-azm PeygamberYüce Nebi Hz. MusaDoðmuþtu çok fenaÞartlar altýndaZiraO zamanlar kâhinin biriFiravun’a þöyle demiþti:“Tedbir al çabuk!Ýsrail oðullarýndanDoðacak bir çocukGötürecek senin saltanatýný.”

Zaten Firavun’unÝþi fesattý ve bozgun...Fýrsat bilip bunu daNe kadar varsaBebek-çocukBaþladý katliama

7

8

K ý s s a - i M u s a

Sadece býrakýyorduKýzlarý hayattaAmaHer þeyi görüp gözeten Rahman’aAyan beyandý olup bitenlerElbette Hak TeâlâFiravun ve veziri Hâmân’aBildirecekti hadleriniGetirerek, korktuklarýný baþlarýna

Hem deÝsmi Ýsrail olan Yakub’unEzile ezileHorlanan oðullarýný kýlacaktýÖnder ve vâris...Doðularýnda ve batýlarýndaÝçini bereketVe nimetlerle doldurduðu arzýn...Karþýlýk olarak sabýrlarýnaEvet, aktif bir sabýrlaAteþ üzerinde dururcasýnaAma iþler yaparakÝçlerini yakarken bir köz...

Yerine getirildi iþteVerilen bu Ýlâhî söz...

Bunun için vahyeyledi MevlâYeni doðmuþ Musa’nýn annesine:“Onu emzir!Kaygý duyduðunda daZarar gelmesinden kendisineBýrakýver onu Nil’eSonra da artýk, hiç üzülmeÇünkü Biz onu tekrar sanaGeri vereceðizVe kýlacaðýz onuPeygamberlerden bir peygamber.”Bu meselede Hak TeâlâÞöyle diyor Hz. Musa’ya da:“Ey MusaAttým senin üzerineKendimden bir muhabbetiÝnsanlar gönüllerinden seniSevsinler diyeHem yetiþmen için Benim nezaretimdeGözümün önünde!”

Ne derin, iltifat ya RabbiNasip eyle bizlere deBöyle bir sevgi!Gökler ve yerdekilerin hepsiSevsinler bizi...

9

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

“Emzir!” emriBir hikmete mebni;Bebek bir kere emdi miArtýk unutmaz emdiði kimseyiEvet, annesini eminceO özel kokusunaOlup aþinaOnu nakþedercesineÇakar kalbineÇünkü Ýlâhî hikmet muktezasýncaDaha sonraTanýyacak annesini bununlaTekrar bulunca karþýsýndaYaptýrýmcý bilgiVahiy gereðiEmzirip bebeði annesiSaðlam bir sepet içindeBýrakýverdi Nil’eNil kiBir zamanlarBütün güzellikleriyleZüleyhâ’nýn gözlerindeDinlenirdi...

10

K ý s s a - i M u s a

Musa sepet içindeAkýp giderkenBir yitik gibiNil’in üzerindeFiravun ailesiGördü sepetiFiravun’un hanýmý ÂsiyeSepetin içinden çýkýncaBebek Musa,Heyecanla dedi kocasýna:“Gözümüz aydýn!Onu öldürtmeNe olur!Belki bizeVerir fâideVeya evladýmýz olur.”

Sezemezlerdi elbetteVaracaðýný ta nereden nereyeÝþin sonunun...Evet neticedeHz. MusaOlacaktý Firavun’aBir düþman, bir tasa

11

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Öbür taraftaAnnesinin gönlüBomboþ ulaþtý sabahaGam ve tasaYol vermiyordu kalbineHiçbir þeyin girmesineAklý da sýfýraÝnmiþ bir hâldeÇalkalanýyordu heyecanlaAz dahaEle verecektiKendisini...

Evet, haber alacaðým diyeSezdirecekti yaptýðý iþiVe edecekti deþifreMusa’nýn hâlini

Ama Hak TeâlâPekiþtirdi de kalbini;Musa’nýn ablasýnaÞöyle dedi:“Takip et iziniHaber getir bana!”O da;Onlar varmadan farkýnaGözetledi daimaKardeþini uzaktanÖte yandan

K ý s s a - i M u s a

12

Bebek MusaEmmiyordu aslaHiçbir sütanneyiÇünkü RabbiBöyle dilemiþti.

Varýp bunun üzerineAblasý, bir teklifleÞöyle dedi:“SizeGöstereyim miOnu emzirecek iyi mi iyiBir aile...”Kabul ettilerBu teklifiAslýnda RabbiYapmýþtý böyleceGözü aydýn olsunHem gam çekmesinHem de bilsin diyeGerçek olduðunuAllah’ýn vadinin...

Fakat yine deBilmez pek çoklarýNe sýrlar var Ýlahî takdirde.

Saraya gidince anneKavuþtu bebeðineBebek de annesine

13

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Ýþte onu böyleceAllah’tý geri veren annesineFakat yine deBilmez bunu pek çok kimseBu þekilde.

Annesinin atmosferindeÖðrendi çocuk MusaHem de Firavunun sarayýndaÖzüne ve köküne dairLazým olacak ilerideEn doðru bilgileri bir bir

Hz. MusaGençlik çaðýnaGirip olgunlaþýncaAllah onaHem ilim, hem hikmet verdiÖnceki nebilere verdiði gibiHep böyle bahþeder MevlâMükâfatýný, güzel davrananlara

K ý s s a - i M u s a

14

Bilelim kiAyrýdýr birbirindenÝlim tecellisiyleHikmet tecellisi...Nice ilim adamlarý vardýr kiVerilmediðinden kendilerine hikmetHâdiseler karþýsýnda hepKalýrlar hayret ve dehþetTepkileri içinde.Hikmet sahipleri iseHep bilge bir tavýr içindeYaklaþýrlar meseleye...Hallederler her þeyiYaðdan kýl çeker gibiHem de insanlarý idareyiBilerler çok iyiÇünkü her teknik ve stratejiyiUygularlar maharetle...

Saraydan ayrýlýp MusaHalkýn habersiz olduðu sýradaGirdi þehreGördü oradaDövüþenleri birbiriyleBiri kendi tarafýndanÖteki düþman

15

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Taraftarý yardým istediMusa da MýsýrlýyaBir yumruk indirdiÖlüme sebep oldu vurmakla:“Bunu,” dedi “banaYaptýrdý, saptýrýcý þeytan;O, apaçýk bir düþman...Rabbim beni baðýþlaDoðrusu uðrattým kendimi ziyana.”

Ýþte bu ciddiVe gönülden istiðfarlaMazhar oldu Ýlâhî affaÇünkü Gafur ve Rahîm olanAncak Allah-ü Teâlâ

Hz. Musa:“Rabbim!” dedi,“Lütfettiðin nimetlere andolsun kiArtýk suçlularaOlmayacaðým asla arka.”

16

K ý s s a - i M u s a

Korku ve telaþ içindeEtrafý gözetleye gözetleyeSabahladý þehirdeNe görsün bir deDün kendisindenYardým dilenen,Þimdi deFeryad ederekÝmdat istiyordu yineMusa ona dedi ki:“Doðrusu senBir azgýnsýn besbelli!”Musa yine deYakalamak isteyinceDüþmanlarý olan kiþiyiO adam dedi ki:“Ey MusaKýydýðýn gibiDün bir canaKýymak mý istiyorsun banaDemek arabulucu olmakÝstemiyor daBuralarda yaman bir zorbaOlmak arzusuylaDolaþýyorsun sen!”

17

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Þehrin öbür ucundan taBir adam geldi yanýna:“Ey Musa!” dediÝleri gelenler seniÖldürmek için hakkýndaMüzakere ediyorlar!Çýk buradan hemen þu andaÝnan ki ben seninÝyiliðini isteyenlerdenim.”

Hz. Musa korka korkaÇýktý oradanVe: “Rabbim!” dedi,“Kurtar beniZalimler güruhundan.”Medyen’e yöneldiðinde:“Umarým, dedi,Rabbim beniDoðru yola ilete...”Hz. MusaVardýðýnda baþýnaMedyen kuyusununBuldu oradaHayvan sulayanBirçok insan

K ý s s a - i M u s a

18

Ama onlarýn gerisinde deÝki kadýn gördü çekingenVe hayvanlarýný geri çekenDedi ki onlara:“Nedir derdiniz?”Dediler ki:“Sulayýp çekilmeden çobanlarSokulup sulayamayýz biz.Babamýz da varAma çok ihtiyar!”Hz. MusaBunlarý duyuncaKendi kendineGeldi gayreteOnlarýn suladýBütün hayvanlarýnýVe çekildi gölgeye:“Muhtacým! Rabbim.” dedi.“Doðrusu her hayraÝndireceðin bana.”

Bir müddet sonraO iki kadýndan biriYürüyerek utana utanaGeldiVe: “Babam, dedi,Çaðýrýyor seniSuladýðýn için hayvanlarýmýzýKarþýlýðýný ödemek üzere.”

19

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Hz. Musa gelip babalarýnaAnlatýncaGelenleri baþýnaDedi ki baba:“Artýk korkma!Kurtuldun o zalim kavimden.”Bu yaþlý babaÞuayb nebidirBazýlarýnca...

O iki kýzdan birisi;Akýllý ve talihli:“Babacýðým, dediOnu çoban tut ücretleÇünkü bu husustaEn iyi kimseHem deGüçlü ve güvenilir kiþi bence.”Yaþlý baba dedi ki:“Bana sekiz yýl çalýþmanaKarþýlýk olarakNikâhlamak istiyorum sanaBirisini þu iki kýzýmdanEðer on yýla tamamlarsanArtýk o da senin iyiliðinden...Yoksa...Aðýrlýk vermek istemem sanaKabul edersenBeni de bulacaksýnÝyi kimselerden inþaallah”

K ý s s a - i M u s a

20

Þöyle cevap verdiHz. Musa:“Bu seninle benim aramdaBu iki süreden hangisiniDoldurursam doldurayýmDemek kiKýzmak yok banaSöylediklerimize deVekilimizdir Allah.”

Yýllar sonra artýk Hz. MusaUzun süreyi dolduruncaBir kýþ mevsimindeÇýkmýþtý yolaAilesiyle ve malýyla.Þam melikinin korkusunaAna yoldan baþkaTutmuþtu ayrý bir yolHâmileydi zevcesi deGidiyorlardý çöl…Bilmedikleri bir yöneBu yürüyüþ Hz. Musa’yýKaranlýk ve karlýHem soðuk bir gecedeGötürmüþtü Tur daðýnýn saðýnaBatý tarafýna

21

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Derken hanýmýnýnTuttu doðum sancýlarý...O andaÇaktý çakmaðýnýAteþ almadýÝþte böyle bir geceGelip çattý...

Derken bir de baktý kiParlýyor uzaktanBir garip ateþDedi ailesine:“Bir ateþ gördümAma sanki alýþýðým onaRuhum dopdoluAcip bir duyguyla...Bekleyin buradaBelki getiririmOradan bir haberVeya ýsýnmanýz içinO ateþten bir parçaBir kor, bir köz...”

K ý s s a - i M u s a

22

Varýnca orayaÞöyle seslenildiEdilip nidaSað kýyýsýndan vadininO mübarek yerdeAðaç tarafýndan:“Ey Musa, denildiBil ki Ben Allah’ýmRabbül- âlemin olan AllahMübarek kýlýnmýþtýrAteþin bulunduðu yerdekiVe çevresindekiler...Bil kiEksiklerden münezzehtirÂlemlerin Rabbi”

Tekrar buyurdu Hak Teâlâ:“Ey Musa!Nedir sað elindeki?”Musa: “O, benim deðneðimO asama dayanýrým,Onunla davarlarýmaYaprak silkelerimOndan daha baþkaÝþlerde faydalanýrým.”

23

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Denilir ki karþýlaþýnca Miraç’taHz. Mustafa ile Hz. MusaBir ara dedi ki Hz. Musa:“Ya Mustafa‘Benim ümmetimin âlimleriBen-i Ýsrail peygamberleri gibi’Demiþsin?”Hz. Muhammed MustafaCevap vermeden dahaTam o sýradaTemessül ettiÝmam-ý GazaliKim olduðunu sorunca daBütün dedelerini saydýktan sonraSöyledi ismini...Hz. Musa:“Ne gerek vardý dedi uzatmayaSadece ismini söyleseydin ya?”Ýmam-ý Gazali:“Tur daðýnda‘Elindeki nedir ya Musa’Diye sorduðunda Hak TeâlâNiye sadece ‘Asa’ diyerek bir kelimeyleCevap vermemiþtiniz?”Diye karþýlýk verdi.Çünkü Ýlâhî huzurun lezzetiKalmak için biraz dahaUzattýrmýþtý sözleriTekrar yüce Mevlâ:

K ý s s a - i M u s a

24

“Ey MusaBýrak asaný.” dedi.Hz. Musa býrakýncaBir de baktý kiOlmuþ artýk asaOynayan ve koþanKoskocaman bir yýlan!Hemen býrakýp kaçtýBakmadan arkasýna...

O andaBuyruldu: “Ya MusaGel beri yaklaþ, korkmaÇünkü güvendeOlanlardansýn senÇünkü bir peygambersin peygamberlerdenKorkma ziraPeygamberler Benim huzurumda...Elini sok koynunaÇýkacaktýr bir yed-i beyzâVe çek kollarýný kendineKavuþtur kollarýnýVe hazýr ol verilecek emreHem cesaretle etrafýný daDerle toplaBu ikisi iþteYani asa ve yed-i beyzaFiravun ve onun adamlarýna

25

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Ýki delildir kesinKatýndan RabbininBu iki mucizedenBirisi haþyet verir kalplereBirisi deAydýnlatýr ve teþvik eder gönülden

Evet, Hak TeâlâEtti, Hz. Musa’ya nida:“Git o zalim kavme;Firavunun kavmineSöyle onlaraSakýnmayacaklar mý hâlâ.”Hz. Musa:“Ya Rabbi!” dedi,“Yerine getirmeden önceNübüvvet vazifemiKorkarým beniÖldürmelerindenSayýp yalancý...”Nitekim Hz. MusaDaha sonra daÖlüm meleðineAyný gerekçeyleKarþý çýkmýþtý, hiddetleOnun için tehalükleVazifesini yerine getirmeyeEtmiþti gayret

K ý s s a - i M u s a

26

Hem deKardeþi Hz. Harun’aBir pay devredercesineOrtak edip mukaddes vazifeyi:“Göðsüm daralýrDönmez dilimOnun içinNübüvvet bahþedinKardeþim Harun’a.”Diyerek dua etmiþti þöyle:“Rabbim, böyleceGeniþlet göðsümüSuhûlet ver iþimeÇöz dilimden ukdeyiAnlasýnlar sözümüKýl yardýmcý bana daAilemden biriniHarun kardeþimiOnu bana destek eyleVe ortak eyle iþime.”

27

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Buyurdu ki Hak Teâlâ:“Haydi,Kardeþin Harun’laGidin Firavun’aAyetlerimizleÞüphesiz ki,Beraberim Ben sizinleHep iþitiyorum sizleriGidin onaGöreceksiniz desteðimiSize öyleBir kudret vereceðiz kiAsla eriþemeyecekler sizeÜstün geleceksiniz elbetteSiz ve tâbi olanlar size.”Siz gidip deyin ki:“Þüphesiz bizRabbül- âleminin elçileriyiz.Gönder bizimleÝsrail oðullarýný beraberce.”

K ý s s a - i M u s a

28

Dikilince karþýsýnaHarun ve MusaFiravun onlara“Â!” dedi. “Ey MusaBiz seniÇocukken himayemizeAlýp da büyütmedik mi?Geçirmedin miBirçok seneleriniBizim aramýzda?Ama yaptýn sonundaYaptýðýn o kötü iþi!Nankörün birisisin sen”

Hz. Musa ona:“Ben” dedi,“O andaYaptým o iþiÞaþkýn düþenlerdendim ziraSizden korkunca daHemen baþvurdum firaraRabbül- âlemin olanRabbim sonraBana bahþettiHikmeti...Ve peygamberlerden kýldý beni.O baþýmaKaktýðýn nimet de aslýndaBizleri kendineEdinmiþ olmandýr köle.”Dinlemedi FiravunSustu Hz. Musa ve Harun

29

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Bunun üzerineOnlarýn baþýnaGönderdi yüce DeyyanHaþere, çekirge, tufanVe kan!Evet günlerceÞiddetli bir yaðmur yaðdý daÇýkamadýlar evlerden dýþarýyaSeller evlere kadar doluncaSular geldi ta boðazlarýna

Ama müminler aralarýndaBulundular hep güven ve huzurlaBöyleceMýsýr günlerceDöndü bir denizeGidemediler hiç iþe güce

Son çareBaþvurdular Hz. Musa’ya“Dua et” dediler “RabbineKaldýrsýn daBu belayý baþýmýzdanÝman edelim sana.”

K ý s s a - i M u s a

30

Dua etti o daSavuþtu tehlikeFakat sonraÖyle fýþkýrdý ki bitkilerArz’daBenzeri görülmemiþ þekildeGörününce gözlerineFeyiz ve bereket ihtimaliBöyle birdenbire:“Bizim dedilerKorktuðumuz þeyDeðilmiþ meðerse bu bir musibetAslýnda bu bir hayýrmýþ ve bereket!”Vazgeçiverdiler hemenÝman etmektenBunun üzerine gönderdiHak TeâlâBüyük bir çekirge afetiAfet kiYiyiyordu çekirge sürüleriEkinlerini, meyve bahçeleriniHattaEvlerine tavanlarýnaVe elbiselerine kadar üþüþmüþlerdi.

Yine Musa aleyhisselamaKoþtular yalvara yalvaraAllah-ü Teâlâ daGönderdiði rüzgârlaDöktü çekirgeleri sürüp deryaya

31

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Bu sefer baktýlar kiYetecek kendilerineGeriye kalan ürünleri:“Eh bu kalan da yetiþir bize”Dediler ve iman etmediler yine...Bunun üzerine Hakîm-i ZülcelâlMusallat etti onlara bitleriBu sefer onlar baþladýYeyip tüketmeyeÜrünlerden artakalanlarýHem elbiselerineVe bedenlerine kadarKanlarýný emmeye baþladýlar

Hz. Musa’ya hem de üçüncü defaGelip yine baþladýlar feryadaAllah’ýn izniyle bu belâ daUzaklaþtýrýldý baþlarýndanAma: “Artýk, dedilerHiç þüphemiz kalmadýSenin bir sihirbaz olduðundan.”Daha sonra deniz tarafýndanGayet yoðun bir karaltýÇöktü baþlarýnaVe yaðmur gibi kurbaðaBaþladý yaðmaya

K ý s s a - i M u s a

32

Öyle ki yerleri yurtlarýDoldu kurbaðaylaHerhangiBir örtüye bir giyeceðeAtsalar elHemen bir kurbaðaÇýkar atýlýrdý onlardan evvelHem doluyorlardýAðýzlarýna burunlarýna

Tekrar yine dördüncü defaGelip yalvardýlar Hz. Musa’yaO daKendilerinden kuvvetliBir yemin aldýktan sonraDua etti Allah’aAllah-ü TeâlâBu kurbaða belasýný daTekrar yaðmurlaSürüp döktü yine deryaya

Bütün bunlara raðmenOnlar yine hemenBozdular yeminleriniVazgeçmediler inkâr ve fesattanHak Teâlâ bu defaGönderiverdi üzerlerine kan!Öyle ki, içeceklerinin hepsiVe kullanacaklarý sularDönüveriyordu kana

33

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

HattaBir müminin aðzýnaYönelip bir yudum suEmmek isteseler deKesiliyordu kanVeya kan fýþkýrýyorduDevamlý burunlarýndan

Ýþte hep böyleMucizeleri göre göreDevam ettiler inkâr ve fesadaAma bilmiyorlardý Hak TeâlâNeler yapacak onlara

Hak TeâlâMusa ile Harun’aVahiy buyurmuþtu þöyle:“Kavmimiz için Mýsýr’daBir takým evler hazýrlayýnHem olsun onlarýnYönleri dönük kýbleyeKýlýn namazý daMüjde verin müminlereHem evler, öyle olmalý kiBirer ýþýk merkeziHem matmah-ý nazarKalpler için pek cazibedarÇünkü hem nesiller yetiþmeliHem onlar olmalýÝbadet neþveli...

34

K ý s s a - i M u s a

Firavun baþladý suale:“Âlemlerin RabbiDediðin nedir ki?”Öðrenmek istiyorduRabbül- âleminin mahiyetiniÝnsanlar anlayabilir mi hiçZatýný Allah’ýn?Hiç faniEzelî ve ebediyi?Hiç sýnýrlý,Namütenahiyi?Hiç arýzîZatî ve aslîyi?Ama soruyordu iþteKibirli mi kibirli...Olur mu hiç O’nunOrtaðý, eþi, benzeri?

Hz. Musa seçip üslub-u hakîmiSöylemek içinSöylenmesi gerekeniÞöyle dedi:“Eðer düþünüp anlayanlardansanýzÝþin gerçeðiniÝtiraf ediniz ki,Rabbül- âleminGöklerin ve yerinHem Rabbi, her þeyin.”

35

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Deðilseniz ehilDüþünüp anlamayaAnlamazsýnýz asla.Araþtýrýrsanýz eðerEþyanýn hakikatiniBilirseniz sebepsizBir hâdisenin olamayacaðýnýBilirsiniz kiBu üstümüzdeki muhteþem göklerVe hayat fýþkýran yer, altýmýzdakiHem bütün bunlarVe arasýndakilerinMeydana geliþleriÂdetleri, ahenkli þekilleriDüzenli deðiþiklikleriEvet, bunlarýn hepsiTâbi olduklarýKanunlarla beraberRabbin hükmüVe Rububiyetin büyüklüðüAltýndadýrlar

K ý s s a - i M u s a

36

Hem bilinmelidir elbetteGaybî olanMuhteþem YaradanVar ettiði eserleriyleBir tepeciktekiBir sarý çiçeðiGörsen bir mühür gibiAnlarsýn bakýncaDaha geniþçeO tepenin deBir mühür olduðunuHepsi deÝþarettir varlýðýnaRabbül- âlemininÝz’an sahipleri için...

37

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Hz. Musa’nýn cevabýnaFiravun saptýrýcý bir tavýrla:“Ýþitmiyor musunuz?” diyeTahrikkâr bir ifade ileSanki etrafýndakilere:“Ben ne soruyorum Musa’yaO ne cevap veriyor bana...”Demeye getiriyordu...Ama Allah’ýn peygamberiBýrakmadý iþin peþiniVe þöyle dedi:“O sizin ve öncekiAtalarýmýzýn Rabbi”Yani: “Muhtaçken siz bileBir idari sistemeAkýl sahibi olduðunuz haldeAkýlsýz, þuursuz þu âlemNasýl girer düzeneOlmadan bir Yaradan?Hem siz,Olmadan cetlerinizGelemiyorsunuz dünyayaAma nerede onlar þimdi?Ýþte her þey faniElbet var bir var eden

K ý s s a - i M u s a

38

Öyleyse sizdekiBu gurur neden?Olmayacak mýsýnýz siz deBir gün o fânilerdenAtalarýnýz gibiÖlüp giden...”Bütün bu sözlere raðmenFiravun geçti hemenHücuma...Ve þöyle dedi:“Mutlaka bir deliSize gönderilen bu elçi”Böyle demekle besbelliEdiyordu istihzaZaten böyledir hepsiTaslaklarý Firavunlarýn;Alay eder deli derlerAdamlarýna Allah yolununHz. Musa önceKavl-i leyyin ve hikmetleSöyledi sözleriniAma inat ve tecavüzeMüthiþ bir dirençleKarþýlýk verdi:“O, Rabbül- âleminDoðunun ve batýnýn RabbiHem bütün aradakilerinEðer sizAklederseniz.”

39

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Yani: “Doðu ve batýyýTayin eden ve deðiþtirenHareket verip geliþtirenVar eden ve yok edenBütünüyle âlemi yönetenEvet, hepsininSahip ve Maliki, O’durOlsaydý aklýn zatenBunlarý anlarVe uzak dururdunÝnkâr etmekten.”

Buna raðmenFiravun yine deBu tiplere has bir refleksleBaþadý tehdide:“Eðer bendenBir baþkasýnýEdinirsen ÝlâhAndolsun ki seniAtarým da zindanaOlursun mutlakaAcýklý hâldekiZindanlýklardan biriUnutma...”

40

K ý s s a - i M u s a

Sordu Hz. Musa:“SanaGetirmiþ olsam bileBir mucizeYine de verir misinÖyle bir ceza?”

Firavun cevabýnda:“Getir öyleyseBir bakayým yine deEðer doðrulardan isenSözünde...”Bunun üzerineHz. MusaBýrakýverdi asasýný yereOluverdi o daApaçýk bir ejderhaElini de koyup koynunaÇýkardýðýndaKesildi bir yed-i beyzâNur saçýp parlýyorduBembeyaz!Firavun birdenYapýp manevraÇevresinden ileri gelenlere:“Bu” dedi “Her haldeÇok bilgili bir sihirbaz!Sizi sihriyleÇýkarmak istiyor yurdunuzdanNe buyurursunuz þimdi!”

41

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Belli kiAlmak istiyorduÇevresinin fikriniHem desteðiniOnlar:“Bu dediler olsa olsaUydurulmuþ bir sihir!Ýþitmemiþtik biz öncekiAtalarýmýzdan böylesini.”

Böylece çevresi deGecikmediler destekteHem þunu teklif ettiler:“Bütün bilgiç sihirbazlarýSana getirsinler...”

Firavun: “Ey Musa, dediSen sihirlerinle biziYerimizden çýkarmak için miGeldin bize?O halde biz deSenin sihrin gibiBir sihirleÇýkacaðýz karþýnaÞimdi seninle

K ý s s a - i M u s a

42

Bizim aramýzdaBir buluþmaVakti ve yeriTayin et kiNe bizim, ne seninCayamayacaðýmýz uygunBir zaman ve yer olsun.”Hz. Musa:“Sizinle” dedi“Buluþmanýn vaktiSüs Günü bayramdaVe insanlarýn toplanacaðýKuþluk zamaný.”

Bu tespit tam isabetliYakalarcasýna reytingiÝspatlayacaktý davasýnýBüyük topluluklar önündeAllah’ýn izniyle

Bunun üzerineDönüp gitti FiravunAmaBütün hile ve desiseleriyleTespit edilen zamandaGeldi meydanaToplanmýþtý halk da

43

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Hz. Musa onlara:“Yazýklar olsun dedi, sizeYalan uydurmayýn Allah’aSonra bu iftirayaAllah verir de cezaKeser kökünüzü azaplaGerçekten de uðrayacaktýr hüsranaÝftira atan Hakk’a!”Sihirbazlar aralarýndaÝþlerini gizliceAçmýþlardý tartýþmayaSonra bakarak Musa ile Harun’a:“Bu iki sihirbaz diyorlardý, siziBüyüleriyleÇýkarmak istiyorlar yurdunuzdanHem yok etmek istiyorlarÖrnek dininiziOnun için gösterinBütün marifetinizi...Toplayýp tuzaklarýnýzýGetirin bir arayaSonra daGelin hep bir sýrayaBüyük zafer kazanacakBugün üstün gelen.”ZatenFiravun daSihirbazlaraBüyük ödüller vadetmiþti

K ý s s a - i M u s a

44

Ve þöyle demiþti:“Gözde kimseler olacaksýnýzBenim katýmda.”

Sihirbazlar: “Ey MusaYa sen at yahutBir olalým ilk atan.”Hz. Musa onlara“Hayýr dedi, atýn siz.”Sihirbazlar sergileyinceMarifetleriniNe görsün Hz. MusaBirden bireOnlarýn ipleri ve deðnekleriYaptýklarý sihirleYürüyorlarmýþ gibi geldiSanki kendisine

Bu sebepleBir korku hissettiHz. Musa kendi içindeHak Teâlâ buyurdu ki:“Ey Musa, hiç korkmaÇünkü sen mutlakaÜstün geleceksin...Atýver sað elindekiniO, yutuverir onlarýn marifetleriniÇünkü onlarýn gösterdikleriBir büyücü aldatmasý sadece.Hiçbir sihirbazAsla baþarýya ulaþamaz”

45

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Bunun üzerine Hz. MusaAsasýný atýncaBir de ne görsünlerAsa olmuþ bir ejderhaVe onlarýn uydurduklarýnýYalayýp yutuyor art ardaSonra da oluyorHz. Musa’nýn elindeTekrar bir asaEski halinde

Ama öte yandaSihirbazlarýnÝp ve deðneklerindenKalmamýþtý hiçbir eser!Öyle yaKoca ejderTekrar asaya dönerkenNereye gitmiþtiO bütün ipler, deðnekler?Bunu düþünen sihirbazlarÝyice anladýlarBu bir sihir deðil deMuhteþem bir mucize!Çünkü sihirdeSihir sonrasý kalýr her þeyYerli yerinde...Bu gerçeði görünceKapandýlar derhal secdeye:“Ýman ettik, dedilerÂlemlerin RabbineMusa ve Harun’un Rabbine.”

K ý s s a - i M u s a

46

Firavun kýzgýnlýk içinde:“Ben dedi, izin vermeden size,Ýman ettiniz haMusa’ya!Anlaþýldý kiO size sihriÖðreten büyüðünüzmüþ!Ama bileceksiniz þimdiAndolsun kiAyaklarýnýzý ve elleriniziKestireceðim çaprazlamaAstýracaðým hurma dallarýnaHem hepiniziGerdireceðim çarmýha!Göreceksiniz azabýmýNe kadar þiddetli!”

Onlar: “Bize yeterBu açýk mucizeSen artýkNe hüküm vereceksen verSenin gibilerin hükmüSadece dünyada geçerYok, zararý bize nasýl olsaDöneceðiz Rabbimizin huzuruna.Hem bizHerhalde müminlerinEvveli olduðumuz içinÜmit ederizMaðfiret buyurur Rabbimiz.”

47

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Hak TeâlâVahyetti Hz. Musa’ya:“Kullarýmý çýkar yolaGece vaktiTakip edileceksiniz ziraAsaný vurarak denizeKuru bir yol aç onlaraOndan sonra daArtýk düþman tarafýndanYetiþilmekten korkmazsýnVe endiþe etmezsin boðulmaktan.”

Firavun da þehirlereAsker toplayýcýlar gönderdiVe: “Bunlar aslýndaSayýlarý azBölük pörçük bir cemaatAma hakkýmýzdaÇok gayz besliyorlarBiz ise elbetteUyanýk ve yekvücutBir cemaatiz.”Diyor ve dedirtiyordu.

K ý s s a - i M u s a

48

Derken güneþ doðmuþtu kiFiravun ve adamlarýDüþtüler Hz Musa’nýnVe ona uyanlarýn peþineÝki topluluk birbirini görünceMusa’nýn adamlarý:“Eyvah, dediler yakalandýk!”Musa: “Hayýr!” dedi “Asla!”Rabbim þüphesiz benimledirYolumu gösterir bana.Bunun üzerine Musa’ya:“Vur asan ile denize”Diye vahyetti Hak TeâlâAsasýný vuruncaÖyle bir infilak etti kiHer bölük koca bir dað gibiOluverdi...Cenab-ý Hak hikmetiyleÖtekileri deOraya yanaþtýrývermiþtiHz. Musa ve beraberindekilerinKurtardý hepsini

49

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Firavun ise beraberindekilerleDalýp denizeBoðulmaya baþlayýnca:“Ýnandým dedi, gerçekten...Ýsrail oðullarýnýnÝman ettiðindenBaþka ilah yoktur!”Cenab-ý Hak da ona:“Þimdi mi? OysaBundan önceHep isyan etmiþtinVe fesatçýlardan idinBiz de bugünSenin bedeniniArkadan gelenlereBir ibret olsun diyeKurtaracaðýzBununla beraberÝnsanlarýn ekserisiGafildirler ayetlerimizdenYine de.”Firavunun son andaGelmesi imanaKurtarmadý azaptan kendiniÇünkü kesmiþti ümidiniArtýk dünyadan

K ý s s a - i M u s a

50

Ayný þekildeÝman ve tövbeler deKopuþu ânýnda kýyametinOlmayacaktýr kabulAma gerçekteYanlýþ ifade etti yineSon demindeFiravun...Musa ve Harun’unÝlahýna ettim imanDiyeceðineHata ile“Ýsrail oðullarýnýn iman ettiðiÝlaha iman ettim ben de.” dediAslýnda, Ýsrail oðullarýnýn imanýndaVe iman tavýrlarýnda daVardý çok hataSon anda bileTam isabet edememiþti iþte...

51

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Hak Teâlâ buradaÝþaret ediyordu bir mucizeyeÇünkü makbul olmasa da imanýÝmana dair söylediði sözlereMükâfat olarak dünyadaKorunacaktý cesediZaten ölseydi, kendi sarayýndaYaparlardý kendisini bir mumyaYerine gelecekti iþte buCesedinin korunma arzusu

Asýrlar sonra1881 senesinde Mýsýr’daKrallar Vadisi kazýsýndaCeset çýktý ortayaÝþte o Firavun’un cesediLondra’da meþhur bir müzedeHem deDiðer mumyalardan farklý þekildeBunca yýl sonraÝnsanlarýn gözleri önündeÝbretler meþherindeSergilenmekte...

K ý s s a - i M u s a

52

Cenab-ý Hak Kur’an’daHatýrlatýyor nimetlerini birer birerÝsrail oðullarýna:“Hatýrlayýn ve düþününSize ihsan ettiðim nimetimi...Bana verdiðiniz ahdiYerine getiriniz kiGetireyim yerineAhdimi ben deEmrimi tutunVe yalnýz Ben’den korkunÝman edin Kur’an’a kiSizin yanýnýzdakiTevrat’ý tasdik içinÝndirdim onu necim necim...Hem baþýný siz çekmeyinOnu inkâr edenlerinVe satmayýn ayetlerimiDünya menfaati karþýlýðýndaAz bir fiyataSakýn kalkýþmayýn BanaSerkeþçe isyanaHem karýþtýrmayýn aslaHakký batýllaGizlemeyin gerçeði bile bileHem de

53

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Tam kýlýn namazýVerin fakireZekât borcunuzuRükû edenlerleBeraberce edin rükûÝyiliði emredip de baþkalarýnaUnutuyor musunuz yoksaKendinizi?HâlbukiOkuyup duruyorsunuz daimaTevrat’ý siz!Aklýnýzý baþýnýzaHâlâ getirmeyecek misiniz?

Yardým dileyin Allah’tanNamazý vesile ederekVe sabýrlaBu zor bir iþtir gerçiAma içiSaygýyla ürperenler müstesnaÝçi haþyet doluAllah’ýn has kuluBu çeþit müminlerRablerine kavuþacaklarýnýVe O’na döneceklerini birer birerÇok iyi bilirler.

Ey Ýsrail oðullarý!Hatýrlayýn bir kereÝhsan ettiðimi nimetimi sizeVe üstün kýldýðýmý vaktiyleSizin atalarýnýzý diðerlerine...

K ý s s a - i M u s a

54

Öyle bir günden deSakýnýn kiO gün hiç kimseBir þey ödeyemezBaþkasýnýn yerineKimseden þefaat deKabul edilmezVe hiç kimsedenAlýnmaz bir fidye...Hem edilmezBir yardým, küçükçe bile…

Hatýrlayýn hem deUðrattýklarýnda iþkencelereSizi en feci þekildeKurtardýðýmýzýAdamlarýndan Firavunun

Onlar sizin gelince dünyayaKesiyorlardý erkek çocuklarýnýzýKýz çocuklarýnýzý daÝþler yapmak için hayâsýzcaBýrakýyorlardý hayatta...Ýþte bütün bunlardaVardý çetin bir imtihanRabbiniz tarafýndan

55

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Yine hatýrlayýn kiSiz geçesiniz diyeYarmýþtýk deniziKurtarýp siziBoðmuþtuk hanedanýný Mýsýr’ýnGözlerinizin önündeVe bir zamanAyýrmýþtýk bir süre;Musa’ya kýrk geceAma siz, az sonraMusa’nýn ayrýlmasýndanEdinip buzaðýyý ilâhKýymýþtýnýz öz canýnýzaBundan sonra bileÞükredesiniz diyeAffetmiþtik Biz sizi

Musa’ya da verdikKitap ve Furkan’ýTâ kiYürüyebilesiniz diye doðru yoldaSize de Musa:“Ey kavmim!” dedi“Tutulmakla sizler buzaðýyaÇok yazýk ettiniz kendinizeÖyleyseDerhal YaradanýnýzaEyleyin tövbe...Ve kesin

56

K ý s s a - i M u s a

Kötü arzularýný nefsinizin...Hem öldürün nefsiniziAllah yolundaBöyle yapmanýz sizin içinSizi Yaratan katýndaHayýrlýdýr çok daha...Allah böyleceKabul etsinTövbelerinizi sizinÇok kabul eder ziraHak TeâlâKullarýnýn tövbeleriniHem boldur O’nunMerhamet ve þefkati

Bir zaman daÞöyle demiþtiniz siz:“Ey MusaBiz görmedikçe açýkçaÝnanmayýz Allah’a.”Bunun üzerineSizi yýldýrým çarptý daO anda...Bakakaldýnýz.

57

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Bir süreÖlü vaziyetteKaldýktan sonraDirilttik siziÞükredesiniz diyeHem yaptýk gölgeBulutlarý üzerinizeKýsmet ettiðimiz sizeHelâl- hoþ rýzýklardanYiyesiniz diyeÝndirdikKudret helvasý ve býldýrcýn

Bir zaman da:“Þu þehre dedik girinÝstediðinizi bol bol yiyinKapýsýndan da þehrinEderek secdeSaygýlý bir tavýrlaVe: “Affedilmektir dileðimiz baþlýca.”Deyin ki affedelim, hem ayrýcaArtýracaðýz mükâfatlarýný daÝyilik iþleyenlerinUlaþýp ihsan sýrrýna.”Bunun üzerineO devam edenler zulmeDeðiþtirip sözüKendilerine söylenen þeklindenSoktular baþka bir þekle

K ý s s a - i M u s a

58

Biz deYaptýklarý kötülük sebebiyleKorkunç ve iðrençBir azap indirdikO zalimler üzerine...

Hani bir zamanlar Musa,Su istemiþti kavmi içinDemiþtik Biz de:“Vur asanla, taþa.”Bunun üzerineFýþkýrmýþtý taþtan on iki gözeOn iki boydan her taifeBildiKendi su alacaðý yeri“Allah’ýn rýzkýndan yiyin, için deYeryüzünü vermeyin fesadaBozgunculuk ve saldýrganlýkla...”

Bir zamanlar daDemiþtiniz ki: “Ey MusaKatlanamayacaðýz aslaBir tek çeþit taamaArtýk yeterBizim için Rabbinden isteyiverÇýkarsýn bize yerin yetiþtirdiklerindenSebzesinden, kabaðýndan, sarýmsaðýndanMercimeðinden ve soðanýndan.”

59

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

O da size:“O üstün olaný,Daha aþaðý olanlaDeðiþtirmek mi muradýnýz?Öyle iseÝnin haydiBu þehreO vakit oradaÝstediðiniz vardýr size”Bu noktadan sonraMahrum edip onlarýMuhatap tutma þerefinden Allah,Üzerlerine vurupZillet ve meskenet damgasýnýAllah’tan gelen bir gazaplaÇarpýldýlarEvet, oldu öyleÇünkü direnip kâfirlikteÝnkâr ediyorlardýAllah’ýn ayetleriniVe öldürüyorlardýHaksýz yere peygamberleri;Þehit edilmiþtiYahya, Þa’ya ve ZekeriyaEvet, öyle olduÇünkü dalýyorlardý isyanaVe gidiyorlardý aþýrýya

K ý s s a - i M u s a

60

Hz. Musa, Beni Ýsrail’eOkuyacaktý bir hutbeYapacaktý bir hasbýhalYerleri gökle birleþtirircesineÝçinden gele geleTam bu hengâmedeGeldi þöyle bir sual:“Ýnsanlarýn en bilgini kim?” diyeNormaldeO bir resul olduðuna göreO olmalýydýAma en doðrusunuAllah bilirdi yine de...Ýki denizin birleþtiði yerdeBir kul vardý daha âlimAlýnca bu vahyiDedi: “RabbimBen onu nasýl bulabilirim?”Þöyle bildirildi kendisineBir balýk koy zembileAl onu elineDüþ yollaraBalýðý nerede yitirirsen denizeBulursun o zatý oradaBeraberindeki FetâYuþa bin Nun’laÇýktý yolaYürüye yürüyeVardýlar bir kayanýn yanýnaFetâ ve Hz. Musa

61

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Dinlenmek üzereDurdular oradaZembildeki balýk daDaldý denizeAllah ondan suyun akýntýsýný tuttuÖyle ki su kemer gibi olduBalýk için bir kanalGelmiþti meydana...

Hz. Musa ve FetâVarmadan farkýnaYine gündüz ve gece boyuncaDevam ettiler yollarýnaAma sabah olup daBalýklarýný bulamayýncaGerçek geliverdi akýllarýnaHemen dönüp geriyeÝzlerini takip ede edeVardýlar balýðýn girdiði yereOrada Hz. MusaGördü bir adamBürünmüþ örtüsüneKimdi bu adamGeçtiði kuru yerlerBirden bireDönen yeþile

K ý s s a - i M u s a

62

Musa aleyhisselam selam verinceHýzýr: “Selam” dedi, “ne gezerSenin bu yerinde?”“Ben Musa’yým” dedi Hz. Musa

“Beni Ýsrail’in Musa’sý mý?”Deyince Hýzýr“Evet” diye cevap verdiHýzýr baþladý, tespitlerine:“Sen Allah’ýn öðrettiðiBir ilmiBilmektesin kiBilmem ben onu...Ama ben deÖyle bir ilme sahibim kiOnu da bilmezsin sen.”Hz. MusaDedi ki tevazuuyla:“Allah’ýn sanaÖðrettiði hakký banaÖðretmen þartýylaEder misin kabulUymamý sana?”Hýzýr ona:“Benimle beraber olma sabrýnýGösteremezsin ki sen;Hem nasýl sabredeceksin kiMahiyet ve hikmetiniBilmediðinBir þey için?”

63

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Cevaben Musa:“Bulacaksýn dedi inþallahÇok sabýrlý sen beniKarþý gelmeyeceðim ben seninHiçbir emrine...”Hz. Hýzýr:“Gel dedi öyleyse.Ancak, madem tabi olacaksýn banaHaber vermedikçeBen sanaSormayacaksýn hiçbir þeyi.”Hz. Musa:“Tamam” diyerek kabul etti...Sonra gittiler beraberceYürürken deniz kýyýsýndaRastladýlar bir gemiyeBinmek azmiyleVardýlar yanýnaGemi sahipleri Hýzýr’ý tanýyýncaAldýlar gemiyeAlmadan ücret bile

64

K ý s s a - i M u s a

Ama Hýzýr, binince gemiyeDelmek oldu ilk iþiGeminin tahtalarýndan biriniHz. Musa fýtratýnýn icabý:“Bak dedi, bedavaBunlar biziAldýlar gemilerineSen iseDeldin gidip gemileriniBoðacaksýn adamlarýHiç deYakýþýk olmayan bir iþ yaptýn.”Hýzýr: “Ben dedi sanaSabredeceksin benimle bulunmayaDemedim mi?”Hz. Musa:“Unuttuðum þey sebebiyleBeni siðaya çekmeBu iþ sebebiyle banaZorluk çýkarma!”Ricasýnda bulundu.Bunlar gemiden indiler, sonraYürürken sahil boyuGördüler çocuklarlaOynayan bir yavrucukHýzýr aleyhisselamYakaladýðý gibi onu

65

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Öldürdü çocuðuHz. Musa:“Masum bir çocuðuNiye öldürdün, dediKýsas hakkýn olmadýðý halde?Bu çok yadýrganacak bir iþ.”“Ben” diyerek baþladý Hz. Hýzýr:“Demedim mi sanaSen sabredemezsin benim beraberliðime.”Çýkýþtý Hz. Musa’yaHz. Musa da:“Bu birinciden de þiddetliydi ama.”Dedi ve ilave etti:“Bundan sonraBir þey sorarsam sanaArkadaþ etme beni,Haklý sayýlacaksýn nazarýmdaBu hususta.”Devam ettiler yolaGeldiklerinde bir kasabaya

66

K ý s s a - i M u s a

Yiyecek bir þeyler istedilerKimse aðýrlamadý onlarý amaOrada yýkýlmak üzereOlan bir duvara rastladýlarHýzýr aleyhisselam eliyleGöstererek duvarý:“Eðilmiþ, yýkýlmak üzere!”Dedi ve hemen doðrulttu onuHz. Musa aleyhisselamDayanamayýp dedi ki ona:“Bir toplum kiGeldiðimizde kendilerineCimri davrandýlar bizeVermediler bir yiyecek bile...Ama sen onlaraÝþ yapýyorsun hem de bedavaEðer dilersenÜcret alabilirsin hakkýnla!”Bunun üzerine Hýzýr Musa’ya:“Artýk” dedi “birbirimizdenAyrýlmanýn zamaný geldiAma þimdi sanaSabredemediðin þeylerinTevilini vereceðim haber”

67

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Kýssanýn burasýndaHz. Peygamber (s.a.s.) Þöyle dedi:“Rahmet buyursun Allah Musa’yaKeþke sabretseydi de Hz. Hýzýr’laMaceralarýný nakletseydi bizeNe kadar isterdim bunu!”

Biz dönelim kýssayaBirinci sorusu Musa’nýnBir unutmasý idiBir serçe gelerek gemininKondu kenarýnaSu aldý sonraDenizden gagasýylaHz. Hýzýr göstererek bunuHz. Musa’ya:“Bak dedi, benim ve senin ilminVe diðer mahlûkatýn ilmiAllah’ýn ilmi yanýndaÞu kuþun denizdenAldýðý bir damla kadarBile deðildir.”Sonra Hz. HýzýrBaþladý açýklamaya:“Gemi dedi aitti birkaç yoksulaDenizde çalýþan...Onu kusurlamak istedim kiArkalarýnda her saðlam gemiyiAlmakta olan zorlaVardý bir hükümdar...

K ý s s a - i M u s a

68

Oðlana gelinceOnun anasý da babasý daÝman etmiþ kimselerdiBunun için onlarýBir azgýnlýk ve kâfirlikBürümesinden ettik de endiþeÝstedik kiOnlarýn RabbiBunun yerineKendilerine nezahatçeVersin daha hayýrlýsýnýMerhametçe daha yakýnýný...

Duvara gelinceBu, o þehirdeÝki yetim oðlancýðýndýVardý hem altýndaOnlara ait bir defineÝyi bir adamdý babalarý daBinaenaleyh Rabbin diledi kiÝkisi deErsinler rüþtlerineVe çýkarsýnlar defineleriniÝþte üzerlerineSabredemediðin þeylerin iç yüzü...”

69

H z . M u s a A l e y h i s s e l a m

Zahiren çocuðun öldürülmesiDikkat çekicidir gerçiAma Allah onun ilerideAzgýn, bir bâðiTaþkýn bir kâfir olacaðýnýBildiði için, öldürttü Hýzýr’aSonra da onlaraBir kýz evladý nasip eylediOndan da doðdu bir nebî...

Ayrýca Hýzýr’ý hayattaBugün görenler deVardý amaO muammerdir apayrý bir hayattaO serbest bir yaþayýþlaMecbur olmadan yeme ve içmeyeYaþar giderOnu kâh görürüzHz. Zülkarneyn’in yanýndaKâh Hz. Musa ile beraberSonra günümüzde deDolaþabilir aramýzdaÇeþitli kýyafet ve kisveler içindeO ilm-i ledün sahibiHikmetli fiillerleÝlahî emirlerleDevam eder iþlerine...Kýtalar dolaþýr, peþindekilerleYemyeþil izlerle

K ý s s a - i M u s a

70

Kýrk GeceHz. Yusuf ’tan takribenDört yüz sene sonraHz. Musa’nýn peþine düþenFiravun, boðulmuþtu Kýzýldeniz’deOrdusuyla birlikteSonra da Hz. Musa’yaKýrk gecelik vaad vermiþti AllahZilkade ayýnýn baþýndanZilhiccenin onunaYani kurban bayramýnaKadar...

Hz. MusaBu kýrk günü Tur’daGeçirmiþti oruçlaVe olmuþtu mazharÝlâhî KelâmaBu arada Tevrat daÝndirilmiþti kendisine levha levhaBu kýrk gecede nice niceÝncelikler etmiþti tecelliZaten Ýlâhî tecellilerFecir gibi daimaTakip eder geceleriBu yüzdenTasavvuf ehli de

71

Kýrk günü iþteAlmýþtýr bununla ilgili ayettenHem çile kelimesininAslý buradan gelmeZira kýrk demektir çile

Çile çekmeyenler bilemezNimetlerin deðeriniHem sezemezBaþa gelecekleriUnutmayalým bir kereÇilesizler düþürdü boþ yereÂlem-i Ýslamý dertlereAttýlar bütün hazinelerimiziKumara atar gibi...Sessizce ve hissizce...

K ý s s a - i M u s a

72

Kurban Olan Bakara

Hani bir zamanlarDemiþti ki kavmine Musa:“Size bir bakaraKurban etmenizi emrediyor Allah”Onlar da:“Çok tuhaf, alay mý ediyorsun yoksaSen bizimle?” demiþlerdi.Cehenneme benzeyen Afrika çölündeCennet numunesi Nil’in çevresindeZiraat, insanlar için kutsiyetÝfade etmiþti zamanlaZiraat vesilesi, bakara cinsi deAlmýþtý nasibiniApis boðasý ve heykelleriTapýlan bir mabuttu artýk

O zamanlar oradaYaþayan Ýsrail oðullarýnýnBu mantýkYerleþtiði için kafalarýnaFiravun kavmininTanrý kabul ettiði ve taptýðýBir bakarayý boðazlamakBir ameliye idiÝhtilal çapýnda...

73

Bu yüzdenBunu sindiremediler de içlerineÝsyan edercesine peygamberlerineBöyle terbiyesizceBir karþýlýk verdiler iþte...Allah’ýn seçtiðiUlül azm nebi Hz. Musa:“Sýðýnýrým Allah’aBu þekilde, insanlarlaAlay eden cahillerdenBiri olmaktan.” dediNebi dilindenAnlayýnca iþin ciddiyetiniHemen emriGetirmeliydiler yerine...

Eðer rasgele bir sýðýr bileKesiverselerdiGelmiþ olacaktý emir yerineHâlbuki kurnazca sankiAllah’ýn peygamberiniKalkýþýp da imtihana:“Dua et, bizim için RabbineBeyan etsin bizeNe olduðunu onun mahiyetinin.”dediler.Musa aleyhisselam cevap verdi:“O ne pek yaþlýVe farýmýþ olacakNe de bakir ve pek taze...Ýkisi ortasýTam güçlü, kuvvetliVe dinç bir bakara

74

K ý s s a - i M u s a

Artýk emrolunduðumuz þeyiHemen yapýnýz þimdi...”Ama yanaþmadýlar yineVe: “Bizim için RabbineDua et, dedilerNedir o bakaranýn rengiBeyan ediversin bize.”Musa Nebi dedi ki:“O, öyle sarý bir bakaradýrKi onun rengiArtýk sarýnýn en parlaðýEn halisiBakanlara sürur ve neþe verirGözü ve gönlü deAçacak derecede.”Un serip yine ipeBu güruh þöyle dedi:“Bizim için dua et deAçýklasýn bizeMahiyetinin ne olduðunu;Kestiremedik doðrusuZira buÇok karýþýk geldi bizeÝnþallah biz deYola geleceðiz her haldeVe bulacaðýz kesmenin yolunu.”

75

K u r b a n O l a n B a k a r a

Musa aleyhisselamBu istekleri için deDedi ki:“Allah þöyle buyuruyor‘O, öyle bir bakaradýr kiDeðil ezgin, boyunduruk altýndaNe ekin sularNe de toprak sürerBelkiBaþýboþ ve salim her ayýptanHem yok üstündeBir lekesi ve bir alacasý.”

Bunun üzerine nihayet:“Söyledin iþte, dedilerTam doðruyu þimdi.”Ve zor da olsaOnu bulup kestilerHâlbuki kesmeyeYanaþmýyorlardý hiç...Kesmeyeceklerdi neredeyse.

Aslýnda bu ilahî emirleBakara tapma inancýKesiliyordu kökündenBir hamlede

K ý s s a - i M u s a

76

Ýþte bu kýssa içinde deGörüldüðü üzereLüzumsuz soru soranlarYaklaþýyor helâke ziraHer bir sorunun cevabýYeni bir þartý veAðýr bir yükü deGetiriyor beraberinde

Yalnýz biz biraz geri dönelimBirkaç yýl öncesindeNakledildiðine göreSalih bir ihtiyarýnVarmýþ bir buzaðýsýTam bu vasýflarýTaþýyan üzerindeAyný ihtiyarýnBir tane deÇocuðu...

Kendisinden ümidi kesince ihtiyarSalýp buzaðýyý ormana:“Ya Rabbi bunu,Çocuðum büyüyünceyeKadar SanaEmanet ediyorum, koru.”Diye etmiþ samimi bir duaÝhtiyar vefat etmiþAma bu arada

77

K u r b a n O l a n B a k a r a

Büyümüþ o bakaraÝlâhî himayedeYetiþmiþ çocuk daÝþte tam bu sýradaBu mesele çýkmýþ ortayaBulmuþlar nihayet araya arayaVe derisi dolusu altýnaSatýn almýþlar onu

Elbette daha da derinBir hikmeti varBu kurbanýn...Çünkü öldürülmüþtü birisiBu yüzden de bir fitneZuhur etmiþti...Atýyorlardý suçuBirbirlerinin üstüneMaktul iseOðluydu yaþlý bir zenginin

Birçok yeðeni vardý bu zengin adamýnMirasý içinTek oðlunu gizliceÖldürmüþler ve sonra daBaþlamýþlardý baðýrýp çaðýrmayaBaþlamýþlardý güyaOnun katilini aramaya

K ý s s a - i M u s a

78

Ama Hak TeâlâCinayeti çýkaracaktý açýða:“Vurun ölüye, diye emir buyurduBakaranýn bir parçasýyla.”Vurulunca daÖlü dirilmiþ ve çýkarmýþtýCinayeti meydanaHaber vererek katilleri...Bakara kurbaný iseHem bir mucizeHem de bir misaldiÖlülerin dirilmesine

K u r b a n O l a n B a k a r a

79

Sular Fýþkýrtýr TaþtanBuyurdu Hak Teâlâ:“Hani bir zamanlar MusaSu istemiþti kavmi içinBiz de ona:“Vur taþa, asan ile”Demiþtik...Bunun üzerineFýþkýrmýþtý o taþtanGöz göz on iki tanePýnar...(Ýsrail oðullarý da on iki kabileBakýn ahenge)Her kabileTanýdý su alacaðýKendine ait kaynaðý...”

Hz. Musa, Cenab-ý HaktanKaranlýk ve susuzluktanYanýp kavrulanKavmi için su istiyorVe çýkýyor yaðmur duasýnaYüce Mevla cevap veriyorBu duaya hem deÝstenilenden deDaha büyükDaha harikulâde bir nimetle

81

Gelip geçiciBir yaðmur yerineOn iki kabileninHer birineÝhsan ederekÖzel birer gözeTertemiz ve taptazeBununla yüce varlýðýnaVe ilahî inayetineBahþediyor açýk bir belgeHem buradan daAnlýyoruz ki ayrýcaDualarýn arkasýndaOlmalýdýr mutlakaFiilî bir teþebbüsGösteriliyor iþte bizeSu fýþkýrsýn diyeVurulmuþtur asa taþaEðer faraza“Ne alâkasý varAsayý taþa vurmanýn suyla”Denilip vurulmasaydýBu nimetEtmeyecekti tecelli...Ve her þeyÇýkacaktý boþa

K ý s s a - i M u s a

82

Ýþte yüce MevlâKuru taþlarý yarýp daKâdir iken pýnarlar fýþkýrtmayaBunu ihsan etmiyorDoðrudan doðruyaÝllâ meseleyiManevî sebepleMaddî sebep üzerineEdiyor bina.

Evet, usûl böyleMutlaka ilham olunanMaddi sebepDönüþecek teþebbüseAslýnda bu mucizedeVar bize de bir hisse

Niye var ortadaBir taþ ve aðaçtan bir asa?Dikkat edelim önceDað gibi aðaçlarYükselmiyor muTaþlar ve kayalar üzerinde?O ipek gibi inceKök ve damarlarO sert maddeden

83

S u l a r F ý þ k ý r t ý r T a þ t a n

Su ve diðer gýdalarýNasýl emiyorlar?Düþünelim bir kereMümkün mü buTaþta olmasa su?Demek kiGün gelecekBasit âletlerleTaþtan çýkartýlacak su!Hem söylemiyor muDeyimlerimiz:“Taþý sýksaÇýkarýr suyunu”

Hem de buyurmuyor muEfendimiz Muhammed Mustafa (s.a.s.):“Topraðý, donmuþ su üzerineSeren yüce RahmanMünezzehtir her noksandan”Toprak ne üzerine serili?Donmuþ su ne demek?ElbetteToprak, taþ ve kaya üstüneSerildiðine göreAslý, sývý bir maddeTaþ ve kayalarýn

84

K ý s s a - i M u s a

Taþlar Çatlar da Fýþkýrýr Sular

Pek çok mucize ve nebiyeÞahit olan benî Ýsrail’eÞöyle buyuruyor Hak Teâlâ:“Bütün bunlardan sonraYine katýlaþtý kalplerinizSanki taþ kesildiTaþtan da beterBir hâle geldiÇünkü taþlardan öyleleri var kiÝçinden nehirler kaynarÖyleleri de var kiÇatlar da baðrýndanSular fýþkýrýp akarHem öylesi de vardýrAllah haþyetindenOynar da yerindenYukarýlardan aþaðýlara yuvarlanýr.”

Kur’an verdiði bu mesajlaDiyor ki Ýsrail oðullarýnaVe bize en baþta;Ne oldu sizlereKalpleriniz daha katý taþtanHem de daha ziyadeDonuk ve duyarsýz

85

Görmez misinizO pek sert toprak altýndaBüyük bir tabakaTeþkil eden o koca taþlarÝlâhî emirlere hep mûtîVe musahharSanki yayýlýr gibi havadaAðaç dallarý kolayca

Taþlar da sularaAkan kana karþýDamar misaliKanal olmuþlarHatta aðaçlarýn ipek gibiNazik kökleriVe ince damarlarý,Anne memesinden süt emercesineTaþlarý emiyorlarHoþ bir iþtahla

Durum böyledir mademEy benî ÝsrailEy benî Âdem!Hem aciz, hem zayýfOlduðunuz haldeNasýl bir kalpTaþýyorsunuz böyleKaskatý

86

K ý s s a - i M u s a

Hem asi ve serkeþçesineEmirlerine mukavemet içindeKahhar ve Cebbar olanKâinatýn yüce Sahip ve MalikininO hem yüce hem MüheyminEðer gelirse gazabaSiler cihanlarý bir andaVe atar yokluk gayyasýna

Ýþte o taþ ve kayalarTam bir itaat içindeO karanlýk toprak altýndaNazik vazifeleriniÝfa ettikleri için mükemmelceHem balmumu gibiVe hava misaliBir yumuþaklýklaÝtaat ve secdeyleYüce RabbeOluyorlar vesileÝnayetli tasarrufat-ý Ýlâhiye-yeÝtina ile iþlenmiþMücevherler gibi çiçek açanTatlýlardan leziz meyveler verenAðaçlarýn köklerineVe ab-ý hayat gibi sularaSanki bir âþýk misaliO lâtif ve güzellerinTemasý ileParçalayýp kalbiniToprak oluyor yollarýna

87

T a þ l a r Ç a t l a r d a F ý þ k ý r ý r S u l a r

Ey Ýsrail oðullarýMusa aleyhisselamýnBir tek mucizesine karþýKoca taþlarYumuþarVe parçalanýr haþyetindenVeya sevincindenAðlayarak sel gibiOn iki gözündenYaþ akýtýr damla damlaSiz hangi insaflaMusa aleyhisselamýnBütün mucizelerine karþýHiç gözyaþý dökmedenVe kaskatý bir kalpleHissiz ve sorumsuzTaþ gibi duruyorsunuz...

Tur-i Sina’daCelâl tecellisiyleHeybetten parçalanýp daðýlanVe haþyetten yuvarlananTaþlarý hatýrlayýn bir kereVe hatýrlayýnSizden söz almak içinTur daðýný Allah’ýnTuttuðunu üstünüzdeBütün bunlaraÞahit olduðunuz haldeÞimdi ne cesaretleHakkýn haþyet ve heybetindenKalpleriniz gelmiyor ihtizaza

K ý s s a - i M u s a

88

Ey kavm-i Musa!Ay daðlarýndanBir deniz misaliKaynayýp fýþkýranNil nehrini hatýrlayýnYine daðlardanKaya maðaralardanKopup çýkanDicle ve Fýrat’ýÇýkarmayýn hatýrdan...Bunlar nasýl birer mucizeDüþünün bir kereÞu büyük ýrmaklarýn elbetteÞu daðlar, olamaz kaynaðýÞu süratliVe bolca akýþa karþý

Hatta farazaKonik birerHavuz kesilselerSadece birkaç ayAncak dayanabilirlerÇoðu defaBir metre topraðaNüfuz eden yaðmur daOlamaz kâfi varidat

89

T a þ l a r Ç a t l a r d a F ý þ k ý r ý r S u l a r

Evet, ortada hakikatBu nehirler gelmekteGaybî bir hazinedenZaten hadis-i þerifte:“O üç nehreCennetten birer katreDamlýyor her demdeOradan geliyor bereket.”Buyruluyor.

Ýþte bu fýtrî halleriyleÞöyle diyor nehirler bize;Siz kalp katýlýðýylaÖyle bir Zat’aEdiyorsunuz ki isyanDicle, Fýrat, Nil gibi nehirleriAdî, câmit taþlardanOdur akýtanHem varlýðýnýn delilleriniKâinatýn kalbineDünyanýn beynineÝnsan ve cinlerin deAkýl ve gönüllerineO’dur sunanSiz hâlâBu Ezelî Güneþ’eBu marifetullah nurunaKör mü kalacaksýnýzYok mu hiç insafýnýz?

K ý s s a - i M u s a

90

Yýldýrým Çarpmadan daHak Teâlâ azametleBuyuruyor Kur’an’da:“Hani bir zamanlarEy Ýsrail oðullarý sizÞöyle demiþtiniz:‘Ey MusaGörmedikçe Allah’ý açýkçaÝman etmeyizSana asla!’Hemen sözünüzün peþindenYýldýrým çarptý siziBakýp dururken...”

Daha önce deKýzýldeniz’den geçtiklerindePutperest kavimlerinPutlarýný görünce:“Bize de böyleBir tanrý yapYa Musa!” Demiþlerdi...

Tevhid peygamberiHz. Musa’nýn nasýl unutulduYirmi üç senelik direktifleri?Tevhidden þirkeNasýl bir kayýþtý bu?

91

Ýþte þimdi deÝstiyorlardý açýkçaAllah’ý görmeyi...Ulül azim bir peygambere karþýMýzýkçýlýk yapmakVe onula tartýþmakNasýl bir þeydi?

HerhaldeFiravun’un baskýcý idaresiBozmuþtu fýtratlarýný,Uðratmýþtý yýkýmaÝç dünyalarýnýCellât kamçýsýSýrtlarýndan kalkýncaÞýmarmýþlardý anýndaÝþte kölelik ruhuBir tohum gibiKökleþmiþti içlerinde zamanla...Kolay olmuyordu demek kiTasaffî ve terakki...

K ý s s a - i M u s a

92

Ne demiþtiKoca Bedi’Lü’lü misal sözleriyle:“Fýtratlarýn bir kýsmýBirdenbire parlýyorBir kýsmý tedricîdirÞey’en þey’en kalkýyor...Tabiat-ý insanîÝkisine de benzerÞartlara bakarOna göre deðiþir

Bazan tedricî giderBazan dahi olurBarut gibi zulmanîBirden bire fýþkýrýyorNuranî bir nâr olurBazý olur bir nazarKömürü elmas eder.Bazý olur bir temasTaþý iksir ediyorBir nazar-ý Peygamber (s.a.s.)Birden bire kalbederBir bedevî cahiliBir arif-i münevverEðer mizan istersenÝslam’dan evvel ÖmerÝslam’dan sonra Ömer

93

Y ý l d ý r ý m Ç a r p m a d a n d a

Birbiriyle kýyasýBir çekirdek, bir þecerDef ’aten verdi semerO nazar-ý Ahmedî (s.a.s.)O himmet-i Peygamber (s.a.s.)Cezîret’ül- Arap’taKömürleþmiþ fýtratlarýKalbetti elmaslaraBirden bire serâserBarut gibi ahlâký parlattý da oldularBirer nur-u münevver.”

94

K ý s s a - i M u s a

Hz. Musa’nýn Kavminde Bir deKarun VardýSapanlardan birisi de yoldanMusa kavminden olanKarun idi veAzgýnlýk etmiþtiBöbürlenerek kendi milletine

Hâlbuki Allah, ona öyleHazineler vermiþti kiAnahtarlarýný sadeceBir topluluk taþýyabilirdi.Hem de güçlü kuvvetli.

Siyasî zulüm ve baskýdaNasýl bir sembol ise FiravunMali baský ve vurgunculukta daUnutulmaz sembol olmuþtur Karun

Halký demiþti Karun’a:“Asla þýmarmaGüvenip servet ü samanýna!Sevmez böbürlenenleri Allah...Allah’ýn sana ihsan ettiðiBu büyük servetleGayret göster mamur etmeyeAhiret yurdunu ebedî

95

Ama ihtiyacýna yetecek kadarSana da kalsýn bir miktarSakla biraz daDünyadan da nasibini unutma...Ýhsan ettiði gibi Allah sanaÝyilik et sen de insanlaraOlma ülkede sakýnPeþinde fesadýnZira sevmez AllahBozguncularý asla”

Gerçi denilmiþtir insanlar hakkýnda;Bir kefen alma telaþýylaYokluk çölünden varlýk pazarýnaGelmiþ birkaç muhtaç ve uryanEvet, iþte böyle tarif edilmiþ insan...

Ýnsan dünyayý deðil kesbenBelki terk etmeli kalbenEvet, olmalý elin kârdaAma gönlün Yâr’daYani elin çalýþýrken dünya iþlerindeKalbin ise olmalý Yâr-ý Bakî’de

K ý s s a - i M u s a

96

Bu nasihatlere karþý Karun:“Ben, dedi kavuþtumBu muhteþem serveteÝlmim ve becerim sayesinde.”

Günümüzde bunca nimeteKavuþan nankörler deKonuþuyorlar ayný sözlerleAcaba bilen var mýNeydi sebebiCihan harplerinin?Bunun sýrlarla dopdoluHikmetli cevabýnýVeriyor Saîd-i Bedî:“Beþerin fikrî dalâleti,Nemrudâne inadýFiravunâne gururuÞiþti þiþti zemindeYetiþti semâvataHem dokundu,Hassas sýrr-ý hilkate...Semâvattan indirdiTufan, taun misaliÞu harbin zelzeleleriGâvura yapýþtýrdýSemavî silleyi

H z . M u s a ’ n ý n K a v m i n d e B i r d e K a r u n V a r d ý

97

Demek ki þu musibetBütün beþer musibetiydiNev’en umuma þâmilBir müþterek sebebiMaddiyunluktan gelenDalâlet fikriydiHürriyet-i hayvanîHevânýn istibdadýHissemizin sebebiErkân-ý Ýslâmî’deÝhmal ve terkimizdi.”

Ýþte Karun daBilmezden geliyorduLakin bilmiyordu ki AllahHelâk etmiþtiDaha önceleriKendisinden daha güçlüVe serveti deDaha fazla olan nice kimseleri

Suçunu sormaz AllahMüseccel suçlularaÇünkü onlarýn bilinmektedir suçlarýHem meleklerce, hem de HalkçaOnun için onlar hemen yaka-paçaTutulup atýlýrlar, azaba...

K ý s s a - i M u s a

98

Karun bir gün yineBütün þatafat ve ihtiþamýylaÇýktý halkýnýn önüneÇok düþkün olanlar, dünya hayatýna:“Keþke dediler bizim deServetimiz olsaydýKarun’un ki gibiNe þansý varmýþ adamýnDiyecek yok keyfine!”Kendilerine hakikat ilmi verilenler ise:“Yazýklar olsun dediler sizeBu dünyalýklarýn böylesineDeðer mi peþine düþmeye.”

Hâlbuki iman edip sâlih amel iþleyenleriBekleyen cennetVe içinde hazýrlanan mükâfatÇok daha hayýrlýdýr elbet...

Derken AllahKarun’u da sarayýný daGeçiriverdi yerin dibineAllah’a karþý ne avanesiYardým edip kurtarabildiNe de savunabildiKendisi, kendisini...

99

H z . M u s a ’ n ý n K a v m i n d e B i r d e K a r u n V a r d ý

Olmaya onun yerindeCan atanlar bir gün önceDiyorlardý þimdi þöyle:“Vay be, meðer AllahBol bol verirmiþ dilediði kimseyeKýsarmýþ rýzkýný dilediðinin deÞayet Allah, lütfedip bizeEsirgemeseydi özel rahmetiyleGeçiriverirdi bizi deYerin dibineÝnkârcý nankörler gerçektenOlmazmýþ iflâh...”Evet, Allah; eninde sonundaOnlarýn bütün baro ve baronlarýnýUlaþtýracaktýr layýk olduklarý noktaya

K ý s s a - i M u s a

100

Hz. Âdem AleyhisselamBir zaman Hak TeâlâMeleklerine: “Ben Arz’daYaratacaðým bir halife”Buyurdu...Birçok yorumcuBu “Halîfe” kelimesi üstündeEpeyce durdu.

Kimisi söyledi iþaret olduðunuBunun meleklerden önceYeryüzünde yaþayan cinlere...O zamanlar dünyaAteþten bir parçaOlarak dönüyorduKendi halinde...Cinler deAteþten varlýklar suretindeHâkim bulunuyorlardý Arz üzerindeDaha sonraÇýkardýklarý fitne ve fesatlaVerdirdiler kadere bir fetvaVe yok edildi hâkimiyetleriYerlerine halef olarak getirildiÂdem ve evlatlarýAma þöyle dedi bazýlarý;Bu “Halîfe” kelimesi iþarettir ki

101

Ýnsan, Allah’ýn isim ve sýfatlarýnaHem âyine hem de âþinâdýr.Ýnsan yapabilir bir deAnaliz ve sentezDiðer mahlûkat üstündeHem deYapabilir taklitçikleriniÝlahî sanatlarýnYüce bir üstünlükleÜstün bir kimlikleZira yaratýlmýþtýr beþerAhsen-i takvimdeHem ayrýca bir deNe var ise âlemdeÂdem’dedir, Âdem’deEvet, dürülmüþtür derunundaÂlemler ve nice sýrlarEn hassas kývamdaBeþerin hilafeti meselesindeMelekler belki deBakarak cinlerin hâlineVeya bakarak levh-i ezeliyeYahut insanýn bünyesineÞehevî ve gazabî hislerine.Aslanýn pençesi nasýl gösterirseOnun parçalayýcýlýðýnýKavunun lezzeti deYenmek için yaratýldýðýný

K ý s s a - i M u s a

102

Melekler þöyle bir fikirSerdetmiþlerdi: “Ya RabbiSen yeryüzündeFesat çýkaracak, kan dökecekBirini mi, yaratacaksýn?HâlbukiEdiyoruz hamd ve tesbihiBiz sana”Onlara göreYatkýndý insan günahaBunun için söylemiþlerdiÝçlerindeki düþünceleri

Cenab-ý Hak buyurdu ki:“Bilirim Ben sizin bilmediklerinizi.”Göstermek için bu gerçeðiTalim ettiÂdem aleyhisselamaBütün eþyanýn isminiTalim-i esma unvanýylaHem onlarda tecelli edenEsma-i Hüsna’nýn hepsini...

Sonra koydu önlerineEþyayý meleklerinÝmtihan içinBuyurdu onlara: “SöyleyinÝsimlerini bunlarýn;Eðer doðru iseniz, dediklerinizde.”Dediler ki: “Yok bizde bir ilimAncak Senin

103

H z . Â d e m A l e y h i s s e l a m

Talim buyurduðun kadarSensin, ancak Alîm ve Hakîm.”Sonra da emretti Âdem’eSöyle diye isimleriO teker teker söyleyinceHem de tecelli eden isimleriyleHer þeyi.Tezahür etmiþti böyleceTercih edilmiþ olmasýnýn sebebiMahlûkat üzerine halife...

Çünkü talim-i esma ileÝlim ve fen mücmelenÖðretilmiþti Hz. Âdem’eSonra da tafsilatýylaTalim edilecekti Hz. Muhammed’e...

Bunun üzerineHak Teâlâ buyurduBütün meleklere:“Demedim mi, Ben sizeGöklerin ve yerinBütün gaybleriniSadece Ben bilirim...Öyleyse þimdi

K ý s s a - i M u s a

104

Hepiniz de Âdem’eEdin secde.”Ýtaat edip bu emreSecde ettiBütün melâike...Yalnýz direttiCin soyundan olan ÝblisHak karþýsýnda hem deBaþtan ayaða kesilip nefis:“Etmem dedi, secde!”Hak TeâlâSorunca sebebiniBaþladý felsefeye:“Ben üstünüm bir kereBu beþereÇünkü Sen yarattýn beni ateþtenÂdem’i iseBir çamur parçasýndan”Gazaba gelip YaradanDedi: “Oradan çabuk in!Hem deðildir haddinBüyüklük taslamak seninOldun artýk sen alçaklardan.”Yanlýþ bir temeleOturan bu felsefeCevabýný böyle alýyordu iþte...Hem neden

105

H z . Â d e m A l e y h i s s e l a m

Üstün olaydý ki ateþ topraktan?Toprak kiBinlerce çiçeðeSaksýlýk eden.Hatta ateþ maddelerini deAlan içine...AyrýcaToprak daha yakýndýr Allah’aYedi kat olan semavattan

Âdem’e ise Rahman:“Ey Âdem, dedi,Bil ki þeytanSana ve eþineTam bir düþman...Bu husumetleGirip içinize sinsiceÇýkarmasýn siziVatan-ý asliniz, cennet-i âlâdanEderek periþanOlur, bu bir hüsran...

Huzurdan kovuluncaLanetlenmiþ þeytanDönüp Hakk’a:“Ýnsanlarýn dediDiriltilecekleri ânaKýyamete kadar, bir zamanMühlet verir misin bana?”Buyurdu ki Allah:“Haydi, oldun senMühlet verilenlerden.”

K ý s s a - i M u s a

106

Bu bir imtihan sýrrýydýYükselsin diye makamlarýZerreden güneþe dizilenFarklý olarak meleklerdenAncak nefisle beraber þeytan daOldu musallat insanlara…

Ýblis alýncaO saðlam sözü: “Öyle ise, dediMahkûm ettiðin için azgýnlýðaSen beniBen de gözetlemek kasdýylaPusu kurup oturacaðým,Tuzaklar hazýrlaya hazýrlayaÜzerinde, Senin doðru yolununSokulacaðým sonraKâh önlerinden, kâh arkalarýndanKâh saðlarýndan, kâh sollarýndanBu vesvese ve pusularýmlaArtýk bulmayacaksýnÇoðunu onlarýnÞükreder güzel kullar olarak...”

107

H z . Â d e m A l e y h i s s e l a m

“Çýk oradan, dediCelil-ü Cebbar...Hor ve hakirEy þeytan-ý zelil...Onlardan kim sana uyarsaÇok iyi bilin kiDolduracaðým sizlerle cehennemiEy Âdem sana gelinceSen eþinleYerleþ CennetteYok, orada açlýk çekmeHem çýplak kalma ve aslaOlmayacak susuzluðun sýkýntýsý daKalmayacaksýn hiç maruzKavurucu sýcaða...O Cennetten dilediðiniz mekândaÝstediðiniz andaBol bol, yiyin içinYalnýz þu aðacaYaklaþýp daZalimler zümresine girmeyin.”

K ý s s a - i M u s a

108

Fakat þeytan onlaraVerdi vesveseHem peþ peþeÇýkarmak için açýðaGözlerinden gizlenmiþ edep yerleriniTuzaklý bir telkinle:“Rabbinizin dedi sizeBu aðacýn meyvesiniYasaklamasýnýn tek sebebiOlmanýzý önlemektiMelekler gibiVeya ölümsüz hayataNail olan bahtiyarlardan!”Onlarýn iyiliðini hemÝstediðine dair ettiKasem üstüne kasemBöylece bu yalan ve yeminlerleKâh vesvese, kâh felsefe ileAldatýp onlarý düþürdü mevkilerinden

Tadar tatmazO aðacýn meyvesiniFark ettilerAçýk olduðunu edep yerlerininBaþladýlar örtmeyeBulduklarý cennet yapraklarý ileÖrtülmesi gerekli yerleriRab Teâlâ edip nida:

H z . Â d e m A l e y h i s s e l a m

109

“O aðaçtan ben siziMen etmedim mi?Hem söylemedim miÞeytan sizin düþmanýnýzdýr besbelliDiye size?NiyeDüþtünüz bu periþan durumaBeni dinlemeyip de?”

Onlar: “Ey Rabbimiz!” diyeYalvarýp yakardýlar,“Yazýk ettik kendimizeEðer Sen, örtüp kusurumuzuMerhamet buyurmazsan bizeOluruz hüsrana uðrayanlardan.”Ýþte hep böyle yalvarmalýdýrHer ayaðý kayan...

Kabul buyurdu Hak tövbeleriniHem Âdem’i seçtiVe hidayete mazhar etti...

Buyurdu sonra da:“Ýniniz düþman olarak birbirinizeDünyada sizeBir süreye kadar kalmaVe faydalanma

K ý s s a - i M u s a

110

Ýmkânýný veriyorum.Orada yaþayacakVe öleceksiniz oradaHem çýkarýlacaksýnýzDiriltilip mezardan

Ey evlâtlarý Âdem’inBakýn indirdik sizeEdep yerleriniziÖrtmeniz için nice giysiFakat unutulmayaEn güzeli elbiselerinLibas-ý takva...Bunlar Allah’ýn ayetlerindendir iþteOlur ki insanlarDers alýrlar, düþünürler de”

111

H z . Â d e m A l e y h i s s e l a m

Demek kiElbiseden daha önemlisiTakva duygusu ve hayâ hissiÇýplaklýk dönüþtür câhiliyeyeZira câhiliye dönemindeMüþrikler üryan tavaf ederlerdiBir fazilet zannýyla, Kâbe’yi.Hak TeâlâHayvanata vermiþtir fýtrî bir elbiseAncak hayâ duygusu ileSüslediði insana gelinceOnu üryan yaratmýþtýrBu sebepleKim uyarsa örtünme emrineSevaba ermekteHem de insan örtünmekleYeryüzünde, ispat etmekteHalife olduðunu, diðerleri üstündeEvet, insan bütün yaratýklar üstündeTasarruf ve yönetme gücüyleHalifeliðinin gücünü göstermekte

112

K ý s s a - i M u s a

Bu husustaHak TeâlâGönderdi bizlereÝkaz üstüne ikaz:“Ey evlatlarý Âdem’inAçýða çýkarmak içinEdep yerlerinizi þeytanÂdem atanýzla, Havva annenizinÇýkarttýrmak suretiyleTakva elbiseleriniUzaklaþtýrdýðý gibiCennet yurdundanSakýn sizleri deUðratmasýn bir belâyaZira o da askerleri deGözetirler sizleriOnlarý göremeyeceðiniz yerlerden

113

H z . Â d e m A l e y h i s s e l a m

Doðrusu, yapmýþýzdýr inkârcýlarýÞeytanýn dostlarý...Þu haldeBenden sizeBir hidayet geldiðindeKim uyarsa hidayetimeO, düþmez bedbahtlýk ve dalâleteAma kim deBeni anmaktan yüz çevirirseOnun için deVardýr, dar bir geçimHem onu kör olarak haþrederimKýyamet gününde”-Kör olarak haþrettiðimde onu-O diyecek ki: “RabbimBeni niçin kör haþrettin?Hâlbuki ben görür idim...”Verecek cevabýný Hak, kesin:“Bu böyledir iþteNasýl ki senGelen ayetlerimizi unutmuþtunBu gün sen deUnutulursun...”

K ý s s a - i M u s a

114

Bu Baþka BaharSen diyorsun ki deli gönlüm çok defa; Göz açsýn milyonlarca Renkte türlü çiçek bütün dünyada Gelsin artýk gerçek bahar! Hem söyle artýk bahara ne var?

Ama sor bakalým bir bahçývana Hiç çiçekler, tohumlar Geçmeden uyanýþa Bahçelerde, baðlarda Ve özel seralarda Gün yüzüne çýkar mý fidanlar? Hem hiç mevsimsiz gelir mi bahar? Hele þimdi dön de Þu yetiþen yeni nesle Bir þeyler söyle

Onlara bak, iþte Kimi gül, kimi sümbül,Kimi nergis, kimi fesleðen,Kimi lotüs, kimi erguvan,Kimi karanfil, kimi zambak,Kimi kasýmpatý, kimisi leylak.Durma hadi,Gönlünü konuþtur ve de ki; Gelsin,Gelsin bahçývan

115

Seçsin de Topraða, iklime göre Tek tek belirleyip bizleri Uçursun, beldeden beldeye Siz istemez misiniz? Böylece gönderilen Ve gönüllere dikilen Bir fidan olmak Ýhtiyaç duyulan yerde Bir bað ve bahçeye

Haydi söyleyin, söyleyin Ýstemez misiniz? Evet, söylüyorum Ben de bilip her birinizi Kendim gibi Her tarafa saçsýn bizi Tohum saçarcasýna Bereketli yaðmurlar altýnda Her biriniz yedi verenler gibi olun Hep muhabbet hep þefkat soluklayýn Biriniz bin olsun Meyveleriniz dopdolgun Açýlýn açýlabildiðiniz kadar Ýhlâs nakýþlý, takva turalý, sadakat kakmalý Alýnlarýnýza vurulmuþ mühürler gibi Simâhum fi vücûhihim mürekkebine Batýrýlmýþ Çehrelerinize çalýnan

K ý s s a - i M u s a

116

Sýbðatullah kaynaklý boyalar Hiç pörsümeyen bir tazelikle Titreþip dursunlar Cezbedici pýrýltýlar Nesilden nesle Ta dâmenine kadar kýyametin...Ýnsanlar arasýnda mücevher gibi Dolaþýn siz ey sevginin çiçekleri Gülistana dönsün cihan Uhrâ buutlu buhurlardan

Ýhlâs referanslý tavýrlardan Lâle, sümbül, misk-ü amber gibi Cümle âleme yayýlan Ey çiçeklere muþtulu bir uyanýþ Bir ruh üfleyen baðbanýn fidanlarýEy muhabbet fedaileri Ey kâkülleri Kudsî ellerle okþanmýþ Ey mübarek dileklerle uðurlanmýþ Dualar okunup sýrtý sývazlanmýþ Mübarek ýþýk süvarileri Ulaþtýrýn gittiðiniz beldelere Ýçinize sindirdiðiniz ihlâs buðulu Lâhutî kokuyu Üfleyin muhtaç sinelere siz de

B u B a þ k a B a h a r

117

Ölümü Nevruz Günüydü(Üstad Bediüzzaman Aziz)

Yirminci yüzyýlda Bin bir sancýyla Yazýlan bir destan Hem de Kevser mürekkeplerle Baþladý þöyle harika bir ihbarla Evet büyük dertli, dahaAdým atarken dünyaya Kýþta erken erken Denizlinin Birinci Hasan Feyzi'si Ayaða kalkýp þöyle demiþti:“Bugün þarkta bir evliya,Geldi, dünyaya!”Ayný tarihte yine,Isparta'da evliyaullah'tan biri,Kýrk günde bir yiyen yemeðini...Osman Halit Efendi de:“Bu gün dünyaya geldi,Bu asrýn Müceddidi Ýnþallah görecek oðlum Mustafa Efendi,Ben görmesem de...”Diye müjde vermiþti.Tarih 1873 Miladi,Gelen hoþ safa geldi.Benzemiyordu o, hiç birine Kendi kardeþlerinin bile...

119

Ondan esrarengiz haller yansýyordu gözlere Sanki emmeyecekti Abdestsiz olursa annesini.Yetiþiyordu methine de Nebi torunlarýnýn Hazýrlanýyordu daha doðar doðmaz Vazifeli olduðu geleceðe Yenmezdi zaten o evde Tek bir haram lokma O çatýda, hayvanlara da Tanýnmazdý imkân, eðer haramsa Bir tutam otun girmesi kursaðýna Yetiþiyordu iþte o Böyle bir ocakta...Alýyordu ilk derslerini Nur anasýndan Nesl-i pak ýþýðýyla hâleli Tertemiz çehresinden Elbette daha yüksekti Bu sýrlý ders-i enfes Binlerce hocanýn verdiði dersten Anneden belki de bir nefes Sadece derin bir bakýþ ýþýl ýþýl Bir damla gözyaþý Ki ummanlara bedeldi Derûnî bir inilti,

K ý s s a - i M u s a

120

Lâhutî bir ses.Ýþte böyle bir çevre Ki mukaddes...Zaten ihlâs temelse Müreccâhtýr elbette Tek bir tanesi Milyonlarca derse Hem de Olamazdý asla þüphe Kýyamet kopmadan cihânda Rahmeten lil-âleminin mesajýný Kâffeten insanlýða Duyuracak olan Zatta Donaným olarak bütün cihazat Kalp, zeka, zihin Vicdan akýl ve beyin Bütün kabiliyet ve hissiyat En yüce seviyede Arz-ý endâm edeceðine Tahsili böyle baþlar ilk günden Bilgiler yaðar sanki yerden ve gökten Eþyayý deler geçer O nüfûz edici gözler Ýner her þeyin ledünniyatýna Çok kýsa zamanda Yardýmcýdýr kesbine Hep vehbî ilimler Sünühat ve ilhâmat

121

Ö l ü m ü N e v r u z G ü n ü y d ü

Dolar da kalbine Þekillenir dimaðda Rahmet inercesine Dökülür kitaplara Renk renk televvünlerle Hem tenezzülen idrâkimize Sehl-i mümteni güzelliðinde Hem de bizim seviyemizde Bazen de yapýlarak ihtârat Çekilir dikkat Hem kendisine hem çevresine Binler hikmet Ve çözülmüþ binlerce sýr Hem binlerce hikemiyat, pýrýl pýrýl Birer mâide-i semâviyye Birer esrâr-ý ilâhiyye Dökülüveren cevherler gibi Lütuflara hasret eteklerimize Evet hazine üstüne hazine Ýnþallah emeceðiz onlarý Satýrlardan sadýrlara Sinecek içimize Sonra dökülecek sinelerden Hâl, tavýr ve tutum hâlinde Yansýyacak bütün beþeriyete “Nevruz günüdür ölüm bize”Diyen Büyük Dertli de Seyredecek kabrinden elbette Ruhâni bir sevinçle

K ý s s a - i M u s a

122

Göklerden Gönüllere

Buyuruyor ki Hak Teâlâ:“Ýman edip hem iman-ý yakîn Makbul ve güzel iþler yapanlar için Rahman olan Allah Sevgi var eder Gönüllerinde insanlarýn.”

Bu ayet indiðindeÝþkence altýndaydý Mekke'deMüminlerSýkýlýrcasýna mengenedeAyet müjdeyi verince Güller açtý yüzlerinde

Bunun üzerineÞöyle buyurdu Efendimiz de:“Allahü Teâlâ bir kulunu sevince,Buyurur Cebrail'eBen falaný sevdim, sev sen de.”Bu emir gereðinceCebrail sever onu, hem meleklere:“Allah falaný sevdi, sevin siz de”Diyerek eyler nidâ...

123

Onu sever böyleceBütün ehl-i semâ.Daha sonra daYerleþir bir sevgiOnun için yeryüzünde

Bu bir ses deðildir elbette Hem deðildir bir söz de Ama bir soluk bir esinti Ruhlarý saran lâhûtî ve Öyle yumuþak bir meltem ki Ulaþtýðý her kalpte Hâsýl eder bir sevgi...

K ý s s a - i M u s a

124

Hz. MeryemHz. Ýsa'nýn ninesiHz. Meryem'in annesiÝmran'ýn zevcesi,Hz. Zekeriyya'nýn kayýn validesi,Fâzûka'nýn kýzý Hane, kaldýðýnda hamile.Þöyle dua etti:“Sana adadým karnýmdakini,Benden kabul buyur ya RabbiOlsun mabedin hadimiSen gerçekten iþitir ve bilirsin.”Bu öyle bir dua idi kiSon derece ihlâslý ve samimi...

Bebek dünyaya gelince,Allah her þeyi bildiði halde Þöyle dedi; anne Hane:“Ben bir kýz doðurdum Ya Rabbi,Hâlbuki erkek, deðildir kýz gibi Ona verdim Meryem ismini Onu ve zürriyetini Ismarlýyorum sana Kovulmuþ þeytanýn þerrinden.”Bunun üzerine Kabul buyurdu Rabbi Güzel bir þekilde

125

Ve onu yetiþtirdi.Öyle ki,Sanki güzel bir bitki gibiAma Meryem daha doðuþta yetimdi.Çünkü babasýný kaybetmiþti.Henüz anne karnýndaSonra anne Hane deDünyaya etmiþti veda…

Bunun üzerineNe kadar dost akraba varsaEdip içtimaKarar verdiler kur'a çekmeyeAlabilmek için Meryem'i,Kendi himayelerineÇünkü Ýmran ailesiÇok mübarektiHerkesin gözündeNihayet neticedeKur'a niyetineAttýlar kalemleriniNehrin içineOldu böylece

K ý s s a - i M u s a

126

Meryem'in kefiliZekeriyya Nebî...Zaten oluyordu eniþtesiÇünkü Zekeriyya'nýn hanýmý Meryem'in teyzesi idiMelekler, Meryem'e demiþlerdi ki:“Allah seni seçti Ve tertemiz etti Dünya kadýnlarýnýn hepsini Geçtin bu seçiþte.Ey Meryem iþte Bu büyük nimetlere þükürle Divan dur Rabbine Ve kapan secdeye Rükû edip, beraberce Rükû edenlerle.”

Meryem de mabedeUygun bir yerdeÇekip perdeyi Kendisini vermiþti ibadeteMelekler devam etmiþlerdi:“Ey Meryem demiþlerdiAllah kendinden bir kelimeyiMüjdeliyor; Meryem oðlu Ýsa MesihîDünya ve âhirette þeref ve itibar sahibi Makamý ise kurbiyet-i ÝlâhîAllah'a çok yakýnlar içindeHem konuþacak insanlarlaBeþikte hem de yetiþkin çaðýndaOlacak salihler arasýnda...”

127

H z . M e r y e m

Demek ki Hz. Ýsa Sýra dýþý bir harika Mahzar olmuþ apayrý bir yaratmaya Ayný zamanda O hak bir kelimeKonuþma yaþý da onun elbetteBenzemeyecektir hiç kimseyeKelime zaten deðil miAslýnda kelam içinde?Bu þok müjdeyeMeryem hayretleÞöyle karþýlýk verdi:“Ya Rabbi!Bana dokunmamýþken bir insan eliNasýl bir çocuðum olacak ki þimdi?”Cevap verildi:“Evet Cenab-ý HakYaratýr dilediðini.O bir þeyi istedi miSadece “Ol” derO da oluverir.”Allah öðretir Ýsa'ya kitabetiHikmeti, Tevrat'ý ve Ýncil'iGönderir onu AllahÝsrail oðullarý'naVe insanlýða

128

K ý s s a - i M u s a

Bir Resul bir Elçi...Hz. Ýsa onlara der ki:“Þüphesiz ki ben, sizeGetirdim iþteRabbinizden bir ayet bir mucizeBakýnýz size bir kuþ biçimindeÇamurdan bir þey yapýp içineÜflerim deO kuþ olur ve Allah'ýn izniyleSilme körü ve abraþý ederim iyi.Diriltirim Allah'ýn izniyle ölmüþleriAyrýca ne yiyorsanýz evlerinizdeVe neleri biriktiriyorsanýz üst üsteHep haber veririm sizeHem ben önümdekiTevrat için bir tasdik edici NebiVe sizlere haram kýlýnan þeyleriHelal kýlmak üzereGetirdim Hak'tan bir mucizeArtýk Allah'tan korkunVe bana tâbi olunAllah þüphesizBenim de sizin de tek RabbinizHep ibadet edin O'naGirin bu dosdoðru yola.”

129

H z . M e r y e m

Ýþte melekler Meryem'eBu müjdeyi vermiþti mabette...Hz. Zekeriyya, her giriþinde mihrabaYani en þerefli yereKi mabede merdivenle çýkýlan mahfile..Bulurdu Meryem'in yanýndaHazýr bir rýzýk ki yepyeni:“Meryem bu sana nereden geldi?”Diye sorunca ZekeriyyaDer ki Meryem: “Bu Allah katýndan bana.Þüphesiz Allah hesapsýz rýzýk verirDilediðine.”

Hani Meryem ayrýlarak ehlinden Çekilmiþti doðu tarafýnda bir yere Hem çekmiþti araya bir perde Ýþte bu konuda Buyuruyor ki Hak Teâlâ:“Biz ruhumuzu göndermiþtik deGörünmüþtü tam bir insan þeklinde...Meryem demiþti: “Senden sýðýnýrým Allah'aEðer korkarsan O'ndan dokunma banaO da Ona: “Ben demiþti sanaBaðýþlamak için temiz bir oðulBir elçiyim Rabbinin gönderdiði, bir kul...”Gerçekleþiyordu meleklerin söylediðiBir müjde kaderin planladýðý gibiMeryem yine deBüyük bir hayretle:

K ý s s a - i M u s a

130

“Benim nasýl çocuðum olabilir kiBana kimse dokunmadýHem ben deðilim iffetsiz biri...”O dedi ki:“Bu dediðin gibidir gerçiAncak Rabbin buyurdu ki:“Bu çok kolaydýr BanaBiz ona nezdimizden, insanlaraKýlacaðýz bir mucize, bir ayetHem de bir rahmetKararlaþtýrýlmýþ daha önce...Bir takdirdir ezelde.”

Allah'ýn emri gerçekleþti de Nihayet Meryem Ýsa'ya kaldý hâmile Ve o haliyle Çekildi uzak bir yere Doðum sancýsý zorladý onu Sonra tutunup dayanmaya Bir hurma dalýna.“Keþke dedi, bundan önce Unutulup gitseydim ölseydim de.”

H z . M e r y e m

131

Yine Meryem'eAþaðýdan seslenildi þöyle:“Sakýn üzülmeRabbin alt tarafýnda Bir su arký var etti sanaHurma dalýný kendine doðru silkele Devþirilmiþ hurmalar dökülsün üzerine taptazeYe, iç olsun gözün aydýn.."Sonra tavsiyeler edildi Meryem'e Eger görürsen birini insanlardan Hiç çekinme,De ki: “Ben susma orucu adadým Allah'aOnun için konuþmayacaðým hiçbir insanla.”

Niçin taze hurmaVe su arkýna Yer verildi Kur'an'daNe hikmete binaen girdiler dekora Su arký ve hurmaHz. Ýsa'nýn doðum anýndaEvet ilim yeni keþfetti doðumda Ne kadar önemli taze hurmaSüt artýrýcýlýðýna da Dikkat çekiyor bilhassaSular, su þýrýltýlarý bile hattaKolaylýk saðlýyor doðumaBu ibretli manzaraÝnþallah yol gösterir çaðdaþ týbba

K ý s s a - i M u s a

132

Buyurdu ki Resulullah:“Hurmadan mübarek daha baþkaBir yiyecek olsaydý; AllahOnu nasip ederdi Ýsa'ya Annesinden doðduðunda...”

Meryem onu getirdi kavmineKavmi dedi ki hayretler içinde:“Ey Meryem gerçekten deGörülmemiþ bir þey yaptýn senEy Harun'un kýz kardeþiSenin baban kötü adam deðildiDeðildi iffetsiz bir kadýn da annen.”Meryem, çocuða iþaret ettiOnlar: “Biz beþiktekiBir çocukla nasýl konuþuruz?” deyinceAllah'ýn bir mucizesiGözler önünde gerçekleþtiAnne kucaðýndaki Ýsa þöyle dedi:“Abdullah'ým ben þüphesizAllah'ýn bir kuluyum bunu bilinizO bana kitap verdiVe beni Nebi olarak gönderdiBulunduðum her yerdeBeni mübarek kýldýYaþadýðým her yerdeBeni mübarek kýldýYaþadýðým müddetçe

133

H z . M e r y e m

Emretti namaz kýlmamý, zekât vermemiBeni anneme kýldý hürmetkâr...Asla yapmadý beni zorba ve isyankâr...Benim üzerime selâm ve emniyet bütünDoðduðum gün, öleceðim gün ve Dirileceðim gün.

K ý s s a - i M u s a

134

Ýlahî Boya Sýbgatullah

Bakýnýz Allah'ýn boyasýna.Allah'ýn boyasýndan daha Güzel olabilir mi hiçbir boya?

Bakýnýz aðaçlara, otlara,Mücevher gibi çiçeklere,Rengârenk meyvelere,Bilhassa Ýnsanlarýn simalarýna,Göz renklerine; Yeþil, mavi, kýrmýzý, elâ...Her biri diðerinden güzel Ve birbirinden âlâ.

Bu fýrça Ne hoþ fýrça! Bu boya ne harika! Her þey fýtratta Motif motif, desen desen Baþtan ayaða.Plan, dizayn Ýnce bir âhenk içinde.Tam bir mucize! Hele günde beþ defa Abdestle vurulan cilâ

135

Abdest azalarýna Ve beþ vakit namazda,Ahsen-i takvime çalýnan boya Harika üzerine harika

K ý s s a - i M u s a

136

Ýmanýn ÞubeleriAllah Resulü:“Ýman, yetmiþ küsur þubeHayâ da imandan bir þube.”Buyurdu.Baþka bir rivayette:“Bu þubelerden en üstünü'Lâ ilâhe illallah' sözüEn aþaðý mertebesi iseKaldýrmaktýr bir kenaraBuluncaRahatsýz edici bir þeyi yolda.”

Eðer bunlarý baþlarsak saymayaDikkat etmeliyiz önceKalbe ait vazifelere.Evet, en baþtaÝman gerekir Allah'aZatýna ve sýfatlarýnaAllah'tan baþka Her þeyin deSonradan yaratýldýðýnaMeleklerin varlýðýnaPeygamberlere, kitaplaraKadere…Her þeyin ezelden takdir edildiðineHayrýn da þerrin de

137

Allah'tan geldiðineÂhirete, kabir sualineKabir azabýnaTekrar dirilmeyeVe mahþerde toplanmayaHesaba ve mizanaSýrat köprüsüneCennete ve oradaki ebedî hayataCehenneme ve cehennem azabýnaHem kâfirlerin oradaEbedî kalacaðýna…

Nasip kýl Rabbim bizlereTahkiki bir iman ileHakkal yakin þekildeÝtikad etmeyiHem sevmeyiCanýmýzdan öteAllah'ý ve ResulünüHem diðer PeygamberleriHem sahabeleriHem de ehl-i beyt-i Nebevîyi

K ý s s a - i M u s a

138

Ýhsan eyle RabbimizÝhlâs-ý tâmmeyiKalplerimizeHem iðrendir bizleriRiya ve nifaktanHemen sarýlmalýyýzTövbe ve nedameteHata veya isyan ettiðimizdeHem korkalým Allah'tan gereðinceVe hem de onun azamet ve þanýnaYakýþýr þekilde biz de kulluk seviyemize

Gösterelim ahde vefaBýrakmayalým sabrý da eldenSabýr elbette boþ boþ beklemek deðilBir þeyler yapabilmektirDurduðun yerde bileAktif bir sabýr usulü ile.

Tevazu gösterelimAnne- baba ve büyüklereÞefkat ve merhameti deKendimizden küçüklere

Ý m a n ý n Þ u b e l e r i

139

Baðlanalým RabbimizeDerin tevekkülleHem güvenmeyelim amellerimize.En büyük afet iseKendini beðenme,Kendini övmeVe kendini kusursuz görmeHem nefsinin avukatý kesilme

Dilimiz söylesin ilk önceKelime-i tevhidi“Lâ ilâhe illallah” diyeBýrakmasýn Kur'an tilâvetini Öðrensin ilmiHem öðretsin muhtaçlaraDua etsin Allah'aDevam etsin zikir ve istiðfaraGörüyorsunuz iþteNe iþler düþüyor dile

K ý s s a - i M u s a

140

Þimdi de gelelim Bedenî ve malî amellere.Geliyor en baþtaTemizlik; bedende, elbisede, mekândaTertemiz kýlalým namazýZira hemen namaz gelirÝmandan sonraVerelim zekâtýDâhildir bunaFitreler ve her türlü sadakaTutalým oruçlarýYapalým hac ve umreyiBir vazifedir bizeGirmek itikâfa

Edilmeli ihya Bütün mübarek gecelerimizKadir gecemiz bilhassaÖdeyelim adadýklarýmýzýGetirelim yeminleri yerineVerelim kefaretleriKeselim kurbanlarý

Ödeyelim borçlarýAma kaçýnalým faizdenAyrýlmayalým þahitlikteAsla doðru sözden

141

Ý m a n ý n Þ u b e l e r i

Büyüklere de itaatiTelkin eder Ýslâmiyet.Farzdýr baþtakilereÝþlerinde adalet...Uymak ise cemaateÝnsanî ve Ýslamî bir mecburiyetÝdarecilere itaatKur'anî bir emir...Ýnsanlarý barýþtýrmakVicdanî bir mesuliyet.Ýyilikle yardýmlaþmaDayanýþmanýn temeli.Ýyiliði emir, kötülükten menBu ümmete has bir meziyet.

K ý s s a - i M u s a

142

Komþuya iyi muamaleDinimizle geliþen Ýçtimaî bir hasse...Hem geçimli olmakÜzerimize bir vazifeMalý yerinde harcama Kur'an'dan bir emirdir hepimizeSelâmý almak güzelceDua ve berekettir üzerimize“Yerhamükallah” duasýylaCevap vermek hapþýranaNe hoþ bir Ýslamî âdet...

Evet bütün bunlarBirer þubedir imandanEdâ edilmelidir mutlakaBu yetmiþ küsur üniteVe en aktif þekilde Getirilmelidir yerine Bulundukça imkân...

143

Ý m a n ý n Þ u b e l e r i

Kevser Suresi ve Harfleri

“Biz verdik sana hakikatte kevser.Sen de Rabbin için namaz kýl ve kurban kesiver...Doðrusu sana buðz edendir, ebter.”Böyle yazýyor Üstad Elmalýlý HamdiKevser suresinin mealindeHem de inmeden derine...Ama tefsirine geçinceSeriyor önümüzeBüyük bir hazine...

Bir kere, önce, þu kýsa sureCezbediyor kulaklarý þiir güzelliðiyle“Kevser” “venhar” ve “ebter”Kelimeleri teker tekerDikkatleri hep kendilerine çekerO inci gibi sýralý harflerHarika seçiliþ ve diziliþleriyleMucizeler sergiler...Bak bir kere,Bu suredeAyný cinsten yazýlýþta kardeþlerHiç bulunmuyor beraber!

145

Ýstersen dikkat et.Ayýn var ðayýn yok; tý var zý yokSad var dat yok; fe var kaf yokHý yok ha var; þýn yok sin varZe yok rý var; Farklý olan sadece noktalarBir deBu sureMimsiz sure, çünkü nun var kardeþi mim yokHarflerin tekrarýnda da tevafuklar pek çok...Sana daha anlatmadým ki Rakam ve rakam ortaya koyan Ýstanbul fethiniKevserî ve ebterî,Ýki muhteþem tefsiri veUnutma Rumuzat-ý SemâviyeyiÇok iyi mütalaa eylemeyi...

K ý s s a - i M u s a

146

Sevemem Batýp GidenleriPîr-i muðanBediüzzamanBaktýðýmýz gibiHiç bakmýyorÝlâhî ifadelere

Ýbrahim Halilullah'ýn iþte:“Sevmem ben batýp gidenleri...”Diye ifade ettiðiAyet içindeki sözleriniNasýl alýyor eleVe neler söylüyor bunun üzerine.Ýbrahim aleyhisselâmdan sudûr ileÝlân eden kâinatýn zevalini'Lâ uhibbül- âfilîn' ifadesiBir ölüm haberi gibiAðlattý beniOnun için aðladýKalp gözüVe döktü katreleriKalp gözü aðladýðý gibiGözyaþlarý dahiO kadar hazin kiGüya herbirisi,

147

Dökülürken aðlýyor þöyle.Güzel deðil batmaklaKaybolan bir sevgili...Çünkü mahkûm olan yokluðaOlamaz mahbûb-u hakikî

Sevilmez ve sevilmemeliAþk-ý ebedî için yaratýlanVe âyine-i Samed olan Kalp tarafýndanBir matlûb kiKaybolmaya mahkûm gruptaDeðmiyor kalbin alâkasýnaVe fikrin merakýna...Olamýyor merci bileHadsiz emellereHem lâyýk deðilTeessüf etmeyeArkasýndan gam ve kederleNerede kaldý, bir deKalp onaPerestiþ edeVe baðlanýp kala

Bir maksut kiMahvoluyor fenadaÝstemem sultansa daÇünkü fâniyimNeyliyeyim...Kendim gibi fâniyi

K ý s s a - i M u s a

148

Bir mabûb kiGömülüyor yokluðaOnu çaðýrmam Zira ulaþmaz duam ona Hem ona sýðýnmamNasýl sýðýnayým?Nihayetsiz muhtaç ve acizimAciz olandaBulunmaz merhem ve deva

Bir Mahbûb-u Bakî kiArayan ruh dahiÝlân edecektir elbetteKendi feryadýyla þöyle:“Sevmem ben, batýp gidenleri.”Býrakýp beni...Ýstemem, arzu etmemTakat yetirememAcý hicranaSonsuz firakaHem zatenArdýndanZeval ile acýlananBütün visal ve kavuþmalar daDeðmez keder ve meraka

149

S e v e m e m B a t ý p G i d e n l e r i

Lâyýk deðildirler aslaHiçbir iþtiyakaÇünkü lezzetlerin gitmesiBir elem olduðu gibiBir elemdir yineTasavvuru bileYok olacak lezzetin...Ýþte bunun için Birer feryattýrÞu zeval tasavvurundan gelenO derin elemdenMecazî âþýklarýn divanlarýAþk name olanÝnilti naðmeleri...Evet her birinin Bütün divan þiirlerinin Ruhunu sýksan eðerTeker tekerBirer feryat damlarHem de pek elemkâr...

Ýþte o zeval bulaþmýþ visallerO elemli mecazi sevgilerDerdi ve belasý sebebiyleKalbim Ýbrahim variAðlýyor, baðýrýyor:“Sevmem ben, batýp gidenleri”

K ý s s a - i M u s a

150