24

The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi gazetesi olan "The PALA" gazetemizin Aralık 2011 tarihli 31. sayısı

Citation preview

Page 1: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi
Page 2: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 2

14.12.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü,

hazırlık sınıfları arasında düzey münazarası düzenledi.

“Devlet sansür uygulayabilir.” tezine karşılık “Devlet

sansür uygulayamaz.” antitezini savunan grup birinci

oldu.

09.12.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü,

Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği

“İstiklal Marşı Okuma Yarışması”na 11 C sınıfı öğrencisi

Dilara Zeynep ÖZSOMER ile katıldı.

09.12.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü, “Dünya

İnsan Hakları Günü” semineri düzenledi. Bu seminere

konuşmasıyla Sayın Nuran Direk katıldı.

14.12.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü,

10 B,D,E sınıflarının katılımıyla “Türk ve İslam Eserleri

Müzesine” gezi düzenledi.

13.12.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü,

Deniz Ülke ARIBOĞAN’ın sunduğu “21. yy.da Birey

Olmak” konulu konferans düzenledi.

Etkinlikler Okulumuz öğretmen ve öğrencileri 07.12.2011 tarihinde “Anadolu

Efes Basket Takımı’nın maçını seyretmek üzere Sinan Erdem Spor

Salonu’na gitti.

Page 3: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

Zafer Yaz

S A Y F A 3

Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü, coğrafya dersi kapsamında 10 D ve E

sınıflarının katılımıyla "Doğadaki Üç unsur: Su, Toprak, Bitki." ünitesi

çerçevesinde okulumuz kampüsündeki bitkileri ve özenle oluşturulmuş

serayı dolaşıp bilgi aldı. Verdiği bilgiler için okulumuzun Peyzaj Mimarı

Güçlü Bey’e teşekkür ediyoruz.

Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü, 06.12.2011 tarihinde,

okuma alışkanlığı edinme, kitapları tanıma ve sevme

amaçları kapsamında Hazırlık A, B ve C sınıflarıyla

katılımıyla "Kütüphanede Okuma Etkinliği" düzenledi..

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi tarafından 09

Aralık 2011 Cuma günü, 9. ve 10. sınıf öğrencilerine,

Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı

katılımıyla “Gençlerde Hijyen ve Cilt Sağlığı” semineri

düzenlenmiştir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi tarafından 13

Aralık 2011 Salı günü, 11. sınıf öğrencilerine, İstanbul

Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özürlüler Müdürlüğü

katılımıyla “Özürlülük Hakkında Bilgilendirme ve

Bilinçlendirme” semineri düzenlenmiştir.

MUN Kulübü Öğrencileri 2011-2012 eğitim yılı çalışmaları kapsamında bu yıl Üsküdar Amerikan Lisesinde 18.si düzenlenen

TIMUN (Turkish International Model United Nations) Konferansı’nda

okulumuzu başarı ile temsil etmişlerdir. GA komitelerinin tümünde Sırbıstan’ı temsil eden ekibimizin yanı sıra Elif Özge Yemen’i temsilen

Advisory Panel (Danışma Kurulu)’de görev yapmıştır.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisimizin

düzenlediği Yıldız Teknik Üniversitesi tanıtım gezisi 11. sınıf

öğrencileriyle 20 Aralık 2011 Salı günü gerçekleştirilmiştir.

Page 4: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 4

Şenay ÖNAL

Öğrencilerini ana kucağından alıp bir yetişkin şeklinde

mezun eden kurumumuz, bu süreçte gençlere akademik ve

kişisel gelişimini sağlayacak birçok olanak ve faaliyet

sunmaktadır. Önce iyi insan yetiştirmek ilkesinden

hareketle öğrencileri topluma faydalı birer armağan

olarak sunmaktadır. Bu değerli insanları sunabilmesinde

büyük katkı sağlayan münazara çalışmaları okulumuzda

etkin bir şekilde sürdürülmektedir. Bu kapsamda istekli

öğrencilerimizin katılımıyla kurulan Münazara Kulübü,

özgüveni yüksek, çağdaş, kendini toplum önünde doğru

şekilde ifade edebilen geleceğin liderlerini yaratma

hedefiyle çalışmalarını devam etmektedir. Bu çalışmalar

sırasında öğrencilerimiz kişisel birikim, tecrübelerini

doğru ifadeler, düzgün sözcük ve cümle kullanımları ile

pekiştirerek kurumumuz açısından hedeflenen öğrenci

profili oluşturulmaktadır.

Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından

gerçekleştirilen Münazara Yarışması’nda öğrencilerimiz her hafta

profesyonelce yapılan çalışmaların karşılığını alarak ilçe birincisi

seçildiler ve il çapında düzenlenecek yarışmalara katılma hakkı

kazandılar. Özgün fikirlerini ve düşüncelerini serbestçe savunup

paylaşabildikleri bu yarışmalarda öğrencilerimiz, karşı takımları

rahatlıkla yenmiştir.

25.11.2011 tarihinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği

münazara yarışmasına Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü Münazara

Takımı katıldı. Rotary Lisesinde düzenlenen yarışmada okulumuz,

Özdemir Sabancı Lisesiyle mücadele etti. Münazarada okulumuz

“İnsana suç işleten kendisidir.” tezine karşı “İnsana suç işleten

toplumdur.” antitezini savundu. Okulumuz, 412 puan alan

Özdemir Sabancı Anadolu Lisesini 467 puan ile yenerek bir üst

turda yarışma hakkı kazanmıştır.

02.12.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü Münazara

Takımı, Özel Ufuk Anadolu Lisesiyle çeyrek finalde mücadele etti.

Münazara takımımız “Teknoloji insanları yakınlaştırır.” tezine

karşılık “Teknoloji insanları uzaklaştırır.” antitezini savundu.

Çekişmeli geçen mücadelede rakibini 100 puan farkla geçen

takımımız yarı finalde yarışma hakkını elde etmiştir.

07.12.2011 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler Bölümü Münazara

Takımı, Rotary 100. Yıl Lisesinde yapılan yarışmada Vehbi Koç

Vakfı Lisesiyle yarı finalde mücadele etti. Münazara takımımız

“Televizyondaki yarışmalarda 18 yaşın altındaki çocuklar

yarışmamalıdır.” tezine karşılık “Televizyondaki yarışmalarda 18

yaşın altındaki çocuklar yarışmalıdır.” antitezini savundu.

Çekişmeli geçen mücadelede rakibini 70 puan farkla geçen

takımımız finalde yarışma hakkını elde etmiştir.

Münazara Yarışması final mücadelesinde 12.12.2011 tarihinde

Hüseyin Kalkavan Lisesiyle karşılaştı. Final mücadelesinde

münazara takımımız “Toplumları ayakta tutan geleceğe dair

hayalleridir.” tezinde karşılık “Toplumları ayakta tutan geçmişte

yaşadıklarıdır.” antitezini savundu. Çok çekişmeli geçen yarışmada

okulumuz 1155 puanla Sarıyer İlçe Birincisi olmuştur. Okulumuz

münazara takımını (Elif ÖZGE, Emre ÖRENDİL, Mert ÜRKMEZ)

kutluyoruz. Öğrencilerimize İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün

düzenleyeceği yarışmalarda başarılar diliyoruz.

Page 5: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

Editörden

FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Okul Gazetesi The PALA

(The Press Association of Lycee Attiudes)

İmtiyaz Sahibi Ömer ORHAN

Sorumlu Müdür Yardımcısı

Hakan KULABER

Sorumlu Öğretmenler Zafer YAZ

Mizan COŞKUN

Web Yayım Berna HAMARAT KAYA

Baskı & Cilt

Şevki SÜTÇÜ

Renkli Basım Nuri ÇEVİK

Editör

Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU

Düzeltmen Zafer YAZ

Mizan COŞKUN

E-Mail: [email protected]

Merhaba Sevgili The PALA okuyucuları,

Gazetemizin 4. yılı, gördüğü 4. yılbaşı... Lakin sanırım böyle bir sayıyı

daha önce hiç görmedi. Bu sayımız için “dopdolu” sıfatı bile kifayetsiz

kalır. “Bu kadar övdün, ne var bu sayıda?” Ne yok ki… Koç Holding

Onursal Başkanı Sayın Rahmi Koç’la röportaj yaptık, okulumuzda

düzenlenen Spectrum Of Education semineri hakkında bilgiler

verdik. Okulumuzda TEMA, LÖSEV ve engellilerin yararına

yapılan çalışmalara yer verdik. Okul münazara takımımız ilçe

birincisi oldu. Işık okulları arasında yapılan turnuvamız sonuçlandı.

“Van İçin Rock “ yardım konserinden izlenimlerimizi aktardık.

2012 burç yorumlarımız da Palaskop köşemizde. Sayarak

olamayacak sanırım, pes ediyorum. Siz iyisi mi bir an önce sayfaları

çevirmeye başlayın :)

Tüm The PALA ekibi olarak yeni yılınızı en içten dileklerimizle kutlarız.

Mutlu yıllar…

İyi okumalar...

S A Y F A 5

Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU

Berker CAMCI

Can ÖZBALKAN

Çiğdem KORBEK

Dilara AHSEN

Dilara ÇERÇİ

Dilara IŞIK

Gültuğ ŞAHİNOĞLU

Hakan Mustafa TUNÇ

Hatice BOZKURT

Kazım ERGENÇ

Kübra AKBALIK

Pelin GÜZEL

Pınar NİSANOĞLU

Seda ALAKAYA

Şenay ÖNAL

T. Cenk ÖNDER

Yalçın YALÇINKAYA

Zafer YAZ

Yazarlar

Page 6: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 6

Az bulutlu hafiften serin bir pazar sabahıydı. Erkenden kalktık, hazırlandık, düştük yola. Kapılar 10’da açılacaktı ama

9.10-9.15 gibi vardım Beşiktaş’a. İnönü Stadı’nı geçtikten sonra gördüğüm manzara tek kelimeyle inanılmazdı.

Biletleri yardım için alıp konsere katılamayanlar hesaplanarak konsere katılmak isteyenlere basılan biletler için oluşan

sıra Maçka’dan Taksim’e doğru uzanmıştı. Sıraları öğrenmek için, tamam dürüst oluyorum, önlerde tanıdık vardır,

kaynarım umuduyla sıranın önüne doğru ilerledim. Bilet almak için gelenler sabah 6’dan beri buradalarmış. Biletliler

sırasına geri döndüm etrafıma bakına bakına ama umduğum gibi bir tanıdığa rastlayamadan sıranın en arkasına geçtim.

Etrafımızda çok değişik bir insan profili vardı. Kırmızı-mavi saçlarla, piercinglerle, file çoraplarla, zincirlerle gelen

insanlar da vardı, herhangi bir kahveye girseniz göreceğiniz ‘yurdum insanı’ tabir edebileceğimiz insanlar da…

Dakikalar ilerledikçe sıra da uzadı gitti. Artık İnönü Stadı’na

ulaşan sıranın Dolmabahçe’ye mi, Ortaköy’e mi varacağı

insanların kaynaşma ve soğuğu unutma durumuna bağlıydı.

Organizasyonun yalnızca altı gün gibi kısa bir sürede hazırlandığı

ve kırk ayrı müzik grubunu bir araya getirdiği için sahneye çıkma

sıraları ve grupların hangi parçaları seslendirecekleri merak

konusuydu. İnternette farklı sıralamalar mevcuttu. Herkes bunları

tartışırken kapılar 10.15 gibi açıldı ve içeri girmeye başladık.

Söylendiği üzere fotoğraf makinelerinin girişi yasak değildi. O

yüzden makinelerini getirmeyenler fazlasıyla sitemkârdı. Bazı

güvenlik görevlileri insanların çantalarını bile açmıyorken, benim

üstümü 1-2 dakika boyunca aradılar. Konser yaklaşık 12 saatten

fazla süreceği için hepimize bileklikler takılmıştı, girip

çıkabiliyorduk. Yine de içeride harcanan her kuruş Türk

Kızılayı’na bağışlanacağı için herkes içeriden alışveriş yapmayı

tercih etti. Van İçin Rock T-Shirtleri satıştaydı. Mehmet Turgut 40

TL karşılığında imzalı portrenizi çekiyordu. Köfte-ekmek, kumpir,

sosisli, makarna, gözleme, salep, kahve gibi farklı yiyecek ve

içeceklerin satın alınabileceği stantlar da mevcuttu. Yardım konseri

olduğu için alkol satışı yoktu ama olsaydı kesinlikle yardım

parasına büyük bir katkısı olurdu çünkü insanlar sadece alkol satın

almak için terk etti konser alanını. Belki böylesi daha iyi oldu,

içeride en ufak bir kavga ya da sapıtan bir kimse göze çarpmadı.

Biz etrafımızdaki stantlara bakınırken, Hayko Cepkin sahne aldı

alışılmış tarzıyla. Ne yalan söyleyeyim, ses sistemlerindeki bas-tiz

sorunundan hiç mi hiç şikâyetçi olmadık. Hayko’nun bağırdığı

kısımları duymadık bu sayede. Sonrasında Grup Model’in

şarkılarını hep bir ağızdan söyledik. Canlı performanslarının bu

kadar başarılı olabileceğini tahmin bile etmiyordum dürüst olmak

gerekirse.

Page 7: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

Model’in gitaristini görünce yaklaşık iki dakika boyunca çığlık atmayı sürdüren kız

konser boyunca konuşuldu. Ardından Marsis, Barlas ve Dilemma sahne aldı.

Genel seyirci kitlesi tarafından ilgi görmedilerse de en ön sırada

sağlam bir hayran kitleleri vardı. Ardından Aydilge sahne

aldı ve sahne önü tıka basa doldu. Cem Köksal, Demirhan

Baylan ve Ayşe Saran’ın ardından sahne alan Direc-t tüm

seyirciyi yine sahneye yaklaştıran isimlerden oldu. Okan

Bayülgen’in programında söz verdikleri üzere, Fatih Ürek’in

‘Haydi Lili Yar’ şarkısını rock ezgileriyle yorumlamaları

gerçekten çok sempatikti. Çilekeş, Mabel Matiz ve Foma (Bu

konser için tekrar toplanmışlar)’ya ilgi gösteren seyirci, Can

Bonomo’nun sahne almasıyla çığırından çıktı. Kendine has tarzı,

vokali ve şarkılarıyla Can Bonomo çok iyiydi. Tnk, Gece Yolcuları

ve Multitap her

zamanki gibi çok iyilerdi fakat Gece’nin ‘Ben Öldüm’ gibi herkes

tarafından sevilen ve bilinen bir şarkısı varken başka bir şarkısını

seslendirmesi seyircilerden çok tepki aldı. Sahne sırası Aylin

Aslım’daydı. Konserin oluşmasında ve tanıtılmasında çok katkısı var

kendisinin, nitekim sahneye çıktığında da sesi titriyordu. Uzmanların

“piyanoya en yakışan ses” tespitinin hakkını verdi gerçekten o sahnede.

Sırada Feridün Düzağaç vardı. Sahne önünden en arkadaki çimenlere

kadar herkes hep bir ağızdan eşlik etti şarkılarına. Feridün Düzağaç’tan

sonra Ete Kurttekin, Öztürk ve 4x4 fazla ilgi görmedi. Artık hava

kararmıştı ve sahne Demir Demirkan’ındı. Sahneye doğaçlama gitar

solosuyla giren Demir Demirkan’ın “Zaferlerim” ve “Kahpe”

performansı, işte müzik, işte sahne performansı budur, dedirtti. Emre

Aydın da çok rağbet gören isimlerdendi, Melis Danişmend, Aslı ve Haluk

Levent’in performansı da muazzamdı. Malt ve Pamela’nın ardından artık

seslerimiz kısılmıştı. Gripin gerek duygusal konuşması gerekse

mükemmel performansıyla sağlam bir alkışı hak etti. Ve sahne

Duman’ındı... Arkamı döndüğümde konser alanında

yaklaşık 9.000 kişi vardı, herkes kendinden geçmişti.

Duman’dan sonra artık takatim kalmadığı

için dönmeye karar verdim fakat konser

Özge Fışkın, Yüksek Sadakat,

Moğollar, Kurban, Redd, Mor ve Ötesi

ve Ogün Sanlısoy ile devam etti ve

Şebnem Ferah’la son buldu.

Bıraktığım gruplara bakınca artık

tükenmişliğimin ne seviyeye gelmiş olduğunu tahmin etmek pek güç olmasa

gerek. Videolarına bakılırsa hepsi gerçekten çok iyiymiş. Konserde akılda kalanlar,

ince sesli fakat güzel görünümlü sunucunun ‘Küçükçiftlik Park’ diye bağırışları,

Şebnem Ferah’ın yeni saç stilinin

iticiliği, Direc-t’in Fatih Ürek coverı, Metin

Uca’nın siyasi söylemleri, Okan

Bayülgen’in gelişi, Haluk Levent’in Vanlı

bir çocuğun poşisiyle sahne alması ve

mükemmel müzikti. Tüm sanatçıların ve

500 küsur gönüllü görevlinin bilet alarak

girdiği bir organizasyon olması, 4

kamyon yardım, 500 bin TL'yi aşkın

paranın toplanması ve bu parayla

Van’da bir ya da iki adet ilköğretim

okulunun yapılacak olması kelimeleri

kifayetsiz kıldı. Saatlerce soğukta

beklemeye ve yorgunluktan ölmeye

kesinlikle değdi. Okulumuzdan birkaç

mezun hariç kimseyi görememek

üzücüydü.

Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU

S A Y F A 7

Page 8: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 8

GALATASARAY LİDERLİĞE OTURDU

7 Aralık akşamı Türk Telekom Arena’da oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde 3-1’lik skor

ile galip gelen Galatasaray 14.haftayı lider olarak tamamladı. Maçın başında birçok pozisyondan

yararlanamayan Galatasaray üstün oynadığı dönemde golü Eboue ile 32.dakikada buldu. Golden

sonra da baskısını azaltmayan Galatasaray, 40.dakikada Bilica’nın büyük hatası ve Elmander ile

golü buldu. İkinci yarıya Fenerbahçe üstün başlasa da kornerden gelen topu Felipe Melo dizi ile gol

atınca Fenerbahçe’nin bütün umutları sona erdi. Fenerbahçe’nin bu maçtaki tek tesellisi 90+2’de

Alex ile attığı gol oldu.

EL CLASİCO’DA SONUÇ DEĞİŞMEDİ

İspanya La Liga’nın 16. haftasında oynanan El Clasico bütün dünyanın merakla beklediği maç 9

Aralık akşamı Santiago Bernabeu’da oynandı. Maça hızlı başlayan Real Madrid 32. saniyede

Benzema ile golü buldu ancak bu dakikadan sonra Barcelona’nın daha çok kaleye gelmesiyle

Alexis Sanchez beraberliği sağladı. İkinci yarının başlarında Xavi’nin uzaktan şutu Marcelo’ya

çarpıp ağlara giderek Barcelona’nın 2-1 öne geçmesini sağladı. 55. dakikada öne geçen Barcelona

65. dakikada Fabregas’ın golüyle 3-1’lik skoru tayin etti.

NBA’DE LOCK-OUT SONA ERDİ

Dallas Mavericks’in şampiyon olarak tamamladığı sezonun ardından

maddi sıkıntılar ile karşılaşan NBA Yönetimi oyuncuların

sözleşmelerinde gerekli kısıtlamalar konusunda anlaşmak için

lokavt başlattı. 1 Temmuz’da başlayan lokavt geçtiğimiz ayın

son günlerinde sona erdi. Yeni sezon 25 Aralık’ta geçen

sezonun finalistleri Dallas Mavericks-Miami Heat maçıyla

başlayacak.

HAZAL SARIKAYA’DAN YENİ TÜRKİYE

REKORU

Okulumuzun 10-D sınıfında öğrenci olan Milli

Yüzücü Hazal Sarıkaya, Polonya’da düzenlenen

15.Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası’nda 50 metre

sırt üstü yüzme dalında kendisine ait olan 28.55’lik

Açık Yaş Türkiye rekorunu 22 salise geliştirerek

28.33 yapmıştır. Milli yüzücümüzün

başarılarının devamını dileriz.

Can ÖZBALKAN

Page 9: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 9

2010-2011 eğitim öğretim yılı içinde matematik dalında 2, kimya ve biyoloji dallarında birer proje hazırlayan

öğrencilerimiz verimli bir yıl geçirdiler. Matematik ve kimya dallarında hazırlanan projelerimiz TÜBİTAK

Orta Öğretim Okulları Arası Proje Yarışmaları’nda İstanbul Avrupa Bölge Finalleri’nde sergilenmeye değer

bulundular.

Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü her yeni eğitim öğretim yılı başında, bir önceki yıl İstanbul, Türkiye ve

uluslar arası yarışmalarda dereceye giren veya başarılı bulunan Sarıyer ilçesindeki tüm okulların öğrencilerine

yönelik “PROJE ŞENLİĞİ” düzenlemektedir.

8-9 Aralık 2011 tarihlerinde Darüşşafaka Lisesinde gerçekleştirilen SARIYER İLÇESİ PROJE ŞENLİĞİ’ne

öğrencilerimiz Sercan ALKAN, Can ZABCI, Semih BAYRAKTAR, Dora KEZER ve Emre ÖRENDİL ile

katıldık.

Sarıyer İlçe Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Milli Eğitim Müdürünün katıldığı açılış töreninde, çeşitli proje

konusu ile başarılara imza atmış çok sayıda gencin olması, biz öğretmenlerin ilerinin Türkiyesi’ne umut ve

gururla bakmasına vesile oldu. Tabii ki Ayazağa Işık Lisesinin bilime gönül vermiş öğrencilerinin törende

kendilerini ve projelerini kısaca tanıtmaları bizler için ayrı bir övünç kaynağı oldu.

Ayazağa Işık Lisesi yıllardır süren geleneği ile bilimsel proje çalışmalarına önümüzdeki yıllarda da artan

sayıdaki öğrencilerimizle devam edecektir.

Serap GÖGÜŞ

Page 10: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 1 0

T H E P A L A

Zafer YAZ / Seda ALAKAYA

21.12.2011 tarihinde EYP, Münazara, Tiyatro ve Basın Yayın

(The PALA ) kulüplerinin katılımıyla okulumuzda LÖSEV

yetkilisi Seda ALAKAYA’dan LÖSEV hakkında bilgi aldık.

Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında LÖSEV’e yardımda

bulunma kararı almıştık bu karar doğrultusunda Sayın Seda

Hanım’a bu kararımızı bildirdik. Yapılan bilgilendirme

söyleşisinde LÖSEV yararına okulumuzda yapabileceğimiz

etkinlikler, faaliyetler hakkında fikir alışverişinde bulunduk.

Kulüpler olarak çeşitli organizasyonlarla Ankara’da bulunan

LÖSEV Köyü’ne yardımda bulunma

kararı aldık. Okulumuzun bu tür

durumlarda gösterdiği hassasiyeti bilerek yapacağımız yardım kampanyalarında bize tam destek

vereceği inancındayız. Kampanyalarımıza katılacak ve destek vereceklere şimdiden teşekkür

ediyoruz. (Zafer YAZ)

1998 yılında Ankara’da 30 lösemili çocukla çalışmalarına başlayan ve bugün kayıtlı lösemi

çocuk hasta sayısı 10.000’e yaklaşan LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı), çocukların ücretsiz

tedavilerinin yanı sıra ailelerin maddi-manevi desteklenmeleri, anne eğitimleri gibi

yüzlerce çalışmayı çatısı altında toplamış, ulusal ve uluslararası platformda başarılı

projelere imza atmış bir vakıftır. Vakıf tüm nakdi ve ayni yardımlara ek olarak

Ankara’da 2000 yılından bu yana faaliyet gösteren LÖSANTE Lösemili Çocuklar

Hastanesi’nde, tedavisi 3 yıl süren ve son derece pahalı olan lösemi hastalığı ile

mücadelede, % 90’a varan tedavi başarısını yakalanmıştır. LÖSANTE gibi tamamen ücretsiz eğitim veren Türkiye’nin ilk

ve tek olan Özel Lösemili Çocuklar Okulu, MEB’e bağlı olarak Ekim 2008 tarihinden itibaren lösemiyi yenmiş

çocuklarımıza eğitim olanağı vermektedir. LÖSEV, Ankara’ya tedavi için gelen lösemili ve kanserli aileler için

sağlık ve sosyal tesislerden oluşan ve kanser araştırma laboratuvarını da içeren Lösemili Çocuklar Köyü ile bir

ilke imza atmış ve tüm hizmetlerini bir çatı altına toplamıştır. LÖSEV, sadece çocuğu değil bütün bir aileyi

etkileyen tedavi sürecinde sağlık ve eğitim hizmetlerini “Lösemili Aile” anlayışıyla sürdürmektedir. Bu

nedenle; 2002 yılında kurulan Anne Atölyeleri’mizde çocukları lösemi tedavisi gören annelerimize meslek

edindirme çalışmaları başlatılmıştır. Annelerimiz bu çalışmalar

kapsamında edindikleri becerilerle el emeği, göz nuru ürünler

hazırlamaktadır. DÜKKÂN markalı bu ürünlere internet

üzerinden (www.ispanak.com.tr)adresinden , alışveriş

merkezlerinde bulunan LÖSEV satış stantlarından

ulaşabilirsiniz. Satıştan elde edilen gelir yine çocuklarımızın

tedavisine aktarılmakla birlikte annelerimizde ufak da olsa gelir

elde etmektedirler. Böylece bir meslek sahibi olmaları

sağlanmaktadır. Bunun dışında LÖSEV önderliğinde 78 ülke ve

132 kuruluş tarafından kabul edilmiş, Uluslararası Lösemili

Çocuklar Haftası, her yıl mayıs ayının sonunda tüm dünyada

kutlanmakta ve kansere karşı dikkat çekilmektedir. Tüm bu

çalışmaları değerli bağışçı, gönüllü ve duyarlı firmaların

katkıları ile gerçekleştiren LÖSEV hakkındaki tüm bilgilere www.losev.org.tr adresinden ulaşabilir hatta

Page 11: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y

Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU

Okulumuzda, 23-26 Kasım tarihleri arasında telaşı hepiniz fark etmişsinizdir. Kapıda genişçe bir

karşılama masası, gelen yabancı insanlar… Yüzlerce soru, tek cevap. Spectrum Of Education! Ne

peki bu Spectrum Of Education? Sırbistan’dan Amerika’ya, Finlandiya’dan Rusya’ya, İngiltere’den

Güney Afrika’ya, Romanya’dan Almanya’ya birçok akademisyen ve öğretmenin katılımıyla

gerçekleşen bir eğitim semineri. Bu seneki teması Kültürlerarası Eğitim olan bu konferanslar

kapsamında 4 farklı ülkeden 50'ye yakın öğretmen, öğretim görevlisi, AFS çalışanı ve gönüllüsünü

İstanbul’da misafir ettik. EFIL ve AFS İtalya Yönetim Kurulu Üyesi Roberto Ruffino ve dünyaca

ünlü konuşmacı/yazar Marc Prensky gibi isimler de aramızdaydı. Şahsen, görevli öğrencilerden biri

olarak, seminerlerden fazlasıyla keyif aldığımı ve kendime pek çok şey kattığımı düşünüyorum.

Eminim ki, düzenlenen öğretmenler günü kutlamaları, grup yemekleri ve Boğaz turu da en az

seminerler kadar keyifliydi. Önümüzdeki senelerde hepinizin katılımı dileğiyle...

Page 12: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

T H E P A L A

S A Y F A 1 2

Merhaba sevgili The PALA okuyucuları. Bu ay gazetemizde Türkiye iş âleminin duayenlerinden Koç

Holding Onursal Başkanı Sayın Rahmi Koç’u ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. 13 Aralık akşamı saat

20.00 de okulumuz İnteract Kulübü ve The PALA ekibinden birkaç arkadaşla Rotary Kulübü’nün

Taksim’de Hyaat Regency Oteli’nde düzenlediği davette hazır bulunduk. Sayın

Rahmi Koç ile açık oturumu ve sohbet tarzı geçen röportajımızdan belli

bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendileri lütfedip sorularımıza cevap

vermekle kalmayarak gazetemiz hakkında da bilgi aldılar.

Öncelikle Rotary Kulübü’nden biraz bahsedeyim. Rotary Kulübü, üyeleri

arasındaki diyaloğu ve dayanışmayı pekiştirip ticari, sosyal ve siyasal

alanlardaki etkinliğin artırılması amacıyla 23 Şubat 1905’te kurulan,

sosyal dayanışmada önemli bir rol oynayan bir kuruluş. 18 yaşına

kadar üyelerine İnteract, 18-30 arasına Rotaract, 30 yaş ve üstüne

Rotaryen adı verilir. Toplum hizmeti üzerine gönüllü bir

kuruluştur, başka bir deyişle. Yaptığı etkinliklerin gelirleri ve

buldukları sponsorlar vasıtasıyla yardımlar yapar, uluslararası eğitimler düzenler. Sayın Rahmi Koç da 76

-77 dönemlerinde İstanbul Rotary Kulübü’nün başkanlığını yapmıştır.

Mümtaz: Dünyada örnek aldığınız kişiler kimler? Sizce gençler iş hayatında başarılı olmak için

neler yapmalı?

Vatanına, milletine hayır yapmış her insan bence örnek alınası insandır. Henry Ford veya Dostoyevski’yi

örnek gösterebiliriz bunlara. Ama bence, para kazanmak haricinde ARGE (Araştırma-Geliştirme),

yatırım, şirket ortaklarına düzgün temettü dağıtmak, medeni şekilde çalışmayı temin etmek ve hayır işleri

yapmak lazım. Yapılacak çok şey var… Gençler merdivenleri tek tek çıkmaktansa hızlı

ilerlemeyi seçiyorlar, lakin ne kadar hızlı çıkılırsa o kadar hızlı düşülür. Karar vermek

lazım! Profesyonel olarak bir yerde mi çalışacaksınız yoksa girişimci mi olacaksınız? Ya

patronunuza uyacaksınız ya da elinizi taşın altına koyacaksınız. Herkes planını önüne

koyup karar vermeli.

Kerim: Bu kadar büyük bir şirketin kontrolünü nasıl elinizde tutuyorsunuz?

İş büyüyünce kontrol elden kaçar. Profesyonel idareciler kullanmak lazım, en iyi

kimse, onu bulup ikna edeceksin. Kârdan hisse vereceksin, düzgün idare ettiği sürece

işine karışmayacaksın. Bunun aksi çalışmayı zayıflatır ve insanları bezdirir. Güvenmekte

büyük fayda var çünkü patron, şirket orkestrasının şefidir. Bu bir, takım çalışmasıdır.

Programını kurarsın, hedeflerin tuttuğu sürece karışmazsın. Az adam değiştirmelisin, kendi

kültüründen yetişmiş, seni bilen insanlarla çalışmalısın.

Page 13: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 1 3

Kübra: İş ahlakı ve iş disiplini konusunda neler söylemek

istersiniz? Her şeyin disiplini vardır kendine göre, belli bir düzeni vardır

kendi içinde. Burada “Cooperate Government” kavramı

devreye giriyor. Düzgün çalışmalı, etrafla iyi geçinmeli,

toplantılara hazır gelmelisiniz, bütçe belirlemesini iyi

yapmalısınız. Gece gündüz değil, verimli çalışmalısınız.

Vergileri düzgün ödemeli, hep beraber ilerlemelisiniz.

Mümtaz: Yeni sektörlere girerken nelere dikkat

ediyorsunuz?

Turgut Özal döneminden önce 110 şirketimiz vardı.

Getirdiği yenilikler bizi yeni sektörler seçmeye yöneltti.

Biz de kendimizi 4,5 sektörde sınırladık. Otomotiv, beyaz

eşya(ev aletleri), enerji ( elektrik üretimi, petrol rafinerisi, gaz dağıtımı, istasyonda oto gaz satımı),

finans (bankacılık, sigortacılık), turizm (tersaneler, uçak-helikopter kiralama, inşaat şirketi, Koçtaş).

Şirket stratejimizi bir sektörde 1. ya da 2. değilsek sektörden çıkmak üzere değiştirdik. Bankada 4.

yüz şu an sadece, onda da en kısa zamanda ilk 2'nin içinde olmayı hedefliyoruz.

Mümtaz: Peki, ya yeni sektörler?

Yeni işlere girmeye de devam ederiz özelleştirmeler veya ilginç gelen projeler

olduğu sürece. Bir yatırım 5 senede kendini döndürmeye başlayacaksa,

tamamdır.

Murathan: Gelecekle ilgili bireysel hedefleriniz nelerdir?

Her dakikanın tadını çıkarmak, sağlıklı yaşamak ve herkes gibi sağlıklı

ölmek.

Barbaros: Ailenizle neler yaparsınız, nasıl zaman geçirirsiniz?

Torunlarımı çok sık göremiyorum, mümkün oldukça birlikte vakit geçirmeye çalışıyorum. Ayda bir

kesinlikle evde yemek yeriz, tüm aile hep beraber. Programlarımız senelik hatta iki seneliktir, her

şey önceden bellidir, tabii ki programda acil değişiklikler olabilir.

Page 14: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 1 4

Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU / Kübra AKBALIK / Hakan Mustafa TUNÇ

İgal: Sıradan bir iş gününüzü anlatabilir misiniz?

6.30-7.00 gibi kalkar, 8.30 gibi kahvaltı ederim. 9.00’da holdinge hareket ederim,

9.20 gibi varırım. Öğleye kadar çalışırım, toplantılar 19.00 gibi biter, sonra davet,

ziyafetlere giderim. Cumartesileri müzeyle meşgul olurum. Pazar günleri

10.00'dan yarıma kadar golf oynarım. Papatya çayı eşliğinde öğlen uykusuna

geçerim. 16.30 gibi sekreterim gelir, 19.00’a kadar çalışırız, yemek yeriz, maç

varsa izleriz, sonra o gider, ben de uyurum.

Mümtaz: Dünya turu ve müze fikri nasıl ortaya çıktı?

1956 senesinde Henry Ford müzesine gittim. Henry Ford

otomobillerle başlamış müzesine, tayyare, buharlı trenle devam etmiş. Amerikan

kültürü ve yaşamı derken, Thomas Edison’un laboratuarını finanse etmiş, sonrasında

tüm laboratuarı müzeye taşımış. Ben de ondan etkilendim. Yavaş yavaş topladık, ev,

depo derken en sonunda müze açtık. Dünya turunu valla bende bilmiyorum, çıktık

8600 km yol yaptık, yaklaşık 2 sene sürdü. İstanbul’a 6 kere uçakla gittik,

İstanbul’dan geldik, sonra aynı noktadan devam ettik.

İgal: Beğendiğiniz karikatüristler kimler?

Turan Selçuk, Cemal Nadir Güler, Ali Ulvi.

Emre: Türkiye’deki işsizlik oranı göze alındığında, iş arayanlar

arasından seçimi nasıl yapıyorsunuz?

Bu ülkenin İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun kapısında “İşi olmayan giremez.” yazıyor. İş arayan çok,

ama aradığınız elemanı bulmak zor. Söylediğim gibi, içeriden yetiştirmekte fayda var.

Murathan: Rotary sizin için ne ifade ediyor?

Büyük şehirlerde fazla mânâ ifade etmiyor. (Londra’daki Rotary Kulübü ziyaretinde bu kanıya

varmasına sebep olan anıyı anlatıyor) Rotary daha küçük şehirlerde oraları tanımayan, bilmeyen

işadamları için fevkalade bir teşkilat. Her türlü konuda devamlı yardım üreten bir teşkilat. Rotary’i

çok önemli ve faydalı bir dernek, sosyal anlamda bir araya geliş olarak görüyorum.

Mümtaz: Eğer Koç ailesinin bir ferdi olarak dünyaya gelmeseydiniz, sizce bugün

bulunduğunuz yerde olur muydunuz? Başka bir deyişle, eğer ‘Bir Koç olmasaydınız, yine de

bir Koç olur muydunuz?’’

Koç ailesine bağlılığımız çok fazla. Adımızın devamı için uğraşıyoruz, çizgimizi bozmama

çabasındayız. Forbes’un ‘Dünyanın 500 Şirketi’’ sıralamasında 172.yiz, bu listede daha da ilerlemek

niyetinde ve eğilimindeyiz. Şirkete dâhil olduğumda ciromuz 500.000 dolar iken, şimdi

60.000.000.000 dolar. Tabii ki bu benim olduğu kadar bütün “Koç Ailesi”nin de başarısı.

Son olarak, fotoğraflarımızı çeken Hakan Mustafa Tunç ve Kübra Akbalık’a, bizleri yalnız

bırakmayan İnteract Kulübü Danışman Öğretmenimiz Hande Acarman’a, sorularıyla

röportajımıza katkıda bulunan arkadaşlarımız Emre Örendil, Kübra Akbalık, Barbaros Albayrak,

Murathan Kendirci, Kerim Serttürk ve İgal Hekim’e teşekkürü borç bilirim. Editörlük

kariyerimdeki en saklanası çalışmaydı, hep hatırlayacağım bir gece olacağına ve torunlarım için

bile bir gurur kaynağı olacağına şüphe yok. Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. (Bir şeyi de

belirtmeden geçmeyeyim, ses sistemindeki aksaklık nedeniyle tüm cümleleri kalemle not almak

durumunda kaldım, o yüzden bazı cümlelerde ufak değişiklikler olabilir, mazur görün.)

Page 15: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 1 5

Pelin GÜZEL

Hayat içindeki ayrıntılardan ve verdiğimiz değerlerden geçer mutluluk, paylaşım ve farkındalık içeren

bir bakış açısı, kişiyi hayat yolunda mutlu kılacaktır. Yaşadığı coğrafyanın farkında olan birey, doğaya

karşı da duyarlı ve yardımcı olacaktır.

Ben ve öğrencilerim böyle bir istekle çalışmaya başladık ve 2. yılımızda TEMA çalışmalarımıza

sizlerin de desteğinizi hissettik hep… 2 yıldır benimle çalışan öğrencilerim, yaptığımız çalışmalar ve

aldığımız eğitimler ile ilköğretim öğrencilerimizi eğitmeye başladılar. Genç Tema Lise Teşkilatı

öğrencilerimiz: Kübra Akbalık, İrem Akman, Elif Özge, Dilara Demir ve Kerimcan Maltepe

20.12.2011 tarihinde okulumuzun ilköğretim öğrencilerine –yaklaşık 300 kişilik bir gruba- “Toprak-

Erozyon” eğitimi verdiler.

Page 16: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 1 6

Çiğdem KORBEK

16-19 Aralık tarihleri arasında Gaziantep Sanko Okulları’nda , Avrupa Gençlik

Parlamentosu kapsamında dili Türkçe olan Sanko Gençlik Eğitim Forumu’na 7

öğrencimizle katıldık. Havaalanından itibaren büyük bir konukseverlikle karşılandık.

Bu konferansa öğrencilerimizden İdil KOP ve Hamdi Kerem KÜÇÜKENGİN komite

başkanı , Kuray Berkin KANLI gazeteci olarak , Melisa AVCI, İlayda DURE, Ada

YÖNTER, Yiğit Efe DALYAN da delege olarak katıldılar. Konferansa değişik

illerden 19 okul ve öğrencileri iştirak etti. İlk gün açılış töreninde Sanko

Okulları’nın yönetim kadrosunun, konferans başkanı ve organizatör başkanının

konuşmasından sonra, SANKO Holding yönetim kurulu başkanı Abdülkadir

KONUKOĞLU konuşmasını yaptı. Kendi iş yaşamından, deneyimlerinden,

öğrencilerin geleceklerini şekillendirirken hangi ölçütlere önem vermeleri gerektiğinden söz etti. Açılışı okulun kendi

mehteran takımının ve Gaziantep yöresinin halk oyunlarından örnekler veren halk

oyunları ekibinin gösterisi daha da renklendirdi.

Konferansın ikinci gününde öğrenciler komitelere ayrılarak oryantasyon oyunlarına

başladılar. Bu oyunlarda öğrenciler birbirleriyle daha iyi tanışma ve kaynaşma olanağı

buldular. Öğleden sonra komite başkanlarının önderliğinde sınıflara ayrılarak komite

konularını, sorunlarını ve çözüm önerilerini ortaya çıkarmak için çalışmalara

başladılar. Gaziantep’in geleneksel yemeklerini ve kültürel ögelerini görmeleri için,

akşam yemeğinde geleneksel bir Gaziantep restoranına yemeğe götürüldüler.

Öğretmenlerin Gaziantep’i daha iyi tanımaları için çeşitli kısa geziler düzenlenmişti.

Bu geziler sayesinde öğretmenler de birbirilerini ve Gaziantep’in tarihi ve kültürel

yerlerini daha iyi tanıma olanağını buldular. Bu geziler esnasında okulların

öğretmenleri kendi okullarında yapılan etkinliklerden, ders işleme yöntem ve tekniklerine kadar branşlarıyla ve

meslekleriyle ilgili bilgi alışverişinde de bulundular.

Konferansın üçüncü gününde öğrenciler komite konularının çözüm maddelerinden

oluşan taslaklarını yazdılar. Tüm katılımcılar akşam yemeği için büyük bir alışveriş

merkezine götürüldüler hem yemeklerini yeme hem de gezme olanağı buldular.

Konferansın dördüncü gününde Genel Kurul’da

tüm komite taslakları okunup oylamaya sunuldu.

Taslakları beğenilip yüksek oy alan komiteler

sevinirken taslakları yetersiz bulunup yeterince oy

alamayan ve Genel Kurul’dan geçemeyen

komiteler üzüldüler. Genel Kurul’da Melisa Avcı, İlayda Dure, Yiğit Efe Dalyan, Ada

Yönter taslak yazımında yer aldılar, komitelerinin açılış ya da kapanış konuşmalarını,

sözcülüğünü yaptılar, diğer komitelere sorular yönelttiler. Yine tüm katılımcılar son

akşam yemeği ve eğlence için Gaziantep’in ünlü bir restoranına götürüldüler. Ertesi

gün katılımcılara Gaziantep gezisi olduğu halde, bizler öğrencilerin derslerinden daha fazla geri kalmamaları için bu

geziye katılmadan dönmek durumunda kaldık. Ancak bu dört gün boyunca

yaşadıkları deneyim, edindikleri bilgi birikimi, değişik illerden yeni arkadaşlar

tanımaları, sorumluluk duygularının gelişmesi, özgüvenlerinin ve topluluk önünde

konuşma becerilerinin artması, paylaşım duygusunu yaşamaları ve takım çalışması

yapmaları öğrencilerimizin son derece keyif almalarını ve mutlu dönmelerini

sağladı. SAGEF’in ortaya konulmasında ev sahibi olan Sanko Okulları’na, emeği

geçen tüm görevlilere, konferansı gerçekleştiren tüm katılımcı öğrencilere, bu

konferansa katılmamıza ve öğrencilerimizin kendilerini geliştirmelerine izin veren

başta Sayın Ömer ORHAN Bey’e ve okulumuz yöneticilerine teşekkür ediyoruz.

Page 17: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 1 7

Koç (21 Mart-20 Nisan) 2012 yılında aşk ve yaratıcılık evinizden geçiş süresi içinde,

kendinizi başkaları tarafından sevilmiyor ya da hiç takdir edilmiyor gibi hissedebilir, romantizm

duygusundan yine uzak durabilirsiniz. Aşka bakış açınız fazlasıyla ciddileşir kendinizi duygusal olarak

ifade etmekten çekinebilirsiniz. Bu durumda her zaman atak ve tuttuğunu koparan siz, sevgisiz soğuk ve

sorumsuz bir insan gibi durabilirsiniz. Hep karşınızdaki insanın ilk adımı atmasını bekler, aşk için kendi

adınıza hareket etmek istemeyebilirsiniz. İlişkisi olan koçlar bu dönemde karşılarındaki insandan

uzaklaşabilir hatta nedensiz yere kopabilirler.

Boğa (21 Nisan-21 Mayıs) 2012 yılının boğa burçlarına birbirinden güzel vaatlerle

geleceği tahmin ediliyor. 2012 yılının başlarında sahip oldukları veya olacakları mesleklerinde çok güzel

ve kusursuz bir dönem geçirecekleri açıkça görünüyor. Hatta iş alanınızda büyük bir saygınlık

kazanacağınız ve yükselebileceğiniz iş girişimlerine imza atabileceğinizi açıkça ortaya koyuyor. Bunun

gibi olayların yanı sıra parasal durumlarınızda da iyi bir miktarda kazanç sağlayacaksınız ve maddi

sıkıntılarınızdan tamamıyla kurtulacaksınız. Bu dönemde kendinizden daha emin olacaksınız ve şans her

zaman sizin yanınızda olacaktır. 2012 yılının başlangıcını bitirdikten bir süre sonra yaklaşık 2012 yılının

ortalarına kadar geçen şanslı zamanlarınızı da sonra hayatınızda bazı durumları göz önünde

bulunduracaksınız ve yeni bir hayat tarzını benimseyeceksiniz.

İkizler (22 Mayıs-21 Haziran) İkizler burcu 2012 yılının başlamasıyla birlikte

çevrenizle olan ilişkilerinde geçmişe göre daha uyumlu olacaklardır. Aynı zamanda öğrencilik

hayatınızda hem arkadaşlarınızla uyumlu olmanız hem de dengeli ve sakin kalmanızı engelleyen bir

etkiyi de beraberinde getirebilir. Yüksek düzeydeki özgür olma isteğinizle birlikte rutin bir iş hayatına

sahip olmanız ve bu işe uygun bir şekilde çalışmanız sizin için çok sıkıcı ve zor bir durum olabilir. İşte bu

yüzden kimseye bağlı kalmadan tek ve istediğiniz gibi çalışmak isteyebilirsiniz. Çünkü ikizler burcu

olarak emir almayı sevmez ve istemezsiniz. İsyankar olan mizacınız ile bir türlü aynı doğrultuya

yönelemediğinizden sürekli olarak çatışma içinde olabilirsiniz. Bu dönemlerde hayal gücünüzü ve güçlü

olan ön sezgilerinizi kullanarak çok yaratıcı birçok konuda gerçekten beğenilecek olağanüstü işler

başarabilirsiniz.

Yengeç (22 Haziran-21 Temmuz) 2012 yılında yengeç burçları için çok şanslı

olacağınız ve genişlik gezegeni olan Jüpiter’in bütün yıl boyunca yanınızda olup size sağlık açısından

çok yararlı bir dönem geçirtecektir. Birçok sıkıntınızda size yardımcı olacaktır ve çok güzel bir dönem

geçirmenizi sağlayacaktır. Herhangi bir sıkıntınız veya sorununuz varsa Jüpiter’in size faydaları

dokunacaktır ve bu sıkıntılarınızdan kısa bir sürede kurtulmanızı sağlayacaktır. Siz de bu süreç içerisinde

kendinize karşı olan abartılı düşkünlüğünüz ve ilgilendiğiniz her konuya olan abartma eğiliminizden

dolayı Jüpiter’in 2012 yılında size yardımcı olma sebepleri arasında yer almaktadır. İş yaşantınızda

başkalarına yardımcı ve sadakat duygusuyla hareket edecek oluşunuzla birlikte sizi takdir edilecek bir

duruma getiren işinize bağlılığınız herkes tarafından sevilip sayılan bir kişi olmanızı sağlayacaktır.

Aslan (24 Temmuz-23 Ağustos) Aslan burçları 2012 yılında Neptün gezegeninin uzun

zamandır kova burcuyla aslan burçlarının yıldızlarının uyuşması süreci bu yılda devam etmekte olup

aslan burcu için çok güzel vaatler olduğu açıkça ortaya konuluyor. Bu durumda sizin uzun bir zaman

dilimi içerisinde rüyalarınızı ve vizyonunuzu daha da ileri götürüyor. Çevrenizdeki insanların duygularına

anlayacaksınız ve insanların duygularına karşı yüksek oranda duyarlı olacağınız bir süreç içerisine

gireceksiniz. Bu dönem sırasında çok dürüst düşünceler içinde olmaya özen gösteriniz. Aslan burçları için

kötü bir haber ise maddi konularda hiç beklemediğiniz bir süre içerisinde ani düşüşler görülebilir ya da

maddi anlamda sorunlarla kısa bir süre içerisinde karşılaşabilirsiniz.

Başak (24 Ağustos-23 Eylül) Başak burcu 2012 yılında birbirinden güzel vaatler sunan

Jüpiter yanı başına başaklara şans ve genişleme imkânı getirmiştir. Aynı zamanda Jüpiter cömert,

kendinize güvenen, yurtsever ve pozitif enerji sağlayarak sizi mutlu edecek ve güzel bir dönem

geçirmenizi sağlayacaktır. Eski zamanlarınıza göre daha varlıklı ve daha huzurlu bir hayata sahip olmanız

için size büyük destek sağlayacaktır. Çevrenizdeki yakınlarınızın veya aileniz içindeki kişilerin bu dönem

içerisinde birçok problemleriyle yakından ilgilenir ve onların sıkıntılarıyla birlikte siz de sıkıntı

çekebilirsiniz. Bu dönem içerisinde ruhsal iyileştirme yöntemlerine ilgi duyarsınız fakat bu yöntemleri

bazen abartılı bir şekilde yapmaya kalkışabilirsiniz.

Page 18: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

T H E P A L A

S A Y F A 1 8

Terazi (24 Eylül-22 Ekim) Terazi burcuna sahip olan kişileri 2012 yılında Jüpiter tarafından

yüksek bir enerji sağlanacaktır. Bu dönemde sizin için iyimserlik, gününüze uygun davranışlar, düşünceli bir

kişilik ve saygılı bir insan olmanızı sağlayacak olan Jüpiter bu enerjiyi size sürekli sunacaktır. Jüpiter’in

sağlamış olduğu enerjiden dolayı da karşınızdaki kişilere karşı güçlü bir sezgi gücünüz ortaya çıkabilir. Bu

sayede neredeyse tüm olayları anlayacak ve zihninizin olgunluğuna vardığını hissedeceksiniz.

Akrep (23 Ekim-22 Kasım) Akrep burçları yeni yeni gireceğimiz 2012 yılı döneminde sizin yıl

boyunca güç ve başarısızlık konusunda sıkıntı çekeceğinizi gösteriyor. İşiniz bakımından ilerleme şansınıza

karşın bir türlü kendinize güvenemeyebilirsiniz ve işinizdeki başarınızı azaltırsınız. Böyle durumlarda sizin

için kötü sonuçlar oluşabilir işte bu yüzden kendinize olan güveninizi az da olsa artırın ve karşınıza

gelebilecek durumlar karşısında dimdik kalın. Eğer ki sizin için gelen bu enerjinin farkına varırsanız bu

enerjiye göre kendinize bir yön gösterebilirsiniz ve kendinize rahatlıkla yeni yollar açabilirsiniz. Bu durumun

kesinlikle size karşı başarısızlık korkusu vermesine izin vermeyiniz.

Yay (23 Kasım-22Aralık) Yay burçları için 2012 yılı birçok alan içinde olumlu yönde gelişmeler

kaydedebilmek adına birçok fırsat ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda bu dönem içerisinde büyük şanslar elde

etmeye başlayacaksınız. Bu süreçte yine çevreniz tarafından sağlam bir temel ile kurmuş olduğunuz

arkadaşlıklarınızla dikkat çekeceksiniz. Dostlarınızı evinizde ağırlamaktan gerçekten zevk alacaksınız ve

misafirperverliğiniz ile arkadaşlarınızın sevgisini alacaksınız. Gerçekten güvenebileceğiniz birçok dostunuz

olacak fakat eski arkadaşlarınızla aralarındaki ayrımı gayet iyi kavrayabilecek duruma gelebileceksiniz.

Oğlak (23 Aralık-20 Ocak) Oğlak burcuna sahip kişiler için 2012 yılı çok tutumlu olacakları ve

maddi bakımdan iyi geçinebilecekleri bir yıl olacaktır. Aynı zamanda işçi sıfatları daha da yoğunlaşacak ve

tam bir iş adamı hâlini alacaklardır. Kendinize disiplin uygulamaya çalışacak ve güçlü disiplininiz ile birlikte

parasal güvencenizi çok rahat bir şekilde elde etmeye çalışacaksınız. Bu çalışma hırsı sizi sosyal yönden

olumlu yönde etkileyecek olgular arasında yer alacaktır. Geçmiş zamanlardan aklınıza gelen derin bir

olaydan dolayı hissetmiş olduğunuz acı duygusunu bir dejavu gibi tekrardan hissetmeniz mümkündür.

Kova (21 Ocak-19 Şubat) Kova burcuna sahip kişiler 2012 yılının gelip çatması ile birlikte sosyal

hayatta daha uygun bir davranış gösterecek ve diğer insanlar tarafından kendinizi daha çabuk bir şekilde

gösterebileceksiniz. Aynı zamanda bu popülerliğiniz sayesinde kendinizi daha güzel bir duruma getirebilmek

için bol bol süslenmenize dikkat edeceksiniz. Sizi takip eden kişiler genel olarak sizden yaşça büyük ve

olgunluk seviyesine yetişmiş kişiler olacaktır. Bu dönemde dış etmenlere göre daha fazla bir şekilde

gerçekçi, dürüst ve sosyal hayatta etkili dostlar edineceksiniz. Aynı zamanda bu dostlarınız arasında çok

popüler hale geleceksiniz. Büyük grupların aktivitelerini planlayabilecek ve organize etme gibi büyük bir

sorumluluk elde edeceksiniz. İnsanların veya belirli bir kesim toplulukların destekleyicisi hatta belki

kurucusu bile olabilirsiniz.

Balık (20 Şubat-20 Mart) Balık burcu 2012 yılında aşk bakımından çok zengin bir yıl geçirecek

gibi gözüküyor. Uzun zamandır beklediğiniz büyük aşklara 2012 yılının gelmesi ile hemencecik kavuşabilir

ya da uzun süren beraberliğinizi uzun bir bekleyişten sonra kısa bir süre içerisinde bir karara bağlayarak

mutlu sona ulaştırabilirsiniz. Balık burçlarının 2012 yılının yaklaşık olarak son aylarına doğru iradenizi

güçlendirici, bağımsız, özgün, ve sezginizin güçlü olmasını sağlayacak etkilerle dolu bir süreç yaşamanız

için enerjiler açığa çıkacaktır. Heyecanlı ve teşvik edici kişiliğiniz ile insanları kendinize çekeceksiniz.

Düşüncelerinizde inatçılık, kaygılı olma hali, heyecanlılık ve sinirlilik görülebilir. Huzursuzluk ve yalnızlık

duyguları bulunabilir. Kendinize hoş gelen geleneksel fikirlerinizi açıklamak için alışılmadık yollar

arayabilirsiniz. Sezgileriniz eskisine göre daha çok güçlenir ve bu durumdan artık daha fazla

yararlanabilirsiniz.

Dilara Çerçi / Dilara Işık

Page 19: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 1 9

T H E P A L A

Sayın ve Sevgili The PALA okuyucuları,

Yazıma başlamadan önce gazetemizi okuyan (veya okumayan) herkesin yılbaşını kutlamak

istiyorum, ayrıca eğlenceli ve coşkulu bir yılbaşı akşamıyla yıla başlamanızı dilerim. Fakat fazla

eğlenmemeye dikkat edin çünkü yeni yılın ilk günlerinden hemen sonra sınav haftamızın da tekrar

başladığının aklınızdan silinmesi muhtemel. Umarım bu seneyi de her sene olduğu gibi başarılı ve

mutlu bitirirsiniz. İyi okumalar…

Kitapla ilgili vermek istediğim ilk bilgi, damağınızda sizin okuduğunuz diğer kitaplardan çok farklı

bir tat bırakacağıdır. Benim düşünceme göre fantastik kitap türü diğer türlerden farklı olarak

sınırları konusunda hiçbir engel tanımaz ve önüne koyulabilecek tek engel ise yazarın hayal

gücüdür. Bu kitabı okuduktan sonra ise yazarın belli bir hikâye ve atmosfer yaratma konusunda

yaratıcılığı ile ilgili hiçbir sıkıntı çekmeyeceksiniz.

İlk başta oldukça normal bir ortamda Gregor’un hayatı ve geçmişi ile ilgili kısa betimlemeler

yapılarak okuyucu karakter hakkında bilgilendiriliyor ve anında kendisinin, ailesinin hayata devam

edebilmesi için ağır bir yük yaşadığı anlaşılıyor. Babalarının yaklaşık iki yıl önce kendilerini terk

etmeleri nedeniyle Gregor, kendi hayatından büyük fedakarlıklar yaparak kısa bir zaman önce

yaşlılık yüzünden kalıcı bir hafıza kaybı yaşayan babaannesine ve aynı zamanda henüz üç yaşında

olan ve kitaptaki ana karakterlerden biri olan Bot isimli kız kardeşine bakmakla yükümlüdür.

Hiçbir yerinde kesin bir tarih verilmese bile bu olaylar dizisinin günümüze yakın bir zamanda

geçtiği kitapta ilerledikçe anlaşılıyor. Gregor bir gün çamaşırları yıkamak için apartmanın bodrum

katına iniyor ve ona bakabilecek başka birisi olmadığı için kardeşi Bot’u da yanından

ayıramayacağına karar veriyor, tabii ki yaşadığı monoton hayat nedeniyle bunun çok yanlış bir

karar olduğunu çok geç olana kadar anlayamıyor.

Bot, yaşından beklenecek bir meraklılık duygusuyla hemen bu yeni gördüğü çamaşırhaneyi keşfe

koyuluyor. Tam da o zamanda belki çok büyük bir hata yaparak köşede gördüğü bir havalandırma

deliğini açarak içeri düşüyor. Büyük bir telaşla abisi, Bot’un arkasından koşuyor ve havalandırma

deliğinden içeri atlıyor. Olaylar ise hemen bundan sonra fantastik bir hâl almaya başlıyor.

Page 20: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 2 0

Berker CAMCI

Bu küçücük delikten aşağı atladıktan sonra

kilometrelerce aşağı düşmeleri Gregor’a bir şeylerin çok

ters gittiği konusunda ipucu veriyor. Yere olması

gerektiğinden çok daha yumuşak bir iniş yaptıktan sonra

1.50 metre boylarında, canlı, konuşma yetisine sahip dev

hamam böcekleri ile tanışıyorlar, daha sonra yeraltında

yaşayan akrabaları olan fakat görünüş olarak

kendilerinden çok daha farklılık gösteren “Yeraltlı

İnsanları” ile tanışıyorlar. Bu insanlar da onlara

“Yerüslü” diyor.

Buradan sonra insanların dostları olan yarasalar, diğer her

yeraltı ırkını sömürgesi yapmak isteyen kötü kalpli

sıçanlar ve bir sürü değişik, karanlıkta evrimleşmiş

canlılarla savaşa gitmek ve özgürlüğü sağlamak amacıyla

hayatlarındaki en büyük maceraya atılıyorlar. Bu aksiyon

ve Gregor’un kendi içinde yaşadığı babasını bulma

amacıyla çıktığı arayış, Bot’u korumak amacıyla sahip

olduğu içgüdüleri gibi duygusal düşünceler dengeli bir

biçimde güzelce harmanlanmış.

Sıkça bu kitabın ne kadar yaratıcı ve orijinal olduğunu söylesem de bu kitabın da kendine göre bazı

hataları ve kötü yönleri var. Yazar her ne kadar hayal gücünü bu kitabın yazılmasında esirgememiş

olsa da daha önceki sayılarımızda Sayın Zafer Öğretmen’imizin yazdığı Açlık Oyunları serisi ile

hiçbir şekilde yarışamayacağı fikrindeyim. Olaylar bir süre sonra özgünlükten çıkıyor ve tahmin

edilmesi çok kolay, beklenen olaylara dönüşmeye başlıyor. Fakat eğer fantastik türde kitapları

okumaktan hoşlanan biriyseniz, Gregor’un sadece Gri Kehanet isimli kitabı değil, aynı zamanda

devamı olan diğer üç kitabı da okuyup seriyi tamamlamanızı tavsiye ederim.

Page 21: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

T H E P A L A

S A Y F A 2 1

Yalçın YALÇINKAYA

Her ay iki öğrencimizin konuşmacı olacağı Kitap Söyleşi Programı’ndaki diğer konuşmacılar ise Ayşegül ARITAN “Holistik

Öğrenme”, Sercan ALKAN “Sil Baştan”, Elif TAHMİSCİOĞLU “Hangi Dünya Düzeni?”, Hande GÖNCER

“Nanotechnology for Dummies”, Eda ATEŞ “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”, Berker CAMCI “Gregor ve Gri Kehanet”,

Dilara DEMİR “Kuruntular Kitabı”, Deniz İNANICI “Üç Anadolu Efsanesi”, Derya HASÇELİK “Hacking Interface” ve

İlay G. ARABLOU “Stardust” olarak belirlenmiştir.

Okul kütüphanemizde gerçekleştirilecek bu etkinliğin ilk

konuşmacısı, bu etkinliğin de önerisini sunan Sayın Heather

Erguvanlı oldu. Sayın ERGUVANLI, kitap söyleşisinde

yazarı Anna olan “A Step from Heaven” adlı romanı

bizlerle paylaştı. Aralık ayının ikinci konuşmacısı ise 11 E

sınıfı öğrencilerinden Ümit Bahadır KARACA olup

öğrencimiz okuduğu Anton ÇEHOV’a ait “Tek Perdelik

Dokuz Oyun” adlı eseri bizlerle paylaşacaktır.

Her ay iki konuşmacının katılacağı bu etkinlikte,

öğrencilerimiz okudukları kitaplarla ilgili duygu, düşünce

ve yorumlarını bizlerle paylaşacak...

Ayaza Işık Lisesi Kütüphanesi’nde her ay iki konuşmacının

katılacağı bir söyleşi programı düzenlenmiştir. Öğrenciler

başta olmak üzere, öğretmenler ile okulumuzdaki tüm kitap-

kütüphane severler bu programa katılabilirler. Şimdilik

öğrencilerin yoğun katılımının bulunduğu bu programa,

zaman içerisinde kütüphane üyemiz olan kişiler de misafir

edilecek ve onların okudukları, paylaşmak istedikleri

kitaplarla ilgili söyleşiye katılmaları sağlanacaktır.

KİTAP SÖYLEŞİLERİ

Page 22: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 2 2

T. CENK ÖNDER / KAZIM ERGENÇ/ GÜLTUĞ ŞAHİNOĞLU / PINAR NİSANOĞLU / DİLARA AHSEN

Inventus Kulübü’nde aralık ayında biyoloji branşından öğrencilerle koyun akciğeri

incelendi. Kimya branşında gösteri deneyi olarak yanardağ, alev testi, çığlık atan jelibon,

filin diş macunu yapıldı. Ayrıca çözünürlüğe ve çözünürlük hızını etkileyen faktörler

deneyle kanıtlandı. Fizik branşında gösteri deneyi olarak “karabiber yüzüyor, özkütle,

açısal momentum, nasıl görüyoruz?” deneyleri yapılmıştır. Sabit hızlı hareket deneyinde

öğrenciler birebir ölçümler almışlardır.

Page 23: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 2 3

FMV Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında 14 Aralık 2011 Çarşamba günü 11.00–14.00 saatleri arasında, Berna

Dedeman Spor Sahası’nda kampüsler arası futbol müsabakaları yapılmıştır.

MAÇ PROGRAMI:

Nişantaşı Kampüsü - Ayazağa Kampüsü ( 1.Maç ) 11.00

Erenköy Kampüsü - F.Bahçe Kampüsü ( 2.Maç ) 11.45

3.lük 4. lük maçı: 12.00

Final Maçı: 13.00

MÜSABAKA NETİCESİNDE SIRALAMA:

1. FENERBAHÇE KOLEJİ

2. AYAZAĞA IŞIK LİSESİ

3. NİŞANTAŞI IŞIK LİSESİ

4. ERENKÖY IŞIK LİSESİ

MÜSABAKA SKORLARI:

1. Maç: AYAZAĞA IŞIK LİSESİ (6) - NİŞANTAŞI IŞIK LİSESİ (3)

2. Maç: ERENKÖY IŞIK LİSESİ (5) - FENERBAHÇE KOLEJİ (9)

3.lük Maçı: NİŞANTAŞI IŞIK LİSESİ (3) - ERENKÖY IŞIK LİSESİ (1)

ŞAMPİYONLUK MAÇI:

FENERBAHÇE KOLEJİ (3) - AYAZAĞA IŞIK LİSESİ (2)

FUTBOL TURNUVASI

Hatice BOZKURT

Page 24: The Pala Gazetesi 31. Sayı Ayazağa Işık Lisesi

S A Y F A 2 4