Upload
fmv-isik-okullari
View
235
Download
7
Embed Size (px)
DESCRIPTION
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi gazetesi olan "The PALA" gazetemizin Şubat 2012 tarihli 32. sayısı
Citation preview
The PALA Yıl: 4 Sayı: 32 OCAK-ŞUBAT 2012
MÜNAZARA TAKIMIMIZ NAMAĞLUP
KİTAP FRAGMANLARI YARIŞMASI
FATİH TÜRKMENOĞLU THE PALA’DA
FETİH 1453
SEMPRE ARTE
MUN KULU BU Ö Ğ RENCİ LERİ Nİ N ULUSLARARASİ BAŞARİSİ
S A Y F A 2
27 Aralık 2012 tarihinde Nişantaşı Kampsümüzde yapılan ALMANCA KONUŞMA YARIŞMASI “Kunst des
Redens” de toplamda 40 öğrenci katılmış ve 11.sınıflar arasında öğrencilerimiz Çevikalp Sütunç birincilik, Can
Özkaynak ikincilik, Dilara Demir üçüncülük ve 9.sınflar arasında ise Ege Kaan Boysan üçüncülük derecesini
almışlardır.
Bir Sana Van’a Kampanyası okulumuzda 2011 Aralık Ayının son iki haftası yapılmış. Toplam üç kez kurulan
yiyecek içecek standından elde edilen 600 TL ile 30 adet kazak,hırka,eldiven ve atkı takımı,kışlık mont satın
alınmış ve de hediye paketi yapılmıştır.
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Edebiyat Zümresinin hazırladığı şiir etkinlikleri, “Işık’ta Şiir Işıltıları” 2.
dönem de devam etmektedir. 9. sınıf öğrencilerinin hazırladığı Murathan MUNGAN dinletisi,15.02.2012
tarihinde 101 numaralı amfide gerçekleşmiş, dinletide MUNGAN’ın şiirleri hem kendi sesinden hem de
öğrencilerin yorumuyla dinlenmiştir.
Zafer YAZ
Şenay ÖNAL
S A Y F A 3
Okulumuz münazara takımı başarıya doymuyor. Aldığı üst üste galibiyetlerle
katıldığı hiçbir maçı kaybetmeyen münazara takımımız “Sarıyer İlçe Birincisi”
olduktan sonra İstanbul çapında yapılan münazara yarışmalarında Sarıyer ilçesini
temsil etmeye hak kazanmıştı. Şimdi de İstanbul elemelerinde aynı galibiyet
serisine devam ediyor.
Zorlu geçen İstanbul elemelerinde şimdiye kadar iki maç yapıldı.
Takımımız katıldığı bu maçları da alarak bir üst tura geçme hakkını
kazandı.
İl bazında düzenlenen yarışmaların 1. turu 05.01.2012 tarihinde Gültepe Lisesiyle
gerçekleştirildi. Okulumuz münazara takımı “E-kitap okuma kültürünü olumlu
etkiler.” antitezini savundu ve 2. turda yarışma hakkı kazandı.
İl bazında düzenlenen yarışmaların 2. turu 14.02.2012 tarihinde Dr. Vasıf Topçu
Fen Lisesiyle gerçekleştirildi. Okulumuz münazara takımı “On iki yıllık eğitim
zorunlu olmamalıdır.” antitezini savundu ve 3. turda yarışma hakkı kazandı.
S A Y F A 4
Zafer YAZ
KİTAP FRAGMANI YARIŞMASI ŞARTNAMESİ
1. Yarışmaya konu olan eserler:
Gregor ve Gri Kehanet / Yeraltı Günlükleri- 1
Gregor ve Felaket Kehaneti / Yeraltı Günlükleri- 2
Gregor ve Kan Kehaneti / Yeraltı Günlükleri Serisi - 3
Gregor ve Sır Kehaneti / Yeraltı Günlükleri Serisi – 4
(Suzanne COLLİNS/ PEGASUS YAYINLARI)
NOT: 4 ciltlik seri tek eser olarak kabul edilmektedir
Serenad (Zülfü LİVANELİ / DOĞAN KİTAP)
Kibarlık Budalası (Moliere)
Palto (Gogol)
2. Kitap fragmanlarının süresi en az 2 en fazla 4 dakika
olacaktır.
3. Yarışmaya katılım için son başvuru tarihi
09.03.2012’dir.
4. Fragmanlar en geç 30.03.2012 tarihinde düzenleme
komitesine
HAZIRLIK SINIFLARI: Mizan COŞKUN
9. SINIFLAR: Leyla TARAKÇI
10. SINIFLAR: Z. Şebnem ALDAĞ
11. SINIFLAR: Zafer YAZ, İsmail
Güven İNAN, Sevda KOÇ’a teslim edeceklerdir.
5. Çalışmalar 8 adet DVD olarak üzerine künye bilgileri yazılı bir şekilde teslim edilecektir. Bu
tarihten sonraki teslimatlar yarışmaya dâhil edilmeyecektir.
6. Fragmanlar İngilizce, Fransızca, Almanca altyazı seçenekleriyle hazırlanacaktır. Türkçe dublajın
dışında diğer dillerden de tercihte bulunabilirler ancak kalan dillerin altyazılı tercihlerini
hazırlamaları gerekmektedir.
7. Fragmanların senaryosu yazılı olarak DVD’lerle beraber teslim edilecektir.
8. Ödül töreni 25.04.2012 tarihinde yapılacak ve yarışmaya katılan tüm fragmanlar gösterilerek, ödül
alan fragmanlar açıklanacaktır.
9. Yarışmaya katılan fragmanlar en fazla üç kişilik gruplar halinde hazırlanabilecektir.
10. Fragmanlarda görsellik, müzik, senaryo, montaj, içerik, yabancı dil ve süre kriterleri
gözetilecektir.
11. Yarışmaya katılan her fragman yapımcısına katılım sertifikası verilecektir.
12. Ödüller sürpriz olup son katılım tarihinden sonra (13.03.2012) açıklanacaktır.
YARIŞMA JÜRİSİ:
Çiğdem TISOĞLU (Müzik Öğretmeni)
Cem DEMİRHAN (Bilgisayar Öğretmeni)
Leyla TARAKÇI (Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni)
Merve SAVRAN (Resim Öğretmeni)
Yalçın YALÇINKAYA (Kütüphane Görevlisi)
Mehmet KÜÇÜKYILDIZ (Almanca Öğretmeni)
Didem DÜRÜS (İngilizce Öğretmeni)
Gül Tuğçe YARKIN (Fransızca Öğretmeni)
Editörden
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi Okul Gazetesi The PALA
(The Press Association of Lycee Attiudes)
İmtiyaz Sahibi Ömer ORHAN
Sorumlu Müdür Yardımcısı
Hakan KULABER
Sorumlu Öğretmenler Zafer YAZ
Mizan COŞKUN
Web Yayım Berna HAMARAT KAYA
Baskı & Cilt
Şevki SÜTÇÜ
Renkli Basım Nuri ÇEVİK
Editör
Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU
Düzeltmen Zafer YAZ
Mizan COŞKUN
E-Mail: [email protected]
Merhaba Sevgili The PALA okuyucuları, yeni ve dopdolu bir sayımızla
tekrar karşınızda olmanın sevinciyle hâlâ ilk günkü heyecanımızla
merhaba,
Bu sayımızda sizleri yoğun istek nedeniyle Bobi-Pala’yla buluşturduk.
Okulumuzda düzenlenen yarışma, kampanya ve etkinlikler
sayfalarımızda yerlerini aldı.
Başarılarıyla yüzümüze güldüren münazara takımımız The
PALA’da...
Okulumuzun uluslararası başarısı Yale-MUN ayrıntılarıyla The
PALA’da…
Fatih TÜRKMENOĞLU bu ayki Pala-Sohbet konuğumuz. Son günlerin en çok konuşulan
filmi Fetih 1453’ü hakkındaki eleştirileriyle dikkatinize sunuyoruz.
Sanat etkinliklerine doymayan okulumuzda Sempre Arte okulumuza renk kattı.
İyi okumalar...
S A Y F A 5
Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU
Berker CAMCI
Çiğdem TISOĞLU
Dilara AHSEN
Dilara ÇERÇİ
Dilara IŞIK
Gültuğ ŞAHİNOĞLU
Gülin ŞEKERCİ
Kazım ERGENÇ
Melda CEMAL
Pınar NİSANOĞLU
Şenay ÖNAL
T. Cenk ÖNDER
Yalçın YALÇINKAYA
Zafer YAZ
Yazarlar
S A Y F A 6
Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU
S A Y F A 7
S A Y F A 8
Zafer YAZ
S A Y F A 9
“Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi”nce 04 Ocak 2012 Çarşamba günü, 10. ve 11. sınıf öğrencilerine, Eğitim
Yazarı Sait GÜRSOY tarafından “ÖSYS ve Başarıya Doğru” semineri düzenlenmiştir.
“Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi”nce 04 Ocak 2012 Çarşamba günü, 11 ve 12. sınıf velilerine, Eğitim Yazarı
Sait GÜRSOY tarafından “ÖSYS ve Başarıya Doğru” semineri düzenlenmiştir.
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisimizin düzenlediği 2011-2012 eğitim-öğretim yılı "Ana-Baba Okulu"nun
“Ergenlik Dönemi Özellikleri” konulu üçüncü oturum 03 Ocak 2012 Salı günü gerçekleştirilmiştir.
“Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi”nce 11-12 Ocak 2012 tarihlerinde, 12. sınıf öğrencilerine, “Stresle Nasıl Baş
Edebiliriz?” semineri düzenlenmiştir.
Okulumuz yönetici ve öğretmenlerine yönelik “Okulda Görülen Davranış ve Uyum Problemlerine Bakış” konulu
seminer Prof. Dr. Tülin YURTBAY tarafından 07 Ocak 2012 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Gülin ŞEKERCİ
S A Y F A 1 0
T H E P A L A
YMUN (YALE UNIVERSITY MODEL UNITED
NATIONS) 19-22 OCAK 2012,
NEW HAVEN / CONNETICUT / ABD
Bu yıl 38.si düzenlenen konferansta
Türkiye’den katılan tek okul olan FMV
Ayazağa Işık Lisesi MUN gurubu
öğrencileri dünya sorunlarına çözüm
önerileri sunmaya çalışırken farklı
ülkelerden gelen öğrencilerle de fikir
alışverişinde bulunmuşlardır. Konferansa
20’den fazla ülkeden 1500’ün üzerinde
farklı dilleri konuşan, farklı kültürlerden
lise öğrencileri katılmıştır. Ayrıca grup
üyelerinden Mert ÜRKMEZ Honourable
Mention (Onur Ödülü) ödülüne layık
görülmüştür.
Değerli Işıklılar,
Öğrencilerimizi birer dünya vatandaşı olarak yetiştirmek üzere uyguladığımız programlardan güzel sonuçlar almaya devam
ediyoruz. 2007’den bu yana faal olan Ayazağa Işık Lisesi Model Birleşmiş Milletler Kulübü (MUN), yeni bir başarıya imza
atarak hepimizi gururlandırdı. 9-22 Ocak 2012 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri Yale Üniversitesinde düzenlenen MUN
Konferansı’na Türkiye’den katılan tek okul olan Ayazağa Işık Lisesinin sevgili öğrencileri, ülkemizi ve okulumuzu başarıyla
temsil etmenin yanı sıra aldıkları Onur Ödülü ile Işıklı olmanın ayrıcalığını 20 ülkeden 1500 öğrencinin önünde gösterdi.
Dünyada düzenlenen en seçkin MUN Konferansı olan Yale MUN’a katılan FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi MUN ekibi, 11 ve
12. Sınıf öğrencilerimiz Cihangir Zülfikar, A. Can Zabcı, Hakan Tunç, Berfu Kılıç, Semih Bayraktar, Elif Özge’yi ve
başarılı müzakere yeteneğiyle Yale MUN Komitesi tarafından ‘ Honourable to Mention’ (Onur Ödülü) ödülüne layık
görülen Mert Ürkmez’i, bu başarıda emeği geçen danışman öğretmenlerimiz Melda Cemal, Jill Trued Metin, Ülkem Karakaş
ve Ayazağa Işık Lisesi Müdürümüz Ömer Orhan’ı yürekten kutlarım.
Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okullarının dünyada her alanda söz sahibi olacak bireyler yetiştirme hedef ve anlayışıyla
çalışmalarını sürdüren tüm eğitimcilerimize teşekkür ederim.
Işıklı sevgi ve saygılarımla,
Yük. Müh. Tufan Durgunoğlu
Yönetim Kurulu Başkanı
S A Y F A 1 1
Melda CEMAL
T H E P A L A
S A Y F A 1 2
Fatih TÜRMENOĞLU Kimdir?
1968’de İstanbul’da dünyaya geldi. Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık
Bölümü’nden mezun oldu, New York Üniversitesi’nde İşletme ve İnsan Kaynakları Yönetimi
dalında yüksek lisans eğitimi aldı. 1994 yılında SABAH Grubu’nda gazeteciliğe başladı.
1996 yılında, NTV’nin hazırlık aşamasında, televizyona geçti. NTV’de 4,5 yıl boyunca, “Sesler
ve Renkler”, “Hindistan’da Düğün ve Cenazeler”, “Yolcu”, “Her Mevsim Bahar”, “Sevgi İle”
programlarını hazırladı ve sundu. Ayrıca, CNN International’a Türkiye’den haberler yapmaya
başladı. Atlanta’daki, CNN Merkezi’nde “uluslararası televizyon gazeteciliği” konusunda, beş
yıl boyunca, yılda bir kez eğitim ve seminerlere katıldı. CNN’in Türkiye Prodüktörü ve
Muhabiri olarak çalıştı.
Turkish Daily News’a “A Day Out in İstanbul” köşesini yazdı. Birçok dünya ünlüsüyle röportaj
yaptı, 45 ülke dolaştı, birçok hikâye takip etti. 2003 yılında, Knight-Wallace Fellowship
bursuyla ödüllendirildi. 1.5 yıl ABD’nin Michigan Eyaleti’nde, Ann Arbor şehrinde yaşadı.
Türkiye’ye döndüğü 2004 yılının sonundan itibaren, Milliyet Gazetesi’nde çalışıyor. “Gezmek
Gerek” sayfasında, her hafta başka bir gezi noktasını tanıtıyor ve gazete için röportajlar yapıyor.
CNN TURK’te yazları “Sahil Günlüğü” isimli gezi programını, ana sezonda da kültür sanat
programı “Afiş”i sunuyor. Şirketlere “Sunum Teknikleri” ve “Medya İletişimi” konularında
seminerler veriyor.
Murathan: Gezi kitabınızın adı neden ‘Görülmesi gereken 101 yer’ ? Bu sayının özelliği nedir?
Amerika’da eğitim veren tüm okullarda ders kodları 101 sayısı ile başlar. Örneğin Math 101 dersi. Ayrıca diğer nedeni de
kitap toplumda bu şekilde kabul gördü, tutulan bir sayı oldu. Biz de değiştirmek istemedik.
Mümtaz: Gidip görmek istediğiniz özel bir yer var mı?
Uruguay ve Çek Cumhuriyeti’ne gitmeyi tam 15 senedir erteliyorum, bir türlü fırsat bulamıyorum. Yeni Zelanda ve 3 ülke
daha var aklımda. Âmâ Yeni Zelanda’ya gitmek için yaz mevsimini bekliyorum.
Murathan: Türkiye’de kesin görülmesi gereken yerler neresi ve sizin en
beğendiniz bölgeler hangileri?
Eskişehir’i ve İzmir’i çok seviyorum. İzmir artık çok karmaşık bir şehir
oldu gerçi. Bana göre Ödemiş ve Bursa’da Cumalıkızık mükemmel bir yer.
Özellikle Cumalıkızık hayat mücadelesinden arınmış ve böylelikle özünü
korumayı başarmış. Sahil kısımlarda ise Bodrum ve Marmaris tercihim.
Mümtaz: Görüşmekten en çok memnun kaldığınız ünlü kim ve
röportaj yapmak istediğiniz başka kimler var?
Romantik aşk yazarı Barbara Cartland ile röportaj yapmayı çok
istedim ancak tam röportajı ayarlamıştık ki ertesi gün öldüğü
haberini aldık. O gün gerçekten çok üzülmüştüm. Diğer memnun
kaldığım isimler ise Hillary Clinton ve Liza Minelli. Hillary
Clinton konuşurken insanın yüzüne çok bakmıyordu bu beni biraz
rahatsız etmişti. Ancak Liza Minelli ile bütün bir gece geçirmiştik.
Arkadaş grubu ile bütün gece yemekte bir aradaydık, çok memnun
kalmıştım.
Murathan: Bu sektörde çalışmak isteyenlere tavsiyeleriniz
nelerdir, başarıyı elde etme yolunda neler yapmaları
gerekir?
Öncelikle değişik kitaplar okusunlar. Sürüden
ayrılmayı başarabilsinler. Kendilerine has bir tarzları
olması gerek, onları diğer insanlardan öne çıkaran
bir özellik. Mesela Arapça, Japonca, Çince
öğrensinler. Yeni dünyada kariyer için bu tür
S A Y F A 1 3
Mümtaz: Peki, gazetecilik üzerinde baskı var mı?
Yasaklı kişilerle konuşamıyoruz bazen. Grubumuzun karşı olduğu ya da iyi anlaşamadığı isimlerle çok iletişim kurmayız.
Örneğin Doğu Perinçek ile görüşmeyin derler. Ama bence en önemlisi insan kendi kendine sansür uygulamamalı. Benim
en hassas olduğum nokta burası. Gazetecilerde bu vardır. Yaşanan olaylar dolayısıyla kendi kendilerine yasak koyarlar,
bu çok tehlikeli. Ancak Türkiye en özgür ülkelerden biri. Amerika’daki baskı kadar hiçbir yerde baskı yok. Özellikle
Bush zamanında müthiş baskı vardı.
Murathan: Son olarak bir Işıklı olarak Işık Okulları’nın farkı nedir? Sizde etkileri nelerdir?
Pazartesi sabahları duyduğum Arap sabunu kokusu bana gri koridorları hatırlatırdı. Bu okul bana ciddi bir disiplin
anlayışı benimsetti. Ben hâlâ ciddi bir öğrenci gibi çalışırım. Her şeyim planlıdır, nizam içinde hareket ederim. Her zaman
yanımda defter taşırım, her okuduğumdan özet çıkarırım. Işık Kütüphanesi benim için çok kıymetliydi. Orada okuduğum
kitaplar beni güçlü kıldı. Özellikle fen derslerinde kaçamak yapıp okuduğum kitaplara çok şey borçluyum. Kitap
okumaktan asla vazgeçmeyin.
Murathan KENDİRCİ
S A Y F A 1 4
Fatih Sultan Mehmet'i canlandıran Devrim Evin, "Biz de filmi sizle beraber ilk defa izledik.
Muhteşemdi. Umuyorum halkımız beğenir. Gişede karşılığını bulur. Çok hazırlık
yaptık, iyi hazırlandık" dedi.
Filmin yönetmeni Faruk Aksoy ise "Yüz binlerce metrekarelik plato
kullandık. 10 bine yakın silah ve aksesuar ürettik. 45 bin
metre kumaş kullandık. Bu filmin milletimize yakışır
bir biçimde vizyona yetişmesi için elimizden gelenin
en iyisini yaptık. Teknoloji, para ve birimimizi her
şeyimizi ortaya koyduk. Takdir milletimizindir"
dedi.
Sevgili The PALA okuyucuları, sizlere gişelerdeki yoğunluğundan dolayı benim bile gitmeyi
başaramadığım bir filmi derlediğim yorumlardan tanıtmaya çalışacağım. En kısa zamanda
seyretmem dileğiyle...
S A Y F A 1 5
Berker CAMCI
FİLMİ NASIL TARİF ETMELİYİZ
Şenay Aydemir / Radikal
900 sinemada gösterime giren 'Fetih 1453', Yeşilçam'ın tarihi filmlerinin dijital
efektle donanmış hali gibi. Film, dramatik yapısını bir türlü kuramazken, dijital
efektler Türkiye'nin en iyisi...
“Bitti, bitiyor, çekimleri yarım kaldı, figüranların paraları ödenmedi,
Türkiye’nin en büyük bütçeli filmi oldu, böylesi görülmedi” derken
yapımı yılan hikâyesine dönen ‘Fetih 1453’, nihayet gösterime girdi.
Film, İslam Peygamberi Hz. Muhammed zamanında açılıyor.
Peygamber’in İstanbul’u fethedecek komutanın ne kutlu kişi
olduğuna dair sözleri hatırlatılıyor ve daha sonra Fatih Sultan
Mehmet’in doğumuna geçiyoruz. Aradan geçen yıllar dış sesin
anlatımıyla ekrana geldikten sonra ilk kez 12 yaşında tahta geçen,
ancak daha sonra tahtı tekrar babasına bırakmak zorunda kalan
Mehmet’in ikinci kez devlet yönetimine getirilişini izliyoruz.
Tahta çıktıktan sonra kendisine tek hedef olarak İstanbul’u
fethetmeyi koyan Sultan Mehmet, bunun için hazırlıklara başlıyor.
Sonrası yıllarda aldığımız eğitimlerde öğrendiğimiz üzere, dünyanın
o güne kadar gördüğü en büyük topun yapılması, gemilerin karadan
yürütülmesi, Fatih’in askerlerini savaşa hazırlayan meşhur söylevi
ve İstanbul’un düştüğü gün Akşemsettin’le birlikte kılınan cuma
namazı... Teknik ve çekimler de öyle. Bu film Cüneyt Arkın’ın
oynadığı Malkoçoğlu ile karşılaştırılamaz. Türk sinemasına
borcunu ödeyecek.
Alper Turgut (Eleştirmen): Başroldekilerin oyunculukları iyi,
yan rollerin ise kötüydü. Sağlam bir gişe yapacağını düşünüyorum. Recep İvedik rekorunu kırabilir.
Prof. Dr. Fahameddin Başar: Tarihi kurgu içinde değerlendirdiğinde, filmin olayların akışı içinde
güzel anlatıldığını belirterek, “Özellikle kuşatma öncesi hazırlıklar her iki cepheden de detayları ile
güzel anlaşılmış. Hazırlık aşaması sadece bir taraftan izleyiciye aktarılmamış. Hem Bizans’ta yapılan
hazırlıklar hem de Osmanlı’da yapılan hazırlık aşaması gayet güzel ve tatminkâr olmuş. Özellikle
Urban usta tarafından dökülen top sahneleri beni etkiledi. Rumeli Hisarı’nın inşası da iyi olmuş” dedi.
Kostümlerin gayet başarılı olduğunu söyleyen Başar, şunları sekledi: “Örneğin afişte Fatih Sultan
Mehmet’in sağ omuzunda ‘Allah’ sol omuzunda ise Hazreti Muhammed yazıyor. Osmanlı savaş
felsefesini yansıtacak şekilde kalbinin üzerinde ise Allah yazısı var. Kollarında ise Kelime-i Tevhid
var. Bunlar gerçeğiyle aynı. Ancak zırh ve kılıçlar konusunda sorun göze çarpıyor. Afişteki Fatih
karakteri beni biraz rahatsız etmişti. Buna karşın filmde izlediğimde rahatsız etmedi. Film genel olarak
beklentimi karşıladı.”
Ulubatlı eleştirisi
Tarihçi Prof. Dr. Mahmut Ak ise, genellikle her tarih filminde dini konularla ilgili hata yapıldığını ve
bu filmde de bu hataları gördüklerini kaydederek, “Örneğin ‘Rasulallah” kelimesi hem yanlış yazılmış
hem de yanlış telaffuz edilmiş durumda. Biz ‘Mehmet’ diyoruz ancak o dönemde ‘Mehmed’ denir. ‘Ya
ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni’ Fatih Sultan Mehmet tarafından söylenen bir söz ancak bu film
akışında erken dile getirilmiş. Filmde Fatih’in vezirleri ile olan toplantısı da aktarılıyor ancak burada
vezirler kendi aralarında kavga ediyor. Bu usule uygun değil. Divan toplantılarında tartışma çıkardı
ama kavga olmazdı. Bu görüntü uymamış. Bir de Ulubatlı Hasan gözünü budaktan esirgemeyen bir
karakterdir filmde ise daha çok Ataköy delikanlısı gibi olmuş” diye konuştu.
S A Y F A 1 6
Okulumuzun A Blok lobi girişinde, bundan sonra her ay düzenli olarak devam edecek “Sempre
Arte” etkinlikleri resim ve müzikle ilgilenen öğrencilerin katılımıyla geçtiğimiz ocak ayında
başlamıştır. Resim öğrencilerimiz afişi boyarken, Kadir Berat YILDIRIM, Merve ÖZKAN,
Zeynep AYTANÇ, Berker CAMCI, Canberk TAŞKIN ve E. Mümtaz HACIPAŞAOĞLU piyano,
keman ve gitar çalarak eşlik etti. Ocak ayı kültür sanat etkinliklerinden (tiyatro, konser, müzikal,
opera, sergi) oluşan panolar hazırlanarak A Blok lobi girişine konuldu.
Çiğdem TISOĞLU
S A Y F A 1 7
Koç (21 Mart-20 Nisan) Bu ay dostlarla, dost gruplarla mesleki veya bazı sosyal
aktiviteleri paylaştığınız kişilerle yoğun olarak bir arada olacaksınız. Kanımca bazı dost, meslek
arkadaşlarınızla parasal veya yasal konularda bazı şeyleri tartışmaktasınız. Bu ay arkadaşlarınızla
biraz ayakları havada parasal tartışmalar yapmaktasınız, boşa gidecek bir görüşme, tartışma
ortamı gibi. Niyetler iyi ama gerçekçi değil. Kiminiz de parayı değil başka planları eyleme
dökmek adına fikir alışverişi yapacaksınız ancak henüz ya erken bir şeyler için ya da geç. Yine
de en azından zamanını tayin etmek adına faydalı görüşmeler olabilir.
Boğa (21 Nisan-21 Mayıs) Ayın ilk haftası bir konuda sizi hayal kırıklığına uğratan
veya şaşırtan bir haber alabilirsiniz. Ancak merak etmeyin, durumlar ay ilerledikçe değişecektir.
Bu duygusal bir konuda olsa gerek, ya sizinle ilgili ya da bir yakınınızla ilgili. Kiminiz de hiç
beklemediğiniz birinden bir haber, belki bir telefon alabilirsiniz. Bu sizi hayli şaşırtacak gibi ay
sonuna kadar düşüncelerinizi meşgul edecek gibi. Belki de aklınıza hiç gelmeyen bir teklif
alacaksınız.
İkizler (22 Mayıs-21 Haziran) Ciddi yanılgılar, ciddi hayal kırıklıkları
yaşayabilirsiniz. Böyle zamanlarda kimsenin ipiyle kuyuya inmeyin, kendi ipinizi kullanın.
Çünkü yanınızda birlikte çalıştığınız hatta uzun süredir tanıdığınızı sandığınız insanların farklı
yüzlerini de göreceksiniz zaman zaman. Tıpkı evin tozunu kaldırmak gibi. Bu toz dumanda neyin
ne olduğunu karıştırırsınız, toz duman içindeyken gördüğünüz manzaraya kanmayın.. Buna göre
karar vermeyin, ruhunuzun ışığına güvenin her daim.. Ve sık sık kendinize sorun, ben ne
istiyorum? Bu soruya ya korkmadan, ayakları yere basan cevaplar verin ya da bırakın yıldızlar
toz dumanı kaldırdıktan sonra cevaplar karşınızda ışıldasın.
Yengeç (22 Haziran-21 Temmuz) Dostlarla, dostluklarla, kardeşlerle iletişim, iş
birliği ve ilişkileriniz oldukça sağlam ve iyi ilerlemekte. Bir dayanışma, bir destek ve iş birliği
var, Sırt sırta verip birbirinizi kalkındırma istek ve düşüncesiyle bir şeyler yapmaktasınız,
girişimlerde bulunmaktasınız. Özetle bu cephe çok iyi. Olan biten küçük sorunları büyütmeyin
kardeş, dost veya başka yakınlarınızla, işin özüne bakın ve ayrıca varsa şikayetiniz rahatlıkla
söyleyin, niyetler iyiyken sorunlarınız çok rahat düzeltilir.
Aslan (24 Temmuz-23 Ağustos) Kimi Aslanlar ailesinden birinin haberiyle
meşgul gibi. Ayın 8’inden sonra sürpriz yolculuklara hazırlanın. Ayrıca uzaklardan sürpriz
haberler bekleyin. Para konusuna bu ay dikkat etmeniz gerekecek. Varsa alacaklarınız onlar
gelmeden yeni bir şey almamaya bakın. Bu ara kariyerinizde bir değişiklik düşünmeye
başlayacaksınız, bir yenilik iyi gelir düşüncesi hakim aklınızda. Bu düşünce kafanızda
büyüyünce, bir süre sonra eyleme geçersiniz. Bunun için 1-2 ay beklemeniz gerekebilir. Bu ay
havada kalan ama hoşunuza giden konuşmalar var. Görüştüğünüz önem verdiğiniz kişilere bazı
düşüncelerinizi açacak ve bunun üzerine tatlı sohbetler yapacaksınız. Ancak ya yanlış insanlarla
görüşüyorsunuz ya da zamanlamada bir hata var. Belki amacınız ne istediğinizi anlamak adına
sesli düşünmek sadece..
Başak (24 Ağustos-23 Eylül) Ruh eşinizi bulmanız için adeta sihirli bir değnek
dokunacak size. Yine de şimdiden uyarayım, kimi zaman büyük yanılgılar, aldanmalar
yaşayabilirsiniz. Ruh haliniz buna müsait olur. Yine de zihninizi, kişiliğinizi sağlam tutarsanız bu
yanılgılar çabuk geçer. Ayrıca gerçekleşecek rüya ile fanteziyi birbirinden ayırt edebilirsiniz.
İnsanlara karşı yumuşama eğilimi göstereceksiniz. Siz ki prensiplerine bağlı birisiniz ancak
duygusal dünyanız köklü bir değişim içine girdikçe farklılaşacaksınız. Aslında iyi niyetli bir
görüşme diye başlayıp birden alevlenip kavga çıkarabilirsiniz. Her an ani bir çıkış yapabilirsiniz.
Başakları bir düşmanlık konusunda uyarmak isterim. Dedikodu ve iftiraya karşı dikkatli olmakta
T H E P A L A
S A Y F A 1 8
Terazi (24 Eylül-22 Ekim) Bazı Teraziler uzun süredir kafalarında evirip çevirdiği bir
konuyla ilgili bir haber alınca hemen olmasa bile yakın zamanlarda yapacağı bazı şeylerle ilgili
planlar kurmaya başlayacak kafasında. Bu işle alakalı ve kafanızdaki bazı şeyleri netleştirmenizi
sağlayan bir haber olsa gerek. Karar vermek için yine de erken davranmayın. Çünkü başka bir yerden
de yine sizi heyecanlandıran bir teklif, bir öneri gelecek gibi. Bu sefer ikilemde kalırsınız, zaten her
ikisi için de erken, düşünmek için zaman var.
Akrep (23 Ekim-22 Kasım) Sanırım bazı Akrepler nihayet eski günlere geri döndüm diyor.
İçinize kapanmak, sürekli bazı sorunlarla meşgul olmak keyfinizi ciddi şekilde kaçırmıştı.
Uğraştığınız meselelerden sıyrılıp sizi mutlu eden şeylerle meşgulsünüz. Hatta bunun için kendinizi
zorlayacaksınız. Hani sahte olsa da gülecek, eğleneceksiniz. İşi, hayatı biraz gırgıra alacaksınız tabiri
caizse. Bu ay hediye alacaksınız ve sevilmek, ilgi görmek hoşunuza gidecek. Genelde tantanalı olsa
da keyifli bir ay geçireceksiniz.
Yay (23 Kasım-22Aralık) Ayın ilk yarısında, ailenizden birinin uzun süredir beklediği önemli
bir işinin hallolmasına sevineceksiniz. Aslında bu dolaylı yoldan sizi de ilgilendiren bir şey. Sanırım
bu türden gelişmeler sizi rahatlatacak. Sanki kiminiz de bir dostu/yakını küstüreceksiniz. yani niyeti
iyiyken agresif tavrınızla küstürebilirsiniz. Neyse, uzun sürmez bu. Öte yandan biriyle de yolları
ayırabilirsiniz. Bu ay sizi rahatsız eden kişilere karşı keskin bıçak gibisiniz. Resti çekmeniz her an
mümkün. Para konusunda, büyük yatırım planları, projeler vs iyi, size para getirecek türden ama
yakın zamanda maddi getiri için biraz sabretmeniz gerekecek. Yine de, geçen aydan maddi olarak
rahatlatan durumlar olmuş olmalı. Hatta geçen ayın nimetleri bu ay da devam edecek.
Oğlak (23 Aralık-20 Ocak) Ayın ilk yarısı tüm dikkatiniz işte, parada, işle alakalı önemli
meseleleri tamamlamakta. Tabii bir kısmı çabuk biter, bir kısmı zaman alır ama siz yine de güzel,
akılcı bir plan, programla işleri sıraya koymuşsunuzdur. Kovadaki yıldızlar sizi iş konusunda daha
güçlü, daha kararlı yapmış. Sanki epeydir zorlanarak yaptığınız işleri rahatlıkla yürütmeye
başlamışsınız yeniden. Kanımca iş konusunda neyi ne zaman yapacağınızı bilmenin rahatlığı da
girmiş kafanıza. Bu da sizi rahatlatmış. Bir de neredeyim, neler yapıyorum, hedeflerim nedir gibi
sorgulamalarla, kafanızdaki dağınık duygu ve düşünceleri ayıklamış, size neler getirdiğini, statü
olarak neyi hedeflediğinizi iyice oturtmuşsunuz kafanızda.
Kova (21 Ocak-19 Şubat) Bu ay parasal konulara dikkatinizi veriyorsunuz. Zaten geçen
aydan beri küçük maddi sevinçler yaşadınız. Güneş daha iyi haberler getirir para konusunda. Bir
yerlerde toplu paranız varsa, elinize geçme imkanı bulabilirsiniz. Yıldızlar sağlık konusunda biraz
hassas konumdalar. Neyse ki bazı yıldızların güzel enerjileri bu hassas yıldız pozisyonlarını
hafifletmekte hatta bertaraf etmekte. Yine de size ortaya çıkan ama büyümeyen bir sağlık sorunu
konusunda doktora gitmenizi ve sonradan başınızı ağrıtmadan çözmenizi tavsiye ederim. Ayın ikinci
yarısında, uzaklardan bir yakın sürpriz yapıp size gelebilir. Özlediğiniz bir yakınınız, bir arkadaşınız
olabilir bu kişi.
Balık (20 Şubat-20 Mart) Kimi Balıklar ailesiyle birlikte önemli bazı kararları almış
görünüyor. Henüz daha sizde saklı kalan ama sadece ailenizle paylaştığınız bir şeyler var. Kardeş
ve yakın arkadaş cephesinde sevinçler var. Sanki bir yakının sevincini paylaşıyorsunuz. Sanki
birilerini uğurluyorsunuz. Ama bu ay en büyük sürprizi siz yapacaksınız gibi bir konuda. Adeta bir
haber patlatacaksınız. Yani bu sürpriz gelişme, sürpriz bomba haber sizinle alakalı olsa gerek. Ayın
ikinci yarısında, parasal konulara özen göstermeniz lazım. Beklediğiniz maddi gelişmeleri yavaş
ilerleten dış etkenler mevcut. Bir de ihtiyaçlarınız büyümüş, para geliyor, birden fazla yere gidiyor
gibi.
Dilara Çerçi / Dilara Işık
S A Y F A 1 9
Sherlock, Steven Moffat’ın BBC için yaptığı yeni bir mini dizi. Adından da anlaşılacağı üzere
Arthur Conan Doyle’in Sherlock Holmes romanlarının günümüze uyarlaması. Yabancı diziler
normalde 45 dakika olur, ama bu dizi yaklaşık 120 dk. sürüyor. Kötü yanı her sezonun 3 bölüm
olması. Ama belki de kitaplara göre gittikleri için konular bitmesin diye böyle yapıyorlardır. İki
saat diye sıkıcı olacağını hiç düşünmeyin, kendisini izlettiriyor. Bir kere başkarakter Sherlock,
insanı diziye bağlıyor. Sherlock normal standartlara göre çok çok zeki, bir o kadar da ukala ama o
ukalalığı da insana batmıyor, insanı rahatsız etmiyor. Aksanı da çok güzel. Dr.Watson
karakteriyle pek öne çıkmıyor, daha çok Sherlock’u tamamlıyor. Sherlock Holmes'ta The Other
Boleyn Girl ve Atonement'taki rolleriyle tanınan Benedict Cumberbatch'i
ve ortağı Watson'ı canlandıran Martin Freeman'i izliyoruz. Polise
danışmanlık yapan bir kiralık dedektif olan Sherlock Holmes,
izleyeceğimiz ilk bölümde John Watson ile tanışıp tıpkı orijinal
hikâyedeki gibi Baker Sokağı'nda bir daire tutuyor Dizinin en güzel
yanı günümüze çok güzel bir şekilde uyarlanmış olması. Çekimler vb.
çok güzel. Günümüz Londra’sı öyle güzel gösteriliyor ki insanın okulu
falan bırakıp Londra’ya taşınası geliyor. Hiç de klasik bir
dedektif dizisi de hiç değil. Sherlock’un ilgilendiği olaylar
genelde klasik olaylar değil. Zaten olayları çözüşü
tamamen olağanüstü. Sherlock tam bir insan sarrafı.
Karşısındaki insanı hiç tanımasa da onun nereden
geldiğini, ne iş yaptığını, ailesini, özel hayatını vb.
her şeyini bilebiliyor. Bunu karşısındakinin
görünüşündeki detaylarla yapıyor. Mesela nişan
yüzüğünün ne kadar parlak olduğuna, davranışlarına
bakarak insanları çözüyor. Sherlock kadınlarla pek ilgilenmese de ilerleyen
bölümlerde ilgisini çeken biri karşısına çıkıyor, Irene Adler. Bir de düşmanı var:
Jim Moriarty. Diğer detayları izleyince görürsünüz. Şu an 2 sezonu bitti.
3.sezonunsa 2013’te başlayacağı söyleniyor. Kısacası şahane bir dizi.
Sherlock Holmes ancak bu kadar güzel uyarlanabilirdi. Karakterler,
çekimler, müzikler ve senaryo... tam bir sanat eseri. House veya
Sherlock Holmes seven herkesin bu modern uyarlamanın en azından 1.
bölümüne göz atması gerektiğini düşünüyorum. İzlerseniz kesinlikle pişman
olmazsınız.
Dilara DEMİR
S A Y F A 2 0
Sene 2030… Ekranda
biri erkek biri kız
olmak üzere iki kardeş
var, bir koltukta
oturuyorlar… Evet, bu
sahne tüm dizi boyunca
artık alışacağınız hatta
isyan edeceğiniz bir
sahne. Dizimizin
başkahramanlarından biri olan Ted Mosby, çocuklarına 25 yıl önce anneleriyle nasıl tanıştıklarını
anlatıyor. Pardon anlatamıyor bir türlü. ‘Hevesi kursağında kalmak’ deyimi bu dizi için düşünülmüş
olabilir gerçekten. Biz de hâlâ bunu öğreneceğimiz günü merakla bekliyoruz… Dizimiz şu an 7.
sezonunda ve her bölümü 20 dakika. Gerek sempatik karakterleri, gerek kaliteli oyunculuğu sebebiyle,
tadından yenmeyen bir dizi olduğu aşikâr. Biraz karakterleri inceleyelim…
Ted Mosby: Star Wars filmleri hayranı olan ve tüm dizinin eşiyle nasıl tanıştığını
öğrenmemiz üzerine olayları anlatan karakter. Mimarlık ofisinde işe başlamasından
sonra, kendi şirketini kurar ama dikiş tutturamayınca, arkadaşının tavsiyesi
üzerine bir üniversitede profesörlük yapmaya başlar. Eşiyle ilgili şu ana kadar
edindiğimiz bilgiler: Yanlışlıkla ders verdiği iktisat sınıfında bulunduğu, esmer
olduğu, bir müzik grubunda basgitar çaldığı ve kendisi ve Marshall gibi onun da Yıldız Savaşları
filmlerine bayıldığı...
Marshall & Lilly (Aldrin) Eriksen: Ted’in üniversiteden arkadaşları.
Marshall aile üyelerinin büyüklüğüyle öne çıkar. Marshall hukuk
fakültesi mezunudur ve sonradan bir şirketin temsilciliğini
yapmıştır. Fakat sonradan bir bankada çalışmaya başlar. Lily
ile 9 yıl nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir.
Barney Stinson: O gitse dizi izlenmez yorumu yapılabilecek kadar önemli bir karakter
dizide. Her zaman takım elbisesiyle gezen bir çapkındır. Ted’in en yakın arkadaşı
olduğu iddiasındadır. Ted’in kız arkadaş bulmasına yardım etmeyi misyon haline
getirmiştir. İzleyince fark edeceksiniz ki sırf bir sayfa ona yazılabilir, o
yüzden yazıyı kısa kesiyorum.
Robin Scherbatsky: Diğer karakterlerin aksine Kanadalıdır.
Haberciliğin sabah programları dâhil, her dalında çalışmıştır.
Ted’in de Barney’in de sevgilisi olmuştur.
Bağımlılık yapmasından korkmuyorsanız, bir an önce izlemeye başlayın! İyi seyirler…
Erdem Mümtaz HACIPAŞAOĞLU
T H E P A L A
S A Y F A 2 1
Yalçın YALÇINKAYA
Kitap Söyleşileri Devam Ediyor…
Her ay iki konuşmacının katıldığı bu etkinlikte, öğrencilerimiz
okudukları kitaplarla ilgili duygu, düşünce ve yorumlarını
bizlerle paylaşmaya devam ediyor...
Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen ocak ayının konuşmacısı
12 TMC sınıfı öğrencilerinden Ayşegül ARITAN olup
öğrencimiz okuduğu Aydın Arıtan’a ait “Holistik Öğrenme”
adlı eseri bizlerle paylaşmıştır. Ayşegül Arıtan, kitap
söyleşisinde öğrenmenin, beyinle bilgi arasındaki bir dostluk
ilişkisi ve bir mutluluk kaynağı olduğuna dikkat çekmiş, holistik
öğrenmenin bir öğrenme ve öğretme süreci içinde yer alıp görev
yapan bütün ögelerin önemli ve değerli olduğu, aynı zamanda
bütünü değiştirme gücüne sahip bulunduğu bilgisini kitap ve
kütüphane severlere sunmuştur.
Okul kütüphanemizde gerçekleştirilen şubat ayının konuşmacısı
ise 11 E sınıfı öğrencilerinden Elif ÖZGE olup öğrencimiz
okuduğu Guillaume Musso tarafından yazılan “Kâğıt Kız” adlı
romanı bizlerle paylaşmıştır. Elif Özge, gerçekleştirdiği etkili
söyleşisinde, kitapları dünyada 10 milyonun üstünde satılan ve
33 dile çevrilen Fransa’nın en çok satan yazarı Musso’nun bu
eserinde; yaşamın yalnızca bir romana bağlı olmasına dair canlı
ve etkileyici bir serüvenin nasıl işlendiğini dinleyicilere
anlatmıştır. Buna göre, “İlham perisini kaybeden ünlü yazar Tom
Boyd’un hayatına aniden, romanlarının kahramanı Billie girer.
Billie güzeldir, umutsuzdur ve eğer Tom yazmayı bırakırsa
ölecektir”. Sıradışı bir hayal gücüyle Musso’nun bu eseri son
sayfaya kadar heyecanı koruyor. Son derece başarılı bir olay
örgüsü ve öngörülemeyen bir final okuyucuları bekliyor.
Elinizden bırakamayacağınız büyüleyici, lezzetli ve sıra dışı bir
roman.
S A Y F A 2 2
T. CENK ÖNDER / KAZIM ERGENÇ/ GÜLTUĞ ŞAHİNOĞLU / PINAR NİSANOĞLU / DİLARA AHSEN
Inventus Kulübü’nde ocak ayı içerisinde “Şişli Bilim Merkezi”nden uzman çağırılarak öğrencilere nanoteknoloji ile ilgili
bilgi verildi. Öğrenciler bu çalışma ile hem nanoteknoloji ile ilgili sorularının yanıtlarını buldular hem de video gösterimleri
ve özel olarak hazırlanan nanokid içindeki deneyler ve eğlenceli aktivitelerle keyifli zaman geçirdiler. Nanoteknoloji aşırı
küçük yapısal maddelerin üretimi, araştırılması ve bunlardan yararlanmanın teknikleri üzerinde çalışır. ‘’Nano’’ sözcüğü
Yunancadan alınmıştır ve “cüce’’ anlamına da gelmektedir. 1 nanometre 1 milimetrenin milyonda biri kadar bir uzunluktur
ve bir insan saç telinin on binde biri kadar bir kalınlığa karşılık gelir. Nanoteknolojinin çalışma alanlarına enerji, çevre,
eczacılık, tıp ve atomsal düzeyde kimya, fizik ve biyoloji örnek olarak verilebilir. Ayrıca aynı ay içerisinde öğrencilerimiz
‘’Sümela’nın Şifresi’’ adlı filmi sinemada izleme olanağı bulmuşlardır.
S A Y F A 2 3
Yalçın YALÇINKAYA
S A Y F A 2 4