52
TÜRK KURUMU YAYINLARI - SAYI: 188 TÜRI( YILLIG I BELLETEN 9 6.1 Müdüx Agah Levend Üyeleri Ahmed Hasibe T Ü R K TAR K UR U M U B AS I M E V - AN KA RA 9 6 2

TÜRI( DİLİ ARAŞTIR.MALARI - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00128/1961/1961_UZLUKFN.pdf · 2019. 2. 1. · TÜRI( DİLİ ARAŞTIR.MALARI YILLIG I BELLETEN ı 9 6.1 Müdüx Agah

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI - SAYI: 188

    TÜRI( DİLİ ARAŞTIR.MALARI

    YILLIG I

    BELLETEN

    ı 9 6.1

    Müdüx

    Agah Sırrı Levend

    Yazı Kurııh1 Üyeleri

    Ahmed Ateş, Hasibe 1\lazıoğlu

    T Ü R K TAR İ_H K UR U M U B AS I M E V İ - A N KA RA

    ı 9 6 2

  • X IV. YÜZYIL MEVLEVİ ŞAiRLERİNDEN EFLAKİ

    DEDE'NİN 600. ÖLÜM YILDÖNÜMÜ DOLAYISİYLE

    AHMET EFLAKİ DEDE

    P ROF. D.n. F . NAFİZ U ZL UK

    XIV. üncü yüzyıl Türk dili, Türk halkının yaşayışı, Türk hükü-metlerinin tutum~, kısa·ca Anadolu topr aklannda olup bitenler, aydıJı bir yüzle bize kendilerini göstermezler. Bu devirele yazılmış olan Türkçe manzum hatta mensur eserlerle F arsça olarak kaleme alınanlar, henüz basun kisvesine bürüıımemiş olduklarından, bu karışık çağ, bir bil -mece durumunda kalmaktad:ıl: . Son Selçuklular padişahı Gıyaseddin Mes'ut II. h. İzzecldin Keykavus II. 708/1308 yılında, bir yıldanberi yatnıakta olduğu yarım inme sayı·ılığıııdan, Kayseriye · şehrindeki Ku-b adiye sarayında gözlerini yalancı dünyaya kapatmakla elli yıldan beri iyice çağşanuş olan Anadolu Selçuklu devlet i büsbütün yıkıldı.

    O zaman Niğde'de yaşamakta olan Kadı.Huteni'nin toruııu Kadı Ahmet, elveledü'ş-Şefik ve'l-Hafid-ül-Hruik adlı tarihinde bu· olayı şöyle bildirir s. 304) : · Y•A .Jh.-,_, 01./ d.:-- ~~..r.:>.:; ...,_,_;,:. _;~r .J.>)l• ~y.--- .J: . .Uiôl;. ıJlkL ..:ıU_ı ~T u;;~1y:- ...) ~.J.J t.! o_r~ (1 ~lç_ _, ;.; :. ;/" Jö.; .J>:.~:. ô~1 J ;;_,, t; l~ 1 jl-' .:ı.J;-~,. u•l...ı:- •..__,_,~_ j..J.J .!.lllı _;:> JY.; o::..::S "Adı söylenen Sultan Gıyasedclin Mcs'ut ı 708/1308 yılında Kay-

    ı SUltan Veled'in fbtida-nCime adh ınauzum eserinde -Celal Humai'nio İran'da bastı.rdığı niishada bu kısım yoktur- Gıyas~dd.in Mes'ut'un bir gÜıı bütün vezirleri, emirlııriyle b.irlikte Mevlana tüı·besiue gelerek, Sultan Veled'e b.iat ettiğ.ini, o zamana kadar dünya sultam iken bundan böyle de ukba padişalu olduğunu; bu güç, elde edil-ınesi bedene, rı1ha ait birçok perhizlcrle mümkün olacak rütbeyi kolayca elde ettiğini akıcı bir aulatışla söylediği gibi, onun Maarif adlı olup, Milli Eğitim Bakanlığınca tercemesi yayıulauan es'eriude dahi Sultan Mes'ut'a dedim ki diye baŞlayan bir bölüm vardır (s. 127). -

    1941 yıJında bastırdığını Sul tan Velcd Divan'ında-Gıyaseddiu Mes'ut'un Konya'da atalarının tahtına oturrtşu dolayıSJyla-bütiin ülkenin duyduğu sevinci anlatan tarih bilimi hakımından büyük değer taşıyan 43 beyitli kaside, Sultan Veled'in G. Mes'u t 'a karşı besled.i€;-i sevginin, saygının yücel iği ni anlatır. Bundan başka y~ne Divan'da onun hakkında yazılmış 4-5 tane övgü · kasidesi vardır.

  • 276 F. 1'\AFİZ UZLUK

    seriye şehrinde öldü. Tabutunu, oradan başka bir yere, güçlü sanıma göre Simrc'ye-Amasya'nın yanmdadır-, hacısının yatmakta olduğu yere götürdüler. Anadolu'daki Selçuklu sultanlarından yalnız bir tek kişi Sivas'ta gömülüdür ki, o dahi birinci Galip İzzeddin K eykavus'tur."

    Anadolu'da şiir, musiki , sema' gibi güzel sanatların 3 koluna önem veren Mevleviler yolunda yürüyen kişiler, Tüı·k tarihine unutulmaz yardımlarda bulunmu~lardır. !şte onlardan birisi olan Eflaki Dedc'yi ölümünün 600 ncü yıl dönümü dolayısıyle anmak, onun yaşayışım, eserini bilhassa ilk defa tarafıından buhurmuş olan IV ncü gazeli ile Velcd Çelebi İzlıudak'ın bulub birlikte yayınladığımız Divan-ı Türkı-i Sultan Veled'e konulmuş, fakat bir beyiti atlanmış olan gazeli ilc diğer iki gazelini, asılları ilc birlikte, yayınlamak istiyo;um.

    Adı. -Ahmet Şeınscddin Eflaki el-Arifi olup, kendisinin nücuın ( astrologie, yıldızlar bilimi ile uğraşması dolayısıyle bu adı seçtiği an-laşılmakla beraber, gerek kendi eseri Ariflerin rnenkabeleri'nde, ge-rek bir numaralı ketchesinde llaki, "St.:- ,. yani toprağa mensup olan kişi" diye yazmaktadır.

    Doğum yeri, yılı. -K endisinin neı·cde, hangi yılda dünyaya gel-diği bil.iıımemektedir. A11cak ölüm tarihi kabir taşında kazılı olduğuna göre uzun ömürlü olduğunu sanıyorum.

    Babasının adı. ·Şilinmemektedir. Prof. Dr. A. Zeki Velieli Togan'ın Umumi Türk Tarihine Giriş (c. I, s. 363)'te: "EfJaki D ede'nin babası Şemseddin Ahmet de uzun seneler Altın Orda başkenti olan Saray'da yaşayıp, hanlar nezdinde çok makbul bir şahsiyet olmuş, orada 1360 yılında ölmüştür. Kendisinden Saray'da büyük bir kütüphan e miras kalmıştır" demekte ise de, bu ifadesi gerçeğe uymamaktadır. Zira Efiakl Menakıb'inde bulunan bir hikayede kendisi bu olayı şöyle anlatır; Bu hikayeyi Haki "St.:-" kulu rivayet eder. Çelebi Ulu Arif ile birlik'te Kayseriden Sivas'a gidiyorduk. Amasya kadısı İmadeddin, Sivas hatibi Sadeddin, onun kardeşi Hafız Mecdeddin, daha birçok ulular da beraber bulunuyorlardı. Çelebi, atın üzerinde uyumuştu. Bir adam bana, Özbek Han'ın sarayında babamın öldüğünü, ondan birçok mal kaldığım, onları muhafaza ettiklerini, oğlunun gelmesini· beklediklerini söyledi. Gerçekte haham büyük, ünlü bir kişi idi. Ben, bu haber üzerine ağlayıp üzüldüm. K endi kendime, Sivas 'a vardığımızda izi11 almaksızın babamın bu eşyasını, kitaplarını almak için gidcyinı, onlaı-ı elde ettikten soııra tekrar Çelebi'nin hizmetine döneyim diye kurdıım . Çelebi birden bire uyanarak:

    (

  • AHMET EFLAKİ DEDE 277

    - 0 malın bize lüzumu yoktur. İzin almadan gidersen, denizde helak olduğun gündür diye bağırd ı .

    Bunun üzerine bu biçare ben, inleyerek attan aşağı yıkıldım, şeyhimin atının ayaklarına kapanıp ağladıın . Yanımızda bulunanlar da şaşınp kaldılar. Bunun nasıl bir hal olduğunu bilmiyodardı . Çelebi mübarek başını kaldmp, inayetlerde bulunarak :

    - Ben hayatta oldukça sen hiç bir avın arkasında olma. Senin avın ben o layım. Bizden sonra ne yapacağııu sen bilirsin, dedi. Yine uykuya dal d.

    Kadı İmadeddin, Sadeeldin de, onlar benden babamın ölüm ha-berini öğrenmeden önce, Çelebi onlara,

    -Şeyh Eflaki'nin babası Saray şehrinde ölmüş, ·bizden izin al-·madan gitmek, babasından kalan malları almak istiyordu. Bize onun · ayrılışı hoş gelmedi. Ona ibret deı·si olmak üzere halin hakikatini mal hayaline satmasın, Tamı erlerinin sohbetini terkeylemesin ta ki nadim ve hüsranh olmasııı, diye söyledim buyurdu. O zaman Kadı İmad ile hatip Sadeddin nıürit oldular. (Ef.Hiki Menakıbı Fransızca tercemcsi, T. II, p. 3'77 /78) 2•

    Şu halde 1360 yılmda ölen Ahmet Şemseddin Efiili'nin babası olmayıp belki kendisidir.

    Mur?t Rcmzi'nin Rusya da Ureııburg'da 1908 yılında Arapça olarak hastırdığı 2 büyük ciltlik Telfik-ııl-alıbar ve- ıelkih-ul-iisar fi vekay i'i Kazan ve Bulgar ve Tatar adlı eserinde, Eflaki'nin babası hak-kında bilgi bulunduğunu A. Z. V clidi bize söylemişse de, hiitün arama-larımıza rağmen bu bilgiyi elde edemedik.

    Sakıp Dede'nin Sefine-i Mevleviyan adlı olup, Mısır'da 1283/1867 yılında hasılan escrinde (c. III, s. 5) bulunan Ahi Natur adındaki zati, Eflaki'nin babası olarak göstermesi de hiç bir asla d.ayanmamaktadır. Zira Ahi Natur, Konya'da Küı·kçüler hamamında çalışmakta olan 100 yaşını aşmış bir ihtiyar olduğu, kendisinin Sultan ül-Ulema'nın müritlerindcıı, bulunduğu Eflaki l\'Ienakıbında iki hikaye dolayısıyle geçmektedir. (Eflaki .Menakıbı tercemesi, c. I, s. 33-34). Sultan ül-Ulema'nın ölüm tarihi 628/1231, EfHlkl'nin ölüm yılı 761 /1360 ol-duğuna göre, arada 130 senelik bir fark vardır. Eflaki Ahi Natur'un

    ~ Özbek Han, 7l2/1312-13'dc cülus edip, 7

  • 278 F. NAFİZ UZLUK

    kendi babası olduğu hakkında hiç bir şey yazmao:nş olması da bu iddiayı kabul ettirmez.

    Bize göre EfH\ki Deşt-i Kıpçak'lı olup, babası belki bir tarihte Kon-ya'da bulunmuş, oğlu bu şehirde kalarak, tahsil etmiş, baba ise Deşt-i

    · Kıpçak'ta kalmıştır. Ulu Arif Çelebi'nin karısı Devlet Hatun, Emir Kayser-i Tebrizi'nin kızı idi (Eflaki Menakıbı, Fransızca te:;:cemesi, t. II, s. 430).

    Ulu Arif Çelebi'nin büyük oğlu Şahzade-i Muazzam Baba ul-Mille Emir Alim Çelebi Deşt-i Kıpçak'a giderek orada uzun zaman kaldıktan sonra, vefat etmiştir. Bana göre, Emir Kayser-i Tehr\zi dahi Kıpçaklıdır. Belki Eflakl.'nin de Kayser-i Tebr!zl'ye ya onun akrabası, yahut adamlarından olması dolayısİyla, bir münasebeti vardır. Nete-kim Türk Dil Kurumu adına bastırdığıın Seyfi Seı-ayl'nin Gülistan adlı kitabmın 1'79 b-180 a, arasında bulunan Kanda tutar "redifli altı beyitli gazeli yazan Mevlana İmad-ı Mevlev!, Kıpç.aktaki mevlevller-den birisi olduğu gibi, Konya Mevlevihanesindeki kitaplıkta, bulunan bir Rebab-name'ııin sonunda 6 satırlık kitabe Saray şehirli olup Muzaf-fereddin Adil Çelebi'ye nisbeti olan lVIevievi Bahaeddin'in '751 /1350 yılı İkinci rebiinde Sultan Veled'in bu escı·ini kopye ettiğini bildirdiği gibi, gene aynı zatiıı Ey.upta şimdi Husrev paşa kütüphanesinde bulunan 282 numaralı Mesrıevt-i'ŞezfJ'in sonunda, 750/1349 yılı safer ayı sonunda kutlu Mesnevi'yi kutsal ti.~heriin içerisiııde yazdığım bildire~ 6 satırlık ketchesinin fotografisini \ buraya koyuyorum. 3

    1 1

    3 Şimdiye kadar gördükler-iine göre Mevlô.na'ya nisbeti olanlar Mevlevi, Sultan Veled'e mensup bulunanlar Veledi, Ulu Arif Çelcbiyc nisbeti bulurıaıılar Arifi, bu zatin ikinci oğlu Muzaffereddin Emir Adil Çelebi'ye m(msupluğu bulunanlar ise Adili diye imzalarını yazmışlardır.

    Mesela şahsi kitaplığınıda buluan 724/1324 tarihinde Mevlevi Mehmed oğlu Mchmed kalemi ile· kopyası yapılan Sultan Veled lntiha-name'sinin sonunda bir dört• lük vardır .

    ._,..ı~ ~S::j :; 0L-.> .;-> S" >.>t~ .:ıT

    ._,..ıı.~ .l~S::j ı) t,. .:ı ı.).) J,; .;:'':'" ı .ı..:- -' ı.)~ .J.).) j.) .:.ıl::-' .::---~. ..!""' J.>WI_,) J) lJ. . ..uı _;;.:- ll. .ı.4.:. v ... l:JI .J.

  • AHMET EI

  • 280 F. N.AFİZ UZLUK

    ileri geçer; ben onlardan, bu tabUt kimindir diye sorunca, İbrahim Halil'indir, Celil hazretinden (Tanrı'dan) buraya gömülmesi için işaret geldi diye cevaplandırırlar. Namazı bitirdigimizde tabutu "Mesnevi Rahlesi 4 "nin altına gömerler, dışarı çıkarlar. Bu çaresiz bende, uy-kudan uyanır, na'ralar vurur, heyecanlar gösteririm. Alıtest alıp, tür-bede · namaza, ııiyaza meşgul olurum. Böylece sabah namazını kılıp, Mesnevi'yi okuduktan sonra, Çelebinin elini öpmek, aşıklara yaraşan secdeyi yerine getirmekle şeref bulayım diye,

  • ' 1 1 AHMET EFLAKi DEDE 281

    "0 seçme mürit, bizim Mcsncvihanımız Siraccddin, ı·üyasında göı·dü" diye daha bir takım övgülerle andığı bu zatten okumuş olması hatıra gelir.

    Mevkii. Ulu Arif Çelebi'nin sağlığında onunla birlikte bütün gezilere giden Eflakl'yi , yukarda andığımız babasın ın ölümü hikayesi dolayısıyle Şeyh Efiakl diye söylemesi, kalırinin ~aşında bulunan • ~ .ı, ... .J • .r~ ~_; ~~~ ~I .J ~~ J.ı....JI "Es-sadr'ül-kebir'ül- ve'l-bahr'ül--bahir fcrldü dehrilıi ve vahidü asrilıi" gibi çok yüksek ünvanlar uzun ömürlü olan bu zatin kendi çağında bu yüce mertebolere eriştiğini gösterir.

    Efiakl Mevlana ailesine karşı büyük saygısı ol duğtı gibi bilhassa, efendisi Ulu Aı·if Çelebi'ye karşı sonsuz bir sevgi, hürmet beslemektedir. Hatta Ulu Arif Çelebi'n in son saatlerinde "Şahzadc-i muazzam Ba-ha'ul-:Mille" dediği Bahaeddin Emir Alim ile Muzaffereddin Emir Adil Çelebiler hakimıda ne buyuruyorsunuz, ben ne yapayım diye sor-cluğunda kendi çocukları için onlar :Uevlana'nındır, o onları görüp gözetlcr, Efiilki'ye de yazmağa başladığın babamın, dedelerimin menkabeleri Jtitabım tamamlamağa çalış, sakın tembellik etme, türbenin hizmetinde ol demesi, Çelebi'nin cesedi için yaptınlan tabut kısa gelince bir yenisini tedarik edelim derken onun ayaklannı toplayarak kısaltması üstüne gömme işinin bu· gün bekletmesi, Mevlana ailesi yanındaki büyük yerini, sözü geçkin hiı·isi olduğnnu açıkça gösteı·ir. ~

    Evi nerede idi. Şimdilci · Mevlana türbesinin yeri Selçuklular zamanında asıl şehir surunun dışında idi. Bize kadar gelen aniatışlara göre oı·ası sultanların bahçesi idi . Bir gün Sultan'ul-Uleıua büyük Ala-eddin' le birlikte gezme kasdı ilc buraya geldilelerinde büyük mürşitbiıı.itinin başını ççkerek-bu topraklardau benim torunlarıının kokusu geliyor, demesi üzerine Selçuklu padişahı bahçeyi ona arınağan etmiştir. O taı·ihlerde zenginler kendi mülkleri içerisine gömülmekte idiler. Netekim Hazxet-i Peygamber öldüğü evin odası içersine gömüldüğü gibi, Konyalı Sadreddin dahi Konya zenginlerindert Hoca Cihan'ın ona bağışladığı evin bahçesine gömülmüştiir. Sultan'ul-Ulema, 628/ 1231 Şubatında öldüğü zaman ]m gül bahçesilun havuzu içerisine def-nedilmiştir. O z~.mana kadar Sultan bahçesi olan bu yer, ondan sonra can bahçesi olmuş, etrafında büyük bir mezarlık meydana gelmiş Üçler adım almış olan bu sinledc Konya ıılu larından birçokları Yeşil kub-ben.in gölgesi altına gömülmüşlerdir.

  • 282 F. :XAFiZ UZL UK

    M eY lana 'mn medresesi diğer bir sözle ailesi ilc birlikte oturduğu yer Bedreddin Gühertaş'ın yaptırdığı Hudavendgar Medresesi diye tanınmış olan yer olup, burası çifte ıncrdivcn mahallesinde meşhur Karatay'ın kardeşi Seyfeddin Karasungur Medresesi ile bitişik olan, şimdi Kız Muallim · okuluna varmadan soldaki Saray sokağının başında bulunan bina ile etrafıdır.

    Mevlana ailesinden ilk defa Ulu Arif Çelebi büyük babasının med-resesinden ayrılarak onun türbesi Üstündeki hücreye taşınmıştır.

    1ureddin-i Bimaristani adındaki kimsenin, Türbeyi ziyarete gel-diğinde böyle kutsal binanın üstü ev olarak kullanılır ını diye itiraz et-tiğini, Ulu Arif Çelebi'nin bu kendini beğenmiş sofu tasiağına hak ettiği cevabı verdiğini Eflak1 bize etrafı ile anlatmaktadır. (Eflftki, Menakıbı, c. II, s. 432) .

    Elbette Çelebimiz burada ergen iken oturmuş, sonra Dı:vlet Hatun ile evlenince, bu civardaki eve taşınmış olmalıdır. Fakat onun nerede olduğunu kesin olarak bilemiyoruz. Ancak Müzaffereddin Emir Adil Çelebi'nin oğlu II. Arif Çelebi'nin şimdiki aşçıbaşılarm konaklannın bulunduğu yerdeki evini dergaha vakfettiği hakkında elimizde bulunan vakfiyedeu burada olurması hatıra geliyor.

    Eflaki dahi efendisine, Mevlana'ya yakın olmak için aralardaki bir evde oturduğunu sanmaktayız. Kendisinin evi olduğunu, kitabında }lulunan şu hikayeden öğreniyoruz : Bunun rivayet e,dicisi de Eflaki'nin kendisidir. Diyorki : Bir gün Ulu Arif Çelebi il e dostlar bu bendenin evine gelmişti. ·çelebi inayetler buyuruyor, ashap faydalar elde ediyor-lard ı . Bunlar ara~nda dostların ileri geleni Konya'lı Ayinedar oğlu B üsameddin ki I adir Şeyyad, şair dostu idi.· Gazeller okuyor, zevkler ediyordu.6 Birden bire hana dedeki :

    -EfHiki s.eni öldürmek istiyorum! Ben de- mana yoluyla mı-diye sorunca; hayır gerçekten dedi.

    Çelebi buyurdu ki sen bu günlerde öleceksin, birkaç günlük ömrün kaldı. Kend i kaygında olsaıı daha iyi olur.

    Hüsameddin mütccsı.ir oldu, kalktı Beyşchr'e (Konya'ya 95 km. lik uzaklıkta bir kasabadır) gitti. Oradan Akşehir'e döndü, has-

    .J,u .ıl·!J _p\.j .)~ .s- ı.>.);.;).) .wJ ..uJ ~.ııı rt-- .:ıl_,.,:.. )ll~ ..:.....ı> s . .)_y.} ıJ t.,.:!t:... ı..S~ .::..ı..;-A""J J;.)f 4;J~ J .J;IJ.,:.. .:..ı l,! _;i- , .)Y.

  • AHMET EFLAKİ DEDE 283

    talanıp· oı·ada ö ldü. Ulu Arif Çelebi'nin okuduğu heyi1;leri yazar ki bunlar 1\t[esnevi'nin birinci cildinden'dir.7

    3132. Kim bu kagan arslanın önünde -kurt gibi- edepten dıŞarı ağzını açıp konuşursa,

    2133. O Arslan tarafindan, kuı·dun, parçalanıp "fe'ntekamna minhüm" biz onlardan intikam aldık ayetini okur.

    3134. Arslandan pcnçeyi yer, arslanın önünde tilkilik yapanın aklı yoktuı-.

    (NOT: EfHHu'nin Fransızca tercemesinde Cl. Huart (t. II, p. 377'de) 'rürkçe tercemesini yapan T. Yazıcı (c. II, s·. 395'te), onun Ayinedar oğlu olduğunu, Şeyyad bulunduğunu yazımyorlarsa da benim gördüğüm nüshalarda bu ibare vardır. Ben onu esas olarak aldım).

    EfHiki dede~in Kahri. -Sakıp Dede'nin de doğru olarak söyle-diği gibi, Şey hi Ulu Arif Çelebi'nin ölüm yılı olan 719/1320 yılından tam 41 yıl sonra Recep ayı sonu 761/15. Haziran. 1361 P azar tesi günü gözlerini feleklere kapatm ış, Mevlana türbesinin doğu tarafındaki yerde Sipehsalaı· oğlumın mezarı yanmda gömülmüştür. Bu ev sonra-ları Kadınhanlı 'ropbaş Hoca'ya geçmiş, onun avlusunda Karaman oğlu devrinde kullanıl,;:ın mezar taşlarına benzer şekilde altı satırlık arapça bir kitabe kazdırılaı·ak, baş ucuna dikilmiştir.8

    Dergahlar açık olduğu zaman 5 Eylüll925 yılına kadar ihya gecesi denilen pazarı pa~arertcsine, perşembeyi cumaya bağlayan akşamlarda Mevlana türbesinden iki derviş oradan kandil getirip, Efiakl'nin baş ucunda uyarırlar, sabaha kadar titrek ışığı ile bu fikir adamlarının, mezarlan üstüne solgun bir aydınlık verirdi.

    Dergahlann kapanmasından sonra evin de şekli değişmiş, fakat ev sahibi mezar taşlanm oradan atm.amış, t akdim ettiğimiz resimde çaı·pı işaretli kapınm bulunduğu bölmede bulunmakta idi. Sipehsalar oğlunlllllVIezar taşı m evcut değil ise de, alt tarafı kırık bir mezar taşında vefatül-merhum, diğer bir taşta . "fl tarihi erbaa ve aşer miııe'l-muharrem'il-haraın fl şuhuri sittine ve sebamie" (muharreınin 14'ü 760 yılını) diye okllllmaktadır. ·

    LJ>~ ..~;.l.::.S:ı !l_i ' .J';' ..,.d ı) . ,)..t.i ıy~- J. rt-· ~=;ı,; ~~ ..\;:. _,) ~_,~ ...Ll _rf 1,.)~~

  • 284 F. ~AFİZ UZLUK

    EfHiki'nin mezar taşı diğer benzerleri gibi bir gün kayıplara ka· rışır korkusu ile oradan aldırtıp, müze olan türheye getirttim. Böy· lelikle müzedekilcrin bilimedikleri olay işte bundan ibarettir.

    Efiakl'nin mezar taşındaki kitabe ilk defa Osmanlı Tarih Encü· meni dergisinin yıl 5., sayı 28. 14 Ekim 1330/1914 nüshasınm 251 nci sayfasında İstanbul Müzesi hafız·ı kütüp yardımcısı, Aşıkpaşazade tarihinin yayınlayıcısı .Ali beyin değerli bir makalesi ile birlikte neş· redilmiştir. Makale şöyle başlar: Eşref oğulları hakkında birkaç söz. "Konya·da Mevlana hazretlerinin dergahı arkasında kmn topbaş Hoca hanesi denilen evin şark cihetinde vaki kabı·istanda metfun olup Müzei Hümayun l\Iüdiirü Halil Ethem bey efendinin hususi surette getirrttiği Estempajından kıraat olunmuştur" diyerek, kitabeyi old uğu gibi yazmakta, bunlar hakkında ııotta bllgiler vermektedir. Yine Ali bey Lutfi paşa tarihini Encümen adına bastırırken, tarih" nüshasınıu 103 ncü sayfasında bu kitabeyi bir daha olduğu gibi yayınlamıştır.

    Bu yoksul dahi V cled Çelebi'nin toplayıp Kilisli Muallim Rifat'm 1925 yılında yayınladığı Divan-ı Tiirki·i Sultan Veled isimli eserin sonuna katgı olarak yazdığım makalenin 127 nci sayfasında bu .lcita· benin Tarih Encüıncni mecmuasında, Lütfü paşa tarihinin notunda Ali bey tarafından yazıldığını bildirmiştim ..

    Efiılki'nin eseri,· onun unutulmaz eseri Ariflerin M enkabeleri diyeceğiıni:r. kitabıdır ki, devrin modasına uyularak Farsça ya:.~ılmıştır.

    Ulu Arif Çelebinin ölümünden önce 718fl319 yılında yazılınağa başlanıp 754/1353 yılın'da tamamlanan bu ,eser 36 yılda ikmal edilmiş demektir. Me'~lan.fi'nın ölüm yılı 1273 olduğuna göre ondan 45 yıl sonra başlanmış, 80 yıl sonra ancak tamamlanmıştır. Eflakl, Menalcıbı ya· zarken al

  • AHMET EFLAKİ DEDE 285

    Bundan ötürü bu gün elimizdeki Mesnevi nüshalarından bulama-dığımızı, fakat İ.ran'da, daha doğrusu İran'lı kitap tüccaı·ları elilc Hin-distan'da bastırılan Mesnevf nüshalarmda rastladığımız hariç, yani kenarda yazılmış diye işaret Ha " l.:. " diye remiz konulan beyitleri Eflaki' de bulmaktayız ki, bu bakımdan Efiakl'nin metni ayrı bir değer taşır.

    1\~esnevfyi Farsça olarak Kanuni Süleyman zamanmda şerh eden Gelibolulu Mustafa Sururi (ölümü 969 /1561) beyitlcrin açıklanmasında Efiakl'nin Menakıb'ındaki hikayeleri, o beyitlere münasebet aldıkça aynen koymuştur. Böylelikle Sıuuri'nin şerhi Eflaki'ııin eski bir üstad tarafından kritik usülleri ile hazırlanmış metni demek olur.

    S. Tahsin Yazıcı pek tabii olarak bu incelikleri bilemez. Bizden sorsa idi, kendisine bunları anlatırdık

    Eflaki Menakıb'ı bütün bu meziyetleri ile beraber çok zayıf hüküm-leri de sakladığı için yazıldığı zamandan hemen sonra beğenilmemeğe başlaniıştır. Faraza H cmedanh Abdülvehhab'ın Sevahb-ı menakıb adıyla teı·tiplenen eserin tarihi 945 /1538 olduğuna göre 185 yıl sonra bile şiddetle tenkit edilmiştir.

    Ben çocukluğumda evimizde bulunan Eflaki Menakıb'ını çok okuduğum gibi onun hikayelerini aniatmayı da pek ziyade severdim. Fakat bunlann, gerek akrabalanmız arasında, gerek ihtiyar dervişler yanında o dereec itibarları olmadığını görüyor, hatta hayret ediyordum. Çok defa hana gel bakalım Çelebi! Eflakt D ed c yine neler uçuı·muş; bize anlat derlerdi.

    Eflaki'nin düştüğü büyük hatalardan birisi Tebriz'li Şems başını alıp Konya'dan gittiği lıalde, bu olaylan en iyi bilmesi icap eden Sul-tan V el ed hadiseyi gözü ile görelüğü halde, Şems gizlendi, kayboldu şeklinde yazdığı, yine bu vakaları bizzat yaşayan Sipehsalar dahi Mena-kıb'ında Şeıns'in kaybolduğunu bildirmesine rağmen, o zamanlar henüz d~yaya ayak basmamış olan Efiakl'nin bunu şahadet şeklinde göstermesi, öldürenler arasmda Mevlana'nın ortanca oğlu Alaeddin Çelebi'yi sanık göstermesi, hatta bunların kısa müddette birer birer öldüklerini söylemesi gerçekiere asla uygtın değildir. Faraza Şcms'in kaybolması 645/124 7 yılı olduğu kesin olarak belli, . Alaeddin Çelc-bi'nin ölüm yılı Ekim 1261 olduğu kabir taşındaki Arapça kitabe ile güneş gibi aşıkilrken arada 14 yıllık büyük bir aralık olması kar-şısında, Şcms'in kaybolmasından kısa miidd~t soma bunların birer birer öldüğünü iddia gülünç olmaz mı?

  • 286 F. NAFİZ UZLUK

    l\fevlana'run bast ırdığım mektuplan arasmda bulunan-biı·isi Ala-eddin Çelebi'nin kendisine yazılınıştır ki, burada 1\Ievlana önce oğluna baş kakıncında bulunmuş olacak ki, yaptığı incelemeler sonunda bunun haksız olduğunu anlayarak, ondan özür dilcmektedir. (Mevlanii'nıri mektupları, 1937, s. 13).

    Diğeri Konya'da Kadılar kadısı Siracüddin'e yazılmıştır. Burada lVIcvlana, ölen hakkmda şefkatli bir dil kullanmakta, Alaeddin Çelebi'· nin miras kalan malını yctimleri ile karısına dağıtılması için büyük kadının onun evine kadar zahmet etmesini dilemektedir.

    Bu konuda daha geniş bilgiyi ~1evlana'nm yaşayışı hakkında Fars-ça olarak yazılmış olup, Milli Eğitim Bakanlığınca tercemesi bana veri-len İran Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dekanı Fürüzanfer'in kitabına yazdığım Türkçe önsözde belirttim. İsteyenler oraya müracaat bu-Y.ursunlar.

    E flaki'nin tercemeleı-i. II. Murat devri (824/1420-855 /1451) Türk dilinin uyanış çağıdır. Eğer ondan sonra gelen, yahut diğer beyler Türk diline himmet ·göstererek bir çok kitapları dilimize çevirtselerdi, nazmımız ayn, fakat en çok ihtiyaç duyduğumuz nesir türkçemiz büyük şeyler kazanırdı.

    1- Şimdi Şahs~ kitaplığıında bulunan Türkçe Eflakt t ercümesi harekeli olması bakımından ayrı bir önem kazanmaktadır. Bizdeki nüsha Zahid bin Arif tarafından 803 /1400-1 de yapılan Ayasofya kü-tüphanesiniu 3456 numarasında kayıtlı bulunan kitabın aynı mıdır, yoksa başkası mıdır, bizdeki nüshayı Ayasofya'ya götürüp karşılaştırmak gerekmektedir. İlıtirnal ki hem 803'te terceme edilmiş, hem sonradan II. Murat adına hediye edilmiştir. Bizdeki nusha ikinci Mıırat namına· _dır.

    2- Yenikapı Mevlevi şeyhi Nasır Abdulbak.i Dede'nin yaptığı tercemc olup, bunun da bir nüshası climdcdir.

    3- Hekjınbaşı Gevrekzade Hafız H asan efendinin meydana getir-djği terceme, 1215/1800 tarihinde olup, Pertev paşa 'mn Selimiye ki-taplığında sıı numaradadır.

    4- Fransızca Tercemesi. -Les Saints des derviches tourneıırs adıyla Cl. Huart tarafmdan birinci cildi 1918 senesinde Paris'te 391+5 sayfa halinde terceme edildiği gibi, 1922 yılmda dahi ikinci cildi 456+4 olarak bastırılmıştır. Ancak Huart'ın Farsçası Arapçası kadar kuvvetli olmadığından göz yumulmasına imkan bırakınayacak kadar büyük yanlışlar yapmıştır.

    1

    ı ı

    1

  • AlThfET EFLAKY DEDE . 287

    Efiakl'nin kısaltılmış nüshalan.- .Meniikıb-ı Sevakıb. Hcmedanlı Abdulvchhap b. Abdullalıüs Sabuni'nin Mısır'da 945 yılında Efiakl'den kısaltarak yazdığı Farsça bir eserdir. Eflakl'nin şeriatın dışına aykırı gibi görünen kısımları atılm ıştır. Kitaplığımda güzel bir nuslıası olduğu gibi Yenikapı Mevlevi.bancsi kitaplığında; Haınidiye'ılln Lala İsmail Ağa kısmında No. 362'de 991 istinsah tarihi bir nüshası vardır. Hem-dan'lının hal tercemesi Aşık Çelebi tezkere'si ile Sakıp Dedc Sefine'sinde mevcuttur.

    5- Ravzat'üs-sefa: Pizerin'li Süleyman Dede'nin Farsça olarak kaleme aldığı bu kitap kendi devrine kadar bilgileri toplamakla önem-lidir. Şimdilik t ek nushası kitaphğımdadır.

    6- Sevakıb-ı Menakıb tercernesi. -Abdülkerim Dcde'nin azatlı kölesi olan lVlesııevihan Derviş Mahmut 9 İstanbul'a gidip Ili. Mur at'la görüşmüş, padişahın yakınlarından Zeyrek Ağa, Sevakıb'ın tercemesini

    · padişahın ağzıııdan dedeye söylemiş, böylelikle 998/1590 'yılında ter-cemeye Konya'da başlanmıştır. Dili çok açık, çekici, güzeldir. Yaz-maları hemen her mevlevi evinde, İstanbul'un bütün kitaplıklarında mevcut olduğu gibi e"\-'İmizdcki şahsi ııüsha 1014 tarihlidir, yazısı, tez-hibi, cildi güzeldir. ·

    7- New Yorktaki Pierpont Morgan Library'de bulunan 466 nu-maralı nüsha içerisinde III. Murat dcvriıiin minyatur t arzmda işlenmiş 29 renkli şekli ile, yazısının gii?.elliği ile dikkatimizi çekmektedir. Yazma Duophoto usıılii ile aldınlmış, minyatürler Slide usulü ilc ı·enkli olarak yaptırı)mış, şahsi kitaplığıma mal edilmişti!' .

    Sevakıb tercemesi 1281/1864 yılında Karahisarlı Hacı Ali Rıza'nın taş basma tezgahında basılan Müzekki'yun nüfus'un kenarında tabe-dilmiştir. Yazı yı yazan Hattat Mehmet Ali o kadar yanlış yazmış ki, bu eseri okuyup mana çıkarmaya imkan yoktur.

    9 Konyada iki Mahmut Dede var ise de, bunları Sakıp Dedc birbirine kanştırınakiıldır. Birincisi Üveys oğlu Mahmut Dede olup Mevlana'uıu türbedarı, duası müs-tecııp hatta Kanuni Süleyman ziyarotirlC gitmiş, 965/1558 yılında vefat ederek, Ak-çe§mcıliu aı·kasındaki kendi adıyla anılan bahçeye göroülınüştür. İkiııci Mahmut Dede Mi.ikaşif Sinan Dede'uin oğlu Memcvihan. Ahdulkeriın Dedcnin azath kölesi olup, ellinde bulunan 1012/1603 tarihli şcr'i bir lıüccctin altındaki şahitlar arasında nakil'u-ll!esnevi )Ialunut bin Husrev diye imzası görülmektedir. Bu zat, şair olup elimizdeki mecınualarda bir kaç parça manzumesi mevcuttur. Ölüm tarihi belli değildir. Esasen 965'te ölen Mahmut Dede'nin, 32 sene sonra dirilip, Sevakıb'ı terceme etmesine imkan yoktur.

  • 288 F. l'i'AFtZ UZLUK

    8- Kemal Ahmet Dede Menakıb'ı. -Akşehirli olup, birinci Bostan Çelebi zamanmda Yenikapı .Mevlevilıanesine ilk şeyh olan l emal Ah-met Dede'nin. Eflakideu kısaltarak yaptığı manzum Türkçe bir ter-cemedir. Galata l\Ievlevihanesi, Esrar Dede kitapları arasında 82 ııumarada bir nüshası kayıtlı olup, tarafanızdan mikı·ofilme aldmlmıştır.

    9- :;.\Tecip Asım bey tarafından Lcoıı Cahun'un Türk tarihine giriş adlı Fı·ansızca escrind cu dilimize terccme ile 1318/1900 taribinde has-tırdığı eserin 4·23 ncii sayfasının notundan başlamak üzere 428 nci sayfaya kadar süren manzum Menakıb K emal Ahmet Dede'nin eseri olacak.

    10- Lokınan Dede .Menalrıb'ı . -II. Beyazıt adına yazılmış manzum bir Menakıb kitabı olup, yazma bir nüsbası Halet efendi kitapları ara-smda 48 ııumaı-adadır. Paristeki Milli kütüphaneele bulunan: daha mufassal bir yazmasını mikrofilme aldınlarak pozitifleri yaptırılmıştıi.

    11- Senai Decle Menahb'ı. -Menakıb'ul-Arijf,n'den alınarak' mey-dana getirilmiş bir terceme olup, Galata Dergahı Halet efendi kitapları arf!sında Derviş Esrar'a ait nüshanın numarası 49'dur.

    Eflıik.i'nin manzumeleri. 1306/1890 yılmda İstanbul'a ilk defa gelen V el ed Çelebi 'İzbudak, Bahariye i\Ievlevihanesine misafir olmuşyakınlığı dolayısıyle Eyup Camü içerisindeki kitapları ineelerneğe başlamışt.ır. Bw1lar Mevlana evlatlarından olup, uzun Hasan beye, Fatih laranndan yazılan Türkçe ultiınatomun yazarı olması bakımından diplomasi edebiyatında kısalığı, keskinliği doJ ayısı.yle dikkati çeken . mektubun sahibi, l\1ahmut Paşa'dan sonra sadrazamhğa getirilen Meh-met Paşa b. Arif Çelebi b. Cemaleddin Çelebi b. III. Adil Çelebi b. II. Arif Çelebi b. J. AdiJ Çelebi b. Ulu Arif Çelebi h. Sultan Veled b. Haz-reti l\1evlana'nııı babası Aı·if Çelebi Eyup civarında bir medresenin ınüderi:isidir. İşte bu medreseye bir takım kitaplarla birlikte Mevlevi eserleri de konulmuş, medresenin yılolması üstüne onlar Eyup Camün-deki dotaplara konulmuştur. Bu kitaplar arasında 181 numaralı olup,

    / dıştan 16 x 23,5, yazısı ll X 16,5 beher sahife 17 sa!J.rh yalnız 6 ncı cildi bulunan Selçuki devrinin yazısı ile kopya edilmiş, kctebesi silinmiş bir cilt vardır ki, bunun 157 b. varakında Çelebi efendinin 1925 yılında yayınlanan Divan-ı Türki-i Sultan Veled adlı kitabınm llS nci sayfa-sındaki iki gazel yazılı idi. Bu yaprağı çevirince beyaz bir sahife onu da çevirince 158 b gelmektedir. İşte bu gün okurlarıma sunduğum Efiakl'nin 4 ncü gazeli orada yazılıdır.

  • AHMET EFLAKİ DEDE 289

    Çelebi efendi 157 b>de bulunan .Eflakl\ıiu iki gazelini bulup istin-sah ettiğinde çok gençmiş . Kendisine sorduğumda pek ziyade heyecana kapıldım. Onları büyük bir süı·,atle kopya ettim. Sevincimden camie adeta sığmıyordum. Dışarıya çıkıyorkeıı kapıda ihtiyar kayyuma çarmışım. Ona hafız efendi buldum diye söylediğimi hatırlarım, demiştir.

    1950 yılında, yani Çelebi efendiden t am 60 sene sonra, Eyub'a gidip Rusrev paşa kitaplığında ecdat yadigarı Mesnevi nushalarını getirttiğim zaman iki gazeli okurken V. Çelebi efendinin Ulu Arif Çele-bi'ye ait güzel gazelinin ikinci beyitini heyecandan adamış olduğunu da gördüm. Bu yaprağın karşısındaki boş sayfayı çevirdiğiınde 4 ncü gazel bana gülümsedi. Bu, memleketimizde edebiyada uğı·aşan bilim adamlanmızın kıyıda bucakda kalmış değerleri incelemediklerini gös-terınesi bakımından ibrete şayandır.

    Eflaki'nin başka şiirleri.- Bu z~ıin elimizde Menakib'ul-Arifin adındaki büyük Farsça mensıu- eserinin içerisinde kendisine ait Farsça, Arapça, Türkçe şürleri olmayıp ancak, Ulu Arif Çelebi'nin 24. Zilhicce 719/5 Şubat 1320 Salı günü ikindi vakti vefat ettiğini, o zaman Konya'-nın en şiddetli soğuklarını geçirmekte oiduğunu, her taraf bu~ tut-muş ·olduğu halde ertesi günü 25 Zilhicce 719 J6 Şubat 1320 Çarşamba günü şimdi yatmakta olduğu~ sağlığında işaret ettiği yere gömüldü-ğünü bütün Konya ahalisinin soğuğa, yerlerin buz tutmuş olmasına önem vermeyerek, cenazesinde buhmduklarmı, hiç bir kim senin düşüp bir yerinin: berelenmediğini, kmlmadığını yazınaktadır.

    Sağlığında büyük dedesi Sultan'ul-Ulema gibi heybetli, mahabetli bir zat olan Arif Çelebi, ölmünden sonra da bu korkusu · devam etmiş olup, biz çocukl~ğumuzda Türbeye girdiğimiz vakit büyük an!lem yaramazlık etmeyin, uslu durun Ulu Arif Çelebi efendimiz buradadu-diye işaret ettiğini, SOO yıl önce Bursa kadifesinden yapılmış ipekli kumaşların örttüğü sandukalar bize hiç soğuk bir etki yapmıyordu. Sanki oradan bize bağıracak diye ayağımızm ucuna basarak, ziyareti bitirdiğiıni'.ı;i pek iyi hatırlanm.

    İşte Eflaki'nin ııiteliklerini, ululuklarını, olağan üstü olaylarını yazmakla bitiremediği Ulu Arif Çelebi'nin mübarek tüı·besi kapusu üstüne irticai ile söylediği iki nıbaiyi kendisini~ oln;ıak üzere kaydeder:

    .:.U... ..i ~ (JJJ ~; p; .:.ı~.)~

    ..:..~.:> .;~ .

  • 290 F. NAFİZ UZLUK

    "Aı·if Çelebi, yönler "cihetler" endişesinden, bağmdan kurtuldu, 'fanrlllll1 zatine baktı, sıfatiardan kurtuldu. Onun Yunus gibi olan ı-uhu, balık misali, ten gemisinden o hayat suyuna sıçradı" .

    .> J-:i .;t~..S ~ -'~ .Ji.p- ~ ,;.> ->_,-:i .;~ J Jj .• 1.1_.;.> ~ l~j

    .> J.,J ..,::. t:~ J _,;S" ~...,~ı~ ._:,_). .JtS:::. )\ı .JL(.. 0_,) jl

    "Arif Çelebi'niıı eşidi "beydeşi" yoktu, cihan bucağında onu hazine gibi sığdn·ahilecck bir yer yoktu. o, olup olan alemelen mekaıısız aleme göçmeyi uygun buldll, çünkü ol buyruğu ile kuruJan bu menzilde "dünyada" onuu yeri yoktu".

    Son dakikalarını yaşıyorken bile Ulu Aı-if Çelebi'nin Eflaki'ye, büyük bir titizlikle, ciddiliklc bu k-itabın tamamlanmasına çalış; gü-cünün yettiği kadar tam arzu ile, büyük istekle çabala, gayret göster demesi, Çelebi'nin ululuğuuu gösterir.

    Sultan Veled İbtida-narne'yi yazmak suretiyle mevleviliğe, dola-yasıyle bilim dünyasına unutulmaz hizmetlerde bulunduğu gihi,

  • AHMET EFL.AKİ DEDE 291

    bol sayıda yazmaları bulunmasına ı·ağmen basılmamış olması büyük bir eksikliktir.

    Hindistan'da Taş basması ile biriıı?i bölümünün tab edildiğini gördüm. F akat benim kitaplığımda yoktur. Son senelerde Türk T arih Kurumu metni bastırmağa başlamış, birinci bölümü geçen senelerde yayın alanına çıkmıştı. Tercemesi Tahsin Yazı cı kalemi ile 1953 yılında Ariflerin M enkabeleri başlığı ile CXV + 738, ikinci bölümü dahi yine aynı z;ıt tarafından 1954 yılında LXVIII+548 sayfa halinde yayııılaııınıştn.

    Ariflerin Menkabeleri kitabını bir tarih belgesi gihi kullanılabileceği hakkıııda ilk bilgiyi l\1üze hafız-ı kütübü Ali b. Kemal göster-miştir. Osmanlı Tarih Encümeni Mecmuasının yukarda işaret ettiğimiz 28 nci sayısında Eşref oğulları'na dair yazmış olduğu makale de Ali bey, büyük bir tarihçi görüşü ile, Efla~ı Menakıb'ından faydalanılacağını memleketimiz ilim adamlarına anlatmış oldu. Müzeler Müdürü Dr. PhiL Halil Ethem'in bütün hilimsel çalışmalarında onun sağ kolu olan Ali bey, vaktiyle kaybettiği hacağı yerine Protes ayağı ile, Halil heyin hüti.in takılıp kaldığı güçlükleri toplar, Bayezit Genel Kitaplığına getirir, orada hüyük bir irfan hazinesi olan müdür hafız İsmail Saib'e çözümletti~·irdi. Bu gayretli insan 6 aydan heri yattığı verem döşeğinde 15 Temmuz 1931 Çarşamba günü ölmüş, er tesi perşembe Ayasofya'da

    . kalabalık bir cemaatle namazı kılınıp, Rumeli Hisarı mezarlığına belediye kamyonu ile cenazesi götürülmüş, gömulme töreninde 4 hafız, 3 mezaı·cı, Muallim M. Cevdet, yani yedi kişi hazır hulunınuştur. Aşıkpaşazade tarihini notlada yayınlayan, Lütfi.i paşa tarihini değerli katgılarla ortaya koyan Ali beyin cenazesinde Üniversite adına, Türk Tarih Encümeni adına kimsenin bulunmaması Cevdet'in yüreğini yakmıştır. (Muallim M. Cevdet hatıra kitabı, İstanbul, 1937, s. 307).

    -11:.1 tl.A.. l.lH':" l~ .ı..:JI ..,~ ).~ ~' r')L. ) .:. J.!..c. 01.\.i j o.l,... .Y..

  • 292 F. i\AFİZ UZLUK

    .s..ı4' r)•s- .r: .;.v-ı ..;.- ~ r...; ~ ~ ~ c.r_,. ~

    .;4,1 ili .s~J.J li)!_,. ,:At~ '-:"w §.ı -4_,1;.; J. .!.lS )\il ı:»_,........_ .Mi.ifte'ilün failün müft:e'ili.in f8ili.in

    Her kime kim bir nefes işk selam eyledi Gönli ulaşdı Haka canda makam eyledi Sevdi inayet anı buldı hidayet canı Carunı ol aşıkürt od a haram eyledi !şk bigi kimya görmedi hiç evliya Aşık olan bi-riy8 nefsi guZarn eyledi Ol cihana gitrnege cehd ( ü) cihcid it rneğe Canları esretmeğe işkı müdôın eyledi lşlr.ı nice şerh idem bilemezem ey dedem .Amları hcis ider ralırneıi anı eyledi Dar-i beliid!fr cihan renc ile genci nilıan Yusuf'a ziııdum işk dôr-i selam e~vledi. Ey nice ham iideıııt işk ile buldı demi Nefse ııyan puhteler . kendüyi ham eyledi Kimsene nefsi zeban kılmadı ey zfı-Jünfın Demüri od kaynadur işk anı ranı eyledi !şk ile Mfıst kelim işk ile isi kerim lşk ile Hale Alımed'i balır-i ltelam eyledi Maksfıdm Efliikı'nün bir nazar ile bugün K.utb-i cihan Mevlana virdi tenıam eyledi

    -L,a.! ı .ı.l J ) j) .J.._j" Jj) .)~ t>T )j_,) JT )jJS tS" )j_,) d'j ) f ~;ı~ .)~ı .;Lt .;u ..... )j . ~u .s~ JxS ~ ~ ) j.J _,-li• OJ~T oci ) · .,.ı.:.; W .L ·t,T -':. "' -~ ıf-) j_,~ ~ ) .i:. .s~ .. ~r tn )-:::: . • ....w ~ _, ~r v - J ..

    , )j~ ~ )~1 JT J.Y 1 )jJI d ~ ;ıı '-:"~

    . ; ..rP dı . ~ _,) .Jj~ ı.ı;~ JN L..J~.) r_,ı .... tn _;..._,.!ı Jf r.% )S:S );L:- IS"T .:ı _,_ı ı 1--~i .).ı.A.:J., JS:ı 4 l:.~ J.

  • 1

    AHMET EFLAKİ DEDE 293

    Açar yüzin görünür bin surette Sıfatın fuş ider zatını gizler Ne. kim di/er ise kılur cihanda Kılan hep kendü, bizi neye bizler (bizlemek'ten) Bizüm gizlü işimüz ana ma'lum Katında Cişkure kanıu razlar Fida olsun ana canlar gönüller Ayağı toprağına kondı yüzler Anun birliğine bin bin tanukdur {metinde bir binler) yanlış Ana götürdi yüzler nice yüzler Sözile alemi düzdi ademden Acebdür kılanıaz şerhini sözler Dükeli Kulıdu.r ol pudşô.hın Sever anı eyiiler h.eın yavuzlar Çelebi: Arif'e Eflakı kuldun Nasib iltür caııı gaybi Oruzlar. (arzular) yerinde.

    o Düem hevfi-yi temfişei-i Bfıstfin dared Ki b'Ustfin sıfet-i ru-yi dustan dared *)

    Mefa'ilün feilatun mefa'ilün fa-ilün

    * .:.).) ,)l;:_..Y. .t;t.c" ~'.J"' (>

    ~).) ,Jl::,..J.) ~J.> ..:.Lı,)\;.._,~.,)

    t~::ı .J) ~--l~.ı,l; u...ı>::) ı.S.,;.4 )~ J_,;.

    _,~\ JJI ~;\ ,J; Le·~ ,:ı\J.> ~ .j.)t... .!li T !l _,) .;: .,t;t., ..;.; _,) ~ T

    ~Iz) .)~ l:.il.) d.) JI.A.... }S.}" .!.ll.. J.J~ r>' ..!Jl.; J..r J ı.S"f J .U .;.UI ftJ 4 _,.i .JL. j t:_k.

    lj-.) -'~ u;) ~.)j.) ,}~ ~>-~;.. .u; _;o~S ıJ>T .t.>..;

    .>-':-tUT d:...ü .;.u.t; .J4::- !.ll ~:... T.l.il ._?-~T .>.>) JJI .;_,; c?_,)

    .~>-1 .;.U Jl .t4 ( .)-"' . ..ıJ.~ t~AW ~.) JJI t,.t; .).lo i.l.il )li

    • Gönlüm bağ, bahçe seyrini arzulamaktadır, belki güzel yüzlü dostların sohbe-tini arzularnaktadır.

  • 294 F. KAF!Z UZLUK

    _;illJ..- fL>- _,:.d .... ~ ... .ı.:.U -':: .... :.ı1 r J" Ji _·~·ı':'" lS"'T .:ı4;

    .ı..t.a~_1 !lA .~-~>~ .!.l.:..i J,ı J....; - f,ıjl )..tll r})

  • AHMET EFLAKI DEDE

    Dünycyi sevme sakın gizleme Tanrı lıakın Bunda oluı·san rısir ınenziliiıı ola sa'ir Çelebi Arif emin genc-i revandur yakın Ol gani Hak'dan dolu Eflaki kuldur fakır

    .) .): .... ;) )1 0u.L ~Y ı.SY-l ~ o.).) ı;l (Jl 4-iL...

    )1 0kL o.ı..i ) 0.>1 .k:-.; 0Y-.) ~ ')1;4 .;_ .:.....J S_,;; J) V-?

    }1 .J4.r o..l.U.. !..l_,;.j.J-! }1 §.r .;, j).) .;.lJI ....:..t...:. Li ~1 ~t>

    )1 .:ı~~ • _?:...., .:1~ j) § .üL.:-.:r'-ı .::...1 ı..s..U I §JI .;.l l) .J..:.! ı;l

    )1 0~4 4.i !J.:.ı ~ .;.);...- J-1 l.r j_ .J:-;~1 u l.uJ» (.r~ ..)..1"'

    )1 0tk.L... '--

  • 296 F. XAFİZ UZLUK

    Sen malına tampagil köşk- ü saray J'apmagil Şol çalışıp yaptuğun sonucu viran olur işbu surettir kamu ol dayıdur bu amu Şartı muselemanluğun sıdk- la iyman olur Sana direm iy dede sanma divi dünyede Nefs divin zabt iden dinde Süleyman olur Besleme gil tenuııi ni' met - i büryanla Bir gün olur bu tenun Tanıuda büryan olur Tutar isen buyruğun terk idegör ayruğun Taş - u dernur mwnlayın hükmüne ferman olur Bir kişi kim mal bulur sanmaki devlet bulur Devleti bulan kişi Alliihı bulan olur J-lalılmıı isteyen nahalef olmuş degul Halka gönül bağlayem sonra peşiman olur İy başuna dir ögün Allahı iste bugün Uslu sözüdür yiigün bunda ne yalan olur IIerki b~giin Veled' e inanııben y üz siire Yohsul ise bay olur bay ise sultan olur.

    ~..-i \J w!.~ .u..ı.l , .. d_, Lılk.L... ö ..r..2:> Lıl.!..l 4~$'"~\; )1 1 4.. _,k~l 1 w-:4;[

    L _, .J 1 ~ t; _,~ j~_,l _,l.l ~S::; f:_;:. o.).) .;} _, ı .J~,l:. C>~ ($):;; !.ll> ..:......~..>

    .;)Jı .Jl,.~ı ..:...~ ) .Jl:. ..:.. ... .ı... .J.JJ _,ı c)\$ f ..:..J J:;; {$Jj J .!.l.:.::..J>

    .; _,ı ,ı wlkl .... 4:f _,ı J.jT) .i"' :5' ı n «.;_,ıJı .Jlil>_, .J;-> J:.-!:.5' ıJ')I_,ı j_,;

    ~.)y ./' ~ı ..;-L..> '-:'J~I ...;.;_, J:;; ,_;JS ~.), ı .;} _,ı ._:, .;l.r- '-:'},ı )..ri ...;.; ı J

    ~:.ı..iY. .:,_,~1 J.i~ ~41 !.ll~ )ü J. ~j_,) .§.:;- ._. .)_, .... .;~,;_,; ~"4. T ıı

    ((.;_,JJI ıJI~J .JI_, f.) r.>.JJ) ,;,;_,) ~;

    ~~} ~._, l. YJ.tı.l ..}yi) 0 ..AJ

    .J-..-w.; t;.J Jt.:. '-:'J~-'1 •.;Ai •ö_r .. ~~)~c.; y}~ ·~ ~

    t.f;'""4&. .)>:' ?.'~' r.) ./'

  • AHMET EFLAKİ DEDE

    J:) L-:l;- .J_,...,..ı ~L..., Y.>~ ~ıY" '-:-" .... ı JS'" ı; ü ı _,, d,:>; .).)) o~ ı ,j_,~ y_ı~1 ~~~; oj T o:,~) ~ ..ı ~.;:- 0.;L..., U .JI J!l _; T

    o:-l:,.. .ı.';" _ro:; y _,41 .ı:.~ ... 1~ 1 .1~ •:>.ı.:>~ .:ı:.x:- li\,..., o:>o~ j:. .ı~ ı ,j.,w, J.,i ~j\~ ~ ..._:, ~ ./.jl ~)~ .f.J. ... ~ı

  • 298 F. ~AFİZ UZLUK

    J.J) .) ~!1~ oJ~ !..JJ_.J JL:- 4:J.J'! J _,).) .;...!) ı.J,~) J _,) ~ 41: ı .1.;..; ~ t .l.ö J_,).) u:J._,~ J_..,l .J')'_,I )-1!..1,.:.. ..r~

    J_,).) ?..ı' ....;.ı.: .. Li ,:,_~ı ~.m ... ıı (1 ;_,J .ıl .:.ı~-::-4 • Js:.. ..... .:.ıt~-:ı~l~ ...,l)_,) • ~i-

    .1./.J\ .J-Iil) ~ ~ J~ .... !.l~l .;:.:... .I.J.P .:... ~;. ·4~ J..ı !l.l.r j.i.)

    .).J.)J) ..:... ..... _;_, ..:...l_p &•..~:..! .:.ı-y_,ı ...,..;~ .).)_, .... j.Y.. .:.u~41 • ..u_, .ı_,)Y. .) .r ıı

    •• .J.)J .ıl .Jl.l.L ~ı .st~ ' ;} _,ı 4 .._~ı J _,_,.:.. _,~

    Kütahya Mevlevi şeyhi M. Sakıp declenin talımisi

    Hidnıet-i halc-i deri hasret-i şiiluin olur Midhat-i şa.n-i feri hayret-i ezh{in olur Himnıetinin pertevi devlet-i. irfô.n olur "Ey ki heziir aferfn bu nice sultiin olur Kulu olan kişiler Husrev ü Hakan olur"

    Gi'ış-i dili Vakf idüp sıdk ile her sözine Vakıf-i esrar olcıp arif olur öziııe Bir nazar-i pak ile bakmak içiin yüzine "Ayağınuı tozını sürnıe çeken gözine Nesne görür gözi kim vali/ı ü hay ran olur"

    * Nefsi ferti-muş idiip mii vii nıeni firkasin Hırka-i fakre ııyub şal-i vefa ruk'asııı N iyyeti Ilızra salub teşnelİ.ı:,ITin kur'asın "Şerhetinin katresi n, her kim içer ciir' asin Görıli güher toluben sinesi umman olur"

    * Esb-i lıevaya binüp sağ u sola çapma-gil Kuy -i heves-gerd olu.b kU y-i. heva kapnıa-gil Cadde-i tecridden velııne u.yub sapnırı-gil

    . "Sen malına tapma-gil, kiişk-ii saray yapma-gil Şol duruşub yapdığın sonucu viran olur"

    *

    /

    1 1

    1 1

  • AHMET EFLA~İ DEDE

    Ferk-i ınalı etmeyen gaflet ü k.asvet bulıır Cem-i malı eyleyen milınet ü sıkZet bulur Dime nemcd-pflş olan zillet ü kılZet bulur "Bir kişi kim mal bulur sanma ki devlet bulur Devleti bulan kişi Allalıı bulan olur"

    * Hatırına gelnıesün zikr-i Belıişt-ü Tanıu İtnıe dinıağ-ı dile tel/ı ile . şirin hu Çünki virür tefrika uşbu dile ve/ını-i u "Uşbu sıfatdur kamu ol dayıdur bu amu Şartı müselemanlığın sıdk ile ıman olur"

    Rubeh-i velımin kesüb nıekr ü daltil kuruğın Guşıına koyma sa.kın div ü lıiyel . buyruğun Mezra' -i dilin kopar ti'll-i emel ayruğın "Dutar isen buyruğun terk ide-gör ayruğın Taş u demür mwnlayın hükmüne ferman olur"

    Aza kanaat idüp zevk ide-gör dünyede Az . ile olma sakın derd ü ganı-i dünyede Pend ile ben(]. eyleyüb ka'r-i çelı-i Minede "Sana direnı ey dede salma divin dine de Nefs divin zabt iden dinde Süleyıniin olur"

    * Çünki yok ünsiyyeti fı.ab ii horün can ile Virnıe ana sıkleti bes nemek ii nan ile Vakt~ni itme telef tavf-i ser-i Mn ile "Besleme-gil tenini ni'nıeti büryan ile Bir gün olur şol tenin Tamuda büıyan olur"

    Na.kş-i vücudii,n .idüb kan-i ke-en lenı-yekün Zatını kıl sidk ile mahzen-i ilm-i Lediin İtme yeter dersini ezber-i saıf-i kühün "Hey ba.şına dir öğün Allalıı iste bugün Uslu sözidür yiigün bunda ne yalan olur"

    *

    299

  • 300 F. :'\AFİZ UZLUK

    Yoluna canın viren ma'nide ölmüş degül Fakr ile .fahr eyleyen gül gibi gülmüş değül Aksi lıaridar olan as,lını bulmuş degiil "H alikını isteyen na-lıale.f olmuş degül Gay re gönül bağlayan sonra peşiman olur"

    * M ünkir isen sıreti gerçi ırakdan urur Defter-i ömrün veli pençe-i gayret dürür Sô.kip olan bendesi devlet ü fıırsat görür "Her ki bugün Velede inanuben yüz sürür Yolı-sul ise bay olur, bliy· ise sultan olur"

    . .) \~1 ,:y )}\ ~1~ ...ıJJ ~.Q...i\1 4~--d} ;,..J'12:.ll u~;i

    ~~ } .!.U ;; J,a:l-1

    J_,J_,I .:ıb.J:. •4..,1>- t.S ) H.l.L t.S_,J_,.. J) _, l .:ıt~:, .J-'r .ıJ _, .:ıtlJ.... ._,.ı.; T

    .ı) _,1 .:ı l_,..:. [.S 44.Y .J-'.!.1 .J'-' ~ J)_,l .:ıUJ ... ,~_,~ cf..)T ).).. .s" t.SI n

    II J}.JI ıJ\.;1.>- _, J J...:> )#" .))I.JI J}

    .q.j .J -'::; .!.lL .:ı .ıÇ ~.!.~-.ı:' w.. ·~j.J! tJ)\;i ·)•> .) .J.)_,f ~ ~j_, .. .:ıt;_,ı. ,_}._,( .)_,J_,ı .:ıu!ı J....ı_,

    4_j_,f ,:;~ ~.)_,... ~;_,; .!L4T ıı «.J) _,1 .:,1~ _, .JI_, rf r.,;j_,f .J.JJ_,f .:.-;

    OJ:--'"";. .).)4.Jl rf. J_,l .Jtil.)~ ~ IJ:--'W ..;ii _,1 J. ~.:. .ö~ _,... .:;--•ç,} .ı-'.)_,;._,:. .w-: /' lf' T _;...;

    .:ı--~.)":' ~!.ı r.'!: ..1' ~ .... .)b; ~_,; )) IIJ.JJ .JI .Jl.r IS~~..- .J: _,J _,1. J.r j)_,( ' J~LC· l~ " * l.c l... J_,! _,J. _,ı. .:,.;t ... ~1 J~ ~ 1.J~Lc:4 t.SI.r_, ~§ ~ ~Lc.U. .s-_,ı t.. ,:;.- ıı

    «J_,J_, I .Jl_z_, ~_,1 !.!_,.., ~~4 ...,...~~ J_r

    "-.., ---....... .. _ ... ~

  • AHMET EFLAKİ DEDE

    .>!:" _, y .uL;I j•J_J ~_; d..-Y-' .S.JJ .Jl.!.)_, ;li ~J ~ J_,ı,r JJI J~l!...Y. yı.; J.),jJ.J""' Y.! n

    (()_JJ.Ji .:ıt.c_l .ı;..t..., .!.W;V-- ..}/

    • O.)~! :Jy;-_ç y tr)J( ~~~ 1ll.P o.)~ .)~\ c)..lj_,~ JL;T SJL...

    o.)~~ o.).) S~~ .)1;_1 ._,..lb:. .J.~.>' o.)4,>.) .S.>~.) 4-(·l..., o.).) ,si (' -': . .) .) l.... ll

    · ııJ_,J_,I .Jl..:L o_T.) 0-l~l ~....; i./_.>~.) ~

    .ı; V _,ı ->ı. -> _; .l,ı dH,_. ._ı _,ı. .l;L:__r ~; .Jl.P y;· 0k: .)J) ~1-lç_l:

    .i;LZ"' 'o)>j ~j _, JJ~ ~.;L;

    .i;lu: .;.. .... ; J_,;.; J.f '-!.)..tl_, Jk: ~Y- i.!_)-> •Y~ .:S::ir. !.1.;-lı.ı -'-:;

    J.>~~ !J.;-l~l L4!1 o64 .(J.) .:,"-_,JT J.>( •.lı.\ :!.1; .;"-.JJJ~ !J,-:.1 .;l>_,l. 11

    ~)_,ı .:ıL. j .s:.s:::.. ;_':}... y ..>y:J J .;u.

    .;)Y. .;._.o> ~l .... J_,l ~)b .:.J.J.)

    J) ..Y. .::..1.... J ..:.4 ,s_,:.::.. ı- •--=-:.' J_,ı ;.)l;

    .:ı§_,ı •::-:.ı ~~' ıJ§Jı -e .)_,.;4 .s' n (I.)JJJI ıJ)Il;_ .; o..li_Y. .J_,)Y- .;..lı.j_,- _,ı...,J\

    301

  • 302 F. NAFİZ UZLUK

    >.;J.l.jJ;:, ~~.;:> .ı.JJ lSı ~j .. :: .;:~ •.ı§ • .ı.;T JJo~ ... : J L.T 'ili:

    •.;.]:> .;.~ ..... J.:- ~;:, "' jJ! .J:->;41 • .ı.ı.J .:.ı Jr-->~ ~ ..r » ((J_,ı.Jı .:.ıu..L.. "-.!ı ~t~ _; . .,u lSt~ ~' J.,_.:. ->~

    V eled Çelebi'nin ta'hmisi

    Mevlevi Sultanları Hassa-i yezdan olur Anlara Sultan Veled serveri zişan olur Haşmetini seyreden. şöyle senalıcin olur "Ey ki hezar aferin bu nice sultan olur Kulu olan kişiler Husrevü Hakan olur"

    * Hakka irişir giren meslekı finızuna Hazreti Hakkı görür nazr'a kılan y üzine Vasıl-ı ikan olur guş tutan sözine "Ayağının tozunu sürme çeken gözine Nesne görür gözi kim valihii hayran olur"

    * Şems çarağından ol kim uyarır şem'asin Mihri cih.ana değişmez bir ufak lem'asin Fahr ana kim aynı cem'a düşürür kur'asin "Şerbetinin katrasin her kim içer cür'asin Gönül güher dolube1ı .sinesi umman olur"

    * Müştelıiyat uğrıına nefse uyup çapmagfl Halkın elinde ne gördünse hemen kapmflouıl Kesbi helal it sakın doğru yolu sapmllc,uil "Sen malına tapmagtl, köşk .. ü saray yapma gtl Şol çalışıp yaptığın sonucu. viran olur."

    * Sade nesep vinnez insana nümüvvü sümüv Irk-ı sefidü siyeh namu nişan ruy-u mu Hilye-i takva gerek kim şeref-i adem u "işbu suretdir kamu bu dayıdu· ol amu Şartı müs_el~nanlığm sıdk ile imarı. olur"

    *

  • AHMET EFLAKİ DEDE

    Alem-i kübrayı gör sen şıı küçük bünyede Salikf afuk seyrinden ider gunyede Böyle hitab eyler Eflaki dede Konye'de "Sana derim ey dede s anma divi dünyed~ Nefis divin zapteden dinde süleyman olur"

    * Dolsa nıiyanın bile zer dolu henıyanla Bağdaşa gör batnı cev'na ten-i uryanla Karşıla· zevk-u gam-ı . nazra-ı seyyarıla "Besleme gil tenüni nimeti büryanla Bir gün olur bu tenün Tamuda büryan olzır"

    ...

    Nutk-u Veled'den hemarı hıfz ederek bulduğun Kaydederek cönküne işk ile varın yogun Dergelı-i pakinde ifa ederek kullugun "Tutar isen buy rugun terkede gör ayrugun Taş-u demür mumlaym höknıüne ferman olur"

    * Devletü dareyni ol sahibi himnıet bulur Kim hikem-i Mesnevi gencine vuslat bulur Marifetullalı'a cahi vilayet bulur "Bir kişi kim mal bulur, sarıma ki devlet bulur Devleti bulan kişi Allah-ı bulan olur"

    ...

    Seyru siiluke girenl-er ıelef olmuş d~ül Ateşi rıefs-ü havaya alef ollnuş degül Can verene rahı Hakta esef olmuş elegül "H alikın ı isteyen rıa halef olmuş degiil Halka gönül bağlayan sonra peşiman olur"

    • Bunca zanıandu· çalışdın hevesi nefs içün Bak ne kazandın bugün akil isen bir düşün Nadinı ol etme heder fırsatı sen bü-sbütün "Ey başına diı· öğün Allahı isı~ bu gün . Uslu sözüdür yügün bunda ne yalan olur"

    ...

    303

  • 304 F. NAFiZ UZLUK

    Kim ki yüzün e)' Veled dergihine döndüre

    Cümle-i a.miilini' sı dk ile anda göre

    Dest-i iradet ile defteri hırsın düre

    "Her ki bu gün Veled'e inan'!ben yüz süre

    Yolısul ise bay olur, bay ise sult~n olıı.r"

    Husre'v Paşa-Eyup Kitaplığı, Şehit Mehmet paşa kısmı 282 nu-marada tam bir Mesnevi Şerif mevcut olup sonunda Mevlana'nın birçok gazelleri de yazılmıştır. Okurlara sunduğum iki klişedeıı birincisinin üzeriııde Ketehehu Ahmet Paşa imzası altında ise güzel bir ruhai ya-zılıdır. Mevlana, Sultan Veled, Ulu Arif Çelebi'nin ruhaileri arasında rastlamadığımız bu dörtlü acaba· Ahmet Paşa'nın mı?

    :r::.y.

    .,r.:.y.. -1.) _ily t_.)

    -o ~_,ı.

    . ~L... _il_,; jt c.S.J J'};..)>.,

    J~..J~

  • F . U::.luk

    Eflaki'nin clyazısı, solda imzası ... 4! ;· . 01_,:.:_,:.::_. t.i JlAJI su.: 1 .. tı-- 1 - - 2 .)\7J I J. 1 J -ll:JI Jil ·~S· - 1

    . .yı .»1 ..;,-1 - 3 Tanrınuı değersiz kulu Kutlu tlirbede M:esnevihan Ahmed-al H 5k-al Arıfi .... [Metin ise ulu Mevlônn Bahııeddin Veled'in Maarif adlı kitabından bir salıifedir. 723/ 1323 le ynulınış bir :Mesnevinin başına eklenmiştir. Bu

    :\Iesnevi şimdi Konya llfüzesi'ndedir.

    I

  • Il F. N . Uzluk

    Mütcnebbi Divanı'nın son sahiScsi. Sol kö§ede, Ahdülınümiııoğlu Ahdülliitif, Zilka'de sonu 770 te bu eseri okumuş, notlar yawuş. Bursa Orhangazi Haraçcı kısmında 937 nurnarada saklı Mütenebbi Divanı olup Muharrem başı 733/22.9.1332 yılında Larende (Karaman)lı Mevlevi Yunus oğlu Şadi oğlu Yunus'un yazın!§ olduğu eserin son 144 ncü varakmda sayfanın sağ tarafında Eflfıki'niu yazısı buluıunaktadır. Bütün sayfayı, yalıuz Efiili'nin

    ketebesiıı i iki kısmı ayrı ayrı sunuyol'Uz.

  • F. N . Uzluk IIT

    Bursa Orhangazi Haraçcı kısmmda 937 nurnarada saklı Mütenehbi Divaıu olup Muharrem başı 733 yılında Larende (Karaman)lı Mevlevi Yunus oğlu Şadi oğlu Yunus'un yazmış olduğll eserin son 144 üncü varakında sayfanın sağ tarafıııda Eflaki'nin yazısı bulunmaktadır. Bütün sayfayı, yalıuz Efiilki'-

    nin ketebesini iki kısnn ayrı ayrı sıtnuyoruz. JJWI S )1.;1 .u-1 ~.4All..l:-J1 ~~~J"JI ._;.;ı ).ll .J - 2 4~1 ._;.;lklll .:ı~ 4zil.c. ~11 - 1 -Jh_ .... .J 0t"_, c.--> -I.Jici •.;yl ..,...;1_,&-. - 3..:iı l ~--1

    ~~ Jı.; r~ .öıı r> J..-' - 6 ~11 .J ~ .... t ..... .öıı r .... J - s

  • IV

    ~L:JI ..il i - 1

    ü~JI ).) J l l:.AJIJb .;,~ JA:;I - 2

    •..;!:>.) -':)~~~~ll .J ~s::ıı J..!...aJ\ - 3 s )ljl t-l- ).J."" ).\ • .rzs .!...:>- .J - 4

    ~~..;~ ..il i • ..~..;.; J)lJ \ - 5

    • ...;~ .... .J

  • -~

    *

    T opba§ Hoca'nın evi ( * ) işaretli l

  • VI F . N. Uzluk

  • Türbcdar Mııhmut Dcdcnin türbcsi. Akçeşmc'nin arkasındaki bahçe içerişindc (Konya· Toprnklık).

    ~

    ~

    §: ;:: ?:-

    :s ......

  • VIII F. lV. Uzluk

    Türbedan Üveys oğlu \fahmud Dede'uin mezartaşı kitabesi (ölümü 965/ 1558) • .,_, ,r._,ı ...ı: - 2 ~.)w: ll.L -- ı

    .. '\ o ~ ~ .J .J::=-' J ._,..;.. ;;__. - 4

  • F. N. Uzluk IX

    Efiilki'nin iki Gazeli, okunuşu 291, 292. sayfal ardadır.

  • X F. lY. Uzluk

    b. ı · okuntışu 293 294 sayfalardadır. Efiilki'nin hiç yayımlaıurıamış ır gaze ı, ' ·

  • Sultan Veled'in bilinmeyen bir şiiri, okunuşu 306. sayfadadır.

    Genuiyau Şelı.za

  • XII F. N. Uzluk

    .:ili t!y·! t.S.r..!l .1.1 rll J\ .;.)4!1 ı>_,;.;ıı 0 .. c.Y.)UI -1~1 ( - 1 jt.; .üı ı ~'.> Jl [b;! ı .) t~-ll ,yi t.S.\; ~ ~.a.ı J 4.4~ _,; .r--.) - 2

    ..• ;J....

  • F. N . Uzluk

    Ncv'i zade Ataullah Efendi'nin elyazısı, okunuşu 308. sayfadadır.

    Mehmet Said Halet Efendi'nin el yazısı, okuıuışu 309. sayfadadır.

    X II I

  • XIV F . N. Uzluk

    l Ebubekir Çelebi'nia elyazısı, okunuşu 308. sayfadadır.

  • F. N . Uzluk xv

    Sarayşehirli Mevlevi Adili Bahaeddiıı'in clyazısı, okı.ınuşu 307.· sayfadarlır.

  • XVI F. N . Uzluk

    Galata Mevlevihanesi şeyhi M. Rul:ıipede ile aynı tekke şcyhi Mahmud Dede'nin el yautıı:~~.Jı.kunuşlım 309. sayfadadır.

    i

    ı ~ ı f.

    ı i ! • 1 ' ' i 1

    r

    ı >

    t

  • AHMET EFLAKİ DEDE 305

    yıl kenarda kaldığı için cilt kıl-ğıdına yapışmış, bundan ötürü o kısım belli olmamıştır. Daha altında "in ezan-ı Sultanı Arifest ta malum başed" djye sonradan başka bir kalemle bir rubai yazılmıştır.

    Zusammenfassung

    Ich werde hicr eine Berichte über 2 schon varhanden türkische Gedichtc schreiben

    ı. Gedicht von Sultan Vclcd, sohn von Mevliinas (ı225-13ı2). Im Jahre 1925 wurden die ganzcn türkisehen Gedichte in " Divan ı Türki-i- Sultan Weled" puhliziert; deren Herausgeber Weled Çelebi İzlıudak (1868-ı953) İst.

    Im jahre 194·1 wurde von ınir ein Buch unter dem Namen "Divan-ı Sultan Welcd" veröffentliclıt" wclchcs Ruhı-iken von obengenannten Buch von 1925 cnthaelt.

    Zu Bursa in der Bibliothek von Orhan ghazi, Abteilung Izzi Efendi No. 52 finden wir .:\1esnevi von Mevlana l., 2., das Buch wurde im Jahrc 747fı344 von Huseyn sohn Osman b. Abdullah kopiert.

    İn dem Band zwiesclien l . , 2., Buch befindet sich cine Leerseitc auf w eleher von unbekanutc H and eiıı Gedicht s ch on 5 V crsen und 1 Zaile geschriehen steht. Diese 5 Ve.ı·se und ı Zeile sind bereits in ıncinem türkisehen Arbeitstext enthaelt. Untcr diesen S Versen sind scho.n 2 bekannte Ghaselen von Sultan Weled enthalten.

    Eflaki Dede (?-1360) "Dic"im "Divan ı Türki i Sultan Weled ı925" in I stanbul, auf Seite ll8-ı22 veröffentlicbıen 3 Ghaselcn von Eflaki D ed e, d eren Autor W el ed Çelebi ist.

    Weled Çelebi fand im jalıre 1890 in Istanbul in der Ejub Sultan Mosche in einem Schrank varhandenen Buch Mcvlanas Mesnevi diesc 2 Ghaselen.

    60 j ahre spaeter also ı950 fand ieh dieses Buch in der Bibliothek von Rusrev pascha, Ahteilung Şehid Mehmet pascha No. 181. VI. Band von Mevlanas Mesnevi. in diesem Buch findcn wir Ende eine unbeschriebene Seite und nach dieser Seit e kommt ı58 b. auf der die 4., Ghasele gcschrieben ist. Dcr Text diese 4., Ghasele ist auch schon in meiııer türkschen Arbeit geschrieben.

    Bei ilieser Gelegenheit möchtc ich den ~erren Gelehrten auch in die Handsehrift des Eflaki Dede überreichen, Die jahre ı327 gesc-hriebenenen VI Baende Mevlanas Mcsnevi enthallen. Auf der Ersten-seite diescs, schon geklebten Papier Eflaki Dedes Handsehrift.

    T. D· Yıllığı. 20

  • 306 F. ~AFİZ CZL'GK ·

    ~Tan sicht auch unter die Unterschrift "Ahmed al Khaki al Arifi" ,-on l\'lesnevilehrcr von l\fcvlanas Mauscleum.

    Ich erlauhe mir "Ihnen auch Aufnahme des Cralımals mit Grah· schrift von Eflaki Dedc zu zcigen, wclche das Todesdatum cnthaelt, Ende Rcceb '761 d. h .. 17 /6/1360; und höhere Grade wissensclıaftlichen und Bcamten Titcl cnthaclt. Gleichzeitig überreiche ich llmen auch 2 Sikizzcn, "ie angeblich das von Stein und Ziegel gebautc Haus von Eflaki Dede, und die andere mit x gezcichnete Tür, soll der letzte Ru· heraum des gelehı-ten gcwescn sein.

    Als letztes zeige ich lhncn noch cine Plıotograplıie dcr Handsch-rift YOn Sultan Weled, _ :ı\'r. 282, Abtcilung Mehmed pasclıa Yon der Bibliothck Husrev Pascba ;r.u Ejuı> Sultan.

    Sultan Velcd'in bilinmeyen şiiri :

    Her kiıniin kim zati nurludur bilün Tanrı anda dur am isıen bıılun Zati nıtrı anl.arıuı Hak nurudur O çarağdıır Tanrı anun nurudur . . . dır cvliyanl;(!._ı hakkı nı.ır Evliyadur Nlusinıın dağı Tur Turisill e sinen oldıı sana.nn Ol fena kinı irişesin sıyasm , Cana vargıl caıuı kılgıl taki can i "Uşbıı tend.cn kurtulupola revaıÇ'

    !.l Jı~ ,; ~_,ı .)J; ..:., ~ ~ r ::.ı.>s- ./' !.l_,i~ .!..1:....1 J T ,;~l.ı..; l 0 -'r;:.;:;

    p;_,j ._;.,... !.IJ);I ; !.l_,; T 0 .~

  • .AIT\JET EFLAKİ DEDE 307

    Tanrı akibetini iyi etsin, Hebiülahirin sonunda 751 yılmda bu eserin yazdığım söylüyor. Miladi olarak 5.7.1350 yılı demek olur.

    1 h) Fatih kütüphanesinde 5408 ımmarada k ayı th F ihi Mafih isimli Mevlana'nın sözlerinden meydana gelen ~ir eserin sonunda şu Ketebeyi yazmaktadır.

    Mevlana Celaleddin'in işbu sıı·alarının yazılmasının son bulması kutsal tiirbede 751 yılı mübarek ramazanın 4 ncü Cuma günü /15.10. 1350 de Mevlevi-Adill Saray şehirli Tanrı sonunu güzel etsin Baha-eddin tarafından yazılmışllr.

    İşbu Fihi Mafih 1951 yılmda Tahran'da, han'ın değerli biJgin-lerinde ıı Fürüzanfer tarafnıdan Üniversite adına bastınlıınştır.

    :;:iı~ı )_r'ı'l .ı., ..;)...; .:ro t_i .~ı:ı ı ..;z ı t.;_,) t... J~ ..» 1 ~~ .... .ı; 4.....lA11 -~ J.JI (. _->- _j

    19. 5. 1349 ,.;~~J ;._~ U ~ _,;. l.JI .j .z..WI ::-1)1 ~~ ~~

  • 308 F. NAFİZ UZLlJK

    üzere Şakayik zeyli hasılmıştır. 1044/1635 yılında ölmüş, İstanbulda Şeyh Vefa Türbesi haziresinde babasının yanına gömülmüştür.

    Atai'nin yazdıklarmı aşağıda gösteriyorum.

    .Jı l ı.S_~- ı

    ..1_ ..~.ll J l ~A.(Jl ~s:.l.~ .~....-i-1 - 2

    ..)1_,.' .J-t: .s; Ull .5-J; (J. .:» ıtb - 3 l-;., _; .. l~L... - 4 \ •T'T 4.:..-j- 5

    Mehmet Mes'udiil Hüscyni adında başka bir zatin kctebesi, daha sonra Ahmediii Me,rlcvi adında bir zatineline geçmiştir. Bunun kete-besinde tarih olmadığından Galata şeyhlerinden Naci Ahmet dedemi, yoksa Nayi Osman dedenin kayın atası olup 1109/1698 yılmda ölen, devrin şairleri tarafından:

    Devran kodu Ahmet dcdesiz Tekkemizi Hayf.

    Mısrağı söylenen Gavsi Ahmet declc mi? ben ikincinin oldu ğunu sanmaktayım . Ahmet dede, büyük müır,ik ustadınnz Nayi Osman dedenin kaynatası olmakla beraber elimizdeki mecmua]arda Divan şiiri tarzında yazılmış renkli gaze1lcri vardır.

    İş bu Eflaki Menakıbı'ınn sonundaki Hattat'ın adını bildiren satular ·ise l'ılevlevilik ~a_rihi bakımından ayrı bir önem taşir.

    JS::u~ ' [~~~ ._;,~...:.: ı -l1. Jı: - 2 ~f~_,.!ll ~ı.!l ,.ı_. ;_.;i- .:ı· tlj.ll c_iJ .ı.; - ı .;:-lll j )\':'" ")'.:.... ~.-. 1)1 - 4 Ö~Ac. ~i,;l.!l ..,...w ~~ ylA"I .j• - 3 ı.S~l~ t_) ,:;:1 ....Ali .J Fs .:.. .... -'- 7 4.:.... _,.:.)l l ~J .n-~ - 6 ..,41 .JI j j _ _;.JI •.r .:»1 ,r-li - 6 ..r .JJ

    , i ~~ ..,Wi -.,.t .. - 9 ~.J~!I ; .;~ili .J• - 8 1

    Yukarda okunduğu üzere EfHikj .1.\fcnakıbını kopya eden I. Bos· tan Çelebiden sonra Mevlana 'nın kutsal postuna oturmuş olan Ebu-hekir Çelebidir.

    Ferruh Çelebinin oğlu olan Ebubekir Çelebi 1012 yılında atala-rının postuna oturmuş, 1048/ 1638 yıLnda sürgün olarak bulunduğu İstanbul'da ölmüştür.

    IV. Murat, Mevlana'nın asıl yatmakta olduğu Türbenirı mahzen kısmını açtırmak isteyince buna Ebubekir Çelebi şiddetle itiraz etmiştir. Her ne kadar P cçev1 ile Naima t arihlerinde bu kısmı bu şekilde yazmıyorlarsa da atalarımızdan bize kadar gelen haber bildirdiğim şekildedir. Ebubekir Çelebinin ölümüne şu tarihi söyle-mişlerdir:

    ı ,

    1

  • AHMET EFLAK1 DEDE

    .!.t T d~ ..s~.))., ı ~ )j , ._.ı ı., ı ..!.1:--S' ı J. . t;~_,.. .:;: ı .r'-~ _,,