179
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ REPAGLİNİD’İN KATI DİSPERSİYONUNU İÇEREN ZAMAN KONTROLLÜ SALIM GÖSTEREN TABLETLERİN TASARIMI, HAZIRLANMASI ve İN VİTRO-İN VİVO DEĞERLENDİRİLMESİ Esin ÖZMENER SÖZEN FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Nurşin GÖNÜL 2008-ANKARA

TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

REPAGLİNİD’İN KATI DİSPERSİYONUNU İÇEREN

ZAMAN KONTROLLÜ SALIM GÖSTEREN TABLETLERİN

TASARIMI, HAZIRLANMASI ve İN VİTRO-İN VİVO

DEĞERLENDİRİLMESİ

Esin ÖZMENER SÖZEN

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI

DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Nurşin GÖNÜL

2008-ANKARA

Page 2: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ
Page 3: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

iii

İÇİNDEKİLER

Kabul ve Onay iiİçindekiler iiiÖnsöz xiSimgeler ve Kısaltmalar xiiŞekiller xiiiÇizelgeler xvi1. GİRİŞ 1

1.1. Diyabet Hastalığı ve Diyabet Tedavisinde Kullanılan Etkin

Maddeler

4

1.1.1. Meglitinid Analogları 5

1.1.1.1. Repaglinid 6

1.1.1.1.1. Açık Formül 6

1.1.1.1.2. Kapalı Formül 6

1.1.1.1.3. Fizikokimyasal Özellikler 7

1.1.1.1.4. Analiz Yöntemleri 7

1.1.1.1.5. Farmakolojik Özellikler 8

1.1.1.1.6. Farmakokinetik Özellikler 9

1.1.1.1.7. Etkin Maddenin Farklı İndekslerde Kayıtlı Olan Piyasa

Preparatları

12

1.2. Katı Dispersiyonlar 12

1.2.1. Katı Dispersiyonların Sınıflandırılması 14

1.2.2. Katı Dispersiyon Hazırlama Yöntemleri 17

1.2.2.1. Klasik Yöntemler 17

1.2.2.1.1. Eritme Yöntemi 17

1.2.2.1.2. Çözme Yöntemi 17

1.2.2.1.3. Eritme-Çözme Yöntemi 18

1.2.2.2. Yeni Yöntemler 18

1.2.2.2.1. Boncukların Akışkan Yatak ile Püskürtülerek Kaplanması

Yöntemi

18

1.2.2.2.2. Sıcakta Eriterek Dışarı Çıkarma 19

1.2.2.2.3. Doğrudan Kapsüle Doldurma Yöntemi 19

1.2.2.2.4. Elektrostatik Bükme 20

Page 4: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

iv

1.2.2.2.5. Süperkritik Sıvılarla Hazırlama Yöntemi 20

1.2.2.2.6. Püskürterek Kurutma Yöntemi 20

1.2.3. Katı Dispersiyon Hazırlamada Kullanılan Taşıyıcılar 21

1.2.3.1. Polietilen glikoller 22

1.2.3.2. Polivinilpirolidon 23

1.2.3.3. Krospovidon, Polivinilpirolidonvinilasetat Kopolimeri 24

1.2.3.4. Selüloz Türevleri 25

1.2.3.5. Poliakrilat ve Polimetakrilatlar 25

1.2.3.6. Gelucire 25

1.2.3.7. Poloksamerler 26

1.2.3.8. Diğerleri 27

1.2.4. Katı Dispersiyonların İnceleme Yöntemleri 27

1.2.4.1. Termal Analizler 27

1.2.4.2. X-Işını Kırınımı Yöntemi 29

1.2.4.3. Mikroskopik Yöntem 30

1.2.4.4. Spektroskopik Yöntem 30

1.2.4.5. Çözünme Hızı Yöntemi 30

1.2.5. Oral Antidiyabetik Ajanların Katı Dispersiyonları 31

1.3. Pulsatil Etkin Madde Salımı 33

1.3.1. Belirli Bölgede Salım Yapan Sistemler 35

1.3.1.1. pH Kontrollü Sistemler 35

1.3.1.2. Enzimatik Kontrollü Sistemler 36

1.3.1.3. Basınç Kontrollü Sistemler 36

1.3.2. Zaman Kontrollü Sistemler 37

1.3.2.1. Tek Birimli Sistemler 37

1.3.2.1.1. Erozyona Uğrayan veya Çözünen Bariyer Kaplı Sistemler 37

1.3.2.1.2. Parçalanabilen Kaplamalı Sistemler 38

1.3.2.1.3. Kapsül Şeklindeki Sistemler 42

1.3.2.2. Çok Birimli Sitemler 44

1.3.2.2.1. Parçalanan Membranlar ile Pulsatil Salım 44

1.3.2.2.2. Değişen Membran Permeabilitesi ile Pulsatil Salım 44

2. GEREÇ VE YÖNTEM 46

2.1. Gereçler 46

2.1.1. Deneylerde Kullanılan Kimyasal Maddeler 46

2.1.2. Deneylerde Kullanılan Aletler 47

Page 5: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

v

2.2. Yöntemler 48

2.2.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesi 48

2.2.1.1. Etkin Maddenin IR Spektrumu 48

2.2.1.2. Etkin Maddenin Erime Derecesinin Tayini 48

2.2.1.3. Etkin Maddenin DSC ile Analizi 48

2.2.1.4. Etkin Maddenin XRD ile Analizi 48

2.2.1.5. Etkin Maddenin Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Analizi 49

2.2.1.6. Etkin Maddenin UV Spektrumlarının Belirlenmesi 49

2.2.1.6.1. Etkin Maddenin pH 2 Hidroklorik Asit Tamponu ile UV

Spektrumunun Belirlenmesi

49

2.2.1.6.2. Etkin Maddenin pH 4,5 Asetat Tamponu ile UV Spektrumunun

Belirlenmesi

50

2.2.1.6.3. Etkin Maddenin pH 6,8 Fosfat Tamponu ile UV Spektrumunun

Belirlenmesi

50

2.2.1.7. Etkin Maddenin Çözünürlük Tayinleri 51

2.2.1.8. İn vitro Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak

Kalibrasyon Doğrularının Hazırlanması

51

2.2.2. İn vitro Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik

Validasyonu

52

2.2.2.1. Doğrusallık ve Aralığı 52

2.2.2.2. Doğruluk 52

2.2.2.3. Kesinlik 53

2.2.2.4. Seçicilik 53

2.2.2.5. Teşhis ve Tayin Sınırları 53

2.2.2.6. Dayanıklılık 53

2.2.3. Katı Dispersiyonlar Üzerinde Yapılan Çalışmalar 54

2.2.3.1. Repaglinidin Eritme Metodu ile Katı Dispersiyonlarının

Hazırlanması

54

2.2.3.1.1. Polimerlerin Erime Derecesinin Tayini 54

2.2.3.1.2. Repaglinidin PEG 6000 ve Pluronic F68 ile Katı

Dispersiyonlarının Hazırlanması

54

2.2.3.1.3. Repaglinidin PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) Karışımı ile Katı

Dispersiyonlarının Hazırlanması

55

2.2.3.1.4. Repaglinidin Gelucire 50/13 ile Katı Dispersiyonunun

Hazırlanması

55

Page 6: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

vi

2.2.3.1.5. Repaglinidin Gelucire 50/13:Pluronic F68 (1:1) Karışımı ile Katı

Dispersiyonunun Hazırlanması

56

2.2.3.2. Fiziksel Karışımların Hazırlanması 57

2.2.3.3. Katı Dispersiyon ve Fiziksel Karışımlar Üzerinde Yapılan

Çalışmalar

57

2.2.3.3.1. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünürlük

Tayinleri

57

2.2.3.3.2. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünme Hızı

Deneyleri

58

2.2.3.3.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül

Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Analizi

58

2.2.3.3.4. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin

DSC ile Analizi

58

2.2.3.3.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve XRD ile

Analizi

59

2.2.3.3.6. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin

IR Spektrumlarının İncelenmesi

59

2.2.3.3.7. Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmaları 59

2.2.4. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Zaman Kontrollü

Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmaları

60

2.2.4.1. Hemen Salım Yapan Birinici Tabletin Formülasyonu 60

2.2.4.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin

Formülasyon Çalışmaları

61

2.2.4.2.1. Etilselülozların Partikül Büyüklüğünün Belirlenmesi 62

2.2.4.2.2. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan

Tablet Formülasyonları İçin Ön Çalışmalar

62

2.2.4.2.3. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan

Tablet Formülasyonları İçin Ön Çalışmalar

63

2.2.4.2.4. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan

Tablet Formülasyon Çalışmaları

66

2.2.4.2.5. 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile

Yapılan Tablet Formülasyon Çalışmaları

67

2.2.4.3. Tabletlerin Çözünme Hızı Deneyleri 69

2.2.4.3.1. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin Çözünme Hızı Deneyi 69

Page 7: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

vii

2.2.4.3.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Çözünme Hızı Deneyleri 69

2.2.4.3.3. Repaglinid İçeren Ticari Konvansiyonel Tablet Formülasyonunun

Çözünme Hızı Deneyleri

70

2.2.4.3.4. Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan

Değerlendirilmesi

70

2.2.5. İn vivo Çalışmalar 71

2.2.5.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak

Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması

71

2.2.5.2. İn vivo Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik

Validasyonu

71

2.2.5.2.1. Doğrusallık ve Aralığı 72

2.2.5.2.2. Doğruluk 72

2.2.5.2.3. Kesinlik 72

2.2.5.2.4. Teşhis ve Tayin Sınırları 72

2.2.5.3. Piyasa Preparatı, Tasarımlanan Hemen Salım Yapan Birinci

Tablet ve Zaman Kontrollü DağılabilenTabletlerde Yapılan İn

vivo Çalışmalar

73

3. BULGULAR 75

3.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Bulgular 75

3.1.1. Etkin Maddenin Infrared Spektrumu 75

3.1.2. Etkin Maddenin Erime Derecesi 76

3.1.3. Etkin Maddenin DSC Termogramı 76

3.1.4 Etkin Maddenin XRD Kırınımı Deseni 77

3.1.5. Etkin Maddenin Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Verileri 77

3.1.6. Etkin Maddenin UV Spektrumlarının Belirlenmesine Ait Bulgular 78

3.1.6.1. Etkin Maddenin pH 2 Hidroklorik Asit Tamponundaki UV

Spektrumu

78

3.1.6.2. Etkin Maddenin pH 4,5 Asetat Tamponundaki UV Spektrumu 79

3.1.6.3. Etkin Maddenin pH 6,8 Fosfat Tamponundaki UV Spektrumu 79

3.1.7. Etkin Maddenin Çözünürlük Tayini Bulguları 80

3.1.8. Etkin Maddenin İn vitro Analizler İçin HPLC Yöntemi Kalibrasyon

Doğruları

81

3.1.9. İn vitro Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik

Validasyonu ile İlgili Bulgular

83

Page 8: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

viii

3.1.9.1. Doğrusallık ve Aralığı 83

3.1.9.2. Doğruluk 83

3.1.9.3. Kesinlik 85

3.1.9.4. Seçicilik 87

3.1.9.5. Teşhis ve Tayin Sınırları 87

3.1.9.6. Dayanıklılık 87

3.2. Katı Dispersiyonlar Üzerinde Yapılan Çalışmalara İlişkin Bulgular 88

3.2.1. Repaglinidin Eritme Metodu ile Katı Dispersiyonlarının

Hazırlanması

88

3.2.1.1. Polimerlerin Erime Derecesinin Belirlenmesi 88

3.2.1.2. Repaglinidin Farklı Taşıyıcı Sistemler Kullanılarak Katı

Dispersiyonlarının Hazırlanmasına İlişikin Bulgular

89

3.2.2. Katı Dispersiyon ve Fiziksel Karışımlar Üzerinde Yapılan

Çalışmalara Ait Bulgular

89

3.2.2.1. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünürlük

Tayini Bulguları

89

3.2.2.2. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünme Hızı

Deneyleri

91

3.2.2.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül

Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımına Ait Bulgular

96

3.2.2.4. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin

DSC ile Analizine Ait Bulgular

97

3.2.2.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin

XRD ile Analizine Ait Bulgular

97

3.2.2.6. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin

IR Spektrometresi Analizine Ait Bulgular

97

3.2.2.7. Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait

Bulgular

102

3.3. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon

Çalışmalarına Ait Bulgular

103

3.3.1. Etilselülozların Partikül Büyüklüğünün Saptanmasına Ait Bulgular 103

3.3.2. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan Tablet

Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları

105

3.3.3. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan Tablet 105

Page 9: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

ix

Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları

3.3.4. 212 μm, 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip

Etilselüloz ile Yapılan Tablet Formülasyon Çalışmalarına Ait

Bulgular

106

3.3.5. Tabletlerin Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular 106

3.3.5.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Çözünme Hızı

Deneylerine Ait Bulgular

106

3.3.5.2. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Piyasa Preparatının

Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular

109

3.3.5.3. Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan

Değerlendirilmesine Ait Bulgular

112

3.4. İn vivo Çalışmalar ile İlgili Bulgular 113

3.4.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak

Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanmasına Ait Bulgular

113

3.4.2. İn vivo Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik

Validasyonuna Ait Bulgular

114

3.4.2.1. Doğrusallık ve Aralığı 114

3.4.2.2. Doğruluk 115

3.4.2.3. Kesinlik 115

3.4.2.4. Teşhis ve Tayin Sınırları 116

3.4.3. Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü

Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn vivo Çalışmalara Ait Bulgular

116

4. TARTIŞMA 119

4.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Değerlendirilmesi 119

4.2. Analiz Yönteminin Seçimi ve Validasyonunun Değerlendirilmesi 120

4.3. Katı Dispersiyon Formülasyonlarının Hazırlanmasına Ait

Bulguların Değerlendirilmesi

121

4.4. Hazırlanan Katı Dispersiyonların Çözünürlük ve Çözünme Hızı

Verilerinin Değerlendirilmesi

124

4.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Çalışmalara Ait

Bulguların Dğerlendirilmesi

126

4.5.1. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül

Büyüklüğünün Değerlendirilmesi

126

4.5.2. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun DSC, XRD ve IR Analizlerinin 126

Page 10: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

x

Sonuçlarının Değerlendirilmesi

4.5.3. Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait

Bulgular

128

4.6. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Zaman Kontrollü

Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmlarına Ait Bulguların

Değerlendirilmesi

128

4.6.1. Hemen Salım Yapan Tabletin Hazırlanmasına Ait Bulguların

Değerlendirilmesi

129

4.6.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Hazırlanmasına Ait

Bulguların Değerlendirilmesi

129

4.6.2.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin

Formülasyonlarının Ön Çalışmalarına Ait Bulguların

Değerlendirilmesi

130

4.6.2.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin

Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi

134

4.6.2.3. Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik

Açıdan Dğerlendirilmesi

137

4.7. İn vivo Deneyler 138

4.7.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin Miktar Tayini Yönteminin

Seçimi ve Değerlendirilmesi

138

4.7.2. Piyasa Preparatı, Tasarımlanan Hemen Salım Yapan Birinci

Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn

vivo Çalışma Bulgularının Değerlendirilmesi

139

5. SONUÇ ve ÖNERİLER 141

ÖZET 144

SUMMARY 145

KAYNAKLAR 146

ÖZGEÇMİŞ 158

Page 11: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xi

ÖNSÖZ

Bu tez çalışması, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalında yapılmıştır. Tez çalışmam boyunca Anabilim Dalımızda sağladıkları olanaklardan dolayı önceki Anabilim Dalı Başkanımız Prof.Dr.Tamer BAYKARA’ya ve şimdiki Anabilim Dalı Başkanımız Prof.Dr.Nurten ÖZDEMİR’e, Bu araştırmayı yöneten, bilgi ve tecrübesiyle yol gösteren, karşılaştığım güçlüklerin aşılmasında her zaman bana yardımcı ve destek olan değerli hocam Prof.Dr.Nurşin GÖNÜL’e, İn vivo çalışmalarımı yürüten; ilgi, destek, yardım ve güleryüzünü esirgemeyen Prof.Dr.Nuray ARI’ya ve Farmakoloji Anabilim Dalı çalışanı İsmail BAŞER’e, Doktora eğitimim boyunca değerli bilgilerini benimle paylaşarak bilimsel yönden gelişmeme katkıda bulunan yardımcı ve destek olan Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı’mızın değerli hocaları Prof.Dr.Kandemir CANEFE, Prof.Dr.Nilüfer TARIMCI, Prof.Dr.Asuman BOZKIR, Doç.Dr.Nilüfer YÜKSEL, Yard.Doç.Dr.Ayşegül KARATAŞ’a Tez çalışmam boyunca sorunların çözümünde bilimsel katkı, manevi desteği ve güleryüzü ile her zaman yanımda olan Dr.Ecz.Canan OĞAN HASÇİÇEK’e, Dostluklarını her zaman hissettiğim Dr.Ecz.Tangül KILINÇ ŞEN ve Dr.Ecz.Müge KILIÇARSLAN ‘a, Sevgili arkadaşlarım; Uzm.Ecz.Bahar KAYSERİLİOĞLU, Uzm.Ecz.Ulya NUMANOĞLU, Uzm.Ecz.Tuba ŞENGEL TÜRK, Uzm.Ecz.Zerrin SEZGİN BAYINDIR, Dr.Ecz.Özge İNAL, Uzm.Ecz.Burcu DEVRİM, Uzm.Ecz.Ongun SAKA, Uzm.Ecz.Evren ALĞIN YAPAR, Uzm.Ecz.Aslıhan KURTOĞLU’na, Sağladıkları destekten dolayı Prof.Dr.M.Koray SAKAR, Uzm.Ecz.Birsel SUBAŞI, Ecz.Sıddıka ÖVEZ, Kim.Nur BÖLÜKBAŞI ve Ecz.Ayşegül TEKİNALP’e, Bilimsel ve manevi destekleri ile yanımda olan sevgili iş arkadaşlarım Dr.Ecz.Betül SEYREKBASAN, Dr.Ecz.Canan SERİN İSKENDEROĞLU, Uzm.Ecz.Begüm EVRANOS, Ecz. Seher BAYRAK ve Ecz. Aykut GÜLMEN’e, Partikül büyüklüğü analizlerimin yapılmasına olanak sağlayan Prof.Dr.Füsun ACARTÜRK, Uzm.Ecz.Fatmanur TUĞCU DEMİRÖZ ve Uzm.Ecz.Şeyda AKKUŞ’a, DSC ve XRD analizlerim için yardımcı olan Uzm.Kimyager Serkan TÜRK’e, Doktora eğitimim boyunca sevgi ve anlayışları ile yanımda olan, inanan ve yol gösteren aileme ve dostlarıma, Sevgi, hoşgörü, sabır ve emeği ile her konuda destek olan eşim Alper SÖZEN’e,

SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM.

Page 12: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xii

SİMGELER ve KISALTMALAR:

AUC Eğri altı alan (Area Under Curve)

DSC Diferansiyel tarama kalorimetresi

EC Etilselüloz

GIS Gastrointestinal sistem

HEC Hidroksietilselüloz

HPC Hidroksipropil selüloz

HPLC Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi

HPMC Hidroksi-propil metilselüloz

IR Infrared

KKS Kroskarmelloz sodyum

LOD Teşhis sınırı (Limit of detection)

LOQ Tayin sınırı (Limit of quantitation)

PEG Poletilen glikol

PVP Polivinil pirolidon

PVP VA Polivinilpirolidon vinilasetat

RSS Rölatif standart sapma

SH Standart hata

SNG Sodyum nişasta glikolat

SS Standart sapma

USP Amerikan Farmakopesi (United States Pharmacopoeia)

UV Ultraviyole

XRD X-ışını toz difraktometresi

Page 13: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xiii

ŞEKİLLER

Şekil 1.1. Repaglinidin Açık Kimyasal Formülü 6

Şekil 1.2. Katı Dispersiyonu Hazırlanmış Suda Az Çözünen Etkin Maddenin

Konvansiyonel Tablet veya Kapsüle Kıyasla, Biyoyararlılık

Artışının Şematik Olarak Gösterilmesi

14

Şekil 1.3. Pulsatil Salım Yapan Sistemler 35

Şekil 1.4. Sıkıştırılarak Basılmış Zaman Kontrollü Tabletlerin Ortadan

Ayrılması Sonucunda Tabletlerden Etkin Madde Salımının

Şeması

41

Şekil 2.1. Kapsül İçindeki 3 Mini Tablet Formülasyonu 60

Şekil 2.2. İn vivo Analizler Sırasında Tavşanların Kulak Venlerinden Kan

Alınması

74

Şekil 3.1. Çalışmada Kullanılan Repaglinid’in IR Spektrumu 75

Şekil 3.2. Repaglinid’in Referans Kaynaklardan Alınan IR Spektrumu 76

Şekil 3.3. Repaglinide Ait DSC Termogramı 76

Şekil 3.4. Repaglinide Ait X-Işını Kırınımı Deseni 77

Şekil 3.5. Repaglinid’in Partikül Büyüklüğü ve Dağılımına Ait Bulgular 78

Şekil 3.6. Repaglinid’in pH 2 Hidroklorik Asit Tamponundaki UV Spektrumu 78

Şekil 3.7. Repaglinid’in pH 4,5 Asetat Tamponundaki UV Spektrumu 79

Şekil 3.8. Repaglinid’in pH 6,8 Fosfat Tamponundaki UV Spektrumu 80

Şekil 3.9. Repaglinid’in pH 2 Hidroklorik Asit Tamponu İçindeki Kalibrasyon

Grafiği

81

Şekil 3.10. Repaglinid’in pH 4,5 Asetat Tamponu İçindeki Kalibrasyon Grafiği 82

Şekil 3.11. Repaglinid’in pH 6,8 Fosfat Tamponu İçindeki Kalibrasyon Grafiği 82

Şekil 3.12. KD1 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

91

Şekil 3.13. KD2 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

92

Şekil 3.14. KD3 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

92

Şekil 3.15. KD4 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

93

Page 14: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xiv

Şekil 3.16. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

93

Şekil 3.17. KD6 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

94

Şekil 3.18. KD7 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

94

Şekil 3.19. KD8 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

95

Şekil 3.20. KD9 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Etkin

Maddenin Çözünme Hızı Profilleri

95

Şekil 3.21. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Formülasyonunun Partikül

Büyüklüğü-% Hacim Dağılımı Grafiği

96

Şekil 3.22. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Formülasyonunun Fiziksel Krışımının

Partikül Büyüklüğü-% Hacim Dağılımı Grafiği

97

Şekil 3.23. a-Etkin Maddenin DSC Termogramı

b-KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun DSC Termogramı

c-KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun Fiziksel Karışımına Ait DSC

Termogramı

d-Pluronic F68’e Ait DSC Termogramı

99

Şekil 3.24. a-Etkin Maddenin X-Işını Kırınımı Deseni b-KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun X-Işını Kırınımı Deseni c-KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun Fiziksel Karışımına Ait X-Işını

Kırınımı Deseni d-Pluronic F68’e Ait X-Işını Kırınımı Deseni

100

Şekil 3.25. a-Etkin Maddenin IR Spektrumu b-KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun IR Spektrumu c-KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun Fiziksel Karışımına Ait IR

Spektrumu d-Pluronic F68’in IR Spektrumu

101

Şekil 3.26. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun Başlangıçtaki ve 1. Ay Sonundaki

Çözünme Hızı Profillerinin Kıyaslanması

102

Şekil 3.27. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun Başlangıçtaki ve 3. Ay Sonundaki

Çözünme Hızı Profillerinin Kıyaslanması

102

Şekil 3.28. a-PB1 Kodlu Etilselülozun 105

Page 15: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xv

b-PB2 Kodlu Etilselülozun

c-PB3 Kodlu Etilselülozun;

d-PB4 Kodlu Etilselülozun Partikül Büyüklüğü - % Hacim Dağılımı

Grafikleri

Şekil 3.29. F1 ve F2 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı

Profilleri

107

Şekil 3.30. F3 ve F4 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı

Profilleri

107

Şekil 3.31. F6, F7, F8 ve F9 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme

Hızı Profilleri

108

Şekil 3.32. F9, F10 ve F11 Kodlu Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı

Profilleri

108

Şekil 3.33. Hemen Salım Yapan Birinci Tablet, F4 Kodlu İkinci Tablet ve F10

Kodlu Üçüncü Tabletin Çözünme Hızı Profilleri

109

Şekil 3.34. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Reapglinidin Piyasa

Preparatının Çözünme Hızı Profilleri

109

Şekil 3.35. a- Tabletin ilk hali b- Başlangıçtan 8,5 Saat Sonraki hali c- Başlangıçtan 9 Saat Sonraki hali d- Başlangıçtan 10 Saat Sonraki hali e- Başlangıçtan 11 Saat Sonraki hali f- 12 Saat Sonunda Çözünme Ortamından Çıkarıldıktan Sonraki

hali

111

Şekil 3.36. Repaglinid’in pH 4 Amonyum Asetat Tampon:Asetonitril (40:60)

Karışımı İçindeki Kalibrasyon Grafiği

114

Şekil 3.37. Piyasa Preparatına Ait Plazma Konsantrasyonu-Zaman Profili 117

Şekil 3.38. Hemen Salım Yapan Birinci Tablete Ait Plazma Konsantrasyonu-

Zaman Profili

117

Şekil 3.39. F4 Kodlu İkinci Tablet Formülasyonuna Ait Plazma

Konsantrasyonu-Zaman Profili

118

Şekil 3.40. F10 Kodlu Üçüncü Tablet Formülasyonuna Ait Plazma

Konsantrasyonu-Zaman Profili

118

Şekil 4.1. Sıkıştırılarak Kaplanmış Tabletlerin iç Yapıları ve Zaman

Kontrollü Dağılma Mekanizmaları.

134

Page 16: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xvi

ÇİZELGELER

Çizelge 1.1. Repaglinid’in Farklı Kaynaklardan Derlenen Farmakokinetik

Verileri

10

Çizelge 1.2. Repaglinidin Piyasa Preparatlarına Örnekler 12

Çizelge 2.1. Repaglinid’in HPLC İle İn vitro Miktar Tayininde Kullanılan

Çalışma Koşulları

52

Çizelge 2.2. Katı Dispersiyon Formülasyonları 56

Çizelge 2.3. Birinci Tablet Formülasyonu 61

Çizelge 2.4. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan

Tablet Formülasyonları

63

Çizelge 2.5. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan

Tablet Formülasyonları

64

Çizelge 2.6. İç Çekirdek ve Dış Kaplama Tabakasının Hazırlanmasında

Kullanılan Basıncın Etkisinin İncelendiği Formülasyonlar

65

Çizelge 2.7. Çekirdek Tabletteki Eksipiyan Cinsi ve Miktarının Etkisinin

İncelendiği Formülasyonlar

65

Çizelge 2.8. Dış Kaplama Tabakasında Kullanılan EC Miktarının Etkisinin

İncelendiği Formülasyonlar

66

Çizelge 2.9. 212 μm, 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip EC ile

Hazırlanan Zaman Kontrollü Tabletlerin Formülasyon

Çalışmaları

68

Çizelge 2.10. Repaglinid’in HPLC ile İn vivo Miktar Tayininde Kullanılan

Çalışma Koşulları

71

Çizelge 3.1. Repaglinidin Farklı Ortamlardaki Çözünürlükleri 80

Çizelge 3.2. Etkin Maddenin Farklı Ortamlarda Elde Edilen Kalibrasyon

Verileri

81

Çizelge 3.3. Repaglinid’in Doğrusallık ve Aralığının Saptanmasında Farklı

Ortamlara Ait Veriler

83

Çizelge 3.4. Repaglinid’in pH 2 Hidroklorik Asit Tamponundaki Doğruluk

Testine Ait Veriler

84

Çizelge 3.5. Repaglinid’in pH 4,5 Asetat Tamponundaki Doğruluk Testine

Ait Veriler

84

Çizelge 3.6. Repaglinid’in pH 6,8 Fosfat Tamponundaki Doğruluk Testine 84

Page 17: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xvii

Ait Veriler

Çizelge 3.7. Repaglinid’in Tekrar Edilebilirlik Çalışmasının Sonuçları 85

Çizelge 3.8. Repaglinid’in pH 2 Hidroklorik Asit Tampondaki Tekrar Elde

Edilebilirlik Çalışmasının Sonuçları

86

Çizelge 3.9. Repaglinid’in pH 4,5 Asetat Tampondaki Tekrar Elde

Edilebilirlik Çalışmasının Sonuçları

86

Çizelge 3.10. Repaglinid’in pH 6,8 Fosfat Tamponundaki Tekrar Elde

Edilebilirlik Çalışmasının Sonuçları

86

Çizelge 3.11. Repaglinid’in HPLC ile Miktar Tayinine Ait LOD ve LOQ

Değerleri

87

Çizelge 3.12. Repaglinid’in Farklı Ortamlardaki Dayanıklılık Testi Sonuçları 88

Çizelge 3.13. Katı Dispersiyon Hazırlamada Kullanılan Polimerlerin Erime

Dereceleri

88

Çizelge 3.14. PEG 6000 ile Hazırlanan Katı Dispersiyonların ve Bunlara Ait

Fiziksel Karışımların Çözünürlükleri ve Çözünürlük Artışı

90

Çizelge 3.15. Pluronic F68 ile Hazırlanan Katı Dispersiyonların ve Bunlara

Ait Fiziksel Karışımların Çözünürlükleri ve Çözünürlük Artışı

90

Çizelge 3.16. PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) Karışımı ile Hazırlanan Katı

Dispersiyonların ve Bunlara Ait Fiziksel Karışımların

Çözünürlükleri ve Çözünürlük Artışı

90

Çizelge 3.17. Etilselülozların Partikül Büyüklüğü ve Dağılımına Ait Veriler 103

Çizelge 3.18. F1, F2, F3, F4, F6 Kodlu Formülasyonların Çözünme Hızı

Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesi

112

Çizelge 3.19. F7, F8, F9, F10, F11 Kodlu Formülasyonların Çözünme Hızı

Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesi

113

Çizelge 3.20. Etkin Maddenin pH 4 Amonyum Asetat Tampon:Asetonitril

(40:60) Karışımında Elde Edilen Kalibrasyon Verileri

113

Çizelge 3.21. Repaglinid’in İn vivo Deneyler İçin Doğrusallık ve Aralığının

Saptanmasına Ait Veriler

114

Çizelge 3.22. Repaglinid’in pH 4 Amonyum Asetat Tamponundaki Doğruluk

Testine Ait Veriler

115

Çizelge 3.23. Repaglinid’in HPLC ile Miktar Tayinine Ait LOD ve LOQ

Değerleri

116

Çizelge 3.24. F4 Kodlu İkinci Tablet ve F10 Kodlu Üçüncü Tabletin İn vitro-

İn vivo Gecikme Sürelerinin Karşılaştırılması

116

Page 18: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

xviii

Çizelge 3.25. 2 mg Repaglinid İçeren Tabletlerin Tavşanlara

Uygulanmasıyla Elde Edilen Farmakokinetik Parametreler

117

Page 19: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

1

1. GİRİŞ

Tıptaki adıyla Diabetes Mellitus, günlük dildeki adıyla şeker hastalığı çağlardan beri

bilinen ve dünyada en sık görülen endokrin hastalıklardan bir tanesidir. Sadece

Amerika’da yaklaşık 16 milyon kişinin, Türkiye’de ise yaklaşık olarak 6 milyon kişinin

diyabet hastası olduğu bilinmektedir (Onat ve ark., 2000). Genellikle obez ve 40

yaşın üstündeki insanlarda görülmekle birlikte dünyanın birçok yerinde ergenlik

çağındaki grup için hızla büyüyen bir sorun olmaya başlamıştır. Dünya Sağlık

Örgütü (WHO) 2000 yılında şeker hastalığının % 5,2 ile dünyadaki ölüm sebepleri

arasında beşinci sırada olduğunu ve 2030 yılında dünyada yaklaşık 360 milyon

kişide diyabet hastalığının gelişeceğini bildirmektedir (Ertürk, 2005).

Diyabet, pankreasın beta hücrelerinde insülin üretimi yetersizliği ya da insülinin

etkisinin azalması ya da her iki işlevin bozluması sonucu ortaya çıkan, kan şekeri

yüksekliği (hiperglisemi) ile karakterize olan ve yaşam boyu süren bir hastalıktır. Tip

1 ve Tip 2 diyabet olmak üzere nedenleri ve tedavisi farklı iki türü vardır. Tip 1

diyabette pankreas çok az insülin üretmekte ya da hiç insülin üretmemektedir. Tip 2

diyabette ise pankreas insülin üretmektedir ancak miktarı yeterli değildir ya da yeterli

derecede kullanılamaz (Lilly, 2002; Yalçın, 2004; Mehanna, 2005; Karakaş, 2006;

Martindale, 2007). Hem Tip 1 hem Tip 2 diyabette hastalığın tedavisi için öncelikli

olarak diyet kontrolü ve fiziksel ekzersiz önem taşımaktadır. Hiperglisemi kontrol

altına alınamaz ise antidiyabetik ilaçlar ile tedavi başlatılmaktadır (Culy ve Jarvis,

2001; Hatorp, 2002; Ertürk, 2005). Kronik hiperglisemi aterosklerozis, retinopati,

nefropati ve nöropatiye neden olmaktadır (Culy ve Jarvis, 2001; Hussain ve ark.,

2007; Johansen ve Birkeland, 2007).

Repaglinid, Tip 2 diyabetli hastalarda kullanılan meglitinid türevi yeni jenerasyon bir

oral antidiyabetik etkin maddedir. Piyasada Repaglinid’in 0,5 mg, 1 mg ve 2 mg’lık

konvansiyonel tabletleri bulunmaktadır. Günlük dozlama sıklığı 3-4, tek doz 4 mg ve

16 mg/gündür (Culy ve Jarvis, 2001). Biyofarmasötik sınıflandırma sistemi (BCS)’ye

göre sınıf II’de yer alan ve pH bağımlı çözünürlük gösteren Repaglinid oral yoldan

alımından sonra hızla emilmektedir. Buna rağmen ince bağırsağın üst kısmından

absorpsiyonu çok zayıftır ve mutlak biyoyararlılığı % 56 olarak bildirilmektedir (Culy

ve Jarvis, 2001; Moffat, 2004).

Page 20: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

2

Geçmişte uzatılmış bir zaman dilimi süresince düz bir plazma etkin madde düzeyi

sürdüren ilaç taşıyıcı sistemlerin geliştirilmesi için çok çaba gösterilmiştir. Oysa

kronobiyolojik çalışmalar bu görüşü doğrulamamıştır. Son zamanlarda ilaçların

sistemik ve lokal pek çok uygulamaları kronofarmasötik görüş açısından ilacın tam

ve iyi kontrol edilen doğru zamanda, doğru miktarda, doğru hızda seçici olarak

verilmesini (Yang Lin ve ark., 2001; Chaudri ve ark., 2007) circadian (24 saatlik)

ritim sergileyen hastalıklarda, örneğin geceye özgü astım, romatoid artrit, anjin ve

şeker hastalığı gibi hastalıklarda tedavi yönünden absorpsiyonun gecikmesi

istendiğinde pulsatil ilaç salım sisteminin bir avantaj oluşturabileceğini göstermiştir

(Bussemer ve ark., 2003a; Youan, 2004; Ghimire ve ark., 2007; Liang Li ve ark.,

2008). Bu hastalıkların semptomları günün bazı saatlerinde pik yapmaktadırlar. İşte

bu pik zamanlarda gerekli dozda ve gerekli yerde ilaç salımı istenmektedir. Pulsatil

ilaç salımı ile (1) optimal zamanda plazma piki elde edilmektedir; (2) günlük dozlama

sayısı azaltılmaktadır; (3) doyurulabilir (saturable) ilk geçiş metabolizma ve biyolojik

tolerans gelişimi engellenebilmektedir (Yang Lin ve ark., 2004; Li ve ark., 2008).

Son yıllarda fizyolojik ihtiyaçlara göre doz ve zaman ayarlaması sağlayan

kronoterapi klinik tedavide geniş uygulama alanı bulmuştur (Yang Lin ve ark., 2004).

Pulsatil etkin madde salımı yapan sıkıştırılarak kaplanmış tabletler, önceden

belirlenmiş sürede etkin madde salımı yapmaları nedeniyle sürekli salım şekline

kıyasla daha fazla ilgi odağı oluşturmaktadır.

Ulaşılan bilimsel kaynakların değerlendirilmesi sonucunda tez çalışmamızda Tip 2

diyabetin etkin tedavisinde kullanılmak üzere Repaglinidin önceden belirlenmiş

sürede pulsatil salım yapan diğer bir ifadeyle zaman kontrollü (Krögel ve Bodmeier,

1998; Bussemer ve ark., 2001; Li ve ark., 2008) olarak dağılabilen tablet

formülasyonlarının hazırlanması amaçlanmıştır. Kapsül içinde 3 mini tabletten

oluşan zaman kontrollü dağılabilen Repaglinid tablet formülasyonları klinik

araştırmalarda verilen dozlama ve yemek saatlerine uyumlu olacak şekilde

tasarlanmıştır. Böylece hastanın her yemek öğününde ayrı ayrı tabletleri almasına

gerek kalmadan doz atlanması ve unutulması olasılığının elimine edilmesi ile daha

iyi hasta uyuncunun sağlanması (Pozzi ve ark., 1994; Löbenberg ve ark., 2005;

McConville ve ark., 2005) ve zaman kontrollü etkin madde salımı ile de daha iyi

glisemik kontrolün sağlanması ve böylelikle hipoglisemi riskinin ve beta hücrelerinin

Page 21: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

3

glukoz toksisitesi riskinin azaltılması, sonuç olarak daha etkin bir Tip 2 diyabet

tedavisinin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

Page 22: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

4

1.1. Diyabet Hastalığı ve Diyabet Tedavisinde Kullanılan Etkin Maddeler

Diabetes Mellitus (diyabet), çağlardan beri bilinen ve oldukça sık görülen bir

hastalıktır. Diyabet, insülin hormonu sekresyonunun ve/veya insülin etkisinin mutlak

veya göreceli azlığı sonucunda ortaya çıkan karbonhidrat, protein ve yağ

metabolizmasında bozukluklara yol açan kronik hiperglisemik bir grup metabolizma

hastalığıdır (Yalçın, 2004; Mehanna, 2005; Karakaş 2006).

Tip 1 diyabet, endojen insülin salgılama kapasitesinin çok az olması veya olmaması

nedeni ile kişinin yaşamını sürdürmesi için ekzojen insülin terapisine ihtiyaç duyduğu

diyabet şeklidir (Martindale, 2007). Tip 1 diyabette en önemli özellik beta hücre

yıkımıdır. Bunun sonucunda insülin azlığı ve yokluğunun yanında insülin

reseptörlerinde insüline karşı normal olmayan cevaplar göze çarpar (Yalçın, 2004).

Tip 1 diyabet genellikle otoimmün kaynaklıdır ve yetişkinlikten önce gelişir

(Martindale, 2007).

Tip 2 diyabet ise pankreasta insülin salgılanmasının bozulması ve/veya periferik

insülin direnci ile tanımlanmaktadır (Gözaydın ve Haksever, 2002; Martindale,

2007). Tip 2 diyabetin diğer bir özelliği beta hücrelerinde insülin salımında ve insülin

yapısında bir bozukluk olmamasıdır (Yalçın, 2004). Diyabet hastalarının yaklaşık %

90’ı bu grubu oluşturmaktadır (Culy ve Jarvis, 2001).

Tip 2 diyabet, 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunlarından bir tanesidir. Dünya Sağlık

Örgütü’ne (WHO) göre, 2005 yılında 1,1 milyon kişi diyabetten dolayı hayatını

kaybetmiştir ve tahminen 2025 yılında dünya çapında 380 milyon kişide tip 2 diyabet

gelişecektir. Bu da Hastalık Kontrol Merkezi istatistiklerine (CDC) göre yaklaşık

olarak her yıl hasta sayısında 6 milyon artışa karşılık gelmektedir (Hussain ve ark.,

2007). Türkiye’de de diyabetli erişkin sayısının yılda % 6’yı aşan düşündürücü bir

hızda arttığı belirtilmektedir (Onat ve ark., 2000). Türkiye Diyabet Epidemiyoloji

grubunun 20 yaş üzeri insanlarda yaptığı çalışmaya göre Türkiye’de diyabet

yaygınlığı % 7.2 olarak bulunmuştur (Akçay, 2006). Tip 2 diyabetli erişkin sayısı 8

yılda 1 milyondan 1,66 milyona çıkmıştır (Ertürk, 2005). Tip 2 diyabet günümüzde

gerek yaygınlığı gerekse neden olduğu akut ve kronik komplikasyonlarla hala en

önemli mortalite ve morbidite nedenlerinden birisidir (Hacıoğlu, 2006).

Page 23: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

5

Kontrolsüz diyabet yani kronik hiperglisemi uzun süreli mikrovasküler ve

makrovasküler komplikasyonlara; aterosklerozis, retinopati, nefropati ve nöropatiye

neden olacak çeşitli organ hasarlarına neden olmaktadır (Culy ve Jarvis, 2001;

Hussain ve ark., 2007; Johansen ve Birkeland, 2007). Bazı Tip 2 diyabetli

hastalarda kan glukoz düzeyi başlangıçta kilo kaybı, diyet ve egzersiz ile kontrol

edilebilmektedir. Ancak hastaların çoğunda yeterli glisemik kontrolün sağlanması

için ilaç tedavisi gerekmektedir (Culy ve Jarvis, 2001; Hatorp, 2002; Ertürk, 2005).

Tip 2 diyabetli hastalarda kan glukoz seviyesini kontrol altında tutmak için pek çok

farmakolojik strateji geliştirilmiştir (Culy ve Jarvis, 2001). Bu amaçla alfa glikozidaz

inhibitörü, biguanid, meglitinid, tiazolidindion ve sülfonilüre grubu etkin maddeler

tedavide kullanılmaktadır.

İnsülin salımını stimüle eden sülfonilüre grubu oral hipoglisemik ajanlar en çok

kullanılan gruptur. Ancak bu grup Tip 2 diyabetin özelliği olan postprandiyal (yemek

sonrası) hiperglisemi için olumlu sonuç vermemektedir.

1.1.1. Meglitinid Analogları Repaglinid, Nateglinid ve Mitiglinid gibi meglitinid analoğu antidiyabetikler 1995

yılında Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan non-sülfonilüre grubu insülinotropik

ajanlar olarak tanıtılmıştır. Repaglinid, egzersiz ve diyetle hiperglisemisi kontrol

altında tutulamayan Tip 2 diyabetli hastalarda kullanılan meglitinid türevi bir oral

antidiyabetiktir. Repaglinid diğer sülfonilüreler gibi pankreatik beta hücrelerinden

insülin salımını artırarak kan şekerini düşürmektedir (Culy ve Jarvis, 2001; Hatorp,

2002). Meglitinid ailesinin üyesi olan Repaglinid ve Nateglinid sülfonilüre grubuna

göre daha uyumlu bir farmakokinetik profile, daha erken absorpsiyona ve daha kısa

yarılanma ömrüne sahiptir (Scheen, 2007)

Page 24: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

6

1.1.1.1. Repaglinid

1.1.1.1.1. Açık Formül

Şekil 1.1. Repaglinid’in açık kimyasal formülü (Moffat, 2004).

Kimyasal Okunuşu:

[(S)-(+)-2-ethoxy-4-(2-oxo-2-[(α-isobutyl-2-piperidinobenzyl)amino]ethyl)-benzoic

acid (Hatorp, 2002).

(+)-2-ethoxy-α-[[(S)-[2-α-isobutyl-o-piperidino-benzyl]carbamoyl]-p-toluic acid

(Remington, 2000; Merck Index, 2001; Martindale, 2007).

(2-ethoxy-4-(2((3-methyl-1-(2-(1-piperidinyl)phenyl)-butyl)amino)-2-oxoethyl)benzoic

acid (Malaisse, 1999; Owens, 1999; Scheen, 2007; Elries ve ark., 2008).

1.1.1.1.2. Kapalı Formül

C27H36N2O4

(Owens,1999; Remington, 2000; Merck Index, 2001; Martindale, 2007).

Page 25: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

7

1.1.1.1.3. Fizikokimyasal Özellikleri

Repaglinid beyaz, kokusuz, kristal tozdur. Molekül ağırlığı 452,59’dur (PDR, 2005;

Martindale, 2007). Erime derecesi farklı kaynaklarda 129°C (Remington, 2000), 130-

131 °C (Merck Index, 2001) olarak geçmektedir.

Repaglinid yüksek lipofilik özelliğe sahip, suda çözünürlüğü düşük olan bir maddedir

(Mandic ve Gabelica, 2006; Purvis ve ark., 2007; Scheen, 2007). Bir zayıf asidik ve

bir zayıf bazik gruba sahip olması nedeniyle sulu çözeltilerde molekül amfolitik yapı

göstermektedir (Mandic ve Gabelica, 2006). Çözünürlüğü pH bağımlıdır ve pH

çözünürlük profili U şekli ile karakterizedir (Bryan ve ark., 2005; Mandic ve Gabelica,

2006; Purvis ve ark., 2007). Çözünürlük çalışmalarında yapılan araştırmalara göre

Repaglinid asit koşullar altında stabildir. Ancak yüksek pH’ya sahip tamponlarda

yapılan çözünürlük çalışmalarında (pH 9) parçalanma ürünlerinde artış gözlenmiştir

(Purvis ve ark., 2007). Repaglinid ışıktan korunarak ve hava geçirmeyen ağzı sıkıca

kapatılmış kaplarda saklanmalıdır (Martindale, 2007).

1.1.1.1.4. Analiz Yöntemleri Reapaglinid’in miktar tayini için HPLC yöntemi (Gandhimathi ve ark., 2003; Reddy

ve ark., 2003; Berecka ve ark., 2006; USP 30, 2007) ve spektrofotometrik (Jain ve

ark., 2005) yöntem kullanılmaktadır. Gandhimathi ve ark. (2003), RP C18 kolon ve

metanol:trietilamin (50:50) mobil fazı kullanarak 235 nm dalga boyunda Repaglinidin

farmasötik formülasyonlarda miktar tayini yöntemini geliştirmişlerdir. Berecka ve ark.

(2006) ise RP-18 kolon ve fosfat tampon:asetonitril (40:60) mobil fazını kullanarak

225 nm’de farmasötik formülasyonlarda miktar tayini yapmışlardır. USP’de

Repaglinidin HPLC miktar tayin yönteminde ise L1 dolgu maddesi içeren kolon, pH

2,5 fosfat tampon:metanol (20:80) karşımından oluşan mobil faz ile 240 nm’de

miktar tayini yöntemi verilmiştir. Ayrıca Jain ve ark. (2005) hazırladıkları Repaglinid

mikrokürelerinin pH 2 ortamındaki çözünme hızı verilerinin analizini 243 nm’de

spektrofotometrik yöntem ile yapmışlardır.

Page 26: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

8

1.1.1.1.5. Farmakolojik Özellikler

Repaglinid hayvanlarda, sağlıklı bireylerde ve diyabetli hastalarda açlık kan şekeri

konsantrasyonunu ve yemek sonrası kan şekeri konsantrasyonunu düşürmektedir

(AHFS, 2001). Repaglinid insülinotropik etkisini beta hücre membranındaki ATP

(adenozin trifosfat) bağımlı potasyum iyon kanallarını inhibe etme yoluyla

göstermektedir. Potasyum iyon çıkışının engellenmesi ile hücrede depolarizasyon

meydana gelmekte bu da voltaj bağımlı kalsiyum iyon kanallarının açılmasına neden

olmaktadır. Tüm bunların sonucunda kalsiyum iyonlarının beta hücrelerine girişi ile

insülin salımı başlamaktadır (Owens,1999; Culy ve Jarvis, 2001; Hatorp, 2002;

Bidstrup ve ark., 2003). Repaglinid sülfonilüre grubuna göre yemek sonrası

hipergliseminin daha iyi kontrolünü ve geç hipoglisemi riskinin daha düşük olmasını

sağlamaktadır (Scheen, 2007).

Repaglinid, Metforminin yan etkilerinden dolayı kullanılamadığı, Metforminin kan

glukoz düzeyini yeterli derecede kontrol edemediği ve özellikle yemek sonrası

glukoz seviyesini düşürmeye ihtiyaç duyulduğu zaman Tip 2 diyabet tedavisinde

öncelikli role sahiptir (Johansen ve Birkeland, 2007).

Repaglinid çeşitli in vitro ve in vivo çalışmalarda, sülfonilürelere göre daha yüksek

potens göstermiştir. Normal ratlarda Repaglinid’in oral uygulanmasından 15 dakika

sonra, Glibenklamidin uygulanmasından 90-240 dakika sonra, glimepirid

uygulanmasından 15-120 dakika sonra pik plazma insülin seviyesine ulaşılmıştır. Aç

ratlarda yapılan başka bir çalışmada Repaglinid’in hipoglisemik potensi Glimepirid

ve Glibenklamide kıyasla 18-25 kez daha fazla bulunmuştur (Culy ve Jarvis, 2001;

AHFS, 2001). Yapılan çalışmalarda 4 hafta boyunca Repaglinid alan (0,25-4 mg,

günde 3 kez) Tip 2 diyabetli hastalar plasebo alanlarla karşılaştırıldığında, hastaların

kan glukoz düzeylerinin doz bağımlı olarak önemli derecede azaldığı görülmüştür.

Önemli azalma ilk 1. ve 2. haftalarda gözlenmiştir (Culy ve Jarvis, 2001).

Tip 2 diyabetli 43 hastada yemek öğününün atlanması veya unutulması ile ilgili

Repaglinid ve Glibenklamid ile yapılan çalışmalarda hastaların kan glukoz

düzeylerinde önemli bir farklılık görülmemiştir. Ancak öğle yemeği atlandığı zaman

Glibenklamid alan hastaların kan glukoz düzeylerinin 3 öğün yemek yiyen hastalara

göre daha düşük olduğu görülmüştür. Repaglinid alan hastalarda ise bir farklılık

Page 27: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

9

olmadığı görülmüştür. Bu sonuçlar da öğün atlandığı zaman Glibenklamid alan

hastalarda, Repaglinid alan hastalara kıyasla hipoglisemik insidansın daha yüksek

olduğunu göstermektedir (Culy ve Jarvis, 2001; Malaisse, 2003). Repaglinid öğün

atlamalarında, yaşlıları da içeren çok geniş hasta grubunda çok iyi tolere

edilebilmektedir (Marbury ve ark., 1999; Culy ve Jarvis, 2001). Ayrıca Repaglinid

dozlamadan 4 saat sonra kanda dedekte edilemediğinden dolayı öğün atlandığında

hipoglisemi riski çok düşüktür (Dornhorst, 2001).

Tip 2 diyabetli hastalarda günde 3 kez yemeklerle alınan Repaglinid’in 2 kez alan

gruba göre kan glukoz seviyesini düşürmede daha etkili olduğu görülmüştür

(Johansen ve Birkeland, 2007). Repaglinid alan hastalarda doz ayarlama

çalışmaları, öğün atlanması veya ilave edilmesinin glisemik kontrolü bozmaksızın

güvenli olduğunu göstermektedir (Culy ve Jarvis, 2001).

Repaglinid sülfonilüre grubu antidiyabetiklerin tersine kanda glukoz yokluğunda

insülin salımını stimüle etmez ve insülin salımı, düşük glukoz konsantrasyonunda

azalmaktadır (AHFS, 2001; Culy ve Jarvis, 2001). Kan glukoz seviyesi arttıkça

insülin salımı artmaktadır. Ancak Repaglinid en fazla insülinotropik etkiyi orta

seviyedeki glukoz konsantrasyonunda (54-180 mg/dl) sağlamaktadır. 270 mg/dl gibi

çok yüksek glukoz konsantrasyonunda Repaglinid ilavesi insülin salımını

artırmamaktadır. Repaglinid’in potasyum ve kalsiyum kanalları üzerindeki etkisi

pankreatik beta hücreleri için seçicidir ve iskelet-kalp kasını veya tiroid dokularını

etkilememektedir (AHFS, 2001).

1.1.1.1.6. Farmakokinetik Özellikler

Repaglinid oral alımı takiben hızla emilmektedir. Sağlıklı bireylerde maksimum

plazma konsantrasyonuna ulaşmak için gerekli zaman 0,6 saat (Owens, 1999) 1

saat (AHFS, 2001; Culy ve Jarvis, 2001; Moffat, 2004) arasındadır. Bununla birlikte

ince bağırsağın üst kısmından absorpsiyonu çok zayıftır (Jain ve ark. 2005). Mutlak

biyoyararlılığı %56’ dır (Culy ve Jarvis, 2001; Moffat, 2004).

Page 28: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

10

Çizelge 1.1. Repaglinidin farklı kaynaklardan derlenen farmakokinetik verileri.

Referans Doz

(mg)

Cmax

(μg/l)

tmax

(saat)

t1/2

(saat)

AUC0-∞

(μg.saat/l)

Hatorp ve

ark., 1999 2 mg 47,9 ± 32 0,8 ± 0,6 - 69,0 ± 78,0

Culy ve

Jarvis, 2001 2 mg 30,96 ± 9,05 0,84 ± 0,52

0,65

(0,45-1,41) 36,03 ± 6,00

Hatorp, 2002 4 mg 65,8 1,4 - 447,4 ± 211,3

Absorpsiyon: Repaglinid 0,125-16 mg aralığındaki dozda Tip 2 diyabetli hastalara

verildiğinde Cmax ve AUC değerlerinde doz bağımlı artışın olduğu görülmüştür.

Repaglinid Tip 2 diyabet hastalarına sabit doz veya artan dozda, 4 hafta boyunca

günde 3 kez verildiğinde birikme görülmemiştir (Culy ve Jarvis, 2001). Erkek

gönüllülerde yapılan çalışmalarda 2 mg Repaglinid tablet alımını takiben maksimum

konsantrasyona (70-80 μg/l) 36 dakikada ulaşılmıştır. Yapılan başka bir çalışmada

da maksimum serum konsantrasyonuna (30μg/l) tablet alımından 50 dakika sonra

ulaşılmıştır. Bu çalışmalarda Repaglinid doz uygulanma öncesindeki

konsantrasyona 4 saat sonra ulaşılmıştır (Hatorp, 2002; Malaisse, 2003). Hedber ve

Huang (1998) Tip 2 diyabetli hastalarda yaptıkları çalışmalarda 0,125 mg-4 mg

Repaglinid alımını takiben pik serum Repaglinid konsantrasyonunu 9-257 μg/l olarak

bildirmişlerdir (Malaisse, 2003). 2 mg oral doz uygulanmasını takiben AUC değeri

(0-24 saat) 36 μg.saat/l ve eliminasyon yarılanma ömrü 0,53 saat bulunmuştur

(Hatorp, 2002). Repaglinidin yarılanma ömrünün yaklaşık 0,8 saat (Hatorp, 2002) 1

saat (Hatorp ve ark., 1999; marbury ve ark., 1999) arasında olduğu bildirilmektedir.

Tip 2 diyabet hastalarında AUC değerlerinde, bireyler içi ve bireyler arasında

değişmeler olduğu bildirilmektedir (Culy ve Jarvis, 2001; AHFS, 2001). Bireyler içi ve

bireyler arasında değişmelerin varyasyon katsayısı % 36- % 69 arasında

değişmektedir. Doz artırma çalışmaları sırasında herhangi bir yan etki görülmeksizin

AUC değeri 5417 ng.saat/ml’e (5417 μg.saat/l) ulaşmıştır (PDR, 2005). Repaglinid

yüksek oranda (%98) plazma proteinlerine bağlanmaktadır (AHFS, 2001; Hatorp

2002; Scheen, 2007).

Page 29: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

11

Repaglinid dozlaması yemeklerden 30 dakika önce veya yemek yendikten sonra 15

dakika içinde olacak şekildedir. Tavsiye edilen maksimum tek doz 4 mg'dır ve bir

günde alınabilecek maksimum doz 16 mg'dır (Culy ve Jarvis, 2001).

Metabolizma ve Atılım: Repaglinid karaciğerde CYP 3A4 enzim sistemi yoluyla

oksidatif biyotransformasyona uğramakta ve inaktif metabolitlerine dönüşmektedir

(Culy ve Jarvis, 2001; AHFS, 2001; Scheen, 2007). Repaglinid’in ve metabolitlerinin

en önemli eliminasyon yolu safra ve feçestir (Heiningen ve ark., 1999; Culy ve

Jarvis, 2001). Repaglinid’in, metformin gibi renal yolla elimine edilen etkin

maddelere göre böbrek fonksiyon yetmezliği olan hastalarda kullanımı daha

uygundur (Culy ve Jarvis, 2001; Hatorp, 2002).

Repaglinid farmakokinetiği cinsiyet, gıda ve hepatik-renal rahatsızlıklardan

etkilenmekte, ancak yaştan etkilenmemektedir (AHFS, 2001; Culy ve Jarvis, 2001).

Tip 2 diyabetli hastalarda Repaglinid farmakokinetiği sağlıklı bireylerinki ile

benzeşmektedir. Cmax ve AUC değerleri hem tek hem çoklu dozlamada doz orantılı-

lineer artış göstermektedir (Hatorp, 2002).

Karaciğer yetmezliği olan hastalarda, Repaglinid ve metabolitleri normal karaciğer

fonksiyonu olanlara kıyasla daha yüksek olabileceği için özellikle doz artırılması

sırasında dikkatli kullanılmalıdır (Culy ve Jarvis, 2001).

Sağlıklı gönüllülerde ve Tip 2 diyabetli hastalarda yapılan çalışmalarda hafif veya

orta seviyede renal yetmezliğin Repaglinid farmakokinetiğinde etkili olmadığı

görülmüştür (Culy ve Jarvis, 2001; Hasslacher, 2003).

Çalışmalar Repaglinid'in Tip 2 diyabetli hastalarda (yemeklerden önce 0,5 mg-4 mg

ve günde 2-4 kez) çok iyi tolere edilebildiğini göstermektedir (Culy ve Jarvis, 2001;

Hatorp, 2002). Repaglinid'in yan etkileri hafif veya orta derece şiddette ve

sülfonilürenin yan etkilerine benzer şekilde ortaya çıkmaktadır. Hipoglisemi ve üst

solunum yolları enfeksiyonu indsidansı, plasebo alan gruba göre biraz daha

yüksektir (Culy ve Jarvis, 2001). Repaglinid terapisinde en çok görülen yan etkiler

hipoglisemiyi takiben solunum yolu rahatsızlıkları ve başağrısıdır. Kusma, diyare,

konstipasyon ve dispepsi gibi gastrointestinal etkiler %2-5 oranında; iskelet-kas

sistemi ile ilgili olarak eklem ve bel ağrıları % 6'dan az, parestezi, göğüs ağrıları,

Page 30: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

12

üriner sistem enfeksiyonları ve allerji gibi diğer yan etkiler % 3'ten az görülmektedir

(Culy ve Jarvis, 2001).

Repaglinid ile sadece plazma konsantrasyonu terapötik seviyenin 100-200 katına

çıktığı zaman hipoglisemi meydana gelmektedir. Repaglinid geniş terapötik

penceresi ile bağlantılı olarak insanlarda terapötik doz seviyesinde karsinojenik veya

teratojenik etkiye sahip değildir (Owens, 1999).

1.1.1.1.7. Etkin Maddenin Farklı İndekslerde Kayıtlı Olan Piyasa Preparatları Repaglinidin farklı indekslerde kayıtlı olan piyasa preparatları aşağıdaki Çizelge 1.2

‘de verilmiştir.

Çizelge 1.2. Repaglinidin piyasa preparatlarına örnekler.

Preparat Adı Doz Firma

Prandin 0,5-1-2 mg Novo Nordisk (Amerika)

NovoNorm 0,5-1-2 mg Novo Nordisk

Novade 0,5-1-2 mg Eczacıbaşı

GlucoNorm 0,5-1-2 mg Novo Nordisk (Kanada)

1.2. Katı Dispersiyonlar

Sistemik etki elde etmek amacıyla, terapötik ajanların çoğu için diğer yollara kıyasla

oral yol yüksek hasta uyuncu ve uygulama kolaylığı nedeni ile sıklıkla tercih

edilmektedir (Valleri ve ark., 2004; Kumar ve Philip, 2007; Vasconcelos ve ark.,

2007). Oral yoldan alınan bir etkin maddenin biyoyararlılığı, o etkin maddenin

çözünme hızına ve gastrointestinal (GI) sistemdeki çözünme prosesine bağlıdır

(Valleri ve ark., 2004; Fujii ve ark., 2005; Urbanertz ve ark., 2005). Etkin madde

salımı, özellikle GI çözünürlüğü düşük ve permeabilitesi yüksek etkin maddeler için,

biyoyararlılıkta çok önemli ve sınırlayıcı bir aşamadır. Bu maddelerin salım

profillerinin iyileştirilmesiyle, biyoyararlılık artışı ve yan etkilerin azalması

sağlanmaktadır. Böylece aynı farmakolojik etkiyi elde etmek için daha düşük

konsantrasyonda etkin madde kullanımı yeterli olmaktadır (Vasconcelos ve ark.,

2007). Bu nedenle suda az çözünen etkin maddelerin çözünürlüğünü artırmaya

ihtiyaç vardır. Suda az çözünen etkin maddenin oral biyoyararlılığının artırılması ilaç

Page 31: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

13

geliştirmede de üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisidir

(Serajuddin, 1999; Vasconcelos ve ark., 2007). Noyes Whitney eşitliği göz önüne

alınarak oral kullanılabilirlikteki kısıtlayıcılığı azaltmak için suda çözünürlüğü düşük

olan maddelerin çözünme hızının nasıl artırılacağına dair fikir sahibi olunabilir:

dC/dt = AD (Cs-C)/h

Noyes Whitney denkleminde dC/dt çözünme hızını, A etkin maddenin yüzey alanını,

D maddenin difüzyon katsayısını, Cs maddenin çözünme ortamındaki

çözünürlüğünü, C, t zamanında ortamdaki etkin madde konsantrasyonunu, h ise

difüzyon tabakasının kalınlığını ifade etmektedir. Burada da görüldüğü gibi etkin

maddenin çözünme hızı, yüzey alanı artışı ile artmaktadır (Leuner ve Dressman,

2000; Verreck ve ark., 2003; Drooge ve ark., 2004; Weuts ve ark., 2005).

Suda az çözünen etkin maddenin çözünürlüğünü artırmak için tuzunu oluşturma,

mikronize etme, çözücü veya yüzey aktif madde ilavesi ile çözme gibi pek çok

yöntem mevcuttur. Ancak pratik olarak bu tekniklerin kullanımı sınırlıdır. Sekiguchi

ve Obi 1961’de suda az çözünen etkin maddenin biyoyararlılığını artırmak için pratik

bir yöntem geliştirmişlerdir. Bu yöntem, suda çözünen taşıyıcı ve etkin maddenin

fiziksel karışımının eritilmesiyle ötektik karışımın elde edilmesini ifade etmektedir ve

bu yöntem daha sonra katı dispersiyon olarak ifade edilmiştir (Ford, 1986;

Serajuddin, 1999). Sekiguchi ve Obi (1961) etkin maddenin ötektik karışım içinde

mikrokristal halde bulunduğunu belirtmişlerdir. Ancak daha sonra Goldberg ve ark.

(1966) katı dispersiyon içindeki bütün etkin maddenin mikrokristal halde

bulunmasına gerek olmadığını belirli kısmının matriks içinde moleküler halde

disperse olabileceğini ifade etmişlerdir (Serajuddin, 1999).

Page 32: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

14

Şekil 1.2. Katı dispersiyonu hazırlanmış suda az çözünen etkin maddenin konvansiyonel tablet veya kapsüle kıyasla, biyoyararlılık artışının şematik olarak gösterilmesi (Serajudin, 1999).

Chiou ve Riegelman’a göre (1971) katı dispersiyon bir veya daha fazla etkin

maddenin inert bir taşıyıcı veya matriks içinde eritme (füzyon), çözme, eritme-çözme

veya püskürterek kurutma yöntemi ile katı halde disperse edilmesi ile elde edilen

sistemlerdir (Ford, 1986; Craig, 2002; Verreck ve ark., 2003; Sethia ve Squillante,

2004; Tasthoush ve ark., 2004; Fujii ve ark., 2005; Urbanertz ve ark., 2005). Katı

dispersiyon oluşumu ile etkin maddenin partikül boyutunun küçülmesi ve daha iyi

ıslanabilirliğin sağlanması biyoyararlılık artışında gözlenen en önemli sebeptir (Ford,

1986; Mura ve ark., 2005; Vasconcelos ve ark., 2007).

1.2.1. Katı Dispersiyonların Sınıflandırılması Katı dispersiyonların fizikokimyasal yapısı etkin madde salımı üzerinde önemli role

sahiptir. Katı dispersiyonlar taşıyıcı ve etkin madde arasındaki etkileşime göre 6

grupta sınıflandırılmaktadır:

1. Basit ötektik karışımlar

2. Katı çözeltiler

3. Cam çözelti veya süspansiyonlar

4. Kristal bir taşıyıcıda etkin maddenin amorf halde kristallendiği sistemler

Page 33: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

15

5. Etkin madde ile taşıyıcı arasında kompleks oluşumu ile hazırlanan sistemler

6. Karışık sistemler

(Chiou ve Riegelman,1971; Ford, 1986; Leuner ve Dressman, 2000)

Basit ötektik karışımlar, eriyerek birleşmiş ve tamamen sıvı halde karışmış ya da

ihmal edilebilir derecede katı-katı çözünürlüğü olan iki bileşenin hızla soğutulması ile

hazırlanmaktadır (Chiou ve Riegelman,1971; Leuner ve Dressman, 2000). Ötektik

karışımlar suda az çözünen etkin maddenin salım hızını ve dolayısıyla

biyoyararlılığını artırmaktadırlar (Leuner ve Dressman, 2000; Vasconcelos ve ark.,

2007). Kristalit boyutunun küçülmesine ilave olarak ötektik içindeki disperse etkin

maddenin çözünme hızını artıran faktörler şunlardır:

1- Çözünme hızının başlangıcında, taşıyıcı kısa sürede tamamen çözüneceği için

taşıyıcının etkisi ile etkin maddenin etrafını hemen çeviren difüzyon tabakası

olası çözücü etki oluşturmaktadır,

2- Saf hidrofobik etkin maddenin ince kristalitleri arasındaki agregasyon ve

aglomerasyonun ortadan kalkması, çözünme hızı ve absorpsiyon artışında çok

önemli rol oynamaktadır,

3- Suda çözünen matriks oluşturulması ile ötektik/katı dispersiyon sistemlerinden

etkin maddenin çok iyi şekilde ıslanabilirliği ve disperse olabilmesi ile etkin

maddenin çözünme hızında artış meydana gelmektedir. Bunun nedeni etkin

maddenin her bir kristalitinin çözünen taşıyıcı ile çok iyi şekilde çevrelenmesi

bunun da su ile temas sonucu ıslak etkin madde partiküllerini oluşturması ve

kolayca çözünmeyi sağlamasıdır. Bunun sonucu olarak da etkin maddenin ince

homojen süspansiyonu minimum karıştırma ile elde edilebilmektedir.

4- Erimiş karışımın katılaşmasından sonra etkin madde metastabil formda

kristalize olmuşsa çözünme hızı ve absorpsiyon hızı artışı meydana

gelmektedir (Chiou ve Riegelman,1971).

Katı çözelti, katı çözücü içinde çözünmüş katı çözünenden meydana gelmektedir

(Chiou ve Riegelman,1971; Leuner ve Dressman, 2000). İki komponentin homojen

tek faz sistemi içerisinde beraber kristallenmesi nedeni ile karışık kristaller de

denmektedir (Chiou ve Riegelman, 1971). Goldberg ve ark.’na göre (1965) hızlı

çözünen taşıyıcı içindeki suda çözünürlüğü az olan etkin maddenin katı çözeltisi,

katı çözelti içindeki etkin madde partikül büyüklüğü minimal dereceye azalmış

olduğu için (örneğin moleküler düzeyde) ötektik karışımlara kıyasla daha hızlı

Page 34: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

16

çözünme hızı sağlamaktadır (Chiou ve Riegelman,1971; Craig, 2002). Devamlı

katı çözeltilerde bileşenler belirli sıcaklığın üzerinde birbirlerinde her oranda

çözünmektedirler. Devamsız katı çözeltilerde ise katı çözünenin katı çözücüdeki

çözünürlüğü sınırlıdır (Şumnu, 1984; Ford, 1986; Leuner ve Dressman, 2000).

Sübstitüsyonal katı çözeltilerde çözünen moleküller katı çözücünün kristal

örgüsünde çözücü moleküllerinin yerini alırken; interstital katı çözeltilerde çözünen

moleküller çözücü moleküllerinin arasındaki boşluklara yerleşmektedir (Şumnu,

1984; Ford, 1986; Leuner ve Dressman, 2000).

Cam çözelti veya cam süspansiyonlar, çözünenin camsı çözücü içinde

çözünmesiyle oluşan homojen camsı sistemlerdir. Isıtıldıkları zaman belirli bir

erime noktası aralığında yavaş yavaş yumuşarlar. Camsı çözeltiler camsı geçiş

sıcaklıklarının altında saydam ve kırılgan olmaları ile karakterizedir. Eğer suda

çözünmeyen etkin madde suda çözünen ve cam oluşturabilen taşıyıcı ile cam

çözelti oluşturuyorsa, sıvı ortamla temas ettiğinde hızla çözünen taşıyıcıdan dolayı

in situ olarak çözünmüş etkin madde ortama hızlı bir şekilde salıverilmektedir

(Chiou ve Riegelman, 1971). Cam çözeltiler metastabil sistemlerdir ve X-ışını

kırınımı ile diğer kristal sistemlerden kolayca ayırt edilebilmektedir. Cam çözeltiler

amorf yapıda oldukları için yaygın ve zayıf difraksiyon pikleri verirler. Cam

süspansiyonlar da camsı çözelti içinde çökmüş partiküllerin süspande edilmesi ile

oluşan karışımlar olarak ifade edilmektedir (Chiou ve Riegelman, 1971). Cam

süspansiyonlarda yapı homojen olmadığı için iki faz vardır. Cam çözeltiler ise

moleküler düzeyde homojen olduğu için tek faz halindedir (Weuts ve ark., 2004;

Vasconcelos ve ark., 2007).

Kristal bir taşıyıcıda etkin maddenin amorf halde kristallendiği sistemlerde, etkin

madde kristal taşıyıcı içinde amorf halde çökmektedir. Amorf form daha yüksek

enerjiye sahip olduğu için, kristal forma göre –kristal taşıyıcıda disperse olsa da

olmasa da- daha yüksek çözünme hızı ve absorpsiyon hızı sağlamaktadır. (Chiou

ve Riegelman,1971).

Page 35: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

17

1.2.2. Katı Dispersiyon Hazırlama Yöntemleri Üretim işlemi, katı dispersiyonun çözünme özellikleri açısından büyük öneme

sahiptir. Katı dispersiyonların hazırlanmasında değişik yöntemler kullanılmaktadır.

1.2.2.1. Klasik Yöntemler 1.2.2.1.1. Eritme Yöntemi Eritme yöntemi ilk kez Sekiguchi ve Obi tarafından 1961 uygulanan bir katı

dispersiyon hazırlama yöntemidir (Ford, 1986; Leuner ve Dressman, 2000;

Vasconcelos ve ark., 2007). Bu yöntemde etkin madde ve suda çözünen taşıyıcı

direkt olarak eriyene kadar ısıtılmaktadır. Erimiş karışım hızla karıştırılarak

soğutulmakta ve katılaştırılmaktadır. Katılaşmış kütle oda sıcaklığında 1 gün veya

daha uzun süre desikatörde bekletilerek sertleşmesi ve daha kolay toz edilmesi

sağlanmaktadır. Yöntemin avantajı basit ve ekonomik olmasıdır (Chiou ve

Riegelman, 1971; Ford, 1986; Veiga ve ark., 1988; Arias ve ark., 1998; Urbanertz ve

ark., 2005). Yöntemin dezavantajı yüksek sıcaklıklarda eritme boyunca etkin madde

veya taşıyıcının bozulma olasılığının olmasıdır (Chiou ve Riegelman,1971; Leuner

ve Dressman, 2000; Hasegawa ve ark., 2005). İşlem boyunca uygulanan sıcaklığı

azaltmak üzere taşıyıcı ve etkin maddenin birlikte eritilmesi yerine, erimiş taşıyıcıya

etkin maddenin ilavesi ile süspande edilmesi yaygın olarak kullanılan uyarlanmış

yöntemdir (Vasconcelos ve ark., 2007).

1.2.2.1.2. Çözme Yöntemi

Bu yöntem iki katının fiziksel karışımının bir çözücü içinde çözüldükten sonra

çözücünün buharlaştırılması yöntemine dayanmaktadır (Chiou ve Riegelman, 1971;

Leuner ve Dressman, 2000; Urbanertz ve ark., 2005; Vasconcelos ve ark., 2007).

Bu yöntemde çözücü genellikle düşük basınç altında, farklı sıcaklıklarda

evaporasyonla uzaklaştırılmaktadır. Maline ve ark. (1966) etanolu uzaklaştırmak için

-5°C’de 12 saat azaltılmış basınç kullanmışlardır. Kim ve Jarowski (1977)

metanol/kloroformu uzaklaştırmak için 40°C, Chiou ve Riegelman (1969)

griseofulvin-PEG 6000 katı dispersiyonundan etanolu uzaklaştırmak için 1 saat

115°C ve 25 dakika 125°C sıcaklık değerlerini kullanmışlardır. Sıcaklık kontrolü ve

Page 36: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

18

evaporasyon hızı etkin maddenin partikül büyüklüğünü kontrolde önemlidir ve düşük

sıcaklık kullanımı ve vakum altında evaporasyon kullanılması tercih edilmektedir

(Ford, 1986). Yöntemin avantajı düşük sıcaklıklarda çalışılmasından dolayı etkin

madde veya taşıyıcının bozulmasının engellenmiş olmasıdır. Yöntemin

dezavantajları maliyetinin yüksek olması, çözücünün tamamen uzaklaştırılmasının

güç olması, ihmal edilebilecek düzeydeki artık çözücünün etkin maddenin kimyasal

stabilitesini etkilemesi, uçucu çözücünün seçimi ve kristal formun tekrar elde

edilebilirliğindeki zorluklardır (Chiou ve Riegelman,1971; Ford, 1986).

1.2.2.1.3. Eritme-Çözme Yöntemi Termal instabilite ve karışma probleminin olması eritme-çözme yönteminin

oluşmasına neden olmuştur. Bu yöntem yüksek erime noktasına sahip veya

termolabil olan etkin madde için uygundur (Ford, 1986). Etkin madde öncelikle

uygun bir çözücüde çözülmekte sonra da çözelti direkt olarak erimiş haldeki taşıyıcı

ile karıştırılmaktadır. Eritme ve çözme yöntemlerinin avantajlarına sahiptir (Chiou ve

Riegelman,1971; Ford, 1986).

.

1.2.2.2. Yeni Yöntemler 1.2.2.2.1. Boncukların Akışkan Yatak ile Püskürtülerek Kaplanması Yöntemi

Akışkan yatak yöntemi eksipiyanların veya boş şeker kürelerinin (nonpareil®)

granüler yüzeylerini etkin madde ve taşıyıcı içeren püskürtme çözeltisi ile kaplamayı

sağlamaktadır. Bu şekilde tabletleme için granül veya enkapsülasyon için etkin

madde yüklü pelletler tek aşamada hazırlanmaktadır (Ho ve ark., 1996; Sethia ve

Squillante, 2004). Bu yöntem hemen salım veya kontrollü salım amacına yönelik

olarak hazırlanan katı dispersiyonlar için kullanılmaktadır. Itrakanazol içeren katı

dispersiyon preparatı Sporanox® da bu şekilde diklorometan ve etanol içinde

çözülmüş HPMC ve ıtrakanazolü içeren çözeltinin boş şeker kürelerinin yüzeyini

kaplaması ile hazırlanmaktadır (Sethia ve Squillante, 2004). Ho ve ark. (1996) da

nifedipin ve HPMC’u su ve aseton karışımında çözüp bu yöntemi kullanarak katı

dispersiyon hazırlamışlar ve çözünme hızında önemli artış elde etmişlerdir.

Page 37: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

19

1.2.2.2.2. Sıcakta Eriterek Kalıpta Şekillendirme Yöntemi Bu yöntem farmasötik endüstride homojen boyut, şekil ve dansiteye sahip sürekli

salım yapan pellet üretiminde kullanılmaktadır. Bu yöntem ile katı dispersiyon

hazırlamanın avantajı düşük sıcaklıkta ve kısa sürede üretim yapılması, organik

çözücü kullanılmaması ve işlem parametrelerinin iyi kontrol edilebilmesidir (Sethia ,

2004). Bu yöntemin katı dispersiyon hazırlamada kullanılması ile büyük ölçekli

üretime geçişte önemli bir gelişme kaydedilmiştir. Etkin madde ve taşıyıcı

karıştırılarak eritilip ekstrüderden geçirilmekte ve tablet, granül, pellet veya toz elde

edilmektedir (Leuner ve Dressman, 2000). Eriterek kalıpta şekillendirme

(ekstrüzyon) işlemi polietilenvinilasetat kopolimerinin rezervuar sistemini içeren

Implanon® ve NuvaRing® isimli kontrollü salım preparatlarının hazırlanmasında

kullanılmıştır ve bu preparatlar pek çok ülkede ruhsat için onay almıştır (Sethia,

2004).

1.2.2.2.3. Doğrudan Kapsüle Doldurma Yöntemi

Etkin maddenin kristal özelliğini etkileyebilecek olan öğütme aşamasını içermeyen

bir yöntemdir (Sethia ve Squillante, 2004). Erimiş katı dispersiyon sert jelatin

kapsüllere doldurularak oda sıcaklığında kapsülün içinde sertleşmesi

sağlanmaktadır (Serajuddin 1999; Sethia ve Squillante, 2004). Taşıyıcının erime

noktasının 70°C civarını geçmemesi gerekmektedir çünkü daha yüksek sıcaklıklar

kapsül kabuğuna zarar verebilmektedir. Kapsül kabuğundan taşıyıcı difüzyonuna

engel olmak için taşıyıcı seçimine çok dikkat edilmelidir (Sethia ve Squillante, 2004).

Karataş ve ark., düşük çözünürlüğe sahip piroksikamın gelucire 44/14 ve labrasol ile

yarı katı dispersiyonunu doğrudan kapsüle doldurma yöntemi ile hazırlamışlar ve

farklı pH’lardaki çözünme ortamlarında artan çözünme hızı elde etmişlerdir (Karataş

ve ark., 2005). Yüksel ve ark. ise piroksikamın Gelucire 44/14 ve Labrasol ile bu

yöntemi kullanarak hazırladıkları yarı katı dispersiyonla saf etkin maddeye göre

artan biyoyararlanım ve daha hızlı analjezik etki elde etmişlerdir (Yüksel ve ark.,

2003). Soliman ve Khan da flurbiprofenin Gelucire 44/14 ve Labrasol kullanarak aynı

yöntem ile yarı katı dispersiyonlarını hazırlayarak sert jelatin kapsüllere

doldurmuşlar ve artan çözünme hızı elde etmişlerdir (Soliman ve Khan, 2005).

Page 38: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

20

1.2.2.2.4. Elektrostatik Bükme Elektrostatik bükme yöntemi topikal etkin madde uygulanmasında etkin madde yüklü

biyoparçalanır olmayan nanofiber hazırlanmasında kullanılan bir yöntemdir (Verreck

ve ark., 2003). Nanoteknoloji ile katı dispersiyon teknolojisini birleştiren bir yöntemdir

(Sethia ve Squillante, 2004). Yöntemde polimer çözeltisinin buharı yüksek elektriksel

alana (5-30 kV) maruz bırakılmakta ve bunun sonucunda elektrik gücü püskürtülen

etkin madde/polimer çözeltisinin yüzey gerilimini aşınca nano boyutta lifler meydana

gelmektedir. Çözücü buharlaştırılması sonucu dönen milde lifler oluşmaktadır. Suda

çözünen polimerlerle hemen salım yapan, çözünmeyen polimerlerle de uzatılmış

etkili sistemler hazırlanmaktadır (Verreck ve ark., 2003; Sethia ve Squillante, 2004).

Verreck ve ark. (2003) ıtrakanazol ve ketanserin maddeleri ile poliüretan kullanarak

bu yöntem ile elde ettikleri lifler sayesinde maddelerin salım hızını artırmışlardır.

1.2.2.2.5. Süperkritik Sıvılarla Hazırlama Yöntemi (SCF) Superkritik sıvılar, kritik sıcaklık ve basıncın üzerinde tek faz halinde

bulunmaktadırlar. SCF teknolojisi çok az organik çözücü içeren, akışkanlığı iyi, geniş

yüzey alanına sahip küçük partiküller elde edilmesinde kullanılan yeni bir teknolojidir

(Sethia ve Squillante, 2004; Won ve ark., 2005). Karbondioksit düşük kritik sıcaklığı

ve basıncı nedeniyle en çok kullanılan süper kritik sıvıdır (Sethia ve Squillante,

2004). Suda çözünürlüğü düşük olan felodipinin bu yöntemle çözünürlüğü ve

çözünme hızında artış elde edilmiş ve yöntemin diğer çözünürlüğü düşük olan

maddeler için uygulanabilir olduğu bildirilmiştir (Won ve ark., 2005).

1.2.2.2.6. Püskürterek Kurutma Yöntemi

Püskürterek kurutma yöntemi çeşitli formülasyon geliştirme basamakları ile kombine

olabilen ve katı dispersiyon eldesinde araştırma laboratuvarları yanında endüstride

de kullanılabilen bir yöntemdir. Bu yöntem ile bir çözelti, tek bir aşama ile toza

çevrilebilmektedir. Uygun parametrelerin seçimi ile püskürtülen damlacıklardan

çözücünün hızla uzaklaşması sağlanarak amorf, uçuşmayan, küresel, homojen ve

dar bir partikül büyüklüğü aralığına sahip toz kütlesi elde edilebilmektedir. Yöntem

birbirini izleyen dört temel aşamadan meydana gelmektedir:

Page 39: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

21

1- Besleme sıvısının püskürtücü bir başlık (nozzle) yardımı ile püskürtülmesi

2- Püsküren damlacıkların hava ile temas etmesi

3- Püsküren sıvı damlacıklarının kuruması

4- Kurumuş partiküllerin toplanması

şeklindedir (Gupta ve Bansal, 2005). Püskürterek kurutma yöntemi ile asetominofen,

loperamid ve lonidamid gibi etkin maddelerle çeşitli taşıyıcıların uygun çözücülerde

çözülüp püskürtülerek kurutulması ile stabil, uniform ve artan çözünme hızı

özelliklerine sahip katı dispersiyonlar elde edilmiştir. Lonidamidin PVP 29/32 ve PEG

4000 ile püskürterek kurutma yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonlarıyla oral

biyoyararlanımında artış elde edilmiştir (Palmieri ve ark., 2002). Weuts ve ark.

poliakrilik asit ve loperamid ile püskürterek kurutma yöntemi ile hazırladıları katı

dispersdiyonlar ile PVP K30'a göre artan çözünme hızı elde etmişler ve 12 ay

boyunca yapılan stabilite çalışmalarında kristalizasyonun engellendiğini, kuvvetli

etkin madde polimer etkileşiminin katı dsipersiyon stabilitesi için avantaj sağladığını

bildirmişlerdir (Weuts ve ark., 2005).

1.2.3. Katı Dispersiyon Hazırlamada Kullanılan Taşıyıcılar İdeal ve istenen özelliklere sahip bir katı dispersiyon toz kütlesinin hazırlanmasında

en önemli yapı taşlarından biri taşıyıcı ve taşıyıcının seçimidir. Taşıyıcının çözünme

davranışı etkin maddenin çözünme davranışında belirleyici olduğu için taşıyıcı

seçimi çok önemlidir. Etkin madde salımı taşıyıcı ve etkin madde arasındaki

etkileşimden etkilenmektedir (Tanno ve ark., 2004). İstenen çözünme özelliğine

sahip katı dispersiyon elde etmek için taşıyıcı, yüksek ıslanabilirlik ve suda çok

çözünebilme gibi özelliklere sahip olmalıdır (Urbanertz ve ark., 2005).

Katı dispersiyon hazırlanmasında kullanılacak taşıyıcının özellikleri şöyle olmalıdır:

• Suda kolayca çözünmelidir

• Toksik olmamalıdır

• Füzyon yönteminde kullanılacak taşıyıcı kimyasal, fiziksel ve termal olarak

stabil olmalı ve düşük erime sıcaklığına sahip olmalıdır

• Seçilen taşıyıcı, etkin madde ile kimyasal olarak geçimli olmalı ve çözünme

hızını azaltacak kadar sıkı bağlı kompleks oluşturmamalıdır

Page 40: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

22

• Taşıyıcı farmakolojik olarak inert olmalıdır

• Tercihen taşıyıcı etkin maddenin sudaki çözünürlüğünü artırabilmelidir (Ford,

1986).

Katı dispersiyon hazırlanmasında kullanılan taşıyıcılar şunlardır:

1.2.3.1. Polietilen Glikoller (PEG) PEG’ler katı dispersiyon hazırlanmasında düşük erime sıcaklığı (Leuner ve

Dressman, 2000), düşük toksisite, etkin maddelerle olan geçimliliği ve hidrofil

olmaları nedeniyle geniş kullanım alanına sahiptir (Arias ve ark., 1998; Gohel ve

Patel, 2003; Fini ve ark., 2005). PEG’ler pek çok etkin maddenin çözünürlüğünü

artırmak için taşıyıcı olarak kullanılmaktadır (Ford 1986; Özdemir ve Ordu, 1997;

Özkan ve ark., 2000; Sethia ve Squillante, 2004; Esnaashari, 2005). Polietilen

glikoller suda veya alkolde çözünebilirler (Urbanertz ve ark., 2005). Katı dispersiyon

hazırlanmasında molekül ağırlığı 1500-20.000 arasında değişen PEG’ler kullanılsa

da (Leuner ve Dressman, 2000), genellikle yüksek molekül ağırlığına sahip suda

çözünen PEG’ler tercih edilmektedir (Urbanertz ve ark., 2005).

Yapılan çalışmalara göre PEG’lerin zincir uzunlukları arttıkça etkin madde salım hızı

azalmaktadır (Ford, 1986; Leuner ve Dressman, 2000). Ancak gliburid ile yaplan

çalışmalarda bunun tam tersi olarak PEG 6000 ile PEG 4000’e kıyasla daha yüksek

salım hızı elde edilmiştir.

PEG 6000 diazepam, temazepam, fenilbutazon, nifedipin, norfloksazin, griseofulvin,

etodolak, glibenklamid, indometazin, gliburid ve oksazepam gibi birçok suda az

çözünen etkin maddenin çözünme hızını artırmak için kullanılmıştır (Bategari ve

ark., 1995; Fawaz ve ark., 1996; Lin ve Cham, 1996; Doshi ve ark., 1997; Leuner ve

Dressman, 2000; Verheyenve ark., 2001; Verheyen ve ark., 2002; Tasthoush ve

ark., 2004; Valizadeh, 2004). Chiou ve ark.’nın, PEG-griseofulvin ile yaptıkları

çalışmalar sonucunda griseofulvin salımını artırmada başarılı sonuçlar elde etmişler

ve GrisPEG® isimli preparatı piyasaya çıkarmışlardır (Leuner ve Dressman, 2000).

Özkan ve ark., PEG 3350, 6000, 10000 ve 20000 kullanarak etodolakın hem çözme

hem ertime yöntemi ile katı dispersiyonlarını hazırlamışlardır. Yapılan çözünme hızı

Page 41: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

23

sonuçlarına göre en iyi sonucun PEG 6000'nin 1:5 oranında kullanılmasıyla ve

çözme yöntemi ile elde edildiğini bildirmişlerdir (Özkan ve ark., 2000).

Nifedipinin PEG 6000 ile elde edilen katı dispersiyonunun Methocel K 15M ve K 100

kullanarak 24 saat sürekli salım yapan tabletleri hazırlanmış ve bu tabletlerin in vitro-

in vivo korelasyonunun uygun olduğu gösterilmiştir (Yan ve ark., 2000). PEG 6000

ve nifedipin ile yapılan başka bir çalışmada eritme yöntemi ve çözme yöntemi

kıyaslanmıştır. İn vitro çözünme hızı deneylerinde % 95 oranında taşıyıcı içeren ve

çözme yöntemiyle hazırlanan katı dispersiyon formülasyonu ile eritme yöntemine

göre hazırlanmış olandan daha yüksek çözünme hızı profili elde edilmiştir. Ancak in

vivo çalışmalarda eritme yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonun

biyoyararlanımının çözme yöntemi ile hazırlanana göre daha yüksek olduğu

bulunmuştur (Emara ve ark., 2002).

1.2.3.2. Polivinilpirolidon (PVP)

Katı dispersiyonlarda taşıyıcı olarak etkin madde çözünürlüğünü artırmada ve

formülasyonun saklanması boyunca etkin madde kristalizasyonunu engellemek için

kullanılmaktadır (Gohel ve Patel, 2003; Friedrich ve ark., 2003a; Oharriz ve ark.,

2002). Molekül ağırlığı 2500-50.000 arasında olanları katı dispersiyon hazırlamakta

kullanılmaktadır. Camsı geçiş sıcaklıkları yüksek olduğu için eritme yöntemi ile katı

dispersiyon hazırlamada kullanımları sınırlıdır. Çeşitli organik çözücülerde

çözünürlükleri iyi olduğu için daha çok çözme yöntemi ile hazırlanmaları uygundur

(Leuner ve Dressman, 2000). Nimesulidin çözücü buharlaştırma yöntemi ile K30,

PEG 400 ve propilen glikolle hazırlanan katı dispersiyonun PVP K30’un propilen

glikol ve PEG 400’e göre daha fazla çözünürlük artırıcı etkisinin olduğu gösterilmiştir

(Gohel ve Patel, 2003). PVP 40 ile farklı oranlarda hazırlanan furosemid katı

dispersiyonlarında etkin maddenin amorf hale dönüşümünün sonucu olarak

çözünme hızında artış elde edilmiştir (Ordu ve Özdemir, 1996). Pizotifen maleatın

PVP K12 ile ve çözme yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonunda da ötektik

karışım oluşumu ile çözünürlüğünde önemli artış elde edildiği bildirilmiştir (Margarit

ve ark., 2001).

Page 42: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

24

1.2.3.3. Krospovidon (PVP-CL) ve Polivinilpirolidon vinilasetat (PVP VA) kopolimeri Krospovidon, iyi akış özelliğine sahip olan ve tabletlerde dağılma ajanı olarak

kullanılan bir maddedir. Kimyasal yapısı PVP’ye benzediği için katı dispersiyonlarda

taşıyıcı olarak da kullanılmaktadır. Çünkü PVP ile hazırlanan katı dispersiyonlar,

etkin madde ve PVP arasındaki hidrojen bağı nedeniyle amorftur (Fujii ve ark.,

2005). Çapraz bağlı PVP (XL 10) ve nivaldipin ile hazırlanan katı dispersiyonların

tabletleri ile yüksek çözünürlük ve çözünme hızı elde edilmiş ve 6 aylık stabilite

testleri sonucunda fiziksel stabilitelerinin değişmediği gösterilmiştir (Hırasawa ve ark.

2004). İndometazinin krospovidon ile elde edilen katı dispersiyonu ile hazırlanan

tabletlerinin çok iyi basım özelliği gösterdiği ve doğrudan basımın problemsiz bir

şekilde yapılabildiği gösterilmiştir (Shibata ve ark., 2005).

Polivinilprolidonvinilasetat (PVP VA) suda ve alkolde çözünebilen bir maddedir.

Tablet hazırlanmasında bağlayıcı olarak, farmasötik endüstride granülasyon yapıcı

ve film oluşturucu ajan olarak kullanılmaktadır (BASF, 1996). Pek çok bileşiğin PVP

VA ile katı dispersiyonundaki spesifik etkin madde polimer etkileşminden dolayı

stabilizasyonu sağlanmaktadır (Weuts ve ark., 2004). PVP VA64 ve itrakanazolle

sıcakta ekstrüzyon yöntemi ile yapılan çalışmalarda, hazırlanan katı

dispersiyonunun içinde etkin madde moleküler düzeyde dağılmaktadır (Wang ve

ark., 2005)

Friedrich ve ark., PEG’lerin düşük erime sıcaklığı ile PVP VA’nın rekristalizasyon

inhibitörü özelliğinden dolayı bu karışımlar ile katı dispersiyon hazırlamışlardır.

Taşıyıcı içinde amorf halde hatta çözünmüş halde bulunan etkin madde daha stabil

hale geçebilmek için rekristalize olma eğilimindedir. Bu yüzden PVP, PVP VA ve

Eudragitler gibi rekristalizasyon inhibitörleri eklenmesi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır.

%25 etkin madde % 75 PEG 1500: PVP VA (1:1); PEG 1500: PVP 30 (1:1); PEG

1500; PVP 12 (1:1) ve PEG 1500:Eudargit EPO (1:1) karışımı ile hazırlanan katı

dispersiyonların stabilite çalışmalarında PEG 1500:PVP VA karışımının, stabilite

çalışmaları boyunca katı dispersiyonda etkin madde rekristalizasyonunu engelleyen

en iyi karışım olduğu gösterilmiştir (Friedrich ve ark., 2003a; Friedrich ve ark.,

2003b).

Page 43: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

25

1.2.3.4. Selüloz Türevleri Hidroksipropilmetilselüloz (HPMC) ile katı dispersiyonlarda çeşitli çalışmalar

yapılmıştır. Nifedipin HPMC, PVP ve Eudragitlerle ile katı dispersiyon

hazırlandığında HPMC’nin diğer polimerlere göre nifedipin rekristalizasyonunu daha

etkili biçimde baskıladığı gözlenmiştir (Tanno ve ark., 2004). Albendazol ve HPMC

ile hazırlanan katı dispersiyonda da etkin madde salım hızı ve biyoyararlanımında

artış elde edilmiş ve HPMC etkin madde rekristalizasyonunu engellemiştir (Leuner

ve Dressman, 2000).

Hidroksipropilselüloz (HPC) ile flurbiprofenin hazırlanan katı dispersiyonlarıyla

yapılan çalışmalarda, HPC oranı artışı ve düşük molekül ağırlıklı HPC’nin kullanımı

ile artan salım hızı elde edilmiştir (Leuner ve Dressman, 2000).

1.2.3.5. Poliakrilat ve Polimetakrilatlar Poliakrilat ve polimetakrilatlar, akrilik ve metakrilik asitlerin polimerizasyonu ile elde

edilmektedir. Genellikle dozaj formundan etkin maddenin salım hızının modifiye

edilmesi için kaplamada kullanılmakta ve ticari isimleri olan Eudragitler® olarak

bilinmektedir. Eudragit®E ve benidipin ile çözme yöntemi kullanılarak hazırlanan katı

dispersiyonlarda saf etkin maddeye göre çözünme hızında büyük artış elde

edilmiştir. Eudragit®L ile de griseofulvin ve spirinolaktonla hazırlanan katı

dispersiyonların çözünme hızında pH 6,8’de çözünme hızı artışı elde edilmiştir

(Leuner ve Dressman, 2000). Misoprostolün Eudragit RS ve RL ile (Chen ve ark.,

2000); propanolol hidroklorürün de Eudragit RS katı dispersiyonunun difüzyonla

yavaş salım yapan tabletleri hazırlanmıştır (Sadeghi ve ark., 2004). Eudragit E100

ve indometazinin çözme yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonlarında ilk beş dakika

içerisinde hızlı bir şekilde çözündüğü gözlenmiştir. Ancak bir süre sonra etkin

maddenin ortamdaki çözünürlüğünün düşük olmasından dolayı rekristalizasyon

nedeni ile çözünme hızında azalma olduğu gözlenmiştir (Valizadeh ve ark., 2004).

1.2.3.6 Gelucire Gelucire’ler yağ asidi ve PEG’lerin mono- ve diesterleri ile karışım halindeki mono-,

di- ve trigliseridleri içeren lipid bazlı eksipiyanlardır (Khan ve Craig, 2003).

Page 44: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

26

Gelucirelerin suda çözünürlüğü az olan bazı etkin maddelerin biyoyararlılığındaki

gıda etkisini azalttığı ve bu nedenle de biyoyararlanım düzensizliğini azalttığı da

gösterilmiştir (Tasthoush ve ark., 2004). Diklofenakın Gelucire 50/13 ile eritme

yöntemi ile katı dispersiyonları hazırlanmış % 5 ve % 10 etkin madde içeren

formülasyonlar ile saf etkin maddeye göre artan çözünme hızı profilleri elde

edilmiştir (Fini ve ark., 2005). Gelucire 50/13 ile yapılan başka bir çalışmada,

etoroksibin eritme yöntemi ile katı dispersiyonu hazırlanmıştır. Etoroksib, çözünme

hızı testinde 60 dakika sonunda % 33 oranında çözünürken, Gelucire 50/13 ile

hazırlanan katı dispersiyonda aynı süre sonunda % 93 çözünmüştür (Shimphi ve

ark., 2005).

1.2.3.7. Poloksamerler Pluronic F68, suda çözünen noniyonik yüzey aktif kopolimerler olan poloksamerlerin

bir derecesidir. Katı dispersiyon elde etmede de etkin madde çözünürlüğünü

artırmak için kullanılmaktadır. Bir analjezik-antienflamatuvar olan ABT-963 isimli

maddenin Pluronic F68 ile çözme ve eritme yöntemi kullanılarak hazırlanan katı

dispersiyonunun, konvansiyonel preparata göre in vitro çözünme hızı ve in vivo

absorpsiyon açısından üstün olduğu gösterilmiştir (Chen ve ark., 2004). Pluronic

F68 ve Gelucire 50/13’ün taşıyıcı olarak 1:1 oranında kullanılması ile nifedipinin

eritme yöntemi ile katı dispersiyonları hazırlanmıştır. Katı dispersiyonun, fiziksel

karışım ve saf etkin madde kristallerine göre artan çözünme hızı profilleri elde

edilmiştir (Vippagunta ve ark., 2002). Yine nifedipin ile yapılan başka bir çalışmada

Pluronic F68 ile 1:1 oranında katı dipersiyonları hazırlanmıştır. Bu katı

dispersiyonların Eudragit L100-55 ve Eudragit S100 kullanımı ile pelletleri

hazırlanmıştır. Bu şekilde multi-unit erozyon matriksten 24 saatlik sıfırıncı derece

kinetik sağlayan kontrollü salım elde edilmiştir. Nifedipin-Pluronic F68’in

pelletlerinden etkin madde salımı sıfırıncı derece kinetiği takiben 12 saat boyunca

matriks erozyon ve difüzyon mekanizması ile gerçekleşmiştir. Nifedipinin

çözünürlüğü, 1:1 oranda hazırlanan katı dispersiyonu ile 10 kat artırılmıştır (Mehta

ve ark., 2002).

Page 45: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

27

1.2.3.8. Diğerleri Bunların dışında üre, şeker ve polioller, organik asitler ve türevleri, çeşitli

emülsifiyanlar katı dispersiyon hazırlamada taşıyıcı olarak kullanılmaktadır. Üre

günümüzde çok fazla taşıyıcı olarak kullanılmamakla birlikte kloramfenikol,

ofloksazin ve fenitoin ile yapılan katı dispersiyon çalışmalarında çözünme hızında

artış elde edilmiştir. Şeker türevi taşıyıcılardan mannitol ve sorbitol de taşıyıcı olarak

kullanılmaktadır. Sorbitol ile nitrofurantoin, nifedipin, prednisolon ve ofloksazin gibi

pek çok madde ile artan salım özellikleri sağlandığı bildirilmiştir. Mannitolün son

zamanlarda eritme sonrasında meydana gelebilecek polimorfik dönüşümden dolayı

uygun olmadığı düşünülse de enerji/sıcaklık diyagramları termodinamik olarak stabil

ve metastabil modifikasyon arasında çok az fark olduğunu göstermektedir (Zajc ve

ark., 2005).

Emülsifiyanlar potansiyel toksisite problemlerinden dolayı diğer taşıyıcılarla kombine

halde kullanılmaktadır. Örneğin naproksen sodyumun salımında, PEG 4000, 6000

ve 20000 ile birlikte Tween® 80 ve sodyum lauril sülfat kullanımı ile artış olduğu

gözlenmiştir (Leuner ve Dressman, 2000). Joshi ve ark. PEG 3350 ve polisorbat 80

karışımı ile hazırladıkları katı dispersiyon formülasyonu ile yaptıkları in vivo

çalışmalarda mikronize etkin maddeye kıyasla 21 kat artan biyoyararlanım elde

ettiklerini bildirmişlerdir (Joshi ve ark., 2004).

1.2.4. Katı Dispersiyonları İnceleme Yöntemleri Günümüzde katı dispersiyon inceleme yöntemleri arasında en çok X-ışını kırınım

yöntemi, IR spektroskopisi ve çözünme hızı yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemler

katı dispersiyonu karakterize etmelerinin yanında fiziksel karışım, taşıyıcı, katı

çözelti (etkin madde moleküler düzeyde disperse olmuştur) ve katı dispersiyon (etkin

madde kısmi olarak moleküler düzeyde disperse olmuştur) arasındaki farkları da

ayırt etmeye yaramaktadır (Leuner ve Dressman, 2000).

1.2.4.1. Termal Analizler Soğutma eğrisi yönteminde, çeşitli bileşimlere sahip fiziksel karışımlar homojen

olana kadar ısıtılmaktadır. Karışımın sıcaklığı zamanın fonksiyonu olarak

Page 46: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

28

kaydedilmektedir. Çok zaman alması, çok numune kullanılması, eriyince dekompoze

olan maddeler için kullanılamaması gibi dezavantajları fazla olan bir yöntemdir

(Chiou ve Riegelman,1971; Şumnu, 1984).

Çözme-erime yönteminde, katılaşmış karışım kapiler erime noktası tüplerine

konarak dereceli olarak ısıtılmakta ve katı halin geçtiği nokta tespit edilmektedir.

Sonuçların gözle takip edilmesi nedeni ile tekrar edilebilirliği düşük olan bir

yöntemdir. Soğutma eğrisi yöntemine göre az numune kullanılması ve kısa sürede

yapılması yöntemin avantajıdır (Chiou ve Riegelman,1971; Şumnu, 1984).

Termomikroskopik yöntemde, karışım üzeri kapalı bir lam-lamel arasına konarak

kenarları süblimasyona engel olmak üzere silikon yağı ile kapatılıp ve karışım

tamamen sıvılaşana kadar ısıtılmaktadır. Soğumadan sonra karışım 4 ºC/dakika

hızla ısıtılmaktadır. Çözme ve erime noktaları göz ile takip edilerek belirlenmektedir.

Basit ve az miktarda numune kullanımı yöntemin avantajıdır (Chiou ve Riegelman,

1971; Şumnu, 1984).

Diferansiyel termal analiz yöntemi (DTA), saf bileşiklerin veya karışımların faz

dengelerini çalışmak için kullanılan etkin termal bir yöntemdir. Fiziksel veya kimyasal

değişimlerle ilgili diferansiyel etki, madde aynı hızda ısıtılırken sıcaklık veya

zamanın fonksiyonu olarak kaydedilmektedir. Yöntemin avantajları faz

diyagramlarını yüksek tekrarlanabilirlikte elde edilmesi, yüksek sıcaklıklarda

çalşılabilmesi ve rezolüsyonun iyi olmasıdır (Chiou ve Riegelman,1971).

Bölge erime yöntemi, metallerin, organik ve inorganik bileşiklerin saflaştırılması için

kullanılmış bir yöntemdir (Chiou ve Riegelman, 1971). Yöntem ısıya dayanıklı ve

uçucu olmayan maddeler için kullanılmaktadır (Şumnu, 1984). Asıl olarak kimyasal

bileşimi bilinmeyen katı dispersiyonlarda ötektik karışım ya da katı-katı çözelti

oluşumunun ayırt edilmesi için kullanılmaktadır.

Diferansiyel tarama kalorimetrisi (DSC), termoanalitik yöntemler arasında DSC en

çok kullanılan yöntemdir (Leuner ve Dressman, 2000). Katı dispersiyonun

özelliklerinin belirlenmesinde, fiziksel stabilite ve olası etkin madde-yardımcı madde

etkileşiminin incelenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır (Arias ve ark., 1998;

Bikiaris ve ark, 2005). Yöntem çok düşük miktarda etkin madde içeren karışımları

Page 47: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

29

bile karakterize etmek için uygundur (Bikiaris ve ark., 2005). Referans madde ve

numune aynı sıcaklıklarda ısıtılmakta, numunede enerji gerektiren faz geçişi

meydana gelirse referans ile aynı hızda sıcaklık artışını sağlamak için numuneye

ekstra enerji uygulanmaktadır. Bu gerekli olan ekstra ısı kaydedilmekte ve faz geçiş

enerjisinin ölçümü için kullanılmaktadır. Katı dispersiyonun erime pikinin DSC’de

yokluğu etkin maddenin kristalden ziyade amorf formda bulunduğunu

göstermektedir. Yöntem kantitatif olduğu için etkin madde kısmi olarak amorf, kısmi

olarak kristaldir şeklinde kristallenme derecesi hesaplanabilmektedir (Leuner ve

Dressman, 2000).

Sıcakta Mikroskop (Hot stage microscopy: HSM), katı dispersiyon amorf veya

moleküler halde disperse etkin madde içerdiği için DSC sonuçlarının

yorumlanmasına yardımcı olacak HSM yöntemi tamamlayıcı termal teknik olarak

kullanılmaktadır (Arias ve ark., 1998; Oharriz ve ark., 1999; Savolainen ve ark.,

2003).

1.2.4.2. X-Işını Kırınımı Yöntemi (XRD) Numuneye X ışınları geldiğinde girişim bantlarının dedekte edilmesi prensibine

dayanmaktadır. (Leuner ve Dressman, 2000). Dispersiyonların ve saf haldeki etkin

maddenin kristal özelliklerinin teşhis edilmesinde kullanılmaktadır (Karavas ve ark.,

2005). X-ışını kırınımı yöntemi, katı dispersiyonun fiziksel yapısının çalışılmasında

çok önemli ve etkili bir yöntemdir. Basit ötektik karışımlarda her kristal bileşenin

kırınım piki spektrumda görülebilmektedir (Chiou ve Riegelman,1971). Numunedeki

kristalinite, kırınım deseninde karakteristik parmak izi bölgesi olarak görülmektedir.

Parmak izi bölgesinin spesifikliğinden dolayı etkin maddedeki kristalinite taşıyıcıdaki

kristaliniteden ayırt edilebilmektedir (Leuner ve Dressman, 2000). Bu şekilde etkin

maddenin amorf yapıda olduğu katı çözelti ile en azından kısmi olarak kristalin

formda olan katı dispersiyon (taşıyıcı amorf veya kristal olabilir) arasındaki fark ayırt

edilebilmektedir (Shin ve Kim, 2003; Won ve ark., 2005). % 5-10’un altındaki

kristalinite dedekte edilememektedir (Leuner ve Dressman, 2000). Bu yöntem ile

birlikte IR ve DSC yöntemleri de kullanılarak maddelerin kristal yapıları ve polimorfik

dönüşümleri incelenebilmektedir.

Page 48: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

30

1.2.4.3. Mikroskopik Yöntem Katı dispersiyonların polimorfizmini ve morfolojsini incelemek için kullanılmaktadır.

Elektron mikroskobu ve polarize mikroskop kullanılabilmektedir. Ancak elektron

mikroskobu kullanımı yüksek molekül ağırlıklı kimyasallarla sınırlıdır (Chiou ve

Riegelman,1971; Şumnu, 1984). Taramalı elektron mikroskobu (SEM), maddenin

morfolojisini ve partikül büyüklüğünü (Karavas ve ark., 2005) ve polimerik matriks

içindeki dağılımını (Bikiaris ve ark., 2005) incelemek için kullanılan bir yöntemdir.

(Arias ve ark., 1995; Won ve ark., 2005).

1.2.4.4. Spektroskopik Yöntem Etkin maddenin taşıyıcı ile etkileşme durumu UV ve görünür bölge spektrumları

incelendiğinde anlaşılabilmektedir. IR spektroskopisinin de aynı amaçla

kullanılabileceği belirtilmiştir (Chiou ve Riegelman,1971; Şumnu, 1984). Polimer

karışımları ve polimer-etkin madde arasındaki reaktif grupların spesifik etkileşimi için

çok yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir (Karavas ve ark., 2005; Valizadeh ve ark.,

2007). Yapısal değişimler veya kristal yapının eksikliği fonksiyonel gruplar

arasındaki bağlarda değişimlere neden olduğu için bunlar IR spektroskopi ile

dedekte edilebilmektedir. IR spektrumu kristal değişimlere hassastır (Leuner ve

Dressman, 2000; Verheyen ve ark., 2002).

1.2.4.5. Çözünme Hızı Yöntemi Aynı yüzey alanına sahip katı dispersiyon ve fiziksel karışımın in vitro çözünme

hızlarının karşılaştırılması esasına dayanmaktadır. Bu yöntem için çözünme hızının

yüzey alanı ile orantılı olması ve katı dispersiyon ve fiziksel karışımda maddenin

aynı polimorfik şekilde bulunması gerekmektedir (Chiou ve Riegelman, 1971;

Şumnu, 1984). Çözünme hızı deneyleri tek başına katı çözelti oluşup oluşmadığına

karar vermekte kullanılmamaktadır. Diğer fizikokimyasal verilerle birlikte

değerlendirildiğinde moleküler halde disperse veya hemen hemen moleküler halde

disperse sistemler oluşumu için kuvvetli kanıt oluşturmaktadır (Leuner ve Dressman,

2000).

Page 49: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

31

1.2.5. Oral Antidiyabetik Ajanların Katı Dispersiyonları

Günümüzde Tip 2 diyabet tedavisinde sıklıkla kullanılan oral antidiyabetik ajanlardan

suda çözünürlüğü düşük olanlarının çözünürlüklerinin artırılması için katı

dispersiyonlarının hazırlanmasına yönelik çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Bu

çalışmalardan birinde, bir antidiyabetik ajan olan glibenklamidin katı dispersiyonu

füzyon yöntemi ile hazırlanmış ve dispersiyon sert jelatin kapsüllere doldurulmuştur.

Bu şekilde hazırlanan kapsüller, glibenklamidin piyasadaki preparatı ile

karşılaştırıldığında Gelucire veya PEG 6000 ile elde edilen katı dispersiyonlarının

çözünme hızı ve miktarının piyasa preparatına kıyasla daha iyi olduğu bulunmuştur

(Tashtoush ve ark., 2004; Valleri ve ark., 2004). Bu preparatların oral yolla verilmesi

sonucu elde edilen plazma konsantrasyon değerleri incelendiğinde, Gelucire ve

PEG 6000 ile hazırlanmış katı dispersiyonların piyasa preparatına kıyasla daha

yüksek biyoyararlılık sağladığı görülmüştür (Tashtoush ve ark., 2004).

Glibenklamid (gliburid) ile yapılan başka bir çalışmada PEG (4000, 6000, 20000)

katı dispersiyonu hazırlanmış ve hazırlanan katı dispersiyon toz kütlesinin doğrudan

basım yöntemi ile tabletleri basılmıştır. Bu tabletler piyasada aynı dozaj ve

eksipiyanları içeren piyasa preparatı ile kıyaslandığında Glibenklamid-PEG katı

dispersiyonu ile iyi teknolojik özelliklerle tablet üretildiği, tatmin edici ve tekrar

edilebilir çözünme profillerinin elde edildiği görülmüştür. Katı dispersiyon ile

hazırlanan tabletlerle ticari glibenklamid tabletlerinden önemli derecede yüksek

çözünme hızı elde edildiği de görülmüştür (Valleri ve ark., 2004). Glibenklamid ile

yapılan başka bir çalışmada PVP K25 ve K30 ile çözücü buharlaştırma yöntemi ile

katı dispersiyonlar hazırlanmış ve her iki taşıyıcı ile çözünme hızı değerlerinde

önemli artış elde edilmiştir (Iwata ve Ueda, 1996). Valleri ve ark. PEG 6000 ile

hazırladıkları gliburid katı dispersiyonunun 1:10 (etkin madde: polimer) oranında

hazırlanması ile ticari gliburid tabletlerine kıyasla en iyi çözünme hızı sonucunu elde

etmişlerdir.

PEG’ler ile hazırlanan katı dispersiyonlarda, PEG’lerin molekül ağırlıklarının ve

konsantrasyonunun etkin maddenin çözünürlüğü ve çözünme hızına olan etkilerini

incelemek üzere yapılan bir çalışmada glibornurid’in katı dispersiyonlarını

hazırlamak üzere taşıyıcı olarak PEG 4000, 6000, 10000 ve 20000 kullanılmıştır. %

10, % 20 ve % 30 glibornurid içeren katı dispersiyonlardan taşıyıcı miktarının en

Page 50: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

32

fazla olduğu % 10 etkin madde içeren sistemler ile, 4 farklı molekül ağırlıklı PEG ile

de en yüksek çözünme hızı elde edilmiştir. Ayrıca PEG’lerin molekül ağırlıkları

4000’den 20000’e doğru arttıkça çözünme hızında aynı artış gözlenmiştir (Akman ve

ark., 1991).

Katı dispersiyonlar hakkında çok geniş bilgiye sahip olunsa da işlemler sırasındaki

mekanik stress ve saklanması sırasındaki sıcaklık ve nemden dolayı amorf yapının

kristalize olma eğilimi nedeniyle ticari preparatları çok yaygın olarak

kullanılmamaktadır. Taşıyıcı olarak kullanılan pek çok polimerin nem çekme eğilimi

vardır. Bu da faz ayrışması, kristal büyüme veya amorf formdan kristale dönüşe

neden olmaktadır (Wang ve ark., 2004; Vasconcelos ve ark., 2007). Tüm bunların

sonucunda çözünürlük ve çözünme hızında azalma meydana gelmektedir. Ayrıca

katı dispersiyonlarda üretim amacıyla büyük ölçekli üretime geçilmesi zordur (Craig,

2002; Vilhelmsen ve ark., 2005; Vasconcelos ve ark., 2007). Serajuddin ve

arkadaşları, katı dispersiyonların bu üretim problemlerinin yüzey aktif madde ve

kendi kendine emülsifiye olan taşıyıcıların kullanılması ile aşılabileceğini söylemiştir.

Gastrointestinal sistem sıvısı ile temas sonucu taşıyıcının yüzey aktif özelliği ile etkin

madde hızla çözünmektedir. Ancak az sayıda yüzey aktif ajan katı dispersiyon için

uygundur. Serajuddin ve arkadaşları, PEG ve polisorbat 80 karışımının yüzey aktif

taşıyıcı olarak kullanılabileceğini belirtmiştir. Yapılan çalışmada, yüzey aktif taşıyıcı

madde içinde suda çözünürlüğü az olan etkin maddenin katı dispersiyon olarak

hazırlanması ile mikronize etkin maddeye kıyasla önemli derecede artan çözünme

hızı ve biyoyararlanım elde edildiği gösterilmiştir. Ayrıca katı dispersiyon

formülasyonunun hızlandırılmış bekleme koşulları altında fiziksel ve kimyasal olarak

en az 6 ay dayanıklı olduğu ortaya çıkmıştır (Joshi ve ark., 2004).

Belirtilen sorunlara rağmen katı dispersiyon içeren birçok ürün piyasada yerini

almıştır ve gelecek yıllarda bu sayının hızla artması beklenmektedir. Bunun

sebepleri şu şekilde açıklanabilir:

1- Suda az çözünen etkin madde aday sayısı sürekli artmaktadır ve bunların katı

dispersiyonunu hazırlamak için de üretim yöntemleri geliştirilmektedir.

2- Farmasötik endüstride çok sayıda taşıyıcı yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunların

olası kombinasyonları, olası formülasyonları için ürünün optimizasyonunu

sağlamaktadır.

Page 51: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

33

3- Katı dispersiyon hazırlanması ile çözünürlük ve salım hızı büyük oranda

artmaktadır, bu da biyoyararlanım artışı ile uygulanan dozun azalmasını

sağlamaktadır.

4- Akıllı taşıyıcı seçimi ile oral biyoyararlılığı artırmak için katı dispersiyon olarak

formüle edilmiş etkin madde salımı yavaşlatılıp geciktirilebilmektedir. Sıvı ortamla

temas sonucu çözünen veya şişen çok çeşitli polimerlerin varlığı katı

dispersiyonların kontrollü salım yapan dozaj formları alanında büyük potansiyele

sahip olmasına olanak vermektedir (Leuner ve Dressman, 2000).

1.3. Pulsatil Etkin Madde Salımı

Kalp hızı, vücut sıcaklığı ve kan basıncı gibi sirkadyen (circa diem: 24 saat) veya

günlük veya 24 saatlik ritimler 18. yüzyılın sonlarından ve 19. yüzyıldan beri

tanımlanmaktadır (Youan, 2004). İnsanlarda ve hayvanlarda sadece bu ritmlerin

değil kan akışı, periferal direnç, kortizol gibi hormonların plazma konsantrasyonları,

melatonin, insülin, prolaktin, noradrenalin, renin, anjiyotensin, aldosteron, kan

viskozitesi, plazma glukoz konsantrasyonu, enzimler gibi pek çok sirkadyen ritim

olduğu gösterilmiştir (Halsas ve ark.,1999; Bussemer ve ark., 2001; Makino ve ark.,

2001; Youan, 2004). Bu şekilde hastalık semptomlarının günün 24 saati boyunca

rastgele ortaya çıkmadığı gösterilmiştir. Mesela astım atakları günün diğer saatlerine

göre akşam saatlerinde daha sık gerçekleşmektedir. Bu kronobiyolojik ve

kronopatolojik bulgulara dayanarak farmakokinetik ve/veya etkin maddelerin etkisi

günün 24 saati boyunca sabit olmamalı, (Giunchedi ve ark., 1991; Lemmer, 1991;

Ishıno ve ark., 1992; Narisawa ve ark., 1994) etkin madde salımı biyolojik ritme

uydurularak optimize edilmelidir (Lalwani ve Santani, 2007). Kronofarmasötiğin en

önemli hedefi etkin maddeye en çok ihtiyaç duyulduğu anda yüksek

konsantrasyonda, en az ihtiyaç duyulduğu zamanda da düşük konsantrasyonda

etkin madde dağılımını sağlayarak (Youan, 2004) yan etkileri minimize etmektir

(Kikuchi ve Okano, 2002). Etkin madde sadece doğru miktarda değil, doğru zaman

ve doğru hızda uygulanmalıdır (Yang Lin ve ark., 2001; Chaudhari ve ark., 2007).

Tedavinin güvenlik, hasta uyuncu ve etkiniliği açısından optimize edilmesi için

pulsatil etkin madde salımı yapan sistemlere dayanan kronofarmasötik

formülasyonlar potansiyel terapötik tedavi olarak görülmektedir (Ghimire ve ark.,

2007).

Page 52: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

34

Konvansiyonel kontrollü salım yapan sistemler ile sürekli salımı ideal olmayan etkin

maddeler için pulsatil (aralıklı) salım sağlayan sistemler son zamanlarda oldukça ilgi

çekmektedir (Youan, 2004). Pulsatil salım profili, salımın olmadığı bir zaman

periyodu (gecikme zamanı) ve bunu takiben hızlı ve tamamen gerçekleşen etkin

madde salımı ile karakterizedir (Krögel ve Bodmeier, 1999b; Kikuchi ve Okano,

2002; Arora ve ark., 2006). Pulsatil etkin madde salımı aşağıdaki maddeler veya

terapiler için avantajlıdır:

1. Beta blokerler gibi ilk geçiş etkisine uğrayan etkin maddeler (Hata ve ark.,

1994)

2. Hastaların biyolojik tolerans geliştirdiği etkin maddeler (Löbenberg ve ark.,

2005)

3. İntestinal sistemde bölgesel olarak spesifik şekilde hedeflenen etkin maddeler

(Löbenberg ve ark., 2005)

4. Tahriş edici etkin maddelerden mide veya bağırsakların üst bölümünü

korumak veya etkin maddeleri yüksek enzimatik aktivite veya düşük pH’ya

karşı parçalanmadan korumak (Sharma ve Pawar, 2006; Zou ve ark., 2007)

5. Sirkadyen ritme ihtiyaç olduğu zaman etkin maddeyi bu ritme uydurmak için.

(Bussemer ve ark., 2001; Arora ve ark., 2006).

Pulsatil salım yapan sistemler; etkin maddenin bağırsak sisteminde istenen bölgede

açığa çıkmasını sağlayan yani belirli bölgede açılan sistemler ve belirlenmiş

gecikme süresinden sonra etkin madde salımı yapan yani zaman kontrollü sistemler

olarak iki grupta sınıflandırılabilmektedir (Krögel ve Bodmeier, 1998; Bussemer ve

ark., 2001; Rodriguez ve ark., 2003; Liang Lin ve ark., 2008)(Şekil 1.3).

Page 53: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

35

Şekil 1.3. Pulsatil salım yapan sistemler (Bussemer ve ark., 2001).

1.3.1. Belirli Bölgede Salım Yapan Sistemler

İntestinal sistemde istenen bölgede etkin madde salımı yapan sistemlerdir. Etkin

madde salımı genellikle intestinal bölgedeki pH ve enzimler gibi çevresel faktörler

tarafından kontrol edilmektedir. En basit örneği enterik kaplı dozaj formlarıdır.

Gecikme süresi enterik polimerin kaplama tipine ve kaplama seviyesine ve de

midede kalış süresine göre değişmektedir. Yüksek pH’da kullanılan polimerlerin

kullanımı ve kalın kaplama tabakası ile uzun gecikme süresi elde edilebilmektedir

(Bussemer ve ark., 2001).

1.3.1.1. pH Kontrollü Sistemler

Midenin asidik pH’sı ile ileum’un pH’sı arasındaki fark nedeni ile kolona bölgesel

olarak etkin madde hedeflemek mümkün olmaktadır. Dozaj formunun kolon

hedeflemesi için kullanılan polimerlerden Eudragit L ve Eudargit S, pH 6 ve 7’den

sonra çözünmektedir. Ancak gastrointestinal sistemden dozaj formunun geçişi

sırasında orijinal olarak kolonda açılması hedeflenen dozaj formu duodenumda

açılabilmektedir. Ayrıca ileoçekal birleşme bölgesinde oligo ve polisakkaritlerin

mikrobiyolojik parçalanmasından dolayı oluşan kısa zincirli yağ asitleri nedeniyle

pH’da düşüş meydana gelmekte bu da in vivo tekrarlanbilirliği azaltmaktadır

(Bussemer ve ark., 2001). Eudargit S ile hazırlanan pH kontrollü tabletlerde yapılan

in vivo çalışmalarda, Eudargit’in tabletleri ancak mide ve ince bağırsakların üst

Pulsatil Salım

Belirli Bölgede Salım Yapan Sistemler

- pH Kontrollü Sistemler - Enzim Kontrollü Sistemler - Basınç Kontrollü Sistemler

Zaman Kontrollü Sistemler

A- Tek Birimli Sistemler - Erozyona Uğrayan (Çözünen Bariyer Kaplı)

Sistemler - Parçalanabilen Kaplamalı Sistemler - Kapsül Şeklindeki Sistemler

B- Çok Birimli Sistemler

- Parçalanan Membranlar ile Pulsatil Salım - Değişen Membran Permeabilitesi ile Pulsatil

Salım

Page 54: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

36

kısmından geçişte koruyabildiği ve tabletlerin bölgesel spesifikliğinin zayıf olduğu

gösterilmiştir (Ashford ve ark., 1993). Yapılan araştırmalarda pH kontrolünün

yanında zaman kontrolünü de sağlamak üzere pelletlerin önce Eudragit RL/RS daha

sonra Eudragit FS30D ile kaplanması ile hem zaman hem pH kontrollü sistemler

elde edilmiştir. Bunlarla yapılan in vivo çalışmalarda pelletlerin alımından 24 saat

sonrasında bile kanda etkin madde dedekte edilebilmiş ve bu yeni sistemin kolonda

açıldığı gösterilmiştir (Bott ve ark., 2004). Benzer bir diğer çalışmada da Eudragit L

ve EC karışımı ile kaplanan tabletlerde gecikme süreleri açısından in vitro-in vivo

korelasyon sağlanmıştır (Fan ve ark., 2001).

1.3.1.2. Enzimatik Kontrollü Sistemler

Önilaç ve etkin madde dağılım sistemleri, kolonik bakteriyal enzimin etkisi ile

tetiklenerek etkin madde salımı yapacak şekilde dizayn edilmiştir. Kolonik mikroflora

mide ve ince bağırsaklarda bulunmayan ve kolonda etkin madde salımını sağlayan

çeşitli enzimler üretmektedir (Bussemer ve ark., 2001). Azo polimerleri, glikozidik

bağlı polimerler, kolonda parçalanabilen por oluşturucularla kombine selülozik ve

akrilik polimerler gibi pek çok polimer kolonda parçalanabilmekte veya permeabiliteyi

artırabilmektedir (Krögel ve Bomeier, 1999a). Pektin, zayıf film oluşturucu

özelliğinden dolayı sadece basınçla kaplanan dozaj formları veya matriks

sistemlerde kullanılabilmektedir. Kitozan kaplama materyali olarak sıklıkla kullanılan

bir diğer polimerdir. Kitozan kompleksi oluşturulması ile intestinal sıvılardan

penetrasyona engel olan jel oluşturma problemi ortadan kalkmıştır. Kolonik sistem

için çözülmesi gereken genel sorun taşıyıcı sistemin kolona varmadan önce etkin

maddeyi açığa çıkarmaması ve bundan sonra da hızla etkin madde salımının

olmasıdır (Bussemer ve ark., 2001).

1.3.1.3. Basınç Kontrollü Sistemler

Fizyolojik luminal basınç, basınç kontrollü olarak kolonda dağılan kapsüllerin

geliştirilmesine neden olmuştur. Bu sisteme örnek olarak iç kısmı etilselüloz kaplı

jelatin kapsüller gösterilebilir. Jelatin kapsülün alt ve üst kapağının iç kısmı organik

etilselüloz çözeltisi ile kaplanmakta ve kurutulmaktadır. Sonra kapak ve alt kısım

konsantre etilselüloz çözeltisi ile birleştirilmektedir. Etkin madde çözeltisi (florosein

gibi) enjektör yardımıyla delinen delikten kapsüle doldurulup delik etilselüloz çözeltisi

Page 55: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

37

ile kapatılmaktadır. Sistem sulu ortamla temas edince jelatin kabuk çözünmekte ve

çözünmeyen etilselüloz tabakası kalmaktadır. Bu sistemin 00 kapsül ile

hazırlanması zor olmakta ve çözünmeyen etilselüloz tabakasının kalınlığına göre

değişkenlik artmaktadır (Bussemer ve ark., 2001).

1.3.2. Zaman Kontrollü Sistemler

Zaman kontrollü sistemlerde etkin madde salımı çevre tarafından değil sistemin

kendisi tarafından kontrol edilmektedir (Arora ve ark., 2006). Dolayısıyla etkin

madde salımının gastrointestinal geçiş süresi veya motilitesi, pH, enzim veya

gıdadan etkilenmemesi gerekmektedir (Bussemer ve ark., 2001).

1.3.2.1. Tek Birimli Sistemler

1.3.2.1.1. Erozyona Uğrayan veya Çözünen Bariyer Kaplı Sistemler

Çözünen veya erozyona uğrayan bariyer oluşturacak bir tabaka ile kaplanmış

rezervuardan oluşan sistemlerdir. Belirlenmiş gecikme süresinden sonra etkin

madde rezervuar çekirdekten hızla salınmaktadır. Gecikme zamanı kaplama

tabakasının kalınlığı ile kontrol edilmektedir (Murata ve ark., 1998; Bussemer ve

ark., 2001; Arora ve ark., 2006; Gothoskar ve ark., 2004). Sıkıştırılarak basılmış

tabletlerde, bariyer oluşturacak tabaka HPMC gibi çözünebilir polimerler olabileceği

gibi, EC ve Eudragitler gibi suda çözünmeyen polimerler de olabilmektedir.

Çözünme ortamı sıvısı kaplama tabakasına nüfuz etmekte ve tablet dağılmaktadır.

Bu şekilde çekirdek olarak etkin maddenin HPMC ile kaplanması ile gecikme süresi

elde edilmiştir. Gecikme süresi HPMC’nin kalınlığı ve viskoziluğu ile

ayarlanmaktadır. HPMC’nin aşınma veya çözünmesinden sonra etkin madde salımı

gerçekleşmektedir. Suda çözünen etkin madde HPMC’nin şişmesi ile difüze

olabileceği için suda çözünmeyen maddelerin çekirdek olarak kullanılması tercih

edilmektedir (Gothoskar ve ark., 2004).

Bussemer ve ark. üç tabakalı HPMC tabletleri hazırlamışlardır. Bu formülasyonlar en

dışta hemen salım yapan etkin madde içeren bir tabaka, sonra etkin madde

içermeyen HPMC tabakası, içte de ikinci dozu oluşturacak etkin madde içeren

Page 56: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

38

tabaka şeklinde hazırlanmıştır. Bu şekilde ilk doz ortam sıvısı ile temasta hemen

salınmakta sonra etkin madde içermeyen HPMC ile belli süre etkin madde salımı

olmamakta ve sonra da ikinci doz çıkmaktadır. Gecikme süresi HPMC’un kalınlığına

göre 6,5 saate kadar uzatılabilmektedir. Bu sistemde HPMC yerine PVA kullanımı ile

gecikme süresi 9,5 saat ile 26 saat arasına ayarlanabilmiştir (Bussemer ve ark.,

2001).

Midha ve ark. (2001), santral sinir sistemi uyarıcısı olan d-treometil fenidat ile

yaptıkları çalışmada kapsül içerisine sıkıştırılarak basılmış tabletlerden oluşan dozaj

formlarını yerleştirmişlerdir. Buna göre ilk etkin madde salımı kapsül alındıktan 1-2

saat sonra, ikinci doz alımdan 3-5 saat sonra, üçüncü doz ise alımdan 7-9 saat

sonra çıkmaktadır (Arora ve ark., 2006).

1.3.2.1.2. Parçalanabilen Kaplamalı Sistemler

Pulsatil olarak etkin madde dağıtımı için parçalanabilen dozaj formları oldukça ilgi

gören bir sınıfı oluşturmaktadır (Bussemer ve ark., 2003b). Bu sistemler temel

olarak iki şekilde hazırlanabilmektedir. Birinci hazırlama yönteminde, etkin maddeyi

içeren çekirdek (tablet veya kapsül) şişme özelliği olan bir tabaka ile kaplanmakta ve

en dışta da su geçirme özelliği olan ama suda çözünmeyen polimer tabakası yer

almaktadır (Bussemer ve ark., 2003a; Sungthongjeen ve ark., 2004; Zhu ve Zheng,

2005). Tablet veya kapsülden oluşan çekirdekteki etkin madde salımı onu

çevreleyen polimer tabakasının yırtılması/parçalanması ile meydana gelmektedir

(Bussemer ve ark., 2001). Bu parçalanma sistemdeki basınç artışından

kaynaklanmaktadır. Basınç artışı ile parçalanmanın olabilmesi için süper dağıtıcılar

gibi şişmeyi sağlayıcı ajanlar, gaz oluşumuna neden olan efervesan eksipiyanlar

veya selüloz eterleri ile polisakkaritler kullanılmaktadır (Bussemer ve ark., 2001;

Arora ve ark., 2006). Etilselüloz çözeltisi dış kaplama tabakası olarak sıklıkla

kullanılmakta ve şişme ajanlarının etkisi ile parçalanmaktadır. Parçalanmaya kadar

geçen süre gecikme süresi olarak tanımlanmaktadır (Ueda ve ark., 1994b). Bu

sistemlerde dış kaplama tabakası olan EC çözeltisinin kalınlığının artışı ile gecikme

süresinin arttığı gözlenmektedir (Ueda ve ark., 1994a).

Yapılan çalışmalarda yumuşak veya sert jelatin kapsüller, AcDiSol® (kroskarmelloz),

Explotab® (sodyum nişasta glikolat) veya düşük sübstitüe HPC gibi şişme özelliği

Page 57: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

39

veren bir tabakayla kaplandıktan sonra parçalanabilen polimerle kaplanmaktadır

(Gothoskar ve ark., 2004). Bu sistemlerde EC veya selüloz asetat da polimerik

membran olarak kullanılmaktadır. Gecikme süresi dış kaplama tabakasının

bileşimine göre değişmektedir. Suda çözünen HPMC permeabiliteyi artırarak

gecikme süresinin kısalmasına neden olmaktadır (Bussemer ve ark., 2001).

Sungthongjeen ve ark., buflomedil HCl’in farklı miktarlarda püskürterek kurutulmuş

laktoz ve mikrokristal selüloz kullanarak doğrudan basım yöntemi ile tabletlerini

bastıktan sonra şişmeyi sağlamak amacıyla kroskarmelloz sodyum ve Kollidon® 90F

içeren çözelti ile kaplamışlardır. Dış kaplama tabakası olarak da EC kullanılmıştır.

Çalışmada EC kaplama tabakasının miktarı arttıkça gecikme süresinin uzadığı,

mikrokristal selüloz miktarı arttıkça gecikme süresinin kısaldığı görülmüştür

(Sungthongjeen ve ark., 2004).

Yapılan başka bir çalışmada içinde etkin madde bulunan sert jelatin kapsüller önce

şişmeyi sağlayıcı AcDiSol® ve Kollidon® karışımından oluşan çözelti ile kaplanmış,

daha sonra üst kaplama tabakası olarak por oluşturucu olarak HPMC içeren EC

çözeltisi püskürterek kaplama işlemi uygulanmıştır. Bu sistem ortam sıvısı ile temas

edince belli gecikme süresinden sonra şişmeyi sağlayan tabakadaki basınç artışı

nedeniyle üst kaplama tabakası parçalanmıştır. Çalışmada şişme tabakasının artışı

ile gecikme süresinin kısaldığı, EC tabakasının artışı ile gecikme süresinin uzadığı

görülmüş ve gecikme süresi 18 saate kadar uzatılabilmiştir (Bussemer ve ark.

2003).

Pulsatil etkin madde salımı için parçalanabilen dozaj formlarının hazırlanmasında

kullanılan ikinci yöntem ise doğrudan basım yöntemidir. Oral alımı takiben önceden

belirlenmiş süre sonunda zaman kontrollü olarak dağılma veya parçalanma

sağlayan, doğrudan basım yöntemiyle sıkıştırılarak basılmış tabletler son

zamanlarda ilgi çeken bir çalışma alanıdır. Bu sistemler uygulandıklarında sadece

hız kontrolü değil aynı zamanda zaman kontrolü sağlayan sistemlerdir (Hsu Lin ve

ark., 2001). Bu yöntem zaman kontrollü salım yapan preparatların hazırlanmasında

pek çok etkin madde için uygulanabilen yeni bir tekniktir (Yang Lin ve ark., 2004b).

Bu sistemler etkin maddeyi içeren bir iç çekirdek ve onu kaplayan suda çözünmeyen

dış kaplama tabakasından oluşmaktadır (Ishino ve ark., 1992; Hsu Lin ve ark., 2001;

Page 58: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

40

Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2004a). Bu yöntem zaman kaybına engel

olduğu gibi, komplike kaplama ve granülasyon aşamalarını içermemektedir. Ayrıca

çekirdekteki etkin maddeyi nemden koruyarak stabilitesini artırmaktadır (Hsu Lin ve

ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark., 2004a; Yang Lin ve ark.,

2004b). Son yapılan çalışmalar doğrudan basım yöntemi ile sıkıştırılarak basılan

tabletlerin dış kaplama tabakası olarak EC tozlarının zaman kontrollü parçalanma

fonksiyonu için tek uygun toz olduğunu göstermiştir. Bu fonksiyon ayrıca dış

kaplama tabakasına uygulanan basınç, dış tabakada kullanılan miktar, çekirdek

tablete konulan eksipiyanlar tarafından etkilenmektedir. Bu tabletlerde çekirdek

tablete ilave edilen eksipiyan tipi zaman kontrollü dağılma veya parçalanmayı önemli

derecede etkilemektedir (Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2004b). Bu

yöntem ile etkin madde olarak sodyum diklofenak kullanılarak yapılan çalışmalarda

belli gecikme süresinden sonra etkin madde salımının gerçekleştiği gösterilmiştir. Bu

sistemlerde dış kaplama tabakası olan etilselüloz gecikme süresinin sonunda

ortadan ikiye ayrılmakta ve etkin madde salımı gerçekleşmektedir. Sıkıştırılarak

kaplanmış bu tabletlerde dış kaplama tabakası belirlenen zamanda salım için çok

önemlidir (Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2004a). Ayrıca gecikme süresi

ve zaman kontrollü çözünme hızı, iç çekirdek ve dış kaplama tabakasında

kullanılacak eksipiyanların tipi ve miktarı ile, iç çekirdek ve dış kaplama tabakasının

basımı sırasında uygulanan basınç ile kontrol edilebilmektedir. Yang Lin ve ark.

yaptıkları çalışmada EC partikül büyüklüğünün artışı ile gecikme süresinin

kısaldığını göstermişlerdir. 4 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile 20 saate varan

gecikme süresi elde etmişlerdir (Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2004a).

Dış kaplama tabakasına EC ile kombine sodyum nişasta glikolat konulması ile

gecikme süresinin çok kısaldığı gösterilmiştir. Bunun nedeninin süper dağıtıcı olan

sodyum nişasta glikolatın hızla su alımı ile şişerek hızlı dağılmayı sağlamasıdır. Dış

tabakada EC ile kullanılan Avicel, sodyum nişasta glikolata göre daha uzun gecikme

süresi sağlamıştır (∼3 saat). Dış tabakaya HPMC ilavesi ile gecikme süresi ∼5,5

saate uzamış ancak sigmoidal çıkış gözlenmiştir Bu gecikme süreleri püskürtülerek

kurutulmuş laktoz kullanımı ile ∼6 saate, dibazik kalsiyumfosfat anhidrat kullanımı ile

∼8,5 saate çıkarılmıştır (Yang Lin ve ark., 2004a). Bu tabletlerde iç çekirdeğin

basımı sırasında uygulanan basınç incelendiğinde iç çekirdeğin 50, 100 ve 150

kg/cm2 basınçla basımında ∼12,5 saatlik değişmeyen gecikme süresi elde etmişler,

200 kg/cm2 basınçla basımda ise gecikme süresinin ∼16,3 saate ulaştığını

göstermişlerdir. Yapılan bu çalışmalarla dış kaplama tabakasına uygulanan basıncın

Page 59: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

41

artması ile gecikme süresinin artışı arasında doğrusal ilişki olduğunu basınç arttıkça

gecikme süresinin uzadığı gösterilmiştir. Yine dış kaplama tabakasında ne kadar

çok EC kullanılırsa gecikme süresinin o kadar uzadığı da gösterilmiştir (Hsu Lin ve

ark., 2001). Yang Lin ve ark., iç çekirdeğe ilave edilen eksipiyanların etkisini

incelemek üzere yaptığı çalışmalarda etkin madde salımının ve gecikme süresinin

kullanılan eksipiyan tipine göre değiştiğini göstermişlerdir. Sodyum diklofenak ile

birlikte çekirdekte püskürtülerek kurutulmuş laktoz, HPMC, sodyum nişasta glikolat

ve mikrokristal selüloz kullanımı ile gecikme sürelerinin sırası ile 8,5 saat, 12,4 saat,

14,6 saat ve 15,8 saat olduğunu; sadece sodyum diklofenak içeren çekirdek ile ise

16,3 saat olduğunu göstermişlerdir (Yang Lin ve ark., 2002).

Şekil 1.4. Sıkıştırılarak basılmış zaman kontrollü tabletlerin ortadan ayrılması sonucunda tabletlerden etkin madde salımının şeması (Yang Lin, 2004).

Yang Lin ve ark. (2004b) yaptıkları araştırmada dış kaplamaya püskürtülerek

kurutulmuş laktoz veya HPMC ilavesinin gecikme süresini, ilave edilmemiş duruma

göre kısalttığını göstermişlerdir. Sadece EC kullanımı ile gecikme süresi ∼16,3

saatten yaklaşık %10 püskürtülerek kurutulmuş laktoz ilavesi ile ∼8,3 saate; yaklaşık

% 10 HPMC ilavesi ile ∼12,3 saate düşmektedir (Yang Lin ve ark., 2004b).

Mikronize etilselüloz yanında HPMC ve hidroksipropilselüloz (HPC) ile de doğrudan

basım yöntemi ile sıkıştırılarak kaplanmış tablet hazırlanmasına ait pek çok çalışma

bulunmaktadır (Takeuchi ve ark., 2000; Ozeki ve ark., 2004; Chaudhari ve ark.,

2007). Halsas ve ark., HPMC ve ibubrofen ile hazırladıkları sıkıştırılarak kaplanmış

tabletlerle yaptıkları çalışmalar sonucunda, sıkıştırılarak kaplanmış zaman kontrollü

tabletlerin kronofarmakokinetik davranışlarının öncelikli olarak formülasyona bağlı

olduğunu kullanılan etkin maddeye bağlı olmadığını bildirmişlerdir (Halsas ve ark.,

1999).

EC gibi, hidroksietilselülozun (HEC) kullanılmasıyla da sıkıştırılarak kaplanmış

zaman kontrollü tabletler hazırlanmıştır. Bu tabletlerde de HEC partikül

Page 60: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

42

büyüklüğünün küçülmesi ve HEC kaplama tabakası miktarının artışı ile artan

gecikme sürelerinin elde edildiği bildirilmiştir (Matsuo ve ark., 1995). Matsuo ve ark.

(1996) diltiazem hidroklorürün HEC kullanarak sıkıştırılarak kaplanmış zaman

kontrollü tabletlerini hazırlamışlar ve bu tabletlerle insanlarda yaptıkları in vivo

çalışmalarda 15 saate varan gecikme süresi ile zaman kontrollü salım elde ettikerini

göstermişlerdir.

Chaudhari ve ark. EC ve HPC kullanarak hazırladıkları sıkıştırılarak kaplanmış

tabletler ile yaptıkları çalışmalarda, dış kaplama tabakasında HPC ve EC’nin birlikte

kullanılmasıyla daha uzun süre gecikme süresi elde ettiklerini bildirmişlerdir. Bunun

nedeninin sadece EC kullanıldığında EC’nin yarı geçirgen olmasından dolayı

çözünme ortamının penetrasyonu ile hidrate olan çekirdeğin daha çabuk

çözündüğünü, HPC ile birlikte kullanıldığında ise hidrate olan HPC’nin EC ile

kompakt bir yapı oluşturarak çözünme ortamının penetrasyonunu engellediğini

bildirmişlerdir. Bu şekilde gecikme süresi kaplama tabakasında EC kullanımı ile ∼5

saatken, EC-HPC birlikte kullanımı ile ∼9 saate kadar uzatılabilmiştir (Chaudhari ve

ark., 2007).

Zhu ve Zheng teofilin, mikrokristal selüloz ve süper dağıtıcı içeren çekirdek tableti

EC, selüloz asetat ftalat ve Eudragit RS çözeltileri ile kaplayarak çalışmışlar ve

Eudragit RS’nin esnek olmasında dolayı pulsatil salım profilini vermediğini ve pulsatil

salıma uygun olmadığını, selüloz asetat ftalatın da çok sert olmasından dolayı

uygun olmadığını en iyi kaplama materyalinin EC olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca

çekirdekte kullanılan eksipiyanları kıyasladıklarında kroskarmelloz sodyumun

sodyum nişasta glikolata göre daha etkili dağıtıcı özelliğinin olduğunu bu nedenle

daha kısa gecikme süresi sağladığını bildirmişlerdir (Zhu ve Zheng, 2005).

1.3.2.1.3. Kapsül Şeklindeki Sistemler Bu sistemler etkin maddeyi içeren suda çözünmeyen bir kapsül gövdesi ve belli

gecikme süresinin sonunda şişme, erozyon veya çözünme sonucu ayrılan kapaktan

oluşmaktadır. Bunun örneği olan Pulsincap® sistemi, içinde etkin madde dolu olan

suda çözünmeyen polivinilklorür ile kaplanmış sert jelatin kapsül gövdesinden

oluşmaktadır. Gövde kapsülün ağzı şişme özelliği olan hidrojel ile kapatılmıştır. GIS

sıvısı ile temas edince belli gecikme süresinin sonunda şişme özellikli hidrojel kapak

Page 61: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

43

şişerek dışarı çıkmakta ve kapsülün içeriğindeki etkin madde hızla dışarı

çıkmaktadır (Krögel ve Bodmeier, 1998; Ross ve ark, 2000; Bussemer ve ark., 2001;

Gothoskar ve ark., 2004; Arora ve ark., 2006). Gecikme süresi, şişme özelliği olan

kapağın boyutu ve pozisyonu ile ayarlanmaktadır. Mideden geçiş sırasında asit

ortamdan etkilenmesine engel olmak için de enterik olarak kaplanmıştır. Krögel ve

Bodmeier (1999) kapsül kapağını HPMC veya PVA (polivinil alkol) gibi suda

çözünen veya şişen maddelerin kompresyonuyla veya Gelucire veya gliseril

monooleat gibi maddelerin eritildikten sonra dondurulmasıyla hazırlamışlardır.

Gecikme süresini de seçilen polimerin molekül ağırlığına veya kapağın kalınlığına

göre belirlemişlerdir (Bussemer ve ark., 2001). Aynı araştırmacılar klorfeniramin ile

bu sistemi çalışmışlar, aşınabilen kapağın bileşimi ve ağırlığındaki değişim ile etkin

madde salımını kontrol etmişlerdir (Arora ve ark., 2006).

Crison ve ark. (1985) selüloz asetatla kaplı yarı geçirgen membranla kaplanmış sert

jelatin kapsül, lipitlerden oluşan çözünmeyen kapak (Gelucire gibi) ve kapsülün

içinde ozmotik etki oluşturan eksipiyanlardan oluşan sistem hazırlamışlardır (Krögel

ve Bodmeier, 1998). Bu sistem ile gecikme süreleri açısından in vitro-in vivo

korelasyonun iyi olduğu gösterilmiştir (Bussemer ve ark., 2001).

Bussemer ve Bodmeier yaptıkları çalışmada yumuşak kapsülü şişmeyi sağlayacak

tabaka olarak AcDiSol® ve Kollidon®30 ile ardından da EC çözeltisi ile

kaplamışlardır. Yumuşak jelatin kapsüllerle 9 saate varan gecikme süresi elde

edildiğini ancak aynı kaplama çözeltisi ile kaplanan sert jelatin kapsüllerin daha uzun

gecikme süresi sağladığını bildirmişlerdir (Bussemer ve Bodmeier, 2003).

Zhu ve ark. (2008) geçirgen özelliği olmayan bir kapsül ve geçirgen bir kapak içinde

3 farklı zamanda etkin madde salımı sağlayan 3 farklı tabletten oluşan “kapsül içinde

tabletler” sistemini geliştirmişlerdir (Zhu ve ark., 2008). Yine Li ve ark., kapsül

içerisine yerleştirdikleri 3 farklı formülasyondan oluşan tablet ile sodyum diklofenakın

0-1., 5-6. ve 10-11. saatler arasında etkin madde salımı yapan dozaj formunu

geliştirmişlerdir (Li ve ark., 2008).

Kapsül şeklinde pulsatil salım sağlayan sistemlerin hazırlanması örneklerden de

görüldüğü gibi karışıktır ve özel cihazlar, üretim aşamaları gerektirmektedir

(Bussemer ve Bodmeier, 2003).

Page 62: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

44

1.3.2.2. Çok Birimli Sistemler Çok birimli etkin madde salım sistemleri tek birimli olanlara göre daha avantajlı

olmasına rağmen pulsatil salım yapan sistemlerde kullanılan eksipiyanlar fazla

olduğu için bu sistemlere etkin madde yükleme potansiyeli daha düşüktür

(Bussemer ve ark., 2001; Gothoskar ve ark., 2004).

1.3.2.2.1. Parçalanan Membranlar ile Pulsatil Salım Burada da tek birimli sistemlerde olduğu gibi çok birimli her bir partikülün etrafını

saran kaplama tabakasının parçalanması ile etkin madde çıkışı olmaktadır. Ueda ve

ark. (1991) zaman kontrollü olarak parçalanan çok birimli dozaj formu

hazırlamışlardır. Bu dozaj formu; çekirdek etkin madde, bunu kaplayan şişme

özellğine sahip uygun kalınlıkta bir tabaka (HPC gibi) ve en üstte çözünmeyen

polimerik tabakadan (etilselüloz gibi) oluşmaktadır (Mohamad ve Dashevsky, 2007).

Su girişi ile şişme tabakası genişlemekte ve suda çözünmeyen tabakanın

parçalanması ile hızlı etkin madde çıkışı gerçekleşmektedir. Etkin madde salımı

ortam pH’sından veya etkin maddenin çözünürlüğünden etkilenmemektedir.

Gecikme süresi kaplama tabakasının artışı ile artmakta (Mohamad ve Dashevsky,

2007) ve salım hızı da eklenen ozmotik ajanlarla artırılmaktadır (Bussemer ve ark.,

2001). Yapılan çalışmalarda asetaminofen ile hazırlanan çok birimli pulsatil salım

yapan sistemlerin gecikme sürelerinin in vitro-in vivo korelasyonunun sağlandığı

gösterilmiştir (Mohamad ve Dashevsky, 2007).

1.3.2.2.2. Değişen Membran Permeabilitesi ile Pulsatil Salım Eudragit RS ve RL, kuarterner amonyum grubu polimerler olduğu için permeabilitesi

ve su alımı ortamdaki anyon ve katyonlardan etkilenmektedir (Gothoskar ve ark.,

2004). Etkin madde ve süksinik asit içeren pellet çekirdeğin Eudragit RS30D ile

kaplanması ile sigmoidal salım yapan sistemler elde edilmiştir. Burada gecikme

süresi Eudragit RS membranından suyun giriş hızı ile kontrol edilmektedir. Su

süksinik asit ve etkin maddeyi çözmekte, asit çözelti kuarterner amonyum grup ile

etkileşerek hidrate polimer filmin permeabilitesini artırmaktadır (Bussemer ve ark.,

2001; Arora ve ark., 2006). Bu çalışmada in vitro gecikme süresi ve in vivo gecikme

süresi arasındaki uyumun iyi olduğu gösterilmiştir (Narisawa ve ark.,1995; Arora ve

Page 63: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

45

ark., 2006). Beckert ve ark. (1999) teofilin, permeabilite modifiye edici olarak

sodyum asetat ve bağlayıcı kaplı boş şeker pelletlerin Eudragit RS30D ile

kaplanması ile benzer sistem hazırlamışlardır. Burada da gecikme süresi dış

membran kalınlığı artışı ile artmaktadır. Etkin madde salımı ise dış membran

kalınlığından bağımsızdır ancak sodyum asetat miktarı ile değişmektedir (Bussemer

ve ark., 2001).

Chen ve ark., diltiazem ile ozmotik çok birimli sistemler hazırlamışlardır. Bunun

dizaynında gün boyunca pulsatil kan konsantrasyonu sağlayacak zaman aralıklarına

göre dozlar ayarlanmıştır. Dozaj formu üç tip pelleti içeren jelatin kapsülden

oluşmaktadır. Her pellet etkin madde ve suda çözünen modüle edici ajan (NaCl gibi)

içermektedir. Her çekirdek suda çözünmeyen ve su geçiren film oluşturucu ajan ve

bir hidrofilik ajan ile kaplanmıştır. Bu kaplama tabakasının kalınlığı her pellet için

farklıdır. Dozaj formu fizyolojik ortamla temas edince etkin madde salımı; her pelletin

kendi kaplama tabakasının kalınlığına göre, kaplamadaki hidrofobik ajanın oranına

ve pelletteki ozmotik ajan oranına göre kontrol edilmektedir (Arora ve ark., 2006).

Page 64: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

46

2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Gereçler 2.1.1. Deneylerde Kullanılan Kimyasal Maddeler Repaglinid Eczacıbaşı İlaç Firması

NovoNorm® 2 mg Tablet Novo Nordisk

(Seri No: TM70457)

Pluronic F68 Sigma

Polietilen glikol 6000 Fluka

Polivinilpirolidon vinilasetat kopolimeri (PVP VA64) BASF The Chenmical Co.

Kroskarmelloz sodyum Blanver Farmoquimica Ltda.

Çapraz bağlı povidon ISP Company

Sodyum nişasta glikolat Blanver Farmoquimica Ltda.

Etilselüloz BDH Chemicals ve Sigma

Hidroksipropilmetilselüloz Fluka

Mikrokristal selüloz FMC Corporation

Püskürtülerek kurutulmuş laktoz (FlowLac®100) Meggle

Kolloidal silisyum dioksit Degussa

Magnezyum stearat Reiedel-de Haen

Metanol (HPLC kalite) Lab-Scan Asetonitril (HPLC kalite) Merck

Potasyum dihidrojen fosfat Merck

Amonyum asetat Reiedel-de Haen

Sodyum sitrat Merck

Sodyum klorür Merck

Sodyum hidroksit Merck

Potasyum klorür Merck

Sodyum asetat Merck

Hidroklorik asit Merck

Glasiyal asetik asit Reidel-de Haen

Page 65: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

47

2.1.2. Deneylerde Kullanılan Aletler Üstten kefeli terazi Sartorius L-22005

Hassas terazi Sartorius BL 210S

Manyetik karıştırıcı Heidolph-Kottermann Isı ayarlı-çoklu manyetik karıştırıcı Variomag Multitherm

UV Spektrofotometre Shimadzu UV-1601

HPLC cihazı Agilent 1100 Series

HPLC Kolon ACE 5 C18, 250 x 4,6 mm; 5μm

Çözünme hızı test cihazı Sotax AT 7 Smart

Hidrolik press Ayaşlı Üçler

pH-metre Inolab pH 720 WTW IR Spektrofotometre Jasco, FT-IR 420

Erime noktası tayin cihazı Electrothermal 9100

İklim dolabı Nüve ID 501

Etüv Heraeus

DSC Netzsch DSC 204

Lazer Kırınımı Granülometresi Sympatec Helos (H0728)

X-Işını Toz Difraktometresi Philips PW

Santrifüj NüveFuge CN180

Ultrasonik karıştırıcı Bransonic 321

Derin dondurucu -45°C Heto

Selüloz filtre (0,45 μm) Milex-HA MCE, Millipore

Naylon membran filtre (0,45 μm) Bio-crom

Otomatik pipet Biohit

Plastik enjektör Ayset

Milli-Q plus water (Su arıtma cihazı) Millipore

Li-Heparin içeren tüpler Vacutest

Ependorf tüp LP Italiana SPA

Hesap makinası Casio fx-3600P

Grafik programı GraphPad Instat 3

İstatistik programı SPSS 9.0 for Windows

Page 66: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

48

2.2.Yöntemler 2.2.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesi 2.2.1.1. Etkin Maddenin Infrared (IR) Spektrumu Etkin maddenin infrared spektrumunun belirlenmesi için agat havanda, etkin

maddenin potasyum bromür ile yaklaşık olarak 1:10 oranında homojen toz karışımı

hazırlanmıştır. Bu homojen karışım hidrolik preste 10000 kg/cm2 basınçta

sıkıştırılarak disk haline getirilmiştir. Hazırlanan diskin 400-4000 cm-1 dalga sayısı

arasında spektrumu alınmıştır.

2.2.1.2. Etkin Maddenin Erime Derecesinin Tayini Repaglinid’in erime noktasının tayini için Electrothermal 9100 cihazı kullanılmıştır.

Bu amaçla toz haldeki etkin madde kılcal bir cam boruya doldurularak erime noktası

tayin cihazındaki ilgili bölmeye yerleştirilmiştir. Cihazın sıcaklığı yükseltilerek

maddenin fiziksel değişime başlayıp eridiği sıcaklık, optik mercekle termometreden

okunarak ± 1 °C duyarlılıkla saptanmıştır.

2.2.1.3. Etkin Maddenin Diferansiyel Tarama Kalorometresi (DSC) ile Analizi Saf haldeki etkin maddenin termal davranışını incelemek için Netzsch DSC 204

marka diferansiyel tarama kalorimetresi kullanılmıştır. 5 mg ağırlıkta hassas olarak

tartılmış numune kapaklı bir aluminyum pan içine konulmuştur. 30-300 °C sıcaklık

aralığında, 5°C/dakika hızda ısıtma yapılarak model etkin maddemizin termal

davranışını ifade eden termogramı alınmıştır.

2.2.1.4. Etkin Maddenin X-Işını Toz Difraktometre ile Analizi Model etkin maddemiz olan Repaglinid’in X-ışını kırınımı deseni Philips PW marka

toz difraktometre cihazı ile CuKα anot kullanılarak, 1.2°/dakika step hızında , 5°-65°

2θ difraksiyon açısı ile ölçüm yapılarak analiz edilmiştir.

Page 67: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

49

2.2.1.5. Etkin Maddenin Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Analizi Bu amaçla Lazer Kırınım Granülometresi (Symphatec HELOS (H0728) particle size

analyzer) cihazı kullanılmış ve yaş yöntem ile çalışılmıştır. Cihazın küvetine su

doldurularak etkin madde su içerisinde disperse edilmiştir. Ölçüm üç kez

tekrarlanmıştır. 2.2.1.6. Etkin Maddenin UV Spektrumlarının Belirlenmesi

2.2.1.6.1. Etkin Maddenin pH 2 Hidroklorik Asit Tamponu ile UV Spektrumunun Belirlenmesi Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tamponu (USP 30, 2007) ile hazırlanmış,

konsantrasyonu belli berrak çözeltilerinin 210-400 nm arasında UV spektrumu

alınarak λmax değeri belirlenmiştir.

pH 2 Hidroklorik Asit Tampon Çözeltisi

Hidroklorik asit çözeltisi (0,2 M).........................13 ml

Potasyum klorür çözeltisi...................................50 ml

Su.................................y.m..............................200 ml

0,2 M Hidroklorik Asit Çözeltisi

Hidroklorik asit çözeltisi.....................................17 ml

Su..................................y.m..........................1000 ml

Potasyum Klorür Çözeltisi Potasyum klorür..............................14,91 g

Su..................................y.m............1000 ml

Page 68: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

50

2.2.1.6.2. Etkin Maddenin pH 4.5 Asetat Tamponu ile UV Spektrumunun Belirlenmesi

Etkin maddenin pH 4.5 asetat tamponu (USP 30, 2007) ile hazırlanmış,

konsantrasyonu belli berrak çözeltilerinin 210-400 nm arasında UV spektrumu

alınarak λmax değeri belirlenmiştir.

pH 4,5 Asetat Tampon Çözeltisi

Sodyum asetat..................................2,99 g

Asetik asit (2N)....................................14 ml

Su.........................y.m..................... 1000 ml

2 N Asetik Asit

Asetik asit................................116 ml

Su...................y.m.................1000 ml

2.2.1.6.3. Etkin Maddenin pH 6.8 Fosfat Tamponu ile UV Spektrumunun Belirlenmesi

Etkin maddenin pH 6.8 fosfat tamponu (USP 30, 2007) ile hazırlanmış,

konsantrasyonu belli berrak çözeltilerinin 210-400 nm arasında UV spektrumu

alınarak λmax değeri belirlenmiştir.

pH 6,8 Fosfat Tampon Çözeltisi

Sodyum hidroksit (0,2 M).....................................22,4 ml

Potasyum dihidrojen fosfat çözeltisi........................50 ml

Su.....................................y.m...............................200 ml

0,2 M Sodyum Hidroksit Sodyum hidroksit..................................8 g

Su.............................y.m................1000 ml

Page 69: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

51

Potasyum Dihidrojen Fosfat Çözeltisi Potasyum dihidrojen fosfat...............27,22 g

Su....................y.m...........................1000 ml

2.2.1.7. Etkin Maddenin Çözünürlük Tayinleri Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4,5 asetat tamponu, pH 6,8 fosfat

tamponu ve distile su içindeki çözünürlüğünün saptanması için 10 ml’lik balon

jojelere 100’er mg etkin madde konularak balon jojeler çözücüleri ile hacme

tamamlanmıştır. 10 dakika ultrasonik karıştırıcıda karıştırılmıştır. Daha sonra ısı

ayarlı manyetik karıştırıcıya alınarak 25 ± 0,5 ºC’de 24 saat karıştırılmıştır.

Çözünürlük 24 saatte dengeye ulaştığı için karıştırma süresi 24 saat olarak

belirlenmiştir. Bu sürenin sonunda 0,45 μm’lik filtreden süzülen çözeltiler Bölüm

2.2.2 Çizelge 2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de okunmuştur.

2.2.1.8. İn vitro Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon Doğrularının Hazırlanması Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4.5 asetat tamponu ve pH 6,8

fosfat tamponu içinde 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltileri hazırlanarak

bundan uygun seyreltmelerle çözeltiler hazırlanmış ve bu çözeltilerin alanları HPLC

cihazında okunmuştur. Konsantrasyon ve alan değerleri en küçük kareler yöntemine

göre Instat 3.0 adlı paket program ile değerlendirilip standart doğru denklemleri

hesaplanmıştır ve kalibrasyon grafiği çizilmiştir.

Page 70: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

52

2.2.2. İn vitro Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik Validasyonu

Çizelge 2.1. Repaglinid’in HPLC ile in vitro miktar tayininde kullanılan çalışma koşulları*.

Cihaz Agilent 1100 Series

Mobil faz Metanol: pH 2.5 fosfat tampon (85:15)

Akış hızı 1 ml/dakika

Kolon ACE 5 C18 5μm, (250 x 4.6 mm)

Dedektör PDA (Photo diode array)

Dalga boyu 243 nm

Sıcaklık 40°C

Enjeksiyon hacmi 30 μl

Alıkonma zamanı (retention time)

∼5,4 dakika

*USP 30 modifiye HPLC koşulları

2.2.2.1. Doğrusallık ve Aralığı

Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat

tamponunda 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltileri hazırlanarak, bu

stoktan 8 farklı seyreltme elde edilmiş ve bu çözeltilerin alanları önceden belirlenen

λmax değerlerinde okunmuştur. Her bir konsantrasyon ve ona karşı gelen alan

değerleri Instat 3.0 paket programı yardımıyla değerlendirilmiş ve grafiği çizilmiştir.

2.2.2.2. Doğruluk

Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat

tamponunda 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden 3 farklı

konsantrasyonun 3’er paralel dilüsyonları hazırlanmış ve alanları HPLC cihazında

okunmuştur. Okunan alanlar kalibrasyon denkleminde yerine konarak elde edilen

konsantrasyonlardan % geri elde değerleri bulunmuştur.

Page 71: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

53

2.2.2.3. Kesinlik

Tekrarlanabilirlik (Tekrar edilebilirlik): Ekin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat

tamponunda 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden hazırlanan 15

μg/ml konsantrasyonda 1 seri dilüsyonun alanı HPLC yardımıyla arka arkaya 6 kez

okunmuştur.

Tekrar elde edilebilirlik:

Ayrıca 15 μg/ml konsantrasyonda hazırlanan 6 seri dilüsyonun alanları aynı analist

tarafından farklı zamanlarda okunmuştur.

2.2.2.4. Seçicilik Miktar tayini yönteminin Repaglinide özgü olup olmadığının belirlenmesi için

formülasyonlarda kullanılan tüm yardımcı maddelerin, formülasyonda kullanılan

oranlardaki çözeltileri hazırlanarak 200-400 nm arasında spektrumları alınmış ve

etkin madde spektrumu ile karşılaştırılarak herhangi bir girişimin olup olmadığı

incelenmiştir. Ayrıca bu çözeltiler HPLC’e enjekte edilerek etkin maddenin alıkonma

zamanında pik verip vermediğine de bakılmıştır.

2.2.2.5. Teşhis ve Tayin Sınırları HPLC’de gürültü (noise) seviyesinin 10 katı büyüklüğünde alan veren konsantrasyon

değeri tayin sınırı (LOQ: Limit of Quantitation), 3 katı büyüklüğünde alan veren

konsantrasyon değeri teşhis sınırı (LOD: Limit of Detection) olarak belirlenmiştir.

2.2.2.6. Dayanıklılık Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat

tamponu içinde 25 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden hareketle

hazırlanan 15 μg/ml konsantrasyondaki çözeltisi 25 ± 2°C’de 48 saat bekletilmiştir.

Çözeltinin 0., 24. ve 48. saatlerde HPLC’de ölçümü yapılmıştır. Aynı zaman

aralıklarında alınan UV spektrumları da incelenerek herhangi bir bozulma olup

olmadığı araştırılmıştır.

Page 72: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

54

2.2.3. Katı Dispersiyonlar Üzerinde Yapılan Çalışmalar

2.2.3.1. Repaglinid’in Eritme Yöntemi ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Katı dispersiyonların hazırlanmasına yönelik olarak yapılan çalışmalar

incelendiğinde pek çok farklı yöntem tespit edilmiştir. Bu yöntemler arasından kolay

üretim koşulları ve çözücü uzaklaştırma aşamasının olmaması nedeniyle uygun ve

ekonomik bir yöntem olan eritme yöntemi tercih edilmiştir. Seçilen eritme yöntemi ile

katı dispersiyonların hazırlanması sırasında farklı işlem parametreleri denenerek

incelenmiştir. Bu amaçla etüvde hazırlama yöntemi ve manyetik karıştırıcıda

hazırlama yöntemi ile hazırlanan katı dispersiyonlar çözünürlüklerinin kıyaslanması

yoluyla karşılaştırılmıştır. Daha sonra da oda sıcaklığında soğutma ve -18 °C’de

soğutma işlemleri karşılaştırılmıştır. En iyi sonuç manyetik karıştırıcıda 100 °C

sıcaklıkta karıştırarak hazırlama ve oda sıcaklığında karıştırarak soğutma ile elde

edildiği için çalışma bu koşullarda yürütülmüştür.

2.2.3.1.1. Polimerlerin Erime Derecesinin Tayini Katı dispersiyon hazırlanması sırasında kullanılan polimerlerin erime noktalarının

tayini için Electrothermal 9100 cihazı kullanılmıştır. Cihazın sıcaklığı yükseltilerek

maddenin fiziksel değişime başlayıp eridiği sıcaklık, optik mercekle termometreden

okunarak ± 1 °C duyarlılıkla saptanmıştır.

2.2.3.1.2. Repaglinid’in PEG 6000 ve Pluronic F68 ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması

Bu amaçla Çizelge 2.2’de gösterilen PEG 6000 ile 1:4, 1:9, 1:20 (etkin

madde:polimer) oranları kullanılarak KD1, KD2, KD3 kodlu katı dispersiyon

formülasyonları; Pluronic F68 ile 1:1, 1:9, 1:20 oranları kullanılarak KD4, KD5, KD6

kodlu katı dispersiyon formülasyonları hazırlanmıştır.

PEG 6000 ve Pluronic F68 katı dispersiyonlarının hazırlanması için hesaplı miktar

taşıyıcı polimer küçük bir beher içerisinde manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta

eritilmiş ve bunun üzerine hesaplı miktar etkin madde ilave edildikten sonra homojen

karışım elde edinceye kadar karıştırılmıştır. Elde edilen berrak çözelti oda

Page 73: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

55

sıcaklığında manyetik karıştırıcıda karıştırılarak soğutulmuştur. Katılaşan katı

dispersiyon nem çekmeyecek biçimde kapatıldıktan sonra desikatöre konarak

incelemelere kadar en az 24 saat olacak şekilde bekletilmiştir. Elde edilen katı

dispersiyonlar havan ve havan eli yardımıyla toz edildikten sonra elenmiştir.

2.2.3.1.3. Repaglinid’in PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) Karışımı ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Bu amaçla Çizelge 2.2’de gösterilen PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımının etkin

madde ile 1:4, 1:9, 1:20 (etkin madde:polimer) oranındaki KD7, KD8 ve KD9 kodlu

katı dispersiyonları hazırlanmıştır.

PVP VA64 - PEG 6000 karışımının (1:1) katı dispersiyonlarının hazırlanması için

hesaplı miktar taşıyıcı polimer karışımı küçük bir beher içerisinde manyetik

karıştırıcıda 140 °C sıcaklıkta eritilmiş ve bunun üzerine hesaplı miktar etkin madde

ilave edildikten sonra homojen karışım elde edilinceye kadar karıştırılmıştır. Elde

edilen erimiş karışım oda sıcaklığında manyetik karıştırıcıda karıştırılarak

soğutulmuştur. Katılaşan katı dispersiyon nem çekmeyecek biçimde kapatıldıktan

sonra desikatöre konarak incelemelere kadar en az 24 saat olacak şekilde

bekletilmiştir. Elde edilen katı dispersiyonlar havan ve havan eli yardımıyla toz

edildikten sonra elenmiştir.

2.2.3.1.4. Repaglinid’in Gelucire 53/10 ile Katı Dispersiyonunun Hazırlanması Bu amaçla Çizelge 2.2’de verilen etkin madde:Gelucire 53/10 (1:1) oranındaki KD10

kodlu katı dispersiyon formülasyonu hazırlanmıştır. KD10 kodlu formülasyonun

hazırlanması için hesaplı miktar taşıyıcı polimer küçük bir beher içerisinde manyetik

karıştırıcıda 100°C sıcaklıkta eritilmiş ve bunun üzerine hesaplı miktar etkin madde

ilave edildikten sonra homojen karışım elde edinceye kadar karıştırılmıştır. Elde

edilen berrak çözelti oda sıcaklığında manyetik karıştırıcıda karıştırılarak

soğutulmuştur. Katılaşan katı dispersiyon nem çekmeyecek biçimde kapatıldıktan

sonra desikatöre konarak incelemelere kadar en az 24 saat olacak şekilde

bekletilmiştir. Elde edilen katı dispersiyonlar havan ve havan eli yardımıyla toz

edildikten sonra elenmiştir.

Page 74: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

56

2.2.3.1.5. Repaglinid’in Gelucire 53/10:Pluronic F68 (1:1) Karışımı ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Bu amaçla Çizelge 2.2’de verilen etkin madde:Pluronic F68:Gelucire 53/10 (1:1:1)

oranındaki KD11 kodlu katı dispersiyon formülasyonu hazırlanmıştır. KD11 kodlu

formülasyonun hazırlanması için hesaplı miktar taşıyıcı polimer karışımı küçük bir

beher içerisinde manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta eritilmiş ve bunun üzerine

hesaplı miktar etkin madde ilave edildikten sonra homojen karışım elde edinceye

kadar karıştırılmıştır. Elde edilen berrak çözelti oda sıcaklığında manyetik

karıştırıcıda karıştırılarak soğutulmuştur. Katılaşan katı dispersiyon nem

çekmeyecek biçimde kapatıldıktan sonra desikatöre konarak incelemelere kadar en

az 24 saat olacak şekilde bekletilmiştir. Elde edilen katı dispersiyonlar havan ve

havan eli yardımıyla toz edildikten sonra elenmiştir.

Çizelge 2.2. Katı dispersiyon formülasyonları.

Kullanılan Madde Miktarı (g) Etkin

Madde Polimerler

Formülasyon

Kodu Repaglinid

PEG 6000

Pluronic

F68

PVP VA64

Gelucire

53/10

KD1 0,4 1,6 - - -

KD2 0,2 1,8 - - -

KD3 0,1 2 - - -

KD4 1 - 1 - -

KD5 0,2 - 1,8 - -

KD6 0,1 - 2 - -

KD7 0,4 0,8 - 0,8 -

KD8 0,2 0,9 - 0,9 -

KD9 0,1 1 - 1 -

KD10 1 - - - 1

KD11 0,34 - 0,34 - 0,34

Page 75: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

57

2.2.3.2. Fiziksel Karışımların Hazırlanması Bu amaçla PEG 6000 için 1:4, 1:9, 1:20 (etkin madde:polimer) oranında olacak

şekilde tartılan etkin madde ve polimer karıştırılıp elendikten sonra FK1, FK2 ve FK3

kodlu fiziksel karışımlar elde edilmiştir.

Taşıyıcı sistemi Pluronic F68 olan katı dispersiyonlar için 1:1, 1:9, 1:20 (etkin

madde:polimer) oranında olacak şekilde tartılan etkin madde ve polimer

karıştırıldıktan sonra elenmiş ve FK4, FK5 ve FK6 kodlu fiziksel karışımlar elde

edilmiştir.

PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) polimer karışımı ile 1:4, 1:9, 1:20 (etkin madde:polimer)

oranında olacak şekilde tartılan etkin madde ve polimer karıştırıldıktan sonra

elenmiş ve FK7, FK8 ve FK9 kodlu fiziksel karışımlar elde edilmiştir.

Repaglinid:Gelucire 53/10 ile (1:1) ve Repaglinid:Gelucire 53/10:Pluronic F68 ile

(1:1:1) oranında olacak şekilde tartılan etkin madde ve polimer karıştırıldıktan sonra

elenmiş ve FK10 ve FK11 kodlu fiziksel karışımlar elde edilmiştir.

Fiziksel karışım hazırlamak için gerekli miktarlar Çizelge 2.2’de verilen katı

dispersiyon hazırlamak için gerekli miktarlarla aynıdır.

2.2.3.3. Katı Dispersiyon ve Fiziksel Karışımlar Üzerinde Yapılan Çalışmalar 2.2.3.3.1. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünürlük Tayinleri Katı dispersiyonların ve fiziksel karışımlarının çözünürlük tayini amacıyla, etkin

maddenin çözünürlüğünün en düşük olduğu pH 4,5 asetat tamponu çözücü olarak

kullanılmıştır. 10 ml’lik balon jojeler içerisine 20 mg etkin madde içerecek şekilde

katı dispersiyon veya fiziksel karışım konularak balon joje pH 4,5 asetat tampon ile

hacme tamamlanmış ve 10 dakika ultrasonik karıştırıcıda karıştırılmıştır. Daha sonra

ısı ayarlı manyetik karıştırıcıya alınarak 25 ± 0,5 ºC’de denge durumu oluşana kadar

(24 saat) karıştırılmıştır. Bu sürenin sonunda 0,45 μm’lik filtreden süzülen

çözeltilerden etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’de belirtilen çalışma

koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.

Page 76: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

58

2.2.3.3.2. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünme Hızı Deneyleri Katı dispersiyonların ve fiziksel karışımlarının çözünme hızı deneyleri için çözünme

ortamı olarak etkin maddenin çözünürlüğünün en düşük olduğu pH 4,5 asetat

tamponu kullanılmıştır. Çözünme hızı deneyleri USP 30 palet yöntemi ile yapılmıştır.

Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı deneyleri süresince ortam

sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de kalması sağlanmıştır. Dönü

hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır.

Deney boyunca 5., 15., 30. ve 45. dakikalarda numune çekilmiş ve çekilen hacim

kadar aynı sıcaklıktaki tampon ortama ilave edilmiştir. Alınan örnekler 0,45 μm’lik

filtreden süzülen çözeltilerden etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’de

belirtilen çalışma koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.

2.2.3.3.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Analizi Katı dispersiyon formülasyonları üzerinde yapılan çözünürlük ve çözünme hızı

sonuçlarının değerlendirilmesi sonucu tablet formülasyonu için en uygun katı

dispersiyon formülasyonu olarak KD5 kodlu formülasyon seçilmiş ve partikül

büyüklüğü ve dağılımı, DSC, XRD ve IR analizleri bu formülasyon üzerinde

yapılmıştır.

KD5 kodlu katı dispersiyonun ve aynı karışım oranında hazırlanmış FK5 kodlu

fiziksel karışımının partikül büyüklüğünü belirlemek için Lazer Kırınımı

Granülometresi (Symphatec HELOS (H0728) particle size analyzer) cihazı

kullanılmış ve yaş yöntem ile çalışılmıştır. Cihazın küvetine pH 4,5 asetat tampon

çözeltisi doldurularak numuneler disperse edilmiş ve partikül büyüklükleri

ölçülmüştür.

2.2.3.3.4. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin Diferansiyel Tarama Kalorometresi (DSC) ile Analizi

KD5 kodlu katı dispersiyon, buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın ve bu

formülasyonların hazırlanmasında kullanılan polimerin termal davranışını incelemek

Page 77: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

59

için Netzsch DSC 204 marka diferansiyel tarama kalorimetresi kullanılmıştır. 5 mg

ağırlıkta hassas olarak tartılmış numuneler kapaklı bir aluminyum pan içine

konulmuştur. 30-300 °C sıcaklık aralığında, 5°C/dakika hızda ısıtma yapılarak

numunelerin termal davranışını ifade eden termogramları alınmıştır.

2.2.3.3.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin X-Işını Toz Difraktometre ile Analizi KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın

ve bu formülasyonların hazırlanmasında kullanılan polimerin X-ışını kırınımı

desenleri Philips PW marka toz difraktometre cihazı ile CuKα anot kullanılarak,

1.2°/dakika step hızında, 5°-65° 2θ difraksiyon açısı ile ölçüm yapılarak elde

edilmiştir.

2.2.3.3.6. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin IR Spektrumlarının İncelenmesi

KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın

ve bu formülasyonların hazırlanmasında kullanılan polimerin infrared

spektrumlarının belirlenmesi için agat havanda, potasyum bromür ile yaklaşık olarak

1:10 oranında homojen toz karışımlar hazırlanmıştır. Bu homojen karışımlar hidrolik

preste 5000 kg/cm2 basınçta sıkıştırılarak disk haline getirilmiştir. Hazırlanan

disklerin 400-4000 cm-1 dalga sayısı arasında spektrumları alınmıştır. 2.2.3.3.7. Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmaları Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun stabilitesi hakkında ön fikir sahibi olmak

amacıyla ön stabilite çalışmaları yapılmıştır. Bu amaçla KD5 kodlu katı dispersiyon

ağzı sıkıca kapatıllmış ve aluminyum folyo ile sarılmış kavanozlar içerisinde, iklim

dolabında 25 ± 2°C sıcaklık / % 55 bağıl nemde ve 40 ± 2 °C sıcaklıkta,

bekletilmiştir. 1. ve 3. ay sonundaki çözünme hızı profilleri başlangıçtaki çözünme

hızı profilleri ile karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.

Page 78: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

60

2.2.4. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmaları Repaglinid’in çözünürlüğünü artırmak amacıyla hazırlanan katı dispersiyon

formülasyonları içinden etkin maddenin çözünürlük ve çözünme hızını artıran en

uygun katı dispersiyon formülasyonu yapılan kontrollerden sonra belirlenmiş ve bu

form ile Repaglinid’in biri hemen salım yapan ve diğer ikisi zaman kontrollü olarak

farklı zamanlarda dağılabilen, farklı şekilde dizayn edilmiş 3 mini tablet içeren kapsül

şeklindeki dozaj formu hazırlanmıştır (Şekil 2.1).

Şekil 2.1. Kapsül içindeki 3 mini tablet formülasyonu.

2.2.4.1. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin Formülasyonu Doğrudan basım yöntemiyle hazırlanan tablet için doğrudan basım ajanı olarak

FlowLac®100, süper dağıtıcı ajan olarak kroskarmelloz sodyum, glidant olarak

Aerosil 200 ve lubrikant olarak magnezyum stearat kullanılmıştır. Tablet

formülasyonu Çizelge 2.3’te belirtilen içerikte 7 mm zımba kullanılarak hidrolik

preste basılmıştır. Tabletlerin basımı sırasında, sertlikleri ve dağılma süreleri ile ilgili

olarak yapılan ön çalışmalar sonucunda en uygun basıncın 30 bar olduğu tespit

edilmiş ve hemen salım yapan birinci tabletin basımı sırasında bu basınç değeri

kullanılmıştır. Tabletlerin hazırlanması sırasında 2 mg Repaglinid içerecek miktar

KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonu (Repaglinid:Pluronic F68 (1:9))

kullanılmıştır.

Page 79: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

61

Çizelge 2.3. Birinci tablet formülasyonu.

Repaglinid:Pluronic F68 (1:9) katı dispersiyonu......................20 mg

Kroskarmelloz sodyum............................................................43 mg

FlowLac®100..........................................................................150 mg

Aerosil 200..............................................................................4,5 mg

Magnezyum stearat.................................................................2,5 mg

2.2.4.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin Formülasyon Çalışmaları Zaman kontrollü tabletler çekirdek tablet ve dış kaplama tabakası olmak üzere iki

aşamada hazırlanmaktadır:

1. Çekirdek tablet

Çekirdek tabletlerin hazırlanmasında, 2 mg Repaglinide eşdeğer KD5 kodlu katı

dispersiyon formülasyonu (Repaglinid:Pluronic F68; 1:9) ile farklı tip ve miktarda

eksipiyanlar kullanılmıştır. Çekirdek tabletin basımı sırasında kullanılan

eksipiyan tipi ve miktarı, uygulanan basınç tabletin gecikme süresinde etkili

olduğu için bu parametreler değiştirilerek tabletler hazırlanmıştır. Çekirdek

tabletler 5 mm çapındaki zımba ile hidrolik pres yardımıyla basılmıştır.

2. Dış kaplama tabakası

Dış kaplama tabakası olarak farklı partikül büyüklüğündeki etilselüloz (EC), farklı

miktarlarda kullanılmıştır. İki aşamalı bu tableti hazırlamak üzere yukarıda

belirtilen şekilde çekirdek tabletler hazırlandıktan sonra farklı oranlarda EC ile

sandviç tabletler basılmıştır. Formülasyonlara göre değişen oranlardaki EC’nin

hesaplanmış miktarı mühreye doldurulmuş, çekirdek tablet bunun ortasına

manuel olarak ortalanarak yerleştirilmiştir. Kalan EC çekirdek tabletin üzerine

konduktan sonra tablet basılmıştır. Dış kaplama tabakasının basımı sırasında

uygulanan basıncın, tabletin gecikme süresinde etkili olmasından dolayı dış

kaplama tabakası farklı basınç değerleri kullanılarak basılmıştır. Dış kaplama

tabakası 7 mm çapında zımba ile hidrolik pres yardımı ile basılmıştır.

Page 80: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

62

2.2.4.2.1. Etilselülozların Partikül Büyüklüğünün Belirlenmesi Dış kaplama tabakasında kullanılan EC’nin partikül büyüklüğü, zaman kontrollü

tabletlerin gecikme süresinin belirlenmesinde en önemli parametrelerden birisidir. Bu

nedenle çalışmalarda 468 μm partikül büyüklüğüne sahip PB1 kodlu EC, 212 μm

partikül büyüklüğüne sahip PB2 kodlu EC, 120 μm partikül büyüklüğüne sahip PB3

kodlu EC ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip PB4 kodlu EC kullanılmıştır.

Formülasyonlarda kullanılan EC’lerin partikül büyüklüğünün belirlenmesi için Lazer

Kırınım Granülometresi (Symphatec HELOS-H0728) cihazı kullanılmıştır.

2.2.4.2.2. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet

Formülasyonları İçin Ön Çalışmalar

468 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile dış kaplamanın yapıldığı formülasyonların

ön çalışmalarında, iç çekirdek için öncelikle süper dağıtıcı ajan sodyum nişasta

glikolat kullanılmıştır. İç çekirdek 20 mg katı dispersiyon (KD) ve 20 mg sodyum

nişasta glikolat (SNG) içerecek şekilde 200 bar basınç ile basılmıştır. Dış kaplama

tabakası için, birinci formülde alt kaplamada 70 mg ve üst kaplamada 70 mg EC

kullanılarak A1 kodlu formülasyon hazırlanmıştır. İkinci formülasyon A2’de, A1’den

farklı olarak alt kaplamada 90 mg ve üst kaplamada 90 mg EC kullanılmıştır. A3

kodlu formülasyonda iç çekirdek 20 mg KD ve 10 mg SNG içerecek şekilde 200 bar

basınç ile basılmıştır. Dış kaplama tabakası için, alt kaplamada 70 mg ve üst

kaplamada 70 mg EC; A4 kodlu formülasyonda ise alt kaplamada 90 mg ve üst

kaplamada 90 mg EC kullanılmıştır. Tüm formülasyonlarda dış kaplama tabakası

300 bar basınç ile basılmıştır. A1, A2, A3 ve A4 kodlu bu formülasyonlar Çizelge

2.4’te verilmiştir.

Page 81: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

63

Çizelge 2.4. 468 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz ile hazırlanan tablet formülasyonları.

KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat

2.2.4.2.3. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet

Formülasyonları İçin Ön Çalışmalar

212 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile dış kaplamanın yapıldığı formülasyonların

ön çalışmalarında iç çekirdek için 20 mg katı dispersiyon (KD) ve 10 mg sodyum

nişasta glikolat (SNG) içerecek çekirdek tablet 200 bar basınç ile basılmıştır. Dış

kaplama tabakası için alt kaplamada 90 mg ve üst kaplamada 90 mg olmak üzere

180 mg EC kullanılmış ve dış kaplama tabakası 300 bar basınç ile basılarak K1

kodlu formülasyon hazırlanmıştır. Dış kaplama tabakasının miktarı toplamda 180

mg’dan 140 mg’a (70/70 oranında EC) düşürülerek K2 kodlu formülasyon

hazırlanmıştır. Çekirdek ve dış kaplama tabakasında kullanılan maddelerin miktarı

sabit tutularak dış kaplama tabakasının basıncının değiştirilmesiyle Çizelge 2.5’teki

K3, K4 ve K5 formülasyonları hazırlanmıştır. K5 formülasyonundaki sodyum nişasta

glikolat miktarı iki katına çıkarılıp diğer parametreler değiştirilmeden K6

formülasyonu hazırlanmıştır. K7, K8 ve K9’ da sırasıyla çekirdek tablette eksipiyan

olarak mikrokristal selüloz, püskürtülerek kurutulmuş laktoz ve HPMC kullanılmıştır.

Çekirdek

Dış Kaplama EC

miktarı (mg)

Kod

İçerik Miktar (mg)

Basınç (Bar)

EC partikül büyüklüğü

(μm) Alt Üst

Basınç (Bar)

A1 KD/SNG 20/20 200 468 70/70 300

A2 KD/SNG 20/20 200 468 90/90 300

A3 KD/SNG 20/10 200 468 70/70 300

A4 KD/SNG 20/10 200 468 90/90 300

Page 82: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

64

Çizelge 2.5. 212 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz ile hazırlanan tablet formülasyonları.

Çekirdek

Dış Kaplama EC

miktarı (mg)

Kod

İçerik Miktar (mg)

Basınç (Bar)

EC partikül büyüklüğü

(μm) Alt Üst

Basınç (Bar)

K1 KD/SNG 20/10 200 212 90/90 300

K2 KD/SNG 20/10 200 212 70/70 300

K3 KD/SNG 20/10 50 212 70/70 200

K4 KD/SNG 20/10 50 212 70/70 100

K5 KD/SNG 20/10 50 212 70/70 75

K6 KD/SNG 20/20 50 212 70/70 75

K7 KD/Avicel 20/10 200 212 70/70 300

K8 KD/FlowLac 20/10 200 212 70/70 300

K9 KD/HPMC 20/10 200 212 70/70 300 KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat HPMC: Hidroksipropilmetil selüloz.

Bu formülasyonlardan sonra Çizelge 2.6’da iç çekirdek ve dış kaplama tabakasının

hazırlanmasında kullanılan basıncın etkisini; Çizelge 2.7’de çekirdek tablette

kullanılan eksipiyan cinsinin ve miktarının etkisini; Çizelge 2.8’de dış kaplama

tabakasında kullanılan EC miktarının etkisini incelemek üzere hazırlanan

formülasyonlar görülmektedir. Bu ön çalışma formülasyonları tabletin

parçalanma/yırtılma zamanları hakkında fikir edinmek ve hedef profile en yakın

formülasyonları seçmek amacıyla yapılmıştır. Zaman kontrollü tabletlerin

hazırlanmaları sırasındaki her bir aşamanın, tabletlerin parçalanma/yırtılma zamanı

üzerindeki etkisi incelenmiş tüm bunlar hedef profilin seçimine yardımcı olmuştur.

Page 83: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

65

Çizelge 2.6. İç çekirdek ve dış kaplama tabakasının hazırlanmasında kullanılan basıncın etkisinin incelendiği formülasyonlar.

Çekirdek

Dış Kaplama

EC miktarı (mg) İçerik Miktar

(mg) Basınç (Bar)

EC partikül büyüklüğü

(μm) Alt Üst

Basınç (Bar)

KD/SNG 20/40 10 212 70/70 15 KD/SNG 20/40 25 212 70/70 75 KD/SNG 20/40 50 212 70/70 75 KD/SNG 20/40 50 212 70/70 100 KD/SNG 20/40 50 212 70/70 150 KD/SNG 20/40 200 212 70/70 300 KD/SNG 20/40 25 212 90/90 75 KD/SNG 20/40 50 212 90/90 100 KD/SNG 20/40 75 212 90/90 75 KD/SNG 20/40 150 212 90/90 250 KD/SNG 20/40 200 212 90/90 250

KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat

Çizelge 2.7. Çekirdek tabletteki eksipiyan cinsi ve miktarının etkisinin incelendiği formülasyonlar.

Çekirdek

Dış Kaplama

EC miktarı (mg) İçerik Miktar

(mg) Basınç (Bar)

EC partikül büyüklüğü

(μm) Alt Üst

Basınç (Bar)

KD/SNG 20/20 50 212 90/90 75 KD/SNG 20/40 50 212 90/90 75 KD/KKS 20/40 50 212 90/90 75 KD/KKS 20/30 50 212 90/90 75

KD/PL XL 20/20 50 212 90/90 75 KD/PL XL 20/10 50 212 90/90 75 KD/HPMC 20/40 50 212 90/90 75 KD/Avicel 20/40 50 212 90/90 75

KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat KKS: Kroskarmelloz sodyum PL XL:Çapraz bağlı povidon

Page 84: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

66

Çizelge 2.8. Dış kaplama tabakasında kullanılan EC miktarının etkisinin incelendiği formülasyonlar.

Çekirdek

Dış Kaplama

EC miktarı (mg) İçerik Miktar

(mg) Basınç (Bar)

EC partikül büyüklüğü

(μm) Alt Üst

Basınç (Bar)

KD/SNG 20/40 50 212 70/70 75 KD/SNG 20/40 50 212 80/80 75 KD/SNG 20/40 50 212 90/90 75 KD/SNG 20/40 50 212 100/100 75

KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat

2.2.4.2.4. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan Tablet

Formülasyon Çalışmaları

Zaman kontrollü tabletlerin hazırlanmaları aşamasında hedeflenen etkin madde

salım profillerine en yakın profilleri belirlemek için yapılan ön formülasyon

çalışmalarından sonra, etkin madde salımı üzerinde etikili parametreler belirlenmiş

ve bundan sonraki formülasyon çalışmaları için Çizelge 2.9‘da verilen

formülasyonlar hazırlanmıştır.

F1 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta

glikolat; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50

bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.

F2 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta

glikolat; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 25

bar, dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.

Süper dağıtıcı ajan olan kroskarmelloz sodyumun (KKS) kullanıldığı F3 kodlu

formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 30 mg kroskarmelloz sodyum;

dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50 bar dış

kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır. F4 kodlu formülasyonda F3’ten farklı olarak iç

çekirdekte 40 mg kroskarmelloz sodyum kullanılmıştır.

Page 85: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

67

F5 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 30 mg çapraz bağlı

povidon; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50

bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.

2.2.4.2.5. 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Yapılan

Tablet Formülasyon Çalışmaları

Dış kaplama tabakası için 120 μm ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile süper

dağıtıcı olarak sodyum nişasta glikolat, kroskarmelloz sodyum ve çapraz bağlı

povidon kullanılarak tabletler hazırlanmıştır. Basınç, eksipiyan türü ve miktarları

değiştirilerek hazırlanan formülasyonlar Çizelge 2.9’ da verilmiştir.

F6, F7, F8 ve F9 kodlu formülasyonlar 120 μm partikül büyüklüğüne sahip alt ve üst

tabakada 90/90 oranlarında EC ile hazırlanmış tabletlerdir. F6 kodlu formülasyonda

iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta glikolat; dış kaplama

tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50 bar, dış kaplama 75

bar basınç ile basılmıştır.

F7 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg sodyum nişasta

glikolat; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 10

bar, dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.

F8 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 20 mg sodyum nişasta

glikolat ve 20 mg kroskarmelloz sodyum; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg

EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50 bar, dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.

F9 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 40 mg kroskarmelloz

sodyum; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 50

bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır.

F10 ve F11 kodlu formülasyonlar 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile

hazırlanmıştır. F10 kodlu formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 20 mg

kroskarmelloz sodyum; dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır.

İç çekirdek 50 bar dış kaplama 75 bar basınç ile basılmıştır. F11 kodlu

formülasyonda iç çekirdekte 20 mg katı dispersiyon, 10 mg çapraz bağlı povidon;

Page 86: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

68

dış kaplama tabakasında toplam 180 mg EC kullanılmıştır. İç çekirdek 75 bar dış

kaplama 100 bar basınç ile basılmıştır.

Çizelge 2.9. 212 μm, 120 μm ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile hazırlanan zaman kontrollü tabletlerin formülasyon çalışmaları.

Çekirdek

Dış Kaplama

EC miktarı (mg)

Kod

İçerik Miktar (mg)

Basınç (Bar)

EC partikül büyüklüğü

(μm) Alt Üst

Basınç (Bar)

F1

KD/SNG 20/40 50 212 90/90 75

F2 KD/SNG 20/40 25 212 90/90 75

F3 KD/KKS 20/30 50 212 90/90 75

F4 KD/KKS 20/40 50 212 90/90 75

F5 KD/PL XL 20/30 75 212 90/90 100

F6 KD/SNG 20/40 50 120 90/90 75

F7 KD/SNG 20/40 10 120 90/90 75

F8 KD/KKS/SNG 20/20/20 50 120 90/90 75

F9 KD/KKS 20/40 50 120 90/90 75

F10 KD/KKS 20/20 50 76 90/90 75

F11

KD/PL XL 20/10 75 76 90/90 100

KD: Katı dispersiyon SNG: Sodyum nişasta glikolat KKS: Kroskarmelloz sodyum PL XL: Çapraz bağlı povidon

Page 87: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

69

2.2.4.3. Tabletlerin Çözünme Hızı Deneyleri 2.2.4.3.1. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin Çözünme Hızı Deneyi

Hemen salım yapan birinci tabletin çözünme hızı deneyi için çözünme ortamı olarak

pH 2 hidroklorik asit tamponu kullanılmıştır. Çözünme hızı deneyleri USP 30 palet

yöntemi ile yapılmıştır. Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı

deneyleri süresince ortam sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de

sabit kalması sağlanmıştır. Dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği

üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır. Hazırlanan tabletlerin her biri ortama konularak deney

başlatılmıştır. Deney boyunca 5., 15., 30., 45., 60. ve 120. dakikalarda numune

çekilmiş ve çekilen hacim kadar aynı sıcaklıktaki tampon ortama ilave edilmiştir.

Alınan örnekler 0,45 μm’lik filtreden süzüldükten sonra etkin madde miktar tayini

Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de yapılmıştır.

2.2.4.3.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Çözünme Hızı Deneyleri

Zaman kontrollü dağılabilen tabletlerin çözünme hızı deneylerinde, gastrointestinal

geçişi taklit etmek amacıyla önce pH 2 hidroklorik asit tamponu sonra pH 6,8

potasyum fosfat tamponu kullanılmıştır:

1. pH 2 Hidroklorik Asit Tamponunda Çözünme Hızı Deneyi:

Tabletlerin çözünme testi, pH 2 hidroklorik asit tamponunda 2 saat boyunca

sürdürülerek yapılmıştır. Çözünme hızı deneyi USP 30 palet yöntemi ile yapılmıştır.

Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı deneyleri süresince ortam

sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de kalması sağlanmıştır. Deney

süresince dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği üzere 75 rpm’e

ayarlanmıştır. Ortamdan 0,5., 1. ve 2. saatlerde numune çekilmiş ve çekilen numune

hacmi kadar ortam sıcaklığındaki pH 2 hidroklorik asit tamponu ortama ilave

edilmiştir. İki saatlik süre sonunda tabletler asit ortamdan çıkarılmıştır. Deney

süresince alınan örnekler 0,45 μm’lik filtreden süzüldükten sonra Bölüm 2.2.2,

Çizelge 2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de okunarak asit aşamada etkin

madde çıkışı olup olmadığına bakılmıştır.

Page 88: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

70

2. pH 6,8 Fosfat Tamponunda Çözünme Hızı Deneyi:

Tabletler asit ortamdan çıkarıldıktan sonra pH 6,8 fosfat tamponuna alınarak

çözünme hızı deneyine devam edilmiştir. Çözünme hızı deneyi USP 30 palet

yöntemi ile yapılmıştır. Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir. Çözünme hızı

deneyleri süresince ortam sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de

sabit kalması sağlanmıştır. Dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği

üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır. pH 6,8 fosfat tamponunda çözünme hızı deneyi 10

saat süre ile yürütülmüştür. Deney süresince alınan örnekler 0,45 μm’lik filtreden

süzüldükten sonra etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge 2.1’deki çalışma

koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.

2.2.4.3.3. Repaglinid İçeren Ticari Konvansiyonel Tablet Formülasyonunun Çözünme Hızı Deneyleri

Repaglinid’in innovatör firmasının ürünü olan 2 mg etkin madde içeren NovoNorm®

isimli piyasa preparatının çözünme hızı deneyi için çözünme ortamı olarak pH 2

hidroklorik asit tamponu kullanılmıştır. Çözünme ortamının hacmi 900 ml’dir.

Çözünme hızı deneyleri USP 30 palet yöntemi ile yapılmıştır. Hazırlanan tabletlerin

her biri ortama konularak deney başlatılmıştır. Çözünme hızı deneyleri süresince

ortam sıcaklığının termostatlı su banyosu ile 37 ± 0,5 ºC’de kalması sağlanmıştır.

Dönü hızı USP 30 Repaglinid monografında belirtildiği üzere 75 rpm’e ayarlanmıştır.

Deney boyunca 5., 15., 30., 45., 60. ve 120. dakikalarda numune çekilmiş ve çekilen

hacim kadar aynı sıcaklıktaki tampon ortama ilave edilmiştir. Alınan örnekler 0,45

μm’lik filtreden süzüldükten sonra etkin madde miktar tayini Bölüm 2.2.2, Çizelge

2.1’deki çalışma koşulları altında HPLC’de okunarak yapılmıştır.

2.2.4.3.4. Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesi Hazırlanan zaman kontrollü tabletlerden birim zamanda açığa çıkan etkin madde

miktarının belirlenmesi ile etkin maddenin tablet formundan salımının hangi

çözünme hızı kinetik modeline uyum sağladığı SPSS 9,0 paket programı

kullanılarak saptanmıştır. Bu amaçla tablet formülasyonlarının çözünme

Page 89: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

71

ortamlarındaki davranışının belirlenmesine yönelik olarak birinci derece kinetik,

RRSBW (Rosin-Ramler-Sperling-Bennett-Weibull) kinetiği ve matris tipi

preparatlardan etkin madde çıkış kinetiğine (Higuchi) ait parametreler tablolar haline

getirilerek incelenmiştir.

2.2.5. İn vivo Çalışmalar 2.2.5.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanması

Etkin maddenin, pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımından

oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltileri

hazırlanarak bundan uygun seyreltmelerle tavşan plazmaları içeren çözeltiler

hazırlanmış ve bu çözeltilerin alanları HPLC cihazında Bölüm 2.2.5.2, Çizelge

2.10’da verilen çalışma koşullarında okunmuştur. Konsantrasyon ve alan değerleri

en küçük kareler yöntemine göre Instat 3.0 adlı paket program ile değerlendirilip

standart doğru denklemleri hesaplanmıştır ve kalibrasyon grafiği çizilmiştir.

2.2.5.2. İn vivo Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik Validasyonu

Çizelge 2.10. Repaglinid’in HPLC ile in vivo miktar tayininde kullanılan çalışma koşulları*.

Cihaz Agilent 1100 Series

Mobil faz Asetonitril: pH 4, 10 mM amonyum asetat tampon (60:40)

Akış hızı 1,2 ml/dakika

Kolon ACE 5 C18 5μm, (250 x 4.6 mm)

Dedektör PDA (Photo diode array)

Dalga boyu 243 nm

Sıcaklık 30°C

Enjeksiyon hacmi 50 μl

Alıkonma zamanı ∼17 dakika

*Modifiye HPLC koşulları ve in vivo çalışma koşulları (Jain ve ark., 2006).

Page 90: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

72

2.2.5.2.1. Doğrusallık ve Aralığı

Etkin maddenin pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımından

oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisi

hazırlanarak, bu stoktan tavşan plazması içeren 6 farklı seyreltme elde edilmiş ve bu

çözeltilerin alanları önceden belirlenen λmax değerlerinde okunmuştur. Her bir

konsantrasyon ve ona karşı gelen alanları en küçük kareler yöntemine göre Instat

3.0 paket programı yardımıyla değerlendirilip grafiği çizilmiştir.

2.2.5.2.2. Doğruluk

Etkin maddenin pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımından

oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden

hareketle tavşan plazması içeren 3 farklı konsantrasyonun 3’er paralel dilüsyonları

hazırlanmış ve alanları HPLC cihazında okunmuştur. Okunan alanlar kalibrasyon

denkleminde yerine konarak elde edilen konsantrasyonlardan % geri elde değerleri

bulunmuştur.

2.2.5.2.3. Kesinlik Etkin maddenin pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımından

oluşan mobil faz içerisinde 10 mg/100 ml konsantrasyonunda stok çözeltisinden

hareketle tavşan plazması içeren 1 seri dilüsyonun alanı HPLC yardımıyla arka

arkaya 6 kez okunduktan sonra kalibrasyon denkleminde yerine konarak

hesaplanmıştır.

2.2.5.2.4. Teşhis ve Tayin Sınırları HPLC’de gürültü (noise) seviyesinin 10 katı büyüklüğünde alan veren konsantrasyon

değeri tayin sınırı (LOQ: Limit of Quantitation), 3 katı büyüklüğünde alan veren

konsantrasyon değeri teşhis sınırı (LOD: Limit of Detection) olarak belirlenmiştir.

Page 91: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

73

2.2.5.3. Piyasa Preparatı, Tasarımlanan Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn vivo Çalışmalar İn vivo deneyler Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

ile birlikte yürütülmüştür. Deneylerde Yeni Zelanda cinsi 2,1-3,0 kg ağırlığındaki

albino erkek tavşanlar kullanılmıştır. İn vivo deneyler Ankara Üniversitesi Veterinerlik

Fakültesi Etik Kurulu’ndan (07.08.2006 tarih ve 2006/36 sayılı karar) onay alınarak

etik kurallara uygun olarak yapılmıştır. Tavşanlar kontrollü oda sıcaklığı ve

gece/gündüz siklusu olan ortamlarda, standart yem ve su ile barındırılmıştır.

İn vivo çalışmalar için, hemen salım yapan birinci tablet, zaman kontrollü dağılabilen

ikinci tablet olarak seçilen F4 kodlu formülasyon ve zaman kontrollü dağılabilen

üçüncü tablet olarak seçilen F10 kodlu formülasyon tavşanlara ayrı ayrı

yutturulmuştur. Ayrıca Repaglinid’in 2 mg etkin madde içeren orijinal piyasa

preparatı olan NovoNorm® 2 mg Tablet (innovatör referans tablet) da tavşanlara

verilerek in vivo davranışı incelenmiştir. Tabletler tavşanlara yutmalarını

kolaylaştıracak kanül yardımıyla ve su içirilerek yutturulmuştur. Tavşanların

sedasyonunu sağlamak amacı ile I.P. olarak 0,3 mg/kg ketamin hidroklorür

uygulanmıştır. Tavşanların kan glukoz düzeyleri glukoz ölçer cihazla deney boyunca

kontrol edilerek izlenmiştir. Kan alma işleminden önce kulak venlerinin

belirginleşmesini sağlamak amacıyla tavşanların kulaklarına ksilol çözeltisi

sürülmüştür. Deney süresince tavşanlara ağızdan şekerli su verilerek hipoglisemi

oluşma olasılığı engellenmiştir. Birinci tablet formülasyonu ve piyasa preparatı için

tablet yutturulduktan sonra 0., 0,25., 0,5., 0,75., 1., 1,5. ve 2. saatlerde tavşanların

kulak veninden yaklaşık 0,5 ml kan örnekleri alınmıştır (Şekil 2.2). İkinci tablet

formülasyonu için tablet yutturulduktan sonra 0., 1., 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. saatlerde,

üçüncü tablet için ise 0., 3., 5., 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. saatlerde kan örnekleri

alınmıştır. Deney sonunda tavşanların kulakları antiseptik çözelti ile silinmiştir.

Alınan kan örnekleri lityum heparin tüplerine aktarılarak üzerlerine çekilen kan hacmi

kadar % 2,5’luk sodyum sitrat çözeltisi eklenmiştir. Örnekler 2500 g’de 5 dakika

santrifüj edildikten sonra ependorf tüplere konarak analiz zamanına kadar -45 ºC’de

saklanmıştır. Örnekler 0,45 μm’lik filtreden süzüldükten sonra miktar tayini HPLC’de

okunarak yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda Repaglinidin farmakokinetik

parametrelerinin hesaplanması için BOOMER® bilgisayar programı kullanılmıştır.

Page 92: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

74

Şekil 2.2. İn vivo analizler sırasında tavşanların kulak venlerinden kan alınması.

Page 93: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

75

3. BULGULAR

3.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Bulgular

3.1.1. Etkin Maddenin Infrared (IR) Spektrumu

Bölüm 2.2.1.1‘de anlatıldığı şekilde yapılan çalışma sonucu elde edilen etkin madde

spektrumu Şekil 3.1’de verilmiştir. Etkin maddenin referans kaynaklardaki IR

spektrumu ise Şekil 3.2’de verilmiştir. Repaglinid’in yapısında yer alan 1216,38 cm -1’de eter molekülüne ait gerilme bandı, 1605,93 cm-1’de aromatik yapıya ait gerilme

bandı, 1634,86 cm-1’de görülen amid molekülüne ait karbonil gerilme bandı, 1687,41

cm-1’de görülen karboksilik asit grubuna ait karbonil gerilme bandının referanslarda

verilen (Moffat, 2004) gerilim bantları ile uyum gösterdiği görülmüştür.

Şekil 3.1. Çalışmada kullanılan Repaglinid’in IR spektrumu.

Page 94: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

76

Şekil 3.2. Repaglinid’in referans kaynaklardan alınan IR spektrumu (Moffat, 2004). 3.1.2. Etkin Maddenin Erime Derecesi

Repaglinid’in erime derecesi Bölüm 2.2.1.2’de anlatıldığı şekilde yapılmıştır.

Çalışma sonucunda Repaglinid’in erime derecesi 131 ºC bulunmuştur.

3.1.3. Etkin Maddenin DSC Termogramı

Etkin maddenin DSC analizi Bölüm 2.2.1.3’te anlatıldığı şekilde yapılmıştır. Çalışma

sonucunda elde edilen DSC termogramı Şekil 3.3’de verilmiştir.

Şekil 3.3. Repaglinid’e ait DSC termogramı.

Page 95: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

77

3.1.4. Etkin Maddenin X-Işını Kırınımı Deseni

Repaglinid’in X-ışını kırınımı deseni Bölüm 2.2.1.4’te anlatıldığı şekilde çalışılarak

elde edilmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen X-ışını kırınımı deseni Şekil 3.4’de

verilmiştir.

Şekil 3.4. Repaglinid’e ait X-ışını kırınımı deseni.

3.1.5. Etkin Maddenin Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımı Verileri

Etkin maddenin partikül büyüklüğü ve büyüklük dağılımının saptanmasında lazer

kırınım granülometresi kullanılmış ve Bölüm 2.2.1.5’te belirtildiği gibi üç paralel

ölçümün sonucu Şekil 3.5’te gösterilmiştir. Etkin maddenin geometrik ortalama çapı

50,93 μm bulunmuştur.

Page 96: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

78

Geometrik Ortalama Çap : 50,93 μm Standart Sapma : 2,11 Şekil 3.5. Repaglinid’in partikül büyüklüğü ve dağılımına ait bulgular.

3.1.6. Etkin Maddenin UV Spektrumlarının Belirlenmesine Ait Bulgular

3.1.6.1. Etkin Maddenin pH 2 Hidroklorik Asit Tamponundaki UV Spektrumu

Etkin maddenin Bölüm 2.2.1.6.1’de belirtildiği şekilde pH 2 hidroklorik asit tamponu

içinde UV spektrumu alınmış ve maksimum absorbans verdiği dalga boyu 243 nm

olarak belirlenmiştir. Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponundaki UV spektrumu

Şekil 3.6’da gösterilmiştir.

Şekil 3.6. Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponundaki UV spektrumu.

Page 97: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

79

3.1.6.2. Etkin Maddenin pH 4.5 Asetat Tamponundaki UV Spektrumu

Etkin maddenin Bölüm 2.2.1.6.2’de belirtildiği şekilde pH 4.5 asetat tamponu içinde

UV spektrumu alınmış ve maksimum absorbans verdiği dalga boyu 243 nm olarak

belirlenmiştir. Repaglinid’in pH 4.5 asetat tamponundaki UV spektrumu Şekil 3.7’de

gösterilmiştir.

Şekil 3.7. Repaglinid’in pH 4.5 asetat tamponundaki UV spektrumu.

3.1.6.3. Etkin Maddenin pH 6.8 Fosfat Tamponundaki UV Spektrumu

Etkin maddenin Bölüm 2.2.1.6.3’te belirtildiği şekilde pH 6.8 fosfat tampon içinde UV

spektrumu alınmış ve maksimum absorbans verdiği dalga boyu 243 nm olarak

belirlenmiştir. Repaglinid’in pH 6.8 fosfat tamponundaki UV spektrumu Şekil 3.8’de

gösterilmiştir.

Page 98: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

80

Şekil 3.8. Repaglinid’in pH 6.8 fosfat tamponundaki UV spektrumu.

3.1.7. Etkin Maddenin Çözünürlük Tayini Bulguları

Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4,5 asetat tamponu, pH 6,8 fosfat

tamponu ve distile sudaki (pH 4,5-5) çözünürlüğünün belirlenmesi Bölüm 2.2.1.7’de

anlatıldığı şekilde yapılmıştır. Etkin maddenin çözünürlük sonuçları Çizelge 3.1’de

verilmiştir.

Çizelge 3.1. Repaglinid’in farklı ortamlardaki çözünürlükleri.

Ortam

pH 2

pH 4,5

pH 6,8

Distile Su

Ortalama Cs(mg/ml) 0,947 0,011 0,040 0,015

SS 0,020 0,001 0,001 0,001 % RSS 2,4 3,5 2,3 5,9

Cs: Çözünürlük SS: Standart sapma RSS: Rölatif standart sapma.

Page 99: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

81

3.1.8. Etkin Maddenin İn vitro Analizler İçin HPLC Yöntemi Kalibrasyon Doğruları

Etkin maddenin Bölüm 2.2.1.8’de anlatıldığı şekilde pH 2 hidroklorik asit tamponu,

pH 4.5 asetat tamponu ve pH 6,8 fosfat tamponu içinde yapılan ölçümlerden elde

edilen kalibrasyon parametreleri Çizelge 3.2’de, kalibrasyon grafikleri ise Şekil 3.9,

Şekil 3.10 ve Şekil 3.11’de gösterilmiştir.

Çizelge 3.2. Etkin maddenin farklı ortamlarda elde edilen kalibrasyon verileri.

Ortam Eğim ± GS

(m)

Kesişim ± GS

(n) r* r2**

pH 2

pH 4,5

pH 6,8

45,074 ± 0,21

44,729 ± 0,12

45,439 ± 0,19

3,573 ± 3,39

3,217 ± 2,20

1,783 ± 3,03

0,999

1

1

0,999

1

0,999

*Korelasyon katsayısı **Determinasyon katsayısı GS: Güven sınırı

Şekil 3.9. Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponu içindeki kalibrasyon grafiği.

Page 100: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

82

Şekil 3.10. Repaglinid’in pH 4.5 asetat tamponu içindeki kalibrasyon grafiği.

Şekil 3.11. Repaglinid’in pH 6,8 fosfat tamponu içindeki kalibrasyon grafiği.

Page 101: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

83

3.1.9. İn vitro Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik Validasyonu ile İlgili Bulgular

3.1.9.1. Doğrusallık ve Aralığı

Bölüm 2.2.2.1‘de belirtilen şekilde doğrusallık ve aralığının tayinine yönelik, olarak

Instat paket programı kullanılarak pH 2, pH 4,5, pH 6,8 için hesaplanan veriler

Çizelge 3.3’de; lineer regresyon grafikleri ise sırasıyla Şekil 3.9, Şekil 3.10, Şekil

3.11’de verilmiştir.

Çizelge 3.3. Repaglinid’in doğrusallık ve aralığının saptanmasında farklı ortamlara ait veriler.

pH 2 pH 4,5 pH 6,8 Eğim (m) 45,074 44,729 45,439 Standart hata 0,1050 0,0611 0,0939 %95 olasılıklı güven sınırları

44,856-45,292 44,601-44,857 45,244-45,634

Kesişim (n) 3,573 3,217 1,783 Standart hata 1,635 1,017 1,462 %95 olasılıklı güven sınırları

0,1824-6,964 1,089-5,345 (-1,249)-(4,816)

Korelasyon katsayısı (r) 0,999 1 1 Regresyon katsayısı (r2) 0,999 1 0,999 Regresyon doğrusundan olan sapmaların standart sapması (Sy.x)

5,102 2,695 4,563

Lineer regresyon kareler toplamı 4793665 3890663 4871714

Doğrusallıktan sapmaların kareler toplamı 572.58 137,96 458,01

Ortalamanın artık kareler toplamı

26,026 7,261 20,819

3.1.9.2. Doğruluk

Doğruluğun saptanması için Bölüm 2.2.2.2’de belirtilen şekilde çalışmamız boyunca

kullanacağımız pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4,5 asetat tamponu ve pH 6,8

fosfat tamponu için hesaplanan % geri elde değerleri ve bu değerlerin ortalaması,

standart sapması ve % bağıl standart sapması sırasıyla Çizelge 3.4, Çizelge 3.5 ve

Çizelge 3.6’da gösterilmiştir.

Page 102: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

84

Çizelge 3.4. Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponundaki doğruluk testine ait veriler.

1. 2. 3. 1. 2. 3. 1. 2. 3. Teorik konsantrasyon (µg/ml) 2,5 6 15

Pratik konsantrasyon (µg/ml) 2,54 2,55 2,51 5,90 5,92 5,87 14,40 14,40 14,32

% Geri Elde 101,6 102 100,4 98,3 98,6 97,8 96 96 95,4 Ortalama % Geri Elde 101,3 98,2 95,8

± SS 0,83 0,40 0,34 % RSS 0,81 0,41 0,36 Ortalama % 98,4

SS: Standart sapma RSS: Rölatif standart sapma

Çizelge 3.5. Repaglinid’in pH 4,5 asetat tamponundaki doğruluk testine ait veriler.

1. 2. 3. 1. 2. 3. 1. 2. 3. Teorik konsantrasyon (µg/ml) 2,5 6 15

Pratik konsantrasyon (µg/ml) 2,45 2,46 2,44 5,91 5,98 5,90 14,74 14,74 14,67

% Geri Elde 98,0 98,4 97,6 98,5 99,6 98,3 98,2 98,2 97,8 Ortalama % Geri Elde 98 98,8 98,0

± SS 0,40 0,70 0,23 % RSS 0,40 0,70 0,23 Ortalama % 98,2

SS: Standart sapma RSS: Rölatif standart sapma

Çizelge 3.6. Repaglinid’in pH 6,8 fosfat tamponundaki doğruluk testine ait veriler.

1. 2. 3. 1. 2. 3. 1. 2. 3. Teorik konsantrasyon (µg/ml) 2,5 6 15

Pratik konsantrasyon (µg/ml) 2,49 2,44 2,49 5,83 5,84 5,99 14,60 14,61 14,62

% Geri Elde 99,6 97,6 99.6 97,1 97,3 99,8 97,3 97,4 97,4 Ortalama % Geri Elde 98,9 98,0 97,3

± SS 1,15 1,50 0,05 % RSS 1,16 1,53 0,05 Ortalama % 98,0

SS: Standart sapma RSS: Rölatif standart sapma

Page 103: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

85

3.1.9.3. Kesinlik Tekrarlanabilirlik (Tekrar edilebilirlik): Etkin maddenin Bölüm 2.2.2.3’de anlatıldığı gibi pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH

4,5 asetat tamponu ve pH 6,8 fosfat tamponu içinde hazırlanan 1 seri dilüsyonun

alanının HPLC cihazında arka arkaya 6 kez okunmasıyla elde edilen veriler Çizelge

3.7’de gösterilmiştir.

Çizelge 3.7. Repaglinid’in tekrar edilebilirlik çalışmasının sonuçları.

Ortam pH 2 pH 4.5 pH 6.8

Konsantrasyon (µg/ml)

15,49 15,51 15,51 15,57 15,57 15,53

15,78 15,82 15,74 15,85 15,83 15,92

15,01 15,07 15,07 15,02 15,03 15,03

Ortalama 15,53 15,82 15,03 ± SS 0,03 0,06 0,02 % RSS 0,21 0,38 0,15

SS: Standart sapma RSS: Rölatif standart sapma

Tekrar elde edilebilirlik:

Tekrar elde edilebilirliğin değerlendirilmesinde farklı zamanlarda tekrarlanan analizin

istatistiksel açıdan yorumlanabilmesi için elde edilen verilere ortalamalar arası farkın

önemlilik testi uygulanmış ve iki farklı günde gerçekleştirilen ölçümler arasında

istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Etkin maddenin Bölüm 2.2.2.3’de

anlatıldığı gibi pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4,5 asetat tamponu ve pH 6,8 fosfat

tamponunda hazırlanan 6 seri dilüsyonun alanının aynı analist tarafından farklı

zamanlarda okunmasıyla elde edilen veriler sırasıyla Çizelge 3.8, Çizelge 3.9 ve

Çizelge 3.10’da gösterilmiştir.

Page 104: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

86

Çizelge 3.8. Repaglinid’in pH 2 hidroklorik asit tamponundaki tekrar elde edilebilirlik çalışmasının sonuçları.

1. Gün 2. Gün

Alan Konsantrasyon (μg/ml) Alan Konsantrasyon

(μg/ml) 716,7 15,82 719,5 15,88 709,6 15,66 714,6 15,77 718,9 15,87 713,7 15,75 717,2 15,83 710,1 15,67 708,1 15,63 713,6 15,75 714,6 15,77 716,2 15,81

Ortalama 15,76 Ortalama 15,77

± SS 0,09 ± SS 0,06 % RSS 0,61 % RSS 0,43

Çizelge 3.9. Repaglinid’in pH 4,5 asetat tamponundaki tekrar elde edilebilirlik çalışmasının sonuçları.

1. Gün 2. Gün

Alan Konsantrasyon (μg/ml) Alan Konsantrasyon

(μg/ml) 691,8 15,39 691,2 15,38 678,3 15,09 695,1 15,46 684,2 15,22 694,4 15,45 681,4 15,16 700,8 15,59 681,0 15,15 690,7 15,36 679,1 15,11 674,6 15,01

Ortalama 15,18 Ortalama 15,37

± SS 0,11 ± SS 0,19 % RSS 0,72 % RSS 1,28

Çizelge 3.10. Repaglinid’in pH 6,8 fosfat tamponundaki tekrar elde edilebilirlik çalışmasının sonuçları.

1. Gün 2. Gün

Alan Konsantrasyon (μg/ml) Alan Konsantrasyon

(μg/ml) 693,7 15,22 692,0 15,19 697,6 15,31 694,8 15,25 698,5 15,33 685,3 15,04 694,9 15,25 695,3 15,26 694,0 15,23 694,7 15,24 692,5 15,20 683,2 14,99

Ortalama 15,25 Ortalama 15,16

± SS 0,05 ± SS 0,11 % RSS 0,34 % RSS 0,77

SS: Standart sapma, RSS: Rölatif standart sapma

Page 105: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

87

3.1.9.4. Seçicilik Miktar tayini yönteminin Repaglinide özgü olup olmadığının belirlenmesi ile ilgili

olarak Bölüm 2.2.2.4’te belirtilenler yapılmıştır. Kullanılan yardımcı maddelerin

hiçbiri spektrofotometrede 200-400 nm arasında belirgin bir pik vermemiştir. Yine

kullanılan yardımcı maddelerin hiçbiri HPLC yöntemiyle Repaglinid’in alıkonma

zamanında pik vermemiştir. Bu şekilde kullandığımız yöntemin model etkin

maddeye özgü olduğu belirlenmiştir.

3.1.9.5. Teşhis ve Tayin Sınırları Repaglinid’in Bölüm 2.2.2.5’de anlatıldığı şekilde yapılan LOD ve LOQ test sonuçları

Çizelge 3.11’de verilmiştir.

Çizelge 3.11. Repaglinid’in HPLC ile miktar tayinine ait LOD ve LOQ değerleri.

LOQ

(μg/ml) LOD

(μg/ml) pH 2 0,05 0,02

pH 4,5 0,08 0,03 pH 6,8 0,03 0,01

3.1.9.6. Dayanıklılık Etkin maddenin Bölüm 2.2.2.6’da anlatıldığı şekilde pH 2 hidroklorik asit tamponu,

pH 4,5 asetat tamponu ve pH 6,8 fosfat tamponu içinde 25 mg/100 ml

konsantrasyonunda stok çözeltisinden hareketle hazırlanan 15 μg/ml

konsantrasyondaki çözeltisi 25 ± 2 °C’de 48 saat bekletilmiştir. Çözeltinin 0., 24. ve

48. saatlerde HPLC’de ölçümü yapılmış, maddenin bu süre zarfında miktar tayininde

azalma olmadığı ve aynı zaman aralıklarında alınan UV spektrumlarında herhangi

bir değişim olmadığı gözlenmiştir. Sonuçlar Çizelge 3.12’de verilmiştir.

Page 106: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

88

Çizelge 3.12. Repaglinid’in farklı ortamlardaki dayanıklılık testi sonuçları.

SS: Standart sapma

3.2. Katı Dispersiyonlar Üzerinde Yapılan Çalışmalara İlişkin Bulgular 3.2.1. Repaglinid’in Eritme Yöntemi ile Katı Dispersiyonlarının Hazırlanması Repaglinid’in eritme yöntem ile katı dispersiyonlarının hazırlanması sırasında Bölüm

2.2.3.1’de anlatılan şekilde farklı işlem parametreleri denenerek incelenmiştir Bu

amaçla etüvde hazırlama yöntemi ve manyetik karıştırıcıda hazırlama yöntemi ile

hazırlanan katı dispersiyonlar çözünürlüklerinin kıyaslanması yoluyla

karşılaştırılmıştır. Daha sonra da oda sıcaklığında soğutma ve -18 °C’de soğutma

işlemleri karşılaştırılmıştır. En iyi sonuç manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta

karıştırarak hazırlama ve oda sıcaklığında karıştırarak soğutma ile elde edildiği için

çalışma bu koşullarda yürütülmüştür.

3.2.1.1. Polimerlerin Erime Derecesinin Belirlenmesi Katı dispersiyon formülasyonlarının hazırlanması sırasında kullanılan polimerlerin

erime dereceleri Bölüm 2.2.3.1.1’de anlatıldığı şekilde ölçülmüştür. Çalışma

sonucunda bulunan değerler Çizelge 3.13’de verilmiştir.

Çizelge 3.13. Katı dispersiyon hazırlamada kullanılan polimerlerin erime dereceleri.

Polimer

Ölçülen Erime Noktası

Teorik Erime Noktası

Pluronic F68 52,5 °C *52-55 °C PEG 6000 63 °C *55-63 °C Gelucire 53/10 53,6°C **53 °C

*Rowe ve ark., 2006 **Tasthoush ve ark., 2004.

pH 2 pH 4,5 pH 6,8

Zaman (saat)

Ortalama Konsantrasyon

(μg/ml)

± SS Ortalama Konsantrasyon

(μg/ml)

± SS Ortalama Konsantrasyon

(μg/ml)

± SS

0 14,99 0,06 15,88 0,00 15,28 0,03 24 14,91 0,02 15,78 0,05 15,19 0,09 48 14,85 0,06 15,74 0,05 15,15 0,04

Page 107: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

89

3.2.1.2. Repaglinid’in Farklı Taşıyıcı Sistemler Kullanılarak Katı Dispersiyonlarının Hazırlanmasına İlişkin Bulgular Repaglinid’in PEG 6000 ve Pluronic F68 ile katı dispersiyonları Bölüm 2.2.3.1.2’de

anlatıldığı şekilde hazırlanmıştır. Bunlara ait formülasyonlar, Çizelge 2.2’de KD1-

KD6 kodlu formülasyonlar olarak verilmiştir.

Repaglinid’in PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımı ile katı dispersiyonları bölüm

2.2.3.1.3’de anlatıldığı şekilde hazırlanmıştır. Bunlara ait formülasyonlar, Çizelge

2.2’de KD7-KD9 kodlu formülasyonlar olarak verilmiştir.

Repaglinid:Gelucire 53/10 (1:1) ve Repaglinid:Gelucire 53/10:Pluronic F68 (1:1:1) karışımı ile katı dispersiyonları Bölüm 2.2.3.1.4’te ve Bölüm 2.2.3.1.5’te anlatıldığı

şekilde hazırlanmıştır. Bunlara ait formülasyonlar, Çizelge 2.2’de KD10 ve KD11

kodlu formülasyon olarak verilmiştir. Bu formülasyonların yapışkan yapılarından

dolayı toz hale getirilmeleri çok güç olduğu için bundan sonraki aşamalarda

analizleri yapılmamıştır.

3.2.2. Katı Dispersiyon ve Fiziksel Karışımlar Üzerinde Yapılan Çalışmalara Ait Bulgular 3.2.2.1. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünürlük Tayini Bulguları Hazırlanan katı dispersiyon formülasyonlarının ve bunlara ait fiziksel karışımların

çözünürlük tayini Bölüm 2.2.3.3.1’de anlatılan şekilde yapılmıştır. PEG 6000 ile

hazırlanan KD1, KD2 ve KD3 kodlu katı dispersiyon formülasyonlarının ve fiziksel

karışımlarının çözünürlük sonuçları Çizelge 3.14’te; Pluronic F68 ile hazırlanan KD4,

KD5 ve KD6 kodlu katı dispersiyon formülasyonlarının ve fiziksel karışımlarının

çözünürlük sonuçları Çizelge 3.15’te; PVP VA64: PEG 6000 (1:1) karışımı ile

hazırlanan KD7, KD8 ve KD9 kodlu katı dispersiyon formülasyonlarının ve fiziksel

karışımlarının çözünürlük sonuçları Çizelge 3.16’da verilmiştir.

Page 108: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

90

Çizelge 3.14. PEG 6000 ile hazırlanan katı dispersiyonların ve bunlara ait fiziksel karışımların çözünürlükleri (mg/ml) ve çözünürlük artışı (CsKD/CsFK).

Repaglinid: PEG 6000 oranı

1:4 1:9 1:20

Formülasyon Kodu KD1 FK1 KD2 FK2 KD3 FK3

Ortalama Cs (mg/ml) 0,038 0,012 0,044 0,012 0,056 0,012

% RSS 1,01 0,84 2,76 0,48 2,12 0

Cs Artışı 3,4 kat 4 kat 4,6 kat Cs: Çözünürlük CsKD: Katı dispersiyonun çözünürlüğü CsFK: Fiziksel karışımın çözünürlüğü

Çizelge 3.15. Pluronic F68 ile hazırlanan katı dispersiyonların ve bunlara ait fiziksel karışımların çözünürlükleri (mg/ml) ve çözünürlük artışı (CsKD/CsFK).

Repaglinid:Pluronic F68 oranları

1:1 1:9 1:20

Formülasyon Kodu KD4 FK4 KD5 FK5 KD6 FK6

Ortalama Cs (mg/ml) 0,034 0,12 0,041 0,011 0,044 0,012

% RSS 2,79 0,85 1,56 1,43 2,73 0,79

Cs Artışı 3 kat 3,4 kat 3,6 kat Cs: Çözünürlük CsKD: Katı dispersiyonun çözünürlüğü CsFK: Fiziksel karışımın çözünürlüğü

Çizelge 3.16. PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımı ile hazırlanan katı dispersiyonların ve bunlara ait fiziksel karışımların çözünürlükleri (mg/ml) ve çözünürlük artışı (CsKD/CsFK).

Repaglinid: PVP VA64 - PEG 6000 karışımının oranları

1:4 1:9 1:20

Formülasyon Kodu KD7 FK7 KD8 FK8 KD9 FK9

Ortalama Cs (mg/ml) 0,127 0,014 0,151 0,015 0,145 0,016

% RSS 8,37 1,05 0,98 0 4,26 0,35

Cs Artışı 9 kat 10 kat 9 kat Cs: Çözünürlük CsKD: Katı dispersiyonun çözünürlüğü CsFK: Fiziksel karışımın çözünürlüğü

Page 109: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

91

3.2.2.2. Katı Dispersiyonların ve Fiziksel Karışımlarının Çözünme Hızı Deneyleri Katı dispersiyonların ve fiziksel karışımlarının çözünme hızı deneyleri Bölüm

2.2.3.3.2’de anlatıldığı şekilde yapılmıştır. PEG 6000 ile 1:4, 1:9 ve 1:20 oranlarında

hazırlanan KD1, KD2 ve KD3 kodlu katı dispersiyonların ve FK1, FK2, FK3 kodlu

fiziksel karışımların ve saf etkin maddenin çözünme hızı grafikleri sırasıyla Şekil

3.12, Şekil 3.13 ve Şekil 3.14’de; Pluronic F68 ile 1:1, 1:9 ve 1:20 oranlarında

hazırlanan KD4, KD5 ve KD6 kodlu katı dispersiyonların ve FK4, FK5, FK6 kodlu

fiziksel karışımların çözünme hızı grafikleri sırasıyla Şekil 3.15, Şekil 3.16 ve Şekil

3.17’de verilmiştir. PVP VA64: PEG 6000 karışımı ile 1:4, 1:9 ve 1:20 oranlarında

hazırlanan KD7, KD8 ve KD9 kodlu katı dispersiyonların ve FK7, FK8, FK9 kodlu

fiziksel karışımların çözünme hızı grafikleri sırasıyla Şekil 3.18, Şekil 3.19 ve Şekil

3.20’de verilmiştir. Çözünme hızı profillerinde zamana karşı kümülatif % çıkan

değerleri gösterilmiştir.

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

) KD1

FK1

etkin madde

Şekil 3.12. KD1 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

Page 110: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

92

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

) KD2

FK2

etkin madde

Şekil 3.13. KD2 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

)

KD3

FK3

etkin madde

Şekil 3.14. KD3 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

Page 111: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

93

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

)

KD4

FK4

etkin madde

Şekil 3.15. KD4 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

) KD5

FK5

etkin madde

Şekil 3.16. KD5 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

Page 112: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

94

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

) KD6

FK6

etkin madde

Şekil 3.17. KD6 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

)

KD7

FK7

etkin madde

Şekil 3.18. KD7 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

Page 113: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

95

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

)

KD8

FK8

etkin madde

Şekil 3.19. KD8 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50 60

zaman (dakika)

çıka

n (%

)

KD9

FK9

etkin madde

Şekil 3.20. KD9 kodlu katı dispersiyonun, fiziksel karışımının ve etkin maddenin çözünme hızı profilleri.

Page 114: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

96

3.2.2.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül Büyüklüğü ve Büyüklük Dağılımına Ait Bulgular Katı dispersiyon formülasyonları üzerinde yapılan çözünürlük ve çözünme hızı

verilerinin değerlendirmesi sonucu tablet formülasyonu için en uygun katı

dispersiyon formülasyonu olarak KD5 kodlu formülasyon seçilmiş ve partikül

büyüklüğü ve büyüklük dağılımına ait bulgular, DSC, XRD ve IR analizleri bu

formülasyon üzerinde yapılmıştır.

KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun ve buna ait fiziksel karışımın partikül

büyüklüğü ve büyüklük dağılımına ait analiz Bölüm 2.2.3.3.3’te belirtilen şekilde

yapılmıştır. Katı dispersiyona ait geometrik ortalama çap değeri 18,23 μm ve fiziksel

karışıma ait geometrik ortalama çap değeri 20,57 μm olarak bulunmuştur.

Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun ve bunun fiziksel karışımın partikül

büyüklüğü - % hacim dağılımı grafikleri sırasıyla Şekil 3.21 ve Şekil 3.22’de

verilmiştir.

Şekil 3.21. KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun partikül büyüklüğü-% hacim dağılımı grafiği.

Page 115: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

97

Şekil 3.22. KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımının partikül büyüklüğü-% hacim dağılımı grafiği.

3.2.2.4. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin Diferansiyel Tarama Kalorometresi (DSC) ile Analizine Ait Bulgular Etkin maddenin, KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait fiziksel

karışımın ve Pluronic F68’in termal davranışını incelemek üzere DSC termogramları

Bölüm 2.2.3.3.4’de anlatıldığı şekilde elde edilmiştir. Bunlara ait termogramlar Şekil

3.23. a, b, c, d’de verilmiştir.

3.2.2.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin X-Işını Toz Difraktometre ile Analizine Ait Bulgular Etkin maddenin, KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait fiziksel

karışımın ve Pluronic F68’in Bölüm 2.2.3.3.5’de anlatıldığı şekilde elde edilen XRD

kırınımı desenleri Şekil 3.24. a, b, c, d’de verilmiştir.

3.2.2.6. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun, Fiziksel Karışımının ve Polimerin İnfrared (IR) Spektrometresi Analizine Ait Bulgular KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonunun, buna ait fiziksel karışımın ve Pluronic

F68’in infrared (IR) analizi Bölüm 2.2.3.3.6’da anlatıldığı şekilde yapılmıştır.

Page 116: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

98

Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun ve bunun fiziksel karışımının infrared (IR)

analizi sonucunda elde edilen IR spektrumları Şekil 3.25. a, b, c, d’de verilmiştir.

a-

b-

Page 117: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

99

c-

d-

Şekil 3.23.a-Etkin maddenin DSC termogramı b-KD5 kodlu katı dispersiyonun DSC termogramı c-KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımına ait DSC termogramı d-Pluronic F68’e ait DSC termogramı.

Page 118: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

100

a-

b-

c-

d- Şekil 3.24. a-Etkin maddenin X-ışını kırınımı deseni b-KD5 kodlu katı dispersiyonun X-ışını kırınımı deseni

c-KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımına ait X-ışını kırınımı deseni d-Pluronic F68’e ait X-ışını kırınımı deseni.

Page 119: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

101

a-

b-

c-

d-

Şekil 3.25. a-Etkin maddenin IR spektrumu

b-KD5 kodlu katı dispersiyonun IR spektrumu c-KD5 kodlu katı dispersiyonun fiziksel karışımına ait IR spektrumu d-Pluronic F68’in IR spektrumu.

Page 120: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

102

3.2.2.7. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait Bulgular KD5 kodlu katı dispersiyonun ön stabilite incelemesini yapmak üzere Bölüm

2.2.3.7’de belirtilen sıcaklıklık ve nem ortamında bekletilen katı dispersiyonun 1. ve

3. ay sonunda yapılan çözünme hızı deneyleri sonucunda elde edilen çözünme hızı

profilleri sırasıyla Şekil 3.26 ve Şekil 3.27’de verilmiştir. Çözünme hızı profillerinde

zamana karşı kümülatif % çıkan değerleri gösterilmiştir.

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50

zaman (dakika)

çıka

n (%

)

Başlangıç

1.ay 25 derece

1.ay 40 derece

Şekil 3.26. KD5 kodlu katı dispersiyonun başlangıçtaki ve 1. ay sonundaki çözünme hızı profillerinin kıyaslanması.

0

20

40

60

80

100

0 10 20 30 40 50

zaman (dakika)

çıka

n (%

) Başlangıç

3.ay 25 derece

3.ay 40 derece

Şekil 3.27. KD5 kodlu katı dispersiyonun başlangıçtaki ve 3. ay sonundaki çözünme hızı profillerinin kıyaslanması.

Page 121: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

103

3.3. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulgular Repaglinid’in biri hemen salım yapan ve diğer ikisi zaman kontrollü olarak farklı

zamanlarda dağılabilen, farklı şekilde dizayn edilmiş 3 mini tablet içeren kapsül

şeklindeki dozaj formunun hazırlanabilmesi için formülasyonu tasarımlanan

tabletlerin geliştirilmesine yönelik ön çalışmalar yapılmıştır. Tüm tablet

formülasyonlarının hazırlanması sırasında Repaglinidin Pluronic F68 ile 1:9 (etkin

madde:polimer) oranında hazırlanmış olan KD5 kodlu katı dispersiyonu

kullanılmıştır.

3.3.1. Etilselülozların Partikül Büyüklüğünün Saptanmasına Ait Bulgular Zaman kontrollü tablet formülasyonlarında dış kaplama tabakası olarak kullanılan

etilselülozların ortalama partikül büyüklüklerinin saptanması Bölüm 2.2.4.2.1’de

anlatılan şekilde yapılmıştır. Etilselülozların geometrik ortalama çap ve standart

sapma değerleri Çizelge 3.17’de, partikül büyüklüğü - % hacim dağılımı grafikleri

Şekil 3.28’da verilmiştir.

Çizelge 3.17. Etilselülozların partikül büyüklüğüne ait veriler.

Geometrik Ortalama Çap

(μm)

± SS

PB1 468,78 24,57

PB2 212,50 6,47

PB3 120,70 9,76

PB4 76,06 8,77 SS: Standart sapma

Page 122: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

104

a-

b-

c-

Page 123: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

105

d-

Şekil 3.28. a- PB1 kodlu etilselülozun; b- PB2 kodlu etilselülozun; c- PB3 kodlu etilselülozun; d-PB4 kodlu etilselülozun partikül büyüklüğü-% hacim dağılımı grafikleri.

3.3.2. 468 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet

Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları

468 μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile dış kaplamanın yapıldığı tablet

formülasyon çalışmaları Bölüm 2.2.4.2.2’de belirtilen şekilde yapılmıştır. Çizelge

2.4’te verilen A1, A2, A3 ve A4 kodlu formülasyonlar çözünme hızı testinin ilk

aşaması olan asit aşamada açıldığı için daha küçük partikül büyüklüğüne sahip

etilselüloz kullanılması yoluna gidilmiştir.

3.3.3. 212 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile Hazırlanan Tablet

Formülasyonlarına Ait Ön Çalışma Bulguları

212 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz ile dış kaplamanın yapıldığı tablet

formülasyon çalışmaları Bölüm 2.2.4.2.3’de belirtilen şekilde yapılmıştır. Çizelge

2.5’te verilen K1, K2, K3, K4, K5, K6, K7, K8 ve K9 kodlu formülasyonlarda 12

saatlik çözünme hızı deneyi boyunca etkin madde çıkışı gerçekleşmemiştir. Bölüm

2.2.4.2.3’te Çizelge 2.6’da iç çekirdek ve dış kaplama tabakasının hazırlanmasında

kullanılan basıncın etkisini; Çizelge 2.7’de çekirdek tablette kullanılan eksipiyan

cinsinin ve miktarının etkisini; Çizelge 2.8’de dış kaplama tabakasında kullanılan EC

Page 124: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

106

miktarının etkisini incelemek üzere formülasyonlar hazırlanmıştır. Bu ön çalışma

formülasyonları tabletin parçalanma/yırtılma zamanları hakkında fikir edinmek ve

hedef profile en yakın formülasyonları seçmek amacıyla yapılmıştır. Zaman kontrollü

tabletlerin hazırlanmaları sırasındaki her bir aşamanın, tabletlerin

parçalanma/yırtılma zamanı üzerindeki etkisi incelenmiş tüm bunlar hedef profilin

seçimine yardımcı olmuştur.

3.3.4. 212 μm, 120 μm ve 76 μm Partikül Büyüklüğüne Sahip Etilselüloz ile

Yapılan Tablet Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulgular

212 μm, 120 μm ve 76 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz ile yapılan tablet

formülasyon çalışmaları Bölüm 2.2.4.2.4 ve Bölüm 2.2.4.2.5’te anlatılan şekilde

yapılmıştır. Hazırlanan F1 ve F2 kodlu formülasyonların çözünme hızı profilleri Şekil

3.29’da, F3 ve F4 kodlu formülasyonların çözünme hızı profilleri Şekil 3.30’da

verilmiştir. F5 kodlu formülasyondan asit aşama olan pH 2 hidroklorik asit tampon

ortamında etkin madde salımı gerçekleştiği için elimine edilmiştir.

120 μm partikül büyüklüğüne sahip EC içeren F6-F9 kodlu tablet formülasyonlarının

çözünme hızı profilleri Şekil 3.31’de verilmiştir. 76 μm partikül büyüklüğüne sahip

EC içeren F10 ve F11 kodlu tablet formülasyonlarının çözünme hızı profilleri ise

Şekil 3.32’de gösterilmiştir.

3.3.5. Tabletlerin Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular 3.3.5.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular Zaman kontrollü dağılabilen tabletlerin çözünme hızı deneyleri Bölüm 2.2.4.3.2’de

anlatılan şekilde önce 2 saat pH 2 hidroklorik asit tamponu, daha sonra da pH 6,8

fosfat tamponunda yapılmıştır. Bunlara ait çözünme hızı profilleri Şekil 3.29-Şekil

3.32’de verilmiştir. Hemen salım yapan birinci tablet, zaman kontrollü salım yapan

F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü tableti birarada gösteren çözünme hızı

profilleri Şekil 3.33’de verilmiştir. Zaman kontrollü dağılabilen tabletlerden F10 kodlu

formülasyonun çözünme hızı tayini sırasında farklı zaman dilimlerinde çekilen

fotoğrafları Şekil 3.35’de gösterilmiştir.

Page 125: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

107

0

20

40

60

80

100

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

zaman (saat)

çıka

n (%

)

F1

F2

Şekil 3.29. F1 ve F2 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.

0

20

40

60

80

100

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

zaman (saat)

çıka

n (%

)

F3

F4

Şekil 3.30. F3 ve F4 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.

Page 126: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

108

0

20

40

60

80

100

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

zaman (saat)

çıka

n (%

) F6

F7F8

F9

Şekil 3.31. F6, F7, F8 ve F9 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.

0

20

40

60

80

100

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

zaman (saat)

çıka

n (%

)

F9F10

F11

Şekil 3.32. F9, F10 ve F11 kodlu zaman kontrollü tabletlerin çözünme hızı profilleri.

Page 127: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

109

Şekil 3.33. Hemen salım yapan birinci tablet, F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü tabletin çözünme hızı profilleri.

3.3.5.2. Hemen Salım Yapan Birinci Tabletin ve Piyasa Preparatının Çözünme Hızı Deneylerine Ait Bulgular Hemen salım yapan birinci tabletin çözünme hızı deneyi Bölüm 2.2.4.3.1’de ve

Repaglinidin 2 mg etkin madde içeren piyasa preparatının (orijinal, innovatör,

referans tablet) çözünme hızı deneyi Bölüm 2.2.4.3.3’de anlatılan şekilde

yapılmıştır. Hemen salım yapan birinci tabletin ve piyasa preparatının çözünme hızı

profilleri Şekil 3.34’te verilmiştir.

0

20

40

60

80

100

0 20 40 60 80 100 120 140

zaman (dakika)

çıka

n (%

)

Birinci Tablet

Piyasa Preparatı

Şekil 3.34. Hemen salım yapan birinci tabletin ve Repaglinidin piyasa preparatının çözünme hızı profilleri.

0

20

40

60

80

100

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

zaman (saat)

çıka

n % 1. tablet

2.tablet

3.tablet

Page 128: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

110

a-

b-

c-

Page 129: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

111

d-

e-

f-

Şekil 3.35. a-Tabletin ilk hali, b-Başlangıçtan 8,5 saat sonraki hali, c- Başlangıçtan 9 saat sonraki hali, d-Başlangıçtan 10 saat sonraki hali, e-Başlangıçtan 11 saat sonraki hali, f-12 saat sonunda çözünme ortamından çıkarıldıktan sonraki hali.

Page 130: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

112

3.3.5.3. Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesine Ait Bulgular Tabletlerden etkin maddenin salım kinetiğinin belirlenmesi amacıyla SPSS 9,0 paket

programı kullanılarak Bölüm 2.2.4.3.4’de belirtilen çözünme hızı kinetiklerine göre

hesaplanan parametreler Çizelge 3.18 ve 3.19’da verilmektedir. Çizelgelerde yer

alan başlıca kısaltmalar ve ifade ettikleri anlamlar şöyledir:

k1 : Birinci derece hız sabiti (saat-1)

k : Higuchi salım hız sabiti (saat-1/2)

β : Şekil faktörü

τd : Etkin maddenin % 63,2’sinin çözünmesi için geçen süre (saat)

S.H.: Standart hata

A.O.K.T.: Artık Ortalama Kareler Toplamı

Çizelge 3.18. F1, F2, F3, F4, F6 kodlu formülasyonların çözünme hızı verilerinin kinetik açıdan değerlendirilmesi

Kinetik Parametre F1 F2 F3 F4 F6

k1 0,773 0,477 0,379 0,279 0,320

S.H. 0,207 0,213 0,214 0,446 0,111

r2 0,874 0,715 0,758 0,281 0,893

1.Derece

A.O.K.T. 0,215 0,226 0,091 0,133 0,024

k 115,016 120,277 143,815 128,094 127,660

S.H. 19,774 21,657 30,164 28,967 23,804

r2 0,919 0,911 0,919 0,907 0,935

Higuchi

A.O.K.T. 142,433 170,845 210,781 239,944 67,802

β 7,496 5,280 4,132 2,762 4,934

τd 8,147 7,585 5,584 4,275 11,939

S.H. 1,437 1,772 2,040 1,189 1,984

r2 0,931 0,816 0,804 0,844 0,861

RRSBW

A.O.K.T. 0,0356 0,0541 0,0445 0,0219 0,0123

Page 131: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

113

Çizelge 3.19. F7, F8, F9, F10, F11 kodlu formülasyonların çözünme hızı verilerinin kinetik açıdan değerlendirilmesi

Kinetik Parametre F7 F8 F9 F10 F11

K1 0,661 0,229 0,813 0,239 1,050

S.H. 0,141 0,126 0,449 0,202 0,592

r2 0,957 0,766 0,767 0,583 0,759

1.Derece

A.O.K.T. 0,092 0,032 0,402 0,191 0,701

K 141,559 160,495 189,897 140,417 182,371

S.H. 19,732 43,114 47,343 50,478 52,448

r2 0,963 0,874 0,889 0,795 0,858

Higuchi

A.O.K.T. 85,441 312,961 377,377 559,159 463,146

β 22,851 3,774 10,321 4,627 11,716

τd 12,050 7,194 7,925 9,705 8,147

S.H. 1,296 1,849 4,796 3,553 5,868

r2 0,997 0,806 0,822 0,629 0,799

RRSBW

A.O.K.T. 0,0134 0,0203 0,137 0,101 0,205

3.4. İn vivo Çalışmalar ile İlgili Bulgular

3.4.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin HPLC Yöntemi Kullanılarak Kalibrasyon Doğrusunun Hazırlanmasına Ait Bulgular

Etkin maddenin Bölüm 2.2.5.1’de anlatıldığı şekilde pH 4 amonyum asetat

tampon:Asetonitril (40:60) karışımından oluşan mobil faz içerisinde yapılan

ölçümlerden elde edilen kalibrasyon parametreleri Çizelge 3.20’de ve kalibrasyon

grafiği Şekil 3.36’da gösterilmiştir.

Çizelge 3.20. Etkin maddenin pH 4 amonyum asetat tampon: asetonitril (40:60) karışımında elde edilen kalibrasyon verileri.

Eğim ± GS

(m)

Kesişim ± GS

(n) r* r2**

18,387 ± 0,5 3,189 ± 1,3 0,998 0,997

*Korelasyon katsayısı **Determinasyon katsayısı

Page 132: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

114

Şekil 3.36. Repaglinid’in pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımı içindeki kalibrasyon grafiği.

3.4.2. İn vivo Analizler İçin HPLC Miktar Tayini Yönteminin Analitik Validasyonuna Ait Bulgular 3.4.2.1. Doğrusallık ve Aralığı Bölüm 2.2.5.2.1‘de belirtilen şekilde doğrusallık ve aralığının tayinine yönelik olarak

Instat paket programı kullanılarak pH 4 amonyum asetat tampon:Asetonitril (40:60)

karışımı için hesaplanan veriler Çizelge 3.21’de; lineer regresyon grafiği ise Şekil

3.36’da verilmiştir.

Çizelge 3.21. Repaglinid’in in vivo deneyler için doğrusallık ve aralığının saptanmasına ait veriler.

Eğim (m) 18,387

Standart hata 0,263 %95 olasılıklı güven sınırları 17,822-18,938

Kesişim (n) 3,189 Standart hata 0,6566

%95 olasılıklı güven sınırları 1,852-4,635 Korelasyon katsayısı (r) 0,998 Regresyon katsayısı (r2) 0,997

Regresyon doğrusundan olan sapmaların standart sapması (Sy.x) 2,137

Lineer regresyon kareler toplamı 22232 Doğrusallıktan sapmaların kareler

toplamı 73,052

Ortalamanın artık kareler toplamı 4,566

Page 133: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

115

3.4.2.2. Doğruluk

Doğruluğun saptanması için Bölüm 2.2.5.2.2’de belirtilen şekilde pH 4 amonyum

asetat tampon:Asetonitril (40:60) karışımı için hesaplanan % geri elde değerleri ve

bu değerlerin ortalaması, standart sapması ve % bağıl standart sapması Çizelge

3.22’de gösterilmiştir.

Çizelge 3.22. Repaglinid’in pH 4 amonyum asetat tamponundaki doğruluk testine ait veriler.

1. 2. 3. 1. 2. 3. 1. 2. 3.

Teorik konsantrasyon (µg/ml) 1,11 2,22 3,33

Pratik konsantrasyon (µg/ml) 1,16 1,01 0,99 2,23 2,04 2,11 3,03 3,30 3,01

% Geri elde edilebilirlik

104,5 91,0 90 100,4 91,9 95,0 91,0 99,1 90,4

Ortalama % geri elde edlebilirlik % 95,1 % 95,7 % 93,5

± SS 8,09 4,30 4,85 % RSS 8,50 4,49 5,19

Ortalama % 95,0 SS: Standart sapma RSS: Rölatif standart sapma 3.4.2.3. Kesinlik

Ekin maddenin Bölüm 2.2.5.2.3’te anlatıldığı gibi pH 4 amonyum asetat

tampon:Asetonitril (40:60) karışımı içinde hazırlanan 1 seri dilüsyonun alanı HPLC

yardımıyla arka arkaya 6 kez okunması sonucunda % bağıl standart sapma değeri

1,84 olarak bulunmuştur. % Bağıl standart sapma değerlerinin % 2’den küçük

olması yöntemin tekrar edilebilir olduğunu göstermektedir.

Page 134: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

116

3.4.2.4. Teşhis ve Tayin Sınırları

Repaglinid’in Bölüm 2.2.5.2.4’de anlatıldığı şekilde yapılan LOD ve LOQ test

sonuçları Çizelge 3.23’de verilmiştir.

Çizelge 3.23. Repaglinid’in HPLC ile miktar tayinine ait LOD ve LOQ değerleri.

3.4.3. Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn vivo Çalışmalara Ait Bulgular Hemen salım yapan birinci tablet ve zaman kontrollü dağılabilen tabletlerde yapılan

in vivo çalışmalar Bölüm 2.2.5.3’te anlatılan şekilde yapılmıştır. Çalışmalar

sonucunda bulunan Repaglinid konsantrasyonları zamana karşı grafiğe geçirilerek

eğri altı alanı (AUC) hesaplanmıştır. Hesaplamalar için BOOMER® bilgisayar

programı kullanılmıştır. Çalışmalar sonucu elde edilen gecikme süreleri in vitro

ortamdaki gecikme süreleri ile karşılaştırmalı olarak Çizelge 3.24’te, farmakokinetik

parametreler Çizelge 3.25‘de verilmiştir. Piyasa preparatı olarak innovatör

Repaglinid tabletinin plazma konsantrasyon verileri Şekil 3.37’de, hemen salım

yapan birinci tablete ait Repaglinid plazma konsantrasyon verileri Şekil 3.38’de

verilmiştir. Zaman kontrollü dağılabilen F4 kodlu formülasyona ait Repaglinid plazma

konsantrasyon verileri Şekil 3.39’da, F10 kodlu formülasyona ait Repaglinid plazma

konsantrasyon verileri ise Şekil 3.40’da verilmiştir.

Çizelge 3.24. F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü tabletin in vitro-in vivo gecikme sürelerinin karşılaştırılması.

Gecikme süresi (tlag)

İn vitro İn vivo F4 kodlu ikinci tablet 3 saat 2 saat F10 kodlu üçüncü tablet 8 saat 8 saat

LOQ (μg/ml)

LOD (μg/ml)

0,029 0,009

Page 135: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

117

Çizelge 3.25. 2 mg Repaglinid içeren tabletlerin tavşanlara uygulanmasıyla elde edilen farmakokinetik parametreler (n=3).

AUC 0-t ± SS

(μg.saat/ml) Cmax ± SS

(μg/ml) tmax ± SS

(saat) Piyasa Preparatı 0,066 ± 0,02 0,079 ± 0,02 1 ± 0 Birinci Tablet 0,058 ± 0,02 0,071 ± 0,02 0,67± 0,1 F4 kodlu İkinci Tablet 0,239 ± 0,14 0,102 ± 0,03 3 ± 0 F10 kodlu Üçüncü Tablet 0,455 ± 0,13 0,240 ± 0,04 10 ± 0

SS: Standart sapma

0

0,05

0,1

0,15

0,2

0 20 40 60 80 100 120 140

zaman (dakika)

kons

antr

asyo

n (m

cg/m

l)

Piyasa Preparatı

Şekil 3.37. Piyasa preparatına ait plazma konsantrasyonu-zaman profili.

0

0,05

0,1

0,15

0,2

0 20 40 60 80 100 120 140

zaman (dakika)

kons

antr

asyo

n (m

cg/m

l)

Birinci Tablet

Şekil 3.38. Hemen salım yapan birinci tablete ait plazma konsantrasyonu-zaman profili.

Page 136: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

118

0

0,1

0,2

0,3

0,4

0 1 2 3 4 5 6 7 8

zaman (saat)

kons

antr

asyo

n (m

cg/m

l)

F4

Şekil 3.39. F4 kodlu ikinci tablet formülasyonuna ait plazma konsantrasyonu-zaman profili.

0

0,1

0,2

0,3

0,4

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

zaman (saat)

kons

antr

asyo

n (m

cg/m

l)

F10

Şekil 3.40. F10 kodlu üçüncü tablet formülasyonuna ait plazma konsantrasyonu-zaman profili.

Page 137: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

119

4. TARTIŞMA

4.1. Etkin Maddenin Özelliklerinin Değerlendirilmesi Çalışmamızın başında öncelikle etkin maddenin özellikleri incelenmiştir. Etkin

maddenin istenen saflıkta olduğunun belirlenmesi için IR, DSC ve XRD ile analizleri

yapılmıştır. Etkin maddenin IR spektrumuna ait elde edilen bulgular Bölüm 3.1.1’de

(Sayfa 75) verilmiştir. Repaglinid’in yapısında yer alan 1216,38 cm-1’de eter

molekülüne ait gerilme bandı, 1605,93 cm-1’de aromatik yapıya ait gerilme bandı,

1634,86 cm-1’de görülen amid molekülüne ait karbonil gerilme bandı, 1687,41 cm-

1’de görülen karboksilik asit grubuna ait karbonil gerilim bandının referanslarda

verilen (Moffat, 2004) gerilim bantları ile uyum gösterdiği görülmüştür.

DSC analizi sonucunda elde edilen Şekil 3.3’te (Sayfa 76) verilen DSC termogramı

incelendiğinde etkin maddenin 140,3°C’de erime noktasına karşılık geldiği

düşünülen keskin bir endotermik piki bulunmaktadır. Bu sonuç Repaglinid’in

literatürlerde verilen DSC termogramı ile uyumludur (Jain ve ark., 2005).

Repaglinid’in erime noktası çeşitli kaynaklarda 130-131°C olarak verilmektedir

(Purvis ve ark., 2007; Wishart, 2008). Bölüm 2.2.1.2’de (Sayfa 48) belirtilen şekilde

yapılan erime noktası tayininde Repaglinidin erime noktası 131°C olarak

bulunmuştur. Bu değer çeşitli kaynaklardaki veriler ile uyum sağlamaktadır

(Remington, 2000; Merck Index, 2001).

Etkin maddenin fiziksel yapısının belirlenebilmesi için yapılan X-ışını toz

difraktometre analizi sonucu elde edilen kırınım deseni Bölüm 3.1.4, Şekil 3.4 ile

(Sayfa 77) verilmiştir. Burada saf etkin maddenin toz halindeyken kristal yapıda

olduğu görülmektedir. Elde edilen XRD kırınımı deseni, literatür verileri ile de

uyumludur (Purvis ve ark., 2007).

Etkin maddenin lazer kırınımı granülometresi kullanılarak yapılan partikül büyüklüğü

ve büyüklük dağılımı tayini sonucunda, etkin maddenin partikül büyüklüğü

dağılımının dar bir aralıkta ve geometrik ortalama çapının 50,93 μm olduğu

belirlenmiştir.

Page 138: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

120

Etkin maddenin Bölüm 2.2.1.6’da (Sayfa 49) anlatıldığı gibi pH 2 hidroklorik asit

tamponu, pH 4,5 asetat tamponu ve pH 6,8 fosfat tamponu içerisinde UV

spektrumları alındığında maksimum absorbsiyon gösterdiği dalga boyu 243 nm

olarak belirlenmiştir. Bunlara ait bulgular Şekil 3.6, Şekil 3.7 ve Şekil 3.8 ile (Sayfa

78-80) verilmiştir. Bu veriler çeşitli kaynaklardaki veriler ile uyumludur (Moffat, 2004;

Jain ve ark., 2005).

Etkin maddenin pH 2 hidroklorik asit tampon, pH 4,5 asetat tampon ve pH 6,8 fosfat

tampon içerisinde yapılan çözünürlük çalışmalarına ait veriler Bölüm 3.1.7’de

Çizelge 3.1’de (Sayfa 80) verilmiştir. Etkin maddenin en çok pH 2 hidroklorik asit

tamponunda, en az su (pH 4,5-5) ve pH 4,5 asetat tamponu içerisinde çözündüğü

bulunmuştur. Bu veriler referanslarda verilen suda düşük çözünürlük (Mandic ve

Gabelica, 2006; Purvis ve ark., 2007; Scheen, 2007) verileri ile uyumludur. Ayrıca

literatürlerde belirtilen pH bağımlı çözünürlük ve çözünürlük profilinin U şekli ile

karakterize olması sonuçlarını doğrulamaktadır (Bryan ve ark., 2005; Mandic ve

Gabelica, 2006; Purvis ve ark., 2007).

4.2. Analiz Yönteminin Seçimi ve Validasyonunun Değerlendirilmesi

Etkin maddenin miktar tayini yönteminin belirlenmesi için yapılan araştırmalar

sonucunda Reapaglinid’in miktar tayini için HPLC yönteminin (Gandhimathi ve ark.,

2003; Reddy ve ark., 2003; Berecka ve ark., 2006; USP 30, 2007) ve

spektrofotometrik (Jain ve ark., 2005) yöntemin kullanılabildiği saptanmıştır. Ancak

etkin madde dozu (2mg) çok düşük olduğu için daha hassas ölçüm yapabilmek

amacıyla HPLC yönteminin kullanılması tercih edilmiştir. Yapılan ön çalışmalar

sonucunda HPLC yöntemleri içinde en uygun yöntemin USP 30 yöntemi olduğu

görülmüş ve çalışmalar süresince buradaki yöntemin HPLC koşulları kullanılmıştır.

Yöntem belirlendikten sonra pH 2 hidroklorik asit tamponu, pH 4,5 asetat tamponu

ve pH 6,8 fosfat tamponu içerisinde etkin maddenin standart doğruları oluşturulmuş

ve kalibrasyon verileri elde edilmiştir.

Seçilen yöntemin Bölüm 2.2.2’de (Sayfa 52) anlatıldığı şekilde validasyonu için

doğrusallık ve aralığı, doğruluk, kesinlik (tekrar edilebilirlik ve tekrar elde edilebilirlik),

seçicilik, teşhis ve tayin sınırları ve dayanıklılık parametreleri incelenmiştir.

Doğrusallık ve aralığına ait veriler Bölüm 3.1.9.1’de (Sayfa 83) verilmiştir. Her ortam

Page 139: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

121

için elde edilen doğrulara ait r2 değerlerinin yüksek, standart hata ve regresyon

doğrusundan olan sapmaların standart sapması değerlerinin düşük olması elde

edilen verilerin güvenilirliğini göstermektedir. Doğruluğun tespiti için elde edilen

veriler Bölüm 3.1.9.2’de (Sayfa 83) verilmiştir. Çalışılacak her bir ortamdaki teorik

olarak hesaplanmış miktar, pratikte de yüksek geri elde ile elde edilmiştir. Ayrıca %

bağıl standart sapma değerleri de % 2’den düşük bulunmuştur. Bu şekilde bütün

ortamlar için yöntemin doğruluğu kanıtlanmıştır. Tekrar edilebilirlik çalışmalarının

sonucu Bölüm 3.1.9.3’te Çizelge 3.7 (Sayfa 85) ile verilmiştir. Bu sonuçlara göre %

bağıl standart sapma değerlerinin % 2’den küçük olması yöntemin tekrar edilebilir

olduğunu göstermektedir. Tekrar elde edilebilirlik için farklı ortamlara ait veriler ise

Çizelge 3.8, Çizelge 3.9 ve Çizelge 3.10’da (Sayfa 86) verilmiştir. Elde edilen veriler

ortalamalar arası farkın önemlilik testine göre değerlendirilmiş ve % 95 olasılık

seviyesinde ortalamalar arası farkın önemli olmadığı sonucuna varılmıştır (p>0,05).

Böyece yöntemin kesinliği kanıtlanmıştır. Yöntemin Repaglinid’e özgünlüğünün

belirlenmesi için etkin madde içermeyen formülasyonlar hazırlanıp HPLC’de

incelenerek etkin maddenin alıkonma zamanında pik vermediği gösterilmiştir. Ayrıca

yine etkin madde içermeyen formülasyonların 200-400 nm dalga boyları arasında

spektrumları alınarak etkin madde spektrumu ile karşılaştırılarak herhangi bir

girişimin olmadığı saptanmıştır. Bölüm 3.1.9.6’da (Sayfa 87) verilen dayanıklılık

sonuçlarına göre etkin maddenin her bir ortamda 0., 24. ve 48. saatlerde yapılan

miktar tayininde miktarında azalma olmadığı ve aynı zaman aralıklarında alınan UV

spektrumlarında herhangi bir değişim olmadığı bu nedenle etkin maddenin deneysel

çalışmalarımız sırasında bu ortamlar içerisinde 48 saat boyunca dayanıklı olduğu

gösterilmiştir. LOQ ve LOD değerleri gözönüne alındığında ortamdaki etkin madde

konsantrasyonunun çok düşük olduğu koşullarda da uygun bir yöntem olduğu

görülmektedir.

4.3. Katı Dispersiyon Formülasyonlarının Hazırlanmasına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Repaglinid Biyofarmasötik Sınıflandırma Sistemine (BCS) göre BCS sınıf II’de yer

almaktadır (Purvis ve ark., 2007). BCS sınıf II’de yer alan maddelerin düşük

çözünürlük ve yüksek permeabilite özellikleri nedeni ile biyoyararlanımları çözünme

hızı ile sınırlıdır (Liu ve ark., 2005). Repaglinid oral alımı takiben hızla emilmesine

rağmen (AHFS, 2001; Culy ve Jarvis, 2001; Moffat, 2004) ince bağırsağın üst

Page 140: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

122

kısmından absorpsiyonu çok zayıftır (Jain ve ark., 2005). Mutlak biyoyararlılığı %50-

60 arasındadır (Bidstrup ve ark., 2005). Bu bilgilere göre öncelikli olarak

Repaglinidin çözünürlüğünün ve buna bağlı olarak çözünme hızının ve dolayısıyla

biyoyararlanımının artırılması düşünülmüştür.

Katı dispersiyon oluşturma çözünürlük artırma yöntemlerinden bir tanesidir.

Çalışmamızda katı dispersiyonların hazırlanmasında, kolay üretim koşulları ve

çözücü uzaklaştırma aşamasının olmaması nedeniyle uygun ve ekonomik bir

yöntem olan eritme yöntemi kullanılmıştır (Urbanertz ve ark., 2005). Eritme yöntemi

ile en uygun çalışma koşullarının belirlenmesi amacıyla bazı işlem parametreleri

incelenmiştir. Bu amaçla taşıyıcı ve etkin madde karışımı ile etüvde belirli sıcaklıkta

katı dispersiyon hazırlanmıştır (Fuji ve ark., 2005). Aynı sıcaklıkta manyetik

karıştırıcıda karıştırarak hazırlama yöntemi (Betageri ve ark., 1995; Tashtoush ve

ark., 2004) katı dispersiyonların çözünürlüklerinin kıyaslanması yoluyla

karşılaştırılmıştır. Daha sonra da oda sıcaklığında soğutma (Doshi ve ark., 1997) ve

-18 °C’de soğutma (Fini ve ark., 2005) işlemleri karşılaştırılmıştır. Yapılan literatür

araştırmalarında Pluronic F68 ile farklı erime noktalarına sahip etkin maddelerle katı

dispersiyon hazırlamak amacıyla 100 °C sıcaklığın kullanıldığı görülmüştür. (Mehta

ve ark., 2002; Chen ve ark., 2004). Yaptığımız ön denemeler ile en iyi sonuç

manyetik karıştırıcıda 100 °C sıcaklıkta karıştırarak hazırlama ve oda sıcaklığında

karıştırarak soğutma ile elde edilmiştir. Bu nedenle katı dispersiyonların

hazırlanması bu koşullarda yürütülmüştür. Hızlı soğutmaya göre oda sıcaklığında

soğutma ile daha iyi sonuç alınması literatür bilgileri ile de uyum sağlamıştır (Doshi

ve ark., 1997).

İdeal ve istenen özelliklere sahip bir katı dispersiyon toz kütlesinin hazırlanmasında

en önemli yapı taşlarından biri taşıyıcı ve taşıyıcının seçimidir. Etkin madde salımı,

taşıyıcı ve etkin madde arasındaki etkileşimden etkilenmektedir (Tanno ve ark.,

2004). İstenen çözünme özelliğine sahip katı dispersiyon elde etmek için taşıyıcı,

yüksek ıslanabilirlik ve suda çok çözünebilme gibi özelliklere sahip olmalıdır

(Urbanertz ve ark., 2005).

PEG’ler katı dispersiyon hazırlanmasında düşük erime sıcaklığı (Leuner ve

Dressman, 2000), düşük toksisite, etkin maddelerle olan geçimliliği ve hidrofil

olmaları nedeniyle pek çok etkin maddenin çözünürlüğünü artırmak için taşıyıcı

Page 141: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

123

olarak kullanılmaktadır (Trapani ve ark., 1999; Sethia ve Squillante, 2004;

Esnaashari, 2005; Fini ve ark., 2005). Bu nedenle çalışmalarımızda pek çok etkin

maddenin çözünme hızında artış sağlayan PEG 6000 taşıyıcı sistem olarak katı

dispersiyonların hazırlanmasında kullanılmıştır (Bategari ve ark., 1995; Lin ve

Cham., 1996; Doshi ve ark., 1997; Özkan ve ark., 2000; Verheyen ve ark., 2002;

Valizadeh ve ark., 2004). Yapılan literatür araştırmalarında PEG 6000 ile eritme

yöntemiyle hazırlanan katı dispersiyonlarda en iyi sonuçların alındığı etkin

madde:taşıyıcı oranlarının 1:9 (Mura ve ark., 1996; Narang ve Srivastava, 2002;

Valleri ve ark., 2004) ve 1:20 (Emara ve ark., 2002; Fini ve ark., 2005) olduğu

görülmüş, öncelikle bu oranlarda daha sonra da 1:4 oranında katı dispersiyon

formülasyonları hazırlanmıştır.

Pluronic F68, polioksietilen grupları içermesi, erime derecesinin düşük olması,

sürfaktan özelliğe sahip olması ve oral yoldan kullanımının güvenli olması nedeni ile

son zamanlarda eritme yöntemi ile katı dispersiyon hazırlanmasında potansiyel

hidrofilik taşıyıcı olarak kabul edilmektedir (Newa ve ark., 2007; Passerini ve ark.,

2002). Yapılan araştırmalarda Pluronic F68 ile 1:1 oranında etkin madde:taşıyıcı

kullanımı ile uygun sonuçların alındığı saptandığı için (Mehta ve ark., 2002; Newa ve

ark., 2007) çalışmamızda öncelikle 1:1, daha sonra 1:9 ve 1:20 oranlarında katı

dispersiyonların hazırlanması tercih edilmiştir.

Polivinilpirolidon vinilasetat kopolimeri (PVP VA) spesifik etkin madde-polimer

etkileşimlerine bağlı olarak daha stabil katı dispersiyonların hazırlanmasında taşıyıcı

ajan olarak kullanılmaktadır (Weuts ve ark., 2004). PVP VA64 yapılan çalışmaların

çoğunda püskürterek kurutma yöntemi (Weuts ve ark., 2004; Weuts ve ark., 2005),

çözme yöntemi (Wang ve ark., 2005) veya sıcakta eriterek dışarı çıkarma yöntemi

(Verreck ve ark., 2005) ile katı dispersiyon hazırlamak amacıyla kullanılmaktadır.

Friedrich ve ark., PEG’lerin düşük erime sıcaklığı ile PVP VA’nın rekristalizasyon

inhibitörü özelliğinden dolayı bu iki maddenin karışımı ile eritme yöntemini

kullanarak katı dispersiyon hazırlamışlar ve sadece PEG içeren formülasyonlara

göre daha stabil katı dispersiyonlar elde etmişlerdir (Friedrich ve ark., 2003a;

Friedrich ve ark., 2003b). Bu çalışmalardan yola çıkarak çalışmamızda eritme

yöntemi kullanılarak PVP VA64 - PEG 6000 (1:1) karışımı ile 1:4, 1:9, 1:20 (etkin

madde:polimer) oranında katı dispersiyonlar hazırlanmıştır.

Page 142: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

124

Gelucire’lerin suda çözünürlüğü az olan bazı etkin maddelerin biyoyararlılığındaki

gıda etkisini azalttığı ve bu nedenle de biyoyararlanım düzensizliğini azalttığı

gösterilmiştir (Tasthoush ve ark., 2004). Diklofenakın ve Etoroksibin Gelucire 50/13

ile eritme yöntemi ile katı dispersiyonları hazırlanmış artan çözünme hızı profilleri

elde edilmiştir (Fini ve ark., 2005; Shimphi ve ark., 2005). Nifedipinin, Pluronic F68

ve Gelucire 50/13 ile 1:1:1 oranında (Nifedipin:Pluronic F68:Gelucire 50/13) katı

dispersiyonları hazırlanmış ve saf etkin madde/fiziksel karışıma kıyasla artan

çözünme hızı elde edilmiştir (Vippagunta ve ark., 2002). Bu çalışmalardan yola

çıkarak eritme yöntemi ile Repaglinid’in Gelucire 53/10 (1:1) ve Gelucire 53/10-

Pluronic F68 (1:1:1) katı dispersiyon formülasyonları hazırlanmıştır. Ancak

formülasyonların hem yapışkan yapılarından dolayı toz edilmesi çok güç olduğu için

hem de fiziksel karışımlarına kıyasla çözünürlüklerindeki artış çok düşük olduğu için

bundan sonraki aşamalarda bu formülasyonlar üzerinde çalışma yapılmamıştır.

4.4. Hazırlanan Katı Dispersiyonların Çözünürlük ve Çözünme Hızı Verilerinin Değerlendirilmesi PEG 6000 ile hazırlanan katı dispersiyonların çözünürlük sonuçlarında en iyi taşıyıcı

oranının 1:20 olduğu KD3 kodlu formülasyonda görülmüştür. Bunun yanında PEG

6000 ile hazırlanan tüm formülasyonlarda fiziksel karışımlara ve saf etkin maddeye

kıyasla çözünürlükteki artış anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Bölüm 3.2.2.1, Çizelge

3.14’de (Sayfa 90) verilen sonuçlarda da görüldüğü gibi fiziksel karışımlara kıyasla

KD1 kodlu PEG 6000 formülasyonu ile 3,4 kat, KD2 kodlu formülasyon ile 4 kat ve

KD3 kodlu formülasyon ile 4,6 kat çözünürlük artışı elde edilmiştir. Aynı

formülasyonların çözünme hızı profilleri incelendiğinde yine en iyi çözünme hızı

artışının 1:20 oranını içeren formülasyonda olduğu tespit edilmiştir (45 dakika

sonunda % 72,5). KD1, KD2 ve KD3 kodlu katı dispersiyonların çözünme hızı

profilleri, saf etkin madde ve fiziksel karışımlarının çözünme hızı profilleri ile

kıyaslandığında, katı disperisyonların profillerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu

görülmüştür (p<0,05). Çalışmalarımızda çözünme hızı profillerinin birbiri ile

kıyaslanmasında One way ANOVA yöntemi kullanılmıştır (Yüksel ve ark., 2000).

Taşıyıcı oranı artışı ile çözünürlük ve çözünme hızı artışı sonuçları, bu konudaki bir

çok çalışma ile paralellik göstermektedir (Akman ve ark., 1991; Emara ve ark., 2002;

Narang ve Srivastava, 2002; Vippagunta ve ark., 2002).

Page 143: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

125

Pluronic F68 ile hazırlanan katı dispersiyonların yapılan çözünürlük çalışmalarında

Bölüm 3.2.2.1, Çizelge 3.15’de (Sayfa 90) görüldüğü gibi KD4 kodlu katı

disperisiyon ile fiziksel karışımlara kıyasla 3 kat, KD5 kodlu katı dispersiyon ile 3,4

kat, KD6 katı disperisyon ile 3,6 kat çözünürlük artışı elde edilmiştir. 1:9 oranındaki

KD5 ve 1:20 oranındaki KD6 kodlu katı dispersiyonların çözünürlüğü, 1:1 oranındaki

KD4 kodlu katı dispersiyonun çözünürlüğünden anlamlı olarak yüksek bulunmuştur

(p<0,05). Ancak KD5 ve KD6 kodlu formülasyonlar arasında anlamlı fark

bulunmadığı için (p>0,05) taşıyıcı oranının 1:9 oranından 1:20’ye çıkmasının

çözünürlük üzerinde etkili olmadığı görülmüştür. Bunun yanında Pluronic F68 ile

hazırlanan tüm formülasyonlarda fiziksel karışım ve saf etkin maddeye kıyasla

çözünürlükteki artış anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Pluronic F68’in etkin maddenin

çözünürlüğünü miseller çözünürlük sayesinde ve hidrofobik etkileşimleri azaltma

yoluyla arttırdığı düşünülmektedir (Vippagunta ve ark., 2002). Yapılan çözünme hızı

deneyleri sonucunda KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonundan ilk beş dakika

içinde %100 oranında çıkış olmasına rağmen, KD4 kodlu formülasyondan 45

dakikalık çözünme hızı deneyi sonunda % 50,8, KD6 kodlu formülasyondan ise %

89,4 oranında etkin madde çıkışı tespit edilmiştir. KD5 kodlu katı dispersiyonda

başlangıçtaki hızlı artışın nedeninin agregasyonun olmaması ve matriks içindeki

etkin maddenin partikül büyüklüğünün küçülmüş olması olarak düşünülmektedir

(Vippagunta ve ark., 2002). Pluronic F68’in oral LD50 değeri sıçanlarda 15 g/kg,

ratlarda ise 9,4 g/kg’dır (Rowe ve ark., 2006). Bu nedenle hazırlanan katı

dispersiyon formülasyonlarında 1:9 oranının kullanımının toksik etki

oluşturmayacağı düşünülerek Pluronic F68 için en iyi etkin madde:taşıyıcı oranının

1:9 olduğu belirlenmiştir.

PVP VA64 ve PEG 6000 karışımı ile hazırlanan formülasyonların Bölüm 3.2.2.1,

Çizelge 3.16’da (Sayfa 90) verilen çözünürlük sonuçlarına göre KD7 ve KD9 kodlu

formülasyon ile fiziksel karışıma kıyasla 9 kat; KD8 kodlu formülasyon ile 10 kat

çözünürlük artışı elde edilmiştir. KD8 kodlu 1:9 oranındaki formülasyon ile en iyi

çözünürlük sonucu elde edilmiştir. Etkin madde:polimer oranının 1:4 oranından

(KD7) 1:9 oranına (KD8) çıkarılması ile anlamlı bir çözünürlük artışı elde edilmiştir.

Polimerin 1:9 (etkin madde:polimer) oranında ve 1:20 oranında (KD9) kullanılması

ile elde edilen çözünürlük değerleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05).

PVP VA64 ve PEG 6000 karışımı ile hazırlanan formülasyonların çözünme hızı

verileri incelendiğinde ise çözünürlük sonuçlarından farklı olarak, polimer oranı artışı

Page 144: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

126

ile artan çözünme hızı sonuçları elde edilmiştir.

Değişik taşıyıcı sistemler ve farklı etkin madde:taşıyıcı oranları kullanılarak

hazırlanan katı dispersiyonların çözünürlük ve çözünme hızı verileri

değerlendirilerek, Repaglinidin çözünürlüğünü ve çözünme hızını en fazla oranda

artıran formülasyonun KD5 kodlu (Repaglinid:Ploronic F68; 1:9) katı dispersiyon

formülasyonu olduğu belirlenmiştir. KD5 kodlu formülasyonda çözünürlük saf etkin

madde ve fiziksel karışıma kıyasla 3,4 kat artmış, çözünme hızında ise 5 dakika

içinde fiziksel karışım (FK5) ile % 28,8; KD5 formülasyonu ile ise % 100 oranında

kümülatif etkin madde çıkışı sağlandığı saptanmıştır. Bu nedenle zaman kontrollü

tablet formülasyonlarının hazırlanmasında KD5 kodlu katı dispersiyon

formülasyonunun kullanılmasına karar verilmiştir.

4.5. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Çalışmalara Ait Bulguların Değerlendirilmesi 4.5.1. KD5 Kodlu Katı Dispersiyonun ve Fiziksel Karışımının Partikül Büyüklüğünün Değerlendirilmesi Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyon ve buna ait FK5 kodlu fiziksel karışımın

partikül büyüklüğü-% hacim dağılımı grafikleri Bölüm 3.2.2.3’te (Sayfa 96) Şekil 3.21

ve Şekil 3.22 (Sayfa 97) ile verilmiştir. Katı dispersiyonun geometrik ortalama çapı

18,23 μm, fiziksel karışımın geometrik ortalama çapı 20,57 μm olarak bulunmuştur.

Etkin maddenin partikül boyutu 50,93 μm olarak saptanmıştır. Katı dispersiyonun

daha küçük partikül boyutuna sahip olması yüksek çözünürlük ve çözünme hızının

bir diğer nedenidir.

4.5.2. Katı Dispersiyonun DSC, XRD ve IR Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonun DSC termogramı etkin madde, fiziksel

karışım ve Pluronic F68 ile karşılaştırmalı olarak Şekil 3.23’te (Sayfa 98-99)

verilmiştir. Repaglinidin Pluronic F68 ile hazırlanan katı dispersiyonu ve fiziksel

karışımının DSC termogramları incelendiğinde etkin maddenin 140,3°C’de verdiği

endotermik pikin kaybolduğu görülmüştür. 58,3°C’de ise Pluronic F68’e ait olan

Page 145: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

127

endotermik pik görülmektedir. Etkin maddenin 140,3°C’de vermiş olduğu keskin

pikin katı dispersiyonda görülmemesi etkin maddenin kristal formdan amorf forma

dönmüş olduğunu göstermektedir (Chutimaworapan ve ark., 2000; Emara ve ark.,

2002; Hirasawa ve ark., 2003). Fiziksel karışımda etkin madde pikinin şiddetinin

azalmış olması DSC ölçümü boyunca fiziksel karışımdaki etkin maddenin erimiş

taşıyıcı içinde çözünmüş olmasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir (Bartsch

ve Griesser, 2004; Ahuja ve ark., 2007). Etkin maddenin kristalinite derecesi

çözünme hızını etkilemektedir. Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyondaki

çözünürlük ve çözünme hızı sonuçlarındaki artışın sebebinin amorf formun yüksek iç

enerjisinden ve moleküler hareketinden dolayı hızlı çözünmesine bağlanmaktadır

(Valizadeh ve ark., 2004; Valizadeh ve ark., 2007).

Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonunun XRD deseni; etkin madde, fiziksel

karışım ve Pluronic F68 ile karşılaştırmalı olarak Şekil 3.24’te (Sayfa 100) verilmiştir.

Hazırlanan katı dispersiyonda etkin madde piklerinin tamamen kaybolmadığı ancak

şiddetinin önemli derecede azaldığı görülmektedir. Bu nedenle sistem içerisinde

etkin maddenin çoğunun amorf çok az bir kısmının kristal halde bulunduğu

düşünülmektedir (Iwata ve ark., 1996; Özdemir ve Ordu, 1997; Chutimaworapan ve

ark., 2000; Vippagunta ve ark., 2002; Valleri ve ark., 2004; Mura ve ark., 2005). Katı

dispersiyonun çözünme hızındaki artışın nedeni bu kristallerdeki partikül

büyüklüğünün azalmasına bağlanmaktadır (Özdemir ve Ordu, 1997). Fiziksel

karışım ve katı dispersyonda Pluronic F68’in aynı yerde, aynı kırınım desenini

vermesi ise kimyasal girişimin olmadığını göstermektedir (Valizedeh ve ark., 2004).

Hazırlanan KD5 kodlu katı dispersiyonunun IR spektrumu etkin madde, fiziksel

karışım ve Pluronic F68 ile karşılaştırmalı olarak Şekil 3.25’de (Sayfa 101)

verilmiştir. Hazırlanan katı dispersiyonda etkin maddeye ait karakteristik piklerin

kaybolduğu görülmektedir. Bu bulgular literatür verleri ile uyumlu bulunmuştur

(Özdemir ve Ordu, 1998). Fiziksel karışımda ise parmak izi bölgesinde etkin

maddeye ait pikler şiddeti azalmış olsa da görülmektedir.

Page 146: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

128

4.5.3. KD5 Kodlu Katı Dispersiyon Üzerinde Yapılan Ön Stabilite Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Katı dispersiyonlarda zamanla amorf yapının kristal forma dönüştüğü ve buna

paralel olarak çözünürlük ve çözünme hızında azalma ortaya çıktığı birçok

çalışmada gösterilmiştir (Ford 1986; Weuts ve ark., 2005; Vasconcelos ve ark.,

2007). Bu nedenle KD5 kodlu katı dispersiyonun stabilitesi hakkında ön fikir sahibi

olmak üzere Bölüm 2.2.3.3.7’de (Sayfa 59) belirtilen şekilde ön stabilite çalışması

yapılmıştır. Katı dispersiyonun başlangıca göre çözünme hızı profilleri

incelendiğinde 1.ay sonunda hem 25°C’de hem de 40°C’de saklanan katı

dispersiyonun çözünme hızı profillerinde anlamlı azalma olduğu görülmüştür

(p<0,05) (Şekil 3.26) (Sayfa 102). Üçüncü ayın sonunda elde edilen çözünme hızı

profilleri ile birinci ayın sonunda elde edilen çözünme hızı profilleri arasında hem

25°C’de hem de 40°C’de anlamlı fark görülmemiştir (p>0,05) (Şekil 3.27) (Sayfa

102).

4.6. Hemen Salım Yapan Tabletin ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Çalışmamızda yapılan klinik araştırmalarda belirlenen (Damsbo ve ark., 1999;

Hatorp ve ark., 1999) dozlama ve yemek saatlerine uyumlu olacak şekilde pulsatil

salım yapan diğer bir ifadeyle zaman kontrollü olarak dağılabilen tablet

formülasyonları hazırlanmıştır. Bu formülasyonların hazırlanmasında hemen salım

yapan birinci tablet için hedef profilimiz 15 dakika-1 saat içerisinde maksimum

konsantrasyona ulaşan ve minimum % 85 etkin madde salımını sergileyen; ikinci

dozlamayı oluşturacak ikinci tablet için hedef profilimiz 3-4 saatlik gecikme süresinin

sonunda 5. saatte maksimum konsantrasyona ulaşan ve minimum % 85 etkin

madde salımını sergileyen; üçüncü dozlamayı oluşturacak üçüncü tablet için hedef

profilimiz 8-9 saatlik gecikme süresinin sonunda 10. saatte maksimum

konsantrasyona ulaşan ve minimum % 85 etkin madde salımını sergileyen çözünme

hızı profilleridir. Bu hedef profile yönelik olarak hazırlanan tüm tablet formülasyonları

düşük ekipman maliyeti, kısa süreli işlemleri, kısa işlem basamakları, iş gücü ve

enerji kazancı nedeniyle doğrudan basım yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır

(Lieberman ve Lachman, 1980; Yang Lin ve ark., 2004a).

Page 147: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

129

4.6.1. Hemen Salım Yapan Tabletin Hazırlanmasına Ait Bulguların Değerlendirilmesi Hemen salım yapan birinci tablet formülasyonunun hazırlanması amacıyla doğrudan

basım yöntemi kullanılmıştır. Formülasyonun hazırlanması için doğrudan basım

ajanı olarak FlowLac®100, süper dağıtıcı ajan olarak kroskarmelloz sodyum, glidant

olarak Aerosil 200 ve lubrikant olarak magnezyum stearat kullanılmıştır. Tabletlerin

basımından önce dağıtıcı ve FlowLac®100 oranları değiştirilerek tabletlerin dağılma

süreleri ve sertlikleri incelenmiş, en uygun formülasyonun Bölüm 2.2.4.1’de Çizelge

2.3 ile (Sayfa 61) verilen formülasyon olduğu tespit edilmiştir. Tabletler hidrolik el

presi ile, 7 mm çaplı zımba kullanılarak 30 bar basınçta basılmıştır. Her tablette 2

mg Repaglinid içerecek kadar katı dispersiyon (KD5 kodlu) kullanılmıştır.

4.6.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerin Hazırlanmasına Ait Bulguların Değerlendirilmesi

Yapılan literatür araştırmalarından yola çıkarak Repaglinid’in, yemek ve dozlama

saatleri ile uyumlu olacak şekilde zaman kontrollü olarak dağılabilen tablet

formülasyonları hazırlanmıştır. Repaglinid ile yapılan klinik araştırmalarda yemek

saatleri 08.00, 13.00 ve 18.00 olarak verildiği için zaman kontrollü dağılabilen tablet

formülasyonları bu saatlere uyumlu olacak biçimde tasarlanmıştır (Damsbo ve ark.,

1999; Hatorp ve ark., 1999). Bu şekilde hastanın her yemek öğününde ayrı ayrı

tabletleri almasına gerek kalmadan, doz atlanması ve unutulması ihtimali de ortadan

kalkarak öğünlerini düzenli yemek saatlerinde alan diyabet hastaları için daha etkin

bir tedavi başarılabilecektir.

Doğrudan basım yöntemi ile hazırlanan zaman kontrollü dağılabilen tabletler bir iç

çekirdek ve dış kaplama tabakası olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Dış

kaplama materyali iç çekirdek üzerine özel bir basım tekniği sayesinde

basılmaktadır. Bu basım tekniği ile sadece zaman kaybı ve komplike prosesler

elimine edilmekle kalmayıp etkin maddenin nemden korunarak stabilitesinin artması

da sağlanmaktadır (Hsu Lin ve ark., 2001). Bu nedenle çalışmamızda zaman

kontrollü tabletlerin hazırlanmasında hem zaman kaybına engel olmak hem de katı

dispersiyon içeren çekirdek tabletin stabilitesini sağlamak için doğrudan basım

yöntemi ile sıkıştırarak kaplama tekniği tercih edilmiştir.

Page 148: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

130

Hazırlanan tabletlerin çözünme hızı deneyleri Bölüm 2.2.4.3.2’de (Sayfa 69)

belirtilen şekilde, gastrointestinal sistemi taklit etmek amacıyla önce pH 2 hidroklorik

asit tamponunda (2 saat), daha sonra pH 6,8 fosfat tamponunda yapılmıştır. Pulsatil

salım yapan zaman kontrollü yeni ilaç salım sistemi üzerine yapılan birçok

çalışmada çözünme hızı çalışmalarında bu ortamlar kullanılmaktadır (Ueda ve ark.,

1994a; Takeuchi ve ark., 2000; Sangalli ve ark., 2001; Fan ve ark., 2001; Cao ve

ark., 2004; Fukui ve ark., 2004; Sinha ve ark., 2005; Chaudhari ve ark., 2007).

Matsuo ve ark. (1996) HEC kullanarak hazırladıkları sıkıştırılarak kaplanmış zaman

kontrollü tabletlerin çözünme hızı çalışmalarını hem pH 1,2 hem pH 6,8’de ayrı ayrı

yapmışlar ve gecikme sürelerinde bir fark olmadığını, gecikme süresinin

gastrointestinal lümendeki pH’dan bağımsız olduğunu bildirmişlerdir.

4.6.2.1. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tablet Formülasyonlarının Ön Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi

Yapılan literatür araştırmalarında EC’nin zaman kontrollü olarak ortadan ikiye

bölünebilen, sıkıştırılarak kaplanmış tabletlerin doğrudan basım yöntemi ile

hazırlanmasında dış tabaka olarak kullanılan en uygun özellikli yardımcı madde

olduğu belirlenmiştir (Yang Lin ve ark., 2004). Zaman kontrollü tabletlerde gecikme

süresi ve etkin maddenin zaman kontrollü salımı;

- Dış kaplama tabakasında kullanılan EC’nin partikül büyüklüğü ve büyük

partikül/küçük partikül ağırlık oranının değiştirilmesi ile (Hsu Lin ve ark.,

2001; Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark.,

2004a),

- Dış kaplama tabakasında kullanılan EC miktarı ile (Hsu Lin ve ark., 2001),

- Dış kaplama tabakasının basımı sırasında uygulanan basınç değişimi ile

(Hsu Lin ve ark., 2001),

- İç çekirdekte kullanılan eksipiyan tipi ve miktarı ile (Yang Lin ve ark., 2004b;

Chaudhari ve ark., 2007),

- İç çekirdeğin basımı sırasında uygulanan basınç değişimi ile değişmektedir

(Hsu Lin ve ark., 2001).

Page 149: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

131

Zaman kontrollü salım yapmak üzere tasarımlanan sıkıştırılarak kaplanmış tabletler

Bölüm 2.2.4.2’de (Sayfa 61) anlatılan şekilde iç çekirdek ve dış kaplama tabakası

olarak iki aşamada hazırlanmıştır. Yukarıda da belirtildiği gibi dış kaplama

tabakasında kullanılan etilselülozun partikül büyüklüğü gecikme süresinin

belirlenmesinde önemli olduğundan ön çalışmalarda öncelikli olarak PB1 kodlu 468

μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz kullanılmıştır. Literatürlerde verilen basınç

değerleri olan iç çekirdek için 200, dış kaplama tabakası için 300 bar basınç

kullanılarak tabletler hazırlanmıştır (Hsu Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2001;

Yang Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark., 2004a; Yang Lin ve ark., 2004b). İç

çekirdekte katı dispersiyonun yanında süper dağıtıcılardan sodyum nişasta glikolat

kullanılmıştır. Sodyum nişasta glikolatın öncelikli olarak tercih edilmesinin nedeni

yapılan çalışmalarda kullanılan eksipiyanlar arasında (püskürtülerek kurutulmuş

laktoz, HPMC ve mikrokristal selüloz) en uzun gecikme süresinin bu dağıtıcı ile elde

edilmesidir (Yang Lin ve ark., 2002). 468 μm partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz

ile Bölüm 2.2.4.2.2’de (Sayfa 62) Çizelge 2.4’te (Sayfa 63) verilen A1, A2, A3 ve A4

kodlu formülasyonlar hazırlanmıştır. A1 kodlu formülasyonda 20 mg katı dispersiyon

ve 20 mg sodyum nişasta glikolat kullanılarak 200 bar basınç ile çekirdek tablet

basılmıştır. Dış kaplama tabakasında 468 μm partikül boyutuna sahip EC alt ve üst

tabakada 70 mg/70 mg oranında olacak şekilde 300 bar basınç ile basılarak tabletler

hazırlanmıştır. Ancak tabletler pH 2’de hızla açılmış ve hedef profile ulaşılamamıştır.

Repaglinidin salımını geciktirebilmek için EC miktarı dış kaplama tabakasında 90

mg/90 mg olacak şekilde artırılarak A2 kodlu formülasyon hazırlanmış ancak salım

hızı yine geciktirilememiştir. Çekirdek tablette kullanılan dağıtıcı miktarı yarıya

indirilerek hazırlanan A3 ve A4 formülasyonları da pH 2 hidroklorik asit ortamında

açıldığından dolayı daha küçük partikül büyüklüğüne sahip PB2 kodlu 212 μm

partikül büyüklüğüne sahip etilselüloz kullanılarak Çizelge 2.5’te (Sayfa 64) verilen

formülasyonlar hazırlanmıştır. Buradaki formülasyonlarda A kodlu formülasyonlara

kıyasla daha düşük basınç değerleri kullanılmış (K2, K3, K4) ve iç çekirdekteki

eksipiyan cinsi değiştirilerek sodyum nişasta glikolat yerine Avicel, FlowLac ve

HPMC de kullanılarak yeni tablet formülasyonları hazırlanmıştır. Ancak bu

formülasyonlardan 12 saatlik çözünme hızı deneyi sonucunda etkin madde çıkışı

sağlanamamıştır.

Bu çalışmalardan sonra Bölüm 2.2.4.2.3’te Çizelge 2.6, Çizelge 2.7 ve Çizelge

2.8’de (Sayfa 65-66) verilen ön formülasyonlar hazırlanarak tabletlerin parçalanma

Page 150: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

132

zamanları hakkında bilgi edinmek üzere çözünme hızı deneyleri yapılmıştır. Çizelge

2.6’da (Sayfa 65) hazırlanan formülasyonlarla iç çekirdek ve dış kaplama

tabakasının hazırlanmasında kullanılan basıncın etkisi incelenmiştir. Çekirdek

tablete uygulanan düşük miktardaki basınç artışının gecikme süresi üzerinde etkili

olmadığı, ancak çok yüksek basınçlarda (150-200 bar) gecikme süresinin

uzamasına neden olduğu görülmüştür. Bu bulgular yapılan çalışmalarla uyumludur

(Hsu Lin ve ark., 2001). Dış kaplama tabakasına uygulanan basınç ile gecikme

süresinin artması da aynı çalışma verileri ile uyumlu olmasına rağmen (Hsu Lin ve

ark., 2001) yüksek basınç uygulanması (250-300 bar) sonucunda tabletlerin

parçalanma zamanları arasında paralellik sağlanamadığı görülmüştür. Buna çok

yüksek basınçlarda bazı tabletlerin orta bölümlerinde oluşan çatlakların neden

olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmalar sonucunda tabletlerin basımı sırasında

tekrarlanabilir sonuçlar elde etmek için kullanılacak ideal dış kaplama tabakası

basıncının yaklaşık 75 bar, iç çekirdek basıncının ise yaklaşık 50 bar olduğu

saptanmıştır.

Çizelge 2.7’de (Sayfa 65) verilen formülasyonlar çekirdek tablette kullanılan

eksipiyan cinsi ve miktarının gecikme süresi üzerindeki etkisini gözlemek üzere

hazırlanan formülasyonlardır. Bu çalışmalar sonucunda çekirdek tablette kullanılan

sodyum nişasta glikolat miktarının artırılması ile tabletlerden etkin madde çıkışının

olduğu gözlenmiştir. Sodyum nişasta glikolat yerine kroskarmelloz sodyum

kullanılmasıyla hem gecikme süresinin kısaldığı hem de etkin madde çıkış süresinin

azaldığı tespit edilmiştir. Bu bulgular Zhu ve Zheng’in çekirdekte kullanılan

eksipiyanları kıyasladıklarında kroskarmelloz sodyumun, sodyum nişasta glikolata

göre daha etkili dağıtıcı özelliğinin olduğunu bu nedenle daha kısa gecikme süresi

sağladığını bildirdikleri çalışma ile uyumludur (Zhu ve Zheng, 2005).

Formülasyonlarda çapraz bağlı povidonun ise dağıtıcı özellğinin çok yüksek olduğu,

çekirdek tablette düşük miktarda kullanıldığında bile asit ortamda etkin maddeyi

serbestleştirdiği görülmüştür. Çekirdek tablette 40 mg kullanılan HPMC ile yaklaşık 6

saatlik ve Avicel ile ise yaklaşık 3 saatlik bir gecikme süresi elde edilmiş ancak bu

formülasyonlarda zaman kontrollü tabletlerin bir özelliği olan dış kaplama

tabakasının yırtılması/parçalanması ve etkin maddenin birden salımı görülmemiştir.

Sıkıştırılarak kaplanmış tabletlerde gecikme süresinin sonunda dış kaplama

tabakasının aniden yırtılması/parçalanması ve etkin maddenin birden salımı zaman

Page 151: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

133

kontrolünün başarılmasında kilit rol oynamaktadır (Yang Lin ve ark., 2004b). Bu

nedenle çalışmalarımızda HPMC ve Avicel’in zaman kontrollü tabletler için

kullanımının uygun olmadığı düşünülmüştür. Bu bulgular Yang Lin ve ark.’nın (2002)

sonuçları ile uyumludur. Bu gecikmenin nedeni olarak HPMC’nin viskoz bir tabaka

oluşturması nedeni ile iç çekirdeğin dağılmasını geciktirmesi olarak bildirilmektedir

(Yang Lin ve ark., 2002). Literatürlerde çekirdek tablette sadece etkin madde

kullanılmasıyla da zaman kontrollü dağılma elde edildiği belirtilse de çalışmamızda

sadece katı dispersiyon içeren çekirdeğin kullanılmasıyla EC’nin parçalanma

özelliğinin görülmediği, zaman kontrollü salım için uygun bir formülasyon olmadığı

tespit edilmiştir. Bunun nedeni sadece etkin madde içeren katı dispersiyonun

yırtılma/parçalanma için yeterli iç basınç oluşturamamasıdır (Hsu Lin ve ark., 2001;

Yang Lin ve ark., 2001; Yang Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark., 2004a; Yang Lin

ve ark., 2004b).

Çizelge 2.8’de (Sayfa 66) hazırlanan formülasyonlarla dış kaplama tabakasında

kullanılan EC miktarının etkisi incelenmiştir. Çizelgede verilen formülasyonların

yaklaşık olarak aynı gecikme süresi sonunda etkin maddeyi verdiği ancak, 90 mg/90

mg EC kullanılan tabletlerin zaman kontrollü parçalanma için ideal süreyi ve

parçalanma şeklini sağladığı görülmüştür. Yapılan literatür araştırmalarında dış

kaplama tabakasında kullanılan EC miktarının artışı ile artan gecikme süreleri elde

edildiği görülmüştür (Hsu Lin ve ark., 2001). Ancak bizim çalışmamızda dış kaplama

tabakası için kullanılan EC miktarı zımba çapı ile sınırlı olduğu için, EC miktarında

gecikme süresini uzatabilecek kadar artış yapılamadığı düşünülmektedir.

Çözünme hızı deneyi sırasındaki gözlemlere göre, sıkıştırılarak kaplanmış tabletler

belirli bir gecikme süresinden sonra ortadan ikiye ayrılarak etkin maddenin hızlı

salımını sağlamaktadır. Her tabletin gecikme süresi ve tabletten hızlı etkin madde

salımı kullanılan EC’nin partikül büyüklüğüne bağlıdır. Gecikme süresinin sonunda

tabletlerin hızlı bir şekilde yırtılmaları zaman kontrolü için çok önemlidir. Tabletlerin

hazırlanması sırasında sıkışmış haldeki çekirdek tablet dış kaplama tabakasını

oluşturan EC tozları ile birlikte tekrar sıkıştırıldığı için tabletlerin içi asimetrik bir yapı

göstermektedir. Bu heterojen yapı nedeniyle tabletin sıkışmış yüzü ve yan yüzünde

farklı kaplama özelliği görülmektedir. Çözünme hızı testi sonunda sıkıştırılmış alt yüz

ve üst yüzde parçalanma olmadığı için bu kısımlarda basımdan sonra sıkışmış ve

yoğun EC yapısı olduğu düşünülmektedir Ancak yan yüzün orta kısımlarında EC’nin

Page 152: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

134

gevşek yapıda olduğu düşünülmektedir. Yan yüzdeki bu gevşek yapı çözücü

penetrasyonu için su kanalları oluşumuna ve bunun sonucunda da yan yüzlerden

yırtılma sonucunda hızlı etkin madde salımına neden olmaktadır (Şekil 4.1). Tüm

bunların sonucunda çözünme testi sonucunda çözünme ortamında ortadan ikiye

ayrılmış dış kaplama tabakası görülmektedir. Ayrıca tabletin iç çekirdeğinde yer alan

etkin maddenin çözünmesi sonucu oluşan yüksek konsantrasyonun neden olduğu

ozmotik basıncın da dış kaplama tabakasının ayrılma prosesinde önemli rolü olduğu

düşünülmektedir (Yang Lin ve ark., 2001).

Şekil 4.1. Sıkıştırılarak kaplanmış tabletlerin iç yapıları ve zaman kontrollü dağılma mekanizmaları (Yang Lin ve ark., 2001). 4.6.2.2. Zaman Kontrollü Dağılabilen İkinci ve Üçüncü Tabletlerin Formülasyon Çalışmalarına Ait Bulguların Değerlendirilmesi

Bölüm 2.2.4.2.2 (Sayfa 62) ve 2.2.4.2.3’de (Sayfa 63) hazırlanan formülasyonlardan

yola çıkarak, Bölüm 2.2.4.2.4 (Sayfa 66) ve Bölüm 2.2.4.2.5’de (Sayfa 67) anlatılan

şekilde Çizelge 2.9’da (Sayfa 68) verilen formülasyonlar hazırlanmıştır. 20 mg katı

dispersiyon ve 40 mg sodyum nişasta glikolat ile çekirdek tabletin basıldığı ve 212

μm partikül büyüklüğüne sahip EC ile 90 mg alt ve 90 mg üst tabaka oranları ile dış

kaplamanın yapıldığı F1 kodlu formülasyon hazırlanmıştır. Şekil 3.29’da (Sayfa 107)

görüldüğü gibi F1 formülasyonu 5 saatlik gecikme süresinden sonra, 3 saatte (5. ve

8. saatler arasında) etkin maddenin % 77’sini vermiştir. Bu 3 saatlik süreyi daha

kısaltarak etkin maddenin daha kısa sürede ve daha fazla miktarda çıkışını

sağlamak amacıyla iç çekirdek basıncı düşürülerek Çizelge 2.9’daki (Sayfa 68) F2

kodlu formülasyon hazırlanmıştır. Şekil 3.29’da (Sayfa 107) görüldüğü üzere etkin

maddenin çıkış süresi olan 3 saatlik sürede bir değişim olmamıştır. F1 kodlu

Page 153: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

135

formülasyonda 6. saat sonunda etkin maddenin % 8’i; F2 kodlu formülasyonda ise

% 18’i çıkmıştır. Ayrıca F2 formülasyonu ile 8. saatin sonunda etkin maddenin %

82’si çıkmıştır. 8 saat sonunda F1 ve F2 formülasyonlarından çıkan miktarlar

arasında anlamlı fark bulunamamıştır (p>0,05). Hem çıkış süresi hem de çıkış

yüzdesi açısından iç çekirdek basıncının 50 bardan 25 bara düşürülmesi ile iki

formülün çözünme hızı profilleri arasında fark oluşmadığı görülmüştür.

Çizelge 2.9’da (Sayfa 68) yer alan F3 kodlu formülasyonda iç çekirdekte dağıtıcı

olarak kroskarmelloz sodyum kullanılmıştır. Ön formülasyon çalışmalarında

kroskarmelloz sodyumun dağıtıcı özelliğinin daha iyi olduğu görüldüğü için F3 kodlu

formülasyonda katı dispersiyon ve kroskarmelloz oranı 20/30 olarak belirlenmiştir.

Bu formülasyon ile Şekil 3.30’da (Sayfa 107) görüldüğü gibi 4 saatlik gecikme

süresinden sonra 2 saat içerisinde (4. saat - 6.saat arasında) % 86,9 oranında etkin

madde çıkışı sağlanmıştır. Sodyum nişasta glikolata göre daha kısa zaman

aralığında etkin madde çıkışı sağlanması bu dağıtıcının zaman kontrollü tablet

hazırlamak için daha tercih edilebilir olduğunu göstermektedir. Çekirdek tabletteki

kroskarmelloz sodyumun 30 mg’dan 40 mg’a çıkarılmasıyla hazırlanan F4 kodlu

formülasyonun gecikme süresi ise 3 saat olmuştur (Şekil 3.30) (Sayfa 107). F3 ve

F4 kodlu formülasyonların gecikme süresinden sonraki 1. saat ve 2. saat sonunda

çıkan etkin madde miktarları arasındaki fark anlamlı olmamakla birlikte, F4 kodlu

formülasyonun gecikme süresinin 1 saat kısaldığı görülmüştür. Yapılan bu

çalışmalar sonucunda hedef profile en uygun salım hızını sergileyen, 5.saatte % 89

oranında çıkış sağlayan F4 kodlu formülasyon ikinci tablet formülasyonu olarak

seçilmiştir.

Çekirdek tablette çapraz bağlı povidon kullanılarak 75/100 bar basınçla hazırlanan

F5 kodlu formülasyon (Çizelge 2.9) (Sayfa 68) pH 2 hidroklorik asit tampon

ortamında açılarak etkin maddeyi serbestleştirmiştir. Bu nedenle amaca uygun

bulunmamıştır. 30 mg çapraz bağlı povidon ve 75/100 bar basınç kullanılmasına

rağmen asit aşamada tabletin açılması çapraz bağlı povidonun sodyum nişasta

glikolat ve krokarmelloz sodyuma göre daha iyi dağıtıcı özelliğinin olduğunu

göstermektedir.

Repaglinidin ikinci dozlaması için gerekli gecikme süresini (3 saat) sağlayan F4

kodlu formülasyondan sonra, üçüncü dozlama için daha uzun süreli gecikme

Page 154: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

136

sağlayacak olan üçüncü tablet formülasyonunu geliştirmek üzere daha küçük

partikül büyüklüğüne sahip EC ile yeni tablet formülasyonları hazırlanmıştır. Daha

uzun gecikme süresini sağlamak üzere PB3 kodlu 120 μm ve PB4 kodlu 76 μm

partikül büyüklüğüne sahip EC kullanılmıştır. 120 μm partikül büyüklüğüne sahip EC

ile çekirdek tablette 40 mg sodyum nişasta glikolat içeren F6 kodlu formülasyondan

9 saatlik gecikme süresinden sonra 12. saate kadar etkin maddenin % 64,7’si

çıkmıştır (Şekil 3.31) (Sayfa 108). Çekirdek tabletin basıncı 10 bara düşürülerek

hazırlanan F7 kodlu formülasyondan 8 saatlik gecikme süresinin sonunda 12. saate

kadar etkin maddenin % 87,7’si çıkmıştır (Şekil 3.31) (Sayfa 108). F7 kodlu

formülasyondan 12 saat sonunda çıkan etkin madde yüzdesi F6’ya göre anlamlı

olarak yüksek bulunmuştur (p<0,05). Ancak etkin maddenin açığa çıkış süresi 8-12.

saatler arasındadır. Etkin maddenin açığa çıkış süresini azaltmak için çekirdek

tablete 20 mg sodyum nişasta glikolat yanında 20 mg kroskarmelloz sodyum

eklenerek F8 kodlu formülasyon (Çizelge 2.9) (Sayfa 68) hazırlanmıştır. F9 kodlu

formülasyonda ise sadece 40 mg kroskarmelloz sodyum kullanılmıştır. F8 ve F9

kodlu formülasyonlardan 6 saatlik gecikme süresinin sonunda çıkan etkin madde

miktarları arasında anlamlı fark bulunmamıştır. F8 kodlu formülasyondan 7.saatte

çıkan etkin madde miktarı (%54,8), F9 kodlu formülasyondan 7.saatte çıkan (%18,1)

miktardan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Ancak etkin maddenin tümünün açığa

çıkış süresi her ikisinde de 6-8. saatler arasındadır (Şekil 3.31) (Sayfa 108). Bu iki

formülasyon sadece sodyum nişasta glikolat içeren F7 kodlu formülasyona göre 2

saat daha erken çıkışa neden olmuş ve F7’ye göre daha kısa sürede etkin madde

salımı sağlamıştır. Hazırlanan formüllerle gecikme süresi yeterli olmadığından PB4

kodlu 76 μm partikül büyüklüğüne sahip EC kullanılarak F10 ve F11 kodlu

formülasyonlar hazırlanmıştır. F11 kodlu formülasyon için çapraz bağlı povidon 10

mg kullanılarak çekirdek tablet hazırlanmıştır. F11 kodlu formülasyonun çözünme

hızı profili ise F9 kodlu formülasyon ile benzer çıkmıştır (Şekil 3.32) (Sayfa 108).

F10 kodlu formülasyonda çekirdek tablette kullanılan kroskarmelloz miktarı 20

mg’dır. Bu formülasyon ile 8 saatlik gecikme süresinin sonunda 9.saatte % 38,3;

10.saat sonunda ise % 87,3 etkin madde çıkışı elde edilmiştir. 10. saatte maksimum

çıkış sağlayan bu formülasyon üçüncü dozlama için kullanılacak üçüncü tablet

olarak seçilmiştir.

Yapılan tüm bu çalışmaların sonucunda doğrudan basım yöntemi ile hazırlanan

sıkıştırılarak kaplanmış zaman kontrollü tabletlerin hazırlanmasında kullanılan

Page 155: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

137

EC’nin partikül büyüklüğünün, dağıtıcı cinsinin ve miktarının diğer parametrelere

göre zaman kontrolünde çok daha etkili olduğu görülmüştür. Bu bulgularımız

literatürlerde yer alan çalışmalarla uyumlu bulunmuştur (Hsu Lin ve ark., 2001; Yang

Lin ve ark., 2002; Yang Lin ve ark., 2004a; Yang Lin ve ark., 2004b).

4.6.2.3. Zaman Kontrollü Tabletlerin Çözünme Hızı Verilerinin Kinetik Açıdan Değerlendirilmesi Hazırlanan zaman kontrollü tablet formülasyonlarında Bölüm 2.2.4.3’de (Sayfa 69)

belirtilen şekilde çözünme hızı çalışmaları yapılmış ve elde edilen çözünme hızı

verileri Bölüm 3.3.5.3’te (Sayfa 112) belirtilen şekilde kinetik açıdan

değerlendirilmiştir. Zaman kontrollü tablet formülasyonlarından etkin madde

salımının kinetik modellere uyumunun belirlenmesinde elde edilen r2 ve A.O.K.T.

(Artık Ortalama Kareler Toplamı) değerleri baz alınmıştır.

Şekil 3.29’da (Sayfa 107) verilen F1 kodlu formülasyon ve Şekil 3.31’de (Sayfa 108)

verilen F7 kodlu formülasyon kinetik açıdan değerlendirildiğinde en iyi RRSBW

dağılımına uyum sağladığı, en yüksek r2 değerlerinin bu dağılım için elde edildiği

belirlenmiştir (Çizelge 3.18) (Sayfa 112). F1 ve F7 kodlu formülasyonlar için en iyi

uyumun sağlandığı RRSBW dağılımına ait β değerleri incelendiğinde elde edilen β

değerlerinin 1’den yüksek olması başlangıçta yavaş etkin madde salımını takiben

hızla bir platoya ulaşılması şeklinde ifade edilmektedir. F1 ve F7 kodlu

formülasyonlar için RRSBW dışında bu dağılıma en yakın ikinci en yüksek r2 veren

kinetik modelin Higuchi modeli olduğu görülmüştür. F2, F3, F4, F6, F8, F9, F10 ve

F11 kodlu formülasyonlar ise r2 değerlerine göre en iyi Higuchi kinetik modeline

A.O.K.T. değerleri göz önüne alındığında ise en iyi RRSBW kinetik modeline uyum

sağladığı görülmüştür. Tabletlerin belirli gecikme süresinin sonunda parçalanması

sonucu polimerle hazırlanmış etkin madde yüklü çekirdek tablet ortaya çıkmakta ve

buradan difüzyonla çıkış meydana gelmektedir. Bu nedenle Higuchi kinetiğine uyum

beklenen bir sonuçtur. Tüm formülasyonların belirli bir gecikme süresinden sonra

hızla parçalanıp dağılması nedeniyle RRSBW’a uyumu yine beklenen bir sonuçtur.

Page 156: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

138

4.7. İn vivo Deneyler 4.7.1. İn vivo Analizler İçin Etkin Maddenin Miktar Tayini Yönteminin Seçimi ve Değerlendirilmesi

Yapılan araştırmalar sonucunda etkin maddenin biyolojik sıvılarda/plazmada miktar

tayininin sıvı kromatografisi-tandem kütle spektroskopisi (LC/MS/MS) (Marbury ve

ark., 2000; Ho ve ark., 2004), elektrokimyasal dedeksiyon ile HPLC (Berecka ve

ark., 2006) ve UV dedeksiyon ile HPLC yöntemleri (Jain ve ark., 2006; Ruzilawati ve

ark., 2007) kullanılarak yapıldığı tespit edilmiştir. LC/MS/MS yöntemi HPLC’ye göre

çok pahalı olması, pahalı ekipman kullanımının gerekmesi ve az bulunan bir cihaz

olması nedeni ile daha az tercih edilen bir yöntemdir (Ruzilawati ve ark., 2007). Bu

nedenle çalışmamızda miktar tayini yöntemi olarak HPLC yöntemi kullanılmıştır.

Çalışmamızda HPLC koşullarının daha kolay uygulanabilir olması nedeniyle Jain ve

ark.’nın verdiği yöntem modifiye edilerek kullanılmıştır (Jain ve ark., 2005). Yöntem

belirlendikten sonra Bölüm 2.2.5.1’de (Sayfa 71) anlatılan şekilde etkin maddenin

kalibrasyon doğrusu oluşturularak kalibrasyon verileri elde edilmiştir. Daha sonra

yöntemin validasyonu için Bölüm 2.2.5.2’de (Sayfa 71) verilen şekilde doğrusallık ve

aralığı, doğruluk, kesinlik ile teşhis ve tayin sınırları incelenmiştir. Doğrusallık ve

aralığına ait veriler Bölüm 3.4.2.1’de (Sayfa 114) verilmiştir. r2 değerlerinin yüksek,

regresyon doğrusundan olan sapmaların standart sapma değerlerinin düşük olması

elde edilen verilerin güvenilirliğini göstermektedir. Doğruluğun tespiti için elde edilen

veriler Bölüm 3.4.2.2’de (Sayfa 115) verilmiştir. Teorik olarak hesaplanmış miktar,

pratikte de yüksek % geri elde ile elde edilmiştir. Bu şekilde yöntemin doğruluğu

kanıtlanmıştır. Yöntemin kesinliği için 6 kez arka arkaya okunan bir seri dilüsyonun

% bağıl standart sapma değerlerinin % 2’den küçük olması yöntemin tekrar edilebilir

olduğunu ve böylece kesinliğini göstermektedir. Yöntemin belirlenmesi ve valide

edilmesinden sonra in vivo deneyler süresince plazmadan Repaglinidin miktar

tayininde HPLC yöntemi kullanılmıştır.

Page 157: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

139

4.7.2. Piyasa Preparatı (referans, orijinal tablet), Tasarımlanan Hemen Salım Yapan Birinci Tablet ve Zaman Kontrollü Dağılabilen Tabletlerde Yapılan İn

vivo Çalışma Bulgularının Değerlendirilmesi Repaglinid’in ilaç piyasasında bulunan ve referans olarak seçilen innovatör firmaya

ait NovoNorm® 2 mg tablet, hemen salım yapan birinci tablet, in vitro koşullarda

zaman kontrollü dağılabilen en iyi ikinci tablet formülasyonu olarak seçilen F4 ve en

iyi üçüncü tablet formülasyonu olarak seçilen F10 kodlu tabletlerde in vivo

çalışmalar Bölüm 2.2.5.3’te (Sayfa 73) anlatılan şekilde yapılmıştır. Deneyler

sonucunda elde edilen farmakokinetik parametreler değerlendirildiğinde, piyasa

preparatı ve hazırlanan hemen salım yapan birinci tabletin AUC ve Cmax değerleri

ortalamalar arası farkın önemlilik testine göre değerlendirilmiş ve % 95 olasılık

seviyesinde ortalamalar arası farkın önemli olmadığı sonucuna varılmıştır (p>0,05).

Etkin maddenin pH 2’de yüksek çözünürlüğü ve literatür verilerinde mideden

absorpsiyonunun hızlı olduğunun belirtilmesi bu sonucunu destekler niteliktedir

(Culy ve Jarvis, 2001; AHFS, 2001; Moffat, 2004). İkinci tabletin Cmax değeri referans

tabletten anlamlı olarak farklı bulunmazken (p>0,05), üçüncü tabletin Cmax değeri

referans tablete göre yüksek bulunmuştur. İkinci tabletin AUC değeri referans

tabletin AUC değerinin ∼ 3,6 katı; üçüncü tabletin AUC değeri referans tabletin AUC

değerinin ∼ 6,9 katı bulunmuştur. Cmax’a ulaşmak için gerekli zaman piyasa preparatı

için 1 saat, hemen salım yapan birinci tablet için yaklaşık 40 dakika bulunmuştur. Bu

nedenle hazırladığımız hemen salım yapan birinci tabletin piyasa preparatına göre

daha hızlı absorbe olduğu düşünülmektedir.

Repaglinidin yapılan literatür araştırmaları sonucunda belirlenen yemek ve dozlama

saatleri ile uyumlu olacak şekilde tasarımlanan biri hemen salım yapan ve diğer ikisi

zaman kontrollü salım yapan tablet formülasyonları üzerinde yapılan çözünme hızı

deneyleri ile, in vitro koşullarda hedef profile uyan hemen salım yapan birinci tablet

formülasyonu, hedeflenen profille uyan F4 kodlu ikinci tablet ve F10 kodlu üçüncü

tablet formülasyonlarının, in vivo koşullardaki davranışı test edilerek hedeflenen

dozlama saatlerine uyumu incelenmiştir. Birinci tablet ile istenen hemen etkin madde

salımı sağlanmıştır. Üçüncü tablet formülasyonu ile de hedeflenen gecikme süresi ∼

8 saat ve tmax 10 saat olarak saptanmış olup in vitro deneyler sonucu elde edilen

profile uyumlu sonuçlar elde edilmiştir. Ancak hazırlanan F4 kodlu ikinci tablette in

vitro koşullarda gecikme süresi 3 saat iken ve 5 saatte maksimum konsantrasyona

Page 158: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

140

ulaşılırken, in vivo koşullarda gecikme süresi 2 saat ve tmax 3 saat olarak

belirlenmiştir. Bunun sebebinin tavşanlardan mideden geçiş süresinin insanlardan

farklı olarak yaklaşık 3-6 saat olması (Delaney, 2006) ve tabletlerin etkin madde

çözünürlüğünün daha yüksek olduğu pH’da daha uzun süre kalışı ve bu nedenle

beklenenden daha erken sürede etkin madde çıkışının olduğu düşünülmektedir.

Ayrıca bu veriler Matsuo ve ark.’nın HEC kullanarak hazırladıkları sıkıştırılarak

kaplanmış tabletlerde yaptıkları çalışmalarla uyumludur. Matsuo ve ark. in vivo

çalışmalarda elde ettikleri gecikme sürelerinin in vitro çalışmalarda elde ettikleri

gecikme sürelerine göre biraz daha kısa olduğunu, bunun gastrointestinal peristaltik

hareketlerin tabletlerin erozyonunu kolaylaştırmasından kaynaklandığını

bildirmişlerdir. Elde edilen sonuçlar bildirilen çalışma sonuçlarıyla paralellik

göstermektedir (Matsuo ve ark., 1996).

İn vivo çalışmalarda deneylerde kullanılan tavşanların fizyolojisinin insanlarınkinden

farklı olması nedeni ile (gastrik pH, bağırsak uzunluğu), tabletlerin insanlarda

beklenen gecikme süresini tam olarak yansıtamadığı düşünülmektedir. Ayrıca etik

nedenlerden dolayı deneyler sınırlı sayıda tavşan üzerinde uygulanmış olduğundan

daha güvenilir sonuçların alınması için öncelikle daha çok sayıda deneyin yapılması

ve daha sonra deneylerin gönüllü denekler üzerinde de çalışılması gerektiği

düşünülmektedir.

Page 159: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

141

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

Çalışmamızda meglitinid türevi bir oral antidiyabetik ajan olan Repaglinidin kapsül

içinde 3 mini tabletten oluşan, bir tanesi hemen salım yapan ve diğer ikisi zaman

kontrollü dağılabilen tablet formülasyonlarının hazırlanması amaçlanmıştır. Ayrıca

Repaglinid’in katı dispersiyonları hazırlanarak intestinal sistemin herhangi bir

bölgesinde etkin madde çıkışı sağlayacak olan zaman kontrollü tabletler için

çözünürlük probleminin en aza indirilmesi hedeflenmiştir. Bu amaca yönelik

başlatılan çalışmada aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

BCS’ye göre sınıf II’de yer alan Repaglinidin çözünürlüğünü ve çözünme

hızını artırmak amacıyla taşıyıcı olarak PEG 6000, Pluronic F68 ve PVP

VA64/PEG 6000 karışımı gibi farklı taşıyıcılar kullanılarak eritme yöntemi ile

katı dispersiyonları hazırlanmıştır. Katı dispersiyonlar üzerinde yapılan

çözünürlük ve çözünme hızı çalışmaları sonucunda, hazırlanan tüm katı

dispersiyon formülasyonlarının çözünürlük ve çözünme hızı sonuçları,

fiziksel karışım ve saf etkin madde ile mukayese edildiğinde anlamlı olarak

yüksek bulunmuştur. En uygun taşıyıcının Pluronic F68 ve en uygun oranın

1:9 (etkin madde:polimer) olduğu belirlenmiştir. Hazırlanan katı dispersiyon

formülasyonları arasından, geliştirilecek zaman kontrollü tablet

formülasyonlarının hazırlanması için en uygun katı dispersiyon

formülasyonunun KD5 kodlu katı dispersiyon formülasyonu olduğu

sonucuna varılmıştır.

KD5 kodlu katı dispersiyon üzerinde yapılan DSC, XRD ve IR analizleri

sonucunda etkin maddenin taşıyıcı içerisinde büyük oranda amorf az

miktarda ise kristal halde bulunduğu belirlenmiştir.

Repaglinidin kapsül içinde 3 mini tabletten oluşan zaman kontrollü

dağılabilen doğrudan basım yöntemiyle sıkıştırılarak kaplanmış tablet

formülasyonlarının hazırlanmasında tablet çekirdeğindeki eksipiyan tipi ve

miktarı, dış kaplama tabakasındaki etülselüloz miktarı, dış kaplama

tabakasındaki etülselülozun partikül büyüklüğü, çekirdek tablet ve dış

kaplama tabakasının basımı sırasında kullanılan basıncın etkili

parametreler olduğu saptanmıştır.

Page 160: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

142

Repaglinidin kapsül içinde 3 mini tabletten oluşan zaman kontrollü

dağılabilen tablet formülasyonları klinik araştırmalarda verilen

dozlama/yemek saatlerine uyunlu olacak şekilde tasarlanmıştır.

Kroskarmelloz sodyum, FlowLac®, Aerosil 200 ve magnezyum stearat

içeren ve 30 bar basınç altında basılan hemen salım yapan tabletin birinci

tablet olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır. Geliştirilen

formülasyonlar arasından çekirdekte 20 mg KD5 kodlu katı dispersiyon, 40

mg kroskarmelloz sodyum; dış kaplama tabakasında 212 μm partikül

büyüklüğüne sahip etilselüloz (90 mg/90 mg), iç çekirdeğin hazırlanması

için 50 bar ve dış kaplama tabakası için 75 bar basınç kullanılarak

hazırlanan; in vitro çözünme hızı sonuçlarına göre 5. saatte etkisini

gösteren F4 kodlu formülasyonun ikinci tablet olarak değerlendirilebileceği

sonucuna varılmıştır. Çekirdekte 20 mg KD5 kodlu katı dispersiyon, 20 mg

kroskarmelloz sodyum; dış kaplama tabakasında 76 μm partikül

büyüklüğüne sahip etilselüloz (90 mg/90 mg), iç çekirdeğin hazırlanması

için 50 bar ve dış kaplama tabakası için 75 bar basınç kullanılarak

hazırlanan; in vitro çözünme hızı sonuçlarına göre 10. saatte etkisini

gösteren F10 kodlu formülasyon üçüncü tablet olarak seçilmiştir.

Tasarımlanan zaman kontrollü salım yapan F4 ve F10 kodlu

formülasyonların, r2 değerlerine göre en iyi Higuchi kinetik modeline,

A.O.K.T. değerleri göz önüne alındığında ise en iyi RRSBW kinetik

modeline uyum sağladığı görülmüştür.

Tasarımlanan hemen salım yapan birinci tablet ve piyasa preparatı

(NovoNorm 2 mg Tablet) in vitro ve in vivo koşullarda kıyaslandığında

eşdeğer olarak kabul edilebileceği sonucuna varılmıştır.

İkinci ve üçüncü tabletlerde in vitro koşullarda hedeflenen gecikme

sürelerine ulaşılırken, in vivo koşullarda üçüncü tablet için bu sürenin

değişmediği ikinci tablet için ise bu sürenin kısaldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Tavşanlar üzerinde yapılan deneylerin tavşanların fizyolojisinin

insanınkinden farklı olması nedeniyle ve (gastrik pH, bağırsak uzunluğu)

etik nedenlerden dolayı deneyler sınırlı sayıda tavşan üzerinde uygulanmış

Page 161: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

143

olduğundan daha güvenilir sonuçların alınması için öncelikle daha çok

sayıda deneyin yapılması ve daha sonra deneylerin gönüllü denekler

üzerinde de çalışılması gerektiği düşünülmektedir.

Tip 2 diyabet tedavisinde oral yoldan günde 3 kez alınan Repaglinidin,

klinik araştırmalarda verilen yemek/dozlama saatlerinde etkisini gösterecek

şekilde, üç dozlamayı tek bir kapsül alımı ile sağlayan ve böylelikle hasta

uyuncunu artırıp daha etkin bir diyabet tedavisini sağlayacak olan pulsatil

salım yapan tablet formülasyonlarının geliştirilebildiği sonucuna varılmıştır.

Page 162: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

144

ÖZET

Repaglinid’in Katı Dispersiyonunu İçeren Zaman Kontrollü Salım Gösteren Tabletlerin Tasarımı, Hazırlanması ve İn vitro- İn vivo Değerlendrilmesi Çalışmamızda Tip 2 diyabetli hastaların tedavisinde kullanılan oral antidiyabetik ajan olan ve model etkin madde olarak seçilen Repaglinidin önceden belirlenmiş sürede pulsatil salım yapan diğer bir ifadeyle zaman kontrollü olarak dağılabilen tablet formülasyonlarının hazırlanması amaçlanmıştır. Kapsül içinde 3 mini tabletten oluşan bir tanesi hemen salım yapan ve diğer ikisi zaman kontrollü dağılabilen Repaglinid tablet formülasyonları klinik araştırmalarda verilen dozlama ve yemek saatlerine uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece hastanın her yemek öğününde ayrı ayrı tabletleri almasına gerek kalmadan doz atlanması ve unutulması olasılığının elimine edilmesi ile daha iyi hasta uyuncunun ve zaman kontrollü etkin madde salımı ile daha iyi glisemik kontrolün sağlanması ve böylelikle hipoglisemi ve beta hücrelerinin glukoz toksisitesi riskinin azaltılması, sonuç olarak daha etkin bir Tip 2 diyabet tedavisinin gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışmada suda çözünürlüğü ve biyoyararlanımı düşük (∼%56) olan Repaglinid’in çözünürlüğü katı dispersiyonu hazırlanarak artırılmıştır. Bu amaca yönelik taşıyıcı sistem olarak yüksek molekül ağırlığına sahip Polietien Glikol 6000 (PEG 6000), Polivinilpirolidon vinilasetat 64 (PVP VA64) – Polietien Glikol 6000 karışımı ve Pluronic F68 kullanılmış ve bunların içinden hem çözünürlük hem de çözünme hızı profillerinin değerlendirilmesi ile KD5 kodlu formülasyon en uygun formülasyon olarak belirlenmiştir. Bu formülasyon ile dioğrudan tabletleme yöntemi kullanılarak hemen salım yapan ve zaman kontrollü dağılabilen tabletler hazırlanmıştır. Zaman kontrollü tabletlerde çekirdekteki eksipiyan tipi ve miktarı, dış kaplama tabakasındaki etilselüloz miktarı, dış kaplama tabakasındaki etilselülozun partikül büyüklüğü ve çekirdek tablet/dış kaplama tabakasının basımı sırasında kullanılan basınç değiştirilerek zaman kontrolü sağlanmıştır. Hazırlanan tabletlerde ve Repaglinidin innovatör firmaya ait orijinal tabletlerinde in vitro çözünme hızı deneyleri yapılmıştır. Çözünme hızı deneyleri sonucunda zaman kontrollü tabletler için F4 ve F10 kodlu formülasyonlar en uygun zaman kontrollü tablet formülasyonları olarak seçilmiştir. Hemen salım yapan birinci tabletin, piyasa preparatının, F4 ve F10 kodlu formülasyonların in vivo davranışı tavşanlar üzerinde incelenmiştir. Formülasyonların in vivo değerlendirilmesi maksimum etkin madde plazma konsantrasyonu (Cmax), buna ulaşmak için gerekli zaman (tmax) ve eğri altı alanı (AUC) gibi farmakokinetik parametrelerin hesaplanması ve incelenmesi ile yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Diyabet, katı dispersiyon, pulsatil etkin madde salımı, Repaglinid, zaman kontrollü tablet.

Page 163: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

145

SUMMARY

Design, Preparation and In vitro – In vivo Assessment of Time Controlled Release Tablets Containing Solid Dispersion of Repaglinide. In our study, it has been targeted to prepare pulsatile release, in other words time controlled tablet formulations of Repaglinide, which is the oral antidiabetic agent used for the treatment of Type 2 diabetic patients. Tablet formulations of Repaglinide consisting of three mini tablets in a capsule one of which is immediately released and the other two are disintegrated as time controlled are designed in such a way that they match with dosages given in clinical studies and meal hours. In this way, it has been aimed to eliminate the possibility of dosage omitting and forgetting without having the necessity for the patient to take tablets separately at each meal, to ensure better patient compliance and better glycemic control by time controlled drug release, to decrease, therefore, hypoglycemia and glucose toxicity risk of beta cells and consequently to realize a more effective Type 2 diabetes treatment. The solubility of Repaglinide with low water solubility and bioavailability (∼% 56) has been increased in the study by preparing its solid dispersion. Polyethylen Glycol 6000 (PEG 6000), Polyvinilpyrolidone vinilacetate 64 (PVP VA64) – Polyethylen Glycol 6000 mixture with high molecular weight and Pluronic F68 have been used as carrier systems for this aim and the formulation with KD5 code has been determined as the most appropriate formulation among those by evaluating both solubilities and dissolution rate profiles. Tablets which can be immediately released and dispersed as time controlled system have been prepared with this formulation by using direct compression method. Time control behavior has been ensured in tablets by changing excipient type and amount in the core, ethylcellulose amount at outer coating layer, particle size of ethylcellulose at outer coating layer and pressure used during compressing core tablet/outer coating layer. In vitro dissolution rate experiments have been carried out in the formulated time controlled tablets and original tablets owned by the firm, innovator of Repaglinide. As a result of the dissolution rate experiments, formulations with F4 and F10 have been selected as the most appropriate time controlled tablets. In vivo behaviour of the tablets with immediate release, their market product and F4 and F10 formulations have been examined on rabbits. In vivo evaluation of the formulations have been made by calculating and examining pharmacokinetic parameters such as maximum plasma concentration (Cmax), necessary time to reach maximum plasma concentration (tmax) and area under curve (AUC). Keywords: Diabetes mellitus, solid dispersion, pulsatile drug release, Repaglinide, time controlled tablet.

Page 164: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

146

KAYNAKLAR AHFS Drug Information. Bethesda MD: American Society of Health-System Pharmacist, Inc.

2001. 44th Edition. p.:3043-3049. AHUJA, N., KATARE, O.P., SINGH, B. (2007). Studies on dissolution enhancement and

mathematical modeling of drug release of a poorly water-soluble drug using water-soluble carriers. European J. Pharm. and Biopharm. 65: 26-38.

AKÇAY, M. (2006). Diyabetik vakalarda nefropatinin erken tanı ve takibinde kullanılan

idrarda mikroalbumin ve albumin kreatinin oranı ile venöz kanda B2 mikroglobulin düzeyleri arasındaki korelasyonun araştırılması. Uzmanlık Tezi. Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi.

AKMAN, M.N., TARIMCI N. (1991). Glibornurid üzerinde katı dispersiyon çalışmaları. Yüksek

Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. ARIAS, M.J., GINES, J.M. MOYANO, J.R., MARTINEZ J.I.P., RABASCO, A.M. (1995).

Influence of the preparation method of solid dispersions on their dissolution rate: study of triamterene-D-mannitol system. Int. J. Pharm. 123: 25-31.

ARIAS, M.J., MOYANO, J.R., GINES, J.M. (1998). Study by DSC and HSM of the

oxazepam-PEG 6000 and oxazepam-D-mannitol systems: Application to the preparation of solid dispersions. Thermochimica Acta. 321 : 33-41.

ARORA, S., ALI, J., AHUJA, A., BABOOTA, S., QURESHI J. (2006). Pulsatile drug delivery

systems: an approach for controlled drug delivery. Indian J. Pharm. Sci. May-June 2006: 295-300.

ASHFORD, M., FELL, J.T., ATTWOOD, D., SHARMA, H., WOODHEAD, P.J. (1993). An İn

vivo investigation into the suitability of pH dependent polymers for colonic targeting. Int. J. Pharm. 95: 193-199.

BASF. (1996). Aktiengesellschaft Unternehmensbereich Feinchemie. Kollidon® VA 64

Technical Information. Erişim: [http://www.pharmaceuticalonline.com]. Erişim Tarihi: 07.07.2008.

BARTSCH, S.E., GRIESSER, U.J. (2004). Physicochemical properties of the binary system

glibenclamide and polyethylene glycol 4000. J. Therm. Anal. Cal. 77: 555-569. BERECKA, A., GUMIENICZEK, A., HOPKALA, H. (2006). Development and validation of a

new high-performance liquid chromatography method for the determination of gliclazide and repaglinide in pharmaceutical formulations. J. AOAC Int. 89 (2): 319-325.

BETAGERI, G.V., MAKARLA, K.R. (1995). Enhancement of dissolution of glyburide by solid

dispersions and lyophilization techniques. Int. J. Pharm. 126: 155-160. BIDSTRUP, T.B., BJORNSDOTTIR, I., SIDELMANN, U.G., THOMSEN, M.S., HANSEN,

K.T. (2003). CYP2C8 and CYP3A4 are the principal enzymes involved in the human in vitro biotransformation of the insulin secretagogue repaglinide. J. Clin. Pharmacol. 56: 305-314.

BIDSTRUP, T.B., DAMKIER, P., OLSEN, A.K., EKBLOM, M., BROSEN, K. (2005). The impact of CYP2C8 polymorphism and grapefruit juice on the pharmacokinetics of repaglinide. British J. Clin. Pharm. 61 (1): 49-57.

Page 165: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

147

BIKIARIS, D., PAPAGEORGIOU, G.Z., STERGIOU, A., PAVLIDOU, E., KARAVAS, E., KANAZE, F., GEORGARAKIS, M. (2005). Physicochemical studies on solid dispersions of poorly water-soluble drugs. Evaluation of capabilities and limitations of thermal analysis techniques. Thermochimica Acta. 439 : 58-67.

BOTT, C., RUDOLPH, M.W., SCHNEIDER, A.R.J., SCHIRRMACHER, S., SKALSKY, B.

(2004). In vivo evaluation of a novel pH- and time-based multiunit colonic drug delivery system. Aliment Pharmacol. Ther. 20: 347-353.

BRYAN, J., CRANE, A., CARRILES, W.H.V., BABENKO, A.P., BRYAN, L.A. (2005). Insulin

secretagogues, sulphonylurea receptors and KATP channels. Current Pharm. Design. 11: 2699-2716.

BUSSEMER, T., OTTO, I., BODMEIER, R. (2001). Pulsatile drug delivery systems. Critical

Reviews in Therapeutic Drug Carrier Systems. 18 (5): 433-458. BUSSEMER, T., BODMEIER, R. (2003). Formulation parameters affecting the performance

of coated gelatin capsules with pulsatile release profiles. Int. J. Pharm. 267: 59-68. BUSSEMER, T., DASHEVSKY, A., BODMEIER, R. (2003a). A pulsatile drug delivery system

based on rupturable coated hard gelatin capsules. J. Cont. Release. 93: 331-339. BUSSEMER, T., PEPPAS, N.A., BODMEIER, R. (2003b). Time-dependent mechanical

properties of polymeric coatings used in rupturable pulsatile release dosage forms. Drug. Dev. Ind. Pharm. 29 (6): 623-630.

CAO, Q.R., CHOI, H.G., KIM, D.C., LEE, B.J. (2004). Release behaviour and photo-image of

nifedipine tablet coated with high viscosity grade hydroxypropylmethylcellulose: effect of coating conditions. Int. J. Pharm. 274: 107-117.

CHAUDHARI, S.P., CHAUDHARI, P.D., MISTRY, C.J., PATIL, M.J., BARHATE, N.S. (2007).

The effect of core and coating composition on drug release from directly compressed time-controlled release tablets. Pharm. Tech. 31 (4): 132-144.

CHEN, D., TSAY, R., LIN, H., CHEN, H., CHAO, H.K. (2000). Stabilization and sustained

release effect of Misoprostol with Methacrylate copolymer. Int. J. Pharm. 203: 141-148. CHEN, Y., ZHANG, G.G.Z., NEILLY, J., MARSH, K., MAWHINNEY, D., SANZGIRI, Y.D.

(2004). Enhancing the bioavailability of ABT-963 using solid dispersion containing Pluronic F68. Int. J. Pharm. 286: 69-80.

CHIOU, W.L., RIEGELMAN, S. (1971). Pharmaceutical application of solid dispersion

systems. J. Pharm. Sci. 60: 1281-1302. CHUTIMAWORAPAN, S., RITTHIDEJ, G.C., YONEMOCHI, E., OGUCHI, T., YAMAMOTO,

K. (2000). Effect of water-soluble carriers on dissolution characteristics of nifedipine solid dispersions. Drug Dev. Ind. Pharm. 26 (11): 1141-1150.

CRAIG, D.Q.M. (2002). The mechanisms of drug release from solid dispersions in water-

soluble polymers. Int. J. Pharm. 231: 131-144. CULY, C.R., JARVIS, B. (2001). A review of its therapeutic use in type 2 diabetes mellitus.

Drugs 61 (11): 1625-1660. DAMSBO, P., MARBURY, T.C., HATORP, V. (1999). Flexible prandial glucose regulation

with repaglinide in patients with type 2 diabetics. Diabetes Research and Clinical Practice. 45. 31-39.

Page 166: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

148

DELANEY-JOHNSON (2006). Anatomy and phsycology of the rabbit and rodent gastrointestinal system. Association of Avian Veterinarians. Session 110: 9-17.

DORNHORST, A. (2001). Insulinotropic meglitinide analogues. Lancet. 358:1709-1716. DOSHI, D.H., RAVIS, W.R., BETAGERI, G.V. (1997). Carbamazepine and polyethylene

glycol solid dispersions: Preparation, in vitro dissolution and characterization. Drug Dev. Ind. Pharm. 23 (12): 1167-1176.

DROOGE, D.J., HINRICHS, W.L.J., FRIJLINK, H.W. (2004). Anomalous dissolution

behaviour of tablets prepared from sugar glass-based solid dispersions. J. Cont. Release. 97: 441-452.

ELRIES, M.A.N., MOHAMED, G.G., ATTI, A.K. (2008). Electrochemical determimation of

antidiabetic drug Repaglinide. Yakugaku Zasshi. 128 (1): 171-177. EMARA, L., BADR, R., ELBARY, A. (2002). Improving the dissolution and bioavailability of

nifedipine using solid dispersion and solubilizers. Drug Dev. Ind. Pharm. 28 (7): 795-807. ERTÜRK.,T. (2005).Diyabetik hasta ve bakıcısının öğrenim düzeylerinindiyabetik ayak

yarası üzerine etkisi. Genel Cerrahi Uzmanlık Tezi. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği.

ESNAASHARI, S., JAVADZADEH, Y., BATCHELOR, H.K., BARBARA, R.C. (2005). The use

of microviscometry to study polymer dissolution from solid dispersion drug delivery systems. Int. J. Pharm. 292: 227-230.

FAN, T.Y., WEI, S.L., YAN, W.W., CHEN, D.B., LI, J. (2001). An investigation of pulsatile

release tablets with ethylcellulose and Eudragit L as film coating materials and cross-linked polyvinylpyrrolidone in the core tablets. J. Cont. Release. 77: 245-251.

FAWAZ, F., BONINI, F., GUYOT, M., BILDET, J., MAURY, M., LAGUENCY, A.M. (1996).

Bioavailability of norfloxacin from PEG 6000 solid dispersion and cyclodextrin inclusion complexes in rabbits. Int. J. Pharm. 132: 271-275.

FINI, A., MOYANO, J., GINES, J., MARTINEZ, j. (2005). Diclofenac salts, II. Solid

dispersions in PEG 6000 and Gelucire 50/13. European J. Pharm. Bioparm. 60: 99-111. FORD, L. (1986). The current staus of solid dispersions. Pharm. Acta. Helv. 61, 3: 69-88. FRIEDRICH, H.,FUSSNEGGER, B., BODMEIER, R. (2003a). Stability of solid dispersions

prepared by a melting method. College of Pharmacy, Freie Universitat Berlin. (Poster Presentation).

FRIEDRICH, H.,FUSSNEGGER, B., BODMEIER, R. (2003b). Phase separation of PEG/PVP

solid dispersions induced by humidity. College of Pharmacy, Freie Universitat Berlin. (Poster Presentation).

FUJII, M., OKADA, H., SHIBATA, Y., TERAMACHI, H. (2005). Preparation, characterization

and tableting of a solid dispersion of indomethacin with crospovidone. Int. J. Pharm. 293. 145-153.

FUKUI, E., MIYAMURA, N., UEMURA, K., KOBAYASHI, M. (2004). Preparation of enteric

coated timed-release press-coated tablets and evaluation of their function by in vitro and in vivo tests for colon targeting. Int. J. Pharm. 204: 7-15.

Page 167: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

149

GANDIMATHI, M., RAVI, T.K., RENU, S.K. (2003). Determination of repaglinide in pharmaceutical formulations by HPLC with UV detection. Analytical Sciences. 19: 1675-1677.

GHIMIRE, M., McINNES, F.J., WATSON, D.G., MULLEN, A.B., STEVENS, H.N.E. (2007).

In-vitro/in-vivo correlation of pulsatile drug release from press-coated tablet formulations: a pharmacoscintigraphic study in the beagle dog. European J. Pharm. Bioparm. 67: 515-523.

GIUNCHEDI, P., MAGGI, L., CONTE, U., CARAMELLA, C. (1991). Ketoprofen pulsatile

absorption from multiple unit hydrophilic matrices. Int. J. Pharm. 77: 177-181. GOHEL, M., PATEL, L. (2003). Processing of nimesulide-PEG 400-PG-PVP solid

dispersions: Preparation, characterization and in vitro dissolution. Drug Dev. Ind. Pharm. 29, 3: 299-310.

GONZALEZ-RODRIGUEZ, M.L., MAESTRELLI, F., MURA, P., RABASCO, A.M. (2003). In

vitro release of sodium diclofenac from a central core matrix tablet aimed for colonic drug delivery. European J. Pharm. Sci. 20: 125-131.

GOTHOSKAR, A.V., JOSHI, A.M., JOSHI, N.H. (2004). Pulsatile drug delivery systems: a

review. Drug Delivery Technology. 4 (5). GÖZAYDIN, M., HAKSEVER, N. (2002). Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda repaglinidin

açlık ve postprandiyal glisemi düzeyleri üzerine etkisi. PTT Hastanesi Tıp Dergisi. 24 (3): 133-136.

GUPTA, P., BANSAL, A.K., (2005). Spray drying for generation of a ternary amorphous

system of celecoxib, PVP, and Meglumine. Pharm. Dev. Tech. 10: 273-281. HACIOĞLU, G. (2006). Tip 2 diaebetes mellituslu hastalarda andropometrik ölçümler ile

hepatosteatoz ilişkisinin değerlendirilmesi. Uzmanlık Tezi. Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği.

HALSAS, M., HIETALA, J., VESKI, P., JURJENSON, H., MARVOLA, M. (1999). Morning

versus evening dosing of ibuprofen using conventional and time-controlled release formulations. Int. J. Pharm. 189: 179-185.

HASEGAWA, S., HAMAURA, T., FURUYAMA, N., KUSAI, A., YONEMOCHI, E., TERADA,

K. (2005). Effects of water content in physical mixture and heating temperature on crystallinity of troglitazone-PVP K30 solid dispersions prepared by closed melting method. Int. J. Pharm. 302: 103-112.

HASSLACHER, C. (2003). Safety and efficacy of repaglinide in type 2 diabetic patients with

and without impaired renal function. Diabetics Care. 26 (3): 886-891. HATA, T., SHIMAZAKI, Y., KAGAYAMA, A., TAMURA, S., UEDA, S. (1994). Development of

a novel drug delivery system, time-controlled explosion system (TES): V. animal pharmacodynamic study and human bioavailability study. Int. J. Pharm. 110: 1-7.

HATORP, V. (2002). Clinical pharmacokinetics and pharmacodynamics of repaglinide. Clin.

Pharmacokinet. 41 (7): 471-483. HATORP, V., HUANG, W.C., STRANGE, P. (1999). Repaglinid pharmacokinetics in healty

young adult and elderly subjects. Clin. Therapeutics. 21 (4): 702-710.

Page 168: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

150

HEINIGEN, P.N.M., HATORP, V., NIELSEN, K.K., HANSEN, K.T., LIER, J.J. (1999). Absorption, metabolism and excretion of a single dose of 14C-repaglinide during repaglinide multiple dosing. Eur. J. Clin. Pharmacol. 55: 521-525.

HIRASAWA, N., ISHISE, S., MIYATA, H., DANJO, K. (2003). Physicochemical

characterization and drug release studies of nilvadipine solid dispersions using water-insoluble polymer as a carrier. Drug Dev. Ind. Pharm. 29 (3):339-344.

HIRASAWA, N., ISHISE, S., MIYATA, H., DANJO, K. (2004). Application of nivaldipine solid

dispersion to tablet formulation and manufactiring using crospovidone and methylcellulose as dipersion carriers. Chem. Pharm. Bull. 52 (2): 244-247.

HO, E.N.M., YIU, K.C.H., WAN, T.S.M., STEWART, B.D., WATKINS, K.L. (2004). Detection

of anti-diabetics in equine plasma and urine by liquid chromatograpy-tandem mass spectrometry. J. Chrom. B. 811: 65-73.

HO, H.O., SU,H.L., TSAI, T.,SHEU, M.T. (1996).The preparation and caharacterization of

solid dispersions on pellet using a fludized bed system. Int. J. Pharm. 139: 223-229. HSU LIN, K., YANG LIN, S., JANE LI, M. (2001). Compression forces and amount of outer

coating layer affecting the time controlled disintegration of the compression coated tablets prepared by direct compression with micronized ethylcellulose. J.Pharm. Sci. 90; 2005-2009.

HUSSAIN, A., CLAUSSEN, B., RAMACHANDRAN, A., WILLIAMS, R. (2007). Prevention of

type 2 diabetes: a review. Diabetes Res. Clin. Practice 76: 317-326. ISHINO, R., YOSHINO, H., HIRAKAWA, Y., NODA, K. (1992). Design and preparation of

pulsatile release tablet as a new oral drug delivery system. Chem. Pharm. Bull. 40; 3036-3041.

IWATA, M., UEDA, H. (1996). Dissolution properties of glibenclamide in combinations with

polyvinylpyrrolidone. Drug Dev. Ind. Pharm. 22 (11): 1161-1165. JAIN, S.K., AGRAWAL, G.P., JAIN, N.K. (2006). A novel calcium silicate based microsphere

of repaglinide: In vivo investigations. J. Cont. Release. 113: 111-116 JAIN, S.K.J., AWASTHI, A.M., JAIN, N.K., AGRAWAL G.P. (2005). Calcium silicate based

microspheres of repaglinide for gastroretentive floating drug delivery: Preparation and in vitro characterization. J. Cont. Release. 107; 300-309.

JOHANSEN, O.E., BIRKELAND, K.I. (2007). Defining the role of repaglinide in the

management of type 2 diabetes mellitus. Am J. Cardiovasc. Drugs. 7 (5):319-335. JOSHI, H.N., TEJWANI, R.W., DAVIDOVICH, M., SAHASRABUDHE, V.P., JEMAL, M.

(2004). Bioavailability enhancement of a poorly water-soluble drug by solid dispersion in polyethylene glycol-polysorbate 80 mixture. Int. J. Pharm. 269: 251-258.

KARAKAŞ, M. (2006). Tip 2 diyabetik hastalarda sıkı glisemil ve metabolik kontrolünaortik

sertlik üzerine etkisi. Uzmanlık Tezi. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi III. İç Hastalıkları Kliniği.

KARATAŞ, A., YÜKSEL, N., BAYKARA, T. (2005). Improved solubility and dissolution rate of

piroxicam using Gelucire 44/14 and Labrasol. Il Pharmaco. 60: 777-782. KARAVAS, E., KTISTIS, G., XENAKIS, A., GEORGARAKIS, E. (2005). Miscibility behaviour

and formation mechanism of stabilized felodipine-polyvinylpyrrolidone amorphous solid dispersions. Drug Dev. Ind. Pharm. 31: 473-489.

Page 169: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

151

KHAN, N., CRAIG, D.Q.M. (2003). The influence of drug incorporation on the structure and

release properties of solid dispersions in lipid matrices. J. Cont. Release. 93: 355-368. KIKUCHI, A., OKANO, T. (2002). Pulsatile drug release control using hydrogels. Advanced

Drug Delivery Systems. 54: 53-77. KROGEL, I., BODMEIER, R. (1998). Pulsatile drug release from an insoluble capsule body

controlled by an erodible plug. Pharm. Res. 15 (3): 474-481. KROGEL, I., BODMEIER, R. (1999a). Evaluation of an enzyme-containing capsular shaped

pulsatile drug delivery system. Pharm. Res. 16 (9): 1424-1429. KROGEL, I., BODMEIER, R. (1999b). Floating or pulsatile drug delivery systems based on

coated effervescent cores. Int. J. Pharm. 187 (3): 175-184. KUMAR, R., PHILIP, A. (2007). Gastroretentive dosage forms for prolonging gastric

residence time. Int. J. Pharm. 21 (2): 157-171. LALWANI, A., SANTANI, D.D. (2007). Pulsatile drug delivery systems. Indian J. Pharm.

Sciences. July-August 2007: 489-497. LEMMER, B. (1991). Circadian rhythms and drug delivery. J. Cont. Release. 16: 63-74. LEUNER, C., DRESSMAN, J. (2000). Improving drug solubility for oral delivery using solid

dispersions. European J. Pharm. Bioparm. 50: 47-60. LI, B., ZHU, J., ZHENG, C., GONG, W. (2008). A novel system for three-pulse drug release

based on “tablets in capsule” device. Int. J. Pharm. 352: 159-164. LIANG LIN, H., YI LIN, S., KU LIN, Y., HO, H.O., YO, L.W., SHEU, M.T. (2008). Release

charcteristics and in vitro-in vivo correlation of pulsatile drug delivery system activated by membrane rupture via osmotic pressure and swelling. College of Pharmacy, Taipei Medical University.(Accepted Manuscript).p.: 1-37.

LIEBERMAN, H.A., LACHMAN,L. (1980). Pharmaceutical Dosage Forms Tablets. New York,

USA.: Marcel Dekker Inc. LILLY İLAÇ TİC. LTD.ŞTİ. (2002). Diyabet Hakkında Temel Bilgiler. İstanbul. pp.:1-16. LIN, C.W., CHAM, T.M. (1996). Effect of particle size on the available surface area of

nifedipine from nifedipine-polyetyhlene glycol 6000 solid dispersions. Int. J. Pharm. 127: 261-272.

LIU, C., DESAI, K.G.H. (2005). Enhancement of dissolution rate of valdecoxib using solid

dispersions with polyethylene glycol 4000. Drug Dev. Ind. Pharm. 31: 1-10. LÖBENBERG, R., KIM, J.S., AMİDON, G.L. (2005). Pharmacokinetics of an immeediate

release, a controlled release and two pulse dosage form in dogs. Eur. J. Pahrm. Biopharm. 60: 17-23

MAKINO, K., IDENUMA, R., MURAKAMI, T., OHSHIMA, H. (2001). Design of a rate- and

time-programming drug release from κ-carrageenan hydrogel device by surface erosion of the hydrogel. Colloid and Surfaces. 20: 355-359.

MALAISSE, W.J. (1999). Repaglinide, a new oral antidiabetic agent: a review of recent

preclinical studies. European J. Clin. Investigation. 29 (Suppl. 2): 21-29.

Page 170: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

152

MALAISSE, W.J. (2003). Pharmacology of the meglitinide analogs. Treat Endocrinol. 2 (6): 401-414.

MANDIC, Z., GABELICA, V. (2006). Ionization, lipophilicity and solubility properties of

repaglinide. J. Pharm. Biomed. Analysis. 41: 866-871. MARBURY, T., HUANG, W.C., STRANGE, P., LEBOWITZ, H. (1999). Repaglinide versus

glyburide: a one year comparison trial. Diabetes Research and Clinical Practice. 43: 155-166.

MARBURY, T., RUCKLE, J.L., HATORP, V, ANDERSEN, M.P., NIELSEN, K.K. (2000).

Pharmacokinetics of repaglinide in subjects with renal impairment. Clin. Pharmacology and Therapeutics. 67 (1): 7-15.

MARGARIT, M.V., MARIN, M.T., CONTRERAS, M.D. (2001). Solubility of solid dispersions

of pizotifen maleate and povidone. Drug. Dev. Ind. Pharm. 27 (6): 517-522. Martindale The Complete Drug Reference. 35th Edition. (2007). p.:415. MATSUO, M., ARIMORI, K., NAKAMURA, C., NAKANO, M. (1996). Delayed release tablets

using hydroxyethylcellulose as a gel forming matrix. Int. J. Pharm. 138: 225-235. MATSUO, M., NAKAMURA, C., ARIMORI, K., NAKANO, M. (1995). Evaluation of

hydroxyethylcellulose as a hydrophilic swellable material for delayed-release tablets. Chem. Pharm. Bull. 43 (2): 311-314.

McCONVILLE, J.T., ROSS, A.C., FLORENCE, A.J, STEVENS, H.N.E. (2005). Erosion

characteristics of an erodible tablet incorporated in a time-delayed capsule device. Drug Dev. Ind. Pharm. 1: 79-89.

MEHANNA, A. S. (2005). Insulin and oral antidiabetic agents. Am. J. Pharm. Educ. 69 (5):

Article 89. MEHTA, K., KISLALIOGLU, M.S., PHUAPRADIT, W., MALICK, W., SHAH, N.H. (2002).

Multi-unit controlled release systems of nifedipine and nifedipine: Pluronic F68 solid dispersions: Characterization of release mechanisms. Drug Dev. Ind. Pharm. 28 (3): 275-285.

MOFFAT, A.C., OSSELTON, M.D., WIDDOP, B. Clarke’s Analysis of Drugs and Poisons. 3rd

Edition Pharmaceutical Press. (2004). p.:1529. MOHAMAD, A., DASHEVSKY, A. (2007). In vitro and in vivo performance of a

multiparticulate pulsatile drug delivery system. Drug. Dev. Ind. Pharm. 33: 113-119. MURA, P., MANDERIOLI, A., BRAMANTI, G., CECCARELLI, L. (1996). Properties of solid

dispersions of naproxen in various polyethylene glycols. Drug. Dev. Ind. Pharm. 22 (9&10): 909-916.

MURA, P., MOYANO, J.R., GONZALES-RODRIGUEZ, M.L., RABASCO-ALVAREZ, A.M.,

CIRRI, M., MAESTRELLI, F. (2005). Characterization and dissolution properties of ketoprofen in binary and ternary solid dispersions with polyetyhlene glycol and surfactants. Drug Dev. Ind. Pharm. 31: 425-434.

MURATA, S., UEDA, S., SHIMOJO, F., TOKUNAGA, Y., HATA, T., OHNISHI, N. (1998). In

vivo performance of time-controlled explosion system (TES) in GI physiology regulated dogs. Int. J. Pharm. 161: 161-168.

Page 171: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

153

NARANG, A.S., SRIVASTAVA, A.K. (2002). Evaluation of solid dispersions of clofazimine. Drug. Dev. Ind. Pharm. 28 (8): 1001-1013.

NARISAWA, S., NAGATA, M., DANYOSHI, C., YOSHINO, H., MURATA, K. (1994). An

organic acid-induced sigmoidal release system for oral controlled-release preparations. Pharm. Res. 11 (1): 111-116.

NARISAWA, S., NAGATA, M., ITO, T., YOSHINO, H., HIRAKAWA, Y., NODA, K. (1995).

Drug release behavior in gastrointestinal tract of beagle dogs from multiple unit type rate-controlled or time controlled release preparations coated with insoluble polymer based film. J. Cont. Release. 33: 253-260.

NEWA, M., BHANDARI, K.H., LI, D.X., KWON, T.H., KIM, J.A. (2007). Preparation and

characterization and in vivo evaluation of ibuprofen binary solid dispersions with poloxamer 188. Int. J. Pharm. 343: 228-237.

OHARRIZ, M.C.M., ESPINOSA, C., MARTIN, C., GONI, M. (2002). Solid dispersion of

diflunisal-PVP polymorphic and amorphous states of the drug. Drug Dev. Ind. Pharm. 28, 6: 717-725.

OHARRIZ, M.C.M., MARTIN, C., GONI, M.M., ESPINOSA C.R., ILARDUYA, T., ZORNOZA,

A. (1999). Influence of polyethylene glycol 4000 on polymorphic formsof diflunisal. Eur. j. Pharm.Sci. 8: 127-132.

ONAT, A., ÇETİNKAYA, A., SANSOY, V., YILDIRIM, B., KELEŞ, İ. (2000). Koroner

kalphastalığı riskini yükseltendiyabet sıklığı erişkinlerimizde hızla artıyor. Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi. 28 (1): 20-26.

ORDU, S., OZDEMIR, N. (1996). Improvement of dissolution rate of furosemide by preparing

solid dispersions with polyvinylpyrrolidone. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi. 25 (2): 73-80.

OWENS, D.R. (1999). Repaglinide: a new short-acting insulinotropic agent for the treatment

of type 2 diabetes. European. J. Clin. Investigation. 29 (Suppl. 2): 30-37. OZDEMIR, N., ORDU, S. (1997). Dissolution rate of furosemide from polyethylene glycol

solid dispersions. Il Farmaco. 52 (10): 625-629. OZDEMIR, N., ORDU, S. (1998). Improvement of dissolution properties of furosemide by

complexation with β-cyclodextrin. Drug Dev. Ind. Pharm. 24 (1): 19-25. OZEKI, Y., ANDO, M., WATANABE, Y., DANJO, K. (2004). Evaluation of novel one-step dry-

coated tablets as a platform for delayed-release tablets. J. Cont. Release. 95: 51-60. OZKAN, Y., DOGANAY, N., DIKMEN, N., ISIMER, A. (2000). Enhanced release of solid

dispersions of etodolac in polyethylene glycol. Il Farmaco. 55: 433-438. PALMIERI, G.F., CANTALAMESSA, F., MARTINO, P.D., NASUTI, C., MARTELLI, S.

(2002). Lonidamine solid dispersions: in vitro and in vivo evaluation. Drug Dev. Ind. Pharm. 28 (10):1241-1250.

PASSERINI, N., ALBERTINI, B., GONZALEZ-RODRUGUEZ, M.L., CAVALLARI, C.,

RODRIGUEZ, L. (2002). Preparation and characterization of ibuprofen-poloxamer 188 granules obtained by melt granulation. European J. Pharm. Sci. 15: 71-78.

PHADNIS, N.V., CAVATUR, R.K., SURYANARAYANAN, R. (1997). Identification of drugs in

pharmaceutical dosage forms by X-ray powder diffractometry. J. Pharm. Biomed. Anal. 15 (7): 929-43.

Page 172: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

154

Physicians’ Desk Reference. (PDR). 59th Edition. (2005). p.: 2434-2438. POZZI, F., FURLANI, P., GAZZANIGA, A., DAVIS, S.S., WILDING, I.R. (1994). The TIME

CLOCK system: a new oral dosage form for fast and complete release of drug after a predetermined lag time. J. Cont. Release. 31: 99-108.

PURVIS, T., MATTUCHI, M.E., CRISP, M.T., JOHNSTON, K.P., WILLIAMS, R.O. (2007).

Rapidly dissolving repaglinide powders produced by the ultra-rapid freezing process. AAPS PharmSciTech. 8 (3): E1-E8.

REDDY, K., BABU, J.M., MATHAD, V.T., ESWARAIAH, S., REDDY, M.S. (2003). Impurity

profile study of repaglinide. J. Pharm. Biomed. Anal. 32: 461-467. Remington. The Science and Practice of Pharmacy. 20th Edition. (2000). p.: 1375. ROSS, A.C., MACRAE, R.J., WALTHER, M., STEVENS, H.N.E. (2000).

Chronopharmaceutical drug delivery from a pulsatile capsule device based on programmable erosion. J. Pharm. Pharmacol. 20: 347-353.

ROWE, R.C., SHESKEY, P., OWEN, S.C. Handbook of Pharmaceutical Excipients. 5th

Edition. (2006). p.: 386-388. RUZILAWATI, A.B., WAHAB, M.S.A., IMRAN, A., ISMAIL, Z., GAN, S.H. (2007). Method

development and validation of repaglinide in human plasma by HPLC and its application in pharmacokinetic studies. J. Pharm. Biomed. Anal. 43 : 1831-1835.

SADEGHI, F., GAREKANI, H.A., GOLI, F. (2004). Tableting of eudragit RS and propranolol

hydrochloride solid dispersions: Effect of particle size, compaction force and plasticizer addition on drug release. Drug Dev. Ind. Pharm. 30 (7): 759-766.

SANGALLI, M.E., MARONI, A., ZEMA, L., BUSETTI, C., GIORDANO, F., GAZZANIGA, A.

(2001). In vitro and in vivo evaluation of an oral system for time and/or site-specific drug delivery. J. Cont. Release. 73: 103-110.

SAVOLAINEN, M., HERDER, J., KHOO, C., LÖVQVIST, K. (2003). Evaluation of polar lipid-

hydrophilic polymer microparticles. Int. J. Pharm. 262: 47-62. SCHEEN, A.J. (2007). Drug-drug and food-drug pharmacokinetic interactions with new

insulinotropic agents repaglinide and nateglinide. Clin. Pharmacokinet. 46 (2): 93-108. SERAJUDDIN, A. (1999). Solid dispersion of poorly water-soluble drugs. Early promises,

subsequent problems and recent breakthroughs. J. Pharm. Sci. 88,10: 1058-1066. SETHIA, S. (2004). In vitro-in vivo evaluation of carbamazepine solid dispersions formulated

by supercritical and conventional solvent evaporation method. Doctor of Philosophy Dissertation. ST. John’s University. New York.

SETHIA, S., SQUILLANTE E. (2004). Solid dispersion of carbamazepine in PVP K30 by

conventional solvent evaporation and supercritical methods. Int. J. Pharm., 272: 1-10. SHARMA, S., PAWAR, A., (2006). Low density multiparticulate system for pulsatile release

of meloxicam. Int. J. Pharm. 313: 150-158. SHIBATA, Y., FUJII, M., OKADA, H., NODA, S. (2005). Evaluation of the compaction

properties of a solid dispersion of indomethacin with crospovidone by tableting process analyzer. Chem. Pharm. Bull. 53 (7): 759-763.

Page 173: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

155

SHIMPHI, S.L., CHAUHAN, B., MAHADIK, K.R., PARADKAR, A. (2005). Stabilization and improved in vivo performance of amorphous etoricoxib using gelucire 50/13. Pharm. Res. 22 (10): 1727-1733.

SHIN, S.C., KIM, J. (2003). Physicochemical characterization of solid dispersion of

furosemide with TPGS. Int. J. Pharm.. 251; 79-84. SINHA, V.R., MITTAL, B.R., KUMRIA, R. (2005). In vivo evaluation of time and site of

disintegration of polysaccharide tablet prepared for colon specific drug delivery. Int. J. Pharm. 289: 79-85.

SOLIMAN, M.S., KHAN, M.A. (2005). Preparation and in vitro characterization of a semi-

solid dispersion of flurbiprofen with gelucire 44/14 and labrasol. Pharmazie, 60: 288-293. SUNGTHONGJEEN, S., PUTTIPIPATTKHACHORN, S., PAERATAKUL, O., DASHEVSKY,

A., BODMEIER, R. (2004). Development of pulsatile release tablets with swelling and rupturable layers. J. Cont. Release. 95: 147-159.

ŞUMNU, M. (1984). Katı dispersiyonlar I. teorik inceleme. FABAD Farm. Bil. Der. 9: 231-

245. TAKEUCHI, H., YASUJI, T., YAMAMOTO, H., KAWASHIMA, Y. (2000). Spray-dried lactose

composite particles containing an ion complex of alginate-chitosan for designing a dry-coated tablet having a time-controlled releasing function. Pharm. Res. 17 (1): 94-99.

TANNO, F., NISHIYAMA, Y., KOKUBO, H., OBARA, S. (2004). Evaluation of HPMCAS as a

carrier in solid dispersions. Drug Dev. Ind. Pharm. 30 (1): 9-17. TASTHOUSH, B.M., QASHI, Z.S., NAJIB, N.M. (2004). In vitro and in vivo evaluation of

glibenclamide in solid dispersion systems. Drug Dev. and Ind. Pharm., 30 (6): 601-607. The Merck Index. 30th Edition. (2001). p.: 1458. TRAPANI, G., FRANCO, M., LATROFA, A., PANTALEO, M.R., PROVENZANO, M.R.

(1999). Physicochemical characterization and in vivo properties of zolpidem in solid dispersions with polyethylene glycol 4000 and 6000. Int. J. Pharm. 184: 121-130.

UEDA, S., IBUKI, R., KIMURA, S., MURATA, S., TAKAHASHI, T. (1994a). Development of a

novel drug release system, time-controlled explosion system (TES) III: Relation between lag time and membrane thickness. Chem. Pharm. Bull. 42 (2): 364-367.

UEDA, S., YAMAGUCHI, H., KOTANI, M., KIMURA, S., TOKUNAGA, Y. (1994b).

Development of a novel drug release system, time-controlled explosion system (TES) III: Relation between lag time and membrane thickness. Chem. Pharm. Bull. 42 (2): 359-363.

URBANERTZ, N.A., LIPPOLD, B.C. (2005). Solid dispersions of nimodipine and

polyethylene glycol 2000: dissolution properties and physico-chemical characterisation. European J. Pharm. Biopharm. 59; 107-118.

US Pharmacopoeia 30 - National Formulary 25. (2007). p.: 3110-3111. VALIZADEH, H., MOHAMMADI, G., DANESH, M.A., NOKHODCHI, A. (2007). Preparation

and characterization of solid dispersions of piroxicam with hydrophilic carriers. Drug Dev. Ind. Pharm. 33: 45-56.

VALIZADEH, H., NOKHODCHI, A., QARAKHANI, N., MILANI, P.Z., AZARMI, S. (2004).

Physicochemical characterization of solid dispersions of indomethacin with PEG 6000,

Page 174: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

156

Myrj 52, Lactose, Sorbitol, Dextrin and Eudragit® E100. Drug Dev. Ind. Pharm. 30 (3): 303-317.

VALLERI, M., MURA, P., MAESTRELLI, F., CIRRI, M., BALLERINI, R. (2004). Development

and evaluation of glyburide fast dissolving tablets using solid dispersion technique. Drug Dev. Ind. Pharm. 30: 525-534.

VASCONCELOS, T., SARMENTO, B., COSTA, P. (2007). Solid dispersions as strategy to

improve oral bioavailability of poor water soluble drugs. Drug Discovery Today. 12 (23-24): 1068-1075.

VEIGA, M.D., VERA, N., CADORNIGA, R. (1988). Thermal determination of solid

dispersions of oxodipine. European Thermochimica Acta. 132: 181-185. VERHEYEN, S., AUGUSTIJNS, A.,KINGET, R., MOOTER, G.V. (2001). Melting behavior of

pure polyethyleneglycol 6000 and polyethyleneglycol 6000 in solid dispersions containing diazepam or temazepam: a DSC study. Thermochimica Acta. 380: 153-164.

VERHEYEN, S., BLATON, N., KINGET, R., MOOTER, G.V.D. (2002). Mechanism of

increased dissolution of diazepam and temazepam from polyethylene glycol 6000 solid dispersions. Int. J. Pharm. 303: 45-58.

VERRECK, G., DECORTE, A., HEYMANS, K., ADRIAENSEN, J., CLEEREN, D. (2005). The

effect of pressurized carbon dioxide as a temporary plasticizer and foaming agent on the hot stage extrusion process and extrudate properties of solid dispersions of itraconazole with PVP-VA 64. European J. Pharm. Sci. 26: 349-358.

VERRECK, G., VANDECRUYS, R., CONDE, V., BAERT, L., PEETERS, J.,BREWSTER,

M.E. (2003). The use of three different solid dispersion formulations –melt extrusion, film coated beads, and a glass thermoplastic system- to improve the bioavailability of a novel microsomal trigliceride transfer protein inhibitor. J. Pharm. Sci. 93,5: 1217-1228.

VILHELMSEN, T., ELIASEN, H., SCHAEFER, T. (2005). Effect of melt agglomeriation

process on agglomerates containing solid dispersions. Int. J. Pharm. 303: 132-142. VIPPAGUNTA, S.R., MAUL, K.A., TALLAVAJHALA, S., GRANT, D.J.W. (2002). Solid-state

characterization of nifedipine solid dispersions. Int. J. Pharm. 236: 111-123. WANG, X., MICHOEL, A., MOOTER, G.V.D. (2004). Study of the phase behaviour of

polyethylene glycol 6000-itraconazole solid dispersions using DSC. Int. J. Pharm. 272: 181-187.

WANG, X., MICHOEL, A., MOOTER, G.V.D. (2005). Solid state characteristics of ternary

solid dispersions composed of PVP VA64, Myrj 52 and itraconazole. Int. J. Pharm. 303: 54-61.

WEUTS, I., KEMPEN, D., DECORTE, A., VERRECK., G. (2004). Phase behaviour analysis

of solid dispersion of loperamide and two structually related compounds with the polymers PVP-K30 and PVP VA64. European J. Pharm. Bioparm. 22: 375-385.

WEUTS, I., KEMPEN, D., VERRECK., G., PEETERS, J., BREWSTER, M., BLATON, N.,

MOOTER, G.V.D. (2005). Salt formation in solid dispersions consisting of polyacrylic acid as a carrier and three basic model compounds resulting in very high glass transition temperatures and constant dissolution properties upon storage European J. Pharm. Sci. 25: 387-393.

WHISHART, D. DrugBank. Erişim: [ http://www.drugbank.ca.] Erişim Tarihi: 07.07.2008.

Page 175: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

157

WON, D.H., KIM, M.S., LEE, S., PARK, J.S., HWANG, S.J. (2005). Improved physicochemical characteristics of felodipine solid dispersion particles by supercritical anti-solvent precipitation process. Int. J. Pharm. 301: 199-208.

YALÇIN, G.S. (2004). Yeni tespit Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda pankreas beta hücre

rezervinin değerlendirilmesi. Uzmanlık Tezi. Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. YAN, G., LI, H., ZHANG, R., DING, D. (2000). Preparation and evaluation of a sustained-

release formulation of nifedipine HPMC tablets. Drug Dev. Ind. Pharm. 26 (6): 681-686. YANG LIN, S., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2001). Micronized ethylcellulose used for

designing a directly compressed time-controlled disintegration tablet. J. Cont. Release. 70; 321-328.

YANG LIN, S., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2002). Influence of excipients, drugs and osmotic

agent in the inner core on the time-controlled disintegration of compression coated ethylcellulose tablets. J. Pharm. Sci. 91; 2040-2046.

YANG LIN, S., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2004a). Formulation design of double layer in the

outer shell of dry coated tablet to modulate lag time and time controlled dissolution function: studies on micronized ethylcellulose for dosage form design (VII). AAPS Pharm. Sci.Tech. 17; 1-6.

YANG LIN, S.Y., JANE LI, M., HSU LIN, K. (2004b). Hydrophilic excipients modulate the

time lag of time-controlled disintegration press-coated tablets. AAPS Pharm. Sci.Tech. 54; 1-5.

YOUAN, B.C. (2004). Chronopharmaceutics: gimmick or clinically relevant approach to drug

delivery. J. Cont. Release. 98: 337-353. YÜKSEL, N., KANIK, A.E., BAYKARA, T. (2000). Comparison of in vitro dissolution profiles

by ANOVA-based, model-dependent and –independent methods. Int. J. Pharm. 209: 57-67.

YÜKSEL, N., KARATAŞ, A., ÖZKAN, Y., SAVAŞER, A., ÖZKAN, S., BAYKARA, T. (2003).

Enhanced bioavailability of piroxicam using Gelucire 44/14 and Labrasol: in vitro and in vivo evaluation. European J. Pharm. Bioparm. 56: 453-459.

ZAJC, N., OBREZA, A., BELE, M., SRCIC, S. (2005). Physical properties and dissolution

behaviour of nifedipine/mannitol solid dispersion prepared by hot melt method. Int. J. Pharm. 291: 51-58.

ZHU, Y., ZHENG, L. (2005). Development and mathematical simulation of theophylline

pulsatile release tablets. Drug. Dev. Ind. Pharm. 31: 1009-1017. ZOU, H., JIANG,X., KONG, L., GAO, S. (2007). Design and gamma-scintigraphic evaluation

of a floating and pulsatile drug delivery system based on an impermeable cylinder. Chem. Pharm. Bull. 55 (4) 580-585.

Page 176: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

158

ÖZGEÇMİŞ

Bireysel Bilgiler

Adı Esin

Soyadı ÖZMENER SÖZEN

Doğum yeri ve tarihi Bursa, 17.01.1976

Medeni durumu Evli

İletişim adresi ve telefonu Ayten sok. Ayten Apt. ½ Mebusevleri-Ankara

213 27 81

Eğitimi

2002-2008 Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji

Anabilim Dalı, Doktora Programı

1998-2002 Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji

Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Programı

1994-1998 Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi (Dönem Üçüncüsü)

Yabancı Dili: İngilizce

Mesleki Deneyimi

2003- Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, İlaç ve Kozmetikler

Araştırma Müdürlüğü

2000-2003 Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji

Anabilim Dalı - Araştırma Görevlisi

Bilimsel Etkinlikleri

Aldığı Burs: Tübitak Yurt İçi Lisans Üstü Bursu, 1999-2000

Page 177: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

159

Seminerleri

- Lipozomların Stabiliteleri ve Uygulama Alanları

- Lipozomların Tanımı ve Genel Özellikleri

- E Vitamini’nin Kullanımı ve E Vitamini Emülsiyonları

Bildiri

- A Different Approach to Enhance the Water Solubility of Vitamin E

The 3rd International Postgraduate Research Symposium on Pharmaceutics

İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, 2002.

- Examination of the Relation of the Increase of Vitamin E Acetate Solubility in Water

and Liquid Crystal Formation.

The 4th International Postgraduate Research Symposium on Pharmaceutics

İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, 2004.

- Comparison of Vitamin E Acetate Release from Semisolid Formulations with

Penetration Enhancing Formulations and with Formulations in which More Soluble

In Water.

The 4th International Postgraduate Research Symposium on Pharmaceutics

İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, 2004.

Eğitim

- Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü, BfArM (Bonn) ve Resmi İlaç Kontrol

Laboratuvarları, OMCL (Münster), Almanya-2007.

-“Kalite Yönetim Sistemi; Toplam Kalite Yönetimi ISO 9001-2000 ve ISO 17025

Temel Dokümantasyon ve İç Kalite Tetkiki”, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi

Başkanığı, 2006.

-“Kimya Laboratuvarlarında Ölçüm Belirsizliği Hesapları”, Refik Saydam Hıfzıssıhha

Merkezi Başkanığı, (Lorens P. Sibbesen), 2005.

-“TS EN ISO/ IEC 17025 İç Kalite Tetkiki”, Türk Standartları Enstitüsü Metroloji ve

Kalibrasyon Merkezi, 2005.

Page 178: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ

160

-“TS EN ISO/ IEC 17025”,Türk Standartları Enstitüsü Metroloji ve Kalibrasyon

Merkezi, 2005.

-“Genel Metroloji Eğitimi”, Türk Standartları Enstitüsü Metroloji ve Kalibrasyon

Merkezi, 2005.

Page 179: TÜRKİYE CUMHURİ ANKARA ÜN VERS SAĞLIK BİLİMLERİacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/28244/tez.pdf · tÜrkİye cumhurİyetİ ankara Ünİversİtesİ saĞlik bİlİmlerİ enstİtÜsÜ