84
ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 www.tuyak.org.tr İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Yangın Mühendislerinin İhmal Ettiği Bir Görev Midir Cpr-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ve Kablolarda Yangına Tepki Sınıflandırması EEC Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yanık ile Söyleşi Heliport Yangın Söndürme Sistemi Karayolu Tünellerinde Yangın Güvenliği Açısından Performansa Dayalı Tasarım Çalışmaları: Yeni İsveç Sistemi Büyük Depolarda Yağmurlama Sistemleri Tasarımı ve Özel Uygulamalar

YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

ISSN 2587-047510 TL.

YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

SAYI 7 • EKİM KASIM ARALIK 2018 • www.tuyak.org.tr

İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Yangın Mühendislerinin İhmal Ettiği Bir Görev Midir

Cpr-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ve Kablolarda Yangına Tepki Sınıflandırması

EEC Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yanık ile Söyleşi

Heliport Yangın Söndürme Sistemi

Karayolu Tünellerinde Yangın Güvenliği Açısından Performansa Dayalı Tasarım Çalışmaları: Yeni İsveç Sistemi

Büyük Depolarda Yağmurlama Sistemleri Tasarımı ve Özel Uygulamalar

Page 2: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

B TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

DuyarVana.Com.Tr DuyarValve.Com444VANA

Türk Sermayes le Yerl Üretm Gücü

DUYAR

Page 3: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 1

DuyarVana.Com.Tr DuyarValve.Com444VANA

Türk Sermayes le Yerl Üretm Gücü

DUYAR

Page 4: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

2 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 5: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK başlangıcından bu yana “Eğitim” konusunu görev tanımlarının ilk sıralarına konumlandırmış ve sürekli gündemde tutmuştur. Eğitim amaçlı sempozyum ve seminerlere hız kesmeden, daha da yaygınlaştırarak ve

çeşitlendirerek devam etmektedir.

Önümüzdeki yıl altıncısını gerçekleştireceğimiz Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi’nin ana teması; “Endüstriyel Tesislerde Yangın Güvenliği ve Yeni Teknolojiler” olarak belirlendi. Her tür yangın riski ve oluşumunun yanı sıra; deprem ve iş kazalarına karşı da uyaran ve çözüm sunan yeni cihaz ve sistemlerin tanıtılacağı, ilgili yönetmelik ve standartlardaki gelişmelerin paylaşılacağı sempozyum etkinliği; 4-5 Aralık 2019 tarihlerinde Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında (ICEC) yapılacaktır. Sempozyumla eş zamanlı ve aynı mekânda gerçekleştirilecek sergide ise; yeni teknoloji ürünleri tanıtılacak, gelişmeler izlenecek ve katılımcılarla tartışma imkânı bulunacaktır.

TÜYAK olarak, “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”in daha iyi anlaşılması ve doğru uygulanmasını sağlamak için itfaiye birimleri ve kamu kuruluşları düzeyinde verdiğimiz eğitim faaliyetlerine devam edilmektedir. Bu doğrultuda, Ekim ayı içerisinde, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ve İtfaiye Müdürlüğü’nün bünyesinde, Sayın Taner Kaboğlu ve Sayın Özlem Karadal Güneç tarafından gerçekleştirilen iki çalışma yapılmıştır. Ülkemizin her yerinde eğitim vermemiz konusunda sürekli talep almaktayız. Önümüzdeki günlerde daha önce gidilemeyen illere de ulaşmayı ve eğitimlerimizin konu başlıklarını daha da çeşitlendirmeyi hedefliyoruz. Değerli üyelerimizin konuyla ilgili destekleri, görüşleri ve önerileri çalışma şevkimizi güçlendirecektir.

Sivil Toplum Kuruluşları ile ortak çalışmalarımız da devam etmektedir. Son olarak Eylül ayı içerisinde Makina Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi’nde “Yangın Güvenliğinde Mekanik Tesisat Tasarım Esasları ve Endüstriyel Tesislerde Yangın Söndürme Sistemleri” konusunda bir konferans düzenlendik. Konferansı Vakıf ve Derneğimiz adına konuşmacı olarak üyemiz Dr. Kazım Beceren ve Başkanımız Sayın Taner Kaboğlu verdiler.

Bu sayımızda, büyük depolarda yağmurlama sistemi tasarımı, iş sağlığı ve güvenliğinde mühendisin önemi, heliport söndürme sistemi tasarımı, bilimin ışığında yeni nesil yangın algılama, karayolu tünellerinde yangın korunumu, rüzgâr hızının binanın dış açıklıklarından duman yayılımına etkisi konularında değerli çalışmalara yer verdik. Ayrıca sektörümüzün duayen isimlerinden Sayın Haluk Yanık ile bir söyleşi gerçekleştirdik. 1982 yılından beri yangından korunma sektöründe firma sahibi olarak aktif bir şekilde yer alan Sayın Haluk Yanık’ın özellikle dikkat çekmek istediği konuların başında eğitim gelmektedir. Dergi içeriğinde tüm bu konuların detayını bulabilirsiniz.

Saygılarımızla...

Yayın Kurulu

TÜYAK Adına SahibiTaner Kaboğlu

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüÖzlem Güneç

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Abdurrahman Kılıç

Yayın KuruluDeniz AtikCeyhun ErenSerhat GökeÖzlem GüneçTaner KaboğluHaluk Yanık

Bilim KuruluDr. Saadet AlkışDr. Sedat AltındaşDr. Kazım BecerenDr. Mustafa BilgeProf. Dr. Füsun DemirelDr. Oğuz GündoğduProf. Dr. Neşet KadırganProf. Dr. Haluk KaradoğanProf. Dr. Adnan KaypmazDr. Necmi ÖzdemirProf. Dr. Mustafa ÖzgünlerProf. Dr. Recep YamankaradenizProf. Dr. Zerrin Yılmaz Halkla İlişkiler ve Reklam MüdürüŞengül Çifçi

Yazı İşleri MüdürüDilek Merter

Yazı İşleriNalan SavaşEbru Faytoncu UçarVilmer Özçınar

Grafik TasarımCihan Demir

YapımTeknik Dergiler Yayıncılık ve Organizasyon Ltd.Şti.

Yönetim YeriHalil Rıfat Paşa Mah.Perpa Ticaret Merkezi, B Blok Kat: 9No: 1376, 34384 Şişli - İstanbulTel: (0212) 320 24 04Faks: (0212) 320 24 [email protected]

ISSN: 2587-0475

Baskı ve CiltMurat Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.Davutpaşa Caddesi Davutpaşa Emintaş Sanayi Sitesi No: 103/272 Topkapı/İSTTel: (0212) 567 52 24

Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.

www.tuyak.org.tr

YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

SUNUŞ

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 3

Page 6: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Yayınlarımız

Yayınlarımızı temin etmek için lütfen iletişime geçiniz:

[email protected]

(0212) 320 24 04

“TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi” aboneliği hususunda bilgi almak için lütfen [email protected] adresine mail atınız.

4 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 7: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

3 AYDA BİR YAYINLANIR.

SAYI 7EKİM KASIM ARALIK 2018

ISSN 2587-047510 TL.

YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

SAYI 7 • EKİM KASIM ARALIK 2018 • www.tuyak.org.tr

İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Yangın Mühendislerinin İhmal Ettiği Bir Görev Midir

Cpr-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ve Kablolarda Yangına Tepki Sınıflandırması

EEC Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yanık ile Söyleşi

Heliport Yangın Söndürme Sistemi

Karayolu Tünellerinde Yangın Güvenliği Açısından Performansa Dayalı Tasarım Çalışmaları: Yeni İsveç Sistemi

Büyük Depolarda Yağmurlama Sistemleri Tasarımı ve Özel Uygulamalar

ilan indeksi6Haberler

3Sunuş

İÇİNDEKİLER

Taner KABOĞLU 42Büyük Depolarda Yağmurlama Sistemleri Tasarımı ve Özel Uygulamalar

Jonatan Gehandler, Haukur Ingason, Anders Lönnermark, Håkan Frantzich, Michael Strömgren 30

Karayolu Tünellerinde Yangın Güvenliği Açısından Performansa Dayalı Tasarım Çalışmaları: Yeni İsveç Sistemi

Mert Ulaş, Adem Çakır 48Bilimin Işığında Yeni Nesil Yangın Algılama

Zhong-lin QUAN, Ru ZHOU, Jing-jing LEI, Cheng-yu GONG, Jun-cheng JIANG, De-zhi ZHU 60

Dış Ortam Rüzgâr Şartlarında Dumanın Dışarı Yayılması, Açıklık Büyüklüğü ve Kritik Rüzgâr Hızı Arasındaki İlişki

80Etkinlikler Takvimi

54EEC Yönetim Kurulu Başkanı Haluk YanıkSöyleşi

24Prof. Dr. Abdurrahman KılıçHeliport Yangın Söndürme Sistemi

68P.A. (Tony) Enrightİş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, Yangın Mühendislerinin İhmal Ettiği Bir Görev Midir

76Özlem GüneçCpr-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ve Kablolarda Yangına Tepki Sınıflandırması

TÜYAK 7

TESAR 9

TEKNO YANGIN 11

STS YANGIN 13

STANDART POMPA 1

PROTEK 15

NORM TEKNİK 2

MAVİLİ 17

MATRİKS 19

KOLAGOM A.K.İ.

KURTARIR 21

İZOCAM 23

INKA 29

FOKUS 41

FETAŞ A.K.

EEC 57

DUYAR VANA Ö.K.İ.

BTS 59

AYVAZ 66-67

ATLAS TEKNİK 73

AKSAY 75

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 5

Page 8: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

TÜYAK 2019 Uluslararası Yangın Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi İçin Geri Sayım Başladı

Bu yıl sergi alanının büyüklüğü 1500 m2’ye ulaşan TÜYAK 2019 Uluslararası Yangın Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi’nin ana teması, “Endüstriyel Tesislerde Yangın Güvenliği ve Yeni Teknolojiler” olarak belirlendi. 4-5 Aralık 2019 tarihlerinde Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda (ICEC) yapılacak etkinliğin sponsorluk duyuruları Aralık ayında başlayacak.

2 009 yılından bu yana düzenli olarak iki yılda bir ya-pılan “Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi”-nin altıncısı 4-5 Aralık 2019 tarihlerinde Lütfü Kırdar

Kongre ve Sergi Sarayı’nda (ICEC) yapılacak.

2017 yılından bu yana uluslararası olarak organize edi-len sempozyumun bu yılki ana teması “Endüstriyel Tesisler-de Yangın Güvenliği ve Yeni Teknolojiler” olarak belirlendi.

Ulusal ve uluslararası kuruluşların destekleri, yurt içi / yurt dışı üniversite ve firma temsilcilerinin katkıları ile gerçek-leştirilecek olan sempozyum ve sergide; yangına, sabota-ja, depreme, iş kazalarına, çevre risklerine karşı algılayan, uyaran ve uygun çözüm sunan yeni cihaz ve sistemler ta-nıtılacak, günümüz teknolojisine uygun koruma ve önleme sistemlerindeki gelişmeler ve yeni tasarım esasları açıkla-nacak, problemler tartışılacak, ilgili yönetmelik ve standart-lardaki gelişmelere değinilecek. Sempozyum beraberinde yapılacak olan sergi ile de yeni teknoloji ürünler ile tanışma imkanı söz konusu olacaktır.

Yangın ve güvenlik sektörünün tüm paydaşlarını bir ara-ya getiren ve önemli bir buluşma noktası olma hedefinde olan TÜYAK 2019 sempozyum ve sergisi; yangın ve güven-

lik alanında bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tartışılacağı; tasarımcı, uygulayıcı, araştırmacı ve işletmecilerin bir araya geldiği, teknolojik gelişmelerin tanıtılacağı ve yeni ürünlerin sergileneceği bir platform oluşturacaktır.

Tüyak 2019 Bildiri Konuları: • Yangında Can Güvenliği• Yangın Risk Yönetimi• Sigorta ve Yangın Önlemleri• Binalardan İnsan Tahliyesi • Otomatik Söndürme Sistemleri ve Malzemeleri• Yangın Algılama ve Uyarı Sistemleri• Yangın Durdurucu ve Geciktirici Malzemeler• Bina Kontrol Sistemleri ve Yangın Otomasyonu• Yangın Yönetmelikleri ve Standartları• Endüstriyel Tesislerde Güvenlik• İtfaiye, İtfaiyeci ve Gönüllü Ekipler• İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği• Yangın Güvenliğinde Pasif Sistemler• Tehlikeli Maddelerin Taşınması ve Saklanması• Yangın Pompaları ve Yangın Hidratları• Duman Kontrol Sistemleri• Kişisel Koruyucular ve Kurtarma Malzemeleri• Maden Ocaklarında Güvenlik• Taşıtlarda ve Ulaşım Yollarında Güvenlik

Sempozyum iletişim : [email protected]

6 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 9: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

2019

Page 10: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

TÜYAK Eğitim Seminerlerinde Yeni Dönem

2 016-2017 döneminde başlayan ve ilk günden bu yana yangın korunma sektörünün nabzını tutan, pa-zara hareketlilik getiren eğitim seminerleri üçüncü

yılında tekrar start alıyor.Alanında uzman ve sektörde tanınmış konuşmacıların

dahil olduğu, konuların titizlikle seçildiği, yangın anlamında aklınıza takılan tüm soruları sorabileceğiniz bir ortamı sağ-layan eğitim seminerlerinin konu ve tarihleri belirlendi. Ge-leneksel olarak her ayın 3. Cumartesi günü olarak planlanan eğitim seminerleri bu yıl Kasım ayında başlayıp Nisan 2019 tarihinde tamamlanacak. Geçmiş yıllardan faklı olarak bu yıl Gaziantep ilinde de seminer düzenlenmesi planlanıyor.

Bilginin paylaşımını ve çoğalmasını sağlamak üzere, or-ganize edilen seminerlere sektörün tüm bileşenleri davetli-dir. Değerli sponsorların desteği ile gerçekleşen ve katılımın bedelsiz olduğu eğitim seminerlerine destek olup görünür-lüğünüzü arttırabilirsiniz.

Yeni dönem eğitim seminerlerinin sponsorluk koşulla-rı aşağıdadır.

2018-2019 dönemi Eğitim Seminer programı:

1. 24 Kasım 2018 : Davlumbaz Söndürme Sistemleri (UL 300) ve Uygulamaları -İSTANBUL

2. 7 Aralık 2018 : Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Uygulamaları - GAZİANTEP

3. 19 Ocak 2019 : Yangın Algılama ve Söndürme Sistemlerinde Yeni Teknolojiler - İSTANBUL

4. 16 Şubat 2019 : Yangın Pompalarının Kontrol Paneli Uygulamalarında Teknik Esaslar - İSTANBUL

5. 16 Mart 2019 : İş Güvenliği ve Yangın Mevzuatı Uygulamaları -İSTANBUL

6. 27 Nisan 2019 : Yangın Risk Analizi ve Sigorta - İSTANBUL

SPONSORLUK KOŞULLARI

1. ALTIN SPONSOR 10.000 TL

Altın sponsor firmanın logosu, seminer boyunca ve tüm sponsorların üzerinde en üstte yer alacaktır. Tüyak Yangın Mühendisliği Dergisi’nde firma hakkında tanıtım yazısı (haber) yayınlanacaktır.Sekiz seminerin tamamında fuaye salonunda stant veri-lecektir.

2. GÜMÜŞ SPONSOR 7.500 TL

Gümüş sponsor firmanın logosu, seminer boyunca fua-yede yer alacaktır. Tüyak Yangın Mühendisliği Dergisi’nde firma hakkında tanıtım yazısı (haber) yayınlanacaktır.Seçtikleri dört seminer için fuaye salonunda stant veri-lecektir.

3. BRONZ SPONSOR 6.000 TL

Bronz sponsor firmanın logosu seminer boyunca fuayede yer alacaktır.Seçtikleri iki seminer için fuaye salonunda stant verile-cektir.

4. LOGO SPONSORU 2.500 TL

Sponsor firmanın logosu seminer boyunca fuayede yer alacaktır.

**Sponsorluk bütçelerindeki fiyatlara KDV dahil değildir.

8 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 11: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 12: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

“Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” Eğitiminin Yeni Durağı İzmir Oldu

Ü lke genelinde itfaiye teşkilatları ve kamu kurumla-rı aracılığı ile eğitimlere devam eden TÜYAK, “Bina-ların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”in

daha iyi anlaşılması ve doğru uygulanmasını sağlamak için bu yıl içerisinde verdiği eğitimlerin bir yenisini İzmir’de ger-çekleştirdi.

Bu amaç kapsamında yapılan eğitim, 03 Ekim 2018 tari-hinde İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 04 Ekim 2018 tarihinde İz-mir İtfaiye Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde düzenlendi. Tüyak Başkanı Sayın Taner Kaboğlu ve Tüyak Başkan Vekili Sayın

Özlem Karadal Güneç tarafından “Yangın Yönetmeliği Eğiti-mi” başlığı altında gerçekleştirilen ve iki gün süren eğitime çok sayıda proje kontrol grubu katıldı. İlginin yüksek olduğu eğitimlerde yapılan açılış konuşmalarının ardından söz alan Sayın Güneç; “Genel Hükümler ve Yapısal Yangın Güvenliği ve Mimari Yangın Tasarımı” konularını anlatırken, öğleden sonra görevi Sayın Güneç’ten devralan Sayın Kaboğlu ise; “Elektrik ve Mekanik Sistemler” konusunda sunum yaptı.

İnteraktif geçen ve katılımın yüksek olduğu eğitimler bo-yunca yapılan sunumlar, katılımcılar tarafından ilgi ve beğeni ile takip edildi. Eğitimler boyunca uygulamada sorun yaşanı-lan prosedürlerle ilgili detaylar ve çözüm yolları da masaya yatırıldı. Hareketli geçen soru cevap bölümlerinde en çok sorulan sorunun, yasal prosedürle birlikte yönetmeliğin yo-rumlanması olduğunu gören TÜYAK eğitimcileri; uygulama-da ise en fazla soruyu endüstriyel tesisler ve sağlık binaları konusunda aldı. Talepler doğrultusunda eğitim konularının daha da çeşitleneceği ve başka illerde de devam edece-ği bilgisi katılımcılarla paylaşılırken; amacın kamu ve özel sektörün eğitimine destek vermek olduğu dile getirildi.

Yangından Korunma Haftasına İlişkin TÜYAK’tan Açıklama

Yangın korunum sektörünü temsil eden ve beraberinde kamuoyu-nu bilinçlendirmeyi amaç edinen

TÜYAK’ın Vakıf ve Dernek Başkanı Ta-ner Kaboğlu 25 Eylül - 1 Ekim 2018 tarihleri arasında değerlendirilen Yan-gından Korunma Haftası’na ilişkin bir açıklama yaptı.

Son revizyonu Temmuz 2015’te ya-yınlanan Binaların Yangından Korun-ması Hakkında Yönetmelik, binalarda alınacak yangın korunu tedbirlerini tarif etmektedir. Yönetmelik kapsamındaki binalarda yangın korunum sistemleri-nin tasarımı, uygulaması, test edilerek devreye alınması ve sonrasında peri-yodik kontrol ve bakım proseslerinin doğru ilerlemesi ile ilgili zorunluluklar yönetmelikçe belirlenmiştir.

Yangın korunum sistemlerinde ser-tifikalı ürün kullanılması, doğru tasım ve doğru uygulama yapılması kadar önemlidir. Yangında oluşan hasarların önemli bir nedeni de, maliyet gerekçe-leriyle uygun sertifikalı ürünlerin kul-lanılmamış olmasıdır.

Yangın korunum sistemlerinin ama-cı bina ve içinde yer alan kullanıcının yangından en az şekilde etkilenmesini sağlamaktır.

Yangın korunum sistemleri, yangının binanın herhangi bir noktasında baş-ladığı ve doğal olarak ilerlediği kabul edilerek tasarlanır. Yangının birden çok kata veya alana yayılması sistemin gö-revi yerine getirmemesi anlamına gelir. Aktif sistemlerle birlikte pasif sistemler bir bütün olarak görülmeli ve bu şekil-de tasarım yapılmalıdır. Bunlardan bi-rindeki eksiklik, diğerinin etkinliğini de ortadan kaldırmaktadır.

Yangın başlamadan önce önleyecek düzenlemeler yapılması, yangına ne-den olabilecek unsurların ortadan kal-dırılması, yangına müdahale sırasında gerekli önlemlerin alınması yaşamsal önem taşımaktadır.

Yangın başlamadan önce önleye-cek düzenlemeler yapılması, yangına neden olabilecek unsurların ortadan kaldırılması, yangına müdahale sıra-sında gerekli önlemlerin alınması ya-

şamsal önem taşımaktadır. Bunun için, yangın risklerinin değerlendirilmesiyle yapılacak bir plandan yola çıkarak ya-pının tasarımından işletilmesine kadar bütün aşamalarında yangın güvenliği ele alınmalıdır. Yapılacak risk analiziy-le, yangın çıkma olasılığının yüksek bölgeler tespit edilmeli, gerekirse bu alanlar diğer bölgelerde ayrılmalıdır. Ayırım yapılamıyorsa, en yüksek riskli alan için belirlenen önlemler tüm bina için alınmalıdır.

Bilinçli tüketiciye de önemli görevler düşmektedir; tüketicinin yaşadığı bina-yı ve güvenliğini sorgulaması gerekir. Yangın korunum sistemlerinin bakım ve kontrolünün yapılması talebinde bulunan tüketicinin, olası can ve mal kayıplarının önüne geçilmesinde yad-sınamaz bir etkisi olacaktır.

İtfaiye haftası vesilesiyle yangınlar-da oluşan can ve mal kaybının en aza indiği bir yıl geçirmeyi dileriz.

İletişim : [email protected] +90 212 320 24 04

10 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 13: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 14: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

MMO Gaziantep’te “Yangın Güvenliği Konferansı” Düzenledi

S ektörün ve bireylerin gelişimini her fırsatta ön planda tutan TÜ-YAK, MMO’nun Gaziantep’te dü-

zenlediği “Yangın Güvenliği Konferan-sı”na konuşmacı katılımında bulunarak destek verdi.

27 Eylül 2018 tarihinde TMMOB Ma-kina Mühendisleri Odası (MMO) Gazi-antep şubesi tarafından ‘Yangın Gü-venliğinde Mekanik Tesisat Tasarım Esasları ve Endüstriyel Tesislerde Yan-gın Söndürme Sistemleri’ konusunda konferans düzenlendi. Konferansa oda üyelerinin yanı sıra İnşaat Mühendis-leri Odası Başkanı Gökhan Çeliktürk,

Mimarlar Odası Başkanı Özgür Giriş-ken ve çok sayıda makine mühendisi katıldı. Açılış konuşmalarının ardından sözü konferansın moderatörlüğünü yü-rüten MMO Gaziantep Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Ovayolu aldı. Yangında can ve mal kaybını önleme-nin iki koşulu olduğunu belirterek, “Bi-rincisi, yangının çıkmasını önlemek ve buna uygun tedbirleri almak, ikincisi ise yangın çıktığında erken müdahale ederek yangının büyümesini, yayılma-sını önlemek ve söndürülmesini sağla-maktır” dedi.

Sayın Ovayolu’nun konuşmasının ar-dından ilk sunum, konferansa TÜYAK (Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı ve Yangından Korunma Derneği) adına konuşmacı olarak katılan, İstan-bul Teknik Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Sayın Dr. Kazım BECEREN tara-fından yapıldı. Sayın Kazım Beceren, “Yangın Güvenliği, Yangın Güvenliğin-de Mekanik Tesisat Esasları, Söndürme Sistemleri Genel Tasarım Esasları, Du-

man Kontrol Sistemleri Genel Tasarım Esasları” konularında ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi.

Program dahilinde kısa bir aradan sonra konferansa konuşmacı olarak katılan, TÜYAK - Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı Başkanı Mak. Müh. Sayın Taner KABOĞLU tarafından ikinci sunuma geçildi. Sayın Kaboğlu, “Endüstriyel Tesislerde Söndürme Sis-temleri Tasarımı, Endüstriyel Tesislerde Söndürme Sistemleri Uygulama Esas-ları” konularını detaylı olarak ele aldı.

Sunumlar sonrasında soru-cevap bö-lümüne geçildi. Bu bölümde Sayın Ka-zım Beceren ve Sayın Taner Kaboğlu süre el verdiğince tüm soruları yanıt-lamaya çalıştı. Konferansın kapanışın-da, TÜYAK adına sunum yapan iki ko-nuşmacıya, Çevre ve Şehircilik Müdürü Süleyman TÜYER ve İtfaiye Daire Baş-kanı Cafer YILMAZ tarafından teşekkür plaketleri takdim edilerek konferans sonuçlandırıldı.

Ankara’da “Hi-Fog Semineri” Düzenlendi

Deutschland Technology firma-sının ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleşen “Hi-fog Semineri”-

ne TÜYAK üyeleri katıldı. 11 Ekim 2018 tarihinde Ankara De-

monti Hotel’de gerçekleşen seminere katılımın yüksek olduğu görüldü. Sa-bah erken saatte başlayan seminerin açılış konuşması Deutschland Techno-logy Bölge Müdürü Dr. Nafea Sakr ta-rafından yapıldı. Program, Deutschland Technology CEO’su Dr. Eng. Mohamed Sorour’ın “Hi-Fog Nedir” sunumu ger-çekleşirken, Deutschland Technology Yönetim Müdürü Eng. Zahra Sorour ta-rafından yapılan “Neden Hi-Fog” sunu-muyla öğleden önceki bölüm tamam-lanmış oldu.

Öğleden sonraki bölümün ilk sunumu Marioff Corporotion Oy firmasının Tek-

nik Müdürü Mr. Ilari Takala tarafından, “HI-FOG Etkili Uygulamaları” konusun-da gerçekleştirildi. Bu sunumu takiben değerli TÜYAK (Türkiye Yangından Ko-runma ve Eğitim Vakfı ve Yangından Korunma Derneği) üyesi ve eğitmeni Sayın Dr. Gökhan Balık’ın “Su-Sisi Sis-

temlerinin Temel Çalışma Prensipleri ve Standartları” konusunda yaptığı sunum dinleyiciler tarafından ilgi ve merakla takip edildi. Soru-cevap bölümünde Sayın Balık’ı etkili cevapları katılımcı-lar tarafından beğeniyle karşılandı.

12 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 15: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 16: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

“Tarihi ve Kültürel Mirasın Yangından Korunması” Çalıştayı Gerçekleştirildi

K arabük’ün Safranbolu ilçesinde İl Afet ve Acil Durum Müdürlü-ğü (AFAD) tarafından “Tarihi ve

Kültürel Mirasın Yangından Korunması” çalıştayı gerçekleştirildi.

Tarihi Eski Çarşı’da bulunan Cinci Han’da “Tarihi Binalarda Yangından Ko-runma Uygulamaları ve Yetkinlik Bazlı Eğitim Modülü” projesi ve “Erasmus-days” etkinlikleri kapsamında Tarihi ve Kültürel Mirasın Yangından Korun-ması Çalıştayı 13 Ekim 2018 tarihin-de yapıldı.

Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Fatih Ürkmezer, Safranbolu gibi UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan şehirlerin gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalar yapıldığını söyledi. Korumak ve restore etmenin önemli olduğunu belirten Ürkmezer, “UNESCO’ya girdikten sonra beledi-ye, kaymakamlık, valilik ve iş birliği yaptığımız kurumlarla Safranbolu´yu korumaya devam ediyoruz. 17 evin restorasyonu için Kültür ve Turizm Ba-kanlığı ile çalışma içerisindeyiz. Tarihi Çarşı bölgesinde 67 dükkanı restore ediyoruz. Restore etmek önemli ancak korumak, her şeyden önce insanlardan

korumak önemli. İnsanlar olarak bizler yaşadığımız yerlerde hakimiyet kurma-yı seviyoruz. O hakimiyeti kurduğumuz zaman da bencil olabiliyoruz. Bizim bi-nalarımız taş ve ahşabın iç içe geçtiği, genellikle ahşap ağırlıklı olan binalar. İçişleri Bakanlığı, Karabük Valiliği, Saf-ranbolu Kaymakamlığı ve Belediyesi olarak kendi altyapımızı geliştirmek anlamında çalışmalar yapıyoruz” dedi. Karabük AFAD İl Müdürü Gazanfer Er-bay da, “Safranbolu, medeniyet tarihi-nin önemli bir hafızası ve Türk kentsel tarihinin bozulmamış bir örneği olarak kabul edilmektedir. Bu çerçevede ge-leneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit ilan edilmiş ender kentlerden biri ola-

rak 1994 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır. ‘Safranbolu Tarihi ve Kültürel Mirasın Yangınlara Karşı Ko-runması’ çerçevesinde Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından halen yürütülmekte olan ‘Tarihi Bina-larda Yangından Korunma Uygulama-ları ve Yetkinlik Bazlı Eğitim Modülü’ projemiz, Dışişleri Bakanlığı, Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı tarafından des-teklenmektedir” diye konuştu.

Konuşmaların ardından İstanbul Tek-nik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, “Yangın Yönetme-likleri ve Tarihi Binalarda Yangından Korunma” konusunda sunum gerçek-leştirdi.

Yangın Tüplerinin Bakım Çalışması Sırasında Bir Kişi Hayatını Kaybetti

O lay, İzmir’in Bayraklı ilçesinde bulunan İzmir Adalet Sarayı’nın zemin katında 11 Ekim 2018

tarihinde gerçekleşti. Yangın tüplerinin periyodik bakım çalışması için binaya yönlendirilen işçi Salih Ataoğlu ile kar-

deşi Osman Cemil Ataoğlu saat 11.30 civarında çalışmalara başladı. Karbon-dioksit gazı sızıntısının başlamasından bir süre sonra iki kardeşin zehirlendiği tespit edildi. İhbar üzerine adliyeye ge-len sağlık görevlileri, kalbinin durduğu belirlenen işçi Salih Ataoğlu’na müda-hale etti. Kalp masajı ile hayata dön-dürülen Ataoğlu, ambulansla Ege Üni-versitesi Hastanesi’ne kaldırıldı.

Teknisyen Osman Cemil Ataoğlu ise ambulansla İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay-da, gazdan etkilenen iki kardeşe mü-dahale etmek için gelen sağlık görev-

lileri, polis ve özel güvenlik görevlile-rinin de aralarında bulunduğu 27 kişi daha gazdan etkilenerek hastanelerde tedavi altına alındı. Toplam 29 kişiden 27’si tedavilerinin ardından taburcu edildi. Tedavileri süren iki kardeşten Ege Üniversitesi Anestezi Yoğun Bakım Ünitesi’nde tutulan Salih Ataoğlu dok-torların bütün çabalarına rağmen kurta-rılamayarak gece saatlerinde yaşamını yitirirken; ölüm nedeninin solunum ve dolaşım yetmezliği olduğu öğrenildi. Sağlık durumu düzelen kardeşi Osman Cemil Ataoğlu ise tedavisinin ardından taburcu edildi.

14 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 17: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Yangın Korunumu / Mühendisliği® Elektronik Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri

® Hava Örneklemeli Çok Hassas Duman Algılama Sistemleri® Kamera ile Duman Algılama Sistemleri

® Işın (Beam) Tipi Özel Duman Dedektörleri® Projeye Özel Alev, Isı, Gaz Exproof

Endüstriyel Dedektörleri® Gaz Algılama ve Alarm (Endüstriyel ve Otoparklar için)

® Adresli Yönlendirme ve Aydınlatma ® OxyReduct / Aktif Yangın Önleme Sistemi

® Otomatik Gazlı Yangın Söndürme Sistemleri ® Su Sisi (Watermist) Söndürme Sistemleri® Oda Gaz Kaçak Testi / Relief Damperler

® Pasif Yangın Önleme ve İzolasyon (Alev ve Duman Kesiciler)

® Yangın ve Duman Perdeleri - Damperleri

Güvenlik Sistemleri® Elektronik Güvenlik Sistemleri® Kapalı Devre Televizyon CCTV Sistemleri® Geçiş Kontrol ve Takip Sistemleri

Entegre Bina Kontrol veKonfor Teknolojileri® BMS - Yangın - Güvenlik - CCTV Access Otomasyon / Entegrasyonu ® Seslendirme ve Acil Anons - PA/VA® Hemşire Çağrı, Merkezi TV, Merkezi Saat, Interkom

HizmetlerimizTasarım ve Projelendirme, Mühendislik, Mümessillik, Malzeme Temini, Test ve Devreye Alma, Montaj ve Uygulama, Periyodik ve Kontratlı Bakım, Sızdırmazlık ve Kaçak Testi

MEKANİK

ELEKTRİK İNŞAAT

0216 489 4 999www.protek.gen.tr

bydirector.com

Page 18: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

İstanbul Esenyurt’ta Ahşap Palet Fabrikasında Çıkan Yangın Yayıldı

İ stanbul Esenyurt’ta bulunan Kıraç Evren Oto Sanayi Sitesi’nde 25 Ekim 2018 tarihinde sabah saatlerinde

başlayan yangın, bitişikteki alüminyum ve tekstil fabrikalarına da sıçradı. Kısa sürede büyüyen yangının söndürülmesi için 98 araç ve 180 personel seferber oldu. Can kaybının yaşanmadığı yangın, İstanbul’un farklı ilçelerinden gelen it-faiye ekipleri tarafından söndürüldü.

Esenyurt’ta bir palet fabrikasında çı-kan, büyüyerek yan fabrikalara da sıç-rayan ve iki fabrikayı daha etkisi altına alan yangın ile ilgili İstanbul Büyükşe-hir Belediyesi tarafından olay esnasın-da yapılan açıklamada şöyle denildi; “Esenyurt Akçaburgaz’da yaklaşık 4 bin metrekare açık alanda, paletlerde çıkan yangın 3 katlı ve 4 katlı işyerlerine si-rayet etti. Olaya, İstanbul Büyükşehir İtfaiyesi Esenyurt Kıraç, Esenyurt, Av-cılar, Beylikdüzü, Mimarsinan, Başak-şehir, Hadımköy, Bakırköy, Şişli, Fatih, Bağcılar, Kartal, Kadıköy, Sultangazi, Silivri Grupları tarafından müdahale edilmektedir. Yol Bakım’dan paletli JCB ve Hamidiye’den su tankerleri gönde-rildi. Yangına 98 araç 180 personelle müdahale ediliyor.”

Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat

Alatepe de yine olay sırasında yaptığı açıklamada; can kaybı ve yaralı olma-masının sevindirici olduğuna söyledi. Alatepe, “Hepimize geçmiş olsun. Pa-let, ağaçtan üretilen bir malzeme. Açık bir alan ve yaklaşık 3 dönümlük bir alanda bu üretim gerçekleştiriliyor. Can kaybının olmamasına çok seviniyoruz. Diğer taraftan rüzgar yok. Rüzgarın ol-maması tamamen sanayi bölgesi olan bu bölgeye hacimli alevlerin yayılma-masına vesile oldu. Şu anda soğutma aşamasına gelindi. İçin için yanmalar devam ediyor. Yangının sıçradığı bina-ların söndürülmüş olması bizi rahatlattı. Şu anda yaralı da yok. İtfaiye ekipleri-ne de sordum; onlarda da yok. Sabah-tan beri yoğun bir gayret sarf ediyorlar.

Bir saatlik bir soğutmayla yangını tam kontrol altına alacağız.”

Yangının neden çıktığına dair bir soru üzerine Başkan Altepe, “Ağaç üretimi yaptığı için etrafı açık; bu açıklık da alevlerin yükselmesine sebep olmuş. Ama bilemiyorum, belki bir kontaktan… Savcımız burada, polis burada onlar ba-kacaklar” ifadelerini kullandı.

Olay yerine gelen alüminyum fab-rikasının sahibi Mustafa Bozkurt ise; “Palet fabrikasında çıkan yangın bizim fabrikaya sıçramış. İçeride çalışan yok. Mesai saat 08.00’de başlıyor; yangın 06.30 civarlarında çıkmış. Paletler alev aldıkça büyümeye başlamış. 30 kişi ça-lışıyor. Maddi hasar var, tespit etmeye çalışıyoruz” dedi.

Su Dolum Fabrikasında Sebebi Tespit Edilemeyen Yangın

B olu’da, Abant Tabiat Parkı yolu üzerinde bulunan su dolum fab-rikasında 11 Ekim 2018 tarihin-

de yangın çıktı. Ekiplerin müdahalesiy-

le söndürülen ve can kaybına neden olmayan yangın, binada büyük hasa-ra yol açtı.

Saat 01.30 sıralarında, Abant Tabiat

Parkı yolunun 15’inci kilometresinde bulunan Dereceören Köyü mevkiindeki içme suyu dolum fabrikasının depo kıs-mında henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Rüzgarın da etkisiyle bü-yüyen alevler, kısa sürede fabrikanın tamamını sardı. Fabrika çalışanlarının durumu itfaiye ekiplerine haber ver-mesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı 112 Acil, UMKE ve jandarma eki-bi sevk edildi.

Ekiplerin yoğun müdahalesiyle sön-dürülen yangında ölen ya da yarala-nan olmazken, hasarın büyük olduğu bildirildi.

16 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 19: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 20: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

Sanılanın Aksine Yanan Fabrikaların Sadece Yüzde 40’ı Sigortalı

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç Konuyla İlgili Açıklama Yaptı

İ stanbul Esenyurt’ta geçtiğimiz günlerde bir palet fab-rikasında çıkan ve bitişiğindeki iki fabrikaya daha sıç-rayan yangın 2 saatlik çalışmayla söndürülürken fabri-

kalar ise kullanılamaz hale geldi. Peki son aylarda peş peşe meydana gelen ve ülkenin bir

anlamda milli servetini de tehdit eden bu yangınlara ne sebep oluyor? yenisafak.com yangınların perde arkasını ve alınması gereken önlemleri Yangın Güvenliği Uzmanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’a sordu.

İstanbul’da son yıllarda, yıllık 130 ila 160 arasında fabrika yangını meydana geldiğini, yılbaşından bugüne kadar ise 78 fabrika yangını olduğuna dikkat çeken Kılıç, yangınların en büyük sebebinin eskimiş olan tesisatların yenilenmemesi, panoların eski pano olması, başlangıçta kullanılan polistiren poliüretan gibi yanıcı malzemelerin günümüzdeki yangına dayanıklı malzemeler ile değiştirilmemesi olduğunu belirtti.

Yangına zemin hazırlayan söz konusu detayların yanı sıra; İstanbul’da şehir içinde kalan fabrikaların taşınma süreci-ne girdiğini ve “Nasıl olsa taşınılacak” düşüncesiyle yeterli bakım yapılmadığını da ifade eden Kılıç, ‘’Ayrıca kullanmış olan malzemelerin yıpranması, makinaların eskimesi, aynı kabloya her yıl yeni bir makinanın daha bağlanması yangın riskini arttırmaktadır’’ dedi.

Sabotaj ihtimaline ilişkin de konuşan Kılıç, bu ihtimalin de bir gerçek olduğunun altını çizerek rakam paylaştı. Ya-pılan çalışmalara göre meydana gelen fabrika yangınları-nın yaklaşık yüzde 12’sinin sabotaj nedeniyle çıktığını ifade

eden Prof. Dr. Kılıç, bunların bir kısmının sigortadan para almak için, bir kısmının arsayı açığa çıkarmak için, bir kıs-mının ise işletme sahibine zarar vermek için yapılan kasıtlı yangınlar olduğunu söyledi.

İddia edildiği gibi sigortadan ödeme almak için yapılan kasıtlı yangınların sayısının fazla olmadığına dikkat çeken Kılıç çarpıcı bir veriyi de paylaştı: Türkiye’de sigortalanan fabrikaların oranının gelişmiş ülkelere göre çok az oldu-ğunu kaydeden Kılıç, yapılan istatistiklerde yanan fabrika-ların sadece yüzde 40’ının sigortalı olduğunu, yani yanan fabrikaların büyük çoğunluğunun sigortası bulunmadığını dile getirdi.

Gelişmiş ülkelerde fabrikaların sigortalanmasının zorunlu olduğunu, ülkemizde de zorunlu olması gerektiğini söyle-yen Kılıç, ‘’Daha önce zorunlu yangın sigortası konusunda çalışmalar yaptık, taslaklar hazırladık ama sonuçlandıra-madık. Gelişmiş ülkelerde fabrikalarda alınan önlemlerin kontrolünü sigorta şirketleri yapmaktadır. Eğer risk faz-laysa aldıkları primi artırmakta, çoğu zaman yapılan yan-gınla ilgili yatırımlar sigorta primi azaldığı için mal sahibini daha kazançlı duruma getirmektedir. Ülkemizde de yangın sigortası fabrikalar, oteller gibi belli kullanım alanları için mecburi tutulmalıdır’’ dedi.

Fabrika yangınları ve diğer yangınlar için yangının çıkış sebebinin değil; yangının neden genişlediğinin üzerinde du-rulması gerektiğine değinen Kılıç, ‘’İnsan olan yerde hata vardır ve yangın olabilir. Önemli olan yangının çıktığı yerde kalmasının sağlanmasıdır. Bunun için de otomatik söndür-me sistemleri, otomatik algılama sistemleri, duman tahliye sistemlerinin olması lazım’’ diye konuştu.

“Yangın alınan tedbirlerle önlenir, yapılan tasarımla söndürülür.”

Fabrika yangınlarının çoğunlukla gece meydana geldiğine de işaret eden Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü; ‘’Nedeni ge-celeri kimse olmadığı için fabrikada küçücük bir kıvılcımın yavaş yavaş büyümesi, belli bir noktaya geldikten sonra ancak fark edilmesidir. Oysa gündüzleri hemen görüldüğü için söndürülür veya gerekli birimlere haber verilir. Yangının erken haber alınması ve söndürülmesi için günümüz tekno-lojisinin kullanılması, insanların olmadığı zamanlarda oluşan yangınların haber alınması ve söndürülmesi için söndürme algılama sistemlerinin mutlaka yapılması şarttır. Yangın alınan tedbirlerle önlenir, yapılan tasarımla söndürülür.’’

Türkiye’deki mevcut fabrikaların yüzde 80’inin, yani her 10 fabrikadan 8’inin yangın güvenliği noktasında yeterli ol-madığını belirten Kılıç, bu fabrikalar için tehlikenin her za-man mevcut olduğunu, ancak fabrika sahipleri ve yönetici-lerin, “Bu zamana kadar yangın çıkmadı, bir şey olmaz” gibi bir mantıkla bu detayı atlamaya devam ettiğini belirtti.

18 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 21: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Ataşehir Atatürk Mah. Ekincioğlu Sok. No:21 34758 Ataşehir-Istanbul / Türkiye Tel: +90 216 574 91 91 Pbx Fax: +90 216 574 95 90 [email protected]

www.matrikstr.com

BİNA KONTROL SİSTEMLERİ

Akıllı binalar içinkalıcı çözümler...

Yangın ve CO Alarm SistemleriIP CCTV Sistemleri

Kartlı Giriş Kontrol SistemleriAcil Anons Sistemleri

HVAC Mekanik Otomasyon SistemleriEnerji Otomasyon Sistemleri

KNX Aydınlatma Otomasyon Sistemleri

Sistemler Arası Entegrasyon

Page 22: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

Kadıköy’lü Çocuklar Afet Yönetimini Uygulamalı Öğreniyor

D oğal afetler konusun-da halkı bilinçlendir-mek, afet esnasın-

da yapılması gerekenleri ve afet sonrasında alınabi-lecek önlemleri uygulama-lı bir şekilde anlatabilmek amacıyla düzenlenen “Ka-dıköy Belediyesi Afet Eğitim ve Bilinçlendirme Parkı” 11 Ekim 2018 tarihinde tören-le açıldı. “Dünya Afet Risk-leri’nin Azaltılması Günü”nün de içinde bulunduğu haftada açılışı yapılan ve afet sonrası toplanma alanı olarak da kullanılacak parkta, deprem simülasyonunun yer al-dığı deprem deneyim odasından, 5 bo-yutlu sinemaya, yangın simülasyonun-dan oyun alanlarına afet bilincine yö-nelik birçok aktivite bulmak mümkün.

Kozyatağı Mahallesi Saniye Ermutlu Sokak’ta bulunan parkın açılışına Ka-dıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğ-lu’nun yanı sıra, eski milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Törende konuşan Aykurt Nuhoğlu, “1999 yılında yaşanan depremde top-lanma alanı olarak kullandığımız bir alanda şimdi yüksek binalar yer alı-yor. Özellikle hızlı bir inşaatlaşmanın olduğu bir durumla karşı karşıyayız. Bu nedenle de parklar, kamusal alan-lar, toplanma alanları yok olmak üzere. Bu afet eğitim parkımız ile çocukları-mıza, Kadıköylülere tüm parkı ziyaret edenlere afetler hakkında eğitim ve-rerek geleceğe kendimizi hazırlamak zorundayız. Ayrıca mahallelerdeki gö-nüllü yapılanmaları da önemsiyoruz. Bu anlamda biz yerel yönetimler ola-rak toplumun örgütlenmesine destek vermeliyiz. Ancak bu örgütlenmelerle olası afetler karşısında kendimizi ko-ruyabiliriz” dedi.

Kadıköy Belediyesi, afetle mücade-lede sadece “Kadıköy Belediyesi Afet Eğitim ve Bilinçlendirme Parkı”nı aça-rak değil, yetki alanı Kadıköy’de afete yönelik çalışmalar yürüten sivil top-lum kuruluşları ile el ele verdi. Kadı-

köy’de gönüllü katılımını arttırmak ve tüm afetlerin (deprem, sel, taşkın vb.) her evresinde, afeti yönetebilmek ve destek verebilmek için 12 sivil toplum kuruluşu ile “Kadıköy İlçesi Afet Çalış-maları Ortaklık Protokolü”nü imzaladı. Bu sivil toplum kuruluşları şöyle: Ulus-lararası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kal-kınma Vakfı, Denizde Arama Kurtarma (DAK-SAR), Tesisat Teknolojileri Eğitim Araştırma Derneği (TESİDER), Marma-ra Üniversitesi Sivil Savunma Kulübü, Birleşik Arama Kurtarma Derneği (BK-SAR), Medikal Arama Kurtarma Derneği (MEDAK), Hayata Destek Derneği, Lions Kulübü, Nirengi Derneği, Türk Mühen-dis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Kadıköy Belediyesi Gönüllüleri, Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Daya-nışma Derneği.

Doğal afet eğitimlerinin verilmeye başlandığı parkta; doğal afetlerin olu-şumu, afet esnasında yapılması gere-kenler, afet öncesinde ve sonrasında alınabilecek önlemler çeşitli simülas-yonların da yardımıyla uygulamalı bir şekilde anlatılıyor. Kadıköy Belediyesi çalışanlarına, Kadıköylü yetişkinlere ve çocuklara yönelik eğitim ve etkinlikler Kadıköy Belediyesi Kentsel Arama Kur-tarma Takımı eğitmenleri tarafından yürütülüyor.

Her yaştan ve meslekten afet ko-nusunda bilinçlenmek isteyen yurt-taşlara açık olan parka en büyük ilgi çocuklardan. Parkta özellikle çocukla-ra yönelik, afetlerde davranış şekilleri

konusunda bilinçlendirmek ve güvenli yaşam kültürü oluştur-malarına katkı sağlamak ama-cıyla afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yapabilecekleri hakkında uygulamalı eğitim-ler veriliyor. Afet Eğitim ve Bi-linçlendirme Parkı’nda “Deprem Deneyim Odası”, “5 Boyutlu Si-nema” “İnteraktif Portatif Yan-gın Simülasyonu” ile yetişkinler için atölyeler, sivil toplum ku-ruluşları eğitimi ve etkinlikle-ri, grup ziyaretleri ve açık alan oyunları yer alıyor.

Depremin nasıl oluştuğu, deprem sı-rasında ve sonrasında neler yapılması gerektiğinin uygulamalı olarak anlatıl-dığı Deprem Deneyim Odası’nda dep-rem simülasyon sistemi ile ülkemizde ve dünyada olmuş bazı hasar verici depremler gerçeğe yakın olarak yan-sıtılıyor. Düşebilecek eşyalardan korun-mak için mobilyaların sabitlenmesinin önemi, deprem esnasında ve hemen sonrasında doğalgaz, su ve elektriğin neden ve nasıl kesilmesi gerektiği tec-rübe ediliyor.

Sinemada katılımcılara yaklaşık 6 dakika süren eğitim filmi ile afet planı, düşerek zarar verebilecek eşyaların sa-bitlenmesi, afet çantası, artçı deprem-ler ve davranış şekilleri gibi deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında neler yapılması gerektiğiyle ilgili bir-çok konu anlatılıyor.

Yangın ve çeşitleri, yangına nasıl müdahale edilmesi gerektiği, yangın söndürme ekipmanlarının kullanımı, kişisel güvenlik önlemleri, yangına müdahale etme becerilerinin gelişti-rilmesi gibi konularda da uygulama-lar yapılıyor.

Kadıköy Belediyesi Kentsel Arama Kurtarma Takımı eğitmenleri tarafın-dan hazırlanan oyunlar ve etkinlikler de katılımcıların afetler hakkında bilinç düzeyinin artırılmasını hedefliyor; “Afet Çantamı Topluyorum”, “Eşini Bul, Afet Çantanı Hazırla”, “Ailece Kamptayız”, “Dumandan Kaçış” gibi oyunlar bun-lardan bazıları...

20 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 23: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 24: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

“Yangın Algılamada Yapay Zeka” Uygulamasıyla Ödül Aldı

Y aşar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Araştırma Görevlisi Mert Nakıp, yapay zeka kullanarak tasarla-dığı yangın algılama sistemi ile “TÜBİTAK 2241 Özel

Sektöre Yönelik Lisans Bitirme Tezleri Yarışması”nda bölge birincisi oldu. Nakıp, bu başarısıyla 12-14 Kasım tarihleri ara-sında düzenlenecek Türkiye finaline katılmaya hak kazandı.

Yaşar Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Yük-sek Lisans öğrencisi ve Araştırma Görevlisi Mert Nakıp, Prof. Dr. Cüneyt Güzeliş danışmanlığında bitirme projesi olarak sa-nayi iş birliğinde prototipini ürettiği yangın algılama sistemi ile TÜBİTAK 2241 Özel Sektöre Yönelik Lisans Bitirme Tez-leri Yarışmasında bölge birincisi oldu. TÜBİTAK Bilim İnsanı

Destek Programları Başkanlığı tarafından düzenlenen “Özel Sektöre Yönelik Lisans Bitirme Tezleri”, “Girişimcilik ve Yeni-likçilik” ve “Öncelikli Alanlarda Üniversite Öğrencileri Proje Yarışmaları” bu yıl bölgesel olarak gerçekleştirildi. 2018 yı-lında başvuruları değerlendirmeye alınan toplam 809 adet projeden ön değerlendirmeyi geçen 789 adet proje, ikinci değerlendirmeye alındı. Değerlendirmeler sonucunda se-çilen projeler, 6 bölge merkezinde sergilendi. İzmir Bölge Sergisi’nde; Ege Bölgesi’nin yanı sıra Bursa ve Eskişehir gibi illerin de aralarında olduğu toplam 13 ildeki üniversitele-rin öğrencileri tarafından hazırlanan projeler yer aldı. Jüri-nin değerlendirmesi sonucu, 3 dalda Bölge Birincisi seçilen projeler, diğer bölge finalistleri ile birlikte Türkiye finalinde yarışma hakkı kazandı.

Proje hakkında bilgi veren Mert Nakıp, “EDS şirketinin da-nışmanlığında tasarladığım üründe, çeşitli sensörlerle gaz-ları, dumanı, sıcaklığı, nemi algılayan ve bu verileri yapay zeka ile işleyip doğruluğu ve yangına tepki hızı daha yüksek bir yangın algılama sistemi oluşturmayı hedefledim. Proje, aynı zamanda TÜBİTAK 2209-B Sanayiye Yönelik Lisans Bi-tirme Tezi Destekleme Programından da mali destek alma-yı başardı. Bu tarz sistemler Türkiye’de bulunmuyor ve yurt dışından getirtiliyor. Birkaç büyük firma dışında bu sistemin henüz yaygın olarak üretilmediği de göz önünde bulunduru-lursa, ülkemize ve iş birliği ile prototipini ürettiğimiz firmaya ekonomik getiri sağlaması beklenmekte” dedi.

BMW Dünya Genelinde 1 Milyon 600 Aracı Geri Çağırıyor

Alman otomobil üreticisi BMW, yangın tehlikesi ve emisyon so-runları yüzünden dünya gene-

linde 1 milyon 600 aracı geri çağıra-cağını duyurdu.

BMW tarafından yapılan açıklamada 2010 ile Ağustos 2017 tarihleri arasın-da üretilen araçlarda egzoz gazı sirkü-lasyonu sağlayan soğutma odasında teknik bir hata sözkonusu. Bu hataya

bağlı olarak egzoz içinde biriken kurum nedeniyle sızan sıvı, yangınlara neden olma riski taşıyor.

Geri çağrılan araçların eksikliklerinin giderilmesi için araç sahiplerinden her-hangi bir ücret alınmayacağı, bahsi ge-çen tarihler arasında satın alınmış BMW aracı bulunanların, bölgelerindeki BMW yetkili şubelerine giderek araçlarındaki teknik bakımı yaptırmaları istendi.

22 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 25: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 26: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 24-28, 2018

1.GİRİŞHelikopterler; diğer ulaştırma araçlarının sunamadığı ölçüde

kolaylık ve pratiklik sağlarlar. Sağlıkla ilgili ambulans hizmetleri, deprem ve diğer doğal afetlerde kurtarma, tahliye, yangın sön-dürme başta olmak üzere şehir içinin yoğun trafiğini atlamak için sivil havacılık sektöründe her geçen gün helikopterlerin kul-lanımı artmaktadır. Helikopterler yüksek binalarla dolu bir yer-de yüksek bir gökdelenin tepesine kolayca iniş yapabilirken aynı zamanda diğer ulaştırma araçlarının ulaşmalarının mümkün ol-madığı yerlere de kolayca iniş ve kalkış yapabildiğinden büyük avantaj sağlamaktadır.

Helikopterlerin iniş-kalkış yaptıkları pistlere heliport, heliped ve helidek gibi isimler verilmektedir. Heliport; helikopter operas-yonlarına ev sahipliği yapacak şekilde tasarlanmış tesis olup iniş alanı ve bununla bağlantılı diğer tesisleri de içermektedir. Heli-ped; helikopterleri kullanan pilotların aletsiz ve görerek uçuş ku-ralları dâhilinde iniş-kalkış yapabildikleri, basit teknik yapılar dı-şında önemli üstyapı tesisleri bulunmayan heliportlardır. Yük-sek bina üzerinde bulunan heliportlar heliped özelliğindedir. He-lidek; deniz, göl gibi su üzerindeki yapılar üzerine yerleştirilmiş yüzen veya sabit heliportlara denilmektedir. Ayrıca yer seviye-sindeki kara, deniz, göl gibi su üzerine yerleştirilen heliportlara Yer Seviyesi Heliportları (Surface-Level Heliports) ve karada, yer seviyesinden yüksekte taşıyıcı bir yapı üzerine yerleştirilen heli-portlara Yükseltilmiş Heliport (Elevated Heliport) denilmektedir.

Son yıllarda iş, eğlence ve sağlık alanlarında helikopter kulla-nımında ciddi bir artış gözlenmiştir. Özellikle İstanbul’da trafikten kurtulmak, zaman kazanmak isteyen iş insanları yeni yapılan yük-sek binalarda heliport istemektedir. Sayıları çok az da olsa Türki-ye’de bazı iş insanları, fabrikasına ya da zaman kazanacağını dü-şündüğü yerlere giderken helikopter kullanmaktadır. Hastanele-rin ve iş insanlarının helikopter talebinin artması heliport ihtiyacı-

HELIPORT YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMİ

ÖZETBina üzerinde bulunan yükseltilmiş heliportlarda meydana gelecek yangınlar, bina için büyük risk oluşturduğundan yangının he-

men başlangıçta söndürülmesi gerekmektedir. Heliport söndürme sistemlerinde köpük tercih edilir. Köpüklü sistem; yangınların sön-dürülmesine ilave olarak aynı zamanda yakıt sızıntılarının üzerini köpük örtüsü ile kapladığı için yakıt sızıntılarının tutuşmasını da en-gellemektedir. Köpük oluşturmak için köpük sıvısı, hava ve su ile karıştırılır. Karıştırma işlemi için bladder tankları, venturi oranlayıcı-ları veya pompalar kullanılır. Araç otoparkları, boş binalar ya da benzeri boş yapılar üzerinde bulunan heliportlara düşük genleşmeli bir köpük sisteminin kurulmasına gerek yoktur, kullanıcıların olduğu binaların üzerinde bulunan heliportlara söndürme sistemi şarttır.

Şekil 1. Konma ve havalanma alanı (TLOF) ile son yaklaşma ve kalkış alanı (FATO)

Abdurrahman Kılıç 1

1 Prof. Dr. İ.T.Ü. Makina Fakültesi

24 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 27: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 24-28, 2018

nı da artırmaktadır. Helikopter kullanımındaki bu artış, hem uçuş personeli ve yolcuların güvenliği hem de heliport iniş platformu-na ve helikoptere gelebilecek hasarları en aza indirmek için bazı konuların üzerinde ciddi şekilde durulmasını gerektirmektedir.

Helikopterler tarafından taşınan yakıt miktarı uçaklar tarafın-dan taşınandan daha az olmasına rağmen, yakıt deposu birçok durumda helikopter gövdesinin altında ve motora yakın konum-landırıldığından daha ciddi bir yangın meydana gelebilir. Diğer bir deyişle, bir helikopter kazasında yanan yakıt helikopterin bi-tişiğinde kalır ve böylece sonuç itibariyle oluşan yangın durumu, benzer büyüklükteki bir uçağı içeren bir durumdan daha ciddi olabilir. Özellikle bina üzerinde yakıtın dökülmesi binada da bü-yük riskler oluşturabilir. Özellikle helipedlerde yangın güvenliği ve söndürme sistemi çok önemlidir.

Günümüzde kullanılan heliportların büyük kısmı, yangından korunma konusunda yangın dolapları, köpük monitörleri veya köpüklü sabit püskürtücüler kullanılarak korunmaktadır. Sistem-lerin tasarımıyla ilgili önemli iki kaynak bulunmaktadır. Bunlar-dan birincisi, Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO-Interna-tional Civil Aviation Organization) tarafından yayımlanan Ek-14 ve bu eke ilişkin olarak yayımlanan diğer dokümanlardır. Ülke-mizde, heliportların yapımı ve işletimine yönelik yapılan işlem-lerde, ICAO tarafından belirtilen standartların uygulanması zo-runludur. Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından 23 Ocak 2009 tarihinde yayımlanan Heliport Yapım ve İşletim Yö-netmeliğinde (SHY-14B) söndürme sistemlerinin ve işletmesinin ICAO tarafından yayımlanan Annex-14’te belirtilen esaslara göre yapılması istenmiştir.

Heliportlarla ilgili ikinci önemli kaynak, Amerika Birleşik Devlet-leri Ulusal Yangından Korunma Birliği (NFPA) tarafından, bu alan-daki minimum güvenliği sağlamak amacıyla yayımladığı NFPA 418 (Standard for Heliports ) standardıdır. Köpüklü sabit püskürtü-cüler tasarımı NFPA 418 standardında detaylı olarak verilmiştir.

2. HELİPORT KRİTİK YANGIN ALANIHeliportlara yönelik yangın korunma sistemlerinin tasarlan-

masında, bu alanda sık olarak kullanılan bazı deyimlerin bilinme-

si önemlidir. Helikopterlerin havada asılı durduğu, inişe yönelik yaklaşma manevrasının son aşamasını üzerinde tamamladığı ve kalkış manevrasını başlattığı alan Son Yaklaşma ve Kalkış Alanı (FATO: Final Approach and Takeoff Area) olarak belirtilmektedir.

Helikopterlerin yere inişi için tasarlanmış olan ve minimum ağırlığı taşıyabilecek kapasiteye sahip konma ve havalanma ala-nı (TLOF: Touchdown and Liftoff Area) iniş platformu olarak ta-nımlanmaktadır. Şekil 1’de konma ve havalanma alanı (TLOF) ile son yaklaşma ve kalkış alanı (FATO) görülmektedir.

Yangın söndürme sistemleri için Kritik Yangın Alanı (PCFA-Pra-ctical Critical Fire Area) önemlidir. Kritik yangın alanı, helikop-terlerin boyutları ve yakıt kapasiteleri gibi pek çok faktöre bağ-lıdır. Kritik yangın alanı ve heliportların yangından korunma ge-reklilikleri, tesisi kullanacak olan en büyük helikopterlerin bo-yutuna göre belirlenir. Helikopterler toplam uzunluklarına göre H1, H2 ve H3 olarak üç farklı sınıfa ayrılır. Kategoriler, helikopter toplam uzunluk yani kuyruk bumba ve rotorlar dâhil, esas alı-narak tanımlanmaktadır. Helikopterler için, rotorlar normalde kurtarma ve yangınla mücadele amaçlı olarak dikkate alınacak bir faktör olmaması gerektiğinden toplam uzunluk yerine göv-denin uzunluğu kullanılır.

Şekil 2. Heliport yaklaşma ve kalkma alanı

YAKLAŞIM / KALKIŞ YÜZEYİ

YAKLAŞIM / KALKIŞ YÜZEYİ

FATOTLOF

TLOF ÇEVRE ÇİZGİSİ

GÜVENLİKBÖLGESİ

TDPC ÇİZGİSİHELİPORT İŞARETİ

FOTO ÇEVRE ÇİZGİSİ

Şekil 3. Kanyon ofis kule helipedi

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 25

Page 28: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Kritik Yangın Alanı; köpük uygulama amacı ile kullanılacak olan bölge olup, NFPA 418’de helikopter gövde uzunluğunun yarısının gövde genişliğinin üç katı ile çarpılması ile ICAO’da ise ilave genişlik faktörü ile ortalama gövde genişliğinin toplamının ortalama gövde uzunluğu ile çarpımı sonucu elde edilmektedir.

Tablo 1’de helikopter tiplerine göre, yer seviyesi ve yükseltil-miş heliportlar için kritik yangın alanları görülmektedir. ICAO’ya göre hesaplanan kritik yangın alanları NFPA 418’de verilen de-ğerlerden daha büyüktür.

Tablo 1. Helikopter tipleri ve kritik yangın alanları

Helikopter Sınıfı H1 H2 H3

Helikopter

Toplam uzunluğu alt limit (m) 0 15 24

Toplam uzunluğu üst limit (m) ≤15.2 ≤24.4 ≤36.6

Kritik yangın alanı hesabı

Ortalama gövde uzunluğu, D (m) 8.5 14.5 17.0

Ortalama gövde genişliği, W (m) 1.5 2.1 2.4

İlave genişlik faktörü, W1 4 4 6

NFPA’ye göre kritik yangın alanı, D/2 x 3 x W (m2) 34.8 78.0 133.8

ICAO’ya göre kritik yangın alanı, L x (W+W1) (m2) 47 87 144

Heliportlarda meydana gelen bir yangına müdahale için he-liporta iki noktadan ulaşılması gerekir. Böylece, rüzgâr yönü-ne ve dumanın yayılma yönüne göre müdahale noktası seçile-bilecektir. Yer seviyesi heliportlarında ve yükseltilmiş heliport-larda alınması gereken yangın önlemleri farklıdır. Yükseltilmiş heliportlarda önlemler daha katıdır.

Heliport söndürme sistemlerinde köpük tercih edilir. Köpük-lü yangın dolapları, köpük monitörleri veya püskürtücüler kul-lanılır. Köpük oluşturmak için köpük sıvısı hava ve su ile karış-tırılır. Karıştırma işlemi için bladder tankları, venturi oranlayı-cıları veya pompalar kullanılır.

3. HELİPORT SÖNDÜRME SİSTEMLERİ3.1 GENEL

Heliportlardaki yangınların söndürülmesi konusunda yangın dolapları, köpük monitörleri veya köpüklü sabit püskürtücüler kullanılmaktadır. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ta-rafından yayımlanan “Annex 14 (6.1.7) - Aerodromes Volume 2: Heliports (2013-6.1.7)’de ve Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdür-lüğü tarafından yayımlanan Heliport Tasarım ve İşletim Esasla-rında (HAD/T-07-2014) yükseltilmiş heliportlarda, 250 L/dakika jet püskürtme modeliyle köpük verebilen en az bir adet köpük-lü yangın dolabı bulundurulması zorunlu tutulmakta ve köpük monitörü tavsiye edilmektedir.

NFPA 418-Standard for Heliports, bütün yükseltilmiş heli-portlara düşük genleşmeli köpüklü yangın söndürme sistemi kurulmasını şart koşmaktadır. NFPA 418, heliportlara yönelik olarak iki tür koruma sistemi öngörmektedir. Bunların birin-cisi köpüklü yangın dolabı olup, bunlar bir kabinin içerisinde bulunan püskürtücülü hortum sistemi ve köpük konsantras-yonu tankından meydana gelen sabit sistemlerdir. İkinci sis-tem ise sabit oranlama sistemi olup borular monitörlere ya da iniş alanının çevresindeki noktalara stratejik bir şekilde yer-leştirilmiş olan sabit püskürtme başlıklarına bağlanmaktadır.

Heliportlarda meydana gelen bir yangına müdahale için, he-liporta iki noktadan ulaşılması ve iki erişim noktası arasında en az 9.1 m olması ve bu noktaların dikdörtgen heliport alan-ları için aynı kenarda olmaması gerekmektedir. Böylece, rüz-gâr yönüne ve dumanın yayılma yönüne göre müdahale nok-tası seçilebilecektir. Etkin rüzgar yönüne göre müdahale nok-talarından birinde köpük monitörü diğerinde köpüklü yangın dolabı bulundurulur. Yangın dolabı olan müdahale noktasına ikinci köpük monitörü de ilave edilebilir.

Eğitimli personel varsa, yangın dolaplarının kullanılması ter-cih edilen yöntemdir. Yangın dolaplarının kullanılması köpük-leri yangına daha kolay yönlendirilebilmekte ve yangın daha hızlı bir şekilde kontrol altına alınabilmektedir. Bu nedenle köpük monitörleri sayısından bağımsız, her heliport için her noktaya erişebilecek köpük lanslı bir yangın dolabı bulunma-lıdır. Çevresel püskürtmeli sabit köpük sistemlerinde de bir adet köpüklü yangın dolabı bulunması zorundur.

Sabit monitörler ve salınımlı monitörler sadece bir düğ-meye basmak suretiyle herkes tarafından çalıştırılabilecek avantaja sahiptir ve eğitimli veya profesyonel yangınla mü-cadele personelinin bulunması şart değildir. Rüzgârın yönü-ne ve yangının durumuna göre, monitörler manuel olarak da yangın odağına yönlendirilmektedir. Heliporta iniş ve kalkış sırasında görevli personel bulunan binalarda, salınımlı mo-nitörler bulunmayabilir. Salınımlı monitör kullanılması du-rumunda da ilk çalıştırmanın manuel olarak kontrollü yapıl-ması gerekmektedir.

Şekil 4. Köpüklü yangın dolabı

Kullanım Klavuzu

1“ çapında 20 m kauçuk 20-60 litre %1 - %3 lükAFFF Köpük sıvısıKöpük lansı

Karıştırıcı (Oranlayıcı) 180 derece açılan kapak

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 24-28, 2018

26 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 29: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

3.2 KÖPÜKLÜ SÖNDÜRME SİSTEMİ TASARIMIKöpüklü söndürme sistemi tasarımı; heliportu kullanan en

büyük helikopterin uygulamadaki “Kritik Yangın Alanı”nın ko-runma amaçlarına dayanmaktadır. NFPA 418’de, heliportu kul-lanacak olan en büyük helikopterin boyutuna bağlı olarak her bir heliport sınıfı için uygulamadaki kritik yangın alanı belirlen-miştir. Kullanılan köpük konsantrasyonu, uygulamadaki kritik yangın alanı için gerekli olan uygulama oranları da belirlenmiş-tir. Tablo 2’de NFPA 418 standardına göre kritik yangın alanla-rı ve AFFF köpüğü için gerekli köpük sıvı miktarı verilmektedir.

Tablo 2. NFPA 418 kritik yangın alanı ve köpük miktarı

Yükseltilmiş Heliport (NFPA-418)

Helikopter Sınıfı

H1 H2 H3

Kritik yangın alanı m2 34.8 78 133.8

AFFF köpük

Uygulama oranı L/dak/m2 4.1 4.1 4.1

Köpük debisi L/dak 145 320 550

Köpük için gerekli su miktarı L/dak 400 1000 1600

Köpük sıvısı miktarı, Yangın dolabı, 2 dak, %3 L 24 60 96

Gerekli köpük konsantrasyon miktarı, yukarıda belirtilmiş olan uygulama oranlarında köpüklü yangın dolapları için siste-min 2 dakika boyunca çalıştırılması üzerine dayalıdır. Heliport köpüklü söndürme sistemi için en iyi köpük konsantrasyonu türü AFFF ve uygulama oranı %3 seçilebilir. Heliportun yangın-dan korunmasına yönelik köpük sıvısı debisi, NFPA 418’de yan-gın dolapları için 336 L/dak (89 gpm) köpük sıvısı debisini uy-gulama oranıyla çarpılması sonucunda elde edilir. Gerekli olan püskürtme için lans tipi seçilir.

ICAO Annex 14-Bölüm 6’da, yükseltilmiş heliportlarda, 250 L/dakika köpük verebilen en az bir adet köpüklü yangın dolabı ve ayrıca H-2 ve H-3 sınıfı yükseltilmiş heliportlarda, her biri ge-

reken boşaltım oranına ve ulaşma kapasitesine sahip en az iki adet monitör bulundurulması ve her türlü hava koşulunda he-liportun herhangi bir bölümüne köpüğün uygulanmasını sağ-layacak ve bir helikopter kazasında her iki monitörün de zarar görme olasılığını en aza indirecek şekilde yerleştirilmesi tavsi-ye edilmektedir.

Tablo 3. ICAO kritik yangın alanı ve köpük miktarı

Yükseltilmiş Heliport (ICAO)Helikopter Sınıfı

H1 H2 H3

Kritik yangın alanı m2 47 87 144

AFFF köpük

Uygulama oranı L/dak/m2 5.5 5.5 5.5

Köpük debisi L/dak 250 500 800

Köpük için gerekli su miktarı L/dak 500 1000 1600

Köpük miktarı, 5 dak, %3 L 37.5 75 120

3.2.1 Helikopter SınıfıHelikopterler toplam uzunluklarına göre H1, H2 ve H3 olarak

üç farklı sınıfa ayrılır. Kritik yangın alanı ve heliportların yangın-dan korunma gereklilikleri, tesisi kullanacak olan en büyük heli-kopterlerin boyutuna göre belirlenir. Kategoriler, helikopter top-lam uzunluğu yani kuyruk bumba ve rotorlar dâhil, esas alına-rak tanımlanmaktadır. Yükseltilmiş heliportlarda daha çok H-2 sınıfı helikopterler kullanılmaktadır.

ICAO tarafından yayımlanan Annex 14’te, heliport kategori-sine göre uygulanacak köpük sıvısı miktarı verilmekte ve uy-gulama yöntemi konusunda tavsiyelerde bulunularak, heli-kopter ebatlarına ve onların özelliklerine ilişkin bir çalışma, yangınla mücadele üç kategorinin, yaygın olarak kullanılan helikopterlerin yangınla mücadelesinde yeterli olduğu be-lirtilmektedir.

Şekil 5. Yer seviyesi helipedde bir helikopterin söndürülmesi Şekil 6. Yükseltilmiş heliped AFFF köpük uygulaması

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 24-28, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 27

Page 30: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 24-28, 2018

3.2.2 Kullanılacak Köpük Konsantrasyonu TürüHeliportlarda, helikoptere ve iniş platformuna hasar gelmesi-

ni önlemek amacıyla yangının hızlı şekilde söndürülmesini sağ-layacak köpüğe ihtiyaç vardır. Heliportlarda sulu film oluşturan köpükler (AFFF) bu tür uygulamalarda tercih edilen köpük sıvı-larıdır. Bu köpük türü, en düşük uygulama oranına sahip oldu-ğu için tercih edilmektedir. Protein ve fluroprotein türü konsant-rasyonlar da kullanılabilir ancak bunlar daha yüksek uygulama hızları ve hava üflemeli boşaltma cihazları gerektirirler ve AF-FF’nin sağladığı hızlı söndürme özelliğini sunmazlar. Buna ila-ve olarak, AFFF kadar akıcı olmadıklarından platform üzerinde AFFF kadar hızlı akamazlar ve yangını söndürmeleri daha faz-la zaman alır. Her ne kadar alkole dirençli sulu film oluşturan köpükler (AR-AFFF) standart AFFF ile aynı şekilde etkili olsa da, bunlar genelde bu tür tehlikelerin önlenmesinde kullanılmazlar.

3.2.3 Gerekli Uygulama OranıNFPA 418’de heliportlar için köpük uygulama oranları köpük

konsantrasyonu türlerine göre AFFF türü köpük için 4.1 L/dak/m2, fluroprotein köpük için 6.5 L/dak/m2 ve protein köpük için 8.1 L/dak/m2 olarak verilmektedir. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından uygulama oranları AFFF köpük için 5.5 L/dak/m2 olarak verilmiştir.

3.2.4 Uygulama YöntemiHelikopter iniş ve kalkışlarında, yükseltilmiş heliportların bü-

yük kısmında personel bulunduğu için, yangını tespit etmek ve sistemin harekete geçmesini sağlamak için otomatik yangın tes-pit sistemleri normalde kullanılmamaktadır. Buna ilave olarak, bir heliport iniş alanının konfigürasyonu sebebiyle, bir yangının otomatik olarak tespit edilmesi sadece zor değil aynı zamanda güvenilir de olmamaktadır. Bu sebeple, kullanılacak herhangi bir otomasyon sadece sistemi uzaktan harekete geçirmek ve il-gili otoriteleri uyarmak amacıyla tahliye noktaları gibi stratejik noktalara yerleştirilmiş butonlar kullanılır.

3.2.5 Köpük Sıvısı DebisiNFPA 418’de köpük sıvısı debisi; köpüklü yangın dolapları için

kritik yangın alanı, sabit söndürme sistemleri için ise tüm heli-port alanı ile uygulama oranının çarpımı ile bulunmaktadır. Ko-runması gerekli olan alan uygulamadaki kritik yangın alanıdır. H-1 kategorisindeki bir heliport için uygulamadaki kritik yangın alanı 34.8 m2, H-2 sınıfı için 78 m2 ve H-3 sınıfı için 133.8 m2’dir. Gerekli olan uygulama oranı ise daha önce tanımlandığı şekil-de AFFF için 4.1 L/dak/m2’dir. Gerekli olan köpük sıvısı miktarı kritik yangın alanı ile uygulama oranının çarpımı ile elde edilir.

ICAO (Volume 2, Annex 14, Bölüm 6, 2013) tarafından, yük-seltilmiş heliportlarda uygulanacak köpük miktarını H-1 sınıfı için 250 L/dak, H-2 sınıfı için 500 L/dak ve H-3 sınıfı için 800 L/dak verilmektedir.

3.2.6 Operasyon Uygulama Süresi Operasyon uygulama süresi NFPA 418 standardına göre kö-

püklü yangın dolabı için 2 dakika ve monitör sistemi ve sabit sis-tem için 5 dakika olarak verilmektedir. ICAO müdahale süresi-ni, boşaltım oranının en az yüzde ellisi oranında köpüğü uygu-layabilecek durumda olduğu ana kadar geçen süre olarak ka-bul etmektedir. Bu süre de 5 dakika olarak hesaplanmaktadır.

3.2.7 Püskürtme Tipi ve Su MiktarıKullanılan su güvenilir bir kaynaktan tedarik edilmeli ve siste-

me minimum boşaltma süresi boyunca tasarlanmış olan oran-da su sağlayabilecek nitelikte olmalıdır.

Kullanılan köpük konsantrasyon miktarı belirtilen süre içeri-sinde geçerli olan gerçek boşaltma hızına bağlıdır. Gerekli olan uygulama noktası sayısı NFPA 418’de tanımlanmamıştır. Yangın dolapları için gerekli olan püskürtücülerin boyutları ve miktar-ları; kritik yangın alanına köpük uygulamak için gerekli olan de-biye göre değişir. Gerekli debi belirlendikten sonra, operatörler tarafından uygulanacak köpük lansları seçilmelidir. Tipik ola-rak, yangın dolapları için AFFF köpük lansı S2 (200 L/dak), S4 (400 L/dak) dır.

ICAO’da su miktarları H-1 sınıfı için 2500 litre, H-2 sınıfı için 5000 litre ve H-3 sınıfı için 8000 litre ve uygulama süresi 5 dakika olduğundan su debileri H-1 sınıfı için 500 L/dak, H-2 heliport için 1000 L/dak ve H-3 heliportu için 1600 L/dak olarak verilmektedir.

4. SONUÇHeliport söndürme sistemi kapasitesi, heliport sınıfına ve

kullanılacak söndürme yöntemine bağlı olarak belirlenmelidir. Tavsiye olarak H-2 ve H-3 tipi yükseltilmiş heliportlar için bir adet yangın dolabı ve iki adet monitör seçilmelidir. Yangın do-labı için kritik yangın alanı, monitör ve sabit püskürtücüler için toplam heliport alanı esas alınmalıdır. Uygulanan köpük mik-tarı belirtilen süre boyunca olan gerçek akış debisine bağlıdır. Köpük ve su debileri; hesaplanan değerden az olmamak üzere, kullanılan lans, monitör veya püskürtücü kapasitelerine göre hesaplanmalıdır.

Kaynaklar[1] NFPA 418, “Standard for Heliports, 2006 Edition, National Fire

Protection Association, Quincy, MA 02169-7471.[2] ICAO, Aerodromes, Annex 14, International Civil Aviation

Organization, Fourth Edition, July 2013.[3] ICAO Heliport Manuel, International Civil Aviation Organization,

Doc 9261-AN/903, 1995[4] Heliport El Kitabı, Heliport Yapım Ve İşletim Esasları, Sivil Havacılık

Genel Müdürlüğü Yayınları, Yayın No: HAD/T-08, Ocak 2009. [5] Heliport Design, U.S. Department of Transportation Federal

Aviation Administration, AC 150/5390-2B, 2004.[6] Heliport Yapım Ve İşletim Yönetmeliği (SHY-14B), Sivil Havacılık

Genel Müdürlüğü, 23 Ocak 2009, Resmî Gazete, Sayı: 27119. [7] Heliports: Air Service And Private Use, Civil Aviation Advisory

Publication CAAP 70, June 2014. [8] Heliport Fire Protection Oscillating Monitor/Nozzle, Heliport

Systems Inc,

28 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 31: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

MSSR

Page 32: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

Giriş1999 yılında yaşanan Mont Blanc yangını gibi felaket boyutla-

rındaki tünel yangınları, söz konusu olayların potansiyel sonuç-larına dikkat çekmiştir. Mont Blanc olayında, birçok kişi hayatı-nı kaybetmiş ve tünel yıllarca kapalı kalmıştır [1]. 2004 yılında Avrupa komisyonu, Trans-Avrupa yol şebekesinde yer alan tü-nellere yönelik asgari güvenlik şartlarını ihtiva eden bir direktif yayınlamıştır [2]. Tünel güvenliğine yönelik direktifler ve çeşitli ulusal kanunlar olmasına rağmen, tünel güvenliğinin tam ola-rak ne olduğu ve güvenlik doğrulamasının ne şekilde gerçek-leştirileceğine dair büyük ölçüde bir mutabakat eksikliği söz konusudur. İsveçli paydaşların bu konuya dair farklı görüşleri mevcut olup, yangın güvenliğinin neleri içerdiği, kabul edilebi-lir bir yangın güvenlik seviyesinin ne olduğu ve farklı paydaş-ların her birinin ne gibi rolleri olduğu hususu bir dereceye ka-dar belirsizdir [3,4].

Avrupa Topluluğu direktifleri uyarınca, bir risk analizinin ger-

çekleştirilmesi gereklidir, ancak elde edilen sonuçların neden ve nasıl kullanılacağı hususu belirsizdir. Uygulamada, kural-ların getirdiği birtakım şartlardan ötürü, güvenlikten taviz ve-rilmesine ilişkin olasılıklar kısıtlıdır. Ayrıca, çoğu önlem yan-gının meydana gelmesi ihtimalini azaltmaktan ziyade, yangı-nın sebep olduğu sonuçları azaltmaya odaklandığı için de bir dengesizlik söz konusudur. Bu da genellikle yangının zaten çık-mış olduğu varsayımından hareketle önceden tanımlanmış ta-sarım yangın şartlarından dolayı söz konusudur; diğer bir de-yişle, yangının çıkması ihtimali vurgulanmamaktadır. Emniyet açısından gerçekleşen tavizleri de dikkate alabilecek olursak, gelecekteki araştırmaların, kabul edilebilecek performans ve risk konseptinin geliştirilmesine odaklanmasının gerekli oldu-ğunun farkına varılmıştır [4]. Dolayısı ile performansa dayalı yangın güvenlik kılavuzu hazırlamak amacıyla İsveç Ulaştır-ma İdaresi (STA) tarafından bir proje başlatılmıştır. Bu çalış-manın amacı, risk bazlı tasarıma ve güvenlik konusunda veri-len tavizlerden (örneğin, yangın baskılama ve yangın dayanı-mı arasında teknik tavizler) daha ziyade performansa dayalı

KARAYOLU TÜNELLERİNDE YANGIN GÜVENLİĞİ AÇISINDAN PERFORMANSA DAYALI TASARIM

ÇALIŞMALARI: YENİ İSVEÇ SİSTEMİ

ÖZETBu makalede, İsveç ve Avrupa mevzuatından alıntılanan, karayolu tünellerinde yangın güvenliği açısından performansla ilgili tasa-

rım çerçevesine yönelik İsveç menşeili yeni bir öneri yer almaktadır. Bu tasarımda yönergenin genel amacı, can, mal, sağlık, çevre ve başlıca toplumsal işlevlerin yangından korunmasıdır. Bu yönerge, beş temel grup halinde sınıflandırılmıştır: #1 Doğru yönetim ve or-ganizasyon, #2 yangın ve dumanın oluşması ve yayılmasını sınırlamak, #3 kişilerin emniyetli bir şekilde tahliyesini sağlamak, #4 kur-tarma hizmetleri için imkan temin etmek ve söz konusu hizmetler için güvenlik sağlamak ve #5 yapının yük taşıma kapasitesine sa-hip olmasını temin etmek. Her bir grup için, kurallara uygun şartlar, performansa dayalı şartlar ve kabul edilebilir çözümlerden olu-şan bir derleme mevcuttur. Şartların kurallara uygun olarak yapılması gerekmektedir; ancak kabul edilebilir çözümler arasından tek-lif edilmiş olanları kabul etmek ya da performansa dayalı şartların yerine getirilmiş olduğunu doğrulamak suretiyle alternatif çözüm-ler tasarlamak, tasarım ekibinin tercihine bırakılmıştır. Performansa dayalı şartların, risk analizi ile doğrulanması suretiyle, operas-yondan kaynaklanan, epistemik (bilinen) ve yanıltıcı (gerçekleşmesi kontrol dışı olan) belirsizlikler dikkate alınmalıdır. Dolayısı ile 3 ve 5 numaralı maddelerin doğrulanması için, belirlenmiş çeşitli girdi değişkenleri ve yöntemleri içeren, senaryoya dayalı bir risk ana-lizi tavsiye edilmektedir. Tasarımı doğrulayan ve organizasyondan kaynaklanan hususları vurgulayan senaryolar, acil durum egzer-sizleri ve benzeri yöntemler, vazgeçilmez tamamlayıcı unsurlardır. Önerilen tasarım rehberi, yazarlar ve bu çalışma için oluşturulmuş danışmanlar grubu tarafından müşterek bir çalışma ile hazırlanmıştır..

Jonatan Gehandler a*, Haukur Ingason a, Anders Lönnermark a, Håkan Frantzich b, Michael Strömgren a

a Lund University, Box 118, SE-221 00 Lund, Swedenb SP Technical Research Institute of Sweden,

30 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 33: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

bir kılavuza ilişkin bir kavram etüdü sunmaktır.Yeni tünel kılavuzunda genel fikir, yapı yönetmeliklerinden

kaynaklanan prosedür ile benzerlik taşıması yaklaşımı idi. Bu suretle, inşaat sektörünün yapı ve prosedüre aşina olma-sı ümit edilmektedir.

Yasal şartlar ve siyasi amaçlarBir tünelin ne şekilde tasarlandığına ve dolayısı ile tünelin ne

gibi şartları sağlaması gerektiğine etki eden çeşitli yasal şart-lar ve siyasi amaçlar mevcuttur. İsveç yol alt yapısının genel şartı, ülke çapında vatandaşlar ve sanayi için sosyoekonomik açıdan verimli ve sürdürülebilir bir ulaştırma imkanı sunulma-sını temin etmektir. Bu bağlamda anahtar kelimeler müsaitlik, güvenlik, çevre ve sağlıktır [5]. Yasal açıdan, planlama ve yapı kanunu [6] ile planlama ve yapı yönetmeliği [7] yapı çalışma-larını düzenlediği için, tünelleri de kapsamaktadır. Söz konu-su yönetmelikte, yapılara ilişkin beş temel yangın güvenlik şar-tının, AB Yapı Ürünleri Direktifinden (CPD) esinlendiği görül-mektedir. Tüneller için, karayolu tünel güvenliği kanunu [8] ve karayolu tünel güvenlik yönetmeliği [9] ayrıca, Avrupa Toplu-luğu direktifinde belirtilen şartları da gerekli kılmaktadır. Kriz yönetimi [10,11], yangın güvenlik yönetimi [12,13] ve kaza ön-lemeye [14] yönelik diğer kanunlar da, tünel yangın güvenlik performans şartlarını belirleyen kanunlar arasında yer almak-tadır. Yapılara ilişkin spesifik şartlar, İsveç Ulusal İskan Dairesi tarafından yayınlanmaktadır [15].

İsveç yapı kanunuMevcut yapı kanunu, daha önceki versiyonlarına kıyasla, ta-

sarımcıya performansa dayalı yönetmelikleri daha iyi bir şe-kilde sunmak ve şartları destekleyen genel tavsiyeleri aktar-mak üzere güncellenmiş ve tekrar yazılmıştır. Tüm şartlar per-formansa dayalı bir şekilde formüle edilemeyeceği için, kural-lardan kaynaklanan birtakım şartlar ise hala mevcuttur. Söz konusu kanun, şartlar ile tavsiyeleri birbirinden ayırmaktadır, dolayısıyla şartların ne şekilde yerine getirilebileceğine yöne-lik bir kılavuz sunmaktadır. Güvenlik seviyesi genel tavsiyele-rin kullanılması ile tanımlanır, ancak zorunlu değildir ve şart-lara yönelik diğer çözümler, söz konusu şartların gereğini ye-rine getiren, ancak genel önerileri yerine getirmeyen perfor-mansa dayalı yöntemler ile elde edilebilir. Tasarımcının kural-lardan kaynaklanan tüm şartlara uyması zorunludur.

İsveç Ulusal İskan Dairesi, Yapı ve planlama şubesi [16] aynı zamanda (analitik tasarım seçeneği olarak bilinen) performan-sa dayalı çözümlere dair doğrulama yöntemi olarak kullanıl-mak üzere bir rehber de yayınlamıştır. Söz konusu rehber, ta-sarımcıya, yapının şartlarını karşılamakta olduğunu ne şekil-de doğrulayacağını gösteren, tavsiye edilmiş bir prosedür sun-maktadır. Bu rehber aynı zamanda pratik tasarım konularına ilişkin bilgi de içermektedir. Doğrulama amacı ile en sık kulla-nılan biçimsel/formal temel, senaryo bazlı risk analizidir. Ta-sarımcı, niceliksel (kantitatif) bir risk analizi gibi daha üst dü-

zey başka yöntemler uygulayabilir, ancak, daha niteliksel (kali-tatif) yöntemler de uygulayabilir. Ancak, söz konusu niteliksel yöntemler için, performansa dayalı tasarımla ilgili genel prose-dürler haricinde herhangi bir ayrıntılı öneri sunulmamaktadır.

Rehberde yer alan performansa dayalı prosedür, takip edil-mesi gereken dört adımlı bir yaklaşım sunmaktadır.

• Doğrulama gereksinimlerinin tespit edilmesi.• Yeterli bir yangın güvenlik seviyesinin doğrulamasının

yapılması.• Doğrulamanın incelenmesi.• Gerçekleştirilen kontrol de dahil olmak üzere, yapıdaki

yangın güvenlik önlemlerinin belgelenmesi.

İlk iki adım, prosedürün önemli bir kısmını teşkil etmekte-dir. İlk adım, yangın güvenlik sistemi içindeki analize yönelik sınırdaki (limitteki) koşulları ve bağımlılıkları tanımlamak için kullanılmaktadır. İkinci adım, analiz açısından ilgili ve anlam-lı potansiyel senaryoları tanımlamayı amaçlayan ve hedefle-yen risk tespit görevi içermektedir. Her bir yapı tipi için açık ve belirgin olarak verilen senaryo konumları mevcut değildir, ancak risk tanımlamasının tasarımcıya, doğrulama çalışma-ları için doğru bir referans noktası sağlaması gerekmektedir.

Güvenli Bir Tasarım İçin Teorik ÇerçevePerformansa dayalı tasarım, çeşitli alanlarda, örneğin inşa-

at sektöründe, giderek daha yaygın bir hal almıştır. Tüneller için performansa dayalı şartların yerine getirilmesi için, tüne-lin işlevini ve amacını, yangın güvenliği açısından belirtmek suretiyle, işlevsel şartlar tespit edilmelidir.

Belirsizlikle İlgili Atılacak AdımlarBelirsizlik, eksik bilgi ifade eden temel bir olgudur. Farklı

hususları vurgulamak amacıyla üç tür belirsizlik tanımlanabi-lir. Yanıltıcı (gerçekleşip gerçekleşmemesi kişinin kontrolü dı-şında olan) belirsizlik, rastgeleliği (randomness), yani örnek-lemdeki doğal varyasyonları temsil eder. Epistemik belirsizlik ise, bilgi tabanı ve kullanılan herhangi bir modelin gerçek ol-guyu ne denli iyi temsil ettiği ile ilgilidir [17]. Operasyonel be-lirsizlik, analist grubu tarafından yapılan hata ve varsayımlar-dan kaynaklanmakta olup; aynı veriler, teori ve yöntemler kul-lanılmasına rağmen risk analizine dair mukayese çalışmala-rında tespit edilen varyasyonlara açıklama getirmektedir [18].

Morgan ve Henrion’a göre [17] dünyanın özellikleri veya du-rumlarını temsil eden ampirik miktarlar, olasılık dağılımları ile ifade edilebilir. Prensipte, epistemik belirsizlikleri ve mo-del belirsizliklerini sayısal ifadeler ile göstermek son derece zordur ve dünyanın hakiki durumunu temsil etmedikleri için, olasılık dağılımları ile ifade etmenin bir anlamı da yoktur. Be-lirsizlik başka şekillerde de ifade edilebilir, örneğin bilgi taba-nı ya da yapılan varsayımları belirtmek suretiyle kelimelerle ya da parametrik hassasiyet analizi yardımı ile ifade edilebilir.

Belirsizlik farklı şekillerde ve farklı bir raddeye kadar ele alı-nabilir. Problemin bağlamına, eldeki verilere ve kaynaklara

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 31

Page 34: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

bağlı olarak, belirsizliğin uygun bir seviyede ele alınması he-deflenebilir. Paté-Cornell (1996), risk analizi ile ilgili olarak altı farklı seviye önermektedir.

• Seviye 0: Tehlikenin tespiti ve başarısızlık modlarının ta-nımlanması. Ne olabileceğini bilmekteyiz ve bu da katı bir sıfır risk politikası için yeterli olabilir.

• Seviye 1: En kötü durum yaklaşımı. En kötü durum, bir ka-rarı desteklemek için yeterliyse, bu bir seçenek olabilir, ancak en kötünün ne olduğunu tespit etmek zor olabilir.

• Seviye 2: Makul olarak en kötü durum. Makul ve mantıklı bir üst sınırın ne olduğunu bilmek istiyorsak, bu bir seçe-nek olabilir, ancak belirli bir durumun ne denli makul ol-duğuna karar vermek zor olabilir.

• Seviye 3: En iyi tahminler ve merkezi değer. Bu, en olası sonucu ifade eder ve genellikle Maliyet ve Fayda Analizi (CBA) için kullanılır. Burada söz konusu belirsizlik hakkın-da hiçbir şey söylenmediği için, muhtemel dalgalanmala-rı tahmin etmek de imkansızdır.

• Seviye 4: Olasılıksal risk değerlendirmesi, tek risk eğrisi. Kullanılan yöntemin kısıtlamaları ve yapılan varsayımlar çerçevesinde söz konusu olan belirsizliği gösteren olası-lık eğrisidir

• Seviye 5: Olasılıksal risk analizi, çoklu eğriler. Bu seçenek, birbirine rakip model ve varsayımları dikkate almaktadır.

Tüm yöntemlerin yukarıdaki seviyelere göre kategorize edil-mesi mümkün olmayacaktır, ancak risk analizi için kategori-zasyon anlamlıdır.

Güvenlik nedir ve ne şekilde elde edilebilir?Güvenli bir tünel oluşturmak, birçok farklı hususu kapsa-

maktadır. Bu kavram, farklı dizisel aşamalarda güvenliği [19] dinamik bir öğrenme ve gelişme süreci olarak görsel şekilde sunan bir güvenlik çemberi ile anlaşılabilir, bkz. Şekil 1. Bu-nun başlangıç noktası da, bitiş noktası da yoktur. Tüm bütün-cül (holistik) güvenlik çalışmalarında, güvenlik çemberinde-ki tüm hususlar göz önüne alınmalıdır. Bir veya birkaç kıstasa odaklanmak verimsiz bir sonuca sebebiyet verebilir. Pro-acti-on, (olay meydana gelmeden önce tedbir almak) eğitim veya tasarım vasıtası ile olayın temelinde yatan sebepleri ortadan kaldırmaktır. Önleme, tünel kazası olasılıklarının, örneğin hı-zın düşürülmesi vasıtasıyla, azaltılmasına ilişkin bir tedbir-dir. Hazırlık acil durumlarla ilgilidir. Hafifletme, bir tünel ka-zasının sonuçlarının hafifletilmesine ilişkin uygulamadır. Mü-dahale, kurtarma ekiplerinin çabaları anlamına gelmektedir. Bakım sonrası çalışmalar, normal operasyona dönmek üze-re atılan adımlarla ilgilidir. Son olarak değerlendirme, öğren-me ve iyileştirme ile ilgilidir. Çemberde, erken aşamada işlev-sel olan güvenlik özellikleri, genellikle maliyeti en uygun olan özelliklerdir. [19].

Güvenlik söz konusu olduğunda bir başka önemli husus da, kurumsal faktörlerin birçok kazaya sebep olması veya söz ko-nusu kazaları daha kötü bir hale getirmesidir. [20–22]. Man-

tıksal yaklaşımla [20] insan hatası iki grupta sınıflandırılabi-lir: gizli hatalar ve aktif hatalar. Aktif hatalar genellikle ön saf (frontline) operatörler tarafından gerçekleştirilir ve gerçekleşir gerçekleşmez fark edilir. Bununla birlikte, gizli hatalar genel-likle ön saf operatörlerden zaman ve mekân açısından uzakta bulunan görevliler, örneğin tasarımcılar, üst düzey karar veri-ciler ve bakım personeli tarafından gerçekleştirilir. Gerek ak-tif gerekse gizli hatalar kaçınılmazdır, ancak bunları erken bir aşamada tespit edebildiğimiz ve sürekli olarak güvenliği te-min etmek üzere harekete geçebildiğimiz için hala umut var-dır [20]. Güvenliği arttırmaya yönelik üç önemli alan mevcut-tur: [20,23,24].

• Toplam kalite yönetimi gibi yöntemler, gizli koşulları iyi-leştirmek ve bulmak üzere bir çerçeve sunmaktadır.

• İdari kontroller: Harici kontroller; kurallar, yönetmelikler ve prosedürlerden oluşmaktadır. Dahili kontroller eğitim ve tecrübe ile elde edilmektedir. İdeal idari kontrol kom-binasyonları, insan eylemlerinin doğal değişkenliğini gü-venli ve üretken yollar ile sınırlamaktadır.

• Güvenli tasarım için mühendislik prensipleri ve yöntem-leri: Doğal güvenlik, arızaya müsaade etmeyen (fail-safe) güvenlik marjları, prosedürden kaynaklanan güvenlik ön-lemleri, sistem mühendisliği, risk analizi vs.

Teklif edilen tasarım kılavuzunun idari ve harici bir kontrol olduğu dikkate alınmalıdır, ancak güvenliğin temin edilmesi için yukarıdaki bölümlerin bazı hususlarını da teşvik etmelidir.

Aksiyon

Önleme

Hazırlık

Hafifletme

Müdahale

Bakım sonrası

Değerlendirme

Şekil 1. Güvenlik çemberi, güvenliğe katkısı olan farklı husus-ları görsel olarak sunmaktadır.

Karayolu tünellerinde can güvenliği için doğrulama yöntemi olarak risk analizi

Karayolu tünelleri için en yaygın olan iki risk analiz yönte-mi, senaryo tabanlı ve sistem tabanlı olarak PIARC tarafından [25] tarif edilmektedir. Senaryoya dayalı bir yaklaşım, tecrü-

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

32 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 35: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

be, bilgi veya yönetmeliklere göre bir veya daha fazla senar-yonun seçilmesi nedeni ile nitelikseldir. Seçilen senaryoların sonuçlarının analiz edilmesi açısından da niceliksel veya nite-liksel olabilir. Sistem tabanlı bir yaklaşım, Kantitatif Risk Anali-zi (QRA) olarak adlandırılan niceliksel ve olasılıksal bir model-dir. Senaryo tabanlı yaklaşımda, sınırlı bir dizi senaryo tanım-lanır. Her bir senaryonun sonuçları, önceden tanımlanmış kri-terlere göre değerlendirilmektedir. Olasıklıklar, sadece senar-yoların seçilmesinde bir rol oynamaktadır. Bu yaklaşım belirli olayların analiz edilmesi veya acil durum müdahale önlemle-rinin planlanması için çok uygundur. Bu yaklaşım belirsizlikle-ri; hangi senaryonun/senaryoların seçildiğine ve bunların ger-çekleşme olasılıklarına bağlı olarak, Paté-Cornell’in 1., 2. veya 3. seviyesine göre ele almaktadır.

Birkaç senaryonun seçildiği senaryoya dayalı yaklaşımın ak-sine, bir QRA’da tüm senaryolar dikkate alınmaktadır. Gerek olaylar ve sistem arızalarının sebepleri, gerekse sonuçların ana-lizleri, analiz çalışmasına dahil edilmektedir. Bu çalışma genel-likle hata ağaçları ve olay ağaçları kullanılarak gerçekleştiril-mektedir. Bir QRA, Paté-Cornell’in 4. seviyesine karşılık gelir.

Ancak, şartların ve sistemlerin tümünün risk analizi vasıtası ile doğrulanamayacağı da dikkate alınmalıdır. Risk analizi, ve-rilerin ve bunlara ilişkin olarak bilinmesini gereken nedensel bağlantıların anlamlı olmasını gerektirir. Örneğin birçok ida-ri ve organizasyonel güvenlik önlemi için, önlemlerin etkili ol-duğunun bilinmesine rağmen kesin sonuçların nedensel bağ-lantıları iyi bilinmemektedir [20,26].

Genel şartlar ve kılavuz yapısıKarayolu tünellerinin güvenlik şartları; yasal şartlar, siyasi

hedefler ve son araştırmaları esas alarak tespit edilmektedir. Bu çalışma sürecinin sonuçlarından biri, projenin nihai rapo-runda yer almaktadır [27,28]. Sonuç olarak ortaya çıkan kıla-vuzun hiyerarşisi ve yapısı Şekil 2’de yer almaktadır.

Bu kılavuz mahiyetindeki yönergenin genel amacı, can, mal, sağlık, çevre ve başlıca toplumsal işlevlerin yangından korun-masıdır. Bu amacı yerine getirmek üzere, temel olarak kanun-lardan alınan çok sayıda şart da mevcuttur. Kılavuzun başlan-gıcında, bir giriş kısmı ve genel şartlar yer almaktadır. Temel bir genel şart da, korumanın tamamı veya büyük bir kısmının müşterek bir sebepten dolayı başarısızlığa uğramaması için, yangın güvenlik korumasının sağlam olmasıdır.

Üst seviyede, tüm tüneller için bir güvenlik konsepti oluş-turulmuştur, bu, güvenliğin temin edilmesi için kullanılan te-mel ilkelerin ve teknik, kurumsal ve idari önlemlerin bir açık-lamasıdır. Söz konusu güvenlik konsepti, tünel güvenlik stra-tejisini takdim eden genel mahiyette bir belgedir.

Tüm tüneller, trafik hacmine, ağır malzeme miktarına ve tünel uzunluğuna bağlı olarak üç sınıfa ayrılmaktadır (TA, TB ve TC). İkinci olarak, özel koruma ihtiyacı bulunan hassas/sa-vunmasız tüneller için de ek bir sınıf (TA⁄, TB⁄, TC⁄) bulunmak-tadır. Bir tünel, bütünüyle veya bir ya da daha fazla spesifik

şarta bağlı olarak savunmasız addedilebilir. Bu gibi durum-larda, kurallardan kaynaklanan çözümler, bazı hallerde artırı-labilir veya artık işlevsiz/demode olduğu yargısına varılır. Bu durumda ise, performansa dayalı şartlara göre doğrulama ya-pılması tavsiye edilmektedir.

Tasarım ve uygunluğun doğrulanması, önceden belirlenmiş, kabul edilebilir çözümlere veya performansa dayalı tasarıma göre sadeleştirilmiş bir doğrulama çalışması ile gerçekleştiri-lebilir. Performansa dayalı doğrulama, yapılar için kullanılan prosedürün aynısıdır; “İsveç yapı kanunu”na bakınız. Gerek-li olan doğrulamanın karmaşıklığına bağlı olarak, kullanılan yöntem niteliksel bir analiz,

Amaç

Temel ihtiyaçlar

Öngörülen veya performansa dayalı ihtiyaçlar

Kabul edilebilir çözümler

Şekil 2. Kılavuz yapısına genel bakış.

senaryo risk analizi, QRA ya da diğer bir uygun yöntem olabi-lir. Performansa dayalı doğrulama için tavsiye edilen yöntem-lerin, sadece öneri olduğunu ve başka yöntemlerin de kulla-nılabileceğini dikkate alınız. Tek şart, analizin “İsveç yapı ka-nunu”nda ana hatları verilen prosedüre uygun olması ve per-formansa dayalı şartların yerine getirilmesidir.

Aşağıdaki hususlardan biri yerine getirildiği zaman, yangın korumasının gerçekleştiği ifade edilmektedir:• Kılavuzun tüm şartlarına uyulması,• Eşdeğer veya daha yüksek bir güvenlik sunan geçerli ve

kabul edilebilir çözümlerden kaynaklanan koruma ile, bir referans tünelin mukayese edilmesi,

• Senaryo risk analizi için bu kılavuzda verilen kriterlerin sağlanması.

Genel şartların yerine getirilmesinin ardından, kılavuz aşa-ğıda altı grup halinde sıralanan şartlar ile bir sınıflandırma daha sunar: organizasyon ve yönetim, yangın ve duman olu-şumunu ve yayılmasını sınırlandırmak, güvenli bir tahliye im-kanı sağlamak, kurtarma hizmetleri için gereken imkanları ve güvenliği sağlamak, yapının yük taşıma kapasitesini temin etmek ve yangının komşu yapılara yayılımını sınırlandırmak, bkz. Şekil 3. Her bir grup için, kurallara uygun şartlar, perfor-mansa dayalı şartlar ve kabul edilebilir çözümlerden oluşan bir derleme mevcuttur.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 33

Page 36: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Tünel yangın güvenliğine yönelik başlıca şartlar ve performans

Ekli nihai raporda da yer alan ve yangın güvenliğine ilişkin tüm şartnameleri ihtiva eden kılavuzdan, [27], performan-sa dayalı şartların en önemli olanları tespit edilebilir. Altıncı grup, yani yangının komşu yapılara yayılımının sınırlandırılma-sı, sadece yakın yapıların mevcut olduğu ve bunların risk al-tında olduğu çok spesifik tüneller için geçerlidir. Ancak, diğer gruplarda belirtilen şartlar, genel performans açısından kay-da değer bir öneme sahiptir.

Seçilen güvenlik konseptine bağlı olarak, farklı sistemler ge-nel güvenlik açısından kritik bir hal alabilir. Bu nedenle güven-lik konsepti, bu tür sistemlerin (örneğin havalandırma, sabit yangın söndürme sistemleri, tahliye veya yük taşıma kapasi-tesi) şartlarını etkileyecek ve belirli bir dereceye kadar da ta-nımlayacaktır.

Organizasyon ve yönetimSüregelen sistematik yangın güvenlik çalışmalarının bir par-

çası olarak, tünel yöneticisi güvenli operasyon, doğru bakım, etkin bir olay ve trafik yönetimi için gerekli olan organizasyo-nel, idari ve teknik önlemleri almalıdır. Olaylar/kazalar ve acil durumlar karşısında gerçekleştirilen uygulamaların etkili ol-duğunu doğrulamak ve teyit etmek üzere, eğitim, öğrenme ve senaryo çalışmaları (alarm ve karar zincirlerine dair alıştırma yapmak ve değerlendirmek üzere kullanılan masa üstü egzer-sizleri) yapılmalıdır.

Hassas/savunmasız tüneller için, uygulama ve diğer yön-temler ile kriz öncesinde, kriz esnasında ve sonrasında uygu-lanan organizasyon çalışmalarının doğru tepkiyi verebilmek-te olduğu teyit edilmelidir.

Hemen hemen her sistem, bakıma ve ihtiyaç duyulduğu za-man amaçlanan şekilde işlev gösterilmesini temin etmek üze-re doğru bir eğitim verilmesine bağlıdır. Organizasyon ve yö-netim büyük ölçüde pro-aktiftir ki bu da genel olarak maliyeti

etkin ve etkili kılmaktadır, ancak yine de faydalı olduğunu ni-celiksel olarak değerlendirmek zor olabilir [26,28].

Şartlara uyumun sağlandığının doğrulanması, dahili ve hari-ci idari kontroller ile gerçekleştirilebilir [20] ; bunlara ISO 9000 gibi bir toplam kalite yönetim (TQM) sisteminin mevcut olması ve uygulamaların yapılması da dahildir[29]. Eğitim ve senaryo ugulamaları vasıtası ile, organizasyon ve teknik şartlar man-tıksal açıdan test edilebilir. Hollanda’da, bu açıdan birçok il-ginç yöntem geliştirilmiştir. [30,31]. Tünel sınıfına bağlı olarak üç kategoriye kadar uygulama önerilmektedir. Tünelin çalışması sırasında güvenliği sürekli daha iyi bir hale getirmek amacı ile TQM sistemi bu sürecin yapılandı-rılması ve yönlendirilmesinde önemli bir rol oynar.

Yangın ve duman oluşumu ve yayılımının sınırlandırılmasıBu bölümün temel şartı, yapı içindeki yangının ve dumanın

oluşumuna, gelişmesine ve yayılmasına karşı koruma sağla-maktır. Bu kısım; yangın bölmesi, duvar kaplama malzemesi, havalandırma ve sabit yangın söndürme sistemleri (FFFS) ol-mak üzere 4 bölüme ayrılır. Performansa dayalı tasarım yön-temleri, uygulanabilir veya kabul edilebilir çözümler benim-senebilir. Yangın bölmeleri ve duvar kaplama malzemelerini doğrulamanın en iyi yöntemi, örneğinin Eurocode gibi stan-dartları kullanmaktır. Bu sayede, duvar kaplamasında kulla-nılan malzemenin yardımıyla yangının yayılmaması veya bü-yümemesi ve kaçış güzergahı gibi kilit yapıların da belirli bir asgari süre boyunca dayanması temin edilir.

Tünellerde yangın bölmesi oluşturulmasının başlıca ama-cı kişilerin canını korumaya yöneliktir (yangının tünelin diğer kısımlarına yayılması, tünelde zaten bir yangın çıkması ka-dar şiddetli bir husus değildir). Bir tünel yangınının dinamik-leri dikkate alındığında, hassas bir koruma seviyesi olarak EI 60 tavsiye edilir. Tünel yangınları, (tavan kısmındaki sıcaklık-ların daha yüksek olduğu) ISO 834 standart yangın eğrisinden daha şiddetli olabilir, ancak tünel yangınının dinamikleri, tü-

Amaç: Hayatı, sağlığı, mülkiyeti, çevreyi ve temel toplumsal fonksiyonları yangından koruyun

Zorunlu: Tüm şartları yerine getirinBasitleştirilmiş Doğrulama: Kabul edilebilir çözümlerin uygulaması

Yangın Güvenliği Mühendisliği: Performansa dayalı ihtiyaçlar ile uyumlu çözümler

Organizasyon ve yönetim

Yangın ve duman oluşumunu ve yayılmasını sınırlandırılma

Kendi kendine tahliyeyi sağlama

Kurtarma ekiplerinin güvenliğini sağlama

Yapının yük taşıma kapasitesini sağlama

Yangının komşu yapılara yayılmasını sınırlandırma

Temel İhtiyaç Grupları

Öngörülen veya performansa dayalı ihtiyaçlarKabul edilebilir çözümler

Doğrulama

Şekil 3. Tünel yangın güvenlik kılavuzunun özeti.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

34 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 37: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

nel boyunca mevcut olan hava akışını takip eder, bu da, 3 m yüksekliğe kadar olan duvar ya da kapıların yangın stresi ve bütünlüğünün, bunlara karşılık gelen bir saatlik standart bir yangın durumuna kıyasla daha şiddetli bir stres altında olma-ması gerektiği anlamına gelir. Diğer şartlara ve tünelin genel güvenlik konseptine bağlı olarak, güvenli bir tahliye sağlamak amacı ile, havalandırma sistemi için belirli stratejiler gerekli olabilir. Yangının yayılması ve çıkması ile ilgili olarak, asgari miktarda havalandırma tercih edilir [32–34]. Yangınların olu-şum ve yayılımının sınırlandırılmasında, FFFS son derece etki-li olabilir [35]. Ayrıca, yangın, geneli itibarı ile daha küçük ola-cağı için, tahliye, yük taşıma kapasitesi ve kurtarma hizmet-leri gibi diğer amaçlar üzerinde de olumlu bir etkisi olacaktır.

Tahliye için imkan temin edilmesiAcil durum esnasında, tünel, kullanıcılar için güvenli bir yere

ulaşma imkanı sunmalıdır. Tahliye edilen kişiler; düşen nesne-ler veya fiziksel engellere, yüksek sıcaklığa, yüksek ısıya, yük-sek seviyelerde zehirli gazlara veya zayıf görüş şartlarına ma-ruz kalmamalıdır. Buna uygun hareket edilmekte olduğunun doğrulaması, ya kabul edilebilir çözümlerin kullanılmasıyla ya da performansa dayalı tasarımla yapılabilir.

Tahliye, sadece yangın oluşumuna ve teknik sistemlere de-ğil, aynı zamanda insan faktörlerine de bağlı olan zor bir hu-sustur. Tünel yangınlarında, ölümlere sebebiyet veren unsur, dumandır. Dolayısıyla can güvenliğini sağlamanın en iyi yolu, duman içinden geçecek şekilde bir tahliyeden kaçınmak ola-caktır (bu husus, güvenlik konseptinde tanımlanan bir pren-sip olabilir). Tünel ve trafik durumuna bağlı olarak, örneğin tek yönlü tünellerde, dumanın trafik akışı ile hareket etmesi ve akan trafiğin güvenli bir şekilde seyrine devam edebilmesinin temin edilmesi ile sağlanabilir. Tünel içinde duman şartlarını iyileştirmeye yönelik diğer yöntemler arasında FFFS ya da bir veya iki noktalı duman tahliye sistemi de yer alabilir [36]. Bu durumda doğrulama ihtiyacı, güvenlik konseptine ve tünele bağlıdır (örneğin trafik sıkışması söz konusu olmayan tek yön-lü tünellerde, >3 m/s boyuna (Longitudinal) havalandırma ile duman içinden geçerek tahliye yapılmasının önüne teorik ola-rak geçilebilir). Tahliyenin, bir tünelin gidiş istikametinde ger-çekleştirilmesi gereken hallerde de, tahliye edilen kişiler için uygun şartların temin edilmesi gereklidir. Söz konusu şartlar, teklif edilen çözümlere uygun hareket edilmesi şeklinde ya da performansa dayalı tasarım ile sağlanabilir.

Kılavuzda, senaryoya dayalı risk analiz yöntemi ile perfor-mansa dayalı tasarım teklif edilmektedir. Böyle bir analiz ger-çekleştirilmesi için, titizlikle dikkate alınması gereken birçok husus vardır, daha kapsamlı ayrıntılar için kılavuz raporuna bakılmalıdır [27]. Senaryolar önceden belirlendiği için, bu kı-lavuz, ulaşılması gereken güvenlik seviyesini belirlemekte-dir. Bazı tünellerin daha riskli olduğu hususunu da dikkate almak üzere, farklılıkları belirlemek amacıyla daha önce ta-nımlanmış olan risk sınıfları kullanılır. Tek aracın dahil oldu-

ğu tünel yangınları, bir otomobil, HGV ya da otobüs yangınına bağlı olarak çıkmaktadır. En kötü yangın olarak nispeten bü-yük bir HGV yangını (50–100 MW) düşünülebilir. Tüm sistem-lerin hedeflendiği şekilde çalışmakta olduğu haller için, siste-mi test etmek üzere bu yangın seçilir. Bu da, örneğin bir FFFS donanım mevcut ise, söz konusu sistemden elde edilecek fay-daların açıklanabilecek faydalar olduğu anlamına gelmekte-dir. Ancak, güvenlik sistemlerinin planlandığı şekilde çalışma-ma riskini göz önüne almak ve sağlam bir çözüm hedeflemek için, bir güvenlik sisteminin arızalı olduğu hallerdeki sistemin stres testi için, bir otomobilde çıkan yangın (5–10 MW) kulla-nılır. Savunmasız tünellerde de, örneğin su altındaki tüneller-de güvenliğin sağlanması amacı ile stres testi olarak daha zor senaryolar kullanılır. Yangın büyüklüğü üzerinde havalandır-madan gelen etkiyi de dikkate almak amacı ile havalandırma 3 m/s’den daha yüksek veya daha düşük ise, yangın da buna göre küçültülebilir ya da arttırılabilir. Tablo 1’de can güvenli-ği amacı ile gerçekleştirilen tahliyelere yönelik yangın senar-yoları verilmektedir.

Kurtarma operasyonları için gerekli imkanların sağlanması ve güvenlik

Başlıca şart, kurtarma hizmetlerinin can kurtarma ve yangın söndürme faaliyetlerini, kendi personeli için tatminkar bir gü-venlik düzeyi içinde gerçekleştirebilmelerinin temin edilmesi-dir. Mahalli kurtarma hizmetleri ile birlikte bir kurtarma planı oluşturulmalıdır. Ayrıca, yangının tam yerini tespit etmek, yan-gına ulaşmak, dumanı kontrol altına almaya ve yangını sön-dürmeye yönelik ekipmana sahip olmak ve tünel içinde tel-siz ile haberleşmek mümkün olmalıdır. Kurtarma personeli-nin güvenliğini sağlamak amacı ile çeşitli önlemler alınabilir: bir havalandırma sistemi ısıyı ve dumanı kontrol edebilir, FFFS yangının büyüklüğünü azaltabilir, gerek yangını gerekse yapı-yı soğutabilir ve yük taşıma kapasitesi de ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Bu gereklilik, senaryo uygulamaları, eğitim veya di-ğer yöntemler ile doğrulanabilir ve geliştirilebilir.

Yapının yük taşıma kapasitesinin sağlamasının yapılmasıNihai temel performans parametresi, yük taşıma kapasite-

sidir. Bu şartın başlıca amacı ise, yapının, bir yangın esnasın-da yük taşıma kapasitesini muhafaza edebilmesidir. Bir çökme ya da kısmi çökme durumu, zaman alıcı onarım ya da yenile-me çalışmalarını beraberinde getirecektir ve bu da, sosyo-eko-nomik açıdan son derece pahalı olabilir. Mont Blanc vakasın-da, 1999 yılındaki yangından sonra tünelin üç yıl kapalı kaldığı dikkate alındığında, bu hususun ne denli önemli olduğu görü-lebilir. Geliştirilmiş kılavuzda, yük taşıma kapasitesinin yeterli olduğunu doğrulamak amacı ile iki yöntem teklif edilmekte-dir. İlk yöntem, bir zaman-sıcaklık eğrisini esas almakta olup, buna göre tasarım; söz konusu sıcaklığa belirli bir süre boyun-ca dayanabilmelidir. Standartlaştırılmış yangın eğrileri arasın-dan, EN 1991-1-2’de tanımlanmış olan HC eğrisi seçilmiştir. An-

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 35

Page 38: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

cak tünel yangınları, HC eğrisine kıyasla daha şiddetli olabil-mektedir, bu nedenle bazen de RWS eğrisi teklif edilmektedir [27]. Diğer seçenek olarak da, bazen tüneller için ISO 834 stan-dart eğrisi kullanılmaktadır, ancak bu standart tavan sıcaklı-ğını olabileceği değerden kayda değer seviyede daha düşük olarak kabul etmektedir. RWS eğrisinin olumsuz yönlerinden biri de, sıcaklık artışının, Eurocode malzeme değerleri açısın-dan geçerli olmayacak denli hızlı olmasıdır. İkinci önemli ta-sarım yangın parametresi de, yangına maruz kalınan sürenin uzunluğudur. Bir tünel yangınında araçlar muhtemelen bir sa-atten daha az bir süre ile yanacaktır [37] ancak, bu süre zarfın-da tavan sıcaklığı 1350 °C’ye kadar çıkabilmektedir. Tasarım eğrisinde, HC eğrisinin kullanılması teklif edilmiştir. Aşağıda yer alan Tablo 2’de tünel risklerindeki farklılıklar belirtilmiş-tir. Ancak, önceden belirlenmiş bir yangın eğrisi kullanılması, çok rafine bir yaklaşım değildir, zira tünel en kesiti, havalan-

dırma, tünel yangın dinamikleri ya da herhangi bir FFFS dik-kate alınmamaktadır. Dolayısı ile daha çok performansa daya-lı bir yaklaşım da tavsiye edilmektedir.

Performansa dayalı yaklaşımda, tavan sıcaklığı, yük taşıma kapasitesine yönelik bir dizi temsili senaryoya göre hesaplan-maktadır. İlk olarak Li ve Ingason tarafından teklif edilen he-saplama yöntemine göre [38] havalandırma, yangın büyüklü-ğü ve tünel geometrisi gibi parametreler dikkate alınmakta-dır. Bu da, söz konusu spesifik tünel için sadece kendine özgü bir zaman-sıcaklık eğrisini beraberinde getirecektir. Tablo 3’te performansa dayalı tasarımın değerlendirilmesine yönelik se-naryolar, can güvenliğinin doğrulanması açısından önceden belirlenmiştir.

Aşağıda yer alan Tablo 4’te, temel performans parametrele-ri; performans kriterleri, doğrulama yöntemi, sistemlerin amaç ve etkileri açısından özetlenmektedir.

Tablo 1. Can güvenliği için performansa dayalı doğrulama amacı ile önerilen senaryolar.

Senaryo grubu Isı Salınım Oranı Yangın büyümesi Yanmaya bağlı olarak ortaya çıkan maddeler

ve yanma ısısı

1 Mal taşıyan bir araçta çıkan yangın

TA:100 MW

TB: 75 MW

TC: 50 MW

TA ve TB: a = 0.19 kW/s2. Boylamasına hava akışı 1.5 m/s’nin altında olan tüneller için

a = 0.047 kW/s2

TC: a = 0.047 kW/s2

YCO2 = 2.5 g/g, YCO = 0.1 g/g, YSot = 0.1 g/g,

YHCN = 0.01 g/g Hec = 25 MJ/kg

2 Otomobil Yangını

TA:100 MW

TB: 75 MW

TC: 50 MW

Tüm tünel sınıfları: a = 0.047 kW/s2

J. Gehandler ve ark. / Yangın Güvenliğinde Vaka Çalışmaları 1 (2014) 18–28

Tablo 2. Yeterli yük taşıma kapasitesinin doğrulanması amacı ile önerilen senaryolar.Tünel sınıfı Çökmeye karşı hassas olmayan tünellera Çökmeye karşı hassas tünellera

TA

TB

TC

120 dakika, HC eğrisi90 dakika, HC eğrisi60 dakika, HC eğrisi

180 dakika, HC eğrisi180 dakika, HC eğrisi180 dakika, HC eğrisi

a Çökmeye karşı hassas bir tünel, bir su kütlesinin altından geçen veya bir çökme halinde ciddi sonuçlara sebebiyet verecek etkiler oluşturabilecek veya üzerinde binalar bulunan bir tüneldir.

Tablo 3. Yeterli yük taşıma kapasitesinin doğrulanması amacı ile önerilen senaryolar.

Senaryo grubu Çökmeye karşı hassas olmayan tünellera Çökmeye karşı hassas tünellera

1 100 MW ve 500 GJ, mal taşıyan bir araç yangını,a = 0.19 kW/s2 100 MW ve 1000 GJ, mal taşıyan bir araç yangını, a = 0.19 kW/s2

2 10 MW ve 20 GJ, bir otomobil yangını, a = 0.047 kW/s2 100 MW ve 500 GJ, mal taşıyan bir araç yangını, a = 0.19 kW/s2a Çökmeye karşı hassas bir tünel, bir su kütlesinin altından geçen veya bir çökme halinde ciddi sonuçlara sebebiyet verecek etkiler oluşturabilecek veya üzerinde binalar bulunan bir tüneldir.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

36 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 39: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TartışmaPerformansa dayalı tasarımın avantajı, fiili/gerçek şartlara

uygun spesifik çözümlerin tasarlanabilmesidir. Ancak, bunun dezavantajı da, doğrulamanın daha zor olmasıdır. Öte yandan, alışılagelmiş kurallara uygun bir yaklaşımın doğrulanması daha kolaydır ve genellikle daha önce işlev göstermiş olan uygula-maları esas almaktadır; bu da standart uygulama için sağlam olduğu, ancak yeni koşullar altında elverişsiz bir çözüm ola-bileceği anlamına gelmektedir.

Doğrulamaya yönelik için iki yaklaşım arasındaki diğer bir fark da, farklı temel şartları hedefleyen güvenlik sistemleri

arasındaki teknik değişikliklerin veya bir arada görülmesinin (coupling) etkilerinin performansa dayalı bir yaklaşım çerçe-vesinde dikkate alınabilmesidir. Örneğin, tünelde FFFS dona-nımı mevcut ise, alışılagelmiş uygulamalardan elde edilen bir çözümün atıl veya gereksiz düzeyde muhafazakar hale gelme-sine neden olabilecek, aynı zamanda yangın büyüklüğü gibi birçok başka parametreyi de etkileyecektir.

Kılavuzda yer alan bazı şartlar yine de performansa dayalı olmaktan ziyade yerleşik kurallara dayalıdır, bu durum da ço-ğunlukla, yerine getirilmesi gereken yerleşik yasal şartlar ol-masından ve/veya formüle edilebilecek herhangi bir açık-net

Tablo 4. Tünel yangın güvenliğini oluşturan temel performans şartları.

Gereklilik Doğrulama Amacı İle Tavsiye Edilen Yöntem Performans Amaç ve gereklilikler üzerine

etkileri1. Organizasyon

ve Yönetim Dahili ve harici idari kontroller, planlama, eğitim, senaryo ve acil durum uygulamaları, TQM (Toplam Kalite Yönetim) sistemi

Tünel sınıfına bağlı olarak farklı senaryoların etkin bir şekilde dikkate alınması

Hemen hemen tüm tünel fonksiyonları bu şarta bağlıdır. Dolayısı ile önceliğe sahip olmalıdır.

2.1 Yangın bölmesi oluşturulması

Standart/test EI 60 ya da E 30 ve FFSS (ISO 834) Öncelikle güvenli bir çıkışgüzergahı ve güvenlik sistemlerinin emniyetli bir şekilde işlev göstermesi temin edilmelidir.

2.2 Duvar kaplama malzemesi

Standart/test Eurocode sınıfları, rapora bakınız[27]

Kolay bir şekilde tutuşmamalı yada yangının büyümesine katkıda bulunmamalıdır.

2.3 Havalandırma (her zaman bir şart olması gerekli değil)

Gereksinimi değerlendirmek üzere genel güvenlik konsepti, sistem doğrulaması için uluslararası standartlar

Olağan uygulama: Boylamasına (transverse) sistemde 100 (20) MW yangın için kabul edilebilir çözüm. Performansa dayalı tasarım. Havalandırmanın gerekli olduğu şartların yerine getirilmesini amaçlar.

Destek tahliye ve kurtarma hizmeti. Havalandırma, yangının yayılma riskini artırabilir

2.4 FFFS Simülasyon/test/ hesaplamalar Amaca bağlıdır. Yangının, yüzeylerin ve yangına bağlı dumanların soğutulması. Yangın ve dumanın oluşması ve yayılmasına, yük taşıma kapasitesine, tahliye ve kurtarma hizmetlerine yönelik şartları iyileştirir.

3. Tahliye için imkan temin edilmesi

Olağan doğrulama: kabul edilebilir çözümler ya da Performansa dayalı doğrulama: Senaryoya bağlı risk analizi (veya uygun olan başka bir yöntem)

Olağan uygulama: kabul edilebilir çözümlere göre hareket edilmesi veya Senaryoya dayalı risk analizi: Geçerli senaryolarda tahliye için uygun koşullar, bkz Tablo 1

Tünel kullanıcıları, uygun ve güvenilir olmayan koşullara maruz kalmaksızın tüneli güvenli bir şekilde tahliye edebilmelidir.

4. Kurtarma operasyonları için gerekli imkanların ve güvenliğin sağlanması

Eğitim, senaryo ve acil durum uygulamaları ile birlikte olağan/alışılageldik (prescriptive) şartlar

Farklı senaryolar için verimli ve güvenli uygulamalar

Kurtarma personeli için, riskleri de göz önüne almak suretiyle, bir kaza durumunda can, mal ve çevrenin korunması

5. Yapının yük taşıma kapasitesinin sağlamasının yapılması

Olağan doğrulama: Test ya da soruşturma veyaperformansa dayalı doğrulama. Senaryoya bağlı risk analizi (veya uygun olan başka bir yöntem)

Olağan uygulama: Sabit bir zaman-sıcaklık eğrisi için yük taşıma kapasitesinin temin edilmesi, bkz. Tablo 2. Senaryoya dayalı risk analizi: Seçilmiş senaryolar için yük taşıma kapasitesinin temin edilmesi, bkz.Tablo 3

Tünelin çökmesinin ve büyük sosyoekonomik sonuçların önlenmesi, tahliye ve kurtarma hizmetlerinin müdahalesinin mümkün kılınması

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 37

Page 40: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

ve doğrulanabilir performansa dayalı şart olmamasından kay-naklanmaktadır. Ancak, sıklıkla uygulanan bir başka çözüm de, yerleşik kurallardan kaynaklanan yasal şartların, tavsiye edilen kabul edilebilir çözümlere ve buna paralel olarak performansa dayalı bir şarta dönüştürülmesidir. Yasal açıdan bu durum tat-minkar olmalıdır, zira gerek tünel güvenliğine yönelik Avrupa direktifi [2], gerekse bazı İsveç kanunları, alternatif önlemle-rin eşdeğer ya da daha yüksek bir koruma sağlaması kaydı ile yani performansa dayalı şart; tatminkar bir şekilde yerine ge-tirilmekte ise, alternatif çözümlere de imkan tanımaktadır. İl-ginç bir örnek olarak, havalandırma hususu Avrupa Topluluğu direktifinde birkaç paragraf ile düzenlenmiş olmakla beraber, performansa dayalı yaklaşım açısından bakıldığında, havalan-dırma, birtakım başka hedeflere ulaşılması açısından sadece bir yöntemdir. Dolayısı ile havalandırmaya ilişkin Avrupa Top-luluğu şartları, daha kabul edilebilir bir çözüme dönüşmekte-dir, diğer yandan da performansa dayalı birçok şart, örneğin tahliyeye yönelik imkanlar; performansa dayalı bir çözüm çer-çevesinde havalandırma şartlarını belirlemektedir.

Güvenlik çemberi açısından da, organizasyon ve yönetim ile ilgili şartlar haricindeki tüm şartlar, hazırlık, hafifletme ve müdahaleye yöneliktir. Bu, muhtemelen, ön çalışmada da fark edildiği üzere, mevcut paradigmanın sonuç odaklı olma-sına bağlıdır [4]. Mevcut kanunlar, yol gösterici prensipler ola-rak kullanılır ise, sonuç da, kanunlar ile aynı hususa odakla-nacaktır. Öte yandan, organizasyon ve yönetim; hafifletme ça-lışmaları hariç olmak üzere, güvenlik çemberinin tüm yönle-rini kapsamaktadır.

Yasal bir perspektiften ve İsveç’te gelenek haline gelmiş uy-gulamalardan hareketle, güvenliğin sağlanması için risk ana-lizi (örneğin arızaya mahal vermeyen tasarım, eşyanın tabia-tından kaynaklanan- inherent- güvenlik veya Sistem Mühen-disliği gibi) haricinde diğer mühendislik yöntemlerinin kulla-nılması çok az teşvik edilmektedir. Referans grup toplantıları ve görüşmelere istinaden, TQM sistemlerinde ve idari kontrol-lerde iyileştirilmesi gereken birçok hususun hala mevcut oldu-ğu görülmektedir [28]. Sonuç olarak, çoğu zaman “güvenliğin doğrulanması” hakkında konuşulmaktadır, ancak performan-sa dayalı tasarım için, validasyon da göz önünde bulundurul-malıdır. Mühendislikte doğrulama (verifikasyon) yaygın olarak “doğru şekilde mi inşa ediyorsunuz?’’ anlamına gelmekte iken, validasyon “doğru yapıyı mı inşa ediyorsunuz’’ sorusuna atıfta bulunmaktadır. Örneğin sistem mühendisliği, bu iki meseleyi sistematik olarak irdeleyen bir alandır. Ancak, senaryo uygu-lamaları ve acil durum uygulamaları, gerçek hayatta farklı eg-zersizler de doğrulamaya (verifikasyon) ilişkin sonuçlar vere-bilse dahi, validasyon meselesini vurgulayan kılavuzdan alın-tılanan iki yöntemdir. Senaryo uygulaması, tasarımın erken safhalarında farklı ve elzem fonksiyonları ve ihtiyaçları vur-gulamak üzere kullanılabilir. Acil durum uygulamaları, tasa-rım tamamlandıktan ve nihai donanımlar ile organizasyonun tamamının validasyonu yapıldıktan sonra gerçekleştirilebilir.

Performansa dayalı doğrulama amacı ile bazen önerilen yön-tem olan senaryoya dayalı risk analizi; belirsizliklerin ne şekil-de ele alınacağına ilişkin olarak, Paté-Cornell’in sınıflandırma-sında 1., 2. veya 3. seviyesinde bir analizdir. Tünel risk analizi için, hali hazırda geliştirme veya olgunlaşma aşamasında olan birçok farklı model mevcuttur [39], bu nedenle beklenen so-nuç, farklılık gösterebilmektedir [25,40]. Aşağıda, bu belirsiz-liklerin nedeni ve yöntem seçimi açısından söz konusu olabi-lecek etkilere dair bir inceleme yer almaktadır.

Tünel risk analizi için epistemik, yanıltıcı (gerçekleşip ger-çekleşmemesi kişinin kontrolü dışında olan) belirsizlik ve ope-rasyonel belirsizliğin büyük olması öngörülebilir. Epistemik be-lirsizlik büyüktür, zira büyük tünel yangınları çok nadiren ger-çekleşir. Dahası, eski veriler yeni tünellere uygun olmayabilir. Epistemik belirsizlik büyüktür, zira yangının gelişmesi, insan davranışı ve yapısal stabilite ile ilgili teori ve modeller de sı-nırlıdır. Yangın modellemesi 1970’lerde geliştirilmeye başla-mış olup hali hazırda yangınla ilgili bilimlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, 2007’de, aynı bilgiler ışığında on ayrı ekibin aynı yangını simüle ettiği kapalı bir alan yangınına iliş-kin olarak gerçekleştirilen bir turnike (round robin) çalışma-sından elde edilen sonuçlar hayal kırıklığı yaşatmıştır. Gerçek zaman 300 saniye iken, flash-over (parlama) gerçekleşme sü-resi, sıfır parlama ile 850 saniye sonra parlama arasında fark-lılık göstermekteydi. Azami duman tabakası sıcaklığı 211 °C ile 1170 °C arasında değişirken, gerçek sıcaklık 750 °C idi. 10 ekip-ten elde edilen HRR eğrisi ise, 1 MW ile 10 MW arasında dağınık bir plot (nokta diyagramı) şeklinde görünmekteydi. HRR eğrisi diğer birçok parametreyi de belirlediği için, herhangi bir para-metreye ilişkin tahminler önemli ölçüde farklılık göstermekte-dir. Çalışma sonunda, yangın dinamiklerinin tahmin edilme-sinin, konunun doğasına özgü bir zorluk barındırdığı sonucu-na varılmıştır [41]. Tüneller binalara göre birçok açıdan farklı-lık arz ettiği ve daha az araştırıldığı için, daha da büyük belir-sizlikler beklenmektedir.

18. yüzyılda gerçekleştirilen çalışmalara göre, insan davra-nışlarını anlamak üzere gerçekleştirilen ilk hamle, bu davra-nışın sadece “panik”, yani her ne pahasına olursa olsun, grup bağlarının kopması ve kişinin kendisini kurtarmasına yönelik hareketlerini de içeren mantıksız bir davranış olmuştu. Diğer bir naif yaklaşım da, yangın alarmı çalar çalmaz kişilerin en yakın çıkışa doğru ilerlemeye başladığı, insanoğlunun rasyo-nel noktacıklara indirgendiği ve genellikle fiziksel bilim mo-deli olarak adlandırılan yaklaşımdı. Bu iki yaklaşıma bir ya-nıt olarak, 1960’ların sonlarından itibaren, insan davranışla-rını tanımlamak üzere daha az naif olan birçok model gelişti-rilmiştir, örneğin: [42–45]. Ancak, yangın tahliyesine yönelik bilgisayar modelleri hala insanların yangın esnasındaki dav-ranışını modellemek üzere çok basit bir yöntem olan fizik bi-lim modeli seviyesindedir. [46,47].

Yukarıdaki iki bölümden kaynaklanan hassasiyet ve bilgi ek-sikliğinin bir sonucu olarak da operasyonel belirsizlik yüksek-

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

38 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 41: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

tir. Bu nedenle birçok kritik varsayım yapılmış ve sonuç ola-rak, risk tahminlerindeki belirsizliklerin de yüksek olduğu göz-lenmiştir [25,40]. Bilhassa birden fazla aracın karıştığı önemli bir kaza kategorisi hali hazırda birçok belirsizliğe mahkumdur [25]. Bu problemli bir husustur, zira bu tür kazalar, istatistiksel olarak bakıldığında, çok sayıda can kaybına sebebiyet vermiş-tir [48]. Ayrıca, sonuçlar açısından ele alındığında, insan dav-ranışının, insanların yangınlara maruz kalmasının ve yangın-ların insanlar üzerindeki etkilerinin modellenmesinin zor ol-duğu gibi, ölüm ve yaralanmaların kestirilmesi ve tahmin edil-mesi de zordur. Bu belirsizliklere rağmen, Hollanda, Avustur-ya, İsviçre ve Norveç gibi birçok ülke sisteme dayalı yaklaşım-ları kullanmaktadır [25,40].

Yukarıdaki paragraflar ışığında, senaryoya dayalı bir risk ana-lizinin tavsiye edilmesine ilişkin birtakım nedenler aşağıda yer almaktadır. Senaryolar, kılavuz içerisinde önceden belirlenmiş olduğu için, yangın büyüklüğünün ihtimalinin tahmin edilme-sinden kaynaklanan epistemik belirsizlik, analistin çalışması kapsamından çıkarılmıştır. Yük taşıma kapasitesinin doğrulan-masıyla ilgili olarak, tasarım kılavuzunda sonuçta ortaya çıkan zaman-sıcaklık değerinin hesaplanması için deneysel veriler-den türetilen bir yöntem önerilmiş olup; bu da, çeşitli yangın modelleme çalışmalarından kaynaklanan belirsizliğin azaltıl-dığı anlamına gelmektedir. Can güvenliği ile ilgili doğrulama açısından, açığa çıkan çeşitli zehirli maddeler de belirtilmiştir, bu da, daha basit modellerin kullanılabileceği ve operasyonel belirsizliklerin ve varsayımların azaltıldığı anlamına gelmek-tedir. Herhangi bir spesifik model veya formül belirtilmemek-le beraber insan davranışı modellemesine yönelik ne gibi fak-törlerin dikkate alınması gerektiğine dair de birtakım tavsiye-ler verilmektedir. Teklif edilmekte olan performansa dayalı ta-sarım kılavuzundaki en büyük operasyonel ve epistemik belir-sizlik kaynağı, muhtemelen, insan davranışı için herhangi bir model ya da formül belirtilmemiş olmasıdır.

SonuçlarTünellerde performansa dayalı bir tasarım kılavuzuna yöne-

lik İsveç menşeili bir sistem çalışması önerilmiştir. Sistem, ra-porda ayrıntılı olarak sunulmuştur [27]. Sistem, ihtiyaca göre hem kuralları esas alan, hem de performansa dayalı tasarıma izin vermektedir. Söz konusu sistem içinde, sekiz temel per-formans parametresi tanımlanmıştır.

Bu tünel kılavuzu ve İsveç yapı yönetmeliğinin amacı, tasa-rımcının, etkilenen her bir şartta kullanılacak olan doğrulama prensibinin kendi seçimine bırakılmasıdır. Yönetmelikte bunu gerçekleştirmek amacı ile performansa dayalı şartlar, tavsiye mahiyetinde kabul edilebilir çözümler ile birlikte sunulmakta-dır. Bu da, tasarımcının arzu ederse şartı otomatik olarak ye-rine getirmek amacı ile kabul edilebilir çözümü/çözümleri uy-gulamayı tercih edebileceği ya da performansa dayalı şartın gerçekleştiğini doğrulamak üzere performansa dayalı tasarımı kullanmak suretiyle başka bir çözüm tasarlayabileceği anlamı-

na gelmektedir. Mevcut ve daha ziyade yerleşik kurallara da-yalı uygulama ile kıyaslandığında, sistemin avantajı, fiili risk-leri dikkate almak suretiyle daha etkili çözümler sunması ve ihtiyaçlara göre tasarım yapılabilmesine müsaade etmesidir.

Performansa dayalı şartların, risk analizi yapılmak suretiyle doğrulanması çerçevesinde, operasyondan kaynaklanan, epis-temik (bilinen) ve yanıltıcı (gerçekleşmesi kontrol dışı olan) be-lirsizlikler dikkate alınmalıdır. Daha basit risk analiz yöntem-leri, örneğin senaryoya dayalı risk analiz çalışmaları hedefle-yerek ve bir kılavuz ya da çeşitli girdi değişkenlerine dair sa-bit değerler sunarak, birtakım operasyonel ve epistemik be-lirsizliklerin azaltıldığı öne sürülmektedir. Senaryo uygulama-ları, STAMP ve acil durum uygulamaları, validasyon ve orga-nizasyonel faktörlerin ele alınması vazgeçilmez ve tamamla-yıcı çalışmalardır.

Devamında yapılacak çalışmalar için hedefteki vizyon; ta-sarım sürecinin geliştirilmesi, sosyo-ekonomik ve kalite pers-pektifi açısından muhtemel güvenlik önlemlerinin optimize edilmesidir.

Kaynaklar[1] Lacroix D. The mont blanc tunnel fire, what happened and what

has been learned. In: Proceedings of the Fourth International Conference on Safety in Road and Rail Tunnels. Madrid, Spain: University of Dundee and Independent Technical Conferences Ltd; 2001. p. 3–15.

[2] EC, Directive 2004/54/EC of the European parliament and of the council on minimum safety requirements for tunnels in the Trans-European Road Network. Brussel: European Commission; 2004.

[3] Boverket, Personsäkerhet i tunnlar – Slutrapport, regeringsuppdrag, Karlskrona: Boverket; 2005.

[4] Ingason, H., et al., Funktionsbaserad design för tunnlar med avseende på säkerhet – Förstudie, SP; 2009.

[5] Trafikverket, Nationell plan för transportsystemet 2010–2021, Trafikverket, 2011: p. 7–9.

[6] SFS, Plan- och bygglag (PBL) (t.o.m. SFS 2012:444), 2010:900, Socialdepartementet, Regeringskansliet.

[7] SFS, Plan- och byggförordning (PBF) (t.o.m. SFS 2011:819), 2011:338, Socialdepartementet, Regeringskansliet.

[8] SFS, Lag om säkerhet i vägtunnlar (t.o.m. SFS 2010:1573), 2006:418, Socialdepartementet, Regeringskansliet.

[9] SFS, Förordning om säkerhet i vägtunnlar (t.o.m. SFS 2010:1608), 2006:421, Sveriges Regering: Stockholm.

[10] SFS, Förordning om krisberedskap och höjd beredskap (t.o.m. SFS 2010:1477), 2006:942, Socialdepartementet, Regeringskansliet.

[11] SFS, Lag om totalförsvar och höjd beredskap (t.o.m. SFS 1999:946), 1992:1403, Socialdepartementet, Regeringskansliet.

[12] SRVFS, Statens räddningsverks allmänna råd och kommentarer om systematiskt brandskyddsarbete, Statens räddningsverk, 2004:3.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 39

Page 42: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 30-40, 2018

[13] SRVFS, Statens räddningsverks föreskrifter om skriftlig redogörelse för brandskyddet, Statens räddningsverk, 2003:10.

[14] SFS, Lag om skydd mot olyckor (LSO) (t.o.m. SFS 2010:1908), Stockholm: Regeringskansliets rättsdatabaser; 2003. 778.

[15] BBR19, Boverkets byggregler (t.o.m. BFS 2011:26), Boverket: Karlskrona; 2011.

[16] BBRAD1, Boverkets allmänna råd om analytisk dimensionering av byggnaders brandskydd, Boverket: Karlskrona; 2011.

[17] Morgan, M.G, M. Henrion, Uncertainty1990, New York: Cambridge University Press

[18] Lauridsen, K., et al., Assessment of uncertainties in risk analysis of chemical establishments: Final summary report, in The ASSURANCE project 2002, Risoe National Laboratory: Roskilde, Denmark.

[19] PIARC, Integrated approach to road tunnel safety (2007R07), World Road Association; 2007.

[20] Reason J. Managing the risks of organizational accidents. Farnham England: Ashgate; 1997.

[21] Leveson NG. Applying systems thinking to analyze and learn from events. Saf Sci 2011;49(1):55–64.

[22] Stockholm G. Insight from hindsight: a practitioner’s perspective on a causal approach to performance improvement. Saf Sci 2011;49(1):39–46.

[23] Reason J. Human error. Cambridge: Cambridge University Press; 1990.

[24] Möller N, Hansson SO. Principles of engineering safety: risk and uncertainty reduction. Reliab Eng Syst Safe 2008;93(6):798–805.

[25] PIARC, Risk analysis for road tunnels, World Road Association; 2008.

[26] Gehandler J et al. Requirements and verification methods of tunnel safety and design. Borås, Sweden: SP Technical Research Institute of Sweden; 2012.

[27] Gehandler J et al. Performance-based requirements and recommendations for fire safety in road tunnels (FKR-BV12). Borås, Sweden: SP Technical Research Institute of Sweden; 2013.

[28] Gehandler J et al. Funktionsbaserade krav och rekommendationer för brandsäkerhet i vägtunnlar (FKR-BV12). Borås, Sweden: SP Technical Research Institute of Sweden; 2012.

[29] Rasmussen J, Svedung I. Proactive risk management in a dynamic society. Karlstad, Sweden: Räddningsverket (Swedish rescue service agency); 2012.

[30] Ruland, T., et al., An integrated functional design approach for safety related tunnel processes, in Proceedings from the Fifth International Symposium on Tunnel Safety and Security (ISTSS 2012), New York, USA: SP Technical Research Institute of Sweden; 2012.

[31] Ruland, T. and A. Snel, Determination and analysis of tunnel safety requirements from a functional point of view, in

Proceedings from the Fourth International Symposium on Tunnel Safety and Security (ISTSS 2010), Frankfurt, Germany: SP Technical Research Institute of Sweden; 2010.

[32] Carvel RO et al. Variation of heat release rate with forced longitudinal ventilation for vehicle fires in tunnels. Fire Safe J 2001;36(6):569–96.

[33] Lönnermark A, Ingason H. The effect of cross-sectional area and air velocity on the conditions in a tunnel during a fire, in sp report 2007:052007. Borås, Sweden: SP Technical Research Institute of Sweden; 2012.

[34] Ingason H. Model scale tunnel fire tests – longitudinal ventilation. Borås, Sweden: SP Swedish National Testing and Research Institute; 2012.

[35] Mawhinney J. Fixed fire protection systems in tunnels: issues and directions. Fire Technol 2011;49(2):477–508.

[36] Ingason H, Ying Zhen L. Model scale tunnel fire tests with point extraction ventilation. J Fire Prot Eng 2011;21(1):5–36.

[37] Ingason, H. and A. Lönnermark, Heat release rates in tunnel fires : A Summary, in In The Handbook of Tunnel Fire Safety, 2nd ed., A. Beard and R. Carvel, Editors. ICE Publishing: London; 2012.

[38] Li YZ, Ingason H. The maximum ceiling gas temperature in a large tunnel fire. Fire Safe J 2012;48:38–48.

[39] Apostolakis GE. How useful is quantitative risk assessment? Risk Anal 2004;24(3).

[40] Ferkl, L. and A. Dix, Risk Analysis - from the garden of eden to its seven most deadly sins, in 14th International Symposium on Aerodynamics and Ventilation of Tunnels (ISAVT 14), BHR Group; Dundee, Scotland: 2011. p. 539–548.

[41] Rein, G., et al., A Priori modelling of fire test one, in PDF extract from the Dalmarnock fire tests: experiments and modelling, G. Rein, C. Abecassis, and R. Carvel, Editors. Edinburgh: 2007.

[42] Latané B, Darley L. The unresponsive bystander: why doesn’t he help? New York: Meredith Corporation; 1970.

[43] Canter D., J. Breaux J. Sime, Domestic, multiple occupancy, and hospital fires, in fire and human behaviour, D. Canter, editor, John Whiley & Sons Ltd: 1980. p. 117–136.

[44] Sime J. Movement toward the familiar person and place affiliation in a fire entrapment setting. Environ Behav 1985;17(6):697–724.

[45] Tong D, Canter D. The decision to evacuate: a study of the motivations which contribute to evacuation in the event of fire. Fire Safe J 1985;9(3):257–65.

[46] Nilsson D. Datorsimulering av utrymning vid brand: inventering av tre angreppssätt. Lund: Lund University; 2007.

[47] Kuligowski ED, Peacock RD, Hoskins BL. A review of building evacuation models. 2nd ed. Frie Research Division: NIST; 2010.

[48] Lönnermark A. Goods on HGVs during Fires in Tunnels. in 4th International Conference on Traffic and Safety in Road Tunnels. Germany: Pöyry; 2007.

40 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 43: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 44: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

1. GİRİŞTürkiye Yangından Korunma Yönetmeliği’ne göre bina yüksek-

liği 30,5 metreden yüksek konut harici tüm binalarda yağmur-lama sistemi kurulması zorunludur. Bir depo binasının yüksek-liği 30,5 metreyi aşıyorsa, diğer şartlar ne olursa olsun, binada mutlaka sprinkler sistemi tesis edilmelidir.

30,5 metreden daha az yükseklikteki depo binalarında sprink-ler sistemi yapılması, kaçış mesafeleri nedeniyle yine zorunlu olabilmektedir. Yönetmelikteki Ek 5/B tablosunda (Tablo 1), depo binaları için kaçış mesafesi sınırları verilmektedir. Binadaki kaçış mesafeleri yağmurlama sistemi bulunmayan binalar için veri-len sınırları aşıyorsa, sprinkler sistemi zorunlu hale gelmektedir.

* Makina Mühendisi, CFPS, Tasarım Mühendislik Proje ve Danışmanlık Hiz. Ltd. Şti.

ÖZETBu çalışmada, büyük depo binalarında kurulacak yağmurlama sistemleriyle ilgili yasal zorunluluklar doğrultusunda, uygulanacak

sistemin tasarım ilkeleri ve özel uygulama örnekleri konusunda bilgi verilecektir.Yürürlükteki “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” (Bundan sonra “Yönetmelik” olarak anılacaktır) hükümleri,

yağmurlama sistemi yapılması zorunlu depo binalarının tarifini vermektedir. Yönetmelik, aynı zamanda uyulması gereken standart-lar ve tasarım kriterleri hakkında adres vermektedir.

Anahtar Kelimeler: Depo, yağmurlama sistemi, Yönetmelik, TS EN 12845, NFPA

Taner KABOĞLU*

BÜYÜK DEPOLARDA YAĞMURLAMA SİSTEMLERİ TASARIMI VE ÖZEL

UYGULAMALAR

Tablo 1. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Ek-5/B.

Kullanım Sınıfı Tek yön en çok uzaklık (m) İki yön en çok uzaklık (m)

Yağmurlama Sistemi yok Yağmurlama Sistemli Yağmurlama Sistemi yok Yağmurlama Sistemli

Yüksek Tehlikeli Yerler 10 20 20 35Endüstri Amaçlı Yapılar (1) 15 25 30 60Yurtlar, Yatakhaneler 15 30 45 75Mağazalar, Dükkanlar, Marketler 15 25 45 60Büro Binaları 15 30 45 75Otoparklar ve Depolar 15 25 45 60Okul ve Eğitim Yapıları 15 30 45 75Toplanma Amaçlı Binalar 15 25 45 60Hastaneler, Huzurevleri 15 25 30 45Oteller, Pansiyonlar 15 20 30 45Apartmanlar 15 30 30 75

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 42-47, 2018

42 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 45: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Depo binalarında sprinkler sistemi yapılmasını zorunlu hale getiren bir diğer neden de, yangın kompartımanı sınırlarıdır. Bi-nada depolanacak ürünlerin tehlike sınıfına göre uygulanması zorunlu olan kompartıman büyüklükleri, Yönetmeliğin Ek-4 tab-losunda (Tablo 2) şu şekilde verilmiştir:

Tabloda görüldüğü gibi depolar için kompartıman alanı bü-yükleri, orta tehlike 1 ve 2.sınıflar için 5.000m2yi, orta tehlike 3 ve 4.sınıflar içinse 1.000m2yi geçemez. Tablo notları incelendi-ğinde, 2.ve 3.maddeler istisnai durumları vermektedir. Bunlara göre orta tehlike 1.ve 2.sınıflara giren ürünlerin depolandığı bi-nalar tek katlı ise kompartıman sınırı kalkmaktadır. Diğer depo binalarında ise, sprinkler, algılama ve duman tahliye sistemleri yapıldığı takdirde, kompartıman zorunluluğu kalkmaktadır.

Özellikle büyük depo binalarında kompartıman yapılması, iş-letme koşullarını güçleştirmekte, bu nedenle tercih edilmemek-tedir. Depoların yangına dayanıklı duvarlarla bölünmesi, işlet-meyi ve raf düzeninin olumsuz etkilemekte, bazı durumlarda bu duvarların yapılması fiziksel olarak mümkün olmamaktadır. Bu nedenle depolarda yağmurlama sistemi yapılması çoğu zaman kaçınılmaz olmaktadır.

2. YAĞMURLAMA SİSTEMİ TASARIM KRİTERLERİYönetmelik, yağmurlama sistemleri ile ilgili zorunlu standar-

dın, TS EN 12845 olduğunu söylemektedir. TS EN 12845’in çözüm üretmediği konularda diğer uluslararası standartlar geçerli ol-maktadır. Bu standartların da en kapsamlısı ve dünyada en çok kabul göreni Amerikan NFPA (National Fire Protection Associa-tion) 13 standardıdır. TS EN 12845’in çözüm sunamadığı depo

binalarında, NFPA standardına başvurulmaktadır.

2.1. TS EN 12845 TASARIM KRİTERLERİTS EN 12845 standardı, depolama konfigürasyonlarını tanımla-

mış, bu konfigürasyonlardaki depolama durumlarına göre hangi hallerde raf arası yağmurlama sistemi yapılmasının zorunlu oldu-ğunu bir tabloyla vermiştir. Şekil 1’de depolama konfigürasyon-ları verilmiştir.

Tablo 2. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Ek-4.

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 42-47, 2018

Bina kullanım sınıfları En fazla kompartıman alanı (m2)

1 Konutlar Sınırsız2 Konaklama 4000 (1)

3 Kurumsal BinalarSağlık hizmeti amaçlı binalar 1500 (1)

Eğitim tesisleri 6000 (2)

4 Büro binaları 8000 (1)

5 Ticaret Amaçlı Binalar (4) 2000 (2)

6 Toplanma Amaçlı Binalar

Yeme içme4000 (2)Eğlence

Müzeler ve sergi yerleriDiğer toplanma amaçlı binalar 6000 (2)

7 Endüstriyel YapılarOrta Tehlike-3 ve üstü (Bkz. Ek-1) 6000 (2)

Orta Tehlike-1 ve Orta Tehlike-2 (Bkz. Ek-1) 15000 (3)

8a) Depolar

Orta Tehlike-3 ve üstü (Bkz. Ek-1) 1000 (2)

Orta Tehlike-1 ve Orta Tehlike-2 (Bkz. Ek-1) 5000 (3)

b) Kapalı Otoparklar Sınırlama yokNot:(1) Binalarda uygun yangın kontrol sistemleri (otomatik algılama, yağmurlama sistemi, duman tahliye sistemi ve benzeri) yapılmış ise kompartıman

alanı 2 katına çıkarılabilir.(2) Binalarda uygun yangın kontrol sistemleri (otomatik algılama, yağmurlama sistemi, duman tahliye sistemi ve benzeri) yapılmış ise kompartıman

alanı sınırsızdır.(3) Bina tek katlı ise sınırlama yoktur. Binalarda uygun yangın kontrol sistemleri (otomatik algılama, yağmurlama sistemi, duman tahliye sistemi ve

benzeri) yapılmış ise kompartıman alanı sınırsızdır.(4) Sebze ve meyve halleri, balık halleri, et borsaları, metal yedek parça bulunan yerler ile benzeri yerler hariç.

Şekil 1. Depolama konfigürasyonları

Açıklama1. Müstakil depolama (ST1)2. Paletli raf (ST 4) 3. Palet üstü depolama (ST 2)

4. Palet üstü depolama (ST 3)5. Dolu yüzeyli raflar (ST 5 / 6)

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 43

Page 46: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 42-47, 2018

Tablo 3. Farklı depolama konfigürasyonları için sınırlamalar ve koruma şartları

Depolama konfigürasyonu

Tehlike sınıfı Uygulanacak şartlar

Maksimum blok depolama alanı

m2

Raf sıralarını ayıran koridor genişliği

m

Raf bloklarını ayıran açıklık mesafesi

ST1OT 50 a 2,4YT 150 a 2,4

ST2OT . 50 2,4 veya fazla 2,4YT sınırsız 2,4 veya fazla a

ST3OT 50 a 2,4YT 150 a 2,4

ST4

OT 50 1,2 veya fazla 2,4

YT

Raf arası sprinkler yok b,c

sınırsız

1,2 veya fazla a

Raf arası sprinkler var d 1,2’den az a

Raf arası sprinkler var e 1,2’den fazla 2,4’ten az a

Raf arası sprinkler var f 2,4’ten fazla a

ST5

OT 50 1,2 veya fazla 2,4

YTRaf arası sprinkler yok b,c 150 1,2’den az 2,4Raf arası sprinkler var d 150 1,2’den az 2,4Raf arası sprinkler var g sınırsız 1,2 veya fazla a

ST6OT YT korumasını uygulayınYT Raf arası sprinkler var c,h 150 1,2 2,4

a Uygulanamazb Raf arası sprinkler tavsiye edilir.c Uygulama metodu, tavan sprinkleri ile depolanan ürünün en üst noktası arasındaki açıklığın 4m’den az olması durumuyla sınırlıdır.d Üç raftaki raf arası sprinklerlerin hidrolik olarak devrede olduğunu kabul edin, bkz 7.2.3.3.e İki raftaki raf arası sprinklerlerin hidrolik olarak devrede olduğunu kabul edin, bkz 7.2.3.3.f Bir raftaki raf arası sprinklerlerin hidrolik olarak devrede olduğunu kabul edin, bkz 7.2.3.3.g Bir veya iki raftaki raf arası sprinklerlerin hidrolik olarak devrede olduğunu kabul edin, bkz 7.2.3.3.h ST6 rafların boylamasına ve enlemesine ara bölmelerine raf arası sprinkler yerleştirmek mümkün değilse, raf arası sprinklerler her rafın içine

boylamasına yerleştirilmelidir. Raf ara bölmeleri EN 13501-1, Euroclass A1, A2 sınıfına veya eşdeğer ulusal standart sınıfına uygun olmalıdır.

Depolamakonfigürasyonu

Müsaade edilen azami depolama yüksekliği (m) Tasarım yoğunluğu

mm/dak

Çalışma alanı(sulu veya ön tepkili sistem (Not’a bkz.)

(m2)Kategori

IKategori

IIKategori

IIIKategori

IVST1 müstakil veya blok halinde yığılmış

5,36,57,6

4,15,05,96,77,5

2,93,54,14,75,2

1,62,02,32,73,0

7,510,012,515,017,5

260

5,76,36,77,2

3,33,63,84,14,4

20,022,525,027,530,0

300

ST2 tekli sıralarda palet üstü

ST4 paletli raflar

4,75,76,8

3,44,25,05,66,0

2,22,63,23,74,1

1,62,02,32,73,0

7,510,012,515,017,5

260

4,44,85,35,66,0

3,33,63,84,14,4

20,022,525,027,530,0

300

ST3 çoklu (ikili dahil) sıralarda palet üstü

ST5 ve ST6 dolu yüzeyli raflar

4,75,7

3,44,25,0

2,22,63,2

1,62,02,32,73,0

7,510,012,515,017,5

260

Not – Kuru ve değişken sistemlerden, özellikle yanıcılığı yüksek olan mamullerin (daha yüksek sınıflar) bulunduğu ve yüksek depolama yapılan yerler gibi yüksek tehlikeli yerlerde kaçınılmalıdır. Buna karşın kuru veya değişken bir sistem kurmak gerektiğinde, çalışma alanı %25 oranında artırılmalıdır.

Tablo 4. Sadece çatı veya tavan korumalı YTD için tasarım kriterleri

44 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 47: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Tablo 3’te, depolama konfigürasyonuna göre, raf arası sprinkler sistemi yapılmasının zorunlu olduğu durumlar verilmiştir.

Raf arasına sprinklere ihtiyaç olmayan durumlar için Tablo 4’teki tasarım değerleri kullanılır.

Tablo 5’te ise raf arası sprinkler kullanılması durumundaki tasarım kriterleri yer almaktadır.

Tablo 4 ve Tablo 5’te görülen 4 kategori, ürünlerin yanıcılık sınıfına göre belirlenmektedir. Eğer ürünler plastik içeriyorsa, TS EN 12845 Ek-B’de verilen yönteme göre kategori belirlenmelidir. Plastik içermeyen ürünlerin hangi kategoriye girdikleri ise, Ek-C’deki listede yer almaktadır. Standardın özel tehlike olarak tanımladığı durumlar için de, Ek-G’de verilen yöntemlere göre sprinkler sistemi tasarlanır.

Depolanan ürünlerin en yüksek noktasıyla tavan arasındaki yükseklik farkı 4 m’yi geçtiği yerlerde aşağıdaki seçeneklerden biri uygulanır:

Seçenek 1: Açıklık değerinin aşıldığı ilk metre için su yoğunluğu değerini 2,5 mm/dak artırılır. Her ilave metre açıklık için su yoğunluğunu 1mm/dak artırılır. K faktörü en az K115 olan sprinkler kullanılmalıdır.

Seçenek 2: Uygun raf arası sprinkler kullanılmalıdır.

Raf arası sprinkler yerleşiminin nasıl olacağı, standardın 12.5 maddesinde tarif edilmiştir. Burada depolanan ürünlerin tehlike kategorilerine göre yerleşim sınırlandırmaları yer almaktadır. Şekil 2’de kategori III ve kategori IV ürünlerin depolanmasında, raf arası yağmurlama başlıklarının yerleşimi verilmiştir.

Raf arası yağmurlama sisteminde başlık sayısı 50’den fazlay-sa, bunlar ayrı bir alarm vana istasyonuyla kontrol edilmelidir.

Sistemin su ihtiyacı belirlenirken, çatı ve raf arası sprinkler baş-lıklarıyla, bina içi ve dışı yangın hortumlarının ihtiyaçları toplanır.

Raf arası yağmurlama başlıklarının kaç tanesinin hesaba katı-lacağını, TS EN 12845 standardı şu şekilde vermektedir:

Raf arası 1 sıra sprinkler varsa 3 adet, 2 sıra sprinkler varsa her sırada 3’er adetten toplam altı adet, 3 veya daha fazla sıra

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 42-47, 2018

Tablo 5. Raf arası sprinklerle beraber kullanıldığında tavan sprinkleri için tasarım kriteri

Depolama konfigürasyonu

Raf korumanın en üst seviyesi üzerindeki en fazla müsaade edilen depolama yüksekliği

(Not 1’e bkz.)(m)

Tasarım yoğunluğu(mm/dak)

Çalışma alanı(sulu veya ön etki

sistemi(Not 2’ye bkz.)

(m2)Kategori

IKategori

IIKategori

IIIKategori

IV

ST4 paletli raflar

3,5 3,4 2,22,63,23,5

1,62,02,32,7

7,510,012,515,0

260

ST5 ve ST6 dolu yüzeyli raflar

3,5 3,4 2,22,63,2

1,62,02,32,7

7,510,012,515,0

260

Not 1 - Raf arası sprinklerin en yüksek seviyesinden depolamanın en üst seviyesine kadar olan düşey mesafe.

Not 2 - Kuru ve değişken sistemlerden, özellikle yanıcılığı yüksek olan mamullerin (daha yüksek sınıflar) bulunduğu ve yüksek depolama yapılan yerler gibi yüksek tehlikeli yerlerde kaçınılmalıdır. Buna karşın kuru veya değişken bir sistem kurmak gerektiğinde, çalışma alanı %25 oranında artırılmalıdır.

Şekil 2. Raflardaki ara seviye sprinkler gruplarının konumu – Kategori III veya Kategori IV

Açıklama1. Sprinkler sırası2. Katlar3. Koridor

4. Boyuna boşluk5. Enine boşluk

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 45

Page 48: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 42-47, 2018

sprinkler varsa 3 sırada 3’er adetten toplam 9 adet sprinkler açı-lacağı kabul edilir. Raf arası koridorlar 2,4m’den genişse 1 raf sı-rasında; raf arası koridor 1,2m’den geniş, 2,4m’den darsa 2 sıra-da; raf arası koridor 1,2m’den darsa 3 sırada sprinklerlerin çalı-şacağı hesaba katılır. Buna göre raf arasında açılacak sprinkler sayısı 3 ila 27 arasında değişebilir.

1 yağmurlama başlığının debisi şu formülle bulunur:

Q = K x P1/2

Q: Yağmurlama başlığının debisi

K: Yağmurlama başlığı orifis sabiti

P: Yağmurlama başlığı çıkış basıncı

Raf arasında standart ½” orifisli raf arası yağmurlama başlı-ğı kullanırsak, K faktörü 80 olacaktır. Standarda göre çıkış ba-sıncı en az değeri 2 bar alındığında, hesap:

Q = 80 x 21/2 = 113 lit/dak

olur.

Bir örnek vermek gerekirse, ST 4’e göre depolanan, katego-ri II ürünlerin çatı sprinkler sistemi su ihtiyacı tablo 5’te verilen değerlere göre hesaplanırsa:

7,5 x 260 = 1.950 lit/dak

olur.

Raflarda tek sıra sprinkler olduğunu ve raf arası mesafenin 1,2m ile 2,4m arasında olduğunu düşünelim. Buna göre raf ara-sı yağmurlama başlıkları için hesaplana değer:

113 x 6 = 678 lit/dak

dır.

Hortumlarla ilgili eklenecek debi değeri Yangın Yönetmeli-ği’nin Ek-8/C tablosundan (Tablo 6) alınır.

Tablo 6. Yangın dolapları ve hidrant sistemi için ilâve edilecek su ihtiyaçları

Bina Tehlike Sınıfı

İlave edilecek yangın Dolabı Debisi

(litre/dak)

İlave edilecek Hidrant Debisi

(litre/dak)

Süre(dak)

Düşük Tehlike 100 400 30Orta Tehlike-1-2 100 400 60

Orta Tehlike-3-4 100 1000 60

Yüksek Tehlike 200 1500 90

Yüksek depolar için yüksek tehlike sınıfına göre değerlendir-me yapmak gerektiğinden, toplam 1.700 lit/dak ilave hortum debisi gelecektir.

Bu durumda sistemin su ihtiyacı:1.950 + 678 + 1.700 = 3.328 lit/dak olur.TS EN 12845’in Temmuz 2016’da yayınlanan son edisyonunda,

Ek-O ve Ek-P bölümlerinde, depolarda kullanılan CMSA ve ESFR tipte sprinkler modelleriyle ilgili tasarım kriterleri yer almaktadır.

Depo sprinkler sistemleri için bu bölümler kullanılarak alternatif tasarım yapılabilir. Özellikle plastik depolarıyla ilgili kapsamlı bil-gilere bu eklerde ulaşılabilir.

2.2 NFPA 13 STANDARDINA GÖRE TASARIMNFPA 13, 2019 basımına göre depolanan ürünler 5 tehlike sı-

nıfına ayrılmıştır:1. Sınıf I: Yanıcı olmayan ürün, yığın halinde, direkt palet üzerin-

de veya tek kat kartonla ambalajlanmış şekilde depolanmış2. Sınıf II: Yanıcı olmayan ürün, ahşap kutularda, çok tabakalı

karton ambalajlarda paletli veya paletsiz depolanmış3. Sınıf III: Yanıcı ürün, grup C plastikler, %5 oranında plastik

içeren ürünler, ambalajlı veya ambalajsız, paletli veya palet-siz olarak depolanmış

4. Sınıf IV: Grup B plastikler, hacimsel %15, ağırlık olarak %25 oranda grup A plastik içeren ürünler, ambalajlı veya amba-lajsız, paletli veya paletsiz olarak depolanmış

5. Plastikler (Grup A)Raflı depo binaları için NFPA 13 standardı, depolarda

uygulanacak yağmurlama sistemlerinde, kullanılacak yağmurlama başlıklarına göre üç alternatif sunmaktadır.

Birinci alternatif, kontrol modunda çalışan, tasarım kriterleri su yoğunluğu ve koruma alanına göre verilen sistemlerdir.

Bu alternatifte genel olarak depolama yüksekliği 3,7 m’den az ise, tavan yağmurlama sistemi ürünlerin tehlike sınıfı dikkate alınarak, orta veya yüksek tehlike sınıfına göre değerlendirilir (Tablo 7). Genel uygulamalarda bu yüksekliğe kadar depolama yapılan binalarda raf arası yağmurlama sistemine gerek yoktur.

Depolama yüksekliği 3,7m’yi geçtiği zaman tehlike sınıfları, de-polama şekli ve hatta ambalajlama yöntemine göre, hangi tasa-rım kriterlerinin uygulanacağı ile raf arasına yağmurlama siste-mi zorunluluğu tablolarla verilmiştir.

Depolama yüksekliği 7,6 metreyi geçtikten sonra, artık raf ara-sı yağmurlama sistemi yapılması kaçınılmaz olmaktadır. Burada raf arası sistemin nasıl bir düzende yapılacağı, yağmurlama baş-lıklarının nasıl yerleştirileceği, hesaba kaç raf arası yağmurlama başlığının yerleştirileceği, tablolarla ve şekillerle ayrıntılı olarak verilmiştir. Ürün tehlike sınıflarına, depolama yöntemine, depo-lama yüksekliğine, çatı ile depolanan ürün arasındaki mesafe-ye göre ayrı ayrı tablo ve şekiller kullanılarak tasarım kriterleri-nin belirlenmesi mümkün olmaktadır. Bu tabloların bir örneği-ni Tablo 8’de görebilirsiniz.

İkinci alternatif, söndürme modunda çalışan sistemlerdir. Bu sistemlerde, ESFR (Early Suppression Fast Response) tipi yağ-murlama başlıkları kullanılmaktadır. Bu özel başlıklarla yüksek raflı depolarda, raf arası yağmurlama sistemine ihtiyaç duyul-maksızın etkin söndürme yapılabilmektedir. Ayrıca ürünün teh-like sınıfı, depolama şekli, raf düzeni de, -belli özel durumlar dı-şında- sistem tasarımını değiştirmemektedir.

Özellikle raf arası yağmurlama sisteminin kullanılmaması iş-letme anlamında büyük kolaylıklar sağlamakta, sistemin kaza sonucu devreye girmesi ve ürünlerin zarar görmesi riskini en alt seviyeye indirmektedir. Bu nedenle ESFR tip başlıkların kullanıl-

46 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 49: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 42-47, 2018

ması giderek daha yaygınlaşmaktadır. Bu sistemin dezavantajları ise, kullanılacak boru çaplarının bü-

yümesiyle çatıya daha fazla yük binmesi, 13,7m’den yüksek ve %16,7’den fazla eğimli çatılarda kullanılamaması, başlıkların al-tının neredeyse tamamen boş bırakılması zorunluluğu (hava ka-nalı, aydınlatma armatürü, kablo tavası, bina kiriş ve aşıkları vb engellerin başlıkların altında bulunamaması) olarak sayılabilir.

Üçüncü alternatif ise yine kontrol modunda çalışan, ancak ta-sarım kriterleri, açılacak yağmurlama başlığı sayısı ve çıkış ba-sıncı değerlerine göre belirlenen sistemlerdir. Bu sistemlerde CMSA (Control Mode Specific Application) adı verilen yağmur-lama başlıkları kullanılmaktadır. Birinci alternatifte olduğu gibi, bu sistemlerde de tasarım kriterleri, ürün tehlike sınıflarına, de-polama yöntemine, depolama yüksekliğine göre ayrı ayrı tablo ve şekiller kullanılarak belirlenir. Bu sistemlerin kullanılabildi-ği en fazla bina yüksekliği 12,1m’dir. Tablo 8’de CMSA sprinkler tasarım kriterini veren bir örnek görünmektedir.

SONUÇDepo sprinkler sistemi tasarımı için halihazırda en kapsam-

lı kaynak FPA 13 standardıdır. 2007’den bu yana her 3 yılda bir

revize edilen standardın son versiyonu Eylül 2018’de yayınlan-mıştır. Son hali Temmuz 2016’da İngilizce olarak yayınlanan TS EN 12845 standardı, NFPA standardına yakınlaşma eğiliminde olmakla beraber, hala pek çok eksiği bulunmaktadır. 2019 yı-lında yayınlanacak olan yeni revizyonun daha fazla yenilik içer-mesi beklenmektedir.

Lojistik sektörünün büyük atılım içinde olduğu günümüzde, de-polarda çıkacak yangınların en az hasarla atlatabilmesi için stan-dartlara uygun tasarım ve uygulama yapılması hayati önem taşı-maktadır. Tasarım aşamasında depodaki tehlikenin doğru olarak tespit edilmesi çok kritik bir konudur. Standartlar kılavuzluğun-da depoyla ilgili tehlikelerin doğru tespit edilmesi doğru tasarı-mın yapılmasını; doğru tasarım da binaların daha güvenli hale gelmesini sağlayacaktır.

KAYNAKLAR[1] BİNALARIN YANGINDAN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK, 2017[2] TS EN 12845 - SABİT YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİ – OTOMATİK

SPRİNKLER SİSTEMLERİ – TASARIM, MONTAJ VE BAKIM, 2016[3] NFPA 13 – STANDARD FOR THE INSTALLATION OF SPRINKLER

SYSTEMS, 2019

Tehlike sınıfı Depo tipi

Depo yüksekliği En fazla tavan yüksekliği Tasarım

Sınıfı NotBina içi hortum

Bina içi ve dışı

hortumlarSüreDk

ft m ft m gpm l/dk gpm l/dkSınıf I’den Sınıf IV’e kadar

Sınıf IYığma, paletli, sandıklı, dolu raf, tek, çift, çok sıralı raflar, sırt sırta dolu raflar

≤12 ≤3,7 --- --- OT1 0, 50, 100 0, 190, 380 250 950 90Sınıf II ≤10 ≤3,0 --- --- OT1 0, 50, 100 0, 190, 380 250 950 90Sınıf II ≥10 ila ≤12 ≥3,0 ila ≤3,7 --- --- OT2 0, 50, 100 0, 190, 380 250 950 90Sınıf III ≤12 ≤3,7 --- --- OT2 0, 50, 100 0, 190, 380 250 950 90Sınıf IV ≤10 ≤3,0 --- --- OT2 0, 50, 100 0, 190, 380 250 950 90Sınıf IV Paletli, sandıklı, dolu

raf, yığma ≥10 ila ≤12 ≥3,0 ila ≤3,7 32 10 OT2 0, 50, 100 0, 190, 380 250 950 90

Tek, çift, çok sıralı raf, sırt sırta dolu raf ≥10 ila ≤12 ≥3,0 ila ≤3,7 32 10 YT1 0, 50, 100 0, 190, 380 500 1900 120

Tablo 7. Sınıf I -IV için 3,7 m ve daha düşük yükseklikte depolar için tasarım kriterleri

Tablo 8. Tehlike Sınıfı I-IV olan 7,6m’den yüksek raflı depolarda CMSA sprinkler tasarım kriterleri

Depo düzenlemesi Tehlike sınıfı

En fazla depo yüksekliği

En fazla tavan / çatı yüksekliği K faktörü /

sprinkler yönüSistem

tipi

Açılacak sprinkler

sayısı

En düşük çalışma basıncı

ft m ft m psi bar

Tek, çift ve çok sıralı raflar (üstü açık kaplar hariç)

Sınıf I ve II

30 9,1 35 10,7

11,2(160) DikIslak 20 + 1 sıra raf

arası 25 1,7

Kuru 30 + 1 sıra raf arası 25 1,7

16,8(240) DikIslak 20 + 1 sıra raf

arası 15 1,0

Kuru 30 + 1 sıra raf arası 15 1,0

19,6(280) Sarkık Islak 15 25 1,7

35 10,7 40 12,211,2(160) Dik Kuru* 36 55 3,816,8(240) Dik Kuru* 36 22 1,5

19,6(280) Sarkık Islak 15 30 2,1

Sınıf III ve IV30 9,1 35 10,7 19,6(280) Sarkık Islak 15 25 1,735 10,7 40 12,2 19,6(280) Sarkık ıslak 15 30 2,1

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 47

Page 50: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 48-53, 2018

GİRİŞ1890’da ilk elektrikli yangın alarm dedektörünün patentini (U.S.

patent no. 436,961) alan Francis Robbins Upton, patent başvuru-sunda görevlinin patenti yanlışlıkla “Portable Electric Tire-Alarm” (Taşınabilir Elektrikli Lastik-Alarmı) olarak kaydetmesi nedeniyle hakkı olan üne geç ulaştı.

İyonizasyon Duman DedektörleriBu basit düzenek yangın algılama dedektörlerinin gelişim sü-

recindeki ilk adımdı. 1930 yılında Walter Jaeger isimli İsviçre-li bir bilim adamı madenlerdeki zehirli gazları tespit edebilmek için iyonlaştırma prensibini kullanan bir düzenek üzerinde çalı-şıyordu. Jaeger sensörün içerisine giren gazın iyonlaşmış hava molekülleri ile birleşip cihazın devresindeki akım değerini de-ğiştireceğini öngörüyordu; ne var ki deneyi başarısız oldu. Kü-çük miktarlardaki gazın düzeneğin iletkenliği üzerinde hiçbir et-kisi olmamıştı. Bu moral bozukluğu yüzünden bir sigara yakan Jaeger şaşkınlıkla cihazındaki akım seviyesinde bir düşüş oldu-ğunu tespit etti. Böylece yıllardır birçok yangına sebep olan si-gara, insanların yangına karşı savaşındaki en büyük yardımcısı olup, modern yangın algılama dedektörlerinin keşfinde önemli bir rol oynadı. Bu çalışmayla beraber iyonlaşma prensibini kul-lanan dedektörler (radyoaktif dedektörler olarak da bilinir) ha-yatımıza girmiş oldu.

İyonizasyon duman dedektörlerine “Radyoaktif duman dedek-törü” denmesinin sebebi de düzeneğinde küçük miktar da olsa (yaklaşık 0.29 mikrogram) nükleer reaktörlerde bulunan, Pluto-nium-241 çöküntüsünden elde edilen ve yapay olarak üretilen Americium-241 radyoizotopu bulunmasıdır. (4)

BİLİMİN IŞIĞINDA YENİ NESİL YANGIN ALGILAMA

ÖZETAlman fizikçi Gustav Mie (1869-1957), 1908’de yayınlanan kitabında (1) ışığın dalga boyundan daha büyük veya küçük parçacıkların

yarattığı farklı özellikteki ışık dağılımlarını (Mie İlkeleri) açıklarken, bu ilkelerin yıllar sonra insanların hayatlarını daha güvenli hale getirmek için yangın algılama sistemlerinde uygulanacağını muhtemelen hiç tahmin etmemişti.

Yangın algılama sistemlerinde insan hayatını güvenceye almak için sadece duman parçacıklarının varlığını tespit etmek yeterli de-ğildir. Önemli olan, farklı yangınlarda ortaya çıkan farklı özelliklerdeki duman parçacıklarını çok daha hassas ve çok daha hızlı bir şe-kilde algılamaktır. Ne var ki bunu yaparken oluşabilecek yanlış alarmlar kabul edilemez bir durum oluşturur, çünkü modern dünyada zaman yanlış alarmlar yüzünden harcanamayacak kadar değerlidir. İşte yeni nesil fotoelektrik yangın algılama detektörleri de tam olarak bu ihtiyaçları hedef almaktadır. Yeni nesil detektörler içerlerinde yer alan çift yönlü LED teknolojisi ile (ileri ve geri) daha ge-niş açıdaki ışık kırınımlarını algılıyor ve tespit edilen bu duman parçacıklarının özelliklerini “Kendi içlerindeki mikro işlemcide” analiz ederek bunun gerçekten bir yangın dumanı mı yoksa yanlış alarm yaratabilecek bir aldatıcı olgu mu (sigara dumanı, su buharı vs) ol-duğunu çok daha hızlı ve hassas olarak algılamaktadır. Yanlış alarmları algılamadaki bu gelişmiş hassasiyet artık işletmeciye ve son kullanıcıya karşı daha detaylı performans yönetimi sözleşmeleri sunulmasına olanak sağlamaktadır.

Mert Ulaş1 Adem Çakır2

1 Siemens Bina Teknolojileri – Yangın & Güvenlik Sistemleri Grup Yöneticisi2 Siemens Bina Teknolojileri – Yangın & Güvenlik Sistemleri Ürün Yöneticisi

Şekil 1. 436,961 numaralı ilk yangın algılama dedektörü patenti (2)

48 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 51: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 48-53, 2018

İyonizasyon duman dedektörlerinin çalışma prensibine göre; Americium radyoaktif elementi alpha parçacıkları ve düşük ener-jili gamma ışınları yayar ve bu parçacıklar algılama bölmesin-den geçerken (iki elektrot arasında hava dolu bölme) havadaki oksijen ve nitrojen parçacıkları ile çarpışarak yüklü parçacıklar (iyonlar) üretir. Algılama bölgesindeki metal plakalara az sevi-yede voltaj uygulandığında bu yüklü iyonlar bu akımı taşır ve düzenli bir elektrik akımı oluşturur. Ne var ki duman parçacık-ları bu algılama bölgesine girdiğinde yüklü iyonlar ile birleşe-rek onları etkisizleştirir. Yüklerini kaybeden iyonlar artık metal plakalar arasında oluşan elektrik akımını taşıyamadığı için dü-zenli elektrik akımında bir düşüş, kesilme oluşur ve buna bağlı olarak da alarm tetiklenir. (4)

İyonizasyon duman dedektörleri, üretimlerinin ucuz olma-sı sebebiyle hâlâ birçok uygulamada, özellikle konut sektörün-de, kullanılmaktadır. Ne var ki zaman içinde bu sistemin çeşit-li dezavantajları ortaya çıkmıştır. Duman parçacıkları kaynak-larından uzaklaştıkça yığılma eğilimi gösterir ve bu sebeple de daha büyük parçacıklara dönüşür. İyonizasyon dedektörleri ise daha çok küçük duman parçacıklarına karşı hassastır. Bunun sebebi küçük duman bulutlarının hacim/kütle oranlarına göre içlerinde daha fazla parçacık bulundurması, duman kaynağın-

dan uzaklaşan duman bulutlarının hacim olarak büyümelerine rağmen kütlelerinin aynı kalması ve aynı m3 içinde daha az par-çacık bulundurmasıdır. Bu da daha az parçacığın iyonlarla et-kileşime geçmesine yol açar ve sonuçta akım seviyesini yeter-li olarak değiştiremeyeceği için alarma sebebiyet vermeyebilir. Bunun yanı sıra dedektörler su buharı ya da toz gibi dış etken-lere karşı hassastırlar ve bu sebeple yanlış alarmlara daha faz-la neden olmaktadır. (5)

Fotoelektrik Duman Dedektörleri1940’lı yıllardan sonra fotoelektrik sensörlerin gelişmesi ve

yaygınlaşması ile birlikte fotoelektrik duman dedektörleri orta-ya çıktı. İyonizasyon duman dedektörlerine göre çok daha fark-lı bir çalışma prensibi olan fotoelektrik sensörler temel olarak ışığın bloke edilmesi veya saçılma prensiplerini kullanmaktadır.

Işığın bloke edilmesi prensibine dayanan fotoelektrik duman dedektörlerinde, küçük bir ışık kaynağı (Genellikle kızılötesi LED veya lazer diyot kullanılır.) dedektör bölmesine bir ışın demeti gönderir. Işığa duyarlı bir alıcıda genellikle ışık kaynağının tam karşısında konumlandırılır. Normal durumlarda gönderilen ışın demetinin tümü alıcıya ulaşır. Duman, algılama bölgesine girdi-ği zaman, gönderilen ışın demetinin bir kısmının bloke olmasına ve böylelikle alıcıya daha az ışının ulaşmasına sebep olur. Bu da dedektörlerin, algılama algoritmasına bağlı olarak, alınan ışığın belirli bir miktarın altına düşmesiyle alarm vermesine yol açar.

Işığın saçılma prensibine dayanan fotoelektrik duman dedek-törlerinde ise gene küçük bir ışık kaynağı (Genellikle kızılötesi LED kullanılır.) dedektör bölmesine bir ışın demeti gönderir. Işı-ğa duyarlı bir alıcı da genellikle ışın demetine 90 derecelik bir açıyla konumlandırılır. Normal durumlarda gönderilen ışın de-metinin çok az bir kısmı alıcıya ulaşır. Duman algılama bölgesi-ne girdiği zaman ise gönderilen ışın demetinin bir kısmının kı-rılmasına ve böylelikle alıcıya daha fazla ışının ulaşmasına ne-den olur. Bu da dedektörlerin algılama algoritmasına bağlı ola-rak, belirli bir ışık miktarından sonra alarmın verilmesini sağlar.

Işığın saçılma prensibine dayanan fotoelektrik duman de-dektörlerinde hassasiyet, başta duman parçacıklarının sayı ve büyüklükleri olmak üzere birçok etkene bağlıdır. Bunların yanı sıra önemli bir diğer etken ise duman parçacıklarının renkleri-

Şekil 2. İyonizasyon duman dedektörlerinin çalışma prensibi(Kaynak: Canadian Nuclear Association (3))

İyonizasyon Haznesi

Amerikyum Kaynağı

Alfa parçacıkları

Duman parçacıkları

MetalPlakalar

Ekran

Bata

rya

YAYILAN IŞIK YAYILAN IŞIK

IŞIK KAYNAĞI IŞIK KAYNAĞI

ALGILANAN IŞIK ALGILANAN IŞIK

IŞIK ALGILAYICI IŞIK ALGILAYICI

DUMAN PARÇACIKLARI

Şekil 3. Işığın saçılması prensibine dayanan fotoelektrik duman dedektörleri(Kaynak: An inside look at Smoke Detectors (6))

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 49

Page 52: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

dir: Koyu duman çıkaran (Örneğin plastik ve hidrokarbon yakıt-lar) yansıttıklarından daha fazla ışık emerler, bu yüzden alar-mın oluşması için daha fazla ışığın yansıtılması ve daha fazla zaman gerekir. Buna paralel olarak açık renkli duman parça-cıkları ise daha fazla ışığı yansıttıklarından, küçük miktardaki açık renkli duman parçacıkları bile alarmı tetiklemeye yeterli olmaktadır. Duman parçacığının şekli, ışık kaynağı ile alıcı ara-sındaki açı ve ışık kaynağının dalga boyu da hassasiyeti etkile-yen diğer etkenlerdir.

İşte bu sebeple üreticiler gerçek yangın dumanı ile diğer al-datıcı fenomenleri ayırt etmek için çeşitli teknolojiler geliştir-mişlerdir. Bunlardan bir tanesi iki farklı ışın kaynağı kullanarak (hem ileri hem de geri ışın saçılımlarını algılamak amacıyla) al-gılama açısını 90 dereceden 120 dereceye çıkartan çift ışın kay-nağı teknolojisidir, bu teknolojide destekleyici olarak çift sıcak-lık sensörü ve CO dedektörü de kombine olarak kullanılarak or-tamdaki mevcut durum hakkında daha fazla bilgi elde edilir. Ge-liştirilen bir diğer teknoloji ise algılama açısını değiştirmeden iki

farklı dalga boyunda (mavi LED ve Infrared LED kullanarak) al-gılama yapılması sağlanarak farklı boyutlardaki duman parça-cıklarının farklı dalga boylarındaki ışığa tepkilerini karşılaştıra-rak yanlış alarmları tespit etmeye yarar.

Çift Işın Kaynağı ve İleri Sinyal Analizi TeknolojisiÇift ışın kaynağı kullanılan bir dedektör aşağıdaki bölmeler-

den meydana gelmektedir;1. Alıcının (3) pozisyonuna göre yerleştirilmiş iki adet kızı-

lötesi yarı iletken ışık kaynağı ile, yaklaşık olarak 60 ° ‘lik bir ön saçılma açısı ve yaklaşık 120 °’ lik bir geriye doğ-ru saçılma açısı elde edilir.

2. İki kaynaktan çıkan kırmızı ışık (1) konik hazneye çıkar.3. Yeşil renkte gösterilen, iki kaynaktan gelen ışık ile konik

haznede (2) kesişen ve saçılma hacmini oluşturan bo-yutsal özellikleri olan kızılötesi ışık alıcısı

4. Duman tarafından saçılmayan ışık nedeniyle alıcı elema-na yansımayı engelleyen labirent veya ışık tutucu (örne-ğin, harici kızılötesi radyasyon veya kaynaklardan yan-

YAYILAN IŞIN

DEDEKTÖR HAZNESİ

IŞIK TUZAĞI DAĞILAN IŞIK

IŞIK ALGILAYICI IŞIK ALGILAYICIIŞIK KAYNAĞI IŞIK KAYNAĞIIŞIK ENGELLEYİCİ IŞIK ENGELLEYİCİ

Şekil 4. Işığın saçılması prensibine dayanan fotoelektrik duman dedektörleri (Kaynak: An inside look at Smoke Detectors (6))

Şekil 5. (Kaynak: Principles of ASA fire-detection technology Whitepaper Aleksandar Duric (13))

DUMAN PARÇACIKLARI

5 ) Sıcaklık sensörü

5 ) Sıcaklık sensörü

3 ) IR alıcı- Fotodiyot

1 ) Işık kaynağı (geri yönlü)

1 ) Işık kaynağı (ileri yönlü)

6 ) CO algılayıcı

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 48-53, 2018

50 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 53: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

sıyan ışık). Labirent, ölçüm haznesine duman girmesi-ne izin vermeli ve düzgün bir yönlü tepki sağlamak için yeterince açık olmalıdır. Bu en önemli algılama eleman-larındandır (14).

5. İki sıcaklık sensörü, ortam havasının sıcaklığını ölçer. Her bir yönde ölçülen sıcaklık değişimlerine eşit bir tepki ve-rilmesine olanak tanıması amacıyla birbirlerinden 180 ° ayrı olarak konumlandırılmışlar.

6. CO sensörü (ek bir ürün varyantı), ortam havasındaki kar-bonmonoksitin anlık konsantrasyonunu sub-ppm çözü-nürlükle ölçer. Seri üretim açısından, %10’dan daha iyi olan hassasiyet kalibrasyonu ile birlikte, ortamdaki düşük seviyeli CO gazının algılanmasını sağlar, yanlış alarmların oranını arttırmadan dedektörün hassasiyetini arttırır. (15)

Aslında 1970 ve 1980’lerde çok sayıda rapor ve patent başvu-rusu ile (örn. [16] ve [17]), farklı parçacık boyutlarına duyarlı olan ve daha dengeli bir sonuç sunabilen teknikler geliştirilmiş, duman algılama için birkaç saçılma açısı ve / veya dalga boyları kombi-nasyonunun kullanıldığı farklı yangın türlerine yönelik ayrı tek-nik çözümler sunulmuştur. Zamanına göre yenilikçi bu çözüm-lerde daha büyük saçılma açıları kullanılarak hem ileri hem de geriye doğru yansıyan ışık kırılımlarının analiz edilmesi ve güç-lü bir yansıtıcı olan beyaz dumandan güçlü bir emici olan si-yah dumanın ayrıştırılması amaçlanmıştır. Ancak, güvenilir ve uygun fiyatlı ışık kaynakları ve algılama bileşenlerinin pazarda kullanıma sunulması uzun zaman aldı.

Şekil, çok daha küçük parçacıklar üreten açık odun ateşi gibi oluşan yangınların, içten içe yanan yangınlardan çok daha kü-çük sinyaller oluşturduğunu göstermektedir. Bu, dağınık sin-yal genliğinin çok hızlı bir şekilde ölçeklendirilmesinden kay-naklanmaktadır (parçacıkların dalgaboyundan çok daha kü-çük olan 4. boyut gücüyle).(18) Ayrıca, farklı yayılma açılarında, tercihen 90° üstünde (ileri) ve 90° altında (geriye)(16) ölçülen di-feransiyel kesitlerin (logaritmik ölçeğe dikkat edin) oranı, açık odun ateşi TF1 yangın tipleri ve içten içe yanan odun ateşi TF2 yangın tipleri için farklıdır (16).

Bu bilgi, farklı yangın tiplerinin tanınmasını sağlayan algorit-

maların tasarımı için kullanılmaktadır ([19], [20] ve [21]). Her ne kadar şekilden, ileriye doğru saçılım oranlarındaki azami farkın, daha küçük ileri saçılımlar için elde edilir gibi görünse de test verita-banı çift optik dedektörde 60 ° ve 120 ° ‘nin kombinasyonun çok

uyumlu çalıştığı ve yangın aerosollerine karşı güzel duyarlılıkta olduğu ancak aldatıcı aerosollere (özellikle büyük parçacıkla-ra) karşı çok büyük bir duyarlılığa sahip olmadığı görülmektedir.

İleri ve geri ışın saçılımını kullanmanın yanı sıra çift sıcaklık sensörü kullanılarak da (sabit ve ısı artışı sıcaklık sensörleri) or-tamdaki sıcaklık ve sıcaklık değişimi izlenebilmekte ve bu saye-de açık alevli yangın tiplerine karşı yüksek hassasiyet kazanıl-mıştır. Son olarak yangın anında ortaya çıkan karbon monok-sit (CO) gazını ölçmek için CO sensörü ortamdaki çok düşük dü-zeydeki karbon monoksit miktarını da ölçebilir.

Tüm bu sensörlerden gelen veriler dedektörün işlemcisinde analiz edilir ve dedektörün hafızasına önceden gerçek yangın örneklerinden alınan 5000’in üzerinden yangın algoritması ile karşılaştırılır. Bu algoritmalardan herhangi biri ile mevcut öl-çümler benzerlik gösteriyorsa dedektör üzerine programlanan hassasiyet seviyesine göre ön alarm veya alarm bilgisi kararını verir ve bunu yangın paneline iletir.

Optik Çift Dalga Boyu TeknolojisiGünümüzde yaygın olarak kullanılan, ışığın saçılma prensi-

bine dayalı fotoelektrik duman dedektörlerinin, dumanı daha hızlı algılarken yanlış alarmları minimize edecek şekilde gelişti-rilmesi büyük önem taşımaktadır. Pazarda oluşan bu talep kar-şısında bazı üreticiler “çift ışın teknolojili” duman detektörleri-ni geliştirmişlerdir. Gene ışığın saçılma prensibine dayanan bu dedektörlerin içlerinde farklı dalga boylarında çalışan iki adet ışık kaynağı bulunmaktadır.

Işığın saçılmasını açıklayan iki adet teori vardır. Bunlar buluş-çularının adları ile anılan Rayleigh ve Mie tipi saçılma teorileri-dir. Rayleigh teorisi parçacık boyutunun ışık kaynağının dalga boyundan çok daha düşük olduğu durumları açıklarken, Mie te-orisi ise parçacıkların boyutunun ışığın dalga boyundan büyük veya dalga boyuna yakın olduğu durumları açıklamaktadır. Foto-elektrik duman dedektörlerinde de Mie prensibi temel alınmak-tadır. Mie saçılımı parça boyutu ile büyük oranda orantılı olup, parçacıklar büyüdükçe yansımanın yoğunluğu da artmaktadır.

Genellikle fotoelektrik duman dedektörlerinde ışık kaynağı olarak kızılötesi ışın kullanılmakta ve kızılötesi ışınların dalga boyu sınıflandırmasına göre değişmekle beraber, ISO 20473 sı-nıflandırmasına göre yakın kızıl ötesi 0.78 nm (nanometre) ara-lığında çalışmaktadır.(7) Daha önceden belirtildiği gibi, dedektör hassasiyeti ışık kaynağının dalga boyuna da bağlıdır. Görünmez duman safhasındaki küçük duman parçacıklarını algılama ko-nusunda iyonizasyon tipi dedektörlere göre daha dezavantaj-lı durumda olan fotoelektrik duman dedektörlerinin(8) bu deza-vantajı ortadan kaldırmak için üreticiler mevcut kızıl ötesi ışık kaynağının yanına bir de mavi ışın yayan bir LED yerleştirdiler. Mavi ışığın dalga boyu kızıl ötesi ışınlardan daha düşük, 0.45 – 0.475 nm aralığında olduğu için küçük boyutlu duman parçacık-larına karşı daha hassastır. İki farklı dalga boyunu da kapsayan bir spektrum kullanarak farklı boyutlardaki duman parçacıkla-rının da ışığı saçması sağlanıyor; böylelikle yalnızca duman yo-ğunluğu değil, duman parçacıklarının boyutu da saptanabilir.

TF1 (Açık odun yangınıParaffin aerosolİçten içe odun yangını

Saçılma açısı / °

Arak

esit

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 48-53, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 51

Page 54: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Günümüzde belki de yanlış alarmlara en çok sebebiyet veren sigara dumanı ve su buharı bu yeni teknoloji sayesinde artık yanlış alarm yaratmamaktadır. Sigara dumanı yangın dumanı-na oranla daha küçük duman parçacıklarına sahipken su buharı ise çok daha büyük duman parçacıklarından oluşmaktadır. Mie ışık saçılması teorisine göre parçacıklar büyüdükçe yansımanın da yoğunluğu artacağından foto diyota daha yoğun bir ışık sa-çılması gelecektir. Bundan yola çıkarak dedektör hem parça yo-ğunluğunu hem de parçacık boyutunu tespit etmekte ve bunu analiz ederek yanlış alarmlara neden olabilecek parçacıklardan gelen ışık saçılmalarını dikkate almamaktadır.

SONUÇTeknolojinin gelişmesiyle ve yangın dumanının özellikleri ile

yanlış alarm yaratabilecek diğer etkenlerin daha derinlemesi-ne incelenmesi sayesinde artık çok daha hızlı tepki verebilen ve

Şekil 6. Hava Çekmeli Duman Dedektörü, havayı sürekli bir şekilde bir boru şebekesi sistemine çekerek dumanın algılama haznesine ulaşma-sını sağlar. Optik çift dalga boyu teknolojisi kullanılarak, çok küçük par-çacıklar algılanır ve duman ile toz arasında ayrım yapılabilir. Kaynak: Siemens AG White Paper ASD Technology (9)

Şekil 7. Havada asılı parçacıklar, farklı tiplerde ve parçacık boyutu ara-lıklarında bulunmaktadırlar. Mavi alan, yaklaşık 0,2 µm parçacık eba-dında maksimum parçacık sayımıyla bir yangından, tipik duman par-çacık boyutu dağılımını göstermektedir. Kırmızı alan ise maksimum 0,2 µm seviyesinde toz parçacıklarından parçacık boyutu dağılımını gös-termektedir. (Değerler: [10] [11] [12] [13]’e göre).Duman parçacıklarının büyük bir çoğunluğunun 1 µm parçacık boyu-tunun altında olduğunu görebiliriz (mavi alan). Toz parçacıkları gibi al-datıcı durumları temsil eden kırmızı alana bakıldığında, duman parça-cıkları ile toz parçacıkları arasında yaklaşık 1 µm parçacık boyutunda ayırım yapabileceğimiz kolaylıkla görülmektedir.Kaynak: Siemens AG White Paper ASD Technology (9)

Şekil 8. Parçacık boyutu, mavi ve kızılötesi ışık saçılımı kullanılarak analiz edilir. Ortalama parçacık boyutunun, 1 µm seviyesinin altında olması durumunda, mavi saçılımlı sinyal, kızılötesi sinyalden daha yük-sektir. Duman ile toz parçacıkları arasında ayrım yapılabilmektedir.Kaynak: Siemens AG White Paper ASD Technology (9)

Duman

Duman

Mavi sinyal Kızılötesi sinyal

Toz

Duman

Pus

İs

Sis

Deniz tuzu

Sprey

Karbon tozu

Çimento tozu İri taneli kum

Yağmur damlaları

Parçacık ölçüsü (µm)

Ortalama parçacık büyüklüğü

Parç

acık

sayı

Bağı

l ded

ektö

r sin

yali

Uçan kül

Toz

Toz

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 48-53, 2018

52 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 55: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

yanlış alarm yaratabilecek etkenleri ayırt edebilen yeni nesil du-man dedektörleri hayatımızdaki yerlerini almaya başladı. Yanlış alarmların zaman ve iş kaybına sebebiyet vermeleri sonucunda yüksek maliyet yarattığı bir çağda yaşıyoruz, ama bunu sağla-mak uğruna güvenlikten ödün verilmesi de söz konusu olamaz.

Gelecekte ise hassasiyeti arttırmak ve yanlış alarmları daha da minimize etmek için inanıyorum ki algılama bölgesine giren duman parçacıklarının yalnızca yoğunluğunu ve büyüklüğünü değil; renklerini, şekillerini ve hatta belki molekül yapısını bile belirleyebilecek ve buna göre tepki verebilecek dedektörlerle de karşılaşabileceğiz.

Şu anda sadece yangın alarmlarını tetiklemek için kullanı-lan yangın dedektörleri belki de gelecekte bulundukları orta-mı sürekli olarak denetleyen ve buna göre yalnızca yangın bil-gisi vermekle kalmayıp diğer bina otomasyon sistemleri ile de bütünleşmiş olarak çalışarak onlara da bilgi verebilecek. Örne-ğin sigara içilmemesi gereken bir bölgede sigara dumanı algı-ladığında yangın alarmı vermeyecek ama otomatik olarak yal-nızca o bölgeye “burada sigara içilmesi yasaktır” şeklinde sesli bir mesajın yayınlanmasını tetikleyebilecektir. Belki de gelecek-te yangın dedektörleri ortamdaki oksijen seviyesini de kontrol edebilecek ve buna göre iklimlendirme sistemlerini de devreye sokabilecek veya kombine tip yangın dedektörleri içlerindeki ısı sensörleri sayesinde sürekli olarak bulundukları ortamın ısı bil-gisini kontrol edecek ve istenen düzeyden farklı ise buna göre iklimlendirme sistemlerini tetikleyebileceklerdir. Belki de gele-cekte duman detektörleri yangın halinde bulundukları odadaki duman yoğunluğunu ölçecek ve eğer duman o bölgede çok yo-ğunsa bina yönetim sistemine farklı bir rotadan, daha az duman yoğunluğu olan bir rota üzerinden tahliye yapılması için bilgi ve-recektir. Yaşanan teknolojik gelişmelere paralel olarak gelecek-te yangın algılama detektörlerinin daha da gelişerek hassasiyet-lerinin çok daha fazla arttırılacağını ve buna ek olarak yalnız-ca yangın tehditlerini algılamakla kalmayıp, bulundukları orta-mı da değerlendirerek diğer bina sistemleri ile çok daha bütün-leşmiş bir şekilde çalışabileceklerini öngörmek yanlış olmaz.

KAYNAKLAR[7] H. N. Holman, R. Goth-Goldstein, M. C. Martin and W. R. McKinney,

Environ. Sci. Technol., 2000, 34, 2513–2517.[8] 436,961 numaralı ilk yangın algılama dedektörü patenti - http://

www.freepatentsonline.com/436961.pdf

[9] Canadian Nuclear Association - http://www.cna.ca/curriculum/cna_nuc_tech/smoke_detectors-eng.asp?bc=Smoke%20Detectors&pid=Smoke%20Detectors

[10] World Nuclear Association - http://www.world-nuclear.org/info/inf57.html

[11] Newman, J.S., “Modified Theory for the Characterization of Ionization Smoke Detectors”, Fire Safety Science Proceedings of the Fourth International Symposium p 785-792 (1994)

[12] An inside look at Smoke Detectors - Mike Dziekan, Connecticut Analytical Corporation - http://www.sas.org/tcs/weeklyIssues/2004-07-16/feature1/

[13] “ISO 20473:2007”. ISO.[14] PHOTOELECTRIC VS. IONIZATION DETECTORS - A REVIEW OF

THE LITERATURE - Chief Joseph M. Fleming -http://www.mass.gov/Eeops/docs/dfs/osfm/boards/specific_meetings/j_fleming/photo_vs_ion_detectors_with_edits%20_a_review_of_the_literature.pdf

[15] Siemens Schweiz AG, Building Technologies, Yangın Güvenliği Kılavuzu, 2005.

[16] T. Gabrio, “Strategie der Messung von Feinstaub in Innenräumen,” Seminar: Nanopartikel in der Atmosphäre Quellen – (Aus)Wirkungen – Messtechnik, Berlin Teknik Üniversitesi, 2009.

[17] G. A. Purt, Einführung in die Brandlehre: Leichtfassliche Einführung in die Grundlagen des Brand- und Löschvorganges, Einsiedeln: Eugen Rentsch, 1969.

[18] A. Wollny, “Quellen, Prozesse und Senken atmosphärischer Aerosolpartikel,” Seminar: Nanopartikel in der Atmosphäre Quellen – (Aus)Wirkungen – Messtechnik, Berlin Teknik Üniversitesi, 2009.

[19] Principles of ASA fire-detection technology Whitepaper Aleksandar Duric, Haziran 2012

[20] K. Müller, M. Loepfe, D. Wieser, “Optical simulations for fire detectors”, Fire Safety Journal, Volume 41, Issue 4, June 2006, Pages 274- 278

[21] Duric et al., “Development of a multi-sensor detector for fire detection and life safety applications”,AUBE09, 2009

[22] WO 84/01650, pp.8-9, 26.04.1984[23] DE2630632, 1972[24] Bohren, C., Huffman, D., “Absorption and Scattering by Small

Particles”, 1983[25] EP1022700B1, 2004[26] EP1630759B1, 2008[27] EP1630758B1, 2007

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 48-53, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 53

Page 56: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

EEC Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yanık

enim hayallerimden biri Tüyak’ın bir gün yayınları ve etkinlikleriyle Amerika’nın NFPA’sı ve İngiltere’nin FIA’sı gibi, Türkiye’de yangından korunma sektörüne teknik

ve mesleki etik kurallarıyla yön veren bir konuma gelmesi. Bu kuruluşlar da birer sivil toplum kuruluşu ve tamamen üyelerinin sağladığı aidat, sponsorluk ve bağışlarla oluşan güçlü bütçelerle profesyonel olarak yönetiliyorlar.”

“B

“Vakıf ve Dernek’in birlikte çalışması, genç arkadaşlarımızla deneyimli üyeler arasında ciddi düzeyde sinerji yaratıyor.”

de yangın alarm sistemi üreticisi olduk. Aynı yıl Genel Müdür pozisyonuna geti-rildikten ve 1988’de şirketin bütün hisse-leri bana devredildikten sonra da üretim ve sistem entegratörlüğü alanlarında yan-gın alarm, acil aydınlatma, güvenlik, geçiş kontrol, CCTV gibi bina zayıf akım sistem-leri alanında devam ettik. Bugün de tüm grup şirketlerimiz bu alanda faaliyet gös-teriyorlar ve ilk göz ağrımız yangın algıla-ma ve alarm sistemleri, iş hacmimizin ya-rısından fazlasını oluşturuyor.

Sizin sektördeki yolculuğunuz aynı zamanda sektörün dünden bugüne yolculuğu. Ülkemizde yangın güvenlik sektörü hangi aşamalardan geçti, gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Yangın güvenlik sektörünün benim için-de bulunduğum süre içinde farklı aşama-lardan geçtiği üç dönemden söz edebili-rim. EEC Elektronik’te yangın dedektör-leri ve yangın kontrol panelleri üretimine başladığımız 1983’den 1988’e kadar sek-törde pazar, ağırlıklı olarak kamu binaları için yapılan ihaleler ve tek tük uluslararası sanayi ve turizm kuruluşlarının tesisleri için yapılan özel sektör alımlarından oluşuyordu. 40%’lara varan yüksek gümrük vergileri bu küçük pazarı bizim gibi üreticiler için yabancılara neredeyse kapalı tutmaktaydı. Üretim yapılamayan yangından korunma alanlarında da çok az sayıda yabancı firma temsilcileri yer bulmaktaydı.

İkinci aşama Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde ekonomiyi dışa açma girişimleri ile başladı. Bu kapsamda gümrük vergilerinin düşürülmesi, turizm yatırımlarına sağlanan teşvikler 1980’le-rin son yıllarından itibaren pazarı büyüt-tü ve yeni yabancı üreticilerin girişiyle re-kabet de arttı. 2000’lerin başına kadar sü-ren bu dönemde yangın güvenliği sektö-rü tedricen de olsa sürekli olarak büyü-me gösterdi.

Sektörde esas büyümeyi 2002’de yayın-lanan Türkiye Yangından Korunma Yönet-meliği ile başlayan ve hâlâ devam etmekte olan üçüncü aşamada gördük. Yönetmeli-ğin getirdiği zorunlulukların uygulanma-ya başlamasıyla ve 2000’lerin ortalarında

SÖYLEŞİ

Firmanız yangından korunum ve güvenlik sektörlerinde 35 yıllık bir sürekliliğe sahip ve siz şahsen Tüyak Vakfı ve Derneği’nin 2001- 2006 yılları arasında görev almış başkanısınız. En başa gidersek Haluk Bey, yangından korunum sektörüyle nasıl tanıştınız?

EEC’nin kuruluş tarihi 1982. Firmamız profesyonel elektronik test cihazları ta-sarımı ve üretimi amacıyla kurulmuştu.

Ben bir küçük ortak ve Teknik Müdür ola-rak kuruluşta yer aldım. Büyük ortağımız dönemin önde gelen elektrik aydınlatma, pano ve tesisat malzemesi üretimi ve mü-teahhitliği alanlarında faaliyeti olan bir fir-malar grubuydu. Müteahhit firmanın al-dığı büyük bir yangın alarm sistemi iha-lesi ile bu projede kullanacakları ürün-lerin üretimini EEC’nin yapması istendi. Dolayısıyla tamamen tesadüfi bir şekil-

54 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 57: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

SÖYLEŞİ

hızla büyüyen inşaat sektörünün de ver-diği ivmeyle çok hızlı bir büyüme gördük.

Bugün pazarın hâlâ olgunlaşmamış bir pazar olduğunu düşünüyorum. Özellikle Avrupa ve ABD pazarlarında belirli bir bü-yüklüğün üstündeki projeler için zorunlu olan “Yangın güvenliği uygulama firması sertifikasyonu” ve “Üçüncü parti mesleki sorumluluk sigortası” zorunlulukları biz-de gündeme bile gelmiyor. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi küçük Ortadoğu ülke-lerinde bile bu kapsamda sertifikalı mü-hendis çalıştırma ve firma sertifikasyonu istenirken, bizde firma seçimi çoğunluk-la işin özelliğine bakılmaksızın, aynı yet-kinlikte olmayan firmalar yarıştırılarak en düşük fiyat kriteriyle yapılıyor. Yönetmelik ve Türk Uygulama Standardı TS CEN/TS 54-14 yürürlükte ama sistemlerin hizmete alma ve bakım çalışmaları çok az proje-de ve tesiste bunlara uygun olarak ger-çekleştiriliyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunusunuz. İş hayatınıza tasarım mühendisi olarak başlamışsınız. İzleyen yıllarda kendi şirketinizi kurmuşsunuz. “Tasarım” bizim biraz sorunlu olduğumuz bir alan olarak tarif edilir genelde. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tasarım mühendisliğini yangından ko-runma sektöründe iki farklı şekilde görü-yoruz. Bunlardan birincisi ürün geliştirme ve üretim süreçlerinin içinde yer alan Arge Mühendisliği. Diğeri ise yangından korun-ma sistemlerinin yapılarda uygulanması için risk belirleme ile başlayan ve stan-

dart-bazlı veya performans-bazlı yakla-şımlarla ele alınarak uygulama projele-ri ve yangına tepki senaryolarının bir bü-tün olarak sonuçlandırıldığı Sistem Tasa-rım Mühendisliği. Ben bunlardan ikisin-de de mühendislik yapma fırsatı buldum.

Arge mühendisliği yapmak elektronik mühendisliği eğitimi yapan gençlerin bü-yük çoğunluğunun bu mesleği seçme ne-denidir. Bu benim için de öyleydi ve daha mezun bile olmadan, 1975 yılında, tıbbi cihaz ve beyaz eşya üreticilerine elektro-nik test cihazları üreten küçük bir firma-dan teklif gelince, o zamanın asgari üc-reti düzeyinde bir ücretle çalışmayı ka-bul ettim. 1978 yılında askerlik görevime başlayıncaya kadar geçen bu süre, benim için müthiş bir deneyim kazanma fırsatı oldu. Tasarımını yaptığımız ve başarıyla kullanıma soktuğumuz ürünler, o zamanki şartlar altında ülke ekonomisine büyük katkı da sağlıyordu.

1974 Kıbrıs müdahalesinin ardından ülkemize uygulanan ambargo nedeniyle, bugün de beyaz eşya sektörünün en bü-yükleri arasında yer alan firmalar, üretim bantlarında ara kontrol testlerini ve son fonksiyonel testleri yapacakları test ci-hazlarını ithal edemiyorlardı. O dönem-de Türk bankalarının yabancı bankalara açtıkları akreditifler bile kabul görmüyor-du. Bırakın çalışan bir cihazı görmeyi ve incelemeyi ya da ürün spesifikasyonları-na ve kullanma kitaplarına ulaşmayı; ba-zen bir ticari ürün broşürünü bile görme-den tasarlayıp ürettiğimiz ürünler bu boş-luğu doldurdu. Bunların tasarımında ve üretiminde kilit rol üstlendiğim bu dö-

nem, belki de hayatımın en mutluluk ve-ren ve iş doyumu sağlayan dönemi oldu.

Bugün grubumuzda üretim devam edi-yor. Acil durum aydınlatma alanında ül-kemizin öncü ve ihracat şampiyonu fir-malarından EEC Elektronik’te Tasarım ve Üretim Mühendisliği rollerimi 1980’lerin sonlarında ortaklarım ve şimdiki Genel Müdürümüz Kevork Benlioğlu ile Arge Müdürümüz Kazım Koçer arkadaşlarıma devrettim. Onlar ve kadrolarındaki genç mühendis arkadaşlarım başarıyla sürdürüyorlar.

Sistem Tasarım Mühendisliği de uzun yıllar doğrudan veya süpervizör düzeyin-de keyifle yaptığım bir mühendislik alanı. Yangından korunma alanında birçok fark-lı disiplinler hakkında bilgi sahibi olma-yı gerektiren bu mühendislik uygulama-sı, can ve mal güvenliği sağlamak için ya-pıldığı için ayrı bir sorumluluk gerektiriyor. Bu alanda da artık çoğunlukla genç mü-hendis arkadaşlarıma mentorluk ve da-nışmanlık yapıyorum. EEC Entegre Bina Kontrol Sistemlerinde Başmühendislik ro-lünü 28 yıllık çalışma arkadaşım ve orta-ğım Hakan Sağlam’a devrettim.

Her iki şekliyle de tasarım mühendis-liği günümüz Türkiye’sinde üst düzey-de ve kaliteli olarak yapılıyor. Elektronik Arge Mühendisliği gittikçe yazılım ağırlıklı olarak yapılıyor ve yenilikçi pek çok ürün iç ve dış piyasalarda yerlerini alıyorlar. Sistem Tasarım Mühendisliği de gerek EEC, gerekse sektörümüzün önde gelen başka firmaları tarafından yurt içinde ve dışında büyük ölçekli projelerde uluslararası standartlara uygun olarak yapılıyor ve

“Tasarım mühendisliği günümüz Türkiye’sinde üst düzeyde ve kaliteli olarak yapılıyor. Elektronik Arge Mühendisliği gittikçe yazılım ağırlıklı olarak yapılıyor ve yenilikçi pek çok ürün iç ve dış piyasalarda yerlerini alıyorlar.”

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 55

Page 58: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

SÖYLEŞİ

kabul görüyor. Sağlanmakta olan teşvik-ler arttırılmaya devam eder ve üniversi-te/sanayi iş birliği daha da üst düzeylere çıkarılırsa genç nüfusumuzla tasarım ala-nında çok daha ileriye gidilecek ve ülke-mizin üretkenliği ve rekabetçiliğinde bü-yük sıçramalar olacaktır.

Şirketinizin otuz beş yıllık sürekliliği dikkat çekici Haluk Bey. Nasıl başardınız?

EEC kurulduğunda ve başına geçtiğim-de 7 yıllık arge ve üretim deneyimi olan 29 yaşında bir mühendistim. Bir memur ço-cuğu olarak ne aileden gelen bir ticaret deneyimine ne de sermayeye sahiptim. İş-letme yönetimi konusunda eğitim alma-mıştım ve o yıllarda bugünkü gibi yöneti-ci MBA programları yoktu. Şirket yöneti-mi ve iş hayatındaki kişisel başarımı çok okumama ve Kadıköy Maarif Koleji’nde-ki orta öğrenimim esnasında kazandığım üst düzeyde İngilizce bilgime borçluyum. Bugün de her konuda sürekli olarak aynı anda 4-5 kitabı birlikte okurum.

EEC Elektronik ve EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri’ndeki sürekliliği önce-likle iş yapma ilkelerimiz ve temel değer-lerimize borçluyuz. Başarımızı tamamla-yan ikinci önemli unsur ise ortaklık ya-pımız ve yönetim kadrolarımız. İşimiz-de “İyi” mühendislik yapmayı ve müş-teri memnuniyetini her şeyin önüne ko-yarız. Her zaman bir “Çözüm” firması ol-duk, müşterilerimize kendilerine en uy-gun “Doğru” çözümleri sunduk. Çalışan-larımızın bilgi ve yetkinliklerini sürekli geliştirdikleri, bilgi paylaşımının en üst düzeyde gerçekleştirildiği bir şirket kültürü oluşturduk. Şirket içi ve dışında

mesleki ve kişisel gelişim eğitimlerine önemli kaynak ayırırız. Bu nedenle EEC sektörümüzde müşterilerimiz ve hatta rakiplerimiz tarafından bir “Okul” ola-rak kabul edilen bir firma konumunda-dır. 2009’da kurduğumuz dağıtım firma-mız AVEKA Algılama ve Kontrol Teknolo-jileri de yetkili satıcı ve bayi müşterileri-mize mühendislik çözümlerinde sahip ol-duğumuz deneyimler ışığında teknik des-tek vererek katma değer sağlıyor ve yan-gın alarm sistemleri dağıtımında öncülü-ğünü sürdürüyor.

EEC Elektronik’te tek sahip durumuna geçtikten sonra ve EEC Entegre Bina Kont-rol Sistemleri kurulurken, ortaklık yapısını birlikte çalıştığım ve uzun dönem birlikte olabileceğim arkadaşlarımı ortak ederek oluşturmayı yeğledim. Bugün de fiilen şir-ket bünyesinde faaliyet gösteren tüm or-taklarımla 25 yılı aşan bir çalışma beraber-liğimiz oluştu. Her iki firmada da birlikte çalıştığım Hayri Kartopu arkadaşımla 33 yıldır birlikteyiz. Fiilen yürütme görevleri-ni üstlenmiş profesyonel yönetim kadro-larımız da firmamızda 2000’li yılların baş-larından bu yana çeşitli görevlerde bulun-muş mühendis arkadaşlarımızdan oluşu-yor. Bu deneyimli yönetim kadrolarımızla genç arkadaşlarımıza görev ve sorumlu-luklar veriyoruz ve koçluk, mentorluk ya-pıyoruz. EEC’de ben dahil tüm ortakları-mız ve yöneticilerimizin kapıları tüm ça-lışanlarımıza daima açıktır.

İş dünyası açısından ülkemizin içinde bulunduğu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Daha önce kısaca bahsettiğim, 1974 sonrasında iş hayatımın ilk yıllarını yaşa-

dığım büyük ekonomik kıtlık ve izole edil-mişlik dönemi ile karşılaştırdığımda, bu-gün dünya ekonomisi ile çok daha bütün-leşmiş ve jeopolitik konumunun öneminin farkında olan bir ülkeyiz. İş dünyası, o za-man nasıl yaratıcılığını ve fedakârca çalış-ma yetkinliğini ortaya koyduysa, bugün de bunu fazlasıyla gerçekleştirecek yapıdadır. Daha sonra gelen 1996 ve 2008 krizlerin-de olduğu gibi içinde bulunduğumuz bu dönemi de aşacağımızdan şüphem yok.

Beni endişelendiren en önemli eksiklik ya da zayıflığımız, eğitimde yeterli düzey-de olmamamız. Orta ve yüksek eğitim ça-ğında olan 15-24 yaş aralığındaki 12 milyo-na yakın gencimizi temsil eden bir örnek-lemle, 2017’de gerçekleştirilen bir araştır-mayı gördüm ve irkildim. Buna göre bu gençlerimizin %22’si okula gitmeyip ça-lışıyor, %23’ü ise ne okuyor ne de çalışı-yor. Sadece eğitim gören gençlerimizin oranı %43. Üniversitedeki gençlerimizin 55%’i istemediği bir meslek için okuyor, çalışanların 75%’i ise istemediği bir işte çalışıyor. Gençlerimizin 89%’u yabancı bir dil bilmiyor. İş dünyasının en fazla kafa yorması gereken konu bence bu. Önümüzdeki 15-20 yıl içinde iş dünyasını bütün dünyada kökten bir değişime uğ-ratacak olan, “Z kuşağı” olarak da bilinen bu yaş grubundaki gençlerimiz, dünya-daki yaşıtlarının çok gerisinde kalacaklar. Buna çözümler bulmalı ve uygulamalıyız.

Tüyak’tan bahsedelim mi biraz? Eğitim faaliyetlerine, sempozyuma ve Tüyak Dergisi’ne katkı sağlıyorsunuz. Tüyak dernek ve vakıf olarak sektör için nasıl bir öneme sahip?

Tüyak, kurulduğu günden bu yana, Yan-

“Sağlanmakta olan teşvikler arttırılmaya devam eder ve üniversite/sanayi iş birliği daha da üst düzeylere çıkarılırsa genç nüfusumuzla tasarım alanında çok daha ileriye gidilecek ve ülkemizin üretkenliği ve rekabetçiliğinde büyük sıçramalar olacaktır.”

56 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 59: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 60: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

SÖYLEŞİ

gından Korunma Sektörü’nün çatı orga-nizasyonu olarak büyük katkılar sağla-dı. Sektörel sivil toplum kuruluşları, sek-törlerinin ve misyonlarının toplumla bü-tünleşmesi, iletişim kanallarının açılma-sı, ortak sorunların kamu ve sivil toplum gündemine taşınması için çok önemli bir işleve sahip. Tüyak Vakfı Yönetim Ku-rulu’nun 1998 yılında, Başkanımız Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’ın önderliğin-de zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yaptıkları ziyaret sonucunda Cumhurbaşkanı’nın vakıf çalışmalarının desteklenmesi için ilgili kuruluşlara gön-derdiği yazılar belki de sektörün büyük dö-nüşümü için bir fırsat yaratmıştır.

1999 depreminden sonra Sivil Savunma Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı Saba-hattin Özçelik’in Bakanlar Kurulu tarafın-dan hazırlanmasına karar verilen Yangın-dan Korunma Yönetmeliğinin koordinatör-lüğünü yapması için Abdurrahman Bey’i araması büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı tarafından gönderilmiş bu yazılara bağlı-dır. Bunu izleyen dönemde yönetmeliğin hazırlanması, kitap haline getirilmesi, ba-sılması, dağıtımı, İtfaiyeler Birliği’yle yurt çapında itfaiyecilerin yönetmelik konu-sunda eğitimi için yapılan aktiviteler hep Tüyak’ın sektörel sivil toplum kuruluşu olarak muhatap kabul görülmesine bağ-lıdır. Benim Vakıf ve Dernek Başkanlığım döneminde ve benden sonraki başkanla-rın yönetiminde de Tüyak pek çok kamu kuruluşları nezdinde üyelerinin sorunları-nın çözülmesi için girişimlerde bulunmuş ve ilerleme kaydedilmiştir.

Tüyak’ın sektörü belli bir noktaya

getirdiği ve katkıları şüphesiz. Peki, Tüyak’ın geldiği noktadan memnun musunuz?

Evet, memnunum. Genç ve yetkin bir kadro yönetimi devraldı ve çok da iyi ça-lışıyorlar. Vakıf ve Dernek’in birlikte ça-lışması, genç arkadaşlarımızla deneyimli üyeler arasında ciddi düzeyde sinerji ya-ratıyor. Sempozyum her yeni organizasyo-nunda çıtayı biraz daha yükseltiyor. Yan-gın Mühendisliği dergisi her sayısıyla bir öncekini aşıyor. Eğitim seminerlerine ilgi ve katılım sürekli olarak artıyor. Yapılacak çok şey var ve başta Onursal Başkanımız Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç olmak üzere, biz eskiler de maddi ve manevi destek sağlamaya gayret ediyoruz.

Sizce Tüyak sektöre daha fazla nasıl katkı sağlayabilir? Önümüzdeki dönemde hedefleri neler olmalı?

Sektörde ortak hedeflere yürümeyi sağ-layacak uygulama standartlarının ve iş yapma yetkinliklerinin oluşturulması Tü-yak’tan başka bir kuruluşun sağlayabile-ceği şeyler değil. Bu konuda Tüyak Teknik Komiteleri’nin çalışmaları sürüyor. Sektör-deki firmaların çalışmalara daha fazla ka-tılarak destek vermesi çok önemli. Benim hayallerimden biri Tüyak’ın bir gün yayın-ları ve etkinlikleriyle Amerika’nın NFPA’sı ve İngiltere’nin FIA’sı gibi, Türkiye’de yan-gından korunma sektörüne teknik ve mes-leki etik kurallarıyla yön veren bir konu-ma gelmesi. Bu kuruluşlar da birer sivil toplum kuruluşu ve tamamen üyelerinin sağladığı aidat, sponsorluk ve bağışlarla oluşan güçlü bütçelerle profesyonel ola-rak yönetiliyorlar.

Öte yandan meslek yüksek okulları ve üniversitelerle iş birliği yaparak sektörde görev alabilecek nitelikli teknik eleman ve mühendis yetiştirmeye yönelik eğitim programları düzenlemek uzun zamandır gündemimizde olan bir konu. Bildiğiniz gibi eğitim, vakfımızın ve derneğimizin en önemli kuruluş amaçlarından biri.

Eklemek istedikleriniz?Benimle bu söyleşiyi yaptığınız için çok

teşekkür ederim. Grup şirketlerimizdeki yönetim sorumluluklarım ve yoğun prog-ramım, dergimize daha fazla katkıda bu-lunma arzumu engelliyor. İlk fırsatta der-gi yayın kurulumuza bir teknik yazı ya da makale hazırlayıp göndermek istiyorum. Umarım bu fırsatı yakın bir zamanda ya-kalarım.

“1998 yılında, Başkanımız Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç’ın önderliğinde zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yaptıkları ziyaret sonucunda Cumhurbaşkanı’nın vakıf çalışmalarının desteklenmesi için ilgili kuruluşlara gönderdiği yazılar belki de sektörün büyük dönüşümü için bir fırsat yaratmıştır.”

“Önümüzdeki 15-20 yıl içinde iş dünyasını bütün dünyada kökten bir değişime uğratacak olan, “Z kuşağı” olarak

da bilinen bu yaş grubundaki gençlerimiz, dünyadaki yaşıtlarının

çok gerisinde kalacaklar. Buna çözümler bulmalı

ve uygulamalıyız.”

58 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 61: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 62: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

1. GİRİŞDumanın dışarı yayılması, gökdelen yangınlarında yaygın ola-

rak görülen bir olgudur. Bir gökdelende meydana gelen yangın-da, ısıl kaldırma etkisi ve dış ortam rüzgârına bağlı olarak, du-man, pencereler gibi dışa açılan açıklık noktalarından taşarak diğer katlara yayılmaktadır. Güçlü bir rüzgâr, alevlerin yayılma-sına ve dumanın iletilmesine etki edecektir [1]. Geçtiğimiz yıllar-da bina yalıtım malzemeleri yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı ancak bunların çoğu yanıcı özellikteydi. Binada yangından kay-naklanan duman yayıldığı zaman, yüksek sıcaklıktaki duman, bina dışında da yangına sebebiyet vermekte ve hem can emni-yetini ciddi tehdit etmekte, hem de daha küçük diğer yangın-lara neden olmaktadır [2]. Bu nedenle, gökdelenlerde duman yayılmasına ilişin kritik rüzgâr hızının etüd edilmesi, yapı kons-trüksiyonunun ve bina sakinlerinin emniyetinin sağlanması açı-sından çok değerlidir.

Duman yayılmasına ilişkin bazı çalışmalarda değişik sonuç-lar elde edilmiştir. Japon akademisyen Yokoi [3], baca duma-nı dağıtım modeli boyunca, boyuttan bağımsız olarak sıcaklı-

ğın belirlenmesi amacıyla, akışkan mekaniği ve termodinamik denklemleri bir arada kullanarak farklı boyutlardaki yangınlar-da duman yayılma modelini test etmiştir. Ohmiya [4], alev özel-liklerini analiz etmek üzere bir dizi simülasyon deneyi kullan-mış ve yangının yayılması çerçevesinde yangın yükünün, eksik yanma ürünlerinin açık havada yanmasına bağlı olduğunu tes-pit etmiştir. Oleszkiewicz [5], yangının dikey olarak yayılması üzerinde pencerelerin geometrik boyutlarının etkisini test et-mek üzere bir dizi deney gerçekleştirmiş ve sonuçlar pencere boyunun düşük, ancak eninin yüksek olması durumunda, bu-nun bina dışında daha fazla aleve sebebiyet verdiğini göster-miştir. Suzuki [6] çoklu ölçekli bir yangın simülasyon çalışması gerçekleştirmiş ve bunu nümerik simülasyonla karşılaştırmıştır. Sonuçlar, bina yangın simülasyonunda kullanılmaları açısından nümerik simülasyonun daha hassas olabileceğine işaret etmiş-tir. Yee-Ping Lee [7], yangın yayılma boyunu etüd etmek üzere küçük boyutlu bir model ile nümerik analizi birleştirmeyi teklif etmiş ve yangın yayılma boyuna ilişkin teorik modeli oluştur-muştur. Yapı cephesi üzerindeki yangın yayılmasını ve yapıdaki dumanın hareket denklemi ile küçük ölçekli bir model, Himoto ve ark.[8] tarafından öne sürülmüştür.

ÖZETBu çalışmanın amacı, dış ortam rüzgâr şartları altında, dumanın dışarı yayılması açısından açıklık büyüklüğü ile kritik rüzgâr hızı

arasındaki ilişkinin etüd edilmesidir. Kritik rüzgâr hızı, farklı rüzgâr hızlarında dışarı yayılan dumanın miktarı, termoelemanın sıcak-lık ölçüm özellikleri kullanılarak tespit edilmiştir. Düşük rüzgâr hızında, dumanın yukarı doğru hareket ederek açıklık kısmının üst kıs-mından dışarı doğru yayıldığı, ancak rüzgâr hızı arttıkça rüzgârın basıncının dumanın yayılmasına engel olduğu görülmüştür. Açıklık boyutu ile kritik rüzgâr hızı arasındaki ilişki, kritik rüzgâr hızının açıklık büyüklüğüne göre arttığını göstermekte olup; lineer bir ilişki-dir. Çalışma çerçevesinde, yangının enerjisinin de kritik rüzgâr hızı ve açıklık büyüklüğü arasındaki ilişki üzerinde belirli bir etkisi ol-duğu belirlenmiştir.

Zhong-lin QUANa, Ru ZHOUa*, Jing-jing LEIa, Cheng-yu GONG1, Jun-cheng JIANGa, De-zhi ZHU2

DIŞ ORTAM RÜZGÂR ŞARTLARINDA DUMANIN DIŞARI YAYILMASI, AÇIKLIK BÜYÜKLÜĞÜ VE

KRİTİK RÜZGÂR HIZI ARASINDAKİ İLİŞKİ

1 Jiangsu Key Laboratory of Urban and Industrial Safety, College of Safety Science and Engineering, Nanjing Tech University, Nanjing 210009, China 2 Nanjing Municipal Fire Brigade, Nanjing 210009, China

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 60-65, 2018

60 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 63: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Her ne kadar dumanın dışarı yayılmasına ilişkin çalışmalar fazlasıyla yeterli ve güvenilir olsa da, yine de henüz çözüme ka-vuşmamış bazı hususlar bulunmaktadır.

Öncelikle dış ortam rüzgâr şartları altında dışarı yayılan du-manın davranışına ilişkin çalışmalar kısıtlıdır. Çalışmalar, yük-sekliğin artması ile beraber, rüzgâr hızının da katlanarak arttı-ğını göstermektedir [9]. Hong Kong gibi bazı büyük şehirlerde, rüzgâr hızı 32 metre yükseklikte 8 m/s hıza ulaşabilmekte, aza-mi rüzgâr hızı ise 40 m/s değerini aşabilmektedir [10]. Yapı ne kadar yüksek olursa, rüzgâr hızı da o denli yüksek olmaktadır. Dış ortam rüzgâr altında, dışarı yayılan duman diğer katlara da yayılacak ve rüzgâr da, dumanın yayılma hızına etki edecektir. Dolayısıyla, bir gökdelen yangını söz konusu olduğunda, dış or-tamdaki rüzgârı belirleyici olmakta ve dumanın yayılma davra-nışını ciddi şekilde etkilemektedir.

İkinci olarak, çalışmaların büyük bir kısmı, ağırlıklı olarak tek bir açıklık modeli çerçevesinde gerçekleşen duman yayılması-na odaklanmaktadır, ancak birden çok açıklığın mevcut oldu-ğu hallere dair araştırma kısıtlıdır. Araştırma, hem kapı hem de pencerenin eş zamanlı olarak açık olduğu hallerde, ikisinin bir-birine olan göreceli pozisyonunun ve pencerenin büyüklüğünün duman yayılmasını etkilediğini göstermektedir. Takeda [11], söz konusu açıklığın büyüklüğünü belirli bir raddeye kadar nötr se-viyede değiştirmenin, alevi ve kapalı hacim içindeki duman ya-yılma davranışını etkilediğini tespit etmiştir. Bu nedenle açıklı-ğın büyüklüğü de önemli bir faktördür.

Bu makalede, farklı yangın kaynakları ve farklı açıklık büyük-lükleri söz konusu olduğunda duman yayılmasına ilişkin kri-tik rüzgâr hızını etüd etmek üzere nümerik simülasyon yönte-mi kullanılmıştır. Yayılan duman diğer katlara zarar verecek ve toksik duman da içeride insanlar için bir tehdit oluşturacaktır. Bu makalede yer alan çalışma sayesinde, hava beslemesi du-man yayılmasının önüne geçebilmek üzere daha iyi bir şekil-de kullanılabilir.

2. Teorik analiz

2.1. Basınç analiziGökdelen yangınlarında duman hareketi; açıklık büyüklüğü-

ne, rüzgâr hızına, yangın kaynağının yangın yüküne ve birtakım diğer faktörlere bağlıdır. Bu makale sadece rüzgâr ile ilgili konu-ları ele almaktadır. Bu şartlar altında içerideki kapalı hacim ile dışarısı arasındaki basınç aşağıdaki şekilde ifade edilebilir [12]

Basınç farkı (1) (2)

(3)

Burada ve kapalı iç hacmin dâhili havası ve ortam ha-vasının statik basıncını göstermektedir, ve sırası ile iç hava ve ortamdaki havanın yoğunluğunu temsil etmektedir, rüzgâ-rın ortalama basınç katsayısıdır, rüzgâr hızı yaklaşık 0.7[13], olup, z de ilgili açıklığın yüksekliğini temsil etmektedir.

Nötr tabaka teorisine göre, basınç farkı aşağıdaki şekilde ifa-de edilebilir:

(4)

Burada açıklık nötr seviyesinin yüksekliğini ifade etmek-tedir.

2.2. Rüzgâr hızı modeliRüzgâr yüksekliğe göre farklılık göstermekte olup, yere yakın

noktalarda daha düşüktür. Yüksekliğe göre rüzgâr hızının deği-şimini ifade eden birçok ampirik formül mevcut olup, bunlar-da genellikle üstel (exponential) formül kullanılmaktadır [14]

(5)

Burada standart yüksekliktir (10 metre yükseklik), H he-saplanmış yüksekliktir, V0 standart yükseklikteki hız m/s olup,

Terminoloji

iç mekân hava statik basıncı

dış ortam hava statik basıncı

kapalı hacim içindeki basınç

kapalı hacim dışındaki basınç

ortalama basınç katsayısı

akış katsayısı

rüzgâr hızı

standart yükseklikteki hız

açıklık noktasındaki akış hızı

açıklık noktası üst kısmının yüksekliği

açıklık noktası nötr seviyesinin yüksekliği

hesaplanan yükseklik

standart yükseklik (on metre yükseklik)

açıklık nötr seviyesinden açıklığın üst kısmına ka-dar olan mesafe

açıklık nötr seviyesinden açıklığın alt kısmına kadar olan mesafe

bölgesel katsayı

kütle debisi

sıcak dumanın açıklıktan çıkış esnasındaki kütle debisi

soğuk havanın açıklık noktasından içeri doğru küt-le debisi

kalite kayıp oranı

açıklık kısmının genişliği

iç mekân hava yoğunluğu

dış ortam hava yoğunluğu

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 60-65, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 61

Page 64: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Vw hesaplanmış yükseklikteki rüzgâr hızıdır, n bölgesel katsa-yıdır ve iç bölgelerde 0.2 olup sahil kesimlerinde 0.4 olarak alı-nır. Bu makalede n = 0.2’dir.

2.3. Kütle debi analiziGenel olarak, açıklık noktasındaki debi sabit değildir, bu ne-

denle kütle debisi aşağıdaki şekilde yazılabilir

(6)

Burada W açıklık noktasının eni, v açıklıktaki debi olup yük-sekliğe göre değişmektedir, duman yoğunluğudur, ise debi katsayısı olup değeri yaklaşık olarak 0.6-0.7’dir.

Formül (6)’ya yerleştirildiğinde, açıklık noktasından çıkan sı-cak dumanın kütle debisi elde edilir.

(7)

h1 açıklık noktası nötr seviyesinden açıklık noktasının üst kıs-mına kadar olan mesafedir. Benzer şekilde, açıklık noktasın-dan içeri giren soğuk havanın kütle debisi de aşağıdaki şekil-de elde edilebilir:

(8)

Burada h2 açıklık noktasının alt kısmından açıklık noktası nötr seviyesine kadar olan mesafeyi temsil etmektedir.

Kütlenin korunumu, odadan dışarı çıkan havanın, odaya gi-ren havaya eşit olmasını gerektirmektedir. Kütle denge denkle-mi aşağıda verilmektedir:

(9)

3. Bina modeli

3.1. Fiziksel modelBu makalede, duman yayılma olgusunun kritik rüzgâr hızını,

farklı yangın kaynakları ve farklı açıklık noktası büyüklüklerine göre etüd etmek üzere Nanjing’deki 11 katlı bir gökdelen araş-tırma konusu olarak kullanılmıştır. Yangının gerçekleştiği katın kat planı Şekil 1’de gösterilmektedir. Koridorun boyu ve eni sıra-sı ile 30.8m ve 22.8m’dir ve koridorun eni de 1.8m’dir. Koridorun dışında, 4 m uzunluğunda ve 3.2 m yüksekliğinde ofis odaları bulunmaktadır. Oda girişlerinin büyüklüğü, mevcut şartnameler arasında yaygın olarak kullanılan tasarım boyutlarına göre be-lirlenmektedir. Bu nedenle, ofis kapılarının eni 1.2 m, yüksekli-ği 2.2 m’dir; ofis pencere pervaz yüksekliği genellikle 0.9 m’dir, bu makalede 1m olarak alınmıştır. Konut tasarımına göre, ha-valandırma penceresinin zemine olan oranı 1/20’den az olamaz, bu yazı için seçilen açıklık noktası büyüklüğü ise 1.6m*1.2m, 1.6m*1.4m, 1.8m*1.4m ve 1.8m*1.6m’dir. Açıklık alanı ise sıra-sı ile 1.92m2, 2.24m2, 2.52m2 ve 2.88m2’dir. Koridorun içinde ise yangın merdiveni ve asansör yer almaktadır.

Şekil 1. Yangın kat planı

3.2. Mesh ve sınır şartlarıTüm büyük türbülans simülasyonları, mesh’e dair büyük bir

gereklilik getirmektedir. FDS kılavuzunda, mesh’i hesaplamak

üzere boyutsuz formülü kullanılabilir [15]. Karakteristik yan-

gın kaynağının çapının D* olduğu durumda, dx birim mesh ça-pıdır.

(10)

Burada Q yangın kaynağındaki enerji olup, diğer parametre-ler, dış ortam hava sabitidir, poo için 1.293 kg/m3, Cp için 1.009 kJ/kg-K, Too için 293K ve g için 9.81m/s2 değerleri alınmıştır.

DGJO8-88-2000 sayılı ve “Sivil Yapılarda Duman Önleme ve Kontrol Teknik Yönetmeliği” isimli mühendislik tasarım şart-namesinde, odada sprinkler yapılıp yapılmayacağı hallere göre yangın yükünün seçilmesinden bahsedilmektedir. Bu yazıda, ofis-te otomatik sprinkler bulunmakta olup, şartnameye göre aza-

mi yangın yükü 1.5MW’tır, nedenle yangın yükü

800kW/mv ve 1000kW/m2, yangın büyüklüğü de 1.2 m*1.2 m ola-rak seçilmiştir. FDS kılavuzu bu formülünü önermektedir.

Hesaplama hızı ve hesaplama doğruluğunu dikkate almak suretiyle, mesh büyüklüğü yangının çıktığı odanın alanı ile yan-gın bölmesinde 0.2m*0.2m*0.2m olup, yangın olmayan alan da 0.4m*0.4m*0.4m şekilde belirlenmiştir

3.3. Şartların belirlenmesiNanjing Meteoroloji Gözlemevi verilerine göre, Nanjing’de

rüzgâr hızı, on metrede yaklaşık 1.9m/s’dir; bu nedenle bu ça-lışmada ön simülasyon için 1.6-2.1m/s seçilmiş olup, aralık da 0.1’dir. Rüzgâr üreteci yangın odasından 18m mesafede yer al-makta olup, rüzgâr yönü de, yangın odasına esen rüzgârın yönü olarak seçilmiştir ve zaman içinde değişiklik göstermemiştir.

Yayılmanın kritik durumunu daha iyi edüd etmek üzere, simü-lasyon kapsamında ve yangın odası girişinin üst noktasına yatay pozisyonda, 0.2 aralıkla 25 adet olacak şekilde bir dizi termoele-man yerleştirilmiştir. Termoeleman ile ölçülen sıcaklık verileri,

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 60-65, 2018

62 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 65: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

kritik rüzgâr hızını tespit etmek üzere kullanılmış ve dış ortam sıcaklığının 10 °C üzerine çıktığı zaman bu durum, gazın termo-eleman pozisyonuna ulaştığını göstermektedir. Tablo 1’de spe-sifik çalışma şartları yer almaktadır.

Simülasyonda aşağıdaki varsayımlar dikkate alınmıştır:1. yangın kaynağı konumu: yangın kaynağı, kapalı alanın

merkezinde yer almaktadır.2. sınır şartları: dış ortam sıcaklığı 20° C’dir; atmosferik ba-

sınç 1.01325 Pa’dır.3. simülasyon süresi: 300s.

Yangın yükü(Kw/m2)

Rüzgâr hızı(m/s)

Açıklık büyüklüğü(m2)

800 1.6, 1.7, 1.8, 1.9, 2.0, 2.1 1.96, 2.24, 2.52, 2.88

1000 1.6, 1.7, 1.8, 1.9, 2.0, 2.1, 2.2 1.96, 2.24, 2.52, 2.88

Tablo 1. Çalışma şartlarının belirlenmesi

4. Sonuçlar ve tartışmaÖlçülen veriler, yangın stabil olmayan bir durumda iken se-

çilemez. Bu makalede, yangının büyümesi t2 büyüme modeli olarak seçilmiştir. Formüle göre, yangın yükünün 800

kW/m2 olduğu 157 s noktasında yangın kaynağı stabildir, dolayı-sı ile, analiz konusu olarak 150s sonrasındaki simülasyon, seçil-miştir. Bu çalışmada, duman yayılma uzunluğu termoeleman-lar tarafından ölçülen sıcaklığa göre tespit edilmiştir, farklı rüz-gâr hızlarında duman yayılma uzunluğunun üzerine yerleştiril-mesi suretiyle de, bir açıklığın boyutuna ilişkin kritik rüzgâr hızı elde edilmiştir. Şekil 2’de, termoelemanların 1.8 m/s’lik bir or-tam rüzgâr hızında ve 800 kw/m2’lik bir yangın yükünde ölçtü-ğü sıcaklık gösterilmektedir, açıklık büyüklüğü de 2.52m2’dir.

Şekil 2. Termoeleman tarafından 1.8m/s’lik dış ortam rüzgâr hızında ölçülen sıcaklık (Yangın yükü 800kW/m2 olup açıklık bü-yüklüğü de 2.52m2’dir)

Açıklık koordinatlarının yatay pozisyonu X=22.8m’dir. Açık-lığın üst kısmında her 0.2 m’de bir termoeleman yerleştirmek suretiyle, ölçülen sıcaklığın, dış ortam sıcaklığından 10 °C

daha fazla olduğu (30°C), yani duman termoeleman pozisyo-nuna hareket ettiği zamana göre termoeleman tanımlaması gerçekleştirildi.

Şekilden görülebileceği üzere, mavi eğride bulunan kısım, 30 °C’den daha yüksektir, bu vakada, sıcak dumanın x=23.2m pozisyonuna geldiğini göstermektedir, burası, açıklıktan 0.4m mesafededir, yani duman yayılmasının uzunluğu 0.4m’dir. Şekil 3 a-e, 1.6m/s, 1.7m/s, 1.9m/s, 2.0m/s ve 2.1m/s dış ortam rüzgâr hızlarında termoeleman ile ölçülen sıcaklığı ifade etmektedir.

a. 1.6 m/s’de rüzgâr hızı

d. 2.0 m/s’de rüzgâr hızı

c. 1.9 m/s’de rüzgâr hızı

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 60-65, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 63

Page 66: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

e. 2.1 m/s’de rüzgâr hızı

f. 2.2 m/s’de rüzgâr hızı

Şekil 3. Farklı dış ortam rüzgâr hızlarında termoeleman ile öl-çülen sıcaklık (Yangın yükü 800kW/m2 olup açıklık büyüklüğü de 2.52m2’dir)

Şekilde, rüzgâr hızı arttıkça 30°C’den fazla bir eğri düşü-şü olduğu, yani duman yayılmasının azaldığı görülmektedir. Yangının başlangıcında, iç mekândaki hava, yanmayı devam ettirecek yakıt sağlamaktadır ve yanmayı sürdürebilecek den-li oksijen kalmadığı zaman da, henüz yanmamış olan yanıcı maddeler yukarı doğru hareket ederek, açıklık noktasının üst kısmından dışarı çıkmakta ve tekrar havadan dolayı ve sürekli olarak yukarı doğru bir hareket ile yanmaktadır. Rüzgâr hızının artmasıyla, rüzgâr basıncı, sıcak dumanın açıklıktan dışarı ya-yılmasını engellemektedir; rüzgâr hızının dumanın yayılmadığı noktaya kadar artması, kritik rüzgâr hızını ifade etmektedir.

Şekilden görülebileceği gibi, 1.6m/s, 1.7m/s, 1.9m/s, 2.0m/s ve 2.1m/s’lik rüzgâr hızlarında duman yayılma uzunluğu da sırası ile 0.7m, 0.55m, 0.3m, 0.25m ve 0.1m’dir. Maksimum rüz-gâr hızında hala duman yayılması vardır, fakat yayılma uzunlu-ğu açıklığa yakın noktadadır, bu nedenle 2.2m/s simülasyonu grubu oluşturulup başka bir rüzgâr hızı çalışması yapılmış ve 2.2m/s’de yayılma olmadığı görülmüştür, bu durum Şekil.4-2 f’de gösterilmektedir.

Simülasyona göre, aynı yangın yükü ve açıklık noktası bü-

yüklüğünde görülen sonuçlar, farklı rüzgâr hızı şartları altında duman yayılmasının farklı olduğunu göstermektedir. Araların-daki ilişki Şekil 4’te yer almaktadır.

Şekil 4. Rüzgâr hızı ile duman yayılmasının uzunluğu arasın-daki ilişki

Şekilde, aynı yangın kaynağı ve açıklık boyut şartları altında, rüzgâr hızı arttıkça duman yayılma uzunluğunun da azaldığı görülmektedir. Rüzgâr basınç formülüne göre, rüzgâr hızının arttırılması dış hava basıncının artmasına sebebiyet verirken iç mekân şartları değişmeksizin kalacaktır, bu da, rüzgâr hızı artarken duman yayılmasını zayıflatacaktır. Duman yayılma uzunluğu sıfır iken, artık rüzgâr hızı kritik rüzgâr hızıdır. Yangın yükünün 800kW/m2 ve açıklık büyüklüğünün de 2.52m2 olduğu şartlarda duman yayılmasının kritik rüzgâr hızı 2.19m/s’dir.

Diğer simülasyon koşullarını analiz etmek için aynı yönte-mi kullanarak, farklı açıklık boyutlarında duman yayılmasının kritik rüzgâr hızı tespit edilebilir. Doğru orantılı sonuca göre, 800 kW/m2 gücünde bir yangın kaynağında, 1.96m2, 2.24m2 ve 2.88m2’ye ait kritik rüzgâr hızı sırasıyla 1.88m/s, 2.06m/s ve 2.26m/s’dir. Bu verilerin analiz edilmesi, bize Şekil 5a’da göste-rilen açıklık büyüklüğü ile duman yayılmasına ait kritik rüzgâr hızı arasındaki ilişkiyi verebilir. Şekilden de görüldüğü üzere, duman yayılmasına ait kritik rüzgâr hızı, aynı yangın yükü al-tında açıklık büyüklüğünün artmasına bağlı olarak arttığı için aralarındaki ilişki yaklaşık olarak y = 0.43017x + 1.06009’dur.

a. 800kW/m2 yangın yükü

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 60-65, 2018

64 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 67: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

b. 1000kW/m2 yangın yükü

Şekil 5. Açıklık büyüklüğü ile duman yayılmasına ait kritik rüz-gâr hızı arasındaki ilişki

Bu yazıda ayrıca 1000 kW/m2 yangın yükü değerinde incelen-miştir, yangın yükü 1000kW/m2 iken yangın kaynağı yaklaşık 175s’de stabil bir noktaya erişmektedir, bu nedenle 170s sonra-sı simülasyonu araştırma konusu olarak seçilmiştir. Aynı yön-temi kullanarak, kritik rüzgâr hızı ile açıklık boyutu arasındaki ilişki elde edilebilir, sonuç Şekil 5 b’de yer almaktadır. Şekilden de görüldüğü üzere, kritik rüzgâr hızı, açıklık büyüklüğünün artmasına bağlı olarak arttığı için aralarındaki ilişki yaklaşık olarak y = 0.3406x+1.39005’tir.

Şekil 6. Şekil 6 farklı rüzgâr hızları arasında hacim debi dağı-lımı (Yangın yükü 800 kW/m2 ve 1000 kW/m2, açıklık boyutu 2.52m2’dir)

Şekil 6 a ve b’nin incelenmesinde, her iki değerin de artış tren-dinin yaklaşık olarak aynı olduğu görülmektedir, ancak aynı açık-lık boyutunda yüksek yangın yükünün kritik rüzgâr hızı da bü-yüktür. Çünkü yangın yükü arttığı zaman, iç mekân yanma ısısı-nın yol açtığı basınç da artmaktadır ve sadece rüzgâr basıncı da eşzamanlı artar ise, dumanın yayılmasını baskılayabilir. Bu ne-denle, aynı açıklık boyutu şartlarında, daha yüksek yangın yü-künün kritik rüzgâr hızı da oldukça yüksektir.

Şekil 6’da gösterildiği üzere, pozitif hacim debisi kapalı hacim-den dışarı çıkışı göstermektedir. 1 yangın enerjisinin 800 kW/m2 olduğu durumu, 2 ise yangın enerjisinin 1000 kW/m2 olduğu du-rumu göstermektedir. Rüzgâr hızı arttıkça, yangın odasına giren

debi de artmaktadır, ancak rüzgâr basıncından dolayı, odadan dışarı çıkan baca gazının debisi azalmaktadır.

5. SonuçlarBu makalede ağırlıklı olarak dış ortam rüzgâr şartlarında ve

farklı ısı salım oranları altında, açıklık boyutu ile duman yayıl-masının kritik rüzgâr hızı arasındaki ilişki ele alınmıştır. Rüzgâr hızı düşük iken duman yayılmasının menzilinin daha uzun ol-duğu ve rüzgâr hızı arttıkça, rüzgâr basıncının açıklıktan yayı-lan dumanı sınırladığı görülmüştür. Rüzgâr hızı artmakta iken duman yayılmasının boyunun sıfır olduğu bir nokta vardır, bu da duman yayılmasına ait kritik rüzgâr hızıdır. Rüzgâr hızı ile duman yayılmasının uzunluğu arasındaki doğru orantıya göre, belirli bir açıklı boyutuna ilişkin kritik rüzgâr hızı elde edilebilir. Veri analizine göre, yangın yükü 800kW/m2 iken, 1.96m2, 2.24m2, 2.52m2 ve 2.88m2 açıklık boyutları ile eşleşen kritik rüzgâr hızı sı-rası ile 1.88m/s, 2.06m/s, 2.19m/s ve 2.26m/s’dir ve yangın yükü 1000kW/m2 iken 1.96m2, 2.24m2, 2.52m2 ve 2.88m2 açıklık boyut-ları ile eşleşen kritik rüzgâr hızı sırası ile 2.025m/s, 2.190m/s, 2.266m/s ve 2.349m/s’dir.

Veri analizleri yardımıyla, açıklık boyutu ve duman yayılması-nın kritik rüzgâr hızı arasındaki doğru orantı da tespit edilebilir. Açıklık boyutu arttıkça, kritik rüzgâr hızının da arttığı tespit edil-miştir. Yangın yükü 800kW/m2 iken aralarındaki ilişki yaklaşık ola-rak y=0.43017x+1.06009 değerindedir ve yangın yükü 1000kW/m2 iken, aralarındaki ilişki yaklaşık olarak y=0.3406x+1.3905 de-ğerindedir. İki ayrı yangın yükü arasındaki fark göre de her iki-sinin büyüme trendinin aynı olduğu, ancak aynı açıklık boyu-tunda, daha yüksek olan yangın yükünde, kritik rüzgâr hızının da büyük olduğu tespit edilmiştir.

KAYNAKLAR[1] Chen H,Liu N, ZlıangL, et al, 2008. Experimental study on cross-ventilation

coınpartment fire in the wind environınent. Fire Safety Science Proceedings of the Ninth International Symposiwn, pp.907-918.

[2] Himoto K, Tsuchihashi T, Tanaka Y, et al, 2009. Modeling therınal bchaviors of window flame ejccted from a fire compartınenl Fire Safety Journal 44(2), pp.230-240.

[3] Yokoi S, 1960.Study on the prevention of fire-spread caused by hot upward current. Building Research Institute, Ministıy of Constıuction.

[4] Ohmiya Y, Tanaka T,Wakamatsu T, et al, 1998. Predictivemethod forproperties fire spread by extemal flames. Fire Science and Technology, 18(1), p. 11-21.

[5] Oleszkiewicz, 1991. Fire exposure to exterior wa11s and flame spread on combustible cladding. Fire technology 27(4), p.334-340.

[6] Suzuki T,Sekizawa A, Yarnada T, et al, 200I. An experi.ıneııtal study of ejected fl.anıes of a high-rise building.International Association for Fire Safety Science, pp.363-373.

[7] Lee Y, Delichatsios M, Silcock G, 2008. Heat flux distribution and flame shapes on the inert f.eF.ire Safety Science 9, pp.193 -204.

[8] Himoto K, Tsuchihashi T, Tanaka Y, et al, 2009. Modeling the trajectory of window fl.anıes with regard to flow attachment to the adjaceııt wall. Fire Safety Journal44(2), pp. 250-258.

[9] Lo SKL, 2005. The new Hong Kong wind code 2004.Stıuctural Engineec 83,pp. 22-24.[10] Yik FW, Lo TY,Burnett J, 2003.Wind date for natural ventilation design in Hong KONG.

Building Service Engineering Research and Technology 24, pp. 125-136.[11] H. Takeda, 1988. Experimental investigation of fire behavior in a 1/6 scale dual

opening compartm.ent. Symposium(Jnternational) on Combustion21, pp.l37-142.[12] Wei Gao, Naian Liu,Michael Delichatsios, et al,2016.Fire spill plumefrom a

compartmeDt with dual symmetric openings under cross wind.Combustion and Flamel67, pp.409-421.

[13] M.Santamouris,F. Allar,l998.Natural ventilation in buildings:a design handbook. Earthscan24, pp. I-24.

[14] Feng Du,2011. Feasibility ofshaft uatural smoke exhausted in high-rise building under ambient wind. Fire Scieııce and Technology30(10), pp.896-898. [15] Mcgrattan K, Hostikka S, Mcderınott R, et al,2013. Fire Dynamics Simulator, Uscr’s Guidc.Nist Spccial Publication. 29-37

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 60-65, 2018

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 65

Page 68: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

SAĞLIK KURULUŞLARI

GAZLI SÖNDÜRME SİSTEMLERİ

ENERJİ SANTRALLERİ & ENDÜSTRİYEL TESİSLER

Sizin için değerli olanı biz koruruz.

ARŞİV ODALARI

VERİ MERKEZLERİ (DATA CENTER)

MÜZE VE SANAT GALERİLERİHAVALİMANLARI

Page 69: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

Sizin için değerli olanı biz koruruz.

ARŞİV ODALARI

VERİ MERKEZLERİ (DATA CENTER)

MÜZE VE SANAT GALERİLERİHAVALİMANLARI

Page 70: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 68-74, 2018

ÖZETYangın mühendisleri genel olarak bina mevzuatı çerçevesindeki görevlerinin farkındadır ancak “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı”

kapsamındaki diğer görevlere yabancıdır. Bu çalışma, Avustralya’daki bir örnek çalışma üzerinedir ancak genel olarak benzer iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin bu-

lunduğu diğer mercilerde de geçerliliği olması amacıyla sunulmaktadır.Toplum daha güvenli bir hal aldıkça, iş sağlığı ve güvenliği de yalnızca işveren-çalışan ilişkisi olmaktan çıkıp, aynı zamanda bina

tasarımcıları gibi diğer taraflara da görev yükleyecek şekilde evrimleşmiştir. Yangın mühendisleri, çalışmalarının doğası gereği bir iş-yerinin güvenliğini doğrudan etkileyen bina tasarımcılarıdır. Yangın mühendisliğinin uygulandığı birçok bina, birer işyeridir.

Bina mevzuatı kapsamında yangın mühendislerinin asgari performans gerekliliklerine göre tasarım yapmaları gerekir. Bu süreçte genellikle en uygun maliyetli yaklaşımı benimserler ve dolayısıyla ekonomik fayda sağlarlar.

Ancak, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre yangın mühendisleri makul sınırlar çerçevesinde uygulanabilir olan en yüksek ön-lem seviyelerini benimsemekle görevlidir. Makul sınırlar çerçevesinde uygulanabilirliği olup olmadığına dair değerlendirme kontrol-ler hiyerarşisine uygun olarak yapılmalı ve maliyet en sonda gelmek üzere, ilgili tüm hususlar dikkate alınmalıdır.

İş sağlığı ve güvenliği görevlerini kasıtlı veya kasıtsız olarak ihmal eden yangın mühendisleri, kendilerine ihmale bağlı dava açıl-ması riskine maruz kalırlar.

Anahtar Kelimeler: Yangın mühendisliği, iş sağlığı ve güvenliği, tasarımda sağlık ve güvenlik

P.A. (Tony) Enright1

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI, YANGIN MÜHENDİSLERİNİN İHMAL

ETTİĞİ BİR GÖREV MİDİR

GİRİŞ

Bina MevzuatıAvustralya’da performansa dayalı bir bina mevzuatı bulun-

maktadır [1]. Avustralya Bina Mevzuatı, yani BCA, her bir eyalet ve bölgenin kendi ilgili bina kanun ve yönetmeliklerine göre ya-sal olarak uygulanır. Bu makalede, çeşitli bina kanun ve yönet-melikleri topluca “Bina mevzuatı” olarak anılacaktır.

Performansa dayalı bina mevzuatları, belirleyici bina mevzuat-larının yerini alacak şekilde ilk kez 1990’larda kullanıma girmiş-tir. Bu performansa dayalı mevzuatlar, sonuç odaklı veya “Hedef temelli”dir. Performansa dayalı bina mevzuatı Avustralya, Kana-da, Japonya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Yeni Ze-landa ve Kuzey Ülkeleri dahil, ancak bunlarla sınırlı kalmayacak

şekilde birçok uluslararası merci tarafından kabul görmüştür [2].Bu yazının amacı, performansa dayalı bina mevzuatı çerçeve-

sinde mimariyi ya da bir yangın mühendisinin görevinin belirli bir asgari performans şartına göre tasarım yapması gerektiğini be-lirtmenin ötesinde, yangın mühendisliği uygulamalarını detay-lı olarak açıklamak değildir. Bu konuya ilgi duyanlar için daha kapsamlı bilgi “Performans Tabanlı Yangın Korunumu İçin SFPE Mühendislik Kılavuzu” [3] ve “Uluslararası Yangın Mühendisliği Kılavuzu” gibi kaynaklardan temin edilebilir [4].

İş Sağlığı ve Güvenliği (ISG) MevzuatıBina mevzuatına benzer şekilde, İş Sağlığı ve Güvenliği (ISG)

Mevzuatı da eyalet ve bölge düzeyinde yasal geçerliliğe sahiptir. Ancak bina mevzuatından farklı olarak, uyumlaştırmanın yasa seviyesinde olması amaçlanmaktadır.1 Enright Consulting Pty Ltd. Australia

68 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 71: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 68-74, 2018

Bu amaçla Avustralya Federal Hükümeti 2011 tarihli “Model İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası”nı yürürlüğe koymuştur. Söz konusu Model ISG Yasası, bu aşamada Victoria ve Batı Avustralya haricin-de tüm eyalet ve bölgelerde kabul edilmiştir. Ağırlıklı olarak tasa-rımda güvenliğe ilişkin görevlerin tartışıldığı bu yazının amaçla-rı doğrultusunda, Victoria ve Batı Avustralya mevzuatı da Model ISG Yasası ile yeterince benzerlik göstermektedir.

Muhtelif ISG Kanun ve Yönetmelikleri, mümkün olduğu kadar genel bir ifade ile topluca “İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı” ola-rak anılmaktadır. Bu şekilde benzer iş sağlığı ve güvenliği görev-lerinin mevcut olduğu diğer merciler açısından da geçerli olma-sı temin edilmektedir.

ISG GörevleriISG mevzuatı, işveren-çalışan ilişkisindeki görevlere odakla-

nan bir paradigmadan uzaklaşarak; müteahhitler, tasarımcılar, tedarikçiler ve üreticiler gibi daha yukarıdan aşağıya faaliyet gös-teren taraflar da dahil olmak üzere daha geniş bir paradigmaya doğru ilerlemiştir [5].

ISG mevzuatı uyarınca, işyeri olarak kullanılan yapıların tasa-rımcılarının görevi işyerinde sağlık ve güvenlik risklerini makul ölçüde uygulanabilir olan seviyede ortadan kaldırmak veya en aza indirmektir.

Bu ifade başlıca üç soruyu da beraberinde getirir:• Yangın mühendisleri, yapı tasarımcısı ve dolayısıyla gö-

rev sahipleri midir?• Yangın mühendislerinin tasarladığı binaların yüzde kaçı

işyeridir?• Bina mevzuat performans şartlarına göre tasarım yapıl-

ması, bir riskin en aza indirilmesine ilişkin ISG görevi-ni makul seviyede uygulanabildiği kadarı ile yerine ge-tirmekte midir?

Yangın Mühendisleri TasarımcıdırBazı hallerde, yangın mühendislerin bina tasarımcısı olma-

dıkları ve dolayısıyla ISG Mevzuatı’na göre tasarımcılara atfedi-len görevlerinin de söz konusu olmadığı görüşü dile getirilmek-tedir. Bu görüş uygulamada yangın mühendisliği dokümantas-yonunun, şartnameler ve çizimler halinde doğrudan doküman-te edilmesinden ziyade uygunluk sürecinin bir parçası olmasın-dan ileri gelmektedir. Bir bina tasarımı tipik olarak mimarlar, yapı mühendisleri ve çeşitli disiplinlere ilişkin mühendisler tarafından belgelenir (yani şartnamesi tespit edilir ve çizilir); bu disiplinle-rin her biri, yangın tasarıma ilişkin bileşenleri de ihtiva eder ve bunu yangın mühendisleri ile koordineli bir şekilde gerçekleştirir.

Bu görüş, dokümantasyonun tasarım ile aynı şey olduğu yö-nündeki yanlış varsayıma dayanmaktadır. Yangın mühendisleri tarafından üstlenilen çeşitli faaliyetleri göz önüne alındığında, 22 ayrı danışmanının sunduğu raporlar incelenmiş ve alterna-tif çözümlerin sıklığı not edilmiştir [6]. Her rapor, birden çok ko-nuyu konuyu ele almakta olduğu için bunların toplamı % 100’ e karşılık gelmemektedir. Örneklem boyutu küçük olup, coğraf-

ya ve zamana odaklanmıştır ancak yine de bunların “tasarım” faaliyetleri olduğunun ortaya konmasında faydalı olmaktadır. Söz konusu araştırma çalışması aşağıdakileri ortaya koymuştur:

• Yangın dayanım seviyelerinin azaltılması/ ortadan kal-dırılması %68

• Kaçış mesafesinin artması % 66• Duman egzoz hacminin azalması/ yok olması % 42• Sprinklerin azaltılması / ortadan kalkması %38• Çıkışlar (genişliğin/ toplam genişliğin/ yüksekliğin azal-

ması) % 34• Çıkışın açık alana tahliye vermemesi % 32• Yangın hortum makarasında değişiklik % 28• Yangın yayılımının ortadan kalkması % 22

Bu aktiviteler, bir binanın tasarımını açık, net ve derinden et-kileyen hususlar olup, bu nedenle birer tasarım faaliyeti olduk-ları da açık ve net bir şekilde kanıtlanmıştır.

Yangın Mühendisliği Tasarımı Yapılmış Birçok Bina, İşyeri Özelliğine Sahiptir

İşyerleri, yangın mühendisliğinin uygulandığı binaların or-tak bir alt kümesidir. Nitekim gerçekten de, işyerleri söz konu-su yangın mühendisliği yapılmış binaların çoğunluğunu teşkil etmektedir.

İşyeri özelliğine sahip ve dolayısı ile ISG mevzuatına tabi olan binaların oranını tespit etmek amacı ile bina izinlerine ilişkin ve-riler analiz edilmiştir. Söz konusu veriler Avustralya İstatistik Bü-rosu’ndan (ABS) temin edilmiştir [7]. ABS, hiyerarşik bir yapıya sahip işlevsel bir sınıflandırma sistemi kullanmaktadır [8]. Konut ve konut dışı binalar olmak üzere iki temel sınıflandırma bulun-maktadır. Konut binalarının kendilerine ait bölümleri vardır, oysa konut dışı binalar aşağıdaki şekilde üçe ayrılır.

• Konut Binaları• Konut Dışı Binalar

» Ticari Binalar » Endüstriyel Binalar » Diğer Konut Dışı Binalar

Bu dört bölüm de, 19 sınıfa ve 30 alt sınıfa ayrılmıştır. Söz konu-su binanın bir işyeri olduğu durumlarda, yangın mühendisliği ta-sarımı yapılan binaların oranını yaklaşık olarak tahmin etmek için;

• Tüm konut binalarının işyeri olmadığı ve tüm konut dışı binaların da işyeri olduğu yolunda sadeleştirici bir var-sayımda bulunulmuştur. İstisnalar olacaktır ama bunlar az sayıda ve ihmal edilebilir düzeydedir.

• Bir veya iki katlı konut binalarının yangın mühendislik ta-sarımı içermediği, üç veya daha fazla katlı konut binala-rının yangın mühendislik tasarımı içereceği ve tüm ko-nut dışı binaların da yangın mühendislik tasarımını içe-receği yolunda sadeleştirici varsayım da benimsenmiştir.

Burada amaç, konut (çok katlı konut binaların alt sınıfları da dahil olmak üzere) ve konut dışı binaların nispi oranlarını ölç-mektir. Bu varsayımlar ışığında, yangın mühendislik tasarımı yapılan işyerlerinin oranı için yaklaşık bir değer belirlenebilir.

Ölçüt açısından, ABS’den elde edilen iki alternatif bina izin-

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 69

Page 72: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 68-74, 2018

lerinin sayısı veya bina izinlerinin değeridir. Değer ölçütü daha uygun olan ölçüttür.

Konut (işyeri vasfı taşımayan) ile konut dışı (işyeri vasfı taşıyan) binaların oranı açısından, sırası ile mutlak ve göreceli veriler için Şekil 1 ve 2’ye bakınız. Bunlar, Aralık 2013’e kadar gerçekleştiri-len on yıllık bir dönemi kapsayan aylık verilerdir. Verileri daha sade bir hale getirmek üzere üç aylık ortalamalar alınmıştır. Bu rakamlar ise değer olarak konut binalarının, tüm binaların yak-laşık % 60’ ına tekabül ettiği anlamına gelmektedir. Konut dışı bina değerinin konut binalarının değerini aştığı iki kısa dönem mevcuttur. Bunlardan birincisi, 2010 öncesi olan “Eğitim Devri-minin İnşa Edilmesi” yani BER hareketinden kaynaklanmakta idi.

BER, global finansal krize yanıt mahiyetinde geliştirilen bir ekonomik canlandırma planı idi. BER çerçevesinde eğitim bi-nalarına yaklaşık 15 milyar Avustralya Doları harcanmıştır [9].

Konut binalarının çok katlı binalara olan oranına, yani işye-ri olmamakla beraber yangın mühendisliği uygulanarak inşa edilen binaların oranına ilişkin Şekil 3 ve 4 sırası ile mutlak ve göreceli veriler sunmaktadır. Bunlar ayrıca, Aralık 2013’e kadar gerçekleştirilen on yıllık bir dönemi kapsayan ve üç aylık ortalamalar ile sunulmakta olan verilerdir. Maalesef gerek yeni, gerekse tadilat içeren tüm konut binalarının alt sınıflara göre ay-rılan verileri tespit edilemediği için bu yüzdeler sadece yeni bi-naların alt sınıflara göre ayrılmış halini göstermektedir.

Bu çerçevede Şekil 2 ve Şekil 4’te verilen veriler, Şekil 5 kap-samında ortalaması alınmış ve dairesel grafik şeklinde sunul-muştur. Örneğin, çok katlı konut binaları, ortalama olarak tüm konut binalarının yaklaşık %20’sini teşkil etmektedir, yani %20 × %60 = tüm bina çalışmalarının %12’sine karşılık gelmektedir.

Daha önceki sadeleştirici varsayımları uygulamak suretiy-le, yangın mühendisliği, konut dışı binalar (% 41) ve konut bi-

nalarının çok katlı binalar alt sınıfına (% 12) uygulanmaktadır. ISG Mevzuatı’nın yangın mühendisliği kapsamında tatbik edi-leceğinin öngörüldüğü durumların, değer bazında yüzdesi ise:

%41/(%41 + %12) ~ %77Yangın mühendisliği faaliyetlerinin yaklaşık dörtte üçünün

işyeri olan binalara yönelik olduğu ve dolayısıyla ISG mevzuatı uyarınca söz konusu olan tasarımcı görevlerinin bu kapsamda da geçerli olacağı varsayılabilir.

Şekil 1. Konut binaları ve konut dışı binalar için değer bazında aylık bina izinleri

Konut

Konu

t Bin

alar

ına

Dai

r İz

inle

rin A

ylık

Değ

eri($

m)

YIL

Konut dışı

Şekil 3. Yeni konut binaları ve bunların çok katlı bina alt sınıfı için değer bazında aylık bina izinleri

Yeni Konut (Tümü)

Yeni konut (Çok katlı)

Çok

katlı

Kon

ut B

inal

arın

a D

air

İzin

lerin

Ayl

ık O

ranı

YIL

Şekil 2. Aylık konut bina izinlerinin, değerleri bazında yüzdesi

Konut

Konu

t Bin

alar

ına

Dai

r İz

inle

rin A

ylık

Ora

nıYIL

70 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 73: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 68-74, 2018

Bina mevzuatına uygunluğun sağlanması, ISG şartlarına da uyulduğu anlamına gelmez.SFAIRP ve ALARP

Daha önceki bölümlerde tesis edildiği üzere, yangın mühen-disi ISG mevzuatı çerçevesinde görevi olan taraflardan biridir ve bu mevzuat, yangın mühendisliğinin uygulandığı birçok binaya uygulanır. Dolayısıyla, yangın mühendisinin, yangın mühendislik tasarımının riskleri ortadan kaldırmasını ya da asgariye indirge-mesini temin etmek konusunda yasal bir görevi bulunmaktadır.

Mutlak güvenliğin garanti edilmesi imkansızdır, dolayısıyla bu görev mutlak bir görev değildir. Buna ‘Makul düzeyde uygulana-bilir’ (‘so far as is reasonably practicable’) ya da SFAIRP adı ve-rilir. Mühendisler genellikle, ‘Makul düzeyde düşük oranda uy-gulanabilir’ (as low as is reasonably practicable’) ya da ALARP şeklinde kısaltılan benzeri bir terim kullanırlar.

SFAIRP ve ALARP ile ilgili olarak belirtilecek ilk husus, SFAIRP yasal terimini kullanmanın daha sağduyulu bir yaklaşım olaca-ğı yönündedir. Diğer bir ince ve büyük ölçüde önemli husus da her ne kadar,Birleşik Krallık HSE de dahil olmak üzere, ALARP ve SFAIRP terimleri birçokları tarafından eşdeğer olarak adde-dilse de[10], Robinson bunların aslında eşdeğer olmadığı uya-rısında bulunmaktadır [11].

Bu sadece sözcüksel anlamlar ile ilgili bir konu da değildir. Bu bağlamda pratik açıdan (kullanım açısından) da temel fark-lılıklar söz konusudur. Örneğin ALARP’ın ‘makul düzeyde uygu-lanabilirlik’ kavramı çerçevesinde, riskler üç aralıkta ele alınır; kabul edilemez, tolere edilebilir ya da yaygın olarak kabul edi-lebilir. Tolere edilebilir bir aralıkta, bir mühendis, kademeli gü-venlik önlemlerini almalı ve “Büyük ölçüde orantısızlık testi”ni uygulamalıdır. Yani, (i) risk önlemi maliyeti, getirdiği faydaya kı-yasla büyük ölçüde orantısız hale gelene kadar veya (ii) bakiye

risk, yaygın olarak kabul edilebilir bir seviyeye indirgenene ka-dar bir önlemi alacaklardır.

SFAIRP’ın ‘makul düzeyde uygulanabilirlik’ kavramı çerçeve-sinde, yaygın olarak kabul edilebilir risk diye bir şey yoktur. ‘Bü-yük ölçüde orantısızlık testi’ yine uygulanır, ancak kriter bir he-def riske göre yerine getirilmemektedir. Ayrıca, SFAIRP çerçeve-sinde, ‘makul olarak uygulanabilirliği’ test edilen riskler değil, önlemlerdir. Ayrıca SFAIRP çerçevesinde, görevli kişi, potansi-yel önlemlerin tasnif ve sınıflandırılmasında kontroller hiyerar-şisini benimsemelidir. Kontroller hiyerarşisi, aşağıdaki bölüm-lerde daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır.

ALARP ve SFAIRP çerçevesinde, nelerin ‘Makul olarak uygu-lanabilir’ olduğu hususunda aynı güvenlik önlemlerinin alına-bilmesi de mümkündür. Ancak, her zaman böyle bir sonuç ver-mesi şart değildir. Robinson, (olay sonrası) ALARP’ın SFAIRP iş-levini yerine getireceğini düşünmenin ‘safça bir cesaret’ oldu-ğunu ifade etmektedir[11]. Bu özellikle şiddeti yüksek, düşük olasılıklı olaylar açısından geçerlidir.

Meselenin özüEn önemlisi, bir yangın mühendisinin bina mevzuatına uyum

sağlaması halinde, kendisinin ISG Mevzuatı kapsamındaki gö-revlerini yerine getirmesi gerekmediğini varsayması yeterli de-ğildir çünkü; (i) Bina mevzuatı, ISG Mevzuatı’ndan üstün değil-dir ve (ii) maliyetler ve faydalar prensibi, bina mevzuatının do-ğasından ötürü yerine getiriliyor olsa da “Büyük ölçüde orantı-sızlık ilkesi” için aynı şey söylenemez.

Bina mevzuatı, bazen de tehlike temelli olarak da adlandırı-lan, hedef bazlı bir mevzuattır. Görevler, belirli bir hedef perfor-mans şartına ulaşıldığında yerine getirilmiş olur. Bina mevzuatı kapsamında yangın mühendisliği, hemen hemen tüm durumlar-

Şekil 5. Konut (>3 kattan daha yüksek), konut (<3 kattan daha alçak) ve konut dışı binaların değer bazında yüzdeleri

Konut dışı %41

İşyeri : Evet Yangın Mühendisi:Evet

Konut <3 kattan az %47

İşyeri : Hayır Yangın Mühendisi:Hayır

Konut ≥3 kat %12

İşyeri : Hayır Yangın Mühendisi: Evet

Şekil 4. Çok katlı konut binalarının değer bazında oranı

Yeni Konut (Çok katlı)Ye

ni k

onut

İzin

lerin

in A

ylık

Ora

nı (

Çok

katlı

)

YIL

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 71

Page 74: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 68-74, 2018

da, maliyete dayalıdır. Bunun da mutlaka olumsuz bir şey olma-sı şart değildir. The Centre for International Economics (CIE) ta-rafından hazırlanan bir raporda, Avustralya’da performansa da-yalı kanunların yılda 780 milyon dolar ekonomik fayda sağladı-ğı tahmini dile getirilmektedir [12]. Özellikle, bu faydalar, ko-nut dışı sektörde 740 milyon dolar kazanç şeklinde yoğunlaşa-rak tezahür etmektedir. Performansa dayalı yangın mühendis-liği tasarımı, CIE raporunda sunulan vaka çalışmalarında gös-terildiği üzere, söz konusu üretkenlik kazanımlarına önemli bir katkı sağlamaktadır.

ISG mevzuatı ise tedbire dayalıdır [13]. Açıktır ki, makul olarak daha fazlasının yapılabilmesi mümkün ise, bir tasarımcı, makul olarak uygulanabilir seviyede kaldığında, riskleri ortadan kal-dırmış ya da asgariye indirgemiş olmaz. ISG Mevzuatı, bir tasa-rımcının en yüksek seviyeden başlamasını ve sadece gerekçe-lerini gösterebilmekte ise daha azını yapmasını gerektirmekte-dir. Her ne kadar, neyin makul olarak mümkün olduğunun be-lirlenmesinde maliyet rol oynasa da; (i) sadece riskin derecesi tespit edildikten sonra, en son kalem olarak göz önüne alınmalı-dır ve (ii) özellikle can güvenliği söz konusu olduğunda, güven-liğin, maliyetten önce geldiği açık ve nettir [14].

Yangın mühendisliğinin ISG uyumunu da sağlayacak şekilde yapılması

Kontroller hiyerarşisiBir yangın mühendislik tasarımcısının, en yüksek önlem sevi-

yesi olan ‘Riski ortadan kaldırarak ’ başlamak ile görevlidir. Ris-kin ortadan kaldırılmasının makul olarak uygulanabilir olmadı-ğı durumlarda ki genellikle yangın güvenliğinde durum budur, bir kontroller hiyerarşisine uyulmalıdır. Her bir seviyede ilgili hususlar göz önüne alınmalıdır.

Yaratıcı ortak çalışmalar lisansı ile alıntılanan, Safe Work Aust-ralia Guide (Avustralya Emniyetli Çalışma Kılavuzu) içindeki ‘Sağlık ve Emniyet Görevini Yerine Getirirken Neyin Makul Ola-

rak Uygulanabilir Olduğunun Belirlenmesi’ başlıklı yazıdan alı-nan aşağıdaki şekilde, kontrol hiyerarşisi gösterilmektedir [14] (bkz. Şekil 6). Daha önce de belirtildiği gibi, çoğu bina senaryo-sunda tehlikenin ortadan kaldırılması pratik olmamakla birlik-te, bunun yine de ortaya konması ve belgelenmesi gerekmek-tedir. Kontrollerin asgariye indirilmesi açısından, örnekler aşa-ğıda yer almakta olup, bunlarla sınırlı değildir:

• Yer değiştirme; daha düşük yangın tehlike özellikleri ba-rındıran malzemeler ile değiştirme

• İzolasyon; pasif yangın bölmeleri • Mühendislik kontrolleri; otomatik yangın sprinkleri, du-

man kontrolü ve diğerleri• İdari kontroller; ‘kullanımda yönetim’ politikaları• En üst seviyesinde kişisel koruyucu ekipmana dayalı olan

bir yangın güvenlik stratejisi oldukça ender görülen bir durumdur.

Her bir adımın ardından risk kalmaya devam ederse, çok-lu kontrol seviyeleri uygulanır. Örneğin bir yangın tasarımı pa-sif yangın bölmeleri vasıtası ile izolasyon uygulamasını içerir-ken, ayrıca yangın bölmelerinin potansiyel olarak başarısız ol-ması durumunda ortaya çıkabilecek herhangi bir riski bertaraf edebilmek adına otomatik sprinkler gibi yangın mühendisliği kontrollerini de içerebilir.

İlgili hususlarBir yangın mühendislik tasarımcısının, aşağıdakiler de dahil

olmak üzere ilgili tüm hususları dikkate alıp tartmak suretiyle halihazırda makul olarak yapılabilecek olan ya da belirli bir ta-rihte makul olarak yapılabilecek durumda bulunmuş olan tüm adımları atma görevi bulunmaktadır:

• İlgili tehlike ya da riskin gerçekleşme ihtimali; • Söz konusu tehlike ya da risk sonucunda ortaya çıkabi-

lecek zarar derecesi; • İlgili kişinin, aşağıdakilere dair bildikleri, ya da makul

olarak bilmesi gerekenler:

Şekil 6. Emniyetli bir iş ortamına ilişkin Avustralya’daki kontroller hiyerarşisi [14]

Seviye 1Riskleri yok et

Seviye 2Daha güvenli malzeme seçimi

Mahali insanlardan izole etMühendislik kontrolleri ile riskleri azalt

Seviye 3İdari aksiyonlar kullanarak riske

maruz kalınmasını azaltKişisel Koruyucu Ekipman Kullan

EN FAZLA

EN DÜŞÜK

GÜVE

NLİ

K VE

SAĞ

LIK

DÜZE

EN ÇOK

KON

TROL

ÖLÇ

ÜTLE

RİN

İN

GÜVE

NİL

İRLİ

Ğİ

EN AZ

72 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 75: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 76: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TÜYAK Yangın Mühendisliği Dergisi, Sayı 7, s 68-74, 2018

» Tehlike veya risk; » Riski ortadan kaldırmanın ya da asgariye indirme-

nin yöntemleri; • Riski ortadan kaldırmanın veya asgariye indirmenin uy-

gulanabilirliği ve uygunluğu; • Riskin kapsamı ve riski ortadan kaldırmanın veya as-

gariye indirmenin uygulanabilirliği değerlendirildikten sonra, maliyetin riske göre büyük ölçüde orantısız olup olmadığı da dâhil olmak üzere, riski ortadan kaldırma-nın veya asgariye indirmenin mevcut yöntemlerine iliş-kin maliyet.

Bir tasarımcı, yukarıdaki ilk noktaya; yani düşük riskli bir riskin göz ardı edilmesi hususuna karşı özellikle dikkatli olmalıdır. İşler yolunda gitmediğinde söz konusu düşük olasılık argümanının olay sonrasında çok düşük bir başarısı olacaktır [13].

Uygulamada Ne OlurBir kez daha ortak yangın mühendisliği alternatif çözümler

örneğine bakıldığında:

• Kaçış mesafesinin artması• Duman egzoz hacminin azalması/ yok olması• Sprinkler azalması / ortadan kalkması• Çıkışlar (azaltılmış genişlik/ toplam genişlik/ yükseklik)• Çıkışların açık alana tahliye edilmemesi• Yangın hortum makarasında değişiklik• Yangın mesafe seviyelerinin ortadan kalkması

Bunların her biri emniyet önlemlerini azaltmaktadır. Yangın güvenliği stratejisinde başka noktalarda da tavizler bulunup bulunmamasından bağımsız olarak eğer bina bir iş yeriyse, bu azaltmalara/düşürmelere dair bir “Bina kanun performans he-defi” bağlamında gerekçe verilmesi yeterli değildir.

Bir yangın mühendisinin görevi, kontroller hiyerarşisi çerçe-vesinde bunları irdelemektir. Mümkün olan en yüksek düzeyde-ki tedbirlerle başlayarak tüm ilgili konuları, tüm olası tehditleri ve önlemleri dikkate almalıdırlar. Tedbirleri sadece koruma seviyesinin makul olarak uygulanabilir olmadığı ortaya kondu-ğunda göz ardı edebilirler. Maliyet, düşünülecek en son husustur.

SonuçlarGüvenlik kültürü evrim geçirdikçe, İş Sağlık ve Güvenlik (ISG)

Mevzuatı da giderek bir işveren-çalışan ilişkisinden öteye geçmiş-tir. Artık, ISG üzerinde, yukarıdan aşağıya doğru etkisi olan bina tasarımcıları gibi diğer katılımcılara da görevler yüklemektedir.

Yangın mühendisleri, güvenlik önlemleri üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olan bir tasarımcı kategorisindedirler. Yangın mü-hendisliğinin uygulandığı birçok bina, birer iş yeridir. Dolayısıy-la, bu gibi durumlarda yangın mühendislerinin iki farklı katego-ride yer alan görevleri bulunmaktadır. Bina mevzuatı kapsamın-da, yangın mühendisleri asgari bina kanun performans gerek-liliklerine göre tasarım yapmalıdırlar. Bu süreçte, genellikle en maliyet etkin yaklaşımı benimser ve ekonomik fayda sağlarlar.

Bu mutlaka kötü bir uygulama anlamına gelmemektedir ancak ISG Mevzuatı uyarınca yangın mühendislerinin mümkün olan en

yüksek tedbir seviyesini uygulama görevleri olduğu ve sadece en yüksek tedbirleri alabilmeleri makul olarak uygulanabilir değil ise daha azını yapabilecekleri hususu göz ardı edilmektedir. Makul sınırlar çerçevesinde uygulanmasının mümkün olup olmadığına dair değerlendirme kontroller hiyerarşisine uygun olmalı ve maliyet en sonda gelmek üzere ilgili tüm hususla-rı dikkate almalıdır. İş sağlığı ve güvenliği görevlerini kasıt-lı veya kasıtsız ihmal eden yangın mühendisleri, kendilerine ihmale bağlı dava açılması riskine maruz kalırlar. Paradigma bir güvenlik kültürüne doğru değişmiş olup, yangın mühendisliği uygulamaları da buna göre değişmelidir. Birçok kişi tarafından bu durum pratiklik arz etmeyecek ve verimsiz olarak görülecek-tir. Ancak, kanun bu doğrultudadır.

TeşekkürlerYazar, mühendislik inceleme çalışmalarındaki kanaat önder-

liklerinden ötürü Avustralya Melbourne’da faaliyet gösteren R2A’dan Richard Robinson ve Gaye Francis’e içten teşekkürlerini sunmaktadır.

Kaynaklar [1] ABCB. Building code of Australia, class 2 to class 9 buildings, vol.

1. Australian Building Codes Board; 2014.[2] Hurley MJ, Rosenbaum ER. Performance-based design. In: Dinenno

PJ et al., editors. SFPE handbook of fire protection engineering. 4th ed. Quincy MA: National Fire Protection Association; 2008. p. 3-440–5.

[3] SFPE. SFPE engineering guide to performance-based fire protection. Quincy MA: National Fire Protection Association; 2006.

[4] ABCB. International fire engineering guidelines. Australian Building Codes Board; 2005.

[5] Safe Work Australia. Guide to the Model Work Health and Safety Act ISBN 978-0-642-78409-4, 2012.

[6] Manly, I. The future of human endeavour and intervention during emergencies. In: Proceedings Fire Australia Conference 2008.

[7] ABS. Building approvals, Australia – catalogue No. 8731.0. Australian Bureau of Statistics. Available from: www.abs.gov.au, 2014 [retrieved April 7, 2014].

[8] ABS. Functional Classification of Buildings: Catalogue Number 1268.0.55.001. Australian Buerau of Statistics; 2011.

[9] Australian Treasury. $42 Billion Nation building and jobs plan. Treasury media release No. 009. Canberra; 2009.

[10] HSE. Reducing risks, protecting people. HSE’s decision-making process. Health and Safety Executive; 2001.

[11] Engineers Media. Near enough is not safe enough. Engineers Australia Magazine (January 2014), 2014.

[12] CIE. Benefits of building regulation reform. From fragmentation to harmonisation. The Centre for International Economics; 2012.

[13] Robinson, R., Francis, G., Hurley, P. Risk & reliability – engineering due Dilligence 9th ed., 2014 [2014 update].

[14] Safe Work Australia. How to determine what is reasonably practicable to meet a health and safety duty. ISBN 978-1-74361-065-7; 2013.

74 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 77: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •
Page 78: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TEKNİK BİLGİ

* Çevre Mühendisi, Profel Yangın Proje Ltd. Şti.

CPR-YAPI MALZEMELERİ YÖNETMELİĞİ VE KABLOLARDA YANGINA TEPKİ SINIFLANDIRMASI

Özlem Güneç*

Günümüzde, bilişim sistemlerinin gelişimi ile data kabloları-nın ve cihaz sayısındaki artış nedeniyle enerji kablolarının kulla-nımı artmaktadır. Binanın her tarafını bir ağ gibi saran bu kablo-lar, aynı zamanda yangının ilerlemesi içinde uygun ortam oluş-turmaktadır. Sadece yanıcılıkları nedeniyle değil, aynı zaman-da geçiş noktalarında kalan açıklıklar nedeniyle de yangın ve duman yayılmaktadır. Kablolar yangının başlangıcı ve yayılma-sında potansiyel tehlike olup, yangının genişlemesinde önem-li rol oynamaktadır.

Kablolar için “CPR – Yapı Malzemeleri Yönetmeliği”, tüm Av-rupa ülkeleri ile birlikte Türkiye’de 1 Temmuz 2017 tarihi itiba-riyle yasal olarak zorunlu hale gelmiştir. CPR, yapılarda kullanı-lan her türlü güç, kontrol ve iletişim kablolarının yangına karşı tepki performans beyanlarını ve CE işaretlemesini zorunlu kı-lar. CPR’ın devreye girmesi ile birlikte sektörde Avrupa’ya ihra-cat yapan firmaların ürünlerinin yangın sınıflarını tanımlama-sı, belirli kalitede hammadde kullanılması ve aynı üretim yön-temlerinin kullanılması zorunlu hale gelecektir. Tüm üreticile-rin belirlenmiş bu standartlara uymak zorunda kalması ile bir-likte haksız rekabetin de önüne geçilmiş olacaktır.

Yapılarda kullanılan tüm güç, kontrol ve iletişim kabloları (fiber optik kablolar dahil) ile ilgili yangın güvenliği konusunda aşağıda belirtilen üç önemli ölçüt CPR kapsamında değerlendirilmektedir:1. Yangına Tepki Performansı (Reaction to fire)2. Yangına Dayanım Performansı (Resistance to fire)3. Tehlikeli Madde Açığa Çıkması (Release of dangerous subs-

tances)Yangına Karşı Test Yöntemleri

CPR ile ilgili düzenlemeler, CPR ana sınıfları ve ek sınıfları ile ilgili detaylı bilgiler EN 50575, EN 50399, EN 13501-6, EN 13501-3 standartlarında belirtilmektedir.

EN 50575 standardı, CPR’ın kablo sektöründeki uzantısıdır. Yapılarda kullanılan kablolar için performans beyanı düzenlen-

mesini ve CE işaretlemesini zorunlu hale getirir. Bununla birlik-te hangi yangına tepki performansının hangi kriteri sağlaması gerektiğini belirtir. EN 50575 standardı “yangına dayanım” (re-sistance to fire) özelliğindeki kabloları henüz kapsamayıp, sa-dece “yangına tepki” (reaction to fire) ile ilgilidir.

EN 50575 Standardı kapsamında verilen ve Aca, B1ca, B2ca, Cca, Dca, Eca, Fca yangına tepki performans sınıflarındaki kab-loların “yangına karşı tepki sınıflandırması deney yöntemleri” Tablo-1’de belirtilmiştir. Çok zor alevlenici, zor alevlenici ve nor-mal alevlenici olarak gruplandırılabilecek olan Bca, Cca ve Dca sınıflarının testleri EN 50399 standartına göre yapılmaktadır.EN 50399 ve EN 60332-1-2 standartları içinde yer alan deney yön-tem ve düzenekleri ile CPR dahilindeki kabloların yangına tep-ki performans ölçümleri gerçekleştirilebilir. CPR kapsamındaki kablolar için belirlenmiş olan ek sınıflandırma kriterleri ise du-man üretimi (EN 61034-2), yanarak düşen parçacıklar (EN 50399) ve asitlik derecesidir.(EN 60754-2)

Sınıflandırma Kriterleri CPR’a uygun olarak üretilen bir kablo için ana sınıflandırma

ile birlikte, duman çıkarma ve damlatma özellikleri yanında asitlik derecesi gibi ek sınıflandırma verileri de belirlenmelidir.

d0d1d2

A caB caC caD ca

Ana Performans Kriteri

Yanarak Düşen Parçacıklar

a1a2a3

s1 (a,b)s2s3

Duman Üretimi

Asitlik Derecesi

76 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 79: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TEKNİK BİLGİ

Kabloların duman üretme miktarı EN 61034-2’ye göre s1,s2 ve s3 ile belirtilmektedir. Test başlangıcından test sonuna ka-dar toplam duman oluşumu;

– TSP değeri 50 m²’den küçük ise s1, – TSP değeri 400 m²’den küçük ise s2, – s1 ve s2 olarak sınıflandırmaya giremeyen ürünler s3 ola-

rak işaretlenmektedir. Damlatma ve duman çıkarma özellikleri EN50399’a göre, ateş-

lemenin başlangıcından itibaren 20 dakika boyunca değerlen-dirilir.

– 1200 saniye içinde yanma damlacıkları oluşmamışsa d0, – 10 saniye içinde damlacık oluşturmamışsa d1 sınıfı olarak ve – 10 saniyeden daha önce damlacık oluşturmuşsa d2 sınıfı

olarak işaretlenmektedir. Asitlik Derecesi EN 60754-2’ye göre , iletkenlik ve ph değeri-

ne göre değerlendirilmektedir. – İletkenlik değeri < 2,5 μS/mm ve ph değeri > 4.3 ise a1

– İletkenlik değeri < 10 μS/mm ve ph değeri > 4.3 ise a2 – a1 ve a2 olarak sınıflandırmaya giremeyen ürünler a3 ola-

rak işaretlenmektedir.

Kabloların Yangına Tepki Performans Sınıfları ile Yapı Tiplerinin İlişkilendirilmesi

Elektrik sektöründe bulunan uzman kişilerin görüşleri doğrul-tusunda, hangi yapıda hangi yangın tepki sınıfında kablo kul-lanılması gerektiğine dair bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada yer alan bilgiler ve uygulama esasları, herhangi bir yönetmelik-te yer almayıp, tamamen sektörel tavsiye niteliğindedir ve sek-tör standartlarını yukarı taşımak amacıyla hazırlanmıştır. Aşa-ğıda tablo halinde verilen bu çalışma “Ek-A Kabloların Yangına Tepki Performans Sınıfları ile Yapı Tiplerinin, Yapı İçindeki Alan-ların İlişkilendirilmesi” adı altında “EMO Elektrik Mühendisli-ği Dergisi” ve “EMO İstanbul Şube Bülteni” nde yayınlanmıştır.

Tablo 1. Elektrik Kabloları İçin Yangına Tepki Performansı Sınıfları

Ref: TS EN 50575-2014-11, TS EN 13501-6

Sınıf Test Metodu/Metodları Sınıflandırma Kriteri Ek Sınıflandırma

A ca EN ISO 1736 PCS ≤ 2,0 MJ/kg -

B1 ca EN 50399

FS ≤ 1,75 m

THR1200s ≤ 10 MJ

Peak HRR ≤ 20 kW

FIGRA ≤ 120 Ws−1

Duman Uretimi EN 61034-2Yanarak Duşen Parcacıklar EN 50399Asitlik Derecesi EN 60754-2

EN 60332-1-2 H ≤ 425 mm

B2 caEN 50399

FS ≤ 1,5 m

THR1200s ≤ 15 MJ

Peak HRR ≤ 30 kW

FIGRA ≤ 150 Ws−1

Duman Uretimi EN 61034-2Yanarak Duşen Parcacıklar EN 50399Asitlik Derecesi EN 60754-2

EN 60332-1-2 H ≤ 425 mm

C caEN 50399

FS ≤ 2.0 m

THR1200s ≤ 30 MJ

Peak HRR ≤ 60 kW

FIGRA ≤ 300 Ws−1

Duman Uretimi EN 61034-2Yanarak Duşen Parcacıklar EN 50399Asitlik Derecesi EN 60754-2

EN 60332-1-2 H ≤ 425 mm

D caEN 50399

THR1200s ≤ 70 MJ

Peak HRR ≤ 400 kW

FIGRA ≤ 1 300 Ws−1

Duman Uretimi EN 61034-2Yanarak Duşen Parcacıklar EN 50399Asitlik Derecesi EN 60754-2

EN 60332-1-2 H ≤ 425 mm

E ca EN 60332-1-2 H ≤ 425 mm -

F caYangın Performansı aranmaz - -

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 77

Page 80: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TEKNİK BİLGİ

Bina Tipi Bina Kullanım Sınıfı Bina Özelliği

Yangına Tepki Performans Sınıfı

Konutlar

Bağımsız bölüm sayısına göre, en çok iki bağımsız bölümü olan bir ve iki ailelik evler ve üç ve daha çok bağımsız bölümü bulunan apartmanlar

Yapıyüksekliği ≤6,50m veya Bina toplam alanı ≤400m² Eca

Bina yüksekliği ≤21,50m veya Yapı yüksekliği ≤30,50m Cca-s1 d2 a1

Bina yüksekliği >21,50m veya Yapı yüksekliği >30,50m (yüksekbina) Cca-s1 d2 a1

Yapı yüksekliği>51,50m B2ca-s1 d1 a1

Konaklama Amaçlı Binalar

Oteller, moteller, termal tesisler, tatil köyü ve pansiyonlar, öğrenci yurtları, kamplar vb.

Yapıyükseliği ≤6,50m, 12 yataktan veya 40 misafirden az olan binalar

Eca

Bina yüksekliği ≤21,50m veya Yapı yüksekliği ≤30,50m Cca-s1 d2 a1

Bina yüksekliği >21,50m veya Yapı yüksekliği >30,50m (yüksek bina)

Cca-s1 d2 a1

Yapı yüksekliği >51,50m B2ca-s1 d1 a1

Kurumsal Binalar

Eğitim Tesisleri: Tümilk-orta öğretim eğitim kurumları, tüm yüksek öğretim eğitim kurumları, dershaneler, kütüphaneler, yurtlar, öğrenci pansiyonları

Bina yüksekliği ≤21,50m veya Yapı yüksekliği ≤30,50m Cca-s1 d2 a1

Bina yüksekliği >21,50m veyaYapı yüksekliği >30,50m (yüksekbina) Cca-s1 d2 a1

Yapı yüksekliği >51,50m B2ca-s1 d1 a1

Anaokulları, kreşler, çocuk kulüpleri B2ca-s1 d1 a1

Yataklı Sağlık Tesisleri

Hastaneler B2ca-s1 d1 a1

Engelli bakım evleri B2ca-s1 d1 a1

Yaşlı bakım evleri, huzur evleri B2ca-s1 d1 a1

Bakıma muhtaç 6’dan fazla kişinin bakıldığı binalar B2ca-s1 d1 a1

Diğer Sağlık Tesisleri Ayakta tedavi merkezi, dispanser ve poliklinikler Cca-s1 d2 a1

Hapishaneler Ceza ve tutuk evleri, nezarethaneler ve ıslah evleri Cca-s1 d2 a1

Büro Binaları

Bankalar, borsalar, kamu hizmet binaları, genel büro binaları, doktor ve diş hekimi muayenehaneleri vb. (ticaret amaçlı binaların kapsamına giren işler hariç olmak üzere)

Yapı yüksekliği ≤6,50m veyaOfisalanları≤400m² Eca

Binayüksekliği≤21,50m veya Yapı yüksekliği ≤30,50m Cca-s1 d2 a1

Bina yüksekliği >21,50m veya Yapı yüksekliği >30,50m (yüksek bina) Cca-s1 d2 a1

Yapı yüksekliği >51,50m B2ca-s1 d1 a1

Ticaret Amaçlı Binalar

Mağazalar, dükkânlar, marketler, süpermarketler, toptancı siteleri, sebze, meyve ve balık halleri, et borsaları, kapalı çarşılar, pasajlar, tamirhaneler, yedek parça ve malzeme satış yerleri vb.

Bina dışında açıkta depolama yapılan alanlar Eca

Bina yüksekliği ≤21,50m veya Yapıyüksekliği ≤30,50m Cca-s1 d2 a1

Bina yüksekliği >21,50m veya Yapı yüksekliği >30,50m (yüksek bina) Cca-s1 d2 a1

Yapı yüksekliği>51,50m B2ca-s1 d1 a1

Endüstriyel Amaçlı Binalar

Her türlü fabrika, bıçkıhaneler, çamaşırhaneler, tekstil üretim tesisleri, enerji üretim tesisleri, gıda işleme tesisleri, dolum ve boşaltım tesisleri, kuru temizleme tesisleri, maden işleme tesisleri, rafineriler vb

Tüm endüstriyel amaçlı binalar Cca-s1 d2 a1

Yangın risk analizleri sonucunda gerekli görülecek her türlü yapı B2ca-s1 d1 a1

Yüksek yapı sınıfına giren endüstriyel amaçlı yapılar B2ca-s1 d1 a1

Toplanma Amaçlı Binalar

Yeme ve İçme Tesisleri: Lokanta, kafeterya, kahvehane, lokal, pastane vb.

Yapı yüksekliği ≤6,50m veya Tümyeme-iç mekalanları≤150m²

Eca

Tümyeme-iç mekalanları >150m² Cca-s1 d2 a1

Eğlence Yerleri (Eğlence hizmeti veren açık ve kapalı yerleri kapsar)

Sinema, tiyatro, bar, diskotek, gece kulübü, gazinolar, düğün ve nikah salonları Cca-s1 d2 a1

Müze ve Sergi Yerleri Müzeler, sergiyerleri, müzayede yerleri ve fuarlar vb. B2ca-s1 d1 a1

Yolcu Toplanma Merkezleri Terminaller, Havalimanları, Limanlar ve Garlar B2ca-s1 d1 a1

Toplantı Salonları Her türlü toplantı organize edilen alanlar Cca-s1 d2 a1

Kültür Varlıkları/Tarihi Yapılar Tüm kültür varlıkları/tarihi yapılar B2ca-s1 d1 a1

Spor AlanlarıAçık/yarı açık spor alanları Cca-s1 d2 a1

Kapalı spor alanları B2ca-s1 d1 a1

İbadethaneler Camiler, kiliseler, sinagoglar vb Cca-s1 d2 a1

Ek-A Kabloların Yangına Tepki Performans Sınıfları ile Yapı Tiplerinin, Yapı İçindeki Alanların İlişkilendirilmesi

78 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 81: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

TEKNİK BİLGİ

Depolama Amaçlı Tesisler

Her türlü mal, eşya, ürün,araç veya hayvanın depolanması veya muhafazası için kullanılan bina ve yapılar

Açık/yarı açık otoparklar Eca

Yeraltı otoparkları Cca-s1 d2 a1

Tüm depolar (aşağıdaki madde haricindekiler) Cca-s1 d2 a1

Yangın riskini arttıran mal, eşya ürün vb. depolamalar ve yangın risk analizleri sonucunda gerekli görülecek her türlü depo

B2ca-s1 d1 a1

Yüksek Tehlikeli Yerler

Parlayıcı ve patlayıcı maddeler ile akaryakıtların imal edildiği, depolandığı, doldurma-boşaltma ve satış işlerinin yapıldığı yerler

Parlayıcı ve patlayıcı gazlar ile ilgili yerler B2ca-s1 d1 a1

Patlayıcı maddeler ile ilgili yerler B2ca-s1 d1 a1

Yanıcı sıvılar ile ilgili yerler B2ca-s1 d1 a1

DataCenter Data Center Binaları, Yapı İçindeki BIM/Server Binaları

Datacenter binaları B2ca-s1 d1 a1

Yapı içinde kalan BIM/Serveralanları B2ca-s1 d1 a1

Raylı Sistem, Yol Tünelleri

Raylı sistem (Metro, hafif raylı sistem, trenyolu istasyonları ve 1km.’den uzun tünelleri..vb.) Yol tünelleri (1km’den uzun karayolu ve deniz yolu tünelleri)

Yeraltındaki metro, raylı sistem istasyonları B2ca-s1 d1 a1

Metro tünelleri B2ca-s1 d1 a1

Trenyolu tünelleri B2ca-s1 d1 a1

Karayolu ve deniz yolu tünelleri B2ca-s1 d1 a1

Yer üstündeki açık/yarı açık metro, raylı sistem istasyonları Cca-s1 d2 a1

Şantiyeler

Yapı yüksekliği ≤30,5m Eca

Yapı yüksekliği >30,5m Cca-s1 d2 a1

Yangının büyümesine neden olabilecek depolamaların yapıldığı tüm alanlar B2ca-s1 d1 a1

Tüm Kaçış Yolları B2ca-s1 d1 a1 sınıfı ve daha alt sınıftaki tüm kaçış yolları B2ca-s1 d1 a1

B2ca : Çok yüksek yangın riski taşıyan binalarda ve alanlarda kullanılır. s : Duman üretimi kriteri ( EN 61034-2)Cca : Yüksek yangın riski taşıyan binalarda ve alanlarda kullanılır. d : Yanarak düşen parçacıklar kriteri ( EN 50399)Eca : Düşük yangın riski taşıyan binalarda ve alanlarda kullanılır. a : Asitlik derecesi kriteri ( EN 60754-2)CPR ile ilgili düzenlemeler, CPR ana sınıfları ve ek sınıfları ile ilgili detaylı bilgiler EN 50575, EN 50399, EN 13501-6, EN 13501-3 standartlarından temin edilebilir.

Uygulama Esasları:

a) Bir yapının içinde bulunan herhangi bir kablonun (Fiber op-tik kablolar hariç) CPR sınıfı, bina için belirlenmiş olan yan-gına tepki performans sınıfından daha alt bir sınıfta olamaz.

b) Bir yapı içinde yer alan bir alandaki kablo sınıfları ilgili “Bina Özelliği” kriterinde belirtilen sınıf gerekleri doğrultusunda olacaktır. c) Yapı içindeki alanlardaki enerji kabloları ve za-yıf akım kabloları “fiber optik kablolar hariç” aynı sınıfta ola-caktır.

d) Yapı içindeki alanlardaki fiber optik kablolar “Eca enerji kab-lolarının bulunduğu alanlarda Eca” , diğer tüm alanlarda “ Cca-s1 d2 a1 “ olacaktır.

e) Yapı içerisindeki yangına dayanıklı kablolarda CPR kapsamın-da Performans Beyanı (DoP) düzenlenemez ve dolayısı ile CPR kapsamında CE etiketlemesi yapılamaz. Bununla birlik-te, yangına dayanıklı kabloların akredite bir laboratuvardan EN50399’a göre test edilmiş olması gerekmektedir. EN 50577 standartı kanunen yürürlüğe girdiğinde bu gereklilik devre dışı kalacaktır.Teknik şartnamede detaylı olarak açıklanmıştır.

f) Tüm kabloların makara ve ambalajlarında EN 50575 stan-dartında belirtildiği şekilde CE etiketi açık ve okunabilir şe-

kilde bulundurulacak, kabloların dış kılıf baskılarında ise EN 50575 standardında belirtilen CPR Avrupa sınıfı, ek sınıfları ve Performans Beyanı (DoP) numarası açıkça okunabilir bir şekilde basılı olacaktır. Üretici firma DoP numarasının müş-teri tarafından izlenebilirliğini ve erişilebilirliğini web sitesi aracılığıyla sağlayacaktır.

g) Ek-A tabloda belirtilmiş olan duman üretimi ile ilgili yangı-na tepki performans ek sınıflandırma kriteri ” s1” ışık geçir-genliği EN 61034-2 ≥ % 60 veya s1b: EN 61034-2 ≥ % 60 < % 80 ışık geçirgenliği olacaktır.

h) Bina sınıfları detayları “Türkiye Binaların Yangından Korun-ması Hakkında Yönetmelik” maddelerinde belirtildiği gibidir.

i) Bina Yüksekliği: Binanın kot aldığı noktadan saçak seviyesi-ne kadar olan mesafeyi veya imar planında ve bu yönetme-likte öngörülen yüksekliği ifade eder.

j) Yapı Yüksekliği: Bodrum katlar, asma katlar ve çatı arası pi-yesler dâhil olmak üzere, yapının inşa edilen bütün katları-nın toplam yüksekliğini ifade eder.

k) Yüksek Bina: Bina yüksekliği 21.50 m’den, yapı yüksekliği 30.50 m’den fazla olan binaları ifade eder.

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 79

Page 82: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

ETKİNLİK TAKVİMİ

TARİH ETKİNLİK YER LİNK

24 Kasım 2018 Davlumbaz Söndürme Sistemleri (UL 300) ve Uygulamaları İSTANBUL http://www.tuyak.org.tr/

26 Kasım 2019 The Big 5 Show Uluslar Arası İnşaat ve Yapı malzemeleri Fuarı DUBAİ https://www.dmgevents.com/

29 Kasım 2018 Otomasyon Fuarı 2018 Bursa 16.Uluslararası Elektrik, Elektronik ve Makine Otomasyon Fuarı BURSA www.tuyap.com.tr

07 Aralık 2018 Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Uygulamaları GAZİANTEP http://www.tuyak.org.tr/

07 Aralık 2018 Batumi Build 2018 BATUMİ SHERATON http://www.expobatumi.ge/

12 Aralık 2018 MTMD Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği-Sismik Uygulamalar İSTANBUL http://mtmd.org.tr/mtmd-etkinlikler.asp

13 Aralık 2018 Maden Türkiye 8.Uluslararası Madencilik, Tünel İnşa, Makine Ekipmanları ve İş Makineleri Fuarı İSTANBUL [email protected]

17 Aralık 2018 MMO Makine Mühendisleri Odası Enerji Yötecisi Eğitimi İSTANBUL https://www.mmo.org.tr/egitimler

14 Ocak 2019 Bau 2019 Yapı ve İnşaat Fuarı MÜNİH https://messe-muenchen.de/en/

19 Ocak 2019 Yangın Algılama ve Söndürme Sistemlerinde Yeni Teknolojiler İSTANBUL http://www.tuyak.org.tr/

12 Şubat 2019 BUDMA Uluslararası Yapı Fuarı POZNAN https://www.mtp.pl/en

13 Şubat 2019 MTMD Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği-İş Kanunu-İşçi Sözleşmeleri İSTANBUL http://mtmd.org.tr/mtmd-etkinlikler.asp

16 Şubat 2019 Yangın Pompa Seçimi ve Sprinkler Sistemleri İSTANBUL http://www.tuyak.org.tr/

16 Şubat 2019 Boat Show Eurasia İSTANBUL www.viafuar.com

21 Şubat 2019 FIT Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Bina Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri Fuarı 2019 İZMİR www.bilesim.com.tr

21 Şubat 2019 FIT Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Elektrik Elektronik ve Enerji Fuarı 2019 İZMİR www.bilesim.com.tr

21 Şubat 2019 FIT Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Otomasyon Fuarı 2019 İZMİR www.bilesim.com.tr

21 Şubat 2019 FIT Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Taşıma Kaldırma ve İstifleme Fuarı 2019 İZMİR www.bilesim.com.tr

27 Şubat 2019 R+ T Asia Kapı ve Pencere Fuarı SANGAY https://www.messe-stuttgart.de

06 Mart 2019 Avrasya Kapı 2019 11.Uluslararası Kapı, Kepenk, Kilit, Panel, Pano, Bölme Sistem ve Aksesuarları Fuarı İSTANBUL www.tuyap.com.tr

13 Mart 2019 Isaf Exclusive Fuarı ve Konferansı Anakara www.marmarafuar.com.tr

14 Mart 2019 WIN Eurasia 2019 İSTANBUL www.win-eurasia.com

16 Mart 2019 İş Güvenliği ve Yangın Mevzuatı Uygulamaları İSTANBUL http://www.tuyak.org.tr/

23 Mart 2019 13.Gayrimenkul Fuarı ve Arap-Türk Zirvesi İSTANBUL www.realestatefairturkey.org

03 Nisan 2019 2.FM Expo İstanbul Bina ve Tesis Yönetim Fuarı İSTANBUL www.demosfuar.com.tr

13 Nisan 2019 İstanbul Autoshow 2019 İSTANBUL www.tuyap.com.tr

16 Nisan 2019 Exposhipping Expomaritt İstanbul 15.Uluslararası Denizcilik Fuarı İSTANBUL www.expomaritt.com

17 Nisan 2019 TESKON-SODEX 2019 İZMİR www.teskonsodex.com.tr

17 Nisan 2019 MTMD Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği -MYK Yeterlilik ve Belgelendirme İSTANBUL http://mtmd.org.tr/mtmd-etkinlikler.asp

17-20 Nisan 2019 Teskon Sodex Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi İZMİR http://www.teskonsodex.com/

27 Nisan 2019 Yangın Risk Analizi ve Sigorta İSTANBUL http://www.tuyak.org.tr/

30 Nisan 2019 IDEF 2019 14.Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı İSTANBUL www.tuyap.com.tr

18 Haziran 2019 Turkeybuild İstanbul 2019 - 42.Yapı Fuarı İSTANBUL www.yapifuari.com.tr

18- 22 Haziran 2019 42. Yapı Fuarı TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi İSTANBUL http://yapifuari.com.tr/tr-TR/

02-05 Ekim 2019 ISK SODEX 2019 TÜYAP FUAR ve KONGRE MERKEZİ İSTANBUL http://www.sodex.com.tr/tr

16 Ekim 2019 MTMD Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği-Hidronik Balanslama İSTANBUL http://mtmd.org.tr/mtmd-etkinlikler.asp

17 Ekim 2019 Isaf Safety & Health Fuarı İSTANBUL www.marmarafuar.com.tr

17 Ekim 2019 Isaf Security Fuarı İSTANBUL www.marmarafuar.com.tr

17 Ekim 2019 Isaf Fire & Rescue Fuar İSTANBUL www.marmarafuar.com.tr

17 Ekim 2019 Isaf Smart Home Fuarı İSTANBUL www.marmarafuar.com.tr

18 Aralık 2019 MTMD Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği -Teşvik ve Hibeler İSTANBUL http://mtmd.org.tr/mtmd-etkinlikler.asp

15-20 Haziran 2020 INTERSCHUTZ 2020 HANNOVER GERMANY http://www.interschutz.de/home

80 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7

Page 83: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7 81

Page 84: YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİS݈yak-7.Sayi-Web.pdfSAYI 7 EKİM KASIM ARALIK 2018 ISSN 2587-0475 10 TL. YANGIN GÜVENLİĞİ VE TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ SAYI 7 •

HABERLER

82 TÜYAK YANGIN MÜHENDİSLİĞİ SAYI 7