Upload
trandat
View
230
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ
0–6 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA ANNE SÜTÜ
UYGULAMALARININ BÜYÜME-GELİŞME ÜZERİNDEKİ
ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
TIPTA UZMANLIK TEZİ
Dr. AYTEN TOPRAK ŞAHİNASLAN
İSTANBUL–2009
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
GÖZTEPE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ
0–6 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA ANNE SÜTÜ
UYGULAMALARININ BÜYÜME-GELİŞME ÜZERİNDEKİ
ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
TIPTA UZMANLIK TEZİ
Dr. AYTEN TOPRAK ŞAHİNASLAN
Danışmanı
Uzm. Dr. MAHMUT ÇİVİLİBAL
İSTANBUL–2009
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR ...………………………………………………………………………. i
KISALTMALAR ……………………………………….…………………….......... ii
TABLO LİSTESİ ….…………………….………………………………………….. iii
ŞEKİL LİSTESİ ……..………..…………………………………………………….. vi
ÖZET……………………...…………………………………………………………. vii
ABSTRACT ………….…….………….……………………………………………. viii
GİRİŞ ve AMAÇ ……..………………..…..………………………………………... 1
GENEL BİLGİLER …………………..……....……………………………………... 3
ÇOCUK SAĞLIĞI İZLEMİ .…...……………………………………………... 3
BÜYÜME ve GELİŞME ..…………………………………………………….. 6
ANKARA GELİŞİM TARAMA ENVANTERİ (AGTE)…………………….. 11
ANNE SÜTÜ ….……………..………………………………………………... 13
GEREÇ VE YÖNTEM …..……………………...……..……………………………. 22
BULGULAR ……..………………..……………………………………………….... 25
DEMOGRAFİK BULGULAR .……………………………………………….. 25
İSTATİSTİKSEL BULGULAR .………………………………….…………... 40
TARTIŞMA ……………………..…………………………………………………... 60
SONUÇ ………….....………………..…………...…..……………………………… 65
KAYNAKLAR ……...…..………………………………………………………..…. 70
EKLER ………………………...……………………………………………………. 76
TEZ ONAY SAYFASI ..……………………………………………………………. 78
i
TEŞEKKÜR
Hastanemizde huzurlu ve güvenli bir ortamda çalışabilmemiz ve eğitimlerimizi
alabilmemiz için emeklerini esirgemeyen çok değerli başhekimimiz Sayın Prof.Dr.Hamit
Okur’a saygı ve teşekkürlerimi sunarım.
Uzmanlık eğitimim boyunca mesleki bilgi ve becerileri edinmemde, ilgi ve yardımlarını
hiçbir zaman esirgemeyen çok değerli hocalarım; Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Çocuk Kliniği Şefi Uzm.Dr.Müferet Ergüven’e, tez çalışmam ve rotasyon eğitimlerim
sırasında üstün bilgi ve tecrübelerinden istifade ettiğim Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Çocuk Kliniği Şefi Prof.Dr.Murat Elevli’ye ve tez danışmanım Uzm.Dr.Pediatrik Nefrolog
Mahmut Çivilibal’a saygı ve teşekkürlerimi sunarım.
Rotasyonlarım sırasında çalışma şansı yakaladığım Haseki Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şefi Uzm.Dr.Ahmet Çetin’e ve Enfeksiyon
Hastalıkları Kliniği Şefi Uzm.Dr.Özcan Nazlıcan’a, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Biyokimya Kliniği Şefi Uzm.Dr.Nezaket Eren’e, eğitimime bilgi ve tecrübeleriyle katkıda
bulunan başta Uzm.Dr.Nilgün Duru Selçuk olmak üzere tüm uzman doktorlara teşekkürlerimi
sunarım.
Hiç bir zaman sevgi ve desteklerini esirgemeyen anne ve babama, aileme, eğitimim ve
tez çalışmalarım esnasında yine her türlü desteği veren çok kıymetli eşim Ender’e,
Yaşının üzerinde bir sabır ve ilgiyle çalışmalarım sırasında bana destek olan canım
kızım Zehra’ya ve çalışmalarım sebebiyle beklediği ilgi ve alakayı gösteremediğim için hep
üzüldüğüm canım oğlum Mehmet’e,
Bu çalışmanın gerçekleştirilmesi sırasında desteklerini esirgemeyen arkadaşlarıma,
çalışmaya katılan sevgili çocukların anne-baba ve ailelerine,
Ve isimlerini ayrı ayrı anamadığım, desteklerini gördüğüm tüm dost ve arkadaşlarıma
sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
ii
KISALTMALAR
AGTE : Ankara Gelişim Tarama Envanteri
AS : Anne Sütü
cm : Santimetre
DB : Dil-Bilişim
DGTT : Denver Gelişimsel Tarama Testi
DGTT-II : Denver Gelişimsel Tarama Testi-II
GG : Genel Gelişim
gr : Gram
IM : İnce Motor
Kg : Kilogram
KM : Kaba Motor
n : Toplam Adet - Sayı
P : Persentil
p : İstatistiksel açıdan anlamlılık düzeyi
r : Spearman’s rho korelasyon katsayısı
SB-ÖB : Sosyal Beceri-Öz Bakım
SD : Standart Dağılım
TNSA : Türkiye Nüfus Sağlığı Araştırmaları
T-puan : T- Puan Profili
WHO : Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization)
iii
TABLO LİSTESİ
Sayfa No
Tablo 1 : Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması(TNSA ) – Türkiye 2003 Emzirme
Oranları
13
Tablo 2 : Çocukların doğum yeri, zamanı ve doğum şekli dağılım ve yüzdeleri 27
Tablo 3 : Doğum yerine göre emzirme eğitimi alma sayı ve oranları 27
Tablo 4 : Doğum zamanı-doğum tartısı ilişkisi 28
Tablo 5 : İlk anne sütü alma saatine göre çocuk sayı ve oranları 28
Tablo 6 : İlk üç saatte anne sütü almama nedenleri 29
Tablo 7 : Emzirme eğitimi-ilk üç saatte anne sütü almama nedeni ilişki tablosu 30
Tablo 8 : Anne sütü verme sürelerine ilişkin bilgi düzey dağılımı 31
Tablo 9 : AS altı aydan az verilmeli yanıtı verenlerin çocuğa yakınlık
derecesi-eğitim düzeyi
32
Tablo 10 : Anne sütü verme süreleri dağılım tablosu 32
Tablo 11 : Anne sütünü kesme nedenleri dağılım tablosu 33
Tablo 12 : Anne sütü vermede anneyi en çok teşvik eden kişi dağılım tablosu 33
Tablo 13 : Anne eğitim düzeyi dağılım tablosu 34
Tablo 14 : Anne çalışma durumu ve meslek dağılım tablosu 34
Tablo 15 : Baba eğitim düzeyi dağılım tablosu 35
Tablo 16 : Anne-Baba eğitim düzeyleri eşleştirme tablosu 35
Tablo 17 : Baba çalışma durumu ve meslek dağılım tablosu 36
Tablo 18 : Doğum sonrası işe başlama zamanı dağılım tablosu 36
Tablo 19 : Tek başına AS alım süresi – Genel Gelişim Ham puan dağılımı 37
iv
Tablo 20 : Tek başına AS alım süresi – Ham puan Profili & T-puan profili
dağılımı
37
Tablo 21 : Toplam AS alım süresi– Ham puan profili & T-puan profili dağılımı 38
Tablo 22 : Toplam AS alım süresine göre Genel Gelişim puanı dağılımı 38
Tablo 23 : Toplam AS alım süresine göre DB puanı dağılımı 39
Tablo 24 : Boy, kilo, boya göre ağırlık ve yaş istatistiksel dağılım tablosu 40
Tablo 25 : Boy ve kilo persentili istatistiksel dağılım tablosu 41
Tablo 26 : Anne sütü uygulamalarına ilişkin istatistiksel dağılım tablosu 42
Tablo 27 : Psiko-sosyal ve motor gelişim ölçümlerinin istatistiksel dağılım
tablosu
43
Tablo 28 : Emzirme eğitimi alma durumuna göre tek başına anne sütü alım
süresi ve toplam anne sütü alım süresinin dağılımı
44
Tablo 29 : Anne eğitim düzeyine göre tek başına ve toplam AS alım süresi
dağılımı
44
Tablo 30 : Anne çalışma durumuna göre tek başına ve toplam AS alım süresi
dağılımı
45
Tablo 31 : Baba eğitim düzeyine göre tek başına ve toplam AS alım süresi
dağılımı
45
Tablo 32 : Baba iş durumuna göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 46
Tablo 33 : Doğum şekline göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 46
Tablo 34 : Tek başına anne sütü alım sürelerine ait istatistiksel değerler 47
Tablo 35 : Toplam anne sütü alım sürelerine ait istatistiksel değerler 47
Tablo 36 : Kreş-anaokuluna göre fiziksel gelişim değerlendirme tablosu 48
Tablo 37 : DB puanına göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 48
Tablo 38 : IM puanına göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 49
Tablo 39 : KM puanına göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 49
Tablo 40 : SB-ÖB puanına göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 50
v
Tablo 41 : GG puanına göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 50
Tablo 42 : Ham puan profiline göre tek başına ve toplam AS alım süresi
dağılımı
51
Tablo 43 : T-puan profiline göre tek başına ve toplam AS alım süresi dağılımı 51
Tablo 44 : DB puanına göre anne ve baba eğitim düzeyi dağılımı 52
Tablo 45 : IM puanına göre anne ve baba eğitim düzeyi dağılımı 53
Tablo 46 : KM puanına göre anne ve baba eğitim düzeyi dağılımı 54
Tablo 47 : SB-ÖB puanına göre anne ve baba eğitim düzeyi dağılımı 54
Tablo 48 : GG puanına göre anne ve baba eğitim düzeyi dağılımı 55
Tablo 49 : Ham puan profiline göre anne ve baba eğitim düzeyi dağılımı 56
Tablo 50 : T- puan profiline göre anne ve baba eğitim düzeyi dağılımı 57
Tablo 51 : Kreş-anaokuluna göre psiko-sosyal ve motor gelişim ölçüm
değerleri
58
Tablo 52 : Psiko-sosyal motor gelişim ölçüm sonuçları 67
vi
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa No
Şekil 1 : Anne sütünün büyüme ve gelişme üzerine etki analiz diyagramı 2
Şekil 2 : 0–36 Ay Türk kız çocuklarında persentil değerleri(kg) 7
Şekil 3 : Çocukların cinsiyet dağılım ve yüzdeleri 25
Şekil 4 : Anne-Baba akrabalık durumu 25
Şekil 5 : Kreş-Anaokulu bilgisi 26
Şekil 6 : Kardeş bilgisi 26
Şekil 7 : Doğum sonrası emzirme eğitimi durumu ve doğum yerine göre dağılımı 27
Şekil 8 : Doğum Tartısına göre çocukların dağılımı 28
Şekil 9 : İlk anne sütü alma saati-doğum yeri ilişkisi 29
Şekil 10 : Tek başına AS verme süresi bilgi düzeyi 31
Şekil 11 : Anne sütünün büyüme ve gelişme üzerine etki analiz sonucu 66
vii
0–6 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA ANNE SÜTÜ UYGULAMALARININ BÜYÜME-
GELİŞME ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
ÖZET
Amaç: Anne sütünün çocuğun büyüme ve gelişmesi üzerine olumlu etkilerini gösteren birçok
çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada anne sütü uygulamalarının çocukların fiziksel, psiko-sosyal
ve motor gelişimi üzerine her hangi bir etkisinin olup olmadığı farklı bir yöntemle
gösterilmeye çalışıldı.
Gereç ve Yöntem: Toplam 251 tane 0–6 yaş arası sağlam çocuğun fiziksel gelişimleri boy,
kilo ve boya göre ağırlık ile psiko-sosyal ve motor gelişimleri Ankara Gelişim Tarama
Envanteri (AGTE) ile ölçüldü. Elde edilen sonuçlarla anne sütü uygulamaları arasında bir
ilişkinin olup olmadığı istatistiksel olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmada tek başına ya da toplam AS alım süresi ile çocuğun fiziksel, psiko-sosyal
motor gelişimi arasında %95 güven aralığında anlamlı bir ilişkiye rastlanmadı. Anne-baba
eğitim düzeyi ile DB puanı, IM puanı, Genel Gelişim puanı ve T-puan profili arasında güçlü
pozitif(p<0,01), Ham Puan profili arasında ise pozitif(p<0,05) anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
Kreş-Anaokulu’na gitmenin IM puanı, KM puanı ve T-Puan Profili üzerinde güçlü pozitif
(p<0,01), SB-ÖB puanı, Genel Gelişim puanı, Ham Puan Profili üzerinde ise pozitif bir etkiye
sahip olduğu tespit edilmiştir(p<0,05).
Sonuç: Bu çalışma başarılı bir anne sütü uygulaması yanı sıra anne-baba eğitim düzeyinin
yükseltilmesinin ve okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasının çocuğun sağlıklı büyüme ve
gelişmesi için önemini ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Anne sütü, AGTE, büyüme ve gelişme
viii
EFFECTS OF BREAST-FEEDING PRACTICES ON GROWTH AND DEVELOPMENT OF
CHILD BETWEEN 0–6 YEARS OLD
ABSTRACT
Objective: There are many studies which have shown that breast-feeding has a positive effect
on growth and development of child. This study aimed to show whether breast-feeding has any
effect on growth and development of children using a different method.
Methods: A total of 251 healthy children between 0-6 years old were included. Their physical
growth were assessed by anthropometry (weight-for-ages, height-for-ages and weight-for-
height), psycho-social and motor development were assessed by Ankara Developmental
Screening Inventory (AGTE).
Results: The data indicated that there is no relationship between physical growth, AGTE
scores and the duration of neither only breast-feeding: nor total breastfeeding. There was a
strong significant interaction between the intellectual level of parent’s and the scores of verbal
ability(DB), fine motor ability(IM), gross motor ability(KM), general development(GG) and T
Score Profile (p<0,01), and a significant relation between intellectual level of parents and Row
Score Profile (p<0,05).Strongly significant higher test scores for each domain of AGTE
including fine and gross motor(IM,KM) and T-Score profile(p<0,01), and significantly higher
test scores for social skills(SB-ÖB), general development(GG) and Row Score Profile were
obtained from children who attended nursery compared to those who did not(p<0,05).
Conclusion: This study showed that, as well as breastfeeding; the raising the intellectual level
of parent’s and the level of education in preschool term are also of great importance in term of
healthy growth and development of child.
Key words: AGTE, Breast-feeding, growth, development
1
GİRİŞ VE AMAÇ
Pediatri, çocukluk döneminin sağlık ve hastalık durumlarıyla ilgili çok yönlü ve geniş
kapsamlı bir tıp alanıdır. Esas olarak koruyucu pediatri ve tedavi edici pediatri olmak üzere bir
birini tamamlayan iki ana bölümden oluşur. Tedavi edici pediatri hasta çocuğun tanı ve tedavisi
ile ilgilenirken koruyucu pediatri çocukları hastalıklardan korumayı ve erken tanı ve tedavi ile
sakatlık ve nükslerin(tekrarların) önlenmesini sağlar.
Koruyucu hekimliğin en yüz güldürücü sonuçlar verdiği tıp dalı pediatridir. Koruyucu
hekimliğin halka yaygın olarak ulaştırılabildiği ülkelerde çocuk sağlığı düzeyi son 50–60 yılda
belirgin olarak düzelmiştir.
Çocuk sağlığı izlemi koruyucu pediatrinin temel öğelerinden biridir. Sağlıklı çocuk
fiziksel psiko-sosyal ve zihinsel açıdan tam bir iyilik hali içinde olan çocuktur. Tanımdan yola
çıkarak çocuk sağlığı izlemi, çocuğun tüm bu yönlerden izlenimini gerektirmektedir. Çocuk
sağlığı izlemi ancak aile, çocuk doktoru ve sağlık çalışanlarının yakın işbirliği ile başarılı bir
şekilde yürütülebilir.
Çocukların fiziksel ve ruhsal sağlık düzeyleri; toplumun sosyo-ekonomik koşulları,
ailelerin eğitim, kültür ve sağlık bilgi düzeyi, çevrenin hijyen koşulları, verilen sağlık
hizmetlerinin sayı ve niteliği gibi etmenlerden etkilenir.
Beslenme; çocuğun fiziksel, sosyal ve zihinsel(mental) gelişimi üzerine etki eden temel
faktörlerden biridir. Beslenme yukarda sayılan faktörlerden doğrudan ya da dolaylı olarak
etkilenir.
Özellikle 0–2 yaş grubu çocukların temel besin kaynağı olması gereken anne sütünün
çocuk üzerindeki pozitif etkileri bu yönde yapılan çeşitli araştırmalarla kesinlik kazanmıştır.
Yine ülkemizde değişik bölgelerde yapılmış araştırmalarda da anne sütünün çocuk gelişimi
üzerine olumlu etkilerinin teyit edildiğine rastlamaktayız.
İstanbul Türkiye nüfusunun yaklaşık %20’sinin yaşadığı, her bölgeden sürekli göç
alması sebebiyle sosyo-ekonomik farklılıkları barındıran büyük bir ildir. İstanbul’da yapılan bir
çalışma Türkiye genelinin bir yansıması olarak da kabul edilebilir.
2
Bu çalışma ile İstanbul’un farklı bölgelerinden gelerek Haseki Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Sağlam Çocuk Polikliniğine başvuran 0–6 yaş arası çocukların fiziksel ve psiko-
sosyal motor gelişimleri ile anne sütü uygulamaları arasındaki ilişki düzeyinin araştırılması
amaçlandı.
Psiko-sosyal ve motor gelişim düzeylerini ölçmek için; Ankara Gelişim Tarama
Envanteri (AGTE) kullanılmasına, fiziksel gelişim düzeylerini ölçmek için ise yaşa göre boy,
yaşa göre ağırlık ve boya göre ağırlık antropometrik göstergelerinin kullanılmasına karar
verildi.
Şekil–1: Anne sütünün büyüme ve gelişme üzerine etki analiz diyagramı
Çalışmada elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda anne sütü alım süresinin
ve şeklinin çocuğun psiko-sosyal, motor ve fiziksel gelişimi üzerine bir etkisinin olup
olmadığının araştırılması planlandı. Şekil-1’de özetlenen plan doğrultusunda ilgili yaş grubu
çocuklarda büyüme-gelişme ve anne sütü uygulamaları arasındaki ilişki düzeyinin araştırılması
hedeflenmiştir.
3
GENEL BİLGİLER
1. ÇOCUK SAĞLIĞI İZLEMİ
Çocuk sağlığı izlemi doğum öncesi dönemden başlayarak pubertenin tamamlanıp
ergenliğe sağlıklı bir şekilde adım atana kadar çocuğa verilmesi gereken temel koruyucu sağlık
hizmetlerini içerir. Dünyada 230 milyondan fazla çocuk önlenebilir sebeplere bağlı olarak
gelişme geriliği göstermektedir (1–2).
Çocuk sağlığı izlemine giren sağlık hizmetleri genel olarak şu başlıklar altında toplanabilir:
• Gebenin bakımı ve eğitimi, genetik danışmanlık,
• Doğumun uygun ortamda ve ehil kişilerce gerçekleştirilmesi,
• Yenidoğan bakımı ve takibi, tarama testleri,
• AS ile beslenmenin sağlanması ve takibi, ek gıdalara zamanında ve uygun şekilde
geçişin sağlanması,
• Aşılama,
• Psikomotor gelişimin takibi,
• Ergenlik döneminde gerekli destek ve eğitimin verilmesi (3, 4, 5, 6).
Çocuk Sağlığı İzleminden Elde Edilen Kazanımlar
• Çocuk ölüm hızı azalır; ülkemizde 5 yaş altı çocuklarda ölüm hızı %0,37, 1 yaş altı
çocuklarda %0,29 (7).
• Hastalık ve sakatlıklar önlenir.
• Çocukların genetik olarak mümkün olan optimal büyüme ve gelişmeyi göstermeleri,
uzun, sağlıklı bir yaşam sürmeleri sağlanır.
• Toplumda çocukların sağlık düzeyi yükselir. Ülkemiz nüfusunun %38’ini 0–18 yaş
arası çocuklar oluşturmaktadır (7).
4
• Hastalıklar sebebiyle olan maddi kayıplar ve iş günü kayıpları azalır, çocuğun okul
başarısı yükselir (8).
Sağlam çocuk izlemi için kullanılan standart programlar vardır. Amerikan Pediatri
Akademisi çocuğun doğumda, 2 haftalık, 2 aylık, 4- 6- 9- 12- 15- 18 ve 24 aylık iken
görülmesini, 24 aydan sonra da 6 ayda bir takip önermektedir. Ülkemizde en yaygın şekilde
kullanılan çocuk izlem takvimi çocuğun doğumda, ilk 24 saat içinde, taburcu olurken,7–
10.günlerde, ilk 6 ay içinde her ay, 6–24 ay arası 3 ayda bir, 2–6 yaş arası 6 ayda bir,6 yaştan
sonra yılda bir şeklinde olan uygulamadır. Ancak bu izlem programı çocuğun ve ailenin
özelliklerine göre gerektiğinde sıklaştırılabilir (9). Çocukların hastalanmadıkları sürece düzenli
kontrollere götürülmesinin henüz yaygın bir alışkanlık haline gelmediği Türk toplumu gibi
toplumlarda çocukların her ne sebeple olursa olsun sağlık kuruluşuna her başvuruları o andaki
sağlık sorunlarının ötesinde çocuk sağlığı izlemi için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
Doğum öncesi dönemde anneye, dolayısıyla çocuğa verilmesi gereken sağlık
hizmetleri; annenin uygun aralıklarla takibinin yapılması, doğum sonrası emzirme, çocuk
bakımı, aşılar, çocuk takibi konularında eğitim verilmesi, sağlıklı bir doğum için fiziki ve
psikolojik şartların hazırlanmasıdır.
Doğum sonrası dönemde her kontrolde çocuğun sağlık ve gelişme durumuyla ilgili
aileden alınan iyi bir öykü ile kontrole başlanmalıdır. Aile, izlemin her aşaması hakkında
bilgilendirilerek çocuk sağlığı izlemine dâhil edilmeli ve destekleri sağlanmalıdır. Kontrollerde
boy, kilo ve 2 yaşına kadar baş çevresi ölçümleriyle büyüme-gelişmenin de değerlendirildiği
tam bir fizik muayene yapılmalı, bulgular çocuğun cinsiyeti ve yaşına göre değerlendirmeye
tabi tutulmalıdır. Bu muayene sırasında çocuğun yaşı ve cinsiyeti gibi faktörlere bağlı olarak
belli dönemlerde daha sık görülen belli sağlık sorunlarına özellikle dikkat edilmelidir(10).
Aşılama çocuk sağlığı izleminin önemli bir parçasıdır ve her yaştan çocuğun sağlık
kurumuna başvurusunda aşılanma durumu sorgulanarak varsa eksikler giderilmelidir. Aşı
takvimine mümkün olduğunca sadık kalınmalı, geçersiz sebeplerle aşılama
geciktirilmemelidir(11).
5
Çocuk sağlığını etkileyen faktörlerin başında gelen beslenmenin değerlendirilmesine
yönelik sorgulamada; çocuğun doğru şekilde yeterince AS alıp almadığı, ek gıdalara uygun
zamanda ve uygun şekilde geçilip geçilmediği değerlendirilmelidir. Çocuğun son 3–4 günlük
menüsünün sorgulanması yeterli miktar ve uygun içerikli bir diyet alıp almadığı konusunda
genel bir bilgi verebilir. Edinilen bu bilgiler ışığında aileye emzirme, beslenme, sofra eğitimi
gibi konularda eğitim verilmelidir.
Çocuklarda belli dönemlerde sık karşılaşılan sağlık sorunlarının erken tespit ve
önlenmesine yönelik olarak bir takım tarama testleri yapılmaktadır. Amerikan Pediatri
Akademisinin önerileri doğrultusunda 6 aydan büyük çocuklarda demir eksikliği anemisinin
saptanması için hemoglobin ve hematokrit tayini, çocuklarda kronik böbrek yetmezliğinde altta
yatan en sık sebep olan idrar yolu enfeksiyonunun saptanması için tam idrar tahlili, tüberkülin
testi, işitme ve görme değerlendirmesi her çocuğa 5 yaşın altında mutlaka uygulanmalıdır(9).
Dünyada ve ülkemizde en yaygın olarak yapılan tarama çalışmaları;
• Hipotroidi ve Fenilketonüri taraması,
• Gelişimsel kalça displazisi taraması (12),
• Görme taraması (13),
• İşitme taramaları (14),
• Demir eksikliği anemisi,
• İdrar yolu enfeksiyonu taraması,
• Kan basıncı taraması,
• Hiperlipidemi taraması (15).
6
2. BÜYÜME VE GELİŞME
2.1. Tanım
Büyüme vücut hacminin ve kütlesinin artmasını, gelişme(olgunlaşma) biyolojik
işlevlerin kazanılmasını ifade eder. Büyüme organizmadaki hücre sayısının ve büyüklüğünün
artmasıyla ilgilidir, gelişme ise hücre ve dokuların yapı ve bileşimindeki değişimler sonucu
meydana gelir. Çocuğu erişkinden ayıran en önemli fark sürekli büyüme ve gelişme içerisinde
olması ve çocuk sağlığını etkileyen her şeyin büyüme ve gelişmeyi de etkilemesidir. Hastalık
belirtisi göstermeyen, aynı zamanda kronolojik yaşına uygun bir vücut büyümesi, fizyolojik
olgunlaşma, ruh ve zekâ gelişimi gösteren çocuk “sağlıklı çocuktur”. Bu sebeple büyüme ve
gelişmenin yaşa göre durumunun değerlendirilmesi klinik muayenenin önemli bir
parçasıdır(16).
Büyüme ve gelişme döllenme ile başlayıp erişkin döneme kadar devam eder. Ancak
belli dönemlerde hızlanma gösterir. Büyüme hızı fetal dönemde en yüksek iken 3–4 yaş ve 9–
10 yaş arasında göreceli olarak daha düşüktür. Ergenlik döneminde tekrar hızlanma gösterir.
2.2. Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler
Büyüme ve gelişmeyi etkileyen faktörler aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
• Genetik yapı,
• Cinsiyet,
• Hormonal faktörler,
• Uterus içi faktörler,
• Postnatal ortam faktörleri ( beslenme, sağlıklı olmak, sağlıklı bir çevre)
2.3. Büyüme ve Gelişmenin Değerlendirilmesi
Büyüme ve gelişimin değerlendirilmesinde aşağıdaki ölçütler kullanılır.
7
Büyümenin değerlendirilmesi için;
• Vücut ağırlığı ve vücut ağırlığı artma hızı,
• Boy uzunluğu ve boy uzunluğu artma hızı,
• Baş çevresi ve baş çevresi artma hızı,
• Vücut bölümlerinin birbirine oranları kullanılır.
Gelişmenin değerlendirilmesi için;
• Dişlerin çıkma ve değişme yaşı,
• Kemiklerin olgunlaşma derecesi,
• Nöromotor gelişme derecesi,
• Psikolojik gelişme derecesi,
• Cinsel gelişim ölçütleri kullanılır.
Bir çocuğun büyüme ve gelişmesinin değerlendirilmesi aynı yaştaki iyi ortam
koşullarında bulunan normal çocuklardan elde edilen değerlerle karşılaştırılarak yapılır.
Pediatride normal dağılımı gösteren ve en yaygın kullanılan yöntem persentil eğrileridir.
Persentil eğrileri en doğru olarak izlemeli yöntem ile elde edilen ölçümlerden hesaplanır.
Şekil–2: 0–36 Ay Türk kız çocuklarında persentil değerleri(kg) (17).
8
Kemiklerin olgunlaşma derecesi kemik yaşı olarak ifade edilir ve normal çocuklarla
kıyaslama yoluyla değerlendirilir. İlk üç ayda diz ve ayak kemiklerinin direk grafisi, daha
büyüklerde el ve el bileği kemiklerinin direk grafisi kullanılır. Bu grafilerin okumasında
standart olarak Greulich-Pyle atlası, Tanner-Whitehouse atlası kullanılır.
2.4. Nöromotor ve Psiko-sosyal Gelişimin Değerlendirilmesi
Nöromotor-zeka-ruh gelişiminin değerlendirilmesi özellikle 3–4 yaşlarda klinik
değerlendirmenin önemli bir parçasıdır. Çocuklar belirli yaşlarda belirli beceriler kazanırlar.
Bunun için normal bir zekânın yanı sıra sinir-iskelet sistemi ve görme-işitme fonksiyonlarının
da sağlam olması gerekir. Çocuğun kazandığı bu becerilerin basit olarak klinik
değerlendirmesi; anne ile konuşarak bilgi alma, bazı basit muayene yöntemleri ve test araçları
kullanılarak çocuğun hareket ve davranışlarının gözlenmesi yoluyla yapılır. Değerlendirme şu
alanları içermelidir;
• Postür ve hareket,
• El-göz koordinasyonu,
• İşitme-ses çıkarma, konuşma,
• Sosyal davranış(18).
İlk yaşlarda nöromotor-zekâ-ruh gelişiminin değerlendirilmesinde basit araçlar
kullanılabilir. Çok yönlü bir değerlendirme için ise pek çok özel test geliştirilmiştir. Ülkemizde
gelişim ölçeği olarak yaygın kullanılan belli başlı testler;
• Gelişim Tarama Envanteri, Ankara Gelişim Tarama Envanteri(AGTE),
• Bayley Çocuklar için Gelişim Ölçeği,
• Brunnet-Lezine Testi,
• Denver Gelişimsel Tarama Testi-II (DGTT-II),
• Psiko-sosyal Gelişim Testi,
• Uyumsal Davranış Skalası
9
Bu testler içerisinde en yaygın kullanılan tarama testleri DGTT-II ve AGTE olarak
karşımıza çıkmaktadır. DGTT süt çocuğu ve okul öncesi çocukların değerlendirilmesinde
kullanılan uygulaması ve yorumu kolay bir testtir. Kanada’da yapılan bir çalışmaya göre
DGTT en çok kullanılan tarama testidir(19). Bu test 1967’de William K. Frankenburg ve J.B.
Dobbs tarafından geliştirilmiştir(20). 1982 yılında Epir ve Yalas tarafından Türk toplumuna
uyarlanmıştır(21). 1990 yılında dil alanına eklenen yeni maddeler ve farklı skorlama sistemi
Frankenburg ve Dobbs tarafından revize edilerek DGTT-II geliştirilmiştir. DGTT-II 1996’da
Yalas ve Anlar tarafından yeniden standardize edilerek Türk toplumu üzerinde kullanılmaya
başlanmıştır. Bu yeni versiyonun eskiye nazaran gelişme geriliğinin saptanmasında
sensitivitesi daha yüksektir(22).
DGTT-II 125 sorudan oluşur ve çocuğu dört alanda değerlendirmeye tabi tutar;
• Kişisel-Sosyal
• İnce Motor
• Kaba Motor
• Dil
Skala belli bir yaş grubundaki çocukların yüzde(%) kaçının belli bir aktiviteyi
gerçekleştirebildiğini yansıtır. Vakanın performansının yaş dağılımının neresinde olduğu
belirlenir. Sonuçlar normal gelişim, anormal gelişim ve şüpheli gelişim olarak üç şekilde
yorumlanır. 0–6 yaş grubu çocuklarda DGTT-II ile değerlendirme kolaydır ancak iyi bir
değerlendirme için testin farklı zamanlarda tekrarı önerilmektedir(23).
DGTT-II bir tarama aracıdır zekâ testi değildir. Test soruları direk çocuğa uygulanır ve
aileden de yardım alınır.
DGTT-II’nin üstünlükleri;
• Öğrenmesi ve uygulaması kolay olması,
• Her çocukta 5–15 dakikada tamamlanabilmesi,
• Doktorlar başta olmak üzere her meslek grubunca kullanılabilmesi ve
• Testin geliştirilmesinde geniş bir çocuk grubunun(2000 adet) kullanılmış olmasıdır.
10
DGTT-II’nin zayıf yönleri;
• Sosyal ve kültürel farklılıklar Denver Gelişimsel Tarama testi ile değerlendirme
hatalarına yol açabilmektedir(24).
• Ağır gelişme geriliğinin ortaya çıkarılmasında faydalıdır ancak hafif gelişme geriliği ve
spesifik problemlerin tespitinde yetersizdir. Bu eleştiri hem DGTT hem de gözden
geçirilmiş sürümü olan DGTT-II için geçerlidir(25, 26,27). Frankenburg bu eleştiriye
‘DGTT-II bir tanı aracı değil çok sayıdaki çocuk içinden ileri değerlendirme
gerektirenlerin seçilmesi için kullanılan hızlı bir metottur’ şeklinde yanıt vermiştir(28).
11
3. ANKARA GELİŞİM TARAMA ENVANTERİ
Ankara Gelişim Tarama Envanter (AGTE) bebek ve çocukların gelişimi ile ilgili
derinlemesine ve sistemli bilgi sağlayan bir değerlendirme aracıdır. Bu envanter kültürümüze
özgü, kısa sürede çok kişiye uygulanabilen, sağlık taramalarında çocuğun gelişimini
yansıtabilecek şekilde düzenlenmiştir. Çevre koşullarının bebek ve çocukların bilişsel ve psiko-
sosyal gelişimlerini etkileyebileceği göz önüne alınarak envanterin gelişimsel gecikme riski
taşıyabilecek alt sosyo-ekonomik düzey çocuklarına uygun olarak geliştirilmesine dikkat
edilmiştir.
Ankara Gelişim Tarama Envanteri; 0–6 yaş bebek ve çocukların o andaki gelişimini ve
becerilerini annelerinden alınan bilgiler doğrultusunda değerlendirmektedir. Çocuğu en iyi
tanıyan kişiler olarak annelerin çocuk hakkında verdiği bilgiler uzun süreli gözleme
dayanmaktadır. Böylece bireysel test uygulamalarında sonuçları olumsuz olarak
etkileyebilecek hastalık, yorgunluk, uyku gibi geçici durumlar annelerin değerlendirmelerine
yansımamaktadır. Annelerin bilgi kaynağı olarak kullanılmasının bir diğer yararı da annelerin
değerlendirme sürecine doğrudan katılmalarıdır. Böylece annelere gelişim açısından önemli
davranışları daha iyi gözleyebilme ve çocukları daha iyi tanıyabilme olanağı sağlanmaktadır.
Bu envanter anneler dışında çocuğun gelişimini yakından izleyen ve çocuğu iyi tanıyan
babalar, bakıcılar ve öğretmenler tarafından da yanıtlanabilir.
AGTE, gelişimsel gecikme ve düzensizlik gösterme açısından risk altında olduğu
düşünülen bebek ve çocukların erken dönemde tanınması ve gerekli önlemlerin alınmasına da
olanak sağlar. Envanter çeşitli yaş gruplarına göre düzenlenen ve annelere sorularak “Evet,
Hayır, Bilmiyorum” şeklinde yanıtlanan 154 maddeden oluşmuştur. Sorular gelişimin farklı,
ancak birbiriyle ilişkili alanlarını(Dil-Bilişsel, İnce Motor, Kaba Motor, Sosyal Beceri-Öz
Bakım) temsil edecek şekilde düzenlenmiştir. Sonuçlar 0–6 yaş grubu bebek ve çocukların
şimdiki gelişimini yukarda sözü edilen 4 alt test ve toplam gelişim puanı olarak yansıtmaktadır.
Normlar 0–6 yaş grubunda çocuğu olan 860 anne ile görüşmeler sonucunda elde edilmiştir.
Bunların 420'si erkek çocuk, 440'ı kız çocuk annesidir.
12
Gelişim Envanteri Alt Testleri;
• Genel Gelişim(GG): 154 maddelik genel gelişim toplam puanı tüm alt testleri kapsar ve
genel gelişim düzeyini yansıtır.
• Dil-Bilişsel(DB): 65 maddeden oluşan bu alt test basit ses ve sözel davranışlar ile
karmaşık dil ifadeleri, dili anlama ve açık olarak ifade edebilme, basit problemleri
çözme, sayı-zaman kavramı gibi becerileri kapsar.
• İnce Motor(İM): 26 maddeden oluşan bu alt test basit göz ve el koordinasyonundan
karmaşık ince motor davranışlara kadar uzanan görsel-motor becerilerini kapsar.
• Kaba Motor(KM): 24 maddeden oluşan bu alt test, hareket ve hareketle ilişkili kuvvet,
denge ve koordinasyonu içerir.
• Sosyal Beceri-Öz Bakım(SB-ÖB): 39 maddeden oluşan bu alt test yeme, içme, tuvalet
temizliği ve giyinme gibi öz bakım alışkanlıkları ile özerklik, sosyal etkileşim ve
inisiyatif gibi özelliklerin genel bir ölçümüdür(29).
13
4. ANNE SÜTÜ
4.1. Anne Sütünün Önemi
Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yaygın bir sorunu olan yetersiz ve dengesiz
beslenme; bir yandan bireylerin fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini, diğer yandan da
toplumun ekonomik ve kültürel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuz etkiler
en çok bebeklerde ve çocuklarda görülmektedir. Önemli ölçüde anne sütünün yeterli süre
verilmemesiyle ortaya çıkan malnütrisyon, gelişmekte olan ülkelerin çocuk ölümlerinin
yaklaşık % 50'sinin nedenini oluşturmaktadır. Ayrıca beslenme bozuklukları, ishalli hastalıklar
ve alt solunum yolu hastalıklarının da zeminini hazırlamaktadır. Bu hastalıklardan korunmada
anne sütü ile beslenmenin yadsınamaz bir önemi vardır. Anne sütü, bebeklerin sağlıklı büyüme
ve gelişmelerine katkı sağlamanın yanında aile ve ülkeye sosyal ve ekonomik getirileri olan
ideal ve vazgeçilmez bir besin kaynağıdır.
Bebek beslenmesi ile ilgili uygulamaların tarihsel gelişimine bakıldığında günümüze
kadar bebek beslenmesinde en önemli besinin AS olduğu görülmektedir. Ancak 20. yüzyılda
sanayileşme döneminin başlamasıyla kadınların çalışma hayatına girmesi AS’ne ilginin
azalmasına ve biberonla beslenmenin daha üstün olduğuna dair inanışların yaygınlaşmasına
sebep olmuştur. Son 30 yıldır AS üzerinde yoğunlaşan çalışmalar AS’nün eşsiz bir besin
olduğu ve bebek beslenmesindeki yerinin doldurulamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Bunun sonucu olarak AS kullanımı tüm dünyada tekrar yaygınlaşmıştır. WHO ilk 6 ay sadece
AS, 6 aydan sonra ek gıdalarla birlikte AS‘nün 2 yaşın sonuna kadar devam edilmesini
önermektedir(30).
Tablo 1: Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması(TNSA ) – Türkiye 2003 Emzirme Oranları
Ay Hiç Emzirmeyen (%) Sadece Anne Sütü (%) Anne Sütü ve Ek Gıda (%)
0–2 1.8 43.5 54.7
2–3 6.2 15.7 78.1
4–5 13.4 10.6 76.0
6–7 18.8 1.8 79.4
14
4.2. Anne Sütünün İçeriği
Anne sütü, yıllık milyonlarca litrelik üretimiyle, en önemli doğal kaynaklardan biridir.
Anne sütü sindirimi kolay, her zaman taze, temiz ve bebeğe verilmeye hazır bir besindir.
Bütün memelilerin yavruları için, kendi annelerinin sütü en iyi besindir. Her annenin sütü,
kendi bebeğinin gereksinimlerine göre uygun miktar ve niteliktedir. AS’nün içeriği bebeğin
yaşına ve durumuna göre değişim gösterir. Örneğin, prematüre doğum yapmış annenin sütünün
içeriği, diğerlerine göre farklıdır. Ayrıca gece sütü ile gündüz sütünün, emmenin ilk evresinde
gelen süt ile daha sonra gelen sütün, doğumdan sonra ilk aylarda salgılanan sütle, daha sonraki
aylarda salgılanan sütün içeriği de birbirinden farklıdır. Prematüre ve term AS arasındaki fark
1. aydan sonra ortadan kalkar.
AS salgılandığı döneme ve bileşimine göre üçe ayrılır.
• Kolostrum: Doğum sonrası ilk 5 gün salınan süttür. Olgun süte oranla antienfektif
unsurlar, vitamin A, Na ve Çinko daha yüksek oranda bulunur ve yaşamın ilk
günlerinde bebeği enfeksiyonlardan korur. Kolostrum bebeğin gastrointestinal sistemini
Ig’ler ile bir tabaka şeklinde örter ve dış ortamdan gelen mikroorganizmaları karşı
sağlam bir bariyer oluşturur. Kolostrum olgun sütten daha fazla protein içerir.(%3–3,5
gram).Yağ ve laktoz içeriği olgun süte oranla daha azdır. Enfeksiyon ve alerjiden
koruyan antikorlar, alyuvarlar ,sekretuar Ig A, laktoferrin, makrofajlar, T ve B lenfosit
gibi unsurlardan zengindir. Barsağın olgunlaşmasını sağlayan, alerji ve besin intoleransı
gelişmesini önleyen epidermal büyüme faktörlerini içerir. Vitamin A, D, B12, Na ve Zn
içeriği olgun anne sütünden daha yüksektir.
• Geçiş Sütü: Doğum sonrası 5–15. günler arasındaki süt,
• Olgun(Matür) Süt: AS’nün içeriği bireyler arası biyokimyasal farklılıklar, annenin
diyetinin özellikleri, laktasyon dönemi ve emzirme süresinin uzunluğuna göre
değişkenlik gösterir. AS suda ve yağda çözünebilen çok sayıda bileşenden oluşan
kompleks bir yapıya sahiptir. Bileşiminin yaklaşık % 80’ini su oluşturur.
15
Anne sütündeki temel besin öğeleri ise;
• Proteinler: Anne sütünde dokuz protein fraksiyonu bulunmaktadır ve anne sütündeki
toplam protein içeriği inek sütüne oranla daha düşüktür(1,1 g/dl-3,2 g/dl). Ancak anne
sütü proteininin biyolojik değeri yüksektir ve yaşamın ilk altı ayında tek başına bebeğin
protein gereksinimini karşılamaktadır.AS’ndeki proteinler kazein ve Whey proteinler
olup kazein/whey oranı 40/60 dır. Bu oran AS proteinlerinin sindirilebilirliğini,
emilimini ve vücut proteinlerine dönüşme oranını artırır(Net Protein
Kullanımı(NPU):%100). Whey proteini fraksiyonu büyük oranda α-laktalbuminden
oluşur. Bunun dışında antienfektif özelliği olan pek çok protein vardır: laktoferrin,
lizozim, sekretuar IgA ve diğer immünglobulinler, serum albumin gibi. Bunlardan
AS’ndeki proteinin %15-20’sini oluşturan laktoferrin AS’ndeki demiri bağlayarak hem
bebeği gastrointestinal sistem enfeksiyonlarına karşı korur hem de AS’ndeki demirin
biyoyararlılığını artırır. AS’nde β-Laktoglobulin bulunmaz. β-Laktoglobulin inek
sütünde bulunur ve alerjik cilt ve solunum yolu hastalıklarına yol açar. Anne sütü
proteininin %40'ını oluşturan kazein ise besleyici olarak kullanılmakta, bebeğe
kalsiyum, fosfor, aminoasit sağlamaktadır.
• Karbonhidratlar: Anne sütünde bulunan karbonhidratların en önemli komponenti
laktozdur. AS’ndeki laktoz miktarı inek sütündekinden daha yüksektir(7,1 g/dl-4,1
g/dl). Laktoz, yavaş ve kolay sindirilebildiğinden, kan şekerini iyi bir biçimde
düzenlemekte, kalsiyum, magnezyum gibi minerallerin emilimini artırarak kemik
mineralizasyonunu olumlu yönde etkilemektedir. Laktoz beyin ve spinal kordda
galaktopeptidlerin yapısına girerek beyin gelişiminde rol oynar. Ayrıca laktozun
sindirilemeyen kısmı barsaklarda fermente olarak asidofilik bakteriyel floranın
(Laktobasillus Bifidus) gelişiminde rol oynar. Bu komponente Bifidus Faktör/Büyüme
Faktörü denir. AS’nde laktoz dışında önemli miktarda glikoz, galaktoz, oligosakkaritler
ve bazı kompleks karbonhidratlar bulunur.
• Lipidler: AS kalorisinin %50’sini bileşimindeki lipidlerden alır. AS’nde inek sütüne
oranla hem daha fazla yağ bulunur(4,5 g/dl,3,8 g/dl) hem de biyoyaralılığı inek sütüne
oranla daha yüksektir. Anne sütünde bulunan lipaz, düşük safra konsantrasyonlarında
bile yağ sindirimine yardımcı olmaktadır. Anne sütündeki yağların %98'i trigliserittir.
16
Trigliserid yapısında en fazla bulunan yağ asitleri ise palmitik ve oleik asittir.
Araşidonik asit (AA), doksahegzaenürik asit (DHA), linoleik asit ve alfa linolenik asit,
sinir ve retina hücrelerinin yapısına girmekte, bu uzun zincirli poliansatüre yağ
asitlerinin eksikliğinde sinir sistemi ve görme fonksiyonlarının gelişimi yeterli düzeyde
olmamaktadır. Özellikle preterm bebeklerin annelerinin sütlerindeki uzun zincirli,
poliansatüre yağ asitleri diğerlerine oranla daha yüksektir. Bir emzirme döneminin
sonuna doğru salgılanan sütte, emzirmenin başlangıcına göre yağ oranı artış
göstermektedir. Bu son sütü alan bebek, doygunluk hissederek memeyi bırakmakta,
böylelikle obesite riskinden korunmaktadır. Anne sütünde, erken laktasyon döneminde
fosfolipid ve sinir sisteminin gelişiminde rolü olan kolesterol içeriği yüksektir. Bu
durumun lipid enzim sisteminin erken aktivasyonu ve ileride gelişebilecek
hiperlipidemi ve aterosklerozun önlenmesinde etkili olabileceği öne sürülmektedir.
• Vitamin ve Mineraller: AS’nde D ve K vitamini dışında bütün vitaminler yeterli
düzeydedir. Doğum sonrası yapılan vitamin K uygulaması ve postnatal 15.gün başlanan
D vitamini desteği ile vitamin ihtiyacı tamamlanmış olur.
Mineraller de AS’nde inek sütüne oranla daha düşük düzeyde ancak daha yüksek bir
biyoyararlanım düzeyinde bulunurlar. Anne sütünün potasyum içeriği sodyuma oranla
yüksektir ve intrasellüler sıvılarla uyum göstermektedir. Sodyum komponentinin
düşüklüğü ise yenidoğanın tam olgunlaşmamış böbrek fonksiyonlarına uyum gösterir.
Ca. P ve selenyumun AS’ndeki düzeyi annenin diyetinden etkilenir. Çinko, bakır,
krom, selenyum, demir, magnezyum düzeyleri ise laktasyon dönemine göre değişiklik
gösterir. Örneğin kolostrumun çinko ve selenyum düzeyi daha yüksektir.
AS Ca oranı(34 mg/dl) inek sütü Ca oranından(120 mg/dl) düşük olmasına rağmen
Ca/Fosfor oranı(2/1) daha yüksek olduğu için AS’ndeki Ca‘un emilimi daha fazladır ve
çocuğun kemik ve diş gelişimi için daha uygundur.
AS’ndeki demirin emilimi de inek sütüne oranla daha yüksektir(%50 ye %5–10). Bu
özelliği ile de ilk 6 ay çocuğu demir eksikliği anemisine karşı korur.
• Büyüme Faktörleri-Hormonlar ve Enzimler: AS başta GİS ve MSS olmak üzere pek
çok sistem üzerine etki eden büyüme faktörleri içerir. Epidermal Büyüme Faktörü,
17
dönüştürücü büyüme faktörü (TGFα ve TGFß ), Sinir Büyüme Faktörü(NGF), İnsülin
Benzeri Büyüme Faktörü, Meme Kaynaklı Büyüme Faktörü, Eritropoetin, Taurin,
Etanolamin, Fosfoetanolamin ve İnterferonlar gibi. Bu faktörler sayesinde beynin
bilişsel fonksiyonlarının AS alan çocuklarda daha yüksek olduğu bildirilmiştir(31).
Ayrıca AS’nde lipaz, lipoprotein lipaz, galaktozil transferaz başta olmak üzere pek çok
enzim ve GnRH, TRH, TSH, LHRH, T3,T4, PTH ve Prolaktin gibi pek çok hormon
bulunur.
• Antimikrobiyal ve Antiinflamatuar Faktörler: Laktoferrin, lizozim, fibronektin, Salgısal
IgA, musin, C3, oligosakkaritler, lipitler anne sütündeki antimikrobiyal faktörlerdendir.
Vitamin A, C, E, katalaz, glütatyon peroksidaz, alfa-1 antitripsin, alfa-1
antikemotripsin, prostoglandin E 1-2, EGF, TGF, IL-10 antienflamatuar faktörlerdir.
Ayrıca, anne sütünde interlökinler, interferon gama ve TNFgibi immünomodülatörler
bulunmaktadır. Monosit, makrofaj, PNL, T ve B lenfositleri ise hücresel bileşenleri
oluşturmaktadır(32). Başta salgısal IgA olmak üzere diğer inmünoglobulinler;
salmonella, şigella, kolera, poliovirüs, rotavirüs, RSV ve diğer mikroorganizmalarla
gelişen enfeksiyonları önler. Anne sütü bu özellikleri ile bebeği sepsis, bakteriyemi,
menenjit, solunum yolları enfeksiyonları, gastroenteritler, üriner sistem enfeksiyonları,
akut otitis mediadan korur. Bunun yanı sıra Tip 1 diabetes mellitus, lenfoma, crohn
hastalığı, çölyak hastalığı ve atopik hastalıkların gelişim riskini azaltır(33).
4.3. Anne Sütünün Faydaları
Anne sütü yenidoğan da optimum büyüme gelişme için gerekli olan bütün sıvı, enerji,
besin öğelerini içeren biyoyararlılığı yüksek sindirimi kolay doğal bir besindir. AS ve
emzirmenin hem anne hem bebek için başta beslenme olmak üzere sağlık, bağışıklık,
gelişimsel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden pek çok yararları vardır. Bebeğin ilk 6 ay
sadece AS ile beslenmesi, 6 aydan sonra ek besinlerle birlikte emzirmenin 2 yaşın sonuna
kadar sürdürülmesi ile elde edilen faydalar sadece AS ile beslenme sürecine sınırlı kalmayıp
tüm yaşam boyu devam eder.
18
Anne sütü ve emzirmenin faydalarını çocuk için, anne için ve toplum için olmak üzere
üç başlık altında toplanabilir.
Çocuk İçin Faydaları:
• Doğumdan sonra ilk 6 ay bebeğin fizyolojik ve psikososyal ihtiyaçlarını tek başına
karşılayan AS anne ve bebek arasındaki duygusal bağın kurulmasında önemli rol oynar.
• Hücresel ve humoral immüniteyi güçlendirerek çocuğu alt solunum yolu
enfeksiyonları, otitis media, bakteriyel menenjit, idrar yolu enfeksiyonu, NEC ve akut
gastroenterit gibi enfeksiyonlardan korur. Ayrıca normal floranın oluşmasına yardımcı
olarak ve aşıların etkinliğini artırarak da bağışıklık sistemine destek olur.
• Tip 1 diabetes mellitus, alerjk hastalıklar, lenfoma, crohn hastalığı, ülseratif kolit gibi
kronik hastalıklar ve alerjik hastalıklara yakalanma riskini azaltır.
• Anne bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirerek bebeğin ruhsal, bedensel ve zekâ
gelişimi açısından gelişmesine yardımcı olur.
• Çene-diş gelişimini olumlu etkiler, diş çürümelerine karşı korur.
• AS ile beslenme çocuğu obeziteye karşı koruyucu faktörlerden biridir. Yapılan bir
çalışmada AS’nün obesiteye karşı küçük ancak sürekli koruyucu bir etkisi olduğu
gösterilmiştir.
Anne için Faydaları:
• Doğum sonrası oksitosik etki ile uterusun toplanmasına yardımcı olur, postpartum
kanamayı azaltır.
• Annenin gebelikte aldığı kiloları vermesini kolaylaştırır.
• Annelik duygusunun gelişimine yardımcı olur. Emzirmenin annede sakinleştirici etkisi
vardır.
• Anneyi Meme Ca, Over Ca, Endometrium Ca ve osteoporoza karşı korur.
19
Toplum İçin Faydaları:
• Beslenme harcamalarını azaltarak aile ve ülke ekonomisine katkı sağlar.
• AS almamaya bağlı gelişen hastalıkların tedavisi için yapılan harcamaları ve
hastalıklardan kaynaklanan iş günü kaybını azaltır.
• WHO ‘ne göre AS ile optimal beslenme ile dünyada her yıl ölen 10,6 milyon çocuğun
%13’ünün ölümü engellenebilir(34).
4.4. Anne Sütünün Nöromotor Gelişim Üzerine Etkileri
Anne sütü ile beslenme, bebeğin zekâ gelişimini ve entellektüel yapısını olumlu yönde
etkilerken, konuşma sorunlarının da daha az olmasını sağlar. Anne sütü ile beslenen bebeklerin
daha erken aylarda yürüdükleri, gelişim indekslerinin daha iyi olduğu gözlenmiştir.
Anne sütü alan çocuklar beş yaşına geldiklerinde de bilişsel işlevlerinin biberonla
beslenenlere göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Dört-dokuz ay anne sütü almış olan 7–13
yaşındaki ilkokul çocuklarının mental ve fizik gelişimlerinin hiç anne sütü almayanlara göre
daha iyi olduğu bildirilmiştir. İlkokulda yapılan bir başka çalışmada anne sütü alan çocukların
(7,5–8 yaşında) biberon alan çocuklara göre Wechsler Çocuklar için Zekâ Ölçeği sekiz puan
daha yüksek olarak bulunmuştur. Anne sütü ile beslenen çocuklarda matematik puanlarının
daha yüksek olduğu bildirilmiştir.
Taurin, uzun zincirli doymamış yağ asitleri ve sinir büyüme faktörlerinin beyin
gelişiminde önemli rolü vardır. Kolostrum da içeriği açısından beyin gelişiminde oldukça
önemlidir. Myelinizasyon gebeliğin son haftalarında ve doğumdan sonraki ilk altı haftada çok
hızlıdır. Myelinizasyon için gerekli yağ asitleri (Iinoleik asit, linolenik asit) intrauterin
yaşamda plasenta tarafından temin edilir. Bu yağ asitlerinin sentezi yenidoğan bebeklerde ve
özellikle prematür bebeklerde ilk birkaç haftada yeterli değildir ve dışarıdan alınması
gereklidir. Daha büyük çocuklarda bu yağ asitlerinin sentezi karaciğer ve astrositlerde
yapılabilmektedir. Linoleik asit eikosapentonoik asitin ve dokosaheksanoik asitin; linolenik
asit ise araşidonik asitin yapımında kullanılır. Dokosaheksanoik asit ve araşidonik asit hücre
20
zarının yapımında, özellikle beyin gelişiminde önemlidir. İnek sütünde ve mamalarda bu yağ
asitleri çok azdır ve oranları farklıdır(35). Anne sütünde linoleik asit: linolenik asit oranı 5:1
iken inek sütünde bu oran 1:1'dir. Bebeklerin aldıkları besinlerin içindeki yağ asitlerine göre,
beyin lipidlerinin bileşimlerinin de değiştiği bilinmektedir. Biberonla beslenen bebeklerde
myelin sentezinde dokosaheksanoik asit yerine dokosapentanoik asit kullanılır. Ancak bu
asitler kullanılarak yapılan myelin sabit olmadığından yaşamın ileri dönemlerinde
demiyelinizasyon riski artmaktadır. Biberonla beslenen çocuklarda multipl skleroz insidansının
arttığına ilişkin çalışmalar vardır. Bu durum anne sütündeki protein ve yağların bebeğin beyin
gelişimi için en uygun miktarda ve yapıda olmasına bağlıdır.
AS alım süresiyle kognitif fonksiyonlar arasındaki ilişkinin bulunması amacıyla 5
yaşındaki 3880 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada AS’nün güçlü pozitif bir etkisi olduğu
ortaya çıkmıştır(36).
Çocukların nörogelişimsel olarak daha iyi olmaları için AS ile beslenmenin biyolojik
dayanakları henüz tam kesin değildir ancak AS’nün en büyük etkilerini hızla gelişen beyin
üzerinde gösteren DHA ve AA aracılığı ile bu etkisini gösterdiği şu anda en fazla kabul gören
görüştür. Şu ana kadar AS, Formula, ve DHA destekli Formula ile beslenen çocuklar üzerinde
pek çok çalışma yapılmıştır. Bir cochrane sistematik review şu sonuca varmıştır; Formüla sütü
DHA ile zenginleştirmenin erken vizual olgunlaşma dışında hiçbir uzun dönem faydası
görülememiştir(37). Bunun aksini iddia eden bildiriler de yayınlanmıştır(38). Ama bu karşıt
görüşlü çalışmaların hepsinde AS ile beslenen çocukların visual ve nörogelişimsel sonuçları
AS ile beslenmeyen çocuklara göre anlamlı derecede daha iyi bulunmuştur(39).
4.5. Anne Sütünün Verilemeyeceği Durumlar
Anne sütü her çocuğun büyüme ve gelişmesi için en iyi besin kaynağı olmasına karşın,
çok ender de olsa bazı durumlarda bebeğin anne sütüyle beslenmesi sakıncalı olabilmektedir.
Bunlar;
• Annenin ağır hastalığı ya da psikozu, kemoterapi ve radyoterapi almakta olması.
21
• Annenin aktif tüberkülozu balgamda basil negatif oluncaya kadar emzirmenin
ertelenmesine neden olmaktadır.
• HIV'in endemik olduğu ve beslenme sorunlarının yaygın olduğu gelişmemiş ülkelerde
HIV'li annenin emzirmesi önerilmektedir. Ancak HIV yönünden endemik olmayan ve
beslenme sorunu olmayan gelişmiş ülkelerde emzirme önerilmemektedir.
• Anne memesinde ve meme çevresinde aktif herpes lezyonlarının bulunması.
• Galaktozemi gibi süt ürünlerinin alınmasının yasak olduğu metabolik hastalıklar
• Annenin CMV enfeksiyonu, Rubella, Hepatit B taşıyıcısı olması, mastit ve meme
absesi gibi sorunları emzirmeyi engellememektedir(40).
22
GEREÇ VE YÖNTEM
Çalışmaya başlamadan önce etik kuruldan gerekli onay alındı. Çalışmaya dâhil edilecek
çocukların aileleri çalışmanın amacı ve içeriği hakkında bilgilendirildi ve ankete katılım
konusunda gönüllü olanlar çalışmaya alındı.
Bu çalışma, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlam çocuk polikliniğine
İstanbul’un çeşitli ilçe ve semtlerinden başvuran 0–6 yaş arası, bilinen her hangi bir kronik
hastalığı olmayan, cinsiyet ayrımı yapmadan rastgele seçilen 251 adet çocuk üzerinde
gerçekleştirildi. Çocuğa ait bilgiler tercihen çocukların anne ve/veya babasından yoksa
çocuğun gelişimini yakından takip etme imkânı olan birinci derece yakınlarından elde edildi.
Araştırmada çocuğa ait kişisel bilgileri elde etmek için kullanılmak üzere 6 bölümden
oluşan bir anket formu oluşturuldu (Bkz.Ek–1).
Çalışmada kullanılan anket formu Ek-1’de yer almakla birlikte temelde aşağıdaki
bölümlerden oluşmaktadır;
• Çocukla ilgili bölüm; adı-soyadı, doğum tarihi, ay olarak yaşı, cinsiyeti, boyu, kilosu,
doğum bilgileri, varsa geçirilmiş olan hastalık ya da kaza bilgisi, kreş-anaokulu bilgisi,
• Kardeş bilgileri
• Anne sütü uygulamasına yönelik bölüm; doğum sonrası emzirme eğitimi alıp almadığı,
ilk anne sütü alma zamanı, ilk üç saat içerisinde almadı ise sebebi, ay olarak tek başına
anne sütü ve toplam anne sütü(AS + ek gıda) alma süresi, anne sütünü kesme sebebi,
görüşülen kişinin anne sütü uygulamasına yönelik bilgi düzeyi, anne sütü vermesi için
anneyi en çok destekleyen veya teşvik eden kişi(eş, anne, baba, kardeş, diğer)
• Görüşme yapılan kişiye ait bilgiler bölümü; Adı(tercihen), çocuğa yakınlık
derecesi(anne, baba, büyükanne, diğer), eğitim düzeyi bilgileri,
• Anne ve Babanın eğitim düzeyine ait bilgiler; anne ve babanın o anki çalışma durumu,
mesleği ve eğitim düzeyi, anne çalışıyorsa doğum sonrası işe başlama zamanı(ay),
23
• Psiko-sosyal ve motor gelişimin değerlendirilmesi amacıyla kullanılan AGTE’ye ait
sorulara verilen cevapların işaretlendiği bölüm.
Çalışmaya alınan çocukların fiziksel gelişimleri boy ve kilo ile psiko-sosyal ve motor
gelişimleri ise Ankara Gelişim Tarama Envanteri(AGTE) kullanılarak değerlendirildi.
Boy uzunluğu ölçümü; 0–24 aylık çocuklarda sırtüstü yatar pozisyonda baş tarafında
sabit tahta bulunan cetvel yardımı ile 24 aydan büyük çocuklarda ise duvara monte edilmiş bir
mezura ile gerçekleştirildi.
Çocuk ağırlığı ölçümü; 0–24 aylık çocuklar bebek terazisinde, 24 aydan büyük çocuklar
ise yer baskülü ile çıplak tartıldı. Bu ölçümlemelerden elde edilen çocuk boy ve ağırlıkları
kullanılarak çocukların kilo ve boy persentilleri hesaplandı. Elde edilen bu değerler yardımıyla
aşağıdaki formül kullanılarak ‘boya göre ağırlık’ değerleri hesaplandı.
• Boya göre ağırlık(%) = [ Çocuğun ağırlığı(gr) / Aynı boydaki 50.persentildeki bir
çocuğun ağırlığı(gr) ] * 100
Çocuk yaşı ay üzerinden hesaplandı. Bu hesaplamada AGTE’nin önerisi dikkate alındı.
Anket değerlendirme tarihi itibariyle çocuk bir aydan 15 ve üzeri gün almış ise o çocuk yaşı o
aya bir eklenerek elde edildi. Örneğin 20 ay 18 günlük bir çocuğun yaşı 21 ay olarak kabul
edilirken, 8 ay 14 günlük olan bir çocuğun yaşı ise 8 ay olarak kabul edildi. Çalışmada yer alan
prematüre çocukların boy ve kilo persentil değerleri hesaplanırken düzeltilmiş yaşları
kullanıldı. Ancak AGTE’ye göre değerlendirme yapılırken düzeltilmemiş yaşları esas alındı.
AGTE uygulanırken sorular çocukların yaşına uygun yerden itibaren sorulmaya
başlandı, mümkün olduğunca anlaşılabilir bir dil kullanılarak ve gerektiğinde örnekler
verilerek aileden en sağlıklı yanıtlar alınmaya çalışıldı.
Anket çalışması bittikten sonra öncelikle çocuğun Dil-Bilişim(DB), İnce Motor(IM),
Kaba Motor(KM) ve Sosyal Beceri-Öz Bakım(SB-ÖB) alt test puanları hesaplandı. Elde edilen
bu dört puanın toplanmasıyla Genel Gelişim(GG) ham puanı elde edildi. DB, IM, KM, SB ve
GG ham puanlarını yorumlamak için iki çeşit profil kullanıldı; ‘GG ve Alt Test Ham Puanları
Profili’ ve ‘T-Puanları Profili’.
24
• GG ve Alt test Ham Puan Profili: Çocuğun takvim yaşına göre %20 ve %30 altındaki
yaşlar ve bu yaşlara uyan puanlar bulundu. Çocuğun puanı kendi yaş düzeyine eşit ya
da üstünde ise ‘Normal Yüksek’(NY), kendi yaş düzeyi ile %20 yaş düzeyi arası (%20
dahil) ise ‘Normal Düşük(ND), %20 ile %30 arası(%30 dâhil) yaş düzeyine düşen bir
puan almışsa ‘Düşük Aralık (DA), kendi yaş düzeyinin %30 altındaki bir yaş düzeyine
giriyorsa ‘Çok Düşük’ (ÇD) olarak isimlendirildi. Çocuğun bu beş alt test ham
puanından en az bir tanesi ÇD ise ya da iki ya da daha fazlası DA ise çocuğun
gelişiminin geri(G) olduğu kabul edildi.
• T-puanları profiline göre ise 40–60 arası değerler normal(N), 60’ın üstündeki değerler
yüksek(Y), 40’ın altındaki değerler ise gelişme geriliği (G)olarak değerlendirildi.
Çalışmada elde edilen veriler önce MS-Excel ortamına işlendi. Burada bir takım
gruplandırmalar ve değerlendirmeler yapıldı. Verilerin istatistiksel analizleri için ise NCSS
2007 & PASS 2008 Statistical Software (Utah, USA) programı kullanıldı.
Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (Ortalama,
Standart sapma) yanı sıra niceliksel verilerin karşılaştırılmasında normal dağılım gösteren
parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Oneway ANOVA test ve iki grup
değerlendirmelerinde Student T test kullanıldı. Normal dağılım göstermeyen parametrelerin
gruplar arası karşılaştırmalarında Kruskal Wallis test ve iki grup değerlendirmelerinde ise
Mann Whitney U test kullanıldı. Parametreler arası ilişkilerin karşılaştırılmasında Spearman’s
korelasyon analizi kullanıldı. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Ki-Kare test
kullanıldı. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirildi.
25
BULGULAR
Çalışma 0–6 yaş arası, bilinen her hangi bir kronik hastalığı olmayan, cinsiyet ayrımı
yapılmadan rastgele seçilen 251 adet çocuk üzerinde gerçekleştirildi.
1. DEMOGRAFİK BULGULAR
Çalışmada yer alan çocuklar ve anket sorularının yöneltildiği katılımcılara ait bazı
demografik bilgiler aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
• Çocukların cinsiyet dağılımları
Araştırmada yer alan 251 çocuktan 115’ini erkek,
138’ini kız çocuğu oluşturmakta. Oransal açıdan
bakıldığında grup %46 erkek, %54 ise kız
çocuktan oluşmuştur.
Şekil–3: Çocukların cinsiyet dağılımı
• Anne-Baba akrabalık ilişkisi
Araştırmada yer alan çocukların anne-baba arası akrabalık
durumu incelendiğinde anne-babaların %13,94’ü (n=35)
akraba, %86,06’sının (n=216) her hangi bir akrabalık ilişkisi
bulunmamaktadır ( Şekil 4).
Şekil–4: Anne-Baba arasında akrabalık durumu.
26
• Kreş-Anaokulu bilgisi
Araştırmada yer alan çocukların kreş-anaokuluna
gidip gitmediklerine ilişkin sorulan soruya alınan
yanıtlara göre çocukların %23,51’inin (n=59) kreş
ya da anaokuluna gittiği, %76,49’unun (n=192)
ise bir kreş ya da anaokuluna gitmediği bilgisi
elde edildi(Şekil 5).
Şekil–5:Kreş-Anaokulu bilgisi
• Kardeş bilgisi
Kardeş sayıları incelendiğinde; %37,5’sinin
(n=94) hiç kardeşi yokken, %44,2’sinin
(n=111) bir kardeşi, %12,4’ünün (n=31) iki
kardeşi, %6’sının (n=15) üç kardeşi olduğu
görülmektedir.(Şekil 6).
Şekil–6:Kardeş bilgisi
• Çocukların doğum yeri, zamanı ve doğum şekli;
Tablo 2’de görüldüğü gibi 251 çocuktan 96’sı normal doğumla(NSVD-%38), 155’i
sezeryanla (CS-%62) doğmuştur.. Doğum zamanına ilişkin olarak Tablo-2’de özetlendiği gibi
230 çocuk ‘term’( ≥ 37 GH), 21 çocuk ise ‘preterm’ olarak doğmuştur. Çocukların 2 tanesi
evde, 114 tanesi devlet hastanesinde, 135 tanesi ise özel hastanede doğmuştur.
27
Tablo 2: Çocukların doğum yeri, zamanı ve doğum şekli dağılım ve yüzdeleri
Doğum Zamanı Doğum Şekli
Doğum Yeri Preterm Term Toplam
D.Hastane 5 61 66 CS
Ö.Hastane 12 77 89 CS Toplam 17 138 155 D.Hastane 1 47 48
Ev 2 2 NSVD Ö.Hastane 3 43 46
NSVD Toplam 4 92 96 Genel Toplam 21 230 251
• Doğum yeri-emzirme eğitimi alma ilişkisi
Doğum yerlerine göre emzirme eğitimi alanların sayı
ve oranları incelendiğinde annelerin %71’ine (n=179)
doğum sonrası emzirme eğitimi verilirken
%29(n=72)’unun emzirme eğitimi almadığı
görülmüştür.
Emzirme eğitimi alma sayı ve oranının doğum yerine
göre durumu ise Tablo 3 ve Şekil 7’de
gösterilmektedir.
Şekil 7: Doğum yerine göre emzirme eğitimi alma sayıları
Elde edilen veriler doğum yeri-emzirme eğitimi alma ilişkisi açısından incelendiğinde
devlet hastaneleri ile özel hastanelere ait oranlarının birbirine çok yakın olduğu görülmüştür.
Tablo 3: Doğum yerine göre emzirme eğitimi alma sayı ve oranları
Aldı Almadı Doğum Yeri
Adet(n) % Adet(n) % Toplam(n)
D.Hastane 84 73,68 30 26,32 114 Ev 2 100,00 2 Ö.Hastane 95 70,37 40 29,63 135 Genel Toplam 179 71,31 72 28,69 251
28
• Doğum zamanı-doğum tartısı ilişkisi
Araştırmada yer alan çocukların doğum tartıları ele
alındığında toplam 21 çocuğun(%8) doğum tartısı 2500
gram’ın altında, 230 çocuğun(%92) doğum tartısı ise 2500
gram’ın üzerinde idi (Şekil 8).
Şekil 8: Doğum Tartısı Sayı ve Oranları
Elde edilen bu verilerin kendi
içerisinde doğum zamanları
irdelendiğinde ise; 2500 gr altında yer
alan 21 çocuktan 14 tanesi prematüre
olarak, 7 tanesi ise miadında
doğmuştu. Doğum tartısı 2500
gram’ın üzerinde yer alan grupta ise 7 tane prematüre, 223 tane term çocuk vardı( Tablo 4).
• İlk anne sütü alma saatine göre çocukların gruplandırılması
Çalışmada yer alan çocuklar ilk anne sütü alma saati bakımından incelendiğinde Tablo
5’de görüldüğü gibi %89,2(n=224)’sinin postnatal ilk üç saat içerisinde, %6,4(n=16)’ünün 3–
12 saat içerisinde ve %4,4(n=11)’ünün 12 saatten sonra ilk anne sütünü aldıkları
görülmektedir.
Tablo 5: İlk anne sütü alma saatine göre çocuk sayı ve oranları
İlk AS Alma Saati Toplam (n) Yüzde(%) İlk Üç Saat 224 89,24%
3–12 Saat 16 6,37% 12 Saat Sonra 11 4,38%
Toplam 251 100,00%
Tablo 4: Doğum zamanı-doğum tartısı ilişkisi
D.Tartısı Doğum Zamanı Toplam (n) Yüzde (%) Preterm 14 5,58% 2500 Gr
Altı Term 7 2,79% Toplam 21 8,37%
Preterm 7 2,79% 2500 Gr Üstü Term 223 88,84%
Toplam 230 91,63% Genel Toplam 251 100,00%
29
• İlk anne sütü alma saati-doğum yeri ilişkisi
Çalışmada yer alan çocukların ilk anne sütü
alma saatlerinin doğum yerine göre dağılımı
Şekil-6’da verilmiştir. Görüldüğü gibi ilk üç
saat içerisinde anne sütü alma yüzdeleri özel
hastaneler ile devlet hastaneleri arasında
belirgin bir farklılık göstermemektedir.
Doğum yerinden bağımsız toplamda ilk üç
saat içerisinde anne sütü alanların oranı
%89,2(n=224) olarak bulunmuştur.
Şekil 9: İlk anne sütü alma saati-doğum yeri ilişkisi
• İlk üç saatte anne sütü almama nedenleri
Tablo 6: İlk üç saatte anne sütü almama nedenleri
A.Sütü Alma Saati İlk 3 saat içinde almama sebebi Toplam Anne rahatsızlığı 2 Bebek tutmadı 2 Yoğun bakımda kaldığı için 1
12 Saat Sonra
Prematürite 6 Toplam 11
Anne rahatsızlığı 6 Bebek küçük ememez diye verilmemiş 1 Bebek tutmadı 2 Bilmiyor 1 Kordon Dolanması 1 Kuvözde kalma EMR(+) 1 Kuvözde kalma (Mekonyum aspirasyonu) 1
3–12 Saat
Prematürite 3 Toplam 16
Genel Toplam 27
30
İlk üç saat içerisinde anne sütü almayan çocuklar nedenleri bakımından irdelendiğinde
prematürite en sık görülen sebep olarak karşımıza çıkmaktadır (%33,3, n=9). Bunu anne
rahatsızlığı izlemektedir(%29,6, n=8). Diğer bilgiler Tablo 6’da verilmiştir.
• Emzirme eğitimi - ilk üç saatte anne sütü almama ilişkisi
Doğum sonrası emzirme eğitimi ile ilk üç saat içerisinde anne sütü almama nedenleri
irdelendiğinde Tablo 7’deki değerler elde edilmektedir. Burada annenin sağlık durumunun
elvermemesinin, ilk AS verme saatinin gecikmesinde prematüriteden sonra en sık rastlanan
sebep olduğu görülmektedir.
Tablo 7: Emzirme eğitimi-ilk üç saatte anne sütü almama nedeni ilişki tablosu
Emzirme Eğitimi Varsa ilk 3 saat içinde almama sebebi Toplam Anne rahatsızlığı 7 Bebek tutmadı 3 Bilmiyor 1 Kordon Dolanması 1 Kuvözde kalmış. Mekonyum aspirasyonu. 1 Yoğun bakımda kaldığı için 1
Aldı
Prematüre 9 Toplam 23
Anne rahatsızlığı 1 Bebek küçük ememez diye verilmemiş 1 Bebek tutmadı 1
Almadı
Kuvözde kalmış EMR(+) 1 Toplam 4
Genel Toplam 27
• Anne sütü verme bilinç düzeyi
Katılımcılara ‘sizce AS tek başına ne kadar süreyle verilmeli’ ve ‘sizce AS en fazla kaç
ay verilmeli’ şeklinde iki soru yöneltildi. Bu sorularla katılımcıların AS verme sürelerine
ilişkin bilgi düzeyleri saptanmaya çalışıldı. Alınan yanıtların adet ve yüzdeleri Tablo 8’de
gösterilmektedir.
31
Tablo 8: Anne sütü verme sürelerine ilişkin bilgi düzeyi dağılımı
Sizce tek başına AS kaç ay verilmeli?
Toplam (n)
Yüzde (%)
Sizce AS en fazla kaç ay verilmeli?
Toplam (n)
Yüzde (%)
3 2 0,80% 12 26 10,36% 4 9 3,59% 15 1 0,40% 5 4 1,59% 18 15 5,98% 6 220 87,65% 20 1 0,40% 8 6 2,39% 24 199 79,28% 9 1 0,40% 28 1 0,40% 10 1 0,40% 30 4 1,59% 12 8 3,19% 36 4 1,59%
Toplam 251 100,00% Toplam 251 100,00%
Katılımcıların ‘tek başına anne sütü kaç ay verilmeli?’ sorusuna ‘6 ay’ cevabını
verenlerin oranının %87.65(n=220) ve yine ‘en fazla kaç ay verilmeli’ sorusuna verilen
yanıtların ise %79.28(n=199) gibi büyük bir oranının ’24 ay’ olması dikkat çekici bulunmuştur.
• Sizce Anne sütü tek başına ne kadar verilmeli sorusuna alınan yanıtlar
Katılımcılara ‘tek başına anne sütü ne
kadar süreyle verilmeli’ sorusuna alınan
yanıtlar Şekil-10’da gösterilmektedir. İlk
altı ay diyenlerin oranı %88 (n=220) iken
6 aydan daha az diyenlerin oranı %6
(n=15) bulunmuştur. Bu sonuçlar bu
konudaki bilinç düzeyinin oldukça yüksek
olduğunu göstermektedir.
Şekil 10: Tek başına AS verme süresi bilgi düzeyi
Tek başına anne sütü verme süresini ‘altı aydan daha az’ olarak yanıtlayan
katılımcıların çocuğa yakınlık derecesi ve eğitim düzeyi açısından incelemesi yapıldığında
Tablo 9’deki sonuç çıkmaktadır.
32
Tablo 9: AS altı aydan az verilmeli yanıtı verenlerin çocuğa yakınlık derecesi-eğitim düzeyi.
Yakınlık Derecesi Eğitim Düzeyi 3 ay 4 ay 5 ay İlkokul 1 1 1 Lise 1 2 Anne Üniversite 5 2
Baba Üniversite 1 Büyükanne Okuryazar 1
Toplam 2 9 4
• Anne sütü alım süreleri
Çocukların anne sütü alım sürelerine yönelik; ‘Tek başına anne sütü alım süresi(ay)’ ve
‘AS + Ek gıda alım süresi(Toplam AS alım süresi)’ ne ilişkin yöneltilen sorulara alınan
yanıtların adet ve yüzdeleri Tablo 10’de görüldüğü gibidir. Çocukların yaklaşık
%57(n=144)’sinin tek başına AS’nü 5–6 ay aldığı görülmektedir.
Tablo 10: Anne sütü alım süreleri dağılım tablosu
Tek başına AS alım süresi (ay)
Toplam (n) Yüzde
(%) Toplam AS alım
süresi (ay) Toplam (n)
Yüzde (%)
0 21 8,37% 0 1 0,40% 1–2 22 8,76% 1–6 56 22,31% 3–4 46 18,33% 7–12 68 27,09% 5 43 17,13% 13–18 61 24,30% 6 101 40,24% 19–24 53 21,12%
7–9 15 5,98% 25–30 9 3,59% 11–12 3 1,20% 31–36 3 1,20%
Toplam 251 100,00% Toplam 251 100,00%
• Anne sütünü kesme nedenlerinin irdelenmesi
Katılımcılardan anne sütünü kesme nedenlerine dair alınan yanıtlar gruplandırıldığında
Tablo 11’de yer alan veriler elde edilmiştir. Bunlar içinde ‘çocuk bıraktı’, ‘yeterli gördüğüm
için’ ve ‘süt kesildi’’ AS’nü kesmenin en sık sebepleri olarak görülmektedir.
33
Tablo 11: Anne sütünü kesme nedenleri dağılım tablosu
Anne Sütünü Kesme Nedeni Toplam(n) Yüzde(%) Doktor önerisiyle 3 1,20% Uyku Düzenini sağlamak 3 1,20% Anne ilaç kullandığı için 5 1,99% Yoğun bakımda yatış sebebiyle 5 1,99% Annenin hastalığı 6 2,39% Çalışma şartları - işe başlama 8 3,19% Beslenmesini düzelmek için 12 4,78% Gebelikten Dolayı 17 6,77% Halen devam ediyor 42 16,73% Süt kesildi 42 16,73% Yeterli olduğu düşünülmüş 44 17,53% Çocuk bıraktı 64 25,50%
Toplam 251 100,00%
• Anne sütü vermede anneyi en çok destekleyen-teşvik eden kişi
Katılımcılara anne sütünü vermede anneyi en çok teşvik eden kişinin kim olduğuna dair
çoktan seçmeli(Eşi, Anne, Baba, Kardeş ve Diğer) bir soru yöneltildi. Bu soruya verilen
yanıtların dağılımı Tablo 12’de gösterilmektedir.
Tablo 12: Anne sütü vermede anneyi en çok teşvik eden kişi dağılım tablosu
AS verme konusunda en çok teşvik eden kişi? Toplam (n) Yüzde (%) Eşi 134 53,39% Anne 46 18,33% Baba 2 0,80% Kardeş 5 1,99% Diğer 22 8,76% Hiç kimseden destek almadım 42 16,73%
Toplam 251 100,00%
Burada en çok destek verenin %53,39 (n=134) oranla ‘Eş’ olması, ikinci sırada
‘Anne’nin (%18,33 ile) gelmesi ve üçüncü sırada %16,73(n=42) ile ‘hiç kimseden destek
almadım’ yanıtı verenlerin gelmesi dikkat çekici bulunmuştur.
34
• Anne eğitim düzeyi
Anne eğitim düzeyleri incelendiğinde annelerin %38.95’inin (n=97) üniversite mezunu,
%20,72’sinin (n=52) lise mezunu, %30,28’inin(n=76) ise ilkokul mezunu olduğu
görülmektedir. (Tablo 13).
Tablo 13: Anne eğitim düzeyi dağılım tablosu
Eğitim Düzeyi Toplam Yüzde(%) Okuryazar Değil 8 3,19% Okuryazar 5 1,99% İlkokul 76 30,28% Ortaokul 13 5,18% Lise 52 20,72% Üniversite 97 38,65%
Toplam 251 100,00%
• Anne çalışma ve meslek durumu
Araştırmada yer alan çocukların annelerinin çalışma durumu ve meslekleri bakımından
elde edilen sonuçlar Tablo 14’de verilmektedir. Çalışan anne oranı %51,39 (n=129) iken,
annelerin %48,61 (n= 122)’i anket tarihi itibariyle çalışmamaktadır.
Tablo 14: Anne çalışma ve meslek dağılım tablosu
Anne İş Durumu Anne Mesleği Toplam Yüzde(%) Öğretmen 8 3,19% Diş Hekimi -Doktor 21 8,37% Ebe - Hemşire 48 19,12% Eczacı 1 0,40% İşçi 4 1,59% Laborant 4 1,59% Memur - Sekreter 15 5,98% Mimar - Mühendis 18 7,17% Serbest Meslek 1 0,40%
Çalışıyor
Tekniker-Teknisyen 9 3,59% Çalışan Toplam 129 51,39%
Avukat 1 0,40% Diş Hekimi 1 0,40% Hemşire 3 1,20%
Çalışmıyor
Ev Hanımı 117 46,61% Çalışmayan Toplam 122 48,61%
Genel Toplam 251 100,00%
35
Annelerin %46,61(n=117)’inin ev hanımı olduğu, ücretli her hangi bir işte çalışmadığı
ve çalışan annelerin de büyük oranda sağlık sektöründe hizmet verdiği ( doktor, diş hekimi,
ebe, hemşire, laborant, teknisyen vb) görülmektedir.
• Baba eğitim düzeyi
Baba eğitim düzeyleri incelendiğinde babaların %46,22’si (n=116) üniversite mezunu,
%23,51’i(n=59) lise mezunu, %19,92’si (n=50) ise ilkokul mezunudur. Babaların eğitim
düzeyi sayı ve oranları Tablo 15’de verilmiştir.
Tablo 15: Baba eğitim düzeyi dağılım tablosu
Baba Eğitim Düzeyi Toplam Yüzde(%) Okuryazar 5 1,99% İlkokul 50 19,92% Ortaokul 21 8,37% Lise 59 23,51% Üniversite 116 46,22%
Toplam 251 100,00%
• Anne ve Baba eğitim düzeyleri
Araştırmada yer alan çocukların anne ve babalarına ait eğitim düzeyleri eşleştirme sonuçları
Tablo 16’de verilmektedir.
Tablo 16: Anne-Baba eğitim düzeyleri eşleştirme tablosu
Baba Eğitim Düzeyi Okuryazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite Toplam
Okuryazar Değil 3 5 8 Okuryazar 4 1 5 İlkokul 2 38 16 15 5 76 Ortaokul 3 1 5 4 13 Lise 1 24 27 52 A
nne
Eği
tim
D
üzey
i
Üniversite 2 15 80 97 Toplam 5 50 21 59 116 251
36
• Baba çalışma ve meslek durumu
Araştırmada yer alan çocukların babalarına ait çalışma durumu ve mesleklerine ilişkin
elde edilen veriler Tablo 17’da yer almaktadır. Babaların %96,41 (n=242)’inin çalıştığı, %3.59
(n=9)’unun ise hali hazırda bir işte çalışmadığı saptanmıştır.
Tablo 17: Baba çalışma ve meslek dağılım tablosu
Baba İş Durumu Baba Mesleği Toplam Yüzde(%) Bankacı 3 1,20% Doktor 28 11,16% Esnaf - İşletmeci 13 5,18% İşçi 55 21,91% Memur 25 9,96% Mimar- Mühendis 17 6,77% Öğretmen 24 9,56% Güvenlik Çalışanı 6 2,39% Serbest Meslek 42 16,73% Şoför 12 4,78% Tekniker 7 2,79%
Çalışıyor
Diğer 10 3,98% Çalışan Toplam 242 96,41%
Çalışmayan Toplam 9 3,59%
Genel Toplam 251 100,00%
• Doğum sonrası işe başlama zamanı
Katılımcılara doğum sonrası işe
başlama sürelerine yönelik sorulan
sorulara alınan yanıtların adet ve
yüzdeleri Tablo 18’de
gösterilmektedir.
Annelerin %51’inin (n=128)
doğum sonrası hiç çalışmadığı,
%18,33’ünün (n=46) ise 4–6 ay sonra işe başladığı saptanmıştır.
Tablo 18: Doğum sonrası işe başlama zamanı dağılım tablosu
Doğum Sonrası İşe Başlama Zamanı(ay)
Toplam(n) Yüzde(%)
0–3 27 10,76% 4–6 46 18,33% 7–9 11 4,38%
10–12 11 4,38% 13–18 20 7,97% >19 8 3,19%
Doğum sonrası ücretli bir işte çalışmayan 128 51,00%
Genel Toplam 251 100,00%
37
• Tek başına AS alım süresine göre Genel Gelişim ham puanı dağılımı
Çocukların tek başına AS alım sürelerinin gruplandırılması ve AGTE sonucunda elde
edilen genel gelişim ham puanına (GG) göre dağılımı Tablo 19’da gösterilmektedir.
Tablo 19: Tek başına AS alım süresi – Genel Gelişim Ham puan dağılımı
Genel Gelişim Ham Puanı Tek başına anne sütü alım süresi(ay) ÇD DA ND NY Toplam
0 - 2 7 13 22 01 – 02 1 2 7 11 21 03 – 04 2 2 16 26 46 04 – 06 - 6 54 84 144 07 – 08 - 1 5 5 11 09 – 12 - - - 7 7 Toplam 3 13 89 146 251
• Tek başına AS alım süresine göre GG ve alt testler Ham puan profili & T-puan
profili dağılımı
Çocukların tek başına AS alım sürelerine göre gruplandırılması ve bu gruplamaya göre
AGTE sonucunda elde edilen GG ve alt testler ham puanlar profili & T-puanı profillerinin
dağılımı Tablo 20’de gösterilmektedir. Tabloda yer alan; G: Gelişme geriliği, N: Normal
gelişim, Y: Yaşıtlarına göre gelişimi daha ileri anlamında kullanılmıştır.
Tablo 20: Tek başına AS alım süresi – Ham puan profili & T-puan profili dağılımı
Ham Puan Profili Sonucu Tek basına AS
alım süre(ay) G N Toplam 0 4 18 22
01–02 7 14 21 03–04 9 37 46 05–06 35 109 144 07–08 4 7 11 09–12 1 6 7
Toplam 60 191 251
T-puan Profili Sonucu Tek basına AS alım süre(ay) D N Y
Toplam
0 3 17 2 22 01–02 1 20 - 21 03–04 5 37 4 46 05–06 16 108 20 144 07–08 1 8 2 11 09–12 - 5 2 7
Toplam 26 195 30 251
38
• Toplam AS alım süresi – GG ve alt testler Ham puan profili & T-puan profili
dağılımı
Çocukların toplam AS alım sürelerine göre elde edilen GG ve alt testler ham puanlar
profili & T-puanı profillerinin dağılımı Tablo 21’de gösterilmektedir.
Tablo 21: Toplam AS alım süresi – Ham puan profili & T-puan profili dağılımı
Ham Puan Profili Sonucu Toplam AS alım
süresi (ay) G N Toplam 0 - 1 1
01–03 5 11 16 04–06 13 26 39 07–09 6 26 32 10–12 4 34 38 13–15 11 10 21 16–18 10 30 40 19–24 9 43 52 24–30 1 8 9 30–36 1 2 3
Toplam 60 191 251
T-puanı Profili Sonucu Toplam AS alım
süresi (ay) G N Y Toplam 0 - - 1 1
01–03 1 14 1 16 04–06 7 30 2 39 07–09 4 27 1 32 10–12 2 28 8 38 13–15 3 17 1 21 16–18 6 25 9 40 19–24 3 43 6 52 24–30 - 8 1 9 30–36 - 3 - 3
Toplam 26 195 30 251
• Toplam AS alım süresi – Genel Gelişim puanı dağılımı
Çocukların toplam AS alım sürelerinin AGTE sonucunda elde edilen genel gelişim
puanlarına (GG) göre dağılımı Tablo 22’de gösterilmektedir.
Tablo 22: Toplam AS alım süresine göre Genel Gelişim puanı dağılımı
Genel Gelişim Profili Toplam AS alım süresi (ay) CD DA ND NY Toplam
0 - - - 1 1 01–03 1 1 4 10 16 04–06 1 3 17 18 39 07–09 - 1 15 16 32 10–12 - 2 7 29 38 13–15 - 1 10 10 21 16–18 1 2 17 20 40 19–24 - 3 18 31 52 24–30 - - 1 8 9 30–36 - - - 3 3
Toplam 3 13 89 146 251
39
• Toplam AS alım süresi – Dil Bilişim puanı dağılımı
Katılımcılardan elde edilen çocukların toplam AS alım sürelerinin gruplandırılması ve
AGTE sonucunda elde edilen dil bilişim puanına(DB) göre dağılımı Tablo 23’de
gösterilmektedir.
Tablo 23: Toplam AS alım sürelerine göre DB puanı dağılımı
DB puanı Toplam AS alım süresi (ay) CD DA ND NY Toplam
0 - - - 1 1 01–03 1 2 3 10 16 04–06 1 3 18 17 39 07–09 1 - 13 18 32 10–12 - 2 9 27 38 13–15 - 2 10 9 21 16–18 1 2 18 19 40 19–24 - 3 17 32 52 24–30 - - 2 7 9 30–36 - - - 3 3
Toplam 4 14 90 143 251
40
2. İSTATİSTİKSEL BULGULAR
Bu bölümde toplanan verilerin NCSS 2007 & PASS 2008 Statistical Software programı
kullanılarak istatistiksel açıdan değerlendirilmesinden elde edilen bulgular ele alındı.
Çalışma 251 çocuk(olgu) üzerinden yapılmış olup çocukların yaşları 5–71 ay arasında
değişmekte ve ortalaması 34.57±18.92’dir.
• Fiziksel gelişim parametrelerinin dağılımı
Çocukların boyları 60 cm ile 125 cm arasında değişmekte ve ortalaması 92.93±14.40
cm olarak elde edilmiştir. Çocuklar kilo bakımından 6kg ile 34kg arasında değişmekte olup,
ortalaması 14.40±4.37kg’dır. Boylarına göre ağırlıkları 63 ile 155 arasında değişmekte olup,
ortalaması 100,73±13.26’dır. Boy, kilo, boya göre ağırlık ve yaş’a ait tanımlayıcı özelliklerin
dağılımı Tablo 24’de gösterilmektedir.
Tablo 24: Boy, kilo, boya göre ağırlık ve yaş istatistiksel dağılım tablosu
Min-Max Ortalama±SD
Boy (cm) 60–125 92,93±14,40 Kilo (kg) 6–34 14,40±4,37 Boya Göre Ağırlık 63–155 100,73±13,26 Yaş (ay) 5–71 34,57±18,92
Boy ve kilo persentili bakımından incelendiğinde elde edilen dağılımlar Tablo 25’de
gösterilmektedir
• Boy persantilleri incelendiğinde; %1.2 (n=3) olgu 3’ten küçük persentilde, %3.2 (n=8)
olgu 97’den büyük persentilde, %9.2 (n=23) olgu 10–25 persentilde, %2 (n=5) olgu 10.
persentilde, %17.5 (n=44) olgu 25–50 persentilde, %5.6 (n=14) olgu 25. persentilde,
%2.8 (n=7) olgu 3–10 persentilde, %0.4 (n=1) olgu 3. persentilde, %10.4 (n=26) olgu
50–75 persentilde, %11.2 (n=28) olgu 50. persentilde, %14.3 (n=36) olgu 75–90
persentilde, %8 (n=20) olgu 75-90 persentilde, %7.6 (n=19) olgu 90-97 persentilde,
%4.4 (n=11) olgu 90. persentilde, %2.4 (n=6) 97. persentilde görülmektedir.
41
Tablo 25: Boy ve kilo persentili istatistiksel dağılım tablosu
Boy Persentili Kilo Persentili
n (%) n (%) <3 3 (%1,2) -
>97 8 (%3,2) 11 (%4,4) 10–25 23 (%9,2) 32 (%12,7)
10 5 (%2) 8 (%3,2) 25–50 44 (%17,5) 41 (%16,3)
25 14 (%5,6) 13 (%5,2) 3–10 7 (%2,8) 1 (%0,4)
3 1 (%0,4) 2 (%0,8) 50–75 26 (%10,4) 30 (%12)
50 28 (%11,2) 19 (%7,6) 75–90 36 (%14,3) 13 (%5,2)
75 20 (%8) 15 (%6) 90–97 19 (%7,6) 15 (%6)
90 11 (%4,4) 8 (%3,2) 97 6 (%2,4) 6 (%2,4)
• Kilo persentilleri incelendiğinde; 4.4 (n=11) olgu 97’den büyük persentilde, %12.7
(n=32) olgu 10-25 persentilde, %3.2 (n=8) olgu 10. persentilde, %16.3 (n=41) olgu 25-
50 persentilde, %5.2 (n=13) olgu 25. persentilde, %0.4 (n=1) olgu 3-10 persentilde,
%0.8 (n=2) olgu 3. persentilde, %12 (n=30) olgu 50-75 persentilde, %7.6 (n=19) olgu
50. persentilde, %5.2 (n=13) olgu 75-90 persentilde, %6 (n=15) olgu 75-90 persentilde,
%6 (n=15) olgu 90-97 persentilde, %3.2 (n=8) olgu 90. persentilde, %2.4 (n=6) 97.
persentilde görülmektedir.
• Anne sütüne ilişkin dağılımlar
Çocukların anne sütüne ilişkin dağılımları Tablo 26’da gösterilmektedir. Çocukların tek
başına anne sütü alım süreleri 0 ile 12 ay arasında değişmekte olup, ortalaması 4.70±2.23 aydır.
Toplam AS alım süreleri 0 ile 36 ay arasında değişmekte olup, ortalaması 13.90±7.78 aydır.
Annelerin %71,3’ü (n=179) doğum sonrasında emzirme eğitim almışken, %28,7’si
(n=72) almamıştır.
42
Tablo 26: Anne sütüne ilişkin istatistiksel dağılımlara ait tablo
Min-Max Ortalama±SD Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay) 0–12 4,70±2,23 Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) 0–36 13,90±7,78 Adet(n) %
Evet 179 71,3 Doğum Sonrası Emzirme Eğitimi Hayır 72 28,7
İlk 3 saat 224 89,2 3–12 saat 16 6,4
Anne Sütü Alım Saati
12 saat sonra 11 4,4
Çocukların %89,2’si (n=224) ilk üç saatte anne sütü almışken, %6,4’ü (n=16) üç ile on
iki saat arası, %4,4’ü (n=11) on iki saat sonra anne sütü almıştır.
• Psiko-sosyal motor gelişim ölçümlerine ait dağılımlar
Çocukların psiko-sosyal motor ölçümlerine ait dağılımlar Tablo 27’de gösterilmektedir.
Toplam puan profili sonucu 26 ile 85 puan arasında değişmekte olup, ortalaması 50.58±8.87
puandır.
IM puanları incelendiğinde; %13.5’inin (n=34) çok düşük aralıkta, %13.5’inin (n=31)
düşük aralıkta, %24.3’ünün (n=61) normal düşük aralıkta, %48.6’sının (n=122) normal yüksek
aralıkta olduğu görülmektedir.
KM puanları incelendiğinde; %4.4’inin (n=11) çok düşük aralıkta, %6.4’ünün (n=16)
düşük aralıkta, %15.9’unun (n=40) normal düşük aralıkta, %45.8’inin (n=115) normal yüksek
aralıkta olduğu görülmekte iken, %27.5’inde (n=69) tepe etkisi görülmektedir.
SB-ÖB puanları incelendiğinde; %5.2’sinin (n=13) çok düşük aralıkta, %4.4’ünün
(n=11) düşük aralıkta, %19.5’inin (n=49) normal düşük aralıkta, %70.9’unun (n=178) normal
yüksek aralıkta olduğu görülmektedir.
Genel gelişim puanları incelendiğinde; %1.2’sinin (n=3) çok düşük aralıkta, %6.4’ünün
(n=16) düşük aralıkta, %34.3’ünün (n=86) normal düşük aralıkta, %58.2’sinin (n=146) normal
yüksek aralıkta olduğu görülmektedir.
43
Tablo 27: Psiko-sosyal motor ölçümlerine ait istatistiksel dağılım tablosu
Min-Max Ortalama±SD T- Puan Profili Sonucu 26-85 50,58±8,87 Adet(n) %
Çok düşük aralık 5 2 Düşük aralık 21 8,4 Normal düşük 28 32,7
DB Puanı
Normal yüksek 143 57 Çok düşük aralık 34 13,5 Düşük aralık 31 13,5 Normal düşük 61 24,3
IM Puanı
Normal yüksek 122 48,6 Çok düşük aralık 11 4,4 Düşük aralık 16 6,4 Normal düşük 40 15,9 Normal yüksek 115 45,8
KM Puanı
Tepe etkisi 69 27,5 Çok düşük aralık 13 5,2 Düşük aralık 11 4,4 Normal düşük 49 19,5
SB-ÖB Puanı
Normal yüksek 178 70,9 Çok düşük aralık 3 1,2 Düşük aralık 16 6,4 Normal düşük 86 34,3
Genel Gelişim Puanı
Normal yüksek 146 58,2 Geri 60 23,9 Ham Puan
Profili Sonucu Normal 191 76,1
GG ve Alt Testler Ham puan Profili sonucu incelendiğinde: olguların %23,9’unun
(n=60) gelişiminin geri, %76,1’inin (n=191) gelişiminin normal olduğu görülmektedir.
• Anne sütü alımına ilişkin dağılımlar
Emzirme eğitimi alma durumuna göre tek başına anne sütü alım süreleri istatistiksel
olarak anlamlı farklılık göstermemekte iken (p>0.05), emzirme eğitimi almayanların toplam
anne sütü alım süresi emzirme eğitimi alanlardan istatistiksel olarak anlamlı yüksek
bulunmuştur (p<0.05).
44
Emzirme eğitimi ile çocukların anne sütü alımlarına ilişkin istatistiksel dağılımı Tablo
28’de özetlenmektedir.
Tablo 28: Emzirme eğitimi alma durumuna göre tek başına anne sütü alımı ve toplam anne
sütü alımının değerlendirmesi
Emzirme Eğitimi
Aldı (Evet) Almadı (Hayır)
Ortalama±SD Ortalama±SD
p
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay) 4,61±2,27 4,94±2,13 0,286
Toplam AS Alım Süresi (ay) 13,22±7,77 15,57±7,61 0,030*
Student T test kullanıldı *p<0.05
• Anne eğitim düzeyi - Anne sütü alım ilişkisinin değerlendirmesi
Anne eğitim düzeylerine göre tek başına ve toplam AS (anne sütü + ek gıda) alımına
ilişkin istatistiksel dağılımlar Tablo 29’da gösterilmektedir. Elde edilen verilere göre tek başına
anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi anne eğitim düzeyine göre istatistiksel
olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05).
Tablo 29: Anne eğitim düzeyine göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Anne Eğitim Düzeyi
Okuryazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite
Ort±SD Ort±SD Ort±SD Ort±SD Ort±SD
p
Tek başına anne sütü alım süresi (ay)
4,83±1,94 4,81±2,1 4,8±2,82 4,67±2,05 4,61±2,43 0,982
Toplam AS
alım süresi (ay) 12,37±6,84 15,10±7,90 12,90±7,11 14,42±7,85 13,08±7,83 0,436
Oneway ANOVA test kullanıldı
45
• Anne çalışma(iş) durumuna göre AS alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi annenin çalışma
durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili
istatistiksel veriler Tablo 30’da gösterilmektedir.
Tablo 30: Anne çalışma durumuna göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Anne İş Durumu
Çalışıyor Çalışmıyor
Ort±SD Ort±SD
p
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
4,61±2,33 4,80±2,13 0,515
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay)
13,42±7,90 14,40±7,65 0,322
Student T test kullanıldı
• Baba eğitim düzeyi - Anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirmesi
Tablo 31: Baba eğitim düzeyine göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
Ek Gıdalarla Beraber Anne Sütü Alım Süresi (ay) Baba Eğitim
Düzeyi Ort±SD Ort±SD
Yok 4,94±1,66 13,81±7,10
Okuryazar 5,40±1,34 11,40±6,84
İlkokul 4,55±2,27 14,48±8,14
Ortaokul 4,92±2,5 12,19±6,58
Lise 4,64±2,07 14,94±7,887
Üniversite 4,76±2,37 13,25±7,73
p 0,951 0,677
Oneway ANOVA test kullanıldı
46
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi baba eğitim durumuna
göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler
Tablo 31’da gösterilmektedir.
• Baba çalışma(iş) durumuna göre anne sütü alım süresi değerlendirmesi
Tek başına anne sütü alım süresi ve ek gıdalarla beraber anne sütü alım süresi babanın
çalışma durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili
istatistiksel veriler Tablo 32’da gösterilmektedir.
Tablo 32: Baba iş durumuna göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Baba İş Durumu
Çalışıyor Çalışmıyor
Ort±SD Ort±SD
p
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay) 4,67±2,27 5,44±0,88 0,311
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) 13,86±7,77 14,89±8,48 0,698
Student T test kullanıldı
• Doğum şekline göre anne sütü alım süresi değerlendirmesi
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi doğum şekline göre
istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler Tablo
33’de gösterilmektedir.
Tablo 33: Doğum şekline göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Doğum Şekli
CS NVSD
Ort±SD Ort±SD
p
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay) 4,83±1,78 4,62±2,48 0,428
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) 15,05±7,31 13,18±7,99 0,064
Student T test kullanıldı
47
• Tek başına anne sütü alımı ile ilgili diğer değerlendirmeler
Çocukların tek başına anne sütü alım süresi ile boy persantilleri, kilo persantilleri, boya
göre ağırlık, anket yapılan kişinin eğitim düzeyi, babanın eğitim düzeyi ve kardeş sayısı
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0.05). İlgili istatistiksel
veriler Tablo 34’da gösterilmektedir.
Tablo 34: Tek başına anne sütü alım sürelerine ait istatistiksel değerler
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
r p
Boy Persantil 0,018 0,780
Kilo Persantil 0,079 0,217
Boya Göre Ağırlık 0,056 0,378
Anket Eğitim Düzeyi - 0,050 0,432
Baba Eğitim düzeyi 0,007 0,907
Kardeş Sayısı 0,048 0,445 r: Spearman’s rho korelasyon katsayısı p: Anlamlılık düzeyi
• Toplam(AS+Ek gıda) anne sütü alımı ile ilgili diğer değerlendirmeler
Toplam anne sütü alım süresi ile boy persentilleri, kilo persentilleri, boya göre ağırlık,
anket uygulanan kişinin eğitim düzeyi, babanın eğitim düzeyi ve kardeş sayısı arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0.05).
Tablo 35: Toplam anne sütü alım sürelerine ait istatistiksel değerler
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay)
r p
Boy Persentili -0,120 0,059
Kilo Persentili 0,040 0,533
Boya Göre Ağırlık 0,141 0,025*
Anket Eğitim Düzeyi -0,080 0,208
Baba Eğitim düzeyi -0,048 0,449
Kardeş Sayısı 0,062 0,325 r: Spearman’s rho korelasyon katsayısı p: Anlamlılık düzeyi
48
Bununla birlikte boya göre ağırlık ölçümleri ile toplam anne sütü alım süresi arasında
ise pozitif yönde %14,1 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. İlgili
istatistiksel veriler Tablo 35’de gösterilmektedir.
• Kreş veya anaokuluna gitme durumuna göre fiziksel gelişimin değerlendirilmesi
Kreş ya da anaokuluna gitme durumuna göre boya göre ağırlık ölçümleri, boy
persantilleri ve kilo persantilleri istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir
(p>0,05). İlgili istatistiksel veriler Tablo 36’da gösterilmektedir.
Tablo 36: Kreş-anaokuluna göre fiziksel gelişim değerlendirme tablosu
Kreş-Anaokulu
Evet Hayır
Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
p
+Boya Göre Ağırlık 103,47±16,98 99,89±11,81 0,134
++Boy Persantil 7,94±3,04 (8) 7,65±3,03 (7) 0,577
++Kilo Persantil 7,62±2,92 (8) 7,32±2,59 (7) 0,525
+Student t test
++Mann-Whitney U test
• DB puanına göre anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tablo 37: DB puanına göre tek başına ve toplam AS alım süresi değerleri
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) DB Puanı
Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
Çok düşük aralık (ÇD) 3,10±2,35 (4) 8,50±6,59 (7)
Düşük aralık (DA) 4,60±2,62 (6) 11,71±6,54 (10)
Normal düşük (ND) 4,52±2,03 (5) 13,77±7,27 (14)
Normal yüksek (NY) 4,87±2,27 (6) 14,48±8,19 (12)
p 0,265 0,212
Kruskal Wallis test
49
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi DB profiline göre
istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler Tablo
37’de gösterilmektedir.
• IM puanına göre anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi IM puanına göre
istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler Tablo
38’de gösterilmektedir.
Tablo 38: IM puanına göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) IM Puanı
Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
Çok düşük aralık (ÇD) 5,04±1,99 (6) 13,07±6,90 (14)
Düşük aralık (DA) 4,34±2,45 (4,75) 12,46±7,39 (11,5)
Normal düşük (ND) 4,28±2,28 (5) 12,85±7,83 (12)
Normal yüksek (NY) 4,92±2,19 (5,5) 15,05±8,01 (15)
p 0,170 0,147
Kruskal Wallis test
• KM puanına göre anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tablo 39: KM puanına göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) KM Puanı
Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
Çok düşük aralık (ÇD) 4,73±1,73 (5) 12,91±7,07 (13)
Düşük aralık (DA) 4,37±2,80 (5,25) 11,94±8,11 (10)
Normal düşük (ND) 5,05±1,74 (5,75) 14,30±7,53 (14)
Normal yüksek (NY) 4,47±2,27 (5) 12,94±7,31 (12)
Tepe Etkisi 4,97±2,36 (6) 15,87±8,47 (18)
p 0,655 0,137
Kruskal Wallis test
50
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi KM puanına göre
istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler Tablo
39’da gösterilmektedir.
• SB-ÖB profiline göre anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi SB-ÖB puanına göre
istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler Tablo
40’da gösterilmektedir.
Tablo 40: SB-ÖB puanına göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) SB-ÖB Puanı
Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
Çok düşük aralık (ÇD) 4,12±2,59 (4) 8,54±7,16 (6)
Düşük aralık (DA) 5,0±2,11 (6) 15,59±8,15 (18)
Normal düşük (ND) 4,54±1,89 (5) 13,70±6,56 (14)
Normal yüksek (NY) 4,77±2,31 (5,5) 14,24±8,01 (12)
p 0,192 0,053
Kruskal Wallis test
• GG puanına göre anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tablo 41: GG puanına göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) Genel Gelişim(GG)
Puanı Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
Çok düşük aralık (ÇD) 3,17±1,44 (4) 8,5±8,53 (6)
Düşük aralık (DA) 4,34±2,31 (5,25) 13,0±7,43 (12,5)
Normal düşük (ND) 4,64±2,06 (5,5) 13,20±7,04 (13,5)
Normal yüksek (NY) 4,81±2,34 (5,5) 14,52±8,19 (12,5)
p 0,416 0,418
Kruskal Wallis test
51
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi genel gelişim puanına
göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler
Tablo 41’de gösterilmektedir.
• Ham Puan Profiline göre anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi ham puan profili
sonucuna göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili
istatistiksel veriler Tablo 42’de gösterilmektedir.
Tablo 42: Ham puan profiline göre tek başına ve toplam AS alım değerleri
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
Toplam Anne Sütü Alım Süresi (ay) Ham Puan Profili
Sonucu Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
Geri 4,80±2,20 (6) 12,89±7,84 (13,5)
Normal 4,67±2,25 (5) 14,21±7,86 (12)
p 0,313 0,055
Mann-Whitney U test
• T- Puan profiline göre anne sütü alım süresi ilişkisinin değerlendirilmesi
Tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi toplam puan profiline
göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler
Tablo 43’de gösterilmektedir.
Tablo 43: T-puan profiline göre tek başına ve toplam AS alım değerleri dağılımı
Tek Başına Anne Sütü Alım Süresi (ay)
Ek Gıdalarla Beraber Anne Sütü Alım Süresi (ay) T- Puan Profili
Ort±SD (Medyan) Ort±SD (Medyan)
Düşük 4,63±2,06 (5,75) 11,87±6,62 (11)
Normal 4,59±2,37 (5) 14,0±8,09 (12)
Yüksek 5,49±2,29 (6) 14,99±6,44 (16)
p 0,148 0,269
Kruskal Wallis test
52
• DB Puanına göre anne ve baba eğitim düzeyinin değerlendirilmesi
Anne eğitim düzeyine göre DB profili istatistiksel olarak anlamlı farklılık
göstermektedir (p<0.01); DB profilinin, okuryazar olanlarda normal yüksek olma oranı
yüksek; ilkokul mezunlarında normal düşük olma oranı yüksek; ortaokul mezunlarında da
normal düşük olma oranı yüksek; lise mezunlarında normal yüksek olma oranı yüksek,
üniversite mezunlarında da normal yüksek olma oranı yüksek bulunmuştur. İlgili istatistiksel
veriler Tablo 44’de gösterilmektedir.
Tablo 44: DB puanına göre anne ve baba eğitim düzeyi değerleri
DB Puanı
Çok Düşük Aralık
Düşük Aralık
Normal Düşük
Normal Yüksek
n (%) n (%) n (%) n (%)
p
Okuryazar 3 (%20) 3 (%20) 3 (%20) 6 (%40)
İlkokul 0 (%0) 6 (%8,3) 34 (%47,2) 32 (%44,4)
Ortaokul 0 (%0) 3 (%30) 4 (%40) 3 (%30)
Lise 1 (%1,9) 2 (%3,7) 14 (%25,9) 37 (%68,5)
Anne Eğitim Düzeyi
Üniversite 1 (%1) 7 (%7) 27 (%27) 65 (%65)
0,001**
Yok 2 (%25) 3 (%37,5) 2 (%25) 1 (%12,5)
Okuryazar 1 (%20) 0 (%0) 1 (%20) 3 (%60)
İlkokul 0 (%0) 6 (%7,9) 37 (%48,7) 33 (%43,4)
Ortaokul 0 (%0) 4 (%30,8) 5 (%38,5) 4 (%30,8)
Lise 1 (%1,9) 2 (%3,8) 13 (%25) 36 (%69,2)
Baba Eğitim Düzeyi
Üniversite 1 (%1) 6 (%6,2) 24 (%24,7) 66 (%68)
0,001**
Ki-Kare test **p<0,01
• IM puanına göre anne ve baba eğitim düzeyinin değerlendirilmesi
Anne eğitim düzeyine göre IM puanı istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir
(p<0.01); IM puanının, okuryazar olanlarda çok düşük aralıkta olma oranı yüksek
bulunmuşken; diğer eğitim düzeylerinde IM puanının normal yüksek olma oranı yüksek
bulunmuştur.
53
Tablo 45: IM puanına göre anne ve baba eğitim değerleri
IM Puanı
Çok Düşük Aralık
Düşük Aralık
Normal Düşük
Normal Yüksek
n (%) n (%) n (%) n (%)
p
Okuryazar 8 (%53,3) 3 (%20) 0 (%0) 4 (%26,7)
İlkokul 9 (%12,5) 7 (%9,7) 22 (%30,6) 34 (%47,2)
Ortaokul 2 (%20) 2 (%20) 2 (%20) 4 (%40)
Lise 6 (%11,1) 7 (%13) 11 (%20,4) 30 (%55,6)
Anne Eğitim Düzeyi
Üniversite 9 (%9) 15 (%15) 26 (%26) 50 (%50)
0,004**
Yok 6 (%75) 1 (%12,5) 0 (%0) 1 (%12,5)
Okuryazar 2 (%40) 1 (%20) 0 (%0) 2 (%40)
İlkokul 9 (%11,8) 8 (%10,5) 24 (%31,6) 35 (%46,1)
Ortaokul 3 (%23,1) 2 (%15,4) 3 (%23,1) 5 (%38,5)
Lise 6 (%11,5) 6 (%11,5) 12 (%23,1) 28 (%53,8)
Baba Eğitim Düzeyi
Üniversite 8 (%8,2) 16 (%16,5) 22 (%22,7) 51 (%52,6)
0,001**
Ki-Kare test **p<0,01
Baba eğitim düzeyine göre IM puanı istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir
(p<0.01). IM puanının, eğitimi olmayanlarda düşük aralıkta olma oranı yüksek; okuryazar
olanlarda normal yüksek olma oranı yüksek; ilkokul ve ortaokul mezunlarında normal düşük
olma oranı yüksek; lise ve üniversite mezunlarında ise normal yüksek olma oranı yüksek
bulunmuştur. İlgili istatistiksel veriler Tablo 45’de gösterilmektedir.
• KM puanına göre anne ve baba eğitim düzeyinin değerlendirilmesi
KM puanı ile anne eğitim düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki
bulunmamaktadır (p>0.05). KM puanı ile baba eğitim düzeyi arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler Tablo 46’da
gösterilmektedir.
54
Tablo 46: KM puanına göre anne ve baba eğitim değerleri
KM Puanı
Çok Düşük Aralık
Düşük Aralık
Normal Düşük
Normal Yüksek Tepe Etkisi
n (%) n (%) n (%) n (%) n (%)
p
Okuryazar 1 (%9,1) 1 (%6,3) 2 (%5) 6 (%5,2) 6 (%7,2)
İlkokul 4 (%36,4) 5 (%31,3) 11 (%27,5) 30 (%26,1) 22 (%31,9)
Ortaokul 0 (%0) 1 (%6,3) 2 (%5) 3 (%2,6) 4 (%5,8)
Lise 2 (%18,2) 5 (%31,3) 7 (%17,5) 25 (%21,7) 15 (%21,7)
Anne Eğitim Düzeyi
Üniversite 4 (%36,4) 4 (%25) 18 (%45) 51 (%44,3) 23 %(33,3)
0,977
Yok 1 (%9,1) 1 (%6,3) 2 (%5) 2 (%1,7) 2 (%2,9)
Okuryazar 0 (%0) 0 (%0) 0 (%0) 3 (%2,6) 2 (%2,9)
İlkokul 4 (%36,4) 6 (%37,5) 12 (%30) 33 (%28,7) 21 (%30,4)
Ortaokul 1 (%9,1) 1 (%6,3) 3 (%7,5) 3 (%2,6) 5 (%7,2)
Lise 2 (%18,2) 5 (%31,3) 4 (%10) 26 (%22,6) 15 (%21,7)
Baba Eğitim Düzeyi
Üniversite 3 (%27,3) 3 (%18,8) 19 (%47,5) 48 (%41,7) 24 (%34,8)
0,792
Ki-Kare test
• SB-ÖB puanına göre anne ve baba eğitim düzeyinin değerlendirilmesi
SB-ÖB puanı ile anne ve babanın eğitim düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir
ilişki bulunmamaktadır (p>0.05). İlgili istatistiksel veriler Tablo 47’de gösterilmektedir.
Tablo 47: SB-ÖB puanına göre anne ve baba eğitim düzeyi değerleri
SB-ÖB Puanı
Çok Düşük Aralık
Düşük Aralık
Normal Düşük
Normal Yüksek
n (%) n (%) n (%) n (%)
p
Okuryazar 2 (%15,4) 0 (%0) 5 (%10,2) 8 (%4,5)
İlkokul 2 (%15,4) 3 (%27,3) 19 (%38,8) 48 (%27)
Ortaokul 0 (%0) 0 (%0) 1 (%20) 9 (%5,1)
Lise 1 (%7,7) 3 (%27,3) 6 (%12,2) 44 (%24,7)
Anne Eğitim Düzeyi
Üniversite 8 (%61,5) 5 (%45,5) 18 (%36,7) 69 (%38,8)
0,226
55
Yok 2 (%15,4) 0 (%0) 3 (%6,1) 3 (%1,7)
Okuryazar 0 (%0) 0 (%0) 1 (%2) 4 (%2,2)
İlkokul 1 (%7,7) 3 (%27,3) 20 (%40,8) 52 (%29,2)
Ortaokul 1 (%7,7) 0 (%0) 2 (%4,1) 10 (%5,6)
Lise 2 (%15,4) 3 (%27,3) 6 (%12,2) 41 (%23)
Baba Eğitim Düzeyi
Üniversite 7 (%53,8) 5 (%45,5) 17 (%34,7) 68 (%38,2)
0,251
Ki-Kare test
• GG puanına göre anne ve baba eğitim düzeyinin değerlendirilmesi
Genel Gelişim (GG) puanına göre anne ve baba’nın eğitim düzeylerine ilişkin
istatistiksel veriler Tablo 48’de gösterilmektedir. Anne eğitim düzeyine göre genel gelişim
puanı istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p<0.01); genel gelişim puanının,
okuryazar ve ilkokul mezunlarında normal düşük olma oranı yüksek; ortaokul, lise ve
üniversite mezunlarında ise normal yüksek olma oranı yüksek bulunmuştur.
Tablo 48: GG puanına göre anne ve baba eğitim değerleri
Genel Gelişim Puanı
Çok Düşük Aralık
Düşük Aralık
Normal Düşük
Normal Yüksek
n (%) n (%) n (%) n (%)
p
Okuryazar 2 (%13,3) 2 (%13,3) 6 (%40) 5 (%33,3)
İlkokul 0 (%0) 3 (%4,2) 35 (%48,6) 34 (%47,2)
Ortaokul 0 (%0) 0 (%0) 4 (%40) 6 (%60)
Lise 0 (%0) 4 (%7,4) 12 (%22,2) 38 (%70,4)
Anne Eğitim Düzeyi
Üniversite 1 (%1) 7 (%7) 29 (%29) 63 (%63)
0,001**
Yok 2 (%25) 1 (%12,5) 4 (%50) 1 (%12,5)
Okuryazar 0 (%0) 1 (%20) 2 (%40) 2 (%40)
İlkokul 0 (%0) 3 (%3,9) 35 (%46,1) 38 (%50)
Ortaokul 1 (%7,7) 0 (%0) 5 (%38,5) 7 (%53,8)
Lise 0 (%0) 4 (%7,7) 13 (%25) 35 (%67,3)
Baba Eğitim Düzeyi
Üniversite 0 (%0) 7 (%7,2) 27 (%27,8) 63 (%64,9)
0,001**
Ki-Kare test **p<0,01
56
Baba eğitim düzeyine göre genel gelişim puanı istatistiksel olarak anlamlı farklılık
göstermektedir (p<0.01); genel gelişim puanının, eğitimi olmayanlarda ve ilkokul
mezunlarında normal düşük olma oranı yüksek; diğer eğitim düzeylerinde ise normal yüksek
olma oranı yüksek bulunmuştur.
• Ham Puan Profiline göre anne ve baba eğitim düzeyinin değerlendirilmesi
Ham Puan profiline göre anne ve baba’nın eğitim düzeylerine ilişkin istatistiksel veriler
Tablo 49’da gösterilmektedir. Anne eğitim düzeyine göre ham puan profilleri istatistiksel
olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p<0.05); okuryazar annelerde ham puan profilinin
düşük olma oranı yüksek bulunmuşken, diğer eğitim düzeylerinde normal olma oranı yüksek
bulunmuştur.
Tablo 49: Ham puan profiline göre anne ve baba eğitim değerleri
Ham Puan Profili
Normal Düşük
n (%) n (%)
p
Okuryazar 7 (%46,7) 8 (%53,3)
İlkokul 52 (%72,2) 20 (%27,8)
Ortaokul 8 (%80) 2 (%20)
Lise 43 (%79,6) 11 (%20,4)
Anne Eğitim Düzeyi
Üniversite 81 (%81) 19 (%19)
0,049*
Okur-yazar değil 2 (%25) 6 (%75)
Okuryazar 3 (%60) 2 (%40)
İlkokul 57 (%75) 19 (%25)
Ortaokul 10 (%76,9) 3 (%23,1)
Lise 40 (%76,9) 12 (%23,1)
Baba Eğitim Düzeyi
Üniversite 79 (%81,4) 18 (%18,6)
0,017*
Ki-Kare test *p<0,05
Baba eğitim düzeyine göre ham puan profilleri istatistiksel olarak anlamlı farklılık
göstermektedir (p<0.05); eğitimi olmayan babalarda ham puan profilinin düşük olma oranı
yüksek bulunmuşken, diğer eğitim düzeylerinde normal olma oranı yüksek bulunmuştur.
57
• T- puan profiline göre anne ve baba eğitim düzeyinin değerlendirilmesi
T- puan profiline göre anne ve baba’nın eğitim düzeylerine ilişkin istatistiksel veriler
Tablo 50’de gösterilmektedir. Anne eğitim düzeyine göre T- puan profili istatistiksel olarak
anlamlı farklılık göstermektedir (p<0.05); okuryazar annelerde T- puan profilinin düşük olma
oranı yüksek bulunmuşken, diğer eğitim düzeylerinde normal olma oranı yüksek bulunmuştur.
Tablo 50: T-puan profiline göre anne ve baba eğitim değerleri
T-puan profili
Düşük Normal Yüksek
n (%) n (%) n (%)
p
Okuryazar 7 (%46,7) 6 (%40) 2 (%13,3)
İlkokul 6 (%8,3) 62 (%86,1) 4 (%5,6)
Ortaokul 0 (%0) 10 (%100) 0 (%0)
Lise 3 (%5,6) 42 (%77,8) 9 (%16,7)
Anne Eğitim Düzeyi
Üniversite 10 (%10) 75 (%75) 15 (%15)
0,001**
Okur-yazar değil
6 (%75) 2 (%25) 0 (%0)
Okuryazar 1 (%20) 2 (%40) 2 (%40)
İlkokul 5 (%6,6) 67 (%88,2) 4 (%5,3)
Ortaokul 1 (%7,7) 12 (%92,3) 0 (%0)
Lise 4 (%7,7) 40 (%76,9) 8 (%15,4)
Baba Eğitim Düzeyi
Üniversite 9 (%9,3) 72 (%74,2) 16 (%16,5)
0,001**
Ki-Kare test **p<0,01
Baba eğitim düzeyine göre T- puan profili istatistiksel olarak anlamlı farklılık
göstermektedir (p<0.05); eğitimi olmayan babalarda T- puan profilinin düşük olma oranı
yüksek bulunmuşken, diğer eğitim düzeylerinde normal olma oranı yüksek bulunmuştur.
• Kreş veya anaokuluna göre psiko-sosyal motor ölçümlerin değerlendirmesi
Kreş-anaokuluna gitme durumuna göre psiko-sosyal motor ölçüm verileri Tablo 51’de
gösterilmektedir.
58
Tablo 51: Kreş-anaokuluna gitme durumuna göre psiko-sosyal motor ölçüm değerleri
Kreş-Anaokulu Evet Hayır n (%) n (%)
p
Çok düşük aralık 0 (%0) 5 (%100) Düşük aralık 4 (%19) 17 (%81) Normal düşük 13 (%15,9) 69 (%84,1)
DB Puanı
Normal yüksek 42 (%29,4) 101 (%70,6)
0,067
Çok düşük aralık 3 (%8,8) 31 (%91,2) Düşük aralık 7 (%20,6) 27 (%79,4) Normal düşük 9 (%14,8) 52 (%85,2)
IM Puanı
Normal yüksek 40 (%32,8) 82 (%67,2)
0,005**
Çok düşük aralık 1 (%9,1) 0 (%0) Düşük aralık 4 (%25) 12 (%75) Normal düşük 6 (%15) 34 (%85) Normal yüksek 13 (%11,3) 102 (%88,7)
KM Puanı
Tepe etkisi 35 (%50,7) 34 (%49,3)
0,001**
Çok düşük aralık 4 (%30,8) 9 (%69,2) Düşük aralık 2 (%18,2) 9 (%81,8) Normal düşük 4 (%8,2) 45 (%91,8)
SB-ÖB Puanı
Normal yüksek 49 (%27,5) 129 (%72,5)
0,036*
Çok düşük aralık 0 (%0) 3 (%100) Düşük aralık 4 (%25) 12 (%75) Normal düşük 11 (%12,8) 75 (%87,2)
Genel Gelişim Puanı
Normal yüksek 44 %(30,1) 102 (%69,9)
0,019*
Düşük 51 (%26,7) 140 (%73,3) Ham Puan Profili Normal 8 (%13,3) 52 (%86,7)
0,033*
Düşük 5 (%19,2) 21 (%80,8) Normal 37 (%19) 158 (%81)
T- Puan Profili
Yüksek 17 (%56,7) 13 (%43,3) 0,001**
Ki-Kare test *p<0,05 **p<0,01
Kreş ya da anaokuluna gitme durumuna göre DB puan istatistiksel olarak anlamlı
farklılık göstermemektedir (p>0.05).
Kreş ya da anaokuluna giden çocuklarda IM puan normal yüksek düzeyde olma oranı
diğer düzeylerden istatistiksel olarak anlamlı yüksektir (p<0.01).
Kreş ya da anaokuluna giden çocuklarda KM puan tepe etkisi düzeyinde olma oranı
diğer düzeylerden istatistiksel olarak anlamlı yüksektir (p<0.01).
59
Kreş ya da anaokuluna giden çocuklarda SB-ÖB puan çok düşük düzeyde olma oranı
diğer düzeylerden istatistiksel olarak anlamlı yüksektir (p<0.05).
Kreş ya da anaokuluna giden çocuklarda genel gelişim puan normal yüksek düzeyde
olma oranı diğer düzeylerden istatistiksel olarak anlamlı yüksektir (p<0.05).
Kreş ya da anaokuluna giden çocuklarda ham puan profilinin normal düzeyde olma
oranı düşük düzeyde olma oranından istatistiksel olarak anlamlı yüksektir (p<0.05).
Kreş ya da anaokuluna giden çocuklarda T- puan profilinin yüksek düzeyde olma oranı
diğer düzeylerden istatistiksel olarak anlamlı yüksektir (p<0.01).
60
TARTIŞMA
Yeni doğan ve süt çocuğu beslenmesinde ideal bir besin olan anne sütünün mükemmel
içeriğinin çocuğun sağlık ve gelişimine sayısız yararlar sağladığı çeşitli araştırmalar sonucu
elde edilmiş ve ulusal-uluslararası sağlık kuruluşları tarafından da tescillenmiştir.
UNICEF(United Nations Children’s Fund) ve Dünya Sağlık Örgütü (World Health
Organization- WHO) çocukların doğumdan itibaren ilk 6 ay boyunca sadece anne sütü
almalarını (başka katı ve sıvı gıdalar ve su almadan) ve yedinci aydan itibaren ek gıdalara
başlanılmasını önermektedirler. İlk 6 aydan sonra ek gıda uygulamasına başlansa bile anne
sütünü vermeye ilk 24 ay(2 yaşına kadar) devam edilmesi tavsiye edilmektedir.
UNICEF’in 1995–2002 yılları arası yayınladığı istatistik verilerde; ilk 6 ay sadece anne
sütü verilme oranı az gelişmiş ülkelerde %35 iken, ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte
olan ülkelerde bu oran %39 olarak sunulmuştur. 6–9 ay ek besinlerle birlikte anne sütü
verilme oranı az gelişmiş ülkelerde %66 iken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran %55 olarak
verilmiş ve 2 yaşına kadar emzirme oranı az gelişmiş ülkelerde %63 iken gelişmekte olan
ülkelerde bu oran %51 olarak verilmiştir(41).
Gelişmiş ülkelerde ise Amerika Birleşik Devletlerinde 2005’de yapılan bir araştırmaya
göre ilk altı ay sadece anne sütü verilme oranı %39,12 ve ilk 12 ay AS verilme oranı ise %20
olarak sunulmaktadır(42). İtalya’da yapılan başka bir araştırmada ise ilk altı ay emzirme oranı
%47, ilk 12 ay emzirme oranı ise %12 olarak elde edilmiştir(43). Bu çalışmada; ilk altı ay
sadece anne sütü verdim diyenlerin oranı %40,24 (n=101) ve tek başına anne sütü 6 ay ve daha
fazla verenlerin oranı ise %47,22(n=199) bulunmuştur. Bu oranın gelişmiş ülkelerde bulunan
değerlere hemen hemen eşit olmasının ülkemiz açısından sevindiricidir. ‘Herkese sağlık
projesi 2010’ hedefine(%50) yaklaşılmış olmasına rağmen, 2015 hedeflerinin(%80) hala çok
gerisinde olduğumuz görülmektedir.
Ülkemizde yenidoğan bebeklerin %98’i emzirilmektedir. Ancak altı aylık bebekler
arasında yalnız anne sütü ile beslenen bebek oranı%5’in altındadır. Bu durum emziren
annelerin ilk altı ay boyunca ek besin vermeden bebeklerini yalnız anne sütü ile beslemeye
devam etmek açısından destelenmeleri gerektiğini göstermektedir(44).
61
Dünyada ve ülkemizde tek başına anne sütü verme süresi istenilen düzeyin altında
olmakla birlikte ülkemizde özellikle son yıllarda teşvik edilen pek çok program ve
bilinçlendirme eğitim çalışmalarıyla, genç nüfus’un eğitim seviyesinin yükselmesine de paralel
olarak artış göstermektedir.
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) 2003 sonuçlarına göre 4–7 ay sadece
anne sütü ile beslenen bebeklerin oranı %12,4 verilmiştir(7). Bu çalışmada elde edilen verilere
göre ise tek başına AS verme süresini 5 ay ve daha üstü belirtenlerin oranı %64,54(n=162)
dikkat çekici ve sevindirici bulunmuştur. Burada katılımcıların bu konudaki bilinç
seviyelerinin yani tek başına anne sütü verme süresi ne kadar olmalı sorusuna 6 ay üstü yanıtını
verenlerin oranının %94(n=236) olarak elde edilmesinin katkısı olduğu düşünülmektedir.
Bununla birlikte emzirme eğitimi alma durumuna göre tek başına anne sütü alma süreleri
istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemekte iken (p>0.05), emzirme eğitimi
almayanların ek gıdalarla beraber anne sütü alım süresi emzirme eğitimi alanlardan istatistiksel
olarak anlamlı yüksek bulunmuştur (p<0.05).
Herkese Sağlık Projesi 2010 hedeflerine bakıldığında emzirmeye başlama oranını %
75’e, ilk 6 ay anne sütü verme oranını % 50’ ye yükseltmeyi ve çocukların 1 yaşına kadar anne
sütü alım oranını ise %25 olarak gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün
21. yüzyıl hedeflerine paralel olarak Türkiye’nin de bebek ve çocuk ölümlerini azaltmaya ve
sağlığını iyileştirmeye yönelik hedefleri bulunmaktadır. Türkiye, 2020 yılına kadar bütün yeni
doğanların, bebeklerin ve okul öncesi yaşlardaki çocukların yaşama sağlıklı başlamalarını ve
sağlıklı yaşamayı sürdürebilmelerini sağlamayı hedeflemektedir. Bu hedeflerden birisi de 2015
yılına kadar, ilk altı ay tek başına anne sütü alan çocuk oranını %80’e çıkarmayı
hedeflemektedir(45).
Anne sütü alım süresini(tek başına AS ve Toplam AS) etkileyen etmenlerin
araştırmasına yönelik elde edilen bulguları incelediğimizde anne eğitim düzeyi, anne
çalışma(iş) durumu, baba eğitim düzeyi, baba çalışma(iş) durumu, doğum şekli, kardeş
sayısının tek başına AS alım süresine etkisinin varlığı istatistiksel olarak tespit edilemedi. 2006
yılında Şanlıurfa’da yapılan başka bir çalışmada(46) da ilk dört ay sadece anne sütü verme
bakımından annelerin okur-yazar olup olmaması yönünde bir farklılık bulunamamıştır. Ayrıca
aynı çalışmada çocuğun yaşı, kardeş sayısı, doğum aralığının da anne sütü ile beslenmeyi
62
etkilemediği tespit edilmiştir. Çetinkaya ve arkadaşlarının Kayseri’de yaptığı diğer bir
çalışmada da benzer bir şekilde anlamlı ilişki bulunamadığı ifade edilmiştir(47). 2007 yılında
Dr.Ülker’in İstanbul’da yaptığı bir araştırmada(48).da yine bu çalışmadakine benzer sonuçlar
elde edilmiştir, yani anne eğitim düzeyi ile anne sütü alım süreleri arasında anlamlı bir ilişki
bulunamamıştır.
2008 yılında Van’da yapılan bir araştırmada(49) ve Ünsal ve arkadaşlarının 2005
yılında yaptığı yayında(50) anne sütü tercihi ile çocuk sayısı arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Her iki çalışmada da çocuk sayısı arttıkça kadınların anne
sütünü daha az tercih ettiği gözlemlenmiştir. Bu çalışmada ise gerek tek başına gerekse toplam
anne sütü alım süresi ile kardeş sayısı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki
bulunamamıştır(p>0.05). Çalışmalardaki bu farklılığın farklı bölgelerden seçilen ailelerin
çocuk sayıları arasındaki farklılıklardan kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Bu çalışmada
ailelerin %81,70’si(n=205) tek çocuklu ya da en fazla iki çocuklu ailelerden oluşmaktadır.
Anne eğitim düzeyinin yüksek olmasının daha az sayıda çocuk sahibi olma, ailede
çocuk basına düşen gelirin daha yüksek olması, annenin çocuk beslenmesine daha çok zaman
ayırması ve emzirmeye daha uzun süre devam etmesi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir(51). Bu
çalışmada ise anne eğitim düzeylerine göre tek başına ve toplam AS alımına ilişkin istatistiksel
verilere göre tek başına anne sütü alım süresi ve toplam anne sütü alım süresi ile anne eğitim
düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır(p>0.05). Bu çalışmaya
katılan annelerin %38.95’i(n=97) üniversite mezunu, %30,28’i(n=76) ilkokul mezunu,
%20,72’si (n=52) ise lise mezunudur. Çocuğun anne ya da babasından en az birinin lise
mezunu olma oranı ise yaklaşık %58’dir(n=146). Bu sonuçlar benzer çalışmalarda yer alan
katılımcıların eğitim seviyelerine göre oldukça yüksek bulunmuştur. Ayrıca, İstanbul’da
ailelerin eğitim düzeylerinden bağımsız AS uygulamaları bilinçlendirme programlarına daha
kolay erişebiliyor olmalarının, kırsal kesime göre daha sosyal bir yaşam sürmelerinin eğitimli-
eğitimsiz anne arasındaki bilinçlenme düzeyi farkını ortadan kaldırdığı düşünülebilir.
Annelerin eğitim ve sosyal düzeyleri ne olursa olsun; çoğunun anne sütünün
çocuklarının gelişimi ve hastalıklardan korunması için en yararlı besin olduğunu bildiği ve
anne sütü vermeye başladığı görülmüştür. Yine Türkiye’de emzirmenin yaygın olduğu ve tüm
çocukların %97’sinin bir süre emzirilmiş olduğu bilinmektedir(52, 53).
63
Çocukların temel sağlık göstergelerinin başında büyüme gelmektedir. Ülkemizde
bebeklerin büyümesini değerlendirmede kullanılan Neyzi eğrilerinin, örneklerinde bebeklerin
beslenme özelliklerinin belirtilmemiş olması dolayısıyla anne sütü ile beslenen bebeklerin
büyüme farklılıklarını ne ölçüde doğru yansıttığı bilinmemektedir. Bebeklik döneminin temel
besini olan anne sütünün alınmaması veya yetersiz miktar ya da sürelerde alınması gelişme
geriliği için zemin hazırlamaktadır(54).
Anne sütü yalnızca çocuğun beslenmesi için değil gelişiminin sağlanması için de
gereklidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin daha erken aylarda yürüdükleri, 18 aylıkken
yapılan Bayley Bebek Gelişim Ölçeği puanlarının biberon ile beslenenlere göre daha fazla (7,7
puan) olduğu saptanmıştır. Aynı çalışmada anne eğitimi, annenin sigara ya da alkol kullanımı,
sosyoekonomik durum, çocuğun cinsiyeti, doğum ağırlığı etkileri kontrol edilerek yapılan
analizlerde de anne sütü alan çocukların zekâ katsayıları daha yüksek (3,5–5,7 puan)
bulunmuştur(55).
Bu çalışmada; çocukların tek başına anne sütü alım süresi ile boy persentilleri, kilo
persentilleri, boya göre ağırlık, anketi yapanın eğitim düzeyi, babanın eğitim düzeyi ve kardeş
sayısı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (p>0.05). Yine toplam
anne sütü alım süresi ile boy persentilleri, kilo persentilleri, anket uygulanan kişinin eğitim
düzeyi, babanın eğitim düzeyi ve kardeş sayısı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki
bulunmamaktadır (p>0.05). Ancak boya göre ağırlık ölçümleri ile toplam anne sütü alım süresi
arasında ise pozitif yönde %14,1 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
Anne sütüyle beslenmenin sağlığa olumlu etkisi yalnızca verildiği süre ile de kısıtlı
değildir. Anne sütü alan çocuklar beş yaşına geldiklerinde de bilişsel işlevlerinin biberonla
beslenenlere göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Dört-dokuz ay anne sütü almış, 7–13
yaşındaki ilkokul çocuklarının mental ve fizik gelişimlerinin hiç anne sütü almayanlara göre
daha iyi olduğu bildirilmiştir. İlkokulda yapılan bir başka çalışmada anne sütü alan çocukların
(7,5–8 yaşında) biberon alan çocuklara göre Wechsler Çocuklar için Zekâ Ölçeği sekiz puan
daha yüksek olarak bulunmuştur. Anne sütü ile beslenen çocuklarda konuşma sorunlarının
daha az olduğu ve matematik puanlarının daha yüksek olduğu bildirilmiştir(55).
Şanlıurfa’da yapılan bir çalışmada; psiko-motor gelişim ile çocuk yaşı ve ilk dört ay
sadece anne sütü verme arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Anne sütü ile beslenmenin
64
psikomotor gelişim geriliğini 1,7 kat azalttığı saptanmıştır(46). 2004 yılında Auestad ve
arkadaşları çeşitli ülkelerde benzer çalışmalar sonucu elde edilen verileri kullanarak anne sütü
ile beslenmenin çocukların psiko-motor gelişimleri üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Çalışma
sonucunda anne sütü ile beslenen çocukların bilişsel ve motor beceri puanlarının daha yüksek
olduğu, nörolojik sorunlara ise daha az rastlandığını tespit etmişlerdir. Bu durumun anne sütü
içeriğinde bulunan yağ asitlerinin beyin gelişimini hızlandırmasının bir sonucu olabileceği
şeklinde açıklamışlardır(56). Şanlıurfa’da yapılan çalışmada da anne sütü verme süresinin
uzadıkça dil gelişimi, motor gelişimi ve sosyal beceri puanlarının anlamlı olarak yükseldiği
bulunmuştur(46). Ancak bu çalışmada psiko-motor gelişim üzerine anne sütü etkisi
incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu duruma bölgesel kalkınmışlık
düzeyi, ailelerin sosyo-ekonomik düzey farklılıkları ve çalışmamız kapsamında yer alan
ailelerin büyük oranda belirli bir sosyo-ekonomik düzeyin üzerinde olması neden gösterilebilir.
Çocuklara ait verilerden AGTE kullanılarak elde edilen psiko-sosyal motor ölçüm
değerlerinin istatistiksel olarak incelenmesi sonucunda; T-puan profili 26 ile 85 puan arasında
değişmekte olup, ortalaması 50.58±8.87 puandır. Gelişim envanteri alt test sonuçlarında DB
puanı incelemesinde; %2’sinin (n=5) çok düşük aralıkta, %8.4’ünün (n=21) düşük aralıkta,
%32.7’sinin (n=28) normal düşük aralıkta, %57’sinin (n=143) normal yüksek aralıkta olduğu
görülmektedir. IM puanı incelemesinde; %13.5’inin (n=34) çok düşük aralıkta, %13.5’inin
(n=31) düşük aralıkta, %24.3’ünün (n=61) normal düşük aralıkta, %48.6’sının (n=122) normal
yüksek aralıkta olduğu görülmektedir. KM puanı incelemesinde; %4.4’inin (n=11) çok düşük
aralıkta, %6.4’ünün (n=16) düşük aralıkta, %15.9’unun (n=40) normal düşük aralıkta,
%45.8’inin (n=115) normal yüksek aralıkta olduğu görülmekte iken, %27.5’inde (n=69) tepe
etkisi görülmektedir. SB-ÖB puanı incelemesinde; %5.2’sinin (n=13) çok düşük aralıkta,
%4.4’ünün (n=11) düşük aralıkta, %19.5’inin (n=49) normal düşük aralıkta, %70.9’unun
(n=178) normal yüksek aralıkta olduğu görülmektedir. Genel gelişim puanı incelemesinde;
%1.2’sinin (n=3) çok düşük aralıkta, %6.4’ünün (n=16) düşük aralıkta, %34.3’ünün (n=86)
normal düşük aralıkta, %58.2’sinin (n=146) normal yüksek aralıkta olduğu görülmektedir. GG
ve alt testler Ham Puan Profili sonucu %23,9 (n=60) olgunun gelişiminin geri, %76,1 (n=191)
olgunun gelişiminin normal olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre araştırmada yer alan
çocukların genel olarak psiko-sosyal ve motor gelişimleri belli bir seviyenin üzerinde olup
ağırlıklı olarak normal ve üstü değerler elde edilmiştir.
65
SONUÇ
Bu çalışmada; İstanbul ilinde 0–6 yaş grubu 251 çocuk ve yakınlarından elde edilen
anne sütü uygulama verileriyle çocuklardaki büyüme ve gelişim üzerindeki etkilerini
araştırıldı. Araştırmada Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE) kullanılarak psiko-sosyal
ve motor gelişim düzeyleri değerlendirildi. Fiziksel gelişim düzeyleri ise yaşa göre boy, yaşa
göre ağırlık ve boya göre ağırlık antropometrik göstergeleri kullanılarak değerlendirildi. Elde
veriler istatistiksel analizlere tabi tutuldu ve kapsamlı sonuçları bulgular bölümünde yer
almaktadır.
Çalışmada İstanbul ilinin farklı bölgelerinden polikliniğe gelen 0–6 yaş arası çocukların
fiziksel ve psiko-sosyal motor gelişimleri ile anne sütü uygulamaları arasındaki ilişki düzeyinin
araştırılması gerçekleştirildi. Daha önce farklı bölgelerde(Kayseri, Şanlıurfa, Van) benzer yada
yakın çalışmalar yapılmıştı. Ancak ülkemiz her bölgesinden bireylerin yaşadığı, ülke
nüfusunun yaklaşık %20’sini oluşturması bakımından yapılan bu çalışmanın ülkemiz genelini
güncel bir şekilde yansıttığı düşünülmektedir.
Yaratılan her memeli canlının ilk ve temel doğal besin kaynağı anne sütüdür. Özellikle
insanlarda anne sütünün; yeni doğan canlı ve bu canlının gelişimine temel alt yapı sağlayan pek
çok yararı bulunmaktadır. Bu yararlardan bazıları; fiziksel, ruhsal ve zeka gelişim katkısı, steril
olması, çağımızda yoğun görülmeye başlayan bazı hastalıkları(Obezite, kansızlık, Tip I
diyabet, çölyak, alerjiye karşı koruyucu olması, solunum yolu ve gastrointestinal vb) önlemesi
yada azaltıcı etkisinin olması, sindiriminin kolay olması şeklinde sıralanabilir.
Çalışmada yer alan çocukların; 136’sı kız, 118’i erkek olmak üzere yaşları 5 ile 71 ay
arasında, boyları 60cm ile 125cm arasında, kiloları 6kg ile 34kg arasında ve boylarına göre
ağırlıkları 63 cm ile 155 cm arasında olduğu tespit edilmiştir.
Çocukların boy ve kilo persentilleri incelendiğinde boy persentil bakımından sadece
%1,2’si(n=3) çok düşük ( <3) değerinin altında kalmış, %2,4’ü (n=6) ise aşırı büyük (>97)
bulunmuştur. Geriye kalan %96,4’ü (n=242) normal değer aralığında ölçümlenmiştir. Kilo
persentil değerlerinde ise çok düşük değere rastlanmamış sadece %2,4’ü (n=6) ise aşırı büyük
(>97) bulunmuştur. Geriye kalan %97,6’sı (n=245) normal değer aralığında ölçümlenmiştir. Bu
66
sonuçlara göre araştırmada yer alan çocukların genel olarak fiziksel gelişimlerinin sağlıklı
olduğu söylenebilir.
Çalışmada elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda anne sütü alım süresinin
ve şeklinin çocuğun psiko-sosyal, motor ve fiziksel gelişimi üzerine bir etkisinin olup olmadığı
yönelik araştırma sonuçları Şekil 11’de özetlenmiştir.
Şekil–11: Anne sütünün büyüme ve gelişme üzerine etki analiz sonucu
Araştırmadan elde edilen verilere göre AS alım süresini etkileyen etmenler
incelendiğinde annenin eğitim düzeyi ve çalışma durumu, babanın eğitim düzeyi ve çalışma
durumu, çocukların doğum şekli, kardeş sayıları ile tek başına ya da toplam AS alım süreleri
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır(p>0.05). Emzirme eğitimi ile tek
başına AS alım süresi arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamış(p>0.05)
olmakla birlikte toplam AS alım süresi arasında istatistiksel olarak pozitif yönde bir ilişkinin
varlığı tespit edilmiştir.
Tek başına ve toplam( AS + ek gıda) AS alım süresi ile çocukların fiziksel gelişim(boy
persantil, kilo persantil) değerleri ve psiko-sosyal gelişim değerleri arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir ilişki bulunamamıştır(p>0.05). Boya göre ağılık değeri ile tek başına AS alım süresi
arasında ise istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır(p>0.05), boya göre ağırlık
67
değeri ile toplam AS alım süresi arasında istatistiksel olarak pozitif yönde bir ilişkinin varlığı
tespit edilmiştir.
Anne ve babanın eğitim düzeyleri ile çocukların Kreş-Anaokuluna gidip gitmemesi ile
çocuğun psiko-sosyal ve motor gelişimleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin
varlığı tespit edilmiştir. Psiko-sosyal motor gelişimine yönelik analiz sonuçlarının yer aldığı
ayrıntılı bilgiler Tablo 52’de özetlenmiştir.
Tablo 52: Psiko-sosyal ve motor gelişim sonuçları (�:anlamlı ilişki yok,�:p<0,01, �: p<0,05 )
Analiz Etki Parametresi DB
Puanı
IM
Puanı
KM
Puanı
SB-OB
Puanı
GG
Puanı
Ham P.
Profili
T-Puan
Profili
Tek Başına AS süresi � � � � � � �
Toplam AS süresi � � � � � � �
Anne Eğitim Düzeyi � � � � � � �
Baba Eğitim Düzeyi � � � � � � �
Kreş-Anaokulu � � � � � � �
Çalışmada elde edilen bulgulara göre tek başına ya da toplam AS alım süresi ile psiko-
sosyal motor gelişim arasında %95 güven aralığında anlamlı bir ilişkiye rastlanmadı. Bununla
birlikte bazı yayın veya araştırma sonuçlarında ise AS alım süresi ile çocuğun psiko-sosyal
gelişimi arasında pozitif ilişkinin varlığına dair bilgiye de rastlamaktadır. Bu çalışmada
istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin varlığı tespit edilemedi.
Bu durum;
• Çalışmada yer alan çocukların fiziksel ve psiko-sosyal motor gelişim düzeylerinin
genel olarak belirli bir düzeyin üzerinde ve birbirlerine yakın olması,
• Ailelerin eğitim seviyelerinin ve AS bilinç seviyelerinin yüksek olması,
• AS verme sürelerinin gelişmiş ülke seviyelerinde olması ve
• Ailelerin önemli bir kısmının sosyo-ekonomik seviyelerinin belirli bir ortalamanın
üzerinde olmasıyla açıklanabilir.
68
Anne ve baba eğitim düzeyi ile DB puanı, IM puanı, Genel Gelişim puanı ve T-puan
profili arasında güçlü pozitif(p<0,01), Ham Puan profili arasında ise pozitif(p<0,05) anlamlı bir
ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. KM ve SB-OB puanları ile arasında ise anlamlı bir ilişkiye
rastlanamamıştır (p>0,05).
Kreş-Anaokulu’na gitmenin SB-ÖB puanı, Genel Gelişim puanı, Ham Puan Profili
üzerinde pozitif (p<0,05), IM puanı, KM puanı ve T-Puan Profili üzerinde ise güçlü pozitif
(p<0,01) bir etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. DB puanı üzerinde ise istatistiksel olarak
anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir(p>0,05).
Anne sütü özellikle ilk 6 aylık dönemde çocuğun bütün gereksinimlerini
karşılamaktadır. Yapılan çalışmalarla anne sütünün üstünlüklerine her gün yenileri eklenmekte
ve yararlı pek çok yanları ise henüz keşfedilmeye açık araştırma yapılmayı beklemektedir.
Çocuğun hem fiziksel hem psiko-sosyal motor gelişimi üzerine olumlu etkileri göz
önüne alındığında anne sütü kullanımının yaygınlaştırılması için daha çok çaba sarfedilmesi
gerektiği açıktır. Anne sütünün yararları konusunda toplum bilinci tv, radyo, internet gibi toplu
iletişim araçları kullanılarak artırılmaya çalışılmalıdır. Anne sütü kullanımının ülkemizde
yaygın olduğu ancak uygulamada sıkça hatalara rastlandığı göz önüne alınarak eğitim
faaliyetlerinde yaygın uygulama hataları üzerinde daha fazla durulması gerekmektedir.
Ülkemizdeki gerek tek başına gerekse toplam anne sütü verme süreleri gelişmiş ülkeler
seviyesinin üzerine çıkartılmalı, bu konuda aileler cesaretlendirilmelidir. Özellikle çalışan
annelerin yeterli süre ve kaliteli bir şekilde anne sütü verebilmeleri için aileleri ve toplum
tarafından desteklenmeleri ve gerekli yasal kolaylıkların sağlanması çok önemlidir.
Her ne kadar bu çalışmada anne sütünün çocuğun psiko-sosyal motor gelişimi üzerine
olumlu etkisi istatistiksel olarak anlamlı olmasa da (p<0,05) , bu konudaki diğer çalışmalarla
bir bütün olarak bakıldığında önemsenmesi gerektiği düşünülmektedir.
Çocuğun psiko-sosyal motor gelişimi üzerine belirgin pozitif etkisi olduğu gösterilen
anne-baba eğitim düzeyi ve okul öncesi eğitim bu çalışmada en öne çıkan veriler olmuştur.
Anne-babanın eğitim seviyesinin yükseltilmesi, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması
69
toplumda her açıdan daha sağlıklı(fiziksel, psiko-sosyal motor açıdan) bireylerin yetişmesi için
çok önemli gözükmektedir.
Bu çalışma ülkemizde sağlıklı nesillerin yetişmesi çalışmalarına katkı sağlamak ve anne
sütü uygulamalarının çocuk gelişimi üzerine etkisini araştırmak üzere gerçekleştirildi. Bu
çalışmada elde edilen bulgular diğer araştırma sonuçları ile birlikte değerlendirildiğinde
sağlıklı bireylerin oluşumunda anne sütünün yeri doldurulamayacak bir öneme sahip olduğu
anlaşılacaktır. Anne sütü kullanımını yaygınlaştırmak için sarf edilecek emekler de karşılıksız
kalmayacaktır.
70
KAYNAKLAR
1 Report of WHO Expert Comitte. Physical Status: The Use and Interpretation of
Anthropometry. Geneva;1995
2 Tayfun Kır, Süleyman Ceylan, Metin Hadse. Antropometrinin Saglık Alanında
Kullanımı. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2000; 20:378–384
3 Bertan M, Özcebe H. Çocuk, Nüfus ve Politikalar, Bertan M, Güler Ç(ed), Halk
Sağlığı Temel Bilgiler:Güneş Kitapevi, Ankara 1995; 163-172.
4 The State of The World’s Children 1999. New York: Oxford University
Press, 1999:97.
5 T.C. Başbakanlık Devlet _İstatistik Enstitüsü. Türkiye İstatistik Yıllığı:Devlet
İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara 1997:83
6 Türkçü F, Alikasifoglu M, Arvas A, Gür E, Can G, Sağlam Çocuk Kliniğine
Düzenli Getirilen Bebeklerin Demografik Özellikleri, Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Dergisi 2000; 43:158–164.
7 Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Türkiye Nüfus ve Sağlık
Araştırması 2003, Ankara, Haziran 2004.
8 Samur G, Anne Sütü, Sağlık Bakanlığı Yayın No:726, ISBN: 978–975–590–242–5,
Şubat 2008; s:9
9 Gür E, Sağlam Çocuk İzlemi. İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi
Etkinlikleri. Sağlam Çocuk İzlemi Sempozyum Dizisi, Ekim 2003; 35:9-16.
71
10 Well-Baby Examination. Encyclopedia of Children’s Health,
URL: http://www.answers.com , Aralık 2008
11 Center of Disease Control and Prevention. 1600 Clifton Rd, Atlanta, GA
12 American Academy of Pediatrics.Committee on Qualty İmprovement. Subcommitte
on the Dysplasia of the Hip Joint.Pediatrics 2000;105:896905
13 American Academy of Pediatrics. Committee on Practice and Ambulatory Medicine.
Section on Ophthalmology.Eye examination and vision screening in infants,children
and young adults.Pediatrics 1996; 98-1537.
14 Task Force on Newborn and İnfant Hearing Loss: Detection and İntervention.
Pediatrics 1999; 103–52730
15 American Academy of Pediatrics.Committee on Nutrition. Cholesterol in
Childhood.Pediatrics 1998; 101-1417.
16 Neyzi O, Ertuğrul T. Pediatri I – Cilt 1, İstanbul: Nobel Tıp Kitapevi 1993, s:69–99
17 URL: http://csh.dergisi.org/images/table_CSH_279_0.jpg, Mart 2009
18 Neyzi O, Ertuğrul T. Pediatri I–Cilt1, İstanbul: Nobel Tıp Kitapevi,1993; s: 98–100
19 Canadian Task Force on the Periodic Health Examination (1994) The Canadian
Guide to Clinical Preventive Health Care. Ottawa: Minister of Supply and Services
Canada. Chapter 26 "Preschool Screening for Developmental Problems"
72
20 Frankenburg, William K.; Dobbs, J.B. (1967). "The Denver Developmental
Screening Test". The Journal of Pediatrics 71 (71): 181–191
21 Yalaz K, Epir S: Denver Gelişimsel Tarama Testi El Kitabı. Meteksan Matbaası.
Ankara 1982
22 Frankenburg, William K.; Dobbs, J.B., Archer P, Shapiro H "The Denver II", A
major revision and restandartization of the DDST, Pediatrics. 1992; 89:91-7
23 Borowitz K.C, Glascoe F.P: Sensitivity of the Denver Developmental Screening Test
in Speech and Language Screening. Pediatrics. 1986, 6(8):1075-1078.
24 Miller V.Onotera R.T,Deinard A.S:Denver Developmental Screening Test. Cultural
Variations in Southeast Asian Children.J.Pediatri,1984(104)3:481-483.)
25 Brenneman SK. Testes de desenvolvimento do bebê e da criança. In: Tecklin JS.
Fisioterapia pediátrica. 3ª ed. Porto Alegre, RS: Artmed; 2002. p. 42–8.
26 Fisberg M, Pedromonico MR, Braga JA, Ferreira AM, Pini C, Campos SC, et al.
Comparação do desempenho de pré-escolares, mediante teste de desenvolvimento de
Denver, antes e após intervenção nutricional. Rev Assoc Med Bras. 1997;43:99-104.
27 Dias BR, Piovesana AM, Montenegro MA, Guerreiro MM. Desenvolvimento
neuropsicomotor de lactentes filhos de mães que apresentaram hipertensão arterial na
gestação. Arq Neuropsiquiatr. 2005;63:632-6.
28 Frankenburg, William K. (2002). "Developmental Surveillance and Screening of
Infants and Young Children". Pediatrics 109 (109): 144–145. URL:
http://dx.doi.org/10.1542%2Fpeds.109.1.144 , Şubat 2009
29 Savaşır I, Sezgin N, Erol N, Ankara Gelişim Tarama Envanteri(AGTE) El Kitabı,
Genişletilmiş 3.Baskı, Ankara 2005, s:1–2
73
30 WHO-Unicef.Breastfeeding Counseling:A Training Course. WHO/CDR/93.4,
Geneva,World Health Organization 1993.
31 Reynolds A.Breastfeeding and Brain Development. Pediatr. Clinic of North
Amer.2001; 73:417-21
32 Goldman AS. The immune system of human milk: Antimicrobial, antiinflammatory
and immunomodulating properties. Pediatr Infect Dis J 1993;12:664–72.
33 Türk Pediatri Arşivi 2007; 42 Özel Sayı: 11–5
34 WHO Evidence on the long term effects of breastfeeding:systematic reviews and
meta analyses.Geneva:WHO 2007.
35 Crowford MA, Hossom AG,Williams G(1976).Essential Faty Ascids and Fetal
Growth.Lancet;28:452-3)
36 Journal of Pediatrics and Child Health(2001);37(5):465–469.
37 Simmer K.Longchain PUFA Suplementation on Preterm İnfant.Am.Journal Of Clinic
Nutrition 1996;64(2):142-151.
38 Pediatrics 2001;108(2):359–371-Journal fo Pediatrics 2002;140(5):547–554.
39 Stephanie A.Atkinson,PhD-Canada-Published online May 27-2003
40 Emel Gür, Anne Sütü İle Beslenme, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı
Hastalıkları Anabilim Dalı, Türk Ped Arfl 2007; 42 Özel Sayı: 11–5
74
41 UNICEF Demografik göstergeler,beslenme,istatistik tabloları; URL:
http://www.unicef.org/turkey/pdf/_dcd04g2.pdf, Haziran 2008
42 Centers for Disease Control and Prevention Breastfeeding Rates by Socio-
demographic Factors; URL:http://www.cdc.gov/breastfeeding , Eylül 2008
43 Giovannini M, Banderali G, Valentina C, Breastfeeding in Italy.ITEMS;2002.
http://www.danoneinstitute.org/ItalianNewsletter/ITEMSJune2002.pdf, Ekim 2008
44 Neyzi O, Ertuğrul T.Pediatri I – Cilt 1”, Nobel Tıp Kitapevi, 2002; s:183–198
45 URL: http://www.sabem.saglik.gov.tr/kaynaklar/1477_33herkese_saglik_hedef21.pdf ,
Herkese sağlık Türkiye’nin hedef ve stratejileri. Bebek ve çocuk sağlığının
geliştirilmesi, Aralık 2008
46 Dr.Zeynep Ş, Dr.Mehmet Ali K, Dr.Fatma E, Dr.Miyaser K, Dr.Fatma G; Şanlıurfa
Tılfındır Sağlık Ocağı Bölgesinde Anne Sütü Uygulamaları ve Büyüme-Gelişme
İlişkisi;Harran Üniversitesi Tıp Fak., Türkiye Klinikleri J Pediatr 2006, 15:39-45
47 Çetinkaya F, Şenol V., Çeler R., Bebek A., Öztürk Y; Kayseri’de kentsel alanda 12-
36 aylık çocuklarda anne sütü alma durumu; Çocuk Sağlığı Hastalıkları Dergisi,
1999, 42:375-88
48 Dr.Ülker ÖNCÜ, 1–5 Yaş Arası Çocukların Persantillerine Ailelerin Sosyoekonomik
Düzeyinin ve Anne Beslenme Konusundaki Bilgisinin Etkisi, Tıpta Uzmanlık Tezi,
2007, İstanbul
49 Dr.Burçak ATMACA, 15–49 Yaş Kadınların Anne Sütü ile İlgili Bilgileri ve
Davranışları, Tıpta Uzmanlık Tezi, Van, 2008
75
50 Ünsal H, Atlıhan F, Özkan H, Targan Ş, Hassoy H, Toplumda anne sütü verme
eğilimi ve buna etki eden faktörler. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005;
48(3): 226–233.
51 Bertini G, Perugi S, Dani C, Pezzati M, Tronchin M,Rubaltelli FF. Maternal
education and the incidence and duration of breast feeding: a prospective study. J
Pediatr Gastroenterol Nutr 2003; 37(4):447-52.
52 URL: http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2003/index_old.htm , Haziran 2008
53 Tunçbilek E, Kurtuluş E, Hancıoğlu A. Bebeklerin, çocukların ve annelerin
beslenmesi. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, Hacettepe Üniversitesi Nüfus
Etütleri Enstitüsü, Ankara 1998, Türkiye, s:128-134.
54 Şendemir E. Güleşen Ö. Oygucü İH, Cankur NS, İkiz İ. Çimen A, Eren T:Gemlik
ilçesi ilkokul öğrencilerinde antropometrik ölçümlerle büyüme ve gelişmenin
değerlendirilmesi: Bas uzunluğu ve genişliği ile boy ve ağırlık arasındaki ilişkiler.
55 Doç. Dr. Songül Yalçın, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Anabilim Dalı - Sosyal Pediyatri Ünitesi,
URL:http://www.onsayfa.com/forum/bebek-ve-cocuk/8233-anne-sutunun-mental-
motor-gelisime-etkisianne-sutunun-mental-motor-gelisime-etkisi.html, Eylül 2008
56 Auestad Netal., Visual, Cognitive and language assesment at 39 months: A folllow-
up study of children fed formulas containing long-chain polyunsaturared fatty of age.
The J Pediatr 2004: 145:600-5
-
76
EK: Anket Formu
Çocukla İlgili Bilgiler
Adı Soyadı : Cinsiyeti : � Erkek � Kız Boyu (cm) : Persantil: Kilosu : Persantil:
Boya göre ağırlık ……………………….
Doğum Tarihi (gün / ay / yıl) : . . / . . / … … Yaşı (ay) : Değerlendirme tarihi (gün/ay/yıl) : . . / . . / … … Kreş-Anaokuluna gidiyor mu? : � Evet � Hayır Doğum Tartısı : � 2500 gr. Altı � 2500 gr. Üstü Doğum Boyu (cm) : Doğum Şekli : � NSVD � CS Doğum Zamanı : � Term � Preterm(≤ 37 GH) Doğum Yeri : � Ev � Devlet Hastanesi � Özel Hastane Geçirilmiş hastalık ya da kaza : � Evet � Hayır Anne-Baba arasında akrabalık : � Var � Yok
Varsa Kardeş Bilgileri
Kardeş I : Yaşı: Cinsiyeti: � Erkek � Kız Kardeş II : Yaşı: Cinsiyeti: � Erkek � Kız Kardeş III : Yaşı: Cinsiyeti: � Erkek � Kız
Anne Sütü Uygulamasına Yönelik Bilgiler Doğum sonrası emzirme eğitimi : � Aldı � Almadı İlk Anne Sütü(AS) alma saati? : � İlk 3 saat � 3-12 saat � 12 saatten sonra İlk üç saat içinde almadı ise sebebi : Tek başına Anne sütü alım süresi(ay) : AS + Ek gıda alım süresi(ay) : Anne Sütünü kesme sebebi : Sizce AS tek başına ne kadar verilmeli? : Sizce AS en fazla kaç ay verilmeli? : AS vermesi için anneyi en çok destekleyen ya da teşvik eden kişi
: � Eşi � Anne � Baba � Kardeş � Diğer: ……………..
Görüşülen Kişi İle İlgili Bilgiler
Adı-Soyadı (Tercihen) : Çocuğa yakınlık derecesi : � Anne � Baba � Büyükanne � Diğer: ………………… Anket yapılan kişinin eğitim düzeyi : � Okuryazar değil � İlkokul � Ortaokul
� Okuryazar � Lise � Üniversite
Anne – Baba Eğitim ve Çalışma Durum Bilgileri Annenin şu anki çalışma durumu : � Çalışmıyor � Çalışıyor Mesleği: ………..……… Annenin eğitim düzeyi : � Okuryazar değil � İlkokul � Ortaokul
� Okuryazar � Lise � Üniversite Babanın çalışma durumu : � Çalışmıyor � Çalışıyor Mesleği: .………….…… Babanın eğitim düzeyi : � Okuryazar değil � İlkokul � Ortaokul
� Okuryazar � Lise � Üniversite Annenin doğum sonrası işe başlama zamanı(ay)
:
77
Puanlama 1: Evet 0: Hayır B: Bilinmiyor DB İM KM SB DB İM KM SB DB İM KM SB
1 50 102 2 51 103 3 52 104 4 53 105 5 54 106 6 55 107 7 56 108 8 57 109 9 58
24, 2
5, 2
6, 2
7, 2
8, 2
9 A
YL
AR
10
10 –
11
AY
LA
R
59 11 DB İM KM SB 12 DB İM KM SB 110
İLK
ÜÇ
AY
[1.
2.3
Ayl
ar]
13 60 111 61 112
DB İM KM SB 62 113
14 63 114 15 64 115 16 65 116 17 66 117 18 67 118 19 68 119 20 69
30, 3
1, 3
2, 3
3, 3
4, 3
5 A
YL
AR
120 21
12 –
13
AY
LA
R
70 22 DB İM KM SB 23 DB İM KM SB 121 24 71 122 25 72 123 26 73 124
4 –
5 A
YL
AR
27 74 125 75 126
DB İM KM SB
14 –
15
AY
LA
R
76 127
28 128 29 DB İM KM SB 129 30 77 130 31 78 131 32 79 132 33 80 133 34 81 134 35 82
36, 3
7, 3
8, 3
9, 4
0, 4
1, 4
2, 4
3, 4
4, 4
5, 4
6, 4
7 A
YL
AR
135 36 83 37
16 –
17
AY
LA
R
84 DB İM KM SB 38 136 39 DB İM KM SB 137 40 85 138 41 86 139 42 87 140
6 –
7 A
YL
AR
43 88 141 89 142
DB İM KM SB 90 143
44 91 144 45 92 145 46 93 146 47 94 147 48 95 148 8
– 9
AY
LA
R
49 96 149 97 150
98 151 99 152
100 153
Düşünce ve Öneriler: ………………………………………… ………………………………………….…….………………………………………………………………………..……..
18, 1
9, 2
0,21
, 22,
23
AY
LA
R
101
48 A
YD
AN
72
AY
SO
NU
NA
KA
DA
R
154