8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 1/43
SALÂT-I ZÂTİYYE(El-Yakut el-Hamraala Salât es-Suğra)İBNÜ’L-ARABÎ
AÇIKLAMASISEYYİD MUHAMMED
NÛR’UL-ARABÎ
Kaddese’llâhü sırrahu’lazîz
TercümesiİhramcızâdeHacı İsmail Hakkı
ALTUNTAŞ
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 2/43
İSBN:[email protected]://ismailhakkialtuntas.com
Dizgi : H. İsmail Hakkı AltuntaşKapak :Baskı- Cilt :
08.06.2010
BİR KÜLTÜR HİZMETİDİR
PARA İLE SATILMAZ
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 3/43
Bir gece İbnu'l-Fârid rüyasındaRasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemigörür. Rasûlüllah şaire nesebini sorar.O da cevaben dedesinden öğrendiğibilgilerle ona cevap verir. NesebininBenî Sa'd kabilesinden Efendimizinsütannesinin mensup olduğu soyakadar uzandığını söyler. Rasûlüllah
sallallâhü aleyhi ve sellem:
"Hayır, Sen nesep olarak okabileye mensup olabilirsin fakat
muhabbet olarak benim
soyumdansın"1
diye iltifat eder.O, bu durumu aşağıda verilen
beyitlerle ifade etmiştir:
ى هو ع ال ر ش ف ب س ن
ي و ا ب م نس م "Bizim aramızda gönül bağı
yolu ile gelen bir nesep annebabadan gelen bir nesepten daha
yakındır."2
1 Divan, Mısır, 1290, s. 11-12; ŞerhuDivâni İbni'l-Fârid Marseilles, s. 9-102 Divan, Beyrut, 1879, s. 7
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 4/43
4 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
ح ر ال ح ر ال لا ـ ـ سـ الد ل الل الصة
لا دم لو سلاجا
Allah Teâlâ, Rasûlüllah sallallâhüaleyhi ve sellemin şerefini veyüceliğini belirtmek için, bizzatkendisi O’na salât etmiş, meleklere vemüminlere de O’na salât etmeleriniemretmiştir. Nitekim Allah Teâlâ
Kur’an-ı Kerîm de buyurmuştur ki;“Muhakkak ki Allah Teâlâ vemelekleri, Nebi’ye salât ederler.Ey iman edenler! Siz de ona salâtedin ve tam bir içtenlikle selâmverin”3
Bu ayetteki emir bağlayıcıdır,emrin yerine getirilmesi gereklidir.Başka bir deyişle her müslümanınRasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemesalât ü selâm getirmesi farzdır. Ancakbunun zamanı, şekli, mekânı ve sayısıkonusunda açıklama yapılmadığı için
âlimler farklı yorumlar yapmıştır. Allah Teâlâ da emrinde, bir defa veyabirçok kez diye bir kayıt ve sınırgetirmemiştir.3 Ahzâb, 56
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 5/43
Şifâ-i Şerîf müellifi Kadı iyaz, konuile ilgili olarak, bir vakitle sınırlıolmaksızın Rasûlüllah sallallâhü aleyhive selleme salât ve selâmgetirilmesinin vâcip olduğunu, Allah Teâlâ’nın Kur’ân-ı Kerim’de bunuemrettiğini, müctehid imamların ve
diğer âlimlerin bu emrin vücûb ifadeettiği hususunda birleştiklerinisöylemiştir. Fakat âlimler salât üselâmın vaktinde ihtilâf etmişlerdir.İmâm Mâlik ve Hanefî âlimleri,
“Her müslümanın ömründe birkez salât ü selâm getirmesi
farzdır.” derken, Şafiî ulemâsı ise,“Farz olan salât ü selâm,namazda okunandır. Bunundışındakiler farz değildir”demişlerdir.
Âlimler ve mutasavvıflar salât ü
selâmın, Rasûlüllah sallallâhü aleyhive sellemin şeref ve mâkâmınıyücelten ve Allah Teâlâ’nın indindekikadr u kıymetini belirten bir ibadetolduğunu beyân etmiş, bu yüzdensalât ü selâmla meşgul olan kişiyebirçok nimetin ihsan olunacağını ifade
etmişlerdir. Bu sayede insanlarRasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellemin bereketiyle, dualar kabulolur, ihtiyaçlar karşılanır, acı vehüzünler giderilir, kul ilâhî rahmete
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 6/43
6 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
nâil olur, dünyada ve ahirettemaksadına ulaşırlar.Übey b. Ka‘b radiyallâhü anh
anlattı:“ Ya Rasûlallah! Sana çok salât
ü selâm getirmek istiyorum,duâmın ne kadarını bunaayırayım,” dedim. Rasûlüllah:
“Ne kadar dilersen” buyurdu.Ben:
“Dörtte biri olur mu?” dedim.Rasûlüllah:
“Ne kadar dilersen, fakat daha
fazla yaparsan senin için daha iyiolur” buyurdu. Ben,“Yarısı olsa nasıl olur?” dedim.
Rasûlüllah:“Ne kadar dilersen, fakat daha
fazla yaparsan senin için daha iyiolur” buyurdu. Ben:
“Üçte ikisi kadar olsa” dedim.Rasûlüllah:“Ne kadar dilersen, fakat daha
fazla yaparsan senin için daha iyiolur” buyurdu. Ben:
“O zaman duâmın hepsini sanasalât ü selâm getirmeyeayırayım” dedim. Rasûlüllah:
“O zaman isteklerin için (salâtü selâm) sana kâfi gelir ve
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 7/43
günahların bağışlanır.” buyurdu. 4 Allah Teâlâ’nın izni ile ümmeti olma
şerefine nail olduğumuz Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizegeçmiş zamanlarda ancak izin ileokunan salâtlardan olan Salât-ıZâtiyye (Suğra) yi kardeşlerimize
faydalı olsun diye Türkçeye çeviripfaydalı olmak niyeti ileAhmet Ziyâüddin Gümüşhânevî
4 Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 136;Beyhakî, Süabu’l-îmân, II, 187; Heysemî,Mecmau’z-zevâid, X,160;
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 8/43
8 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
kaddese’llâhü sırrahu’l azîzin 5 tertipettiği üç cilt olan Mecmuât’ül-AhzâbKitabında İbnü’l-Arabî Cildinde geçenEbu Abdillah MuhyiddinMuhammed b. Ali b. Muhammed
5 Benzeri az bulunan, meşhur bir İslamâlimi, gerçek bir âbid ve zâhid, büyükcihadı (cihâd-ı ekberi) ve kâfirlerle yapılancihadı (cihâd-ı küffârı) hakkıyla yerinegetirmiş örnek bir mücâhid, şeyhler şeyhi,şöhret ve şatafata kapılmamış, ilm-i zâhirive ilm-i bâtını, tasavvufu, tarikatı ve
şeriatı beraber götürmüş, çok ciddi ve çokvakur bir ârif-i kâmil; yüzden fazla kâmilmürebbî ve halîfe yetiştirmiş bir mürşid-ikâmil ve mükemmil, nice nice hadis,kelam, fıkıh ve tasavvuf eseri yazmış çokvelûd bir yazar; muhaddis, mütekellim,fakih, kutbü’l-aktâb, gavsü’l-
vâsılîn Ahmed b. Mustafa b.Abdurrahman el-Gümüşhânevî 1228/1813 senesindeGümüşhane’ nin Emirler Mahallesindedünyaya gelmiştir. XIX yüzyıl gibi OsmanlıDevleti’nin çalkantılı, buhranlı birdevrinde yaşamış olan Gümüşhânevî hazretleri; tarikat anlayışı, tekkesi, irşadhususiyeti, bir milyondan fazla müridi,padişahlar yanındaki nüfûzu, tasavvuf,fıkıh ve hadise dair eserleri ve dünyanınçeşitli bölgelerine gönderdiği 116halifesiyle günümüzde de halen canlılığını
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 9/43
el-Hatimî et-Taî el-Endelüsikaddese’llâhü sırrahu’l azîzin meşhurolan bu salâtını Seyyid Muhammed
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 10/43
10 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
Nûr’ul Arabî Melâmî 6 kaddese’llâhü sırrahu’l azîz
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 11/43
Efendimizin şerhini7
esas alarakaçıklamaya çalıştık. AçıklamadaSeyyid Muhammed Nûr’un kabul ettiğimetnin diğer nüshalardan biraz eksikolmasının sebebini bilmiyoruz.Açıklamada biz onu kullandığı kısmı
esas kabul ederek hareket edeceğiz.Kelime ve harf sayısı sevabınartmasını sebep olduğu için meâldemecmualardaki ortak olabilecek şekliesas alarak salâtın zenginliğinisağlamak istedik.
Allah Teâlâ’m, rızan için yaptığımızişlerden dolayı affını diler, Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellemin şefaatiniarzu niyaz ederiz.
İhramcızâdeİsmail Hakkı ALTUNTAŞ
Esenler /İstanbul2010
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 12/43
12 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
صو الذاتية لا ســـ ح ر ال
muhafaza eden bir tesir ve şöhretesahiptir.Gümüşhânevî hazretleri 7 Zilka’de
1311/13 Mayıs 1893 senesindesabahleyin saat 10 sularında ansızıngözünü açıp “Hepsini isterim YâKibriyâ’!” diyerek ebedi âleme göç
etmiştir. Kabri, Süleymaniye Camiiavlusunda Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi’nin kıble tarafındadır. Yanlarındakikabirde zevceleri Havva Seher Hanımyatmaktadır.6 1813 yılında Mısır’ın “Mahalletü’l-kübrâ” adlı kasabasında dünyaya gelen
Seyyid Muhammed Nûr’un hayatıhakkındaki bilgileri halifelerindenHarîrîzâde Kemâleddin Efendi’nin Tibyânü Vasâ’ili’l-hakâ’ik fî beyân-ıselâsili’t-tarâik adlı eserinden ve BursalıMehmet Tâhir’in onun hakkında yazmışolduğu menâkıbnâmesindenöğrenmekteyiz. Hz. Ali kerremallâhüvecheye nisbet edilen Noktatü’l-beyânadlı eseri şerh etmesinden dolayı“Noktacı Hoca” , Mısır’dan gelipRumeli’ye yerleştiği için “Arap Hoca” veRasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 13/43
ح ر ه ال ال ـ ـ ط ل ا ـ ـ
ذ ـ لـاتا لا ط ـ سـ ا غل ـ ـث ـ ـ ـ ـ طـ ط ل لك ا ا ـ ـ ـ ـ ـ
ك ل ا ـ ـ ـ ـ ـ ـتو لا ـ ـ ـ ن ـ ـتو ا ول ـ ـ ـ ـ قل ا ز ا ـ سـ ن ا و ـ ـ
] ـ ـ ـ ـ و ا ن ـ سـ ـ ـ [ز ا ـ فـ ن ـ ـ ر م ـ ـ ل ـ ـ م أ ن و ا ـ ل ا ـ ر ـ فـ ـ ـ ن ـ ـ تو
لا ر ا لو ا
ـ ـ ر ـ ه ال ص ف ق ال ـ ـ ـ ـ ـفـ م ـ ـ ـ ـ ـ ـ سـ ا ر ـ ـ د ـ ـ
ل ا
ل ـ ـ
ل ل ا
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 14/43
14 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
SALÂT-I ZÂTİYYEtorunu Hz. Hüseyin aleyhisselâmsoyundan geldiği için “Seyyid”lakaplarıyla tanınır. Muhammed Nûr’ül-Arabî, üstad ve mürşidi Hasan el-Kuveynî’nin
“Artık sana bütün ilimlerin yolu
açıldı. Anadolu’ya git” emriyleAnadolu’ya gönderilmiş, bir süre sonra dakendi isteğiyle Rumeli’ye geçmiştir.
1839-1870 yılları onun Rumeli Nakşîliğive Melâmilik arasında bir tasavvuf sistemikurmaya başladığı bir dönem olmuştur.Muhammed Nûr, İstanbul’a geldiğinde
Melâmiyye-i Bayrâmiyye (Orta DevreMelâmîleri) şeyhi Abdülkadir Belhî ’yikendisine bağlamak ve Melâmîliğin tektemsilcisi olmak istemiştir. AncakBelhî’nin bunu kabul etmemesi üzerine buisteğine erişememiştir. MuhammedNûr’un Şerif Efendi ve Latife Hanımolmak üzere iki çocuğu olmuştur. Halifesive oğlu Şerif Efendi’nin hiç çocuğuolmadığı için maddî ve manevî soyu LatifeHanım ve damadı Abdürrahim b. Ali El-Melâmî (Fedâî) ile onların çocuklarındandevam etmiştir.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 15/43
AÇIKLAMASI
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 16/43
لا ســـ ح ر ال ح ر ال
Seyyid Muhammed Nûr’ul Arabî,kaleme aldığı eserlerde üçüncü devreMelâmîliğinin görüşlerini ortayakoymuştur. Abdülbâki Gölpınarlı (1931:287-290) bu eserlerin elli beş taneolduğunu, bunların otuz sekiztanesinin Türkçe, on yedi tanesininise Arapça olduğunu belirtir. MuhammedNûr’un bu eserlerinde, Melâmiyye-i
Nûriyye olarak bilinen üçüncü devreMelâmîliğinin tasavvuf düşüncesininözündeki vahdet-i vücut anlayışı ve kenditemellendirdiği tevhit anlayışı vardır.Melâmet-i Nûriyye’yi yaymak için büyükçaba harcayan Muhammed Nûr, bugayretini galibiyetle sonuçlandırmış,
Rumeli ve Batı Anadolu gibi geniş bircoğrafyaya yayılan Melâmet-i Nûriyye içinÜsküp, Manastır, Prizren, Doyran, İstip, Tikveş, Köprü, Selânik, İstanbul gibişehirlerde dergâhlar kurulmuştur.Melâmet-i Nûriyye’nin geniş bir coğrafî alanda ve geniş kitlelere yayılması içinhalifeleriyle birlikte gayret gösteren,birçok halife yetiştiren ve birçok talebeyehocalık eden Muhammed Nûr, 1888yılında kendi evinde Hakk’a yürümüştür.][ŞAHİN, Temmuz – 2009], s.8-97--Mecali'z-zehra ala's- salavat el –
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 17/43
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 18/43
18 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
vahidiyyetü’l fark8
mertebesidir. Allah Teâlâ buyurdu ki;ـ ـ ح ر وا ال ـ ـ ا ا ـ ـ وا ال ـ ـ ا ـ ـا
ا ف وا د م ل س ل ء ا “De ki: İster Allah deyin, ister
Rahman deyin, hangisini derseniz
kübra / Muhammed Nur’ül-Arabî (1228-1305 H.) 297.71283 H. - Osman Ergin Yazmaları - OE_Yz_000580/16--Şerh salat es-suğra / Muhammed Nur el-Arabî (ö. 1305 H.) 297.71305 H- Osman Ergin Yazmaları - OE_Yz_000269/10
--Mecali'z-zehra ala's-salâvat el-kübra /Muhammed Nur el-Arabî (1228 - 1305 H.) 1283 H. - Osman Ergin Yazmaları -OE_Yz_000702/19--el-Yakut el-hamra ala salât es-suğra /Muhammed Nur el-Arabî (1228-1305 H.) 297.7- Osman Ergin Yazmaları -
OE_Yz_000992/038 Fark: Arapça, ayırt, başkalık alameti,ayırmak, seçilmek gibi manaları vardır. Tasavvufî olarak "senden alınana cem,sana verilene fark" denir. Çokluktabirliği, birlikte çokluğu, herhangi birkarşılıklı engelleme olmadan görmekdemektir. Yine bir tarife göre, beşerî hallere yaklaşma ve kulluğu yerinegetirme açısından kulun kesbine, farkdenir. Allah tarafından olan ihsan velûtuflar da, cem'dir.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 19/43
deyin, en güzel isimlerO'nundur.” 9
Yani mutlak ulûhiyet zât-ın ismiAllah, rahîmiyetin kendisi olanRahman veya diğer zâtınmertebelere göre aşikâr olan güzelisimleriyle Allah Teâlâ’yı çağırın (dua
edin) demektir.“Zât” bütün mertebelerde belirdiğiiçin Allah Teâlâ “hangisini derseniz
Fark-ı cem: Arapça cem'in ayırımıveya ayrılması. Toplanma halinden farkhaline geçiş. Zat-ı Ehadiyyet şuûnlarınınortaya çıktığı mertebelerde, Bir'in zuhur
yoluyla çoğalmasıdır. Bu, Bir'in, kendisuretleri ile ortaya çıkan sırf itibarlardır,yani zihnî planda olan bir zuhur (ortayaçıkış) olayıdır.
Ehadiyyetül’l cem: (Bir var başkayok)
Vahidiyyetü’l fark: (Birlikte
diğerleride var) Hazret-i Ehadiyyet: Arapça,Ehadiyyet (birlik)'in hazır oluşu demektir.Allah Teâlâ'nın sırf kendinden ibaret zâtı.Burada, sıfatlar ve isimler, söz konusudeğildir, buna la te'ayyün (belirsizlik)mertebesi denir.
Hazret-i Vâhidiyyet: Arapça,Vahidiyyet'in hazır oluşu demektir.Hazret-i Ehadiyyetin ortaya çıktığımertebe olup, Hazret-i Ehadiyyettensonra gelir.9 İsrâ, 110
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 20/43
20 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
deyin en güzel isimler O'nundur”dedi. Bu ise zât-ın birliğine isimlerinfarkıyla ve sonra cem (bütün) ilebakmaktır, diyebiliriz.
Bu hal Allah Teâlâ’nın isimleriilâllah, fillâh, billâh, maallâh veanillah ı10 tevhid mertebelerinde vegeçtikten sonra daimî zikirle tecelli-iefâl, tecelli-i sıfat, tecelli-i zâtta seyredişi ve daha sonra cemdenvücudü’l ceme yükselişidir.Bahsettiğimiz durum Ehadiyyetü’lcem ve fark (iniş)tir.
Bu yükselme ve (iniş) seyri ancakmürşid-i kâmil ile olur.Muhyiddin İbnü’l Arabî
kaddese’llâhü sırrahu’l azîz üç vecihte(İsrâ, 110 ayetindeki üç durumaistinaden) besmeleyi söyledi.
Allah Teâlâ gerçeği söyler ve doğru
yola hidayet eder. 11
ى ع ص ه م لا 10 Allah Teâlâ’ya, Allah Teâlâ’da, Allah Teâlâ’yla(Sıfat Esma), Allah Teâlâolarak(Zat), Allah Teâlâ’dan11 ق ـ ـر ـ لـ ا ق ـ ـ ل ا ـ لـ ا دى ـ هـ س م (Ahkâf, 30) ـ سـ دى ال ـ هـ و ـ ـ ق ل ا و ال (Ahzab, 4)
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 21/43
ةا ط ل مال ذا س ط ل ا“Ey Allah Teâlâ’m zâtının görünüşü, hali
ve her şeyiyle tılsımlı 12 olan Muhammedsallallâhü aleyhi ve selleme salât kılmanıdiliyoruz.”13
Ey Allah Teâlâ’m dünya ve ahirettehakikati idrak edilmeyen kişiye salâtdemektir.
ؤ ـ ـ ال ـ سـ ن ـ ـ ال ـ ذ ـ
ل “Kullarına karşı şefkatli olanAllah size kendinden korkmanızıemreder.” 14
ا د ا د و ص ص
ر خ ل ا ط و ال “Gözler O'nu göremez; hâlbukiO, gözleri görür. O, eşyayı pekiyi12 Tılsım: Şifre
İnsanın sırrı, Allah Teâlâ’nın sırrınınzahirî yönü, Allah Teâlâ’nın sırrı, insanınbatının sırrıdır. Bu sırrın ekmeli iseRasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemdir.13 Arapça metinlerin altındaki mealler ekolarak yapılmıştır. Şerhin Metnindeyoktur.14 Âl-i İmrân, 30
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 22/43
22 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
bilen, her şeyden haberdarolandır.”15
ر ل “Allah Teâlâ buyurdu ki: beni
kat'iyyen göremezsin” 16
Yani, Ancak yüksek izzet olan
rubûbiyetle, Allah Teâlâ’nın zâtıgörebilirsin, demektir. Bu nedenleyüksek ve ulvî zât-ını dünya veahirette izzet perdesi ile görmekmümkün olur. Bu perde rububiyyettir.Onun zât-ı kemal sıfatlar ilegeldiğinden, Rubûbiyyet tam olarak
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellemde zuhur etmiştir.Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve
sellem buyurdu ki; ق أى ال د ف ن آ م
"Beni gören Hakk'ı
görmüştür".17
15 En’âm, 10316Â’raf, 14317 Buhârî'de gelen bu hadiste: "Rüyadabeni gören hakkı (gerçeği)görmüştür."
Buhari,Tabir, 10; Müslim, Rüya, 11;İbn-i Hanbel, III/55; V/356; Heysemî,Mecmau’z zevâid, VII/181; Tebrizî,Mişkâtül-mesâbih, 461; Beyhakî,Delâilü'n-nübüvve,VII/45; Tirmizî,Şemail, 210. Nevevî bu hadisi:
"Kişi Allah Resulünü gerek bilinen
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 23/43
م س ط ل ا Hakikatte ikinci birşeyin O’nun fazileti ve kavuştuğumakama ebedî kavuşması mümkünolmayan ulviyetli kişidir, demektir.Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellemin ulviyeti diğer yaratıkların
makamına ulaşamamaları ve izzetleperdelenmesindendir.sıfatı üzere gerekse bundan başkabir sıfatta görsün gerçektenkendisini görmüştür diye tefsir eder." Nitekim Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem Efendimiz Hazretleri "Beni gören
Hakk'ı görür" buyurdu. Zîrâ resullerinher biri insân-ı kâmildir. Ve insân-ı kâmil'Allah' ism-i câmi'inin mazharıdır. VeAllah ismi, bütün esmâ-i ilâhiyyeyi cami'olunca insân-ı kâmil dahi cemî'-i esmâ-iilâhiyyenin mazharı düşer. İşte “AllahTeâlâ âdemi kendi suretinde yarattı”
hadîs-i şerifinde beyân buyurulan'âdem'den murâd, insân-ı kâmildir. Zîrâcem'iyyet-i esmaya mazhariyetindendolayı Hakk'ın suretidir ve Hak onunhüviyyetidir. Tevhidde kudret,
“Benim halkıma benim sıfatımlaçık, seni gören beni görür ve senikasd eden beni kasd eder; ve seniseven beni sever,”
hadîs-i kudsîsine muhâtab olan insân-ıkâmile mahsûstur."
(Bkz. A.A.Konuk, Füsûsul-HikemTercüme ve Şerhi, IV/37, 193).
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 24/43
24 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
İblis İzzete yemin ederken O’nunizzetini görmedi. İzzet Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellemin makamıidi. İblis dedi ki;
ـ ـ ـ ف ـ ـ ـ ـ ـ ـ ج ا ه و ـ ـ ـ “İblis: senin izzet ve şerefine
andolsun ki, onların tümünüazdıracağım dedi.” 18 İzzet gözlerden perdelendiği için,
İblis Âdem aleyhisselâma secdeetmedi.
Buradaki mana “Ey Allah Teâlâ’mhakikati senin zâtın olan ve
meydana çıkışı da sıfatların,fiillerin ve isimlerinin tılsımı olanMuhammed’e salât ve selamolsun” demektir.
ثال ي م غ ط
ط
ل ا
“Ey Allah Teâlâ’m cömert, ihsanı çok,bereketli vb. okyanus olan yağmur(un)Muhammed sallallâhü aleyhi ve selleme salâtkılmanı diliyoruz.”
ث ـ ـ ـ غ ال : Evvel, Âhir, Zâhir vebâtında olduğu halde görünmediği
gibi gizlide de kalmayan yağmurdur.19
18 Sâd, 8219 ث ـ ـ غ ال : Yağmur damlası (Buradayağmur olarak kabul etmek dahauygundur.)
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 25/43
ـ ـ ـ ـ طـ ط ل ث ا ـ ـ ـ ـ ـ غ ال : Bütünmertebeleri toplayan okyanustur.
Allah Teâlâ ب غ ل ـ ـ و ـ ـ م ذ ل ا “Onlar görmediklerine inanırlar”20 ayetiyle övdü. Yine Allah Teâlâimanlarına şehâdet etti.
ـ نـ ا ـ ـ د ال ه ال ش ـ لـ ا ـ كـ ئ ل ا و ـ ـ لوا ا ا ل ـ سـ ل ـ ـ ال ل ـ لـ ا
ك ل ا ل و ا “Allah Teâlâ, kendisinden
başka bir ilâh bulunmadığınaadâletle kâim olarak şehâdetetmiştir. Melekler de, ilimsahipleri de (şehâdettebulunmuşlardır). O hakîmdenbaşka asla bir ilâh yoktur.” 21
Buradaki mana; “Ey AllahTeâlâ’m hakikati ve yaratılışı
bütün mertebeleri kapsayan(rahmet) yağmurunMuhammed’in zâtına salât ve
20 Âl-i İmrân, 321 Âl-i İmrân, 18
“Allah, adaleti ayakta tutarak (delilleriyle) şu hususu açıklamıştırki, kendisinden başka ilâh yoktur.Melekler ve ilim sahipleri de (bunuikrar etmişlerdir. Evet) mutlak güç vehikmet sahibi Allah'tan başka ilâhyoktur.”
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 26/43
26 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
selam olsun”(Yani) her şey olan (cami-i küll)Allah Teâlâ’yı sûret ve hakikat iletoplayan Rasûlüllah sallallâhü aleyhive sellem olunca, “Yağmur” sözleanlatılması mümkün olmayanişaretlerin bittiği şey demektir.
Kelâm şehadet âlemindenolduğundan, hakikat ehliEhadiyyetü’l cem i birde başka birinolmadığı bu makam (دحا دحاولا)Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellememahsus olduğunu belirtmektedir.
Ömer b. Farid22
kaddese’llâhü22 Ömer bin Farid: (H.576-632) (M.1180-1234) Kahire'de doğdu ve oradaHakk’a yürüdü. Mütefekkir ve mutasavvıf olup büyük şairlerdendir. Divanı vardır.
“Her güzelin güzelliği kendisi içinonun cemalinden ödünç verilmiştir,
hatta o bütün güzelliklerinkaynağıdır.” (Abduh eş-Şimâlî, Dirâsât fî Târîh’il-Felsefeti’l-'Arabiyyeti'l-İslamiyye,Beyrut, 1979. s. 561)
"Sevgiliyi anarak bir şarap içtik kişarap yaratılmadan onunla sarhoşolduk." (Divan, Beyrut, 1879, s. 70)
“Çağdaşlarımın nasibi benimartıklarımdır. Benden öncekilerinfazileti varsa, benim yanımda zatenfaziletin değeri yoktur.” (Divan, s. 70)
"Kendisine bakana her defasındabaşka türlü tecelli etti.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 27/43
sırrahu’l azîz beyitte dedi ki;
ف وف ف ا ل د لاأفالر ئ رف
“İlimlerin birliği ulvî olduğundan ömür ağacının birlik kökünü sınıflara ayırma.”
Bahsedilen ilimlerin birliği cem,hazretü’l cem ve cem’ül cem veRasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellememahsus olan ehadiyyetü’l cemdir.
ط ط ل ث ا غ ال sözü “Ey AllahTeâlâ’m “Rasûlüllah sallallâhüaleyhi ve sellemin cömert, ihsanı
çok, bereketli vb. okyanus olanyağmurun Muhammed’in zâtınasalât ve selam olsun.” demektir.
م ك ال ك ال “Ey Allah Teâlâ’m sırrını ve kendi
sırlarını hakikatiyle gizleyen 23 Muhammedsallallâhü aleyhi ve selleme salât kılmanı
Ve onu her gördüğümde değişik buldum. Onu kâh Lubne isminde, kâhBusayna isimli ve kâh Azze isimli birayrı ayrı görürüm.”
23 Ketm: Saklamak. Gizlemek. Sırtutmak. Söylememek
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 28/43
28 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
diliyoruz.”24
و ج ل ا“Ey Allah Teâlâ’m ilâhî ve
mânevî âlemin güzelliği
Muhammed sallallâhü aleyhi veselleme salât kılmanı diliyoruz.”Âlemler Lâhut âlemi25, sıfatlar
âlemi ve isimler âlemi diye üçeayrılır.
Zât, ilâhî hakikattir.Bu âlem idrâk edebilir mi veya
edilemez mi diye sorarsan, bir kısıminsanlar dediler ki lâhut âlemi dünyave âhirette idrak edilebilir.
Bazıları âhirette idrâk edilebilir.Bazıları da dünya ve ahirette idrâkedilemez dediler. İtibar edilen bu son
sözdür. Çünkü rüyet (görmek) idrâkınüzerine muvaffak olamaz. Zât-ı görüşilimle idrak edilemez.26 Allah Teâlâbuyurdu ki;
ا م ل ه م ه د
24 Bu kısma Seyyid Muhammed Nûrkaddese’llâhü sırrahu’l azîz şerhyapmamıştır.25 Lâhut: İlâhî âlem. Ulûhiyet âlemi.Ruhanî, manevî âlem26 Gördüğünü ifade edemez.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 29/43
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 30/43
30 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
“Ey Allah Teâlâ’m cisimler âlemininSana kavuşma sebebi olan Muhammedsallallâhü aleyhi ve selleme salât kılmanıdiliyoruz.”
ت و ـ ـ ن ruhların zuhur yeri olancisimler âlemidir.
ـ ـ و ال Şehâdet âlemindencem’ül cem makamına ulaşmakdemektir. Cem’ül cem tam müşahedemakamıdır. Rasûlüllah sallallâhüaleyhi ve sellemin şuhudu ise câmi’ülcem dedir.30 Bu makam celâl ve
cemâl arasında her şeyin maddesini30 Makamat-ı tevhid üçtür.
Tevhidi ef’al ve tevhidi sıfat ve tevhidizattır. Ehli kemal, bu meratib-i tevhidebirçok isimler koymuşlardır.
Ve makamat-ı ittihat dahi dörttür.
Cem, hazret’ül cem, cem’ül cem veahadiyet’ül cemdir.Bu mâkâmata dahi ehli kemal çok
isimler tayin eylemişlerdir. Tevhid Mertebeleri ef’al ve sıfat ve zat,
Merâtib-i velayet’tir.Cem, Mertebe-i Sıddîkîn’dir.Hazret’ül cem, Mertebe-i
Mukarrebin’dir.Cemm’ül cem Mertebe-i
nübüvvet’tir. “S. Muhammed Nûr, Risale-i Salihiyye(Vasiyetname)”
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 31/43
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 32/43
32 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” 33
buyurdu.Bu ayetin işaretiyle Rasûlüllah
sallallâhü aleyhi ve sellem cemâltecellisinin karşılığı olan Bast’ı 34 ileİsâ aleyhisselâma üstün geldi. Kavmiİsrailoğulları gibi O’nu esir edipboynuna zincirler prangalargeçirmediler.35 Kavmi itaat etmedidiye ikinci kat göğe de yükselmedi.Peşinden gelen rahipler ve kıssısîn deruhbaniyet bidati çıkardılar.36
“Sonra bunların izinden33 Tevbe, 12834 Bast: Genişlemek, açmak, yaymak.Allah Teâlâ’nın cemâl tecellisiyle kalbinsükûn ve huzur içinde ferahlaması.35 “Onlar ki yanlarındaki Tevrat veİncil'de yazılı bulacakları elçiye, o
okuyup yazma bilmeyen peygambereuyarlar. O, onlara iyilik emreder veonları kötülükten alıkoyar, temiz, hoşşeyleri kendileri için helal, murdarşeyleri üzerlerine haram kılar,sırtlarından ağır yüklerini,üzerlerindeki bağları ve zincirleriindirir atar. İşte o zaman ona imaneden, ona tam saygı gösteren, onayardımcı olan ve onun peygamberliğiile birlikte indirilen nuru izleyenkimseler; işte o asıl maksada ulaşankurtulmuşlar, onlardır.” (Â’raf, 157)
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 33/43
ardarda rasüllerimizi gönderdik.Meryem oğlu İsa'yı daarkalarından gönderdik, onaİncil'i verdik; ona uyanlarınkalplerine şefkat ve merhametvermiştik. Uydurduklarıruhbanlığa gelince, onu biz
yazmadık. Fakat kendileri Allahrızasını kazanmak için yaptılar.36 Ruhbanlık, arapça "rahibe" fiilindengelmiştir. “rahbe” kelimesinin anlamıkorkmaktır. Kur’ân-ı Kerim’de olumluanlamlarda kullanılmıştır. “terehheb”fiili ise Allah Teâlâ’ya en mükemmel
şekilde kulluk etmek anlamına gelir veruhbanlık yapmak anlamında kullanılır.“rahib” korkan demektir ve çoğulu“ruhban”dır. “tebettül” bazenruhbanlık anlamında kullanılmıştır."burhân-ı kâtı’" isimli farsça sözlüğegöre ruhban kelimesinin kökü farsçadır ve
ruh ile bân kelimelerinden oluşur. Ruh'zühd', bân 'sahip' anlamında olmaküzere ruhban zâhid demektir.
Kur’ân-ı Kerim’de geçen “kıssîsîn”(tekili kuss, kıssîs) kelimesi hıristiyanlarınönde gelen âlimleri şeklinde tanımlanır.Keşiş adı da verilen bu zümre sebebiyleHıristiyanların müslümanlara daha yakınolduğu belirtilir. Allah Teâlâ, Kur’ân-ıKerim’de halkın mallarını haksız yereyiyen “ahbâr”ı kınamıştır ki ahbârhıristiyan ve yahudilerin papaz vehahamlarına verilen isimdir.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 34/43
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 35/43
muvafık görmesi ile “Âdem su ileçamur arasında iken ben nebiidim” 40 buyurmasındandır.
ق ال ح ة
“Ey Allah Teâlâ’m hakikatinlegöründüğün Muhammed sallallâhü aleyhi veselleme salât kılmanı diliyoruz.”
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem tam mazhariyetle Allah Teâlâ’nın göründüğü yerdir.
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellemin"Beni gören Hakk'ı görmüştür"
41 buyurması beşeri yönündengörünme olmayıp hakikatcihetindendir. Allah Teâlâ buyurdu ki;
ن ا ل ا ح و ك م ر ن ا ن ا 40 Buhâri, Edeb, 119; Ahmet b.Hanbel, IV, 406; Müslim, Fezailu’s-sahabe, 28; Aliyu’l Kari, 272. 273;Aclûnî. II/18741 Buhari,Tabir, 10; Müslim, Rüya, 11;İbn-i Hanbel, III/55; V/356;Heysemî,Mecmau’z zevâid, VII/181; Tebrizî, Mişkâtül-mesâbih, 461; Beyhakî,Delâilü'n-nübüvve, VII/45; Tirmizî,Şemail, 210.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 36/43
36 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
ل جوا ر ف د ح ا ل ا ك ه ل ءا ف ل ل ر دا ح ا ة
“De ki: Ben, yalnızca sizin gibibir beşerim. (Şu var ki) bana,İlâh'ınızın, sadece bir İlâh olduğu
vahyolunuyor. Artık her kimRabbine kavuşmayı umuyorsa, iyiiş yapsın ve Rabbine ibadettehiçbir şeyi ortak koşmasın.”42
Muhakkak ki beşer hiçbir zamanAllah Teâlâ olamaz. Ancak Allah
Teâlâ’nın isimlerine ayna olabilir veyahakikatteki varlığı Hakk’tan başkasıolamaz denilebilir. Çünkü mahlûkatyaratılışta Allah Teâlâ’nın kendisiolmayıp eserleridir.
Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’deİbrahim aleyhisselâmın bu anlayış
durumunu şu şekilde açıklıyor.اذ ـ ـ ـ ـ و ا ل ا ج ف ـ ـ ف ا ـ بف حـ ا ا ـ ـ ف -
ـ ف ـ ذا ز ر ل اا ف ف ا ـ ـ ن د ـ هـ ـ لـ ئ ل ل ن و ـ ـ
لض ال و ل
ا - م ـ ـ اال
ـ ـ
ف ـ ـ ف ر ـ ـ ا ذا ـ ـ ـ ذا ـ ـ ـ ـ ز
ـ ـ م ء ـ ىـر ـ نـا و ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ف ا
42 Kehf, 110
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 37/43
و ر “Gecenin karanlığı onu
kaplayınca bir yıldız gördü,Rabbim budur, dedi. Yıldızbatınca, batanları sevmem, dedi.
Ay'ı doğarken görünce, Rabbim
budur, dedi. O da batınca,Rabbim bana doğru yolugöstermezse elbette yoldansapan topluluklardan olurum,dedi.
Güneşi doğarken görünce de,Rabbim budur, zira bu dahabüyük, dedi. O da batınca, dediki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a)ortak koştuğunuz şeylerdenuzağım.”43
İbrahim aleyhisselâmda istek veheves galip olunca Allah Teâlâ’nın her
şey de zuhurunu kayyumiyyet44
yönüyle bilmek istedi. “Rabbimbudur” derken Allah Teâlâ’nıntecellisini suretlerde parlayan nurdanbaşka bir şey olamaz diyedüşünüyordu.
İbrahim aleyhisselâm “Nûr” İsminiyıldızda, ayda ve güneşte tecellicihetinden gördüğü için “Rabbim43 En’âm, 76-7844 Kayyumiyet: Allah Teâlâ'nın ezelî veebedî oluşu, dâimî mevcudiyeti, bâkiliği.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 38/43
38 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
budur” demekte idi. Hakikatyönünden ise taayyün, zuhur ve suretyönünden olmadığı için ف ا ف ـ ـ ـ ف ا ب ـ ـ حـ ا “Yıldız batınca,batanları sevmem” ile
او ل ذاف “ Bu şekilde
ben onlara Rabb diyemem” demekistedi. Çünkü noksan sıfatrubûbiyyette45 için söylenilemez.Aslında burada İbrahim aleyhisselâmnoksan sıfatların rubûbiyyetteolamayacağı ve nispet edilemeyeceği
gösterdi. Bunun yanında da hakkıylakulluk etmenin nasıl olacağını zahirengöstermek istedi.
و ب س ن ا ز ا 46
“Ey Allah Teâlâ’m ezelde bakışlarınhepsini yönelttiğin Muhammed sallallâhü
aleyhi ve selleme salât kılmanı diliyoruz.”
45 Rububiyyet-i Mutlaka: Her şeyikaplayan ve idaresi altına almış olan Allah Teâlâ'nın rububiyyeti.
46 ز ا ـ ـ ـ سـ ن ا ـ ـ و Bazınüshalarda bu şekilde geçmektedir.
“Ey Allah Teâlâ’m ezelde insanın aslı vekendisi olan Muhammed sallallâhü aleyhi veselleme salât kılmanı diliyoruz.”
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 39/43
و ـ ـ ـ ـ veya
ب ـ ـ ـ ـ olaraktaokunabilir. Câmi’ (bütün-hepsi)demektir. س ن ا Bakışların yöneldiği insan ز ا Allah Teâlâ’nın kendisi.
Allah Teâlâ, Rasûlüllah sallallâhü
aleyhi ve sellemde nazarlarınıntümünü zât, sıfat ve fiiller olarakzuhur ettirmiştir. Çünkü Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellem bütünyaratılmışların asıl zuhur yeridir. Zahirolan eşyaların ve zatların hakikatidir.
Burada “İnsan”ı beşer olarak
düşünürsek insanlardan birisimanasındadır.“İnsan-ı ezelî” ise Allah Teâlâ’nın
ilmi ezelisindeki, demektir.“Suretü’l İnsan-il Ezelî” ise halk
âlemindeki insanda olacak bütünmaddî suretleri toplayan Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellemdir demekolur.
“Ey Allah Teâlâ’m Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellemin makamıve derecesi hürmetine bize rahmetkılmanı diliyoruz.”
Muhyiddin İbnü’l Arabî bukelamdan sonra buyurdu ki;
ى ر ف ش ن م ل “Hakk’ın varlıkları fazilet üzere Halk
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 40/43
40 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
âleminde ve eşyada ortayaçıkarışında (en faziletli Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellemdir.)”
ر ـ ـ ـ ـ ن Fazilet üzere yaratmak,demektir.
ل م Hakk’tır. Yani Yaratılış
faziletlerinde hakikatinin bütün olarakzuhur ettiği Rasûlüllah sallallâhüaleyhi ve sellemdir. Çünkü oyaratılışın aslıdır.
أ ي وا ن
ر ال “Ey Allah Teâlâ’m insanlardaki faziletlerionunla belirlediğin Muhammed sallallâhüaleyhi ve selleme salât kılmanı diliyoruz.”47
و ن ب ى ف
ب ر ا ص و ال “Ey Allah Teâlâ’m kavuşmadaki yakınlığı“Kâbe kavseyn” olan Muhammed sallallâhüaleyhi ve selleme salât kılmanı diliyoruz.”
“Kâbe kavseyn” 48 e işaret
47 Seyyid Muhammed Nûr’ul-Arabî açıklamasında bu bu kısım yoktur.48 Kâbe Kavseyn: Rasûlüllah sallallâhüaleyhi ve sellemin Mîrac gecesindebilmediğimiz bir şekilde Allah Teâlâ’yayakınlığından kinâye olan bir tâbir.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 41/43
edilmektedir. Yani İki kavs Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellemin vücuddairesine inişi ve ebed dairesine çıkışı;
Mebde ve maad (Başlangıç vedönülecek yer) kavsi ismi altındabütün isimleri içine alması;
Evvel ve ahir de böyledir. Yine
Zâhir ismi nüzül (iniş) batın uruc(yükselme) kavsidir.Kâbe kavseyn makamı Allah
Teâlâ’nındır.Ehadiyyetü’l cem’ makamı ise
“Makam-ı Muhammedî” olaraktabir edilir.49
ر ـ ـ ا
ـ ـ
و ال diye
Kur’ân-ı Kerim’de meâlen buyruldu ki:“ O (Muhammed sallallâhü aleyhi ve
sellem) Rabb’ine Kâbe Kavseyn veyadaha yakın oldu.” (Necm,9)
Ehl-i sünnet âlimleri buyurdu ki:“Mîrâc, ruh ve cesed birlikte olarak
Mekke-i Mükerreme’den Kudüs’e veoradan yedi kat göğe, sonra Sidre denilenyere ve Sidre’den Kâbe Kavseynmakâmına uyanık olarak, gece bir andagötürülmüş ve getirilmiştir. Bunu yapan,Allah Teâlâ’dır ve ancak O yapabilir.
“Kâbe Kavseyn tahtının Sultânısen, ben bir hiçim, Misafirinimdememi saygısızlık sayarım.”(Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)49 “Yetimin malına yaklaşmayın”(En’am, 152) ayetinin tefsirinde bu konumecâzen ifade edilmektedir.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 42/43
42 Salât-ı Zâtiyye (Suğra) veAçıklaması
bahsedilende budur. ر ى قال ح ل ا“Hakk yolarında ( “Kâbe
kavseyn”e kavuşmak Rasûlüllahsallallâhü aleyhi vesellemindir.)”50
ه م لا ف “Ey Allah Teâlâ’m senin göründüğün
Muhammed sallallâhü aleyhi ve selleme (busaydıklarım nedeniyle) salât kılmanıdiliyoruz.”
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem Allah Teâlâ’nın mazhariyetidir.
في “Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve
sellem mazhar-ı küll’dür.” YaniAllah Teâlâ onda tam olarak zuhuretmiştir.
“Ey Allah Teâlâ’m senin
zuhurun O‘ndan ve yine O’nadır.”
ي ع 50 Seyyid Muhammed Nûr’ul-Arabî açıklamasında bu bu kısım yoktur.
8/9/2019 salat-ı tılsım zatiyye
http://slidepdf.com/reader/full/salat-i-tilsim-zatiyye 43/43
“Ey Allah Teâlâ’m, Rasûlüllahsallallâhü aleyhi ve sellemrahmete kavuşmuş olduğu gibidiğer şeyler O’nunla Seninrahmetine kavuştular.
ا ير
ي س ت م
“Ey Allah Teâlâ’m! Rasûlüllah
sallallâhü aleyhi ve selleme fark halinde tarifi mümkün olmayacak kadar çokça selam 51 kılmanı dadiliyoruz.”
د ح ل ب ل ا ي ل ل ا
“Hamd ve şükür âlemlerin
Rabbi olan Allah Teâlâ’yadır.”52
51 Fark âlemi beşeriyet ile ilgili olduğu için“selam” kelimesi dünyaya işaret eder.52 Açıklamalarda hata ve kusurlarşahsıma aittir. Tercümenin bittiği tarih08.06.2010