Upload
others
View
12
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
GIDA KATKI
MADDELERİ
Öğr. Gör. Şefik TEKLE
• GKM’nin tarihsel gelişimi
• GKM nedir?
• GKM niçin kullanılır, gerekli midir?
• E kodu
• GKM’nin Sınıflandırılması
• GKM’nin toksik etkileri nasıl araştırılır?
• Kim denetler?
• GKM üzerindeki kuşkular
• GKM analiz yöntemleri
Tarihsel Gelişimi
• Gıdalara istenilerek kimyasal madde katılımı ile ilgili tarihsel
gelişmeler incelendiğinde, tuz,odun tütsüsü ve baharatların bilinen
en eski katkı kullanma yöntemleri olduğu anlaşılmaktadır.
• Gıda boyalarının kullanımı M.Ö 3500 yıllarında eski Mısır'a kadar
dayandığı;
• M.Ö. 3000 yıllarında ise et ürünlerini saklamada tuzdan yararlanıldığı,
• M.Ö. 900 yıllarında hem tuz, hem de odun tütsüsünün gıda saklama
yöntemleri olarak kullanıldığı görülmektedir.
• Ortaçağda tuz ve odun tütsüsünün yanı sıra, etlere nitrat konarak hem
botilizm önlenmeye çalışılmış, hem de etin renginin daha sağlıklı
göründüğü fark edilmiştir.
Gıda Nedir?
• Gıda: İnsanlar tarafından yenilen, içilen veya yenilmesi,
içilmesi beklenen işlenmiş, kısmen işlenmiş veya
işlenmemiş her türlü madde veya ürün, içki, sakız ile
gıdanın üretimi, hazırlanması veya muameleye tâbi
tutulması sırasında kullanılan su veya herhangi bir
maddeyi ifade eder.
GKM nedir?
• 30/06/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda
Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği’nde gıda katkı
maddesi:
»Besleyici değeri olsun veya olmasın, tek başına gıda olarak
tüketilmeyen ve gıdanın karakteristik bileşeni olarak
kullanılmayan, teknolojik bir amaç doğrultusunda üretim,
muamele, işleme, hazırlama, ambalajlama, taşıma veya
depolama aşamalarında gıdaya ilave edilmesi sonucu
kendisinin ya da yan ürünlerinin, doğrudan ya da dolaylı
olarak o gıdanın bileşeni olması beklenen maddeleri» ifade
etmektedir.
İşlem yardımcıları:
Tek başına gıda olarak tüketilmeyen, belirli bir teknolojik
amaca yönelik olarak hammaddenin, gıda veya gıda
bileşenlerinin işlenmesi sırasında kullanılan, son üründe
kendisinin veya türevlerinin kalıntılarının bulunması
istenmediği halde, teknik olarak kaçınılmaz olan; ancak
kalıntısı sağlık açısından risk oluşturmayan ve son üründe
teknolojik bir etkisi olmayan maddeleri,
Gıda Katkı Maddeleri Niçin
Kullanılır? Gerekli midir? İnsan sağlığını korumak
Gıdanın besleyici değerini korumak ve arttırmak
Gıdanın dokusal özelliklerini geliştirmek
Gıdanın dayanıklılığını artırmak ve raf ömrünü uzatmak
Gıdanın lezzetini ve rengini çekici hale getirmek ve korumak
Mikroorganizma gelişimini ve gıdaların bozulmasını önlemek
Gıdalarda lezzet kayıplarını önlemek
Gıdaların işlenmesi sırasındaki teknolojik problemleri gidermek
Gıda çeşitliliği sağlamak
Gıdalarda kalite standardizasyonunu sağlamak
E kodu nedir?• E kodu: Her bir gıda katkı maddesi için Avrupa Birliği tarafından
onaylanarak belirlenen kod numarasını ifade eder.
• Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılmasına izin verilen her gıdakatkı maddesinin bir E numarası ve 3 rakamlı bir sayı ilegösterilmesine karar verilmiştir.
• Numaranın başındaki E harfi Avrupa(Europe) kelimesinin başharfini simgelemektedir. E harfinin yanındaki 3 veya 4basamaklı sayı ise gıda katkı maddesinin kimyasal adı yerinekullanılan bir kodlama sistemidir.
• Bir Gıda maddesinin üretiminde kullanılan katkı maddelerietiketin üzerinde içindekiler listesinde yazılıdır. Ancak bukatkılar E kodları ile yazılabileceği gibi gıda katkı maddesininaçık kimyasal ismi de yazılabilmektedir.
Katkı Maddelerinin Sınıflandırılması
• Renklendiriciler: E 100 - 181
• Koruyucular: E 200 – 252
• Asitler : E260-297 ve E322-385
• Antioksidanlar :E 300 - 321
• Emülsifiye edici tuzlar: E 331 – 332, E 450-452
• Emülgatörler (Stabilizatörler): E 420-495
• Nem tutucular: E 420 -422
• Jelleştiriciler (Kıvam arttırıcılar): E 400-418
• Asitlik düzenleyiciler: E 500 – 529
• Sertleştiriciler: E 509
• Topaklanmayı önleyiciler: E 535-536, E 551-559
• Ayırıcılar, şelatlar veya kabartıcılar: E 530-585
• Aroma ve lezzet arttırıcılar: E 620 – 640
• Köpüklenmeyi önleyiciler: E 900-914
• Parlatıcı ve kaplama maddeleri: E 900 -914
• Un işlem maddeleri: E 300, E 920 -928
• İtici gazlar (Paketleme gazları): E 938-949
• Tatlandırıcılar: E 950 - 967
• Enzimler: E 1100-1105
• Hacim arttırıcılar: E1200
• Modifiye nişasta: E 1404 – 1450
GKM’nin sınıflandırılması
Gıda katkı maddelerini kullanım amaçlarına göre 4 grupta
toplayabiliriz:
1.Kaliteyi koruyarak raf ömrünü uzatanlar (Koruyucular)
2. Aromayı ve rengi geliştiriciler
3. Yapıyı ve hazırlama, pişme özelliğini geliştirenler
4. Besin değerini koruyucu, geliştiriciler (Besin öğeleri)
Tanımlar• Gras (Generally Recognized as Safe=Genellikle güvenli kabul
edilebilir): Hiçbir toksik etkisi gözlenmemiş maddelerdir. Herhangi bir
limit bulunmaksızın gıdalarda güvenle kullanılabilir.
• NOAEL (No Observed Adverse Effect Level=Gözlenebilen hiçbir yan
etki göstermeyen doz): deney hayvanlarında herhangi bir ters etki
göstermeyen bir katkı maddesinin günlük en yüksek alım miktarıdır.
• NOAEL, Vücudun kg ağırlığı başına katkı maddesinin bir günde
tüketilen mg cinsinden değeri ile ifade edilir(mg/kg vücut
ağırlığı/gün).
• NOAEL, değeri genellikle 100 olan güvenlik faktörüne bölünerek ADI
değeri hesaplanır.
• ADI(Acceptable Daily Intake = Günlük kabul edilebilir doz)
GKM Yasal Kurumları• CAC (Codex Alimentarius Commission - Uluslararası Gıda
Kodeksi Komisyonu): Gıdalarla ilgili standartları oluşturur ve
düzenlemeleri yapar, konuyla ilgili dokümanları hazırlar.
• CCFAC (Gıda Katkı ve Kontaminantları Kodeksi Komitesi): Gıda
Katkıları ile ilgili sınırlamalar getirir ve bu maddelerin gıdalarda
bulunmasına izin verilecek maksimum miktarları belirler.
• JECFA (Birleşik Gıda Katkıları Uzman Komitesi): Gıdalardaki
toksikolojik değerlendirmeleri ve katkı maddelerinin A, B ve C
listelerini hazırlar.
• A listesi: ADI değeri belirlenmiş katkı maddeleri
• B listesi: Değerlendirmesi devam eden katkı maddeleri
• C listesi: Kullanımı yasaklanmış katkı maddeleri
GKM Yasal Kurumları• FDA ( Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi): GRAS listelerini hazırlar.
• WHO ( Dünya Sağlık Örgütü): Katkı maddeleriyle ilgili yapılan
çalışmaları yayınlar.
• FAO (Gıda ve Tarım Örgütü): Katkı maddeleriyle ilgili yapılan
çalışmaları yayınlar.
• Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği (30
Haziran 2013 – 28693)
Renk Maddeleri (E 100 -181)• Gıdaların bir çoğu teknolojik işlemlerden sonra renk kaybına
uğramaktadır. Özellikle üretim aşamasında ışığa, oksijene,
sıcaklığa ve depolama şartlarına bağlı olarak gıdalarda renk
kaybı meydana gelmektedir.
• Bu yüzden birçok gıdanın çekici hale gelmesi için renk
maddelerinin kullanılması kaçınılmazdır.
• Tüketici aldığı gıdanın renginin sürekli değişmesini
istememektedir. Bu yüzden gıdalarda renk maddeleri
kullanılarak aynı standartlarda ürün üretebilmek mümkündür.
Renk maddelerinin hangi gıdalarda ve ne miktarda
kullanılabileceği ise ilgili gıda yasalarıyla bellidir.
Renk Maddeleri (E 100 -181)• Renk maddelerinin en çok kullanıldığı gıdalar:
• Alkolsüz içecekler
• Şekerlemeler
• Pastalar
• Süsleme kremalar
• Dondurmalar
• Meyveli yoğurt
• Margarin
• Unlu mamuller
• Yoğurtlu içecekler
• Sakız ve kahvaltılık çerez gibi ürünlerdir.
Renk Maddeleri (E 100 -181)
Gıdalarda kullanılan boyalar:
• Sentetik (Allura red- E 129, Kinolin sarısı ponceau 4R ve
Tartrazin vb.)
• Yarı sentetik (Karameller ve krolofil-bakır kompleksi- E 141
vb.)
• Doğal boyalar (Klorofiller, Karotenoidler ve Antosiyaninler
vb.)
olmak üzere üç sınıfa ayrılır.
Koruyucular (E 200 -285)• Antimikrobiyal olarak da ifade edilen koruyucu maddeler
belirli mikroorganizmalara etki etmektedir.
• Koruyucu maddelerin ne kadar ve hangi gıdalarda
kullanılacağı yasalarla belirlenmiştir.
• Koruyucuların birçoğu gıdalar içerisine karıştırılmaktadır.
Bazı koruyucuların ise peynir ve turunçgillerde olduğu gibi
sadece yüzeyde kullanılmasına izin verilmektedir.
• Koruyucuların kaç gün veya ay etkisini gösterdiği
belirlenerek gıdanın son kullanma tarihi tespit edilmektedir.
• Bilinçsizce kullanımı insan sağlığını birinci dereceden
etkileyebilir. Bu nedenle gıda üreticileri antimikrobiyal
maddeleri kullanmadan önce mutlaka bu maddeleri üreten
üreticilerden ve ilgili yasalardan bilgi almalıdır.
Koruyucular (E 200 -285)Sorbik Asit (E 200, E 202 - 203):
• Sorbik asit ile sodyum (Na) ve potasyum (K) tuzları Küf ve
mayalara karşı etkili kimyasal maddelerdir.
Gıda Sanayi'nde
• Çeşitli peynir ve peynir ürünlerinde,
• Ketçap ve mayonez,
• Turşu, salamura ve sofralık zeytin,
• Kurutulmuş meyveler,
• Meyve suları,
• Et ve etli ürünler,
• Unlu mamüller
• Reçel, ekmek ve şuruplarda kullanılmaktadır.
• Sorbik asit, nitrit kadar etkili alternatif bir koruyucu madde olması
ve kanserojen problemleri oluşturmamasına rağmen et ürünlerinde
renk ve aroma oluşumu sağlanamadığı için kullanılmamaktadır.
Koruyucular (E 200 -285)Benzoik Asit (E 210 - 213):
• Benzoik asit ve tuzları maya ve küflere karşı etkilidir.
• Benzoik asit insanlarda astım ve alerjiye neden
olabilmektedir.
• Gıdalarda genellikle benzoik asitin sodyum tuzu
kullanılmaktadır.
• Eklendiği gıdanın tadını etkiler.
• Sos, ketçap, mayonez,
• Turşu, zeytin ezmesi, sofralık zeytin
• Margarin marmelat meyve suyu ve konserveleri,
• Gazlı içecekler,
• Yumurta ürünlerinde kullanılmaktadır.
Koruyucular (E 200 -285)Kükürt dioksit (SO2) ve Sülfitler (E 220 - 228):
• Koruyucu olarak ya doğrudan kükürt dioksit gazı veya
parçalandığında kükürt dioksit gazı üreten kükürt tuzları
(Sülfitler) kullanılmaktadır.
• Kükürt dioksit özellikle asitli gıdalarda mikroorganizmalara
karşı etkilidir.
• Kükürt dioksit antimikrobiyal etkinin yanında gıdalarda
esmerleşmeyi önlediğinden özellikle kayısı gibi kurutulmuş
meyveler de kullanılmaktadır.
• Sülfite duyarlı astım hastalarında baş ağrısı, mide bulantısı,
solunum güçlükleri, kaşıntı, kızarıklık ve alerji gibi olumsuz
etkiler görülebilir.
• Yasaların izin verdiği miktarda tüketilen sülfitli gıdalar, astım
hastaları haricinde tüketicilerin büyük bir çoğunluğunu
etkilememektedir.
Koruyucular (E 200 -285)Kükürt dioksit (SO2) ve Sülfitler (E 220 - 228):
• Kükürtleme işlemi özellikle çekirdeksiz üzüm ve kayısı
kurtulmasında uygulanan temel işlemlerden biridir.
• Kurutulmuş kayısı parlak sarı rengini ancak bu yolla almaktadır.
• Kürt dioksit ve sülfitler balık, et ve deniz ürünleri, kurutulmuş
domates, kurutulmuş sebzeler, kurutulmuş meyveler, sirke, sosis,
hardal, sıvı pektin, patates ürünleri, glikoz şurubu, marmelatlar,
meyve sebze püreleri gibi
• Gıda alet ve ekipmanları ile şişelerin dezenfekte edilmesinde
koruyucu olarak kullanılmaktadır.
• Kükürt dioksitin ADI değeri 0,7 mg/kg’dır. Yani 50 kg ağırlığındaki
normal bir kişi günde maksimum 35 mg kükürt dioksit ürün
tüketebilir.
• Et gibi önemli tiamin (B1 vitamini) kaynağı olan gıdalarda vitamin
kaybı olmaması için sülfit kullanılmasına izin verilmemektedir.
Koruyucular (E 200 -285)Nitrit ve Nitratlar (E 249 - 252):• Kürlenmiş et ürünlerinde ve bazı peynirlerde kullanılan ve antimikrobiyal
etki gösteren bir koruyucudur.
• Nitrat ve nitritler antimikrobiyal etkinin yanında salam, sosis gibi ısıl işlem
görmüş et ürünlerinde ve sucuk gibi fermente et ürünlerinde tipik rengi
oluşturmaktadır.
• Nitrat, ayrıca peynir ve balıkların konserve edilmesinde de
kullanılmaktadır.
• Nitrat ve nitrit et ürünlerinde sağlığa zararlı mikroorganizmaların özellikle
Clostridium türlerinin üremesini önleyerek zehirlenmelerden
korumaktadır.
• Nitrit, toksik bir madde olmasına rağmen alternatifi olmadığından dolayı
et ürünlerinde katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.
• Nitrat ve nitrit içeren gıdaların fazla miktarda tüketilmesi insan sağlığını
olumsuz etkileyebilir.
• Çünkü nitrat ve nitrit vücutta kanserojen etkiye sahip «Nitrozamin» adı
verilen maddelere dönüşebilmektedir.
Koruyucular (E 200 -285)Nitrit ve Nitratlar (E 249 - 252):
• C ve E vitaminleri nitrozamin oluşumuna engel
olabilmektedir.
• Bu yüzden nitrat ve nitrit içeren gıdaların tüketiminde
portakal suyu gibi yapısında C vitamini bulunan bir meyve
suyu içilmesi tavsiye edilir.
• Besinlerle nitrat alımının büyük bir bölümü sebzelerden
kaynaklanmaktadır.
• Nitrat lahana, brokoli, karnabahar, havuç, kereviz, marul,
turp, pancar ve ıspanak gibi sebzelerde yüksek miktarlarda
bulunabilir ve günlük nitrat alımının % 86’sı sebzelerden
gelebilir.
• Bir çok yerde gübreleme yöntemi yanlış uygulandığından
nitratlar yeşil yapraklı sebze ve salatalarda da
bulunmaktadır.
Koruyucular (E 200 -285)Nisin (E 234):
• Nisin, antibiyotik etkisi olan bir koruyucudur.
• Mikrobiyal sentezle Lactococcus lactis adlı bakteriden
üretilebilmektedir.
• Yapılan çalışmalarda hiçbir toksik etkisinin olmadığı
gözlenmiştir.
• Süt ve süt ürünlerinde, konserve, çorba, eritme peynirleri, et
ve et ürünlerinde kullanılabilmektedir.
• Türkiye'de olgunlaştırılmış ve işlem görmüş peynir, irmik ve
ekşitilmiş kremada kullanımına izin verilmiştir.
Koruyucular (E 200 -285)Natamisin (E 235):
• Natamisin mayalara ve Küflere karşı etkili olan bir
antibiyotiktir.
• İlk olarak 1955 yılında Streptomyces natalensis adlı
mikroorganizmadan elde edilmiştir.
• Sert ve yarı sert peynirlerin ve sucukların yüzeylerinde
kullanılır.
• Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda natamisin’in
herhangi bir toksik etkisi bulunmamıştır.
• Natamisin, ürünlerin yüzeyinden içine doğru en fazla 5 mm
kadar bulunmasına izin verilmektedir.
• Peynir yüzeyinde izin verilen natamisin miktarının en fazla 1
mg/dm2 olabileceği bildirilmiştir.
Koruyucu ve İtici Gazlar (E 290, E 925, E 938-949)
• Gaz formlu koruyucular, gıdaları bozulmalara karşı koruyan
katkı maddeleridir.
• Günümüzde Karbon dioksit (E 290), Kükürt dioksit (E 220)
etilen oksit, propilen oksit ve ozon gazı gıdalarda kullanılan
gaz formlu koruyuculardır.
• İtici gazlar veya ambalaj gazları, gıdanın içinde bulunduğu
kaptaki havanın dışarı iletilmesini sağlayan gazlardır.
• Ambalaj gazları, ortamdaki oksijeni uzaklaştırarak gıdaları
oksidatif bozulmalara karşı korumaktadır.
• Karbondioksit (E 290) ve Azot (E 941) gıdalarda kullanılan
itici gazlardır.
Koruyucu ve İtici Gazlar (E 290, E 925, E 938-949)• Karbon dioksit (E 290): Peynir, et ürünleri, soğutulmuş taze
kırmızı etler, limonata ve mineral sularda koruyucu gaz
olarak kullanılabilir.
• Klor (E 925): Çeşme suları ile gıda üretiminde yararlanılan
ekipmanların dezenfeksiyonunda kullanılmaktadır.
• Azot (E 941): Koruyucu gaz olarak et, peynir, yumurta ve
unlu mamullerde kullanılabilir. Cips, çerez ve snek tipi
gıdalarda yağların acılaşmasıyla tatta istenilmeyen
değişiklikler olabilmektedir. Azot gazı ile bu acılaşma
geciktirilebilir.
• Ozon (O3): Alet ve ekipman dezenfeksiyonu, yüzey hijyeni
uygulamaları, yeşil çayın siyah çaya dönüşümü, piliç
karkaslarının soğutma suyu dezenfeksiyonu, meyve sebze
soğuk depolamada koruma sağlar.
• Zararsızdır, gıda ile reaksiyona girmez, düşük
konsantrasyonda uzun süreli etkilidir.
Asitliği Düzenleyiciler (E 260 - E 363)• Asitliği düzenleyiciler veya ekşileştiriciler gıdaların asitliğini,
bazlığını değiştiren veya kontrol eden maddelerdir.
• Sterilizasyon yardımcısı olarak kullanılmaktadır ve konserve
gıdalarda bu işlem çok önemlidir.
• Gıdaların muhafazasında koruyucu olarak
• Şelat oluşturarak yağlarda acılaşma, meyvelerde
esmerleşme gibi istenmeyen kimyasal reaksiyonları
engelleyici olarak
• Ürünleri standartlaştırmak amacıyla
• Gıdaların lezzet özelliğini etkileyici olarak.
• Asitliği düzenleyiciler kullanılmadığı taktirde şekerlemelerin,
gazlı-gazsız içeceklerin, jelatinli tatlıların lezzetinin yavan ve
çok tatlı olduğu görülmüştür.
• Asetik Asit(E 260 - 263): Asetik Asit , sirkeye keskin
kokusunu ve ekşi tadını veren organik bir asittir.
Antimikrobiyal etkisi de bulunmaktadır. Turşu, mayonez,
ketçap, salamura ve soslarda kullanılmaktadır.
• Laktik Asit (E 270): bitkilerin bir çoğunda bulunan, süt asidi
olarakta adlandırılan organik hidroksi asittir. Ekşimiş sütten
yüksek oranda elde edilir. Zeytin, peynir, salamura, turşu,
meyveli içecek vb. ürünlerde kullanılır.
• Sitrik Asit (E 330-333): renksiz kristal yapılı bir kimyasaldır.
Halk arasında limon tuzu olarak da adlandırılır. Birçok
hayvanın vücut sıvısında ve neredeyse tüm bitkilerde
bulunur. Şekerlemelerde, sebze konservelerinde,
marmelatlarda ve peynirlerde kullanılmaktadır.
Antioksidanlar (E 300 - E 321)
• İnsan vücudundaki ve gıdalardaki serbest radikallerin
olumsuz etkilerini ve oluşumunu durduran veya yok eden
maddelerdir.
• Antioksidanlar serbest radikallerle reaksiyona girerek
(onlarla bağ kurarak) hücrelere zarar vermelerini önler.
Antioksidan içeren yiyecekler nelerdir?
• A, C, E vitaminleri, selenyum ve çinko mineralleri en iyi antioksidanlardır.
• A vitamini içeren yiyecekler; Havuç, kabak, brokoli, tatlı patates, domates, kara lahana, kavun, şeftali, kayısı
• C vitamini içeren yiyecekler; Turunçgiller ve narenciyeler, brokoli, yeşil biber, yeşil yapraklı sebzeler, çilek, domates
• E vitamini içeren yiyecekler; Fındık ve ceviz gibi sert kabuklu yemişler, yeşil yapraklı sebzeler, bitkisel yağlar
• Selenyum : Balık ve deniz kabukluları, kırmızı et, tahıl, yumurta, tavuk, sarımsak
• Bunların dışın üzüm çekirdeği, yeşil çaylar, soğan, sarımsak, keten tohumu, yulaf ezmesi, arpa, çavdar.
Stabilizatörler, Jelleştiriciler ve
Kıvam Arttırıcılar (E 400 - E 440)• “Hidrokolloit”, ”zamk” (sakız, gam, gum) gibi isimlerle de
bilinen stabilizatörler, gıdalarda çok çeşitli fonksiyonu olan
maddelerdir.
• Gıda maddelerinin üretiminde arzu edilen yapıyı oluşturmak,
belli bir yapıyı korumak iyileştirmek amacıyla kullanılan katkı
maddeleridir.
• Gamlar bu fonksiyonlarını gıdanın fazları arasına homojen
bir şekilde girerek ve ortama stabil bir yapı kazandırarak
yerine getirirler.
• Koyulaştırıcılar, su ile yüksek viskoz bir ortam oluştururken,
jelleştiriciler dayanıklı, akıcı , jölemsi bir ortam meydana
getirirler.
• Her iki halde de su, fiziksel olarak bağlı olup, serbest
hareketini kaybederek gıda maddesinin yapısını
değiştirmektedir.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
Stabilizatörler ARAP ZAMKI (GUM ARABIC):
Daha çok Doğu Afrika’da yetişen bir akasya cinsinin farklıtürlerinden, gövdenin çizilmesi ile akan bir hidroklorittir.
Suda çözünme oranı çok yüksektir (%50nin üzerinde). Diğer doğalzamklar, viskozitelerinin yüksek olması sebebiyle, %5’ten daha fazlaçözünmezler.
• Gıda endüstrisinde en çok tat-koku koruyucu,
• İçeceklerde, birada köpük stabilizatörü,
• Kek kreması ve soslarda köpük tutucu,
• Dondurmalarda stabilizatör ve emülgatör olarak kullanılır.
• Koyulaştırıcı özelliğinden, ciklet ve pastil üretiminde yararlanılır.
• Şekercilikte kristalleşmeyi önleyici, jellerde koyulaşmayı önleyiciolarak kullanılır.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
Stabilizatörler
KİTRE ZAMKI:
Türkiye, İran ve Suriye’nin dağlık bölgelerinde yetişen
GEVEN adlı dikenli bir bitkinin köklerinden kesildiği zaman
akan sıvıdan elde edilir.
• Dondurmacılıkta STABİLİZÖRDÜR.
• Jöle yapımında KOYULAŞTIRICIDIR.
• Ayrıca süt tozunda, peynirde, çikolatalı hazır içeceklerde
• Fırın ürünlerinde, ketçap ve soslarda KOYULAŞTIRICI
olarak kullanılır.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
StabilizatörlerKARAYA ZAMKI
• Hindistan’da yetişen Stercula urens adlı bir ağacın kurutulmuşsalgısıdır.
• Suda çözünmez ancak su absorbe ederek çok yoğun kolloidalkarışım meydana getirir.
• Salata soslarında EMÜLGATÖR,
• Et ürünlerinde BAĞLAYICI,
• Gazoz ve şerbet üretiminde serbest suyun kaybını ve büyük buzkristalleri oluşumunu ÖNLEYİCİ,
• Peynirde su ayrılmasını ÖNLEYİCİ ve böylece sürülmeözelliğini kolaylaştırıcı,
• Krema ve çırpılmış kremalı ürünlerde STABİLİZÖRDÜR.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
StabilizatörlerGUAR ZAMKI
• Soya fasülyesini andıran bir bitki (Cyamopsis tetragonolobus)tohumundan elde edilir.
• Dondurmada özellikle yüksek sıcaklık kısa süre prosesinde subağlama özellikleri çok etkili,
• Yumuşak peynirlerde tekstürü MODİFİYE EDİCİ,RANDIMANIARTTIRICI,
• Hamur ve diğer fırın ürünlerine daha fazla ESNEKLİKkazandırıcı,
• Soslarda BAĞLAYICI ve YAĞLAYICI olarak,
• Mayonez ve salçada, KOYULAŞTIRICI ve VİSKOZİTEYİKONTROL EDİCİ olarak faydalanılır.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
StabilizatörlerAGAR
• Gelidium ve diğer kırmızı alg türlerinin su ekstraksiyonuyla elde edilen bir üründür.
• Uzun zincirli bir polisakkarittir.
• Daha çok kırmızı alglerde ve Ca, Mg tuzları olarak mevcuttur.
• Suda çözünmez.
• Jel yapma özelliği, jelatinden yaklaşık 10 kat fazladır.
• Mikrobiyolojik çalışmalarda ilaç ve gıda sanayinde JELLEŞTİRİCİ özelliği nedeniyle çok kullanılır.
• Gıda sanayinde en çok et ve balık konserveleri, jöleli şekerler, puding ve tatlılar, pastacılık ürünleri ve eritme peynirlerinde, meyve sularını durultmada kullanılır.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
StabilizatörlerKARAGENAN (CARRAGENAN)
• Deniz yosunlarından elde edilen bir polisakkarittir. İsmini, İrlanda’nın bir köyü olanCarragheen’in sahilleri boyunca bu deniz yosunlarının yoğunlukta olmasındandolayı, bu köyden almıştır.
• Karagenan, büyük veya küçük molekül yapısı gösterir. Büyük molekül ağırlıklıkaragenan sindirilemez özelliktedir; fakat buna rağmen bağırsak mukozasındaherhangi bir zararı yoktur. Gıda sanayinde kullanılan karagenanın, alglerden,yüksek moleküllü olarak elde edilmesi gerekir.
• Çikolata üretiminde süt içindeki kakao partiküllerinin süspanse olmasını sağlar.
• Sütlü pudinglerde ve sulu jölelerde jelleştirici olarak kullanılır.
• Dondurma yapımında suyun ayrılmasını ve büyük buz kristalleri önleyici, renkkaybını önleyici
• Mayonezde kıvam artırıcı ve süspansiyon sağlayıcı,
• Birada berraklaştırıcı ve stabilizör,
• Çorba, sos, hafif içkiler, meyve içecekleri ve şaraplarda tekstür oluşturucu ve lezzetdüzelticidir.
• Kullanımda ana amaç, ürünün raf stabilitesini sağlamak ve soğutulmadan saklanankonserve tatlı jel ürünleri hazırlamaktır
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
StabilizatörlerKARBOKSİMETİLSELÜLOZ (CMC):
• Selüloz türevidir.
• Ticari önemi olan bir stabilizatördür ve tanecik şeklinde üretilir.
• Suda kolay çözünür.
• Krema, jöle ve pudinglerde “sineresis” olayını engeller.
• Dondurma, şerbet ve dondurulmuş konfeksiyoneriürünlerinde buz kristallerinin oluşumunu önler.
• Mayonez ve çeşni emülsiyonlarında kolloid yapıyı korur.
• Diyet gıdalar ve meşrubat sanayinde emülgatör ve stabilizör olarak kullanılmaktadır.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
StabilizatörlerKSANTAN GAM(XANTAN GUM):
• Çok düşük konsantrasyonlarda oldukça yüksek viskozite gösterir.
• Sıcak ve soğuk suda hemen çözünür.
• Yüksek asit ve alkali ortamda jelleşme özelliğini korur.
• Stabilizör, emülgatör, koyulaştırıcı, süspansiyon oluşturucu, tekstür geliştirici veya köpük artırıcı özelliktedir.
• Su-yağ emülsiyonlarında stabilite sağlar,
• Meyve salataları için önemlidir.
• Pudinglerde jelleştirici olarak kullanılır.
• Konserve gıdalarda yağ ayrılmasını önler.
• Meyve suyu sanayinde viskoziteyi artırıcı olarak kullanılır.
• Alkolsüz içkilerin hazırlanmasında iyi bir kolloid bulanıklık yapabilir, bu şekilde tat da olumlu gelişir.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
StabilizatörlerPEKTİN:
• Ana hidroliz ürünleri galaktronik asit ve metil alkol olan bileşikler, genellikle pektik maddeler
olarak bilinir
• Doğal bir ürün olup, bazı bitkisel kaynaklardan elde edilen bir stabilizatördür.
• Hammaddenin asit veya alkali ekstraksiyonuyla ya da enzimatik reaksiyonlarla elde edilir.
• Her meyvede belli miktarda ve farklı nitelikte pektin bulunmasına rağmen, endüstride pektin
üretiminin hammaddesi elma posası ile turunçgil meyve kabuklarıdır.
• Asit, şeker ve pektinin sudaki dengeli çözeltisi ısıtılıp soğutulursa, karışım “pektin jeli” denen
kıvamlı bir yapıya dönüşür.
• Bazı meyvelerde yeterli miktarda pektin ve asit doğal olarak bulunduğundan, sadece şeker ilave
edildikten sonra ısıtılıp soğutmayla, istenen düzeyde jel oluşabilmektedir; ancak bazı meyvelerde
yeterli miktar ve nitelikte pektin bulunmadığından pektin ilave edilmesi zorunludur.
• Sıvı pektinin kullanılmadan önce herhangi bir işleme tabi tutulmasına gerek yoktur; fakat toz
pektinin kullanılmadan önce hazırlanması gereklidir.
• Gıda sanayinde pektinin kıvamlaştırıcı ve jelleştirici özelliklerinden yararlanılır.
• Daha çok reçel, marmelat, jöle, lokum, meyve suyu, dondurma, balık konservesi, mayonez, sos ve
eritme peyniri üretiminde kullanılır.
Gıda Sanayinde Kullanılan Önemli
Stabilizatörler
JELATİN:
• Hayvansal kaynaklı, renksiz ve kokusuz olan doğal bir
hidrokolloiddir.
• Deriden asit, kemiklerden ise alkali işlemler sonucu elde edilir.
• Stabilizör olarak et ürünleri, konserve, tatlı, pasta, puding, meyve
jölesi, dondurma, sakız ve eritme peyniri üretiminde
kullanılmaktadır.
Emülgatörler (E 420-495)Emülgatör:
• Emülgatörler uçlarından birisi yağı seven (Lipofilik, hidrophobic)
diğeri suyu seven (hidrophilic) moleküllerdir. Yağın ve suyun iyi
bir şekilde birbirine karışmasını (dispersion) sağlayarak kararlı,
homojen ve topaksız bir emülsiyon meydana getirirler.
• Yumurta sarısı gıda üretiminde kullanılan ilk emülgatördür.
Sonrasında soya lesitini kullanılmıştır.
• Emülgatörler, bitkisel veya hayvansal kaynaklı olabilmektedir.
Lesitin tamamen bitkisel kaynaklıdır. Mono- ve digliseritler ise
hem bitkisel hem de hayvansal kaynaklı olabilmektedir.
• Margarin, mayonez, soslar, şekerlemeler, dondurmalar, çikolatalar,
salam – sosis, kekler ve unlu mamüller gibi ürünlerde emülgatörler
kullanılmaktadır.
Emülgatörler (E 420-495)
Lesitin (E 322):
• Ticari olarak lesitin, soya unu ve yağı üretimi esnasında yan ürünolarak elde edilir.
• Lesitin kimyasal olarak Fosfatidil kolin' dir (bir fosfolipid'dir).Fosfolipidler vücuttaki bütün hücrelerin ihtiyaç duyduğu hücrezarındaki yapı taşlarıdır.
• Çikolata ve şekerlemeleri yumuşatarak homojen yapı kazandırır.
• Margarinlerde lesitin, suyu bağlayarak kızartmadaki sıçramalarıönler.
• Dondurma, mayonez, et ürünlerinde, ekmek hamurlarında su ileyağların kolayca karışmasını sağlayarak yapışkanlığı önlemektedir.
Emülgatörler (E 420-495)
Gliserin (E 422):
• Gliserol veya gliserin, yağ asitleri ile birlikte yağların yapısını
oluşturmaktadır.
• En büyük kaynak sabun fabrikalarının atık sularıdır.
• Gliserin, nem çekici özelliğinden dolayı gıdaların kurumasını
önlemek için kullanılmaktadır.
Emülgatörler (E 420-495)
Mono- ve digliseritler (E 471-472):• Gliserinin yağ asitleriyle yaptıkları esterler, ( mono ve di ) iyi bir
emülsifiyer etki gösterirler.
• Unlu mamullerde işlenebilirlik kazanmakta, ekmek içi yumuşaklığı, kabuk gevrekliği ve ekmek hacmi artmakta, istenen gözenek yapısıteşekkül etmekte ve bayatlama geciktirilebilmektedir.
• Margarinlerde su ve yağ emülsiyonunu sağlayarak homojen bir yapı oluşturmakta ve yağ salmasını önlemektedir.
• Kek yapımında yağın etkinliğini arttırmaktadır.
• Kek yapımında kullanılmadığı takdirde kekte çökme meydana gelmektedir.
Kabartıcılar (E 500-504)• Kabartma tozu, hamurun kabararak hacminin artmasını ve yumuşak olmasını
sağlayan kimyasal bir maddedir.
• Kabartma tozu hamurda karbondioksit gazı üretir ve bu şekilde oluşan
kabarcıklar hamuru gözenekli hale getirir.
• Kabartma tozunun, ana maddesi karbonattır.
• Karbonat hamurdaki su ile karıştığında kimyasal reaksiyonlarla kabarcıklar
oluşmaktadır.
• Fırında sıcak hava ile genleşen bu kabarcıklar hamurun kabarmasını sağlar.
• Maya ve bakteriler de hamuru kabartmak için kullanılır.
• Mayaların kabartma tozundan farkı karbondioksit gazından başka çeşitli aromatik
maddeler ve tat veren bileşikler oluşturmasıdır.
• Sodyum karbonat – E 500
• Potasyum karbonat – E 501
• Amonyum karbonat – E 503
• Magnezyum karbonat – E 504
Topaklanmayı önleyiciler (E 551-559)• Toz veya granül yapıdaki gıdalarda en önemli teknolojik problem
topaklanma veya kekleşmedir.
• Bu gıdalar fazla nemle birbirine yapışarak akışkanlık, çözünme ve
dökülme gibi özelliklerini yitirirler.
• Kalsiyum stearat gibi yağlardan elde edilen yağ asitlerinin tuzları
ise sarımsak ve soğan tozlarında, kurutulmuş sebze gibi gıdalarda
topaklanmayı önlemek için kullanılabilir.
• Rendelenmiş veya dilimlenmiş peynirlerin birbirine yapışmasını
önlemek için mikrokristalize selüloz kullanılabilmektedir.
• Magnezyum oksit
• Silisyum dioksit
• Kalsiyum silikat
• Magnezyum silikat
Lezzet Arttırıcılar (E 620-650)• Lezzet, genel olarak tat ve kokudan oluşan ancak acı ve sıcaklık
uyarılarını da kapsayan kompleks bir duygu olarak
tanımlanmaktadır.
• Lezzet arttırıcılar ise gıdada var olan tat ve kokuyu arttıran
maddelerdir.
Lezzet verici maddelerin kullanım nedenleri:
• Gıdaların işlenmesi sırasında meydana gelen tat ve lezzet kaybı,
• Mevcut olan tadı geliştirmek,
• Gıdaları hoş ve çekici hale getirmek,
• Yeni ürün üretiminde daha farklı bir çeşni kazandırmak,
• Doğal aromayı düzeltmek veya koruma
Monosodyum glutamat (MSG- E 621): Hazır çorba, cips, bulyon,
baharat karışımları, kraker vb. ürünlerde kullanılmaktadır.
Kaplama Maddeleri ve Mumlar (E 901-907)
• Kaplama maddeleri gıdanın dış yüzeyine uygulanan, yüzeyde
koruyucu veya parlak bir tabaka oluşturan katkı maddeleridir.
• Kaplama maddeleri ve parlatıcı ajanlar, gıdaları nem kaybına,
aroma azalmasına, oksidasyona ve yüzeyde arzu edilmeyen
mikroorganizmaların üremesine karşı korumaktadır.
Şellak (E 904):Kerria lacca böceğinin dişisinin reçineli salgısından
elde edilen bir laktır.
• Şellak, kahve tanelerinin, sakız ve şekerleme yüzeylerinin parlak
gözükmesi için kullanılabilmektedir.
• Ayrıca elma, armut, kavun, şeftali ve turunçgiller gibi meyvelerin
yüzeylerinin kurumasını önlemek için de kullanılmaktadır.
• Balmumu, parafin, karnauba mumu vb. kaplama ve mum maddesi
gıdalarda kullanılmaktadır.
Un İşleme Maddeleri (E 300, E 920-928)• Hamurun işlenme ve pişirme kalitesini arttırmak veya geliştirmek
amacı ile una veya hamura ilave edilen emülgatörler dışındaki
maddelerdir.
• Un işleme ajanları veya hamur düzelticiler, hamurun kıvamını ve
gelişimini olumlu yönde etkileyerek farklı üretim çeşitlerine
hamurun adapte olmasını sağlar.
• Yüksek hacim potansiyeline sahip kuvvetli bir hamur yapılabilmesi
için unun olgunlaşması gerekmektedir.
Sistein (E 920): Hayvansal proteinlerden, insan saçından veya
biyoteknolojik yolla üretilen aminoasit yapısında olan bir katkı
maddesidir.
• 10 kg saçtan 1 kg sistein elde edilmektedir.
• Sistein, hamur karıştırma süresini azaltarak ekmek hacminin
düşmesini engellemek amacıyla kullanılan bir katkı maddesidir.
Gıdalarda Kullanılan Aromalar
• Aromalar, gıdaların lezzetini geliştirmek, işleme, ambalajlama
depolama ve tüketime hazırlama sırasında oluşan değişiklikler ile
tat kayıplarını gidermek amacıyla gıdalara katılan bitkisel,
hayvansal kökenli veya sentetik olarak da elde edilebilen kuvvetli
tat ve kokuya sahip organik bileşikler.
• Aromaların %80'i sentetik diğer kalan kısmı bitkilerden, hayvansal
ürünlerden veya biyoteknolojik yolla üretilmektedir.
• Doğal aroma maddelerinin üretiminin zor, sentetik aroma
maddelerinin kullanımındaki kısıtlamalar nedeniyle günümüzde
biyoteknolojik yollarla mikroorganizmalar ve enzimlerin yardımıyla
üretilen aromalar önem kazanmıştır.
Gıdalarda Aromalar neden kullanılır?
• Gıdaların işlenmesi sırasında kaybolan lezzeti tekrar kazandırmak,
• Farklı bir lezzet vermek,
• Gıdanın doğal lezzetinde meydana gelen değişiklikleri düzeltmek,
• Gıdanın zayıf olan lezzetini kuvvetlendirmek,
• Aromasız gıdalara aroma kazandırmak
Aroma çeşitleri?Gıdalarda kullanılan aromalar üç sınıfa ayrılır:
• Doğal aromalar: Doğal kaynaklardan destilasyon, ekstraksiyon,
enzimatik veya mikrobiyolojik yöntemler kullanılarak bitkisel ve
hayvansal kaynaklardan elde edilen maddelerdir. Doğal çilek
aroması gibi.
• Doğala özdeş aromalar: Doğal aromatik hammaddelerden
kimyasal proses ile izole edilen veya sentezlenen tüketimine uygun
doğal ürünlerde bulunan maddelerle aynı kimyasal yapıya sahip
maddelerdir. Yani doğadaki aromaların insanlar tarafından yapılan
ikizidir. Mesela vanilin, vanilya tadı olan ve biyoteknolojik yoldan
tahta parçalarından elde edilen bir aromadır.
• Yapay veya sentetik aromalar: Kimyasal olarak laboratuvarda
sentezlenen, doğada bulunmayan ve doğal ürünlerden izole
edilmeyen ancak aromatik özellikleri bulunan maddelerdir. Etil
vanilin gibi.
Gıdalarda Kullanılan Bazı Aromalar?• Vanilin ve vanilya aroması: Dondurma, pasta, tatlı ve içeceklerde tat
ve kokusundan dolayı kullanılan bir aroma maddesidir.
• Laktonlar: Şeftali, meyvemsi, mantar, hindistan cevizi ve tereyağı
kokusu özelliğine sahip aromalardır.
• Benzaldehit: %80’ni kimyasal yolla üretilmektedir. Geri kalan
kısmı ise kayısı, şeftali, erik çekirdeklerinden acı bademden ve
mikroorganizmalar yardımıyla üretilmektedir
• Esterler: Genelde kimyasal ve biyoteknolojik yolla üretilmektedir.
İzoamil asetat, muz aroması vermede kullanılan bir maddedir.
• Tütsü Aroması: Meşe ve kayın ağaçlarından elde edilen bir
aromadır. Bu aroma peynir, balık, et ve et ürünlerinde tütsü lezzetini
vermek, antioksidan ve koruyucu etkisinden dolayı
kullanılmaktadır.
• Aroma Ekstraktı: Aroma ekstraktı çeşitli aroma ve eterik yağlardan
elde edilen karışımlardır. Bitkisel ve hayvansal kaynaklardan elde
edilebilir.
TEŞEKKÜR EDERİZ