68
SAGLIK YÖNETIMI ve EGITIMI DERGISI YIL:6 SAYI:63 HAZRAN 2013 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEN NE ANLAŞILIYOR? PROF. DR. SABAHATTİN AYDIN İnsan Kaynağı Açısından Sürdürülebilirlik Risk Altında PROF. DR. DİLAVER TENGİLİMOĞLU Sürdürülebilir Bir Sağlık Sistemi İçin Neler Yapılmalı? PROF. DR. ÖMER ÖZKAN Nakillerin Çok Kapsamlı Yapıldığı Tek Ülkeyiz

SAYED Haziran 2013 Sayı:63

Embed Size (px)

DESCRIPTION

SAYED HAZİRAN 2013 Sayı:63

Citation preview

Page 1: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

Y IL:6 SAY I:63 HAZRAN 2013

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTENNE ANLAŞILIYOR?

PROF. DR. SABAHATTİN AYDINİnsan Kaynağı Açısından Sürdürülebilirlik Risk Altında

PROF. DR. DİLAVER TENGİLİMOĞLUSürdürülebilir Bir Sağlık Sistemi İçin Neler Yapılmalı?

PROF. DR. ÖMER ÖZKANNakillerin Çok Kapsamlı Yapıldığı Tek Ülkeyiz

Page 2: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 3: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

ECS Qbloc

Ameliyathane

Preoperatif, İntraoperatif ve Postoperatif Süreçlerin

Plânlama ve OptimizasyonuCerrahi Prosedürlerin Otomasyonu

Gelişmiş Oda, Ekip, Malzeme ve Zaman Plânlaması

İş Akışı TakibiOda ve Zaman OptimizasyonuHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Kalite KontrolMalzeme Kontrolü

Otomatik Form ve Raporlarİstatistik ve Kalite EndikatörleriYönetim Karar Destek Tabloları

Anestezi

Biyomedikal Cihaz BağlantısıEşzamanlı Biyomedikal Veri Kaydı

Preanestezi, İntraoperatif ve Postoperatif Süreç Yönetimi

Eşzamanlı Ameliyat GözlemiHasta Sıvı Dengesi Hesaplamaları

Hasta Güvenliği KontrolleriOtomatik Form ve Raporlar

İş Akışı Takibiİlaç Yönetimi

HBYS ve HL7 Entegrasyonlarıİstatistik ve Kalite Endikatörleri

Anestezi ProtokolleriSkorlar

Eşzamanlı Hasta GözlemBBiyomedikal Cihaz Bağlantısı

Eşzamanlı Biyomedikal Veri KaydıHBYS ve HL7 Entegrasyonları

Tedavi Plânları YönetimiKVC- Neonatal - Koroner - Erişkin

SkorlarNazokomiyal Enfeksiyon Takibi

Ventilation YönetimiHemodiafiltrations

İstatistik ve Kalite EndikatörleriDiet Plânları

Yönetim Karar Destek Tabloları

Yoğun Bakım

Ameliyathane ve Yoğun Bakımiçin

Kalite + PerformansYazılımları

Bağdat Caddesi No 190Kamran Apt. Kat 4Fenerbahçe-Kadıköy34726 Istanbul

+90 216 385 11 60 +90 216 385 18 98 [email protected] www.evolucare.com.tr

Tıbbi Yazılım ve Donanım Sistemleri

Anestezi bölümleri için preanestezi, intraoperatif ve postoperatif anestezi

dosyalarının yönetimi.

Yoğun bakım ve reanimasyon üniteleri için tüm hasta süreçlerinin

izlemi ve bölümlerin yönetimi

Cerrahi ekipler için tasarlanmış ameliyathane yönetim, planlama ve

organizasyonu.

ECS Opesim ECS Reassist

Kalite+

Performans

KonforluÇalışma

KağıtsızOrtam

KaynakPlânlamaEntegre

İzlenebilir

Page 4: SAYED Haziran 2013 Sayı:63
Page 5: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 3

YIL 6 • SAYI 63 • HAZİRAN 2013www.sayeddergisi.org

YÖNETİM

SahibiFEYZULLAH AKBEN

Genel Yayın YönetmeniFUNDA ÇAMÖZÜ

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüSARE KUŞ

[email protected]

EditörSU ÖZGÜR

Yazı İşleriSERRA KUL - ÖMER DURAK

AYŞE YILMAZTÜRK

Grafik TasarımBİLAL AKGÜL

Fotoğraf EditörüAHMET FERHAT AKBEN

ReklamAHMET ERSOY

[email protected]

Abone ve DağıtımSONGÜL KARADENİ[email protected]

Halkla İlişkilerYASEMİN KERİMİ

Yapım

Yönetim AdresiKore Şehitleri Cad. Ulaş Apt. No:5 D:3

Zincirlikuyu - Şişli / İSTANBULTel: (0212) 267 05 09 Faks: (0212) 267 05 08

[email protected]

BaskıŞAN OFSET MATBAACILIKAyazağa Mah. Kemer Burgaz Cad.

No:13 Şişli / İSTANBULTel: (0212) 289 24 24

Yayın TürüYaygın Süreli Yayın

SAYED dergisi sağlık yöneticilerine ve eğitimcilerine ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir.

Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.

SAGLIK YÖNET IMI ve EGI T IMI DERGISI

MERHABA...

Geleceği okumak… Einstein hiçbir

endişe duymasa da günümüzde

birçok ulus bu konuda planlar ya-

pıp stratejiler geliştiriyor. Evet, şu

da bir gerçek ki Einstein’ın bahset-

tiği kadar hızlı kapımıza dayanıyor.

Değişim dünya yaratıldığından

beri değişmeyen bir kural. Deği-

şimi yakalamak günümüzde çok

önemli hale geldi. Ama önemli

olan bir şey daha var ki gelecekte

yaşanacak değişimi, fırsatları ve

tehditleri ile beraber değerlendir-

mek. Yani geleceği okumak. Ge-

leceği okuyan ülkeler arasında en

büyük örnek Kore olsa gerek. Bir

zamanlar bilişime yatırım yapmak

akıl karı değildi. Kore bilişimin ge-

leceğini iyi okudu ve 1960’larda

milli geliri Türkiye’nin yarısı iken

şimdilerde sadece Samsung mar-

kasının cirosu Türkiye’nin toplam

gelirinden fazla.

Sağlık sisteminde de geleceği

okumak büyük önem taşıyor. Ülke-

mizde sağlıkla ilgili hemen hemen

bütün taşlar yerine oturdu, şimdi o

taşları sağlamlaştırma zamanı. Ek-

sikler tespit ediliyor, geleceğe yö-

nelik planlar yapılıyor. Bu devrede

tüm dünyada olduğu gibi “Sürdü-

rülebilirlik” ön plana çıkıyor. SAYED

Dergisi olarak “Sağlıkta Sürdürüle-

bilirlik” konusu etraflıca inceledik.

İnsan kaynağından finansmana,

çevreci yatırımlardan kaynak kulla-

nımına birçok konuda yazarlarımız

makaleler yazdı.

Haziran ayında gerçekleştirilen

1. Uluslararası Türkiye Sağlık Me-

zunları Kurultayı’na misafir olduk.

Sayın Bakanımız Mehmet Müez-

zinoğlu’nun da katıldığı Kurultaya

43 ülkeden 453 sağlık çalışanı mi-

safir olarak katıldı. Kendileriyle hoş

sohbetlerimiz oldu. Bu ayki ve ge-

lecekteki sayımızda bulabilirsiniz.

Zevkle okuyacağınız bir sayı olması dileğiyle…

S A R E K U Ş

Ben gelecek için hiçbir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor. Albert Einstein

Page 6: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

İSTEM TIBBI CIHAZLAR SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

[email protected]

Tel: +90 212 272 5700Fax: +90 212 272 4243

OTOKLAVLAR HİDROJEN PEROKSİT YIKAYICI EL YIKAMA

Page 7: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 5

BAŞKANDAN

Merhaba;

Hayat bir döngü. Doğanlara sevinirken, kaybettikleri-miz için üzülüyoruz. Geride bıraktığımız ay içerisinde bir dostumuzu ebedi istirahatgâhına uğurladık. Der-neğimizin kurucu üyelerinden, geçmiş dönemlerde, Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter gibi önemli görev-ler yapan ve bu dönemde yönetim kurulu üyesi ola-rak tecrübelerinden faydalandığımız Fatma Aktaş Ha-nımefendi’nin eşi Fethi Aktaş ağabeyimizi kaybettik. Mekânı cennet olsun.

Türkiye Cumhuriyeti, halkından aldığı destekle lider ülke profilini her alanda yükselterek ilerliyor. Bu sonuç, bölgesel küresel aktörlerin yıllardır devam ettirdikleri düzenlerinin bozulmasına neden olmuştur. Ülkemizin birlik ve beraberliği üzerine oynanan oyunlar, halkımı-zın sağduyusu ve kardeşliği ile amacına ulaşamamış-tır. Burada bizlere düşen en büyük görev; perdenin arka tarafına daha dikkatli bakmak ve özellikle gençle-rimizin oynanan oyuna dâhil olmasını engellemektir.

Sırf siyasi hırs uğruna ülkenin dinamikleriyle oyna-yanların, dış kaynaklı şer odaklarına alet olanların kar-şısında dimdik durmak, eğilmemek; bir sivil toplum kuruluşu olan SAYED’in de başlıca görevi ve sorum-luluğudur.

Dergimizin bu ayki konusu “Sağlıkta Sürdürülebilirlik”.

Ülkemizin son dönemde elde ettiği başarılı sağlık gös-

tergelerinde siyasal ve bürokratik istikrarın katkısı yad-

sınamaz. Sağlık ile toplumların refah göstergeleri ara-

sında doğru orantı olduğunu biliyoruz. Toplumların

sağlık seviyeleri yükseldikçe, refah seviyeleri de aynı

paralelde artış gösterir. Tüm bu pozitif göstergelerin

bir maliyeti de kaçınılmazdır. Sağlık hizmetlerinde-

ki mali döngüden beklenen sonuçlar, uzun sürelidir.

Planlamanın geniş perspektifte yapılması elzemdir.

Ülkelerin gelişmişliği, gelişmişliğe endeksli çeşitli fak-

törlerle sağlık harcamalarını artırıcı rol oynamaktadır.

Bu yüzden bütün politika geliştirme çabaları ve ted-

birlere rağmen, gelişmiş ülkelerde sağlık harcamala-

rının artışını yavaşlatmak zordur. Dünya Sağlık Örgütü

liderliğinde yapılan bir projeksiyon çalışmasına göre,

2020’de Avrupa ülkelerinde sağlık harcamasının GS-

MH’nın yüzde 12’sini bulması beklenmektedir.

Hepinize selam ve saygılarımı iletirken, mübarek Ra-

mazan-ı Şerif ’in tüm insanlığa hayırlara vesile olması-

nı, ülkemizin birlik ve beraberliğinin pekişmesini Allah

CC.den niyaz ederim. Sağlıcakla kalın…

P R O F . D R . N U R U L L A H Z E N G İ NS A Y E D Y Ö N E T İ M K U R U L U B A Ş K A N I

İSTEM TIBBI CIHAZLAR SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

[email protected]

Tel: +90 212 272 5700Fax: +90 212 272 4243

OTOKLAVLAR HİDROJEN PEROKSİT YIKAYICI EL YIKAMA

Page 8: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

56 RÖPORTAJ

52RÖPORTAJ

Sağlık Çalışanlarının Güvenliği Son Derece

Önemli

Gabriella De Carli:

44GÜNDEM

Nakillerin Çok Kapsamlı Yapıldığı

Tek Ülkeyiz

Prof. Dr. Ömer Özkan:

İÇİN

DEK

İLER

HAZİRAN 2013

14 DOSYA

SAĞLIKTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKİnsan Kaynağı Açısından SürdürülebilirlikRisk Altında ➤ 14Sürdürülebilir Bir Sağlık Sistemi İçin Neler Yapılmalı? ➤ 20Finansal Başarı SürdürülebilirDeğer Yaratmanın Bir Göstergesidir ➤ 24

S E K T Ö R D E N

344358

Üzümcü Bilimsel ve Sosyal Paylaşımlar İçeren Toplantılara Destek Veriyor

Eppendorf New Brunswick Geniş Ürün Gamı ve Yüksek Teknolojisi ile Laboratuvarları Tamamlıyor

Samatıp İkitelli’deki Yeni Fabrikasını Açtı

36 HABER

İhtiyacımız Olan Şey İş Birliği

Yrd. Doç. Dr. Ümran İleriSağlıkta İyiyiz

Page 9: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

28 GÜNDEM

1. UluslararasıTürkiye Sağlık MezunlarıKurultayı Yapıldı

SAYED Sağlık Yönetimi ve Eğitimi Derneği Adına

Yayın Kurulu BaşkanıProf. Dr. Nurullah ZENGİN(SAYED Derneği Genel Başkanı)

Yayın Kurulu (SAYED Derneği Yönetim Kurulu)Op. Dr. Osman ACARFatma AKTAŞGökhan AKTÜRKDr. Ahmet CÖMERTArif ÇETİNDr. Elif Bor EKMEKÇİProf. Dr. Ali Metin ESENProf. Dr. Nurettin KARAOĞLANOĞLUKamuran ÖZDENVeysel ÖZGENProf. Dr. Behzat ÖZKAN Muammer SATILMIŞNebi ŞAHİNLİYasin YAVUZProf. Dr. Hayreddin YEKELERAhmet ZENGİN

Danışma KuruluYrd. Doç. Dr. Mustafa AKSOYProf. Dr. Selami AKKUŞProf. Dr. Ayşe Filiz AVŞAR Prof. Dr. Engin AYDINProf. Dr. Metin AYDINProf. Dr. Derya BALBAY Prof. Dr. Ethem BEŞKONAKLIProf. Dr. Sait BİLGİÇProf. Dr. Murat BOZKURTProf. Dr. Engin BOZKURTProf. Dr. Alper CİHANDoç. Dr. Kerim ÇAĞLIProf. Dr. Bekir ÇAKIRProf. Dr. Ali ÇAYKÖYLÜDoç. Dr. Selim Selçuk ÇOMOĞLUProf. Dr. Ali DEMİRProf. Dr. Ali Pekcan DEMİRÖZProf. Dr. Orhan DENİZProf. Dr. Osman Nuri DİLEKProf. Dr. Ali İhsan DOKUCUUzm. Dr. Mehmet Taşkın EĞİCİProf. Dr. Levent ELBEYLİProf. Dr. Cevdet ERDÖLProf. Dr. Canan HASANOĞLUDoç. Dr. Sema HÜCÜMENOĞLUProf. Dr. Abdullah İĞCİDoç. Dr. Abdurrahimi İMAMOĞLUProf. Dr. Mehmet İŞLERProf. Dr. M. İ. Safa KAPICIOĞLUProf. Dr. Murat KARAŞENYrd. Doç. Dr. Esra KESKİNProf. Dr. Muzaffer KİRİŞProf. Dr. Akın MARŞAPProf. Dr. Muzaffer METİNTAŞProf. Dr. Semih ÖNCELProf. Dr. Mustafa ÖZMENProf. Dr. Mustafa PAÇDoç. Dr. Sadrettin PENÇEProf. Dr. Mustafa SOLAKProf. Dr. Yunus SÖYLETProf. Dr. Haydar SURProf. Dr. Erol ŞENERProf. Dr. Mehmet Akın TAŞYARANProf. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLUProf. Dr. Bahattin TUNÇProf. Dr. Necdet ÜNÜVARProf. Dr. Yavuz YILMAZ

* İsimler soyadları dikkate alınarak alfabetik sıraya göre dizilmiştir.

YILDIRSAĞLIK SEKTÖRÜNÜNİLETİŞİM PLATFORMU

S E K T Ö R D E N

40

46

50

UZMAN GÖRÜŞÜ

UZMAN GÖRÜŞÜ

UZMAN GÖRÜŞÜ

Kalibrasyon Çalışmaları Gerekli

Plastik Ambalajlardaki Rakamlar Neyi İfade Ediyor?

İnsana Yapılan Yatırımın En Büyük Yatırımdır

REKLAM SAYFALARI Evolucare ■ Sesa 1 ■ Permak 2 ■ İstem Tıbbi Cihazlar 4

Çapa Medikal 9 ■ Fujifilm 11 ■ Kurt&Kurt 13 ■ Siemens 19Samatıp 23 ■ Meditel 27 ■ Dobidos 35 ■ Olympus Mega 39

Mindray 49 ■ Tasarımmed 63 ■ Kompozit 64-65 ■ Fastsoft 66

Esra Akkaya

Tatil Türkiye’de Yaşanır

60

55

RÖPORTAJ

HAYATIN İÇİNDEN

Aşkın Gözyaşları 4DönüşDoğada Fotoğrafı GörmekEn Güzel Antep Ev Yemekleri

62 KİTAP

Page 10: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

8 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Turkey Health Guide 2013 İki Dilde Dağıtılmaya Devam EdiyorTürk sağlık sektörünü hedef pazarlarda tanıtmak amacıyla, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sağlık Turizmi Derneği’nin destekleriyle hazırlanan, alanında bir ilk olma özelliğini taşıyan rehber olan Turkey Health Guide 2013 baskısının dağıtımı devam ediyor.

İngilizce ve Arapça olmak üzere iki ayrı nüshada yayınlanan Turkey Health Guide, her iki dilde 40.000 adet basıldı. Rehberin Türk Hava Yolları aracılığıyla 152 ülkedeki THY yurt dışı ofislerinde yıl boyunca dağıtılmaya devam ediyor.

Turkey Health Guide’da sağlık turizmine ilişkin bilgi ve yazılar, sağlık kuruluşları, üniversite hastaneleri, SPA-Wellness merkezleri, oteller ve turizm firmalarına ait bilgiler yer almakta.

S P O T

Türkiye’nin 7 Yıldızlı Hastanesi Emsey Hospital 1 YaşındaTürkiye’de sağlık sektörüne olan katkılarıyla birlikte, uluslararası dünya standartlarına uygunluğuyla da öne çıkan Emsey Hospital açılışının birinci yılında yeni hedeflerle hizmetlerine devam ediyor.

Hastane, 7 yıldızlı hastane konforunu Türk halkının hizmetine sunarak standart hastane hizmeti anlayışına kazandırdığı reformlarla dikkat çekiyor. Yeni yaşı için yeni hedefler belirleyen Emsey Hospital; üniversite hastanesi projesiyle bilimsel gelişmelere destek vermeyi amaçlarken, çok yakında açılması planlanan onkoloji hastanesiyle de kanserle mücadelede ön saflarda yer almayı hedefliyor.

Siemens, İşitme Cihazları Alanının Güçlü Oyuncusu Duysan’ı Bünyesine Kattı Dünya genelinde 28 ülkede faaliyet gösteren ve küresel hedefleri doğrultusunda büyüme kararı alan Siemens Audiology Solutions, Türkiye’de sağlık sektörünün önemli oyuncularından ve işitme cihazları konusunda uzmanlaşmış olan Duysan Odyoloji San. ve Tic. A.Ş.’yi satın aldı. 2003’den bu yana Siemens işitme cihazları distribütörü olan Duysan, 2013 itibariyle, “Siemens İşitme Cihazları San. ve Tic A.Ş.” adı altında ve Siemens Audiology Solutions bünyesinde faaliyetlerine devam edecek.

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türk ekonomisinin gelişiminde önemli bir rol oynayan Siemens’in Türkiye’deki sağlık sektöründeki yatırımlarının da arttığını belirterek, “Siemens, faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde küresel liderliği hedefliyor. Bu yaklaşımımızı, işitme cihazları alanında da sürdürmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda bünyemize dâhil ettiğimiz Duysan Odyoloji, alanında kendini kanıtlamış ve distribütörlüğümüzü yapan bir şirket. Bu başarılı kadroyu daha da büyüterek Türk insanının sağlığına katkıda bulunmayı sürdüreceğiz” dedi.

EMSEY HOSPITAL

Page 11: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

medikal eldivenler

Page 12: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

10 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Muratbey FDA Onayı AldıYarım yüzyıllık tecrübesiyle sütün Türkiye’deki gelişimine yön veren sayılı firmalar arasında yer alan Muratbey, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onay alabilen sayılı peynir üreticisinden biri oldu.

Bioterorizm kanunu uyarınca 16 Ekim 2003 tarihinden bu yana ABD’ye gönderilecek olan her türlü yiyecek, içecek ve ilaç için FDA onayı almak gerekiyor.

S P O T

Göz Sağlığınız İçin Egzersizlere Vakit AyırınGözlerin tembelleşmesi birçok göz hastalığını beraberinde getiriyor. Bu rahatsızlıkların başında göz tansiyonu (glokom) ve göz kuruluğu geliyor. Avrupagöz Grup Küçükçekmece Göz Merkezi Başhekimi Op. Dr. Hasan Oğuzhan, göz kaslarınızda meydana gelecek tembelleşmeyi engellemek ve gözlerinizi daha güçlü hale getirebilmek için başlıca göz egzersizlerini anlattı:

Oturarak, ayakta veya yatarak da uygulayabileceğiniz hareketleri başlangıçta 5 kez tekrarlayın. Daha sonra her hareketi 10 kez

uygulayabilirsiniz.

Başınız dik, karşıya bakın ve başınızı hiç kıpırdamadan gözlerinizi aşağıdaki sıra ile hareket ettirin:

Tavana bakın – yere bakın,

Sola bakın – sağa bakın,

Sol üst köşeye bakın – sağ alt köşeye bakın,

Sağ üst köşeye bakın – sol alt köşeye bakın,

Yukarı-sola-aşağı-sağa-yukarı bakarak çember çizin,

Şimdi de aynı çemberi ters yönde çizin: Yukarı-sağa-aşağı-sola-yukarı bakın.

Merkezi Sinir Sistemi Bozuklukları İlaç Araştırmalarında Teknolojik İşbirliği Servier ve Afraxis Inc., merkezi sinir sistemi (MSS) bozukluklarının tedavisi amacıyla ilaç araştırmaları yapmak için Afraxis’in Geliştirilmiş Omurga Platformu (ESP) Teknolojisi’ni kullanmak üzere işbirliği anlaşması yaptıklarını açıkladı.

Afraxis’in ESPTeknolojisi, MSS bozukluklarındaki klinik öncesi etkiyi ve güvenliliği değerlendirmek için kompleks sinirsel ağları hızla incelemeye yardımcı oluyor. Söz konusu teknoloji, beyindeki bilgi prosesinin temeli olan sinaptik dendritik omurgaların morfolojisini ve olgunluğunu ölçerek nitelendiriyor.

Servier Araştırma & Geliştirme Başkanı Dr. Emmanuel Canet işbirliğine dair açıklamasında Servier’in amacının, birçok MSS hastalığının ve bozukluğunun tedavisi için yeni ilaçlar geliştirmek olduğuna değindi.

İnsan Sağlığına Dost Ekolojik Sıva ‘Seraoxicoat’Seranit Yapı Grubu’nun geliştirdiği dünyanın ilk ve tek ekolojik sıvası Seraoxicoat, sahip olduğu birçok özelliğiyle insan sağlığına katkıda bulunarak kullanıcıların yaşam kalitesini yükseltiyor. Aktive edilmiş doğal elementlerin karışımından oluşan özel formülüyle, kötü kokuları ve fazla nemi emerek ortamdaki yaşam kalitesini yükselten sıva, küf ve bakteri oluşumunu da engelliyor.

Page 13: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

C M Y CM MY CY CMY K

Page 14: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

12 H A Z İ R A N 2 0 1 3

S P O T

TEB ile Aile Hekimleri Federasyonu Anlaşma İmzaladıTıp doktorları, hemşireler ve eczacılar gibi sağlık sektöründe faaliyet gösteren farklı meslek gruplarının özel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak geliştirdiği bankacılık paketleriyle sektörde farklı bir yer edinen Türk Ekonomi Bankası (TEB), Aile Hekimleri Federasyonu ile haziran ayı içerisinde anlaşma imzaladı.

Hekimlerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak geliştirdiği TEB Doktor Paketi ile Aile Hekimleri Federasyonu üyelerine ayrıcalıklı bir paket sunan TEB, bunun yanı sıra, She Card

ile de hemşirelerin ayrıcalıklı bir karta sahip olmalarını ve günlük hayatlarını bu kartın sağladığı avantajlar ile daha da kolaylaştırmayı amaçlıyor.

Ayrıca TEB, Aile Hekimleri Federasyonu ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında ekim ayında düzenlenecek AHEKON Kongresi’ne katılacak 40 doktorun sponsorluğunu üstlenmeye hazırlanıyor. Temmuz ve ağustos ayında TEB kredi kartlarıyla minimum 2.500 TL harcayan doktorlar arasından seçilecek 40 kişinin AHEKON Kongresi’ne katılımına TEB sponsor olacak.

Yeryüzü Doktorları Hep OradaydıYeryüzü Doktorları Gazze’de Mikrocerrahi Ünitesinin kurulumu ve Gazzeli doktorlara eğitim vermek üzere El Şifa ve Nasser hastanelerinde göreve başladı. Çatışmalarda yaralanan uzuvlara yönelik ameliyatlar yapılamadığı için Gazze’de bu ünite büyük önem taşıyor. Gazze’de 2012 verileri itibari ile kopan uzuvları dikilemediği için engelli durumuna düşen 926 erkek, 74 kadın ve 63 çocuk bulunuyor.

İmkânsızlıklar yüzünden sakat kalıyorlar

Gazze’de ameliyat mikroskobu bulunmadığından klinik mikro cerrahi ameliyatları gerçekleştirilemiyor. 2008’den itibaren gerçekleştirilen saldırılarda ağır yara alan pek çok kadın, genç ve çocuk; damar cerrahisi için yeterli donanım bulunmadığından uzuvlarını kaybetmek durumunda kalıyor. Yeryüzü Doktorları bağışçıları ve TİKA işbirliği ile alınan; mikro cerrahi ameliyatları için mobil ameliyat mikroskobu, göz ameliyatları için Fako cihazı ve ortopedi ameliyatları için Artroskopi cihazı ve tıbbi sarf malzemeleri Gazze Şifa Hastanesi ve Gazze Göz Hastanesi’ne hibe edildi.

Diz Protezinde Robotik Cerrahi Dönemi: MakoplastyKlasik yöntemlerle yapılan diz protezlerine göre hastaların çok daha erken ayağa kalkabilmesini sağlayan, ilk günden itibaren hareket kabiliyeti kazandıran Makoplasty ile yapılan robotik diz cerrahisi Liv Hospital’da uygulanıyor. Liv Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Diz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Uğur Haklar tarafından gerçekleştirilen ilk robotik cerrahi operasyon, 65 yaşındaki Gülizar Meşeci’ye uygulandı. Makoplasty ile gerçekleştirilen ameliyat sonrasında dizlerde esneklik ve tam bükülebilirlik sağlanıyor. Klasik yöntemlerle yapılan diz protezlerine göre hastalar çok daha erken ayağa kalkabiliyor, yürüyebiliyor. Robotik teknolojilerinin kullanılması ile yapılan ameliyatla, kişiye en uygun diz protezini uygulamak artık mümkün.

Page 15: SAYED Haziran 2013 Sayı:63
Page 16: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

14 H A Z İ R A N 2 0 1 3

D O S Y A S A Ğ L I K T A S Ü R D Ü R Ü L E B İ L İ R L İ K

İnsan Kaynağı Açısından SürdürülebilirlikRisk AltındaSürdürülebilirliği geniş manada hizmetin devamı için kaynakların yeterliliği olarak görmek lazım

P R O F. D R . S A B A H AT T İ N AY D I NİSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ

14 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Page 17: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 15

TÜRKİYE VE DÜNYADA GELİŞEN SAĞLIK SİSTEMLERİ İÇİN RİSK ALTINDA OLAN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, FİNANSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTEN ÇOK, İNSAN KAYNAĞI AÇISINDAN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTİR.

burada bir çelişki vardır, eski tabirle te-nakuz vardır. O da şu; toplum ne kadar sağlıksızsa toplumdaki bireylerin ortala-ma ömürlerine yansır. Engelli insanlara destek veremezseniz onların topluma en-tegrasyonu düşük olur. Hatta hayatlarının sürdürülebilirliği o oranda az olur. Ortala-ma yaşam düşer, çocuk ve anne ölümle-ri artar. Bütün bunlar beraberinde doğal seleksiyon getirir. Aslında toplum daha az yaşayan ama sağlıklı bireylerin kendi güç-leriyle ayakta kalabildiği bir toplum hali-ne dönüşür. Böyle durumlarda sağlıkta finansal destek az kaynakla sağlanır ya da sağlanıyor görünür. Bu yüzden dünyada kişi başı beş, on dolar sağlık harcamasına sahip ülkelerle beş bin dolar sağlık har-camasına sahip ülkeler mevcut ve hepsi hayatlarını bir şekilde sürdürebiliyorlar. Ama sağlık hizmetlerini arttırabilir, daha fazla kaynak ayırıp, gerekli yatırımları ya-par daha nitelikli insan yetiştirebilirseniz topluma daha büyük hizmet verirseniz. Örneğin belli bir hastalıktan ölen bebek-leri yaşatmayı başarırsınız; bu tedavi için kuvözler, yoğun bakımlar hatta bazen ömür boyu süren tedaviler gerekecektir. Eğer kronik hastaların tedavilerini başara-bilir, ileri yaşlarında daha kaliteli bir hayat sürmelerini sağlayabilirseniz şeker, kalp romatizmal hastalıklar, kanser gibi çok ciddi hastalıklarla mücadele etmek du-rumunda kalırsınız. Eğer bir şekilde sağlık hizmetlerinde başarılı olmuş ve insanla-rın hayat kalitesini yükseltmiş, ortalama ömürlerini uzatmayı başarabilmişseniz daha yaşlı, daha çok kronik hastalığa sahip bir nüfusa sahip olursunuz. Bu da sürdü-rülebilirlik açısından baktığımızda önemli bir risk olan maliyetleri arttırır. Bunun için sağlık hizmetlerinde her başarı yeni ve büyük problemi doğurur. Bu sebeple sağ-lıkta sürdürülebilirliğe çok farklı bir açıdan bakmak lazım. Yani iyi sağlık hizmeti ve-receğiz, sağlıklı bir toplum olacağız, sağlık harcamalarımız azalacak ve sürdürülebi-lirliği sağlayacağız gibi bir yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir.

Sağlıkta gelişim sağlandı, hasta memnu-niyetleri arttı, fiziksel ve teknolojik iler-leme kaydedildi. Bundan sonraki adım sürdürebilirlik olacaktır. Sürdürülebilirlik konusunu İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın ile gö-rüştük.

Sürdürülebilir sağlık günümüzde sıkça konuşulmaya başlandı. Sürdürülebilirlik kavramdan ne anlamak gerekiyor?Günümüz insanı biraz homoekonomikus olduğu için aklımıza ilk önce finansal sür-dürülebilirlik geliyor. Dolayısıyla bir hiz-metin gelecek yıllarda da kesintisiz ida-mesini sağlayabilecek finansal altyapının var olması anlamında daha çok kullanılı-yor. Ama şahsi kanaatim, özellikle sağlık sistemlerinde finansal sürdürülebilirliğin resmin çok küçük bir parçası olduğudur. Sağlıktaki gelişmeler doğrudan sağlık sektörüne değil ülkenin diğer dinamik-lerine, gelişmişlik düzeyine, milli gelirine ve kalkınma oranına vs. bağlıdır. Sağlıkta sürdürülebilirlik dediğimizde; birincisi ge-nel kabul anlamıyla finansal sürdürülebi-lirliği, ikincisi ve en önemlisi insan kaynağı sürdürülebilirliğini anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Sürdürülebilirliği geniş manada hizmetin devamı için kaynakların yeterliliği olarak görmek lazım.

Hem Türkiye hem de tüm dünyada geli-şen sağlık sistemleri için risk altında olan sürdürülebilirlik, finansal sürdürülebilirlik-ten çok, insan kaynağı açısından sürdürü-lebilirliktir. Şöyle ki, sağlık hizmetleri, daha iyi verildikçe ihtiyacı azalan değil artan bir hizmettir. Sağlık dışı genel hizmetler açısından baktığımızda, bir toplumun bir konuda ihtiyacı varsa ve onu hizmet ve-rerek karşılarsınız, o hizmet ihtiyacı azalır. Dolayısıyla kendinizi yeni duruma adapte edersiniz. Ya hizmetinizin kalitesini artı-rırsınız ya da daha derinlemesine hizmet alanları oluşturursunuz. Eğitim bunlardan biridir. Ancak sağlık hizmetlerine gelince

R Ö P O R T A J S A R E K U Ş

Page 18: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

16 H A Z İ R A N 2 0 1 3

te olan değil, gelişmiş ülkeler de sağlıkta insan kaynağı eksikliğinden bahsediyor. Gelişmekte olan ülkelerde aslında bu ih-tiyaç daha fazladır, ancak sahip oldukları hizmet düzeyi düşük olduğu müddetçe bu sorunun farkına varamamaktadırlar. Kendi ülke örneğimizden hatırlayalım. İlk olarak doktor eksikliğinden bahsediyor-duk, sistem ilerleyince hemşire azlığından bahsedilir oldu. Uzun ömürlü insanlarımı-zın oluştuğu ve kronik hastalıkların belirli düzeye geldiğinde fizyoterapist eksikli-ğinden, sanayileşme ağır iş temposu ve stresin yoğun olduğu toplumlarda psiko-log eksikliğinden bahsetmeye başlıyoruz.

Peki geleceğe yönelik nasıl bir insan kaynağı planlaması yapılmalı?Genellikle geçmişteki rakamlara bakarak çıkarım yapmak her zaman doğru değil-dir. Mesela bir doktor; lise sonrası altı yıllık tıp, dört yıllık uzmanlık, arada ikişer yıllık mecburi hizmetler, bir de erkekse asker-lik… Bunları koyduğunuzda ancak on beş yıl sonra sizin esas politikanıza uygun ola-rak o kişiyi bir noktaya yerleştireceksiniz. Yani on-on beş yıl sonrası için planlama yapılması gerekiyor. Bugünün sağlık siste-mi düzeyi ile on beş yıl sonrasının sağlık sistemi düzeyi aynı olmayacaktır. İnsan kaynağını göz önüne alarak sağlıkta sür-

Bunu biraz daha açıklayabilir misiniz?Sağlıkta finansal sürdürülebilirlik doğru-dan sizin verdiğiniz hizmetle paralel de-ğil, ülkenin genel gelişmişlik düzeyi ve sağlığa ne kadar kaynak ayırabilmesiyle ilgili bir olaydır. Aynı şekilde biraz önce anlattığım süreci yetişmiş insan kaynağı açısından düşünelim. Az gelişmiş, yeteri kadar sağlık hizmeti verememiş toplum-larda sadece az sayıda doktorun varlığı sağlık hizmetini veriyor gibi görünse de toplum geliştikçe, sağlık hizmetlerindeki kalite arttıkça bireysel hizmetlerden en-tegre sistemlere ve bunları yürütecek in-san gücüne ihtiyacınız olacaktır. Sağlıkta her türlü ilerleme ile birlikte daha kaliteli, daha fazla eğitim almış, daha çok çeşit-lenmiş ve daha çok sayıda insan kayna-ğına ihtiyaç duyulmaktadır. Kanaatimce sağlık alanında dünyayı tehdit eden sür-dürülebilirlik riski insan kaynağı açısından sürdürülebilirlik riskidir. Hizmet sektörü-nün hemen hemen hepsinde en büyük hazine insan kaynağıdır. Donanımlı, ge-rekli eğitimi almış, görevini bilen, sürekli eğitimle kendini dinamik tutan ve sürekli bir şekilde bu hizmeti yürütebilecek ka-pasitede olan insan kaynağıdır. Her yeni başarı, yeni doğmuş ihtiyaç alanlarında yetişmiş yeni insan kaynaklarını gerekti-riyor. Bu nedenledir ki, sadece gelişmek-

İYİ SAĞLIK HİZMETİ VERECEĞİZ, SAĞLIKLI

BİR TOPLUM OLACAĞIZ, SAĞLIK HARCAMALARIMIZ

AZALACAK VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

SAĞLAYACAĞIZ GİBİ BİR YAKLAŞIM

DOĞRU BİR YAKLAŞIM DEĞİLDİR.

D O S Y A S A Ğ L I K T A S Ü R D Ü R Ü L E B İ L İ R L İ K

Page 19: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 17

ama yaşlı olmayan bir nüfusta en yaşlı yüz elli yaşında olabilir. Buradaki resmi iyi oku-mak lazım. Nüfusun yaşlanmasından an-ladığımız o toplumdaki ortalama ömrün uzamasıdır. Ortalama ömrü en çok uzatan yeni doğan çocukların ölümünün engel-lenmesidir. Nüfusun yaşlanması demek, arkadan gelen genç nüfusun az ama ya-şayan insanların daha uzun ömürlü olma-sı demektir. Bu iki bilgiyi bir araya getirdi-ğimizde özellikle arkadan gelen nüfusun az olduğu ama yaşayan insanların onlara göre daha fazla olduğu bir toplumda risk kendini gösterir. Bir toplumdaki yaklaşık altmış beş yaş üzerindeki nüfusu en üret-ken çağındaki gençler ve orta yaşlılar bes-ler. Artık siz üreten genç nüfusla tüketen yaşlı nüfusu dengede tutamazsanız risk altındasınız demektir.

Yaşlanma üretmeden tüketmek olarak görüldüğü için bazı dönemlerde nüfus azaltıcı politikalara gidilmiştir. Bir toplu-mun sanki nüfusu azaltılınca o toplumda daha az yaşlı olacak, kaynaklar daha rahat paylaşılacak ve yoksulluk olmayacak zan-nedilmiş. Bu çok yanlış bir düşünce tarzı çünkü hiçbir zaman için bir ülkenin kay-nakları statik değil. Kaynağı tükettiğimiz gibi de üretiyoruz. Önemli olan üretime katılan, kaynak üreten nüfusa sahip ol-maktır. Kısıtlı kaynakları bahane ederek nüfus azaltma politikası uygular ve üreti-

dürülebilirlik tahminlerinin geleceğin sağlık sistemine, toplumun sağlık düze-yine bakarak yapılması gerekir. Maalesef sürdürülebilirlik konusunda yeterince ufuk geliştiremiyoruz. Önce geleceği oku-malı, sonra o geleceğe yönelik insan kay-nağını planlamalı ve yetiştirmeliyiz.

Sağlıkta sürdürülebilirlikten bahsederken sürekli yaşlı nüfusun artması ve bu alana yönelik ihtiyaçların çoğalacağı konusunun üstünde duruluyor. Sağlıkta sürdürülebilirliği tehdit eden en büyük konu yaşlanma mıdır?Sağlıkta sürdürülebilirliğin tehdidinde yaşlı toplum olmanın büyük rolü var. An-cak yaşlılık tek başına en büyük tehdidi oluşturmuyor. Teknoloji de sürdürülebi-lirliği tehdit ediyor. Bunun iki yönü var. Birincisi teknoloji kaynaklı yeni hastalıklar üretiyoruz; nükleer araştırmaları geliştirip radyasyon sorununu oluşturuyoruz, uçu-cu gazları icat ediyoruz ozon tabakasını deliyoruz. Diğer yandan bu sebeple oluş-muş hastalıkları tedavi etmek için yeni cihazlar üretiyor ve sağlıkta yeni teknoloji pazarları oluşturuyoruz.

Yaşlanma sorununun toplumda doğru okunabildiğinden emin değilim. Aslında bir nüfusun yaşlanması demek o top-lumda sadece yaşlı insanların bulunuyor olması demek değildir. Örneğin yaşlı bir nüfusta en yaşlı doksan yaşında olabilir

SAĞLIKTA FİNANSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DOĞRUDAN SİZİN VERDİĞİNİZ HİZMETLE PARALEL DEĞİL, ÜLKENİN GENEL GELİŞMİŞLİK DÜZEYİ VE SAĞLIĞA NE KADAR KAYNAK AYIRABİLMESİYLE İLGİLİ BİR OLAYDIR.

Page 20: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

18 H A Z İ R A N 2 0 1 3

me katılacak genç nüfusu yok ederseniz o zaman sürdürülebilirlik tehlikeye girer.

Koruyucu sağlık hizmetleri sürdürülebilirliği sağlayacak mıdır?Artık sağlıklı olmak, mevcut hastalıksız durumun devam ettirilmesi değil, hayat kalitesinin daha fazla yükselmesi olarak anlaşılmalıdır. Eskiden kolu kırılınca çıkık-çıya gittiğinde insanlar, bir sağlık hizmeti talep etmiş ve almış oluyordu, bugün sa-bah işine gidip işinden verim alamayınca ve kendisini mutsuz hissedince doktora gitme ihtiyacı hissediyor. Yani sağlık anla-yışı da çok hızlı değişiyor. Olaylara “koru-yucu sağlık” gibi daha dar bir açıdan bak-mak yerine tümüyle sağlığın geliştirilmesi olarak bakılmalıdır. Yani hizmetler sadece sınırlı manada koruyuculukla bitmeye-cektir. Bulunduğunuz halden daha sağlıklı bir hale geçebilmek sağlığın geliştirilmesi olarak düşünülebilir. Bunun için daha ge-niş perspektifte bir faaliyet alanına ihtiyaç vardır.

Son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü’nün liderliğinde sağlığın promosyonu, sağlı-ğın geliştirilmesi gibi kavramlar kullanıl-maktadır. Bizim yerleşik kültürümüzde koruyucu sağlık hizmetleri deyince sanki bunlar birinci basamak sağlık hizmetleri-dir, dolayısıyla sağlık harcamalarını azaltır gibi bir anlayış var. Bu anlayış tam olarak doğru değil. Sağlığın geliştirilmesi hayatın her yerinde olması gereken bir iş. Şehir-ler arası bir yolda yapılan rampa, kayma katsayısına göre yol yapımı bile sağlığın geliştirilmesi ile ilgili ciddi adımlardır. Sağ-lığın geliştirilmesini her türlü hizmet sek-törüne yayabilirsek başarılı oluruz.

Sağlık yöneticileri ve politika yapıcılar sağlığın geleceğini sürdürülebilirlik çerçevesinde nasıl planlamalı?Sağlıkta sürdürülebilirlik için öncelikle sağlığı bir kaynak tüketme alanı görme zafiyetinden, saplantısından kurtulmamız gerekiyor. Sağlığa ne kadar yatırım yapar-

KISITLI KAYNAKLARI BAHANE EDEREK NÜFUS AZALTMA

POLİTİKASI UYGULAR VE ÜRETİME

KATILACAK GENÇ NÜFUSU YOK

EDERSENİZ O ZAMAN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

TEHLİKEYE GİRER.

D O S Y A S A Ğ L I K T A S Ü R D Ü R Ü L E B İ L İ R L İ K

sanız o kadar çok sağlıklı bir toplum yapar-sınız, o kadar çok üretim süreçlerine katkı yapan insan kaynağınız olur. Dolayısıyla toplumun gelişmesi, kalkınması o derece hızlanmış olur. Sağlık bir yandan kaynak tüketen bir argümanken bir yandan da en çok kaynak üreten araçtır. Sürdürüle-bilirlik açısından doğrudan sağlık harca-maları değil sağlık harcamalarının dolaylı olarak kazandırdığına bakmak lazımdır. Bilhassa bu konuda politika üretecek ki-şilerin resmin bu yönünü çok iyi görme-leri gerekiyor. Gelecekte bunu fark eden politikacıların seçim vaatlerinde “sağlık harcamaları çok fazladır, bunu kısacağım” yerine “ihtiyaç var sağlık harcamalarını arttıracağım” demeleri gerekecektir. Sağ-lıkta sürdürülebilirlik için bugüne bakarak çok net hesaplama yapmanın mümkün olmadığı kanısındayım. En az sekiz, on yıl sonrasına bakarak plan yapmak lazım. Trendin nereye gittiğini, teknolojinin ne-reye varacağını, insanların taleplerinin ne olacağını, ülkemizin kalkınmışlık düzeyi-nin nereye gideceğini net olarak tahmin edip bunların üzerine projeksiyonlar ya-parak sürdürülebilirliği kurmak lazım. Biz sağlık yöneticilerinin geleceği okumaya ihtiyacımız var. ■

Page 21: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

SIE_essenza_235x305mm_5mm_tazefikir_C.indd 1 10.04.2013 14:55

Page 22: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

20 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Sürdürülebilir Bir Sağlık Sistemi İçin Neler Yapılmalı?Etkili bir sağlık sistemi, duyarlı bir yönetim anlayışı oluşturulması ve sürdürülebilirliğin sağlanması ile gerçekleştirilebilecektir.

Amacının doğrudan, sağlığın geliştiril-mesi olan ve verilen her türlü sağlık hiz-metlerini içerisine alan girdi, süreç ve çıktılardan oluşan bir bütün olarak tanım-layabileceğimiz sağlık sistemi kavramı birçok bileşeni de içerisinde barındırmak-tadır. Kaynakların temini, mevcut kaynak-ların örgütlenmesi, yönetim ve yönetsel düzenlemeler, finansman kaynakları ve sağlık hizmetlerinin sunumunu içeren bu bileşenler aslında sürdürülebilir bir sağlık sistemi için anahtar öğeler olarak ele alı-nabilir. Ayrıca 2000 yılı Dünya Sağlık Ra-poru’na göre bir sağlık sisteminin ulaşma-yı arzuladığı üç temel amaç olarak; sağlık seviyesinin yükseltilmesi, yeterlilik ve fi-nansmanda adalet konuları da yukarıda bahsettiğimiz anahtar öğelere ek olarak sıralanabilir.

Hastalık Yönetimi UygulamalarıPek çok ülkenin sağlık sistemi, kaynak-ların adaletsiz bir biçimde dağıtılması ve sağlık problemlerinin yüzdesel dağılımına göre bir tahsis yapılmaması problemle-riyle karşı karşıya kalmaktadır. Ülkemizde konuyla ilgili olarak TÜSİAD, 2012 yılında,

“Sürdürülebilir Sağlık Sistemi İçin Kronik Hastalık Yönetiminde Elektronik Sağlık Kayıtlarının Rolü” başlıklı bir rapor hazır-lamıştır. Bu rapora göre, ulusal sağlık büt-çelerinin giderek artan bir bölümü kronik hastalıklara ayrılmaktadır. Sağlık sistemle-rini finansal açıdan çıkmaza sokan kronik hastalık yükü tüm dünyaya paralel olarak ülkemizde de artmaktadır. Bu noktalardan hareketle raporda, kronik hastalık yöneti-minin sürdürülebilirlik açısından önemi-nin yanı sıra, elektronik sağlık kayıtlarının etkin kullanımı ile sağlanacak verimlilik ve kalite artışının vurgulanması amaçlan-mıştır (www.tusiad.org). Bu noktadan yola çıkarak, sürdürülebilir bir sağlık sistemin-den bahsedebilmek, sağlık hizmetlerinde önceliklerin belirlenmesiyle de doğrudan ilişkilidir. Bu aşamada, sınırlı kaynaklarla sağlık hizmeti ihtiyaçlarının karşılanması arasında uygun bir dengenin sağlanma-sı zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Sağ-lık hizmetlerinin nihai amacı kişilerin ve böylelikle toplumun sağlığının geliştiril-mesi olduğu da göz önünde bulundu-rulduğunda, finansal açıdan kaynakların tedavi edici sağlık hizmetlerinin yanı sıra koruyucu sağlık hizmetlerine de yine aynı

D O S Y A S A Ğ L I K T A S Ü R D Ü R Ü L E B İ L İ R L İ K

PERFORMANSA DAYILI ÖDEME SİSTEMİNDE

NİTELİK ÖLÇÜTÜ YANINDA, TIBBİ

KALİTE VE VERİMLİLİK KRİTERLERİNİ

VE HASTA SONUÇLARINI ÖLÇEN

DEĞERLENDİRMELERE DE YER VERİLMELİDİR.

P R O F. D R .D İ L AV E R T E N G İ L İ M O Ğ L UGAZİ ÜNV. İ.İ.B.F. SAĞLIK KURUMLARI İŞLETMECİLİĞİ BÖLÜM BAKANI

Page 23: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 21

gücünün nitelik ve nicelik yönünden de yeterli olması gerekir. Sağlık sisteminin varlığının korunması ve sürdürülmesinde ihtiyaç duyulan sağlık insan gücü yetiş-tiren üniversite ve diğer okulların eğitim kalitesi yeterli olması, mezuniyet sonrası eğitimlerine de (değişen teknolojik, sos-yo-kültürel, politik ve ekonomik çevre faktörlerini ve tıbbi gelişmeleri yakından takip etmeleri açısından) önem verilmesi gerekir. Sağlık kuruluşları öğrenen örgüt kültürünü benimsemesi yönünde teşvik edilmeli, inovasyon ve AR-GE çalışma-larında TUBİTAK ve diğer kamu ve özel kurumların desteği sağlanmalıdır. Sürdü-rülebilir sağlık sistemlerinde önemli bir konu da sağlık kuruluşlarının içerisinde yer aldığı sağlık sistemlerinin değişen bi-rey ve toplumsal istek ve ihtiyaçlara cevap verecek şekilde örgüt ve yönetim yapıla-rının oluşturulmasıdır. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı yeniden yapılan-ma süreci eğer doğru bir şekilde yöneti-lebilirse önemli bir adım atılmış olacaktır.

Performans Değerlendirme Sistemleri Gözden GeçirilmeliKonuyu bir başka şekilde ele alacak olur-sak, sistemde nitelikli sağlık insan gücü sorununun yaşandığı ve yaşanacağı, bu sebeple uygun ücret politikaları, çalışan mutluluğunu ve bağlılığını arttıran ön-lemlerin ele alınması zorunluluğu da göze çarpmaktadır. Yine çalışanların ücret-lendirme ve performans değerlendirme sistemleri adil ve objektif kriterlere göre yeniden gözden geçirilmelidir. Uygulan-makta olan ücret sisteminden toplam üc-ret içerisinde performansın payı oransal olarak kök ücreti geçmemeli, yapılacak iyileştirmeler maaşlarda yapılmalıdır. Per-

oranda ayrılması tedavide ihtiyaç duyu-lan maliyetin düşmesine sebep olacaktır. Dolayısıyla etkin sonuçlar için, koruyucu sağlık hizmetleri ve hastalık yönetimi uy-gulamaları ön plana geçmelidir.

Özet olarak sağlık sistemleri, yalnızca in-sanların sağlığını yükseltme sorumlulu-ğuna değil, aynı zamanda da onları has-talığın finansal risklerine karşı korumak ve onları saygınlıkla tedavi etme sorumlu-luklarına da sahiptirler. Dolayısıyla hizmet sunulan nüfusun sağlığını yükseltmek, kişilerin beklentilerine yanıt vermek ve hastalık ya da sağlığın maliyetlerine karşı finansal koruma sağlamak da sürdürüle-bilir bir sağlık sistemi için gereklidir.

Mezuniyet Sonrası Eğitimlere Önem VerilmeliSürdürülebilir sağlık hizmetleri için yal-nızca finansal kaynakların bulunması ve yönetimi yeterli olmaz. Buna ilave ola-rak sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde anahtar bir rol üstlenen sağlık insan

SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN BAŞLATTIĞI YENİDEN YAPILANMA SÜRECİ EĞER DOĞRU BİR ŞEKİLDE YÖNETİLEBİLİRSE ÖNEMLİ BİR ADIM ATILMIŞ OLACAKTIR.

H A Z İ R A N 2 0 1 3 21

Page 24: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

22 H A Z İ R A N 2 0 1 3

formansa dayılı ödeme sisteminde nitelik ölçütü yanında, tıbbi kalite ve verimlilik kriterlerine ve hasta sonuçlarını ölçen de-ğerlendirmelere de yer verilmelidir.

Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz gibi, elekt-ronik sağlık kayıtlarının etkin kullanımı ile sağlanacak verimlilik ve kalite artışı, enformasyon teknoloji ihtiyacı, yatırım ve uygulamalarının ön plana çıkartılması ile olacaktır. Sağlık sistemlerinin etkili bir şekilde işlev görmesi için de bilginin uy-gun şekilde hizmetlere uygulanması ile gerçekleşecektir.

Toplum Desteği AlınmalıSağlık hizmetlerinin temel amacı kişilerin ve böylelikle toplumun sağlığının geliş-tirilmesidir. Bunu sağlayacak en önemli işlev hizmetin sunulmasıdır. Sağlık hiz-metlerinin sunumu, etkili bir sağlık siste-mi, duyarlı bir yönetim anlayışı oluşturul-ması ve sürdürülebilirliğini sağlanması ile gerçekleştirilebilecektir. En iyi sistem diye bir şey yoktur, dolayısıyla esnek sağlık sis-

temlerinin dinamizmi sürdürülebilirliği de beraberinde getirecektir. Sürekli iyileş-tirme felsefesi ile hareket edilerek, sağlık sektöründe rol alan tüm paydaşların (baş-ta sağlık çalışanları olmak üzere, meslek örgütleri, finans ve sigorta kuruluşları, üniversiteler, yasama ve politika belirleyici kurumlar vb.) görüş ve önerileri yanı sıra toplum desteği alınarak sağlık sistemle-rinde sürdürülebilirlik sağlanabilir. Sağlık sistemin başarısı ise, sistemin temel he-deflerini ne ölçüde karşıladığı ile ölçüle-bilir. ■

KAYNAKLAR

1. http://www.absaglik.com/hhy_kss.pdf, 20.05.2013.

2. http://www.tusiad.org/bilgi-merkezi/basin-odasi/basin-bultenleri/tusiad--surdurulebilir-saglik-siste-mi-kapsamindaki-calismasini-kamuoyuna-sunacak/, 20.05.2013.

3. TENGİLİMOĞLU, D., Güzel A., Sağlık Sistemleri ve Ülke Örnekleri-I, Sosyal Güvenlik Dünyası, yıl 14, sayı 74. (2011).

4. UĞURLUOĞLU, Ö., ÇELİK, Y., “Sağlık Sistemleri Per-formans Ölçümü, Önemi ve Dünya Sağlık Örgütü Yaklaşımı”, Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, Cilt:8, Sayı:1 (2005).

PEK ÇOK ÜLKENİN SAĞLIK SİSTEMİ,

KAYNAKLARIN ADALETSİZ BİR

BİÇİMDE DAĞITILMASI VE SAĞLIK

PROBLEMLERİNİN YÜZDESEL

DAĞILIMINA GÖRE BİR TAHSİS YAPILMAMASI

PROBLEMLERİYLE KARŞI KARŞIYA KALMAKTADIR.

D O S Y A S A Ğ L I K T A S Ü R D Ü R Ü L E B İ L İ R L İ K

Page 25: SAYED Haziran 2013 Sayı:63
Page 26: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

24 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Finansal Başarı Sürdürülebilir Değer Yaratmanın Bir Göstergesidir Sürdürülebilirlik işletmenin sadece kendi içsel faktörleri değil, onu etkileyen bütün dışsal faktörleri ve bunların değerlendirilmesini içeren son derece önemli bir göstergedir

Sürdürülebilirlik kavramı Birleşmiş Mil-letler Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun 1987 yılı sonuç bildirgesinde “İnsanlık, gelecek kuşakların gereksinimlerine ce-vap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçlarını temin ederek, kal-kınmayı sürdürülebilir kılma yeteneğine sahiptir.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımlama ihtiyaçların karşılanması için toplum ve doğa ilişkisi ile bugün ve ge-lecek kuşakların ihtiyaçları arasında den-geyi sağlamayı referans almaktadır. Klasik kalkınma kavramının temelinde sürdürü-lebilirlik anlayışı bulunmaz. Kalkınmanın temeli, giderek artan insan ihtiyaçlarının, “insan merkezli” bir bakış açısı ile karşılan-masıdır. Bu anlayış yakın bir geçmişe ka-dar geçerliyken, günümüzde işletmelerin kârlılıkları ve performanslarının gösterge-si olan rakamsal değerlerin tek başlarına işletme performansını ve gelecekteki de-ğerini göstermekte yeterli olmadığı ortak görüşüne varılmıştır. Üzerinde önemle durulan konu, işletme performansının ve başarı göstergelerinin sürdürülebilirliğidir. Sürdürülebilirlik işletmenin sadece kendi içsel faktörleri değil, onu etkileyen bütün dışsal faktörleri ve bunların değerlendi-

rilmesini içeren son derece önemli bir göstergedir. Sürdürülebilirlik göstergeleri ekonomik, çevresel ve sosyal kriterler ile kurumsal ve finansal yönetim performan-sını içerir.

Hastanelerde SürdürülebilirlikHastanelerde sürdürülebilir finansal yö-netim; kurumsal yönetişim, çevre ve sos-yal sorumluluk kriterlerinin hastanelerde verilen hizmetlere entegre edilmesini ifade etmektedir. Diğer bir ifade ile işlet-me olarak ele alınan sağlık kurumlarının hedefleri içine çevresel ve sosyal sorum-lulukla kurumsal yönetişimi dahil ederek, karar verme süreçlerinde bu kriterlere dikkat edilmesidir.

Sağlık kurumlarını sadece hastalara te-davi hizmetinin verildiği kurumlar olarak sığ bir bakış açısı ile değerlendirmemek gerekmektedir. Sağlık hizmetlerinde sürdürülebilir kalite, teşhis ve tedavinin hastalar için mümkün olduğunca hızlı ve hasta güvenliğini koruyan yöntemlerle yapılması anlamına gelir. Sağlık kurumla-rında kullanılan çok sayıda tıbbi cihazla-rın karbondioksit salınımları, kimyevi ve radyoaktif atıklar, enerji tüketimleri vb. ile

D O S Y A S A Ğ L I K T A S Ü R D Ü R Ü L E B İ L İ R L İ K

SAĞLIK KURUMLARINI SADECE HASTALARA TEDAVİ HİZMETİNİN

VERİLDİĞİ KURUMLAR OLARAK SIĞ BİR BAKIŞ AÇISI İLE

DEĞERLENDİRMEMEK GEREKMEKTEDİR.

Y R D . D O Ç . D R .H A S A N B A K I RANADOLU ÜNV. AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

Page 27: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 25

yı amaçlar. Bununla birlikte elde edilen finansal başarı sürdürülebilir değer ya-ratmanın bir göstergesidir. Günümüzde işletme değerini maksimum kılan tek fak-törün kâr olmadığı kabul edilmektedir. İş-letmenin kârlılığını da etkileyen tüm fak-törlerin izlenmesi, yönetimi ve denetimi son derece önemlidir. Kurumsal yönetim anlayışının yerleşmesi ile işletmenin içsel ve dışsal bütün risklerinin denetimi ola-naklı kılınabileceği gibi işletme faaliyetle-rinin ve süreçlerinin etkinliği değerlendi-rilerek gerekli müdahalelerin zamanında yapılabilmesi sağlanır.

Kalite YükseliyorSürdürülebilir sağlık hizmetleri ile inovas-yoncu tıbbi sistemler ve ileri teknolojiler sayesinde sağlık hizmetleri iyileşmekte, yeni teşhis ve tedavi yöntemlerinden sağlık kurumlarının çalışanları ve hastaları maksimum faydayı sağlamaktadır. Tedavi kalitesinin yükselmesinin yanı sıra çev-renin de korunması bir taraftan hastalar için olası en mükemmel kalitede sağlık hizmeti almayı garanti altına alırken diğer yandan ekonomik olarak ve-rimliliği de kontrol altında tutmayı olanaklı kılmaktadır. Sürdürüle-bilirlik ile sağlık kurumlarında marka değeri, güven ve itibar sağlanırken, ma-liyet tasarrufu ile de kârlılığın artması sağlanmaktadır. Sağlık kurum-l a r ı n d a k i bu geliş-meler

çevreye uyumlu olması sağlanmalı, akıllı sağlık kurumu yapıları ile hem çalışanların hem de hastaların sağlıkları korunmalıdır.

Sosyal Duyarlılık GerekiyorHastanelerde sürdürülebilir finansal yö-netim, dinamik olmayı, ülkenin sağlık alanında sürdürülebilir kalkınma para-metrelerinin neler olduğunun iyi analiz etmeyi, buna en uygun çözüm ve uyum süreçlerinin geliştirilmesini ifade eder. Bu boyutunda hastanelerde finansal yöne-tim finansal performans ile eş ağırlıkta sağduyu, çevresel ve sosyal duyarlılıkları da gerektirmektedir. Çevre ve sosyal du-yarlılıklar dikkate alındığında ortaya ko-nulması gereken hedeflerin orta ve uzun vadeleri de kapsayan çerçevede olması gerekmektedir.

Günümüzde işletme performansının bir göstergesi ya da ölçüsü olan çeşitli sürdü-rülebilirlik endeksleri bulunmakla birlikte bütün işletmeler için bunun tam olarak ortaya konulması oldukça güçtür. Çünkü sürdürülebilirlik sadece işletmenin kendi içsel faktörü değil, onu etkileyen bütün dışsal faktörlerin de değerlendirilmesini içerir. Bu çerçevede sürdürülebilirlik in-deksi ekonomik, çevresel ve sosyal kriterler ile ilgili finansal yöne-tim konularında objektif bir karşılaştırma sağlama-

KALİTELİ HİZMET YARIŞINDAKİ SAĞLIK KURUMLARI ARASINDA ARTAN REKABET ORTAMINDA ÇEVREYE DUYARLILIK, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ANLAYIŞINDA YENİ BİR BOYUT KAZANACAK VE BU HASSASİYETE SAHİP HASTANELER RAKİPLERİNDEN FARKLILAŞACAKTIR.

H A Z İ R A N 2 0 1 3 25

Page 28: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

26 H A Z İ R A N 2 0 1 3

hasta tercihlerinin, bu sağlık kurumların-dan yana olmasına ve sağlık kurumu ça-lışanlarının motivasyonuna olumlu etki etmektedir.

Sürdürülebilirlik RaporuSürdürülebilirlik raporlaması, işletme olarak sağlık kurumları ve hastanelerin sürdürülebilir hedefleri doğrultusunda; ekonomik, sosyal ve çevresel performan-sını olumlu ve olumsuz yönleriyle, tüm iç ve dış paydaşları ile paylaştığı bir iletişim aracıdır. Sadece finansal varlıkların yer aldığı ve hissedar (ortak) menfaatlerini dikkate alan finansal raporlama artık ye-terli değildir. Sürdürülebilirlik raporlaması, işletmelerin ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini tüm paydaşların menfaatini gö-zeterek ele alır.

Sürdürülebilirlik raporlaması Global Re-porting Initiative (GRI) raporlama çerçe-vesinde raporlama yapan işletmeler için yönetimle ve sürdürülebilirlikle ilgili ma-

liyetlerin düşürülmesi, marka ve itibar de-

ğerinin pekiştirilmesi, faaliyet gösterilen pazarda farklılaşma, rakipler veya tedarik-

çilerin aksiyonlarından kaynaklanan mar-

ka erozyonuna karşı korunma ve network – iletişim kurma gibi faydalar sağlamakta-

dır.

Sürdürülebilirlik raporlaması ile işletme-

ler; yenilikçilik kapasitesi, sosyal iyileştir-

me konusuna bağlılığı vb. elle tutulmayan ancak toplum için önemli olan ve potan-

siyel yatırımcılar açısından değer taşıyan, bu nedenle de işletmenin piyasa değe-

rine etki eden unsurların ortaya çıkması-

na neden olur. Kaliteli hizmet yarışındaki sağlık kurumları arasında artan rekabet ortamında çevreye duyarlılık, sürdürüle-

bilirlik anlayışında yeni bir boyut kazana-

cak ve bu hassasiyete sahip hastaneler rakiplerinden farklılaşacaktır. Yaratılan bu farklılık ise hastanelerin paydaşları yanı sıra hissedarlarına da ekonomik anlamda kazanç olarak geri dönecektir. ■

KALKINMANIN TEMELİ, GİDEREK

ARTAN İNSAN İHTİYAÇLARININ,

“İNSAN MERKEZLİ” BİR BAKIŞ AÇISI İLE KARŞILANMASIDIR.

D O S Y A S A Ğ L I K T A S Ü R D Ü R Ü L E B İ L İ R L İ K

26 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Page 29: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

www.meditel.com.trMerkez: Molla Şeref Mah. Halıcılar Köşkü Sk. No:26 Fatih / İSTANBULTel:(0212) 635 79 70 Pbx Faks:(0212) 635 81 43Ankara: Sağlık Sk. Çetin Apt. No:30/3 Kat:1 Yenişehir / ANKARATel:(0312) 433 75 20 - 435 80 60 Fax:(0312) 433 80 92

Teknolojinin İnsan Sağlığı ile Buluştuğu Nokta...

Radyoterapi gören kanser hastaları için tümöre istenilen dozu Yüksek Hassasiyette verirken sağlıklı dokuları Koruyan En Gelişmiş Tedavi Cihazlarındandır;

TOMO H SERIES

Yüksek Hassasiyette Hızlı Planlama, Hızlı Konturlama & Hızlı TedaviTek seansta izocenter ihtiyacı duymadan 40 x 160 cm2 alanda ışınlama imkanı olan dünyadaki tek cihazdır. Bu sayede TomoTherapy cihazı ile Kemik İliği, Omurilik, Tüm Vücut ve Çoklu Metastaz Işınlamalarında mükemmele yakın sonuçlar elde edilmektedir.

“1984’den beri”

> Gold Standard IG-IMRT (Görüntü Rehberliğinde Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi)> Adaptif Radyoterapi, Stereotactic RadioSurgery, SBRT, Simultane Entegre Boost> IG-IMRT, IMRT ve IG-RT tedavi tekniklerinin devamlı olarak kullanıldığı en gelişmiş radyoterapi sistemlerindendir.> Gerçek CT (Tomografi) eşliğinde görüntü alıp, Helikal yapısı sayesinde kusursuz tedavi sağlamaktadır.

Page 30: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

28 H A Z İ R A N 2 0 1 3

HASAN SERT: TÜMSİAD OLARAK

HÜKÜMETİMİZİN SAĞLIK ALANINDAKİ BAŞARILARINI

DESTEKLEMEK AMACI İLE ÜLKE EKONOMİSİNE

KATMA DEĞER SAĞLAYACAĞINA İNANDIĞIMIZ BU

ORGANİZASYONUN SORUMLULUĞUNU

ÜSTLENMEK İSTEDİK.

Siyasi İrade GerekliDünyamızın sınırların kalktığı bir zaman diliminde ilerlediğini ileri süren Sağlık Ba-kanı hiçbir ülkenin politika oluştururken yalnızca kendi şartlarını esas almadığını ve özellikle sağlık hizmeti kolunda dünya standartlarına uyum sağlanılması, hizmet-lerin dinamik bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Müezzinoğlu söz-lerini şöyle sürdürdü; “Lider ülke olmak, dünya siyasetine yön belirlemek ve farklı coğrafyalarda iz bırakmak için ürettiğimiz hizmeti dünya ülkelerinde sunmamız ve paylaşmamız gerekiyor. Bunun için sağ-lam bir üretim mekanizması, yetişmiş in-san kaynağı ve çağın gelişmelerini yakın-dan takip eden bir beyin takımına ihtiyaç var. Hepsinden önemlisi sizi her daim des-tekleyen, önünüzü açan güçlü bir siyasi irade, bu hizmetlerin geliştirilmesinde başrol oynamaktadır. Bu anlamda sağlığa verdiği güçlü siyasi irade dolayısıyla hu-zurlarınızda değerli Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyo-rum. Türkiye’nin on yıl öncesiyle bugünki arasındaki fark bütün bunların bir araya getirilebilmesi bu manada çok özel ve önemli bir örnek ortaya koyabilmesidir.”

Türkiye’den sağlık alanında mezun olmuş ve dünyanın farklı ülkelerinde meslekle-rini sürdüren, 45 ülkeden 453 doktor ve sağlık çalışanının konuk olduğu 1. Ulus-lararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurulta-yı, 14 Haziran 2013 tarihinde İstanbul’da yapıldı.

Kurultayın açılışı Sağlık Bakanı Dr. Meh-met Müezzinoğlu, Yemen Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Kasım Al Anisi, Sudan Sağlık Ba-kanı İdris Abu Garda, Kosova Sağlık Bakanı Ferid Agani, Başbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkan Yardımcısı Mehmet Köse, Kızılay Başkanı Ahmet Lütfi Akar ve TÜMSİAD Başkanı Dr. Hasan Sert ve çok sayıda kamu ve özel sektör sağlık yöneticisinin katılımı ile yapıldı.

Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Dr. Meh-met Müezzinoğlu Türkiye’nin 2000’li yıl-lardan sonra sosyal politikalar alanında önemli gelişmelere imza attığını hatırlattı. Bu çalışmalar arasında en çok dikkat çe-ken hamlelerin başında sağlık sektörünün geldiğinin ifade eden Müezzinoğlu “bu tespit bir faraziyeden öte rakamlar, yatı-rımlar, insan kaynakları ve dünya ölçeğin-de elde ettiğimiz başarıların bir bütünü olarak ifade edilmektedir.” dedi.

1. UluslararasıTürkiye Sağlık MezunlarıKurultayı YapıldıTürkiye’de eğitim almış 45 ülkeden 453 doktor ve sağlık çalışanı İstanbul’da buluştu

G Ü N D E M

Page 31: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 29

H A B E R S U Ö Z G Ü R

onlarla paylaşıyoruz. Bugün Kenyalı dok-torlara acil vaka eğitimi veren bir ülkeyiz. Güney Sudan’da anne ve çocuk sağlığı-nın iyileştirilmesi için yardımcı oluyoruz. Bosna Hersek’te, Sudan’da Afganistan’da halk sağlığının iyileştirilmesi için TİKA koordinatörlüğünde projeler üretiyoruz ve uyguluyoruz. Moğolistan’da anne ve çocuk sağlığı, Kazakistan’daki doktorlara nöropati eğitimi veriyoruz. Sudan’da ka-tarakt ameliyatı yapan, Haiti depreminde acil ve afet yönetimine koşan, acil insani ihtiyaçları bulunan Somali’de hastane açıp uzman doktorlara eğitim veren bir ülkeyiz. Amacımız ve hedefimiz sağlık vizyonumuzu küresel boyuta taşımak sağlık insan gücüne küresel katkıda bu-lunmaktır.

Sağlık Elçilerini Ülkemizde BuluşturacağızMillet, ırk, din, dil, renk ayrımı yapmadan adım attıkları her yere kendilerinden bir parça, yurttan bir yer bilmenin anlayışıy-la hareket ettiklerini ifade eden Müezzi-noğlu dünyanın birçok ülkesinden gelen kişilerin ülkemizde tıp eğitimi aldığının

bilgisini verdi. Bugüne kadar ülkemizde

sağlık eğitimi alarak mezun olan yabancı

hekim sayısının yaklaşık üç bin beş yüz

civarında, hali hazırda eğitimine devam

eden öğrencilerle birlikte bu sayının her

geçen gün artmakta olduğunun altını

çizdi. Sağlık Bakanı; “Bu kardeşlerimiz

mezun olduktan sonra ülkelerine dön-

düklerinde bizim için birer sağlık elçisi

misyonu üstlenmekte, ülkemizin sağlık

alanındaki birikimlerinin aktarılmasın-

da aracı olmaktadır. Türkiye’den mezun

olmuş yabancı hekim ve sağlık meslek

mensuplarının buluşacağı bir platform

olan Türkiye Sağlık Mezunları Kurulta-

yı’nın ilkini bu yıl Türkiye’de düzenliyoruz.

Önümüzdeki yıl bu kurultay vesilesiyle

sayılarının her geçen gün artmasından

memnun olduğumuz bu gönüllü sağ-

lık elçilerini ülkemizde buluşturmayı

amaçlıyoruz. Bu kurultay sayesinde me-

zunlarımızın karşılıklı bilgi alışverişinde

bulunma imkanı sağlayacak katılımcıları

ülkemizle olan bağları daha da güçlen-

dirilecek ve sağlık alanında karşılıklı tec-

rübe paylaşımı ve iş birliği imkanlarının

temeli atılacaktır.” şeklinde değerlendirdi.

Sağlık İnsan GücüneKüresel KatkıBilginin sevgi gibi paylaşıldıkça çoğaldı-ğını vurgulayan Mehmet Müezzinoğlu bu sayede medeniyetler arasında köp-rüler kurulduğunu, ortak payda ve pay-daşlar oluştuğunu belirtti ve şunları kay-detti; “Bu amaçla kendimiz için ortaya koyduğumuz öz veriyi aynı imkanlardan mahrum kalmış dünyanın diğer bölge-leri için de göstermeliyiz. Zira bizler aynı gökyüzünün farklı renkleri aynı resmin başka desenleriyiz. Türkiye’de son on yıl-da sağlık alanında önemli gelişmelerin kaydedildiğini hepimiz biliyoruz. Bu bizi sağlık eğitiminden sağlık turizmine, alt-yapı çalışmalarından hizmet sunumuna kadar bölgesel bir cazibe merkezi haline getirdi. Bugün sağlık hizmeti standart-larımız birçok gelişmiş ülkeyi yakaladı ve Türkiye artık sağlık alanında model alınan bir ülke oldu. Sağlık sistemini ge-liştirmek isteyen ülkelerle ortak çalışma-lar yürütüyoruz. Somali, Tunus, Fas ve Yemen başta olmak üzere Pakistan ve Sudan gibi birçok ülkeye sağlık hizmet-leri götürüyor, tecrübe ve bilgilerimizi

MEHMET MÜEZZİNOĞLU: AMACIMIZ VE HEDEFİMİZ SAĞLIK VİZYONUMUZU KÜRESEL BOYUTA TAŞIMAK, SAĞLIK İNSAN GÜCÜNE KÜRESEL KATKIDA BULUNMAKTIR.

Page 32: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

30 H A Z İ R A N 2 0 1 3

İş Birliği KaçınılmazSağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu söz-lerini şöyle sonlandırdı; “Uluslararası ilişki-lerdeki gelişmeler tarihi geçmişimiz, coğ-rafi konumuz her alanda diğer ülkelerle iş birliği yapmamızı kaçınılmaz kılmaktadır. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile son on yılda kazandığımız tecrübeyi başta tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan ülkeler ol-mak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde-ki ülkeler ile paylaşıp buralarda yapılması planlanan sağlık reformlarına da katkıda bulunmaktayız. Bu çerçevede ülkemiz bir-çok ülke ile yoğun ve kapsamlı bir iş birli-ğine girmiş ve bu ülkelerle sağlık alanında iş birliği anlaşmaları imzalamıştır.”

Sağlık Alanında İlişkiler GüçlenecekYemen Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Kasım Al Anisi yaptığı konuşmada, “Türkiye’de ilki gerçekleşen Kurultayın iki ülke arasında sağlık anlamında ilişkileri güçlendirece-ğini ifade etti. Sudan Sağlık Bakanı İdris Abu Garda ise sağlık politikalarının ülkeler arasında ilişkilerde bile artık önemli rol oy-nadığını ve Türkiye’nin sağlık reformları ile örnek gösterilen bir ülke olduğunu söyle-di. Kosova Sağlık Bakanı Dr. Ferid Agani, Türkiye’nin dünya çapındaki politikası ül-keler arasındaki kardeşliğin gelişmesinde önemli rol oynadığını belirterek Türkiye ve Kosova arasında sağlık anlamında iliş-kilerini daha da güçlü olmasını diledikle-rini belirtti.

Her Yıl Buluşmayı HedefliyoruzTÜMSİAD Başkanı Dr. Hasan Sert ise, Tür-kiye’nin sağlık konusunda çevresindeki diğer ülkeler açısından sağlık eğitimi, sağ-lık turizminde ve her türlü sağlık hizmet sunumunda bir cazibe merkezi olduğunu kaydetti. Türkiye’de eğitim almak isteyen yabancı ülke öğrencilerinden büyük bir talep olduğunu söyleyen Sert, bugüne kadar Türkiye’de sağlık eğitim alarak me-zun olan yabancı hekim sayısının 3500 civarında olduğunu ifade etti. Bu raka-mın halen eğitimini sürdüren kişilerle yıl-

Sağlık Turizminde Önemli Gelişmeler KaydedilecekBu kurultayların diğer bir hedefinin ise son yıllar gündemde yer alan, ülkemizin de büyük önem verdiği sağlık turizmine yapacağı katkılar olduğunu hatırlatan Mehmet Müezzinoğlu, ülkemizin ileri tek-nolojiyi kullanan ve fiyat avantajı sunan sağlık tesisleri sayesinde sağlık turizmin-de dünyanın gözde ülkeleri arasında yer aldığını bildirdi. Önümüzdeki dönem bu anlamda çok daha başarılı bir sürecin ola-cağı kanaatinde olduğunu ifade eden Ba-kan son yıllarda sağlanan vize muafiyet-leri, sınırlarda sağlanan kolaylıklar, THY’nin birçok ülkeye doğrudan seferler düzen-lemesi ve diğer siyasi ve kültürel ilişki-ler aracılığıyla sağlık turizminde önemli gelişmelerin kaydedileceğini işaret etti. Müezzinoğlu şunları kaydetti; “Bizim kül-türümüzde “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” hoşgörüsü halen canlı bir biçimde yaşamaktadır. Dolayısıyla dünyanın her yerinden gelecek olan hastalara hizmet etmek konusunda köklü bir geleceğimiz var. Artık hem geleneği tamamen otur-muş hem de yüksek teknolojiyi akıllıca kullanan bir ülke haline geldik. Türkiye’de hem misafirperverlik hem de hizmet kül-türü bunların yanında oturmuş bir sağlık sistemi ve ekonomik fiyat uygulaması bulunmaktadır. Bütün bunlar bir araya geldiği zaman yapabileceğimiz çok işlerin olduğunu hep birlikte görüyoruz.”

MEHMET KÖSE: TÜRKİYE OLARAK SON

YILLARDA BİRÇOK ALANDA OLDUĞU GİBİ

YÜKSEK ÖĞRETİM ALANINDA DA

ÖNEMLİ GELİŞMELER KAYDETMİŞ

BULUNMAKTAYIZ.

Page 33: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 31

likler ve kolaylıklar getirdiklerini vurguladı.

Artık doğrudan üniversitelerin kendi yap-

tıkları seçim süreçleriyle dünyadan öğren-

ci kabulüne imkan sağlandığının bilgisini

vererek Türkiye’nin sağlık eğitiminde ilk

on arasına girmiş bulunduğunu ifade etti.

Talep Gittikçe ArtıyorBaşbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akrabaları

Toplulukları Başkan Yardımcısı Mehmet

Köse sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye

olarak uluslararası öğrencilere burs imkanı

sağlamaktayız. Türkiye’ye eğitim öğretim

alanında talep gittikçe artmaktadır. 2013

yılı çerçevesinde Türkiye burslarının almış

olduğu başvuru elli beş bin civarındadır.

Bunlardan en çok talep tıp, diş hekimliği

ve eczacılık alanında gelmektedir. Türkiye

olarak uluslararası öğrenci hareketini art-

tırmayı sadece tek taraflı değil, çift taraflı

Türkiye’den de öğrencilerin dış dünyada

eğitim almasını teşvik ediyoruz. Bunun

karşılıklı olarak iki ülke arasındaki bağlılığa

ve saygınlığa ne kadar katkı sağladığını

hepimiz biliyoruz. Bu anlamda bu toplan-

tının ülkelerimizin, halklarımız arasındaki

kültürel, ekonomik ve akademik iş birliği-

nin ilişkili sürekliliğini ve kurumsallaşması-

nı sağlayacağını temenni ediyorum.” ■

dan yıla arttığını belirten Sert, “TÜMSİAD olarak hükümetimizin sağlık alanındaki başarılarını desteklemek amacı ile ülke ekonomisine katma değer sağlayacağına inandığımız bu organizasyonun sorum-luluğunu üstlenmek istedik. Türkiye’den mezun olmuş yabancı hekim ve diğer sağlık mezunlarını Türkiye için birer gö-nüllü sağlık elçisi olacağı düşüncesi ile bu kişileri her yıl bir ana tema etrafında Türki-ye’de buluşturmayı hedefliyoruz. Böylece iki ülke arasında karşılıklı bilgi alışverişi ve Türkiye ile sağlık alanında iş birliklerinin adımları atılacaktır.” dedi.

Türkiye Sağlık Eğitiminde İlk On ArasınaBaşbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akrabala-rı Toplulukları Başkan Yardımcısı Mehmet Köse uluslararası öğrenci hareketinin sa-dece son dönemlere yönelik bir çalışma olmadığının tarihin eski dönemlerine ka-dar gittiğini işaret ederek şunlara değindi; “Roma, Atina, Semerkant, Bağdat, Endülüs önemli eğitim merkezleri olmuştur. Kendi ülkeleri dışından öğrenciler çekmiştir. Son yüzyılda ise iletişim ve ulaşım teknolojisi-nin gelişmesiyle bu sayı gittikçe artmıştır. Şu anda hali hazırda dünyada kendi ülkesi dışında eğitim alan yaklaşık dört milyonun üzerinde öğrenci vardır. Bunlar ülkeler ara-sındaki ekonomik, politik, sosyo kültürel ve akademik ilişkilerin gelişmesi, karşılıklı bilgi ve tecrübe paylaşımı için önemli kat-kı sağlamaktadır. Bu rakamın 2020’lerde sekiz milyon civarında olması beklenmek-tedir. Eğitimin çok boyutlu ilişkisi sadece ticari ilişkileri geliştirmek açısından değil karşılıklı kültürel anlayışı birbirini tanımayı sağlaması açısından da önem arz etmek-tedir. Türkiye olarak son yıllarda birçok alanda olduğu gibi yüksek öğretim ala-nında da önemli gelişmeler kaydetmiş bulunmaktayız. Bugün Türkiye’de 186 üni-versite, 4 milyon civarında yüksek öğretim öğrencisi vardır.”

Sağlık alanının Türkiye’nin eğitim alanında talep çektiği alanlardan bir tanesi olduğu-nun altını çizen Köse, Türkiye olarak yurt dışından öğrenci kabulünde önemli yeni-

DR. SARE DAVUTOĞLU BAŞKANLIĞINDA KADIN SAĞLIKÇILAR PLATFORMU OLUŞTURULDU

Kurultay’da Dr. Sare Davutoğlu baş-kanlığında Kadın Sağlıkçılar uydu toplantısı yapıldı. Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneği (KASAD) öncü-lüğünde gerçekleştirilen toplantıya, Şifa Sağlık Derneği, Gönüllüler Der-neği ve Yeryüzü Doktorları’nın kadın üyeleri de destek verdi. Dünyaca ünlü Bill Gates Foundation ve Pac-karad Foundation Afrika temsilcisi olan Mairo Mandara toplantıda söz aldı. Toplantının sonunda bir bildir-ge oluşturularak önemli iş birliklerini adım atılırken karşılıklı bilgi alışverişi de sağlandı.

Page 34: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

32 H A Z İ R A N 2 0 1 3

R Ö P O R T A J

Türkiye’den Mezun Olmuş Yabancı Sağlıkçılar SAYED’e Konuştu45 ülkeden 453 doktor ve sağlık çalışanının konuk olduğu 1. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı’nda Türkiye’den sağlık alanında mezun olmuş ve dünyanın farklı ülkelerinde mesleklerini sürdüren sağlık çalışanlarıyla sohbet ettik. Türkiye’den beklentilerini sorduk.

Dosymgul Aldanysh, Moğolistan Liseyi ve üniversiteyi Türkiye’de okudum. Mezun olalı dört yıl oluyor ve ülke her açıdan çok gelişmiş. Türkiye tüm dünyaya ulaşabilme çabasında ve ulaşıyor da.

Katayun Babazadeh, İranBen 1985 mezunuyum. O zamandan beri Türkiye çok değişmiş. Havaalanına indiğim anda bunu hissettim. Bu kurultaya katıldı-ğım için çok memnunum.

Limbanazo Sabreena, MalondaBu kongre benim için çok yararlı oldu. Mezun olmuş arkadaşlarla konuşup ülkelerine gittiklerinde ne yaptıklarını öğrendim.

Ghazalla Muhamed A. Benhusein, LibyaTürkiye’yi hiç bırakmadım yılda bir geliyo-rum. Türkiye’de öğrendiğim şeyler bana çok destek oldu. Bu kongreyi çok beğen-dim, değişik bir fikir olmuş.

Botajan Byeisyen, MoğolistanBu Kurultay’a gelmeyi çok istemiştim. Çok güzel geçiyor. Gelecek dönemde Türkiye’de çalışıp iki ülke arasında iş birlikleri oluşturmak istiyorum.

Hawa Sabursa, TanzanyaTürkiye’yi kaliteli olduğu için tercih ettim. Ülkemde bir Türk okulu var ve çok güzel bir eğitim alıyor. Onu örnek aldık. Türkiye bize ilerleme konusunda yardımcı olursa çok seviniriz.

Page 35: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 33

R Ö P O R T A J S A R E K U Ş

Türkiye Bize Sahip ÇıktıTÜMSAİD Başkanı Hasan Sert dört konuğu ile mikrofonlarımıza

konuştu. İlk olarak mikrofon uzatılan Lübnanlı Zaher Sultan sağlık turizmi açısından Türkiye’ye destek vereceklerini ve hasta

göndereceklerini bildirdi. İngiltere’den gelen Kongolu Aubin Wawina Bambale bu kurultayı yaparak Türkiye’nin kendilerine sahip çıktığını söyledi. Söz alan Kongolu Serge Mbay Kabway

bu kongrenin bağlantılar için çok faydalı olduğunu ve gönüllü sağlık elçisi olmanın güzel bir duygu olduğunu ifade etti.

Moğolistan TÜMSİAD temsilcisi Nurbakhyt Myeldyet ise Türkiye’de tıp okumuş yirmiye yakın kişiyi getirdiklerinin bilgisini

vererek kurultayı düzenleyenlere teşekkür etti.

Delgersaikhan Zulkhuu, MoğolistanKongreyi çok başarılı buluyorum. Mezun olduktan sonra Türkiye’ye dönmek güzel oldu. Sağlık alanında bilgi alışverişleri oldu. Moğo-listan’da iş birliği yapmak için imkan sağlandı. Moğolistan’a eğitim için destek bekliyorum.

Elyese Rizvance, Makedonya İlkokuldan beri Makedonya’da Türkçe okudum. Makedonyalı bir Türk olarak eğitim için Türkiye’yi tercih ettim. Ülkemdeki sağlık sistemi ile buradaki sağlık sisteminin arasında çok fark var. Türkiye bu konuda çok gelişmiş. Bunu bütün dünya kabul etti. Bu kongre çok güzel oldu. Arkadaşlarla bir araya gelmek iyiydi. Konuşmacıları dikkatle dinledik ve bilmediğimiz konuları öğrendik.

Türkiye Sağlık Mezunları kurultay sonrası birlikte eğlendilerKongre alanı iş birlikteliklerine sahne oldu

Page 36: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

34 H A Z İ R A N 2 0 1 3

S E K T Ö R D E N H A B E R Ö M E R D U R A K

Üzümcü Tıbbi Cihaz ve Medikal Gaz Sistemleri San. ve Tic. A.Ş’nin ve Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı’nın katkılarıyla Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği organizasyonunda, “Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliğin-de Güncel Yaklaşımlar” konulu bilimsel toplantının ikincisi Ankara’da düzenlen-di.

Ankara’daki üniversite, devlet ve özel hastane ameliyathane hemşireleri ile hemşirelik fakülteleri akademisyenleri-nin yoğun ilgi gösterdiği ve hastaların ameliyathane sürecindeki hemşirelik bakım standartlarını arttırmanın, çalı-şanlar açısından ameliyathanelerdeki riskler ve korunma yöntemlerini vurgu-lamanın amaçlandığı toplantıda Ame-liyathane Hemşireliğinin İnsani Boyutu, Ameliyathanede Pozitif Fiziksel Ortamın Sağlanması, Elektro Cerrahide Güven-li Uygulamalar, Cerrahi Duman, Hasta Pozisyonlarına Bağlı Yaralanmaların Ön-lenmesi ve Ameliyathanede Kimyasal Gazlar konu başlıklarında ameliyathane hemşireliğindeki son gelişmeler uzman akademisyenler ve katılımcılarca tartışıl-dı.

Showroom Binası İlgi ÇektiToplantıda konuşan Üzümcü A.Ş. eğitim uzmanı Nesibe Saygın temel ameliyat-

hane ekipmanlarından, ameliyat ma-saları, ameliyat lambaları, elektro koter cihazları, cerrahi aspiratör cihazları ile paslanmaz çelik hastane mobilyalarında bulunması gereken özellikler ve kullanıcı beklentilerinin neler olduğuna yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Ayrıca Üzümcü A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Tuğrul Karagülle kurumsal tanıtım yaptı. Türki-ye’de bir ilk olan ve 750 m2 alana, tama-men ameliyathane konseptinde dizayn edilmiş olan Üzümcü’nün Gölbaşı’daki showroom binası dinleyicilerde ilgi ve merak uyandırdı. Katılımcı akademis-yenlerce bu alanın özellikle hemşirelik fakültelerinde eğitim gören öğrencile-rin eğitimi sırasında ziyaret edilmesinin öğrenme sürecine çok önemli katkısının olacağı vurgulandı.

Üzümcü Bilimsel ve Sosyal Paylaşımlar İçeren Toplantılara Destek VeriyorÜzümcü “Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliğinde Güncel Yaklaşımlar” toplantılarındaydı

TAMAMEN AMELİYATHANE

KONSEPTİNDE DİZAYN EDİLMİŞ ÜZÜMCÜ’NÜN GÖLBAŞI’DA BULUNAN

SHOW ROOM BİNASI DİNLEYİCİLERDE

İLGİ VE MERAK UYANDIRDI.

Üzümcü Tıbbi Cihaz ve Medikal Gaz Sistemleri San.ve Tic. A.Ş, ameliyathane hemşirelerinin gelişimine önemli katkı sağladı-ğı, bilimsel ve sosyal paylaşımlar içeren bu toplantıların organi-zasyonlarında destekçi olmaya devam edeceğini bildirdi.

Page 37: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

Büyükdere Cd. Akıncı Bayırı Sk. No:4-1 (GS Store Yanı) Mecidiyeköy / Şişli - İSTANBULTel: +90 212 273 22 30 Faks: +90 212 273 22 51www.dobidos.com.tr

SMART KLOZET

Otomatik KapakSensörü sayesinde kullanıcıyı algılar ve kapağını otomatik açıp kapatır.

Otomatik SifonKullanım süresini algılayarak büyük yada küçük sifonu otomatik olarak çeker ve su tasarrufu sağlar.

Water-Jet Vakumlu SifonWater-jet vakumlu sifon yüksek basınçlı suyla atıkları %100 performansla boşaltır ve standart klozetlere göre %70 su tasarrufu sağlar.U

ltra

Özel

likle

ri

Page 38: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

36 H A Z İ R A N 2 0 1 3

ile ilgili yerleri arar. Birinci sorun internette onun anlayacağı dilde bir şeylerin çıkması gerekli. Sadece İngilizce ya da belli dillerde yayın yapılması sağlık turistinin her yerden gelmesini sağlamaz. Sağlık turizmi yapan bazı hastanelerimizin sitelerinin Türkçe ol-duğunu biliyoruz.

Sağlık Turisti e-mail gönderir ama kimse cevap vermez. Telefonla arar ve karşısı-na hastanenin genel işleriyle uğraşan bir çağrı merkezi çalışanı çıkar. Kendisi cevap vermeye çalışır ya da Çince de konuşsa Almanca da o hastanedeki İngilizce bilen doktora ya da yöneticiye bağlar. Yine de sağlık turisti Türkiye’ye gelir ve bekler. Bir otele yerleşir, transferi yapılır ve yaklaşık on beş dakika boyunca kendisine hizmet verecek kişiyi arar. Ardından kayda gider, kayıt der ki pasaportunuz lazım. Bu ona daha önce söylenmemiştir, otele gider pasaportunu alır ve tekrar hastaneye gelir. Bütün testlerinin hızla yapılması gerekir-ken ortalama dört saat bekler. En sonunda kendisini anlamayan bir doktorla karşı kar-şıya gelir. Ardından kayıt bölümüne gider orada tercüman aracılığı ile formları dol-durur. O turistin kendi dilinde hazırlanmış form yoktur hastanede. Ameliyat olur bi-ter, iki gün boyunca hiçbir hemşire onun-

OHSAD Kurultayı’nın Sağlık Turizminden Beklenenler, Gerçekleştirilenler ve Çözüm Önerileri oturumunda konuşan Emsey Hospital Başhekim Yardımcısı Dr. Tansel Turan dünyada ilk bilinen sağlık turizmi hareketinin Anadolu topraklarında oldu-ğunun bilgisini verdi.

Medikal Turizm Bu KadarBasit mi?Turan turizmin üç “S” ile anlatıldığını bun-ların “Sea; deniz, Sand; kum Sun; güneş” ol-duğunu son yıllarda “Surgery” kelimesinin de eklendiğini buna da medikal turizm dendiğini ifade etti. Tansel Turan şunları söyledi; “İşin en kolay tanımını bu şekilde yapmaya çalıştılar. Ama gerçekten medikal turizm bu kadar basit ve kolay mı? Yıllarca bildiğimiz üç “s”nin yanına dördüncüsünü koyduğumuzda sağlık turizmi yapılabili-yor mu? Dünyadaki duruma baktığımızda durumun böyle olmadığını görüyoruz. En önemli ülkeler sayıldığında adımız geçmi-yor. Ama yükselen ülkeler arasındayız.”

Sadece İngilizce YetmezSağlık turizmine dair yaşanan sorunlardan bahseden Tansel Turan şunları kaydetti; “Bir sağlık turisti önce internetten tedavisi

BİR ÜLKENİN SAĞLIK TURİZMİNDE

BAŞARILI OLABİLMESİ İÇİN

İHTİYACI OLAN YA DA SAĞLIK

TURİSTİNİN TERCİH ETMESİ İÇİN

GEREKLİ OLAN HER ŞEY TÜRKİYE’DE

MEVCUT.

Küçük balık büyük balık tarafından yenir ama küçük balıklar birleşirse kimse onu yiyemez

İhtiyacımız Olan Şey İş Birliği

H A B E R

Page 39: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 37

H A B E R Ö M E R D U R A K

Sağlık Turistinin Tercih Etmesi İçin Gerekli Olan Her Şey VarTürkiye’nin sağlık turizminde sahip oldu-

ğu artılara da değinin Turan bir ülkenin

sağlık turizminde başarılı olabilmesi için

ihtiyacı olan ya da sağlık turistinin tercih

etmesi için gerekli olan her şeyin mevcut

olduğunu belirtti. Bunların bir “Q” ve dört

“A” dan oluştuğunun bilgisini veren Tansel

Turan şöyle açıkladı; “Quality, affordable;

ödenebilir, accessable; ulaşılabilir avaible;

uygun sayıda olması ve additional benefit.

Bunlara baktığımızda Türkiye gerçekten iyi

durumda.”

ÖdenebilirÜcretlerle ilgili dünyadaki örneklere bak-

tığımızda iyi durumda olduğumuzun

üzerinde duran Turan sözlerini şöyle son-

landırdı; Bazı hastanelerde “bu buna dahil

değildi” şeklinde hastanın son faturasına

yansıtılıyor ve bu faturalar daha sonra bize

daha yüksek bedeller olarak geri dönüyor.

la iletişim kurmaz. Ülkesine gittiğinde de kimse onu aramaz. Tabii bunların hepsinin aynı anda olması mümkün değil. Gördü-ğümüz ve rastladığımız örneklerdir.”

Pazarlama StratejileriSağlık turizmi denilen yolda bir taşın her şeyin önünü tıkadığını vurgulayan Turan bu taşların en büyüğünün ise yapılan göz-lemlerle öteden geldiğinin altını çizdi. Baş-hekim yardımcısı şunları konuştu; “Bunu Türk hastanesi stili pazarlama stratejisi olarak tanımlıyorum. Bu konuda yetişmiş ne yazık ki hiçbir pazarlama elemanı yok. Bu işte konuşulan komisyonlar var. Dünya-nın her yerinde yüzde 10-20 arasındadır. Bir hastane yüzde 15 veriyor diğeri yüzde 35. Türkiye’nin pazarı olduğu düşünülen birçok ülkede bugün durum böyle. Bu bizi ezecek ve önümüzü tıkayacak çok ciddi bir sorun. Her ne kadar Orta Doğu’da ima-jımız iyi olsa da Kafkaslara ya da Avrupa’ya baktığımızda orada iş biraz değişiyor. Turizm Bakanlığı’nın desteklerine ihtiyacımız var.

ÜCRETLERLE İLGİLİ DÜNYADAKİ ÖRNEKLERE BAKTIĞIMIZDA İYİ DURUMDAYIZ.

KAYDEDİLEN İLK SAĞLIK TURİZMİ HAREKETLERİ

M.Ö. 1280 yılında Hitit Kralı oğlunu Boğazköy’den Niğde’ye götürerek dünyada ilk kayıtlı sağlık turizmi hare-ketini yapmıştır. Ardından tıbbın ba-bası Hipokrat meşhur Eskilopyonları kurmuş. Şimdinin özel hastaneleri, tıp fakülteleri gibi kurumlar ve bun-ların en önemli üç tanesi Bergama, Efes ve Adana’nın Yumurtalık ilçesin-de bulunuyor. Aynı dönemde yaşan Büyük İskender askerlerini tedavi için buralara getirmiştir.

Page 40: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

38 H A Z İ R A N 2 0 1 3

kedeki hastanelerin yüzde yüzü hastaneyi açmadan önce güvenli raporu, depreme dayanıklı, çevre ile ilgili belge almak zo-runda.

Çevre ülkeler için kültüre geleneklere ya-kınlık var. Türkiye’deki doktorların ve tıbbi teknolojinin üst düzeyde olması dünyanın her yerinde bilinen ve takdir gören bir şey.”

İşbirliği YapmalıyızTürkiye’nin bu ülkeler içine girmesi ve onları geçmesinin mümkün olacağını sa-vunan Tansel Turan “Yeter ki açık kalple ve dürüstçe bakalım. Bizim ihtiyacımız olan işbirliği. Küçük balık büyük balık tarafından yenir ama küçük balıklar birleşirse kimse onu yiyemez. Birbirimizin ayağına basma-mamız gerekiyor. Biz daha rekabet öncesi işbirliğini yapmadan direk çirkin rekabet içine girdik. Bunu muhakkak aşmamız

g e r e k i y o r .” dedi.■

UlaşılabilirKolay ulaşılabilir bir ülke. THY, Sağlık Ba-kanlığı, Turizm Bakanlığı kadar sağlık tu-rizmine katkı sağlıyor. Bu işin önünden giden bir kuruluş. 221 tane ülkeye uçuyor. Türkiye’ye 582 hava yolundan uçuş var. Coğrafik konuma baktığınızda sadece hava yoluyla değil deniz ve kara yoluyla da dünyanın birçok yerinden hasta çeke-bilir durumdayız. Birçok hastanenin geliş-miş uluslararası hasta departmanı var ve hepsinde de yabancı dil bilen elemanlar çalışıyor.

UygunlukUygunluğa yeteri sayıda olmada baktığı-mızda Türkiye’de şu anda 1449 tane hasta-ne var. 2015’te bitecek ortalama 1.800 - 3 bin yataklı 44 tane hastane var.

KaliteKalite anlamında devletin koyduğu ku-rallarla Türkiye’deki hastanelerin yüzde yüzü Hastane Kalite Sistemleri adına mutlaka onaylanmış olmalı. Ül-

TÜRKİYE’DEKİ DOKTORLARIN VE

TIBBİ TEKNOLOJİNİN ÜST DÜZEYDE

OLMASI DÜNYANIN HER YERİNDE

BİLİNEN VE TAKDİR GÖREN BİR ŞEY.

H A B E R

Page 41: SAYED Haziran 2013 Sayı:63
Page 42: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

40 H A Z İ R A N 2 0 1 3

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

Y E T E R A K M E Ş ESAĞLIK YÖNETIMI UZMANI SAMSUN SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜ

Denetimsel Yönetim SistemiKalibrasyonda Denetimsel Yönetim Sis-temi ile kalibrasyona tabi tıbbi cihazların kalibrasyon sürecine katılıp katılmadığının kullanıcı kuruluşlar tarafından takibinin yapılıp, otomasyonda uyarı sistemi yar-dımıyla kuruluşların bağlı olduğu otorite merkezleri tarafından kalibrasyon zamanı gelen tıbbi cihazlara kalibrasyon ölçümle-rinin yaptırılması sağlanır.1

Kurulan otomasyon sistemi ile bir sağ-lık kurumunun bünyesinde, herhangi bir anda hangi tür cihazdan ne miktarda (adette) olduğu tespit edilebilir. Bu nice-liklerdeki zamanla gerçekleşen artma ya da azalmalar takip edilir ve ihtiyaca göre dengelenir. Sistemin istatistikler kısmında bu bilgilere güncel olarak ulaşılır. Çünkü bilginin alındığı ortam sürekli güncel bilgi barındıran veritabanı ortamıdır.

Bilgilerin girilmesi, gerektiğinde gün-cellenmesi, sorgulanması başka hiçbir

Özellikle son dönemde sağlık gündemi-mize giren kalite ve akreditasyon çalışma-ları, kalibrasyona verilen önemi de doğru orantılı olarak artırmaktadır. Kalibrasyon bilinci oluşmuş hastaneler, kalibrasyonun önemini iyi bildiklerinden, hatalı ölçüm yapan bir cihazın teşhis ve tedavi sürecini olumsuz yönde etkilemesi sebebi ile sağ-lık gibi geri dönüşü zor olan bir sektörde nelere mal olacağını bildikleri için kalib-rasyon yaptırma noktasında hassas dav-ranmaktadırlar.

Doğru teşhis doğru tedaviyle sonuçlanır. Doğal olarak hasta memnuniyetinin yanı sıra maliyette düşüşler de söz konusudur. Teşhis koymak için çıkan sonuca göre farklılıklar olduğunda hekim birden fazla tetkik yöntemine başvurmaktadır. Bu da hastayı yormakta, maddi açıdan külfeti artırmaktadır. Yaşam kurtarıcı cihazlar için düşünüldüğünde maddi kayıp ve en kötü ihtimal olan hayati kayıp söz konusu ola-bilmektedir.

KalibrasyonÇalışmaları GerekliÜlkemizde sağlık turizminin gelişmesine destek olacak kalibrasyon bilişimi, hem halka sunulacak hizmetlerin güvenilirliğini artıracak hem de kullanılan tıbbi cihazların en üst düzeyde performansla çalışmalarını sağlayacaktır

Page 43: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 41

Kaç Ayda Bir Yapılmalı?Cihaz yönetimi katsayısı en fazla 20 olabi-lir. Cihaz yönetimi katsayısı 12 veya daha üzerinde olan tıbbi cihazlar koruyucu ba-kım ve kalibrasyon iş planına dahil edilir. Cihaz yönetimi katsayısı 17 ve üzeri olan cihazların 6 ayda 1 kez, 16 ve altı olan ci-hazların 12 ayda 1 kez kalibrasyon ölçüm-lerinin yapılması gerekmektedir.

Cihazların fonksiyon puanlaması;

Örnek olarak; defibrilatör cihazının fonksi-yon puanı 10 puan, elektrokoter cihazının 9 puan ve diyatermi cihazının 8 puandır.

sistemde veritabanı ve onun program-lanmasının sağladığı kadar pratik olarak yapılamaz. Örneğin bu bilgilerin bir metin dosyasında tutulması halinde, bilgilerin dosya içinde düzenlenmesi sorun teşkil edecektir. Dosya boyutu çok büyüyecek ve sistemi yavaşlatacaktır.

Medikal Kalibrasyon ÖlçümleriTıbbi Cihaz Kalibrasyonun hizmet sunu-mu, markalaşma ve toplam kalite üze-rindeki etkisi toplumun sağlık hizmeti alımındaki memnuniyetini etkilediği izlenmektedir. Sağlık kuruluşlarında teşhis ve tedavi amacıyla kullanılan tıbbi cihaz ve sistemlerin üretici tarafından belirle-nen standartlar dahilinde çalıştığının test ve kontrol edilmesi bu cihazlar ile yapılan teşhis ve tedavi işlemlerinin doğru ve et-kin olabilmesi için büyük önem taşımak-tadır. Tıbbi cihazların teşhis ve tedavi fonk-siyonlarını yerine getirirken kullandıkları çeşitli parametrelerin, arzu edilen standart değerler arasında kalıp kalmadığının kont-rol edilmesi işlemi, medikal kalibrasyon öl-çümleri ile gerçekleştirilmektedir.

Tıbbi cihazların koruyucu bakım ve kalib-rasyon ölçüm aralıkları Joint Commissi-on tarafından hazırlanan “Technology & Safety Management” serisindeki “Clinical Equipment Management” standartlarında kullanılan “Cihaz Yönetimi Katsayısı” he-saplanarak bulunur. Bu hesaplama Tablo 1.’de verilen denklem vasıtasıyla yapılır.2

Cihaz Yönetim Katsayısı

Cihaz Fonksiyonu Puanı

Cihaz Risk Puanı

Koruyucu Bakım İhtiyacı Puanı

Tablo 1. Cihaz Yönetimi

Yaşam kurtarıcı tıbbi cihazlar 10 Puan

Cerrahi ve yoğun bakım amaçlı cihazlar 9 Puan

Fizik tedavi cihazları 8 Puan

Cerrahi ve yoğun bakım hasta izleme teşhis amaçlı cihazlar 7 Puan

Diğer fizyolojik monitörler 6 Puan

Analitik laboratuvar 5 Puan

Laboratuvar alet ve malzemeleri 4 Puan

Bilgisayarlar 3 Puan

Hastaya ait (hastane envanterine kayıtlı) cihazlar 2 Puan

Diğer cihazlar 1 Puan

H A Z İ R A N 2 0 1 3 41

Page 44: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

42 H A Z İ R A N 2 0 1 3

• Belirlenencihazlarıntestvekalibresüre-lerini yetkin kişilerin belirlemesi,

• Cihazları kullanacak personelin eğitimve sorumluluklarının belirlenmesi,

• Sistemin takibi için bir program yapıl-ması,

• Cihazınkullanıcıtarafındanperformanstakibinin yapılıyor olması, hasta güven-liğinin sağlanması açısından önem taşı-maktadır.

Ülkemizde sağlık turizminin gelişmesine destek olacak kalibrasyon bilişimi, hem halka sunulacak hizmetlerin güvenilirliğini artıracak hem de kullanılan tıbbi cihazların en üst düzeyde performansla çalışmalarını sağlayacağı için kalibrasyon çalışmalarının gerekliliğini kabul etmeliyiz. ■

KAYNAKLAR

1- AKMEŞE, Yeter “Sağlık Müdürlüğü Kalibrasyon Bilişimi” Okan Üniversitesi Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans Proje Ödevi 2012, Tanımlama Makale Sahibine Aittir (syf: 14)

2- COMMİSSİON, Joint, “Technology & Safety Mana-gement, Clinical Equipment Management”, Device Management Coefficient

3- ECRI, “IPM Inspection & Preventive Maintenance Procedures”, web site, www.ecri.org, Erişim: 02 Mayıs 2012

4- AKMEŞE, Yeter “Sağlık Müdürlüğü Kalibrasyon Bilişimi” Okan Üniversitesi Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans Proje Ödevi 2012 (syf: 60)

Kamu Hastanelerine Yönelik Bir AraştırmaÜlkemizdeki bir il ve bağlı ilçelerde mev-cut kamu hastanelerinde yapılan bir araştırmamda her hastanenin mevcut cihazlarını ve kalibrasyon durumlarını incelediğimde kalibrasyon yapılmayan cihazların ortalama yüzde 70 oranında yaşam kurtarıcı gruba giren riski yüksek tıbbi cihaz ve teşhis amaçlı orta risk grubu cihazların varlığı dikkatimi çekmektedir. Aynı tip cihazlar bazı kurumlarda kalibre edilirken bazı kurumlarda kalibrasyonu yapılmamıştır. (Örneğin ciddi önem arz eden cihazlardan: Defibrilatör, EKG cihazı, Partikül Temizleme, Odiyometre, Kemik Dansidometrisi gibi). Sonuç itibariyle has-tanelerde kullanılan cihazlar çalışanları ve teşhis koyan hekim grubunu farklı yönlen-direbilmektedir.4

Verimli Sağlık Hizmeti Sağlanacakİllerde sağlık otoriteleri tarafından Kalib-rasyonda Denetimsel Yönetim Sisteminin kurulması ile kalibrasyona tabi tıbbi cihaz-ların doğru teşhis ve tedaviye katkısı artı-rılarak kaliteli sağlık hizmeti sunumu sağ-lanmış olacaktır. Yeni yapılanma sürecinde oluşturulan Kamu Hastaneler Birliği sa-yesinde kalibrasyona tabi tıbbi cihazların kalibrasyon hizmet alımları toplu ve belirli bir düzende yapılması sebebiyle maliyet-lerde düşüşler sağlanacaktır. Ameliyatla-rın güvenli şekilde yapılmasını, hastaların gereksiz X ışını almasını, yanlış teşhis ve bunun sonucunda yapılan yanlış tedavi neticesinde can kaybının önüne geçile-bilinecektir. Hastane yöneticileri ve sağlık çalışanlarının farkındalığın artırılması, be-lirli bilincin oluşması verimli sağlık hizmeti sunumu sağlamış olacaktır.

Öneriler:

• Hastanelerde kullanılan cihazların en-vanter listesinin çıkarılması,

• Bu listenin incelenerektestvekalibras-yon gerekenlerinin belirlenmesi,

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

TIBBİ CİHAZLARIN RİSKLERİNE GÖRE ECRİ (ENVIRONMENTAL CRIMINOLOGY RESEARCH INC.) SINIFLANDIRMASINDA

• Riski yüksek tıbbi cihazlar (Ya-şam kurtarıcı cihazlar bu sınıfa girmektedir)

• OrtaSeviyedeRiskTaşıyanTıbbiCihazlar (Teşhis amaçlı cihazların büyük bir kısmı)

• Düşük RiskTaşıyanTıbbi Cihaz-lar, olarak 3 farklı grupta sınıflan-dırma mevcuttur.3

TIBBİ CİHAZ KALİBRASYONUN HİZMET SUNUMU, MARKALAŞMA VE

TOPLAM KALİTE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ TOPLUMUN SAĞLIK

HİZMETİ ALIMINDAKİ MEMNUNİYETİNİ

ETKİLEDİĞİ İZLENMEKTEDİR.

Page 45: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 43

İncekaralar, temsilciliğini üstlendiği Eppen-dorf New Brunswick çalkalayıcılar, inküba-törler, fermentörler ve derin dondurucular ile hücre teknolojisine yönelik uzmanlığını genişletiyor.

Yüksek enerji tasarruflu derin dondurucu-lar, son teknoloji ürünü CO2 inkübatörler ve biyolojik çalkalayıcılar, küçük ve büyük ölçekli fermentörler ve biyoreaktörler ile yüksek kalitede ürün çeşitliliği sunan Ep-pendorf New Brunswick ürünleri; biyo-medikal, çevre, gıda, kozmetik gibi alanları kapsayan geniş yelpazede araştırma ve en-düstriyel uygulamalarda kullanılıyor.

Düşük Sıcaklıkta Üstün Performans Eppendorf New Brunswick -86°C dondu-rucular, enerji tüketimini azaltarak kullanı-

lan enerjiden tasarruf sağlar. 101 - 725 L arasında değişen kapasitelerdeki on farklı modelden ihtiyacınıza uygun hacimde de-rin dondurucuyu seçebilirsiniz. Uygun se-çim olanağı ile enerji ve işletme maliyetini düşürebilir, daha yeşil bir çevre için karbon salınımını büyük ölçüde azaltabilirsiniz.

En Geniş Ürün GamıEndüstrideki en geniş karıştırıcı ürün gamı çok çeşitli kültür ve moleküler biyoloji ge-reksinimlerini karşılamak üzere sunuluyor. Kaliteli yapı ve dayanıklılık ile özdeşleşen Eppendorf New Brunswick İnkübatörlü Soğutmalı ve Platform Çalkalayıcılar, yeni-likçi tasarımları ve eşsiz üretim teknolojileri sayesinde uzun yılları aşan devamlı kulla-nımlarda dahi sorunsuz çalışabilir. İnkübe modellerde yer alan “Set it and Forget it” programlama özelliği, kullanıcısına çok aşamalı ve parametreli programları hafıza-ya alabilme, otomatik kullanım ve yinele-nebilir sonuçlar elde etme rahatlığı sunar. ■

S E K T Ö R D E NH A B E R A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

Eppendorf New Brunswick Geniş Ürün Gamı ve Yüksek Teknolojisi ile Laboratuvarları Tamamlıyor

TÜM İHTİYAÇLARINIZ İÇİNEppendorf New Brunswick CO2 in-kübatörleri; Galaxy R Serisi ve Galaxy S Serisi ile bütün ihtiyaçlarınıza kar-şılık verir.

• Kontaminasyon ve titreşimi enaza indiren yekpare iç hazne

• R Serisi inkübatörlerde soğutmaimkanı

• Direk ısıtmaprensibi ile 6 yüzey-den ısıtma olanağı

• Yüksek sıcaklıkta dekontaminas-yon opsiyonu

• Infrared(IR)CO2sensörü

• Hipoksik ve hiperoksik oksijenkontrol opsiyonu

• Opsiyonel artırılabilir iç cam ka-paklar

• R serisi inkübatörlerde 72 saatekadar veri saklama opsiyonu

• Rakipsiztasarımı ileenküçükha-cimli CO2 inkübatör serisi 14S

İncekaralar çalkalayıcılar, inkübatörler, fermentörler ve derin dondurucular ile hücre teknolojisine yönelik uzmanlığını genişletiyor

Page 46: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

44 H A Z İ R A N 2 0 1 3

altmış yaşından sonra nasıl eziyetli bir ya-

şam sürecektir. Bu tür insanların yaşam

kalitesini artmak için kompozit doku na-

killeri dediğimiz nakillere ilgi artmıştır.”

Ülkemizde DünyanınEn İyi Mevzuatı Var

Kompozit doku nakillerine ayrıntılı bir

şekilde değinen Özkan kompozit doku

nakilleri diğer nakillere göre biraz daha

kompleks ve bilinmeyenin fazla olduğu-

nu vurguladı. Gelecekte sayının arttık-

ça isteğin de artacağının bilgisini veren

Ömer Özkan Çin’deki nakiller hariç Ame-

rika ve Avrupa’daki nakillerin çok başarılı

kabul edildiğini söyledi. Ülkemizdeki na-

killerin de başarılı nakiller olarak kabul

edildiğinin altını çizen Özkan şunları dile

getirdi; “El kol nakillerinin en büyük avan-

tajı hiçbir protezde olmayan duyumun

elde edilmesidir ki bu duyumun kazanımı

yüzde doksan, yüzde yüze yakındır. Bu

kopmalardan sonra elin dikilmesinden

elde edilen sonuçlardan çok daha iyi ki bu

kullanılan ilaçlara bağlı olarak görülüyor.

Uluslararası Sağlık Mezunları Kurultay’ın-

da sunum yapan Plastik ve Rekonstrük-

tif Cerrahi Prof. Dr. Ömer Özkan Akdeniz

Üniversitesinin kurulurken organ nakli

felsefesi üzerine kurulmuş olduğunu ve

o dönemde en iyi yoğun bakım ünitele-

rinden birinin bu üniversitede olduğunun

bilgisini verdi.

Kompozit Doku Nakillerine İlgi Arttı

Organ nakillerinden bahseden Özkan

uzuv kopmalarının birçok nedeni oldu-

ğunu ve insan üzerinde iş kayıplarına ve

psikolojik kayıplara neden olduğunu ifa-

de etti. Ömer Özkan şunları kaydetti; “Son

yıllarda ilaçlardaki teknik gelişmelerle

birlikte hayat kurtaran böbrek, karaciğer,

kalp nakillerinden sonra hayat kurtarıcı

olmayan fakat yaşam kalitesini arttırıcı

nakillere ilgiler oldukça arttı. Biliyorsunuz

insan ömründeki beklenti orta çağlarda

kırk iken günümüzde tıbbın gelişmesi ve

refah düzeyinin artmasıyla birlikte yetmiş-

leri hatta belki seksenli yaşları bulacak. Bir

insanın iki kolunun olmadığını düşünün

Nakillerin Çok Kapsamlı Yapıldığı Tek ÜlkeyizYaşam kalitesini arttırıcı nakiller artıyor

“ÜLKEMİZDE ÇOK ŞÜKÜR Kİ

DÜNYANIN EN İYİ MEVZUATLARINDAN

BİRİSİ VAR.”

P R O F. D R .Ö M E R Ö Z K A NAKDENİZ ÜNİVERSİTESİ, PLASTİK VE REKONSTRÜKTİF CERRAHI

G Ü N D E M

Page 47: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 45

Bizim de yaklaşık altı yıldır yoğun çalış-

malarımız vardı. Sağlık Bakanlığından al-

dığımız izinle yaklaşık bir buçuk yıl önce

dünyada ilk kadavradan rahim naklini

gerçekleştirdik. Dünyada ikinci ama şu

ana kadar en uzun yaşayan rahim nakli.

Bizim için önemli olan başarılı olmamız

için hastanın çocuk sahibi olmasıdır. Has-

tamıza naklettiğimiz embriyo başlangıç-

ta gayet güzeldi, gebelik oluştu. Ama

sekizinci haftanın sonunda maalesef

embriyonun kalp atışları durduğu için

gebelik sonlandırıldı. İki, üç ay

sonra diğer transferi planlı-

yoruz. Bu yaptığımız tüp

bebek işleminde başka

bir şey değil.”

Dünyanın en kapsamlı

yüz naklini gerçekleştir-

diklerini söyleyen Özkan

görsellerle vaka sunum-

ları yaptı. ■Ülkemizde çok şükür ki dünyanın en iyi

mevzuatlarından birisi var. Hemen he-

men nakillerin çok kapsamlı yapıldığı tek

ülke durumundayız. Bu bize çok gurur

veriyor ve üniversitemiz de bu gururdan

payını alıyor. Mevzuatta kurallar çok iyi

belirlenmiş durumda.”

Dünyada İlk Kadavradan Rahim Nakli

Rahim naklinden bahseden Prof. Dr.

Ömer Özkan şu ifadelere yer verdi; “Bazı

kadınların beş binde bir görülen bir has-

talıkla doğuştan rahimleri yoktur. Çocuk

sahibi olabilmeleri için de nakilden baş-

ka şansları yoktur. Rahim ile beraber vaji-

naları da yoktur. Biz bağırsak segmentiyle

birlikte bunları rekonstrüksiyon yapardık.

Evlendikten sonra normal bir kadın ola-

rak yaşamlarına devam etmeleri ile bir-

likte çocuk sahibi olamadıkları için sizlere

başvuruyorlar. Dünyada deneysel çalış-

maları biten her türlü etik çalışmaları he-

men hemen son noktaya gelen ve hay-

van çalışmalarında olumlu sonuç alınan

rahim naklinden başka çareleri yoktur.

SAĞLIK BAKANLIĞINDAN ALDIĞIMIZ İZİNLE YAKLAŞIK BİR BUÇUK YIL ÖNCE DÜNYADA İLK KADAVRADAN RAHİM NAKLİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK.

H A B E R S E R R A K U L

Page 48: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

46 H A Z İ R A N 2 0 1 3

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

H Ü S E Y İ N S E M E R C İPAGDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI

rin kullanmasında sağlık açısından hiçbir sakınca bulunmayan plastik ambalajlarda türünü ve geri dönüşüm öncesi türlerine göre toplanması işlemine kolaylık sağla-ması açısından kullanılan rakamlarla ilgili de bilgilendirmeler yaptı. Semerci, “Örne-ğin, 3 numaralı plastik ürünlere karşılık ge-len PVC malzemesi; boru, siding, pencere çerçeveleri gibi sert uygulamaların yanı sıra, sağlık ve ambalaj alanında çok fazla kullanılan bir plastik türüdür. PVC; serum lastikleri, kan torbaları, medikal borular ve benzeri sağlık ürünlerinin hammad-desidir. PVC şişelerde iddia edilenin ak-sine endokrin bozucu herhangi bir katkı kullanılmamaktadır. Bu tür katkıların yu-muşak PVC’lerde kullanılması da güvenlik önlemi olarak zaten yasaktır. 6 numara ile gösterilen polistiren de güvenli bir türdür. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi), gıda ile temas eden ambalajların kullanımını kontrol altında tutuyor ve 1958 yılından beri polistirenin gıda ile temas eden am-balaj malzemesi olarak kullanımına izin veriyor. Polistirenin kullanılması Avrupa, Asya, Merkez ve Güney Amerika’da dâhil olmak üzere dünyada devlet kuruluşları

Türkiye plastik sektörünü çatısı altında toplayan PAGDER (Plastik Sanayicileri Der-neği), plastik ambalajlar üzerinde, üçgen işareti içindeki rakamlar konusunda bil-gilendirdi. “Plastik ambalajlarda kullanılan türün sağlığa zararlı olup olmadığını anla-mak için numarasına bakılması gerektiği” konusunda kamuoyuna spekülatif – yanlış bilgiler aktarılması üzerine PAGDER Yöne-tim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci bir açıklama yaptı.

Hüseyin Semerci, plastik ambalajlardaki bu rakamların türünü tanımlamak ve tü-ketim sonrası plastiklerin geri dönüşüm öncesi türlerine göre toplanması işlemin-de kolaylık sağlaması amacıyla düzenlen-diğini; 1’den 7’ye kadar yapılan numara-landırmanın plastik ambalajların kalitesiz, zararlı ya da zararsız olduğunu gösterme-diğini söyledi.

Plastik Ambalajların Sağlık Açısından Hiçbir Sakıncası BulunmuyorHüseyin Semerci, hemen hemen hayatı-mızın her noktasında bulunan; tüketicile-

Plastik Ambalajlardaki Rakamlar Neyi İfade Ediyor?1’den 7’ye kadar yapılan numaralar ambalajın kalitesiz, zararlı ya da zararsız olduğunu göstermiyor

Page 49: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 47

cut ağırlığına bağlı olması nedeniyle alın-dığını aktardı.

Damacana AmbalajlarıHüseyin Semerci, “Ayrıca, Hacettepe Üni-versitesi Gıda, Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde polikarbonat da-macana ambalajları ile ilgili yaptığı araş-tırma sonuçlarına göre Bisfenol A (BPA) maddesi, tabiatta her yerde vardır. Bu maddenin insan sağlığına zarar veren hale gelebilmesi için 35 derece sıcaklıkta 60 gün süreyle bekletilip, bu damacana-lardan da günde bir kişi tarafından en az 60 tane tüketmesi gerekiyor; bu da akıl ve mantık çerçevesinde dahi mümkün değil zaten… ” dedi.

BPA’nın Kanserojen Etkisi YokHarvard School of Public Health (Harvard Üniversitesi Kamu Sağlığı) ve US Center for Disease Control - CDC (ABD Hastalık Kontrol Merkezi) tarafından yapılan çalış-maların da insanların maruz kaldıkları BPA oranının Avrupa gıda otoritelerinin be-lirlediği güvenlik eşiğinden bin kat daha düşük olduğunu ortaya koyduğunu, Al-

tarafından onaylandı. Sağlık örgütleri ise polistiren gibi tek kullanımlık gıda servis ürünlerinin kullanılmasını, gıda güvenliği-ni sağladığı için teşvik ediyor” dedi.

BPA Bilindiği Kadar Zararlı Değil7 numarayla kodlanmış olan ambalaj ürünlerinin diğer altı reçineden farklı bir reçineyle üretildiğini veya birden fazla reçineden yapıldığını ve çok amaçlı kom-binasyonda kullanıldığını aktaran Hüseyin Semerci, 7 numara kodlu ürünlerin üç ya da beş galonluk yeniden kullanılabilir su şişeleri, bazı meyve suyu ve ketçap şişele-ri, fırında pişirme poşetleri gibi ürünlerde kullanıldığını aktardı. Hüseyin Semerci, bu kodu taşıyan ürünlerin BPA içerdiğini, BPA ile ilgili de kamuoyuna çok yanlış bilgilerin verildiğini söyledi. Semerci, insan sağlığı-na en çok önem Avrupa’da, EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) tarafından yapı-lan araştırmayla bebek biberonları dışında BPA’ya herhangi bir yasaklama getirilme-diğini; sadece bebek biberonlarında bu kararın bahsedilen zararların olabilmesi için tolere edilebilecek alım miktarının vü-

H A B E R A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

PVC ŞİŞELERDE İDDİA EDİLENİN AKSİNE ENDOKRİN BOZUCU HERHANGİ BİR KATKI KULLANILMAMAKTADIR.

Page 50: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

48 H A Z İ R A N 2 0 1 3

otomotiv, elektronik, tekstil ve medikal sektörleri olmak üzere birçok sektöre ara malı ürettiğini; GfK ile gerçekleştirdikleri ikinci plastik algı araştırmalarının da tüke-ticilerin çoğunun plastik ile ilgili eksik ve yanlış bilgiye sahip olduğunu aktardı.

Semerci gıda ambalajlarından kapı-pen-cere doğramalarına, pis-temiz su bo-rularından zirai sulama borularına, sera örtülerinden beyaz eşyalara, elektronik ürünlerden otomobil yedek parçalarına; hatta kazağımıza, elbisemize, yatağımıza, halımıza, kalp kapakçığına, ilaç ambalaj-larına ve protezlere kadar hayatımızın her alanında kullanılan plastik ürünlerle ilgili ön yargılı söylemler ve yanlış algıların sek-törün en önemli sorunlarından biri oldu-ğuna dikkat çekti. ■

manya Federal Risk Değerlendirme Ens-titüsü (BfR) de BPA’nın hiçbir kanserojen etkisi olmadığını yaptırdığı araştırmalarla kanıtladığını söyleyen Hüseyin Semerci, ”BfR, BPA’nın bir endokrin bölücü olduğu-nu kabul etmiş, ancak insanların kimyasalı hızla böbrekler yoluyla atılan bir metabo-lite dönüştürebildiğini açıklamıştır. BfR, BPA’nın kadınlık hormonu östrojeni taklit ederek ters etkiler meydana getirebildi-ğine dair ortaya atılan yanlış iddialara da açıklık getirerek, bu maddenin insan vü-cudunda kalmadığını ve hızla atıldığını, bu nedenle herhangi bir endişe duyulma-ması gerektiğini ortaya koymuştur” dedi.

Plastik Hayatımızın Her AlanındaHüseyin Semerci, ülkemizi dünya plastik endüstrisi alanında global arenada başa-rıyla temsil eden Türkiye plastik sek-törünün başta ambalaj, inşaat, tarım, be-yaz eşya,

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

HAYATIMIZIN HER ALANINDA

KULLANILAN PLASTİK ÜRÜNLERLE

İLGİLİ ÖN YARGILI SÖYLEMLER VE

YANLIŞ ALGILAR SEKTÖRÜN EN ÖNEMLİ

SORUNLARINDAN BİRİDİR.

• Plastiklerin üretimi için, dünyadabir günde tüketilen 90 milyon varil petrolün sadece yüzde 4’ü kullanı-lıyor.

• Plastiküretirken,çevredostuoldu-ğu düşünülen cam ve metalden çok daha az enerji harcanıyor.

• Plastikürünlerüretimleri sırasındabir birim karbondioksit emisyonu yayıyorsa, yaşam döngüsü boyun-ca bunun 4-5 katı karbondioksit tasarrufu sağlıyor; çünkü plastik ambalajda alternatiflerine göre daha çok mal taşınıyor, daha az ya-kıt kullanılıyor.

Page 51: SAYED Haziran 2013 Sayı:63
Page 52: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

50 H A Z İ R A N 2 0 1 3

U Z M A N G Ö R Ü Ş Ü

Y U S U F Ö Z T Ü R KMERSİN İLİ KAMU HASTANELER BİRLİĞİİDARİ HİZMETLER BAŞKANI

Sağlık Otelciliği Destek HizmetiSağlık otelciliği, konaklama hizmetlerinin otelcilik anlayışı çerçevesinde yürütülmesi yanı sıra hasta karşılama ve yönlendirme, güvenlik temizlik, yemek, çamaşırhane, santral, otopark, halkala ilişkiler gibi destek hizmetlerini de kapsar. Destek hizmetleri, sağlık hizmetinin daha kaliteli üretilmesi, hizmetin çeşitlendirilmesi, işleyişin stan-dartlara uygun yürütülmesi, verimliliğin ve hasta memnuniyetinin artırılması, kurum imajının sağlık hizmeti üzerine olumlu etki oluşturması, hizmetlerin daha kolay de-netlenmesi, hastaların tesiste kaldıkları sü-reci daha nezih geçirebilmeleri açısından önemlidir.

Toplumdaki kültür ve eğitim seviyesinin yükselmesine paralel olarak hastaların davranış şekilleri olumlu yönde değişmiş-tir. Hak ettiği hizmetin eksiksiz yerine ge-tirilmesini bilinçli bir şekilde sorgular hale gelmişlerdir. Bu nedenle sağlık tesislerinde sadece tıbbi hizmet değil, hastane santra-linden danışmasına, odanın konforundan yemek sunumuna kadar üretilen tüm hiz-metler hizmet alanlarca değerlendirilerek noksanlıklar tesis yetkililerine bildirilmek-tedir. Böylelikle hasta memnuniyeti odaklı

Sağlık Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkila-

tı’nın yeniden yapılandırılması hakkındaki

663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye

istinaden Kamu Hastaneler Kurumunun

kurulması akabinde her ilde Kamu Hasta-

ne Birliği uygulamasına geçilmiş olup has-

tanelerde ‘Hasta hizmetleri ve sağlık otelci-

liği’ dönemi başlamıştır.

Sağlık Otelciliği Nedir?Ayakta veya yatarak tedavi gören hasta ve

yakınlarının, sağlık tesisine adımlarını attık-

ları andan itibaren misafir olarak görülüp

hizmet aldıkları süreyi en az zaman kaybı

ile güvenilir ve sorunsuz olarak geçirme-

lerini sağlayan, şeffaf, bilgilendirici, doğru

yere yönlendirici, güler yüzlü ve kişi odaklı

hizmet anlayışıyla hastaların mutlu ve sağ-

lıklı bir şekilde tesisten ayrılmalarını amaç-

layan sağlık hizmeti sunma sistemidir.

Sağlık otelciliği ile kalite standartları kap-

samında temizlik, yemek, güvenlik, ça-

maşırhane, hasta karşılama-yönlendirme,

refakatçi-ziyaretçi uygulamaları, ısı-ses-ışık

düzeyi, havalandırma, bahçe düzeni, oto-

park, vale gibi hizmetlerin belirli bir siste-

matik halinde sunulması hedeflenmiştir.

İnsana Yapılan YatırımınEn Büyük YatırımdırYüreklerin ve sağlık otelciliği hizmet kapısının sonsuza kadar açık olacağı inancıyla…

ARTIK SUNULAN HİZMETİN HER

AŞAMASINA PROFESYONELLİK

GETİRİLMİŞTİR. SAĞLIK OTELCİLİĞİ ANLAYIŞI İLE ÖZELLİKLE KONAKLAMA

VE AĞIRLAMA HİZMETİ SUNUMUNUN

MÜKEMMELLEŞ-TİRİLMESİNE

ODAKLANILMIŞTIR.

Page 53: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 51

tolon giymeleri ve personel tanıtıcı yaka kartları gibi uygulamalarla daha kaliteli bir hizmet sunulması açısından hasta ve hasta yakınları için farkındalık oluşturulmuştur.

Otel Odası KonforuSağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu Baş-kanlığının 2013/02 sayılı Tam Buğday Ek-meğinin Teşviki ve Ekmek İsrafının Önlen-mesi Genelgesine istinaden eylem planları oluşturulup ekmekler küçük dilimlenip, pa-ketlenerek kullanıma sunulmaktadır.

Yataklı servislerde koğuş sisteminden çıkıp tek kişilik odalar ve her odada banyo, wc, tv, mini buzdolabı gibi otel odası konforu ça-basıyla ileri adımlar atılmıştır. Bu uygulama yeni sağlık yatırımlarıyla tüm sağlık tesisle-rinde standart hâl alacaktır.

Hastane santrali kurumun iletişim ağını oluşturan en önemli basamaklardan biri-dir. Bu sebeple santral biriminin hitap şekli, kendini ve kurumunu tanıtarak mümkün olan en kısa sürede hizmet vermesi kurum imajı üzerinde olumlu bir etki oluşturarak memnuniyeti artıracaktır.

Güvenlik görevlileri, yönlendirmeden va-tandaşa yardımcı olmaya kadar birçok alan-da aktif rol almıştır. Bahçe ve otoparklarda güvenlik sayısı artırılarak, hasta, hasta yakın-ları ve çalışanlar açısından daha yoğun ko-rumayla ama nezaketten taviz verilmeden güvenlik tedbirleri artırılmıştır. Sağlık otelci-liği sistemiyle gelişen ve yenilenen tüm bu çalışmalar halkın sağlıklı, mutlu ve memnun olarak tesisten ayrılmalarını sağlamaktadır.

Sonuç olarak, ‘insana yapılan yatırımın en büyük yatırım olduğu’ bir gerçektir. Ku-rumsal hedeflere ulaşmada, sağlık tesisleri çalışanlarının değerlerimizden hiç vazgeç-meden, belirlenen kalite standartlarının uy-gulanmasını, sürekliliğini ve geliştirilmesini sağlayarak, her kademedeki hizmetin her alanında profesyonellik gözetilerek, sağlık tesislerinde şifa dağıtılmaya vesile olun-maya devam edileceği, yüreklerin ve sağlık otelciliği hizmet kapısının sonsuza kadar açık olacağı inancıyla sağlık bakım ve sağlık otelciliği hizmetinin hayırlı olmasını diliyo-rum. ■

çalışan sağlık tesisleri hastalarından aldık-ları geri bildirimlerle destek hizmetleri ko-nusundaki eksikliklerini de görüp, noksan-lığın ikmaliyle hizmet kalitelerini artırma çalışmalarına yönelmektedirler.

Sağlık Otelciliği İle Neler Değişti?Otelcilik hizmetlerinin sağlık tesislerinde sistemli ve profesyonelce yürütülmesi için “Hasta Hizmetleri ve Sağlık Otelciliği Mü-dürü” unvanı ile yeni bir yönetici pozisyo-nu ihdas edilmiştir. “Sağlıkta Dönüşüm” sloganıyla kalifiye sağlık personel miktar artışında, ilave sağlık tesis yatırımında ve tıbbi teçhizatta büyük mesafeler kat edil-miştir. Bu yönlerdeki profesyonel tıbbi hiz-met sunumu ön planda tutulurken artık sunulan hizmetin her aşamasına profesyo-nellik getirilmiştir. Sağlık otelciliği anlayışı ile özellikle konaklama ve ağırlama hizme-ti sunumunun mükemmelleştirilmesine odaklanılmıştır.

Hasta ve hasta yakınlarının hastaneye girdikleri andan itibaren otel konforunu hissedebilecekleri ortamın meydana ge-tirilmesinde ilk basamak olarak, hasta kar-şılama-yönlendirme ve danışmanlık hiz-metlerine ağırlık verilmiştir. Özellikle yaşlı, kimsesiz, engelli, bakıma muhtaç kişiler başta olmak üzere her hastanın tüm iş-lemleri, karşılama- yönlendirme hizmetleri birimi çalışanlarının refakatinde gerçek-leştirilmektedir. Bu bağlamda, hastaneye giriş, kayıt, muayene ve tetkik işlemleri ile poliklinikten servise yatma ve taburculuk işlemlerinde birim çalışanları hasta ve ya-kınlarına kesintisiz eşlik eder hale gelmiştir.

Görevlilere Eğitimler VerildiDaha önce sadece danışmanlık ve yön-lendirme hizmeti verilen tesislerde, artık karşılamada önem arz ettiğinden hastayla olan iletişimde, hoşgörü, hitabet ve beden dili uygulamaları öncelenmiştir. Bu amaçla birimde çalışan görevlilere ürettikleri hiz-metlere yönelik eğitimler verilerek profes-yonel hizmet sunma çabası güdülmüştür. Keza görevlilerin kılık kıyafet yönetmeliği çerçevesinde aynı renk gömlek ve pan-

SAĞLIK BAKANLIĞI HALK SAĞLIĞI KURUMU BAŞKANLIĞININ 2013/02 SAYILI TAM BUĞDAY EKMEĞİNİN TEŞVİKİ VE EKMEK İSRAFININ ÖNLENMESİ GENELGESİNE İSTİNADEN EYLEM PLANLARI OLUŞTURULUP EKMEKLER KÜÇÜK DİLİMLENİP, PAKETLENEREK KULLANIMA SUNULMAKTADIR.

Page 54: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

52 H A Z İ R A N 2 0 1 3

R Ö P O R T A J

Sağlık çalışanlarının sağlığı ve güven-liği son derece önemlidir ve hastaların sağlığına çok yakın bir biçimde ilintilidir. Mümkün olan en güvenli çalışma ortamı-na ulaşmak ve iğne ve kesici-delici cisim-lerle yaralanmaları önlemek için bütünsel bir yaklaşım oluşturmalıyız. İşverenler ve sağlık çalışanları; planlama, farkındalık ya-ratma, bilgilendirme, eğitim, önleme ve takip unsurlarından oluşan bir kombinas-yonun esas olduğu bir ortam yaratmalıdır.

İğne batmasıyla yaralanmaları azaltmak için bir takım koruyucu tedbirlerin uy-gulanması gerekir. Bu tedbirler şunlardır; Risk değerlendirme (direktif gereği), bil-gilendirme, farkındalık yaratma, eğitim, gözetim, standart önlemler ve güvenli enjeksiyon politikası... İtalyan, Fransız ve Amerikan deneyimlerinin gösterdiği gibi, iğne batmasıyla yaralanmaların yüzde 30’undan fazlası davranış değişiklikleri ile önlenebilir. Davranış değişikliği ile birlik-te daha güvenli araç ve cihaz kullanımı, genel perkütan maruziyetlerde yüzde 50 azalmayla sonuçlanabilir. Örneğin

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı İtalyan doktor Gabriella De Carli ile sağlık çalışan-larının güvenliğine yönelik alınması gere-ken önlemleri konuştuk.

Güvenlik konulu AB Direktifi hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu direktifin içeriği nedir, yaralanmayı önleyen adımlar nelerdir ve nasıl uygulanır? 2010/32 sayılı AB Direktifi, mümkün oldu-ğu kadar sağlık çalışanları için kesici-delici cisimlerden kaynaklanan yaralanma veya enfeksiyon riskini ortadan kaldırmaya odaklandı. Bu direktif, üye ülkelerin çalı-şanlarını korumak için yerine getirmesi gereken minimum şartları tanımlar. Di-rektif, Avrupa Sosyal Tarafları tarafından imzalanan bu bağlayıcı anlaşmayı, belir-lenen AB sağlık çalışanları temsilcilerini ve sağlık sektörü işverenlerini, hastane ve sağlık sektöründeki kesici-delici cisimlerle yaralanmaları önleme konusunda bir ara-ya getirdi.

Sağlık Çalışanlarının Güvenliği Son Derece ÖnemliSağlık çalışanlarının güvenliği hastaların sağlığına çok yakın bir biçimde ilintilidir

G A B R I E L L A D E C A R L IENFEKSİYON HASTALIKLARI UZMANIAVRUPA BİOGÜVENLİK AĞI ÜYESİ

İĞNE BATMASIYLA YARALANMALARIN YÜZDE 30’UNDAN

FAZLASI DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ İLE

ÖNLENEBİLİR.

Page 55: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 53

BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?

Kariyerime 1989 yılında Ro-ma’daki Ulusal İnfeksiyon Has-talıkları Enstitüsü “Lazzaro Spal-lanzani”nin Bilim Direktörü olan Dr. Giuseppe Ippolito, SIROH’un ve İtalyan Antiretroviral Profilak-si Kütüğü’nün (IRAPEP) Bilim Ko-ordinatörü Dr. Vincenzo Puro ta-rafından kurulan mesleğe bağlı HIV enfeksiyonu riski sorununa dair işbirliği amacıyla kurulan gruba katılarak başladım. 1994 yılında enfeksiyon hastalıkları uzmanı oldum ve şimdi SIROH ve IRAPEP’in sorumlu araştırma-cısıyım. Mesleki olarak maru-ziyet yaşayan sağlık çalışanları ile ilgilenen ve PEP sağlayan bir sağlık çalışanıyım. AB Direkti-fi’nin geliştirilmesinin yolunu açan bir çok etkinlik de dahil olmak üzere, sağlık çalışanları-nın mesleki risklerini önlemek üzere çalışmalar yapan inisiyatif gruplarına ve uluslararası araş-tırmalara katılıyorum.

GENEL POPÜLASYONUN HEPATİT B’YE KARŞI GENEL OLARAK AŞILANMASI, BİR HÜKÜMETİN ALMASI GEREKEN İLK VE EN ETKİLİ ÖNLEM OLABİLİR.

fazla taşıyan yaralanmalar, yani oluklu, içi kanla dolu olan iğnelerin batmasıyla yara-lanmalar güvenlikli davranış ve güvenlikli ürünlerin birleştirilmesiyle, yüzde 80-95 oranlarına ulaşmak üzere daha dramatik bir şekilde azaltılabilir.

İğne batmasıyla yaralanmanın maliyeti nedir? İstatistik verileriyle farklı ülkeleri neyin temsil ettiğini açıklayabilir misiniz?Maliyet, maruziyetle ilişkili faktörler ve kuruluşla ilişkili faktörlere göre değişir. Maliyetle ilişkili faktörler arasında en bariz olanları, hastanede yatan popülasyondaki kanla bulaşan enfeksiyon prevalansı, ma-ruziyet yaşayan çalışanların duyarlılığı ve spesifik enfeksiyonların önlenebilirliğidir. Kuruluşla ilişkili faktörler arasında en bariz olanı, çalışanların riskler açısından farkın-dalığı, raporlama ile uyumları, maruzi-yetten hemen sonra yardım alınabilecek 7/24 saat hizmetin bulunması ve çalışan için sağlık hizmeti organizasyonudur. Ak-deniz ülkelerinde (İtalya, Fransa, İspanya),

ameliyatlarda ortaya çıkan bu tür yaralan-maların çoğu, güvenlikli bir alternatifi bu-lunmayan cihaz kullanımından kaynak-lanmaktadır. Bu da sağlık çalışanlarının invazif girişim ihtiyacını çok iyi değerlen-direrek ve invazif olmayan girişim alter-natiflerini belirlemek suretiyle, gereksiz iğne ve kesici-delici cisimlerin elenmesiy-le daha fazla maruziyeti azaltmak için ek çaba sarf etmesi gerektiği anlamına gelir. Bununla birlikte, mesleki olarak kanla bu-laşan patojenlerle, enfeksiyon riskini en

R Ö P O R T A J A Y Ş E Y I L M A Z T Ü R K

Page 56: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

54 H A Z İ R A N 2 0 1 3

olmayacağı, maruziyet sonrası yönetim protokolüne göre değişir. Kısaca, kalite ve maruziyet sonrası yönetimin eksiksizliği maliyeti etkiler.

Sağlık çalışanlarını HBV, HCV ve HIV’e karşı koruyacak olan önlemler nelerdir?Genel popülasyonun hepatit B’ye karşı genel olarak aşılanması, bir hükümetin alması gereken ilk ve en etkili önlem ola-bilir. Bugünlerde çoğu AB ülkesi –İtalya ve Türkiye’yi de içermek üzere – çocuklar ve ergenlerin evrensel olarak aşılanması-nı teşvik ediyor. HCV ve HIV’e karşı olarak öncelikler; ilk aksiyonlarda daha güvenli davranış biçimlerinin tüm popülasyon düzeyinde artırılması, mevcut risklerin farkındalığının sağlanması ve sağlık çalı-şanlarında etkili bir maruziyet sonrası yö-netimin gerçekleştirilmesi olmalıdır. Tüm maruziyetlerin çok hızlı bir şekilde bildi-rilmesi, HIV’e karşı antiretroviral profilaksi-nin uygulanmasını sağlar ki; antiretroviral profilaksinin, enfeksiyonu önlemedeki et-kinliği oldukça yüksektir. Tek ilaç rejiminin enfeksiyonları yüzde 81 oranında önlediği bulgulanmıştır. En son üçlü ilaç rejiminin yüzde yüz olmasa da daha fazla önleme sağlaması ve özellikle de kaynak hastanın antiretroviral kullanmamış olduğu, mes-leğe bağlı vakalarda daha fazla önleyici olması beklenmektedir. HCV’ye gelince; halen mevcut olan tek aksiyon, mesleğe bağlı enfeksiyonun hızla tespit edilmesi-dir. Çünkü akut HCV enfeksiyonu fazında ya da erken kronik HCV enfeksiyonu fazın-da erken interferon tedavisiyle (+/- ribavi-rin) viral temizlenme sağlamak mümkün-dür. Maruziyetten sonraki 30 günde HCV RNA testinin performansı, akut enfeksiyo-nun en erken dönemde tespit edilmesini ya da oluşmadığının anlaşılmasını sağla-yabilir. Bununla birlikte, söz konusu ma-ruziyet sayısı ve serokonversiyon oranının düşük olması göz önüne alındığında, HCV RNA testinin maliyeti yükselebilir. HCV Ag testinin önemli bir tasarruf ve iyi bir per-formans sağlamak üzere RNA testinin ye-rini alması mümkün olabilir. ■

genel popülasyonda kanla bulaşan en-feksiyon prevalansımız anlamlı düzeyde yüksek ve hastanede yatan hepatit C, hepatit B ve HIV’li popülasyonda daha da yüksektir. İtalya’da HCV’li hasta sayısının 3 milyon, HBV’li hasta sayısının 850.000 civarında ve HIV’li hasta sayısının 150.000 olduğunu tahmin ediyoruz. Türkiye’de HBV prevalansı oldukça yüksek (tahmi-nen 3.5 milyon kişi), HCV enfeksiyonlu kişi sayısı ortalama 1 milyon iken, HIV enfek-siyonu kesinlikle nadirdir (2009’da 5000 vaka olduğu tahmin ediliyor). Bu neden-le, bir maruziyetle karşı karşıya kalındığın-da, kaynak hastanın maruziyet yaşayan çalışanla birlikte bu üç patojen açısından teste tabi tutulması gerekir.

Hepatit B’ye karşı bağışıklık düzeyi ora-nı diğerlerine göre bazı AB ülkelerinde daha düşüktür. Sağlık çalışanları arasın-da HBV’ye karşı aşılanma oranı İtalya’da yüzde 90 civarındayken, Türkiye’de en son Sağlık Bakanlığı verilerine göre yüz-de 65’e ulaşmış durumdadır. Bu da ma-ruziyet durumunda, maruziyetten sonra HBV’ye karşı oldukça pahalı olan aşılama ve immünglobulinlerle profilaksi yapıl-ması gerektiği anlamına geliyor ve buna izlem döneminde de HBV testlerinin sık

sık yapılması dahil. Hızla bildirim de-mek olan antiretroviral profilaksi

(PEP) derhal uygulanmalı ve kay-nak testi negatif sonuçlanırsa

bu tedavi sonlandırılmalıdır. Bu da maruziyet durumunda PEP ve HIV testi sağlayan bir hiz-metin her zaman bulunması gerektiği anlamına geliyor. HCV maruziyeti için izlem stratejileri, çoğu vakada te-davi edilebilir ve önlenebi-lir olan akut hepatitin hızla tespit edilmesinde oldukça pahalı ve oldukça etkili ola-bilir. Dolayısıyla, söz konusu kuruluşun uygulamak üzere seçtiği stratejinin önlenebilir ya da tedavi edilebilir vakala-rın tespit edilmesinde yüksek düzeyde maliyet etkili olup

2010/32 SAYILI AB DİREKTİFİ, MÜMKÜN

OLDUĞU KADAR SAĞLIK ÇALIŞANLARI

İÇİN KESİCİ-DELİCİ CİSİMLERDEN

KAYNAKLANAN YARALANMA

VEYA ENFEKSİYON RİSKİNİ ORTADAN

KALDIRMAYA ODAKLANDI.

R Ö P O R T A J

54 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Page 57: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 55

H A Y A T I N İ Ç İ N D E NY A Z I G Ö K H A N Ü M İ T L A L E L İ

reçli, Yığılı, Kapik yaylaları.

Adıyaman’ı gördünüz mü? Nemrut’ta gün doğumunda aşık olduğunuz güzel-liği, gün batımı ile daha da bağlanarak yaşayabilirsiniz.

Mardin’de hanlar ve kervansaraylar ara-sında dinlerin, kültürlerin derin okyanu-suna yolculuk edebilirsiniz.

Edirne’de Selimiye Camii’nde ecdada dua edin. İstanbul’da imparatorluk günlerine geri dönün. Yedi tepeli şehirde Koca Si-nan’ı yad edin.

Konya’da Hz. Mevlana’ya uğrayın. Kork-mayın, gelin! Ne olursanız olun yine gelin.

Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuru-luş günlerini hatırlayın. Erzurum’da da-daşlardan kıtlama şekerle nasıl çay içildi-ğini görün. Çayın anayurdunun Rize mi yoksa Erzurum mu olduğunu tartışın.

Bolu’da, Kastamonu’da ciğerlerinizi temiz-leyin. Abant’ta göl manzaralı fotoğraf çek-tirmeyi unutmayın.

Bursa Yeşil Camii’de, verdiği nimetlerden dolayı Yaradan’a şükredin. Çanakkale için-de ölmeden mezara konulanları hatırla-yın, ruhlarına üç İhlas, bir Fatiha okumayı unutmayın!

Denizli’de Pamukkale travertenleri üze-rinden sular gibi süzülün, Burdur’da Sulu

İn Mağarası’nda eğilerek yürüyün, Ispar-ta’da gülün, eğlenin, gül gibi kokun.

Aydın’da efelenip, Muğla’da zeybek oy-nayın. Fethiye’de denizin ölüsünü görün, yamaç paraşütü zevkini ve heyecanını yaşayın.

Afyon’da kaymak yerseniz, Uşak’ta kirazın tadına bakmayı ihmal etmeyin. Kayseri’de tarihi yapılarla modern kentleşmenin ör-neklerine şahit olun.

Nevşehir Ürgüp’te Peribacalarını ziyaret etmezseniz bir şeyler eksik kalır. Sivas’ta Aşık Veysel’i hatırlayıp, en sadık yarin kara toprak olduğunu yeniden hatırlayın.

Kırşehir’de Neşet Ertaş’tan Zahidem tür-küsünü dinleyip, Çiçekdağı’nı, Gönül Da-ğı’na tırmanın. Çiçekleri ekin, bahçelere dikin.

Baharın, kardeşliğin tadını çıkaran Bin-göl’ün, Hakkari’nin, Siirt’in dağlarında pik-nik yapın. Yöre insanının sıcakkanlılığına, misafirperverliğine şahit olun.

Diyarbakır’da tarihle yüzleşin, Peygam-berler şehri Şanlıurfa’da Balıklıgöl’ün ma-nevi ikliminin etkisinde kalın.

Türkiye’yi sevelim, bu güzellikleri bize bahşettiğinden dolayı Allah CC.ye şükre-delim. İyi tatiller.

Yaz geldi, okullar bir öğretim yılını daha bitirdi. Şimdi hepimiz geride bıraktığımız bir yılın yorgunluğunu atmanın heyecanı içindeyiz. Adına “tatil” dediğimiz bu gün-lerin farklı uygulamaları mevcut.

Güzel ülkemizin birçok noktası bu konu-da bize farklı alternatifler sunuyor. Ege ve Akdeniz sahillerinde deniz ve tabiat ile iç içe insanı hem bedenen hem de ruhen dinlendiren çok güzel yerlerin yanında Toroslarda yörüklerin anayurtlarına, Türk-men yaylalarına atın kendinizi. Kuzuları sevin, keçi sütünün tadına varın.

Ya Karadeniz’e ne demeli? Samsun’dan başlayan sahil şeridinden Hopa’ya kadar uzanmaya ne dersiniz? Sahil şeridinden devam ederken bir yanınız deniz, diğer yanınız yeşilin bin bir renkleri. Sadece sa-hillerle de yetinmeyin. Çıkın dağlara, yay-lalara…

Samsun’da; Nebiyan ve Aydınpınar yay-lalarını, Ordu’da; Akkuş, Aybastı, Gölköy, Kabadüz, Korgan, Kumru, Mesudiye yay-lalarını görmeyi unutmayın.

Giresun’da; Kümbet, Sisdağı, Trabzon’da; Hıdırnebi, Erikbeli, Kadırga, Sisdağı, Uzun-göl ve onbeş doktora bedel Sürmene yaylaları, Rize’de; Amlakit, Çeymakçur, Nafkar ve dünyaca ünlü Ayder yaylaları, Artvin’de; Meşeli, Kurudere, Düzenli, Ki-

Tatil Türkiye’de Yaşanır

> [email protected]> twitter@gullaleli

H A Z İ R A N 2 0 1 3 55

Page 58: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

56 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Y R D . D O Ç . D R .Ü M R A N İ L E R İLİV HOSPITAL PLASTİK VE REKONSTRÜKTİF CERRAHİ BÖLÜMÜ

eleme yapıyoruz. Herkesten hasta kabul etmiyoruz. Çok talep alıyoruz. Özellikle saç ekimi ve estetik ameliyatlarında…

Bir yol göstericiye ihtiyaç vardır elbette ki. İnsanlar nerede, nasıl tedavi olacağını bilemeyebilir. Buraya geldiklerinde havaa-lanından karşılamada, konaklamada alda-tılmayacakları güven içerisinde olacakları ajanslara ihtiyaçları var. Amacımız bunları ayakta tutmak. Ama amacı sadece para kazanmak olan merdiven altı firmalar hem doktorun hem de hastanenin eme-ğine saygısız davranıyor. Hastaya vaatler verip yok olan insanlarla bizim savaşımız. Özellikle yurt dışından gelen hastalarımız için ajanslar kaçınılmaz. Ama bunun daha sistematik ve merkezi bir şekilde olması taraftarıyız. Liv Hospital olarak bunu yapa-biliyoruz. Donanımımız ve deneyimimiz var.

Yurt dışından gelen hastaların Türkiye’ye tercih etmelerinin sebepleri nelerdir? Örneğin Irak’tan iki hasta kulak rekons-trüksiyonu ile geldi. İki kardeşin bununla birlikte işitme problemleri de vardı. Abla-

Türkiye’ye sağlık hizmeti almak için gelen turistlerin en çok tercih ettiği alanlardan birisi plastik ve rekonstrüktif cerrahisi. Özellikle savaşın yaşandığı ülkelerde ülke-miz sıkça tercih ediliyor. Bu konuyla ilgili Liv Hospital Plastik ve Rekonstrüktif Cerra-hi bölümünden Yrd. Doç. Dr. Ümran İleri ile görüştük.

Sağlık turistlerine yönelik bir hizmet veriyor musunuz?Böyle bir hizmetimiz var. Aslında bu Türk hekimlerinin ne kadar başarılı olduğu-nun göstergesidir. Haberlerde görüyoruz. Turist nereye gider? İyi olan yere tabii ki. Demek ki sağlıkta iyiyiz. Ama ben sağlık turizmi kelimesine sıcak bakmıyorum. Bunu turizmin dışında adlandırmak lazım. Amaç hastaları doğru yerlere yönlendir-mekse sorun yok ama bazı ajanslar ne kadar para kazanacağı peşinde. Amaçtan sapmış bir durum var. Yurt dışından gelen hasta iyi bir tedavi alacağının beklentisi içinde ve sağlık hizmeti veren gruplar bu-nun yükümlülüğünün bilincinde. Bunun kalite kontrolünü elbette biz hekimler yapacağız. Liv Hospital olarak ciddi bir ön

Sağlıkta İyiyizAmerika’daki hastanelerle karşılaştırdığımda gayet iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim

R Ö P O R T A J

Page 59: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 57

REKONSTRÜKSİYON AMELİYATLARINDA BAŞARILI SONUÇLAR ALINCA İNSANLAR ESTETİK İÇİN DE GELMEYE BAŞLADI.

hastanelerimiz daha lüks, doktorlarımız daha donanımlı ve tecrübeli. Hedef kitle-miz olan oralardaki hastaları başka ülkele-re kaçırmamalıyız.

Peki, estetik ameliyatlar için mi, rekonstrüksiyon ameliyatları için mi daha çok geliyorlar? Irak, Libya gibi savaş olan ülkelerden daha çok rekonstrüksiyon ameliyatları için geli-yorlardı. O dönemde sadece rekonstrük-siyon ameliyatları yapıyorduk. Mesela bir hastamızın gözü parçalanmıştı. Göz protezi yerleştirdik. Ama refah düzeyle-ri yükseldikçe estetik ameliyatlar için de gelmeye başladılar. Bu oranlar yarı yarıya diyebilirim. Rekonstrüksiyon ameliyatla-rında başarılı sonuçlar alınca insanlar es-tetik için de gelmeye başladı. Estetik ame-liyatlar için dünyanın değişik ülkelerinden örneğin Fransa, Hollanda, Azerbaycan, Rusya, İngiltere, Almanya gibi ülkelerden çok sayıda hastamız var. Çoğu zor vakalar başka plastik cerrahların refere etmesi ile hastanemize başvurmakta ve operasyon-ları başarı ile gerçekleştirilmektedir. Kadın-larda en sık meme küçültme ve büyütme, laser ve vaser liposuction, karın germe ve yüz germe ameliyatları yapılıyor. Erkek-lerde en sık jinekomasti, rinoplasti ve son yıllarda artan oranlarda liposuction ope-rasyonları gerçekleştiriliyor.

Türkiye’yi kendi alanınızda teknolojik açıdan nasıl değerlendirirsiniz?Çok iyi durumdayız. Devlet hastanele-rimiz çok iyi duruma geldi. Son on yılda sağlık sektöründe büyük bir gelişme ya-şandı. Güven ortamı olması insanların bu konuya daha fazla eğilmesini sağladı. Amerika geçmişim var oradaki hastane-lerle karşılaştırdığımda gayet iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Dünyayla ya-rışabilir duruma geliyoruz.

Eklemek istedikleriniz var mı?İnsanları bilgilendirmek için bu tür yayın-ları destekliyoruz. ■

nın kulak memesi haricinde dış kısımda hiçbir şey yoktu. On dokuz yaşında okul-da sürekli alay konusu oluyordu. Saçlarıyla kulaklarını sürekli örtmek durumundaydı. Saçlarını bağlamayı büyük bir özlemle bekleyen bir kızdı. Araştırmalar ve başa-rısız ameliyatlar sonrasında bize ulaştılar. Onların tedavisi başarıyla yapıldı. Hatta küçük kardeşi ilk kez duydu. Ailenin ya-şadığı mutluluk tablosu bizi çok etkiledi. Bunlar, bizi yapacaklarımız konusunda daha da heveslendiriyor. Doğru kişiler ta-rafından devlet kanalıyla bize geldiler. Biz de tedavilerini iyi bir şekilde sonlandırdık.

Plastik cerrahide alanımız çok geniş. Es-tetik ameliyatlar Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da çok pahalı. Bizim doktorları-mız iyi bir eğitim alıyorlar bu konuda. Eski-den Orta Doğunun zenginleri Amerika ve İngiltere gibi devletlere gidiyorlardı. Şim-di Türkiye daha lüks geliyor onlara. Çünkü

R Ö P O R T A J S A R E K U Ş

Page 60: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

58 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Samatıp İkitelli’deki Yeni Fabrikasını AçtıAkfa Holding Üretim ve Sanayi Grubu şirketlerinden Samatıp, büyümesini yeni yatırımlarla sürdürüyor.

S E K T Ö R D E N

la birlikte büyük bir dönüşüm ve gelişim içine girdiğini belirten Samatıp Genel Müdürü Tuncay Yazıcı, “Kurulduğumuz ilk günden itibaren teknoloji ve inovasyona verdiğimiz önemle birçok ilke imza attık. Bugün dört kıtada, 35 ülkede faaliyet gös-teren ve cirosunun büyük bir bölümünü yurtdışı pazarlarda gerçekleştiren Samatıp olarak, AKFA Holding’den aldığımız güçle hedeflerimizi daha da büyüttük. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz yeni fabrika-mız ile sağlık sektöründe dünya markası olma hedefimize bir adım daha yaklaştık” dedi.

İhracata hız veriliyorİstanbul İkitelli’deki yeni fabrikada acil servisten ameliyathaneye, oksijen ünitele-rinden, hasta karyolası, doğum yatağı ve sedyeye kadar 11 kategoride, 628 ürünün üretiminin üç kat daha hızlı gerçekleştiri-leceğine değinen Yazıcı, istihdam, tedarik zinciri, proje tasarım, pazarlama ve satış ta-

Türkiye’de ilk kez hasta karyolası üretimi-ni gerçekleştiren, teknoloji ve inovasyo-na verdiği önemle, yarım asırdır sektörde birçok ilke imza atan Samatıp, içerisine showroomu da bulunan, İstanbul İkitel-li’de, 5.000 metrekare alana kurduğu fab-rikasını açtı.

Dört kıtada, 1000’in üzerinde hastaneye hizmet sunan Samatıp hedef büyüttü Cirosunun yüzde 50’den fazlasını yurtdışı pazarlarda gerçekleştiren, hasta karyola-sından ameliyat masasına, mobilyadan ilaç aracına kadar geniş bir yelpazede hastane ekipmanı üretimi yapan Samatıp, yeni fabrikası ile üretim ve ciro hedefini üç katına çıkardı.

“Hedefimiz sağlık sektöründe dünya markası olmak”Fabrikanın açılışında Samatıp’ın 2012 yı-lında Akfa Holding bünyesine katılmasıy-

Tuncay Yazıcı Samatıp Genel Müdürü

Page 61: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 59

SAMATIP, HASTANE EKİPMANLARININ YANI SIRA FONKSİYONEL HASTANE MOBİLYALARININ DA ÜRETİMİNİ GERÇEKLEŞTİRİYOR.

SAMATIP’IN İLKLERİ

1965 İlk hasta karyolası üretimi

1990 İlk ahşap muayene masası üretimi

1992 İlk elektrikli hasta karyolası üretimi

1995 İlk komodinli yemek masası üretimi

1995 İlk hidrolikli paslanmaz mayo masası üretimi

1999 İlk renkli ABS hasta karyolası üretimi

1999 İlk elektrikli doğum masası üretimi

Samatıp’ın yeni rotasının inovasyonla devam edeceğini belirten Tuncay Ya-zıcı, gerçekleştirilen 2.5 milyon dolarlık yatırımla sağlık ekipmanlarında daha teknolojik çözümler üreteceklerini söy-ledi. Samatıp’ın yeni vizyonunda sade-ce hastane ekipmanları olmadığına da değinen Yazıcı, “Belirlediğimiz stratejiler doğrultusunda Türkiye’de ve dünyadaki hastaneler için anahtar teslim mobilya tasarımı, projeleri ve üretimini de Sama-

design ile gerçekleştireceğiz. Bunun için İtalyan tasarımcılarla çalışmaya başladık. Tasarımlarımızla, hastanelere yeni bir so-luk getireceğiz. Mobilya tarafındaki kre-asyonumuzu tamamladık. Samadesign ile sektör odağımız da genişledi. Mobilya konusunda hastanelerin yanı sıra otel, okul ve iş merkezleri için de anahtar tes-lim projeler yapacağız. Mobilya için işbir-liği yaptığımız İtalyan tasarımcılarımızla

hastane ekipmanları gelişimi için de yo-ğun mesai harcıyoruz. 2014 yılında hem tasarım, hem de teknolojik olarak daha önce piyasada olmayan ve ilklerimiz ara-sında yer alacak olan hasta yataklarımızın satışına başlayacağız. Samatıp olarak he-defimiz, Türkiye’de ve dünyada günümüz dünyasına yakışan, yeni teknolojilerle donatılmış hastaneleri kamuoyu ile bu-luşturmak” açıklamasını yaptı. ■

rafındaki yeniden yapılanma ile ciro he-deflerini de üç katına çıkardıklarını ifade etti. Üretim faaliyetleri hakkında da bilgi veren Tuncay Yazıcı, yeni fabrika ile yılda 12 bin adet hasta karyolası, sedye, hasta yemek masası ve komodin; 15 bin adet hasta muayene masası üretim kapasite-sine kavuştuklarını söyledi. Yazıcı 2013 yılında Güney Afrika, Kuzey Afrika, Orta-doğu ve Arap ülkelerindeki çalışmalara hız vereceklerini kaydetti.

Teknolojik ve kurumlara özel çözümler

Page 62: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

60 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Düzgün Beslenme Zamanında Kontrol

Esra AkkayaMahallenin Muhtarları dizisi ile yıllar önce televizyon dünyasına adım atan başarılı oyuncu Esra Akkaya, uzun bir dönem ekranlarda ayrı kalmayı tercih etse de “20 Dakika” dizisi ile

yeniden sevenleriyle buluştu. Uzun ayrılık dönemini oldukça verimli bir şekilde değerlendiren Akkaya, Sihirli Anahtar Cast Ajansı ile profesyonel oyunculara menajerlik hizmeti verirken,

Akademi Tiyatro isimli bir de tiyatro kursu kurdu. Bu yoğun tempoya rağmen eşi Harun Uygural’ın sahip olduğu Tatlı Huzur isimli cafeye de konsept danışmanlığı yapan Esra Akkaya,

cafe için özel bir de sağlıklı mönü oluşturdu.

60 H A Z İ R A N 2 0 1 3

Page 63: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

H A Z İ R A N 2 0 1 3 61

Öncelikle, uzun zamandır sizi ekranlarda göremiyorduk, şu an 20 Dakika dizisiyle yine sevenlerinizle buluştunuz. Bu projeyi seçmenizin nedeni nedir? Yazarların ve yapımcının çekiciliği beni bu projeye yönlendirdi. Kerem Deren ve Pınar Bulut’un yazdığı bir senaryoda oynamamış tek Akkaya ben kalmıştım ve Ay Yapım ile ça-lışmak da çok heyecan vericiydi. Ye-niden başlayacaksam tam da doğru yer olduğunu düşündüm.

20 Dakika ile artık sizi daha sık televizyon ve beyaz perdede görebilecek miyiz? 20 Dakika bu sezon sonlanıyor ama bundan sonra bu kadar uzun ara vereceğimi zannetmiyorum. Yani göreceğinizi umuyorum.

Sihirli Anahtar Cast Ajansınız ile uzun zamandır oyuncu adaylarına da eğitim veriyorsunuz. Bu fikir nasıl doğdu? Sihirli Anahtar’da eğitim vermiyo-ruz, Sihirli Anahtar bir ajans. Profes-yonel oyunculara menajerlik yapan bir cast ajansı. Eğitim verdiğimiz kurum Akkademi Tiyatro. Kardeş-lerimle birlikte kurduğumuz bir ti-yatro kursu. Ajansın fikri daha okul yıllarındayken doğdu, gittiğim her iş görüşmesine arkadaşlarımı da götürmekten keyif aldığım için ne-redeyse arkadaşlarımın zoruyla bir ajans kurdum ve tabii ki öncelikle hep onlarla çalıştım. Ajans sahibiy-seniz eğitimin ne kadar önemli ol-duğunu ve bu alanda nasıl bir boş-luk olduğunu görüyorsunuz. Okul fikri de biraz buradan doğdu. Nere-den başlayalım diyen oyuncuya bir ışık tutmak amacıyla yani.

Sizi ekranlarda göremediğimiz dönemde çok farklı bir sektöre adım

bir oyun alanı olarak tutuyor ve ya-ratıcılığımı kullanabilmem için bana güzel bir alan açıyor.

Bir de workshoplar var, hangi alanlarda düzenleniyor ve kimler katılabiliyor? Tatlı Huzur’da çiçek yerleştirmeden felsefeye, koçluktan sinema gecesi-ne uzanan yelpazede farklı alan ve hobilere hitap edebilecek etkinlikler var. Ben hemen hepsinden çok keyif alıyorum. Elbette ki herkese açık.

Esra Hanım, siz sağlığınızı nasıl korumaya çalışıyorsunuz? Düzgün beslenerek ve kontrollerimi zamanında yaparak, gerisi Allah’a emanet.

Rutin doktor kontrolleriniz oluyor mu yoksa sadece rahatsızlanınca mı doktora gidiyorsunuz? Rutin kontrollerimi yaptırırım, kolay kolay da atlamam.

Sizce uzun tempolu diziler nedeniyle oyuncular sağlıklarını nasıl koruyabilir? Koruyamazlar. Bu çalışma şartları maddi manevi sıkıntı yaratır elbet-te. Oyuncuyu ayakta tutan tek şey aşktır. Meslekleriyle aralarındaki aşkı koruyabildikleri sürece bu süreç yü-rütülebilir. Başka türlü kimsenin kat-lanabileceği bir iş değil oyunculuk.

Son dönemin belki de korkulu rüyalarından biri de obezite, bu konuda neler yapılmalı? Dengesiz yemek ve aşırıya kaçmak genelde psikolojik sebeplere daya-nıyor. Koçluk yaptığım bazı kilolu danışanlarıma diyeti bırakmalarını veya başlamamalarını öneriyorum çünkü zihinsel sebebi çözülememiş

obezite beslenmeyle düzeltilemez.■

R Ö P O R TA J Y A S E M İ N T O P O Ğ L U

attınız ve bulunduğu semte çok da uygun bir ismi olan Tatlı Huzur Cafe’sini hayata geçirdiniz. Farklı bir sektör ve meslek, nasıl karar verdiniz? Bu Cafe benim değil, eşimin. Ben ona concept danışmanlığı yaptım ve çok keyif aldım. Ajans ve cafe-nin yan yana olması büyük bir şans oldu. Halen tanıtım konusunda yardım ediyorum. Aynı zamanda misafirlerimi ağırlayarak sefasını sü-rüyorum.

Tatlı Huzur, aslında çok ilginç bir cafe. Gelen müşteri oturduğu sandalyeyi, masayı ya da duvardaki çerçeveyi beğendiği takdirde satın alabiliyor. Böyle bir proje nereden aklınıza geldi ve bugüne kadar neler satıldı?Ben İngiliz tarzını çok seviyorum. Bir de eski ve ruhu olan objeleri yeni-den hayata geçirmeyi… Bu, insan-ların da ilgisini çekiyor ve her zaman bunu nerden aldın sorusuna maruz kalıyorum ve genellikle sordukları obje bir yerden alınmış değil, yeni-den hayata döndürülmüş oluyor. Demek ki yaptığım dekoratif doku-nuşlar ilgi çekiyor diye düşündüm ve bunları satın alabilecekleri bir olanak sunmak istedim. Bu yüzden cafedeki her şey hakikaten satılık ve bugüne kadar da pek çok şey satıldı.

Peki bu satılanların yerine aynısı temin edilebiliyor mu yoksa her an dekorasyon değişebiliyor mu? Aynı obje yerine gelmiyor elbet çünkü onları özel yapan biricik oluş-ları. Ama aynı tarz ve bütünü koru-yan yeni mobilya ve objeler tasar-layıp boşluğu dolduruyoruz. Uzun süredir birlikte çalıştığım Konsept Dekorasyon ve Mobilyacımız Salih artık dilimi o kadar iyi anlıyor ki ek-silen her şeyin yerine yenisini tasar-lıyoruz. Bu benim için cafeyi organik

H A Z İ R A N 2 0 1 3 61

Page 64: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

62 H A Z İ R A N 2 0 1 3

K İ T A P

DÖNÜŞTam da hayatının yoluna girdiğini sandığı günlerde, önce annesinden gelen bir haber, ardından eski bir şapka kutusunda bulduğu mektuplar…

Derya’nın, iki yıldır sümenaltı edilen gerçekleri bir tokat gibi öğrenmesi, onu dünyanın bir megakentinden ötekine savuracak, kaderi onu sarı bir sonbahar günü, açılıp açılmayacağını bile bilemediği bir demir kapının önüne kadar taşıyacaktır.

Genç kız, acaba gizem dolu bu perdenin ardına geçebilecek midir? Öğreneceklerini kabul edebilecek, kabul etse bile sindirebilecek midir? O kapı açılırsa elbette…

Dönüş, aldatmanın, aldatılmanın, affetmenin, acıtan gerçeklerin romanı.

Yazar: Ayşe Kulin

Yayınevi: Remzi Kitabevi

AŞKIN GÖZYAŞLARI 4 Aşk; bir elif miktarı sevilmek için gelen her çileye kimi zaman darağacında kimi vakit kör bıçaklar arasında bir vav gibi hamuş olabilmektir.

Hamuş yani susmak. Susmak halvetti Hira’da, susmak En’el Hak’tı Hallac-ı Mansur’da, Hamuş olmaktı yârin alfabesiz halinde Mevlanaca.

Ve susmak visal orucuydu maşukta, iftarını şehadet şerbeti ile açan Şems misali.

Ha: Hallac, Mim: Mevlana, Şin: Şems… Hamuştu onlar. En Sevgiliye sevdalıydılar. Aşkın uzun yol arkadaşları. Tüm kötülükleri güzellikle savuşturanlar, susanlar, iyilik kardeşleri, aşka namzet secde kardeşleri, susayanlar, ölüm sözcüğünü aşkın soluğundan içenler… Aşkın “Hızır”ları…

Yazar: Sinan YağmurYayınevi: Karatay Akademi

EN GÜZEL ANTEP EV YEMEKLERİ

Antep, kebapçılarına, katmercilerine, kaymakçılarına, işine saygı duyan bütün ustalara çok şey borçlu bir şehir. Bir de Antepli kadınlara. Annesinin mıcırık aşını olduğu gibi çocuğuna aktaran, bir gece önceden ertesi günün yemeğini düşünen, özenen, pişiren, idare eden, yoklukta bile yediren kadınlara… En Güzel Antep Ev Yemekleri sadece tarif vermekle kalmıyor; Anteplilerin bin yıllık mutfak birikimini de aktarıyor. Hangi yemeğin hangi durumda pişirildiğini, yanına neyin yakıştığını, mevsimlerle değişen yemek çeşitlerini anlatıyor. Antepli kadınlar gibi dolma yapmanın, yoğurdu pütürsüz pişirmenin, naneli yağı yemyeşil hazırlamanın püf noktalarını öğretiyor.

Yazar: Şükran SargınYayınevi: Hayy Kitap

DOĞADA FOTOĞRAFI GÖRMEKDoğada Fotoğrafı Görmek, basit bir günbatımını nasıl etkili bir fotoğrafa dönüştüreceğinizden tutun, bir çakıl taşını fotoğrafınızda nasıl ana konu yapabileceğinize kadar pek çok bilgiyi bulabileceğiniz bir kaynak. Yurtgezer, günlük hayatta çok defa karşılaştığımız manzaraları iyi tahlil ettiğimiz takdirde başarılı bir doğa fotoğrafına dönüştürmenin ipuçlarını sunarken, fotoğrafçılıkta belli bir temeli olan ancak doğaya çıktığında ne çekeceğini göremeyen fotoğraf sevdalılarına da ışık tutuyor.

Yazar: Tarık YurtgezerYayınevi: Say Yayınları

Page 65: SAYED Haziran 2013 Sayı:63
Page 66: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

İstanbulSöyleşi Sk. No:29/1 Y. Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL

T. +90 (212) 499 99 18 F. +90 (212) 499 01 61

AnkaraATB İş Merkezi G Blok No:188 Macunköy / ANKARAT. +90 (312) 397 89 01 F. +90 (312) 395 02 00

medikal çözümler

w w w . k o m p o z i t t u r k i y e . c o minfo@kompozi t turk iye.com

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

kompozit mayıs reklam.pdf 1 23.05.2013 12:52

Page 67: SAYED Haziran 2013 Sayı:63

İstanbulSöyleşi Sk. No:29/1 Y. Dudullu - Ümraniye / İSTANBUL

T. +90 (212) 499 99 18 F. +90 (212) 499 01 61

AnkaraATB İş Merkezi G Blok No:188 Macunköy / ANKARAT. +90 (312) 397 89 01 F. +90 (312) 395 02 00

medikal çözümler

w w w . k o m p o z i t t u r k i y e . c o minfo@kompozi t turk iye.com

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

kompozit mayıs reklam.pdf 1 23.05.2013 12:52

Page 68: SAYED Haziran 2013 Sayı:63