Sabahattin Ali

Preview:

Citation preview

SABAHATTİN ALİ(1907 - 1948)

HAYATI

• 25 Şubat 1907'de bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan Gümülcine kazası Eğridere köyünde doğdu. Öğrenimini Balıkesir ve 1927'de İstanbul Muallim Mektebi'nde yaptı.

• Yozgat'ta öğretmenliğe başladı. Maarif Vekaleti'nin açtığı sınavı kazanarak Almanya'ya eğitime gitti. Postdam ve Berlin'de öğrenim gördü.

• Yurda dönüşünde Aydın'daki bir ortaokulda Almanca öğretmenliğine atandı. Bu görevdeyken okulda "yıkıcı propaganda" yapmak suçlamasıyla 3 ay tutuklu kaldı.

• Konya'ya atandı. 1932'de okuduğu bir şiirde Mustafa Kemal'i eleştirdiği suçlamasıyla yine gözaltına alındı. Sinop ve Konya cezaevlerinde bir yıl yattı. Cumhuriyetin 10. Yılı nedeniyle çıkan aftan yararlanarak salıverildi.

• Maarif Vekaleti Talim Terbiye Dairesi'nde, Neşriyat Müdürlüğü'nde çalıştı. Ankara'da Almanca öğretmenliği, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda çevirmenlik, öğretmenlik, dramaturgluk yaptı.

• Yedek Subay olarak askerliğini Eskişehir'de tamamlamış, 10 Aralık 1938 de Musiki Muallim Mektebi'nde Türkçe öğretmeni olarak göreve başlamıştır. 1940 yılında tekrar askere alınmış, askerliğini yaptıktan sonra Ankara Devlet Konservatuarı'nda Almanca öğretmenliği yapmıştır (1941 - 1945) . 

• 1945'te bakanlık emrine alındı. • 'İçimizdeki Şeytan' romanı milliyetçi kesimde büyük tepki toplamıştır.

• Nihal Atsız'ın hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açmış, dava sırasında çok sıkıntı çekmiştir. 1944 yılında davayı kazanmasına rağmen tepkilerden kurtulamamıştır. Olaylı duruşmalar sonunda bakanlıkça görevinden alınmış, İstanbul'a giderek gazetecilik yapmaya başlamıştır (1945) . 

• Ancak fıkra yazdığı La Turquie ve Yeni Dünya gazeteleri, iktidarın kışkırtmasıyla meydana gelen Tan olayları sırasında tahrip edilince işsiz kalmış, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkarmıştır (1946 - 1947) .

• Bu gazeteler tek parti iktidarının baskılarıyla karşılaşmış, dergilerin isimlerindeki Paşa ifadesiyle 'Milli Şef' İsmet Paşa ile alay edildiği iddiası ile kapatılmış, yazılar ve yazarları hakkında kovuşturmalar açılmıştır. 

• Sabahattin Ali dergilerde çıkan yazılarından dolayı üç ay hapis yatmış, karşılaştığı baskılardan bunalmıştır. Ali Baba dergisinde yayımladığı 'Ne Zor Şeymiş' başlıklı yazıda, içinde bulunduğu durumu şöyle anlatmaktadır: 'Çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi'. 

• Serbest kalınca bir kamyon alarak taşımacılığa başladı. Sürekli izlenmekten, yargılanmaktan tedirgin olduğu için yurtdışına kaçmaya karar verdi. Kırklareli üzerinden Bulgaristan'a geçmek istedi. 

• Para karşılığı anlaştığı Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde öldürülmüştür (2 Nisan 1948) .

EDEBİ KİŞİLİĞİ

• Halk şiir geleneğini sürdüren şiirle (Dağlar ve Rüzgâr) edebiyata başlayan Sabahattin Ali daha sonra hikâyeye geçmiştir. Sanat gücünü daha çok hikâyede gösteren sanatçının üç romanı vardır.

• Eserlerinde Anadolu, köy-kasaba yaşamını, sömürülen insanın acılarını anlatmıştır. Bu yaklaşımıyla edebiyata yeni bir bakış açısı kazandırmıştır.

• Kuvvetli doğa tasvirleri yapmış, psikolojik tahlillerde ve kişilerin dış görünümlerinin betimlenmesinde çok başarılı olmuştur.

• Bir köy ve kasaba öykücüsü olarak nitelenen yazar Anadolu gerçeğine, kendinden öncekiler gibi bürokrat bir aydın gözüyle bakmamış; Türk edebiyatında köye ve köylüye en büyük ilgiyi ilkin o göstermiştir.

EDEBİ HAYATI• Yazmaya Balıkesir'de yayınlanan

"Çağlayan" dergisinde 1925'te yayınlanan şiirleriyle başladı (Bazı kaynaklara göre "Irmak" dergisinde). Yedi Meşale, Resimli Ay, Varlık gibi dergilerde yayınlanan şiirleri, öyküleri, yazılarıyla tanındı.

• Cumhuriyet döneminin ilk yılarındaki gerçekçi edebiyat akımının öncüsü oldu. İlk toplumsal gerçekçi öyküleri "Resimli Ay" dergisinde yayınlandı. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı.

• Asıl ününü öykü ve romanlarıyla kazandı. Anadolu insanına yaklaşımıyla edebiyata yeni bir boyut kazandırdı. Konularını toplumsal eşitsizliklerden aldı. Ezilen insanların acılarını, sömürülmelerini dile getirdi. Aydınlar ve kentlilerin Anadolu insanına karşı takındıkları küçümseyici tavrı eleştirdi. 1937'de yayınlanan "Kuyucaklı Yusuf" romanı, gerçekçi Türk romanının en özgün örneklerinden biridir. Öykülerinde, tanımlamakta güçlük çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatır. İnsanın zavallılığını ve gücünü aynı sarsılmaz üslupla, zaman zaman masalsı ve destansı bir biçimde yansıtmayı başardı.

ESERLERİŞiir 

• Dağlar ve Rüzgâr (1934 - Yeni Eklerle 1943) . 

• Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirler'le birlikte (1937) 

Bestelenen Şiirleri • Hapishane Şarkısı V (Aldırma Gönül - Kerem Güney,

Edip Akbayram) • Leylim Ley (Zülfü Livaneli) • Hapishane Şarkısı I (Göklerde Kartal Gibiydim / Nazlı

Yârim - Ahmet Kaya) • Hapishane Şarkısı III (Geçmiyor Günler - Ahmet Kaya) • Çocuklar Gibi (Sezen Aksu) • Kız Kaçıran (Ahmet Kaya) • Kara Yazı (Ahmet Kaya) • Melankoli (Ali Kocatepe, Nükhet Duru) • Eskisi Gibi (Ben Yine Sana Vurgunum - Ali Kocatepe,

Nükhet Duru) • Dağlar (Dağlardır Dağlar - Sezen Aksu) 

Öykü • Değirmen (1935) • Kağnı (1936) • Hanende Melek (1937) • Ses (1937) • Kağnı - Ses (1943 - İki Kitap Birlikte) • Yeni Dünya (1943) • Sırça Köşk (1947) . • Kamyon 

Roman 

• Kuyucaklı Yusuf (1937) • İçimizdeki Şeytan (1940)•  Kürk Mantolu Madonna (1942) . 

ÇEVİRİ 

• Tarihte Garip Vakalar, Max Memmerich (1941) • Antigone, Sofokles (1942) • Minna Von Barnhelm, Lessing (1943) • Üç Romantik Hikaye, H. Von Kleist - A.V. Chamisso - E.T.A. Hoffmann (1944) • Fontamara, Ignazio Silone (1944) • Gyges Ve Yüzüğü, Fr. Hebbel (1944) • Yüzbaşının Kızı, A.S. Puşkin (1944) (Erol Güney ile birlikte)

Recommended