Upload
fmv-isik-okullari
View
231
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi gazetesi olan "The PALA" gazetemizin Ekim 2010 tarihli 21. sayısı
Citation preview
Etkinlikler
Editörden
Pala-Müzik
Pala-Dizi
Sine-Pala
Bobi-Pala
Pala-Kitap
Pala-Tarih
Pala-Spor
Palaskop
Pala-Oyun
Meraklısına
Sorular
Pala
FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK LİSESİ
YIL: 3
SAYI: 21
EKİM 2010
PALA-MÜZİK
PALASKOP
BOBİ-PALA
PALA-TARİH
SİNE-PALA
PALA-DİZİ
PALA-ETKİNLİK
PALA-OYUN
PALA-SPOR
PALA-KİTAP
Etkinlikler
Zafer Yaz
S A Y F A 2
20-22.09.2010 tarihlerinde 2010 mezunlarımız RHS
seminerine katılarak bu yıl 12. sınıf olan
arkadaşlarına YGS-LYS tecrübeleri ve okulda
öğrendiklerinin önemi konusunda paylaşımda
23.09.2010 tarihinde Edebiyat Sosyal Dersler
Bölümü Hazırlık C ve D sınıflarının katılımıyla
“Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi”ne
gezi düzenledi.
15.09.2010 tarihinde RHS tarafından, hazırlık
sınıfı yeterlik sınavında başarılı olup 9. sınıfa
geçen öğrencilerimizle oryantasyon çalışması
yapıldı.
15.09.2010 tarihinde RHS tarafından, 11. sınıf
öğrencilerimize YGS-LYS Sistemi ve Hazırlık
Süreci Bilgilendirme Seminerleri” düzenlendi.
12.10.2010 tarihinde İSGİD kurucularından ve
yönetim kurulu üyesi, Mensa Üstün Zekalılar ve
Yetenekliler Türkiye Başkanı Sayın Alphan
MANAS, öğrencilerimize "Girişimcilik Tecrübeleri
ve Türkiye'de Girişimcilik Hikayeleri" konulu bir
28.09.2010 tarihinde Edebiyat Sosyal dersler bölümü,
Retorik Danışmanlık uzmanları tarafından verilen
“Münazara Eğitimi Semineri” düzenledi. Seminerde yeni
münazara teknikleri hakkında bilgi verildi. Seminer
sonunda öğrencilerimizin katılımıyla örnek maç yapıldı.
Editörden
Yazarlar Alara BAZLAR
Beliz Serdaroğlu Cihangir Zülfikar
Dilara Işık Dilara Çerçi
Elif Tahmiscioğlu E.Mümtaz Hacıpaşaoğlu
Mert Erkangil Hande Göncer
Zafer Yaz
Erdem Mümtaz Hacıpaşaoğlu
FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi
Okul Gazetesi PALA
İmtiyaz Sahibi Ömer Orhan
Sorumlu Müdür Yardımcısı
Serhat KURT
Sorumlu Öğretmen Zafer Yaz Pelin Eyüp
Editör
Erdem Mümtaz Hacıpaşaoğlu
Redaktör Zafer Yaz Selin Oruç
E-Mail:
Sevgili PALA Okuyucuları,
2010-2011 eğitim öğretim yılında sizlerle birlikte olmanın
heyecanını, mutluluğunu yaşamaktayız.
Gazetemiz önceki yıllarda olduğu gibi ayda bir olmak üzere
sizlerle buluşacak. Gazetemiz yeni yazarlarımız ve eklenen
köşelerimizle yenilendi. Hemen belirtelim süreli veya bir
defalık her türlü yazı teklifine açık bir gazeteyiz. Pala-Tarih
farklı yaklaşımıyla ilginç konularıyla bu sayıda sizlerle olacak.
Oyun köşemiz ve Palaskop uzun bir aradan sonra yine sizlerle.
Bu yıl, okulumuzun kuruluşunun 125. yılı olması dolayısıyla
gazetemizin ismini sizlerin de görüşünü alarak değiştirmeyi
planladık. Yapacağımız çalışmalarda bize destek vereceğinize
inanıyoruz.
PALA ekibi olarak Cumhuriyet‟imizin kuruluşunun 87. yıl
dönümünü en içten dileklerimizle kutluyoruz. Okulumuzun
düzenleyeceği kutlama töreninde tüm okul, tek yürek 29 Ekim
2010 tarihinde okulumuzun spor salonunda buluşalım.
Sevgilerimizle… İyi okumalar...
S A Y F A 3
Pala-Müzik S A Y F A 4
Aradan uzun bir süre geçti, eminim ki hepiniz dünyadan bihaberdiniz, en azından
biz öyleydik. Biz durduk, evet ama dünya devam etti dönmeye, şimdi onu yakalama
zamanı sevgili PALA okuyucuları.
MTV Avrupa Müzik Ödülleri (EMA)
Hızını kesmeden devam eden bu yarışma 7 Kasım gecesi Madrit‟ten canlı
bağlantıyla televizyonlarımıza konuk olacak. Rihanna, Eminem, Lady Gaga, Usher,
Muse, Ozzy Osbourne gibi bir sürü başarılı sanatçı ve grupların farklı farklı
kategorilerde aday oldukları bu yarışma 4 Kasım‟a kadar ema.mtv.co.uk sitesinde
oylamalara açık.
Robbie Williams Bir Türk Kızıyla Evlendi!
Kendini beğenmiş, bir o kadar da başarılı bu sanatçının Ayda Field ile olan evliliği hepimizi çok
sevindirdi. Los Angeles‟daki villasında dünya evine giren Williams, törenin tüm detaylarını sakladığı
için Take That grubundaki arkadaşları bile evleneceğini son anda öğrendi.
7 Kasım gecesi
Madrit’ten
canlı yayında
MTV Müzik
ödülleri
televizyonunuza
konuk olacak.
Robbie
Williams’ın
sürpriz evliliği
şaşırttı.
Beliz Serdaroğlu
S A Y F A 5
Tokio Hotel’in A1 Hediyesi
Yeni albüm için çalışmaya başlayan Alman genç grubu Tokio
Hotel, size Audi A1 kazanma şansı veriyor. Yapmanız gereken
Kaulitz kardeşlerin düellosunu komik ve heyecanlı bir
hikâyeyle anlatmak. Yaratıcı olmaya bakın çünkü en iyi hikâye
sahibi, bu ödülün de sahibi olacak.
Plak Şirketi Kurdu
Ünlü oyuncu Johnny Depp kendi plak şirketini
kurdu. Profesyonel bir ekip kuran Depp, plak
şirketi Unison Music Group'a dahil edebileceği
yetenekli müzisyenleri araştırmaya başlamış bile.
47 yaşındaki oyuncu, 1984 yılındaki ilk filmi A
Nightmare On Elm Street'deki rolünün öncesinde
çeşitli müzik gruplarında çalmış. Hatta son olarak
Depp, İngiliz grup Babybird'e prodüktörlük yapıp
albümlerinde de birkaç şarkıda gruba eşlik etti.
Jeff Beck ve Yeni Albümü
Gitar ilahı Jeff Beck'in yedi sene sonra gelen ilk stüdyo albümü "Emotion & Commotion" piyasada.
ABD'nin Cleveland kentinde bulunan
Rock 'n Roll şeref kürsüsüne iki defa kabul
edilmiş Jeff Beck'in yedi sene sonra gelen
ilk stüdyo albümü "Emotion &
Commotion" piyasada…
İki CD'den oluşan albümle birlikte gelen
bonus DVD'de ise Beck'in 2001
Crossroads Gitar Festivali'nde sergilediği
performanstan görüntüler yer alıyor.
Ödüllü prodüktörler Steve Lipson ve
Trevor Horn'un iş birliğiyle Londra'da
kaydedilen albüm, Jeff Beck adına gayet
parlak geçen 2009 sezonunda yakalanan
başarının daha da öteye taşınması anlamına
geliyor.
P A L A
Pala-Dizi S A Y F A 6
Çoğunuz belki bu
diziyi izledi bekli de
anlattıklarımdan bu
çocuğun kim
olduğunu anladı.
Evet, Süpermen‟den
bahsediyoruz.
Çoğunuz belki bu diziyi izledi bekli de
anlattıklarımdan bu çocuğun kim olduğunu
anladı. Evet, Süpermen‟den bahsediyoruz. Dizi
Süpermen‟in yani namıdiğer Clark Kent‟in
hayatını konu alıyor. Çoğunuz Süpermen‟i
filmlerden tanıyorsunuzdur. Dc Comics‟in en
ünlü çizgi karakterlerinden biri olan Süpermen
beyaz perdeden sonra şimdi de televizyonlarda.
Tam dokuz sezondur da devam eden bir dizide
ne arasanız var.
Hikâye Smallville adındaki bir kasabada korkunç
bir meteor fırtınasıyla başlıyor. Martha ve
Jonathan Kent, hiçbir zaman bir çocuğa sahip
olamayacaklarını düşünürken fırtınanın tam
ortasında yapayalnız bir çocuk bulurlar. Çocuğun
bir uzay gemisiyle birlikte geldiğini fark ederler.
Fakat bu küçük sevimli çocuğu yetkililere
vermek istemezler ve kendi çocukları olarak
büyütmeye karar verirler. Bir süre sonra çocuğun
pek de sıradan olmadığını fark ederler. Bu çocuk
hızlı koşabiliyor, ağırlıkları sanki çok hafiflermiş
gibi kaldırabiliyordu.
Alara BAZLAR
S A Y F A 7
P A L A
İlk sezon Clark'ın dünyaya gelişiyle başlıyor
fakat büyüme evresine pek değinilmiyor,
çoğunlukla lise hayatını anlatıyor. Clark
dünyaya gelirken Kripton‟dan ( Süpermen‟in
gezegeni) kriptonit isimli bir tür radyasyon
taşıyan taşları beraberinde getiriyor.
Çoğunuzun bildiği üzere Clark‟ın tek zayıf
noktası olan bu taşlar aslında insanları da
etkiliyor ve onları değiştiriyor. İnsanlar
taşlardan nasıl etkilenirlerse ona göre özel
güçlere sahip oluyorlar. İlk sezonda bu tür
insanları bulup onlara yardım etmeye çalışıyor.
Sezonlar ilerledikçe yan roller de ön plana
çıkıyor. Şimdi de bu kişileri tanıtalım.
Lex Luthor: Luthor şirketinin en büyük
ortaklarından milyoner Lionel Luther‟in oğlu
olarak bilinse de orijinal senaryoda en kötü
düşmanı diye geçse de ilk başta Clark‟ın en iyi
dostu olarak geliyor karşımıza. Birkaç
sezondan sonra Clark‟la olan dostluğunu
bitiriyor ve onun en büyük düşmanı haline
geliyor. Annesi o daha küçükken kardeşini öldürüp intihar etmiş. Meteor fırtınasıyla turuncu saçlarını
kaybetmiş. Bütün bunlar Leb‟in psikolojisinin bozulmasına ve kötü biri olmasına yol açmış.
Chloe Sullivan: Herhalde Clark Kent karakterinden sonra ekranda en çok gördüğümüz isimlerden
biridir. Clark‟ın en iyi dostu en büyük sırdaşı. İlk birkaç sezon Clark, sırrını ondan saklamaya çalışsa
da sonunda Chloe onun sırrını öğrenir. Dizinin dokuz sezonunda da oynayan iki karakterden biridir.
Lana Lang:‟‟Clark‟ın ilk aşkı kimdir? „‟diye sorsam çoğunuz Lois Lane dersiniz elbette orijinalinde
de olduğu gibi Lana Lang karakteri burada da var.
Not: Lana Lang karakterini orijinal filmde, dizide Clark‟ın annesini oynayan Annetto O‟Toole
canlandırmıştır.
Louis Lane: Daily Planet‟in yıldız gazetecisi. Clark Kent‟in büyük aşkı. Chloe Sulivan‟ın kuzeni.
Asker olan babası tarafından büyütülmüş. Annesiz büyüdüğü için sert bir çocukluk geçirmiş tabii ki
bu da Louis‟in neden bu kadar iyi dövüştüğünü açıklıyor. Duygularını fazla dışa vurmasa da dizide
sevimli bir kişiliğe sahip, canlı biri.
Lionel Luthor: Lex‟in babası. İyi mi, kötü mü anlamak biraz zor.
Martha Kent: Clark‟ın annesi.
Jonathan Kent: Clark‟ın babası. Kalp krizi sonucu ölür.
Green Arrow / Oliver Queen: Queen endüstrilerinin sahibi. Lex‟in okuldaki en büyük düşmanı.
Lois‟in eski sevgilisi ve son olarak Chloe‟nin sevgilisi.
Pete Ross: Clark‟ın lisedeki en yakın arkadaşı. Sırrını ilk paylaştığı kişi. Üçüncü sezondan sonra
diziden ayrıldı.
Tess Mercer: Lex‟in sağ kolu. Oliver‟la eskiden birlikteymiş.
Jimmy Olsen: Chloe „nin kocası, Daily Planet‟in fotoğrafçısı.
Sine-Pala S A Y F A 8
Bu film çok konuşuldu , hakkında
çok yorum yapıldı ve beklenen
oldu: Gişe rekorlarına imza attı.
Ünlü yönetmen Sylvester Stallone
bu sefer aksiyon filmlerin ünlü
isimleriyle iş birliği yapıp
“Cehennem Melekleri”nin
yönetmen koltuğuna oturdu .
Ayrıca Sylvester Stallone filminin
başrolünü arkadaşlarıyla birlikte
paylaşıyor.
Filmin konusuna gelecek olursak ,
film Güney Amerika‟da bir ülkede
geçiyor. CIA‟in istemediği işler
yapan bu ülke aslında
diktatörlükle yönetilmekte ve
“Cehennem Melekleri” adındaki
grup da bu diktatörlük rejimini
çökertme peşindedir. Film,
içindeki patlamalarla , ardı arkası
kesilmeyen olaylarla ve bitmeyen
enerjisiyle aksiyon severlerin
listesinde birinci sırada yer
alacağa benziyor.
Ayrıca filmin başrol oyuncu listesi bayağı
kalabalık: Jason Statham (Taşıyıcı ) , Bruce
Willis(Zor ölüm), Jet Li (Kır
Zincirlerini), Sylvester Stallone (Rocky)... Filmi
izlerken muhtemelen Arnold Schwarzenegger‟i
görmeyeceksiniz ama
başrol listesinde onun da adı
var. Söylemeyi
unutmayalım bu filmde aşk
da var hem de yağlı, cıvık
bir aşk değil. Bir adamın
sevdiği kadının ölümüne
göz yummaması ve onu
kurtarmak için elinden gelen
her şeyi yapması.
Ömür Gedik‟in söylediğine
bakılırsa çok vurdulu,
kırdılı, konusu olmayan bir
film ortaya çıkmış. Ön
yargınıza yenilmeyin çünkü
bu film güzel ve konusu da
Sylvester Stallone aksiyon
filmlerinden ünlü isimlerle
iş birliği yapıp “Cehennem
Melekleri” nin yönetmen
koltuğuna oturdu .
S A Y F A 9
Hande Göncer
Baş belası (The Cable Guy ) - 1996
Ben Stiller‟ın yönettiği filmin başrollerinde Jim Carrey , Matthew
Broderick , Leslie Mann ve Jack Black var.
Steven ( Broderick) sevgilisiyle ilişkilerini askıya almış ama iş
hayatında başarılı olan bir adamdır. Sevgilisiyle ilişkilerine zaman
tanımaya karar verince yeni bir eve taşınır. Televizyon kablosunu
kurmak için gelen kablocu adam kendini Ernie Douglas (Carrey)
diye tanıtır. Aslında kablocu adamın gerçek ismi bu değildir. Peki o
adam kimdir? Steven‟ın hayatına ne gibi zararları olacaktır ve
başka insanların hayatlarına da bu ölçüde tahribat vermiş midir?
Jim Carrey bu filmde karşımıza kötü adam rolüyle çıkıyor.
Filmlerinde alışık olmadığımız ölçüde bir kötü adamlıktır bu. Aile
sevgisinden yoksun büyüyen Ernie‟nin hayatında hiçbir arkadaşı
yoktur. Bu yüzden kendisine “ dostum “ , “arkadaşım “ diyen
herkesin en iyi arkadaşı olmak için çabalar ve çoğunlukla sonunda her şeyi mahveder. Eğer o kişi
Ernie‟yi arkadaşı olarak istemezse , Ernie o kişiden intikam almaya başlar ve kurban çoğunlukla
kapısını ve penceresini
kilitler. Dışarıya çıkmaz.
Steven de bunları yaparak
kendisini güvene alır ama ya
sevgilisini ?
Bu tür bir film İngilizcede
“black comedy “ olarak
geçiyor ama Türkçede o
kelimeye karşılık “kara
mizah” ya da “kara komedi”
diyebiliriz. Filmde Ben
Stiller‟ı halkın izlediği
televizyonda görebilirsiniz.
Kendi ikiz kardeşini vuran bir
suçlu olarak karşımıza
çıkacak .
Filmin ana düşüncesi
genelde televizyona bağlı
olarak yetişen çocuklarda
görülen asosyalliğin verdiği
zararlardır. Jim Carrey burada
zeki ama zekasını intikam
almakta kullanan bir adamı
canlandırıyor ve gerçekten
performansı çok iyi .
Sonunda da çocukluğunda
yaşadığı pişmanlıkları dile getiriyor ki aslında televizyona bu kadar bağlanmasının nedenini annesi
olarak görüyoruz . Filmin başrol oyuncuları arasında Jack Black‟i de sayabiliriz. Filmde Jack
Black, Steven‟ın dostu olarak karşımıza çıkıyor ve Steven „ın Ernie‟yi çökertme planına onun da
yardımı dokunuyor. Jack Black filmde Steven ve Ernie kadar yer almıyor. Film genel olarak güzel.
Tam bir komedi filmi olarak beklemeyin çünkü filmi izlerken her zaman yüzünüzde bir tebessüm
BOBİ-PALA S A Y F A 1 0
P A L A
S A Y F A 1 1
Kaynak: bobiler.org Erdem Mümtaz Hacıpaşaoğlu
P A L A
S A Y F A 1 2 Pala-Kitap
ALAYCI KUŞ İLE İLGİLİ YAPILAN İLK YORUMLAR
"En heyecanlı yerinde kesilen mükemmel kitap okurları üçüncü cilt için feryat
ederken bırakacak."
-Kirkus reviews-
"Edward'ı ya da Jacob'u unutun... okurlar taraf tutacak: Peeta mı, yoksa Gale mi?"
-Publishers Weekly-
"Katniss ustalıkla öldürürken, Collins vurucu yeteneğiyle yazıyor."
-Time dergisi-
"Kusursuz ilerleme hızı ve heyecan verici bir dünyanın inşa edilmesi."
- Booklist-
"Ardında yeterince yanıtlanmamış soru bırakarak okurları kıvrandırıp ümitsizce bir sonraki bölümü
beklemelerini sağlıyor."
-School Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)
Suzanne Collıns
Merhaba sevgili PALA okuyucuları, sizlerle
kitaplarla yolculuğumuza kaldığımız yerden
devam ediyoruz. Bu sayımızda biri biten
diğeri başlayan aynı yazara ait iki seriden
bahsedeceğim. Açlık Oyunları‟yla başlayıp
“Ateşi Yakalamak”la devam eden serinin son
kitabı Alaycı Kuş, yine solukların tutularak
okunacağı bir kitap. Bu kitabı elimde bir
hazine tutar gibi gezerken görüldüğüm
söylendi. Boşuna dememişler kitaplar
hazinedir, diye.
Aşağıda kitabın kısa bir özetini ve kitap
hakkında yapılan değerlendirmeleri
Bütün engellere rağmen, Katniss Everdeen
Açlık Oyunları'ndan iki kez sağ çıkmıştır.
Ama şimdi kanlı arenadan sağ çıkmayı
başardığı halde hâlâ güvende değildir.
Capitol kızgındır. Capitol rövanş
istemektedir. Uğradıkları bozgunun bedelini
ödetmek istedikleri kişi kimdir? Katniss.
Daha da beteri, Başkan Snow başka hiç
kimsenin de güvende olmadığını açıkça
belirtmiştir. Ne Katniss'in ailesi, ne
arkadaşları, ne de 12. Mıntıka halkı. Suzanne
Collins'in gerilim romanı Açlık Oyunları
üçlemesinin bu güçlü ve heyecan verici finali
yılın en çok sözü edilen kitabı olmayı vaat
S A Y F A 1 3
Zafer YAZ
TUTKUNU OLDUĞUNUZ AÇLIK OYUN-
LARI SERĠSĠNĠN YAZARI SUZANNE
COLLINS’TEN RENKLĠ YENĠ BĠR DÜ-
NYA! YERALTI GÜNLÜKLERĠ SĠZĠ
SOLUKSUZ TAKĠP EDECEĞĠNĠZ BĠR DÜ-
NYAYA DAVET EDĠYOR.
Yazın başıdır ve on bir yaşındaki Gregor dışın-
da herkes yaz kampındadır. Gregor, babasının
New York’taki evlerinden çıkıp kaybolmasın-
dan beri küçük kız kardeşlerine bakmaktadır.
Özellikle de iki yaşındaki kardeşi Bot’a.
Evlerinin bodrumunda çamaşır yıkarken, Bot
bir hava boşluğunun içine düşüp kaybolur ve
Gregor da onun arkasından gider. Artık Yeral-
tı’ndadırlar ve onları bambaşka bir dünya
beklemektedir…
“Fantastik hayranları ve fantastik edebiyata
yeni başlayanlar için muhteşem bir macera.”
-School Library Journal
“Collins, ustalıkla seçilmiş kelimelerle mu-
hteşem bir dünya inşa ederek büyük bir iş
çıkarmış. Oradan gitmek için sabırsızlanan Gregor’un tersine, okuyucular Yeraltı’nı oldukça fantastik
ve etkileyici bulacak.”
-Publishers Weekly
“Muhteşem bir roman, iyi yazılmış, akıcı, hareketli bir fantastik… Özellikle genç fantastik hayranlarını
büyüleyecek.”
-Booklist
“Gregor’un ilgi çekici macerası, dev karafatmalar, binek yarasalar ve eflatun gözlü insanların yaşadığı
garip bir yeraltı dünyasında geçiyor. Yaratık tasvirleri canlı ve konu oldukça sürükleyici… Harika.”
-Kirkus Reviews
“Duygusal karakterler, yaratıcı araçlar ve alışılmışın dışında bir mekân; tam da genç fantastik okur-
larının gönlüne göre.”
-Voya
Kitapla kalın. İyi okumalar...
Suzanne Collins‟in yeni serisi “Yeraltı Günlükleri” sonunda okuyucusuyla buluştu. Yazarın müthiş
hayal gücünün eseri olan bu yeni diziyi artık Suzanne Collins‟in bağımlısı olmuş okuyucuların yine
soluksuz okuyacaklarına eminim.
S A Y F A 1 4
P A L A
Pala-Tarih BIYIK DEYİP DE GEÇME
Hem bizim için hem de PALA için yeni bir yıl başladı.
Yılın ilk sayısı şerefine sizlere bıyıktan bahsedeceğim.
Evet, evet yanlış duymadınız bıyık yani erkeklerin üst
dudağında çıkan kıllar. Bununla ilgili ne mi
anlatabilirim? Cevabını bulmak çok zamanınızı
almayacak. Haydi okumaya başlayın.
Bıyığın tarihi oldukça eskilere dayanıyor ama hep sakalla
birlikte. Bıyığın özgürlüğünü eline almasına yani sakal
olmadan sadece bıyığın olduğu konusunda ilk kaynaklara
MÖ 2650‟li yıllarda Eski Mısır‟da rastlanıyor. Bıyık
bazen barbarlık olarak kabul ediliyor, bazen zorla
bıraktırılıyor, bazen de zorla kestiriliyor. Romalılar,
Galyalıların sakal ve bıyık bırakmasını barbarlık simgesi
saymışlardır. Fransız askerleri bıyıkları ile gösteriş
yaparken Bavyera kralı bıyığı yasaklamıştır. 1447‟ye
gelindiğinde ise durum değişmemiş ama İngilizler biraz
daha işi ilerleterek bıyık uzatmayı yasayla
yasaklamışlardır ama bundan yaklaşık 400 yıl sonra
İngilizler bu sefer ülkede askerlerin bıyıklarını
kesmelerini yasaklamışlardır. Anlayacağınız çok çekmiş
Tevfik Fikret
Hem bizim için
hem de PALA
için yeni bir yıl
başladı. Yılın ilk
sayısı şerefine
sizlere bıyıktan
bahsedeceğim.
Bilirsiniz Osmanlı erkeği deyince akla sert bakışlı, bıyıklı bir adam
gelir. Erkekliğin sembolü sayılırdı bıyık, ta ki Türkiye Cumhuriyeti
kurulana kadar. Birçok çeşidi vardır bıyığın bazen kaytan, bazen pos,
bazen de burma. Şimdi ise eski popülerliğinden eser yok ama yine de
pek rahat değil bıyık, zaman zaman siyasi görüşleri ve sosyal statüyü
de gösterebiliyor. Uzun lafın kısası bıyık sadece kıl değildir. Benden
söylemesi bıyık bırakmadan önce iyice düşünün ya da bu yazıyı
hatırlayın.
S A Y F A 1 5
NEREDEN ÇIKTI ŞİMDİ BU İSİMLER?
Her zaman İstanbul‟daki semt adlarının nereden geldiğini merak etmişimdir. Bence siz de merak
etmişsinizdir. Eğer hoşunuza giderse her sayıda yeni bir semt adının hikayesini öğreneceğiz. Haydi
başlayalım.
Bu Sayının Şanslı Semti : AŞİYAN
Aşiyan isminin kaynağı Tevfik Fikret‟in burada
bulunan Farsçada kuş yuvası anlamına gelen
Aşiyan adlı evidir.
Peki kimdir bu Tevfik Fikret? Mutlaka önemli
biri olmalı baksanıza evinin bile adı var.
Tevfik Fikret 1867 ve 1915 yılları arasında
İstanbul‟da yaşamış bir şairdir. Servet-i Fünun
edebiyatının yani Servet-i Fünun adlı dergide
toplanan sanatçıların yarattıkları Batılı tarzdaki
edebiyat hareketinin en önemli temsilcisidir.
Hatta bu edebiyat hareketi onun yazı işleri
müdürlüğünde başlamıştır. Birçok okulda
öğretmenlik yapmıştır. Bunlardan bir tanesi
Robert Koleji‟dir. Bu okulda öğretmenlik yaptığı
dönemde yenilikçi hareketlerinden dolayı büyük
baskılara maruz kaldı ve 1906 yılında Robert
Koleji‟nin yanına bu sıkıntılardan sıyrılmak için
Aşiyan‟ı yaptırdı ve evin planı da kendisine
aittir. Mekteb-i Sultaniye‟nin müdürlüğünü
üstlenmiştir ve okulun efsanevi müdürü olarak
kabul edilir. Aynı zamanda Türk edebiyatının ilk
çocuk kitabı olan Şermin‟in de yazarıdır. Tevfik
Fikret çağının ötesinde bir yazardı. Belli egemen
sınıfların koyduğu yasalara ve kurduğu
devletlere Her zaman karşı çıkmıştır. Ona göre
bütün sorunların üstesinden insan gelirdi. İnsanın
üstünlüğünün de düşünme gücü ve akıldan geldiğini söylerdi. İşte böyle bir adamdı Tevfik Fikret.
Aşiyan‟a adını veren yuvayı görmek ve Tevfik Fikret‟i daha iyi tanımak istiyorsanız Aşiyan Müzesi‟ni
ziyaret edebilirsiniz.
Elif Tahmiscioğlu
S A Y F A 1 6
P A L A
Pala-Spor Lig Bütün Hızıyla Başladı
Bir yanda kadrosunu iyi koruyan
ve eklemeler yapan geçen senin
yıldız takımı şampiyon Bursaspor,
bir yanda her biri ondan fazla
transfer yapmış olan ligin yeni
ekipleri Konya, Buca ve Kardemir
Karabükspor. Diğer yanda da
geçen seneyi büyük üzüntülerle
kapatan ve doğru veya yanlış
transferler yapan dört büyükler...
Bu seneye en kötü başlayan
takımlardan biri de
Fenerbahçe‟ydi. İlk başta
Şampiyonlar Ligi elemesinde hiç beklenmeyen bir şekilde Young Boys‟a yenilen Fenerbahçe, iki
hafta sonra da Yunanistan Ligi‟nde bile ilk 3‟e giremeyen Paok‟a da olaylı bir şekilde yenilerek
elendi 1.5 ay içinde sadece 1 galibiyet alan ve bu elenmeler haricinde bir de Trabzon‟a kötü
oynayarak yenilen Fenerbahçe bütün eleştirileri üzerine toplamıştı. Fenerbahçe‟ye son yıllarda hep
sorun olan forvet problemine çözüm için Fransa ligi gol kralı Niang‟ı aldı. Transfer döneminin son
gününde de defansa Yobo‟yu ekledi. Herkesin eleştirdiği takım 7 hafta sonunda 20 gol attı, 10 da gol
yedi. Yavaş yavaş düzelmeler görünen Fenerbahçe yükselişte ancak hala orta sahası çok zayıf. Geçen
seneki kadro ile son anda ikinci olan Fenerbahçe yönetiminin yaptığı tek şey, o kadronun üstüne
oyuncu eklemek oldu ve önemli transferler yaptı. Kötü de başlasa bence bu kadro ile en önemli
şampiyonluk
adaylarından...
Sezona iki ayrı yolda en iyi başlayan takım ise yaptığı transferlerle Beşiktaş oldu. Teknik Direktör
Shuster‟in kariyeri tartışılamaz, Quaresma da Guti de önemli yıldızlar ve en önemlisi takıma çok iyi
uyum sağladılar. Beşiktaş‟ın hedefi hem Avrupa‟da hem de Türkiye‟de şampiyonluk. Her zaman bu
iki yolda oynamak haftada iki maç yapmak oyuncular için zor olur denilmiştir fakat Beşiktaş‟ın
haftada iki değil üç tane Avrupa maçı yapabilecek bir kadrosu var. Resmen iki tane takım var, Shuster
de olabilecek bir sakatlık ihtimaline karşı her zaman değişik oyuncuları sahaya sürüyor ve hepsi de iyi
oynuyor. Hayal kırıklığı yok denilecek kadar az ama ne kadar böyle gider bilemeyiz. Fakat yine de bu
sene şampiyonluğun en önemli adayı bence Beşiktaş.
Galatasaray ise bir diğer hayal kırıklığı oldu. Önce Fenerbahçe
gibi UEFA Avrupa Ligi elemelerinde kötü bir takıma elendi, sonra da
ligde ilk iki maçta puan alamadı. Son günlere kadar önemli oyuncularını
satmasına rağmen hiçbir yıldız oyuncu almayan Galatasaray son günlerde
Misimoviç ve Cana gibi oyuncuları kadrosuna dahil etti. Transferlerle
beraber bir galibiyet serisi yakalayan ancak bir türlü sahaya düzgün bir
futbol yansıtamayan Galatasaray bu hafta Karabük‟te dağıldı. Karabük‟ün
attığı iki golde de hakem hatası var ancak kimse hatalara bakmıyor
bile. Galatasaray‟ın düzgün top ve şampiyonluğa oynaması için Arda,
Misimoviç gibi futbolcuların kendine gelmesi şart. Galatasaray bir
de Milan Baros‟tan başka bir forvet almazsa Baros her sakatlandığında
gol kıtlığı çekmeye devam edecek.
Bu seneye en kötü
başlayan
takımlardan biri
de Fenerbahçe’ydi.
Sezona iki ayrı
yolda en iyi
başlayan takım ise
en başta yaptığı
transferlerle
Beşiktaş oldu.
S A Y F A 1 7
Mert Erkangil
Bursaspor ise sezona tam gaz
başladı denemez. Takım
çekirdeğini hiç bozmadı ve
sadece bazı gerekli eklemeler
yaptı. Geçen sezonki gibi sert
bir savunma yapıyor ve
gerektiğinde genelde golü
bulmayı başarıyor. Bu nedenle
de 7 maçta 8 gol yani az gol
atmasına rağmen sadece 1 gol
yedi ve 1 beraberlik, 7
galibiyetle namağlüp yoluna
devam ediyor.
Bursaspor‟un Avrupa‟da
başarılı olamamasına pek
şaşırmaya gerek yok.
Avrupa‟da hiç tecrübesi olmayan bir takım ve direkt Şampiyonlar Ligi‟ne gitti. Takımın Teknik
Direktörü Ertuğrul Sağlam ve takımdaki bazı oyuncuların az çok Avrupa tecrübesi var. Bursaspor‟un
yakın bir zamanda Avrupa‟da toparlayacağını tahmin ediyorum. Avrupa‟daki başarı kesinlikle ligdeki
maçlara bir hava katar. Eğer uzun süre tökezlemezse bu sene üst sıraları zorlayacak takımlardan biri de
Bursaspor.
Son olarak geçen sene Şenol Güneş‟le bir hava yakalayan ve yükselişe geçen Trabzonspor yükselişini
devam ettiriyor fakat Trabzonspor ne zaman yükselişe geçse Trabzon‟da iç karışıklıklar ve tartışmalar
kendini gösteriyor bundan da hep futbolcular etkileniyor. Bu yönetimdeki veya Trabzon‟un içindeki
insanlar yüzünden Trabzon‟da yıllardır aynı şey oluyor ve başarı gelmiyor. Trabzon‟un bu sene
kadrosu mükemmel olmasa da kadro doğru kullanılırsa bu kadro Süper Lig için fazlasıyla yeterli.
Kendi içlerinde tartışmaları bitirirlerse Trabzon da üst sıraları zorlayacak bir diğer takım olabilir.
Lig yine bütün hızıyla başladı, Eskişehirspor 1-2 sezondur en iyi yerde bitirmesini sağlayan teknik
direktörü ile yollarını ayırdı. Bana göre yanlış yaptı ve lige kötü başladı. Ama ilk 6 haftada 2 kez derbi
oynamıştı, bu kötü başlangıcın sebepleri olabilir. Bir diğer kötü başlayan takım Kasımpaşa oldu. En
çok gol yiyen takım olan Kasımpaşa‟nın çabuk toparlanması gerekiyor . Orta sahası çok kötü. Ligdeki
diğer takımlar toparlanmaya başladı. Yeni takımlar Süper Lig‟e çabuk alıştı, hiçbiri düşme hattında
değil ve Karabük üst sıralara oynuyor şu anda. Birçok ve doğru transferlerle takımlarını lig başlamadan
kurmuşlardı.Bu zor maratonda bütün takımların işi zor olacak. Ligin kalitesi giderek artıyor.
Hatırlatmakta fayda var Türkiye futbola en çok para harcayan 6. ülke. Fakat şu an takımların puan
sıralamasında Türkiye, puanıyla 12. bu da Türk takımlarının ne kadar yanlış transfer politikası
uyguladığını gösteriyor. Siz ne dersiniz?
S A Y F A 1 8
Koç (21 Mart-20 Nisan): Gücünüz biraz azalabilir, alışık olduğunuz performansı
göstermeniz zor. Özellikle ailenizle ilişkilerinize zaman ayırmanız ve birbirinizi anlamak
için yoğun çaba harcamanız gerekecek. Biraz sabır mucizeler yaratabilir. Nisanın ilk on
gününde doğanlar ise rahat bir ay geçirecekler. Jüpiter‟in desteği sizi hiç boş
bırakmayacak ve hayallerinizi gerçekleştirmenize yardımcı olacak. İyimser ve cömert bir
haliniz olduğu için arkadaşlarınız sizinle buluşmaya can atacak. Siz de grupla birlikte
zevkli etkinliklere katılmaktan, kültürel ortamlarda yer almaktan hatta ilginç yolculuklar
yapmaktan büyük zevk alacaksınız. Yeni insanlarla tanışmak ufkunuzu açacak. Neşeli
ortamlar, güzel arkadaşlıklar ve eğlenceli partiler size yaşadığınızı hissettirecek. Çekici ve
büyüleyici bir havanız olduğu için iletişime geçtiğiniz herkesi etkileyecek, sizinle taban
tabana zıt düşünenleri bile bir bakışınızla peşinize takacaksınız. En zevkli
organizasyonlara siz liderlik edeceksiniz. Ancak geri giden Merkür nedeniyle ekimin son
haftasında iletişimde çok duyarlı olmanız gerekiyor.
Boğa (21 Nisan-21 Mayıs): Bu ay ilişkilerin ve yakınlarınızla diyalogun
derinleşeceği bir ay olacak. Yakınlarınızdan coşkulu gösteriler beklemeyin ama
yardımlaşma ve sadakatin ön planda olacağına inanabilirsiniz. Yoğun duyguları en ciddi
şekilde yaşayanlar ise nisan doğumlular olacak. Ayın ilk günlerinden itibaren artan trafik
başınızı döndürürse şaşırmayın. Akraba ziyaretleri, eski dostlarla karşılaşmak, çoktandır
unutulmuş konuları açmak ve sırları paylaşmak yüreğinizin en gizli noktalarına ışık
tutacak. Zihniniz bugünden çok geçmişe yönelir, dikkatiniz dağılır ve karşınızdakini boş
dinlerseniz karışıklık ve yanlış anlaşma yaşama olasılığınız çok yükselir. En anlayışlı
olanlar bile bu dönemde alınganlaşmaya başlayabilir. Size düşen duygu ve düşüncelerinizi
dolambaçlı şekilde değil de açıkça ifade etmek, karşınızdakini can kulağıyla dinlemek,
gereksiz kuşkulardan uzak durup eski yaralara tuz basmaktan kaçınmak. Ayrıca ayrıntıda
boğulmamayı da başarmalısınız.
İkizler (22 Mayıs-21 Haziran): Ailenizle ilişkileriniz başta olmak üzere her
alanda çok özenli olmanız gerektiğini unutmayın. Sorumluluktan kaçmanız, yüzeysel
olmanız ve üzerinize düşenleri ertelemeniz daha çok sıkılmanıza neden olur. Yaşayacağınız
başlangıçlar veya bitişler zorlayıcı olsa da bunların sizi hayata daha iyi hazırlayacaklarına
inanmalısınız. Ancak enerjinizi tüketen, bugünün gerçekleriyle örtüşmeyen ve ilerlemenizi
engelleyen seçimler yaptıysanız bunların yaşantınızdan çekilmelerine izin verin.
Sevdiklerinizi sorgulayabilir, soğuk davranışlarından yakınabilirsiniz. Şimdi parlak jestleri,
gösterişli sevgi ifadelerini unutun. Sevdiklerinizi sertçe eleştirmeyin ama siz onların
uyarılarından mutlaka yararlanın. Soğuk durmak yerine içinizdeki sevgiyi her fırsatta ortaya
çıkarın. Birinin gözüne girmek istiyorsanız ona armağanlar alıp iltifat etmek yerine işlerine
yardım edin ya da çok şikayet ettiği bir hatanızı düzeltmeye gayret etmelisiniz.
Yengeç (22 Haziran-21 Temmuz): Bu yıl Yengeç‟lerin değişim yılı olacak. Aile
ve yuva evinizde ilerleyecek olan Satürn bu yıl, sizi akıllı davranma konusunda eğitecek,
çelişkileri yenmenizi sağlayacaktır. Önünüze gelen fırsatları çok iyi değerlendirmeniz
gerekiyor. Yılın büyük bir kısmı, çok çalışmak zorunda kalacak ve para kazanacaksınız. Bu
yıl aşk gezegeniniz Satürn sizi aşk konusunda sınavlardan geçirecektir. Aşk evinizin çok
fazla güçlü olmadığı bir yıl geçireceksiniz. Bu yıl evrenden aşk konusunda fazla bir şey
beklemeyin. Yengeç burcunun yöneticisinin Ay olması nedeniyle, duygusal dalgalanmaları
çok olan bu kişiler çok kolay hastalanırlar. Kendinize çok dikkat etmelisiniz.
Aslan (24 Temmuz-23 Ağustos): Bu yıl bolluk ve şans gezgeni Jüpiter sizin
yanınızda. Kariyer gezgeniniz Venüs bu yıl sizi olumlu etkileyecek. 14 Ocak‟tan sonra para
gezgeniniz Merkür, günlük hayatınızdaki küçük fırsatları çoğaltacak ve ruhsal desteğini
artıracak. Aşk hayatınızda birçok yeni arkadaş edineceksiniz. Bu kişiler büyük ihtimalle
kariyer sahibi ve özel kişiler olacak. Venüs, aşk hayatınızda karışıklık çıkaracaktır. Bu
dönemde eski hatalarınız gündeme gelecektir. Geçici bu dönem için dikkatli olmalısınız.
Sağlığınız için bu sene daha sistemli spor yapmalısınız.
Başak (24 Ağustos-23 Eylül): Bu yıl şansınız oldukça açık olacak. Satürn
gezgenin 3 yıl boyunca size yaptığı baskı artık yaşamınızdan kalkıyor. Satürn‟ün etkisiyle
maddi konularda bir düşüş yaşayacaksınız. Fakat bu sayede yaşam gerçeklerini
keşfedeceksiniz ve bu sizin yararınıza olacak. Bu yıl ilginç aşkların da sizi beklediğini
fısıldayabiliriz. Heyecanlı ve tutkulu ilişkilere açık olun. Bu yıl kendinizi yaşama teslim
etmelisiniz ve ilgi alanlarınıza daha fazla yönelmelisiniz. Sağlık konusunda
endişelenmenize gerek yok fakat pimpirikli olduğunuz için küçük şeyleri büyütmemelisiniz.
Palaskop
P A L A
S A Y F A 1 9
Terazi (24 Eylül-22 Ekim): 2010 sizin için sorumluluk yılı.Yeni keşiflerde bulunacaksınız ve
bu sizi olumlu yönde etkileyecek.Satürn sizin tersinize dönmekte hemen vazgeçmek yerine bir
şeyler için çaba harcayıp o hedefe yılmadan ulaşmanız gerekiyor. Aşk gezegeniniz Mars ve
yönetici gezgeniniz Venüs 2010 yılında bir aşk fırsatlarını kapınıza getirecek. Kilo problemi olan
Terazi‟lerin, ara sıra hormon testleri yaptırmaları gerekebilir.
Akrep (23 Ekim-22 Kasım): Bu yıl kariyerinizi her şeyin üstünde tutacaksınız. Satürn bu yıl,
kariyerinizi yeniden yapılandırmak için sabırlı davranmanızı öneriyor. Bu yıl gerçek bir başarıya
ihtiyaç duyacaksınız. Evren bu başarıyı elde etmeniz için size yardım edecek. Fakat, kariyerinizi
çevresel koşullarınızla değil de yeteneklerinizi ön plana çıkararak elde edeceksiniz. Aşk ve sosyal
yaşamınız bu yıl güçlü olacak. Gelişen aşklar karşısında rotanızı şaşırabilirsiniz. Fakat, kısa
sürecek olan bu ilişkilerde küçük küçük mutluluklar yaşayacaksınız. Bu sayede deneyimler
kazanacaksınız. Duygularınız çok derin.Bir şekilde duygusallığınızı bir kenara atmalısınız.
Yay (23 Kasım-22Aralık): Bu yılın en şanslı burçlarından birisiniz. Çalışkanlığınızın
karşılığında elde edeceğiniz maddi olanaklarınızı doğru yerlerde değerlendirmesini
öğreneceksiniz. Hedeflerinizi kararlı bir şekilde belirlerseniz istediğiniz kazançlar için, daha
baştan avantajlı duruma geçersiniz. Bu yıl aşk ve evlilik gezegeniniz Merkür yıl boyunca dört kere
geri gideceği için aşk hayatınızda birtakım dalgalanmalar olacaktır. Herhangi bir arayış içinde
değilsiniz. Olabildiğince özgürsünüz. Merkür aynı zamanda kariyer gezgeniniz olduğu için aşk ve
iş ilişkilerini birlikte yaşayabilirler. Sabırlı olduğunuz için uzun müddet sonra hastalıklarınız bir
anda ortaya çıkabilir. Sağlığınız konusunda dikkatli olmalısınız.
Oğlak (23 Aralık-20 Ocak): Bu ay zıt düşünen kişilerle karşı karşıya gelmeniz veya
yakınlarınızla fikir ayrılığına düşmeniz mümkün. Ama anlayış ve biraz sabırla her türlü sorunu
çözeceğinize inanabilirsiniz. Üstelik şimdi aldığınız olumlu etkiyle bu daha kolay olacak. Eğer
fazla alınganlık yapmaz ve önemsiz şeyler üzerinde durarak diyalogları yokuşa sürmezseniz artan
duygusallık ilişkilerinize derinlik bile getirebilir. Özellikle 8-20 Ekim döneminde Venüs sizi çok
olumlu şekilde destekleyeceği için hem dostlukta hem de aşkta çok keyifli günler geçirebilirsiniz.
Heyecan, fırtına ve tutkudan çok güven, yardımlaşma ve sadakatin öne çıkacağı bu dönemde
bağlarınızı sağlamlaştırmanız mümkün.
Kova (21 Ocak-19 Şubat) Bu aya sosyal yaşantınız renklenmiş olarak giriyorsunuz. Ayın ilk
günlerinde biraz sivri dilli ve inatçı davranmaya eğilimlisiniz. Amacınızı aşan sözler söylerseniz
bir an önce durumu toparlamaya çalışın.Yanlış anlaşmalar, iğnelemeler, kırgınlıklar ve kuşkucu
tavırlar en güzel ilişkileri bile serinletebilir. Kalp kırmanın kolay ama tamir etmenin zor olduğunu
hatırlayın. Bu ay eski dostları hiç ummadığınız bir anda karşınızda görmeniz mümkün.
Unutulmuş konuları açmak, ayrıntılara inmek, sırları paylaşmak ve gizli olanı merak etmek de bu
ay zihninizi çok meşgul edecek. Elbette bunlara zaman ayıracaksınız ama dalgınlaşarak
randevularınıza geç kalma olasılığınızın olduğunu unutmayın.
Balık (20 Şubat-20 Mart): Bu ay artan çekiciliğiniz, derinleşen algınız ve yüksek enerjiniz
sayesinde sağlam ve kalıcı beraberliklere adım atabilir, sallantılı ilişkilerin temellerini
sağlamlaştırabilir ve kesinlikle hayatınızdan çıkması gerekenlerden kurtulabilirsiniz. Biraz
alınganlaşabilirsiniz ama keskin sezgileriniz sayesinde iç sesiniz size hep neyin doğru neyin
yanlış olduğunu fısıldayacak. Bu ay duygusal ilişkilerde seçici ve mesafeli davranmanız
mümkün. Karşınızdakini de soğuk ve ilgisiz zannedebilirsiniz ama gerçek dostlukların ve büyük
aşkların bu ay kök salması mümkün. Sevdiklerinizin gözüne girmek, sevginizi ispatlamak
istiyorsanız kusurlarınızı düzeltmeye gayret edin. Karşınızdakinin kusurlarını da fazla
büyütmeseniz iyi olur.
Dilara Çerçi / Dilara Işık
P A L A
S A Y F A 2 0 Pala-Oyun
Merhaba arkadaşlar. Öncelikle hepinize başarılı bir eğitim-öğretim yılı dilerim. Bu ay PALA‟nın Pala
-Oyun köşesi için sizlere Freelancer oyununun tanıtımını yapacağım.
Oyunun konusu şöyle: 23. yy. başlarında
gezegenler arasında çok büyük bir savaş
süregelmektedir. 100 yıldır devam eden
bu savaşta, milyonlarca insan ölmekte ve
bir o kadar da maddi kayıp
verilmektedir. Bizim karakterimiz
Edison Trent de saldırıya uğrayan ve yok
edilen önemli bir savaş gemisinin
gazisidir. Oyunun kontrolünü bu noktada
ele alıyoruz. Pilot olduğumuz için bu
uzay savaşında bize ihtiyaçları var. Biz
de başka bir gezegende yeni arkadaşlarla
hemen işe başlıyoruz.
Freelancer, gerçekten uzun bir oyun
süresine sahip. Eğer görevleri yapmak
isterseniz oyun yaklaşık 12 saat sürüyor.
Bunun yanı sıra oyunda isteğinize bağlı
olarak alınan görevler var ki bunlara da
az sonra değineceğim. İsterseniz hiçbir
şey yapmayarak da oyun
oynayabilirsiniz. Gezegenler ve
galaksiler arası seyahat edebilir,
etrafınızda yaşanan olayları izleyebilir
veya bizzat katılabilir, çok değişik yerler
görme şansına sahip olabilirsiniz.
Freelancer kesinlikle yaşayan bir evren. Etrafınızda onlarca galaksi, koloni ve bir o kadar da gezegen
var. Bütün bu koloniler birbirleri arasında iletişim içinde ve hepsinin kendine özgü gemileri var.
Gezegenler arası yük taşıyan gemilerden, savunma ve saldırı için hazır bulundurulan gemilere ve
galaksiyi koruyan polislere kadar her şey mevcut. Oyundaki bütün gezegenlere ve istasyonlara iniş
yapmak mümkün. Gemiler ise çok çeşitli. Yıldız jetlerinden savaş kruvazörlerine ve hatta zırhlı
devasa uzay gemilerine kadar her türlü gemi satın alabiliyoruz. Silahlar da çok çeşitli. Lazerlerden
torpidolara, mayınlardan sinyal bozuculara ne ararsanız var.
Oyuna ilk olarak bize verilen bir görevle başlıyoruz. Bu görevi bitirdikten sonra iş sizin isteğinize
kalıyor. İsterseniz değişik işler alabilir, isterseniz ana göreve devam edebilirsiniz. Ana göreve devam
etmek için level atlamalı ve yeterli para kazanmalısınız. Para kazanmanın en güzel yolu çeşitli
görevler almak. Bu görevleri her gezegende veya uzay istasyonunda bulunan barlardan almanız
mümkün. Bunun yanı sıra uzaydan bulduğunuz hammaddeleri değişik ticaret merkezlerinde satarak da
para kazanabilirsiniz.
S A Y F A 2 1
P A L A
Gezegenlerde, yeni gemi ve donanım alma ve ticaret yapma şansınız var. Bir gezegenden başka bir
gezegene veya bir galaksiden başka bir galaksiye gitmek için geminizle kendiniz gidebilir veya yolu
oldukça kısaltan ringlerden geçebilirsiniz. Bu ringler, oyunun sıkıcı bir atmosferde geçmesini
engelliyor. Bazen ringlere girmeden bir gezegenden diğerine gitmek, çok uzun zaman alabiliyor.
Gezegenlerin dışında bazı uzay istasyonlarına da inmeniz mümkün. Fakat buralarda gemi alım-satımı
ve ticaret şansınız yok.
Oyun sırasındaki çatışmalar, gerçekten hareketli geçiyor. Düşman gemileri ateş ettikten sonra
uzaklaşıyor ve aniden tekrar saldırıya geçiyorlar. Bu yönden yapay zeka hiç fena değil. Bardan alınan
görevler her ne kadar sıradan ve tek düze olsa da ana görevlerde karşınıza çıkan sürprizler, gidilen
farklı yerler oyunun atmosferini artırıyor.
Oyunun kontrolleri ilk başta biraz farklı gelebilir fakat oynadıkça alışılıyor. Çatışma esnasında space
tuşuna basarak mouse flight (uçuş pozisyonun)a geçerseniz düşmanları hedeflemeniz ve onları takip
etmeniz daha kolay olur. Oyunun oynanışını kolaylaştırmak için bazı seçenekler sağlanmış. Örneğin
istenilen yeri hedef alıp o noktaya otomatik pilot ile uçabilir veya warp motorlarını çalıştırıp ışık hızına
geçebilirsiniz.
Grafikler oldukça iyi. Her oyunda olduğu gibi iyi bir ekran kartınız varsa görüntüler daha da iyi oluyor.
Özellikle uzay çok güzel tasarlanmış. Her gezegeni görebiliyor ve yaklaştığınızda gezegenlerin
yaklaştığını da görebiliyorsunuz. Seyahat ederken yanınızdan geçen meteorlar ve hurda parçalar,
uzayın bomboş görünmesini engelliyor. En çok hoşuma giden kısım ise savaş sırasında motor, silah ve
kanatların hasar alıp parçalanması geminin uçuşunu zorlaştırıyor, çok gerçekçi.
Müzikler gerçekten çok güzel. Bir çatışmaya girdiğinizde veya bir saldırı anında müziğin temposu
değişiyor ve sizi oyuna bir kat daha bağlıyor. Her şey bittiğinde ise sakin ve huzurlu bir müzikle
evinize dönüyorsunuz.
Freelancer şu anda oyun piyasasında yok denebilecek kadar az olan oyun türlerinden biri ve bence en
iyisi. Bu türle hiç alakası olmayan kişilerin bile biraz macera yaşamak için alıp oynamaları gereken bir
oyun. Başında harcanacak her dakikaya değer.
Cihangir Zülfikar
Meraklısına Sorular
Zafer Yaz
1. Aşağıdaki kelimelerin anlamlarını biliyor
musunuz?
ARKAİK
PATETİK
PİTOREKS
2. Sadece 2 tane 3 kullanarak 2 nasıl elde edilir?
Sevgili soru severler, eski soruların cevapları
ve yeni sorularla karşınızdayız. Kolay gelsin.
S A Y F A 2 2
3. Bir traktörün arka tekerinin yarı çapı 1m , ön
tekerinin yarı çapı 50 cm. Arka teker 300 m
giderse ön tekerler kaç metre gitmiş olur?
4. Ali tahtadaki eşitliği defterine geçirirken
küçük yanlışlık yapmış. Düzeltmeye yardım eder
misiniz?
50+5+5= 5050
5. Aşağıdaki şekle “Kedi eti yedi.” yazabilir
misiniz?
S A Y F A 2 3
S A Y F A 2 4