View
226
Download
3
Category
Preview:
DESCRIPTION
limak gurme haziran
Citation preview
SAMBUCA 6-7
KAHVE DİYARI 8
TEQUILA 10-11
SĠGARA YASAGINDA OTEL-
LERE AYRICALIK 4-5
LİMAK GURME LİMAK’IN İLK E-DERGİSİ SAYI 5 HAZİRAN 2009
USTANIN KÖŞESİ 13-14-15
KİŞİSEL GELİŞİM 16-17
ĠÇĠNDEKĠLER
2 LĠMAK GURME
SAMBUCA 6-7
DİBEK KAHVESİ 8 TEQUILA 10-11
TURİZM HABERLERİ 4-5 USTANIN KÖŞESİ 13-14-15
Hazırlayanlar
Editör Alp KAVRA
Turizm Haberleri Adem TOP
Ekonomi Haberleri Adem TOP
Gurme Sayfası Alp KAVRA
F&B Eğitim Alp KAVRA
Kapak Konusu Adem Top
KiĢisel GeliĢim Volkan ÇILDIR
Ustanın KöĢesi Alp KAVRA
F&B Haberler Alp KAVRA
Kahve Diyarı Hakkı ALKIN
TURİZM EKONOMİ 12
YETENEK 16– 17
EDĠTÖRDEN
3 LĠMAK GURME
BİZ KİMİZ?
Zor olan kişinin kendini ifade etmesidir.Kendimizi zorlukla ifade edebilmek için çırpınışlarımız,bizi daha da geriye mi götürüyor acaba demekten alamıyor insan kendini.
Son yıllarda F&B personelini karizmasının tamamen kaybolduğu fikrine ka-pıldım ve bunun üzüntüsünü yaşıyorum.Yarım pansiyon ve oda kahvaltı otelcilik anlaşı olduğu dönemlerde servis ve bar personelinin işine ve kendine olan haki-miyeti yabana atılmayacak gibi idi.Restaurant‟da ve Bar‟da görev yapan perso-nel her zaman öğrenmeye aç ,kendini geliştirme yolunda yürüyen ve misafirler ile dialoğlara ,arkadaşlıklara ,ekip ruhu anlayışına önem veren kişilerdi Yaşamakta olduğumuz süreç bizim artık kendi kimliklerimizi yitirmemize ve değerlerimizin yok olduğuna işaret etmekte.F&B personeli kendi karizma ve kimliğini yeniden kazanması için ,gerek eğitim konuları üzerine gerek se moti-vasyon üzerine detaylı şekilde eğitilmesi gerekmektedir. Yoldan geçen her kişinin bu meseleğe alınmaması ,Turizm okullarında şayet bu HD ve UHD Konsept devam edecek ise ona göre eğitim verilmesi (müfredatın
değişmesi),bu mesleğe gönül verecek ve ileriye daha olumlu ve geliştirici bir şe-kilde taşıyacak kişilere ihityacımız bulunmaktadır.
Yazar aslında bizleri tarif etmekte,şu an için tökezledik ve düştük.Asıl iş
şimdi başlıyor.Tekrar ayağa kalkıp kaldığımız yerden devam etmemiz gerekiyor. Bu sistem devam edecek ise biz de bu sistemi en iyi şekilde devam etti-rip,kendi kimliğimizi ve karizmamızı yeniden kazanmak ve ona göre de kariyer-lerimizi devam ettirebiliriz. Bunun gücü bizlerin elinde ... Saygılarımla ALP KAVRA
Hiç düşmemiş ya da tökezlememiş insanları sevmem. Onların bu me-ziyetleri yaşamdan yoksun ve değersizdir. Yaşam onlara kendi güzel-liğini açmamıştır.
4 LĠMAK GURME TURĠZM HABERLERĠ
TURİZMDE AÇILAN İŞYERİ SAYISI GERİLEMEYE DEVAM EDİYOR
2009’un 4 aylık döneminde turizmde yeni açılan işyeri
sayısı yüzde 13 dolayında azalarak 1669’a geriledi. Ge-
çen yılın aynı döneminde 1928 işyeri açılmıştı. Öte yan-
dan 2008’de kapanan işyeri sayısında görülen hızlı yük-
seliş ise 2009’un 4 ayında yavaşladı. 559 olan kapanan
işyeri sayısı 343’e düştü.
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK
tarafından açıklanan açılan ve kapa-
nan işyeri verilerine göre, turizm
sektörü ile ilgili alanlarda yeni açılan
işyeri sayısı gerilemeye devam edi-
yor. Öte yandan 2008‟de hızlı artış
gösteren kapanan işyeri sayısı da
yavaşlama kaydetti.
TÜİK verilerinden derlenen bilgi-
lere göre Ocak-Nisan döneminde
sektörde açılan yeni işyeri sayısı
1669 olarak gerçekleşirken 2008‟e
göre yüzde 13,43 düşüş oldu. Diğer
yandan aynı dönemde kapanan işye-
Kuruluşlarda Limidet ağırlığı sürüyor
4 aylık süre içinde 603 adet şirket kurulurken 58 adedi de ka-
pandı. Yine bu dönemde 191 şirket sermaye artırırken 2 şirket
de azatlıma gitti. Ocak-Nisan döneminde açılan 603 şirketin
579‟unu limited şirketler oluştururken 23 adet A.Ş ve 1 adet de
kolektif şirket kuruldu.
İstanbul merkezli
Bu dönemde şirket kurluşlarında 197 adet ile İstanbul ilk sırayı
alırken onu 67 ile Ankara ve 36 ile İzmir izledi.
Ocak-Nisan döneminde
açılan-kapanan işyeri
sayıları
Açılan Kapanan
2008 1928 559
2009 1669 343
Değişim -13,43 -38,64
5
Sigara yasağında otellere ayrıcalık
Yasaya göre açık havada yapılan her
türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faa-
liyetlerinin yapıldığı yerler ile bunların
seyir yerlerinde tütün ürünleri kullanıl-
mayacak. Bu tesislerde tütün ürünleri-
nin tüketilmesine mahsus alanlar oluş-
turulması halinde ise bu alanlar toplam
seyir alanının yüzde 50‟sini geçmeyecek
ve ortamda bulunan diğer kişilerin etki-
lenmesi önlenecek.
Akdağ: Erteleme yok
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, kahvehane,
lokanta gibi iş yerlerindeki sigara yasa-
ğının kanunda öngörüldüğü gibi 19
Temmuz‟da başlayacağını açıkladı.
Akdağ, kapalı mekanlarda sigara içil-
mesini yasaklayan kanunun geçen yıl
yürürlüğe girmesinin ardından sigara
içme oranının yüzde 33‟ten yüzde 31‟e
düştüğünü belirtti. 19 Temmuz‟da kah-
vehane, pastane, lokanta gibi işletme-
lerde de sigara içme yasağının başlaya-
cağını hatırlatan Akdağ, şöyle dedi:
“Birkaç gün önce sektör temsilcileriyle
konuya ilişkin görüşme yaptık. Temsilci-
lerin, „yasağın başlangıç tarihinin
ertelenmesi‟ ve „sigara içenler için özel
bir bölüm ayrılması‟ yönünde talepleri
oldu. Bunlar yasa yapılırken de tartışıl-
dı. 19 Temmuz‟da kanunun gerektirdiği
uygulama başlayacak.”
Nerelerde uygulanacak
19 Temmuz‟dan itibaren
tütün tüketiminin yasak
olacağı kapalı alanlar şöy-
le: Kamu hizmet binaları;
koridorları dahil olmak
üzere her türlü eğitim,
sağlık, üretim, ticaret,
sosyal, kültürel, spor, eğ-
lence ve benzeri amaçlı
özel hukuk kişilerine ait
olan ve birden çok kişinin
girebileceği (ikamete
mahsus konutlar hariç)
binalar; taksi hizmeti ve-
renler dahil olmak üzere
karayolu, demiryolu, de-
nizyolu ve havayolu toplu
taşıma araçları; okul ön-
cesi eğitim kurumlarının,
dershaneler, özel eğitim
ve öğretim kurumları da-
hil olmak üzere ilk ve orta
öğrenim kurumlarının,
kültür ve sosyal hizmet
binalarının kapalı (ve
açık) alanları; özel hukuk
kişilerine ait olan lokanta-
lar ile kahvehane, kafe-
terya, birahane gibi eğ-
lence hizmeti verilen iş-
letmeler.
LĠMAK GURME TURĠZM HABERLERĠ
Sambuca bir anason ilişkili likördür ve meyankökü infüzyonu tarafından üretilen, şeker ile şekerli ve otlar ve
baharatlar ile bir gizli kombinasyonu ile güçlendirilmiştir.
Beyaz Sambuca ve genellikle daha po-püler çeşitli geleneksel bir meyankökü tadı ve siyah sambuca daha hafif gövde yaşar.
6 LĠMAK GURME KAPAK KONUSU
- SAMBUCA -
Arapça Zammut kelimesinden gelir.
Anasonlu bir italyan likörü, içi-ne iki adet kahve tanesi atarak veya yaktıktan sonra üzerini
avucunuzla kapatıp söndürdük-ten sonra shot yaparak içilir. Tatlı bir likör olduğundan dolayı
dikkatli içilmesi gerekmekte-dir.Rakı gibi olmasına rağmen ilk başta rahat içilir gibi gözük-se de çok çabuk çarpan bir iç-
kidir.
7 LĠMAK GURME KAPAK KONUSU
siyah sambuca
mavi sambuca
altın sambuca
yeşil sambuca
kırmızı sambuca
beyaz sambuca
Alev alev yanan sambuca'nın üzerine başka bir bardağı kapatıp alevini söndü-
rüyorsunuz ve üstteki bardakta oluşan buğuyu hemen içinize çekiyorsunuz.. o anda bi mutlu oluyorsunuz ,akabinde içi-ne birkaç parça çekilmemiş kahve çekir-
deği atılmış olan sambuca'yı hemen shot yapıyorsunuz.. işte bu anda inanılmaz sert ve aynı anda tatlı birşey boğazınız-
dan akıyor, sizi bi anda çarpıyor ve sanki bundan daha sarhoş olamazmışsınız gibi geliyor.. tam bu durumda devreye kahve
çekirdekleri giriyor.. çıtır çıtır çiğnerken sizi normal halinize döndürüyor ve asıl sambuca kafası gelmiş oluyor böylece .
SAMBUCA ÇEġĠTLERĠ
Dibek kahvesi aslında bir kahve pişirme şekli değil, kahve öğüt-
me yöntemi. Kavrulan kahve yuvarlak, içi çukur taş ya da tahtadan
yapılan bir anlamda havan‟a benzeyen büyük kaplara konur ve bir
tokmakla ince hale gelene kadar ezilirdi. Buradan elde edilen kahve
Türk kahvesi pişirir gibi pişirilirdi. Bu yöntemle öğütülen kahve koyu
kıvamlı olur ve Dibek kahvesi adını alırdı. Bu yöntemle kahve öğü-
tülmesi 1800‟lü yılların ilk yarısına kadar devam etti ancak 1827‟de
tüfenkçi ustalarından Selim‟in kahve değirmenini icat etmesi sonu-
cunda dibek kahvesi ortadan kalktı. Bu şekilde kahve elde etmek
zahmetli ve vakit alıcı olduğu için evde yapılamayan kahve öğütül-
me işlemi, değirmenlerin yaygınlaşması ile evlere girdi.
Aslında dibek kahvesi yapmak için kullanılan dibeklerin tarihçesi
çok eski. Doğaldır ki, daha önceden bu dibekler kahve değil de tahıl
öğütmek için kullanılıyormuş. Türkiye‟de çeşitli arkeolojik kazı
alanlarlarında bulunan dibeklere, Başkale yakınlarında bulunan Tilki
tepe ya da Sipka Antik Şehri buluntuları örnek.
Dibek kahvesi günümüzde çok sı-
nırlı yapılmakta. Bunun da sebebi ko-
layca tahmin edileceği gibi zahmetli
olması.
Türkiye‟de dibek kahvesi içmek
için akla gelen yer, Gökçeada‟daki
Zeytinliköy‟de bulunan Madamın
Kahvesi. Madam vefat etmiş olsa da
bu gelenek halen devam ettirilmekte.
LĠMAK GURME KAHVE DĠYARI 8
DİBEK KAHVESİ
LĠMAK GURME AYIN RÖPORTAJI 9
Yeni sayımızda Limak Otelleri Satış ve Pazarlama Direktörü Sn. Ebru AYDINLAR ile görüşme fırsatı yakaladık.
Turizm hayatınızdan biraz bahsedermisiniz? 1995 yılında Sirene Golf Hotel‟de rezervasyon memuru ola-rak başladım,5 yıllık çalışma süresi içerisinde Rezervasyon şefliği ve Satış&Pazarlama departmanında görev yaptım.Kısa süreli Almanya se-yahatimde ,Almanca öğrendim ve dönüşte Altis Golf Hotel ve Le Jardin Hotel‟lerinde Satış&Pazarlama departmanında görev yaptım.2002 yılında Limak Hotel‟lerinde işe başlamış ve halen devam etmekteyim.Şu anda Limak Hotelleri
Satış&Pazarlama Direktörü olarak devam ediyorum. Limak Satış politikası nedir? En önemli unsurun misafir memnuniyeti ve ürün yelpazemizin geniş olması-na bağlıyorum.
Pazar payımızın yüzde ortalamaları nedir? %10 İngiltere,%10 Türkiye,%5 İsrail,,%20 Rusya ,%55 Avrupa pazarı ola-rak payımızı belirtebilirim. Acentaların bizim hakkımızda düşünceleri nedir? Zincir otel olmamız ve üst düzeyde hizmet alınıyor olması,acentaların getir-miş oldukları misafirlerin memnun ve şikayet etmemesi bizim açımızdan güveni-
lir bir zincir işletme olduğumuzu göstermektedir. UHD ve yeni çıkan konseptler ,Türk Turizm açısında faydalı oldu-ğunu düşünüyormusunuz? Düşünmüyorum fakat sistemler misafirlerin kendi talepleri doğrultusunda çıkması ve misafirlerin tatilini tam olarak ne kadara mal olcağını bilmek istemesi nedeni ile ortaya çıkartmıştır.
Oda kahvaltı ve yarım pansiyon sistemleri Turizm açısından daha faydalı sistem-lerdir.
TEQUILA
Blanco, reposado ve Anejo olarak üç gruba ayrılmaktadır.içerisinde
ki agave oranı tekilanın kalitesini artı-rır.%100 agaveden yapılan anejo teki-ladır ve fiyatları çok pahalıdır.. Sek ola-
rak genellikle Anejo (Sarı renkli Tekila) tercih edilir. Blanco (Beyaz olan Tekila) genellikle kokteyl hazırlanırken tercih
edilir. Meksika‟nın yerel tekilaları piya-sada pek bulunmamaktadır.
LĠMAK GURME 10 F&B EĞĠTĠM
Tekila, blue agave adlı kaktüs-
ten (Bir çeşit süs bitkisi, Agave‟nin
olgunlaşması 8-12 yıl arası sürer)
yapılan, %40-45 oranında alkol içe-
ren, Meksika‟nın Jalisco eyaleti
Tequila kasabası civarında bahsedi-
len kaktüslerden elde edilen usare-
nin (öz su) distilasyonu sonucunda
üretilen ekşimsi ve acımtrak bir içki-
dir.
Agave mayalanıp imbikten geçiri-
lince Tequilla Pulque Mescal adlı iç-
kiler ortaya çıkmaktadır.Kaktüs içeri-
sinde yaşayan kurdun salgılamış ol-
duğu toksinin insan sağlığına zararlı
olması nedeni ile blanco tequila tuz
ve limon ile servis edilir.Kurdun adı-
nı merak ettiyseniz şayet :
GUSANE olarak adlandırılıyor.
LĠMAK GURME 11 F&B EĞĠTĠM
Üretimi • Bitki olgunlaştıktan sonra
keskin bir bıçak yardımı ile ta-
mamen insan gücü ile harmanla-
nıyor.Jima adı verilen bu işlem
sırasında Jimador denilen işçiler
agavenin yeşil ve acı olan yap-
İçerisinde bulunan nişastanın
şekere çevrilmesi için tuğla fırın-
larında pişirilip öz suyunun çıka-
rılması sağlanıyor.
Ardından fermante ve
distilasyon işlemi ile meşe fıçıla-
rında yıllandırılıp şişeleniyor
LĠMAK GURME 12 TURİZM EKONOMİ HABERLERİ
Ekonomik Krizden Hızlı Kurtulmanın Yolu Turizm;
Ekonomik Krizden Hızlı Kurtulmanın Yolunun,
İstihdama Katkısı ve Rekabetçi Gücü Yüksek
Olan Turizm Sektörünü Desteklemeden Geçti-
ği Bildirildi .
15-22 Nisan Turizm Haftası etkinlikleri kapsa-
mında Afyonkarahisar Kültür ve Semtevi'nde düzenlenen prog-
ramda 'Ekonomik Krizin Turizme Etkileri' konulu bir konuşma ya-
pan Baytok, turizmin nihai tüketici bir sektör olduğunu ifade etti.
Turizmin öncelikli teşvik edilmesi gereken bir sektör olduğunu
vurgulayan Baytok, "Otomotiv sektörü belki önemli bir sektör
ama turizm; inşaat onun dışında 6 ana sektör ve 36 yardımcı
sektör olmak üzere tarım, tekstil, elektronik birçok sektöre girdi
ve katkı sağlayan, onların ürünlerini kullanan bir sektördür. Biz
istihdamı artırmak ekonomiyi büyütmek istiyoruz. Onun için tu-
rizmin teşvik edilmesi gerekiyor." diye konuştu.
WTO'nun 2009 yılı beklentileri göre ekonomik darboğaz, pa-
zardaki belirsizlik, iş dünyası ve tüketici taleplerindeki düşüşün
orta vadede turizm talebini düşüreceğini belirten Yrd. Doç. Dr.
Ahmet Baytok, 2009 yılında turizmin durgun bir seyir izleyeceğini
ve yüzde 1 ile 2 arasında daralacağını vurguladı.
Kriz nedeniyle 2009 yılında Kuzey ve Güney Amerika ile Av-
rupa'nın en fazla olumsuz etkilenecek Pazarlar olduğunu aktaran
Baytok, Asya ve Pasifik, Ortadoğu ve Afrika daha iyi koşullara sa-
hip olduğunu kaydetti. Turizmin en hızlı toparlanma potansiyeline
sahip bir sektör olduğunu dile getiren Baytok, Türkiye açısından
2008 yılının çok başarılı geçtiğini, turist sayısının yüzde 13 arttı-
ğını ve 22 milyar dolar gelir elde edildiğini bildirdi. Ancak, kriz
nedeniyle 2009'un ocak ayında yüzde 3,96 daralma meydana
geldiğini ifade eden Baytok, şubat ayında ise yüzde 0.27 artış
yaşandığını belirtti.
Baytok, Türkiye'nin turizme yönelik alması gereken tedbirleri
ise şöyle sıraladı: "Rakiplerin uygulamalarına geçilmesi, teşvikle-
rin acilen açıklanması, pazarlama bütçesinin büyütülmesi ve glo-
bal krizin etkilenmediği pazarlara yönelmek."
USTANIN KÖŞESİ LĠMAK GURME 13
ÜLKELERİN TATLARI
En iyi aşçıların Fransız olması ve en iyi restoranla-
rın Fransa'da bulunması burada ne kadar keyifli yemekler yiyeceğinizin bir göstergesi. Fransa'da
keyifle kurulan masalarda, bir yandan şarabınızı yudumlarken, bir yandan da bulunduğunuz şehrin
manzarasını seyre dalmak sizi büyülemeye yete-cek.
Fransa'da özenle hazırlanan masaların dışında bü-
tün dünyaya yayılan bir mutfak kültürleri var. Ye-meklerinde genellikle et veya et suyu kullanıyorlar.
Özel peynirlerini birçok yemeğin içine katarak farklı tatlar ortaya çıkarmayı başarmışlar.
FRANSA
Malta yemekleri balıkla anılıyor. Ancak Malta'nın
tropikal iklimi sayesinde birçok sebze ve meyve-yi de birarada bulmanız mümkün. Malta'ya özgü
yemeklerin genellikle patlican kökenli olduğu söylenebilir. Bir diğer başlıca yemekleri ise ma-
karna. Yemek kültürlerini İtalya'dan aldıkları için pizza ve makarnayı her yerde bulabilirsiniz.
Malta'da egzotik çorbaların sofralarda çok büyük
önemi var. 'Soppa tal-armla', karnıbahar çiçeği, ıspanak, hindiba, bezelye gibi sebzelere ek ola-
rak içine konulan özel peynirlerle tatlandırılan bir çorba. Keçi peyniri (gbejniet) de denemek
isteyeceğiniz tatlardan biri olabilir.
MALTA
Bilindiği üzere Japonya'da yemek yiyebilmek bir
sanattır. İnce çubuklar ile pirinç tanelerini tek tek yemek çok zor bir iş doğrusu. Ama her güzel şeyin
bir zorluğu var! Japon Mutfağı çok değişik tarzda, alışık olmadığımız yemeklerden oluşuyor.
Japon mutfağının en bilinen yemeği sushi, çiğ ba-
lıktan yapılıyor. Sushinin pirinçli, avokadolu, kari-desli gibi birçok çeşidi bulunuyor. Japonların bir di-
ğer önemli yemeği sashimi. Sushi gibi yapılan sashiminin içinde pirinç bulunmuyor ve soya sosu
konularak yeniyor.
JAPONYA
DEVAMI
14 LĠMAK GURME USTANIN KÖŞESİ
Yeni bir ülkeye gitmek her zaman çok keyifli ve eğlencelidir. Ye-
ni yerler keşfetmek, gezmek, alışveriş yapmak... Müzeler, tarihi eserler, gece hayatı... Ancak sadece müzelerini, doğal güzelliklerini,
ünlü caddelerini görmek yetmez. Bir ülkeyi tanımak için o ülkenin tadına bakmalısınız
ÜLKELERİN TATLARI
ENDONEZYA Endonezya mutfağı çok değişik tatlarla bezenmiş
bir mutfak. Ülkenin en önemli yiyeceği ise pirinç. Endonezya halkı, pirinci "Tanrının bir armağanı ola-
rak" olarak nitelendiriyor. Endonezya mutfağının olmazsa olmazı, değişik şekillerde yapılan pirinç
yemekleri. Bu yemekleri diğer mutfaklardan ayıran bir diğer özellik ise; birçok baharatı karıştırarak el-
de etmiş oldukları değişik karışımlar.
Endonezya'da aslında her bölgede yapılan değişik yemekler var. Çünkü her bölgede farklı baharatlar
ve meyveler yetişiyor. Aynı gibi görünen yemekle-rin içine kattıkları değişik aromatik baharatlar ile
farklı tatlar oluşturuyorlar. Örneğin Bali Adaları'nda bulunan ve 13 bitkinin karışımı olan 'Balinese Spice
Mix'i (yabani zencefil) yemeklerine karıştırarak
farklı lezzetler elde ediyorlar.
Endonezya'da meyvelerin ve deniz ürünlerinin ayrı bir yeri var. Burası egzotik meyvelerin en değişik
çeşitlerini bulabileceğiniz bir ülke. Hindistan cevizi-ni de birçok yemekte farklı tatlar vermesi için kul-
lanıyorlar.
Rusya'nın iki özel tadı havyar ve votka... Tatlı, limon-
lu, sert votkalar en meşhur olanları...
Havyar; dişi mersinbalığının döllenmemiş yumurtasın-dan elde ediliyor ve birçok çeşidi Rusya'ya özgü şekil-
de ikram ediliyor. Taze havyar yani Malossol ve Beluga gibi çok nadir bulunan havyar çeşitlerinin tadı-
na Rusya'da bakabilirsiniz. 'Birinciki' adı verilen krepin içine sarılarak yenen kırmızı havyar ise Rusya'ya özgü
bir başka lezzet...
Rus yemeklerine lezzet katan en önemli malzeme ise çeşit çeşit baharatlar. Anason, dereotu, soğan, tarçın,
karabiber gibi çeşitli baharatlar ile Rus Mutfağı'nda değişik tatlar ortaya çıkmış...
RUSYA
15 LĠMAK GURME USTANIN KÖŞESİ
Belçika Mutfağı genel anlamda Fransız Mutfağı'na
benzetiliyor. Her iki kültürün de düşkün olduğu şarap ve peynir, bu benzetmenin ana sebebi. Belçika Mutfa-
ğı'nın olmazsa olmazı patates. Kıtlık dönemleri geçir-dikleri günlerde patatese çok fazla ağırlık vermeye
başlayan Belçikalılar, patatesten envai çeşit yemek üretmişler.
Belçika çikolataları bütün dünyada ün yapmış ve bir
marka haline gelmiş durumda. Çikolataların satıldığı dükkanların vitrinleri, sizi istemeseniz de içine çeki-
yor. Ülkenin ünlü lezzetlerinden biri de waffle. Krep gibi bir hamurun içine konulan çikolata, meyve ve ku-
ruyemişin birarada bulunduğu çok lezzetli bir yiyecek.
BELÇİKA
Macar yemekleri için söylenebilecek ilk şey;
fazlasıyla baharat ve acı içerdikleri. Aslında Türk yemeklerinden çok fazla farkı yok gibi
dursa da, yemeklerin içine kattıkları değişik baharatlarla masalarına faklı lezzetler ekleme-
yi başarmışlar. Macaristan'da domuz etinden yapılmış birçok yemekle karşılabilirsiniz. Masa-
larından eksik etmedikleri bir diğer yiyecek ise salata.
Gulaş (kul aşı) adı verilen yemek, Macaristan-
'ın en özel yemekleri arasında yer alıyor. Dana etinden yapılan bu yemek, içine koyulan kim-
yon, salça ve defne yaprağı ile değişik bir lez-zet.
Dünyaca ünlü Macar şarabı, saklama şeklinden dolayı oldukça lezzetli. Macaristan'da yapılan
şaraplar, meşe fıçılarda bekletiyor.
MACARİSTAN
Avusturya kibarlığın, nostaljinin, romantizmin
ana merkezi. Bu hava tabii ki yemek kültürlerine de yansıyor. Porselen tabaklarda gelen yemek-
ler, cam şişelerde sunulan şaraplar ve dünyaca ünlü tatları şinitzel, pasta ve kahve... Bu üç
lezete hiç de yabancı olduğumuz söylenemez. Pastalarındaki lezzetin sebebi ise pişirirken içine
kattıkları çekirdek üzümünün verdiği tat.
AVUSTURYA
LĠMAK GURME 16 KİŞİSEL GELİŞİM
Yavuz Sultan Selim, Mercidabık Seferi‟ne gi-derken yol üstünde çok güzel bir bina görür.
“Bunu kim yaptı?” diye sorar, gencecik bir çocuk
getirirler. “Bunu saraya götürün yetişsin” emrini verir Yavuz. Selimiye ve Süleymaniye Camii gibi
yüzlerce müthiş eser, genç çocuğun ellerinden çı-
kar. Sinan‟dır çocuğun adı.
Aslında işyerinde yaptığımız en temel uygula-
ma, yetenekleri doğru yönetmektir.
İngilizcede iki kelime vardır: “source” ve “resource”. Source, “kaynak” demektir, resource
ise “yetenek, cevher” anlamına gelir. “Human
Resources” bölümü, aslında “İnsan Yetenekleri”, yani “Kurumun elindeki yetenekleri nasıl daha et-
kin kullanırım ve çevredeki cevherleri, potansiyeli
kuruma nasıl taşırım” bölümüdür. Üniversitedey-ken okuldan dönmek için otobüs kuyruğuna girer-
dik. Sıra uzayınca, ön taraflarda arkadaşı olan biri, çaktırmadan onlara yanaşıp sıra-
ya adapte olunca arkadan sesler yükselirdi: “Arkadaşım kaynak yapmayalım”. Bizde her türlü angarya işin adapte edildiği birim olduğu için o bölüme “İnsan Kaynakları”
deniyor. Size bir uygulama önerisi daha: Personel, özlük işleri, maaş, nema, vergi
iadesi, servis hizmetleri gibi ne iş varsa bunları İdari-Mali İşler Bölümü‟ne taşıyın. Şimdi bu öneriyi, size on sayfa ya da yirmi paragrafla da anlatabilirdim. Aranızda
yönetimi biraz bilen herkese bir cümle yeter, diye düşünüyorum.
Eski Çin‟de küçük ayaklı olmak kadınlar için asalet sembolüydü. Genç kızlara kü-çüklüklerinden itibaren küçük demir ayakkabılar giydiriyorlardı, bebek ayaklı yaşlı
kadınlar vardı ortalıkta, kızıl devrimden sonra yasaklandı. Bu ülkede okuldan başla-
yarak işinize ve en acısı, ailenize kadar o küçük ayaklıların yaşadıklarını, beyninizle ilgili aynen yaşarsınız. Sokarlar düşüncelerinizi küçücük ayakkabıların içine, sonra
fikir söylemeyen, girişimciliği ölmüş adamlar olarak emeklilik beklersiniz ya da mil-yonda bir oranda gelecek Yavuz Sultan Selim‟inizi.
Atalarımızın teknolojinin o kadar geri olduğu bir dönemde, bu kadar geniş bir
imparatorluğu nasıl bunca yıl yönettiğine geldiğinizde, ana unsurlardan birisi “yetenek yönetimi”dir.
Osmanlı‟da er olarak orduya girersin, yetenekliysen paşa olup ordudan çıkarsın.
Kariyer planlama için şahane bir örnek. Bugünün ordusunda askere giden Mehmetçi-ğe böyle bir kariyer planı versek, örneğin “Eğer sorumlu, dürüst, başarılı isen ve şu
eğitimleri alır, bu kriterlere uyarsan Genelkurmay Başkanı dahi olabilirsin” desek,
çocukların askere gelişleri değişir, ordu da koca bir ülkedeki yetenekleri kurumu için kullanabilmeye başlar.
Bugünün Türkiye‟sinde yetenek yönetimini örneklersek:
YETENEK
LĠMAK GURME 17 KİŞİSEL GELİŞİM
Çok çok iyi eğitim görmüş her 100 öğrenciden 59‟u yurtdışına gidiyor.
Bir numaralı beyin avcısı ABD, her sene 200.000 süper gence geçici çalışma
vizesi veriyor. Kanada ve Avustralya da 40‟ar bin kişiye. O çocuğu yetiştirmek için
harcadığın parayı ABD‟ye hibe ettiğin gibi, o yeteneğin tüm performansını da o adamlar kullanıyor.
Sadece ABD‟de 3.600 Türk doktor var.
Karbon kaplama teknolojisini bulan, “yüzyılın 100 bilim adamı” arasında olan Prof. Dr. Ali Erdemir, yıllar önce Türkiye‟de iş başvurusu yaptığında devlet, resep-
siyon memurluğu önermişti.
2002 yılında, bir İsrail şirketi Kıbrıs‟ta Doğu Akdeniz Üniversitesi‟nden bir ofis istedi. Ardından öğrencilerle toplantılar yaptılar ve “Bize girişimcilik fikirleriyle ge-
lin, fikrinizi hayata geçirirsek size şu kadar ödeme yapalım” dediler. Ülke dışındaki
yetenekleri keşfetmeye çalışan insanlar ile kendi ülkesindeki öğrencisine, çalışanı-na “Bir fikrin var mı?” diye hiç sormayan insanlar... 1950‟li yıllarda gelip Kayseri‟-
nin Talas ilçesine Amerikan Koleji açmayı akıl eden Amerikalıların yaptığı gibi.
(Daha sonra Doğu Akdeniz Üniversitesi‟ndeki şirketin aynı zamanda İsrail istihba-ratına çalıştığını öğrencilerden öğrendim.)
Çok iyi örneklerden biri de Zorlu Holding‟dir.
Gruptaki bir eğitimde, Bursa fabrikalarından müt-hiş güzel bir örnek verdiler. Bursa fabrikasında
desen yarışması düzenlemeye karar veriyorlar.
Birisi “İşçiler de katılsın” diyor, ayıp olmasın diye. Ötekiler de öylesine “Eh peki” diyorlar. Bu desen-
ler için de normalde yurtdışına bayağı para ödeni-
yor. Yarışmayı kazanan desen bir işçinin. Herkes şokta. Çağırıyorlar çocuğu, “Bunu sen mi çizdin?”,
“Ne var ki bunda, zaman kısıtlıydı öyle çiziverdim,
daha güzelini çizerim” diyor. O depocu, şu anda Taç‟ın en iyi tasarımcılarından biri.
“Nasılız hoca?” dediler bana. Çok iyi bir örnek olmasına rağmen, “Ne var ki bunda?” dedim. “70 milyonluk koca bir ülkede, fabrikadaki yeteneği keşfettik diye
bana hava atıyorsunuz.” Taç‟ın son yıllarda yaptığı, ülkeye örnek olması gereken
çalışma ise “Türkiye desen yarışması”dır. Gazetelerde sayfa sayfa ilan veriyorlar. Bu, şahane bir uygulama. Belki de Anadolu‟nun bir köyünden büyük bir modacı çı-
karırlar.
Bir daha, bir eğitimde olur da bir araya gelirsek Zorlu‟nun yöneticileri yine ba-na soracak, “Nasılız Hoca?” diye. “Ne var ki bunda? 6 milyarlık dünyada, 70 mil-
yonluk ülkedeki yeteneği keşfettik diye bana hava mı atıyorsunuz?” diyeceğim.
Buna benzer bir uygulamayı L'oréal ve Unilever de yapıyor. Tüm dünya üni-versitelerine açık, iş projesi yarışmaları düzenliyorlar. Üç-beş üniversite öğrencisi
bir araya gelip projeye katılıyorsun. Elemeler sonunda, yatırımı ve projeyi en iyi
yöneten grup, okul bittiğinde L'oréal‟de, Unilever‟de işe başlıyor.
LIMAK LARA
LIMAK LARA LIMAK LIMRA
LIMAK ATLANTIS
LIMAK AMBASSADOR LIMAK ARCADIA
LIMAK LARA
LIMAK LIMRA LIMAK BABYLON
LIMAK YALOVA TERMAL LIMAK KAVACIK
LIMAK LIMRA
LĠMAK GURME LIMAK HABERLER 20
Lımak Arcadia Hotel „de yaz personel aktiviteleri son hızı ile de-
vam ediyor.Bu sezon personel motivasyonunu üst seviyede tutmak
için yapılan aktivitelerden bazılarını sıralayacak olur isek. Fut-
bol ,masa tenisi,tavla ve satranç.
Futbol turnuvası finalistler belli oldu.F&B Departma-
nı ve Housekeeping Departmanları önümüzdeki hafta
final oynayacaklar.
Aktivitelere katılım oldukça fazla.Hosekeeping de-
partmanının piknik organizasyonu oldukça güzel geçti.
LIMAK ARCADIA HOTEL&RESORT
BABALAR GÜNÜ
Tüm otellerimizde önümüzdeki hafta Babalar günü kutlaması
yapılacaktır.F&B GURME olarak herkesin Babalar gününü kutlu-
yoruz.
Esas kıymeti kendine veren ve mensup
olduğu millet ve memleketi ancak şahsi-
yeti ile kaim gören adamlar, milletlerinin saadetine hizmet etmiş
sayılmazlar. Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, mil-
letlerini yaşamak ve ilerlemek imkânlarına nail ederler. Kendi gi-
dince ilerleme ve hareket durur zannetmek bir gaflettir
ATATÜRK DİYOR Kİ
LĠMAK GURME LIMAK HABERLER 21
LIMAK ATLANTIS HOTEL&RESORT
Limak Atlantis Hotel bu ay içerisinde personel aktivitelere
yogunluk veriyor.
Yapılan toplantı sonrası ,Futbol,masa tensi,tavla,satranç,plaj
voleybolu ve piknik organizasyonları ile devam edecek olan ak-
tivitelere personelin tamamının katılımı bekleniyor.
Haziran ayı doluluk oranları aşağıda belirtilmiştir.
LIMAK ARCADIA HOTEL: %90
LIMAK ATLANTIS HOTEL: %93
LIMAK LIMRA HOTEL: %83
LIMAK LARA HOTEL: %95
DOLULUK ORANLARI
PİYASALAR
Cinsi Alış Satış
ABD DOLARI 1,5471 1,5546
AVUSTRALYA DOLARI 1,2253 1,2333
EURO 2,1553 2,1657
İNGİLİZ STERLİNİ 2,4966 2,5096
İSVİCRE FRANGI 1,4188 1,4279
100 JAPON YENİ 1,5737 1,5842
Recommended