10
12 OCAK PAZAR SAYI:13 S2 S6-7 SanSürün Hali Dünyanın en popüler video sitelerinden Vimeo mahkeme kararıyla erişime kapatıldı. Medyanın her alanında yoğun olarak kendini belli eden sansür uygulamaları, internet üzerinde yapılan kısıtlamalarla da devam ediyor. Torba yasaya konularak değerlendirilen yeni internet düzenlemeleriyle de var olan kısıtlamaların daha da artacağı düşünülüyor. Susuz Kış Hakan Hatipoğlu: “Sutopu aşık Olunası Bir Spor” Tatlı Olduğunuz Kadar Zararlısınız da! S2 S6 Pratik Çözümler Videolarda Saklı S5 S8-9 S3 SiyaSeT S4 Siyasette dikkat edilmesi gereken önemli konu- ların başında gelen şeffaflık ilkesi, bilgi edinme açısından halkın temel hakları arasında yer alıyor. Yapılan anketlere göre, temiz bir siyaset için ge- rekli olan şeffaflığın, ne yazık ki ülkemizde varlı- ğından söz etmek oldukça güç. Şeffaf Siyaset = Temiz Gelecek eT S8 S7 Deflerin Gücü adına: Def û Deng

Acaba Gazetesi Sayı 13

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Haftalık E-Gazete

Citation preview

Page 1: Acaba Gazetesi Sayı 13

12 OCAK PAZAR SAYI:13

S2

S6-7

SanSürün Hali

Dünyanın en

popüler video

sitelerinden

Vimeo mahkeme

kararıyla erişime

kapatıldı.

Medyanın her alanında yoğun olarak kendini belli eden sansür uygulamaları, internet üzerinde yapılan kısıtlamalarla da devam ediyor. Torba yasaya konularak değerlendirilen yeni internet

düzenlemeleriyle de var olan kısıtlamaların daha da artacağı düşünülüyor.

Susuz Kış

Hakan Hatipoğlu: “Sutopu aşık

Olunası Bir Spor”

Tatlı Olduğunuz Kadar Zararlısınız da! S2 S6Pratik Çözümler Videolarda Saklı

S5

S8-9

S3

Siy

aS

eT

S4

Siyasette dikkat edilmesi gereken önemli konu-ların başında gelen şeffaflık ilkesi, bilgi edinme açısından halkın temel hakları arasında yer alıyor. Yapılan anketlere göre, temiz bir siyaset için ge-rekli olan şeffaflığın, ne yazık ki ülkemizde varlı-ğından söz etmek oldukça güç.

Şeffaf Siyaset = Temiz GelecekeT

S8S7Deflerin Gücü adına: Def û Deng

Page 2: Acaba Gazetesi Sayı 13

Düğünlerde, nişan törenlerinde, doğum günlerinde ve hediye kutularının içinde karşımıza çıkan şeker hamuruy-la süslenmiş pasta ve kurabiyeler, bugünlerde çok revaçta. Hatta öyle ki sosyal medya üzerinden bu ürünlerin satışını yapan ve gün geçtikçe de aldığı sipariş sayısını arttıran pek çok kişi bulunuyor.

Albenisine KanmayınÇoğu şekerlemede olduğu gibi şeker hamurlarında

da insan sağlığını tehdit eden maddeler bulunuyor. Aşırı tüketiminde alerji, obezite ve diyabet gibi sorunlara yol açabilen şeker hamurları, çocuk sağlığı üzerinde daha da olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.

Tüketiciler Derneği Gıda Komisyonu Başkanı olan Beslenme Uzmanı Ayşe Cengiz, çocukları albenisi olan sağlıksız gıdalara ailelerinin alıştırdıklarını söyleyerek, bu konudaki asıl suçluların okul öncesi ve okul çağı çocuk-larını bu tür kötü ve sağlıksız gıdalardan koruyamayan sağlık-gıda politikaları olduğunu ifade etti.

Şeker hamurlarında kullanılan gıda boyalarının tehlikesinden söz eden Cengiz, “Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nde renkli gıda boyalarının zararlı etkile-rinden bahsedilmese de ben bir beslenme uzmanı olarak bunu doğru bulmuyorum. Kimyasal olarak aromatik bir takım lezzetler üretiliyor ve bunlar çocukların beğenisine sunuluyor. Sonra da ‘Çocuklarımızda neden alerjik hasta-lıklar arttı, neden çocuklarımız şişmanlıyor, neden diyabet artış oranı okul çağı çocuklarına kadar indi’ diye herkes kendince bir suçlu arıyor” dedi.

Türkiye’de Üretilen Gıdaların Yarısı Kayıt DışıŞeker hamurlarının olağan tüm zararlarına bir de

“merdiven altı” olarak tabir edilen yasa dışı üretimin sağlıksız koşullar altında gerçekleşmesini ekleyen Cen-

giz, “Türkiye de üretilen gıdaların neredeyse %55’i kayıt dışıdır. Yani merdiven altı üretimdir; sağlıksız ve risklidir. Dolayısıyla merdiven altından üretilen şeker hamurları, bahsettiğimiz tehlikelerden katbekat fazlasını barındır-maktadır” diye konuştu.

02 Ece Mehmetoğlu www.acabagazetesi.com

Tatlı Olduğunuz Kadar Zararlısınız da!

Pasta ve kurabiye süslemelerinde kullanılan iştah kabartıcı, birbirinden renkli ve güzel görünen şeker hamurları, bu albenili görünüşlerinin altında aslında çok sayıda zararı da barındırıyor. Özellikle çocuk sağlığını olumsuz

yönde etkileyen şeker hamurlarını tüketirken dikkatli olmakta fayda var.

Bu Uyarılara Dikkat

Beslenme Uzmanı Ayşe Cengiz, son olarak bir de sağlık için alınması gereken önlemlerden bahsetti.

■ Kesinlikle bu tür ürünler renkli gıda boyaları kullanılarak üretilmemeli veya çok kontrollü ve etkin denetimi uzman kadrolarca yapılmalıdır.

■ Evlerde ve okullarda bu tür ürünlerin kullanıldığı kurabiye, pasta ve şekerlemeler çocuklara ikram edilmemelidir.

■ Anneler çocuklarından bu tür ürünleri olabildiğince uzak tutmalıdır.

■ Görsel ve yazılı basında, özellikle rek-lamlarda bu tür ürünlerin tanıtımı yapılma-malıdır.

■ Çocuklarımızı bu tür reklamların etki-sinden korumak için yasal bazı yaptırımlar yapılmalı ve uygulamaya sokulmalıdır.

Page 3: Acaba Gazetesi Sayı 13

03Doğukan Gezerwww.acabagazetesi.com

İstanbul’da son aylarda gerçekleşen yağış miktarının yetersiz olması ve barajlardaki doluluk oranının yüzde 30 seviyelerine gerilemesi, “Eyvah! Kıtlık, kuraklık geliyor” gibi endişelerin baş göstermesine neden oldu. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise ortalamaların biraz altında bir yağış olduğunu ama İstanbul’un susuz kalmayacağını açıkladı.

İstanbul barajlarında bulunan su mikta-rının 307 milyon metreküpe gerilemesi ve günlük tüketilen su miktarının 2 buçuk mil-yon metreküp olması “Sular bitebilir” tartış-malarını başlattı. Böyle bir durumda İstanbul halkını ve hatta tüm ülkeyi bekleyen teh-likeler hakkında da kısa sürede çok sayıda felaket senaryosu üretildi.

Barajlardaki Su, 24 Haziran’a Kadar YeterÖngörülere göre barajlarda bulunan içme

suyu, en iyi ihtimalle 24 Haziran tarihine kadar yetebilecek durumda. Bu yüzden ta-sarruf çalışmalarına kısa sürede başlanarak, barajlarda bulunan suyun önümüzdeki yıla kadar idareli bir şekilde kullanılması gerekiyor.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan gazetemi-ze yapılan açıklamalara göre, İstanbul’daki 10 barajın doluluk oranlarında geçtiğimiz yıla göre yarı yarıya bir düşüş söz konusu. 2013 yılı ortalamaları incelendiğin-de doluluk oranının yüzde 62 seviye-lerinde bulunduğu görülürken, bu oranın henüz başında olduğumuz 2014 yılında ise yüzde 33’e kadar gerilediği belirtildi.

İstanbul’da bulunan barajlardaki su mik-tarının 2008 yılından bu yana ilk kez bu sevi- yeleri görmesi sonucunda,

kentteki barajlarda çalışma-lar başlatıldı. İncelemelere

sonucunda; Ömerli, Darlık, Terkos, Alibey, Büyükçekmece, Istrancalar ve Sazlıdere barajlarında su miktarı yoğun olarak azaldı-ğı görüldü. Elmalı, Papuçdere ve Kazandere barajlarında ise su tamamen tükendiği için bu barajlar kente su veremiyor.

“İstanbul’un Susuz Kalması Gibi Bir Durum Olamaz”

İstanbul genelinde yayılan içme suyu kaygılarının temel nedeninin mevsim şartla-rının altında görülen yağışlar olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, “17 milyonluk bir kenti susuz bırakmak gibi bir durum söz konusu olamaz. Önümüzdeki haftalar için öngörülen yağış beklentileri doğru çıkarsa, barajlardaki su oranları artabilir. Eğer yağışlar görülmez-se de kısa sürede sorunu çözebilecek planla-malarımız var” ifadelerini kullandı.

Ocak Ayının Sonunda Yağışlar Görülebilir

Meteoroloji Mühendisi Özgül Menderes’e göre barajların ihtiyacı olan kar yağışının Ocak ayının 24’ünden sonra görülmesi bekle-niyor. Sağanak yağışın da yine önümüzdeki haftalarda görülebileceğini hatırlatan Men-deres, “Yurdun Batı ve Güney kesimlerini etkileyecek sağanak yağışlar ile barajlardaki doluluk oranlarında artış görülebilir. Mevsim normallerinin üzerinde olan sıcaklık değerle-ri de ortalama 2 derece daha düşebilir” diye konuştu.

İstanbul İçin Yağmur Duası Vakti

Page 4: Acaba Gazetesi Sayı 13

04 Ece Mehmetoğlu www.acabagazetesi.com

Temiz Gelecek

“Halka karşı şeffaf olacağız”, “Halk bilmesi gereken her şeyi bilecek”, “Temiz siyaseti getireceğiz”… Bunlar, her seçim öncesi duymaya alıştığımız seçim vaatleri. Peki, seçimi kazanmak için şeffaflık ilkesi ve temiz siyaset üze-rinden propaganda yürüten siyasiler, yönetime geldikten sonra sözlerini tutuyor mu?

“Türkiye, Kapalı Demokrasiye Doğru Yol Alıyor”

Şeffaflık Derneği Başkanı Emine Oya Özarslan, ülke-mizdeki siyasetçilerin verdikleri vaatleri gerçekleştirme-dikleri görüşünde. Şeffaf siyaset gereğince özgürlüklerin kısıtlanmaması gerektiğini belirten Özraslan, “Düşünce özgürlüğü ve yasal gösteri hakkının kısıtlanması, bizi şef-faflıktan uzaklaştırıyor. Buna bir de basının susturulması eklenince, Türkiye’nin gidişatının kapalı bir demokrasiye doğru yol aldığını söylemek mümkündür” dedi.

Özarslan, basın özgürlüğünün geride bıraktığımız 2013 yılında ağır şekilde kısıtlandığını dile getirerek, bası-nın araştırma yapmak, usulsüzlükleri ortaya çıkarmak ve bunları takip etmek gibi fonksiyonları olduğunu hatırlattı. “Son 5 yıllık dönemde basın olabildiğince saf dışı edil-meye çalışıldı. Basının, bu fonksiyonları yerine getirmesi istenmedi. Bu da, Türkiye’nin biraz daha kapanmasına sebep oldu” diyen Özarslan, şeffaflığın en büyük temsilci-sinin basın olduğunu belirtti.

“Şeffaf Kanun Değiştirildi, Yerine Kapalısı Getirildi”

İhale Kanunu’nun temel mekanizmalarından birisi olan devletin mal ve hizmet alım/satımına ilişkin yasada sürekli değişikliğe gidildiğinin altını çizen Özarslan, “Eski İhale Kanunu, şimdikine göre nispeten daha şeffaf bir düzen öngörüyordu ve kural olarak açık ihaleyi benim-siyordu. Fakat bu sistem zamanla değiştirildi ve bazı konular kanun kapsamının dışına çıkarıldı. Bu durum, kanunun yüzde 45 oranında değiştirilmesiyle sonuçlandı” ifadelerini kullandı.

Demokrasilerin problemli olduğu ülkelerde bile şeffaflık ilkesinin gözetildiğine dikkati çeken Özarslan, halkın vergi ödediğini ve bu vergilerin ne için harcandığı-nı bilmeye hakkı olduğunu vurguladı. Ayrıca şeffaflık il-kesi bağlamında siyasilerin yönetime gelmeden önceki ve yönetime geldikten sonraki mal varlıklarını güncel olarak her yıl açıklamaları gerektiğini de ifade eden Özarslan, “Devletin, güvenliğini tehdit eden konularda açıklama yapmama ve bilgileri gizli tutma hakkı vardır. Fakat bizim ülkemizde devletin güvenliği çok geniş bir alanı kapsadığı için, bu durum vatandaşın bilgi edinme hakkı aleyhine kullanılıyor” diye konuştu.

“2014’ten Umutlu Değiliz”

Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından geçtiğimiz Aralık ayında hazırlanan ve listede 177 ülkenin yer aldığı

Yolsuzluk Algı Endeksi raporlarına göre Türkiye, 53. sırada yer alıyor. İlk sıralarda Danimarka, Yeni Zelanda ve Finlandiya’nın bulunduğu listenin sonunda ise Afga-nistan, Kuzey Kore ve Somali var.

17 Aralık’ta gerçekleştirilen yolsuzluk ve rüşvet ope-rasyonlarının, 2014 yılının sonunda yapılacak değerlen-dirmede Türkiye’nin puanını düşürebileceğini söyleyen Şeffaflık Derneği Başkanı Emine Oya Özarslan, “Bu düşüş bizim için sürpriz olmaz. Yaşanan olayların üstüne giderek olumsuzları temizlersek bu durumu fırsata da çe-virebiliriz. Ama üzülerek belirtmem gerekir ki; 2014’ten umutlu değiliz” diyerek sözlerini noktaladı.

Siyasette dikkat edilmesi gereken önemli konuların başında gelen şeffaflık ilkesi, bilgi edin-me açısından halkın temel hakları arasında yer alıyor. Yapılan anketlere göre, temiz bir si-yaset için gerekli olan şeffaflığın, ne yazık ki ülkemizde varlığından söz etmek oldukça güç.

Şeffaflık Derneği’nin, www.

change.org internet sitesi

üzerinden yürüttükleri bir de

imza kampanyaları var. “Temiz

siyaset için siyasetçilerin ve üst dü-

zey kamu görevlilerinin mal varlığı

açıklansın” kampanyasını başlatan

dernek, kısa süre içerisinde 10 bini

aşkın imza topladı. Kampanya-

nın sonuca ulaşması için 4

binden fazla imza daha gerekiyor.

=

Page 5: Acaba Gazetesi Sayı 13

05Doğukan Gezerwww.acabagazetesi.com

Temiz Gelecek

“Sağlam” Sansür Her YerdeMedyanın her alanında yoğun olarak kendini belli eden sansür uygu-lamaları, internet üzerinde yapılan kısıtlamalarla da devam ediyor.

Torba yasaya konularak değerlendirilen yeni internet düzenlemeleriy-le de var olan kısıtlamaların daha da artacağı düşünülüyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri’nde yer alan maddelerde güncellemelere gidilmesi için geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde değerlendirilmelerde bulunuldu. 5651 sayılı kanunda yapılmak istenen yenilikler ise kısa sürede bü-yük tepkilere yol açtı.

Bilişim Hukuku İki Dudağın Arasında “Zararlı” olabilecek içeriklerin yer aldığı internet orta-

mının daha sık ve kolay yasaklanabilmesine yol açacak yasa ile Ulaştırma Bakanı ile Telekomünikasyon ve İleti-şim Kurumu Başkanı’nın bir sözüyle erişim engellemeleri getirilebilecek.

New York ve İstanbul Baroları üyesi olan ve aynı zamanda Demokrasi ve Adalet Gönüllüleri temsilcileri arasında bulunan Avukat Burçak Ünsal, söz konusu yasa-nın kabulü ile yenilikleri geriden takip eden Türkiye’nin teknoloji alanında da geri planda kalacağını belirtti.

Değiştirmek Şarttı Ama Böyle Değil5651 sayılı kanunun 8. maddesinin zaten

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından aykırı bulunduğunu ve değişmesi gerektiğinin tespit edildiğini ifade eden Ünsal, “Kanun değiştirme fırsatını bağlı olduğumuz anayasal gerekliliklere uygun olarak kullanmamız gerekirken, özgürlük alanlarını daraltacak, yargı yetkisini idareye verecek ve yargı yollarını kapatacak şekilde kullanıyoruz” dedi.

Herkesin güven içinde internetten eğitim, iletişim ve ticaret gibi hizmetlerden faydalanabilmesi için belli bir düzenlemenin olması gerektiğini dile getiren Ünsal, “Türkiye’deki siyasi irade ise, doğru suçla mücadele po-litikası uygulayarak mücadele etmek yerine, halk adına söz sahibi olarak kararlar veriyor” şeklinde konuştu.

Çin, Kuzey Kore ve İran’da Olduğu Gibi… Bilişimde uygulanan sansürler ile Türkiye’nin; Çin,

Kuzey Kore ve İran’da olduğu gibi perdeli bir internet yapısına ulaşacağını söyleyen Ünsal, şöyle devam etti; “Uygulamaların daha iyi örneklerini de görebilmekte-yiz. Örneğin; AB ülkelerinde özgürlüklerin korunmakta olduğunu, ayrıca internet ekosistemini destekleyen özel hayatın gizliliği ile ilgili ayrı mevzuatlar ve kişisel bilgiyle ilgili özerk kurumların hizmet verdiğini görebiliriz.”

İlk İmza Sahibi de Memnun DeğilYasa teklifini sunan ve güncellemeye ilk imzayı atan

Adalet ve Kalkınma Partisi Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Armağan Uslu’nun da yasanın torbaya sonradan eklen-mesiyle karışıklıkların yaşandığından dolayı önerinin son halinden memnun olmadığı söyleniyor.

Sosyal

medya

üzerin

den de

çok

sayıda

kişi,

#sans

üredur

de

ve #in

ternet

imedok

unma

etiket

leriyl

e tepk

ilerin

i

göster

iyor.

Sayfal

ar Ort

ak Pla

tformu

ise ya

sanın

protes

to edi

leceği

18 Oca

k 2014

tarih

i için

eylem

çağrıs

ında b

ulundu

. Söz

konusu

eyleml

erin İ

stanbu

l, Ank

ara ve

İzmir’

in yan

ı sıra

9 ild

e

daha g

erçekl

eştiri

lmesi

beklen

iyor.

Page 6: Acaba Gazetesi Sayı 13

06 Gökçe Öztürk www.acabagazetesi.com

Sosyal medyanın son dönem göz-delerinden birisi olan “Nasıl Yapılır” videoları, video sitelerine yeni bir soluk getirdi. Videolarda yemek tariflerinden teknik yardımlara, cinsel konulardan koz-metik uygulamalara kadar akla gelebile-cek her alanda pratik bilgiler bulabilmek mümkün.

“Ben Buradayım ve Fikrim Bu” “Nasıl Yapılır” videoları çeken Sebile

Ölmez, “SebiBebi” kullanıcı ismiyle ta-kipçilerine makyaj konusunda önerilerde bulunuyor. “İnsanın yapısında merak ve öğrenme isteği her zaman vardır. Özellik-le de başkasının yapabildiğini kendisinin de yapabileceği inancı ve isteği... Devir bilgi paylaşımı devri. Eminim ki siz de bilgisayarınız bozulduğunda, nasıl tamir edebileceğinize dair bir video çekip gön-dersem, oturup evde tamirinizi yaparsı-nız” diyen Ölmez, insanların bu videolar sayesinde farklı kişilerle iletişim kurabil-me, yorum yapabilme ve “ben buradayım ve fikrim bu” diyebilme şansları olduğunu dile getirdi.

Ölmez, bu videoları çekmeye başlama-sını hikayesini şöyle anlatıyor; “Özel gün-

lerde iş yerindeki arkadaşlarıma makyaj yapardım. Özellikle bir arkadaşım, kendi-si bu konuda pek becerikli olmadığı için her sabah kendisine eyeliner sürmemi isterdi. Bir gün işten ayrılacağım zaman o arkadaşım, ‘Sen gidince ben nasıl eyeli-ner süreceğim’ dedi ve ben de bunu nasıl yapacağına dair bir video çekeceğimi söyledim. Sonrasında bu iş hoşuma gitti ve daha fazla video çekmeye başladım.”

“Bu İşte En Büyük Geliri Sponsorlar Sağlıyor”

800 bin gibi hatırı sayılı bir takipçi

sayısı olan Ölmez, bugüne kadarki tüm videolarını hobi olarak çektiğini belirte-rek, bu işten hiçbir gelir elde etmediğini ifade etti. Bu işin yurt ışında ciddi maddi kazançlar sağladığını söyleyen Ölmez, “Yurt dışında bu işle ilgilenenler, en bü-yük geliri sponsor olan firmalardan elde ediyorlar” dedi.

Sebile Ölmez son olarak, izleyici oranının yüksek olmasına rağmen he-deflerine henüz ulaşamadığını belirtti ve kendisini izleyenlere minnettar olduğunu, onlara karşı sorumluluk duyduğunun da altını çizdi.

Günlük Hayata Pratik Bir Bakış:“Nasıl Yapılır” Videoları“İlkyardım nasıl yapılır?”, “Gece makyajı na-sıl yapılır?”, “Pilav nasıl yapılır?”gibi günlük hayatta cevap aradığımız sorulara bir ‘tık’la yanıt bulmamızı sağlayan “Nasıl Yapılır” vi-deoları, kısa sürede hayatımızdaki yerini aldı. İnsanlara pratik bilgeler veren bu vide-olar, görünüşe göre gün geçtikçe daha da yaygınlaşacak.

Page 7: Acaba Gazetesi Sayı 13

07www.acabagazetesi.com Doğukan Gezer

Farklı projelerde perküsyonistlik görevini üstlenen Tarık Aslan, iş hayatının yanında def ve bağlama çala-rak sanatla bağını koparmayan Fırat Alkış ve Kardeş Türküler’de perküsyon çalan Burcu Yankın’ın 2012 yılında bir araya gelmesiyle oluşuyor Def û Deng.

Üç Farklı Kültür Birikimi Harmanlanıyor

Genelde alışık olduğumuz solo def çalışmalarından farklı olarak üç kişinin performanslarını sergilediği grup, bu durumun avantajını şöyle anlatıyor: “Üç kişi olmak gerçekten de çok avantajlı. Daha dengeli bir icra sağlıyor. Hazırladığımız kompozisyonlarda üç farklı partisyonu bir arada icra edebiliyoruz. Bu da ritmik açıdan bir zenginlik kazandırıyor.”

Tabii bu avantaj sadece teknik anlamda değil. Farklı

düşünceler de gruba kültürel açıdan önem-li bir rol biçiyor. Tarık Aslan, Nusaybinli Kürt bir aileden geliyor. Vartolu Fırat Alkış ise Zaza ve Alevi kültürü içinde yetişmiş. Iğdırlı Burcu Yankın da genlerinde Kürt ve Azeri kültürü taşıyor. Farklı farklı birikimler taşıyan grup üyeleri, şimdiden ortak bir dilde buluşabildikle-rini ve sanatlarını bir kültür mozaiği biçiminde icra ettikle-

rini belirtiyor.

İnanç Kültüründe de Yeri Büyük

Defi diğer müzik aletlerinden ayıran bir özel-lik de inanç kültürlerindeki yeri. Özellikle Me-zopotamya ve Ortadoğu’da ağırlıklı olarak inanç kül-türlerinin zikirlerinde, diğer birçok ibadetinde ve gün-delik yaşamında yer eden, saygı duyulan bir enstrüman olma niteliği taşıyor.

Kültürel değerleri açısın-dan değişim içinde olan ve batılı kültürleri benimseyen genç kuşak, tahmin edilenin aksine def ile yakından ilgi-

leniyor. Anadolu’da yetişen gençler için def, sanatsal bir beğeninin ya-nında kökle ve kimlikle kurulan bir

aidiyet ilişkisini de ifade ediyor Def û Deng’e göre.

“Defin Çözülmesi Zor Bir Sihri Var”

Batı’da büyümüş ve defle daha önce hiç tanış-mamış gençlere ise defin sesi çok ilgi çekici geliyor. Grup üyesi Burcu Yan-kın, “Çaldığımız enstrü-

manın adını soran, merak edip tanımak için yanımıza

gelen, sesi karşısında şaşkın-lık duyan çok sayıda insanla

karşılaştık bugüne kadar” diyor ve defteki sihri çözmenin kendileri

için dahi zor olduğunu ekliyor. Ardından, içinde kocaman bir dünya gizli

olan def için sürekli olarak çalışmalar sürdürdüklerini ifade eden Yankın, yaptıkları çalışmalardan da bahsedi-yor; “Def, son yıllarda yalnızca Türkiye’de değil, dünya çapında tanınan ve takip edilen bir enstrüman haline geldi. Tabii geleneksel müzikler yanında daha farklı müzik tarzları ve formları içinde de defe icra alanları açılabilir. Özellikle son dönemde Erkan Oğur/Telvin, Birsen Tezer gibi sanatçı ve gruplarla farklı mekanlar-da, caz festivallerinde sahne alışımız bu arayışın gös-tergelerinden biri. Bu birliktelikleri arttırmak bizlerin gelişiminde de büyük rol oynuyor.”

Bir Defin Nesi Var Üç Defin Sesi Var:

Def û Deng

Sanat için Barış!

Ülke gündeminde sık sık yerini alan çözüm sürecini de de-

ğerlendiren Def û Deng üyesi Burcu Yankın, “Barış, sanat için olmazsa olmaz bir koşuldur. Uzak değil, daha 2010 yılın-da Batmanlı müzisyenler Batman’daki fes-tivallerde, eylemlerde ve Newroz’da şarkı söyleyip erbane çaldıkları için yargılandı-lar ve beş yıl boyunca ‘sanat yapmama’

cezasına çarptırıldılar. Barış süreci bu anlamda bizler için çok kıymetli

ve uğruna mücadele verme-miz gereken bir süreç”

diye konuştu.

Def, Tef, Daire, Dare, Erbane, Arbani… Anıldığı isim bulunduğu coğrafyaya göre değişse de, çıkardı-ğı sesle evrensel bir bütünlüğün simgesi durumundadır defler. Yuvarlak bir tahta kasnağa deriden bir örtü geçirilmesiyle ortaya çıkan def, yüzyıllardır kültürler arasında bir köprü kuruyor. Biz de bu köprü-nün temsilcilerinden Def û Deng ile konuştuk.

Page 8: Acaba Gazetesi Sayı 13

08 Meliscan Tabanlı www.acabagazetesi.com

Hakan Hatipoğlu: “Sutopu Aşık Olunası Bir Spor”

Ülkemizde başarılı sporcuların yetiştiği spor branşları arasında bulunan sutopu, gün geçtikçe daha çok seviliyor ve büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Biz de Acaba Gazetesi olarak, Sutopu Milli Takımı’nda ülkemizi başarıyla temsil eden Hakan

Hatipoğlu ile bu spora dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Page 9: Acaba Gazetesi Sayı 13

www.acabagazetesi.com Meliscan Tabanlı 09

Hakan Hatipoğlu, Sutopu Milli Takımı’nda başarıdan başarıya koşan bir sporcu. Aynı zamanda sunuculuk ve oyunculuk yaparak sporun medya üzerinden tanıtımına da katkı sağlayan Hatipoğlu, 22 yıldır sutopuyla ilgileni-yor.

1980 yılında İstanbul Burgazada’da dünyaya gelen ve sporla iç içe bir ailenin çocuğu olan Hatipoğlu, çok gecik-meden sporla tanışmış. Milli bir yüzücü olan annesinin verdiği derslerle yüzmeyi öğrenen sporcu, adada yetiş-menin avantajını kullanarak kısa sürede iyi bir yüzücü olmayı başarmış.

Sporu, Medya Üzerinden Tanıtıyor “Var mısın Yok musun?” adlı programa katılmak için

Burgazada’ya kısa süreliğine veda eden milli sporcu, daha sonra katıldığı “Survivor” yarışmasında da sporcu kimliği-nin vermiş olduğu avantajlarla başarılı bir yarışmacı ola-rak ön plana çıktı. Bu programlardan sonra yeni kapıları aralayan Hatipoğlu, kendi yapım şirketini kurarak çeşitli projelere imza atıp dikkatleri üzerine çekti ve yaptığı sporu bu vesileyle Türk halkına tanıttı.

Sutopu Milli Takımı’nda 300’ü aşkın kez ülkesini tem-sil eden milli sporcu, İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nde spor kariyerine devam ediyor. Bugüne kadar 1997 Genç-ler Avrupa 7.’si, 1997 Gençler Balkan 3.’sü, 2001 Gençler Dünya 9.’su ve 2001 yılında düzenlenen XIV. Akdeniz Oyunları 6.’sı olan Hatipoğlu, gelecek yıllarda bu başarı-larına yenilerini eklemeyi hedefliyor.

“Sponsor ve Eğitmen Eksikliğimiz Var”Ülkemizde sürekli gündemde olan futbol, basketbol

ve voleybol gibi sporlarla karşılaştırıldığında sutopunun sponsor ve eğitmen eksikliği yönünden sıkıntılı bir branş olduğunu belirten Hatipoğlu, “Üzülerek söylemeliyim ki bu sporda sponsor ve eğitmen eksikliğimiz var. Bu

durum da bizler için bü-yük sıkıntı oluşturuyor. Umarım gelecek günlerde diğer branşlarda olduğu gibi sutopu için de yeterli sayıda sponsor ve eğitmen bulabiliriz” diyor.

Başarılı sporcu, kendi ülkesinde mücadele etme-nin avantajlarını ve dezavan-

tajlarını ise şöyle değer-lendiriyor; “Yarışlarda Türk vatandaşlarıyla dolu tribünlere mücadelemizi sergilemek, benim için ve takımım için önemli bir avantaj. Tabii bunu bilmek aynı zamanda bize

daha da fazla sorumluluk yüklüyor.”

“Spora Olan İlgi Tesisleşme İle Yükseliyor”Günümüzde sutopuna olan il-

giyi umut verici bulan milli sporcu, “Her geçen gün bu branşa olan ilgi artıyor. Kazanılan bu ivmede şüphesiz ki en büyük katkı, tesisleş-me hamlesiyle sağlanıyor” diyerek, spor branşlarında istenilen başa-rının yakalanması için branşlara uygun olarak inşa edilen tesislerin büyük önem arz ettiğini söylüyor.

Hakan Hatipoğlu, “Sutopunun Türkiye’de bilinirliğinin artacağını ve daha da yoğun bir ilgi göreceğini düşünüyorum. Mücadeleye dayalı bu sporu takip edenler, kısa sürede sutopu aşığı olurlar” diyerek, futbol ve basketbol gibi sutopunun da izleyicilere heyecan kattığının altını çiziyor.

Page 10: Acaba Gazetesi Sayı 13

ACABA www.acabagazetesi.com

HAFTALIK SÜRELİ ÜCRETSİZ E-GAZETE

12 OCAK PAZAR SAYI 13

Genel Yayın YönetmeniDOĞUKAN GEZER(539) 879 71 [email protected]

Yazı İşleri MüdürüECE MEHMETOĞ[email protected]

İçerik DanışmanıALİ İYİ[email protected]

Sayfa TasarımBERK [email protected]

İletişim Adresleri:www.acabagazetesi.com

facebook.com/acabagazetesi

[email protected]

instagram/acabagazetesi

twitter/acabagazetesi

Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencilerinin

Alternatif Projesi Komşu TV Yayında!

İlk Programlarına Konuk Olarak Acaba Gazetesi’ni

Seçtikleri İçin Teşekkür Eder, Başarılar Dileriz.

/komsutv/komsutv

Program Linki: http://bit.ly/1dzQ7he